Giriş
(8)

Nikah - dugun duzenlemesi

dunal
Merhaba Arkadaslar,Merak ettigim konu su. Nikahlar uzerine guncel duzenleme sizi rahatsiz ediyor mu, neden? Genel gorusu merak ettigim icin soruyorum. Tesekkurler.Aa'ya gore duzenleme su sekilde:" Genelgeyle, 14 ilde izin verilmeyen sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinlikle
Merhaba Arkadaslar,
Merak ettigim konu su. Nikahlar uzerine guncel duzenleme sizi rahatsiz ediyor mu, neden? Genel gorusu merak ettigim icin soruyorum. Tesekkurler.

Aa'ya gore duzenleme su sekilde:

" Genelgeyle, 14 ilde izin verilmeyen sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinlikler cumadan itibaren ülke genelinde uygulanacak.

Nikahlarda oyun oynanması ve dans edilmesine, toplu yemek dahil olmak üzere her türlü yiyecek-içecek servisi/ikramı yapılmasına izin verilmeyecek.

Düğünler nikah merasimi şeklinde yapılabilecek, düğün ve nikahlar en fazla 1 saatte tamamlanacak.

Gelinle damadın birinci ve ikinci derece yakını olmayan 65 yaş ve üzerindekilerle 15 yaş altı çocuklar düğünlere ve nikah törenlerine katılamayacak.

Nikah merasimi şeklinde yapılacak törenlerde en az bir kamu görevlisinin görevlendirilmesi sağlanarak denetim faaliyetlerine ağırlık verilecek."

twitter.com
0
dunal
(03.09.20)
Ben tamamen yasaklanmasını tercih ederdim.illa evlenmek isteyen gidip evlendirme dairesinde vlensin ama düğünlere izin verilmesi bu dönem için saçmalık,bile bile lades.

Bu süreçte biri kuzenim birisi yakınım düğün yaptı.her ikisinede direk gelemem dedim.
0
duptıs
(03.09.20)
Güncel düzenleme rahatsız etmiyor, bütün yaz gevşetip şimdi tekrar kapatmaya çalışmaları rahatsız ediyor. Tamamen yasaklansa daha iyiydi +1
0
kobuzchu kiz
(03.09.20)
Rahatsız edici. Bir saatte hangi nikah tamamlanır ki? Nikahtan önce bu insanlar aynı ortamda bulunmuyorlar mı ya da nikahtan sonra herkes evlerine mi gidiyor? Nikahtan önce ve sonra eminim insanlar bir arada saatlerini harcıyorlar. Etkileşim fazlasıyla oluyor. 15 yaş altı katılamaz uyarısı da komik olmuş. Düğünlere 15 yaş altındaki çocuk katılamıyor ama sünnet düğünü yapılan çocuk 15 yaşından küçük. Vaka sayısı 1600 olmuşken bu tip şeylere izin vermek umursamazlıktan başka bir şey değil.
0
dissendium
(03.09.20)
Tamamen yasaklanmalıydı +1

Şu ortamda okullar açılmasın diyenlere kızılıyor, hele hele öğretmense bunu diyen yatmak istiyor diye suçlanıyor da, okulları açmak isteseler düğün salonu sahiplerinden, otel sahiplerinden önce eğitimi düşünüp bütün yaz yasaklamış olurlardı bu tip etkinlikleri. Virüs de bu kadar yayılmamış olurdu ve okullar kontrollü bir şekilde açılabilirdi. Şu dönemde kapitali düşünen yöneticiler kadar bu düğünleri yapan insanlar da bencil, başka bir şey değil. Ben düğün yapacak olsam gözüme uyku girmezdi ya birine bir şey olursa diye ve iptal edip, sadece nikah yapardım. Gerçekten nasıl bir kafaya sahip insanlar anlamıyorum.
0
gmzo
(03.09.20)
beni şu dönemde düğün yapanlar rahatsız ediyor. bu yaz nişanlanmayan, evlenmeyen kalmadı maaşallah :D

keşke düğün olayını komple yasaklasalar da sırf nikah yapıp dağılsalar.
0
invictae
(03.09.20)
dostlar alışverişte görsün. bu kültürde büyüyen herkes bilir ki o nikah 1 saat içinde asla tamamlanmaz. hele o akraba meselesi düşman başına, kan çıkar aileler arasında o gelsin bu gelmesin denilirse. ama işte bir uygulma yayınlandı mı, hı evet yayınlandı.
0
Phoebe
(03.09.20)
Kesinlikle tamamen yasaklanmalıydı, muhtemelen bir iki haftaya kesin bir yasak gelecek zaten.
0
roket adam
(03.09.20)
Öncelikle, bu süreçte düğün yapan insanların bencil olduklarını düşünüyorum.

Bu düzenleme doğrusu pek bir şey ifade etmiyor. Yaz başından itibaren düğünleri yasaklamasalar bile düğüne katılacak kişi sayısına, düğün süresine bir kısıtlama getirebilirlerdi. Düğündeki konuk sayısı 40-50 kişiyi geçmemeli, bir saatte tamamlanmalı gibi. Muhtemelen yine ekonomik sebeplerle böyle bir adım atmadılar. Düğün sezonunun bitişine doğru yalnızca süre kısıtlaması getiriyorlar. Yetersiz ve samimiyetsiz bir düzenleme. Rahatsız eden yönü bu.
0
chihirovekohaku
(03.09.20)
(21)

Sinemaya gider misiniz

the real brad pitt
Selam. Full maske. 22 seansı. Hafta içi.Tşk.
Selam.

Full maske. 22 seansı. Hafta içi.

Tşk.
0
the real brad pitt
(02.09.20)
Ben şu anda gitmem çünkü artık hastalık riskinden çok maske takmak öldürüyor beni. Sırf maske takmamak için evden dışarı çıkmıyorum gerekmedikçe. Kapalı ortamda minimum 2 saat maskeli oturma fikri çok korkunç geldi şu an.
0
ms brownstone
(02.09.20)
Gittim, 9 buçuk seansı, tenet.
0
Bruce
(02.09.20)
Maske takmamak için dışarı çıkmıyorum. Gitmezdim.
0
dissendium
(02.09.20)
gitmem
0
anais
(02.09.20)
Gitmezdim çünkü kapalı ortam. Artı ortaklık şu an salgın başlangıcına kıyasla daha karışık.
0
superfluid
(02.09.20)
Gitmem.
0
wish i could find a way to disappear
(02.09.20)
Gitmem...
0
huzunbaz palyaco
(02.09.20)
gidecektim ama rezervasyon gerekiyormuş. bir de işim çıktı erteledim.
0
bohr atom modeli
(02.09.20)
belki sabah ya da öğle saatlerinde, salon boşsa olabilir ama 22 seansına gitmem.
0
blatta hiberna
(02.09.20)
gitmem, normalde de gitmiyorum:)
0
neverletyougodown
(02.09.20)
Pandemiden önce bıraktım sinemayı
0
all girls dream
(02.09.20)
Valla ben genel olarak festival filmler ya da çok beklediğim bir film harici sinemaya gitmiyorum. O yüzden bu süreçte de gitmem.
0
Amaranta ursula
(02.09.20)
Çok tehlikeli bir lüks oldu. Ben gitmem . Çevremde gidecek insan yok.
0
ycaycayca
(02.09.20)
Sinemayi uzun süredir boykot ediyorum. Bir de bu şartlar altında.

İmkansız.
0
westblack
(02.09.20)
gitmem
0
basond
(02.09.20)
gittim 6 kişiydik salonda, maskeyi de takmadım bi süre sonra
0
Coyote
(02.09.20)
tenet'i sinema perdesinde izlemeyi çok istiyorum ama bu dönemde asla gitmem. malum ortamlara kaliteli versiyonu düştüğünde evde projektörle izleyeceğim.
0
scudman1
(02.09.20)
Gitmem. Pandemiden once de gitmiyordum zaten, sinema kitlesi asiri malozlastigi icin(son 7 yilda 3 kere anca gitmisimdir)
0
bahele
(02.09.20)
Gittim hem Cinemaximum 10 liraya düşmüş hemde salon bomboştu geçen cuma.
0
Northern Mariner
(02.09.20)
normal dönemde bile gitmiyordum.

mısır yiyip ambalaj şangırdatanlar, full ışıklı ekranla telefonla oynayanlar, telefonda konuşanlar (yuh) falan oluyor.

haftaiçi 22 seansının kalabalık olmayacağını ve bu yüzden güvenli olacağını düşünüyorum. ama izlenmeye değer bir film olduğunu düşünüyorsanız muhakkak sizin gibi düşünenler olacaktır.

böylesi bir durumda gitmezdim.
0
biseysorcaktim
(03.09.20)
ben normal dönemde de gitmezdin, şimdilerde hiç gitmem!
nedense sinemaya gitmenin artık bir espirisinin, bir tadının kaldığını düşünmüyorum.
keyif vermiyor artık.
0
pangea
(03.09.20)
(5)

almanca yada ispanyolca ogrenmek hk.

baldan kaymak
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.

not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
0
baldan kaymak
(02.09.20)
Dil öğrenmeye başlamak kolaydır, başta zevkli gelir ama bunu sürdürmek zordur. Dil öğrenmeyi sürdürebilmek için öncelikle bir amaç olmalı. Amaç olmayınca ya da ihtiyaç olmayınca yeterince ilerleme gösterilmiyor. Bunun nedenine siz karar vermelisiniz. Her gün Der Spiegel okumak mı istersiniz yoksa El Mundo mu? Dil öğrenmekteki amacınız ne? Amaçsız gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmeyeceği gibi amaçsız dil öğrenmek de bir yere varmayacaktır. Çünkü dil denen şey temelde bilgidir ve bilgi insanın doğası gereği kullanılmadıkça unutulur. Bu yüzden kullanacağınızı düşündüğünüz dili seçerseniz sizin için daha iyi olur. Yine de kendi görüşümü yazacak olursam Almanca tavsiye ederim. Zor bir dil olsa da İngilizceden sonra aranan bir dil.
0
dissendium
(02.09.20)
bir dili sıfırdan öğrenmek çok zor ya. almancayı iki yıl önce sıfırdan öğrenmeye başladım. bir yıldır almanya'dayım ve çevrem hep alman ama hala yeterli hissetmiyorum kendimi. en az iki yıl falan lazım bana. bunu da göz önünde bulundurmak lazım. o ülkede bulunmadan öğrenmek ne derece mümkün emin değilim. burada yaşamasaydım bu seviyenin yarısına bile gelemezdim gibi geliyor.

amaç bu dili etkin bir şekilde kullanmak değilse başlayın ama yoksa bir yerde disiplinli bir şekilde öğrenmekten vazgeçmek çok olası.

tercih edecek olsaydım fransızcayı seçerdim fakat şartlar böyle gerektirdiği için almanca oldu, ama sevdim ben. şimdilik çok akıcı olmasa da konuşabiliyor olmak tatmin edici.
0
bohr atom modeli
(02.09.20)
Ben olsam ispanyolcayı seçerdim. hali hazırda ingilizce biliyorsanız almanca daha zor ancak ingilizce bilen birine daha aşina gelebilecek bir dil. şu zamanlarda hit olmuş pek çok parça da ispanyolca + ingilizce, daha sık maruz kalma ihtimaliniz var almancaya nazaran. Almanca ve İngilizce Germanic gibi ortak bir kökten gelirken İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca ise Latin kökenli.

Native speaker'ların haricinde ispanyolca konuşabilenlerin sayısı 1 milyardan fazla diyor wikipedia. Ne kadar işe yarar orası ayrı tabii.
0
iron
(02.09.20)
Ben ispanyolca ogrenmistim, turistik gezi haricinde bir ise yaramadi ne yazik ki.
Ispanyolcayi su kadar insan konusuyor, elbet is yapiliyordur yaaaani diyerek baslamistim hatta.
Italyanca ogrenmeyi tercih ederdim simdiki aklim olsa. Italyanlar ticaret, sanayide gozle gorulur sekilde varlar, yasadigim ulke sebebiyle is ortakligi vs de cok.

Almanca cok iyi biliyorum, ingilizceye en basta benziyor “aaa can-kann, come-kommen” filan diyorsun sonra geciyor dhajshs
Kulturu, ulkeyi, edebiyatini seviyorsaniz ogrenirsiniz ama hangi dili ogrenirseniz ogrenin o ulkede yasamadikca ya da o dili surekli kullanmaniz gereken durum olmayinca korelecek.
Ispanyolca ekonomi makaleleri okuyan kuehles’ten yemek siparis edip hobilerinden ote konusamayan kuehles oldum misal.
0
kuehles blondes
(02.09.20)
ispanyolca; öğrenmesi keyifli. dünyanın en çok kullanılan dillerinden biri. öğrenmesi hızlı olabildiği için çalışma motivasyonunuzu kaybetmiyorsunuz. bir tatilde vs de gidip 1,5 ay kalırsınız orada da kursa gidersiniz falan. ispanya pahalı olursa daha ucuz ülkelere bakarsınız.

almanca; öğrenmesi çok zor, ama göç edecekseniz mantıklı. yani almanya, avusturya gibi ülkeler türk göçmenlerin gitmesi açısından hem daha kolay hem de finansal sebeplerle göç edilesi yerler.

kişisel kazanım için mesleğiniz, gelecek planlarınız önemli. mühendisseniz almanca, ticari bir alanda çalışıyorsanız ispanyolca daha iyi olabilir gibi gibi.
0
jimjim
(02.09.20)
(20)

Türkiye ygs 1.si olsaydınız

Unde bach canim
Hangi türk üni ve bölümünü seçerdiniz?Yurtdışı imkanınız yok diyelim.
Hangi türk üni ve bölümünü seçerdiniz?
Yurtdışı imkanınız yok diyelim.
0
Unde bach canim
(30.08.20)
galatasaray - hukuk
0
brakgn
(30.08.20)
Pilotluk ya da gemi kaptanlığı ile ilgili bir bölüm. Bu ikisi bence iyi.
0
kickboxer
(30.08.20)
Odtu - ee

Bogazici - bilg. Muh.
0
Avoiding The Puddle
(30.08.20)
Çok yanlış çok.
Cinsiyete plana şu anki duruma vs değişir bu.
Ama Kısaca, yapmaktan keyif alacağın mesleğin okulunu seçmelisin.
Ha, neden keyif alacağını bilmiyorsan o zaman zaten kumar oynuyorsun. Ne yazık ki de büyük çoğunluk için geçerli bu.
0
kisa
(30.08.20)
Koç-Tıp bir numero.

Sonra Sabancı-Koç olmak üzere makine
0
Hallegadola
(30.08.20)
YGS artık yok ama üniversite sınavı soruluyorsa Cerrahpaşa tıp.
0
dissendium
(30.08.20)
Cerrahpaşa tıp +1

Oradan da estetik cerrahi uzmanlığı.
0
Tochinoshin
(30.08.20)
bahçeşehir pilotaj veya itü bilgisayar
0
debian
(30.08.20)
bilkent işletme vs koç işletme'den birini seçerdim tam burslu olarak. sonrasında zaten her türlü yurt dışı kapısı açılırdı.
0
outis2
(30.08.20)
bilkent/elektrik-elektronik
0
vhdl
(30.08.20)
Boğaziçi, endüstri mühendisliği.
İtü, bilgisayar mühendisliği ya da uçak mühendisliği.
Yeditepe tıp ya da diş hekimliği.
0
GoodMorningTeacher
(30.08.20)
Gs de bir bölüm. Ya da Bilkent.
0
westblack
(30.08.20)
cerrahpaşa tıp
0
alt4y
(31.08.20)
Kendi girdiğim sene 1. de olsam muhtemelen yine Ege Tıp'a girerdim çünkü İzmir'den ayrılmak istemiyodum ve maalesef tıp istiyodum.

Şu an 1. olsam Boğaziçi ya da iyi bi özelde Uluslararası İlişkiler isterdim. İçimde en çok yara olan bölüm Uluslararası ilişkiler. Bi de Siyaset Bilimi ile ÇAP yapardım. Mis olurdu :(
0
nundu
(31.08.20)
Sabancı'da mühendislik ya da politika seçerdim.
0
black holes in the sky
(31.08.20)
Dogu gorevi olan bir alan secerdim ki yurtdisi imkanini bir 6 yil daha olmazdi hatta 10.
Sonrasida 1-2bin € ile ucuz isgucu
0
christopher nolan
(31.08.20)
Okul olarak kesinlikle Boğaziçi. Bölüm konusunda emin değilim. Mühendisliklerden biri olabilir belki ama şu an mühendisim ve farklı bir bölümde okumuş olmayı isterdim diyorum bazen.
0
himmet dayi
(31.08.20)
Bölümüm değişmezdi yine bilgisayar mühendisi olurdum ama Koç çok istediğim bir okuldu. Koç üniversitesinde okumak isterdim.
0
cilekli pasta
(31.08.20)
Bilgisayar mühendisiyim, yine aynı bölüm boğaziçi seçerdim. Eğitim çok daha kaliteli olduğu vs için değil, kampüs harika olm. Biz bozkırda harcandık.
0
plutongezegendegilmi
(31.08.20)
Odtü kimya müh.

16-17 sene önce de tek istediğim okul ve bölümdü. Yine olsa, ygs birincisi de olsam, yine seçerdim.
0
pati
(31.08.20)
(4)

sevgilinizle günde ne sıklıkla mesajlaşıyorsunuz?

83746428
1. soru başlıkta2. Fuckbuddy nizle?
1. soru başlıkta

2. Fuckbuddy nizle?
0
83746428
(30.08.20)
1. Başlangıç uyanma, bitiş uyuma. 1, 2 saatlik aralar oluyor.
0
dissendium
(30.08.20)
1. Her gün, müsait oldukça

2. Buluşalacak gün
0
ruhen hastayim ben
(30.08.20)
1-Gün içinde sık sık, her konudan, hal hatır sorma, şuraya gittim şunu aldım, twit atma fotoğraf yolla vs

2- prensip olarak bu oluşuma karşıyım.
0
Hallegadola
(30.08.20)
1. Müsait olduğumuz zamanlar. Sevgilim çok yoğun bazen hiç mesajlaşamıyoruz, akşam telefonda konuşuyoruz o zaman.

2. Bana uygun bir şey değil.
0
jazzabel
(30.08.20)
(4)

Eski yıllardan bir ürün sorusu

dissendium
Hatırladığım bir ürün var. Çokokrem miydi, Chokella mıydı, bilmiyorum. Avuç içine sığacak büyüklükte renkli plastik kutular içerisinde satılıyordu. Bu plastik kutuların sağ ve sol tarafında yer vardı ve kutular yukarıdan aşağı doğru birbirlerine geçirilebiliyordu. Çocukken o kutuları biriktirip 4, 5
Hatırladığım bir ürün var. Çokokrem miydi, Chokella mıydı, bilmiyorum. Avuç içine sığacak büyüklükte renkli plastik kutular içerisinde satılıyordu. Bu plastik kutuların sağ ve sol tarafında yer vardı ve kutular yukarıdan aşağı doğru birbirlerine geçirilebiliyordu. Çocukken o kutuları biriktirip 4, 5 tanesini yan yana birleştiriyordum. Kutuların üst kısmı da alüminyum kapak ile kaplıydı. 15, 20 yıl önce satılan bir üründü. Bunu old'lar bilir diyeceğim bir soru oldu ama yine de şansımı denemek istedim. Bu ürünü hatırlayan var mı? Fotoğrafı bulunabilir mi?
0
dissendium
(30.08.20)
Şundan mı bahsediyorsunuz?
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Unde bach canim
(30.08.20)
@Unde bach canim, maalesef bu değil. Benim bahsettiğim daha büyük bir kutuydu. Sert plastikti. Bunu bilen çıkmaz büyük ihtimalle. Teşekkür ederim.
0
🌸dissendium
(30.08.20)
dandik bir markaydı sanırım. renkli küp plastik kaplar kenarlardan birbirine geçirmeliydi. 92'liyim. abur cubur kültürüm hep eskilere sadık bir tüketici olarak hatırlıyorum. tüp çikolatalar yaşıyor ama bunlar yok bulunmaz bir daha.
0
moody90
(30.08.20)
@moody90, ben de 93'lüyüm. Sadece bir dönem çıkmış demek ki o ürün. Fotoğrafını bulmak istedim ama bulamadım.
0
🌸dissendium
(30.08.20)
(5)

İki boyutlu kartlar

dunyatuhaf
Aslında tarifi yapamadığımdan eminim.Eskiden kartlar vardı , üzeri çizgili plastik bakış açısına göre farklı resimler çıkardı ( gif gibi olurdu )Anahtarlıklarda , Sakız’larda falanda çıkardı .Neydi onları adı arkadaşlar .
Aslında tarifi yapamadığımdan eminim.
Eskiden kartlar vardı , üzeri çizgili plastik bakış açısına göre farklı resimler çıkardı ( gif gibi olurdu )
Anahtarlıklarda , Sakız’larda falanda çıkardı .
Neydi onları adı arkadaşlar .
0
dunyatuhaf
(30.08.20)
kartlari hatirlayamadim ama aramana belki yardimci olur diye yaziyorum. tasolarda da benzer bir sey vardi. taso tv ya da hologramli taso deniyordu
0
gonzo opera
(30.08.20)
iki farklı resmi çizgi halinde keserek sıralıyorlar. üzerindeki plastik mercek ise bakış acısına göre ya birini ya da ötekini görmenizi sağlıyor.

lenticular lens deniyor belki bu keyword yardımcı olur

www.youtube.com
0
orpheus
(30.08.20)
Lenticular printing olarak araştırabilirsiniz.
0
dissendium
(30.08.20)
Ganzoopera, orpheus, dissendium mükemmelsiniz teşekkürler .
0
🌸dunyatuhaf
(30.08.20)
Hala varlar, çocuklar için satılan oyuncaklı kutu sakızlar, plastik sarı büyük yumurtalardan çıkabiliyor.
0
John Bloor
(31.08.20)
(19)

Çevrenizde kaç kişi covid hastası?

msb
Yakın zamanda (17 gün kadar) bu soruyu sormuştum. Belli aralıklarla tekrarlayacağım ki hastalığın gelişim sürecine dair genel bi fikrimiz oluşabilir diye düşünüyorum zira devletin sunduğu verilere hiçbir şekilde güvenmiyorum.17 gün kadar önce bendeki ve soruyu yanıtlayan birçok kişideki rakam '0'dı,
Yakın zamanda (17 gün kadar) bu soruyu sormuştum. Belli aralıklarla tekrarlayacağım ki hastalığın gelişim sürecine dair genel bi fikrimiz oluşabilir diye düşünüyorum zira devletin sunduğu verilere hiçbir şekilde güvenmiyorum.

17 gün kadar önce bendeki ve soruyu yanıtlayan birçok kişideki rakam '0'dı, şu anda benim çevremde 2 kişi covid hastası.

"Çevre" kapsamını aile, arkadaş, arkadaşın arkadaşı, komşu, akraba, uzak akraba vb gibi düşünebilirsiniz.
0
msb
(29.08.20)
Şirkette iki kişi var ikisi de hafif geçiriyor.
0
kumulatifvergimatrahi
(29.08.20)
Eniştem pozitif çıktı yakın zamanda ama belirti yokmuş.
0
dissendium
(29.08.20)
Hala sıfır.
0
Tochinoshin
(29.08.20)
O diyenlerdendim. İş yerinde sıfırdan 10 kişi oldu, bir o kadar da temaslı.
0
Hallegadola
(29.08.20)
4 kisilik bir aile sehir disina dugune gidip virusu kapip donmusler. Cocuklar evde (20'lerinde her ikisi de) anne baba hastanede atlatmis. Annem telefonla konusmus, tahammul edilemez bir vucut agrisindan bahsetmisler.
0
voyager 1
(29.08.20)
En az 2 kisiyi uzaktan kaybetti cevrem: Is hayatindan ve komsu olarak. Yan komsumuz ve karsi komsu covid, evde takip.
0
baldan kaymak
(29.08.20)
Zero
0
olaylar olaylar
(29.08.20)
Nişanlım ve is arkadaşım. 2
0
ruby elixir
(30.08.20)
Yakın arkadaşım ve arkadaşımın iki arkadaşı olmak üzere 3 kişi. 1 tanesi 20'lerinde olmasına rağmen hastanede, diğer 2 kişi ise evlerinde.
0
i am 6 do you wanna be 9
(30.08.20)
Geçen duyuruda yakın çevremde yoktu ama, aradaki zamanda bir arkadaşım vefat etti.
0
jazzabel
(30.08.20)
0
0
catch the arrow
(30.08.20)
çekirdek çevremden yakın zamanda 1 kişi oldu.
0
rewlack
(30.08.20)
3000 kişilik işyerinde / genel müdürlük, 16 kişi pozitif ve kime bulaştırdıklarını bilmiyorlar. servis de kullanmışlar.
çember daralıyor. dikkat edin kendinize :-(
0
ankarakecisi
(30.08.20)
Ben, 4 arkadaşım onların ailelerinden 11 kişi yani toplamda 16 pozitif
0
adventchant
(30.08.20)
kuzenim ve ailesi (totalde 3 kisilik bir aile). kuzenin kocasi, yogun bakimda.

babamin amcasinin oglu, 2-3 gun once covid'ten vefat etti (60 yas civari).
0
ubi dubium ibi libertas
(30.08.20)
0
0
cureforlove
(30.08.20)
nisan'a kadar 3 vaka 3 olu biliyordum, simdi bir orta siddette gecirip iyilesen bir arkadas var, digeri de yeni yakalandi
0
hewit
(30.08.20)
0 demiştim.

geçenlerde duydum, babamın eniştesinin bilmem kiminde çıkmış. 48 yaşında, ordu'da hastanede yatıyormuş.

