Giriş
(13)

Yılbaşını nasıl geçiriyorsunuz?

we are floating in space
Ne izliyor, ne dinliyor, neyi takip ediyorsunuz? Bizimle de paylaşın.
Ne izliyor, ne dinliyor, neyi takip ediyorsunuz? Bizimle de paylaşın.
0
we are floating in space
(31.12.20)
yatış. ot gibi takılıyorum, covidi yeni atlattım ailem karantinada hala, herkes kendi odasında

edit: teşekkür ederim
0
oekuklu
(31.12.20)
@oekuklu geçmiş olsun.
0
🌸we are floating in space
(31.12.20)
Özel bi yemek hazırlamadım, evde kestane ve sıcak şarap ve film ile minimal bir eğlence, sonra da sevdiğim bir konseri açabilirim yine youtube dan, geçen sene de yılbaşını böyle geçirdim ve bu modu seviyorum
0
freebird5406_2
(31.12.20)
Pizza yapiyorum. Bitince alıp seçtiğim filmlerden birini karşısında yerim herhalde.
0
Amaranta ursula
(31.12.20)
2 senedir oyun oynarak giriyorum. bu sene de niyetim oyun oynamak.
0
put it in your appropriate place
(31.12.20)
içim sıkılıyor ve bir an önce sızmayı diliyorum :D
0
passion rules the game
(31.12.20)
Konsolum var oyun oynayarak
0
opitseri
(31.12.20)
biraz sonra trainer'da 45 dk düşük tempo pedal çevireceğim. maksat spor olsun.
akabinde 22.00 civarına kadar çalışırım.
sonra bir online yılbaşı meeting'ine katılıp kamerayı sesi filan kapatarak eğleniyormuş gibi davranmaya bile tenezzül etmeyiş,
ardından bir film. büyük ihtimal uzakdoğu filmi.
0
filteria
(31.12.20)
ilk kez tek başıma giriyorum. güzel bir yemek yaptım kendime. bir şişe şarap açtım. spotifydan güzel bir liste açtım öyle takılıyorum.
open.spotify.com
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(31.12.20)
Molalarla çalışarak giriyorum. Aralarda Anna Karenina’yı izliyorum durdura durdura. Çay, kahve.
0
gayda
(31.12.20)
Toplu yeni yıl mesajlarını hem gönül kırmadan hem sohbeti uzatmadan tek mesajda eritmenin yöntemlerini düşünüyodum. İşe yarıyor gibi.

Film + karbonhidrat..
0
IncredibleMau
(31.12.20)
ben de ps4 oynuyorum arada youtbe'dan bir şeyler izliyorum. yine arada da sevgilim ve eş dostla konuşuyoruz. standart bir tatil günü gibi geçiyor.
0
ravenclaw
(31.12.20)
Kız arkadaşımla gezdim yasak saatine kadar. Film izlemeyi düşünüyoruz. Arada televizyona bakıyorum. Kuru yemiş, mandalina, çay falan takılırım.
0
dissendium
(31.12.20)
(15)

İntikam filmi

docrivers
Karısı veya sevgilisi öldürülünce intikam alan adam filmi izlemek istiyorum, kitap öneriside hoş olur ama öncelik güzel bir filn.
Karısı veya sevgilisi öldürülünce intikam alan adam filmi izlemek istiyorum, kitap öneriside hoş olur ama öncelik güzel bir filn.
0
docrivers
(30.12.20)
Kendisi için intikam alan ile oldboy önerisi gelmiş, soruyu olabildiğince açık yazmıştım halbuki
0
🌸docrivers
(30.12.20)
Sicario (ailesi için)
0
dissendium
(30.12.20)
death wish
death sentence (çocuğu için)
the brave one (nişanlısı için)
0
sanat guresi
(31.12.20)
oldboi
0
esref
(31.12.20)
cesur yürek
payback
Irreversible
Django

sanki böyle intikam kategorisine giriyor gibi.
0
jepa
(31.12.20)
j r r tolkien hayrani: aslında oldboy intikam üçlemesinin filmlerinden biri. diğerleri (bkz: Lady Vengeance) ve (bkz: Sympathy for Mr. Vengeance)
0
guitarissimo
(31.12.20)
SPOILER!

oldboydaki selvi boylu çocuk kızkardeşi/sevgilisi için intikam alıyo, oraları izlemedin galiba
0
esref
(31.12.20)
j r r tolkien hayrani: tek bir intikam olayı yok demişsin ben onu sanırsam "pek bir" diye okumuş olabilirim.
esref: bence cevabını silmelisin çok büyük haksızlık.
0
guitarissimo
(31.12.20)
The crow 1994
0
EasyTiger
(31.12.20)
Death Sentence

yazılmış ama bi daha yazılmayı hak ediyor
0
firemanjonny
(31.12.20)
Kill Bill
0
limonlu eksi
(31.12.20)
Ve kesinlikle bu : m.imdb.com
0
limonlu eksi
(31.12.20)
paramparça demeye gelmiştim, söylenmiş. limonlu eksi +1
0
oekuklu
(31.12.20)
Köpeği öldürülen var: John Wick
0
le jeune turc
(31.12.20)
(6)

Bu mümkün mü?

Unde bach canim
Fake mi? Mümkün mü?
Fake mi? Mümkün mü?
0
Unde bach canim
(30.12.20)
Bir dönem böyle bir olay olmuştu. Hatta yanlış hatırlamıyorsam bakanların adresleri çıkmıştı. Doğru olma ihtimali var. 72 milyon dediğine göre zaten eski bilgiler. Şimdiki nüfus daha fazla olduğu için bahsettiğim dönemde ortaya çıkan dosya olabilir. Yaptığı şey suç bu arada. Biri dava açarsa paketlerler.
0
dissendium
(30.12.20)
hala deepwebde bulunuyordur tahminen. Bir dönem çok rahat bulunuyordu hatta dümdüz websitesinde de vardı, sonra onlar gitti deepwebden rar olarak çekebiliyordun. Biraz arasan o sitenin adresini bulup Tor browser ile çekebilirsin yani 5k tl'lik bişey değil :D 2009 seçiminde oy kullanmış herkesin verisi var. Ailem hala o adreste oturuyor mesela, güvenlik açığı aslında.
0
rodriguez2
(30.12.20)
Torrente düşmüş olan değil belki ama bunlar aslında gayet para ediyor. Telefondan satış yapan küçük-büyük işletmeler hep bu tarz datalar üzerinden gidiyolar. Datanın güncelliği önemli ama. Marketin potansiyel müşterisi olabilecek bir kişi lokasyonu yaşı vs gibi sebeplerle 2 sene sonra potansiyel olmaktan çıkabiliyor.
0
IncredibleMau
(30.12.20)
mümkün ama almak da satmak da suç teşkil eder.
0
false pretension
(30.12.20)
İnternete düşen datalar seçmen datalarıydı. O zamanda yaklaşık 50 küsür milyondu. Eğer bu gerçekten 72 milyonsa başka bir yerden geliyordur. Bence fake bu arada.
0
Depik
(30.12.20)
50 milyon data eski bilgisayarımda hala duruyor. para edeceğini bilseydim satardım sjsksls
0
zbrs
(06.01.21)
(12)

Muhafazakar bölüm başkanı sorusu

anladespina
Merhaba. Ben bir devlet üniversitesinde bilim olan bir bölüm okuyorum. Bölümümdeki hemen her öğrenciden iyi olduğuma inanıyorum, gerçekten bilim insanı olma isteğim, yaşamımı bu uğurda harcama arzum var. Sanırım bunun için kendimi de "önemli kimselere" göstermem gerekiyor. Bölüm başkanımız muhafazak
Merhaba. Ben bir devlet üniversitesinde bilim olan bir bölüm okuyorum. Bölümümdeki hemen her öğrenciden iyi olduğuma inanıyorum, gerçekten bilim insanı olma isteğim, yaşamımı bu uğurda harcama arzum var. Sanırım bunun için kendimi de "önemli kimselere" göstermem gerekiyor. Bölüm başkanımız muhafazakar, benim ilgilendiğim alanlardaki fikirlerimle onunkiler bayağı bayağı çatışıyor. Sizce ne yapmalıyım; çatışan düşünceleri belli etmeden, başka konularda kendimi göstererek uyum içinde mi olmalıyım (böyle yaparsam ilgilendiğim konular bambaşka noktaya evrilebilir, ki bunu istemem), yoksa kendimi hocalara ve bölüm başkanına göstermeden kendi halimde mi kalayım?

"Aç kalırsın, sürünürsün, Türkiye'de olmaz o işler" tavsiyeleri yerine daha yaratıcı cevaplar gelirse çok sevinirim.

Edit: Zaten yurtdışına gitmek istiyorum. Fakirim ve idealistim. En mantıklı yolu bulmaya çalışıyorum. Yurtdışına çıkmak için sanırım burada daha birçok şey tecrübe etmem gerekiyor.
0
anladespina
(30.12.20)
Bazen pragmatik davranmak gerekebilir, bunda bir sakınca yoktur.
0
hepbiarayisicinde
(30.12.20)
MEB'in yurtdışı bursları var bu bir.
İkincisi bölüm başkanı sizden daha yaşlı biri olarak bir kere sizin ne olduğunuzu kestirmistir. Yani siz başka birini oynasaniz da sanırım beklediğiniz gibi olmaz. Bu iki.
Ayrıca her şey bölüm baskani da değil (bu arada kendisine dair önyargılarınizi kurmanızı öneririm). Bu önemsiz olduğu anlamına gelmez ama kadrolar rektörü tahsis edilir. Güçlü dekanlar veya hocalar (bol Bask dahil) bu kadrolardan gönüllerince beslenirler. Bu gönüllerince rektöre olan mesafelerini ifade eder.
Moralini bozma. İyi işler çıkar, kimse önünü kesmez. Kesmeye çalışır ama hala akdemide fikri hür, vicdanı hür onlarcası var. Tam bilemezsiniz, belki sizin bölüm başkanı da öyledir.
0
fempusay
(30.12.20)
Normalde olması gereken iki tarafın da kendi görüşlerinin olması ve bunlara saygı gösterilmesi, bunun profesyonel hayatı etkilememesi.

Ama bu hayal tabi.
Bence düşüncelerinizi vs hiç belli etmeyin. Işinizi yapın ve bu tarz konusmalarin oldugu ortamlarda konusmayin. Idealistlik Türkiye'de özellikle akademide iyi sonuclanmayabilir.
0
logisticsmanager
(30.12.20)
Yurtdisina gitme planiniz varsa bunu daha lisans zamanindan iyi planlamaniz lazim. Turkiye'de deneyim kazanayim sonra giderim diye bir durum yok.

Gitmek istediginiz, ilgilendiginiz bolumle ilgili en iyi destegi size sunacak universitelerin oldugu ulkeleri arastirip ona gore bir plan program yapin.
0
2oda1salon
(30.12.20)
Bölüm başkanını da onun çizgisini de bu kadar büyütmeyin. Bi kaç sene sonra başka biri oturacak orada mıhtemelen.
Kötü geçinmeyin ama iyi geçinmeniz şart değil büyük bi etkisi olmaz onu demek istiyorum.
Yurt dışına gidecekseniz mesela, bi kaç hocadan (idari görevi çok önemli değil) referansı garantileyin
Okulun tüm yurt dışı imkanlarından yararlanın. Erasmus, aisec, best vs vs
Work and travel yapın.
Workaway yapın.
Evs yapın hatta. Yurt dışı başvuruları sadece akademik yeterlilik beklemez, böyle şeylerin katkısı bölüm başkanının size sağlayacağı yarardan kat be kat büyük katkı sunar


Bi de “bilim olan bölüm” nedir allasen? Bilim olmayan lisans mı var? Önce bi buradan başlayın :)
0
rewlack
(30.12.20)
muhafazakar olsun ne var bunda. muhafazakarları öcü gibi görmeyi bırakın. bilimin bir yolu yordamı var. siz bu yolu yordamı terk etmezseniz kimse size karışamaz.
0
yigit inebolu
(30.12.20)
Bölüm başkanının, dekan yardımcısının bile hükmü olmuyor bazı durumlarda. Bazı durumlarda ise bir öğretim görevlisinin dekan yardımcısından daha fazla ağırlığı olabiliyor.

Ayrıca bir lisans öğrencisi ile kimse uğraşmaz. Ancak siz bir kadro isteğinde iseniz en geçer akçeler "uyumlu olmak (sallabaş olmaya gerek de yok), işe yarıyor olmak (kötü bir tabir olsa da bazıları sadece görev tanımına bağlı kalmadan işini hafifletecek insan arıyor)"

Ve son olarak hem fakir hem idealist olunmaz bu devirde :)

Bu kadro durumları hep bir pislik barındırmak durumunda da değil bu arada. Mail atın hocam size danışmam gereken konular var diyip hedeflerinizle ilgili bir şeyler danışın. Zaten hocanın buradaki tavrı ipucu verir. Uzaktan bakıp da adam muhafazakar diyip yaklaşmamak pek mantıklı değil. Hocam şöyledir, böyledir, siz ne önerirsiniz diyin...
0
armagan abanuz
(30.12.20)
Enteresan bir soruymuş. Ölmeyi göze alan Galileo gibi bir örnek varken bölüm başkanından çekinen insandan bilim insanı olmaz. Kusura bakmayın. Bölüm başkanının bilim insanı olmanıza doğrudan bir etkisi olamaz.
0
dissendium
(30.12.20)
Yani ne dram yapmışsınız şaşırdım. Türkiye'de rektörler Cb tarafından ataniyor bilginiz vardır zaten. Haliyle sanki muhafazakar hoca ile ilk kez karşılaşiyor gibi yapmak saçma olmuş. Kaldı ki bilim üretmek için siz bu üniversiteyi seçmişsiniz. Çok zorlanıyorsanız alternatiflere ya da yurtdışına gitmek için daha fazla çalışabilirsiniz.
Ayrıca @ yiğit İnebolu+1 Tüm muhafazakar insanları bilimin karşısında gören bu üstten bakan bakış açısı da kendisine bilim insanı diyecek birinin diyebileceği bir söz olmamalı diye düşünüyorum. Türkiye'de muhafazakar olup çok idealist açık görüşlü hocalar da var.

Zira farklı görüşlerle hayatınızın her alanında karşılaşacaksınız, çalışmanıza fikirlerinize karşı çıktıkları zaman bir aksiyon geliştirirsiniz.
0
japon balığı
(30.12.20)
içerden bilgi veriyorum: akademisyen olmak için öncelikle norm kadro müsait olacak, sonrasından sırasıyla bölümün ihtiyacı olacak, hocalar isteyecek, bölüm başkanı isteyecek, dekan isteyecek, rektörlük isteyecek ve finalde yök onay verecek. sonrasında açılan sınavı kazanmanız gerekecek. bu silsileden biri aksarsa iş yatıyor. dolayısıyla istediğiniz yere girme ihtimaliniz oldukça az oluyor.

siz yine de öncelikle notlarınızı olabildiğince yüksek tutun. çünkü sizin bölüm çok zor ve çok nitelikli eğitim veriyor olsa da boşbeleş bir üniversiteden mezun birinin ortalaması sizden yüksekse sizin önünüze geçiyor.

sonrasında alesten ve yabancı dilden mümkün mertebe yüksek puan almaya bakın.

her şey yolunda gider ve akademiye girerseniz (araştırma görevlisi kadrosuyla girdiğinizi farzediyorum) lisansüsütü eğitiminizin bittiği gün üniversiteyle ilişiğinizin kesileceğini ve doktoralı bir işsiz olarak kadro peşinde koşacağınızın bilincinde olun.
0
yemrem
(30.12.20)
Meb bursu, fullbright gibi seylere hazırlanın. Bolum baskanina yaranmanin esprisi yok. Zaten oyle bir tipse yine kendi tarzinda birilerini yuksek lisansa sokacaktir. Baska unilerde olsun gozunuz.
0
red g
(30.12.20)
Muhafazakarlığını bir kenarı bırak...

Kaç yayın yapmış, çalışkan mı, nerede okumuş..bütün bunlar önemli. Taşrada okumuş bir muhafazakarsa intihal risalesi yazmıştır.

Herkesle çalışılmaz. Bir konum elde etmiş ama nasıl gelmiş oraya diye bakmak lazım. Bazı kişi ve kurumların etiketi çok kötü

Bunlara ek olarak kendisi çok iyi olsa bile sana faydası olmayabilir. Dünyada ilk 10'daki bir okuldan doktora dereceli ama iyi işler yapamayan hoca gördük.
0
OrangeYellow
(30.12.20)
(4)

Nasıl ingilizce çalışacağım? YDS'ye nereden başlayayım?

akatreil
Bir türlü başlama motivasyonunu edinemiyorum. Geçen aylarda ingilizce hikaye kitapları ile başladım, iyi de gidiyordum ama yds için konu çalışma özelinde nereden, nasıl başlayacağımı bulamadım diye o motivasyonu da kaybettim.KPSS'ye hayvan gibi kastım, iyi de bir puan aldım. Çünkü ne yapmam gerektiğ
Bir türlü başlama motivasyonunu edinemiyorum. Geçen aylarda ingilizce hikaye kitapları ile başladım, iyi de gidiyordum ama yds için konu çalışma özelinde nereden, nasıl başlayacağımı bulamadım diye o motivasyonu da kaybettim.

KPSS'ye hayvan gibi kastım, iyi de bir puan aldım. Çünkü ne yapmam gerektiğini biliyordum. Kendime göre güzel bir plan oturttum, 3-4 aylık bir çalışmayla istediğimi aldım.

Ama YDS için başlangıcı yapamıyorum. Elimde Cesur Öztürk'ün kitapları var, ağır geliyor başlama için. Ayrıca kitaplarını nasıl kullanacağımı da bilmiyorum. Hani "eline sözlüğü alıp, öyle çalışacaksın" , yoksa "önce şu şu konuları bilip öyle başlayacaksın" gibi bir şeyin denmesi gerekiyor gibi geliyor ama direkt bodoslama dalıyorum sanki.

Akın Dil'in birçok kaynağı da var elimde. Onun dışında -sevgili Akın Dil özür dilerim- 160 gb'lık bir online eğitim seti de elimde. Ama bunu da nasıl kullanacağımı bilmiyorum.

YDS seviyem son girdiğim sınavda 48'di. Bunu 70'e çekmek çoğu kişi için "yapılır" durumda. Ama bir başlangıç noktası bulamadım bir türlü kendime. Elimdeki kaynak bolluğu yüzünden boğuluyorum sanki gibi geliyor.

Başarılı olmuş bir yöntemi olan var mı acaba?
0
akatreil
(29.12.20)
Ders kitaplarıyla zaman kaybetmeyin. Gerçek İngilizceye odaklanın. Gerçek İngilizce dediğim BBC, CNN gibi sitelerde yer alan yazılar. Bu yazıları okuyun. Bilmediğiniz kelimeleri öğrenin. Grammar bilmiyorsanız tabii ki ilk olarak tüm grammar konularını bitirin. İngilizce gibi keyifli bir dili stres kaynağı hâline getirmek anlamsız. Hiçbir şey yapamıyorsanız Türkçe alt yazılı dizi, film izleyin. Dizilerden ve filmlerden de bir sürü kelime öğrenebilirsiniz.
0
dissendium
(29.12.20)
üstteki cevaba ek olarak soru tipleri özelinde çalışmalısınız. tıpkı KPSS gibi bu sınavın da belli bir formatı ve kendi içinde bi mantığı var. 48 aldıysanız belli bi temeliniz vardır o yüzden sıfırdan başlamak yerine eksikleri tespit edip onları gidermeye yönelebilirsiniz.

ben de bu sıralar YDS çalışıyorum, size de önerim kendi çalışma sistemim olcak. soru çözüm videoları izleyin ve soru tiplerine ilişkin ufak tefek notlar alın mantığını kavramaya çalışın. daha sonra soru bankanızdan kendiniz çözün. bütün soru tiplerini öğrendikten sonra sadece denemelere odaklanın, yanı sıra akademik okumalarla destekleyin. tabii bu arada bilmediğiniz tüm kelimeleri not alın ve aralıklı olarak tekrar edin.
0
i think therefore i am
(29.12.20)
Güzel cevaplar verilmiş zâten. Ek olarak word'de tablo yapıp her gün karşınıza sık çıkan beş on kelimeyi eklemenizi ve yatmadan önce bi on dakika baştan sona okumanızı öneririm. Ben öyle yaptım, isim fiil sıfat ve diğer şeklinde 4 ayrı tabloyu sürekli güncelleyerek ve tekrarlayarak en sık kullanılan kelimeleri ezberledim. YÖKDİL'den 91 almıştım böyle, YDS'de de 70-75'lere falan tekâbül ediyordur.

Şimdi yüksek lisans derslerinde her hafta 100-200 sayfa İngilizce makale okuyorum, gönüllü değil zorunlu bir süreç olduğu için bir yerden sonra alışıyorsunuz ve hızlı gelişiyorsunuz. Bu paragrafı daha sonraki aşamalar için yazıyorum, kendinizi zorlarsanız veya okul/kurs gibi bir şeyde zorunlu olarak metin okumanız gerekirse daha da ilerletirsiniz.
0
istambul
(30.12.20)
Açıkcası sizle aynı durumda sayılırım. Ben de nereden başlayacağımı bilemedim. Benim Hocamda Hakkı Şahinin ders anlatımları var 120 video olması lazım oradan grammer ve genel bilgileri öğrenmeyi planlıyorum daha önceden deneyen oldu mu acaba o hocayı ?
Bununla birlikte odtünün hazırladığı reader at work ve more to read kitapları var paragraf için onları okumaya çalışıyorum çeviri için youtubede çeviren hocalar var takıldığımız yerde bakmak için. Ayrıca modadilin 60günde yds diye bir kitabı var ezberlenmesi gereken genelde çıkan kelimeleri listeledikleri.
Bu üçünü aslında bir düzen içinde devam ettirsek sanki başarı gelir diye düşünüyorum.
Tek düşündüğüm nokta grammer olayı. Sizin de dediğiniz gibi kaynaklar çok nereden nereye geçeceğini şaşırıyor ve bir yerde boğuluyor insan bilmediğinden ve yönlendiren olmadığı için. Bu yüzden düzenli olması açısından Hakkı Şahini mi izlesem diye düşünüyorum.
0
jorah the andal
(30.12.20)
(9)

Asgari ücrete çalışmak

soru icin geldim
Selamlar. 2 yıl önce kpss 92.3 puanla kamuya atandım. Düz memurum şuan aldığım maaş vergi kesintisi dahil 3700 türk lirası. Servis yok yemek yok. Aylık yol+yemek masrafım ile birlikte bana kalan maaş 3200 lira falan. Yaptığım işte yoğun günde 300-400 civarı kişi ile ilgileniyorum. Fabrikalarda 4-5 b
Selamlar. 2 yıl önce kpss 92.3 puanla kamuya atandım. Düz memurum şuan aldığım maaş vergi kesintisi dahil 3700 türk lirası. Servis yok yemek yok. Aylık yol+yemek masrafım ile birlikte bana kalan maaş 3200 lira falan. Yaptığım işte yoğun günde 300-400 civarı kişi ile ilgileniyorum. Fabrikalarda 4-5 bin liraya çalışan dostlarım var. Yemek+yol yılın bazı dönemleri yardım ve ikramiye gibi şeyleride var. Ne yapayım bende fabrikada bir iş bulup istifa mı etsem? Zaten devletin zam falan verdiğide yok geçen yıl 150 lira zam aldım.
0
soru icin geldim
(29.12.20)
Mesailerle birlikte 6-7 bin lira maaş alan arkadaşlarım da var iyi fabrikalarda
0
🌸soru icin geldim
(29.12.20)
Seni anlıyorum. Yazık ve üzücü. İktidar her yıl asgari ücrete %20-30 zam yaparken memura %3 zam yapıyor. Çünkü memurlar insan değil. Orta tabaka eridi bitti resmen. Memur kavramı kalmadı. Asgari ücret memur maaşına yaklaştı. Şu durumda akpye oy veren kamu personelinin akıl sağlığı yerinde değildir net.
0
stillalive
(29.12.20)
Üniversite mezunuysanız işçi olarak çalışmanız zor. Fabrikalara üniversite mezunu işçi almazlar. Lise ya da ön lisans ise mantıklı olabilir.
0
dissendium
(29.12.20)
Başlıkta geçen asgari ücret konuda nerede?
0
baal
(29.12.20)
Türkiye'de memur olmak bence yapılabilecek en mantıksız şey. Memurların bir çoğu kendine güvensiz tipler (genelleme yok, iyilerini tenzih ederim) yazdıklarınızdan da öyle biri olmadığınızı anlıyorum.

büyük kazançlar büyük risklerden doğar. deneyebilirsiniz. sadece asgari ücret ile çalışmayı değil, alanınıza göre güzel bir özel sektör firmasında da çalışabilirsiniz.
0
patates
(29.12.20)
memurluğun en büyük artısı işsizlik korkusunun olmaması, düzenli çalışma saatleri, maaş garantisi bence. özelde bunların hiçbirini bulamazsın. 4-5 alanlar ya kalifiyedir ki senin herhangi bi ustalığının olmadığını varsayıyorum, ya da mesailerle birlikte o ücretleri alıyolardır. kimse yeni başlayan personele o paraları zaten vermez, asgari ücret ile başlarsın.

