Giriş
(4)

Yeni doğan bebek hakkında aşırı cahil sorularım

biseysorcaktim
Yeni doğan bebek videosunda görmüştüm bebek strec filme sarılı gibi paket olarak doğmuştu. Doktor eliyle o paketi açtı.Anne karnından öyle tek parça poşete sarılmış gibi çıktıkları oluyor mu? Hangi durumda öyle oluyor, buna ne deniyor? O paket açılmadan bebek aslında doğmamış mi oluyor?--Ek soru:Bir
Yeni doğan bebek videosunda görmüştüm bebek strec filme sarılı gibi paket olarak doğmuştu. Doktor eliyle o paketi açtı.

Anne karnından öyle tek parça poşete sarılmış gibi çıktıkları oluyor mu? Hangi durumda öyle oluyor, buna ne deniyor? O paket açılmadan bebek aslında doğmamış mi oluyor?

--
Ek soru:
Bir kadın hamile olduğunu bilmiyormuş, karın ağrısı sanıyormus. Klozete oturmuş ve çocuk doğmuş, klozete düşmüş. Kafası ters şekilde düşmüş içine. Sonra bakmışlar ki bu bir bebek. Sözlükte başlığı da var, çok nadir bir durum değilmiş bu zaman zaman boylr olaylar oluyormuş.

Haberde böyle yazıyordu. Gerçek mi değil mi bilmiyorum, bunun aşağı yukarı böyle olduğunu varsayalım. Çocuk boğulmaz mi? Yoksa yeni doğan bir bebek bir süre nefes almadan durabilir mi?

İlk nefesini ne zaman alır bebek? Göbek bağı kesildiğinde mi?

Ciddi sorular, teşekkürler.
0
biseysorcaktim
(09.04.21)
streç filme benzettiğin şeye amniyotik kese diyorlar. gerisini bilmiyorum.
0
isveperver
(09.04.21)
İlk sorduğunuz sanırım amniyotik kese. O şekilde doğan bebekler oluyor nadir de olsa. Çünkü öyle bir olay olunca genelde haber oluyor.
0
dissendium
(09.04.21)
ikinci durumlarda epey kilolu insanlar hamile olduğunu fark etmiyor ayrica adet/regl düzeni bozuk kimseler. Sahiden doğurduğunda hamile olduğunu anlayan insanalar var. Olabiliyor.
0
velvetmorning
(09.04.21)
www.instagram.com

Bunlara hayranım ben ya <3
Yalnız ben mi kötü düşünüyorum bilmiyorum ama son dönemde sanki doktorlar şova dökmek için böyle çıkarıyorlar bebeği :/ bir İspanyol doktor vardı dünya kadar kesesiyle bebek videosu var profilinde.
Planlı sezaryenlerde kese patlamadığından bu şekilde olabiliyor doğum.
Amnioticsac diye aratabirsin instagramda.
Ben normal doğumu biliyorum, bebek doğar doğmaz ağzından bir sıvı çıkarıyorlar/siliyorlar. Normal doğumda bebek çıkarken aldığı o sıvı alerjik olmak ihtimalini çok düşürürmüş ama boğulmasın diye fazlasını siliyorlar tabii.
Suda doğum yapıldığında da çocuk suya düşüyor 1 saniyede alıyorlar, o klozete düşen bebeği de beş dk tutmamışlardır herhalde :/
Tlc de hamile olduğumu bilmiyordum diye bir program vardı bir ara o tip kadınlarla dolu ama ben anlayamıyorum ne kadar kilolu olursan ol 8. 9. Ayda bebek öyle hareketler yapıyor ki kaburgan çıkacak sanıyorsun. Bunlar gaz mı sanmış tekmeleri nedir :)
0
somethinginthewayshemoves
(10.04.21)
(15)

Uzaylı hikayelerine ne diyorsunuz?

ahm1
Hic inanmadim uzaylilarin varligina ama israrla var diyenler cikiyor. Tabi bir ara turkiye'de de sacma sapan insanlar cikip "bana kanserin ilacini verdiler", "bana bilmem ne yaptilar" diyen sacma insanlardan bahsetmiyorum. Daha akli basinda bilinen(?) insanlar da uzaylilar var diyor. Hatta "nasa, in
Hic inanmadim uzaylilarin varligina ama israrla var diyenler cikiyor. Tabi bir ara turkiye'de de sacma sapan insanlar cikip "bana kanserin ilacini verdiler", "bana bilmem ne yaptilar" diyen sacma insanlardan bahsetmiyorum. Daha akli basinda bilinen(?) insanlar da uzaylilar var diyor. Hatta "nasa, insanligi hazirliyor, birkac seneye aciklanacak diyen var"

Son haber şu: www.ntv.com.tr

Hadi gareth bale yanlis gormus olabilir ama haber şoyle devam ediyor:

Bir dönem Boca Juniors forması giyen Guillermo Marino da, futbolculuğu döneminde bir idmana uzaylılar kaçırdığı için geç kaldığını iddia etmişti.
Marino, bu konuda o dönemki takım arkadaşı Gustavo Lorenzetti'yi de ikna etti.

"'Guillermo, uzaylılar tarafından kaçırıldığı için bir idmana geç geldiğini söyledi. Guille, iki gün sonra gelip bunu söyledi. O akıllı bir adamdır, herkes onu bilir' dedi.

Detaylı bir hikaye anlatan takım arkadaşı sayesinde Lorenzetti de uzaylıların varlığına inanıyor.

Lorenzetti, takım arkadaşının hikayesini, 'Uzaylılar tarafından kaçırıldıktan sonra, onun ruhunu çıkarıp analiz ettiklerini anlattı' sözleriyle özetledi."

:)

Yani komik geliyor bana ama bir yandan da niye yalan soyluyorlar, dogru olabilir mi acaba diye de dusunuyorum.

Uzayda bir canli formu olabilir, trilyonlarca gezegen var sonucta ama kim bilir nasil bir sey. Nasil bir şans ki yillardir dusunulen, hayali kurulan, tipki filmlerdeki gibi bizden cok daha akilli, teknolojileri acayip gelismis varlijlar olarak gelip bizi buluyorlar? Bu kisim cok sacma geliyor. Evrende bir yerde bir yasam formu vucut buluyor olabilir ama belki de mikroskobik olcekte. Hadi diyelim bizim gibi bilincleri var ama bizden cok cok geri de olabilirler. Belki konusamiyorlar bile. Tabi o konusamayan canlilari bulmak ve boyle bir iddia atmak su an zor oldugu icin, "evime geldiler, beni aldilar gittik" diye sacma sapan seyler uyduruyor insanlar.

Yani bence de evrende bir yerde bir canli turu olabilir (aslinda olmayabilir de, belki gercekten de piyango bize vurdu) ama illa ki bizden super zeki, teknolojileri super gelismis olmak zorunda degil. Hadi oyle olsa bile milyarca isik yilini kat etmek icin yeterli zamanlari ve kaynaklari olmalari zor bence. Yani yesil uzaylilar atlayacak uzay gemilerine, isleri gucleri yok, milyarlarca isik yili boyunca dolasacaklar, sonra dunyaya denk gelecekler, on yillardir da inceleyecekler falan. Cok sacma bence. Ruhunu bile cikarmislar, yuh.
0
ahm1
(09.04.21)
12-13 yaşına kadar büyük bir hevesle inanıyordum. Bence uzaylılar kesin var, ama hikayeler yalan gibi geliyor :)
0
hayirsiz
(09.04.21)
twitter.com

"Uzayda neden başka zeki canlıya rastlamadık" konulu aklı başında teoriler var. Fermi paradoksuyla başlayabilirsiniz okumaya.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
Ne nasa'nın ne de ufolar hakkında geniş gözlem yapabilecek devlet organlarının elinde şu ana kadar gördüğümüz 3 5 pixellik kayıtların dışında bir şeyler olduğuna, halktan bişeyler saklandığına zerre kadar inanmıyorum. Bütün bu hikayeler külliyen palavra geliyor bana. Kitleleri harekete geçirebilecek böyle bir bilgi bugüne kadar politika malzemesi olmadıysa eğer o şey yoktur, hiç var olmamıştır.
0
IncredibleMau
(09.04.21)
Ruh diye bir şey mi var da analiz etmişler. Bu tür açıklamalar halüsinasyon kaynaklı olabilir. Halüsinojenlerin kullanımı, bazı akıl hastalıkları bu düşüncelere neden olabilir. Bunun akıllı olmakla hiç ilgisi yok. Uzaylıların varlığına da uzaylı hikâyelerine de inanmıyorum.
0
dissendium
(09.04.21)
bana da inanilir gelmiyor ama olursa sasirmam.
outbreak diye film vardi, baktim 1995 yapimiymis. bu filmin senaryosu bi sekilde kapali kapilar ardinda duyulan analizlerden yola cikilarak yazilmis gibi. 2 sene oncesine kadar sorsak oyle virus mu olur derdik.
jack nicholson'in da abd baskani oldugu uzayli filmi var valla olur mu olur sjsjsjs
0
Kittie
(09.04.21)
ufolar da dahil komplo teorilerini takip etmek eglencelidir ama kendini kaptirmadigin surece. kaptiranlar cocuksu bir kafa yapisina sahip oluyor.

bence bu iddialarin bir gercekligi yok. ufo yapacak kadar daha gelismis teknolojiye sahip baska yasam formlari gercekten varsa eger buyuk ihtimalle dunyaya gelme ihtiyaci bile diye duymuyorlardir.

soyle dusun; senin pahali bir araban var. atiyorum bugatti la voiture noire. rastgele hapcisi, balicisi eksik olmayan tekinsiz bir mahalleye gece vakti gidip orada takilir misin? o mahalleye o saatte gitmenin sana ya da cevrene kazandiracagi bir sey var midir? adamlar yercekimini cozmus, sonsuz enerjiyi cozmus. o makinayi alip bizim gibi cinganlarin yanina mi gelecek.
0
rm
(09.04.21)
@rm: ama bizim yapmaya calistigimiz tam da bu :) teknolojimiz o kadar ilerlemedi tabii ama merak ediyoruz ve imkanlar elverdigi muddetce evreni tanimaya calisiyoruz.
0
🌸ahm1
(09.04.21)
Taşlamayacaksanız yazayım :P

2008 mayısı , İzmir gerence açıklarında uluslararası su yolunun sınırında bir meramız var deniz ve hava yatıksa sadece oraya gideriz baltabaş (oldukça iri karagöz balığı) avı için.

Deniz çarşaf , gökyüzünde en ufak bir bulut parçası, sis, pus yok teknede 2 kişiyiz cem ve ben. Ben başta sırtım cem'e dönük o da kıçta, saat 02:00 sularında cem abi duyuyor musun diyor (benim kulaklar ağır işitir) bense suyun içinde parlayan 3 sarı 4 mavi ve 5 yeşil ışığın usul usul dönmesine kitlenmiş şekilde bakıyorum. Sonra vınlamaya benzeyen sanki mıknatısla birbirine tutunan dönen parçaların çıkardığı vııııınnnn vııııııııınnn vıııııınnn sesini duyuyorum giderek artan şekilde.

Hemen arkamı dönüp cem'e denizi işaret edecekken onu ağzı açık şekilde gökyüzüne bakarken buluyorum kafamı kaldırmamla denizin içinde sandığım zımbırtının tepemizde olduğunu görüyorum. Vatos balığı şeklinde (kuyruk yok) bir yapı tahmini olarak 200-250 metrekare kaplıyordur, tabanda tam ortada yuvarlak beyaz bir ışık yuvarlağın etrafında yüzük şeklinde sarı 3 ışık, hemen sonra 4 mavi ışıklı yüzük, sonra 5 yeşil ışıklı yüzük hepsi farklı zamanlama ile dönüyor sanırım o vınlama seside o dönüşlerden kaynaklı.

Yapıyı görebiliyoruz silüet halinde ama görüyoruz işte cam gibi havada sanki şeffaf gibi ama değil hatları net , biraz önce gördüğümüz yıldızları göremiyoruz ama böyle net bildiğimiz demirden yapı gibi bir görüş kesintiside yok. 10 saniye civarında gözlemledik sonra yavaş yavaş Türkiye tarafına doğru süzülmeye başladı dağların üzerine doğru gidince kaptan topkuladımı , ışınladımı ne halt ettiyse bir anda görüntüde ses takibide kayboldu.

Kendimize geldiğimizde saatlerce konuştuk olay hakkında , kaldı ki cem bu konularda tam bir mal deyneğidir , en ufak fikri ,merakı yoktur. Bende aksine uzaylı vardır , neden olmasın lan diyenlerden ve merak edenlerdendim. Dim diyorum zira bizim gibi maldanadolara görünen teknoloji insan yapımıdır dedim ve ogün bugündür inanmıyorum artık. Elbette varlar ama burada olduklarına inancım yok, birde çekilen görüntülere inanmıyorum zira takoz gibide olsa telefon vardı yanımızda ama inanın soğukkanlı bir şekilde durup bir şey çekmeye çalışmak aklınızın ucundan bile geçmiyor :)
0
synax
(09.04.21)
@synax: gordunuz sey sizce ufo muydu? ben anlamadim :) "gordugumuz kesinlikle ufo'ydu" demenizi beklerken ters kose yaptiniz :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
@ahm1 ; Tanımlanamayan uçan bir cisim mi diye soruyorsanız evet derim kesinlikle. Mesela ben deniz yüzeyinde ışıkların yansımasını görüyorken şekline dair en ufak bir şey görmedim kafamı kaldırıp bakıncaya kadar. Kafamı kaldırmasam kesinlikle denizin içinden derdim. Yani en ufak bir yansıması yoktu deniz üzerinde sadece ışıklar.

En net hafızamda yer eden bir kaç şeyden biri buydu , diğeri ise bakınca görebiliyordum en azından şeklinin ne olduğunu ama girinti çıkıntısını , ne bileyim metal aksamını aha şurası kapak diyebileceğim net bir parça veya bütün adı veremedik.

Vınlama sesi ; 2 daire şeklinde plakanın birbirine temas etmeden sanki mıknatıs gibi hareket eden uzuuuuuunnnnn uzuuuuun ama şiddetli değil bir vınlama sesiydi.Kelimeye dökemiyorum ama daha net tarifi mr cihazının içinde duyduğumuz o vınlama sesi gibiydi.

Yuvarlak , elips, kare, değildi kuruğu olmayan vatosu andırıyordu.

Bu yüzden ters köşe yazmıştım yazının sonunda, biz iki dangalağa görünen bir şey dünya dışı değildire bağlamaya çalışmıştık ama yıllar sonra psikolog arkadaşımla sohbeti açıldığında anlatıp sormuştum ; iki kişi aynı anda uyuyup aynı rüyayı görüp aynı şekilde bu kadar keskin ve net hatılayabilirmiyiz diye: inkar mekanizması olarak kabullenmemeyi geliştirdiğimizi söylemişti.

Daha sonraları belki yüzlerce kez balığa çıktık, aynı ve farklı lokasyonlarda bir daha hiç denk gelmedik.
0
synax
(10.04.21)
@synax: bilmiyorum ya. bir şey olmuş, yanlış görüp duyup yanlış yorumlamışsınız herhalde ne bileyim.

- yani evrende canlı bulunma ihtimali düşük bir ihtimal (ama trilyonlarca gezegen olduğu için illa ki bir yerde bir canlı yaşamı olmalı deniliyor ki olabilir tabii, akla yatkın ama kim bilir o canlı formu nasıl bir şey. illa ki bizim hayal ettiğimiz gibi olmayabilirler).
- bizim gibi gelişkin bir canlı bulunma ihtimali daha düşük bir ihtimal.
- hayal ettiğimiz, iddia edilen şeyler için ise o canlıların bizden çok çok üstün bir teknolojilerinin olması gerekiyor. hem de acayip üstün bir teknolojileri olması gerekiyor ki milyarlarca ışık yılı boyunca dolaşsınlar.
- üstüne, böyle bir teknolojileri olsa bile bence yine de trilyonlarca gezegenden oluşan, milyarlarca ışık yılı büyüklüğündeki evrende gelip bizi bulmaları yine zor, yine düşük bir ihtimal.

bu kadar düşük bir ihtimalin bir araya gelmesi haliyle bana çok düşük ihtimal olarak gözüküyor :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
direkt olarak uzaylı hikâyeleri, ufo diye tabir ettiğimiz şeyler ya da "bir cisim gördüm" olaylarıyla ilgili olmasa da, temel olarak koskoca evrende yalnız olduğumuzu düşünmek biraz narsistik bir kafa yapısı gibi geliyor bana.

evet, ufoya, astrolojiye, dine falan inanmamak cool ve bugüne kadarki hikâyeler "bilim kafası"na uymuyor ama sonuçta bizler de aslında bu dünyada yaşayan, evrilmiş memelilerden fazlası değiliz.

kendi sistemimizde, üç beş gezegen ötede belki yoktur ama evrenin başka bir yerinde, belki bilmediğimiz başka bir gezegende insan formunda, hayal ettiğimiz gibi olmasa da "canlı" olan bir şeyler muhakkak vardır bence.
bunların "uzaylı" olarak bizi ziyarete gelip gelmedikleri başka bir konu tabii.
ama eğer insan olmasa da, insanımsı veya bir tür zeki canlılar da bir yerlerde varsa, bir şekilde irtibat kurma isteğine sahip olurlar diye düşünüyorum.
çünkü bu etrafını keşfetme ve merakla ilgili bir duygu.
belki de başka birileri başka bir yerlerde bizle değil, bizim mars'la uğraştığımız gibi kendi çevrelerindeki başka gezegenlerle uğraşıyorlar.

biz buna şahit olduk mu bilmiyorum ama bize benzer herhangi bir canlı türünün öyle ya da böyle etrafa yayılma isteğiyle irtibat kurma çabasında olduğunu düşünüyorum.
etraflarında biz olabiliriz, olmayabiliriz, o ayrı konu.

edit:

eğer bizden çok daha üstün canlılar ya da yaşam formları varsa, bizden bir şekilde haberdar olup bizi pek takmıyor da olabilirler.
bu da bir ihtimal.
0
blatta hiberna
(10.04.21)
@ahm1; Yazdıklarımın içinde ıskaladığınız temel noktada bu , bende uzaylı demiyorum ki tanımlayamadığım bir cisim diyorum. Doktor arkadaşla konuşmam fikrimi değiştirmedi, ben hala ısrarla milyonlarca ışık yılı öteden bu gezegene gelebilecek yeterlilikte teknolojinin bizim gibi iki dangalağa kısmende olsa görünüyor olmasını kabul etmiyorum edemiyorum. Adı üzerinde tanımlanamayan uçan cisim, tanımlayabildiklerimden olsa aha kuş,aha süpermen derim zaten :)
0
synax
(10.04.21)
@synax: adı üstünde ama artık o kelimenin de anlamı değişti bence. ufo gördüm demek "uzaylılar geldi" demekle hemen hemen eşit bir şey :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
twitter.com , sorunuza cevabı ABD Savunma Bakanlığı Pentagon vermiş :) Benim yazmış olduğum mesajların üstüne çok manidar olmuş :)
0
synax
(10.04.21)
(4)

almancaya başlama

windymimas
almanca öğrenmek istiyorum ama kendi kendime başlayamadım bir türlü. aylardır elimde birikti kaynaklar ve toparlayıp birine başlayamıyorum. hem işe gidip hem de kendi kendine sıfırdan öğrenmek zor galiba.das akademie ya da goethe online kurs sizce mantıklı mı? bu dönemde giden varsa sistemleri nasıl
almanca öğrenmek istiyorum ama kendi kendime başlayamadım bir türlü. aylardır elimde birikti kaynaklar ve toparlayıp birine başlayamıyorum.
hem işe gidip hem de kendi kendine sıfırdan öğrenmek zor galiba.

das akademie ya da goethe online kurs sizce mantıklı mı? bu dönemde giden varsa sistemleri nasıl bilgi verirseniz çok sevinirim.

edit: kaynak önerileri için çok teşekkürler ama elimde bir sürü kaynak var. duolingo busuu kaydoldum. udemyden kurs satın aldım ve pimsleur level 1 başladım. artı z libraryden bir sürü gramer kitabı indirdim grammatik aktiv vs.

sorunum aslında a1 için online kurslar verimli midir? goethe ile das akademie biliyorum başka tavsiyelere de açığım.

teşekkürler.
0
windymimas
(08.04.21)
Duolingo'dan günde max 10 dk ile başlayan, önemli olan başlamak ve ara vermeden devam etmek. Kafanızda dile ilişkin birşeyler oluşması işinizi kolaylaştırır.
0
kaset
(08.04.21)
Ya şurada düzenli olarak bu soruları soran 3-4 kişi toplansak özel dersle şu an A2yi bitirmiştik.
benzer durumdayım, iki hafta otursam A1.1 ve A1.2yi bitireceğim. A2 itibariyle de özel ders almak veya kursa gitmek istiyorum.
B1 itibariyle de goetheye başlamak istiyorum. Goetheye daha önce başlamak istemememin sebebi süre ve online/otonom eğitimden vazgeçmemeleri.
B1den sonra kesin başlarım dememin sebebi sertifika.

*Özel ders tekliflerine açığım.
0
rewlack
(08.04.21)
Tamamen kişisel tavsiyem. Bildiğiniz ne kadar A1 eğitimi varsa bitirin. Tek bir yerde A1 bitirince A1 olmuyorsunuz zaten. A1, A2 sınıflandırmasını diller için pek mantıklı bulmuyorum. Grammar olarak C1 düzeyinde olan biri kelime bilgisinde B1 olabilir. İş kelime bilgisine de bakıyor. Gözlemlerim bu şekilde. A1 zaten en temel seviye. Kurstaki eksiği kitaptan kapatırsınız, kitaptaki eksiği YouTube'dan kapatırsınız. Bu şekilde çalışmak daha verimli olur. Dünyanın en iyi Almanca kursuna da gitseniz mutlaka anlamadığınız, eksik olduğunuz kısımlar olacak. Amaç bu eksikleri gidermek.
0
dissendium
(08.04.21)
benim tavsiyem şöyle olurdu:

a1 olan bir kitabı bulun. bu netzwerk olur, mittelpunkt olur fark etmez. bunu en ince detayına kadar çözün bitirin kelimelerine çalışın. bunu tek bir kitaptan dahi yapsanız a1 sınavını geçebilirsiniz.

buradan sonra halen a1'i farklı kitaplardan bitirmenize gerek yok. geçin a2'ye. zaten a2 yaparken a1'i tekrarlamış da oluyorsunuz. a2 ve a1 birbiriyle bağlantısız iki farklı seviye değil. böyle kitapları a2.1 a2.2 falan diye bitirerek gidip yanında da dış kaynaklardan takviye ederseniz bence en güzel yöntem olur.

online dil kurslarının faydasının çok düşük olduğunu okuyorum sağda solda. sizin bu yapacağınızdan çok farklı bir şey yapmayacaklar bunu bilin. tek artısı yazdığınız şeyin ve konuştuğunuz cümlenin geri dönüşünü alıyor olmanız olur.

bunun dışında duolingo falan boş uygulamalar. zaman kaybetmeyin onlarla. ille de boş zamanım var işim yok derseniz tamam da bir şey ummayın derim.
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
(4)

Kariyerde patlama

smyrna bella
"Müzikal kariyerinde patlama yaşadı." nasıl derim? "He had a boom in his musical career." diye düşündüm ama kulağıma yanlış geldi.
"Müzikal kariyerinde patlama yaşadı." nasıl derim? "He had a boom in his musical career." diye düşündüm ama kulağıma yanlış geldi.
0
smyrna bella
(07.04.21)
Aynı cümle olmasa da seçenek olarak şu olabilir diye düşündüm.

His music career took off.

www.oxfordlearnersdictionaries.com

3. açıklamada bahsedilmiş.
0
dissendium
(07.04.21)
breakthrough
0
hot potato
(08.04.21)
take off da breakthrough da olur.

breakthrough daha distruptive geliyor kulaga.
0
camussar
(08.04.21)
career breakthrough kullaniliyor gabe. ama daha guclu seyler icin. armut satislarinin artmasi breakthrough olmaz misal. take off olur.
0
camussar
(08.04.21)
(13)

Bana yardim eden adama hediye

sanguine
Gece gece aşırı derecede saçma bir olay yaşadım.3 saat kadar önce banyodan çıktım öyle bornozla oturuyorum evde. Arkadaki balkonda pencerede ışık gördüm noluyo lan dedim bir adam elinde telefonla etrafa bakıyor. Kötü bir şey gelmedi zaten aklıma ama insan birinci katta oturunca yine bi noluyo oluyo.
Gece gece aşırı derecede saçma bir olay yaşadım.

3 saat kadar önce banyodan çıktım öyle bornozla oturuyorum evde. Arkadaki balkonda pencerede ışık gördüm noluyo lan dedim bir adam elinde telefonla etrafa bakıyor. Kötü bir şey gelmedi zaten aklıma ama insan birinci katta oturunca yine bi noluyo oluyo. Balkondan bütün evin içi görünüyor çünkü. Neyse çıktım bi adam ben dördüncü katta oturuyorum dedi ben de biraz yarım ağızla konuşuyorum biraz gıcık gıcık. Sonra kedim düştü onu arıyorum dedi. Beş dakika kadar konuştuk karısı seslendi buldum diye ben de geçmiş olsun dedim içeri geçtim adam da gitti zaten.

Sonra bilgisayarda bir şeyler izlemeye devam ettim gece yarısına kadar. 12 buçuk gibi de dişimi fircaladim tam yaticam benim kedi yok. Bi baktım pencereyi açık bırakmışım. Sen benim kedi git. Zaten meyilli. Allah'ım gecenin bi yarisi arasam hırsız sanacaklar. Nereye bakacağımi da bilmiyorum. Bu Geceyi bırak bir daha asla uyuyamam, öldü mü kaldı mı, ne bok yedi nereye gitti salak hayvan. Öyle bi on dakika şoka girdim. Beklesem gelmez çünkü hem bu evin çevresini hiç bilmiyor hem de gerizekalı kendi adına tepki vermeyen bir kedi.

