Giriş
(10)

cinsel seks

binder dandet
Ders arasında kız eve gitmeyi teklif etti. 1 1.5 saatimiz vardı.(background: okulda ara ara takılırız kızla)Gidmiş bulundum, fantalar içildi falan. Bişiler izliyoruz. Ben ufak ufak hamlelerde bulundum vefakat hamleler geri tepti. Kız BUDA gibi duruyor öyle, ne yaptıysam kar etmedi..Herneyse konu o d
Ders arasında kız eve gitmeyi teklif etti. 1 1.5 saatimiz vardı.(background: okulda ara ara takılırız kızla)

Gidmiş bulundum, fantalar içildi falan. Bişiler izliyoruz. Ben ufak ufak hamlelerde bulundum vefakat hamleler geri tepti. Kız BUDA gibi duruyor öyle, ne yaptıysam kar etmedi..

Herneyse konu o degil, konu ilk eve gidişte benim yaptığımın - karşılğında kızın yaptığının normal olması ya da olmaması.

Yani üzüliyim mi cinsel seks kaçtı diye?

**ilk bulusmada hamile bırakan seksi berkecanlar yazmasın**
0
binder dandet
(21.10.17)
herşey doğru fanta yanlış
0
dedim dedim de kime dedim
(21.10.17)
arkaplan ne bilmiyorum ama sadece eve davet etmiş olmasından mı cesaret aldın hamle yapmak için? neyse belki vardır bi geçmişiniz, şansını denemende sorun olmayabilir ama ilk "hayır"dan sonra devam edebileceğini düşündüren neydi? tacize girer çünkü. yani doğru anladıysam kız istememiş, reddetmiş ve sen ısrar etmişsin, kız da istememekte ısrar etmiş. onunkinde bi anormallik yok da senin ısrar etmen normal değil.

edit: belli ki doğru anlamışım. arkadaşını taciz etmişsin ve hiç utanmıyorsun.

"hamleler geri tepti" = hayır demiş.
"ne yaptıysam kar etmedi" = ısrar etmişsin. üstelik muhtemelen fiziksel bir şekilde.

buna taciz demek duyar kasmak değil. istemeyene hallenmek taciz oluyor.

"Yani üzüliyim mi cinsel seks kaçtı diye?" = daha fazlasını yapsa mıydım diye soruyorsun, bunu açmak istemiyorum, mesaj net.
0
mezzosprite
(21.10.17)
@mezzosprite duyar kas tabi hobi olarak yine kas.
0
🌸binder dandet
(21.10.17)
yengec belgeselinde disileri tek tek yoklayan erkek yengec geldi aklima
0
the rainmaker
(21.10.17)
kızın buda gibi öyle dururken üzerine atlayan adam fantazisi varmış muhtemelen. kaçırmışsın. üzülme ama yine denk gelir illa ki.
0
dafaisss
(21.10.17)
çare osbir. bir sonrakine sen davet et, gelirse yumul.
0
olips
(21.10.17)
Son anda kıza itici gelen bi tarafın olmuş sanki. Ağız kokusu, mimik falan. "Ne bu şimdi" moduna geçmiş. Sağlık olsun.
0
dayrise enterprises
(21.10.17)
1-1,5 saat pek uzun bir süre değil aslında. kızın amacı cinsel seks olsa buda gibi durmayı bırak gayet ondan da birtakım hamleler gelirdi. kızın amacı hiç cinsel seks olmamış bence.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.10.17)
ağzın kokuyor olabilir.
0
sen git ben geliyorum
(21.10.17)
Kızın verdiği karışık mesajlar doğal olarak size çelişkili geldiğinden akıl ile anlayamamışsınız. Duygusal olarak olayı anlamanız gerekiyor.

Şuradaki linkten bakın: www.urbandictionary.com

veya last minute resistance gibi arayabilirsiniz internette.

-Sizin bir şekilde duygusal durumu yavaş yavaş yükselterek konuya girmeniz gerekiyordu, doğru şekilde heyecanlandıramamış olabilirsiniz. Cinsel seksi bu sefer kaçırmış olmanız bir sonrakini kaçıracağınız manasına gelmez.

Kızın verdiği mesajları doğru şekilde anlarsanız ve doğru sinyalleri verirseniz eminim ikiniz de daha rahat yakınlaşacaksınız.

Taciz vs yorumları da saçma buluyorum.
0
idexo
(21.10.17)
(17)

Neden iş bulamıyorum?

dedi ayca
Liseden moda tasarım çıkışlıyım, özel bir üniversiteye 2 yıllıktan dgs ile geçiş yaptım, tam burslu olarak yine moda tasarım bölümünde 4'e tamamladım, 1 sene de erasmus ile yurt dışında okudum, mezun oldum yurt dışında 2 ay, Türkiye'de 1 sene Lcwaikiki'de, 2 ay kadar da başla bir firmada staj yaptım
Liseden moda tasarım çıkışlıyım, özel bir üniversiteye 2 yıllıktan dgs ile geçiş yaptım, tam burslu olarak yine moda tasarım bölümünde 4'e tamamladım, 1 sene de erasmus ile yurt dışında okudum, mezun oldum yurt dışında 2 ay, Türkiye'de 1 sene Lcwaikiki'de, 2 ay kadar da başla bir firmada staj yaptım. İngilizcem iyi, gerekli programları kullanmayı biliyorum. İnsancıl şartlar oldukça oturup hevesle istekle çalışırım. Sadece tasarımla da ilgilenmiyorum, sanatla ilgiliyim, desen tasarlıyorum, fotoğraf çekiyorum, kolaj yapıyorum vs. Çoğu yaşıtımdan, mezun olur olmaz "feşın dizaynır" yazan tiki tiplerden daha iyiyim. Neyi yanlış yapıyorum da iş bulamıyorum?
0
dedi ayca
(20.10.17)
reklamın zayıftır
evet işlevin çok iyi olabilir ama işlev kadar reklamda önemli
mülakatlara falan giriyorsan kendinen emin ikna edici bir tavır sergilemen gerekli.
0
basond
(20.10.17)
feşın dizaynır yazan kişiler kendini daha iyi pazarlıyor. zaten bu ülkede eğitime falan çok bakmıyorlar, işe alımdan önce seni yapılacak işe dair testlere de sokmuyorlar, kim kendini daha iyi pazarlarsa onu alacaklar.
bide sizin sektörde eğitim almayan insanlar da "modacı" olabildiği için daha zor sanırım, biraz daha içerden adam bulmayla, tanıdıkla vs yürüyor sanki.
0
pamuk helvalar cebe
(20.10.17)
Bilmiyorum bi faydasi olur mu ama modayla ilgili iki tanidigim var ikisinin de blogu var
0
yuto
(20.10.17)
linkedin+europasscv basınız.
0
binder dandet
(20.10.17)
@yuto ya o biraz ilgi alanıyla alakalı bence, olması gereken bir şey değil illa.

@binder dandet linkedin zaten var europass kullandım ama zamanla manasız buldum kendim farklı bir format ve tipte hazırladım. Pekala güzel de oldu
0
🌸dedi ayca
(20.10.17)
okudugun ve eğitim aldıgın bolumler tirişka. sektorün ile ilgili işlere girebilmen için senin aldığın eğitimlere gerek yok. örnegi (bkz: buse terim)

sektoru değiştirip kasiyerlik yada tezgahtarlık gibi mesleklere yonelirsen iş bulman daha kolay olur.
0
paudi
(20.10.17)
imajını giyim tarzını değiştir, ya da iş görüşmesine filan gidersen ona özel bir sizler nasıl diyor kombin yap kendine. yani bakıldığında "aha moda tasarımcısı" diye bağırcak ama kitsch ya da moda ikonu gibi gözükmeyen bir şeyler.
0
dafaisss
(20.10.17)
işi yanlış yerde arıyor olabilirsin, arama ağını genişlet
0
felatunbey
(20.10.17)
@paudi yani parası olan "moda tasarımcısı" oluyorsa bunun benimle ilgisi nedir? bölüm ya da eğitim tırışka değil, burada eğer sermayen yoksa ve kendi yerini açmıyorsan para etmiyor sadece. tam bir amca mantığına sahipsiniz, mühendis ve doktor değilse tırışkadır, kasiyerlik yapsın. oldu yani cidden. küfür de ederdim aslında ama duyuruda yasak <3

@xportant aslında aksine bunu hangi mülakatta söylediysem "aaa dört yıllığa mı tamamladınız ne güzel, çoğu insan iki yıllık okuyup iş arıyor" dediler. dörde tamamladığım için hırslı, istekli bir izlenim bırakıyorum insanlarda. kimseye bir şey savunmayacağım, ilk senemde olmadı dört senelik, çeşitli kişisel ve ailesel sorunlardan dolayı, ikinci bir sene hazırlanmaya da maddi durumumuz el vermiyordu, mecburen iki yıllık girdim sonra da dört yıllık kazandım.
0
🌸dedi ayca
(20.10.17)
alan hakkında hiçbir bilgim yok, niye iş bulamadığını da bilmiyorum ama ne yüklenmişsiniz lan kıza. herkes yapıyormuş bunları. üniversiteli olmasak inanacağız. kaç tane adam var allasen erasmus'un üstüne 2-3 farklı yerde staj yapıp kendini alanında geliştiren? bölümünü başarıyla bitirmiş, uluslararası tecrübe kazanmış, alanıyla ilgili tecrübe de kazanmış yani bir öğrenciden daha ne bekleniyor ki ben onu anlamadım.

aramaya devam. klasiktir, ilk iş konusunda çok seçici olmayın derler. bi' yere kapağı attın mı gerisi gelir gibi. moralini bozma. aramaya, yapabildiğin ölçüde kendine bi şeyler katmaya devam et. vay amk kasiyer olsun demişler lan ahaha. sanki kütüphaneciliği 2.5 ortalamayla, evden çıkmayarak bitirmiş kız. yine eleştirin de insaflı olun. ben eleştiricem mesela. sen litvanya'da kalıpçı olacaktın. geri dönerek, o işi kabul etmeyerek büyük hata yaptın.

