Giriş
(23)

askerlikten muaf olma hakkınız olsa

Stoneface
muaf olur muydunuz yoksa askerliği görmenin bir erkek için gerekli olduğunu düşünüp yine de gider miydiniz? (muafiyet durumu çok göze çarpan bir şey değil, sağlık durumunu belirtmeden gidebilirsiniz)
muaf olur muydunuz yoksa askerliği görmenin bir erkek için gerekli olduğunu düşünüp yine de gider miydiniz? (muafiyet durumu çok göze çarpan bir şey değil, sağlık durumunu belirtmeden gidebilirsiniz)
0
Stoneface
(08.03.21)
Muaf olurdum
0
baal
(08.03.21)
Muaf oldum, hiç de aman beni alsınlar diye düşünmedim.
0
kisa
(08.03.21)
Kanka askerlik, erkek olma, kahramanlık ramboluk filan bunların hepsi hikaye. Bedavaya gitmeme şansın varsa, gitme.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.03.21)
bunu düşünmek bile saçma.tabii ki muaf olurdum.
çok büyük ihtimal 6 ay yapıcam askerliğimi.şimdiden ağlıyorum.(40 binim yok,olsa da veremem ona o parayı)
0
neoluyokardesimnebutantantana
(08.03.21)
Muafım. Tekrar muaf olma imkanım olsa yine olurum.
0
sutlu nescafe
(08.03.21)
Olmazdım. İyi ki gitmişim. Bir daha olsa yine giderim.
0
scholes
(08.03.21)
Muaf degilsem, ya da parali yapma imkanim yoksa gider yaparim kacmaya calismam, hayattaki problemler bodoslama yuzlesmeyi seviyorum.

Muafsam, ya da parali yapma imkanim varsa kullanirim, zorunlu askerligin artik oldukca demode ve gereksiz oldugunu dusunuyorum. Nufusun buyuk cogunlugu icin vakit kaybi. Parali askerlige artik gecilmesi lazim.

Obur taraftan, yarin oburgun birisi bize dalsa, bir seferberlik falan ilan edilse yurtdisindan doner orduya katilirim. "Anavatan" olayinin onemini disariya ciktiktan sonra kavradim..
0
cooperr
(08.03.21)
Affetmem, muaf olurum.
0
kablelvuku
(08.03.21)
Muaf olurum. Zaten askerlikte adam edetler, soyle egitirler boyle buyuturler diyenler askere pokemonlu nevresimlerinden cikip gidiyorlar
0
Anjelik
(08.03.21)
18 ay yaptım 20 sene önce, askerliğin 15 ayı geçmişti ama yemin ediyordum arkadaşlarıma çürük verseler alır giderim bu dakika diye :)
0
John Bloor
(08.03.21)
6 ay yaptım. Bedelli yoktu mecburen gittim. Hayatımdaki en büyük zaman kaybıydı. Çok eğlendim ayrı mesele. Bin tane tercih hakkım olsa birinde bile gitmeyi tercih etmem.

Not: Yahu ne olacak gideyim göreyim sarmazsa durumumu anlatırım çürük alır çıkarım demeyin. O süreç zor geçer, uğraşırsınız.
0
m3mphis
(08.03.21)
Alperz + 1
0
Ven
(08.03.21)
Askerde iken muafiyet şartlarını taşıdığımı ögrenmiştim fakat o saatten sonra geri dönmek istememiş, askerliğimi bitirip gelmiştim.

belki hiç gitmeden önce bilseydim muaf olurdum fakat oraya gittikten sonra arkadaşlar ne der aile ne der düşüncesi ve muafiyeti yedirememe hissiyatı nedeni ile böyle bir karar almıştım.

yine de her şeyde bir hayır var diyelim, askere gitmek için işten ayrılmıştım, dönünce türkiyenin en önemli şirketlerinden birinde o zaman benim için hayal olan bir yere kabul edilmiştim. askere gitmesem muhtemelen o küçük firmada yıllarca devam ediyor olurdum.
0
nuisance
(08.03.21)
Askerden yazıyorum(381-per.atğm). Olmazdım. Ama tamamen şans işi, düşeceğin ortam ve komutanlarınla alakalı bi durum.
0
üşüdüm üstümü örtsene hande
(08.03.21)
bedelli yaptım. eski bedelli, hiç askere gidilmeyen tarzda. muaf olurdum.
0
wallets wide shut
(08.03.21)
1 dakika bile üzerine düşünmeden muaf olurdum. Askerliğin elle tutulur bir tane yanı yok. İnsana bir şey kazandırdığı falan da yok.
0
eazy
(08.03.21)
2011 bedellisinden yararlandım. askerlikle işim olmaz. ne gerek var? @alperz'nin aklına uyup ortamı görmeye gitmeyin sakın.
0
co2s2
(08.03.21)
Muaf olurdum

bedelli (19 gün) yaptım. bu bile bir yere kadar çekilebilir oluyor. normal askerliği hayal edemiyorum.
0
king lizard
(08.03.21)
ben asteğmen olarak yaptım. bence bize ve diğer arkadaşlara harcanan para masraf çok gereksiz. askerlikte türkiye de çok gereksiz. ben sırf çalıştığım iş ortamından uzak kalmak için gittim. süreç tamamen gereksiz. muaf olurdum.
0
mikahakkinen
(08.03.21)
aynı durumdaydım. meslek nedeniyle asteğmen olacağım için rahat ederim gidip görmek iyi olabilir diye düşünerek erteledim hep işlemleri ama o süre boyunca konuştuğum bir kişi bile olumlu bir görüş bildirmeyince gidip aldım sonunda muafiyeti.
0
nrmnm
(08.03.21)
Kısa dönem yaptım. Bir kaşık suda boğacağım tiplerle karşılaştım. Ama yine de giderdim. Muaf olmayı hiç düşünmedim.
0
dissendium
(08.03.21)
düşün 9 sene önce dolar 1.7 TL iken 30bin verdim gitmedim askere. öyle bir hak olsaydı bir kere bile düşünmezdim.
0
hosein
(08.03.21)
dissendium +1
0
vassal
(08.03.21)
(21)

En son ne zaman mcdonalds veya burger kingten yediniz

condom kurşunu
Valla özledim tatlarını ya yesem mi yakın zamanda diye düşünüyorum ama bozmuşlar mıdır lezzetlerini.
Valla özledim tatlarını ya yesem mi yakın zamanda diye düşünüyorum ama bozmuşlar mıdır lezzetlerini.
0
condom kurşunu
(07.03.21)
2014tür sanırım en son, belki daha da eskidir.

Hele ki zengin kişilerin felan instagramda yediğini görünce inanamıyorum.
0
esinikaybetmiscorap.
(07.03.21)
Ortalama ayda bir kez. Şubeden şubeye çok fark oluyor. Yakınımdaki AVM'de bulunan Burger King'ten aldığım son menü berbattı. McDonald's biraz daha kaliteli olabiliyor. Kolalar ikisinde de berbat. Şekerli su satıyorlar. Hatta bir kere kola almamak için ayran aldım.
0
dissendium
(07.03.21)
hiçbir zaman lezzetli olmadılar. has burgerciler varken onlardan nasıl yiyorsunuz hiç anlamıyorum.
0
jelly bear
(07.03.21)
ekimde yedim galiba, ben de pek bayılmam ama mcdonaldsın double cheeseburger gibi bir gerçeği de var. bu hafta yine yemeyi planlıyorum.
Burger Kingte ise gurme tavuk mu ne vardı onu baya beğeniyorum.
0
atom karincanin torunu
(07.03.21)
Geçen senenin Şubat ayında sanırım.
0
zoghurt
(07.03.21)
Junk food'un tadı başkadır. Has burgerciler yerini tutamaz :) Senede 3-4 kere yerim, en son 1 ay kadar once yedim Burger King'den, epey de keyif verdi, ozellikle tavuk burgere bayiliyorum.
0
msb
(07.03.21)
Sanırsam 2015 galiba.

Zincir burger'lerden (Carl Jr. da dahil) çok zorda kalmadıkça yemeceğimi sanmıyorum.
0
put it in your appropriate place
(07.03.21)
2012
0
Tochinoshin
(07.03.21)
az önce. mis gibiydi.
0
papuayenigine02561
(07.03.21)
1 sene olmuştur yemeyeli ama junk food severim ben de.
0
jazzabel
(07.03.21)
hala burger king den yiyen adam midesidir. mc donalds o kadar berbat değildi en son. burger king den her yediğimde midem bulanıyordu. uzun zamandır yemiyorum zaten. carls jr bunlara göre çok çok iyidir.
0
ghostinthemech
(07.03.21)
geçen hafta mcdonalds'tan söyleyip yedim, bence aynı (yolda gelirken biraz yumuşuyor tabii).

uzun yıllardır düzgün hamburgercilerden yerim hatta son yıllarda fast foodun 25-30 lira olması ve zaten düzgün 150gr etli hamburgercilerin 40 lira civarında olması insanı oraya yönlendiriyor. Fakat cidden junk foodun tadı da bi ayrı :D insan arada özlüyor. Sanıyorum msg veya çeşitli soslarla ilgili.
0
nhk ni youkosu
(08.03.21)
En az 2-3 yıldır yememiştim. Geçen big mac yemeyi çok özlediğimi farkettim ve söyledim. Ama hayal kırıklığına uğradım. Hem çok pahalıydı hemde eskiden yediğimdeki tadı alamadım. Koskoca big mac i bile çocuk menüsü gibi yapmışlar.

İtiraf etmek gerekirse tadını gurme hamburgercilerden daha çok seviyorum ama sağlıksız diye çok nadir yiyorum.
0
mysticriver
(08.03.21)
geçen ay big mac yedik kardeşimle.o paraya zincir burgerlerin hiçbirisi yenilmez normalde ama canımız çekti 40 yılın başı.tekrar gurme burgercilerden söylenmesi gerektiğinde karar kıldık.:D
0
neoluyokardesimnebutantantana
(08.03.21)
birkaç sene olmuştur. ben de çok canım çektiğinde, senede 1 falan yerdim ama artık kendim yapıyorum. sen de big mac yapabilirsin. birebir aynısı oluyor.

www.refikaninmutfagi.com

burada anlatılan big mac sosunu yapıp hangi etin üstüne koysan big mac lezzetini alıyorsun. mucizevi :) ben sosu bu tariften yapıyorum, hamburger köftesini de şurada anlatıldığı şekilde yapıyorum, daha güzel oluyor.
www.bonappetit.com

taş çatlasın 15 dakikada hazır oluyor hamburger, gerçekten çok basit.

not. bigmac sos tarifinde yazan her şeyin aynısı olmalı. örneğin turşu mutlaka tatlı alman turşusu olacak. ya da sarımsak ve soğan tozu yerine sarımsak ve soğan koyarsan olmuyor. tozlar aktarlarda ve bazı kuruyemişçilerde satılıyor. tuğba kuruyemişten aldım ben.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.03.21)
Geçen sene temmuzda McDonald's yedim. İncecik köfteyi çiğ bırakabilmeyi başarmışlardı. Uzun süredir yememiştim, yediğime de pişman oldum.

Sekiz ay olmuş, hiç aramıyorum. Hem eski tatları yok, hem de memlekette doğru düzgün burger yapan yer sayısı artık çoğaldı. Yoklukta falan anca gider ikisi de.
0
faith no more
(08.03.21)
cheat day vazgeçilmezim texas smokehouse. o da yaklaşık ayda bire tekabül ediyor.
0
onemoremile
(08.03.21)
Geçen ay o da lezzeti için değil acele işim olduğundan çabuk hazırlandığı için.
0
iwasbornonamountainside
(08.03.21)
Ben 5 sene önce cevahir yanındaki Burger King'e gittim.
baya varoş mahallesinde gibiydim
İçerisi freak show gibiydi

araplar, zenciler, fiziksel anomali sahibi 1 2 kişi falan
bir de ultra pis, yağ kokan bir ortam.

ya biz çocukken böyle değildi buralar
ya da biz çok aptaldık.
0
summatinyourteeth
(08.03.21)
Benim pis bir midem var. Butik burgercilerden daha çok seviyorum. Geçen hafta yedim, değişen bir şey yoktu. Dört veya beş ayda bir yiyorum sanırım.
0
ruhen hastayim ben
(08.03.21)
Sordum ben de cevap vereyim :) en son viyana’da yemiştim doublecheese gayet de iyiydi valla. Junk food 4eva
0
🌸condom kurşunu
(08.03.21)
(6)

ehliyet kursu fiyatları

papuayenigine02561
sabit midir. pazarlıkla falan inmezler mi? ilk defa başvuracağım. otomatik normal araba ehliyeti içinböyle bir fiyat tablosu gördüm her şey dahil 3500 tutuyor. her yerde sabit midir
sabit midir. pazarlıkla falan inmezler mi? ilk defa başvuracağım. otomatik normal araba ehliyeti için
böyle bir fiyat tablosu gördüm her şey dahil 3500 tutuyor. her yerde sabit midir
0
papuayenigine02561
(07.03.21)
sehirden sehire degisiyor galiba. kurs icin bizim burada 1500 dediler 1300'e kayit oldum gecen hafta
0
mariposa
(07.03.21)
kursta nakit ve taksit farkediyor kesin indirim yapanı bul.
0
liberal
(07.03.21)
iniyor ben kardeşimi 1200e kaydettirdim geçen gün.
0
golgi aygıtı
(07.03.21)
Ben manuel olana 1700'e kayıt oldum geçenlerde. 2000'di kurs ücreti. Eski komşumuz olduğu için indirim yaptı. 100, 200 indirim yapılıyor genel olarak.
0
dissendium
(07.03.21)
burada gördüğün rakamlarda bir indirim olamaz tabii.
ama kurs 2000 diyorsa 1200'ü zorla.
birini diğerine kırdır. aşağı yukarı o rakamlara ineceklerdir.

ayrıca asla semtinin dışında bir kursa gitme.
0
filteria
(07.03.21)
Niye semtinin dışında kursa gitmesin de ben farkli ilceye giderek yari fiyata ehliyet sahibi olan arkadaşlarım var. Hepsi aynı ehliyeti veriyor sonucta.
0
funl
(07.03.21)
(5)

İngilizce öğrenme amaçlı ücretsiz kaynaklar

heathen
bir yerden başlamam gerek kenarda köşede kalmış, kaliteli siteler var mı? Bir de ingilizce ilerletmek / ilerlemeyi kaybetmemek için gündelik hayatınıza kattığınız alışkanlıklar var mı?
bir yerden başlamam gerek kenarda köşede kalmış, kaliteli siteler var mı?

Bir de ingilizce ilerletmek / ilerlemeyi kaybetmemek için gündelik hayatınıza kattığınız alışkanlıklar var mı?
0
heathen
(06.03.21)
demirKamil
(06.03.21)
Her gün 1, 2 saat BBC okuyorum alışkanlık olarak. Öğrendiklerimi sistemli bir şekilde Excel'de yazıyorum. Kaynak olarak sürekli güncellenen Nasa, National Geographic sitelerini tavsiye ederim.
0
dissendium
(06.03.21)
Önüme gelen her ingilizce yazıyı çok anlıyormuş gibi okumak ilerlemeye çok yardımcı olur gibi geliyor. Bir de telaffuzun düzgün ve nispeten tane tane olduğu ingilizce videoları dinlemek/izlemek. Hiçbir şey olmasa kelimeleri tanımam kolaylaşıyor.
0
1bir1bir1
(06.03.21)
yeni öğrendiğim kelimelerin türkçesini ezberlemekten ziyade ingilizce anlamıyla öğrenmeye çalışıyorum. Urban dictionary den bakıyorum.
birde günlük hayatta bir şey yaparken sanki röportaj veriyormuş gibi ingilizce anlatıyorum yaptığım şeyi, içimden tabii ki. atıyorum telefonumu kaybettim, işte en son telefonda şu işi yapıyordum, şu odada kullanmıştım ya da yemek yapıyorum yapım aşamalarımı, kullandığım malzemeleri falan ingilizce düşünmeye çalışıyorum kafamda. bilmediğim kelime olursa da hemen çeviriyorum ingilizceye, bir kaç cümle kurmaya çalışıyorum.
0
cometome
(06.03.21)
1) English Baby, Etkili Pratik İngilizce

2) 10 dk gibi kısa hedef koymak, 1 ay yapmak, 15 dk hedefle iki ay, bırakmamak için püf noktası.
0
kaset
(08.03.21)
(5)

Cok kisa ingilizce sorusu

speedy
Ustunde dusune dusune kafam bunaldi iyi mi. Bu cumlenin cevirisi nasildir?This frog gets into a fight like no other. (Youtube video basligi https://www.youtube.com/watch?v=sm-isyHuIyw )Google translate Bu kurbağa eşi benzeri olmayan bir kavgaya giriyor demis. like no other derken kavgayi kastetmis.
Ustunde dusune dusune kafam bunaldi iyi mi. Bu cumlenin cevirisi nasildir?

This frog gets into a fight like no other. (Youtube video basligi www.youtube.com )

Google translate Bu kurbağa eşi benzeri olmayan bir kavgaya giriyor demis. like no other derken kavgayi kastetmis.

Bense bu kurbagadan baska hayvan turu, baska kurbaga turu yok bu sekilde kavgaya giren diye algiladim nedense ilk gordugumde. Like no other derken baska hayvan turu, baska kurbaga turu kastediliyor diye algiladim.

Google translate'in dedigi dogru mu?
0
speedy
(05.03.21)
ben de sizin düşündüğünüz gibi algılıyorum okuyunca.
0
soru
(05.03.21)
Başka kullanımlara baktım.

'Wales v England a game like no other'

'Galler v İngiltere eşi benzeri olmayan bir oyun'

Kavganın eşi benzeri olmaması daha mantıklı geldi.
0
dissendium
(05.03.21)
@dissendium Dediginiz dogru olabilir tabii de verdiginiz ornekten hareketle cikarim yapmak mumkun degil sanki
0
🌸speedy
(05.03.21)
like no other animal falan derdi. dissendium hakli.
0
groove
(05.03.21)
boyle okursak, anlam net aslinda.

This frog gets into a fight which/that is like no other
0
camussar
(05.03.21)
(14)

Kaçta uyuyup kaçta uyanıyorsunuz? (Uyku rutininiz)

levent bilgen
Sizin için yeterli uyku minimum kaç saattir?Hayatınızda uzun dönem istikrarlı bir şekilde erken kalktığınız ya da halihazırda bu şekilde kalktığınız zamanlar oldu mu ya da oluyor mu?
Sizin için yeterli uyku minimum kaç saattir?

Hayatınızda uzun dönem istikrarlı bir şekilde erken kalktığınız ya da halihazırda bu şekilde kalktığınız zamanlar oldu mu ya da oluyor mu?
0
levent bilgen
(05.03.21)
11.30-12 arasinda uyuyup 7.30-8 gibi kendiligimden kalkiyorum. 8'de alarmim var en gec o saatte kalkiyorum.

Cok uzun zamandir uyuma saatim hep 11.30-12 arasi, eger isimden dolayi sabah erken kalkmam gerekiyorsa haftasonu kapatiyodum arayi. Simdi haftici de haftasonu da ayni oluyor.
0
fakyoras
(05.03.21)
Yeterli uyku en az 6 saat. O da kötünün iyisi. 8 olursa daha iyi.

Askerlik yaparken 6 ay boyunca günde 4, 5 saat uyuyordum.
0
dissendium
(05.03.21)
istisnai olarak 12 olmadan kanepede uyuyakalıp dolayısıyla erkenden (5-6) uyandığım durumlar dışında 4-5 arası yatıp 10-11 arası kalkıyorum.
istikrarlı bir şekilde erken kalktığım tek dönem askerlik.
0
gkhncnzdgn
(05.03.21)
Yeterli uyku en az 8 saat. Güzel uyudum demem için 10 saat lazım. O yüzden bazen 21.30 gibi uyuyup 07.30’da kalkıyorum.
0
sta
(05.03.21)
Ofis gününden önceki gece 23.30 gibi uyuyup, 05.30'da uyanıyorum. Evden çalıştığım günlerde de gece 01.00 gibi uyuyup 7.30'da uyanirim. 6-7 saat arası uyuyorum.
0
himmet dayi
(05.03.21)
Hafta içi günde 4-6 saat uyuyorum. 1-2 gibi uyanıp 7-8 arası kalkıyorum. Gece boyu da uyandığım çok oluyor. Hafta sonu da 8-9 saat uyuyorum.
0
Hallegadola
(05.03.21)
12-1 uyu
8-9 uyan
0
sttc
(05.03.21)
cocuklugu yurtlarda gecen biri olarak, rutin istanbulda brr semtmis demek istiyorum. olsa da yesek.
0
camussar
(05.03.21)
günde 8 saatten az uyursam bütün gün esniyorum. ama bazı keşişler bunun saçmalık olduğunu ve günde 4 saat uykuyla zıpkın gibi olduklarını söylüyorlar.
0
kahve45
(05.03.21)
1-8 arası uyuyorum.

Uzun dönem sayılır mı bilmem ama askerdeyken 5'te kalkmaya alışmıştım :D
0
plutongezegendegilmi
(05.03.21)
değişiyor. genelde 4-5 gibi uyuyup 9 da uyanıyorum. eğer önceki gün hiç uyumamışsam 2-9 oluyor.
0
juliette
(05.03.21)
1-1.30 arası yatış 9 da kalkış.
0
drako
(05.03.21)
zamanında 06:30'da uyanıyordum. hemen hemen 6 - 7 saat uyuyordum.

şehir ve iş değişti 08:00'da uyanmaya başladım. sonra o kaydı 08:45'e kadar. yine 6-7 saat uyuyorum.

haftasonları 12 saati bulur uyuma sürem.

en geç 1:30 gibi uyumuş olurum hafta içleri.
0
rain when i die
(05.03.21)
son birkaç aydır 23.00-02.00 arasında yatıp, 05.30-07.30 arasında kalkıyorum.
ortalama altı saat uyuyorum, sekiz fazla geliyor.
0
blatta hiberna
(05.03.21)
(7)

Bu zillinin cinsi nedir?

stillalive
Sokaklarda geziyor birileri tarafından terkedilmiş olmalı internette biraz bakındım ama cinsine dair bir şey bulamadım.https://hizliresim.com/6KPKwy
Sokaklarda geziyor birileri tarafından terkedilmiş olmalı internette biraz bakındım ama cinsine dair bir şey bulamadım.

hizliresim.com
0
stillalive
(05.03.21)
normal sokak kedisi gibi geldi bana. tekir degil belki ama sokaklarda cins kedi kirmasi cok fazla kedi var. illa terkedilmis olmayabilir, kacmistir veya cins kedinin gayrimesru cocugudur vs.
0
icim urperiyor
(05.03.21)
Cins değil sokakta yaşayan böyle tüylü tertemiz çok kedi var
0
freebird5406_2
(05.03.21)
Orası İzmit mi yav. Normal kedi o.
0
dissendium
(05.03.21)
Beyaz kediye , tekir atlamış....
Benim yerime ni kokoreç Gömsene lan karşıdan çok özledim orayı :((((
0
aids rakun
(05.03.21)
İzmit longhair
0
archmage mahmut
(05.03.21)
Ankara kedisi arkadaşlar. Uzun tüyler uzun kuyruk ince ve küçük beden yapısı Ankara kedisi genlerini gösterir.
0
1bir1bir1
(05.03.21)
Dümdüz sokak kedisi
0
suicides underground
(05.03.21)
(5)

Roket patladıktan sonra etrafındakiler öldü mü?

ananiyimioguz
Söndürmeye çalışan biri vardı. Başkaları da olabilir belki bilmiyorum.Patlamanın çapı baya büyük. Bişey olmuş mu?
Söndürmeye çalışan biri vardı. Başkaları da olabilir belki bilmiyorum.

Patlamanın çapı baya büyük. Bişey olmuş mu?
0
ananiyimioguz
(04.03.21)
Ne roketi, ne patlaması?
0
austra
(04.03.21)
www.youtube.com

Starship patladı ya iniş yaptıktan 8dk sonra. Herkes görmüştür diye ayrıntı vermedim twitter ve sözlükte gündemdeydi. Youtube ve instagramda da öyle. Haber sitelerinde de vardı.

Hani Space X'in yaptığı test.

Sahibi Elon olan. Soyadı da Musk hatta.
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.21)
"the area is vast and empty enough that an accident or explosion would not cause damage or fatalities"

denmiş bir sitede.

Kimse yaralanmamış ya da ölmemiş.
0
dissendium
(04.03.21)
Etrafında kimse yok. O alanların kilometrelerce etrafı boşaltılıyor
0
asbe
(04.03.21)
Pardon videonun sonunda söndürmeye çalışan şey sabit açıyla püskürtmediği için bir insan uzaktan sıkıyor zannetmiştim, meğer mekanikmiş gereksiz heyecan yapmışım dağılabiliriz.

Hatta o kadar insan gibi gördüm ki yanına niye yaklaşıyorlar falan diyorum. Te allahım.
0
🌸ananiyimioguz
(05.03.21)
(16)

Şuan hangi ülkede yaşıyor olmayı dilerdiniz?

koola
İngiltere, Almanya, Hollanda, Portekiz, İsviçre veya Avustralya seçenekleri var.(Bir burs kazandım, bir yıl eğitim almak için gitme durumum var 2022'de. Sonrasında orada kalmayı da zorlayabilmek isterim)Üniversite, eğitim vs dışında, ülke bazında fikir verebilecek bir dış göze ihtiyaç duyuyorum..not
İngiltere, Almanya, Hollanda, Portekiz, İsviçre veya Avustralya seçenekleri var.