Dedim artık bu adamın kapısını çalayım, adamın kizmasini da göze alarak. Ki hiç tanımıyorum 5 aydır buradayim ilk defa gördüm konuştuk. Kedisini ararken de öyle çok ilgili gorunmedim (bunlar hep karma). Adam karısı yatmislar benim için uykularından uyandilar ikisi de. Adamcağızin düşen kedisinin de beli kırılmış meğerse, hiç sormamistim ne oldu diye. O da onu veterinere götürmüş
Sonra adamla beraber balkonun olduğu taraftaki avluya girdik neyse ki biraz bağırınca geldi. Buldum götürdüm. Ama ömrümden ömür gitti. O an bulamasam ne olurdu bilmiyorum. Çok korktum.

Bu adamın kedisi için bir şey almak istiyorum ama ne alayım. Şimdi her kedi mamayı yemez mama almak mantıklı olmayabilir. Kum alayım diyorum 20 kilo ya da 40 alsam çok overkill mi olur bilemedim çünkü çok mahcubum
Minik bir jest olur birisi bana alsa acayip sevinirim mesela. Bir de size sorayım dedim
0
sanguine
(07.04.21)
Bence bundan sonrası için kedinin durumunu, yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sorsanız yeterli. Kendi kedinizin Tekrar kaçmaması için de özen gösterirsiniz. Mahçup olacak hediyelik bir olay göremedim açıkçası.
0
not dark yet
(07.04.21)
40 kilo kumu götürüp vermek de sorun olur, gelin alın desen zaten olmaz sfjglf
Kum alacaksan iyi bişey al bence çünkü iyisini kullanıyorsa senin aldığını kullanmak istemeyebilir.
En safe olanı gimcat olur, vitaminlisinden alırsın çabuk iyileşsin diye dersin iyi dileğini de dahil etmiş olursun.
0
Jux
(07.04.21)
Hiç anlamam ama bence kedi maması alabilirsiniz.
0
dissendium
(07.04.21)
Kum mu:)
Vitaminli vs güzel kaliteli bir mama/krema vs alıp “sizin çocuğunuz da ameliyat olmuştu, toparlanmasına yardımı olur belki” gibisinden tatlılık yaparak verebilirsin..
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.04.21)
bence mama kum gibi şeyler almayın, herkesin kendi markası var. maksat maddiyat değil manevi olmalı zaten. ufak bi oyuncak daha anlamlı olur bence.
0
nlgyrn
(07.04.21)
Kediyle ilgili olmak zorunda değil bence. Güzel bir kek, börek gibi bir şey yapıp götürebilirsiniz
0
rapisa
(07.04.21)
gimcat malt, vitamin gibi bi şey olabilir veya oyuncak.
kum, mama çok mantıksız illa maama eklemek isterseniz bir paket yaş mama+fare oyuncak olabilir. kedinize olan sevginiz de gözümü yaşarttı gerizekalı diye diye ne beklenti içinde oldugunuzu merak ettim
0
ala09
(07.04.21)
Online petshoplara bir bakın hediye çeki için. Çok daha kullanışlı olur bence.
0
elorelia
(07.04.21)
Tatile gideceğiniz zaman hiç çekinmeden kedinizi bana bırakabilirsiniz de güzel bir opsiyon olabilir. Paranın satın alamayacağı bir şey gibi biraz da.
0
onemoremile
(07.04.21)
kaliteli yaş mama olabilir veya kediler için bir sürü oyuncak var.
0
golgi aygıtı
(07.04.21)
Ne yaparsanız yapın eğer kadınsanız bu dialoğu adamın karısı ile kurun, ne olur ne olmaz...
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.21)
Yani burada önerilen bir şeyi alıp küçük bir not ilistirip kapısının önüne bırakmayı düşünüyorum. En mantıklısı bu geldi. Şahsen muhatap olmaktan karşı taraf hoslanmayabilir denildiği gibi

Ayrıca kedim için bugüne yaptığım şeyleri buraya yazmak istemiyorum ama bu kedimin gene de gerizekalı hareketler yaparak beni zor durumda biraktigi gerçeğini değiştirmiyor. Zamanında Hiç kimsenin istemediği ve terk ettiği bir hayvanı yıllardır zaten evladım gibi gördugum için çok sinirlendim ve panik yaptım.
0
🌸sanguine
(11.04.21)
hediyeyi direk karısına verirsen ilerde herkesin kafası rahat eder
0
bir soru sorcam
(12.04.21)
(7)

Araştırma görevlisi tam olarak ne yapar? Asistanı olduğu hoca ona ne gibi..

asaf
..görevler verir? Derse girer mi, hocanın ne gibi işlerini halleder? Genel olarak araları nasıldır? Mail'leşirler mi yoksa telefonlaşırlar mı? Ekstra vereceğiniz tüm bilgiler altın değerinde.
..görevler verir? Derse girer mi, hocanın ne gibi işlerini halleder? Genel olarak araları nasıldır? Mail'leşirler mi yoksa telefonlaşırlar mı? Ekstra vereceğiniz tüm bilgiler altın değerinde.
0
asaf
(05.04.21)
Üniversitede okurken bir laboratuvar dersi almıştım. Dersi veren hoca sadece dönemin ilk dersine girdi ve bir daha derse girmedi. Kalan tüm derslere araştırma görevlisi girdi.

Araştırma görevlisi laboratuvar derslerine girebilir, deney yaptırabilir. Kısa sınav yapabilir. Sınavları, ödevleri, deney raporlarını değerlendirebilir. Sınavdan önce tekrar amaçlı ders anlatabilir, soru çözebilir. Hoca neye izin veriyorsa onu yapar.

Ders dışında hocası istedi diye ATM'ye giden araştırma görevlisi de gördüm.

Doktora öğrencisiyse araları daha iyi olabilir. Danışman hocası olduğu için okul dışında da görüşebilirler.

Not: mühendislik
0
dissendium
(05.04.21)
Normalde derslere girmemesi lazım, ama bazı yerlerde gayrı resmi derse giriyorlar. Bazen de hoca derse giremezse rica eder kendisinden, notları verir, derse sokar. Aslında hocanın özel işlerini halletme yükümlülüğü yok. Daha çok bölümle ilgili resmi işleri takip eder. Tabii bir yandan tezini yazmaya çalışır garibim. Ama uç örnekler de var. Mesela hoca "şuradaki kütüphaneden kaynak lazım oldu, ona ulaş bana gönder" falan diyebilir. Hocayla ters düşmemek için kabul edebilir araş gör'ümüz. Kabul etmez de hocayla çatışırsa tezi sıkıntıya girebilir. Takıştığı kişi danışmanı olmasa bile bölümde yere sağlam basmak için hiçbir hocayla ters düşmek istemez. Yarın öbür gün bölümde kadro açılacağı zaman işleri ters gitsin istemez. O yüzden araştırma görevlileri genelde uyumlu olmak zorunda hisseder. Fakat bazıları da artık sinirden kafayı yemiş, koy neticesine rahvan şey etsin modundadır. Özetle, araş gör'le hoca arasındaki ilişkiyi genelde hoca tarzı belirler. Samimi ve baskıcı da olabilir, mesafeli ve özgür de.
0
osuran imam
(05.04.21)
2547 sayılı yükseköğretim kanunu'na göre tanım aşağıdaki gibidir.

Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere (...yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan...) araştırma görevlisinin net bir görev tanımı yoktur.

Şartlara bağlı olarak araştırma görevlisi-danışman ilişkisi çok farklı seviyelerde yürütülebilmektedir.

Sorduğun sorular genelleme yapılamayacak tarzda sorular olduğu için cevap veremiyorum.
Ben kendi danışmanımla karşılıklı çıkar ilişkisini güzel bir şekilde yürütüyorum mesela. Seviyeli bir abi-kardeş durumu diyebiliriz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(05.04.21)
2547 sayılı YÖK kanununa göre araştırma görevlisinin görevi, idarece kendisine verilen işleri yapmaktır. yani idare kendisine ne görev verirse onu yapar.
belli bir hocayı asiste edecek bir düzeni varsa, hocanın yerine derse girebilir. ama normalde bu yasaktır, yani dönem boyu dersi asistanın üstüne yıkamaz hoca. ama asistanın üzerinde çalıştığı konudur anlatsın tecrübe kazansın der ya da doktora son aşamadadır, acemiliğini anlatsın diyebilir, ya da kırk yılda bir hocanın işi çıkar, hasta olur onun yerine girer. genelde soru çözümü ya da uygulaması olan dersleri asistanların üzerine yıkar hocalar.
gene hocanın tiynetine göre asistana şu şu konuda bir makale yaz getir der, üstüne ilk isim olarak kendi adını da yazar yayınlatır, ya da hakkaten hoca gibi hocadır birlikte çalışırlar, asistanına hakkaten bir şeyler öğretir birlikte yazarlar birlikte yayınlatırlar.
mailleşir de telefonlaşılır da, hocanın tarzına bağlı, asistanıyla kanka olup birlikte tatile giden, çoluk çocuk görüşen de var, ayda yılda bir iş olduğunda telefonda görüşen de mailleşen de. sabah arabasıyla hocayı evinden alıp özel şoför gibi dolaştırıp faturalarını yatıranı da var.
yani skalanın iki ucunda her türlü örnek mevcuttur.
bunlar tamamen okulun ve hocanın yapısına göre değişir. öğrenciyle hoca arasında köprüdür, öğrenci danışmanlığı yapar, sınav gözetmenliği yapar, tüm angarya işleri yapar, bunlar da bankodur. bunlarla eş zamanlı olarak da yls veya doktorasını yürütür. bitirince belki kadro alırım diye hiç bir şeye sesini de çıkaramaz garibim.
0
halanne
(05.04.21)
Kesinlikle hocasina bagli, yukarida dendigi gibi ATM'ye de gonderebilir, is taniminda olmayan seyleri yaptirabilir, bu mobbing'dir. Ben de ABD'de bu gorevi yapiyorum, ne yazik ki bir ustum yine Turk. Son dakikada da ders kilitliyor, internet sorunlu sular kesik falan bahanesiyle, ben de cok rahatsiz oluyorum. Tabi konusmak da elinizde ama hepsi bunu kabul etmez iste.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Tek hocayla işin olacak gibi bir algın oluşmasın bölümdeki tüm hocalarla işin var. Sekreterin işinden bölüm başkanının yapması gereken işlere kadar yapmışlığım var. Bu işin gecesi gündüzü olmadı benim için. Yukarda bahsedilmiş zaten. Ama bizim bir alt kattaki bölümde araştırma görevlileri için işler çok daha rahattı. Yani bölümüne göre çok şey değişir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(05.04.21)
Açılın araş gör geldi;

Araştırma görevlisi = angarya işler müdürlüğü

nerede bir angarya var araş gör'e yüklenir. bu kürsünün işleri de olabilir, okulun işleri de olabilir kişisel işler de olabilir.

tüm kürsü covid davasına esnek okula giderken ben her günümü okulda geçiriyorum. gitmezsem aaa neden gitmedin oluyor. dolayısıyla nöbet bende. sadece kürsü değil tüm okul bu şekilde.

kürsünün sağlık alanı olduğu için bir de laboratuvarı var. onun sorumluluğu yine bende. doktora öğrencilerinin takibi, doktora çalışmalarındaki sorunların çözümü danışmandan önce bende. hatta bir hocadan hiç bilmediğim doktoradaki spesifik bir konuda yardımcı olamadığım için fırça yemiştim.

covid öncesi her öğlen herkesden siparişleri toplar, öğle yemeği siparişini verirdim. şimdi az kişi olunca yapılmıyor. rahatladım azcık

proje varsa onun hazırlıklarının tamamı bende. projede olmamın ya da olmamamın bir önemi yok. tüm ön hazırlıklar bende. %90 laboratuvar çalışması da bende. nadiren sorumlular da yapabiliyor. yayında adım var mı? tabi ki yok :)

proje bitti yayın yazılacak yine bende. daha bugün biten bir çalışmanın dergiye yollanması işlemi var. Kürsüdeki doçent kişi ömründe hiç dergiye makale yollamadığını benim yapmam gerektiğini iletti. orijinal dosyanın yanında yollanması gereken şeyler var tablolar falan. hiçbirini ayarlamamış. hepsini ben yapmak zorundayım.

az önce uzaktan eğitim dersi için uygulama ders videosunu çektim. kürsüdeki tüm uygulama derslerinin sorumluluğu bende. ismen bir başka kişide olsa da o başka kişi derse şunlar hazırlanacak hazırla diyor. hazırlamazsam suçlu yine ben.

yetmemiş gibi teknik servis olarak da çalışıyorum. cihazların bakımı vs benim sorumluluğumda. arıza çıkarsa hocalara bildirmekle yükümlüyüm. bildirince tamam sen gerekeni yap diyor. neden bildirdiğimi hala çözemedim.

tabi bazı hocaların çocuklarının ödevlerini de yaptım. Arabasını yıkatmaya bırakmış aldım. ATM den para çekme haftalık zaten. İlaç yazdırma, sigorta işlemleri, fatura yatırma vs...

gece gündüz ayrımı yoktur. yaklaşık 1 ay önce 23:30'da zoom toplantısı yapmaya karar veren bir hoca mevcut. 2 doktora öğrencisi ile beraber haftasonumuzu kendi yazamadığı ve yeniden yazılma revizyonu gelen yayını yazmamızı istedi.

geçen gün bir tanesi ben hangi mailimi kullanıyorum bilmiyorum dedi...

25 yıldır aynı slaytları ppt dosyasından okuyarak para alan asalaklarla çevrili etrafım ve ben okuldaki bu durum bazında en iyi kürsüdeyim...

daha da yazardım da neyse... çok doluyum bu konuda. doktoram daha bitmedi. bitince 33/a kadrosundan istifa etmeyi düşünüyorum. (33/a kadrosu kalıcı kadro. ölene kadar üniversite bünyesindeyim anlamı taşıyor)
0
unique hint kumasi
(06.04.21)
(3)

Online dil kursu ne kadar mantıklı sizce?

ms brownstone
İngilizce dışında ve sıfır olduğunuz bir dil için soruyorum. Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimd
İngilizce dışında ve sıfır olduğunuz bir dil için soruyorum.

Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimdi kitabı sipariş ettim, kendimi gaza getirdim falan ama böyle olunca ne yapacağımı bilemedim. Sıfırdan öğreneceğim bir dil için online kurs fikri nedense hiç mantıklı gelmiyor bana. Sanki internetten de online ders kadar verim alabilirdim gibi geliyor kendi kendime ama belki de yanlış düşünüyorumdur.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yüz yüze mi yoksa online mı daha iyi sizce bu tür eğitimler? Siz olsanız online kursa yazılır mıydınız bu durumda?
0
ms brownstone
(05.04.21)
Ben bir yıldır doktora derslerini online alıyorum. Yeterli motivasyonunuz varsa bir farkı yok. Zaten yoksa kurs evinize de gelse bir farkı yok.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Ben de motivasyon demeye geldim. Daha once ingilizce ogrenmisliginiz varsa zaten bir dil ogrenmenin ne kadar uzun soluklu, ne kadar kapsamli efor gerektiren bir sey oldugunu biliyorsunuzdur. Haliyle online kurs calismanizin sadece ufak bir parcasi olacak. Gerisi sizin ilginize ve disiplinize kalmis. Nitekim ogrenemeyen o dilin konusuldugu ulkede dil kursuna gitse bile ogrenemiyor.
0
hot potato
(05.04.21)
Dile bağlı. Bazı dillerde istemediğiniz kadar kaynak var internette. Kaynağın az olduğu bir dilse kurs kaynaklarının faydası olabilir ama onun dışında online dil kursuna gitmezdim.
0
dissendium
(05.04.21)
(3)

e-yds vs yds

mg3929
e-yds'nin yds'ye göre bir dezavantajı var mı? ydsnin geçerli olup elektronik olanın geçerli olmadığı durumlar oluyor mu? e-yds her ay yapılıyor mu?
e-yds'nin yds'ye göre bir dezavantajı var mı? ydsnin geçerli olup elektronik olanın geçerli olmadığı durumlar oluyor mu? e-yds her ay yapılıyor mu?
0
mg3929
(04.04.21)
e-yds istanbul ve izmir için yer bulmak çok zor 8-10 sn de evet sn de doluyor eğer ödeme yapamayan olursa diye bekliyorsun. ha bunlar dışında birinini sayılıp diğerinin sayılmadığı yer ben görmedim.

neredeyse her ay e-yds yapılıyor ama yazılı yds falan olursa 2 aya falan uzuyor.
0
basond
(04.04.21)
e-yds pahalı. yds yılda bir oluyor. kpss başvurularında kullanılacaksa yazılı sınav zorunlu eyds geçersiz. ayrıca yds de daha fazla dil seçeneği var eyds de sanırım sadece ingilizce
0
ala09
(05.04.21)
ala09'un son söylediği doğru değil. Tam tersi e-YDS'de daha çok dil var, yazılı YDS'de daha az dil var. İngilizce için her ay yapılmıyor ama yazılı olana göre daha fazla yapılıyor.
0
dissendium
(05.04.21)
(6)

babam 34.000.000tl dolandırıldı. lütfen yardım edin.

vishera
Biraz uzun bir yazı olacak. okuyup zamanını ayıranlara şimdiden teşekkür ederim. başlık olarak açmaya çalıştım ancak onay sırasında olduğum için izin vermedi. bu konuda da yardım edebilecek varsa çok sevinirim.babam samsunda beyaz eşya mağazası olan küçük bir esnaftı. 1 yıl önce çalıştığı büyük bir
Biraz uzun bir yazı olacak. okuyup zamanını ayıranlara şimdiden teşekkür ederim. başlık olarak açmaya çalıştım ancak onay sırasında olduğum için izin vermedi. bu konuda da yardım edebilecek varsa çok sevinirim.

babam samsunda beyaz eşya mağazası olan küçük bir esnaftı. 1 yıl önce çalıştığı büyük bir şirket yaklaşık 8.000 tl lik borca karşılık 34.000.000 tl evet yanlış duymadınız otuz dört milyon tl haciz ihbarnamesi gönderdi. ilamsız takip de olduğu için bunu gönderirken herhangi bir belge de sunmadı karşı taraf. olay da burada başlıyor. ben bu ihbarnameyi görmedim. görsem direkt el atıp cevap vermesini sağlardım babamın. babam da insanlara güvenen birisi. bu şirket babama senin buna cevap vermene gerek yok. biz senin borcunu biliyoruz zaten diyip cevap süresinin kaçırmasını engellediler. bunun sonucunda babamın, küçük bir esnafın 34.000.000 tl borcu olmuş oldu. babamın üstüne kayıtlı 3 araba ve 1 ev var. başka bişey yok. bunların hepsine şuanda haciz konulmuş durumda. ayrıca yine aynı kişiler tarafından bankalara 340.000.000 tl evet yine yanlış duymadınız üç yüz kırk milyontl lik haciz ihbarnamesi gönderilmiş durumda. evimize her hafta bankalardan icra geliyor. 9 yaşında 3.sınıfa giden bir kardeşim var ve bu çocuğun psikolojisini düşünün. ayrıca bu şirket bunu sadece bize değil çalıştığı birçok kişiye de yapmış durumda.

menfi tespit davası açmayı denedik. önce karşımıza dava tutarı çıktı. 600.000 tl gibi bir para. ödeyemeyeceğimiz için adli yardım talebinde bulunduk ve babamın bu tutarı ödemekte zorlanmayacağı gerekçesi ile mahkeme tarafından kabul edilmedi. bir üst mahkemeye gittik ve adli yardım talebi kesin olarak kabul edildi. bu sefer ilk duruşmada mahkeme bu davanın açılamayacağına kanaat getirerek reddetti. şimdi soruyorum. tek yapılması gereken defter kayıtlarının, muhasebe kayıtlarının incelenmesi ve böyle bir borcun olup olmadığına bakılması. bu kadar basit bir olay neden yapılamıyor, neden reddediliyor? verdiği vergi belli, kazandığı para belli olan bir esnafın nasıl 34.000.000 tl borcu olur hiç mi vicdanınız yok sayın mahkeme heyeti? belgelerle her şey açık. babamın borcu 8000 tl ve ortada 34000000 tl gibi bir borç yok. babamın tarafına cevap vermesine gerek olmadığına gönderilen mailler, borcun miktarı belli. ne yapmamız gerekiyor?

ben artık ne yapacağımı bilemiyorum. babam 50 yaşını devirdi ve bu stresi kaldıramıyor. kardeşim eve gelen haciz görevlilerine oyuncaklarımı da alacak mısınız gibisinden cümleler kuruyor. biz 4 kişilik küçük bir aileyiz. ancak şuanda samsunun en zenginlerinde bile anca olan bir para ile borçlu durumda gözüküyoruz. diyeceksiniz ki baban neden cevap vermemiş. haklısınız ben de aynı şeyi diyorum ancak bu kadar kolay mı birine borçlu kalabilmek? insanların iyi niyetini kullanarak kandırmak türk hukuk sisteminde bu kadar kolay mı? o zaman ben de herkese haciz ihbarnamesi göndereyim aralarından birisi cevap vermezse alacaklı olayım. bu mudur sistem?

tek istediğim birinin bize yardım etmesi. bir ailenin, bir esnafın, bir çocuğun hayatını böyle çökertmek bu kadar kolay olmamalı. tek istediğim adaletin sağlanması. çünkü artık babamın ne kadar zamanı kaldığını inanın bilmiyorum. stresten 1 senede saçları beyazladı, almadığı kiloları aldı. pandemide gelir kaybına zaten değinmiyorum. lütfen birileri bu adaletsizliğe dur desin. lütfen paylaşabildiğiniz her yerde paylaşın. belki birileri görür ve bir çözüm yolu sunar.

teşekkür ederim.
0
vishera
(04.04.21)
Umarım en kısa zamanda içinizi ferahlatan bir haber alırsınız.
Hiç anlamadığım konular ama sağ tarafta görülsün diye yazıyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(04.04.21)
Gerçekten çok üzücü. Ekşi'de başlık olarak açılıp, twitter'da hukuk alanında öne çıkan kişileri, adalet bakanlığını vb. muhalefet partilerinden kimseleri dahil etmek belki biraz etki edebilir. Twitter'dan hak aranan bir ülke olduk son yıllarda.
0
Anthony McCarten
(04.04.21)
duyurudaki avukat arkadaşlar mutlaka yardımcı olacaktır. ben ilk defa bu kadar düşük meblağaya bu kadar yüksek haciz gördüm. adam 8000 tl'sini alamadığı için 34 milyon ve 340 milyonluk zarara mı uğramış? nasıl birşey bu?
0
false pretension
(04.04.21)
Twitter +1

Hangi şirketmiş bu? Twitter'da şirketin adını da paylaşın bence. İyi avukatlar ulaşabilir.
0
dissendium
(04.04.21)
Kesinlikle sesinii medyaya duyurun show haber star yv fox haber hepsine whatsapptan yazın sonda sosyal medyada duyurun sesinizi
0
tavish11
(05.04.21)
benim de anladığım konular değil, üste çıksın diye yazıyorum ve sosyal medya +1 diyorum.
0
gmzo
(05.04.21)
(9)

Aile vs sevgili yanı

hadi ya la
Uzak mesafe ilişkisinden merhabalar. 5 yıla yakın bir ilişkim var, geçen Eylül'de kız arkadaşım uçak mesafesinde bir yere atandığından beri çok sıkıntı çekiyoruz.Pandemi başladığında ailemin yanına geldim. Hem freelance işlerimi yürütüp hem de yüksek lisans için tez yazıyorum bu dönem.Fakat ben bu d
Uzak mesafe ilişkisinden merhabalar. 5 yıla yakın bir ilişkim var, geçen Eylül'de kız arkadaşım uçak mesafesinde bir yere atandığından beri çok sıkıntı çekiyoruz.

Pandemi başladığında ailemin yanına geldim. Hem freelance işlerimi yürütüp hem de yüksek lisans için tez yazıyorum bu dönem.

Fakat ben bu dengeyi tutturamıyorum. Ailem, arkadaşlarım, çevrem burada. Kız arkadaşımla olmayı da çok istiyorum ama sanırım bir kriz yaşıyoruz bu sebepten. Kız arkadaşım yanında daha fazla olmam gerektiğini düşünüyor, hak veriyorum.

Çok arada kaldım. Yerimde olsanız ne yaparsınız?
27/erkek
0
hadi ya la
(04.04.21)
"Kız arkadaşım yanında daha fazla olmam gerektiğini düşünüyor, hak veriyorum."

sevgili 27/erkek,

gidecegin tek yer havaalani
sana lazim yeni yasam alani.
0
ateistanbul
(04.04.21)
Aile arkadaşlarının yanında yeterince kalmışsın bence, kız arkadaşında kal biraz da.
0
Jux
(04.04.21)
Gitmeyi yeterince isteseydiniz çoktan giderdiniz diye düşünüyorum. Yüksek lisans bittikten sonra gidilebilir. Ekonomik duruma da bağlı tabii ki.
0
dissendium
(04.04.21)
Eylülden beri kaç defa buluştunuz mesela?
0
zetsuboushita
(04.04.21)
5 yıl uzun. Hâlâ kız arkadaşınızla ortak bir hayat planlamayıp "ailem arkadaşlarım" diye konfor alanınızda kalıyorsunuz ve kız arkadaşınız haklı.

