Giriş
(3)

Spotify Türkiye top 50 listesi

yarey
Türkiye'de ne dinleniyor su an diye baktım meraktan: manga - dünyanın sonuna doğmuşumVe İbo- tamam aşkım var listedeNe alaka ? Bu eski şarkılar nasıl top 50'de her alıyor?
Türkiye'de ne dinleniyor su an diye baktım meraktan: manga - dünyanın sonuna doğmuşum
Ve İbo- tamam aşkım var listede
Ne alaka ? Bu eski şarkılar nasıl top 50'de her alıyor?
0
yarey
(04.07.21)
İkinci şarkıda TikTok akımı var. Burada popüler oluyor. Sonra bu akımın videolarını Instagram'da paylaşıyorlar. Daha da popüler oluyor. Merak edenler de açıp dinliyorlar.
0
dissendium
(04.07.21)
Tik tok etkisi +1

Şu an uygulamaya yüklenen her 10 videodan 5-6’sı bu şarkıyla yükleniyor.

Ayrıca yine ibrahim tatlıses’in ben bu aşktan ümidi kestim şarkısı da epey popüler şu an.
0
deveyidiken
(04.07.21)
Sosyal medyada bu aralar popüler olan şarkılar ikisi de. Zaten sürekli manga eurovisionda nasıl birinci olamadı yeaa muhabbeti dönüyor :D
0
candide
(04.07.21)
(1)

Ayrılan sevgiliye whatsapp'ten yazma isteği

kullanilamayan ruhumuzlar
Ayrılalı henüz bir ay bile olmadı. Az önce başlayan Whatsapp'ten mesaj atma isteği şiddetlendi.Nasıl dindirilir?
Ayrılalı henüz bir ay bile olmadı. Az önce başlayan Whatsapp'ten mesaj atma isteği şiddetlendi.

Nasıl dindirilir?
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(03.07.21)
1 ay çok değil. Yaz gitsin. Yine de yazmamak istiyorsan yazdığının iletildiğini ama okunmadığını hayal edebilirsin.
0
dissendium
(03.07.21)
(13)

hande yener'in en sevdiğiniz şarkıları?

Transa
sb
sb
0
Transa
(03.07.21)
mete özgencil imzası olan şarkıları.

nasıl zor şimdi
bir iz gerek
kanat (kanat mı benim, ben mi kanadım?..)
sen anla
şefkat gibi
0
mermize
(03.07.21)
Kelepçe
0
nundu
(03.07.21)
ilk ünlü olduğu zamanlardaki.

sen yoluna ben yoluma
küs
şansın bol olsun
acele etme
bu yüzden
armağan
hoş geldiniz
acı veriyor
yalanın batsın
0
candide
(03.07.21)
Hande yener denince Acı veriyor gelir benim aklıma.
Popa yönelmese daha güzel işler çıkarabilirdi bence. Harcanmış bir yetenek olduğunu düşünüyorum.
0
neymis
(03.07.21)
Ya Ya Ya Ya
0
dissendium
(03.07.21)
Sen Anla.
0
vestasy
(03.07.21)
Hande Yener'in meşhur elektronik zamanları türk pop müziği için devrimsel bir adım olacakken bitivermiştir. O zamandan kalma kibir, romeo ve paranoya iyi denemelerdi.
0
Jux
(03.07.21)
deri eldiven
narsist
kim bilebilir aşkı
biraz özgürlük
kibir

bu kadın zamanında bu parçaları nasıl yapmış aklım almıyor.
0
sele zeytini
(03.07.21)
Bi gideni mi var (sinan akcilla akustikhanede mi ne soylemisti o versiyonu da cok iyi)
Hos geldiniz (klibi de bayagi iyidir)
Bu yuzden
Elektronik sarkilarindan sevmedigim yok
0
matilda
(04.07.21)
Kibir
0
curukturpkokusu
(04.07.21)
kimse "ip" dememiş. ben ip'i en cok seviyorum. ikinci olarak "kibir" derim.

bir de "aşk sandım" bu ara ilgimi çekiyor fakat bir şeyler oturmuyor o şarkıda nedense. sözler tırt galiba.
0
bisorumvargaliba
(04.07.21)
hoşgeldiniz
armağan
biraz özgürlük (türkiye'de bu tarzda yapılan en iyi şarkılar top 3'te gözümde)
0
amugochi
(04.07.21)
bu yuzden

nasil delirdim albumunun tamami.
0
hot potato
(04.07.21)
(7)

iş açmak

biseysorucam
Merhabalar,Örneğin bir büfe açacağız diyelim, paket servis tost kumru basic pizza hamburger vs vs Aşırı gözüm korkuyor bu tarz girişimlerden, şu 140journos cafe açma belgeselini vs izledim adamlar çok haklı, gerçekten batmak vs an meselesi gibi geliyor. sanki o bir kere batmadan yükselemezsin görüşü
Merhabalar,

Örneğin bir büfe açacağız diyelim, paket servis tost kumru basic pizza hamburger vs vs

Aşırı gözüm korkuyor bu tarz girişimlerden, şu 140journos cafe açma belgeselini vs izledim adamlar çok haklı, gerçekten batmak vs an meselesi gibi geliyor. sanki o bir kere batmadan yükselemezsin görüşü çok hakim olmuş durumda şu an kafamda. ama sonuçta her dersi de yaşayarak mı alıyor insanlar yani? güzel bir planlama yapılsa neden olmasın diye de düşünüyorum bir yandan, çok mu karamsar bakıyorum da biraz gözüm korkuyor bilemiyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz bu tarz konularda?
0
biseysorucam
(03.07.21)
valla bence olay illa batıp ders çıkarmak değil kendi hatalarından, başkalarınkinden ders çıkarmak önemli.

eğer bir yerde sürekli devredilen batan çıkan bir yer varsa muhtemelen batar tabii ama yenilikçi bir konsept, farklı bir yer vs. iyi bir planlama ile neden olmasın derim. bilemiyorum bizim esnaf genelde ahlaksız olduğu için dışarıdan giren biri de yapamayabilir gibime geliyor. ben devlet memuruyum tabii uzaktan konuşuyorum :D
0
passion rules the game
(03.07.21)
Konsept önemli. Bir sürü soru sormak lazım. İnsanlar niye sizden tost alsın? Tostta kullandığınız malzemeler kaliteli mi, temizliğe dikkat ediliyor mu, fiyat uygun mu, hazırlanma süresi uygun mu, kafe açtığınız yerdeki insan yoğunluğu nasıl? İlkokul, ortaokul, lise gibi yerlere yakın yerde tost satabilirsiniz. Ama yoğun olmayan bir caddede günde kaç tost satabilirsiniz ve ne kadar kâr edebilirsiniz?

Bir kafenin kâr etmesinde çok fazla durum söz konusu. En basit olarak planlama yapsanız da çevresi olan biri değilseniz o şehrin kafelerde zaman geçiren insanlar sizin kafenizi tercih etmeyebilir.
0
dissendium
(03.07.21)
Bu tür büfe/tostçu vb. hususlarında kafama yatmayan en büyük olay, sabahtan geceye kadar çalışacak olmanız. yanınızda bir yardımcı yoksa ki muhtemelen başlangıç döneminde olmayacak kolay bir yük değil. düşünsenize sabah 7 de açacaksınız akşam 22:00-23:00 te falan kapatacaksınız.

mekanın yeri, orada çalışan benzer dükkanlar ve onların durumu, açacağınız lokasyondaki bu tür yerlere doygunluk vb. gibi hususlar önemli. en kolayı, okula yakın bir yerde açıp öğle arasında voleyi vurmak olabilir. benim çalıştığım firmanın yanında bu tür büfeci/tostçu tarzı bi mekan var. az ileride de bir lise var. adamın dükkan öğlene kadar neredeyse sinek avlıyor ama öğle molasında öğrenciler oraya akın ediyor. o iki saatlik aralıkta tüm günün hasılatını topluyor muhtemelen.
0
teletabi
(03.07.21)
Ticaret işine nasıl girdim biliyor musun?
Etrafıma baktım mal olup 2 ile 2 yi çarpmayı bilmeyenler esnaflık yapıp paraya para demiyor. Ulan dedim bunların tek yapabildiği boş muhabbet. O zaman ben de girebilirim. Öyle girdim. Adam kahve kapanıyor hemen yanına yumurtacı açıyor. Sen o yumurtacıyı açmak için 40 yıl düşünürsün. Cesaret ve risk alma lazım. Yoksa sittin sene bir yere varamazsın.
0
musmus
(03.07.21)
işi kendin yapamayacaksan asla bulaşma

eğer kendin tost yapamayacaksan, paspas atamayacaksan, tuvalet temizleyemeyeceksen asla bulaşma.

eğer ben kendim yaparım diyorsam o zaman bir ihtimal var.

önemli olan personel.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.21)
Kafe zaten batmaya mahkum bir konsept. Bu yuzden klasik esnaflar islek bir cadde olmadikca kafe isine pek bulasmaz. 1 tane musteri 10 liralik icecek icsin diye, icerde 5 tane garson 4 tane mutfak elemani calisiyor.

Paket servisten,bufeden,bakkaldan batan gormedim.
Sen oturdugun yerde oturuyorsun millet sana para vermeye geliyor.
0
divit
(03.07.21)
Hiç büfede çalıştın mı? Paketçilik yaptın mı? Tost yaptın mı? Bunlar önemli detaylar.
0
dougsampson
(03.07.21)
(7)

Şehir (köy, kasaba falan da olur) kurmak?

plutongezegendegilmi
Şimdi diyelim benim çok büyük boş bi arazim var.Gidip bi tane sokak yapsam, etrafına evleri diksem, zamanla insanlar gelse, özel okul açsak, altyapısını kendimiz yaptırsak falan filan. Yani bildiğimiz normal köy olsa.Ondan sonra nolacak? Kime gidiyoruz "burası artık X köyü kardeşim, belediye kuracağ
Şimdi diyelim benim çok büyük boş bi arazim var.

Gidip bi tane sokak yapsam, etrafına evleri diksem, zamanla insanlar gelse, özel okul açsak, altyapısını kendimiz yaptırsak falan filan. Yani bildiğimiz normal köy olsa.

Ondan sonra nolacak? Kime gidiyoruz "burası artık X köyü kardeşim, belediye kuracağız" vs. diye?

Bir de diyelim büyüdü bu kurduğumuz yer. Şimdi arazi benimdi, ama devlet gelip bundan sonra sizi bu yönetecek diye başımıza vali / kaymakam falan mı atayacak?

Yapacağımdan değil de merak ettim, TR'deki köylerin hepsi çok eskiden gelen "organik" köyler mi, yoksa bi grup insan gelip "burası güzelmiş lan, buraya köy kuralım" demişler midir? Bunun bir örneği falan var mı acaba? Halihazırda köy kurmakla ilgili bir mevzuat yok sanırım, baktım ama bulamadım. Google'a yazınca da travian çıkıyor :/
0
plutongezegendegilmi
(03.07.21)
Sizin o büyük ve boş arazi bir şehrin idari sınırları içinde, bir ilçenin bir köyüne ya da mahallesine bağlı olduğu, devletin bir dairesinde kadastro kaydı falan olduğu için baştan bozuluyor o iş :)
0
kobuzchu kiz
(03.07.21)
"TR'deki köylerin hepsi çok eskiden gelen "organik" köyler mi, yoksa bi grup insan gelip "burası güzelmiş lan, buraya köy kuralım" demişler midir?"

Bunlar iki ayrı şey değil ki. Organik dediğin köyleri gerçekten bir grup insan orada yaşamayı tercih ederek kurmuş.

Ayrıntılı bilgi için Köy Kanunu var.

www.mevzuat.gov.tr
0
dissendium
(03.07.21)
şöyle bilgilendirici bir yazı var köyün nüfusunun en az 150 kişi olması gerektiği gibi detaylı bilgiler verilmiş, bağımsız köy nasıl kurulur falan ama genelde bahsettiğiniz organik köylerin mirasçıları olarak kuruluyor kurulanlar da. Yani Köy Kanunu öncesi olan köyler tespit edilmiş, üstüne belki devlet zaman içinde "aha şurası da şu köyü olsun, milleti buraya yerleştirelim" demişler. Bu tür köyler taşına biliyor, bölünebiliyor vs ama sıfırdan köy oluşturanı görmedim o işler Türkiye'de idari olarak da sıkıntılı, Türkiye devlet otonomisi gücü konusunda çok hassas bir ülke. "Bura benim" diyemiyorsun pek.
edit: bilgilendirici yazı var demişim linki atmamışım şaka gibi.
www.icisleri.gov.tr
0
ckisc
(03.07.21)
@dissendium, evet ama bildiğimiz, yakın bir zamanda yapılmış mı bu? Mesela şu köy 1990 yılında kurulmuş diyebiliyor muyuz?

Ayrıca kanunu okudum, yeni köy kurmakla ilgili bir şey yok :/
0
🌸plutongezegendegilmi
(03.07.21)
edit sana geldi mi bilmiyorum ben üstte şöyle bir yazı var deyip link paylaşmamışım onu editleyip paylaştım bilgine.
0
ckisc
(03.07.21)
@ckisc, hocam bu çok ilginç bir yazıymış. Mesela "köyün hukuki yapısısı"nın e bendinde diyor ki, bir grup insan başka bir yere göçüp, oraya yerleşip, köy olarak tanınmayı talep edebilirlermiş.

Yani göçtüğü yeni yer burada belli ki devlet arazisi, başkasının toprağına çökecek halleri yok. Bu da "devlet arazisi" dediğimiz şeyin devlete değil de, aslında vatandaşa ait olduğunu, ama kullanımının/düzenlenmesinin devlete ait olduğunu söylüyor.

Sonraki maddelerde de köy derneğinin, ihtiyaç halinde arazi alıp köylüye tahsis edebileceğini söylüyor.

Gerçi sonradan köy konsepti büyükşehirlerde komple kaldırılmış, ama yerine kırsal mahalle diye bir şey gelmiş falan. Gerçi 2024'te bütün şehirler büyükşehir yapılacak diye haberler var, köy kuracaksak o kanun gelmeden halletmek lazım demek ki :)
0
🌸plutongezegendegilmi
(03.07.21)
Tutorial bile hazırlamışlar: wrathofgnon.substack.com
0
🌸plutongezegendegilmi
(06.07.21)
(4)

İstifa etmekten korkan arkadaşım

işimdeyim gücümdeyim
Arkadaşım İş Güvenliği uzmanı ve 5 yıldır aynı kişinin şirketinde çalışıyor. Bu süre içinde iş yaptıkları başka bir şirket arkadaşıma 2 katı maaşla iş teklifi yapıyor. Ayıp olur diye arkadaşım bunu kabul etmiyor hatta patronuna bu tekliften bahsediyor ve zam iması yapıyor ama patronu oralı bile olmu
Arkadaşım İş Güvenliği uzmanı ve 5 yıldır aynı kişinin şirketinde çalışıyor. Bu süre içinde iş yaptıkları başka bir şirket arkadaşıma 2 katı maaşla iş teklifi yapıyor. Ayıp olur diye arkadaşım bunu kabul etmiyor hatta patronuna bu tekliften bahsediyor ve zam iması yapıyor ama patronu oralı bile olmuyor. Karşı taraftan bu teklif toplamda 3 defa geliyor. Şu anda arkadaşım işinden hiç memnun değil ama etik olmayacağını düşünerek diğer şirkete geçemiyor. İçi rahat etmiyormuş. İstifa edip bir iki ay beklesem, belki karşı taraf benim işten çıktığımı öğrenip belki beni arar o zaman geçerim diye düşünüyor. Kendisini bu durumun etikle falan alakası olmadığına ikna edemiyorum. Siz bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
işimdeyim gücümdeyim
(02.07.21)
Arkadaşınız bayağı safmış :d
0
candide
(02.07.21)
Etik degerler kerizler uyanmasin diye uydurulmus kavramlardir de.
500 tl asagisina birisi kabul etse arkadasini aninda kovup ucuzunu ise alir.
0
divit
(02.07.21)
Rakip firma olsa neyse de herhangi bir şirketse etikle hiç alakası yok durumun.

Duyan da savunma sanayisinde çalışan mühendise Yunanistan'dan teklif geldi sanacak.
0
dissendium
(02.07.21)
İş hayatında asla patronu düşünmeyeceksin. Arkadaşın saf olmasın
0
sta
(02.07.21)
(3)

Amerika'da yaşayan, takip ettiğiniz Türk Youtuber'lar var mı?

do you remember me
Hangi Türk yutıbırları takip ediyorsunuz?
Hangi Türk yutıbırları takip ediyorsunuz?
0
do you remember me
(02.07.21)
İdris Usta USA

İlkay Zaman
0
dissendium
(02.07.21)
iphonedo
0
Jux
(02.07.21)
ilkay zaman
barış özcan
okan serbes
hasanabi
0
avatar is back
(02.07.21)
(6)

Eve yorum yapalım

mg3929
https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-feneryolunda-firsat-daire-919743874/detayTadilatını kendimiz yapacağız. Konumu beğendim. 3. Kat olmasını beğendim. Eski bina olması, deprem vs açısından da maalesef şu an kirada da eski evde oturuyorum ve yeni ev kirasını karşılayabilecek durumda d
www.sahibinden.com

Tadilatını kendimiz yapacağız. Konumu beğendim. 3. Kat olmasını beğendim. Eski bina olması, deprem vs açısından da maalesef şu an kirada da eski evde oturuyorum ve yeni ev kirasını karşılayabilecek durumda değilim cepten yemediğim sürece.
0
mg3929
(01.07.21)
yeri guzel, kentsel donusume niye giremiyormus sordun mu?
0
divit
(01.07.21)
Aşırı küçük değil mi
0
Kahir ekseriyet
(01.07.21)
Deprem gümbür gümbür geliyorken 30 yıllık eve yarım milyon vermek akıl işi değil bana göre.

2+1 olması kötü. Onu da geçtim, bu evin sadece mutfağı 10 bin lira tutar. Kapılar çok eski. Kapılar da 3, 4 bin tutar. Yerler kabarmış. Bir gün onların da değişmesi gerekecek. Bir sürü masraf çıkacak.

Bazı pencereler ahşap. Kışın çok fena soğuk geçirir. Pencere masrafı da çıkar.
0
dissendium
(01.07.21)
Ahşap kaplama mutfağıyla, tahta camlarıyla göçtü göçecek bir ev. Satan derdinden kurtulmak için satıyordur.. Kentsel dönüşüme girer de bize de bir kümes verirler diye alınır ancak. Onda da net 60 m2 dönüşüme girdikten sonra 20 m2 olur 1+0 verirler bi tane. Tam tadilatını yapacağım dersin dönüşüme girecek depreme dayanıksız diye mühürlerler, boşa para harcadığınla kalırsın.

550 bin tl verilecek bir ev kesinlikle değil. Bütçen yetersizse takıntısından uzaklaşmanı öneririm, bir raporluk işi var.
0
roket adam
(01.07.21)
Karot raporu alınsa derhal yıkım kararı çıkar.
0
suicides underground
(01.07.21)
Sadece 2 fotoğrafa bakınca görünen 50bin lira tadilat masrafı var evin bence. O da minimum ihtiyaçlarla. Biraz daha estetik olsun dersen bir de görünmeyen tesisat vs sorunları çıkarsa 100 bin lirayı yaklaşacaktır tadilat kısmı diye tahmin ediyorum.

Bir de o kadar masrafın üstüne sürecin sonunda ne elde edeceğini bilmediğin bir kentsel dönüşüm olayına girme ihtimali var.

ki bu yaşta, bu kondüsyonda bir binanın kentsel dönüşüme girmemiş olması da düşündürücü. Ya inşaat firmaları karlı bulmuyor, ya da iskan vb sorunları var.

Kira konusunda neredesiniz bilmiyorum ama feneryolundan çok daha uyguna çok daha yeni evler bulmak mümkün anadolu yakasında
0
anten
(02.07.21)
(6)

tureng.com tarayıcıyı kasıyor

1195
tureng'e ne zaman girsem bilgisayarıma bi haller oluyor, pencereyi bile kapatamıyorum donuyor. herhalde son 1 senedir bu böyle. herkeste mi böyle?
tureng'e ne zaman girsem bilgisayarıma bi haller oluyor, pencereyi bile kapatamıyorum donuyor. herhalde son 1 senedir bu böyle. herkeste mi böyle?
0
1195
(01.07.21)
Çok uzun süredir öyle. Reklamlardan olduğunu düşünüyorum. Sayfa çok sık yenileniyor.
0
dissendium
(01.07.21)
bende öyle değil fakat yıllardır ublock origin kullanıyorum reklam falan görmüyorum. Reklamlar kastırıyordur.
0
nhk ni youkosu
(01.07.21)
Alternatif olarak microsoft store'dan tureng uygulamasını indirebilirsiniz.
0
himmet dayi
(01.07.21)
nhk ni youkosu +1
bize oyle bir bilgi gelmedi
0
neverletyougodown
(01.07.21)
Opera tarayıcı kullanıyorum kendi reklam engelleyicisi var, hiçbir yavaşlık yaşamadım yıllardır. Bu çağda reklamlı internet kullanılmasını hiç anlamıyorum
0
nundu
(01.07.21)
Opera tarayıcı kendi reklam engelleyicisi sayesinde bu sorunu çözüyor, ben de yaşamıştım bu dediğini
0
calginruh
(01.07.21)
(11)

Sizce şu cv tasarımı nasıl?

candide
İyi mi? https://www.hizliresim.com/tw679ubedit: bu cv bana ait değil tabii ki, canva'dan aldım deli misiniz djsjskdf
İyi mi?

www.hizliresim.com

edit: bu cv bana ait değil tabii ki, canva'dan aldım deli misiniz djsjskdf
0
candide
(30.06.21)
fotoğraf ve ev adresi ne alaka. sizi istemeye gelmeyeceklerse bunlara gerek yok.
0
bronz böcek
(30.06.21)
tartışmaya girmek istemiyorum. ancak başvurulan iş fotomodel vb. değilse fotoğraf çok gereksiz. fotoğrafınız bu taslaktaki gibi değildir, sizi olduğunuz gibi göstermeyen bir vesikalık koyup kendinizi neden dezavantaja koymak isteyesiniz? adres aynı biçimde. "sarıyer" yazacaksınız sizi bir kalıba koyacak, "esenler" yazacaksınız bir kalıba koyacak, ne gerek var.
0
bronz böcek
(30.06.21)
bu formati daha once gordum. cok guzel bence. hatta bunun mint yesili versiyonu vardi gorsel olarak o da iyi.
0
Kittie
(30.06.21)
bronz böcek yurtdışında yaşıyor olmalı. tr de fotosuz kabul eden yer mi var?
0
gelmeistemem
(30.06.21)
Fena değil ama bence en iyi CV kendini en iyi açıklayabildiğin CV. Bu tip tasarımlar anlatımı sınırlandırıyor biraz. Tasarıma uymak zorunda kalıyorsun. Bu arada CV'ye fotoğraf koyulabilir. Ben CV hazırlama için 6 saatlik eğitime katılmıştım. Adres de yazılabilir. İşveren belki sen çok uzak ilçedesin, buraya gelmen zor olur diye düşünüp hiç iletişim kurmayacak sizle. Tuzla'da oturuyorsanız Arnavutköy'e gitmeniz belki sorun olacak. Bunların en baştan belirlenmesi önemli. Kapı numarasına kadar yazılmadan kısa adres yazılabilir.
0
dissendium
(30.06.21)
Ben sol sütunu fazla geniş buldum. Bir de koyu arkaplan sevmiyorum eğer karşıdaki yer print edecekse.