(Bir burs kazandım, bir yıl eğitim almak için gitme durumum var 2022'de. Sonrasında orada kalmayı da zorlayabilmek isterim)
Üniversite, eğitim vs dışında, ülke bazında fikir verebilecek bir dış göze ihtiyaç duyuyorum..

not: mimarım
0
koola
(03.03.21)
bence mesleğe göre değişir. ben yüksek ziraat mühendisi olarak avustralya'yı tercih ederdim, mesleğe uygun olduğu için.
0
pccopath
(03.03.21)
Orada kalmayı da istiyorsam ana dilin sorun olmaması gerekirdi.

Almanya, Hollanda, Portekiz, İsviçre dil nedeniyle olmazdı.

İngiltere ve Avustralya kalırdı. İngiltere'de kalmak biraz uğraştırıcı olabilir.

Avustralya'yı seçerdim.
0
dissendium
(03.03.21)
Seçenekler arasında olmasa bile dünyada neresi diye sorsalar avusturlya isterim, sıcak ve örümcekli yerleri severim
0
freebird5406_2
(03.03.21)
Ben de Avustralya derdim, çünkü iklimi güzel. Genelde kışın gittiğim için belki bana öyle denk geldi ama bu orta/batı avrupa'nın o kapalı havası içimi boğuyor.
0
plutongezegendegilmi
(03.03.21)
Biraz daha analitik bakip hangi ulkenin egitim sonrasi kalma olanaklari (gocmenlik duzenlemeleri baglaminda) nedir tek tek websayfalarindan acip okumalisin. Cikis noktan bu olmali, fikir sormaktan ziyade.

Ama soyleyebilecegim en net sey: Portekiz cok alakasiz, diger ulkelerle ayni ligde degil ekonomik olarak ve is piyasasi acisindan.
0
hot potato
(03.03.21)
i.ibb.co

İngiltere'de 1 yıl yaşadım seviyorum ve ileride yaşamak istiyorum. Fakat oturma izni verme, kalıcı oturum alma vs. şeyleri kasıyorlar. Avustralya daha açık bildiğim kadarıyla.
0
nhk ni youkosu
(03.03.21)
londra'da yasiyorum, eger turkiye'ye gitmek 1 gun surmese, avustralya tercih ederdim
0
try again fail again fail better
(04.03.21)
Hollanda İngiltere arasında kaldım.
0
mikahakkinen
(04.03.21)
Hepsinde yaşama hakkım vardı, İngiltere'yi seçtim.
Dil, iş imkanları, diğerlerine nispeten daha iyi bir alım gücü, gelecek nesil için iyi ve makul fiyatlı eğitim şansı.
Bakalım şimdilik deniyoruz.
0
quaker
(04.03.21)
Hem avustralya hem ingilterede 1 yildan fazla yasadim. Turkiyede aile es dost varsa eger, avustralya cok uzak. Ciddi anlamda uzak. Hele istanbulda yasamiyorsan, evinden kalkip istanbula gidip ucaga binip aktarma yapip avustralyaya inip evine gitmen 3 gun suruyor. Yasadim biliyorum, acil durum oldu sabah bilet aldim 3. Gun eve vardim. Eger tek tabancaysan bas git avustralya’ya, daha da gelme.

Diger durumda tabi ingiltere one cikiyor. Hollanda da cok iyi, herkes ingilizce biliyor falan diyolar ama ben gitmedim bilmiyorum. Giden varsa o yorum yapsin.
0
icim urperiyor
(04.03.21)
Benim direk eleyeceklerim:

Isvicre - super mekan ama gocmenlik imkansiz gibi.
Avustralya - gocmenlik kolay, irkcili isleri tahminim diger ulkelere gore daha azdir ama mesafe cok uzun, ben olsam avrupa'dan kesinlikle ayrilmam.
Ingiltere - Birkac arkadas yakin zamanda gitti sikayetciler, donmeyi dusunuyorlar. Para skintisi var, hava kotu, insanlar pek iyi davranmiyormus, vs.

Arasindan sececeklerim:
Portekiz, Almanya/Hollanda

Kalbim Portekiz diyor ama ulke konusunda fikrim yok, is imkanlari falan nasil acaba.

En risksiz Almanya gibi, bizi biliyorlar ama pek sevmiyorlar, sulandirilmis irkcilik durumu var. Maaslar duzuk ama kozmopolit ulke. Son zamanlarda gidenler mutlu gibi. Gocmenlik zor degil duydugum kadariyla.

Hollanda'da Almanya'ya benziyordur herhalde.
0
cooperr
(04.03.21)
ingiltere tabii ki. dil avantajı yeter.

bir avrupa var, bir de londra var benim gözümde.
0
garavel
(04.03.21)
Bunlarin arasinda en mureffeh ulke avustralya.
0
baldur2
(04.03.21)
hiç avustralya hakkında vlog izlememiş gibisin. orada kazancağın para ve ferahlık, dünyanın hiç bir yerinde olamaz
0
ayağiniza gelen overlokçu
(04.03.21)
Ingiltere'de karar kildim ben hocam, birlikten cikmis olsa da ulasim olarak Avrupa'ya yakinlik, bizim okumus etmis kesim olarak eurocentric olusumuz ve o kulture daha yatkin olusumuz etmen oldu kararimda.

Ben sahsen kisa sureli olarak is icin gitmeyi istiyorum ama surekli yasamak icin Avustralya kulturel olarak cok baska bir yer, havasi, suyu, hayvanlari herseyiyle..
0
2oda1salon
(04.03.21)
hollanda rahatlığı serbestliği, merkeziliği nedeniyle.
portekiz iklim nedeniyle
avustralya da güzel olurdu ama uzak.
0
papuayenigine02561
(04.03.21)
(9)

Terk edilmiş araçların hikayesi...

msb
Özellikle son zamanlarda sıkça görüyorum bu tarz yol kenarında terk edilmiş araçlardan. Mesela Cihangir'de bi tane gördüm geçen gün Mercedes'in milyonluk jipi kenarda öyle pas tutmuş.Bunların hikayelerini çok merak ediyorum ne olabilir sizce, ya da direkt bildiğiniz bi hikaye var mı?
Özellikle son zamanlarda sıkça görüyorum bu tarz yol kenarında terk edilmiş araçlardan. Mesela Cihangir'de bi tane gördüm geçen gün Mercedes'in milyonluk jipi kenarda öyle pas tutmuş.

Bunların hikayelerini çok merak ediyorum ne olabilir sizce, ya da direkt bildiğiniz bi hikaye var mı?
0
msb
(03.03.21)
Şunu biliyorum.

seyler.eksisozluk.com

Her şey olabilir. Ben 1999 Gölcük depreminde çocuktum. Lego'larımla oynamıştım o akşam. Deprem olduktan birkaç gün sonra eve girmiştik. Lego'larım bıraktığım şekilde duruyordu. İnsanın başına bir sürü şey gelebiliyor.
0
dissendium
(03.03.21)
O tür araçların mekanik arızaları oluyor, sahibinin ekonomik durumu bozulmuş olduğu için de yaptıramıyor, servis veya oto tamirci de aracını götür diyor ve evinin yakınında bir yerlere çektiriyorlar. Yürümeyen aracı ederine -ederinden kastım araın değeri - tamir masraflarının biraz fazlası gibi düşünün- satmak da çok zor. Bir süre sonra öyle kalıyor...
0
malheiros
(03.03.21)
üstünde haciz vardı ya da ederinden fazla vergi borcu vardır onu ödeyip satmakla uğraşmaz kimse. eski hurda araçlar ben de görüyorum ama dubai misali milyonluk jeep hiç denk gelmedim.
0
orpheus
(04.03.21)
Cihangir'de komsunun araci boyle 10 sene yatti, 79-80 model bmw. Plakasi 34 BJK idi, adam araba kullanacak durumda degildi zaten yasliydi, arac bitikti her gelen bir parcasini sokuyordu ama plakasi icin astronomik bir para istiyordu. Sonunda biri cikti satti arabayi..yani plaka yuzunden yatiyor olabilir.
0
cooperr
(04.03.21)
Annemin apartmanının önünde, benim de evlenmeden önce yaşadığım ev oluyor. Biz ortaokuldayken en üst kat komşumuz karısını çoluğunu çocuğunu bırakıp rusa kaçmıştı. Arabası hala apartmanın önünde duruyor. Neden çektirmediler oradan bilemiyorum.
0
suicides underground
(04.03.21)
farkı kırık plkasız bir araç park yeri kaplıyordu şikayet ettim çektiler
bazılarının hikayesi böyle bitiyor
0
bir soru sorcam
(04.03.21)
Birikmiş vergi borcu ya da çok yüksek tutarda mekanik arızadır sebebi.

Genelde sebebi büyük motor arızası oluyor, o an yaptırmaya gücü yetmiyor sahibinin, ya da satsa alınacak bir değerde olmadığı için müşterisi olmuyor.

Genelde az bulunan ve az bilinen modellerde yaşanır bu olay.

Diğer türlü sahibinin ölmesi/kaçması/kaybolması gibi olaylar nadirdir herhalde.
0
John Bloor
(04.03.21)
Benim en büyük hayallerimden birine parmak basmışsınız. Bir gün uyucam şeytana kurucam bir ekip sokak sokak toplayıp tek tek toplayıp hurdacılara okutucam. Kadıköy tarafında da çok var :D
0
ayakkokususeveninsan
(04.03.21)
Abi hayal diyince daha maneviyatlı bi şey sanmıştım ama o da iyiymiş hahahh :))

@ayakkokususeveninsan
0
🌸msb
(04.03.21)
(10)

yeğenim için ne yapabilirim?

super gazi
merhaba,herkese iyi akşamlar,sağlıklı mutlu günler ve geceler..16 yaşında yeğenim var,kafası zehir gibi çalışıyor çocuğun.özellikle sayısal dersleri çok çok iyi,lise 1'den beri üniversite sınavlarına hazırlanıyor. denemelerde netleri çok iyi.şimdi demem o ki bu çocuğu nereye yönlendirebiliriz?..açık
merhaba,herkese iyi akşamlar,sağlıklı mutlu günler ve geceler..16 yaşında yeğenim var,kafası zehir gibi çalışıyor çocuğun.özellikle sayısal dersleri çok çok iyi,lise 1'den beri üniversite sınavlarına hazırlanıyor. denemelerde netleri çok iyi.şimdi demem o ki bu çocuğu nereye yönlendirebiliriz?..açıkçası onun yurt dışına gitmesini istiyorum.sonuç itibariyle burada kalsa ve en iyi fakülteyi bitirse bile gidecek asgari ücretle çalışacak,ailesinin maddi durumu zayıf açıkçası,ne yapabilirim onun için diye düşünüyorum,mesela alman üniversitesi var oraya yönlendirsek mi?..yada ne bileyim ne yapsak?...onunla da uzun uzun konuşacağım bu konuyu,siz ne tavsiye edersiniz peki?..onun iyi bir yerde olmasını canı gönülden istiyorum..önerileriniz altın değerindedir.
0
super gazi
(03.03.21)
Lisans için yurtdışına gitmek biraz çetrefilli bir iş. Benim ABD'ye giden arkadaşlarım genelde oradan mezun birini bulup onunla iletişime geçerek yaptılar. İşte mesela Harvard'a gitmek istiyorsun, Harvard mezunu birisi seninle mülakat yapıyor ve okula yönlendiriyor, sonra duruma göre burs veriyorlar falan. Burs işi çok zor ama, yani sadece "zehir gibi" olması yeterli değil.

Lisans sonrası gitmesi için de iyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okusun. Bizim dönemde 100 küsür kişi mezun oldu, TR'de kalan 10 kişi ya var ya yokuz. Onların da bazıları şirket kurdu milyoner oldu falan.

Bunun haricinde sadece "yurtdışına gitmek" çok sağlıklı bir hedef değil bence ama o biraz kişisel bi yorum tabi.
0
plutongezegendegilmi
(03.03.21)
benim kuzenim üni bitirdikten sonra baya afalladı. hangi mesleği yapacağını bilmiyordu. kendisi yaşam koçuna benzer ama bakın benzer diyorum o tarz, yeteneklerinin neler olduğunun ortaya çıkardıldığı bir danışmanlık hizmeti aldı. şimdi başka yerden yürüyor. bence bu ülkeye bu tarz danışmanlar şart.
0
evimin paspasi
(03.03.21)
Ailesi fakirse yurtdisina lisansa gidemez ki. Oyle bir ihtimal sifir. Lisansta iyi bir bolum yazmasina on ayak olabilirsiniz. Lisansta basari gosterirse yurtdisina kendi gider veya Turkiye'de iyi is bulur zaten.

"Bunun haricinde sadece "yurtdışına gitmek" çok sağlıklı bir hedef değil" +1
0
hot potato
(03.03.21)
lisansı burada çok iyi bir ünide okusun, gerekirse yüksek ve doktorayı yurt dışında rahatça burslu okuyabilir ya da kalifiye birisi olup direkt yurt dışında çalışmaya başlar. yazılım tarzı bir iş olursa yurt dışına için burada uzaktan çalışabilir. mühim olan onun ne olmak istediği, beklentileri vs.
0
rose parks
(03.03.21)
Ne istediğini kendi bulsun. Siz bölümleri tanıtabilirsiniz. Hangi bölümde ne öğrenilir, ne araştırılır, mezun olunca nerede çalışılır... öğrenebildiği kadar öğrensin. Yanlış tercih yapmasın. Karar verdiği bölümlerdeki öğrencilerle, mezunlarla konuşsun. Ben tıp fakültesine yönlendirmek isterdim.
0
dissendium
(03.03.21)
Yurtdışında okumak çok maliyetli bir iş. "Kafası zehir gibi" olan orta halli aile çocukları gidip okuyamıyor yurtdışında.

İngilizce veya başka bir yabancı dili çok iyi seviyede ise, bir alanda olağanüstü bir başarısı filan varsa, yurtdışından üniversitelere başvursun tabii. Eğer kabul edilirse birine, bir ihtimal masraflarını karşılayacak bir kişi-kurum bulabilir.
0
otonomo
(03.03.21)
bence ne okuduğu önemli değil. iyi bi üniversitede imkanları keşfetmeli, kendini gelişteceği bi lisans hayatı ortamı olsun. yurtdışına gitmek isterse okul harici ne yapmış, nerde staj, nerde klüp, ne projesi vs onları anlatacak fırsatı olur.

bi de ne okursa okusun yazılım öğrensin. cloud olur, machine learning olur, security vs. bi şekilde tutsun ucundan. lisansta öğrendiğin iş için yeterli değil. sonra yüksek lisansı istediği alanda istediği ülkede okur.
0
sttc
(04.03.21)
Koç ve Sabancı’nın iyi bir mühendisliğini kazanırsa ve parlak biri de olursa onu kimse tutamaz zaten burada. Lisans burada iyi bir okul ve bölüm, daha sonrası kendi gelir +1
0
Hallegadola
(04.03.21)
koç, bilkent, sabancı, odtü, boğaziçi üniversitelerinden birine girmesini sağlayın gerisine karışmayın. oradaki ortam onu gerekli yerlere kanalize edecektir. ilk olarak bu üniversitelerden birine yerleşmesini sağlayın.
0
kraldan cok kralci
(04.03.21)
ingilizce öğrensin
0
bir soru sorcam
(04.03.21)
(7)

Ehliyet için sağlık raporu

dissendium
Ehliyet için sağlık raporu en kolay şekilde nasıl alınır? Aile hekimi üç bölüme sevk etti. MHRS'de boş randevu yok. Bu şekilde süre uzayacak. Özel hastaneye gitsem geçerli olur mu rapor? Bir de her bölümün raporu için ayrı ücret mi ödeyeceğim? Aile hekimi sistemden onaylayacaklar dedi. Sistem onayla
Ehliyet için sağlık raporu en kolay şekilde nasıl alınır? Aile hekimi üç bölüme sevk etti. MHRS'de boş randevu yok. Bu şekilde süre uzayacak. Özel hastaneye gitsem geçerli olur mu rapor? Bir de her bölümün raporu için ayrı ücret mi ödeyeceğim? Aile hekimi sistemden onaylayacaklar dedi. Sistem onaylayınca ücret ödenmiyor mu? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(03.03.21)
Beni de aile hekimi hem kardiyoloji hem de göze sevk etti. Ben de gittim özel bir göz hastanesinden rapor aldım. Kardiyolojiye uğramadım bile. Sıkıntı olmadı.

Her özel hastane vermiyor bu raporu. Özel hastanede yaptırdığın işlemler için para alacaklar. Ama bana aile hekimi bunları yaptır bana geri gel demedi. Devlette bu işi ucuza ma zor bir şekilde halledersin. Özelde pahalı ama hızlı.
0
kablelvuku
(03.03.21)
Üç bölüme sevk etmesinin bir sebebi var mı, keyfi mi? Keyfiyse aile hekimini değiştirip deneyebilirsin. Sebebi varsa (mesela gözlerin gerçekten bozuktur, uzman göz doktoruna sevk etmiştir) hastaneye gitmen gerekecek. Daha önce başıma gelmişti, şuraya bırakıyorum:
eksiduyu.ru
0
pati
(03.03.21)
diğerlerine ek olarak, 3 bölüme sevk etmesi Apne gibi 3'lü heyet raporu isteyen bir hastalık için ise, o zaman devlet hastanesinden heyet raporu almanız şart olacaktır diye biliyorum. Bu nedenle, sevk nedeni de önemli.
0
cursor
(03.03.21)
Orhan osgb diye bir yerden bir saatte tüm raporları almıştım.
0
suicides underground
(03.03.21)
@pati, göz hastalıklarına, kardiyolojiye, iç hastalıklarına sevk etti. Uzağı çok iyi göremediğim için göz hastalıkları sevkini anlıyorum. Kardiyolojiyi sistemde görmüş. Spor geçmişim olduğu için birkaç kez gitmiştim yine rapor almak için. Onu görmüş olabilir. Bir sorunum yok. İç hastalıklarına anlam veremedim. Kan tahlili yaptır dedi. Aile hekimimi değiştirsem de sevk geçerli olmayacak mı?
0
🌸dissendium
(03.03.21)
Hmm bu durumda yeni aile hekimi de iç hastalıkları dışındakilere sevk edebilir. Bende olmamıştı, enabızda her şeyim herkesten gizli, göz bozukluğum da yok (anlamsız yere, tamamen keyfi olarak sevk etmişti ilk hekim).
0
pati
(03.03.21)
Bazıları sadece kendini sağlama almak için de sevk edebiliyor. Yukarıda da söylendiği gibi geçmiş hastane başvurularınıza ve e-devletten doldurduğunuz bilgi formundaki bilgilere göre de bunları seçebiliyorlar.
0
cursor
(04.03.21)
(11)

Almanca vs İspanyolca

dissendium
İkinci yabancı dil ile ilgili birçok kez soru sordum. Hâlâ birini seçip ilerletmiş değilim. O yüzden tekrar sormak istedim.AlmancaAlmancanın daha çok işe yarayacağını düşünüyorum. Makine mühendisiyim. Almancadaki durumum A2. İleride kursa gidersem B1, B2 şeklinde devam edebilirim. Almancayı bazen se
İkinci yabancı dil ile ilgili birçok kez soru sordum. Hâlâ birini seçip ilerletmiş değilim. O yüzden tekrar sormak istedim.

Almanca

Almancanın daha çok işe yarayacağını düşünüyorum. Makine mühendisiyim. Almancadaki durumum A2. İleride kursa gidersem B1, B2 şeklinde devam edebilirim. Almancayı bazen seviyorum, bazen sevmiyorum. Bazen bana çok zor geliyor, öğrenemeyeceğimi düşünüyorum ama öğrenemeyecek biri değilim. Çalışmayı seviyorum. Sadece motivasyon konusunda sorun oluyor.

Bir de sık sık Almanca bilen ilanları görüyorum. Çağrı merkezleri için 7, 8 bin TL maaş olduğunu söylüyorlar. Durum gerçekten böyle mi?

İspanyolca

Sevdiğim bir dil. Dinlediğim bir sürü şarkı var. İzlediğim dizilerin, filmlerin çoğu İspanyolca. Motivasyon olarak daha az sorun yaşayacağımı düşünüyorum. Mühendisliğin satış, satın alma kısmı daha çok ilgimi çekiyor. Hatta bir gün İspanyolca konuşulan ülkelere sık sık iş seyahati gerçekleştiren biri olsam bayağı sevinirim.

Durum böyle. Hangisi doğru tercih olur?
0
dissendium
(03.03.21)
profesyonel anlamda almanca. ispanyolca cok bir isine yaramaz. kullanilmadigindan degil; ispanyol sirketler dili sart kosmadigi icin. ama alman sirketlerin cogu almanca ister.
0
buenosdias
(03.03.21)
almanca için durum gerçekten böyle, özellikle 2018'den beri almanya firmalarının çağrı merkezleri türkiye üzerinden çalışıp ciddi maaşlar ödüyorlar. ancak makine mühendisiyim demişsiniz, ilerisi için böyle bir planınız var mı?

bana sizin sektörünüz için almanca daha iyi olur gibi geldi.
0
amugochi
(03.03.21)
@amugochi, çağrı merkezi hedefim yok ama bir gün bir Alman şirketinin Türkiye bağlantılarından biri olup iyi maaş alacaksam neden olmasın diye düşünüyorum. Kesinlikle mühendislik yapacağım diye düşünmüyorum. Bir de bence 4, 5 bin TL'ye mühendislik yapmak yerine 7, 8 bin TL'ye çağrı merkezinde çalışmak da kötü bir fikir olmayabilir.
0
🌸dissendium
(03.03.21)
açılın tercüme bürosunda çalışıyorum. ben olsam almanca öğrenirdim. evet zor bir dil ama her anlamda çok işinize yarar.
0
matilda
(03.03.21)
Ben de almanca öğrenirdim, almanca rap için bile değer :) yurtdışında yaşama isteğiniz varsa almanca konuşulan ülkeler daha rahat oturum veriyor, öyle bir şansınız da olur. En kötü dediğiniz gibi çağrı merkezi, 7-8 bin tl’ye kafan rahat iş yapmak varken kim yapar mühendisliği ?
0
garavel
(03.03.21)
Anlattıklarınıza göre Almanca (hatta çince) diline ağırlık vermeniz daha mantıklı.

İspanyolcadan keyif alıyorsanız dualingo ve busuu uygulamalarına günde 15 dk ayırın, iki ay sonra yol soracak, sipariş verecek kadar temel birşeyler öğrenmiş olursunuz. Biraz temel oluşunca El Pais ve El Mundo'nun internet sayfalarına göz atmanızı tavsiye ederim.
0
zihua
(03.03.21)
Çağrı Merkezi ilanlarında Almanca anadil seviyesinde aradıklarını yazıyor. Almanca zor bir dil ve akıcı seviyeye gelmeniz çok uzun sürecek. Yani bunun için öğrenmeniz mantıklı değil.

Meslek için Almanca'ya karar verirseniz İspanyolca'yı @zihua'nın dediği gibi Duolingo ile günde 10 dk ile devam edin. Önemli olan başlamak ve devam etmek. Günde 10 dk. yapılabilir bir hedef, fazlasını düşünmenizi gerek yok. Önemmli olan başlamak.
0
kaset
(03.03.21)
@kaset +1 Çağrı merkezleri için cidden bu paralar ödeniyor ama söylendiği gibi anadil seviyesinde olmalı Almanca. Üstelik çağrı merkezi diyip geçmeyin, zor bir iş kesinlikle. Türkiye'deki çoğu çağrı çağrı merkezi çalışanı işinden nefret ediyordur, ben bile çalışmamışken nefret ediyorum. Türkçe konuşurken bile bazen işkence oluyor kalkıp bir de Almanca konuşacaksınız. Kaba saba, cahil biriyle Almanca konuştuğunuzu düşünsenize?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.03.21)
@İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi, zor olduğunu tahmin ediyorum tabii ki. Kolay diye düşünmedim hiç. Ben çağrı merkezi konusunu Almanca gerçekten talebin yüksek olduğu bir dil mi diye sordum.
0
🌸dissendium
(03.03.21)
Almanca diyorum ama, her kosulda, bu dillerin ana dil olarak konusuldugu ulkelerden birinde yasamadikca seneler gecse de pek yol kat edemeyeceginizi, bir ileri iki geri gideceginizi bilin.
Yogun bir sekilde her yerden maruz kalmadiginiz icin ingilizce ogrenmekten 5 kat falan zor olacak ki onu bile ilerletmekte insanlar asiri zorlaniyor.
0
hot potato
(03.03.21)
almanca

hele bir de mühendis iseniz "kesinlikle almanca"

çağrı merkezi konusunda da söylenenler sapına kadar doğru.

çok uçuk bir eğitimi olmamasına rağmen almanya'da büyüdüğü için anadili almanca olup, türkiye'de bu paraları kazananlar var. kazanmaları da çok doğal çünkü bildikleri dil gerçekten para ediyor.
0
sarabun
(22.03.21)
(3)

bahçeye erik fidanı diksem tutar mı sizce?

ayseee
linkteki ürünü alsam. bunun tutma olasılığı var mıdır? buradan alma şurdan al diyebileceğiniz bir site var mıdır?https://www.gittigidiyor.com/yapi-market-tamirat/tuplu-erkenci-yesil-can-erik-fidani_pdp_586572364
linkteki ürünü alsam. bunun tutma olasılığı var mıdır? buradan alma şurdan al diyebileceğiniz bir site var mıdır?

www.gittigidiyor.com
0
ayseee
(01.03.21)
Toprak kalitesi iyiyse tutabilir. Suyunu, gübresini takip ederseniz tutma şansı artar.
0
dissendium
(01.03.21)
Tüplü fidanın tutmama ihtimali çok zayıf. Tüpü dağıtmadan dikmelisin. Kargoyla aldığım birkaç ürünün tüpü dağılmıştı maalesef.
Bir de aldığın fidan bulunduğun bölgenin fidanı olsun. Bölgeler arası iklim farklılığı fidanı olumsuz etkiler.
Toprak, güneş-gölge, rüzgar konularını internetten araştırmanda fayda var.
0
Mirket
(02.03.21)
Ekileceği iklim erik için gerekli şartları karşılıyorsa tutar, tüplü demek kökleri poşet içinde bir tutam toprak içinde demek.