Ama "ne yaparsınız" sorusunun cevabı sizde. Gelecekten ne bekliyorsunuz? Siz beraber bir hayat kurmak istiyorsanız kalkın gidin yanına. Yok, ailemin evi rahat, çevrem de iyi, çamaşırımı da annem yıkıyor, ben böyle iyiyim diyorsanız bunları sevgilinizle konuşun ki kadın da gelecekten ne istediğini düşünüp ona göre hareket etsin.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
Abi 27 yasinda ailenin yaninda ne isin var? Kiz hakli. Hadi ailenin yaninda olman gerekiyor diyelim, o zaman sik sik gideceksin
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.04.21)
27 yaşında aile ile kalıyorsan hiç ayrılma bu saaten sonra evlen çocuk yap vs. bu tarz şeyler evden çalışan adama ağır gelir.
0
mikahakkinen
(04.04.21)
Kız haklı.
0
1bir1bir1
(04.04.21)
27 yaşındasın beş yıllık ilişki diyorsun ama annemin yanından ayrılamam diyorsun.
0
KaraSakall
(04.04.21)
(6)

Meslek edinme hk.

digits
Üniversite okumadan kurs ve eğitim programları ile edinilebilecek, önümüzdeki 10-20 yıl sonra güncel değerini koruyabilecek meslek dalı arayışım var. Oto tamir, bakım ve modifikasyon işlerine biraz ilgim ve yatkınlığım var. Finans sektöründeki mevcut mesleğimi çoğu insan gibi sevmeyerek yapıyorum. P
Üniversite okumadan kurs ve eğitim programları ile edinilebilecek, önümüzdeki 10-20 yıl sonra güncel değerini koruyabilecek meslek dalı arayışım var.

Oto tamir, bakım ve modifikasyon işlerine biraz ilgim ve yatkınlığım var. Finans sektöründeki mevcut mesleğimi çoğu insan gibi sevmeyerek yapıyorum. Pandemiden sonra kurslara gidip çıraklık yapıp aklımdaki mesleği öğrenmek istiyorum.

Sizce 2. paragraftaki yoldan ilerlemek orta yaş grubundaki biri için çok mu geç? 2. paragraftakinin dışında 1. paragraftaki koşulları sağlayan tavsiye edebileceğiniz el becerisine dayalı bir iş kolu var mıdır?
0
digits
(04.04.21)
Veri analitiğiyle ilgili herşey olabilir.
Dünyadaki en değerli şey veridir ve bunun işlenmesi de en değerli zanaat olarak değerlendirilebilir.
Bu sebeple veri işleyen programları öğrenmek ve bu alanı takip etmek gelecek yüzyılın mesleği diyebiliriz.
Makina öğrenmesi, yapay zeka gibi alanlar henüz bebek diyemem ancak emeklemekten yürümeye yeni başlayan çocuk diyebilirim. Trene ne kadar erken binerse kendine ve geleceğine o kadar yatırım yapmış olursun.
0
otopsicocugu
(04.04.21)
siber güvenlik uzmanı
0
evimin paspasi
(04.04.21)
Metal ustaligi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.04.21)
CNC Operatörü.
0
ankara06
(04.04.21)
Oto tamirle ilgili yerlere gidip hafta sonları takılarak ortamı ve mesleği sevip sevmediğinize bakabilir, çalışanlarla konuşabilirsiniz. Eski arabalarda uzmanlaşmış yerler olabilir.
0
kaset
(04.04.21)
Kesinlikle kaynak ve CNC derim. Kaynak öğrenmek çok zor değil ve iş alanı geniş. Çelik, alüminyum ürünler üreten her yerde mutlaka kaynakçı vardır. Hatta bazı yerlerde onlarca kaynakçı çalışır. Tersanelerde de kaynakçılar var.

CNC ise imalat yapan yerler için vazgeçilmez bir şey.
0
dissendium
(04.04.21)
(12)

Son zamanlarda pandemiye rağmen yaptığınız şeyler var mı?

ms brownstone
Ben mesela yüz yüze dil kursuna yazıldım. Doğru bir zaman olmadığını biliyorum ama 1 senedir o kadar bıktım ki böyle bir şey yapmış bulundum sonunda ki geçen yaz bile çoğunluk gezerken gerekmedikçe evden çıkmayan, mekanların ilk açılışında maksimum 2-3 kere mekanlara giden biriyim. Zaten aylarca pan
Ben mesela yüz yüze dil kursuna yazıldım. Doğru bir zaman olmadığını biliyorum ama 1 senedir o kadar bıktım ki böyle bir şey yapmış bulundum sonunda ki geçen yaz bile çoğunluk gezerken gerekmedikçe evden çıkmayan, mekanların ilk açılışında maksimum 2-3 kere mekanlara giden biriyim. Zaten aylarca pandemi hastanesinde çalıştığım için çok uzun süre çevremdeki herkesten daha fazla dikkat ettim ama patlama noktasına ulaştım galiba artık.

Benim dışımda içten içe huzursuz olsa da böyle bir şey yapan oldu mu acaba? Tatil, düğün, kurs, toplu buluşma, herhangi bir etkinlik vs. bu tür şeylere katıldınız mı hiç son 1 senede? Hala “tabii ki yapmamalıyız” kafasında mısınız yoksa saldınız mı artık biraz? Bir anlık gazla kayıt yaptırdıktan sonra biraz “zamanı mıydı şimdi” diye kendime kızmaya başlayınca çoğunluğun fikrini merak ettim bu konuda.
0
ms brownstone
(03.04.21)
yok. sadece toplu tasima kullaniyorum o da mecburiyetten.
0
buenosdias
(03.04.21)
Ben hala tabii ki yapmamalıyız kafasındayım, salmadım, ben ve benim gibi olan bir kaç kişi çevremizde dalga konusuyuz ama son derece izole ve dikkatli iken geçen sene hastalık şüphesini bir kere yaşadık, hiç bi etkinlik o şüpheyi tekrar yaşamaya değecek kadar cazip değil bana.
0
(03.04.21)
ben halen salamadım ve bu sebepten zaman zaman kınanıyorum. geçen ay çok özlediğim için bir istiklal'e gideyim dedim, o da sokakta dümdüz yürümek için. o kadar kalabalıktı ki metronun oradan ışık hızıyla döndüm adeta. mecburiyetten toplu taşıma kullanıyorum sadece.
0
kedimedi
(03.04.21)
Ben patlama noktasına geldim ama saldım denemez. Bi de işi bıraktım üstüne üstlük. Full evdeyim ama nereye kadar gidecek meçhul. Toplu etkinlik ders kurs vb aşırı özledim ve ihtiyaç hissediyorum.
0
msb
(03.04.21)
Yok. Buna rağmen pozitif çıktım :)
0
ruhen hastayim ben
(03.04.21)
Kuaföre gittim, Bayramda da tatile gideceğim. Bunun dışında hala buluşmalara gitmiyorum, sahilde yürüyorum sürekli.
0
jazzabel
(03.04.21)
Ehliyet kursuna kaydoldum ama gerekli olduğu için. Daha başlamadım. Dil kursuna bedava olsa şu an gitmem ama gitmek istediğim kurslar açılırsa gideceğim.
0
dissendium
(03.04.21)
Patlama noktasına geldim ama salamayacak kadar realistim. Gerçi çok yapmak istediğim şeyler zaten yapılmıyor, mesela bi konser olsa açık havada, giderdim. Açık olan her cumartesi dışarı çıktım ama kapalı mekana girmedim, en fazla bahçeli mekanda bira içtim. Kalanları da sahilde yürüyüş. Arada ofise gidiyoruz arkadaşlarla ama mesafeli takılıyoruz, aldığım en büyük risk bu sanırım.

Ama ruh halini anlıyorum ve doğrusunu yaptın bence; kötü hissetme. Geçtiğimiz yaza kadar markete bile gitmiyordum, yazın kapalı mekanlara gitmedim hiç. Başta çok sıkınca sonra dayanamıyor insan, sürekli evde kalmak sürdürülebilir bir hayat değil.

Zira belli ki bu iş nüfusun büyük kısmı aşılanana kadar bitmeyecek, ülkedeki aşı durumuna bakınca biz sağlıklı insanlara sıranın gelmesi, işlerin rayına oturması 1 sene. E 2 sene boyunca insan nasıl kafeste yaşayabilir ki? Diyet gibi bişey işte, sürdürülebilir olmadıkça uzun süreli devamını getiremiyorsun.
0
Jux
(03.04.21)
Yari saldim.
Surekli ayni kisilerle, ayni anda en fazla 3 kisi olacak sekilde acik havada bulusuyoruz.
Ev ortaminda ise sadece 4 kisiyle (2-2) gorustum.

Seyahat ediyorum ama doga yuruyusu vs icin, yasadigim ulkede oteller, restoranlar kapali. sokakta dolaniyorum filan.
Mesela asansorde hep maskemi takarim ama tren restoraninda yemek yerken maskesiz olmak rahatsiz etmiyor.
0
kuehles blondes
(03.04.21)
havuzlar açılmış diye duydum. bana kalsa kafayı kırdım, çoktan gideceğim de yakında bana uygun havuz araştırıp bulmam filan gerekiyor ona çok üşeniyorum.

onun dışında ben korona konusunda biraz gevşeğim galiba ya. mekânlara girip çıkıyorum çekinmeden.
0
filteria
(03.04.21)
yasaklar kalkar kalkmaz arkadaşlarla iş çıkışı kahve içmeye gidebildik çünkü mekanlar 7'de kapanıyordu.

ilk hafta sonu bir arkadaşımızın evinde toplandık. bir hafta sonu kahvaltıya gittik bir hafta sonu uludağ.

saçımı boyatmaya ve kestirmeye gittim. (farklı günlerde) lazere başladım. lviv turuna bakıyorduk yasaklar geldi. ben vazgeçtim ama arkadaşlar gitmekte kararlı.
0
naksidil
(03.04.21)
Ben spor salonuna gidiyorum. Yazilanlarin icinde en riskli benim. Tabiki korona oldum. 10gun bitti tam gaz devam.
0
punk
(04.04.21)
(2)

Göz kayması hk.

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,2-3 yıl önce doktora gittiğimde hafifte olsa göz kayması var demişti. Sonra çocukluğu hatırlıyorum merdivenlere bakarak hızlıca inersem hep düşüyordum yada kitap okurken iç içe girmeler, satır atlamalar çok oluyordu. Şuan ise yan yana aynı rakamlardan kaç tane var çok zor sayıyorum tek gö
Merhabalar,

2-3 yıl önce doktora gittiğimde hafifte olsa göz kayması var demişti. Sonra çocukluğu hatırlıyorum merdivenlere bakarak hızlıca inersem hep düşüyordum yada kitap okurken iç içe girmeler, satır atlamalar çok oluyordu.
Şuan ise yan yana aynı rakamlardan kaç tane var çok zor sayıyorum tek gözümü mutlaka kısıyorum yada ekrandaki ufacık saate bakarken yada bankalardan gelen şifrelere bakarken mutlaka bi gözümü kısıyorum. Son samanlarda çok fazla rahatsız etmeye başladı. Yada bir şey okurken çok yakın baktığımı sonradan farkediyorum, ve iç içe giriyor yazılar eğer çok yaklaştırırsam. Acaba bunlar göz kayması ile ilgili midir, daha da ilerlemiş midir? Gözlükle mi düzelir? Şu kalem egzersizini de pek yapamıyorum.

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(02.04.21)
Çift görme olabilir mi? O da göz kaymasıyla ilişkili olabiliyormuş. Göz kayması ameliyat ile düzeltilebiliyor. Tavsiyem devlet hastanesine değil, üniversite hastanesine gidin. İmkânınız varsa öğretim üyesine muayene olun. Not: Doktor değilim.
0
dissendium
(03.04.21)
Bunu en iyi göz doktoru bilir.
0
sta
(03.04.21)
(4)

Korneam PRK lazere uygun ama Smile veya Lasik'e degil...

nefertarii
Atakoy Dunya Goz'de muayene oldum, kornea topografyamin cekilmesi sonrasi doktor bana uygun olanin PRK yontemi oldugu Smile veya Lasik'in guvenli olmayacagini (gorme kaybiyla sonuclanabilirmis) soyledi. PRK'nin ameliyat sonrasi agrisi, konfor ve iyilesme suresi Lasik ve Smile'a gore daha kotu oluyor
Atakoy Dunya Goz'de muayene oldum, kornea topografyamin cekilmesi sonrasi doktor bana uygun olanin PRK yontemi oldugu Smile veya Lasik'in guvenli olmayacagini (gorme kaybiyla sonuclanabilirmis) soyledi. PRK'nin ameliyat sonrasi agrisi, konfor ve iyilesme suresi Lasik ve Smile'a gore daha kotu oluyormus; ameliyat sonucunda pek bir fark gormezsin ama operasyon sonrasi PRK'de cok daha agir gecer dedi.
Baska doktora gidersen sana Smile onerirse teknik acidan yanlis bir karar vermez ama ben kendi tecrubeme dayanarak guvenlilik acisindan PRK yapman gerektigini soyluyorum dedi.

ne yapsam? etiler dunya goz'e mi gitsem?
0
nefertarii
(02.04.21)
Onlar o ameliyatları neredeyse her gün yapıyorlar. Doğru demişlerdir. Başkası da büyük ihtimalle aynısını der ama içiniz rahat olsun diye bir kez daha gidebilirsiniz.
0
dissendium
(02.04.21)
maalesef dissendium'a katılmıyorum. daha geçen gün başımıza böyle bir şey geldi. bir tanıdığım, benim çok güvendiğim ve yıllardır gittiğim, hatta kendisinin de gittiği doktoruma değil de yine başka bir tanıdığın operasyon yaptırdığı ve yine çok güvendikleri bir doktora kardeşinin göz ameliyatını yaptırdı. ikisi de itibarlı doktorlar. sonra istedikleri sonucu elde edemedikleri gibi ne yapılacağında da bir belirsizlik olunca fikir alma amaçlı benim doktoruma gittiklerinde doktorum diğeri doktoru hem tanıdığını hem çalışmalarını beğendiğini söyleyerek, kötüleme amaçlı olmadığını da vurgulayarak, operasyonu kendisi yapacak olsa, yurt dışından gelecek malzemeler sebebiyle hem daha uzun bekleme süresi hem daha fazla paraya mal olacak olsa da farklı bir yöntem izleyebileceğini anlatmış. yani artık iş işten geçmişti, "neden operasyon olmadan benim doktora da bir gitmediniz" demedim ama inanın ki kendimi zor tuttum. neden gitmez ki insan?
0
bir garip melek
(02.04.21)
Ben PRK yöntemi ile ameliyat oldum. Uzmanlıklarına çok güvendiğim iki doktora göründüm, ikisi de Lasek dedi başka birşey demedi, ben de evime yakın olanı tercih edip ameliyatı orada oldum. (şu anda gözler 0.00)
Kişisel tecrübemi aktarayım, ameliyat dediği zaten en fazla 5 dk sürüyor, anlamıyorsunuz bile. Ameliyattan sonra şiddetli ağrılar vs beklediğim için en azından vakit geçireceğim yeri konforlu hale getirmek amacıyla ışık geçirmez perdeler vs ile bulunduğum ortamı epey karattım. Hatta karanlıkta göz konforunu artırdığı için sık kullanacağım wc gibi yerlerin ampüllerini kırmızı ampül ile değiştirdim. Bir de ameliyat sonrası damlaları saati saatine, hatta dakikası dakikasına kullandım. Bu önemlerin faydası oldu mu bilmiyorum ancak o bahsedilen ağrılar bende hiç ama hiç olmadı. Elbette bende olmaması kimsede olmayacak anlamına gelmiyor ama böyle bir durum ile de karşılaşabilirsiniz.
Özetle PRK daha eski bir teknolojiye dayanıyor olsa dahi sonuç olarak aynı sonuçları alabiliyorsunuz, en azından endişeniz o yönde olmasın.
0
semyasa
(02.04.21)
dürüst bir doktormuş. ameliyat sonrası iyileşme süresi diğer yöntemlere göre daha uzun. biraz daha sancılı. öyle dayanılmaz bi olayı da yok. 2. gün acı ve göz kuruluğuna uyandım. damlaları düzenli kullandım. büyük bi ağrım olmadı. benim kendi işimi görebilecek seviyede görmem 4 gün falan sürdü. 15 gün sonunda masabaşı işimi yapabilecek seviyeye gelmiştim ama yoruluyordum ekrana bakarken. daha sonra git gide düzeliyor görüntü. 2 ayın sonunda çok iyi bi görüşe sahip oldum. 14 ay oldu ameliyat olalı. memnunum bakalım şimdilik. ileride nolur bilemem.
0
glamdr1ng
(02.04.21)
(4)

Ehliyet, ticari araç

dissendium
Ehliyet için sağlık raporu aldım. Raporda ticari araç kullanamaz yazıyor. B sınıfı ehliyet alabiliyormuşum. Ben ehliyeti iş başvurularında istendiği için alacağım. Bu durumda şirket aracı ticari araç olur mu? Ticari araç benim bildiğim Ford Transit gibi araçlar. Bu şekilde olmayan araçlar ticari ara
Ehliyet için sağlık raporu aldım. Raporda ticari araç kullanamaz yazıyor. B sınıfı ehliyet alabiliyormuşum. Ben ehliyeti iş başvurularında istendiği için alacağım. Bu durumda şirket aracı ticari araç olur mu? Ticari araç benim bildiğim Ford Transit gibi araçlar. Bu şekilde olmayan araçlar ticari araç olur mu?

Bir de ruhsatta ne yazdığı önemliymiş sanırım. Ruhsatta hususi yazıyorsa, ticari yazmıyorsa ama iş için kullanılsa sorun olur mu?
0
dissendium
(02.04.21)
www.ford.com.tr

transitlerin küçüğü de ticari olarak geçiyor.

niye ticari araç kullanamaz diye yazdılar ki.
0
elorelia
(02.04.21)
@elorelia, göz kayması olduğu için monoküler yazdı ama iki gözümün görmesi de tam.

Aslında Transit'lerin küçüğüyle de bir işim yok.

Şirket için kullanılan binek araçların ticari olup olmadıklarını öğrenmek istiyorum.
0
🌸dissendium
(02.04.21)
şirket için kullanılsa da binek araç ruhsatta otomobil olarak geçer, B sınıfı ehliyetle kullanılır.
0
gkhncnzdgn
(02.04.21)
şirket aracı ile ticari aracı karıştırmayın. ticari araçtan kasıt, otobüs minibüs vs gibi araçlar. normal bir binek aracı şirkete de alsanız ticari olmuyor. bu arada mesela doblo vs gibi araçların bazıları da ticari olarak geçmiyor, mevcut ehliyetiniz ile kullanabiliyorsunuz.
0
co2s2
(02.04.21)
(3)

Proje Yönetimi Eğitimi almak istiyorum

banusa
Bunun için hazır online eğitimdeyken bir sertifika kursuna başlamak istiyorum. Yalnız internetten epeyce araştırmama rağmen karar veremedim. Fiyatlar, eğitim saatleri vs. çok farklı programlar var. Benim bu konuda bir eğitimi seçerken nelere dikkat etmem lazım, sertifikasyon noktasında nelere dikkat
Bunun için hazır online eğitimdeyken bir sertifika kursuna başlamak istiyorum. Yalnız internetten epeyce araştırmama rağmen karar veremedim. Fiyatlar, eğitim saatleri vs. çok farklı programlar var. Benim bu konuda bir eğitimi seçerken nelere dikkat etmem lazım, sertifikasyon noktasında nelere dikkat etmem lazım (uluslararası geçerlilik falan gibi mesela)? Ya da daha iyisi direkt şuranın verdiği eğitim çok iyidir, verdikleri sertifika da geçerlidir, işine yarar memnun kalırsın öneriniz var mı?
0
banusa
(01.04.21)
Kursa değil ama seminere katılmıştım. Bence süresi önemli, eğitimci önemli. Sürenin yeterli olması lazım. Kısa süren kurslar yeterince verimli olmuyor. Eğitimciyi de araştırmak lazım. Gerçekten iyi yerlerde okumuş, iyi yerlerde çalışmış kişilerden eğitim almak lazım. Bir de eğitim veren yerin referanslarına bakmak iyi olabilir. Bazı eğitim veren şirketler X şirketine eğitim veriyoruz/verdik gibi referanslar yazıyorlar.
0
dissendium
(01.04.21)
10 yıl proje yönetimi bölümünde çalıştım. İş ilanlarının çok büyük bölümünde "Tercihen PMP sertifika sahibi." yazar. En geçerlisi budur. Biraz pahalı sanırım. Bir de Agile & Scrum falan var ama onlar hakkında pek bilgim yok.
0
himmet dayi
(01.04.21)
Google ve Coursera'nınki oldukça iyidir diye düşünüyorum.

www.coursera.org
0
anten
(01.04.21)
(7)

melez prens mi zümrüdüanka yoldaşlığı mı?

Jux
ikisinden birini tekrar izlemek istiyorum ama son izleyeli baya zaman geçti üstünden, unuttum hangisi daha güzeldi. hangisini daha çok seviyorsunuz, neden?melez prens biraz geçiş filmi gibiydi diye hatırlıyorum, olayları bağlamak için detayların serpiştirildiği "filler" bölüm gibi. zümrüdüanka'yı da
ikisinden birini tekrar izlemek istiyorum ama son izleyeli baya zaman geçti üstünden, unuttum hangisi daha güzeldi. hangisini daha çok seviyorsunuz, neden?

melez prens biraz geçiş filmi gibiydi diye hatırlıyorum, olayları bağlamak için detayların serpiştirildiği "filler" bölüm gibi. zümrüdüanka'yı daha az hatırlıyorum ama o da serideki en olaysız film gibi kalmış aklımda.

hangisini izliyim?
0
Jux
(29.03.21)
Snape'i cok sevdigim icin melez prens
0
matilda
(29.03.21)
Zümrüdüanka yoldaşlığında Harry tam bir dayaklık ergen olduğu için melez prens. (Şu ara Zümrüdüanka yoldaşlığının sesli kitabını dinliyorum, yine Harry'den tiksindim.)
0
kobuzchu kiz
(29.03.21)
zümrüdüanka yoldaşlığı serinin en uzun kitabıydı ama filmi çok kötü yapmışlardı. Melez Prens'in filmi bi tık daha iyi.
0
nundu
(29.03.21)
Melez prens kesinlikle
0
Tochinoshin
(29.03.21)
Hortkuluk konusuna geçiş yapılması ve olayların ciddileşmesi nedeniyle Melez Prens'i daha çok severim.
0
dissendium
(29.03.21)
Zümrüt'te çok saçma işler olduğu ve Sirius bok yoluna gittiği için Melez Prens.
0
prole
(29.03.21)
Harry'nin de bir hortkluk olduğunu gözümüze gözümüze sokmuşlar yüzüğe dokunma sahnesinde, ben bu filmde atıf yapıldığını anlamamıştım, aydınlandım.

Kitabı düşününce film cidden yetersiz. Yani evet kitaplar komple çok daha iyi ama bu film kitabın çok daha gerisinde. Mesela voldemort'un çocukluğuna daha net iniliyor diye hatırlıyordum; meğerse kitaptakilerden kafamda canlandırdıklarımmış.

Yine de güzel geldi, yarın ve sonraki gün bitiriyim son 2 bölümü. Herkese teşekkürler!
0
🌸Jux
(30.03.21)
(25)

İngiltere denince aklınıza ne geliyor?

avatar is back
Benim kafamda pek bişey canlanmıyor ama ilk olarak akla ne gelir ne gelmeli? Örneğin Almanya denince direkt otomobilleri, disiplinleri, makine konusundaki başarıları geliyor. Hakeza japonya deyince de çok ve gereksiz çalışkan insanlar, biraz özgüvensiz ve sessiz sakin tipler aklıma geliyor. Nerdeys
Benim kafamda pek bişey canlanmıyor ama ilk olarak akla ne gelir ne gelmeli?

Örneğin Almanya denince direkt otomobilleri, disiplinleri, makine konusundaki başarıları geliyor. Hakeza japonya deyince de çok ve gereksiz çalışkan insanlar, biraz özgüvensiz ve sessiz sakin tipler aklıma geliyor. Nerdeyse her ülke için kafamda direkt beliren şeyler var ama ingiltere için hiç bişey yok.