AYÇA LIVES MATTER
0
der meister
(20.10.17)
Ayrıca erasmus ile ilgili de şöyle bir cevap vereyim, okulum Erasmus ile öğrenci gönderimini en çok destekleyen okullardan bir tanesi ama genelde giden bölümler mütercim tercümanlık, ingilizce işletme vs. 40 kişilik kendi dönemim olan sınıfta tektim (ayrıca alt sınıflarla da ders alıyordum dgs'li olduğum için o şekilde de bir 40-50 kişi tanıyorum onlar arasında da tektim.). Dönemimden bir kişi başvurdu o da 30 aldığı için sınavdan, barajı geçemeyip gidemedi. Liseden arkadaşlarımın hiçbirisi de erasmus yapmadı + ingilizce de bilmiyorlar. Herkes düşündüğünüz gibi değil. Stajı da çoğu insan naylon yapıyor. Burası Türkiye, lütfen herkes olması gerektiği gibi davranıyormuşcasına düşünmeyin.
0
🌸dedi ayca
(20.10.17)
moda dergileriyle iletişime geçtin mi? moda dergisi nedir desen bir tane bile gösteremem(burda sayılmaz sanırım) ama orada bu işlerde parmağı olan birinin yardımcısı olarak bile başlasan sektöre ucundan girmiş olursun. türk dizisi gibi olacak ama kantinde kahve içerken yaptığın çizimleri gören dergi sahibi sendeki ışığı fark edebilir.

şu anda bundan daha iyi seçeneğin yok ama der meister doğru diyor; torpil olmayınca ilk iş için beklentileri düşük tutmak gerek. mesela yutubırlara bir şekilde ulaşıp onarın videolarına çıkabilirsen bi şekilde fark ettirebilirsin kendini. yaratıcılık işleri böyle girişkenlikler gerektiriyor, biraz daha yırtık olmayı deneyebilirsin.
0
Bruce
(20.10.17)
Bence olaya hala yanlış yerden bakıyorsun. İyi notlar alırsam, okulu dolu dolu geçirirsem iş bulurum diye düşünüyorsun ama yok öyle bi dünya. Bu Şirinler'i görmeye benziyor. Türkiye'de uslu uslu ders çalışan herkes hemen iş bulabilseydi herkesten önce öğretmenler işsiz kalmazdı. Ve sürekli kendini diğer insanlarla karşılaştırıyorsun. Onlar kötü, ben iyiyim mesajı veriyorsun. Gerçekten bunları yazarken kötü bir niyetim yok ama her ülkenin her sektörde belli bir kapasitesi olduğunu fark etmen lazım. Bu sektörde işe ayda 10 kişi alınıyorsa sen ne yaparsan yap 11. kişi olamazsın. Arz talep meselesi. Çevrende iş bulmuş arkadaşların varsa onlarla iletişime geç ve nasıl yöntemler izlediklerini öğren.
0
dissendium
(20.10.17)
@dissendium nasıl göründüğünün farkındayım ama her şeyi burada bir duyuruda anlatmam mümkün değil :d ben açıkçası ortalamanın bir tık üstündeyim. Hani ne yaptığının, ne yapabileceğinin farkında olan, kendini geliştirmeye çalışıp uğraşıp didinen birisiyim. Zaten sınıfın %80i falan çöp sırf baba parasıyla, kız olduğu için moda okuyan tipler. %15i benim gibi boş beleş olmayan ama yine de en iyisi olmayan tipler, geri kalan da zaten bu işe inanılmaz tutkuyla bağlı modayla yatıp kalkan insanlar. Ben hiçbir zaman "o %5lik dilim iş buluyor yhaa ben neden bulamıyorum" demiyorum çünkü sezar'ın hakkı sezar'a. Ama %80den de farkım olduğunu düşünüyorum. Bir de bu benim kendimi beğenmişliğim de değil, hocalarım da hep bu şekilde konuşuyor.
0
🌸dedi ayca
(20.10.17)
geçen işin biri cepteydi, ötekine de "söz vermiim de bakarız" falan diyodun ayşa hanım. olmadı mı o işler ya?

piyasa böyle, illa ki bi yer olur. biraz şansa oluyo bu işler.
0
Delay Fuze
(20.10.17)
@Delay Fuze o cepte dediğim yer "çok beğendik biz sizi mm şahane" falan dedi ama hafta içinde 9-7, cumartesi de yarım gün çalışıyorlarmış, servis minibüsle evime 15 dk uzaklıktan alıp bırakıyordu, bir de asgari dediler. Öyle olunca bb dedim. Öbür yer de mavi'ydi telefon etti ik, departmandakiler fikir değiştirdi en azından bir sene tecrübeli arıyorlarmış dedi
0
🌸dedi ayca
(20.10.17)
bi yerden başlamak gerek ayşa hanım, boşta beklemek de psikolojik olarak yoruyo insanı. o işte çalışırken başka iş de bakabilirdin aslında ama sağlık olsun. olan olmuş. umarım beklentilerine cevap veren bi yerde iş bulursun.
0
Delay Fuze
(20.10.17)
(4)

Yatak pedi almak mantıklı mı?

kendi kendine yasayan yavrucak
İyi geceler baykuşlarım. Şu anki yatağım çok kötü ve her gün sırt ağrısı ile uyanıyorum. Ben yatakta döndükçe gıcır gıcır ötüyor resmen. Şimdi sorun şu, fakir bir öğrenci olduğum için çok param yok. Şu an kaldığım yerden 1 yıla gideceğim muhtemelen ve yatak taşımam diye düşünüyorum. Bundan dolayı al
İyi geceler baykuşlarım. Şu anki yatağım çok kötü ve her gün sırt ağrısı ile uyanıyorum. Ben yatakta döndükçe gıcır gıcır ötüyor resmen. Şimdi sorun şu, fakir bir öğrenci olduğum için çok param yok. Şu an kaldığım yerden 1 yıla gideceğim muhtemelen ve yatak taşımam diye düşünüyorum. Bundan dolayı alternatiflere baktım ve yatak pedi diye bir şey buldum.

1)bunlar gerçekten rahat mıdır? Ortopedik bir şey lazım cidden bana.
2)yatak yerine bunu almak mantıklı mı özellikle fiyat performansı açısından?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(19.10.17)
Kardeşim yer yatağında yatmak istiyorum deyince annemler almislardi. Çok severek kullandı. Yıllar önce Bellona’dan 200 tl gibi bir fiyata almıştı visco ped. Bence mantıklı. Bir de alacağınız ürünun fermuarlı kılıfı varsa at makineye yıka mis gibi.
0
gereksiz yercekimi
(19.10.17)
Teşekkür ederim ancak visco istemiyorum kesinlikle. Orta sertlikte olacak şekilde bir şey arıyorum. Visco fazla yumuşak ve bel ağrılarıma iyi gelmiyor maalesef:(
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(19.10.17)
aynı sorundan -sırt ağrısı- muzdarip olduğum bir ara şu beton yorganlardan buldum bir tane. altına da soğuğu kessin diye birkaç minder. sırt ağrısı geçti gitti. yatak pedi denilen şeyi bu soruda ilk defa duymuş oldum; ama yaptığım şeyi sana da öneririm.
0
dafaisss
(19.10.17)
ben visco ped aldim. cok cok kotu bi yatagin varsa gecidci cozum olabilir; ama uyku kaliteni falan arttirmayacak. cok etki etmiyor cunku .
0
mayeskuel
(19.10.17)
(4)

Ingilizce grammer kitap önerisi

anneboleyn
Bir ingilizce kursunun yaptığı testte reading ve listeningim ileri seviye, grammar temel seviye çıktı. O kadar kötü yani. Suana kadar hiç ingilizce çalışmadım. Ona göre çalışabileceğim güzel bir kitap onerebilir misiniz?
Bir ingilizce kursunun yaptığı testte reading ve listeningim ileri seviye, grammar temel seviye çıktı. O kadar kötü yani. Suana kadar hiç ingilizce çalışmadım. Ona göre çalışabileceğim güzel bir kitap onerebilir misiniz?
0
anneboleyn
(19.10.17)
grammar temel kurallarını için "english grammar in use" iyidir. seviyen ilerdeyse advanced grammar in use al direk. yeşil olan. değilse mavi renk olan temel seviye de iyidir.

g.co
0
AlsterWasser
(19.10.17)
Yavas ogreniyorsan Azar
0
Traveller
(19.10.17)
@keskulpesent link direkt anasayfaya atıyor, ismini yazabilir misiniz rica etsem?
0
🌸anneboleyn
(19.10.17)
dil öğrenmedeki amacı bilmiyorum ama (ben kitap önerisinde bu da önemli diye düşünürüm); zamanında "oxford practice grammar" epey işime yaramıştı gramer konusunda.
0
dafaisss
(19.10.17)
(14)

el yüz incelemek(beyler bu soru size)

