Giriş
(3)

Adını hatırlayamadığım İngiliz yapımı film

dafaisss
İngiliz aksanı ile konuşulduğunu ve İngiltere'nin bir sehrinde geçtiğini hatırlıyorum. Yalnız yaşayan (ya da bir ev arkadaşıyla da olabilir) bir adam var;bir sabah kapı çalıyor ve tanımadığı bir kadın gelmiş, eve giriyor; sonra sevişiyorlar. Her hafta çarşamba günü bu tekrarlıyor. Sonra adam merakın
İngiliz aksanı ile konuşulduğunu ve İngiltere'nin bir sehrinde geçtiğini hatırlıyorum. Yalnız yaşayan (ya da bir ev arkadaşıyla da olabilir) bir adam var;bir sabah kapı çalıyor ve tanımadığı bir kadın gelmiş, eve giriyor; sonra sevişiyorlar. Her hafta çarşamba günü bu tekrarlıyor. Sonra adam merakına yenik düşüp kadını takip ediyor, tiyatrocu olduğunu öğreniyor, sahnede izliyor hatta onu.

Neydi ismi, hatırlayan çıkar mı?
0
dafaisss
(13.01.20)
bana notting hill'in biraz farklısı gibi geldi ama senaryoyu yanlış hatırlıyor olma ihtimalinize karşı yazayım dedim.
0
blatta hiberna
(13.01.20)
Yok değil ama benzerliğinden ötürü onu da merak ettim, bakacağım.

Filmi de buldum.
Intimacy - Mahremiyet
m.imdb.com
0
🌸dafaisss
(13.01.20)
evet, değilmiş.
notting hill'de ingiltere'de (notting hill'de) ev arkadaşıyla yaşayan bir adamın kitapçı dükkanına tesadüfen bir film yıldızı geliyor ve bir şekilde aşk yaşamaya başlıyorlar.
olaylar gelişiyor.

ama türü romantik komedi.
0
blatta hiberna
(13.01.20)
(1)

Adını hatırlayamadığım filozof

mr. crowley
İstanbul doğumlu bir Yahudi idi sanırım. Robert coroco mu albert soroco mu öyle bir şeydi. Annesine çok bağlıydı annesi ölünce intihar ediyordu sanırım. Hatta annesi bir kez makyajsız karşısına çıkıp kadınlar böyle yalancıdır falan mı ne demiş...Hatırladığım bi sözü: “insanlar dünyaya cüzam gibi yay
İstanbul doğumlu bir Yahudi idi sanırım. Robert coroco mu albert soroco mu öyle bir şeydi.
Annesine çok bağlıydı annesi ölünce intihar ediyordu sanırım. Hatta annesi bir kez makyajsız karşısına çıkıp kadınlar böyle yalancıdır falan mı ne demiş...
Hatırladığım bi sözü: “insanlar dünyaya cüzam gibi yayılmış ve çoğaldıkça kendileriyle birlikte evreni de mahvediyorlar...”
0
mr. crowley
(29.12.19)
Albert coroco
0
dafaisss
(30.12.19)
(4)

Epilepsi (JME) hastası olup ilaç bırakma ve ehliyet hakkında

fox_mulder
Merhaba. Uzun ve kişisel bir yazı olacak. Sorularıma geçmeden önce, sağlık geçmişim hakkımda bazı bilgiler vermem gerekiyor. Üniversitede az uyuduğum ve depresyonda olduğum dönemlerdi. Uyandığımda ilk bir saat içerisinde kollarımı geçici bir süre kontrol edemiyordum ve ani savrulmalar yaşıyordum. El
Merhaba. Uzun ve kişisel bir yazı olacak.
Sorularıma geçmeden önce, sağlık geçmişim hakkımda bazı bilgiler vermem gerekiyor. Üniversitede az uyuduğum ve depresyonda olduğum dönemlerdi. Uyandığımda ilk bir saat içerisinde kollarımı geçici bir süre kontrol edemiyordum ve ani savrulmalar yaşıyordum. Ellerimde ne varsa düşürüyordum. Bir süre böyle geçtikten sonra, 2015 yaz ayında banyoda bayıldım (nöbet geçirdiğimi gören olmadı) ve epilepsi tanısı kondum (miyoklonik epilepsi). Tedaviye Keppra ile başladım. Birçok yan etkisi olan bir ilaçtı. Psikolojik olarak dengesizleştim. Yaklaşık olarak 6 ay kullandıktan sonra overdose aldım (38 tane). 1 gün uyku halinde kaldıktan sonra hiçbir şey olmadı. Sadece 2 gün sonra tanıkları da olan başka bir nöbet geçirdim. Yeni doktorum Keppra'dan Depakin Chrono'ya geçirdi. Akşamları 750 mg olacak şekilde başladım ilaca. Doktorum aşamalı olarak dozu düşüreceğini ve sonra ilacı bıraktıracağanı söyledi eğer tekrar nöbet olmazsa. 500 ve 250 mg kullanma aşamalarını da geçtikten sonra doktorum ilacı bırakmamı tavsiye etmedi. Nüksetme ihtimali var dedi. Sadece bir ihtimalden bahsetti ama bu riski almaya hiç cesaret edemedim. Halihazırda güzel sayılabilecek bir işte çalışıyorum. Dışarıdan baksa kimse epilepsi hastası olduğumu söyleyemez. Bazen fazla esnediğimi düşünüyorum. O kadar. Bir çok fiziksel aktivitede bulunabiliyorum sorun yaşamadan. Hatta çoğunluktan iyi bile sayılırım bu konuda. Ruh halim çok daha stabil. Yaklaşık 3 yıldan beri ilacı 250 mg dozunda alıyorum. Arada bırakmak için farklı doktorlara da gittim ve aynı yanıtı aldım. Açıkçası çok fazla da ilgilenmediler. Aralarda kontrol amaçlı EEG testleri yaptırdım. Hiçbiri olumsuz çıkmadı. Sadece tanı konulduğunda yapılan EEG negatif çıktı. Şimdi ilacı bırakmayı denemek istiyorum. Nedenlerinden biri ehliyet almayı istemem.

1. Sorum: Aranızda benimle benzer deneyimleri (benzer dozajlar, benzer epilepsi çeşidi) yaşayıp, ilacı bırakmadan ehliyet alabilen var mı?

Ehliyet alabileyim veya alamayayım. Her durumda ilacı bırakmak istiyorum. Açıkçası cerrahi tıp dışında diğer tıp alanlarına ve doktorlara pek itimadım kalmadı. Bir şeyi düzeltmeye çalışırken, birçok şeyi çekinmeden bozuyorlar ve moronları doktor diye başımıza dikiyorlar. Bu süreç içinde zekamda gerileme olduğunu hissediyorum. Zeki olduğumu hissederdim. Artık öyle hissetmiyorum. Gerizekalı değilim ve yine ortalamanın üstünde sayılırım ama sanki kafamdan eskisi kadar randıman alamıyorum. Hafızamda eksilmeler, kopmalar olduğunu hissediyorum zaman zaman. Bunlar hüsnükuruntılarım olabilir ama takip edebildiğim kadarıyla epilepsi ilaçlarının yan etkileri arasında da geçen şeyler saç dökülmesi, kilo alma ve karaciğerde sorun ile birlikte.

2.Sorum: Aranızda benimle benzer deneyimleri (benzer dozajlar, benzer epilepsi çeşidi) yaşayıp, ilacını bırakmaya cesaret edenler varsa tecrübelerini paylaşabilir mi?

Uzunca bir yazı oldu. Ekşi duyuru çok takip ettiğim bir ortam değil. Kurallara uymamış olabilirim. Özür dilerim. Hastalığımı hep gizliyorum. Sorunlarını anlatamamak, kimseye güvenememek yorucu oluyor bazen. Oysa çok farklı çeşitleri olan ve yaygın bir hastalık. Benzer şeyleri yaşayan kişilerden tecrübelerini dinleme fırsatım hiç olmadı. Burada belki bu fırsatı bulabilirim diye düşündüm. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
0
fox_mulder
(29.12.19)
Moron dememin sebebi böyle ciddi konularda bile insanı dinleme anlayışından, iletişim becerisinden ve sabırdan yoksun birçok doktora rastlamam. Sadece nörologlardan bahsetmiyorum. Ben ne olur bırakırsam diyorum. Nüksedebilir deyip kestirip atıyor. Ne önceki hastalarından örnek verebiliyor. Ne adamakıllı teknik bir izahta bulunma gereği görüyor. Egolar da tavan. Bir insanın sırf revaçta ve puanı yetiyor bir mesleği seçmesi bence o kişiye moron demek için yeterli.
Pek çok uzman doktor konusuna açıklık getireyim ayrıca. İlacı yazan doktor dışında biri çok genç olmak üzere 2 farklı doktora daha göründüm.
0
🌸fox_mulder
(30.12.19)
Yaklaşık 2 yıldır lamictal kullanıyorum. Duyusal nöbetler (tat, koku halüsinasyonları) ve sol bacakta huzursuzluk şikayetleriyle gitmiştim ilk bir noroloji uzmanına. Eeg çekildi ve epilepsi değil ama "beyin dalgası bozukluğu" dediği bir tanı koydu.

Kısa süreli hafızayı mahvediyor diyebilirim, yani bazı zamanlar balık gibi oluyorum diyebilirim.

2-3 ay önce eeh yeter ben iyiyim deyip bıraktım ilacı. her şey daha beter bir şekilde nuksetti. Mecburen yine gittim doktoruma. Bir de antidepresan ekledi ama daha uzun bir süre kullanacakmisim. Antidepresan da dediğine göre şikayetci olduğum yan etkileri bastırması için, ve ise yaradı da.

Bence birakma, yani "ilacı icmesem olmaz mı" yerine yan etkisi oldugunu düşündüğün şeyleri sorabilirsin.
0
dafaisss
(30.12.19)
Biraz geç oldu ama bir epilepsi hastası olarak cevap vermeye çalışayım.

Öncelikle epilepsinin çeşitleri var. Bazen sadece parsiyel nöbet, bazen kompleks parsiyel nöbet, bazen jeneralize veya grandmal nöbet.. her birisinin sebebi farklı olabilir. Bazı epilepsi türleri ilaç tedavisine iyi cevap verir, bazısında ilaç işe yaramaz, cerrahi müdahale de gerekir. Ama her çeşitte cerrahi tedavi şansı yoktur. Ben maalesef ilaçla tedavi şanslı olan grupta değilim. Ama ameliyatla %100 tedavi şansım yüksek. Bu yüzden geçen sene ameliyat (temporal lobektomi) oldum ve şu anda çok şükür durumum iyi. Ehliyete gelecek olursak eğer, yurtdışında -örneğin amerika- 1 sene nöbet geçirmemiş olman tedavinin başarılı olarak kabul edilmesi için yeterli bir sebep. Ama Türkiye’de bu -yanılmıyorsam eğer- 10 sene..

İlaç tedavin başarılı bir şekilde gidiyorsa da günümüz Türkiye şartlarında ehliyet şansın maalesef yok. Tabi bunu %100 kurala kaideye uyduğunu varsayarsak..
0
silah taciri
(06.01.20)
Ben epilepsi hastasıyım. Türünü tam bilmiyorum. EEG'lerim bozuk ve nöbetlerim çuval gibi düşüp titreme, bazen boş boş bakma, vücüdumda ritmik hareketler oluyor. Eş zamanlı 3 farklı Antiepileptik kullanıyorum... Doktorum çok iyi hep aynı doktora gittim. Covid nedeniyle nöbetlerim tekrar başladı. Bir müddet bekliyoruz, EEG'lerim bozuk çıkmaya başlarsa 4. Antiepileptik ilacına başlayacağım.

Bunun yanı sıra Huzursuz Bacak Sendromu mevcut ve Behçet Hastasıyım.

Hastalıklar nedeni ile iş bulamıyorum.

Hastalığa alıştım. Ehliyet alamıyorum, bu beni psikolojik olarak çok rahatsız ediyor.
0
pedeodorr
(09.03.21)
(11)

Kadınlarla yakın arkadaş olamamak, arkadaşlık sorunları vb...

Bukre
Kadınım ama yakın kız arkadaşım olmadı hiç. Hep dönemsel oldu, aynı sınıfta olduğumuz için vs. Aslında tatlı, cana yakın, herkesin derdine koşan ve yardımcı olmaya çalışan biriyim ama olmuyor bir türlü bir kız arkadaşım işte. Erkek arkadaşlarım oluyor yakın arkadaş olarak, onların da duyguları değiş
Kadınım ama yakın kız arkadaşım olmadı hiç. Hep dönemsel oldu, aynı sınıfta olduğumuz için vs. Aslında tatlı, cana yakın, herkesin derdine koşan ve yardımcı olmaya çalışan biriyim ama olmuyor bir türlü bir kız arkadaşım işte.

Erkek arkadaşlarım oluyor yakın arkadaş olarak, onların da duyguları değişiyor nedense bir yerden sonra genelde. Sıcakkanlı, konuşkan biriyim ve insanlara cinsiyet fark etmeksizin çok yakın ve samimi davranırım. Yanlış anladıklarını düşünüyorum bu yüzden beni bazen ama benim normal halim bu halbuki.

Şu an mesela çok yakın arkadaş olarak gördüğüm iki erkek var hayatımda ama benden hoşlandıklarını hissediyorum cümlelerinden falan. Benim onlar hakkındaki tek düşüncem arkadaşım oldukları ama git diyemiyorum onlara da, ne diyebilirim ki sonuçta? Birine kız bile ayarlamaya çalıştım ama çok sert tepki gösterdi, daha nasıl belli edeyim hoşlanmadığımı?

Kısacası ne yakın kız arkadaşım ne yakın erkek arkadaşım olmadı ve olmuyor düzgünce. Sizce neden olabilir? Ne yapabilirim düzeltmek için?
0
Bukre
(22.12.19)
Tarzını değiştir, herkesin derdine koşma mesela. Ya da herkese yardıma da koşma. Bunu rutin haline getirince "nasıl olsa yapıyor" diye dusundurursun ki hem de akılda kalan bir özellik değil bence bu.
0
dafaisss
(22.12.19)
Sorunum herkesin derdine koşmak değil, onu örnek olarak verdim insanlara mesafeli biri olmadığımı anlatmak için. Bu durumla alakalı bir şey yok ortada.
0
🌸Bukre
(22.12.19)
sebep: hemcinslerin ile dedikodu yapmıyor oluşun.
0
dafuq
(22.12.19)
erkeklerle sevgililik dışında çok içli dışlı olduğun için ve bizim kültürümüzde alışıldık bir durum olmadığından kızlar seninle çok samimi olmaktan kendilerini çekiyorlar. isimlerine laf gelmesin diye.
0
kelepir
(22.12.19)
Ya karsina cikan bebeler esmer ve vasak, yada sen cok filortozsun ablaciim.

Kizlarlada muhabbetin cok surmuyosa bi ozelligin batiyodur onlara. Gzelsindir yada cekemeyecekleri baaska bi seyin vardir..

Bu arada ben Tayl.. :)))
0
bir3iki7
(22.12.19)
Ad çıkartacak bir seviyede değilim ki, gayet normaliz. Adı çıkan ve her şeyi de açık açık yapan çok kadın var çevrede ve hepsinin de kız arkadaşları var bol bol. @kelepir
0
🌸Bukre
(22.12.19)
o anlamda demek istemedim. mesela sen normal erkek arkadaşlarınla bir yere gidip çay kahve içip saatlerce oturabilirsin. seninle yakın arkadaş olduklarında o da öyle erkeklerle rahat rahat muhabbet edebilecek seviyeye çıkması lazım beraber takılabilmeniz için. ona alışık değil yapamaz. hele bir de sevgilisi anim allah duysa kıyamet kopar. o yüzden baştan hep kız kıza takılabileceklerini arıyorlar. sevgili hariçleri zamanlarında.
0
kelepir
(22.12.19)
arkadaşlık kavramına cinsiyet yüklemeyerek başlayabilirsiniz. o zaman ne o erkek arkadaşlarınızla bu tarz sorunlar yaşarsınız, ne de kadın arkadaşlarınızla dönemsel kalır ilişkileriniz. insanla arkadaş olmaya odaklanın, kadın veya erkek olarak kategorize etmeyin.
0
Phoebe
(22.12.19)
oha!
daha yeni basimdan gecen durumu yazmissin, hatta bilmesem O'mu yazdi diyicem..
Sana şöyle bir tavsiye vericem, ya da birsey rica edicem, artik nasil anlarsan..
cok guzel, cok tatlis, cok sempatik, cok flortöz vs olabilirsin, kizlarin muhabbeti cok sarmadigindan ya da erkeklerinki daha cok sardigindan onlarla cayi kahveyi daha cok seviyo olabilirsin, bunlar gayet normal fakat anormal olan, benim gibi, arada bir tanesi cikiyor ve binbir turlu sebeple gonlu kayabiliyor, senin aklindan hic gecmesede onun aklindan cikmiyor, sonra sana aciliyor, reddi yiyince de derbeder olup inim inim inliyor..
peki bunda senin kabahatin ne?
valla tam bilmiyorum ama ne bileyim, bu erkek milletiyle geyigine takilirken biraz mesafe koyun, aklina baska bisey gelmesin, kalbine ates/kivilcim her neyse dusmesin,
bunu tam olarak nasil yaparsiniz onu da bilmiyorum lakin ben yandim eller yanmasin, ne diyeyim..
kusura bakma, o kadar benzer bir durumdayimki magdur taraf olarak..
bana kiz bulmaya calisirken benim ona acilmam bile ayni, pess
0
alttaraf
(22.12.19)
Okuyunca eski sevgilim aklıma geldi. Kendisi aynı sizin gibi kız arkadaşları pek olmayan biriydi. hemcinsleriyle, gidebileceği yerlere “yalnız kalmamak için” biraz menfaat ilişkisine dayanan mutualist birlikteliği vardı. Erkeklerle arası çok iyiydi. Flörtöz tavırlı bir insandı ama olay dediğinize döndüğü zamanları da anlatıyordu. sevgili olmadan önceki mevzular olduğu için başlarda pek sesimi çıkarmadım.

- hemcinslerinin kendisini güzelliği yüzünden çekemediğini söyler, kızların arkasından atar tutar, erkekleri de savunurdu. kendisinin bu kızlarla olan kötü hukukunu açıklıyor tabi.

- kendisi erkeklere pek mesafe koyamaz bir halde iken sevgili olduk. Hatta sevgili olmadan birkaç gün önce, onu 2. kez üni kantininde gördüğümde bir erkek arkadan kopçasını çekiyordu. O gün “sen çok lakayd birisin, kimseyle mesafen yok, seninle sevgili olunur mu bilmiyorum” demiştim çok net bir şekilde. Bayağı yüzü düşmüştü, açıklamaya çalışmıştı. Daha sonra bu huylarını düzelttim ama arkadaş çevresi kalmayınca bana çemkirdi. Sevgili açısından da çok rahatsız edici bir durum.
İnsanlarla olan samimiyet derecesini şöyle anlatayım: Biriyle muhabbet etmeye başladıktan 5 dakika sonra kanka olabiliyor.

-el kol hareketleri (jest ve mimik) temasları çok fazla idi. Sürekli kola dokunma gibi hareketler... flörtöz bir kıza hayran biri için yanlış anlaşılma sebeplerinden biri... Onunla bunun da kavgasını ettiğimi hatırlıyorum. "Konuşurken insanlara dokunma" tarzında.

- kadınlara karşı samimiyetle buz gibi olmak arasında bir tavrı vardı. Bir yanlışlarını görse arkalarından saydırıp yüzlerine gülerdi.

Bir yandan da erkek muhabbeti dediğimiz olay fesatlık üzerine kurulu değil ve bir kadına erkeğin karşı cins olduğunu hissettiren bir profil sergilemesinden dolayı daha samimi geliyor. Böyle davranmaya devam edecekseniz bile, sevgilinizin olduğunu yansıtır tarzda hareket edin. En azından açılmaya cesaret edemezler.

Yine sevgili eşiğine gelip yapamam diyen bir kız yüzünden kadınların hiçbir flörtöz tavrı beni etkilemiyor. Hatta bazen art niyetli olduklarını düşünüp araya mesafe koyuyorum.

Ben ona göre soğuk mizaçlı ukala tavırlı bir insan olduğum için davranışlarını anlamlandıramayıp çokça kıskançlık krizlerine girmişliğim vardı. O öyle biri değil deyip tacize uğradığı vakaları örtpas ediyordu. Bir de olayın bu boyutu var.

edit: imla
0
filipis
(23.12.19)
aa aynı ben, çok güzel olduğum için kimse benimle arkadaş olmak istemiyor
0
lilyb
(23.12.19)
(24)

Garip bir davet ve evcilik oyunu

dafaisss
Merhaba,Aynı yerde çalıştığım bir kızdan yakın zamanda "evcilik oynama" teklifi aldım. Kızın sevgilisi var, benim de var.Beni evine davet etti, ben de oyuncaklarimi alıp gittim ve 1-2 saat boyunca evcilik oynadık. Hatta oyunda çocuk bile yaptık.Kız ilişkisinden memnun değil. Ben benimkinden pek bahs
Merhaba,
Aynı yerde çalıştığım bir kızdan yakın zamanda "evcilik oynama" teklifi aldım.
Kızın sevgilisi var, benim de var.
Beni evine davet etti, ben de oyuncaklarimi alıp gittim ve 1-2 saat boyunca evcilik oynadık. Hatta oyunda çocuk bile yaptık.

Kız ilişkisinden memnun değil. Ben benimkinden pek bahsetmedim ona ama ben de "usengeclikten sürdürüyorum" kivamindayim kendi ilişkim için.

Bu evcilik oynama işini fırsat oldukça yapalım diye sözleştik. İkimiz de 20'lerin sonlarindayiz.

Belirgin bir soru yok. Yorumlarınızı merak ediyorum.
0
dafaisss
(22.12.19)
Evet troll gibi biliyorum ama değil ^^
Çocukluktan kalan oyuncaklarımdan sakladiklarim, onunkiler de var ve birleştirdik, oynadık.
0
🌸dafaisss
(22.12.19)
İkiniz adına da üzüldüm, yorumum bu.
0
whyamy
(22.12.19)
Oyuncaklarin olduguna gore senin icin garip bir teklif olmamali bu.
0
stavro
(22.12.19)
istemiyorsanız eğer önce sevgililerinizden ayrılın. sonra evcilik, doktorculuk, uubeybicilik ne istiyorsanız oynayın.
0
nrmnm
(22.12.19)
umarım evcilik dediğiniz sekstir. başka bi şey koyamadım yerine.
0
jelly bear
(22.12.19)
Bu nasıl bir hikaye ya, her tarafa çekilebiliyor :D ben anlamadım evcilik oynamak, oyunda çocuk yapmak, oyuncak götürmek falan metafor mu yoksa gerçek anlamda mı
0
Alyoşa
(22.12.19)
@alyoşa: gerçek anlamda. oyuncaklar vardı ve biz de onları seslendirerek evcilik oynadık.
Oyun bittikten sonra da kız bana kahve yaptı, sohbet ettik. Bir süre sonra da oradan ayrılıp evime gittim.
0
🌸dafaisss
(22.12.19)
Epeydir bir şeye sasirmamistim ama keyfiniz yerindeyse yapın gitsin :)
0
kisa
(22.12.19)
20lerinin sonlarında iki yetişkinin evcilik oynaması epey şaşırttı. Eğer bunu düzenli olarak yapmakta kararlıysanız sevgilinize anlatın bakalim o ne yorum yapacak.
0
Alyoşa
(22.12.19)
kız sana bunu neden teklif etti? evcilik oynayan bi tip olduğunu biliyo muydu? kızın kafasında ne var acaba
0
jelly bear
(22.12.19)
O oyunu kaydedip youtube a atin ,1m view garantisi var.mini mini takipcileriniz olur.en saglam,reklami bol icerik.hatta kadro zenginlessin derseniz benim kizida yaniniza ortak vereyim,butun ponylerini,hatchimalslarini toplayip gelsin.evden bi kamyonet ouuncak cikar.
0
duptıs
(22.12.19)
sevgilinden ayrılmalısın.
0
wmeh
(22.12.19)
@jelly: çocuklarla da oyuncaklarla oynamayı da severim, bahsetmiştim. Ama kafasında ne var ben de merak ediyorum, zaten bunu ara sıra yapalım güzel oldu dediğinde de meraktan evet dedim.
0
🌸dafaisss
(22.12.19)
fantazi mi yaptiniz bi halt anlamadim ben :/

oyuncaklarini getir deyince tamam mi dediniz? ne oyuncagi falan demediniz mi?

korku filmi senaryosu gibi geldi bana, yaslar da kucuk degil.
0
brkylmz
(22.12.19)
@brkylmz:
Diyalog yaklaşık olarak şöyleydi:
- ya biliyor musun şu ara çok evcilik oynayasim var.
- allah allah, nasıl yani çocuklarla falan mı?
- yok yahu biri benimle oynasa keşke.
- tam anlamadım ben.
- ya senin çocukluktan kalan oyuncakların varmış diyordun hatıra, onları al, bende de var, oynarız işte.
- nerede oynayacağız.
- bana gideriz.
0
🌸dafaisss
(22.12.19)
hadsafhada
(22.12.19)
sasirdim. ki su hayatta cok az seye sasiririm.

yaramazlik yapmadan guzelce oynayin diyim bari ne diyim :)
0
brkylmz
(22.12.19)
Gerçek olamayacak kadar troll duruyor, bunu en yakın arkadaşım anlatsa inanmaz fantezi zannederim. Bence kızın fantezi dünyası bayağı geniş. Bdsm falan bir şeyler var altında bana böyle geldi.
0
eylul
(22.12.19)
Birkaç sene önce youtube da bir video görmüştüm. Kız bebek kıyafetleri giyip büyük bir beşiğe yatıyordu, sevgilisi de onu sallıyordu, emziğini falan veriyordu. Kız çocukluğunda sanırım cinsel istismara uğramış, psikolojide de buna gerileme deniyor, yanlış bilmiyorsam. Ara sıra bebek gibi davranasım geliyor, erkek arkadaşım da bana destek oluyor demişti :/ öyle bir şeyler canlandı gözümde ama sizin durumunuzda ikiniz de bebekliğinize dönmüşsünüz. Kısmet bu işler.
0
epistemic_regress
(22.12.19)
oyuncaklar lego değilse sorun olmaz.
0
a man alone
(22.12.19)
Doktorculuk oynayin bir dahaki sefere.
0
nax
(23.12.19)
İkiniz de kadınsanız, çocukluktan beri saklaığınız oyuncaklarla çocukluktaki gibi evcilik oynadıysanız bence pek de sorun yok.

Ama yok bir taraf erkek ise büyük fantezilere gebesiniz.
0
John Bloor
(23.12.19)
benim merak ettiğim sen de evcilik oynamayı istediğin için mi gittin, belki düşer felsefesi ile mi gittin.
0
lilyb
(23.12.19)
@lilyb: ben merak ettiğim için gittim.
0
🌸dafaisss
(23.12.19)
(8)

ingilizce kitap okumak ama nasıl okumak

pelovann
merhaba, ingilizce hikaye kitapları aldım kendime ve onları okumaya çalışıyorum. soru şu, mesela siz ingilizce bir şey okurken nelere dikkat ediyorsunuz? yanınızda sözlük bulunduruyor musunuz? anlamını bilmediğiniz kelimeleri hemen açıp bakıyor musunuz? bunun hakkında bir şey okumuştum daha önce, iş
merhaba, ingilizce hikaye kitapları aldım kendime ve onları okumaya çalışıyorum. soru şu, mesela siz ingilizce bir şey okurken nelere dikkat ediyorsunuz? yanınızda sözlük bulunduruyor musunuz? anlamını bilmediğiniz kelimeleri hemen açıp bakıyor musunuz? bunun hakkında bir şey okumuştum daha önce, işte durup durup anlamına bakmayın hiç gerek yok tarzı bir şey diyordu. peki o kelime kayıp olmayacak mı benim için mesela? n'apmak lazım? bir de şu an okuduğum kitap seviyemin biraz üstünde, bilerek böyle başladım biraz zorlanayım diye ama anlamadığım cümleleri biraz anlamaya çalışıp, anlamazsam da geçip gidiyorum. yanlış mı yapıyorum? önerileriniz neler? alabileceğim maksimum verimi almak istiyorum. teşekkürler
0
pelovann
(22.12.19)
şu an önümdeki kitaba şöyle bir göz attım mesela, anlamını bilmediğim çook kelime var. elim de sürekli sözlüğe gitmiyor. napmak lazım:(
0
🌸pelovann
(22.12.19)
beş sayfa beş sayfa ilerle. mevcut beş sayfadaki bilmediğin kelimelerin altını çiz, sözlükten karşılığını mevcut sayfaya yaz ve oku.
0
silver apple
(22.12.19)
bilmediğim kelimelerin anlamlarına google translate'te hızlıca bakıp kendi google hesabıma kaydediyorum. evet kitap okurken yavaşlatan bir durum, ama kelimenin tam anlamını öğrenmenin yolu bu.
0
anthemis nobilis
(22.12.19)
İngilizce sözlük al. Yani adı neydi hatırlamıyorum da bizdeki kelime anlamlarini içeren sözlük gibi olan sözlük.
0
dafaisss
(22.12.19)
kitap sözlükle okunmaz, okursun, metnin icindeki baglama göre anlamini cikartirsin. ingilizce egitiminin bir parcasi baglam icinden anlami nasil kavrarsin egitimidir, bununla ilgili internette bir sürü alistirma var.

