Giriş
(4)

üniversitede hibrit eğitimin manası nedir?

der meister
öğrenciler zaten şehre yerleşmiş, ev/yurt parası vermiş, e yüz yüze dersler için okula da gidip geliyor... böyle bir senaryoda derslerin %60'ını online yapıp haftada 3-5 saat için insanları üniversiteye sürüklemenin manası nedir? "ana modelimiz yüz yüze eğitim ama bunun şart olmadığı durumlar için i
öğrenciler zaten şehre yerleşmiş, ev/yurt parası vermiş, e yüz yüze dersler için okula da gidip geliyor... böyle bir senaryoda derslerin %60'ını online yapıp haftada 3-5 saat için insanları üniversiteye sürüklemenin manası nedir? "ana modelimiz yüz yüze eğitim ama bunun şart olmadığı durumlar için internetten yapıyoruz ki bulaşıyorsa bile daha az bulaşsın virüs" düşüncesi mi?

benim haftada 20 saat okulda olmam gerekiyor diyelim. hibrit dediler, hop kalktık ankara'ya gittik. bunun 12'si online iken sadece 8 saat için tekrar şehir değiştirmenin, okula gitmenin, ev kiralamanın vs. virüsle mücadele açısından ne gibi bir faydası var ki? açmışsın işte zaten milyonlarca öğrenci akın etmiş, tamamen yüz yüze yapsana o zaman?

açıklayabilir misiniz lütfen ben gerçekten aşırı saçma buluyorum bu işi, hiç mantıklı gelmiyor. gençlerin gtünde don yok haftada 5 saat okul için ayda 2000-2500 lira masraf mı yapılacak şimdi?
0
der meister
(27.07.21)
ne kadar az kalabalık o kadar iyi. şehre gelmişken sürekli virüse maruz kalayım düşüncesi asıl saçma olan.
0
Bruce
(27.07.21)
hibritin manası normalden az kişinin gelmesi. sınıflarda daha az insan olması. ve isteğe bağlı okula gelinmesi. bizim okuldaki hibritte isteyen gidiyordu sadece.
0
jelly bear
(27.07.21)
O bolge kalkinsin diye actilar okullari.

Gelmen lazim yoksa esnaf kendine her sene nasil ev alsin.
0
divit
(27.07.21)
Saçmalıktan başka bir şey değil. Sanki öğrenciler sadece sınıfta bir arada bulunuyor. Tam tersi çoğu öğrenci yüz yüze eğitim olmayan günlerde kafelere doluşacak. Çünkü sen öğrenciye boş zaman tanımış oluyorsun. Öğrenci boş olursa daha çok gezer.
0
dissendium
(27.07.21)
(9)

okulların açılmama ihtimali

diffarentiationation
Yok değil mi? Açılacak diye büyük plan yapıyorum yoksa hayatım mahvolabilir. ağustos'ta aşı zorunlu olsa yetişir sanki.
Yok değil mi? Açılacak diye büyük plan yapıyorum yoksa hayatım mahvolabilir. ağustos'ta aşı zorunlu olsa yetişir sanki.
0
diffarentiationation
(27.07.21)
Yüz yüze açılmayabilir. Vakalar uçuşa geçti yine. Ağustosa bağlı biraz. 30 bine gelirse zor.
0
dissendium
(27.07.21)
Hibrit egitim uzerinde duruluyor. Derslerin %40 yuzyuze ve seyreltilmis %60i online olacak gibi. Ve tabii ki bu seyreltilmis derse hangi ogrenciler katilacak bilinmiyor henuz.
0
nax
(27.07.21)
Universite icin yazmistim bu arada.
0
nax
(27.07.21)
Üniversitelerde uygulamalı dersler yüz yüze diğerleri uzaktan olur diye düşünüyorum güz için. Aşı olmak istemeyen hem hocalar hem de öğrenciler var. Nasıl olacak bilmiyorum. Bir an önce belli olsa da hayatımızı planlasak, çok sıkıldım takip etmekten.
0
buzbebek
(27.07.21)
Yurtlar için hazırlık yapılıyor diye duymuştum en son. Hatta Handan İnci Mimar Sinan için açılacak demişti ama o zamandan bu zamana vaka sayısında çok artış var. Geçtiğimiz dönemdeki gibi tıp ve bazı sağlık bilimlerinin uygulama ağırlıklı sınıfları yüz yüze olur, kalanlar uzaktan olur diye düşünüyorum. Keşke açıklasalar da ona göre yurt baksak adım atamıyoruz bu halde.
0
black holes in the sky
(27.07.21)
yok degil mi derken? tabii ki var oyle bir ihtimal. su anda yuksek degil sadece.
0
robokot
(27.07.21)
açılmaz
0
Hallegadola
(27.07.21)
asi zorunlulugu gelmediginden acilmaz. gecen yila gore bi farklilik yok cunku.
zaten bu belliydi. klasik yazin ac ki turizm sahipleri para kazansin, sonbahara kapa tekrar.

asi zorunlu olmadikca ogrenciler online bitirir okullarini.
0
Kittie
(27.07.21)
Ölüm oranlarını arttıran vakalar asilanmayanlardan çıkıyor. Ama üniversitelerin sonbahar dönemi başlayana kadar zaten 2 doz aşılanmış olacak öğrenciler. Akademisyenler zaten 2 dozunu çoktan tamamladı. Onun için yüz yüze kesin açılır.
0
e mice
(27.07.21)
(11)

biraz teselli

psychosocialll
5 yaşında kızım var. annesiyle boşanalı 1,5 yıl oldu. zaten düzenli de gördüm vs.şimdi eski eşimin tayini brüksel'e çıktı. 3 gün içinde gidecekler. ben tabi ki kızımın gitmesine de onay verdim eğitimi ve gelişimi için.şu an en az 6 yıl orada kalacak gibi görünüyor. tabi gideceğim, gelecek ama mesela
5 yaşında kızım var. annesiyle boşanalı 1,5 yıl oldu. zaten düzenli de gördüm vs.

şimdi eski eşimin tayini brüksel'e çıktı. 3 gün içinde gidecekler. ben tabi ki kızımın gitmesine de onay verdim eğitimi ve gelişimi için.

şu an en az 6 yıl orada kalacak gibi görünüyor. tabi gideceğim, gelecek ama mesela bu gece son defa uyuyacağım onunla. aslında son defa olmadığının farkındayım ama inanılmaz depresif moddayım... ne düşünerek ne yaparak iyi hissedebilirim bilmiyorum, içimi dökmek istedim.
0
psychosocialll
(26.07.21)
Boş tesellisi gelebilir ama,
30 lu yaşlarda koca koca insanlar nasıl kaçarız bu memleketten diye düşünüyoruz, kızınız şimdiden kurtardı kendini, dil öğrenecek, farklı dünyalar keşfedecek, çok çok iyi olacak onun için.

Evet sizin içi üzücü ancak bir durumdan sonra insanlar kendilerini değil çocuklarının iyi olmasını daha çok istiyorlar ki sizde eminim öyle istiyorsunuzdur.
0
paramolacak
(26.07.21)
Fiziksel olarak çocuğunun yanında olup faydayı bırakın zararı dokunan sayısız baba var. Belli ki sevgi ve ilgi dolu bir babasınız, bunu kızınıza her daim yansıtacağınız muhakkak. Uzak olacak olmanız tabi ki tatsız ama eminim hem uzaktayken hem bir araya geldiğinizde nice güzel an paylaşacaksınız.
0
fotrsapka
(26.07.21)
Görüntülü konuşursunuz bol bol. Telefon alırsınız olmazsa ona da. WhatsApp var, Messenger var, bir şekilde konuşursunuz. Onun gelişimi için iyi olacağını düşünebilirsiniz.
0
dissendium
(26.07.21)
Baba-çocuk ile karşılaştırmak ne kadar doğru bilmiyorum ama abim hep kendimi en yakın hissettiğim insan oldu. Aynı üniversitede okuduk aynı dershaneye gittik, hep aynı çevrelerde büyüdük. 4 senedir ABD'de yaşıyor. Yanımda olmasını çok isterdim, olsaydı çok mutlu olurdum. Ama uzakta olmasına rağmen ilişkimizde hiç bir şey değişmedi, her hafta muhakkak telefonlaşırız. Uzaktan yürüttüğüm ilişkilerim de oldu. İletişimde kalınca ve sevdiğimizi hissettirdiğimizde ve sevildiğimizi hissettiğimizde mesafenin bir önemi kalmıyor
0
vernonj
(26.07.21)
Valla olay simdi sicak oldugu icin bu sekil his normal. Zamanla bisekil alisirsin bence. Tabii durumlar ve olanaklar nasildir bilemeyiz ancak madem bu kadar kotu hissettin o vakit sen de elinden geldigince oralara gidip bizzat yakininda durmaya cabalayabilirsin gelecek donemde. Kastettigim tatil falan degil, oralarda is kovalamaya calisman.
0
j r r tolkien hayrani
(26.07.21)
Yaa kiyamam :) Kiziniz sizin gibi bi babaya sahip oldugu icin cok sansli olmali :)

Oncelikle ozleyeceginiz duygusunu kabul edin, bu cok normal ve olmasi gereken de bu zaten ama cok da duygusal dusunmemeye calisin. Hayat kosullari sebebi ile hepimiz sevdiklerimizden ayriliyoruz, daha iyi bir gelecek olusturmak icin. Bunlara odaklanin. Zaten ebedi bi ayrilik da degil, gorusma imkanlari da var. Pozitif yonlere odaklanin :)
0
e mice
(27.07.21)
Kız çocukları için iletişim her şeydir. Yanında olamadığın için çok üzülmeni anlıyorum ve bu -böyle bir baba olman anlamında- beni mutlu etti ama onunla iletişim halinde olmak "isteyen" bir baba da kız evlatları çok ama çok destekler. Kızlar görüldüklerini, benimsendiklerini, sevildiklerini, görülecek sevilecek benimsenecek kadar varlıkları kabul edilen ve değerli olan varlıklar olduklarını, babalarının onlarla olan saygı ve sevgi dolu iletişiminden ve ilgisinden anlarlar ve ancak böyle ikna olurlar sevilesi ve değerli bir insan olduklarına. Onun için onunla sık sık iletişimde olman, onunla konuşacak bir sürü şey bulman, ona notlar mektuplar eşyalar vs gönderebilmen veya eşyalarının arasına saklaman vs vs... inan ki her dakika yanında olup iletişimde olmamandan çok ama çok daha kıymetli olacaktır. Üzülme, inşallah yine bir arada olursun kızınla ama iletişime odaklanıp titizlenirsen emin ol kızının kahramanı ve başının tacı olmaya devam edersin. Üzülme.
0
1bir1bir1
(27.07.21)
kesinlikle 1bir1bir1 e katiliyorum.

Teknoloji sayesinde surekli iletisimde kalabilirsen mesafeler farketmez. maddi durumunuzu bilmiyorum ama Bruksel'e senede 1-2 kez gitmeniz veya onlarin Turkiye'ye gelmesi de sorun olmamali.

Surekli iletisimde kalirsaniz, ayni sehirde olup zerre faydasi olmayan anne babalardan yuzbin adim onde olursunuz.

Onemli olan onu unutmadiginizi, onceliklerinizden biri oldugunu hep hissetmesi.

Cocuklar bosanmayi umursamiyorlar, umursadiklari ebeveynlerden birini kaybetmis hissettirilmeleri. Bunu da bosanmis ebeveynleri olan 40 yasinda biri olarak yaziyorum. Cok kucukken bile anne babamin bosanmasinin kacinilmaz oldugunu gorebiliyordum sorunum o degildi. Sorunum bosanma travmasini kendileri atlatamayan, bunlari bize yansiarak karsi tarafla iletisimi koparan buyuklerdi. Onlar gibi olmazsaniz kiziniz sizi anlayacaktir.
0
2oda1salon
(27.07.21)
21. yüzyıldayız fiziksel yakınlık tabi önemli ama artık uzaktan da iletişim halinde kalmak mümkün. burada annenin tavrı önemli. başka bir ülkede olduğu için çok kolay araya girebilir. engel olabilir. eğer böyle bir durum yoksa endişeye gerek yok.
0
orpheus
(27.07.21)
Tekrar evlenin. Evet. Neden olmasın. Bu defa olacak.
0
yuyu
(28.07.21)
Çok duygulandım hocam, o kadar çok çocuğunun yanında gibi görünüp aslında uzak olan insan var ki. Emin olun onun her daim yanında olduğunuzu hissettirdiğiniz sürece , mesafenin hiçbir önemi yok
0
bbb_1
(14.12.21)
(10)

Hayatını kaybeden yakinlarinizi ne sıklıkla rüyanızda görüyorsunuz

sanguine
Ve bu rüyaların içeriği nasıl, sizinle konuşuyorlar mi-ölen yakınlarınizla ilgili aciklayamadiginiz şeyler yaşadınız mı, çok gerçekci bir rüya olabilir-onlari kendi ölümünüzden sonra göreceğinize dair bir inancınız var mı, ne düşünüyorsunuz bu konuda
Ve bu rüyaların içeriği nasıl, sizinle konuşuyorlar mi
-ölen yakınlarınizla ilgili aciklayamadiginiz şeyler yaşadınız mı, çok gerçekci bir rüya olabilir
-onlari kendi ölümünüzden sonra göreceğinize dair bir inancınız var mı, ne düşünüyorsunuz bu konuda
0
sanguine
(25.07.21)
yilda 1.

yasamadim.

oyle bir inancim yok.

sunu soyleyebilirim. kotu bir babam vardi. dayak atsa bile babam diye bir gun sarilmak istemistim cocukken ve bana sarilmadi itti. ben 13 iken öldü. yillar sonra sbs'ye girecektim ve babami ruyamda gordum. tam o sarilmak istedigim ani. ozur diledi, sarildik, yine gelecegim dedi. gelmedi. gelmesin de zaten. hayatimi bok etti.
0
batlegolas
(25.07.21)
Anı şeklinde rüyalar görmüştüm. Genelde hiç beklemediğim zamanlarda.

Ben ölümü şöyle hayal ettim. Dünyaya geldiğimizde nasıl kocaman bir ailemiz oluyorsa öldüğümüzde de aynı aile karşı tarafta oluyor. Bir bebek bu dünyada nasıl karşılanıyorsa diğer tarafta da benden daha önce ölmüş kişiler tarafından karşılanacağımı hayal ediyorum. Mantıksız olabilir, bunu ben de kabul ediyorum. Ama böyle bir canlandırma var kafamda.
0
dissendium
(25.07.21)
Babamı kaybettiğimden beri anmadığım bir an bile olmadığı ve beş yıldır neredeyse her gün babam için ağladığım için bir ayda en az bir defa görüyorum.

Bir kere halamla aynı anda aynı rüyayı görmüşüz çok ilginçti..

Ben elbet bir gün buluşacağımıza inanıyorum.
0
suicides underground
(26.07.21)
Çok sevdiğim, annem gibi gördüğüm babannemi kaybettiğimde ilk yıllar rüyalarıma girerdi. Şimdi üzerinden 13-14 sene geçmiş. Rüyalarıma girmeyi bırakmış. Garip.

Hayır öyle bir inanca sahip değilim.
0
ruhen hastayim ben
(26.07.21)
1 ay önce kuzenimi kaybettim. Şu ana kadar bir kere rüyamda gördüm. Yolda kaldırıma yatmış ağlıyordu ona destek olmaya çalışıyordum. Sonra devamında farklı bir yerde gördüm ve orada da iyi görünüyordu gülüyordu. Etkilenmemek elde değil onu ağlarken görmek içimi parçaladı. Özlemiştim sesini kahkahalarını duymak da iyi hissettirmişti. Ahirette tekrar görüşeceğimize inanıyorum. Diğer türlüsünü kabul edemiyorum.
0
titanyum
(26.07.21)
2 gün evvel amcam telefon ediyordu rüyamda. Cenaze süreci için teşekkür etti kapattı.

Bilinç altım mı yoksa gerçekten mi ulaştı bana emin değilim.
0
photo85
(26.07.21)
Çok sevdiğim bi arkadaşım vefat etti, rüyamda gördüm sarıldım kucakladım, ağladım, uyandığımda gözlerim yaş içindeydi bi daha göremedim kendisini
0
zidan
(26.07.21)
Ateistim, ölümden sonra bir şey olduğuna inanmıyorum.

Annemi kaybedeli yaklaşık iki sene oluyor, başta çok fazla gördüm. Hatta ilk aylarda aslında ölmemiş de doktorlar hata yapmış, kalkıp eve gelmiş gördüm birkaç kez. Sıklığı azaldı, bir süredir görmüyorum sanırım. (Bir iki ay önce psikiyatrist desteğiyle bir ilaca başladım, uykum düzeldi, bunun etkisi de olabilir.)
Annemle çok yakın olan kuzenim de sık sık rüyasında görüyor, bana hepsini anlatmıyor ama anlayabiliyorum.

Annem dışındakileri (anneanne, dayı, arkadaşlar, uzak akrabalar) çok nadir görüyorum.
0
kobuzchu kiz
(26.07.21)
teyzemi kaybettim 1 sene önce. İlk 6 ay baya gördüm. Ben çok rüya gören bi insan değilimdir. Gördüğüm rüyaların yarısı onunla alakalıydı. Sonra azaldı. Rüyalarımda konuştuğumuz, sarıldığımız oluyordu.

Gerçekçi rüyalar açıklanamayan şeyler değil. Açıklanamayan bir şey yaşamadım.
Ölümden sonra bir hayat olmadığını düşünüyorum. Kaderci ve ahiretçi bir görüşüm yok. Bu nedenle bir beklentim de yok.
0
zimbirik
(26.07.21)
ortalama iki ayda bir görüyorum saınrım. üzerinden sekiz yıl geçti. hatta bu duyuruyu da gördüğüm gecenin sabahında görmem ilginç oldu.
bazen konuşuyorum evet ama öldüğünün farkında gibi değilim.

ve hayır böyle bir inancım yok. olması kulağa çok güzel geliyor ama.
0
bohr atom modeli
(26.07.21)
(13)

Türkiye'de Suda Boğulmalar

biseysorcaktim
Her yaz bir sürü boğulma haberleri geliyor. Çok fazla insan kaybediyoruz serinlemek veya yüzmek için girdiği deniz, göl gibi sularda boğulan.Bu boğulmaların asıl sebebi insanımızın fiziksel olarak yeterli olmaması mı yoksa deniz ve göllerimizin yapısı mı? mesela karadeniz'in bir çok yerinde yüzmek t
Her yaz bir sürü boğulma haberleri geliyor. Çok fazla insan kaybediyoruz serinlemek veya yüzmek için girdiği deniz, göl gibi sularda boğulan.

Bu boğulmaların asıl sebebi insanımızın fiziksel olarak yeterli olmaması mı yoksa deniz ve göllerimizin yapısı mı? mesela karadeniz'in bir çok yerinde yüzmek tehlikeli ve sürekli boğulmalar yaşanıyor.
0
biseysorcaktim
(25.07.21)
bogulmalarin oldugu yerlerde insanlarin serinlemek icin girdikleri yerler genelde yuzmeye elverisli yerler degil. gizli girdaplar var insani suyun icine ceken ve su ustune cikmana izin vermeyen. veya kurtulamayacagin akintilar var.
0
robokot
(25.07.21)
Tanıdığım gayet iyi yüzen biri boğularak hayatını kaybetti. Birden derinleşen su ve gizli girdaplar veya güçlü akıntı diye biliyorum.
0
suicides underground
(25.07.21)
robokot +1

mesela şile bunların en bilinenlerindendir.
küçükken birkaç kere gittiğimizde annem beni denize sokmamıştı, kendi de orada denize girmezdi.
geçen gün yine şile'de birileri hayatını kaybetti.
dikkat etmek lazım ama sanırım insanlar kendilerine güvenip yine de giriyorlar.
0
blatta hiberna
(25.07.21)
baraj gölüne girip boğulanlar suyun dibini deniz gibi kum zannediyor.

oysa göllerin dibi genellikle balçık olur, bataklık olur. suya girip ayağını yere basan adam ayağı kaptırır. çıkarmak için refleks olarak öbür ayağını basıp destek almak isteyince onu da kaptırır. suyun dışından biri ellerinden tutup çekmezse çıkmak için debelendikçe batar boğulur. o yüzden ne kadar iyi yüzücü de olsan, göle girip yüzmek tehlikelidir.
0
kibritsuyu
(25.07.21)
İyi yüzme bilmiyoruz. Kaçımız teknik biliyo ya da kaçımız uzmanından öğrenmiş ? Mahalleden çocuklardan iki kulaç atmayı görmüşüz bi bir. İki-yüzmeye uygun olmayan sularda yüzülmesi
0
photo85
(25.07.21)
suyun icine dogmus biri olarak, bilmedigim yerde acilmam, atlamam. gölde yüzmem.
yüzme bilmeden tatile gelenleride ki özgüven sat komandolarinda yok. kendilerine cok guveniyorlar. sebeplerden biri cahillik.
0
durgunfoton
(25.07.21)
Yüzme alanı olan yerler kontrollü şekilde belirlenmiyor. Veya kontrol edilmiyor.
Yeşilköy kayalıklar yüzme alanı değil, Sinop’un sarp yamaçları yüzme alanı değil. İnsanlar baraj gölünde yüzmeye çalışıyor bknz baraj gölü. Ne denetim ne bişey.
Ve en başta yazacağımı sonda yazayım; 3 tarafı denizle çevrili ülkede yüzme dersi ilkokulda zorunlu değil. Neden?
0
rewlack
(25.07.21)
17 insanı kurtarmış , 3'te cesetle karşılaşmış biri olarak söyleyebileceğim girdikleri denizi tanımıyorlar ama en önemlisi ''panik''.

Karadeniz'in özelinde konuşmak gerekirse meşhur bilinen çeken akıntısı ve yerel dilde löngöz dedikleri kıyıya yakın yerlerde sulatında oluşmuş kayalığın 1,5 2 metre boru şekline denir kabaca.

İkisinde de paniklerseniz ölürsünüz. Kurtulmanın çok basit olduğu ama ölümünde bir o kadar keskin olduğu şeyler. Çeken akıntıdan sağa veya sola yüzerek kurtulunabilir, löngöze takılan diğer dalganın gelişi esnasında aksi yöne bacağını hareket ettirse kurtulur ama bilmiyorsanız ve paniklerseniz gittiniz.

Vücudunuza ve yüzüşünüze güveniyorsunuz ve birilerini kurtarmak istiyorsanız; misalen 100 metre açıkta çırpınıyor vatandaş, suya girdiniz bacaklarınızı çırpmadan ulaşmaya çalışın, yaklaşınca dalın ve mutlaka arkasına çıkın (yüzyüzede size sarılıp aşağıya bastırıyor kendini çıkarmak için) kolunuzu koltuk altından geçirin, bağırıp sakinleştirin ve gelirken kullanmadığınız bacaklarınızı kullanarak kıyıya dönmeye çalışın. Ne yaparsa yapsın , sizi tutmasına engel olun.
0
synax
(25.07.21)
www.sondakika.com

şu haberi okuyun anlarsınız neden boğulduklarını. boğuluyorlar çünkü abuk subuk yerlerde suya giriyorlar. ya karadenizde ya da baraj gölünde ya da derede boğuluyorlar. ege gibi durgun suda boğulmak zor. ama karadenizde veya gölette veya derede boğulmak kolay.

yüzme biliyor olduklarını sanıp bilmediklerine de eminim.
0
dafuq
(25.07.21)
Ben insanın boğulma sebebini insanın evrimsel olarak yüzmeye uygun olmamasına bağlıyorum. Birçok memeli yüzmeyi öğrenmeden yüzebiliyor. Ama insan bir şekilde yüzmeyi öğrenmek zorunda. Yüzme büyük ölçüde kas gücüne dayanıyor. Dalgalı denize olimpiyata katılmış yüzücüyü de soksan bir süre sonra yorulur. Dalgalı denizi de küçümsememek lazım. Her dalgada insanın üstüne kilolarca ağırlıkta su gelebilir. Bu da insanı yorar. Direncini kırar. Boğulmalarda insanlar dalgalar yüzünden yön algısını kaybedebiliyormuş. Çok uzatmaya gerek yok. Boğulmak için çok sebep var.
0
dissendium
(25.07.21)
Yüzmeyi bilmiyor olduklarından boğuluyorlar. Bir kaç kulaç atmayı, köpekleme su üzerinde kalabilmeyi yüzmek sanıyorlar.

büyük dalgalı deniz nerede olsa ayağınızı yerden kesip sizi sarsar ve dalganın dönüşü ile açığa doğru bir miktar kayarsınız. Yüzme bilmediği halde yürüyerek bel- göğüs hizasına gide kişinin ayağı dalganın etkisi ile yerden kesilebiliyor ve bu şekilde boğulma yaşanabiliyor.

geniş bir yay şeklinde olan kumsallarda bazı koşullar oluştuğunda bazı bölgelerde açığa doğru akıntı oluşur. Dibe doğru değil, açığa doğru bir akıntı bu. Rip akıntısı denir. Sinopta bu nedenle de boğulma vakaları oluyor. Sinop kayalık, dağlık bir yer değil, kmlerce uzanan yay şeklinde olan bir plajında bu rip akıntısı oluşuyor. bu akıntıda olan kişi sağa ya da sola yüzerek bu akıntıdan çıkması gerektiğini bilmiyor. ya da o kadar yavaş yüzüyor ki akıntıdan çıkabildiğinde kıyıdan çok uzaklaşmış oluyor. boğuluyor.

Ayağının altından kum kayar, su seni dibe çeker gibi hurafelerin yaşandığını hiç görmedim. dalgalı denizde sığ yerlerde tabi ki kum zeminde yer değiştirir bi miktar. Ya da su tabi ki biraz çalkalanır. Yüzme bilen insanı boğabilecek şeyler değil bunlar.

Göl durumunu bilmiyorum.
0
zimbirik
(26.07.21)
Yüzmeyi iyi bilmediğimiz için oluyor bunlar.
Tatillerde en dalgalı denize bile girip açılanlar, hep, ülkelerinde girilecek sıcak denizi olmayan turistler.
0
vizivozo
(26.07.21)
Birkaç sebebi var.
-İnsanların yüzülmemesi gereken yerlerde yüzmesi. Turistik yerlerde bile dubaları takmıyor kimse.
-Maalesef bizde küçük yaşlarda spor eğitimi zayıf. Yüzme de en zayıfı.
-Çoğu insan temel yüzme tekniklerini bilmiyor haliyle. Atletik stillerden bahsetmiyorum doğru nefes alma vs. gibi...
-tüm teknik ve deneyime rağmen herkes bunu yaşayabilir. Yüzme birincisi adamı getir o da dikkat etmezse Allah korusun ama o da yaşayabilir.
-Ailemde denizci çok. Bayaa okyanus aşan tankerlerde çalışan insanlar. Tamamı aynı şeyi söyler, denizin/suyun şakası olmaz. Deniz teknik, deneyim dinlemez. Risk almamak gerek.
0
anten
(26.07.21)
(5)

Türkiye'nin dünyada iyi olduğu şeyler

optimistbakunin
Merhaba. Gectigimiz günlerde Bi urunu ihracati icin konusuyorduk. urun Kendi imalatcisi oldugumuz alanda bile çinle ozelikle rekabet edemiyoruz. Keza turkiyedeki imalatcilarla konusup arastirip fiyat alinca da rekabet zor gozukuyor. Yurt dışına satış, iyi olduğumuz, tutulduğumuz alanlar nelerdir? Ha
Merhaba. Gectigimiz günlerde Bi urunu ihracati icin konusuyorduk. urun Kendi imalatcisi oldugumuz alanda bile çinle ozelikle rekabet edemiyoruz. Keza turkiyedeki imalatcilarla konusup arastirip fiyat alinca da rekabet zor gozukuyor. Yurt dışına satış, iyi olduğumuz, tutulduğumuz alanlar nelerdir? Hangi urunlerim ticareti vardir ve mantiklidir

Ürün, üretim, vb alanlarında soruyorum. Siyasi içerikli soru değil ve bu tarz cevap beklemiyorum.
0
optimistbakunin
(25.07.21)
fındık.
pamuk.
tekstil.

bunlar geldi aklıma ilk olarak.
0
false pretension
(25.07.21)
Fındıkta ve tekstilde rekabet edemiyorlar. Tekstilde de Çin iyi ama Türkiye kadar düşük fiyat çekemediklerinden geride kalıyor. Özellikle giysi sektöründe
0
limonlu eksi
(25.07.21)
döner
0
Techsavvy
(25.07.21)
Buna ürün odaklı yaklaşmak biraz yanlış oluyor. Örnek olarak Türkiye'de sıvı sabun üreten 100 tane şirket bulabilirsin, zorlasan sıvı sabun üretebilecek yüzlerce şirket bulabilirsin. Ürünü yurt dışına da satabilirsin. İyi de para kazanırsın. Dünyada üst sıralarda olmana gerek yok. Yani para kazanman için illa bir şeyde çok iyi olmana gerek yok.