Aklımıza ilk ne gelmeli?
0
avatar is back
(29.03.21)
Ters yönden akan trafik.
0
elijahz
(29.03.21)
Sicak soguk cift musluk.
0
Anjelik
(29.03.21)
Yağmur, gri hava
0
cometome
(29.03.21)
bol yağış hatta bundan mütevellit yağmur geçirmeyen ürünler üzerine iyiler. sky bisiklet takımı, bradley wiggins, chris froome, churchill, prenses diana, elton john, beatles, oasis, futbol, wimbledon tenis turnuvası, ortaçağ kaleleri, harry potter, england double decker (kendilerine has dizaynı olan kırmızı iki katlı otobüs), black cab (siyah taksi), london eye ve O2 arena. olmazsa olmaz bir de stonehenge tabii ki.

edit: sütlü çay, bbc ve rolls royce
0
evimin paspasi
(29.03.21)
kırmızı telefon kulübesi ve çift katlı otobüsler.
0
etna
(29.03.21)
Eski sevgilim :(
0
mirty
(29.03.21)
Müzik. 60-80 arası İngiltere'den çıkan gruplar müzikte çıtayı arşa koymuştur kendi görüşüme göre.
0
brillant comme une larme
(29.03.21)
University of Cambridge ve Oxford geliyor. Baska bi sey gemesine gerek yok benim icin :D
0
e mice
(29.03.21)
Güzel müzik
0
freebird5406_2
(29.03.21)
Michael Owen
Yağmur
0
paramolacak
(29.03.21)
sömürgeler, snobluk, kırmızı telefon klübeleri.
0
roket adam
(29.03.21)
kotu disler/agiz yapisi
0
hot potato
(29.03.21)
Aşırı beyaz tenli insanlar ve yağmur.
0
chicha_v2
(29.03.21)
kapalı gri yağmurlu boğucu havası.
0
candide
(29.03.21)
Pub, publar, bira, dışarda ayakta içen kalabalık.
0
archmage mahmut
(29.03.21)
Harry Potter, İngiliz sterlini
0
dissendium
(29.03.21)
sömürgecilik ve futbol.
0
outis2
(29.03.21)
kurallar ve sıraya girme kültürü. Kurallara müthiş bağlılar (benim gördüğüm) ve mesela After Life dizisinde de işlenen "sen çocuk değilsin, çocuk menüsü alamazsın, az yiyeceksen de yapacak bişey yok" muhabbetini birebir yaşadım mesela :D

pub, aksanları vs. de gelebilir tabii.

edit: Şunu most british thing diye paylaşıyorlardı:D
static.standard.co.uk
0
nhk ni youkosu
(29.03.21)
yaklasik 25 sene once gittim. aklima ilk gelen seyler:

zebra crossing
taksiler
bol patates haslamali yemekler
soguk insanlar
devamli kapali hava
yanyana onlarca futbol sahasi ustunde kosturan yuzlerce cocuk
0
cooperr
(30.03.21)
fish n chips
abur cubur sagliksiz beslenen insanlarin coklugu, takeaway kulturu
kapali, gri hava
her seye thank you, sorry (adam, kadin otobuste kartini bastiktan sonra bile thank you diyen var, sanki belese bindirdi sofor)
Alright (hasta mi gozukuyorum, uykulu mu gozukuyorum diye ilk 1 hafta ciddi ciddi yuzumu inceliyordum, uzuluyordum)
park bahce acik havada ciddi ciddi spor, egzerzis yapan insanlar
Hintli, Turk, Kurt bakkallar
Her mahallede bir kebapci, bizim expatimiz kebapcilar aslinda
Hello, hi, alright darling diye karsilayan dukkan teyzesi
Toplum icinde yuksek sesle rap soyleyen, dinleyen siyahi ergenler, bulasmayin picaklarlar:) Dua mi okuyor lan bu diyorsun agresif agresif rap soyluyor adam kendi kendine
0
neverletyougodown
(30.03.21)
müzik ve işçi sınıfı.
0
isveperver
(30.03.21)
Kahvaltıda sosisin yanına fasulye yemeleri
0
stronzo
(30.03.21)
kırmızı otobüs
siyah taksi,
kırmızı telefon kulubeleri,
london eye
monarşi
kraliçe
0
liberal
(30.03.21)
hiç gitmedim ama görüp duyduklarımdan: kapalı hava, müzik, publar, premier league, çarpık dişli insanlar, siyah taksi, iki katlı kırmızı otobüs:)
0
nothing in my way
(30.03.21)
yagmur,
muzik,
publari,
ingiliz kibri,
somurgecilik,
0
baldur2
(30.03.21)
(4)

"Said that"ten sonra kullanılan zaman kipi hakkında

mikro patlama
Ölen kişiyle ilgili olarak, "Nel's mother said her son leaves behind three children."denmiş. Bu kullanım doğru mu? "has left" olmaz mı?
Ölen kişiyle ilgili olarak,
"Nel's mother said her son leaves behind three children."
denmiş. Bu kullanım doğru mu? "has left" olmaz mı?
0
mikro patlama
(29.03.21)
bazı durumlarda illaki tek bir seçenek olmak zorunda değil. "i was been a teacher" diyemezsin mesela, bu kesin olarak yanlıştır ama bazı durum ve ifadeleri farklı şekillerde veya zaman kipleriyle ifade etmek mümkün olabilir.

bu örnekte bence kullanım doğru. alternatif olarak ben "left" derdim açıkçası, adam ölmüş gitmiş zaten artık has'lik bir durum yok.

mesela "eşi ve üç çocuğu vardı" gibisinden ifadeler için de simple present kullanırlar genelde, "he is survived by..." şeklinde. başka tense görmedim ben. dediğim gibi bana sorarsan senin yazdığın örnekte left de olabilir, kimsenin itiraz edip "yok yau yanlış, böyle denmez!" diyeceğini sanmam; en fazla nedir, genel kullanılan kalıptan farklı olur. ama has left'i benim gözüm tutmadı, perfect gerektirecek bir durum görmüyorum bu cümlede.
0
der meister
(29.03.21)
ikisi de doğru kullanım bence. yeni öldüyse bu kişi, o an olmakta olan durumdan bahsetmek için geniş zaman kullanılabilir.
0
isabella was a ginger
(29.03.21)
Tablolar burada var.

www.perfect-english-grammar.com

www.ef.com

Kurala göre "left" olmalı.

"leaves" yanlış olmayabilir. Bilgi hâlâ doğruysa present simple kalabilir denmiş ilk linkte.

"has left" linkteki tablolara göre yanlış ama kullanıldığı durum varsa bilemem.
0
dissendium
(29.03.21)
Burda tense'in degismeyecegi durumlari guzel anlatmis: 7esl.com Report Something Immediately basligina giriyor sanirim sizinki. Haberi yeni duymus aninda aktariyor olmali
0
neverletyougodown
(29.03.21)
(2)

askerlik - psikolojiden ötürü elverişsiz olma

dinç kuvvetler
ileride ne gibi sorunlar çıkabilir??? benim birader evde okulda falan ittire kaktıra bi şekilde arkadaşların çevrenin yardımıyla yürüttü bu işi... küçük yer zaten sorun olmadı da... askere gitse başına bi iş gelir diye korkuyoruz. tam tanısını bilmiyorum ama psikolojik... ama yarın öbür gün işe fala
ileride ne gibi sorunlar çıkabilir??? benim birader evde okulda falan ittire kaktıra bi şekilde arkadaşların çevrenin yardımıyla yürüttü bu işi... küçük yer zaten sorun olmadı da... askere gitse başına bi iş gelir diye korkuyoruz. tam tanısını bilmiyorum ama psikolojik... ama yarın öbür gün işe falan girebilir mi, belediyede falan ya da özelde sorun olmaz di mi?

kamuda sorun olur mu? -bunu meraktan soruyorum, eskiden derlerdi öyle bi şey var diye.
0
dinç kuvvetler
(29.03.21)
devlet memurlugu tarafi icin 657 sayili kanunun 48. maddesinde "görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak" ibaresi yer almakta. bu durumlarda genelde saglik kurulunun verdigi rapora gore durum degerlendirmesi yapilir.

ozel sektorde de yine isveren isterse saglik kurulu raporu isteyebilir. burada konulan teshisin ne oldugu onemli. isverene hakli fesih haki cikabiliyor. bu rahatsizlik is yeri huzurunu bozuyorsa ozelde de problem cikacagi kesin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.03.21)
Muaf olacak kadar şikâyetçiyse engelli raporu alırsa engelli kontenjanından iş bulabilir. Tanı konulmadıysa önce doktora gidip durumunu netleştirsin.
0
dissendium
(29.03.21)
(6)

Boksör lisansı alınca yumruğun suç aleti sayılması

Unde bach canim
Boksör lisansı alanlar üzerine bir mit vardır ya, biriyle kavga edersen yumrukların silah olarak geçer diye. İşte böyle bir durumda her ne kadar “ben bu konuda yetkinim” diyerek o lisansı alıyor olsan da lisans alırken bu işte profesyonel olduğunu gösteren bir belge sunmuyorsun ki? Amatör lisanslı o
Boksör lisansı alanlar üzerine bir mit vardır ya, biriyle kavga edersen yumrukların silah olarak geçer diye. İşte böyle bir durumda her ne kadar “ben bu konuda yetkinim” diyerek o lisansı alıyor olsan da lisans alırken bu işte profesyonel olduğunu gösteren bir belge sunmuyorsun ki? Amatör lisanslı oluyorsun eğer milli bir başarı ya da derecen yoksa.

Sorum şu, eğer bu mit doğruysa saçma değil mi yahu? Ben bu konuda yetkinim demekle yetkin olunmuyor ki. O adam pekala bir şey bilmiyor olabilir bir derecesi yoksa.

Ek soru: profesyonel boksör olunca lisansınız olduğunu bilmedikleri halde bu lisansı haber verecek sorgulayacak bir sistem var mı da herkes artist gibi “kavga ederim diye lisans almıyorum” triplerine giriyor. Ha ceza alırsınız lisansınız yanar ama bu aleyhime kullanılır tribi boş değil mi ya.
0
Unde bach canim
(29.03.21)
Böyle bir şey yok. Birileri uydurmuş. Uyduran kişilerin lisansın ne demek olduğunu bildiklerini sanmıyorum. Lisans bir kişinin sporcu olduğunu gösteren resmî bir kayıttır. Bundan fazlası değildir. Lisans alınmaz, lisans çıkarılır. Lisans spordaki seviyeye göre alınabilen bir şey değildir. Bir spor kulübünde bir branşa kaydolan 7 yaşındaki çocuğa da lisans çıkarılıyor. Bunları uyduranların hayatlarında gerçekten bir kez bile spor yapmadıklarına eminim.
0
dissendium
(29.03.21)
Adami dove dove oldurduyse ya da kemik kirdiysa muhtemelen normal insandan fazla ceza alacaktir.

Savusturup kontrol altina alma gucu varken orantisiz guc kullanmis sayarlar.

Karsi tarafa koskocaman bir koz veriyorsun boksor lisansinla.
Medyadan takip et iri yari, tekinsiz tip olunca da fazla ceza aliyorlar.

Yoksa gidip kanuna yumruklar silah sayilir yazmiyorlar.
0
divit
(29.03.21)
Mahkemede hakim silah olarak nitelendiriyor. Var böyle bir şey ama.
0
tarden
(29.03.21)
Böyle bir şey yok. Mahkemede hâkim de silah olarak nitelendirmiyor. Şehir efsanesinden ibaret. Tıpkı “Hırsızı salonda öldürürsen ceza alıyormuşsun ama yatak odasında öldürürsen almıyormuşsun.” gibi bir şey bu da.

P.S. Hukukçuspor
0
kurmaca
(29.03.21)
böyle bir şeyin olamayacağını kestirmek için ne lisanslı ne de boksör olmaya gerek yok.
"organ gencebay'a devlet ayda 25 gram esrar izni vermiş" filan gibi söylentilerle aynı kaynaktan geliyor.

ama mesela lennox lewis'in şuna yakın bir ifadesi vardı: "lisansımı aldıktan sonra bir kere bile sokaklarda kavga etmedim. benim bir yumruğum milyonlarca dolar değerinde, neden onu serserinin birine savurayım ki?"

yani silah sayarlar, hapse girerimden ziyade, mesleğimi tehlikeye atarım düşüncesiyle geri durabilir profesyoneller. mantıklı da geliyor.
0
filteria
(29.03.21)
Cevaplar için teşekkürler saçma ve tutarsız olduğunu zaten benimsemiştim ama neme lazım, az da olsa ihtimal bu ya, gerçek çıkar diye sorayım dedim. Eğer mahkemeden bir ceza alınırsa spor kariyeri için olumsuz tarafı olabileceğini düşünmekle birlikte ters mekanizmasını düşünmek oldukça saçma olduğu için öğrenmek istedim.

@kurmaca evet ilk duyduğumda o saçma yatak odası-hırsız miti aklıma gelmişti benim de.
0
🌸Unde bach canim
(29.03.21)
(2)

son yıllarda basketbol

Tochinoshin
basketbol'la hiç ilgilenmememe rağmen eskiden lebron james, michael jordan, shaquille oneal, kobe bryant ve tim duncan'ı çok duyardım. şimdi herhangi basketbolcu ismi, maçı veya basketbolla ilgibi herhangi bir şey duymuyorum. ne oldu nba'ya, basketbol'a?
basketbol'la hiç ilgilenmememe rağmen eskiden lebron james, michael jordan, shaquille oneal, kobe bryant ve tim duncan'ı çok duyardım. şimdi herhangi basketbolcu ismi, maçı veya basketbolla ilgibi herhangi bir şey duymuyorum. ne oldu nba'ya, basketbol'a?
0
Tochinoshin
(29.03.21)
Çoğu takım sporunda olduğu gibi gençlerin önü açılıyor. Futbolda da böyle, başka ülkelerde de böyle. Kevin Durant, James Harden gibi adamlar devam ediyor.
0
dissendium
(29.03.21)
lebron james hala en tepede. şampiyon olunması için bir yıldızın yetmediği, birden fazla megayıldızın birleşmesi gerektiği bir ortam var şu anda.

lakers, nets, clippers, nuggets, bucks, 76ers - bu sene şampiyonluğa oynayan takımlar.

nets'te 3 megastar (durant, harden, irving) ve 2 ciddi star (aldridge, griffin) var. (megastardan kastım, en iyi oyuncular sıralamasında ilk 10'a koyduğunda kimsenin itiraz etmeyeceği topçular) iyi de gidiyorlar ama hep beraber ilk seneleri. muazzam bir hücum gücü ama savunmada sıkıntılar büyük.

clippers'ta 2 megastar (kawhi, paul george) var, etrafları biraz daha boş ama ikisi de hem hücum, hem savunma anlamında çok ilerider. iyi günlerinde yenemeyecekleri takım yok ama en megastarlarının takım oyunu ile alakası yok. zaten takım olarak da ne oynadıkları belli değil.

nuggets'ta 210'luk bir oyun kurucu (jokic) var, bu sene mvp olacak herhalde. bir de yeri geldiğinde çılgın atabilecek bir gardları (murray) var. oynadıkları oyun diğer tüm takımlara ters geliyor ama savunmaları zayıf karınları.

bucks'ta son bir kaç yıldır mvp olup duran, çılgın zenci yunan kardeşimiz yannis var. ligin aslında en iyi oyuncusu gibi duruyor. hem hücumda, hem savunmada muazzam bir silah. takım olarak 2-3 yıldır normal sezonda muazzamlar ama playoff'larda ağır sıçıyorlar.

76ers'ta bir diğer mvp adayı embiid ve megastar olup olmadığını çözemediğim simmons var. embiid, konstantrasyonu tam olduğunda ligin en iyi oyuncusu gibi duruyor.

yine aralarında en komple takım lakers gibi duruyor. lig tarihinin en iyi oyuncusu olmaya aday lebron var ve bana göre ligin en iyi 2-3 oyuncusundan birisi tek kaş anthony davis var. anlaşılmaz bir şekilde ligin en iyi savunması durumundalar. hücum daha tek düze, lebron'un keyfine göre ilerliyordu geçen sene ama yine de şampiyon oldular. bu sene hücumu toplaması için schroeder ve montrzl harrell geldi. sağlıklı kalmaları durumunda en büyük şampiyonluk adayı yine lakers.
0
co2s2
(29.03.21)
(5)

katiplik mi ? orman muhafaza memurluğu mu ?

arkady svidrigaylov
şu an zabıt katibi olarak çalışıyorum ayrıca avcılık ve yaban hayatı bölümü mezunuyum. zabıt katipliğini çok fazla sevmiyorum. işe gidince hep mutsuz bir şekilde gidiyorum ve adliyede geçirdiğim her dakikayı hayatımdan çalınmış gibi hissediyorum. hakimlerle çalıştığınız için çok aşırı derecede amir
şu an zabıt katibi olarak çalışıyorum ayrıca avcılık ve yaban hayatı bölümü mezunuyum.

zabıt katipliğini çok fazla sevmiyorum. işe gidince hep mutsuz bir şekilde gidiyorum ve adliyede geçirdiğim her dakikayı hayatımdan çalınmış gibi hissediyorum. hakimlerle çalıştığınız için çok aşırı derecede amir baskısı var. haklı bile olsanız onlara tek kelime edemiyorsunuz. ederseniz kaleminiz hatta ilçeye bile sürülebilirsiniz. ayrıca herkesin imreneceği masabaşı işini ben sevmiyorum saatlerce kapalı bi yerde kalınca kendimi hapiste kalmış gibi hissediyorum.

tek artısı. hafta sonları ve bayram günleri tatil. işiniz oldu mu izin alıp gidebilirsiniz. mesaiye de fazla kalınmıyor(en azından benim çalıştığım adliyede)

----------------

gelelim orman muhafaza memurluğuna. mesleği yapmadığım için çok fazla bilgi sahibi değilim. mesleği yapanlardan öğrendiğim kadarıyla fazla mesai var. akşam 7'e kadar çalışabiliyormuşsun. hafta sonu bile çalışabiliyor duruma göre. kolluk görevi bu da sonuçta. tabi şefin iyi olunca hafta sonu gittiğin günler için hafta içi izin veriliyormuş diye duydum. orası ayrı.

işiniz hep doğa ve yeşillikler ile. yani mesleği yapmak keyifli en azından. huzurlu bir şekilde çalışmak mümkün. tek sıkıntısı fazla mesai.

önümüzdeki aylarda orman muhafaza memurluğu alım yapacak. doğa koruma ve milli parklar müdürlüğüne atanmak istiyorum. puanım iyi, tercih edersem gelme olasılığı yüksek.

benim düşüncemi sorarsanız orman muhafaza memurluğu daha mantıklı geliyor. işten keyif alacağım, açık havada doğada çalışacağım, katiplikteki gibi amir baskısı olmayacak ama tek sıkıntısı fazla mesai olacak. bayram günleri ve hafta sonlarını yeri geldiğinde ailemle geçiremeyeceğim için ayrıca eksi yönleri var.

gerçekten görüşlerinize çok ihtiyacım var.
0
arkady svidrigaylov
(28.03.21)
Bildiğim kadarıyla görevde yükselme sınavı ile yazı işleri müdürü olunabiliyor şartları sağlayınca. Diğer seçenekte böyle bir şans olacak mı? Yazı işleri müdürü olursanız şimdiki gibi baskı görmezsiniz diye tahmin ediyorum.

Orman muhafaza memurluğu bence doğa sevgisi ile tercih edilebilecek bir şey değil. Bunun yazın öğle sıcağı var, kışın dondurucu soğuğu var. Keşke sıcacık ofisi bırakmasaydım diye de düşünebilirsiniz.
0
dissendium
(28.03.21)
@dissendium 6 yıl çalışınca sınava girebiliyorsun ama kazanmak öyle kolay değil ve kesinlikle torpil istiyor. 10 yılını aşıp hala katip olan birçok çalışan var. ve kendimi yazı işler müdürü olarak hayal ettigimde yine mutlu bir insan olamayacagimi düşünüyorum. gecen arkadaslarla görüstüm dedim ki hakim veya savcı bile olsam su adliyeye bir gün mutlu gelemem. dolayısıyla müdür olsam fikrimin değişeceğini sanmıyorum aksine daha mutsuz olurum çünkü müdür olsan mesleği hiç bırakamazsın. orman muhafaza memurluğunda da birçok yükselme seçeneği mevcut.
0
🌸arkady svidrigaylov
(28.03.21)
ek olarak ben de sadece doğa sevgisi ile aşılabilecek bir durum olmadığını biliyorum. ama yukarıdaki arkadaşın tavsiyesine uyarak gözlerimi kapatıp hangi meslekte mutlu olduğumu düşündüğümde orman muhafazada daha mutlu olacağıma inanıyorum. ama fazla mesailer beni biraz tedirgin ediyor. sonucta herkesin bir ailesi var, eşimi, çocuğumu göremedikten sonra ne anlamı var para kazanmamın.
0
🌸arkady svidrigaylov
(28.03.21)
Verdiğiniz cevaplara göre mevcut işinizde mutlu bir hayat geçirme şansınız pek görünmüyor. Orman muhafaza memurluğundaki fiziksel şartlar sizi çok zorlamayacaksa her türlü orada daha mutlu olursunuz. Aslında gerçekten ilginç iki uçta işler bunlar. Biri insanın, derdin, tasanın dibi. Diğeri ise az insan. Karakteriniz önemli bu seçimde ama bana göre doğa her türlü, insanı mutlu eder.
0
o ben degilim
(28.03.21)
@playing star again cevabınız için çok teşekkür ederim. adliyede yaşanan sıkıntıları çok güzel betimlemişsiniz. sizin de adliyede bir görev aldığınızı düşündürdü bana bu. amir baskısını bir kenara bırakırsak özellikle çalışma arkadaşlarının sizin üzerinizde baskı oluşturması bu mesleği çekilmez kılıyor. sizden daha kıdemli, dolayısıyla sizin iş konusunda soru sorup muhtaç olduğunuz kalem arkadaşlarınız var, üzerinize mobbing uygulayabiliyor ve siz iş konusunda onun deneyimine, yardımına muhtaç olduğunuz için onun mobbingine ses çıkaramıyorsunuz ve kişiliğinizden ödün veriyorsunuz. bu hiç değişmiyor.

adliye kalemlerinde ortalama 4 katip, 1 mübaşir, 1 müdür bulunur. örnek verirsem hepsi iyi olsun sadece mübaşir sorunlu bir insan olsun. o mübaşir yüzünden yani sadece 1 kişi yüzünden bile iş çekilmez oluyor, işe gitmek istemiyorsunuz. 1 kişi bile bu kadar etkileyebiliyor sizi çünkü yapılan işte herkes birbirine bağlı, birbirinizi görmezden gelemiyorsunuz.

orman muhafaza memurluğunda çalışan arkadaşların facebook grubuna girdim, gönderi açtım. onlarca deneyimli memurdan bilgi aldım. yapılan iş keyifli olsa da hafta sonunu, tatilini unut diyorlar. mesai kavramı da yokmuş. akşam 7-8lere kadar çalışılıyormuş. bunları ayrı ayrı 10'dan fazla kişiden duydum. iş güzel olsa da bu çalışma şartları doğama aykırı. aileme zaman ayıramayacaksam işte çalışmamın ne anlamı var.

aldığım bu bilgiler doğrultusunda orman muhafaza memurluğunu elemek zorunda kalıyorum. evet adliyede çalışmaktan nefret ediyorum, ileride daha iyi bir seçenek çıkarsa değerlendireceğim artık. Allah, kimseyi ne çalışan ne de bir dava tarafı olarak adliyeye düşürmesin.
0
🌸arkady svidrigaylov
(29.03.21)
(3)

düşük çözünürlüklü fotoyu yüksek yapmak

duyurukullanıcısı
2009'da çekilmiş bir fotom var böyle uzaktan geliyorum baya seviyorum o fotoyuhem o zamanın makinesi ile çekilmiş hemde facebook tarafından çözünürlüğü düşürülmüş olduğu için baya bir harap olmuş fotobu fotoyu bir şekilde yüksek çözünürlüklü haline getirebilir miyiz?yoksa ressam gibi üzerinde oynama
2009'da çekilmiş bir fotom var böyle uzaktan geliyorum baya seviyorum o fotoyu

hem o zamanın makinesi ile çekilmiş hemde facebook tarafından çözünürlüğü düşürülmüş olduğu için baya bir harap olmuş foto

bu fotoyu bir şekilde yüksek çözünürlüklü haline getirebilir miyiz?

yoksa ressam gibi üzerinde oynamak mı lazım?
0
duyurukullanıcısı
(28.03.21)
Tam olarak istediğiniz şey olmayabilir ama 1200 DPI olarak taratırsanız bayağı ayrıntılı inceleyebilirsiniz.
0
dissendium
(28.03.21)
Fotoğrafı görmeden bir şey söylemek çok mümkün değil. Ancak AI ile enlarge yapan bazı uygulamalar var. Kaliteyi yükseltmese de bir nebze çözünürlüğü yükseltiyor.

Google: ai photo resolution, ai enlarge photo, AI image enhancement
0
elmalili hamdi yazar
(28.03.21)
gonder bir deneyeyim.
0
dem10
(29.03.21)
(9)

Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve 2. Dünya Savaşı'na katılsaydık...

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Youtube'da Atatürk ile ilgili güzel içerikler paylaşan Can Osman Aksoy isimli bir arkadaş var, bilen vardır muhtemelen. Oradaki videoları izlerken aklıma "Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve bir şekilde 2.DÜnya Savaşı'na katılsaydık nasıl olurdu?" diye bir düşünce geldi. Malum Atatü
Merhaba arkadaşlar,

Youtube'da Atatürk ile ilgili güzel içerikler paylaşan Can Osman Aksoy isimli bir arkadaş var, bilen vardır muhtemelen. Oradaki videoları izlerken aklıma "Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve bir şekilde 2.DÜnya Savaşı'na katılsaydık nasıl olurdu?" diye bir düşünce geldi. Malum Atatürk'ün askeri zekasını anlatmaya gerek yok. Özellikle Almanya'nın yanında savaşa girmiş olsaydık nasıl olurdu sizce? Şimdi kalkıp Atatürk Hitler'i, sevmezdi, o yüzden Almanya ile savaşa girmezdi" ya da "Yurtta sulh dünyada sulh" görüşünü benimsediği için savaşa dahil olmazdı" gibi şeyler söyleyip gerçekçi davranmayı bir kenara bırakalım.

Ben Atatürk'ün hep Erwin Rommel, Heinz Guderian, Erich von Manstein gibi askeri dehalarla çok iyi silah arkadaşı olacağına inanıyorum, özellikle de Erwin Rommel ile. Almanya İtalya, Romanya gibi askeri anlamda beş para etmez müttefikler yerine askeri kadrosu yıldızlar geçidi olan bir Türkiye ile müttefik olsaydı ve ekipman, silah konusunda da yardımcı olsaydı Türkiye'ye savaş nasıl sonuçlanırdı sizce? Neler yaşanırdı? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(27.03.21)
Atatürk'ün askeri, siyasi ve devlet adamı kariyerine bakarsanız farklı dönemlerde farklı hareket ettiğini görürsünüz. Yani, demek istediğim, Atatürk aynı zamanda iyi bir politikacı olup dönemin şartlarına göre farklı yolları benimsemiştir. Dolayısıyla, 2. dünya savaşına girer miydi sorusunun cevabının güç olduğunu düşünüyorum. Çünkü farklı şartlar demek farklı fırsatlar ve manevra alanları demek.