Yalnız bu tür erik kendi kendini tozlayabiliyor mu? Başka bir cins eriğe tozlama (döllenme) için ihtiyacı var mı öğrenip öyle alın.

Kendi kendini tozlamıyorsa ürün alamazsınız, tozlayıcı ırklardan da alıp dikmeniz lazım.

Ben olsam bu tür aracı sitelerden değil de doğrudan fidancıların kendi satış sitelerinden alırım, çok fiyat farkı var çünkü. Bu fidan 30-40 liradır en fazla, ha bir de boyu 4-5 karış ancak vardır, diktiğiniz yerde korumaya alın kırılmaması için.
0
John Bloor
(02.03.21)
(3)

Laptop kasma

dissendium
Laptop bazen kasıyor. Normalde böyle bir sorun yoktu. 4, 5 yıllık bilgisayar. Sorun ne olabilir? Termal macunun yenilenmesi iyileşme sağlar mı?
Laptop bazen kasıyor. Normalde böyle bir sorun yoktu. 4, 5 yıllık bilgisayar. Sorun ne olabilir? Termal macunun yenilenmesi iyileşme sağlar mı?
0
dissendium
(01.03.21)
Ssd var mı ? Yoksa çare ssd
0
westblack
(01.03.21)
@westblack, ssd yok ama şimdiye kadar bir sorun olmamıştı. Sorunun nedenini öğrenmek istiyorum.
0
🌸dissendium
(01.03.21)
sağ alttaki arama kısmına, msconfig yaz. açılan pencerede "hizmetler" kısmına gel. hizmetlerin altında solda, "tüm microsoft işlemlerini gizle" kutucuğunu tıkla. sonra sağdaki, "tümünü devre dışı bırak" kutusunu tıkla. uygula, tamam, sonra yeniden başlatim mi diyecek, başlatma.
2. adım
alttaki ikonların, saatin falan olduğu görev çubuğunda ortadan boş bir yeri sağ tıkla. pencerede yer alan, görev yöneticisini bul, aç. görev yöneticisinde, üstte ortada, "başlangıç"ı tıkla. oradaki her şeyi sağ tıklayıp devre dışı bırak.
şimdi pc'yi yeniden başlat.

kasma büyük oranda geçer, baya rahatlar pc :)

ayrıca windows 10 kullanıyorsan ve ssd yoksa, yazdıklarım çok bir fayda sağlamaz. kessinlikle ilk fırsatta ssd al. en en en önemlisi bu. bilinen markalardan(samsung, western digi, kingston, sandisk) en ucuz 120-128 gb olanı al, windowsu içine kur, kalanları kullandığın hdd içinde kalsın. bu şekilde çok para gitmez. en ucuz şekilde bilgisayarın yeni gibi olur.
0
zezari
(01.03.21)
(7)

olası üçüncü dünya savaşında taraflar nasıl olur?

mezarkabul
abd+avrupa vs çin. en kesin vs olabilir ama kimleri hangi tarafa eklersiniz siz olsanız?
abd+avrupa vs çin. en kesin vs olabilir ama kimleri hangi tarafa eklersiniz siz olsanız?
0
mezarkabul
(28.02.21)
orta asya ülkelerinin çoğu rusya+çin ittifakında yer alırdı.irandan başlayıp türki cumhuriyetler + afganistan vietnam kuzey kore aynı ittifakta yer alırdı. bunun karşısında da nato kuvvetleri yer alırdı muhtemelen. ama sanırım türkiye hem natoyla hem asyayla aramı iyi tutucam diye düzgün politika seyredemezdi. ha ismet de aynısını yaptı ama adam en azından başarılı oldu çünkü sağlam bir siyasetçiydi. ama şu anki durumda heralde nato batıdan rusya doğudan girdimiydi 2. dünya savaşı polonyası gibi olurduk
0
onkiloversemtamamım
(01.03.21)
bence olur.türkiye sağa sola asker yollayabiliyor. şuna savaş açtık dese kim karışacak.
anca böyle çöp ülkeler arasında olur. avusturya macaristan ile sırbistan arasında başlayan savaş gibi büyür mü sonradan bilmem.
savaş etiği nasıl olur onu da merak ediyorum. nükleerler havada uçuşur
0
ShadowOfMoon
(01.03.21)
Osman Pamukoğlu, Rusya'nın iki dünya savaşında da Avrupa'nın yanında yer aldığını ve üçüncü dünya savaşında da Avrupa'nın yanında yer alacağını söylüyor. Ayrıca, Rusya ordusunun %65 i çine yakın olan bölgede, ki bu bölge Rusya'nın topraklarının altıda biri kadar.
0
🌸mezarkabul
(01.03.21)
Taraflar savaşın nedenlerine göre ortaya çıkar. Komünizm tehdidi söz konusuysa zaten tahmin etmek kolay. ABD vs Rusya olacağı açık ama komünizm diye bir şey kaldı mı... Nato bu ihtimali göz önünde tutuyor hâlâ.

Çin'in yayılması savaş nedeni olursa ABD ile Rusya aynı tarafta da olabilir.

Bloklaşmalar eskisi gibi değil. Ermenistan'ın çiğ çiğ yenilmesine Rusya hiçbir şey yapmadı.
0
dissendium
(01.03.21)
Muhtemelen çin ve hindistan baş aktörler olacak.Hindistan ile kanlı bıçaklı olan ve rusyanın yancısı pakistan fırsattan istifade hindistana saldıracaktır. Hindistanı ise abd dolayısıyla nato yalnız bırakmayacaktır. Bu noktada güney kore abd tarafında olarak çine karşı cephe alacaktır bu da kore yarımadasında gerilimi yükseltecektir çünkü kuzey kore de çin ve rusyanın yancıları arasında. İşin özeti olası bir 3. Dünya savaşı rusya destekli çin ile abd destekli hindistan arasında patlak verecektir. Olası senaryo insanlık tarihinin en korkunç ve kanlı savaşı olarak görünüyor.
0
apocalipy
(01.03.21)
rusya 2 dünya savaşında da avrupanın yanında yer aldı ne demek oluyor? rusya 2. dünya savaşında almanyayla savaştı. ingiltere/amerika avrupa oluyor da almanya neresi oluyor? dünya savaşlarının bölgelerle ya da medeniyetlerle en ufak bir alakası yok. tamamen ekonomik. tüm dünya pazarını eline geçirmeye çalışan bir almanyaya karşı ekonomik olarak atılım yapmaya başlayan bir amerika var. faşizm vs demokrasi hepsi işin retorik tarafı.

3. dünya savaşının da bölgesel ya da kültürel hiçbir dayanağı olmayacak. günümüzün değeri olan "data" yı elinde tutan batılı şirketlerle bu düzeni tehdit eden güç kimse onun arasında olacak. ve bu kaçınılmaz olarak olacak. kimse elindeki zenginliğin ve refahın ellerinden kayıp gitmesini usulca seyretmez. o yüzden ülkeler askeri teknolojileri geliştirmeye manyakça devam ediyor.
0
ghostinthemech
(01.03.21)
Sanırım şunu demek istiyor Osman Pamukoğlu, Rusya'nın Çin'in yanında yer alacağını Garanti olarak görenler, zamanında Avrupalı ülkelerin yanında yer almıştır, illa bir tarafta ABD var diye, karşısına Rusya'yı konumlandırmak doğru değil diyor olabilir.

Bir de yukarıdaki arkadaşlarin da ifade ettiği gibi, komünizm tehlikesi yok artık, dolayısıyla ABD, Rusya ve ab ülkeleri, aynı tarafta yer alabilir Çin'e karşı.

Rusya'nın ordusunun yüzde altmış beşi çin sınırında.
0
🌸mezarkabul
(01.03.21)
(8)

Uzayseverler

dunal
Uzayi buyuleyici bulan arkadaslar, bu tutkunuz ne zaman nasil baslamisti hatirliyor musunuz? Tesekkurler.
Uzayi buyuleyici bulan arkadaslar, bu tutkunuz ne zaman nasil baslamisti hatirliyor musunuz? Tesekkurler.
0
dunal
(28.02.21)
Ortaokulda başlamıştı. Bilim ve Teknik dergisi alıyordum kütüphaneden.
0
dissendium
(28.02.21)
İlkokul-ortaokul zamanları google’a süpernova yazıp resimlere bakarak hülyalara dalıyordum. Bir de bilim çocuk aboneliğimiz vardı.
0
sydney
(28.02.21)
Yıl olarak 2009 2010 üniversite dönemi
0
freebird5406_2
(28.02.21)
ortaokul. jules verne ay a yolculuk.
0
unabomber
(28.02.21)
İlgimi ilk çektiği dönem 99 depremi zamanı dikkat çekilen yıldız kaymalarının yaşandığını dönemdi. Her yıldız kaydığında biri ölüyor diye anlatılmıştı, daha doğrusu herkesin bir yıldızı var ve ölünce kayıyor diye...
Sonraları yazları, ağustos zamanlarında hep kayan yıldızları izlerdim. Neden ağustos dönemine denk geldi, deprem gecesi çok yıldız kaydı sorularının cevabını çok sonra öğrenecektim.
Her yılın temmuzun 3. Haftası ile ağustosun 3. haftası arasında perseidler kuşağı yaşanır, bol bol "yıldız kayması" görülür. Bu gibi açıklamalar aynı zamanda bana dini inancımı sorgulama sebebi de olmuştur. Demek ki böyle hikaye olarak anlatılan şeylerin kim bilir nasıl bambaşka mantıklı açıklaması var diye düşünüp bilimselliğe olan hayranlığımın arttığını hatırlıyorum.

Depremden 3 sene sonra feza gürsey bilim merkezine okul gezisi düzenlenmişti, orada ise daha elle tutulur şekilde gördüm uzay-astronomi işlerini. Sonra liseye geçince okul kütüphanesini karıştırıp kuşe kağıtlı uzay ansiklopedilerini inceleye inceleye devam ettim. İnternete tam zamanlı erişimim üniversiteye başladığım döneme denk geliyor, internet sayesinde ilgim zirveye ulaşıyor.

Arada es geçtiğim birkaç ufak detay var ilgimi pekiştiren, 5 yaşındayken annemin aldığı uzay temalı saat mesela. Işığını yakınca satürn beliriyordu. Tabii o zamanlar satürn olduğunu bilmiyorum ama etrafındaki halka çok havalı geliyor.
Bir de 7. Sınıfta okuduğum dandik bir kitap vardı merihliler diye. Yaşı yetenler hatırlar, okuma saati zorunluluğu diye bişey çıkmıştı .bir sürü kitap okuyup okuyacak bişey kalmayınca ona bakmıştım. Marslılarla ilgiliydi, anlatım çok kötüydü ama konu ilgimi çekmişti. O da biraz hem uzay hem de bilimkurgu sinemasına göz kırpışım oldu.
0
Jux
(28.02.21)
Gökyüzü hep ilgimi çekmiştir, ay, güneş, ayın bizi takip etmesi vs. cevaplar buldukça daha da farklı şeyler öğrendim ve önce evdeki ansiklopedilerden sonra bilim çocuk dergilerinden ilerlettim.

Hala da çok sever, çok izlerim.
0
chicha_v2
(28.02.21)
2 sene önce falan fizik öğrenme isteğiyle başladı. Hayatın bu kadar içinde olup da önceden tanımlayamadığım yasaların, kuralların adının basit şekilde koyulması heyecanıyla... Ancak uzayda işler farklıydı ve bilinmezlikler vardı. Teoriler, gizemler vs. Dün doğru bildiğinin bugün ters köşe yapması... Fizik haricindeki pozitif bilimlerin de bir o kadar uzayda nanik yapması... Hepsi cehaletten işte :)
0
beetlejuice
(28.02.21)
İlkokul 1'den itibaren sabah altıda servise binmem ve 90'ların başlarında bu kadar ışık kirliliği olmaması neticesinde serviste gökyüzündeki yıldızlara dalıp gitmemle başladı. Nedense hep UFO arardım ve bir gün göreceğime emindim asdfsf. (Göremedim.)
0
inawen
(28.02.21)
(6)

Facebook'ta bir kız tarafından eklendim

yarey
Evet tarafından.Başta Fake profil zannettim, zira kız fena değil eli yüzü düzgün. Kabul etmeden önce profili inceledim, bildiğin aile fotoğrafları falan var. Her şey mantıklı. Fake değil yani. Anlamak için Direkt "naber" diye mesaj attım, kız sanki bu anı bekliyormuş gibi başladı "iyiyim, ders çalış
Evet tarafından.
Başta Fake profil zannettim, zira kız fena değil eli yüzü düzgün. Kabul etmeden önce profili inceledim, bildiğin aile fotoğrafları falan var. Her şey mantıklı. Fake değil yani. Anlamak için Direkt "naber" diye mesaj attım, kız sanki bu anı bekliyormuş gibi başladı "iyiyim, ders çalışıyorum, senden naber?" falan diye. Uzun uzun mesajlar yazışmaya başladık. Muhabbeti de iyi ha, o da uzun uzun yazıyor. Karşılık görünce rölantiye alır diyodum, kızda en ufak havalanma yok şimdilik. "Profilime nereden denk geldin?" Diye sordum, "bir grupta gördüm, ekledim" dedi açık açık. Olm noliyi ya, Ben alışkın değilim böyle şeylere. Yine de çaktırmiyorum tabii :D
Böbrek.avi olmadığından emin olduk.

Şimdi bu kız aynı zamanda son zamanlarda çok yoğun olduğundan da yakındı. Ki bazı mesajlarıma ertesi gün döndüğü oldu, özür dileyerek (ki bence hesap vermek zorunda değil). Hem derslerin yoğunluğu hem de pandemi dolayısıyla istediği şeyleri yapamadığından yakındı. Okulunun bitmesine az, 4 ay kalmış.

Bu durumda siz olsanız ne yaparsınız? Kızın yoğun olduğunu bile bile buluşma teklifi eder misiniz yoksa 4 ay muhabbeti ilerletir, sonra mı buluşma teklifi edersiniz?

Ben uzun uzun mesajlaşma taraftarı değilim, uzun uzun mesajların büyüyü bozduğunu düşünüyorum. Gerçek hayatta görüşünce konuşacak bir şey kalmıyor.

Ama sizin de fikrinizi almak istedim.
0
yarey
(27.02.21)
Facebook kasıyor WhatsApp var mı deyin. Oradan devam edin.
0
dissendium
(27.02.21)
yürü git. sonra duruma göre devam edersiniz
0
ankara06
(27.02.21)
WhatsApp'a geçin dissendium'un dediği gibi. Orada daha bir tatlış, samimi konuşmaya başlayın. Ama çok da ileriye gitmeyin tabii, mesela hep arkadaşmış gibi konuşun. Friendzone'a da atılmayın ama siz oranı iyi ayarlayabilirsiniz. Bir iki gün daha böyle gitsin, sonra bir dolaşalım mı dışarıda falan deyin. Çok ciddi bir anlam yüklenmesine gerek yok, yalnızca öyle görüşmek istediğinizi belirtin. Kabul eder gibi geldi bana da nedense. Yoğunsa 1 saat görüşürsünüz, o da yeterli bence.
0
sivilceli ergen
(27.02.21)
Bazı kızlar böyle, aynısını yaşamıştım hatta fake veya bir oyun sandım halbuki alakası yok ve çok güzel muhteşem bir ilişki yaşadım iyi ki o yorumu yapmışım o da görmüş de eklemiş.
Esas konuna gelirsek artık benim cenabetliğim mi bilmiyorum bazen mesela ben veya karşımdaki yoğun oluyor dediğin süre kadar uzuyor uzuyor sonra tam serbest olacağımız zaman hadi eyvallah. Devir maalesef sıkılma devri, 4 ay çok uzun bir süre,mutlaka buluşmanız veya size duygusal bir yatırım yapması gerekiyor, uzaktan konuşmanın büyüsü bir süre sonra bozulur hele ki bu dönemde maalesef öyle.
0
ckisc
(27.02.21)
sahilde yürüyüşe gidin

kötü ihtimali yazayım
-geçmişinde üzülmüştür evlenmek istiyordur (zamanla sorun olmaktan çıkabilir)
bir şekilde araştır internet+arkadaşları
başka erkeklerle de senin gibi konuşup konuşmadığını iyi bil

bunlar yoksa go bence
0
bir soru sorcam
(27.02.21)
Gülücüğe odaklanın.
0
flo
(28.02.21)
(2)

Bana fantastik dizi/film önerelim

Mossy
Senede 1 kez Harry Potter serisini baştan izlerim. Onun dışında sevdiklerimLove, Death and RobotsDarkLocke and KeyStranger Things sadece ilk sezonuBu tarz dizi ya da film önerilerinizi bekliyorum
Senede 1 kez Harry Potter serisini baştan izlerim. Onun dışında sevdiklerim

Love, Death and Robots
Dark
Locke and Key
Stranger Things sadece ilk sezonu



Bu tarz dizi ya da film önerilerinizi bekliyorum
0
Mossy
(27.02.21)
+Del Toro ve Tim Burton'a ait çoğu filmi izledim
0
🌸Mossy
(27.02.21)
Merlin

Narnia Günlükleri
0
dissendium
(27.02.21)
(4)

tüm yazdıklarım gitti - acil yardım (word excel)

her giriste sifresini unutan adam
bugün tüm günümü excel'de devasa bir tablo oluşturmak ve bununla ilgili word'de rapor yazmakla geçirdim. bir ara yukarıda beliren "güncellemeleri denetle" tuşuna bastım ama bu hiçbir şeyi etkilemedi devam ettim. her değişiklikten sonra kaydettim. ve en son çıktı almak için bastığımda her şey kapandı
bugün tüm günümü excel'de devasa bir tablo oluşturmak ve bununla ilgili word'de rapor yazmakla geçirdim. bir ara yukarıda beliren "güncellemeleri denetle" tuşuna bastım ama bu hiçbir şeyi etkilemedi devam ettim. her değişiklikten sonra kaydettim. ve en son çıktı almak için bastığımda her şey kapandı. önceki çalışma geri getirilemiyor dedi. şu anda sabah, word ve excel'i ilk açtığım haline ulaşabiliyorum sadece, word excel güncellendi sanırım, güncelleme uyarısı kayboldu.

kafayı yemek üzereyim, 100'lerce veri, hesap, raporlamam kayboldu.

ne yapabilirim?
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.02.21)
@gabe h coud
bilgisayarım macbook, excel dosyası için son kaydetme saati öğleni gösteriyor. word dosyası ise hiç çıkmıyor...
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(27.02.21)
Fikir olsun diye yazıyorum. Herhangi bir Excel dosyasını açtığınızda sol üstteki Office sembolüne tıklayınca Son Belgeler çıkıyor. Oraya bakabilirsiniz.

Bir de Office sembolü > Excel Seçenekleri > Kaydet > Otomatik Kurtarma dosyası konumu kısmında yazan konuma bakın.
0
dissendium
(27.02.21)
@dissendium maalesef excel'de hiç çıkmıyor, word'deki de "bu belge silinmiş veya şu anda erişilemiyor" yazıyor
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(27.02.21)
hepinize teşekkürler arkadaşlar..
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(01.03.21)
(3)

Uzun yol + yds

mezarkabul
Yarın iki saat yol gidip sınava gireceğim. Kahvaltı yaparım ama yine de acikirim sınavda. Yolda muz vs yerim diye düşünüyorum da enerji içeceği içsem de iyi olur mu yoksa sınavda susatir mi beni. Genel olarak bu minvalde önerilerini var mı
Yarın iki saat yol gidip sınava gireceğim. Kahvaltı yaparım ama yine de acikirim sınavda. Yolda muz vs yerim diye düşünüyorum da enerji içeceği içsem de iyi olur mu yoksa sınavda susatir mi beni. Genel olarak bu minvalde önerilerini var mı
0
mezarkabul
(27.02.21)
sandviç al yanına. içinde peynir salatalık bol yeşillikli. meyve de olumlu ama enerji içeceği içme bence. şeker dengeni bozup sınav esnasında ya da sonuna doğru mayıştırabilir. su iç sadece ama onu da fazla kaçırma. belki meyve suyu da olur. yulaf+süt/yoğurt karışım tariflerine de bakabilirsin, tok tutar
0
olutaklidi
(27.02.21)
Muz kötü bir fikir. Hatta genel olarak meyve kötü bir fikir. Lifli gıda tüketince bağırsaklarınız çalışır, tuvalet sorunu ortaya çıkar. YDS zaten 3 saat. 2 saat de yol. Mümkün olduğunca az şey tüketin. Enerji içeceği de iyi fikir değil bence. Böbrekler çalışacak. Küçük bir tost yiyin. Sadece su için.
0
dissendium
(27.02.21)
enerji içeceği içmeyin, sınavın ortasında çişiniz gelir
0
oekuklu
(27.02.21)
(10)

En iyi intikam filmleri?

levent bilgen
sb.
sb.
0
levent bilgen
(26.02.21)
Bu bir anket mi izlemek için film önerisi mi? öneri içinse muhtemelen seyretmişsinizdir anket amaçlı cevap vereyim, (bkz: Taken) bence
0
cometome
(26.02.21)
the skin i live in
0
eazy
(26.02.21)
jepa
(26.02.21)
Kill Bill
0
dissendium
(26.02.21)
Ronin
The crow
0
deer hunter
(26.02.21)
oldboi
0
papuayenigine02561
(26.02.21)
dead man's shoes
0
uuth
(26.02.21)
el cuerpo
contratiempo
0
filteria
(26.02.21)
0
guitarissimo
(27.02.21)
panzehir
0
bir garip melek
(27.02.21)
(7)

20-30 katlı binalar depremde çok riskli değil mi? (Yeni de olsa)

mordorlu ziya
İstanbul'da özellikle son dönemde markalı birçok proje 20-25-30 katlı bir ya da iki kule şeklinde yapılıyor ve böylece 200 konut bir arada satılıyor. Benim merak ettiğim ise şu: Zemin etüdü ve temeli + inşaat özellikleri yerinde bile olsa 30 katlı bir bina deprem için 5-6-7 katlı binaya göre (eşit t
İstanbul'da özellikle son dönemde markalı birçok proje 20-25-30 katlı bir ya da iki kule şeklinde yapılıyor ve böylece 200 konut bir arada satılıyor. Benim merak ettiğim ise şu: Zemin etüdü ve temeli + inşaat özellikleri yerinde bile olsa 30 katlı bir bina deprem için 5-6-7 katlı binaya göre (eşit teknik şartlardaki) çok riskli değil mi? Camilerin minarelerinin direkt yıkılması gibi bir etki göstermez mi? Bilen varsa aydınlatabilir mi? Bana bu binalar patır patır yıkılacak gibi geliyor. Japonya'da da böyle binalar var elbet ama sanırım orada hep deprem izolatörleri kullanılıyor ve bina komple hareket ederek deprem dalgasının önemli kısmını atlatıyor. Bildiğim kadarıyla bizde 30 katlı bina bile normal radye temel ve üzerine kolonlar çıkılarak yapılıyor. Mantıken bu bina o deprem dalgasını aldığında uzunluğundan dolayı oluşacak moment ile kendinden geçip orta yerinden parçalanmayacak mı?
0
mordorlu ziya
(24.02.21)
bu konu daha önceden bir çok kez sorulmuştu burada, kısaca özetleyeyim:
1) uzun binalar daha çok salınım yapabildiği için depremde oluşan sarsıntıyı hasarsız atlatmakta daha başarılılar. kısa binalarda salınım şansı düşük, o enerji direkt yıkıcı oluyor.
2) 3-5 katlı bir binayı 3-5 işçi ve laz müteahhit ile yapabilirsiniz ama 30 katlı bir binayı yapıp ayakta tutabilmek için mühendislik gerekiyor
3) uzun binalar daha maliyetli olduğu için genellikle daha büyük şirketler tarafından yapılıyor. 3-5 katlı bina yapan laz müteahhitin belli denetimlerden kaçma şansı varken büyük şirketlerin kaçarı yok.
edit: 4) bir de yüksek binalar dört bir yandan esen rüzgar ve meteorolojik olaylara karşı da dayanım göstermek zorunda olduğundan mecburen zaten olması gerekenden daha güçlü inşa edilmek zorunda. 30'lu katlara çıktığında özellikle istanbul sahil kesiminde inanılmaz bir rüzgar oluyor.

kaynak olarak da şunlar var 5 dklık arama sonucunda:
www.exploratorium.edu
www.chicagotribune.com

yani deprem olursa büyük binaların içine kaçmanı önerebilirim. deprem riski asıl bina uzunluğundan ziyade yaşıyla alakalı.
0
roket adam
(24.02.21)
Tabii bu yapı kalitesi durumunu biliyorum ama aslında sormak istediğim eşit yapı kalitesinde ve eşit yapı şartlarındaki örneğin 7 katlı bina ile 30 katlı binanın karşılaştırması nasıl? Siz daha iyi salınım yapabildiğini ve bunun iyi olduğunu söylüyorsunuz, farklı kaynaklarda bu fazladan salınımın taşıyıcılar üzerinde ek yük oluşturduğu yazıyor. Kafam karıştı :)
0
🌸mordorlu ziya
(24.02.21)
ülkemizde şöyle bir durum var, 30 kat üzeri yapılar için herhangi bir yönetmelik yok.
yani deprem yönetmeliğine uygun diye satılan daireler var ya hani bunlarda o yok. Son araştırdığımda durum buydu değişmediyse.İlla ki sağlam yapıyorlardır tamam ama neye göre?
Bir de hani büyük firmaların kaçarı yok denetimden deniyor ya bu kısma çok güldüm :)
Vergi aflarını falan düşünerek tekrar bir düşünün derim.
0
imnotsureabout
(24.02.21)
Ben de araştırırken buldum. Enteresan bir olay var.

www.iris.edu

Videoda düşük frekanslı bir depremde uzun olan bina daha çok sallanıyor, yüksek frekanslı bir depremde ise kısa olan bina daha çok sallanıyor.
0
dissendium
(24.02.21)
Doğru yapıldıysa neden olsun? 2011 yılından bir video. Başlık söylüyor zaten 52. Kat

youtu.be
0
zoghurt
(24.02.21)
Tokyo videoları çok anlamlı değil çünkü hep deprem sismik izolatörü var binalarda. Etkinin %80'ini o alıyor zaten. Bizde tüm türkiyede 2 binada mı ne var maalesef.
0
🌸mordorlu ziya
(24.02.21)
Temel konu şu: kat sayısı yükseldikçe bina ölü yükü ve rüzgar yükü falan artar. Haliyle dayanım için daha dayanıklı ama rijit olması beklenir. Mesela bu yüzden belirli kat sayısından sonra çelik yapı tercih edilir. Bir boksör aldığı yumruğa karşı ne kadar esneyerek tepki verirse o kadar az hasar görür.
0
Unde bach canim
(25.02.21)
(5)

Sinop’tan Yazlık Alınır mi?

technicalte
Selam arkadaşlarSinopun ilçe köylerinden birinde deniz manzarali kucuk tek katli bir yazlik ev buldum( orali bir arkadasim onerdi)Fiyati fena degil, bahcesi falan var sahile yakin vs tam istedigim gibiSinop malum guzel bi yerİstanbulda yasayan biri olarak yazlari gider 15-20 sonra da emekliligimi b
Selam arkadaşlar

Sinopun ilçe köylerinden birinde deniz manzarali kucuk tek katli bir yazlik ev buldum( orali bir arkadasim onerdi)
Fiyati fena degil, bahcesi falan var sahile yakin vs tam istedigim gibi

Sinop malum guzel bi yer

İstanbulda yasayan biri olarak yazlari gider 15-20 sonra da emekliligimi burda yasarim diyordum
Ancak biraz arastirdigimda inceburunda Nukleer santral yapilma ihtimali varmis , agaclar falan kesilmis arsa hazir. Sadece malum oluşum peşkeş firma ariyor diye anlıyorum

Almak istedigim yer , santral arazisine 50-60 km uzakta olmasina ragmen tedirgin oldum
Santralin yapılma ihtimali sebebiyle bu ev almaktan vazgecmek uzereyim

Siz olsaniz ne yaparsiniz,
Santral sana uzak zarari olmaz al geç mi dersiniz
yoksa uzak dur baska yer bak mi dersiniz

Saolun
0
technicalte
(24.02.21)
Ben olsam şöyle düşünürdüm.

