Giriş
(3)

Cem yılmaz gosterileri listesi

seyyar satıcı
Bir tat Bir doku serisiCmylmz var sanırım askerden geldikten sonraBir de fundamental varBaşka var mı netten izleyebilecegimBonus soru:. Beyazıt Öztürk'ün beyaz show dışında tek kisilik showu var mi
Bir tat Bir doku serisi
Cmylmz var sanırım askerden geldikten sonra
Bir de fundamental var

Başka var mı netten izleyebilecegim


Bonus soru:. Beyazıt Öztürk'ün beyaz show dışında tek kisilik showu var mi
0
seyyar satıcı
(28.06.20)
1999 | Milenyum
1999 | Bir Tat Bir Doku
2007 | CMYLMZ
2010 | CMYLMZ Soru & Cevap
2011 | CM101MMXI Fundamentals
2014 | STANDartCY

sonuncusu ve geçen seneden beri oynadığı oyun yok nette. diğerlerini izleyebilirsin.

beyazın da "aileler yarışıyor" yarışması vardı beyaz show harici
0
avatar is back
(28.06.20)
BİFO da güzel
0
dissendium
(29.06.20)
Sanki 90ların sonu - 2000lerin başında Beyaz da bir gösteri yapıyordu ama adını hatırlayamadım.
0
silah taciri
(29.06.20)
(7)

aynı işyerinden ilişkiler hakkında görüşleriniz neler?

braveheart xakah
MerhabalarHer ne kadar başıma gelmesini istediğim bir durum olmasa da çalıştığım iş yerinde en az 5-6 çiftin bu işyerinde tanışıp evlendiğini öğrendim. 1 çift ben çalışıyorken evlendi, 1 çiftte nişanlıymış. Muhtemelen daha bilmediklerim de vardır. Bu arada bu evliliklerin geneli idari departmanlarda
Merhabalar

Her ne kadar başıma gelmesini istediğim bir durum olmasa da çalıştığım iş yerinde en az 5-6 çiftin bu işyerinde tanışıp evlendiğini öğrendim. 1 çift ben çalışıyorken evlendi, 1 çiftte nişanlıymış. Muhtemelen daha bilmediklerim de vardır. Bu arada bu evliliklerin geneli idari departmanlardaki çalışanlar arasında, ayrıca saha operasyonu da olduğu için belirtmek istedim.

Ayrıca bu zamana kadar 1 çiftten bir tarafın işten ayrıldığını ve bir çiftinde ayrı ayrı zamanlarda işten ayrıldığını biliyorum.

Çiftlerin kendi içinde ayrıldıklarını ise duymadım.

Açık konuşmak gerekirse, kendimi aynı işyerinden bir ilişkiye her zaman uzak tutmaya çalışırım ancak bu ilişkilere de şahit olduktan sonra demek ki olabiliyormuş diye de düşünmeye başladım.

Diğer duyurulara baktığımda da burada bu tür ilişkilere pek sıcak bakılmıyor. Hatta niyeti olana da vazgeç deniliyor :)

Kendi adıma idari binaya uzak olmamdan ve gördüğüm iş arkadaşı sayısı pek fazla olmadığından böyle bir ihtimal benim için pek mümkün değil :)

Ben sizin bu konudaki düşüncelerinizi ve iyi/kötü şahit olduğunuz veya başınızdan geçmiş olan tecrübelerinizi merak ediyorum daha çok. Avantajları ve dezavantajları neler olabilir?
0
braveheart xakah
(28.06.20)
ben yaşadım sorun oldu baya, yaşayan arkadaşlarım da oldu onlar için de baya sorun oldu. başarıya ulaşma ihtimali var lakin onlara değil başarılı olamayanların neler yaşadığına bakarsanız bu işten neden uzak durmanız gerektiğini görebilirsiniz. yaklaşık 1 sene geçti üzerinden ama hala denk geldiğimde rahatsız oluyorum. yakın zamanda iş değiştirmeyi planlıyorum, tabi ki ana etken bu değil ama etkisi olmadığını da söyleyemem.
0
nahtoderfahrung
(28.06.20)
@nahtoderfahrung aslında bu konu hakkında benim de kafamdaki en büyük düşünce bu. oldu ki aranızda iilişki istediğiniz gibi yürümedi ama bir yandan da iş gereği hala yüz yüze bakmak zorundasınız. Çok zor bir durum olsa gerek.

Diğer yandan ilişkiniz iyi ama iş gereği de birbirinize karşı istemediğiniz tutumlar sergilemeniz gerekecek. Karşınızdaki yabancı olsa çok üzerinde durmayacağınız bir mevzu, eve gelince sadece iş yerinde olup bitmiş bir şey olarak kalmayabilir. Evet gerçekten çok riskli.
0
🌸braveheart xakah
(28.06.20)
İşyerine göre değişebilir. Her gün göreceğim bir bölümde ise olmadığı an sorunlar başlayabilir ve orda olmadığı an ben o bölümde çalışmak istemezdim örneğin. Farklı bölümde ise sürekli görme ihtimali azsa deneyebilirdim.
0
Topalordek
(28.06.20)
@braveheart xakah bir de şöyle durumlar oluyor, zaten bütün gün iş yerinde görüyorsun daha sonra dışarda görüşme isteğin azalıyor. iş yerinde dikkatin azalıyor vs sayamacağım aklıma gelmeyen bir sürü şey var, yani olmazı olurundan daha fazla. ilk başta ben de aynı iş yerinden olmaz diyordum ama olunca da engel olamıyorsun.
0
nahtoderfahrung
(28.06.20)
Kıskançlık da olabilir. Karşı cinsle sık iletişim kurulabiliyor.
0
dissendium
(28.06.20)
çok kötüydü bir daha yapmam. (bkz. çok güzel olmuş bir daha olmasın)
0
harekatamiri
(28.06.20)
Bizim şirkette de evli çok çift var. Özellikle evlenene kadar büyük sorun. Biri diğerine raporluyorsa ne olacak vs. bir sürü sorun. Evlenenler arasında boşananlar da oluyor. Kişilerin olgunluk derecelerine bağlı olarak bazen bu sürece iş arkadaşlarını dahil ediyorlar, ya da düpedüz küsüp işi savsaklıyorlar. Hatırladığım bir çiftte de kadın şirketten başka birini bulmuştu, büyük rezalet çıkmıştı.
Sonuç olarak görüşlerim gayet negatif.
0
SiyamkedisiZorro
(30.06.20)
(1)

KPSS kaynak önerisi

dalgaci mahmut
Sıfırdan çalışmaya başlayacak biri için KPSS kaynak önerisinde bulunur musunuz? Konu anlatım kitapları soru bankları hangilerini hangi yatın evlerinden almak gerekiyor?Teşekkürler
Sıfırdan çalışmaya başlayacak biri için KPSS kaynak önerisinde bulunur musunuz?

Konu anlatım kitapları soru bankları hangilerini hangi yatın evlerinden almak gerekiyor?

Teşekkürler
0
dalgaci mahmut
(27.06.20)
Pegem ve Yargı tavsiye ederim.
0
dissendium
(27.06.20)
(7)

En beğendiğiniz kadın parfümü?

rose parks
Cinsiyet fark etmeksizin yanıtlayabilirsiniz. Özellikle esmerlere yakışanları da yazarsanız çok şükela olur.
Cinsiyet fark etmeksizin yanıtlayabilirsiniz. Özellikle esmerlere yakışanları da yazarsanız çok şükela olur.
0
rose parks
(25.06.20)
Molinard - autour de la vanille <3
Ama hiçbir yerde bulamıyorum.
0
pati
(25.06.20)
Shiseido Zen
0
dissendium
(25.06.20)
carolina herrera
212 vip
chloe
poeme
modern muse le rouge
0
in vino veritas
(25.06.20)
portrait of a lady yazılmış.
moschino cheap and chic aşırı kullanıyorum hafif bir koku
yves rocher-evidence ağır gibi geliyor ama kışın çok seviyorum
üzülerek lady million da ekleyeceğim guilty pleasureum...
not:esmer değilim
0
ala09
(25.06.20)
Dolce & Gabbana Light Blue
0
pislick0
(25.06.20)
castelbajac beautiful day, aşığıyım.
0
lolita
(25.06.20)
Obsession
0
balik kraker
(26.06.20)
(2)

Apaçi kimdir? Apaçiliğe Giriş 101 kıvamında

chihirovekohaku
Apaçi kimdir? Ne yapar?Kendilerine mi apaçi dediler yoksa onlara takılan isim mi bu? Nereden geliyor bu apaçi ismi? -Aile üyelerinden birinin çakal kasa bmw satın aldı. Civardan gelen tepkiler bu aracı sıklıkla apaçilerin kullandığı yönünde. Apaçi denince benim aklıma gelen serseri tipli bir rapçi g
Apaçi kimdir? Ne yapar?

Kendilerine mi apaçi dediler yoksa onlara takılan isim mi bu? Nereden geliyor bu apaçi ismi?

-Aile üyelerinden birinin çakal kasa bmw satın aldı. Civardan gelen tepkiler bu aracı sıklıkla apaçilerin kullandığı yönünde. Apaçi denince benim aklıma gelen serseri tipli bir rapçi görüntüsü. (Tanım için özür, hayalimdeki imajı paylaştım. Olayı hiç anlamamış olabilirim) Ama bundan fazlası sanırım apaçi.

teşekkürler!
0
chihirovekohaku
(24.06.20)
Apaçi daha çok Tofaş Şahin tarzındaki arabaları kullananlara deniliyor. Sadece o yeterli değil. O tarzdaki arabaları kullanırken leş müzikler dinleyen, drift yapmaya çalışan kişiler apaçi oluyor. BMW daha çok kıro, nargile içen, biraz daha zengin kişiler için kullanılıyor. Normalde apaçiler ilk görüşte saçlarından tanınırlar ama onların soyu 10 yıl kadar önce tükendi. BMW ile apaçi olmanın çok ilgisi yok.
0
dissendium
(24.06.20)
Sanırım ilk çıkış zamanı EMO tarzının bizdeki kekolara uyarlanan saç modeliyle oldu, 10 yıl belki biraz daha zaman önce bi ara EMO'lar türedi. Saçları, aksesuarları ve kıyafetleri farklıydı.

Bizdeki kekolar buna ayak uydurmaya çalışınca ortaya şuna benzer görüntüler çıktı;

www.egedesonsoz.com

Bu tiplere de millet apaçi demeye başladı, bunun üzerine de o saçma müzik eşliğinde saçma dans edenler buna apaçi dansı adını verdi.

Aslında bu tür her zaman vardı, zaman zaman evrim geçirip farklı isimlerle anılmaya başlandı.

Sonradan da genç yaştaki magandalara bu apaçi yakıştırmasını yapmaya başladık. Barzo, keko, apaçi vs.

Peki ne yapar apaçi? Apaçi diyince aklımıza ne geliyor şimdi?

Bunun cevabı için biraz instagram ve tiktok'ta sörf yapmak lazım.
0
John Bloor
(25.06.20)
(3)

Bir Türkçe kuralı

banusa
Çoğul cins isimlerin fiil çekimleri tekil olur gibi bir kural hatırlıyorum.Yani "kitaplar masanın üzerinde duruyorlar" değil de "kitaplar masanın üzerinde duruyor" olması gerekiyor.Yalnız ben kafamdan mı sıkıyorum bu kuralı, gerçekten var mı emin olamadım. İnternette de nasıl aratacağımı bilemediğim
Çoğul cins isimlerin fiil çekimleri tekil olur gibi bir kural hatırlıyorum.

Yani "kitaplar masanın üzerinde duruyorlar" değil de "kitaplar masanın üzerinde duruyor" olması gerekiyor.

Yalnız ben kafamdan mı sıkıyorum bu kuralı, gerçekten var mı emin olamadım. İnternette de nasıl aratacağımı bilemediğimden sanırım bir şey bulamadım bunla ilgili.

Sizin bilginiz varsa beni de bilgilendirebilir misiniz? Hatta bir kaynak verebilirseniz süper olur.
0
banusa
(20.06.20)
Özne yüklem uyumu diye aratabilirsiniz.
0
fezagezgini
(20.06.20)
"hayvanlar, bitkiler, soyut kavramlar" için geçerliymiş. başka istisnalar da var. ben de yeni öğrendim.

tr.wikipedia.org
0
absel
(20.06.20)
Anlatım bozukluğu konusunun özne yüklem uyuşmazlığı başlığında var. İnsan dışındaki varlıklar özne olursa yüklem üçüncü tekil kişiyle çekimlenir.
0
dissendium
(20.06.20)
(2)

Yeni Mezun Kimyager Olarak Ne Kadar Maaş İstemeliyim?

alicek
Küçük bir Anadolu ilinde çalışmak için iş görüşmesine gideceğim, en iyi olmasa da iyi bir üniden mezun oldum, orta düzey İngilizce, ehliyet, diksiyon cart curt var. Kendi şehrimde kimya sanayine ters bir yerde ikamet ediyorum, aslında ilk seçeneğim yaşadığım yerde bir iş bulmak çünkü kira yemek vs m
Küçük bir Anadolu ilinde çalışmak için iş görüşmesine gideceğim, en iyi olmasa da iyi bir üniden mezun oldum, orta düzey İngilizce, ehliyet, diksiyon cart curt var. Kendi şehrimde kimya sanayine ters bir yerde ikamet ediyorum, aslında ilk seçeneğim yaşadığım yerde bir iş bulmak çünkü kira yemek vs masrafım olmayacak ama 8-10 aydır işsizim, bir yerden başlamam lazım. Gittiğim yerde düşük olacağını düşünsem de kira masrafı var, fatura, yemek gibi masrafım olacak. Yeni bilgisayar almak istiyorum 5-6k onun masrafı olacak mesela, belli bir kısmını da kenara atmak istiyorum, kıyafet cart curt masraflarını minimuma tutarak ne kadar istemeliyiz? 3500 düşünüyorum fakat düşük mü olur nasıl bir yol izlemeliyim? Teşekkürler
0
alicek
(17.06.20)
Tecrübeniz yoksa ne kadar istediğinizin bir önemi yok. Tam tersi yüksek ücret söylemek olumsuz karşılanabilir. 3500 bana düşük gelmedi, yüksek geldi. Büyük şehir için bile yüksek. Yeni mezun için 2500 3000 arası düşünülebilir.
0
dissendium
(17.06.20)
Küçük bir anadolu ilinde 3500 başlangıç maaşına bir tarafları ile gülerler. Adil mi hayır değil 3500 lira bu ülkede bence de asgari ücret olmalı, insanca yaşamak için yeterli bir maaş da.

Gene de ülke gerçekleri. Başlangıç için büyükşehirde bile 3500 vermezler, anca 1-2 sene sonra verecekleri maaş. Ha tabi ki serbest piyasa ama emin ol arkandan asgari diyecek, fazla mesai istemeyecek binlerce kişi daha gelecek bir şansın yok.

Yaşadığınız şehirde kimya sanayiye ters olsanız da orada çalışın derim. Bu devirde 8-10 aylık işsizlik üstüne temel yaşamlara yetecek maaş bandında başka bir şehre taşınmak anlamsız.

Not:kimse senin bilgisayarınla cart curt masraflarınla ilgilenmiyor. Acı ama gerçek, Türkiyeye hoşgeldin.
0
denizgonen
(17.06.20)
(4)

üniversitede dinamik ve statik

ahada nick
advanced physic diye mi geçiyor?
advanced physic diye mi geçiyor?
0
ahada nick
(10.06.20)
Lisans için makine mühendisliğinde advanced durumu yok.
0
dissendium
(10.06.20)
bu konunun piri olan boğaziçinde baktım da bildiğin Statics ve Dynamics diye geçiyor.

dinamik kitabım mesela; Vector Mechanics for Engineers - Statics and Dynamics imiş.
statik kitabım ise; Engineering Mechanics imiş.
0
blue eyes white dragon
(10.06.20)
advanced genelde yüksek lisans için oluyır. İleri ..... gibi.
0
piotr
(10.06.20)
dinamik ve statik olarak ayrı dersler oluyor. makine mühendisiyim. ayriyetten birinci sınıfta fizik1 fizik2 dersleri vardı. tabii bunlar ileride tahrik tekniği, mekanik titreşimler, makine dinamiği, makine elemanları mukavemet cart curt diye farklı yönlere ayrılıyor. hepsi fiziğin bir uzantısı. advanced physics daha teorik olurdu herhalde. bunlar biraz daha somut kavramlarla alakalı.
0
bohr atom modeli
(10.06.20)
(1)

Ayt 5 net için?

Tamario
Merhaba sözel ağırlıklı Ea'cıyım.Ayt matematik 3 net planlıyorum ve herhangi bir konuya ağırlık vereceğim.Benim sorum şu, soru dağılımında mesela Parabol konusunda başka matematik konularını da bilmem gerekiyor mu? Yoksa hiç matematik temeli olmayan biri sadece parabol'a(Ve ya denklemlere vs.) çalış
Merhaba sözel ağırlıklı Ea'cıyım.
Ayt matematik 3 net planlıyorum ve herhangi bir konuya ağırlık vereceğim.

Benim sorum şu, soru dağılımında mesela Parabol konusunda başka matematik konularını da bilmem gerekiyor mu? Yoksa hiç matematik temeli olmayan biri sadece parabol'a(Ve ya denklemlere vs.) çalışırsa yapabilir mi?
0
Tamario
(06.06.20)
Birinci dereceden denklemler, çarpanlara ayırma, rasyonel sayılar, üslü sayılar, köklü sayılar konularını iyice öğrenmeden başka hiçbir konuya başlamayın.
0
dissendium
(06.06.20)
(16)

Hangi Avrupa ülkesinde yaşamak isterdiniz ?

garavel
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingil
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingilizcenin her yerde geçmesi ) ve daha canlı olması öne çıkıyor gibi. Sizce? Yaşayanlar varsa onların yorumlarını özellikle merak ediyorum .
0
garavel
(30.05.20)
Yasadigim icin diyorum; fransa güzel yer. Ozellikle paris ve civarinda yasamiyorsan.
Lyon isterim, bir kaç kere gittim. Çok ideal şehir. Rhone nehrinin etrafinda çok güzel oturabilecek, kosulabilecek yerler var. Havalimani güzel, ulaşım güzel, ne soğuk ne sicak. Cenevre yakini oldugundan is olanaklari da cok. Nufus da ideal (2m).

Onun dışında daha bir sürü var sehir de taniyacak kadar zaman gecirdigim cok fazla yok.
0
logisticsmanager
(30.05.20)
çocukluğumdan beri yurtdışı hastasıyım ben. sadece ekonomik sebepler değil. kültürel merak, farklı kültürleri görme/tanıma isteği vs. de etkili. yaş ilerledikçe tabii ki ekonomi, ırkçılık, yaşam standardı vb. şeyleri daha çok dikkate almaya başlıyorsun. ben sanırım 12 yaşımdan beri alman & rus sapığıyım. almanya'da yaşamayı çok istiyorum. hâlâ okuduğum için önümüzdeki beş yıl adına pek ümidim yok ama 32-33 yaş veya sonrasında gitme şansım olur belki.

senin de söylediğin gibi çoğu kişi almanya-hollanda diyor. alternatif olarak hırvatistan'ı sunacağım. zaten kız arkadaşım hırvat olduğu için gtüme tekmeyi yemediğim sürece istemesem de oraya gitmem gerekecek o türkiye'de yaşamak istemediği için. orada da mutlu olurum diye düşünüyorum, balkan memleketlerini severim ve hem onun hem de osmanlı'nın (hehe) sayesinde kültüre de bayağı aşinayım sayılır. tabii yugonostaljik bir bey olmamın da payı var ama bunu ortalık yerde pek söylemiyorum, hırvatlar genelde sevmiyor. "olm yugoslavya'yı yine kuralım ama sırpları almayalım bu sefer" diyorum, gülmüyorlar. imkânım olsa, bugün yerleşebilecek olsak giderdim.
0
der meister
(30.05.20)
Kuzey İtalya'nın kırlarında gezenti bir hayat yaşamak güzel olurdu. Alpler ile Po Nehri arasında bir yerlerde köy köy dolaşıp şarap içer suya girerdim.
0
vedatchilipeppers
(30.05.20)
3 seneyi aşkın fransa geçmişim var, doktorayı burada yaptım. 3 sene türkiye'ye dönüp tübitak projesinde çalışıp geri geldim, şu anda da burada yaşıyorum.

kuzey avrupa'yı tercih etmezdim, hem maddi, hem de manevi açıdan soğuk geliyor. hava da soğuk, insanlar da soğukmuş gibi. saçma olabilir, neyse.

almanya'da çok fazla türk var, muhatap olmak istemiyorum pek. polonya, çekya, macaristan, ispanya, italya; bunlar da akademik imkanlar bakımında biraz fakirmiş ya, maaşlar nispeten düşükmüş.

isviçre'de yaşamak isterdim açıkçası. masraflar fazla ama maaşlar da güzel. belki kalıcı bir pozisyon bulmak için isviçre'yi zorlayabilirim; hiç olmadı fransa artık.
0
chezidek
(31.05.20)
@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs.
0
🌸garavel
(31.05.20)
İtalya ama köy fantezim falan yok. Direkt Roma'da yaşamak isterdim. Ya da İspanya, Barselona olabilir. Sebebi iklim, kültür, yaşayış, dil...

Almanya'da ya da Fransa'da yaşamak pek çekici gelmedi şu ana kadar.
0
dissendium
(31.05.20)
@garavel; Fransa güzel bir ülke. Eger uluslararasi bir sektordeysen (misal komsum magazalarin ic dizayni isinde ama Fransızca bilmiyor ve calisacagi kisiler normal fransiz dukkan sahibi) fransizca bilme zorunlulugun yok ki cok ilan gordum fransizca aramayan, ben kendi iki isimi de fransizca konusmadan aldim zaten.

Irkcilik, milliyetcilik gibi şeyler yasamadim. Bir kere bir ermeni spor salonunda gelip "talat paşayi biliyor musun dedelerimi oldurmus" falan dedi. Bunun disinda daha fransa'da noluyo lan dedigim olay yasamadim. Cogu kisi oldukca nazik ve kibar hatta. Tabi ben mizac olarak Türk'e benzemiyorum, isim olarak da ispanyol cagristiriyorum o yüzden etkili olabilir.

Calisan haklari konusunda kimse ellerine su dokemez. 7 hafta tatil, normal calisana 35 saat (benim gibi müdürler sinirsiz saat), isten atilmak imkansiza yakin gibi, kisa sureli issizlik olsa bana %100 maas ve normal calisana da %80 maaş veriliyor. Sağlık sistemi maliyet acisindan iyi ama randevu vs turkiye gibi değil. Ama Türkiyede yer gok ozel hastane ve fransa gibi cebimden para cikmasin dersen turkiyede de beklersin devletten randevu için. Ama disci, goz doktoru vs gibi şeyler hepsi odeniyor (ek sigortan varsa %100 ki sirket veriyor bu sigortalari ya da sen kendin de alabilirsin).

En büyük sikinti bana göre belgeye dayali islemin coklugu. 25 yillik Türkiye hayatimdaki belgenin 10 kati belge edindim Fransa'da.

Devlet isleri sikintili ama eninde sonunda çözülüyor.

Almanya'da araba, teknoloji daha ucuz. Ama orada daha cok calisip daha az tatil yapiliyor o da var.

Fransa güzel ülke, hele akdeniz insaniysan bizlere daha uygun. Isvec'e norvec'e oranla buraları tercih ederim.
0
logisticsmanager
(31.05.20)
Bahsettiğiniz ülkeleri görmüş daha önce Almanya ve Fransa’da yaşamış ve Eylül ayı itibariyle Hollanda’ya yerleşecek birisi olarak ben de düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Almanya: Fransa’da yaşarken hep özenirdim burada yaşayanlara. Alman şehirlerini gezmek, orada bulunmak çok iyi gelirdi. Biraz davulun sesi uzaktan hoş gelir hesabı Düsseldorf’a gelince anladım ki çok kalabalık olmamızın yol açtığı bazı onarılamaz sorunlar var. Türklerin çok olması kültürel olarak bir çok şey ulaşılabilir kılmakla birlikte başa çıkmanız gereken bir dolu önyargı ve ayrımcılık sorunlarını da beraberinde getirmiş. Kimse sizin hakkınızda bir şey merak etmiyor bu çok acı. Doğrudan bir olay deneyimlemesem de bir özgüvensizlik hissediyordum genel olarak. Ekonomik olarak çok rahat, marketler çok ucuz kiralar hariç ger şey ucuz. Hayat genel olarak çok rahat diyebilirim. Bir de Fransa ile kıyasladığımda daha az yeşil daha az temiz hava var idi. Bu tabii şehre göre değişir. Güney Almanya daha sempatik gelmiştir hep.

Fransa: 5 ay kaldım ve zor geçti. Dil büyük bir problem. Almanya’da Türkler ne ise burada da Kuzey Afrikalılar öyle. Kalabalık bir müslüman nüfusu söz konusu. Almanlara göre daha kibirli davranışlar gözlemlemiştim. Almanların daha rahat olduklarını düşünüyorum. En önemlisi sosyal hayat sahiden çok kötüydü. Saat 6’da her yer kapanıyor, sokaklar bomboş, panjurlar çekiliyor. Pazar günleri de aynı. Fransızca zor ve güzel bir dil. Genel olarak marketler vs ucuz olsa da kiralar aynı şekilde pahalı. Lyon tarafları güzel. Burada yaşayan Türklerin genel anlamda mutsuz olduklarını gözlemlemiştim.

İsviçre: Çok defa gidiş gelişlerle yaklaşık 2 ay geçirdim Zürih ve Bern’de. 20’ye yakın şehir gezmiş birisi olarak içimi bu kadar daraltan başka bir ülkede hiç bulunmadım. Hayat pahalılığı bir tarafa katı kurallar ve sürekli ceza yeme korkusu hayatı zorlaştırıyor. İnsanlarla yakın ilişkiler kurmak çok zor. Türk nüfus az değil ve önemli ölçüde bir Kürt diasporası var. Pkk terör örgütü olarak tanınmadığı için Kürtler sürekli eylem yapıyorlar. Gezmek için güzel ama asla yaşamak istemezdim.