şayet sözlük kullanacaksaniz, mutlaka kullanacagim, sana ne lan diyorsaniz, bari iyi bir sözlük kullanin, tureng, seslisozluk, yeminli sözlük size faydadan cok zarar getirir. dictionary.com a girin, orada bulamazsaniz wordreference ya da urban dictionary'ye bakın ve sözlük kullanma aliskanliginizdan vazgecmeye calisin.
0
proteus
(22.12.19)
okurken kelime anlamına hiç bakmama kısmı kısmen geçerli olabilir. özellikle tasviri seven, her sofradaki her yiyeceği tek tek betimleyen bir yazarsa tek tek arama yapmak zor gelebilir. ileride tekarlanması muhtemel kelimelerin anlamını mutlaka öğrenmek lazım.

google translate iyidir ama ben bazen google images'te aratıyorum ki okuduğumu kafamda canlandırmak için görsel bi referansım olsun. kelime olarak çevirince unutuluyo çünkü.
0
sinek kral
(22.12.19)
anlamadan okuyun.
sozluge bakmanizi kesinlikle tavsiye etmiyorum.
anlamadan okumak birkac kitap surer. daha sonra ingilizce ruya goreceksiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(22.12.19)
kas yapmaya karar verdim diyorsun, antremanin yok, kendini zorlamak icin 100 kilo agirligin altina giriyorsun :)
kolaydan basla
0
foster
(22.12.19)
(9)

20k 23e anlaşabilirler mi?

mr. crowley
20 biraz küçük geliyor gözüme. Psikolojik sınır 21 benim için. Sizce nasıl?
20 biraz küçük geliyor gözüme. Psikolojik sınır 21 benim için. Sizce nasıl?
0
mr. crowley
(13.12.19)
Ben bi fark goremedim 20 23 arasinda
23 de koca adam degil cunku :)
0
Flipsflops
(13.12.19)
3 değil 30 yaş var sanki aq jdjdjdj
0
candide
(13.12.19)
hocam senin soruların hepsi birbirinden saçma

20 küçük geliyorsa bana yolla
0
dafuq
(13.12.19)
20 yaşındaki halinden çok mu olgunsun şu an .d hadi 25 olsan neyse de 23-20 gayet olağan
0
nundu
(13.12.19)
1 sene az bir zaman, seneye 21 olacak zaten.
0
dafaisss
(13.12.19)
Biraz küçük olsun seneye de seversin
0
Kahir ekseriyet
(14.12.19)
20-25 arası hep benzer.
25’ten sonrası büyüktür.
0
megalomaniac
(14.12.19)
23-24 yaslarkndayken ben de oyleydim. Alışırsın.
0
stavro
(14.12.19)
anlaşır. 3 yaş bi şey değil. 19-23 güzel anlaşıyoduk. Kıza da bağlı tabii.
0
jelly bear
(14.12.19)
(10)

Az tanınan kıza hediye

senolll
Merhaba,Birkaç gündür bir kızla konuşuyorum, tinderdan tanıştık. Dün görüşecektik ilk defa ama hastaydı cuma görüşücez şimdi. Pazar günü de doğumgünüydü. Ben böyle çok abartmadan ufak bir jest yapayım istiyorum. Hem çok param yok hem de aramızda henüz fol yok yumurta yok. Yine de boş geçmeyeyim bir
Merhaba,

Birkaç gündür bir kızla konuşuyorum, tinderdan tanıştık. Dün görüşecektik ilk defa ama hastaydı cuma görüşücez şimdi. Pazar günü de doğumgünüydü. Ben böyle çok abartmadan ufak bir jest yapayım istiyorum. Hem çok param yok hem de aramızda henüz fol yok yumurta yok. Yine de boş geçmeyeyim bir güzellik olsun diyorum, bakarsınız kız arkadaşım olur hehe :)
Yaşlar 27, olay Türkiye'de geçmiyor, ben Türk o isveçli.
Kedileri ve atları var ama bunlara göre alacağım şeyler muhtemelen baya pahalı olacak.

Neler olabilir?
Teşekkürler
0
senolll
(01.05.19)
Valla bence ilk buluşmada hediye alma. Yine de alacağım diyorsan kitap, mandala ve boya belki bir buket papatya alabilirsin.
0
Amaranta ursula
(01.05.19)
Allah gönlüne göre versin kardeşim. Bence hediye alma.
0
(s)AINT
(01.05.19)
ya ben de ne gerek var diyorum ama doğumgünüymüş boş geçmeyeyim de diyorum. zaten öyle pahalı bir şey değil atıyorum küçük paket çikolata gibi.

@raki.... haha güldüm. hediyeyi alıp yanında bir gazeteyle fotoğraf çekeyim
0
🌸senolll
(01.05.19)
hediye olarak, atlar icin bir balya saman al:) (yersiz espri icin ozur)

hediye alma bence de. cunku ilk tanismaniz. iliski yururse bol bol hediye alirsin zaten, hediye almaktan gina gelir. ne acelesi var canim?
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.05.19)
ya işte belki hediyeden etkilenir sevgilim olur :D der ki aa ne kadar da hediye veren bir erkek, ben en iyisi bunla sevgili olayım. bu kızı kaçırmamam lazım artık ahahaha muhabbetimiz iyi ya tipi de iyi gibi. Zaten bir şey alırsam hemen vermem de görüşünce de aklıma yatarsa veririm belki hahah.
0
🌸senolll
(01.05.19)
Tek bir elma falan al, ya da çilek vb. öyle sembolik bir şey olur elma olursa, yasak elma olayını diyorum sembol derken.
0
dafaisss
(01.05.19)
elma da bilemedim ya, sanki çantama atıştırmalık atmışım da kıza veriyorum gibi. geçen 3 gün çantamda bir elma taşıdım da acıktığım bir an yerim diye, aklıma o geldi haha
0
🌸senolll
(01.05.19)
İlk görüşme için hediye mantıksız. Ama bir sonraki görüşmede hem jest olur hem de önemsediğini göstermek adına doğum günü için güzel bir hediye alıp aklını alabilirsin.
0
scudman1
(01.05.19)
hediyeden etkilenir belki sevgilim olur çok ezikçe loser bir hareket.
0
KaraSakall
(01.05.19)
ilk buluşma zamanlarında bizim kızlara hediye almak ters tepiyor öyle içinden almak gelmiş olsa bile. ama isveçli kızımız hediye karşısında kendini borçlu bile hissedip sana hediye alabilir. kuzeyli insanlarla bir süre çalışmıştım hediyeyi büyük bir jest görüyorlar.
0
heidi'nin dedesi
(01.05.19)
(8)

Müslümanlık kursu?

bir tatli huzur almaya geldik kalmamis lan
İslam'ı öğrenebileceğim bir kurs yok mu? Kur'an kurslarına bakıyorum, ayet ezberletiyorlarmış. Benim en karşıt olduğum işlerden biri. Zaten ben de müslüman değilim. Ayet ezberlemem. Amacım İslam'ı öğrenmek. Hristiyanlık ve Yahudilik'ten ne farkı var, niye gelmiş iyice bilmek. Bir din seçiminde bulu
İslam'ı öğrenebileceğim bir kurs yok mu? Kur'an kurslarına bakıyorum, ayet ezberletiyorlarmış. Benim en karşıt olduğum işlerden biri. Zaten ben de müslüman değilim. Ayet ezberlemem.
Amacım İslam'ı öğrenmek. Hristiyanlık ve Yahudilik'ten ne farkı var, niye gelmiş iyice bilmek. Bir din seçiminde bulunacaksam İslam'ı da bilmem lazım diye düşünüyorum. "Son din" gibi bir iddiaları var neticede.
Ama ben Türkiye gibi yerde camiye bile ilk kez geçen ay gittim. Alakam o kadar.

Kitap okumak istemiyorum. Şu an kitap ve video kaynaklarını es geçin.

Böyle bir kurs yok mu?
0
bir tatli huzur almaya geldik kalmamis lan
(11.04.19)
Hiç duymadım öyle bir şey. Diyanet'in websitesinden bilgi talep edin. Belki bir alternatif sunarlar.

Öte yandan din öğrenmek matematik öğrenmeye benzemiyor. Herkesin yorumu, eğilimi farklı. Çok yanlış bir yerden başlama riski var.

En mantıklısı okumak. Bol bol farklı kaynaklardan okumak.
0
amortisman
(11.04.19)
Eğer bir dini öğrenmek istiyorsan tanrı tarafından gönderildiği iddia edilen bir kitap var. Kuran meali alıp okuyacaksın başka yolu yok. Başkalarının anlattığını dinlersen onun anladığı kadar anlarsın. İslam’da aracı yoktur tanrı mesajında direkt insanı muhattap alır.

Muhammed esed-kuran mesajı tavsiye ederim.

4000 din olduğunu iddia eden arkadaş 10 tane din sayabilir mi merak ediyorum.
0
Pertev nail
(11.04.19)
Olur mu bilmem de, dışarıdan ders alınıyor mu ilahiyat fakültelerinde, bir sorun edin merak ettiklerinizi seçersiniz. Niyet de belirtirsiniz isterseniz, belki bir ilgilenen çıkar.

İnternetten örgün eğitim veren fakültelerin öğrenci gruplarını araştırın, birebir bağlantı kurmak mümkün olmazsa oralardan bir bağlantılar olabilir. Hiç olmadı tanıştığınız bir öğrenci hocalarından rica eder mesela bir arkadaş var merak ediyor girebilir mi derslere diye vs.

YL programları da olabilir belki.

Siz kurs derken objektif anlamında bir şey kastediyorsunuz herhalde diye düşünerek yazdım bunları. çünkü ilahiyat yaygın, belki eskiden kalma adı ama müfredat "teoloji" çerçevesinde ilahiyat fakültelerinde.
0
dafaisss
(12.04.19)
islamı müslüman'dan öğrenmek biraz zor, hele ki türkiye'de. 72 dinin çorbası türkiye müslümanlığı. ateist olman da büyük şans, kafir olmadan müslüman olunmuyor bu şartlarda. ya babanın ya aile büyüğünün ya da bir şeyhin dinini ediniyorsun ister istemez. onun yerine dış etkilerden tamamen azade bir yer bulup derin düşün, evvela allahı ara. allahın ayetlerini/işaretlerini ara. ayı, güneşi, bulutu, kendini, tırnaklarını, böbreklerini, damarlarını düşün. böyle başla bence.
0
ensar
(12.04.19)
kitap okumayi es gecmissin ama bundan baska arayislarin sonu bir cemaatte bitiyor genelde. herkes kendi yorumunu katiyor isin icine. ogrenmek istiyorsan kendi cabanla ve arastirmanla, okuyarak ogrenmelisin diye dusunuyorum.
0
in vino veritas
(12.04.19)
istediğiniz gibi bir kurs yok ancak sonuç odaklı düşünürsek (bu kurumu her ne kadar eleştirsem de) diyanetin il veya ilçe müftülüğüne gidip "islamiyete dair sorularım var. beni bir görevlinize yönlendirir misiniz?" derseniz yardımcı olacaklardır. aklınızdaki soruları da böylelikle doğrudan sorabilirsiniz.
0
yemrem
(12.04.19)
var. camilerde hocalar anlatıyor işte...
0
babilbaligi
(12.04.19)
Biri 3 semavi dine hakim olup bize karşılaştırma imkanı sunan bir kitap yazsaydı ne güzel olurdu? swh
0
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebilece
(12.04.19)
(2)

izmir karşıyakada kitap okumalik mekan

proteus
koltukları rahat olsun, cayimizi kahvemizi icelim, cok gürültü cok kalabalik olmasin. var mi bildiginiz bir yer?
koltukları rahat olsun, cayimizi kahvemizi icelim, cok gürültü cok kalabalik olmasin. var mi bildiginiz bir yer?
0
proteus
(11.04.19)
Çarşıdaki akbank sokağının sonunda, çocuk yuvasının karşı çaprazında ada çaycısı isminde bir yer var. İşlek bir yerde ama çok ses almıyor içeri doğru bir köşeye oturunca. Aksam 7-8 öncesi de hep tenha rastladım şu ana kadar.
0
dafaisss
(12.04.19)
anka cafe var bostanlıda ara sokakta. çok kitap okuyan laptop'ını alıp gelen gördüm.
0
hushhush
(15.04.19)
(1)

oyuncuların ücretlendirilmesi

diffarentiationation
https://www.businessinsider.com/game-of-thrones-actor-salaries-compared-to-highest-paid-tv-stars-2019-4?utm_content=buffer7c3d2&utm_medium=social&utm_source=facebook.com&utm_campaign=buffer-insider-main&fbclid=IwAR0LePbKqLKsIS7LwzIX5g2fQJspu0xKaAK0Lb4ZgYTrCdeog7kvkYvypfo#375000-john-goodman-the-conn
www.businessinsider.com

Millie Bobby Brown, "Stranger Things" , 350 bin dolar alıyormuş bölüm başı. bu çocuk 15 yaşında. bölüm başı 1000 dolardan anlaşmış olsalardı çocuk yok mu diyecekti? çok uçuk değil mi bu? değeri nasıl belirleniyor?

o paraya bin tane çocuğu doğumundan itibaren yetiştirirsin sırf oyuncu olsun diye.
0
diffarentiationation
(08.04.19)
Dizinin ve yapımcıların imajını da etkiliyor bu. bu haber 1000 dolar veriliyor diye yapılsaydı, ya da yetişkinlerin daha yüksek olan ücretleri kiyaslansaydi sonuç da farklı olurdu. Bir bakıma reklam işlevi de görüyor bu haber.

Belki yönetmen açısından vazgecilmesi zor bir tarafı vardır ve bağlayıcı olsun istiyotlardir, ki dizi için bilhassa oyuncu değişikliğinin seyirci kaybetme riski oluşturan bir tarafı da var.

Stranger things'e bir iki bölüm baktım sonra izlemedim, galiba çocuk ergen rollerinin on planda/merkezde olduğu bir senaryosu var galiba. Yani bu ismi geçen kişi başrol mu bilmiyorum da başrol en büyük payı alır tipi bir tutum da olabilir sadece.
0
dafaisss
(08.04.19)
(11)

şimdi napıyoruz?

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
5 senelik ilişkim az önce bitti. kavga ya da hakaret olmadan. 5 senedir biriyle olunca hayatınız artık o olmuş oluyor. şimdi napıcam? nasıl başlıyoruz tekrar hayata.Şimdilik moralim iyi. kafamda kötü düşüncelerde yok. hatta sanki biraz için ferahladı.
5 senelik ilişkim az önce bitti. kavga ya da hakaret olmadan. 5 senedir biriyle olunca hayatınız artık o olmuş oluyor. şimdi napıcam? nasıl başlıyoruz tekrar hayata.

Şimdilik moralim iyi. kafamda kötü düşüncelerde yok. hatta sanki biraz için ferahladı.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(07.04.19)
5 sene sonra insan kişisel alanına dönünce çok rahatlıyor ama çabuk sıkılıyor. sonra zaman bi şekilde geçiyor, yenileri geliyor gidiyor vs.
0
datnet
(07.04.19)
Onunla yaşamayı nasıl öğrendiyseniz yalnız yaşamayı da öğrenirsiniz. Ki çok daha basit ve rahattır. Kendinizi keşif imkanı sunar sabrederseniz. Hayat ekseriyetle bir insana odaklanacak denli sıkıcı değil gençlikte.
0
karacigerim vur kadehlere
(07.04.19)
Oncelikle iyi halt yedigini kabul etmek lazim. Cidden ilk process bu. 2.yi bende bilmiyorum on my way.
0
baldan kaymak
(08.04.19)
Bi süre iyi gelicek, o yüzden sal üzerine düşünme fazla, ne istiyorsan yap. Ama sonra paslandığını fark edeceksin, hele ki yaş ilerlediyse. Sonrası karışık işte, ben atamadım o pası hala, sen benden önce atarsan bana da haber ver.
0
Jux
(08.04.19)
bayağı zorlanacaksin muhtemelen şu an soktasin zaten hiç bir şey hissetmiyorsun emin ol. 2 ay sonra acısı çıkar. Devam etmek istiyorsan geç kalma ama. Sonra arkasından bakıyorsun uzun uzun
0
westblack
(08.04.19)
ilk 3 gün bende çok mutluydum sonra sıçış başlıyor
0
avatar is back
(08.04.19)
zor iş
0
yuvarlanantencereninkapagi
(08.04.19)
ben çok yanlız kalıp kendimi gündüz işe akşam alkole vermiştim, bütün arkadaşlarım onun arkadaşlarıymış meğer onu fark etmiştim. siz benim yaptığımı yapmayın. arkadaşlarınız varsa onlarla vakit geçirin, yoksa arkadaş edinin. işkolik olmak da kısa vadede oyalıyor ama uzun vadede çekilir çile değil.
0
taurina
(08.04.19)
muhtemelen birkaç hafta sonra kötü hissetmeye başlayacaksın ama bir yerden sonra normale dönersin. Kendini meşgul tutacak şeyler yap ve bir daha yapmamak üzere gereken dersleri al.
0
aquarium
(08.04.19)
En önemli kısmını yazmamissin: ayrılmayı istiyor muydun, ya da aksi yönde bir çabaya hevesli olmana rağmen karşılıksız olduğu için ayriliverdiniz şeklinde mi oldu?

Şöyle düşünmek işe yarar belki:
- o yokken sen vardın
0
dafaisss
(08.04.19)
Başlarda zor gelecek ama sonra iyi ki diyeceksin.
Kendini eve kapatma, ailenle arkadaşlarınla daha çok vakit geçir, yurt dışı planı yap kafanı dağıt.
İlk 3 ay'ın rehavetine kapılıp geri dönme, arama, hatta heryerden sil , bir kere ayrılık olunca o ilişki düzelmiyor.
Yaşayacağın yeni ilişkilere ders olsun geçmişte yaşadıkların.
Her şey güzel olacak hacı.
0
ladybird
(09.04.19)
(13)

Tartışma anlarında sakin kalmak

palmtree
İş ortamında ya da sosyal hayatta herhangi bir tartışma anında mutlak surette ne olursa olsun sakin kalabilmeyi becerebilmek istiyorum. Büyük oranda sesimi yukseltmemeyi ya da kendimi kaybetmemeyi başarıyorum ancak farkediyorum ki ciddi anlamda ellerim titiriyor o anda sinirden. Yani dışarıya karşı
İş ortamında ya da sosyal hayatta herhangi bir tartışma anında mutlak surette ne olursa olsun sakin kalabilmeyi becerebilmek istiyorum. Büyük oranda sesimi yukseltmemeyi ya da kendimi kaybetmemeyi başarıyorum ancak farkediyorum ki ciddi anlamda ellerim titiriyor o anda sinirden. Yani dışarıya karşı sakin bir görünüm sergiliyorum ancak bünyede sinir patlaması yaşanıyor.

Tartışma anındaki düşünce yapısını kontrol altında tutmak ve sakin kalabilmek için uygulanabilecek teknikler var mı? Siz nasıl sakin kalabiliyorsunuz?
0
palmtree
(07.04.19)
ben o an farkli seyler dusunuyorum.sallamiyorum yani ama icimden gecenleri de soyleyip haddini bildiriyorum sakin sakin.henuz sinirlendirebilen olmadi jsjdj
0
bugun hava gunluk gureslik
(07.04.19)
Ben de böyleyim, takipteyim.
0
geçerkenugradım
(07.04.19)
çünkü, ego.
0
for day to break
(07.04.19)
karşındakinin asalak olduğunu düşünmek işe yarayabilir.
0
ucurulmamak umidiyle
(07.04.19)
Derin derin nefesler alıyorum
0
aquarium
(07.04.19)
Valla ben genelde sonradan söylemediğime pişman olacağım şeyleri söylüyorum. Uslubum ve soylediklerimin ağırlık derecesi kişiye göre değişiyor. Ama kırmak istemediğim biriyse neyse sonra konuşalım ya da israrla ve üst uste tamam tamam deyip olay yerinden ayrilmaya çalışıyorum.
0
Amaranta ursula
(07.04.19)
Hava kararip, siyah bulutlar geldiginde, yagmur baslamadan, ortami terket...
(Biraz hayat tecrubesi olan orta yasli bi adam)
0
tunaktunaktun
(07.04.19)
meditasyon biraz işe yaradı bende. biraz ama.
0
ruh i tibbiye
(07.04.19)
Psikolog bir arkadasima da danistim konuyu. En etkili yontemlerden biri ‘bireysel mesafelendirme’ imis. O anda içinde bulunduğumuz durumu tamamen disaridan birisi gibi izlediğimizi düşünerek, olaylara, kişilere ve kendimize dışarıdan bakmamızı ve sakin kalabilmemizi sagliyormus.
0
🌸palmtree
(07.04.19)
Benim bu. Öyle sakın öyle cevap vermeden oturuyorum ki karşımdaki çıldırıyor.

Önceleri çok bağırdım, çağırdım. Sinirlenince cevap veriyordum, anlayana kadar kendimi paraliyodum. Sonra ellerim titriyordu, ağlıyodum sinirden.

Sonra birgün fark ettim ki sen sinirlendikçe kendine yapiyosun. Sonra bir de şunu da deseydim bunu da deseydim diye dert edip bir de öyle taşıyorsun.
Bıraktım, kim ne derse desin taş gibi oturuyorum, öyle sessiz kaliyorum ki karşımdaki daha çok sinirlenip çıldırıyor.
Aslında en büyük kötülük bağırıp çağırmak değil sessiz kalmak en fenası. O günden sonra susuyorum.
0
kirmizipilotkalem
(07.04.19)
Beklentiniz haklı çıkmak, dediğini kabul ettirmek, istediğinin olması şeklinde mi değil mi ona bir bakın. Bu öfkeyi katlayan kontrol etmeyi de güçleştiren bir şey çünkü. Beklentileriniz bunları içeriyorsa tatmin edici bir sonuca varma ihtimalini de azaltmış oluyorsunuz ayrıca bir bakıma.
0
dafaisss
(08.04.19)
ondan daha üstün ve sizi sinirlendiremeyecek bir konumda olduğunuzu düşünün.
0
ucurulmamak umidiyle
(26.10.22)
kar-zarar dengesine göre değişir.

asgari ücretle çalıştığın ve haftada 60 saat çalıştığın bir işyerinde azar aşağılanma ve sataşmalara karşı sakin kalmak zorunda değilsin.

Daha avantajlı işlerde yukarıdaki tavsiyeleri uygulayabilirsin. Bireysel mesafelendirme de anlık kurtarır ama akşam uyurken delirirsin nasıl sustum diye.
0
ekinuzbay
(26.10.22)
(36)

Yeğenime bi kaç tane vurdum, yanlış mı yaptım?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Durumu olmayanlar için özet sondadır.Merhaba arkadaşlar,Büyük kardeşimin 7- 8 yaşlarında biri kız biri erkek birbirinden fırlama 2 tane çocuğu var. O kadar fırlamalar ki gittikleri her yerde terör estiriyorlar. Terbiye denen bir şey yok. Her istedikleri yapılıyor, alınıyor. Hiç hayır denmiyor. Eğer
Durumu olmayanlar için özet sondadır.

Merhaba arkadaşlar,

Büyük kardeşimin 7- 8 yaşlarında biri kız biri erkek birbirinden fırlama 2 tane çocuğu var. O kadar fırlamalar ki gittikleri her yerde terör estiriyorlar. Terbiye denen bir şey yok. Her istedikleri yapılıyor, alınıyor. Hiç hayır denmiyor. Eğer istedikleri yapılmazsa ağlayarak yaptırmaya çalışıyorlar. Gittikleri her yerde ortalığı birbirine katıyorlar, kimse bir şey demiyor, uyarmıyor. Uyarılsa dahi yalancıktan. Çocuklara anne kızsa baba çocukları kayırıyor, baba kızsa anne kayırıyor. Zaten her şeyin sorumlusu anne ve baba.

Bu çocukları etrafta seven kimse yok, herkes yaka silkiyor. Biz bile lanet ediyoruz o derece. Ben bize geldiklerinde yaramazlık yaptıklarında bağırdığım için çocuklar da annesi de pek sevmez beni. Ama asla vurmam, sadece kızarım. Çünkü çabuk sinirlenen bir insanım. Onun dışında anneleriyle ben pek sevmeyiz birbirimizi.

Her neyse az önce bize geldiler. Erkek olana babası istediği topu almamış da başka bir top almış. O yüzden beyefendi ortalığı birbirine kattı. Ayrıca çok da küfürbaz. Ağza alınmayacak küfürler ediyor, kimse bir şey demiyor. Her neyse bu anneme, annesine vuruyor, onlar uyardıkça onlara küfür ediyor. Bizimkiler de o daha da kudurmasın diye sadece uyarmakla yetiniyor. Kapıları tekmeliyor, benim şalterler attığı için kızdım, kızınca bana da küfretti. Ben de yakasından tutup sendeledim, bu sefer de vurmaya başladı, ben de sert olmayan şekilde vurdum. Annem araladı.

Bu arada annesinin yanında oldu bu olay. Annesi de ona sinirliydi. Annesini falan görmedi gözüm. Belki küsmüştür bilmiyorum ama sabrım tükendi. Ama onlar gittikten sonra küstüklerini düşünüp üzülür gibi oldum. Bazen ne kadar haklı olursam olayım sinirlenince verdiğim kırıcı tepkilerden sonra pişman oluyorum.

Her neyse siz olsanız ne yapardınız? Sizce küsmüşler midir? Olaya diğer taraftan bakınca ebeveyn olsaydınız ne yapardınız? Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim. Kusura bakmayın uzun olduysa.

Özet: Ortalığı birbirine katan fırlama yeğenime birkaç tane vurdum annesinin yanında. Yanlış mı yapmışım? Küsmüşler midir? İki taraftan da bakınca nasıl duruyor?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.04.19)
bizde biri öyle bir şey yapsa kan davası başlar, sülale dağılır.

"Annem araladı." ne demek acaba anlayamadım?
0
diffarentiationation
(07.04.19)
Ben de tutamazdım kendimi. Küsme ihtimalleri düşük bence.
0
beni sen öldürme
(07.04.19)
Sadece özeti okudum. Küçükken dayım bize döverim sizi demişti. Aradan 20 küsür yıl geçti, hala bu yüzden sevmem kendisini.
0
inheritance
(07.04.19)
iyi etmişsin bence. sıkma canını. normalde şiddet çözüm değil ama anlattigin seviyede bazen dozunda lazım kendisine gelmesi için (bence)..
0
lata
(07.04.19)
o cocuklarin pedagojik yardima ihtiyaclari var.

aileside cok umursamaz anladigim kadariyla. bu cocuklarin iyi birer birey olmalarini istiyorsaniz bu sart belli ki anne baba cocuk yetistirmeyi bilmiyor. sinir oluyorum sirf cocuk yapmis olmak icin cocuk yapan insanlara.

cocuk o, vurulmaz. cezalandirirsin bir sekilde ama vuramazsin. boyle davranan bir cocuk degil denyetiskin ve senden guclu olsaydi vurabilir miydin? hayir.

uzulmen gereken sey cocukken, ablanin sana kusme ihtimali olmus.

cocuklara vurulmaz, ne yaparlarsa yapsin vurulmaz.
0
batlegolas
(07.04.19)
yani tabii ki siddet dogru degil, yanlis. bir daha vurmazsiniz olur biter.
hem bu yigenlerinizi sabrinizi gelistirmek icin kullanin bence. ne yaparlarsa yapsinlar vurmayin. sabredin.
gercek hayatta sabirli olmak cok sey kazandiriyor insana.
0
Leonardo~Da~Vinci
(07.04.19)
Cocuklarin durumu iyi degil,o konuda haklisin. Ama baskasi benim cocuguma vuracak agzini burnunu kirarim.
0
Traveler
(07.04.19)
Bence yaptığın şey doğru mu bilmem ama iyi yapmışsın. Böyle veledleri çevremde gördükçe ailesi de dahil olmak üzere uyuz oluyorum. Ağza alınmayacak küfürler ne demek o yaşta allah bilir eğitimlidir bide o aile. Bu bağırıp istediğini yaptırma bizim milletin çocuklarda gelenek demekki genlerden geliyor malum Ortadoğulu olunca. Üzülmene gerek yok millete sövüp sayan çocuğu yetistiremeyenler utansın.
0
Topalordek
(07.04.19)
uzman destegi almalari gerekmekte. boyle cocuk yetistirilmez. uzulmeyin.
0
müptezel dostoyevski
(07.04.19)
çocuklara, hele hele sizin olmayan, başka birinin çocuğuna vulumlaz +1 diyorum küçükken tonla dayak yemiş olan biri olarak. benim çocuğuma benden başkası vursa kıyameti koparırım, ne sebeple vurmuş olursa olsun. sorunların esas muhattabı benim, çocuk değil.

unutulur gider muhtemelen olay ama bir daha ne yeğeninize ne bir başkasına yapmayın böyle bir şey. şımarıklar insanları çileden çıkartıyorlar sabretmesi çok zor evet ama bu çocuğun değil ailesinin suçu. ailesine bu durumu anlatmayı deneyebilirsiniz belki pedagojik yardım alırlar. ya da kitap fln hediye edin konuyla ilgili. onun dışında çok iletişmeyin tahammül edemiyorsanız, herkes yeğen sevecek diye bir kaide yok, mesafeli olun. çocuklar sizin değil sonuçta, annesiyle babası nasıl biliyorlarsa öyle yapsınlar.

bir de şöyle düşünün, çocuk sokakta restoranda uçakta fln tanımadığınız birinin çocuğu olsa vurur muydunuz yine? yoksa ailesine mi söylerdiniz çocuklarına sahip çıksınlar diye?
0
taurina
(07.04.19)
O çocuğu öyle yetiştiren büyük ihtimal uzman desteği vs desen tinlamaz. Anlık bir tepki vermişin ama bu birikmiş birşey buna sebep olanlardan biri de ebeveynler. Senin yerinde olsam üzülmezdim.
0
Topalordek
(07.04.19)
Yaramaz olmaları, şımartılmaları, arsızlıkları vs. hiçbiri güzel şeyler değil. Ama bunları düzeltecek olan da siz değilsiniz, yani üzerinize vazife değil o çocukları düzeltmek. Bu yüzden annesi babası kırılmıştır, hatta kendi anneniz de kırılmış ve üzülmüştür.
Ben de çocukları sevmem pek, böyle durumlarda çocukların olduğu ortamda durmamaya çalışıyorum. Onlar hangi odalarda takılıyosa ben başka mekana geçiyorum, mutfağa mesela, yine kurtulamadıysam wc’ye girip kapı kilitli yarım saat falan takılıyorum.
Annesi babası eğitmedikçe kimsenin dedikleri etkili olmaz çocuklara, ne kendinizi yorun ne de ailenizi kırın boş yere.
0
megalomaniac
(07.04.19)
sen amca oluyorsun sanırım. eğer sana ettiği küfüre karşılık senin de annen gibi susman doğru olmazdı. bence bu kadar üzülme.
0
bezginbekir
(07.04.19)
ben anne babanın olduğu ortamda çocuğa bişey yapmazdım, anasına babasına kızardım.(diyorum ama bende ani sinirlenen bir insanım) üzücü bir olay hatalı olanlar anası babası.
0
mikahakkinen
(07.04.19)
Hatalisin
0
elorelia
(07.04.19)
valla çocuk o derece şımarık bir şekilde davranırken annesi babası bir şey yapmıyorsa onlar da suçludur. belki senin yapman gereken ailesine dönüp uyarırmısınız rahatsız oluyorum diye onların tepki göstermesini beklemek olabilirdi. ama onlar da suçsuz değil kesinlikle. sen çocuğuna sahip çıkmazsan başkaları da gelir haddini bildirir.
0
hknty
(07.04.19)
Valla ben de yukardakilere katiliyorum, asil iki sarsilmasi gereken anne baba aslinda da neyse. Ben asil anneanne babaanne ve dedelere uzuldum, torun torun diye beklemislerdir, cocuklari torunlari mahvetmis.
0
kassiopeia
(07.04.19)
Ellerine sağlık.
0
caletti
(07.04.19)
Biraz daha açıklayıcı olmak gerekirse anne ve baba bildiğiniz klasik olanlardan. Pedagoga falan götürün demişsiniz haklı olarak ama o derecede bile bilinçli değil anne baba. Pedagoga götürmek akıllarının ucundan bile geçmez. Böyle bir şeyi önersem güler geçerler, " Artık sen çocuğun olunca götürürsün pedagoga." derler.