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Bir adam, özellikle seviştikten sonra(ama başka zamanlarda da), bir kadının elini avuçları içine alıp neden tırnaklarına, parmaklarına, avuç içine, sanki bir şey görmeye çalışıyormuş, sanki gizli bir şey varmış da onu bulmak istiyormuş ya da elini, avcunu ezberlemeye çalışıyormuş gibi bakar? Ya da y
Bir adam, özellikle seviştikten sonra(ama başka zamanlarda da), bir kadının elini avuçları içine alıp neden tırnaklarına, parmaklarına, avuç içine, sanki bir şey görmeye çalışıyormuş, sanki gizli bir şey varmış da onu bulmak istiyormuş ya da elini, avcunu ezberlemeye çalışıyormuş gibi bakar? Ya da yüzüne, sırtına?Vücuduna? O denli dikkatlice?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.10.17)
Duygusalligi tutuyordur size oylesi denk gelmis demek ki.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.10.17)
Asik olabilir
0
Traveller
(16.10.17)
duyuruda gördüğüm en güzel sorulardan biri bence bu. kendi adıma cevaplıyım, çünkü ben de bunu yaptığımı fark ettim. ben kadınların ellerini seviyorum ve belirli bir karakter gösterdiğini düşünüyorum. çocukken de annemin elleriyle oynarmışım hep bana elini verirmiş ben saatlerce oynarmışım.
0
konar konmaz omer konur
(16.10.17)
kadında el, bilek(ayakta da elde de), sırt ben de çok severim. sırtın kötüsünü görmedim ama eller çirkinse bi hevesim düşer.
0
klar
(16.10.17)
hemen uyuyakalmamak için.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.10.17)
Oral dönemle alakalı psikolojik bir açıklaması olabilir.

İlgili arkadaşlar vardır belki böyle araştırmalardan haberdar olan.
0
westblack
(16.10.17)
bence ilgili görünmek için yapanlar çoğunluktadır. özellikle el beğenme konusu erkeklerden çok kadınlarda yaygın diye biliyorum ben, sizin gruptaki herkesin bu tip sıradan olmayan biriyle karşılaşmış olma ihtimali bence daha düşük. el falına inanan da vardır belki içlerinde, o da mümkün ama ben bu konuda zampara arkadaşlarımdan bir "pattern" oluşturacak kadar çok bişey duymadım.

benim de gönül ilişkisi değil de, ons, fwb ya da fuckbuddy gibi daha takılmalık birlikte olduğum kadınlarda hepten götünü döndü yattı öküz olmasın diye seks sonrası ilgilenmek için çeşitli ilgi gösterme hareketlerim oluyor. bunları özellikle yapmıyorum, o an ortam nasıl gelişirse; elini tutup incelediğim de olmuştur. tabii bahsettiğin gibi bişey arama modunda değil. evde azar yerken halı deseni incelemek gibi bişey gibi diyebilirim sanırım, tam anlatamadım.

gönül ilişkisinde böyle olmuyor mu, fark ne konusuna açıklama getirmek için: gönül ilişkisi olunca o eli öpüyorsun kokluyorsun zaten. yani herkes böyle yapmaz da, işin içinde daha yoğun duygular varsa böyle "tuhaf" şeylerdense daha sevgi ve duygu gösterici eylemlerde bulunuyor insan.

edit: estetik de olabilir sebebi ama bahsi geçenlerin elleri incelenecek kadar güzel mi bilmediğim için bunu katmadım.
0
Bruce
(16.10.17)
estetik diye bence. bunu daha önce düşünmemiştim ama güzel tespit. ince kemikli eller parmaklar sırt falan öyle estetiğini incelemek hoş

henüz karşılıklı tatminler yaşanmadan bakılanları samimi bulmuyorum
0
ssyumusakg
(16.10.17)
yedi kat göğü ve yeri yaratan tanrinin ustune yemin ederim ki duyuru tarihindeki en iyi soru
0
regardless of what they say
(16.10.17)
elle ilgili o bahsettiğin şeyleri yapmak çok hoş, çok severim. öpmek de öyle.

ayrıca yüze de çok dikkatli bakarım çünkü herkesi ezberlemeye çalışıyorum. sevilen kadın özelinde düşünürsek, her detayı ayrı mutlu ediyor. bir süre sonra; aaa kaşının kenarı, göz bebekleri, orası, burası, şurası ne güzel diye düşünmeye başlıyor insan. ayrı kalındığı sürede de unutmamayı sağlıyor bir yandan.

ek: ben de söylemeden edemedim: bayağı iyi tespit/soru.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(16.10.17)
o işin doğrusu sevişmeden sonra değil önce yapılandır. bi çeşit ön sevişme gibi düşünmek lazım. sonra yapanlar unuttuğum bişey kaldı mı diye düşünüyor olabilir heralde galiba sanırsam.
bu neden yapılıyor sorusunun cevabı ise bir arayış/arama olabilir. peki aranan şey nedir?işte orası bir muamma.
0
izole
(16.10.17)
ağır aşıklar yapar.aşk işte.bebek gibi, bakarsın seversin.
0
ayaklibalik
(17.10.17)
çok güzel şeyler çünkü kadınların elleri, yüzleri. mümkün olsa da hep izlesek.
0
captainobvious
(18.10.17)
1- böyle tam olarak anlam verilemeyen hareketler yapıp sonra bana bir getirisi olma ihtimali çook az bile olsa, ismim geçmicek olsa bile, kadın kadına toplanıp yaptığım bir şeye dair konuşacak olduklarını bilmek haz veriyor. sorduğun şeyler de onların en basiti. çünkü benim anlayabildiğim kadarıyla kadınların bu ve benzeri şeyleri (yani aha böyle diye bariz açıklaması yapılamayacak, müphem, sebebi sonucu belirsiz hal ve davranışlar) mistisize etmeye daha meyyal bir zihinleri var. çene kemiğinin etrafını hafif hafif ısırırım mesela seviştikten sonra, hiçbir sebebi yok ama hem garip hem açıklamasız bişey olmasından ötürü özel hissettirdiği söylüyo sevgilim.

2- viral reklam oluyor, bu reklam sadece bir kere işime yaradı ama olsun. bir birdir.

3- (bu diğer erkeklerde nasıl bir fikrim yok) boşaldıktan sonra kısa bir süreliğine kadın bedeni algımda cinsel uyaran olmaktan çıkıyor. sadece ööyle bakıyorum boşluğa bakarmışçasına; bu da her istenildiğinde erişilebilen bir kafa değil. gökyüzüne/boşluğa, bulutlara bakmak neyse kadının sırtına, yüzüne, kıvrımlarına... bakmak da öyle oluyo. hiçbir şey düşünmeyebiliyorum.

4- bakılmak (taciz mevzubahis değilse ya da psikolojik sorunları yoksa); ya da sevdiği biri tarafından bakılmak diyeyim; herhangi bir kadının hoşuna gider. istisnası var mı bilemiyorum ama ben rastlamadım. burada da bir özne-nesne (av-avcı diyeyim mi) ilişkisi oluştuğundan bir nevi sonrası belirsiz, heyecanlı bir oyun oynuyoruz demek oluyo bu. eğlenceli oyun, sonra arkadaşlarıyla da hakkında konuştukları bir oyun.
0
dafaisss
(19.10.17)
(11)

Annem

parcaliham
Hiç doğduğunuz için annenizin hayatını bir şekilde kötü hale getirdiğinizi düşündünüz ve içiniz daraldı mı? Benim arada bir daralıyor. Annem, dışarıdan modern görünen ama baskıcı bir koca (ki babam oluyor işte) ile evlendiğinde 18 yaşındaydı. Çocuklarının ardından kendisine pek yaşayacak hayatı kalm
Hiç doğduğunuz için annenizin hayatını bir şekilde kötü hale getirdiğinizi düşündünüz ve içiniz daraldı mı? Benim arada bir daralıyor. Annem, dışarıdan modern görünen ama baskıcı bir koca (ki babam oluyor işte) ile evlendiğinde 18 yaşındaydı. Çocuklarının ardından kendisine pek yaşayacak hayatı kalmadı. Şu an bile halen sadece ev işleri ile uğraşıyor. Geçen gün baş başa kaldığımız anların birinde, yapmak isteyip de yapamadıklarından bahsetti ve içim acıdı. bir diğer durum da, onunla çok fazla zaman geçiremiyor oluşum. bir türlü olmuyor. olduğu zaman da ufak hareketleri beni sinirlendiriyor. böyle söyleyince saçma durduğunun farkındayım ama ailede herkes, ben de dahil olmak üzere onu eleştiriyoruz, yargılıyoruz sürekli.