2 gün önce duydum. Arkadaşımın arkadaşında pozitif çıkmış. 27 yaşında, bursa'da ilaç verip ev karantinasına almışlar.

Yakın çevremde, mahallemde, ailede, yakın akrabalarda duyduğum hala yok.
0
eazy
(30.08.20)
7 kişi var çevremde. 3ü iyileşti diğerleri tedavi altında.
0
kestane gürgen palamut
(30.08.20)
(6)

Aselsan'da İşe Girmek

depresif genc
Selamlar.İki sorum olacak arkadaşlar:1) Bu Aselsan o kadar büyük şirket ama internet sitelerindeki açık pozisyon sayısı 4 ya da 5. Çalıştığım alan ile ilgili 5 senedir hiçbir pozisyon açılmadı. Buraya bu açılan pozisyonlar dışında farklı kanallardan girenler oluyor da benim mi haberim yok?2) Siteler
Selamlar.

İki sorum olacak arkadaşlar:

1) Bu Aselsan o kadar büyük şirket ama internet sitelerindeki açık pozisyon sayısı 4 ya da 5. Çalıştığım alan ile ilgili 5 senedir hiçbir pozisyon açılmadı. Buraya bu açılan pozisyonlar dışında farklı kanallardan girenler oluyor da benim mi haberim yok?

2) Sitelerinde bir çeşit puanlama sistemi var. Sıralamanız, yabancı diliniz, tecrübeniz, proje ve yayın sayınız gibi kriterler neticesinde size 5 üzerinden bir genel puan veriyor. Sadece bu puana bakıp mı alım yapıyorlar? 4.03 sizce yeterli bir puan mı?

Sorun şu arkadaşlar, kendimi burada çalışacak kadar geliştirdiğime inanıyorum ama işte o ilk görüşmeyi yapacak kapılar kapalı. Odtü, İTÜ diplomam da yok, dolayısıyla arada kaynıyorum.
0
depresif genc
(29.08.20)
ben aselsan degil ama baska bir tskgv sirketinde uzun sure staj bekledim. vakit gelip evraklari hazirladim, her sey hazirdi staja baslamak icin o sehre gidip kalacak yer ayarladim. sonra bi telefon geldi stajin ertelendigine dair. biraz israrla aramiz iyi olan sekretere sordum, araya birisi girdi ne yazik ki dedi. birinin tanidigini almislar benim onume.

bu on bilgiyle cevap vereyim;

1- torpilsiz referanssiz birinin kolay kolay girdigini sanmiyorum acikcasi ben ilk 3 uniden derece ile mezun degilse.

2- tanidik varsa 0 olan puani mulakata 100 vererek falan bi sekilde 5 yapip alirlar. kilifina da uyduruyorlar artik, yazilidan 100 alan kisilere mulakattan 05 verip eliyorlar, 50 alan kisiye mulakattan 100 verip aliyorlar. yani dedigim gibi eger ihtiyac olur da, oraya sokacak tanidik birini bulamazlarsa falan anca sira gelir. zaten guclu birinin tanidigi icin sifirdan kadro bile aciyorlar universitelerde falan. aselsan kerhanedeki bakire degil sonucta.
0
icim urperiyor
(29.08.20)
1. İnternet sitelerini kaynak almak gerçekçi değil. Kariyer.net'te çok uzun süre açık olan iş ilanları oluyor. Biraz reklam, biraz havuz görevi görüyor bu tip ilanlar.

Bir de savunma sanayisine ilk kez giriliyorsa Aselsan gibi büyük ölçekli bir firma yerine daha küçük ölçekli firmalar hedeflenebilir.
0
dissendium
(29.08.20)
1- Açık pozisyon diye bi kavram yok, çünkü şirket çok büyük. Başvuruyorsunuz, CV'niz orada duruyor, sıra gelince arıyorlar. Bahsettiğiniz pozisyon ne bilmiyorum, düz yazılımcı için iş böyle yürüyor.

Kariyer, Linkedin, kendi sitesi vs. buralar çok uzun sürebilir. İçeriden bir yönetici bulup direkt onunla konuşmak en kolayı. Yönetici tanımıyorsanız orada çalışan bir arkadaşınız varsa o da bir yöntem. Benim tanıdığım çoğu insan böyle girdi. Bu bahsettiğimi "torpil" değil, sadece ik yerine direkt pozisyonu açan kişiyle görüşmek daha hızlı ilerliyor.

2- Puan falan gözünüzde o kadar büyütmeyin, ortalama Aselsan mühendisi çok iyi değil. İyi olanlar TR'den gitti.

@Dissendium +1, Aselsan'a iş yapan küçük bir şirkete girip, oradan Aselsan'daki yöneticiyle tanışıp, biraz sivrilerek Aselsan'a geçiş de yapabilirsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(29.08.20)
1- Evet, doludizgin oluyor. El altından çok CV bırakan var. ODTÜ işletme mezunu arkadaşımı ilgilendiği pozisyona da almadılar adam gerek. Ki onun kadar CVsi dolu insan yoktur. Keyfi başvurmuştu İstanbul’dan Ankara’ya gelmek için. TÜBİTAKa giriş süreci de olmadı. CVnin çok kaliteli olması da işe yaramıyor.

2- Adam gerek yine. Benim ne kadar ASELSAN çalışanı mühendis tanıdığım varsa hepsi ODTÜ Bilkent mezunu bir tane Hacettepe mezunu var. Üniversitelere çok bakılıyor. Giren herkesin de adam ayarladığını düşünüyorum. Ve bu tanıdıklarımın hepsi yeni mezunlarda. Mezun olur olmaz başlamışlardı. Aday mühendislik diye bir şey var okurken oluyorsun ASELSAN TAİ havelsan da, mezun olunca da tutulursan tam zamanlı çalışan oluyorsun.
0
Hallegadola
(29.08.20)
Şuan ASELSAN laz müteahhit kafasıyla yönetiliyor. Karadenizden ref. Bulursanız girersiniz.
0
renegade
(29.08.20)
1) Pozisyon açılmadan, içeriden referansla işe giren çok büyük bir güruh mevcut.
2) Okula, nota, vesaireye inanılmaz derecede bakıyorlar.
Kaynak: orada çalışan arkadaşların.
0
roket adam
(29.08.20)
(1)

Linkedin profilimi Tsk'dan subay görüntülemiș.

materyalist imam
Selamlar,Çok saçma 1 soru olacak muhtemelen.Temmuz ayında Kasım celbinde askere gitmek için başvuruda bulundum. Yedek subay ve yedek astsubaykık seçeneklerini de işaretledim. Bugün tsk ve deniz kuvvetleri komutanlığından olmak üzere linkedin title'ı subay olan 2 farklı kişi tarafından görüntülendiği
Selamlar,

Çok saçma 1 soru olacak muhtemelen.

Temmuz ayında Kasım celbinde askere gitmek için başvuruda bulundum. Yedek subay ve yedek astsubaykık seçeneklerini de işaretledim.

Bugün tsk ve deniz kuvvetleri komutanlığından olmak üzere linkedin title'ı subay olan 2 farklı kişi tarafından görüntülendiğim bildirimi aldım ki askeriyeyle vs hiç alakam yok tanıdık falan.

Yedek subay başvurularını linkedin profillerine bakarak değerlendirmeye alıyor olma ihtimalleri yoktur değil mim? Olsa baya enteresan olur çünkü.
0
materyalist imam
(28.08.20)
Biraz kuruntu yapmışsınız.
0
dissendium
(28.08.20)
(1)

Tablet önerilerinizi yazar mısınız ?

faizsizbankacilik
Netflix ve youtube tan kaliteli video izleyebileceğim, kalem kullanarak notlar alabileceğim bir tablet almak istiyorum. Bütçem 1500 TL civarı. Sizin kullanıp memnun kaldığınız ya da önermek istediğiniz tablet modellerini yazabilir misiniz ?
Netflix ve youtube tan kaliteli video izleyebileceğim, kalem kullanarak notlar alabileceğim bir tablet almak istiyorum. Bütçem 1500 TL civarı. Sizin kullanıp memnun kaldığınız ya da önermek istediğiniz tablet modellerini yazabilir misiniz ?
0
faizsizbankacilik
(28.08.20)
Bütçenize uygun kalemli tablet bulamazsınız. Samsung Galaxy S6 Lite S Pen destekliyor. 2500 TL ve biraz altında fiyata satılıyor.
0
dissendium
(28.08.20)
(13)

ölmeden önce muhakkak oku

metal69
dediğiniz bir kitap elbette vardır. hangisi o?
dediğiniz bir kitap elbette vardır. hangisi o?
0
metal69
(25.08.20)
Açlık.
0
angelus
(26.08.20)
(bkz: middlemarch)
0
Bruce
(26.08.20)
Komünist manifesto
0
temasettin
(26.08.20)
ahmet hamdi tanpınar - huzur.
0
drako
(26.08.20)
Iskenderiye dortlusu
0
euteamo
(26.08.20)
Karamazov Kardeşler
0
ruhen hastayim ben
(26.08.20)
Suç ve Ceza
0
dissendium
(26.08.20)
Gülün Adı - Umberto Eco
İnce Memed(seri) - Yaşar Kemal
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali

bunlardan seç, beğen, al
0
silah taciri
(26.08.20)
Şu listeden okuduğum hiçbir kitaptan pişman olmadım.

www.idefix.com
0
Mirket
(26.08.20)
Huzur+
Kayıp zamanın izinde (ömrün yeterse)
Peyami safa - yalnızız
0
IncredibleMau
(26.08.20)
Mülksüzler - Ursula Le Guin
Körlük / Görmek - Jose Saramago
Siddhartha - Herman Hesse
0
the gangbang theory
(26.08.20)
hakkaride bir mevsim
0
kablelvuku
(26.08.20)
ailenin özel mülkiyetin ve devletin kökeni - engels
0
ala09
(26.08.20)
(23)

yurtdışı iş teklifi

turbo sadık
öncelikle merhaba. meksika'dan petrol platformundan iş teklifi aldım. 3 yıllık yenileme süreci. yapısal vardiya amiri olarak çağırıyorlar. 8 ay hiç karaya ayak basamıyoruz. 15 gün izin sonra devam. ulaşım helikopterle oluyor acil durumlar için. ya da platforma yakın her daim nezaretçi gemi var orad
öncelikle merhaba. meksika'dan petrol platformundan iş teklifi aldım. 3 yıllık yenileme süreci. yapısal vardiya amiri olarak çağırıyorlar. 8 ay hiç karaya ayak basamıyoruz. 15 gün izin sonra devam. ulaşım helikopterle oluyor acil durumlar için. ya da platforma yakın her daim nezaretçi gemi var oradan tedarik sağlanıyor.

ciddi anlamda maaş teklif ediyorlar. ancak bu paraya o kadar da ihtiyacım yok. hiçbir zaman da çok para kazanayım edeyim demedim. şöyle bir durum var biz iki kardeşiz ve abim yurtdışında çalışıyor. aileme bir şey olunca ben ilgileniyorum ilgilenmek de istiyorum aynı zamanda ben ilgilenmek de zorundayım. evli değilim yani annem ve babamdan başka bağlayıcılığım yok.
abime sen istanbul'a gel annemle babamla kal.( yengem de annem ve babamla aynı sitede oturuyorlar. abim bilerek yakına yerleşti yenge yabancı pek bir şey bilmiyor). abime her ay ben senin aldığın maaşı vereyim diye, teklifte bulundum, oldu ki işten çıktın bir şey oldu ne yaparız ya da bu piyasadan çıkarsam aynı şekilde dönemem dedi ki haklı da. annem ve babam bizi düşünme nasıl istiyorsan öyle yap diyor. geçen sene dedem vefat etti abim gelene kadar dedemi çoktan defnetmiştim. ya da abimin gelmesi gerekiyordu covid'den sebep gelemedi daha yeni geldi. şimdi dönecek dönemedi. özel uçakla katar'a oradan ırak'a mı ne gitti saçma sapan işler. ayrıyetten benim midem çok sıkıntılı. her yemeği yiyemiyorum. uzun süre mide problemi çektim şimdi psikolojik takıntılarım var uçağa vs asla binemiyorum otobüse de binemiyorum. midem bulanır da çıkarırım uluorta diye. sinemaya da gidemiyorum. kapalı ve istediğin zaman çıkamayacağın sıkış tıkış yerlere girince daralıyorum.

bir de şöyle bir sıkıntım var. işi paslayan arkadaşım üniversiteden ve beni hala eskisi ya da üstüne koymuş olarak tahmin ediyordur. ama işin aslı öyle değil. örneğin biz daha sıkıfıkı iken çatır çatır ingilizce ve fransızca konuşurduk şimdi ise my name is pencil modundayım yıllarda hiç kullanmadım. ancak şuna eminim ki 2 ay içinde eskiye dönerim. ve gitmem için en az 4 ay daha vaktimin olduğu söylendi. ancak gidilecekse şimdiden imzaları vs atman gerekiyor açık deniz olduğu için isg kuralları ve diğer iş kanunlarının çoğu yok olanı da çok farklı işliyor. bu arada mevcut işim de çok stresli, ha işimi seviyorum uyum evet ama memnun değilim türkiye şartları bu işi çok zorlaştırıyor.

bambaşka bir dünyaya mı başlasam yoksa bu kokuşmuş sistemde devam mı etsem. he o paraları biriktirdikten sonra şunu yaparım ederim diye bi gayem de yok. zaten çoğu şeyi gördüm tattım.

bilemiyorum altan... çok uzun yazdım kusura bakmayın.

edit: pek gitmek istemiyorum açıkcası ama sanki biraz da gitmek istiyor gibiyim.

bu işin bana tek artısı yüksek bir maaş başka artısı yok. kariyer vs değil. cv'im epey kabarık zaten.

edit2 maaş için söylenen miktar onyedibin dolar ama bunun içinden meksika için ingiliz firması için ve türkiye için sigorta parası kesilecek. türkiye'de bu parayı kıyameti kopartsam yine de kazanma şansım yok.

edit3 bu tür yerlerde çalışan personeli firma seçmiyor. proje koordinatörü oluyor. onun bir bütçesi var kar da ederse ona ayrılan bütçeden zarar da ederse ona ayrılan bütçeden ve bu işin önayağında benim arkadaşım var. yani şöyle diyeyim firma size koordinatör olarak şurada şu yapılacak ekibini kur ve yönet diyor. az sayıda insanla çok tehlikeli işler yapıyorsunuz herkes birbirini seveli takım çalışmasına yatkın olmalı. herhangi birisine sinirlensen kavga etsen adam kıçına tekme atsa denizde ölür gidersin ölünü bile bulamazlar. bu işler için bunlar normal, düz sondajcılar bile buna yakın alıyorlar. gözünüze öyle basit iş gelmesin. hatta 50 k civari alanlar da var.
www.youtube.com
buradan örneklerine bakabilirsiniz. önemli olan bosiet. onu da firma size eğitimini aldırıyor.
0
turbo sadık
(24.08.20)
Ben biraz gitmeme taraftarı olduğunu hissettim yazdıklarından.

Böyle durumlarda artı eksileri yazmak, buna gore karar vermek iyidir.
0
Filinta61
(24.08.20)
Yazdıklarından şunu anladım sen orada ayar kaçırırsın.
0
duptıs
(24.08.20)
tek katkısı para olacaksa, anlattığınız şartlar altında ben olsam gitmezdim.
0
oz suser
(24.08.20)
Yurt dışı deneyimim olsun, buralardan sıkıldım vb gibi bir amaçla değil de çok da ihtiyacınız olmayan bir meblağ için gidiyorsanız, behsettiğiniz özelliklerinize bakarak bence "değmez" diyorum.
0
nickfury
(24.08.20)
Yazdıklarınız yüzünden pek gitme taraftarı olmadığınızı düşündüm; Avrupa ülkeleri, Amerika, kanada vs gibi ulkelerden biri olsa biraz zorlayıp gidin, en kötü beğenmezseniz dönün derdim de şu şartlar altında kendinizi zorlayıp boşu boşuna psikolojik baskı altında hissetmenize gerek yok gibi geldi.
0
fraise
(24.08.20)
giderseniz pişman olacaksınız sanki. öyle bir hava sezdim yazdıklarınızdan. üçüncü bir göz olarak burdan böyle gözüküyor.
0
AlsterWasser
(24.08.20)
Maaş dolarla olacaksa, 3 yıl sonunda Türkiye'den bir iki ev alacak kadar para kazanacaksan git.
0
dissendium
(24.08.20)
vergileri sigortası vs kesilince alacagın para 13.000 dolar diyelim. bu paralara iş teklifi gelen biriysen türkiyede'de en azından 15.000-20.000 tl maaş alıyorsundur. bu paraya zaten burada istediğini yaparsın, bi de bonus alsan zaten para derdi yok.
yurtdısında alacagın para ciddi anlamda fazla bi para ama zaten burada da parasal anlamda sıkıntı yaşamıyorsun ki. hee diyorsan ki ben burada 1-2 sene calısıp sonra kazandıgım parayla iş kurucam ya da emekli olucam mantıklı tabi.

ve son olarak unutma. zamanın geri dönüşu yok, paranın var. böyle fırsat her zaman önüne gelmeyedebilir. durumu her yönüyle düşün öyle karar ver.
0
monicapp
(24.08.20)
tinyurl.com

platformda hayat için şu linki oku. biri Q&A yapmış reddit te.

öncelikle internet berbat. film dizi oyun ps4 xbox kitap vs götürmen gerek.
8 ay çok uzun bi süre. 15 gün karaya ayak bas sonra dön. ve 3 sene tekrarla. hapis bu
midende sorun var demişsin. doktor görmek isteyeceksin. test tahlil xray bilmemne, bunlar için 8 ay beklersen ölürsün
tr de bişey oldu, kardeşin ilgilendi, peki er ya da geç gitmen gerektiğinde ne olacak? 8 ay mı bekleyeceksin?

3 yıl kontrat olmasa sadece 8 ay olsa belki yapılır. belki hiçbi sorun olmasa iki kez yapılır, 16 ay, 1,5 sene olabilir. ama 3 sene çok uzun geldi. ayrıca 3 sene kontrat imzalarsan 4. kez gittiğinde erken dönmen gerekecek, buna okey diyorlar mı? yoksa 5x8 ay = 40 ay kalman gerekecek.
0
sttc
(24.08.20)
Hayat kısa, belki bazıları için daha kısa. Hayatının 3 senesini böyle bir işte çalışarak geçirmek ister misin?

Ben bunu bi düşünmeni isterdim.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(24.08.20)
Paraya ihtiyacın yoksa boşver.
0
iwasbornonamountainside
(24.08.20)
vergi sigorta ne kesilecek bilemiyorum ama ben 3 sene için gider sonra da emekli olurdum. 36 ay maaş alacağını düşünsen hiç masrafın olmayacak gibi düşünüyorum. ayda 13 bin net kalsa 468 bin dolar eder. bu parayla ev falan alacak kadar salak olmadığını düşünüp misal bunu eurobond vs bassan yılda 20-25 bin dolar civarı faiz alırsın. ben düşünmez giderdim.

3 sene çile sonra da emeklilik. oh mis.

ahkam kesiyorsun diyenlere: zorluklarını tahmin ediyorum. internet ve telefon çekmeyen çöl ortamlarında aylarca çalıştım. en yakın yerleşim birimine bile ulaşım imkansız, doktor gerekse 5-6 saat mesafedeydi. yani helikopterle doktor falan imkanı mükemmelmiş. böyle ortamlarda ölmüyorsunuz hatta biraz güçlenerek çıkıyorsunuz.

not: csb çalışması olduğunu düşünüyorum. 7 verdim.
0
ozdek
(24.08.20)
psikolojik sıkıntılarınız var ise ve paraya da ihtiyaç yok ise gitmeyin derim. sevgiliniz yok, yani size destek olacak birisi de yok.

olurda abd'den, kanada'dan falan teklif alırsanız orayı düşünürsünüz.
0
chomaristan
(24.08.20)
Anne babanız için iyi eğitimli bir bakıcı ayarlayıp gidin.
0
jz
(25.08.20)
Psikolojik durum gözardı edilemeyecek kadar muhim. Hatta her şeyden daha önemli. Sizin çok fazla soru işaretleriniz var, ağır pişmanlık yaşayıp dönmek isteyebilirsiniz. Bence gerek yok, baya pis bir iş ve tehlikeli
0
dragons
(25.08.20)
Psikolojik durum gözardı edilemeyecek kadar muhim. Hatta her şeyden daha önemli. Sizin çok fazla soru işaretleriniz var, ağır pişmanlık yaşayıp dönmek isteyebilirsiniz. Bence gerek yok, baya pis bir iş ve tehlikeli
0
dragons
(25.08.20)
Selam,

Tek çocuk olmama rağmen söylüyorum, bana bugün bu teklifle gelseler, adamların konuşmalarının bitmesini beklemeden "nereyi imzalıyoruz?" derdim.

30 yaşındayım. Tek çocuğum.

Ancak 3 senelik gurbetten sonra hem ailenize daha iyi bakabilecek bir duruma geleceksiniz, hem de ileriki hayatınız kolaylaşacak. Bence de duruma göre iyi bir bakıcı/yardımcı ayarlayıp gidiniz.
0
susamli cubuk
(25.08.20)
kimisi yazdığımı okumamış uzun diye herhalde ya da başlığı okuyor kafasında bir yargı oluşuyor sonrasında yazdığımı okusu da gene kafasındaki önyargıya göre yazıyor. çok kırıyorsunuz beni.

yukarıda da dedim, 1-2 sene çalışayım bu kadar biriksin de şunu yaparım diye bir amacım yok. lakin şöyle de bir durum var para yani bu. her adımında lazım. cebinde fazla para olsa fena mı? sadece önceliğimde yok. daha önce bundan fazla paraları batırdım ben de ailem de. rahip krizinde. resmen bedavaya hastane yaptım 1 kuruş da alamadık hasbdhsj.
ha bir daha o kadar çalışabilir miyim? öyle çalışma şansımız yok. gerek yaş gerek ortam olarak. neyse konu dallanmasın.

@sttc orada beni zorlayacak olan yemek ve istanbul'dakiler olacaktır diye tahmin ediyorum. diğer şartlara benzer şartlarda çok çalıştım. yani bir de iş ahlakı var. elbette ki yapamayınca yapamıyorum diyebiliyorsun kafana silah dayamıyorlar ama çok uzun süreç belirli günlerde helikopter geliyormuş mesela. ve yerine adam bulacaklar. kendi işimden de biliyorum. birisine bir işi verdiğinde bırakıp giderse ne olur. çok büyük zarar veriyorsun iş geri kaldığı için. doktor sayısı yemek kumanyası suyun her şey sayılı, adamlar sana göre plan yapılıyor keza iş de sana göre planlanıyor. arkadaşım bana güvenmiş beraber çalışma ortamı sunmuş. ben yapamıyorum gidiyorum diyip onu utandırmak benim iş ahlakımda yok. ki aynısını da geçmişte yaptım. sırf arkadaşıma söz verdim diye 5 şantiyeye aynı anda baktım 1 sene de maaş almadım. yokluklar içinde toparladık büyüdük.
kısacası kendi malım olsa parasına sıçayım diyip çoğu şeyi yakarım yakmışımdır da ama işin içine başkaları girince kendi malımdan kendi işimden daha çok özen gösterir emaneti olarak bakarım.

yani bir de aileme sürekli olarak bakma değil benim dediğim acil ağır durumlarda. şuanda da zaten şehir dışındayım sürekli de farklı illerde oldum ama acil bir şey olsa ertesi güne düşüyordum ya da ameliyat olacaksa o güne ayarlayıp gidiyordum. ben annemden babamdan da böyle gördüm. ben üniversitede hasta iken annem her ay 10 günlüğe eve gelir kalır dönerdi. bunu türkiye içinde de yaptı. rusya'ya ve kazakistan'a gelerek de yaptı.

son olarak dumbest söylediklerinizden şunu mu çıkartmalıyım, hocam duyurudan bi eleman var benim bu iş için gerekli yetilerimin olmadığını söylüyor sen her ne kadar uygunsun desen de o olmaz dedi. demek ki yokmuş ben sizinle çalışamam. kusura bakma mı diyeyim?
0
🌸turbo sadık
(25.08.20)
mayış 10bindolares var mı?
0
duyurukullanıcısı
(25.08.20)
@duyuru kullanicisi. yok efenim asgari ucret+ sinirsiz akbil ve ticket. cumartesileri oglene kadar.
0
🌸turbo sadık
(25.08.20)
@turbo o zmn bulaşma hacı. cumartesi çalışılmaz.
0
duyurukullanıcısı
(25.08.20)
Off shore deneyimini yurtdisi deneyimi olarak algilamak yanlis bence. Daha cok parali askerlik gibi. Fazlasiyla kuralci, herseyin kisitli oldugu bir hayat.
0
erectrode
(25.08.20)
"her yemeği yiyemiyorum. uzun süre mide problemi çektim şimdi psikolojik takıntılarım var uçağa vs asla binemiyorum otobüse de binemiyorum. midem bulanır da çıkarırım uluorta diye. sinemaya da gidemiyorum. kapalı ve istediğin zaman çıkamayacağın sıkış tıkış yerlere girince daralıyorum." bundan sonrasini okumadim, sen platforma ciktiktan sonra baski balata kacirmaya baslar, 8 ayin sonunu getiremezsin.

kimse kimseye haybeden oyle bir maasi vermez, genelde oldukca sikintili ulkelerde kamplarda silahli korumalar esliginde falan expat olarak takiliyorsan petrol sirketleri para muslugunu sonuna kadar acar seni cekebilmek icin. Benim bu tarz isleri yapan tanidigim biri var ama herif kopuk ucurtma, 50 yasina gelmis hala hayatini duzene sokamamis gunluk yasayan kafasi hafif(nazikce hafif diyorum) gidik biri. Normal insanin yapabilecegi isler degil bunlar, akil sagligini kaybedersen milyon dolarlarin da olsa bir boka yaramiyor.
0
cooperr
(25.08.20)
(3)

İşten ayrılayım mı?

jacque
2016'dan beri bu çalıştığım altıncı yer. Bu altı yerden yalnızca bir tanesinde maaş ve sigorta problemi yaşamadım. Diğerlerinden ayrılma sebebim maaşımı alamamam veya sigortamın yapılmamasıydı.1.5 senedir çalıştığım (düşük ücretli ve geç ödeme yapan) iş yerimden Haziran ayında ayrıldım ve iki hafta
2016'dan beri bu çalıştığım altıncı yer. Bu altı yerden yalnızca bir tanesinde maaş ve sigorta problemi yaşamadım. Diğerlerinden ayrılma sebebim maaşımı alamamam veya sigortamın yapılmamasıydı.