Hollanda: 5-6 şehir gezmiştim daha önce. Ekonomik olarak Almanya’ya nispeten pahalı bir yer. İnsanlar çok mutlu görünüyorlar. Liberal politikaların ve bu politikaların genel tutarsızlığının çok fazla yaşandığı bir yer sanırım. Açıkçası orada yaşayacak olmaktan ötürü bazı çekincelerim var önyargı ayrımcılık noktasında. Fakat yine de mutluyum.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
cok net soyluyorum, avrupa'da hollanda disinda bir yerde yasanmaz. hem dil, hem is imkanlari, hem genel olarak gelismislik hem de yabancilara bakis acisi acisindan hollanda'dan daha iyi olan bir yer yok. dogasi ve ekonomik sebepleri ile Isvicre de iyi ama Isvicre Almancasi disinda dil bilmezler. almani, fransizi italyani dahil isvicreli olmayan kimseyi sevmezler ve istemezler bunu da gayet belli ederler. evli, cocuklu ve 45+ yasinda degilsen sehirlerinde yapacak hic bir sosyal aktivite bulamazsin.

5 yil Hollanda 1,5 yil Isvicre'de yasadim. Almanya, Belcika, Italya Fransa hepsini gezdim. Iyiki hollandaya yerlesmisim diyorum.
0
crucio
(31.05.20)
@crucio hollanda’da hangi şehirdesiniz? açıkcası gönlüm amsterdam dışında sessiz sakin bir yer istiyor. arkadaşım 5 ay arnhem’de yaşadı ve öve öve bitiremiyor fotoğraflardan gördüğüm gerçekten muhteşem bir yer ama iş imkanları nasıldır bilemiyorum tabi.

@but that was just a dream dediğiniz durum gerçekten can sıkıcı, 3-3,5 milyonun üzerinde türk var ve artık sizi ezberlenmişler mutlak bir önyargı var ve belki yabancı gözü ile bile bakılmıyor. ama yine de yazınızdan anladığım en yaşanılabilir yer almanya gibi. merak ettğim, fransa’da hayat bitiyor demişsiniz belli bi saatten sonra almanya farklı mı ?
0
🌸garavel
(31.05.20)
Açıkçası Türklerin çok olmasından kaynaklı sorunları (ki bu durumun epey bir getirileri de var) bir kenara koyarsak ben Almanya tercih ederdim. Aslında geçen sene benzer bir tercih yapmak durumunda kalmış birisi olarak Almanya’yı seçmiştim fakat eşimin eğitim durumundan ötürü Hollanda’ya yerleşmek durumundayız şu an.

Şöyle söyleyim Fransa’da 130 binlik küçük bir şehirde yaşadım. Herhangi bir insanla konuşmadan geçirdiğim bir sürü gün olmuştur. 6-7 gibi tüm marketler, mağazalar kapanıyor sokaklarda da kimseler kalmıyordu. Benzer bir duruma Hollanda’nın Venlo şehrinde ve İsviçre’nin Zürih hariç bir çok şehrinde de rastladım. Paris’te de sokaklar hiç hareketli değildi 9-10 gibi saatlerde. Aksine Düsseldorf her saat hareketliydi. Sadece şehir merkezi değil kenar mahallerinde bile büyük süpermarketler gece 12’ye kadar açıktı ve sabaha kadar toplu taşıma vardı. Hala da öyledir diye düşünüyorum. Fakat Düsseldorf’un Almanya’nın en büyük şehirlerinden birisi olduğunu unutmamak lazım.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
Budapeşte'ye aşığım. Gördüğüm şehirler arasında net en güzeliydi.
O yüzden Macaristan hayalimdir :(
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(31.05.20)
havadan para geldigi ve oturma izni vs gibi konseptlerin olmadigi bir utopyadan bahsetmiyorsak (yani budapeste falan...) ingiltere.

neden? cunku ingilizce biliyorum ve bu yuzden kulturel olarak gorece az izole olacagimi ve kariyer olanaklarimin gorece olarak genis olacagini dusunuyorum.

"sunlar bunlar tercih ediliyor, italya ispanya tercih edilmiyor" derken... kimsenin "tercih" ettigi yok ki. herkes gidebildigi yere gidiyor. ispanya italya zaten issizligin yuksek, ekonominin kotu oldugu yerler. bunun ustune dil bariyeri, calisma dilinin cogunlukla ingilizce olmamasi gibi seyleri ekle. haliyle turkiye'den birinin is bulup gitmesi zor.

onun haricinde avrupa'da yasamiyorum ve yasamayi dusunmuyorum zaten.
0
hot potato
(31.05.20)
"@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs."

@garavel: bürokrasi/kağıt kürek işleri biraz bunaltıyor insanı, ama gerekli belgeleri toparlayınca işlemler sorunsuz halloluyor.

dil problemi yaşanabilir, ilk geldiğimde işleri ingilizce halletmeye çalışmıştım. o zamanlar öğrenci olduğum ve baştaki işlemler hep yabancıların yaptığı şeyler olunca ingilizceyle yırttık, eğer işyeri yabancı ağırlıklı bir şirket/üniversite/kurum ise ingilizce geçerli olur ama sağda solda milletle muhabbet etmek için temel düzeyde fransızca şart.

yaşanılan şehre göre yaşam kalitesi değişebiliyor. büyük ve tarihi şehirlerde mimari çok güzel. daha önce doğuda, almanya sınırına çok yakın ve tarihi önemi olan bir şehirdeydim. binaları incelemekten kendimi alamazdım. insanları güzeldi.

şu anda paris'in 30 km güneyinde bir şehirdeyim. aradaki fark o kadar açık ki. burası paris'teki yüksek kiralardan kaçmak için sonradan yapılmış bir şehir. paris istanbul'sa burası sakarya gibi bir yani. sosyal imkanlar biraz kısıtlı, ama trenle 45 dakikada paris'in göbeğine ulaşmak mümkün.

ben akademik ortamdayım, çalışma şartları çok güzel. haftalık 35 saat, 55 gün iznim var. izin süresine haftasonlarını dahil etmiyorlar, teknik olarak 77 gün oluyor yani. şirkette olsam da şartlar benzer olurdu herhalde. kuzenim de 15 senedir gıda mühendisi olarak fransa'da, onun demesine göre çok abuk bir şey yapmadığın sürece işten çıkarılma gibi bir durum söz konusu da olmuyormuş sanırım.

başka da aklıma bir şey gelmiyor. özellikle sormak istediğin bir şeyler olursa mesaj atarsın hocam.
0
chezidek
(31.05.20)
bence bu tarz ülkelerde sosyal yaşama girmek zor. türk olmamızdan dolayı bir ön yargı var. sosyal hayat benim için önemsiz, yaşam şartları daha önemli diye düşünüyorsanız. hollanda iyi seçim olur. ancak hafta içi her yer 6dan sonra kapanıyor, iskandinav yaşamına benzer sakin bir yaşam bizim gibi akdeniz insanına sıkıcı geliyor.(amsterdam hariç) kuzey fransa hoşuma gitmişti, kuzey italya da öyle. almanya da çok türk olması dezavantaj. hollanda da türk çok. beklentiye göre değişir.
0
mikahakkinen
(31.05.20)
İsvicre'de büyümüş ve İsviçre vatandaşı biri olarak gözüm kapalı İsviçre derim bu soruya. Diğer Avrupa ülkelerinde uzun uzadıya kalmadım hiç; tatillerde vs gittim ama benim için Avrupa ülkesinde yaşayacaksam o ülke İsviçre olur ve çoğu konuda diğer ülkelerden fersah fersah ilerdedir bence. Öyle ırkçılık, kimseyi sevmeme vs gibi durumlarla da bir kere bile karşılaşmadım; aksine fazla mozaik bir ulke. Ha düzeni, kuralları sonradan gelen insanlara zor geliyorsa bilemiyorum; aksine benim İsviçre'de en sevdiğim şey bu düzendir. Şu anda Türkiye'de bu konuda çok zorlanıyorum.

Bir de belki Londra; gittiğimde bayağı sevmiştim.
0
fraise
(31.05.20)
(2)

Polinom kalan bulma

curt
Su soru nasil cozulur arkadaslar? Sagolun.
Su soru nasil cozulur arkadaslar? Sagolun.
0
curt
(27.05.20)
Soru tam okunmuyor galiba
0
epistemic_regress
(28.05.20)
-7 olabilir

sketchtoy.com
0
dissendium
(28.05.20)
(9)

İngilizce dinleme

dissendium
İngilizcemi geliştirmek için neler dinleyebilirim? Doğal içerikler olursa daha güzel olur. Uzun süren ve konuların sürekli değiştiği radyo programları gibi.
İngilizcemi geliştirmek için neler dinleyebilirim? Doğal içerikler olursa daha güzel olur. Uzun süren ve konuların sürekli değiştiği radyo programları gibi.
0
dissendium
(26.05.20)
Bbc’nin dinleme metinleri var. Araştırırsan bulabilirsin. Ben şunu buldum hemen:

www.bbc.co.uk
0
cemallamec
(26.05.20)
@cemallamec, bunlar çok eski ve çok kısa. Bir tanesi 5 dakika sürüyor.
0
🌸dissendium
(26.05.20)
www.bbc.co.uk bu adreste güncel olanları var.
0
ozdek
(26.05.20)
BBC4 Radyo Programlarını dinleyebilirsiniz.
0
kaset
(26.05.20)
@ozdek, eğitim için hazırlanan değil de gerçek hayattan olan konuşmalar arıyorum.
0
🌸dissendium
(26.05.20)
youtube'da içerik takip edebilirsin. teknolojiye merakın varsa mesela unbox therapy, hayvanlarla ilgili animal planet, komedi olarak trevor noah, bilim-felsefe olarak kurgesagt in a nutshell vs.
0
puslukitalaratlasi
(26.05.20)
@dissendium
oradaki linki incelerseniz bbc'nin diğer yayınlarına da geçiş yapabilirsiniz. bbc radyoları gibi mesela. ama hepsinin yayını ülke dışına açık mı bilmiyorum.

bu arada önyargılı davranmayın verdiğim link güncel olayları ele alıyor. eğer native seviyesinde dinleme ve anlamanız yoksa bu sizin için faydalı olacaktır.

yoksa gündelik radyo dinliyorum misal ama hala çoğunu anlamıyorum. özellikle politika. allahtan boris var da bbc ingilizcesiyle ortamı şenlendiriyor. canım benim.
0
ozdek
(26.05.20)
Spotfy da güzel podcastler var ilgine göre. Ben erkek olduğum halde lena durnham ın kadınlarla ilgili podcastini beğeniyorum çünkü temposu harika. Başlıklardan ilgine göre seçip bakabilirsin. Bazıları çok sıkıcı ama arada iyileri geliyor.
Rhetorical speeches var ayrıca.
0
sarcophagus
(26.05.20)
ne dinlersin bilmem ama mutlaka ilgin olan bir şeyi dinle. tüm konuşma boyunca algını yüksek tutarsın böylece. sevdiğin bir film falan yok mu mesela onların kamera arkası çekimlerini oyuncu röportajlarını galalarını vs izle. ben öyle yapıyordum bir ara
0
deranzo1
(26.05.20)
(18)

Türkler olarak neden hiçbir spor dalında başarımız yok?

garavel
Cidden merak ediyorum, aklıma ilk gelenler mesela futbol, basketbol ( hadi yine burda iyi takımlarımız var ama milli takım olarak bir şeyimiz yok) , f1. ya yanlış biliyorsam düzeltin bizim ülkede arabalar vs sevilir ama 1 tane f1’e pilot gönderip başarılı olan birisi var mı? Tenis, yüzme, olimpiyatl
Cidden merak ediyorum, aklıma ilk gelenler mesela futbol, basketbol ( hadi yine burda iyi takımlarımız var ama milli takım olarak bir şeyimiz yok) , f1. ya yanlış biliyorsam düzeltin bizim ülkede arabalar vs sevilir ama 1 tane f1’e pilot gönderip başarılı olan birisi var mı? Tenis, yüzme, olimpiyatlar vs. Şimdi illa ki örnek verenler olacaktır ama benim kastım mesela nadal gibi top class teniscimiz, sporcumuz yok. Bakıyorum İspanya’ya baskette müthiş başarılı, futbol desen zaten öyle, tour de france’da üst üste 3 şampiyonluk vs. Almanya ya da futbol müthiş, f1’e dünyanın en iyi pilotlarını yarıştırmış, dirk nowitkzki gibi bir adam dallas’ta nba’de şampiyonluk yaşamış vs. Brezilya futbol, f1 ( ilk aklıma gelenler bunlar ) Bi halter vardı mesela naim süleymanoğlu onu da bulgarlar yetiştirdi çocukluktan eğitti ekmeğini türkiye yedi, şuan yine halterde sıfırız adama üst düzey görev bile verilmedi.

Yani neredeyse her ülkenin öne çıktığı yerler var ama türkiyeden dünyada uzun süre başarılı olmuş kimse yok. Arda diyeceğim mesela tamam iyiydi ama 3-4 sene ortasaha olarak oynadı o kadar. Yeteneksiz miyiz yoksa eğitmeyi mi bilmiyoruz.
0
garavel
(18.05.20)
bu tabi ki ülkede spora verilen önemle alakalı bir şey bence. sporcu dediğin ufak yaştan yetişir ki başarılı olduğumuz branşlarda (güreş halter) hepsi ufak yaştan yetiştirilmeye başlanmış. ama bizde beden derslerinin bile saati azaltılıyor bir cacık işlemedikleri için. diğer ülkelerdeki gibi her çocuğu başarılı olabileceği branşa yöneltsek bu işi başarırız. sonuçta bizim nufusun yüzde onuna sahip ülkelerde bile ne sporcular çıkıyor.
0
carpenic
(18.05.20)
hem bireysel hem takım sporlarında profesyonellikten çok uzak ve duygusal sporcu yetiştiriyoruz. bu yüzden her dalda grafiğimiz çok dalgalı oluyor.
0
ben demistim zaten
(18.05.20)
@carpenic bende ondan bahsediyorum, balkan ülkeleri mesela inanılmaz basket kültürü var. sırbistan 7 milyon nüfusu var baskette çok iyi, yunanlar da öyle. novak djokovic yine sırp mesela. şaka gibi 80 milyonluk ülke ama hiçbir alanda o seviyede sporcumuz yok :)
0
🌸garavel
(18.05.20)
Hangi alanda başarımız var ki? Her şey pahalı. Bir hobimiz var mı? Enstrümanlar pahalı. %30 vergi daha gelecek. Kimse müzikle ilgilenemiyor. Spor yapayım dese insanlar doğru düzgün beslenemiyor. Kırmızı et 60 lira. Protein almadan sporcu mu olunur? Yazılımcı, start up çıkarsak desek teknolojik ürünler pahalı. Öğrenciler İngilizce öğrenemiyor. Ne çıkarıyoruz ki bu ülkede sporcu çıkaralım. En büyük takımlar bile avrupada rezil olup dönüyor. Hala gs nin 2000deki başarısının üzerine çıkılmadı. 20 yıl geçti.
0
black mamba
(18.05.20)
Kendi gözlemlerimi söyleyeyim. Çocukların belli bir yaşa kadar aileleri tarafından spor salonuna düzenli olarak götürülmesi gerekiyor. Ben antrenmana gittiğim zaman yaklaşık 3 saatim gidiyordu. 30 dakika gidiş, 1 saat antrenman, 30 dakika dönüş, 30 dakika temizlik. Çocukları bu süre boyunca takip etmek gerekiyor. Aileler çocukları bekliyor. Bu da anne ya da baba için antrenman günlerinde 3 saati ayırmak demek. Anne ya da baba çalışıyorsa bunu yapmak çok zor. Eğitim sistemimizde ödev denen bir şey olduğu için çocuklar derslerine daha fazla zaman ayırma eğilimindeler. Kendilerini bekleyen onlarca sınav var.

Kısaca ailelerin çocukları yönlendirmesi, zaman ayırması, özen göstermesi, okul ve spor dengesinin iyi kurulması, yaşanılan şehrin spor olanakları, iyi ve yeterli sayıda antrenörlerin olması etkili.
0
dissendium
(18.05.20)
spor ciddi emek isteyen bir olay. benim diyen aile bunu başaramıyor.

ben kızımı 3 sene haftada 3 gün günde 2 saat sürekli bir sporu yapması için götürdüm. hocaları sevdi, sporu da sevdi. yeteneği de varmış. ilk birinciliğini ilk yarışında aldı ve türkiye'de ikinci istanbul'da birinci oldu. ikinci sene yine türkiye ikincisi oldu. üçüncü sene takım olarak üçüncülüğü aldılar. bireyselde yaşının en küçüğü olmasına rağmen 4. oldu. (yani 11-12-13 yaş yarışabiliyorsa bizimki 11 yıl 0 aylık olarak katıldı-13 yaş 11 aylık olanlar işi götürdü tabi)

yani bu sporda bizden daha fazla emek harcayıp çok iyi yere gelecek olan çocuklarla tanıştım. bir tanesi çok ünlü hatta. babası da antrenör tabi.

o yüzden yetenek ve emek bir araya gelince oluyor olmuyor değil. sıkıntı bu emeği verebilecek kaç kişi tanıyorsunuz? ne yazık ki 3 senede çok gözlemledim en fazla 1 sene çekiyor insanlar. biz yaz tatiline bile gidemedik yarışma yüzünden..
0
ozdek
(18.05.20)
Güreş var, Hamza Yerlikaya Taha Akgül var birçok olimpiyat şampiyonu var. Totalde güreş de 39 olimpiyat şampiyonumuz var.

Avrupa ve dünya şampiyonları fazlasıyla var rıza Kayaalp gibi.

Halter bir rüzgardı devamı gelmedi ama güreş için ciddi altyapımız var.

Malesef ülkemizde spor ile meşgul olmak çocuklar gençler için ciddi mesele. Çocuk okul sınav test dershane üniversite sınav arasında spora önem veremiyor. Hepimizin en güzel yolları dershane sınav stresi ile geçmedi mi? Sorun bu
0
Fritz-X
(18.05.20)
Diğer arkadaşların söylediklerine ek olarak. Biz Türklerin duygusal olup eleştiriye tahammülü olmaması. Advocaat'ın geçen bir söyleşisi paylaşılmıştı. Hatta debe'ye girmişti. Orada söylüyordu adam. Türk halkı olumsuz şeylere dayanamıyor sonuçları ağır oluyor diye.
0
komando kani var bende
(18.05.20)
bu soruyu ben de çok soruyorum. 2012'de de 2016da da nedensiz çok ümitlenmiştim bu sefer parlarız belki diye ama olmadı olmuyor. ömrü hayatım şu 80 milyonluk ülkede olimpiyat görmeden geçecek galiba.

bana göre şöyle şeyler sebep olabilir:

1. yeteneğin ve bazı fiziksel özelliklerin rolünü abartıyor "star ışığı" arıyoruz, azimle çalışan bize göre düz bir sporcuya hakettiği değeri vermiyoruz, o çocuk star olabilecekken kırılıyor. onun kolu 3 cm uzun, bunun refleksleri yay gibi diye gerçek başarıyı getirecek olan çalışmayı, sıkı fundamental eğitimi azımsıyoruz.

2. yakın çevrede hep çok fazla dikkat dağıtıcı etmen (eğlence, drama, entrika trajedi) var ve biz de çok şükür buna yenilerini eklemekte başarılıyız.

3. başarısızlıkta da başarıda da gerçek sorunlarla yüzleşmekten kaçıyoruz sistematik, yapısal çözümler yerine hep o günkü basit talihsizliklere odaklanıyoruz. bir tür toplu safsata, histeri durumu. eğitimsizlikten veya edinilmiş yanlış tecrübelerden ötürü objektif düşünememe, sanırım doğu toplumlarının genelinde var bu durum.


ama basketbolda milli takım bazında 163 ülke arasında onbeşinciyiz. Kuzey Avrupa ülkeleri, Almanya vb gerilerde. www.fiba.basketball elbette daha iyi olabilir ama bu bir şeyleri doğru yaptığımız bir branş. diğer bazı branşlarda da (yüzme, jimnastik vb) 2010 ve sonrası doğumlulardan ümitliyim ben. metodolojiyi bilen, yurtdışı örnekleriyle kendini yetiştiren eğitmenlerle daha sık karşılaşıyorum. en azından eğitim verecek tesisleri ve tavsiyelere kulak asacak ana babaları daha kolay bulabildiklerini düşünüyorum... zaman gösterecek tabi.
0
engelbert humperdinck
(19.05.20)
Kendimizi geliştirme alışkanlığımız yok. Verilen şey neyse o. Üstüne koyma, devamını getirmekte çok büyük problemimiz var. Futbolcu olsun, basketçi olsun ya da başka sektörde bir noktaya kadar gelip, ötesine geçmeye gerek duymuyor. O noktada genelde vasatlığın bir basamak ötesi oluyor.

Babam Güldür Güldür'ü izliyor. Bir skeçte İngilizce konuşma geçiyor. Ali Sunal, bunun devamını getirmesini talep ediyor oyuncundan. Oyuncuda diyor ki; İngilizcem bu kadar, dahası yok. Zahmet edip, birkaç kelime cümle öğrenmeye tenezzül etmemiş.
0
put it in your appropriate place
(19.05.20)
uzun yillar basketbol oynadim, oglum 7 yasinda lisansli oynamaya başladi 9 yildir lisansli oynuyor, diger oglum 5 yildir banvitin altyapisinda oynuyor.

basketbol icin konusmak gerekirse (diger tüm sporlar icin de gecerli) altyapiya maddi kaynak ayirmiyor hicbir takim ve altyapi kültürü ne takimlarda ne ailelerde var. osuruktan takimda koçluk yapan yeni yetme antrenör kendini obradovic saniyor, 10 yasinda oyuncusuna ana avrak küfreden mi ararsin, oyun board'ini oyuncusunun kafasinda parcalayan mi ararsin, antrenörler ne oyuncu psikolojisinden ne de fizyolojisinden anliyor. teknik bilgi zaten sıfır. velilerin her birisi cocugunun birinci ligde oynayacak kapasitede oldugunu düsünüyor, bir kismi evde yaramazlik yapmasin ben ugrasmayayim diye kulübe oradan satranc kursuna oradan drama kursuna taşıyor cocugu. mac sırasında sayi atamayan 9 yasindaki cocuguna "gerizekali, bir sayi atamiyorsan siktir git oynama" diyen baba var. ilkokul cocuklarının oynadigi maçta veliler birbirine giriyor, hakeme sataşmıyor diye antrenöre bagiriyor tribündekiler. maçtan cikarken rakip takimin oyuncusu ufacik cocuga "nasıl koyduk" diyen yetiskinler var. kimsenin spor ahlakindan, sporcunun bedensel ve ruhsal ihtiyaçlarından haberi yok umurmsamiyorlar, herkes her macta en kazanan olmak istiyor, cocuklarını ona göre güdülüyor, bir sporcunun yetismesinin en önce sabir ışı oldugunu görmezden geliyor.

izmirde 100'den fazla altyaş grubu basketbol takimi var, bunlar icinde banvit -simdi teksüt oldu- ve belki bir iki takim -belediye destekli bornova, bergama, urla belediyesi mesela- altyapiya dikkat ediyor (bu belediye takimlari da ne yazik ki garibanliktan ve oyuncu havuzlarının darligindan başarılı olamıyor), oyuncu yetistirmeye calisiyor. digerleri oyuncudan aldigi para ve özel ders parasi ile yolunu bulma derdinde, basketboldan kazandıgını basketbola yatiran kimseyi görmedim ben.

böyle bir kültürde bir bok olmaz.
0
proteus
(19.05.20)
Genelde takım sporlarından söz edilmiş ama bireysel sporlarda da çok kötüyüz. Ufak tefek ülkelerden bile x sporunu domine eden adam varken bizde yok. Yani ispanyanın hem basketinin hem futbolunun dünya çapında şampiyonluk yaşaması anormal geliyor iki katıyız ya, tenis desen yine en iyiler onda.

Şimdi baktım Marc Marquez diye bir adam var mesela İspanyol sekiz kere grand prix şampiyonu olmuş adam. Kenan sofuoğlu diyolardı bi ara adam 3. lig şampiyonuymuş. Yine triatlon falan. Liste uzar gider, hiçbir yerde yokuz ya :)

Ya mesela fildişi sahilinden bile dünya çapında topçular çıktı, drogba, pepe vs. Senegal = sadio mane , mısır = salah. Yok abi türklerin bu derece top class hiçbir alanda hiçbir sporcusu yok. Senegal, mısır çok mu iyi? Örnekler uzar gider ya..
0
🌸garavel
(19.05.20)
okçuluk mu kaldı abi :) motosiklette kim var saydığım gibi top class?
0
🌸garavel
(19.05.20)
@garavel

hocam ispanya örneğinden konuşayım, valencia'da şehrin içinden geçen eski geniş bir nehir yatağı var, yedi kilometre uzunluğunda hayranlık verici bir park.

valencia.for91days.com

sabah burada koşmak, bisiklete binmek, köpeğini gezdirmek, hiçbir şey yapamasa yürüyüş yaparken oradaki sahalarda rugby, futbol oynayanları izlemek istemeyen herhalde ya ölmüştür ya inceden o yola girmiştir. şehrin yarısı sabah yarısı akşam buralarda. insanlar sporu yaşamın bir parçası olarak gördükleri için zaman ayırmakta zorluk çekmiyorlar, sabah akşam rutini olsun diye değil doğallıkla ve severek bunu yapıyorlar, yaptıkları için iyi hissediyorlar, gelişim de zorlama değil nesilden nesile doğal yollarla oluyor, çevredeki çoğu kişi spora saygı duyan kişiler olunca çocuklar da ben profesyonel olmak istiyorum dediğinde doğru yönlendirilebiliyor. içinde yaşadığımız şehirlerin, ortamın, spora bakış açısı ve kültürünün da insana bir şeyleri çocukluktan itibaren aşılıyor olması gerekir.
0
engelbert humperdinck
(19.05.20)
Küçüklüğümden beri çevrem nedeniyle sporun içerinde sürekli bulunduğumdan gözlemlerim;

Öncelikle spor kültürü diye bir şey yok. Spor hala bizde boş vakit öldürülen bir şey olarak görünüyor ve aman ne yapacağım, başka bir işim mi yok, ben zaten taş gibiyim anlayışı var. Bu mantık değişmedikçe ne yaparsan yap olmuyor.