Yazları oraya gitmek için izninizin bayağı olması lazım. Yılda bir, iki hafta kalmak için o kadar uzaktan yazlık almak mantıklı değil bana göre. Geri kalan zamanda ev boş kalacak. Amaç yazlık almaksa Sinop'a sıra gelene kadar Kocaeli, Balıkesir gibi yerler var. Hem İstanbul'a yakın olduğu için hafta sonları da gitme şansınız olur.

Eğer yazlık alma amacınız Karadeniz ise Sinop yerine Samsun daha mantıklı olabilir. Büyükşehir olduğu için imkânları daha geniş.

En kötü durumda santralde sızıntı olur. Sızıntı olursa zaten o bölge riske girer. Denizi kullanmak mümkün olmayabilir ileride ya da evi satmak zor olabilir.

Bunları düşününce ben almazdım.
0
dissendium
(24.02.21)
Sinop 'ta insanın yuzesi gelmiyor. Tatil deniz havası yok.
0
luluki
(24.02.21)
sinop'un neresinde? bizim gerze'de denize sıfır evimiz var. karadenize karşı oturup denizi seyretmek o kadar güzelki...her sene gitmek için can atıyoruz:) denizi güzeldir ama ege akdeniz gibi değildir. hafif soğuktur, tuzsuzdur ve temizdir. ama dediğim gibi akdeniz ege gibi bir yer beklememek lazım.

sinop'a termik santral yapılacaktı. iptal edildi. nükleer santrali de dondurdular henüz kesin birşey yok. hükümet değişirse büyük ihtimalle yapılmaz.
0
false pretension
(24.02.21)
Al al ben bayıldım Sinop’a gelin gidiyorum
0
gatherer
(25.02.21)
Haftaya bir ziyaret yapacağım tekrar bakalım
0
🌸technicalte
(26.02.21)
(21)

dardanel olayına ne diyorsunuz?

scudman1
Teneke için makineler var hatta (git: https://www.youtube.com/watch?app=desktop&v=FWNvb_BjLlc&ab_channel=CFTGroup) acaba poşet olduğu için mi makine kullanamıyorlar? Ama vardır ya bunun makinesi falan. Eldiven konusuna girmiyorum bile. Keşke influencerlara harcadıkları paralar yerine düzgün bi siste
Teneke için makineler var hatta (git: www.youtube.com acaba poşet olduğu için mi makine kullanamıyorlar? Ama vardır ya bunun makinesi falan. Eldiven konusuna girmiyorum bile.

Keşke influencerlara harcadıkları paralar yerine düzgün bi sistem kursalarmış.
0
scudman1
(23.02.21)
2000 tane çalışan insan var duyarını kenara bırakırsak rezillik.

bu tür paketleme için kesinlikle makine kullanılabilirdi. balık işlenirken insana ihtiyaç duyulacak tek kısım temizleme kısmıdır, kılçıktır, siyah ettir vs vs. hadi onu geçtim, orada elini kullanacağına bi araç gereç verilebilirdi. adam ellerini kullanmazdı bu sayede. ama tabi bu da yeterli değil.
0
false pretension
(23.02.21)
Yumurtanın sarısıyla beyazını ayırmak için bile makine varken şu olay tamamen çağ dışılık.
0
dissendium
(23.02.21)
bana ilginç geldi. hayvan gibi otomasyonları var bu adamların. böyle bir işi insana yaptırmak daha bile pahalıdır.

edit: bence bilmediğimiz bir detay var diyeceğim de yine de insana çıplak elle yaptırmazsın ya bu işi.
0
Anjelik
(23.02.21)
açıklama yapıp baya durumu savunmuşlar. bana da garip geliyor. borsada işlem gören eşşek kadar firma. iki makine daha alamamışlar demek.

ayrıca doğrudan yenen yani evde pişirme vs uygulamadığımız bir ürün için eldiven kullanılmaması saçma. normal bir ülkede olsak marka değerleri beş paralık olurdu ama kesin iki güne unutulur gider.
0
🌸scudman1
(23.02.21)
Acikcasi ben goruntulerde skandala sebep olacak bir sey goremiyorum. Elleriyle dolduran insanlarin suratina ve ellerine bakinca, gercekten disiplin altinda ve ozenle calistiklari disinda baska bir izlenim de edinmedim.

Dardanelin daha onceki yaptigi reklam da yine cok elestirilmis ve yanlis anlasilmisti. Bilincli ve kasitli olarak yapildigini bile dusunmkteyim bu olaydan sonra.

Kimbilir belki de belli bir tarafta olmayi secmedikleri icindir.
Neydi o soz; taraf olmayan bertaraf olur muydu.
0
balpolen
(24.02.21)
eldiven kullanılmaması ve bunun tamamen manuel olarak yapılması bana da çok ilginç geldi. firma merdiven altı bi yer değil çünkü. gördüğüm kadarıyla bu poşette satılan ton balığı için yapılmış, herhalde metal kutulama otomatik hatta oluyor ama bu poşette satılan belki de satış hacmi küçük olduğu için şu an için elle yapmaya karar vermişler. yani en azından eldiven olmaması çok garip.
0
roket adam
(24.02.21)
benim algıma göre de eldiven pis geliyor mesela. sabahtan akşama kadar aynı eldiven sanki hijyenikmiş gibi takılıyor. takanda öyle bir psikoloji oluşuyor. o kadar insanın her saat başı eldiven değiştirmesi de bi atık sonuçta. hijyen kodları varsa, tırnaklar temiz ve kısaysa, eller düzenli yıkanıyorsa ben sıkıntı göremiyorum. otomasyon derseniz o ayrı mesele. o insanlara istihdam olarak bakarsak orada yaşayanlar için yine olumlu.
0
olutaklidi
(24.02.21)
eldiven duyarı aptalca. en iyi restoranlarda yemeğinizi hazırlayan aşçıların hiçbiri eldiven takmaz. hijyen eldivenle sağlanmak zorunda değil.
ayrıca otomasyonun değmeyeceği kadar düşük sayıda üretim yapılıyor olabilir özellikle o ürün için.
0
das ende der welt
(24.02.21)
Neden el değmeden değil diye sorulabilir ama ne şaşırdım ne de yemem diyebiliyorum.
Eldiven muhabbeti, insanların eldiven kullanılınca hijyenik olacağına olan inançları saçma geliyor, burada eldiven eminim daha hijyenik olmayacak.

Ama sebebini merak ediyorum kesinlikle.
0
atom karincanin torunu
(24.02.21)
Ben olimsuz etkilenmedim. Tukettigim bir urun degil ama yarin alip tuketebilirim. Aciklamalari da mantikli geldi eldiven kullanilmamasi parca kacabilir diyeymis ki mantikli. Ayrica paletlemeden sonra ekatra hijyen islemine de tabi tutuyorlarmis. Bana garip gelen bu kadar buyuk firmanin bu utun icin manuel calismasi oldu. Ama onda da urunun butik oldugu vs. falan demisler. Anotmal bir durum goremedim
0
exlibris
(24.02.21)
fabrikasına gittim pislik icinde ydi çok sasirmadim
0
all girls dream
(24.02.21)
Ben bir sıkıntı göremedim. Bu kadar da pimpirikli olmayın, insan paketliyor sonuçta bilmediğimiz dünya dışı bir canlı değil.
0
zoghurt
(24.02.21)
Şirket açıklama yapmış eldiven kullanımı doğrudan ürüne temas ettiği için kanserojen olabilirmiş. Videoda zaten bazı çalışanlarda eldiven var, onların da ürünle doğrudan teması yok. Ekşiciler üzgün
0
olaylar olaylar
(24.02.21)
en onemli seyi soyleyeyim. eldivensiz calismanin otesinde, ton baligi ultra zararli bir baliktir ve bu konserve baliklar ciftliklerden geliyor ki daha da zararli ton agir metal birikimi var. yaslilarda alzeimer, hamilelerde otizmli cocuklara sahip olma ihtimalini arttiriyor. somon baligi da ayni keza.. ne yediginizi bilin, ciftlik baliklarindan uzak durun!
0
ubi dubium ibi libertas
(24.02.21)
Bahsi geçen videoyu göremedim bir türlü. Dardanel’in fabrikasında çokça bulundum. Ameliyathane kadar hijyenikti. Videoda ne var ki? Biri bana anlatsın lütfen.
0
suicides underground
(24.02.21)
Ben de bir rahatsızlık hissetmedim. Trt belgeselde yemeğin yolculuğu gibi bir yapım var. Orada balık konservesi de vardı. Otomasyonun yanında insan müdahalesi de kullanıldığı zaten firmaca anlatılıyordu. Şaşırmadım da garipsemedim de. Tüketmeye devam ederim. Zaten haftada 1-2 kere salataya falab açıyoruz.
0
baal
(24.02.21)
Rezillik başka bir şey değil. Dardanel'in poşetli ürünlerini almıyordum zaten ama koskoca firma böyle yaparsa diğerleri neler yapar tahmin etmek istemiyorum.

Sanki merdiven altı sahte ürün üreten yermiş gibi bir havası var. millet zeytinyağlı diye 2 katı para bayılıyor verilen hizmete gel...
0
kimlanbu
(24.02.21)
bu yeni bir bilgi değil, trt'nin yiyeceğin serüveni diye bir belgesel serisi var, orada ton balığı üretiminde gösteriyorlar zaten. balıklar kılçıklarından da elle ayıklanıyorlar.
0
ofelia
(24.02.21)
El olayı dedikleri gibi mecbur diyelim, plastik bidondan poşete dökülen su ve çalışan kadının maskesinin burnunda olması durumu beni rahatsız etti.

Çalışan kişi için söylemiyorum. İşçilerin koşulları da bu bahsettiğim manzara da kötü.
0
kaset
(24.02.21)
Benim takıldığım nokta makine olmadan manuel olarak yapılan üretimin ne kadar sürdürülebilir olduğu. Bu kadar düşük kapasiteyle ne kadar üretim yapabilirler? İptidai bir üretim şekli. Üretim böyleyse hijyen beklemek anlamsız.

Eldiven kısmı tartışmalı. Yurtdışındaki üreticilerin videoları ortada eldiven baya baya kullanılıyor. Eksileri vardır bilemem ama işe yarar bir çözümde vardır. Mesela sürekli eldiven değiştirme gibi.
0
🌸scudman1
(24.02.21)
@ofelia, tenekeler ısıl işlem uygulanıyor o yüzden balığın ayıklanma sürecinde el değmesi problem olmuyor. ama bu paketler ısıl işlem uygulamaya pek uygun değil bence.
0
Anjelik
(24.02.21)
(5)

Gano hesabıyla ilgili sorularım var

GoodMorningTeacher
Ganosu 1,90 olan ikinci sınıf öğrencisi, okulu 3 ve üzeri not ortalaması ile bitirebilir mi? Alttan 3 dersim var, onları alıp yüksek notla versem, bundan sonraki dönemlere dikkat etsem 3 ve üzeri not ortalaması yapmak kolay mı olur yoksa zor mu?Sırf ortalama için gerekirse kayıt sildirip, yeniden ka
Ganosu 1,90 olan ikinci sınıf öğrencisi, okulu 3 ve üzeri not ortalaması ile bitirebilir mi?

Alttan 3 dersim var, onları alıp yüksek notla versem, bundan sonraki dönemlere dikkat etsem 3 ve üzeri not ortalaması yapmak kolay mı olur yoksa zor mu?

Sırf ortalama için gerekirse kayıt sildirip, yeniden kayıt olup ders saydırmayı bile düşünüyorum.
0
GoodMorningTeacher
(21.02.21)
Bütün dersleri tekrar alıp AA ile verirse 4.00 ile de bitirir. Onun haricinde şimdiye kadar verdiği derslerin kredisi, bundan sonra alacağı derslerin kredisinden fazlaysa ve eski dersleri tekrar almayacaksa 3.00 ve üstünü göremez.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.21)
Ohoo. Daha 2 yıl var. 2 yılda 3'ü geçebilir ama daha 2. sınıfta 3 dersten kalmamak lazım. Çünkü hayaller AA, gerçekler CC durumu oluyor.
0
dissendium
(21.02.21)
Cc notu ve üzerini tekrar alamıyoruz. Üniversite yönetmeliği izin vermiyor..
0
🌸GoodMorningTeacher
(21.02.21)
"kolay mı olur yoksa zor mu?" yani bunu bilemeyiz seni ve bolumunu tanimadan ama -asiri duz bir hesapla- ortalamayi 3'e cekmen icin 3. ve 4. sinifta neredeyse butun derslerden AA alman lazim. Bu da cok zor.

"Sırf ortalama için gerekirse kayıt sildirip, yeniden kayıt olup ders saydırmayı bile düşünüyorum."
Bunun icin tekrar sinava girmen lazim. Ugrastirici ama yapilmayacak is degil eger not ortalamasi senin hedeflerin icin asiri onemliyse.
0
hot potato
(21.02.21)
Matematiksel olarak mümkün olabilirliği kolayca hesaplanır. Tahminen kalan derslerin çoğunu AA ile geçmek gerekir. Ben yapanı görmedim. Ama mantıksal olarak pek mümkün gözükmüyor. Averajla gruptan çıkanın şampiyonlar ligini alması gibi bir şey. Neden 3 ortalama olmak zorunda?
0
the coon
(21.02.21)
(4)

Askerlik Tuşlu Telefon

guguklusaat
Bedelli askerliğe götürmek için telefon almayı düşünüyorum. Tuşlu, kamerasız, tercihen şarjı uzun giden. Oyun vs olmasına gerek yok içerisinde, ama sd kart ile mp3 çalabilmesi çok iyi olur zaman geçirmek açısından. Önerebileceğiniz bir telefon var mı? Aynı şekilde o telefon için de önerebileceğiniz
Bedelli askerliğe götürmek için telefon almayı düşünüyorum. Tuşlu, kamerasız, tercihen şarjı uzun giden. Oyun vs olmasına gerek yok içerisinde, ama sd kart ile mp3 çalabilmesi çok iyi olur zaman geçirmek açısından. Önerebileceğiniz bir telefon var mı? Aynı şekilde o telefon için de önerebileceğiniz bir satıcı? İnternette yorumlarda gördüğüm kadarıyla insanlar hep imei kayıt vb gibi problemler yaşamış.
0
guguklusaat
(20.02.21)
Samsung GT-E1205

mp3 yok ama radyo var, daha iyi oluyor askerde. sarji da uzun gidiyor. piyasada imei'si patlak cok cihaz var guvenilir yerden almak lazim. oyun olarak sudoku var, ben sevmedigim icin oynamamistim ama seviyorsan o da var.
0
fakyoras
(20.02.21)
asker telefonu markası BB Mobile, eski samsung modellerinin aynısı
0
nahtoderfahrung
(20.02.21)
BB Mobile satın aldım. Şarjı çok çabuk bitiyordu. Hiç beğenmedim o telefonu. Samsung E1205 satın aldım daha sonra. İkisi de orijinaldi. Samsung açık ara önde bana göre.
0
dissendium
(20.02.21)
Samsung b310 çok iyi. Sd kart mp3 çalma var.
0
glamdr1ng
(20.02.21)
(7)

Özel ders vermiş, öğretmenlik yapan kullanıcılar tavsiye verebilirler mi?

GoodMorningTeacher
Yarın ilk defa 17 yaşındaki lise öğrencisine özel ders vereceğim, böyle tatlı bir heyecanım var. Daha önce özel ders vermedim, sınıfta ders anlatmadım. 24 yaşında ve yaşımdan küçük gösterdiğim için öğrencim beni ilk başta ciddiye almaz, mecburen sert-ciddi davranmam gerekir diye azda olsa endişem va
Yarın ilk defa 17 yaşındaki lise öğrencisine özel ders vereceğim, böyle tatlı bir heyecanım var. Daha önce özel ders vermedim, sınıfta ders anlatmadım. 24 yaşında ve yaşımdan küçük gösterdiğim için öğrencim beni ilk başta ciddiye almaz, mecburen sert-ciddi davranmam gerekir diye azda olsa endişem var. Sizce derste nasıl davranmak gerekir? Dersimiz sayısal ders, konularımız çok olduğu için ilk günden ders işlememiz gerekecek, ama önce kendimi tanıtıp, ders işleyişini anlatacağım. Herhalde öğrenciye okuduğum okula kadar gerek yoktur dşye düşünüyorum. Böyle mutlaka yap ya da yapma dediğiniz şeyler var mı?

Aramızda öğretmen, özel ders vermiş olan varsa tavsiye verebilirler mi, lütfen?
0
GoodMorningTeacher
(19.02.21)
1- yarın anlatacağın konuya hakim ol
2- yarın çözeceğin soruları bugün çöz
3-nerelerden soru gelebileceğini tahmin et sen olsan ne sorardın
4-çok fazla muhabbet etme ama arada küçük sorular sorarak ciddi havayı kır
5-öğrenciye mutlaka soru çözdür
6-dersi gereksiz uzatma
0
rodeocu
(19.02.21)
Özel dersi nasıl buldun bilmiyorum ama kendini tanıtmaya pek de gerek yok. Bir test kitabından konu sıralamasına bak. Bütün konuları anlatacaksan mutlaka plan yap. Kaç hafta ders alacak öğrenci ona göre konuları böl. Sınava kadar bitirebilmek açısından. Derse başlamadan planı anlat öğrenciye.Konu anlatma ve soru çözme şeklinde gideceğini ( ya da başka şekil) söyle. Geriye kalan şeyler için rodeocu+1
0
oyokbuyoknevar
(19.02.21)
Anlatacağın konunun kazanımlarını oku, çok yardımcı oluyor. Okulun klas bir okulsa da söyleyip hava atabilirsin. Kullanacağın yayın önemli, öğrencinin seviyesini öğrenmeye calis ilk derste. Derste kullanacağın kaynakları ona göre seçersin. Bir de çözeceğin soruları önceden çöz, anlık takılmalarda bile surat asıyor bazı öğrenci.
0
epistemic_regress
(19.02.21)
Öğretmenim. Otorite endişesi yaşamanız için bir neden yok. Oraya öğretmen olarak gidiyorsunuz. Konunuza hakimseniz dersiniz çabucak geçecektir zaten. Bir de öğrencinin istediği yerde soru sorabilmesine olanak tanıyın, bunu ona mutlaka söyleyin.
0
ruhen hastayim ben
(19.02.21)
TYT ve AYT hazırlıksa şok olabilirsiniz. Bazı kitaplar bayağı zor. İyi çalışın. Soruyu çözemediyseniz ya da yanlış çözdüyseniz toparlamaya çalışmayın, daha sonra bakın o soruya.
0
dissendium
(19.02.21)
Öğrenciyle ne kadar iyi bir iletişim kurarsanız derslerinin ilerlemesi o kadar kolay olur.
Çok ciddi durmadan çok da ileriye gitmeden en azından size soru sorabilecek güveni yaratmalısınız. Zamanla olacak şeyler bunlar.

Konu planlaması olarak da o derse ait bir kitabı referans alıp ders verilecek ders saatiyle orantılı olarak bir olan yaparsınız.

Şimdiden kolay gelsin :)
0
purplee
(19.02.21)
Ah ahh ilk ozel derse gidecegim gunun heyecani geldi aklima :)) konuyu en az bir kere evde kendine anlat :) cozecegin sorulari yala yut. Sen ogrenciyken o konuda nelere takilmistin, veya sen olsan nereyi sorardin gibi gelebilecek sorularin cevaplarina prova yap. Bunlar hep ilk dersin oldugu icin, zamanla alisilacak seylerdir merak etme. :) İlk 3-5 dk havadan sudan muhabbet et, sonra dersini/derslerinizi nasil isleyeceginizin planini acikla. Mesela ne kadar sure ders alacaksa ona gore hangi derste hangi konuyu anlatacaginin planini yapmis ol, ogrenciye de bunu soyle. İlk gun 10 dk filan boyle gecer, sonra kalemi eline alirsin bam bam bam.

İyi dersler hocam! :)
0
invictae
(20.02.21)
(4)

Çevirinin çevirisi olmayan Türkçe çeviri kitap tavsiyesi?

isabella was a ginger
İngilizce kitapları orijinalinden okuyorum, bazen Türkçe bir şeyler okuyasım geliyor, internetten İngilizce dışında bir dilde yazılmış çeviri bir kitap alıyorum, hoop, bir bakıyorum, İngilizce çevirisinden çevrilmiş! Bıktım yahu. Çevirinin çevirisi okumak istemiyorum ben. Türkçe kitap okuyamaz oldum
İngilizce kitapları orijinalinden okuyorum, bazen Türkçe bir şeyler okuyasım geliyor, internetten İngilizce dışında bir dilde yazılmış çeviri bir kitap alıyorum, hoop, bir bakıyorum, İngilizce çevirisinden çevrilmiş! Bıktım yahu. Çevirinin çevirisi okumak istemiyorum ben. Türkçe kitap okuyamaz oldum bu yüzden.

Gerçekten İngilizce dışında bir dilden doğrudan Türkçeye çevrilmiş bildiğiniz roman veyahut felsefe/araştırma kitapları var mıdır? Varsa tavsiye edebilir misiniz?
0
isabella was a ginger
(19.02.21)
Franz Kafka Dönüşüm kapağında Almanca aslından çevrildiği yazıyordu.