Uyarın, bir şey yapın diyince de dalga geçer gibi " Kıyabilir miyim ben hiç ona? " tarzında insanı delirten şeyler söylüyor annesi.

Kendimi haklı çıkarmaya çalışmıyorum ama başkalarına ciddi biçimde rezil olmadan anne ve babanın olaya el atacağını düşünmüyorum.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.04.19)
Umarım küsmüşlerdir de bir aha getirmezler.
Nefret ediyorum o tür çocuklardan ve anne babadan sanki dünyada tek çocuk yapan onlar.
0
kirmizipilotkalem
(07.04.19)
yalandan niye vuruyorsun ki, sağlam bir tokat yapıştırsaydın. anneye küfür mü edilir?
0
malheiros
(07.04.19)
Benim yeğenim anneme bana küfürler edip vuracak ben de ailesine kitap armağan edicem ya da yardım almalarını önericem öyle mi gerçekten o kadar komiksiniz ki hayret ediyorum. Net çok iyi yapmışsın ben de aynısını yapardım annesi babası kızarsa onlara da birkaç tane sallardım.
0
pastörizesüt
(07.04.19)
Ben böyle çocuklardan ve ebeveynlerinden cidden nefret ediyorum ama çocuğa vurmasaydın keşke. Bütün suç ebeveynlerde çünkü, onlara laf edebilirdin bence. Sizin evdelerse uslu durursanız şunu yaparız diyenilirdin, buna rağmen devam ediyorlarsa herhangi bir konuda kısıtlayıcı davranabilirdin. Böyle davrandığını için bilgisayarla oynamana izin vermiyorum gibi. Gerçi yeni nesil tabletle doğuyor ama. Bilemiyorum, anne babanın destek alması şart ama sanmam o bilince ulaşacaklarını. O yüzden üzülme boşver.
0
Mossy
(07.04.19)
yanlış yaptın tabii ki. çocukta bir travma yarattın demiyorum, o iş kadar basit değil belki ama yine de senden nefret etseler yeridir.

ayrıca ben kendi dayılarımı düşünüyorum. kim ki onlar? ne hakla vuruyolar? ki ben annem babamdan cüzi miktarda dayak yemiş bi çocuktum.

bunlar sıradan bi insan olarak yorumlarımdı.

çocuklarla çalışan biri olarak yorumlarım ise şiddeti normalleştiriyosunuz. yetişkinlerde görmek bunu pekiştiriyor çocuklarda.

çocuklar uzman desteği alabilir iyi olur.

ama siz de öfke kontrolü için biraz destek alabilirsiniz.
0
ruh i tibbiye
(07.04.19)
bir çocuğun eğitiminden annesi-babası sorumludur. çocuğun kötü yetiştiriliyor olması size sadece kısıtlı söz hakkı verir. siz ebeveynlerini uyarabilirsiniz / değişen bir şey yoksa görüşmemeyi de seçebilirsiniz ama bir çocuğa vuramazsınız.
ne oldu yani terbiye mi ettiniz şimdi çocuğu?
ha küsmüşler midir bilemem, sonuçta küsecek kadar 'düşünceli' bir ebeveynlik de göstermiyorlar.
0
asisamus
(07.04.19)
O kadar çok sinirlendim ki şu anda sokağa çıktım ve dövmek için çocuk arıyorum.

Yanlış yapmamışsınız.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(07.04.19)
bu yüzden çocuk yapmak istemiyorum çünkü yaramaz çocuğa katlanamıyorum. çocuğumu yetiştirmeyi beceremezsem böyle bir çocuk olursa her gün, her gece hayat hem bana, hem çocuğa, hem eşime, hem komşulara zindan olur.

herkes(bende dahil) çocuk yapmamalı.
0
gliderpilot
(07.04.19)
Yanlış evet,
Ama durum ve konumunuz itibariyle yanlış, hem de işlevsiz, çünkü şu anda sadece dayakçı dayı/teyze olacaksınız. Bunu yaptınız diye küfür etmekten geri durmayacaklar mesela. Çünkü evde süregelen bir şeyler var ve bu da onun sonuçlarından biri.

Bir de bir daha olursa diye, o yaşta çocuklar ettikleri kufurlerin, ya da allah belanı versin tipinde söylediklerinin anlamını bilmeyebiliyorlar, aslında öfkesini/hayal kırıklığını ya da başka neyse duygusu, onu ifade etmeyi bilmedikleri için sonuç bu oluyor.

Ha annesi yapsa da işlevsiz olur bence, dayak sadece caydırıcı olabilir ama bu davranışlarına kaynaklık eden şeyleri ortadan kaldırmaz. Hatta bir de "dayak arsizi" olma potansiyellerini beslersiniz çocukların.

Olmuş bir kere de, bir daha yapmayın yani çünkü sizin kötü olmanız dışında bir işe yaramaz yani.
0
dafaisss
(08.04.19)
onlar senin yeğenlerin. ayakları taşa değse en az annesi/babası kadar sen endişelenirsin. en az anne/baba kadar da sevdiğine eminim. ama bazen öyle anlar olabiliyor. kırılsalar da (çocukların anne-babası) uzatacaklarını sanmam. kötü hissetmen de normal. çocukların terbiyeye ihtiyacı var. küfür etmek ne demek? bu konuyu kardeşiniz ve eşiyle yalnız konuşup bir tedbir almalısınız. (bir psikolog mu olur pedagog mu olur onu bilemiyorum.)
0
naksidil
(08.04.19)
Benim annem de ben şirazeyi kaçırınca kulağımı çekerdi. Olur abi öyle şeyler, bazen dayanamıyor insan, tekrarlanmadığı sürece bir şey olmaz bence.
0
ravenclaw
(08.04.19)
normalde etrafta ebeveynleri varsa hicbir cocuga, yegenim bile olsa, terbiye vermeye kalkmam. annesi babasi varken 1- benim haddime degil, 2- anne/babaya saygisizlik, 3- cocukta anne/babaya karsi otorite bozuklugu olusur. ama sizin durumda ebeveyn otoritesi diye bir durum yok. bu durumda ben olsam muhtemelen yine dovmezdim ama arka odaya kilitler cezalandirirdim. cocuga sizin evinizde sizin kurallariniza uymasi gerektigini ogretmeniz lazim ama ebeveynler de bu konuda zayif maalesef. zor bir durum
0
crucio
(08.04.19)
cocuga atilan dayagi mazur gormek ha, vay be, hayretler icinde okuyorum. dayak aziciksa olabilir, cocuk cok cileden cikarmissa atilabilir, sen de baba yarisisin atabilirsin, kufretmis cocuk vur gitsin... koskoca insanlar, belki de egitimli insanlar boyle diyor. pes!
0
jimicik
(08.04.19)
Burada cevap nettir. Şiddet her daim yanlıştır. Çok büyük bir hata yapmışsınız.

Sıkıntılı, bozuk, hasarlı herhangi bir şeyin vurarak düzelmeyeceğini, çalışmadığı için vurduğunuz kumanda; o an çalışsa bile, ertesi gün artık düzelemeyecek kadar bozulduğunda anlamış olmalıydınız. O çocuk da bu kumanda gibi tepki verecek. O an size vurmayı kesti belki ya da küfür etmeyi. Ama böyle devam ederseniz yakında neredeyse düzelemeyecek kadar zarar görecek.
0
windowsguvenlikduvari
(08.04.19)
Bir konuya açıklık getirmek istiyorum yorumlardan sonra. Sadece sert olmayan bir tokat attım ve bacağına vurdum. Biliyorum yanlış ama dayakçı demek de biraz abartı oluyor bana göre.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.04.19)
Bu son dediğinizi o kadar çok sık duyuyorum ki şiddet gösterenlerde.

Bir iş vardı yaptığımız, şiddet gösteren insanlarla, mülakat yapıyorduk. Hiç eşinize şiddet uyguladınız mı diye bir sorumuz vardı. Yok diyorlardı hemen. Peki hiç vurdunuz mu diyorduk. Bir kere azıcık vurmuşluğum var diyorlardı, istisnasız. Şimdi siz de aynısını diyorsunuz. Şiddet çalışmalarında çok sık rastlanan bir cümle bu.

Şiddetin size göre yoğunluğunun "az" olması, çocuğa şiddet uyguladığınız gerçeğini değiştirmiyor.
0
windowsguvenlikduvari
(08.04.19)
Emin olun o çocuk sizden tokat yediği için akıllanmayacak; üstüne şiddetin normal bir sey oldugunu düşünüp başkalarına da uygulamasında bir sakınca olmadığına kanaat getirecek. 'Dayak arsızı' denen bir tabir de vardır, büyükler sıkça kullanır. Sizin için bir tokattan ibaret olan şey yeğeniniz için ciddi travma sebebi olabilir. Ülkedeki insanların psikolojileri neden bozuk diye düsunup duruyoruz, temel sebeplerinden biri çocukken maruz kaldıkları şiddet. Şiddetin büyüğü küçüğü de olmaz.

Annesi de size muhakkak darilmistir; yaramaz da olsa çocuğu sonuçta. Benim kendi çocuğuma şiddet uygulama ihtimalim yok, başkası bunu yapsa ortalığı birbirine katacağıma eminim mesela.

Evet, çocuğun bu durumda olmasını normal bulmuyorum ama sizin yaptığınız da asla normal değil. Şiddet ile bir şeyleri çözmeye çalışmak yerine yeğeninizi kazanmaya, sağlıklı bir ruh haline sahip olması için destek olmaya çalışmalısınız. Durumu anlattığınız kadar vahim ise anne babasi ile konuşup profesyonel destek almaları için yonlendirmelisiniz. Küçücük çocuk o, su anki halinden asıl sorumlu olan kisiler de ebeveynleri.

Bu arada bu yaptığınız yüzünden yeğeniniz kesinlikle psikolojisi bozulmuş bir erişkin olacak demiyorum sadece asla bu durumu normallestirmeye çalışmayın. Hatalisiniz, tekrarlamaniz halinde de iz bırakacak bir şey olur bu.
0
fraise
(08.04.19)
(3)

Bağdat cad. veya Çetin Emeç bulvarindan

dafaisss
Sabiha Gökçen'e en hızlı nasıl gidebilirim otobüs ile?4'e binip Bostancı iskeleden e-9'a binmekten daha çabuk/pratik bir yol var mı?Bir de saat 21.00'den sonrası icin soruyorum bu soruyu.
Sabiha Gökçen'e en hızlı nasıl gidebilirim otobüs ile?

4'e binip Bostancı iskeleden e-9'a binmekten daha çabuk/pratik bir yol var mı?
Bir de saat 21.00'den sonrası icin soruyorum bu soruyu.
0
dafaisss
(11.03.19)
en hızlı e-11 gider ama onun için e-5'e (yenisahra) çıkman gerekir, ters kalıyor. sahilde kal, e-9'la devam et.
0
zgrydn
(11.03.19)
Peki 4, 16d o saatlerde oluyor mu ya da sarı dolmuşlar Bostancı iskele yönüne, yani e-9 durağına?
0
🌸dafaisss
(11.03.19)
bostancı'ya ulaşmak kolay, saydığın otobüsler ve sarı dolmuşlar 21.00'den sonra da çalışır.
0
zgrydn
(11.03.19)
(2)

Sifir eve cikarken dikkat edilecekler

fakyoras
Selam,Yeni yapilmis bir apartmandaki bir daireye tasinacagim. Nelere dikkat etmek lazim? Aklima gelen tum sulari bir saat filan acik birakip birkac gun bekleyip bir yerde kabarma var mi diye beklemek geldi mesela. Veya sigorta falan yapiliyor mu herhangi bir elektrik/su arizasinda bizim esyalar icin
Selam,

Yeni yapilmis bir apartmandaki bir daireye tasinacagim. Nelere dikkat etmek lazim? Aklima gelen tum sulari bir saat filan acik birakip birkac gun bekleyip bir yerde kabarma var mi diye beklemek geldi mesela.

Veya sigorta falan yapiliyor mu herhangi bir elektrik/su arizasinda bizim esyalar icin?
0
fakyoras
(11.03.19)
biz geçen yıl yaptık bunu, şantiye elektriği-suyu kullandık daha yeni ilk bireysel faturalarımız geldi. resmen yarı yarıya düştü ödediğimiz faturalar.

bizde ilk başlarda çok sigorta atma durumu oldu. daha sonra farkettik ki akım koruma rölesini diğer evlerden farklı (düşük) takmışlar.

kombi iki günde bir düşük basınç uyarısı veriyordu. teknik servis çağırdık kombide bişiy yok dedi. müteahhide ulaştık, geldiler 2 radyatör de için için su sızdırıyormuş, onu yaptılar.

bir de evi tutarken aidat için 50 lirayı geçmez demişlerdi; 90 lira oldu adsfasfasfasd

sıfır eve girince badana boya herseye yepyeni olduğu için, çıkarken depozitoyu da unutun.

sigorta yapılıyor tabii hatta yaptırın direkt. ayrıca müteahhidin olası sorunlar için ilk 1 yıl bakım anlaşması gibi bişeyi varmış. sorun çıkarsa müteahhit halletsin.

astarı yüzünden pahalıya geldi bize maalesef. bir daha sıfır ev aslaaa
0
ninotevtidze
(11.03.19)
evin elektrik ve su tesisatı mesken mi yoksa ticarethane olarak mı kayıtlı onu öğrenin, bir de evin su tesisatı ilk defa kullanılacaksa "yeni bina ilk abonelik bedeli" istiyorlar su için, onu ev sahibinden alacaksınız ya da liradan duseceksiniz.
0
dafaisss
(11.03.19)
(6)

İş Dönüşü Uyku Sendromu?

maryjane
Selamlar, işin içinden çıkamıyorum ve danışmak istedim. Özellikle hafta içi iş dönüşü ve yemekten sonra her akşam sanki günlerce uyumamışcasına uykum geliyor uyuyorum ve uyumama rağmen sabah işe geç kalıyorum. Yapmak istediğim, vakit ayırmak istediğim çok şey var fakat uykumun gelmesinden dolayı hiç
Selamlar, işin içinden çıkamıyorum ve danışmak istedim. Özellikle hafta içi iş dönüşü ve yemekten sonra her akşam sanki günlerce uyumamışcasına uykum geliyor uyuyorum ve uyumama rağmen sabah işe geç kalıyorum.

Yapmak istediğim, vakit ayırmak istediğim çok şey var fakat uykumun gelmesinden dolayı hiçbir şey yapamıyorum ve kendimi hiç iyi hissetmiyorum, günlerim bu şekilde geçmeye başladı ve değişmiyor. İş çkışı plan yapıyorum mesela eve gidince bu akşam şunları yapayım diye ama inanın yok olmuyor çıkamıyorum bu durumdan. Dışarda vakit geçirsem bile eve geldiğimde hemen uyumak istiyorum.

Beni bu durumdan çıkaracak önerileriniz var mı? Ben başaramıyorum. Yine uykum geldi.

Not: genelde ofiste çalışıyorum. Fiziksel anlamda yorulacağım bir iş yapmıyorum.
0
maryjane
(04.03.19)
Benzer durumları ben de yaşıyordum. Bi ara ağzımın içi komple yara olunca doktora gittim. Multivitamin al dedi. Vitamine başladıktan sonra hem yaralar maralar geçti hem de o anormal yorgunluk geçti. Vitamin aldığım günle almadığım gün arasındaki farkı çok bariz fark edebiliyorum.
0
don baba donelim
(04.03.19)
Ben her gun isten gelince iki saat uyurum, iki saat sonra kalkinca cok dinc hissediyorum. Tekrar uyandigimda iki saat calisirim, okuma yaparim, dizi/film izlerim. Sonra 6 saat daha tekrar uyurum.
0
Traveler
(04.03.19)
Bir düşünür kişi bazı günler uyuyakalip da o gün niyetlendigi işi yarım bırakmamak için iple kendini kol altlarından tavana bağlarmış. Hiç olmadı öyle yapın.

Şeker ya da tansiyon iniş çıkışları ile ilgili bir şey olmadığından emin değilseniz ona bir baktirabilirsiniz.
0
dafaisss
(05.03.19)
kan değerlerine baktırmalısın. özellikle b12 ve demir
0
prasinos
(05.03.19)
is cikisi direk eve degil spor salonuna git. spor salonuna gitmeden 2 saat once de yemek yiyemiyorsan bile atistir. sadece 30dk yuruyus/kosu yapsan bile enerjin yerine gelir.
0
rm
(05.03.19)
@traveler yani kac kac arasi uyuyup uyaniyorsun? Duyuruyu ben yazmisim gibi geldi, kafayi yicem resmen her gun deli gibi uyuyorum. Bir de soyle bir sikinti var bazen gelip yatiyorum sonra iki uc saat sonra kalkiyorum ve tum uykum gidiyor. O zaman da cok korkunc oluyor. Zombi gibi oluyorum ertesi gun.
0
kassiopeia
(05.03.19)
(2)

iş görüşmesi tavsiyeleri alıyorum

mehmed resad
aylardır iş arama + reddedilme süreçlerinin son basamağında bu kardeşiniz bir barda part time iş buldu. ilk defa böyle bi yere görüşmeye gidiyorum ve garsonluk tecrübem yok. mekan çok iyi, temiz ve okula yakın, o yüzden istiyorum. tecrübe konusundan vurulmak istemiyorum artık, anasını satayım kazana
aylardır iş arama + reddedilme süreçlerinin son basamağında bu kardeşiniz bir barda part time iş buldu. ilk defa böyle bi yere görüşmeye gidiyorum ve garsonluk tecrübem yok. mekan çok iyi, temiz ve okula yakın, o yüzden istiyorum. tecrübe konusundan vurulmak istemiyorum artık, anasını satayım kazanamıyorum ki tecrübe bi yerden.. özetle bu tip yerlerde çalışmış olan birileri varsa bana söyleyebilir mi, nasıl konuşayım, ne diyeyim. aklınıza gelen her tavsiyete açığım.
0
mehmed resad
(04.03.19)
Bar jargonu öğren/pratik yap biraz, film dizilerden sahnelerdir yazılı şeylerdir YouTube Google karıştır yani. İşe alinmana ne kadar faydası olur bilemem de alinirsan illa ki ise yarar, şu ana kadarki hayatında ya da öncekinde bar kelebeği degildiysen.
0
dafaisss
(05.03.19)
Çok fazla talepleri olacağını sanmıyorum part time calışacaksan. Elin yüzün düzgün olsun, tam bir piç gibi görünme, çok da saftirik durma. Mantıklı konuş, iş tanımını kavra yeterli olacaktır.
Bar var, bar var. Nasıl bir yer? Adı sanı varsa bakalım.
0
habarbey
(05.03.19)
(5)

Yapacağım projede yepyeni bir yöntem buldum, yöneticilere söylesem mi?

gezegen olan pluton
Olaya bakış açısını değiştiren uygulandığında belirgin ölçüde verim sağlayabilecek bir yöntem, çekincem bir veya birkaç üstümdeki insanların bu yöntemi kendileri düşünmüş gibi anlatıp rol çalma ihtimalleri; çünkü bu yöntem büyük bir değişim sağlayacak; yöntemi anlatmak için hangi yolu izlemeliyim1)D
Olaya bakış açısını değiştiren uygulandığında belirgin ölçüde verim sağlayabilecek bir yöntem, çekincem bir veya birkaç üstümdeki insanların bu yöntemi kendileri düşünmüş gibi anlatıp rol çalma ihtimalleri; çünkü bu yöntem büyük bir değişim sağlayacak; yöntemi anlatmak için hangi yolu izlemeliyim

1)Direkt hemen üstümdeki insan grubuna ayrıntısına kadar anlatmak.
2)Doğru zamanı bekleyip hiyerarşide daha üst insanların olduğu bir ortamda olayı anlatmak.
3)Hiçbir şey söylemeden bu işi bu yöntemle yapıp işin en sonunda, bakın şunu şunu şöyle yaptım, sonuç böyle şeklinde.
4)Yöntemden hiç bahsetmeyip eski usul ile projeye devam ettirmek.
5)Varsa başka yol?
0
gezegen olan pluton
(01.03.19)
Bence 2 :D
Ama ustlerinizin hosuna gitmez muhtemelen.
0
kuehles blondes
(01.03.19)
Alınabiliyorsa patentini almak veya makale olarak yayınlamak.

Yok öyle bir şey değilse sunum şeklinde birden fazla üstün olan kişilere anlatmak. Altına imzalarını tarihlerini atarak belge halinde tutmak.

Yarın bigün yea ben yaptım derse diye birisi tarihi kanıtlı biçimde belgelendirmek.

Ben olsam böyle yaparım.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.03.19)
4, hatta zaman ayirabilirsen ve iki ise donusmeyecekse bulduğun yöntemle de yaparsın ve sadece kendin görürsün, senin için de bireysel bir deneme ve geliştirme alanı açılır.

Sonra gidişata göre diğer seçenekleri yine dusunursun, başka bir projede falan olur tabi artık o.
0
dafaisss
(02.03.19)
durumun detayli aciklamasini e-mail vasitasi ile ustlerinize, onlarin ustlerine ve ar&ge ekibi vs varsa onlarin ilgili birimlerini cc'leyerek yollamak. boylece fikri ilk sizin buldugunuzunu yazili belgelemis oluyorsunuz ve hiyerasik duzende herkesi haberdar etmis oluyorsunuz.
0
crucio
(02.03.19)
3.
Mumkunse kendi buldugun yontemle ve geleneksel yontemle aynı anda yapip (yapilabilen bir seyse) sonra sonucu bir sekilde 2'deki gibi açıklamak.
0
veritaslibertas
(02.03.19)
(10)

Tutunabilecek tek bir dalım yok

dont eat me
Ailem var, ama kuru gürültüden ibaretler. Hiçbir zaman ihtiyacım olan sevgiyi vermediler bana. Maddi olarak iyi durumda olmamı sağlıyorlar, ama bazen açlıktan geberseydim de yine de mutlu olsaydım keşke diyorum.İyi hissetmek için ne yapmam gerekiyor?
Ailem var, ama kuru gürültüden ibaretler. Hiçbir zaman ihtiyacım olan sevgiyi vermediler bana. Maddi olarak iyi durumda olmamı sağlıyorlar, ama bazen açlıktan geberseydim de yine de mutlu olsaydım keşke diyorum.

İyi hissetmek için ne yapmam gerekiyor?
0
dont eat me
(27.02.19)
üstüne düşmediğim zaman bu kadar mutsuz olmuyorum, ama mutlu da olmuyorum.
0
🌸dont eat me
(27.02.19)
benzer soruyu bende sordum montla sıç cevabı gelmişti. bir süre sonra sallıyorsun merhaba merhaba de geç. imkanın varsa dünya turuna falan çık.
0
rhan
(27.02.19)
O zaman sen de ağaç olmaya çabala.
0
dafaisss
(28.02.19)
yeşilçam filminde yaşamadığımız için fakir ama mutlu olmak diye bi şey yok maalesef. zaten genel olarak mutlak mutluluk diye bi şey yok herkesin içini sıkan bi şeyler var bence o özendiğimiz küresel ünlülerin bile. sizin sıkıntınız da ailenizmiş (eğer yapabileceğiniz bi şey yoksa) bunu kabullenmek bi şey çözmese de belki bi tık daha iyi hissetirebilir
0
semaforo de medianoche
(28.02.19)
Toplumsal bir durum bence bu. Sen aile içinde bunu mikro düzeyde yaşıyorsun. Kimse birbirini sevmiyor, en kötüsü artık kimse hiçbir şeye tahammül edemiyor. Hepimiz nasibimizi aldık. Donuklaştık mı , bencilleştik mi, artık bünyemiz el verdiğince savunma mekanizmamızı geliştirdik. Şimdi aynı evde yaşayan 3-4 kişi nasıl mutlu olsun asıl biri bana bunu açıklasın.
0
rakidabalikolsa
(28.02.19)
Aradığın kişi olmaya çabala. Kendi aradığın insan rolünü başkası için doldurduğunda, sen de aradığın şeyi bulmuş olacaksın.
0
JohnOakley
(28.02.19)
tinder da takıl.
0
hasmetizm 2046
(28.02.19)
Kendi kendine yetmeyi öğrenmen gerekiyor.
0
pati
(28.02.19)
Sorun sırf bende ya da benim algılarımda değil demişsiniz ya, aslında orada biraz haksızsınız. Mutlu olmayı sağlayan şeylerden biri de başınıza gelenler değil bunlara verdiğiniz tepkiler ve bunlara bakış açınızdır.

Genel olarak zor bir hayat süren Roman vatandaşlarımızı düşünelim. Çoğunlukla neşeli halleriyle bilinirler. Onların ailevi ilişkileri çok mu iyi sanıyorsunuz? Fakirliğe girmedim bile. Sizin bi de paranız varmış üstelik.

İşte bu yüzden psikoloğa gitmelisinizdir belki. Size perspektif kazandırması için. Olaylara refleks olarak geliştirdiğiniz olumsuz tutumu değiştirebilmeniz için.

Ayrıca mutluluk çok abartılıyor. Kısa süren ve gelip geçici bir ruh hali. Mutluluk yerine huzura odaklanmanız gerekiyor olabilir.
0
inawen
(28.02.19)
psikolojik destek al, çözüm içimizde :)
0
kronik
(28.02.19)
(6)

Mühendislikte teorik eğitim

oyle
Merhabalar, sıradan bir üniversitede mühendislik okuyorum. Teorik derslere karşı ilgim çok az. Sizce teorik dersleri önemsemeyip(dersi geçmeye bakıp) pratik dersleri mi yönelmeliyim?Bu şekilde ne kaybederim tecrübeleriniz nedir?Şimdiden Teşekkürler.
Merhabalar, sıradan bir üniversitede mühendislik okuyorum. Teorik derslere karşı ilgim çok az. Sizce teorik dersleri önemsemeyip(dersi geçmeye bakıp) pratik dersleri mi yönelmeliyim?
Bu şekilde ne kaybederim tecrübeleriniz nedir?
Şimdiden Teşekkürler.
0
oyle
(26.02.19)
Universite okumadan muhendislik yapan kisi gibi olursun. Kopyala yapistir isi olur, dusunme isi de olmali egitimde
0
Traveller
(26.02.19)
Teorik derslerin en önemli yanı ilerde ihtiyacınız olan bilgileri araştırıp anlayabilmenizi sağlaması. Teknoloji ve bilimin derya deniz olduğu bir dönemdeyiz. 4 senelik mühendislik eğitimi sizin hiçbir konuda uzmanlaşmanızı sağlamaz. Daha sonra çalıştığınız alana göre kendinizi geliştirebilmeniz için gereken temel donanımı verir.

Sizin yaklaşımınız, ben notaları öğrenmeden gitar çalmak istiyorum, 3-4 tane akor ezberleyip akdeniz akşamlarını çalayım oluyor.
0
archmage mahmut
(26.02.19)
amele bekçisi oluyorsun öyle olunca
0
argent dawn
(26.02.19)
teoriye ilgin olmadan pratiğe de ilgin olmayabilir, ben ikisinin beraber yürütülmesi taraftarıyım fakat malum, ders notlarıyla mühendislik bitiriliyor.
0
ilkot
(26.02.19)
teorik bilgi olmadan pratik bir ise yaramaz. temel olmadan kat cikmaya benzer, yikilmaya mahkum.
0
crucio
(27.02.19)
Yaparsın ama yaptığının ne olduğunu anlamazsın, biri sorunca anlatamazsin.
0
dafaisss
(27.02.19)
(11)

Ev Sahibi Şöyle Bir Şey İmzalatmaya Çalıştı

yanqoue
Kiralamak için gittiğim evin eşyalarını teminat altına almak için resimdeki seneti imzalatmak istedi. Senette açıkça belirtilmediği için imzalamadım. Bana göre bu senette "sana 15 bin tl borcum var" yazıyor. Herkesin imzaladığını söyledi, sözleşmeleri falan gösterdi.Senetin arkası beyaz boş sayfa, e
Kiralamak için gittiğim evin eşyalarını teminat altına almak için resimdeki seneti imzalatmak istedi. Senette açıkça belirtilmediği için imzalamadım. Bana göre bu senette "sana 15 bin tl borcum var" yazıyor. Herkesin imzaladığını söyledi, sözleşmeleri falan gösterdi.