Ülkemizde sporun maddi getirisi olmadığından insanlar çocuklarının spor yapmasını belirli bir yerden sonra; sen sporunu yap ama okulunu da ihmal etme, iyi bir yeri kazan orada devam edersin diyerek destekliyor. (Bu seçim zamanında önüme geldi.)

Sporu özellikle de amatör takımlar ve branşlarda en büyük destekci hala devlet bugün devlet çekilse çoğu branş kapanma noktasına gelir.(belediye, il özel idare, vb kulüpleri)

Yukarıda belirtildiği gibi yoğun bir çaba, disiplin, maddiyat gerektiriyor.
0
murtiii
(19.05.20)
Disiplin eksiği ve imkan darlığı adam 12 saat jimlastik mi çalışsın evine ekmek mi götürsün
0
basond
(19.05.20)
Tek cümlelik cevap;
Liyakata önem verilmemesi.
0
Mirket
(19.05.20)
alt yapımızın olmaması. hollandaya gittiğimde bunu gördüm. eindhoven şehrinde ki nüfusu 200 binli bir şehir, şehirde her yerin çim beton toprak futbol sahası olduğunu gördüm. yani insanları küçük yaştan itibaren spora başlatmak lazım. dershaneye değil özel derslere değil. altyapı her şeydir.
0
mikahakkinen
(19.05.20)
(3)

İspanyolca öğrenmek

dissendium
İngilizceden sonra ikinci yabancı dil olarak Almanca öğrenmek istemiştim. Başlangıç seviyesinde öğrendim ama bu dili sevmediğim için devam etmek istemiyorum. Mühendis olduğum için öğrendiğim dilin biraz da olsa işime yaramasını, iş için şansımı artırmasını istiyorum. İspanyolca ilgimi çekiyor. İspan
İngilizceden sonra ikinci yabancı dil olarak Almanca öğrenmek istemiştim. Başlangıç seviyesinde öğrendim ama bu dili sevmediğim için devam etmek istemiyorum. Mühendis olduğum için öğrendiğim dilin biraz da olsa işime yaramasını, iş için şansımı artırmasını istiyorum. İspanyolca ilgimi çekiyor. İspanyolca öğrenmem mantıklı mı? İspanyolca bilen arkadaşlar İspanyolca bilmenin faydasını görüyorlar mı?
0
dissendium
(05.04.20)
birileri sen mühendissin almanca öğren demeden yetişeyim.

dili ne amaçla öğreniyorsunuz?
belki lazım olur falan demek saçma.
isp. dünyada en çok konuşulan diller arasında. ama atıyorum yarın öbür gün almanyaya göç edeceksen şimdiden almancaya yüklen.
yok yavaş yavaş öğreneyim konuşmak için öğreneceğim dersen ispanyolca, italyanca iyidir mesela.

sırf fayda, yatırım vs düşünüyorsan çince diyorum.
0
rewlack
(05.04.20)
@rewlack, soruda dediğim gibi, Almanca öğrenmeye zaten başlamıştım, sıfır değilim ama öğrenmeye devam edecek kadar sevmiyorum. Benim amacım sadece iş ya da gereklilik için öğrenmek değil kesinlikle. Temelde kültür yatıyor. İkinci bir yabancı dil bilmek, o dili okuyup anlayabilmek istiyorum. İtalyancayı düşünmüştüm ama çok yaygın bir dil olmadığı için ona hiç başlamadım. Çince de ilgimi çeken bir dil değil.
0
🌸dissendium
(05.04.20)
tabii ki. cok rahat ögrenebilirsiniz ispanyolcayi. isinize niye yaramasin dünyanin yarisi ispanyolca konusuyor. bence cok rahat ögrenilir. ögrenemeyen varsa bence iyi calismamistir.
0
duygusuzromantik
(08.04.20)
(5)

şu ingilizce sorusunu anlatabilecek var mı

egokalp
zıtlık olduğundan C şıkkı olması gerekmez mi, cevap anahtarında A diyor?
zıtlık olduğundan C şıkkı olması gerekmez mi, cevap anahtarında A diyor?
0
egokalp
(16.03.20)
Although olmasi icin "olmasina ragmen" anlami olmasi lazim. mesela "Although I didn't have enough money, I went to Europe for travelling".

Verdigin cumlede "oyleyken boyle" anlami oldugu icin while kullanilmasi daha dogru.
0
crucio
(17.03.20)
Geçmişle bugün karşılaştırılıyor. Geçmişte ... yapılırken bugün ... yapılıyor şeklinde düşünürsek while anlamlı oluyor.
0
dissendium
(17.03.20)
Kıyaslama anlamı olduğu için "whereas" benzeri bir kullanım var burada, zaman belirteci değil.

Edit: Burada ''although'' hiçbir şekilde kullanılamaz, yanlış bilgi vermeyin insanlara yahu. Zaten ''while'' ve ''although'' neredeyse aynı şey falan da değil, bambaşka anlama ve kullanıma sahip iki kelime bunlar.

Şurada bebeğe anlatır gibi anlatmışlar. Bakınız, baktırınız efenim: ell.stackexchange.com
0
whyamy
(17.03.20)
While=although zaten ya, aradaki ince farkı native ler bilmiyordur, ikisi de olur de bekleme yapma geç
0
speedy
(17.03.20)
kıyaslama olmadığı için A, yani iki birbirinden bağımsız durumdan bahsediyor. Çok bağlantı kuramadım iki cümle parçacığı arasında.
0
theconqueror
(17.03.20)
(2)

Derse motive olamama/ dikkat dağınıklığı

caletti
Arkadaşlar lütfen bişeyler önerin. %60 verimle ders çalışıyorum. Dikkatim çok çabuk dağılıyor ders çalışırken.Dünya kadar ders çalışmam lazım. Bir ilaç vs tavsiyeniz var mı? Antidepresan falan da kullanabilirim. Yan etkileri umrumda değil. Hali hazırda cipralex kullanıyorum bilginize.
Arkadaşlar lütfen bişeyler önerin. %60 verimle ders çalışıyorum. Dikkatim çok çabuk dağılıyor ders çalışırken.

Dünya kadar ders çalışmam lazım. Bir ilaç vs tavsiyeniz var mı? Antidepresan falan da kullanabilirim. Yan etkileri umrumda değil. Hali hazırda cipralex kullanıyorum bilginize.
0
caletti
(23.10.18)
Alkol alinca ben daha çok odaklanan biri oluyorum. Alın bir şarap yavaş yavaş yorulmadan içerek başlayın.
0
zxcd
(24.10.18)
Erken kalkmanızı öneririm. 07.00'de uyanıp 08.00'de çalışmaya başlayabilirsiniz. Daha işe yarar bir çözüm için dikkatinizi nelerin dağıttığını belirlemeniz gerekiyor.
0
dissendium
(24.10.18)
(11)

Satranç sorusu

kapitalist gerilla
Siyahlar oyunu neden bırakıyor, kurtulma şansı yok mu?https://m.youtube.com/watch?v=t7xWurYObek
Siyahlar oyunu neden bırakıyor, kurtulma şansı yok mu?

m.youtube.com
0
kapitalist gerilla
(20.10.18)
Yok.
0
lenin benim amcam olur
(20.10.18)
Nh6 ile mat olacak ve engelleme sansi yok
0
s0phiesw0rld
(20.10.18)
Şahın kaçabileceği bir yer yok. At h6 oynanırsa şah mat.
0
dissendium
(20.10.18)
Beyaz at şah çekerse kaçabileceği yer yok.
0
hebanon
(20.10.18)
Öyle diyorsunuz ama oyun sırası siyahta, siyah piyonu h6 sürerse yine de mat mı oluyor?
0
🌸kapitalist gerilla
(20.10.18)
sıra siyahta oyun bırakıldığı anda. at h6 oynayamayacak yani aslında şu an çünkü sıra onda değil. siyah piyon h6'ya gelse at da onu yese şahın h7'ye gelme şansı var. yani 2 hamlesi daha var da sonrasını görüp bırakmış olabilir, ben göremedim.
0
tepedeki psychedelic adam
(20.10.18)
Adam veziri son sütuna yerleştirdiğinde iş bitmişti zaten diğer adam taş azaltmak uğruna kısasa kısas taş verdi. Çok bile kastı.
0
perfectum
(20.10.18)
-siyah şahın solundaki piyonu ileri sürer,
-beyaz muhtemelen atı ile piyonu yer ve şah çeker,
-siyah piyondan boşalan yere şahı çeker
-beyazın sonrasında hem şah çekip hem veziri koruyabileceği bi durum söz konusu değil. beyaz hangi hamleyi yaparsa yapsın siyah veziri alır ve iki kale + vezir ile üstünlük sağlar ki yüksek ihtimalle o durumda maçı alır.
0
johnnie w lker
(20.10.18)
siyah düşünüyor:
piyonu sürersem vezirle şah çeker (e6), şah f8 yapsam h6'daki piyonu yer, tekrar şah çeker, sıra bana gelir ama sürem de bitmiş olur, hep kısıtlı süre yüzünden, neyse sonraki maça bakalım.
0
g7mor
(20.10.18)
arkadaşlar bu forumda da millet benden bile kötü satranç biliyormuş. :D
siyah h6 yaparsa beyaz Ne7 yapar ve kaleyi yer ve hem pozisyon üstünlüğünden hem de taş üstünlüğünden beyaz yener. sadece mata odaklanmamak lazım bu durumlarda.
0
s0phiesw0rld
(20.10.18)
herkes saçma sapan yorumlar yapmış. Nh6 zaten mat olur. siyah h6 ile sadece oyunu uzatmış olurdu. GM'ler arasında bu tür konumlarda terk etmek hem erdem hem de saygı göstergesidir. Carlsen Morozevich'in üst düzey bir GM olduğunu biliyor ve bu yüzden terk etmiş.
0
ending credits
(20.10.18)
(4)

İngilizce Kelime Ezber Sorunsalı

yansima
Arkadaşlar geçen ay İngilizce kursuna başladım. Hoca ezberlememiz için bize 1000 kelimelik bir liste verdi. Bildiğim basit kelimeler de var ama bilmediğim, ilk kez karşılaştığım kelimeler de. Neyse şimdi bu kelimeleri elime alıp öylece okuya okuya ezberlemek çok zor ve sıkıcı geliyor. Ayrıca ben ezb
Arkadaşlar geçen ay İngilizce kursuna başladım. Hoca ezberlememiz için bize 1000 kelimelik bir liste verdi. Bildiğim basit kelimeler de var ama bilmediğim, ilk kez karşılaştığım kelimeler de. Neyse şimdi bu kelimeleri elime alıp öylece okuya okuya ezberlemek çok zor ve sıkıcı geliyor. Ayrıca ben ezberledim zannederken beyin kısa süreli belleğe kaydediyor ama uzun süreli belleğe geçiş olmuyor maalesef. Bu kelime ezberlemenin daha kolay yolu yok mu? Ya da bana belirlediğim kelimeleri ezberletecek bir telefon uygulaması vs.? Yardımlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
0
yansima
(14.10.18)
Ezberlemeyin. Bir kelimenin birden fazla çevirisi oluyor genelde. Her bir çeviri için örnek cümleler bulun.
0
dissendium
(14.10.18)
@dissendium haklısınız ama onun için güzel bir zamana ihtiyacım var. Bende de o yok işte. :/
0
🌸yansima
(14.10.18)
O kelimelerin geçtiği cümleleri elle yazmak faydalı olabilir. Kaldı ki bildiklerini elersen muhtemelen çok fazla kelime kalmaz.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.10.18)
Anki uygulamasıyla flashcard hazırlayabilirsiniz.

apps.ankiweb.net
0
einsteinin kedisi
(14.10.18)
(7)

Ben Nasıl Büyük Adam Olucam

denek hayatım
///\\\DİKKAT UZUN YAZI///\\\Çok yakında 27 olacağım ve mezun olduğumdan bu yana yani yaklaşık 2 yıldır işsizim. Uludağ uluslararası ilişkilerden 3.4 gibi bir ortalama ile mezun oldum. Öncesinde bıraktığım hukuk var, ona afla geri döndüm yani en azından bürokratik kısmını halletim ve kağıt üzerinde ö
///\\\DİKKAT UZUN YAZI///\\\

Çok yakında 27 olacağım ve mezun olduğumdan bu yana yani yaklaşık 2 yıldır işsizim. Uludağ uluslararası ilişkilerden 3.4 gibi bir ortalama ile mezun oldum. Öncesinde bıraktığım hukuk var, ona afla geri döndüm yani en azından bürokratik kısmını halletim ve kağıt üzerinde öğrenciyim. Ancak şu an İstanbul'a taşınacak ve öğrencilik yapacak durumum yok.

Mezuniyetimin öncesinde ve sonrasında pek de gelecek vaat etmeyen ve mutlu olmadığım işlerde çalıştım. Garsonluktan düz ameleliğe oradan dolmuş taksiciliğe uzanan geniş ama hiçbir anlamı olmayan iş geçmişi, hatta resmiyette yoklar bile. Hukuk kazanmışsın bırakmışsın işsizlik garantili bir bölüme geçmişsin, rahat mı battı da yaptın bu çılgınlığı diyecekler olacaktır. Ona sebep olan şeyi kısaca anlatayım. Bir kaza geçirdik yanımdaki arkadaşım ve sevgilim öldü ben de zaten çok alışamadığım şehri ve bölümü bırakmak durumunda kaldım.

Kaza öncesi, ölen arkadaşım ve başka bir arkadaşımla internet işleriyle uğraşıyorduk. Ufak tefek siteler, sosyal medya hesapları, sayfaları vs. Çılgın paralar kazanmıyorduk ya da üzerine kariyer inşa edebileceğimiz işler değildi bunlar ama işte bir üniversite öğrencisini döndürüyordu şöyle böyle. Kaza sonrası ben tamamen çekildim bunlardan.

Şehir ve bölüm değişikliği sonrası sadece derslere gidip geldim. Bir süre sonra hem maddi sıkıntıya düşmem hem de bir takım uzman ve yakın çevre tavsiyesiyle iş aramaya başladım. Önce okul bir şey ayarlar mı diye kovaladım, olmadı. Sonra iyi kötü bir gelecek vadedebilecek yerlere baktım ama pek bana uygun bir şey yoktu. Açıkçası bu benim ne aradığımı bilmemem ile mi alakalı yoksa denk geldiğim her ilanda benimle çok alakasız bölümleri aradıklarından mı bilmiyorum. Bir yeden başlamak lazım dedim ve garsonluktan saçma sapan bir maceraya başladım. Olası daha iyi part time iş, staj vs. fırsatlarını kovalıyordum bir yandan ama olmadı bir türlü. Bir süre sonra da sanırım umutsuzluğa yenik düşüp takip etmeyi bıraktım.

///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADA BIRAKIP SON BÖLÜMLERE DOĞRU ATLAYABİLİR///\\\

Aslında aklımda hep akademik olmak vardı. Bu, bir zamanlar benim için ıslak ve renkli bir rüya gibiydi. Ancak zamanla bu hayalimden vazgeçtim büyük ölçüde. Yani evet halen bir akademik tatminsizlik, üniversiteden beklediğini bulamama durumu var ancak bir kariyer olarak akademisyenlik şu an için ülke şartlarını da düşününce çok hedefim değil. Mezuniyetim yaklaşırken bu vasıfsız işçilik olayı artık inanılmaz yıpratıcı bir duruma dönüşmüştü benim için. Belki iletişim yeteneklerim falan gelişir, iki insan tanırım vs diye itildiğim süreçten insan sevmeme duygumu pekiştirerek çıktım. Sonrasında da mezun oldum.

Akademik olma hayalim iyice ölmeden yüksek lisans yapayım dedim ama tek haneli netlerle öğrenci olan bölümlerin hocalarına beğendiremedim kendimi. Askere gideyim bari o zaman dedim, sağlık sorunu çıktı, gidemedim. Ben böyle boşlukta süzülürken herkes yolunu tutmaya başladı. Kimi önümüzdeki yaz kocası olacak hocasının üniversitesinde akademik kariyere atıldı. Bilgisayarı açsa kapatamayan kapatsa açamayanlar it işi buldu. İki gün önce Adwords duysa anama mı küfrediyon diye mevzu çıkaracaklar online marketing specialist oldu. Kiminin halasının komşusunun görümcesi tanıyordu birilerini öyle oldu, kiminin dayısı işe girdiği şirketin en büyük 3-5 müşterisinden biriydi öyle oldu.

Mezuniyet sonrası iş arama sürecinde ilanlarına bakıyorum ve kafamda hiçbir şey canlanmıyordu, halen de canlanmıyor. Yani nasıl oluyor da hem yeni mezun ya da giriş seviyesi diye bahsedilen işte 2-3 yıllık deneyim isteniyor kafamda oturmuyor. Ya da yazmışlar işte iyi derece İngilizce ve Office bilgisi. Bu benim kafamda hiçbir şeye denk gelmiyor. Nedir şimdi iyi derece Office bilgisi? Tatsuo Horiuchi olmamız mı lazım yoksa vlookup nedir bilsek, kullanabilsek yeterli mi bilmiyorum. İngilizce de aynı şekilde. Nedir iyi İngilizce, Baltimore mapushanesine düşsek sıkıntı yaşatmayacak seviye mi yoksa ne bileyim bir üniversitenin hazırlığını geçirtecek seviye mi nedir?

Hangi arkadaşımı arasam iş yok. Amah hp başka yerlerde olduğuna dair duyumları var. Bankacıyı arıyorum abi biz eleman çıkartıyoruz zaten ama sapcilar adam arıyor ve deli para kazanıyorlar ona bak sen diyor. Sapciyi arıyorum abi lanet olsun bulaşma bu işe, zaten düzgün ilan yok ama reklamcılar eleman arıyor çok çılgın para kazanıyorlar hem de diyor. Herkes eleman arıyor ama aslında kimse aramıyor. Böyle böyle oradan oraya sekiyorum.

Biraz köylü biraz memur bir aileden geliyorum. Onlara göre memleketteki birkaç büyük şirketten birinde kritik elemanlarından biri olmayacaksam zabıta falan olmam çok daha iyi çünkü sigortası falan var, maaşı sekmiyor falan öyle yani. İşsizliğin üstüne bir de başka bir ailevi olay eklendi ve kendimi daha önce birkaç yüz km yaklaşmaktan başka bir ilişkimin olmadığı bir Anadolu şehrinde kpss hazırlanmaya çalışırken buldum.

Saçma sapan bir haldeyken –kazadan önce ortağım olan- arkadaşım aradı. Askerlik ardından da evlilik işlerine gireceğini anlattı ve elindeki internet işleriyle ilgilenip ilgilenemeyeceğimi sordu. Süreç sonuna kadar işleri ayakta tutsam yeterdi, kazanç olursa da bana kalacaktı. Kabul ettim ben de zaten boşlukta süzülüyordum. Biraz internet işleri biraz kpss darken bir yıldan fazla bir süre geçti bu bilmediğim Anadolu şehrinde. Ben belki bakkala gitmeleri falan saymazsak 4-5 kere evden çıktım. Kafamda sürekli şimdi hava almaya bile çıksam olur da susarsam bakkaldan bir su alsam yok yere 1 lira zarardayım diye hesaplara girişiyordum. Masraf olur diye –biraz da kendime güvenmediğimden- yds, teofl vs bile bakmadım. Toefl olmuş 185$ nereye kasıyorum. Bu arada arkadaşın sitelerden, facebook işlerinden falan para geliyordu yalan söylemeyeyim ama yarını belli olmayan benim için her kuruş değerliydi.

Kpss sürecinde anladım ki ben kazanamayacağım sınava hazırlanmışım. Puan anlamında değil bu dediğim orada çok sıkıntım yok. Ancak görüyorsunuz ki sizin gibi milyonlar var ve “Bu kadroya kim başvuracak da referanslar yarışacak ya o kadar da değil.” diyorsun adamlar bakan, danışman referanslarıyla geliyor. Bu süreçten geçmiş arkadaşlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır sanıyorum.

Şu an halen arkadaşımın emanet ettiği işlerle ilgileniyorum, onlardan gelen parayla yaşamaya çalışıyorum. Ancak bu çok uzun sürmez. Yakında devrederim tekrar işleri kendisine. Birikmiş paramla, aile desteğiyle ne kadar sürer bu düzen bilmiyorum, bu enflasyon olmasa belki 8-9 ay daha götürürüm diyordum ama şimdi 6 ay götürmem bile mucize olur gibi.

Ailem de şu kurumun ilanı varmış, şu sınav varmış diye darlıyor. Elbette kötü niyetle yaptıkları düşünmüyorum bunu ama artık benim için inanılmaz yıpratıcı olmaya başladı. En son işte idari hakimlik sınavı dedikodusu çıktı. Arıyorlar kitapları aldın mı, ilan çıktı mı bulamadık vs diye. Her gün olmasa da 2-3 güne bir benzer muhabbetler. Ama anlatamıyorum sanırım onlara kendimi. Kazanamayacağım bir sınava hazırlanmanın maddi manevi yükünü. Olsun sen puanını al mülakatta elenirsen onların ayıbı olsun bu falan diyorlar. Onların ayıbı olsun da giren bana girecek. Korsanın korsanı kitapları da alsam yol parası, sınav parası darken en az 500 belki 600 lira gidecek. Halen optik form görmenin, test çözmenin, işsizliğin etkilerden bahsetmiyorum bile.

Rahat bırakın desem iki gün bırakacaklar üçüncü gün “e sen hâlâ iş bulamadın, bak özel sektör de ölü, hem sen n’apıcan özelde” muhabbetleri başlayacak, yüksek lisans kovalarken oldu bunlar zira.

///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADAN DEVAM EDEBİLİR///\\\

Ancak ben mesleğimi yapabilmek için tek bir dile, coğrafyaya, devletle bağlı kalmak istemiyorum. Tam şu an “aha biri daha türkiye'den siktir olup gitmek geyiği yapacak” diye düşünüyorsunuz, farkındayım ancak öyle değil. Buradan kalıcı olarak siktir olup gitmek gibi bir gayem yok. Böyle bir iş yapmak istiyorum zira yıllarca çok kısıtlı bir komünite ile iletişim kurmak istemiyorum. Uluslararası bir karşılığı olsun yaptığım işin istiyorum. Diğer sebepse bir şekilde işimi kullanıp kısa süreli de olsa yurtdışına çıkabilirsem bunun döndüğümde halen bu memlekette bir çeşit kariyer boost etkisinin olması. Belki 15-20 yıl önceki gibi değil evet ancak halen gördüğüm kadarıyla kamu ya da özel bir şekilde yurtdışında iş yapmış insan daha kıymetli.

Emanet sitelerle ilgilenirken github, producthunt trendlerine bakmanın, terminal veya ide ekranlarını görmenin beni çok daha mutlu ettiğini fark ettim. Yaklaşık 16 yıldır bilgisayar-internet kullanıcısı olmama rağmen meraklı bir bilgisayar kullanıcısı olmanın çok ötesine geçemedim. Çok kısıtlı da olsa mysql, javascript, php, css, python biraz da algoritma ve network bilgim var. Ancak hepsi bu. Zaten hiçbir zaman linus torvalds bi’ dennis ritchie olmak gibi hayalim olmadı. Bu noktada bilişim ile daha yakın temas halinde olacak bir iş benim aradığım iş olabilir diye düşündüm. Muhtemelen bundan doğan bir algıda seçicilik ile de bir süredir hep böyle ilanlar görüyorum. Ancak aranan şeylere çok uzağım. En basitinden ne mühendislik çıkışlıyım ne matematik ne yönetim bilişim sistemleri. Tekrar sınava hazırlanıp bilgisayar mühendisliği ya da yönetim bilişim sistemleri programına yerleşmek ve oradan yüksek lisansa ilerlemek seçeneğini de düşündüm. Ancak bu sürecin yüksek lisans içermese bile benim için çok uzun ve sürdürülemez olduğuna kanaat getirdim. O zaman sadece yüksek lisans yapayım yönetim bilişim sistemleri gibi bir alanda dedim. Ancak programların geçmiş dönem Kabul listelerine baktığımda başvuru yapanların ve kabul alanların neredeyse tamamı mühendislik çıkışlı. Azınlıktaki mühendislik çıkışlı olmayanlar ise aynı üniversitenin farklı bölümlerinden mezun.

Acaba diyorum son paramla Userspots, UXServices, Barikat akademi kurslarına falan mı gitsem? Biliyorum bunlar birbiriyle alakasız işler ama durumum da ortada. Yoksa udemy falan mı kasıp ilerlemeye çalışsam? Öyle yapsam bile bunu nasıl sunacağım konusunda fikrim yok. Yoksa İngilizce sorunumu çözüp yurtdışında yarı burslu/burslu yüksek lisans mı kovalasam? Türkiye’de yüksek lisans yapmak istesem nasıl yapacağım bilmiyorum. Ne kendi mezun olduğum alanda ne üniversitede yapmak istemiyorum. Herkesin uluslararası ilişkiler uzmanı olduğu memlekette aynı insanlardan biraz daha can sıkıcı dersleri dinlemek mantıklı gelmiyor. Son çare gene kpss belasına bulaşacağım ancak bu süreçten nasıl çıkarım, çıkabilir miyim bilmiyorum.