Başvuracağınız ilan modellik (veya direkt insanla muhattap olacağınız bir iş) değilse fotoğraf olmasın +1, profesyonel bir şey değil.

Bir de tasarım önemli değil ki hocam, önemli olan içerik. Ben ilk işime bi text dosyası atmıştım notepad'dan bişeyler karalayıp, ama girdim işe. İçerikten kastım sertifika şu bu değil. CV sizin kim olduğunuzu anlatır, bunu düzgün anlatabiliyor musunuz o önemli. "Ne anlatıyor" sorusu, "nasıl görünüyor"dan önemli yani CV için.
0
plutongezegendegilmi
(30.06.21)
Bana fotosuz başvuru olunca fotosuz başvurular kabul edilmiyor deyip redliyorum
0
musmus
(30.06.21)
Avrupa'dan bildiriyorum; burada da fotoğraflı cv cok aliyoruz ve hayatimda "oha fotoğraf mi" dendigini görmedim. Ben hep fotoğraflı yolladim, Türkiye'de de genelde fotoğrafli gördüm.

Sol sütun fazla genis+1
Arka plan koyu olanlar print icin sikinti+1

Yalniz dizayn önemsiz diyemem. Geçen bir cv geldi, cv bir ajansin templatei, vallaha cvyi anlayana kadar adaydan vazgececektim öyle sacma bir dizayn yapmislar, anlasilmiyor.

Yalniz yeni cvler hep böyle gibi, kimden cv alsak yüzde 90 bu tarz geliyor. Nerede eski worde beyaz fona siyah harfli cvler :)
0
logisticsmanager
(30.06.21)
Lise mezunu biri için fazla iddialı buldum :D

Şaka bi yana biraz fazla şekil şukul geldi bana, başvuru yapılacak yere göre uygun olabilir de olmayabilir de. Şununla belediyeye işe başvurduğumu düşünemiyorum mesela.
0
buff
(30.06.21)
Tasarım güzel buna cok benzeyen bir formatta tek sayfa cv kullaniyorum. Cvde fotograf olur bu arada, ingilterede nadir, onun disinda global bir uygulama.
0
pofudukayi
(01.07.21)
- koyu renkli tasarimlar cv ye gore degil bence, adamlarin renkli print edeceklerinin garantisi yok. Print etti yazilar nasil gorunecek belli degil. Arka fon beyaz olmali.

- foto ulkeye gore degisir, bazi ulkelerde fotograf, yas, cinsiyet belirtilmez ayrimciligi onlemek icin. Direk adayin gecmisine yaptiklarina bakip ilk mulakat icin aranir. Ashley herhalde hanim diye cagirirsin, coluk cocuk sahibi erkek cikabilir.

- sektore gore de cv degisebilir, bir sektorde is yapan bir cv baska bir sektorde bir ise yaramayabilir.

- Tek sayfa kurali iyidir guzeldir de deneyim elde ettikce sigmaz.
0
cooperr
(01.07.21)
(13)

Şehrin ortasında açık terasta güneşlenir misiniz?

ms brownstone
Ya da yatar mısınız?Terasımız çok geniş ve bir hevesle çift kişilik şişme yatak aldık bugün. Karşımızda avm ve üstünde onlarca daire var bize göre çok yüksekte. Kesin görünüyordur yani karşıdan ama pek umrumda olmadan yatakta takılasım var tatile gidene kadar. Sadece yobaz birine denk geliriz de baş
Ya da yatar mısınız?

Terasımız çok geniş ve bir hevesle çift kişilik şişme yatak aldık bugün. Karşımızda avm ve üstünde onlarca daire var bize göre çok yüksekte. Kesin görünüyordur yani karşıdan ama pek umrumda olmadan yatakta takılasım var tatile gidene kadar.

Sadece yobaz birine denk geliriz de başımız ağrır mı diye bir düşünce geldi aklıma. Sizce yatılır ya da güneşlenilir mi bu şekilde? Tr insanını düşününce yapar mıydınız siz olsanız?
0
ms brownstone
(30.06.21)
Kanka yobaz bir insana nasıl denk geleceksiniz. Kapınızı çalıp üstünü başını giyin bacım diyecek hali yok. Ama ben bakardım valla. Avm de olsam da apartmanda olsam da bakardım.
0
allah yazdiysa bozsun
(30.06.21)
Ben denizde bile güneşlenmiyorum. Güneş çok zararlı. Dediğiniz durumda ben erkek olduğum için güneşlensem de bir şey olmaz ama kadınlar için biraz riskli. Günümüzde telefonlar bile aşırı yakınlaştırma yapabiliyor. Terası yukarıdan gören binalar varsa fotoğrafınızı çekebilirler. Sağını solunu havluyla kapatırsanız mümkün olabilir belki.
0
dissendium
(30.06.21)
ben olsam güneşlenirdim.

sizin eviniz, kim ne diyebilir ki?
elbette bir şey diyen de olabilir ama bundan çekinip bunu düşünerek hareket etsek evden çıkmamamız lazım.

rahatsız olacaksanız bir balkon şemsiyesi alıp binanın olduğu tarafa doğru koyun, diğer yöne doğru yatıp güneşlenin.
0
blatta hiberna
(30.06.21)
bu tarz çok yüksek katlı binalarda pek yobaz olmuyor genelde, en azından giyim kuşam anlamında. hele ki arada mesafe varsa kimsenin gelip sorun çıkaracağını sanmıyorum. korkunuz buysa endişe etmeyin derim.

YALNIZ hayvanın teki dürbünle izleyebilir ya da fotoğraf filan çekebilir, o risk her zaman dünyanın her yerinde var. misch miydi neydi eskiden fotoğrafçıyım ayağına kız düşürmeye çalışan bir tip vardı, berlin'de kanalda güneşlenen kadınların fotoğrafını falan çekmişti kdsfjdfd. yani görülmek veya izlenmek konusunda çekinceniz yoksa yardırın gitsin, kimse kalkıp da sizi uyarmaya gelmez karşı taraftan bence.
0
der meister
(30.06.21)
bir kadın olarak yapamazdım ya, ruh hastası çok çünkü. yüzüm de vücudum da çirkin olmasına rağmen yani.
0
candide
(30.06.21)
Terasında güneşlenebileceğin kadar lüks bir apartmanda/sitede o dediğin nasıl olacak ki ?

Ayrıca zaten "terasta" olduğun için o yükseklikte görülebilmen olanaksız.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
Güneşleniyoruz, havuza bile giriyoruz. Burada olay semtle alakalı, biz ataşehir'deyiz. ümraniye'de yapamam mesela o yüzden oralarda açık havuza para vermek manasız.
0
roket adam
(30.06.21)
Ben gayet luks rezidansta calisiyordum, gayet de ayi gibi bakiyorduk.
Herkes de okumus etmis elit beyefendiydi.

Bakilir yani, yabanci ulkede de bakilir.
Foto cekip ustune geyik de yapilir.
0
divit
(30.06.21)
Okumuş etmiş farketmez yüz tane insan içinden fotoğraf çeken bile olur, keşke bu ülkede yaşamasaydınız, sıradan eylemler bile lüks
0
freebird5406_2
(01.07.21)
Çıplak güneşlenmeyecekseniz bence sorun yok, ha görsem ben de bakarım bi şaşırıp. Ama 5 dk içinde alışır insan bu duruma bakmaz artık.

Plajlarda, havuzlarda da insanlar bizi görüyor, fotoğraf ta çekseler haberimiz olmaz.

Normal bir mayo ya da bikini ile bence hiç sıkıntı olmaz, şöyle düşünün;

Birileri fotoğraf çekti ve sosyal medyada yayıldı diyelim, komik ya da ayıp bir görüntü mü bu sizce? Herkes birbirini gerçek hayatta da internette de bikinili/mayolu görüyor zaten.

Bir iki örnek koyalım;

i.ytimg.com

cameralabs.org

lh3.googleusercontent.com

dictat.net

mosmonitor.ru

Komik ya da ayıp bir durum yok sanki. Yalnız güneşin saatlerine dikkat edin, 11-15 arası mıydı tehlikeli saatler?
0
John Bloor
(01.07.21)
çıplak olsanız nolucak. yani çıplak fotoğrafınızı çekmiş diyelim. nolucak.
0
bronz böcek
(01.07.21)
o avm'nin rezidansında bir sürü arap yaşıyor muhtemelen. çarşaf çarşaf fotoğraf çekerler, gider hemen dürbün alır gelirler. drone bile alırlar.
0
reanarchy
(01.07.21)
Amaannn giyin mayo/bikini/deniz kiyafeti ne isterseniz yatin gitsin.
Bende de teras var, camlari sileceksem ya da baska sey yapacaksam gayet de deniz kiyafeti ile yapiyorum cunku sabah 8’den itibaren gunes aliyor. Bakan da acsin kendine baksin :)
0
65 derece
(02.07.21)
(5)

Toplum önünde konuşurken eeee-ııııı dememek için neler yapmalı?

anahtarr
sorum başlıkta. cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
sorum başlıkta. cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
0
anahtarr
(30.06.21)
Çok abartmamak koşuluyla "eeee" lemenin bir mahsuru yok. Olamaz da, çünkü sen stand-up'çı değilsin ya da Rapgod.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
Bunlara asalak sesler deniyormuş. Pratik ile yok edilebilirmiş. Diksiyon dersine gitmiştim orada ders sonunda asalak ses yok ediyorduk. Çıkıp bişey anltıyorduk 3 dakika mesela, birisi de kaç kere eee ııı dediğini sayıyordu. Kendimizle yarışa yarışa asalak seslerimizi azaltmıştık.
0
suicides underground
(30.06.21)
Eee, ııı demenin en büyük sebebi sürekli konuşmaya çalışmak. Konuşmayı bırakıp, söyleyeceklerini düşünüp, dinlenip, su içip konuşmaya devam edersen yüzde 90 eee, ııı demezsin.
0
dissendium
(30.06.21)
(bkz: prova)
0
plutongezegendegilmi
(30.06.21)
Bunlar konuşma esnasında boşluktur. Sessizce duraklamaları pek yapamadığımızdan böyle sesli olarak ifade ederiz. Cümle kuramama sebeplerinden biri de budur.
Bu boşluklar sanırım büyük oranda kitap okumayla doldurulur. Çok kitap okumayla ki işte o zaman cümle kurma konusunda kelimeleri kombine etmek ve alternatif kelime bulmak konusunda dağarcığımız genişlemiş olur .
Kitap okumak, düşünme ve konuşma şeklini de doğal olarak değiştiriyor.
0
Erva
(30.06.21)
(8)

Dondurma yemek ama hasta olmamak

dissendium
Daha yeni bir kutu antibiyotik bitirdim. Dondurma yedikten sonra hasta olmuştum. Sonra da soğuk şeyler içtiğim için bademciklerim şişti biraz. Şu an dondurma yemek istiyorum ama hasta olmak da istemiyorum. Bunun bir yöntemi var mı? Dondurma yedikten sonra sıcak içecekler içsem işe yarar mı?
Daha yeni bir kutu antibiyotik bitirdim. Dondurma yedikten sonra hasta olmuştum. Sonra da soğuk şeyler içtiğim için bademciklerim şişti biraz. Şu an dondurma yemek istiyorum ama hasta olmak da istemiyorum. Bunun bir yöntemi var mı? Dondurma yedikten sonra sıcak içecekler içsem işe yarar mı?
0
dissendium
(30.06.21)
bu durumda dondurmama yememen daha dogru olacak gibi.

hatta ve hatta yogurdu ufleyerek yemen gerekirdi. (mecazi) ancak sen ille de dondurma diyorsan sana diyecek bir seyim yok. bir daha hasta olursan da farkli doktora git ki kizmasin sana.

gecmis olsun.

salep icebilirsin dondurma yerine. veya icine dondurma atilan kahveler var.
0
tiredpanda
(30.06.21)
Dondurma sizi hasta etmez ki. Antibiyotik kullandıysanız vücudunuza giren bir mikrop sizi hasta etmiş, siz de bunun tedavisini tamamlamışsınız. Dondurma soğuk algınlığı, nezle, grip yapmaz.
Yedikten sonra boğazınız rahatsız oluyorsa dondurmayı yerken ara ara oda sıcaklığında su için. (Yatırım tavsiyesi değildir.)

>
www.ent.com.tr
Kişinin ağız ve boğaz hijyeni bozuk (diş çürükleri, kronik tonsillit, vs.) ve astım, alerjik rinit, sinüzit gibi kronik hastalıkları varsa aşırı soğuk gıdalar boğaz-bademcik bölgesindeki damarlarda geçici bir büzüşmeye yol açar. Bu da direnci düşürüp, enfeksiyona uygun bir ortam hazırlar.

Dondurmanın bu durumlar dışında boğaz enfeksiyonlarıyla direkt ilgisi olduğu kanıtlanmamıştır. Hijyenik şartlarda hazırlanmış dondurmanın yalama veya küçük parçalar halinde ağız içinde eritilerek yenmesi kolay kolay enfeksiyona yol açmaz. Yine de dondurma yerken arada soğuk olmayan su içilmesi de bu nedenle önerilmektedir.
0
kobuzchu kiz
(30.06.21)
Dondurma ve soğuk su içerek hasta olunması tamamen şehir efsanesidir, yok yani böyle bir şey.

Muhtemelen terlediniz ve teriniz vücudunuzda soğudu ve üşüttünüz. Ya da antibiyotik aldığınıza göre başka tür bir enfeksiyon oluştu.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
Ben ne zaman soğuk su içsem boğazım şişiyor. Çok susamıştım, dayanamayıp cumartesi akşamı iki büyük bardak su içtim, pazar sabahı boğazım şişmişti. Hasta olmuyorum ama şişiyor. Böyle bir tepki olabiliyor yani, bu her ne kadar saçma geliyor olsa da gerçekler bazılarımız için böyle.

O yüzden birden soğuk içmemeye dikkat ediyorum, dondurmayı da yavaş yavaş yiyorum. Başka çare bulamadım.
0
hayirsiz
(30.06.21)
Dondurmalar da hasta edebiliyormuş. Özellikle buz dondurmalarda, dondurucunun doğru çalışmaması nedeniyle normal dondurmalarda buzlanma olması nedeniyle bakteri üreyebiliyormuş. Dondurma biraz çözülüp tekrar donmuş olabilir. Bunlar da sorun.
0
🌸dissendium
(30.06.21)
Gayet de hasta eder, ustune ilik su icersen faydasi oluyor.
0
divit
(30.06.21)
herseyden once bayat ve acikta satilan sagliksiz ddondurma hasta eder. paketli dondurmalarda skt gecmemis olmasina dikkat edebilirsiniz, acik dondurma alacaksaniz da temiz hijyenik yerleri terciih edn. cok cabuk bakteri urer sutlu dondurmaalarda.

bunun disinda dondurma yedikten sonra oda sicakliginda suyu yavas yavas icerseniz bogazinizdaki soguklugu alir ve hasta olmazsiniz
0
exlibris
(30.06.21)
Fazla hızlı yiyor olabilir misiniz? Azar azar ağızda eriterek yemek daha sağlıklı bana göre. Dondurma vs üstüne sıcak birşey içmenin dişlere zarar verdiği söylenir.
0
mikro patlama
(30.06.21)
(6)

Bu ingilizce okuma parçası hangi seviye için?

neysene
A1?A2?https://i.hizliresim.com/bptsd63.jpeg
0
neysene
(29.06.21)
ingilizce hocası değilim. ingilizce öğreneli de çok oldu o yüzden seviyelerdeki farkı hatırlamıyorum.

ama seviyeleri yeni öğrendiğim başka dillerden kıyas yaparsam A2.1 derim.

edit:
gerçi hiç zaman farkı göremedim. bir modal verb var A1.2 falan en fazla ya da.
0
AlsterWasser
(29.06.21)
A2
0
bugisme
(29.06.21)
Bir tane infinitive gördüm. Bu üniversite hazırlıkta B1 bile olabilir. A2 ile B1 arası denebilir. İngilizce öğretmeni değilim.
0
dissendium
(29.06.21)
A2
0
debian
(29.06.21)
İngilizce öğretmeniyim A1 sonu A2 başı
0
howfaristhesky
(29.06.21)
A2 degil, B1.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
(2)

Dolgu yapılan dişin

0zlem
Dondurma tarzı soğuk şeyler yiyince sızlaması normal mi?Önceden yoktu
Dondurma tarzı soğuk şeyler yiyince sızlaması normal mi?

Önceden yoktu
0
0zlem
(29.06.21)
Bende olmuştu. Bir süre hassasiyet oluyor.
0
dissendium
(29.06.21)
cok normal o artik tam olarak bir dis degil cunku, hassas bir dis
0
tiredpanda
(29.06.21)
(4)

Avrupa yakası (Beşiktaş-Maslak) ekspertiz önerisi?

chicha_v2
Opel marka bir araçla ilgileniyorum.Opel'in kendi servisini aradım 550 tl fiyat çektiler ama yazılı rapor vermeyiz sözlü olarak iletiyoruz dediler (wtf?)Anadolu yakasında Tarcanlar'a götürecektim, araç sahibi o kadar vakit ayıramam vs. dedi Avrupa yakasında olsun istedi. Beşiktaş - Maslak civarı eks
Opel marka bir araçla ilgileniyorum.

Opel'in kendi servisini aradım 550 tl fiyat çektiler ama yazılı rapor vermeyiz sözlü olarak iletiyoruz dediler (wtf?)

Anadolu yakasında Tarcanlar'a götürecektim, araç sahibi o kadar vakit ayıramam vs. dedi Avrupa yakasında olsun istedi.

Beşiktaş - Maslak civarı ekspertiz önerisi olan var mı?

Araç 13000 km'de, 10000 bakımı falan da yapılmış ama direkt alıp gidecek kadar güvenemem kimseye. Yine de göstermek istiyorum.
0
chicha_v2
(29.06.21)
Eski sanayi seyrantepe de oto rapor olabilir dedi arkdasim. Yazili rapor veriyolarmis.
0
balpolen
(29.06.21)
Soruya cevap olmayacak ama şunu demek istedim. Tarcanlar'a gitmemek için bahane olarak zaman ayıramam dediyse arabada bir sorun olabilir.
0
dissendium
(29.06.21)
İsim vermedim ama Anadolu yakasında bir yer var oraya götürmek istiyorum dedim. Bilemedim valla beni de düşündürdü o cevabı. Perşembe günü aracı görmeye gideceğim, tekrar bi teklif edeceğim arabaya 500 lira fazla veririm gerekirse.
0
🌸chicha_v2
(29.06.21)
yeşil oto ekspertiz var ama sanırım ikitelli'de yerleri. tarcanlar'a gitmek kadar vakit alır yani muhtemelen. tarcanlar kadar meşhur değilse de bilgili iyi niyetli arkadaşlara benziyorlar.
0
gkhncnzdgn
(29.06.21)
(5)

osmanlı batı yerine doğuyu doğuyu hedef alsaydı ne olurdu?

egokalp
malumunuz fetih hareketleri hep batıya doğru, doğuya ise sadece isyan bastırmaya ve iranı dizginlemeye gidiyor, iranın içinden geçip tebrize kadar girse bile sonra oraları birakip yine batıya yöneliyoracaba avrupa yerine orta asyaya odaklansaydı rusyanın da 18.yy a kadar çok güçlü olmadıgını düşünür
malumunuz fetih hareketleri hep batıya doğru, doğuya ise sadece isyan bastırmaya ve iranı dizginlemeye gidiyor, iranın içinden geçip tebrize kadar girse bile sonra oraları birakip yine batıya yöneliyor

acaba avrupa yerine orta asyaya odaklansaydı rusyanın da 18.yy a kadar çok güçlü olmadıgını düşünürsek acaba osmanlı hindistana veya çine kadar gider miydi?


irandan sonra çine kadar çok mukavemetle karşılaşmazdı diye düşünüyorum, zaten orada diger türk göçebe toplulukları var, hindistanda da müslüman babür kralligi var. siz ne düşünüyorsunuz? saçmalıyor muyum?
0
egokalp
(29.06.21)
orta doğuya hakim olmuş, kuzey afrikaya hakim olmuş. daha ne istiyorsunuz ki? iran diyorsanız da o zaman orada gayet güçlü bir yönetim var, baş etmek zor. aksine batıya ilerlemese hepten geri kalmış bir toplum olacaktık. ayrıca çin de hindistan da yabana atılacak güçler değil, osmanlının yenebileceğini zannetmiyorum.
0
candide
(29.06.21)
Osmanlı Devleti'nin Hint deniz seferleri var. Doğu hedef alınmamış bir yer değil.

İran kolay bir coğrafya değil. Çok dağlık bir yer İran.

Hedef alması yeterli değil. Önemli olan elinde tutabilmesi. Osmanlı maalesef burnunun dibindeki yerleri bile elinde tutamadı.
0
dissendium
(29.06.21)
zorlayıcı arazi şartları sebebiyle, batıda ilerlediği rahatlıkla ilerleyemezdi. (iranın dağlık bölgeleri, afganistan, hindikus dağları vs vs ilk aklıma gelenler) hadi bütün bunları geç, ben bugün 2021 yılında altımda araba ile marmara ile doğu anadolu arasında bile o farkı hissediyorum. kaç asır öncesinde atlı süvarilerden gariban piyadelerden bahsediyoruz. iran diyoruz, afgan diyoruz, orta asya diyoruz.

orta asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarında ilerlerken lojistik anlamda ordu bir yerden sonra yürütülemezdi. osmanlı sefere çıkmadan aylar öncesinden, sefer güzergahındaki hasat zamanını, bağ bahçelik arazileri bile hesap edip yola çıkıyor ki ordu aç kalmasın. dağdan, bozkırdan, soğuktan, kavurucu sıcaktan başka bir bok olmayan kilometrelerce arazide ordu mordu kalmaz.

sihirli sözcüğü söylemişsin, türk göçebe toplulukları, tamam işte göçebe, yani bölge yerleşik yaşama uygun şartlara sahip değil ki göçebeliği aşıp, istikrarlı yerleşik bir siyasal yapı kuramamışlar. osmanlı ise tam bir toprağa bağlı tarım/fetih ekonomisine sahip. orta asya falan osmanlıya yaramaz.

türk göçebe toplululukları var ama o dönemde öyle bir milliyetçi dünya düzeni yok. osmanlının zaten öyle türklük üzerinden bir kimlik kurma durumu yok. hatta anadoluda yavuz sultan selim'in safevilerle mücadelesi sebebiyle türkmenlere yaptıkları malum. o devir, aaa soydaşımız osmanlı geliyor, hadi destek verelim yapılacak bir dönem değil, o dünya daha sonraki yüzyıllarda kuruluyor insanlık tarihinde.

osmanlı küçücük balkanlarda bile iskan politikası uygulayıp, kalıcı olmak için bölgeyi türkleştirmeye çalışmış. hindistanda bu mümkün olamazdı. babürler döneminde de olmadı.

osmanlı'nın yapabileceği tek mantıklı ve uğraşmaya değer şey, basra üzerinden deniz yoluyla hindistan'a çıkmak olurdu. onu da zaten hint deniz seferleri ile denemiş. portekizliler osmanlı donanmasını rezil rüsva edip paketlemişlerdir.
0
wilhelmwasmuss
(29.06.21)
Europa Universalis 4 oynayarak bu soruların cevabını alabilirsin :) Çin (o dönemde Ming) öküz gibi güçlü bir devlet nüfus gücüyle. Hindistan biraz bölük pörçük ama yine de güçlü devletler var. Ayrıca merkezi İstanbul olan bir devlet Osmanlı, Hindistan'a kadar olan bölgeleri yönetmesi çok zor.
0
nundu
(29.06.21)
Hiçbir zaman İngilzler gibi East India Company kurmayı akıl edemeyeceği ve sömürmeyeceği için, Ruslar gibi de eziyet etmeyeceği için Osmanlı Orta Asya'da Türk kavimlerinin olduğu yerde bile tutunamazdı. Balkanları tutamadık, halen daha istemiyorlar bizi, adamlar ingiliz milletler topluluğu olimpiyatları düzenliyor o topraklarda.
0
Hallegadola
(29.06.21)
(6)

Kalp atış hızı

mabl
Kalp ritmim her zaman 100ün üzerinde. Genelde 110-130 arasında.Yaşım 38, kilom 95, boyum 1,74Fazla kilolarımın hemen hemen tamamı göbek bölgesinde, bira göbeği gibi.Egzersiz yapmıyorum, masabaşı çalışıyorum.Kalp ritmimin hep 110 üzerinde olması normal mi?
Kalp ritmim her zaman 100ün üzerinde. Genelde 110-130 arasında.