Senetin arkası beyaz boş sayfa, en üste "eşya teminat bedeli" yazdı sadece.
0
yanqoue
(26.02.19)
resim yok. senet senettir ama, imzalama.
0
veritaslibertas
(26.02.19)
ekte foto yok

bos bir kagida kiraladigim evde asagidaki esyalar mevcuttur diiye belirterek imzalayin
0
exlibris
(26.02.19)
bu işlerden pek anlamam ama evde küçük bi zarar versen 15.000'i senden alır gibi geldi. sonuçta kalem kalem belirtilmemiş eşyalar.
0
sarlatan
(26.02.19)
Resim eklenmemiş. Düz senet aekadaşlar, içeriğinde evle ilgili bilgi yok. Sadece arkasina el yazisiyla "esya teminat bedeli" yazmis.
0
🌸yanqoue
(26.02.19)
kira piyasasında böyle bir teamül var diye biliyorum, ben de karşılaştım birkaç kişiden de duydum; yapılagelen bir şey yani. yine de bizzat senet üzerinde eşyaları tek tek yazsan daha mantıklı, hem kafana takılmaz.
0
dafaisss
(26.02.19)
öncelikle resim yok.
eğer bir senette "eşya teminat bedeli" yazıyorsa imzalayabilirsin. bunun adı teminat senedidir. kambiyo senedi değildir. doğrudan çek/senet gibi kambiyo icra takibi yapılamaz. esas sözleşmeye bağlı bir senettir. eşyalı ev kiralamalarında imzalatılır genelde.
0
trajikomix
(26.02.19)
Arkasini karalar icraya verir 15bini alir elinden.
0
acemi
(26.02.19)
Kira sözleşmesinde bunla ilgili bi madde oluyor, oraya yazarsınız evde mecvut eşyalari. Ayrıca senet imzalamazdim ben olsam.
0
elorelia
(26.02.19)
muhtemelen bono imzalatıyor. bononun geriye dönüşü yok, icra takibi açılıp itiraz etseniz bile icra takibi devam eder (mahkeme durma kararı verene kadar). o yüzden imzalamayın icra baskısı altında borçlu olmadığınız bir parayı ödetebilir size. gel gelelim kira kontratınız varsa, yıllık kira artışlarını da yatırıyorsanız, ve ödeme gününü geçirmiyorsanız, tahliye tahaüüdü de imzalamadıysnız (ayrı ve açıkça bir sözleşmeyle kiralananı şu tarihte kesin olarak tahliye edeceğim yazılı belge) sizi 10 yıl boyunca çıkaramaz.
0
Sosyal teokrat
(26.02.19)
Kontrat diye birşey niye var ki bir de üstüne senet istiyor he?
İmzalama. Ben olsam imzalamam. Eve dibim de düşse, fiyatı ucuz da olsa imzalamam. Evden cayarım daha iyi.
İmzalarsan adamın kafası sürekli rahat, seninse aklının hep bir köşesinde olacak o senet. Adam bide cins çıkarsa vay haline..
0
artci sarsinti
(26.02.19)
eşyalı evlerin hepsinde istiyorlar bir gün kamyonu dayayıp evi boşaltıp gitme diye.
0
argent dawn
(26.02.19)
(6)

bir insanın diğer insanlarla diyalog kuramamasının en büyük nedeni

for day to break
ne olabilir acaba? az kitap okuması mı, topluma pek girmemesi asosyal olması mı, güvensizlik mi? örneğin, sık sık kullanılıyor ya, birinin paragraflarca cümlelerine aynen diye karşılık veriliyor bazen face'te görüyorum fotoğrafın altına, "vaayyy" yazıyorlar. konuşmayı mı bilmiyorlar dersiniz?
ne olabilir acaba? az kitap okuması mı, topluma pek girmemesi asosyal olması mı, güvensizlik mi? örneğin, sık sık kullanılıyor ya, birinin paragraflarca cümlelerine aynen diye karşılık veriliyor bazen face'te görüyorum fotoğrafın altına, "vaayyy" yazıyorlar. konuşmayı mı bilmiyorlar dersiniz?
0
for day to break
(25.02.19)
Aynen
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.02.19)
@palve +1907
0
dayl
(25.02.19)
insan var insan var. bazi insanlar var -ki onlar cok nadir bulunur- konusmasina doyamazsin. bir suru sey ogrenirsiniz konusurken.

bu bahsettigin kesim gosteri toplulugu koleleleri. resim ve video ile beslenirler. konusmaya ve okumaya gerek duymazlar. dusunmek ve yazmak onlarda sadece tek cumlelik yazayim da millet gulsun amaciyla yapilir. bos ve beles isler.

bence bu bahsettigin durumun en buyuk nedeni teknolojik algoritmalarin insanlari robotlastirmaya baslamis olmasidir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(25.02.19)
bunun herkes için geçerli olan bir cevabı yok. bazısı karakter olarak uyumsuzdur, bazısı asosyaldir, bazısının iki kelimeyi bir araya getirme becerisi yoktur, özgüvensizdir bla bla...

verdiğin örnekler anlattığın durumla bağdaşıyor mu onu anlamadım. iki örnekte de kişi o an için o şekilde konuşmayı seçmiş olabilir. bu onun diyalog kurma yeteneğinin göstergesi değildir.
0
zgrydn
(25.02.19)
- Özgüven eksikliği
- Sosyal fobi
- Bıkkınlık, dert sahibi olma
- Depresyon
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(25.02.19)
Belki sadece yanlış yerdedir ya da daha nazik tabirle kendi dünyası ile pek kesişim alanları olmayan, frekansları tutmayan insanlarla diyalog kurmaya çalışıyordur. Diyalog olusmamasinin sebebi birindeki bir sorundan değil de karşılıklı bir uyusmazliktan kaynaklanabilir.
0
dafaisss
(25.02.19)
(8)

Kuzey koreden ne farkımız kaldı.

neymis
Bugün gazeteler dikkatimi çekti, çok az gazete kalmış ortada.TV'lerde malum zaten her yerde malum kişi.kuzey korede de böyle zaten. Biz o kadar olmadık diye düşünürdüm ama acı gerçekler gün yüzüne çıktı artık.siz ne düşünüyorsunuz?
Bugün gazeteler dikkatimi çekti, çok az gazete kalmış ortada.
TV'lerde malum zaten her yerde malum kişi.
kuzey korede de böyle zaten. Biz o kadar olmadık diye düşünürdüm ama acı gerçekler gün yüzüne çıktı artık.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
neymis
(24.02.19)
insanlar genel olarak baslarina bir bela gelir korkusuyla bu benzeri sorulara bile cevap vermeye korkuyor. fikirlerini ozgurce ifade etmek icin konusmaya ve yazmaya korkuyor. ben dahil.

turkiye'deki mevcut atmosferden endise duyuyorum. uzuluyorum. hepsi bu.
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.02.19)
medyanın iktidar güdümünde olması, ana haber bültenlerinin komik videolarla dolu olması mide bulandırıcı ama abartmayın isterseniz? ciddi ciddi "kuzey kore'den ne farkımız kaldı" diye sormuyorsunuzdur umarım.
0
der meister
(24.02.19)
Kuzey Kore hakkında hiçbir şey bildiğini zannetmiyorum.

Escape from camp 14. Bu kitabı oku.
0
japon askeri
(24.02.19)
Kuzey Kore'den farkin halen serbest piyasa ekonomisine sahip olman, halen muhalif oldugunu beyan edebilmen, halen mulkiyet hakkina sahip olman, halen yurtdisina cikabilmen, halen turist kabul ediyor olman, halen seyahat hakkina sahip olman, halen internete sahip olman. Iran dersen evet haklisin, Iran'dan cok farkimiz kalmadi evet gidisat kotu evet tunelin ucu bombok bir yere cikiyor ama abartmayin bu kadar.

Hatta bu aralar ulkenin bu halde olmasinin sebebini biraz da muhalif insanlarin ve partilerin bu sacma abartmalarina baglamaya basliyorum. Cunku mesnetsiz iddialar karsidaki yanlisligin ana noktalarini ortmeye yardimci oluyor. Atese benzin dokmek sana fayda saglamaz icinde sen de varsin o ulkenin. Madem iktidar el degistirmiyor, iktidardakinin kafasini degistirmeye bakmak gerek.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.02.19)
Şu anda onlardan iyiyiz
Ama ilerde Pakistan'a benzer bişey olacağız.
0
herhaltibiliyoring
(24.02.19)
Cumhurbaşkanı olacak tabi gazetelerde, yani ülke içindeki bircok şey onunla bağlantılı gelişiyor ya da değişiyor, illa ki bir rolü var, o açıdan tabii ki olacak diyorum, içinde olduğu bir şeyden bahsederken, onu es geçerek nasıl haber yapacaklar.

Yanlilik/tarafsızlık kısmını diyor isen (en son gazete okuyusumun üzerinden 10 yıl geçmiştir) ben gazeteler ve gazetecilerin hepsinin yalan söylediğini düşünüyorum, kimin adına söyledikleri benim için bir şeyi farkettirmiyor. Hatta abartayim, gazetesi ve gazetecisi olmayan bir ülke özgürlüğün simgesi olabilir ^^
0
dafaisss
(24.02.19)
Bizde internet biraz da olsa var, onlarda yok...
0
babilbaligi
(24.02.19)
Gasteyi salla ya, o ozel tesebbus. Onceden de patronlarin elindeydi simdi de onlarin elinde. Sanki eski halleri cok duzgundu. otobus ureten unlu alman firma durduk yere yanip 41 kisiyi oldurdugunde ne yazmislar ac bak. Firma ceza almasin diye neler cevirdiler, ceza veren hakimi mardine surdurduler.

Gazete onemsiz ama internetin durumu kotu. viki kapali, butun *orno siteler kapali, vpn kovalamaktan cigerimiz soldu.
0
acemi
(24.02.19)
(14)

Bisküviyi çaysız yutabiliyor musunuz?

curukturpkokusu
Ben bisküvi kek vs şeyleri yemeyi sevmem, yanında sıcak birşey olmadan yutamıyorum çünkü. Herkesi böyle sanıyordum, karşılaştığım 2 kişi duruma şaşırana kadar. Dün bir lokma kek attım ağzıma, oldukça da yumuşaktı yutamayıp hemen su aradım. Siz çaysız bisküvi kek poğaça yer misiniz?
Ben bisküvi kek vs şeyleri yemeyi sevmem, yanında sıcak birşey olmadan yutamıyorum çünkü. Herkesi böyle sanıyordum, karşılaştığım 2 kişi duruma şaşırana kadar. Dün bir lokma kek attım ağzıma, oldukça da yumuşaktı yutamayıp hemen su aradım. Siz çaysız bisküvi kek poğaça yer misiniz?
0
curukturpkokusu
(22.02.19)
evet tabii ki.
0
killerbee
(22.02.19)
Boğazıma yapışıyor yani yutamıyorum.
0
🌸curukturpkokusu
(22.02.19)
Aliskanlik olmus demek. Restoranlarda yemegin yaninda ne icersiniz sorusu beni rahatsiz eder ornegin. Sadece su isterim bir icecek isteyecek olursam.

Aslinda durumunuz belki de iyi. Ben 10 dk daha uyuyayim deyip kahvalti yerine biskuvi yiyebiliyorum. En azindan siz cay olmazsa duruyorsunuz.
0
Traveller
(22.02.19)
Bunu okuyunca farkettim öyle yaptığımı, hayır yiyemiyorum.
0
dafaisss
(22.02.19)
püskevit yerim de kek benim de boğazıma yapışıyor.
0
lazpalle
(22.02.19)
yerim. yeteri kadar çiğnemek gerekiyor sadece.
0
zgrydn
(22.02.19)
yerim.
0
datnet
(22.02.19)
Bu tür yutamama durumları hep psikolocik normalde her şeyi löp löp yutuyoruz çünkü. Ben de ilaç tutarken zorlanıyorum hele tablet şeklindeyse baştan başlıyor zaten anksiyete nasıl yutcam:( diye. Halbuki 10 dakika önce yiyecek adı altında koca lokmaları yutmuşum.
0
pastörizesüt
(22.02.19)
yerim.
0
sutlu nescafe
(22.02.19)
Psikolojik olabilir. Benim teyzem su içemiyor mesela.

Ben yerim.
0
hayirsiz
(22.02.19)
yemiyorum, tat alamıyorum. yanında çay, süt, kola falan olması lazım
0
dafuq
(22.02.19)
Çay sevmem pek. Bisküvi yiyeceksem eğer yanında bir şey icmem
0
all girls dream
(22.02.19)
yerim baya ben ya
0
neoluyokardesimnebutantantana
(23.02.19)
Bu soruya gulsem kızar mısın
Ahahahhaha tatlı geldi :)
Tabii ki yutariz
0
lost aci soyler
(23.02.19)
(5)

90lar ve erken 2000ler bilimkurgu filmleri

helena
Örnek verecek olursam x-files’ın filmleri gibi bu tip 90-00’lerin hafif dandik görünümlü i bilimkurgu filmlerinden öneriniz var mı?
Örnek verecek olursam x-files’ın filmleri gibi bu tip 90-00’lerin hafif dandik görünümlü i
bilimkurgu filmlerinden öneriniz var mı?
0
helena
(21.02.19)
dark city
0
freebird5406_2
(21.02.19)
13. Kat
0
neymis
(21.02.19)
illa dandik olsun diye ısrar etmezsen;
dark city +1
kurt russell'in soldiers'ı
starship troopers 1 ve 2
van damme'ın universal soldiers'ı, cyborg'u
aliens 79'da başlıyor galiba seri, 86, 97 devam ediyor.
iskoçyalı vardı bir de nereden hatırladımsa.
red planet
immortal
jet li'nin the one'ı
biraz daha yeni olarak riddick serisi
0
panamera
(21.02.19)
gattaca
0
yazmamaya yemin eden adam
(21.02.19)
Hackers diye bir film vardı Angelina Jolie oynuyor filmde, ve dandik
0
dafaisss
(21.02.19)
(7)

iş görüşmesinde neden ayrılmak istiyorsunuz sorusuna cevap

condom kurşunu
olarak "benden önceki arkadaş izinden döneceği için onunla devam edip beni çıkaracaklarını düşünüyorum o yüzden kendimi sağlama almak için başvurulara başladım" denir mi? ki gerçekten öyle düşünüyorum.
olarak "benden önceki arkadaş izinden döneceği için onunla devam edip beni çıkaracaklarını düşünüyorum o yüzden kendimi sağlama almak için başvurulara başladım" denir mi? ki gerçekten öyle düşünüyorum.
0
condom kurşunu
(16.02.19)
soruda bir yanlışlık/eksik var.
şu anki işinizden neden ayrılmak istiyorsunuz diye yeni iş yerinden sorarlarsa; kendimi geliştireceğime inandığım bir kurum/pozisyon vs dersin. ayrıca bu soruyu genelde sormaz yeni iş yerleri.
güncel işinizden ayrılırken oradan sorarlarsa da; yüksek yapıcam/doktora yapıcam/aile şirketimize destek olacam de geç..
0
jimjim
(16.02.19)
görüşmeyi ben yapsaydım ve soruma böyle cevap verseydin gülümser, samimiyetin için teşekkür eder, görüşme sonrasında da sekreteri arayıp "bu iptal, sıradakini çağırın" derdim.
yalana gelemem. ama iş dünyasında başka cümleler söylersin. "kendimi geliştirmek için firma değişikliği düşünüm" mealinde bir şeyler denirse, o cümleyi şöyle anlarız: "var bi sebebi, ama paylaşmayacak. işyeriyle muhtemelen kavgalı değil"
dolayısıyla başka şey söylemen gerek. bu şekilde yetersiz biri gibi görüneceğin görüşüne katılıyorum.
0
lovemyself
(16.02.19)
Sizin şirketinizde/bu pozisyonda kendimi daha iyi ve daha fazla geliştirebileceğimi düşünüyorum.
0
aks-i endaz
(16.02.19)
denmez.

orada gelecek görmüyorum, kendimi geliştiremiyorum, kariyer planlaması mevcut değil vs.
0
pispinti
(16.02.19)
Böyle söylersen kuruntulu biri intibasi bırakırsın, yani keşfedilmemiş limanlara yelken açmaya karar verdim desen o bile daha kabul edilebilir.
0
dafaisss
(16.02.19)
işyerinde aşk yaşamak prensiplerime aykırı, evleneceğim kadınla aynı şirkette çalışmak istemiyorum de.
0
manivela
(16.02.19)
Uzun yillar onlarca kez masanin her iki tarafinda bulumus biri olarak;

Calisilan sirket asla kotulenmez
Maddi kaygilar yuzunden oldugu soylenmez
En makul cevap, sirketinizi xxx konusunda oncu goruyorum, sektorunuzdeki yenilikci vizyoner gorusuniz dikkatimi cekiyor ve karsilikli olarak fayda saglayacagimizi dusunuyorum. Boyle bir ekibin parcasi olmak beni heyecanlandiriyor. Denir her sirkete de gider bu cevap.
0
lynda.com
(16.02.19)
(8)

Bir şey anlatmayı bilmiyorum

baranak
Genel olarak bir olayı anlatmayı bilmiyorum. Bunu nasıl öğrenebilirim?
Genel olarak bir olayı anlatmayı bilmiyorum. Bunu nasıl öğrenebilirim?
0
baranak
(16.02.19)
tiyatro okuyarak belki. ya da izleyerek
0
kljgslsdkjsd
(16.02.19)
cok mu uzatiyorsun?
once sonunu anlatip tum heyecani mi kaybettiriyorsun?
cok fazla aaa iiii mi diyorsun?
gereksiz detaylari da ekleyip karsindakini mi sikiyorsun?

ogrenmek istedigin ne tam olarak?

ya da bu duyuruyu actigin gibi; aslinda karsi tarafin bilmedigi detaylari bildigini varsayip cok anlasilmaz bir sekilde mi anlatiyorsun?
0
brkylmz
(16.02.19)
@brkylmz
Hayır tam tersi çok kısa ve berbat anlatıyorum. Son dediğin şey de doğru olabilir.

Bunlara ek olarak aklıma anlatacak olaylar Malesef gelmiyor. Gelenlerin de detaylarını çoğu gelmiyor.

Yeni yorumunu bekliyorum.
0
🌸baranak
(16.02.19)
Tamamen heyecandan kaynaklanıyor. Konuşurken sakin olun,arada nefes alın,bir şey içiyorsanız ondan bi yudum alın karşı taraf merak etsin. Taramalı tüfek gibi anlatırsan hiçbir şey anlaşılmaz.
0
Pertev nail
(16.02.19)
seni iyi taniyan birileri daha iyi yanit verir hocam buna. burdan ne desek bos.

bazi insanlar uzun uzun anlatmayi "karsisindakini salak yerine koymadigi" icin tercih eder. yani anlattigi seyin detayi zaten herkesin bilmesi gerektigi bir bilgidir o yuzden orayi es gecer. gel gelelim herkes ayni kultur seviyesinde degil. bu da karsi tarafta dinlerken bir bosluk yaratiyor.

bazisi dedigim gibi sadece kendi bildigi seyi karsidaki de biliyor sanir. (misal bi tanidigim var boyle. arabayla ilgili bir sey anlatiyor, rengi soyle guzel, zaten en cok o renk yakisiyor arabaya diye. ama o rengi sadece kendisi biliyor, anlattigi kisilerle bu bilgiyi hic paylasmamis. oyle olunca dinleyen kisi de kopuyor olaydan, ne anlattigi tam anlasilamiyor).

yukarida @ananiyimoguz'un dedigi gibi sizi iyi tanidiginizi dusundugunuz biriyle paylasin bunu. ara ara siz bir seyler anlatirken uyarsin sizi.

ha bahsettiginiz sey hitap yeteneginizin az olmasiysa bu bambaska bir sey. herkesin dikkatini toplayabilmek vs. zaten herkesin de yapamadigi seyler.
0
brkylmz
(16.02.19)
sesini kaydediceksin, hoşuna gidene kadar defalarca tekrar anlatacaksın bir olayı
0
bir soru sorcam
(16.02.19)
Gerçekten ilgilenmedigin, anlatmaya değer bulmadığın şeyleri anlatmaya çalıştığından olabilir. Bende de oluyor. Içimden gelmeyen, insan ilişkilerine dair veya kendimden bahsetmem gereken konulardan, özel hayatımdan vs bahsetmekten keyif almıyorum gereksiz geliyor ve bu duyguyu anlatım şeklime de yansıtıyorum ister istemez. Keyif aldığın, seni heyecanlandıran, gerçekten ilgini çeken olaylardan, durumlardan vs bahsetmeyi dene. Kitap okumani da öneririm. Bilgi içeren şeyler anlatmak da keyifli olabiliyor mesela. Umarım yardımı dokunur.
0
tmm
(16.02.19)
Soruyu da sorunlu bir şekilde sormussun yani sorun ne hedef ne net değil.

bolumlemeye çalışarak planlayabilirsin konuşmanı, yeri gelir kendi kendine denemeler yaparsın ses kaydı vs.

konuşma muhatabına göre de değişir diye düşünüyorum, kimine uzatmayip üç kelimeden fazla kullanmamak lazım yoksa kanser olma ihtimalin artıyor.

- kime anlatıyorsun
- niye anlatıyorsun
- anlatmaktaki amacin ne? Mesela seni şaşırtan bir olay mi aktariyorsun yoksa bir duygunu mu paylaşmak istedin o olayı anlatırken.

Bence bu sorununun içeriğini daha net ifade etmeye çalışmakla baslayabilirsin bu bağlamda.

- bilmiyor musun, beceremiyor musun, bilmedigine nasıl karar verdin, ya da belki olay anlatma adamı değilsin ama yine de bir eksiklik hisrttin bu konuda, nereden çıktı o eksiklik hissi vb
0
dafaisss
(17.02.19)
(14)

Onun sevmesini beklemek mi, yeni birini bulmak mı?

yesil patates gunlukleri
Bu kişi X'i reddetmiş ama X ileride bu kişinin onu seveceğine dair güçlü bir umuda ve inanca sahip. Bir süre beklerse bu kişi gerçekten de büyük ihtimalle X'e ilgi gösterecek. Bu durumda X çok sevdiği bu kişiyi beklemeli mi, yoksa yeni insanlarla tanışıp hayatına yeni birini mi almalı? Hangisi daha
Bu kişi X'i reddetmiş ama X ileride bu kişinin onu seveceğine dair güçlü bir umuda ve inanca sahip. Bir süre beklerse bu kişi gerçekten de büyük ihtimalle X'e ilgi gösterecek. Bu durumda X çok sevdiği bu kişiyi beklemeli mi, yoksa yeni insanlarla tanışıp hayatına yeni birini mi almalı? Hangisi daha uygun?
0
yesil patates gunlukleri
(16.02.19)
O zaman aralığında ne değişmesini bekliyor, elinde somut veriler var mı o önemli.
0
dafaisss
(16.02.19)
X kendini kandırıyor.
Y kişisinin onu sevmesini beklerse daha çok bekler. Ömrü geçer gider o bekler durur.
Kendini kandırmayı bırakıp onu sevecek insanların gelmesini engellememeli.
0
dont eat me
(16.02.19)
her şeyin eskisi manitonun yenisi. bol şans.
0
datnet
(16.02.19)
İşin ironik tarafı, x çok sevdiği kişiden vazgeçip yeni ilişkilere yelken açınca, çok sevdiğinin x'e ilgi gösterme ihtimali de artacaktır.
0
edaddy
(16.02.19)
Bence bu kadar dayanaksız ve züğürt tesellisi denebilecek bir inanca tutunmak pek sağlıklı değil. Önümüzdeki maçlar en iyisi.
0
ravenclaw
(16.02.19)
İsteseydi reddetmezdi +1

Ayrıca yeni insanlarla tanışıp, hayatınıza alma konusunda sıkıntı yaşamayacak durumdaysanız bir dakika beklemeyin. Çünkü o bahsettiğiniz bekleyiş bayağı ağrılı bir süreç ve obsesiflik zarar verici hale gelebiliyor.
0
landho
(16.02.19)
beklemek, umut etmek öldürür.

x, hayatinda yeni bir sayfa acsin.

"onu seveceğine dair güçlü bir umudu ve inanci" kafadan silsin.

denizde balik cok.
0
tabudeviren
(16.02.19)
Z olarak söyleyeceğim y x i reddediyorsa tek sebebi Z dir.
0
JackDanielSparroww
(16.02.19)
bence beklesin, ama umut etmek yerine aksiyon da lazim
0
medievalman
(16.02.19)
Biri sizi sevmiyorsa sevmiyordur beklemeyle olmaz.
Dunyaya bir kere gelip en fazla 60-70 yaşayıp gidiyorsun, birini beklemek cok sacma.
0
stavro
(16.02.19)
Sevmiyorsa sevmiyordur obsesifliğinizi bir kenara bırakın.
0
helena
(16.02.19)
Yeni yeni yeni
0
photo85
(16.02.19)
Eğer yeni ortamlara girip yeni kişilerle tanışma gibi bir durumun varsa bunu değerlendir. İnsanın çevresi kısıtlı olunca daha fena manyağa bağlıyor, saplantı haline getiriyor. O kişiyi gözünde büyütüyor. Sen alıcılarını kapatma, açık tut. Bakarsın sevgin, ilgin hafifler yeni arkadaşlıklarla kafan dağıldıkça.
0
i m cool with that
(16.02.19)
(21)

Devletin üniversite mezunlarına iş verme zorunluluğu

bana her yer cehennem
siyasi düşünceden bağımsız olarak bu konuda ne düşünüyorsunuzşahsi olarak öğretmen adaylarının bu konuda çok fazla demagoji yaptığı ve gereksiz yere ağladıklarını düşünüyorumyurtdışında bu işler nasıldır mesela ? örneğin neden inşaat mühendisliği mezunları devlet bize iş vermiyor diye bas bas bağırm
siyasi düşünceden bağımsız olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz
şahsi olarak öğretmen adaylarının bu konuda çok fazla demagoji yaptığı ve gereksiz yere ağladıklarını düşünüyorum
yurtdışında bu işler nasıldır mesela ?

örneğin neden inşaat mühendisliği mezunları devlet bize iş vermiyor diye bas bas bağırmıyor ?

yada ne bileyim arkeoloji mezunları çıkıp eylem yapmıyor devlet bize kadro vermiyor diye.

şahsi görüşüm devlet hiçbir üniversite mezununa iş vermek zorunda değil
ihtiyaç olursa mezunlardan devlet gerekli şartları sağlayanları kadrosuna alır çalıştırır diye düşünüyorum.

peki atanamayanlar ne yapsın derseniz: bence bunu okumadan önce kişi kendi düşünecekti derim.

sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz
0
bana her yer cehennem
(16.02.19)
Öğretmenlik okuyanlar özel sektörde iş yapabilme yeteneği ve azmine sahip olmayan kişiler. Okul bitsin atanalım sonra hemen evlilik + çocuk kafasındalar.
0
fake fakeoğlu
(16.02.19)
düşüncemi değil ama bir ''fact'' ı söyleyeyim.

Devlet sosyal devlettir tanımı vardır, Devlet imkanı ölçüsünde istihdam yaratır vardır.

Devlet size bir şey vermez, siz zaten sizin olanı alırsınız. o kadroyu devlet vermiyor yani, lütfetmiyorlar.
0
Techsavvy
(16.02.19)
Öğretmenler mezun olunca isim hazır mantığıyla o bölümü seçerek başlıyor lisansa, hatta tercih dönemi bile öyle, çoğu böyle. Bence kpss ile atanamayan x intihar etti vakaları da bu yüzden oluyor, devlet bir sürü şeyi değiştirdi "atanıp öğretmen olma" konusunda ama eğitim fakültesine girerkenki beklentiler hala aynı.

Bir de Türkiye'de adı konulmamış bir "devlet bize bakmıyor" geleneği var o da etkili olabilir. Şartları kötü giden beklentileri gerçekleşmeyen devlete kusuyor öfkesini.

Niye öğretmenler diye yazdım, varsa bile bizzat tanıdığım ya da tanidiklardan duyduğum "ben lisans mezunuyum devlet beni atasin" mantığına bizzat şahit de olmadım ikinci ağızdan da duymadım diğer bölüm mezunlarından.

Bunda öğretmenler için özel sektörde pek hareket alanı olmaması da etken diye düşünüyorum mesleğinin dışında bir iş alanına yonelmedigi sürece. Bu da başlı başına "o kadar sene boşuna mı okuduk" ofkesi doğuracak bir şey. Bu da bir etken.
0
dafaisss
(16.02.19)
dünyada tek bir devlet biçimi yok, çeşitli biçimler var, mesela ödev olarak türkiye anayasasından türkiyenin hangi devlet biçimiyle yönetileceği yazar bunu öğrenebilirsin, sonra bu devlet biçimi nedir diye hem yurttaşların hem devletin karşılıklı görev ve sorumluluklarını düşünebilirsin, cevabını kendin bulacağından eminim öyle çok hazırcı olmayalım :)
0
freebird5406_2
(16.02.19)
Olaya tek taraflı bakmak yanlış.

Devletin üniversite açması, buralara öğretim görevlileri ataması, onlara maaş vermesi, binanın kendi masrafı, araç gereç, yurt zart zurt derken hepsi dünya para. Buraya öğrenciler gidiyor, bunlar 4 sene en az orada zaman öldürüyor. Sonuç? Hiçbir şey öğrenemiyorlar, bomboş elde diploma dolanıyorlar.
Neden? Devlet üniversite açmış.

Ben kişi başına bu kadar çok üniversite düşen başka bir ülke var mı bilmiyorum, muhakkak vardır gerçi ama Türkiye'de üniversite mezunu ihtiyacımız bu kadar çok mu? Bence değil.

Madem öğretmen lazım değil ne halt yemeye devlet masraf edip bu kadar fakülte açtı?

Madem fen fakültesi, iktisat, işletme vb mezunları işsiz devlet neden para akıtıyor? Kapatın gitsin.

Devlet üniversite mezunu vatandaşına iş bulur bulmaz umrumda değil. Devlet neden kaynaklarını böyle gereksiz yere savuruyor asıl mesele burada. Üstelik açmasa o okulları yerine 2 yıllık okul açsa her yere meslek sahibi olur bu insanlar.

Sevmiyorum artık kıyaslamayı ama mecbur kalıyorum. İsveç'te ufak bi şehirde yaşıyorum. Üniversite yok, meslek lisesi var. Meslek lisesinde de çok limitli bölümler var. İhtiyaç yoksa kapatıyorlar o bölümü. Fotoğrafçılık/kameramanlık gibi bir bölüm vardı mesela, kapattılar. Çünkü mezunları işsiz kalmaya başladı, otomatikman insanlar da seçmemeye başladı.

Bir de şu var; bizde akademisyenin önceliği farklı. İsveç'te bir akademisyen çalıştığı bölüme katma değer katıp, o bölümü ileri götürmekle mükelleftir yoksa çalıştığın bölümü kapatırlar işsiz kalırsın.