Mini Manas Destanı’nı oluşturan dertlerimi okuduğunuz için teşekkürler.
0
denek hayatım
(10.10.18)
Abi okudum. Yardımcı olabilmek isterdim ama öyle bir şansım yok açıkçası. Sadece uplamak ve allah yardımcın olsun demek için yazıyorum.
0
the real brad pitt
(10.10.18)
Başın sağ olsun. Hukuku bitir bir şekilde.
0
dissendium
(10.10.18)
Eğer ailenin geçimi sana bağlı değilse canını sıkacak bir durum yok. Olaya şöyle bak, 27 yaşında bekar bir gençsin. Yani kendinden başkasına karşı sorumluluğun yok öncelikle. Bu demektir ki hangi mecraya atılırsan atıl başarısız olmaktan korkmana gerek yok. Yaşın genç daha merak etme. Kpss'yi memurluğu falan yapmak istemiyorsan yapma. istersen yurtdışına git sıfırdan başlamak garsonluk yap, istersen burda İnternet işi kovala, yeter ki ne yapamadığını değil ne yapacağını düşün yastığa kafanı koyduğunda.
0
chavezding
(10.10.18)
Ben de uluslararası ilişkiler okumak gibi bir mallık yaptım. Bölüm bir halta yaramıyor. Bankacı olacağım sanırım. Belki finans sektörüne geçebilirsiniz.
0
ovungec zeus
(10.10.18)
Yazar ol. Metaforlar çok iyi, bir roman yazabilirsin belki tutar.
0
perfectum
(11.10.18)
Hepsini okudum ve sana laflar hazırladım.

Yaşadığın zorluklarla elbette kıyaslanamaz ama ben de benzer bir süreçten geçiyorum. İyi bir üniversiteyi dereceyle bitirmeme rağmen sektör öldüğü için mezuniyetimden bu yana geçen 4 senede (yaş 27) garsonluktan, hostesliğe saçma sapan bir sürü iş yaptım. Ailem sürekli KPSS diye darlarken, ders çalışmaya bayılan bir inek olarak KPSS'yi duyunca bile artık neredeyse çarpıntım çıkacak.

1) KPSS'yi istemiyorsan salla. Ona çalışacağın vakitte bahsettiğin kurslar ve İngilizce eğitimi bence sana çok daha fazla şey katacaktır.
2) Hukuk bu, boru değil. O şansını elinden kaçırma ve mümkünse üniversitenin bulunduğu şehre gitmeye odaklan.
3) Bilgisayar bilgin ilerlememiş olabilir ama herkesten önce bu mevzulara ayıktığına göre diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyorum. Madem evden çıkmıyorsun, ücretsiz kurslarla Ekim'e kadar bilgisayar bilgini pekiştirebilirsin. (Ücretsiz kurs için bilgeis.net'i de öneririm.
4) Ben de yüksek lisans yapıyorum ama 2 sene önceye dönsem girmezdim bu işe. Benim bölümüm için ilan açılmıyor, açılsa bile akademinin durumu da malum. Açıkçası şu an sadece yük olarak görüyorum. Yine de yurt içi ve yurt dışı eğitimler için ab-ilan.com'u düzenli takip etmeni öneririm.

Şu an arkadaşının sana pasladığı iş neyse bütün freelancer sitelerinde üyelik aç ve ilan ver, daha fazla insana ve işe ulaş.
Güzel bir temelin, bol vaktin ve iyi-kötü bir gelirin var umutsuzluğa kapılacak bir durum yok. Bu sene dişini sık ve kendini geliştirmeye bak.
0
jacque
(13.05.19)
Başın sağolsun. Hukuk'u bitir. jacque'ı dinle.
0
komando kani var bende
(13.05.19)
(35)

burcunuz nedir ?

Leonardo~Da~Vinci
burçlara inanmam ben ancak bugün kafam takıldı bi bakayım dedim. kadın bir bir beni anlatıyor(titiz ve planlı değilim, kadın uyduruyor). böyle şey olur mu yahu? sizde de böyle oldu mu? bunu nasıl başarıyorlar ki? ben yine de inanmamaya devam edeceğim yoksa bilim çarpar beni. sizin burçlarınızı merak
burçlara inanmam ben ancak bugün kafam takıldı bi bakayım dedim. kadın bir bir beni anlatıyor(titiz ve planlı değilim, kadın uyduruyor). böyle şey olur mu yahu? sizde de böyle oldu mu? bunu nasıl başarıyorlar ki? ben yine de inanmamaya devam edeceğim yoksa bilim çarpar beni. sizin burçlarınızı merak ettim. rezan abla, sen neymişsin be!

(başak burcu erkeğiyim.)
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.09.18)
Valla ne yalan söyliim ben de bazen öyle düşünüyorum.

İkizler
0
Delay Fuze
(24.09.18)
Boğa
0
dissendium
(24.09.18)
'Cold reading' is a set of techniques used by mentalists, psychics, fortune-tellers, mediums, illusionists (readers), and scam artists to imply that the reader knows much more about the person than the reader actually does.

en.wikipedia.org

Barnum effect

The effect is a specific example of the so-called "acceptance phenomenon", which describes the general tendency of humans "to accept almost any bogus personality feedback". ... For example, while reading a horoscope, people actively seek a correspondence between its contents and their perception of their personality.

en.wikipedia.org


edit: Ayı burcuyum : )
0
idexo
(24.09.18)
Akrep

Ara ara bayağı sağlam tutuyor bende de o.O
0
helena
(24.09.18)
ikizler erkek
0
tabudeviren
(24.09.18)
Terazi
0
eazy
(24.09.18)
Terazi
0
rakicandir
(24.09.18)
cok sukur koc burcuyum.
0
bedbed
(24.09.18)
Burçlara inanmıyorum ama buradaki birçok kişinin işini kolaylaştırmak adına söyleyeyim; yay.
0
Bruce
(24.09.18)
İnanmayın, barnum etkisi yazmaya gelmiştim.
Benimki ise:
Kuyruğu var at değil kanadı var kuş değil.
karada bayılır suda ayılır.
0
Amaranta ursula
(24.09.18)
Boğa

İnsan nüfusunun 12'de 1'inin aynı özellikleri sırf doğum günleri yakın diye taşımasını beklemek bana çok mantıksız geliyor.
0
nundu
(24.09.18)
Ikizler
0
aquarium
(24.09.18)
Burcum yay fakat burçlara zerre kadar inancım yok.
0
ms brownstone
(24.09.18)
Koc burcuyum gunluk yorumlar falan degil de karekter ozelliklerinin uydugunu dusunuyorum.
0
ceann deas
(24.09.18)
balik erkeğiyim:))
0
lata
(24.09.18)
ikizler
0
bokmuhendisi
(24.09.18)
Yengeç.
0
kulagina kupe olsun
(24.09.18)
Senin gibi soyleyen ve cok iddaali konusan bir kizda denedim; oncelikle kesinlikle durust olacagina dair soz istedim. Sonra burcunun ozelliklerini bir bir okudum ona. Hemen hepsine vallaha dogru dedi. Tamamini okudum ve gercek durust cevap verip vermedigini tekrar sordum, evet dedi gercekten durust cevap verdim. Sonra ben de baska bir burcu okumus oldugumu itiraf ettik kendisine ve konu kilitlendi.

Ben: Ikizler.

Edit: he bir de su var, hicbir burcta olumsuz bir ozellikten bahsetmez kolay kolay. Herhangi bir burc bu burcun kadini gerizekali olur falan dedigini hic gormedim mesela. Yalanci olur dedigini falan. Uckagitci firsatci icten pazarlikci...
Olumlu seyleri hepimiz kendimize yakistiririz. Ikizler burcu zekidir dediigi zaman "tabi lan, ben zekiyim evet birebir tutuyor aslinda zekiyim ben" deriz.
0
stavro
(24.09.18)
başşşak erkek.
0
ya ben lan neyse
(24.09.18)
Terazi.

Dengesiz, kararsız, mükemmeliyetçi, estetiğe önem veren kişidir derler terazi için. bu 4'ü tutuyor. diğerlerini bilmem.
0
dont eat me
(24.09.18)
Yay
0
legolasin son oku
(24.09.18)
Aslan.
Aslan gerçekten benim, yüzde doksanbeş. Kalan yüzde beşlik kısmım ikizler, yükselen burcum.
0
megalomaniac
(24.09.18)
yılan. tısssss.

şaka ya şaka. kova.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.09.18)
tabii ki ikizler.
0
tepedeki psychedelic adam
(24.09.18)
tek burç çalışmaz normal burç yani güneş burcu sonra yükselen ve ay burcu bu 3'üne bakmak gerekir. koç akrep oğlak
0
kush
(24.09.18)
Kedi.
0
pike
(25.09.18)
Aslan
0
mysql34
(25.09.18)
Yay. Şükür ki yalnız değilim. Oranımız çok az çünkü :(
0
m e b
(25.09.18)
Aslan, yükselenim de yay galiba.
0
Lim5
(25.09.18)
yengeç ama yükselenim kova o yüzden bazen dolduruşa gelebiliyorum. Yengeç = ağlak bahsini hiç açmayınız rica edicem, değiliz.
0
saveur
(25.09.18)
ben yükseleni aslan olan bir boğayım, bu sene venüs boğalara yan dönüyor arkadaşlar, güneydoğu'dan gelen dik güneş ışınlarına dikkat edin, rica ediyorum.
0
Apocalypse
(25.09.18)
Yay
0
pati
(25.09.18)
Burcum akrep yukselenim de kova. Koru korune inanmiyorum ama temel ozellikleri bende tutuyor.
0
dedim ben sana
(25.09.18)
oolak
0
naksidil
(25.09.18)
Burç falan tamam da, bir de işin içine yükselen falan sokuyorlar. İyice leş oluyor. Yok ay burcu, yok efendim Venüs'ün şusuna göre, yok Mars etkisi. İnsan hissettiği burçta olmalı bence. Ben mesela at hissediyorum ama boğayım.
0
windowsguvenlikduvari
(25.09.18)
(7)

Düz lisans mezununun iş bulması bu kadar zor mu?

ceann deas
Sözlükte olsun forumlarda olsun herkes yüksek lisans yaptığından yoksa iş bulamadığından bulsa da asgari ücretten fazla kazanamadığından yakınıyor. Universite 3. Sınıf öğrencisi olarak iş arama deneyimim olmadığı için merak ediyorum normal lisans mezununun torpil falan olmadan 2.500 tlye işe başlama
Sözlükte olsun forumlarda olsun herkes yüksek lisans yaptığından yoksa iş bulamadığından bulsa da asgari ücretten fazla kazanamadığından yakınıyor. Universite 3. Sınıf öğrencisi olarak iş arama deneyimim olmadığı için merak ediyorum normal lisans mezununun torpil falan olmadan 2.500 tlye işe başlaması çok mu imkansız? Fen edebiyat fakültesi mezunlarını ve atanamayan öğretmenleri biliyorum ama mesela İstanbul’da bilişim sektörü için de geçerli mi bu durum?
0
ceann deas
(24.09.18)
yahu lise mi bu? düz lisans mezunu nedir? ağrıda işletme okursun 5 sene iş bulamazsın. boğaziçinde mühendislik okursun havada kaparlar.
0
elorelia
(24.09.18)
İş bulma hızı bölüme, üniversiteye ve kalifikasyona göre değişir. Lisans mezunu olup girdiği ilk işte bahsettiğiniz maaştan daha fazlasını alan insanlar var. İş bulmak için yüksek lisans şart denemez her bölüm için.
0
dissendium
(24.09.18)
Üniversite, yl, doktora falan bunlar güzel şeyler de son tahlilde önemli olan ne mezunu olduğun ya da ne kadar okuduğun değil ne işe yaradığın.
0
i ve been mistreated
(24.09.18)
Meslek lisansa göre daha zor
0
Delay Fuze
(24.09.18)
Bilkent bilgisayar mezunu (orta halli) arkadaş savunma sanayide 5.500 lira ile iş buldu. Okul ve bölüm çok önemli. Bırakmasam ben de o civarda çalışıyordum :(
0
Drakath
(24.09.18)
Akla gelen ilk 10 civari okuldan birinde okuyorsan degil. Yuksek lisansin is bulmaya etkisi az. İse girip isinde uzmanlastigin alana gore yuksek yapmak daha evla.
0
pofudukayi
(24.09.18)
Düz bir sekilde mezun olduysa zor. Okulu iyidir, daha az zordur falan.
Yuksek lisansa da guvenme, 20, 30 kisilik kontenjanlar aciliyor lisans gibi, herkes y.lisans mezunu. Ben kac kisi biliyorum derse bile gelmediler ve ayni tezin farkli versiyonlariyla mezun oldular. Sorsan master degree.
Yuksek lisans biraz ara donem gibi, ben yuksek bittikten 1 yil sonra is buldum. Arkadasim doktora 3. Sinifta. Ama proje falan oldu, burs aldim. Cevrem oldu. Bos gececegine, bu sekilde gecti.
0
wishmaythşngs
(24.09.18)
(8)

Matematik dersinde başarılı olan arkadaşlar...

ya ben lan neyse
nasıl çalıştınız/çalışıyorsunuz?"sadece derste dinlediklerimle bile çok iyiydim." diyen var mı?
nasıl çalıştınız/çalışıyorsunuz?

"sadece derste dinlediklerimle bile çok iyiydim." diyen var mı?
0
ya ben lan neyse
(22.09.18)
Analitik zeka ile doğrudan alakalı bir mevzu.

Mantığını kavramak lazım, soru tipi ezberlerseniz başarısız olursunuz ;)
0
Drakath
(22.09.18)
bendim bu matematiğim oldukça iyiydi sadece üniversitede matematiğe sıkı çalışmak zorunda kalmıştım. Dersi dinlerdim.
0
basond
(22.09.18)
valla ben hayvan gibi calisarak yapabilenlerdenim. derste dinleyip yapan da var ama onlarin da saglam bir temelleri var bence ya da matemetik alaninda ozel zekaya sahipler. sonucta kimse anasinin karninda trigonometri ogrenmiyor.

matematik calisinca saate bakmayi unutuyorum, icinde kayboluyorum, o derece zevkli benim icin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(22.09.18)
Lise 2'de başladım çalışmaya. Lise bittiğinde iyi bir durumdaydı. 3 yıl boyunca konu çalıştım ve soru çözdüm. Daha sonra 1 yıl kendim çalıştım sınava. Sonra da matematik bölümünde 1 yıl okudum. Sonra onu bırakıp 4 yıl makine mühendisliği okudum. Toplam 9 yılda iyi diyebileceğim bir duruma geldi. Sürekli ilgilenmek gerekiyor. Zamanla olan bir şey. Konu çalışmak önemli. Bir de fizik, kimya ile ilgili problemler çözerken farkında olmadan matematik kullanılıyor.
0
dissendium
(22.09.18)
en son 12. sınıfta matematik gördüm üniversitede tıp okuduğum için ama okul hayatımda hep iyiydi matematiğim. Bence temelin iyi olması önemli. Matematik biraz dil öğrenmeye benziyor. Dilde de nasıl belli kurallar varsa ve işte temel kuralları tense çekimlerini falan bilmek gerekiyorsa matematikte de temel bir algılama var. Kafada oturttuktan sonra onu iş çok kolay. Lisede falan dersi derste dinleyip öğreniyordum konuyu, evde çalışmam sadece pratik olarak işe yarıyodu.

Ama mesela geometride hiç iyi değildim, karneme 4 gelen tek ders geometridir öğrencilik hayatımda. Sınavlara en çok geometri çalışırdım ama yine yapamıyodum.
0
nundu
(22.09.18)
matematik nasıl çalışılır, nasıl çalışılmaz sitemde makalelerimi okuyabilirsin

www.ersinkaban.com
0
rodeocu
(22.09.18)
Evet lisede oyleydim. Matematik de dahil hicbir derse oturup calismazdim, derste dinlerdim yeterdi. Zorlamayla olacagini dusunmuyorum, bazi beyinler sayisala yatkin. Ben de edebiyat dersinden tiksinirdim mesela.
0
stavro
(22.09.18)
bence ilk şart derste anlamak. çünkü evde kitaptan anlamak benim için daha uzun sürüyor.

derste dinlemek soruyu hangi yoldan çözmen gerektiğini öğretir ama çözümü öğrenmen için kendin pratik yapıp çalışman gerekir.

kendin çalışmazsan yine çözersin ama hızlı olmaz.
0
sttc
(22.09.18)
(20)

Derdinizi opeyim.

stavro
Boyle abuk subuk sacma sapan bir derdiniz var mi?
Boyle abuk subuk sacma sapan bir derdiniz var mi?
0
stavro
(10.09.18)
kupelerim eskidi. aynılarıni bulamıyorum, halbuki düz halka.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.09.18)
Benim gumuscude var, alayim sana:)
0
🌸stavro
(10.09.18)
Hangi ülkeye yerleşeceğimize karar veremiyoruz.
0
quaker
(10.09.18)
Ayaklarım üşüdü ama çorap giymek istemiyorum.
0
dissendium
(10.09.18)
yaz bitti. mont giyme zamanı geldi
0
bana her yer cehennem
(10.09.18)
Yaz bitti + 1
Sabah kalktım ki sıcaklık 13, hissedilen 11 derece. Yorganlı morganlı yattım gece.
Yarın yeniden 29’a varıyormuş gerçi :)
0
aychovsky
(10.09.18)
Şu an en büyük derdim geçici yuva olduğumuz köpeğin ilk 24 saat içinde 3 kez eve çişini yapması. :(
0
ms brownstone
(10.09.18)
Yeteri kadar karbonhidrat alamıyorum
0
Delay Fuze
(10.09.18)
Mentor lazım
0
Giovanni Pipitto
(10.09.18)
@stavro, ahahah çok teşekkürler.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.09.18)
modanın yakınından bile geçmediğim, hiç anlamadığım halde arkadaşım davet etti diye zorlu center'daki defile organizasyonuna katılmak zorundayım. kendi tasarımları sergileneceği için mevzu önemli. işten çıkıp nasıl gidecem, ne giyecem, gidince elimi ayağımı nereye koyacam fikrim yok. daraldım.
0
zgrydn
(11.09.18)
yemek sepetinden guzel sebze yemekleri siparis edemiyorum.
0
jimicik
(11.09.18)
- hangi ulkeye yerlesecegim sorunu abuk subuk dert degil yahu.
- Yaz bitimesi de gayet ciddi bir dert. En azindan kendi adima:) Montan da nefret ederim.
- En azindan aksam goruyorsun kediyi. Benim aksam gorecegim bir kedi yok:)
- Git otur bir kenarda izle defileyi cool cool:)
0
🌸stavro
(11.09.18)
ayakkabımın derisi çok yumuşak bugün ucunu sürttüm, derisi kalktı.
kelimelik oynuyorum ama baya kötüyüm öyle böyle değil.moraller bozuk.
0
damla sakızlı dondurma
(11.09.18)
istediğim cips bakkalda yok. almam için te ebesinin nikahına yürümem lazım. yürüyemem, ama canım çekiyor. aynı şey yer fıstığı ezmesi için de geçerli.....
0
nice tnetennba
(11.09.18)
Kahvenin ilk yudumunu yeterince beklemeden almışım dilim yandı acıyo
0
pastörizesüt
(11.09.18)
internetim bitmek üzere yenilenmesine daha 10 gün var.
0
xdenizx
(11.09.18)
oglen yedigim yemegin sosunda sarimsak varmis. buram buram kokuyorum su an. ustelik yakinlarda sakiz/listerine ya da ne bileyim kokuyu bir sekilde azaltacak bir seyler alabilecegim bir yer yok. agzim kapali oturuyorum oylece. hangi akla hizmet sarimsak koyarlar sosa!!
bir kasik kahve mi atsam agzima acaba?
0
65 derece
(12.09.18)
Kütüphanenin klimasından çok ses geliyor şu an, nehrin sesini duyamıyorum.
0
buf-e kür
(12.09.18)
kulaklığımı evde unutmuşum. ofisteki bütün aptal sesleri duyuyorum.
0
muslugubozukhayrat
(12.09.18)
(2)

delinin yildizi

yuvarlanantencereninkapagi
sevdiniz mi albümü? özellikle delinin yıldızı'ni çok sevdim. loopa almadan edemiyorum. bütün lise hayatımı tekrardan yaşıyor gibi hissediyorum.
sevdiniz mi albümü?

özellikle delinin yıldızı'ni çok sevdim. loopa almadan edemiyorum. bütün lise hayatımı tekrardan yaşıyor gibi hissediyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.09.18)
Ve Tekrar çok güzel. Bayağı dinledim.
0
dissendium
(10.09.18)
Beğenmedim. Sadece bu şarkı vasatı aşmış.
0
Delay Fuze
(10.09.18)
(4)

Bu düşüncelerim aptalca di mi?

ms brownstone
Şimdi bizim 4 senedir herkesten çok sevdiğim bir köpeğimiz vardı. 2.5 ay önce kaybettik maalesef kendisini. Hala her gün en iyi ihtimalle gözlerim doluyor, kötü ihtimalle de hüngür hüngür ağlıyorum 2.5 aydır. Onunla yaptıklarımız kadar yapamadıklarımız da geliyor her gün aklıma. Mesela annemler onun
Şimdi bizim 4 senedir herkesten çok sevdiğim bir köpeğimiz vardı. 2.5 ay önce kaybettik maalesef kendisini. Hala her gün en iyi ihtimalle gözlerim doluyor, kötü ihtimalle de hüngür hüngür ağlıyorum 2.5 aydır. Onunla yaptıklarımız kadar yapamadıklarımız da geliyor her gün aklıma. Mesela annemler onun için yıllar sonra bir yazlık almışlardı ama o göremedi yazlığı ya da ben izinlerimi onunla vakit geçirmek için ayarlamıştım ama onu son bir kez göremedim gibi şeyler dolaşıp duruyor sürekli aklımda.

Bu acıyı en üst düzeyde yaşadığım o ilk günlerde bir duyuru açmıştım burda ve o zaman çoğu insan başka bir köpek daha sahiplenmemiz gerektiğini söylemişti ama o zamanlar acısı çok tazeyken böyle bir şey düşünmemiştik hiç. Hala da hazır hissetmiyorum kendimi 10-12 sene başka bir köpeğe bakabilmek için ama ani bir cesaretle geçici bir yuva aranan ve bizim köpeğimize çok benzeyen bir köpeğe geçici yuva olmayı kabul ettik 3 haftalığına.

Yarın gelecek şimdi bu köpek bize. Ben yarın nöbetçi olduğum için pazartesi tanışacağım kendisiyle. Bir hevesle mamasını aldık, evde nerede yatacağını falan planlamaya başladık ama saçma sapan bazı düşüncelerimle içim bi buruk sanki.

Bizim köpeğimiz annemlerle farklı bir şehirde yaşıyordu ve biz onu kendi evimize almak istediğimizde annem "siz bakamazsınız, evde olmaz" vs diyerek karşı çıkıyordu. Onların yanında da bahçede yaşıyordu zaten. Ve maalesef köpeklerle pek anlaşamayan ve kedilere tam anlamıyla düşman bir köpekti. Bu yüzden Moda, Caddebostan gibi sahillere götürmeyi çok isteyip de götürememiştim onu hiç çünkü o kadar hayvanın olduğu bir ortamda çok zorluk çıkarırdı.

Şimdi yeni gelecek köpek bizim kendi köpeğimizin annemlerle bizi ziyarete geldiği zamanlar dışında kalamadığı evde kalacak, sürekli aklımdan geçen planlarla bizimle sahil sahil dolaşacak. Onu da tabii ki çok seveceğimden hiç şüphem yok, hatta sadece 3 haftalığına geçici yuvası olacağımızı bildiğim halde beni tanıyan herkes "ona da çok bağlanıp ağlarsın arkasından" falan demeye başladı ki gerçekten sokakta 2 dk oynadığım köpeğe bağlanan bir insanım. 2 hafta sonraya yapacağım tatil planımı falan da hep iptal ettim köpekle vakit geçirmek için, yani gerçekten hiçbir şeyi sakınmam ondan da. Ama sanki içim böyle saçma sapan bir şekilde buruk. Sanki başka bir köpeğe yapacağım şeylerle kendi köpeğimize ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Keşke her şeyi ona ya da onunla yapabilseydim diyorum. Biliyorum saçma bir düşünce ama başka bir köpeğe dokunduğumda bile "keşke o olsaydı" diye geçiriyorum içimden.