ve ben gecenin bazı saatleri kendi evimide bulaşık yıkarken bu anları düşünüp o kadar pişman oluyorum ve o kadar çaresiz hissediyorum ki belki beni hiç doğurmasa ve belki evlenmese daha güzel bir hayatı olabilirdi diye düşünüyorum.
0
parcaliham
(16.10.17)
sen doğmasan başkası doğacaktı değişen bir şey olmayacaktı. annenin bu durumunu değiştirmek senin elinde. hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olabilirsin, kadını alıp gezmeye, tatile götürebilirsin vs.
0
sta
(16.10.17)
Benim de annemle ilgili çok derin yaralarım var, seninkilere benziyorlar. Annelerimiz erken yaşta evlenip çocuk sahibi oldular ve evet bir daha geri gelmeyecek gençliklerini hiç yaşayamadılar. Bu düşünce beni de çok fazla üzüyor. Ancak senden farklı olarak burada kendimi sorumlu hissetmiyorum. Benim gözümde annemin gençliğini çalan sorumluluar; babam ve anneannem/dedem. Hiçbirisini de sevmem. Eğer ben olmasaydım annem bugün daha mutsuz ve korumasız olurdu, ben böyle düşünüyorum. Ben annemi bugün koruyorum ve onu mutlu etmeye çabalıyorum. Annemin gençken yapamadıklarını onunla yapmaya çalışıyorum. Misal bu yıl çok fazla yer gezdik gördük. Bu benim annemin gençken yapmak isteyip yapamadığı bir şeydi ve annem çok mutlu oldu. Bundan sonra da böyle devam etmeyi düşünüyorum. Eğer ben olmasaydım annemi bu yaşında bile koruyan ve cidden önemseyen birisi olmazdı, onu mutlu etmeye çalışmazdı ve annem tamamen yalnız olurdu. Sen de böyle düşünüp anneni mutlu etmeye çabalarsan iyi olur.
0
shin
(16.10.17)
"Geçen gün baş başa kaldığımız anların birinde, yapmak isteyip de yapamadıklarından bahsetti ve içim acıdı."

bunu külliyen üzerine alınıp kendini suçlamışsın, sonra da ben olmasam daha iyi gibi gitmiş düşüncelerin. şimdi olsa fazla düşünmem üzerine muhtemelen ama, daha küçükken benzer konuşmalar geçtiğinde ismini koyamadığım bir suçluluk hissederdim, hani senin dediğin gibi "ben doğmasam annem daha iyi olurmuş sanki"ye kadar gidiyodu aklımdan geçenler.

düşüncesi bile acımasızca gelebilir ama, sen doğana kadar bir sürü şey yapabilirdi yapamadığı neyse onlarla ilgili, "sen doğdun da okula devam edemedim/gidemedim" "şu işi yapmak, şuraları gezmek isterdim" gibi şeylerse engel olan sen değil akrabalarınız anneanne babaanne dede amca teyze kim varsa başka ve aralarındaki ilişkilermiş diye düşünmeye başladım bir aşamada ben (annem tarif ettiğine benzer konuşmaları çokça yaptı bana, bir de üstüne babaannem yaptı çünkü annem çalışırken babaannem bakardı bana).

isteyip de yapamadığı neymiş annenin yazmamışsın annenin, saçma örnekler veriyosam mazur gör, aklıma ilk gelenleri yazıyom: mesela 1 haftalığına madrid'i görmek istiyosa bu işin içinde baban var, "hanım gel ufağı da alalım gidelim" demiyosa ve maddi bir engel de yoktuysa; ya da "hanım parcaliham'i annemlere/annenlere bırakalım gidelim ben de izin alırım" demediyse olmamıştır tabi.

okul, meslek vb. şeyler için de geçerli bunlar. annenin babanla evlenmiş olmasında da 18 yaşında evlenmiş olmasında da senin zerre etkin yok.
0
dafaisss
(16.10.17)
Evet bence de ,geçmişi düşünme ve geleceğe odaklan.Doğmasaydım diceğine hayallerine ne kadar katkıda bulunabilirsin bunun yollarını ara bence. Benim annemde çok çok zeki biridir,dedem ölünce evlendirmişler,okuyayamamıs.Okusa eminim çok iyi yerlere gelirdi.Bizi okuttu,ablamın şu an çok iyi bir işi var,benim de olucak kısmetse.Ve biz de zamanımızın çoğunu annemle geçiriyoruz,onu mutlu etmeye çalışıyoruz,seyahatlere götürüyoruz.İmkanları zorlayarak gerekirse ve içimizden geldiği için yapıyoruz bunları.
0
maria puder
(16.10.17)
evet oluyor. çalışıyorken ben doğunca bırakmak zorunda kalmış. (patronu iğrençmiş benim 40ım bile çıkmadan iznini bitirmiş. annem lavaboda sütlerimi sağardım ağlaya ağlaya diyor) senelerdir aynı iş hikayelerini anlatır durur, çalışmayı o zaman çok sevdiğini söyler. beni yuvaya vermeyi düşünmüşler ama o zaman çok fazla çocuk dövme, gazla uyutma haberleri falan çıkıyormuş güvenememişler. benim yüzümden işten çıkmış yani.

belki ben doğmasam kadın çalışıp mutlu olacaktı, şimdi sürekli evin içinde, hani fakir değiliz ama sürekli gezebilecek kadar paramız da yok o yüzden kadın kısılıp kalmış bir şekilde. bir keresinde söylemiştim bana saçmalama falan diyip kızmıştı. ben de annemi çok seviyorum ama bunu dile getirmiyorum, ya da sürekli tartışıyoruz vs.
(en basitinden geçen gün çalışmak kölelik, başkasına para kazandırmak falan dedim hemen celallendi işte ÇALIŞMA O ZAMAN GENÇLER NİYE BÖYLE ANLAMIYORUM BEN şeklinde daha da uzatarak konuyu bağrındı. ben de bebek olmadığımdan dolayı cevap veriyorum iş uzuyor, gereksiz gerginlik) ama dediğin gibi bazı bu tarz şeyleri düşündükçe çok üzülüyorum
0
dedi ayca
(16.10.17)
ya gece gece çok dertlendim şimdi ben de :( vicdanım rahatsız, gözlerim falan dolu dolu oldu :(
0
dedi ayca
(16.10.17)
Ne yazık ki bu coğrafyada genelde başka seçenek olmuyor kadınlar için.
Evlense doğurmasa, kısır diyecekler daha beter baskı altına alacaklar, belki boşanacak çevreden dul kadın baskısı görecek.
Hiç evlenmese, kendi ailesi habire sıkıştıracak "bak biz öleceğiz sen tek kalacaksın haydi haydi" diye.
Sen olmasan da başka bir çocuk getirecekti dünyaya, işler o şekilde yürüyor.
Yukarda da yazmışlar, yapabileceğin tek şey elinden geldiğince hayallerinin elinden tutmak. Görmek istediği yer varsa götür, ekonomik bağımsızlık istiyorsa ozel günlerde altın al ne bileyim...
0
Sulfoxaflor
(16.10.17)
senle alakası yok olayın, toplumda kadının yeriyle ilgili. sen doğmasan başka bi tane doğurup yine aynı noktaya varacaktı annen. ama elinden bişey geliyorsa ve yapmıyosan o senin eşekliğin oluyor biraz.
0
elorelia
(16.10.17)
Seninle alakası yok +1
Annem babası çok küçük yaşta ölünce annesi onu okuldan almış, bana yardım edersin demiş. Babamla evlendiklerinde çok çok genç değilmiş, bu sebeple kendi annesine çok hıncı, kızgınlığı vardı. Babam da çok ezmiş, bir de çapkınlık yapmış. Annem hayatı boyunca bu iki sebepten dolayı hayata kızgın ve kırgın oldu. Bizi - çocuklarını - gözünden sakındı. Ama bu travlamalar Alzheimer'a sebep oldu. Geçmişte olan geçmişte kalmalı. Şimdiki zaman önemli. Ne zaman aklıma geçmişte yaşadığım bir haksızlık gelse, derin bir nefes alıp kendimi ve buna sebep olduğunu düşündüğüm kişiyi affediyorum. Çünkü bu yükü taşıyacak gücüm / enerjim yok. Şu hayatta mutlu şeylere odaklanmak gerek.
0
SiyamkedisiZorro
(16.10.17)
Herkes yaptıklarından kendi sorumludur. Annenin evlenmesi, cocuk yapmaya karar vermesi ve seni dogurmasi onun verdiği kararlardi. Değiştirmek isteseydi değiştirebilirdi. Insan pişman olabiliyor ancak pişman olmasi aldığı kararlarin sorumlulugunu baskasinin uzerine alabileceği anlamina gelemez. Dünyaya gelmek icin sen karar vermedin, o karari annen verdi. Cok basit dediklerim ama böyle.
0
coca cola
(16.10.17)
Senin doğumunla ilgili değil o durum. Çocuğu olmasaydı da benzer bi hayat yaşayacaktı ve büyük olasılık şimdi daha mutsuz olacaktı. Senin varlığın ona yaşama sevinci veriyordur. Sen iyi olmaya bak, sen iyi oldukça o da iyi hisseder.
Bir de çocuklar biraz büyüyünce kendimizle ilgili düşünme fırsatımız oluyor. Aynısı bende de oldu. İsteklerini yapmak için geç kalmış değil. Ben 58 yaşındayım, hâlâ her sene kendime bi hedef belirliyorum, bazen iki üç hedefim oluyor. O yıl bitmeyeni sonraki yıllarda devam ettiriyorum. Annene bu yönde destek olabilirsin.
İleri yaşlarında büyük işler yapabilen insanlar var, eh malum artık internet sayesinde örnek bulmak da kolay. Google amcaya sor, bir çok örnek bulabilirsin.
Manken dede var bir tane mesela, veya teknesiyle dünya turu yapan bi teyze var. Zaten belli başlı isler fatihSultan değilsen biraz daha geç yaşlarda yapılıyor genel olarak. Adı bu güne kadar gelebilmiş insanların çoğu buna örnek esasında. Yani geç değil tam vakti de olabilir annen için. Bunu fark edebilirse tabii. Farkındalık da senin yardımınla gelişebilir pekala :)

Çok zaman geçirme belli bi yaşa kadar olur, sonrası çok sağlıklı değil. Vaktin miktarı değil niteliği önemli, nitelikli zaman geçirmeye bakın.