Yaşım 38, kilom 95, boyum 1,74
Fazla kilolarımın hemen hemen tamamı göbek bölgesinde, bira göbeği gibi.

Egzersiz yapmıyorum, masabaşı çalışıyorum.

Kalp ritmimin hep 110 üzerinde olması normal mi?
0
mabl
(28.06.21)
Olur gidersin abi emin misin oyle olduguna? Dandik miband ile falan olcmuyorsun degil mi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.06.21)
hocam hep 110 üstünde olması büyük sıkıntı yaratır uzun vadede. hiç normal değil 38 yaşındaki birisi için. kalbin oturduğunuz yerde dakikada 110 kez atması kapasitenin şu an bayağı zayıf olduğunu gösterir. farklı durumlara bağlı olarak kalp atış hızı artıp azalabilir tabii ama genelgeçer bir örnek olması açısından,

i.pinimg.com

sizin şu an ortalama olmanız için bile 71-75'e inmesi lazım onun. dakikada 110 demek kalbin "ben kan pompalayamıyorum, o yüzden sağlıklı bir kalbin tek atımda yaptığı iş için iki kat çalışmam gerekiyor" demesi anlamına geliyor. mümkünse kilo verin ve egzersiz yapmaya çalışın. düzenli olarak yürümek bile fayda sağlayacaktır. benim şu an karıştırdığım haltlar yüzünden arada durduk yere 110-120'ye çıkıyor ve bayılacak gibi oluyorum, fiziksel aktivite yokken kalp atışının 110 olması iyi değil genç birisi için.

ha bunun yanında palve'nin dediği de önemli evet, neyle ölçtüğünüze bakmak lazım. bazı cihazlar pek güvenilir olmuyor, gerçekte 65'se 100 gösterebiliyor.
0
der meister
(28.06.21)
acil kardiyoloji.
0
andlee
(28.06.21)
kardiyoloji +1
ardından kalbi güçlendirici egzersizler, besinler, stresten uzaklaşma ve doktor uygun görürse yavaş yavaş kardiyovasküler egzersizlere dönme (koşu, bisiklet, yüzme).

ben böyle yaparak dinlenme kalp atışımı 55lere düşürmüştüm.
0
tey tey
(28.06.21)
Samsung Note ile ölçüyorum, ama elle sayınca da aynı çıkıyor.

Bu yıllardır böyle. Yeni bişey değil ki.
Arada gidiyorum kardiyolojiye VSD için, EKG, EKO falan bakıyolar, hiçbir doktor şimdiye kadar bunla ilgili yorum yapmadı.
Doktorlar şikayet etmediğim bi konuda yorum yapmıyor olabilir mi?
0
🌸mabl
(28.06.21)
Doktora söylerseniz Holter EKG önerebilir. Gün boyunca EKG kaydediliyor. Daha doğru değerler o zaman ortaya çıkar.
0
dissendium
(28.06.21)
(10)

Sıfır reno vs ikinci el bmw/audi/volvo

messina123
Benzer fiyatlı olsalar ve bu ikilemde kalsanız hangisini tercih ederdiniz?
Benzer fiyatlı olsalar ve bu ikilemde kalsanız hangisini tercih ederdiniz?
0
messina123
(26.06.21)
Ben sıfırı tercih ederdim.
0
dissendium
(26.06.21)
en düşük audi olan a3'ün bile 60 bin bakımı 2600 lira. buna ıvır zıvır zamanlarda çıkardığı ek masrafları, tüm parçalarının normalden en az %60-70 daha pahalı olmasını, kasko ve sigorta priminin 1.5 kat olmasını, kaza yaptığın anda ufak tek bir farının bile 15 binden başladığını eklemiyorum. daha geçen hafta dışarıdan zar zor görünen ufacık bir kazada 13 bin tl hasar kaydı girdi tampon + ön plastik zımbırtılar değişti diye. ki audi nispeten volvo ve bmwye göre daha uygun çünkü en azından bazı parçaları vw grubuyla ortak. ve son olarak lüks aracı alan adam bütçesi rahat olan adam oluyor ve gerçek manada ayı gibi kullanabiliyor, zaten en ufak arızasında sıkılınca direkt satıp yenisini alacak adam oluyor yani. bu yüzden temiz kullanılmış bir araç bulman da çok daha zor oluyor.

yani çok rafine zevkleri olan paralı bi arkadaşsan ikinci el lüks araç al. ama normal standart sıradan vatandaş isen hiç macera arama, kendini yorma derim. lüksün ucuzu olmaz. sıfır renoyu her türlü tercih ederim diğer sınıfta araç kullanan biri olarak, sıfır araba her zaman en az 5-6 sene kafa rahatlığı demektir.
0
roket adam
(26.06.21)
premium diye bahsedilen araclarin ikinci elleri sikinti cunku roket adam'in dedigi gibi kullanan adamin umrunda olmayabiliyor, zaten zengin adam.
buna ek olarak gene ayni sekilde tamiri, bakimi, sigortasi, kaskosu daha pahali.

ikinci el premium arac eger tanidik tamirci varsa ya da ufak tefek tamirlerden anliyorsaniz (ya da bakimlardan, misal yag degisimi) alinabilir. onun disinda bu luks araclari hic bozulmaz, sikinti cikarmaz cok kaliteli diye gosteren her sey marka algisi. cogu da bir suru teknoloji ile dolu oldugu icin onlar da baya sikinti cikariyor.

neyse, ben olsam sifir araba alirim. ya da ikinci elde olsa luks/premium almam. luks premium ancak su sartlarda alirim;
yetkili bir bayi satacak, garanti verecek.
bakimlari hep yetkili serviste yapilmis olacak.
tamire para ayirmis olacagim.
birinci elden olacak.
0
logisticsmanager
(26.06.21)
Soyle ki ayni ikilemde olup bmw alan biriyim. En azindan kaliteli bir sey kullaniyorum. Reno cart curt ne bileyim o kadar para ver dokundugun her sey kalitesiz olsun.. bilemiyorum altan, mantikli mi? Sanmam
0
mhmtt
(26.06.21)
Valla vitesi motoru bozuk olmayan ikinci el o markalardan buluyorsan al.

Benim bmw,volvo diye ciktigim yolculuk gidip sifir almamla sonuclanmisti. Audi'yi zaten dsg'den elemistim.

Bmw'lerde kursun delikleri, 50binlik servis faturalari kayis koparmalar, kapi dosemesi soyulmasi derken pes ettim.
Gidip bakiyoruz piston eritmis motor bloguna yapismis da revizyon gormus falan.
Araba degil de saatli bomba uretmis herifler.

Volvo'nun dizellerinde vites sorunu vardi tork yuzunden, zaten uretimi durdurdu galiba. Onu da oradan kaybettik. Benzinli dusunmuyordum

Kafan rahat olsun istiyorsan filolar ne tercih ediyorsa onu alacaksin.
Yok ben borusana kafa goz girisirim dersen diger maceralar da guzel.
0
divit
(26.06.21)
ikisinin ortası olması en mantıklı olan.

şimdi sıfır renault alsan kısa vadede sorun vermez ama içinize de sinmez bu araç ancak diğer haliyle üst segment bi araçta bakım, onarım vs. durumlar da sizi yorabilir. ikisinin ortası düşük km, yüksek model, bakımlı binilmiş düzgün bi toyota veya honda almanız hem kalite hem de çıkabilecek arızalara karşı onarım maliyeti anlamında sizi tatmin edecektir.

mantık evliliği=japon :)

bu arada ikinci el alacaksanız çok sağlam bi ekspertiz firmasına gitmenizi tavsiye ediyorum. piyasada pert araç dolu.
0
johnnie w lker
(26.06.21)
bmw acisindan konusursak;

ikinci elinin sorunu bitmez. sahipleri tarafindan sorunlari bitirilen bmw zaten bir daha ikinci el piyasasina kolay kolay girmez.

elim tornavida tutar, teknik islerden anlarim diyorsan anca ikinci el bmw. o da bekar olmak sartiyla. yoksa euro 10+ tl olmus bir ekonomik buhranda her sorun oldugunda servise gidersen eger bu is bobrekleri satmaya gider.
0
rm
(26.06.21)
Lexus ya da acura al bulabilirsen. Üst sınıf japon. Soruna gelecek olursak paran varsa, masrafları dert etmiyorsan mercedes.
0
komando kani var bende
(26.06.21)
Premium ikinci el temiz ise sıfır renoya tercih ederim. Bmw Audi almam ama Mercedes alırım. Bmw X5 vardi tamircinin önünde kapısı oturduğum hissiyatı falan çok dandik geldi Mercedes kullanıcısı olarak. Eski model Mercedes bile sana çok iyi hissettiriyor. Yağ su bakım ve eskiyen parçalar senin tek derdin. Elbette arıza çıkarır ama ben bunun diğer modellere göre daha az olacağını bilerek aldım çok şükür ki öyle de oldu. Bursa da bir ara bakıma götürdüm içerde hep BMW Lee yatiyordu arızadan. Vw gurubu da çok arizalaniyor. Vites vs.
0
lion de la Turquie
(26.06.21)
Bakimli ve kazasiz oldugunu varsayarak Audi.

Bmw'yi direk eledim, ikinci elde temizini bulmak zor ve devamli ilgi istiyor, biktiriyor. Merso da ayni sekilde, sacma sapan agrizalar vs. Bu araclarin kalitesinde 2000lerin basindan itibaren ciddi dusus var.

Volvo cok ruhsuz geliyor bana artik, eski Saablarin Volvolarin bir karakteri vardi. Gecen sifir bir xc90'in icine oturdum, derisi falan hic hosuma gitmedi, almanlardan birkac tik asagida ic mekan kalitesi.
0
cooperr
(29.06.21)
(3)

bu böceğin adı nedir?

asabi
soba bacasından üstüme düştü. ödümü kopardı…
soba bacasından üstüme düştü. ödümü kopardı…
0
asabi
(25.06.21)
bok böceği sanki.
0
lazpalle
(25.06.21)
bok böceğine benziyor.
0
rose parks
(25.06.21)
Cetonia aurata olabilir.
0
dissendium
(25.06.21)
(3)

İstanbulda ehliyet için rapor veren aile hekimi merkezi

neysene
Var mıdır? Bulunduğum yerdeki sağlık ocağında doktorların umrunda bile değil. Devlet hastanesindeki uzman doktor tetkikleri için dahi “ben bunlara güvenerek sana rapor veremem” dedi.Veren bir sağlık ocağı var mı istanbulda?Avrupa yakası fatih dolaylarında olursa iyi olur ama yoksa da uzak yere de gi
Var mıdır? Bulunduğum yerdeki sağlık ocağında doktorların umrunda bile değil. Devlet hastanesindeki uzman doktor tetkikleri için dahi “ben bunlara güvenerek sana rapor veremem” dedi.

Veren bir sağlık ocağı var mı istanbulda?
Avrupa yakası fatih dolaylarında olursa iyi olur ama yoksa da uzak yere de gideriz artık.
0
neysene
(25.06.21)
Aile hekiminiz olmayan diğer aile hekimleri veremez. Sistem izin vermiyor.
eski sistemdeyken okmeydanı eah'den de alabiliyordunuz.
0
unalub
(25.06.21)
Sait Ciftciden almistik biz
0
balpolen
(25.06.21)
Sistem böyle çalışmıyor ki. Siz aile hekiminizden randevu alacaksınız. Bir sorun varsa aile hekimi ilgili bölümlere sevk edecek. O bölümden randevu alacaksınız. Uzman doktor bir sorun yok derse zaten rapor almış oluyorsunuz. E-Devlet'ten çıkıyor rapor. Aile hekiminiz ilgilenmek zorunda. İlgisiz biriyse aile hekiminizi değiştirin.
0
dissendium
(25.06.21)
(4)

uzun yolda görülen tek katlı beyaz yapı

edgenabby
otoyolda seyahat ederken her 10 kilometrede bir tek göz beyaz bir yapı görülür dağların eteklerinde.bu binaların işlevi nedir?
otoyolda seyahat ederken her 10 kilometrede bir tek göz beyaz bir yapı görülür dağların eteklerinde.

bu binaların işlevi nedir?
0
edgenabby
(24.06.21)
Çok belirsiz bir soru ama su deposu olabilir. Pompa istasyonu olabilir.
0
dissendium
(24.06.21)
Elektrik trafolari olabilir
0
exlibris
(24.06.21)
bundan mı bahsediyorsunuz?

www.sakarya-saski.gov.tr
0
jepa
(24.06.21)
🌸edgenabby
(24.06.21)
(11)

Kılıçdaroğlu neden seçim istiyor

sckxyss
Adam kaç aydır erken seçip istiyip duruyor. Demokrasinin göstergesi seçimdir, halktan korkulmaz, hadi sandığa diyor. Demokrasinin göstergesi erken seçim midir? Her seçim dendiğinde seçim mi olacak bu ülkede? Hem adamlar niye seçim yapsın şu koşullarda, nedir bu isteği akp için makul kılacak olay? Oy
Adam kaç aydır erken seçip istiyip duruyor. Demokrasinin göstergesi seçimdir, halktan korkulmaz, hadi sandığa diyor. Demokrasinin göstergesi erken seçim midir? Her seçim dendiğinde seçim mi olacak bu ülkede? Hem adamlar niye seçim yapsın şu koşullarda, nedir bu isteği akp için makul kılacak olay? Oy kaybediyorlar, kaybettiklerini de biliyor. Neden tamam, hadi seçim desinler ki?

Beni rahatsız ediyor bu erken seçim çığırtkanlığı, siz ne düşünüyorsunuz?
0
sckxyss
(24.06.21)
AKP gitsin diye. Başka neden olabilir ki. AKP zaten gitmek istemeyecek. İBB seçimlerinde bile işi yokuşa sürdüler. Aradan kaç yıl geçti, hâlâ Ekrem İmamoğlu'na sorun çıkarıyorlar. Koşulların fazlasıyla uygun olduğunu düşünüyorum seçim için ama bir süre daha beklenebilir.
0
dissendium
(24.06.21)
Ne kadar erken giderlerse o kadar iyi. Alım gücü hızla iyileşsin diye. Boş koltuk bile damattan daha iyi yürüttü süreci. Hepimiz gördük.
0
benoyledemekistemedim
(24.06.21)
Normal sartlarda soyledigin dogru, neden bir ülkede zirt pirt seçim yapilsin.

Ama söz konusu olan akp ve onun ülkeye olan zarari. Kangren olmus bir bacagin kendi kendine iyilesmesini bekleyemezsin. Su an secim yapilsa akp gidici ve bu yuzden onlar da secim kazanmaya degil, mevcut olanaklari ile muhalif sindirmeye çalisiyor.
0
Avoiding The Puddle
(24.06.21)
"bizi %50 seçti" çığırtkanlığına karşılık "o 3 sene önceydi, hadi gel bakalım şimdi kaç seçecekler" çığırtkanlığı var. normal şartlar altında bence de haklısın ama tr gibi ülkelerde durum bu maalesef.
0
roket adam
(24.06.21)
Erken seçim kararı almak. Biz sıçtık demektir. Bunu avantaja çevirmek istiyor.
Göstergeler iyi geliyor bir de. Halk bezdi. Doğru politikalar ile başarabilir.
Ama ekonomi, sağlık, iş, eğitim gibi konularda daha yapıcı nokta atışı Konulara değinmeli.
Şu an akp gitsin dalgasını arkasına alsa Da, ekonomide ne yapacağını göstermesi lazım. Yoksa AKP giderse kredinizi bile ödeyemezsiniz lafına yenilirler.

2005, 2008, gibi eski seçimlerde AKP bu kozu iyi kullandı.
0
neymis
(24.06.21)
Niye istemesin ki? Adamlar şu an muhalefette yani iktidarda değiller. Onlarin da istedikleri bir an önce iktari ele geçirmek ve güç sahibi olmak. Bunu gerçekleştirmek için de ellerinden geleni yapıyorlar.

Zaten iktidar-muhalefet cephelerinde bir tarafın istediği şey diğer tarafın çoğu zaman zararınadir. Yani amaç iktidarın çıkarına olmasını sağlamak değil, aksine kendi çıkarı için iktidarda bir baskı kurmak ve bu baskı neticesinde de istediğini almaktır. Şu an AKP güç kaybediyor, ülke kötüye gidiyor dolayısıyla bir erken seçim durumda gitmeleri çok büyük olasılık. Hal böyleyken muhalefet de bunu lehine kullanmaya çalışıyor ki bu da son derece doğal.
0
j r r tolkien hayrani
(24.06.21)
benim de merak ettigim 2023'de harbiden ne olacak? kismi. ülkeye update yapilmayacagi kesin. bakalim, heyecanla bekliyoruz.
0
evimin paspasi
(24.06.21)
Bilmemem farkında mısın ama ülke yönetilmiyor. Hızlıca bir grubun menfaatleri için çalışmalar yapılıyor ve o grubun menfaatleri Türkiye halkının menfaatleriyle çelişiyor. Seçim istemesinler de ne istesinler?
0
guitarissimo
(24.06.21)
Gidişat kötü ve hükümete güven azalmışsa eğer erken seçim istenir tabi. Takvimdeki seçime kadar geçecek zaman ülkenin zararına sonuçta. Ödenmesi gereken dış borçlar var. Para etmeyen bir tl'miz var. Swapla şununla bununla çeviriyorlar ve her hareket zarar yazıyor bize. Kılıçdaroğlu da akp'nin kazanamayacağından emin ya da akp'nin bunu göze alamayacağının farkında. Düellodan kaçan itibarını da kaybeder. Bu da halk nezdinde bir kazançtır tabi.

Bağımsız olması gereken yargı ve MB tamamen siyasetin elinde. Yeni bir hükümetle tam bir fabrika ayarı olmasa da eski aksak haline kavuşabilir bu kurumlar.
0
IncredibleMau
(24.06.21)
seçim istiyorum söyleminin alt metni "siz artık bu ülkeyi yönetemiyorsunuz, elinize yüzünüze bulaştırdınız, hem bakın halk artık sizi istemiyor" demek.

Kılıçdaroğlu özet olarak "eline yüzüne bulaştırdın, batırdın memleketi, halk arkamda diyorsun ama o eskidendi, yiyorsa gel kapışalım" diyor.

Akp için seçimi makul kılacak bir durum yok evet. Akp için mevcut durum iki ucu boklu değnek.
Seçimi kabul etse yüksek ihtimal yeniden seçilemeyip iktidarı kaybedecekler, seçime hayır dese CHP bunu sürekli olarak gündeme getirip bakın götleri yemiyor milletten korkuyorlar diye Akp yi yıpratmaya çalışacak. CHP için her türlü avantajlı.

Ayrıca yeni bir şey değil ki bu, bu işler ben kendimi bileli böyledir, iktidardaki parti iki tökezlesin muhalefet hemen seçim ister(Gerçi genelde Bahçeli ortaya atardı erken seçim lafını)
Bakma şu an tüm medya göbekten RTE ye bağlı kimse sesini çıkartamıyor, 95-2005 arası medya olsa içinden geçerlerdi RTE nin.
0
zikardo
(25.06.21)
psikolojik baskı yapıyor. kendisi de şu an seçime hazır değil zaten.
0
mikahakkinen
(25.06.21)
(5)

ABD hakkında siyasi toplumsal soru

iddaaci
Merhaba, vikipedia’da Amerikalı kişiler hakkında okuma yaparken early life bölümünde yahudi olduğu özellikle belirtiliyor. “Born into a jewish family” diye. Şehirler hakkında okuma yaparken de demografi kısmında şu kadar beyaz bu kadar afro american diye istatistik sunuluyor. Bu neden yapılıyor? Yan
Merhaba, vikipedia’da Amerikalı kişiler hakkında okuma yaparken early life bölümünde yahudi olduğu özellikle belirtiliyor. “Born into a jewish family” diye. Şehirler hakkında okuma yaparken de demografi kısmında şu kadar beyaz bu kadar afro american diye istatistik sunuluyor. Bu neden yapılıyor? Yani ne gerek var? Bizim bilmediğimiz ama böylesi doğru diye düşünülen bir şey mi var?
0
iddaaci
(23.06.21)
Aile soykırımdan kaçıp ABD'ye yerleşmiş olabilir. Daha ayrıntılı araştırma yapmak isteyenler için ipucu olabilir.
0
dissendium
(23.06.21)
Resmi kurumlarda (hastane dahil) Formlarda hep race kısmı oluyor abd’de. Black, white, asian gibi seçenekler oluyor şıklarda da.
0
but that was just a dream
(23.06.21)
Ornegin white degilsen universiteye giriste sansin daha yuksek. Benzer sekilde ailede universite okuyacak ilk kisi sen olursan onceligin oluyor. Is bulmak istersen de cesitlilik olmasina dikkat ediliyor.

Bu arada Turkiye'deki unlu kisilerin sayfalarina da bakin "born into an Armenian family" vb seklinde seyler de yazar. Yani her kisinin sayfasinda yazar. Almanya'daki kisilere bakarsan "born into a Turkish family" diyecektir.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
Atiyorum unlu kisi bir gazetede, dergide roportaj sirasinda kendini anlatiyor, Wikipedia da o bilgiyi kullaniyor, abdye ozgu degil. Yeter ki bilgi olsun. Kisi aile ici siddete maruz kaldi, okulda bullylige maruz kaldi falan gibi seyler de olabiliyor sayet o kisi bahsetmisse daha onceden, wikipedia'da kullanir yani. Sehirlerle ilgili bilgiyi de nufus sayimlarinda cekiyorlar genelde, kendinizi hangi etnik kimlige ait tanimlarsiniz diye soruyorlar sayimda. Devlet dairelerinde vs de anketlerde soruyorlar, yararli da olabiliyor, siyahiler genetik olarak prostat, seker hastaligi riski daha fazla vs
0
neverletyougodown
(23.06.21)
Bana sadece race mevzusu değil de, Amerikalıların genel olarak bi istatistik/data takıntısı var gibi geliyor. NBA'de 50 yıldan beri kim kaç blok koymuş onun bile kaydı var.