Bir sorum da yok galiba ama benzer şeyleri yaşamış birileri vardır belki diye tavsiye almak istedim biraz. Çok mu saçmalıyorum sizce? :(
0
ms brownstone
(08.09.18)
Saçma ya da aptalca değil. Hayvanlar da insanlar gibi. Bazıları şanslı, bazıları şanssız. Geçici yuva arayan bir köpeğe az da olsa bir süreliğine baktığında onun hayatını sürdürmesine yardım etmiş olacaksın.
0
dissendium
(08.09.18)
bence de sacma degil. onlar da bizim canimiz oluyor, aileden biri oluyorlar, arkadasimiz oluyorlar.

o ihanet ediyormus gibi gelme duygusunu bir insana karsi yasamistim. ama yok oyle degil cidden ihanet falan degil.

sen ona sevgini verdin, yeterince ilgilendin. omru yetmedi sadece diger yapacaklarina. ama bu onemli degil. harika zamanlar gecirdiniz bu onemli.

bu yeni kopekcik de... onu mutlu edeceksin gecici bir sure. senin kopegin hala hayatta olsaydi baska bir kopegi mutlu etmez miydin? ederdin bence. simdi de edebilirsin. bu ihanet degil, kopeklerr olan sevgin sadece. uzulme.
0
batlegolas
(08.09.18)
sokakta baktığım kedi de 2 haftadir piyasada yok. inan ben de ayni hissediyorum. hayir yani salak her eve gelisimde anahtar sesini duyup kapinin yanimda bitiyodu nerde olursa olsun.
0
aydogank
(08.09.18)
saçma değil, niye saçma olsun. ama ortalamanın dışında diyelim. bir varlığı bu kadar sevmek hem güzel hem de tehlikeli.
0
the kene
(08.09.18)
(21)

Erkek için ideal evlenme yaşı

sinx90
Kaçtır ?
Kaçtır ?
0
sinx90
(06.09.18)
Kişinin kendini iyi hissettiği yaştır.
0
diffarentiationation
(06.09.18)
25-30
0
dissendium
(06.09.18)
21 askere gitsin gelsin
0
fasulyek
(06.09.18)
Hiçbir yaş.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(06.09.18)
25
0
eksimeksi
(06.09.18)
hicbir yas
0
baldur2
(06.09.18)
18'inden sonra sevip sevildiği.
0
onemoremile
(06.09.18)
bence 40
0
Leonardo~Da~Vinci
(06.09.18)
32
0
efreet sultan
(06.09.18)
35
0
lcha
(06.09.18)
30-32 arası
0
turkuaz
(06.09.18)
ekonomik olarak düzgün bir hayat yaşayabilecek yaştır. kendine ait hedeflerini %100 tamamlamasa da %80-90 civarına getirdiği yaştır. son olarak da çocuk sahibi olmak istediği yaştır.
0
ilkot
(06.09.18)
35 sonrası.
hatta 40 falan da gayet ideal bence.
0
blatta hiberna
(06.09.18)
'Artık baba olmak istiyorum' deyip; iyi anne olacağını düşündüğü kadınla karşılaştığı zaman
0
oguz altun
(06.09.18)
30-35
0
Apocalypse
(06.09.18)
Yasama hizina gore degisir.
Her seyi yasayip bitirdigin, tukendigin yas.
0
stavro
(06.09.18)
37-38
0
gölgede aynı
(06.09.18)
30 33
0
andlee
(06.09.18)
18-25 diyen arkadaşlar kafayı mı yemiş acaba gerçekten merak ediyorum... bence 30-35.
0
fleur du mal
(06.09.18)
60 - 90

evleneceği hanım da bu yaşlarda olmalı. ikinci bahar.
0
Neill
(06.09.18)
evlilik :34
boşanma :41

optimum
0
firemanjonny
(08.09.18)
(8)

ikinci üniversite mi, yüksek lisans mı?

zenci forvet
selamlar arkadaşlar. yaklaşık 2 ay önce almanya'ya geldim dil kursu için. önümüzdeki yaza kadar burada dil okulunda olacağım. sonrasında yüksek lisansa başlamak için geldim buraya. ancak buraya geldikten sonra fikirlerim biraz karıştı açıkçası...ben istanbul'da özel bir üniversitenin ingilizce siyas
selamlar arkadaşlar. yaklaşık 2 ay önce almanya'ya geldim dil kursu için. önümüzdeki yaza kadar burada dil okulunda olacağım. sonrasında yüksek lisansa başlamak için geldim buraya. ancak buraya geldikten sonra fikirlerim biraz karıştı açıkçası...

ben istanbul'da özel bir üniversitenin ingilizce siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünden mezun oldum geçen yıl. yaşım 24. bunun dışında da sürekli olarak yazılım programlama konusunda sürekli olarak bir şeyler öğrenip kendimi geliştirmeye çalışıyorum. açıkçası benim tutkum, ve çalışmak istediğim asıl alan bu, bölümümü severek okudum ama iş olarak yapmak isteyeceğim bir şey olmadığına biraz geç kanaat getirdim. (bu arada jhangi işi yapabileceğin de tam belli değil bu bölümden çıkınca, ben hala bilmiyorum ne iş yapıldığını.) buraya master için geldim, sene sonuna doğru 5 okula başvuracağım kendim belirleyeceğim.

burada yüksek lisans için okul ve bölüm bakarken benim kalmak istediğim eyaletteki üniversitelerin genelinde yüksek lisans için benim ortalamamdan bir tık daha yüksek ortalama istediğini vs. gördüm. bu bölüm de ya siyaset bilimi ya uluslararası ilişkiler olacak tabii ki. ancak hali hazırda bir lisans diplomam olduğu için burada istediğim lisans bölümüne koşulsuz başvuru yapabileceğimi öğrendim. kabul onlara kalmış tabii ama en azından ortalama şartı yok. bu şekilde bilgisayar mühendisliği için lisans okuyabileceğimi gördüm. ve almanya'da lisans 4 değil 3 yıl. bu arada lisans ve yüksek lisans yaparken haftada 20 saat çalışma izniniz de oluyor. ve çalışan öğrenci ilanlarına baktığımda uluslararası ilişkiler okuyan bi öğrencinin 400-650 euro arası kazanabildiğini ve çok az ilan olduğunu gördüm. ancak bilgisayar bölümü okuyan öğrenciler 1000 euro civarı kazanabiliyor ve oldukça fazla da iş var. yani demem o ki üniversite okuyan bi öğrencinin mezun olduğunda 3 sene iş tecrübesi de olmuş oluyor bi anlamda.

çok uzattığımı farketmemle dehşete düşmem bir oldu. artık kısa kesmek gerekirse kafam çok karışık millet, yapmak istediğim işin yazılımcılık olduğunu biliyorum, kendi kendime öğrenmeye de devam ediyorum ama bir yandan da benim için yeni bir lisans okumak için çok mu geç diyorum 24 yaşında olduğum için. babamlar da biraz içerliyordu açıkçası ben buraya gelmeden önce bu fikirden bahsettiğimde, '5 yıl üniversite okudun şimdi onda yüksek lisansla ilerlemek varken baştan üniversite neden' diye, sanırım en çok da bu takılıyor kafama. biliyorum çok ağrıttım başınızı, seviliyorsunuz :(
0
zenci forvet
(03.09.18)
“Lisans orada 4yil degil 3 yil” demissin ama 5 yilda bitirirsen kendini basarili say.
0
kuehles blondes
(03.09.18)
@kuehles blondes evet bi de bu var tabii. ancak aynısının yüksek lisansta olma ihtimali de yok mu? ya da 3 yılda lisans bitirme ihtimalim yok mu? :(
0
🌸zenci forvet
(03.09.18)
Yerinde olsam bilgisayar mühendisliği okurdum. Yüksek lisans yapmazdım.
0
dissendium
(03.09.18)
@dissendium cevabınız için çok teşekkürler, benim de sanırım eğilimim o tarafa doğru
0
🌸zenci forvet
(03.09.18)
Almanca dil kursuna gidiyorsan almanca bilmiyorsun ya da yeterli degil.

3 yilda lisans bitirme ihtimalin var tabi ama %5ten fazla degil. Ben avusturyada lisans bitirdim, avusturya lisesi cikisliyim. En basarili, inek arkadaslarimiz bile minimum 4 yilda bitirdiler ki bizim almanca seviyemiz baya iyi ve mufredata, yontemlerine filan az bucuk hakimiz.
0
kuehles blondes
(03.09.18)
Şu an B1’in yarısındayım yaza kadar C1 vermem gerekiyor.

Sizin bana öneriniz nedir peki?
0
🌸zenci forvet
(04.09.18)
Onerim, elbette informatik ama 3 sene diye hesaplamadiginiz surece. Min 4 sene olarak kafaniza oturtursaniz sikinti olmaz.

Bir de calisma iznine de cok guvenmeyin. Mantik olarak avusturya’da da su anda 20’saat calisma izni var bachelor yapan ogrencilerin ama freier zugang zum arbeitsmarkt degil bu. Calisma izni olsa bile firmanin bunu ekstra sekilde basvurusunu yapmasi gerekiyor. Cogu firma da yapmiyor ama bu kisim belli olmaz. Yani sadece garanti gormeyin, eninde sonunda is bulursunuz ama hemen “ha gider gitmez biraz garsonluk yaparim” gibi dusunmeyin :)
0
kuehles blondes
(04.09.18)
açıkçası şu an gözüm baya korktu :/

ancak bi yandan da şunu düşünüyorum, uluslararası ilişkiler yüksek lisansı yaparsam informatik lisansında karşılaşacağım zorluklardan daha az zorlukla mı karşılaşacağım. mesela çalışma iznim olmasına rağmen informatik alanında iş bulamkta zorlanırken uluslararası ilişkilerde iş imkanları nasıl olacak gibi :( linkedin'den sürekli olarak iş ilanlarına bakıyorum ve 100 it işi varsa 3 tane uluslararası ilişkiler işi var. bu arada işin kötü tarafı hangi işi yapacağımı bilmediğimden hangi iş ilanını arayacağımı bile bilmiyorum bu alanda mezun olan tüm arkadaşlarım benim gibi :(
0
🌸zenci forvet
(06.09.18)
(8)

Atom parçalandı mı ve diğer sorular.

ya ben lan neyse
1. atomu parçalamak imkansız vs. diye duyarm çocukluğumdan beri. parçalandı mı atom? atomu parçalamaktan kasıt fizyon mudur onu da bilmiyorum. sayısalcı değilim.2. ben lise 1'e kadar fen dersi gördüm. 2001 yılında ders kitaplarında atom altı parçacıklardan bahsedildiğini hatırlamıyorum. var mıydı o
1. atomu parçalamak imkansız vs. diye duyarm çocukluğumdan beri. parçalandı mı atom? atomu parçalamaktan kasıt fizyon mudur onu da bilmiyorum. sayısalcı değilim.

2. ben lise 1'e kadar fen dersi gördüm. 2001 yılında ders kitaplarında atom altı parçacıklardan bahsedildiğini hatırlamıyorum. var mıydı o zaman lise 1 kitaplarında?

3. insanlığın elindeki en güçlü mikroskop ile en uç noktada neyi görüntüleyebiliyoruz?
0
ya ben lan neyse
(02.09.18)
1- parçalayıp japonların kafasına attılar.
0
Delay Fuze
(02.09.18)
Kuantum mikroskobuyla hidrojen atomu görülebiliyor.

physicsworld.com

Atom altı parçacıklar üniversite sınavında yoktu o yıllarda. Daha sonra eklendi müfredata.
0
dissendium
(02.09.18)
Cok oldu parcalanali.
0
stavro
(02.09.18)
demirr
(02.09.18)
1. Atom parcalandi tabi yillar once. Atom bombasi atomun cekirdeginin parcalanmasiyla olusuyor.
2. Atomalti parcaciklar mufredata 2007 civari girdi. O da lise son siniftaydi sanirim.
3. Atomalti parcaciklar mikroskopla görülmüyor. Bıraktığı izler ile teapit ediliyor.
0
havada bulut
(03.09.18)
1) Atomu parçalamak aslında eksik bir tanım. Atom dediğimiz şey çekirdekteki nötron ve protonlar ile onların etrafında ışık hızına yakın hızlarda dolanan elektronların oluşturduğu elektron bulutudur. Bu açıdan bakarsak atomdan bir elektron almak da atomu parçalamak olarak kabul edilebilir. Ve bildiğiniz üzere bu görece kolay bir durum (basit bir kimyasal reaksiyonda veya elektriklenme durumlarda bu gerçekleşiyor). Asıl sorun atomun çekirdeğini parçalamak, ki bu da atom bombasının temeli olan fisyon reaksiyonuyla olur. Büyük bir atom çekirdeği (uranium gibi) parçalanarak daha küçük çekirdeklere dönüşür (kripton ve baryum gibi). Günlük hayatta radyasyon dediğimiz şey de aşağı yukarı bunun çok çok yavaş gerçekleşen hali. Yani kısaca, evet, atomu parçalamak mümkün. Fakat daha alt parçacıklar (quarklar, leptonlar veya elektronun kendisi) teorik ve pratik olarak parçalanabiliyor mu bilmiyorum, fizikçi değilim.

3) Scanning probe microscope isimli bir mikroskop türü var. Bu metal bir yüzey üzerinde kayıyor ve yüzeye bir lazer gönderiyor. Bu lazerin gittiği mesafeyi çok hassas olarak ölerek 3 boyutlu bir render ile atomun dolaylı görüntüsü çıkarılabiliyor şuan. Fakat teknoloji sürekli geliştiği için bu soruya kesin bir cevap vermek mümkün değil. scaleofuniverse sitesine göre bir elektron mikroskobunun görebileceği en küçük yapı 1 ansgtorm'dan (santimetrenin yüz milyonda biri) biraz daha küçük bir çapa sahip (scaleofuniverse.com).
0
camdan bakinca gordugun adam
(03.09.18)
1- evet. çok oldu o. atomu parçalayınca ortaya çıkan parçaları dahi parçaladılar.

2- evet. vardı.

3- en küçük atomu görebiliyoruz. onun altı için mikroskop çok da lazım değil zaten.
0
babilbaligi
(03.09.18)
bırak atomu, protonu ve nötronu bile parçaladılar. onların içindeki parçacıkları keşfettiler. antimadde elde ettiler.
0
nickini degistiren yazar
(03.09.18)
(3)

Kavga kıyamet içeren ilişki

gazozailacatmauzmani
Geçen gün kız ark ile tlf da bir konuda tartışıyorduk, bana 2 sene önceki mevzuları açıp yüzüme vurmaya başladı. Ben de zamanında gizleyip yalan söylediği konuları , işine gelirse dedi kapattım telefonu, numarayı da engelledim arama imkanını yok etmek için. 2 gün oldu ben aramadım biterse bitsin art
Geçen gün kız ark ile tlf da bir konuda tartışıyorduk, bana 2 sene önceki mevzuları açıp yüzüme vurmaya başladı. Ben de zamanında gizleyip yalan söylediği konuları , işine gelirse dedi kapattım telefonu, numarayı da engelledim arama imkanını yok etmek için. 2 gün oldu ben aramadım biterse bitsin artık site düşünüyorum, 2.5 yıllık ilişki. Her büyük tartışmada işine gelirse demek çok mu normal, ben mi abartıyorum sizce
0
gazozailacatmauzmani
(01.09.18)
Engellemek abartılı olmuş.
0
dissendium
(01.09.18)
Normal değil. En iğrenç kavga stiliymiş eski defter dökmeceli.
Bu "zamanında şöyle yapmıştın" pasif agresifliği katlanılacak dert değil.
0
cay koy geliyorum
(01.09.18)
acaba zaten kafada bitmiş olabilir mi bir takım şeyler iki taraf için de? eğer bu işine gelirse olayı yada eski defterleri açma çok sık yaşanıyorsa yüksek ihtimalle ikinizde de birbirinize karşı kendinizin de farkında olmadığı kızgınlıklar, biriktirilmiş kötü şeyler, bıkkınlıklar var demektir. bu tip şeyler oturulup etraflıca konuşulup kesin kararlar alınmadıkça -ki bunun için iki tarafta da aynı yüksek olgunluk seviyesi olması gerek- sürekli nükseder. ben şu ana kadar azalıp kendi kendine yok olanını görmedim. tam tersine iş şiddete ve aldatmaya kadar gidiyor kimi zaman.

biraz zaman geçsin sakinleşin, tamamen bitirmek istiyorsanız hala karşı tarafa ulaşıp aklınızdakileri sakince iletin. en mantıklı çözüm bu olur.
0
issiz karga
(01.09.18)
(7)

emniyet şeridindeki araca çarpmak

inannas jofn
bu insanlar nasıl oluyor da park halindeki tırlara falan arkadan giydiriyorlar ve ölümlü kazalar oluyor? çok araç tecrübem olmadıgından dolayı ciddi ciddi soruyorum. bu kazalar ayda bir oluyor ortalama.
bu insanlar nasıl oluyor da park halindeki tırlara falan arkadan giydiriyorlar ve ölümlü kazalar oluyor? çok araç tecrübem olmadıgından dolayı ciddi ciddi soruyorum. bu kazalar ayda bir oluyor ortalama.
0
inannas jofn
(31.08.18)
ya makas atarken çarpıyorlar yada yüksek hızda sağ şeritten birden emniyet şeridine geçince çarpıyorlar.
0
false pretension
(31.08.18)
örneğin www.youtube.com
0
false pretension
(31.08.18)
makas atanların dışında aslında konu şöyle gelişiyor. görünmeyen yerde her zaman araba/engel olduğunu düşünmek gerekiyor. mesela önümdeki fren yaptığında veya sağa/sola doğru bir şeyden kaçar hareket yaptığında senin de aynısını yapman gerekiyor. en büyük hata görünmeyen yeri boş/serbest varsaymak. özellikle kırsal çift şeritli gidiş geliş yollarda tepeüstlerinde bu nedenle çok yavaşlamak gerekiyor. her an hatalı sollamış biri karşınıza çıkabileceği için. bu şekilde çok kazadan kurtardım. ama bir yerde patlama ihtimalimiz de her zaman var. çünkü azami dikkat sürekli gösterilemiyor. ne yaparsak yapalım tamamen güvende olamayız.
0
tukenmez adam
(31.08.18)
false pretension'ın paylaştığı videonun yorumlarında biri gayet güzel özetlemiş.

1. It's illegal (and obviously unsafe) to change more than one lane at a time.

Bir seferde birden fazla şerit değiştirmek yasa dışıdır ve açıkça güvensizdir.

2. Never assume a lane is open.

Asla bir şeridin açık olduğunu varsaymayın.

1. durumda sürücü bir seferde birden fazla şerit değiştirdiği için emniyet şeridindeki araca bodoslama dalıyor. En soldan en sağa geçiyor. Halbuki kurala uysa böyle bir kaza olmayacak.

2. durumda emniyet şeridinin boş olduğunu varsayıyor/kabul ediyor. Ama gerçekte öyle değil. Görülmeyen yerleri boş kabul etmemek lazım.

Aslında temelinde kural ihlali var.
0
dissendium
(31.08.18)
Tırlar saçma sapan yerlere park ediyor ve duruyorlar. Ülkemizde yol standartları bir tırın güvenli şekilde saklanabileceği kadar büyük emniyet şeritleri sunmuyorlar. Biraz da dikkatsizsen kaza kaçınılmaz oluyor.
0
roket adam
(31.08.18)
Soldan akan trafiklerde "sağlama" diye bir şey yoktur, bunların tamamı önündeki aracı sağladığı için oluyor.

Diğer bir ihtimal de şoförün uyuyup bilmeden emniyet şeridine girmesi.
0
John Bloor
(31.08.18)
Sagdan gecme yapiyor gerizekalilar o yuzden.
0
stavro
(31.08.18)
(10)

erkeklere karşılıksız aşk sorusu

diffarentiationation
sizin bir şey hissetmediğiniz, olmaz dediğiniz, kızın ise sizi çok sevdiği bir ilişki yaşadınız mı? ne yaptınız? nasıl bitti?bir ay önce kapalı bir kız bana yazdı, beni takip etmiş haftalarca. görüşelim dedim görüştük. 6-7 kere oturduk konuştuk, konuştukça kız daha çok aşık oldu bana. ben de ateisti
sizin bir şey hissetmediğiniz, olmaz dediğiniz, kızın ise sizi çok sevdiği bir ilişki yaşadınız mı? ne yaptınız? nasıl bitti?

bir ay önce kapalı bir kız bana yazdı, beni takip etmiş haftalarca. görüşelim dedim görüştük. 6-7 kere oturduk konuştuk, konuştukça kız daha çok aşık oldu bana. ben de ateistim, o dinden bahsettikçe soğudum. olmaz yapamayız demeye başladım, o sürekli sana yardım ederim, kafandaki soruları cevaplarım, hak yolunu bulursun diyordu. ben yapamazsın, dönüşü yok bu yolun, olmaz diyordum.

kızın içinde hep bir umut vardı. dün kesin konuşmayı yaptım. bitirdik. seni seviyorum, sensiz yapamam diye bağırıyordu, ağlıyordu. bu şekilde davranmasına çok üzüldüm. ardından whatsapp'ta yazdı, cevap vermedim. seninle 1 ayımı nasıl geçirdiğimi yazdım dedi, sil onları artık bir önemi yok dedim. sonra uzun bir mesaj attı, seni hiç unutmayacağım, teşekkürler temalı. çok iğrenç davrandığımı düşünüyorum, vicdan azabı çekiyorum.

nasıl bitirmeliydim? mesaj atıp ne yazdığını merak ediyorum desem mi? nasıl biraz da olsa mutlu ederim şimdi bu kızı?

daha önce hiç kimse böyle sevmemişti, böyle laflar etmemişti bana. çok üzülüyorum.
0
diffarentiationation
(30.08.18)
kore dizisi izlemeyi azaltsın. 16 yaşına gelince unutur gider. takma kafana.
0
kelepir
(30.08.18)
kız 23 yaşında.
0
🌸diffarentiationation
(30.08.18)
Seni seviyorsa böyle kabul etsin. Neden hak yolunu bulursun diyerek ikna etmeye çalışıyor ki? Sen ona gel ateist ol diyor musun? Bir kere sevmiyorum dediysen kızın aklını çelme bir daha.
0
dissendium
(30.08.18)
şu kadınların elde edince ben değiştiririm onu kafası yokmu bitiriyor beni. geçmiş olsun.
0
paudi
(30.08.18)
@dissendium o konuda anlaşsak bile müslümanlığın gereği olarak eninde sonunda dine döndürmek için uğraşacaktı.

kızdaki diğer çelişki de, o beni izleyerek, fiziğimi beğenerek tanışmak istemiş. ben kızın sadece yüzünü görebiliyorum. fiziksel yakınlık hissetmeden yapamam dedim. kız da güzel, tam sevdiğim tip. kapalılarla evlenenler nasıl evleniyor dedi. açıkçası ten uyumu da önemli benim için. bunu dediğimde kız yanaşmadı, ama benden soğumadı da, evlenince dedi gülerek.
0
🌸diffarentiationation
(30.08.18)
Kizin ilgisi hosuna gitmis bence de
0
bugun hava gunluk gureslik
(30.08.18)
soru: sizin bir şey hissetmediğiniz, olmaz dediğiniz, kızın ise sizi çok sevdiği bir ilişki yaşadınız mı? ne yaptınız?

cevap: hiç başlamadım. boş yere zamanını çalmadım. üstünden beş sene geçmesine rağmen ilişkisi olmadığı zamanlarda hâlâ mesaj atıyor. engelliyorum.

sana gelince.. seni değil kafasında kurduğu bir şeyi seviyor ve seni kafasındaki forma uydurmak istiyor. seni şu anda tedavi edilerek iyileştirilecek biri olarak görüyor.

23 yaşında ve bu durumda olmak pek yazık olmuş.
iletişimi kes hiç öyle vicdan falan yapma. yaptığın iğrenç falan değil. daha kötü bir duruma ulaşmadan bitmesi iyi olur.
0
tabudeviren
(30.08.18)
Tabudeviren +1
Tek söylemek istediğim bir şekilde fırsat vermeniz çok güzel. İnsanların her şeyi kestirip atma merakını anlamıyorum. Ben asla olmayacağını bilsem de bir sohbet edip çay içerim, önyargılı olmam.
0
rakicandir
(30.08.18)
Kız misyonerlik ile sevgili olmayı birbirine karıştırmış. Uzatsan daha beter olacaktı.
0
dafaisss
(31.08.18)
Öncelikle kız misyoner çıkmış

'çok iğrenç davrandığımı düşünüyorum, vicdan azabı çekiyorum.'

Net davranmak en iyisi, senin açından üzülecek bir şeyin yok.

Ayrılırken karşı tarafa acımak, mutlu olmasını sağlamak... boş çaba. Kız öyle yaklaşmış ki -tıpkı bu sokaktaki ihtiyacı olanlara yardım etmek ister misiniz?ciler gibi- senin 'ben iyi bir insanım' algını bozmuş.

'daha önce hiç kimse böyle sevmemişti, böyle laflar etmemişti bana. çok üzülüyorum.'

Her gün bunun tam tersi milyon tane platonik ilişki hüsranla bitiyor. Kızın sevdiği sen değilsin, senin hakkında kafasında bir imaj kurmuş onu seviyor, ona yatırım yapıyor. Sende karşılığı olmayan, henüz gerçek bir ilişki bile olmayan bir ilişki bu.

Arkana bakma, sen kızı beğenmedikten sonra arkana bakmanı gerektirecek hiçbir sebep yok.