Eleştirmeyi yargılamayı kesersiniz sanırım. Madem fark etmişsin, daha da yapmazsın, yapılmasına meydan vermemeye çalışırsın diye düşünüp bu konuda bişey demiyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.10.17)
(5)

Türkçe'de kaynaştırma harfleri

noluyo yaa
Türkçeye hep kurallı dil demişimdir, öğrenmesi kolay falan demişimdir ancaaak gel gel gelelim bu kaynaştırma harflerini hiç anlamıyorum.Net bir kuralı var mı bunların? Özellikle yönelim belirttiğinde. Mesela "ayakkabıya bak"ta y kullanıyoruz ama "buzdolabına bak"ta n kullanıyoruz. Buradaki değişim n
Türkçeye hep kurallı dil demişimdir, öğrenmesi kolay falan demişimdir ancaaak gel gel gelelim bu kaynaştırma harflerini hiç anlamıyorum.

Net bir kuralı var mı bunların? Özellikle yönelim belirttiğinde. Mesela "ayakkabıya bak"ta y kullanıyoruz ama "buzdolabına bak"ta n kullanıyoruz. Buradaki değişim neden oluşuyor?
0
noluyo yaa
(16.10.17)
www.turkcede.org

Şöyle bir şey buldum ama verdiğin örnekte tutmuyor.
0
i was made for you
(16.10.17)
o bence bir düzensizlik örneği. yani bilinen bir nedeni olmasa gerek. kullanımla yaygınlaşmış herhalde.

normalde ikisi de belirtisiz isim tamlaması. ikisi de bileşik kelime. ikisinde de anlamca farklılık yok. yani ayakkabı hala ayak kabı, buzdolabı da hala buz dolabı, nofrostsuz zamanları da sayarsak. dolayısıyla ayrık yazılmış birer tamlamayken tamlananın aldığı iyelik ve hal ekleri arasına hangi kaynaştırma harfi girecekse bu kelime grupları bileşik halde yazıldığında da araya o ek girmeli. bu durumda "hangi ayakkabını istersiniz?" demek gerekir; "ayakkabıyı" değil.

yanlış anlaşılmayı gidermek için istisnai bir durum olup da "senin ayakkabını kastetmiyorum, herhangi bir ayakkabını kastediyorum" sorunu yaşanıyor olsaydı anlardım ama biz aynı sorunu "buzdolabı" kelimesini kullanırken yaşamıyoruz. demek ki kulak alışkanlığı. ayakkabı kişisel bir eşya da olduğu için kullanım esnasında iyelik ekini neye istinaden kullandığınızın karmaşası çok yaşanabileceğinden belki bu bir düzensizlik değil de genel kuralı bozan başka bir alt kuraldır.

kaynaştırma harflerinde düzensizlikler diye arattığımda dişe dokunur bir sonuç bulamadım.
0
godoşu beklerken
(16.10.17)
ilkokul, ortaokul ve lisede istisnasız her seneki dilbilgisi/türkçe/dil anlatım derslerinde bu soruyu birileri sordu benim olduğum sınıflarda, bazen de soran bendim.

hepsinde öğretmenler evirip çevirip kem küm ettiler, sorunun net cevabını veren olmadı ama hepsi "türkçe yine de kurallı bir dil"e bağladı. ben de bu sorudan ümidi kestim. kendim akıl yürütmeyle de net bir cevap bulamadım.

"kurallı dil aman bozulmasın" diye soru sorduğum öğretmenlerin durumuna düşmeye gerek yok derim ben.

ama verdiğin örnekler belirtisiz isim tamlaması; tamlama şeklinde türetildiği için bu abukluk çıkıyor olabilir; ki düşünebildiğim en makul cevap da bu.

yani ayak-kab-ı-y-a'daki -ı eki zaten hal eki, -a eki de hal eki olunca abuklaşıyor. ayakkabı değil de ayağın kabı deseydik n kaynaştırma harfi gelmiş olur ve kuralsız gözükmezdi. varsa bir kuralsızlık belirtisiz isim tamlamasından birleşik isim üretilmesindedir belki de.

buzdolabı da aynı. birleşik kelimedeki tamlanan kısmı zaten hal eki almış. ikincisi de gelince abuklaşıyor.

ikinci ihtimal de yaygınlaşmış bir yanlış kullanım olması. hele ki alışveriş nesneleriyse bu ikisi gibi; belki reklamda gazetede tabelada yanlış kullanıla kullanıla böyle yerleşmiştir ve öteki türlüsü kulağa olmuyo gibi geliyodur.

ki bir kelimenin kullanılagelir hale getirilmesi de ya böyle olmuş bizde ya edebiyat şiir roman vasıtasıyla. harf devriminden sonra da yenilerini ürettikçe gazeteden duyurarak yasaklamışlar mesela eski kullanımını; edebiyatçılara da dahil. öyle öyle o kelimeler kullanıma yerleşmiş, diğerleri unutulmuş.
0
dafaisss
(16.10.17)
Turkcede ve Turkceye de bitisik yazilir bu arada, birini dogru digerini yanlis yapmissin.
0
Traveller
(16.10.17)
Ya işin ilginç yanı, belirtisiz isim tamlaması olan birleşik isimlerde yönelim halinde "y" gelen ayakkabı dışında örnek aklıma da gelmiyor. Çok çok istisna bi durum mu acaba?
0
🌸noluyo yaa
(16.10.17)
(10)

Uyuşturucu kullanan birine ne yapılabilir?

utkumon
Kuzenim her türlü uyuşturucunun dibine vurup sağa sola saldırıyor. Tedavi de olmak istemiyor. Kendi rızası olmadıkça hastaneye yatırılamıyormuş. Ee ne yapıcaz biz böyle ?
Kuzenim her türlü uyuşturucunun dibine vurup sağa sola saldırıyor. Tedavi de olmak istemiyor. Kendi rızası olmadıkça hastaneye yatırılamıyormuş. Ee ne yapıcaz biz böyle ?
0
utkumon
(13.10.17)
kovun evden.
0
glamdr1ng
(13.10.17)
hangi uyuşturucuymuş bu sağa sola saldırtan merak ettim.
0
La Femme D'argent
(13.10.17)
ne içiyor ki?
0
vayezikhan
(13.10.17)
1) madde ile bağı kesilecek kriz dönemini atlatana kadar , madde bulmasının önüne gecilecek.gerekirse bağlanacak.hapis tutuklama vb.
2)gerçekten bırakıp bırakmak istemediği tespit edilecek. Birakacam deyip yalan söyleme ihtimalleri çok fazla.
3) kriz dönemi ve düşkünlüğü bitince arkadaş ortamı ile bağı kesilecek. Yaşadığı şehir değiştirilecek. Güvenilir bir tanıdıkta köy vb. Bir yerde Kontrol altında tutulacak.
4) Bir işle oyalanması sağlanacak.
Uzun süreli kontrol altında tutulup sağlıklı düşünebileceği bir evreye kadar bırakılmayacak.
Çok zor ve uzun bir süreç geçmiş olsun , umarım ise yarar.
0
scorpion37
(13.10.17)
@scorpion o kadar yardırmışsın da ne maddesi onu da söyle anlamışsın belli ki.
0
La Femme D'argent
(13.10.17)
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.10.17)
tanıdık var uyuşturucu kullanmıyor ama sağa sola saldırıyor, öfkesine hakim olamıyor. 112 acil aranılıp polis eşliğinde adana akıl hastanesine götürülüyor. orda kuzu gibi olup geliyor.
0
for day to break
(13.10.17)
polisi arayabilirsiniz.
0
e haliyle
(13.10.17)
parayı nerden buluyo o da önemli. dibine vurmadan kastınızı bilmiyorum ama tahminen düzenli bir işte çalışamaz olsa gerek, ya da bulsa da süreklilik sağlayamaz.

burnu sürtmeden akıllanmaz diye düşünüyorum ben.
0
dafaisss
(14.10.17)
112 ve acil durumu kendisi maddeyi bırakmayı istemediği sürece işe yaramaz. Çünkü hastaneye gittiğinde psikiyatrist kendisine maddeyi bırakmak isteyip istemediğini soruyor istemiyorsa ayaktan tedaviyle bırakıyorlar. ancak birinci dereceden yakını sulh hukuk mahkemesine başvurduğunda kararda zorunlu yatarak tedavi ile ilgili bir şey geçiyorsa kararla toplum sağlığı merkezlerine gittiklerinde acil sevk ile yatışı yapılabilir. ama yine mahkemeden vasilik kararı çıkartmakta da fayda var.
0
forrestgumpinkosusu
(14.10.17)
(7)

Sıkça ve Rahatsız Edici Şekilde Mastürbasyon Yapma Zorunluluğu

bluetoothguy
Merhaba, 19 yaşında erkeğim.Sıkıntım ise çok sık (benim standartlarıma göre) mastürbasyon yapma "atılımı".Başlık ne yazık ki sorunumu doğru dürüst anlatamıyor, ama burada netleşir gibi.Son 2 haftadır, iç kısımda lanet bir his var hep, sanki orgazmın hafif versiyonu gibi ama erekte olmadan.Ben normal
Merhaba, 19 yaşında erkeğim.