cumartesi çalışmamak ve akşam 5'te paydos edebilmek büyük nimet. varsa türkiye'de böyle bir fabrika, söyle biz de bilelim. yani hem cumartesi çalışacaksın, hem gün mesai saatlerin uzayacak. ve en iyi ihtimalle senin düşüncene göre şu ankinden 1000 tl fazla alacaksın? değer mi? bence değmez. ayda 4 cumartesi çalışmaya gelsem güzel bi fazla mesai yansır maaşıma ama fazla para kazanmak yerine evde dinlenmeyi tercih ediyorum.
0
elorelia
(29.12.20)
ben de 5 sene önce lisans kpss ile 90 puanla bir kite atandım. maaşım muhtemelen ocak ayında 6 binin üzerinde olacak. iyi mi tabiki değil. o puanı aldıpınıza göre tekrar alabilirsiniz. tekrar kpss ye hazırlanıp daha iyi maaşı olan bi kuruma atanırsınız inşallah.
0
herseyi birakip gitmek istiyorum
(29.12.20)
yeni mezun mühendisler şanslılarsa 3000-3500 ile işe girebiliyorlar özelde. ama 2 gün sonra kapının önüne koyulma riskleri var.
fabrika ise eğer firma düzgün değilse mesainizi ödemez, ikramiye vermez vs... yada iyi bir yer ise emekli dahi olabilirsiniz.
başka bir kuruma düz memur olarak geçme şansınız varmı? tekrar kpss kasın daha rahat bir kuruma geçebilirsiniz mesela. şu anda cumartesi, pazar sizin, akşam 5-6 dan sonrası sizin.

memur olarak kalın veya fabrikaya gidin demeyeceğim. çalıştığınız yerdeki ulaşabileceğiniz konumlara bakın. o konumlara gerçekten ulaşma ihtimaliniz varmı veya ulaşmak istiyormusunuz? ona göre karar verin.
0
morcivert
(29.12.20)
kamu görevinde olup da vatandaşla uğraşmak kadar yıpratıcı bir şey yok gerçekten. kurumsal şirketlerde idari işler/muhasebe gibi departmanlara bakabilirsin. burada ciddi bir şey çıkarsa istifa edersin. memnun kalmazsan istifa sonrası geri dönüş imkanını kullanırsın.
0
redskull
(29.12.20)
(6)

tableti nereden alalım?

kibritsuyu
arkadaşlar oğlana bir tablet alacağım samsung marka. baktım beğendim modelini.sizce samsung'un kendi mağazasından mı alsam daha iyi, mediamarkt'Tan vatan bilgisayar'dan falan mı alsam daha iyi? hepsinde fiyat aynı.ne dersiniz?
arkadaşlar oğlana bir tablet alacağım samsung marka. baktım beğendim modelini.

sizce samsung'un kendi mağazasından mı alsam daha iyi, mediamarkt'Tan vatan bilgisayar'dan falan mı alsam daha iyi? hepsinde fiyat aynı.

ne dersiniz?
0
kibritsuyu
(28.12.20)
Hepsinde aynı fiyatsa samsung shop'dan alın migros çeki falan verir.
0
atom karincanin torunu
(28.12.20)
internetten alsanız?
daha ucuz olabiliyor
0
superb
(28.12.20)
internetten alacaksaniz once amazon.com.tr'ye bakin.
0
the end of time
(28.12.20)
Ben fiyat araştırması yaptığımda istediğim tablet Samsung mağazalarında 400 TL kadar daha fazla fiyata satılıyordu. Media Markt yorumları iyi değildi. İnternet'ten güvenilir satıcılardan alınabilir.
0
dissendium
(28.12.20)
internetten elektronik almayı çok düşünmüyorum. zaten amazon'da satıcısı amazon olan yok, ötekilere de güvenemiyorum. bir ye yılbaşına yetişmeme riski var.

dükkanların hiçbirinde fiyat farkı yok. hepsi 1899 tl.
0
🌸kibritsuyu
(29.12.20)
o zaman ben olsam samsungun kendi magazasindan alirdim, mediamarkt turkiyeden ne zaman bir sey alsak sorun yasadik.
vatanin da musteri hizmetleri eskisi kadar iyi degil diyorlar, yoksa vatandan alirdim.
0
the end of time
(31.12.20)
(7)

ölüm korkusunu sebepleri ne olabilir?

ala09
istediği gibi yaşayamamak veya öldükten sonra başına bir şey gelecek korkusu mu ne sizce?
istediği gibi yaşayamamak veya öldükten sonra başına bir şey gelecek korkusu mu ne sizce?
0
ala09
(25.12.20)
Çekilecek acı, ölüm biçimi, her şeyin kaybedileceği düşüncesi
0
dissendium
(25.12.20)
Yaşanmamışlıklar, pişmanlıklar ve ölümden sonrasını bilmeme sanırım.
0
superfluid
(25.12.20)
el finito
0
naksidil
(25.12.20)
Herkes için farklıdır. Benim için hayatta kalma iç güdüsü açıkçası.
0
skywalker.anakinn
(25.12.20)
Çok ilginç. Aynı sebepten dolayı bir aydır anksiyete atakları yaşıyorum.

Bence yaşanmamışlıklar. Yoksa ölüm biçimi falan umurumda değil. Nasıl öleceğimdem hiç korkmuyorum. Ama öleceğim an aklımdan geçen düşüncelerin "İstediğim gibi yaşayamadım." olmasını istemiyorum.
0
hitokiri kenshin
(25.12.20)
Açıkçası ailem ve eşim olmasa iplemem galiba. Ölme korkusu olduğunda aklima annem ve esim geliyor hep, onların uzulmesi vs. Bu sebepten hayat sigortam var ikisinin de adi üstüne, bari o konuda biraz kafam rahat.

Bir tanidigim vardı, esini, cocuklarini vs kaybetmiş hep. Vallaha o adam olsam dünya zerre s.kimde olmazdı, öbür taraf gibi muhabbetler daha da umrumda olmazdi, benden ailemi alan öbür tarafi diyip gecerdim.
0
logisticsmanager
(26.12.20)
Olum sonrasini bilmedigim icin korkuyorum ben. Basima kotu seyler gelecegini dusunuyorum evet.
Yokluk oldugunu dusunmuyorum.
Boyle karanlik olacak hissi de var bende. Karanliktan cok korkarim zaten.
Yani yasanmamisliklar, pismaniklar, hayattaki zevklerimden ve yakinlarimdan ayri kalma hissi degil korkumun temeli.
0
Kittie
(26.12.20)
(11)

Yemek için yaşamak vs. Yaşamak için yemek

ms brownstone
Ben zaten oldum olası yemeğe aşırı düşkün bir insandım ama pandemiyle beraber iyice 7/24 yemek düşündüğümü fark ediyorum. Bir süredir evdeyim ve sürekli “ne yesem” diye düşünüp bir şeyler yiyorum. Bir de şu hayatta en sevmediğim şeylerden biri tek çeşit yemektir. 2 çeşit bile gözümü doyurmuyor çoğu
Ben zaten oldum olası yemeğe aşırı düşkün bir insandım ama pandemiyle beraber iyice 7/24 yemek düşündüğümü fark ediyorum. Bir süredir evdeyim ve sürekli “ne yesem” diye düşünüp bir şeyler yiyorum. Bir de şu hayatta en sevmediğim şeylerden biri tek çeşit yemektir. 2 çeşit bile gözümü doyurmuyor çoğu zaman ve şimdi evdeyken sürekli mutfakta 3-4 çeşit yemek hazırlarken vakit geçiriyorum. Pandemide gelen 4 kiloyu saymazsak kilo sorunu olan bir insan da değilim ama sürekli yemek derdinde olup 4 kilo almış olmak, günde 2-3 saati mutfağa ayırmak falan sinirimi bozdu biraz. Şöyle az yiyip doyan ya da düz makarna yapıp sadece onunla gözü doyup mutlu olan bir insan olmak istiyorum ama hiç mümkün görünmüyor.

Siz başlıktaki hangi taraftasınız bu konuda? Yiyip içeceğini düşünmekle ve yiyip içmekle bu kadar vakit geçiren kaç kişiyiz merak ediyorum. Bir de günde kaç öğün yiyorsunuz ve özellikle akşam yemeklerinde kaç çeşit yiyorsunuz? Özellikle pandemi dönemindeki yeme içme alışkanlıklarınıza dair her şeyi yazabilirsiniz.
0
ms brownstone
(24.12.20)
Hocam benim şöyle bir yöntemim var

Sabah uyanınca;
sigara , kahve , elma

gün içinde tek öğün;
kremalı,mısırlı makarna.Tavuk göüğüsü kızartma.Yanında yarım göbek salata

bir de akşamları meyve yiyorum.

vücut kitle indeksim normal seviyede 21-22 gidip geliyor.3 günde bir yemek yapıyorum hep aynı yemeği yaptığım için artık ütopik derecede hızlandım.Tavuk üçüncü gün biraz sapıtıyor ama sorun yaşamıyorum.

hayat güzel ya ölene kadar hep bunları yiyebilirim.
0
aids rakun
(24.12.20)
Yemek için yaşayanlara yaz beni. Çünkü yemek <3
Kendimi iyi hissetmek, sevindirici bir şeyi kutlamak, birini teselli etmek, birinin gönlünü almak gibi şeyler için aklıma gelen ilk (hatta tek) şey güzeeell bir yemektir. Sevdiğim bir yemeği/tatlıyı düşününce bile mutlu olurum. Şanslıyım ki kilo sorunum yok.

Akşam tek çeşit yemek yerim. Hafta sonu mümkünse if yaparım. Çalışmaya devam ettiğim için yeme alışkanlığım ve düzenim koronadan etkilenmedi.

Edit: genellikle sağlıklı beslenirim.
0
pati
(24.12.20)
Yemek için yaşamamak , yaşamak için az yemek.

Sabah kahvaltısını biraz geç yaptığımda öğlene de gerek kalmıyor. Sadece akşam yetiyor ve o zaman iki çeşit, bazen bir kase çorba bile yetiyor.
0
Erva
(24.12.20)
Yaşamak için yiyen taraftayım. Diğer taraf bana itici geliyor. Virüs nedeniyle artan tüketimi de kontrol altına aldım. Marketten aldığım şeyleri farklı günlerde yemeye çalışıyorum. Diyelim marketten cips ve kek aldım. Cipsi bugün yediysem keki yarın yerim. İkisini aynı gün yemem. Küçük şeyler gibi görünebilir ama kontrolü sağlamak için önemli.
0
dissendium
(24.12.20)
Yemek yemek tam bir vakit kaybı benim gözümde yaşamak için yiyip kalkarım.
0
basond
(24.12.20)
Aynaya baktığımda mı daha mutluyum, yemek yediğimde mi? benim için ilki. o yüz
den 2 öğün yiyorum uzun yıllardır. bu dönemde de değişmedi, fakat boş kalınca değişik tarifler deneyerek yine aynı düzende devam ediyorum.
0
sinematikcrop
(24.12.20)
yaşamak için yerim. 43 kiloyum.
0
candide
(24.12.20)
2 öğün yiyorum.
Öğlen 12.30’da peynir, zeytin, haşlanmış yumurta, maydanoz, salatalık, yarım porsiyon meyve, çay.
Akşam 18.30-19.00 gibi de bir çeşit maksimum iki çeşit yemek.

Uzun süredir yaşamak için yiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(24.12.20)
Tam ortasındayım. Dengeyi iyi korurum. Sevdiğim bir yemeği yemek beni deli gibi mutlu edebilir. Aşırıya kaçtığım zamanlar da olur ama sonrasında daha az yiyerek dengeyi sağlamaya çalışırım. Ne de olsa bir tane bedenim var, sağlıklı beslenme noktasında çok hassasım valla. Fast food neredeyse hiç tuketmiyorum. Beğendiğim şeyleri evde yapmayı da çok severim. Hayatımda hiç yemeğe bağımlı biri de olmadım. Tamamen o anki ruh halime, tokluk açlık durumuma bağlı olarak mutfakta çok kalabiliyorum.
0
Amaranta ursula
(24.12.20)
ya ben çok az yemek yiyip hiçbir şeyi beğenmeyerek annemi çıldırtan bir çocuktum ama şu son birkaç yılda yemekten aldığım haz müthiş arttı ve daha önce hiç yemediğim birçok şeyi iştahla yemeye başladım. (zeytin, peynir, fasulye, bulgur, patlıcan, lahana, kavun karpuz, portakal vs. diye uzayıp gidiyor liste) brokolisiz, enginarsız geçen yıllarıma lanet ediyorum örneğin. :)

fakat yaşamak için yeme tarafından bir türlü diğer tarafa geçemedim. yani asla senin gibi sürekli ne yesem, hele ne yemek yapsam filan diye düşünüp saatlerimi mutfakta harcayamam. yediğim 10 öğünün sekizinde temel motivasyon "şu açlığı bastırıp işime gücüme bakayım". o yüzden günde 2, 3 öğün yiyorum.

sabah kahvaltı fix., öğlen favori makarna, bazen başka şeyler ya da varsa sulu yemek. akşam yemeklerini de mümkünse daha hafif şeylerle (turşu, yoğurt, kuruyemiş vs.) geçiştirmeye çalışıyorum. arada gece 1'de donmuş börek ısıtıp yediğim filan da oluyor tabii ama çoğunlukla diğer şekilde.
0
filteria
(25.12.20)
Ben de sizdenim. Bir yemeği yerken sonraki yiyeceğim yemegi dusunurum. Hatta su an biten kola stogumu yarin yenilemeyi dusunuyor ama disari cikmaya korkuyorum. keske istahim kesilse de yasamak icin yesem.
0
Fatih_BaKeR
(25.12.20)
(7)

Bu adamın deprem hakkındaki twiti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ranchoddas
twit bu;https://twitter.com/hobeets/status/1341883961136525319?s=20
twit bu;
twitter.com
0
Ranchoddas
(24.12.20)
Gezegenlerin aynı hizaya gelmesinden deprem tahmini yapmış. Anlam veremedim. Şarlatan olabilir.
0
dissendium
(24.12.20)
komik. Bence de önümüzdeki iki gün içinde Pasifik bölgesinde 5+ deprem olacak. Tutarsa (ki tutar) ben de böyle bir hesap mı açsam ne yapsam.
0
catch the arrow
(24.12.20)
pakistan nere, lubnan nere. uc gunde bir tahmin sallayip icinden biri tutarsa kendini otorite ilan eden dallamalardan biridir.
0
der meister
(24.12.20)
hangi ülke, ülkeyi geçtim hangi bölge. yani o kadar ucu açık ki ben bildim işte diyecek sonunda. normalde umrumda olmaz ama izmir depremini yaşamış biri olarak acayip canımı sıktı bu tweet.
0
false pretension
(24.12.20)
Pakistan'i akdeniz/ortadogu ulkelerinden sanan bir dallama.
0
2oda1salon
(24.12.20)
Zaten sürekli irili ufaklı deprem oluyor. Skalayı da geniş tutmuş ki birinden bir tutsun. Ben de böyle hesap açmak istiyorum ya.
0
jazzabel
(24.12.20)
Saymadığı ülke kalmamış.
0
neysene
(24.12.20)
(9)

Yeterli birikiminiz olsa hangi işi kurardınız?

dissendium
Soru başlıkta. Hangi işi kurmayı tercih ederdiniz ve neden?Seçenek çok. İmalat sektörü olabilir, hizmet sektörü olabilir.Teşekkür ederim cevaplar için.
Soru başlıkta. Hangi işi kurmayı tercih ederdiniz ve neden?

Seçenek çok. İmalat sektörü olabilir, hizmet sektörü olabilir.

Teşekkür ederim cevaplar için.
0
dissendium
(23.12.20)
Aşırı birikimim de olsa hiç bir tecrübemin olmadığı işe girmem. Kendi yaptığım işi şirketleştirirdim yine.

Edit: it sektörü, daha özel olarak siber güvenlik üzerine çalışıyorum. bu alanda gördüğüm problemlere derman olacak bi startup kurulabilir.
0
roket adam
(23.12.20)
@roket adam, en az bir tane iş fikri söylerseniz ya da kendi işinizin alanını söylerseniz cevap olarak işime yarar.
0
🌸dissendium
(23.12.20)
Çok sağlam sermaye olsa lojistik sektörüne girerdim. Nakliye ve ambalaj ihtiyacı artacağı gibi bu sektörlerde iyi olmanın önemi de zamanla çok artacak. Ayrıca risk olarak çoğu sektörden daha az riskli.
0
istege bagli sigortasiz
(23.12.20)
En son transportcuma sinirlenip tir isine girmistim,hala buyuyerek devam ediyor.simdide enjeksiyonculara sinirlenip plastik enjeksiyon tesisi kurmaya basladim,yine sifir bilgi sifir alaka bir sektorun icine girdim.
0
duptıs
(23.12.20)
Oyun ya da BTES içerikleri.
0
heritage
(23.12.20)
Hocam buradaki yazilara gore olmaz. Ben yemekten anlarim restaurant kurarim digeri arabadan anlar sanayi dukkani açar. Bence bildiginiz yapabileceginiz is olabilir. Kosgeb tubitak tarim kredi vb hibelere desteklere kredilere bakın. Ab desteklerine bakin. Ithalat ihracat verilerine gore neyi yapmak ic pazarda neyi yapmak dis pazarda rekabet ettirir ekmek yedirir diye bakin. Şahsı goruslerim.
0
optimistbakunin
(23.12.20)
Direkt iş kurmak değil ama pasif gelir yaratabilecek şeyler yapardım. Yani çok büyümeyeceği belli olan, ama küçük bir kesimin sürekli kullanacağı tool'lar kasardım. pinboard.in gibi.
0
plutongezegendegilmi
(23.12.20)
@r evolution, bu soruda iş fikirlerini öğrenmek istedim. O parayla yapacağınız işin ne olduğunu soruyorum.
0
🌸dissendium
(23.12.20)
Hırdavat ithalatı.
İlgilenirsen haber ver
0
etna
(23.12.20)
(3)

Google Maps

dissendium
Google Maps'te Street View özelliğindeki görüntüleri bilgisayara indirme şansımız var mı?
Google Maps'te Street View özelliğindeki görüntüleri bilgisayara indirme şansımız var mı?
0
dissendium
(23.12.20)
Çevrimdışı çalışması gibi mi?
0
Unde bach canim
(23.12.20)
ekran kaydı yapın
0
co2s2
(23.12.20)
@Unde bach canim, çevrim dışı da olur ama JPG olarak ya da başka bir fotoğraf biçiminde kaydederse daha iyi olur.

@co2s2, pratik olmuyor.
0
🌸dissendium
(23.12.20)
(2)

Bedelli askerlik

vedatchilipeppers
Selam ahali,Askerlik şubeye gitmedim direkt E-Devlet (Askerlik Hizmet Tercih İşlemleri) aracılığıyla başvuru yaptım. Birkaç hafta önce de bankaya parayı yatırdım, şu an sınıflandırmanız bekleniyor diyor ekte görüldüğü gibi. Eksik bir şey var mı başvuru süreciyle ilgili? Bahsedilen sınıflandırma nedi
Selam ahali,

Askerlik şubeye gitmedim direkt E-Devlet (Askerlik Hizmet Tercih İşlemleri) aracılığıyla başvuru yaptım. Birkaç hafta önce de bankaya parayı yatırdım, şu an sınıflandırmanız bekleniyor diyor ekte görüldüğü gibi. Eksik bir şey var mı başvuru süreciyle ilgili? Bahsedilen sınıflandırma nedir? Hangi ay gideceğim sizce ne zaman belli olur?
0
vedatchilipeppers
(22.12.20)
Sınıflandırma gönderileceğiniz birlik.
0
dissendium
(22.12.20)
8. Ayda yatırdım ücreti. Aynı şekilde yazıyor bende de
2021 Ocak ayı içerisinde açıklanacak nezaman nereye gideceğimiz.
0
birbilsem
(23.12.20)
(7)

2021 kpss ye çalışmak mantıklı mı (öğretmenlik için)?

epistemic_regress
Bu sene ve önümüzdeki sene öğretmen alımlarında azalma olur mu? Sınava hazırlanmak mantıklı mı sizce?Teşekkürler.
Bu sene ve önümüzdeki sene öğretmen alımlarında azalma olur mu? Sınava hazırlanmak mantıklı mı sizce?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(22.12.20)
Bir yılın boş geçmesi mantıklı değil. Alım az olsa bile sonraki seneler için birikim olur. Ben olsam çalışırdım.
0
dissendium
(22.12.20)
Bölümüne göre değişir. Hangi bölümdünüz?
0
anarsika
(22.12.20)
çalışmak her zaman faydalıdır.
0
co2s2
(22.12.20)
Calismansan pişman olursun. Öğretmenliğin özel sektörü zaten ölü yıllardır. Covidde ekstra öldü.
0
westblack
(22.12.20)
Alanım Matematik.
0
🌸epistemic_regress
(22.12.20)
ilköğretim matematikse 69la falan atanıyor millet. her türlü yaparsın sıkı bir çalışma ile.
0
westblack
(22.12.20)
Lise matematik benim. Puanlar yüksek ama üçüncü kez giricem, iyi hazirlanirsam kazanırım. Aklımda soru işareti kalmasın dedim.
0
🌸epistemic_regress
(23.12.20)
(4)

Hafızam çok kötü

valarmurgulis
Hafızam etrafımdaki insanlara oranla baya kötü. Örneğin onlar Bi film izler 1 ay sonra 10 detay verebilirler ben anca 2 detay verebilirim. Ya da ilginç bi yazı okuduğumda 3 5 güne unuturum. İlgimi çeken bir şey olmasa normal unutmam ama baya aklıma kazıyarak okuyorum ama boş. Ya da bir. Şiir ya da s
Hafızam etrafımdaki insanlara oranla baya kötü. Örneğin onlar Bi film izler 1 ay sonra 10 detay verebilirler ben anca 2 detay verebilirim. Ya da ilginç bi yazı okuduğumda 3 5 güne unuturum. İlgimi çeken bir şey olmasa normal unutmam ama baya aklıma kazıyarak okuyorum ama boş. Ya da bir. Şiir ya da söz ezberlenecek, iyi yapanlar 3 seferde ezberliyorum, orta 10 ise ben 100 sefer okusam bile ezberleyemiyorum. Sırf bu yüzden üniversite zamanı 24 Türk boyunu ezberleyemedim ve kopya çekerek anca geçebildim. Ek olarak fazlasıyla unutkanım. Her zaman yanımda olması gereken bir şeyi eğer Bir rutinim değişirse büyük ihtimalle unuturum ve bu benim ve etrafımdakiler için süpriz olmaz. Örneğin yoldan almam gereken arkadaşlarım var ve her gün alıyorum. Ama o gün farklı bir sokaktan geçeyim ya da farklı bir zamanda geçeyim büyük ihtimalle o kişiyi unuturum yanımdakiler mutlaka hatırlatır.
Bu durum hep vardı ama artık değişmesini istiyorum. Doktorluk bir şey mi sizce bu durum?
0
valarmurgulis
(22.12.20)
eğer geçmişten beri böyleyse yaradılış derim ben, insanın yetenekleri ve özellikleri çok farklılık gösterir. sizin de hafızanız kötüdür ama başka bir özelliğiniz iyidir mesela. ben olsam kafaya takmam.
0
killerbee
(22.12.20)
B12 baktırmayı deneyin.
0
dissendium
(22.12.20)
bir suru sebebi olabilir. bu konulara kafa yoran biri olarak: sunlari test edebilirsin.

asiri masturbasyon, kotu uyku duzeni, kotu beslenme, vitamin eksikligi, depresyon, stres.
0
buenosdias
(22.12.20)
Şöyle bir şey var, belki iyi hissettirir: seyler.eksisozluk.com
0
ultranil07
(22.12.20)
(3)

İş Başvurusu Sorusu

deneme
Merhaba Sevgili Duyurucular,Kariyer.net üzerinden bir işe başvurdum, ama iş çok ilgimi çekti, içimden bir ses ara işvereni diyor, içimdeki sese kulak vermeli miyim sizce yoksa ters teper, saygısızlık vs. olarak algılarlar mı?
Merhaba Sevgili Duyurucular,

Kariyer.net üzerinden bir işe başvurdum, ama iş çok ilgimi çekti, içimden bir ses ara işvereni diyor, içimdeki sese kulak vermeli miyim sizce yoksa ters teper, saygısızlık vs. olarak algılarlar mı?
0
deneme
(21.12.20)
gercekten uygun oldugunuzu dusunuyorsaniz, arayin ilan verene-firmaya linkedinden ulasin...

cekinmeyin
0
cairo
(21.12.20)
Aramanın ters tepeceğini düşünüyorum. Linkedin daha mantıklı.
0
dissendium
(21.12.20)
ara tabi ya
0
kenarortay
(21.12.20)
(10)

vakit geçirmelik siteler

nasil olacak bazi seyler
sözlük ve twitterdan sıkıldığınızda hangi sitelere girip vakit geçiriyorsunuz?
sözlük ve twitterdan sıkıldığınızda hangi sitelere girip vakit geçiriyorsunuz?
0
nasil olacak bazi seyler
(20.12.20)
Reddit

Vikipedi
0
dissendium
(20.12.20)
9gag, reddit
0
killerbee
(20.12.20)
genelde youtube. eskiden 9gag'e girerdim artık aşırı ergen geliyor. haberler için t24. başka bir şey kalmadıysa 101 falan oynarım online.
0
himmet dayi
(20.12.20)
Ekşi şeyler
YouTube
Online oyun
0
pro9it9is9
(20.12.20)
facebook, instagram, linkedin falan. ama çok değil sadece biraz bakıp çıkma.
bunlardan sonra ingilizce siteler. bbc, guardian falan..
0
tabudeviren
(20.12.20)
tüm yaptıklarımı yazmışsınız. hep klasik şeyler yapıyoruz ya, bunaldım artık :)
0
🌸nasil olacak bazi seyler
(20.12.20)
Letterboxd'de film listesi düzenliyorum
0
ryhmer
(20.12.20)
driveandlisten

buradan şehir seçip arabada radyo eşliğinde o şehirde geziyorum
0
siyah gece
(20.12.20)
Quizlet uygulamasına bakıyorum arada kim ne not almış diye. 172 yıl sonra mobil sitesini nihayet yapan turkcealtyazi org'a bakıyorum yeni çıkan film/diziler için.
0
IncredibleMau
(20.12.20)
www.log.com.tr

Günlük teknoloji ihtiyacımı karşılıyor.
0
halitkin
(20.12.20)
(4)

Pandemiyle Başa Çıkmaca

Bluesque
Neler yapıyorsunuz?Sorum aslında gününüz nasıl geçiyordan öte, bu uzayıp giden belirsizlikle başa çıkmak için neler yaptığınız.Bir süredir beni ciddi olarak zorlamaya başladı. Haberler zaten iç karartıcı; birbirinin aynı olan flu günler, uzayıp giden mesai saatleriyle geçip gidiyor gibi. Bir yandan
Neler yapıyorsunuz?