1.5 senedir çalıştığım (düşük ücretli ve geç ödeme yapan) iş yerimden Haziran ayında ayrıldım ve iki hafta sonra Türkiye'de kendi alanında tek olan bir vakıfta işe girdim. Şartları ve maaşı benim için çok iyiydi ama işe girdiğim gün zaten iki personeli olan ofisteki personellerden bir tanesi istifa etti. O gün, maaşların 2-3 ayda bir yattığını ve şu anda da 5 aydır yatmadığını öğrendim. Maaşı aylık yatırmıyorlarmış, ellerine para geçince toplu olarak yatırıyorlarmış. Ayrıca aylık 500 TL olan Sodexo'ları da yatmıyormuş.

Ben de işe yeni girdiğim için benimkini ilk ay yatırırlar diye düşündüm. İkinci ay yatmazsa da ayrılırım diyordum ama ilk ayda da yatmadı. Hatta 500 lira olan Sodexo bile yatmadı.

1) Maaş için bir tarih vermiyorlar, Merkez Bankası'ndan ödeme beklediklerini söylüyorlar. Merkez Bankası ve Vakıf ne alaka? Ayrıca Merkez Bankası ödemeyi neden yapmasın?!

2) Vakfın 500 lira ödeyecek hali bile yokken benim 4 bin liralık maaşımı ödeyebilmelerine hiç ihtimal vermiyorum. Kaldı ki ayrılanların maaşları ve ihbar tazminatları da içeride kalmış, henüz alamamışlar.

3) Şu an dışarıdan freelance çalışarak aylık 2 bin TL gelirim oluyor. Bu vakıfta hiçbir iş yapmıyorum, tüm gün bomboş oturuyorum. Ofiste de benden başka kimse yok zaten. Bildiğiniz tek başıma tüm gün oturup diğer işlerimi yapıyorum. Hatta iki haftadır evdeyiz ve bir gün bile arayıp ne yaptığımı sormadılar. Annem ayrılma, en azından sigortan yatsın diyor. Ama bir noktada benim daha fazla para kazanmam gerekiyor çünkü Ekim'de nişanım, Mayıs'ta da nikahım var ve ev eşyaları almaya çalışıyoruz şu an.

Bu freelance işimi (reklamcılık) büyütüp bir ortağımla birlikte ofis açmayı planlıyordum. Burada işlerin yoğun olmamasını başlarda sevmiştim çünkü diğer işime daha fazla vakit kalıyordu. Ama dediğim gibi para kazanmam da gerek. Düzgün bir işe girersem muhtemelen freelance için hiç vaktim kalmayacak ve ofis işi iyice ertelenecek. Ama burada da kaldıkça param içeride birikecek ve aylık 2 bin lira ile geçinmeye çalışacağım.

Siz olsanız ne yapardınız?
0
jacque
(24.08.20)
Yeni iş bulup bırakırdım en kısa sürede.
0
dissendium
(24.08.20)
işten ayrılmayın ve madem vaktiniz var; freelance işlerinize devam edin. neticede içerde paranız birikmeye devam edecek.

bu sırada elbette 6+ verebilecek işlere de bakın. zira 4 sabit + 2 de freelance, şu halde net 6 kazanır durumdasınız.
0
fever
(24.08.20)
Bu, çok can sıkıcı bir durum. Ne aldığının hesabını bilirsin, ne harcadığının. Acil para lazım olur, gidip İK'ya ayrı, Muhasebeye ayrı dert anlatırsın vs.

Sizi işe alan kişiyle bir konuşun. "Daha ne kadar devam edecek bu iş?" diye. Umut yoksa, bu işten çıkmadan iş arayın, bulunca bırakırsınız.

Fransa'da hiç bir iş yapmayan, ısrarlarına rağmen iş verilmeyen bir kişi, dava açıp, tazminatını alarak ayrılmıştı. Kısa vadede karlı gibi gözükse de, sizi köreltir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(24.08.20)
(3)

Pencere kenarı iç dış silikon çekme

Filinta61
Isini kime yaptıracağız. Boya yapmadan önce iç taraftaki silikonlar kötü diyr biraz söküp yenisini çekecektim. Sökdükçe aralıktan disarisi gorunuyor , kimi yerler bir parmak kalınlığında silikon yapılmış. Konu beni aştı. Ben bu işi iç dis boyadan önce kime yaptırayım.? Tavsiyesi olan var mı?
Isini kime yaptıracağız. Boya yapmadan önce iç taraftaki silikonlar kötü diyr biraz söküp yenisini çekecektim. Sökdükçe aralıktan disarisi gorunuyor , kimi yerler bir parmak kalınlığında silikon yapılmış. Konu beni aştı.

Ben bu işi iç dis boyadan önce kime yaptırayım.? Tavsiyesi olan var mı?
0
Filinta61
(22.08.20)
Bence kimseye yaptırmayın. Açık olan kısımlara alçı doldurulabilir. Alçı yapmak çok kolay. Siz de yapabilirsiniz.
0
dissendium
(22.08.20)
Boyacı halleder, çekomastik ya da silikon çeker tekrar. Alçı sıkıntı, yağmur alırsa problem olur.
0
John Bloor
(24.08.20)
silikon çekmenin olayı eline bildiğin bulaşık deterjanını bulamak.

bulaşık deterjanını bi çorba kasesine koy bolca, sonra silikonu azcık sık silikon tabancası ile 15-20 cm, sonra elini deterjana bula, ellerin deterjanlı iken işaret parmağınla çektiğin silikonun üzeirnden geç. böyle böyle hem az silikon gider, hem çektiğin silikon güzel olur, hem elin bulaşmaz.

sürekli deterjanlaman lazım ama.
0
hem şişko hem deli
(27.08.20)
(4)

Yanlış mı yapıyorum

top_secret
http://eksiduyu.ru/1438930Şurada anlattığım gibi, arkadaşla ufak ufak sohbete başladık.Ama sürekli ben tanımak istiyormuşum gibi geliyor bana.Mesela ben soruyorum o cevaplıyor ama mesela o beni sormuyor.Mesaj geç attığında yada bir işi olduğunda detaylı detaylı anlatıyor.Ama kahretsin o bana hiç biş
eksiduyu.ru

Şurada anlattığım gibi, arkadaşla ufak ufak sohbete başladık.
Ama sürekli ben tanımak istiyormuşum gibi geliyor bana.
Mesela ben soruyorum o cevaplıyor ama mesela o beni sormuyor.
Mesaj geç attığında yada bir işi olduğunda detaylı detaylı anlatıyor.
Ama kahretsin o bana hiç bişey sormuyor.
Sanki onu "tavlamamı" bekliyor gibi.

Bir de çok yoğun bir işte çalışıyor. Akşam eve geliyor çok yorgunum uykum var demeye başlıyor. Yani biz nasıl birbirimizi tanıyacağız. (kendisi şehir dışında)

Beni (tip olarak) beğenmemiş olsa konuşmayı kabul etmezdi. Biz bir de "ciddi anlamda" tanışacağız sözde. Yani evlilik odaklı.
***
Mesajda bana; ben alışkın değilim tüm gün mesajlaşmaya evde başka şeylere odaklanabiliyorum dedi.

Ayrıca; fırsat buldukça yazarım mesajını gördükçe,bir güne sığdırmayalım zamana yayalım dedi.
***

Yedek kulübesinde filan mıyız acaba?

Not: İşinin yoğun olduğu doğru ama bana göre isteyen insan her şeye zaman ayırabilir. Son ilişkimden bunu tecrübe ettim bizzat. Aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum hem de çok. (zaten burçları, tuttukları takım bile aynı)

Ne yapmalıyım ?
0
top_secret
(20.08.20)
@jrrtolkien bir yerden dediğin yer neresi ki. Daha 4 gün olmuş. Bu dediğin için erken değil mi ?
0
🌸top_secret
(20.08.20)
Ben de yazismayi sevmiyorum.
Hele bi de su an tanidik bile degilsiniz. Fazla sanal geliyor da olabilir karsi tarafa. Bana oyle gelirdi.
Isten sonra yorgunluktan bazen sadece kendine vakit ayirabiliyorsun. Istersen vakit ayirirsin da bana pek dogru gelmiyor.
Yani sizin is biraz zor duruyor. Ayni sehirde olsaniz bulusun bi an once dicem ama farkli sehirler covid sirasinda sikinti.
0
Kittie
(20.08.20)
Ne yapmak istediğine karar vermen gerekiyor. O kızı beğendin mi, o kızla sevgili olmak istiyor musun, o kızla sevgili olursan ilişkinin geleceği olur mu gibi sorulara cevap ver öncelikle. Bazen Instagram'da görüyorum, erkekler ya da kızlar beğendikleri bir kişiyi görünce "nikâhı basarım" diyorlar. Sen de öyle diyor musun? Bu işlere ivme kazandıran şey budur. Başlangıçta yeterli ivme yoksa o iş bir yere gitmeyebilir. Şu an acele etmeden normal konuşmaya devam et.
0
dissendium
(20.08.20)
Yol ver.
Nasıl başlarsa öyle gidiyor ilişkiler. Şuan sürekli senin çabalaman gerekiyor ya, ilerde her konuda da öyle olacak. Mesela yüz yüze buluşmalara başladığınız zaman sürekli senin onun yanına gitmeni bekleyecek, gidemezsen trip yapacak, o geldiğinde ise lütfetmiş ve sana dünyaları vermiş gibi yapacak...
Mesajlaşmaya alışkın değilim ne demek? Birini tanımak istiyorsan ve uzun mesafedeyse, ne kadar nefret etsen de o telefona-whatsapp’a ve instagrama muhtaçsın. Karşıdakine ilgini belli etmek-zevklerini aşağı yukarı görmek için bunlar yorucu-sıkıcı olsa da önemli kanallar. Bunları kullanmak istemeyen karşı tarafa ilgi duymuyodur, merak etmiyodur, önemsemiyodur. Size soru sormayan biri de malesef size değer vermiyodur-önemsiz görüyodur ve “istemem yan cebime koy” hesabı yapıyodur.
0
megalomaniac
(21.08.20)
(21)

Meyve suyu üretimi

dissendium
Meyve suyu üretiminde ağaçtan yere dökülen meyvelerin de kullanıldığını okumuştum. Sonuçta doğada o meyveler kurtlar tarafından yenilebiliyor. Eğer herhangi bir meyvede kurt varsa meyve suyu üretilirken meyveyle birlikte o kurt da parçalanmış olabilir. Bu düşünce beni biraz rahatsız ediyor. Merak et
Meyve suyu üretiminde ağaçtan yere dökülen meyvelerin de kullanıldığını okumuştum. Sonuçta doğada o meyveler kurtlar tarafından yenilebiliyor. Eğer herhangi bir meyvede kurt varsa meyve suyu üretilirken meyveyle birlikte o kurt da parçalanmış olabilir. Bu düşünce beni biraz rahatsız ediyor. Merak ettiğim şey şu. Meyve suyu üretiminde meyveler belirli bir yöntemle bu açıdan kontrol ediliyor mu? Bu düşünceyi nasıl aşabilirim?
0
dissendium
(18.08.20)
Bunu hiç düşünmediğim halde yıllardır meyve suyu içmem. İçmemeyi deneyemez misin?
0
Tochinoshin
(18.08.20)
tabii ki de kontrol edilmiyor. kim niye ugrassin. zaten duzgun meyveler otellere restoranlara gider, orta halliler markete, pazara. boyle yerlerde alici bulmayan curukler de meyve suyuna. en kalitelilerin meyve suyuna gidecek hali yok ya.

asmak icin gece yatarken agzina giren ufak bocekleri orumcekleri falan dusun. kurt kotu bir sey degil zaten.
0
hot potato
(18.08.20)
@Tochinoshin, bu düşünce aklıma geldiğinden beri sadece güvendiğim bir markanın meyve suyunu içiyorum.
0
🌸dissendium
(18.08.20)
Aslında güvenebileceğin bir marka yok.iki türlü üretim var.birisi tamamen fabrika yapımı konsantre,içinde sözde meyve partikülleri bile oluşturulabiliyor.ithal gelip sulandırılıyor.ikinciside klasik yöntem elma ağırlıklı bol sulandırılmış meyve suları.

Sana tavsiyem çok derinlemesine düşünmemen.şimdi detaya girip ne yiyeceğiz o zaman demeni istemem.kurt dediğin şey protein,bulabileceğin en masum unsur,çok takılma.
0
duptıs
(18.08.20)
O kurtlari ayristiracak teknolojinin veya emegin maliyetini dusun once, simdi de meyve sularinin fiyatini dusun.

Tebrikler buldun cevabi.
0
baldur2
(18.08.20)
köyümüz evimize 10 dakika mesafede olduğu için sürekli tarım işiyle hobi olarak uğraşırız ailecek. okumanıza gerek yok ben direkt olarak söyleyim. meyvenin hasat zamanı bitince çürük çarık dediğimiz yere dökülen meyveler toplanıyor benzin parası çıkması için o ismini hepimizin bildiği o meyve suyu markalarına 25-50 kuruşa veriliyor. alım yerlerinin önünde sinekli böcekli 1 2 gün de bekliyor nerdeyse.

kontrol edilmiyor. ucuz olması için zaten özellikle o şekilde alınıyor. bu düşünceyi aşabileceğiniz bir yol veya güvenebileceğiniz bir marka yok. isim vermek istemiyorum fakat hepsi dediğim gibi bu şekilde.
0
nebukadnezarr
(18.08.20)
Neredeyse çürük denecek, kurtlu meyveler gidiyor neredeyse. Yani o meyveler azınlıkta değil çoğunlukta :)
Düşünceyi qsmaya gerek yok, durum Böyle.
0
kisa
(18.08.20)
meyve suyu, hazır salça, domates püresi, turşu falan filan üretilen yerlerin, o meyve sebzelerinin üretildiği memleketin çocuğuyum.

nasıl sebzeler meyveler gidiyor bir bilsen... meyve suyu istiyorsan al kendin sık. salça istiyorsan kendin yap. ingiltere'de değiliz deli gibi yaz güneşi var güneşte bir salça yapıyorum akıllara zarar. turşu desen adam çiğ sebzeyi atıyor kavanoza, ilacı basıyor 1 dakika içinde turşu yemeye hazır oluyor. lan öyle turşu mu olur? bir iki ay beklicen ki turşu yemenin faydasını göresin.
0
alperz
(18.08.20)
Araya üçüncü tarafları karıştırmadan düşünceyi aşmanın ve vesvesesiz bir şekilde meyve suyu içmenin yolu bu ve benzerlerini almaktan geçer:
www.narenciyepresi.com
0
Erva
(18.08.20)
bence meyve suyu konusunda kurtlar endişe duyulması gereken son şeyler.

bunun tarım ilacı var, hayvan pisliği var, sineği var, paketleme ve koruma için kullanılan kimyasallar, katkı maddeleri ve koruyu maddeler var.

dışarıdan satın alınan her üründe durum bu şekilde. iyisi kötüsü yok. kötüsü ve daha kötüsü var sadece.

hatta şöyle bir şey söyleyeyim, meyve suyu diye satın alınan şeylerin meyve ile pek ilgisi alakası yok. istenilen aroma, tat hatta koku çeşitli kimyasallar ile veriliyor. o tat meyveden değil kimyasallardan geliyor aslında.
0
reanarchy
(18.08.20)
merdiven altı firmaların meyve suyunu alıp içmiyorsanız çok da endişe duymanıza gerek görmüyorum.

tesislerde dolumdan önce pastörize ediliyor. pastörize edilirken yapılan ısıtma işleminde ise birçok mikrop yok oluyor.
0
eeb
(18.08.20)
kapi canavarı nasıl ortaya çıkıyor sanıyordunuz, kurt ve meyvenin evrimi sonucu tabi ki.
0
marlonbranda
(18.08.20)
Bence smoothie makinesi alın, sulu meyveleri cızt diye geçirir posalı bir şekilde de içersiniz.

Önceden çok meyvesuyu içerdim, smoothielere başladığımdan beri aramıyorum çok güzel tarifler var.
0
jazzabel
(18.08.20)
Hot patato'ya benzer olacak ama genel olarak,
dalından toplanan 1. Kalite meyveler ihracata gidiyor.
2. Kaliteler soğuk hava depoları ve hale
Bahsedilen türdekiler meyve suyu fabrikalarina gidiyor..
0
Ven
(18.08.20)
haha merdiven altı mı?

türkiyenin en büyük meyve suyu şirketlerinde birisine bizim tarladan şeftali veriyorduk. verdiğimiz şeftaliler hale satamadığımız yere düşmüş fazla erişmiş olanlar. yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi. zaten firma bu meyveleri hal fiyatının neredeyse 8 de 1 fiyatına alıyor.
0
belkider
(18.08.20)
Hayır tabiki edilmiyor. Meyve suları için alınan meyveler çok ucuza mal ediliyor ve diğerlerinin de dediği gibi en kötü kalitede olanlar alınıyor. Icindeki kurtları ayiracak bir sistem yok zaten meyvelerin neredeyse tamami ayni sekilde hangisini ayiracaksiniz ki. Çok bilinen unlu bir meyve suyu markasını ziyaret edip vişne suyunun yapılışı incelemistik. Keske tek sorun kurtlar olsaydı. Yapabiliyorsaniz evde deneyin alışınca aramiyorsunuz zaten.
0
miyav lan miyav
(18.08.20)
bi şey olmaz. endişe etmen gereken şey içindeki şeker miktarı ve katkı maddeleri. adamın biri yolda ölen hayvanları eve getirip pişiriyordu. o geldi aklıma. bu kadar düşünmemeyi askerde akşamdan kalma yağlı tabldotta beyaz peynir yerken öğrendim sanırım.
0
bohr atom modeli
(18.08.20)
Yahu bu gizli bir şey değilki en bilinen meyve suyu firmasına şöyle meyve gidiyor böyle meyve gidiyor diyorsunuz sanki kaçak bilgi gibi. mesele içinde mikrop bakteri kalmaması.
0
fezagezgini_4
(18.08.20)
Meyve işi yapan bir abi vardı. Bir ara sormuştum.

Elma topladıkları zaman şekli düzgün olanları 1 TL'den meyve olarak satıyorlardı, kalan şekli bozukları 20 kuruştan meyve suyuna veriyorlardı. Aynı elma, sadece şekli tam yuvarlak değil diye meyve suyuna gidiyor.

Meyve suyu ne kadar sağlıklı, büyük soru işareti. Hatta içine kattıkları koruyucu vs. ile sağlıksız bir içecek.


.
0
kartallar yuksek ucar
(18.08.20)
ailem şeftali üreticisi ve evet biz de ağaçtan yere düşen meyveleri meyve suyu fabrikasına gönderiyoruz. ben de sizin kafanıza takılan sorular nedeniyle uzun yıllar meyve suyu içmemiştim ama daha sonra fabrika gezme şansım oldu. meyveler çok yüksek basınçlı suyla yıkanıyorlar. bu esnada kurdun yol yaptığı bölümler dağılıp kurt ortaya çıkıyor ve yıkama ile yok oluyor. yani içtikleriniz kurtsuz.
öte yandan meyvenin posası çok daha değerli olduğundan hazır meyve suyu içmeyin, meyveyi ısırarak yiyin benim tavsiyem :) diş etleriniz bile daha sağlıklı olur.
0
lapetite
(18.08.20)
@belkider

merdivenaltı olmayan yerler kurtları ayıklıyor diye bir şey yazdığımı göremiyorum.

tek fark merdivenaltı olmayan yerler çeşitli sterilizasyondan geçirip pastörize işlemi uygulayarak mikropları yok ediyorlar dedim.

okuduğumuzu anlayalım, anlatalım. haha.
0
eeb
(18.08.20)
(11)

22,5 yaş herşeye sıfırdan başlamak için geç mi?

northern eagle
siz bu yaşta olsanız nasıl bir plan yapıp herşeye sıfırdan başlardınız?
siz bu yaşta olsanız nasıl bir plan yapıp herşeye sıfırdan başlardınız?
0
northern eagle
(16.08.20)
Hicbir seye gec degil
0
kuehles blondes
(16.08.20)
Benin okul mühendislik fakültesi 21 yaşında bitmişti. 22,5 yaşında askerde idim. Olay sıfırdan başlamaksa ben gemileri yakar bir şekilde yurtdışına çıkardim.

Ha sen bana bakma ama, bana green card çekilişi de cıktı 2005 te gitmedim.
0
Filinta61
(16.08.20)
28 yaşındayım. hayır geç değil. türkiye'de herkes bir şeylere geç başlıyor zaten.
0
black mamba
(16.08.20)
22,5 yas erken bile olabilir.
0
pass
(16.08.20)
Doğuma geri mi dönüyoruz?

Her şeye derken biraz daha açıklayıcı olsanız bence daha anlaşılır olur.
0
bitchesaintshit
(16.08.20)
Geç değil. Bir üniversite daha okunabilir.

Sıfırdan başlayacak olsam önceliğim kesinlikle yurt dışı olurdu. Özellikle ABD ve İngiltere. İyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okuyup iyi ülkelerde çalışmak isterdim.
0
dissendium
(16.08.20)
zaten okulu yeni bitirmiş oluyorsun sıfırdan başlamak bu olmuyor mu? daha neye sıfırdan başlamak?
0
bohr atom modeli
(16.08.20)
22,7 olmadan başlaman lazım, yoksa olmaz.
0
noluyo yaa
(16.08.20)
çok geç bence, öyle böyle değil aşırı geç.
0
clones
(16.08.20)
10 sene önce yurtdışı yapamam diyordum ama şimdi nasıl defolup gitsem diye düşünüyorum.
10 sene önce evden uzaklaşmam en fazla 3 km öteye idi. Evden Kadıköy'e gidebiliyordum ki Kadıköy'e öyle çok bilmiyormuşum. Şimdi anlıyorum.

2020 senesi itibariyle Yaş 31. Sadece Kadıköy değil, Avrupa Yakasındaki bir semtte nerede ne var biliyorum. 2017 senesinin sonlarda müdür tarafından zorla senelik izne çıkartılmışım, kalkıp Lviv'e gitmiştim. Tura katılmıştım gerçi.

Geç değil. Yeter ki ne istiyorsunuz emin olun.
0
put it in your appropriate place
(16.08.20)
hayat cok ilginc, kimisi basarili olur kimisi olamaz. yas ile zerre alakasi yok hayatin.

baslanir, ben heralde 30 yasi gibi sifirladim her seyi.
0
duygusuzromantik
(16.08.20)
(4)

futbol-eski ve yeni yıldızlar-fiyatlar

owaki
Biraz karışık yazdım sanırım, okumaya üşenen en alta inebilir soru orada.Dünki bayern barça maçında mest oldum, uzun zamandır futbol maçları çok sıkıcı geliyordu ve eski turnuvaları, futbolcuları özlüyordum. ''yav bizim zamanımızda x,y vardı, şimdikiler topçu mu'' mentalitesinde değilim. 19 yaşındak
Biraz karışık yazdım sanırım, okumaya üşenen en alta inebilir soru orada.

Dünki bayern barça maçında mest oldum, uzun zamandır futbol maçları çok sıkıcı geliyordu ve eski turnuvaları, futbolcuları özlüyordum. ''yav bizim zamanımızda x,y vardı, şimdikiler topçu mu'' mentalitesinde değilim. 19 yaşındaki Davies'e bayıldım mesela bayern maçında.

Fakat, maç öncesi ve arasındaki şu reklam denk geldi. Pepsi'nin sterling, salah, pogba, messi'li ''en iyilerden oluşan'' reklamı
www.youtube.com

Yine pepsi'nin eski bir reklamı.
www.youtube.com
Henry, beckham, carlos, ronaldinho, torres, lampard var bu sefer sterling, pogba yerine.

Pepsinin eski reklamındaki kişileri, ve o dönemki onlarca oyuncunun ''yıldız''lığı tartışılmazdır herhalde. Bugün sterling'in boş kaleye atamadığı golden sonra yeni reklamdaki yıldızların yıldızlığı daha da tartışılır olmuştur diye düşünüyorum.