Sıkıntım ise çok sık (benim standartlarıma göre) mastürbasyon yapma "atılımı".
Başlık ne yazık ki sorunumu doğru dürüst anlatamıyor, ama burada netleşir gibi.

Son 2 haftadır, iç kısımda lanet bir his var hep, sanki orgazmın hafif versiyonu gibi ama erekte olmadan.

Ben normal koşullarımda 3 günde bir mastürbasyon yapan biriyim, ve yine normal koşullarımda işi bitirdikten sonra daha istek kalmıyordu ne de güç.

Şimdiyse son 2 haftadır bahsettiğim lanet his başladı ve durmaksızın yapma isteği geliyor. Örnek olursa günde 2 kez ne yazık ki olmaya başladı ve kesinlikle üçüncüyü de yapabilecek hisse sahip oluyorum ama organın dış kısmı artık yeter diyor, acıyor. (iç kısmıysa devam devam diyor)

Her gün böyle oldukça da hayat standartım düşmeye başladı, gittiğim yerlerde ve okulda adam akıllı konsantre olamıyorum, spor dengem bozuldu, kafa rezalet durumda.

İşin en acı kısmıysa evimizin çoğunlukla dolu olması, şu işi yapıp kurtulsam demekten stres topuna dönüyorum, o lanet his de devam ediyor aralıksız ve ne kadar yapsam da bitmek bilmiyor. (bittiği oldu ama yarın sabahına yine geri geldi.)

Fiziksel olaraksa erekte olmamış biraz daha iri ve iş bittikten sonra bile erekte olmaya devam ediyor.

Ek bilgi olaraksa bu sıkıntı başlamadan bir hafta kadar öncesinde organın üstünde kaşıntıya sebep olan küçükçe kıl dönmelerine benzeyen sivilcemsi şeyler oluştu ve geri gitti. (Hiç cinsel ilişkim olmadı.)

Vücudumu ne kadar yorarsam yorayım aktivitelerle (yürüyüş, sosyalleşme gibi), bu his yine de oluşuyor ansızın aktivitelerin yorgunluğundan çıktığım zaman.

Acaba herhangi bir üroloğa gözükmem gerekir mi bu konuda, yoksa kendiliğinden gidici midir acaba? Ailemle de bu konuyu konuşmak üzere utanıyorum açıkçası.
0
bluetoothguy
(12.10.17)
youtubedan nofab challange videolarına bakıp motive ol. ürolog bişey yapamaz bence. başka bi uğraş bulman şart. seks çağırışımı yapan herşeyden kaç.
0
buenosdias
(12.10.17)
secrexv2
(12.10.17)
iki hafta öncesi ile şimdi arasındaki hayatındaki değişikliklerin bir listesini yap, buna duygusal, maddi manevi değişiklikler dahil, gözüne çarpan bir değişiklik var mı? yine hayatında daha önce yapmadığın başka davranışlar sergiliyormusun onu da bi kurcala soruya çözüm değil ama en azından çözüm bulmanda faydalı olur.


birde 19 yaşında günde 5 postada atsan kimse yargılamaz sanırsam.
0
selam
(12.10.17)
Porno izlemiyorum, dediğim gibi sadece o histen kurtulmak için herhangi bir kaynağa bakmadan yapıyorum.

Bu sıkıntı zihinsel olduğu kadar fiziksel ektkilere de sahip, o his sönmek bilmezken nofap izlememde bir etki olacağını sanmıyorum. Kısır döngü var, dizi izlemekten tutun, yürüyüş yaparken bile bu hareketlilik hissini alıyorum.

Bu lanet orgazımsı his gitse 1 ay çekmem gerekirse.

İki hafta öncesine kıyaslama yapınca hayatımda radikal değişimler olmadı, farklı ilerlemedi pek.
0
🌸bluetoothguy
(12.10.17)
aç kal. oruç gibi.
0
ya ben lan neyse
(13.10.17)
erekte olmaya devam ettiğini söylediğin için diyorum, üroloğa git.
0
dafaisss
(13.10.17)
yanlis anlama ama yaşın gelmis be abisi iste, normaldir yani. bu sebepten senin yasinda gencler daha cocuk denilebilecek yasta evleniyor dogru duzgun tanimadiklari esleri ile coluk cocuga karisiyor.

19 yasinda birinin 3 gunde 1 kere masturbasyon yapma ihtiyaci hissetmesi o yasa gore normalin oldukca altinda, gunde birden fazla ihtiyac hissetmesi ise gayet normal. yapmasi degil ihtiyac hissetmesi diyorum, bu ihtiyac yapamadigin zaman hayatini cok negatif etkiliyorsa bir sorundur tabii ki ama istegin ve kafanin dagilmasi tuhaf degil oldukca normal. Yas ilerledikce gidicidir tabii ki ama onunde ozellikle aktif bir cinsel hayatin olmazsa bunun sikintisiyla gecirecegin saglikli yillarin olacaktir.
0
robokot
(13.10.17)
(1)

araştırma konusu için yardım?

bobinhoo
Selam arkadaşlar, akıllı ev aletleri üzerinde bir çalışma yapıyorum ve sizin de fikirlerinize ihtiyacım var. Evdeki akıllı ev aletlerini kontrol ederken dikkate alınması gereken parametreleri belirlemeye çalışıyorum siz de akılınza geleneleri yazarsanız sevinirim.Örnek vermek gerekirse: Diyelim ki e
Selam arkadaşlar, akıllı ev aletleri üzerinde bir çalışma yapıyorum ve sizin de fikirlerinize ihtiyacım var. Evdeki akıllı ev aletlerini kontrol ederken dikkate alınması gereken parametreleri belirlemeye çalışıyorum siz de akılınza geleneleri yazarsanız sevinirim.

Örnek vermek gerekirse: Diyelim ki evdeki lambaları otomatik olarak kontrol etmek istiyorum, bunun için havanın ne kadar karanlık olduğunu veya odada kimsenin olup olmadığını veya hangi oda olduğunu (çalışma odasının ışıkları daha parlak, oturma odasının daha az parlak gibi) vb. parametrelere ihtiyacım var.

Ya da buzdolabının sıcaklığını kontrol edeceğim diyelim, bunun için dolabın içindeki gıda maddelerinin neler olduğu veya dolabın kapağının açılma sıklığı( akşam saatleri çok açılır gece saatleri açılmaz gibi) vb.

Siz de aklınıza gelen şeyleri aşağıdaki ev aletleri için yazabilirseniz sevinirim:


-Buzdolabı
-Çamaşır makinası
-Bulaşık makinası
-Fırın
-Lambalar
-Klima
-Kombi
0
bobinhoo
(12.10.17)
aletin kendisinden kaynaklanmayan faktörler (buzdolabı klima ve kombi için): evin ısı yalıtımı durumu, elektrik şebekesindeki kesilme sıklığı/voltaj iniş çıkışları; dışarıdaki hava sıcaklığı. ara kat mı alt ya da tepe katı mı vb.

buzdolabı: kaç kişi tarafından ortak kullanıldığı, doluluk oranı.
0
dafaisss
(12.10.17)
(11)

sevgilinize/eşinize son doğum gününde ne aldınız?

holydreamer
eşime (kadın) yaklaşan doğum günü için hediye arayışındayım. hediye veren erkekler veya hediye alan kadınlar cevaplarınızı ya da önerilerinizi bekliyorum.
eşime (kadın) yaklaşan doğum günü için hediye arayışındayım. hediye veren erkekler veya hediye alan kadınlar cevaplarınızı ya da önerilerinizi bekliyorum.
0
holydreamer
(12.10.17)
ben sevgililer gününde bu tokadan almıştım: 4.bp.blogspot.com ama diziyi izlemiyodum. sevgilim hukuk okuyodu. o aralar da bu gündemde olan bişeymiş. çok sevinmişti. toka alın demiyorum ama mesleğiyle ilgili ya da sevdiği bişeyle ilgili bişeyler alabilirsiniz.
0
error522
(12.10.17)
o bana saat almıştı, ben ona bir şey almadım. bence saat takan biri ise saat alabilirsiniz. kasımda ise doğum günü swatch un hediye kutu kampanyası başlayacak, 2 saat bile alabilirsiniz.
0
111111
(12.10.17)
kindle aldım ben. kitap okumayı çok seviyor. çok fazla yol gidip geliyor. çok işine yaradı.
0
hononu
(12.10.17)
beğendiği bi spor ayakkabı vardı bana söylediği. onu gittim aldım. bi de bana sünnetimde takılan altın kolye vardı, onu verdim asdhahdhas. vintage diye çok hoşuna gitti, hem de benim çocukluğuma ait bişey :)
0
contavolta
(12.10.17)
Beni Antalya'ya götürmüştü
0
mutlusismankedi2015
(12.10.17)
fujifilm instax seti almıştım + işyerine çiçek göndermiştim.
0
karpuzpeynirekmeksu
(12.10.17)
Eski sevgilime elektrikli diş fırçası almıştım ona ihtiyacı olduğu için. Kendisi pasta ile kutlamayı çok sevmiyordu o da benim gii et hastası bi manyak olduğundan güzel bi et lokantasına 2 arkadaşımızla birlikte yemeğe götürmüştüm.
0
powerpufgirl
(12.10.17)
Mobildeyim düzeltemiyorum: o da bana doğum günüm için: doğum günümden birkaç gün önce konsere götürmüştü teomanın açık hava konseriydi. (Bu aylarda götünüz donabilir kalın giyinip gidin)
Ardından başka bir günde tekne kiralamıştı 2 saatlik falan boğaz turu eşliğinde başbaşa doğum günümü kutlamıştık.