Güzel bişey ben seviyorum. Bişeyi merak edip bakacağın zaman her şeyin kaydı çıkıyor. Genel olarak araştırma yapacaksan, önemli bi konuda karar vereceksen veriye ulaşabilmek faydalı, o yüzden kaydediyorlardır.
0
plutongezegendegilmi
(23.06.21)
(22)

Alman disiplini

dissendium
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insan
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insanlar mı?

Almanya'da yaşayan bir tanıdığım var teyzemin tarafında. Çocukları olduğunda çocuğun uyku saati geldiğinde çocuk ağlasa da çocuğu uyutuyorlardı. Türkiye'de çocuk ağlayınca tamam, uyuma deyip pes ediyorlar. Bu örnek abartılı mı yoksa tüm Almanya'ya yayılmış bir olay mı?
0
dissendium
(23.06.21)
Abartı şeyler bunlar. Nice disiplinsiz alman arkadaslarim oldu, nice almanla calisiyorum hic de öyle makine gibi değiller.
Dakikligi bilemem de öyle herkes 7de uyanıyor falan saçma.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
Ortaokul ve lisede anadolu lisesinde Alman hocalarla okudum, net bir şekilde bu konularda karakterime yön verdi. Buraya bile yayılıyor yani :) Tabii ki Alman disiplini olsun diye diye yapmıyorlar, normalleri öyle, bizim gibi sallapati yaşamak diye bir konsept yok. Çünkü her şeyin belli bir günü ve saati var, x şey için yarın alırım diyemiyorsun çünkü kapalı oluyor kesin vs. Ama tabii ki tüm ülkenin her bireyi aynı değil. Yoksa delisi divanesi de çok, niye olmasın.
0
whoosie
(23.06.21)
Adamlar ilkokuldan üniversiteye önemli şahsiyetler olarak Kant, hegel, marx, scheler, huserrl, nietzche filan okuyorlar ya da onları okumuş öğretmenler tarafından yetiştiriliyorlar. Biraz farkları olsun.
0
iddaaci
(23.06.21)
genelleme yapmak gerekirse, almanlar kesinlikle daha sistemli calisiyorlar, isleri belirli bir plana gore ilerliyor ve zamaninda da tamamlaniyor. esneklige, son dakika degisimlilerine acik degiller haliyle. planinin disina cikmak, is taniminda degisiklerin olmasi tolere edebilecekleri seyler degil. bu sadece is icin gecerli degil, sosyal yasantilari da oyle, spontane hadi suraya gidelim gibi durumlar onlara ters geliyor. bulusulup biryerlere gidilicekse cok onceden planlanmis olmasi gerekiyor.
0
Labyrinthe
(23.06.21)
Üniversitedeyken Alman öğrencilerle birlikte okumuştum. Öğlene kadar uyuyup dersi kaçıranı da var projeyi iki hafta önceden bitirip hazır bekleyeni de var. Mesela biri her gününü saati saatine planlar, sabah altıda uyanırdı. Onun yakın arkadaşı kervan yolda düzülür kafasındaydı.
Genelleme yapmak cok zor. Mesela ben Alman olmama rağmen ortaokuldan beri her sabah altıda kalkar, günlük programa göre hareket ederim. Bence milletle pek alakası yok.
0
Anthony McCarten
(23.06.21)
Böyle şeyler genele nispet edilir. İlla zıt örnekler vardır. Benim gözlemimde genel anlamda dakikler. Düsseldorf’ta sabah 6’da tramwaylar dolu oluyordu hep insanlar işlerine gidiyordu erkenden.
0
but that was just a dream
(23.06.21)
@iddaaci, dediğiniz şeyle bağlantı kuramadım maalesef.
0
🌸dissendium
(23.06.21)
avusturya liseliyim.

bir öğretmenimizin eşi vefat ettiğinde kadın "yasımı kendi boş zamanımda tutabilirim." diyerek ertesi gün okula gelip derse girmişti.
bunun gibi çok örnek hatırlarım lise yıllarımdan.

genel olarak "iş zamanında iş yapılır, boş zamanda boş zamanda ne yapmak istiyorsan o yapılır" kafasındalar.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
Almanya'da Erasmus'ta okulda surada burada iki Alman tanidim, onlar soyledi o zaman 85 milyon Alman'in hepsi boyle diyen tipler turemis. Bunlarin Alman versiyonu iki Turk gorunce tum Turkler barbar diyen tipler.

Gercek su, Almanya'da disiplin kulturu var. Kultur var kisaca. Cogunluk bu kulture uyum saglar. Arada 15 milyon farkli insan da secebilirsin, kalan 70 milyon bu acigi kapatir.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
cocugu bilmem ama is hayati su sekilde:

mesai girisi: 7:15 olan isler var. 7:15'te gelirsen personeli bulursun.

bir is gorusmesine gittim. berlin'de potsdam diye bir bölge var. berlin merkeze uzak. görüsme 8'deydi. ben 7:50'de vardim. görüsmeciler 2. tur kahveye dönüyordu.

son örnek: asi merkezi 7:12'ye randevu verdi. 7'de gittim. sira vardi ve islemler baslamisti. öyle bir iki degil calisan. ~70-80 kisilik bir ekip var asi merkezinde.

diyecegim o ki is ve saat konusunda hassaslar.
0
helenart
(23.06.21)
Ben size Almanlarda neyin farkli oldugunu soyleyeyim.Elbette Alamanlarda da kaytaran, tembellik yapan, vergi kaciran, kurallara uymayan, toplumsal normlara ters hareket eden kisiler var.Ancak bu gibi davranislarda bulunan kisiler yaptiklarini arkadas grubunda anlattiginda herkes ayiplar.Kimse helal olsun demez.Toplumsal ahlak cok guclu.Bu toplumsal ahlak insanlari dogru ve duzgun olana yonlendiriyor.Bizde ise tam tersi.Ne kadar kaytarirsan, kurallari ihlal edersen o kadar itibar gorursun.Herkes seni takdir eder.
0
turkuaz
(23.06.21)
Almanya'da doktora yapiyorum en caliskan ögrenciler Tr'den gelenler. digerleri saat 17 olunca kaciyorlar. Alman caliskanligi yalan.
Sabah erken kalkiyorlar ama saat 8'de zaten heryer kapaniyo, erken uyuyorlar.
sert bi disiplin degil de, yapilacak isleri programlayip yapiyorlar, ama aklina sert yogun bi is programi gelmesin.

edit: zuhahaha
0
durgunfoton
(23.06.21)
Almanlara spesifik bir disiplin değil bu bana göre. Kuzey ve batı Avrupa'da cehalet az olduğu için insanlar olması gerektiği gibi yetiştiriliyor. Olması gereken bu yani.
Ha Almanlar o bölgenin bayrak sallayanı olduğu için adları çıkmış tabii disiplinli diye.
2. Dünya savaşı ile anilmalarinin da bunda büyük etkisi var işte Nazilerin gümbür gümbür yürümesi gibi :)
0
yarey
(23.06.21)
Alman ekolunde mukemmelliyetcilik kesinlikle var, herseyin perfect olmasi lazim. Liyakat cok onemlidir. Almanlar disiplinde herhalde dunyada ilk uce girer. Oyle olmasa o kadar dunyaca unlu markayi sansa cikartamazlardi.
0
cooperr
(23.06.21)
21. yüzyılda ajanda kullanıp 3 ay sonra yapacağı (çok da önemli olmayan) şeyi yazan Hollandalı gördüm ama Alman görmedim. Belki de Hollandalı disiplinini konuşmalıyız?
0
1195
(23.06.21)
Almanya bizim gibi jenerasyonlar arasi devasa farklar var.

Su an disiplin falan yok aldiklari projeleri bitiremiyorlar, berlin havalimani insaatina bakabilirsin.
Asiyi bile vuramadilar kendi urettikleri halde beceremiyorlar.

Iyi zamanlar gevsek insanlar getirir muhabbeti iste.
Projeye turk muhendis almasinlar fabrikalari bile acamazlar.
Biontech gocmenlerden olusmasa 100 yil gecse o asiyi bir alman bulamazdi
0
divit
(23.06.21)
Türkiye ya da diğer orta sınıf ülkelerden giden doktora öğrencileri ABD'de de daha iyi çünkü o ülkenin kendi vatandaşının iş bulmak için ugrasmasina bizimki kadar gerek yok. Lisan bitirdi diye ayda en az 3000 dolar maaşla işe basliyorlar. Bizim lisans bitiren mühendisimiz 1000 dolar maaş alamıyor. Yüksek lisans yapayım doktora yapayım da maaşım 8000'e çıksın en azından 1000 dolar olsun diye uğraşıyor. Bu nedenle Batı'da ortalama biri Türkiye'de ise en iyiler yurt dışında doktora yapıyor. Onların en iyileri dünyanın en büyük sirketlerinde.

Bu nedenle doktora öğrencisi karşılaştırması yapmak yanlış. Hala iki üç Almanla Almanya'yı karsilastiriyorsunuz.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
yanlış bulunsa da doktora öğrencisi olarak da yazacağım :D
Tanıdığım tüm arkadaşlarımın ajandaları var, çok yükleri yok ama kesinlikle programlarına uyuyorlar.
bir proje sundular, 10 yılda bitirdik, başarılıyız vs. diye, şok geçirdim. Türkiye'de 3 öğrenci ile 4 yılda yapılır. ama 1 ay çok yapılabilir, 1 ay gevşek yapılabilir, bunlarsa aynı sabit hızla ilerliyorlar. Kendi araştırma merkezimde hiç 10 yıllık proje görmedim, belki askeriyede vardır bizde.
0
Ley
(23.06.21)
Kaç zamandır %90 Almanlardan oluşan bir ortamda çalışıyorum. X jenerasyonundan Z jenerasyonuna kadar her tür her insan var. Ben övülen disiplinlerinden çok gereksiz prosedür ve bürokrasi ile isleri zora sürmelerinden başka bir maharetlerini görmedim.
0
PopeHope
(23.06.21)
Hem Almanya'da, hem Türkiye'de çeşitli projeler için Almanlarla birlikte çalıştım. Almanlar zamanı verimli kullanıyor. Bir de sorumluluk bilinci yüksek. Arada elbette gevşekler var. Ama genel oranda sayıları bizdekinden fazla. Fark bu. Şöyle özetleyeyim gözlemlerimi:

-Ofisten genelde Türk ekipleri en son çıkar. Daha çok çalıştığımız için değil. Gün içinde geyiğe çok sarıp işi yetiştiremediğimiz için. Almanlar iş saatinde iş yapıyor. Bizde 10'a kadar çay sigara eşliğinde güne hazırlanma. 11'e kadar statüs görünümlü sohbet muhabbet. 45 dk iş. 1145'ten itibaren yemek için hazırlanma. Uzun bir öğle yemeği, yemek dönüşü bir sigara. Türkiye'de gerçek mesai 1buçukta başlar. Böyle uluslararası projelerde genelde İtalyanlarla Türkler çok iyi anlaşır:)

-Buna ben akıllı çalışmak diyorum. Genelde yukardaki örnekteki gibi durumlarda Türk ekibi şöyle bir tribe girer... "biz geceye kadar mesai yaptık". Yahu mevzu mesai yapıp kendini yıpratmak değil ki. Akıllı ol günü verimli kullan sen de 6'da çık.

-Paralarını da tasarruflu kullanıyorlar. Genelde savurganlıktan hoşlanmazlar. Bizde her ofis çalışanının mesela bir temizlikçisi vardır. Maaşı kaç olursa olsun. Almanlar'da bu oran çok düşüktür. Dışarda yemek konusu da öyle. Çoğu insan yemeğini evden getirir.

-Ben bir toplantıya hazırlanırken şirketin genel müdür yardımcısının elinde paspasla yerleri sildiğini gördüm. Türkiye'de bu pozisyonda bir adam gidip kendi suyunu bile almaz mesela. "AYşe hanım 1 çay 1 su rica edelim...". Hatta Türkiye'de şunu görmüşlüğüm var yediği yemeğin çöpünü odası kokmasın diye kapının önüne bırakıyor adam. KApının önü 100 kişinin çalıştığı ofis. Çöpe atmıyor adam "title"ı yüzünden. Almanlar bunlara çok takılmıyor gördüğüm kadarıyla.

-
0
anten
(23.06.21)
Uzun süre Almanlar ile çalışmış birisi olarak gerçek olduğunu söyleyebilirim.
0
depresif çocuk
(23.06.21)
Alman yöneticileri olan biri olarak iş anlamında konuşabilirim. Disiplinden ziyade sistemli çalışıyorlar bence de. Belirledikleri sistem dışına çıkman, inisiyatif alman, sonuçları olumlu olacak olsa bile onlar için anlamsız. Zaten sistem kendini götürüyor niye ekstra bir şey yapman gereksin ki modundalar.

Alman politikası ile Türkiye'de iş yapmaya çalışmak çok zor, buradaki pazarın farklı olduğunu anlamak bile onlar için zor; sebepleriyle anlatıyorsun ama öyle bir sebebin olacağını bile kavramakta zorlanıyorlar. Açıklıyorsun, olsun yine de normaldeki gibi yapalım diyorlar. Ve işin tuhafı, sistemin dışına çıkıp sıra dışı başarı göstersen bile sonuca odaklanmayıp bi dahakine böyle olmasın diyorlar.

Jenerasyon arası fark olduğuna katılıyorum ama. Eskileri aynı zamanda despot, gençler biraz daha sistem dışına çıkmaya meyilli; en azından seni anlamaya çalışıyorlar.
0
Jux
(23.06.21)
(16)

Hangi dizileri izliyorsunuz?

chillbabe
şu sıralar hangi dizileri izliyorsunuz ve neden?
şu sıralar hangi dizileri izliyorsunuz ve neden?
0
chillbabe
(22.06.21)
Friends'i ikinci kez izliyorum. Özel bir sebebi yok. Kafayı verip izleyeceğim bir diziye başlamadım. Yemek yerken falan açıyorum arkaplanda sürekli devam ediyor.

Bir de Rick and Morty'nin 5. sezonu başladı. Onun ilk bölümünü izledim dün.
0
himmet dayi
(22.06.21)
House izliyorum cunku canim izlemek istiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(22.06.21)
friends. ilk defa izliyorum. 1-2 haftada 6 sezonu bitirdim.

edit: aynı dizileri defalarca izleyen ben olmadığım için mutluyum.
0
sutlu nescafe
(22.06.21)
Behzat Ç. izliyorum. Sevdiğim bir diziydi. Genelde izliyorum belirli aralıklarla.
0
dissendium
(22.06.21)
Modern family e tekrar başladım çünkü yeni bir diziyi kafam kaldırmıyor.
0
jazzabel
(23.06.21)
house of cards ve behind her eyes izledim en son.
house of cards o kadar çok uzun sürdü ki uzun süre dizi izlemek istemiyorum.
0
rakicandir
(23.06.21)
Grace and frankie izliyorum ara ara da shtisel.
0
kirmizipilotkalem
(23.06.21)
Bir zamanlar çukurova
0
diffarentiationation
(23.06.21)
The Knick pandemi döneminde tıpa merak saldim. Eskiden doktorların çalıştığını ve tedavi yöntemleri cok ilgimi çekti
0
intern in the house
(23.06.21)
Yakın zamanda doğu dizisini izledim. Şu an ise hükümsüz
0
neysene
(23.06.21)
Modern Family
Six Feet Under
Better Call Saul
0
mutekebbir
(23.06.21)
Bron/broen
0
kucukne
(23.06.21)
şu an the last man on earth izliyorum.
0
naksidil
(23.06.21)
Friends.

Kafa dağıtmak için başlamıştım ama birkaç bölüm diye diye 9.sezona geldim. Nisan ayında başlamıştım.
0
put it in your appropriate place
(23.06.21)
sweet tooth, castlevania, demon slayer, elite, arada friends yemek yerken falan
0
chanandler bong
(23.06.21)
dizi kalmadı evden çalıştığım için 1,5 senedir manyak gibi bütün dizileri erittim, şuan animelere falan geçtim, one piece izliyorum 915. bölümdeyim.
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
(9)

Yüksek lisans fikir

dissendium
Merhabalar. Makine mühendisliği mezunuyum. Kendi bölümüm dışında aşağıdaki bölümlerde yüksek lisans yapma şansım var. Sizce hangisi ya da hangileri kariyer olarak daha iyidir? Bölüm ya da bölümler hakkında bilgisi olanlar fikirlerini paylaşırsa sevinirim. Teşekkür ederim.Elektro-Optik Sistem Mühendi
Merhabalar. Makine mühendisliği mezunuyum. Kendi bölümüm dışında aşağıdaki bölümlerde yüksek lisans yapma şansım var. Sizce hangisi ya da hangileri kariyer olarak daha iyidir? Bölüm ya da bölümler hakkında bilgisi olanlar fikirlerini paylaşırsa sevinirim. Teşekkür ederim.

Elektro-Optik Sistem Mühendisliği

Biyomedikal Mühendisliği

Havacılık Bilim ve Teknolojileri

Enerji Sistemleri Mühendisliği

Otomotiv Mühendisliği

Deniz Ulaştırma Mühendisliği

Tümü tezli yüksek lisans.
0
dissendium
(22.06.21)
Kariyer olarak derken iş hayatında bir noktaya gelme açısından kendi bölümünüz daha iyi olur. Türkiye'de yüksek lisansa yüklenen anlam çok fazla. Üstteki alan dışı bölümler 3 yılınızı alacaktır. Sonuç olarak da bir şey vermeyecektir.

Tavsiyem akademi düşünmüyorsan hiç bu işlere girme. Gireceksen de tezsiz falan yap geç. Özellikle iyi üniversitelerin tezsizine pas parayı.
0
dekart
(22.06.21)
Akademik kariyer planı yoksa önce kendinize uygun olduğunu düşündüğünüz alanda iş bulun.
O alanda gelecek görüyorsanız eğer kariyer fırsatları kovalarken avantajlı duruma geçmek için o alana uygun bölümü tercih edersiniz.

Akademik kariyer planı varsa eğitimini aldığınız alana en yakın olanları seçmek daha mantıklı.
otomotiv, enerji sistemleri müh gibi.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(22.06.21)
@dekart, bu bölümler alan dışı değil baktığım üniversitede. Bilimsel hazırlık yok. 2 yıl sürer bir sorun olmazsa.

Tezsiz yüksek lisansa anlam veremedim. Ortalama üniversitelerde bile 10 bin lirayı buluyor. Zaten bölüm çok yok. Nasıl bir faydası olacak?

@emcekare olmadi einstein olsun bari, akademik kariyerle doğrudan ilgisi olduğunu düşünmüyorum günümüzde. Yüksek lisans yapan mühendislerin büyük bir kısmının akademiyle bir ilgisi yok ama yapmışlar yine de. Otomotiv mühendisliğine olumlu bakıyorum ben de.
0
🌸dissendium
(22.06.21)
Bence kendine asıl sorman gereken sorular şunlar:

1) Bu bölümlerde ders verecek öğretim üyelerinin araştırmacı profilleri nasıl? 1 atıf almış profesörün olduğu bir ülkede yaşıyoruz; bu adamdan zerre bir şey öğrenemezsin. Genelde bu çöplük profesörler, doçentler de Boğaziçi, ODTÜ, İtü, Koç, Sabancı haricindeki üniversitelerdeler. Yani, bu saydığım üniversitelerin dışında bir üniversiteden bahsediyorsan, çok daha iyi araştırman ve didiklemen lazım

2) Hangi bölümün dersleri ilgini çekiyor? Kendine karşı dürüst ol ve gerçekten ilgini çekiyor mu çekmiyor mu onu düşün. 6 bölümün dersleri de ilgini çekiyor olamaz. İlgini çekmeyen bir bölümde yüksek lisans yapmak, tamamen ahmaklık olur. İstediği kadar iş imkanı fazla olsun, sen o alanda UZMANLAŞMAK üzerine okul okuyacaksın
0
hümanist tabutçu
(22.06.21)
Akademik bir hedef yoksa, mühendislik yerine alternatif bir alanı seçerdim. Marketing, işletme gibi. YA da iyi bir MBA. ÖYle ya da böyle mühendis olarak kariyerinizi bir noktadan sonra yönetici pozisyonda sürdüreceksiniz ve bu alanlarda bir eğitim rekabette çok avantajdır.

Yöneticilik ayrı bir disiplin ve yönetici olduktan sonra artık mühendislik bilginiz yetmeyecek başarı için
0
anten
(22.06.21)
emcekare +1

Yazdığın yüksek lisanslar güzel görünmekle birlikte, çok genel oldukları için sana fazladan bir yetkinlik kazandırmazlar gibi duruyor. Yüksek lisans yapmamış bir yeni mezuna göre avantajın olur ama bu işin ideali önce özel sektörde deneyim kazanmak. Örnek olarak otomotiv mühendisliği YL'sı yapmak yerine Daimler'de işe girebilsen, daha sonra üzerine çalıştığın iş hoşuna giderse onunla ilgili teknik bir alanda YL yapsan çok daha verimli olur.

Eğer iyi bir universiteden mezun oluyorsan, kariyerin için iş deneyimi kazanmanı tavsiye ederim.
0
archmage mahmut
(22.06.21)
yükseklisans hem zamanını alacak, hem de endüstride deneyim elde etmeni erteleyecek. üstelik yüksek lisansın var diye verecekleri maaş farkına değmeyecek. daha kötüsü sırf yüksek lisansın var diye farklı alanlara yönelmeyi göze alamayıp seçeneklerini sınırlandıracak.

önerim ilgin olan alanda işe başlayıp deneyim kazanman. çalışırken de kitap, döküman, eğitimler ile kendini geliştirebilirsin.

yüksek lisans yapmış makinesi mühendisi olarak yazdım.
0
sttc
(22.06.21)
Hem akademik hem de iş dünyasında belli bir süre çalışana kadar yüksek lisansın çok önemli olduğunu düşünürdüm ama gerçekten laf olsun diye yapıldığı sürece kişiye diploma haricinde bir katkısı olmuyor. Çok klişe bir cevap olacak ama zamanınızı harcadığınız her diploma ya da mesleki yeterlilik/sertifika mutlaka "Uzun vadede ben bunu yapabilirim." diyeceğiniz bir şey olmalı.
0
PopeHope
(23.06.21)
Mesela şöyle düşün.

Yukarıda saydığın branşlar için aklında bir tez konusu var mı, bu tezi yapabileceğin şahsi imkanların var mı, seni süpervize edecek konu ile ilgili uzman hoca var mı?

Bir de oldu ki derslerde kastılar falan. İş hayatından koparsın.
0
dekart
(23.06.21)
(10)

Şunu oku dediğiniz kitaplar

kljgslsdkjsd
Var mıdır? Tarih olur ekonomi olur bilim olur. Olur da olur yani.Edebiyat/şiir olmasın kafi.
Var mıdır? Tarih olur ekonomi olur bilim olur. Olur da olur yani.