Fakat bu durumun aksine gelmiş geçmiş en pahalı 50 transferin 32'si son3 yılda, 44'ü son 10 yılda gerçekleşmiş.
en.wikipedia.org

Üstteki rakamlara göre neymar'ın 3 zidane etmesi hoş bir durum değil. yaklaşık 100 milyon euro eden stoperleri yolda görsem tanımam.

Yaşımı çok belli etmek istememekle birlikte 2014'ten önce futbolun çok daha iyi futbolcularla oynandığını düşünüyorum ama tabiki böyle bir iddiayı somut olarak kanıtlamak mümkün değil.




SORU-1:Pepsi'nin sterling, pogba, salah, messi'li reklamına bakınca '' vay be ne oyuncular var'' hissine kapılıyor musunuz?

SORU-2:Sınırsız paranız yok ama maddi olarak fena durumda olmayan bir takım sahibisiniz, neymar için pazarlığa oturduğunuzda kaç milyon euro vermeyi teklif ederdiniz?

SORU-3: Tamamı türkiyede oynamış futbolcular olmamak şartıyla, en sevdiğiniz futbolcuları ve yaşınızı yazar mısınız?
0
owaki
(16.08.20)
1. Messi dışındaki kişileri yüz olarak tanımıyorum. O hisse kapılmadım.

2. 150 milyon Euro olabilir.

3. Cristiano Ronaldo. Yaş 27.
0
dissendium
(16.08.20)
1- hayır demem.
2- herhangi bir futbolcuya en fazla 100m Euro veririm. Neymar için max 70.
3- en sevdiğimden oluşan 11 (çok düşünmeden)

Kale: Oliver Kahn
Cafu- Stam- Maldini- Marcelo
Viera- iniesta- zidane- Guti
C.Ronaldo- gerçek ronaldo-
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(16.08.20)
1- Bu konuda yazan çizen araştıran biri olarak cevabım, hayır. Dediğiniz gibi eski Pepsi reklamlarında o hisse kapılıyordum ama yeni Pepsi reklamlarında hayır. Pepsi bunu sadece futbol üzerinden değil pop kültür üzerinden de yapıyor. Micheal Jackson’ın olduğu Pepsi reklamları daha meşhur. Mesela Britney Spears, Beyonce, Pink ve Enrique Iglesias’ın olduğu reklam. youtu.be

Nike’da buna benzer reklamlar yapıyor. Bu reklamları pazarlama stratejisi olarak görmekle beraber futbolu sanallaştırıp robotikleştirdiğini düşünüyorum. Dediğiniz gibi 2014-2016 yolları dönüm noktası olabilir. Sayılı ama çok değerli futbolcular vardı ve herkes bu futbolcuları tanırdı. Şimdi karşımdan Sterling geçse yabancı ülkeden gelmiş üniversite öğrencisi zannederdim.. Nike’ı merak ediyorum, henüz yeni nesil futbolcularla reklam çekmedi.
youtu.be
youtu.be
En sevdiğim futbolcu reklamı: youtu.be

2- Futbol doğuşu itibarıyla kapitalisttir. İngiltere’de oynana modern futbol yine İngiltere’nin sömürgeci ve kapitalist politikalarıyla yayılmıştır. Osmanlı’da da futbolu ilk oynayan İngilizlerdir. Nasıl İngiltere dünya siyasetinden ve ekonomisinden kademeli olarak hegemonyasını kaybettiyse futbolda da bu durum yaşanmıştır. Özellikle soğuk savaşın bitiminden sonra Rus oligarklar, petrol zengini araplar ve Çinli konsorsiyumlar futbolun içine s.çtı. Eski tip futbol kulübü işletmeciliği yok, eski tip futbol da yok. Tamamen boş rekabet yüzünden futbol piyasasında futbolculara bu kadar para verildiğini düşünüyorum.

Cevap, Neymar 100-150 milyon eder yine de. Ama yeni nesil futbolcuların çoğu balon bence.

3- Zidane, Beckham, Eric Cantona, Zlatan, Beckenbauer.
0
Hallegadola
(16.08.20)
3- Sergen’i unutmuşum. Zeka olarak da çok üstün birisi Sergen Yalçın bence.
0
Hallegadola
(16.08.20)
(12)

evlenip boşanmış erkek/hiç evlenmemiş kadın

83746428
uzmanları sahaya alalım. 1 yıl kadar evli kalmışyurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuks
uzmanları sahaya alalım.

1 yıl kadar evli kalmış
yurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuksuz er kişisi var elimizde.

diğer tarafta kendi hayatını yaşamış, işinde gücünde, âşık olmanın eşiğinde hanım kişisi var.

böyle ilişkilerin yürüme şansı nedir? evlilik fikri için çok erken daha tabii ama kadın kısmı onunla ilk tanıştığından beri, onun doğru eşi olduğunu hissediyor hep içinde.

yaşlar 40E 31K
0
83746428
(14.08.20)
yurur niye yurumesin, gecmise takilmayin hatta sorgulamayin
0
cedex
(14.08.20)
Çocuk olsa daha fazla düşünmek gerekir belki, şu haliyle boşanmış olmak sorun değil.
0
kobuzchu kiz
(14.08.20)
Yahu neden yürümesin. Hiçbir handikap yok, gayet de güzel yürür.
0
dahili meddah
(14.08.20)
Uzman değilim ama kadın için durum yaş farkı nedeniyle biraz dezavantajlı görünüyor.
0
dissendium
(14.08.20)
Ver kurtul. Çocuksuz erkek işte. Bir kere ağzı da yanmış. Kedi gibi olur kedi. Yapıştır nikahı
0
allah yazdiysa bozsun
(14.08.20)
Her şey kısmet. Burada benim gözüme çarpan net bir olumsuz bir şey yok
0
kisa
(14.08.20)
Erkeğin boşanma nedeni hiçte öyle basit durmuyor. 1 senelik evlilikten bahsediyoruz. Hadi 2 seneyi de tanışma, sevgililik, nişan, düğün oldu diyelim. Mutlaka yurtdışı işi bu beraber geçen min 3 sene içersinde konuşulmuştur. Zaten adam da eşi de gitmek için planlar yapmışlar. Evlilikleri, ilişkileri nasıl bu kadar kısa sürede hasar görüp, hızlıca boşanmışlar?

Sevgili olsalar sorun değil. İkiside kendi yoluna gitmiş derim. Ama evlilik gibi bir yükün altına girip, yurtdışı planı yapıp, 1 seneye yakın sürede ilişkiyi bitirip, boşanmak garip.

Bana kalırsa kadın tarafı bu adamdan uzak dursun. Daha ilişki yürür mü yürümez mi diye endişe ederken kafasında evlilik fikri var. Bana daha çok karşısına azıcık düzgün biri çıksa ya da duygusal bir şeyler hissettiği herhangi biriyle kafasında hemen evlenir miyiz acaba diye düşünen biri gibi geldi. Bence ilişki anca zorlarsanız yürür. İki tarafta yıpranır. Pek evliliğe gidecek ilişki gibi durmuyor.
0
GoodMorningTeacher
(14.08.20)
Aşık olmanın eşiğinde derken buna mı takılmış çok absürt
0
olaylar olaylar
(14.08.20)
Çocuk yoksa sevgililikten bi farkı yok ki. Hiç bir bağ kalmadıysa; nafaka, ailelerle görüşme vs. hiç sorun yaşamazsınız.
0
antihero
(14.08.20)
Evlilik ile gerçek bir sevgililiğin gerçekten farkı yok. Ben de bekarken çok abartıyordum da hayatımda neredeyse hiç bir şey değişmedi desem yeridir. Bi tek çocuk acayip değiştiriyor bu denklemi, o da yoksa bence sıkıntı yok yav.
0
roket adam
(14.08.20)
Bir şey farklı olmak zorunda değil. Birlikte yaşayan çiftler de var onlar da aynı şeyleri yaşıyorlar. Ben olsam bosanmissa kafaya takmam. Bir de aşk mutlu etmeli, o yüzden var. Biz olayı yanlış anlıyoruz bazen
0
howfaristhesky
(14.08.20)
Bence kadının yaşı ve biyolojik deadline'i gelmiş, onun aşk olduğuna inanmak istiyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.20)
(6)

Samsun'da ne yenir

aslil
Merhaba, soru başlıkta. Nerede mutlaka ne yemeden dönmeyelim
Merhaba, soru başlıkta. Nerede mutlaka ne yemeden dönmeyelim
0
aslil
(14.08.20)
çiftliğin sonunda (aslında bana göre başı ama neyse) çalıkışunda döner yiyin.

atakumda gülhan da ya da araba varsa turan usta da ya da niyazi kesimde pide yiyin.

çiftlikte balbademin dondurması da çok güzeldir.
0
benaslinda
(14.08.20)
menemen. Kelin yeri var öneririm.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(14.08.20)
evet çakallı da menemen, onu unutmuşum. ama araba lazım.
0
benaslinda
(14.08.20)
@benaslinda'ya ilaveten; çalıkuşu'nda döner ama dürüm olacak, soslu karışık :) diğer yerlerde yediğiniz dürüm gibi çıtır değil daha yumuşak bir lavaş ile yapılıyor. ayrıca bence de çiftliğin başı :)
0
awlmi
(14.08.20)
merkezde çalıkuşu var çiftlik caddesinde. orada güzel bir döner ye. sonra bi pidecide pide ye.
0
false pretension
(14.08.20)
Şuraya çok gittim.

tr.foursquare.com

Dürüm tavuk döneri güzel. Bulvar AVM'nin McDonald's karşısında.
0
dissendium
(14.08.20)
(2)

Diğer ekonomik krizlerde alım gücü bu kadar düşmüş müydü?

insomniac
Özellikle gıda ürünlerinde böyle pahalılık olmadı diye hatırlıyorum. Doğru mu sizce?
Özellikle gıda ürünlerinde böyle pahalılık olmadı diye hatırlıyorum. Doğru mu sizce?
0
insomniac
(14.08.20)
bence doğru. yaş 37, 15 yıldır da istanbul'da yaşıyorum.
tabi ekonomik kriz tek başına bir sebep değil, gıda endüstrisi ve tarım ile ilgili "endüstrileşme" açısından biraz geride kaldığımız için gıda ürünlerinde fiyat artışı olduğunu düşünüyorum.
"buğday ithalatında birinci sırada yer alan ülke hangisidir?" diye sorduğunuzda aklınıza Türkiye'nin gelmesi mümkün olur muydu? şu an mümkün.
0
paradoxical
(14.08.20)
Gıda için bu kadar kötüsünü hiç görmedim. Önceden zamlar 25 kuruş, 50 kuruş şeklinde kendini gösterirdi. Şimdi her şeyin fiyatı birkaç yıl öncesinin iki katından bile fazla.
0
dissendium
(14.08.20)
(2)

Müzik cahiline yardim

plastikposet
10 sene filan önce radyo mydonose vardi. Müzikten zerre anlamayan biri olarak mp3 packlerini bile indirip dinlerdim. Aradan cok zaman gecti, o radyoda kapandi filan.Sorum su, bu adamlar hangi tür müzik caliyorlardi. Spotifyde filan benzer tarzlardan önerebilecekleriniz var mi.Günümüz müzikleri bana
10 sene filan önce radyo mydonose vardi. Müzikten zerre anlamayan biri olarak mp3 packlerini bile indirip dinlerdim. Aradan cok zaman gecti, o radyoda kapandi filan.

Sorum su, bu adamlar hangi tür müzik caliyorlardi. Spotifyde filan benzer tarzlardan önerebilecekleriniz var mi.

Günümüz müzikleri bana hitap etmiyor. ülke ülke spotifyde trend listelere bakiyorum ama dedigim gibi dinleyemiyorum. Iste son zamanlarda biraz dance monkey hosuma gitti.

evet auydofililer top sizde
0
plastikposet
(12.08.20)
House çaldıklarını hatırlıyorum. Farklı ülkelerden hit şarkıları çalıyorlardı. Özellikle Yunanca şarkı duyduğum çok oluyordu.
0
dissendium
(13.08.20)
Deep house,progressive house,edm çalardı ağırlıkla
0
shredd
(13.08.20)
(4)

Yetenek testleri iş başarısının ölçütü olabilir mi?

austenn
Merhaba. Şirketlerin sayısal ve sözel yetenek için yolladıkları testler çok rahat ve hızlı çözülebiliyor mu ben mi malım? 40 dk 50 soru vermişler ama hiçbir şekilde yetiştiremediğim gibi doğru mu diye de emin olamadım. Bu testlerin geçerliliği oluyor mu iş başarısında? İstanbulda teknik bi üniversit
Merhaba. Şirketlerin sayısal ve sözel yetenek için yolladıkları testler çok rahat ve hızlı çözülebiliyor mu ben mi malım? 40 dk 50 soru vermişler ama hiçbir şekilde yetiştiremediğim gibi doğru mu diye de emin olamadım. Bu testlerin geçerliliği oluyor mu iş başarısında? İstanbulda teknik bi üniversitenin ortalama üstü bölümünden mezunum ama bu testteki performansım beni hayattan soğuttu şu anda
0
austenn
(12.08.20)
Zekâ sorusu gibi olanlardan bahsediyorsanız saçmalıktan başka bir şey değil. O testlerde başarısız olan birinin iş yaşamında da başarısız olacağını kimse iddia edemez.
0
dissendium
(12.08.20)
Daha iki gün önce yine kurumsal bir firmanın benzer sürecinden geçtim de hakikaten hiçbir ayırt ediciliği olduğunu sanmıyorum.

Ben de mühendisim ve 4.5 yıldır çalışıyorum, işin altını üstünü bilir yaparım bu testte ara ara bunlar ne salak salak sorular moduna girdim.

Nasıl ki şirketin kullandığı teknolojiler, altyapılar zamanla güncelleniyor İK süreçlerinin de güncellenmesi lazım. Ben 2014'te yeni mezunken de bu şirketle görüşmüştüm sorular, süreçler hepsi aynı 2020'de.
0
chicha_v2
(12.08.20)
ik'cılar mesleki bilgi soramayacağından milletin hayatını bu testlerle karartıyolar. yeni mezun olduğumda her gittiğim firmada bu testlere girdim nerdeyse çoğu işe almadı, aynı sektörde başka bir firmada teste girmeden işe başladım. şimdi linkedinden mesaj atıyorlar bizle çalışmak ister misiniz diye.
0
nahtoderfahrung
(12.08.20)
çok fazla başvurunun olduğu, ilk bakışta pozisyona uygun adayların bol olduğu senaryolarda bu testler birilerinin elenmesi ve "creme de la creme" tabakanın ortaya çıkması açısından pratik ve faydalıdır. evet sen bu iş için uygun olabilirsin ama senin kadar uygun olup bir de bu testleri senden daha iyi çözen biri varsa şirketin onu tercih etmek ister.

bu işi ciddiye alan şirketler pozisyona göre test hazırlatırlar. hızlı ve riskli karar almanın fayda sağlayacağı bir iş tanımı varsa cevabının bulunması imkansıza yakın olan sorular sorulabiliyor örneğin. ya da cevabı bulmak çok uzundur, bilerek süreyi kısa tutarlar. akıl yürütme ile kısa yoldan gidebilecek adaylar seçilmeye çalışılıyor bu durumda. hani google soruları geyiği vardır ya, cidden de bazı durumlarda verilen cevaptan ziyade çözüme nasıl yaklaşıldığı önemli olabiliyor.

ama bunu hakkıyla yapan şirket sayısı çok az, kalanları bunlardan görüp kafasına göre uygulamaya çalışıyor. bazılarının bunun farkında, o yüzden bu testlere çok önem vermiyorlar. senin mülakatın genelde başarılı geçtiyse, bir ışık yaktıysan karşı tarafta, test çok sorun olmayabilir. öte yandan, başta dediğim gibi, bazı pozisyonlara o kadar çok isabetli başvuru geliyor ki elenenlerin gözünün yaşına bakılmıyor. seninkinin hangi durum olduğunu bilme imkanımız yok.

edit: ik'cılar mesleki bilgiye sahip olmak zorunda değil, testi mesleki bilgisi olana hazırlatır önüne koyar, değerlendirmeyi de hazırlayana yaptırır. business partner'la mülakata girecek seviyeye gelince mesleki bilgisi olan ik'cıyla da tanışırsın zaten.
0
Bruce
(12.08.20)
(10)

Kocaeli'nin yaşanılası mahalleleri;

rumeli beylerbeyi
merhaba,kocaeli'ne yerleşme gibi bir planımız var. ilçeleri hakkında henüz yeterli bilgiye sahip değiliz. mutaassıp olmayan, rahat ve huzular yaşayabileceğimiz, kocaeli'nin en yaşanılası mahallesi hangisidir?
merhaba,


kocaeli'ne yerleşme gibi bir planımız var. ilçeleri hakkında henüz yeterli bilgiye sahip değiliz. mutaassıp olmayan, rahat ve huzular yaşayabileceğimiz, kocaeli'nin en yaşanılası mahallesi hangisidir?
0
rumeli beylerbeyi
(12.08.20)
değirmendere
0
war of the world
(12.08.20)
Kesinlikle yahya kaptan +1.
0
bahele
(12.08.20)
Yahyakaptan +1

Değirmendere sahil olarak güzel ama hiçbir şey yok orada. Ayrıca İzmit'e uzak.

Kent Konut da tavsiye ederim.
0
dissendium
(12.08.20)
Sadece bunlar isteniyorsa bence de degirmendere baya guzel. Biraz yukarilarda guzel bi daire bulursaniz keyifli keyifli yasar gidersiniz. Egede sahil kasabasinda gibi yasarsiniz.
Yahya kaptan da guzel ama bence ddere ye göre sıkıcı. Normal sehir hayati.
0
a perfect lie
(12.08.20)
yuzbasilar diye bir yer var kordonun yandan carklisi. ben karamursele.bayiliyorum
kocaelindeyim 7 aydir golcukte. daha once 2018 de otogarin orada 2019 da da basiskele tarafindaydim santiyelerim oradaydi cunku. esnafi insani vs en iyisi yuzbasilarin orasi. dinlenme yeri olarak da karamursele.bayiliyorum.
0
turbo sadık
(12.08.20)
kocaeli mi izmit mi?

Kocaeli ise değirmendere

izmit ise yahya kaptan - kent konut falan yalan
0
sunriseee
(12.08.20)
Mutaassıp olmayan --> yahyakaptan
0
roket adam
(12.08.20)
+ yahyakaptan

ek olarak başiskele tarafı acayip güzel ve modern. yeni y.kaptan gibi hatta.
0
iste o kavunici balik
(12.08.20)
Yahyakaptan çok söylenmiş ama herkes böyle düşündüğü için kiralar aşırı yüksek. Yenikent var orası da gayet iyidir. Merkezde Orhan mahallesi de iyidir.
0
nickimin hakkini veremedim
(13.08.20)
yahyakaptan tarafı iyidir ancak binalar çok yeni değiller. Bahçecik tarafında güzel evler mevcut ancak izmit merkeze araç ile 15-20 dk sürebilir ama daha yeşil ve huzurludur.

yeni yapılar olmak koşulu ile plajyolu taraflarına bakabilirsin.
0
kraldan cok kralci
(13.08.20)
(2)

Askerlikle ilgili birkaç soru?

roger cobb
Kısa dönem er olarak başvuru yaptım. Tercihim 1 kasım yazıyor belgede. 1- Kasımın 1'inde askerlik yapacağım tesiste mi olmam gerekiyor? günü geçirirsem ne olur?2- Kasım'ın 2. ya da 3. grubu da çıkabilir dedi görevli kadın başvuru sırasında. Bu ne demek? Başlama tarihimi aralık ayına vs erteleme ihti
Kısa dönem er olarak başvuru yaptım. Tercihim 1 kasım yazıyor belgede.

1- Kasımın 1'inde askerlik yapacağım tesiste mi olmam gerekiyor? günü geçirirsem ne olur?

2- Kasım'ın 2. ya da 3. grubu da çıkabilir dedi görevli kadın başvuru sırasında. Bu ne demek? Başlama tarihimi aralık ayına vs erteleme ihtimalleri var mı? Ne bu 2. 3. grup?

3- Sistem nasıl işliyor, önce 25 gün acemi ocağı, sonra normal askerlik yapacağım yere mi gideceğim? 2 farklı ilde kasımdan önce mi belli olacak? Kadın ekim sonu belli olur dedi. Çok geç değil mi? Nasıl hazırlanacağım o kadar kısa süre içinde?

4- Kıyafet yıkama falan nasıl oluyor, benim kıyafetlerim başkasınınkiyle karışır mı? Normal kıyafet birkaç parça alsam yeterli olur herhalde, asker kıyafetini, ayakkabısını falan onlar veriyor değil mi?

5- askerde kilo alır mıyım verir miyim? vücut yapma şansım var mıdır? fit olur muyum yani?
0
roger cobb
(12.08.20)
1. Sevk tarihinden sonra 1 ya da 2 gün yol izni olur. O süre içerisinde katılmanız gerekiyor.

3. Benim acemi birliğim 21 gündü. Yemin töreninden sonra esas birliğe gidiliyor. Ben ikisini de aynı yerde yaptığım için iki yer de aynı anda belli olmuştu. Bildiğim kadarıyla sadece jandarmanın esas birliği sonradan belli oluyor.

4. Çamaşır filesi veriyorlar. Çamaşırlarını filenin içerisine koyup, üstüne adını, bölüğünü yazıp birliğin çamaşırhanesine verebilirsin. Benim gittiğim şehirde yıkama yeri vardı. 15 20 TL'ye hafta sonları yıkattırıyordum. File açılmazsa, başka biri senin fileni almazsa, biri çalmazsa kaybolmaz. Her şeyi onlar veriyor ama acemi birliği için fazladan iç çamaşır ve çorap almak mantıklı olabilir.

5. Kilo verirsin. Benim gittiğim birlikte yemekler özel şirket tarafından yapılıyordu. Ona rağmen kilo verdim. Yemekleri kötü olan bir yere gidersen ya da kantini kötü olan bir yere gidersen kilo verirsin. Vücut yapma şansın yok. Vücut yapmak için beslenmen gerekiyor. Yeterli beslenemezsin. Ayrıca iyi uyuyamazsın.
0
dissendium
(12.08.20)
1- Geçirdiğin gün kadar geç biter askerlik.
2- Gruplar arasında 45 gün kadar oluyor sanırım, net bilgim yok.
0
shape of shapelessness
(13.08.20)
(9)

Üniversite tercihi için tavsiye

antreman kocu munir bey
Kardeşim beklediğinden düşük sıralamayla 52 bininci oldu. Şimdi tercih zamanında yardımcı olmaya çalışıyorum fakat biraz kararsız kaldık. Kendisinin öyle ideal gördüğü bir dal yok ama kafası mühendisliklere kayıyor gibi. Kendisi biraz rahat biri olduğu için endüstri mühendisliği önerdim ama itü, odt
Kardeşim beklediğinden düşük sıralamayla 52 bininci oldu. Şimdi tercih zamanında yardımcı olmaya çalışıyorum fakat biraz kararsız kaldık. Kendisinin öyle ideal gördüğü bir dal yok ama kafası mühendisliklere kayıyor gibi. Kendisi biraz rahat biri olduğu için endüstri mühendisliği önerdim ama itü, odtü gibi yerler tutmuyor tabii ki. Girerse özyeğin veya ışık'a gidecek. Geçen senenin puanına göre itünün inşaat mühendisliği tutuyor ama ben kendisine çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Aileden bir mühendis de itüyü çok övdü fakat benim aklıma pek yatmadı. Ben çok türkiye odaklı olmaması ve mutlu olacağı bir alan seçmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani gidip şantiyeyle vs uğraşmak çok hoşuna gitmez bana kalırsa. Mimarlık gibi bir alanın da çok güzel olacağını düşünüyorum ama aile memur olduğu için direk kpss, iş bulma diye darlıyorlar. Bu bölümlerde okuyan/mezun olan varsa fikir verirse çok güzel olur. Farklı bölüm önerilerine de açığım.
0
antreman kocu munir bey
(10.08.20)
bilgisayar mühendisliği??
0
high hopes of the sozluk
(10.08.20)
Mimarlık kulağa hoş geliyor. Mümkün olsa isterdim ben de mimar olmak. Hakkında hayırlısı olsun.
0
ne zaman emekli olacagim
(11.08.20)
Mühendislik, mimarlık gibi alanlar hem eğitim, hem iş hayatında gerçekten zorlayıcı alanlar. Hele endüstri mühendisliği oldukça zor bir bölüm, iş hayatında iyi bir kariyere sahip olması için çok emek vermesi lazım.

Özyeğin ve ışık üniversiteleri de okunacak okullar değiller. Ne eğitimi, ne üniversite ortamı düzgün. Hani anca özyeğin de tam burslu okursa faydasını görür.