"(Dil adı) aslından çeviri" şeklinde ararsanız bulabilirsiniz.
0
dissendium
(19.02.21)
-Kitap alırken künye sayfasına bakın. Orada hangi dilden çevrildiği yazar.
-Az çok çevirmenlere aşina olmaya çalışın. Hangi çevirmen iyi çeviriyor bilin. Orjinalden çevirip metni çorba eden çevirmenler de var.
-Kaliteli yayınevlerine yönelin.
0
lesmiserables
(19.02.21)
@lesmiserables

işte çoğunlukla online alışveriş yaptığım için oluyor. en son aldığımda da can yayınlarının kitapları da jelatinliydi, o yüzden bakamamıştım. hepsi öyle mi bilmiyorum.
0
🌸isabella was a ginger
(19.02.21)
çevirmenlere dikkat edebilirsiniz. bir süre sonra aşina oluyorsunuz, mesela yelda gürlek italyancadan çeviriyor, güzel de çeviriyor. yine rekin teksoy, başlı başına kitap alma sebebi.
italyanca demişken yazar olarak da niccolò ammaniti'yi önereyim. bütün kitapları güzel ama "tanrı nasıl isterse" ve "eğlence başlasın" aslından çeviri, onlara bir bakabilirsiniz.
0
juliette
(19.02.21)
(7)

Türk işveren ve İK'cılar neden bu kadar şekilci?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Türkiye'de işverenlerin verdiği iş ilanlarının neredeyse hepsinde bi şekilcilik var. Prezentabıl, diksiyonu düzgün, bakımlı, kendine özen gösteren bilmem ne bilmem ne. Bu özelliklerin istenmediği neredeyse bir tane ilan yok. Sonra bakıyorum bu sefer de yurt dışı ilanlarında bu öze
Merhaba arkadaşlar,

Türkiye'de işverenlerin verdiği iş ilanlarının neredeyse hepsinde bi şekilcilik var. Prezentabıl, diksiyonu düzgün, bakımlı, kendine özen gösteren bilmem ne bilmem ne. Bu özelliklerin istenmediği neredeyse bir tane ilan yok. Sonra bakıyorum bu sefer de yurt dışı ilanlarında bu özelliklerin istendiği bir tane bile ilan yok. Adamlar sadece niteliğe, tutkuya önem veriyor. Merak ediyorum bizimkiler neden bu kadar şekilci? Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.02.21)
3. Dunya ulkesi iste. Egitimsizlikten gelen yuzeysellik. Kulturun falan da etkisi var tabii
0
Anjelik
(18.02.21)
onu yazmayınca insanlar pijamayla geliyorlar iş görüşmesine de ondan. ciddi bir izlenim bırakmak üzere ayrıca belirtmek zorunda kalıyor işverenler. hani bak bur aya gelirken saç sakal dikkat etmen gerekir, ona göre gel şeklinde. ben fazlasıyla hak veriyorum, bazı işlerde düzgün görünmek gerekiyor. ha diyeceksin bu mesela almanya'da neden yok: çünkü orada adam iş görüşmesine pijamayla gelmez, ofise gelirken nasıl görünmesi gerektiğini de bilir. üniversiteden mezun olana kadar hem stajlarında hem eğitiminde bunlar öğretilmiş oluyor. biz öğretemiyoruz maalesef. adam 30 yaşına geliyor hala takım elbise taşımasını, giymesi gereken yeri bilmiyor.
0
roket adam
(18.02.21)
Takım elbiseye gelene kadar ohoo, neler neler var. Deodorant kullanmayan biriyle yazın ortasında iş görüşmesi yaptığınızı düşünün. Ya da yaşadığı yerin yerel ağzıyla konuşan biriyle iletişim kurmaya çalıştığınızı düşünün. O zaman bunların aslında ne kadar önemli şeyler olduğunu fark edersiniz.
0
dissendium
(18.02.21)
çünkü şekilciliği bırakabilmek için önce o şekilciliğin özüne varıp doymuş olmak gerek. biz daha yolun ortalarında bile değiliz.


yani biz henüz otur kalktan anlamayan, magandalıktan kurtulamamış bir toplumuz. kent soylu olamadan kent soylu işlere atandık 2-3 nesildir.. dolayısıyla baştan şablonu/gömleği giydirmek istiyorlar bu anlamda yanlış bişey görmüyorum.

yurt dışında tercihen olan şeyler bizde tercihen değil mecburen olabiliyor. eğitim, görgü, ahlak vs bizde çokça eksik. buna engel olmak için yapıyorlar. daha etkili bir yöntem var mıdır tartışılır elbette.
burada topuklu ayakkabı giymek, ütülü kıyafetle gezmek, her gün saçın başın temiz gelmek gerekir gibi üstü kapalı msjlar vermezsen ofis tuvaletinde, askerde sıçan adamları görürsün, aynı durum bu insanların iş yapışına da yansır langur lungur..

böylelikle içlerindeki eğitimsizlik, magandalık yok mu oluyor? hayır. en azından yanlış olduğunu görüyor ve açık edemiyorlar bu da bişeydir.
0
rewlack
(18.02.21)
Soyle bi yazilanlari okudum da ben fazla kendime gore dusunmusum. Arkadaslar hakli cidden. Ozellikle rewlack +1
0
Anjelik
(18.02.21)
bilmiyorum, birden fazla nedeni vardir muhakkak,

aklima ilk gelen asker bir toplum olmamiz, yani nizam iltizam, saygi vs herkesin kaninda var, aksi her sey saygisizlik olarak goruluyor, gomlegin utulu degilse ciddiyetsiz, ayakkabin boyali degilse firca yiyorsun,
ikinci olarak kisisel hayata midahele serbestisi, o etek boyu, o ceket rengi, o saclar, epilasyon mu yapmamissin, makyaj mi abartim hepsine bir kulp takiliyor
ucuncul olarak irkcilik, diksyonu duzgun demek buyuk ihtimalle beyaz turk demek istiyordur, saat satan nijeryalilar mi basvuruyorsa artik- anladik dertlerini
dorduncul olarak talep fazlasi - 1 pozisyona 450 kisi basvurursa patron veya mudure haimin gozune hos gorunecek birini almak ister IK ci arkadas, yazarda yazar is ilanina
son olarak ulke geneline hakim olan bosvermislik, yani aslinda kimsenin pek bir is yapmamasi, mudurlukler, kalemler, sekreterler, departmanlar, tirtoluklor, genelde akillar uckurlarda, ne yaparsan yap muhabbet uckura dedikoduya laf salatasina geliyor, sekilcilik ozun olmadigi yerde elde kalan tek sey oluyor
0
tresrichesheures
(18.02.21)
Yurtdışındaki ilanları bilmiyorum kiyaslayacak kadar, ancak dediğinin sekilcilik kadar ilgili işle pek de alakası olmayan işveren/ik ile de ilgisi var gibi geliyor. Çünkü o maddelerin sıralandığı iş ilanları sektör ve firma farklı olsa bile birbirinin kopyası oluyor ve başka bir ayrıntı olmuyor. Bilmiyorum neyle ilgilidir, herhalde "bize çalıştıracak x bölüm mezunu adam lazım" yazmamak için kabul görmüş bir kalıp var bari şunları da yazalım diyorlardir.
0
encokbenisevinnolur
(18.02.21)
(12)

Yemek yeme alışkanlığı

dissendium
Pek memnun olmadığım, kurtulmaya çalıştığım bir yönüm var. Evde fazla olan tatlıları, meyveleri ziyan olmasınlar diye yiyorum. Örnek olarak bir kutu ekler alınmış. İsteyen istediği kadar yemiş. Ama hâlâ bir sürü ekler var kutuda. Sonuçta sütlü tatlı. Bir süre sonra bozulacak yenmezse. Ben de atılmas
Pek memnun olmadığım, kurtulmaya çalıştığım bir yönüm var. Evde fazla olan tatlıları, meyveleri ziyan olmasınlar diye yiyorum. Örnek olarak bir kutu ekler alınmış. İsteyen istediği kadar yemiş. Ama hâlâ bir sürü ekler var kutuda. Sonuçta sütlü tatlı. Bir süre sonra bozulacak yenmezse. Ben de atılmasın diye ekler yemeye başlıyorum. Ya da mandalina alınmış birkaç kilo. Bir süre yendikten sonra bir sürü mandalina kalıyor. Meyveler de yenmeyince bozuluyor. Bu sefer de mandalinalar ziyan olmasın diye mandalina yemeye başlıyorum. Sizin de böyle bir davranışınız oluyor mu?
0
dissendium
(17.02.21)
oluyor, bu yuzden almiyoruz. sadece yenecek kadar aliyoruz.
4 mandalina ornegin. 2 kurabiye vb.
0
try again fail again fail better
(17.02.21)
Benim de bir süre öncesine kadar yeme alışkanlığım kötüydü ama bahsettiğiniz türde değil. Sizin yaptığınız şeyi annem yapardı. Bu yüzden midir bilinmez kalan son lokmamı çöpe atmaya meyilli bir insanım. “Bir lokma vardı yeseydin ya” lafı en çok duyduğum şeylerden biridir mesela. Bence bir insanın kendisine yapacağı en büyük kötülük midesini çöplüğe çevirmektir. Bırakın mandalina çöpe gitsin. En fazla bir dahakine daha az almayı öğrenirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(17.02.21)
ziyanın yanında ek olarak benimki bir de annemden kalma "kalmasın bir lokma" alışkanlığı. kalsın varsın, atılsın varsın. yani gerçekten o kalanları yerken ne yediğinden zevk alıyorsun, ne en ufak bir hayrını görüyorsun sağlığına, üstüne genelde boş kalori çer çöp oluyor. biraz bunun üstüne düşünüp yemeyince hiçbir şey kaybetmediğini fark etmeye bakıyor iş. özellikle ben de kilodan yana sıkıntı çektiğim için işimi gördü: kalori hesabı bir işe yarayabilir.
0
harfitarif
(17.02.21)
@try again fail again fail better, 4 mandalinayı nasıl alıyorsunuz? Mandalina çoğu yerde kiloyla satılıyor.

@ruhen hastayim ben, midemi çöplüğe çevirmiyorum kesinlikle. Bahsettiğim ekler, mandalina sevdiğim yiyecekler ve bunları farklı zamanlarda yiyorum. Sevmediğim yemekleri kesinlikle yemem. Ben her zaman az yiyecek almaya çalışıyorum ama eve alınırken bu kadar ince düşünülmüyor.
0
🌸dissendium
(17.02.21)
Bende de var bu alışkanlık. Tamamen ailemden geliyor özellikle annemden. Yani düşünüyorum da bizim evde asla yemek çöpe atılmazdı. Herkes tabağında ne varsa sonuna kadar bitirirdi. Annem tam bir zero waste insanı. Ben de israf sevmiyorum ve hiçbir şeyi israf etmemeye çalışıyorum aynı şekilde. Kendi evime az almaya çalışıyorum o yüzden her şeyi ama bazen bazı şeyleri sırf atmamak için fazla yediğimi fark ediyorum.
0
ms brownstone
(17.02.21)
daha sık markete gidin. alışverişleri iki-üç haftalık değil bir haftalık yapın. bir hafta için 5 kilo mandalina alıyorsanız bırakın markete alışveriş yapmayı bilen bir kişi gitsin ya da bu kişi başkasıysa siz gidin. bir yiyeceği çöpe atmak teoride arz-talep dengesini gereksiz yere bozmak anlamına geliyor. yani ihtiyaç fazlası üretime neden olmuş oluyorsunuz bir bakıma. bu diş fırçalarken suyu kapamak kadar önemli.
0
bohr atom modeli
(18.02.21)
@bohr atom modeli, fazla dediysem 1 kilo mandalina artmıyor. Zaten haftalık alınıyor çoğu zaman. Benim burada bahsettiğim 2 tane mandalina kaldıysa israf olmasın diye mandalina yemek.
0
🌸dissendium
(18.02.21)
siz bir sürü mandalina kalıyor yazmışsınız ben oradan hareketle yazdım. altı üstü iki mandalina ise yaptığınızda bir olağandışılık yok bence. sevilen her şey abartı miktarlarda olmamak kaydıyla bozulmasın diye yenebilir. bunu yapmayan yoktur.
0
bohr atom modeli
(18.02.21)
Benim olmuyor. Meyveyi sebzeyi marketten sayarak alıyorum. Hangi gün ne yiyeceğimi alışveriş öncesinde planlıyorum. Kendi yemek alışverişimi kendim yapıyorum, ailem daha sağlıksız besleniyor ve orduya yetecek kadar yemek yapıyorlar. Bir iki mandalina bir şey değil ama bozulacak diye vücuduma ekler sokamam. Benden kıymetli değil şeker bu diyip atarım çöpe.
0
jazzabel
(18.02.21)
4 mandalinayi nasil aliyorum? turkiye'de yasamiyorum ama orada oldugum donemde ornegin migros'a gidip elime bi poset alip icine 4 tane koyup tartiriyorum. hic bi markette 1 kilodan asagi satilmaz diye bir ibare gormedim. ayni sekilde 1 elma, 1 muz aldigimda cok oldu.
0
try again fail again fail better
(18.02.21)
Kayınvalidemin bir sözü var “ param ziyan olacağına midem ziyan olsun.”
0
suicides underground
(18.02.21)
Batık maliyeti okumanızı öneririm
0
EasyTiger
(18.02.21)
(19)

Ev almalı mı?

kahpe ejder
Selamlar,Maddi bir soru sormak istiyorum. 5 aydır evliyiz, düğünden gelen altınlarımız var ve birikimin takribi ederi 500k civarı. Evin geliri 17k civarında. Bulunduğumuz muhitte ev almak istiyoruz. Beğendiğimiz ev 2 yıl sonra teslim 750 k civarı. Şimdi 500 peşinat 250 civarı 10 yıl kredi ile ev alm
Selamlar,

Maddi bir soru sormak istiyorum.

5 aydır evliyiz, düğünden gelen altınlarımız var ve birikimin takribi ederi 500k civarı.

Evin geliri 17k civarında. Bulunduğumuz muhitte ev almak istiyoruz. Beğendiğimiz ev 2 yıl sonra teslim 750 k civarı.

Şimdi 500 peşinat 250 civarı 10 yıl kredi ile ev almak mantıklı mı? Başka evimiz yok oturmak için düşünüyoruz.

Çekincem altın düşük, kredi yüksek, ev 2 yıl sonra teslim ve eve gelen gelir 10k ya düşebilir.

Siz olsanız ev alır mısınız? Yoksa bu dönemde altında kalmak mantıklı mı?
0
kahpe ejder
(17.02.21)
Sizin durumda alınır bence
0
mj23
(17.02.21)
Isin dogrusunu bilemem ama ben olsam ayni pozisyonda, 1 sene bekler altinin yukselmesini beklerim. Bu seviyeden satmam.

Hem ev insaatinin ilerleyip ilerlemedigini de gormus olurum (750k oldugundan hareketle, koklu bir firmanin buyuk bir projesi olmadigini varsayiyorum)

Haa bu denklemde kafama tek soru takilir; 1 sene sonra evin fiyati ne olur? Ve de altin o derece deger kazanir mi?
0
brkylmz
(17.02.21)
Firma köklü, yaptığı evlerin hepsini tamamlıyor. İl bursa.
0
🌸kahpe ejder
(17.02.21)
2 yıl sonra teslim alacağınız ev için konut kredisi çıkmaz. inşaat halindeki ev için konut kredisi çekebilmeniz için evin yüzdelik bir kısmının tamamlanmış olması gerek. 2 senesi olan bir ev için kredi çıkmaz.
0
silah taciri
(17.02.21)
Altın 2 yılda ciddi yükselir. Bu süre zarfında bekleyip kredi işine girmeden alma şansı olur hem de altın,dolar vs. yükselir.
0
skoylu
(17.02.21)
İki yıl sonra taşınacağım ev için 500 bin TL ödeyip bir de 10 yıl boyunca ödeyeceğim 250 bin TL kredi almak bence kötü bir fikir. Evi teslim alana kadar hem kira hem kredi ödeyeceksiniz. Gereksiz stres. Para biriktirip daha iyi fırsatları bekleyebilirsiniz.
0
dissendium
(17.02.21)
ben de en azindan yazi vs beklerdim bugunhn sartlari icin dediginiz gibi hem kredi yuksek hem altin dusuk su an almazdim. ama bir yil sonra sartlar degismediyse yapacak bir sey yok deyip alirdim ama su anda bekleme icin zaman var gibi goruyorum.
0
ala09
(17.02.21)
dissendium +1
hem kira hem kredi ödeyeceksem olmaz. kendi evimi alıyorsam kira ödememek için direkt yerleşebileceğim bir yer olsun isterim mümkünse.
bir de ev bitmeden tüm parayı teslim etmeyeceksiniz değil mi? aman ha.
0
gkhncnzdgn
(17.02.21)
Hocam sizin değişkenlerin hepsi sonucu olumsuz etkiliyor.

-2 yıl sonra teslim ev alınmamalı çok çok avantajlı değilse.
-Krediler uçuk seviyede bu oranlarla kredi çekmek çok karlı olmaz.
-Altın düşük seviyede bu fiyattan altın satılmaz.
-O gelirle 250bin lira için 10 yıllık kredi çekmek çok mantıklı değil. Süreyi daha da kısaltmalısınız. Boşuna fazladan faiz ödersiniz diğer türlü.

Bu dönemde eldeki nakitle ev almak mantıklı. Çok güzel fiyat kırabilirsiniz piyasa şu an çok durgun olduğu için. O sebeple elinizdeki paraya göre tamamlanmış bir yer alıp piyasa biraz daha düzelince upgrade etmek için kredi çekmek çok daha makul duruyor.
0
armagan abanuz
(17.02.21)
Ben olsam almam, 500 k ile yatırım yapardım
yatırımdan gelen yıllık temettü(ya da vadeli) geliri evin kirasını rahat öder sanıyorum

kiranız 3 3,5 olsa gelirinizle gayet rahat ödeyebiliyorsunuz
hem kira/gelir oranınız da baya düşük oluyor
0
megacracker
(17.02.21)
ev hazır olsa alın derdim ama ne kadar köklü olursa olsun 2 yıl sonra teslim edilecek eve girmeyin.

firma köklü demişsiniz mesela finansallarını biliyor musunuz? örneğin bankalara ne kadar borcu var v.s.?

çoğu inşaat firması bankadan binayı ipotekleyip kredi kullanıyor, hadi diyelim daireyi aldınız tapudaki banka şerhi yüzünden tapuyu alamama riskiniz var.

50-100 daha fazla verin tapu hazır daire alın. tapu ile parayı takas edin sözleşme v.s. değil.
0
nuisance
(17.02.21)
Ben altinin daha da dusecegini dusunuyorum. Mevcut gelir durumuyla 250yi daha kisa vadeli cekerek alirdim ben. 2 sene sonra ev bittiginde hem kiradan kurtulup hem de geliriniz artmis krediniz sabit kalmisken mantikli bir karar aldigini anlayacaksiniz. Eve kalan para 2 sene idare etmek icin yeterli bence.

Altinla ilgili dusuncem pandemiyle artan altinin pandemi giderken dusmesine dayaniyor.
0
pofudukayi
(18.02.21)
altinin kisa vadede (3-5 sene) dusecegini veya yukselecegini kimse garanti edemez. yukselmesini beklerken cok bekleyebilirsiniz + emlak fiyatlari artabilir.

Planlarinizi gelecekte su artacak bu dusecek gibi varsayimlar uzerinden degil mevcut durum uzerinden yapin. Bahsettiginiz senaryodaki en buyuk sorun gelirin 2 seneye 10 bine dusmesi.
0
hot potato
(18.02.21)
altın alırım seneyede o evi altından gelen parayla alırım. 500 binim cebimde kalır :)
0
ayseee
(18.02.21)
baya kötü fikir. yapmayın.
0
faaip de oiad
(18.02.21)
Faizler bence sene bitmeden düşecektir. Şimdi çekip yapılandırma şansını cebinizde bulundurmak iyi bir şey. Ama 500 bini 2 sene sonra bitecek eve yatırmak garip. Adam parayı faize atsa 6 bin lira para kazanacak aylık. 6-7 ay böyle yüksek faiz sürse 35-40 bin de öyle karı var.
0
baal
(18.02.21)
Şu ortamda 2 sene sonrası eve girilmez.

Müteahhitler çok değişken bir durum gösteriyor. İflas edebilir.

500bin TL az değil. Peşin para çok ciddi pazarlık yapabilirsiniz. Alırsanız da peşin alın, direk taşının...


.
0
kartallar yuksek ucar
(18.02.21)
2 sene çok uzun
bütçenize uygun evlere bakın 10 yaş civarı
0
bir soru sorcam
(18.02.21)
ben olsam ev almaz. altında kalmaya devam ederdim.
0
ycm
(18.02.21)
(2)

Samsun'da nereye gideyim

aslil
Merhaba haftaya iş icabi dört beş gün samsundayim. Malum mekanlar vs kapali. Boş vakit de bol. Nerede gezeyim tek başıma? Yürüyerek arabayla farketmez. Teşekkürler.
Merhaba haftaya iş icabi dört beş gün samsundayim. Malum mekanlar vs kapali. Boş vakit de bol. Nerede gezeyim tek başıma? Yürüyerek arabayla farketmez. Teşekkürler.
0
aslil
(17.02.21)
deniz için; hava çok soğuk demezsen, Atakum'da sahilden kurupelit'e kadar gez, hatta çakırlar tarafına da gidebilirsin.
orman-piknik alanları için; toptepe, amazon parkı, batı park, doğu park gezip görebilirsin.
0
pccopath
(17.02.21)
Samsun'un neresi? İlkadım'da Cumhuriyet Meydanı, İstiklal Caddesi, sahil var yürüyerek gezilebilecek.
0
dissendium
(17.02.21)
(2)

Olasılık Sorusu

canbonomobenseno
Fotoğrafta göreceğiniz sorunun çözümü konusunda yardımcı olabilir misiniz?Teşekkürler,
Fotoğrafta göreceğiniz sorunun çözümü konusunda yardımcı olabilir misiniz?

Teşekkürler,
0
canbonomobenseno
(17.02.21)
4 beyazdan 2 tanesi düşebilir, siyahtan hiç düşmez.

6 siyahtan 2 tanesi düşebilir, beyazdan hiç düşmez.

[C(4,2).C(6,0)+C(6,2).C(4,0)]/C(10,2)=7/15 buldum ama küçük bir hata yapmış olabilirim.
0
dissendium
(17.02.21)
ikisinin farklı renk olma olasılığına baksak.

bir beyaz düşse 4/10, sonra da siyah düşse 6/9 .. bunları çarpınca 24/90

ya da önce siyah düşsün 6/10, sonra beyaz düşsün.. bunları çarpınca yine 24/90

bunları topla 48/90 = 8/15 bu iki farklı renk düşme ihtimali. 1'den çıkar.

1 - 8/15 = 7/15 iki aynı renk düşme ihtimali
0
co2s2
(17.02.21)
(5)

Bir Zamanlar Anadolu'da filmi hakkında bir soru...

istanbul beyefendisi
Nuri Bilge Ceylan eserlerine bayılıyorum. En güzel filminin de çoğu kişi gibi Bir Zamanlar Anadolu'da olduğu kanaatindeyim. Şimdi film ilk çıktığı gibi 2011 senesi miydi neydi ilk gününde sinemada gittim. Sonra bir daha izlemedim ben bu filmi. Ama kafamda devamlı dönüyor. Herkese tavsiye ediyorum bi
Nuri Bilge Ceylan eserlerine bayılıyorum. En güzel filminin de çoğu kişi gibi Bir Zamanlar Anadolu'da olduğu kanaatindeyim.

Şimdi film ilk çıktığı gibi 2011 senesi miydi neydi ilk gününde sinemada gittim. Sonra bir daha izlemedim ben bu filmi. Ama kafamda devamlı dönüyor. Herkese tavsiye ediyorum bir yandan vesaire. Dün filmi tavsiyem üzerine yeni izleyen iki arkadaşla konuşuyorduk. Dedim "hamam sahnesi çok iyiydi bence şunu şunu sembolize ediyor." Dediler ki ne hamam sahnesi öyle bir sahne yoktu.

Sonra açtım mubiden izledim hakikaten öyle bir sahne yok. Dedim 10 yıl evvelinden gelen hafızam beni yanıltıyor mu? Sonra google bir tane de olsa ekteki gibi sonuç verdi. Güzelim film 2,5 saate düşmüş meğerse ben 3 saat izledim diye anımsıyorum mesela.

Bu extended versiyonunu ya da bu konuda içerik bilgisini falan nerden buluruz arkadaşlar?

Şimdiden çok teşekkür ederim.
0
istanbul beyefendisi
(17.02.21)
soruya cevap değil ama, hamam sahnesi nasıldı peki? çok merak ettim :)
0
lovemyself
(17.02.21)
Öyle bir sahne var.

www.nuribilgeceylan.com

www.imdb.com

Burada Almanya için 6 dakika daha uzunmuş.
0
dissendium
(17.02.21)
arkadaşlarınız da mubiden izlemiş olmalı. en son trt 2 verdiğinde tekrar izledim hamam sahnesi vardı. 2.43 resmi süre. mubide 2.31 son kısımları kesmiş olmalılar
0
olaylar olaylar
(17.02.21)
kıymetli cevaplarınız için teşekkür ederim.

@lovemyself aslında olay bağlamında hiçbir şey olmuyordu sahnede. ama durum betimlemesi açısından mükemmeldi. o gecenin arınması ve içsel muhasebesi doktorun düşünceli halinden anlaşılıyordu diyeyim kısacası spoiler vermeden. sonu ile de bu şekilde oldukça bağlantılıydı diyebilirim.
0
🌸istanbul beyefendisi
(17.02.21)
Ben de hatırlamıyorum öyle bir sahne. Malum yollardan izlemistim. Herhalde mubide var.
0
westblack
(17.02.21)
(6)

Kardeşimi askere göndersek mi?

the real brad pitt
Selam. 98’li kardeşim yönetim bilişim sistemleri mezunu bu ocak itibariyle. Direk askere mi gitse? İş ararken askerlik benim için sorun olmuştu gidip gelmiştim kısa dönem. Aradan çıkartsak mı? Bedelli 40k olmuş. Hiç gitmeyecek olsak 40k verip, hadi ona da tamam öderiz bi şekilde. Siz ne dersiniz. Bi
Selam.

98’li kardeşim yönetim bilişim sistemleri mezunu bu ocak itibariyle. Direk askere mi gitse? İş ararken askerlik benim için sorun olmuştu gidip gelmiştim kısa dönem. Aradan çıkartsak mı? Bedelli 40k olmuş. Hiç gitmeyecek olsak 40k verip, hadi ona da tamam öderiz bi şekilde. Siz ne dersiniz. Bir yerlere sokmaya çalışsam mı önce? Kararsızım.