Türkiye'de otomotiv ve otomotiv yan sanayi gelişmiştir. Kendi otomobilimiz henüz olmasa da her yıl Türkiye'de üretilen binlerce araç var. Kârları da yüksek. Dünyada ilk 15 içerisinde.

Türkiye'de çelik endüstrisi de iyi bir durumda. Dünyada ilk 10 içerisinde.

Ama bu işlere girmek için devasa yatırım lazım. Ticaretle uğraşan herhangi bir kişinin bu işlere girmesi zor.
0
dissendium
(25.07.21)
tarım ürünlerinde ve bazı küçükbaş hayvan ırklarında iyi yerlerdeyiz aslında. nitelik açısından bahsediyorum. o da coğrafyanın bize sunduğu nimetlerden kaynaklanıyor. kendi yaptığımız bir şey değil. tabii ki tarım ve hayvan politikalarımız berbat olduğu için bunun bize yansıları da kuvvetli değil.

savunma sanayiinde iyiyiz bir de. o da kültürle alakalı çokçası. bu sektörün ar-ge'sine de ciddi paralar ayırıyor şirketler. devlet desteği de iyi. savaşçı bir millet savaş sektöründe iyi olabilir nihayetinde.

hizmet ihracatı, yine dünyada iyi olduğumuz bir alan. bunda da kültürün payı var.

otomotiv yan sanayii denmiş zaten. o da iyi.

katma değerli pek bir şey yok kısacası. yani yükte hafif pahada ağır şeyler, türkiye'de yok. onların bir iphone'una erişebilmek için tonla domates satmak gerekiyor. ihracat kilo başına 1,10 dolara mı düşmüştü ne, bu son kur olaylarından sonra. almanya'da aynı rakam 6 euro'lar seviyesinde.
0
mermize
(25.07.21)
(11)

Şiddete uğramak hk.

titanyum
Merhaba,Tatil dönüşü bir benzinliğe uğradık. Eşim benzin alırken ben kadınlar tuvaletine gittim. Sıra bekliyordum içeriden bir kız çocuğu (8-9 yaşlarında) çıktı. İçeri girince sifonun çekilmediğini fark ettim. Keşke sifonu çekseydin burası pis kalmış dedim. Bir cevap vermedi ben de tuvalete girdim.
Merhaba,
Tatil dönüşü bir benzinliğe uğradık. Eşim benzin alırken ben kadınlar tuvaletine gittim. Sıra bekliyordum içeriden bir kız çocuğu (8-9 yaşlarında) çıktı. İçeri girince sifonun çekilmediğini fark ettim. Keşke sifonu çekseydin burası pis kalmış dedim. Bir cevap vermedi ben de tuvalete girdim. Yandaki tuvalette ablası varmış. Kendi çıkınca bağırarak benim kardeşim yapmamış onu bilip bilmeden konuşma falan diye konuşmaya başladı. Neyse sonra gidip annelerini çağırmışlar. O sırada ben hala içerideydim. Siz benim çocuğumu nasıl azarlarsınız kim oluyorsunuz siz çıkın ben size tuvalet nasıl temizlenir göstericem diye bağırmaya başladı. Arada bir erkek sesi geldi hadi gidelim boşver diye. Kadın da hayır gitmiyorum ben göstericem ona gününü, içeride bu kadar uzun süre kalınmaz hanımefendi bütün herkes sizi bekliyor hadi çıkın artık diye bağırmaya devam ediyordu. Ben de çıktım. Etrafıma baktım kim diye bir kaç insan vardı onlarda öyle bana bakıyorlardı gitti sanırım diye döndüm ellerimi yıkadım. Arkamı dönmemle birinin üstüme atlaması bir oldu. Şok oldum zaten. Kollarımdan tutarak beni sarsıyordu bağırıyordu. Ben de neye uğradığımı şaşırdım napıyorsunuz ya bırakın beni diye kurtulmaya çalıştım. Ama yok sımsıkı tutup kollarımı burmaya falan çalışıyordu. Ben sizin çocuğunuzu azarlamadım düzgünce keşke şifonu çekseydin dedim bırakın beni diye söylendim ama yok. Benim kızım yapmamış o içeri girmeden öncede pismiş siz bilip bilmeden nasıl benim kızımı azarlarsınız diye bağırmaya devam ediyordu. Ben nereden bilebilirim çıktığında ben içeri girdim ve sifon çekilmemişti dedim. Kadının büyük kızı tuvalete geldi o arada bırakın annemi diye bana bağırıyor. Ben de o beni bıraksın kim kimi bırakmıyor diye kollarımı çekmeye çalışıyordum. O sırada da kadının eşi tuvalete geldi. Kadın nasıl beni bıraktı hatırlamıyorum. Bu sefer eşi bağırmaya başladı herkes pisletiyor insan böyle çocuğu azarlar mı o yapmamış bile diye, sonra da gittiler. Kızı azarlayıp bağırdığım falan yok, durumu ablası nasıl anlattıysa annesi büyük bir sinirle gelmiş. Ben bir süre sonra çıktım ve marketin çıkışında bekliyorlardı. Orada hala bağırmaya devam ediyordu. Şans eseri markette alışveriş yapan bir trafik polisini gördüm ve gidip durumu anlatıp şikayetçi oldum. O arada eşim bizi uzaktan görüp yanımıza geldi. Konu jandarmaya aktarıldı. Jandarmayı beklemeye başladık arabamızda. Kadının eşi gelip olayda haklı ya da haksız aramıyorum olan oldu büyütmeyelim lütfen şikayetinizi geri çekin herkes düzgünce yoluna gitsin saatlerce sürünmeyelim karakollarda dedi. Eşinizin yaptığını normal mi karşılıyorsunuz, hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam mı edelim dedik hala ısrar ediyordu, madem öyle eşiniz doğru düzgün gelip özür dilesin dedik siz de benim kızımdan özür dileyin öyleyse dedi neden biz kızınızı darp mı ettik zarar mı verdik dedik çocuk çok üzüldü sizin çocuğunuz var mı dedi yok ama bu eşinizin saldırması anlamına gelmiyor dedik kabul etmedik. İfade verdik darp raporu aldık. Kadını da darp raporu için hastaneye götürdüler hastanede tansiyonu düşmüş uzun bir süre kaldı. Raporlar çıkınca bize gidebilirsiniz dediler ve yola devam ettik. Onlar ifade için karakola geri döndüler. Kolum kıpkırmızıydı kan toplamıştı yanıyordu sadece onun acısının farkındaydım. Dönerken elime dezenfektan döktüm ve ellerim yanmaya başladı. Meğer bir sürü tırnak izi varmış o anda farketmemişim. Raporda da sağ ön kolda yaygın hepiremi yazıyor tırnak izleri yazmıyor doğal olarak. Olay tuvalette olduğu için kamera da yok. Tuvalete eşi ve kızı geldiği için şahit gösterebilirler diye düşünüyorum. Bir de yalan beyanda bulunurlar mı bilmiyorum olay nasıl ilerler? Daha önce böyle bir durumla karşılaştınız mı? Nasıl ilerlediniz?
0
titanyum
(25.07.21)
İyi yapmışsınız darp raporu alarak. Tam olarak aynısı olmasa da darp raporu alınan bir olay olmuştu. Dava açılmıştı. Dava açılırsa mahkemeye çıkabilir. Dava açılıp açılmayacağını sorabilirdiniz.
0
dissendium
(25.07.21)
Çok geçmiş olsun en iyisini yapmışsınız. Ortalık kadın erkek farketmeksizin psikopat dolu. Herkes yaptığının bedelini ödemeli. Saatlerce karakollarda sürünmek istemeyen ona göre hareket edecek. Umarım sizi çok uğraştırmaz süreç.
0
hrvl
(25.07.21)
Daha önce yaşadım, alt komşumla olan aşağılık herifle bir tartışmamız oldu sonra kendisinden şikayetçi oldum o da benden oldu süreç tam dört yıl sürdü. (Önce takipsizlik çıkmıştı ona itiraz ettim bozuldu, sonra darbe, hakim değişikliği derken uzadı) Üstelik biz uzlastik ve o şekilde olay nihayete erdi. Bu dört yıl boyunca ağır depresyon geçirdim zira hakimlik sınavlarına girmek istiyordum bir yandan hakkımda kovuşturma var (karşılıkli tehdit idi iddianamede). Şimdiki aklım olsaydı şikayetçi olmazdım. Zira o kadar insanı yoran bir surec ki, şimdi adliyelerde her gün avukat olarak gidiyorum hiçbir olayın içinde olmamama rağmen geriliyorum, üzülüyorum.

Yaşadığınız üzücü, tabi ki şikayetçi olmak isteyerek doğru olanı yapmışsınız. Ama karşı taraf da pişman olmuş anladığım kadarıyla.

Öncelikle darp raporundan sonra dosya kolluktan savcılığa geçecek savcılık bu aşamada söz konusu suç uzlastirmaya tabi oldugundan (basit yaralama) uzlaştırmaya gönderecektir diye düşünüyorum. Bu aşamada anlaşabilirsiniz, yine özür talebinizi yinelersiniz veya atıyorum bir kuruma bağış yapmalarini vs şart kosarak uzlasabilir ve bu şekilde olayı noktalayabilirsiniz.

Uzlaşmak istemezseniz savcılık iddianameyi mahkemeye gönderir darp raporu olduğu için ceza dosyası açılır ve duruşmalı olarak görülür. Bir kez mutlaka gitmeniz gerekir hakim huzurunda da beyaniniz alınır. Tüm taraflar dinlendikten sonra ifadelerin hızına bağlı olarak birkaç celse sonra karara çıkar. Karşı taraf muhtelemen sabikasi olmadığı için kendisine verilecek ceza paraya çevrilir sonra da geri bırakılir (hagb) yani kadın o saatten sonra memur falan olmayacaksa etkilemez bundan sonraki hayatını.

Yargılama süreci oldukça stres dolu, ben olsam ugrasmazdim, gerçekten pişman olduklarına inanırsam.
0
sanguine
(25.07.21)
Nihayetinde gereksiz bir tartışma gibi geldi bana. Sonuçta 5 yıldızlı otel değil alt tarafı benziklik tuvaleti. Yani mahkeme ne karar verir bilmiyorum ama sonuçta siz haklı çıkarsınız büyük ihtimal.

Karakterinizi bilmiyorum, bu tarz olaylarda hak aramak yerine sessiz kalmayı tercih edersiniz daha çok mutlu olursunuz. Burası Türkiye. Kimi, nasıl düzelteceksiniz?
0
kanlakarisikyagmur
(25.07.21)
Maalesef kamera yok, sizi doğrulayacak şahit yok. Ben olsam uzlaşmaya giderdim. Arkasından bir şey çıkmayacak, esasen benim de başımdan geçti o zamanlar. tartaklandım ama bir sonuca varmayacağını anlayınca uzlaşmaya gittim (2-3 sene sonra)

Şikayetçi olma durumunuz yeterince canlarını sıkmıştır, ifadenizde özür karşılığında uzlaşı+1
0
neysene
(25.07.21)
Çok büyük bir yaralama olmadı ama hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam etmek istemeleri de çok sinir bozucuydu. Saldırmaktan utanmıyor özür dilemeyi bile kabul etmiyor. Bir de onları yollarından etmiyim diye şikayeti geri çekmemi teklif ediyorlar. Bundan sonra başka bir insana saldırırken her şeyi tekrar düşünür.

Uzlaşma kısmını bilmiyordum bilgiler için çok teşekkürler.
0
🌸titanyum
(25.07.21)
Uzlaşmanız mantıklı olur. Muhtemelen derslerini de alırlar, bir daha iki kere düşünüp hareket ederler. Herkes, hak edene sizin yaptığınız gibi davransa millet daha bi akıllı olur.
0
Fusha
(25.07.21)
Uzlaşmayın sakın, sonuna kadar gidin ki başka insanların canlarını yakmadan önce oturup düşünsünler. Zaten dava açılırsa her duruşmaya gitmeyeceksiniz, varsın yıllarca sürsün. Uzlaşırsanız rahatlarlar. Şikayetinizi geri de çekmeyin.
0
medusa
(25.07.21)
Bu kadar ugrastiklari bile ders olmustur kadina, arabadakiler de haddini bildirmislerdir siz yokken.
0
brkylmz
(25.07.21)
buyuk kiz hayatinin dersini almistir. annesinin korumaci kavgaci tarafini gorup olaylari yalanla buyutmekten hoslanan, kaos bekler bir tip olmus. karakola kadar gitmeniz bile yetmistir onlara, usenmediginiz icin tebrik ederim.

sifonu kucuk kiz cekmedi sahiden galiba, yoksa bu kadar alinganlik da yapilmazdi gibi.

gecmis olsun.
0
pardonazbirbaksanız
(25.07.21)
@pardonaz +1500

Polis çagirip olayin ustune gitmeniz iyi olmuş. Böyle insanlar baskalarina şiddet uygulamamaları gerektigini bu şekilde ögrenecekler.
0
chitosan
(25.07.21)
(2)

göze cisim kaçması

isimsiz uye
denemediğim yöntem kalmadı, saatlerdir çıkmıyor namussuz. (hem görünmüyor da) gözüm kan çanağına döndü burnum akıp duruyor. bu saatte açık hastane de bulamadım. lokasyon Bornova. devletin acilleri ilgileniyor mu bu tarz bi şeyle?
denemediğim yöntem kalmadı, saatlerdir çıkmıyor namussuz. (hem görünmüyor da) gözüm kan çanağına döndü burnum akıp duruyor. bu saatte açık hastane de bulamadım. lokasyon Bornova. devletin acilleri ilgileniyor mu bu tarz bi şeyle?
0
isimsiz uye
(25.07.21)
Acil Servis'in işi bu zaten. İlgileniyor tabii ki.
0
dissendium
(25.07.21)
Temiz su ile durula, bebek şampuanı ile yıka, yeniden durula... Sabah olunca da göz yaşı damlası al, refresh filan markası...
0
mahsus mahal
(26.07.21)
(6)

Motosiklet

dissendium
Youtube'da bir yığın motosiklet kaza videosu var. Bazıları küçük şeyler ama ciddi kazalar da var. Ki küçük şeylerde bile az da olsa maddi zarar çıkıyor. Bu kadar sık kaza yaşanırken insanlar neden motosiklet alıyor? Ne avantajları var? Yakıt olarak arabayla karşılaştırıldığında nasıl bir fark oluyor
Youtube'da bir yığın motosiklet kaza videosu var. Bazıları küçük şeyler ama ciddi kazalar da var. Ki küçük şeylerde bile az da olsa maddi zarar çıkıyor. Bu kadar sık kaza yaşanırken insanlar neden motosiklet alıyor? Ne avantajları var? Yakıt olarak arabayla karşılaştırıldığında nasıl bir fark oluyor?
0
dissendium
(24.07.21)
yakıtı zaten hiç karşılaştırılmaz sanırım

asıl avantajları bence;
*park yeri sorunu yaşamamak
*sürüşünün keyifli olması
*satın alırken çokkk ucuz olması
*araba kadar masrafının olmaması

ama sormaya çalıştığın asıl sorunun cevabu sanırım şu; milyonlarca otomobil kazası da var ama insanlar kullanmaya devam ediyor.
0
abuzer
(24.07.21)
@abuzer, otomobil kazası da çok oluyor tabii ki de motor kazası bana çok bedavadan geliyor. Yani adam düşük hızla giderken bile bir yere çarpıp motordan düşüyor, sürükleniyor. Bir yeri kırılsa boş yere sağlığı gidecek. Arabada hiç değilse arabadan çıkmıyorsun kolay kolay.
0
🌸dissendium
(24.07.21)
Sahile gitmem arabayla 1 saat motorla 5dk suruyor.

Hadi gittin park yeri parali ya da parasiz imkansiz.
Bir sekilde park ettin donuste 1 saat park kuyrugu.

Yakit zaten komik. 1.8 yakiyor araba 10 yakiyor 5 kati gibi gozukse de fark daha cok.
Cogu araba trafikte dururken yakiti saymaz.

Bu tarz kullanimda kaza yapmazsin zaten arabalar gidemiyor bekliyor, istanbul'da 7/24 trafik oldugu icin kaza sansin dusuk.

Trafiksiz yere de arabayla gidiyorum zaten.
0
divit
(24.07.21)
köpeğe çarpmamak için devirdim 2 yıl önce motosikletn %30 u kadar maliyet çıktı. Köpek benden önce kalktı :)

Park sorunu yok, trafik sorunu yok, marşa bas git, işletme maliyeti az, gözünüb önünde hep, dikkat çekiyor, şekil şukul, rüzgarı kucaklıyorsun, doğayı kirletmiyorsun, yaşamın ve canlıların değerini daha iyi biliyorsun, keyifli.

Kaza hep olur. 8 senedir otomobil ehliyetine sahibim hani şu 18 ine girer girmez alanlardan. Ama sürüşümü motosikletten önce ve sonra diye ikiye ayırıyorum. Advance Riding Skills eğitimi aldım şu mayıs ayındaki tam kapanmada. O kazalar öyle değerli bilgiler içeriyor ki. Mayıs öncesi ve sonrası diye de ikiye ayırdım sürüşümü. Artık trafikte herkes kafasını çevirip bu motosikletli bunu nasıl tahmin etti de kurtardı diye izliyorlar. Yani kaza hep olur yeter ki ders çıkarmayı bilin.

Ayrıca Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez diyerek motosikletimi sürmeye gidiyorum, gittim.
0
baldan kaymak
(24.07.21)
12 yildir hemen hemen her gün motosiklet kullanıyorum. Herhangi bir kazaya karışmadım. Bırakmak için herhangi bir sebep görmüyorum.
0
chavezding
(24.07.21)
Motosiklet kazalarının çoğu belki de eğitimsizlikten oluyor. Ileri sürüş eğitimi çok önemli motorda. Hiçbir eğitim alamayan biri YouTubeda altın elbiseli adam ve zafer Akçay videoları izlese baya bir yol kateder
0
Fusha
(25.07.21)
(13)

Şöyle hazır bir villa almak mı yoksa arsa alıp yaptırmak mı?

msb
830 bin diyor, hadi olsun 800 bin.Ayvalıkta beğendiğim yerlerde bu metrekarelerde konut imarlı arsa fiyatları 350 bin civarı.Yani zevkinize tam olarak hitap etmeyen bir yapıya 450 bin lira ödüyorsunuz.Aşağı yukarı bu metrekarede betonarme bir yapının maliyeti ne olur?Arsa satın alıp rutsatı projesi
830 bin diyor, hadi olsun 800 bin.

Ayvalıkta beğendiğim yerlerde bu metrekarelerde konut imarlı arsa fiyatları 350 bin civarı.

Yani zevkinize tam olarak hitap etmeyen bir yapıya 450 bin lira ödüyorsunuz.

Aşağı yukarı bu metrekarede betonarme bir yapının maliyeti ne olur?

Arsa satın alıp rutsatı projesi işçiliği vb uğraşmaya değer mi yoksa direkt böyle bi şey al geç mi sizce?

www.sahibinden.com
0
msb
(23.07.21)
rentts
(23.07.21)
Arsa 350 bin lira ise evet aynı paraya gelir öyle bir villa. İnşaatı müteahhit yapacak ama ceremesi yine olacak. Bu işlerden bunalan biri değilseniz kendiniz yapmanız daha iyi olur. Ama yapılana kadar, belki 4-5 ay yapım süreci olacak.
0
neysene
(23.07.21)
Bence değmez. Sokağımda bir tane ev yapılıyor. Kıştan beri bitmedi. 6 ay olacak neredeyse. Ev yaptıracağın zaman sık sık takip etmen lazım. Ben al geç derim.
0
dissendium
(23.07.21)
150 metrekareymiş ev. En kralını 300 bin liraya yaptırırsınız. Ben arsa aldım böyle, bir senedir falan araştırıyorum, genelde metrekare başına 1000-1500 lira arası teklif veriyor inşaatçılar.

Not: rakam kaba inşaat için. İçini nasıl yaptırdığınız ve eşyalar konusunda bir sınır yok tabi :)

Uğraşmaya değip değmeyeceği size bağlı. Yani bence ev önemli bir şey, hayatımın geri kalanını geçireceğim bir yer diye bakıyorum, o yüzden mutfağından bahçesine her karışının düşünülmüş ve belli bir amaca göre tasarlanmış olması önemli. Ama çoğu insan gibi "içine girip otursam yeter, bi de güzel görünsün" diyorsanız değmez muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(23.07.21)
daha pahalıya mâl olup olmaması tamamen size bağlı bence.
kendi yaptıracağınız evde kullanacağınız malzeme bence daha kaliteli olacaktır.
bu da belki toplamda fiyatı biraz daha yükseltir ama "evin ederi" açısından bence daha ucuza mâl olur.

bunu daha önce mimar bir arkadaşımla konuşmuştum, o da aynı şeyi söylemişti.
evi inşaatçılara bırakırsanız dedikleri gibi aylarca uzar, bitmez.
en iyisi bir mimarla çalışmak.

edit:
eve sonradan baktım, çok kötü bence.
bu evin aynısı kesinlikle çok daha ucuza gelir.
800 bini gözden çıkartırsanız, çok daha güzel ve kaliteli bir ev yaparsınız.
0
blatta hiberna
(23.07.21)
Attığın linkteki kadar çirkin çok az “villa (!)” gördüm. Dediğin gibi 450bini bu beton yığınına vereceksin.

150m2 2 katlı bir evi 200-250 kağıda yaptırabilirsin. Doğru dürüst bir mimar ve inşaat şirketi bulman lazım.

www.instagram.com 450bine şuradaki evi + peyzajı + çok sağlam iç dizayn yaparsınız. Attığım küçük ya da sana hitap etmiyor olabilir ama 450 civarına yapamayacağın güzel ev yok gibi. Linkteki gibi evlere milyon lira vermeye cidden gerek var mı bilmiyorum
0
avatar is back
(23.07.21)
Bu arada attığım evin çirkinliği konusunda size kesinlikle katılıyorum. 20 yıldır mesleğim olduğu için tasarımla iç içeyim, link'teki "mimari" dünyalar bana çok uzak ama inşaat konusunda da tecrübesiz ve ağzı yanmış biri olarak korkuluyum açıkçası. Tek istediğim istanbul'un güney taraflarında yaşanabilir bir ev. Genel olarak yapılar maliyetten bağımsız olarak işlev ve estetik anlamında çok yetersiz.
0
🌸msb
(23.07.21)
late viper
(23.07.21)
Arkadaşlar maliyetleri çok ucuz sanıyorlar galiba inşaat işinden anlamiyorsaniz bu işe girmeyin geçen seneden beri maliyetler çok degisti piyasa sizi üzer. Kabaca M2 si 3000 lira olarak hesaplayabilirsin ama
0
opitseri
(23.07.21)
eğer inşaat konusunda geniş çevren yoksa, almak her zaman ucuza gelir.

mantıken, arsayı alacaksın, proje çizilecek ya da hazır projeyse temin edip yine para vereceksin, ruhsatı inşaat izni bilmemnesi var bürokratik işler hep zaman.

temel kazılack atılack sonra kat çıkılcak edilcek, oldu olmadı, sıvası boyası kapı pencere fayans, parke derken 2 katını da geçer 3 katını da.

zaman ve yorgunluk da cabası
0
killerbee
(24.07.21)
Ilandaki villa yada mustakil ev için yazıyorum oldukça eski sonradan kat ilave edilmiş, yapım teknigi 80 lerden kalma. Saplama kirişler tam facia.

En temiz ve karlısı sizin begeneceginiz yaşam gereksinimlerinize göre olan yeni yapılmış evdir.

Yazlık evin en önemli gereksinimi öncelikle bahçe aksamları oturmak için veranda yada terastır.

Ikinci önemli husus ısı yalıtımı illa soguktan degil sıcaktan dahi korur tabi evin kuzey guney denklemi önemli. Uygun cehpeye agaçlar dogal olarak 3-5 derece saha serin tutar.

Yazlik yerlerde ev tadilatı icin usta bulamazsınız bulsaniz bile cok paraya mal olur yeni ev candır.

Ev yaptırırken dikkat edilecek hususlar ihtiyac neyse ona göre plan olusturun. Evde 5 kisi 2 hafta kalacaksa ayrı 2 ay kalacaksa ayrı ev planı gerekiyor.

Genelde bu işleri kalfa diye tabir edilen adamlar yapar siz kafanızdaki planı söylersiniz size maliyet çıkarır başka yerlerden de teklif alıp varsa yapılan işlere göre yazılı anlaşma kesin şart.

Hangi marka malzeme kalem kalem yazılmalı anahtar teslim demek herseyi bitmiş demektir belediye harcı tapu harcı vs vs iskan harcı.

Para ödeme takvimine göre 2-3 parça son ödeme ise anahtarı teslim almadan asla verilmemeli.

Isten anlamiyorsanız bilen biri daima olsun.

Zor iş ev yaptırmak biz kalfa ile cok tartistik parayı ödemeyiz diyince pasa pasa eksiklikleri yerine getirdi cünkü elimizde yazıli anlasma vardı
0
zanutsas
(24.07.21)
Türkiye gibi sektörel standartdizasyonların zayıf olduğu ülkelerde kendi evini yaptırmak çok yorucu bir süreç.

Maliyetine girmiyorum bile.

bir de inşaattan anlamadığınızı anladığı anda her müteahhit sizi kandırmanın yolunu arayacak. Kalitesiz malzeme kullanacak, projede fark etmediğiniz maliyeti düşürecek ama uzun vadede size tadilat olarak dönecek değişiklikler yapacak vs...

Adam a malzemesi yerine b malzemesi kullanacağım çünkü bu daha iyi dese aksini iddia edebilecek misiniz?

Bu arada honka türkiye, woodlife gibi şirketlere de bir bakabilirsiniz. En azından defalarca uygulanmış projelerden birini satın alır ihtiyacınıza uygun çözümlere çevirirsiniz.
0
anten
(24.07.21)
Çok aydınlatıcı yanıtlar geldi, hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim (kalp)
0
🌸msb
(24.07.21)
(4)

şu hesaplanabilir mi?

rose parks
mesela x yerde x ayında saat 7'de güneşin durumu, x ayında şu saatte olur gibisinden.mesela istanbulda ekim ayında saat 7'de güneş şu konumda, haziranda da şu saatte aynı konumda olur falan.
mesela x yerde x ayında saat 7'de güneşin durumu, x ayında şu saatte olur gibisinden.

mesela istanbulda ekim ayında saat 7'de güneş şu konumda, haziranda da şu saatte aynı konumda olur falan.
0
rose parks
(23.07.21)
www.sunearthtools.com

Böyle bir site var ama çok karışık.
0
dissendium
(23.07.21)
hesaplanması lazım yoksa fark olursa ayvayı yemişiz demektir.
0
1195
(23.07.21)
Evet hesaplanabilir. Ama biraz uğraşmak lazım.

Misal Ankara 40. kuzey enleminde (aslında Ankara çok büyük, hangi noktaysa onu seçmek lazım hesap düzgün olsun diye ama anlatması kolay olsun diye düz rakam seçtim). Bu şu anlama geliyor, ekinoks günlerinde (dünyanın ekvatorda güneşle 90 derece açı yapabildiği zamanlarda), Ankara'da güneş tam öğle vaktinde ufuk çizgisinden 50 derece yukarıda görünecek.

Haziran ayında, en uzun gündüzün olduğu günde (21'i yani), dünyanın eğimi 23.5 derece olduğu için 50+23.5, yani ufuk çizgisinden 73.5 derece yukarıda göreceğiz. Aynı şekilde 21 Aralık için de 50-23.5'ten 26.5 derece açıyla geçecek. Günün uzunluğu da direkt bu açı ile alakalı zaten. Eğer dünya güneşe 90 derece açıyla bakan düz bir levha olsaydı, düz 12 saat gece 12 saat gündüz olurdu. Ama öyle değil ne yazık ki, garip gurup bi şekli var.

Şimdi mesela Mart ekinoksundan 21 Haziran'a kaç gün olduğunu biliyoruz. Güneşin yüksekliğinin 50 dereceden 73.5 dereceye hangi hızla değiştiğini hesaplayabiliriz. Dolayısıyla spesifik bir günde, güneşin gökyüzünde hangi çizgide ilerleyeceğini de hesaplayabiliyoruz.

Şimdi sıra hangi saatte nerede olacağını hesaplamakta.

Bir günün 24 saat olduğunu da biliyoruz. Ankara'nın 33 Doğu enleminde ama hesap kolay olsun diye 30 kabul edelim. 24 saatimiz 180 tane enlem (90 doğu 90 batı olacak şekilde) ayrılmış durumda.