Sorum aslında gününüz nasıl geçiyordan öte, bu uzayıp giden belirsizlikle başa çıkmak için neler yaptığınız.

Bir süredir beni ciddi olarak zorlamaya başladı. Haberler zaten iç karartıcı; birbirinin aynı olan flu günler, uzayıp giden mesai saatleriyle geçip gidiyor gibi. Bir yandan evde olmaya şükrederken işten arta kalan zamanda hiçbir şey yapmak istememe.. Karantina başlarındaki Netflix'ler Houseparty'ler ev yapımı ekmekler falan da çoktan miladını doldurdu sanki.

Ne dersiniz?
0
Bluesque
(19.12.20)
Virüsü düşünmüyorum. Sırf evdeyiz diye evde bir şeyler yapmak zorunda değiliz. İnsanları hayatı verimli yaşama çabası yoruyor. Halıda yuvarlanmak da yerine göre rahatlatıcı bir aktivite olabilir. Ben kendime şu soruları soruyorum. Virüs olmasaydı ertesi gün ilk uçakla New York'a mı gidecektim? Ya da virüs olmasa evde nükleer enerjiyle ilgili deney mi yapacaktım? Hayır. Ben her zaman yapmam gereken şeyleri yapıyorum. Yabancı dilimi geliştiriyorum. Şu Netflix de çok abartıldı. Netflix'teki filmlerin çoğu herhangi bir film izleme sitesinde de var.
0
dissendium
(19.12.20)
TR'deki ekonomik sorunlar hariç :

Uzayıp giden bir belirsizlik yok. 8 ay önceye göre pek çok şey daha belirli ve öngörülebilir. (sosyal medya gürültüsü kafanızı karıştırmasın)

Tamamen eskiye dönebilir miyiz ? Muhtemelen bazı alışkanlık ve rutinler değişecek ama korkulacak ve insanın uyum yeteneğini zorlayacak düzeyde değil.

Pandemiden ayrı olarak dünya ekonomik ve siyasal düzlemindeki kırılmalar daha ciddi olasılıklar barındırıyor.
0
qaram
(19.12.20)
Evet kabak tadı verdi bence de.
İş güç de tehlikede hal böyle devam ettikçe. Virüs denen şey bugün bitmiş olsa Çok daha kötü günler ekonomik olarak bekleyecek bizi. Şimdi herşeyi pandemiye bağlayanlar yarın pandemi bitince işsizlik ekonomik sorunlar vs insanlar daha bi buhrana girecek gibi.
Sonumuz hayırolsun şimdiden.
0
erty_ksk
(19.12.20)
haberleri bırak, ben sadece buradan ve sözlükteki gündemden haberdar oluyorum, hangi kanalı açsam korona korona korona, ölen insanlar, şunlar bunlar.

mart ayında bıraktım haber izlemeyi psikolojim ciddi şekilde etkileniyormuş meğerse.

onun dışında, depresyonla mücadele et, evde spor yap, online olarak arkadaşlarınla görüş, oyun oyna, hobi edin vb vb.
0
killerbee
(20.12.20)
(4)

Sakarya'da Yaşam

pccopath
Ahali selamlar,Sakarya'dan ciddi bir iş teklifi aldım. Pozisyonun devamının gelmesi ve yönetici olmak çok zor olmayacak (1 yıl).Hali hazırda 30 yıldır nispeten daha küçük, Sakarya'ya da çok uzak olmayan bir ilde yaşamaktayım.Evliyim, beş yaşında çocuk var, hanım asgari ücretle çalışıyor, benim de ke
Ahali selamlar,
Sakarya'dan ciddi bir iş teklifi aldım. Pozisyonun devamının gelmesi ve yönetici olmak çok zor olmayacak (1 yıl).
Hali hazırda 30 yıldır nispeten daha küçük, Sakarya'ya da çok uzak olmayan bir ilde yaşamaktayım.
Evliyim, beş yaşında çocuk var, hanım asgari ücretle çalışıyor, benim de kendi danışmanlık şirketim var. Gelir durumum iyi ama bazen var bazen yok işte (malum esnaflık zor iş :))
Gelen teklifin maddi kısmı doyurucu, makam kısmı eh işte ama devamlılığı bitmeyecek bir pozisyon.
-soru(lar) :)
30 yıllık geçmiş bırakılıp, 11 yıllık kariyer kenara koyulup (bitedebilir), aileyi alıp Sakarya'da yaşanır mı?
yaşanırsa, ailecek nerede yaşamalı?
bir müddet bekar takılacağım için, bekar nerede yaşanılır?
0
pccopath
(19.12.20)
Serdivan
0
dissendium
(19.12.20)
yaşadığın yeri bilmiyorum ancak bi karadeniz şehrinden kalkıp gelmeyeceksen uyum sağlamakta çok zorlanırsın. çok fazla göç almış bi şehir ve ağırlıklı olarak klasik özgüveni yüksek bilinci düşük anadolu halkından oluşuyo nüfusu, apaçi demekte ben bi sakınca görmüyorum. ayrıca deprem anlamında zemini kötü ve yazları inanılmaz nem oluyo. artılarına gelecek olursak büyük şehirlerin dibinde bi büyük şehir ve doğaya, denize uzak değil.
seçim senin...
0
johnnie w lker
(19.12.20)
serdivan ve adapazarı dışındaki yerler umutsuz vaka maalesef. eğer yine küçük ve muhafazakar bir şehirden gelip, insanına alışkınım diyorsanız adapazarı'nda görece nezih mahallelere bakılabilir. Ama ben alışamamıştım adapazarı'nın o kaosuna, her daim gergin insanına. tavsiyem, serdivan özellikle yazlık tarafındaki evlere bakmanız. (üniversite öğrencisiydim, yerlisi değilim.)
0
dr doofenshmirtz
(19.12.20)
Sakaryadaki Üst kesimin yaptığı gibi. İzmitte yaşayıp iş için sakaryaya gidebilirsin. Sakaryayı sakaryalılar bile sevmiyor öyle bktan bir şehir.
0
soru icin geldim
(19.12.20)
(11)

Gebze-Levent her gün git gel yapmak

damba
Mesai saatlerim: sabah 10 akşam 18.00. Evim Gebze’de, haftaiçi her gün özel arabayla Levent’e git gel yapsam ne kadar dayanırım acaba? Saat 18.00’de köprü trafiği berbat görünüyordu bi kere, ama 16.00 civarı daha mı açık oluyor Levent’ten Gebze’ye gitmek için? Acaba biraz zaman geçince patrona ben e
Mesai saatlerim: sabah 10 akşam 18.00. Evim Gebze’de, haftaiçi her gün özel arabayla Levent’e git gel yapsam ne kadar dayanırım acaba?

Saat 18.00’de köprü trafiği berbat görünüyordu bi kere, ama 16.00 civarı daha mı açık oluyor Levent’ten Gebze’ye gitmek için? Acaba biraz zaman geçince patrona ben erken işe gelip, erken işten çıksam olur mu diye sorsam nasıl olur?

Arabam manuel ve köprü trafiği beni çok yoruyor. Debriyaj bence sert ve ben de güçsüz bi insanım.
0
damba
(18.12.20)
Akşam saatlerinde Tuzla, Çayırova, Gebze yönünde de trafik oluyor. O yolculuk 2 saati geçebilir.
0
dissendium
(18.12.20)
dayanılacak gibi değilmiş :( özellikle de istanbul trafiğinde hem de manuel araç kullanmak zorunda olacağın için.
bu arada debriyaj balatalarına (öyle mi deniyordu?) bir baktır. ömrü dolmak üzereyse değiştirilsin, biraz pahalı ama pamuk gibi olur debriyaj, kullanım rahatlığı açısından çok farkeder.
0
pati
(18.12.20)
o kadar uzun iatanbul trafiği manuel ile çekilmez bencede.
0
sutlu nescafe
(18.12.20)
ben her gün yaklaşık bir saati servisle gidip bir saat geliyordum, usandım. Yılların sonunda iyice yoruldum. Servisin tavanında cam var, inmeye son on beş dakika kala filan ordan dışarı bakıp bir gün sonra salınacak mahkum gibi filan hissediyorum kendimi. Arada arabayla işe gideyim diyorum ama ona bile üşeniyorum, süremem şimdi onca yolu diyorum ki benim araç otomatik ve trafiksiz bir yol. Ona rağmen tercih etmiyorum. Bence iş için çok konforsuz ve çekilmesi zor bir mesafe.
0
a perfect lie
(18.12.20)
Çıldırdır o yol.
0
Andrew
(18.12.20)
biraz da nereden gideceğinize bağlı olur o durum. 2. köprü sonrası kuzey Marmaraya bağlanıp gebzeye kadar trafiksiz gidebilirsiniz ama bununda bir maliyeti var. Bu maliyeti ben işinize gelir mi bilemiyorum.

Ben arabada zaman geçirmeyi seven birisi olarak trafik olmadığı sürece günde 100 km git gel yapabilirim.
0
ludwig boltzmann
(19.12.20)
@lutwing o yolu kullansam maaşım biter herhalde (:
0
🌸damba
(19.12.20)
Neyse o zaman ben bi ev bakmaya vs başlayayım
0
🌸damba
(19.12.20)
gebze, banliyö treni, marmaray, metroyla levent yapamıyor musun?
o da 2 saat sürer ama seni yormaz hem oturursun hem de oyalanacak vaktin olur
0
esref
(19.12.20)
@esref aslında köprüyü geçene kadar bile toplu taşıma kullansam harika olur, ama ailemin evi burası, Gebze. Ve onların yaşı çok genç değil. Toplu taşımayla birlikte onlara virüs bulaştırırsam diye endişe ediyorum.
0
🌸damba
(19.12.20)
banliyo-marmaray hattı boş denecek kadar sakindi birkaç ay önce iş saatlerinde.
levent metro hattının da sakin olduğunu duydum kullananlardan
bir kere denemeye değer
0
esref
(19.12.20)
(5)

Covid kedilere bulaşırsa?

silver apple
Örneğin Dünya da bir bölgede 500 kedide covid teşhis edilse sizce Dünya nasıl bir tepki verir? Dünya üzerindeki bütün kedileri itlaf mı ederler?
Örneğin Dünya da bir bölgede 500 kedide covid teşhis edilse sizce Dünya nasıl bir tepki verir? Dünya üzerindeki bütün kedileri itlaf mı ederler?
0
silver apple
(15.12.20)
virüs yarasalardan geçti dendi, yılanlardan geçti dendi. Herhangi bir itlaf oldu mu?

Kuş gribinde mesela bütün hayvanlar mı itlaf edildi?
0
himmet dayi
(15.12.20)
dünyayı bilmiyorum ama bizim ülkemizde münferit şekilde sokakta gördüğü kedileri katletmeye çalışan insan sayısı oldukça çok olur.
0
reanarchy
(15.12.20)
Bütün kediler olmasa da itlaf edebilirler. Danimarka milyonlarca (15 milyondan fazla) vizon itlaf etti. Vizonlar kürk nedeniyle değerliler. Buna rağmen kısa sürede itlaf ettiler. Yarasalar ve yılanlar itlaf edilmez çünkü bu hayvanlar insanlarla sürekli karşılaşan canlılar değiller. Ama vizon çiftliklerinde vizonların insanlarla fazlasıyla teması var. Kuş gribinde çiftliklerdeki tavuklar itlaf edilmişti. Burada kriter insanlarla temas hâlinde olan bir canlı olup olmaması. İş ciddiye binerse olmayacak şey yok.
0
dissendium
(15.12.20)
"kedi coronavirüsü" diye bir şey var bu arada hali hazırda, eskinden de varmış yani. sanırım siz şu an bizden onlara covid bulaşmış olsa gibi bir senaryo düşündünüz, bu ona cevap olamaz tabii. ama tersini düşündüyseniz onlarda zaten olan bir şey yani. şöyle bir makale var örneğin 2018'den.

www.turkiyeklinikleri.com

sokak kedilerinde (kediden başka türe bulaşmayan türden) zaten baya olduğu söylenen bir şey diye biliyorum. fip'e dönüşüyor galiba, kedi için ölümcül tehlikesi olabiliyor. yavru sokak kedilerinde duyarsınız zaten fip'i de.
0
nimberjack
(15.12.20)
bir arada 500 olayını bilemem de bulaşan kediler var, hatta geçen yayın çıktı 2-3 günde antikor oluşturup belirtisiz atlatıyorlarmış.
0
passion rules the game
(15.12.20)
(7)

mümkün mü?

Tochinoshin
Tamamen kapalı, dışarı madde çıkışı veya içeri madde girişi olmayan bir sistemin toplam ağırlığı sonsuz zamanda artar veya azalabilir mi? Mesela çelikten bir kutu yaptık ve içine bir şeyler koyduk. Kimyasal tepkime gibi bir olay sonucu kutunun ağırlığında bir değişim görebilir miyiz?
Tamamen kapalı, dışarı madde çıkışı veya içeri madde girişi olmayan bir sistemin toplam ağırlığı sonsuz zamanda artar veya azalabilir mi? Mesela çelikten bir kutu yaptık ve içine bir şeyler koyduk. Kimyasal tepkime gibi bir olay sonucu kutunun ağırlığında bir değişim görebilir miyiz?
0
Tochinoshin
(15.12.20)
Ağırlığı dediğin için cevap yerçekimi. Jüpiter’e götürürsen, ya da Dünya’nın bir şekilde yerçekimi artarsa, ya da yerçekiminin daha yüksek olduğu bir noktasına taşırsan, mümkün.
0
stewie
(15.12.20)
@stew başka hiçbir durumda mümkün değil mi?
0
🌸Tochinoshin
(15.12.20)
İlk sorudaki koşullarda mümkün değil.
0
fezagezgini
(15.12.20)
Kavram karmaşası var sorunda.

Fizikte sınırlarından madde girişi ve çıkışı olmayan sisteme kapalı sistem denir. Anlatmak istediğin şeyin zaten bir tanımı var. Kapalı sistemden bahsediyorsun.

Madde miktarı değişimi demek kütle değişimi demektir. Kütle ve ağırlık farklı kavramlar. Ağırlık bir kuvvettir. Bahsettiğin durumla bir ilgisi yoktur.

Son olarak kütlenin korunumu yasası nedeniyle kapalı bir sistemdeki kütle hiçbir zaman değişmez, her zaman sabittir.

Kimyasal tepkime gerçekleşse de açığa çıkan maddeler kutunun içerisinde kalacağı için kütle değişimi gerçekleşmez.

Bu anlattıklarım klasik fizik için geçerli.
0
dissendium
(15.12.20)
her şey zamana yenik düşer. çürüme... oksijen ile tepkimeye giren her şey kısa veya uzun vadede yok olur. bi metali siz ne kadar sudan ve dış etkenlerden izole ederseniz edin atomlar sonsuza dek ilk günkü kondüsyonunda kalamazlar.
0
johnnie w lker
(15.12.20)
Madde ve enerjiyi farklı olarak kabul ediyorsan ve dışarı giriş çıkışı yasak olan sadece madde ise evet kütle kaybı gerçekleşebilir. Madde herhangi bir reaksiyon ile enerjiye dönüşür ve bu enerji kutundan dışarı çıkarsa kutunun toplam kütlesi de azalmış olur.
0
diyanet takvimi
(15.12.20)
mümkün radyoaktif bozunma

o çelik tüpün içinde radyoaktif bir madde varsa bozunma esnasında kütlesinin bir kısmı enerjiye dönüşerek kaybolacaktır. bu enerjinin bir kısmı mesela gama ışıması gibi çeliğin içinden geçip gider, alfa ve beta ışımaları çeliği geçemez ama muhtemelen ısı olarak enerjisini atacak ve sistem dışına aktaracaktır.

teorik olarak alfa ışıması (alfa iki proton ve iki nötron) zaten bir kütle kaybı yaratır, alfa parçacığı kütleli bir parçacıktır.

beta ışıması tek bir elektrondan oluşur kütlesi yoktur, yüksek hızlı beta ışıması çelikten geçemez ama yok da olmaz muhtemelen çeliğin iç duvarında elektron fazlası oluşturup zaman içinde dış yük olarak iletkenlikten dolayı dışarı atılacaktır.

tüm bunlarla beraber paritikte hiçbir kap tamamen sızdırmaz değildir.
0
orpheus
(15.12.20)
(5)

ingilizce

daisyy
ingilizcemi b1 duzeyinde gelistirmek icin ne yapabilirim kurs demeyin ise yaramadı denendi onaylandı diyeileceginiz bir oneriniz var mı?
ingilizcemi b1 duzeyinde gelistirmek icin ne yapabilirim kurs demeyin ise yaramadı denendi onaylandı diyeileceginiz bir oneriniz var mı?
0
daisyy
(14.12.20)
tek yol var. Her gün düzenli olarak çalışmak. internette epey bir uygulama/kaynak var.
0
but that was just a dream
(14.12.20)
Bol kelime. Her gün 2, 3 saat BBC okuyun. Bilmediğiniz kelimeleri öğrenin. Türkçe altyazılı dizi izleyin. Reddit'e kayıt olun. Yazı yazmaya çalışın. İyi bir grammar kitabı alın. Ne kadar zaman ayırırsanız o kadar gelişir.
0
dissendium
(14.12.20)
kurs işe yaramıyorsa demek ki üzerine düşmüyorsunuz. sihirli bir değnek yok ki size öğretecek. düzenli olarak zaman harcamanız, emek vermeniz gerek. verilen örnekler kurstan daha fazla çaba gerektiren şeyler.
0
bohr atom modeli
(14.12.20)
yabancı hatun agaaaa

edit: inanılmamış hayret. bu sayede çoğunuzdan çok daha iyi şakır şakır konuşuyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.12.20)
Türkçe altyazılı dizi izlemeyin. Zerre faydası yok.
0
put it in your appropriate place
(14.12.20)
(4)

Telefondaki yan tuşlar

dissendium
Telefonumun yan tarafındaki ses açma tuşu kırıldı. Fiyat sorduğumda bir yer tuşların tanesi 20, 30 TL arası dedi, başka bir yer de 10 dolar dedi. İki yer de tümünün değişimi için 150 TL dedi. Daha önce aynı sorunu yaşayan varsa fiyatlar gerçekten bu seviyede mi?
Telefonumun yan tarafındaki ses açma tuşu kırıldı. Fiyat sorduğumda bir yer tuşların tanesi 20, 30 TL arası dedi, başka bir yer de 10 dolar dedi. İki yer de tümünün değişimi için 150 TL dedi. Daha önce aynı sorunu yaşayan varsa fiyatlar gerçekten bu seviyede mi?
0
dissendium
(14.12.20)
Hangi telefon? Modeli ne yani?
0
himmet dayi
(14.12.20)
Samsung J7
0
🌸dissendium
(14.12.20)
Aslında tuşların takım fiyatı 1 2 dolardan fazla değil ama tuş fiyatından hariç ekranın yapıştırıcısının değişmesi gerekecek, işçilik ile birlikte sizden talep edecekleri para 100-200 arası bir şey olur.
0
battal gemalmaz
(14.12.20)
J7 arkadan normal tornavida ile açılıyor. Tuşların tanesi 5 TL. 25 de işçilik alsa toplamda 30TL tuş başına.
0
excespeace
(14.12.20)
(10)

GSS prim borcumu yapılandırayım mı?

hadi ya la
26 yaşındayım, işsizim, ailemle yaşıyorum, hiç gelirim yok.25 yaşı doldurduğumdan beri borcum artıyor.Ne yapmamı önerirsiniz? Şu an 1500 TL civarında borcum gözüküyor.
26 yaşındayım, işsizim, ailemle yaşıyorum, hiç gelirim yok.
25 yaşı doldurduğumdan beri borcum artıyor.

Ne yapmamı önerirsiniz? Şu an 1500 TL civarında borcum gözüküyor.
0
hadi ya la
(14.12.20)
Hiç gelirin yoksa gelir testi yaptır. Borç birikmez.
0
dissendium
(14.12.20)
gelir testi yaptır arkadaş doğru demiş.

ayrıca yapılandıracaksın da ödeyemezsen sonra bir yaptırımı , tüm borcun tek seferde ödenmesi gibi bişey olursa eğer daha zora düşebilirsin. onu da araştır.
0
killerbee
(14.12.20)
gelir testiyle borçtan kurtulmak birlikte yaşadığın haneye asgari ücretin 3 te 1 inden az maaş girmesi gerekiyor diye biliyorum.

bir araştırmanızı öneririm dostum.
0
konsomatrix
(14.12.20)
Gelir testi için baya fakir olman lazım, evdeki birinin üzerine ev araba varsa yapmıyorlar bile. Aylık gelir de kişi başı 800 lira falan olacaktı en son.

Üsttekiler sana uymuyorsa yapılandır.
0
Tochinoshin
(14.12.20)
Yıllar evvel bana da büyük tutarda bir şey yansıtmışlardı. Kafalarına göre af çıkarıp düşürdüler de düşürdüler. Ödeyeni düdüklesinler dedim ben de.
0
IncredibleMau
(14.12.20)
yaşadığın ev gelirinin asgari ücretin 3'te 1'i olması lazım gelir testi yaptırıp muaf olmak için. ailenle yaşıyorsan o iş zor.

zamanında gss'yi aylık 400-500 tl'den başlatmışlardı sonra aylık 70-80 tl'ye düştü. bakarsın ileride muaf tutulursun. sigortalı işe girince eski borçların siliniyor diyorlardı, ama doğru mu bilmem.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(14.12.20)
Yaşım 25 olunca gelir testi yaptırmıştım, haneye çift maaş giriyor, muaf olamadım tabii. Babam ısrar ediyor yapılandır, ödeyelim diye ama ödemek hiç akıl kârı gelmiyor. En kötü ne olabilir ki? İşim düşerse parasını öder hastaneden hizmet alırım sonuçta, değil mi?
0
🌸hadi ya la
(14.12.20)
Gözüken borç, yapılandırılmış şekli zaten.

Gss borçları başvuru aranmaksızın otomatik olarak yapılandırıldı
0
kraltaci
(14.12.20)
ben 20 binliraya yakın gss prim borcu ödedim şaka gibi ama gerçek.

geçmişten toplu borcum vardı ilk çıkığı zaman, 3000 5000 2500 2500 ödedim.(yurtdışında çalıştığım için gelir bildirimi yapamadım en yüksek dilimden borçlandırdılar) ha bitti dedim, bitmemiş, ilaveten bir sürü borç çıkardılar onları da ödedim, zaten her ay düzenli ödemeye başladım ilk ödemelerimi yaptıktan sonra.

yine yetmedi geçtiğimiz sene 2015 yılından kalma borç çıkardılar ona da yasal faiz işletip 100 liralık borcu 900 küsür olarak önüme sürdüler ve onu da ödedim.