İnsanın içinde 'needy'lere duyduğu bir merhamet duygusu var, bu da egodan, benlik algısından gelir.
0
idexo
(31.08.18)
(2)

Sunun adi ne?

aychovsky
Genelde hali saha maclarinda, beden derslerinde milletin takimlara ayrilinca ustune giydigi, ayni takimdakilerin rengi forma gibi ayni olan, genelde tek renk ve kolu olmayan, giydigimiz seyin ustune geciriliverilen, yanlari gorece acik seyin adi nedir? Varsa Ingilizcesini biliyor musunuz?Ya da surad
Genelde hali saha maclarinda, beden derslerinde milletin takimlara ayrilinca ustune giydigi, ayni takimdakilerin rengi forma gibi ayni olan, genelde tek renk ve kolu olmayan, giydigimiz seyin ustune geciriliverilen, yanlari gorece acik seyin adi nedir? Varsa Ingilizcesini biliyor musunuz?
Ya da surada eylemcilerin giydigi seyin adi.
gazetemanifesto.com
0
aychovsky
(30.08.18)
Training bib
0
dissendium
(30.08.18)
Halısahada yelek denir bunlara. Hatta ilk gol sayılmaz, gölü yiyen takım yelekleri giyer.
0
kuzuri
(30.08.18)
(20)

Yeni nesil okumuş erkeklerin aşırı pısırık ve pasif olması

fasulyek
Genelde şunu görüyorum. Kadınlar bir sorun olduğunda çözmeye daha yatkın erkekler aman bir olay olur diye sessiz kalmayı tercih ediyorlar ya da komple olayı görmüyorlar. Pasiflikten artık körleştiklerini düşünüyorum.Kendimden bir kaç örnek vereyim.Elbise giydiğim bir gün dar yolda yürürken adamın b
Genelde şunu görüyorum. Kadınlar bir sorun olduğunda çözmeye daha yatkın erkekler aman bir olay olur diye sessiz kalmayı tercih ediyorlar ya da komple olayı görmüyorlar. Pasiflikten artık körleştiklerini düşünüyorum.
Kendimden bir kaç örnek vereyim.
Elbise giydiğim bir gün dar yolda yürürken adamın biri gögüslerime kafasını sokup çok güzeller dedi. Sevgilimle eleleyiz. Sevgilim bu olayı hiç farketmedi. Sorduğumda sinirlenip hangi adam hangi adam dedi....
Geçen balkonda otururken adamın biri tam kapımızın önünde küfürlü telefonda konuşuyordu ( normal siktir falan dese bir şey söylemyeceğim ama anne bacı threesomelı üstüste oturtmalı küfür). Balkonda oturuyoruz. Yarım saat boyunca dinledik, ben bir şey söylemek istiyorum izin vermiyor. Karşı balkondan Seslendiler adam duymadı (kızın biri idi onunda yanında eşi ya da sevgilisi bikaç cümleden sonra içeri çekti). En son göz göze geldim adamla. Kapımızın önünde küfretme dedim. Bana da küfretti ben de üzerine su attım ve hoşt dedim :). Tehtid ederek gitti. Tehtid etti ya bizimki iki gün başımın etini yedi ya beni ve seni döverse bu adam diye !!!!!?! Suçlu ben oldum.
Başka bir arkadaşım araba kullanırken hayatta kornaya basmıyor. Sevmiyorum diyor. Korna basvam kavga çıkacak gibi bir öngörüsü var. Trafikte tüm abukluklara sessiz benim yanfan kornaya basmışlığım var.
Bunları alt alta dizince agresif olduğumu düşünmeyin. Günlük hayatta artık çomarlara haddini bildiriyorum. Benim kişisel alanına giremezler sınırlarını bilmeliler.
Başta benim sevdiğim adam olmak üzere, bu yeni nesil adamlar neden bu kadar pısırık. maço mahalle delikanlısı olsunlar demiyorum ama gerekli olaylara müdahale etmeliler.
0
fasulyek
(28.08.18)
öncelik meselesi.

ben de öyleyim ama sene başında adamın teki köpeğime tekme sallayınca karakolluk oldum. önce polislerle tartıştım, sonra adamı getirdiler. 3 saat direttim şikayetçi olacağım diye. başka olay olsa sallamam. küfür bilmemne vs.
0
passion rules the game
(28.08.18)
biri kafasını memelerinize sokup çk güzel diyor ve el ele olduğunuz kişi bunu farketmiyor. serin hikaye ama yine de bişey diyemeyeceğim. tacize uğradıysanız ses çıkarın, adamın farkedip farketmemesine gerek var mı?

kapı önünde küfürlü konuşan adama siz de pekala müdahale edebilmişsiniz. neden yanınzıdaki erkeğin müdahale etmesini bekliyorsunuz, öncelik sırası neden erkekte? kaldı ki evet laf ettiğiniz kişi piskopat olabilir. yan baktın diye adam bıçaklanan ülkede yaşıyoruz, ne bekliyorsunuz ki?

korna basılmasından ben de hoşlanmıyorum. korna trafikte gördüğünüz tüm abukluklar için basın diye konulmamış oraya. ve evet kornaya bassalar kavga çıkabilir değil mi, sizin seçme şansınız var basıyorsunuz, arkadaşınızın da seçme şansı var ve basmıyor.

anlattığınız kişiler pısırık değil, gayet normal insanlar.

bir kadın olarak sokakta küfreden adama ben müdahale etmediğimde pısırık olmuyorum da erkek neden pısırık oluyor. kurşun geçirmez değil bu okumuş etmiş adamlar, elin magandasının kaza kurşununa gitme riskini niye alsın?
0
elorelia
(28.08.18)
Sizin bakış açınızla erkeğinki farklı. Siz sözlü kavgaya girerek olaylara müdahele edebileceğinizi düşünüyorsunuz ve beklentiniz temelde kendinizi "muhtemelen" fiziksel bir kavganın içinde bulmayacağınız yönünde. Fakat iki erkeğin sözlü kavgasının fiziksel şiddete dönüşmesi çok kolay oluyor. Kendini böyle bir şeyin içinde bulmak istemeyen adam da her türlü tartışmadan uzak duruyor.
He diyip geçmek varken ben şahsen kendimi ne olduğu belli olmayan bir adamın önüne atıp bu ufak çaplı savaşı kazanmayı bekleyemem. Cebinden bıçağı çıkarıp bana saplamayacağının garantisini verebiliyor musunuz ? Yaralandıktan sonra kahraman mı ilan edeceksiniz adamı? Ha bunu bilerek siz kendinizi öne atıyorsanız atın tabi kimse karışamaz. Ama başkasını da bunu yapmadı diye suçlayamazsınız.
0
synesthesia
(28.08.18)
siz sadece sevdiğinizden örnek vermişsiniz. genelleme konusunda epey hatalısınız bence.

yeni nesil okumuşlukla yok, ben 86 lıyım, üni mezunuyum, 6 yıldır beyaz yakalıyım. bir kere bile pasifliğim olmadı, kavgacı değilim. ama dediğiniz örneklerden birine veya benzerlerinde bile pasif kalmadım. arkadaşlarım da benim gibi, dediğiniz örnekten bir tane gördüm.

böyle bir genelleme yok. sevgilinizle ilgili olan sıkıntıyı onunla çözmelisiniz. karakter olarak pasif olabilir, kötü bir şey yok bunda. adam fazla incedir, başka erkeklerin yaptığı öküzlükleri yapmıyordur mesela. güzel özelliklerine odaklanın.

alpha erkek olmasın zaten herkes. kadınalr mutluluğu bulamaz yoksa.
0
liriamer
(28.08.18)
+synesthesia

Siz bir kadın olarak tepki gösterdiğinizde karşı taraf farklı reaksiyon gösteriyor. Erkek tepki gösterdiğinde ise ne olacağı belli değil.
0
kulagina kupe olsun
(28.08.18)
@elo gerçekten o olay oldu ve duymadı. Ben bazen taciz olayların şok olup kitleniyorum. Noldu diye sorduğunda söyledim. Duymamasına şaşırdım ben de.
Ben zaten pek çok şeyi hayatımda kendim çözüyorum. Küfür eden adam olayında bana susmamı söyledi, ama aşağıdaki adam devam edince ben de konuştum.
Savaşı kazanmaktan öte kendi kişisel alanımı korumaktan bahsediyorum. Yoksa kavga yanlısı değilim. Özellikle son yıllarda kamusal alanda nasıl davranacağını bilmeyen pek çok insan türedi. Benim hakkımı gasp etmeyi kendi özgürlükleri sanıyorlar. Bu insanlara susarak bir çözüm bulamayız.
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
totomuz değerli bizim.
0
orijinal nick bulamadim
(28.08.18)
çünkü kadınların ağız dalaşıyla sonlanacak bir durum, erkek-erkeğe bir durumda çığrından çıkabiliyor ve maalesef artık olaylar öyle ağız burun daldılarla sınırlı kalmayabiliyor. psikopat dolu. yüksek ses yapıyorsunuz diye yazlık komşusunu uyarıp öldürülen tiyatrocuyu hatırlayın.trafikte silah çeken, kadın şoförlerin kaputunu yumruklayan magandalar duydu bu kulaklar.
0
hushhush
(28.08.18)
şu cümleyi kaç kere duydun: "dua et kadınsın, erkek olsan ne yapacağımı bilirdim"

işte erkek olunca olacaklardan korkuyoruz belki de. Topluma yerleşmiş bir şey bu. Kadın olunca ağız dalaşıyla geçiyor genelde (çok psikopat olup metrobüste tekme atanı, döveni falan var tabii) ama erkek erkeğe olunca en ufak bir şey daha da büyüyebiliyor. Hele iki erkeğin yanında kadınlar varsa normalde yapmayacağı şeyleri yapan erkekler de olabiliyor. (ego muhabbetleri, kadının yanında kendini ezdirmemek vs.)

normal şartlarda çıkıp hakkımızı aramalıyız, ama Türkiye hakkını aradığı için pompalıyla vurulan bıçaklanan insanlarla dolu.
0
nhk ni youkosu
(28.08.18)
adana ve sakarya yörelerimize bekleriz o zaman.
şaka bir yana "hep mutlu olmak istedim" +1
yabancı bir arkadaşı misafir ediyordum istanbul'da, ki kendisi normalde öyle şeylere hemen zıplayan bir tip gündelik hayatında, gürültücü bir karakter zaten. ne zaman yanlış yapan birine bir şey söylesem, kornaya bassam veya durumdaki tersliği ifade etsem beni susturmaya çalıştı.
fakat çok dikkatli olmak gerek, nereden ne çıkacağı belli olmuyor, b.k da çıkabilir.
ben de bazen "ulan acaba gücümün yettiğine mi bağırıyorum yaa?" diye düşünüp rahatsız olabiliyorum.
sevgilinize hak vermemek elde değil, ufacık çocuklar bile uyuşturucu madde kullanıp bıçakla geziyor artık sokakta, olay insanlık dersi veya eğitim vermeyi geçip, can sağlığını (sizin ve onun) korumaya dönmüş de olabilir.
0
gkhncnzdgn
(28.08.18)
Cahilin cureti cok olurmus.
0
justathought
(28.08.18)
Tamam da bu sefer bu adamlar bizi sürekli rahatsız ederek dolaşıyorlar. Onlara kimse höt demediğinden alanlarını genişletiyorlar.
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
Yazdığımı sildim yanlışlıkla, tekrar yazmaya çalışayım.

Öncelikle ortada taciz varsa, kesinlikle ses çıkarmalısınız. Bunu yanınızdaki kişiden beklememelisiniz ama. O kişi bunu yapmak zorunda değil. Bu kısım net, soru işareti yok.

Ben çok merkezi bir yerden geçerken, 5 kişi tarafından sebepsiz yere darp edildim. 2 yerimden bıçaklandım. Biri sol bacağım, biri tam olarak belimin sağ kısmı. Kalçamın bittiği yerin üstü. Tehlikeli bir yer yani. Bana saldıran kişilerin geldiklerini görmedim bile. Ortada hiçbir sebep yokken, gündüz vakti. Madde etkisindeymiş bu kişiler bunu yaparken. Öleceğimi sanmıştım. O durumdayken nasıl yerden kalkıp kaçtığımı gerçekten bilmiyorum. Düşününce mantıksız gibi. Kimse de yardım etmemişti.

Bunu neden anlattım, şu yüzden. Siz çok bol keseden atıyorsunuz gibi geliyor. Benim yaşadığım basit bir şey. İnsanlar neler neler yaşıyor. Anlık gerçekleşiyor hepsi. Trafikte falan korna çalmak durduk yere kavga çıkarmak falan asla yapacağım şeyler değil o yüzden. Aklın tarafını seçmek en doğrusu her zaman. Kimseyle sidik yarıştıracak halim yok. Tabii kendimi ve sevdiklerimi korumaya çalışırım. Bunun için de ne gerekiyorsa yapar insan, yine aklını kullanarak. Fiziksel duruma gelmesini mümkün mertebe önlemeye çalışarak. O ana gelince çünkü, artık kontrol sahibi kimse yok. Her şey şansa kalıyor. Ama yok nasıl gidip ona posta koymaz, nasıl küfür edene falan karışmaz garip.

Ben herhangi birine haddini bildirecek durumda değilim. Siz neden kendinize böyle bir misyon edindiniz? Bu kısmı anlamadım. Rahatsız oluyorsanız söyleyin tabii. Ama yok o laf etsin de ben izleyeyim garip bir düşünce. Yanınızdaki insanların gerekli olaylara müdahale etmek gibi bir görevleri yok.

Meydanı boş bulup bol keseden atmaya gerek yok.
0
windowsguvenlikduvari
(28.08.18)
bahsettiğiniz erkeklere hak veriyorum çünkü fiziksel yapıdan bağımsız olarak karşıdakinin silah çekmesi, bıçak çıkarması gibi durumlar çok mümkün ya da arabadan beş kişi inebilirler.

konu aslınsa sosyal iletişim becerisi ve kavgayı çıkmadan engeleyebilmek. yapılması gereken doğru argüman ve anlayacağı dilden yaklaşım ile onu utandırmak veya en azından kendini suçlu-kötü hissetmesini sağlayabilmek. burada doğru dil çok önemli fazla efendi olmak da işe yaramaz, fazla agresif olmak da.ama bunu hissetmeyecek derece arsız adama iki araba dayak da atsan fark etmiyor.
0
orpheus
(28.08.18)
kornaya basmak nedir, en nefret ettiğim insan tipi amk. sizinki modern çomarlık..

vakti zamanında bende de vardı senin gibi bir tip, 6 ay sonra ayrıldık. ayrıl çocuğun da başını belaya sokma (otobüste karşısında oturan eleman buna bakmış ben niye çocuğa haddini bildirmemişim diye olay çıkartmıştı).
0
hosein
(28.08.18)
Kornaya sürekli basılsın demedim
Hiç basılmamasından bahsediyorum. Gerekli yerde de basmamak.
Biri bana baktı diye de olay çıksın demiyorum. Ex ile karıştırma.
Kişisel alanıma sözlü ya da fiziksel olarak girilmesinden bahsetiyorum. Buna tepki vermemek garip geliyor.
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
Memeler mevzuu fark etmemesi ayri ama onun disinda ben pisiriklik goremedim. Tam tersine hayallerimin erkegini gordum :P Kornaya mumkun oldugunca basmamasi, kufredenin seviyesine inmemesi falan; boyle adamla guvende hissederim ben kendimi. Saka degil. Karsilik verse "Allah'in manyaginin seviyesine indi, alacagiz basimiza belayi" diye dusunurum. Fistik gibi adammis bence. Kavga eden, laf dalasina giren adamin yaninda gorunmekten utanirim. Ya da su an yasadigim yerde senede iki kere korna sesi duyuyorum ve bu benim icin buyuk mutluluk.

Bir arkadasimin kuzeni 10 sene kadar once koprude birileriyle trafik yuzunden sozlu dalasa girdi ve adami tabancayla vurdular. Oldu gitti. Ha, sana dogrudan satasir da, o zaman tepkini koyarsin ama kisinin ilkokuldan veya ailesinden edinemedigi temel egitimi zorla ona ogretme misyonu yok kimsenin.

Pisiriklik benim gozumde daha ote bir sey. Hukuk yolu ile hakkini aramaya usenmek gibi seyleri pisiriklik olarak goruyorum ben.
0
aychovsky
(28.08.18)
Sen dominant olmakla övünen bir kişi değil miydin? Adam seni taciz ettiğinde çaksaydın kafayı. Neden erkek arkadaşının tepki göstermesini bekledin ki?

Laf attığında gerçekten duymamış olabilir. Direkt bunu duymadığını kabul edip sevgiline pısırık demen onu sevmediğini gösteriyor.

Durumun okumakla biraz ilgisi var. Bilgi ve zeka arttıkça düşünülmeden yapılan davranışların sayısı azalır. Ama bunu yeni nesil diye genellemek bayağı saçma olmuş. Biraz ilkel düşünüyorsunuz gördüğüm kadarıyla.
0
dissendium
(28.08.18)
Adam o kadar fütursuzca yapınca şok oldum.
Bazen insana öyle bir an geliyor çünkü çok beklenemdik bir hareket.
Dominant olmakla övünmüyorum. Sadece erkeklerin ne düşündüğünü merak etmiştim. Evde tamirat olsa da yemek olsa ben yapıyorum ve daha çok kazanıyorum. Tam olarak bu dominantlık mı emin değilim.

Adamlar benim kişisel alanıma girdiklerinde müdale edilmesini beklemek ilkellik değil.
Adamlara öğretmeyiz diyip hiç tepki göstermeyelim mi?
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
Hakkını arayan erkekler var da hepsi ya hapiste ya mezarda. Sevgilimin göğüslerine bakmayacakları ya da sokakta küfürlü konuşmayacakları ortamlarda yaşamaya çalışıyorum, trafikte de camları kapatır klimamı radyomu açar takılırım. Gereksiz gerginliklere mahal vermem, sevgilimin de vermesini istemem. Trafikte abukluk oldu korna çaldın ne olacak, ne geçecek eline? İnsanları adam etmekle mi uğraşacaksın? Vs vs.

Bu tarz kornaya basmalı vs hareketleri ben de modern çomarlık olarak yorumluyorum açıkçası.
0
roket adam
(28.08.18)
(15)

İngilizce okunuşu sıkıntı yaratacak kişi isimlerimiz

speedy
hani şöyle ingiliz, amerikan meslek liselerinde dalga malzemesi olabilecek isimleri soruyorum. Nigar(nigga), Selami (salami), Kamil (camel), Fatih(farting) gibisinden aklınıza gelen neler var?
hani şöyle ingiliz, amerikan meslek liselerinde dalga malzemesi olabilecek isimleri soruyorum. Nigar(nigga), Selami (salami), Kamil (camel), Fatih(farting) gibisinden aklınıza gelen neler var?
0
speedy
(26.08.18)
Oral
0
dissendium
(26.08.18)
tuna, ufuk
0
saldirgan catili eylem
(26.08.18)
enes (an ass)
0
mephistoo
(26.08.18)
Dikmen
0
tahin pekmez yoğurt
(26.08.18)
berk
0
der meister
(26.08.18)
@mephistoo enes için anus de olur aslında, eynıs diye okunuyor, insanın içi pis olmaya görsün:)
0
🌸speedy
(26.08.18)
şafak
0
idonthaveatvset
(26.08.18)
Engin (engine)
0
efreet sultan
(26.08.18)
enis.
0
sanat guresi
(26.08.18)
fatma

(fat ma -> fat mother)
0
robokot
(26.08.18)
naşit, raşit
0
pide
(26.08.18)
Abuzer var, abuser diye dalga geçiyorlar.
Sonu gay ile biten isimler sorun oluyormuş. Turgay diye bir arkadaşı vardı abimin, Amerika’da isimle ilgili sorun yaşamış.
0
aychovsky
(26.08.18)
Can ingilizcede teneke ambalaj
0
hot potato
(26.08.18)
n62
(26.08.18)
kunt.
ayrıca duyuru'da bir ahmak da feri'yle dalga geçeceğini söylemişti.
0
misterturist
(27.08.18)
(6)

Karbondioksit havadan daha agir degil mi?

stavro
Dolayisiyla izole bir kabin icinde bir miktar hava ve bir miktar karbondioksit varsa karbondioksit dibe coker degil mi kabin icinde?
Dolayisiyla izole bir kabin icinde bir miktar hava ve bir miktar karbondioksit varsa karbondioksit dibe coker degil mi kabin icinde?
0
stavro
(26.08.18)
Hava dediğimiz şey aslında bir gaz karışımı. Büyük çoğunluğu azot, bir kısmı oksijen, birazı su buharı ve kalanı da diğer gazlar. Ama bu ortalama bir değer, hava örneğini nereden aldığınıza göre bu oranlar değişebilir. Eğer örnekteki en ağır gaz CO2 ise, dediğiniz doğru muhtemelen dibe çökecektir fakat tam olarak dibe çökmesi çok uzun sürebilir ve sanırım bu yolla ayrıştırılabilmesi de pek mümkün değil.
0
camdan bakinca gordugun adam
(26.08.18)
Dibe çökme olayı ağırlıkla ilgili değil. Kütle yoğunluğuyla ilgili.

Havanın yoğunluğu: 1,225 kg/m^3

Karbondioksidin yoğunluğu: 1,874 kg/m^3

Karbondioksidin değerini şu siteden aldım.

www.torosoksijen.com

Karbondioksidin yoğunluğu daha büyük olduğu için o dibe çöker.

Yalnız bu yoğunluk değerleri 1 atm basınç için hesaplanmış.

Kapalı bir kaptaki basınç farklı olursa yoğunluk değerleri de değişebilir.

O değerlerin hesaplanması lazım. Sıcaklık da önemli bir faktör.
0
dissendium
(26.08.18)
Gaz karisimi oldugunu biliyorum, hava ornegini nereden aldigimizi bir tarafa birakalim. Atmosfer gazi icin referans aldigimiz oran (%78 azot, %bilmemkac oksijen vs.) karbondioksite kiyasla yogunlugu daha az degil mi?
Teorik olarak konusuyoruz.

Baska bir deyisle tamamen karbondioksit dolu genis bir ortamda atmosfer gaziyla dolu bir ucan balonumuz olabilir mi? Gazlarin karismasi olayindan bagimsiz dusunelim diye ornek verdim.
0
🌸stavro
(26.08.18)
@dissendium
Sicakliktan bahsettin, iyi dedin. Peki ortami isittigimizi farzedelim. Kabin icinde bir isi kaynagi var, hava da co2 de isiniyor.
Duz mantikla dusundugumde co2'nin daha fazla isi absorb etme kapasitesi oldugundan icerideki havaya gore daha fazla isinacagindan yogunlugu azalacak, bir noktadan sonra atmosfer gazindan daha az yogun hale gelip yukselmeye baslayacak yamuluyor muyum? Cunku atmosferden daha cok isi absorb ediyor.
Bu mantik dogru mu?
0
🌸stavro
(26.08.18)
@stavro, ısı absorbe etmek farklı bir durum bildiğim kadarıyla. Tam olarak dediğin gibi olmayabilir.

Bu arada hava homojen gaz karışımıdır. Her yerinde aynı fiziksel özelliği gösterir.
0
dissendium
(26.08.18)
Evet çöker.
Havayı basit olsun diye saf azot olarak ele alalım.

100 litre azot 100 litre de CO2 var diyelim kapta. Kabın en dibinde CO2 yoğunluğu maksimuma ulaşır. Asla saf CO2 kalmaz mutlaka karışım halindelerdir ama oran olarak dipte CO2 daha fazladır.

Atmosferde ise kapalı sistem gibi işlemez olaylar çünkü dış etmenler var. Yükseldikçe soğuyup yoğunlaşan gazların dibe tekrar çökmesi var mesela. Rüzgarlar ve sürekli hava akımları var dünyanın dönüşünden dolayı. Bununla beraber karaya vurunca değişen, okyanus üstünde farklı hareket eden hava akımları var. Hepsi bir araya gelince bu karışımın dibe çökmesi durumu kapalı sistemlerdeki kadar belirgin olmuyor. Yine de atmosferde yukarı çıkıldıkça mesela Hidrojen ve helyum yoğunluğu deniz seviyesinden daha yukarıda çıkar.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.08.18)
(7)

belirli kelimeleri ogrenme

ben de hayal kurmak istiyorum
İngilizce okuma yaparken kenara ysklasik 100 tane ingilizce kelime not ettim. Sozlukten bakarak o an okuyup gectim. Simdi bunlari kalici ogrenmek istiyorum. Ne yapilabilir? Bir Metod var midir?
İngilizce okuma yaparken kenara ysklasik 100 tane ingilizce kelime not ettim. Sozlukten bakarak o an okuyup gectim. Simdi bunlari kalici ogrenmek istiyorum. Ne yapilabilir? Bir Metod var midir?
0
ben de hayal kurmak istiyorum
(25.08.18)
minik avuç içi kağıtlara çeviri arkaya-kelime öne birer kelime yazıp arada çıkarıp tekrarlama.

bununla ilgili mobil uygulama da vardı, kelimeleri yazıyorsunuz oradan açıp çalışabiliyorsunuz.
0
ocanal
(25.08.18)
Her bir kelime için örnek cümle bulmanız iyi olur.

Örneğin bu sitede örnek cümleler var. Doğrudan kelimeyi aratabilirsiniz.

tatoeba.org

Ben yazarak öğrendiğim için hepsini Excel'e yazıyorum. Yazmak faydalı olabilir.
0
dissendium
(25.08.18)
Örnek cümle bulma önerisine katılıyorum. Nasıl kullanılacağını bilmeden öğrenmek çok anlamsız olur. Hatta bir kelime ile beraber onun sıfat, isim veya fiiil (support, supporter, supporting gibi gibi) hallerini öğrenmek de yararlı olacaktır. Ya da ondan türeyen, eş anlamlısı ve zıt anlamlısı olan kelimelere de bakılabilir. Böylelikle kelimenin hafıza da daha iyi yer edeceğini düşünüyorum.
0
kojonotsuki
(25.08.18)
Yukarıdaki yöntemlerin hiçbirinin işe yarayacağına inanmıyorum. Size o 100 kelimeyi de uzun vade de öğretecek bir ezber metodu yok. Okuya okuya o kelimelere denk gele gele öğreneceksiniz. Diğer türlü zor bu işler.
0
ovungec zeus
(26.08.18)
Kullanacaksın. Öğrendiğin bir şeyi kullanmazsan yerleşmez. Akşam yazdın bu yüz kelimeyi, sabah biriyle İngilizce konuşacaksın ve bu kelimelerin bir kısmını konuşurken kullanacaksın ki öğreneceksin.

Biriyle ingilizce konuşurken utanmayacaksın atıyorum alibi kelimesini kullanınca o ne diye soracaksın. İngilizce açıklayacak sonra o kelimeyi sen de kullanacaksın. O zaman unutmazsın.

İngilizce ders değildir, ders gibi oturup çalışarak öğrenmeye ben inanmıyorum böyle de öğrenmedim.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.08.18)
ingilizce kelime listleri, kelime defterleri vs gibi şeyler belki yds vs gibi sınavlar için pratik olabilir ama normal öğrenme açısından @ovungeç zeus ve @bos gezenin bos ustsı'na katılıyorum. Örneğin alibi için örnek verilmiş. Ben alibi sözcüğünü ilk olarak metallica'nın sad but true şarkısında duymuştum. Anlamına baktım ve o şarkının contexti ile aklımda kaldı. Bi iki kez de okuduğum yazılarda görmüşümdür ve sözcüğü öğrenmişimdir.
0
nundu
(26.08.18)
bu devirde hala avuc ici kelime karti falan dendigine inanamiyorum. kelime sadece cok okuyarak cok dinleyerek ogrenilir. yani kitap okumaya youtube izlemeye devam. anlamazsan sozlukten baka baka aklina yerlesecek.
0
hot potato
(27.08.18)
(13)

Napiyorsunuz Nasil gidiyor?

baldan kaymak
Ben başlayayım: Sahilde muzik.Not: Canı sıkılanlar yeşillendirebilir de.
Ben başlayayım: Sahilde muzik.

Not: Canı sıkılanlar yeşillendirebilir de.
0
baldan kaymak
(22.08.18)
soru: akdeniz akşamları hala prim yapıyor mu?

spotify'da bilmediğim bir listten farklı şarkılar dinlemekteyim. tavsiye ederim. aynılığınızı kırın!
0
binder dandet
(22.08.18)
Tam şu an çay, WhatsApp, bir de Jehan Barbur.

www.youtube.com
0
dissendium
(22.08.18)
cok isim var ama hangi filmi izlesem diye dusunuyorum, onerisi olan var mi?
0
seyirdefteri
(22.08.18)
Duş aldım saçlarımı tarıyorum. Saç uçlarıma zeytinyağı sürer, ayaklarima vazelin sürüp çorabımı çekip uzanırım. Sonrasinda nette takılmaca ya da dizi film bakarım.
0
Amaranta ursula
(22.08.18)
Yazlikta sakin sakin kitabimi okuyamiyorum cunku bu sene dibimize yapilip acilan otelin animasyon muzigi beynimi yedi.