Şimdi tam ekinoks zamanı, dönencelerden birinde (23,5 enlemi gibi) ve GMT 0'da olsaydık, güneş sabah 6'da doğup akşam 6'da batacak, ve 12 saatte 180 derecelik bir yay tarayacaktı. Biz güneşi 50 derece gördüğümüz için, tarayacağı uzunluk (düz çizgi gibi düşündüğümüzde, dünyanın yörüngesini değil de güneşin düştüğü plane'e göre projeksiyon alıyoruz gibi) aslında cos(17.5), o da yaklaşık 0.21 kadar daha uzun bir alan taraması gereiyor. Yani bizde %20 daha uzun sürmesi lazım günün, o da yaklaşık 14.4 saat ediyor. Biz düz 14 diyelim.

Şimdi, 33 doğu enlemindeyiz, her enlem yaklaşık 4 dakika. Demek ki güneş bizde 132 dakika (2 saat diyelim) daha erken doğacak. Demek ki saat 4'te sıfır noktasında doğuyor. Diyelim saat 8'de nerede olacağını merak ediyorsun, güneş doğduktan 4 saat sonra, gün 14 saatti, demek ki gideceği yolun 4/14'ünü gitmiş. Yaklaşık 0.3'ü eder. Tam ortadayken 50 derece yukardaydı, saat 8'de (tam ortaya gelmesine günün 0.2'si kadar vakit var), sin(3/5)'ten (yaklaşık 0.5), güneş 25 derece yukarıda olacak ve tam tepe noktası ile doğma noktasının arasında olacak.
0
plutongezegendegilmi
(23.07.21)
evet hesaplanabilir, geçen sene python ile nasa'dan bir takım veriler çekerek böyle bir program yazmaya niyetlenmiştim ancak zamanım olmamıştı.

ben direkt, günlük olarak türkiye'de gün ve saat içerisinde hangi yerleşim yeri ne kadar güneş alıyor kaç derece ile güneş alıyor üzerine çalışmayı planlamıştım. teknik olarak hazırlanması çok zor değil ama planlaması çok önemli. emek ve özveri isteyen bir şey
0
avatar is back
(23.07.21)
(8)

asker çantasına ne konur

halanne
son zamanlarda askere gidenlerden güncel bilgi alabilir miyim? çevrede taze kısa dönem askerlik tecrübesi olan kimse yok, internette saçma şeyler çıkıyor. örneğin edirnede çok sivrisinek oluyormuş, of/defans vs türü sinek kovucu sprey koyabilir miyiz? bir de kısa dönemlerin çarşı izni ne zaman başlı
son zamanlarda askere gidenlerden güncel bilgi alabilir miyim? çevrede taze kısa dönem askerlik tecrübesi olan kimse yok, internette saçma şeyler çıkıyor.
örneğin edirnede çok sivrisinek oluyormuş, of/defans vs türü sinek kovucu sprey koyabilir miyiz?
bir de kısa dönemlerin çarşı izni ne zaman başlıyor?
0
halanne
(23.07.21)
Ben de kasım celbinde gideceğim. Askerde veya gelmiş olan çoğu arkadaşım jilet ve iç çamaşırı al git diyor. Kışa denk geleceğimiz için şahsen ben iç çamaşırı, traş malzemesi, içlik alıp gideceğim. Gerisini orada hallederim diye düşünüyorum.
0
Başkalaşım
(23.07.21)
10 çift haki atlet ve aynı şekilde don. Tuşlu kamerasız telefon. Bol bol çorap. Deodorant. Şampuan, çamaşır filesi.

Tuvalet kağıdı vs almadılar nizamiyede nedense. İlaç sokmuyorlar genelde ama pastil vs aldılar içeri.
0
Fusha
(23.07.21)
kısa dönemlerin çarşı izni usta birliğine girdiğinde başlar. iyi bir tıraş bıçağı al çünkü her gün kullanacaksın.
yani ben teskereyi alalı 6 yıl oldu ama hala oluyorsundur muhtemelen :P köpük değil de jel al tıraş şeyini de. o süper bence.

gerisini zaten veriyorlar. ayakkabı terlik cart curt standart hep.

ha bir de ufak dandik bir kol saati al. kol saati çok önemli. çakma casiolar ideal.

edit: ha bir de defter al. her gün ne yaptığını yaz. okursun yıllar sonra.
0
bohr atom modeli
(23.07.21)
Terlik kendin de götür. Birini duş / tuvalet terliği yaparsın.

Tuşlu telefonda radyo olsun ve mp3 yüklenebilsin mutlaka.

Okuma lambası ve bol bol pil.

Çay kahve seviyorsan termos hayat kurtarır. Decathlon'dan quechua marka termos yollattim ben kargoyla.

Tuvalet kağıdı, kalıp sabun ve sabunluk götür ilk etapta.

Maske en az 2 kutu olsun valizde.

Cımbız, tırnak makası vs kişisel bakım ürünleri.

Bizim kantinde sadece dandik dis macunu satılıyordu. İyi bişey kullanırım diyorsan 3 tüp falan götür.

Not defteri / kalem.

Iban numarası, acil durumda görüşmek isteyeceğin kişilerin tel nolari, aile ve yakın arkadaşların ibanlari vs yaz bunları da.
0
materyalist imam
(23.07.21)
En dandiginden gunes kremi,arko krem.

Yara bandi,bandaj,bolca cengelli igne.
En ucuzundan don ve fanila.

Egitim sert gecerse dua edersin, egitim olmazsa kafani gotursen yeter.
0
divit
(23.07.21)
Çarşı izni acemilik bitince başlar. Ben yemin töreninden sonra çıkmıştım hemen. 21 gün sürmüştü. Ama virüs nedeniyle çarşı izinlerinde değişiklik olabilir. Bu güncel bilgi değil, olağan durumdaki bilgi.
0
dissendium
(23.07.21)
Çarşı izni bildiğim kadarıyla hala yok
0
materyalist imam
(23.07.21)
Pastil, nurofen cold, parol ve kas gevşetici bi şeyler mutlaka götür.
0
selimcigimisik
(23.07.21)
(3)

Akla gelmeyen yerlerde ölüp yiten macera tutkunları var mıdır?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Tomb Raider oynarken Lara ile ancak bir kedinin girmeye cüret edebileceği darlıkta yerler, dibi olmayan uçurumların kenarındaki patikalar, suyla dolu yeraltı mağaraları vs. yerlerde dolaşırken kendi kendime "Böyle yerlerde en ufak bir hata sonucu ölüp gitsen kimsenin ruhu bile duy
Merhaba arkadaşlar,

Tomb Raider oynarken Lara ile ancak bir kedinin girmeye cüret edebileceği darlıkta yerler, dibi olmayan uçurumların kenarındaki patikalar, suyla dolu yeraltı mağaraları vs. yerlerde dolaşırken kendi kendime "Böyle yerlerde en ufak bir hata sonucu ölüp gitsen kimsenin ruhu bile duymaz. Cesedini bile bulamazlar veya yardıma ihtiyacın olsa, sakatlansan falan işin bitti." diyorum.

Acaba gerçekten böyle arkeolojiye, dağcılığa falan derin bir tutkusu olduğu için kimsenin bu kişileri aramayı aklına getirmeyeceği yerlerde ölen yiten ve bulunamayan maceraperestler, hazine avcıları var mıdır sizce? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(22.07.21)
youtube da bolca olay var böyle mesela dağcılar ve mağara keşifçilerinde çok oluyor, bazen de şu uçak gibi elbise giyip paraşütle atlayanlarda.

everestte 1900lü yıllarda ölmüş iki dağcının geçtiğimiz yıllarda cesedi bulundu mesela.

adrenalin bağımlılığı zamanla çok çok artıyor ve bu insanlar iyice uç noktalara doğru gittikleri için kendilerine yetişecek, riske girecek arkadaş bulamamaya başlıyor sanırım. o yüzden tek başına da böyle şeyler yapıp ölebiliyolar.

mesela defineciler, bunlardan bulunamayan binlerce vardır türkiyede. tuzaklı defineler var, mesela adam incecik bi sütun yapmış tonlarca toprağın altına dokunduğun anda komple çöküyor.

diğer tuzaklar kum ve suyla yapılıyor. mesela incecik bi dehlize girdin tilki deliğinin insan bedeni geçecek gibi olanını düşün, kazmayı vurduğun anda kum boşalıyor orada kalıyorsun.

bu tür şeyler hep ilgimi çekmiştir ve tuzaklı defineler üzerine de çok şey var youtube da, ilgimi çeken şey define değil tuzaklı defineler, kaç yüzyıl bin yıl önce adamlar ne tuzaklar kurmuş hala duruyor.
0
killerbee
(22.07.21)
Tam örnek olmasa da 127 Saat filmi buna en yakın iyi bir örnek. Kolu kayaya sıkışan bir insanın hayatta kalma macerası anlatılıyor.
0
dissendium
(22.07.21)
var tabii, boyle islere kalkisip bir daha asla haber alinamayan sayisiz kisi var.
0
robokot
(22.07.21)
(6)

ne yapabilirim?

batlegolas
modlar silmişti. sanırım hakaretten. düzenledim. yardıma ihtiyacım var.thodex olaylarını biliyorsunuz.ben thodex ile aynı ofisteki bir reklam ajansında grafik tasarımcıydım. o ajansın sahibi de faruk özer'in abisi güven özer.2 eylül 2020'de baslamıştım işe. ekim sonunda evden çalışmaya geçmiştik. he
modlar silmişti. sanırım hakaretten. düzenledim. yardıma ihtiyacım var.


thodex olaylarını biliyorsunuz.

ben thodex ile aynı ofisteki bir reklam ajansında grafik tasarımcıydım. o ajansın sahibi de faruk özer'in abisi güven özer.

2 eylül 2020'de baslamıştım işe. ekim sonunda evden çalışmaya geçmiştik. her şey iyi güzeldi. bu olaylar ilk konuşulmaya başlandığında çalışanlar olarak hiçbirimiz ihtimal vermedik. güvendik. ve 22 nisan gecesine kadar çalıştık. patronlarımız bize çalışmamızı ve sorun olmadığını söyledi. 22 nisan gece 1'de ben tasarım yapıyordum.

23 nisan sabahında 5-6 tane polis kapımı çaldı. anladım neden geldiklerini ama şok oldum. ben thodex çalışanı bile değildim. bütün evi aradılar. telefonuma, iş bilgisayarıma ve şahsi harddisklerime el koydular. komşularımı da çağırdılar o saatte. beni de alıp götürdüler. kedilerim evde yalnız kaldı. anahtarı komşuma verdirtti polis. mamalarını koydum giyindim çıktık.

sadece ifadem alınacak sanıyordum. corona testinden sonra hepimizi fatih vatan emniyete götürdüler. sonra bizi nezarete koydular. evden çıkarken antidepresanımı ve kalp ilacımı almama izin vermemişlerdi. anksiyete atakları ve çarpıntılarım birbirini tetikledi durdu. regldim bir de ve ped bile vermediler ertesi sabaha kadar. antidepresanımı da sabah verdiler ama kalp ilacımı vermediler.

bu arada nezaret pislik içinde. kafam kadar böcekler cirit atıyor. polislerin çoğunluğu kibardı, bizim suçsuz olduğumuzu bildiklerinden iyi davrandılar. yemekler rezaletti. gerçi yiyecek iştahımız yoktu.

neyse işte devam ediyorum. 23 nisan'da girdik nezarete. o gün cuma idi. cumartesi de hiçbir şey olmadı ve orada kalmaya devam ettik. pazar günü avukatlarımızla görüşebildik ve ifadelerimiz o gün alındı. 68 kişi falanız. faruk özer'in abisi ve ablası da geldi pazar sabahı. onlar niye o kadar geç getirildiyse artık...

pazar günü polis ifademi alırken thodex'te çalışmadığımı duyunca şok geçirdi. hiçbir şey bilmediğim için bana çok soru sormadı ve ifade sonrası bana kahve ve lokum ikram etti. sohbet ettik. bana acıdılar. dediğim gibi polisler iyiydi. bizim suçsuz olduğumuzu bildiklerini ve 3-5 kişi üzerinde yoğunlaştıklarını söylediler. o gece de orada kaldık.

pazartesi sabah yine corona testi sonrası kartal adliyesine götürüldük. bu sefer hepimiz aynı yerde bekledik. savcı ifadelerimizi inceledi. gerekli gördüğü 4 kişiyi çağırdı falan. akşam da benle beraber 30 kişi mi ne savcılıktan direkt serbest kaldık. bazıları da adli kontrol şartıyla serbest kaldı. o da laf olsun diye he. 7 kişi mi ne hapse girdi. abisi ablası ve baş yazılımcılar falan.

neyse. birkaç gün sonra ögrendik ki hepimizin bütün bankalardaki hesaplarında bloke var. maaşlarımız zaten içeride kaldı alamadık. olan paramıza da bloke konuldu. yetim maaşım var onu bile çekemiyorum. hepimizin kredi borcu var, hiçbirimiz zengin değiliz. işe muhtacız. ama işe giremiyoruz. çünkü iş yerleri maaş hesabı istiyor. ama biz açtıramıyoruz. elden maaş vermeyi kabul ettiremiyoruz.

savcıya dilekçe verdik. katibiyle de görüştüm. masak'tan rapor bekliyoruz, sonra savcı toplu değerlendirecek dedi. 3 aydır bir raporu yazamadılar. açıp baksalar görecekler 2 bankadan kredim var tek kuruşum da yok.

telefonlarımızı da vermediler. hala incelemedeymiş. şahsi laptopımı açılmıyo bozuk diye almamışlardı ama diğer arkadaşlarınkini almışlar. evli olanların eşlerinin laptoplarını bile almışlar.

şimdi ben ne yapayım he? işe giremiyorum. yetim maaşımı alamıyorum. teb bankası bir yandan arıyor, garanti bir yandan, halkbankası bir yandan. hepsine borcum var. hepsi takibe girdi. ben yetim maaşımla teb kredimi ödüyordum. o da teb'e yatıyor alın oradan çekin borca diyorum onu da yapamıyorlar.

biz hepimiz bu durumdayız. thodex mağduru diye kullanıcılar konuşuldu hep. ama biz çok daha mağduruz. hayatımızı idame ettiremiyoruz. ne yapalım ya? benim kiram var, iki kedim var, faturalarım var. annem karşılıyor ama o da bir yere kadar çünkü bir de kardeşim var. babam yok zaten dedim yetim maaşım var diye.

ne yapacağım?

cimer'e yazdım, savcılığa dilekçe verdim. avukatları olan arkadaşların avukatları savcıyla görüşmüş. savcıyla direkt görüşen var. sonuç yok.
0
batlegolas
(22.07.21)
Bir de siyasi tarafı deneyin. Kaymakam, vali, belediye başkanı ile görüşüp durumu anlatın.
0
dissendium
(22.07.21)
Polisler bu kadar iyiyse, neden ped vermediler peki? İnsan hakları kurumu var, oraya da yazın. acikkapi.gov.tr üstünden ulaşabilirsiniz ama ben bunun en kolay sosyal medya üstünden çözüleceğini düşünüyorum. Alakasız bir çalışan nezarette kalıyor, ablası en son geliyor. Geçmiş olsun. Garibanın suçu ne?

Son olarak KDK ve TBMM e dilekçe komisyonuna da yazabilirsiniz. Aklıma bunlar geldi.
0
gelmeistemem
(22.07.21)
durumunuza uzuldum gecmis olsun, ulke cidden zor durumda. yakin arkadasimi yanlislikla 7 ay hapse attilar 7 ay. cikmasi da tam bi misina yumuga hala daha da sikintisi var.

twitterdan ya da sozlukten baslik acip acaba daha fazla kisiye ulasmak istemez misiniz yoksa basima is almayayim diye mi dusunurdunuz bilmem.
0
turbo sadık
(22.07.21)
turbo sadık +1
kesinlikle twitterda bir flood halinde yaz bu olanları sonra da çok takipçili hesapları etiketle, sesini duyur. muhalif basına ulaşmaya çalış. fox haber vs neyse artık. adalet son dönemde yalnızca twitter gündemiyle harekete geçebiliyor malum...
0
epleindebisous
(22.07.21)
offf çok fenaymış durum.
twiterda flood yap rt leyelim başlık aç up layalım.
0
rentts
(22.07.21)
gercekten cok uzuldum. sozlukte baslik acin ve twitterdan flood seklinde yayin ayni zamanda. bir de deniz zeyrek fln ona instagramdan DM fln atin. ismail saymaz fln takipci sayisi yuksek ona ulasamazsiniz.

bir ihtimal de gitmissiniz ama savciya gidip yuzyuze konusmayi deneyin. kadin oldugunuzdan daha anlayisli karsilayacaklarini, gorustureceklerini dusunuyorum. katibiyle degil kendisiyle gorusmeye calisin.
0
oscar
(23.07.21)
(7)

rte nin uyuması

black mamba
bu çok ilginç bir an değil mi? 5-10 saniye önce dinç bir şekilde konuşurken saniyeler içinde uyumaya başlıyor. daha önce böyle bir şey görmedim hiç. yani uykuya dalarken de zaten uykulu olurdum.
bu çok ilginç bir an değil mi? 5-10 saniye önce dinç bir şekilde konuşurken saniyeler içinde uyumaya başlıyor. daha önce böyle bir şey görmedim hiç. yani uykuya dalarken de zaten uykulu olurdum.
0
black mamba
(22.07.21)
araba kullanırken de böyle uyunuyor işte. yani arabaya binerken uykun var normalde ama kendini göstermiyor. bir anda gidiyorsun.
0
bohr atom modeli
(22.07.21)
bence de hiç normal değil, bir hastalığı olduğu kesin. aktroller çok normal diye algı kasmış tabi her zamanki gibi:)
0
nothing in my way
(22.07.21)
kendimi bildim bileli adamın her tuhaf hareketinden "abi adam hasta yaa, çok hasta" mevzusu çıkıyor. yıllar önce de böyle uyumustu basın toplantısında. ki @bohr'a katılıyorum. inanılmaz uykusuz kaldığım bir anda ben de derste böyle uyuyup uyaniyordum. normal yani.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(22.07.21)
Gayet normal. Hepimiz insanız ve hepimizin başına gelmiştir ve gelecektir. Araba sürenler bilir. Pc başında çok uzun süre çalışanlar da. Daha önce böyle bir şey görmeyen insanlara ise ben şaşırıyorum. Gerçeklerden kopuk yaşayan insanlar böylesi insani bir şeyi tuhaf görebilir.
0
Amory Lorch
(22.07.21)
o sahneyi izlemedim ama ben de cok yorgun ve uykuluyken ozellikle pc basinda stabil bi isi yaparken saniyelik uyuyabiliyorum ve uyandigimda farkediyorum. dalip silkinmek gibi. asiri uykusuzluk ve yorgunluk yapabilir bu ki ben 27 yasindayim
0
ala09
(22.07.21)
Buna ilginç diyen askerde nöbet tutmamıştır. Nöbette de tam olarak aynısı oluyor. Üst üste 3 gün boyunca sadece 4 saat uyuyup 20 saat uyanık olan herkesin başına gelebilir.
0
dissendium
(22.07.21)
bu farklı bir durum ama. kamera karşısına istediği zaman geçebilir. eğer yorgunsa başka bir zaman da çekebilirdi videoyu. o çok ilginç geldi.
0
🌸black mamba
(22.07.21)
(7)

Kola içenler, haftada kaç litre ?

ssiradanbirigibi
Haftada kaç litre içersiniz ortalama?
Haftada kaç litre içersiniz ortalama?
0
ssiradanbirigibi
(21.07.21)
İçersem yemeğin yanında bi kutu kola içiyorum genelde. Haftada ortalama 2-3 kere dışarıda yesem, 0.5 - 1 litre arası ediyodur. Eve almıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(21.07.21)
Valla değişiyor. Pizza tarzı fast food varsa deli gibi gidiyor. Yemeksiz pek içmem gibi. Illa bir rakam olacaksa 1.5 litre diyeyim haftalık.
0
j r r tolkien hayrani
(21.07.21)
0.5
0
dissendium
(21.07.21)
Kola en sevdiğim şeylerden biridir. Maksimum ayda bir litre tüketirim. Ama her ay değil kesinlikle.
0
ruhen hastayim ben
(21.07.21)
@konetsu baya çokmuş zamanında. herhangi bir sağlık problemi oluştu mu peki buna bağlı olarak peki?
0
🌸ssiradanbirigibi
(21.07.21)
sağlam içiciyken günde ortalama bir litre, fiziksel aktivite nedeniyle daha fazla sıvı ihtiyacı olduysa dönem dönem 1.5'a çıktığı olurdu. su yerine kola (nadiren başka gazlı içecekler) tüketiyordum bir nevi. tabii bu durum 19-20 yaşındayken fit bir delikanlı olan şahsımın takip eden altı yıllık süreçte yaklaşık 50 kilo alıp çeşit çeşit hastalık yaşamasına, ağzında diş kalmamasına neden oldu, orası ayrı... artık her anlamda çok daha dikkatli beslenmekle beraber ayda birkaç bardak hala içiyorum yalan yok, milletimiz affetsin.
0
alevli deniz sortu
(21.07.21)
Bir dönem aşırı tüketiyordum. Sonra kahvede ve çayda şekeri kesince kola inanılmaz şekerli gelmeye başladı ve bu sayede farkında olmadan azaltmış oldum bir anda. Yine de hafta bir litre kadar, yemekle birlikte, tüketiyorum.
0
ultranil07
(22.07.21)
(7)

kurban bayramı dışında koyun pek kesilmiyor di mi?

proletarier aller lander vereinigt euch
adak madak olayları var bi de ama endüstriyel beslenme ve kesim olmuyor di mi koyunlarda?
adak madak olayları var bi de ama endüstriyel beslenme ve kesim olmuyor di mi koyunlarda?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.07.21)
evet et endustrisi kuzu haline odakli
0
neverletyougodown
(20.07.21)
kop.gov.tr

Sayfa 6'da Türkiye kırmızı et üretiminin yüzde 11.6'sı koyun ve keçi üretiminden sağlanmaktadır deniyor.

Düşük sayılabilecek bir seviye.
0
dissendium
(20.07.21)
Kebapçılar tarafından tercih ediliyor daha cok. Onun dışında genelde daha ucuz ve daha cok kırmızı ete sahip olduğu için büyükbaş tercih ediliyor.
0
westblack
(20.07.21)
Türkiye’de İstanbul’un nüfusu kadar insan -belki daha fazlası- sadece koyun yer. Bu şehirlerde dana eti bulamazsınız. Mesela Urfa’da dana eti sadece çiğ köfteye koymak için satılır. Örnekler çoğaltılabilir.
0
iddaaci
(21.07.21)
Türkiye aslında bir küçükbaş ülkesi fakat zamanla endüstriyel sebeplerden büyükbaş öne çıkmaya başlamış.

Vedat Milor şöyle diyor hatta konuyla alakalı

". Çok dar bir alanda yemek yiyor Türkiye'deki pek çok kişi, bu da dar bir dünya görüşünü gösteriyor. Zaten bizde et açısından çok fazla seçenek yok. Av eti hiç yenmiyor. Domuz dinsel olarak yasak. Endüstriyel tavuk var. Deniz ürünlerine mesafeliyiz. Türkiye'nin florası tamamen küçükbaş hayvana uygundur. Keçi ve koyuna. Büyükbaşa uygun çok az yer var. Tamamen değiştirdiler bunu ve Türkiye'yi dana yiyen bir ülke haline getirdiler."
0
evandro roncatto
(21.07.21)
Küçük yerlerde pahalı olmasına rağmen genellikle kuzu tüketilir. Dana etinin daha çok satılma sebebi daha az yağlı ve daha ucuz olması. 130 tl ye yarısı kemik olan kuzu pirzolayı almak şu ekonomik ortamda çok zor.
0
srjkvon
(21.07.21)
Çukurova bölgesinde büyükbaş genelde süt için kullanılır. Etini kullanan çok azdır. Dana eti genelde köylerde sucuk yapılır. Hemen hemen her eve koyun eti girer, keçi eti bile çok az tercih edilir.
0
burty
(21.07.21)
(18)

Lüks şeyler

dissendium
Buradaki lüks gereksinim dışı anlamında. Yani ihtiyacınız olmasa da satın aldığınız şeylerden bahsediyorum. Konunun çıkış noktası aslında şu.Harry Potter ve Büyülü Taş kitabını çok merak ediyorum. Bu kitap Harry Potter ve Felsefe Taşı kitabının YKY tarafından yayımlanmadan önce başka bir yayınevinde
Buradaki lüks gereksinim dışı anlamında. Yani ihtiyacınız olmasa da satın aldığınız şeylerden bahsediyorum. Konunun çıkış noktası aslında şu.

Harry Potter ve Büyülü Taş kitabını çok merak ediyorum. Bu kitap Harry Potter ve Felsefe Taşı kitabının YKY tarafından yayımlanmadan önce başka bir yayınevinden çıkmış biçimi. Ama kitap 200 TL düzeyinde. İhtiyacım yok ama bir gün almak istiyorum. Sizce almaya değer mi?

Size sorum şu. Sizin de bu şekilde ihtiyacınız olmasa da belirli bir düzeyde para harcayıp aldığınız lüks şeyler neler?
0
dissendium
(20.07.21)
Parfüm
Puro
Viski
0
logisticsmanager
(20.07.21)
Asla değmez. Popüler kültür ,kişisel gelişim ya da bestseller yayınlar hiç bir işe yaramıyor.
Bir de arka kapaklarındaki tanınmış medya kuruluşlarının önde gelen isimlerinden eser hakkındaki görüşler sıralanmıyor mu satış amaçlı yalancılıktan başka bir şey değil.


i.hizliresim.com
Benim için lükstür. 90ların çocukluk tatlarındandır. unutulmazdır. Az önce tanıdıklarıma dağıttığımdır.
Her yerde bulunmazdır.
Arı maya silgisi burna, bu ise dile hitap eder. O derece..
0
Erva
(20.07.21)
Taş plak almaya çalışıyorum kelepir denk geldikçe. Dinleyecek ekipman bile yok elimde 15-20 sene içinde ancak güzel bir koleksiyon olduktan sonra falan alabileceğim sanırım. Bazen düşünüyorum çok gereksiz diye ama heves işte alıyorum denk geldikçe de...
0
nickimin hakkini veremedim
(20.07.21)
@Erva, bahsettiğim kitabı çok sattığı için almıyorum. Harry Potter çocukluktan gençliğime kadar hayatımda yer almış, yeri bende ayrı olan bir kitap ve film serisi. Bu seriye işe yarama ya da işe yaramama olarak bakmıyorum. Zaten çok satması da söz konusu değil. Bu kitap çıktığında Harry Potter Türkiye'de bilinmiyordu bile.
0
🌸dissendium
(20.07.21)
Valla bu kadar istiyorsan ve merak ediyorsan al gitsin, düşünme bu kadar bence.

Benim lüks tanımımı genelde değişik oyunlar oluşturuyor. Hiç ihtiyaç yokken alıyorum sonra da deli gibi vakit geçiriyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(20.07.21)
Hepsi saçmalık. Değmez. Özel basım, ilk basım, cart curt edisyon. Tüketim çılgını olmanın gösteriş sevdası ile evliliği günümüzdeki insanı çıkarıyor.

Minimalizm gerekli. Az sahiplik, sağlıklı düşünce.
Benim lüksüm yok. Her şeyi pragmatik amaçlı alıyorum.
0
ryhmer
(20.07.21)
@ryhmer yazmak istediğim her şeyi yazmış.

Eski ben olsa ödünç alarak okuyup çok beğendiğim kitapları sırf sahip olmak adına satın almak derdim. Ama artık eşyayı şeyleri ise yaramadiklari sürece yük olarak görüyorum.

Sorunuza cevap: Bence değmez, o paraya işinizi görecek başka bir şey alsanız daha iyi.


Edit: Cevabinizdan sonra anladım. Bu kadar seviyorsanız, onu tekrar okumak sizi mutlu edecekse alın. Ben yine de almazdım sanırım.
0
Amaranta ursula
(20.07.21)
@ryhmer, olay yanlış anlaşılıyor. Kitabı ilk olduğu için satın almak istemiyorum. YKY'nin çevirisiyle ilk yayınevinin çevirisi farklı. Ben ilk çeviriyi okumak istiyorum. Amaç burada kitabı okumak. Kitabı almayınca da kitabı okuyamamış oluyorum.
0
🌸dissendium
(20.07.21)
Alırdım 200 tl çok para değil değer. Benim gereksiz para harcadığım şeyler teknolojik şeyler oluyor genellikle, gereksiz yere gittim 9k’ya macbook aldım kendi laptopumu da kardeşime verdiim onda iş gören külüstür bişey olmasına rağmen.

Ama abartısız 7-8 ay düşündüm aklım gitti geldi. Ondan al gitsin ya çok düşünmemek lazım
0
phiphi
(20.07.21)
arabaya uzundur olmasi gerektiginden fazla para harciyorum ama tek luksum o diyebilirim.
onun disinda arada bir pahali bir sise icki olabilir.
0
cooperr
(20.07.21)
Bence al çünkü belli ki Harry Potter hayatında önemli yeri olan bir şey. Bu durumda alınır bence.