ödemeyene bişey yok ama ödemeye başlayınca adamın yakasından düşmüyolar.

en son sgk daki memur dedi, seni gözüne kestirmişler bu kadar da olmaz arkadaşım diye. itiraz mitiraz ettik öyle yaptık böyle ettik ama olmadı yine de ödedim. üstelik türkiyede bile yoktum o tarihlerde, pasaporta, giriş çıkışlara, yabancı yerde çalıştığıma dair bir sürü evrak almama yani hukuki olarak ispatlamama rağmen.
0
killerbee
(14.12.20)
işsiz insandan haraç alan bir sisteme her şey mübah.. evde tek yaşayan işsiz bir arkadaş veya akraba yanına ikametgahınızı taşıma imkanınız olursa gss borcunuz çıkmaz. ya da bildiğim kadarıyla gitmediği halde yurtdışında bir yeri ikametgah gösterenler de varmış.
0
jepa
(14.12.20)
(24)

bir evi fakir gösteren ufak detaylar

proletarier aller lander vereinigt euch
öyle gelip de sunta tezgah lamine parke falan yazmayın buraya daha ufak şeyler arıyorum. ben başlıyorum. evin herhangi bir yerinde şu aletten-aletlerden varsa benim için fakir evidir:https://n11scdn.akamaized.net/a1/450/ev-yasam/vitrifiye-urunler/seramik-siva-alti-ve-siva-ustu-delikli-porselen-sabun
öyle gelip de sunta tezgah lamine parke falan yazmayın buraya daha ufak şeyler arıyorum.

ben başlıyorum. evin herhangi bir yerinde şu aletten-aletlerden varsa benim için fakir evidir:

n11scdn.akamaized.net

www.eykayapi.com

hayati not: linç etmeyin evimde bu seramik zımbırtıdan da var parkelerim de lamine tezgahım da sunta.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.12.20)
musluğa asılı sarı bez
elektrikli ısıtıcı (bimden alınma 100 liralık olanlardan)
tuvalet için ayrı terlik olması
tuzluğun içinde pirinç
dolaplı divan :(
0
theseachange
(13.12.20)
oha bunlar fakfakirlik belirtileri. evde tezgahı kemiren insan eşyaları. hatta bi kademe arttırıp katalitik de ekleyebilirim bunlara.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.12.20)
store.donanimhaber.com

Nedenini bilmiyorum ama öyle bir izlenim oluşturuyor.
0
dissendium
(13.12.20)
arttırıyorum;

içinde deniz kabukları, pullar vs. olan şeffaf jel mum
ortalıkta gezen iskambil destesi
kirli cam kül tablası (sekizgen olandan)
kapaklı ekmek dolabı (ekmeğin niye özel dolabı olsun ya ööööff:D)
herşeyin içine gazete sermek
0
theseachange
(13.12.20)
üzülme ya hepimiz öyleyiz bu kriterlere göre. ki bu kriterleri boşver zaten öyleyiz. neyse sonuçta verdiğin örnek çok iyiydi, ben ufak detay isteyince böyle şeyler arıyordum. ernet ve musluk ucu borusu pek ufak detay değil aslında.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.12.20)
Muhtelif yerlere dikey yaslanmış halılar.
0
IncredibleMau
(13.12.20)
Plastik cicek.
0
(13.12.20)
battal gemalmaz
(13.12.20)
Banyoda doğrudan duvara yapıştırılmış ayna veya bu aynanın bebe mavisi-pembe ucuz ve sert plastikten çerçevesinin olması
Çamaşır makinası örtüsü
Bürümcüklü koltuk örtüsü : everyg.com
0
irene
(13.12.20)
Üzerinde renkli plastiği olan sürahi.
Marketten alınmış, üzerinde kabartma beneklerin olduğu su bardağı.
Plastik tabure.
0
ruhen hastayim ben
(13.12.20)
Banyoda legen ve kova.
0
(13.12.20)
kimse yazmamış;

- yoğurt kabına konan saksı çiçekleri
0
condom kurşunu
(13.12.20)
abiler ablalar iyi güzel de çok bariz şeyler yazıyorsunuz olmuyor ki böyle. ufak detay diyordum :((

edit: hadi bir iki şey daha ekleyeyim. metal evye, çıplak ampul, geniş alanları komple kapatan halı-yolluk ve son olarak tezgah üstündeki şu karolar:

encrypted-tbn0.gstatic.com

edit 2: valarmurgulis çünkü banyoda yerler ıslanıyorsa ortamda bir fakirlik var demektir.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.12.20)
Hepsini anladım da tuvalet için farklı bir terlik olması niye fakirlik oluyor onu anlamadım.

Kendi cevabım gelirsem de işyerlerinin reklam için yaptığı saatler, takvimler vs.
www.google.com
0
valarmurgulis
(13.12.20)
çünkü alaturka tuvaletlerde olur ve taharet alırken yerler falan ıslanır :D o suyu öbür odalara taşımamak için tuvalet terliği olur.

hatta tuvalette plastik maşrapa olur. sifon vanasına yapma çiçekler falan asılır.

ek olarak:
fayanslara sticker yapıştırmak
üzerlik denilen nohutumsu kuru tohumların ipe dizilerek yapıldığı süs eşyası
0
theseachange
(13.12.20)
Gırgır süpürge
Çöp kovasına geçirilmiş market poşeti
El örgüsü çarkı felek paspas
Düz elektrik anahtarları ve prizler, görsel olmadan anlatmak zor ama bilenler hatırlamıştır.
Plastik su ısıtıcı (sapsız cezve gibi olanlardan olacak)
Sapı plastik meyve bıçağı (ucu 5 cm falçata gibi olanlar)
0
istege bagli sigortasiz
(13.12.20)
Proletarier kardeşim ufak detay dediğin çıplak ampul mü? Benim evde bile 3 tane çıplak ampul var. İlla maaşımızı mı yazalım buraya...
0
irene
(13.12.20)
mutfaktaki sarı bez en zengin evde bile olur fakat siz görmezsiniz. yardımcı onu kullanır gerekirse atar veya bir yere saklar.
0
nuisance
(13.12.20)
@irene insanı-evi fakir yapan detaylar değil bu arada sorum aslında bir evi fakir gösteren ufak detaylar.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.12.20)
O zaman ütü masasının ortalıkta olması ve üzerine atılmış kot pantolon, hatta pantolonun kemeri eskimiş sarkıyor böyle. Kot da kotluktan çıkmış, bollaşmış ve de allı güllü nevresimler yatak odasında.
0
irene
(13.12.20)
İçinde x seyahat falan yazan promosyon duvar saati, promosyon takvim.
0
nickimin hakkini veremedim
(13.12.20)
@theseachange şimdi alaturka tuvaleti olmayan evlerde tuvalete nasıl gidiliyor bana açıklayabilir misin?orası ne olursa olsun ıslanıyor Bi şekilde.
0
valarmurgulis
(13.12.20)
fırfırlı tüylü tığ işli damacana örtüleri olabilir. şöyle mesela:
2.bp.blogspot.com

şu tür renk, malzeme ve estetiğe sahip her item:
www.altuntasgrup.com.tr

şu tür plastik ve özellikle bu kahverengi renge sahip ayakkabılıklar:
n11scdn.akamaized.net

dantel görünümlüsünden muşamba masa örtüsü:
www.ortucum.com

böyle dokulu, hafif parlaklı muşamba gibi duvar kağıtları oluyor, onlar da olur. böyle bir kenarı kalkmış ya da yırtılmış olur falan.
0
nimberjack
(13.12.20)
Bunlar fakirlik degil de milletce ne kadar da zevksiz oldugumuzun gostergeleri..

Yurtdisinda, kirasinin, cocougun ozel okulunun sirket tarafindan odendigi bir expat olarak Turkiye'de calisip gelmis birinin yaptirdigi Gulbag'a bir gece vakti tasiyip birakiverseniz asla siritmayacak denli Turk mimarisine sahip bir apartmanda oturuyorum. Evin icinde merinos cekyatlar, merinos salon takimlari, mutfakta o katlanabilen masa, hatta kaplamasi kalkmis sokulmus ama 3. kalite muteahit isi mutfak dolap kapaklari falan olan bir evde oturuyorum. Herkes sinif atladigimi falan dusunuyor. Oyle de bir ironi var.

Zevksiziz zevksizligimizi bir de ihrac etmisiz yani.

Ama eve girince gurbetten memlekete donmus gibi oluyor :)
0
SevdaliBulut
(13.12.20)
(2)

Şu parçanın tam adı nedir?

Depik
https://imgyukle.com/i/YpF9heİnternette bulamadım.
imgyukle.com

İnternette bulamadım.
0
Depik
(12.12.20)
3-way elbow, PVC connector yazınca çıkıyor.
0
dissendium
(12.12.20)
Üçlü köşe boru bağlantısı
0
Erva
(12.12.20)
(9)

öğretmenler kaç puanla atanıyor/atanamıyor?

avatar is back
son günlerde neredeyse milyonlarca tweet'le gündemdeler. müthiş bir azim valla tebrik ederim. biraz baktım da çok kişi yakınıyor kaç yıllık emeğim boşa gitti falan diyeninden, kpss çalışmaktan atanamadan profesör oldum diyene kadar çok kişi var. ortalama branş bazında veya sınıf öğretmenlikte puanla
son günlerde neredeyse milyonlarca tweet'le gündemdeler. müthiş bir azim valla tebrik ederim. biraz baktım da çok kişi yakınıyor kaç yıllık emeğim boşa gitti falan diyeninden, kpss çalışmaktan atanamadan profesör oldum diyene kadar çok kişi var. ortalama branş bazında veya sınıf öğretmenlikte puanlar ne seviyede ki?

bir de mesela 60bin atama isteniyor, tek kalem de bu kadar çok atama oluyor mu yahu?
0
avatar is back
(12.12.20)
Ben 80le atanamıyorum (alan pdr). Atanma puanları branşa göre baya değişiyor ayrıca. Pdr’de atanamayan kişinin puanıyla diğer branşlarda derecede falan olabiliyosun. 60 bin isteyenler ben gibi sınırın altında kalanlar. O sayıda atama ihtimali çok düşük bence ama geçen sene 40 bin atadılar mesela.
0
Hazelelif18
(12.12.20)
Alanına göre değişir ama 70-74 arası p10 puanıyla ve eğer şu branşlardan birindeysen kesin atanırsın:

- Din kültürü
- Lise matematik
- Okul öncesi (bunun puanı 60 bile olabilir)
- İngilizce
- Sınıf öğretmenliği
- Türkçe öğretmenliği

80 bile alsan atanamayacağın bir örnek branş:

- Felsefe
0
Avoiding The Puddle
(12.12.20)
@hazalelif18 ve @Avoiding The Puddle

kpss'de o puanlar zaten kolay değil mi? kpss'ye girmedim ama bi arkadaşım hiç çalışmadan girip 78 civarı almıştı. yoksa bu alan bilgisi kısmı mı çok zor?
0
🌸avatar is back
(12.12.20)
Geçen sene pdr birincisi 84 almıştı bu sene 87 sanırım. 90lara çıkan yok bizde. Bir de yığılma faktörü var 1 soruyla çok kişi oynuyor sıralama. Ama tabiki 80 yüksek bir puan değil fazla haklısınız.
0
Hazelelif18
(12.12.20)
KPSS'nin sözel ve eşit ağırlık kısımlarında (yani branş ve bilgine göre konuşuyorum) matematik çok ayrıştırıcı bir yere sahip.

Senin o arkadaşın muhtemelen matematiği çok iyi yapmış, 25 net falan çıkartmış olmalı. Bir de standart sapması yüksek olan bonus sorular var.

ÖABT'de de 20 net barajını geçenler güzel puanlar elde edebiliyor. Eğitim bilimleri safi ezber işi onu zaten geç.
0
Avoiding The Puddle
(12.12.20)
Sağda solda atama tweetleri atanlar genelde yıllarca kpss’ye girmiş ve 70’den yukarıya çıkamamış kişiler oluyor. Benim atandığım dönem 40 bin alım olmuştu bunlara hala yetmemişti. Daha fazlasını istemişlerdi, görüyorum ki hala istemeye devam ediyorlar.

Bir de sınıf öğretmeni olarak şu konuda ufak bir sitem edeceğim. Sınıf öğretmenliği atamalarındaki taban puanın 70’lerde olması çok eleştiriliyor ancak 70 alan bir sınıfçı da insanların bir gününü bile geçirmek istemeyeceği yerlerde görev yapmak durumunda kalıyor. Yani öyle imrenilecek bir durumları yok, aksine insan acıyor. Mesela ben istanbul’un en güzel ilçelerinden birinde doğup büyüdüm. Ege veya iç anadolu bölgesini bile beğenmeyip tercih vermedim. Daha sonra İstanbul’da yine güzel bir ilçeye atandım. Bu da 70’lerde bir puanla maalesef çok zor. Demek istediğim, taban puana bakarak hedef belirlemek insanı yanıltır. Hangi branştan olursanız olun yüksek bir puan alırsanız zaten güzel bir yere atanırsınız.

Ekleme: Ben de kpss’ye ilk girdiğim zaman 89 almıştım. Maalesef p10 türü öğretmenlik için yeterli olmuyor. Eğitim bilimleri ve alan eğitimi gk ve gy’den daha zor. Bu da puanları düşürüyor.
0
ruhen hastayim ben
(12.12.20)
Lol
Neredeyse en fazla atama yapılan bölüm sınıf öğretmenliği. Biri de gelmiş tweet atanlar 70' aşamayanlar diyor. Arkadaşın coğrafya, kimya, biyolojiye ayrılan kontenjanlardan haberi yok galiba. 80-85+ alıp atanamayan on binlerce insan var. Güler misin ağlar mısın.
0
The colors of my sea perfect color me
(12.12.20)
Tweet atanlar 70'i geçememiş diye düşünenler bayağı yanılıyor. Fizik öğretmenleri 88, 89 ile atanamıyorlar çünkü kontenjan yeterli değil. Atanmayı sağlayan şey aslında tamamen kontenjan. Kontenjan ne kadar yüksek olursa puanlar o kadar düşer. Sınıf öğretmenliği üzerinden değerlendirmek iyi bir yaklaşım değil çünkü Türkiye'de en fazla kontenjana sahip olan bölümlerden biri.
0
dissendium
(12.12.20)
Alanına göre epey değişken +1
Benim branş özel eğitim, bizde geçen Ağustos atamasında 66’ya kadar düşmüştü, keza okul öncesi de öyle. Sınıfçılar da sanırım 70 küserlerde seyrediyor.

60 bin atama ise bence hiç gerçekçi bir beklenti değil, yani vermezler o kadar kontenjan. 20 bin sabit hadi en fazla 30 bin olur.

Tweet atanların profile gelirsek; hadi kontenjanı olmayan veya kuş kadar kontenjan verilen, gerçekten atanması imkansıza yakın olan bölümleri bir kenara ayırıyorum ama Türkçe öğretmenliği, sosyal bilgiler, sınıf öğretmenliği gibi alanlardan mezun olup da atanamıyoruz diye ağlayanları da anlayamıyorum.
Etrafımdan çokça şahidim, bu bölümlerden mezun olup canını dişine takıp çalışarak yeterli puanı alıp atanan arkadaşlarım var. Yani imkansız olsa, kontenjan olmasa neyse de bu dediğim alanlardan mezun olup da söylenenleri anlamıyor ve samimi bulmuyorum.
Bunlar da ağlıyorsa fizik, felsefe, edebiyat gibi alanlardan mezun olanlar ne yapsın yani?

Ha gönül ister ki özelde şartlar iyileştirilsin, millet atanmak için kendini yırtmasın ama Türkiye gerçeği maalesef. Öğretmenlik okuyunca insanlar en büyük çareyi atanmakta görüyor.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.12.20)
(5)

cv taslağı atar mısınız?

Tochinoshin
2. bir sayfayı geçmemeli değil mi ikinci sayfaya bakılmıyor?3. özel ders tecrübesi cv'ye nasıl yazılmalı? iş tecrübesi kısmı altına altına "YDS'ye yönelik İngilizce özel ders, 2017-devam ediyor" gibi olabilir mi?
2. bir sayfayı geçmemeli değil mi ikinci sayfaya bakılmıyor?

3. özel ders tecrübesi cv'ye nasıl yazılmalı? iş tecrübesi kısmı altına altına "YDS'ye yönelik İngilizce özel ders, 2017-devam ediyor" gibi olabilir mi?
0
Tochinoshin
(12.12.20)
2. Bir sayfayı geçmemeli fikrini saçma buluyorum. Bir sayfaya her şeyi sığdırmak bayağı uğraştırıcı ve anlamsız. Tam tersi, iş tecrübelerini açıklarsan, yapabildiklerini yazarsan CV dolu gözükür ve daha çok incelenir. Bir sayfa CV'ye bomboş da diyebilirler. CV bir çeşit kendini pazarlama alanıdır. İki sayfa yazmak istiyorsan iki sayfa yaz. Bu benim kendi tecrübem.

3. CV işe göre yazılırsa daha isabetli olur. Başvuracağınız yer özel dersi tecrübesine sahip olmanızı önemsiyor mu? Önemsemiyorsa yazmaya gerek yok.
0
dissendium
(12.12.20)
arkadaşlar insanlar çok üşengeç ve ilgisiz. bir sayfayı geçirmenizi önermem. ayrıca "YDS'ye yönelik İngilizce özel ders, 2017-devam ediyor" yerine "Yabancı dil özel ders" demeyi tercih ederdim. unutmayın ki orda önemli olan ne yaptığınız, neyi nasıl yaptığınız değil. merak ediyorlarsa onlar sorsunlar. burada gerekli olan şey sizin "özel ders" verebiliyor oluşunuz bence. umarım aradığınız işi bulursunuz.
0
pietro
(12.12.20)
2 sayfayi gecirmiyorum ben.
0
baldur2
(12.12.20)
Canva'da gayet hoş ve 1 sayfaya sığdırabileceğiniz taslaklar var.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(12.12.20)
10+ senelik ve de farkli farkli bir suru sirkette calistiginiz bir kariyeriniz yoksa bir sayfayi asmasi abes. kendinizi kisa ve oz bir sekilde ifade etmek onemli bir yetenek bir de gereksiz laf kalabaligi varsa cv'de, okuyanda antipati yaratabilir.

o yuzden oluyorsa bir sayfayla kisitlamakta fayda var.
0
hot potato
(12.12.20)
(2)

2014’te gündem olan garip internet sitesi neydi?

belgesiz zamir
Selamlar dostlar. Muhakkak ki hatırlarsınız, 2014’te sanırım yurt dışında yaşayan bir adamın internet sitesi sözlükte baya gündem olmuştu. Her bir sayfada görsel ve altında garip açıklamalar vardı. Dünden beri ne alakaysa aklıma takıldı, bulamıyorum da bir türlü. Hatırlayan dostlarımız sitenin adını
Selamlar dostlar. Muhakkak ki hatırlarsınız, 2014’te sanırım yurt dışında yaşayan bir adamın internet sitesi sözlükte baya gündem olmuştu. Her bir sayfada görsel ve altında garip açıklamalar vardı. Dünden beri ne alakaysa aklıma takıldı, bulamıyorum da bir türlü. Hatırlayan dostlarımız sitenin adını yazabilir mi acaba? Teşekkürler.
0
belgesiz zamir
(10.12.20)
Sümer gibi bir şeydi adı. Siteyi bilmiyorum.
0
dissendium
(10.12.20)
Aynen, site sahibinin adı sümer’di :)
0
🌸belgesiz zamir
(10.12.20)
(8)

Hayalleriniz, Hedefleriniz ve Arzularınız önümüzdeki sene ve seneler

put it in your appropriate place
Yeni yıla girmek üzereken Hayalleriniz, Hedefleriniz ve Arzularınız ne durumda? Senelik olur, uzun vadede olur.Sabah 8 akşam 5 masa başı kurumsal firmada çalışıyorum, sene sonunda 7 yıl bitmiş olacak.Yaş düz hesap 32. Şahsen 40 yaşıma geldiğimde `düz klişe bir beyaz yakalı tipi` olmak istemiyorum. A
Yeni yıla girmek üzereken Hayalleriniz, Hedefleriniz ve Arzularınız ne durumda? Senelik olur, uzun vadede olur.

Sabah 8 akşam 5 masa başı kurumsal firmada çalışıyorum, sene sonunda 7 yıl bitmiş olacak.

Yaş düz hesap 32. Şahsen 40 yaşıma geldiğimde düz klişe bir beyaz yakalı tipi olmak istemiyorum. Aylar sonra bugün ofise gittim, bir dertlendim yav.

Geriye dönüp baktığımda iyi bu hayatı yaşadım diyebileceğim bir hayat istiyorum kısaca. Bir şeyler yapmaya da çalışıyorum.


Kitap okuyan biriyim. Sene 2017 filan. Yaş 28 o zaman. Dedim 35 olduğumda, sahip olduğum tek şeyin kitaplar olmasını istemiyorum. Nitekim de olmadı. Birkaç sene içerisinde elimden geldiğince yaptım bir şeyler. İşte yurtdışı gezmesi olsun, İngilizce olsun, sinmeası tiyatrosu.


Bu sene yalan oldu. Gene bir şeyler yaptım ama ne bileyim, geçen seneyi özlüyorum.

Seneye neler yapabilirim bilmiyorum. Spora gitmek en büyük niyetim. Konuşma bozukluğum var. R, L ve Y harflerine dilim dönmüyor. Pandemi azalırsa bu ikisine odaklanabilirim.

Sizin neler?
0
put it in your appropriate place
(09.12.20)
ana işinden sonra ikinci bir iş öğren. eski sscb eğitim sistemi. ve bu ülkeden nasıl gidebiliyorsan git. 55 yaşındaki yazar tavsiyesi
0
ankarakecisi
(09.12.20)
beyaz yakayım ama kot pantolon tshirt ile işe giden versiyondan, iş beni sıkmamakla beraber 45 yaşımdan sonra dayanabileceğimi sanmıyorum. onun için 45-50 yaş arası için premium tesisat işi yapan şirket kurma hayalim var. sözleşme ile çalışacağız en temiz ve en hızlı işi yapacağız :) şu an da evde elektrik hariç tesisat anlamında kendi başıma yapamadığım hiç bir şey yok, bilgiyi genişletmek için senelerce antreman yapacağım.

kısa dönem hedef ise pandamı sonrası avrupada aynı sene 4-5 büyük rock festivaline katılmak.
0
ludwig boltzmann
(09.12.20)
35'e gelmeden borsadan, çalışmama gerek kalmayacak şekilde gelir sağlamak ve bir veterinerde çalışmaya devam etmek.
0
Amory Lorch
(09.12.20)
ben de beyaz yakayım, teknik bir iş yapıyorum. bizim sektörde (it) acayip büyük bir potansiyel ve para var, bu alanda ilerlemeye çalışıyorum. onun dışında hobi olarak video çekmeyi öğrendim bu sene, bir sürü kitap okudum, spor yapıyorum bisiklet sürüyorum, gezmeyi seviyorum, yazmayı seviyorum. covid öncesi dönemde bol bol gezdim, bir sürü anı biriktirdim, video foto bir sürü şey var. yani genel olarak böyle gitse okeyim yav.

benim tek derdim sevdiklerimin yaşlanması ve onları kaybetmek, onlara güzel bi hayat yaşatmak, onun dışında pek bi şey kafama takılmıyor hayatımla ilgili.
0
roket adam
(09.12.20)
0 hedef, 0 arzu, 0 hayal olarak 2020'yi uğurlayacam.

Bu sene pandemiden bağımsız olarak üstümden geçti.

Bir ton hobim var, uğraş istesem bulur yaparım. Ama keyif almıyorum. Motivasyon diye bir şey kalmadı. Bayağı depresyondayım. Alışverişe falan sarmamdan belli. Sürekli bir şey almak istiyorum ama malum her halt zamlandı.

En son gittim Grogu oyuncağı aldım. Canım sıkıldıkça kafasına vuruyorum, force çekiyor. :p

Yaş 32, iki aya 33 oluyorum. Hayatı kaçırmışsım gibi.

Bu ara popüler olan söylem halimi özetliyor ya. İncinmişim. :D
0
faith no more
(09.12.20)
26 yaşındayım. bir şey kalmadı açıkçası. hep hayal kurdum, hep bir şeyler istedim, en depresif zamanımda bile bir şekilde ümidim vardı. yıllar içinde sürekli başa sardığımı görüyorum. yeni yıldan hiçbir beklentim yok. eğer ölmeyeceksem sanırım sağlıklı olmayı dileyebilirim, çünkü sağlıksız olmak gerçekten zor ve üzücü olmalı. sağlıklı olmak bile yeterince lüks zaten benim için, fazlasını beklemiyorum. beklemek de değil mesele zaten, olmayacağını biliyorum. annem ve kardeşim üzülmeyecek olsa ölmeyi isterdim belki. sıkıldım. bir yere varamıyorum. o yüzden bir şey beklemiyorum artık.
0
der meister
(10.12.20)
Düşününce kabaca iki isteğim var. Birincisi ABD'de sevdiğim bir işi yaparak yaşamak. İkincisi de kendi işimi kurabilmek. Artık 40 yaşında mı olur, hiç olmaz mı, orasını bilmiyorum. Sevdiğim şeyleri hedef hâline getirerek onları değersizleştirmem. Film izlemeyi seviyorum ama bir tane bile izlenecek filmler listesi yapmadım bugüne kadar. Bazı şeyler sırf hayat güzel olsun diye yapılmaz bence.
0
dissendium
(10.12.20)
2020 koronadan bağımsız olarak üstümden geçti +1
Yine de çok şükür sağlıklıyım ve işim var.

Hedef: minnoşumla daha da çok gezmek, biraz daha uzak yerlere gidebilmek. Kışlık ekipman edinip kışın da kamp yapmak. Yabanilik yapmamak ve insan içine karışmak için kendimi zorlamak.

Arzu: kafama göre biriyle tanışsam, hatta ilk görüşte aşık olsak fln, güzel olurdu.