Mesela su ürünleri fakültesi. Bu bölümün hocaları neden bu bölümü geliştirecek ilerletecek adımlar atmıyor yıllardır Türkiye'de? Al kimse seçmiyor işte. Çünkü değersiz, mezunları işsiz.

Halbuki bu bölümleri kapatıyoruz, sizi de siktirediyoruz dese devlet korkudan köpek gibi çalışmaz mı bu bölümün hocaları? Yani bu bilinçle çalışsalar daha fazla katma değer üretmezler mi? Üretirler.

Robotik kafes sistemleri, yeni teknolojilere sahip türk malı filtrasyon sistemleri, genetik ıslah, farklı ve daha sofistike sistemler vs mümkün mü? Evet. Ama araştırma var mı? Sadece kağıt üstünde.

Yazacak çok şey var bu konuda. Ama bir halt olmaz bizden. Tek çözüm beni ülkeye diktatör seçmeniz. O zaman belki bir şansınız var. Yoksa olmaz evet.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.02.19)
Sonradan aklıma geldi, bir de şu var, farazi bir şey söylüyorum ama devlet+özel sektörde ortalama "x lisans bölümü mezunu" kaç kişi istihdam edilebilir, bunu hesaplayabilsek, yine acikta kalanlar olacaktır.

Sorun bu kadar lisans mezunu olmasıyla da ilgili. İş verme kısmından önce, madem lisans mezunu sayısı=muhtemel istihdam miktarı sayısı saglanamiyor, ya bazı bölüm ve fakülteler kapatılır ya da dengeyi sağlayacak yatırımlar yapılır. Ama gözüktüğü kadarıyla ikisi de pek olagelen şeyler değil.
0
dafaisss
(16.02.19)
o zaman neden bu kadar mezun öğretmen çıkaracak kadar bölüm açıldı, kontenjanlar genişletildi? dahası öğretmen açığı sorunundan bahsedilirken atanamayan yığınla öğretmen de mevcut. bu planlama hatası değil mi? özel sektörde zaten uç noktalarda sömürülme durumu var. sendikalaşıp hakkımızı koruyalım deseler bu yöndeki girişimler siyasi sebeplerle yine devlet bünyesindeki odaklar tarafından sabote ediliyor.

not: ortalamaya vurursak inşaat mühendislerinin de götünde ayı bağırıyor şu ara. memur yapın la bizi diye bağırmıyorlar diye devlete kızmadıkları sanılmasın.
0
zgrydn
(16.02.19)
çok güzel, net ve yalın şekilde açıklamış.
www.youtube.com
0
jimjim
(16.02.19)
Ben de aynı şekilde devletin sorumluluğunda olmadığını düşünüyorum. Tamam bir mühendis kadar iş imkanları yok. Ama bunu en baştan biliyorlardı. Bide şuan birçok firma tüm lisans mezunlarına sınavlar yapıyor. Bankalara girebilirler. Pilot bile olabilirler. Ama köreldikleri için doğal olarak öğretmenlik mezunları bu sınavlarda geride kalıyor.

Ben bir makineci olarak çok zor bitirdim okulu. Ögretmenlik veya işletme vb bölümlerdeki arkadaşlarımın dersleri nasıl kolay geçtiklerini gördüğümde çok sinirleniyordum. Şuan ise mühendislerin okulda çok yönlü analitik derslerle zorlanmalarının onları hayatta ileriye götürdüğünü anlıyorum. Mühendis olarak çoğu ingilizce öğretmeninden yüksek yds toefl yapabiliyorum. Daha iyi bir gelecek için çabalıyorum. Ögretmenlerin de belirli kısmı tırnaklarıyla kazıyarak hayatını kazanıyor. Dersanelerde 3-5 kuruşa çalışıyorlar ve özel dersler vererek isim yapmaya çalışıyorlar.

Çabalayıp iş bulmak zorundalar. Ağlayan kısım aslında başarısız olanlar. Akıllı olanlar zaten yollarını çiziyor.

İşsizliği ve iş bulmanın zorluklarını çok iyi biliyorum. Ama iş özünde karınca ağustos böceği hikayesine geliyor. Ben hayatım boyunca çok çalışıp başarısız olan görmedim. Çalışıp hakettiği kadar kazanmadığını düşünen çok. Ama çalışan başarılı oluyor.
0
the coon
(16.02.19)
türkiye cumhuriyeti özelinde eğitim, sağlık, güvenlik gibi konuları devletin üstlenmesini, ( düzenleme, planlama )gerekmediğini düşünenler alamadıkları bu hizmetler için devlete neden hala vergi ödemeye devam ettiklerinin bir açıklamasını yaparlarsa sevinecem :)
0
freebird5406_2
(16.02.19)
ahaha "özel sektörde iş yapabilme yeteneği ve azmi" ne ya? ne zaman bu kadar köle ruhlu aciz yaratıklar haline geldiniz? özel sektörü skiyim. iş yapabilme yeteneği ve azmi dediğiniz şey hayatınızı üç kuruş para için başkasına bırakmak, haftanın bir gününü boş geçirebilmekle mutlu olmak demek. ha elbet çalışanına sosyal haklarını sonuna kadar veren, çalışma saatlerini insani düzeyde tutan, mesai ücretini de veren firmalar vardır ama bunların sayısı gerçekten az. başkasını zengin etmek için ömrünü heba etmekten daha iyi bir seçeneği olmayan tipler insanları tembellikle, yeteneksizlikle ve azimsizlikle suçlamıyor mu bayılıyorum. herkes sizin gibi hayatsız olmak zorunda değil, kusura bakmayın.
0
der meister
(16.02.19)
Kpss kasıp hakkariye giden köle ruhlu olmuyor mu? Ha tabi sabahtan akşama kadar memurlar solitare oynadığı için olmuyor olabilir.

Sana göre bunlarda köleyde köle olmayanlar kim? İnstagram gezgincileri mi fındıkzade travestileri mi?
0
fake fakeoğlu
(16.02.19)
bence de ogretmenlerin yada daoktorlarin atama icin aglamasi cok sacma. bu bolumleri tercih ederken ne kadar acik pozisyon oldugu ve ne kadar acikta bekleyen ogretmen/doktor oldugu belliydi. sirf okumus olmak icin ve bir sekilde kamuya gireriz diye bu bolumleri tercih edip daha sonra 8373937549 ogretmen atama bekliyor diye aglamak cok sacma. bilgisayar muhendisleri, avukatlar da atama beklesin o zmn?

kadrolu calisan olmasi bile basli basina sacmalik. performansa bagli olmadan bir kere ise gir, daha sonra yata yata bir bok yapmadan, tum gun cay kahve icerek emekli ol. kamuda belli basli pozisyonlar disinda kadrolu calisan olmamasi gerekiyor. ozellikle doktorluk, ogretmenlik, gise memurlugu gibi pozisyonlarda.

sosyal develtin amaci kisilere esit olanaklar ve imkanlar saglamaktir. ogretmenlere, doktorlara kadro acip, bu mesleklerin itibarini dusurmek ve vatandaslar/meslekler arasinda adaletsizlik saglamak degildir. rekabetin olmadigi yerde kalite olmaz. rekabet varsa herseyin en iyisi olur.

devlet olabildigince ozel sektor gibi calismali ve devletin yapmasi gereken tek is denetleme olmali. cok yuksek maasli, genis yetkilerle donatilmis ve cok dikkatli bir sekilde secilmis denetleme/mufettis personeli olmali. bunlar hem devlet dairelerindeki her turlu usulsuzlugu, rusveti, vs denetleyecek hem de is yerlerini vergi ve calisanlarin sigortalarinin duzgun yatirilip yatirilmadigini denetleyecek. bu mufettisler hem yuksek maas(15-20 bin TL) almali, hem de tespit ettikleri usulsuzlukler icin belli oranda yuzde almali. boylece bu kisiler kendilerine karsi yapilabilecek hicbir rusvet teklifine tenezzul etmeyecek durumda olacaklar. tabi bu kisiler gerektiginde birbirlerini de denetleyebiliyor olacaklar.
0
crucio
(16.02.19)
Devlet memurluğu bu kadar cazip olduğu sürece (bir devlet memurunu şikayet edip karşılık alabilen oldu mu? İşini yapmadığı gerekçesiyle atılan kaç tane memur gördünüz?), bu kadrolar hükümetler tarafından seçim yatırımı olarak kullanıldığı sürece ve özel sektördeki iş güvencesi ve çalışma şartları genel olarak devletin gerisinde olduğu sürece vatandaş bu talepte bulunur. Devleti küçülteceğiz diye gelen Özal ve RTE'nin tam tersi büyütme sebepleri de bu.

Türkiye'de üniversite diploması meslek kazanma amaçlı değil statü amaçlı alınıyor. Halbuki çoğu meslek için iyi meslek okullarını bitirmek yeterli olmalı. Ama bizim halkımız illa doktor, öğretmen, mühendis ya da asker olacak.

Üretmeyen ve eğitime önem vermeyen bir ülkenin sayısı çok ama kalitesi düşük üniversitelerinden bu kadar çok mühendis, öğretmen vs. çıkartırsanız böyle sorunlarla karşılaşırsınız.
0
bruce mclaren
(16.02.19)
Devlet iş vermeyecekse, istihdam etmeyecekse bu kadar ünivetsiteyi ve bölümü neden açtı diye de sorarlar mesela.
0
Seriusestquamcogitas
(16.02.19)
Kimse de dememiş ki öğretmensiz okul varken öğretmenlerin işsiz olması devletin beceriksizliğidir diye.
Sen hiç öğretmen eksiği olan özel okul duydun mu? Duymadın tabii. Eğer olsaydı, o zaman öğretmenler zaten devlete demezdi bizi ataman lazım diye. Devlet bir yerde okul açmış, ama öğretmen yok. Halkın başka bir yerde okula ihtiyacı var ama değil öğretmen, okul bile yok. E kime söylesin öğretmenler bu durumda?
0
paslanmaz pencere
(16.02.19)
Arkadaşların büyük çoğunluğu madem bu kadar üniversite mezununa iş yok neden bu kadar üniversite ve bölüm açıldı sorusuna takılmışlar.
Arkadaşlar üniversite, ön lisans, lisans hatta yüksek lisans insanlara sadece dersleri öğretmez ki hayata hazırlar, yeni ufuklar açar, vizyon verir, misyon yükler. Yani bu ülkede yaşayan vatandaşların sosyo kültürel standartlarını yukarı taşımak istiyorsak eğitimli insan sayımızı artırmalıyız.
En basitinden trafikte çokça karşılaşıyoruz. Hayattan hiç bir beklentisi olmayan gelecek kaygısı sıfır o gün kazandığı parayı yiyen yarını düşünmeyen vb. eğitimsiz boş insanlarla dolu ve trafikte sürekli kavga ediyorlar. Bu devlet bize en azından eğitimli, kültürlü, hayata bir tavrı ve tarzı olan "kaliteli" insanlarla yaşama lüksünü tüm vatandaşlarına sağlamalı.
Gel gelelim mühendislere, doktorlara bir çok arkadaşım mühendis olduğu halde x marka sigara satışında çalışıyor, sabahtan akşama kadar transit minibüsün tepesinde bakkallara mal satmaya uğraşıyor. Çok daha farklı işler yapıyorlar satıştan pazarlamaya oradan imalata. Ben mesela mühendisim günde 50 kez ellerimi yıkıyorum o kadar çok yağ kir içerisinde çalışıyorum. O kadar çok işe dokunuyorum. Bu mühendislik mi gayet öğretmenlerinde yapabileceği iletişim + (hayat bilgisi+türkçe)+matematik işi. Gayet öğretmenlerde yapar ama mühendisler yapıyor bu işi. Doktorlar iğrenç çalışma ortamlarında çalışıyorlar, illaki işimiz düşmüştür. Sağlık ocaklarında aile hekimleri senin gibi öğle arası çıkıp starbucks a gidemiyor malesef. Sultangazinin, bağcıların, fatihin kenar mahallesinde yıllarca çalışıyorlar. Çok aman aman paralarda almıyorlar bence çok daha fazlasını hak ediyorlar. Bırakalım bu devlet bize bakmir ayaklarını.

Gayet bir sürü iş var. İşsizlikte var. İlanların çoğunluğunda lisans mezunu arıyor iş verenler. Öğretmenlerin kendini gözden geçirmesi lazım.
0
graywolf
(16.02.19)
@graywolf, abi sizin hiçbir şart altında devleti kabahatli görmeme, ona laf söyletmeme refleksinizi ne yapıcaz? kim devlet bize baksın biz ense yapalım diyor? insanlar çalışmak için yalvarır hale geldi. sen zilyon tane atanamamış öğretmenin gözünün içine baka baka "x miktarda öğretmen açığımız var" diyorsan bunu ortaya çıkaran şey ya kötü niyettir ya da salaklıktır.

ayrıca eğitimli toplum böyle yaratılmaz, toplumun refahı böyle yükseltilmez. bir mesleğe yönelik yetişecek mezun sayısını, o alanda yaratabileceğin istihdama göre planlarsın. aksi halde uzmanlık alanı dışında çalışan, ünvanını kullanamayan, bu yüzden verim ortaya koyamayan bir yığın insanla karşılaşırsın. transporter tepesindeki mühendis adamın içi rahat mı şimdi?
0
zgrydn
(16.02.19)
@zgrydn
Hacı öğretmenler zaten çalışmak istemedikleri için öğretmen olmak istiyorlar gibi bir sonuç var yukarıdaki yorumlarda.
Benim bir çok atanamayan arkadaşım gitti polis oldu başka kadrolardan devlete girdi adam hala kpss kovalıyor. Sebep 3 ay tatili olan başka iş yokta ondan. O zaman halihazırdaki öğretmenlerin çalışma standartlarını da değiştirmemiz lazım. Tüm devlet memurları gibi 8-5 5 iş günü 260 gün standart bir tapu memuru gibi çalışılsın bak öğretmen kalıyormu piyasada o zamanda diyceklerki ben senin şımarık çocuğunu ne çekeceğim. Gider valilikte başka bir memuriyet yaparım. Şuan haftanın 3 gününe ders saatlerini sıkıştırıp 4 gün tatil yapan ya da başka mesleklerle uğraşan binlerce öğretmen var. 3 güne 4-5 bin maaş adamın günlüğü 460 tl'ye geliyor. Bana devlette günlük 460 tl kazanan bir doktor bir profesör gösterirseniz memnun olurum.
0
graywolf
(16.02.19)
Şuan devletin en büyük ihtiyacı düzen, planlama, nizam, kontrol, finans

Bu mantıkla devletin öğretmen ihtiyacından daha çok stratejik planlamacı, iş süreçleri yöneticisi, planlamacı, mühendis, müthiş finansçılara ihtiyacı var.

Açılan kadrolara bakın sürekli öğretmen, doktor, düz memur, Bunlar bir şey kazandırmıyor.
Kimse kusura bakmasın her şirkete muhasebeci lazım ama asıl ürünü işçiler mühendisler planlama vb. üretiyor.

Bizim stratek planlama, iş süreçleri, planlamacılar, mühendisler sokaklara dökülmüyorlar kadro diye. İyiki dökülmüyorlar :)
0
graywolf
(16.02.19)
devlet kimseyi işe almak zorunda değil. yarın 10 yıl boyunca memur almıcam dese kimse bir şey diyemez. ancak devlet özel sektörü denetlemek zorunda. bugün bir öğretmen dersanede çalıştığı zaman 2 bin liraya haftada 60 saat kölelik yapmasını engellemek zorunda. bir mühendisin 2-3 bin liraya mahkum olmasını engellemek zorunda. bir çalışanın sigortasının asgari ücretten yatmasını engellemek zorunda. bunları yaparsa kimse memur olmak istemez zaten.
0
black mamba
(16.02.19)
(5)

yurtdışında master hakkında

mg3929
Merhaba. soru biraz uzun olabilir kusura bakmayın :/1.5 yıl önce üniversite bitti ve bittiğinden beri aklımda yurtdışında yüksek lisans yapma fikri var. maddi problemlerden dolayı başvurularımı ertelemek zorunda kalıyorum. Şu an halihazırda çalışıyorum ve para biriktiriyorum ama döviz biriktirme kon
Merhaba. soru biraz uzun olabilir kusura bakmayın :/

1.5 yıl önce üniversite bitti ve bittiğinden beri aklımda yurtdışında yüksek lisans yapma fikri var. maddi problemlerden dolayı başvurularımı ertelemek zorunda kalıyorum. Şu an halihazırda çalışıyorum ve para biriktiriyorum ama döviz biriktirme konusunda çok da iyi ilerleyemiyorum.

Aklımda Almanya'ya gitme fikri var, başvurmam durumunda kabul alabileceğimi düşündüğüm birkaç okul da var fakat Almanya için burs bulamıyorum. Sadece DAAD bursları var ve o da 3 ve üzeri ortalama istiyor fakat ortalamam 3'ün altında. Almanya istememin sebebi de eğitimin ücretsiz olması.

edit: bölüm: bilkent işletme. yaş:24

Kendimle ilgili bir miktar bilgi verdikten sonra sorularım şöyle;

1- Almanya dışında eğitimin ücretsiz olduğu ve burs bulabileceğim başka ülkeler var mıdır? direkt ülke ya da okul önerebilirseniz sevinirim.

2- Şu an ortalama 5-5.5 bin lira maaş aldığım bir işte çalışıyorum. Çok fazla iş tatmini yok, çok da mutlu değilim. Maaşım fena değil ve iş garantisi var, artı yönleri bunlar. bu durumda yüksek lisansa gitsem orada sürünme riskini almam saçma mı olur sizce?
0
mg3929
(14.02.19)
Almanya için 3 altı ortalamanın handikapını GMAT ile kapatabiliyorum. Onu yazmayı unutmuşum.
0
🌸mg3929
(14.02.19)
Bölüm yazmamissin, eğer bölümün durumu degistirecek bir tarafı varsa o ayrıntıları bilemiyorum.

Yüksek lisansı Türkiye'de yap bu kadar para biriktirmek vs. ugrasacagina, gideceğin varsa yurtdışına yine de doktora ya da hiç olmadı ikinci yüksek lisans için gidersin. İşinde tatmin bulamiyormussun demişsin, iş tecrübesi olarak yüksek lisans başvurusu ya da burslarda katkı sağlayabilecek bir özelliği var mı bilemiyorum, ama yoksa veya ufak bir payı olursa bir tez yazmış olmak sana daha fazla avantaj sağlayabilir tahminimce, yurtdışında ikinci yüksek lisansı da dusunsen doktorayi da dusunsen.
0
dafaisss
(14.02.19)
@dafaisss bölümü ekledim. zaman geçtikçe her ay hesabıma yatan sıcak paraya alışıyorum, bir süre sonra risk alma eşiğim düşecek hiç gidemeyeceğim gibi hissediyorum. bir de işin gezme tozma takılma boyutu var, yaş çok geçmeden güzel vakit de geçirmek istiyorum.
0
🌸mg3929
(14.02.19)
Biraz daha araştırma yapmalısın +1

Jean monnet var (başvuruları bitti), fullbright var (amerika için, başvuruları devam ediyor), tev'in verdiği birçok farklı ülkede (italya, singapur, fransa) burs var.

Ayrıca avrupa genelinde çoğu okulun kendi bursları var, bazen sadece başarıya bazen de hem başarıya hem de finansal ihtiyaca bakarak değerlendirme yapıyorlar. Bu burslar bazen okul ücretinde indirim, bazen okul ücretinden muafiyet, bazen aylık yardım bazen de hem okul ücretinden muafiyet hem de aylık yardım olabiliyor.

Ayrıca 3 üzerini şart koşmayan pek çok okul var. Ayrıca niyet mektubu, ders dışı aktiviteler, çalışma deneyimi gibi faktörler ortalamanızın düşüklüğünü çok rahat ekarte edebilir.

Hülasa, bu süreçte bol bol araştırma yapmak gerekiyor, daha çok araştırın.
0
kojonotsuki
(14.02.19)
avrupa'ya gitmek istiyorsan en kolayı jean monnet bursu. maalasef bu yıl başvuruları çok erken kapadı. (aralık gibi) yanlış hatırlamıyorsam 2.5 ortalama üstü isen başvurabiliyorsun.
www.jeanmonnet.org.tr

full bright bursu var ama onun için ortalama 3 istiyor.

tev bursları var. italya, fransa, danimarka, singapur, japonya. buradan bakabilirsin:
www.tev.org.tr

onun dışında benim bildiğim geniş çaplı burs yok, elbette vardı ama ben bilmiyorum. açıkçası haklısın, burada çalışıp avrupa'daki bir okulun ücretini ödeme şansın yok. isterlerse 50% burs versinler, gene yıllık 10000 euro ödemen lazım. şu an eldeki bilgilerle ya yüksek lisansı ücretsiz ülkelere başvuracaksın ya da eğitim ücreti düşük olan ülkeleri tercih edeceksin. leuven filan mesela ucuz diye hatırlıyorum. ya da tallinn university yıllık 3000 euro. tabii önceliğin burslar olmalı. jean monnet'e başvurmak için işsiz olmaman lazım aklında bulunsun. (ya çalışıyor durumda olucaksın ya da okuyacaksın)
0
hayley williams ile evlenecek genc
(14.02.19)
(4)

Saç kremi sürdükten sonra...

dafaisss
Merhaba,Saç kremi sürdükten sonra bir süre bekletip saçı yıkamak gerekir mi?Krem Avon advance techniques, ambalajda bir şey yazmıyor.
Merhaba,
Saç kremi sürdükten sonra bir süre bekletip saçı yıkamak gerekir mi?
Krem Avon advance techniques, ambalajda bir şey yazmıyor.
0
dafaisss
(14.02.19)
ne sorduğunuzu tam anlayamadım. saç kremlerini saç uçlarına sürdükten bir süre sonra durulamanız gerekiyor evet. üzerinde durulama gerektirmiyor yazıyorsa o zaman durulamanıza gerek yok.
onun dışında eğer sorduğunuz şey saçta ne kadar bekletmek gerektiğiyse, o size kalmış. kimisi 1 kimisi 5 dk bekletir.
0
interview with the vampire
(14.02.19)
@interview: evet, bunu öğrenmek istemiştim, teşekkürler.
0
🌸dafaisss
(14.02.19)
evet, sürüp hemen yıkarsan çok bir etkisi olmaz. 3-5 dk arası bekletirsen saçların yumuşacık olur.
0
theseachange
(14.02.19)
Birde krem sürdükten sonra çok fazla durulamamak lazımmış. Hafif derecede kremli kalması saçı beslemesi açısından daha yararlıymış.
0
bulutumsu
(14.02.19)
(17)

Böyle bir kadına "kolay kadın" der misiniz?

yesil patates gunlukleri
Yaklaşık iki aydır tanıştığınız bir kadın size sizden hoşlandığını söylese ve onu reddetseniz onun kolay v rahat biri olduğunu mu düşünürsünüz? Bazı erkeklerin böyle düşünceleri varmış, bu kadar kısa sürede bana teklif ettiyse herkese edebilir diyorlarmış. Doğru mu?
Yaklaşık iki aydır tanıştığınız bir kadın size sizden hoşlandığını söylese ve onu reddetseniz onun kolay v rahat biri olduğunu mu düşünürsünüz?

Bazı erkeklerin böyle düşünceleri varmış, bu kadar kısa sürede bana teklif ettiyse herkese edebilir diyorlarmış. Doğru mu?
0
yesil patates gunlukleri
(14.02.19)
Ne kadar saçma bir yaklaşım. Olumsuz bir şey düşünmem. Ne güzel, özgüvenli ve düşündüğünü söyleyen biri der geçerim.
0
fotrsapka
(14.02.19)
öncellikle kimseyi kolay kadın diye yaftalamam. taktik veya tabu bir öyle bir böyle oynayan kadına göre açık sözlü olanı takdir ederim.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(14.02.19)
Aslinda cok kotu bir dusunce bicimi ama cehalet iste. Oyle bir erkekten zaten uzak durun. O erkekler kendileri gibi cahil kadinlarla eslesiyorlar zaten.
0
Traveller
(14.02.19)
yok ya ne alakası, çok saçmalamaca
0
clever
(14.02.19)
Kesinlikle demem. Hem ne ilgisi var?
0
simderun
(14.02.19)
Tanıştığımız saat yattım, kolay kadın mıyım falan diyeceksin sandım. Bence bu durumu kafaya takman garip. Birinden hoşlanıp söylemenin kime ne zararı olsun. Hoşlandığını belirten erkek de kolay erkek mi oluyor
0
i ve been mistreated
(14.02.19)
aynı tipler yüz vermeyince de "kezban" diyor. ee kimlere normal diyor bu davarlar?
0
piremses
(14.02.19)
18 yaşındaysa denmez.

18 yaşından büyükse "oha 2 ay beklemek ne?" denir.
0
lcha
(14.02.19)
reddedince kolay ve rahat, kabul edince gerçek aşk mı oluyor şimdi anlamadım.
ya da anladım da neyse.
0
not dark yet
(14.02.19)
kısmen doğru zira kolay kadın demek hafif kalır.

kesin yolludur gözüyle bakarız. genel olarak da öyle bakarlar. akşam yemeğe davet ederim gece de yatağa atarım şeklinde de düşünürüz genelde.

ve yanılmayız.
0
mistikla
(14.02.19)
kadının kezbanı hadi bi nebze de erkeğin kezbanı hiç çekilmiyor ha tam öküz.
0
captainobvious
(14.02.19)
Muhafazakar arkadaslarim bile o sekilde yaftalamaz. Ne ayip lan.
0
brkylmz
(14.02.19)
2 ayda evlenen insanlar var yahu. ki bırak 2 ayı 2 günde de etkilenebilirsin.

ben bana direkt açılan kadınlara "kolay kadın" (bu da neyse amk) gözüyle bakmak bir yana, saygı duydum hep ve eğer bir ihtimal varsa şans verdim hep.
0
lordoz
(14.02.19)
İnsan iki ayda kara sevdaya bile tutulabilir. Karşısındaki insanda farklı bir şey görmüştür ya da kendisini tamamladığını hissetmiştir. Her önüne gelene aynı şeyleri hissedecek diye bir şey yok. Böyle şeyler düşünen erkekler var maalesef, uzak durmak en iyisi. Çok gereksiz ve boş insanlar.

youtu.be ^^
0
Mossy
(14.02.19)
Benim şahsi sınırım 1 sene, öncesinde olursa hafif gözüyle bakıyorum.
0
dafaisss
(14.02.19)
eleman zengin, yakışıklı falansa karaktersiz olması normal. cinsellige kolay ulaşım, onları nadiren seçici, çoğu zaman ise ölücü yapıyor.
0
hasmetizm 2046
(14.02.19)
"kolay kadın" süreyle ölçülebilecek bir olgu değil. uzun bir süre 2 ay bu arada.
0
false pretension
(14.02.19)
(6)

şu ana kadar okuduğunuz/izlediğiniz en zekice yazılmış roman, film?

asaf
sb. okurken/izlerken kurgusuyla, zekasıyla sizi hayran bırakanlar özellikle..
sb. okurken/izlerken kurgusuyla, zekasıyla sizi hayran bırakanlar özellikle..
0
asaf
(13.02.19)
kitap: yüz yıllık yalnızlık
film: tarantino filmleri
0
iddaaci
(13.02.19)
Da vinci şifresi ve olasılıksız olabilir.
0
(s)AINT
(13.02.19)
Roman: Zar adam, dorian gray
Film: düşündüm ama secemedim bilhassa birini
0
dafaisss
(13.02.19)
Kitap the Godfather
Film the game.
0
a summer day
(14.02.19)
yalnızız
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.02.19)
Kitap: Olasiliksiz
0
chitosan
(14.02.19)
(8)

Kibar insanın bile bi noktadan sonra tahammülsüzleşmesi

her gece aç
Bu nedenle ailem dışında hiçbir insanı sevmiyor ve güvenmiyorum. Size menfaati olmadan yardım eden insan görevi bu olsa bile ve siz her zaman ona karşı kibar olsanız da bir süre sonra kabalaşıyor. Bikaç dönemdir sadece kayıt yenileme zamanlarında mesaj atıp soru sordugum bir asistan geçen ben bunun
Bu nedenle ailem dışında hiçbir insanı sevmiyor ve güvenmiyorum. Size menfaati olmadan yardım eden insan görevi bu olsa bile ve siz her zaman ona karşı kibar olsanız da bir süre sonra kabalaşıyor. Bikaç dönemdir sadece kayıt yenileme zamanlarında mesaj atıp soru sordugum bir asistan geçen ben bunun cevabını önceden vermistim bak bul gibi biseyler yazmis. Önceki kibarliklarinin ve yardımlarının bir anlami kalmıyor bu durumda benim için bu nedenle dostum yok. Siz nasılsınız bu durumda?
0
her gece aç
(13.02.19)
Durum aynı :)
0
birdost
(13.02.19)
Senin istediğin tek bir şeyi hemen yapmadı diye siliverirsen ilişkilerin uzun sürmemesi kaçınılmaz olur, her denileni yapana arkadaş değil köle denir çünkü. O asistan birkaç defa evet olur hallederiz dedi diye her konuda bunu sürdürmek zorunda değil veya onun konumunda sen olsan sen de değilsin.
0
dafaisss
(13.02.19)
ya tek taraflı bakmamak lazım duruma. o asistana acaba kaç kişi soru soruyor günde, illallah etmiş olması bi anda huy değiştirmesinden daha olası değil mi? bir ton saçma sapan soruya maruz kaldığına eminim, veya cevabı rahatça başka yerden bulunabilecekken kolay geldiği için ona sorulduğuna..
kimsede tahammülsüzlük yok demiyorum tabii ki, bence yaşadığımız dönemin sorunlarından biri hatta. ama bu yüzden asosyalleşmek çok mantıksız, insanları rahat bırakarak da ilişki kurabilirsiniz diye düşünüyorum.
0
bxgx
(13.02.19)
hata senin.suçlu sensin.bilmen gereken şeyi ikinci kez sorup cevap almak istiyorsun.
kimse sana açıklama yapmakta zorunlu değil.