Almanya'nın yanında savaşa girmemizin savaşın gidişatı yönünden hiçbir şey değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Zira, abd gibi kaynakları sınırsız ve işgal edilme ihtimali 0 olan bir ülkenin karşısında almanya/japonya gibi ülkelerin durması mümkün değil (italyayı bahsetmiyorum bile). Belki, trnin girmesi kısa süreli kazanımlar sağlayacaktır mihver devletlerine ancak uzun sürede hem savaş kaybedilirdi hem de tcnin üzerinden geçerlerdi.
0
kojonotsuki
(27.03.21)
İçimizden geçerlerdi. Nazi Almanyası hastalıklı bir düşüncenin ürünü. Atatürk bu düşüncenin tarafında yer alacak biri değildi kesinlikle. Savaşı kaybederdik. Almanya gibi parçalanabilirdik. Rusya güneye inebilirdi. Birinci Dünya Savaşı'nda yapmadıkları şey değil. Türkiye'nin bugüne kadar yaptığı en anlamlı hareket İkinci Dünya Savaşı'na girmemek.
0
dissendium
(27.03.21)
Yukarıdaki ilk yoruma katılmakla birlikte çeşitli kaynaklarda atatürkün kendisiyle sürekli iletişim kurmaya çalışan hitlere (üstelik daha ilk zamanları..) beni bu deliyle muhatap etmeyin falan dediğine dair yazılar okumuştum :D şu an kaynaksızlıktan atıyormuşum gibi gelecek ama açıp bakın.
0
rewlack
(27.03.21)
İnönünden farklı olmazdı bence, ikinci dünya savaşında Türkiyenin tavrı gayet iyi yönetildi.

Türkiye ile savaşmak da ittifak yapmak da Almanyanın çok işine gelmeyecek bir hareketti, zaten doğu da Sovyetler batıda Yunanistan dolayısıyla almanlar Türkiye ikisi arasında sıkışmıştı. En ufak bi harekette iki tarafın da hamlesiyle Anadolunun savaş alanına dönmesi kaçınılmazdı, eminim ülke kendini zar zor toparlarken Atatürk de bunu istemezdi.

Almanlar da istemezdi çünkü Türkiye Almanyanın savaş endüstrisinde kullandığı kromun bütün bir kısmını ticari olarak sağlıyordu. Türkiye savaşa girse, bu krom ticaretinin kesilmesi Almanların üretimini büyük oranda sekteye uğratırdı, bu yüzden onların da işine gelmez.
0
Haldamir
(27.03.21)
Bence Atatürk de savaşa girmezdi ama girse de Almanların yanında girmezdi. Zeki ve ileri görüşlü bir adamdan bahsediyoruz ve bu adam aynı zamanda askeri deha. Almanların kaybedeğini de öngörürdü. Daha kıvrak bir dış politika yapar, belki yine savaşa girmez; girse de belki on iki ada ya da Musul pazarlığı yapılırdı. Tabi yine bunlar varsayım. Kendisi yine en iyisini yapardı bu ülke için.
0
Hallegadola
(27.03.21)
atatürk ikinci dünya savaşına katılmazdı.

doğu ve batı ile saldırmazlık paktı imzalamış biri bunu yapmaz.

--------

ama gerçekçi bakmıyorsan da atatürklü veya atatürksüz, ikinci dünya savaşına girildiği an sonuç çatır çatır bir doğu bloğu ülkesi olmaktır. ya almanya girer, sovyetler kurtarıcı kimliğinde her tarafı dümdüz eder ve kukla bir komünist rejim yaratılır ya da sovyetler birebir kendisi girerdi.
0
rain when i die
(27.03.21)
Atatürk ilkeleri olan bir lider olduğundan asla Almanya'nın yanında savaşa gireceğine inanmıyorum. Zaten birinci dünya savaşında alman ordusu ile fazla yakın çalışılmasından aşırı derecede şikayetçi olmuştu, tabiri caizse onuruna yedirememişti.
Koşullara göre hareket etmesi onu fırsatçı biri yapmaz. Tabii ki zamanı geldiğinde fırsatları dikkate alarak hareket etmiştir, ama kafasında bugünkü dünyanın dahi o düzeye gelemediği güzel ve onurlu bir ülkenin hayali olduğunu düşünebiliriz. Zaten bizim olan hatay'ı, belki mümkün olsa bir kaç yeri daha geri aldıktan sonra orayı alalım, burayı alalım yerine elindeki ülke sınırlarında müreffeh bir halkı tercih ederdi ve de etmiştir.
Benim spekülasyonlarımdan gerçeğe dönecek olursak, onun son yıllarında savaşın adım adım geldiğini ve dönemin devlet adamlarının beceriksizliği nedeniyle engellenemez hal aldığını üzüntüyle görüyormuş. Hitler ve Mussolini'den hiç hazzetmediği zaten biliniyor. Kısaca, Atatürk bu insanlık düşmanı alçakların yanında asla olmazdı.
0
firez
(28.03.21)
Almanya ne yaparsa yapsın savaş sonucu değişmeyecekti. Özellikle nükleer de işin içine girmişken...
Amerika ve rusya o zamanların iki yıldızı ve bunlara karşı, almanya gayet güçlü bir rakip de olsa bilek eksikliği vardı. Çok hızlı ilerledi, avrupayı çok hızlı işgal etti ancak iklim şartları, süreksiz ham madde, sömürü devletlerinin kaybı (italya ile) almanların büyük kaybını getirdi.
Atatürk, ismet inönüden farklı davranmazdı fakat savaşa girmiş olsaydı türkiyenin yarısı sovyetler tarafından işgal edilmiş, ermeniler doğuya yerleştirilmiş olurdu. Bugünkü azerbaycan sorunlarını biz de yaşıyor olurduk.

Sonuçta almanlar için bir artısı olmazdı. Sovyet Rusyanın tamamen işgaline abd izin vermezdi güç dengesi için.
0
Unde bach canim
(28.03.21)
1. Atatürk ikinci dünya savaşına girmezdi.

2. Atatürk çok büyük askeri deha değildir. Siyasi dehadır. Zaten askeri deha olsa dahi sonuca etkisi olmazdı. Her halükarda Almanya'nın yanında savaşa girsek mahvolurduk. Ülkenin yarısıni Sovyetler Birliğine bırakırdık.
Alman generaller (Guderian, Rommel, Manstein, vb) askeri deha idi ve sonuç değişmedi. Almanya ne olursa olsun kaybederdi.
0
dafuq
(28.03.21)
(5)

İngilizce yazışmak?

matilda
Merhaba,Ben ingilizce ogrenmeye basladim yeni. Biraz biliyorum tabii ama ilerletmek istiyorum. Online ders aliyorum ama hocayla tabii surekli yazisamam. İngilizce chat kanallari tabii ki sapik dolu :)Oyle bi uygulama olsa ki mesela ingilizce konusabilsem birileriyle. Cambly icin cok acemiyim daha hı
Merhaba,
Ben ingilizce ogrenmeye basladim yeni. Biraz biliyorum tabii ama ilerletmek istiyorum. Online ders aliyorum ama hocayla tabii surekli yazisamam. İngilizce chat kanallari tabii ki sapik dolu :)
Oyle bi uygulama olsa ki mesela ingilizce konusabilsem birileriyle. Cambly icin cok acemiyim daha hıkkk diye kalirim. Yazisarak daha iyi ifade edebiliyorum kendimi konusurkn cok sacmaliyor ve heyecanlaniyorum.
Hatta yazısının hata yaptigimda beni duzeltebilen biri olsa cok da iyi olur.
Boyle bir program var mi ya da siz ne kullaniyorsunuz ingilizcenizi gelistirmek icin? Bu konuya bayagi takmis durumdayim o ingilizceyi ogrenecegim
0
matilda
(27.03.21)
Reddit'de yorum yazıyorum bazen.
0
dissendium
(27.03.21)
Reddit'te ingilizce gelistirmek ile ilgili sub'lar var, oralarda arayan oluyor genelde ama karsidakinin de ingilizcesi cok cok iyi olmuyor. arkadas arama sublari var, onlar denenebilir.
0
fakyoras
(27.03.21)
r/languagebuds
r/penpals
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(27.03.21)
Tandem uygulamasını öneririm. Ben yaklaşık 4 yıldır kullanıyorum. Benim için whatsap'tan daha önemli ve gün içinde daha fazla Tandem'e giriyorum. İllaki native kişilerle konuşmak gibi bir şartınız yoksa birçok milletten kişi ile yazışabilirsiniz. Ben en çok İranlılarla konuşmaktan zevk aldım. Yazışırken konuşurken rahatlıkla anlayabiliyorum.
İngilizce ve Korecemi bu uygulama sayesinde ilerlettim. Şiddetle tavsiye ederim.
0
hayalhayal
(27.03.21)
bu devirde chat kanallari kaldi mi yahu, en son 2003'te falan chat yapmisimdir.

kitlesi yuzde yuz kadin olan forum, reddit vb gibi yerlerde yazisabilirsiniz. makyaj, moda vb gibi konular olabilir. yanlis yaza yaza, dogru yazanlari taklit ede ede duzelir.

Dinleme ve guncel ingilizce kullanimlara asinalik kazanmak icin gene ilgilendiginiz konularda amerikali/ingiliz youtuber izlemek/dinlemek faydali olacaktir. Bunu ozellikle oneriyorum cunku ilgi alaninizda olan ve cok asiri kafa yormanizi gerektirmeyecek bir sey daha surdurulebilir. Ozellikle baslangicta BBC'yi bir dinlersin iki dinlersin ama devami gelmez. O yuzden youtube favorim.
0
hot potato
(28.03.21)
(5)

Kick boksa başladım, çabuk yoruluyorum bu bir sorunun işareti mi?

yassayf
Merhaba arkadaşlar,Kickbox'taki ilk ayım ve galiba 8. Dersime bugün gittim.Karşılıklı eşli çalışırken ve sparring yaparken çok çabuk yoruluyorum. Karşımdaki hiç öyle değil.Kalbim güm güm atıyor, nefessiz kalıyorum.Bu zamanla düzelir mi? Kendimi çok kasıyorum sanırım bir de.
Merhaba arkadaşlar,

Kickbox'taki ilk ayım ve galiba 8. Dersime bugün gittim.

Karşılıklı eşli çalışırken ve sparring yaparken çok çabuk yoruluyorum.

Karşımdaki hiç öyle değil.

Kalbim güm güm atıyor, nefessiz kalıyorum.

Bu zamanla düzelir mi? Kendimi çok kasıyorum sanırım bir de.
0
yassayf
(27.03.21)
Yaş da önemli
0
prole
(27.03.21)
Ders aralıklarını haftaya bölün. Yani arka arkaya iki, üç gün gitmeyin.

Beslenmeye ve saatlerine dikkat edin, öncesinde belki muz yersiniz canlanmak için.

Ben boksa gidiyordum önceden. İlk 2 ay ölüyor gibiydim ama 3 sene devam ettim. Pilates, yoga, yüzme vs denedim ama boksun yeri bende çok ayrı. İnsan o ritime alışınca bırakamıyor. Bunu tabi kondisyonsuz olduğunuzu, sağlık sorununuz olmadığını düşünerek yazıyorum.
0
jazzabel
(27.03.21)
Direkt kardiyolojiye gidin. Karateciyim. Bu tip sporlarda çarpıntı olabiliyor.
0
dissendium
(27.03.21)
nefes kontrolü de önemli. güç kullanırken nefes almak öneriliyordu yanılmıyorsam.
0
ShadowOfMoon
(27.03.21)
arkadaşlar cevaplar için teşekkürler bence felakat tellalı gibi yaklaşmışsınız en kötüsünü düşünerek.

ben yumruk, tekme atarken nefes almayı unutuyorum, kombolar 10 saniye sürse ben o süre boyunca hiç nefes almadan hareket ediyorum. zaten ısınma hareketleri yapmışız, antrenman boyunca model çalışmışız en sonunda sparring yaparken tüm bu yorgunluğun üstüne bir de nefes almadan yumruk tekme atıyorum haliyle tabiiki bu yoruyor beni.

nefes kontrolünü öğrenenmem gerek benim sorunum bu şu an.
0
🌸yassayf
(03.04.21)
(15)

Zenginlik kaç liradan başlar?

msb
"O mu, o zengin yahu" diyeceğiniz kişinin aylık net geliri kaç TL olmalı?
"O mu, o zengin yahu" diyeceğiniz kişinin aylık net geliri kaç TL olmalı?
0
msb
(25.03.21)
Aylık gelire bağlı kişiye zengin demem.
0
zoghurt
(25.03.21)
@zoghurt, maaş gibi düşünmeyelim ama.
0
🌸msb
(25.03.21)
1 milyon liralık iyi bir ev, 1 milyon liralık iyi bir araba, 1 milyon liralık birikim ve ayda 15, 20 bin TL gelir varsa en alt seviyeden zengin derim. Çünkü bugün evi ve arabası olmayan, birikimi olmayan birini sadece aylık geliri dikkate alarak zengin kabul etmek mantıklı değil.
0
dissendium
(25.03.21)
Müstakil ev
Kaliteli bir araç
Yatırımlarda dolaşan min 250bin dolar
Aylık net 20bin gelir
0
avatar is back
(25.03.21)
aylık 60 70 bin almadan zor. 15 bin kafadan gider zaten ev benzin vs
0
ShadowOfMoon
(25.03.21)
"Pasif" geliri ayda net 50bin birim ise zenginlige giris yapmis diye dusunurum.
0
cooperr
(25.03.21)
göreceli bir durum. tanıdığım biri var çeşitli kalemlerden pasif geliri yıllık 1 milyonu geçiyor ve çift asgari maaşlı gibi yaşıyor. bu parayı yine risksiz garanti pasif gelir getirecek işlere bağlayarak her yıl servetini arttırıyor.

organize bölgede düşük-orta ölçekli fabrika sahibi birini biliyorum yıllık geliri 1 milyonu buluyor ve kral gibi yaşıyordu. 1 yıldır pandemi nedeniyle işleri bozuldu ve borçlarını ödemeyez duruma geldiğini biliyorum. son durumu hakkında bilgim yok.
0
phonex
(25.03.21)
maaşlı çalışan aylık geliri olarak konuşuyorsak hem tr hem avrupa için 5-6 bin dolardan itibaren kaymak tabakaya girersin.

net worth olarak bakarsak türkiye'de 2018 verilerine göre 100k - 1m dolar arası en zengin %1,9'a sokuyor seni, yani ülkenin %98,1'inden daha zengin oluyorsun. 1m dolar üstünde %0.1 demek. www.seffaflik.orgürkiyede-Gelir-ve-Servet-Eşitsizliği.pdf

tamamen imaj olarak bakarsan ben de güzel bir villa sahibiyse o kişiyi harbiden zengin addediyorum. tüm detaylarıyla gerçekten çok masraflı müstakil evi sürdürmek. otomobil vs bunlar bir şekilde çözülüyor ama evin ayda birkaç bin lira ısınma masrafı olabiliyor.
0
roket adam
(25.03.21)
ev var
araba var
çoluk çocuğu kolejlerde okutacak para var
yaz kış tatili için yurtdışı para var
yazlık var
pahalı hobi var

bu koşulları en 20 yıl boyunca sağlıyorsan bence lvl_1 zenginsin
0
duyurukullanıcısı
(25.03.21)
Bu vizyona bağlı bi durum. Ofiate bi arkadaş var, aynı yaştayız, onun babasından kalan evi var, evlenince kocasının aldığı evi var, 200 bin tl bandında bi arabası var. Çocuğu var. Benden düşük maaş alıypr ama maaşı alır almaz tamamını alışverişe yeme içmeye kıyafete harcıyor. Bense maaşı alıp 3 kuruş kenara koymaya çalışıp kalanıyla da ev kirasını ödeyip asgari şartlarda geçinmeye çalışıyorum.

Tüm maaşını keyfine harcayan, yazın da yurtdışına gitmese de kendi vizyonuna göre en kral tatili yapan bu adam zengindir bence.
0
turuncu tonlarda
(25.03.21)
1 milyon dolar nakiti varsa benim için zenginliğe giriş yapmış demektir.
0
nuisance
(25.03.21)
zenginlik gelire değil, servete bağlı bir şey bana göre.
aylık gelire bağlı kişi belki günün birinde "zengin" olabilir ama varlıklı olması zor.
0
blatta hiberna
(25.03.21)
öyle bir kavram yok ki. herkes farklı bir şey söyler çünkü zenginlik bir kıyastır tek başına bir olgu değildir.

bir kulübesi olan kişi sokakta yatan kişiye göre zengindir mesela. ya da bir şeye büyük demek için başka bir şeyle kıyaslamak gerekir. tek başına büyük demek bize bir fikir veremez.
0
das ende der welt
(25.03.21)
Aktif olarak çalışmayı bıraksa, yine de yaşadığı refah seviyesinde ömrünün sonuna kadar değişiklik olmayacak insanlara zengin derdim ben.
0
burfak
(25.03.21)
yazmayi planladigim seyi burfak yazmis ustte. Benim tek zenginlik tanimim budur.
0
turkuaz
(25.03.21)
(17)

İyi parti ve deva arasında kalsaydınız hangi partiye oy verirdiniz

mezarkabul
Sb teşekkürler.
Sb teşekkürler.
0
mezarkabul
(23.03.21)
İyi Parti
0
dissendium
(23.03.21)
iyi parti. akplilere oy vermek istesem gider akpnin kendisine oy veririm zaten, orjinali var yani.

ali babacan ve özellikle davutoğlu'ndan hiç hazzetmiyorum.
0
roket adam
(23.03.21)
İyi parti.
Üstteki entry altına imza atarım.
0
zoghurt
(23.03.21)
Deva
Meral akşener ali babacan’dan daha akpli (zihniyet olarak) daha çok reise benziyor. Üstelik iyi parti popülizme ve ırkçılığa da daha yakın. Meral akşener’in faili meçhullerle ilintisi var. Babacan daha rasyonel Akşener daha duygusal. Babacan başarılı bir adam, net, öngörülebilir. Akp geçmişi dışında kendisine yöneltilen herhangi mantıklı bir eleştiriye rastlamadım henüz.
0
but that was just a dream
(23.03.21)
sandığa gitmezdim.
0
ghostinthemech
(23.03.21)
ip ve deva kulislerde seçim için anlaştıkları söyleniyor. deva kadroları her geleni aldığı için sadullah ergin vb isimler yüzünden benden oy alamaz. zorda kalırsam ipe atarım.
0
mikahakkinen
(23.03.21)
akp geçmişi olmasa deva, aşırı milliyetçiliği olmasa iyi parti
0
vernonj
(23.03.21)
hangisi akpye daha çok zarar verecekse ona.

yani stratejik oy verirdim.

mesela deva'ya vereceğim oy farzediyorum bulunduğu ittifaki baraj atlattırıp akpden milletvekili çalacak gibi ise..

bonus : pbs.twimg.com
0
nuisance
(23.03.21)
Boş
0
heritage
(23.03.21)
Aynı şeyin laciverti.
Bu süreçte oy verilecek bir partide yok oda ayrı bir konu.
0
astronom bey
(23.03.21)
İyi parti.

Babacan dediğimiz adam önce yüreği yetiyorsa 15 sene yolsuzluk hırsızlığa nasıl ne karşılığında göz yumdu onu anlatsın, af dilesin.
0
robin one persie
(23.03.21)
Cevabım iyi parti ama İyi parti ve deva arasında kalmak çok ilginç. Yani davutoğlu ile babacan arasında kalınır da iyi parti - deva arasında kalmayı anlayamadım.
0
wilhelmwasmuss
(23.03.21)
Akparti vs CHP değil ki hocam, niye ilginç olsun ki?

İki aşırı uç değil bence. İkisi de sağcı mı evet. İkisi de sert siyaseti sevmiyor, Meral Akşener, anladıkları dilden konuşuyor ama ileride, dilini yumuşatır mutlaka.

İkisi de ittifaklara açık mı evet. Gerçi mecburiyet söz konusu ama neyse.

Bir de Ali babacana muhtemelen makam vs teklif ettiler ayrılık sürecinde ama eliyle itti diye düşünüyorum.


Zamanında, akparti kurulduğunda oy vermeye yaşım yetmiyordu ama eleştiriyordum herkesin yanında. Bunu niye söylüyorum? Deva ileride, ılımlı çizgisini değiştirmez bence. Yakın arkadaşlarımın çoğu ilk iki seçimde AKP'ye oy verdi sonra koyu muhalif oldular. Ben en başından muhaliftim. (AKPnin ilk zamanlarina kanmadigim için, devaya oy verirsem kanmış olmam diye düşünüyorum kısacası).
0
🌸mezarkabul
(23.03.21)
Sağcı çok genel ve yetersiz bir tabir geliyor bana. İslamcılar ayrı bir ekol.

Çok alakasız partiler de birbirleri ile ittifak yapabilir siyaset mecbur bırakırsa o bambaşka bir durum.

İyi parti seçmenini MHP'nin AKP güdümüne girmesini kabullenemeyen milliyetçiler diye özetleyebiliriz çoğunlukla. Ali Babacan nasıl bir imaj yüklenirse yüklensin, bilen biliyor ki siyaset kültüründe siyasal İslam var ve AKP eskisi.

ALİ Babacan A oy verecek kitlelerin, milliyetçi bir partiye oy vereceğini sanmıyorum bir eğilim olarak.
0
wilhelmwasmuss
(23.03.21)
İkisine de vermezdim. (Anketteki "kararsız" değilim, oldukça kararlıyım)
0
prole
(23.03.21)
@wilhelm, son cümleniz genelleme olduğu için, aksi durum çok söz konusu olabilir. Ben kendimden yola çıkayım; cumhurbaşkanlığı seçimi zamanı, iyi Partiye ve Muharrem inceye oy vermiştim. Hayatımda hiç CHP'ye oy vermiş birisi de değilim.

Deva partisi, kurulduğunda aynısının laciverti demiştim ama Ali Babacani dinledikçe oy veririm ben bu adama dedim. Sonra tekrar Meral Akşenere yöneldim. Bunun iki sebebi var, birincisi mecliste ilk defa temsil edilmeme sebep olan parti iyi partidir :) ikincisi, Meral Akşener tek başına iyi bir muhalefet, ayak oyunlarına gelmiyor olması da büyük bir artı.

Bana kalırsa, siyah ve beyazdan çok gri var.

Ahmet Davutoğlunun partisi vs iyi parti olsa bana da çok garip bir vs gelirdi ama Ali Babacan çok da sırıtmıyor bence.

Abdullah Gül, Davutoğlu vs gibi değil babacan.
0
🌸mezarkabul
(23.03.21)
Bugün debeye giren şu entry genellemelerin çok da doğru olmayacağını anlatıyor aslında eksisozluk.com

Dedemiz, yeri gelmiş Ecevit'e oy vermiş yeri gelmiş Erbakan'a. Takım tutar gibi parti tutmaya gerek yok demek istiyorum ben kısaca.
0
🌸mezarkabul
(24.03.21)
(6)

Ben bu online derslerden bişey anlamıyorum

infernalcadre
Ya zaten ben duolingo vs gibi sitelerden dil öğrenememiştim.Veya udemy kursları bana hiç bişey öğretmiyor.Şu an yüksek lisans dersindeyim, hiç bir fikrim yok ne olduğundan. Ben niye verimli olamıyorum acaba?Herkes ben gibi mi?Mesela udemy de bi kurs aldım şimdi mükemmel bir şekilde uygulayabiliyorum
Ya zaten ben duolingo vs gibi sitelerden dil öğrenememiştim.
Veya udemy kursları bana hiç bişey öğretmiyor.

Şu an yüksek lisans dersindeyim, hiç bir fikrim yok ne olduğundan.

Ben niye verimli olamıyorum acaba?
Herkes ben gibi mi?

Mesela udemy de bi kurs aldım şimdi mükemmel bir şekilde uygulayabiliyorum veya online ders aldım şimdi süper ispanyolca konuşabiliyorum diyen var mı?
0
infernalcadre
(22.03.21)
Bir bilgiye ne zaman gerçekten ihtiyacım olsa o zaman videolar işe yarıyor. Yoksa film izler gibi video izlemek bir süre sonra sıkıyor. En önemli motivasyon ihtiyaç. Ben Excel için kurs videoları izliyorum bazen. Müthiş özellikler anlatılıyor. Aklımda kalmıyor büyük oranda. Geçen bir Excel bilgisine ihtiyacım oldu. Videoyu izledikten sonra direkt aklımda kaldı bilgi. İhtiyaç olunca, ne aradığını bilince, öğrendiğin bilgiyi kullanınca daha iyi öğreniliyor.