Tşk.
0
the real brad pitt
(16.02.21)
bence iş başvurularına her türlü başlayıp durumu test etsin. şubeye şimdi başvursa bile en erken (yanılmıyorsam) mayıs'ta askere gidebilecek.
0
zgrydn
(16.02.21)
gidip gelmesi daha iyi.
0
sinek kral
(16.02.21)
29'a kadar kac tane 40bin biriktirir o kardes hocam
tavsiyem, 2 ay boyunca is bulamazsa askere gitsin. bos bos durup kafayi yiyecegine aradan cikartmis olur
0
nibba
(16.02.21)
Ben mezun olduktan sonra hemen gittim. İyi ki gitmişim diyorum. Ben gitsin derim.
0
dissendium
(16.02.21)
Hangi okuldan mezun? Kendini biraz gelistirdiyse yonetim bilisim sistemi mezunlari genelde rahat is buluyor piyasada. Askerlik pismanliktir, bedeliyle 18 gun gittim, keske gitmeyip yuksek lisansla bir iki sefer daha erteleseydim diyorum. Yurtdisi hedefi varsa gitmemesi en mantiklisi olur.
0
fakyoras
(16.02.21)
askere gitsin. her iş yerinde problem olacak. hayata bir türlü tam manasıyla başlayamayacak. para bok'sa basın parayı çıkarın aradan. ama yoksa gitsin gelsin kafayı bulandırmayın çocuğun arada kalmasın. net olun.
0
istanbul gecesi
(17.02.21)
(25)

İş mi beğenmiyorsunuz siz?

işimdeyim gücümdeyim
Bir öğretmen arkadaşımla bu konuyu tartıştık.Ben işsizlik var dedim ama haksız çıktım.Tanıdığı bir sürü işveren çalıştıracak işçi bulamıyormuş. Karadeniz'e fındık toplamaya hep gürcüler geliyormuş. Çok da iyi para veriyorlarmış. Öyle diyor bu arkadaş.Siz iş mi beğenmiyorsunuz?
Bir öğretmen arkadaşımla bu konuyu tartıştık.
Ben işsizlik var dedim ama haksız çıktım.

Tanıdığı bir sürü işveren çalıştıracak işçi bulamıyormuş. Karadeniz'e fındık toplamaya hep gürcüler geliyormuş. Çok da iyi para veriyorlarmış.

Öyle diyor bu arkadaş.
Siz iş mi beğenmiyorsunuz?
0
işimdeyim gücümdeyim
(16.02.21)
evet halkımızda var maalesef böyle bir şey.
0
neverguesser
(16.02.21)
gurcistanin parasi bizden degerli neden gelsin ki?
0
turbo sadık
(16.02.21)
Yav insanı sinirlendirmeyin. İnsanlar üniversitesini okuyup yüksek lisansını yapıp işsiz kalıyor siz karadenizde neden fındık toplamıyorlar diyorsunuz. Oldu ya okuyup okuyup amelelik yapalım iş beğenmiyor olmamak için. İşsizlik var hemde aşırı derecede işsizlik var. İşveren çalıştıracak işçi bulamıyor çünkü rezalet şartlar sağlıyor. Karadenizde fındık toplamaya iyi para verilse karadenizliler salak mı onlar kendisi toplar zaten.
0
alaimisema
(16.02.21)
harbi beğenmiyorum ben. ama kabul de ediyorum işi sonra öf pöf yaparak yapıyorum. herkes de beni bundan dolayı suratsız bilir.
0
alperz
(16.02.21)
Evet iş beğenmiyorum. Ben 10 yıldır otomotiv sektöründen mühendis olacak çalışıyorum. Ekip yönetmişliğim var. Bana bu saatten sonra 2-3 yıl tecrübe istenen pozisyonlar için gelen teklifleri düşünmüyorum bile. Her önüme gelen işi beğenme gibi biz zorunluluğum mu var?

Bir de fındık toplama işi denmiş. Oldu, çıkıp fabrikanın tuvaletlerini de ben temizleyeyim iş yok piyasada diye.
0
himmet dayi
(16.02.21)
Asiri bir universite ve hatta yuksek lisans mezunlugu enflasyonu soz konusu. Herkes beyaz yaka olmak istiyor ve issizlikten kastimiz buysa evet herkese yetecek kadar beyaz yaka is yok.

Bir de egitim kalitesi cok tirt ve cogu okunan universitenin, alinan yuksek lisans diplomasinin bir degeri yok. Dolayisiyla birisi "benim yuksek lisansim var findik toplamam" dediginde (herkes icin gecerli degil ama azinsanamaz sayisi) aslinda layigi findik toplamaya daha yakin cunku daha komplike bir is icin kalifiye degil.
0
hot potato
(16.02.21)
genellemek yanlış ama ne yazık ki bence de doğru bir durum.
bir mühendislik firmasında yöneticiyim. mülakata gelenlerin %90'ında müthiş bir özgüven var (bu kötü birşey değil) ama CV'ler bomboş. hadi diyorum CV boştur da belki kendisini sözlü ifade ediyordur, konuşuyorum adayın içi de boş. konuşmadan çok net algılıyorum ki adam işi de beğenmiyor ki çok net söyleyebilirim: piyasanın üstünde maaş ve çalışma şartlarına sahibiz. "yok ben seyahat etmem, yok ben ofiste oturmayı sevmem, halamın bıyıkları var ona amca derim"... iş beğenmiyorlar. kimsede kariyerime bir noktadan başlayayım da yükseleyim düşüncesi yok. herkes CEO'dan başlamak istiyor halbuki tecrübe etmek için önce CEYO'dan başlamak gerekir.
0
KidLazer
(16.02.21)
Yalan dolan.
Üç kuruş paraya köle olmayi kabul etmeyince is begenmiyor oluyoruz.
Zamaninda daha 1 ay olmuş olmamis, is bulamayinca daha alt kademe bir ise bakmistim, bir forwarderda calismak.
Ise gomlek kravat geliyorsun, asgari ücret, her gün mesai var ama mesai parasi yok, haftasonu cumartesileri calisiliyor. O an belki dedim sirf is olsun, sonra benim mentor gibi olan birini aradim, piyasanın sağlam adamlarindan, güldü telefonda, bir de s.kslermis bu ne saçma sey dedi, kabul etme sen bulursun dedi. Sonrasinda iki hafta sonra normal calisma, haftasonu yok iki is buldum 2500liradan o donem asgari 1200 falandi, birine girdim.
Kısacası ben köle gibi çalıştırilmadim diye is begenmedim oluyor.

Türkiye'de is hayati kalitesi cok düşük. Ben Avrupa'dayim ornek veriyorum (hep de bunu diyorum) carrefourda çalışan adamin sartlari;
Asgari ucret
Alisverisinde %10 indirim
Bir maas ek para
Kar payi
35 saat calisma
35 gun tatil ki daha yükseğe çıkıyor bazı eklerle
Zorunlu ek sağlık sigortasi

Bu sebepten carrefourda calisan adam mutlu, bimde çalışan kişi malesef mutsuz haliyle yüzüne gülemiyor bile.

O yüzden hayatimda duyduğum en boş şeyler bunlar. Herkesi üniversite mezunu yapip, bunla övünen ülkelerde anca olur.
0
logisticsmanager
(16.02.21)
dogru. is yaptiracak adam bulamiyorum, dijital sektordeyiz. herkesin beklentisi milyon dolarlar. ceplerinde 5 tl yok, babalari bakiyor, ama calismiyorlar. is yapmak istemiyorlar, surekli ulkeye lanet ediyorlar. 5 dakika calisayim 500 bin dolar kazanayim kafasinda gorustugumuz herkes. dizilerdeki hayati istiyorlar.
0
müptezel dostoyevski
(16.02.21)
Boşa çalışıyoruz hissi, iş beğenmemeye yol açıyor. Verilen 3,5-4 bin tl maaşlar da bi nebzeye kadar tamam ama ( başlangıç için ) istenen şartlar insanlık dışı. Bazı yerlerde ayak işlerini yaptırıyorlar, bazı yerlerde fazla fazla çalıştırıp sızlanmamalısın diye mobbing uyguluyorlar, üniversite mezunu adam bu durumda tabii ki iş beğenmez. Aldığın 4 bin tl’nin de değeri olmayınca haliyle absürt bi durum oluşuyor. Alım gücü olan bi ülkede gayet alınabilen standart bir maaş olan 1800-2000 kazansa millet mesela başlangıçta şikayet edecek bir allahın kulu var mı ? Paranla dünyaları alabiliyorsun çünkü çalışmaya şevkin oluyor, ay sonunda belki paran birikiyor ya da hobilerine harcıyorsun. 2000 euronun getirdiği motivasyonu ve hayat standardını tr’de 13-14 bin anca getirir. Bunu verebilecek kaç işveren var ? 2000 euro gelişmiş bir ülke için halkın %80 inin alabileceği bir ücretken trde 13-14 bini halkın %5-10 u anca alıyordur ( belki almıyordur ). Ya gayet iyi olan 8 bin tl maaş alsan gram yemesen içmeden 1 yilda 96 bin tl yapar, bak hiç yemedin içmedin diyorum, 2007 model peugeot falan alabiliyorsun böyle ülke mi olur allahını seversen ?

O yüzden insanlar, yeni mezunlar türkiyede beyaz yaka olmak yerine almanya’da kasiyer olayım abi diyor. Taksicilik yaparım diyor, tr’de asla yapmayacağı mesleği yapıyor. Çünkü motivasyon var, alım gücü var. Tr’de yok, boşa çalışıyoruz hissi var.
0
garavel
(16.02.21)
Ben beğenmiyorum açıkçası. TR "kurumsal" yazılım sektörü leş gibi.

Devlet ihaleleri, kişisel bağlantılar vs. sayesinde patronculuk oynayan 5-10 tane aptal boomer güzel iş yaptıklarını zannedip boş zamanlarında kendilerini elliyorlar. Başka bir şey yaptıkları yok.

Altlarında gerçekten iş yapan (ama onu da kötü yapan) ölücüler var bi de. Onlar da karaktersiz oldukları için "fazla para almayalım ama kimse bizi ellemesin, aman başımız ağrımasın" diye hem piyasayı düşürüyorlar, hem de güzel iş yapılmasını engelliyorlar.

Sonuçta daha az paraya daha güzel iş yapabilmek mümkünken hem hayvan gibi paralar harcanıyor, hem de eldeki ürün çöp.

Kaçtım kurtuldum. Kalanları da allah kurtarsın.
0
plutongezegendegilmi
(16.02.21)
İşler beğenilecek gibi değil. O işverenler Türkiye'nin en iyi üniversiteleri olan İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi gibi yerlerden mezun, tecrübeli mühendis alıp haftada 45+ saate, mesai ödemesiz 4000₺'ye çalıştırmaya çalışıyorlar. bu kölelik şartlarını kabul eden olmayınca da "iş var, beğenmiyor kimse" diyorlar.

bir de "her diploma sahibi, iş bulacak, mezun olduğu alanda çalışacak değil ya" diye saçma bir bakış var. üniversite diplomasını duvara asılacak tablo sanıyorlar. aynı şekilde bunlar için iş bulamadığı için taksicilik yapan ya da tezgahtar olarak çalışan makine mühendisi "işsiz" değil mesela. aksine gidip giresun'da fındık toplamazsa "iş çok yiğenim, iş beğenmiyonuz siz" oluyor.
0
nawar
(16.02.21)
iş beğenmeme olayı var, şöyle var: mesela burada da arkadaşlar yazmışlar ben 5 sene ekip yönettim, şimdi jr işe girecek halim yok. adam aslında haklı, doğru söylüyor yani. ama türkiyede kalifiye insan gerektirecek yeterince iş açığı yok. yani kalifiye işçi fazlamız var, iş az adam çok. dolayısıyla kalifiye bir çok insan, aslında olmasından daha jr pozisyonlarda çalışmak zorunda kalıyor, dolayısıyla işi beğenmiyor, mutsuz oluyor. bu tamamen o diplomaları bol keseden dağıtmamızdan kaynaklanıyor maalesef. ben o yüzden bu arkadaşlara aslında olmamaları gereken bir pozisyonda olduklarını belirtmeye çalışıyorum ama bu onların suçu değil, devlet bir sürü vasıfsız gence o kadar diploma ve başarı pompaladı ki adamlar acayip bir şey olduklarını düşünüyorlar. hasbelkader 2 sene bi işte çalışınca birden ben acayipim abi ya triplerine giriliyor. yani ciddi birkaç üniversite ve bölüm dışında "ben ayak işi yapmam abi üniversite mezunuyum" denecek bi durum yok çünkü ayak işi yapmak için sırada bekleyen milyonlar bekliyor arkada. şu anda üniversite mezunu "çoğunluk" gerçekten o kadar hiç bir şey bilmiyor hiç bir şey öğrenmiyor ki, hakikaten bu adamlar fındık toplamayı öğrense memlekete daha faydalı bir iş yapmış oluruz.

mavi yaka perspektifinden bakınca da başka bir sosyolojik durum var. vasıfsız işçiler, özellikle gençler iş beğenmiyorlar, umursamıyorlar, zaten o işe girseler de, işi kaybetseler de hayatlarında çok bir şey değişmeyecek. çoğu kredi kartı borçlusu, yükselme yırtma umutları yok yani. öyle olunca sallayabildiği kadar sallıyor herkes. nolucak zengin mi olucam kafasında çoğu kişi.

sonuç olarak ben gençleri suçlamıyorum yanlış anlaşılmasın. ama herkesin ne olduğunu nerede olduğunu da net bilmesi lazım. aksi takdirde beklentiler gerçeklerle uyuşmuyor, üstüne sosyal medya etkisini de ekleyince mutsuz oluyorsunuz. burası avrupa değil yani bunu bilmek lazım, aldığınız üniversite avrupa üniversitesi eğitimi değil, iş olanakları da avrupadaki uluslararası şirketler gibi değil. burada karabük üniversitesi var, kardeşler holding var. onların sunduğu olanaklar da belli.
0
roket adam
(16.02.21)
iş beğenmiyorum evet, konu para da değil bu arada. bak @garavel 13-14 iyi para halkın
%5-10 u alır demiş. ben o parayı hatta fazlasını alıyorum ama gene de mutsuzum. Çalışma motivasyonum sıfır çünkü insan gibi davranmıyolar, gecenin bir yarısı whatsappdan mesaj atıp maile cevap yaz demeler, pazar günü sabahın köründe arayıp hesap sormalar insanın bütün motivasyonunu yok ediyor. Üstüne de giderek fakirleşiyorum alım gücüm her geçen gün düşüyor. 2017 de aldığım para 3 bin euro ya denk geliyordu, şimdi onun yarısı bile etmiyor. Gayri resmi min %40-50 enflasyon var, devlet dalga geçer gibi %14,6 açıklıyor, patron %5 zam yapıyor. Nesini beğeneyim ben bu işin?
0
zikardo
(16.02.21)
bütün ülkeyi üniversite mezunu yaparsan kimse iş beğenmez.
iş beğenilmeyen ortamda da kimse güvenip yein iş kolları açmaz.

bayburt üniversitesinde mühendislik okuyan adam kendini mühendis görüp, iş bğeenmiyor.
normal bir ülkede bu arkadaş meslek yüksekokulu okuyup sanayide iyi bir usta başı falan olacak halbuki.

haliyle noluyor? usta başına çırak arayan adam çırak bulamıyor, dükkan açmıyor.
kendini mühendis gören adam da, iş bulamıyor. çünk üaslında mühendis değil.
0
tchuck
(16.02.21)
adam normalde 17 yaşında sanayide çırak olarak çalışmalıyken,
25 yaşında bayburt üniversitesinden mezun oluyor.

17 yaşında 1500 liraya çalışmak koymazken,
25 yaşında kendini mühendis sandığı için 2500 lirayı bğeenmiyor. halbuki dünyaya bundan fazlasını da katmıyor.

ülkedeki üniveersitelerin %90'ı kapatılıp çalışma yaşı düşürülmeli artık.
0
tchuck
(16.02.21)
Beğenmem ve seçerim tabii. Kendimi iyi hissetmediğim bir alanda çalışıyordum, başka bir alana geçtim. Yine şartlardan rahatsız olsam, yine değiştiririm. Bu değişim sürecinde de bir süre işsiz kalmayı göze alabilirim.


Eğitim ve donanınımına güvenen ve minimum finansal standartı zaten olan insanlar (birikmiş paranız olur, devlet desteği olur, aileden gelir vs...) niye nefret edecekleri işlerde çalışsınlar?
0
buf-e kür
(16.02.21)
bu işverenler o kadar boş konuşuyor ki. 4 yıllık mühendislik programını bitiren her genç senin işini en fazla 2 ayda öğrenir çatır çatır yapar. hangi okul olduğu da çok önemli değil. ben avrupa'da yüksek lisans yapıyorum kimse uçup kaçmıyor. herkes işi işte öğreniyor.

bunlarınki kezban tribi. aday çok diye sömürülmeye en yatkın olanı seçmeye çalışıyorlar hepsi bu. üniversite mezunu çok diye üniversite mezununun kalitesiz olması gerekmiyor. hayır yaptığın iş ne ki? ülkede kaç tane şirket kaç tane gerçek anlamda ar-ge yapacak mühendis arıyor? gerisi boş boş işler. mühendislik pozisyonundaki işlerin çok büyük kısmını 2 yıllık makine teknikerleri bile yapabilir. mühendise kendini gösterecek bir alan yaratılmamış. mühendis adam okulda termodinamik, mukavemet dersleri alıyor senin bu adamdan en büyük beklentin excel bilmesi.

bu avam insanlar patron oluyor sonra otorite gibi çıkıp iş beğenmiyorlar diyorlar. la bi gidin allah rızası için.
0
bohr atom modeli
(16.02.21)
mesleki anlamda iş bulmak zorlaştı bence , bulunsa bile işveren asgari ödeyince insanın çalışası gelmiyor
0
nivoandmira
(16.02.21)
@bohr atom modeli +1 demeye geldim. kalbur üstü ortalama bir üniversite olduğu sürece iş kesinlikle işte öğrenilir. 5 yıl deneyimli gerçekten işini seven herkesin mezun olduğu üniden bağımsız yakın seviyelerde olacağını düşünüyorum. en azından belli bir tatmin edici standarda kadar bu böyle. müdürlük, şeflik, hatta belki ceolukta falan ise maalesef okul bir tık etiket olduğu için orada iş değişebilir ama normal çalışan için bir fark yok.
0
garavel
(16.02.21)
Evet insanların asgari ücretle günde 10 saat eşek gibi çalıştırılıp üstüne mobinge uğradığı ve asla saygı görmediği, kendini mutlu hissedemedigi, kendine ayıracak enerjisinin kalmadığı, hobiler edinemediği, ayda bir kitap almak için bir kez tiyatroya sinemaya gitmek için bile bütçe ayıramadığı işleri beğenmiyorum.

İnsan en alt kademede başladığı en dandik işte bile bu kadar sömürülmeyi haketmez. İnsanlar hemen cebim dolsun aman da hemen ceo olayım derdinde değil, gencecik yaşlardayız bir işe girdiğimizde bu gençliğimizde enerjimiz varken biraz hayatın tadına bakabilecek imkan istiyoruz. Kırk yılda bir tiyatroya gidince bile insan ne kadar iyi hissediyor. Bunlar ihtiyaçtır. Kitap alışverisi ihtiyaçtır.

Ama bunlara gelene kadar yeni işe girmiş asgari ücret alan bir insan bir ayda alması gereken protein miktarını bile karşılayamıyor. Haftada bir et yemek balık yemek, düzenli bir şekilde kandaki besin denğerlerini koruyabilecek kadar kuru yemiş tuketebilmek lüks değildir. Kimse bunları konuşmuyor. Bunlara lüks değil demek bile abes geliyor kulağa artık. Bu ülkede lüks anlayışı değişti insanların. İnsanlar iş beğenmiyor diyen biri o parayla ve o eforla kendisi nasıl yaşardı biraz empati yapsın.
0
Mossy
(16.02.21)
Arkadaşın bayağı cahilmiş. Gebze'de, Tuzla'da ortalama bir fabrikada işçilere sigortasından tatiline, servisinden yemeğine kadar hak veriliyor. Adam fındık için Karadeniz'e mi gitsin yol, yemek, tatil, belki sigorta bile olmadan? Ülkede işsizlik yüksek. Çevrenizde insanlar iş beğenmiyor diyen biri varsa hayatınızdan çıkarın.
0
dissendium
(16.02.21)
yazılanları görünce insanın içi sıkılıyor hakkaten. biz şu an teknikere 7 8k TL maaş veriyoruz ona rağmen gelip tehdit ediyor gidicem diye. biz de yolun açık olsun diyoruz. insanoğlu hep ister de serde biraz arsızlık var malum..
0
KidLazer
(16.02.21)
mavi yakadaki haklar beyaz yakada yok. bu ülkeyi sırtlanan okumuş beyaz yaka kesimdir. kimden bu kadar vergi alabiliyorlar başka? mavi yaka işi bırakırım diyince fabrikaların götü atıyor, beyaz yaka sigara molasını 2 dakika uzatsa kapının önünde.
tamamiyle sömürü üzerine konulmuş yalan titlelar varken kim neyi beğensin allah aşkına?
0
wild honey suckle
(16.02.21)
bu kavram çok yanlış anlaşılıyor bence.

beğenilmeyecek işi beğenyemeyeceğiz elbette. o zaman hiç iş görüşmesi olmasın vs. iş verenler artık karşı tarafın seçme şansı hiç yokmuş gibi düşünmeye başladı. siz iyi misiniz ya?
biri beğenmez öteki beğenir. nasıl ki siz kötü (?) çalışanı beğenmiyorsunuz, çalışanlar da bazı işleri beğenmiyor bazılarını beğeniyor bundan doğal ne var?

tabiiki beğenmeme hakkı var herkesin.
beğenen insanı bulup çalıştırsınlar o zaman.
0
rewlack
(16.02.21)
(7)

Kanal tedavisi hk

mezarkabul
Çok daha zor işlemler vardır mutlaka ama kendi klasmanında en zor işlemlerden olabilir mi? İmplant taktırdım ama bu kadar zorlanmadım yahu, şakalarım, çenem perişan oldu resmen. Ek soru; son zamanlarda kaç liraya yaptırdınız kanalı? Bir de kaç fskika sürdü?
Çok daha zor işlemler vardır mutlaka ama kendi klasmanında en zor işlemlerden olabilir mi? İmplant taktırdım ama bu kadar zorlanmadım yahu, şakalarım, çenem perişan oldu resmen.

Ek soru; son zamanlarda kaç liraya yaptırdınız kanalı? Bir de kaç fskika sürdü?
0
mezarkabul
(15.02.21)
çeneniz küçük ve diş çok arkalardaysa zorlayabilir çünkü hassas iş ve uzun süre ağzı açık tutmak gerekiyor. yıllar önce yaptırmıştım 30 dakikalık seanslardan 2-3 defa gittiğimi hatırlıyorum.
0
orpheus
(15.02.21)
30, 35 dakika sürmüştü bir kere. Hayatta en gerildiğim şeylerin başında kanal tedavisi gelir.
0
dissendium
(15.02.21)
Artık teknoloji gelişmiş tek seansta kanal tedavisi yapılıyor. Baştan iğneleri vurulduktan sonra bişey hissedilmiyor korkacak bişey tok.
0
Kahir ekseriyet
(15.02.21)
Ben de tek seansta aldım tedaviyi, birkaç saat önce bitti işlem. Zaten işlemin yapıldığı yerde ağrı yok, çenede ve şakaklarda oldu ağrı. Benimki 50 dk sürdü yaklaşık.
0
🌸mezarkabul
(15.02.21)
iğneden sonra bir şey hatırlamıyorum. karşınızda bir televizyon olsa iyi olur.
0
silver apple
(15.02.21)
Birer saatten dört seans sürdü, böyle olacağını bilsem direkt cektirmek isterdim. İki ay oldu yaptıralı, şu an gayet iyiyim.
0
mirty
(15.02.21)
ben de tek seansta yaptırmıştım yıllar önce, korktuğum kadar zor değildi ya. sadece uzun süreyi çeneyi açık tutmak can sıkıyor tabii ki canı tatlı bi insanım.
0
roket adam
(16.02.21)
(19)

memurluk mu yoksa dükkanın başına geçmek mi

petrovich golyadkin
herkese merhabalar. size bir konuyu danışmak istiyorum. okurken sizi sıkmamak adına özet geçeceğim. yaklaşık 1 yıldır adalet bakanlığında memur olarak çalışıyorum. adalet bakanlığında çalışan varsa bilir, öyle "salla başını al maaşı "diyebileceğiniz bir memurluk değildir. belirteyim ki; çalışmaktan
herkese merhabalar. size bir konuyu danışmak istiyorum. okurken sizi sıkmamak adına özet geçeceğim. yaklaşık 1 yıldır adalet bakanlığında memur olarak çalışıyorum. adalet bakanlığında çalışan varsa bilir, öyle "salla başını al maaşı "diyebileceğiniz bir memurluk değildir. belirteyim ki; çalışmaktan, görevimi yapmaktan kaçan biri değilim ama mesleğin içinde çok fazla olan mobbing yeterince beni yıprattı. hakim ve savcılarla çalışıyorsunuz neticede. işlerde çok riskli bu nedenle çok stres altında çalışılıyor. bir gün başım ağrımadan eve gitmedim.

babam ise 25 yıllık esnaf. yaklaşık 15 yıldır da kuruyemiş dükkanı işletiyor. 2-3 yıla emekli olmayı düşünüyor. acaba diyorum babamın dükkanın başına mı geçsem ? belirteyim ki; sıfırdan dükkan açılmayacak. yani bu pandemi yüzünden iş yapamazsın ,batarsın diyecek olursanız babamın dükkanı şu an hala iyi iş yapıyor. üstelik toptancı olsun şu bu herkesi iyi tanıyor. mesleğin inceliklerini çok iyi biliyor. işi ustasından öğreneceğim yani ve hali hazırda var olan bir dükkanı işleteceğim.

memurluğa zaten hiç içim ısınmadı. maaşında bile yerinde sayıyorsunuz. ne uzarsınız ne kısalırsınız. mesai kavramı da hoşuma gitmiyor. ömür boyu 8/5 arası saatlerinizi devlete kiralıyorsunuz.

bu konuda düşünceleriniz benim için çok önemli. evet baylar, sizleri dinliyorum.
0
petrovich golyadkin
(15.02.21)
Kurulu düzen iyidir güzeldir ancak aklıma gelen en büyük eksisi, hiç ama hiç tatilin olmayacak. Hiç.
Bunun altından kalkabikecek misiniz?
0
kisa
(15.02.21)
@kisa bunu dükkan sahipliği için mi söylüyorsun ? babam esnaf biri olarak yılda 2-3 hafta rahat tatil yapardı yazları. pazarları dükkanı açmazdı. yani kendine tatil için günler ayırabiliyordu. memurlukta da doğru düzgün tatil yapamıyorsun ki. 10 yılını doldurmayanların 20 gün izni var. ve bu izni sana üstü üste kullandırmıyorlar. 5 olmadı 7-8 gün üst üste kullanabiliyorsun.
0
🌸petrovich golyadkin
(15.02.21)
Adalet bakanlığında memurluk sıkıntılı.