AĞLA
0
bardakigüneşgözlüğü
(13.02.19)
Cevabini dahaonce verdiyse ve kendin arastirmak ya da geri donup bakmak yerine yine soruyorsan “nasi olsa cevap verir” diye haksizsin. Asistansa ozel asistanin degil sonucta. Kibarca cevap vermis. Fazla alingan ve muhtemelen tembelsiniz.
0
kuehles blondes
(14.02.19)
bir şeyi tekrar sorma olarak anlayamadım orayı ama, kibar davranmak konusunda haklısın.

benim de dekanlıkta işlerim oluyordu. yazı işlerindeki kadına bana göre "normal" davrandım. görevi olmasına rağmen her bilgi için teşekkür ettim vs. ama diğer öğrencilere bakıyordum hiç ne teşekkür ediyorlardı ne de çıkarken iyi günler, girerken merhaba diyorlardı. garibime gitmişti.

sonuç, bu kadın bir ara benim bir hocamı yerinde aramış bulamamış. ben bir hafta sonra bir şey için yanına gittiğimde bana durduk yere bağırdı "sizin aptal bölümünüzden bıktım" diye. aptal gibi kalakaldım ben de napıyım, böyle şeylerde pısıp kalıyorum. olayla alakam bile yok ama azarı ben yedim anlayacağın. şimdi ben de diğer öğrenciler gibi davranıyorum ve mümkün mertebe onla muhatap olmuyorum. zaten zorunluluktan oluyordum.

çok uzun yazdım özür, işin özeti hele bu memur tayfasına "normal" davranmaya gelmiyor. ayı gibi davranın. sevgiler.
0
windows95
(14.02.19)
insanlarin aileniz gibi mevlana sabriyla yaklasmalarini beklemek... ne diym. O bahsettiginiz global family kavrami bu dunyada zor. Ozetle;
ne kimseden kirilin, Ne de kimseyi kirin.
0
tunaktunaktun
(14.02.19)
çok dayak da yemişsindir bence küçükken sen.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.02.19)
(7)

eğitim neden ücretli olmalı?

lata
evet eğitim ücretsiz olmalı herkes yararlanmalı bunları zaten herkes biliyor da benim merak ettiğim eğitimin ücretli olmasının faydaları ne olabilir? bahsettiğim üniversite eğitimi.
evet eğitim ücretsiz olmalı herkes yararlanmalı bunları zaten herkes biliyor da benim merak ettiğim eğitimin ücretli olmasının faydaları ne olabilir? bahsettiğim üniversite eğitimi.
0
lata
(11.02.19)
Mesela üniversitenin kendi özerk bir bütçesi olur, bu bütçe şu ankinden daha yüksek olur. Bu da eğitim kalitesini arttırır falan diye zorlayabiliriz.

İyi de ben Abd gibi düşük vergi ödenen bir ülkenin vatandaşı değilim. Hem maaşından çatır çutur kessinler hem de sosyal devlet anlayışından liberal devlet anlayışına geçelim. Madem liberal olacağız her şey özelleşecek, devlet de benden bu kadar vergi kesmeyecek.
0
bos gezenin bos ustasi
(11.02.19)
herkes üniversite eğitimi almak zorunda değil. sen ücretsiz yaptığın zaman sanki herkes üniversiteye gidiyormuş gibi vergi alıyorsun. haksızlık.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(11.02.19)
Boş gezen +1

hayley'in söylediğinde doğruluk payı var gibi gelse de ülkenin eğitim seviyesini artırmak isteyen devlet yüksek öğretime de destek olmak zorunda. Tabii hem dünyanın vergisini keseceksin, hem eğitim kurumlarına değil diyanete aktaracaksın bu parayı, bu kafayla zor. Devletin eğitim kalitesini artırmak gibi bir hedefi olduğunu düşünmüyorum. Bizler devlete RAĞMEN çocuklarımızı okutmaya çalışıyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.19)
yetenekli ama yoksul insanların önü kesilsin, sadece parası olan azınlık iyi üniversitelere rahat girsin diye.
0
babilbaligi
(11.02.19)
hayley +1

- universiteler arasi rekabet olacagindan verilen egitimin kalitesi artar
- rekabetten dolayi bilimsel icat bulus cikma ihtimali simdikinden kat be kat fazla olur
- sadece ulkedeki ogrencileri degil, baska ulkelerden de bu okullara girmek icin talep artar. ulkede verim artar. simdiki uni sistemi benim gozumde misil misil uyuyor. basarili dedigimiz universiteler odtu, bogazici gibi universitelerimiz aslinda o kadar da iyi degiller. turkiye'deki ozel universitelerden bazilari bu okullari sollamis durumda.
- okul ogrenciye daha fazla olanak/secenek sunar.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.02.19)
üniversite eğitimi paralı olmalı diyenlerden biri de Baskın Oran'dı. O zaman çok tartışılmıştı hatta Baskın Oran'ın bu (bence yersiz) çıkışı.

arşivler uçmuş.
www.kisa.link
0
ucanokuz
(11.02.19)
Caydırıcı olur, lisans bitirmenin bir özelliği olur, şu anki haliyle liseden farksız, zaten herkes girip okuyabiliyor, üstelik önemli bölümlerin itibarını da düşürüyor bu. Misal tarih, antropoloji. Ya da akademisyen olmazsan hiçbir iş karşılığı olmayan bölümler, işin öğrenme kısmında dahi olmayan "abi üniversite hayatını yaşamak lazım yaaa"cilar ile doluyor vb.

Paralı olursa zaten o düzeydeki tipler "abi o kadar parayı okula verecegime araba alırım" vs. der kalite yükselir.
0
dafaisss
(12.02.19)
(5)

ibretlik insanlar

Techsavvy
çevrenizde var mı?Kendini alkole verip bir şekilde alkol dolayısıyla ölenler, lisede üniversitede çok zeki olup bir şekilde yoldan çıkanlar, karanlık işlere bulaşıp hayatı değişenler gibi.
çevrenizde var mı?

Kendini alkole verip bir şekilde alkol dolayısıyla ölenler, lisede üniversitede çok zeki olup bir şekilde yoldan çıkanlar, karanlık işlere bulaşıp hayatı değişenler gibi.
0
Techsavvy
(08.02.19)
Kendi iyi, çevresi kötü bi lise arkadaşım var. Üniversite öğrencisiyken yine o kötü çevresiyle birlikte bir kavgaya karıştı. Üstüne mahkemeyi de sallamayınca hapse girdi. 1-2 sene yattı. Çıktıktan sonra yolda karşılaştık, hala arada karşılaşıyoruz. Çocuk çok kötü olmuş. Yine o kötü çevresiyle takılmaya devam ediyo aptal gibi. Harcandı gitti.
0
(s)AINT
(08.02.19)
Düzenli bir işi maaşı varken, iş yerinde yükselme, büyüme, biraz para koyarak patron konumuna geçme şansı olan bi tanıdığımız vardı fakat çok iddia oynardı. Sonrasında kumara bulaşıp her seferinde daha da dibe battı. tüm konuşmalara, ah edişlere, önerilere, nasihatlara aldırmadan 5 senelik bir süreçte bütün mal varlığını kaybedip hapse düştü.

Bir de çok sigara içen bi arkadaşım var. Sonu hayır değil.
0
zimbirik
(08.02.19)
Var hem de fazlasıyla ?
0
hepbiarayisicinde
(08.02.19)
Benim ortaokulda dersanede bir arkadaşım vardı seneler evvel hiç unutmam. Ailesini tanırdım. Babası müdür yardımcısıydı. Çok örnek insanlardı. Çocuk çok başarılıydı. Dereceye girerdi. Top 5 fen lisesi garantiydi. Arkadaş ortamı bir değişti önce sigara sonra başka şeylere başladı. O örnek insan gitti yerine bambaşka biri geldi sanki. Anadolu lisesi bile kazanamadı. Liseyi de boşladı. Şimdi tezgahtar olarak çalışıyor.
0
mekaniker
(08.02.19)
Çocukluk arkadaşım vardı, karsi komşunun çocuğu, orta sona kadar beraberdik lisede ara sıra görüştük o başka bir şehre yatılı olarak gittiği için.

Babası hurda toplama işletmesi olan biriydi, annesi pastaciydi. O küçükken boşandılar, dönem dönem büyü yapabildiğini ya da geleceği falan görebildiğini iddia ederdi, son görüştüğümüz zamanlarda gece evde yalnızken birinin gelip ona arkasından onun seçilmiş bir kişi olduğunu anlatmıştı birkaç kez, ben inanır gibi yaptım çünkü hem ailede dört şizofren var (baba, babaanne, hala, amca) hem de baba ve babaanneye çok maruz kaldı, kırılsın istemiyordum ve o dönem her açıdan berbatti onun için.

Neyse hikaye uzun ve şöyle bir düşününce yazmaya üşendim. En son benim elimin bol olduğu zamanlar bu hem babasıyla kavga edip evi terketmişti hem de işyerinde (cafe-bar) yatıp kalkması da problem olmaya başlamıştı. Ben de kendini azıcık en azından maddi açıdan toparlasin diye büyük olmayan bir meblağ para verdim, doğduk büyüdük arkadaşız geri falan istemem dedim. İlla borç olsun diye ısrar edince çok, tamam borç olsun dedik.

Ondan kısa bir süre sonra kardeşimle ortak arkadaşlarından biriyle ilgili kavga ettiler, küsmüş kardeşime. Sonra işyeri battı, ben bir süre kardeşimle aralarını bulmaya çalıştım o da olmadı.

Bir müddet telefonlarımı acmayinca mesaj attım Facebook'tan, ben Ayvalık'a mevsimlik ise gittim, dönünce arayacağım seni diye. Ertesi gun babam yolda görmüş uzaktan.

Bir süre sonra telefonlar gelmeye başladı banka, avukat GSM operatörleri vb. yerlerinden "Mustafa kara merhaba, şu kadar borcunuz var, icra takibi başlatıyoruz" diye. Telefonlar bana, anneme babama ve kardeşime. Adres de bizim adres. Bir sorun çıkmadı sonra çünkü onun numarasıni verdik mecburen.

Neyse, bunlar olalı iki sene oluyor, içimden kızdığım bile olmadı, ama hep de merak ettim niye böyle yaptı ve şimdi nerede napiyor acaba diye zaman zaman.
0
dafaisss
(09.02.19)
(7)

Kadın erkek hediyeleşmesi

SiyamkedisiZorro
Valla kendi sorunum değil, ama bakıyorum erkeklerde kadınlara aldıkları hediyeler ayrılma veya boşanma sonrası dert oluyor. Erkeklere değerli hediye örnekleri; pahalı saat, pahalı cüzdan, mücevher tadında kol düğmeleri, pahalı kalemler vs. Peki:1- Kadınlar; siz erkek arkadaşınıza kocanıza değerli he
Valla kendi sorunum değil, ama bakıyorum erkeklerde kadınlara aldıkları hediyeler ayrılma veya boşanma sonrası dert oluyor. Erkeklere değerli hediye örnekleri; pahalı saat, pahalı cüzdan, mücevher tadında kol düğmeleri, pahalı kalemler vs.

Peki:

1- Kadınlar; siz erkek arkadaşınıza kocanıza değerli hediye almıyor musunuz? Aklınıza geliyor mu ayrılık sonrası onları geri istemek

2- Erkekler; size gelmiş değerli hediyelere bakışınız nedir, siz ayrılık sonrası onları geri vermeyi düşünür müsünüz? Ya da size eşiniz / kız arkadaşınız değerli hediye verdi mi?
0
SiyamkedisiZorro
(06.02.19)
Pahalı, "maddi değeri olan" hediyeye karşıyım. Ben almam, bana alınmasını istemem. Bu konudaki net düşüncemi eski sevgililerim hep bilirdi. Kendilerinden gelen maddi değeri olmayan ama işe yarayan şeyleri kullanmaya devam ediyorum, geri vermedim. Aynı şekilde verdiğim hediyeleri tabi ki geri istemem.
0
pati
(06.02.19)
2. değerli dediğiniz maddi olarak mı sadece? öyle anlayıp ona göre cevap veriyorum. değeri belirleyen kişinin kendi imkanlarıdır, örneğin aşağıda yazan 7 bin tllik tek taş yüzük kiminin lafını edeceği meblağ iken kiminin umrunda olmaz.

ben karşı tarafın kendini zorlayarak alacağı hediyeye sıcak bakmam. anlamsız çünkü. benim de canım her sevgililer gününce porsche cayman hediye etmek/hediye edilmesini istiyor.

ayrılık sonrası hediyeyi geri istemek acizlik. yatırım mı bu? oldu olacak yasal faizi ile isteyelim. hatta depozito hesabı gibi bankaya koyalım.

umarım o durumda hiç kalmam fakat geri vermeyi teklif etmem. isteneceğini de sanmıyorum. bir yandan ne yapılır onlarla onu da bilmiyorum, o neyse ki soruda yok.
0
bir ileti paylastim
(06.02.19)
Biraz birikim yaparak erkek arkadaşıma güzel hediyeler aldığım oldu, geri istemedim. Bana alınsa da geri vermem. O an sevdiğin insanı mutlu görmek için içinden gelip bir jest yapıyorsun, ayrılınca geri alırım diye hesap yapmak bence hoş değil. Ama mücevher, pahalı saat gibi hediyelere de pek sıcak bakmıyorum sevgililikte. Gerek yok o kadarına.
0
Mossy
(06.02.19)
pahalı hediye konsept olarak çok yanlış. louis vuitton çantaya bacaklarını açan kız tanıyorum ki kız çanta takan birisi bile değildi. eğer pahalıysa rüşvettir bence. öyle ya da böyle herkes bir şeylerini satıyor.
0
hasmetizm 2046
(06.02.19)
ben bir sevgilimden ayrılırken bana sembolik anlam yükleyerek aldığı bütün hediyeleri (sanat sepet şeyler, yazdığı birkaç mektup vb. pek maddi değeri yok) geri vermiştim; çok ağlamıştı. mücevherat tipi bir hediye bir defa aldım şu ana kadar sadece o da şimdiki sevgilime, ayrılsak geri istemezdim, hatta bu soruyu okurken farkettim tamamen aklımdan çıkmış. öyle bir hediye de gelmedi çünkü saat ya da takı kulanmıyorum oldum olası neredeyse; herhalde onunla da ilgili.
0
dafaisss
(06.02.19)
sevgilime pahalı hediye almam. çok gereksiz ve yanlış
0
dafuq
(06.02.19)
1- Topu topu hediye alacağım bir kişi oldu. Bir alana bir bedavanın bedavası gitti, geri istemedim ama onu bile gönderdiğime üzüldüm. Çünkü o bana çöp bile almamıştı.
0
geçerkenugradım
(06.02.19)
(31)

Ruh hastası olabilir miyim ?

mete kudur
whatsapp'da sohbet ettiğim arkadaşım, mesajımı okumuyor ama o anda online görünüyorsa ve bu süreç bir kaç defa tekrarlanıyorsa o kişiyi rehberden siliyorum. Bunu bi' saygısızlık olarak algılıyorum, ama şimdi bu durumu farkeden(ona küstüğümü düşünen) arkadaşım aradı ve konuyu konuşunca ''mesaj oğlum
whatsapp'da sohbet ettiğim arkadaşım, mesajımı okumuyor ama o anda online görünüyorsa ve bu süreç bir kaç defa tekrarlanıyorsa o kişiyi rehberden siliyorum. Bunu bi' saygısızlık olarak algılıyorum, ama şimdi bu durumu farkeden(ona küstüğümü düşünen) arkadaşım aradı ve konuyu konuşunca ''mesaj oğlum bu mesaj, çok önemliyse arasaydın'' dedi. Hafiften küfürleştik. Şimdi biraz sakinleyince adam haklı diyorum, ama bazen böyle sesli konuşasım gelmeyen durumlar oluyor, onları mesajla yazıyorum falan filan. neyse işte buna bu kadar takılmamda problem bende mi yoksa onun online olmasına rağmen bilinçli okumaması ve varsa meşguliyetini beyan etmemesi zaten saygısızlık mı ?

bir de geçenlerde işyerinde benden yaşça büyük birisine bu konuda atarlandım. ondan isteyeceğim birşey vardı o yüzden aramıştım cevap vermemişti, bir kaç saat sonra tekrar aradım yine cevap vermedi. (geri de dönmedi, zaten 2. aramayı llkini görmüştür ama meşguldür, sonra da geri dönmeyi unutmuştur diye yapmıştım)
Ardından 1-2 gün sonra ofislerinin orada işim vardı, onların ofise gitmiştim. Orada başkalarıyla kahve içerken bu da sesimizi duyup yanımıza geldi hoş beş yapmaya böyle hal hatır soracakken ''abi bana bulaşma s**** git'' dedim, adam böyle ne olduğunu anlamadı yüzüme baktı ''bi' sakin ol, düzgün konuş'' filan dedi sallamadım ''ne oldu'' sorusunu da yanıtsız bıraktım. Biraz küfürleşince o da odadan çıktı gitti. Mesela bundan zerre pişmanlık duymuyorum, hatta bu ''düzgün konuş'' dediğinde ağzının üstüne 2 tane asılmadığım için pişmanlık duyuyorum.

Fakat bu mesaj olayında istemeden fazla reaksiyon gösteriyormuşum gibi geldi.

edit: bi' yanlış anlaşılma var; bu 2. olaydan çok memnunum, hatta adamın üzerine daha fazla gitseymişim daha rahat hissederdim kendimi. Böyle insanlara tahammülüm yok, şimdiye kadar etmedim şimdiden sonra da etmem. Ben burada 2. olayı; bu tavra(bkz: tavır) karşı refleksim daha iyi anlaşılsın diye anlatmıştım, zaten sonra o adam da arkamdan mail atsaymış zaten işle ilgili olmasa aramıyor filan demiş. Mesele o(2. olay) değil, telefonla aradığımda farkettiği halde dönmüyorsa kısmını sormuyorum, mesaj olması benim aklıma takılan-acaba adaletsizlik mi ediyorum diye düşündüren- şey oldu. Bunda da sms-whatsapp ayrımı aklıma yatmıyor.
0
mete kudur
(26.12.18)
muhtemelen.
0
Bruce
(26.12.18)
Evet
0
elorelia
(26.12.18)
Ruh hastalığı mıdır bilmem ama öfke kontrolün yokmuş gibi görünüyor.
0
herhaltibiliyoring
(26.12.18)
ruh hastasısın. Böyle bir arkadaşım olsa ben önce silerdim.

Ayrıca önemli bir insan değilsin, bir önceliğin yok. Kimse sana özen göstermek zorunda değil.
0
KaraSakall
(26.12.18)
Yapılan o hareketin saygısızlık olarak görülmesine katılıyorum. O konuda bence haklısın.

Ama adamlara direkt küfretme konusunda haksızsın.

Ruh hastası mısın bilemedim.
0
skooma
(26.12.18)
@karasakal

iyide mesele kim önce silecek meselesi değil ki, yani arkadaş olsaydık ilk önce sen silseydin de benim problemim çözülmüş oluyor. ben zaten bu şekilde davranan birisiyle iletişim kurmak istemediğim için, kovulmadım istifa ediyorum durumları beni zerre ilgilendirmiyor. onun dışında önemli olmadığım yerde de mecburiyetim yoksa durmam zaten. Yani cevabın ''ruh hastasısısın'' kısmı dışında yazdıkların çözüme yönelik olmadığı gibi, yorumlama şekli bakımından da saçma.
0
🌸mete kudur
(26.12.18)
Selam. Acilen hastaneye gitmen gerektiğini söylemek için geldim. Acilliksin. Hala arkadaşın varsa şanslısın. Gerçekten iyi değilsin. Ruh hastasısın. İyi akşamlar.
0
aradaki uzaklik
(26.12.18)
Bence haklısın
0
Delay Fuze
(26.12.18)
Ne kadar gereksiz abartmışsınız.
0
sopiro
(26.12.18)
Bir yerlere platintum uye olup uste para verdiginde bile aninda cevaplamiyorlar.

Benim 1 hafta sonra dondugum wapp mesajlari oluyor. O an kizla konusuyorsa senle mi ugrasacak.
0
acemi
(26.12.18)
Deep turkish web aksani ile “-karrdesim cildirmissin ssn”
0
lynda.com
(26.12.18)
basliktaki soruya cevap olarak ruh hastasi tabiri yabanci oldugum bir kavram oldugu icin, eger tam olarak sormak istediginiz psikiyatrik destek gormeniz gerekip gerekmedigi ise, bence kesinlikle bir kontrolden gecmeniz lazim, kesin tani icin...

yani sizin anlattiginiz sekilde davranan 8-9 yasinda bir cocuk gorsem sen artik bebek degilsin, ne bu tavirlar derim. ofke kontrolu var, kendini ifade etme sorunlari var, narsizm var. bu durumdan sonradan gelismis de olabilir, yani cevresel etkilere bagli da olabilir veya genetik olarak bir sorununuz da olabilir, her halukarda kesinlikle az veya cok bir sorun var, orasi kesin.

simdi gelelim sizin tepkinizden bagimsiz etkiye, anlattiginiz olay o kadar komik ki, birisine mesaj yaziyorsunuz, hemen cevap yazmiyor diye saygisiz mi diye sormussunuz, hayir, kesinlikle saygisiz degil, gayet normal, dunya sizin cevrenizde donmuyor, herkesin kendine gore sebepleri olabilir, acil olan bir durum icin arayabilirsiniz ki ne icin mesaj yazdiginizi belirtmemissiniz ama anladigim kadariyla hayati bir durum degil, sizinkisi biraz simariklik olmus.

gelelim is yerindeki olaya, bunun hic ayrintisina girmeyecegim, ozet olarak benim is yerime sizin gibi bir insani musteri olarak bile almayiz, birakin calismaniza izin vermeyi, kapidan iceri giremezsiniz. boyle senli benli konusmalar, hele kufur falan, oy oy oy! bu nasil bir is ortamidir. hanog sektor ise olmus de aglayani yok.

bir de duzelmez zannetmeyin, sizinki gibi olmasa da benim de ofke sorunum vardi, bir klinik psikolog ile birkac seans sonrasi bile cok buyuk fark yasadim, dusundugumden daha hizli ilerledi gelismem, kesinlikle gitme karari almak zordu cunku gercekten bir problemim olup olmadigina emin degildim, simdi ise evet varmis artik daha dengeliyi diyebiliyorum.
0
mavicorap
(26.12.18)
Mavi corap +1
0
fasulyek
(26.12.18)
@mavicorap: inşaat sektörü. bir de ben ''siz'' kelimesine gıcığım, daha önce bu konuda defaatle fikirlerimi belirtmiştim zaten. Karşımda bi' kalabalık yoksa, tekil birey varsa ''siz'' ve benzeri ifadeleri kullanmam. Ve burada senin de düştüğün temel hata şu; ben herhangi birşeye talip olmuyorum. Yani; senin gibi düşünenlerin beni müşteri olarak alması/almanız ya da almamanız pozisyonunu bi' kenara bırakalım, böyle bir durumda(ramak) dahi olamayız. Benim böyle bir çabam yok, hiç olmadı da. Ben hayatımda hiçbirşeye talip olmadım, kendi küçük dünyamda duruyorum ben. Fırsatları da olabildiğince kendi etrafımda doğurmaya/gücüm yettiğince gerçekleştirmeye çalışıyorum.

Bunun dışında profesyonel yardım almak gibi bir niyetim henüz yok, telkinle daha doğrusu mantıksal olarak ''yok lan abartmışsın'' denilse dahi -yani adil davranmadığımı ayrımsadığımda- bu bir hataysa bu hatamı biradaha tekrarlamam bu şekilde küçük ve belki dar ama yekten sonuç odaklı çözerim/çözmeye çalışırım.
0
🌸mete kudur
(26.12.18)
hepsini okuyamadım ama bu kadar takıntıya gerek yok.
0
scudman1
(26.12.18)
iş güçle biraz fazla bunalmışsınız gibi geldi bana. o işler hallolmazsa dünya duracak sanıyorsunuz sanki. güzel bir tatil yapsanız rahatlarsınız diyorum. arada o ortamlardan uzaklaşmak lazım.

bir de, şu üç defa aramanızı açmayan adama atarlanmak normal aslında, hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya gelmesi falan. tabii küfür hoş değil ayrı konu. ama adam anlattığınız gibiyse epey yüzsüz bir tip.

acaba siz bu tipler tarafından çok mu suistimal edildiniz? onun farkındalığı yeni başlıyor da ondan mı öfke patlamaları yaşıyorsunuz? bir psikiyatr görse iyi olacak.
0
birsürüsorumvar
(26.12.18)
Böyle hissetmekte haklısın.
Kimse kimseyi kandırmasın, isteyerek ya da istemeyerek, ilteşim kanallarımız arttı. Benim mesaj, çağrı, telefon, telgraf ya da dumanla birine bir şey yazmama rağmen hiçbir koşulda cevap vermiyorsa ben bunu, yüz yüze iletişim kurarken bana cevap verilmemiş gibi algılarım. Evet, kimse kimseye öncelik vermek zorunda değildir ama zaten sinir olunan bu değil, "Aramışsın/mesaj atmışsın/WhatsApp'tan yazmışsın/güvercin uçurmuşsun, geri de dönemedim. Durum neydi?" gibi bir geri dönüşün olmaması. Var böyle tipler işte. Kendilerine aynı şekilde davranılınca sinirlenme hakkına sahip olduklarını düşünmeleri de dalga geçme olayını bile aşıyor.
0
m e b
(26.12.18)
Sen kafayı sıyırmışsın
0
bardakigüneşgözlüğü
(26.12.18)
@mete bence siz gidin uzmanindan onayi alin, belki diyecek ki cok bomba bir insansiniz, istediginiz gibi kudurun, ama su anda sizin anlattiginiz haliyle cok buyuk dunyayi algilama sorunlariniz var, fakt farkinda degilsiniz, destek almadan da algilama olasiliginiz yok, burnunuz tikali iken koku alamamak, nefes alamamak gibi dusunun, sizin koku alamamaniz odanizin koktugu gercegini degistirmiyor.

gramerde varolan bir kavrami toptan reddetmek akil sagligi yerinde olan bir insanin yapacagi is degil, herhalde almanca ogrenmeye kalksaniz alsa anlayamayacaksiniz, cunku temel mantigi asla oturtamayacaksiniz. bir de anladigim kadariyla basariya, ilerlemeye, yukselmeye savas acarak ben zaten istemiyorum moduna giriyorsunuz, bu da baska bir cocukca tavir, gercekten saglikli degil... gencken cozun bunu, yoksa cok sikintisini cekersiniz ileride.
0
mavicorap
(26.12.18)
Ruh hastasısın
0
Yavuşuhlu
(26.12.18)
Herkesin taktığı maskeleri takmadığın için üzülerek söylüyorum maalesef RUH HASTASISISIN.

Biri beni arayacak, iplemeyecem, sonra sohbet ederken bana siktirgit diyecek, bacağını kırar g..tüne sokardım.
0
insomnia
(27.12.18)
Cevap için lazım olan en önemli şeyi yazmamissin: içerik.
Birincisi tamam içeriğinden önünden arkasından bahsetmesen de üzerine bir şeyler söylenebilir de, ikincisi meçhul, yani isteyeceğin şey neydi iş ile mi ilgiliydi acil miydi adam sürekli böyle yapıyor da burada mı patladin. Üzerine yorum yapılmadan önce bunları bilmiyorsak "haklısın kanka" ya da "abi o kadar da olmaz abartmissin" ötesinde bir şey söylemek zor, e onlar da senin işine ne kadar yarayacak supheliyim.
0
dafaisss
(27.12.18)
ilk olayda karşı tarafın kusuru yok, adam meşgulse meşgul olduğunu belirtemeyebilir. çünkü meşgul. ikinci olayda karşı tarafın kusuru var ama senin verdiğin tepki kesinlikle bunun dengi değil. adamın ağzına iki tane çakacaktın, niye? telefonunu açmamış. bu komik.

karşı tarafın kusuru olsun ya da olmasın çok önemli değil, sana yapılana orantısız tepki gösteriyorsun. sinir kontrolün yok. destek al.
0
zgrydn
(27.12.18)
Special snowflake syndrome deniyor buna.
Cok sey yazardim da anlayacagini zannetmiyorum senin zaten degismek duzelmek gibi bir derdin yok. Ama umarim hayati kendine iyice zindan etmeden bir uzmanla gorusebilirsin.
0
river song
(27.12.18)
Ruh hastasısın.

Diğer insanlar için olduğunu zannettiğin kadar önemli değilsin. Kimse değil. Eğer aşık olduğum kişi yazmıyorsa bana ve ortada çok acil cevaplanması gereken bir şey yoksa ve ben meşgulsem (meşgul olduğum şey kitap okumak, başka biriyle sohbet etmek, resim yapmak, film izlemek gibi hayat mebat meselesi olmayan uğraşlar da olabilir) kimseye anında cevap yazmam. Kimseden de anında cevap beklemem.