Benim bu tanıma en çok uyan şeylerim plaklarım. Bir süredir düzenli olarak almıyorum ama istediğim plaklar denk geldikçe fazla düşünmeden alırım.
0
ms brownstone
(20.07.21)
Alırdım yerinde olsam. Bu tür keyfi alışveriş yapmamak sanki annelerimizin özelliği gibi :) belki ben de yakında öyle olacağım ama şu an biraz salsak olur sanki.
Ben de ihtiyacım olmadığı halde keyif aldığım ya da hoşuma giden şeyler alıyorum arada.
Mesela çok aktif değilim, çalışmıyorum da bir süredir, çocuğu büyütüyorum, online eğitim okul vs. Ama apple watch aldım sırf beğendiğim için.
0
somethinginthewayshemoves
(21.07.21)
Ben bu kadar sevdiğim bir şey olunca zaten o 200 tl cebimden başka şeyler için çıkacak bunun için çıksın diyorum genelde.
0
jazzabel
(21.07.21)
Kitap almaya değer mi? Valla hocam inanılmaz kötü bir çevirisi var. Okurken gülebilirsin ama cringe de olabilirsin. Her türlü 200 liraya değecek bir tecrübe olduğunu düşünüyorum.

Ben "gereksiz" harcama yapmıyorum, ama o biraz paradan bağımsız bir mevzu. Yani @ryhmer'in minimalizm olayına katılmıyorum.

Misal oturduğum sandalye kırıldı, yenisini almak yerine (kötü bir şekilde) tamir ettim ve öyle idare ediyorum. Niye? Çünkü kocaman sandalye, bunu atsam dünyanın bir yerindeki çöp dağlarına ya da okyanusun dibine gidecek, herkesin sürekli bunu yapması sürdürülebilir bir şey değil. Bu benim kişisel çabamla çözülecek bir sorun değil tabi ama başka türlü içim rahat etmiyor. Aldığın her şey bi noktada çöp olacak, bu kadar çok tüketmek sağlıklı bir şey değil. Bu seviyede tüketim dünya için bir problem bence şu an.

Öte yandan netflix'te bile minimalizm belgeseli var. Bi noktada bu işin insanları 50 m^2'lik kümeslerde tatsız tutsuz bir hayata ikna etmek için pompalandığını da düşünmüyor değilim. Yani bir şeylere sahip olmak iyidir, ama çok tüketmek iyi değildir. Bu ikisi farklı şeyler, arada bir nokta tutturmak lazım.

Mesela evimin bahçesine 150 tane çiçek ektim bu sene. "İşlevsel" bir faydası var mı, yok. Minimalizme halel getiriyor mu, evet. Ama güzel mi, evet. Bazı şeyleri güzel olduğu için yapmak lazım yani, pragmatizmi o yüzden sevmem, Adolf Loos'u yaşarken yakalasam darp ederdim. Allahtan 100 sene önce ölmüş.

Karışık yazdım ama demek istediğim şu: bir şey güzellik olsun diye yapılıyorsa lüks (ya da gereksiz) değildir. Güzellik de bir ihtiyaçtır. O kitabı alınca hayatın güzelleşecekse al. Ama bunu yaparken çok çöp üretip gezegeni mahvetme. Arada bir çizgi tutturmak mümkün.
0
plutongezegendegilmi
(21.07.21)
Bahsettiğin şey 200₺ değerinde kitap, Rolex değil :) ama seni Rolex kadar mutlu edecek gibi duruyor, al bence hiç düşünmene bile gerek yok.
Kendimi düşündüm böyle şeylerim var mı diye, parfüm sayılırsa o var onun dışında tüm paramı kedi ürünlerine harcıyorum galiba:)
0
megalomaniac
(21.07.21)
"Lifestyle" kapsaminda iste. Size bu kitabi bulundurmak bir haz verecek mi? Ilgi alaniniz Harry Potter ise buyuk ihtimalle evet. Tartisilacak bir konu degil. Adi uzerinde luks tuketim.

Ozel saraplari icmeye "ihtiyacim" yok ama denemek istiyorum, merak ediyorum. Gecen hafta saraplarini merak ettigim bir yerde tadim icin 3.000 km uzakliktaki yere gittim ve iki yildir gitmek istiyordum.

Cevremde kimse cikip bu harcamami yargilamiyor. Herkesin ilgi alani var. "Siradan" bir ise sahip arkadasim kisin kayak tatiline gidiyor haftalarca. Kayak sporlarini seviyor, takip ediyor. Muhtemelen parasinin buyuk kismini bu alana "gomuyor". Türkiye´de daha farkli. Luks ve gereksiz bir arac alsam kimse yargilamaz, ama pahali bir sey yiyip iciyorsam yargilanirim.
0
buf-e kür
(21.07.21)
al gitsin bro 3 günlük dünya ya seni de mutlu eder
0
all girls dream
(21.07.21)
Seni mutlu edecekse al. Kendimi mutlu edecek luks harcamalar yaptigim zamanlar oluyor. Kalem aliyorum. El yapimi deri malzemeler aliyorum.
0
nax
(22.07.21)
(15)

Ailemin her şeyime müdahale etme sorunu

pikap
Ben 31 yaşına girdim. Ama gelin görün ki 15 yaşındaymışım gibi davranılıyor. hatta simdiki z kusagi lise cagindaki cocuklar vs eminim benden daha özgür huzurlu yasiyordur.Uzun bi süredir kabullenmiştim bu durumu daha doğrusu yorulmuştum bu konuyu dusunmekten. Saçma sapan bi olay yine tepemi attirdi.
Ben 31 yaşına girdim. Ama gelin görün ki 15 yaşındaymışım gibi davranılıyor. hatta simdiki z kusagi lise cagindaki cocuklar vs eminim benden daha özgür huzurlu yasiyordur.Uzun bi süredir kabullenmiştim bu durumu daha doğrusu yorulmuştum bu konuyu dusunmekten. Saçma sapan bi olay yine tepemi attirdi.

Anneme dedim ki yarin belki arkadasim gelir denize gideriz. Vay efendim nerden çikti bu sene bu deniz sevdasi, misafirimiz var de gitme, bayram bayram deniz mi olur, daha iki gun ust uste gitmisim geçenlerde vs bir suru surat asti ve kizarak bunlari soyledi. Bu arada deniz bize yurume mesafesi 15 dk. Bi haftadir evde agir yorucu temizlikler yapiyorum bu 40 derece hissedilen sicaklarda. her dk günümü gün eden biri de degilim ki zaten bu canim ailemle öyle bi sey ne mümkün. Bundan sonrasi daha önceki mudahalelerine vs örneklerden oluşacak yazi. Biraz iç dökme olarak yazacağim icin uzatabilirim. Son olarak da sizden tavsiye oneri vs rica edecegim.


Ben şu an ücretli ögretmenlik yapiyorim. 5 6 yildir bu sekilde calisiyorum. Kismi de olsa bi ekonomik ozgurlugum var ama istanbul gibi bi yerde bu maaşla ayri bi eve cikmak imkansiz. Kadro desen olmuyor. Evlilik desen yok zaten yani belli ki herhangi bir kapi açilana kadar ailemle yasamaya devam edecegim ama artik gercekten yipraniyorum. Örneklerden devam edeyim:

Bir keresinde sofradayken ekmek yemeyisimden bile huzursuzluk cikmisti. O gun de cok patlamistim (cunku her defasinda bu konu yuzume vuruluyordu, ekmek ye niye ekmek yemiyosun doymazmisim vs) yemek zehir olmustu bana oyle bi agladim kalktim ki sofradan o gunden sonra babam bi sey dememeye basladi. Ama her seyin cozumu boyle olmuyor ki.

Istanbul kirsalda yasoyoruz. Merkeze gezmeye gitmek istesem en az 6 saat falan evde olamam. Bu yuzden merkezi bi yere gideceksem haber vermem gerekiyor. Fakat soylenmesinler izin versinler diye direkt gezmeye gidicem demiyorum. Anket isleri var gercekten katildigim. Oraya gidecegimi soyluyorum ki inanin o ek işime bile karismaya basladilar. 100 tl altiysa gitme yok yoruluyosun yok bilmem ne. Yine de bi nebze disari cikmama cok buyuk bi katkisi oldu bu isin. acil mutlaka gitmem gereken bir yer varsa mecburen bazen anket yoksa da anket var deyip yalan soyleyip cikiyorum. Cunku benim merkeze gitmem.icin bi isimin olmasi gerekir. Durduk yere gezmeye gitmek mi ne munasebet.

Yani buna mecbur biraktilar beni. Durust davranip makul bir sey icin izin istedigim ve izin vermedikleri cok oluyor. Ben de artik riske atmak istemiyorum buna siginiyorum. Izin almadan ben gidiyorum deyip cik diyeceksiniz belki ama onu da denemisimdir inanin o da her zmn ise yaramiyor aksine onlari saymiyomusum gibi algilayabiliyolar. Bir ara da ozgur bir birey olduguma alissinlar diye ust uste suraya buraya gidecegim deyip eve kapanmayayayim dedim yok alismiyolar ve bu daha da ters tepiyor.

Bir keresinde ünv arkadaslarimizdan birinin baska bi sehirde dugunu olacakti. Diger baska sehirden iki arkadasim bana ugradilar once ki ailem benim de dugune gitmeme izin versinler diye. Dusunun artik ne derece rezillikler yasadigimi.


Mesela bi ay sonra bir dugun daha var tekirdag civarinda. Yol cok yakin. Atla otobuse iki saatte ordasin. Benim bu kirsal koyden mecidiyekoye gitmek gibi bi mesafe. Ama eminim gidicem desem olay olacak pandemi vs one surcekler pandemi olmasa bile ne isin var diyecekler. Ki o arkadaslarim abimin dugunune gelen bizde kalmisliklari olan hatta ailemin taniyip cok sevdigi arkadaslarimdir. Yani mesele cevreye guvenme ipsiz sapsiz insanlarla takilip takilmama sorunu da degil.

Dedigim gibi calisiyorum onlardan para da istemiyorum hayirsiz bir evlat da degilim yardimci oluyorum uc kurus da olsa maddi katkida bulunuyorum. Cevredeki komsular ne kadar saygili efendi biri oldugumdan sık sık soz ederler. Yani surekli sorun cikaran adi cikmis onlari uzen biri olsam inanin hak ettim der bu kadar icerlenmezdim ama gercekten artik cok zoruma gidiyor hayatimi da cok zorlastiriyorlar. Utaniyorum artik arkadaslarima ailem izin vermiyor demeye. demiyorum da zaten baska bahane one suruyorum
Yanlarinda kaliyorum diye boyle psikolojik siddet uygulama haklari yok ama bunu nasil aşicam bilmiyorum. Izin istesen guzel dille soylesen olmuyor, baskalarini ornek gostersen olmuyor, tartissan hepten olmuyor. Aglasan olmuyor.

Sadece kendi istedikleri olsun istiyolar. Canlarinin istedigi gibi yonlendiriliyorum yani. Bazen kestiremiyorum belki soylenmezler diyorum. Cunku bi dengesizlik durumu da var. Nadir de olsa cicek gibi olup hic soylenmeden kabul ediyorlar istegimi ama genelde bahsettigim sorunlar oluyor. Bazen annem kabul etse babam asiri tepkili oluyor bazen babamin kabul ettigi sey anneme ters oluyor. Kime yanasacagimi da kestiremiyorum.


Bazen yeni tanistigim insanlara boyle bahsedince ünv'yi nerede okudugumu soruyorlar. Ege taraflarinda okudum yurtta kaldim vs. Sasiriyorlar. Disardan baksaniz zaten yobaz dedigim dedik asiri baskici insanlar degil gibidirler. Hatta tum bu olanlara ragmen bazen ben de oyle gormuyorum ama ciddi anlamda yorucular ama ben kabullendigim artik bir sey talep etmedigim icin sorun yasamiyoruz. Inadim devam etse yine tartismalar vs yasanir durur. Dedigim gibi cok yoruldum artik.


Annem kiyafetlerime karisir. Acik sacik giyinen biri degilim. Elbise boyu dizin ustunu azicik gecse olay olur. Uzun kabana siginip bazen gizli cikmaya calisiyorum evden. Adimi feriha koysaniz yeridir yani. Tulum giymiyorum tayt giymiyorum. Konu komsu ne der bilmem ne bir suru kuru laf azarlama ruh emici seyler dinlemk zorunda kaliyorum.
Bakislar bazen oyle degisiyor ki sanirsiniz ne haltlar yemisim.

Sonra gez paspal paspal. Oz guven sifirlansin. Arkadas edinsen ortamlarina gidemeyeceksin. Boyle sacma sapan ot gibi yasa işte.


Bir ara kitapyurdundan cok kitap aliyordum. Ona bile soylenmisti babam.

Cogu hayalimi onlar yuzunden erteledim ya da rafa kaldirdim. Hobi mobi bos is zaten. Para kazandirmiyosa her sey bos onlara gore. Ilgili oldugum ya da ogrenmek istedigim bi cok konu vardi, gitar, keman, aşçilik, yabanci dil, fotografcilik vs kesin o kurslara gitmeme de soylenirler diye ya da belki soylenmislerdir basvurmadim. Yabanci dil icin ismek'e gitmistim ona cok bi sey dememislerdi ama digerlerine soylenmislerdi yine.

Babam kendisi eski sazcilardandir ama biz muzikle ilgilensek bos is olur. Simdi piyano ogrenmk istiyorum. Eve alacagimi soyledim annem yine epey bir soylendi:) param yok diye erteledim su an ama firsatim olur olmaz alacagim. Fotograf makinesini de yillarca erteledim en son kredi cektim gizli aldim aldiktan sonra soyledim gosterdim. Cok bi sey demediler. Kim bilir onceden kac kere alistirmistim. Alicam, baba senin bol bol bahcede kamerayla videolarini cekicem, saz calarken cekicem yotube a koyacagim vs diye diye yumusatmisimdir da ondan cok bi sey dememislerdir.



Simdi onlara soylemeden ucretli bir fotograf kursuna yazildim. Spylemeyi de dusunmuyorum hevesim kirilmasin yok yere. Tepkileri ayni olacak. Ben ciddi anlamda profesyonellesmek istiyorum kendimi bazi alanlarda gelistirmek istiyorum milletin ailesi en kucuk konularda bile buyuk destek oluyolar evlatlarina. Nasil imreniyorim oyle ailelere. En sacma seylerden cocuklarini ovecek sey cikartiyolar. Bizimkiler anca heves sondurur asagilar sacma bulur vs. Toplum icinde bizi elestirir. Abime karsi da boyleler. Bi kere de destek olsunlar yaparsin edersin guveniyoruz desinler yok asla. gecen bi komsu geldi babam basladi abim hakkinda konusmaya. Ekonomik olarak mukemmel bi isi yok ama napsin cocuk. Yaz kis calisiyor bos durmuyor ama baba beye begendiremiyoruz. Komsuya oyle bir bahsedoyor ki sorumlulul bilmiyor isi is degil vs diye kizdim ben de cocuk calisiyor daha ne sikayet ediyosun diye. Konu komsunun yaninda oyle cikislari olan biri degilimdir ama o kadar doldum ki artik...

alakasiz bi geciş olacak ama Yine aklima saçma bi ornek daha geldi. Ben kişin evde sabh 5 te falan kalkip gizli banyo yapiyorum. Cunku evet ona bile laf ediyolar. Kis mevsiminde her gun banyo yapmam (ki her gun degil iki gunde bir) bile buyuk bir sorun oluyor.

Bence bu kadar ornek yeterli. Daha neler neler vardir da Daha ne diyeyim ki cennet gibi bir yerde cehennem gibi bi hayat yasiyorum. Bi cozumu de yok bence. Onlar asla degismiyorlar istedikleri sadece onlara boyun egmemiz. Buyuklerin lafini dinle bizim bildigimiz var kafasindalar. Cevredeki tum aileler bunlarin tersi olsa yine onlara ayak uydurmaya calismazlar. Farkinda ya da umurlarinda degiller belki ama cocuklari oz guvensizse mutsuzsa basarisizsa hayattan bikmis yorulmus ve yipranmissa bunda en cok onlarin katkilari var.

İç dokme seansima burada son veriyorum. Öneriniz tavsiyeniz varsa ya da sadece bi yorumunuz olursa simdiden tesekkurler hepinize.
0
pikap
(20.07.21)
Ücretli öğretmenlikle zaman kaybetme. Gerekirse sektör değiştir. Taşın o evden.
0
dissendium
(20.07.21)
Ev arkadaşı bul ayrıl bence. Durumu düzeltene kadar en azından idare edersin. Bu sefer de maaş yetmicek ama. Off çok bahtsızız. Ben de senin erkek versiyonunum valla okurken bunaldım
0
olaylar olaylar
(20.07.21)
Ekonomik durumunuz tek başınıza eve çıkmaya el verene kadar bi evin ikincisi ya da üçüncüsü olabilirsiniz. Şurası kesin ki aile evinden ayrılma vaktiniz çoktan gelmiş hem yaş hem de yaşadıklarınız itibariyle. Bu şekilde devam etmek mantıklı değil ve düzelmesi de imkansız. Aile evinden kurtulmak için evlenmek de dünyanın en saçma işi olabilir. O kafalara girerseniz mutsuz bi evlilik ile ömrünüzün geri kalanı da mahfolabilir.
0
himmet dayi
(20.07.21)
Maddi kısmına bir şey diyemem ama diğer konularla ilgili cesur olman, radikal kararlar alıp uygulaman lazım. Onlara ayak uydurursan hiçbir şey değişmez, sen onları kendine uymaya zorlayacaksın. Senin durumuna benzer bir arkadaşım vardı, şu an ailesinden ayrı nişanlısıyla beraber yaşıyor. Ailesi korkudan ne zaman evleneceksiniz diye soramıyor :)
0
temasettin
(20.07.21)
Anne babanızın davranışları sizin kontrolünüzde değil. Sizin kontrolünüzde olan yegane alan bğtün bunlar olurken nasıl pozisyon aldığınız. Bütün bunlara neden izin veriyorsunuz? Onların size bunları yaşatacağı alanı neden açıyorsunuz? Bu yaşta izin alarak evden çıkan kişiye ben doğrudan neden bu kurban rolüne bürünüyorsun, madem şikayetçisin neden harekete geçmiyorsun diye sorarım. Bu durumda olmaktan beslenmeye başlamışsınız. Bir an önce uzman desteği almaya başlayın derim nacizane. Onlardan şikayetlenmenin sonu yok. Dönüp kendinize bakın, cevap ve çözüm sadece sizde. Konfor alanınızdan çıkın, öğretmenlik şart değil, başka iş bulun, kendi düzeninizi kurun.
0
Phoebe
(20.07.21)
ev arkadasi arayan cok var. baskasinin yanina eve cikin.

yarisini okudum. cok sinirlendim. ama ailenize degil size. bu kadar aciz biri olamazsiniz. kolesi degilsiniz siz onlarin. size bir hicmissiniz gibi davranan, size karsi boyle rezil hareketler sergileyen bu insanlara anne ve baba demeye devam etmeniz bile bir ozguven eksikligi.

acilen o evden cikin ve psikolojik destek alin.

ben ev ararken hep goruyorum kiralik oda ilanlarini. mutlaka ama mutlaka cik.

baska bir cozumu yok. arada bir ic dokup rahatalayarak bir yere varamazsiniz. kurtulun artik onlardan.

ev arkadasinizla yasamaya basladiginizda oh be dunya varmis diyeceksiniz. cok mutlu olacaksiz. ozguveniniz gelecek. gercekten bakin.

bu hayatiniz hic ama hic normal degil. ben su an 24 yasinda bir kadinim ve 16 yasindan beri ailemden hicbir sey icin izin almadim, izin verip verilmemesi umrumda olmadi. istedigimi giydim, istedigimi yedim ictim. neredesin diye aradilar telefonuacmadim. eve gelince basimin etini yese dinlemeyip odama gectim veya sana ne diye bagirarak karsilik verdim. onlar da zamanla alistilar bu halime. benim ailem de hic rahat degildir. ama ben zorla inatla yaptim yapacagimi. simdi küs degiliz, aramiz gayet normal.


benim arkadasim da size benzer bir durumdaydi. benden gore gore ve benim fiseklemelerim sayesinde ailesini bir nebze daha rahatlatti. kiz biraz daha ozgur artik.

isterseniz size hemen kiralik oda ilanlari atabilirim. siz kurtulursaniz vallahi ben de mutlu olacagim.
0
batlegolas
(20.07.21)
oda bulun çıkın. ona da durumunuz yoksa, ailenizi stratejik olarak iyi tanıyın ve bol yalan söyleyin.(bunu söylediğim için üzgünüm ama başka yolu yok). onların duymak isteyeceği tarzda yalanlar. asla dürüst olmayın zira dürüst olsanız da olmasanız da tepenize çıkacaklar, her şeye karışacaklar. çünkü kendi hayatları sıkıcı, sana bulaşarak keyif alıyorlar.birçok aile böyle inan. heves söndürücü. her şey para. değişmezler maalesef. bir de senden korkmaları lazım. ben çok kavgacıyımdır bağıra çağıra çok kavga ettim ailemle mesela, ondan benden korkuyorlar neyse ki. sen de onların senden korkmasını sağlayarak evde hakimiyetini kurabilirsin. bu baskılarının sağlığına zarar verdiğini vs söyleyip korkutmaya başlayabilirsin mesela. ama uzun vadede esas çözüm tabii ki o evden ayrılmak olur.
0
camene87
(20.07.21)
Herkes eve çık demiş ama bence ekonomik güvenceyi sağlamadan önce eve çıkmak pek doğru değil. Geçinebileceğinize dair güvenceniz oluşunca ilk iş eve çıkın(araba alayım vs... kalmadı bunlar ne yazık ki. Aynı yaştayız, bu dönem gerçekten şanssız, herkes üniversite mezunu ama ev araba almak vs şöyle dursun aileden ayrı yaşayacak ekonomik güce bile sahip olamıyoruz mk)

Atanmayı beklemeden özel yerlere başvursanız nasıl olur? Hem kabul edilirseniz evden ayrılmanız için onların gözünde de geçerli bir sebep olur(okul eve uzaktır vs.)
Üzülmeyin, birikim yapamıyorum vs. kısımlarına hiç takılmadan sadece şahsi mutluluğunuza katkı sağlayacak şeyler yapın.

Bazı konular sadece sizin ailenize mahsus değil, bu yaşa gelmiş bir bireyin hobilerine hiçbir aile destek olmaz diye düşünüyorum.
0
megalomaniac
(20.07.21)
odaya cikma bence.
kimle karsilasacagin belli degil. sokakta degilsin sonucta.
onceden tanidigin biriyle bile ev paylasimi zor olabiliyor. bu riski alma. zaten merkeze uzaksin, uzak yerlerde bir studyo daire mi baksan? ya da studyo tarzi bir apart?

ucretli ogretmenlik kucucuk bir para demek. gecen zaman gecmis, bundan sonra bi ozel okul, kurs falan bak kendine. normal seviyede bir maasin olsun en azindan.

evdeki duruma gelince, bir yere mi gidiceksin cik git. hani yol parasi istiyor olsan neyse de paran var kendine gore. cik git.

kucucuk universiteli kizlar her yerdeler. ne saniyorsun hepsinin ailesi rahat mi?! umursamiyorlar.

sen de umursama. ustelik 30 yasinda akli basinda insansin artik. birak laf soylesinler. gecici kavgalar bunlar. kaniksasinlar biraz. gittikce daha dizlerinin dibinde olmani bekleyecekler yoksa. 30 yasindayim ben, ne istiyorsunuz benden de ciddi bir tonla. kavga cikarmak icin degil, derdini anlat. cocuk gibi davranilmasindan sikildigini soyle.
0
Kittie
(20.07.21)
turkiye'nin en buyuk sorunu normalde 18 yasindaki birinin ayri eve cikmasi gerekirken 31 yasinda birinin hala ailesiyle yasamasidir. bu isler boyledir. denildigi gibi ev arkadasi edinir cikarsiniz. fakat 31 yasindan sonra biraz kasabilir. kendi yasitlarinizda birilerini bulabilirseniz daha iyi olur.
0
Sour
(20.07.21)
Parasal durumunu bilmiyorum ama 1+0 daire dusunebilirsin. Ev arkadasi o yasta hakikaten iskence. 35 metrekare bile olsa en azindan senin olur, kafani dinlersin.
0
hot potato
(20.07.21)
Öncelikle hemen evden ayrıl oda tut ev kirala gibi hareketlere balıklama atlama bence. bu konu hem maddi hem de manevi olarak zordur ve gerçekten koşulların buna uyduğunda bu yola başvurmalısın.
Bazı arkadaşların söylediği gibi ülkemizfe anne babalar genelde icat çıkarma, ne gerek var modunda oluyorlar çoğunlukla maddi nedenlerden dolayı. Öncelikle şunu kabul etmelisin ki ailenin evinde yaşıyorsan genel geçer kurallara uymak zorundasın zira ev onların ve orada yaşamak istiyorsan az çok onların belirledği kurallara uymaya çalışmalısın ama bu yarı kapalı cezaevi şeklinde olmamalı.
Anladığım kadarı ile anne ve baba eğitimli değil ve kafalarındaki belli kalıpların dışındaki her şey onlara saçma geliyor. Açıkcası oturup bize anlattıklarını onlarla da konuşmalısın, sizi seviyorum beraber yaşamak istiyorum ama bu şekilde değil, kendimi geliştirmeme, çevre edinmeme ve de mutlu olmama engeş oluyorsunuz de. Gerekirse defalarca konuş ve bunalt onları, sen bıkacağına onlar bıksın hatta abini de yanına çek onları daha anlayışlı olmaları konusunda ikna etmek için.
0
coney island
(20.07.21)
Üşenmedim hepsini okudum. Maddi özgürlüğünüz marketten birşeyler alırken para istemeyecek kadar var gibi anladım. Bence tek sorun bu. Yeterli paranız yoksa söz hakkınız da olmuyor maalesef. Benzer durumu üniversiteyi yeni bitirip çok düşük bursla yüksek lisansa başladığımda yaşıyordum. Aldığım para sadece harçlık istememi engelliyordu ama evden ayrılamıyordum.

Mesleğiniz öğretmenlikse, hiç 1+1, 1+0 ev olayına İstanbul'da girmeden, farklı bir şehirde -Ankara gibi- iş bakın. Minimum 4 bin lira bandında düzenli bir gelir elde etmeden farklı ev olayını unutun. Daha düşük parada her adımınızı hesaplamak zorunda kalırsınız, bu da şu anki durumunuzdan sizi ileri götürmez.
0
nehara
(20.07.21)
Yazdıklarınızın tamamını okudum. Öncelikle ayrı eve çıkma fikrine direk atılmayın. Her ne kadar söylemesi kolay olsa da uygulaması o kadar kolay değil. İstanbul'da yaşıyorsunuz ve inanın o kazançla ev arkadaşıyla bile ayrı eve çıkmak imkansız. Ev arkadaşı zaten ayrı bir dert. 31 yaşından sonra çekilecek çile değil.

Öncelikle adamakıllı bir işinizin olması gerekiyor. Ne öğretmeni olduğunuzu bilmiyorum ama özel okullara, kolejlere falan başvuru yapabilirsiniz. Özel okulların bazılarında maaşı adamakıllı vermeme sorunu vardı ama şu an ne durumda bilmiyorum. İlla öğretmenlik diye diretmiyorsanız belki başka sektörlere bakabilirsiniz. Düzgün bir işiniz olunca da kendi evinize çıkmaya çalışırsınız. O zamana kadar sabredip ailenizin bu toksik davranışlarına göğüs germeniz gerekiyor.

Şimdi gelelim sorununuzun esas kaynağına: 31 yaşına gelmişsiniz. Ancak hala ailenizin direktiflerine göre yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Hiç kusura bakmayın ama kusurun büyüğü ailenizde olmakla birlikte sizde de kusur var. Çünkü hiç karşı koymamışsınız. Bir dediklerini iki etmemişsiniz. Siz özgür bir bireysiniz ve bu hayat sizin hayatınız. Her şeyinize karışmalarına izin vermişsiniz. 31 yaşında bir insanın hobileri için bile ailesinden izin istemesi ne demek Allah aşkına? Yanlış anlamadıysam onlardan para istemiyorsunuz, yani kendi geçiminizi sağlıyorsunuz. Kendi paranızı harcamaya kimin ne laf etmeye hakkı var ki?

Bu kurban durumundan çıkmanız için hesap vermeyi bırakmanız gerekiyor. Özgür bir birey olduğunuzu idrak etmeleri gerekiyor. Gerekirse kardeşinizi de yanınıza çekin yukarıda dendiği gibi. Kim ne derse desin kulak asmayın. "Bundan sonra böyle, işinize gelirse!" modunda takılmanız gerek artık.