Geç işinin başına.
0
kljgslsdkjsd
(15.02.21)
dükkan işi iyi duruyor, sormanız hata
0
owaki
(15.02.21)
Evet dükkan sahipleri için söyledim. Doğrusu bu düzeni oturtabikdiyse helal olsun. Düşünmeyin bile öyleyse
0
kisa
(15.02.21)
Dükkanın başına geç sistem oturmuş zaten , hepsini geçtim mobbingle uğraşılmaz , yaşamayan bilmez. eski memur not.
0
ketcapli dondurma
(15.02.21)
Yani bence burada tereddütte kalınacak bir durum dahi yok. Mis gibi kurulu düzen, pandemi bile yıkamadı madem geç işin başına. Zaman içinde zaman zaman dükkanı emanet edebileceğin güvenilir biri de olursa al sana özgürlük.

Hani desen ki "diğer tarafta hayalimdeki düzen var ama parası az", derim ki hayalinin peşinde git. Yok ama dümdüz memurluk, enerjisi düşük, kavgası gürültüsü bol, yıpranma payı fazla bi meslek.

Boşver kuruyemişçi ol.
0
msb
(15.02.21)
Benzer durumu yaşadığım için gayet rahat cevap veriyorum. Mesele babanla nasıl anlaşabildiğin. Saygılı ve hakkını teslim eden biri mi? Öyleyse bu risk alınabilir. Değilse, hiç deneme. Ben denedim ve olmayınca kendi yoluma yürüme kararı aldım. Duyuruyu okuyunca geniş ailedeki cevahirin vaazı aklıma geldi 'biz sana seni veriyoruz' :)
0
the coon
(15.02.21)
açıkçası ben de dükkanın başına geçmekten yanayım. gelen yorumlarında da bu görüşten olması beni oldukça mutlu etti. özellikle adalet bakanlığında askerlik mesleğinde olduğundan daha fazla hiyerarşi var. hakkınızı savunamıyorsunuz bile. sizden 1-2 yaş küçük üst amiriniz bile sizi azarlayabiliyor :) olabilecek en kötü memurluk desek yanlış olmaz. bu memurluğu yaparken mutlu olsan tek insan evladı tanımıyorum.

kaldı ki memurluk da ruhuma göre değil. hiçbir şekilde hitap etmiyor bana.
0
🌸petrovich golyadkin
(15.02.21)
@the coon babamla aram çok iyi değildir ama kötü ve acımasız biri de değildir. dükkanında işe başlasam her şeyi en ince ayrıntısıyla öğretir. kendisi de zaten benim ve kardeşlerimin iş sahibi olmasını ve kendisi inzivaya çekilmek istiyor :) dükkanın başına geçmeme dünden razı olur yani.

kendim de ayrı bir dükkan açmayı düşündüm ama hiç esnaflık yapmadım. bunun riskini almak istemediğim için direkt babamın dükkanın başına geçmeyi düşündüm.

tabii dükkanın başına geçmek isteyişimin en büyük nedeni memurluktan nefret ediyor olmam. esnaflık hayalim olmasa da memurluktan tek kaçış yolum dükkanın başına geçmem.
0
🌸petrovich golyadkin
(15.02.21)
Esnaflığı denemeden memurluğu bırakmayın. Karar vermeden önce staj yapın kendi kendinize. Önce 1, 2 saat zaman ayırın. Bazı günler sabahtan akşama kadar durmayı deneyin. Kendi işiniz olunca rahatlık gelebilir. Bir bakmışsınız dükkânı geç açıp erken kapatıyorsunuz. Benim bildiğim kuru yemiş satan dükkânlar günde 8 saatten fazla açık. Gece 12, 1'e kadar açık olan yerler var. Günde 12 saatinizi bir dükkânda geçirmek istemeyeceksiniz belki. 8-5 işinizi özleme ihtimaliniz var. Memur olunca maaşınız gününde yatar. Enflasyona göre zam alırsınız. Ama esnaf olunca bunları düşünmek zorundasınız. Bir de esnaflık karakter işi. Babanız belki katı biridir, kimse ona borç yapmamıştır. Siz anlayışlı birisinizdir, insanlar borç yapabilir, siz sıkıntıya düşersiniz. Ben olsam memurluğu bırakmazdım.
0
dissendium
(15.02.21)
@dissendium 15 yıldır babam 1 kere olsun 8'i geçirmedi :) bir dükkanın işletilmesi tamamen kişinin inisiyatifinde. mesela çok çalışmak istersin pazar bile çalışırsın, gece 11'den önce dükkanı kapatmazsın. bu esnafın inisiyatifinde olan bir şey. ama tavsiyeniz güzel, 1 hafta izin alır 1 hafta çalışırım babamın dükkanında. esnaflığın nasıl olduğunu yaşayarak görürüm. bunun haricinde memurluktan tamamen nefret eden bir yapım var. bir de yaptığım memurluk zor ve yıpratıcı olunca tamamen içinden çıkılmaz bir hal alıyor. bu hayatta ya memur kafasında biri olursun ya esnaf. ve ben asla memurluk kafasında biri olmadım. hangi kafayla memurluğa başvurdum onu da bilmiyorum. enflasyon falan da hikaye maalesef. geçen seneye göre satın alma gücüm azaldı. ömür boy kıt kanaat geçineceğim bir mesleği yapmak istemiyorum.
0
🌸petrovich golyadkin
(15.02.21)
Yazının içeriğini okumadan sadece soruyu görüp bile insanın aklına tek cevap gelir, esnaflık tabii ki
0
etna
(15.02.21)
1 - tatil meselesi daha önce de hatırlatılmış ama ekleme yapmak isterim. babanız kazancı yeterli geldiği için, yaşı geçkin olduğu için "kafasına" göre tatil yapabiliyor. siz işin başına geçtiğinizde, "ya dur pazarları da açsam iyi iş yaparım, akşamları 8'den sonra iyi iş oluyor" vs diyerek çalışma saatlerinizi uzatır mısınız?

2 - tek kardeş misiniz? başka kardeşiniz varsa, "burada bizim de payımız var" diyecekler mi? bir arkadaşımın başına geldi.

3 - söz konusu dükkanı, daha doğrusu işi büyütüp başka/daha büyük bir iş yapabileceğinizi düşünüyor musunuz? eğer böyle bir ihtimal varsa zaten hiç düşünmeden geçin bence.
0
co2s2
(15.02.21)
Esnaflık da ayrı meziyet bence. Duruma göre ağız yapabilecek misin, borçluyu alacaklıyı idare edebilecek misin, malını pazarlayabilecek misin, herkese güleryüz gösterebilecek misin... bana göre zor sorular. Denemeden bırakma memurluğu derim ben. Mükemmel iş yok.
0
her giriste sifresini unutan adam
(15.02.21)
sizinki nasil bir kuruyemis dukkani bilmiyorum ama benim bildigim tum kuruyemisciler neredeyse gece 12 kadar acik hatta daha fazla. cunku gece her yer kapali oldugundan esas isi o zaman yapiyorlar. gece 10 dan sonra acik bir yer olmuyor. bence siz bu mesai isini babanizla konusun. babaniz salliyorum ayda 10 bin tl yetiyordur ondan 8 de kapatiyordur pazar acmiyordur. ama sizin hedefleriniz farkli olacak istekleriniz daha ileri olacak ve size o kazanc yetmeyebilir dolayisi ile de daha fazla calismak zorunda kalabilirsiniz.

kuruyemis gibi islerde kasa cok onemli, siz yokken kim duracak guvenecek calisaniniz var mi.

ben sizin yerinizde olsam gerekirse 1 ay ucretsiz izin alirim full gidr gelir calisirim. bu surecte memurluktan kactiginizdan size yine cok cazip gelecektir ama biraz daha anlarsiniz.

ama ne olursa olsun insanin kendi isi gibi yoktur, kazanmasi da cok keyiflidir birinden emir almamak da cok guzeldir.

bu mesai saatleri isini iyi arastirin yani = )
0
oscar
(15.02.21)
@oscar mesai saatleri hemen hemen söylediğim gibi. babamın çok nadir çok geç geldiğini gördüm. ama kendi işim sonuçta ve mesaiye kaldığım sürece ben kazandığımdan mesai saatinin uzamasının çok dert olacağını düşünmüyorum. mesela dükkanın başına geçsem ilk zamanlarda belki gece 10, 11'e kadar kalabilirim ama zamanla bunun oturacağını düşünüyorum o yüzden mesai saatlerini çok problem etmiyorum. dükkanın başına geçmek isteyişimin iki temel nedeni var zaten. birincisi iyi kazandırması. ikincisi ise dediğin gibi emir almıyorsun kimseden. bunun verdiği mutluluğu başka ne verebilir ki ?
0
🌸petrovich golyadkin
(15.02.21)
@co2s2 kardeşlerim sıkıntı çıkarmaz onlar nefret ederler esnaflıktan. kaldı ki dükkan kira. kavga edebileceğimiz bir mülk yok ortada. işe ilk başladığım zamanlar belki pazar günleri de çalışabilirim, dükkandaki işleri oturttuğum zaman kendime göre bir mesai oluşturacağımı düşünüyorum. işi büyütür müyüm ? zannetmiyorum. işi büyütmek demek daha fazla enerji harcamak daha fazla zaman harcamak demek. hayatımın işten ibaret olmasını istemiyorum.
0
🌸petrovich golyadkin
(15.02.21)
Dissendium ve oscar+1. Bi gün mesela cumartesi sabah dükkanı açın. Malları dizin, diğer işlemleri yapın ve gün bitene kadar dükkanda olun. Bir gün de yetmez memurluğu bırakmadan epeyi bir süre babanızdan öğrenmeye çalışın işi.
Dükkanın düzeni, temizliği, mal alımı, para işi vs.
Esnaflık evrak işine benzemez. Her ne olursa olsun sıkıntıyı kendiniz çözeceksiniz.
0
oyokbuyoknevar
(15.02.21)
(11)

Kedi hayvanini iyi taniyanlar

speedy
Burda kedinin niyeti iyi mi kotu mu? https://www.youtube.com/watch?v=4CydYvgc_XM Sanki yat asagi lan senle mi ugrasacaz aksam aksam der gibi davraniyor gibi geldi bana, ama bazilari da kafa atarak sevgisini gosteriyor falan yazmis yorumlarda. Hangisi sizce?
Burda kedinin niyeti iyi mi kotu mu? www.youtube.com Sanki yat asagi lan senle mi ugrasacaz aksam aksam der gibi davraniyor gibi geldi bana, ama bazilari da kafa atarak sevgisini gosteriyor falan yazmis yorumlarda. Hangisi sizce?
0
speedy
(13.02.21)
Bence en kotu ihtimalle notr ama iyi gibi de gorunuyor. Kotu degil kesinlikle
0
Anjelik
(13.02.21)
kulaklar arkaya dogru yatik degil, kuyruk kabarik degil. agresif durumda degil. kediler sevgi istediginde kafasini, vucudunu surter. kafa atmiyor aslinda, surtunuyor gibi daha cok. bebek oldugu icin aslinda kafasiyle dokununca devriliyor hemen.
0
crucio
(13.02.21)
Kötü denemez ama hâkimiyet kurmaya çalıştığı açık.
0
dissendium
(13.02.21)
Yok bu kedi baya keyifli. Yanına kıvrılıp yatıyor, patilerini açıp kapatıyor. Sonra tekrar kafa tokuşup sürtünüyor. Kötü niyet yok.
Ama yaşı ve mizacı itibariyle biraz sert seviyor gibi beyefendi. Nihayetinde kedi bu üç saniye sonra tepesi atabilir de :)
0
pandispanya
(13.02.21)
tümüyle olumlu. kediler sıkıldıkları zaman bunu kuyruklarını sallayarak gösterir. sürtünmesi ise benimseme hareketidir.
kedi karşısındakinin bir bebek olduğunun farkında. o yüzden de olumlu yaklaşıyor.
0
tururo
(13.02.21)
Bu kedinin niyeti kesinlikle kötü değil. Sevdiğini gösteriyor.

Benim evdeki bana bir kafa atıyor yumruk yemiş gibi oluyorum. Kimi kedi biraz sert davranır ama sevdiğini gösterdiği çok açık.
0
Dr_Stat
(13.02.21)
Bence de niyeti kötü değil :) Tırnaklarını bile saklıyor, pati atmak yerine kafa atıyo daha ne olsun :D
0
superfluid
(13.02.21)
hayret hiç yazılmamış. niyeti iyi :)
0
makarnavodka
(14.02.21)
kurban olurum ona kötü olur mu hiç. Genellikle, samimiyet ve güven göstergesi olarak yorumlanır. Kediler bir koloni kokusu yaratmak için kafa atar. Kedi kafa atışı harika bir işarettir. Kedinizin sizinle yakın olduğunu ve size güvendiğini gösterir.
0
guitarissimo
(14.02.21)
benimki de mutluyken kafa atar.
0
ruby elixir
(14.02.21)
sevgi gösterisi yapıyor tabii ki, en tipik kedi davranışlarından biri.
kafayı hafifçe vurmak.
hatta bacaklarınıza dolanmadan önce bacağınıza da önce kafasının üst tarafını sürter ya da vururlar.
hakimiyetle, tepkiyle falan alakası yok.
0
blatta hiberna
(14.02.21)
(5)

Son zamanlarda fazlasıyla unutkanım, zeka geriliği var gibi hissediyorum

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Son 1-2 yıldır bi unutkanlık baş gösterdi ama şu son 6 ayda falan cidden "alarm verme" aşamasına çıktı. Mesela bir şeyler izlerken birinin söylediği bir şeyi 5-10 saniye sonra unutabiliyorum, sonra geriye sardırıyorum. Aklıma bir şey geliyor bir araştırayım diyorum Google'ı açıyor
Merhaba arkadaşlar,

Son 1-2 yıldır bi unutkanlık baş gösterdi ama şu son 6 ayda falan cidden "alarm verme" aşamasına çıktı. Mesela bir şeyler izlerken birinin söylediği bir şeyi 5-10 saniye sonra unutabiliyorum, sonra geriye sardırıyorum. Aklıma bir şey geliyor bir araştırayım diyorum Google'ı açıyorum, bi bakıyorum aklımdaki şey pufff diye uçmuş gitmiş. Aklıma geleli 10 saniye olmadı bile. Sonra zorlarken falan aklıma geliyor. Yine mesela bir şey yazıyorum aklımdaki şeyi yazacakken birdenbire kayboluyor aklımdaki şey. Bazen cümle kurarken falan söylemek istediğim şeyleri karşılayacak ifadeleri bulmakta zorlanıyorum. "Ne deniyordu ona?" diye düşünüyorum.

Daha kötüsü artık zihnimdeki keskinlik kaybolmuş gibi. En basit şeyi anlamak için bile 2-3 kez okumam, dinlemem gerekiyor bazen. Zekamda gerileme var gibi geliyor. Erken bunama, Alzheimer başlangıcı gibi şeyler olmasından aklım çıkıyor.

Sanırım bunların olması için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Düzenim bozuk, ot gibi bir hayatım var. Sabaha doğru saat 5 gibi yatıp öğleden sonra 1-2 gibi uyanıyorum. Günde 2 öğün yiyorum. Sürekli bilgisayar başındayım. Ekmek almak dışında dışarı çıkmıyorum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Pandemi de girince iyice modum düştü. Sizce bütün bunlardan sonra normal mi yoksa başka bir şey mi var? Sizce neyim var benim? Pandemi olduğu için doktora da gidemiyorum. Eskisi gibi keskin, zehir gibi kafaya dönmek için ne yapmalı? Benzer durumda oldunuz mu hiç? Fikirlerinizi ve tecrübelerinizi yazarsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(13.02.21)
beyin sisi, brain fog diye arastirin, lockdown ile cok meshur oldu tum dunyada, oksijen almak, disari cikmak, hareket etmek lazim
0
neverletyougodown
(13.02.21)
B12 kontrolü için dâhiliye bölümüne gidebilirsiniz.
0
dissendium
(13.02.21)
spor yap, kondisyon yukselt, bulmaca coz, b12 takviyesi al, d vitamini takviyesi al, sirma c vitaminli limonlu maden suyu ic gunde 1 adet, sirma b12 li visne suyu maden suyu ic gunde 1 adet, temiz hava al, soktaki vitamin icecigini al haftada 1 adet. 6 aya toparlarsin, balik yagi da alabilirsin 1 yil.
0
müptezel dostoyevski
(13.02.21)
silver apple
(13.02.21)
Evet unutkanlık konusunda çok benzer bir durumdaydım yakın zamana kadar. Unutkanlığın en belirgin iki nedeni b vitamini eksikliği ve yakın zamanda sevdiğiniz birinin ölümü. Bu arada günde 2 kez beslenmekle iyi yapıyorsunuz
0
rapisa
(14.02.21)
(33)

Akp döneminde popüler olan kelimeler?

mikahakkinen
Hamaset, seküler, dış güçler? aklınıza gelenler nelerdir?
Hamaset, seküler, dış güçler? aklınıza gelenler nelerdir?
0
mikahakkinen
(12.02.21)
Okyanus otesi, algi oyunu, bunlaar
0
fakyoras
(12.02.21)
Terörist
0
turk kizi
(12.02.21)
Sehven
0
himmet dayi
(12.02.21)
Selam ve dua ile
0
all girls dream
(12.02.21)
istisare
velev ki
0
neverletyougodown
(12.02.21)
yerli ve milli
dış mihrak
büyük resim
kavas
türbanlı bacı
batının oyunları

edit: hasbihal var bi de, en ayar olduğum kelime.
0
bohr atom modeli
(12.02.21)
yerli ve milli
0
semyasa
(12.02.21)
fetö
0
starlightz
(12.02.21)
yerli ve milli

algı
0
dafuq
(12.02.21)
Eyyy
0
paramolacak
(12.02.21)
Noktasında
iltisaklı
0
freebird5406_2
(12.02.21)
Akil, açılım
0
dissendium
(12.02.21)
Noktasında
Yerli ve milli
Hamdolsun biz
0
jacque
(12.02.21)
kalkışma
0
bir garip melek
(12.02.21)
takiyye
surc-i lisan ettiysek affola
0
buenosdias
(12.02.21)
fıtrat.
bunlar.
onlar.
biz yaptık biz.
0
bigcaptain
(12.02.21)
Mes'ele
0
vedatchilipeppers
(12.02.21)
biat
0
kismisolungac
(12.02.21)
mutmain
teget gecti
beka
0
in vino veritas
(12.02.21)
Görevden af talebi
0
Kahir ekseriyet
(12.02.21)
mazlum kesinlikle bir numarada bence.

algı operasyonları

yerli ve milli
0
drako
(12.02.21)
paralel
külliye
0
durgunfoton
(12.02.21)
Samîmîyyet
As'la
Layüsel
0
pro9it9is9
(12.02.21)
zamanlaması manidar, faiz lobisi, monşer, birtakım odaklar
0
pide
(12.02.21)
Parsel parsel
Kupon arazi
0
suicides underground
(12.02.21)
bay kemal
0
9kuyruklukedi
(12.02.21)
beka
0
Olric
(12.02.21)
Khk
Kayyum
0
suicides underground
(12.02.21)
Vatan haini
Din kardeşlerimiz
Toplumsal ahlak yapımız
Milli değerlerimiz

En sevdiklerim bunlar sdjdjs
0
ms brownstone
(12.02.21)
"algı operasyonu" ile "dış güçler" ölümüne kapışır.
0
makarnavodka
(12.02.21)
biraz da benimsedikleriniz: acik ve net, guncelleme, noktasinda, inanca hakaret, algi yapmak, kisitlama, laikci, devlet eski bakani, siha, fetö, cumhurbaskanligi hukumet sistemi...
0
dunal
(12.02.21)
Duble yol
0
huçi kuçi
(13.02.21)
Lobi
0
jalapeno
(13.02.21)
(4)

İş için farklı şehre gitmek

dissendium
Farklı şehirlerdeki iş fırsatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul'da bulunan bir firma görüşmeye davet etti ama ben İstanbul'da yaşamıyorum. Sadece görüşme için bile bayağı yol gitmem gerekecek. Bu tip durumlarda ne yapıyorsunuz? İş görüşmesi için ya da işe kabul edildiğinizde ev bulana kadar
Farklı şehirlerdeki iş fırsatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul'da bulunan bir firma görüşmeye davet etti ama ben İstanbul'da yaşamıyorum. Sadece görüşme için bile bayağı yol gitmem gerekecek. Bu tip durumlarda ne yapıyorsunuz? İş görüşmesi için ya da işe kabul edildiğinizde ev bulana kadar otelde kaldığınız oldu mu?
0
dissendium
(11.02.21)
Is gorusmesini niye online yapmiyorlarmis pandemi zamani? Hem de baska sehirden gidilecekmis...

Yol+otel karsiliyorlarsa giderdim ya da cok cok istedigim bi isse
0
kuehles blondes
(12.02.21)
@kuehles blondes, uygulama sınavı varmış.
0
🌸dissendium
(12.02.21)
Pandemi öncesi İstanbul’a günübirlik sabah gidip, mülakata girip gece uçağı ile dönmüştüm. Sonucu alman zaten bir iki hafta sürüyor. Kabul edildikten sonra da başlangıç tarihini 1.5 ay sonraya vermiştim. Emlak sitelerinden birkaç tane ev belirleyip, bir hafta sonu araba ile gidip evi tutmuştum. Sonraki haftalarda da eşya işlerini yine hafta sonu gidip halletmiştim. Biraz masraflı oluyor ama çalışırken bulmak daha zor bence.
0
nehara
(12.02.21)
Ben görüşmeye kendim uçak biletimi alıp gitmiştim ama görüşmeye çağırıyorlarsa bence yol ve gerekirse konaklama karşılamalılar. Orada olay tabi seni ne kadar istedikleri ya da senin o işi ne kadar istediğinle ve ne kadar ölücü olduklarıyla bağlantılı olabiliyor, bunları da gösterge olarak akılda tutmak gerek. Zira benimkiler çakal çıktı, 12 aylık sözleşmenin 5. ayında topukladım.

Ev konusunda da önden bu olasılıkla eşe dosta haber salmak, biraz bakınmak, danışmak iyi oluyor. Ne aradığına da bağlı ama ben craigslist'ten bulmuş ve otele ihtiyaç duymamıştım.
0
harfitarif
(12.02.21)
(6)

Sağlık ocağı

dissendium
Sağlık ocağı normalde 17'de kapanıyor. 16'da aile hekimi orada olmasına rağmen randevular dolu gözüküyor ve sağlık ocağında hiç hasta yok. Burada bir anormallik yok mu? Aile hekimi 16'dan sonra hasta almıyoruz diyormuş. Bu demek oluyor ki 16-17 arası 1 saat boş. Hemşireler de aynı şekilde boş. Bunun
Sağlık ocağı normalde 17'de kapanıyor. 16'da aile hekimi orada olmasına rağmen randevular dolu gözüküyor ve sağlık ocağında hiç hasta yok. Burada bir anormallik yok mu? Aile hekimi 16'dan sonra hasta almıyoruz diyormuş. Bu demek oluyor ki 16-17 arası 1 saat boş. Hemşireler de aynı şekilde boş. Bunun bir dayanağı var mı?
0
dissendium
(11.02.21)
aile hekimligi sistemi allaha emanet. doktorlar, calisanlar kafalarina gore takiliyor. en azindan bizim burdaki oyle. ciddi bir denetim falan yok.
0
buenosdias
(11.02.21)
arkadaşım aile hekimi, çalışma gün ve saatleri değişiyor. bazen beşe kadar, bazen üçe kadar çalışıyor. korona olduğu için de bazı günler gitmiyor, yerine diğerleri bakıyor. dönüşümlü çalışıyorlar yani. sizinki de o tarz bir durum olabilir.
0
candide
(11.02.21)
@buenosdias, bizim buradaki de sapıtmaya başladı. Bunu Cimer'e yazıp sormak istiyorum.