Senin gibi bir arkadaşım vardı. Anında cevap yazmayınca beni fırçalama hadsizliğine cüret eden. Ben önce davranıp onu engelledim. Böyle kendini çok aşırı önemseyen insanlara tahammül edemiyorum.
0
i m cool with that
(27.12.18)
Bu ne ego yiğidim. Kesinlikle narsist kişilik bozukluğu var sende. Dünya senin etrafında dönmüyor, kimse senin mesajlarına cevap vermek zorunda değil. İstikamet psikiyatrist. Biri bana senin gibi tepki verecek ağzına sicardim onun oracıkta. Üzgünüm adam insaflı davranmış.
0
Kresto
(27.12.18)
komik bir ruh hastalığı. böyle gereksiz şeyleri yapmak ayrı bir ruh hastalığı bunları yapmak için vakit harcamak ayrı bir ruh hastalığı. hâlâ sana tahammül edip arkadaşlık yapan varsa çok şanslısın.
0
prasinos
(27.12.18)
hayatın gerçekten zor.
belki farkında değilsin ama bir sebepten algıların bozuk ve "normal" den oldukça uzaksın.
normal olmak zorunda da değilsin tabi ama bir tık normal'e yaklaşmak daha mutlu eder.
ifadelerindeki ve davranışlarındaki aşırı sertlik seni makul olmak bir insan olmaktan çok uzaklaştırıyor.
ve sen farkında olmasan da bu durum senin için hiç iyi değil. uzun lafın kısası daha mutlu bir hayat mümkün bence.

buraya yazabildiğine göre birşeylerin garip olduğunun farkındasın. ve bir adım daha atıp bir uzman'a da gidip danışabilirsin.
seni en azından 10-15 dk kadar dinleyebilecek bir psikiyatrist-psikolog görüşmesi yapman birşey kaybettirmez.
not: devlet hastanesine falan gitme
0
velhasilkelam
(27.12.18)
manyağın tekisin
0
ayin yazari
(27.12.18)
kudurma mete!
0
hocam
(27.12.18)
kendini bu kadar önemseme.
x veya y kişisinin tanıdığı 1500 kişiden birisin sadece.
0
işimdeyim gücümdeyim
(27.12.18)
(27)

neden bahşiş vermeliyiz?

ssiradanbirigibi
mesela neden bir garson bahşiş bekler, zaten o işi yapmak için müşterilerin paralarının bir bölümünden maaşlarını almıyorlar mı? ya da kuryeler, valeler vesaire... yanlış anlaşılmasın, cimrilik bu hayatta en nefret ettiğim şeylerden. ama garson "afiyet olsun abi :)) :) ;) :))" diye yüzüme bakarken b
mesela neden bir garson bahşiş bekler, zaten o işi yapmak için müşterilerin paralarının bir bölümünden maaşlarını almıyorlar mı? ya da kuryeler, valeler vesaire...

yanlış anlaşılmasın, cimrilik bu hayatta en nefret ettiğim şeylerden. ama garson "afiyet olsun abi :)) :) ;) :))" diye yüzüme bakarken bu bahşişi vermem gerektiğine inanmış olmam gerekiyor.

berber çırakları farklıdır mesela, onlar meslek öğrenmek için oradadır sadece bahşiş alır çoğu. ya da kuryeye ağır bi şey taşıtırsın, verilir normaldir... ama ?
0
ssiradanbirigibi
(10.12.18)
Maaslari verilirse ayrica bahsis verilmeli ama ABD'deki sistemi tumuyle almamaliyiz cunku bahsis veriliyor diye calisanlarina para odemiyor bircok restoran, bar, cafe.
0
Traveller
(10.12.18)
Rüşvet ve bahşişe karşıyım.
Eğer maaş almıyor olsa bahşiş veririm.
0
gonulcelen87
(10.12.18)
Bir çok sektör gibi onlar da hak ettikleri ücreti almıyorlar bir 5-10 lira destek çıkmak çok sorun değil. Bir de o yorucu mesainin üstüne gülümseyip afiyet olsun nasılsınız gibi şeyler söylüyorsa benim için tamamdır. Ha neden banka çalışanlarına işlem yaptıktan sonra bahşiş vermiyoruz dersen ona cevabım yok:) Gerçi sürekli ayakta yapılan vs. oturularak yapılan işler diye ayırabiliriz.
0
nrn
(10.12.18)
Kültür ve adet meselesi. Kimse mecbur değil vermeye bahşiş adı üstünde. Garsonluk da yaptım geçmişte, kimseden öyle sırıtıp bahşiş beklemedim. Zaten bahşiş diğer çalışanlarla aranda eşit dağıtılan bişey aslında cebe sokulmaz öyle kutusu vardır kasada falan.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.12.18)
Vermek zorunda değiliz. Üzerinde baskı oluşturmasın.
0
Delay Fuze
(10.12.18)
empatiden dolayı. her yemekte 5 10 tl bana koymaz ama karşıdakiler asgari ücretle çalışıyorlardır sabahtan akşama kadar. yazık değil mi aynı durumda sen de olabilirdin? ayrıca ellerinize sağlık teşekkür ederim de diyorum mutlaka. insanları mutlu etmek çok kolay. ikinci gidişimde veya ikinci siparisimde daha nana özenli davranıldığını da farkediyorum vsvs
0
lata
(10.12.18)
git birer hafta garsonluk ve kuryelik yap, bakalim fikrin degisecek mi?
0
cooperr
(10.12.18)
@cooper :

eğer garsonluk yapmak isteseydim yapardım. ne yapayım hürmet mi göstereyim üstüne bir de? bana işimi yaparken kimse hürmet etmiyor. sıcağın altında çalışıyorum?

bence bahşiş vermemeliyiz.
0
caletti
(10.12.18)
Vermiyoruz ne bahsisi kardesim :D yok oyle birsey

Saka bir yana eger iyi hizmet aliyosan isini severek yapani odullendirmek onur itemi
0
baldan kaymak
(10.12.18)
bahşiş doğası gereği müşteriye sunulan hizmetin kalitesini doğrudan etkileyen bir sistemdir. özellikle restoran gibi hizmet kalitesinin yüksek olması gereken ama denetlenmesinin zor olduğu ortamlarda maaş daha temel düzeyde tutularak garsonların bahşişe de çalışmaları sağlanır. bu sayede restoranlarda müdaimler oluşturulabilir. sürekli gidilen mekanlarda bahşiş tanınmayı ve hizmet kalitesini doğrudan etkiler. bazı restoranlarda bu durum hesaba %10 şeklinde doğrudan yansıtılır ve çalışanlar arasındaki fark azaltılmaya çalışılır.

bunun bir tersi durum şöyledir: mesela birçok yetkili oto servislerinde çalışanların tüm müşterilere aynı şekilde (ya da kalite de veya sabırla) hizmet edebilmesi için bahşiş vermek yasaktır. oradaki fark, çalışanın ürettiği hizmet kalitesinin takibi sistemler aracılığı ile yapılır ve sıkıntı durumunda yönetimin olaya müdahale etmesi kolaydır.
0
helenart
(10.12.18)
1.feedback için; hizmetten memnun kaldığını, muadil yerlerden ya da muadil çalışanlardan farklı olduğunu belirtmek;rekabet yaratıp daha iyi olmasını sağlamak için.
2.bir sonraki sefer daha hoş ya da yine hoş muamele görmek için.
3.hizmet bedeli. yemeğin ücreti değil hizmetin bedeli. bunun içi para almıyor olabilir. sadece tabağı masaya koymak için, ya da paket yapmak, temizlik yapmak, boşları toplamak, masayı temizlemek vs vs için de para alıyor olabilir; siz bunların içinden hizmeti ayrıcalıklandırmak isteyebilirsiniz.
4.çok düşük maaş+tip çalışan yerler var. yani bunu benimseyen iş verenler. dolayısıyla çalışana empati.
5.prestij, görgü vs. mafya valelere para vermekten, nargile cafe, görgüsüz restoran, soğuk tatsız meze getiren meyhane gibi mekanlarda bahşiş vermekten bahsetmiyorum.

a) bahşişe ayırdığınız ücret kimi yerlerde ve hayatınızın kimi zamanlarında sizin değerinizi de belirler. -tartışmaya açık bir konu olmakla birlikte- elbette değerinizin salt maddiyata indirgenemeyeceğini düşünsem de 1900ler sonrası moder toplum kriterlerince konuşuyorum.benim fikrim değil toplumun genel fikri. ucuz ayakkabı giymek/süper şık ayakkabı giymek gibi. saat, pahalı telefon,araba gibi.

b) sürekli bahşiş bıraktığınız, sürekli bahşiş bırakılan restoranlara gitmek gibi bir alışkanlığınızı gösterir.

6)teşvik, motivasyon; ki bu da 1. maddeye benzer.
0
jimjim
(10.12.18)
vermek zorunda defgiliz. genelde vermem. sonucta isi bu ve bunun icin maas aliyor. maasi begenmiyorsa istifa edebilir. ama isinin disinda ekstra birseyler yaparsa bahsis veririm. mesela bir garson siparis vermedigimiz halde tatli ikram eder. yada mesela steak'in yanina ekstra sos mos getirir. "levrek taze degil cipura tavsiye ederim sabah geldi" der vs bu gibi durumlarda bahsis veririm.
0
crucio
(10.12.18)
ben de aldığım hizmetten memnun kalırsam bırakıyorum öteki türlü oturmamış bir kültür bizde bahşiş vermek.
0
jactantia
(11.12.18)
bu islerin tadina bakmamis arkadaslara ne desek bos, siz vermeyin biz vermeye devam ederiz, sikinti yok.
0
cooperr
(11.12.18)
koşulsuz şartsız %10 bırakıyorum. eğer saygısızlık edilmediyse şaşmaz. insanlara minnetimizi belli etmeliyiz.
0
Tears of Devil
(11.12.18)
@cooperr, ama asgari ücret ve ağır çalışma şartları zaten tüm Türkiye'nin problemi.
0
🌸ssiradanbirigibi
(11.12.18)
türkiye'de kaliteye oranla fiyatların çok yüksek olduğunu özellikle yemek sektöründe bahşiş payının da yemek fiyatlarına eklendiğini düşünüyorum. o yüzden ekstra bi durum olmadığı takdirde (mesela bi şey dökerim yeri masayı silip döktüğümü tazelerler veya bi şekilde garsonla ekstra iyi bi iletişimimiz olur vs.) bahşiş vermeyi saçma görüyorum. yemek menüde yazan parayı bile haketmiyor ama çıkarıp üstüne daha da para veriyorsun manasız. ben patron olsam fiyatları az yapıyorum herhalde diye düşünürüm çok bahşiş gelirse. fiyatlar hakkaniyetli olsaydı o zaman başka konuşurdum tabi. bi de lüks restoranlarda racon daha serttir, vermemek çok ayıp gözükür vs onu bilemem ben normal gündelik yerler için konuşuyorum. gerçi nusret'te de vermemiştim orada da sırf markadan 2'ye katlanıyor fiyatlar daha ne verelim.

kuryeler için de aynı şey geçerli mcdonalds'ta bigmac 13 lirayken yemeksepeti'nde 20 liraydı (büyük boy seçimi zorunlu, şube eve yürüme mesafesi). tabi sipariş bile vermem böyle bi saçmalığa katkıda bulunmamak amaçlı ama hem bundan sipariş verip bir de kuryeye bahşiş mi vericeksin? bi de donunu indirip eğil istersen? normalleştirmeyin şu düzenbazların işlerini. kurye için üzgünüm fakat küfretmesi gereken en az kendisi kadar düdüklenen müşterisi değil patronudur.

not: aylık 8k tl üstü geliri olan bekar insanlar siz her şartta verin kardeşim hayat paylaştıkça güzel.
0
semaforo de medianoche
(11.12.18)
@ssiradanbirigibi dogru, ama bunun bir mazeret olarak kullanmak yanlis bence. bir sekilde ucundan tutmak, insanlara yardimci olmak gerekli ki zaten tr'de insanlara 1-2 lira bahsis verince mutlu oluyorlar.
0
cooperr
(11.12.18)
kurumsal hayatta çalışan bir beyaz yakalıyım, geçmişte barlarda çok çalıştım. size şu kadar söyleyeyim, düzenli gelen, bahşişini veren kişiyle, düzenli gelip bahşişini vermeyen kişi aynı hizmeti almıyor, tabi ki bar özelinde konuşuyorum. bahşiş, yemeğinize, biranıza, kokteylinize her şeye yansıyor.

en basitinden örnekler vermek gerekirse; bahşiş veren düzenli bir müşteri istediği içeceğe lime ekletebilir, 1 tane gelen özel yapım sostan 2-3 tane alabilir, içtiği biralar eksik yazılabilir veya sıcak servisin kapandığı bir saatte americanosunu yudumlayabilir. bunlar yazılı olmayan kurallar.
0
a darkness coming
(11.12.18)
Ben vermem isvereninden alsın. Ona göre bir düzen yoksa (mesela işveren arkadaşlar her ay hasılat/karın yüzde şu kadarını hepinize eşit bolusturecegim prim olarak demesine bir engel olduğunu zannetmiyorum, ki sigortayı asgari ücretten yatırıp maaşın geri kalanıni elden veren işyeri hiç de az değil) bu benim sorunum değil. Garsonluk yaptım, bu tip sistemi olan bir yerde de çalıştım, gozuacik olmadığın sürece bahşişi cebe atmak için kendince yöntemler entrikalar oluşturmuş bir grup garson vardı, ordan kimin ne kadar alacağını da bilemiyorsun, artık ne kapabilirsen. Yani verdiğin bahşiş çok az yerde bizzat garsona gidiyor, ha bu işletmelerin ne kadarinda böyledir bilemem, ama bilhassa da tamamının garsona gitmeyeceğini bildiğim için vermem.
0
dafaisss
(11.12.18)
Yurtdisinda bazi yerlerde %10 service bedeli fiyata dahil degil. Onu ekleyip oduyorsun. Sebebi de eger servisi begenmezsen odememe sansin olsun diye. Mecbur degilsin yasal olarak ama eger anormal bi durum yoksa odemen lazim. Odemezsen 'baslarim yapacaginiz ise' anlamina geliyor ve gelip soruyorlar ne kusurumuz oldu diye. Eger beklenenden iyiyse fazla bahsis de birakabilirsin tabi.

Turkiyede durum farkli, sanirim faturaya her sey dahil. Bu durumda dedigin gibi ben de normal sartlarda vermiyorum, anormal olumlu bi durumda (yagmur yagarken motorla yemek getiren kurye, cook guzel servis vs.) veriyorum.
0
icim urperiyor
(11.12.18)
Normalde veriyorum. Hizmetten memnun kalirsam. Hizmetten memnun kalmazsam vermem.

Ben de garsonluk yaptim. Ne kadar zorlayici bir is oldugunu biliyorum. O zamandan beri isini iyi yapan garsonlara daha hassasim.
Kuryeye de arada bahsis veririm. Selam verdiyse vs.
0
kuehles blondes
(11.12.18)
para üstü olarak 10 tl'nin 10'unu da bozuk olarak getirilen hiçbir yerde bahşiş vermem.
kuryelere üç beş veririm ruh halime göre.
0
ketcapli dondurma
(11.12.18)
ben de vermiyorum. benim yaptığım işi için de bana kimse ne güzel yaptın işi diyip para vermiyor. garsonların kuryelerin olayı ne?
0
patates
(11.12.18)
nasıl yerlere gdiyorsunuz da garson sizden bajşiş bekliyor, bunu belli ediyor anlamıyorum. şu ana kadar gittiğim hiç bir mekanda garson bahşiş beklemedi benden. iş yerine devamlı yemek söylediğim zamanlarda da herhangi bir kuryenin bahşiş beklediğini söyleyemem. hani gittiğim mekanlar tek tip de değil, farklı farklı. bence sizde bi gariplik var.

ayrıca mutlaka bahşiş bırakırım.
0
elorelia
(11.12.18)
yüzde 10 adettendir
0
bardakigüneşgözlüğü
(11.12.18)
Normal şartlarda işini iyi yaptığı için kişiyi "parayla" ödüllendirmesi gereken kişi ben değilim, patronu.

Ama bazen çok ilgilenmişlerdir, bi samimiyet oluşmuştur vs. o zaman ateşlerim bi şeyler.

Zaten birçok yerde ürün boktan, hizmet daha da boktan ve fiyatlandırma fahiş olduğu için bahşiş verecek potansiyel oluşmuyor bile.
0
chicha
(11.12.18)
(9)

iletisim bozuklugum

acemi
Asagida bir duyuruda mesela su cumle var."Pomernian cinsi köpeklere güzelliklerini veren tüylerinin günlük taranmaya ihtiyacı vardır. Aksi halde kötü koku, birbirine geçmiş karışık tüyler ve dökülme gibi sorunlar ile karşılaşılır. Pomernianlar mevsimsel olarak yılda bir ya da iki kez tüy dökerler. K
Asagida bir duyuruda mesela su cumle var.

"Pomernian cinsi köpeklere güzelliklerini veren tüylerinin günlük taranmaya ihtiyacı vardır.
Aksi halde kötü koku, birbirine geçmiş karışık tüyler ve dökülme gibi sorunlar ile karşılaşılır.
Pomernianlar mevsimsel olarak yılda bir ya da iki kez tüy dökerler.
Köpeğinizin hem yıllık tüy dökümlerinin hem de günlük tüy dökümlerinin önüne günlük tarama ile geçebilirsiniz."


Ayni cumleyi ben yazsam.

"Kopegi hergun tarayin, taramazsaniz kopek maymuna doner"

Yazar gecerim, benim icin gerisi tamamen gereksiz harf toplulugu.
duyurudan birkac kisi "abi en kisa ama en dogru bilgiyi veriyorsun" diyor.
Ama gercek hayatta bunu yazdigimda karsidaki asla bunu dogru bilgi olarak kabul etmiyor(toplum duyurudan olusmuyor tabi). Hatta ozet bilgi verdim diye bana dusman oluyor. Baska bilgisiz adamlara danisiyor uzun ama yanlis bilgiler aliyor. Sonra gidip yanlis bilgisayari aliyor, yanlis tamirciyi cagiriyor. Tonla zarar ediyor.

Ben de toplumu duzeltemiyorsam kendimi duzelteyim dedim.
Zaten sirket de fark etmis bu ay bunla ilgili 2 tane egitime gonderecekler beni.
Ik bile tiksinmis direkt bilgi verdigim icin hehe.

Bu konuyla ilgili kitaptir makaledir oneriniz varsa alirim.
Normal kitap oku duzelir demeyin, duzelmiyor.
Bana sadece yontemler lazim, analitik dusunmemem lazim.
0
acemi
(01.12.18)
Mizaçla alakalı biraz da. Ben mail atarken karşımda su katılmamış bir mal olduğunu varsayarım her zaman. O yüzden kısa bi şey için bile 4-5 paragraf yazdığım oluyo. Tekrar soru sormasın diye.

Anlamayan mal yine anlamıyo tabii. Ya da okumuyo. Arayıp ne yapacağını sorunca şunu şunu yap deyip geçiyorum telefonda.

Adım adım açıkla her şeyi işte. Zorla kendini.
0
Delay Fuze
(01.12.18)
Cevaplarında 5N 1K ya mutlaka tek tek değinmiş olduğuna dikkat ederek bir başlangıç yapabilirsin.
0
miss copernicus cadisi
(01.12.18)
karsindakinin aptal oldugunu varsayarak konustugunda otomatik olarak konustugun her seyi uzatmaya basliyorsun, bi saatten sonra kisaltmak istesen de kisalmiyor. benim problemim de mesela, asla derdimi kisaca anlatamamak. artik sadece is maillerinde maili yazdiktan sonra oturup kisaltmaya calisiyorum. ama iste ilk varsayim dogru oldugu icin anlamiyor beyinsizler, arayip anlattiriyorlar. onun disinda umursamiyorum, sadece sevdigim insanlarla konusmaya dikkat ettigim icin uzun cumleler kurmak sorun olmuyor :)
0
in vino veritas
(01.12.18)
Direk bilgi vermek herkesce degeri bilinen bir ozellik olmasa da bir sorun degil. Hatta, az ama oz degeri bilindigi icin cok iyi bir ozellik. Burada baska sorunlar var. Maymuna doner demek ciddiyetsiz oldugu icin bazi ortamlar icin bir sorun mesela. Senin sikintin ise tahmin ediyorum yaklasimin. Kopegi her gun tarama bilgisinin onemsiz oldugunu dusunursen karsidakine bos islerle ugrasiyorsun demis olursun. Bu bilgiyi edinmenin kolay is oldugunu dusunursen karsidakine aptalsin demis olursun. Karsindakinin yasamis olabilecegi problemin cesitliligini takdir etmez surekli bunu yap bu boyle diye nedensizce sss tadinda "bilgi" verirsen, karsidakine seni mal olarak goruyorum demis olursun. Insanlar bunlari dogal olarak hos karsilamazlar. Kendini bu kadar bilgi verebilir konumunda goruyorsan bu yasina kadar bunlari ogrenmis olman gerekirdi.
0
dunal
(01.12.18)
Ya maymun kelimesine takilma ornek o.

Mesela gecen beyinle ilgili 2 cumle laf ettim is toplantisinda. Sadece 1 kisi ciddiye aldi.

Ertesi hafta benim 1 cumleyi 2 saatlik konferans halinde dinledik(%99 suslu kelimelerler cogaltmis adam). Milletin agzinin suyu akti.

Ayar ettiler beni, cikista da gelip soyluyorlar abi sen de demistin dinlemedik diye.
0
🌸acemi
(01.12.18)
Ne söylediğin değil nasıl söylediğin önemli diye boşuna dememişler. Senin üslubun ciddiyetsiz ve kaba geliyor. Samimi olduğun ve nazının geçtiği insanlara yapmanda sorun olmayabilir ama aranızda belirli saygı düzeyinin olması gerektiği varsayılan insanlara karşı daha empatik ve düzeyli yaklaşman gerekir; modern toplum bunu şart koşuyor.

Yol tarifi sorduğun sokaktaki bir yabancının "ilk soldan dönünce karşınıza çıkar" demesiyle "solda" demesi arasındaki fark gibi.

Hele ki yazı dilinde çok önemli bu üslup. Senin ne manada cevap verdiğini bilemez insanlar, sana göre kabalık olmasa bile usül böyle demiyor. Bunu anlamamak ya da becerememek anti-sosyal kişilik bozukluğu belirtilerinden biri mesela; empati eksikliği kabaca. Belki de gerçekten bir bozukluktan muzdaripsin, profesyonel yardım alman gerekebilir cidden çözmek istiyorsan.

Bak mesela sana göre bu kadar gevelemeyip "sosyopatsın, deli doktoruna görünmen lazım" desem siktir lan diyebilirdin ya da ciddiye almazdın. Ha, sosyopat olma ihtimalin olduğu için şimdi de almayabilirsin ama ne demek istediğimi anladın sanırım.
0
Bruce
(01.12.18)
Valla yanılıyor olabilirim ama bana nedense kibirden ve üşengeçlikten dolayı böyle bir tavır sergiliyorsun gibi geldi. Çünkü anlattığın gibiyse eğer, üslubun bilgi verip, yardımcı olmaktan çok "sen bu isin doğrusunu nerden bileceksin" şeklinde. Üşengeçlikten olmasının sebebi ise daha detaylı anlatmaya mecalin yokmuş gibi biraz da "öff ne uğraşıp 2 saat açıklayayım ki sana" tarzında. Yani işinde yükselmek ve bu oranda değer görmek istiyorsan daha profesyonel olmalısın egonu biraz geriye alacak şekilde yaklaşmalısın olaylara ve insanlar. Bu şekilde kırathanelerde doğru ya da yanlış tespit yapan amcalar gibi bir profil çiziyorsun. Birde anlattıklarından sonra lisede arkada takılan, herkese laf sokan zeki ama çalışmayan 4'lüden biriymişsin gibi bir görüntü oluştu.
0
Amaranta ursula
(01.12.18)
@amaranta ursula guzel tespit yaptin, son cumlen mukemmel hatta.

Ik beni yukseltmek istiyor ama toplum normlarina uymadigim icin once yontmaya karar verdiler.
Ben de biraz erken yontulayim dedim.
Once duyuruyu birakmam lazim.
0
🌸acemi
(01.12.18)
Eğer sorun iş ile ilgiliyse, nasıl bir iş tanımı nasıl bir ortam bilmiyorum tabii varsayımsal olacak dediklerim, konu belki de dogrudan iletişim ile değil de "pazarlama/urun-hizmet sunumu" ile ilgilidir.

Bir de bilen birinin, o işi/şeyi bilmeyen birine anlatması hakkaten zor zanaat bence, ustalık istiyor bir, muhatap olduğun kişiye/birine/seviyeye göre "bizi ezmeye mi çalışıyor la bu ukala" intibasi olusturabilir.

ben de böyleyim diye alindigim için söylüyorum bu kısmını; senin kibirli ve üşengeç olma ihtimalin kadar, muhataplarinin hem ezik hem orta-alt düzey bir zekası olması da mümkün. Kısa net konuşmak soyutlama becerisi ister çünkü.

Özet: ben olsam uslubumu bozdurmazdim mümkün mertebe, kişiyi konuşturan muhatabidir.
0
dafaisss
(01.12.18)
(6)

Zengin ol ya da denerken öl

deveyi diken adamin ta kendisi
Bir yerde okudum, cok hosuma gitti. İngilizceye nasil cevirilir bu soz?
Bir yerde okudum, cok hosuma gitti. İngilizceye nasil cevirilir bu soz?
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(01.12.18)
Be rich or die
0
zxcd
(01.12.18)
eazy
(01.12.18)
İlk aklıma Elli Cent'in filmi ve şarkısı geldi. Get rich or die trying.
0
battal gemalmaz
(01.12.18)
Get rich or die trying.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.12.18)
hdndjd zxcd ne guzel sallamis. orijinalde zaten ingilizce bu soz oyle biliyorum, futbolcu'nun dedigi sekilde.
0
der meister
(01.12.18)
Die hard
0
dafaisss
(01.12.18)
(5)

oyun tavsiyelerinizi alirim

tannen
selamlar, var mi guzel tatli bir oyun tavsiyeniz? tam olarak ne istedigimi bilmiyorum ama oynadigim oyunlar: dota 2, witcher serisi, pubg, l.a. noire, max payne, diablo serisi, torchlight filan diye gidiyor. hadi onerin bir sey indireyim :)not: pc gamer sporcuyum.
selamlar, var mi guzel tatli bir oyun tavsiyeniz? tam olarak ne istedigimi bilmiyorum ama oynadigim oyunlar: dota 2, witcher serisi, pubg, l.a. noire, max payne, diablo serisi, torchlight filan diye gidiyor. hadi onerin bir sey indireyim :)

not: pc gamer sporcuyum.
0
tannen
(30.11.18)
AC odyssey..... harika bir sey yapmıslar
0
binder dandet
(30.11.18)
Çıktı mı bilmiyorum ama witchfire ve doom eternal fena gözükmüyordu
0
dafaisss
(30.11.18)
Dragon' s Dogma Dark Arisen' ı bugünlerde herkese öneriyorum. Skyrim ile Witcher' ın evliliğinden doğan çocuk.

Specops The Line bir savaş oyunundan çok daha fazlası. Verdiğiniz kararlarla vicdan azabı yaşayabiliyorsunuz. Müzikler de bunun için elinden geleni yapıyor.

Borderlands Zilyon tane silah var. Oldukça zevkli. Uzun süre götürür.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(01.12.18)
Heroes of the storm oynayalım beraber. akşamları giriyoruz 2-3 kişi.
0
undertaker
(01.12.18)
stardew valley.

sardım bu aralar. yaşayan bir kasabada, her yerini ot bürümüş bir çiftliğe gidip (dededen miras) orayı adam etmeye çalışıyorsun. kasabada yapcak bir sürü şey, tanışacak bir sürü insan var.

steam'de 24-25tl bişey. ben hem ios'te hem de bilgisayarda oynuyorum. iki koldan ilerliyorum.
0
avianthem
(01.12.18)
(8)

Şeyma Subaşı, Feminizm ve Toplumsal İkiyüzlülükler

levent bilgen
Öncelikle Şeyma Subaşı'na da kendisini sevenlere de takip edenlere de bir garezim yok. Samimiyetle anlamaya çalışıyorum:1) Kadınların son yıllarda sıklıkla dile getirdikleri ekonomik özgürlükleri ve kadının toplum içindeki konumuyla ilgili söylemlerine taban tabana zıt, çok kötü bir örnek olmasına r
Öncelikle Şeyma Subaşı'na da kendisini sevenlere de takip edenlere de bir garezim yok. Samimiyetle anlamaya çalışıyorum:

1) Kadınların son yıllarda sıklıkla dile getirdikleri ekonomik özgürlükleri ve kadının toplum içindeki konumuyla ilgili söylemlerine taban tabana zıt, çok kötü bir örnek olmasına rağmen kendini kadınlar nezdinde nasıl bu denli popülarize edebiliyor?

2) En sıradan bir ilişkide bile Şeyma Subaşı'na göre çok komik ve küçük sayılabilecek şeyleri aldatma addetip, aldatanı tefe koyan, terk eden, ötekileştiren, sonrasında travmatik bir psikolojik süreç yaşayan, aldatana karşı müthiş bir nefret ve düşmanlık besleyen kadınların bırakın ilişkiyi; evli bir erkeği, evli olduğunu bile bile şu anki noktaya getiren birine bu derece ilgi göstermesi ve tüm bunların toplum tarafından kabul görmesi büyük bir ikiyüzlülük değil mi?

Bakın muhafazakar ya da laik bir hassasiyetten bahsetmiyorum. Aldatmanın, terk etmenin, boşanmanın, kadının gururunu ve onurunu incitmenin böyle kavramlara hapsedilip anlamlanabileceğini düşünmüyorum.Feminizmi en holiganca savunan kadınların bile ilgisine mazhar olabiliyor. Bu korkunç bir çelişki değil mi?

3) Gerçekten samimiyetle soruyorum. Nesi ilginç geliyor? Amerika avamlarının gittiği 3. sınıf saçma sapan festivaller mi? Yüzüne gözüne sürdüğü yaldızlı pullar mı? Güzellik göreceli bir kavram olsa bile kendisinden kat be kat zarif ve çok daha güzel popüler kadınlar varken ortalama sayılabilecek güzelliği mi? Teşhirci ve son derece "kitsch" giyim tarzı mı?

4) Her tarafından kültürsüzlük ve görgüden yoksunluk akarken tamı tamına 3 milyon kişide kendini takip edecek motivasyonu nasıl uyandırabiliyor? Tek sebebi toplumsal kültürümüzle içkin dedikodu ve magazin kültürü mü?

5) Azalarak biter mi? Yoksa bu, kendisini popülarize eden yaygın vasatlığa rağmen çok mu iyi niyetli bir beklenti?
0
levent bilgen
(30.11.18)
1- Kadınların dile getirdikleri demişsiniz ama maalesef kadınların küçük bir kısmı böyle düşünüyor ne kadar yaygın sansak da. Ataerkil aile yapısı ülkemizde 5-10 kat daha yaygın halen. Haliyle popüler olması bu söylemle çelişmiyor bence. Holigan feministler bile ilgi gösteriyorsa bu onların sıkıntısı, zaten holigan olmak bile saçma bir konsept.

Çok bildiğim bir konu değil ama sanırım bu kadar sevilmesinin sebebi Külkedisi hikayesi kahramanı olması. Hiçbir şey iken kraliçe oldu, millet de kendi hikayesinin böyle olması hayaliyle tapıyor. Toplumsal ikiyüzlülüğümüzü her konuda gösteriyoruz zaten, bu da ondan farklı değil.