Duolingo'yu merak edip denedim ama yeterli bulmadım. Günde 10 dakikanızı ayırın gibi şeylerle zaman kaybetmeden her gün 1, 2 saat çalışmayı daha mantıklı buluyorum.
0
dissendium
(22.03.21)
Ben diyebilirim sanırım. Online eğitimden çocukluğumdan beri yararlanıyorum. İspanyolca olmasa da İtalyanca ve pek çok tasarım programını bu yolla öğrendim. Hem zamanı daha efektif kullanabiliyorum hem de daha verimli çalışabiliyorum, üstelik maddi olarak da çoğu açıdan daha avantajlı. Öğrenme tiplerinin hepimiz için farklı olması, alışkanlıklarımız etkilidir diye düşünüyorum. Konvansiyonel eğitimden pandemi nedeniyle çok keskin bir çıkış yapıldı.
0
evanesco
(22.03.21)
Ben.
Özellikle dille ilgili kaynaklarda online’ın çok olumlu katkısını gördüm.
Bu biraz bilgiyi kullanmayı veya bilgiye ulaşmayı bilmemekten olabilir. Kötü veya verimsiz online derslerden de kaynaklanıyor olabilir.
Ama şunu sormak lazım; aynısı canlı olsaydı bi fark olacak mıydı? Ve neden?
0
jimjim
(22.03.21)
Valla duolingo bile işime yarıyor ama ben onu bile önemseyip defter alıp notlar tutan bir insanım youtubedaki videolarda bile notlar aldığım defterim var, izlenilen şey çok çabuk uçuyor kafadan, önemli gördüklerimi notlar alıyorum. İzlerken kolay geliyor not almak gereksiz gibi ama sonra hiç aklınızda kalmadığını görünce anlıyorsunuz
0
esinikaybetmiscorap.
(22.03.21)
Öğrenmeyi öğrenmek gerek. Dinlerken not alın. Sonra o notları farklı bir deftere geçirin. Arada tekrar yapın.
0
howfaristhesky
(23.03.21)
1. benim universite sirasinda yuzyuze derslerde de komple hic anlamadigim oluyordu. bence bu online veya orgun egitim olmasindan ziyade hoca ve anlatilan materyalle ilgili.
2. duolingo'nin dil ogretmek gibi bir iddiasi yok zaten, dil ogreniminin ufak bir parcasi olabilir en fazla. "online ders aldım şimdi süper ispanyolca konuşabiliyorum diyen var mı" - super ispanyolca konusmak senelerce cok yogun ve duzenli bir calisma gerektirir, oyle bir sey soylemek zaten imkansiz.
3. "udemy de bi kurs aldım şimdi mükemmel bir şekilde uygulayabiliyorum diyen var mı?" - ben excel ogrendim zamaninda mesleki anlamda her isimi gorecek kadar.

ozetle bence buradaki olay beklentiler. online derslerden gora'daki kasetten yükleme sahnesi gibi yaklasmamak lazim.
0
hot potato
(23.03.21)
(5)

Rok hangi tarafa doğru yapılmalı?

Mehmet Ersoz
oyun başında rok yapiyorum am vezir tarafına doğru mu yoksa şah tarafına doğru mu rok yapılmalı, hangisi daha avantajlı?
oyun başında rok yapiyorum am vezir tarafına doğru mu yoksa şah tarafına doğru mu rok yapılmalı, hangisi daha avantajlı?
0
Mehmet Ersoz
(21.03.21)
Genelde kısa rok tercih ediliyor gordugum kadarıyla

Ben amatör biri olarak bakıyorum hangi kanattan daha az saldırı varsa oraya doğru rok yapmaya çalışıyorum
0
Coyote
(21.03.21)
Rokun kendisi yönüne bakılmadan duruma göre avantajlı ya da dezavantajlı olabilir. Rokun yönü de duruma göre avantajlı ya da dezavantajlı olabilir. Bunun "şöyle yapılmalı" şeklinde bir kuralı yok. Tam tersi oyunun başında rok yapmak şahı hedef hâline getirir, şahın hareket alanını kısıtlar, taşları şahın korunmasına bağlar. İzlediğim oyunlarda iki kale arasındaki bağlantıyı kurmak için rok yapılıyor genelde. Ya da rakip fena geliyor, mecbur şah ortada kalmasın diye rok yapılıyor.
0
dissendium
(21.03.21)
profesyonel maçlarda oyunun genel başlangıç ritüellerindendir rok. genelde kısa rok tercih edilmekle birlikte, rakibin o anki hamlesine göre uzuna geçilebilir.
0
bugisme
(21.03.21)
bunu sorduğuna göre bu oyunda yeni olmalısın. bu yüzden kısa rok şah tarafına olan tarafa yapman daha iyi olur.oyunu ilerletip geliştirdikten sonra oyun konumuna göre kısa veya uzun rok hatta yeri gelince rok yapmamak bile gerekeceğini öğreneceksin.
0
uykulu_fb
(22.03.21)
Delikanli adam rakip ne tarafa atiyorsa tersine atar.
0
eksimeksi
(22.03.21)
(4)

PDF oluşturma

dissendium
Bir Excel dosyası içinde birden fazla sayfa var. Ben bu Excel dosyasını PDF dosyasına dönüştürdüğümde sadece bir sayfa PDF dosyasına dönüşüyor. Diğer sayfalar PDF dosyasına dönüşmüyor. Ben tüm sayfaların sayfalara tıklanacak şeklinde (layer gibi) tek PDF dosyasına dönüştürülmesini istiyorum. Bunu na
Bir Excel dosyası içinde birden fazla sayfa var. Ben bu Excel dosyasını PDF dosyasına dönüştürdüğümde sadece bir sayfa PDF dosyasına dönüşüyor. Diğer sayfalar PDF dosyasına dönüşmüyor. Ben tüm sayfaların sayfalara tıklanacak şeklinde (layer gibi) tek PDF dosyasına dönüştürülmesini istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim? PDFCreator kullanıyorum ama başka bir program varsa da olur.
0
dissendium
(21.03.21)
Sağ altta yer alan ufak butonlardan en sağdaki "sayfa sonu önizleme" butonuna basınca yazdırmak istediğin alanın tamamı beyaz bölümde görünüyor mu?

www.excel-easy.com
0
himmet dayi
(21.03.21)
@himmet dayi, görünüyor, sayfa boyutu ona göre ayarlı.
0
🌸dissendium
(21.03.21)
pdf creator özel bir şey mi yapıyor bilmiyorum ama excel zaten PDF yazabiliyor.

yazdırma normalde aktif sheet'i basar, bu işaretli seçeneği denediniz mi? - i.postimg.cc

yazdırma alanını her sheet için seçmeniz lazım himmet'in anlattığı gibi.
0
celeron 300a
(21.03.21)
@celeron 300a, sizin dediğiniz yöntemi denedim, oldu ama tam olmadı. Burada sayfa dediğim Sheet arkadaşlar. Sayfaların yazdırma alanında bir sorun yok. Sayfa boyutları ayarlı. Sayfanın yazdırma alanının dışına taşmasından bahsetmiyorum. Sheet 1 ve Sheet 2 var diyelim. PDF oluşturunca Sheet 1 ile Sheet 2 birleştiriliyor. Sheet 1 sonrasında Sheet2 geliyor. Ben de tüm Sheet 1, Sheet 2, ... olanları PDF yapmak istedim ama arka arkaya birleştirilmemesi gerekiyordu. Layer gibi Sheet 1 olana tıklayınca sadece o açılmalı. Teşekkür ederim yine de.
0
🌸dissendium
(21.03.21)
(4)

Sporcu lisansı

Unde bach canim
Bireysel herhangi bir dalda sporcu isansı için herhangi bir başarı veya niteliğe ihtiyaç var mı? Belirli evrak ve kurallarla herkes sahip olabiliyor değil mi?
Bireysel herhangi bir dalda sporcu isansı için herhangi bir başarı veya niteliğe ihtiyaç var mı?
Belirli evrak ve kurallarla herkes sahip olabiliyor değil mi?
0
Unde bach canim
(21.03.21)
mesela dağcılık için alabiliyorsunuz kendiniz sağlık raporu, netten doldurulan tescil belgesi ve fotograf ile. yine de hangi spor dalı ise google ile aratın başka şartlar aranıyor mu bakın derim.
0
evimin paspasi
(21.03.21)
evet olabilir.
0
jelly bear
(21.03.21)
Benim lisansımı kulübüm çıkarmıştı. En iyi bilgiyi bulunduğunuz ilin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden alırsınız.
0
dissendium
(21.03.21)
Koşucular sırf yasaklarda çıkıp koşabilmek için lisans alıyordu. Bayağı basit bir işlemmiş.
0
arnold schwarzeneger
(22.03.21)
(10)

Yarın aciller kalabalık olur mu?

ahm1
Babam kolunun ustune dustu, oynatamiyor, oynatinca cok agriyor. Yarin agri artarsa gitmeyi dusunuyoruz. İstanbul.
Babam kolunun ustune dustu, oynatamiyor, oynatinca cok agriyor. Yarin agri artarsa gitmeyi dusunuyoruz. İstanbul.
0
ahm1
(20.03.21)
Gecmis olsun. Simdi gitseniz? Hem daha sakin olmaz mı gece. Ya kırık falansa. Niye ağrıyla beklesin ki. Hastaneler de riskli ama :/
0
i-pek
(20.03.21)
geçmiş olsun, sizin gibi birisi daha sormuştu ve covid nedeniyle acillerin eskisi gibi yoğun olmadığını burada okumuştum. koluna gelince, yarın gidin, acilde röntgen çekerler ve durumu size anlatırlar. cerrahi müdahale gerektiren bir durumsa sizin yarın gidip de ne olduğunu öğrenmeniz daha doğru olur. pazartesi giderseniz, ameliyat olacaksa taa cumayı bulabilir falan. mesela gittiğiniz hastane servis dolu diyecek başka yere gönderecek, başka yer diğerine falan. benzer bir durum başımıza geldi ve ne kadar erken giderseniz o kadar iyi.
0
malheiros
(20.03.21)
Cerrahi mudahale gerekli degildir diye dusunuyoruz ama simdi gitmeye de gerek yok, dururken agrimiyor. Dururken agrisaydi o zaman daha cok endiselenecektik. Tesekkurler.
0
🌸ahm1
(20.03.21)
Türkiye'de acillerin boş olması nadir bir olay. Boğazı ağrıyan acile gidiyor. Durumunuz acilse şimdi gidin.
0
dissendium
(20.03.21)
Bence hemen gidin, hem boş olur hem de erken müdahale avantajınız olur. Yaş aldıkça kemk kalitesi düşüyor.
0
rastinon
(20.03.21)
kırık olsa duramazsın tamamen uydurma bir şey. bence hemen gidin daha kötüleşmeden zaten yarından daha tenhadır şu saatte.
0
regina phalange
(20.03.21)
Az önce, 2 hafta önceden verilen mr çekimi randevusuna götürdüm babamı. Acilden giriş yaptık. Bomboştu. Bence bu tip durumlarda acile gitmek için en uygun zaman gece.
0
scudman1
(20.03.21)
birkaç sene evvel sık sık acile gitmem gerekiyordu. gecenin belli bir saatine kadar insanlar her bahaneyle geliyor fakat 12-1 gibi ve sonrasında neredeyse hiç kimse olmuyor. sanırım ufak tefek bahaneler için gelmek yerine uyuyor insanlar. bence de bu gece gidin kısacası.
0
duma duma dum
(20.03.21)
Dururken ağrımaması kırık vs. olmadığı anlamına gelmeyebilir. Yakın zamanda yaşadığımız tecrübeye göre, doktor muayenesi sonrası film çekildi ve kırık çıkınca doktor bile şaşırdı. Mümkünse yarını beklemeyin.
0
tingen
(21.03.21)
Gitmedik, bugun kendisini daha iyi hissediyor. Ters bir durum olmazsa gitmicez muhtemelen.
0
🌸ahm1
(21.03.21)
(1)

Yıllar sonra üniversite sınavı

antalya12
Herkese selamlar,Yıllar sonra sınava yeniden giyeceğim. Y.lisans mezunu insanım. :) EA’dan İyi bir puan almam gereken bir bölüm istiyorum. Tyt’yi dert etmiyorum ama AYT için çalışmam gerek. Matematiğim zayıftır ama sözelim kuvvetlidir. Biraz yol gösterirseniz, tavsiye verirseniz çok sevinirim. Kitap
Herkese selamlar,
Yıllar sonra sınava yeniden giyeceğim. Y.lisans mezunu insanım. :)

EA’dan İyi bir puan almam gereken bir bölüm istiyorum. Tyt’yi dert etmiyorum ama AYT için çalışmam gerek. Matematiğim zayıftır ama sözelim kuvvetlidir. Biraz yol gösterirseniz, tavsiye verirseniz çok sevinirim. Kitap önerisi, nereden ve nasıl başlayacağım gibi konularda her türlü öneriye açığım.

Selamlar sevgiler :)
Not: yıllar sonra lise hayalimi gerçekleştirmek için bir adım attım. Ne işin bar filan demeyin üzülürüm :)
0
antalya12
(18.03.21)
Matematik için Acil, Bilgi Sarmal olabilir. Bir kitapçıya giderseniz seviyenize göre seçebilirsiniz. EA için bir şey diyemem. Sayısalcıydım. AYT matematiği için önce konu, sonra bol soru tavsiye ederim. YouTube'dan faydalanın. Birçok kanal var. Hocalar farklı, zor, öğretici soruları çözüyorlar. Zaten 3 ay var sınava. Polinomlar gibi kolay konulardan başlayabilirsiniz.
0
dissendium
(18.03.21)
(3)

Hastane, gss borcu

Unde bach canim
Spor hekiminden sağlık raporu almam gerekiyor ama gss borcum var 500 lirayı aşan. Şu an için ödemem mümkün değil. Muayene ücretini ödeyecek dahi olsam gss borcumdan dolayı muayene etmezler mi? Parasıyla değil mi artık?
Spor hekiminden sağlık raporu almam gerekiyor ama gss borcum var 500 lirayı aşan. Şu an için ödemem mümkün değil. Muayene ücretini ödeyecek dahi olsam gss borcumdan dolayı muayene etmezler mi? Parasıyla değil mi artık?
0
Unde bach canim
(18.03.21)
bu yıl için ödemene gerek yok. muayene olabilirsin
0
jelly bear
(18.03.21)
Yanlış biliyorsam düzeltsinler. Sağlık raporu almak için zaten ayrıca para ödeniyor. Ücretli hasta olarak giriş yapılıyor. Emin değilim ama muayene ücreti çıkmayabilir. En son böyleydi. Değişmişse bilemem.
0
dissendium
(18.03.21)
@dissendium
Geçen sene almıştım, yine gss borcum vardı:) 7,5 tl gibi bir ücret vermiştim
0
🌸Unde bach canim
(18.03.21)
(23)

kurutma makinesi ne kadar ihtiyaçtır

Olric
evde üç kişi yaşıyoruz, her gün de dışarı çıkınca malum çamaşır sık yıkanıyor. çamaşırları asmak çok gereksiz ve uzun bir işlem gibi geliyor. öyle aman aman bir para kazanmıyoruz, ben daha çalışmaya yeni başladım. o yuzden bir yandan da asıver eline mi yapışacak diyorum ama böyle şeyler de insanın h
evde üç kişi yaşıyoruz, her gün de dışarı çıkınca malum çamaşır sık yıkanıyor. çamaşırları asmak çok gereksiz ve uzun bir işlem gibi geliyor.
öyle aman aman bir para kazanmıyoruz, ben daha çalışmaya yeni başladım. o yuzden bir yandan da asıver eline mi yapışacak diyorum ama böyle şeyler de insanın hayat kalitesini arttırıyor. geçenlerde robot süpürge aldık rahatlıkmış yani.
sizce kurutma makinesi ne kadar ihtiyaçtır?
0
Olric
(18.03.21)
kurutma makinesi cok guzel bir sey. bir kere yaz kis, istedigin kiyafet birkac saatte temizlenip giymeye hazir oluyor. camasir asmamak da buyuk luks. zaten katlamakla ugrasiyorsun, yeri geliyor utu yapiyorsun. as, bekle, asacak yer derdi falan kalmiyor.

ama bir de kotu yanlari var; bazi kiyafetler birazcik cekebiliyor, biraz da erken yipraniyor.

robot supurge mi kurutma makinesi mi deseler kurutma makinesini secerim. ikisi de var su an.
0
lemmiwinks
(18.03.21)
Şahane bir şey
0
kisa
(18.03.21)
Zorunlu ihtiyaç değil belki ama bence çok büyük rahatlık. Benim iki kedim var. O yüzden belki de benim açımdan olmazsa olmaz ama illa kedi tüyünden muzdarip olmaya gerek yok. Çamaşırları yıkandıktan hemen sonra atıyorum kurutmaya. Kuruyunca da beklemeden çıkarıp hemen katlıyorum. Bu sayede kot pantolonları falan ütülemeye gerek kalmıyor. Kurutma yokken her şey buruş buruş oluyordu.
0
himmet dayi
(18.03.21)
Nevresim battaniye paspas havlu ve çoraplar için süper . Ama diğer kıymetli kıyafetlerimi atmıyorum birkaç acı tecrübe sonrasında.
0
megalomaniac
(18.03.21)
Askerde çamaşırlarımı yıkattığım yer kurutup veriyordu. Kurutma makinesi inanılmaz yıpratıyor kıyafetleri. Bir süre sonra kıyafetlerin renkleri solar. Hatta uzun süreli kullanımda kıyafetler zayıflar, yırtılır.
0
dissendium
(18.03.21)
Kurutma makinesi kadar sevdiğim başka bir beyaz eşya yok.
Kıyafetin üstündeki havı, kılı, tüyü, saçı, her şeyi mü-kem-mel topluyor. Yünlüler hariç her şeyi de atıyorum. Kedim yokken kullanmaya başladım, memnundum. Artık kedim de var, daha da memnunum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.03.21)
cok buyuk ihtiyac. kiyafetleri mahvetti diyenler buyuk ihtimalle yanlis kullaniyor. cogu durumda en dusuk sicaklikta kurutmak yeterli. Bir de kiyafet varsin biraz eskisin, mezara mi goturucem.

bulasik makinesiz yapabilirim ama kurutma makinesiz yapamam.
0
hot potato
(18.03.21)
Bulaşık makinesi kadar
0
imnotsureabout
(18.03.21)
Yaklasik 15 yildir kullaniyorum. Gecenlerde bozuldu. Camasir asmak, kurutmak zulum geliyor. Oyle diyim...
0
invictae
(18.03.21)
kurutma makinesi çamaşırları çok kırıştırıyor. çamaşırları asarken harcadığınız zahmet ütüye ekleniyor yani. bende 10 yıldır var, çamaşır acele lazım değilse kullanmıyorum
0
cometome
(18.03.21)
Kurutma makinesi robot süpürgeden daha büyük ihtiyaç.
0
adivar
(18.03.21)
sahip olduktan sonra önemi anlaşılan bir ihtiyaçtır.
0
efx
(18.03.21)
benim çamaşır asma yerim olmasına rağmen yine de kurutucuya atıyorum. dışarının isli,pis havası çamaşırı mahvediyor. olmamasını düşünemezdim şahsen. yaktığı her watt helal olsun.
0
hemsta
(18.03.21)
Robot süpürgeden daha büyük ihtiyaç
0
sta
(18.03.21)
1+1 balkonsuz evde yasiyoruz, zorunlu ihtiyac.
0
feliss
(18.03.21)
Bunları yazdıktan sonra gidip sarılacağım kadar büyük bir ihtiyaç benim için. Bayılıyorum ona. Nevresim, bazı battaniyeler, havlular, ev kıyafetleri ve iç çamaşıları gibi insanı yoran şeyler için çok büyük rahatlık. Ama pahalı ya da narin kıyafetlerimi atmıyorum. Dışarıda giydiğim hiçbir şeyi atmıyorum.
Çamaşırların ömrünü gerçekten kısaltıyor.
0
pudra
(18.03.21)
büyük ihtiyaçtır. spor kıyafetleri ve çok hassas + yünlü çekecek şeyler hariç her şeyi atıyoruz. markası modeli de en dandik en ucuz modeldir, yalnız yaşarken almıştım. evlendim hala aynısını kullanıyoruz gayet memnunuz.
0
nonik
(18.03.21)
İhtiyaç olup olmadığı gelir durumuna göre değişir.

Aman aman para kazanmıyorsanız varsın kalsın, aman aman para kazanınca alırsınız.
0
paramolacak
(18.03.21)
Duyuruda ne kadar kurutma makinesi sorusu varsa altında hemen benim cevabımi bulabilirsiniz; öyle çok seviyorum. Bence bir evin olmazsa olmaz ihtiyaci. Ben çok hassas giysiler hariç her şeyi de atıyorum; şimdiye kadar bir sıkıntı yaşamadım.
0
fraise
(18.03.21)
Hem yıkayan hem kurutan model var bende. Onaylayanların hepsine katılıyorum. Çamaşırlar dışarıda kuruduğunda toz topluyor, is kokuyor. Evde kuruduğunda nem yapıyor, toz akarını artırıyor. alerji var bende, kurumuş çamaşırları toplamak, katlamak, ütülemek ızdırap benim için. Kurutma makinesi önemli icat.
Elektriği çok fazla tüketiyor. Bu nedenle çamaşırları yıkamak için makinenin kurutma kapasitesi kadar biriktiriyorum. Her kurutma 5-7 lira arasında elektrik tüketiyor, şantiye elektriği olduğu için. Konut tarifesinde de 2-3 lira tüketiyordur. Kullanma kılavuzunda yazan değeri kontrol edin.
Her şeyi kurutuyorum hassas kurutmada. Birde top var onu önerdiler. Kurutma süresini kısaltıp kırışıklığı azaltıyormuş. Faydasını gördüm. www.hepsiburada.com
0
cliquot
(18.03.21)
Bizde de ikililerden var. Evet kurutuyor ama evimiz güneş alan bir ev olduğu için zaten çamaşırların kuruma sıkıntısı olmuyor, birkaç saate kurumuş oluyor. O yüzden kurutma fonksiyonunu kullanmıyoruz bile, çamaşırları aşırı eskitiyor yapısı gereği. Madem yeni başladın çalışmaya bence çok acele etme.
0
roket adam
(18.03.21)
biz de yaklaşık 9-10 aydır kullanıyoruz ve gayet memnunuz. çamaşır makinası gibi deterjanı koyup başlatmalı bir makine değil tabi; ek olarak temizliği, su boşaltması, filtre temizliği gibi konuları oluyor ama yine de rahatlığın yanında bunlara alışıyorsunuz.
0
sanal uyku
(18.03.21)
Alana kadar değerini anlayamadık aldık en sevdiğimiz makine oldu
0
basond
(18.03.21)
(6)

Calismaya devam mi tamam mi

austenn
Merhaba. Iyi olur umuduyla 6 ay once basladigim isimden hic memnun degilim. 3.ayimda bunu fark ettim amacim yurt disinda yuksek lisans oldugu icin is degistirip bi daha ayni surecleri yasamak istemedim. 2022’de insallah gidebilirsem gitmek istiyorum ama o zamana kadar burada kalma dusuncesi bile ben
Merhaba. Iyi olur umuduyla 6 ay once basladigim isimden hic memnun degilim. 3.ayimda bunu fark ettim amacim yurt disinda yuksek lisans oldugu icin is degistirip bi daha ayni surecleri yasamak istemedim. 2022’de insallah gidebilirsem gitmek istiyorum ama o zamana kadar burada kalma dusuncesi bile beni urkutuyor. Resmen bosa vakit geciriyorum gibi. Gidene kadar neler yapmaliyim ya da yol yakinken birakmali miyim? Yoneticim benimle konusurken 3-4 sene sonra bunlari sen yapicaksin filan diyor ama ben birak 3-4’u 1 sene bile burada harcamak istemiyorum. Bu ara asiri dusuk performansim, ilk basladigimda kendimi begendirmeye calisiyordum ama su an istek sifir.
Para biriktirmek icin kalmak en mantiklisi ama ek neler yapabilirim motivasyon artirmak icin? Ek olarak isin etik tarafi da var. 1 sene sonra gidecek birini kimse almak istemez, ben durust davranip hafiften planlarimi soylesem mi diyorum. Beni kalici bilmemeleri iyi olur. Daha da onemlisi yarin bir gun buradan biri ayrilirsa bu begenmedigim isle basbasa kalacagim. Durust olmam gerekir diye dusunuyorum ama siz ne dersiniz?
0
austenn
(16.03.21)
Para biriktirene kadar devam, sonra bırakırsınız.

3, 4 sene sonra bunları sen yapacaksın demek yönetici olacaksın demekse ona bence güvenmeyin. Başınıza dışarıdan da yönetici getirebilirler değişiklik olacağı zaman.
0
dissendium
(16.03.21)
Seni mutsuz eden yerde bir dakika bile kaybetme. Vakit ilerledikçe herşey daha zor ve içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
0
Arthur Dayne
(16.03.21)
zaten ayrilacaksiniz degil mi dogru anladim. sakin bahsetmeyin ayrilirken(ki goreceksiniz) yapilan muameleyi bos yere bastan çekmis olursunuz butun tabirlsri degisir size karsi ve hatta belki kovar ya da mobbing her turlu rezillik yasanir. yapmayin bence
durustluk bu degil. hukukunca ayrilirsiniz ayrilirken. ben de isimden nefret ediyorum bir onerim yok bu konuda
0
ala09
(16.03.21)
kafaya istifa düşüncesi girdiği andan itibaren huzur bulamıyor insan ve ne oluyor da oluyor illa istifayı basıyor. en azından bende öyle oldu. madden zorlanmayacaksanız işkenceyi uzatmayın.
0
phoenixbucklesby
(16.03.21)
eski şirketimde ekipçe; şirkete, yaptığımız işe, fazla mesailere söve söve çalışıyorduk. hepimiz mutsuzduk. ben aslında kariyerimin tamamında, gittiğim her şirkette hep istifa etmeyi düşündüm, hiç doğru düzgün mutlu olmadım. ama hep kaldım, daha iyisini bulmadan aksiyon almadım. böyle mutsuz mutsuz geçen yıllardan sonra ilk kez yakın zamanda şansım yaver gitti ve güzel bir gelişme oldu. şirketin yurt dışında bir pozisyonu teklif edildi. önceki sıkıntılı zamanları yaşamasaydım, pes edip cv'mi bozsaydım, bu gerçekleşmeyecekti.

senin mutsuz olma sebeplerin tam olarak ne bilmiyorum, belki benimkinden daha önemlidir. fakat ben sabırlı olmanı öneriyorum. 1 sene kısa bir süre. basamak olarak düşün buraları. ayrılmazsan buradan cv'n bölünmüş olmayacak. 1 sene orada 1 sene burada çalışmış olmayı sonra anlatmak zor oluyor ilerideki iş görüşmelerinde. yüksek lisans çok güzel bir motivasyon kaynağı. 1 sene ya, 1 sene nedir...
0
juninho77
(17.03.21)
Başka iş bulursan git. Bunu yapana kadar buradaki şirkete bir şey söyleme.