Edebiyat/şiir olmasın kafi.
0
kljgslsdkjsd
(22.06.21)
Ulusların Düşüşü. Ekonomi dalında.
0
himmet dayi
(22.06.21)
Bekir ağırdır- hikayesini arayan gelecek
0
suicides underground
(22.06.21)
Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye - Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 1
0
dissendium
(22.06.21)
Zygmunt Bauman, Yaşam Sanatı
0
nerthus_
(22.06.21)
Nutuk
Kuran-ı Kerim
0
paramolacak
(22.06.21)
Immanuel Tolstoyevski - Safsatalar Ansiklopedisi
John Berger - Hayvanlara Niçin Bakarız
Yerkürenin En Güzel Tarihi (Iş Bankası'nın bu serisi güzel, ilgi alanınıza düşen bir kitap vardır mutlaka. Bir bakın derim.)
Engin Geçtan - Insan Olmak (şahane)
0
ryhmer
(22.06.21)
Muazzez İlmiye Çığ - tüm kitapları
Martin Cohen - 101 ahlak ikilemi
0
jazzabel
(22.06.21)
Devrimci İran, Michael Axworthy
0
heritage
(22.06.21)
Az Gelişmişlik Sürecinde Türkiye - Stefanos Yerasimos

Osmanlı Padişahları - Reşad Ekrem Koçu
0
silah taciri
(23.06.21)
imparatorlugun en uzun yuzyili - ilber ortayli
degisim surecinde turkiye - mahfi egilmez

yakin donem ve guncel sosyo-politik konulara ilgin varsa.
0
bay b
(23.06.21)
(5)

araba sürmeyi öğrenmek istiyorum

buenosdias
ehliyetim var. ama arabam yok. araba almayı düşünmüyorum. sadece haftasonları yada tatillerde araba kiralayıp gezmek istiyorum. kurs mu bakayım?armut'tan falan özel ders mi alayım?eş, dost pek olmuyor heralde.tavsiye edeceğiniz kurs, kişi var mı?bide ne kadar sürede öğrenirim?lokasyon: istanbul
ehliyetim var. ama arabam yok. araba almayı düşünmüyorum. sadece haftasonları yada tatillerde araba kiralayıp gezmek istiyorum.

kurs mu bakayım?
armut'tan falan özel ders mi alayım?
eş, dost pek olmuyor heralde.

tavsiye edeceğiniz kurs, kişi var mı?

bide ne kadar sürede öğrenirim?

lokasyon: istanbul
0
buenosdias
(21.06.21)
ben ilk ailemin aracini kullaniyordum yanimda soforlum trcrubesi olan biriyle. sonra ailem aman araba nerde, aman sen nerelere gittin dendikce kiralamaya karar verdim. tiktokta kiraladim cok da memnun kaldim epeyi gezdim otomatik kullanmak ozellikle cok hosuma gitti. sonra yine kiraladim artik kiralayarak tatile falan gidiyorum. yalniz da kullanirim yanimda birileir varken de kullaniyorum. manuel calisirken yanda tecrubeliye ihtiyac var ama otomatik aracta cok daha hizli adapte oldum cunku arabaya degil saga sola aynaya bakmak kolaylik oldu. manuelde arabayla ugrasiyordum.

velhasil ozet saatlik kiralayip denemeler yapabilirsiniz yaninizda tecrubeli es dostla. yok cesaret edemeyecek moddaysaniz ozel ders gayet is gorur
0
ala09
(21.06.21)
araba almayı düşünmüyorsanız ve elinizin altında sürekli kullanacağınız başka bir araba yoksa büyük olasılıkla dersler işe yaramaz, öğrenmezsiniz. ayrıca lüzum da yok böyle bir durumda.
kullanmanız gereken bir araba olduğunda ders alırsınız.
bisiklete binmek gibi birşey değil bence. süreklilik istiyor. yoksa yolda ilerletecek kadar biliyormuşsunuz, öğrenmişsiniz zaten ki ehliyet alabilmişsiniz. kullanabiliyorum demek için sürekli kullanmak gerek.
0
rewlack
(21.06.21)
rewlack +1

araba kullanabilmek ayrı bir şey, trafikte güvenli sürüş ayrı bir şey. çok kısa sürede araba kullanmayı öğrenebilirsiniz ama kimseyi tehlikeye atmadan araba kullanmayı öğrenebilmek için trafikte çok uzun saatler geçirmeniz gerekiyor. pekiştirdikçe, bol pratikle iyi bir sürücü olunuyor. bence araç sahibi olana kadar bekleyin.
0
evde liyakat kalmamis
(21.06.21)
"bence araç sahibi olana kadar bekleyin."
bence bu Türkiye için artık çok gerçekçi değil. Yeni nesil araba almayacak/alamayacak kiralayacak.

Ben zamanında param varken almadım şimdi bu vergilerle zamlarla hiç almak istemiyorum. 6 yıldır falan araba kullanmadığım için hatırlamak için 10 saat kurs alacağım bir kursla konuştum. Yakınınızdaki sürüş kursuna gidin illa ki özel ders veriyorlardır. (bana 1 ders saati = 40-45dk = 140tl dediler. 10 ders diyince 1200 yaparız diyorlar) Sonrasında bu yeni çıkan Tiktak, Moov, veya Zipcar vb. tarzı şeylerden biri veya birkaçına üye olup (kimi yıllık ücret alıyordu ona bakıp) arada kiralayıp kullanmak mantıklı.
0
nhk ni youkosu
(21.06.21)
@nhk ni youkosu +1

Araba almayı beklemek çok anlamsız. Araba alana kadar hiç araba kullanmazsanız bildiğinizi de unutursunuz. Her ay en kötü bir, iki saat özel ders alın, trafiğe çıkın.
0
dissendium
(21.06.21)
(9)

Yılan ve fare korkusu

kaptan maydanoz
Yılan ve fareden korkan insanlar tam olarak neden korkuyorlar? Kendilerine fiziksel zarar verecek diye mi yoksa tiksinti mi? Ben örümcek, solucan, böcek türevlerinden acayip huylanan, tiksinen bir insanım hatta şimdi yazdım diye kaşınmaya başladım. Ama yılan ve fare korkmayı bırak bana sevimli geliy
Yılan ve fareden korkan insanlar tam olarak neden korkuyorlar? Kendilerine fiziksel zarar verecek diye mi yoksa tiksinti mi?

Ben örümcek, solucan, böcek türevlerinden acayip huylanan, tiksinen bir insanım hatta şimdi yazdım diye kaşınmaya başladım. Ama yılan ve fare korkmayı bırak bana sevimli geliyor. insanların görünce çığlık atmasının sebebini anlamıyorum. Tiksinti mi yoksa fare ısırır filan diye mi?
0
kaptan maydanoz
(20.06.21)
Evrimsel açıdan bu iki arkadaş zehirli ve hastalık bulaştırıcı diye zararlı kabul edilir. Gerçi vebadan önce de farenin kemirgenlik vasfı sebebiyle sevilmemesi durumu var.

Şehir hayatında bu iki arkadaş tarafından zarar görme ihtimalimiz yok denecek kadar az olduğu için sana korkulacak bir şey gibi gelmiyor olabilir.

Yılanları ben de ilgi çekici buluyorum, belgesellerini izlemeyi severim.
0
Jux
(20.06.21)
Soruya cevap veremiyorum ama yılanlı dövmem var. Görünce tiksinen, korkan, bunu neden yaptırırsın bakamıyorum bile diye abartılı tepki gösterenler oldu :D
0
jazzabel
(20.06.21)
Hem ısırılma hem tiksinti.

Yılan sevimli geliyorsa anakonda belgeseli izlemeyi deneyin. Küçük yılanlarda da fili devirecek zehir olabiliyor.
0
dissendium
(20.06.21)
Ben yilan korkumu bol bol kral kobra çizerek kismen astim, bir de Medusa kafasiyla elbette.

Ama hala fotograflara veya belgesellere bakamiyorum.

Sekiro'daki dev pitonla kapisirken tirsmamistim ama Bloodborne'daki "woods of serpent" bolumu hayli rahatsiz ediciydi. Bir de Resident Evil Remake'deki kanalizasyon bolumu...
0
Avoiding The Puddle
(20.06.21)
Bir de ekleme yapmak istiyorum, sürüngenler antik caglarda asaleti sembolize etmis, rolyeflerde ve aksesuarlarda çokca kullanilmis bir motif (bknz. eski Misir).

Ilginçtir, küçükken zerre tirsmazdim,Jennifer Lopez'in "Anakonda"sini ve hatta uzun zaman once olsa da Samuel Jackson'in "uçakta panik" filmini izleyebilmistim..
0
Avoiding The Puddle
(20.06.21)
@dissendium, canlı anakondaya dokundum daha önce. Fare de çok kez elime aldım. Tiksinmedim veya korkmadım çünkü fiziksel zarar verebilecek durumda değillerdi zaten ne bileyim tehlike altında hissetmedim kendimi.
Ama bacağımda örümcek görsem yürümeyi unutuyorum.
0
🌸kaptan maydanoz
(20.06.21)
Yılandan fobi derecesinde olmasa da korkuyorum, fareden ise tiksinme benzeri rahatsızlık hissediyorum. Görmeye dayanamıyorum bildiğin. Tüm hayvanları çok seviyorum, sinek bile öldürmem ama sürüngen ve kemirgenlerle birbirimizi uzaktan sevsek daha iyi. Bu arada yılanlar ve örümcekler baya güzel hayvanlar bence.
0
Josephine.
(20.06.21)
fare: hızlıca yok olması.

Eski evimden fare çıkmıştı ve biz fark etmeden de bir süre fareyle yaşadığımızı anlamıştık, en son birkaç kere karşılaştık. Koşturup yok olan bir şey çok korkutucu. Ayrıca çok pis, hastalık getirebilen bir şey olarak bilinir. Durup beklese bakışsak belki o kadar korkunç gelmez ama bir anda koşup yok olan ve evin çeşitli yerlerine kakasını yapan bir karaltı hiç hoş değil. Ayrıca tek de olmuyorlar sanırım, ailesiyle gelip evinde dolaştıklarını düşün. Biri girebiliyorsa diğerleri de girer çünkü.
0
nhk ni youkosu
(20.06.21)
yılandan korkanlar fiziksel zarar vermesinden, fareden korkanlar da tiksinti nedeniyle korkuyorlar.
0
booty hunter
(20.06.21)
(9)

ailevi sorun

tunaktunaktun
Ben eril kisi yas 45, eşim 47 iki cocugumuz var. Kayinvalide, kayinpeder ziyaret geldi bir aydir bizdeler. Kadin evde çatal bıçağa kkadar herşeyin yerini değiştirerek kendince eve duzen getirmeye çalışıyor. Nazikçe soyledim bu durum rahatsiz ediyor diye, ilkokul mezunu kadin anlamiyor. Eşim de on gu
Ben eril kisi yas 45, eşim 47 iki cocugumuz var. Kayinvalide, kayinpeder ziyaret geldi bir aydir bizdeler. Kadin evde çatal bıçağa kkadar herşeyin yerini değiştirerek kendince eve duzen getirmeye çalışıyor. Nazikçe soyledim bu durum rahatsiz ediyor diye, ilkokul mezunu kadin anlamiyor. Eşim de on gun idare et modunda. Buyuk ihtimal kocasi rahat etsin diye iki kişilik ikea yatagimizi evin en altina koy diye hanima baski kurdu. Ben de duydum bunu ve istemedigimi israrla soyledim. Bugun eve geldigimde yatağin en alta taşindiğini gorunce kan beynime sicradi. yeter artik yatak odama da mudahale etmeyin diye cikişarak esimi konusmaya cagirdim. bu esnada kayinvalide ayilip bayilip hopladi. E haliyle aileyi çatirdatiyor. Bilmiyorum belki de yuvam yikildi haberim yok. Sonra çektim kadini kenara yaw dedim sen kizinin evliligi mi bitsin istiyorsun, iki ay olmus babam vefat etmis dengem bozuk ozur dilerim lutfen otur gitme diye resmen yalvardim. Ben eşimi seviyordum ve aile hayatim onemli. Ama şuan hiçbirini gormek dahi istemiyorum. Resmen kişiligimden taviz verdim. Eşimin cok yakin bir kankasi var ona mi içimi dokeyim dedim emin olamadim. Dostlarima danissam agizda sakiz olacagim. Ailem duysa kriz cikar. Esim diyor ki erkek kismi bu işlere karişmaz, ben cok mu burnumu soktum, haksiz miyim ?
0
tunaktunaktun
(20.06.21)
Ben sorunuzu ilk paylaştığınızda görmüştüm. Siz haklısınız. Eşinizin annesi haddini aşmış. Sizin evinizin düzenine kimse karışamaz. Bırakın gitsinler. Araya mesafe koyun. Eşiniz de annesini savunarak yanlış yapıyor.
0
dissendium
(20.06.21)
Bence sorunu eşinizin annesi ile değil, eşiniz ile çözebilirsiniz. O yüzden kayınvalideniz ile tartışmaya girmeyin derim. Bu durumda eşinizle gereksiz yere aranız bozulacak.

İlk olarak eşinize "erkek kısmı bu işlere karışmaz" diye bir şey olmadığını söyleyin. Farklı bir durumda "elinin hamuru ile bu işlere karışma" diye bir erkek söylese feministler kabus gibi çöker erkeklerin üstüne. Eğer sizin da hayatınızı etkileyen değişiklikler yapıyorsa kayınvalideniz tabii ki buna karışabilirsiniz.

Aryıca yine 'bence' 1 ay kalmalı bir ziyaret olmaz. Zorunlu bir hal yoksa eşinize söyleyin bir an önce evlerine yollasın anne babasını.
0
himmet dayi
(20.06.21)
Hocam kriz anlarında ani karar vermeyin. Soğukkanlı kalmaya çalışın

Aileler evin içine bu kadar dahil olmamalı. Bizimkiler kesinlikle karismaz ama ayni duurmda olsam ayni tepkiyi verirdim. Eşiniz arayı yapsin kurallarına saygi duysunlar
0
intern in the house
(20.06.21)
Ben evli olmadigim icin yabanciyim konuya belki de ama

1) niye gitme diye yalvardin. Gitselerdi
2) niye 1 aydir sizde kaliyorlar?
0
hot potato
(20.06.21)
45-47 yaşlarındaki çiftin evine karışmak için bayağı IQ düşüklüğü gerekiyor. Bence olaya böyle bakın, geçici olarak kalıyorsa katlanın, bence kadının yaşlılığa bağlı nörolojik problemleri var.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(20.06.21)
hepiniz sagolun var olun, yasadigim cevrede sevilen saygi duyulan biriyim. dengem bozuldu, enerjim çekildi, iki saattir midem bulaniyor. Nasil bir ulkede doğduk, nasil bir kültürdür yarabbi... bir söze bir harekete evlilikler bitebiliyor...yazik.
0
🌸tunaktunaktun
(20.06.21)
Hocam bu sekilde tartisarak, zitlasarak bir sey elde edemezsin. Yatagi oraya almislar, tabak canagi yer degitstirmisler salla gitsin. Bu savastan bi galip cikmaz. Herkes yaralanir sadece.

Bu sure zarfinda kendini ise guce ver. Gec gel eve, iki selam verip gec yat, imkanin varsa arkadaslarinla 2 3 gun tatile git (is seyahati olarak bilsin kayinvalideler) vs vs.

20li yaslar olsa neyse diycem de bu yastan sonra kimsenin karakteri degismez. Anasini babasini da cope atacak hali yok esinin. Onlar evden gidene kadar gormezden gel olanlari. Otele geliyormus gibi gel git. Sonra yine devam edersiniz kaldiginiz yerden nasilsa, duzen sizin duzeniniz. Onlar gecici.

Zor isler kesinlikle, keske esiniz stopper olabilseymis ki burada sorunu cozebilecek yegane kisi esiniz. Ne siz ne kayinvalideniz.
0
brkylmz
(20.06.21)
@hot potato, kadin ağlayarak taksiye binip evden çiksaydi, şuan ben bunlari yazamiyor olurdum. Aci tatli on yil geçirdiğim eşimin bu hukuk şartlarinda beni süründürmemesi, evden polisle kovdurmamasi için neden yok. Karadenizli aile, giresun, geliyor evi gibi bir ay yiyip icip her sene duzenimin icine edip gidiyor. Git diyemiyorsun ki. Ahh o yazdigin ilk 4 kelime var ya, o özgürlügün kiymetini bil. Hayatimin ozeti şu : evlenme. oldu ki o şeyi yedin, bu kez sakinn boşanma. bu sozumu de sakiiiin unutma.
0
🌸tunaktunaktun
(20.06.21)
@brkylmz valla şuan yanimda olsan sana sarilirdim dostum. o kadar guzel yazmissin ki tam olarak nasil bir çukurda olduğumu sanki görmüşsun gibi yazmişsin. Çok akillica. sagolasin.
0
🌸tunaktunaktun
(20.06.21)
(10)

İlk Çağ'ın, Orta Çağ'dan daha ileride olması

Avoiding The Puddle
Tarihsel kronoloji olarak değil elbette, toplumsal, felsefi ve bilimsel olarak. Bunda da Antik Yunan'ın ve Roma İmparatorluğu'nun etkisi çok büyük şüphesiz.Bu durum bir tek bana mı tuhaf geliyor ?Sonrasında gelen Orta Çağ'da savaş, kan ve feodalite dışında hiçbir şey yok...
Tarihsel kronoloji olarak değil elbette, toplumsal, felsefi ve bilimsel olarak. Bunda da Antik Yunan'ın ve Roma İmparatorluğu'nun etkisi çok büyük şüphesiz.

Bu durum bir tek bana mı tuhaf geliyor ?

Sonrasında gelen Orta Çağ'da savaş, kan ve feodalite dışında hiçbir şey yok...
0
Avoiding The Puddle
(20.06.21)
daha genel düşünülüyor ilerleme bence. evet ilk çağda ufak yunan şehir devletleri ve romanın merkezi ve belli başlı bazı şehirleri daha ileride gibi görünsede dünyanın kalan diğer kısımlarında ve imparatorluğun da bizzat genelinde gene kölelik vb. yaygın aynı şekilde karanlık zamanlardı. orta çağda en azından rönesans ve reformla daha genele yayıldığını düşünüyorum.
0
fff02561
(20.06.21)
Batı'ya göre düşündüğünüz için öyle, doğu toplumları orta çağ'da oldukça ileri seviyedeydiler. Ayrıca orta çağı bir geçiş dönemi olarak görmek gerekiyor, doğum sancısı gibi. Rönesansın reformun başlaması için orta çağ'da yaşananların yaşanması elzemdi.
0
rose parks
(20.06.21)
ff25 Hocam yalnız Rönesans, Orta Çağ'ın bitimine denk geliyor (yaygın kanıya göre), ki bana sorarsan Fransız Devrimi'ne kadar Orta Çağ bir şekilde devam etti, keşifler devrinde bile.
0
🌸Avoiding The Puddle
(20.06.21)
Bunlar milli egitim bakanligi hayat bilgisi kitaplarinda yazildigi gibi keskin ayrimlar degil ki. ilk cag orta cag falan, o tarih anlatimini yazan kisilerin basitlestirmek icin kullandigi araclar. baska tarih yaklasimlari da baska donemler uydurabilir, bunlar da herhangi bir cografyaya veya topluma gore degisebilir.

Meslea surada bunun ornekleri var, ki bunlarin disinda onlarcasi vardir: en.wikipedia.org
0
hot potato
(20.06.21)
rose argümanında haklısın fakat ben başlıktaki önermeyi sadece batı medeniyetiyle sınırlamadım. Yakın dönemlerdeki Mezopotamya ve Antik Mısır da astronomi ve diğer bazı bilimlerde çok ilerlemişlerdi, ki Antik Mısır'ın dünya kültürüne etkisi Helen dönemi ile zirveye çıkmıştır.
0
🌸Avoiding The Puddle
(20.06.21)
“Although evidence is sparse, it can even be argued (as Marx and Engels, incidentally, did argue, for example in The German Ideology), that the result was a destruction of productive forces, a regression from the development of Roman antiquity. At any rate, long after the ‘crisis’, indeed after the better part of a millennium, the level of material life remained very low; and economic growth, when it did occur, for a long time was based not so much on the improvement of productivity as on the ‘extra-economic’ logic of a war economy, the logic of coercive appropriation and pillage.” (Wood E. M., 2003, p. 131)

Yani bu ilerlemeci teknolojik determinist sayısalcılara çok inanmamak lazım. İlgili kitap Ellen Meiksins Wood'un "Kapitalizm demokrasiye karşı" kitabı. İçindeki bir iki makale bu konuyla ilgili.
0
prole
(20.06.21)
Aslında tuhaf değil. Bunu çeşitlendirmek mümkün. Resim sanatı olarak da Orta Çağ bugünden daha ileride sayılır. Bugün Mona Lisa düzeyinde resim çıkıyor mu? Bunu mimarlık için de düşünebilirsin, müzik için de düşünebilirsin. Bunun sebebi bazı konuların zaman zaman yükselişe geçip bazen etkisini yitirmesi.
0
dissendium
(20.06.21)
Orta Çağ'ın "geri" olduğuna dair temelsiz bir inanç var, ama aslında böyle bir şey yok.

Bu inancın temel sebebi, rönesans yazarlarının Roma'yı (ve Antik Yunan'ı) idealize etmesi. İşte senato vardı demokrasiydi şuydu buydu, o yüzden iyi, Orta Çağ'da da kilise hakimdi, o yüzden "karanlık" dönemlerdi, biz de "aydınlanmayı" getiriyoruz gibilerinden bir propoganda var. Bu muhabbetin çıkış noktası bu yani.

Misal insanların orta çağ'da dünyanın düz olduğuna inandığı çok yaygın bir aydınlanmacı yalanı. Böyle bir şey yok, ama propoganda.

Ayrıca "orta çağ" terimi de buradan geliyor, yani "Roma'nın çöküşünden bizim gelişimize kadar olan dönem" gibi.

"İleriliği" nasıl ölçeceğimiz zor bi soru, o yüzden onu geçiyorum. Ama "savaş, kan ve feodalite" dışında bir şey yok demişsin, ona ilişkin bi kaç örnek vereceğim:

En basitinden, 11. yüzyılda Avrupa'da bugün adına "üniversite" dediğimiz şey icat ediliyor. Bu kurum günümüze ulaşmamış olsa da, insanlığın en büyük icatlarından birisi. Ve orta çağ'ın bir ürünü :)

Thomas Aquinas ve Dante Alighieri gibi filozoflar var.

Mimari açıdan mesela Köln katedrali var, içinde köle dövüştürmek için inşa edilen kolezyumdan çok daha etkileyici bir yapı bence. Zaten orta çağ'da da kölelik yok, serflik var, daha iyi bir sistem yine Roma dönemine göre.

Yani günümüzde ortalama ömür daha uzundur falan tabi, teknoloji sürekli gelişiyor da, Orta Çağ'ın "çok korkunç bir dönem" olduğunu düşünmek için nasıl bir sebebimiz var bilmiyorum ben.
0
plutongezegendegilmi
(20.06.21)
İnsanlık tarihi doğrusal olarak sürekli gelişen bir tarihe sahip değil. Hegel'e ve Marx'a göre inişleri çıkışları çöküşleri olabiliyor.