SONRA AYRILDIK SHDJAJHSHAJAJAJS
0
powerpufgirl
(12.10.17)
bir öncekinde de çiçek desenli yazlık elbise ( x etekli gibi bir ismi vardı unuttum) aldım.

iki öncekinde çocukluğumdan beri kullandığım cicili bicili kayışlı bir kol saatim vardı, onu verdim. 2 senedir kafam hediye konusunda rahat ^^

üç öncekinde de ikiz midye kabuklarının iç kısmına ikimizin silüetlerini çizmiştim.
0
dafaisss
(12.10.17)
Adım, nabız vs. sayan akıllı saatlerden almıştım
0
Sulfoxaflor
(12.10.17)
erkek arkadaşım bana stop motion bir video hazırlamıştı. yapmayı bilmiyormuş ama bir telefon uygulaması varmış onu indirip onunla yapmış. uğraşmış bir de, çok tatlı ^^

yanında da kışın evde üşümeyeyim diye terlik ve tüylü kalın bir sweatshirt almıştı oysho'dan. oysho çok iyi bu arada. her kadının beğeneceği ama durup dururken kendine almayacağı şeyler bulabilirsin oradan.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.10.17)
(3)

dilbilimle ilgili kitap yazar önerisi

issiz karga
yapar mısınız? öyle çok derin akademik olmaya temel kavramları işleyen kitaplar olabilir. dilin gelişimi, kökeni, dillerin günlük hayatımıza etkisi, düşünce biçimlerimize etkisi, dil ve toplumların hayata bakış açıları vs gibi konular üzerine olabilir. bir de aşaıdaki chomsky notuna istinaden öyle a
yapar mısınız? öyle çok derin akademik olmaya temel kavramları işleyen kitaplar olabilir. dilin gelişimi, kökeni, dillerin günlük hayatımıza etkisi, düşünce biçimlerimize etkisi, dil ve toplumların hayata bakış açıları vs gibi konular üzerine olabilir. bir de aşaıdaki chomsky notuna istinaden öyle aşırı politik şeyler olmasın, gına geldi dünyayı ele geçirip yönetmeyi isteyen küresel güçlerden.

türkçe öneriler tercih sebebi.

ek olarak rica ederim balıklama atlayıp ezbere chomsky yazmayın. ha yazın tabi de yukarıda bahsettiğim konular çerçevesinde kitap ismiyle beraber yazın.
0
issiz karga
(12.10.17)
Roland Barthes önerebilirim ama sırf laf salatası bence bu olaylar.
0
i was made for you
(12.10.17)
teo grünberg - anlam, belirsizlik ve çok anlamlılık
0
dafaisss
(12.10.17)
ahmet kocaman - DİLBİLİM Temel Kavramlar, Sorunlar, Tartışmalar
kamile imer - dil ve toplum
fatma erkman akerson - dile genel bir bakış
0
duyond
(12.10.17)
(20)

İçerisinde ''Geçit/Kapı'' geçen Filmler

nl extreme
Selamlar;Çok spesifik bir şey sorduğumun farkındayım ancak önemli bir görsel referans için gerekli;İzlediğiniz filmler/klipler arasında kapı/dolap vb açıldığı zaman başka bir dünyaya açılan (Narnia gibi). bir geçit gibi bişey hatırlarsanız süper olur. Çölün, tarlanın ortasında tek bir kapı da olabil
Selamlar;

Çok spesifik bir şey sorduğumun farkındayım ancak önemli bir görsel referans için gerekli;

İzlediğiniz filmler/klipler arasında kapı/dolap vb açıldığı zaman başka bir dünyaya açılan (Narnia gibi). bir geçit gibi bişey hatırlarsanız süper olur.

Çölün, tarlanın ortasında tek bir kapı da olabilir. Böyle kapı veya dolapla boyut değiştirme veya arkasında çok acaip bişey görme gibi görsel videolar arıyorum. Dizi/film vb aklınıza ne gelirse.

Şimdiden teşekkürler.
0
nl extreme
(12.10.17)
(bkz: 11/22/63)
0
inheritance
(12.10.17)
The Dark Tower
0
harvey
(12.10.17)
11/22/63 görünmez kapı ama geçmişe açılıyor

the lost room

tardis olabilir, doctor who
0
elorelia
(12.10.17)
lost room geldi aklıma.
0
euphrat
(12.10.17)
beetleguice
0
twelfth
(12.10.17)
Harry Potter ve Felsefe Taşı'nda Diagon Yolu'nun girişindeki taş duvardan Muggle dünyası-büyücü dünyası geçişi oluyor. Aynı şekilde Peron 9 3/4'te duvarın içinden geçilerek Muggle dünyasından büyücü dünyasına geçiliyor.
0
dissendium
(12.10.17)
As Above So Below
0
i was made for you
(12.10.17)
the lost room
edit: söylenmiş, pardon.

kapı yok ama perde olursa; twin peaks.
0
dedimmidemedimmi
(12.10.17)
(bkz: interstellar) kimse dememiş.

kapı denmez pek ama solucan deliği, karadelik vs. ucu bambaşka bir boyuta çıkan.

alice harikalar diyarında geldi aklıma bir de. sayılır mı bilemedim.
0
kibritsuyu
(12.10.17)
being john malkovich.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.10.17)
thor, hemidall'ın tuttuğu kapı var
0
passion rules the game
(12.10.17)
Six Feet Under 3x12'nin son dakikalari. Tam istediginiz gibi oluyor mu bilemedim bir bakin isterseniz.
0
voyager 1
(12.10.17)
the cube
alice in wonderland
rüyalar da sayılırsa aurora aka vanishing waves
pan's labyrinth
the zero theorem
dark city (emin değilim ama vardı sanki bunda da)
0
dafaisss
(12.10.17)
kaset
(12.10.17)
maze runner
0
blue eyes white dragon
(12.10.17)
Space Jam
Super Mario Bros.
Pay the Ghost
Insidious 1-2-3
0
iwasbornonamountainside
(12.10.17)
X-men'in Days of Future Past filminde öyle sahneler vardı diye hatırlıyorum. Portal açmalı falan.
0
rodriguez2
(12.10.17)
once upon a time birden çok bölümünde var.
0
ferrarimizolaydisatardik
(12.10.17)
channel zero'nun 2. sezonu. (her sezon farklı konu işleniyor.)

izleyince bu duyuru aklıma geldi, yazayım dedim.
0
dedimmidemedimmi
(20.10.17)
ali baba ve 40 haramiler
0
jimicik
(20.10.17)
(5)

dilbilgisi ile ilgili soru

Flamel
gençler çıkmazdayım. nerede hata yapıyorum?yenmek - yenilmekyemek - yenilmekyemek - yenmek
gençler çıkmazdayım. nerede hata yapıyorum?

yenmek - yenilmek
yemek - yenilmek
yemek - yenmek
0
Flamel
(12.10.17)
soru ne tam olarak? yazdığın her fiil anlamlı çünkü.
0
sen git ben geliyorum
(12.10.17)
hepsi doğru mu onu soruyorum. beynim yamıştı da.
0
🌸Flamel
(12.10.17)
Bir yarışma durumu söz konusu ise siz birini yenersiniz veya birine yenilirsiniz. Burda fiil kökü "yen-"dir.

Beslenme bağlamında ise şöyle örnekleyebiliriz:

İslam'a göre helal ve temiz gıdalar yenir.
İslam'a göre domuz eti yenmez.

İkinci olarak verdiğiniz kelimeler "edilgen" kullanıma yönelik diye anlıyorum. -n edilgen olma durumunu zaten veriyor. -l ekine tekrar gerek yok diye düşünüyorum. Fiil kökü "ye-" çünkü.
0
olanlaolunmaz
(12.10.17)
yanılıyor olabilirim ancak benim bildiğim, anladığım şekli:

1. oyunlar, yarışlar, savaşlar: edilgen çatı içeren formu yenilmek
2. yemek: edilgen çatı içeren formu yenmek

"güzel yemekler yenildi." derseniz burada iki kere edilgen çatı kullanmış olursunuz.

farkı fiil köklerinden anlamak mümkün:

1.yen- onu yen-dim. o yen-ildi.
2.ye- onu ye-dim. o ye-ndi.

başka bir örnekle pekiştirirsek:

"tüyleri taranılmış bir kedi mi" dersiniz, "taranmış" mı dersiniz?

*fiil kökü sessiz harfle bitiyorsa -il ve türevleri edilgen çatıyı oluşturmaya yarıyor. sev-ildi, çöz-üldü, yak-ıldı, savr-uldu.