4- Biri gider biri gelir.
0
whoosie
(30.11.18)
1) Bilmiyorum. Benim de cok samimi oldugum bazi arkadaslarim bu kadini instagram'dan takip ediyorlar. Anlam veremiyorum.
2) Türk toplumu zaten asiri ikiyüzlü olmustur hep. Bu sadece bir örnegi.
3) Zerre ilginc gelmiyor. Gittigi yerlerin hepsine özel jet olmadan tarifeli ucakla gidebilecek ekonomik özgürlüge sahibim. 1 gram bile anlam veremiyorum bu kadinin yasadigi mantiga.
4) Kerameti kendinden menkul ünlülerden biri sadece. Sirf ünlü oldugu icin bu kadar popüler.
5) Umarim. Ama aklimdan gecen sey bundan sonra da yeni ünlü sevgilileriyle gündemde kalacagi yönünde.

Benim de eski sevgilimden soguma konusunda bir basamak olmustu bu kadin. Cocuk Acun'dan takdirle bahsederken bu kadindan da bahsetmisti. "Cok iyi etti valla. Cocuk da yapti adamdan. Simdi artik gezer durur!" diye. :O
0
chitosan
(30.11.18)
Kadınlar ekonomik özgürlükten, toplum içindeki yerinden dem vururken nasıl bu kadını takip ediyorlar diyosun, Türkiye’de bilinçli insan oranı bak kadın demiyorum insan oranı yüzde 1 falan. Cahilleri zaten saymıyorum okumuşu da ayrı cahil. Bir doktor kadın arkadaşım tıp okumanın en iyi yanı doktor koca bulmak demişti mesela. Ülkedeki durum bu yani. Ne yazık ki genç kızlarımızın da çoğu metres olmak pahasına zengin erkeklerle böyle bir hayat yaşamak için her şeyi yapar. Milyonların hayalini gerçekleştirmiş bu kadın da ilgi çekiyor haliyle.
Benim asıl gıcık olduğum noktalardan biri de Şeyma düşmanlığı ama acuna laf söylenmemesi. Adam da en az kadın kadar karaktersiz hem de sadece özel hayatı konusunda değil. Ama nefret eden de şeymadan ediyo sadece. Bu da erkeklerin de hayalinin zengin olup karı kızla takılmak olduğunu gösteriyor herhalde. Zaten dikkat edersen ne kadar kadınlar zenginliğe bakar sadece diyen erkek varsa hepsinin baktıkları böyle paraya gelecek kadınlar. Yarın olur da zengin olurlarsa şeymalarla takılmak istiyolar. Yani sözün özü acun da Şeyma da ne yazık ki Türk toplumunun hayalini yaşıyor. Bunun aksini düşünen insan sayısı zannettiğinizden de az.
0
pastörizesüt
(30.11.18)
eksisozluk.com

Takip edenler genelde orta sinif alti, soruna cevap olmustur biraz.
0
acemi
(30.11.18)
İlk kez @pastörüzesüt'e katılıyorum. Kendisini tebrik ediyorum.
0
datnet
(30.11.18)
ilk defa şeyma subaşı'nı savunacağım, inanamıyorum kendime. açlığınız başlık ve sorduğunuz sorulardan yanlılık akıyor. eleştirmeye çalıştığınız şeyin tam içindesiniz, üstelik bundan haberiniz yok.

acun ılıcalı ve şeyma subaşı boşandığı günden beri kadına "yuva yıkanın yuvası olmaz" yazanlarla doldu ortalık. yahu, en başta evli olan adam acun ılıcalı değil mi? karısını aldatan, karısına karşı sorumluluğu olan taraf da acun, ee o zaman şeyma subaşı nasıl yuva yıkan taraf olmakla suçlanabiliyor? acun'un aklı fikri yok mu, kadın ona büyü mü yaptı da yuvasını yıktı? hayır.

şeyma subaşı'nın "boşanıyorlar:)))" diye yüzüklü fotoğraf paylaşması gibi yaptığı her şey çiğlik örneği.

1) bir şeyin popüler olması, onun sevildiği anlamına gelmez. trump'ı milyonlarca insan takip ediyor, kaç kişi seviyor? takipçi sayısının bir anlamı yok.

2) zengin ve ünlü olduğun müddetçe her kapının yolu açılır. yeşilçam dönemlerinde herkes dost hayatı yaşıyordu. türkan şoray'dan fatma girik'e kadar. para ve ünün borusu her dönemde öter. paran yoktur, popüler değilsindir, sana ev bile vermezler bekarsın diye. cinsiyetten bağımsız bir ikiyüzlülük bu.

3) kadın kötü giyinmiyor, siz modadan anlamıyorsunuz.
0
nice tnetennba
(30.11.18)
@nice tnetennba

Ben Acun sütten çıkmış ak kaşık demedim. Konunun öznesi Şeyma Subaşı olduğu için onun üzerinden ilerledim. Çünkü 3 yıl önce kimsenin tanımadığı biri, hiçbir somut vasfı ve yeteneği olmadan şu an tüm ülkede ilgilenmeseniz bile sürekli maruz kaldığınız, peşine 3 milyon insanı takmış bir popüler kültür ikonuna dönüştü.

Moda mı? Etimolojik kökü Fransızcadaki “mode” kelimesinden geliyor: “Güncel” olan usül ve davranış biçimi. Yani bir çeşit güncel olana ayak uydurma.

İyi giyinmek “modaya uygun giyinmek” değildir. Türkiye’de ve dünyada öyle şık ve iyi giyinen kadınlar var ki; bakmaya doyamazsınız. Onların estetik ve zarafet ölçeği yanında Şeyma Subaşı çuval skalasına bile yaklaşamaz. Şık giyinmenin de estetik duygu, kültür ve görgüyle ilgisi var. Modayla değil.
0
🌸levent bilgen
(30.11.18)
Mesela joker karakterini seven çoktur, ama yan komşusu olsa kimse katlanmak istemez. Bu da öyle. Sozkonusu olan bir film karakteri değil, ama bir film karakterini izledigiyle aynı mesafeden izliyor onu insanlar.
0
dafaisss
(30.11.18)
(4)

Ali hakkında kitap

halen
Hazreti sıfatını kullanmama sebebim dini bir lügat dışında düşüncelerini bir insan bağlamında anlama ve öğrenme isteğinden dolayı. “İnsanları tanıyan yalnızlaşır” cümlesini gördüm bir yerde. Hayat hakkındaki düşüncelerini öğrenebileceğim bir kitap var mı ? Elbetteki müslümanlık tandanslı olacaktır u
Hazreti sıfatını kullanmama sebebim dini bir lügat dışında düşüncelerini bir insan bağlamında anlama ve öğrenme isteğinden dolayı. “İnsanları tanıyan yalnızlaşır” cümlesini gördüm bir yerde. Hayat hakkındaki düşüncelerini öğrenebileceğim bir kitap var mı ? Elbetteki müslümanlık tandanslı olacaktır ucundan bir yerinden ama ben onun hayat felsefesini öğrenmek istiyorum.
0
halen
(02.09.18)
Ali Şeriati kitaplarinda çokça Ali' den ve felsefesinden söz eder. Ben dine karşı din ve dinler tarihi I kitaplarini şimdilik okuyabildim ama her iki kitapta da sorunuza cevap olacak şeyler okudum.
0
Amaranta ursula
(02.09.18)
Ali şeriati'nin Ali isminde bir kitabı da var.
0
dafaisss
(02.09.18)
Hazreti Ali hem sünniler için hem Şiiler için hem de Alevi-Bektaşiler için önemli bir figür olduğu için, onun hakkında yazılmış sekuler bir kitap bulabilmen zor görünüyor. Nahcü'l- Belaga onun vefatından yaklaşık bir asır sonra, soyundan gelenler tarafindan derlenmiştir ve Hazreti Ali'nin sohbetlerini, vaazlarını içerir.
Onun dışında Hazreti Ali cesaret ve bilgide öne çıkmasıyla, hakkında efsanevi denilebilecek bir literatür oluşmuştur. Hazreti Ali cenkleri bunun en önemli göstergesidir. Yine, Şiiler kendi gulat gelenekleri nedeniyle bambaşka bir Ali (k.v) figürü ortaya çıkarmışlardır.

Diğer yandan, Hazreti Ali birçok tarikat için kurucu babadır. O nedenle onlar da çok kıymet vermistir.

Benim tavsiyem bunların hepsinden birer ikişer ornek kitap karıştırarak Hazreti Ali'yi anlamaya çalışmak.

İlahiyatcilarin kaleme aldığı akademik metinler bu efsanevi unsurlardan arındırılmıştır. Onlara da bakabilirsiniz.Mehmet Azimli'nin Dört Halifeyi Farklı Okumak serisi olabilir.
0
kullanıcı adı
(02.09.18)
Beyan yayınlarına sorabilirsin. Islam tarihî ve kişilikleri hakkında iyi kitaplar basıyorlar. Kitap seçiminde yardımcı oluyorlar.
0
intern in the house
(02.09.18)
(5)

Psikiyatri/Psikoloji terimi

the kene
"Extinction Recall"bu terimin en güzel türkçe hali nedir acaba?"sönümleme hatırlaması" diyesim geliyor ama çok saçma geliyor kulağa
"Extinction Recall"

bu terimin en güzel türkçe hali nedir acaba?

"sönümleme hatırlaması" diyesim geliyor ama çok saçma geliyor kulağa
0
the kene
(01.09.18)
Extinction: sönümleme. yani ayrı uyarana maruz kaldıkça, verilen cevabın azalması.

Extinction recall nedir derseniz onu tam olarak açıklayamıyorum. tehlike uyaranlarına karşı verdiğimiz yanıt giderek azalıyor. o konular ile ilgili bir terim. çok da yardımcı olamadım farkındayım:)
0
🌸the kene
(01.09.18)
Sizin teriminizi biraz araştırdım. Sanırım, vücudun korkuya verdiği tepkiyi, olayı her hatırladığında, biraz daha azaltmasını anlatan bir terim değil mi? Mesela, travma sonrası stres bozukluğunda, bu süreç yara alıyor ve hasta, olayı her hatırladığında, ilk günkü gibi aşırı tepki veriyor, değil mi? Ben olsam, Korku Sönme Süreci veya Hatırlanan Korkunun Sönümlenmesi gibi bir tanım yapardım.
0
agluna
(01.09.18)
@agluna

Extinction tam olarak anlattığınız şey.

ama Extinction recall'ı çözemedim. bu, zamanla azalmış tepkinin geri gelmesini anlatıyor sanırım.
0
🌸the kene
(01.09.18)
@mor bembombom: sönme patlaması kulağa hoş geliyor ama anlamı vermiyor bence :)
0
🌸the kene
(01.09.18)
Mesela siz çocukken babanız tabancayla vurulmuş, ama olayı net hatirlamayacak kadar küçük imissiniz ya da olayın travmatik olması sebebiyle bastirdiginiz için bizzat hatirlayamiyorsunuz. Bu sebep ile tabancalardan aşırı korkuyorsunuz, ama sebebi de bizzat olayı hatirlamadiginiz için netleştirmek mümkün olmuyor. Bu ikisi arasında bağlantı kurulduğunda sizin için olan şey extinction recall oluyor.

İki kavramı da ayrı ayrı biliyorum da bir arada ilk defa karşılaştım. Yanılıyor olabilirim ikisini şimdi birlestirdim çünkü.
0
dafaisss
(01.09.18)
(7)

İzmir sicagi

ykyt
İkinci yazimi geciriyorum. Hava gercekten cok mu sicak?Yoksa ben hasta miyim? Klimam yok evde de is yerinde de.Ama derdim terlemek. Dus almak falan kesmiyor. YuzumdenSipir sipir ter akiyor. Tshirt gomlek yer kalmayacak sekildeİslaniyor. Kilolu degilim. Normalin siniri nedir? Doktora gitmeli mi?
İkinci yazimi geciriyorum. Hava gercekten cok mu sicak?
Yoksa ben hasta miyim? Klimam yok evde de is yerinde de.
Ama derdim terlemek. Dus almak falan kesmiyor. Yuzumden
Sipir sipir ter akiyor. Tshirt gomlek yer kalmayacak sekilde
İslaniyor. Kilolu degilim. Normalin siniri nedir? Doktora gitmeli mi?
0
ykyt
(01.09.18)
Gömlek yapış yapış olduğu için hayatımda gitmediğim şeyi giydirdi bu yaz İzmir bana.

Atlet
0
jackyr
(01.09.18)
Bence bi sikinti yok, Izmir'e hosgeldin :D Belki bi defa daha sicak dalgasi gelir Eylul ayi icinde adet yerini bulsun diye ama sonra sonra rahatlar. Sanirim hafta ortasina dogru biraz daha rahatliycak. Mumkunse her firsatta sahile in, esen yerlerde bu kadar yogun hissedilmiyor.
0
superfluid
(01.09.18)
Geberiyorum sıcaktan. Gerçekten çok sıcak, normalsin
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.09.18)
Normal İzmir sıcaği ya. Hatta geçtiğimiz senelerde daha sıcak olduğunu hatırlıyorum. Evde klima yok bizim de ama ön arka acik esiyor baya. Gectigimiz senelerde ona rağmen evde sıcaktan yandiğimi hatırlıyorum.

Dışarısı çok sıcak ama tabi yine de. Çok terleyen biri olarak 5 dakikada sırılsıklam oluyorum
0
nundu
(01.09.18)
İzmir'in sıcağı böyle oluyor böyle terletiyor.
0
dafaisss
(01.09.18)
bugün çok sıcak gerçekten. oturduğum yerde terliyorum.
0
nice tnetennba
(01.09.18)
Antalya'da yaşadım, buna sıcak falan demeyin. Birazdan Adanalı arkadaşlar da damlar küfretmeye
0
rakicandir
(01.09.18)
(4)

Muayenehanne ve memurluk

pillimiyango
devlet hastanesinde kadrolu olarak çalışan bir hekim muayenehane açabilir mi?not: psikiyatrist
devlet hastanesinde kadrolu olarak çalışan bir hekim muayenehane açabilir mi?

not: psikiyatrist
0
pillimiyango
(31.08.18)
yillar once "tam gun yasasi" ile bunu yasaklamadilar mi?
0
crucio
(31.08.18)
Hayır
0
mutlusismankedi2015
(01.09.18)
Acamaz
0
siestaa
(01.09.18)
Açar, yalnız yasaya bakarsan tanımlanmış mesai saatlerinde isletemez. Ama peşine adam takıp takip edemeyeceklerine göre hastanesini de ayarladiysa gayet açar da işletir de. yasal değil mesela saat 1'de randevu vermesi çünkü o saatte hastanede olmalı diyelim ama pratikte öyle olmuyor.
0
dafaisss
(01.09.18)
(17)

sözlükte neden veganlara karşı alaycılık ve düşmanlık var?

lionel andres
ekşideki en anlam veremediğim konulardan biri.
ekşideki en anlam veremediğim konulardan biri.
0
lionel andres
(31.08.18)
Herkese var.

Ikincisi ulkede bu bilmeden tanimadan dusmanlik var. Eger nufusun yuzde 95'i vegan olsaydi, eminim ayni kitle hic sorgulamadan et yiyenlere saldiracakti. Kim nasil yasiyorsa herkes ayni sekilde yasasin istiyor. Kimse kendi secimlerini sorgulamiyor, daha da kotusu baskalarinin ozel yasaminda ne yaptigina, ne ictigine, hatta vegan dusmanliginda ne yemedigine karismada kendinde hak goruyor.

Aslinda umursamasak cok daha mutlu olucaz.
0
Traveller
(31.08.18)
argümanlarında yalan - yarım bilgiye bu kadar çok yer verip de bu kadar fanatik olan herhangi bir grupla karşılaşınca bu durum genelde komiğime gider. veganlara özel bir durum değil. aynı şekilde dini tarikatlerle de dalga geçerim - ki veganların kategorik olarak farklı bir yerde olduğunu düşünmüyorum.
0
zgrydn
(31.08.18)
sozluk 10 sene evvele kadar turkiye ortalamasinin ustu bir kultur ve sosyal yapidan besleniyordu, turkiye'deki kulturel cokus sozlugu de etkiledi, 3. dunya fikirleriyle dolu sacmasapan bir yer oldu cikti, herhangi bir farkliliga karsi sozlukte makul bir tavir goremezsiniz, sadece gundemi takip etmek icin bir arac olabilir yer yer...
0
hewit
(31.08.18)
allağa tapar gibi vegan rolmodellerine tapıyorlar falan böyle ne derse inanıyorlar bi de çok saldırgan oluyorlar bi de fena şovmen oluyorlar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.08.18)
bence işin içinde vicdan saldırganlığı da var, diğer sebeplerle birlikte. aslında kuzuları seven insanlar "madem kuzu seviyorsun niye yiyorsun, yazık değil mi kanları akıyor ağlıyorlar :((" gibi iç karartıcı şeyleri gördükçe bir yandan vicdanen huzursuz hissediyorlar ve bununla savaşmak adına kendilerini bu duruma sokanlara saldırgan yaklaşıyorlar. niye vegan olmadıkları sorusuna kendini ikna etmeye yetmeyecek yanıtları olanlar ve bu durumla yüzleşemeyecek kadar "mantıksız" olanların saldırgan tutum takındığını, olaya daha kendinden emin yaklaşanların dalga geçmeyi tercih ettiğini düşünüyorum. herkes için geçerli değil ama bu şekilde davrananlar da vardır.
0
Bruce
(31.08.18)
Hocam neye karşı saldırganlık yok ki artık? Kimse kimseyi kabullenemiyor, her düzeyde ve her platformda kutuplaştık artık.
0
black holes in the sky
(31.08.18)
Karikatürize bir veganlığa karşı anladığım kadarıyla o düşmanlık. ama kötü tarafı zaten o tavra karşı savunma yapanların kendileri de karikatür.

Sözlükte değil de bizzat şunu diyen birkaç vegan ile muhatap olmuştum:

- Eti tutku da veganmış.

Şimdi bunun üzerine ciddi argümanlar kuran karikatürlere ancak düşmanlık edilir.

Diğerlerini bilemem. Ancak vegan kek vegan süt peşinde kosanlara ne denebilir bilemiyorum. Kaldı ki aşina olduğum kadarıyla endüstriyel sisteme yönelik bir tavır olarak ortaya çıkmış bir şey veganizm. Kendi piyasası ve endüstrisi, onun müşterileri falan olunca bir moda akımindan farksız oluyor.

Hal böyleyken ben de düşmanlığı anlayamıyorum, çünkü düşmanlığı bırak alay etmeye tenezzül bile etmem şahsen. Ne ugrascan yani.
0
dafaisss
(31.08.18)
Benzer düşmanlık kadınlara karşı da var. Doğrudan hakaret etmiyorlar ama x yapan kadın, y yapan kız, t'yi seven İzmirli kız diye iğrenç başlıklar var! Erkeklerle ilgili en iğrenç başlıkları sadece x seven erkek merictir seklinde. Yani erkeklere hakaret de yine kadınsı olma üzerine. Şimdi ülkenin yarisina karşı bu kadar anlayışsız olan eğitimli eğitimsiz bu cahil kesime, nefret etmeden hakaret etmeden önce bir tanışın hayatınızda kaç tane vegan gördünüz diye sorsam anlayacaklar mı? Ben umitsizim.
0
Traveller
(31.08.18)
Kendi çocuklarına ve evcil hayvanlarına et ve süt ürünleri, hayvansal gıdalar yedirmeyip onların sağlıklarıyla ve beyin gelişimleriyle oynadıkları ve sağlıklarını tehlikeye attıkları yönünde haberler okuduktan beri benim de veganizme karşı antipatim var. İnsanların sadece kendilerini ilgilendiren her türlü düşünce davranış ve fantezilere saygım var ama eğer üçüncü kişilere zararları dokunuyorsa orada durmak gerekir. Alay ya da düşmanlık seviyesinde değil ama gözümde AKP neyse veganlık da onun bir seviye aşağısıdır. En az fanatik dindarlık kadar tehlikelidir. İnsanlığın evrimsel olarak gelişim sürecine yapılan vurulmak istenen bir darbedir abartmak gerekirse.

www.bbc.com
onedio.com
0
siyah giyen adam
(31.08.18)
Vegan olduğu için kat von d, çocuğuna gerekli aşıları yaptırmayacakmış. Veganlık benim için bitmiştir.

Dalga geçmiyorum, hakaret de etmiyorum ama veganla konuşmak çok zor ya. Vegan arkadaşım elini kırdı, 3 ay geçti iyileşmedi, doktor bırakacaksın veganlığı, et yiyeceksin olmaz böyle dedi, hakkaten eti yedi iyileşme süreci başladı dedi doktor ve 20 günde iyileşti. başka bi arkadaşımın vitaminsizlikten kirpikleri dökülüyordu, bırakınca o da geçti hatta duygu özaslan da böyle bi sorundan bahsetmişti sanırım. Bunları söyleyince hep de o beslenmeyi bilememiştir diyorlar. :/

Neyse “cinayete ortak olmayalım” diyorlar tamam çok güzel ama “sağlık için veganlık daha iyi”, “insanların et yemesi gerektiği bir yalan”, “çocuğum aşısız da iyi olabilir tabiiki çünkü veganlık” işte bunları duyunca aşırı sinirleniyorum. Bence veganların geneli makul insanlar değil, çok uçtalar ve o uca gitmek istemiyorsun diye bi anda sana inanılmaz laflar edebiliyorlar. Hayatımda heralde anlaşamayacağım tek insan tipi olabilir.
0
ekaterina
(31.08.18)
Sözlükte çok sıksak "sözlükte neden veganlara karşı alaycılık ve düşmanlık var?" Diye soranlara düşman bile bulunur.
0
rakicandir
(31.08.18)
Argumanlari komik geldiginden.
Yoksa canli oldurmemesi icin omur boyu brokoli ile beslenmek buyuk erdem, buna lafimiz yok. O yonden ciddi saygim var.
0
stavro
(31.08.18)
çüzkü her şeye karşı bir alaycılık ve düşmanlık var. herkes kendini bir halt sanıyor.
0
suicides underground
(31.08.18)
Veganlar kendilerini en doğru, kalan herkesi düşman bellediği ve kendilerinden olmayanlara yaptıkları çağrılarda bile saldırgan bir dil kullandıkları için olabilir mi?

Menopoz teyze gibi sürekli bir gerilim hakim çok büyük bir kısmında ve çok itici geliyor bu durum bana. Muhatap olmak istemediğim için he he diyorum kapatıyorum konuyu.

Sözlük özelinde ise her şeye düşmanlık, alay var. O başka bir oturumun konusu.
0
chicha
(31.08.18)
Çünkü yanlış bir beslenme yöntemini tek doğru gibi savunup kalan herkese yamyam, leşçi gibi sıfatlar takmaları ve çoluk çocuk, kedi köpek vs bu saçmalığa alet etmeleri.
0
nundu
(31.08.18)
Oldurmek ve siddet uygulamak ya da uygulatmak, hayvani zorla hamile birakmak, yasam alanini kisitlamak ve kolelestirmek "KISISEL TERCIHIM BNM CNM" olamaz diyenlere düsmanlik var. Yani hakkin yok diyor, bu senin secimin olamaz, olmamali diyor 3 ogun tukettigin, yemek olarak gordugun "seyler" icin. Bu da rahatsiz edici oldukca.

Lifestyle veganlarin cok hedef olacagini dusunmuyorum... Cünkü onlar "benim kisisel tercihim boyle.", "sen istersen süt kuzusu ye, ben bir salata alayim bari..." deyip etliye sütlüye dokunmuyorlar. Onlarla ancak "he he he proteini az bunun." diye dalga gecilir.

Ek: Akli basinda argumanlar degil cocuk ve bebekleri ebebeynlerin "kendi isteklerine gore beslemeleri". Herkesin annesi babasi boyle yetistiriyor cocugunu. Anneannem Cerkes dedem yuzunden, onun kulturunden oyle gordugunden, bize balik yedirtmedi. Kimse kalkip anneanneme "torunlarinda omega bilmemkac eksik olur." ya da "Bu cocuklari OMEGASIZLIKTAN oldureceksin." demedi. Yemek sadece yemek degildir, sosyo-kültüreldir. Bazi seyler sofraya konmaz. Bu böyledir.
0
buf-e kür
(31.08.18)
Burada sanki bicok kisi mesaji yanlis anlamis:

Veganlik neden yanlis buna oneride bulunun dememis konuyu acan.

Asil konu sozlukte neden dusmanlik var?
0
Traveller
(31.08.18)
(10)

erkeklere karşılıksız aşk sorusu

diffarentiationation
sizin bir şey hissetmediğiniz, olmaz dediğiniz, kızın ise sizi çok sevdiği bir ilişki yaşadınız mı? ne yaptınız? nasıl bitti?bir ay önce kapalı bir kız bana yazdı, beni takip etmiş haftalarca. görüşelim dedim görüştük. 6-7 kere oturduk konuştuk, konuştukça kız daha çok aşık oldu bana. ben de ateisti
sizin bir şey hissetmediğiniz, olmaz dediğiniz, kızın ise sizi çok sevdiği bir ilişki yaşadınız mı? ne yaptınız? nasıl bitti?

bir ay önce kapalı bir kız bana yazdı, beni takip etmiş haftalarca. görüşelim dedim görüştük. 6-7 kere oturduk konuştuk, konuştukça kız daha çok aşık oldu bana. ben de ateistim, o dinden bahsettikçe soğudum. olmaz yapamayız demeye başladım, o sürekli sana yardım ederim, kafandaki soruları cevaplarım, hak yolunu bulursun diyordu. ben yapamazsın, dönüşü yok bu yolun, olmaz diyordum.

kızın içinde hep bir umut vardı. dün kesin konuşmayı yaptım. bitirdik. seni seviyorum, sensiz yapamam diye bağırıyordu, ağlıyordu. bu şekilde davranmasına çok üzüldüm. ardından whatsapp'ta yazdı, cevap vermedim. seninle 1 ayımı nasıl geçirdiğimi yazdım dedi, sil onları artık bir önemi yok dedim. sonra uzun bir mesaj attı, seni hiç unutmayacağım, teşekkürler temalı. çok iğrenç davrandığımı düşünüyorum, vicdan azabı çekiyorum.

nasıl bitirmeliydim? mesaj atıp ne yazdığını merak ediyorum desem mi? nasıl biraz da olsa mutlu ederim şimdi bu kızı?

daha önce hiç kimse böyle sevmemişti, böyle laflar etmemişti bana. çok üzülüyorum.
0
diffarentiationation
(30.08.18)
kore dizisi izlemeyi azaltsın. 16 yaşına gelince unutur gider. takma kafana.
0
kelepir
(30.08.18)
kız 23 yaşında.
0
🌸diffarentiationation
(30.08.18)
Seni seviyorsa böyle kabul etsin. Neden hak yolunu bulursun diyerek ikna etmeye çalışıyor ki? Sen ona gel ateist ol diyor musun? Bir kere sevmiyorum dediysen kızın aklını çelme bir daha.
0
dissendium
(30.08.18)
şu kadınların elde edince ben değiştiririm onu kafası yokmu bitiriyor beni. geçmiş olsun.
0
paudi
(30.08.18)
@dissendium o konuda anlaşsak bile müslümanlığın gereği olarak eninde sonunda dine döndürmek için uğraşacaktı.

kızdaki diğer çelişki de, o beni izleyerek, fiziğimi beğenerek tanışmak istemiş. ben kızın sadece yüzünü görebiliyorum. fiziksel yakınlık hissetmeden yapamam dedim. kız da güzel, tam sevdiğim tip. kapalılarla evlenenler nasıl evleniyor dedi. açıkçası ten uyumu da önemli benim için. bunu dediğimde kız yanaşmadı, ama benden soğumadı da, evlenince dedi gülerek.
0
🌸diffarentiationation
(30.08.18)
Kizin ilgisi hosuna gitmis bence de
0
bugun hava gunluk gureslik
(30.08.18)
soru: sizin bir şey hissetmediğiniz, olmaz dediğiniz, kızın ise sizi çok sevdiği bir ilişki yaşadınız mı? ne yaptınız?

cevap: hiç başlamadım. boş yere zamanını çalmadım. üstünden beş sene geçmesine rağmen ilişkisi olmadığı zamanlarda hâlâ mesaj atıyor. engelliyorum.

sana gelince.. seni değil kafasında kurduğu bir şeyi seviyor ve seni kafasındaki forma uydurmak istiyor. seni şu anda tedavi edilerek iyileştirilecek biri olarak görüyor.

23 yaşında ve bu durumda olmak pek yazık olmuş.
iletişimi kes hiç öyle vicdan falan yapma. yaptığın iğrenç falan değil. daha kötü bir duruma ulaşmadan bitmesi iyi olur.
0
tabudeviren
(30.08.18)
Tabudeviren +1
Tek söylemek istediğim bir şekilde fırsat vermeniz çok güzel. İnsanların her şeyi kestirip atma merakını anlamıyorum. Ben asla olmayacağını bilsem de bir sohbet edip çay içerim, önyargılı olmam.
0
rakicandir
(30.08.18)
Kız misyonerlik ile sevgili olmayı birbirine karıştırmış. Uzatsan daha beter olacaktı.
0
dafaisss
(31.08.18)
Öncelikle kız misyoner çıkmış

'çok iğrenç davrandığımı düşünüyorum, vicdan azabı çekiyorum.'

Net davranmak en iyisi, senin açından üzülecek bir şeyin yok.

Ayrılırken karşı tarafa acımak, mutlu olmasını sağlamak... boş çaba. Kız öyle yaklaşmış ki -tıpkı bu sokaktaki ihtiyacı olanlara yardım etmek ister misiniz?ciler gibi- senin 'ben iyi bir insanım' algını bozmuş.

'daha önce hiç kimse böyle sevmemişti, böyle laflar etmemişti bana. çok üzülüyorum.'

Her gün bunun tam tersi milyon tane platonik ilişki hüsranla bitiyor. Kızın sevdiği sen değilsin, senin hakkında kafasında bir imaj kurmuş onu seviyor, ona yatırım yapıyor. Sende karşılığı olmayan, henüz gerçek bir ilişki bile olmayan bir ilişki bu.

Arkana bakma, sen kızı beğenmedikten sonra arkana bakmanı gerektirecek hiçbir sebep yok.

İnsanın içinde 'needy'lere duyduğu bir merhamet duygusu var, bu da egodan, benlik algısından gelir.
0
idexo
(31.08.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.