Hayal: lotoyu tutturup istifa etmek :/
0
pati
(10.12.20)
(17)

kimligini yenilemeyen?

müptezel dostoyevski
cevremde 1 kisi bile kalmadi kimligini yenilemeyen, tek ben kaldim galiba, var mi 2023 e kadar bekleyen ben gibi birileri
cevremde 1 kisi bile kalmadi kimligini yenilemeyen, tek ben kaldim galiba, var mi 2023 e kadar bekleyen ben gibi birileri
0
müptezel dostoyevski
(09.12.20)
ben :D ne o öyle kredi kartı gibi ben onu kesin kaybederim
0
false pretension
(09.12.20)
Ben de varım. Değiştirmeye üşeniyorum.
0
dissendium
(09.12.20)
benimki 2003'ten kalma.
0
misterturist
(09.12.20)
Yenilemedim, artik ne zaman cektirdigimi bile hatirlamadigim bir fotografimin oldugu eski kimligimi kullaniyorum hala.
0
(09.12.20)
ne para kaptırcan boşver
0
alperz
(09.12.20)
benim de eski hala.
0
prezarlatif
(09.12.20)
Benimki de eski. Kendi rızamla şart olmadıkça vesikalık fotoğraf çektirmemek için son güne kadar direnirim diye düşünüyorum.
0
hair freak
(09.12.20)
2023'e kadar uzatıldı mı ya o? Vallahi rahatladım, ben bu aralar iş yerinden izin almayı düşünüyordum değiştirmek için, boşuna gerilmişim.
0
rahip janick
(09.12.20)
Gı +1
benimki de eski.
noterlerde falan bazen ukalalık edip "değiştirmeniz lazıaam" diyenler oluyor ama bir sorun da yaşamadım.
2023'e kadar uzatıldığını bilmiyordum, öğrendiğim iyi oldu.
0
blatta hiberna
(09.12.20)
Benimki de eski
0
peki madem
(09.12.20)
kimlikler için süre kısıtlaması yok.

ehliyetler için 2023 son.
0
nuisance
(09.12.20)
Ben ilk çıktığında hem kimlik hem ehliyeti yenilemiştim ama eşim hala ikisini de yenilemedi.
0
battal gemalmaz
(09.12.20)
benim de eski. ölmezsem değiştiririm :/
0
naksidil
(09.12.20)
Eski benim de.
0
playing star again
(09.12.20)
pandemi nedeniyle milletin kimlik yenileme onceligi kalmamis olabilir, dolayisiyla nufus mudurlukleri biraz tenha olabilir, tam da degistirmek icin guzel bir zaman. bence gidip degistir.
0
exlibris
(09.12.20)
Ben de yenilemedim hala.
0
ms brownstone
(09.12.20)
Noterde sıkıntı yaşadığım için yenilettim ben de, ev alırken problem çıkardılar.
0
roket adam
(09.12.20)
(8)

En sevdiğiniz ve en sevmediğiniz/gıcık olduğunuz süper kahraman

yazdonumu
Hangisidir? Ve neden?Benim en sevdiğim Batman. Çünkü yok mutasyonmuş vay efendim uzaylıymış falan olayları yok. Bilimi,teknolojiyi ve zekâsını kullanıyor.pek haz etmediğim Superman. Küçükken uzaylı olmadığım için superman olmayı hayal edemezdim ama batman da normal insan olduğu için batman olmayı ha
Hangisidir? Ve neden?
Benim en sevdiğim Batman. Çünkü yok mutasyonmuş vay efendim uzaylıymış falan olayları yok. Bilimi,teknolojiyi ve zekâsını kullanıyor.pek haz etmediğim Superman. Küçükken uzaylı olmadığım için superman olmayı hayal edemezdim ama batman da normal insan olduğu için batman olmayı hayal edebilirdim. Sanırım o yüzden Batman en sevdiğim. (Aslında en sevdiğim süper kahraman Darkwing Duck ama şimdi onu süperkahraman saymıyor etrafımdakiler ondan Batman yazdım)
0
yazdonumu
(08.12.20)
süper kahramanların hepsine gıcık oluyorum.
0
AlsterWasser
(08.12.20)
captan amerika kadar gıcık bir karakter yok çizgi film olsun, film olsun.
favorite ise hulk. kafasına göre bam bam.
0
duyurukullanıcısı
(08.12.20)
Örümcek Adam'ı severim. Kahramanlık görevini hiç bırakmadı. Batman öyle değil. Canı isteyince kahramanlık yapıyor, istemeyince gidiyor. Gündüz uyuyor. Bu halkın gündüz sorunu olmuyor mu? Batman olsa olsa part-time kahraman olabilir.
0
dissendium
(08.12.20)
spiderman'i çocukluğumdan beri çok severim.
çizgi filmini (90'lardaki the animated series) hiç kaçırmazdım, hâlâ yemek yerken falan açıp izlerim arada bir.
jenerik müziğine de bayılırım.
new york sokaklarını, esprilerini, atmosferini çok seviyorum.

batman'i de seviyorum, gotham falan, o dark havası hoşuma gidiyor.
dark knight serisini, hikâyesini de seviyorum.
gerçekçi olduğu için belki.

captain america sevimsiz bence ama oturup da izlemedim açıkçası.
batman ve spiderman dışında pek süper kahraman kültürüm yok.

edit:
bu arada deadpool'u da seviyorum ama filmi çekilene kadar haberim bile yoktu süper kahraman olarak.
filmler dışında da bir şeyini bilmiyorum, okumadım.
ryan reynolds'a genel olarak güldüğüm için deadpool'u da sevmiş olabilirim.
0
blatta hiberna
(08.12.20)
En sevdigim maske idi. Hiçbir derdi yok. Dünya şeyime minare diğer şeyime. Tek derdi Coco bongo da dans etmek.
Dünyayı kurtarmaya çalışan hiçbir süper kahramanı sevmiyorum.
Konuyla alakasız ama terminator u çok seviyorum. Çok delikanlı adam.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.12.20)
En sevdiğim benim de Batman. Sebebi de seninkiyle birebir aynı. Olağanüstü bir gücü yok. Parasını iyi işlerde kullanıyor.

En sevmediğim Wonder Woman. Sanırım sebebi Gal Gadot. Bence çok sıradan bir güzelliği var ama kadına tanrıça gibi davranılıyor.
0
himmet dayi
(09.12.20)
Süper sayılır mı bilmiyorum ama batman in sayıldığı yerde John constantine süperin de süperidir.

En nefret ettiğim de captain america.
0
Giovanni Pipitto
(09.12.20)
Örümcek adamı severim, çünkü bizden biri. Esprili, komik, eğlenceli, Zeki ve çalışkan bir öğrenci. Adam hem okuyor hem çalışıyor. Sonunda hem bilim adamı hem de süper kahraman oluyor. Sanırım dünya üzerinde en çok sevilen kahraman diye okumuştum. Bir de kimseyi öldürmemiş kötü karakterlerden, çizgi romanların sonlarına doğru kendisinin gücünün uyguladığından kat be kat daha yüksek olduğunu ama incitmemek için hepsini açığa çıkarmadığı gibi bir şey de görmüştüm. Fox kids’te yayınlanan 94 yapımı çizgi filmini çok severim, zaten en iyi örümcek adam evreni olduğu kabul edilir, sonunda yine stan lee çıkıyor, Allah rahmet eylesin,

Wolverine’i de aşırı severim. Hem çizgi filmden hem de Hugh jackmandan ötürü :)

Sevmediğim ise kaptan Amerika bana göre vasıfsız, bu kılkuyruk yerine başka birine super soldier enjekte edilseydi saha çok işe yarar bir adam olurdu. Zaten kendisi tamamen 2.dünya savaşı propagandasıdır.
0
Hallegadola
(09.12.20)
(1)

Tedarik Zinciri veya Risk Yönetimi

lorenz egrisi
Arkadaşlar merhaba,Yeni mezun sayılırım(ekonometri) ve önümde iki iş seçeneği var; Birincisi uluslararası bir firmada sipariş ve dağıtım uzman yardımcısı pozisyonu ki tedarik zinciri bölüm müdürüne bağlı olarak çalışacağım ve SAP SD üzerinden çalışacağım. Sipariş takibi, stok kontrolü vs vs.İkinci i
Arkadaşlar merhaba,
Yeni mezun sayılırım(ekonometri) ve önümde iki iş seçeneği var;
Birincisi uluslararası bir firmada sipariş ve dağıtım uzman yardımcısı pozisyonu ki tedarik zinciri bölüm müdürüne bağlı olarak çalışacağım ve SAP SD üzerinden çalışacağım. Sipariş takibi, stok kontrolü vs vs.
İkinci iş seçeneği ise risk yönetimi, denetim, karapara aklamayı önleme ve uyum üzerine. Bu firma yerli bir firma ve çok da kurumsal olduğunu zannetmiyorum açıkcası. Departmanda ben ve bölüm müdürü olacağız.
Bana kalırsa, tedarik zinciri ilgimi çekiyor. Ama sizce yapacağım iş(sipariş ve dağıtım uzman yardımcısı) tedarik zincirini ne kadar kapsar? Ya da siz olsanız hangsini seçerdiniz?

Teşekkür ederim.
0
lorenz egrisi
(07.12.20)
Ben olsam tedarik zincirini seçerdim. Gördüğüm kadarıyla endüstri mühendislerinin de çalıştığı bir alan. Tecrübe kazanılırsa büyük yerlere girilebilir.
0
dissendium
(07.12.20)
(3)

Askerlik tecil sonrası durumlarla alakalı yardım alabilir miyim?

Dartagnan
Ben yeni mezunum. 2 sene sonraya tecil oldu askerliğim. Şu an tecilimi bozmak istesem bozabiliyor muyum?Bozmak için nasıl prosedür gerekiyor?Ve bu prosedür sonrası beni askere ortalama ne kadar zaman sonraya çağırırlar?Tecrübeli erkekler yardımcı olursa çok memnun olurum.
Ben yeni mezunum. 2 sene sonraya tecil oldu askerliğim. Şu an tecilimi bozmak istesem bozabiliyor muyum?

Bozmak için nasıl prosedür gerekiyor?

Ve bu prosedür sonrası beni askere ortalama ne kadar zaman sonraya çağırırlar?

Tecrübeli erkekler yardımcı olursa çok memnun olurum.
0
Dartagnan
(07.12.20)
Celp dönemlerini araştırın. Bu dönemler dışında askere gidemezsiniz. Ben mayıs celbinde gitmiştim. Başvurumu da 1 ay kadar önce yapmıştım. Askerlik şubesine en yakın celp dönemi için başvuru süresi içinde giderseniz başvurunuzu yapabilirsiniz. Bir süre sonra da birliğiniz açıklanır.
0
dissendium
(07.12.20)
askerlik şubesine istediğin anda tecili bozdurma dilekçesi verebilirsin ama askeriye seni ne zaman isterse o zaman alır.

ilk celp döneminde de gidebilirsin 2 sene sonra da tamamen onların insiyatifine kalmış.
0
killerbee
(07.12.20)
Eskiden, celp dönemlerinin yaklaşık 2 ay önce biten başvuruları oluyordu. Mesela kasım celbinde gitmek için 31 ağustos son başvuru tarihiydi. Şimdiki sistemi bilmiyorum. Covid de etkiliyor tabi. En doğru bilgiyi askerlik şubesinden alırsınız. Celp dönemlerini ve son başvuru tarihlerini söylerler size.
0
the coon
(07.12.20)
(21)

sokağa çıkma yasağı sizi de bu sefer çok boğdu mu?

proletarier aller lander vereinigt euch
ilk 2-2,5 aylık süreçte bu kadar bunalmamıştım da şimdi afakanlar basıyor soda şişesine oturasım geliyor sizde de böyle mi durumlar?
ilk 2-2,5 aylık süreçte bu kadar bunalmamıştım da şimdi afakanlar basıyor soda şişesine oturasım geliyor sizde de böyle mi durumlar?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.12.20)
hava kötü olsa zaten yasak olmasa da dışarı çıkasım gelmez, ama bu hafta sonu hava bu kadar güzelken eve tıkılmaktan bunaldım evet :(

ilk başlarda bana da bu kadar koymuyordu ama koronayla ilgili her şeyden, aylardır her yerde korona görmekten duymaktan o kadar bıktım ve bunaldım ki şimdi bayağı koyuyor.
0
pati
(06.12.20)
ben alışkınım çok sıkılmadım. ama internet olmasaydı durum daha değişik olabilirdi...
0
false pretension
(06.12.20)
Tüm aile üyeleri evde olunca normalden fazla ses oluyor. Sessizliği seven biri olarak kafam şişiyor. Yasağın en kötü taraflarından biri bu bence.
0
dissendium
(06.12.20)
Ben asiri mutluyum. Tamam cikaak iyiydi ama sikayet etmek yerine evde vaktimi degerlendirdim, beklettigim evdeki bazi isleri yaptim, kitap okudum, dizi izledim, tembellik yaptim, pencere pervazlarini bile sildim, kirlenmis :)) kisacasi; sizin elinizde sikilmak veya sikilmamak
0
mor oje
(06.12.20)
Hayır, aksine dönüşümüm bitiyor yarın işe gideceğim iki hafta, hiç istemiyorum gitmek. Ev iyi ya.
0
Hallegadola
(06.12.20)
Spora ve akşam dışarıya çıkamamak dışında bir sorun yok. Herşeye alışıyor insan. Yasak hepimizin sağlığı için, sokağa bak bomboş ne tuhaf bir şey. Yüzyılda 1 gelir böylesi bir olay keyfini çıkar diyorum kendime.
0
Amory Lorch
(06.12.20)
Ben ilk yasaklarda daha çok boğulmuştum sanki. Sağlık çalışanı olduğum için her gün hastaneye ve sık sık nöbete gidip bir de üstüne her gün evde olmak aşırı kötüydü. Sonra istifam kabul oldu da kafam rahat şimdi asjsj. Bir de evi değiştirmemizin de etkisi var herhalde bende. İlk yasaklardaki evimiz balkonsuz ve çok eskiydi. Şimdi büyük teras var da açık havaya çıkabiliyorum içerde bunaldıkça.
0
ms brownstone
(06.12.20)
Evcimen biri olmama rağmen beni de boğdu. İlk yasaktaki keyif kalmadı artık. Film izlerim dedim ama saatlerdir izleyecek bişey bulamıyorum. Sabrımız kalmamıştır.
0
IncredibleMau
(06.12.20)
Bende de böyle oldu. İlkinde çok iyi gelmişti ama şimdi hiçbir şeye odaklanamıyorum, çalışamıyorum falan. Tatsız.
0
plutongezegendegilmi
(06.12.20)
Alıştım artık yadırgamıyorum
0
kondansator
(07.12.20)
boğulmadım, aksine evde yapılması gereken ve ertelediğim bir sürü şey vardı, onları hallettim.
biraz da yorulmuştum son zamanlarda, dinlendim.
iyi bile geldi sayılır.
0
blatta hiberna
(07.12.20)
Kesinlikle çok boğdu. Sürekli evden çalışıyıyorum bir de, her sabah uyandığımda ne yapıyorum ben neden yaşıyorum gibi düşünceler doluyor kafama.
0
roket adam
(07.12.20)
işim gereği sürekli dışarıdayım ve kalabalık ortamlardayım. covide yakalanmamam mucize. bana kalsa hiç çıkmam keşke evden çalışabilseydim :(
0
kestane gürgen palamut
(07.12.20)
baya bunalım takılıyoruz evet.
0
duyurukullanıcısı
(07.12.20)
dunya depresyon, kaygi ve intihar oranlari tavan yapmis durumda. covid'den daha cok kisi olduruyor bunlar.
0
baldur2
(07.12.20)
Zaten evcimen olduğum için evde kalmak beni ekstra boğmuyor da 9 aydır evden çalışıyorum hala düzenimi oturtamadım, zaman yönetimini öğrenemedim. İş verimim düştü ama bir yandan da sanki uyanık olduğum her an çalışıyorum, işi düşünmediğim bir saat geçirmedim şu 9 ay. Ofise gidip işimi yapmayı, evde olunca da rahat olmayı özledim. Bu sınırsızlık beni boğuyor.
0
peki madem
(07.12.20)
Hah iste ayni bu durumdayim @peki madem. Evde olunca da ev isi yapabiliyor veya kendime vakit ayirabiliyor degilim ki
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(07.12.20)
baldur2 +1. hatta geçenlerde covidin insanlara kafayı yedirtecek olması diye başlık açacaktım:) bence bu böyle gittikçe insanlar kafayı yiyecek çok net.
0
nothing in my way
(07.12.20)
14 gün boyunca evden çalıştım. sadece 2 kez pazara çıktım. daha da devam ettirebilirdim. beni pek boğmuyor bu karantina meselesi. meğer hayatım karantinaymış da ben yeni farketmişim.
0
dedim ben sana
(07.12.20)
Cumartesi pazar 11'de uyanmışız, hanımda bende çocuk gibi sırıta sırıta gezindik evin içinde. İşler için kötü bir şey ama cidden en azından bizim ihtiyacımız varmış. Dışarıda telefonda çok kötü oldu yaaa tavrı ile gezip konuşuyorum ama iyi geldi. Sözde kendi işimiz pazar günü bile sabahın 8'inde kalkıp gidiyorduk yıllardır.

Not : Geçen dönem kapanmada da aynı fikirdeydik.
0
synax
(07.12.20)
(2)

Bu evin kiriş ve kolonlarında sizce bir terslik var mı?

bigcaptain
merhaba, oturmak için malum sitede ev bakıyorum. bir evi beğenmiştim fakat sonra dikkatli bakınca kirişlerin aynı hizada gitmediğini ve kolonun yamuk olduğunu farkettim. ayrıca kirişin bir tanesi en sonda kolonla bağlanıp bitmiyor duvara bağlanmış gibi. İzmirdeki son depremden sonra açıkçası biraz d
merhaba, oturmak için malum sitede ev bakıyorum. bir evi beğenmiştim fakat sonra dikkatli bakınca kirişlerin aynı hizada gitmediğini ve kolonun yamuk olduğunu farkettim. ayrıca kirişin bir tanesi en sonda kolonla bağlanıp bitmiyor duvara bağlanmış gibi.
İzmirdeki son depremden sonra açıkçası biraz daha dikkatli hareket etmeye karar verdim.

Sizlerinde fikirlerini almak isterim.

hizliresim.com
hizliresim.com
0
bigcaptain
(06.12.20)
İnşaatçı değilim ama şuna benzettim.

scontent.fsaw2-2.fna.fbcdn.net
0
dissendium
(06.12.20)
Döşeme üstünü görmeden nasıl buna benzettiniz?

Ankastre kiriş olduğu için kesit tutması için boyunu uzatmış olabilirler. Bir sorun yok.
0
catch the arrow
(06.12.20)
(8)

Türkiye’de çalışmaya başlamak/ Yurtdışına yüksek lisansa gitmek

kırmızıayakkabılıgargamel
26 yaşındayım. Bu zamana kadar gönüllü, zorunlu stajlarım, part time işlerim dışında tam zamanlı iş deneyimim olmadı. İki üniversite bitirdim. Şu anda CV’mi biraz daha zenginleştirmek için eğitimler alıyorum ve iş başvurusu yapıyorum, fakat geri dönüş olmuyor. Ama olacağına inanıyorum bir şekilde. A
26 yaşındayım. Bu zamana kadar gönüllü, zorunlu stajlarım, part time işlerim dışında tam zamanlı iş deneyimim olmadı. İki üniversite bitirdim. Şu anda CV’mi biraz daha zenginleştirmek için eğitimler alıyorum ve iş başvurusu yapıyorum, fakat geri dönüş olmuyor. Ama olacağına inanıyorum bir şekilde.

Ailemin yanında yaşıyorum ve yaşam standartlarımın düşük olmasından yoruldum. Öğrenciyken belki o kadar zorlamıyor ama yaş ilerledikçe zorlamaya başladı. Bir an önce işe girme niyetindeydim. Fakat şimdi Avrupa’da bi yüksek lisans fırsatım da var. Ayrıca burs bulma ihtimalim çok çok yüksek. Biraz ülkeden bunaldım, sıkıldım, öğrenci gibi yaşadım, yeter modundayım. Acaba diyorum çalışıyor olsaydım daha mı az bunalırdım? Daha mı az gitmek isterdim yurtdışına?

Türkiye’de kalırsam alacağım maksimum maaş 5.500 TL bu arada kendi alanımda. İşte deneyim toplaya toplaya daha da yükselebilir, tecrübe çok önemli bu alanda. Ama yükseğimi yapıp geri dönersem bazı etiketlerim de olacağı için daha yüksek kademede maaş alabilirim.

Biraz ailemde: döndüğünde 29 yaşında olacaksın ve doğru dürüst çalışmamış olacaksın, yeter artık öğrenci olduğun düşünceleri var. Babam memur, en büyük hayali KPSS’yle atanmam. Dolayısıyla onu da anlamaya çalışıyorum daha geniş
çaplı düşünemiyor. Bir de yurtdışında bulunduğum sürece evlenemeyeceğim için, babam başına kalacağımdan korkuyor (: (kadınım) Onların onayının olmaması da beni olumsuz etkiliyor açıkçası.

Bir sene burda çalışıp sonra duruma göre mi yükseğe başvursam diye düşünüyorum. Ama ya iş bulamazsam aylarca, gitmediğimle kalmış olacağım.

Yani kısaca çalışmaya başladığımda daha mı az oluyor yaşama tahammül seviyesi? Hiç deneyimlemedim. Bi de çalışmaya başlayınca ne değişecek hayatımda? Daha iyi çeken internet, Zara’dan sezonda alınmış ürünler beni mutlu etmeye yeter mi? :( (biraz sığ düşünüyorum, daha geniş düşünmem için yardım eder misiniz?)
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(06.12.20)
1- %90 git derim ama daha iyi bir fikir almak için bölümünden ve master programından bahsetmen gerekiyor ki değer mi diye bir fikir verilebilsin
2- Çalışma konusu çok değişkenli bir problem, bu nedenle yine meslekten mesleğe işe başlama zamanının yarattığı risk bayağı bir değişiklik gösteriyor. Bununla birlikte "çalışmayı bilmek" pek çok iş için önemli bir gösterge ve işverenler kendi alanlarında olmasa da çalışma tecrübesine sahip insanları daha çok seçiyorlar.

Bonus not: Niye yurtdışında evlenemeyesin?
0
cursor
(06.12.20)
Kanadadan %100 burs almıştım 2005 yılında
aynı zamanda da çalıştığım yerde 8 ayda müdür olmuştum

Master da yapsam müdür olurum işte, hazır müdür olmuşken tekrar okul mokul uğraşamam dedim gitmedim.
kafama sıçayım.
15 senedir kanadada olabilirdim.

Orada yaş evlilik bok püsüre kimse takmaz
git ufkun açılır, dönmezsin, orada evlenir hayat kurarsın mis

5500 de para değil.
kaybedecek hiç birşey yok
3 katı maaşı bırakıp giden var (mesela ben)
0
summatinyourteeth
(06.12.20)
Keywords: YLSY. Bu sene kaçırdın gerçi. Kesinlikle git yurtdışına. En sikik yerde yl bile yapsan buraya döndüğünde “yurtdışında eğitim görmüş” oluyorsun ve bu iş başvurularını doğrudan etkiler.

Bunun yanı sıra babanı dinle, memurluğu yabana atma derim. Ne mezunusun, iş imkanları nedir bilmiyorum ama devlet memurluğu birçok açıdan cazip.
0
giovanne
(06.12.20)
ik cıyım.

29 yaşında hiç iş tecrübesi olmamış birini işe almam.

yüksek lisansı gözünüzde çok büyütüyorsunuz, özel sektörde bir geçerliliği yok. işe alınırken sizi 1 adım ileriye koyacağını sanmıyorum ( eğer mühendis vs.. değilseniz)

bir şekilde işe girmeye bakın, iş işte bulunur, çalışırken iş bulmak daha kolaydır bir yerden başlamak inanın en iyisi.

evet çalışmaya başlayınca böyle dertler azalıyor, iş hayatı, iş arkadaş çevresi, stres, yükselme azmi vs.. derken zaman geçiyor.

alalınız ne? neden en fazla 5500 tl alacağınızı düşünüyorsunuz? az para değil ama yine de sormak istedim.
0
benaslinda
(06.12.20)
Bölüm belirtmeden, yazılan her şey havada kalır bence. Yüksek lisans Türkiye için her zaman daha yüksek maaş demek değil. Yüksek lisans dersleri iş hayatına çok uzak olabiliyor. Ekonomik durumunuz iyiyse yurt dışında yüksek lisans mantıklı olabilir. Bu arada KPSS'yi araştırmadan eleştirmeyin bence. Özel sektör çalışanları cumartesi günü işe giderken memurlar cumartesi günü de tatil yapıyor.
0
dissendium
(06.12.20)
Türkiye'de sektörden bağımsız olarak iş hayatına ne kadar geç girilirse o kadar iyi olduğunu düşünüyorum. Çoğu ülke master bittikten sonra 1-2 yıllık çalışma vizesi/oturum izni veriyor. İlk iş tecrübemi böyle yaşamayı tercih ederdim.

Öte yandan ana baba dırdırı kadar insanın yaşam azmini emen şey az bulunur. Dırdırın şiddetine göre bir an önce finansal özgürlüğünüzü kazanmaya başlamak kötü bir seçenek değil.

Ama ana baba dırdırının vereceği zararla Türkiye'deki iş hayatının vereceği zararın karşılaştırmasını iyi yapmak lazım.
0
bruce mclaren
(06.12.20)
meslek yazılmadığı için fazla bilgi verememiş kimse ama ik'cıların laflarına takılma. avrupaya gidip ufkunu genişleteceğin yaşlardasın. en kötü iyi bir yabancı dilin olur. orada part-time iş bulup hem deneyim kazanırsın hem de tl karşısında giderek değeri artan euro biriktirebilirsin.
0
jepa
(06.12.20)
yüksek yapıp dönsen daha iyi bir maaş alamazsın. çok net.
eğer imkanın varsa, öyle bir ülkeyse vs git master'a ama dönmemek üzere git. son sene çalış part time. kalmaya bak. kalabilecek gibiysen mutlaka git.
eğer asla uzun vadeli yurt dışı düşünmüyorum diyorsan yükseği nerede olursa olsun unutup işe başla. aylarca iş bulamama durumunda daha az parayla bir işe başlayıp deneyim kazanacaksnız.

tahammül seviyesi çalışmaya başlamakla değil, hayat kurabilmekle artıyor. kendi bütçenizi ve hayatınızı yönetip ilerlerseniz belki daha iyi olur. belki bir kaç sene çalışıp hem para biriktirip hem de ne istediğinize daha iyi karar verip daha sonra gidersiniz mastera . yurt dışında yaş olayı anlamını yitiriyor , geç kalmış olmazsınız yani.
0
jimjim
(06.12.20)
(6)

Sosyal sınıf tabu mu? Varlığından bahsetmek ayıp mı?

i ve been mistreated
İnsanlar Üst- orta üst- orta - alt orta - alt sınıf olarak gelir düzeyleri ve tüketim alışkanlıklarına göre kabaca ayrılmıyor mu? Eğitim ve entelektüel sermaye de bunda muhakkak biraz pay sahibi oluyordur. İnsanlara bu konulardan bahsedince neden “niye insanları böyle ayırıyorsunuz, herkesi bir bire
İnsanlar Üst- orta üst- orta - alt orta - alt sınıf olarak gelir düzeyleri ve tüketim alışkanlıklarına göre kabaca ayrılmıyor mu? Eğitim ve entelektüel sermaye de bunda muhakkak biraz pay sahibi oluyordur. İnsanlara bu konulardan bahsedince neden “niye insanları böyle ayırıyorsunuz, herkesi bir birey olarak değerlendirmek gerekmez mi” türü tepkiler alıyorum? Kendi sınıfımızı bilmek bizi siyasi açıdan daha bilinçli, ayakları yere basar hale getirmez mi? Niye insanlar rahatsız oluyorlar ki?
0
i ve been mistreated
(06.12.20)
En basit şekilde; bir kısım insanı, kendileri kolay bir şekilde seçemedikleri ve değiştiremedikleri bir neden yüzünden diğer bir gruptan daha alt şeklinde ayırmak ve bunu insanların yüzüne söylemek hoş değil.