Her çalışan her an işten çıkarılmaya hazır olmalı, her şirket her an çalışanın işten ayrılmaya karar verebileceğine hazır olmalı. Senin yedeğini bulundurup bulundurmamak şirketin sorunu, önceden bir şey söylemek zorunda olduğunu düşünmüyorum.
0
michael_knight
(17.03.21)
(9)

Ucuz Erkek Giyim nerden bulabilirim?

lacrim
merhaba ahaliseneye soğuk bir yerde kış geçireceğim o yüzden böyle kışlık ceket kazak bot vs bakıyorum. soğuk dediysem de -10, -15 falan, öyle ekstrem soğuk bir yer değil.yaşadığım şehir kışın bile çok soğuk olmadığı için böyle kalın ceketim vs yok. mağazalarda fiyatlara bakıyorum, ateş pahası, gene
merhaba ahali
seneye soğuk bir yerde kış geçireceğim o yüzden böyle kışlık ceket kazak bot vs bakıyorum. soğuk dediysem de -10, -15 falan, öyle ekstrem soğuk bir yer değil.yaşadığım şehir kışın bile çok soğuk olmadığı için böyle kalın ceketim vs yok. mağazalarda fiyatlara bakıyorum, ateş pahası, genel olarak erkek için her şey çok çok pahalı. birkaç arkadasım trendyoldan bak dedi ama ben yine de buraya sorayim dedim. ikinci el satan olur, ucuz satan olur, markası bilinmedik olur, sizin alışveriş yaptıgınız, erkek kıyafeti satan mağazalar/ e-mağazalar var mı?
0
lacrim
(16.03.21)
Bence pazara gitmeyi deneyin. İstanbul'daki büyük pazarlarda olabilir.
0
dissendium
(16.03.21)
Decathlon'da genelde uygun oluyor montlar. Internetten satisi da var. urunlerin cogu kaliteli.
0
fakyoras
(16.03.21)
Eğer seneye gidecekseniz indirimleri bekleyebilirsiniz. Şuan için indirimli düzgün ürün bulmak zor. Zara ve mango nun erkek reyonlarına bakabilirsiniz indirimlerde. Decathlon markasına bakabilirsiniz. Boyner'de fiyatlar bazen çok uyguna düşüyor. Ama şuan indirim yok. İndirim olduğunda çok uyguna işe yarar kıyafetler bulabilirsiniz.

Eğer ikinci el düşünüyorsanız Dolap uygulaması var.
0
GoodMorningTeacher
(16.03.21)
Decathlon
0
Andrew
(16.03.21)
Defacto ve LCW gayet iyi tercihler bence, kimse niye dememiş şaşırdım açıkçası. Uygun fiyata görece kaliteli denebilecek ürünler var ve gayet sıcak tutuyor hepsi. Param olmasına rağmen çoğunlukla oralardan giyiniyorum diyebilirim.
0
kedimedi
(16.03.21)
LCWaikiki
0
somethinginthewayshemoves
(16.03.21)
Ucuz erkek giyim için zara ve mango da yazılmaz yahu.

Sorunuza cevap olarak lcw defacto ve koton öneririm. Decathlonda da 295 liraya çok güzel bir kar montu var dediğiniz duruma uygun fiyatı da o tarz bir şey için karşılanabilir.
0
bigcaptain
(16.03.21)
istanbul için ali mağazalarına bakabilirsiniz. e-mağazada çok fazla ürün yok ama mağazalarda ihraç fazlası ürünler satıyor. alimagazalari.com
0
obscure
(16.03.21)
decathlon'da şaşırtıcı derecede ucuz ürünler olabiliyor. 220 liraya kar botu aldım geçen, çok da iyi çıktı mesela. bi bakmakta fayda var.
0
roket adam
(16.03.21)
(4)

Direksiyon sınavı

dissendium
Şimdi ben ehliyet kursuna kayıt oldum ama daha başlamadım kursa. YouTube'da direksiyon sınavı için video izlemeye başladım. Çok güzel videolar buldum. Sanki sınava yarın girecekmiş gibi kafamdan tekrar ediyorum öğrendiğim şeyleri. Aklımda da kaldı bayağı. Kafamda oturdu birçok şey. Acaba daha ders a
Şimdi ben ehliyet kursuna kayıt oldum ama daha başlamadım kursa. YouTube'da direksiyon sınavı için video izlemeye başladım. Çok güzel videolar buldum. Sanki sınava yarın girecekmiş gibi kafamdan tekrar ediyorum öğrendiğim şeyleri. Aklımda da kaldı bayağı. Kafamda oturdu birçok şey. Acaba daha ders almadan video izleyerek yanlış mı yapıyorum? Yanlış öğreneceğimi düşünmüyorum ama kafa karışıklığı olur mu diye sormak istedim.
0
dissendium
(15.03.21)
düz vites kullanacaksan debriyajlar farklı oluyor. orada çok kolay olan şeyi yapamamayınca moralin bozulmasun derim.
0
sutlu nescafe
(15.03.21)
@sutlu nescafe, otomatik değil, düz vites.
0
🌸dissendium
(15.03.21)
izleme boşver. eğitimin sınavı geçmeye yönelik olacak. hocan nasıl öğretiyorsa öyle öğren şimdilik.
0
glamdr1ng
(15.03.21)
Zararı olacağını sanmıyorum. Bence faydalı olur. Zaten teorik olarak öğrenmiş olacaksın. Sınava gireceğin arabayı sürerken onun debriyaj kavrama noktasını, vites sertliğini, fren pedalı hassasiyetini zaten tecrübe edip alışacaksın.
0
kutukcu
(16.03.21)
(9)

yol bisikletin olmazsa olmazları

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
güzel bir tane yol bisikleti aldım kendime. ilk aşama olarak;-kilitli pedal-pedala uygun ayakkabı aldım.-aydınlatma ürünlerim var.-kask var.almayı planladıklarım;-zırhlı teker-xiaomi pompa(scooter olduğu için ikisini bir arada götürsün diye)-suluk-hız göstergesi almak istiyorum ama piyasada milyonla
güzel bir tane yol bisikleti aldım kendime. ilk aşama olarak;
-kilitli pedal
-pedala uygun ayakkabı aldım.
-aydınlatma ürünlerim var.
-kask var.

almayı planladıklarım;
-zırhlı teker
-xiaomi pompa(scooter olduğu için ikisini bir arada götürsün diye)
-suluk
-hız göstergesi almak istiyorum ama piyasada milyonlarca var gibi. kayboldum bir anda. elimde garmin saat ve garmin pro nabız göğüs kemeri var. yolda giderken saatten hızı görmek bir tık sorun olduğu için hız göstergesi almak istiyorum.
ikincisi ise, kesinlikle şunu almalısın, bu da olsa iyi olur dediğiniz aparat/ürün/parça var mıdır?
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(14.03.21)
Bisikletin boyunu bilmiyorum ama kucuk govdeli bisikletlerde suluk alirken yandan koymali/cikarmali olmasina dikkat edin. Yukardan cekip cikarmali olursa cikaramazsiniz hareket halinde.

Iyi bir eldiven lazim, gozluk (farkli cam setleri olan gozlukler var, mesela gunduz gunes gozlugu olanla giderken hava kararinca seffaf olana degistirebilirsiniz)

Saatin kulaklik uzerinden hiz konusunda sesli bildirimi var mi?

Bir de iyi bir telefon tutacagi alip strava vs acik sekilde kullanabilirsiniz telden. (Yaninizda olacaksa tel)
0
kuehles blondes
(14.03.21)
Side cage diye geciyor bu arada o yandan cikarmali suluklar
0
kuehles blondes
(14.03.21)
Ayna ya da kask aynası, arkadan geleni kontrol etmek bana güven veriyor
0
freebird5406_2
(14.03.21)
Takip ettiğim bir kanal var. Orada gördüklerim.

Gövde için çanta. Genelde bir çantaya para, çikolata gibi kolay ulaşabileceğiniz küçük şeyler koyuluyor. Başka bir çantaya da GoPro kullanıyorsanız yedek batarya gibi şeyler koyuluyor.

Su geçirmez torba. Yanınıza yedek kıyafet alacaksanız kıyafetleri koyduğunuz çantayı su geçirmez torbaya/çantaya koyabiliyorsunuz. Yağmurda işe yarar.

Yandan çıkarılabilen suluk +1

Ne kadar uzağa gideceğinize bağlı tabii ki bunların hepsi.
0
dissendium
(14.03.21)
Mirket
(14.03.21)
Suluk yerine de bence şu

www.pedalbisiklet.com
0
Mirket
(14.03.21)
köpek düdüğü
0
onkiloversemtamamım
(14.03.21)
kiyiya vuran dildolar +1

Bence de tam takır hale gelmeden önce bi bakın bakalım yol bisikleti size göre mi, belki bu ne ya çok rahatsız diyeceksiniz birkaç ay sonra.

İlk etapta alacaklarınızı almışsınız, kilitli pedal daha önce kullanmadıysanız dikkat edin. Boş ve düz bir yolda (park bahçe de olabilir) alıştırma yapın. Sonra benim gibi ilk kırmızı ışıkta pedalı çıkarmayı unutup çuval gibi yana devrilirsiniz :D

Pompayı ayak pompası almanızı öneririm. Bende decathlon'un alüminyum gövdeli olanı var, gayet memnunum.

Zırhlı lastik yol bisikletini ağırlaştırır, bunun yerine iç lastiğe patlak önleyici sıvı (Formula X kullanıyorum) düşünebilirsiniz.

Lastik demişken yolda lastiğiniz patlarsa ve herhangi bir bisikletçiden ve evden uzaktaysanız başınızın çaresine bakmanız gerekecek. Yanınızda bir iç lastik ve formanın arka cebine sığabilecek, aynı zamanda sizi en azından toplu taşımaya vs. götürebilecek kadar hava basabilecek bir pompa gerekli. Ben decathlon'un en ucuz (en son 12 tl'den almıştım) pompasını kullanıyorum ama zor oluyor hava basmak, epey güç istiyor.

Ayrıca bir ara yanımda pompa yerine CO2 tüp de taşıyordum. Lastiği değiştirdiniz, aparatı ile tek seferde lastiği şişiriyorsunuz. Oldukça kullanışlı onu da düşünebilirsiniz.

urun.n11.com

Hız göstergesi olarak Garmin de kullandım, Igpsport da. Her ikisinden de memnundum. Garmin'lerin fiyatları üssel arttığı için Igpsport aldım en son, hiçbir sorun çıkarmadı. Ölçümleri, uyduyu bulması, harici sensörlerle (hız, kadans ve nabız ile kullanıyorum) bağlantısı gayet iyi ve çok nadir kopma oluyor. Strava'yla da eşliyor uygulama üzerinden senkronizasyon yapınca.

Eldiven ben kış harici kullanmıyorum, gidon bandı yeterli geliyor. Düşme durumunda üzülebilirim ama böyle daha rahat hissediyorum.

Başka sormak istedikleriniz olursa yardımcı olmaya çalışırım. 10 küsür senedir bisiklet sürüyorum, son 5 senedir de yol bisikleti sürüyorum.

Kazasız belasız sürüşler.
0
chicha_v2
(15.03.21)
merhaba,
yol bisikletini hangi amac icin kullanacaginiza gore degisir. Performans ve uzun turlar icin farkli ihtiyaclariniz olabilir.

zirhli tekeri ( lastik diye tahmin ediyorum ) unutun. yol bisikleti icin jant/lastik performansi en cok etkileyen donanimlar. Bunlarin mumkun oldugu kadar akici olmasi gerekli, zirhli lastigin agirligi buyuk dezavantaj. Lastik patlamasi icin en iyi cozum yedek ic lastik ve carbon tup. Pompa vs. gereksiz.
Eger jantlariniz tubeless uyumlu ise bu tarz lastikleri de deneyebilirsiniz ama ciddi bir patlak oldugunda ( lastik yarilmasi gibi ) kurtarmayacaktir.

guzel bir canta alip yedek lastik, carbon tup, levye vs. gibi malzemeleri koymaniz gerekecek. Sele alti, su gecirmez bir canta isinizi gorecektir.

Gozluk surus sirasinda gozunuze bortu bocek, toz vs. kacmasina engel olacaktir.

gidonda suluk cok buyuk fantezi, bunu gecelim zaten guldurursunuz kendinize. Performans ya da uzun tur icin 1 ya da 1'den fazla suluk kullanabilirsiniz. Bunlarin icinde izolasyona sahip ( termos gibi ) olanlar da var.

Eger elinizdeki garmin saat hiz/kadans sensorlerini destekliyorsa bunlardan alip entegre edebilirsiniz. Kadansi takip etmek gerekebilir, bunu saat kolunuzdayken yapmaniz zor. Garmin icin gidon adaptorleri var ama orjinal urunler cok pahali. Alternatif icin cin urunlerine bakabilirsiniz.

Benim nacizane tavsiyem yatiriminizi kaliteli bisiklet kiyafetine yapmaniz olur. Dechatlon'dan alacaginiz bir tayt ile castelli tayt arasindaki farki 100 km civari turlarda rahatlikla anlayabilirsiniz. Kisin da kullanayim derseniz bu sefer gore-tex dunyasina merhaba diyerek bisiklet kadar parayi kiyafetlere dokmeniz de gerekebilir.
0
whisky
(15.03.21)
(6)

karadeniz müzikleri dinleyen var mı?

dafuq
kimleri dinliyorsunuz?
kimleri dinliyorsunuz?
0
dafuq
(14.03.21)
Karmate, Samida. Belirli bir kişi yok. Sevdiğim müzikleri amatör kişilerden bile dinliyorum.
0
dissendium
(14.03.21)
cimilli ibo
recebum

edit: ahahah arkadaşlar hiç eğlenmeye gelmiyorsunuz aama
0
turbo sadık
(14.03.21)
cimilli ibo
0
superb
(14.03.21)
Fuat Saka
0
oyokbuyoknevar
(14.03.21)
kazım koyuncudan başkasını dinlediğim nadirdir bir karadenizli olarak. Dinlesem de ancak tarz olarak kazım koyuncuya benzer hisli müzikler dinlerim.
0
olutaklidi
(14.03.21)
@dissendium gibi benimde sadece şundan dinlerim şeklinde bir düşüncem yok. ama Resul dindar, apolas lermi, imera ve ali baran dinlerim çoğunlukla.

www.youtube.com hadi buraya da bir ali baran bırakayım.
0
candoguaydin
(14.03.21)
(3)

IELTS Yanlış cevap olabilir mi?

walser
merhaba. ekteki kitapta yer alan IELTS listening testini çözüyorum. "NO MORE THAN TWO WORDS AND/OR A NUMBER" uyarısı olan section'da cevap olarak 3.000 WORDS diyorum ama yanlış kabul ediyor. Doğru olan cevaplar:3.000, three thousand words". son olası cevap zaten kafadan yanlış değil mi 3 kelime ediy
merhaba. ekteki kitapta yer alan IELTS listening testini çözüyorum. "NO MORE THAN TWO WORDS AND/OR A NUMBER" uyarısı olan section'da cevap olarak 3.000 WORDS diyorum ama yanlış kabul ediyor. Doğru olan cevaplar:3.000, three thousand words". son olası cevap zaten kafadan yanlış değil mi 3 kelime ediyor. sorunun metninde zaten 3.000 words diyor benimki neden yanlış anlamıyorum. gerçek sınavda da böyle bir şey olur mu?
0
walser
(14.03.21)
Sorunuzu not defterine kopyaladım. Paragraflara ayırdım, deşifre etmeye çalıştım; nafile. Kitaptaki soruyu buraya yazar mısınız? Hiçbir şey anlaşılmıyor.
0
ryhmer
(14.03.21)
Dediğinizi anlamaya çalıştım. Biraz araştırdım.

www.ielts-simon.com

Şu sitede biri şöyle yazmış.

In Cambridge Official Guide, it says “twenty five trees = one word and a number.”

twenty five rakamla değil, kelimeyle yazıldığında da sayı olarak kabul ediliyor anladığım kadarıyla.

Doğal olarak three thousand kelime değil, sayı kabul ediliyor olabilir.
0
dissendium
(14.03.21)
Belki nokta koydugunuz icin sistem hata verdi, iki sayi olarak goruyor belki. Sanirim 5 rakami gecmeden nokta koyulmaz, Ingilizca sayi kurallarini arastirin.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
(7)

birden fazla akıllı canlı türü

Tochinoshin
dünyada birlikte yaşayabilir miydi? insanlarla başka insanımsı zeki bir canlı, mesela goril. güçlü olan diğerini bir gün mutlaka yokeder miydi?
dünyada birlikte yaşayabilir miydi? insanlarla başka insanımsı zeki bir canlı, mesela goril. güçlü olan diğerini bir gün mutlaka yokeder miydi?
0
Tochinoshin
(14.03.21)
evet. naendartal ve homo sapiens bunun örneği
0
egokalp
(14.03.21)
Neandertaller ile modern insanların ataları arasında çatışma yaşanmış olabileceği tartışması var. Aynı zamanda Neandertaller ile modern insanların atalarının çiftleştiği de söyleniyor. İki seçenek de mümkün olabilir.

Aslında daha zeki olmak daha tehlikeli olmak anlamına gelmiyor. Belki de gerçekten zeki bir tür olsaydı insanların yok olmaması için insanları koruma altına alabilirdi. Yok etme düşüncesi zeki olmakla değil, ilkel olmakla daha çok ilişkili diye düşünüyorum.
0
dissendium
(14.03.21)
aynı "zeka" seviyesinde olduğunu varsayabileceğimiz canlıların simbiyotik ilişkiler kurduklarını görebiliyoruz. iki zeki canlı türünde de bu pekala mümkün olabilirdi. ancak iki türün biri bizsek ve diğer türle birleşip bir melez tür ortaya çıkaramıyorsak bunun mümkün olabileceğini düşünmüyorum, en azından barışçıl şekilde iki tarafı da mutlu eden bir yaşam zor. okyanuslar gibi bizim çok yerleşemediğimiz ekosistemlerde yaşarlarsa bir ihtimal.
0
engelbert humperdinck
(14.03.21)
ayni ekosistemde bariscil yasam olmazdi.denildigi gibi insanin yasayamayacagi ortamda yasiyirsa sikinti yok

ben o diger akilli canliyi bir ulke olarak hayal ettim yabanciysa savas ulke sinirlari icindeyse ic savas cikardjdkdk hatta sanki azinliklar, silahsizlar.... . .
0
ala09
(14.03.21)
İki taraf da birbirini gıda olarak görürdü büyük ihtimal.
0
Kahir ekseriyet
(14.03.21)
Ortak kaynakları tüketen iki türden birinin nesli tükenmeye mahkumdur.

neandertal ve homo sapiens bunun örneği +1

bu iki türden herhangi biri diğerine herhangi bir konuda üstünlük sağlayabiliyorsa zaten o nesil kendini koruyabiliyor. illa zeka olarak düşünmemek lazım. atıyorum neandertaller bizden çok zeki varlıklar da olabilirdi ancak bedenleri 40 derece güneşe dayanabilecek güçte değilse, ya da bakterilere daha dayanıklı bir metabolizmaya sahip değillerse (bunların kombinasyonları da olabilir) nesli tükenecektir anlamına gelir. bir yukarıdaki soruya verdiğim cevapta da söyledim. zekayı evrimsel bir avantaj olarak düşünmemek lazım. tabii ki evrimsel açıdan bize katkıları da var. örneğin gelişen tıp bilimi sayesinde ortalama ömür 72 yıl civarında. çok değil, 50 yıl önce bile bunun neredeyse yarısı kadar bir ortalama ömür söz konusu. ancak diğer tarafından bakarsak düşünebilen varlıklar olarak biz fazla düşününce depresyona girip intihar ediyoruz ya da dediğim gibi ürememeyi tercih ediyoruz. üresek de tek çocuk yeterli geliyor. ama mesela kedinin böyle bir derdi yok. üreyebildiği sürece ürüyor. "ulan 2 yılda 6 tane doğurdum artık yeter" gibi bir şey düşünemiyor. insanlardaki bu durum evrimle ters düşüyor.
0
himmet dayi
(14.03.21)
Yoksa ırkçılık bu tehlikenin olmayışının ürünü mü? Bi ampül yandı söndü az önce
0
olaylar olaylar
(14.03.21)
(10)

İnsanların sağlıklarına dikkat etmemelerini anlayamıyorum

hadi ya la
Küçük yaşlarımdan beri bu bilinç var bende. Ailemde bu bilinç yok, nereden edindim bilmiyorum. Hareket etmezsen, dengeli beslenmezsen ileride muhtemelen kötü şeyler olacak.Orta yaşlıları bırakalım, genç yetişkinlerde bile hareket azlığı ve kötü beslenmeye bağlı sürüyle hastalık var.Hayat koşturmasın
Küçük yaşlarımdan beri bu bilinç var bende. Ailemde bu bilinç yok, nereden edindim bilmiyorum. Hareket etmezsen, dengeli beslenmezsen ileride muhtemelen kötü şeyler olacak.

Orta yaşlıları bırakalım, genç yetişkinlerde bile hareket azlığı ve kötü beslenmeye bağlı sürüyle hastalık var.

Hayat koşturmasından harekete ve düzgün beslenmeye fırsat mı kalıyor diyebilirsiniz, bir yere kadar hak veriyorum sadece.

Öncelikleri belirleme ve düzgün planlamayla en azından adım sayınızı artırıp dengeli beslenebilirsiniz.

Sağlık konusunda takıntılı olduğumu düşünmüyorum çünkü bazen zararlı sayılabilecek şeyler yiyorum. Ama bu rutinime girmiyor.

Kişisel olarak yaptığım şey günde 20 dakika spor + makrolarıma dikkat ederek dengeli beslenmeye çalışmak, bol su içmek, sigara ve alkolden uzak durmak. Stresten uzak duramıyorum, malum şartlar :)

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
hadi ya la
(11.03.21)
Ben sağlığın özel bir şey olduğunu düşünüyorum. Çok yemek yiyen bir insana "çok yeme, kendine dikkat et" demek onun hayatına karışmak oluyor bana göre. Bu nedenle kimsenin sağlığına karışmam. Büyük ihtimalle herkes ne yaptığının farkında ama bunu değiştirmek için bir şey yapmıyorlar. Bunun değişmesi için kişinin bir şeylerden rahatsız olması lazım.
0
dissendium
(11.03.21)
kadınlar "bu halimle bile elimi sallasam ellisi neden uğraşayım" diyerek önemsemiyor, bizzat duydum kulanlarımla, gördüm de.

erkekler de para kazanma odaklı yaşıyorlar. çoğu için spor yapmak boş yere yorulmak demek, sağlıklı beslenmek de umurlarında değil. bir daha mı geleceğiz dünyaya anlayışı hakim gördüğüm kadarıyla.

kadınlar tamam da erkekler başka neler düşünüyor da umursamıyorlar öğrenmek istiyorum ben de.
0
Tochinoshin
(11.03.21)
valla ben çok katıyım bu konuda. artık biri ağzını açıp da bir sağlık sorunuyla alakalı daha A demişken kendi sorumsuzluğundan olan bir şey mi olduğunu öğrenmeye bakıyorum, başına gelen rezillikler bok gibi yaşadığı içinse de direkt söylüyorum ve üzülemiyorum da. cahillik olduğunu düşünüyorum. kimse makine gibi olmak zorunda değil ama asgarisini yapmak için bir çaba gösterilmeli bence. naçizane bu şekilde tavsiyede bulunmaya çalışıyorum, bir şeyi yapamıyorlar diye her şeyi bırakmamaları yönünde.
0
bir garip melek
(11.03.21)
Senin formulu ele yuzu duzgun ulkelerdeki insanlarin buyuk kismi uyguluyor. Olay refahla alakali, eger bir ulkedeki insanlarin yarisindan fazlasi ay sonunu zor getiriyor, aclik sinirinda yasiyorsa, onlara gidip abi makrolarina neden dikkat etmiyorsun diye sorarsan dayak yersin. Insanlarin spor yapmaya vakti yok. Icki de pahali. Stresin ustesinden gelmek icin tek sarilabildikleri sey de sigara iste. Velkam tu ortadogu.
0
cooperr
(11.03.21)
açıkçası, söz meclisten dışarı, ben de sağlıkla ilgili her mecrada ahkâm kesip ona buna ''tavsiye'' adı altına eleştiri sunma ve hatta hakaret etme hakkını kendinde görenleri anlayamıyorum. insanların başka birinin sağlıksız olduğunu onun yüzüne direkt söyleme hakkını kendinde bulmasını çok garip buluyorum.

inanın, herkes her şeyin farkında. kilolu olduklarının, fazla kilonun sebep olduğu zararların, fazla alkol tükettiklerinin, günde üç paket sigara içmenin tehlikeli sonuçlarının, hiç spor yapmadıklarının... herkes gerçekten her şeyin farkında.

gelip sizden özellikle tavsiye istemedikleri veya özel doktor vb. olmadığınız sürece kesinlikle bu tarz insanlara yapacağınız en büyük iyilik susmak olacaktır, emin olun. uzak durun, karışmayın, insanları kendi hallerine bırakın. ha size gelip sürekli dert yanıyorlarsa da bunu dinlemek istemediğinizi kibarca söyleyebilirsiniz elbette ama bu sınırı geçmek hadsizliktir diye düşünüyorum.
0
kedimedi
(11.03.21)
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Evet ben de arada çizgiden çıkıyorum ama genel olarak sağlığıma dikkat ediyorum. Kendi ailemde de bu bilinç yok ve olmadığı için bir çok sorun yaşıyorlar, o yüzden ben dikkat ediyorum.
0
roket adam
(11.03.21)
katılıyorum sana. bu konuda sanırım "bana bir sey olmaz" veya "olduğu zaman bakarız çaresine" tarzı düşünen bir mentalite var. garip geliyor.
0
evimin paspasi
(11.03.21)
Bu işin psikolojik boyutu var, yeme bozuklukları bilfiil hastalık. İntihar edeceğine, yemek yiyerek ya da alkol alarak stresle baş edebiliyorsa ben o kişinin intiharı seçmesindense kilolu olmasını tercih ederim. Kimseyi de bu tercihi için yadırgamam. Kaldı ki Türkiye'de kimsenin psikolojisinin düzgün kalabileceğini düşünmüyorum. Sabah ekşiyi açıp başlıklara bakmaya korkar oldum, gene hani kadını öldürdüler, kime tecavüz ettiler diye. Azıcık vicdanı, empatisi, aklı olan bu ülkede akıl sağlığını koruyamaz. Bu durumla abur cubur yiyerek, alkol alarak, kendini Netflix dizilerine gömdüğü için spor yapamayarak başa çıkabilen insanları yargılamaya kimsenin hakkı yok.