Bence biraz kardeşinizle oturup konuşun, mümkünse okulları gezin, kafasında hangi bölüm varsa bu bölümden mezun insanlarla konuşmasını sağlayın. Okulların tanıtım günlerinde hocalar görevli oluyor, onlarla konuşmasını sağlayın. Endüstri mühendisliği, mimarlık, inşaat mühendisliği aynı anda düşünülecek bölümler değil ki. Hiç mi daha önce kardeşinizle oturup konuşmadınız ya da ne yapabilir ne yapamaz bilmiyor musunuz?
0
GoodMorningTeacher
(11.08.20)
İTÜ inşaat mühendisliği tutuyorsa gidebilir. Siz uygun değil, hoşuna gitmez diyerek müdahale ediyorsunuz gibi görünüyor. En iyisi araştırıp istediği bölümü belirlemesi. Bölüm derslerine baksın, kariyer.net gibi sitelerde iş ilanlarına baksın.
0
dissendium
(11.08.20)
mimarlığın şöyle bir avantajı var diye düşünüyorum. öss sıralamanla okul içi ve sonrası başarı korelasyonu diğer bölümlere oranla daha az çünkü mimarlık mentalitesine yakın dersleri daha öncesinden görmüyorsun. 70 binden elektrik elektroniğe giren biri öyle kolay kolay 5 binden elektrik elektroniğe girenle mezun olduktan sonra kapışamaz. ama mimarlık belli olmaz. yalnız mimarlık severek okunması gereken bir bölüm çünkü 2-3 gün uyumayıp proje bitirmeye çalışmak çok olağan bir olay. sevmezsen hayattan soğursun.

onun dışında endüstri mühendisliği rahat laylaylom bir bölüm değil, ciddi matematik gerektiren bir bölümdür. bu kafayla okunursa mezun olunur ama ileride mühendislik yapamaz, iyiyse pazarlama, insan kaynakları gibi alanlarda başarılı olabilir ama.

özyeğin, ışık iyi üniversiteler değil. itü ile aralarında dağlar var. kalite okulların girebileceği bölümler arasında kendine uygun olanına karar versin.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(11.08.20)
Mimarım, inşaat sektörünün içerisindeyim. Ekonomoimin en hızlı etkilediği sektör diyebilirim. Şuan büyük bir daralma ve istihdam sorunu var. Zaten tercih edilmemesinden dolayı sıralamalar oldukça düşmüş gördüğünüz üzere. İTÜ inşaat 15 bin sıralama ile alan bir bölümdü.
Ancak bu mesleği bir ömür boyunca yapacak belki de. Zaten minimum 4 sene sonra piyasaya atılacak o zaman ki şartlar neler gösterir bilinmez. Seçenekler içerisinde bölüm önemli değilse İtü gibi köklü bir okulu tercih etmesi vizyonu açısından da etkili olacaktır.
Mimarlık hakkında da sorularınız olursa yeşillendirebilirsiniz.
0
glavina
(11.08.20)
Yanıtlarınız için teşekkür ederim. Benim rahat birinden kast etmek istediğim bir şeye heves duymadığı zaman yaptığı işi kendini çok zorlayarak yapan biri. Endüstriyi mantıklı bulmamın sebebi biraz daha esnek bir branş olması. Zaten karışmıyorum ne seçeceğine asla ama ben de gerildim ister istemez.
0
🌸antreman kocu munir bey
(11.08.20)
Bolum degil de universitelerle ilgili bi yanlisi duzeltmek istiyorum.

Itu tamam iyi okul ama vakiflarla arasinda daglar falan yok maalesef. Iyi ozel universiteler para sayesinde iyi hocalari topluyorlar. Ustelik daha az kisiyle ders yapiyorlar. Oyle bos beles tipler de yok o okullarda. Varsa da azinliktalar. Kotu puanla girip okul birincisi cikan taniyorum. Parasi vardir, sinava calismamistir, dusuk puanla girer yani. Uni sinav notuyla belirlenmemeli ortamin kalitesi.

Ozyegin uni holding destegiyle iyi bi okul olmus olabilir.

Isik ise zaten ilk acilan ozellerden... yillarin egitim kurumudur ayrica
0
Kittie
(11.08.20)
Öncelikle mezunlarla konuşma, okulları gezme kısmına katılıyorum. Endüstri mühendisliği internetle alakalı tüm işlerde kullanılabilecek bir alan. Ancak onun neden hoşlandığı daha önemli. Telekom, dijital medya, UX özellikle her zaman iş bulabileceği alanlar, bu konudaki iş ilanlarına bakıp kapsamlarını öğrenebilirsiniz.

Mimarlık yapan arkadaşlarım maalesef iş bulamıyorlar ve çok zorlanıyorlar.

İlk yıldan İngilizcesinin çok iyi olmasına dikkat edin ve bu konuda cesaretlendirin. Özyeğin'in avantajı, şirket üniversitesi olduğu için kariyer için avantajı olabilir. Yine mezunlar daha iyi fikir verecektir.
0
kaset
(11.08.20)
(2)

Galatasaray Endüstri mi Yeditepe Bilgisayar mı

e1even1
Tercih günlerinin sonuna doğru kararsızlık yaşıyorum.Son 2 senedir mühendis olmak için sınava hazırlanıyordum ve son 1 senedir de bilgisayar mühendisliği istediğime karar verdim.Sınav sonucuma göre gelebilecek bilgisayar mühendislikleri-Galatasaray (6507)-Bahçeşehir (7081)-Yeditepe (8345)-sıralamam:
Tercih günlerinin sonuna doğru kararsızlık yaşıyorum.Son 2 senedir mühendis olmak için sınava hazırlanıyordum ve son 1 senedir de bilgisayar mühendisliği istediğime karar verdim.Sınav sonucuma göre gelebilecek bilgisayar mühendislikleri
-Galatasaray (6507)
-Bahçeşehir (7081)
-Yeditepe (8345)
-sıralamam: 7146
bahçeşehiri en başından eledim
Galatasaray bilgisayara sanırım sıralamam yetmiyor ama galatasaray endüstri mühendilsiğine yetiyor şu an başlıkta da olduğu gibi galatasarda endüstri mi yoksa yeditepede bilgisayar mı sorusunu soruyorum.
Yeditepenin avantajları şöyle
-bedava yurt
-bedava yemek bursu
-kampüsü
-aylık 500 tl harçlık 9 ay
-Bilgisayar okumak
Galatasarayın bana göre avantajları
-İsmi
-Devlet üniversitesi olması
-Konumu
-Fransızca hazırlık
-Ortamı ve arkadaşlık çevresi
-Mevcudunun az olmasından dolayı hocalarla daha samimi olunması
Sizce hangisi
0
e1even1
(10.08.20)
Bedava yurt çok cazip görünüyor. Yeditepe tam burslu oluyor sanırım. Eğer bursun kesilme riski olmayacaksa Yeditepe bilgisayar yazardım ben.
0
dissendium
(11.08.20)
fransızca öğrenmek sizin için bir avantaj olacak mı ona karar vermeniz lazım. eğer ilerde seçilecek iş sahasında işe yaramayacaksa fransızca öğrenmek yerine ingilizceyi mükemmelleştirmenin çok daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.
bilgisayar mühendisliğine karar verdim de demişsiniz yeditepe bilgisayar daha cazip gibi. ama bölümü de araştırmak lazım tabii. diğer üniversitelere kıyasla durumu nedir...
0
not dark yet
(11.08.20)
(5)

üniversite tercihi

aligunal
Merhaba bir arkadaşım aşağıdaki soruyu sormamı istedi.Dokuz Eylül inşaat müh. bölümünden Demokrasi Üniversitesi makine müh. bölümüne yatay geçiş yapar mıydınız? Gördüğüm kadarıyla inşaat müh. iş imkanları baya kötü , Demokrasi üniversitesi ise apartman şeklinde kampüsü olmayan yeni bir üniversite i
Merhaba bir arkadaşım aşağıdaki soruyu sormamı istedi.

Dokuz Eylül inşaat müh. bölümünden Demokrasi Üniversitesi makine müh. bölümüne yatay geçiş yapar mıydınız? Gördüğüm kadarıyla inşaat müh. iş imkanları baya kötü , Demokrasi üniversitesi ise apartman şeklinde kampüsü olmayan yeni bir üniversite imkanları oldukça az. Siz hangisini tercih ederdiniz?
0
aligunal
(10.08.20)
okuduğun bölüm > okuduğun okul
üniversite tercihi değil bölüm tercihi yapın. 4 yıl sonra okul bitince hayatınız boyunca o mesleği yapacaksınız çünkü
0
war of the world
(10.08.20)
bölüm tercihi değil üniversite tercihi yapın. öyle yaptım pişman değilim. matematik mühendisinden bilgisayar mühendisine işletme mezunundan psikoloji mezununa çalışılan bi alandayım. Bölümden çok okuluna bakıyorlar.
0
lcha
(10.08.20)
Makine mühendisiyim. Makine mühendisliği için inşaat mühendisliğine göre daha çok iş ilanı görüyorum ama o yazdığınız üniversiteye kesinlikle geçmezdim. Daha iyisi varsa oraya geçilebilir.
0
dissendium
(10.08.20)
Normalde bölümün daha önemli oduğunu savunurum ama üniversitenin web sitesinde dombra çalıyor.
www.idu.edu.tr
0
archmage mahmut
(10.08.20)
Zaten üniversite böyle olmasa direk makineye geç dicemde üniversite çok garip makine muhendisliginde 5 tane akademisyen var. Erasmus kısmen var , mudek akreditasyonu yok, çap yandal yok, kampüs yok, labaratuvar yok . Fakat inşaat mühendisliğinde yeni mezunlar için hiç ışık göremiyorum genelde herkes olumsuz yorum yapmış.
0
🌸aligunal
(10.08.20)
(44)

Çocuğunuza "Dünya" ismini koyar mısınız?

semanful
Herkese merhaba,Eşimle amansız bir isim tartışmasına girdik. Eşim cinsiyeti belli olmayan bebeğimize "Dünya" ismini koymak istiyor. Bense bu ismin içime sinmediğini ve farklı bir isim bulmamız gerektiğini düşünüyorum.Bu düşüncemin en temel sebebi soyisminin "Kısa" olacak olması :) Bir de size soralı
Herkese merhaba,

Eşimle amansız bir isim tartışmasına girdik. Eşim cinsiyeti belli olmayan bebeğimize "Dünya" ismini koymak istiyor. Bense bu ismin içime sinmediğini ve farklı bir isim bulmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu düşüncemin en temel sebebi soyisminin "Kısa" olacak olması :)

Bir de size soralım dedik, lütfen bir el atın, samimiyetle düşüncelerinizi paylaşın, şöyle bir anket bırakıyorum eğer seçenek dışında bir cevabınız varsa lütfen mesaj yada yorum yolu ile iletin.

docs.google.com

Şimdiden teşekkürler, iyi akşamlar.
0
semanful
(09.08.20)
Ben koymam. Feza nasil? Nedense ilk aklima o geldi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.08.20)
Hayat koyardım ben olsam.

Hayat kısa.


Anlamlı ve güzel olurdu. Yoklamada adı okundugunda burda demesinde "kuşlar uçuyor" desin.

Minik insana şimdiden güzel bir ömür diliyorum.
0
ırene adler
(09.08.20)
isimle farklılaşma çabası çok anlamlı gelmiyor çocuğa sorma imkanı olamayacağı için.

Kız olursa Eda
Erkek olursa Cem

gibi Türkçe karakter içermesin, kısa ve net olsun diyenlerdenim.
0
msb
(09.08.20)
Ben de koymazdım. Hem kulağa güzel gelmiyor hem de çağrıştırdıkları güzel değil.

Ekleme: hayat kısa gibi soy isimle bağlantılı şeylerden de uzak dururdum. Bir insandan bahsediyoruz. Oyuncak değil ki.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.20)
dünya isimli bir arkadaşım var. güzel bir isim bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(09.08.20)
"Feza" kulağa hoş geliyor ancak şöyle bir aratınca anlamının "ümitsizlik" olduğunu öğrendim, pek içime sinmedi, tavsiye için teşekkürler :)
0
🌸semanful
(09.08.20)
Ben böyle bir isim koymazdım. İsminden nefret eden ve bu yaşında hala ailesine bu yüzden kızgın olan bir insan olarak ismin gerçekten çocuğun özgüveni üzerinde bile çok etkili olduğunu düşünüyorum. Özgün ya da çok marjinal olduğunu düşündüğünüz bir isimle bir insan çocukluğunu, öğrenciliğini, iş hayatını, bütün sosyal hayatını geçiriyor. Gerçekten yapmayın.
0
ms brownstone
(09.08.20)
Ben olsam koymazdim.
Simdiden guzel bir hayati olsun :)) <3
0
invictae
(09.08.20)
Ben koymazdım. Ama siz kız olursa koyabilirsiniz. Erkek olursa koymamak daha iyi.
0
dissendium
(09.08.20)
Anket böyle giderse eşim galip gelicek sanırım, iyi dilekleriniz için çok teşekkürler :))
0
🌸semanful
(09.08.20)
İki isim koyun, kavga bitsin.
0
prole
(09.08.20)
Doguracagim çocuğu severim diye düşünüyorum. O yüzden böyle bir kötülük yapmam.

Ayrıca isim konusunda tartışmak neden? Tek tarafin kararı ile olacak bir şey değil çünkü. Çok beğendiğim bir isim bile olsa eşim begenmezse üzerini siler geçerim. İllaki ortak beğenide buluşulur.
0
elorelia
(09.08.20)
Kız için de erkek için de çok kötü bir isim. Kusura bakmayın ama böyle abidik gubidik isimler koyanları hiç anlamıyorum, bir de soyadıyla esprili/sempatik bir kombinasyon yapmayı amaçlayanları. Kuşlar uçuyor densin diye çocuğun adını hayat koymak falan Twitter kültürünün içinde doğup büyümüş de çocuk sahibi olmuş ergen ruhlu bir çiftin yapacağı iş gibi geliyor kulağa. Deniz koyabilirsiniz cinsiyetsiz olarak, çok hoş bir isim.
0
aramızda kalsın
(09.08.20)
değişik sayılabilecek ama genel olarak beğenilen bir ismim var.
ona rağmen telefonda birine adımı verirken falan zorlanıyorum bazen.
bir de kolay unutuluyor, sürekli yanlış yazılıyor ya da söyleniyor.

kaldı ki, dünya değişik, nadir duyulan ve güzel sayılabilecek bir isim değil gibi.
illa değişik bir şey istiyorsanız biraz daha araştırın derim.
isim ve nereden esinlenilerek koyulduğu insanın kaderini bile etkileyen bir şey, iyi düşünün bence.


edit:
kobuzchu kiz +1 :)
bu ülkede ne başaklar, ne yapraklar harcandı.
dünya'ya kimse acımaz.
0
blatta hiberna
(09.08.20)
ben şahsen koymam
0
basond
(09.08.20)
ben koymam.
0
trajikomix
(09.08.20)
hayır
0
edaddy
(09.08.20)
Koymam. Çok dalga geçilir.
0
fezagezgini_4
(09.08.20)
soyisim ironik. ben olsam dümdüz bi isim koyardım. ismini dünya koymayın, yazık çocuğa.
0
scudman1
(10.08.20)
raskolnikov'un (suç ve ceza) ablasının ismi "Dunya" idi. Avdotya'nın kısa (şirin) formu. rusça ve diğer slav dillerinde ismi şirinleştirmek için kısaltmalar çok kullanılıyor, dmitri / dima, aleksandr / sasha gibi.

www.behindthename.com

artık ne isimler konulmuyor çocuklara, dalga geçilmeyecek isim az bulunur bu zamanda bence ona hiç takılmayın. tınısı güzel hiç kötü değil bence.

e: ayrıca bakınız;

www.behindthename.com

"Turkish form of Dunia"

far cry'ın oyun motorunun ismi de Dunia idi ki bayılırım seriye, buradan geliyormuş demek hm.

www.behindthename.com
0
engelbert humperdinck
(10.08.20)
Dünya ismi hiç kulağa hoş gelmiyor. Lila, venüs, kuzey, deniz, melis, gökçe gibi isimler ilk aklıma geldi.

Bence anne-babanın isimlerine uyumlu isim seçebilirsiniz ya da sizin isimlerinize kafiyeli isimler.
0
GoodMorningTeacher
(10.08.20)
Güneş koyucam ben.
0
pass
(10.08.20)
Hayırlı olsun, sağlıkla dünyaya kelsin.

Soyadıyla birlikte dalga geçilmesinden çok, bir sürü soru sorulur vs. Dünya Eda gibi birşey olabilir. Venüs ismi de güzel.
0
kaset
(10.08.20)
Bu aralar özellikle erkek çocuklarında cokca duyduğum bir isim ama ben bu ismi kendi çocuğuma koymam sanırım.
0
fraise
(10.08.20)
Bence de sifat tamlamasi veya cumle olusturacak isimler gulunc. Ayse Kisa veya Hasan Kisa bu kadar kotu durmazdi.
0
hot potato
(10.08.20)
Anketinize katıldım, hayır diyorum.

Alternatif olarak büyük resmi görüp Evren koyabilirsiniz ya da resmi küçültüp Ege koyabilirsiniz çocuğunuzun adını. "Evren Ege Kısa" da hoş oldu aslında.
0
basaran
(10.08.20)
Hayır. Bu evcil hayvan değil, oyuncak değil, bitki veya araba da değil ki ismini dünya koyasınız. İnsan evladı bu. İnsan olan evladına böyle kötülük yapmaz. Soyadıyla gerçekten çok talihsiz bir kombinasyon oluyor ama bu söylediklerim soyadından bağımsız.

Edit: venüs fln da koymayın ya :/ normal insan ismi koyun gitsin işte. "Farklı" olmak uğruna çocuğu soytarıya çevirmeyin. O isimle yaşayacak bütün ömrünü o çocuk. Yapmayın.
0
pati
(10.08.20)
dünya kız için fena bir isim değil bence ama kısa soyadıyla hiç iyi durmuyor maalesef
0
burya
(10.08.20)
@irene adler rullaz.
0
onemoremile
(10.08.20)
hayır hayır
0
nuisance
(10.08.20)
Soyadı "Kısa" olan biri çocuğunun ismini Dünya ya da Hayat koymasın lütfen. Çok depresif.Ad-Soyadı kombinasyonu çok önemli. Aklıma geldi, lisede bir hocamız vardı Aslan Kuş. Bir kız arkadaşım da çocukluğundan beri "Kızım olacak adını Banu koyacağım" diye diye beynimizi yemişti. Kızı oldu ama adını Banu koyamadı. Neden? Evlendiği adamın soyadı Alkan diye. Dikkat etmek lazım böyle şeylere.
0
SiyamkedisiZorro
(10.08.20)
dünya isimli tanıdığım var. gördüğüm kadarıyla hiç memnun değil.
0
tantunisultansuleyman
(10.08.20)
Ek olarak, lütfen Venüs de koymayın. Çok kötü, çok çok kötü.
0
aramızda kalsın
(10.08.20)
İnsana insan konulmalı. Dünya bir gezegen ismi :) bence hiç hoş değil. Şık bir insan ismi koyun lütfen
0
infernalcadre
(10.08.20)
Ne isimler var , neden koyulmasın ki?
0
ketcapli dondurma
(10.08.20)
bu çocuk elbet iş hayatına girecek, sonuna bey ve/veya hanım ifadelerini ekleyerek isim düşünmekte bence gerçekten fayda var.
0
Phoebe
(10.08.20)
isimin kendisinin çok kötü olmasından ziyade, soyadı ile birleşince komik de oluyor, kusura bakmasın eşiniz :)
0
kenarortay
(10.08.20)
Bir önerim çocuğa eşinizin değil kendi soyadınızı verebilirsiniz. Belki öyle uyumlu olur.
0
kaset
(10.08.20)
@semanful, abi feza nasıl ümitsizlik demek ya :) uzay demek değil mi feza?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.08.20)
@proletarier aller lander vereinigt euch, "Feza" isminin anlamı diye aratınca ilk çıkan sonuç şu oldu: "Arapça kökenli bir Kız-Erkek ismi olan Feza "Ümitsizlik. Ucu, bucağı olmayan boşluk." anlamına gelir." Buna istinaden hızlı yorum yaptım ama sanırım uzay ve gök gibi anlamları da varmış :))
0
🌸semanful
(10.08.20)
güzelmiş ama ben koymam'ı işaretledim. ancak şimdi fikrimi değiştirdim, koyabilirim sanırım.

toprak, rüzgar, ekin, eylül, ateş, su, asya, akasya, evren, deniz... tüm bu isimler koyuluyor, çoğunlukla seviliyor. bunlar kabulken dünya neden kabul değil?

öte yandan, "dünya kısa" pek güzel bir ikili değil.

edit: feza'nın ümitsizlik anlamı da olduğunu sizden duydum. gökyüzü, uzayla ilgili olarak bilirim bunun anlamını.
0
biseysorcaktim
(10.08.20)
3. sınıftayken bu isimli bir çocuk vardı bizde herkes dalga geçiyordu. 2. donem çocuğu almak zorunda kalmıştı ailesi. Yapmayın.
0
iwasbornonamountainside
(10.08.20)
Güzel isim, koyarım. Dünya diye bir arkadaşım var. Aklıma hep Michael Jackson'ın Earth Song'u geliyor.

Ahmet, Mehmet, Ayşe gibi memur isimleri, Berat, Kevser gibi malum kesim isimleri, -han, -can vb. ile biten baş ağrısı yapan isimler yerine Dünya, Güneş ve Evrim gibi isimleri tercih ederim.

Hayat Kısa kötü (daha kötüsünü gördüm: Emre İtaatsizlik) ama Dünya Kısa'yı benim kafam Türkçede anlamlı bir ifade olarak parse etmiyor.
0
bruce mclaren
(11.08.20)
Bu sorunun biraz dedikodusunu yaptık da, o çocuk biraz tombul olduğu an yarım dünya diye dalga geçilecek, farkında mısınız?

Eşiniz iyi düşünmeli bence de, değişik olacağız diye çocuğu ziyan etmeyin arada.
0
kobuzchu kiz
(11.08.20)
(3)

Kpss gk/gy - Soru çözüm tekniği hakkında yardım :(

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Kpss gk-gy için deneme çözerken turlama tekniği kullanan var mı aranızda? Temel mantığı, yapamadığımız soruyu geçip en son tekrar bakmak ama daha ileri bir modeli varmış bunun. İlk 30-35 dk her bölümden en kolay soruları tarayıp çözüyorsun ve bu ilk tur oluyor. Bu turda sözel mantık ve zor
Selamlar,

Kpss gk-gy için deneme çözerken turlama tekniği kullanan var mı aranızda? Temel mantığı, yapamadığımız soruyu geçip en son tekrar bakmak ama daha ileri bir modeli varmış bunun.

İlk 30-35 dk her bölümden en kolay soruları tarayıp çözüyorsun ve bu ilk tur oluyor. Bu turda sözel mantık ve zor problemleri çözmüyorsun, önce çerez soruları yapıyorsun ve motivasyonun artıyor. Her alandan soru çözdüğün için de bunalmıyorsun. Sonra ikinci turda en başa dönüp devam ediyorsun falan. Süre sıkıntısına çok iyi geliyor demişler youtubeda baktığım kadarıyla.

Riskli midir bu yöntem bilemedim, ama memnun kalan da çok. Uygulayanınız varsa deneyimlerinize talibim. Ya da siz her derse kaç dk arıyorsunuz, yapamadıklarınıza nasıl dönüyorsunuz vs. bunları paylaşırsanız da çok işime yarar. Şimdiden teşekkür ederimm.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(09.08.20)
Ben iki yıl önce girmiştim. 89 almıştım gk-gy’den.

Her soruya maksimum 1 dakika veriyordum. 40 soru bittiğinde 40. dakikayı aşmamam gerekiyordu. Sözel mantığı tek seferde çözememişsem en son bakmak üzere geçiyordum.

Matematikte ise çözemediğim soruyu yine sonra dönmek üzere hızlıca geçiyordum. Tarih beni biraz oyalıyordu. Çünkü üzerine düşünüp hatırlamam gereken şeyler oluyordu genelde. Oralarda yavaşlıyordum sadece.

60 70 dakika dolunca en baştan boşlarıma bakarak ilerliyordum. Yine çözemezsem ikinci kez boş bırakıp soruları eriterek ilerliyordum. Burada en zor şey soruyu boş bırakarak geçmek sanırım. Bir kere alıştıktan sonra takır takır soruları geçip en son temiz kafayla okuduğunuzda çözebiliyorsunuz.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.20)
1. bölüme 1 saat veriyorum. 1 saat dolmaya yaklaştığında matematikteki duruma bakıyorum. İyi gidiyorsam 5 dakika ek süre verip çözmeye devam ediyorum. Sonra 2. bölüme geçiyorum. 2. bölüm daha kısa sürede bitiyor. Onun da süresi 1 saat. Sonra başa dönüyorum. Kalan sürede tüm boşlara bakıyorum. Hiç bakmadığım sorulara öncelik veriyorum. Sonra boşlara bakıyorum. Kısa notlar almak işe yarıyor. İkinci turda genelde problemleri çözüyorum.