Kendi sınıfını bilmek insanı daha bilinçli yapar ama daha mutlu yapar mı ve insanlar bunu ister mi soru işareti.
0
archmage mahmut
(06.12.20)
bu sınıfların farkında olmak başka şey. altını çizip ayrıştırmak başka şey. sınırı ve aradaki farkı bilmek gerek. yaklaşımda da böyle bir ayrıştırıcı dil, bakış açısına sahipseniz elbette rahatsız olur insanlar.

ben kendi adıma sabancı olmadığımı biliyorum ama sabancılarla aynı insani hak ve özgürlüklere sahip olduğuma en azından sahip olmam gerektiğine inanmak istiyorum. (pratikte gerçek olmayabilir)

bir de ahlak ve böyle yargılar, sınıf farkındalığı vs zaten orta sınıf içindir. bu arada orta sınıf kavramı da kendi içinde bir oksimoron aslında. sınıf temsiliyeti için bir çatışma/çelişki/antonist-protogonist ayrımı lazım. (işçi sınıfı ve burjuva sınıfı gibi. ) orta sınıf neden sınfı olsun? neye karşı olarak ne argüman üretiyor. öte yandan yine kavram olarak sınıf kavramı zaten günümüde toptan anlamını yitiriyor. neyse bunlar işin teorik tarafı..

özetle insanlar demokratik bir ortam, bakış açısını önceliklendiriyor artık. pratikte bu demokratik ortam sağlanamasa da en azından kağıt üstünde öyle olabileceğini düşünmek istiyorlar.

sınıf bilincinin ayaklarımızı yere basar hala getirememesi de az önce açıklamaya çalıştığım "sınıf bilincinin" artık mümkün olamaması. ben hangi paydaşlarla, neye karşı ya da neye istinaden "dayanışacağım" da bana faydası olacak? bireyselleşme(olumlu anlamda kullanıyorum) ve bireysel özgürlükler artık sınıf olmaya, sınıf doğruları için birarada hareket etmeye engel oluyor. kollektif bir temsil olmayınca da ben tek başıma bir yere yamanamıyorum.

özetle evet, yıl omuş 2020 bence de artık herkesi birey olarak değerlendirmeli. o bireyler kendi ekonomik ve sosyal sınıflarında yaşayıp gitseler de kalabalıklardan söz edemeyiz artık.
0
rewlack
(06.12.20)
@rewlack söylediklerinizin neredeyse hiçbirine katılmıyorum
çok zenginlerle aynı özgürlüğe sahip olduğuna inanmak istemekle kalmak yerine o özgürlüğe ulaşmak için siyasi mücadele verirseniz bir noktada kendinize belli açılardan benzeyen insanlarla dayanışmanız gerekecek.

Bu kadar literatüre rağmen orta sınıfın olmadığını iddia etmeniz çok tuhaf gerçekten. Size orta sınıfın sözlük tanımını getiremem, herhalde siz de google kullanabiliyorsunuzdur.

Yine insanların olmasa da öyle düşünmek istemesinden bahsediyorsunuz. Acaba siz gerçeklerin farkında olmak yerine hayal dünyasında, kafasında kurup inandıklarına yaşamayı seven biri misiniz? Niye insanlara bunu genelliyorsunuz?

Türkiyede orta sınıfın vergilerle nasıl sömürüldüğünü öne çıkararak çok güzel dayanışabilirsiniz bence. Siyasi düşüncelerinizi gerçekten çok merak ettim, bana kıyasla çok başka düşünüyorsunuz.
0
🌸i ve been mistreated
(06.12.20)
:D
canım arkadaşım,
insanların neden böyle bir eğilimde olduğunu kendimce; gözlemlediğim kadarıyla açıklamaya çalıştım.
vergiler, sömürüler hak ihlalleri vs ben de hepsinin farkındayım. kimsenin o "özgürlüğe ulaşma" motivasyonun bulunmadığı kabulüyle (bunu da gözleme dayanarak söylüyorum) neden kalmadığını açıklamaya çalıştım. bu doğrudan olup bitenleri doğru bulduğum ya da benim de öyle düşündüğüm anlamına gelmez. ne diyeyim inşallah dayanışırlar/Dayanışırız da değiştiririz birşeyleri. ama bakiim hiç de öyle durmuyor kimse. hayal dünyasında yaşamak asıl bizim doğruları, gerçekleri göstererek diğer herkesin de aynı duyarlılık ve bilinçle yaklaşmasını beklemek olur.
hayat ne yazıkki bu kadar rasyonel bu kadar modernist değil artık bunu söylüyorum.

açtığınız duyuruda insanlar neden böyle davranıyor diye sormuşsunuz bu cevpları bunun için. bir kez daha belirtmek istedim. insanların özgürlüğe ulaşmak için sınıfsal bir mücadele vermeli mi vermemeli mi değil; neden sınıfsal mücadele vermedikleirni anlatmaya çalışıyorum. zira göremiyorum, belki ben göremiyorumdur.
0
rewlack
(06.12.20)
Sınıf ayrımı üçüncü kişilerce yapılan bir ayrım. İnsanların bir arada olup hak aramaları için mantıksal olarak kendilerini sınıflandırması gerekir. Bu nedenle bu ayrım insanlarda geri teper. Bu noktada mesleklere göre yapılan ayrım bile sınıf ayrımından daha gerçekçi sonuçlar verir. Sınıf ayrımı konusunda eksiklikler ve yetersizlikler de var.
0
dissendium
(06.12.20)
Evet doğru düşünüyorsun .

İnsanlar temelde inançlarına göre ayrılırlar. tarihte siyasette ekonomide de bu hep böyledir.
Maddiyatın aşırı önemsendiği bir dünyada haliyle insanlar maddiyata göre sınıf/kesim oluşturuyorlar.

İnsanı, aileden kültürden inançtan akrabalık bağlarından ve duygu ve maneviyatından ayırıp biresellik adı altında sadece nefes alan bir ham madde olarak ele almak demek herkesin gözüyle görmediği bir global bir güce adapte olması anlamına da geliyor. Küresel çalışmalar da bu yöndedir.
(Parçala böl yönet politikası sadece Ortadoğu'da uygulanmıyor)
Bu türden örnekleri bazı bilim kurgu filmlerinde de görebiliriz.

Bireysellik, kendimizden ayrılmak ve aslında bize ait olmayan, birileri tarafından önümüze konan bir konsepti başka alternatifi yok mudur bile demeden kabullenmek demektir.

Bunda çeşitli yayınlarda, sosyal medyada yürütülen ve yine bizzat sosyal medya platformlarının da algı operasyonlarında payları büyüktür.
Körü körüne takip edilen "markalar"
algı ve hayattaki diğer kişisel tercihlerimizde etkili olmaktadırlar .
Bu şekilde başkalarının oltasına takılmayı Özgürlüğün ve bireselliğin peşinde koşmak zannediyoruz maalesef.
0
Erva
(06.12.20)
(4)

Dr. house hk

kadera bach
7. ve 8. sezon nasıl? Biraz sıkmaya başladı:hasta gelir House bir şeyler bulur, tedavi eder bölüm biter. 7. ve 8. sezon da böylemi genel olarak. Bir ara house delirmişti, epey hoştu o bölümler. Gene böyle şeyler gelecek mi? Bölümler 40 dk ve bir sezonda 24 bölüm olduğu için yoruyor. O yüzden sormak
7. ve 8. sezon nasıl? Biraz sıkmaya başladı:
hasta gelir House bir şeyler bulur, tedavi eder bölüm biter.
7. ve 8. sezon da böylemi genel olarak.

Bir ara house delirmişti, epey hoştu o bölümler. Gene böyle şeyler gelecek mi?

Bölümler 40 dk ve bir sezonda 24 bölüm olduğu için yoruyor. O yüzden sormak istedim.
0
kadera bach
(06.12.20)
8. sezonda hapishanede geçen bölüm var. O iyiydi.
0
dissendium
(06.12.20)
ilk 6 sezonu izlediysen izle bitir derim.
spoiler filan vermeyim durduk yere sonuna kadar izle :)
0
bnmzz
(06.12.20)
7. Sezonu hatirlamiyorum niyeyse ama 4. Sezondan sonra benim en sevdigim 8. Sezondur. House sanki bi ekstra gamsiz, ekstra bi eglenceli tip oluyor :d tekrar tekrar acar izlerim.
0
eazy
(06.12.20)
dizinin en güzel yerlerine gelmişsiniz esasen :)
0
syozkn
(06.12.20)
(3)

Yabancı televizyon kanalları

dissendium
Yabancı televizyon kanallarını İnternet'ten nasıl izliyorsunuz? Özellikle ABD ve İngiltere kanallarını İnternet'ten izleme şansımız var mı?
Yabancı televizyon kanallarını İnternet'ten nasıl izliyorsunuz? Özellikle ABD ve İngiltere kanallarını İnternet'ten izleme şansımız var mı?
0
dissendium
(06.12.20)
IP TV kullanyorum. Afganistan kanalları bile var. Öyle diyeyim.
0
himmet dayi
(06.12.20)
youtube'da haber kanallarinin cogu canli yayin yapiyor
0
neverletyougodown
(06.12.20)
@neverletyougodown, Youtube'daki haber kanallarını biliyorum. Benim aradığım gün boyunca yayın yapan kanallar. Sadece haberlerle sınırlı olmamalı, reklamları bile göstermeli.
0
🌸dissendium
(06.12.20)
(3)

iktidar ve muhalefet

katunca
bununla ilgili ingilizce bi metin yazıyorum ama iktidar ve muhalefet için ne diyebilirim? power ve opposition diye çeviriyo ama mantıklı gelmedi
bununla ilgili ingilizce bi metin yazıyorum ama iktidar ve muhalefet için ne diyebilirim? power ve opposition diye çeviriyo ama mantıklı gelmedi
0
katunca
(05.12.20)
Muhalefet için opposition kullanılıyor. Birçok kez gördüm.

Power and opposition ifadesi de kullanılmış.

www.researchgate.net
0
dissendium
(05.12.20)
ruling party ve opposition
0
robokot
(06.12.20)
Asgari demokrasilerde yürütme erkinin başındaki parti için ruling party daha uygun ama Türkye hakkında yazıyorsanız regime, hatta direkt Erdoğan regime der geçerim ben olsam.
0
bruce mclaren
(06.12.20)
(4)

Bu nedir tam olarak?

çılgındünya
Ne işe yaradığını çözemedim
Ne işe yaradığını çözemedim
0
çılgındünya
(04.12.20)
Kağıda zımbalanmış zımba telini çıkartır
0
paramolacak
(04.12.20)
Zımba teli sökücü +1
0
dissendium
(04.12.20)
bunun ismi sekreter tırnağı :)
0
sizofren06
(04.12.20)
Zımba teli sökücü+

Amacı dışında kullanılmasıyla zamanla tırnakları yamulur bi de bunların.
0
IncredibleMau
(04.12.20)
(15)

Güzel korku/psikolojik gerilim film tavsiyesi?

Deathrow
Var mı? Böyle ekranda birden belirmeli çığlıklı şeyleri izlemem. Korku diye çekilen bir çok filme kahkaha atmışlığım var. Başlıkta belirttiğim alanda favori filmlerinizi yazar mısınız?
Var mı? Böyle ekranda birden belirmeli çığlıklı şeyleri izlemem. Korku diye çekilen bir çok filme kahkaha atmışlığım var.

Başlıkta belirttiğim alanda favori filmlerinizi yazar mısınız?
0
Deathrow
(30.11.20)
Sybil 1976
www.imdb.com
0
Amaranta ursula
(30.11.20)
Kimse yazmadan: conjuring 1-2
0
mor oje
(30.11.20)
repulsion
0
tepedeki psychedelic adam
(30.11.20)
Fractured izledik yakın zamanda. Fena değildi.
0
dissendium
(30.11.20)
The Wailing
0
eazy
(30.11.20)
A dark song
0
turkce konusan uzayli
(30.11.20)
It follows
0
suicides underground
(30.11.20)
tabiki
conjuring
0
jamswety
(30.11.20)
A perfect murder
The tane
Diaboliqiue
What lies beneath
Countdown
Hepsi muhteşemdir
0
deer hunter
(30.11.20)
The game olacaktı
0
deer hunter
(01.12.20)
Under the shadow(2016) izlemiştik beğenmiştik.
0
basingse
(01.12.20)
jacob's ladder
0
nothing in my way
(01.12.20)
Mientras duermes
La cara oculta
Contratiempo
El cuerpo

Ve daha fazlası, ıspanyol gerilim sineması diye aratirsan bulabilirsin.
0
austra
(01.12.20)
Annabelle serisi Conjuring ile bağlanıyordu sanırım, Insidious serisi, film değil ama inanılmaz korkutucu bir dizi olarak Marianne.
0
Uncle Sam
(01.12.20)
The others
Hide and seek
0
duster
(01.12.20)
(3)

virus yuku

exlibris
simdi anlatiyorlar ya, bu virusu ne kadar az alirsan o kadar hafif atlatirsin, ya da vucut daha az viruse karsi daha iyi savasir. eyvallah maskeyi takip fazla viruse maruz kalmiyoruz diiyelim.ama diyelim ki 2 adet virus girdi vucudumuza (rakami salladim) bu virus hemen cogalmaya baslamiyor mu? once
simdi anlatiyorlar ya, bu virusu ne kadar az alirsan o kadar hafif atlatirsin, ya da vucut daha az viruse karsi daha iyi savasir. eyvallah maskeyi takip fazla viruse maruz kalmiyoruz diiyelim.

ama diyelim ki 2 adet virus girdi vucudumuza (rakami salladim) bu virus hemen cogalmaya baslamiyor mu? once iki virus sonra dort sonra 16 sonra xxxxx adet coogalmiyor mu? ne oluyor?
0
exlibris
(30.11.20)
vücudun antikor üretene kadar az virüsle mücadele etmesi başka, bir sürü virüsle başka.
0
malheiros
(30.11.20)
Virüsler hücre değil ki bölünerek çoğalsın. Virüsler konak hücreden faydalanarak çoğalıyorlar. O şekilde bir artma söz konusu değil.
0
dissendium
(30.11.20)
Virüs hücreye girdiği zaman kendi kopyalarını yaptırır hücreye. Yani gerçek sayı bu değil ama 2 tane virüs 10 saatte 1 milyon hücreye giriyorsa 10 tane virüs için bu süre kısalacak, hücre sayısı artacak. Virüs için çalışan hücre sayısının artışına bağlı olarak da etkilenen organ sayısı artacak.
0
curukturpkokusu
(01.12.20)
(58)

Eşim sürekli hasta ve işten kaçıyor

hkocaman
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırm
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırma seviyesine getiriyor, ya da olayla ilgisi olmamasına rağmen bir anda anne ve babamı kötüleyerek konuyu değiştirmektedir) Annem ve babam biraz daha eski kafa muhafazakar insan olsalar da, özlerinde gerçekten iyi insanlardır, annem geldiği zaman oturup da "kızım hadi şunu yap ben oturucam" diyen bir insan değildir. Kalkar kendi hazırlar herşeyi genelde. Zaten biz İstanbul'da onlar da Ankara'da olduğu için 365 günün sadece toplasan 10 günü beraberizdir. Yeni evli olduğumuz dönemde annem eşimin tembelliğini görünce (evde misafir varken sabah 11'de kalkıyordu veya uyandırılana kadar kalkmıyordu. Kendisi bütün gün evde yatmasına rağmen ben işten geldikten sonra yemeği bana pişirttirmeye çalışıyordu)bir iki kez laf soktu. Annemin laf sokması yanlıştı ama ben de eşim bir şekilde karşılık verir diye araya girmemiştim. Daha sonra bu yaptığım davranışın yanlış olduğunu düşünerek annemleri gelmeden telefonla uyarmaya başladım. Annemlerin olmadığı dönemde de çamaşır asıp dolaba dizmek harici hiçbir işi tek başına yapmıyor. Yemek kesinlikle yapmıyor. Bir kaç kere instagramdan gaza gelip yemek pişirmiştir o kadar. %95 yemek işi bende. Ya ben işten gelmiş yorgun argın bulaşık makinesine eşya dizip, bir yandan yemek yapmaya çalışırken, yatmaya devam etmekte olduğu kanepede uzanmış trendyoldan alışveriş yapıyor. Neredeyse her günümüz bu şekilde.
Hastalık kısmına gelecek olursak. Evlendiğimizden beri: örümcek korkusu, bağırsak solucanı korkusu, beyin felci korkusu, hpv korkusu, kanlı dışkı korkusu, geç adet korkusu, akciğer kanseri korkusu, ağız kanseri korkusu, diş eti siğili korkusu, dil siğili korkusu ve aklıma gelmeyen sayısız korkudan ötürü ev işlerini yapmamayı bahane ediyor. Suratında sürekli bir mutsuzluk var. Yeni mobilya alınacağı zaman çok mutlu oluyor. İKEA'ya gideleceği zaman yine mutlu oluyor. Kredi kartına para gönderince mutlu oluyor. Onun harici genelde ya doktora gitme planı kuruyor, ya da hastaneye mi gitsek diye bana soruyor. Artık bunaldığımı, psikolojik destek alması gerektiğini söylediğimde beni ciddiye almıyor. Yardımı reddediyor.
Ben tek başıma evi geçindirmekte çok zorlanıyorum. Standart kredi kartı taksidimiz 8.000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum. Bu sabit giderleri karşılayacak parayı kazanamadığım aylarda eksiye düşüyorum (şu an oldukça eksideyim) ama buna rağmen harcamalarda kısıtlamaya gitmeye çalışmıyor. Benim yemek hazırlamadığım her gün aşağı yukarı öğlen ve akşam toplam 120TL'lik yemek söylüyoruz. Ben aileden zengin birisi olmadığım için extra çalışmadığım zamanlar parayı denkleştirmede çok zorlanıyorum. Bunu bir türlü ona anlatamıyorum ama. Ya nası desem, hani gel 50.000TL kredi çekelim mobilyaları yenileyelim desem ona, tamam hadi der heyecanlandır. Beni durdurmaya çalışmaz, anlatabiliyor muyum?
Evde sürekli bir drama ortamı var. İzlediği Türk dizileri gibi entrikalı konuşmalar, kavga çıkarıcı hareketler yapıyor. Konuyu yumuşatmaya çalışıyorum ama bir şekilde kavga çıkarmaya çalışıyor, sürekli olarak huzursuzluk var evde. Alttan almayıp, onunla sözlü çatıştığımda baskın geliyorum haklı olduğum için. Benim baskın gelmeme tahammül edemeyip karakterime laf ediyor, anneme babama laf ediyor, kariyerime laf ediyor, göt yalayarak para kazandığımı ima ediyor vs.
Kavga esnasında ben de az malın gözü gibi davranmıyorum. Onun bana söylediği bütün aşağlıyıcı cümleleri ben de ona ediyorum altta kalmamak için. Ben de onun tembelliğiyle, uyduruk üniversitesiyle aşağılıyorum. Çünkü başka kozum yok. Tutup da eşime şiddet gösterecek bir adam değilim. Tek yapabildiğim o bana sözle bel altı vurduğunda benim de ona sözle bel altı vurabilmem.
Sürekli kavga edilen bir ortamda büyümüş. Ben ise kavgasız bir ortamda büyüdüm (bu da çok sağlıklı değil çünkü hep babam alttan almış). Gerçekten evlilikte huzur arıyorum ama olmuyor bir türlü. Sanki ilişkimiz hiç düzelmeyecek gibi geliyor.
Daha geçen hafta ağzında bir tek kendisinin görebildiği ağız tümörünü diş hekimine gösterdik boşu boşuna 350TL para verdik. O hastalık biter bitmez sırtında bir ağrı başladı ve 4 gündür yatıyor kanepede ağlamaklı bir suratla. 9 kez bulaşık makinesi doldurdum, tezgahı sildim. Etrafı topladım yerleri süpürdüm. Bir yandan da işe gidip geliyorum. Az önce konuşmaya çalıştım ve beni ilgisizlikle suçladı. Onu yalnız bırakıyormuşum, hastalığını ciddiye almıyormuşum. Suçlu benmişim.

Daha önce 2 3 kez evi terkettim ama aynı akşam geri döndüm onun aramasından sonra. O da 1 2 kez terketti ama geri döndü aynı gün. Boşanmaktan da korkuyorum. Bizim ailemizde pek yoktur böyle boşanmak, etmek.

Ne olur yardım edin. Ne yapmalıyım? Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.

EDIT: Misafir konusunda daha hassas davranıyor son 3 4 aydır. Kalkıyor, ilgileniyor, beraber yapıyoruz ve ağırlıyoruz. O konuda düzeldi yani. Anlatmamın sebebi ailemle niye ters düştüğünün kökeninden bahsetmek içindi. Ailemle de telefonda görüşüyor problemsiz bir şekilde. Onlar bize gelmeden önce geriliyor sadece.
0
hkocaman
(29.11.20)
Adama hem hizmet ediyorsun, hem karnını doyuruyorsun, hem geçimini sağlıyorsun, hem de sevişerek fiziksel ihtiyaçlarını gideriyorsun. Üstüne para verse bunlardan ikisini dahi ayni kişiye yaptıramaz. Valla bravo.

Sizin oralarda boşanma yoksa kalkıp sizin oralara gitme sen de. Bosan, tek başına yaşa.
0
elorelia
(29.11.20)
daha önceden farklı mıydı eşiniz?

hani bazı durumlarda konuşmak, psikolojik destek almak falan iyi gelir tamam da sizin anlattığınız olayların elle tutulur tarafı yok. hazır çocuk falan da yokken yollarınızı ayırın.
0
hadsafhada
(29.11.20)
siz erkek tarafı mısınız? metinden anlamakta zorlandım da.
0
theseachange
(29.11.20)
@elorelia metni yazan erkek
0
austra
(29.11.20)
Yanlış anlaşılma olmuş, ben erkeğim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Sadece bu anlattıklarınıza göre (karşı tarafın da argümanları vardır muhtemelen): Boşanma korkunuzun üstüne çalışın ve aşın diyebileceğim. Bazı boşanmalar evlilik kadar kutlu bir olay. Bir hatanın bedelini hayat boyu ödemek ne kadar mantıksız. Bir yandan da nafakasız boşanmanın yollarını araştırın.

Bu ekonomik krizde gereksiz yapılan her alışveriş ziyan. Borç durumunu gerekçe göstererek, kullandığı kredi kartını kullanıma kapatıp borcunu yapılandırın. Asla kredi kartı vermeyin. Sadece nakit verin makul giderlerde kullanması için. Ev için gereken alışverişi kendiniz yapın. Yemek pişirmek istemediğiniz günlerde, kendiniz dışarda yiyip gelin. Kendisi napıyorsa yapsın. Onun bilmediği bir hesap açın, borçtan kalan parayı oraya aktarın.

Çocuk isterse ASLA yapmayın.
0
gayda
(29.11.20)
Boşan gitsin bu ne ya, hafakanlar bastı okurken. Ailemizde boşanmak yok vs ne demek ya.

Ayrıca şu birkaç şeyi bilirsek belki daha iyi yorum yapabiliriz; nasıl tanıştınız, ne kadar sevgili kaldınız, yaşlar kaç? Evlenmeden önce bu huylarıni gizliyor muydu, siz mi sezemediniz?
0
austra
(29.11.20)
Kimseye kolay kolay ayrılın, boşanın yazmıyorum bu sitede ama bence boşanın. Okurken ben sıkıldım. Bu arada aileniz her şeyin farkındadır. Boşanırsanız niye boşandınız diye sormaz kimse.
0
dissendium
(29.11.20)
'Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.'

Düzelmeyecek. Olmayacak. Kavga etmekten drama yaratmaktan başka iletişim şekli bilmeyen insanlar, kendilerinde bir sorun da görmüyorlarsa, ölene kadar öyle devam ediyorlar.

Ayrıca şiddet her zaman fiziksel olmaz. Sizin ilişkiniz şiddet dolu.
0
otonomo
(29.11.20)
Arkadaşlar şunu tekrar belirteyim. Özünde iyi bir insan olduğunu biliyorum ve onu seviyorum. O sebeple boşanmayı düşünmek bile beni çok üzüyor ve korkutuyor. Ayrıca boşanırsak ne yapar ne eder? Ben onu çok sahiplenmiş durumdayım. Korumamdan çıkmasını göz almak bile ürkütüyor.

Başka bir yolu yok mu? Benzer deneyim yaşayanlar hep mi boşandı?
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Yani bilmiyorum çok tek taraflı anlatılmış gibi geldi ama gerçekten anlattığınız gibi ise böyle biriyle ilişki devam ettirmeye gerek yok. Sizi baya kullanıyor, böyle bir ilişkinin devam edebilmesi çok enteresan cidden. Bir de nafaka da ister şimdi ayrılsanız. İş falan aramıyor mu hiç?