Ancak Orta Çağ hem düşünce hem de bilim, teknolojik olarak İlk Çağın ilerisindedir. Birçok düşünür Orta Çağı över. Yani kan gölünden ibaret değil.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(20.06.21)
Bu batı eksenli tarih düşüncesi için böyle.

Dönem dönem dünyanın denge ve bilgi merkezleri değişimiş.
İlk çağ'da aslında sadece antik yunan'da değil, doğu akdeniz bölgesinde ciddi bir hareketlilik var. Mısır, Fenike, Sümerlerin yaşadığı bölgeler bu dönemde oldukça hareketli. Keza doğuda Çin öyle.

Ne zaman ki orta çağ geliyor, Avrupa, doğu roma biraz geriliyor. Burada Roma'nın çöküşü ve ortaya çıkan siyasi ve kültürel boşluğun da etkisi var.

Ama bu çöküş Avrupa için böyle. Doğuda özellike islamiyet'in ilk dönemlerinde dinin birleştirici ve bir ülkü birliği sağlayıcı gücü sayesinde büyük bir kültürel zenginlik oluşuyor. İslam deyince bugünün. bakış açısıyla düşünmeyin. Sadece islam coğrafyasında da değil, hindistan, doğu asya uçuyor gidiyor. Bu arada ilk dönem islam kültürü çok daha açık ve bilimsel gelişmeye daha meraklı. Eğer biraz incelerseniz, bu dönem yaşanan fikir zenginliğine hayret edebilirsiniz. Bugün bile söylediğinizde linç edilebileceğiniz yorumları yapan alimler, sorgulayan felsefe geliştiren insanlar var.

Düşünün platon'a "eflatun" denmiş ve benimsenmiş bu coğrafyada.

O antik yunan'ın, mısırın bütün eserleri arapça, farsça, türkçe, hintçe gibi doğu dillerine çeviriliyor. Avrupa karanlıktayken aydınlanma hareketi doğuda devam ediyor. Hindistan'da, İran'da, orta doğu'da özellikle matematik, mimari, mühendislik, felsefe ve sağlık alanında çok ciddi gelişmeler yaşanıyor.

Özellikle matematik ve geometri... Yani bu ikisi mısır ve antik yunan'da temellendi. Sonra bir anda 1000 yıllık boşluktan rönesans'a zıplanmadı. Antik yunan ve mısırlıların matematikle ilgili temelleri, doğu dünyasına ulaştı.

Doğuda özellike Hindistan ve İran dolaylarında modern matematiğin doğmasını sağlayacak gelişmeler yaşandı. Bugün kullandığımız birçok kavram bu tarafta bulundu. Algoritma aslında oldukça doğulu bir kelimedir mesela. (el-goritm)

Orta çağ avrupası kiliseyle boğuşurken doğu gerçekten ilk çağın mirasının üzerine çok tuğla koydu.

Sonra güç dengeleri yine değişti. Batı ticaretle, göçlerle, savaşlarla, doğudaki bilgi akışından yavaş yavaş etkilendi. İlk çağda gelişen düşünceleri, daha da gelişmiş olarak yeniden elde etti. Şimdi de batı bu mirasın üstüne inşa etmeye devam ediyor.

Bakalım dengeler değişecek mi?
0
anten
(21.06.21)
(1)

yüzerken su yatma sorunu

ShadowOfMoon
4-5 kere denize girdim. akşamları hep kötü oldum. güneş çarpması diye düşündüm ama sonra farkettim su yutuyorum. 2 saat önce girdim ve hala öksürüm geçmedi.araştırdım ve sudan çıkınca hemen nfes almayın önce nefes verin gibi tavsiyler varben dalmaya da çalışıyorum ve o esnada kulaktan filan da giriy
4-5 kere denize girdim. akşamları hep kötü oldum. güneş çarpması diye düşündüm ama sonra farkettim su yutuyorum. 2 saat önce girdim ve hala öksürüm geçmedi.
araştırdım ve sudan çıkınca hemen nfes almayın önce nefes verin gibi tavsiyler var

ben dalmaya da çalışıyorum ve o esnada kulaktan filan da giriyor bence.

öneriler var mı. su yutmak gerçekten fenalaştırır mı halsizlik vs
0
ShadowOfMoon
(19.06.21)
Farkında olmadan çok çırpınıyorsanız o sırada yutuyor olabilirsiniz. Daha sakin, yavaş hareketler yapmayı deneyin.
0
dissendium
(19.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(5)

Bbc'de bahsi geçen türk dizileri

yarey
Türk dizi sektöründe yeni bir akım başlamış psikoloji üzerine.3 tane var dediler ama sadece masumlar apartmanı diye bir dizinin ismi geçti. Diğer ikisi ne?Psikolojiyle ilgilenmeye başlayan birine önerir misiniz?Bir de bu diziler yurt dışından hangi platformsa izlenir?Bonus soru: şu yabancı dizi bu k
Türk dizi sektöründe yeni bir akım başlamış psikoloji üzerine.

3 tane var dediler ama sadece masumlar apartmanı diye bir dizinin ismi geçti. Diğer ikisi ne?

Psikolojiyle ilgilenmeye başlayan birine önerir misiniz?

Bir de bu diziler yurt dışından hangi platformsa izlenir?

Bonus soru: şu yabancı dizi bu konuları daha güzel, daha derin ele alıyor derseniz de önerilere açığım.

Teşekkürler
0
yarey
(18.06.21)
Kırmızı Oda olabilir.
0
dissendium
(18.06.21)
in treatment bu işin iyi örneklerindendir
0
freebird5406_2
(18.06.21)
Gülseren Budayıcıoğlu furyası diyebiliriz buna. Pek önermem manyak olursun... (:
0
Ufuk
(18.06.21)
Aslında bir çok dizide psikolojik öğeler bulunabilir /incelenebilir illa hastalıkları faş etmesi gerekmiyor.
Mesela mr. Robot ta karakter çoklu kişilik bozukluğuna sahip.
Dexter daki dexter sosyopat
You'daki çocuk saplantılı.
Criminal minds daki uzmanlar ise suçluları profile oturtmak ve yakalamak için psikolojiyi kullanıyor mesela.
The Sopranos da abimiz terapiye gidiyordu düzenli.

Yerli olarak Fi'ye bakabilirsin yine bir kitap uyarlamasıydı.
0
Ufuk
(18.06.21)
diger ikisi kirmizi oda ve camdaki kiz olabilir. dogdugun ev kaderindir ve istanbullu gelin dizileri de bildigim kadariyla bu hanimefendinin kitaplarindan uyarlandi.
0
in vino veritas
(18.06.21)
(4)

Yds'ye nereden başlanır?

rose parks
Beginner değilim tabii ama şu an girsem 20-30 civarı alırım diye tahmin ediyorum. Nereden nasıl başlayabilirim? Hedefim en kötü 70 almak.
Beginner değilim tabii ama şu an girsem 20-30 civarı alırım diye tahmin ediyorum. Nereden nasıl başlayabilirim? Hedefim en kötü 70 almak.
0
rose parks
(17.06.21)
20, 30'dan fazla alırsınız. Önce baştan sona grammar bitirin. Kelime öğrenin bol bol. Her gün 1, 2 saat BBC yazılarını okuyun.
0
dissendium
(17.06.21)
Önce bir deneme sınavı yapın ve seviyenizi öğrenin. 20 soru çözdüyseniz 20 soru, 5 ise 5. Sınav ortamı oluşturun ve son soruyu görmeden sınavı bitirmeyin. Başlangıç bu. Tavsiye çok.
0
ryhmer
(17.06.21)
Grammar'e zaman ayirmayin, hepsi hepsi zaten 5 soru.

Onun yerine hizli paragraf okuma tekniklerine yogunlasabilirsiniz. OSYM 30 senedir ayni formatta soruyor, bu yil da degisir bisi olmicak.

Ote yandan "anlamca en yakin" cumle sorularinda da cok basit trick'ler mevcut.

Sinav sorulari zor degil ama sacma, siz de taktik ogrenin bol bol.
0
Avoiding The Puddle
(17.06.21)
Yanlış anlamayın ama hepsini aynı isaretleyince 20-25 puan arasi alınıyor zaten.

Öncelikle geçmiş yılların çözümlü sınavlarını içeren bir kitap alın. Bir iki deneme yapip çözümleri ne derece anlayabiliyorsunuz ve bunun sonucunda bir sonraki denemede puanınız artıyor mu buna bakmanizi tavsiye ederim
0
nucleon
(17.06.21)
(5)

sinop yolu yokuşludur

roket adam
karadeniz turu kapsamında dönerken samsun'dan sinop'a geçtik sahil yolundan. hem yolunu, hem de şehri çok beğendik, ama sinop - bolu arası yol tam bir kabustu. turdaki en zor rota olabilir, hem bir geliş bir dönüş olarak bölünmemiş iki şerit, hem aşırı derecede dağ inip çıktık, hem deli gibi hız yap
karadeniz turu kapsamında dönerken samsun'dan sinop'a geçtik sahil yolundan. hem yolunu, hem de şehri çok beğendik, ama sinop - bolu arası yol tam bir kabustu. turdaki en zor rota olabilir, hem bir geliş bir dönüş olarak bölünmemiş iki şerit, hem aşırı derecede dağ inip çıktık, hem deli gibi hız yapan çok tır vardı, de acayip ıssızlardan geçtik.

acaba diyorum yandex bizi yanlış yoldan mı getirdi, yoksa gerçekten de kullanılan rota bu mu? e-80 otoyolu, sinop - boyabat - çankırı kastamonu arasıda bir yerlerden geldik.
0
roket adam
(17.06.21)
boyabat çankırı kısmı bir şeyler yanlış gitmiş ama anlamadım. boyabat kastamonu ılgaz yolu son derece düzgün. sonra da otobandan bam diye gidiliyor.
0
heeresgruppe
(17.06.21)
yandex bazen km'si kisa diye cok alakasiz yollari seciyor. bizi de bir seferinde orada 70 yildir oturanlarin bile kullanmayi gec varligini unuttuklari bir yoldan goturmustu köy yolu bile degil bildigin keci yolundan gittik yani :) vardigimizda geldigimiz yolu dedeme tarif edince orasi hala duruyor mu biz gencligimizde kullanirdik orayi siz nereden buldunuz da geldiniz demisti :).
0
in vino veritas
(17.06.21)
abi eskiden orda yol bile yoktu sonradan yapildi neyse ki, en mantiklisi sinop-boyabat-kargi; kargi'dan sonra samsun-istanbul yoluna cikiyorsun zaten.

www.kgm.gov.tr
0
bay b
(17.06.21)
Gerçekte Samsun, Amasya, Çorum şeklinde gidiyor otobüs. Sahili gördüyseniz zaten farklı yoldan gitmişsinizdir.
0
dissendium
(17.06.21)
Yanlış olmuş cidden,

Biz sinop boyabat kargı, sonra gerede ve istanbul rotasını takip ederiz.

Bir de sinop boyabat kastamonu ılgaz gerede istanbul rotası var. O da iyi
0
zimbirik
(17.06.21)
(16)

düğünde giymek için hangisi

tuborg yesili
Sizce?1https://www.hizliresim.com/1rbzq6x2https://www.hizliresim.com/o5rsywo
0
tuborg yesili
(12.06.21)
ikiside değil
amma illa biri olacaksa 1.
0
etna
(12.06.21)
Ama sen normalde en zevkli arkadaşlarımızdan biriydin, noldu şimdi :(
İkisinden biri şart ise birinci olsun.
0
irene
(12.06.21)
İkisi de değil. Bunlar çok sönük. Özensiz. Kötünün iyisi 1.
0
dissendium
(12.06.21)
:( düğünde abiye giymeyi sevmiyorum. Özen için abiye mi lazım?
0
🌸tuborg yesili
(12.06.21)
Abiye şart değil ama tek renk, çok daha şık elbiseler var. Bu ikisi gerçekten çoook kötü. Ben de şaşırdım.
0
elorelia
(12.06.21)
www.hizliresim.com

Aslında bunu beğeniyorum en çok ama 1 boyum uzun değil 2 daha spor geliyor
0
🌸tuborg yesili
(12.06.21)
asiri abiye olmasina gerek yok da bunlar cok gundelik. sade siyah bir elbise bile olabilirdi.

son yolladigin bir nebze olabilir.
0
hot potato
(12.06.21)
Çok kötü. Düz siyah askılı elbise olsa daha iyi.
0
jazzabel
(12.06.21)
2
0
intihar etsem de kendime gelsem
(12.06.21)
2
0
paramolacak
(12.06.21)
Ikisi de çok alakasız.
0
Bartebly
(12.06.21)
Düğünün nerede olacağına bağlı. Ben bunları plajda giyerdim.
0
suicides underground
(12.06.21)
2 orijinal geldi gozume, ben giyerdim.
0
Kittie
(12.06.21)
kumas kalitelero biraz belli eder kendini. beyaz tenliyseniz pembeyi cok begendim, esmerseniz 2. daha guzel gorunebilir
0
ala09
(12.06.21)
2si de değil çok günlük duruyor daha düz bir şey seçseniz daha uygun olur veya yaz diye düz renkli bir elbise olabilir bunlar yazın tatil elbisesi gibi biraz daha
0
esinikaybetmiscorap.
(12.06.21)
1 hoşuma gitti benim. 2.yi hiç beğenmedim. Eskiden olsa o tarz elbiseler çok hoşuma giderdi ama mankeni kırk parçaya bölmüş, önündeki ve kollarındaki hareket fazla. Yaz için günlük bir elbise bence.
1.nin kumaşı jakarlı ise, hafif parlaklığı varsa olur bence.
0
curukturpkokusu
(13.06.21)
(10)

Yirmi yaş dişlerinizi çektirdiniz mi? Ve şu durumda çektirir miydiniz?

ms brownstone
Herkeste farklıdır tabii ama bugün gittiğim çene cerrahı ameliyatla alması gerektiğini ancak aciliyetinin olmadığını söyleyip bana bıraktı. Ben de o an olup kurtulayım diye randevu aldım ama sonra düşünüp korktukça iptal ettim. Yirmi yaş dişiyle ilgili sürekli bazı doktorların ameliyat şart dediği d
Herkeste farklıdır tabii ama bugün gittiğim çene cerrahı ameliyatla alması gerektiğini ancak aciliyetinin olmadığını söyleyip bana bıraktı. Ben de o an olup kurtulayım diye randevu aldım ama sonra düşünüp korktukça iptal ettim.

Yirmi yaş dişiyle ilgili sürekli bazı doktorların ameliyat şart dediği dişi farklı bir doktorun ameliyata gerek duymadan aldığıyla ilgili hikayeler duyuyorum çevremde. Biraz da böyle düşününce bir umut ameliyatsız alınır düşüncesi de etkili oldu sanırım iptal etmemde. Gerçi diş hekimi yorumları çok iyi olan bir proftu ama bilemedim yine de.

Siz neler yaşadınız bu dişlerden kurtulma sürecinde? Ameliyatsız kurtulabilenler var mı aramızda? En çok merak ettiğim de ilk gittiğiniz hekim ne derse yaptınız mı yoksa birkaç farklı diş hekiminden görüş alarak mı hareket ettiniz?
0
ms brownstone
(12.06.21)
ameliyatsız dediği zaten gömülü olmayan/yarı gömülü oluyor. yani doktor çeneyi çok yarmadan direk pense benzeri aletle tutup çekebiliyor.

gömülüyse zaten ameliyatlı kaçarı yok. doktora göre değişmiyor yani bu durum.

ben önce devlette gittim 1 tanesini çektirdim baktım çok eziyetli ve insan muamelesi yapılmıyor kalan 3 tanesini özelde çektirdim rahat ettim. özellikle gömülüyse işinin ehli doktor önemli. avrupa yakasındakilere doktor önerebilirim.

doktordan eminseniz çektirip kurtulmanızı tavsiye ederim.
0
egokalp
(12.06.21)
Marmara'ya gidip ikişer ikişer çektirip kurtuldum.
0
howfaristhesky
(12.06.21)
Çektirmedim. Çektirmem için bir sebep yok. Hiç ağrımadı. Kötü çıkmadı, düzgün çıktı. Sağlık sorunu oluşturmuyorsa çektirmeye gerek olmadığını düşünüyorum.
0
dissendium
(12.06.21)
Cektirmedim ama discim "20liklerini de cekelim" demisti. Covid vs derken 2 yildir ugrayamadim yanina.
Cektirirsem hiyjen acisindan rahatlayacagimi dusunuyorum cunku 20liklerim yari gomuk bir sekilde duruyorlar. Arka kisimlari tam temizlenmiyor.
0
nax
(12.06.21)
dissendium +1

dişçim bakıp düzgün çıktığını, almaya gerek olmadığını söylemişti.
ben de ellemedim hiç.
bir sorun da yaşamadım.
0
blatta hiberna
(12.06.21)
eski doktorum 'acil değil ama er ya da geç çekilmeli, çıkış pozisyonları yüzünden ileride mutlaka sorun çıkarır' demişti. henüz sorun çıkarmadılar ama şimdiki doktorum da aynı şeyi söylüyor. cesaret edebilirsem çektireceğim yani.
0
asisamus
(12.06.21)
gömülü olduğu için bahsettiğiniz gibi ameliyatla alındı. ameliyat diyince büyük bir şey canlanmasın yarım saat gibi sürdü, sadece normal çekmeden farklı olarak açıldı alındı dikiş atıldı. dişlerin gömülü oldugu oncesinde rutin bir kontrolde söylenmişti, o zaman hemen aldırmadım. ağrı vs yapmıyordu ve çıkmıyordu. bir süre sonra bir tanesi ağrı yapmaya başladı o zaman mecburen aldırdım. diğerleri duruyor.

çene cerrahı çok yakın tanıdığımdı o yuzden başka hekimlere danışmadım.

sinir tahribatı oldu ve dilimin yarısı halen uyuşuk, işlemin üzerinden 7 ay geçti. bu gelişebilen bir komplikasyonmuş. hep böyle de kalma ihtimali varmış. bu konuyu biraz araştırmnaızı tavsiye ederim. bunun için bile ben ağrı yapmasa aldırmazdım, diğerlerini aldırmıyorum.

işlemden sonra bir süre antibiyotik kullanıyorsunuz ve birkaç gün ağrı oluyor, ama çok aman aman bir zorluğu yok.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.06.21)
Çektirmedim, ağrı sızı olmadı hiç.
0
ruhen hastayim ben
(12.06.21)
Hiç ağrımayan dişim bir gece birden ağrımıştı, sabah yanağım şiş uyandım. İltihaplanmış, önce antibiyotik kullandım. Çekilen röntgen sonucu iki yirmilik dişin de ameliyatla alınması gerektiğini, ileride çeneyi etkileyeceğini söylediler. 6 ay arayla iki diş de alındı. O arada bir daha ağrı olmadı ama ben yine de aldırdım. Üstte bir yirmilik daha var, onda sorun olmadığı için duruyor. İki işlemi de okmeydanı diş hastanesinde yaptırmıştım. Şansıma iki cerrah da çok kibardı. Sanırım çok korktuğum için de şefkatli davranmışlardı:)
0
asteriks
(12.06.21)
40 yaşındayım sadece bir tanesi gömülü yana doğru büyümüş diğerleri gelişmemiş ufak bir operasyon ile alındı etki geçince acı az da oldu o kadar 3 gün sonra hayat normal idi
0
gaspetizm
(12.06.21)
(8)

Kitapları ikinci kez okumak...?

anatomik
Özellikle lise zamanında okuduğum ve şu an çok erken okuduğumu düşündüğüm kitapları tekrar okumak istiyorum. Özellikle Albert Camus, Sartre ve Dostoyevski başta olmak üzere. Sadece bu yazarların bazı kitaplarını tekrar okusam bile 20-30 kitap eder minimum.Ancak bir kez okuduğum kitabı tekrar okumak
Özellikle lise zamanında okuduğum ve şu an çok erken okuduğumu düşündüğüm kitapları tekrar okumak istiyorum. Özellikle Albert Camus, Sartre ve Dostoyevski başta olmak üzere. Sadece bu yazarların bazı kitaplarını tekrar okusam bile 20-30 kitap eder minimum.

Ancak bir kez okuduğum kitabı tekrar okumak da çok mantıklı gelmiyor çünkü hali hazırda okumadığım ama okumak istediğim yüzlerce kitap var aklımda.
Ortalama 20-30 kitabı tekrar okumak mı, yoksa okumadığım ve okumak istediğim kitaplara yönelmek mi?
Zaten iş güç malum, gün içinde 1-2 saat kitaba ayırabildiğim gün sayısı bile çok az.
Tekrar okumak istediğim kitap sayısı 8-10 olsa yine tamam, sıkıntı değil. Ama bu şekilde tekrar okumak istediğim en az 30-40 kitap var, az da değil.
Mesela Dune serisinin filmi çıkmadan önce ikinci kez okudum geçenlerde, çok sevmeme rağmen onu okurken bile aklımda "lan boş yere ikinci sefer okuyorum, yeni kitap okusaydım keşke" düşüncesi oluştu.

Ne yapmalı?
Sesli kitap olarak dinleyeyim diyorum ama atıyorum Albert Camus'nun Düşüş kitabı da sesli olarak aynı tadı vermez mesela bence.
0
anatomik
(12.06.21)
Yeniden oku. Hepsini değil belki ama en sevdiğin ve sevmediğin 2-3 tanesini seçebilirsin.