Bahsettiğiniz sistemi ben uygulamam. Kafa çorba olur. Sonuçta o soruları çözmeniz gerekiyor. Bir dersi çözmeye başlamışken bir kez odaklanıp, çözmek daha temiz. Çünkü o dersi çözerken bilgiler akla gelmeye başlıyor. Isınmış oluyorsun o derse.
0
dissendium
(09.08.20)
Tam olarak @ruhen hastayım gibi çözüyorum sınavları. Her soru için 1dk Max. 1 dkyi geçerse soruyu geçer sonra tekrar bakarım.
0
westblack
(09.08.20)
(3)

Ekonomiye giriş

dissendium
Ekonomi öğrenmek istiyorum. Üniversitede mühendislik ekonomisi dersi görmüştüm. Paranın gelecekteki değerini falan hesaplamıştık. F/P, A/P diye bir şeyler hatırlıyorum. Faiz de vardı. Ben böyle şeyler değil de daha çok şirket ekonomisi, borsa gibi konuları merak ediyorum. Hangi kaynakları okuyabilir
Ekonomi öğrenmek istiyorum. Üniversitede mühendislik ekonomisi dersi görmüştüm. Paranın gelecekteki değerini falan hesaplamıştık. F/P, A/P diye bir şeyler hatırlıyorum. Faiz de vardı. Ben böyle şeyler değil de daha çok şirket ekonomisi, borsa gibi konuları merak ediyorum. Hangi kaynakları okuyabilirim? Kitap da olur, İnternet'ten de olur. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(06.08.20)
Muhasebe/Maliye/Ekonomi/Finans farklı alanlar. Tam olarak ne istiyorsunuz önce onu netleştirin derim.

Aysel gündoğdu ve mahfi eğilmez kitaplarıyla başlayabilirsiniz. Daha detaylı çalışmak isterseniz yazdıklarınızdan yola çıkarak muhasebe+finansal muhasebe, finansal durum analizi, risk yönetimi gibi konu başlıklarıyla kaynak aramanızı tavsiye ederim.

Borsanın dinamikleri biraz daha farklı, benim pek ilgi alanım olmadığı için bilemiyorum.

Dil ve kapsam da belirtirseniz daha detaylı kitap/konu tavsiyesi de verebiliriz.

Imza: IIBF mezunu.
0
influx
(07.08.20)
@influx, dil Türkçe ve İngilizce olabilir. Kapsam ekonomi ve finans.
0
🌸dissendium
(07.08.20)
Selam,
Ekonomi için Mahfi Eğilmez ve Ercan Kumcu borsa için(Dünya Geneli işleyiş, Sermaye Piyasalarının Tarihi, Gelişimi ..) Asaf Savaş Akat.
0
Ven
(07.08.20)
(8)

hangi şehir ve/veya hangi ülke?

scudman1
para, iş vb tüm etkenler bir tarafa hangi şehir ve/veya hangi ülke de yaşamak isterdin? ve neden? yurtiçi, yurtdışı fark etmez.
para, iş vb tüm etkenler bir tarafa hangi şehir ve/veya hangi ülke de yaşamak isterdin? ve neden? yurtiçi, yurtdışı fark etmez.
0
scudman1
(06.08.20)
Ya çok sıcak ya da çok soğuk bir yerde yaşamak isterdim. Nordic ülkelerinin insanlarindaki o kibir hoşuma gidiyor mesela, onlarla bir süre yaşayıp saatlerce atışmak sonunda bayılana kadar içmek istiyorum. Ya da İtalya, güney amerika ya da ne bileyim İspanya gibi bir yere gidip full relax yaşamak da cazip geliyor. Bir de İrlanda ya da İskoçya insanlarını seviyorum, orada ömrümün sonuna kadar yasayabilirdim sanırım. Turkiye'de Ankara'yı seviyorum garip bir şekilde, ne zaman gitsem icim tarifsiz bir huzurla doluyor.
0
epistemic_regress
(06.08.20)
İtalya ya da fransa'nin güney kasabalarindan birinde. Sıcak havalarda denize girer, mis gibı bahçelerde gezinir, güzel yemekler yer, şaraplar içerdim. Akşamları arkadaşlarımla bağda, bahçede sofralar kurar; sohbetler ederdim. Kışın da ılıman bir iklimde yaşıyor olurdum.
0
fraise
(06.08.20)
Yunanistan/selanik.
Atam'ın memleketi.
0
paramolacak
(06.08.20)
Cok şehir var ya böyle, bir tane bulamam.
Güney fransa+1
Lyon
Annecy/ aix le bains
Saint petersburg

Düşündükçe daha da geliyor.
0
logisticsmanager
(06.08.20)
ABD. New York, Los Angeles. Sebep çok. Amerikan kültürünü seviyorum. İngilizce güzel dil. Başka bir dil öğrenmek zorunda kalmam. Teknoloji ilk orada çıkıyor. Araba almak Türkiye'deki gibi ölüm değil. Halkı sindirilmiş değil. Kimse bir kişinin ağzından çıkan lafa bakmıyor. Her gün haberlerde Orta Çağ konuları konuşulmuyor.
0
dissendium
(06.08.20)
Viyana/avusturya
Torino/italya
0
kanlakarisikyagmur
(06.08.20)
kanada, isviçre, isveç herhangi bir şehir olabilir sıkıntı yok.
kanadaya gitmedim, isveç ve isviçre muhteşem gelmişti bana.
0
seyduna6687
(06.08.20)
Güney Almanya, Avusturya, Isviçre.
Türkiyede Ankara, Karadeniz, Ege veya Marmara kıyılarında
0
samiabi19
(06.08.20)
(11)

30 yaşından sonra okunacak bölüm?

akatreil
30 yaşından sonra gelecege dönük olarak hangi bölümde okunabilir?Suanda zaten bir universitede calisiyorum memur olarak, calistigim universitede tip ve eczacilik harici butun bolumlere yetecek puanı da alabilirim gibi geliyor.Esit agirlikciyim, matematige yatkinligim var. Bu yuzden sozel ve esitagir
30 yaşından sonra gelecege dönük olarak hangi bölümde okunabilir?

Suanda zaten bir universitede calisiyorum memur olarak, calistigim universitede tip ve eczacilik harici butun bolumlere yetecek puanı da alabilirim gibi geliyor.

Esit agirlikciyim, matematige yatkinligim var. Bu yuzden sozel ve esitagirlik puanlari icin 450 üstü, sayisal puanlar icin 350 ustu puanlar alabilirim. Bu da calistigim yerdeki programlara yetiyor. Bilgisayar-yazilim muhendisligi, beslenme diyetetik, havacilik ve uzay bilimleri acilacak orasi olabilir. Psikoloji ya da hukuk olabilir. Taban puanlara baktim, kac netle alinabilecegine baktim, yani olur gibi geldi.

Ne diyorsunuz? Universite okuyacagina kursa git de diyebilirsimiz, hak da veriyorum ama hazir zaten calisiyorum ve çalıştıgım yerde bir programda okumak hem kolay hem avantajli olabilir gibi geliyor.
0
akatreil
(03.08.20)
Bilgisayar mühendisliği ya da hukuk mantıklı.
0
dissendium
(03.08.20)
beslenme ve diyetetik
0
noxell
(03.08.20)
bence meslek edinmek gibi bir derdin yoksa sosyal bilimlerden birini oku. siyaset, sosyoloji gibi. ufuk açıcı olabilir gerekli okumalarla da desteklenirse.
0
mehmed resad
(03.08.20)
YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ
0
hayirsiz
(03.08.20)
@cosmicstring

Universitedeki departmanim geregi bolumlerle cok fazla icli disliyiz. Devam konusunda zaten ogrencilere de cok sıkıntı cikartmiyorlar, bana da çıkacağını sanmam.

Meslek edinme acisindan "bana sifir fayda olsun, hobi istiyorum" modunda değilim, hayatin bin turlu hali var sonucta.

Suan aklimda net bir bolum yok ama sadece "keske 4 sene once atandigimda boyle bir adim atsaydim" diyorum, yeterince de gec kaldim ama belki ucundan kaçırmamışımdır diyorum.
0
🌸akatreil
(03.08.20)
Hukuk bitmiş
Yazılım mühendisliği olabilir
0
photo85
(03.08.20)
30 yasinda insan hayata daha farkli bakiyor. Ben olsam psikoloji okurdum mesela. Insani tanimak hayati tanimak daha farkli bir algiyla bu ogretileri lip gecmis tecrubelerinle birlestirmek daha degerli olur kanaatindeyim.
0
andack
(03.08.20)
Yaşın çokta bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Hangisini seviyorsan, ilgi duyuyorsan, derslerine zevkle gireceksen o bölümü oku derim. Şu "üniversiteye 18 yaşında başlanır" algısı bir tek bizde var sanırım.

Düşüneceğin tek şey, okurken maddi olanaklarının da devam etmesi. Gerisi fasa fiso.
0
freemannnn
(03.08.20)
hukuk falan yazma pişman olursun.
yazılım müh. +1
0
seyduna6687
(04.08.20)
Yazılım ya da grafik tasarım, animasyon vs

Teknoloji Çağı’nda mıydık?:)
0
damba
(04.08.20)
ben de üniversitede memurum. end. müh. kazandım örgünde. haftalık 40 saatlik mesaimi cuma,cmtesi pazar olmasını sağlayacak bir birime geçtim (kütüphane). amir insiyatifi dense de amirler üniversitede sıklıkla değişir ve yeni gelen amir buna razı olmayabilir. ki diğer memurlar da o okula gidiyor maaş alıyor, onun işini de biz yapıyoruz diye arkadan laf gelir.
0
tolgan
(04.08.20)
(6)

komşu edinme

nonik
yeni evli bir çift olarak aslında komşuluğun yaşanır olduğu bir siteye taşındık. genelde çocuklu aileler yaşıyor, sitenin whatsapp grubundan ve dışarıda insanlar arası etkileşimden gördüğümüz kadarıyla insanlar birbirlerini tanıyorlar ve sosyalleşegelmişler - pandemi donemini hariç tutuyorum. biz ka
yeni evli bir çift olarak aslında komşuluğun yaşanır olduğu bir siteye taşındık. genelde çocuklu aileler yaşıyor, sitenin whatsapp grubundan ve dışarıda insanlar arası etkileşimden gördüğümüz kadarıyla insanlar birbirlerini tanıyorlar ve sosyalleşegelmişler - pandemi donemini hariç tutuyorum.

biz karı koca çalışıyoruz ancak ben gördükçe özeniyorum, şehir içine de yakın olmadığımız için evde çok vakit geçiriyoruz kafa dengi bir komşumuz olsa ne güzel olur diye iç geçiriyorum.

durum bu, sorum ise komşu nasıl edinilir? günaydın münaydın selam veriyoruz ama ötesine nasıl geçiliyor? keşke tinder gibi komşu bulma appleri olsa :(
0
nonik
(02.08.20)
>keşke tinder gibi komşu bulma appleri olsa

var kapı ziline basıp 2 parça kek mek bir şey veriyorsun
0
nahtoderfahrung
(02.08.20)
Benim gördüğüm önce çocuklar arkadaş oluyor, bahçede oynuyorlar. Sonra anneler tanışıyor. Ya da çocuğunuz bahçede oynarken onun yanında durursanız diğer çocukların anneleriyle de karşılaşıp konuşabilirsiniz. Çocuk olunca gerisi gelebilir.
0
dissendium
(02.08.20)
Ben de aynı durumu yaşıyordum. Sadece karşı komşumuzla selamlaşma seviyesindeydik. Bir keresinde bebekleriyle aşağıda denk geldim, aracınız yoksa sizi götüreyim hastaneye demem yetti. O günden sonra sürekli zili çalıp yemekler getiriyor, bi ihtiyacın olursa kapıyı mutlaka çal diyor. Yani insanların gönlünü kazanmak çok kolay ve tüm olay sadece bu.
0
al basmadan donu var
(02.08.20)
kokmuştur çocukların canı isterler diye düşündüm deyip birşeyler götürebilirsin +1
0
basond
(02.08.20)
Kapı komşunuzdan başlayın. Sonra alt komşuya. Tatlı-pişi vb. yapıp vermek en güzeli. Tam da pazar öğlen vaktinde saat 1-2 gibi verseniz bence ikrama geçer. İlla çocuk olmasına gerek yok, hatta siz yeni evliyseniz çocuksuzlar daha iyi olur.
0
megalomaniac
(02.08.20)
arkadaşın dediği gibi, bişeyler yapıp ikram etmek, özellikle duruma göre, lokma, helva, aşure gibi şeyler olabilir.

zil çalıp bi fincan şeker bizde kalmamış komşum demek.

biz yeni taşındık, bi akşam oturmaya bekleriz demek.

böyle böyle türlü civciklikler vikvikçikler falan.

önemli olan bir nokta var, şimdi akşam eve gelip oh ne güzel takılıyorsunuz, bu işin boku çıkar da sabah akşam birileri gelirse isyan edersiniz.

ikincisi virüs var. bak arkadaşım 2 haftadır hastanede yatıyor, iki haftadır iyileşemiyor, ateşini 40 dan aşağı çekemediler kaldı ki en güzel özel hastanede yatıyor.

böyle de bişey var.
0
hem şişko hem deli
(03.08.20)
(1)

Sakarya ve İlçeleri Nasıldır?

mceydam
Arkadaşlar tayin için Sakarya'yı yazmayı düşünüyorum.İl merkezine yakın ilçeleri Ferizli Söğütlü Erenler gibi yerleri yazıp merkezde oturmayı düşünüyorum. Merkezde hangi mahalleler iyidir elit düzgüninsanların olduğu yerler neresidir? Sakarya nın iyi yanları kötü yanları nelerdir? Eşim de ben de öğr
Arkadaşlar tayin için Sakarya'yı yazmayı düşünüyorum.
İl merkezine yakın ilçeleri Ferizli Söğütlü Erenler gibi yerleri yazıp merkezde oturmayı düşünüyorum. Merkezde hangi mahalleler iyidir elit düzgün
insanların olduğu yerler neresidir? Sakarya nın iyi yanları kötü yanları nelerdir? Eşim de ben de öğretmeniz aracımız var. Ev almak veya kirada oturmak için hangi mahalleleri tercih etmeliyiz? Ayrıca genel olarak Sakarya nasıldır? Çevresi insanı imkanları nasıldır?
0
mceydam
(02.08.20)
Serdivan biraz daha modern. Adapazarı da fena değil. Erenler de bir yere kadar iyi. Diğer ilçeler biraz kırsal. Olanaklar daha az. Üniversite Serdivan'da olduğu için orası biraz daha elit sayılabilir. İyi yanı yeşil çok. Arabayla doğaya ulaşmak kolay. Kocaeli'ye 45 50 dakika uzaklıkta. Hafta sonları gelinebilir. Kocaeli zaten oradan daha büyük. Kocaeli'yi de geçerseniz zaten İstanbul var. Çevresi iyi sayılabilir.
0
dissendium
(02.08.20)
(7)

ülke virüsten kırılıyor mu?

msb
Sağlık bakanının tweet'inin altındaki yorumlara bakıyorum 10-15 dk'dır.İnsanların lokal gönderdiği verilere göre ülke virüsten kırılıyor olmalı. Ki açıkçası bakanlığın sunduğu veriler bana da 2 aydır gerçekçi gelmiyor.Başlardaki kriz yönetimleri fena değil gibiydi ama şimdi ölen ölsün kalan sağlar b
Sağlık bakanının tweet'inin altındaki yorumlara bakıyorum 10-15 dk'dır.

İnsanların lokal gönderdiği verilere göre ülke virüsten kırılıyor olmalı. Ki açıkçası bakanlığın sunduğu veriler bana da 2 aydır gerçekçi gelmiyor.

Başlardaki kriz yönetimleri fena değil gibiydi ama şimdi ölen ölsün kalan sağlar bizimdir kafasındalar direkt. Çalıştığım şirket bile rakamları baz alarak Ağustos sonu ofisi açma planları içinde.

Bir de bu işin tatil dönüşü var, tatilciler dönünce bi dalga daha olacak muhtemelen.

Siz ne düşünüyorsunuz?

twitter.com
0
msb
(01.08.20)
Bu işin tatil dönüşü diye bir aşaması kalmadı. O aşamanın geçildiği çok oldu. Plajlar, alışveriş merkezleri, parklar... her yer dolu. İnsanlar maskeyi dirseklerine takıp geziyorlar. Kaç haftadır sokağa çıkma yasağı yok. Üstüne TYT ve AYT başta olmak üzere sınavlar yapıldı. Toplu taşımada mesafe denen bir şey yok. Herkes yan yana oturabiliyor. Ayasofya şovuyla herkes oraya gitti. İpin ucu çoktan kaçtı. Tedavi başarısı nedeniyle ülke kırılıyor diyemem ama vaka sayısında belirgin bir azalma olmadığını söylemek çok kolay.
0
dissendium
(01.08.20)
iki uc hafta once mersinli yakinlarimizla konusurken 'mersinde tum hastaneler dolmus, bu yuzden sihhiye cadirlari kuruldu' vs dediler. Bunu birbirini tanimayan uc ayri aile soyledi. Belediyede calisan amcama sordugumuzda '(mersin chp belediyesi bu arada) 'yok abi ne cadiri?' dedi ki sonrasinda da hicbir yerde gormedik. keza istanbul'da cerrahpasa'da yer yok denildi, sonrasinda bunun da dogru olmadigini ogrendik. cogu kulaktan dolma bilgiler.

ha resmi rakamlar %100 gercegi yansitiyor mu? Hayir, zira test her zaman dogru cikmiyor, test sayisi az ve hasta oldugunun farkinda olmayan bile insanlar var.

Bir de isin su yonu var; hayati komple durduramayiz istesek de. Avrupada da durum bu, vakalar yine artiyor cunku insanlar bir yerde normale donmek zorunda. Bizde de oyle boyle normale donuldu, artik onlenemez duruma gelince yine tedbirler baslayacak muhtemelen.

Siz yine de tedbiri elden birakmayin, kalabaliklara girmeyin, hijyeninize dikkat edin. Bu virus bir yere gitmedi, bizimle. Uzunca bir sure de olacak. Sosyal medyada her cikan habere de inanmayin. Ruh sagliginizi cok etkiler bu durum.
0
fraise
(01.08.20)
Şu saatten sonra zannetmiyorum mart nisan aylarındaki gibi evde kal çağrıları, sokağa çıkma yasakları uygulansın. Çok zor. Okulların açılması var bir de. Uzaktan eğitimin kimseye yarar sağladığını düşünmüyorum. Sistem ilerlemekten hayat devam etmekten geri duymuyor. Aşı için umutlu çalışmalar var ama zaman gerektiriyor hala. İlaç bulundu mu son zamanlarda takip dahi etmiyorum. Ülke kalabalık, bazı şehirlerin nüfus yoğunluğu çok fazla. Bazı işleri bir yere kadar erteleyebiliyoruz, çıkıp yapmak gerekiyor. Maske, mesafe, temizlik tedbiri oldukça basit ve uygulanabilir bir önlem ama halkımız uymuyor. Devletin de elinde yapacak bir şey kalmadı. Maske cezaları ve sokağa çıkma yasakları uygulanırken bile insanlar bunu deliyordu, şimdi uyulmamasına şaşmamalı. Umarım ilerleyen günlerde her şey daha güzel olur.
0
black holes in the sky
(01.08.20)
Vakaları gerçek ve doğru kabul etsek bile günlük 1000 vaka az değil.

bayram etkisini görmeden vakalar artış eğiliminde.

ya durumu kanıksayacağız. bin armış dört bin artmış sallamayacağız.

ya da tedbire devam. günlük 1000 vaka sayısı ile okullar mümkün değil açılmaz. hele üniversiteler 0 ihtimal. belki vaka artışı az olan illerde ki lise ilkokul açılır anca. daha sinemaları açmadılar.
0
fezagezgini_4
(01.08.20)
o verilere maalesef bir süredir inanamıyorum
0
basond
(02.08.20)
benim düşüncem insanların mal olduğu ve ellerini ağızlarına burunlarına soktukları yönünde yıkamadan. her yer açık, kapalı mekanlarda bile camlar açık oluyor hani kafeye bara gittin püfür püfür esiyor yaz olduğu için öksüren tıksıran da kalmadı nasıl bu kadar bulaştırabiliyor insanlar kendilerine hayret ediyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.08.20)
Bir not :

Malatya Valisinin günlük 100 vaka olduğunu söylediği bir dönemde Sağlık Bakanlığı Malatya’nın da içinde olduğu 7 ilden oluşan bölge için günlük 45 vaka açıklıyor. .
0
burya
(02.08.20)
(9)

Atatürk nasıl başarılı oldu?

lawyerk34
Çok şükür atatürk din taciri biri değildi.Fakat bu kadar zamanına göre modern ve mantıklı düşünen bir adam şimdiki topluma göre 1000 kat islamcı olan bir topluma nasıl önderlik edip modernleştirdi ?
Çok şükür atatürk din taciri biri değildi.
Fakat bu kadar zamanına göre modern ve mantıklı düşünen bir adam şimdiki topluma göre 1000 kat islamcı olan bir topluma nasıl önderlik edip modernleştirdi ?
0
lawyerk34
(28.07.20)
benim şöyle bir teorim var,

o zamanlarda muhtemelen tüm cahil cühela elemanlar sağa sola kaçmıştı zaten. savaşanlar ve meydanı koruyanlar zaten aklı başında bu vatanın çocuklarıydı.

bu sebeple savaş kazanıldığında zaten karar verici insanlar gelişmeye hazır insanlardı. bu sebeple modernleşme mümkün oldu.

işte 100 senede bu kaçanlar geri geldi çocukları falan oldu biz şimdi onlar ile uğraşıyoruz.

adam hayatı boyunca bir kere ailece tatile çıkmamış, kahveye gidip çay söyleyecek parası yok, ne çocuğuna bırakacağı bir eşyası var nede çocuğuna bir eğitim verebilmiş çocuk zaten işsiz adam hala ekonomi iyi yaşasın akp diyor.

bu adam işte cumhuriyet savaşında evi yurdu bırakıp topuklayan adam.
0
duyurukullanıcısı
(28.07.20)
Şimdiki topluma göre 1000 kat islamcı falan değildi ortalık. Bu bize aktarılan versiyonu. Osmanlı nedense arap gericiliğiyle karışıtırılıyor hep. O dönemin aydınları, eğitim almış entelektüelleri en son 1960 larda falan bu topraklarda gördük. yani o dönem eğitimsiz zır cahil insan sayısı fazlaydı fakirlik çoktu fakat lordlar kamarası hatrı sayılır vizyona sahipti. Ayrıca tanzimattan sonra -yeterince olmasa da- zaten nitelikli eğitim, modernist bakış açısı vardı yani.
Atatürk ikna konusunda nasıl başarılı oldu diyorsan bu da onun dehası. Koşulları doğru şekilde kullanması, izlediği strateji vs. Sev sevme ama bir tane daha örneği yok o yüzden işte.

*Ayrıca kitlelerin çaresizliğini de ekliyorum. Aç susuz can güvenliği olmadan en yabani biçimde yaşamaya çalışan, 12-13 yaşındaki çocukların savaşından medet uman bir kitle diyorum. Göt korkusundan ne denirse pek de sorgulamadan yapmış da olabilirler.
0
jimjim
(28.07.20)
Atatürk J. J. Rousseau, Ziya Gökalp, Namık Kemal gibi önemli kişilerden düşünce yönünden etkilenmiş. Bitirdiği Harp Akademisi dönemin en iyi okullarından biri. Fransızca biliyor. Eğitimi bugünün şartlarında bile iyi ve gerçekten çok zeki. Mücadele ettiği kitlenin seviye olarak çok üzerinde biri. Modernleşme kolay olmamış. Yapılan inkılaplara karşı çıkanlar olmuş. En basit örnek olarak Şapka Kanunu'na karşı çıkmış isyanlar var. Bugün bile birçok inkılabın eleştirildiğini düşünürsek halk yeterince modernleşmiş değil. Atatürk'ün başarısı bence çok basit şekilde yürütme görevinin başında olmasında yatıyor. Kanunlar sayesinde birçok fikrini uygulamaya koymuş.
0
dissendium
(29.07.20)
1912'de başlayan savaş serisi 1923'te bitmiş. Savaşı bitiren, Halkı besleyen zaten kral olacaktı.
Tarım yok. Fabrika yok. Üretimi yok . Halk fakir değil. Aç ve sakat.

Durumu iyi olan bir tek büyük memurlar, Toprak Ağaları ve Din üzerinden geçinenler.
İsyan edenler kim ?
0
ycaycayca
(29.07.20)
Ya bana bu biraz tarih bilmemek gibi geliyor.

Bu toprakların modernleşmesi tanzimat dönemiyle başladı, Atatürk dönemi ona kıyasla gerici bir hareket sayılır. Mithat paşa ile falan karşılaştırın mesela.
0
plutongezegendegilmi
(29.07.20)
gücü eline geçirene kadar takiyye yapmıştır. bu işler böyle.
0
prizmatik
(29.07.20)
Yukarıdaki cevaplarda Osmanlı'nın çok daha önceden beri batılılaştığına değinilmiş zaten. Onu tekrar belirtmeye gerek yok. Altı çizilmesi gereken nokta yirminci yüzyılın başına gelindiğinde zaten entelektüellerin birçoğunun batıcı olmasıdır. Atatürk de bunlardan biridir.

Mondros sonrası ortada Osmanlı falan kalmamışken ülkeyi yoktan var eden komutandır Atatürk. Ancak bu süreç kolay olmamıştır tabii ki. Yukarıda da söylendiği gibi bir yere kadar islamcılarla işbirliği yapması gerekmiştir. Daha sonrasında devletin tüm gücü eline geçtiğinde kafasındaki devleti kurmak için önünde bir engel kalmamıştır. Hem halk tabanında hem de siyasette kendine ve inkılaplarına muhalefet edenler olduysa da bunların hiçbiri onu engellememiştir.