Kendi başınıza huzurlu yaşarsınız hiç değilse.
0
playing star again
(29.11.20)
gayda +1000
karşı taraf acaba neler düşünüyordur diye kendime sordum.

yavaş yavaş gücünüzü çekin, bir bakın bakalım kendi haline neler yapabilecek. yemek yapmayın, bulaşık yıkamayın, temizlik yapmayın. sorumlulukları ona yükleyin.
bence tamamen bencil olun

nafaka vermeden, daha fazla zarar almadan boşanmanın yollarını arayın. ayrıca bu süreçte de kozunuz olsun, toplamaya çalışın.

bunca sene çok iyi dayanmışsınız.
şu anda kendinize kötülük ediyorsunuz, böyle de gitmez zaten. kim ne,der ne düşünür diye düşünmeyin, boşanmak bu durumda bayram demek olur gibi.

bol şans
0
MtKrt
(29.11.20)
@hkocoman

yazmadığım şeyler vardı ama dayanamadım.
siz boşanmak istediğinizi söyleseniz, o çok iyi bir insan dediğiniz kişi acaba nasıl bir canavara dönüşecek? nafaka için neler neler yapacak?

sizi tamamen kullanıyor, başka bir açıklaması yok, iyi niyetinizi sömürüyor.
hatta "oh bee kapağı iyi yere attık, evlendim kurtuldum" diye de düşünüyordur. belki de sağlam nafaka koparmak için böyle davranıyordur.
ama hiç bir şey göründüğü kadar masum değil, o kesin.
0
MtKrt
(29.11.20)
@MtKrt
benden 4 yaş küçük, ikimiz de 30lu yaşların başındayız. mezun olduğu bölüm işsizlik sıkıntısı çektiği için yaptığı görüşmeler olumlu sonuçlanmıyor. hem ülkenin hali de malum. görüşmelere gidiyor ama kimse işe almıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
bence tedavi olasi lazim. diyorum ama bencil de geldi biraz.
annen annesine durumu anlatsin. kuzenimde böyleydi, is ciddiye binince birazcik duzeldi.
0
wishmaythşngs
(29.11.20)
“8 000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum”
20.000tl aylık geliriniz varsa bence bir şekilde onu kendi işinize dahil edebilir ya da ona bir iş kurabilirsiniz. Bu yola gelecek mi bakalım?

Ben de daraldım bu arada okurken
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.11.20)
Tembelliğin bu kadarına tahammül edemezdim ben ya... Para kazanmıyorsa ev işlerini üstlenmeli çünkü evlilik hayat ortaklığıdır. Belki depresyon geçiriyodur diycem ama baştan beri böyle diyosunuz, bu kadar uzun süremez ki...
Bence çift terapisi ayağına terapiye başlatın, belli ki sorun psikolojik. Olmuyorsa da lütfen çok yıpratmayın kendinizi, kimseye heba etmeyin ömrünüzü.
0
megalomaniac
(29.11.20)
Evlenmeden önce de hastalığa bu kadar takmış mıydı?
0
oyokbuyoknevar
(29.11.20)
boşanma ufukta gözükünce gerçekte kimle evli olduğunu göreceksin.

nafaka versen de farketmez, en acilinden boşan. nafaka seni rahatlatır bu durumda.

"korumamdan çıkması" sözü hiç hoş değil, bu arada. koca koca insanlarsınız.
0
stewie
(29.11.20)
@stewie
bensiz pek fazla ayakta durabileceğini sanmıyorum, o sebeple söyledim. belki yanılıyorumdur, ki umarım yanılıyorumdur.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
psikolojik olarak bir rahatsızlığı var gibi duruyor, belki majör depresyondur. bu kadar seviyorsanız, kesinlikle profesyonel yardım almasını sağlayın bir şekilde. terapi/ilaçlarla iyi olacaktır.
0
candide
(29.11.20)
Abi manyak mısın ne stigmasından korkuyorsun? Boşa gitsin. Babasının evinde yayar bir tarafını istediği kadar dizi izler. Böyle bir kadına bunca zaman iyi dayanmışsınız. Aklıma arkadaşım geldi. Benzer durum. Boşanırken her şeyini verdi, kurtuldu. Dünyanın en mutlu, en hafif insanı oluverdi. Sizi suyun altına çeken bir ağırlık var. Kesin kurtulun nefes alın. Birisi arkadaşın üstüne avukat atsın.
0
catch the arrow
(29.11.20)
Hocam yarın boşan rica ediyorum. Ya da çok seviyorsan, son kez şans ver kendisine net bi şekilde düzelmezse boşanacağını söyle, bikaç ay daha bak düzeldi düzeldi, düzelmedi yol ver gitsin. Böyle hayat geçmez.

Böyle olacağını bilsen evlenmezdin değil mi? Cevap burada gizli. Zararın neresinden dönülürse kardır.
0
sekerse tehlike
(29.11.20)
Eşiniz gayet ne yaptığının bilincinde. Büyük ihtimal eşinizin ailesi de durumun bilincinde. Sizin gibi evliliği olan çiftlerde bu işler böyle yürüyor. Kadın hiçbir şey yapmıyor, üstüne istedikleri olsun keyfi bozulmasın diye hastalıklar, bahaneler, kavgalar. Eşiniz kendi keyfini, rahatını düşünerek sizin hayatınızı mahvediyor. Siz onu sanırım yağmurda kalmış yavru kedi/köpek olarak görüyorsunuz. Napar siz olmasanız, kim bakar, bir eli bulaşıklara dokunsa aman ne olur elleri, deterjan koklasa ne hallere düşer, ailesinin evine gitse ne derler ona, sonuçta hayatınızın geri kalanını geçirmeyi planladığınız birisi diye düşünüyorsunuz ama düşünmeyin.

Siz şuan sadece kendinizi harcıyorsunuz, ilerde çocuğunuz olursa eşiniz değişmeyecek, çocuğun tüm sorumlulukları sizde olacak. Belki siz yıkayana kadar çocuğu yıkamayacak, çocuk elinden iş gelecek yaşa gelince ondan bile beklentiye girecek. Çocuğunuz olursa eşiniz ona da hayatı zehir eder.

Eğer siz eşinizin beklentilerini bilerek karşılaşamazsanız size de ailenize de hayatı dar eder. Kavga gürültü yine istediğini yaptırır. Yarın öbür gün işiniz bozulsa, haliyle eşinizin keyfi bozulacak valla evi terk eder, benim keyfim, rahatım senin yüzünden bozuldu diye. Her insanın evlilikten beklentisi farklı. Belki siz bu evlilikten pekte rahatsız değilsinizdir, sonuçta 3 yıldır böyleymiş ilişkiniz. Kimisi 3 ay böyle birine dayanmaz.
0
GoodMorningTeacher
(29.11.20)
@wishmaythşngs

ben annesine daha önce 1 ya da 2 kez telefonda açıklamaya çalıştım durumu. ama onun da elinden birşey gelmiyor denese de. onlar telefonda nasihat verince bu sefer onlara da bağırmaya başlıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@sekerse tehlike

evet evlenmezdim.

bu arada ben onu kesinlikle pışpışlamıyorum. yapması gerekeni yapmadığında soğuk davranıyorum. yapması gerektiğini hatırlatıyorum. defalarca söylüyorum. yeri geliyor ben tartışma açıyorum. ama yine dönüyor dolaşıyor en başa dönüyoruz, gelişme yok yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Bekara boşamak kolay ama hocam böyle devam etmez bu iş. Tüm yazılanları okudum, iyi ki bekarım dedim bir an. Bu nedir yahu böyle hayat geçmez.
0
electrobuzz
(29.11.20)
Yani makul düşünce, işsizliğin aile bütçesine katkıda bulunmaya mani olmayacağı. Eşit mal paylaşımı bu yüzden var ve olmalı. İlla nakit olmak zorunda değil ki katkı. Para kazanmanın zorluğunu takdir eden insan (zor para kazanmak) bu krizde alışverişe abanmaz hayat arkadaşının parasıyla. Deterjan için bile indirim kovalanacak dönem bu, içerdeyim diyorsunuz bi de. 20 gün evde yemek pişirse, +2400 lira katkı demek bu. Bu dönem çiftlerden birinin işsiz kaldığı aile az değil; evde kalan çocuklara bakıyor, yemek yapıyor cinsiyetten bağımsız. Bu masraflarda kesintiye gidiliyor gözlemlediğim bütçe elvermeyince.

Ama ideali tarif eden yaklaşımlar işe yaramaz sizin durumunuzda. Sorun elbette psikolojik, belki depresyonda, depresyon tedavi edilebilir bir şey. Ama hastalık takıntıları, ilgi açlığı filan daha köklü psikolojik sorunlar bunlar. Sizin göstereceğiniz hiçbir ilgi yetmez zaten. Sadece madden değil manen de parazit besliyorsunuz.

Ama zaten aradığınızı bulmuşsunuz bi yerde, bu konuda da belki özeleştiri yapmalısınız. “Provider” rolü üstlenmişsiniz, “korumamdan çıkmasını göze almak bile ürkütüyor” demeniz çok dikkatimi çekti. Siz bu rolü üstlenmişsiniz (bilinçli veya bilinçsiz onu siz bilirsiniz), şimdi baş edemiyorsunuz veren taraf olmakla. Ama böyle dinamikler kardeşlikte, arkadaşlıkta, hiçbir ilişkide çok kolay değişmiyor. Silme imkanı varsa, silip yeniden başlamak daha kolay.

Bir de tek taraflı anlattığınız kadarıyla söylüyorum, profil tanıdık bana. İş bulmasına da ümit bağlamayın. Şimdi bir birim alışveriş yapıyorsa, artar; şimdi tercih edilen markaların üstüne çıkılır; şimdi ev işlerinde destek olmuyorsa, temizlikçi tutulur; şimdi yemek yapılmıyorsa, iş bulunca zaten yapılmaz. Kendi maaşı yetmez, yine size girer. Ama iş bulursa nafakadan yırtarsınız çocuk olmayınca, o da olumlu.
0
gayda
(29.11.20)
@j r r tolkien hayrani

normalin ne olduğunu bilmiyorum. evde 3 güne bir sözlü tartışma olması normal mi? her dışarı çıktığımızda, avmde, sokakta anlaşamamamız normal mi? benim alttan mı almam gerekiyor? hep erkek mi alttan almalı huzur olması için? kadınların pms öncesi erkeğe kötü davranması normal mi mesela?

Anlatabiliyor muyum? Evlilikte ne normal ne normal değil ben de algılayamıyorum. O sebeple yardım istedim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@gayda

işe girerse tüm maaşıyla istediği masayı alacağını söyledi. eve katkı ya da borçlarıma yardım etme hususunda bir düşüncesi yok.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
36 ayın 35inde hiç çalışmamak ve bunu artık normalleştirmek. evde tüm gün oturup kocasının vereceği parayla yaşamak. anne babaya saygısızlık, elini bir taşın altına sokmamak ve kendisi haricinde herkesi suçlamak. boşan güzel abicim, boşan mutlu ol.
0
ismim ibrahim
(29.11.20)
Cocuk yapma sakin, eninde sonunda bosanirsiniz zaten, cocuga da sana da yazık.
0
kveldulv
(29.11.20)
Böyle bir profilin düzelme ihtimali % 1 bile değil.
Evlilik paylaşmak demek, tek taraflı bir sömürü düzeni değil.
Ne kadar erken kurtulursan o kadar iyidir.
0
alfred
(29.11.20)
kardeşim bence oturup konuşmanın zamanı gelmiş. ortada gerçekten psikolojik bir problem de olabilir. sürekli hastalık hissi, sürekli şikayet bunlar sağlıklı insanın istese bile sürekli yapabileceği ve sürdürebileceği şeyler değil. bence boşanma vs konusundan önce bi pro yardım alın derim. yani düşünsene insan çalışmak istemediği için her gün ağrım var diye yatabilir mi, hasta taklidi yapabilir mi? bana mantıklı gelmiyor. ha artık uğraşmak istemiyorsundur, onu da anlarım gayet mantıklı, o zaman da bence boşanmak mantıklı. özellikle kavgasız bir ortamda büyüyen sen için huzur en büyük hakkın bence, yazık günah.
0
roket adam
(29.11.20)
Boşa. Boşanın demiyorum bak, boşa.
0
pass
(29.11.20)
Pass +1 boşa.
Çocuk yapma, boşa.
İlk işin iyi bir avukat bulup kadına nafaka vermemenin yollarını ara ve boşa.

Ulan bize böyle adamlar rastlamaz ya. Ben sevgilime bu kadının yaptıklarını yapamam mesela. Anında boşanır.
0
Hallegadola
(29.11.20)
Siz her şeyi yüklenmişsiniz. Nasıl olsa beni seviyor, başkasını bulamaz, benden de boşanamaz diyor. O yüzden çok rahat davranıyor. İş bulamaması nedeniyle psikolojisi bozuk. Psikiyatriste götürün mutlaka. İşsizlikten kendinde hastalıklar buluyor ve size sarıyor. Daha da düzelmiyorsa konuşun ve boşanın. Ömür boyu çekilecek çile değil. Sakın çocuk yapmayın.
0
beyaztenlikiz
(29.11.20)
Okurken şiştim. Allah yardımcın olsun. Böyle kadın çekilmez. Evlilik terapisine gidin derim de alacağın cevaplar az çok belli. Çocuk yapma aman deyim. Otur ciddi şekilde konuş uyar, duygu sömürüsü yaparsa yeme, gerekirse de ayrıl dostum ne diyelim. 3 yıl böyle ise işkence görmüşün sen haberin yok.
0
Topalordek
(29.11.20)
İşte işsizlik büyük bir derttir, onu çeken bilir. Masaya istemsiz güldüm. İşsiz insanın derdi ilk maaşıyla masa almak olmaz ya. Hobi olarak çalışacak çalışırsa, siz yine aynı. Girip bakın sözlükte ilk maaşla yapılanlar başlığına.

Psikolojik destek oh ne ala filan da, sizin demenizle olmaz. Sizin ısrarınızla bi fayda zor yani, kendi iradesiyle çözüm araması lazım işe yaraması için. Ayrıca, otuzlu yaşlar diyorsunuz, geride yıllar var insanı o yaşa getiren demek. Böyle davranış motiflerini oluşturan yani. Öyle üç beş kere psikologla konuşayım da düzeleyim gibi bi şey yok.

Eninde sonunda boşanmaya sıcak bakacaksınız. Ama o zamana kadar yıpranacaksınız, bezince boşanacaksınız. Bu problemi faydaya dönüştürmek için bana makul gelen muhatabınız neyi niye yapıyordan ziyade kendi durumunuza odaklanmanız. Şikayet etsek de değiştirmek için böyle yetersiz kaldığımız durumlarda, aslında bi sekonder faydamız oluyor gözümüzden kaçan. Nasıl böyle bir evliliğe sürüklendiğinizi anlarsanız kendi zaaflarınızı anlarsınız gibi geliyor bana. O zaman da o şimdi seviyorum dediğiniz insan sizin zaaflarınızı nasıl istismar etmiş (bilmeyerek veya bilerek) görecek ve kaçınılmaz olarak tiksineceksiniz.

Çift terapisi de denenebilir, çünkü biz ne okuyorsak sizin gözleminiz. O yazsa böyle tek taraflı, eşim okuduğum okulu küçümsüyor dese sadece, diğer konulara değinmese, ona da hak verilirdi. Ama sadece yazdıklarınıza bakarsak, ben olsam kendime odaklanırdım nası böyle bi tufaya düştüm diye. Diğer ilişkilerinizi (arkadaşlık, aile, akraba, iş hepsi) bi tartmakla başlayın, memnun etmek için çok fazla feragatte bulunduğunuz bi durum var mı misal? Motif aramak lazım yani, benzer rollerde buldunuz mu kendinizi daha önce diye.
0
gayda
(29.11.20)
Bir cok kisi boşan yazmış. Biraz da kendimden bahsedeyim cunku ben de haksizsam bunlari duymak isterim. Pandemiden beri homeoffice calisiyorum. Evin bir tane odasini ofise çevirdik orada masam bilgisayarim vs var. Sabah 7'de kalkiyorum bazen 8-8.30a kadar calisiyorum. Surekli bilgisayar başında oldugum icin itici oldugumu soyluyor. Mesela bu kadar bilgisayar başında calismak bir kadin gozuyle itici mi? İlla spor salonuna mi gitmem gerekiyor itici olmamak icin? Ayni sekilde pandemiden beri haftada 2 kez internetten arkadaslarla bulusup wow oynuyoruz. Sadece Pazartesi ve Cuma her biri 3 er saat sürüyor. Bu zaman araliginda esim yalniz kaliyor, tvdeki dram dizilerini izliyor. Diger gunlerde ve Kalan zamanlarda esimle disari cikiyoruz kisa yuruyusler yapiyoruz. Avmlere gidiyoruz orada dolasiyoruz, alisveris yapiyoruz. Ama benim uzun mesai saatlerim onu boguyor olabilir mi? Ayni sekilse onun izlemek istedigi dizileri ben sıkıcı buluyorum. Son donem psikolojik dram dizilerini takip ediyor ben 10dk dayanamiyorum izlemeye. Mecburen yalniz birakiyorum. Arada beraber izledigimiz de oluyor tabi. Surekli yalniz degil yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
işin pc başında olmak itici olan bişey yok. kendi kafasında bir dünya var orada da seni oraya uygun görmüyor. muhtemelen çok fazla yerli dizi izliyor ve instagramda çok takılıyordur. oradaki pembe hayatlar gözünü boyamıştır. ne yaparsan yap düzelmez. boşanmak istemiyorsan da en sakin en sorunsuz günde karşına al ve boşanmak istediğini sakince söyle. sakın kavgalı günde söyleme. ciddi görün ve sorunları anlatma. sadece hayal ettiğim kişi sen değildin de geç. sorunu bu şekilde kendinde aramaya başlar. 100 saatte hatalarını anlatsan bişey değişmez. kilit 10 kelime yeter. hayal ettiğim kişi bu değildi ve artık sevmiyorum de.
0
avatar is back
(29.11.20)
şu an covid pozitifim, ağrım sızım ve acayip yorgunluk var ama bir gün bile yatıp dinlenemeden gecem gündüzüm birbirine karışmış bir şekilde 3.5 aylık bebeğe bakıyorum (benim de eşim doğumdan sonra evi terk etmişti, 1 ay evde yalnız kaldım). bugün ayrıca yemek yaptım, iki posta çamaşır yıkayıp astım/kuruladım (fırsat bulursam banyo yapacağım ve kuruyan çamaşırları toplayıp yerleştireceğim; bunları da bebeği uyutmaya çalışırken yazıyorum). evi devamlı toplama modundayım, eşimse içtiği su şişesini bile koltuğun altına yuvarlıyor (bugün evdeki çöpleri topladı, bulaşık makinasını doldurup boşalttı hakkını yemeyeyim şimdi). biraz önce eşimin (benim sürekli düzelttiğim ve onun devamlı dağıttığı) çamaşır çekmecesini düzenledim. eşim negatif çıkmasına rağmen benden daha fazla hasta mesela. neden bunları yazdım? eşim benim hakkımda duyuru açsa tıpkı senin yazdıklarını yazar ve buradaki herkes de boşansana der. halbuki hiç de öyle değil. bir de eşinin ağzından dinlemek gerek. duyurunda anlattığın kadın profilini okuyunca ne kadar kötü bir evlilik, ne kötü bir eş diyor insan ama iki tarafın anlattıkları o kadar farklı oluyor ki kimseye haklısın haksızsın diyemiyorum. eşin neler anlatırdı acaba?
0
deartheodosia
(29.11.20)
@deartheodosia

Benle ilgili sorulariniz varsa yanitlarim.

Esim corona pozitif olsa, ispat edemem ama yemin edebilirim, sadece ve sadece tuvaelete kalkar. Mutfaga gidip 1 bardak su almaz. Kanepeye yatip kivranir durur sadece.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
senle ilgili soruları senin değil eşinin yanıtlaması gerekiyor. sen de bizi anla, inanması güç bir durum. bizimki gibi evlenen kadına "gelin" denen bir memlekette kadının bu kadar yan gelip yatması ve senin de buna 3 yıldır yeter behh dememen hayli enteresan.

oyokbuyoknevar'ın sorusunu tekrarlamak istiyorum. evlenmeden önce nasıldı? kaç sene görüştünüz? hiç mi falso vermedi? bile isteye mi evlendiniz?

bu arada nafaka diyen arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki çocuk olmadan nafaka falan olmuyor ortada. hele 3 yılda asla. Karısını 40 yıl eve hapsedip sonra 20lik almak için kadını sokağa atanlar için bu nafaka olayı. acunun şeymaya verdiği de tamamen sus payıydı.
0
birsürüsorumvarr
(29.11.20)
sadece terapiyle duzelirse ok, onun disindaki tüm yollar benim icin ayrilmaya cikar.
atiyorum ailesine söyledin, kizinizi uyarin böyle böyle ben bosanacam basdemiyorum. ondan sonra düzelirse ben kullanildigimi düsünürüm.

bir de insan kardesi olsa dayanamaz nesini seviyorsun ki artik yani bikmadin mi?

bir de ekstra senaryo ekleyecegim, annenlerin paraya ihtiyaci olsun onlara para gondermis ol, tepkisi ne olacak.
0
durgunfoton
(29.11.20)
abi sen ne kadar iyi niyetli bir insansın ya. hala kendinde hata arıyorsun ve itici mi diyorsun.
hala o çok iyi bir insan diyorsun
kusura bakma ama sen eşek olursan semer vuran çok olur.
sürekli çalışmışsın ve kadınlarla ilişkin olmamış sanırım
yukardakilere katılıyorum. bir an önce nafaka ödemeden boşanmanın yollarını ara
0
dafuq
(29.11.20)
bence siz sevildiğinizi, değer gördüğünüzü hiç hissetmiyorsunuz ve yazılan profildeki bir insan zeka seviyesi ya çok düşük ya da alemin çakalı biri. benim de dikkatimi işe girerse alacağı masa çekti. bunda bile sizin gelirinizle karşılamadığı hayalden bahsediyor. her hareketiyle sizi yetersiz gören biri. kendini daha iyilere layık zannediyor ama bir eş olarak selamı bile haketmiyor bunca değersiz tavra.

deneyebilirsiniz bazı şeyleri. maddi kısıtlama gibi ya da sıkıştım arabayı satayım gibi bi şey atın internetten daha ucuz modellere bakın borçları ödemek için mesela.(gelirinize göre araba olduğunu varsaydım)
maddi ve manevi yanınızda hissetmediğiniz için yani basit şeyler atın olay çıkaracak mı yoksa çözüm mü düşünecek. sorumlulukla tanışması lazım. @durgunfoton "sonradan düzelse o saate kadar kullanıldığımı düşünürüm" demiş buna da hak verdim ama siz de ilişkiye çok bilinçli yaklaşım sergilemek değil duygusala bakmaya çalıştığınız için bence direkt boşanmadan bahsetmek yerine ufak tefek hesapta olmayan olaylara tepkisine iyice bakın. eşim dediğiniz insan avmde dolaşmak dışında da yanınızda olduğunu hissetmeniz gereken kişidir. standart evlilik yalnız olmaktansa eşiyle paylaşınca iyi olunan şeydir bence. yalnızlık çok daha iyiyse neden evlenilsin. ha bu değil ki her sorun cıktıgında boşan ama başından beri bir düşünün kaç kere eşime güveniyorum deyip paylaşım sergilediniz. "o halleder" dediğiniz ne var sandalye almak dışında?

geçmiş olsun.
0
ala09
(29.11.20)
“Aynı kaynım” bile değil, “aynı kedim”
0
dedi ve gitti
(30.11.20)
yukarda verilen cevapları okumadım. tüm yazdıklarınızı da okumadım gerci.
yalnız benim anladığım, eşinizde bazı ruhsal hastalıklar (muhtemelen okb ve depresyon) varmış gibi duruyor.
çünkü (sizin anlattığınıza göre) tavırları normal ve sürdürülebilir değil.
önce bir evlilik danışmanına, oradan da psikoloğa veya psikiyatra gidilip tedavi yoluna gitmek lazım.
0
prizmatik
(30.11.20)
üstteki cevapları okumadım ama eminim herkes birçok konuda zaten söylenmesi gerekenleri söylemiştir.

ben biraz daha psikolojik açıdan bakmak istiyorum.
zaten "babam hep alttan almış" cümlesi her şeyi anlatıyor, detaya gerek yok.
babanızla aynı kaderi yaşamakla ilgili bir sorununuz var.

bilinçaltında ya babanızı çok sevip, ona bir noktada belki acıma ya da şefkat duygusuyla yaklaşır ve onu yalnız bırakmamak için onunla aynı kaderi paylaşırsınız ya da babanızdan nefret edersiniz ve hayat sizi babanız olmaya zorlar.

ikisi de iki ayrı uç, iki ayrı denge ama iki aynı sonuç.
biri babayı yalnız bırakmamakla, biri babayı affedememekle ilgili.
sizinkinin ilk durum olduğunu düşünüyorum.
uzun lafın kısası, babanızla olan bağınızda bir fazla bağlanma ya da fazla empati olmuş, bunu düzeltmeniz lazım.
bu da terapiyle olur.

bu konularda annenizin de rolü vardır elbette.
eşiniz burada aslında bilinçdışından çağırdığınız, size babanızın yaşadıklarını yaşatacak, onunla kendinizi aynı hissetmenizi sağlayacak bir piyon gibi.
o yüzden boşanın demiyorum, zaten sizin ailenizdeki ilişki dengesi düzene girince ya eşiniz düzelir ya da kendiliğinden süreç işler ve boşanırsınız.

bu sorunu çözmezseniz boşanıp tekrar evlenseniz de kendinizi yine aynı döngüde bulursunuz çünkü bilinçaltınızdaki pattern bu.
terapiye gidin.

edit:
çift terapisinden bahsetmiyorum.
siz gitmelisiniz terapiye.
"sorun çıkartan ve hatalı/haksız olan o, ben neden gidiyorum?" diyebilirsiniz ama bunu yukarıda açıklamaya çalıştım.
bu aslında farkında olmadan sizin çağırdığınız bir şey.
bunu neden yaptığınızı bulup çözmeniz önemli, eşinizin ya da diğer dış etkenlerin bir önemi yok.
siz değişirseniz, onlar zaten değişir.
o yüzden hayatınıza neden böyle birini çektiğinize, aldığınıza dair kendinizle çalışmanız lazım ilk etapta.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
dahiliye+psikiyatri
düzenli ilaç kullanımı
0
bir soru sorcam
(30.11.20)
Boşanın diyemem "bekara karı boşaması kolay gelir." derler .Eşinizin burnunun sürtülmesi gerekiyor. Sizin onu terketmeyeceği, hep yanında olacağınız aklında onun için bu özgüven.
0
komando kani var bende
(30.11.20)
@blatta hiberna

tartışma esnasında ona kendimi savunurken, "niye annene karşı babanı da savunmuyorsun" diyor. "Madem etik değerlerin, kuralların var. Annenle de yüzleşip babanı savunsana benzer durumlarda" benzeri şeyler söylüyor. Bu dediklerinizle paralel olabilir mi? Her tartışmamızı evlendiğimizden beri aileme indirgiyor.
0
🌸hkocaman
(30.11.20)
evet, paralel.
yani tabii bunları bilinçli olarak söylemiyordur.
belli ki bunu sizi bir anlamda pasif bulduğu ya da "beğenmediği" için kınama amaçlı falan söylüyor ve ne söylediğinin farkında değil.
ama söylediği şey doğru.

niye annenize karşı babanızı savunmuyorsunuz?
öncelikle zaten evin "çocuğu" olarak bu sizin göreviniz değil aslında.
aynı zamanda, çünkü muhtemelen babanız annenizle başa çıkamadığına göre, siz hiç çıkamazsınız diye düşünüyorsunuz.
o yüzden siz de babanızla aynı kaderi paylaşarak, onu yalnız bırakmamış oluyorsunuz.
bir nevi yoldaşlık gibi.