Ha yine yukarıda dendiği gibi ailenizden kurtulmak için evlenme hatasına düşmeyin. Allah korusun, yağmurdan kaçarken doluya tutulma ihtimali de var.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.07.21)
Öncelikle ailenizi anlıyorum, bir süredir işsiz biri olarak paranın değersiz olduğu şu dönemde aileniz tam anlamıyla dar gelirli krizi yaşıyor. Yaptığınız her şey onlara para kaybı olarak geri dönüyor, sizin paranızı da bir nevi korumaya çalışıyorlar çünkü size verecek bir gelecekleri yok. Yeni bir kıyafetin adı bile komşu ne der’e dönüyor. Biz fakiriz lafı gurur kırar, bu yüzden bir bahane lazım. Sizi egede okutan insanların hafif düz üstü kıyafete bu kadar laf etmeleri bu olabilir.
Aytıca duş sayınıza bile katışmaları ancak bununla açıklanabilir. Buna takılan kişi ya bayağı fakirdir ya da cimridir.

Branşınızı bilmiyorum ama belli ki piyasada rağbet gören bir branş değil (matematik gibi).
Bana kalırsa düşüncenizde doğru yoldasınız, profesyonelleşebileceğiniz sevdiğiniz bir işe yönelin ve para kazanıp evden ayrılmaya bakın.

Evden şimdi ayrıl diyenlere %50 oranında katılıyorum zira riskli. Esasen comfortzone dan çıkıp daha girişken olmak zorunluluğu size bunu başartabilir fakat malum ülkenin hali ortada; işsizlik had safhada. 2. Bir iş gerekirse çok zor bulunabilir (diğer işe uygun).

Dediğim gibi ailenizi anlıyorum, ama “ot gibi de yaşanmaz” deyiminizde haklısınız. Hayatınız 1 kere var ve o da böyle uçup gidiyorsa bir şeyler yapmak lazım.
0
neysene
(21.07.21)
(4)

selde nasıl ölüyorlar?

the man who fell to arcturus
avrupa'da -hollanda, belçika, almanya- ölenlerden bahsediyorum. eksi katlarda oturanlar mı ölüyor? yoksa yolda yürürken birden sele nasıl kapılıyorlar ki? anlamadım tam.
avrupa'da -hollanda, belçika, almanya- ölenlerden bahsediyorum. eksi katlarda oturanlar mı ölüyor? yoksa yolda yürürken birden sele nasıl kapılıyorlar ki? anlamadım tam.
0
the man who fell to arcturus
(18.07.21)
divit
(18.07.21)
Sel bu işte avrupalı,hintli,türk ayırmıyor.aynı yerleşim,yapılaşma hataları heryerde var.sel ani geldiğinde kaçma şansın yok.
0
duptıs
(18.07.21)
Boğuluyorlar.

www.who.int

"Drowning accounts for 75% of deaths in flood disasters."

Bir de sel önünde ne varsa sürüklüyor. Selin sürüklediği araba sana çarparsa ölebilirsin.
0
dissendium
(18.07.21)
cogu kisi suyun gucunun farkinda degildir cunku icgudulere biraz aykiri fiziksel durumlar var. mesela orta egimde bir yokustan asagi akan su bilegin az ustu hizasina kadar derinlikte yetiskin bir insani yere devirebilir. insan dogal olarak ne olacak ki bilegime kadar geliyor diyor ama suyun kuvveti o kadar derinlikte bile ayakta kalmayi imkansiz hale getirebiliyor. biraz daha derin olunca hele akan suda sansin yok.

bir diger problem sellerde suyla beraber gelen cer cop. yikilan evlerden parcalar, esyalar kisileri bir yerlerde sıkıştırıyor, kolu bacagi sıkışan kisiler yukselen sularda boguluyor, veya esyalar direk insanlari yaraliyor, deliyor geciyor vs.

"cok fena yagmur yagiyor" ile artik kacmasi mumkun olmayacak bir selde hapis kalmak arasindaki zaman farki cok kisa olabiliyor. evinde yakalandin, evin bir sure sonra yikildi, sular zaten yuksek - her taraf cer cop dolu vs. kurtulusun yok. hele yasli veya cocuksan... soyle bir ortam dusun ama su dolu: tinyurl.com ne yaparsin?
0
robokot
(18.07.21)
(8)

İnstada benim tarafımdan yapılmayan takip...

screwedup2
İnstagramda takip etmediğim insanları takip ediyor gözüküyorum. Giriş hareketlerimde anormal bir durum yok. Başınıza böyle bir şey geldi mi hiç?Yanlışlıkla elim dokunmuş da olamaz. Çünkü gizli hesaplara da oluyor. Ortak arkadaşım da yok. Alakasız alakasız kişiler. Birkaç kez başıma geldi. Başına gel
İnstagramda takip etmediğim insanları takip ediyor gözüküyorum. Giriş hareketlerimde anormal bir durum yok. Başınıza böyle bir şey geldi mi hiç?

Yanlışlıkla elim dokunmuş da olamaz. Çünkü gizli hesaplara da oluyor. Ortak arkadaşım da yok. Alakasız alakasız kişiler. Birkaç kez başıma geldi. Başına gelen var mı?

edit: Hesap adı değiştirme olamaz. Bugün "x takip isteğini kabul etti" diye bildirim aldım. Ama takip isteği göndermemiştim asla.
0
screwedup2
(18.07.21)
O olay şöyle oluyor. Takip ettiğin sayfalardan biri takipçisi çok diye satılıyor. Satan alan kişi de hesabın içeriğini değiştiriyor falan. Bu tip bir şey olabilir.
0
dissendium
(18.07.21)
Hesap adı değiştirme +1
0
false pretension
(18.07.21)
Hesap değiştirme olamaz. Bugün "x takip isteğini kabul etti" diye bildirim aldım. Ama takip isteği göndermemiştim asla.
0
🌸screwedup2
(18.07.21)
Instagram hareketlerden nerelerden ve hangi cihazdan hesabiniza giris yapildigina bakin. Eger yabanci kaynaklar varsa sifrenizi degistirin ve cikis yapin instagramdan. Telefona indirdigim bir uygulama nedeniyle ayni sey benim de basima gelmisti. :/
0
benim adim fts
(18.07.21)
Takipçi satın alıyorlar işte. Rastgele kullanıcılar takip ediyormuş gibi oluyor.
0
suicides underground
(18.07.21)
zamanında gizli hesap gösterdiğini vaat eden bir uygulama kullandıysanız ondan olabilir. eğer neden buysa tanımadığınız hesapların tamamını takipten çıkarıp şifrenizi değiştirin.
0
zgrydn
(18.07.21)
İnstagram ile ilgili 3. taraf bir uygulama kullanmışsın muhtemelen. Şifreni hatta mümkünse e-mail adresini değiştir.
0
catamenia
(18.07.21)
(1)

Bu Ürünü yarın nereden alabilirim - vantilator

biseysorcaktim
https://www.akakce.com/vantilator/en-ucuz-luxell-lxf-260b-uzaktan-kumandali-kule-tipi-fiyati,1193194995.htmlİnternetten sipariş verince bayramdan sonra gelecek. Yarın çıksam magaza dolaşıp alsam nerede vardır? Bu ya da benzeri bir şey istiyorum. Başka markaların muadilleri 800 900,bu ise 400-500 ara
www.akakce.com

İnternetten sipariş verince bayramdan sonra gelecek. Yarın çıksam magaza dolaşıp alsam nerede vardır? Bu ya da benzeri bir şey istiyorum. Başka markaların muadilleri 800 900,bu ise 400-500 arası. Bu modelin yorumları iyi genelde, insanlar beğenmişler.

Lokasyon: Istanbul, sişli. (teknosa cevahir'de yok)
0
biseysorcaktim
(17.07.21)
Koçtaş, Tekzen, Mediamarkt olabilir.
0
dissendium
(17.07.21)
(6)

Kızartılmış köfte bozulur mu

dissendium
Yemekli bir düğünden kalan bir kutu kızartılmış köfte var. Ne zaman kızartıldığını bilmiyorum ama düğünde tazeydi. 1 gün geçti sadece. Evde hep buzdolabında kalmış. Şu anda da buzdolabında. Şimdi köfteler ısıtılırsa bir sorun olur mu?
Yemekli bir düğünden kalan bir kutu kızartılmış köfte var. Ne zaman kızartıldığını bilmiyorum ama düğünde tazeydi. 1 gün geçti sadece. Evde hep buzdolabında kalmış. Şu anda da buzdolabında. Şimdi köfteler ısıtılırsa bir sorun olur mu?
0
dissendium
(17.07.21)
yoo neden sorun olsun gömün
0
cokponcik
(17.07.21)
Soğuk bile yerim
0
kisa
(17.07.21)
@cokponcik, hava çok sıcak diye.
0
🌸dissendium
(17.07.21)
Hocam et bi hafta bekler piştikten sonra, hiçbir şey olmaz.

Köftenin içinde yumurta varsa o biraz sorun olabilir, ama o da zaten eser miktarda oluyor. Ben gömerdim her türlü.
0
plutongezegendegilmi
(17.07.21)
Normal şartlarda tabii ki bozulur ama sıcakta/açıkta kalmadıysa 1 günde bir şey olmaz.
0
nawar
(17.07.21)
sıcakta kalmadıysa hiçbir şey olmaz +1
0
işimdeyim gücümdeyim
(17.07.21)
(5)

afgan mülteciler

black mamba
afganistan'da ne oldu da gelmeye başladılar son zamanlarda?
afganistan'da ne oldu da gelmeye başladılar son zamanlarda?
0
black mamba
(17.07.21)
abd çekilince taliban ilerlemeye başladı. talibandan kaçanlar bunlar
0
oekuklu
(17.07.21)
ABD Afganistan'dan geri çekiliyor. Terörün tırmanma riski yüzünden kaçıyorlar. Ama Türkiye genel olarak Afganistan, Pakistan vatandaşlarının hayali olan bir ülke.
0
dissendium
(17.07.21)
bizde para var diye 10 senedir devamli olarak geliyorlar.

Bir seyden kactiklari yok, bizim is icin ab'ye gitmemizle ayni mantik ama bunlar kacak giriyor.
0
divit
(17.07.21)
Çalışmak için geliyorlar. Ağır işlerde çalışıyorlar genellikle. Ankara’da danışmanlık firması adı altında bir sürü yer var. Adam başı 500 dolar aylık ücreti veriyorsun istediğin kadar adam alıyorsun. Yatılı olarak kaldıkları için tercih eden çok fazla işyeri var.
0
Depik
(17.07.21)
taliban kismi yanlis degil ama ondan once de geliyorlardi zaten. ucuz isgucu, ulkenin demografisini degistirme, gerekirse halki terorize etme gibi amaclar icin cok musait kitle. reisciler mutluluktan cildiriyor olmali.
0
der meister
(17.07.21)
(19)

Kalemle en son ne zaman yazı yazdınız?

Jux
Ben hatırlamıyorum en son ne zaman kalemle yazı yazdığımı, sanırım en son ofiste bişeyler imzalamıştım evden çalışmaya geçmeden önce. O da yazı sayılmaz zaten. Merak ettim benim gibi yazıyı hayatından çıkarmış biri var mı diye...
Ben hatırlamıyorum en son ne zaman kalemle yazı yazdığımı, sanırım en son ofiste bişeyler imzalamıştım evden çalışmaya geçmeden önce. O da yazı sayılmaz zaten.

Merak ettim benim gibi yazıyı hayatından çıkarmış biri var mı diye...
0
Jux
(16.07.21)
zoom veya telefon görüşmesinde ufak notlar haricinde kalemle alakam kalmadı. aldığım notları okuyamıyorum zaten :)
0
scudman1
(16.07.21)
Ara sıra yazıyordum uzun uzun, son bir senedir market notu hariç pek yazmadım. Bu sıralar çalışmam gereken teknik bazı mevzular var onları kağıt kalem ile yapmaya çalışıyorum.

Yazım zaten rezildi bi de kondisyon kalmayınca ilkokul 2 kıvamına gelmiş, başkasının okuması gereken bir şey yazacaksam özenerek yazmam gerekiyor.

Online ders veriyorum orada tablet ile yazıp çiziyorum ama kağıda olmasa da yine el yazısı sayılabilir.
0
hedep
(16.07.21)
Her gun bir iki cumle birseyler yazarim. Not gibi. Ama bir ogrenci kadar kullanmasim kalem uzun yıllardır
0
exlibris
(16.07.21)
Geçen yıl KPSS'ye çalışırken kullandım. Kâğıt israfını önlemek için kalem kullanmayı bıraktım. Her şeyi bilgisayarda yazıyorum.
0
dissendium
(16.07.21)
Valla ben 1 saat önce yazdım. Günlüklerimi ve mektuplarımi hala kalemle yazarım. 5-6 yıl diyen var. Şoktayım. Benim çantamda kalem ve defterim mütemadiyen olur. Bos da durmaz. İlginç.
0
Amaranta ursula
(16.07.21)
Ben çalışırken hep ajandaya yazıyorum hatta dolma kalem aldım bunun için.
0
jazzabel
(17.07.21)
@jazzabel zahmetli olmuyor mu peki? Klavyede hızlı yazmak ve ara-bul-düzenle sebepli daha düzgün not almış olmak varken yazmaya iten şeyi merak ettim. Alışkanlık mı?
0
🌸Jux
(17.07.21)
Birkaç gün önce ev bakarken gideceğimiz evlerle ilgili not almak için kalem kullandım en son.
0
ms brownstone
(17.07.21)
Daha bugün yazdım ben de. Toplantıda not alıyor gibi yapıp "bu herif de hiç susmuyor, dur bi not alıyor gibi yapayım bakalım ne yapacak" diye yazdım.
0
j r r tolkien hayrani
(17.07.21)
@jux benim işim pek rutin değil her şey birbirinden çok bağımsız. 3 ay önce bir iş yapıp bir daha yapmıyorum ya bi konu vardı ama neydi diye neyi arayacağımı unutuyorum. Bazı şeyleri açıklamalı yazmam gerekiyor. Bazen özellikle spesifik tarihlere bakmam gerekebiliyor. Bunu one note da ya da diğer not alma uygulamalarında istediğim gibi yapamadım. Ordan burdan ok çıkarmam lazım kağıt daha fazla özgürlük sağlıyor benim için. Gelecekteki kendime salağa anlatır gibi not alıyorum kısacası. Biraz da yöneticimden bu alışkanlık geçti.

Toplantı notlarını sadece pc de alıyorum. Arama özelliğini burda kullanıyorum. Bazen benim yönettiğim konuşup, ekran yansıttığım toplantılar oluyor. Onda da kağıt mecburen.
0
jazzabel
(17.07.21)
Alanım için önemli kitapları okurken deftere not alıyorum. O not aldığım vakitte muhtemelen bir kitap daha bitiririm ama bu şekilde aklımda daha çok kalıyor. Kitap çok kuramsal ve anlatım da sıkıcıysa aklımda çok kalmıyor maalesef, kalmasının en iyi yolu da bu :( Bilgisayara alsam notu çok daha çabuk biter ama çok etkili olmaz.

Ben de dolma kalem kullanıyorum bu arada. Uçlu ya da tükenmez kullansam not almaya bu kadar hevesli olmam muhtemelen.
0
black holes in the sky
(17.07.21)
dün yazdım, net her gün kağıt kalem kullanıyorum. bilgisayar başında çalışsam da yapacağım işleri bilgisayarda not almak deftere not almak gibi aklımda kalmasını sağlamıyor. onun dışında evde de işlerim olduğunda mutlaka liste yaparım.
0
amugochi
(17.07.21)
Düzenli yazarım. Yazım kötü olmasına rağmen yazarım. Ama şimdi düşününce çevremde yazı yazan kimse yok galiba.
0
ycaycayca
(17.07.21)
çantamda her daim iki farklı renk dolma kalem ve ufak bir not defteriyle gezerim. toplantı notlarını böyle alırım. yapılacaklar listesini de yine kağıt kalemle yaparım hep.
0
chezidek
(17.07.21)
liseden sonra elle uzun uzun yazmayı bıraktım ama hep bir şeyleri not alma durumu oluyor. makine mühendisiyim.
0
bohr atom modeli
(17.07.21)
her gun. ofiste aktif bi sekilde defter, ajanda kullaniyorum. aldigim notlar, to do listler hep yaziyla.

dolma kalem kullaniyorum.
0
orange coffee
(17.07.21)
Az önce yapmam gereken işlerin listesini çıkardım, hayırlısıyla hallettikçe üzerini çizip mutlu olacağım.
0
peki madem
(17.07.21)
Kodlari pc'de yazamayinca(kafa basmayinca) kagida yaziyorum sonra pc'ye geciriyorum.

Bazen de kodu cikti alirim yolda uzerine kalemle yazarim.
0
divit
(17.07.21)
Birkac saat önce bugun.
0
stavro
(17.07.21)
(11)

Avrupa ülkeleri

dissendium
Avrupa ülkeleri arasında bilime, teknolojiye en fazla katkı yapan ülke hangisi?Bilim, teknoloji olarak en fazla yazılı kaynak hangi dilde var?Avrupa'da bilime, teknolojiye katkısı büyük olan 10 kişi kimler olabilir? (19. yüz yıldan günümüze kadar)
Avrupa ülkeleri arasında bilime, teknolojiye en fazla katkı yapan ülke hangisi?

Bilim, teknoloji olarak en fazla yazılı kaynak hangi dilde var?

Avrupa'da bilime, teknolojiye katkısı büyük olan 10 kişi kimler olabilir? (19. yüz yıldan günümüze kadar)
0
dissendium
(16.07.21)
einstein
almanya
0
reanarchy
(16.07.21)
bilime en çok katkıyı açık ara almanya yapmıştır. Almanyanın peşinden ingiltere sonrasında da fransa gelir (ingiltere fransa başa baş nerdeyse)

Temel bilimlerde ise yayın sayısı son 10-12 senedir sıra değişmiyor. Usa-China-germany banko ilk 3 sırasında. Peşinde japan-uk mücadelesi var. 6-7-8 vs fransa india italy gidiyor öyle.

Almanlarda; Gauss, Hilbert, Riemann, Weierstrass, Dirichlet matematikte hem dünyayı değiştirmişlerdir hem de benim okulumun uzamasına sebep olmuşlardır. Mühendislikte de mesela Gutenberg, Avrupa'ya matbaayı getirmiştir; Hans Geiger, Geiger sayacını icat etmiştir; Konrad Zuse, ilk bilgisayarı yapmıştır. Zeppelin, Daimler, Diesel, Otto, Wankel, Von Braun ve tabiki de Benz dünya motor ve taşıt tarihini yazmıştır. Tabi daha einstein, planck, fischer gibi fizikçiler kimyacılar vs var daha ama o alana pek hakim değilim ama o alanda da dünya tarihini almanlar yazmıştır desek hata olmaz sanırım.

Ha bir de daha karl marx, max weber, engels, heiddeger vs toplum bilimciler var. daha sabaha kadar uzar gider bu liste.

Tabi yukarıda almanlar istatistiki olarak avrupada 1.sırada, dünyada 3 ama bence çok çok açık ara Almanlar kadar dünyaya etkisi olan millet olmamıştır temel bilimlerde.

teknoloji için özel olarak bir şeyler yazmadım ama zaten başta alman fizikçiler ve mühendisler tüm dünya teknolojisini oluşturan altyapıları yapmışlardır. teknolojiden kasıt yazılım vs ise, şu an da yapılan çalışmaların ekmeğini 10-12 sene sonra yemeye başladıklarında tekrar bir 19-20.yy şahlanışını görebiliriz o alanda
0
avatar is back
(16.07.21)
Planck
0
durgunfoton
(16.07.21)
Kaynak buldum: nces.ed.gov

Kişi başına Luksemburg ama küçük bir ülke olduğu için toplamda Türkiye'yi gecemez. Ama toplamda Almanya, hem kişi başı bakımından yüksek hem de nüfus nedeniyle toplamda.

Almanya, Birlesik Krallik'tan hem toplamda hem kisi basina ileride.
0
howfaristhesky
(16.07.21)
19. yüzyılla sınırlandırdığın için alamanya. 17 veya öncesi deseydin İngiltere'ye rakip olacak ülke yok dünyada (hep bu Newton denilen adam yüzünden).
0
noluyo yaa
(16.07.21)
Hala Almanya'dır muhtemelen. Mesela günümüzde MEMS konusunda onca amerikan, kore ve japon firmasının arasında avrupadan bir tek Bosch var. Otomotiv elektroniğinde yine Bosch ve Infineon var.Ya da bakıyorsun kenarda köşede bir firma micro dalga ile ateşleme yapan buji geliştiriyorum diyor. Yine başka tarafta başka bir firma bundan 20 sene önce ilk yapay kalbi geliştirip, takmış.
0
reactionic
(16.07.21)
herkes almanya demiş ama bana nedense ingiltere gibi geldi.

en fazla yazılı kaynağın ingilizce olması sebebiyle böyle düşünüyor olabilirim ama öte yandan amerika'nın da etkisi olduğu için yanıltıcı olabilir.
0
co2s2
(16.07.21)
Önce İngiltere sonra da (bismark ve Hitler'in etkisiyle ) Almanya denebilir sanırım.

Bir şekilde bize öğretilmiş popüler olmuş isimleri sıralamak yerine Avrupa'nın, ortaçağın karanlık ve kilisenin sert baskısı altında geçen zamanlarından sonra asıl olarak batıdan Endülüs emevilerinden aldıkları bilgi, tecrübe ve kitaplarla bugüne geldiğini söylemek yanlış olmaz. Doğudan da Osmanlı'dan etkilenmişlerdir.

Buna bakarak bilime yatırımın da ispanyadan başlaması gerekirdi aslında ama yaptıkları katliamlarla büyük bir ah ya da beddua almış olsalar gerek öyle Almanya veya İngiltere gibi gözle görülür bilimsel bir ilerleyişleri yoktur.
Ne zaman İspanya dense geçmişi tarihi yapılarıyla ile hatırlanırlar o nedenle. İspanya, Endülüsün bilimsel mirasından nasibini alamamıştır. Hatta mimari yönden tarihi yapıları İslam kültür ve dokusundan doğrudan etkilenmiştir.
0
Erva
(16.07.21)
19. Yuzyildan baslatiyorsan full+full almanya.
Sirf savas zamani cikardiklari aletlerle uzaya gidildi.
Savastan kacan almanlarin yaptiklariyla da dunya degisti.

ingiltere getir goturunu yapar almanya'nin, diger ulkeler de yemegini falan yapar iste.

Ayni donem amerika da cosmustur ama bakarsan hepsi alman kokenlidir.
Onlara gonderdikleri casuslarla ayni anda rusya da ayni aletleri yapabilmistir.
0
divit
(16.07.21)
@aloha snackbar, katkıdan kastım keşif, icat, kitap, makale, kayda değer olan her şey.

@howfaristhesky, cevabınızla soru arasında bağlantı kuramadım. Eğitimle ilgili bir soru sormamıştım.
0
🌸dissendium
(16.07.21)
faraday, bohr, einstein, maxwell, planck, heisenberg, turing, hubble, schrödinger, anlatılanlar doğruysa tesla.

ben çok bilmem. aklıma gelenler bunlar.
0
ya ben lan neyse
(17.07.21)
(13)

erkek saç traşı 80 lira

galandar kostumu
normal mi?
normal mi?
0
galandar kostumu
(16.07.21)
değil. 30 liraya oluyorum
0
diffarentiationation
(16.07.21)
Ben de 30 veriyorum. 80 çok
0
mj23
(16.07.21)
çok pahalı.
ama işini çok iyi bilen biriyse ve böyle 1-2 ayda 1 traş oluyorsanız verilir.
0
alt4y
(16.07.21)
Antalayda 30 ila 40 ama daha çok 40
0
denizmaniaherif
(16.07.21)
bence çok. hoş ben saç kestirmeyi en son 10 lirayken bırakmıştım, bilemedim. ama denildiği gibi en fazla 50 olsun bence.
0
not sure if serious
(16.07.21)
Hocam burada berber ve erkek kuaförü ayrımı önemli. Mahalledeki berbere gidersen 20 TL'ye de saç tıraşı olabilirsin. Berbere göre 80 çok. Ama bazı erkek kuaförleri için 80 kabul edilebilir çünkü kuaför daha teknik yaklaşıyor. Berber gibi makineyle saça dalmıyor.
0
dissendium
(16.07.21)
saç, sakal 50, kadıköy istanbul (:
0
mestre
(16.07.21)
Ben de 70 veriyorum. Bana da çok geliyor.
10 yıldır aynı berbere gidiyorum. Ne istersem yapıyor falan ama yine çok. Öyle çok şekilli model de değil yani dümdüz saç tıraşı.
Bir keresinde başka berbere gittim memnun kalmadım. Sonra tövbe ettim kendi berberimde devam ediyorum. Ama iyisini ve ucuzunu bulursam bırakırım
0
dafuq
(16.07.21)
saç traşı + sakal düzeltme 80 liraya oluyorum. yaklaşık 2 sene önce aynı işlemler 40 lira idi.

bence çok. artış da çok. evimin tam karşısında olduğu için ve berberin traşı iyi olduğu için değiştirmedim, ama Çanakkale'de 25 yıldır gittiğim berber de aynı işe aynı parayı istiyor.

biraz daha uygun fiyatlı, eli düzgün berber bulsam eve yakın doğrudan bırakırım bu berberi.
0
co2s2
(16.07.21)
Türkiye'nin bir çok şehrinde saç+sakal 50 tl.
0
etna
(16.07.21)
luks bi semt ya da kuafor lukse okay dicem de ben 25 ila 30 veriyorum o yüzden 80 çok ne yapıo 80 lira istio
0
all girls dream
(17.07.21)
Pahalı net. Suraya gore normal buraya gore normal falan olayi değil, soru sac tirasina 80tl pahali mi, evet pahali.
Ben en son 50tl ye oldum sadece sac, o da pahali.
0
stavro
(17.07.21)
(1)

1 Ay Sakarya'da Kalınacak Yer

rabiadelpueblo
Merhaba, yaz stajı için 1 ay boyunca Sakarya'daki 1. Organize Sanayi Bölgesindeki bir şirkette çalışacağım. Şehri hiç bilmiyorum. İş yerine uzak olmamak ve pahalı olmamak şartıyla nerelerde kalabilirim? Otel, yurt, apart daire vs.
Merhaba, yaz stajı için 1 ay boyunca Sakarya'daki 1. Organize Sanayi Bölgesindeki bir şirkette çalışacağım. Şehri hiç bilmiyorum. İş yerine uzak olmamak ve pahalı olmamak şartıyla nerelerde kalabilirim? Otel, yurt, apart daire vs.
0
rabiadelpueblo
(15.07.21)
Serdivan'da kampüs çevresinde öğrenciler için yerler var.
0
dissendium
(15.07.21)
(4)

İzmitten balmumcuya pratik gidiş nasıl olur?

hede hodo
Elimde valiz olacak.Benim düşüncem;İzmitten 200 numaralı otobüse binip kartalda inip, metroya binip, Üsküdar ya da Kadıköy’e gidip, oradan vapurla Beşiktaş’a geçmek. Ardından taksi ile balmumcuya gitmek.Daha hızlı nasıl olur?
Elimde valiz olacak.
Benim düşüncem;
İzmitten 200 numaralı otobüse binip kartalda inip, metroya binip, Üsküdar ya da Kadıköy’e gidip, oradan vapurla Beşiktaş’a geçmek. Ardından taksi ile balmumcuya gitmek.
Daha hızlı nasıl olur?
0
hede hodo
(15.07.21)
hızlı tren -> soğütlüçeşme metrobüs -> zincirli kuyu metrobüs. zaten metrobüs durağı balmumcu'nun 300 metre kuzey batısı.
0
malheiros
(15.07.21)
Hızlı tren Söğütlüçeşme arası 1 saat 20 dakika civarı. Sonrası kaç dakika sürer tahmini?
0
🌸hede hodo
(15.07.21)
200 hep dolu oluyor. Valizle 1,5 saatlik yolu ayakta gidersin. Hiç denemedim ama İzmit'ten Gebze Çayırova otobüsüne bin. Marmaray durağında in. Oradan Üsküdar'da inip vapurla Beşiktaş'a geçebilirsin.
0
dissendium
(15.07.21)
söğütlüçeşme'de binip, zincirlikuyu'da ineceksin. bu bayram zamanı 15-20 dk.
0
malheiros
(15.07.21)
(6)

işletme bölümü mezununa yedek subaylık çıkma olasılığı çok düşük,değil mi?

neoluyokardesimnebutantantana
iibf fakültesi mezunu yedek subay arkadasınız,tanıdığınız oldu mu?
iibf fakültesi mezunu yedek subay arkadasınız,tanıdığınız oldu mu?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(14.07.21)
Dusuk ama ihtimal var.
O sene 100 adam lazimsa(saglikcilari saymiyorum) 90 muhendis basvurduysa 10 tane de iibf alabilirler.
Ben sozelciye bile denk geldim ama cok az var.
0
divit
(14.07.21)
İşletme bitirmiş asteğmen vardı. Olasılık düşük yine de.
0
dissendium
(14.07.21)
oldu
0
westblack
(14.07.21)
Bence hiç düşük değil. Kendi çevremden örnek vermem gerekir bu durumda tabi. Bedelli yapmayıp uzun dönem giden tanıdığım ben dahil 6 kişi varız. 2 elektrik mühendisine çıkmadı, sınıf arkadaşım 2 iktisatçı yedek subay olarak yaptı.
0
materyalist imam
(14.07.21)
çok var. istiyorsanız çıkmaz diye başvuru yapmamazlık yapmayın sakın..
0
debian
(14.07.21)
Evet hem de çok yakınımda oldu. Hiç beklemiyorduk bize de sürpriz oldu.
0
hrvl
(14.07.21)
(3)

Klima acemisinden temel sorular

nundu
Sonunda asistanlığa başladım ve tek başıma eve çıktım. Ve ilk kez yaşadığım evde klima var. İzmir'deki evimizde camları arkalı önlü açınca esiyor diye klima taktırmamıştık hiç.Şimdi büyük bir klima acemisi olarak bu aletle ilgili bilmem gereken temel şeyler ne?Mesela işten eve geldim, ev sıcak. Klim
Sonunda asistanlığa başladım ve tek başıma eve çıktım. Ve ilk kez yaşadığım evde klima var. İzmir'deki evimizde camları arkalı önlü açınca esiyor diye klima taktırmamıştık hiç.