Doğrusunu söylemek gerekirse yöntemleri demokratik değildir ancak belirtmek gerekir ki o dönemde demokratik yöntemlerle ilerleme sağlamak çok zordur. Zaman azdır ve çok şey başarmak gerekiyordur. Fakat bunları söylerken Atatürk'e yapılan muhalefetin boyutunu da çok abartmamak gerekir. Her ne kadar birtakım hoşnutsuzluklar mevcutsa da hem halkın hem de siyasetçilerin büyük bir kesiminin ona muhalif olduğunu söyleyemeyiz. Nihayetinde sömrüge olma yolunda giden bir ülkeyi ayağa kaldırmıştır ve bu, ona büyük ölçüde güven ve saygı kazandırmıştır. Böylece inkılapların en azından bir nebze daha kolay gerçekleştiği söylenebilir.
0
stronzo
(29.07.20)
Canakkale askeri zaferi sonrasi herkesin ona kurtarici gozuyle bakmasi
0
icim urperiyor
(29.07.20)
Herkes kendince fikir öne sürmüş ama üzgünüm hepsi eksik ve hatalı.

Cevaba gelirsek de, başarılı olan sadece ve tek başına Atatürk değil, Ankara Hükümeti. Ve o hükümetin kurulması da öyle bir gecede olmadı, o zamanın birçok aydını ve vatansever askerinin bir araya gelmesiyle, önce kongreler ve sonra da meclisin açılmasıyla devam etmiş bir süreç. O devrin insanlarındaki ahlaki tertip ve ülkeye karşı duyulan sorumluluk da tabii ki günümnüzden fersah fersah ötede.

Bugünün meclisi ile o zamanınkini kıyaslamamak lazım. O zamanki anadolu insanı nerdeyse her şeyden bihaber ve tebaa olarak yaşayan bir güruh. Sadece İstanbul görece bilinçli halka sahip ki o da saltanat hegomanyası altında.

Dolayısıyla tüm meşru komuta ve yönetim meclisin ve diğer bir deyişle Mustafa Kemal ile arkadaşlarının (ve tabii diğer mebuslar) elinde, halkı ikna etmelik vs. bir durum söz konusu olamaz.

Mustafa Kemal'in kişisel başarısı ise başkomutan seçildikten ve orduya komutanlık etmesinden sonra başlar ki sonrasını biliyorsun...
0
Avoiding The Puddle
(29.07.20)
(5)

bu etnik muzik hangi ulkeye ait ve hangi tur oluyor?

cay sigara
soru baslikta.https://twitter.com/SevvalElube/status/1286685797081546752tesekkurler.
soru baslikta.

twitter.com


tesekkurler.
0
cay sigara
(27.07.20)
balkan koro muzigi.

bulgar kadin korolarini misafir etmistik gecmiste, onlara benziyor.
0
la traviata
(27.07.20)
doğu avrupa halk müziği. videodaki lehçe olabilir. ya da bulgar filan. bilemedim.
0
tepedeki psychedelic adam
(27.07.20)
Kaval sviri bu,bulgar.

Sanıyorum linkteki klipte bu.

youtu.be
0
duptıs
(27.07.20)
Müzik olarak bunu buldum.

www.youtube.com

Şarkı yapılmış. Kişiler Bulgar olabilir de şarkı bence Bulgarca değil.

Sırpçada "Š" harfi var. Bulgarlar Kiril alfabesi kullanıyorlar.
0
dissendium
(27.07.20)
Sirene Koro var Türkiye’de de buna benzer çalışmalar yapan.
0
pass
(28.07.20)
(3)

Cv nasıl doldurulur?

northern eagle
Biraz saçma bir soru gibi gelebilir ama bu konuda tavsiyeye ihtiyacım var. İyi bir devlet üniversitesinden, iyi bir ortalama ile mezun oldum bu snee fakat bu mezuniyetim, erasmusa gitmem ve yabancı dil ile hobilerim falan hariç Cv'm boş ve ne yazık ki bunun da farkına anca 22 yaşında varıyorum. Sizc
Biraz saçma bir soru gibi gelebilir ama bu konuda tavsiyeye ihtiyacım var. İyi bir devlet üniversitesinden, iyi bir ortalama ile mezun oldum bu snee fakat bu mezuniyetim, erasmusa gitmem ve yabancı dil ile hobilerim falan hariç Cv'm boş ve ne yazık ki bunun da farkına anca 22 yaşında varıyorum.
Sizce 25 yaşına kadar Cv'mi nasıl olması gerektiği gibi doldururum? Bu konuda 2020 şartlarına göre bir rehberliğe ihtiyacım var. :(
0
northern eagle
(27.07.20)
yeni mezun cv lerinde geçmiş iş deneyimi olmadığından eğitiminiz varsa kurslar ve stajınız hk bilgi verin.
varsa hobi ve spor becerilerinizle nasıl bir vizyon sahibi olduğunuzu ve sosyal olduğunuz hakkında kısmen kişiliğiniz yansıtın.
çok da abartmayın bir iş geçmişiniz olmadığı için ilk etapta okul, meslek ve yabancı dil bilginiz önemli olacaktır.
cv den çok iş görüşmelerine odaklanın derim.
0
erty_ksk
(27.07.20)
Bazı şeyler ne yaparsanız yapın engeldir. Ehliyet kesinlikle olmalı. Erkekseniz askerliğinizi kesinlikle yapmış olmalısınız. Bunları ertelemeden gerçekleştirmeye bakın. İkincisi, en önemli şey söylediğiniz her şey hakkında kanıt sunabilmek. İngilizce karşısına orta seviye yazmanız hiçbir şey ifade etmiyor. Onun yerine YDS'den şu yılda şu kadar puan aldım yazmanız seviyeniz hakkında daha iyi bilgi verir.
0
dissendium
(27.07.20)
Öğrenim bilgilerinde çok üst düzey bir liseye gitmediyseniz gerek yok yazmaya. Çok takan yok ama stajları yazabilirsiniz. Ehliyet (alınma yılı ve sınıfı), medeni durum (normalde olmaması gerekir), askerlik durumu (tecilliyse ne zamana kadar tecilli), yabancı dil (kur şeklinde (c1-,c2 gibi) yazmayın anlamıyor çoğu, ya 5-10 üzerinden bir puan yazın yada iyi orta filan), doğum yeri-tarihi (saçma ama istiyorlar), alanınızdaki yetenekleriniz, bildiğiniz yazılımlar vs, katıldığınız önemli etkinlikler (tutup da üni de katıldığınız 2-3 saatlik kurs, seminer vs yazmaya gerek yok). Ayrıca fotoğraf.

Bunun haricinde Türkiye'de standart bir CV formatı yok. Avrupa'da, ABD'de; fotoğraf, doğum tarihi vs ayrımcılık olmasın diye yazılmıyor ancak burada çoğu yer istiyor. Hatta mala anlatır gibi yazmanı istiyorlar.
0
Euxinos
(27.07.20)
(6)

tercih sorusu

anarsika
anestezi mi bilgisayar programcılığı mı? ikisi ne alaka diye soracak olabilirsiniz. amaç tamamen duygusal. hali hazırda kpss için uğraşıyorum. ikinci üniversitem olacak. iş kaygısı çekmek istemiyorum daha fazla. herkes fikrini belirtirse mutlu olurum.
anestezi mi bilgisayar programcılığı mı? ikisi ne alaka diye soracak olabilirsiniz. amaç tamamen duygusal. hali hazırda kpss için uğraşıyorum. ikinci üniversitem olacak. iş kaygısı çekmek istemiyorum daha fazla.

herkes fikrini belirtirse mutlu olurum.
0
anarsika
(27.07.20)
Şimdi hocam bence her ikisi de yeterince duygusal ama anestezinin ek sorumlulukları da var, bunu kaldırabilirim diyorsan ona göre değerlendirmek lazım.
0
lcha
(27.07.20)
Yapabilirim dersen anestezi
0
infernalcadre
(27.07.20)
Şöyle bir şey öğrendim. Lisans bitiren ön lisans bölümünden atanamıyormuş. Siz o bölümleri bitirseniz de lisans bitirdiyseniz o bölümlerden atanamazsınız. KPSS için düşünüyorsanız bunu araştırmanız gerekiyor. Özel sektör içinse sağlık sektörü daha mantıklı olabilir. Bilgisayar programcılığı bence biraz yetenek işi.
0
dissendium
(27.07.20)
@diss biliyorum. özel için soruyorum.
0
🌸anarsika
(27.07.20)
Anestezi.
0
since1907
(27.07.20)
KPSS'yi bilmiyorum ama sadece bilgisayar programcılığı okumanızın iş için bir faydası olmaz. O programın üzerine oturur 1-2 yıl kendim de çalışırım, sadece başlangıç için beni iteklesin derseniz belki faydası olur.
0
plutongezegendegilmi
(27.07.20)
(5)

Önümüzdeki bir yılda ne yapacağım hakkında fikre ihtiyacım var

epistemic_regress
Bir buçuk ay sonra kpss var ama yıl boyu çok programlı çalışmadığım ve artık son düzlükte de ittire ittire calisabildigim için patlama ihtimali yüksek. Kafamda bir sürü şey var, yapmak ya da yapmamak istediğim. Böyle durumlarda isleriy düzene sokup kendime bir yol haritası çıkarmakta zorlanıyorum, o
Bir buçuk ay sonra kpss var ama yıl boyu çok programlı çalışmadığım ve artık son düzlükte de ittire ittire calisabildigim için patlama ihtimali yüksek. Kafamda bir sürü şey var, yapmak ya da yapmamak istediğim. Böyle durumlarda isleriy düzene sokup kendime bir yol haritası çıkarmakta zorlanıyorum, o yüzden size sorayım dedim. Burada benden daha taze ve dinç dimaglar olduğuna inanıyorum.

Şimdi yapmak istediklerimi ve istemediklerimi yazayım teker teker.

Artık ailemle yaşamak istemiyorum. Dünden beri şehir disindalar ve ben 24 saatte daha sakin, iyi hissetmeye başladım. Detaya girmiycem ama ev içindeki curcuna beni iyice kitliyor, paralize ediyor, içimden hiçbir şey yapmamak gelmiyor. Yalnızca o anı atlatmaya yönelik çalışıyor zihnim ve o irrite edici anlar bitmiyor. Rahat, huzurlu olduğum bir zaman yok gün içinde. İstanbul'da yaşıyorum, bir işe girsem alacağım maaş maksimum üç bin lira. Bu maaşla İstanbul'da yaşamak çok zor olacak ama illa ki bir alternatifi vardır. Şehir değiştirmeyi bile düşündüm ama ne kadar mantıklı bir fikir olduğunu bilmiyorum şu an. O maaşla nerede yaşanır mesela?

Eğer ailemle kalmaya devam edeceksem özel okullarda ve dershanelerde çalışmak istemiyorum. Kpss ye hazirlanacagim gelecek sene de. İkisi bir arada yürümez, yine ücretli öğretmenlik yapmam gerekecek. Çok fazla boş zamanım olur böylece, sınava konsantre olabilirim. Peki sizce önümüzdeki dönem devlet eskisi kadar ücretli öğretmen alır mi? Malum eğitimin ne şekilde devam edeceğini tam bilemiyoruz, uzaktan eğitime bir süre daha devam edilebilir. Bu durumda da kadrolu öğretmenler dışında öğretmen calistirmalarina gerek kalmayabilir. Aranızda mebde çalışan ya da deneyimli, öngörüsü yüksek meslektaşlarım varsa beni bu konuda aydınlatabilir mi?

Eger kpss yi bu sene kazanamazsam, ailemle yaşamaya devam etmek zorunda kalırsam ve ücretli öğretmenlik de yapamazsam mecburen nefret ettiğim özel okul ve dershanelere döneceğim. Yıllardır aynı çıkmaza giriyorum aslında. Ama bu sefer hayatıma yeni bir açılım katmak adına bu en kötü senaryo gerçekleşirse yüksek lisansa kaydolayim diyorum. Hayatımda üstünkörü, elimin tersiyle yaptığım onca şey var ve lisans eğitimi de bunlardan biri. Kendimi alanimda yeterli bulmuyorum, geliştirmek istiyorum. Bu sene için dilediğim hiçbir şey gerceklesmezse Matematik alanında yüksek lisansa başlayacağım. İstanbul'da ya da.sehir dışında, onerebileceginiz bir üniversite var mı?

Valla aşağı yukarı böyle, yazarken biraz sıraya dizebildim bu düşünceleri en azından. Her türlü fikir ve tavsiyenize açığım. Buraya kadar okuduysaniz teşekkür ederim.
0
epistemic_regress
(19.07.20)
Kendini sıkıp sınavı kazanacaksın. Sihirli bir değnek yok maalesef.
0
ruhen hastayim ben
(19.07.20)
Kazanamazsam ne olur u da düşünmem lazım. Soylediklerimin hangisinde sihirli degnekten bahsetmisim, akıl danışmak istedim sadece.
0
🌸epistemic_regress
(19.07.20)
Yüksek lisansı iyi şekilde yapmak için İngilizcenizi geliştirmeniz ve bol bol makale okuyup araştırma yapmanız gerekecek. Bunlar sizi KPSS'den uzaklaştırır. Ayrıca yüksek lisans bitene kadar okul için para harcayacaksınız. Çalışmıyorsanız bu durum sorun yaratabilir. Bilgiler tazeyken sınavdan kopmamak daha mantıklı. Sonra aynı şeyleri baştan çalışmak daha zor olur. Özel okulda çalışıp kalan zamanı KPSS'ye ayırmak daha mantıklı. Atanınca zaten büyük ihtimalle başka şehre gidileceği için aileden ayrı yaşama düşüncesi de kendiliğinden gerçekleşecek.
0
dissendium
(19.07.20)
Hocam, önceki duyurulardan anladığım kadarıyla yaşınız 30+. Bu sene de kpss'nin olmama ihtimalini görüyorsunuz. Daha önce kolej,dershane,devlet okullarında ücretli öğretmenlik gibi deneyimlerinizin olduğunu tahmin ediyorum. Kadınsınız sanırım. Ailenizin yanından ayrılmak istiyorsunuz, peki. Branşınız aranan bir branş, deneyiminiz var, cinsiyetiniz daha çok tercih edilen cinsiyet. İstanbul dışında nispeten küçük bir ilde, daha kurumsal özel okullara başvursanız. Yahut ilk kertede kapağı bir küçük ile atıp orada herhangi bir özel okulla başlayıp daha sonra kurumsalı zorlasanız. Mesela bahsettiğiniz 3 bin tl maaşla Eskişehir'de tek başınıza 1+1 minik bir eve çıkıp geçinebilirsiniz. Eskişehir ve Çanakkale gibi iller size rahatlık bakımından İstanbul'dan da iyi gelir emin olun.
0
herseysermayeicin
(19.07.20)
Eylüle kadar hiçbir şey yapmazsam (sınav Eylül'de) sınav iyi geçmezse sonrasında is bulmam çok zor olur. Sınav şu an iyi de geçebilir, patlabilirim de ama genel motivasyonumu göz önüne alınca burun farkıyla patlayacak gibi duruyor. Bu durum beni kahretmiyor ya da eskisinden daha az calismamama neden olmuyor. Çalışıyorum yine ama kpss için çok da yeterli olmadığını biliyorum. Sınav bittiginde "şimdi ne olacak, napicam?" diye ortada kalmak, aylarca bunun depresyonunu yaşamak istemiyorum açıkçası.
0
🌸epistemic_regress
(19.07.20)
(6)

Yedek subay olmak istiyorum ama

marowak
Yıllar önce hastanede bana yanlış bir teşhis kondu. Baş ağrısı yaşamamdan dolayı nöroloji doktoru bana ekg sonucu epilepsi teşhisi koydu ve 2 yıl civarı ilaç kullandım. Bu doktora arada bir gittim kontrol için. Doktorun tayini çıkınca başka doktor ilgilendi ve epilepsi olmadığımı söyledi ve ilaçlar
Yıllar önce hastanede bana yanlış bir teşhis kondu. Baş ağrısı yaşamamdan dolayı nöroloji doktoru bana ekg sonucu epilepsi teşhisi koydu ve 2 yıl civarı ilaç kullandım. Bu doktora arada bir gittim kontrol için. Doktorun tayini çıkınca başka doktor ilgilendi ve epilepsi olmadığımı söyledi ve ilaçları kesti. Başka doktorlar da onayladı. Ama epilepsi olmadığıma dair bir raporum yok. E nabız sitesinde hastalıklarım kısmında epilepsi görünüyor. Yıllardır ilaç kullanmıyorum ve kontrole gitmiyorum, herhangi bir şikayetim de yok. Şimdi okulum bitti ve askerliği aradan çıkartmak istiyorum. Askerliği yedek subay olarak yapmak istiyorum ama bu durum yedek subaylığa engel mi? Sanırım tek muayene aile hekiminde oluyormuş, orada aile hekimi bana yedek subaylığa uygundur gibisinden bir belge, rapor falan veriyor mu?
0
marowak
(19.07.20)
Aile hekimi hastaneye sevk ediyor. Epilepsi ile hangi bölüm ilgileniyorsa o bölüme sevk edebilir.
0
dissendium
(19.07.20)
Yedek subaylık artık pek isteğe bağlı değil. Günümüde mühendislik fakültesi mezunlarını, doktorları filan zorunlu olarak yedek subay yapıyorlar. Ola ki ihtiyaç var, bahsettiğim mesleklerden yeteri kadar asker yok, o zaman isteyenleri düşünüyor devlet baba.

Sağlık olayına gelecek olursak, aile hekiminden başlayabilirsin. Yanlış teşhis nedeniyle epilepsi tedavisi olduğunu ama sonrasındaki tetkiklerde böyle bir şeyin olmadığını belirt. Gerekirse bunun için sağlık raporu almak istediğini söyle. O gerekli yönlendirmeyi yapacaktır. Hatta iş başvurularında sıkıntı yaşadığını da söylersin. Epilepsi olarak tam olarak ne tanısı koyuldu? Yani hangi tür epilepsi? Bir de kullandığın ilaç yada ilaçlar neydi?
0
silah taciri
(19.07.20)
@silah taciri

Teşekkür ederim öncelikle. Sadece epilepsi yazıyordu diye hatırlıyorum. Raporları atmışımdır ama bulursam yazarım. Epixx 500 mg kullanıyordum günde 2 kereydi yanlış hatırlamıyorsam.
0
🌸marowak
(19.07.20)
Aile hekimine bir şey söylememe gerek yok, zaten sadece bir şeyin var mi, boy, kilo vs soruyor. Yazdığına göre bir sağlık problemin yok. Aile hekimine hastalık söyleyip, hastaneye sevk alanlar genelde askerden yırtmak isteyenler. Bir de bu dönemde hastaneye gidilmez. İstersen e-nabizdan gizleyebilirsin eski kontrolleri.

Ayrıca hangi bölümden mezunsun bilmiyorum ama yedek subaylık düşük bir ihtimal oluyor, 6 aylık asker olabilirsin. Eğer ileriye dönük bir plan yapacaksan bunu göz önünde bulundur.
0
austra
(19.07.20)
Yedek subaylık ihtiyaç ile alakalı varsa alırlar yoksa normal yaparsın ayrıca istediğini belirtmen sonucu etkilemez.
0
Uncle Sam
(19.07.20)
@silah taciri'nin ilk söylediği doğru değil. Ben mühendisim, başvuruda yedek subaylık istemediğimi söyledim ve çıkmadı. Zorunluluk söz konusu değil. Mühendisler için çıkma şansı daha yüksek denebilir ama kesinlikle çıkar denemez.
0
dissendium
(19.07.20)
(5)

Mars’a neden drone götürmüyorlar?

jamiro
2020 misyonu için yeniden bir rover yapmışlar öncekine göre oldukça iyi kameralar, robot kol, sensörler vs koymuşlar. Bir de helikopter var tek pervaneli, garip bi şey. Oysa drone teknolojisi oldukça gelişkin neden drone yerine garip bi helikopter yapmışlar. Batarya desek helikopter de aynı. Drone y
2020 misyonu için yeniden bir rover yapmışlar öncekine göre oldukça iyi kameralar, robot kol, sensörler vs koymuşlar. Bir de helikopter var tek pervaneli, garip bi şey. Oysa drone teknolojisi oldukça gelişkin neden drone yerine garip bi helikopter yapmışlar. Batarya desek helikopter de aynı. Drone yapısal olarak hem hızlı hem çok da hassas. Sebep ne ola ki
0
jamiro
(18.07.20)
Drone hava olan bir ortamda uçabilir. Mars'ta hava olmadığı için sadece pervane ile Drone uçamaz. O helikopterin pervane dışında itici güç sağlayan başka bir motoru vardır.
0
dissendium
(18.07.20)
İlk olarak drone - uzaktan kumandalı, pilotsuz hava aracı. Neden quadcopter değil diye soruyorsanız mars'ta yer çekimi ve atmosfer yapısı vb. çeşitli teknik nedenlerden ötürü dört pervaneye gerek görmemişlerdir.
en.m.wikipedia.org

Bu arada mars'ın atmosferi var; en.m.wikipedia.org
0
archmage mahmut
(18.07.20)
Evet amacım neden quadcopter götürmüyorlar demekti düzeltme için teşekkürler. Anladığım kadarıyla 4 pervaneyi çalıştırmayı gerektirecek kadar ağır değil atmosferi.
0
🌸jamiro
(18.07.20)
Atmosferin yoğun olmamasını pervanelerin itecek hava bulamaması gibi düşünebilirsiniz. Havada kalabilmek için daha büyük, fazla, hafif ve hızlı pervanelere ihtiyaç duyarsınız.

m.youtube.com
Quadcoper olmamasını 3:32'de açıklıyor, temel olarak boyutlarını küçük tutmak içinmiş.
0
archmage mahmut
(19.07.20)
marsta ne var herkes gitmeye çalışıyor?
0
bebekbebesi
(19.07.20)
(14)

Suç duyurusunda bulunmalı mıyım?

adwokat
200 kişinin bulunduğu bir whatsapp grubunda oldukça bozuk bir üslup kullanan kişiyi uyarmam üzerine “Adres vercem gelemezsen seni burda pis rezil ederim, Gelmezsen s.... belanı” yazıyor (kişi küfürü alenen yazıyor ben sansürledim).Kendisini asteğmen olarak tanıtıyor korkutmak için (muhtemelen değil.
200 kişinin bulunduğu bir whatsapp grubunda oldukça bozuk bir üslup kullanan kişiyi uyarmam üzerine
“Adres vercem gelemezsen seni burda pis rezil ederim, Gelmezsen s.... belanı” yazıyor (kişi küfürü alenen yazıyor ben sansürledim).
Kendisini asteğmen olarak tanıtıyor korkutmak için (muhtemelen değil.)
Ben sakin kaldıkça ve cevap vermedikçe sinirleniyor. Israrla verdiği adrese gelmemi istiyor. “Öncesi ve sonrası diye de paylaşmazsam halini adam değilim” diyerek dövmekle tehdit ediyor. Ev adresimi bulacağını söylüyor.

Benim yazdığım tek şey ise bir derdin varsa özelden yaz grubu meşgul etme... ona rağmen bu mesajları 200 kişinin önünde yazıyor.
Daha sonra 3-4 farklı numaradan arıyor. Adres veriyor ve o adrese gelmemi istiyor. Adamsan gel diyor. Ben telefonu açmadığım için mesaj yoluyla bunu yapıyor.

Sizce bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunmaya değer mi? Yazdıklarını asla ciddiye almıyorum. Yazdıklarından 1 gram korkmadım da. Muhtemelen klavye delikanlısı.
Suç duyurusunda bulunsam bir şey çıkar mı sizce? Siz olsanız he deyip geçer miydiniz yoksa bu kişiyle uğraşır mıydınız?
Not: adı veya pp si yok. Sadece telefon no. gözüküyor.
0
adwokat
(17.07.20)
Muhtemelen bi şey çıkmaz, ama sen şikayetçi ol yine de.
0
antihero
(17.07.20)
Gönder tebligatı kendine gelsin,asteğmenim dediği kısımlarıda ekle dosyaya.bos beles adamlar ses çıkarmadıkça böyle esiyorlar.senin ne işin var o grupta ayrıca,saçma sapan insanların olduğu yerde durma.
0
duptıs
(17.07.20)
Bence suç duyurusunda bulunun; en azından böyle tehditler savurunca yanına kalmayacağını öğrensin. İnsanlara hiç ses çıkarılmadigi için bu hale gelip kendilerini kurtlar vadisı ağası sanıyorlar.
0
fraise
(17.07.20)
değer mesela eğer değil ise, kendini assubay olarak tanıtmak güzel bir suç.

eline savcılıktan resmi bir belge gelince işler değişir.
0
orpheus
(17.07.20)
@duptıs hocam grup oldukça resmi bir grup araya çürük elma girmiş nasıl olmuşsa.
0
🌸adwokat
(17.07.20)
Kesinlikle yapmalısın.
Avukat hakkını aramıyorsa millet ne yapsın
0
kisa
(17.07.20)
Bana sanki şiddetin dozajını fantezileriyle özellikle artırarak seni gitmemeye zorluyor gibi geldi.

Yapılacak en aptalca şey (ettiği lafları yedireceğine inansan dahi) çağırdığı yere gitmek. Salağın teki gururu incindi diye benimle güç sınayacak, gidicem oraya ve muhtemelen milletin önünde çingene gibi kavga edicez öyle mi? Rezillik. Planlı ve buluşmalı kavganın her türlüsü gerizekalılık.