Dünya üzerinde ne kadar insan varsa, o kadar farklı çocukluk dönemi, travmalar, kişilik, aile ortamı var. Siz insanların ne yaşadığını, ne hissettiğini, neyle nasıl baş ettiğini bilmeden bu şekilde hariçten gazel okumuş oluyorsunuz.
0
inawen
(11.03.21)
Sağlık dediğimiz şey, kaybedildiğinde yada sorun çıktığında farkedilen bir şey. Kronik herhangi bir rahatsızlığı olanlar özellikle bunun bilincindedir. Ama şöyle bir detay da var: ne kadar dikkat edersen et, kontrolümüz dışında gerçekleşen sıkıntılar da var..
0
silah taciri
(12.03.21)
inawen+1

Benim hayatta kalmak için zerre motivasyonum yokken sağlığıma dikkat edesim gelmiyor. Sabah kalkıp spor yapacak, sürekli lezzeti olmayan sağlıklı şeyleri yememi sağlayacak motivasyonum yok. Bugün ölsem gözüm açık gitmem, beni ikna edemezsin sağlıklı olmaya. Ben kendimi edemiyorum. Etmeye de çalışmıyorum. İnsanın her zaman doğru olanı yapmak zorunda hissetmesi, sürekli düzgün beslenmeye, spor yapmaya çalışması fikri bile ruhumu darlıyor.
0
Jux
(12.03.21)
(11)

İnsanlar nasıl delirmeden Müge Anlı'yı veya benzer programları izliyor?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Ya bu sıralar annem babam izlediği için Müge Anlı'nın, Didem Aslan'ın, Serap İzgü'nün programlarına bazen ister istemez maruz kalıyorum. Ya öyle şeyler var ki bu programlarda bu insanlar nasıl her gün ekran başına geçip normal bir şey izliyormuş gibi izliyor cidden aklım almıyor.
Merhaba arkadaşlar,

Ya bu sıralar annem babam izlediği için Müge Anlı'nın, Didem Aslan'ın, Serap İzgü'nün programlarına bazen ister istemez maruz kalıyorum. Ya öyle şeyler var ki bu programlarda bu insanlar nasıl her gün ekran başına geçip normal bir şey izliyormuş gibi izliyor cidden aklım almıyor. Bizimkilere böyle şeyleri izlememelerini söylüyorum ama "Bakacak başka ne var?" diye bana kızıyorlar. 5 dakika bile baksam deliriyorum o derece.

Ne biçim insanlar yaşıyor bu ülkede artık cidden aklım hayallim almıyor. 40 yıl düşünsem aklıma gelmeyecek skandallar, mide bulandırıcı olaylar, suçlar burada gün yüzüne çıkıyor. Vallahi içim sıkıldı artık. Hangi zamanda yaşıyoruz biz? Bu insan müsveddeleri yüzünden kimseye güvenimiz de kalmadı artık. Her an tetikte mi olmamız lazım? Ben hayatımı paranoyak bir manyak olarak geçirmek zorunda mıyım ya? Valla ruh hastası olacağım artık. Ya bakın 5 dakika diyorum 5 dakika! 5 dakika tahammül edemiyorum, çıldırıyorum düşününce. Önceleri o kadar sallamıyordum ama artık her gün başka bir olay çıkıyor. Yuh diyorum bu kadar da olamaz ama oluyor. Ya kim bilir ülkeyi karış karış gezip didik didik arasak kim bilir daha ne olaylar çıkacak! Gitmek istiyorum artık neresi olursa olsun, yeter ki kafam rahat olsun, gerekirse cehennemin dibi de olur.

Ya en bombası da büyük kısmının Müslüman geçinen tayfa olması. Müslüman olmasalar nasıl olurdu düşünmek bile istemiyorum. Yemin ediyorum delireceğim artık! Şu topraklarda Dexter gibi biri olsa yemin ederim adamın elindeki kan kurumazdı. Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(11.03.21)
Dünyada bir tek Türkiye de sapık cani tecavüzcü hırsız psikopat var. O yüzden gitmeniz iyi olur.
0
trgydl
(11.03.21)
insanlar deli. insan gerçekten ziyandadır.
0
ensar
(11.03.21)
bu hırçınlıkla nasıl yaşıyorsun. biraz salsan iyi olur.
0
dafuq
(11.03.21)
"Müslüman olmasalar nasıl olurdu düşünmek bile istemiyorum." Müslüman olmayıp günaha girmemeye dikkat eden Hristiyan olsalardı belki de bu kadar kötü olay yaşanmazdı. Bunun dinle bir ilgisi yok. Şunu da söylemeden olmaz. Gerçek Müslümanlık bu değil. Zaten Müslüman olmaya dikkat etselerdi bu olaylardan kaçınırlardı. Neden izliyorlar? İçinde yaşadıkları toplumun sağlık durumunu az da olsa bilmek onlar için iyi. Bu sayede sizin de belirttiğiniz gibi kimseye güvenmemeyi, dikkatli olmayı öğreniyorlar.
0
dissendium
(11.03.21)
bana ilginç gelen bu olayların olması değil, dünyanın her yerinde bir sürü saçma olay oluyor, hatta bizde nispeten az bile denebilir. ilginç gelen kısmı insanların her allahın günü böyle olayları izleyerek güne başlamak istemesi. gerçekten çok çok garip. amerikan tarzı reality show kafası işte.
0
roket adam
(11.03.21)
Trgydl +1. Gercekle bas edemiyorsaniz kendi sanal dunyanizi yaratin ve orada mutlu olmaya deneyin. Hayat lay lay lay yesillikler guzellikler icinde bir tiyatro degil. Insan olmak rezil bir sey ayrica, orda gordugunuz insanlar sandiginiz kadar sizden uzak degil, o kisiler is arkadaslarimiz komsularimiz akrabalarimiz. Basinizi cevirmek istiyorsaniz pekala cevirebilirsiniz. Ama ergen bir tavirla "bunu izleyen nasil normal kaliyo yaaa ben mi cok duyarliyim" tavrinizin ciddiye alinacak bir tarafi yok. Hayat bu, bu kadar.
0
ala09
(11.03.21)
Size kesinlikle hak veriyorum. Görmemek dinlememek yolunu seçtim ben. Başka türlü hastalık sahibi oluyorsun.
0
suicides underground
(11.03.21)
Ne babam ne de manita izletiyor bu programı ama ben kendim izliyorum. Ayrıca dissendium +1

Paranoyak ediyor doğru ama bir izleyince bırakamıyorsun ki sürekli yeni olay başlıyor.
0
Hallegadola
(11.03.21)
Bende dayanamıyorum. Savcıları düşünüyorum, kim bilir neler duyup neler görüyorlar. En güzeli izlememek. Ne demişler, cehalet erdemdir
0
cometome
(11.03.21)
Bakış açısı olabilir. Müge Anlı’yı tamamen adli yönden izliyorum. Olayların giriş gelişme ve sonuç örgüsü keyif veriyor (olayların kendisini umursamıyorum)

İzleyememeni garipsedim ama ne var ki bunda. Her gün çok çok daha kötüleri yaşanıyor ülkemizde. Yani izlemek bana zarar vermiyor ki tam aksine “vay be demek ki böyle adamlara dikkat edelim” “demek ki böyle olursa şöyle davranalım” gibi çıkarım yapıyorum.

Sonuçta bizler vahşi doğada canlı kalmaya çalışanlarız, ponçik ponçik hayat ne güzel diye ortada gezemeyiz sürekli, temkinli olmak şart.
0
infernalcadre
(11.03.21)
haklısın, benzer şeyler düşünüyoruz.
bu tip programlar anksiyeteyi tetikliyor, izlemiyorum ama yine de sosyal medyada filan bir şekilde karşıma çıkıyor. rahatsız oluyorum ben de.
0
elma
(11.03.21)
(24)

Neden Türkiye'de bir kesim erkeğin hazine ve define aramaya merakı var?

isabella was a ginger
Ülkemizde bir kesim erkeğin (çoğunlukla eğitimsiz, anadolu kökenli, belli bir yaşın üstündekiler oluyor sanki) define aramaya merakı olduğunu gözlemledim. Bu öyle küçük bir kesim de değil, facebook'ta grupları, forumları filan var ve çok fazla sayıda insan bu konuyla ilgileniyor. Youtube'da da bir s
Ülkemizde bir kesim erkeğin (çoğunlukla eğitimsiz, anadolu kökenli, belli bir yaşın üstündekiler oluyor sanki) define aramaya merakı olduğunu gözlemledim. Bu öyle küçük bir kesim de değil, facebook'ta grupları, forumları filan var ve çok fazla sayıda insan bu konuyla ilgileniyor. Youtube'da da bir sürü şey var.

Bazen paranoyaya varacak seviyede tuhaf keşiflere çıkıyorlar. Bir tarlanın ortasındaki bir taşın üstündeki izin cinlerin bıraktığı bir iz olduğunu düşünenler filan var mesela. Çok acayip şeyler var.

Böyle insanlar tanıyan oldu mu, sizce niye yapıyorlar bunu? İşsizlik mi?
0
isabella was a ginger
(11.03.21)
İşsizlik, macera arayışı, kolay yoldan köşeyi dönme hevesi.
0
helena
(11.03.21)
hazine, define işleri tamamen mesnetsiz değil. Bu coğrafyada çok uzun zamanlar insanlar kazılardan, mezarlardan, taş altları, gömülerden hazineler bulmuş. Şimdilerde pek kalmamış olsa da anadoluda insanlar bu hikayeleri dinleyerek büyüdü. işin macera, heyecan, büyülü şeylere inanma, o gerçek olamayacak kadar güzel şeye ulaşma arzusu tarafı da var tabi ama gerçekçi yanı da var.
0
benim bir gizli bildiğim var
(11.03.21)
kolay yoldan köşeyi dönme hevesi +1

şark kurnazlığı, tembellik.
0
kedimedi
(11.03.21)
Parayı vurma isteği
0
horowitz
(11.03.21)
işsizlik, cahillik, kolay yoldan parayı vurma hevesi. ben de tanıyorum böyle bir kaç kişi. tam olarak bu saydıklarımın özeti.
0
roket adam
(11.03.21)
www.youtube.com

genelde doğaüstü şeylerle birlikte inanırlar evet. Fakat bence de geçmişte altınlarını gömen kaçanlar vs. bi tarihi durum olabilir.
0
nhk ni youkosu
(11.03.21)
çiftlikbanka para yatıranlarla aynı kişiler muhtemelen.
0
jelly bear
(11.03.21)
Cevap soruda yatıyor aslında. Anadolu, tarla, eğitimsiz... Bunlar anahtar kelimeler. Tarihî eserler genelde köylerde çıkıyor. Köylerde bulundukları için ilk olarak orada yaşayanlar tarafından keşfediliyorlar. Bu kişiler de çoğunlukla eğitimsiz oluyorlar.

İkincisi, tarihî eser kaçakçılığında inanılmaz para dönüyor. Tarsus'ta yapılan kazının ne olduğu kaç yıl geçmesine rağmen hâlâ belli değil. Böyle bir tanıdığım var. Sikke bulduğunu söylemişti. Birini görmüştüm hatta. Anadolu bu konuda çok zengin. Roma, Selçuklu, Osmanlı kalıntıları bulmak mümkün.
0
dissendium
(11.03.21)
Köşeyi dönme +1

Ehlikeyf bir adam olan dayım da meraklı gömüye hazineye. Öyle mağaralara git didin veya elinde alet kilometrelerce yürü şeklinde değil de çağırıyor köye (dağın başında eski Rum köyü) kepçeyi dedemin yerlerini kazdırıyor. Sıfıra sıfır elde var sıfır şu an :D
0
chicha_v2
(11.03.21)
gençler iddaa oynuyor
orta yaşlılar at yarışı oynuyor
yaşlı ve kırsal kesim define arıyor

bence en zevklisi define aramak. indiana jones gibisin.
0
dafuq
(11.03.21)
@dafuq Evet mağaralarda çökme veya sıkışma sonrası yavaş yavaş can vermek heyecanlı olsa gerek. Çok kişi ölüyor böyle saçma sapan yerlerde saçma sapan şekillerde.
0
chicha_v2
(11.03.21)
1 - define meselesi hepten boş bir iş değil, bulanlar var ama hem yasal bir iş yapmadıkları için (çoğunlukla el altından satmaya çalıştıkları için böyle diyorum, yoksa define bulup devlete haber verirseniz yaptığınız şey yasal oluyor) hem de piyango kazananların etraflarına söylememeleri gibi, duyulmasını istemedikleri için, gizli tutuyorlar. bu yüzden de define bulan yok gibi sanıyoruz.

2 - eğitimsizlik ve cahillik sebebiyle define işine kanmıyorlar. eğitimli insanların yapacak başka işleri olduğu için definelerle daha az uğraşıyorlar. eğitimsizler için güzel bir gelir kapısı.

3 - nereden bakarsan bak, kolay para.

4 - kolay para olduğu için, (üstte yazdıklarımın aksine) birileri birilerini kandırıyor. harita satıyor vs vs
0
co2s2
(11.03.21)
bu kumar (dopamin) bağımlılıgı gibi bir sey bence.
0
orpheus
(11.03.21)
Kolay para

Yalnız bunun muhabbetini yapmayı seviyorum, eski çalıştığım yerde akrabalarıyla kazı yapmaya gidecek biri vardı

Definedeki büyüden defineyi korumak için yapılmış muskalardan cinlerden çekiniyorlardı :) hatta yanlarında bir hoca ayarlamışlardı

Facebooktaki define grupları da eğlenceli
0
freebird5406_2
(11.03.21)
yılmaz güney'in "umut" diye bir filmi var, tavsiye ederim. kısmen sorunuza cevap olur: umut.
0
rusalka
(11.03.21)
tehcir esnasında yerinden yurdundan olmak zorunda kalan gayrı müslimler değerli eşyalarını gömdüler ve öyle gittiler. başka çareleri yoktu çünkü yolda soyulma riski vardı. genelde eski rum/ermeni köyleri pek bi rağbet görür bu insanlar tarafından. ve çok fazla gömü bulunuyor. maceraperestlik diye kestirip atılamayacak bir mevzu. bir tür yağma söz konusu..
0
ghostinthemech
(11.03.21)
Anadolu medeniyetlerine baktığınızda 100lerce medeniyet kurulmuş yıkılmış burda. Hepsi de bi izler bırakmış o yüzden dünyanın en çok define bulunan topraklarından biridir anadolu. Köylülerin genelde tarım ve hayvancılıktan başka işleri olmadığı için böyle şeylere merak salması normal. Her taraf taş toprak olduğu için işaret gördükleri yeri (mezar girişlerinde işaret oluyormuş sanırım) kazıyorlar bir ümit. Hazine bulup kaçakçılığını yapan da çok var. Mesela antik çağın en zengin kralı lidyalı karun'un paha biçilemez hazinesini bulup amerika metropolitan müzesine satanlar da köylülerdi.
0
sanquis
(11.03.21)
discovery channel'dakiler de ariyor altin. sadece turklere mi ozgu ? define arayanlar da var yabancilarda. hatta bir programda baya baya arka bahcelerden eski savas kalintilari cikiyordu.

oak çukurundaki gizemi arayanlar, bizdekilerden daha manyak emin olun.
0
evimin paspasi
(11.03.21)
piyango kazanmak istemeyen var mı aramızda?
Ben de isterdim bulayım bir antik şehir kalıntı. Kendi bahçemizde roma cenaze seremoni parası buldum çok heyecanlı.
İndiana jones köylü mü.
Cahil kesimi kandırarak istismar ediyorlar o ayrı.
0
gatherer
(11.03.21)
bir kişi dışında kimse soru sahibinin erkek vurgusuna odaklanmamış.

kadınlar sadece konuşarak ya da kötü hissettiklerinde ağlayarak deşarj olabilirler ama erkekler bunu yapamıyor. bunları yapan erkeği hem toplum kabul etmiyor hem de erkekteki kas kütlesi, dolayısı ile enerji seviyesi daha yüksek olduğundan yeterli gelmiyor. erkekler daima bir thrill, bir challenge arayışındadır. bir şeylerin üstesinden gelip manevi tatmin elde etmek isterler. bu define aramak, araç modifiye etmek, deriden ya da metalden objeler üretmek ve kadınların rağbet etmediği daha bir sürü şey olabilir.
0
sinek kral
(11.03.21)
Tanidigim biri var, yurtdisinda yasiyor. Para problemi yok.
Can sikintisindan macera pesinde. Yazlari turkiyeye gittiginde tatille karisik define avciligi pesine dusuyor. Bayagi alet edevat falan almis, hatta bunun icin gitti 4x4 aldi bir tane dag tepe dolasiyor. Bana birkac fotograf gosterdi.Birkac tane madeni para, taki falan birseyler bulmus.
0
cooperr
(12.03.21)
o değil de başlığı görünce aklıma geldi, anneannemin annesi savaş zamanı sanırım, büyük bir sandıktan çok daha büyük miktarda altını toprağa gömmüşler. mevzular uzun ve karışık da, sonuç olarak bizimkiler gidip almamışlar. tabii tam olarak nereye gömüldüğü de söylenmemiş ama birileri mutlaka bulmuştur diye tahmin ediyoruz. artık milyar mı, trilyon mu kaç paraydı... benim de şimdi anlık olarak açlıktan nefesim kokuyor :dddd
0
rose parks
(12.03.21)
Bildigim bir sey define avciligi bagimlilik yapiyor ve bu dusunceyi kafadan atmak kumar aliskanligindan kurtulmaktan daha zor. Bir gizemin pesine dusmek, onu aciga kavusturmak icin arastirma yapmak, ip uclarini toplayip birlestirmek. Bunlar insana haz veren seyler. Bazilarina gore aramak bulmaktan daha guzel. Hastalik gibi hatta.
0
Kirmizibavul
(12.03.21)
(4)

Meteor kraterlerindeki meteorlar nerede?

ground
Nükleer bir patlama yaratıp yok mu oluyorlar yoksa o kraterlerin altına mı giriyorlar? Linkteki videoya göre yerin altına gömülmesi gerekiyor? Ama bilemedim.
Nükleer bir patlama yaratıp yok mu oluyorlar yoksa o kraterlerin altına mı giriyorlar?
Linkteki videoya göre yerin altına gömülmesi gerekiyor? Ama bilemedim.
0
ground
(10.03.21)
Burada sorulmuş.

www.quora.com

Kısaca şöyle demiş en üstteki cevapta.

Meteor yere çarptığında milyonlarca parçaya bölünüyor ve parçalar etrafa saçılıyor. Bu birinci açıklama. İkinci açıklaması, meteor atmosfere girdiğinde yanmaya başlıyor ve boyutu gerçekte olduğundan daha küçük duruma geliyor. Üçüncü açıklama da meteor yere gömülüyor.
0
dissendium
(10.03.21)
Yukarıdaki cevabın 1. seçeneği diye düşünüyorum. Normal bomba mantığı.
0
prole
(10.03.21)
Düştüğü konuma ve enerjisine göre üç ihtimal de mümkün bence.
Çok sıcaktır ve kütlesi azdır düştüğü zemin serttir, efendi gibi çukuru açar kendisi de dağılır.
Koşullar çok optimumdur çukuru açar ama sanat eseri gibi ortasında dikilir. (Bu çok mümkün değil bence ancak okyanusa filan düşer, su hızını önemli ölçüde azaltır sonra karaya çarpıp durur)
Sınırları aşmayı seven bir çılgındır çukuru açıp hızını alamaz ve biraz daha derinliklere ilerleyip durur, kraterdeki kumlar da üstünü kapatır.
0
sumuklurakun
(10.03.21)
nukleer patlama yaratacak kadar kritik miktarda radyoaktif kutle barındırmıyor. ama o carpmanın siddeti ile muhtemelen maddeniz buyuk kısmı gazlasıyordur. bazı memetorlar da zaten yuksek oranda buz kutlesi olduğu icin eriyip gidiyor.
0
orpheus
(11.03.21)
(3)

Kirmizi olan bir ile cumartesi seyahat etmek

Zaphod
Cumartesi gunu ozel aracla istanbuldan sapancaya gidecegiz. Rezervasyonumuzu gostermemiz yeterli oluyor mu yoksa kocaeli kirmizi oldugu icin farkli bir izin belgesi mi gerekir
Cumartesi gunu ozel aracla istanbuldan sapancaya gidecegiz. Rezervasyonumuzu gostermemiz yeterli oluyor mu yoksa kocaeli kirmizi oldugu icin farkli bir izin belgesi mi gerekir
0
Zaphod
(10.03.21)
Kocaeli kırmızı değil. Kırmızı olmadığı için gerekmeyebilir.
0
dissendium
(10.03.21)
cumartesi tüm türkiyede serbest
0
jelly bear
(10.03.21)
rezervasyon yeterli gelir.
0
co2s2
(11.03.21)
(6)

Bir dil öğrenmeye çalışırken

Mossy
Beynimin zorlandigini hissediyorum. Sanki depoda benzin bitmiş tekliyor gibi oluyorum özellikle o dilde bir şeyler dinlemeye çalışırkın. Sizde de oluyor mu? Bu zihin yorgunluğu için ne önerirsiniz 26 yaşımdayım :(
Beynimin zorlandigini hissediyorum. Sanki depoda benzin bitmiş tekliyor gibi oluyorum özellikle o dilde bir şeyler dinlemeye çalışırkın. Sizde de oluyor mu? Bu zihin yorgunluğu için ne önerirsiniz 26 yaşımdayım :(
0
Mossy
(08.03.21)
Dinlerken ben de zorlanıyorum, aşırı multitasking dönüyor, fazla geliyor beynime. Okurken su gibi gidiyor. Yani takviye için bir şey tavsiye etmek anlamlı değil bence, zorladıkça iyileşir beyin, bence dinlemeye devam etmek, dikte yapmak falan lazım hatta.

Edit: Bir de ben Türkçe de sesli kitap falan ya da podcast neredeyse hiç dinlemiyorum, belki o alışkanlığı edinince başka dilde de işe yarar.
0
whoosie
(08.03.21)
Aslında spor yapmak gibi düşünün. Önce kısa kısa şeyler dinleyin zamanla zaten daha uzun dinlemeye başlayacaksınız. Dinlemekten yorulunca okumaya geçin veya yazmaya. Ben çok çalışınca bi bira içip biraz kestiriyorum çok iyi geliyor :)
0
ayakkokususeveninsan
(08.03.21)
Bende olmuyor. Tam tersi İngilizce dizi, film izlerken alt yazıya çok bakmadan dinlemeye çalışıyorum. İlgi alanlarınıza uygun içerikleri tercih ederseniz konuşmalara ilginiz artabilir.
0
dissendium
(08.03.21)
Önce kısa kısa şeyler dinlemekle başlayın. +1

Bir de şey var, illaki biliyorsunuzdur gerçi ama özellikle ''anlamalıyım, mutlaka anlamalıyım'' diye dinleyince insan anlayabileceğini de anlayamıyor. Kendimizi serbest bırakmaya ve dinlenilenin su gibi akıp gitmesine izin vermemize ihtiyaç var. Anlamak için fazla odaklanınca benim beynim kelime analizine giriyor, dil bilgisi kurallarına bağlıyor ve haliyle iki dakika içinde yoruluyorum. Dinlemeye kısa şeylerle başlayıp anlayabileceğinize olan inancınızla kendinizi rahat bırakıp dinlerseniz zamanla bu sorun ortadan kalkar düşüncesindeyim.
0
kedimedi
(08.03.21)
@kedimedi aynen söylediğiniz gibi oluyor. Bir de o dildeki altyazı ile beraber dinliyorum. Duyduklarımı altyazıdan takip ederek kelimeleri ve yapıları hatırlamaya çalışıyorum. İşte o zaman hemen yoruluyorum.

Bir de seviyemin çok üstündeki şeyler dinliyorum şu an, daha çabuk gelişmeme yardım eder diye ama herkesin söylediğinden anladığım önce basit şeylere yönelmeliyim sanırım.
0
🌸Mossy
(08.03.21)
Dinlemeyi geliştirmek için farklı, kelimelere ve cümle yapılara aşinalık kazanmak için farklı pratikler yapmak gerekiyor. Aynı anda hepsini geliştirmeye çalışınca sonuç hüsran genellikle. :) Sizin yerinizde olsam kısa olan basit seviye içerikleri alt yazı ile dinlerdim bir süre, zamanla önce alt yazıyı kaldırır ve sonra da içeriğin seviyesiyle süresinin uzunluğunu artırırdım. Alt yazı da yüksek oranda kulak dolgunluğu katıyor insana, tek tek yoğunlaşıp çeviri yapmadan zihinde kelimelerin yan yana birleşip anlam verebilmesini sağlayarak kelimeleri algılama becerisini yükseltiyor.
0
kedimedi
(08.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.