Hem zaten kesin kaçırdığın şeyler vardır, boşa gitmez, hem de mesela önceden çok sevdiğin bir kitabı şimdi sevmeyebilirsin, o da nasıl değiştiğin hakkında fikir verir kendi kendine. Güzel bi feedback oluyor bence.
0
plutongezegendegilmi
(12.06.21)
Ömür az kitap çok :)

Sesli kitaplar için ben de sen gibi düşünüyordum ama kuyucaklı yusuf'u dinledikten sonra fikrim değişti. Önceden okuduklarını sesli kitap olarak edin bence. Hiç bilmediklerini okursun.
0
antihero
(12.06.21)
Ben olsam yenilere öncelik verirdim. Daha önce okuduğum ve tekrar okumayı istediğim kitapları da keyif için okurdum. Örnek olarak bende Harry Potter kitapları var. Bu kitapları istediğim zaman açıp okuyorum zaten. Hatta en baştan başlamadan, direkt istediğim bölümleri ya da istediğim kısımları okuduğum da oluyor. Bir de kitap konusunda mükemmeliyetçi davranmak kitaptan alınan keyfi kaçırıyor. Bu yüzden ben katı bir planlama yapmadan, bir kitap bittikten sonra "şimdi hangi kitabı okumak istiyorum" sorusunu sorarak karar vermeyi daha mantıklı buluyorum.
0
dissendium
(12.06.21)
Valla olay kitap okumaya ne gözle baktığına göre değişir. Böyle bişekil yarış olarak görüyorsan ya da ödev olarak görüyorsan tekrar okumak istememen doğal. Yok bişekil mutlu ediyorsa ve zevk alma olarak görüyorsan bu sefer de beğendiğin kitabı/yazarı tekrar okumak istemen doğal çünkü riski minimize ediyorsun.
0
j r r tolkien hayrani
(12.06.21)
Ben hiç çekinmeden okuduğum ve çok beğendiğim kitapları bir süre geçtikten sonra tekrar okuyorum. Evet kitap çok ama yeni kitabı beğenmeme riski de var. Eskiden okuduğum, cok hoşlandığım ve çoğu kısmını unuttuğum bir kitabı neden tekrar okumayayim ki?
0
aslil
(12.06.21)
plutongezegendegilmi +1

Mutlaka en çok yeniden ziyaret etmek istediğiniz 2-3 kitap vardır, araya onları alabilirsiniz. Öbür türlü içinizde hep ukte olarak kalacak. Annem de kendimi bildim bileli tekrar Dostoyevskileri okusam, en son üniversitede okumuştum deyip duruyor ama hala icraata geçmedi. Yine de hep içinde bu istek var.
0
peki madem
(12.06.21)
çok güzel bir kitap bir daha okunabilir. güzel bir film bir daha izlenebilir. ben ikinci kez bir filmi izlemeyi hiç tercih etmezdim. bayağı yüksek sayıda film izledim ve sonra dönüp bazı sevdiğim filmleri yeniden izledim ve fark ettim ki bu aslında beni çok eğlendiriyor çünkü kaliteli içerik.

yeni şeyler deneyimlemek tabii güzel ama güzel şeylerin de tekrar tadına varmak da güzel. ikisini de yapmak lazım. hayat zaten tüm güzel kitapları okumak için çok kısa. en azından bize çok hitap edenlerin tekrar tadını çıkarabiliriz.
0
bohr atom modeli
(12.06.21)
tamamen aynı şeyleri düşünüyordum seninle. en sonunda eskileri okumaya karar verdim. hayatımda yaptığım en doğru şeylerden biri olabilir. suç ve ceza'yı 14 yaşında okumuştum mesela. o zaman bile çok sevmiştim tabii ki ama tekrar 25 yaşında okuyunca şok oldum resmen, "ben bunu g*tümle okumuşum" diye düşündüm.

yıllar geçtikçe biz de değişiyor ve gelişiyoruz. bazı eserlerde her zaman farklı bir şeyler bulabilmek, farklı bakış açıları geliştirebilmek mümkün oluyor. bu yüzden tadı damakta kalan, yıllarca unutulmayan, geri dönülmek istenen bazı romanların tekrar okunmasının faydalı olduğu görüşündeyim ben.

ha tabii bunu abartıp yeni şeyler okumamak da güzel değil ama sonuç itibariyle "ne yapsam?" diye düşünüp hiçbir şey yapmamaktansa eski bile olsa okumak iyidir.
0
der meister
(12.06.21)
(6)

turkiye'deki top 10 turistik mekan

baldur2
yabanci bir turist icin sizce turkiye deneyimini unutulmaya yapacak, gormeye deger en guzel 10 yer, dogal guzellik, tarihi mekan vs neresi? kapadokya ve pamukkale haric, onlar ilk 10'a kesin girer zaten diye varsayiyorum.
yabanci bir turist icin sizce turkiye deneyimini unutulmaya yapacak, gormeye deger en guzel 10 yer, dogal guzellik, tarihi mekan vs neresi?

kapadokya ve pamukkale haric, onlar ilk 10'a kesin girer zaten diye varsayiyorum.
0
baldur2
(12.06.21)
antalya ve antalya'daki birbirinden essiz antik kentlerin hepsi, (ozellikle termessos). sehir hem klasik deniz kum gunes tatilinin cenneti hem tarihi guzelliklerin. ben olsam direkt antalya'ya gotururum misafirlerimi. tabii tam yaz aylarina girmeden veya yazdan cikarken.
0
levybroo
(12.06.21)
efes var, akropolis'in adi var sadece, efes yeterince bilinmiyor yoksa akropolis'i bese katlar. ben sirince'ye de goturmustum sevmisti arkadasim. ama turkiye'de ilk 10'a girmez sirince yine de.
0
in vino veritas
(12.06.21)
Ayasofya da eklenebilir listeye. Göbeklitepe de değerli.
0
dissendium
(12.06.21)
Antik kente ilgi olduğunu varsayarak
Sıralamayı rastgele ve araç olduğunu varsaydım.
1- konya- çatalhöyük (tuzgölü ve ufak bi konya turu)
2- göbeklitepe (urfa- antep -hatay turu)
3- nemrut dağı
4- divriği
5- sümela manastırı (şart değil restarasyon vardı)
6- sagallos
7-valla kanyonu
8- knidos
0
1917
(12.06.21)
Efes, pamukkale, ıhlara, kapadokya, ayasofya, karadeniz yaylaları, bodum veya kaş'ta güzel bir koy.
0
liberal
(12.06.21)
nemrut dağı ilk10'a değil ilk 3'e girer. inanılmaz.
0
etna
(12.06.21)
(17)

Toplumda çok sevilirken bir anda büyük bir kesimin nefretini kazanan ünlü

ms brownstone
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?

Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun durumu daha çok.

Başka kimler vardı böyle?
0
ms brownstone
(11.06.21)
kerem bürsin
0
alisamadim
(11.06.21)
son feci bisikletin solisti.

yani çok sevilmiyordu tabii de tek bir hareketle yok oldu bence. ekşideki sorulardan da anlaşılıyor.

orhan gencebay bir de kesinlikle.
0
bohr atom modeli
(11.06.21)
Güner Ümit geliyor benim aklım direkt. İner misin çıkar mısın diye bir yarışmayı sunuyordu. Çok popülerdi kendi zamanında. Aleviler için çok yersiz bir şaka yapmıştı ve azalarak değil bir anda bitti.

Ozan Güven diyebiliriz. Eskiden mizahını seversin sevmezsin, kimsenin nefret edeceği bir tip değilken sevgilisine şiddet uygulayıp bir de mağdur kendisi gibi rol yapınca ekranlardan siliniverdi.

Yavuz Bingöl. Herkesin malumu.

Bir çırpıda aklıma gelenler bunlar.
0
himmet dayi
(11.06.21)
Hakan Şükür Fetö öncesinde seviliyordu.
0
dissendium
(11.06.21)
emrah serbes
0
anais
(11.06.21)
Oytun erbaş
0
freebird5406_2
(11.06.21)
Sezen Aksu
Erkan Oğur
0
dediysem dedim
(11.06.21)
Muharrem ince.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
Orhan Gencebay

Cevaplar biraz da "siyaset üstü bir kişi iken akp'ye yanlayanlar listesi" olacak gibi. Öyle olunca da toplumun yarısı nefret ederken diğer yarısı da sevmiş oluyor. Some kutuplaşma problems.
0
temasettin
(11.06.21)
Sonradan itibarını yeniden kazandıysa da (ki bence çok daha fazla saygınlığı hak ediyor) bu tanıma en çok uyan isim Ahmet Kaya olabilir. Çocukken hatırladığım kadarıyla kendisine inanılmaz bir sevgi ve saygı vardı. Sonrasında olanlar malum...
0
jacque
(11.06.21)
Canan Karatay
0
dediysem dedim
(11.06.21)
güner ümit miydi ya, şu yarışma programında mum söndü mü oynuyorsunuz diyen?

ebru gündeş de bu sınıfa girer bence.

kara melekte oynayan kadın da en yakın arkadaşının kocasıyla arabada öpüşürken yakalanıp ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
0
halanne
(11.06.21)
aliye dizisindeki oyuncu, adini unuttum.
0
durgunfoton
(11.06.21)
Kevin Spacey, Bill Cosby.
0
kobuzchu kiz
(11.06.21)
80liler icin direk Guner Umit'tir herhalde. Herif Turkiye'nin o zamanlar en unlu adami iken tek kelime ile bitti.

Hakan Sukur'de kafaya oynar.
0
cooperr
(11.06.21)
Okan BAYÜLGEN
Necati ŞAŞMAZ
Muharrem İNCE
Fatih TERİM
0
her seye atarlanan adam
(11.06.21)
Sezen Aksu
Kadir İnanır
Yavuz Bingöl
0
pro9it9is9
(12.06.21)
(2)

Düğün fotoğrafı

black mamba
liseden beri fotoğraf ve sinemayla ilgileniyorum. Daha oncehic düşünmemiştim ama düğün fotoğrafında fena para yokmuş. Bir süreliğine düğün fotoğrafı ekmek istiyorum. Gerçi biraz geç kaldım sanırım. Nisan gibi eksiklerimi kapatıp haziran gibi çekime başlarım diyordum ama geç kaldım. Birkaç sorum
liseden beri fotoğraf ve sinemayla ilgileniyorum. Daha oncehic düşünmemiştim ama düğün fotoğrafında fena para yokmuş. Bir süreliğine düğün fotoğrafı ekmek istiyorum. Gerçi biraz geç kaldım sanırım. Nisan gibi eksiklerimi kapatıp haziran gibi çekime başlarım diyordum ama geç kaldım. Birkaç sorum var.

1 - sanirim bircok için insan instagramdan müşteri buluyor. Güvenilir olur mu insanlar için? Ödeme, anlaşma nasil olur? Ben parayı alıp kalabilirim, onlar da gelmeyebilir.

2 - bir sözleşme imzalamak gerekir mi?

3 - muhasebeci olmalı mı? Fatura kesme durumu nasıl olur?

4 - 2 saat çekim, 2 küçük albüm, 1 büyük albüm için sizce ücret ne olmalı? Maliyetin üzerine harcayacagim saate göre saat başına ücret eklemeyi düşünüyorum.

5 - halka açık yerlerde çekim yapılıyor sanırım. Sonuçta ücretsiz ve güzel ortamlar çok fazla yok. İnsanlar nasil çekim yapıyor oradalarda? Sıra tartışması olmuyor mu?
0
black mamba
(11.06.21)
Instagram hesabında daha önce çektiğin düğün fotoğraflarını paylaşırsan, insanlar paylaştıklarını beğenirlerse mesaj atarlar. Ücreti söylersin. En önemli güvence daha önce çektiğin düğün fotoğrafları. Bir fotoğrafçı 100 düğüne gidip 100 çiftin düğün fotoğrafını paylaşmışsa o kişi güvenilirdir.

Fatura bence olmalı. Çünkü bir ara fotoğrafçılar serbest düğün fotoğrafçılarına savaş açmıştı. Yanlarına gidip siz vergi veriyor musunuz diye soranlar var.

Halka açık yerlere erken saatlerde gidebilirsiniz. Kafanızda önceden bir konsept belirlerseniz çekmek çok uzun sürmez.

Bir de bu dediklerim düğün anı için değil, düğünden önce yapılan dış çekimlerle daha çok ilgili. Düğün anı için genelde düğün salonunun fotoğrafçısıyla anlaşabiliyorlar. Düğün salonu ayrı bir fotoğrafçıya izin vermeyebiliyor.
0
dissendium
(11.06.21)
Tabii şu dış çekim denilen fotoğraflardan cekicem. Dugun anı çekilenler değil.
0
🌸black mamba
(11.06.21)
(6)

Pa pappa pappa pa

naksidil
Geçen yıl Power fm’de çok çlan bir şarkıydı bulamıyorum böyle aratarak. Bi buldursanız.
Geçen yıl Power fm’de çok çlan bir şarkıydı bulamıyorum böyle aratarak. Bi buldursanız.
0
naksidil
(11.06.21)
0
John Bloor
(11.06.21)
Stromae - Papaoutai olabilir.

Hangi dilde, onu belirtseydiniz.
0
dissendium
(11.06.21)
youtu.be bu mu?
0
gelmeistemem
(11.06.21)
youtu.be Bu olabilir mi?
0
suicides underground
(11.06.21)
bu olsun:
www.youtube.com

;)
0
late viper
(11.06.21)
kendim buldum :)

www.youtube.com
0
🌸naksidil
(14.06.21)
(7)

İş mülakatı hk

makarnacanavari
Merhaba arkadaşlar,Ben bir iş görüşmesi gerçekleştirdim.Fakat şöyle bir durum oldu.Reklam metni, slogan, röportaj, senaryo gibi benden kendimi kanıtlamam adına bir proje istiyorlar. Profesyonelce gerçekleşecek gibi. İşkillenmedim değil.Bunun sonucuna göre olumlu ya da olumsuz geri dönüş olacakmış.Be
Merhaba arkadaşlar,

Ben bir iş görüşmesi gerçekleştirdim.

Fakat şöyle bir durum oldu.

Reklam metni, slogan, röportaj, senaryo gibi benden kendimi kanıtlamam adına bir proje istiyorlar. Profesyonelce gerçekleşecek gibi.

İşkillenmedim değil.

Bunun sonucuna göre olumlu ya da olumsuz geri dönüş olacakmış.

Ben gece gündüz oturup reklam filmi yapacağım ama beni almama ihtimalleri olduğu gibi, benim hazırladığım projenin üstüne yatma ihtimalleri de var. Ne bununla alakalı bir resmî yazı ne de kullanmayacaklarına dair beyanları söz konusu.

Ben yapmak istemiyorum.

İlk defa bir iş görüşmesinde böyle bir durumla karşı karşıya kaldım.

Bu normal midir?

Ben projeyi hazırlayacağım onlara da başımın gözümün sadakası olsun diye yollayacağım.

Sadece bana mı mantıksız geliyor bu durum?
0
makarnacanavari
(10.06.21)
Bence de mantıksız. İşkillenmekte haklısın. Sektörle ilgim yok ama duyuyoruz böyle olayları. Ben olsam -mümkünse- yaptığım içeriklere filigran eklerim kaldırılamayacak şekilde. Videoların ortasında kocaman "PAZAR SÜRPRİZİ" yazıyor ya magazin haberlerinde, o tarz :)
0
himmet dayi
(10.06.21)
Mantıksız evet, bence şüpheleriniz de yersiz değil.

Ortasına kocaman bir watermark koyup sadece video'yu gönderseniz nasıl olur? Yani dertleri çakallıksa zaten almazlar, ama kullanamazlar da en azından, siz de portfolyoya eklersiniz.

Bir de zaten portfolyonuz yok mu? Eğer varsa "bakın benzer bir şey yaptım zaten" diyip onu gönderemiyor musunuz? Ben yazılımcıyım, bazen böyle "challenge" gönderen oluyor, kendi kullanma ihtimalleri de yok, ama yine de yapmıyorum, open source projelerim var zaten, açın bakın diyorum.
0
plutongezegendegilmi
(10.06.21)
Ben editörüm. Video istemiyorlar zaten. Sadece senaryosu tretman bir de sinopsis işte. Bunlara öyle watermark gibi şeyler ekleyemez sadece noterden onaylatabilirim. Onun için de zaman yok. Çünkü maili bugün atmışlar benden pazar günü teslim etmemi istiyorlar vs.

Yazdıklarımı olduğu gibi paylaşmasalar bile bazı yerlerinde oynama yapıp kullanabilme ihtimalleri çok yüksek.

Üniversite öğrencisiyken maalesef bir hocan bu şekilde oluşturduğum çizgifilm senaryosunu TRT’ye satıp çok iyi paralar kazanmıştı çakal :))

En iyisi uygun bir dille bunu göndermeyeceğimi belirteyim.
0
🌸makarnacanavari
(10.06.21)
Ticari amaçla kullanmayacak olsalar bile biraz mantıksız. Biz sizi ararız derlerse birkaç gününüz boşa gitmiş olacak.
0
dissendium
(10.06.21)
tecrubeli biriyseniz eski projelerinize baksinlar. yeni mezunsaniz ki sanmiyorum zaten yeni mezunu bir yerde egitmek durumundalar iki durumda da proje beklenmesi mantiksiz. cakallik var isin icinde
0
ala09
(10.06.21)
En nefret ettiğim görüşme süreci bu heralde ya.
yapmayın bence. hayır gelmez böyle bir yerden.

geçen sene product manager pozisyonuna başvurduğum bir şirketten gelen case study geldi aklıma. tüylerim diken diken oldu.

kendi app'lerinin;
- kullanıcı kitle analizini
- rakip analizini
- market analizini
- kullanıcı journey haritasını
- CRM planını
- ürün analizini

48 saatte istemişlerdi. bi de utanmadan kendi app'leri sadece google store'da var diye "ios kullanıyorsanız ios'taki şu rakibimiz için yapın bu case'i ama case'lerde bizim app'i inceleyenleri önceliklendiricez" demişlerdi.

dalga mı geçiyosunuz siz minvalinde mail atıp sürece devam etmeyeceğimi söylemiştim. ve maalesef ciddilerdi bu istediklerinde.

velhasıl kelam, başvuru sahibi kişinin bakış açısını, nasıl çalıştığını görmek isteyen şirket çok daha farklı bi yaklaşım sergileyebilecekken, sizin görüştüğünüz yer çakallık peşindeymiş gibi hissettirdi.
0
dunga
(10.06.21)
Tabiki de normal değil. Projeyi bedavaya çıkarmak istiyorlar.
Yıllar önce bir iş mülakatında işveren yaptığım bir önceki projeyi çok beğendiğini ve örnek çizim yollarsam beni işe alacağını belirtmişti. Bundan işkillenip çizimi yollamadım. Günlerce uggunsuz bir vakitte beni arayıp çizimleri istediler. Baskı ve ısrarla. Kendilerinin niyeti iyice açığa çıkınca beni bir daha aramamalarınj söylemiştim. Bence siz de burayı unutun. Bu mantıkta iş yapan bir ofisle calıssanız da mutlu olamayacağınız aşikar.
0
apurucikipi
(11.06.21)
(6)

Birkaç üretim sorusu

dissendium
Diyelim bir tane kimya şirketi kurduk. Sıvı el sabunu üretmek istiyoruz. Bu aşamada müşteri nasıl bulunur? Olayın genel mantığı nedir? Bununla ilgili kaynak da paylaşabilirsiniz.Bir de Migros'un bazı ürünlerinde Migros yazıyor ama Migros üretici değil. Bir tane firmaya ürettirmiş. Bu firmaları Migro
Diyelim bir tane kimya şirketi kurduk. Sıvı el sabunu üretmek istiyoruz. Bu aşamada müşteri nasıl bulunur? Olayın genel mantığı nedir? Bununla ilgili kaynak da paylaşabilirsiniz.

Bir de Migros'un bazı ürünlerinde Migros yazıyor ama Migros üretici değil. Bir tane firmaya ürettirmiş. Bu firmaları Migros nasıl buluyor? İhale mi açılıyor? Bir de ürünün nasıl olacağını Migros mu belirliyor yoksa şirketin bu tip durumlar için ürün kataloğu var ve Migros bu katalogdan ürün seçimi mi yapıyor?

Son olarak işletme, ticaret gibi alanlarda bilgimi artırmak istiyorum. Kaynak tavsiyesi alabilirim. Bilgi veren olursa teşekkür ederim.
0
dissendium
(10.06.21)
zaten mantık olarak önce müşteri bulup sonra sabunu üretmen lazım.

yoksa standart olarak migros'a en uygun fiyatı vermen lazım ki adamlar alsın.

ne alınır ne satılır bu işler nasıl olur sadece piyasaya girerek öğrenebilirsin. özellikle türkiye'de bütün işler ikili ilişkiler arasında döner.

www.hepsiburada.com

Siveno Defne Yağlı Doğal Sıvı Sabun 5 lt 97tl miş.

sen bu ürüne 25tl diyebiliyor musun? piyasa ona bakar.
0
duyurukullanıcısı
(10.06.21)
problem sabun üretmek değil, problem sabunu satacak yer bulmak. şöyle diyeyim, eğer sabun satacak bir yer bulursanız, sabunu sizin için üretecek yeri bulmak yarım gününüzü alır.
0
co2s2
(10.06.21)
Piyasada çoğu şey fason üretiliyor. Yani aldığınız F. Castell KAlem ya da arabanızdaki paspas, Zara'dan aldığınız Mayo... Bunlar Ferhatpaşa, Bursa, Okmeydanı gibi yerlerde üretiliyor.
Ürünün neye benzeyeceğini, nasıl kokacağını, hangi mamülden imal edilip ne miktarda ambalajlanacağını belirlemek kolay.
Migros Fbrikası diye bir şey yok zaten :j yani ben görmedim.
0
Etanglement
(10.06.21)
@Etanglement, zaten fason üretimden bahsediyorum. Migros fabrikası diye bir şey yok.
0
🌸dissendium
(10.06.21)
Ihale falan açılmıyor alakası yok. Fason üretim. Senin markan logon her seyin hazir. Esenyurtta da uretici. Gidiyorsun konusuyorsun adam diyor en az 500 seri ya da en az 1000 litre aylik vs vs. Anlaşırsin o uretir sloganini logonu neyse hazirlar paletler verir. Gerisi sana kalmis ister koy evine kullan ister bakkal bakkal gez satmaya çaliş
0
optimistbakunin
(10.06.21)
Türkiye'de çoğu girişimin sorunu budur.

Herkes önce ürünü üretiyor, restoranı açıyor, siteyi kuruyor. tüm enerjisini ve bütçesini buraya harcayıp satış ve pazarlamayı atlıyor.

Türkiye'de ve tabii dünyada da, ticaret büyük oranda ikili ilişkiler üstünden döner. Ürünün ne kadar iyi olursa olsun, onu çok iyi pazarlayacak biri olmalısınız ya da ekibiniz olmalı.

Senin ürettiğin sabunu toptancılara, temizlik şirketlerine, otellere, marketlere, birinin satması lazım. Bu sen olursun, ortağın olur, maaşla tuttuğun bir satış elemanı olur ama biri olmalı. Bu saydığım adamların hepsinin zaten hali hazırda aldığı ürünler var, niye seni alsınlar mesela?

özellikle otel, restoran gibi yerlere ürün vermek her zaman avantajlıdır. Çünkü sürekli sipariş gelir. Ama adam hiç tanımadığı birinden ürün alır mı? Şunu bilmek ister, sipariş verdiği gün 1000 tane ürünü ertesi gün kapsında bulmak ister vb. O yüzden güven ve ikili ilişkiler çok önemlidir.

Fason üretim için büyük markaların tedarik işleriyle uğraşan departmanlarına, satın almacılarına vb. ulaşmanız lazım. Onlara numuneler verebilirsiniz. Ama migros gibi büyük zincirlere fason üretim yapmak epey sermaye ve tecrübe ister.

Düşünün Migros'un her ilde şubesi var. Kendi markasıyla bir sabun ürettiğinde bunu her mağazasına koymak isteyecek. Tek seferde milyonlarca paket siparişi hazır edebilmenizi isteyecek.

Tabii bir de böyle markaların üretim standartları da yüksek olur. Mesela siz fason üretim de yapsanız tesisinizin çevre dostu olup olmadığı, çalışanlarınızın iş güvenliği vb konuları denetlemek siteyebilirler.

Farklı bir sektör ama Zara Türkiye'deki tüm fason üreticileri için çok yüksek standartlar koyuyor. FAbrikanın atık yönetiminden, işçilerin çalışma koşullarına kadar standartlara uygunluk istiyor.