Suç duyurusu++
Kalan ömrü boyunca tanımadığı insanlara atar yapmadan önce iki kere düşünür artık.
0
IncredibleMau
(17.07.20)
ortada bir tehdit var ve mis gibi kanıt da oluşmuş yazılı şekilde ve siz şikayet etmeli miyim diye soruyorsunuz. Muhtemelen polis kapısına dayandığında kuzenim yazmış diyerek özür dilecek vs ama siz yine de suç duyurusunda bulunun yoksa sizi daha da ezik görüp üstünüze gelebilir.
0
solo
(17.07.20)
Asteğmenlerde ilginç bir öz güven oluyor. Bazıları kendilerini dışarıdayken kışlada sanıyor, bazıları da kışla içinde kendilerini general zannediyor. Bu kişi de onlardan biri olabilir. Ben olsam dava açardım, gerçekten asteğmen çıkarsa ordudan atılmasını sağlamak için her şeyi yapardım.
0
dissendium
(17.07.20)
Ceza alabilir. Hagb çıkar ama en azından bir daha yapamaz. Karar tamamen sizin.

Asteğmen değildir zaten. Olsa açıkca yazmaz.
0
ihanet kac kisilik
(17.07.20)
Şimdiye kadar dava etmemiş bile olmanız çok garip.

aynı gruptan dava dilekçesinin başlığının resmini atın bakalım sonra neler oluyor :)

öncesi ve sonrası diye siz paylaşım yaparsınız.

Anıra anıra sizi arayıp geri çekmenizi "Rica edecek" . en kötü ihtimal küfürün dozunu arttırır. onları da ek belge ile sunarsınız.
0
janavarorion
(17.07.20)
Tabi ki bulunmalısın, gayet sonuç da alırsın. Ben kesin uğraşırdım hiç üşenmem.
0
aquarium
(17.07.20)
1-2 kez yazsa uğraşmam bak dalgana itle köpekle muhattap olmam derim de 2-3 gün sürdüyse 4-5 farklı numaradan aradıysa ya araya tanıdık sokar anladığı dilden çözerdim sonra da gruptan herkes önünde özür diletirdim, ya da suç duyurusunda bulunurdum. tanıdık varsa birinci yöntem süper bu arada 2-3 sene yeter ona, yoksa dava edin yanına kâr kalmasın.
0
garavel
(17.07.20)
Ben de ilk başlarda uğraşmazdım kesin. Durumun gidişatına göre eğer abartıyorsa şikayet ederdim(Şikayet etmem için bayağı abartmış olması lazım)

Sonucu buradan da paylaşın lütfen. Ayrıca ne kadar resmi olursa olsun 200 kişilik grup nedir ya. Ne resmiliği Allah aşkına :D 4x10 bench press grubu mu?

Demek ki o kadar da resmi bir grup değilmiş ki girmiş araya böyle bir tip.
0
bitchesaintshit
(17.07.20)
(14)

Hangi takımı tutuyorsunuz?

The Student
Anketimsi. 1. Beşiktaş2. Galatasaray. 3. Fenerbahçe. 4. DiğerBu Diğer belirtilmelidir. Teşekkürler.
Anketimsi.
1. Beşiktaş
2. Galatasaray.
3. Fenerbahçe.
4. Diğer

Bu Diğer belirtilmelidir. Teşekkürler.
0
The Student
(17.07.20)
4. diğer / gençlerbirliği
0
alevli deniz sortu
(17.07.20)
Fenerbahçe
0
dissendium
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
Barbaros59
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
rm
(17.07.20)
sence :')
0
since1907
(17.07.20)
4. diğer / Göztepe
0
redeath
(17.07.20)
Sen benim her gece efkarım, gözümdeki yaşım, sigara dumanım...
Sen benim damardaki kanım, alnımdaki yazım, şanlı BEŞİKTAŞIM!
0
silah taciri
(17.07.20)
1.Beşiktaş
0
adivar
(17.07.20)
4.diğer. Karşıyaka.
0
mikahakkinen
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
Cenk Daniels
(17.07.20)
cimbom
0
cooperr
(17.07.20)
Galatasaray
0
tantunisultansuleyman
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
nundu
(18.07.20)
2
0
essoist
(18.07.20)
(10)

Ayasofya’nın camii olması ve esnafın etkilenmesi?

mobildeyim
Ne dersiniz? Orda bir sürü lokanta vs var. Ayasofya müze olmaktan çıkarılınca oradaki esnaf etkilenir mi? Gerçi yine bir sürü turistik yer var ama ?
Ne dersiniz? Orda bir sürü lokanta vs var. Ayasofya müze olmaktan çıkarılınca oradaki esnaf etkilenir mi? Gerçi yine bir sürü turistik yer var ama ?
0
mobildeyim
(11.07.20)
Valla Topkapı, Kapalı Çarşı falan güzel ama yabancılar her zaman "Hagia sophia nerede" diyordu. Yabancı arkadaşlarımın merak ettiği yer oydu. Zaten covid işi de var, o esnaf uzunca bir süre kan ağlar gibi geliyor bana. Tüm turizm için geçerli ama oraya ekstra hamle yaptılar işte.

edit: turist rahatça girip gezebilecekse okey ama ayakkabılarınızı çıkarın şunu yapın bunu yapın derlerse?
0
nhk ni youkosu
(11.07.20)
Esnafın işine gelir.birde çok hezeyana sebep olacak bir şey değil,eski muahafazakar kafanın bir takıntısı.ilk başta bir gazla gider millet ama sonrası her cami gibi.orada şahane sultanahmed camisine giden adam sayısı belli zaten.ilk bir ay kalabalık olur sonra normale doner.
0
duptıs
(11.07.20)
Ziyarete açık olacak yine. Giriş de ücretsiz olacak. Sadece ibadet saatlerinde giriş yok denilir muhtemelen. Ziyaretçi açısından fazla bir şey farketmez diye düşünüyorum.
0
havadakarada
(11.07.20)
6 TL'lik Magnum'u 9 TL'ye satan esnaf büyük ihtimalle etkilenir.
0
dissendium
(11.07.20)
Niye etkilensin hocam ? "blue mosque"'ya geliyor turist. Ayasofya'ya mı gelmeyecek ?
Ayasofya Ayasofyalığından bir şey kaybetmedi ki.
0
fezagezgini_4
(11.07.20)
Turist için Ayasofya'nın cami müze kilise olması çok fark etmez muhtemelen, tekrar cami olması hasebiyle turiste bi zorluk çıkarılmadığı sürece aynı şekilde gelirler yine, o habitatın ticareti devam eder.
0
angelus
(11.07.20)
Etkilenmek mi?

Giris ucretini vermeyecek olan turistten o 100 lirayi cikartirlar muhtemelemen.
0
baldur2
(11.07.20)
Ayasofya'nin anlami sadece "istanbul'a gidince gorulecek tarihi kilise" degil yabancilar icin. Turkiye'ye gelmek istenmesinin baslica motivasyonu idi ayasofya, "gelmisken goreyim" degil. Gelmisken goreyim dedikleri yerler: sultan ahmet camii. Yani "e camiyken sultan ahmete gidiyorlarsa ayasofya'ya da gelirler ne olacak canim" demek ayasofya'nin hristiyanlara ne ifade ettigini bilmemek demek. Hristiyanlik bir roma imparatorlugu dinidir arkadaslar. Roma'nin merkezi de istanbuldur. Istanbul'un merkezi de ayasofyadir. Herkes mescidi aksa ile kiyasliyor ama asil olarak kabe ile kiyaslanabilir buranin onemi.
Genel anlamda istanbul genelinde bir turist dususu yasanacagini ongoruyorum sorunuza cevap olarak.

Not:typolar icin ozur. Mobildeyim malum
0
ala09
(11.07.20)
@ala09

tepki olarak belki yaşanabilir de, bazılarını da gaza getirebilir, Ayasofyada yapısal bir değişiklik olmayacak. camide olmaması gereken çizimler sadece ibadet vaktinde ışık tekniği ile karartılacakmış. bir tek yere halı konulacak anladığım kadarı ile sabit olarak. bu inananlar için Ayasofya'ya olan hissiyatı ne derece değiştirir. sonuçta 1934 yılına kadar cami olarak kullanıldı zaten.
0
fezagezgini_4
(11.07.20)
@fezagezgini_4, inananlar için şu değişir: artık orası "başka bir dinin mensublarının ibadetine açık". yani herkes için bir ortak noktası yok. bir şekilde el değmeden ayakta kaldığı sanrısı artık olmayacak. aktif olarak içinde insanlar sadece vakit namazlarını değil sünnet namazlarını da kılacaklar. şu an olan büyüsü bozulacak (ayak kokusu gibi detaylara girmiyorum bile). artık ayasofya'nın bir albenisi kalmayacak. mesele duvarlardaki freskler değil yani. ayasofya'ya gittiyseniz sizden daha büyük insanı neredeyse hiçleştiren müthiş atmosferindeki tanrıya teslimiyet hissini yaşamışsınızdır. hristiyanlar zaten burada ibadet etmiyordu ancak artık bu cezbediliği kalmayacak. umarım anlatabilmişimdir ne düşündüğümü.
0
ala09
(11.07.20)
(4)

Kişisel gelişim için eğitim safsataları-

mcgrain
İnternette bir sürü ücretli ve ücretsiz kaynak mevcut hitabet, vücut dili, ekip yönetme vs. ile alakalı. Bazı şeyler tabii ki deneyimle olacak şeyler fakat bu kurslara katılmış olan arkadaşlar, bu eğitimlerin gözle görülür bir katkısı oldu mu yoksa vakit ve nakit kaybı mı ? (bu arada kendimi çok eks
İnternette bir sürü ücretli ve ücretsiz kaynak mevcut hitabet, vücut dili, ekip yönetme vs. ile alakalı. Bazı şeyler tabii ki deneyimle olacak şeyler fakat bu kurslara katılmış olan arkadaşlar, bu eğitimlerin gözle görülür bir katkısı oldu mu yoksa vakit ve nakit kaybı mı ?

(bu arada kendimi çok eksik hissediyorum yeni biriyle tanışırken iyi bir etki
bırakamadığımı düşünüyorum.)

Merdiven altı bir çok kurumun "Liderlik" sertfikası dağıtması komiğime gidiyor :)
0
mcgrain
(10.07.20)
İş görüşmelerinde beden dilinin incelendiğini gördüm. İK çok seviyor böyle şeyleri. Onu bilen biri hareketlerine daha çok dikkat eder. Ben zaman yönetimi seminerine katılmıştım. Katkısı oluyor ama çok az. Böyle eğitimlere zaman ayırmak yerine meslekle ilgili kurslara katılmak daha faydalı bana göre.
0
dissendium
(10.07.20)
2005 den sonra ortaya çıkan kuantum bilmemne saçmalığının devamı. bende saçmalık ve keriz silkeleme. ben açıkçası vücut diline falan inanmam. bir işte iyiyse alırım,kötüyse almam. son yıllarda işin iyice cılkı çıktı. saçma ego tatminiyle uğraşmaktansa kpss çalışın daha iyi derim. çünkü 35+ da iyice insanı yoruyor bu davranışlar.
0
x571
(10.07.20)
bunlarda bilimsel temel aramak, bilimsel temeli olmamasından daha saçma bence. hitabet, vücut dili, ekip yönetme vs. hepsi yetenek. üstünde çalışıldıkça geliştirilebilen şeyler. ted'in en iyi konuşmalarına bak mesela. bunun neyinde bilimsellik arıyorsunuz anlamıyorum. ha şunu deseniz anlarım bu eğitimlerin çoğu teoriktir, önemli olan pratiktir eyvallah.
0
Sour
(10.07.20)
@playing star again soruda hitabet, vücut dili, ekip yönetme, liderlik vs. demiş. senin dediğinin ne olduğunu tam bilmiyorum.

karşında el pençe duran birinin karşısında bacak bacak üstüne atıp kendini yayıyorsan onun üstüsün demektir. bu da vücut dilinin bir göstergesidir. bunun neresinde bilimsellik arıyorsun tam olarak? :) veya hiç çok önemli bir sunum yaptın mı bilmiyorum. insan elini koyacak yer bulamıyor. işte bu durumda elinde herhangi bir nesne olması sana yardımcı oluyor. bu hitabet gücünü arttırıyor.

ha bilimsel mi değil mi bilemem ama bu body language konusunda yazılmış 3 milyon 800 adet kitap/makale varmış; scholar.google.com bir bakmak lazım. non-verbal communication olarak da bakabiliriz. bunlar boş diyorsanız retorik, iletişim vb. gibi tüm alanları boşvermek gerekir.

liderlik konusu da önemli. (bkz: frederick winslow taylor)'a bir bakın derim. bu alanın kurucularından; en.wikipedia.org

bir de dediğim gibi bunlarda ben bilimsellik aramam çünkü bunlar büyük oranda yetenek hatta sanat diyelim. yani üzerinde çalışıldıkça geliştirilebilen şeyler. ama dediğim gibi bilimsel değil de diyemem çünkü bu konuda hiç araştırma yapmadım :)

edit: bir de ben sana atfen yazmamıştım ama öyle sanıp alınmışsın sanırım. neyse duyuruna baktım. power posing'i daha önce hiç duymamıştım. şöyle bir bakayım dedim. google scholar'a yazdığım an ilk çıkan makale columbia ve harvard üniversitelerinde yapılmış. 1000 küsür atfı var; journals.sagepub.com

özet: The results of this study confirmed our prediction that posing in high-power nonverbal displays (as opposed to low-power nonverbal displays) would cause neuroendocrine and behavioral changes for both male and female participants: High-power posers experienced elevations in testosterone, decreases in cortisol, and increased feelings of power and tolerance for risk; low-power posers exhibited the opposite pattern. In short, posing in displays of power caused advantaged and adaptive psychological, physiological, and behavioral changes, and these findings suggest that embodiment extends beyond mere thinking and feeling, to physiology and subsequent behavioral choices. That a person can, by assuming two simple 1-min poses, embody power and instantly become more powerful has real-world, actionable implications.
0
Sour
(21.07.20)
(16)

işyerine 3 dklik daire vs 70 dklik villa

kleider
Biri yeni yapılmış sitede 2+1 ev ve işyerine çok yakın , gidiş geliş 10 dk, araba ile 3 dk başka artısı yok, diğeri ise hayalini kurduğum , koronda depremde , geceleri güzelce uyuyabilecegim sessiz, sakin, bahçeli , gürültüsüz , çok sakin muhitte villa ancak hergun İstanbul trafiği gelis gidiş ort
Biri yeni yapılmış sitede 2+1 ev ve işyerine çok yakın , gidiş geliş 10 dk, araba ile 3 dk başka artısı yok,

diğeri ise hayalini kurduğum , koronda depremde , geceleri güzelce uyuyabilecegim sessiz, sakin, bahçeli , gürültüsüz , çok sakin muhitte villa ancak hergun İstanbul trafiği gelis gidiş ortalama 150 dk .

Not: insan sevmiyorum

Siz olsaniz hangisini tercih edersiniz?

Teşekkürler
0
kleider
(10.07.20)
senin 150dediğin 180 olur 3saat
haftada 15 saat ayda 60 saat yılda 720 saat.
yılda 30 gün. 10 yıl gitsen 300gün. köprü falan filan 360gün. 1yıl.
10yılda 1yılı trafiğe vermek demek oluyor.
0
duyurukullanıcısı
(10.07.20)
Senin gönlündeki belli de fikrine destek arıyorsun.
0
antihero
(10.07.20)
3DK'lik daireye oy veriyorum.

Her gün 150dk insanı yıpratır. Çoğumuz zaten buna mecbur kaldığımızdan yapıyoruz ama bence insanca bir şey değil. Sabah iş öncesi yoruyor, akşam dinlenmeden önce iyice yoruyor. Kar var kış var yağmur var. Trafikte magandası var. E normal koşullarda 150dk demişsiniz bence de 180dk olur çoğu zaman. O evin tadını alamazsınız. Yada alamazsınız demiyim de ben alamazdım. Personel servisi durumu varsa ama düşünülebilir. Kendi arabanızla gidiyorsunuz varsayımına göre yorum yaptım. Yok personel servisi durumu varsa ve yolda uyumaya devam edebiliyorsanız ki ben öyle yapabiliyorum, o zaman müstakil evde devam edin derim.
0
ManikD
(10.07.20)
ben ikiyi tercih ederdim, sirf apartman hayatim olmasin ve bahcem olsun diye. fakat 3 saat cok ve yoldan sikilacaksin. maddi durumun iyiyse ve sonra begenmezsen degistirebilirim diyorsan daire.
0
durgunfoton
(10.07.20)
Tabii ki işyerine yakın daire. İstanbul trafiği adamı ya öldürür, ya katil eder. Siz villayı istiyorsunuz ama kendinize yol çilesini çektirmeye değmez. Emekli olunca villaya gidin.
0
wish i could find a way to disappear
(10.07.20)
Gönlünüzde bahçeli villa var anlıyorum ama kesinlikle 3 dklık daire. İstanbulda 3 dakikada evde olmanın değerini biraz çalıştıktan sonra anlarsınız. Siz eve dönüp işlerinizi halleder dinlenirsiniz. Karşıya vs geçenler yolda trafikte hala gitmeye çalışır. Yağmurlu günde hele 4-5 saatler söz konusu. Trafiğe hiç bulaşmayın.
0
gulmeyen adam
(10.07.20)
Tabiiki 3dklık daire.
İst gibi bi yerde 70 dakika çok. karda yağmurda en ufak bi trafik kazasında bu süre daha da artar.
Sessiz sakin diyorsun da, site içinde ya da vaniköyde boğaz manzaralı (önemli olan manzara değil semtin yerleşik düzeni olması) ya da bebek sırtlarında -ki kalmadı artık- değilse sessiz sakin olduğu kadar ıssız ve uzaktır. Böyle yerlerde alt yapı ve hizmet sorunları, güvenlik ya da herhangi bir hizmetin ulaşma sorunu da var.
Villada kalabilecek kişinin alternatifi 2+1 değildir zaten. Yani diğer bi deyişle dört başı mamur bi villa bulduğunuzda ve ulaşım,iş gibi durumlarınızı daha iyi hale getirdiğinizde güzel müstakil ev işi.
0
jimjim
(10.07.20)
1
0
elorelia
(10.07.20)
Hüzünlü bi post :(

İçim yana yana 2+1 olandan yana kullanıyorum tercihimi. Villa sizin de bizim de gönlümüzde tabii ama trafikten sonra o evin tadını çıkarabilecek misiniz bakalım? Trafik yaşlandırıyor?:(

Haftasonları İstanbul’a yakın yerlerde iki gecelik güzel villalar kiralarsanız, hem orman, hem havuz, hem ferah evler :)
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(10.07.20)
çok net 1 derdim.

3 dakikada ev iş yapmak müthiş bi olay. İzmirde günde 2 saat yol yaptım 6 sene boyunca da bana yetti. İstanbulda 3 saati düşünemiyorum.

Ayrıca kişisel olarak ben villadansa kaliteli bi sitede yaşamayı tercih ederim sanırım. Villa gibi bahçeli, müstakil yapılar bana hitap etmiyor. Bahçedir, ottur böcektir uğraşmaktan hiç hoşlanmam. Site güzel akarı kokarı yok. Ses yalıtımı da iyiyse direkt 2+1 derim
0
nundu
(10.07.20)
Ben 2 diyorum. Benim de çalıştığım yer uzakta ama oturduğum yer ve ev yoldan daha önemli.2 saat trafikte geçiyorsa haftasonum ve işten döndüğümde 5-6 saat de evde geçiyor. Gözüm gönlüm açılmalı ferah olması lazım hele bahçem olsa .

Sizin için de ev önemli ise 2, trafik ve zaman önemli ise 1
0
jazzabel
(10.07.20)
3 dk lık daire tabiki. her gün yol çekilmez.

bir de evde ne kadar vakit geçirdiğiniz önemli.
0
mobydick
(10.07.20)
Ben villayı tercih ederdim. Yazın işten gelince havuza girilebilir. Tatil yapmak gibi bir şey. Bahçeli ev bence faydalı. Bahçe işini küçümsememek gerekiyor. Bizim bahçede küçücük kayısı ağacından kilo kilo kayısı çıktı. Sitede mangal yapamazsınız. Bahçede mangal yapabilirsiniz istediğiniz zaman. Birden çok oda her zaman daha iyi. İnsan daha az sıkılır. Çatı katında kitap okuyup aşağıda film izleyebilirsiniz. İş sonuçta emekli olana kadar var. Mantığı bir kenara bırakıp istediğim şeyi yapardım ben olsam.
0
dissendium
(10.07.20)
git gel 150 dk yolda geçirdikten sonra villada ne vakit geçireceksin ki?

mesai 0900-1800 olsun. demek ki 0740 gibi evden çıkman lazım. 0740'da evden çıkmak için bence en geç 0700'de uyanman lazım. 2300 gibi uyuman lazım.

1800'da işten çıkarsan 1910 gibi evde olacaksın. soyundun dökündün, elini yüzünü yıkadın, 1930. yemek hazırladın ve yedin 2030. kaldı geriye 2.5 saat.

sabah kahvaltın ve akşam yemeklerini zaman kazanmak için sürekli 'kaçamak' şekilde geçiştireceksin.

bu arada hafta sonlarında da hafta içindeki yol yorgunluğunu üzerinden atmak için, full dinlenmeye başlayacaksın ama bahçeli evin olduğu için tüm arkadaşların sana gelecek:D

yakın olan evde de, sabah 0850 gibi evden çıkmak için 0800 gibi uyanacaksın, hatta biraz daha erken uyanıp adam gibi kahvaltı edeceksin. 0800'de uyanmak için gece 12'de yatabileceksin. akşam 1810 gibi evde olacaksın. erken erken yemeğini yiyip 1900'da işini bitirmiş olacaksın. 5 (beş) saat sana kalacak.

üstüne, hesabımı doğru yapıyorsam, ayda 1500 lira kadar ekstra yakıt yakacaksınız. arabanın amortismanını / ekstra km ve servis maliyetini yazmadım daha!!!

AMA

yazın bahçede çay/kahve içip kitap okurken ya da mangal yaparken ya da bahçedeki çiçeklerle ağaçlarla ilgilenirken, tüm bu derde tasaya değdiğini göreceksin. 'iyi ki villadayım' diyeceksin.
0
co2s2
(10.07.20)
@dissendium saydıkların iyi güzel de bunları yapmaya vakit ve enerji kalmadıktan sonra nasıl yapacak :)
0
gulmeyen adam
(10.07.20)
@gulmeyen adam, bence zaman kalır. Ulaşım zorluğu arabası olan için biraz daha azalıyor. Toplu taşıma yok. Otobüs bekleme ya da servis bekleme yok. Trafik şehir içinde olur. Şehir içinden çıkınca villa uzak bir yerdeyse yol zaten boş olur. Kedi bile olmaz. Yolun çok uzamayacağını düşünüyorum. Bir de şöyle düşünüyorum. Ben 2+1 eve 50 dakika erken gitseydim evde ne yapacaktım? Ev zaten küçük. Seçenek yok. Ya duş alırsın, ya yemek yersin, ya televizyon izlersin. Bu işler bitince yapacak bir şey kalmaz. Bence bir saat trafik İstanbul için kabul edilebilir.
0
dissendium
(10.07.20)
(2)

Zaman

mg3929
Facebook mesajlarımda dolaşırken eski eksiduyuru nickimi gördüm. O zaman kullanıcım küfürlü entryden banlanmıştı sanırım. Üniversite yıllarında kullandığım bi hesaptı. Girdim baktım sorduğum sorular hala duruyor. 10 sayfaya bi göz gezdirince üniversite yıllarında yaşadıklarım gözümün önünden geçti.
Facebook mesajlarımda dolaşırken eski eksiduyuru nickimi gördüm. O zaman kullanıcım küfürlü entryden banlanmıştı sanırım. Üniversite yıllarında kullandığım bi hesaptı. Girdim baktım sorduğum sorular hala duruyor. 10 sayfaya bi göz gezdirince üniversite yıllarında yaşadıklarım gözümün önünden geçti. O zaman baya sinirlendiren bazı şeyleri hatırlamak için 1 dk falan düşünmem gerekti. 4-5 yılda unutmuşum.

Sonra biraz oturup bugünü düşündüm. Hayatımda neler yapıyoruma bi baktım. Iş dışında bomboş aptal saptal şeylerle uğraştığımı, kafa yorduğumu falan gördüm.

Soru: işi gücü bırakıp hayallerimizin peşinden mi koşalım napalım? Hayalim dediğim şey 2 senemi alacak. 29 30 yaşında tcye bir hayat kurmam imkansız mıdır?
0
mg3929
(01.07.20)
Hayalin ne olduğuna bağlı.
0
dissendium
(01.07.20)
@blueocean hayal değil hayat diyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devletinde bir kısım istikrarsızlık olduğu, Türk Lirasının diğer para birimleri açısından epey değersizleştiği, bütün devletlerin dış güçler adı altında bizimle uğraştığını düşündüğümüz bir ortam olduğunun söylemekle; bu ortamda hayat kurma amaçlı alınacak risklerin bi tarafında patlayabilme ihtimalinin yüksek olduğundan bahsediyor.

Tüm bunlara baktığımda evet haklı gibi gözüküyor. Gerçekten sağlam hayallerin varsa neden olmasın ama yukarıda bahsettiğim şartlarda ikinci üçüncü planların olması lazım. Nispeten kısa vadeli planlar tercih edilmeli. Sonuç olarak tabi ki koş.
0
infernalcadre
(01.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.