şimdi de siz başa çıkamayacağınız sorunlar yaratan, altından kalkamayacağınız şeyler yaşatan bir kadınla, ne kadar sessiz kalmıyor olsanız da günün sonunda her şeyi alttan alıp düzeninizi bozmadan yaşamaya devam ediyorsunuz.
boşanamazsınız çünkü babanız da boşanmamış zaten.

bir kırılma yaşayıp boşansanız, ikinci bulduğunuz eşiniz de bu sefer mesela işkolik olup eve gelmeyecek, siz bunun aynısını başka bir insanla yaşayacaksınız.
babanızdan öyle öğrenmişsiniz ve bu şekilde bir bağ kurmuşsunuz.

babasından dayak yiyen kadının kocasından da dayak yemesi gibi.
genel konuşuyorum tabii ama orada öğrenilmiş olan aile düzeninin, kültür etkisinin falan dışında, derinlerde bir yerde annenin kaderine ortak olma da vardır.
sizdeki de bunun gibi.
yani bilinçaltınızda, "madem kurtaramıyorum, bari yalnız bırakmayayım. baba bak, ben de aynı şeyi yaşıyorum, sen yalnız değilsin" demiş oluyorsunuz.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
blatta hiberna+1

şema örüntüleriyle ilgili okumanızı öneririm naçizane.

kitaplar: hayatı yeniden keşfedin, mod terapi.
0
Phoebe
(30.11.20)
vallahi bazı acılardan kendimi gördüğüm icin cok yuregime dokundu bu duyuru.
bence eşiniz cok ciddi depresyonda. majör depresyon gibi duruyor.
yukarda yazılanlar bana biraz vicdansızca geliyor, cunku kadının bunların hiç birini bile isteye yaptıgını dusunmuyorum.

öte yandan sizin de yadıma ihtiyacınız var ve blatta'nın dediklerine cok katılıyorum. bu asırı verici rolu size guvende hissettiriyor.(kendimden biliyorum)
0
galandar kostumu
(04.12.20)
İster kadın tarafı olsun ister erkek, boşanın gitsin.. Neyi bekliyorsunuz? Düzelmez.
0
yetersizbakiye
(05.12.20)
Boşanmaya kalksan o kadın senin iliklerini söker. Çalışmayan kadınla evlilik en büyük hatadır. O kadın ev işi yapmaz çünkü tembelliğe alışmıştır. Eve destek de olmadığı için tüm yük üzerinde olur.
0
kickboxer
(05.12.20)
(6)

böyle bir durumda hukuk okunur mu?

super gazi
herkese iyi akşamlar,herkese sağlık dolu mutlu ve huzurlu günler diliyorum..aslında yazacağım başlık daha farklı bir şey olacaktı ama kendimize otosansür uyguladık işte,neyse..üniversite sınavına hazırlanıyoruz 34 yaşından sonra,aslında bir iddiam yok,üzülecek yada kaybedecek bir şeyim yok.eşit ağır
herkese iyi akşamlar,herkese sağlık dolu mutlu ve huzurlu günler diliyorum..aslında yazacağım başlık daha farklı bir şey olacaktı ama kendimize otosansür uyguladık işte,neyse..üniversite sınavına hazırlanıyoruz 34 yaşından sonra,aslında bir iddiam yok,üzülecek yada kaybedecek bir şeyim yok.eşit ağırlık yada sözel bölüm yazacağım bitirdiğim bölüm ve okul dolayısıyla,bakıyorum sözel bölümlerin hepsi işe yaramaz ve leş..bomboş bana göre..eşit ağırlık bölümleri fena sayılmaz yazarsam muhtemelen eşit ağırlık bölümleri yazacağım(tabii gerekli olan puanı almayı başarabilirsek)şimdi mesela hukuk bölümünü yazabilirim,ama asıl sormak istediğim şudur ki,neden herkes hukuk okumak istiyor?.bu işte çok para mı var?avukat dediğimiz kişiler çuvalla mı para kazanıyor yada ne bileyim bu bölümü okumak prestijli ve itibarlı mı?(hayatımızda hiç artımız olmadı,bunu okuyarak mesela bir prestijimiz olur mu?)

şimdi de gece gece siyaset yapayım,memlekette adalet yok,hukuk zaten hiçbir zaman olmadı buna rağmen neden millet hukuk okumak istiyor?.yani bu bölümün ne avantajı var?.hukukun olmadığı bir yerde millet neye göre karar veriyor ki..bir de tavsiye eder misiniz bu bölümü..

son olarak türk-alman üniversitesi diye yeni açılan bir üniversite varmış,buraya giden yada yakını okuyan var mı?eğer puan tutturabilirsem buradaki bölümlerden birkaçını yazmayı düşünüyorum.tavsiye eder misiniz?

herkese mutlu günler ve geceler diliyorum..
0
super gazi
(28.11.20)
öncelikle; noktalamalardan sonra lütfen boşluk bırak, bu şekilde hiç okunur değil yazın ne yazık ki.

avukatlığın daha bir forsu vardı, şimdilerde itibar zedelenmesi yaşıyor da olsalar avukatlık bu ülkede doktor ve mühendislikle beraber top 3 jenerik meslekten biri. öğretmen bunların arasından yeni düştü, mühendislik sallanıyor, avukatlık ise mühendisliğin hemen arkasında. bu yüzden idealist olmasalar da yapabileceğini düşünenler hukuk okuyor.
0
Jux
(28.11.20)
türk alman hukukta okuyan bi tanıdığım var. on numara üniversite. bir kere almanca hazırlıkta kafalarına vura vura öğrettiler o almancayı. diğer devlet okulları b1 derecesi ile salarken bu adamlar c1 testdaf belgesi istiyor hazırlığı geçmek için. tanıdığım kız bir senede hazırlığı bitirmek için hastanelik oldu çünkü almanca temeli yoktu. neyse, sonra hukuk fakültesinde almanca hukuk derslerine giren hocalarının bazıları almanyada birebir yasaları yazan ekipten proflar doçentler. ben tırt bi okul sanıyodum ama arkadaşı gördükçe anladım ki baya sağlam.

yalnız bu sene 12binden aldı ta hukuk. tutturması çok zor.
0
birsürüsorumvarr
(28.11.20)
Hocam sözel, sayısal ayrımları bu ülkedeki eğitim sisteminin en büyük sorunlarından biri. Öğrenciler hayata direkt sınırlanmış olarak başlıyorlar. Sınırlanan öğrenciler alanlarındaki en yüksek puanlı bölümlere girme eğilimindeler. Sayısalcılar için eğilim tıp, diş hekimliği yönündedir. Eşit ağırlıkçılar için eğilim hukuk yönündedir. 18 yaşındaki bir lise öğrencisi hak, hukuk bilmiyor. Puanına göre, çevresinden duyduklarına göre tercih yapıyor. Avukatlığın son durumu bildiklerime göre çok iyi değil. Staj süresince düşük ücret teklif edebiliyorlar. Avukatlık aynı zamanda çevre meselesi. Kişisel çaba gerektiren bir iş. Karakteriniz buna uygunsa, hedefleriniz varsa okuyabilirsiniz.
0
dissendium
(28.11.20)
(bkz: #69397004 )
0
blue eyes white dragon
(28.11.20)
Türk-Alman'da yüksek lisans yapıyorum, 10 numero okul, devlet üniversitesi olduğuna hala inanamıyorum.
0
euteamo
(28.11.20)
para kazanmak ve meslek olarak yapacağınızı düşünerek hukuk okumanızı önermem. belli bir yaştan sonra asgari ücretin biraz üzerinde maaşla işe başlama çok zor geliyor.
0
konsomatrix
(29.11.20)
(16)

Bilmediğiniz dillerde sevdiğiniz şarkılar

peki madem
Hiç anlamadığınız dillerde sevdiğiniz, tekrar tekrar dinlediğiniz şarkılar var mı?İşbu soru bir damla Almancam olmamasına rağmen haftalardır sürekli AnnenMayKantereit dinlemem nedeniyle sorulmaktadır.Büdüt: Asıl sormak istediğim soruyu sormamışım. Şarkıları paylaşabilir misiniz?
Hiç anlamadığınız dillerde sevdiğiniz, tekrar tekrar dinlediğiniz şarkılar var mı?

İşbu soru bir damla Almancam olmamasına rağmen haftalardır sürekli AnnenMayKantereit dinlemem nedeniyle sorulmaktadır.

Büdüt: Asıl sormak istediğim soruyu sormamışım. Şarkıları paylaşabilir misiniz?
0
peki madem
(27.11.20)
Ohoo. Bulgarca, Rumence, Sırpça, Gürcüce... çok var. Hatta Türkçeden bile çoktur.

Birer tane yazayım.

Rumence

www.youtube.com

www.youtube.com

Bulgarca

www.youtube.com

Sırpça

www.youtube.com

Gürcüce

www.youtube.com
0
dissendium
(27.11.20)
yok ya, sözlere odaklanıp mutlaka sözleri anlamaya, hiç olmazsa kelime yakalamaya çalışıyorum.

edit: bilmediğim dil veya bilinmeyen bir parça olmasa da bu ara buna sardım: www.youtube.com
bir de şu yıllardır en sevdiklerimden: www.youtube.com
0
pati
(27.11.20)
almanca bir şarkı vardı adını hatırlamıyorum. aşırı slow ve damardı. erkek söylüyordu. "ich liebe dich and genzifo" vardı nakaratında, tüm nakarat aklımda ama yazarsam saçmalamış olurum. hatırlayan varsa yaziversin süper olur valla.
0
diffarentiationation
(27.11.20)
freebird5406_2
(27.11.20)
@freebird5406_2 Múm linki bırakarak can evimden vurdun beni!
0
🌸peki madem
(27.11.20)
Fince ve Almanca leziz şarkılar var ayrıca neden dili bilmem gereksin ki, mırıldanmak/eşlik etmekse sorun yok ezberlerim kolayca
0
owaki
(27.11.20)
@owaki Amacım sevdiğiniz şarkıları öğrenmekti aslında.
0
🌸peki madem
(27.11.20)
Annenmaykantereit denince böğrüme ağrı giriyor. Temmuz'da koronain bok ettiği konseri aklıma geliyor. Şimdi dışarı çıkmayacak olsaydım daha uzun bı liste yapardım ama aklıma gelenler şöyle:

İzlandaca
Ólöf arnalds- eg umvef hjarta mitt
youtu.be

Portekizce
Dead Combo- ouvi o texto muito ao longe
youtu.be

Fransızca
Sam Karpienia- leş voyageurs
youtu.be

Senegalce(?? Bunun dilini anlayamadım)
Ablaye cissoko& Volker goetze- sıra
youtu.be

Arapça
El Far3i- tghayarti
youtu.be

Zazaca
Esrare deyir- gulam
youtu.be

Yunanca
Mana mou i agapi mu
youtu.be

İbranice
Hadag nash- sun
youtu.be
0
Amaranta ursula
(27.11.20)
Fransızca öğrenirken karşıma gelen bir şarkı az çok bişeyler anlamaya başlmaıştım sayesinde. www.youtube.com
çok eğlenceli geldi
Ayrıca,
www.youtube.com
www.youtube.com
0
spacevan
(27.11.20)
portekiz:
youtu.be
0
cooperr
(27.11.20)
dili hiç bilmiyor değilim, temel seviye sayılırsa eğer,

pljuni i zapjevaj moja jugoslavijo: www.youtube.com

dirlija: www.youtube.com

ilkine bayılıyorum. gizli gizli ağlayıp yugoslavya'yı özlüyorum.

dirlija aşırı şirin bir şarkı, dilime dolandı, bırakamıyorum. bu arada türklerin zaten bu şarkılardan bissürü kelime çıkarması mümkün dili hiç bilmeden... hep bizden şeetmişler çünkü hehe.
0
der meister
(27.11.20)
Cevaplar için çok teşekürler yavaş yavaş hepsini dinliyorum. Ben de size Akadca bir şarkı bırakayım: www.youtube.com
0
🌸peki madem
(27.11.20)
Oi Va Voi - D'Ror Yikra çok seviyorum.
www.youtube.com
0
kendi helvasını kavuran zombi
(27.11.20)
Folon Salif Keita
youtu.be
0
ankarakecisi
(27.11.20)
www.youtube.com

ibranice dinliyorum!!!
sürekli, arabada, evde..
0
janderzel zartanyan
(27.11.20)
alfred
(28.11.20)
(12)

Maddi yardım ettim ama kandirildim mi?

goklerdengelenkarar
Arkadaşlar selam. Lüks sayılabilecek bir semtte, migros önünde çok düzgün giyimli 25-30 yaş aralığında bir kadın bana bir bakar mısınız dedi. Buyrun dedim. Rica etsem bana evime goturulebilecek bir yemek veya süt, yumurta, ekmek benzeri gıda maddesi alabilir misiniz? Çok özür dilerim bunu istediğim
Arkadaşlar selam.

Lüks sayılabilecek bir semtte, migros önünde çok düzgün giyimli 25-30 yaş aralığında bir kadın bana bir bakar mısınız dedi. Buyrun dedim. Rica etsem bana evime goturulebilecek bir yemek veya süt, yumurta, ekmek benzeri gıda maddesi alabilir misiniz? Çok özür dilerim bunu istediğim için dedi.

Ben de biraz maddi sıkıntı içerisindeyim. Açıkçası kendimde de neredeyse hci apra yoktu. Kartımın puanlariyla çok ufak birşeyler alabileceğimi söyledim. Sadece sut ve ufak çocuğu için iki adet süt burger almak istedi. Biraz daha limitimiz var dediğimde bu yeterli olur dedi. Hepi topu çok ufak bir meblağ tuttu.

Açıkçası ben de o puanları parasız kaldığımda kendi evime kullanmak için düşünüyordum. Bana bu soruyu sordurtan da bu şu ands. Yoksa bu tutarda kandirildim bile onemsemem normal zamanlarda.

Daha sonra karşılaştığımızda maddi yardımda bulunmak istediğimi söyleyince eşinin cezaevinde olduğunu, küçük 2 yaşında çocuğu olduğu için çalışmadığını (çocuğu göremedim bu arada), zaten maddi destek aldığını, sadece o destek tükenince eve gıda malzemesi lazım olduğunu söyledi. Maddi desteği de kabul etmedi.

Aynı durumda olduğu bir anda karşılaşırsak sadece yine gıda ihtiyacını karşılaşan yeterli olabileceğini, maddi yardım kabul etmediğini söyledi.

Yok zamanimda ufak da olsa desteğimin dogru adrese gittiğinden emin olmak için soruyorum bunu sadece. Sizce kandırdı mi beni yoksa doğru adres miydi destek için? Emin olabilirsem yüklü alışveriş yapıp yardımcı da olmak istiyorum çünkü söylemesi ayıp.

Dediğim gibi giyimi çok modern, temiz, eli yüzü çok düzgün bir insandı. Dilenci vs değildi benim gördüğüm.
0
goklerdengelenkarar
(27.11.20)
nasıl bilebiliriz ki. içine sinmiyorsa tekrar bir şey yapma. iki tane süt burger de cebinden düşürsen üzülmeyeceğin bir tutar,i öyle düşün. sıkma canını. bir tatlılık yapmışsın
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.11.20)
iyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir.

şüphe varsa, o iyilik olmaz dostum. en azından sadakam olsun diyip, geçiştirebilirsin.

çünkü esas paran yokken verdiğin para bereket getirir.

<3
0
janderzel zartanyan
(27.11.20)
Beni yanlış anlamanızı istemem arkadaşlar. Bundan sonrakine biraz başka destek olmayı düşündüm de boşa gitmesin istedim. İyilikle ego tatmin etmek gibi bir niyetim yok. Lütfen yanlış anlamayın.
0
🌸goklerdengelenkarar
(27.11.20)
Süt ve süt burger alıp daha sonra da maddi yardım kabul etmiyorsa bence doğru adrese gitmiş yardımın.
0
istege bagli sigortasiz
(27.11.20)
Ben inandım ama o iş şöyle işliyor. Başta ekmek, yumurta demiş. Siz ekmek, yumurta almakla uğraşmak istemeyeceğiniz için direkt para verecektiniz kendiniz alın diye. O da direkt para almış olacaktı sizden. Ama siz para vermediniz. Para vermediğiniz için de alışverişi kısa tuttu ve başta söylediği şeyleri almadı.
0
dissendium
(27.11.20)
Eğer içinizde şüphe varsa kasiyerlere ya da başka kişilere sorabilirsiniz bu kadını. Ne olduğu söylerler.
0
komando kani var bende
(27.11.20)
bu tarz yardımlar yapmayın.
doğru / yanlış anlamak zor ama size tavsiyem yapmayın.
bu alanda çalışan birisi olarak söylüyorum yapmayın böyle şeyler.
ilgili kamu kurumlarına, belediyelere yönlendirin.
kadın belki psikolojik rahatsız belki dolandırıcı?
bu vicdanın kendi kendine çekişmesini önlemenin en iyi yolu onu ilgili kuruluşa yönlendirmek. bunlarla ilgili size milyon tane yaşanmış örnek olay anlatabilirim. insanlar bakış açısını değiştirdikçe bu işin peşinde olan insanlarda taktik değiştiriyor. market önü, lokanta önü, cami, kırtasiye vs. önü bitmiyor yani.
yardım yapmayın. duyarsızlıkla alakası yok. yardımdan faydalanan dolandırıcıları ayıklanması zaman aldığından gerçekten yardıma ihtiyacı olan yoksun kişiler yardımları daha geç alıyor. yardım talebinde bulunan insanların %95 i yalan beyanda bulunuyor. üzerine çit dairenden 5 katlı bina olan adam ben görme engelliyim bana nasıl yardım etmezsiniz diyerek ortalığı birbirine katıyor. doğru raporlu görme engelli. binan var dediğimizde, dairelerde çocuklarım oturuyor kira almıyorum ki diyor. kısacası yardım yapmayın. büyük ihtimal sizi kandırdı.
0
seyduna6687
(27.11.20)
şehir istanbul ise şöyle düşün: parasız pulsuz biri bu şehirde nasıl hayatta kalabiliyor? imkansız değil mi? o halde karşındaki yalancı.

başka küçük şehirlerde pek olmaz bu. olsa da o kişinin ne olduğunu bilirler.
0
kickboxer
(27.11.20)
Gönlünüze göre olsun her şey ;

Sakın yanlışta anlamayın, gerçekten ihtiyaç sahibi olup şunu al, bunu ver diyene denk gelmedim hiç.

Atölyeye iş almaya gelen bir ablamız var, lokum gibi yani nasıl desem ekmeğin içine koyup yiyeceğiniz bir de oğlu. Beraber geliyorlar iş almaya kaçtır dikkatimi çekiyor kadının ayağında mes gibi elde dikilmiş bezden bir şey , oğlanın ayağında çift çorap terlik bu soğukta. İnanır mısınız 3 hafta uğraştık ayakkabı vs. alabilelim diye , en sonunda ikna etmiş hanım, anasına oğluna kızına ayakkabı mont pijama alabildik. Merdiven yıkayıp,bizden aldıkları 3 kuruşla evine destek olan kadından bahsediyorum.

Geçen ay , kazandığı her kuruşu başka kadıncıklara harcayan şerefsizin biri ile evli bir ablamızın 4 kızına ayakkabı, üst baş , iç çamaşırı alabildik. Yine kavga kıyamet zorla. aldığımız botları evde hiç çıkarmadan giyen , hatta depremde sokağa fırlarken botlarını giyip üstüne market poşetinide giyip çıkan insanlar bunlar. En ufak talepleri olmadı , beklentileride yoktu ama göz görüyor.

Marketlerde bazen denk geliyorum , kasada para alışverişe yetmiyor önümdeki vatandaşın, onun bile talebi olmuyor, usulca bu kalsın diyor, dayanamıyorum bakıyorum temel ihtiyaç malzemesi ben öderim diyorum, ısrar ısrar zorla kabul ediyorlar ama gözlerinin içi yakıp geçiyor adamın ciğerini.

Not: Bunları , bak ben ne kadar yardımseverim , sevin beni övün beni diye yazmadım. Umurumda olan şeyler değil. Bu kadar ihtiyaç sahipleri insanların bırakın yardım demeyi iğne bile talebi olmadığını , o kendilerine has dik durma çabalarını bilebilmeniz için anlattım.

Dediğim gibi gönlünüze sorun , o en güzel teraziniz.
0
synax
(27.11.20)
Ya aman be hocam kaçı kaç kuruş ne düşünüyorsun neyse ne. Allah kabul etsin de geç boşver
0
optimistbakunin
(27.11.20)
Kimsenin günahını alamayız niyetini bilemeyiz ama devlet kurumlarımız ve belediyelerimiz kimseyi ekmek, süt vs. alamayacak durumda bırakmıyor. Zor durumdaki ailelere kira yardımı dahil her türlü sosyal yardım temin ediliyor. Bu durumda biriyle karşılaşmanız durumunda ilgili kurumlara yönlendirebilirsiniz. İlla yardımda bulunmak istiyorsanız evsizlere yardımda bulunmanızı tavsiye ederim çünkü onların gerçekten yardıma ihtiyaçları var ve devlet tarafından yeteri kadar destek görmüyorlar.
0
acebi
(27.11.20)
ben beden diline ve tavrına bakıyorum. bunu alışkanlık haline getirdiği ve utanmadığını rol yaptığını fark edersem vermem. bu güne kadar da rol yapmayanına rastlamadım.
0
orpheus
(28.11.20)
(8)

Tense soruları

tebaloeyy
10-C, 32-E demiştim fakat cevap anahtarı öyle demiyor.
10-C, 32-E demiştim fakat cevap anahtarı öyle demiyor.
0
tebaloeyy
(26.11.20)
10 E mi?
0
dissendium
(26.11.20)
32-d

when the sand grains "were" : geçmiş zaman var burada. o yüzden "would measure" olması garanti.

10 : bana kalsa , ben de "c" diyebilirdim ama öyle değilse, "will complete" diyeceksiniz başka çaresi yok. tek mantık , hep gelecek zaman kullandığımız için is responding yerine will respond diyeceksiniz.
0
co2s2
(26.11.20)
2 sorunun cevabına da A diyor, o zaman cevap anahtarı yanlış diyorum?
0
🌸tebaloeyy
(26.11.20)
cevap anahtarı doğru olabilir, ama 10'da neden C değil de A onu bi bilen açıklasa iyi olur:)
0
lalu
(26.11.20)
10 un c olmama ihtimali yok. kraliçeye sor c der.
0
makarnavodka
(26.11.20)
10'un A olma imkanı yok bence. 32 için A oldu diye laf etmem ama o da hoşuma gitmedi.
0
co2s2
(26.11.20)
@makarnavodka kraliçeye sordum cleveland dedi:(

@co2s2 benim hiçbiri hoşuma gitmedi, bildiğimi de unuttum.
0
🌸tebaloeyy
(26.11.20)
bu soruları ösym sınavlarından ama cevap anahtarlarının bulunamadığı karanlık çağlardan. iki ayrı kaynakta bulabildim. 32'ye d (bence iyi soru değil), 10'a c denmiş.
0
sanat guresi
(28.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.