İnternetten satış yapmak da bir opsiyon. ama orada da rekabet muazzan büyüklükte. Haliyle epey reklam harcaması yapmanız gerekir.

ticarette bilgiyi artırmanın en net yolu ticaret yapmak:) Hiçbir teorik eğitim pratikte karşınıza çıkacak şeyleri kapsayamıyor. Ama kosgeb'in online eğitimleri başlangıç için oldukça faydalı olur yeni iş kuracak biri için.
0
anten
(10.06.21)
(15)

Biontech mi, Sinovac' mı ?

vizivozo
Tercihiniz ne, niye ?
Tercihiniz ne, niye ?
0
vizivozo
(10.06.21)
pccopath
(10.06.21)
Ben açıkçası virüse yakalanmadan geçirdiğim 2 yıldan sonra 9 canımla aşı olmadan yola devam etmek istiyorum. Ama "olacaksın kardeşim" derlerse BioNTech aşısı olmayı düşünüyorum. ABD de bu aşıyı tercih ediyor. ABD tercih ediyorsa yeterince güvenilirdir diye düşünüyorum. Çin'e güvenim yok.

Benzerini sormuştum

eksiduyu.ru
0
dissendium
(10.06.21)
Daha önce konuşulmuştu ama o zaman bana sira gelmeyeceğini düşündüğümden rahattım. Hala da inanamıyorum, 5 tane kağıt maskeyi dağıtamayanlar, -70 de korunması gereken aşıyı nasıl uygulayabilecek diye.
0
🌸vizivozo
(10.06.21)
Biyontek çünkü aşıyı bulan Türk. Çin’in eli değen hiçbir şeye güvenmem.
0
zoghurt
(10.06.21)
biontech aşısı oldum.

nedenlerim şöyle:

1) biontech, şeffaf davranarak tüm verileri net bir şekilde paylaştı. sinovac uzun bir süre paylaşmadı. ülkelerin yayınladığı etkinlik sonuçlarından koruyuculuğunu öğrendik.

2) biontech aşısının ilk dozda bile %80 civarında koruma sağladığı biliniyor. ikinci dozuyla %90 ve üzeri koruma sağladığı görülüyor. sinovac bu rakamlara ulaşmıyor. (etkisiz anlamında söylemiyorum ama biontech'in sonuçları daha çok güven veriyor)

3) biontech, gelişmiş ülkelerin çoğunda uygulanıyor. sinovac, son durumu bilmemekle birlikte gelişmiş ülkelerin hiçbirinde uygulanmıyor. abd, avrupa ve israil'de uygulanan bir aşı maalesef daha çok güven veriyor.

4) yurt dışına seyahat söz konusu olduğunda biontech ile sorun yaşamayacağım. sinovac aşısında bu problem yaratabilir (tabii ileride bu değişebilir).

5) biontech aşısının zararlı veya sorunlu olduğuna dair hiçbir kanıt yok (sinovac'ta da yok elbette).
0
nathanieltroy
(10.06.21)
biontech; çünkü koruyuculuğu yüzde 95'lerde.
ilk doz bile oldukça yeterli koruyor. ikinci dozdan sonra da covidin varyantlarına da etkili imiş.
ayrıca biontek aşısının her aşaması şeffaf bir şekilde paylaşılıor.
neredeyse tüm gelişmiş ülkelerin ilk tercihi biontech
0
omonia
(10.06.21)
Tercihim Sinovac ancak gel gör ki piyasada yok. İş nedeniyle aşı sıram geldi ancak aşı randevusu alamadım. Son duyduğum haberde ise artık ülkeye sinıvac gelmeyeceği üretiminin burada yapılacağından bahsediliyordu, kalbim şu ab kırık biraz...

Biontech aşısını kendi adıma biraz riskli buluyorum malum etkilerinden ötürü. Gelecekteki etkileri de belirsiz ama şimdilik o önceliğim değil.

Avrupa vize olayını çok önemsemiyorum, onun eninde sonunda değişeceğini düşünüyorum, Çin zaten karşı hamle yaptı sanırım.
0
epitaf
(10.06.21)
tek cevap: israil hangi aşıyı tercih ettiyse gözüm kapalı olurum.
0
iddaaci
(10.06.21)
@iddaaci kesin 1960larda falan İsrail'li doktorlar da sigaranın sağlığa bir zararının olmadığını düşünüyorlardi :)
0
🌸vizivozo
(10.06.21)
Kesinlikle Sinovac.

İkisini de seçme hakkım vardı Sinovac oldum.
Ülke filan bilmem ben, aşıların çalışma şekline baktım.
Biontech aşısı hemen sonrasında yamulanlara baktım.
Şu aşamada aşı olmayı doğru bulmayan, ama "aaa aşı olmadınız mı ayıp size" tantanasından uzak olmak için Sinovac oldum.

En kötü ihtimalle hiç antikor oluşmaz dedim onun dışında bir zararım olmazdı.

Yani "ben acilen aşı olmalıyım, aşı olmazsam asla rahat edemem, ne vururlarsa vursun ne olursa olsun umurumda değil yeter ki aşı olayım" diyorsan Biontech ol.
Ama eğer "ayıp olmasın, soran olursa aşımızı olduk deriz, işe yararsa da yanımıza kar kalır" dersen Sinovac ol. (Tabi şu an yok sanırım, gelirse eğer)
0
infernalcadre
(10.06.21)
Türkiye'de üretilmedikten sonra hiç biri. Bir yılı aşan sürede sürekli medyada yaşamlarını yitirenlerin sayılarına bağlı olarak ve Ölüm korkusu nedeniyle aşıyı normal bir şeymiş gibi gösterir oldular. Koruyuculukta da ürün f/p yönünden sürekli teknoloji markalarının bişilim sitelerinde PC dergilerinde yarıştırılması gibi bir durum ortaya çıktı. AMD mi, Intel mi , Nvidia mı Ati mi ?... Linux mu Windows mu? Biontech mi Sinovac mı..?
Arka planda nasıl anlaşmalar söz konusu? O da ayrı mesele.
Markanın kendisi (bazen logosu) faydayla eş görülür hale gelmiş durumda.
Yok firmaya ait aşının koruyuculuğu, yüzde 95, yok firma yetkilileri türk..

Biraz bu tür etiketlerle dolu mağaramızdan dışarı çıkarsak hava alacağız ama nafile.

Bir de antikor denen bir durum var. Konu geniş ama özetle, uzmanlar bu zaten insanda yeterli düzeyde ise aşıya da gerek yok diyor.
Vücut bu şekilde kendi koruyabiliyor.
Her aşı olan da hayatını garantiye almış değil. Ölenler de var. ölenlerin nasıl öldüğünü otopsisini konuşan yok nedense. Sadece toplam sayıda bir birim olarak belirtiliyorlar.
Bu yönde bilgilerin içeriğinden neler olup bittiğinden, tamamen habersiz olarak markaya bağımlı şekilde tercih yapar duruma gelmiş durumdayız. Gerçek anlamda bilgi kaynaklı, bir tercih söz konusu değil ki insanlarda genel olarak. Algılarımızla ne kadar ikna olduysak haberlerden, tercihte o oluyor zaten.
Peki içerik bilgisi?
Sıfır!

- X aşısı tercihim ..
+ Neden ?
- ambalajı kolay açıldı. daha az acı verdi.
0
Erva
(10.06.21)
Biontech değil ama moderna vardi onu oldum.
Açıkçası milyonlarca Avrupalı, milyonlarca amerikali vs hep beraber öleceksek ölelim. Geriye asi karsitlari ve sürekli sosyal medyadan gördüğü iki seyi geveleyip "rma asisi tehlikeli" diyenler kalacak. Öyle dünyaya turp sikayim.
0
logisticsmanager
(10.06.21)
Biz sinovac tercih ettik çünkü aile büyüklerimizde yüksek tansiyon vardı. Biontech'in daha çok yan etkisi olduğunu duyduk
0
Eda Serin
(10.06.21)
ahaha logistics'in mantık süpermiş, biontech +1
0
makarnavodka
(10.06.21)
Sinovac olurdum imkan olursa, çünkü klasik ve bilinen bir yöntemle üretiliyor. Nakliyesi saklaması daha kolay.

Biontech'in -70 derece konusu bende şüpheli, o soğuk zincir bizde bir yerlerde kırılırsa kimse söylemez.
0
John Bloor
(10.06.21)
(18)

kullandığını en eski eşyanız

elma
selammesela şu an düşündüğünüzde kullandığınız en eski eşyanız kaç yıllık?şu kadar senedir şu ayakkabıyı ya da kazağı kullanıyorum diyebileceğiniz eşyalarınız var mı ?en sevdiğim sweatshirtümün yirmi yıllık olduğunu fark edince mini bir şok yaşadım. zaman ne çabuk geçmiş, sweathsirtümden vazgeçmemiş
selam

mesela şu an düşündüğünüzde kullandığınız en eski eşyanız kaç yıllık?

şu kadar senedir şu ayakkabıyı ya da kazağı kullanıyorum diyebileceğiniz eşyalarınız var mı ?

en sevdiğim sweatshirtümün yirmi yıllık olduğunu fark edince mini bir şok yaşadım. zaman ne çabuk geçmiş, sweathsirtümden vazgeçmemişim.

bu bana özgü bir şey değildir sanırım.

sizin en eski eşyanız kaç senelik?
0
elma
(09.06.21)
kol saati - 22 yil
adidas fermuarli tracksuit - 17 yil
zippo - 11 yil
ayakkabilar - 3 yil
0
nibba
(09.06.21)
En sevdigim gomlegim, incelmis, kolundan yirtilmis, 11 yillikti bu gün son kez giydim. Jansport sirt cantam 16 yillik, tas gibi. En eski esyam o herhalde.
0
buf-e kür
(09.06.21)
Ev eşyaları sayılırsa, gardırobum en az 20-25 yıllık. Evimizdeki klima da bir o kadar var. Hala çalışıyor olması mucize gibi bir şey.

Kişisel eşya olarak bir aynam var sanırım 17-18 yıldır kullanıyorum. Kıyafet olarak basket şortum var. Adidasın t-mac şortlarından. Sanırım 2003-2004 gibi aldım. Hala ilk günkü gibi sapasağlam.
0
the coon
(09.06.21)
Bende ikinci dünya savaşında kullanılmış sigg marka bir matara var. Kullanıyorum.
Üzerinde kullanan askerin baş harfleri var.
0
sckxyss
(09.06.21)
LC Waikiki'den kendini bozmadan önce aldığım birkaç tişört var. 10 yıllık diyelim.
0
dissendium
(09.06.21)
Kiyafet olarak Nike'in 2tane basket sortu. 2005'te almistim.
0
invictae
(10.06.21)
Benim de en eski kıyafetim sanırım basket şortu. 15 senelik falandır herhalde.
0
j r r tolkien hayrani
(10.06.21)
Günlük olarak kullanılan
tişörtler - 10+ yıl
laptop - 9-10 yıl
eastpak çanta - 8-9 yıl
beyaz eşya, küçük mutfak aleti, mobilya vs - 30 yıl
0
reactionic
(10.06.21)
Her isimde kullandigim laptop 15 senelik :)

20 seneyi deviren sweatshirt bende de var.
0
divit
(10.06.21)
Aldığımı net hatırladığım bir kupam var, 2000'de alındı, rengi bile solmadı. (Edit: kupayı daha bugün kullandım, düzenli kullanılıyor evde.)

47 yaşındaki kuzenimin bebekliğinden kalan, sonra bana geçen, 35+ yıl bende duran ve yaşadığım her yere taşıdığım bir oyuncak köpek vardı, bugün o kuzenin 10 yaşındaki kızına gönderdim.

Annemin gençliğinden (70'lerden) kalan ve birkaç yıl önceye kadar giydiğim bluz var, babamın evinde duruyor o.

Düşünsem daha çıkar, hoarderlık genlerimde var :/
0
kobuzchu kiz
(10.06.21)
lisede aldığım mont ve sweetler. 13 yıl olmuş.
0
trajikomix
(10.06.21)
Orta sonda bir kamp grubumuz vardı. Kar kampları için paraya kıyıp bir goretex pantolon aldım yanılmıyorsam 80 alman markıydı(evet Euro'dan önce). Genislete genislete hala kamplarda kullanıyorum.
0
chavezding
(10.06.21)
muhtemelen 20 yillik olan patenim
sweatshirtler de 15 yillik falandir
0
ala09
(10.06.21)
28 yillik pelus kopegim var, esya olarak sayilir mi? Hala aksamlari ona sarilir otururum.

1975 civarindan kalma bisikletim var, yag gibi akiyor hala.
0
kuehles blondes
(10.06.21)
22 yillik kol saati.
15+ yillik zimba
15+ yillik hesap makinasi
0
cooperr
(10.06.21)
2004 yilinda aldigim timberland bot.
kiyafet olmayan seyler de vardir illa ki ama ilk aklima gelen bu oldu.
0
bay b
(10.06.21)
İlk aklıma gelen; 15 yıldır deli gibi kullandığım kabin boy, abs bavulum.
0
zimbirik
(10.06.21)
victorinox çakım vardı 25 yıldır kullanıyordum. çantamda unutunca havaalanında el koydular geçen sene.
0
orpheus
(10.06.21)
(14)

Bölüm Tercihi

pisiklet
Üniversite için eşit ağırlık ya da sözelden tercih yapıyor olsaydınız hangi bölümü seçerdiniz? Sebepleriniz ne olurdu? Teşekkürler, P.
Üniversite için eşit ağırlık ya da sözelden tercih yapıyor olsaydınız hangi bölümü seçerdiniz? Sebepleriniz ne olurdu? Teşekkürler, P.
0
pisiklet
(09.06.21)
ingilizce, sınıf, rehber öğretmenliği yada besyo. diğerleri aç bırakır.
0
xrated
(09.06.21)
Hukuk. Sebebine gelince ülkenin gerçek hukukçulara ihtiyacı olması derim. Parasını bilmiyorum ama bazı avukatlar dosya incelemeye bile iyi para alıyor. Bir bak derim.
0
prole
(09.06.21)
işletme,
aç kalmazsın. ingilizce ve güzel baglantıların varsa gayet iyi de para kazanırsın.
0
liberal
(09.06.21)
hukuk ya da psikoloji.
0
zimbirik
(09.06.21)
Güzel meslek, severek yaptığın meslektir. maaşı daha az olsun ama iş tatminin olsun. kafan daha rahat olur. Bu nedenle ilgi alanlarını öğrenmen çok önemli
0
zimbirik
(09.06.21)
hukuk ya da psikoloji diyorum ben de.

avukatin bir dilekce yazmasi en az 829 lira. iyi bir sirkette calisirsan daha fazla. dosya takibi adina 20 bin istiyorlar.

avukatlikta iyi para var.

psikologlar da iyi kazaniyor. sabah 9 aksam 9 calisiyorlar. tabii ozel klinigin olacak kafana gore ayarlarsin. seans basi 400 lira istiyorlar. gunde 2 saat mola verse, ayda 56 bin lira kazaniyor.

...

ama ben idealist bir mal olarak, yetenegimin ve hayallerimin pesinden gittim. sonuc: gunde 12 saat calisip ayda 4 bin kazanmak. fazla mesai ucreti yok. berilen ticket yetmiyor. agi ve yol hak getire. sigortalari bile tamdan yatirmiyor bu reklam ajansi denilen boktan yerlerde.

hayalinizdeki isi is olarak degil, hobi olarak yapin. avukat veya psikolog olun hayatinizi yasayin.
0
batlegolas
(09.06.21)
İşletme gibi iibf bölümleri ve hukuk diyen ülkeyi tanımıyordur net. Aç kalma ihtimalin %90 falan. Elini sallasam avukata çarpıyorsun Ankara’da.

Boğaziçi’ni de hiç ettiler ama Boğaziçi gibi birkaç üniversite hariç iibf bölümü yazılmaz. Hele baban bürokrat ya da büyükelçi değilse asla uluslararası ilişkiler yazılmaz. Hacettepe uluslararası ilişkiler mezunu olarak yazıyorum.

Hukuk ise aç bırakır. Yeni mezunlar asgari ücretle başlıyor o da şanslılarsa. Orada oraya koşturup ayak işlerini yaptırıyorlar. Hakim ve savcı olman zaten aşırı zor, eğer öyle bir referansın olsaydı zaten buraya yazmaz direkt hukuk okurdun. Milletvekili torpilinin yetmediğini gördü bu gözler. Ne kadar yukarıya ulaşabiliyorsan o kadar şanslısın.

Psikoloji hakkında hukuk ve iibf kadar bilgim olmasa da psikoloji okuyan arkadaşlarımın dediğinde göre yüksek lisansta klinik psikoloji okumadan öyle psikologluk yapamıyorsun. Hal böyleyken özel üniversitelere para versen bile klinik psikoloji yüksek lisans yapmak için bu sefer akademiden referans bulman lazım. Çok psikoloğun da zor durumda olduğunu görüyorum Twitter’dan. Danışman adı altında milleti söğüşlüyor millet.

Ben olsam pdr okurdum, ataması iyi. Ha bana kalsa yukarıda bir arkadaş da demiş dil okurdum ama İngilizce ya da Amerikan dili ve edebiyatı gibi bölümlere atardım kendimi. Sonra da yurt dışı yüksek lisans kovalar çeker giderdim.
0
Arkabi08
(09.06.21)
Ben yazmazdım ama yazılabilecek iki bölüm

Sınıf öğretmenliği

Özel eğitim öğretmenliği

Hukuk mezunu çok. Hukuk yazılacaksa üniversite çok iyi olmalı.

İşletme, iktisat da aynı şekilde, bu bölümleri ülkede okumayan yok. Üniversitenin çok iyi olması lazım. Bu arada çok iyi dediğim Marmara falan değil. Boğaziçi, Koç, Sabancı gibi CV'de parlayacak üniversiteler.
0
dissendium
(09.06.21)
eşit ağırlık: yönetim bilişim sistemleri (ingilizce)
sözel: amerikan kültürü ve edebiyatı
0
makarnavodka
(09.06.21)
dil bölümleri sözel ya da eşit ağırlıkla almıyor, bazı cevaplara istinaden belirtmek istedim.
0
kedimedi
(09.06.21)
Sosyoloji ya da antropoloji okurdum.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
Bir de şey durumu var,

Sevdiğin meslek genel anlamda para getirmiyorsa bile, seven kişi o meslekte başarılı olur, para da kazanır.

Ama bir mesleği önceliğin ilgi alanı olmadan seçersen ortalama bir çalışan olmaktan ileri gidemezsin.

Bu nedenle ilgi alanını keşfet. Bu bölüm kolay iş bulamayan, ya da çok kazanmayan bir bölüm olsa bile, senin ilgi alanın olduğu için başarıyı yakalarsın.

Başarının (ve dolayısıyla paranın) anahtarı yaptığın işi seviyor olmaktan geçiyor.
0
zimbirik
(09.06.21)
psikoloji bölümünü bitirdim ama bu bölümü okumasaydım bilgi ve belge yönetimi okuyup köklü bir kütüphanede kütüphaneci olarak çalışmayı isterdim. bölümün ders içerikleri de çok güzel gözüküyor, hem edebiyat, hem yazılıma yönelik dersler var.
0
vacigok
(09.06.21)
Yurtdisi olsaydi kesinlikle hukuk derdim zira cok prestijli ve guzel para kazanilan bir meslek, ama turkiye'de son donemde her dandik okul binlerce hukuk mezunu vermisken , hukugun da genel durumu ortada iken hukuk okumak direk ayagina sikmak olur. Sadece benim tanidigim basit bir zeka testinde bile rahatlikla cakabilecek kapasite olan 3-5 kisi hukuk okudu bitirdi avukatlik yapiyor. Inanilmaz..

Isletme falan da ayni sekilde.

Ben olsam tip ile baglantili ne varsa onu okumaya calisirim. Fizyoterapi, diyetisyenlik falan olabilir bilmiyorum esit agirlik ile oluyor mu?

Olmuyorsa ahcilik falan okurum. O da olmuyorsa okumam zanaat falan ogrenmeye calisirim.

Herkesin kostugu yone kosarsaniz sonu husrandir..
0
cooperr
(09.06.21)
(7)

Bu musilaj meselesinin birdenbire ortaya çıkması kıllandırıcı değil mi?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hepimizin de bildiği üzere gündemimize gökten zembille iner gibi oturan bir musilaj problemi var. Madem bu problem vardı da neden daha önce gündeme getirilmedi de bu ülkenin tek sorunuymuş gibi herkes bunu konuşmaya başladı. Bir şeyler için algı operasyonu falan mı yapılıyor? Amaç
Merhaba arkadaşlar,

Hepimizin de bildiği üzere gündemimize gökten zembille iner gibi oturan bir musilaj problemi var. Madem bu problem vardı da neden daha önce gündeme getirilmedi de bu ülkenin tek sorunuymuş gibi herkes bunu konuşmaya başladı. Bir şeyler için algı operasyonu falan mı yapılıyor? Amaç gündemi değiştirmek mi?

Bu arada ben musilajın da ortaya çıkmasını epey şüpheli bulmaya başladım. Utanmasam "Koskocaman Marmara Denizi bir gecede kirlendi." diyeceğim. Zaten Marmara kirliydi ama bu başka bir boyut. Tamam kontrolsüz bir atık yönetimi var, bunu herkes biliyor ama birdenbire bu raddeye gelmesi çok anormal değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.06.21)
yaklaşık 40 gün önce adaya giderken görmüştüm, ilk defa karşılaşmıştım müsilaj denen şeyle. eve dönünce nette biraz bakındım ve belli dönemlerde belli miktarda olduğunu gördüm. o zaman önemsememiştim ama sonradan anormal seviyelere yükseldi. birdenbire gelmedi ama ama evet böyle olması anormal.

gece fetöcülerin amerikadan müsilaj getirip denize döktüğünü iddia etmiyorsan anormal bulman normal çünkü denizdeki miktar anormal. bunun sebebi ise arkasında şüphe yaratacak bir şey değil, işin ucunda bilim var, bir sürü yayın paylaşıldı nedeni nasılı hakkında. birazcık araştırırsan görebilirsin.
0
Jux
(08.06.21)
t24.com.tr

Üstteki arkadaşın dediği gibi okuyalım araştıralım, aniden olmadı
0
howfaristhesky
(08.06.21)
İzmitliyim. Körfez bildim bileli kirli. Temizlenen, kalitesi artan çok yer var ama genel olarak İzmit Körfezi atık kuyusu durumunda. Sadece fabrika atıklarından bahsetmiyorum. Kanalizasyon da var. Zaman zaman yunuslar görülüyor. Flamingo bile görülüyor. Ama denizin kendisi temiz değil. Müsilaj bir şeylerin artık taşma noktasında ortaya çıkmış.
0
dissendium
(08.06.21)
gemiciler, balikcilar bu olayin her zaman yilin belli doneminde ortaya cikip sonra geçtigini ama bu yil geçmedigini soyluyordu yani deniz bi sekilde cozebiliyorken bu yil cozemedi
0
ala09
(08.06.21)
Ben yeni duydum demek ki killanmaliyim tadinda bir akil yurutme olmus. Hayir, supheleniyorsun da vardigin nokta ne? Ne onemli ne degil hic mi kendin degerlendiremiyorsun?
0
dunal
(08.06.21)
haberleri yalnız ekşi sözlük'te gündem olunca öğreniyor olmanız bir komplo teorisi yaratabileceğiniz anlamına gelmiyor bence.
0
bohr atom modeli
(08.06.21)
Amariganınoyunu biden görüşmesi öncesi
0
gatherer
(08.06.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.