Şimdi büyük bir klima acemisi olarak bu aletle ilgili bilmem gereken temel şeyler ne?

Mesela işten eve geldim, ev sıcak. Klimayı açtım, kaç dereceye ayarlayayım? Sonra mesela kapatınca 10 dakikada yine çok ısınıyor, hiç kapatmayacak mıyız bunu, o zaman da elektrik faturası çok gelmez mi? Gece uyurken kapatınca yine çok sıcak oluyor, zaten deli gibi terleyen bi insanım, yastık çarşaf ne varsa sırılsıklam terliyorum sıcaktan. Ee evde kaldığım yaklaşık 14-15 saat boyunca hiç kapatmayacak mıyım? Evde balkon dışında cam da yok açılabilen, sadece balkonu açınca da daha sıcak oluyor evin içi dhdhdhdh

Şimdi bana yol yöntem öğretin lütfen, bu alet açıkken müthiş de böyle hiç kapamadan çalışirsa ay sonu faturada öpmezler mi?

Samsung Digital Inverter klima bilmiyorum gerekli mi ama modeli.

He son olarak, bu fanı ne zaman açmalı? Autoda takılıyorum şimdilik çok kurcalamamak için dhdhdh
0
nundu
(14.07.21)
encazip.com

Kaç BTU olduğu önemli. Ona göre tahmin edilebilir ayda ne kadar elektrik maliyeti olacağı.
0
dissendium
(14.07.21)
inverter klimalar en sessiz ve en tasarruflu modelleridr bu manada şanslısın. evet klima çalıştığı sürece elektrik harcayacak. ama bu elektriğin miktarı her bir derece düşüş ile ciddi oranda artar. yani klimayı 25 dereceye ayarlamak yerine 20 dereceye ayarlarsan nerdeyse iki katı daha fazla elektrik harcar.

ideal olan klimanın olduğu yaşam alanını olabildiğince küçük ve izole tutmak. yani kapı ve pencereleri kapat. 24-25 derece arası idealdir zaten nemi de alacağı için rahat edersin. ancak klimayı kapattığın zaman yarım saat içinde ortam ısısı dışarıyla eşitlenir.

tüketim miktarı tamamen klimanın gücü, binanın izolasyonu, dış ortam ısısı, ayarladığın iç ortam ısısı, binanın hangi cepheye baktığı gibi faktörlere bağlı. ama en verimli senaryoda bile günde 14-15 saat çalışması min 500-600tl faturana ek gelir.
0
orpheus
(14.07.21)
inverter klimaları aç-kapa yapmak ay sonu daha fazla öpmek demektir. eğer kısa süre sonra tekrar açacaksanız /markete gittim geldim mesel) derecesini yükseltin, kendini stand-bye'a alsın. sıcaklayınca dereceyi düşürdüğünüzde tekrar çalışır.

isviçreli bilim adamlarına göre klanın ideal soğutma ayarı 27 olmalıymış. 27'ye ayarlayın o 7/24 çalışsın. sıcak gelirse 26-25-24 düşürüp kendi konfor ayarınızı bulursunuz.

bizim klima 27 dereceye ayarlı. 15 temmuz gibi başlıyor çalışmaya, 1 eylül falan anca kapatıyoruz. gün içinde evde olmayacaksak çıkarken 30'a getiriyoruz, geldiğimizde tekrar 27 yapıyoruz. çok sıcak olursa 24-25 yapıp biraz serinletip tekrar 27'ye getiriyoruz. çok hızlı soğutmak/ısıtmak için turbo ayarı var ama daha hiç kullanmadık.

klima bakımı için gelen servis, fan ayarı olarak auto'da çalıştırmanın daha ekonomik olduğunu söylemişti.

son söz, 15-20 günde bir filtre temizliği yapmak gerekir.
0
halanne
(14.07.21)
(2)

tarih yüksek lisans hakkında

nick kullanmayi dusunmuyorum
şimdi ben alan dışı yüksek lisans yapmayı düşünüyorum .şuan iletişim fakultesi okumakla beraber tarihe dönem farketmez ciddi anlamda ilgi duyuyorum.evet dönem farketmez dedim ben de seçimimi kabul görme ihtimalinin fazlalıgına göre yapacagım bu da anladıgım kadarıyla başvuru sayısıyla doğru orantılı
şimdi ben alan dışı yüksek lisans yapmayı düşünüyorum .şuan iletişim fakultesi okumakla beraber tarihe dönem farketmez ciddi anlamda ilgi duyuyorum.
evet dönem farketmez dedim ben de seçimimi kabul görme ihtimalinin fazlalıgına göre yapacagım bu da anladıgım kadarıyla başvuru sayısıyla doğru orantılı
sorum şu; ya eski çağ tarihi ya da ortaçağ tarihinde yüksek lisans yapmak istiyorum
bu bölümlerin hangisi daha az başvuru alıyodur ve kabul görme şansım artar?
bu bölümler dısında tarih alanında yuksek lisans yapabilecegim az başvuru olan başka bölüm var mıdır ?
ve ''az başvuru alan yerlerden kabul görme şansım artar'' düz mantıgım yanlıs mıdır ?
0
nick kullanmayi dusunmuyorum
(13.07.21)
hepsine basvur. yuksek lisansta bir duzine yere basvuru yapmak normal bir sey. hangisinin daha yuksek ihtimal oldugunu hesaplamana gerek yok.
0
hot potato
(13.07.21)
Bildiğim kadarıyla tarih normalde fazla başvuru alan bir bölüm değil genel olarak. Hangi bölüm ilginizi çekiyorsa ona başvurun. Başvuru sayısının az olması kriterini pek mantıklı bulmadım. Başvuru sayısı az olan ama yeterince ilginiz olmayan bölüme kabul edilseniz ne olacak?
0
dissendium
(13.07.21)
(15)

Mersin vs Samsun

adwokat
İki şehirden birinde sonsuza kadar yaşayacaksınız? Hangisini seçerdiniz, neden?Not: şu anda yaşadığınız şehri de yazarsanız daha anlamlı veriler elde edebilirim.
İki şehirden birinde sonsuza kadar yaşayacaksınız? Hangisini seçerdiniz, neden?

Not: şu anda yaşadığınız şehri de yazarsanız daha anlamlı veriler elde edebilirim.
0
adwokat
(13.07.21)
Mersin güzeldir. Samsun sıkıntılı bir yer. Yobaz
0
dekart
(13.07.21)
ikisine de gitmedim ama mersin diyorum. gecen arkadasim marvel tree hotele gitmisti denizi cok tatli
akdeniz<3

samsun da dogasi guzel bir yer amaa karadeniz no way</3
0
ala09
(13.07.21)
Mersin'i seçerdim. Çünkü Mersin Samsun'a göre daha modern ve açıkgörüşlü insanların yaşadığı bir yer. Bir de Akdeniz insanının sıcakkanlılığı var. Samsun yobaz +1. Ankara'da yaşıyorum bu arada.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(13.07.21)
Askerliğimi Samsun'da yaptım. Çok sevdim. İzmit'te yaşıyorum. Samsun'u tercih ederim. Mersin'e gitmedim. Oralar bana çok ters kalıyor. Seçme nedenim yeşil olması. Deniz olması. Merkezinin güzel, modern olması.
0
dissendium
(13.07.21)
samsun +1.
mersin'de değişik kültüre sahip çok insan var. ben uyum sağlayamazdım gibi.
0
pccopath
(13.07.21)
Hocam ikiside üstü bıyık altı sakal tarzı bi seçenek olmuş,

Mersin çok kozmopolit bi şehir ama kekolarla muhattap olunmayacak bi semtinde yaşanacaksa Mersin kesinlikle, en azından coğrafyasından dolayı Mersin, karadenizde yaşamak istemem
0
paramolacak
(13.07.21)
Mersin'in kızları daha güzel. Kötü yanı cok karışık sehir. Bir de bütün iç Anadolu oraya geliyor deniz vs. yakın diye.

Ek olarak Mersin hayatında gördüğüm en nemli sıcak yer Adana ile beraber. Antalya falan hikaye.
0
westblack
(13.07.21)
samsun yobaz falan degil ya, merkezden bahsediyorum bu arada. gayet de guzel yer. ama cok sikintili tip var; insanin tabiri caizse biraz "rahatsiz". ama mersin kadar kozmopolit degil. bence burda en onemli etken iklim olurdu.
0
bay b
(13.07.21)
tabii ki samsun, samsun mersin'e 1000 basar.
anamurda yazlik var. mersin'i azcok biliyorum, samsun'da da calistim sayilir 2 sene boyunca gitgel yaptim mal almaya satmaya samsun turkiye'nin yasanacak 5 ilinden birisidir. samsun canakkale eskisehir buralar hic fena degil.
0
turbo sadık
(13.07.21)
ikisinin de insanı birbirinden beter. iki uçlu değnek misali. naşka hiç mi seçenek yok.

not: çok mersinli tanıyan karadenizliyim
0
Hallegadola
(13.07.21)
mersin. hemen yanında yıllardır yaşıyorum. akdeniz iklimi ve sıcak olması samsun'a kıyasla öne çıkarıyor. son zamanlarda fazla göç aldı ve şehrin demografisi bozuldu biraz ancak uygun semtlerde oturarak bu problem olmaktan çıkabilir.

mersin'in sol tarafında antalya, sağında adana var. bu bile başlı başına samsun'a kıyasla öne çıkarıyor. adana'nın hemen sağında ise antakya. antalya'nın solunda muğla. mükemmel bir coğrafya değil mi?

samsun, karadeniz'in en kalabalık ve kozmopolit şehri olmasında karşın yine de akdeniz'in o rahatlığını sağlayamayacak ve daha kapalı görüşe sahip insanlarla karşılacağım gibi hissettiriyor.
0
xaloc
(13.07.21)
doğma büyüme istanbullu olduğum için mersin.
0
candide
(13.07.21)
ikisine de gittim. hatta mersin'de askerlik yaptım. ikisi de bombok şehirler. insanları kötü. yine de kötünün iyisi olarak mersin'i seçerim. karadeniz yobazlığı bambaşka bir şey.

ps: istanbulluyum.
0
sir gawain
(13.07.21)
Samsun fena değildir. Büyük şehir. Deniz kenarı olması ona bi sahil kenti havası vermiyor. Kozmopolit değil. bazı uzak ilçeleri mafyatik özellikleriyle öne çıkıyor. Merkezde öyle bir durum yok. Şehrin batı tarafı sahil şeridi gibi, yaşaması rahat. İstabula ankaraya vs mersine göre daha yakın.

Karadenizde eğitime verilen önem, sosyokültürel yapı falan akdenize göre daha iyi. Benim tanıdığım mersinli insanlar cidden çok varoş.

Samsunda okudum liseyi, Samsunlu çok fazla tanıdığım var. Ama es kaza bi yerde mersinli birine denk gelirsem farkediyorum çok varoş ve görmemiş tipler. Tabi bu denk gelmiş olabilir. Ama bana şöyle hissettiriyor: Zamanında türkiyede çok yetişmeyen tropik meyvelerden parayı bulup, eskorta, ucuz zevklere harcayan bir grup çiftçi gibiler :D


Ben samsun derdim. Şuan istanbulda yaşıyorum. Öncesinde ankara, samsun ve sinopta yaşadım. Samsunda hayat rahatlıkla geçer.
0
zimbirik
(13.07.21)
mersine hiç gitmedim ama mersinli tanıdım. adana, hatay, antalya görmüş insanım. sıcaklık olarak yaşayamam. bi de o tarafın insanına daha önyargı var bende çok karışık bir bölge. samsunun ilkadım, atakum gibi kurtarılmış ilçelerinde yaşamayı tercih ederim. samsun'un kalbur üstü kesimi ile önceden muhatap olduğum için biliyorum. öyle bir çevrede yaşama imkanım olacak ise samsun derdim.
0
kestane gürgen palamut
(13.07.21)
(13)

taciz şüphelilerinin linç edilmesi

gelmeistemem
Erkek olmak çok tehlikeli olmaya başlamadı mı? Haberlerde izliyorum, 10 yaşındaki çocuğa gözlerin güzel demiş, mahalleliden dayak yemiş. Çağır polisi. Gözlerin güzel demek taciz mi? Daha önce de diş hekimi linç edilmişti, ondan önce de emekli hakim. Bir de Afrikalının dediğini anlamadığı halde, taci
Erkek olmak çok tehlikeli olmaya başlamadı mı? Haberlerde izliyorum, 10 yaşındaki çocuğa gözlerin güzel demiş, mahalleliden dayak yemiş. Çağır polisi. Gözlerin güzel demek taciz mi? Daha önce de diş hekimi linç edilmişti, ondan önce de emekli hakim. Bir de Afrikalının dediğini anlamadığı halde, taciz ediyor, bana bakıp gülüyor diye ortalığı birbirine katan bir kadın vardı.

Olan gerçekten mağdur edilenlere olmuyor mu?

Kadınım bu arada.
0
gelmeistemem
(12.07.21)
amerika'da bir cok yerde bu egilimin oldugunu duydum. babalar cocuklariyla disarida yalnizken millet tip tip bakiyor, supheli diye ihbar ediyor vs. Turkiye'ye de geliyor demek ki yavas yavas.
0
robokot
(12.07.21)
bu duyuruyu görünce artık dışarıda çocuktan makas alma vs gibi işlere eskisi kadar girmediğimi fark ettim. doğru tespit.
0
makarnavodka
(12.07.21)
buna bir de karşı cinse en ufak bir yaklaşma ya da adım atma çabasına taciz deme olayı eklendi.
millet hoşlandığı kıza çiçek göndermekten çekinir oldu.

olan mağdur edilene ve uzun vadede aslında kadınlara oluyor.
çünkü erkekler bu nedenle ilişkileri bile ucundan ucundan yaşamaya başladılar.
sahiplenmeyi başa iş almak olarak gören çok ve haklılar da işin kötüsü.

bunun tabii ki cinsler arası diyalog eksikliği gibi sebepleri de var ama artık birinden hoşlanıp baksan dayak yeme ihtimalin varken kim kimle ilişki kurar ki?
0
blatta hiberna
(12.07.21)
konu çok hassas olduğu için insanlar çok gergin. bir erkek olarak ben böyle bir durumla karşılaşmaktan çok korkuyorum.

geçenlerde komşumuzun 4 yaşındaki kızı 3 yaşındaki oğlumla oynamak için bize geldi. kızın hal ve tavırlarından bana karşı özel bir hissi var ki çok normal. 4-5 yaşlarındaki çocuklar yaşça büyük erkeklere özel ilgi besleyebilir, hayranlık duyabilir, aşık olabilir.

neyse annesi ile telefonda konuşmak istediğini söyledi. aradık annesini verdik telefonu konuşmaya başladı. konuşma aynen şu şekilde: "anne ben burda kalmak istiyorum, burty amcam benimle uyumak istiyormuş, ben bu gece onunla yatacakmışım."

o an vücudumdaki tüm damarlarda akan kanı hissettim. ne yapacağımı bilemedim. eşim hemen yanına gitti, telefonu kapatmasını bekledi. kapatınca yan odaya geçip tekrar aradı. böyle bir şey olmadığını söyledi. allah'tan anlayışlı bir aile ve bizi iyi tanıyan bize güvenen bir aile. "sorun değil, kızımız bu aralar çok yalan söylüyor, hayal ettiklerini yaşamış gibi anlatıyor. dert etmeyin." deyip geçiştirdiler.

bahsettiğiniz düşüncelere kısmen katılıyorum. kurunun yanında yaş da yanar gibi bir durum oluşuyor. ya kızlarına inansalardı? ne olurdu ne yapardım, nasıl bir ikna çabam olurdu? çok zor bir durum.
0
burty
(12.07.21)
Kötüye kullanıma çok açık bir durum var. Benim gördüğüm bu.

@burty'nin yaşadığı olay düşük bütçeli korku filmi olmuş.
0
dissendium
(12.07.21)
Bir film vardı jagten miydi neydi adı. Bu konuyu işliyor. Bir hocamız üniversitedeyken sürekli bu konuda dikkatli olmanımizi söylerdi. Kız öğrenci vs sizinle görüşmek isterse odanızda biri daha olsun, şahit olur size vs derdi. Sıkıntılı durumlar kısacası. Yakın zamanda bir arkadaşım da davalık oldu tacizden. Kendisine çok güveniyorum, olaya şahit olmadım ama kuvvetle muhtemel iftira atıldı. Çamur at izi kalsın. Korkunç şeyler ya. Kendini ifade edememek de acayip lanet
0
mezarkabul
(12.07.21)
Konuya ilgi duyanlara şu filmi seyretmelerini öneririm.

www.imdb.com

Bu arada erkekseniz ve yorulduysanız Moskova'da bir çocuk parkında bir banka oturmayın. Metroda veya yolda, annesinin kucağında ya da pusette dahi olsa bir çocuğa gülümseyerek bakmayın. Kendinizi karakolda bulursunuz.
0
Mirket
(12.07.21)
Bu bahsettiğiniz kişilere çok üzülüyorum, iftiraların en ağırı sayılır bence bu. Ama insanların iyice hassas bir hale gelmesini de anlıyorum. Sürekli çocuk tecavüzü, kadın cinayeti vb haberler duyuyoruz ve adalet işlemiyor. Suçlular ceza alacakları yerde destekleniyorlar. Devlet eliyle adalet sağlanmayınca insanlar kendi adaletlerini kendileri sağlama yoluna gidiyor. Sonuçta böyle üzücü bir tablo çıkıyor ortaya. Olan gerçekten madur edilenlere olmuyor mu sorunuza cevaben, hayır olan sadece onlara olmuyor. Hem toplumun birbirine ve adalete duyduğu güvene oluyor hem taciz iftirası ile şiddet görenlere oluyor hem de tacize uğrarken kendisine yardım edecek birilerini arayan ya da devlet yeterince koruyucu önlem almadığı için cinayetlere, tecavüzlere, tacizlere kurban giden insanlara oluyor. Bunları birbirinin doğal sonucu olarak görüyorum.
0
Mossy
(12.07.21)
Benzer bir durumla üniversitede asistanken karşılaşmıştım. Proje gösterimleri için öğrenciler kendilerine uygun zaman aralığını seçip odaya projeyi anlatmaya geliyordu.

Bir kız öğrencinin ödevini incelerken durduk yere "hocam ben zamanında bir asistanı tacizden okuldan attırdım" dedi, nabzım anlık 150 olmuştur. Odada kamera yok, bir de o kadar kötü hazırlamış ki ödevi, 20 vermiştim sadasdasd. Bağırsa, kendimi savunsam bile o an okulda adımı tacizciye çıkartabilirdi.

Benzer taktiği başkalarına da denemiş bu arkadaş. Dolayısıyla artık iletişimi geçtim, iş yerinde yazışmalarda bile iki defa okuyorum göndermeden. Sıkıntılı tip çok.
0
nehara
(12.07.21)
bu duyuruyu okuyunca ben de şeyi fark ettim, uzun süredir herhangi bir yakınımın, akrabamın, iş arkadaşımın vs. çocuğuna belli bir mesafeden daha yakın olmuyorum. eskiden yaptığım yanak sıkma, mıncırma, saç karıştırma tarzı şeyleri de yapmıyorum. buna sebep benim için haberler değil de izlediğim belgesel ve diziler oldu. o yüzden dediğinize katılıyorum. üstelik benzer ruh hali bende de var. anne babası dışında 3. bir kişinin çocukla (yakın aile dostu akrabası olsa bile) çok fazla fiziksel temas kurması beni de "noluyoruz" yapıyor, maalesef. bilinçaltına yerleşti bu.
0
ilgeru
(12.07.21)
İş hayatı, ast-üst ilişkileri gibi istismara açık durumları hariç tutuyorum. Yetişkin-çocuk arasındaki diyalog olması gereken noktaya geldi bence. Biz zaten fazla sırnaş bi milletiz çocuk sevgisi konusunda. Çocuk seviyor diye makas almak öpmek zorunda değil kimse. Anne babasının hoşuna gitmeyebilir, çocuğun ebeveynleri dışında yabancılarla koruması gereken mesafe konusunda kafası karışabilir.. olmayıversin o abartı sevgi gösterisi. Çok da lazım değil.

Yetişkinler arası durum belki biraz kötü anlamda değişti. Bir avrupa değildik hiçbir zaman. Taksici örneği belki kendi elleriyle aşıladıkları antipati yüzünden kötü bir örnek olacak ama, yolcusuyla eskiden girebildiği diyalog artık yok. İki muhabbet etse tedirgin olur kadın haklı olarak. Halbuki bütün gün direksiyon başında, sıkılmış olabilir, konuşkan biridir, gevezedir, şudur budur.. artık bu da kolay değil.
0
IncredibleMau
(12.07.21)
Ah be bacım gel alnından öpücem seni dicem ama şimdi oda tacize girer diye diyemiyorum. Yemin billah korkunç bir durum oldu, hoşlandığım kişiye 2 hafta boyunca açılamadım '' aman yanlış anlar mı, taciz anlar mı, dur yazmayayım, açık açık istemiyorum diyemeyebilir benim anlamam lazım mı gibi, geçende bi duyuru vardı bu şekilde fermuarı açık olan kadına söyler misiniz açık olgunu vs gibi bişeydi, valla afedersiniz donu götünden düşçek noktaya gelip farketmese bile umrumda olmaz, manyağın teki çıkar avazı çıktığı kadar bağırır linç olurum.

Keza geçen hafta başıma geldi, metroda bi kadın oturuyor bende ayaktayım hemen önünde, baktım yanımdaki adam kadının göğüslerine bakıyor sonra kadına baktım yakasında çalıştığı yere ait yaka kartı var isim soy isim ıd no vs yazıyor. Adam hemen girdi instagrama yazı adını soyadını ekledim ne yaptı orasını tam göremedim, diğer sosyal medya hesaplarına bakındı vs vs . Neyse kadınla aynı yerde indik, kalabalıktan dolayı seslendim hanımefendi bakar mısınız diye duymadı, sonra adıyla seslendim baktı, siz kimsiniz nerden biliyorsunuz adımı vs vs diyor, ya diyorum yaka kartınızdan bi adam sizi arattı ekledi sanırım dikkat edin yakanıza asmayın vs yok dinlemiyor manyak. Aman be dedim allah ne belan varsa versin, çok bağırırsın yeri gelince kurtarın beni diye gittim.

Bu își acayip kullanmaya başladı kadınlar.
0
paramolacak
(12.07.21)
çok büyük sıkıntı, ilgi göremedi diye ya da başka bir çıkarı için taciz edildiğini iddia eden kadınlar var. sadece cazgırlıktan karşısındaki insana ne kadar zarar vereceğini hiç düşünmeden bunu iddia eden, hayatta biriktirdiği öfkeyi erkeklerden bu şekilde çıkaran kadınlar var.

the life of david gale benzer bir konuyu anlatıyor.
www.imdb.com
0
orpheus
(13.07.21)
(6)

İngilizce kelime listesi ve düzenlemesi

put it in your appropriate place
Sağda solda karşıma çıkan bilmediğim kelimeleri yazıyorum tek tek. Bilgisayarımda bir not tutma programında. Hem telefon ile hem şirket bilgisayarıyla senkronizasyon.Biraz dağınık oldu. Düzeleceğim ama nasıl yapabileceğimi bilemedim. Niyetim ezberlemek filan değil. Kendimce bir liste hazırlamak. Dir
Sağda solda karşıma çıkan bilmediğim kelimeleri yazıyorum tek tek. Bilgisayarımda bir not tutma programında. Hem telefon ile hem şirket bilgisayarıyla senkronizasyon.

Biraz dağınık oldu. Düzeleceğim ama nasıl yapabileceğimi bilemedim. Niyetim ezberlemek filan değil. Kendimce bir liste hazırlamak. Direkt ingilizce anlamları yazdım. Amacım sözcüğün fiil, sıfat, zarf olarak belirtmem ve eş anlamları yazmak.

Görsel ekledim nasıl olduğunda dair. Bir fikir çıkar mı, nasıl yapabilirim?
0
put it in your appropriate place
(11.07.21)
pardon ama niyetiniz ezberlemek değilse neden liste hazırlıyorsunuz? onu anlamadım.
başkası için sanırım...

neyse ben flashcard kullanmanızı öneririm. anki diye bir uygulama var, belki böyle bir liste hazırlamaktan daha düzenli olabilir.
0
yarey
(11.07.21)
İlk örnekte karışıklık var. Pioneer için yazdığınız açıklama "öncü" anlamındaki isim ya da sıfat için olan açıklama. Ama yanında yazdığınız develop isim için değil, fiil için eş anlam. İsim açıklaması yazıp yanına fiil için eş anlam yazmak karışık olmuş.

Bir de cümleler de farklı. İlk cümlede isim olarak kullanılmış. İkinci cümlede fiil olarak kullanılmış.

Tavsiyem bir Excel dosyasında dört sayfa oluşturun fiil, isim, sıfat, zarf için.

Pioneer kelimesini hem fiil, hem isim, hem sıfat sayfasına ekleyin. Fiil olarak kullanıldığı cümleyi fiil sayfasına, isim olarak kullanıldığı cümleyi isim sayfasına ekleyin.
0
dissendium
(11.07.21)
@dissendium zaten verb olarak eş anlamı develop. ilk örnekte olmaz ama ikinci örnekte develop olur. ilk örnekteki isim dediğiniz gibi.

niyetim bunu önüne geçmek. excel'den deneyim bi.
0
🌸put it in your appropriate place
(11.07.21)
hocam cok kasmissin gibi geldi, pioneer oncu diye bas ezberi gec, verb olarak gorursen cikarirsin zaten onculuk etmek diye. passion'i biliyorsundur zaten, ordan passionate'a dispassionate'a gecis yapabilirsin uzun uzun boyle ugrasmak biraz amelelik gibi geldi bana. Turkceleriyle ezber yap klasik yontem bence. Arti telaffuzlari da unutma atiyorum genus / Cİİnəs / cins
umpteen (inf diye yazarsin informal babinda)/ amptiin / milyon defa
0
neverletyougodown
(11.07.21)
Telefonda Tureng Kelime defterinde tutuyorum. Ordan indirilebiliyor.
0
kaset
(11.07.21)
güzel. nice.

kelimeyi google'la arama sonuçlarını oku sitelere girmeden zaten keyword'ün geçtiği cümleleri hemen altta gösteriyor. daha da unutmazsın nota falan gerek yok bence
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.07.21)
(6)

Ehliyete basvuracak acemi için duz vites mi otomatik vites ehliyeti mi?

Acil kan
32 yaşindayim ama daha once sofor koltuğuna oturmuslugum yok o kadar araba surme bilgisinden yoksunum (trafikte araba kullanmaktan korkuyorum açıkçası daha once almama sebebim bu). Kurumsal yerlerden iş teklifi var ama ehliyet istiyorlar biraz mecbur kaldim almaya. Duz+otomatik ehliyeti ve otomatik
32 yaşindayim ama daha once sofor koltuğuna oturmuslugum yok o kadar araba surme bilgisinden yoksunum (trafikte araba kullanmaktan korkuyorum açıkçası daha once almama sebebim bu). Kurumsal yerlerden iş teklifi var ama ehliyet istiyorlar biraz mecbur kaldim almaya. Duz+otomatik ehliyeti ve otomatik ehliyeti ayri ayri alınabiliyor galiba. Duz vites olayi biraz kompleks geliyor el koordinasyonu sıkıntili olan bana. ogrenebilir miyim yoksa direk otomatik alsam ne olur?
0
Acil kan
(11.07.21)
düz vites araba kullanmayacaksan otomatik al.

ama lazım olur öğreniyim diyosan da normal manuel al. öğrenirsin çok büyütülüyor araba sürme olayı.
0
jelly bear
(11.07.21)
Kurumsal şirketler manuel araç da verebilir. Bu yüzden manuel araç için almak daha mantıklı.
0
pro9it9is9
(11.07.21)
Adam sana düz vites aracı verirse ne olacak? Bilmiyorum diyemeyeceğine göre düz vites al. Otomatiği sonra da öğrenirsin.
0
dissendium
(11.07.21)
Bizim sirket kendi sinavini duzle yapip sonra rastgele araba veriyor.