@candide, Covid nedeniyle hastaneye gidene lafım yok. Sorun o gün orada olan doktorun, hemşirelerin kafalarına göre şu saatten sonra hasta almıyoruz demesi. Öğle arasına daha yarım saat varken hasta almıyoruz diyebiliyorlar.
0
🌸dissendium
(11.02.21)
Tüm devlet dairelerinde mesai saatleri 10:00-16:00 oldu. Öğle arası 12:30-13:00 oldu. Acaba bundan dolayı olabilir mi yani sağlık bakanlığı personeli için bir istisna var mı bilmiyorum. Valilik, tapu, nüfus, adliye(duruşma ve nöbet işleri hariç) böyleydi çalışma saatleri.
0
infernalcadre
(11.02.21)
biliyorum, sağlık ocaklarında biraz keyfi davranılıyor. şikayet etseniz de belki korona dönemi diye dikkate almazlar, hekimlerden taraf olabilirler. şikayet edin, olmazsa değiştirin hekiminizi.
0
candide
(11.02.21)
evlere, praya gelemeyecek durumda olan yaşlı hastaları muayeneye gidiyorlar.
0
slow like honey
(11.02.21)
(18)

Aynı şeyi yeniden almak

naksidil
mesela diyelim ki bir ayakkabınız var. çok seviyorsunuz ve her şeyle çok uyumlu. ama artık eskimeye başladı. aynı ayakkabıyı (aynı model, renk,her şeyi aynı) yeniden alır mısınız?
mesela diyelim ki bir ayakkabınız var. çok seviyorsunuz ve her şeyle çok uyumlu. ama artık eskimeye başladı. aynı ayakkabıyı (aynı model, renk,her şeyi aynı) yeniden alır mısınız?
0
naksidil
(11.02.21)
alınır tabii, sürekli aynı/çok benzer ayakkabıdan alan insanlar tanıyorum.
0
reanarchy
(11.02.21)
alırım
0
elorelia
(11.02.21)
Alırım, aldım
0
reactionic
(11.02.21)
Alırım, alıyorum. Bazı şeylerin resmen kendiniz için üretildiğini düşünebiliyorsunuz. Rengi, dokusu, kumaşı, rahatlığı... Artık bir şekilde yanarsa, üstüne çamaşır suyu sıçrarsa ya da yıpranırsa neden çok memnun kaldığınız bir şeyi yeniden almayasınız ki :)
0
pandispanya
(11.02.21)
Alınır
0
1zenciolmasamda
(11.02.21)
evet, adidas gazelle için aynı hisleri besliyorum <3
0
rose parks
(11.02.21)
3. kez beyaz converse aldim .)
0
ala09
(11.02.21)
Alırım. Hatta daha kullanırken eskirse ve sonra aynısını bulanazsam diye farklı renklerini de aldığım spor ayakkabılarım var.
0
ms brownstone
(11.02.21)
yıllardır aynı marka aynı model kot alırım, başka da almam. bu anlamda acun'u takdir ediyorum. en sonunda ben de sadece siyah tişört ve gömlek giymeye başlayacağım.
0
co2s2
(11.02.21)
7 yılır aynı marka, aynı renk, aynı beden (tamam beden arada değişiyor ) pantolon alıyorum.
0
paramolacak
(11.02.21)
Alıyorum. Takılar için de geçerli aynı şey.
0
ruhen hastayim ben
(11.02.21)
Alırım, aldım.
0
amelie poulain
(11.02.21)
aynı atlet ve slip boxer'ı en az 5 yıldır alıyorum.
bütün atlet ve külotların %90'ını bu ikisi oluşturuyor, o derece.

ayakkabı almadım ama şu an giydiğim sporun aynısını tekrar düşünüyorum. çok memnunum.
0
filteria
(11.02.21)
Almam. Kıyafet, ayakkabı alırken temel düşüncem "bundan zaten var, başka al" oluyor. Son spor ayakkabım beyazdı. Yeni aldığım ise lacivert. Onu alırken beyaz olanlara hiç bakmadım bile. Bir kıyafeti, ayakkabıyı sevsem de sürekli aynı şeyleri "giyiyormuş" gözükmemek için var olanların aynısından almam.
0
dissendium
(11.02.21)
Hayır sıkılırım
0
yarey
(11.02.21)
evet.
0
late viper
(11.02.21)
Almak isterim ama alamam. Çünkü hiçbir zaman aynısını bulamıyorum. Hatta giymekten paralanmış ayakkabımı ayakkabıcıya bana bundan yap demişliğim bile var ama yapamadı. Yalnız şöyle bir şey var benim ayaklarım sorunlu o yüzden güzel ve rahat ayakkabı bulmak zor.
0
cilekli krep
(11.02.21)
alıyorum.
0
roket adam
(11.02.21)
(3)

Özel günler kombosu

kondansator
Sevdiceğim ile 14 Şubat günü tam 5. Senemiz doluyor. Aynı şekilde evlilikte 3. Ayımız olacak. Özel gün kovalayan birisi değilim normalde de, ona hediye almayalı uzun zaman oldu. Malum artık eskisi gibi sokaklarda takılamıyoruz, evde beraber bir sofra kurup güzel bir akşam geçirelim dedik. Ben de bir
Sevdiceğim ile 14 Şubat günü tam 5. Senemiz doluyor. Aynı şekilde evlilikte 3. Ayımız olacak. Özel gün kovalayan birisi değilim normalde de, ona hediye almayalı uzun zaman oldu. Malum artık eskisi gibi sokaklarda takılamıyoruz, evde beraber bir sofra kurup güzel bir akşam geçirelim dedik. Ben de bir hediye alayım hoşuna da gitsin, 5.sene hatırası gibi hep aklımızda da kalsın istiyorum. Saat kullanmıyor, öyle mücevher merakı da yok sayılır. Anca yüzüklerini takıyor. Nasıl bir hediye seçmemi önerirsiniz
0
kondansator
(10.02.21)
Detaylı bir hediye planlamak için biraz geç kalınmış sanki :( Öyle custom şeyler hazırlamak / hazırlatmak bir ayı falan bulabiliyor.

Yine de 4 gün var bolca zaman bu. Mücevher çok sevmese de şık bir kolye vs. olabilir mi acaba? Senelerce kalacak bir şey.
0
aguen
(10.02.21)
Altın kolye, bileklik, küpe... 5. yıla altın yakışır.
0
dissendium
(10.02.21)
Kullanmiyor diye silmeyin kafadan ya bence de altin yakisir. aksesuar tasimakta zorlaniyorsa cok ince bir bileklik de olabilir.

hic kendisiyle ilgili detay vermediginiz icin bir sey diyemeyecegim ama gittigim piyano kursundan bir arkadas esinin kendisine piyano hediye aldigini bu vesileyle kursa basladigini ve cok iyi geldigini kendisine zaman ayirdigini bu sayede vs anlatmisti. belki evde cok zaman geciriyorsaniz boyle hobiye donusturebilecegi alet edevat olabilr. online bi workshop alip pastacilik heykelcilik mumculuk bilmem necilik icin malzeme alip workshop satin alabilirsin bu haftasonu da onla ilgili zaman gecirebilirsiniz.
Online tiyatrolara da bilet alabilirsiniz extradan. moda sahnesinin vardi sanirim. nice guzel yillariniz olsun sevgiler!
fotograf makinesi, oyun konsolu, piyano bunlar ilk aklima gelenler oldu.
0
ala09
(10.02.21)
(8)

Spor olarak sadece yuruyus yapmak?

alttaraf
bize ne katar ne katmaz?soru biraz tuhaf gelebilir ama acayim..sabah saatlerinde de konu ile ilgili bir duyuru basligi actim:https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1465869/yeni-baslayanlar-icin-dumbell-kullanimi-fitness-ve-birkac-soruorada da belirtmeye calistigim gibi belki yaş/kilo vb sebeplerle
bize ne katar ne katmaz?
soru biraz tuhaf gelebilir ama acayim..
sabah saatlerinde de konu ile ilgili bir duyuru basligi actim:
www.eksiduyuru.com
orada da belirtmeye calistigim gibi belki yaş/kilo vb sebeplerle yuruyus cok kolay/cazip gelirken fitness/kardiyo/agirlik/aerobik hareketler vs. isimleri neyse artik zor ve angarya geliyor..
simdi soruya tekrar donersek:
tembellik edip sadece yuruyus yaparsam (ama bunlar tempolu ve cook uzun yuruyusler 20/25 km durmaksizin) fit/saglikli/yagsiz(az yagli) kalmama yeter mi ya da ne kadar yeter?
derdim kasli, sekilli ,ucgen, damarli gorunmek falan degil, sadece normal bir insan gibi gorunmek (olmak)
0
alttaraf
(07.02.21)
Dizlerine gereksiz yük bindirirsin, vaktin boşa gider. Onun yerine koşmaya çalışsan daha sağlıklı olur. Yağ olayı kalori açığıyla ilgili, sporla değil.
0
diffarentiationation
(07.02.21)
tesekkurler @diff ama kosunca hâlâ tikaniyorum tekliyorum biraz
0
🌸alttaraf
(07.02.21)
Doğru nefes alıp düzgün koşarsan zamanla gelişir. Bir saat aralıksız koşmayacaksın zaten tıkandıkça yürüyüp nefesin düzelince tekrar koşmaya başlayacaksın.
0
diffarentiationation
(07.02.21)
Kendinizi strese sokmanıza gerek yok. En iyi spor kendinizi yıpratmadan yapabildiğiniz, alışkanlık hâline getirebildiğiniz spordur. Yürümeyi seviyorsanız yürüyün. Günde 10 bin adım öneriliyor. Faydalarını saymaya gerek yok. 20, 25 km fazla olabilir. Yürüyüşü de abartmamak lazım. Onun da fazlası zararlı olabilir. Yüzebiliyorsanız yüzün. İstediğiniz vücut biçimini elde etmenizde yüzme büyük katkı sağlar. Basketbol, tenis gibi sporları yaparsanız istemediğiniz kadar kas çalışır.
0
dissendium
(07.02.21)
günde 20-25 km çok uzun. dizler mahvolur. ben 8-10 km yürüdüğümde son kmlerde dizlerim ağrımaya başlıyor.

ben günde 5km yürüyorum.
sizde bedeninize ve kapasitenize göre bu ölçü daha uzun veya kısa olabilir.

yağ yakmak için güzel aktivite. tabi şeker, abur cubur ve ekmeği de azaltmak gerekiyor.
0
tabudeviren
(07.02.21)
tesekkurler, 20/25 km hergun degil, haftada 2/3 gun
0
🌸alttaraf
(07.02.21)
Daha kısa ama her gün yürüyüş yaparsan daha iyi.
0
arnold schwarzeneger
(08.02.21)
Arnold +1

Süreklilik önemli belki daha az fakat her gün, zamanla zaten açılır için çeker

Ya da ip atlayabilirsin o da az ama her gün, örneğin başlarda takılsan da her gün 100 adet atlayacam de, açıldıkça açılırsın iyi bir kardiyo olur
0
freebird5406_2
(08.02.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(12)

inşaat maliyeti v2

kibritsuyu
geçen gün inşaat maliyeti ile ilgili bir soru sormuştum (git: 1464475)biraz daha detay vereyim. yazarak açıklamak biraz zor ama deneyeyim.müstakil evin birinci katında yaklaşık 20 metrekarelik bir balkon var. bu balkonun yarısının tepesinde pergole var ve pergolenin altında da zamanında yaptırdığımı
geçen gün inşaat maliyeti ile ilgili bir soru sormuştum (git: 1464475)

biraz daha detay vereyim. yazarak açıklamak biraz zor ama deneyeyim.

müstakil evin birinci katında yaklaşık 20 metrekarelik bir balkon var. bu balkonun yarısının tepesinde pergole var ve pergolenin altında da zamanında yaptırdığımız ufak bir tuvalet ve dama çıkmaya yarayan ahşap bir merdiven var. balkonun geri kalan yarısı boş. balkonun tek tarafında evin duvarı var. yani üç tarafı ve tepesi kapatılacak, uç tarafında yine ufak bir balkon kalacak. bu kapatılan yerden doğru düzgün bir banyo ve bir oda çıkarılacak, bir de dama çıkacak demirden dönen merdiven yapılacak. tabii balkonun tepesi kapatılınca evin damı da genişleyecek, o yeni kısma da seramik döşenip etrafı korkuluk yapılacak. halihazırda damın etrafında demir korkuluk var. bunu söküp alüminyum mudur krom mudur şu parlak korkuluk yapılacak. kendi fikrim, tek kalemde masrafın çoğu bu olduğundan bunu erteleyip sonradan da yapabiliriz. mevcut damın etrafındaki korkuluk durur. yeni taraf da korkuluksuz olur, o tarafı kullanmayız.

biz bu balkonu yaptırırken niyetimiz etrafını çevirip tepesini kapatmak olduğu için zemin katta kolondu kirişti bunun hazırlığını yaptık, üstüne bir kat daha oda olacak diye. yani zeminde taşıyıcı, betonarme falan bir ekleme yapılmayacak. sadece işte üste çıkacak kolonu kirişi bağlayacak. 5 yıl önce paramız bittiği için balkon olarak dursun, ileride kapatırız demiştik.

ustanın bize verdiği gerekli malzeme listesi ve işçiliğin fiyatları şöyle. verdiği malzeme ve işçilik fiyatları normal mi? kazık yemeyelim.

i.hizliresim.com
0
kibritsuyu
(30.01.21)
tam metrajları çıkartamıyorum söylediğinizden fakat, yıkım, demir-kalıp-beton ve tuğlaya verdikleri rakamlar ve tutarlar biraz fazla gibi. 1. katta kapattığınız yerde pencere olmayacak mı? sanki o unutulmuş gibi geldi.

ayrıca korkuluk en son imalatlardan biri, 11bin liraya onlara bırakmayın siz bir ferforjeciye yarısına yaptırırsınız. aynı şekilde duşakabini de bağlantı yerlerini sıhhi tesisatçı yapacak ama duşakabinci gelip monte edecek onu da siz alın istediğiniz bir model. seramiği ve yapıştırıcısını da siz alın. yani 71bin'den bir kere 15bin silin. 55bin kalıyor, onu da en fazla 40bin'e anlaşın bence. O bile fazla da, yani bilemiyorum metrajlar nedir.
0
malheiros
(30.01.21)
Genel tutar bana biraz yuksek gibi geldi.

Halihazirda devam eden insaatimizda alt kata bire bir sizdeki gibi bi uygulama, ust kata ise yaklasik 100 metrekare anahtar teslim 2+1 ev. Tum binaya 13 adet 12x12 demir konstruksiyonla guclendirme, hemen yan eve yaklasik 10 metrekare balkon uzeri korkuluk, tum bina dis cephe yalitim vb yaptiriyoruz.

Usta milleti oldugu icin surec icinde sorunlar yasadik ama tum bunlar icin 150 bin liraya anlastik.

Sizin fiyat bana biraz ucuk geldi acikcasi.
0
msb
(30.01.21)
korkuluk alüminyum olacak ama sonradan soruya da ekledim, halihazırda demir korkuluk var. yani çıkılan kısımda onunla idare edebilir, gerekirse sonradan bütün damı çevirebiliriz. dediğiniz gibi o son iş, başkasına da yaptırılabilir. olmasa bile olur.

seramik, vitrifiye, duşakabin vs zaten ben seçeceğim de onlar da ortalama bir rakam olarak yazmış diye tahmin ediyorum.

asıl merak ettiğim betonarme kısmı. yani metrajına göre miktar uygun mu onu boşverin, zira size şu kadar metre diyecek teknik bilgim yok.

1100 kg. demir 5500 lira diyor mesela. bağlama, kalıp işçiliği 7000 diyor. 70 torba çimento 1750, c30 beton 4500 diyor (kaç m3 yazmamış), 1500 adet tuğla 1500 lira, örmesi, taşıması 2000 lira diyor. bunlar uygun fiyatlar mı?

odaya elektrik çekilecek, lamba, priz anahtar. aynı şekilde banyoya da lamba ve priz çekilecek. buna da 1500+500 demiş. taş çatlasın 4 priz, 3 anahtar gerekir. kabloyu mabloyu bilemiyorum.

yukarı tuvalete su geliyor, kanalizasyon gidiyor, ama sıcak su yok. sıcak su çekecek.

halihazırda balkonun bir kapısı var, balkonu kapatınca o kapıya gerek kalmayacak, o kapı odaya takılacak. şimdiki ufak tuvaletin de kapısı sağlam, yeni banyoya da o takılacak. bir tek odaya balkon kapısı ve pencere yazılmamış. ben odaya pencere koymak yerine büyük sürgülü bir kapı hayal ettim (odanın ucu yine ufak bir balkon olacak). ama dış cepheye bakan duvara da pencere konabilir evet, ek olarak o çıkabilir.
0
🌸kibritsuyu
(30.01.21)
Bana uçuk geldi biraz. 13.5 boyutundaki tuğlaların 2020 yılındaki tane fiyatı 85 kuruş internette. Size direkt 1 TL'den hesaplamışlar. 1500 tuğla alıyorsanız indirim yapılması gerekir. Duvar örülecek alanı görmeden konuşmak zor ama 1500 tuğla saydığınız işler için fazla gözüktü. Taşıma ücreti de abartılı gibi. 4 bin TL'ye İstanbul'dan Kars'a eşya taşıyorlar.
0
dissendium
(30.01.21)
Sanki biraz fazla olmus gibi ben resmi gormeden yaziyi okurken kafamdan 40 topladim ama bunu faal 8nsaatla ugrasan arkadaslar daha net toplarlar.kendisine sormadan ikide bir pas atiyorum ama john bloor un bir fikrini almak lazim.
0
duptıs
(30.01.21)
bir de şunu ekleyeyim. kapatılan yeri dışarıdan boyayınca o kısım tertemiz kalacağı için evin tamamını dış cephe boyayacak. yani oradaki boyama parası tim evin dış cephe boyanması + yeni yapılan kısmın iç cephe boyanması için.
0
🌸kibritsuyu
(30.01.21)
Betonları nereye kullanacaksınız ? Sap betonunu anladık ta diğeri ne için.
0
opitseri
(30.01.21)
arkadaşlar verdiğiniz bilgilere göre notlarımı alıyorum, tuğla miktarı ve fiyatı çok değil mi, bu kadar çimentoyu ne yapacak, hepsini soracağım.

John Bloor'dan özellikle cevap bekliyorum.

@opitseri: tahminimce torba çimentolar tuğla örmek, şap atmak, sıva yapmak için, c30 da kolonuydu, kirişiydi, tavanıydı, betonarme unsurlar için. 70 torba o iş için de çok mudur onu bilemedim. anlattığım kadarıyla sizin bilmenize imkan varsa fikirlerinizi duymak isterim.
0
🌸kibritsuyu
(30.01.21)
özetle çok kazık. banyo kaç metrekare olacak? "ben o paraya şeker fabrikası kurarım, pezevenk" diyesim geldi.
0
ensar
(31.01.21)
arkadaşlar tekrar söylüyorum. asıl merak ettiğim kısmı, siz mühendisler nasıl diyor, kaba kısmı. yani demiri, betonu, kalıbı, tuğlası, çimentosu, sıvası mıvası işte. alan kabaca 20 metrekare. bunun yarısı oda olacak, kalan kısmın da yarısı banyo olacak, kalan çeyrek de antre gibi. balkon evin tek duvarına yapışık olduğu için üç tarafı ve tavanı kapatılacak, kapatılan kısımda da odanın ve banyonun iç duvarı örülecek.

banyonun seramiği, klozeti, rezervuar takımı, lavabosu, duşakabin falan bunları boşverin. onları ben seçeceğim zaten, adama "sen kafana göre koy, ben prarasını veririm" demeyeceğim. adam bizim masrafımız kabaca belli olsun diye yazmış. altın kaplamasını seçersem masrafım artar, çıkma hela taşı koyarım bedavaya gelir, sorduğum onlar değil.

bana şu kaba kısmı için verilen fiyat iyi mi onu söylerseniz. yani 1100 kg demir diyor, 7000 lira kalıp işçiliği ve demir bağlaması diyor, c30 beton diyor, 70 torba çimento, 1500 tane tuğla diyor. bunları soruyorum ben.

yapılacak iş bir oda bir banyo, belli. duvarda buat var. 1500 lira elektrik malzemesi ve 1000 lira işçiliği normal mi? odaya bir lamba 2 priz, banyoya 1 lamba 1 priz konsa yeter. bu iş için buattan hat çekip döşemeye 2500 lira normal mi?
0
🌸kibritsuyu
(31.01.21)
Yaklaşık 20 m3 beton fiyatı vermiş, şöyle söyleyeyim ortalama 130 metrekare bir binanın tek katına kolonları, merdiveni ve tablası dahil 30-35 m3 beton gider.

Yani senin yer 20 metrekare ortalama, kolon hariç tabla kalınlığı 30 cm atsak 6 m3 beton gider tablaya, 4 tane kolon diksek 70x30x290 dört tanesine bir metre küp bile beton gitmez.

Betonda hesap hatası olduğu bariz, diğerlerine hiç girmeye gerek yok.

İlla bu şekilde betonarme yapacaksan sen sadece işçilik fiyatı al, de ki bu işi bana işçiliğini kaça yaparsın?

Malzemeyi de bir telefonla getirirler ödemesini önceden yaparsan, tuğlanın da en son fiyatı 60-70 kuruştu.

Ayrıca 1500 tane tuğlayı nereye kullanacağız?

1 m2 duvara 25 tuğla gider, 1500 tuğla 60 m2 yapar.senin bi duvar zaten var, 3 duvar yapıalcak. Bir kenarı 4 iki kenarı 5 desek 13 metre uzunluk, yükseklik de 260 cm. toplam 34 metrekare yapar. Hadi firesiyle kırığıyla 40 m2 de, 60 m2 tuğla nereye gidecek?

Kaldı ki bu hesapta kapı ve pencere boşluğu yok, onlar da en az 5 metrekare tutar, yani aslında sana 30 m2 tuğla yetiyor, özetle 750-800 tuğla.

Sen bu ustadan da başka ustadan da sadece işçilik için götürü fiyat al, malzemeyi almaktan korkma.

Benim fikrime gelirsek;

Neden betonarme istiyorsun?

Gazbeton tuğla ile (ytong) güzelce duvarlar örülüp, üzerine demir profil atılır. Üzerine de OSB ya da ahşap döşenir, üzerine de yalıtımı yapılır, üzerine de seramiği. Mis gibi olur, bu beton fetişi bizde var, gavura bakıyorum herşeyi ahşap üzeri yapıyor.

Alttan da tavana alçıpan ya da betopan vidalanır, tavanda ve duvarda kaba sıva işçiliği de olmaz sadece alçı çekilir ytong ve alçıpan üzeri.

71 bin liraya kat atılır ya hu, hakketen büyük para.
0
John Bloor
(01.02.21)
genelde fazla para alırlar işini iyi yapan biriyse maliyet+kar dan sonra 3-4k fazla ver kafan rahat etsin

burada en büyük sorun nakliye
kendi alacağın malzemeleri aynı yerden alıp tek seferde getirmeye çalış

ve sürekli bir şeyler eksik çıkacak, sonradan söylenecek
0
bir soru sorcam
(01.02.21)
(14)

Kışın Dondurma Yer Misiniz?

ofelia
Az önce canım çok tatlı çekince iş yerinin dolabında dondurma bulup yedim ayıptır söylemesi. Normalde kışın hiç yemem. Psikolojik olarak boğazım ağrımasın şimdi :) Siz yiyor musunuz? Bir şey olmuyor değil mi?
Az önce canım çok tatlı çekince iş yerinin dolabında dondurma bulup yedim ayıptır söylemesi. Normalde kışın hiç yemem.
Psikolojik olarak boğazım ağrımasın şimdi :) Siz yiyor musunuz? Bir şey olmuyor değil mi?
0
ofelia
(29.01.21)
canım çekerse yerim. geçen senelrde yemiştim aralıkta falan. bu sene nedense çekmedi.
0
papuayenigine02561
(29.01.21)
yerim, yedim, yiyorum
0
passion rules the game
(29.01.21)
Düzenli olarak dolabımda olur, aklıma gelince yerim. Bak şimdi sen söyleyince hatırladım dolapta dondurma var, gideyim de yiyeyim :)

galeri14.uludagsozluk.com
0
John Bloor
(29.01.21)
evde olur ve canım çekince yerim tabi +1
ne olacak ki?
0
pati
(29.01.21)
dün getir'de kampanyayı görünce altılı altım yedim mesela.
o kampanyayla arsenik olsa "alayım bulunsun, lazım olabilir" derdim gerçi.

şaka bir yana, her türlü dondurmayı yerim kışın.
0
filteria
(29.01.21)
ben hiç yemiyorum ya. kışın aklıma bile gelmiyor çok ilginç. yazın da serinlemek için yiyorum herhalde.
0
violetsky
(29.01.21)
dondurma slav ve baltik ulkelerinde (ki kislari malum bizden 10-20 kat cetin geciyor) yilin 12 ayi tuketilen, cikolatadan daha farkli gorulmeyen bir tatli. belki baska yerlerde de oyledir. turkiye'de neden dondurmayi yazla iliskilendirdigimizi, marketlerdeki dondurma dolaplarinin kisin neden kayboldugunu anlamiyorum.

ben cok dondurma yemem ama canim cekiyorsa kisin da yerim tabii, hatta daha guzel olur. disaridasin diyelim hava eksi uc derece. donma, akma, dokulme derdi yok. mis.
0
der meister
(29.01.21)
Genelde yemiyorum. Buzlanmış dondurmalar ya da direkt buz dondurmalar biraz riskli.
0
dissendium
(29.01.21)
Tabii ki yerim. Ama alışık olmak lazım.
0
heritage
(29.01.21)
Tabii ki.
Ama hazır dondurma değil dondurmacı dondurması
0
kisa
(29.01.21)
Buzlukta dondurma yoksa mutsuz oluyorum, bütün yıl ara vermeden tüketiyorum <3
0
kobuzchu kiz
(29.01.21)
eskiden hasta olurum diye yemezdim. şimdi çok saçma geliyor o düşünce, yerim yani.
0
nothing in my way
(29.01.21)
Her mevsim yerim. Bir şey olmaz.
0
pro9it9is9
(29.01.21)
Yemem, yiyemem. Bademciklerim karar verir böyle şeylere
0
kendi helvasını kavuran zombi
(29.01.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.