Lanet ediyorum.
0
kuehles blondes
(22.08.18)
Evde boş boş oturuyorum, arkada müzik çalıyor. 4 gündür böyleyim ve pazara kadar da böyle sürecek.
0
lana del rey
(22.08.18)
0
lana del rey
(22.08.18)
Eve geldim şimdi, bizimkilerle yürüyüş yaptık, pizza yedik. İçimde tuhaf bir huzursuzluk var. Birkaç gündür güzel gidiyordu ama bu sabah birden bire yine anksiyetem hortladı. Kötü düşünmekten, kaygılanmaktan kendimi alamıyorum. İşin komik yanı ortada olumsuz bir durum yok, hemen her şey normal seyrinde ilerliyor ama benim içim yine bana huzur vermiyor. Var olmayan şeyleri kafama takarak dünyayı kendime dar ediyorum. Bugün bir kez daha anladım, benim en büyük düşmanım yine benim. Sanki kafamın içinde bir canavar var ve beni rahat bırakmıyor. Neyse felaket saçmaladım. İşte bunlar hep pms. Yani umarım öyledir. Biraz müzik çalışacağım şimdi, yeni bir parça öğrenmeye çalışıyorum. Kafamın dağılmasında bana yardımcı olur umarım.
0
i m cool with that
(22.08.18)
Sahile inip aşırı kalabalığa ve tatilcilere lanet ederek eve geri döndüm. Oturuyorum öyle
0
aquarium
(22.08.18)
Kardeşimle gezdik, biraz ekonomi konuştuk. Bu aralar aramız iyi, merakını cezbeden şeyler anlatıyorum. Bazı uzun vade planlar ve projeksiyonlar kuracağız. 200 yıllık kadar : )

Bayram da iyi geldi. Hep iş hep iş, biraz kafa dinliyoruz.
0
idexo
(22.08.18)
6 gibi biraz kestireyim dedim, yeni uyandım jsksjnsja

Akşam duyuruya yazacaktım ankarada olan biri varsa bira içelim diye. Canım bira çekti. Buğday birası
0
Delay Fuze
(22.08.18)
Günaydın, kahvaltımı yaptım şimdi kitap okuyacağım
0
rakicandir
(23.08.18)
İzmir’e gitmek iyi geldi. Ağacı olan gölge bir plajda güzel bir
Gün geçirdim. Ailemi gördüm. Öküz gibi yedim dolma, aşure, köfte, kumru, boyoz , rokoko bilmilyon şey yedim ve yarım kilo tartıda farketmiş mutluyum. Özlediklerimi gördüm ve yedim hehehhe. Dönüşte efsana manisa kebabı da yidik ohhh
Ama arabanın direksiyonu bozuldu. Hava yastığı sinyali verdi ve kornası çalışmadı dönerken. Götümüz üç buçuk atttı.
Şimdi bu sabah hala tokum ve stresimi atmış bir halde mutluyum...
0
fasulyek
(23.08.18)
(3)

En iyi kişisel gelişim aktivitesi

frenchvanilla
Kendimi ilerletebileceğim ve belki de ileride profesyonel kullanacağım bir aktivite arıyorum. Fikri olan var mı?
Kendimi ilerletebileceğim ve belki de ileride profesyonel kullanacağım bir aktivite arıyorum. Fikri olan var mı?
0
frenchvanilla
(21.08.18)
Yabancı dil öğrenmek.
0
dissendium
(21.08.18)
bir programlama dili ogrenmek
0
orange coffee
(21.08.18)
@orange coffee hocam bunun İçin gerekli bir donanım var mı? Çünkü office programları ve klasik bişgisayar kullanıcısı olmaktan ötede değilim. Bunun bana getirisi ne olabilir?
0
🌸frenchvanilla
(22.08.18)
(9)

İshalim acıyor :(

zxcd
İki gecedir doğru düzgün uyuyamıyorum. Felaket bir şişkinlik ve ishal halinin ortasındayım. Artık dayanacak gücüm kalmadı :(Makatım ağrıyor öyle söyleyeyim. Tuvalet ihtiyacı gideriyorum tamamen sıvı ve hiçbir işe yaramıyor. Yine şişkinlik yine ishal yine karın ağrısı. Ne yapayım ağalar bayanlar bir
İki gecedir doğru düzgün uyuyamıyorum.
Felaket bir şişkinlik ve ishal halinin ortasındayım. Artık dayanacak gücüm kalmadı :(
Makatım ağrıyor öyle söyleyeyim. Tuvalet ihtiyacı gideriyorum tamamen sıvı ve hiçbir işe yaramıyor. Yine şişkinlik yine ishal yine karın ağrısı.
Ne yapayım ağalar bayanlar bir yol gösterin. O değil yarın akşam 13 saatlik yola çıkacağım. Of :(((((
0
zxcd
(21.08.18)
Sabah acile gidin. Aslında şimdi de gidebilirsiniz. Yolculuğu mümkünse erteleyin. Yoksa hayatınızın en kötü gününü yaşayabilirsiniz.
0
dissendium
(21.08.18)
sabah aciller kalabalık olur. elini kolunu kesenlerden size sıra gelmez. şimdi gidin
0
rosencruz
(21.08.18)
hastane?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.08.18)
Çare reflor
0
owaki
(21.08.18)
leblebi, yaşlanmış patates, koka kola gibi şeyler tüketin.
0
slhmlr
(21.08.18)
Reflor ve doktor.
0
chavezding
(21.08.18)
Flagyl 2*1
0
andlee
(21.08.18)
(bkz: kahve limon)
0
ocanal
(21.08.18)
Reflor ve ercefuryl, yola çıkılacağı için reçete yazdırabiliyorsanız lomotil
0
mabesa
(21.08.18)
(9)

Fikirlerinizi merak ediyorum

ceann deas
Eksi duyuruyu ikidir guzin abla gibi kullaniyorum ama surada https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1301491/hic-olmayacak-birine-asik-oldum bahsettigim bir gönül işim vardı. Okumak istemeyenler için özetle staj yaptığım yerden birine daha önce hiç hissetmediğim duygular hissettim ama açılamadım.
Eksi duyuruyu ikidir guzin abla gibi kullaniyorum ama surada www.eksiduyuru.com bahsettigim bir gönül işim vardı. Okumak istemeyenler için özetle staj yaptığım yerden birine daha önce hiç hissetmediğim duygular hissettim ama açılamadım.

Duyuruya çoğunlukla instagramdan ekle açıl gibi cevaplar geldi ama buna cesaret edemedim. Adim soyadim kartimda kocaman yazıyordu hoşlansa instagramdan bulur o istek gönderirdi diye düşünüyordum taki burada açılan adınızı googlea yazınca ne çıkıyor duyurusunu görene kadar... Benim adımla açılmış sadece instagram hesabim var ama o da çıkmıyor. Arkadasimin fake hesabindan instagram uzerinde adımı soyadımı aradigimizda da bir şey cikmiyor. Bundan dolayı minicik bir umutlandım acaba arayıp da bulamadi mi diye. Bir de şöyle bir durum var 21 yaşındayım ama çalıştığım yerde son haftaya kadar herkes beni lise stajyeri sanıyormuş :( yaşımı biraz küçük gösteriyorum sanirim hani arada göz göze geliyorduk ama o da lise stajyeri olduğumu düşünüp yaşım küçük diye adım atmamış olabilir mi?

Kafam çok karışık ve ona karşı özgüvenim çok düşük duyumda. O gerçekten cok iyi biri yazdığımda kesinlikle dalga geçecek bir tip falan değil oldukça güleryüzlü ve anlayışlı efendi adam dediğimiz tiplerden. İlgi delisi bir insan da degil sadece instagram ve linkedin kullanıyor. Instagramı da gizli arkadaşım fake hesabından istek göndererek kalenin içine girmeye çalıştı ama kabul etmiyor. Bunlar ona yazmam cesaret veriyor fakat bir yandan da seneye aynı yerde staj yapma ihtimalim var reddederse yuzyuze gelemem heralde. Bu konularda çok atilgan biri degilim. Googleda forumlarda falan derdime care aramaya calistim ama en son kendimi ask buyucusu sitelerinde bulunca burada daha akli selim insanlar olduguna karar verip size danismak istedim.

Ey duyurunun kızları bu durumda siz olsanız ne yapardiniz?
Ve erkekler, sizin karşınızda bu durumdaki bir kız olsa, size nasıl yaklaşsa onu ciddiye alırdınız?
0
ceann deas
(20.08.18)
Kız biraz daha girişimci olursa ciddiye alabilirim. O sizden hoşlanmıyor ki. Siz ondan hoşlanıyorsunuz. Sizin onun ilgisini çekmeniz gerekiyor. O sizi bulsun diye beklerseniz daha çok beklersiniz.
0
dissendium
(20.08.18)
"hoşlansa instagramdan bulur o istek gönderirdi".

Ya o da ayni seyi dusunduyse? Dusunmemis olsa, o an dikkatini cekmemis olsaniz bile ekleyince dikkatini cekeceksiniz. Fake'lerle falan ugrasmaya ne gerek var. Derdiniz belli, madem hoslandiniz, yavsayin; olursa olur, olmazsa olmaz. Uzak durarak olmayacagi daha kesin. Stajiniz bitmediyse yuz yuze yavsayin. Illa "Hoslandim, beraber olalim mi" demenize gerek yok. "Merhaba, nasilsin"dan baslayip muhabbet ederek ilerleyin. Stajiniz bittiyse sadece bir eklemeyle "Sana asigim" mesaji vermezsiniz; herkes herkesi ekliyor. Oradan yavas yavas yuruyun. Turkan Soray, Filiz Akin filmi gibi agirdan alirsaniz cok beklersiniz.
0
aychovsky
(20.08.18)
Kimsenin bakmayacağı bi tip değilsen eğer şansın yüksek. Yaşın ne kadar küçük görünüyor bilmiyorum ama yaş farkı bariz belli, dışarıdan bakan için "çocuklarla mı takılıyormuş bu" denecek kadarsa eğer şansın olmayabilir. Bu durumu itibar meselesi görüyorsa o da..

Bence sen hiç kurcalama takip isteği gönder. Senle olmayacaksa da hoşuna gidecektir. Düşündüğün kadar karmaşık değil yap gitsin.
0
IncredibleMau
(20.08.18)
Bir üstteki duyurunun tam aksini demeye geldim. Kadınlardan daha sabırsız olmayan erkekler de var. Staj yapıp sonra çalışan olduğum yerde birinden etkilendim ben belli ettikçe o da etti ben etmesem hayatta etmezdi çünkü ya rahatsız ediyorsam vs vs gibi şeyler düşünüyormuş bunu biliyorum çünkü altı yıldır sevgiliyiz :) ama benim girişken tavrım olmasa olmazdı yani eminim. Seneye staj yapacak olman sonucu değiştirmesin ekle bence onu instadan ve birkaç adım at buna rağmen gelmiyorsa orda bırak. Seneye de git yap stajını bunda utanılacak ne var? Hoşlandım olmadıysa olmadı bundan daha doğal bir şey yok. Kendine güven ;)
0
eksi sozlugun tatli insani
(20.08.18)
@dissendium aşırı mantıklı ama iste o ozguveni kendimde bulabilem :(

@aychovsky şu herkes herkesi ekliyor olayı gerçekten doğru mu? Ben universitedeki sinifimdan olan insanlara bile onlar istek göndermedikçe ya da çok samimiyetimiz olmadıkça istek gondermiyorum. Galiba bu yüzdensadece 96 takipcim var :D

@IncredibleMau yok yahu o kadar da küçük görünmüyorum boyum 160 biraz da spor takilip az makyaj yapiyorum calisirken rahat olmak için o yüzden boyle bi algi olusmus olabilir.

@sparky ben de bundan korkuyorum belirsizlikte ihtimallerle yasamak tamamen olmama ihtimalinden daha iyi geliyor.

@eksi sozlugun siz yuzyuzeyken de biraz belli etmissiniz sanirim ben sadece günaydın dediginde günaydın dedim bir kere de mutfakta çubuk kraker uzattım mutfakta alir misiniz diye ki o tam bir rezillikti :( sonunuzun mutlu olmasina cok sevindim ama.


Tum cevap veren arkadaslara cok tesekkur ediyorum mesaj atma olayına biraz daha sicak bakiyorum artik. Bir kac ay bekleyip masaj atsam daha iyi olur degil mi? Hem kendimi test ederim hem de bir heves hoslanip yazmisim gibi degil de baya ciddi düşünüyormuşum mesajini veririm karşı tarafa.
0
🌸ceann deas
(20.08.18)
@ceann deas Benim Instagram'im bile yok aslinda :) ama Facebook'um var, herkesle eklesip duruyorum. Isyerinin bir kere gordugum eski calisanindan eskiden oturdugum apartmanin eski kapicisina, su andaki isyerimin fotokopicisine kadar ekli. Bu dedigim teklifler onlardan geldi ama benim de oyle "Taniyorum ben bunu, o zaman ekleyeyim" dedigim cok kisi olmustur. Cevremdeki kullananlar da eklesip duruyor surekli, pek bir "Eklesem mi, eklemesem mi" tedirginligi gormedim.
0
aychovsky
(20.08.18)
Hoşlandıysan kendini göstermekten neden çekiniyorsun ki? Böyle hiçbişey yapmayarak, köşede saklanarak seni farketmesini ve sana aşık olmasını beklemek ne kadar doğru sence? Bunu yapma :)
Bi istek göndereceksin çok bişey değil, evlenme teklif et demiyoruz sana. Ekle ve biraz sıcak ol. Efendi adamları ancak atak olarak kafalayabilirsin. Yukarıda da söyleyenler olmuş, küçücük stajyere yazdı/asıldı/ava çıktı vb. söylemlerden çekinir öyle yerlerde erkekler. Ama sen atak olursan, biraz iş biraz arkadaşlık gibi ortak şeylerinizi bulmaya çalışıp muhabbeti yürütürsen seni başbaşa bir yere davet edebilir. Bu daveti almak 1-2 ay sürebilir.
Sen napabilirsin mesela işinizle alakalı bişeyleri ona gönderebilirsin bilgi paylaşımı yapıyormuş gibi. Yine işinizle alakalı bi film tavsiyesi vs. bunları yapabilirsin. Muhabbeti sen kurup yürüteceksin, bu adam efendi adam senin baskın olman gerekiyor, muhabbetin akmasına fırsat veriyosa bişeyler yolunda demektir. Fırsat vermiyosa da onun gözlerinin önünde bi başkasını bulursun :)
0
megalomaniac
(20.08.18)
Birkaç ay falan bekleme, saçmalama :) hemen ekle, biraz bekle, beğeni vs. gelirse rahatça mesaj atabilirsin.
0
megalomaniac
(20.08.18)
bence cesaretini toplamali ve yarin bi bayram mesaji gondermelisin. kotu bir sey yapmiyorsun ki! son derece insani bir durum.

hadi hayirli olsun.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.08.18)
(6)

Her şeyin üst üste gelmesi

monogram
Selamlar,Bomboş geçen, sıradan günlerden sonra her şeyin üst üste gelmesi hissini tecrübe ettiniz mi? İyi şeyler için de kötü şeyler için de böyle oluyor. Zaman zaman böyle dönemler yaşıyor musunuz? Önceliklendirmelerinizi neye göre ayarlıyorsunuz? İnsanlara verdiğiniz sözler, işiniz, vb. vb.Kapalı
Selamlar,

Bomboş geçen, sıradan günlerden sonra her şeyin üst üste gelmesi hissini tecrübe ettiniz mi? İyi şeyler için de kötü şeyler için de böyle oluyor. Zaman zaman böyle dönemler yaşıyor musunuz? Önceliklendirmelerinizi neye göre ayarlıyorsunuz? İnsanlara verdiğiniz sözler, işiniz, vb. vb.

Kapalı anlatım için kusura bakmayın. Atış serbest.

Teşekkürler.
0
monogram
(14.08.18)
Once is. O kotu giderse boka sariyor cunku.
0
baldan kaymak
(14.08.18)
Selam,

Yani bence şöyle; yaş ilerledikçe insan akışına bırakmayı öğreniyor. Her şey üst üste gelse bile her insanın "s*kerim lan böyle işi" eşiği vardır. O eşiğe gelince zaten öncelik vs. kalmıyor. Sadece uzaktan uzağa gülerek bakıyorsun.
0
datnet
(14.08.18)
oluyor öyle. geldi mi toptan gelir.

önceliklendirmeyi kafama göre ayarlıyorum.

Zorunlular,
Sevdiklerim,
Diğerleri gibi..
0
lcha
(14.08.18)
öncelikle böyle zor zamanlarda sosyal hayattan kopmamak kabuğuna çekilmemek gerekiyor. arkadaşlar önemli. onlarla bağı kopartmamak hatta yeni arkadaşlar edinmek de gerekiyor. sinemaya, konsere, tiyatroya gitmemek kitap okumamak arkadaşlarla oturup bir fincan kahve eşliğinde sohbet etmemek insanı tüketebilir. dikkatli olmak lazım. o kuyuya düştün mü hep aşağı çekersin kendini ve bu kısır döngüde kaybolursun.
0
naksidil
(14.08.18)
Öncelik vermiyorum ben hiçbir şeye. Hepsini aynı anda düzeltmeye çalışıyorum. Diyelim işten çıkarıldın, bir de sevgilinle küstün. Yeni bir iş bulsan da sevgilinle barışmadığın için yine kötü hissedeceksin. O yüzden düzeltene kadar uğraşırım. Olmuyorsa biraz bırakırım.
0
dissendium
(14.08.18)
Öncelikle süreci daha sağlıklı okumak adına soğukkanlı yaklaşım geliştirmek gerekir.

İlk defa sizin başınıza gelmediğini ve de son da olmayacağını düşünerek, enerjiyi daha çok çözüme ve sonuca yönelik hamlelere harcamak esas öncelik olmalı. Geriye bakmanın ve her şeyi sentimantel bir şekilde yeniden anlamlandırmaya çalışmanın kimseye bir faydası yok.

Aslolan ve temele oturtulması gereken gerçek de şu an üst üste geldiğini düşündüğünüz her şeyin bir gün ardınızda bırakacağınız, hatta şu an inanmak zor olsa da gülümseyerek hatırlayacağınız süreçler olacağı gerçeği.
0
levent bilgen
(14.08.18)
(6)

Practice creates masters

kahramanikarus
bunu nasıl çevirirdiniz : Pratik ustalaştırır diye çeviriyorum sadece emin olmak istiyorum.
bunu nasıl çevirirdiniz :

Pratik ustalaştırır diye çeviriyorum
sadece emin olmak istiyorum.
0
kahramanikarus
(14.08.18)
Sadece fikir olsun diye yazıyorum.

Pratik, ustalar yaratır.
0
dissendium
(14.08.18)
modamod çevirisi yukarıdaki gibi. ama sizinki çok güzel.
0
retiredcolonel
(14.08.18)
Bunun Almancasını (Übung macht den Meister) "Yapa yapa usta olursun" diye çevirirdik biz
"Meşk kemale erdirir" diye bir çeviri de gördüm. Yeni nesle yabancı ama bence güzel çeviri.
0
SiyamkedisiZorro
(14.08.18)
@retired dogru kullanimi motamot. Sahsi algilama :)
0
leben
(14.08.18)
"Yapa yapa usta olursun"a katiliyorum. "Pratik, ustalar yaratır" veya "Pratik ustalaştırır" chicken translation. bir metin icinde gorsem iy bu ne ya derim.
0
hot potato
(14.08.18)
Motamot (bunu çeviri alanına kelimesi kelimesine diye kim soktuysa ona da selam ederim) çevirisi doğru çeviri değil sevgili kahramanikarus. burada bahsedilen şey literal translation ki kendisi translation meme'lerin en ünlüsü olan literal vs semantic translation meme'inin ana aktörlerindendir.

bu literal vs semantic olayını sevgili dilbilimci Nida ortaya dynamic translation kavramını atarak aşalı sanırım bi 15 20 yıl oldu. dilbilimciler kelimelerin karşılıkları mı korunmalı yoksa söylenen ifade anlam olarak mı korunmalı diye birbirlerini yiyedursunlar, Nida çıkıp dedi ki "bu işin aslı yaratılan etkiyi tam anlamıyla korumaktır."

yani çeviriniz ister literal ister semantic olsun, hedef dilin kullanıcısının söylediğiniz karşısında hissedeceği etki kaynak dilin kullanıcısınınkiyle aynı olmalı der. bunun en güzel örnekleri de atasözleri üzerinden döner.

örneğin türkçe (bardaktan boşanırcasına yağıyor) ile ingilizce (it's raining cats & dogs) ya da türkçe (aklımı başımdan aldı) ile ingiilizce (s/he got me head over hills) birbirlerinin tam çevirisiyken, ne literal ne de semantic olarak birbirleriyle alakalı bile değildirler.

dolaysıyıa, @hot potato'nun da dediği gibi, doğru çeviri yapmak adına strictly literal ya da strictly semantic çeviri yapılırsa hedef dil kullanıcısı okur okumaz metnin çeviri olduğunu anlar ki bu çeviribilimde (burası benim tabirim) tam bir fiyasko anlamına gelir.

bu açıdan bakarsak, güzide dilimizdeki (bkz: işleyen demir ışıldar) sözü bile pratik, ustalar yaratır çevirisinden güzel duruyor.
0
jason bourne seksapeli
(15.08.18)
(3)

Askerlik,Kpss,Yüksek Lisans

willzyx
Üniversite yeni bitti.Biter bitmez bir boşluğa düştüm.Seçenekler 2 ucu boklu değnek gibi gözüküyor farkındayım ama birisini seçmem gerek.Askerliği 2 yıl tecil hakkım var.Sonra tezli-tezsiz yüksek lisans vs kovalayıp süreyi uzatma peşinde de koşabilirim.Ancak tekrar çıkabilecek bir bedelli ve ona ver
Üniversite yeni bitti.Biter bitmez bir boşluğa düştüm.Seçenekler 2 ucu boklu değnek gibi gözüküyor farkındayım ama birisini seçmem gerek.Askerliği 2 yıl tecil hakkım var.Sonra tezli-tezsiz yüksek lisans vs kovalayıp süreyi uzatma peşinde de koşabilirim.Ancak tekrar çıkabilecek bir bedelli ve ona vereceğim miktar her ne olursa olsun şu anda çalışmadığım için gözümde büyüyor.Yüksek lisansla uğraşırken de bir işte çalışabileceğimi düşünmüyorum.Zaten 4 yıl boyunca kredi de aldım.Onunda geri ödemesine başlamam lazım.Kpss için 1 yıl dershane gidebilirim yani bütçeyi ona zorlayabilirim.Ancak 2019'da A grubu sınavları var.Yani hem zorluk derecesi fazla üstüne iyi puan sonrası kurum sınavları,sözlü mülakat vs yorucu ve yıpratıcı bir süreç.Torpilde yok.İlk seneden atanma ihtimalimi düşük görüyorum.Askerliği seçersem farklı ortam,garip tipler.Kafa dengi birini bulabilir miyim bilemiyorum.Sabah erken kalkma,traş,spor,nöbet vs gözümü korkutuyor.Kasım celbine yetişmem için ay sonuna kadar bir karar vermem lazım.Özel sektörde 1-2 yere başvurdum ancak askerlik sorun oldu.Şu an için askerlik aradan çıkması ve önümü daha iyi görebilmem açısından içlerinden en iyisi gibi geliyor.Siz olsanız hangisine yönelirsiniz?

Not:Trakya Üniversitesi-Maliye bölümünü bitirdim.
0
willzyx
(08.08.18)
bedelliye dair umut var mı? tekrar çıkar mı çıkmaz mı bilemeyiz ama zaten ödemek gözüdne büyüyormuş. yerinde olsam askere gider gelir iş kovalardım.

ayrıca yl ile iş neden bi arada olmasın ki?

ekleme :
normal şartlar altında iş ile yl bir arada götürülür. Erkek arkadaşım yapıyor şu an. ha ben yapamam, beceremem diyorsan o ayrı mesele. ben de işe giderken bir de okulla uğraşamzdım şahsen ama yapan yapıyor yani.

yine de ben askerlik diyorum.
0
elorelia
(08.08.18)
yl yaparsam dersle işi bir arada götüremem diye tahmin ediyorum.hoş ortada da henüz bir iş yok ya :) gerçi tezsiz yaparsam o kadar sıkıntı yaratmaz,kasmaya gerek kalmaz.ancak onda da sonuçta okula vereceğim yıllık ücretler olacak.dediğin gibi kasım'da gidip mayıs'ta gelmek daha hayırlısı sanırım.sayılı gün çabuk geçer inşallah.
0
🌸willzyx
(08.08.18)
Ben olsam askerliğe yönelirdim.
0
dissendium
(08.08.18)
(3)

Ikinci kez lisans okumak - mühendislere soru

Notts
Öğrenci affı ile ikinci kez lisans okuma şansım var. Hali hazirda uygulamalı matematik PhD sine sahibim ve hesaplamalı akışkanlar mekaniği çalışıyorum. Temel bilgilerimi artırma adına makine ya da bilgisayar mühendisliği okumak istiyorum. Hangisi daha mantıklı olur sizce? Derslere pek devam etme şan
Öğrenci affı ile ikinci kez lisans okuma şansım var. Hali hazirda uygulamalı matematik PhD sine sahibim ve hesaplamalı akışkanlar mekaniği çalışıyorum. Temel bilgilerimi artırma adına makine ya da bilgisayar mühendisliği okumak istiyorum. Hangisi daha mantıklı olur sizce? Derslere pek devam etme şansım olmayabilir, dışarıdan çalışıp sınavları vermeye çalışacağım. Teşekkürler
0
Notts
(06.08.18)
CFD'nin hangi kısmıyla ilgilenmek istediğinize bağlı. ANSYS Fluent biliyorum ben. Bildiğiniz gibi iterasyonlar üzerinden ilerleyen bir program. Programın alt yapısı çok iyi. Çok uzun yıllar boyunca geliştirilmiş bir program. Bilgisayar mühendisliği okursanız, doğrudan bu yazılımı geliştirme üzerine çalışabilirsiniz. Biz derste user defined functions diye bir konu görmüştük. Bu konuda C programlama kullanılıyor örneğin.