Duz sinavini gecemezsen otomatigi de vermiyor.
Sinava arabayla gittigim halde zor gecmistim.
0
divit
(11.07.21)
Kesinlikle düzle al. Tutarsın bi özel hoca bi kaç günde halledersin. Zor değil düz kullanmak, ehliyeti alınca otomatik kullan bi şey olmaz.
0
zimbirik
(11.07.21)
dehb olmama ragmen ilk seferde sinavi gecmistim. alistiktan sonra vites, debriyaj zor gelmiyor. ancak rahat oldugu icin su an otomatik vites kullaniyorum. 32 yas bir sey ogrenmek icin cok gec degil, pratik yaparak alisirsiniz. basarilar.
0
yine de donuyor
(11.07.21)
(5)

Müfettişlik için hangi bölüm avantajlı

iddaaci
Merhaba, lisans mezunuyum. Bölümümle ilgili bir konuda memurum. Ama memur olduğum bakanlıkta müfettişlik için iibf veya hukuk mezunu olma şartı var. Ben açıköğretimden yürüyeyim diyorum. Açıköğretimde işletme ve uluslararası ilişkiler var. Bunların İngilizce programı da var. İngilizce YDS’den 92 pua
Merhaba, lisans mezunuyum. Bölümümle ilgili bir konuda memurum. Ama memur olduğum bakanlıkta müfettişlik için iibf veya hukuk mezunu olma şartı var. Ben açıköğretimden yürüyeyim diyorum. Açıköğretimde işletme ve uluslararası ilişkiler var. Bunların İngilizce programı da var. İngilizce YDS’den 92 puanım var. O bölümlerde okuyabiliyorum. Sizce İngilizce işletme mi okumalı yoksa uluslararası ilişkiler mi? Bunların Türkçesi’ni okumak istemiyorum. Dilim de Canlı kalsın. Hem orijinal terimlere vakıf olurum.

Adalet okuyup hukuka geçmeyi de düşündüm ama dgs sınavı kafamı kurcaladı. Boşverdim.

Ne diyorsunuz şimdi?
0
iddaaci
(10.07.21)
hukuk düşüncesi olacaksa uluslararası ilişkiler daha isabetli olabilir. olmayacak ise ingilizce işletme her zaman iyidir. bu müfettişlik hangi alanda hedefliyorsunuz? asıl bu en belirleyici kriter olmalı seçiminizde. zira müfettişlik sınavları sağlam bir alan hakimiyeti gerektirir.
0
pardus
(11.07.21)
4 yıl harcayacaksanız kesinlikle hukuk okuyun. İşletme, uluslararası ilişkiler için AÖF'te 4 yıl harcamaya değmez. Adalet okuyup hukuka geçiş yaparsanız 4 yılın sonunda avukat olma şansınız oluyor. Bu arada AÖF'ün İngilizcesinden bir şey beklemeyin. Ben adalet bitirdim. Almanca seçmiştim yabancı dil olarak. Düzey yeterince yüksek değil. Zaten eğitim materyalleri yetersiz. AÖF dışında bir üniversitede ikinci öğretim okumak da mantıklı. Uzaktan eğitimi de araştırın. Hiç değilse canlı derse katılırsınız. AÖF mezunu damgasından kurtulursunuz.
0
dissendium
(11.07.21)
AÖF mezununu mülakattan geçirmezler üzgünüm. İşletme basit bölümdür uzaktan eğitim programları var İstanbul üniversitesinin falan onları araştırın
0
Hallegadola
(11.07.21)
Hacettepe uluslar mezunuyum derece yapmasam bir yere giremezsin iş yapmaz. Genelde mülkiye kamu mezunu alıyorlar
0
Hallegadola
(11.07.21)
Giremezdim*
0
Hallegadola
(11.07.21)
(6)

İngilizce telaffuz

dissendium
Blow kelimesinin fiil ve isim olmak üzere iki sözcük türü var. İki sözcük türünde de telaffuzlar aynı.https://www.oxfordlearnersdictionaries.com/definition/english/blow_1https://www.oxfordlearnersdictionaries.com/definition/english/blow_2Merak ettiğim, fiil olanı farklı, isim olanı farklı okunan kel
Blow kelimesinin fiil ve isim olmak üzere iki sözcük türü var. İki sözcük türünde de telaffuzlar aynı.

www.oxfordlearnersdictionaries.com

www.oxfordlearnersdictionaries.com

Merak ettiğim, fiil olanı farklı, isim olanı farklı okunan kelimeler var mı İngilizcede? Yoksa kelimenin telaffuzu sözcük türünden bağımsız mı? Fiil de olsa isim de olsa telaffuz aynı mı?
0
dissendium
(09.07.21)
fiil ve ismin farkli telaffuz edildigi cok ornek var. record ve present geldi aklima ilk. kimisi ayni oluyor ama kimisinde degisiyor telaffuz.
0
der meister
(09.07.21)
e haliyle
(09.07.21)
Live on tv /layv/

I live in ... /Liv/
0
howfaristhesky
(10.07.21)
İkisi de fiil olup farklı okunanı bile var. Read/read. Present olanı riid, past olanı red.
0
kobuzchu kiz
(10.07.21)
@kobuzchu kiz, onu biliyorum. Hatta yazılan örnekleri de biliyordum ama hiç aklıma gelmedi niyeyse. Enteresan bir olay.
0
🌸dissendium
(10.07.21)
ingilizcede katı bir kural olmamakla birlikte şöyle bir eğilim var. bir kelime, fricative (f,v,θ,ð,s,z,ʃ,ʒ,h) bir ses ile bitiyorsa ve isim ile fiil ayrımına gidiliyorsa (yani o kelimenin hem isim hem de fiil versiyonu varsa) isim olan voiceless fricative (f,θ,s,ʃ,h), fiil olan ise voiced fricative (v,ð,z,ʒ) bir ses ile seslendirilir.

excuse
fiil /ıkskju:z/
isim /ıkskju:s/

use
fiil /ju:z/
isim /ju:s/

close
fiil /kloʊz/
sıfat /kloʊs/

breathe
fiil /bri:ð/
isim /breθ/ gibi.

bazı durumlarda bu fenomen yazıya da yansımıştır.

believe (fiil) /bıli:v/
belief (isim) /bıli:f/

relieve (fiil) /rıli:v/
relief (isim) /rıli:f/ gibi.
0
the guy from batman
(10.07.21)
(3)

Rota Yardımı

hayattan sikilan adam
Sevgili duyuru sakinleri,Şu an Mersin'deyiz ve burdan Rize'ye gitmemiz gerek. Her sene yaptığımız rutine binen bir yol aslında ama bu sene biraz farklı bir rota çizmek istiyoruz. Direk gitmek yerine yaklaşık 1 haftada konaklaya konaklaya gezerek gitmeyi istiyoruz.Kesin olarak görmek istediğimiz yer
Sevgili duyuru sakinleri,

Şu an Mersin'deyiz ve burdan Rize'ye gitmemiz gerek. Her sene yaptığımız rutine binen bir yol aslında ama bu sene biraz farklı bir rota çizmek istiyoruz. Direk gitmek yerine yaklaşık 1 haftada konaklaya konaklaya gezerek gitmeyi istiyoruz.

Kesin olarak görmek istediğimiz yer Sinop. Ordan kıyıdan Samsun-Ordu-Trabzon üzeri Rize'ye ulaşacağız. 1-2 gece Sinop, 1-2 gece de Samsun konaklaması planlıyoruz.

Soru Mersin-Sinop arası ile ilgili. Çok abartı olmamakla birlikte yolu biraz uzatıp gezmeye razıyız. Aklımızda mesela Mersin-Safranbolu-Sinop veya Mersin-Amasya-Sinop gibi rotalar var ama karar veremiyoruz.

Haritaya bakınca Ankara veya Nevşehir konaklamaları mükemmel görünüyor ama her ikisine de defalarca gitmiş bir aile olarak biraz farklı yerler görmek istiyoruz.

Siz olsanız nasıl bir yol çizerdiniz?
0
hayattan sikilan adam
(09.07.21)
Madem Rize'ye kadar gidiyorsunuz, Artvin'e de gidebilirsiniz. Amasya'yı gezmedim ama çokça geçtim Amasya'dan. Amasya'da zaman harcamak yerine Samsun'da daha fazla kalırdım. Samsun'da denize girmek mümkün.
0
dissendium
(09.07.21)
Amasya'nın merkezi baya güzel aslında yani 1 gün falan harcanır gezilesi bi şehir ben çok sevmiştim zamanında. Ayrıca içinde mumya olan bi müze var bence bu açıdan bile enteresan baya şehir :D
0
nundu
(09.07.21)
Amasya benim icin yarim gunluk bir sehir. Dere kenarinda bir tur atarim. Mezarlar cok guzel gorunuyor yuruyus yolundan. Mezarlar yakindan uzaktan oldugu kadar guzel degiller.

Kalesi vardi. Guzel bir resroraninda yemek yemistim. Baskaca bisi yapmadim.

Safranbolu da bir gece rastgele bir otelde kaldim. Cam teras, evler, sokaklar gezmistim. Ama burasi da benin icin yarim gunluk bir sehir.

Sinop cok husuma gitti ama görece eski bir sehir gibi geldi bana. Cezaevi, hamsilos ve feneri zaten biliyorsunuz.
Fener biraz uzak oldugu icin sinop yarim gunumu gecmisti.

Benim icin 1 gune sigmayan sehirlere ornek vereyim de dediklerim daha iyi anlasilsin. Misal eskisehir bir gun yetmemisti. Ist. Ankara izmiri saymiyorum tabi.

Uygunsaniz ve iki yeri de gormediyseniz yolda karar vererek gitmek benim cok hosuma gidiyor.

Istanbuldan samsuna diye yol cikip malatyaya gitmisligim vardir.

Arsiz gezerim.

Samsundan doguya dogru zaten uzmanlik alanimdir. Ama siz de zaten arastirmanizi yapmissinizdir. Samsunda pide yiyip vapuru gorun, atakumu gezin
Orduda boztepeye cikmanizi oneririm, sahilde yuruyus guzel, ordunun yaylalari da cok guzeldir ama sehirnmerkezler8nden ayrilmayacaginizi ve yayla jokerini rizede kullanabileceginizi dusunuyorum.
Trabzonda da boztepe var orayada bakabilirsiniz.
Trabzonda kucuk ayasofya, uzunsokak ve turevleri, ganita , ataturk kosku, ve sumela manastiri gorulmeye deger ana bilinenler tabii ki
Rize de yayla harici merkezde bisi yok.

Kazasiz belasiz, guzel manzalaralara sahip bir geziniz olsun.
0
Filinta61
(09.07.21)
(5)

Özel hastanenin operasyon ücretini elden istemesi

maden suyu
arkadaşlar özel bir üniversite hastanesinde tüp mide ameliyatı için görüşmeye gittim. bana EFT/Havale ile 32 bin, fatura almadan elden nakit teslim edersek 25 bin istediler. Şimdi elden teslim ettiğimde karşılığında hiçbir belge makbuz vermiyorlar. Daha önce bu hastanede operasyon geçirmiş başka ins
arkadaşlar özel bir üniversite hastanesinde tüp mide ameliyatı için görüşmeye gittim. bana EFT/Havale ile 32 bin, fatura almadan elden nakit teslim edersek 25 bin istediler. Şimdi elden teslim ettiğimde karşılığında hiçbir belge makbuz vermiyorlar. Daha önce bu hastanede operasyon geçirmiş başka insanlarla da konuştum onlarda ucuz olması için böyle yapmışlar. Ben açıkçası biraz tedirgin oldum. Parayı cash teslim etsem, ve deselerki biz ödeme almadık kanıtlamamın yolu yok.

Bu işler hep böylemidir, bazı arkadaşlarım hepsi böyle yapıyor dedi. Çokda takmayıp gidip elden vereyim mi yoksa başka bir yermi bakayım böyle katakulli yapmayan ?

şimdiden teşekkürler.
0
maden suyu
(09.07.21)
90larda bıçak parası isteyerek gizli kameraya yakalanan hipokrat yemini etmiş(!) doktorları anımsattı bu durum. Sorsan... Etik(!)
0
Erva
(09.07.21)
Üniversite hastanesiyse Sağlık Bakanlığı, YÖK, CİMER, Maliye Bakanlığı, ne bulursanız şikâyet edin. Bir kere fatura olmadan iş yapmak vergi kaçırmak anlamına geliyor. İkincisi sağlık gibi önemli bir konuda yazılı belge olmadan muayene koltuğuna bile oturmayın.
0
dissendium
(09.07.21)
Vergi kaçırıyorlar +1. Ayrıca her şey %100 resmi işlemezse sakın bulaşma. Yarın öbürgün bir yerlere ek tedavi için gidersin ne olduğu ne yapıldığı görünmez bilinmez falan gerek yok.
0
avatar is back
(09.07.21)
sumuklurakun
(09.07.21)
Biz de babamin ameliyati icin 25000 tl elden profesore vermistik. Hastane islemleri 7-8 bin tutmustu, onlar faturalandirilmisti. Hekiminize guveniyorsaniz ve o hekimin yapmasini istiyorsaniz verin ama sart degil diyorsaniz alternatif arastirin. Bizim ki tup mide degildi bu arada ama boyle calisan doktorlar var
0
balpolen
(09.07.21)
(3)

Mülakat sonucu

global pandemic
İş mülakatlarınızdan sonra olumlu veya olumsuz olduğunu anlıyormusunuz mülakatın ?
İş mülakatlarınızdan sonra olumlu veya olumsuz olduğunu anlıyormusunuz mülakatın ?
0
global pandemic
(09.07.21)
Ben mülakatta bile anlıyorum.
0
dissendium
(09.07.21)
genelde anlıyorum çünkü genelde olumsuz oluyor.
0
jelly bear
(09.07.21)
ben ne zaman çok rahat davransam, hatta ne zaman ukala davranmış olduğumu düşünsem işi aldım. (hep mesut olmadım, o ayrı.) bence çok belli olmuyor. çok değişken var. ne hayırlıysa o olsun. tecrübe hepsi.
0
e haliyle
(09.07.21)
(16)

Yönetici/Müdür olmak herkesin hayali mi?

mysticriver
Türkiye şartlarında ciddi maaş artışı oluyor tabi çoğu insan belki bu yüzden istiyor. Ancak merak ediyorum özellikle yönetici olmak istemeyen var mıdır? Örneğin bir yazılımcı yönetici olunca bir daha dönüp kod yazamayacak belki. İnsan yönetmek yerine kod yazmayı tercih etmez misiniz? Yoksa bende mi
Türkiye şartlarında ciddi maaş artışı oluyor tabi çoğu insan belki bu yüzden istiyor. Ancak merak ediyorum özellikle yönetici olmak istemeyen var mıdır? Örneğin bir yazılımcı yönetici olunca bir daha dönüp kod yazamayacak belki. İnsan yönetmek yerine kod yazmayı tercih etmez misiniz? Yoksa bende mi bir tuhaflık var oturayım iş yapayım istiyorum. :/
0
mysticriver
(08.07.21)
Benim değil. İnsanla(özellikle Türk insanıyla) kesinlikle uğraşılmaz. Teknik iş yapmayı insan yönetmeye her zaman tercih ederim.
0
alisamadim
(08.07.21)
Hayır herkesin hayali değil.
Sektör burada bayağı önemli. Yönetici olduğunda alınacak riski stresi yogunlugu istemeyen bi suru iş arkadaşım var.
0
a perfect lie
(08.07.21)
ya şimdi türkiye şartlarında müdür olmadığın zaman sürekli ezileceğin için müdür olmak iyidir. yoksa iyi bir müdürün varsa güzel güzel çalışmak iyidir. ama tr'desin müdür olmak zorunda gibisin.
0
duyurukullanıcısı
(08.07.21)
Benim degil, daha once denedim. Iki kez. Ilkinde isini yapmak istemeyen benim de ustumle (CEO) ile gorusup isten kaytardilar. Digerinde insanlar isini yapmayinca ben terfi etmeden onceki arkadaslarimla aram bozulmaya basladi. Iyi arkadaslar ama iyi bir calisan degiller. O nedenle kendim is yapmayi tercih ediyorum.

Mudur olmak isteyenlerin cogu bence hava atmak icin istiyor. 2000 lira fazla alirim diye sabah ogle aksam, hafta ici ve hafta sonu is dusunmek istemiyorum.
0
howfaristhesky
(08.07.21)
@duyurukullanıcısı bence işin en kötü kısmı o. Yöneticinin biri gelecek belki senden daha tecrübesiz ama sırf title'dan dolayı ezileceksin.
0
🌸mysticriver
(08.07.21)
Yapılacak yöneticilik var, yapılmayacak yöneticilik var. Çok genel bir soru. Hayalim değil ama iyi fırsatlar için neden olmasın diye düşünürüm.
0
dissendium
(08.07.21)
Sende dogustan yoneticilik kumasi yoksa 8-5 kod yazmaya devam, zaten cogunluk boyle.

Yonetici kafasi olan adam icin ise amelelikten baska birsey degil, vakit kaybi.
0
cooperr
(08.07.21)
2 Kere müdürlük teklifi geldi ikisini de reddettim. Müdür olunca CEO ya ona buna yalama yapman lazım, bazen haksızlığa göz yumman lazım, personelin değil yönetimin tarafında olman lazım hatta bazı durumlarda hak yemen yenen hak için ses çıkarmaman lazım. Ben bunları yapabilecek bir insan değilim
0
paramolacak
(08.07.21)
Benim degil. Su anki calistigimdan daha fazla calismayi/daha fazla sorumluluk aldigimi dusunemiyorum.
0
hot potato
(08.07.21)
Valla ben insanları yönetmekten, insanlarla uğraşmaktan nefret ediyorum. Yöneticilik işi de yönetim dışında bir yerde ağzının iyi laf yapması, manipülasyon ya da tam tersi bazen dayatma-zorlama olayı olduğu için hiç istemiyorum böyle seyleri.
0
j r r tolkien hayrani
(08.07.21)
Benim eski it mudurumun loglarina bakmistim, aylarca sisteme girmemisti.
Dusun adam pc acmiyor. Hic login olmamis aylardir.

Sadece toplantilara giriyor onda da fikir one surmuyor, uyduruyor bir seyler. Kimse ona soru sormuyor aptal rolu yaptigi icin sorunun cevabindan korkuyor herkes.
Pandemi boyunca deniz kiyilarinda gezdi istanbulda evdeymis rolu yaparak.

Boyle mudur olduktan sonra daha ne olsun.
Onun direktoru de sadece outlook acardi.
Sadece mail atiyorsun 50bin maas veriyorlar.

Kim istemez bunu.

Ha depo muduru falansan o kotu tabi.
ama yazilim mudurlugu cok asiri sorunlu 24 saat calisan bir yerde degilsen kebap is.
0
divit
(08.07.21)
ben kesinlikle ekip yönetme taraftarı değilim, özellikle çok uluslu firmalarda seni bağlayan çok fazla şey var. öyle kafana göre at koşturamıyorsun. küçük firmada yaparım ama neşter benim elimde olacak. benim segmentimde öyle değil maalesef.
0
roket adam
(08.07.21)
Benim öyle bi hedefim isteğim yoktu ama oldum. Daha doğrusu TR'de piyasada o teknik kararları verebilecek (ve işler patlayınca sorumluluk alabilecek) kimse kalmadığı için ihale bana kaldı.

Kötü değil. Hala kod yazıyorum, ekstradan insandır, maildir, toplantıdır oluyor bir sürü. Ama en güzel tarafı şu, önceden de çalıştığım yerde zaten bi şekilde neyin nasıl yapılacağına ben karar vermek zorunda kalıyordum, yani millete, yöneticime "bu böyle olmaz, şöyle yapalım" diye laf anlatmakla uğraşıyordum. Şimdi o yok, böyle diyorum öyle oluyor. Daha pratik yani.

Bu karar verme dürtüsü yoksa zaten yönetici olmayın, boşuna strese girersiniz. Sonrası da yanınızda çalışanlara dert olur.
0
plutongezegendegilmi
(09.07.21)
ben “insan yönetmek” kısmını anlamadım çok. daha doğrusu, benim yönetici saydığım kişiler çok doğru konumlanabilen, kafasını çok iktisatlı kullanabilen, tecrübeli kişilerdi. teorik bilgi ve çok çalışmakla edinilmiyor o beceri. yani, sizin model biraz daha uzak, anlıyorum da... herkes insan yönetiyor, zaten. yani, yaptığımız şeyler her zaman insanlarla alakalı. iyi idareci durumları yönetiyor. teferruatla uğraşmıyor ama benim bitmiş işime bakıp nerede yanlış olabileceğini söyleyebiliyor. “bunu niye böyle yaptınız?” sorusuna çünkü şöyle şöyle çalışmadı” denildiğinde çalıştırıyorsa cabası. yani, artık rehberlik etmek isteyeceğiniz seviye gelebilir. bundan zevk alabilirsiniz de... sadece parayla alakalı değil bunlar.
0
e haliyle
(09.07.21)
(8)

Hamamböceği mucadelesi

Filinta61
Yapacagim. Oncelikle evimde kuytu bir nokta yok. Tum delikleri silikon ile kapattim. Camlar sineklikli ve dis kapi bosluksuz kapaniyor. Buna ragmen tasindigimdan beri 10 ay oldu toplamda 5 kere denk geldim ben bunlara hepsi de kara sinek boyutundaydi.Simdi banyo ve dus giderlerinden gelme sanslari v
Yapacagim.
Oncelikle evimde kuytu bir nokta yok. Tum delikleri silikon ile kapattim. Camlar sineklikli ve dis kapi bosluksuz kapaniyor.
Buna ragmen tasindigimdan beri 10 ay oldu toplamda 5 kere denk geldim ben bunlara hepsi de kara sinek boyutundaydi.

Simdi banyo ve dus giderlerinden gelme sanslari var mi. Hadi dus giderinde hep su var ama banyonun giderini tikayim mi?

Komple ilaclama firmasini aramadan , kotrine ve bayer max ile biraz deneyeyim mi?

Delik yok gecis yok bunlar nereden gelebiliyor onu da anlamayiyorum. Parke altindan desem parkenin altina nasil giriyor onu da anlamadim.
0
Filinta61
(08.07.21)
Bizim boyutlarımız böceklere göre devasa olduğu için boşluk olayını tam algılayamıyoruz. Sana göre boşluksuz gözüken çoğu yerden böcek geçebilir. Kapı altlarına sünger takılabilir. Banyodan da gelir.
0
dissendium
(08.07.21)
Ben gecenin bir yarısında görmüştüm çıkardığı sese uyanmıştım, annemler de memleketteydi sabaha kadar ağlamıştım. Hemen ilaçlattım evi. Ölülerini temizledim sonra. Hemen etki etti. Bence hiç uğraşmayın ilaçlatın hocam en temizi.

Bu arada biz en üst kattan oturuyorduk çatıdan inebilir demişlerdi. Bir de şu banyolardaki açıklık var ya gider, oradan çıkar dedi bize adam. musluğun altındaki delikten de gelebilir demişlerdi. Tipini gösterdim banyo tuvalet giderinden gelenlere benziyor demişti adam. Böyle giderlere ilaçlı su döktü.
0
Hallegadola
(08.07.21)
Kothrine yeterli.
0
westblack
(08.07.21)
Bayer Maxforce Platin Hamamböceği Jeli 20Gr


Bu ürünle tüm evi ilaçlayıp kökünü kurutabilirsin. Emin ol çook uzun bir süre bir daha görmeyeceksin. Ayrıca balkondan, ev kapısından, sanırım giderlerden de geliyorlar.Bunun için de giderlere çekvalf alman gerekir.
0
sorumatik
(08.07.21)
Bir yerden gelmiyor evinin icinde yasiyor ama goremiyorsun.

Biz yillar onceki evde hayvan gibi mucadele ettik, bitti lan artik dedigim bir gun salondaki sehpayi soktum.

Hergun cay ictigimiz,tekme attigimiz, ortada duran sifir bosluklu sehpadan cikanlara inanamazsin.
Bak sifir bosluk diyorum 4 ayakli klasik sehpadan 20 tane falan cikmisti.

Sonra apartmani ilacladilar bitti.
0
divit
(08.07.21)
bizde deliriyorduk bir gece anladık ki.bu kara fatmalar asansör le üst katlara çıkıp sokak kapısının jilet boşluğu kadar altından eve giriyorlar.
asansör ve merdivenleri ilaçladık bitti.
0
jamswety
(08.07.21)
Bütün apartmanı ve daireleri ilaçlatın. Evi ilaçlatmak da kısa vadeli çözüm.

Evini ilaçlatsan üst kata kaçacaklar. Sonra o da ilaçlatacak ve yine sana gelecek bir süre sonra.

Yönetici ile konuşup bütün apartmanı baştan aşağı ilaçlatın.
0
teritori
(08.07.21)
Banyo ve duş giderlerini kullanım sonrası kapatıyorum. Güçlü birşey olacak. Ben fayans üzerine su dolu kova vs koyuyorum. İnşaat mühendisi eniştem söylemişti kapatın diye, bu yöntemle çözdüm ben. Bir de hamam böceği tableti koyun gördüğünüz yerlere.
0
nerthus_
(08.07.21)
(5)

satışa çıkan akbank verileri ne işe yarıyor?

avatar is back
https://twitter.com/cyberthint/status/14131193676850176075bin dolar verdi aldı diyelim birileri. reklam maili, sms'i için mi kullanılır bunlar? genelde ne işe yarıyor?
twitter.com

5bin dolar verdi aldı diyelim birileri. reklam maili, sms'i için mi kullanılır bunlar? genelde ne işe yarıyor?
0
avatar is back
(08.07.21)
Hepsi potansiyel müşteri. Telefonla arayıp satış yapmak isteyen de olur.
0
dissendium
(08.07.21)
O değil de akbankın 20 milyon kullanıcısı mı varmış :d

Dediğiniz gibi en fazla sms atıp ararlar.
0
candide
(08.07.21)
Ayrıca 20 milyon kişi için 5000 dolar komik bir sayı, ülkenin çeyreğinden bahsediyoruz. Sallamasyon olabilir.
0
candide
(08.07.21)
@candide, 500 tane şirket almak istese 2,5 milyon dolar ediyor. o kadar satılır mı bilmem ama tek kişiye satmıyordur bence. foruma yazdığı yazıdan 3-5 saatte verileri alabildiğini anlıyorum ben. bir kişinin işi gibi duruyor
0
🌸avatar is back
(08.07.21)
Bu yalan bu arada adam fırsattan istifade para koparmaya çalışıyor
0
mg3929
(09.07.21)
(9)

ceza yedim mi yemedim mi?

reanarchy
dün işlek bir caddede birkaç dakikalığına eczaneye girmem gerekti, vaktim de yoktu saat 19:00 olmak üzereydi kapanmadan yetişeyim diye arabayı 2. sıra olarak bıraktım cadde üstünde. ilerde geride falan benim gibi park etmiş birkaç araç daha vardı.eczanede işimi hallettim bir de ne göreyim, trafik çe
dün işlek bir caddede birkaç dakikalığına eczaneye girmem gerekti, vaktim de yoktu saat 19:00 olmak üzereydi kapanmadan yetişeyim diye arabayı 2. sıra olarak bıraktım cadde üstünde. ilerde geride falan benim gibi park etmiş birkaç araç daha vardı.

eczanede işimi hallettim bir de ne göreyim, trafik çekicisi demirleri bağlamış arabayı kaldırıyor, yerden 1 m falan da yükselmiş. :(

hemen koştum memura tamam ben geldim indir dedim. indirdi, neden böyle bıraktın dedi, ilaç poşetini gösterdim. çekiciyle devam etti gitti.

çekilmekten kurtuldum ama muhtemelen ceza yemişimdir diyorum, ne dersiniz?
0
reanarchy
(08.07.21)
Yememişsindir. Çekici şoförü ceza yazamaz.
0
himmet dayi
(08.07.21)
@himmet memur da vardı şöförün yanında
0
🌸reanarchy
(08.07.21)
arabayı indirip, eline veriyorlar cezayı çekicideyken yetiştiysen
bu hakkını kullanmamış memur bey

geçmiş olsun

bazen de EDS arabası geçiyor o da böyle strese soktururyor
0
bir soru sorcam
(08.07.21)
Çekilen her araca yanlış park cezası yazılır. Polis memurunun insiyatifinde olan bir şey yüksek ihtimalle yemişsinizdir.
0
respect
(08.07.21)
Polisin, çekicinin o kadar uğraştıktan sonra polisin hiç işlem yapmadan tamam, git deyip arabayı geri vereceğini sanmıyorum. Yemişsindir bence.
0
dissendium
(08.07.21)
bence kesin yemişimdir. itiraz edecek bir durum da yok neticede hatalı park yani ona lafım yok.