Makine mühendisliğinde akışkanlar mekaniğinin yeri çok ayrıdır. Hidrodinamik, aerodinamik gibi dallarda onlarca çalışma konusu var. Ben geçen dönem bir vananın akış analizini incelemiştim. Başka biri rüzgar türbini incelemişti. Başka biri ısı değiştiricilerini incelemişti. CFD geleceği parlak bir alan. Enerji alanında sıklıkla kullanılıyor. Bu yazılımı bir operatör gibi değil de, bir mühendis gibi kullanmak istiyorsanız makine mühendisliği idealdir. Yalnız makine mühendisliğini derslere devam etmeden zamanında bitirme şansınız çok az. Birçok üniversitede derslere yüzde 70 devam zorunluğu var. Bu da 14 haftalık bir dönemde bir derse sınav haftası hariç en az 9 kez katılmanız gerektiği anlamına geliyor.
0
dissendium
(06.08.18)
açıkcası diploma işinize yarayacaksa bende lisans bitirme işine girişin diğer türlü sizin özel sektörde çalıştığınız konuları %95 gidip hocaya soramazsınız çünkü geçiştirir, alanım değil der veya sonra bakalım vs der.

akışkanları öğrenmek için kitapları hatim etmek gayet yeterli ondan sonrası mühendislik yeteneklerinize bakıyor açıkcası. kitaplar inanılmaz açıklayıcı alın 2-3 tanesini baştan sona okuyun.

diye düşünüyorum.
0
dedim dedim de kime dedim
(06.08.18)
Gemi inşaatı da okuyabilirsin. Akışkanla çok alakalı. Ve de uçakmühendisliği.
0
renegade
(07.08.18)
(9)

Yeni bir şehirde

skooma
Yeni bir şehre geldiniz ve sıfırdan o şehirde bir hayat kuracaksınız diyelim. Ana-baba, akraba vs. desteği yok, az bir miktar birikiminiz ve elinizde mesleğiniz var, freelance olarak da çalışmanız mümkün diyelim. Kiralık bir yer bulup, eve çıkarak konaklama işinizi de hallettiniz diyelim. Hem iş/mad
Yeni bir şehre geldiniz ve sıfırdan o şehirde bir hayat kuracaksınız diyelim. Ana-baba, akraba vs. desteği yok, az bir miktar birikiminiz ve elinizde mesleğiniz var, freelance olarak da çalışmanız mümkün diyelim. Kiralık bir yer bulup, eve çıkarak konaklama işinizi de hallettiniz diyelim.

Hem iş/maddiyat hem de sosyal çevre/ilişkiler konuları başta olmak üzere, kısa ve orta vadede neler yapmak gerekir? Böyle bir durumda olsanız neler yapardınız ve nasıl başlardınız?

Şehirde tanıdığınız hiç kimse yok.

Edit: Tikler belki gecikse bile mutlaka gelecek.
0
skooma
(04.08.18)
Bisiklet sürecek bir yer bulurdum. Yürüyüş için, koşu için rota belirlerdim. İlgilendiğim sporlarla ilgili kulüpler varsa onları bulmaya çalışırdım.
0
dissendium
(04.08.18)
Sakin cafe arardim
0
nax
(04.08.18)
asosyal bir insan oldugum icin sorun yasamazdim.
sabah yuruyus yapacagim bir yer olsa yeter
0
cedex
(04.08.18)
ilk olarak,butik genellikle gunu birlik tur yapan klupler/organizasyonlar var. trekking, kamp , su yurusu vb aktiviteler yapiyorlar. cok pahali olmayan bu tip organizasyonlara takilirsan 1-2 aya kalmaz yasadigin sehirde baya bi cevre yaparsin.

eger vakti varsa hobi kursuna katilirdim. bisiklet surmeyi seviyorum, bisiklet gruplarina dahil olabilirdim.
0
1917
(04.08.18)
Agalar, cevaplar iyi hoş da bazı cevaplar "sosyallik s.kimde değil" "çok asosyalim'den öteye geçmemiş. Burada işin bir de maddi kısmından bahsedilmiş. Tamam, kimse şeyinde değil, aferin de neyle yaşayacaksın? Bunu bir nevi simülasyon gibi görüp daha gerçeğe yakın cevaplar verebilirseniz sevinirim.
0
🌸skooma
(04.08.18)
gunu birlik turlar genellikle 50-100 TL arasi oluyor.
Hobi kurslarinida belediyeler ucretsiz veriyor.
0
1917
(05.08.18)
yani simulasyon demissin... yeni bir sehre isim hazir olmadan gitmem zaten. neyle yasayacaksin? isinden aldigin parayla. isin yoksa is arayacaksin ama is olmadan gitmemek lazim zaten. bununla ilgili nasil bir cevap ariyorsun anlamadim.
0
robokot
(05.08.18)
Ayni seyi 3 yil once yasadim ama tek fark garanti bi isim vardi. Once mahallemi tanidim. Market, kasap, pazar nerde onlari ogrendim. Daha sonra sehrin carsisini kesfettim. Arabam olmadigi icin toplu tasimayla nereye neyle gidilir onu ogrendim. Sosyallik konusunda hala gelisiyorum ama kucuk bi kurumdan buyuk bi kuruma gectim gecen sene o daha fazla insanla tanismama sebep oldu. Is icinse yapabilecegin neyse telefon numarani yazip elektrik direkelrine yapistirabilirsin bence. Komsularinla tanisip onlara da cevresindeki insanlara duyurmalarini saglayabilirsin.
0
dedim ben sana
(05.08.18)
@robokot, hocam kimseyi yazmaya zorlamıyoruz. Sana mantıksız geliyorsa yazmazsın olur biter. Senin hayatına dair her şey -memleket meseleleri dahil- mantıklı gidiyor anlaşılan. Duyurunun herhangi bir yerinde kendi durumum bu şekilde gibi bir imada da bulunmadım.

Kısaca, herhangi bir farazi "şu durumda ne yapardınız" sorusu gibi, mantık çerçevesinde cevap arıyorum. Umarım açıklayıcı olmuştur.
0
🌸skooma
(05.08.18)
(13)

"Hayatını yaşamak"

ms brownstone
Sizce bu tam olarak nedir? Şu yaşlarınızda ne yaparsanız kendinizi hayatınızı yaşamış sayarsınız? Neleri gerçekleştiremezseniz sizin için o hayat iyi yaşanmamıştır?"Hayatı yaşamak" konusunda dilediğiniz her şeyi yazabilirsiniz. Hatta yaşınızı da yazın lütfen.
Sizce bu tam olarak nedir? Şu yaşlarınızda ne yaparsanız kendinizi hayatınızı yaşamış sayarsınız? Neleri gerçekleştiremezseniz sizin için o hayat iyi yaşanmamıştır?

"Hayatı yaşamak" konusunda dilediğiniz her şeyi yazabilirsiniz. Hatta yaşınızı da yazın lütfen.
0
ms brownstone
(04.08.18)
insandan insana, hatta insani da gectim ayni kisi icin zamandan zamana bile degisebiliyor.

5 sene onceki bana "26 yasinda nasil olmak istiyorsun" diye sorulsaydi, "evli,mutlu,cocuklu" derdim. hayatimi o zaman yasayacagimi dusunurdum.

simdi sorunca aklima gelen sey yeni bir seyler ogrenip/gorursem, bir seylere faydam olursa hayatimi yasamis sayarim. bir seyler uretemezsem hayatimi yasadigimi soyleyemem.
0
fakyoras
(04.08.18)
bana göre maddi ya da manevi hiçbir kısıtlama olmadan kişinin gönlünce ve keyfince istediği şeyleri, istediği zaman yapabilmesidir.
0
tabirimekruh
(04.08.18)
sağlıklı ve accuk paralı olmak benim için en başta gelir. ondan sonra, çalışmam gerekeceğini varsayarsak, günde 8 saat çalışıyor ve ek mesai için ücretimi alabiliyorsam ve hafta sonu 2 gün tatilin yanı sıra 30 gün yıllık iznim olabiliyorsa ben "güzel yaşıyorum" derim sanırım kendi adıma.

geçen seneye kadar hayat benim için "yatabilmek"ten ibaretti ama aktif olmanın zihinsel açıdan bana çok daha iyi geldiğini fark ettim. kurs, okul, iş... fark etmez. düzenli olarak sokağa çıkmamı, bir yerlere gidip birileriyle iletişim kurmamı mecbur kılacak aktivitelere ihtiyaç duyuyorum. aksi takdirde zaman zaman mutlu olsam ve hiçbir şey yapmak zorunda olmama özgürlüğünü sevsem de uzun vadede mental olarak çöküyorum, iyi gelmiyor.

şunları sağlayabildikten sonra çok şikayetim olmaz açıkçası çünkü hayat her zaman daha fazla yaşanabilecek bir şey. diyelim ki en büyük hayalimi gerçekleştirip almanya'ya yerleştirdim. autobahn'da bastım gaza, altımda şahane bir araba var, eisbrecher çalıyor. leipzig üniversitesinde prof olmuşum, güzel para kazanıyom, sülalem raad. %100 eminim ki o zaman bile hayallerim, pişmanlıklarım, "keşke yapabilsem"lerim olacak. bu hayatın kanunu bi' yerde.

o yüzden buna takılmamaya çalışıyorum. ne kadar yaşayabiliyorsam o kadar. çünkü bunun sonu yok. bazen bungee jumping yapmak evde oturup kitap okumaktan daha keyifli bir deneyim olur ama bunların nasıl olacağını çoğunlukla bilemezsin. bazen çok iyi ve güzel hatırladığın bir anı aslında basittir: o günü çok daha zengin ve farklı bir şekilde geçirme şansın olmuştur ama sen öyle yapmamış, yine de mutlu olmuşsundur.

"bunun sonu yok" ve "önemli olan bakış açısı" düşüncesine göre hareket etmeye çalışıyorum. evet güzel yaşamak istiyorum, planlarım ve isteklerim var ama bunlara körü körüne bağlanarak "evde sığır gibi oturma" özgürlüğümü kaybetmek istemiyorum örneğin. mutluluğu yaşadıklarıma değil de zihinsel yapıma göre şekillendirmeye çalışıyorum. sen yurtdışına mı çıkıyorsun yazın? çok güzel, sen mutluysan ne ala... işte ben onu yapamadığım halde evimin balkonunda çay içebildiğim için mutlu hissedebilmenin peşindeyim - bunu yaptığım sürece hayatımı "güzel yaşanmış" sayarım. çünkü dediğim gibi, "yaşamanın" sonu yok. ben sana başımdan geçen muhteşem, fantastik bi' şey anlatırım. dersin ki "vaooo adam ne hayat yaşamış bee". halbuki ben o an üzülüyorumdur belki, daha güzel veya farklı olabilirdi ya da daha fazlasını görebilirdim diye düşünüyorumdur.

o yüzden ben kendime vakit ayırabildiğim, sağlığımın yerinde olduğu ve para kazanabildiğim bir hayattan genel olarak memnun olurum galiba. "hayatımı yaşadım" diyebilirim. benim için toplum içine karışınca ve bir şeyle meşgul olunca gerisi geliyor çünkü. öyle bir durumda karşı cinsle de tanışıyorum, ilginç deneyimler de yaşıyorum vesaire. aktif olarak kovaladığım şeyler az. diğerleri, bu kovalamacanın sonunda kendiliğinden geliyor zaten. gelmeli. 15 koldan hayatın her şeyine saldıramam, ona enerjim yok. bazılarına ben gideceğim, bazıları bana gelecek.

benim için her şey inandığın ve yapabildiğin kadar güzel. dediğim gibi, ben şimdi bi' arkadaşımla çay içişimi anlatırım burada, "ulan ne güzel çay içmişler, keşke hayatımda böyle şeyler olsa" dersin. halbuki bi şey yok yani çay içiyoz işte oturup, ne özelliği var? ama benim hoşuma gidiyor, ben güzel hatırlıyorum. güzel yaşamışım o zaman bence. yine de dengeyi iyi sağlamak lazım tabii... "iyi görmek"le "kendini kandırmak" arasında ince bir çizgi var çünkü. aşırı pozitifliğin, polyannalığın da anlamı yok. bazen "napıyorum lan ben?" yahut "yaşadığım hayat mı?" diyebilmek lazım. bunlar hep ileri götürür insanı. güzel şeyler.

adım samuel 24 yaşım.
0
der meister
(04.08.18)
zor bir soru. "hayatını yaşamak" kavramı herkes için değişebilecek bir kavram gibi. beklentilerle alakalı sanırım biraz.

benim aklıma ilk gelen şeyler özgürlük ve üretkenlik.

para kazanma kaygısı nedeniyle istemediğin bir işte çalışmak özgürlüğün kısıtlanmasıdır mesela. herhangi bir nedenle arkadaşlarınla yeterince vakit geçirememek gibi, gitmek istediğin bir şehre gidememek gibi, kısacası yapmak istediğin ancak elinde olmayan nedenlerle yapamadığın şeylerin olması, özgürlüğünün kısıtlı olması demektir. bence her insanın özgürlüğünün peşinden gitmesi gerekiyor. yüzde yüz bir özgürlük tabii ki mümkün değil, ancak mümkün olduğunca özgür olabilmek adına adımlar atmak lazım. en nihayetinde insan yaptığı değil, yapmadığı/yapamadığı şeylerden dolayı pişman olur.

bir de üretkenlik... bu bir meslek olabilir ya da hobi olabilir, insanın bir şeyler üretmesi, başarmış olma hissini yaşaması gerekiyor bence. özellikle de sevdiğin bir alanda ilerleme kaydettiğini görmek...

ha bir de sevdiğimiz insanlarla bolca vakit geçirmek lazım. gün gelecek o insanları kaybedeceğiz. hayat ister istemez yollarımızı ayıracak bir şekilde. mutlu anılar biriktirmek büyük bir hazine.
0
novemba
(04.08.18)
Sevgilimle istediğim(iz) çoğu şeyi yapabiliyorsam(ak) "yaşıyorum şu hayatı be" derim. 25 yaşındayım. Bir de ben üniversitede istediğim bölümü okumasaydım da hayatımı yaşamamış hissederdim. Merakı giderme, bilgi edinme, kendini geliştirme süreçleri de en az tatil yapmak kadar keyifli. Ki bence hayatın asıl güzelliği böyle şeylerde.
0
dissendium
(04.08.18)
guzel sorun icin tesekkur ederim.

hayatini yasamak, kendini iyi hissettigin seyi yapmaktir.

benim icin hayatini yasamak, baskasina karsiliksiz yardim etmektir, iyi bir seyler yapmaya hevesli insanlara yardim edecek bir seyler yapmaktir, kafamda kurgudum sirketi hayata gecirmektir, ailemle oturup guzel vakit gecirmektir, arkadaslarimla alemlere akmaktir-hunharca gulmektir-birbirimizle dalga gecmektir. ve gunun sonunda s*cmaktir hayatini yasamak.
sirket kurma disinda digerlerini yaptim ve yapmaya devam ediyorum. hayatin bana yarin ne getirecegini bilmiyorum ama bildigim bir sey varsa o da hemen ileriki kosede bir problemin mutlaka var olacagidir. bu problemin yaninda guzellikler ve firsatlar da olacaktir. benim yapacagim sey basit: problemin ustesinden gelmek icin elimden geleni yapmak ve firsatlari guzel seyleri degerlendirmek olacak.
aklimdaki sirketi kurmazsam kendimi yasamis saymayacagim.

yas 22.
0
BlackRock
(04.08.18)
Hayati yasamak pismanliklarin eriyip gittigi, keskelerin buyuk olmadigi bir hayattir bana gore. Geriye dondugumde kucuk birkac detay disinda "Sunu da degistirmek istemezdim, iyisiyle kotusuyle boyle kalsin" diyorsam ve Frank Sinatra gibi "I did it my way" diyorsam hayati yasamis varsayarim kendimi. "Keske bu bolum yerine su bolumu secseydim", "Keske bu adamla/kadinla evlenseydim/evlenmeseydim", "Keske sunlari sunlari diyebilseydim" ya da "Neden bunu boyle yaptim"lar kafanin icinde mesai yapiyorsa hayat harcaniyor demektir. "Fena olmadi be" deniyorsa da o hayat yasaniyordur.

Bir de benim icin hayat sikici ayrintilardadir. Sabah kah kufrederek kah uykumu alarak kalkmamda, her gun gordugum billboard'da, kapinin onunde buyuyen cicekte, iste mesaiye kalsan bile iyi arkadaslarla kalip bir yandan muhabbet edebilmekte, her ay aldigin dergide falandir. Istedigin gibi sacmalamak, aptallasmak, icindeki sese ihanet etmemektir. Ne olursa olsun, o ani iyisiyle kotusuyle yasayabilmek, o ana sahip cikabilmek ve kafanin icinde birbirini kovalayan sesler olmamasi demetir. Rutinini sevmek ama arada bir hayatin kacamaklarini yakalamak demektir.

Yasim 35 olmak uzere.
0
aychovsky
(04.08.18)
Ibizada kokain partisinden sonra ferrarimle kaza yapan sevgilimi özel jetimle ülkeden kaçırırsam mesela hayatımı yaşadım sayarim
0
ghilleinthemist
(04.08.18)
Diyorlar ya hayat aslında plan yaparken geçen zaman diye, her ne yapmış ve karar vermiş olursanız olun bir alternatifi oluyor oluşu bu “hayatı yaşama” konusunda beni çok kararısız bırakıyor. Yani bence hayatı yaşamak konusuna bu yüzden minimal bakmak lazım. Zamanınızı kaliteli geçirdiğinizi düşünüyorsanız tamamdır, gerisi hikaye.

Yoksa şu an gayet iş olarak iyi bir konumdayım ve kazancım iyi. ama kanser oldum mesela. Ancak ben zaten yaşamayı seven, her anında hayatta olmaktan ve en önemlisi sağlıklı olmanın değerini hayatım boyunca ön planda tuttum. Şimdi kanseri yendim ama hayata tutunma açımda hiçbir şey değişmedi. Tam tersi hayatın tamamen raslantısal çalıştığına iyice kanaat getirdim.

Finalde demem lazım ki, hayatı yaşamak aslında kimsenin ne dediğine aldırmadan gönlünüzce yaptığınız her şeye denir. Hatta o şeye ulaşamasanız dahi, ona ulaşmak için yaptıklarınızda buna dahil.

Bu dizelerde ne güzel açıklar aslında; yunus.hacettepe.edu.tr
0
herospower
(04.08.18)
Kendi zamanını yönetebilmek
0
sadegazoz
(04.08.18)
Aklından geçenleri değiştirmeden uygulayabilmektir hayatını yaşamak.Araba alayım ekonomik olsun,tatil yapayım ekonomik olsun,evleneyim az masraflı olsun,yaşamak bu değil.
0
rotkody
(04.08.18)
şu saatten sonra çalışmadan ölmeyi başarabilirsem, "hayatı istediğim gibi yaşadım" derim. başkalarının hayatını yaşamayayım da açlık çeksem de kafi. tercih etmediğim fiziki acılarla karşılaşmadan nihayete erdirmek de şu ömrü, nişanı olur hayatın. yaş 33.
0
misterturist
(04.08.18)
Yaşamak için çalışmak zorunda olmamak. Bunu yazmaktan yorulmayacağım.
0
Amaranta ursula
(05.08.18)
(1)

hazırlık sınıfı hakkında

firdevsi
arkadaşlar biraz farklı bir durum olacak ama bu sınıfın ikinci öğretimi veya hafta sonu şeklidne öğretim verme durumu olan üniler varmıdır ?
arkadaşlar biraz farklı bir durum olacak ama bu sınıfın ikinci öğretimi veya hafta sonu şeklidne öğretim verme durumu olan üniler varmıdır ?
0
firdevsi
(03.08.18)
Kocaeli Üniversitesi'nde ikinci öğretim olarak veriliyordu İngilizce hazırlık. Sakarya Üniversitesi'nde de veriliyor bildiğim kadarıyla.
0
dissendium
(03.08.18)
(13)

ismail yk dinliyor musunuz?

kosun lan mevzu var
goygoyu bırakalım ciddi cevap verelim lütfen
goygoyu bırakalım ciddi cevap verelim lütfen
0
kosun lan mevzu var
(01.08.18)
Gençken dinlemiştim bir süre. Şu an dinlemiyorum.
0
dissendium
(01.08.18)
evet. severim.
bombabomba, facebook, şappir suppur ye beni, allah belani versin sevdigim sarkilardan.
0
tabudeviren
(01.08.18)
bombabomba.com'u ilk çıktığında kafamız güzelken geyik olsun diye dinlerdik bi ara.
0
sir gawain
(01.08.18)
80 80 160 diye bi şarkısı var. arabada dinlediğim usbnin içine atmış bi vatan haini:) o şarkıyı dinliyorum yolda. mukemmel bir road trip song
0
carabelli
(01.08.18)
bomba bomba'yı arada açıyorum.
0
blackmamba
(01.08.18)
Cogu sarkisi komik ve eglenceli geliyor dinliyorum. Ayrilik acili sarkilarini da dinlemisligim var ama cok begendigim soylenemez.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.08.18)
dinlemez olur muyum? soylemesi ayip haydi bastir parcasini hala dinliyorum. cocuklugumun sanatcisi.
0
BlackRock
(01.08.18)
Eskiden benim de gerçekten sevdiğim şarkıları vardı. Şimdi bile hâlâ ezbere biliyorum o eski şarkılarını. Mesela "İsterim Seni", "Üfle", "Şappır Şuppur", "Bas Gaza", "bombabomba.com", "Hap Gibi", "Tıkla", "Neredesin" gibi. Şarkıda anlam değil de keyif bulmak istediğim zamanlarda dinledim. Dinliyorum da kafama esince. Ama bozdu sanki ya, eskisi gibi hit çıkaramıyor. Eskiden listelerin altını üstüne getirirdi.
0
m e b
(01.08.18)
Cankan dinliyorum. (Bkz: Yaranamadım)
0
doxanikee
(01.08.18)
cankan ın apartmanın üstünde çektikleri bir klipleri vardı neydi o?

matrix kıyafetleri vardı.
0
🌸kosun lan mevzu var
(01.08.18)
avrupa yakasında duyduğum şarkılarını dinledim.
0
durgunfoton
(01.08.18)
@kosun lan mevzu var: "Yar Yar" idi o şarkının adı.
0
m e b
(01.08.18)
Bomba bomba iyidir
0
owaki
(01.08.18)
(5)

Ayrılık sorusu

roket adam
Geçtiğimiz günlerde anlaşamadığımız ve mantığıma uymadığı gerekçesiyle bir çılgınlık edip 1.5 senelik ilişkimi bitirdim. 10 gün olacak. Yalnız delirmek üzereyim, gerçekten elim ayağım titriyor. İş yapamıyorum yaşayamıyorum. Başkalarıyla da buluştum ama olmuyor.Acaba bunu ayrılmak için doğru zaman ol
Geçtiğimiz günlerde anlaşamadığımız ve mantığıma uymadığı gerekçesiyle bir çılgınlık edip 1.5 senelik ilişkimi bitirdim. 10 gün olacak. Yalnız delirmek üzereyim, gerçekten elim ayağım titriyor. İş yapamıyorum yaşayamıyorum. Başkalarıyla da buluştum ama olmuyor.

Acaba bunu ayrılmak için doğru zaman olmadığı ve sevginin bitmediği şeklinde yorumlayıp ilişkime geri mi dönmeliyim? Yoksa standart bir ayrılık süreci, hiç kasmaya gerek yok mu. Ayrılınca genelde böyle karşınızdaki insandan nefret edersiniz de rahatlarsınız ya, hiç öyle bir şey olmadı bu sefer, zerre rahatlama, yük kalkması falan yok. Bildiğin bitik durumdayım.
0
roket adam
(01.08.18)
Bi dene şansını.
0
dissendium
(01.08.18)
Tükürdüğünü yalayacaksın yani? İyi etmişsin ayrılmakla knk.
0
datnet
(01.08.18)
Hll spr dvm
0
piremses
(02.08.18)
On günde başkalarıyla buluşulur mu yahu? Ayrılan siz olsanız da yasınızı tutmanız lazım.
0
inawen
(02.08.18)
Kafan karisiksa kizi rahat birak.
0
chitosan
(02.08.18)
(4)

sınav açıklandı ve bende hayıflanma ortaya çıktı

sack jparrow
geçen sene tüm arkadaşlarımdan iyi sıralama yaptım(ea öğrencisiyim).ve iyi bir üniversitede yarım burslu olarak ailemin tercihiyle giriş yaptım. ancak geçen yıl yerleşmeyip bu sene sınava çalışanların çoğu 2bin 3 bin civarı sıralamalar yapmış.imrendim açıkçası. ailevi sebeplerden dolayı başka bir şe
geçen sene tüm arkadaşlarımdan iyi sıralama yaptım(ea öğrencisiyim).ve iyi bir üniversitede yarım burslu olarak ailemin tercihiyle giriş yaptım. ancak geçen yıl yerleşmeyip bu sene sınava çalışanların çoğu 2bin 3 bin civarı sıralamalar yapmış.imrendim açıkçası. ailevi sebeplerden dolayı başka bir şehre taşındık ve ücra bir yer.olayın temel sebebi bu. ailem de bunu göze alamadığı için böyle bir karar aldı. ne söylersiniz bu konu hakkında?
0
sack jparrow
(31.07.18)
insanlar, önlerine çözebilecekleri sorunları koymalılar.
0
biravekahve
(31.07.18)
Tercih ettiğin üniversiteyi bitirmek zorunda değilsin. Daha iyi bir sıralama elde edebileceğini düşünüyorsan tekrar gir sınava. Örneğin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde okumak istiyorsan ilk 100'ü hedefle. Sınıf arkadaşın ilk 100'e girdi diye değil.
0
dissendium
(31.07.18)
kasmayin abi bu kadar mezun olduktan sonra su okul bu okul kimse sallamiyor.
0
robokot
(31.07.18)
benim dönemimde 1 sene bekleyen ve seviyesi benden düşük olanlar full tıpa girdiler. buna üzülmek yerine yoluna bak. çok koyduysa, bi sene daha hazırlan bir daha gir. 2 yıl kayıptan zarar gelmez.
0
lcha
(31.07.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.