@bir soru sorcam: böyle bir durum var mı gerçekten? sanmıyorum direkt tutanak tutup gönderebilir diye tahmin ediyorum.

@respect: bence de öyle, hatta memurun elinde bir tablet vardı, onunla bir şeyler yapıyor gibiydi. benim cezamın detaylarını dolduruyordu muhtemelen. :)

@dissendium: o kadar uğraşma gibi bir durum yok ki hocam, 45 saniye sürüyor arabanın yanına yaklaşık demirleri takıp kaldırması. bu yüzden sık sık çekiciden düşen hasar gören falan haberler görüyoruz.
0
🌸reanarchy
(08.07.21)
Polis fotoğraf çektiyse yemişsindir.
0
etna
(08.07.21)
E devletten ara ara kontrol et.
0
1917
(08.07.21)
(4)

breaking bad'de hata mı buldum? ***DİKKAT SPOILER***

kibritsuyu
ekteki resme bakınız. açamayanlar için: https://i.hizliresim.com/ntdy3k9.jpgs03e11. saul goodman'ın amerikan samoa üniversitesinden aldığı diplomasında "saul goodman" yazıyor.better call saul'dan biliyoruz ki adamın gerçek adı, yani diploma verilirkenki ismi james mcgill. saul goodman, artık amerika
ekteki resme bakınız. açamayanlar için: i.hizliresim.com

s03e11. saul goodman'ın amerikan samoa üniversitesinden aldığı diplomasında "saul goodman" yazıyor.

better call saul'dan biliyoruz ki adamın gerçek adı, yani diploma verilirkenki ismi james mcgill. saul goodman, artık amerikan hukuk sistemi nasıl oluyorsa, adamın iş yaparken kullandığı takma bir isim.

ha diyeceğim ki breaking bad'in bu bölümleri çekilirken saul goodman'ın gerçek isminin farklı olduğu bilgisi henüz yazılmamıştı, hayır öyle de olamaz. saul, walter ile ilk tanıştığında "gerçek adım mcgill" diye kendi ağzıyla söylüyor.

bir hata mı yakaladım, yoksa mesleki olarak takma ad kullanan avukatın diplomasını da mı takma adına göre yeniliyorlar?
0
kibritsuyu
(08.07.21)
better call saul'u izlemedim ama diploma sahte olabilir mi?
0
bluntaf
(08.07.21)
Better call Saul'da McGill den sonra yeni adı olan Saul'u kullanıyor. O sırada çoktan diploması var James olarak. Ama burdaki sıkıntı şu bu diploma breaking bad zamanı için sahte olarak üretilmiş olabilir, yeni better call Saul bölümlerinde buna bi atıf olabilir diye düşünüyorum
0
olaylar olaylar
(08.07.21)
olaylar olalar +1

bu diploma SG olduktan sonra ortaya çıkmış sahte bir diploma olabilir. Hatta bilerek mi yapıldı bilmiyorum ama alttaki 'damga' gibi görünen şeyin alt kısmı kağıttan ayrılmış biraz. sonradan yapıştırma olduğu belli olsun diye özellikle yapılmış bir detay olabilir. Başkası olsa "yok artık" derdim ama konu Vince Gilligan olunca böyle detaylara şaşırmıyor insan.
0
himmet dayi
(08.07.21)
Sahte olduğu söylenmiş.

www.reddit.com

Bu arada diploma hukuk diploması değil. Political Science yazıyor.

İngilizce olarak ararsanız birçok sonuç çıkıyor. Net bir sonuç yok.
0
dissendium
(08.07.21)
(21)

doğum günleriniz nasıl geçer?

Mossy
Herkesin cevabını merak ediyorum ama özellikle o günü yalnız başına geçirmeyi sevenler varsa aranızda, onların cevaplarını daha çok merak ediyorum. (Öncelikle yalnız geçirenler neden yalnız geçirmek istiyor?) Bugüne kadar doğum günleriniz genelde nasıl geçti ve o gün neler yaparsınız?Bonus: En güzel
Herkesin cevabını merak ediyorum ama özellikle o günü yalnız başına geçirmeyi sevenler varsa aranızda, onların cevaplarını daha çok merak ediyorum. (Öncelikle yalnız geçirenler neden yalnız geçirmek istiyor?) Bugüne kadar doğum günleriniz genelde nasıl geçti ve o gün neler yaparsınız?

Bonus: En güzel doğum günü anınızı paylaşır mısınız?
0
Mossy
(07.07.21)
genelde tektim. ilk tek olmayi huznu anaokulunda yasadim herkesinkini kutladik, benimkine sira gelecek diye beklerken okul tatil oldu... dumur olmustum ahahaha

sonralari zaten onemsemez oldum, ben kutlamiyorum diye kiz kardeslerimin kendi aralarinda.pasta alip benim dogumgunumu kutladiklarini biliyorum.
ulan bu nasil is ben yokum dogumgunumu kutluyorlar.
erkekler zaten umursamiyor dogumgunumu bilen kizlar da mesaj atiyor o kadar. zaten genelde calisiyor oluyorum kendim bile unutuyorum dogumgunumu.
en guzel dogumgunu de 99 depremi sonrasi koydeki dogumgunumdu herhalde bi 50/60 kisi vardik. hollandadan rusyadan almanyadan mektup arkadaslarim gelmisti.
0
turbo sadık
(07.07.21)
Ne yalnız geçirmeyi, ne de abartılı eğlence biçimini beğeniyorum. Ama son birkaç yıldır sadece whatsapp üzerinden, hatırlayabilenler kutluyo. Farklı bi doğum günü geçireli epey bi yıl olmuştur.

En güzel doğum günüm lisedeyken yakın arkadaşımın "kuzenime bi şeyler alcam, boyu falan senle aynı sayılır, akşam bi alışverişe gidelim beraber" deyip 'kuzenine' aldığı hediyeleri aslında bana alıyor olması ve benim bunu hediyelerin bana verildiği ana kadar fark etmemem ve akşam bi cafede sürpriz doğum günü etkinliğine sürüklenmem.

Evet. Jeton kare.

Bu arada doğum günün şimdiden kutlu olsun.
0
himmet dayi
(07.07.21)
@himmet dayı heheh teşekkür ederim. Her yıl burada "bugün benim doğum günüm" başlığı açarım zaten, klasiğimdir :D o zaman tebriklerinizi alırım, 10 gün kaldı ^^
0
🌸Mossy
(07.07.21)
Çocukluğumda hep mini partiyle kutlandı aile arasinda.

Doğum günüm belirli günler ve haftalara dahil xd o yüzden kolay unutulmuyor. Varligimdan gerçekten mutlu olduğunu bildiğim arkadaslarimin mesajları cokkk mutlu ediyor. Ancak iş yeri gibi ortamlarda pasta alinip kutlanacak olmasini bilmek aşırı geriyor beni... Hiç hoslanmiyorum.

Eğer hayatımda biri varsa onunla güzel bir yemek yemek isterim. Onun dışında kimsenin yapmacık kutlamalarini görmek istemiyorum (ancak maalesef görüyorum). Hl

Hatta son doğum günümü anlatayim. Arkadaslarima ısrarla "kutlanmasini hiç sevmiyprum.sakin kutlamayin" dedim. Sonra yine de suprizimsi yapmaya çalıştılar. Bir suratim düştü, bir moralim bozuldu... Dedim sevmiyorum demistim. Sonradan çok üzüldüm onların da keyfini kaçırdım diye

En güzel doğum günüm yok galiba
0
abuzer
(07.07.21)
kendime Bremen'e 2 günlük seyahat armağan etmiştim 2015'teki doğum günümde. çouchsurfinğ'de anlaştığım arkadaş da nehir kenarında bir köşkte oturuyormuş, gitmeden anlamamıştım. terasını komple benim için ayarlamıştı. hem o 2 gün hem nehir yanı teras keyfi baya iyiydi. ryanair kampanyalarına denk getirmiştim gidiş dönüş uçak 18 euro idi. bir de festivale denk gelmişti ki her şey dahil maks 70-80 Euro'ya süper bi 2 gün geçirmiştim. en janti doğum günüm odur. ama genelde sade geçer.
0
dnzbrs
(07.07.21)
En güzel mi bilmiyorum ama lisede sınıf arkadaşlarım aralarında para toplayıp doğum günümü kutlamıştı. Pasta almışlardı. Hatta o günkü harçlıklarını harcadıkları için biraz aç bile kalmışlar. Hoşuma gitmişti düşünmeleri, fedakâr olmaları. Kız arkadaşım da pasta yapmıştı bir kez. O da güzeldi. Ailem de pasta almıştı birkaç kez. Birkaç iyi geçen doğum günüm oldu. Ama yaş ilerledikçe eskisi gibi olmuyor. Ben o günü sakin geçirmek istiyorum. Hatta olaysız bitsin istiyorum. Biraz çekingen davranıyorum. Bunun yaşla ilgili olduğunu düşünüyorum.
0
dissendium
(07.07.21)
ben bu konuda cok uzun yazabilirim. dogum gunu ve dogum gunu kutlamasina farkli gozle bakiyorum. burclarla filan hic isim yok mesela.

bundan 10 sene oncesine kadar herkesin dogum gununu caba gostermeksizin ezbere bilirdim. rastgele insanlar da olabiliyor bunlar. bir gun eski bir tanidigi gordum barda. sen dogum gunlerini hatirlardin benimkini hatirliyor musun dedi. bir dakka dedim ve onu bir arkadasimin yanina goturdum. arkadasima "dogum gununu soyler misin lutfen" dedim. (ikinci arkadasimin dogum gunu tanidik olan ile ayni gundu - 16 subat)

facebook cikana kadar insanlar cok deger veriyordu hatirlanmaya. sonra duvardan duvara yazmalar basladi ve herkes herkesinkini zaten biliyor oldugu icin cok onemsenmemeye baslandi. ben de biraktim bir yerden sonra.

su anda sadece cok yakinlariminkini kutlarim. o da oyle gece 12'den sonra filan degil gayet ertesi gun gun icinde (yegenlerim haric onlar benimkini 12'de kutluyor)

yeni tanidiklarimin dogum gunu ne zamandir hic bilmiyorum. onumde parti yapmadiklari surece kutlu olsun bile demem. cunku bunun onemsendigini dusunmuyorum. onemseyecek kisilerinkini kutluyorum.

bir gun bir "yakin" arkadasim dogum gunumu kutlamayi unuttu. "yani sen kutlamiyorum dedin ondan cok sey yapmadim" dedi. yahu kutlamadan kastim toplanma idi (kendisi her dogum gununde yemek organiza eden bir sahis)

ortalama 20-25 kisi kutluyor. kim kutlamadi diye aklima bile gelmiyor. ama yakinlarim bi zahmet kutlasin istiyorum :)

nasil geciyor? cok alelade geciyor. 12'de sevgili kutluyor ilk. sonra yegenler ve 20 yillik arkadas. aksamina da iciliyor (opsiyonel) pasta masta yasini zaten gectik (gene de arada aliniyor, olsun. pasta severim :D)

son birkac senedir toplu hicbir dogum gunu etkinligim olmadi (kendimin)

bu sene patronum (yunan) eve turkce mesajli cicek gonderdi hic ama hic beklemiyordum (birkac gun once gelmesi daha da surpriz yapti olayi) yani mutlu oldum tabi (birkac hafta once tatsiz olaylar yasamistik)

unutamadigim dogum gunum sanirim suydu: sene 2004 yurtta kaliyoruz. ben aksamlari calisiyorum part time. oda arkadaslarim hic kutlamadi ya da yarim yamalak kutladi hatirlamiyorum. dogum gunm ama 12'yi gecti saat yurda dondugumde.

kapiyi actim mumlar, karanlik, iyi ki dogdun...

dedim ki: bi dakka, ama benim dogum gunum gecti

arkadasim dedi: ulan demedim mi size bu kesin buna laf edecek diye sfdlsjfsldf

oyle tatlis bir andi. oyle...
0
supergirl
(07.07.21)
dogum gunlerim sene gectikce berbatlasiyor hele bu yili hatirlamak bile istemiyorum. cocukken ailecek kutlardik teyzeler dayilar vs okulda da arkadaslarimizla kutluyorduk onlardan genel olarak memnundum ne abarti ne bir sey sadece toplanmak icin bahaneydi ve hediyeler mutlu ediyordu. artik olmuyor

tarihim kotu hava genelde yagmurlu ruzgarli vs oluyor cok ic acici degil
0
ala09
(07.07.21)
Tam doğum günümün olduğu gün, son senelerde yalnız odamda içip film izleyerek geçirmeye başladım. Çünkü canım kendim. Öncesinde de kendime hep hediyeler alırım.

Doğum günüm öncesi/sonrası eski şirket, lise, üniversite arkadaşlarımla basit bi yemek yeriz.

En güzeli de, üniversitedeyken arkadaşım bir sürü kişiyi bir partide toplamıştı. Partinin amacı başkaydı ama bir anda benim partim haline gelmişti.
0
jazzabel
(07.07.21)
Valla ben de ne ozellikle yalniz gecirmeyi ne de ozellikle gidip birileriyle olmayi istiyorum. Nasil denk gelirse artik oyle giriyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(07.07.21)
29 yaş havuza atlamalı içip gebermeli parti
30 yaş evde tek başıma uyuyarak geçmişti
31 yaş arkadaşlarla rakı
32 yaş bekarlığa veda gecemi doğum günüme denk getirdim
33 yaş eşim tüm arkadaşlarımı toplayıp sürpriz yapmış kalamış parkında goygoy
34 yaş pandemiye denk geldi evde oturduk
35 yaş pandemiye denk geldi evde oturduk

En sevdiğim doğum günüm evde uyuyarak geçirdiğim.
0
suicides underground
(07.07.21)
Ağustos ayında olduğu için okul arkadaşlarımla hiçbir etkinliğim olmadı zaten sosyal bi tip değildim ama belki okul olsa en azından bir hareket olabilirdi.

Hayatımda bir kez evde doğum günü partisi yapıldı akrabalar birkaç arkadaş vs geldi hatırladığım tek anı; gelen en güzel hediyenin tam verilecekken veren kişinin elinden kayması sonucu kırıldığı an :/
gecesi 17 Ağustos depremi yaşandı yabancı ve kendi evimden çok daha yüksek ve desteksiz bir evdeydim çok korkmuştum. Çocuk kafası kıyamet kopuyor sanmıştım :):):) bir de o günlere dair güneş tutulmasını izlemeye çalıştığım bir an kalmış zihnimde.

Bu travmayla ilgili değil ama sonra hiç doğum günü kutlamadım.
Facebook kullandığım zamanlarda gün yaklaşınca profilimden doğum tarihi bilgisini gizlerdim kimse görmesin sayfam gerekesiz kutlama mesajlarıyla dolmasın diye.

99 dan sonra ilk kez bu yıl tam gününde olmasa da hemen bitişiğindeki hafta sonu minik tatilli bir etkinliğimiz var umarım güzel geçer.

Nice yıllara :)
0
mutekebbir
(07.07.21)
Ben etrafımdaki insanların doğum günü için bir ay önceden hediye bakmaya başlarım. Pastayı kendim yapacaksam nasıl yapacağıma, hazır alacaksam nerden nasıl alacağıma, kutlamayı nasıl yapacağımıza karar veririm. Özenirim yani.

Ama benim doğum günüm gelir, doğaçlama, öyle baştan savma kutlamalar, bir gün kala sana ne hediye alalım diye sormalar. Tamamen soğuyorum. Bir gün kala hala ne yapacağını bilmiyorsan, ne hediye al bana öyle alel acele sırf almış olmak için, ne de laf olsun diye doğum günü kutla.

Kastettiğim abartılı şeyler değil, ama en azından düşünme kısmında özenilmeli. 1. derece yakınlardan bahsediyorum bu arada.
0
hrvl
(07.07.21)
Ben kendiminkini pek önemsemiyorum. Etrafımdaki sevdiğim insanlar için bir farklılık yapmaya çalışıyorum ama o zamanki şartlara göre.
0
nucleon
(07.07.21)
Hayatım boyunca doğum günleri kutlanan bir insan olmadım. Önem de vermedim açıkçası. Çocukken kutlansaydı belki önermserdim.

Bugün ailem doğum günümü kutladı mesela. Ama benim doğum günüm 10 Haziran. Sürpriz oldu bana da. :)

Peki gerçek doğum günümde ne yaptım? Hiç. Ama bu beni kötü hissettirmiyor. Sadece bir - iki arkadaşım var. Muhakkak kutluyorlar doğum günümü. Belki onlardan biri kutlamazsa biraz burulurum.
0
rahip janick
(07.07.21)
Birazdan yeni yaşıma gireceğim ailem memlekette, manitam uyudu, yalnızım. :( yarın bir şeyler yaparız herhalde. Doğum günlerini de çok severim bu arada.
0
Hallegadola
(07.07.21)
genelde mesaj atmaktan fazlasını yapan olmadığı için yalnız geçirmeyi tercih ediyormuş, umursamıyormuş gibi yapıyorum. heheh.
0
olsa da yesek
(07.07.21)
dogum gunu kutlamayi cooook severim.

universiteye kadar ailemle kutladim. universiteden beri arkadaslarimla kutluyorum. sevgilimin oldugu donem onunla da kutlamistim.

eski sevgilim evime gelmis ve her yere kalpli mum koymus ve bana balon almis. cok tatliydi. onceki dogum gunumde de yarisi sonmus balonlarla kapima gelmisti ahahahhaha.

arkadaslarimla olanlar da cok eglenceli. bir tanesinde best friendimle ictik ictik uyuduk. video cektik bol bol. yilda 1 icen tipler oldugumuz icin baya sacmalamistik. cikolatalar bir yerde, biz bir yerdeydik. asik oldugum kisiyi aramamam icin beni tutmustu ki arayacak halim de yoktu ahahah. video cekmek onemli. sonradan cok guluyoruz.

benim degil ama bu bestimin dogum gunu de superdi. bu sefer bir yakin arkadasimiz daha vardi. sozde beni tutacaklardi o kisiyi aramamam icin ama onlar da kafayi bulunca ara ulan dediler. ben aradiiim, ses kaydi attiiiim, mesaj gonderdiiim... kendimi cok guzel rezil ettim. her yerde balon vardi. ben hepsini patlattim. bundan manyak gibi zevk aldim. sonra agladim agladim agladim. ilk defa viski denemistik. o bizi bozdu. ozellikle beni bozdu. kahve ictim olmadi, su ictim olmadi. midemin icine etmisim bir kere. bolca da pasta cikolata falan yemistim. ertesi gun acilden cikamadim :)) yine de guzeldi.
0
batlegolas
(08.07.21)
Başlasınında kendi doğum gümü de kutlamayı sevmem. O nedenle şimdiye kadar hiç kutlamadım yaş 30.
0
paramolacak
(08.07.21)
Doğum günlerini önemsemiyormuş gibi yapıp 1 yıl daha geçti diye içimden hüzünlenirdim. Gelen mesajlara cevap ver, pasta ye. O ruh halini dağıtmaya karar verdim. 1 ay önceden aileme doğum günümü nasıl kutlayacaksınız, bana ne alıcaksınız diye geyik yapmaya başladım. Artık doğum günümde ortalarda zıp zıp zıplıyorum. Ailem de bana uydu bir ay şamata yapıyoruz. Şakadan daha çok hediye istiyorum. Yalnız bir doğum günü geçirirsem de samimi olarak kendime hediyeler almayı, şımartmayı düşünüyorum. Belki hayır hasenat yapabilirim.
0
birbuket
(08.07.21)
doğum günümü yalnız geçirmeye özellikle bir düşkünlüğüm yok.
tam aksine, eğlenceli geçenler insana daha çok yaşam enerjisi veriyor bence.
özellikle çocukluğumda hep çok güzel partiler yapardı annemler.
palyaçolar hediyeler mi getirmedi, barbie bebekli pastalar mı yapılmadı...
akla gelebilecek her şekilde kutlandı doğum günüm.
o yüzden bana hep eğlenceyi ve neşeli olması gereken bir günü çağrıştırır doğum günü.

35 yaşındayım, bugüne kadar sabahlara kadar eğlendiğim doğum günlerim de oldu, sabahlara kadar çalışarak geçirdiklerim de.
belli bir ritüelim ya da düzenim yok bu konuda ama yalnız geçirmek bence biraz morali aşağı çekebiliyor.
doğum günü kutlanması gereken bir şey çünkü.

çocukluğumdakiler dışında bugüne kadar en çok eğlendiğim doğum günüm, birinci ve en fazla ikinci dereceden yakın olduğum arkadaşlarımın olduğu kalabalık bir grupla asmalı'da yemek yedikten sonra sabaha kadar meyhane, nargileci, sahil falan dolaşıp eğlenip sabaha karşı bir arkadaşımın evine gidip kaldığımız doğum günümdü.
sabah yine hep birlikte kahvaltı yapmıştık.
grupta yeni tanışanlar olmasına rağmen gece boyu ve sabah tek bir kişi bile erken ayrılmadı, başladığımız kadroyla süreci tamamladık.
asmalı'da yemek yediğimiz yerde yan masadakiler doğum gününü duyunca kalan yarım şişe rakılarını bana hediye etmişlerdi, şişeyi hâlâ saklarım.

bir de, lisedeyken arkadaşlarımın harçlıklarını birleştirerek bana radyolu, çok güzel bir pikap aldıkları doğum günüm vardı.
kendilerince prodüksiyon yapmışlar.
annemle işbirliği yapıp benden gizli odama taşımışlar, paketlemişler falan.
ben eve gitmek isterken sürekli birileri oyaladı.
meğerse okulda neredeyse herkesin haberi varmış, bilerek lafa tutulmuşum.
ben de doğum günüm diye insanlar benle ilgileniyor sanmıştım, hiç uyanmadım o yüzden :)

sonra o kocaman paket açıldı, bütün gün boncuk strafor topladık odada.
ama çok eğlenmiştik, pikap da hâlâ çalışıyor.
0
blatta hiberna
(08.07.21)
(5)

Sollama

dissendium
Eklediğim görüntüdeki yolda sollama yapmak yasak mı? Sağda market var. Arabalar park hâlinde. Bazen araba çıkıyor. Sağ şerit genelde dolu oluyor. Bu nedenle sollama yapmak yanlış olur, değil mi?https://www.hizliresim.com/nfnc382
Eklediğim görüntüdeki yolda sollama yapmak yasak mı? Sağda market var. Arabalar park hâlinde. Bazen araba çıkıyor. Sağ şerit genelde dolu oluyor. Bu nedenle sollama yapmak yanlış olur, değil mi?

www.hizliresim.com
0
dissendium
(06.07.21)
Yasak. Kesikli çizgi olması lazım.
0
himmet dayi
(06.07.21)
@himmet dayi, sağda park etmiş araç var, geçiş nasıl olacak, ortadan mı?
0
🌸dissendium
(06.07.21)
Sollanir ama kaza durumunda sen suçlu olursun.
Önümde mıy mıy birisi gitse ben dayanamam geçer giderim ya da arkadan taciz ederim.
0
etna
(06.07.21)
mecburen karşıya geçilecek ama kaza olursa sadece sen suçlu olmazsın, oraya park edenler de kazaya sebebiyetten suçlu olur. pratikte orada karşı şeride geçtin diye ceza yemezsin ama teoride sollamanın yasak olduğu şerit çizgileri onlar.
0
himmet dayi
(07.07.21)
ortadakiler "sollamanın yasak olduğunu gösteren şerit çizgisi" değil, "bölünmüş yol çizgisi"dir. orası aslında bir refüj, bir kaldırım, bir görünmez duvardır. yani burası geliş gidiş çift yön bir yol değil, bildiğin "bölünmüş yol"dur. o çizgiden karşıya geçmek, ortadaki refüjün üstünden aşıp karşı şeride geçmekle aynı şeydir.

ihlal edersen "hatalı sollama" değil, "karşı şeride geçme" cezası ile karşı karşıya gelirsin.

tabii bu yazdıklarım teorik. park edeni bi de üstüne gidilecek yolda ikinci sıra yapıp dörtlü yakan olunca durup bekleyecek halimiz yok, karşı şeritten geçer gidersin. polis bile görse ceza yazmaz buna. ha gıcık oluğ yazdı diyelim, yapacak bir şey yok, yasal olarak haksızsın. itiraz edersen en fazla ikinci sıradakine, veya park yasakda ilk sıradakine de park cezası yazdırırsın, ama senin karşı şerit cezanı da silmezler tahmin ediyorum.
0
kibritsuyu
(07.07.21)
(6)

istanbul’da işini iyi yapan bir dsg uzmanı

avianthem
sanırım aracın dsg’sine (7 ileri kuru kavrama, fabia) 10-15k sıkıştı. istanbul’da buna baktırabileceğimiz güvenilir ve işini iyi yapan bir özel servis var mıdır?teşekkürler.
sanırım aracın dsg’sine (7 ileri kuru kavrama, fabia) 10-15k sıkıştı.

istanbul’da buna baktırabileceğimiz güvenilir ve işini iyi yapan bir özel servis var mıdır?

teşekkürler.
0
avianthem
(05.07.21)
Yetkili servise götürme yeter. Çok güzel ağırlayıp çay kurabiye ikram edip güleryüzle karşılarlar. Sanayide dörtte bir fiyata daha iyi yaptırırsın. Is arkadaslarina komsulara falan danis.
0
yuyu
(05.07.21)
youtube'da ara ara denk geldiğim birkaç yer var, belki çok masraf yapmadan kurtulabilir

www.youtube.com
www.youtube.com

www.youtube.com (bu baba ile ogulun videolara cok denk geliyorum ama opel grubu calısıyorlar herhalde)
0
Northern Mariner
(05.07.21)
@yuyu ben o güleryüzlerden ne çektim, bilirim. aracın garantisi bu sene bitti, iyi niyet garantisi kazığına da kanasım yok. teşekkürler.

@Northern Mariner bakayım.
0
🌸avianthem
(05.07.21)
İzmit'e gelirsen akrabam var sanayide. Yönlendirebilirim.
0
dissendium
(05.07.21)
@dissendium izmit zor olur, istanbul'un diğer ucundayım ama aklımda olsun. teşekkürler.
0
🌸avianthem
(05.07.21)
Bosch car servislerine bir sor, fena iş çıkarmıyorlar.
0
vampir akrep
(06.07.21)
(4)

Kedilerin dil bilmesi

dissendium
Şu videoda kedinin tepkisi söylenen şeyi anladığını mı gösteriyor?https://youtu.be/2gtqtkjPYG0Diyelim bu kedi doğduğu andan itibaren hep Türkçe öğrendi. Biz bu kediye Türk kedi diyelim. Bu Türk kedi ABD'ye gitse söylenen şeyleri anlar mı? Bir süre İngilizce öğrenmesi mi gerekir? Yoksa kediler dil bi
Şu videoda kedinin tepkisi söylenen şeyi anladığını mı gösteriyor?

youtu.be

Diyelim bu kedi doğduğu andan itibaren hep Türkçe öğrendi. Biz bu kediye Türk kedi diyelim. Bu Türk kedi ABD'ye gitse söylenen şeyleri anlar mı? Bir süre İngilizce öğrenmesi mi gerekir? Yoksa kediler dil bilmiyor da sadece konuşma biçiminden mi anlıyor söylenenleri?

Kediniz varsa neleri anlıyor?
0
dissendium
(04.07.21)
Kedinin önceki videosuna sonradan ses de eklenmiş olabilir. Internette gördüğünüz her şeye inanmayın.

Dilbilimci olarak bu konuda çok test okudum. Hayvanlar kelime ogrenebilir. Stop kelimesini duyan köpekler gerçekten buna alismissa durur and dur derseniz durmaz. Yüksek sesle söylerseniz belki dikkatini çektiği için bir saniye bakar. Bu kendi gözlemim. Tabi bir cümle anlayamazlar.
0
howfaristhesky
(04.07.21)
@howfaristhesky, her şeye inandığımızı nereden çıkardın?
0
🌸dissendium
(04.07.21)
Cumleyi anlamiyor vurguya ses tonuna falan bakiyor.
Polis kopeklerine ayni komutlari baska dillerde de ogretiyorlar. Yine tek hece tabi.

Bizim akrabanin kedisine de of her yerim tuy oldu kalk ustumden diyordu anlayip gidiyordu. Orada anladigi tek sey kadinin of demesi.
Of hava cok sicak dese yine kalkacak.
0
divit
(04.07.21)
Hayvanlar uzun ve komplike cümleleri anlayamazlar.
Basit ve anlaması kolay kelimeleri ( ses tonu ve vurgudan da faydalanarak) tanırlar. Türk kedisi türkce kelimelere daha yatkın olur tabi ki.
0
vizivozo
(04.07.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.