*fiil kökü sesli harfle bitiyorsa -n ile aynı görev görülüyor.
.
giysiler ütüle-ndi. saçlar topla-ndı. mevzi koru-ndu.


galiba istisna durumlar var. mesela "kara görüldü" demiyoruz da "göründü" diyoruz. sanıyorum "hastalar görüldü" örneğindeki gibi bir anlam çıkmasın diye. anlam farkı var yani. görülmek biraz incelenmek anlamı da taşıyor. dönüşlü deseniz; "görünen ne/kim?" sorusuna göre cevap kara iken, "gören ne/kim?" sorusunun cevabı da kara olmadığı için, dönüşlü de değil.

ben de bu tür kafa karışıklıkları yaşadığımda burada yaptığım gibi aklıma başka örnekler getirip kıyaslama yaparak doğrusunu hatırlamaya çalışıyorum.
0
godoşu beklerken
(12.10.17)
yemek - yenmek - yenilmek'teki anlam karmaşası belirsizliği yenilen şeylerin özne olarak konuşması durumunu ifade etmesi pek rastlanır şey değil, edebiyat da dahil; ondan olsa gerek. sende hata yok. yemek anlamında yenilen şeyin durumunu bariz hale getiren ifade biçimleri aradaki farkı berraklaştırır.
0
dafaisss
(12.10.17)
(13)

askerde rahatsızlanmak

nickimin hakkini veremedim
iyi geceler, askerde rahatsızlanan arkadaşlar nasıl muamele gördüğüne dair tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.20 gün kaldı gitmeme dişim ağrımaya başladı. doktor bir sorun da bulamadı 20 yaş dişi olabileceğini düşünüyoruz. yani böyle sancılı bir dönemi askerde geçirmek çok kötü olacaktır diye şubat'
iyi geceler,

askerde rahatsızlanan arkadaşlar nasıl muamele gördüğüne dair tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.

20 gün kaldı gitmeme dişim ağrımaya başladı. doktor bir sorun da bulamadı 20 yaş dişi olabileceğini düşünüyoruz. yani böyle sancılı bir dönemi askerde geçirmek çok kötü olacaktır diye şubat'a ertelemeyi düşünüyorum.

gömülü dişi aldırmak için izin falan alabilir miyiz, rapor alabilir miyiz? tecrübesi olan ya da fikir yürütecek kişiler yardımcı olursa çok sevinirim. üç gündür yüzümün sağ tarafı uyuşuk gibi, sinirlerim de bozuldu epey.

teşekkürler.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.10.17)
en yakin ilgilenebilecek askeri hastaneye vs.. gider raporlu yatarsin.
0
robokot
(11.10.17)
Askerlik yaptığın yerde revir varsa ki vardır önce oraya gidersin.

Bolugunde bi revirci, sıhhiye asker olur. Ona durumu dersin. O durumu komutana bildirir ve seni revire götürür. Orada ya askeri hekim ya da sivilden gelen doktor olur. Bisey yapamayacaklari için seni en yakın askeri hastaneye yoksa devlet hastanesine gönderirler. Elindeki kağıtla istediğin poliklinige muayene olursun aynı sivildeki gibi.

Sonra işte duruma göre ya bi daha gidersin falan.
0
secrexv2
(11.10.17)
revire gidersin sevk verirler askeri hastaneye gidersin.
0
catch the arrow
(11.10.17)
Bizde dişçi vardı bi elamanın dısi ağrıdı gitti kışladaki dişçiye adama ambulans çağırdılar ahaha kan gövdeyi götürüyordu başka bi olayda gece eleman rahatsizlandi hastaneye gitmem gerek vs dedi tek seni gönderemem bi kişi daha hastalansın öyle gidebilirsin demişlerdi
0
all girls dream
(11.10.17)
@want2die oram buram değil de dişim ağrıyor, ağrı kesici verin derim herhalde doğal olarak.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(11.10.17)
acemilikte verirler ağrı kesiciyi, sevk mevk etmezler.
sonrası da nerede olduğuna bağlı.
0
yalnux
(11.10.17)
yeni başlıcaksan acemi birliğinde olmaz senin iş.

sonra da nereye gidiceğine bağlı yani ordaki amirin konumundaki kişilerin revir hastane tedavi işlerine nasıl baktığına (kimisi şüpheci davranır kimisi hasta olduğun için suçlu muamelesi yapar kimisi gitsintedavisini olsun der başına bi sorumlu verir hiç haberi bile olmaz vs.) ve aynı zamanda hastaneye erişim imkanlarına bağlı (mesela doğudaysan ve dağın başında olursan isteseler de gönderemeyebilirler seni düzenli olarak vb.)
0
dafaisss
(11.10.17)
@secrexv2 +1 aynen bu şekilde ilerler. Acemilikte de halledersin. Yalnız askere gitmeden önce halletmeni öneririm. Askeri sallamıyorlar. Revirde ya iğne vuruyor ya da hastaneye sevk ediyorlar. Dert dinleme pek yok (gerek de yok) o kısım pek sorunlu değil ama hastanedeki doktorların davranışları iğrenç. Onları bıçaklayacakken yakalanıp onlara hasta olarak gelsen bile daha ilgili ve insancıl olabilirler.
0
nawar
(11.10.17)
Ben askerligi hastane de yaptim. Dis hekimimiz gayet iyi adamdi hatta onun icin ozel pasalar falan gelirdi fakat adamin elindeki teknolojik imkanlar kisitliydi. Her doktor ayniydi diyemem cins olan da vardi ama sen meramini guzelce anlattirsan onlarda elinden geldigince yardimci olurlar. Guzel bir uslup kullanan kimseyi azarladiklarina daha sahit olmadim. Rapor alirsin yat istirahat spor muafiyeti ne gerekiyorsa verirler. Daha ayrinti varsa sor ozelden anlatayim. Ing klavye oldugu icin yazim sicti batirdi.

Sevk isi garanti degil revirde disci varsa sevk olmazsin bizim ege ordu da yoktu ama yanindaki lojistik de vardi mesela.
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.10.17)
olay gayet basit. revire gidersin, revir diş olduğu için zaten direkt sevk eder. gidersin hastaneye( as. has. kalktı) tedavini olursun işte. yerinde olsam burada halletmeye çalışırım. düşünmekle diş tedavi edilmez. çeksin panoromk röntgenini doktor tedavini yapsın.

düzenli birliklerde nasıl olur bilmem ama bizim birlikte gece belli bir saatten sonra ilaç almak sıkıntıydı. ilaçlar nöbetçi subay odasında o da yatılı nöbet tutuyor. gecenin bir yarısı adamı mı kaldıracaksın? ilaçla falan tedavi olmaz zaten diş. git doktora sorun neyse bulsun çözsün.
0
blue eyes white dragon
(11.10.17)
bu hafta çektirsen askere kadar sıkıntı kalmaz.
0
zgrydn
(11.10.17)
askere gitmeden hallettir.

askerde revir çavuşuydum. o revirde neler yaşandığını çok iyi bilirim. revire gelen hastaya hasta asker değil, eğitimden kaçmaya çalışan vatan haini olarak bakılır ve ona göre muamele görürsün. küfür, şiddet herşey var tabip komutan tarafından. zaten tabipleri bu hale getiren de işleri suistimal eden uzun dönem keko işe yaramaz askerlerdir.

bizde asteğmen bir diş hekimi vardı. sadece diş çekiyordu :D atıyorum çok küçük bir dolgu işin var dolguyla uğraşmaz direkt çekerdi dişi ve 1 gün istirahat verirdi. Bu laf yayılınca benim bölükteki askerler istirahat almak için ağızlarında diş bırakmamışlardı :D
0
japon askeri
(11.10.17)
imkanın varsa net ertelet. hasta olmadan bile sıkıntılı bir süreç, bir de diş ağrısıyla falan düşünemiyorum. iyi yere denk geleceğinin garantisi yok.
0
theos ek mekhanes
(11.10.17)
(10)

değişime nasıl ayak uyduruyorsunuz(çok kararsızım)

qazedcsrfvtyhngujmkol
ailem de olmasa odamdam çıkmayacam. psikologa git deyip durmayın kendi kendime bunu nasıl yapabilirim onu deyin. mesela tatile bile gitmek istemiyordum hatta tatilin ilk günleri neden geldik hemen başka yere gidelim diyordum sonra çok hoşuma gitti sıkıntılarım gitti. maalesef tek çocuğum ve yalnızlı
ailem de olmasa odamdam çıkmayacam. psikologa git deyip durmayın kendi kendime bunu nasıl yapabilirim onu deyin. mesela tatile bile gitmek istemiyordum hatta tatilin ilk günleri neden geldik hemen başka yere gidelim diyordum sonra çok hoşuma gitti sıkıntılarım gitti. maalesef tek çocuğum ve yalnızlığa mahkumum. bu kadar kararsız ve çekingen olunca da arkadaş ortamım olmuyor. mesela ne zamandır yeni telefon almaya niyetliyim ya telefonu değiştirince hayatımda aksilikler olur da pişman olursam diyorum. hep en kötü şeylere göre hareket ediyorum galiba. beni cesaretlendirecek ailem dışında kimse yok. onlar da tüm gün odamdan çıkmasan arayıp sormazlar. aslıda esas sorunum görüp beğendiğim kızlarla arkadaş olamama bence. tabi onun nedeni de bu huylarım. yine de bu huylarıma rağmen beni kabul edecek güzel yüzlü kafa dengi bi kız bulsam düzeleceğime inanıyorum belki de yanılıyorum. 2 sene önce yurt dışına giderken bile havalimanından dönmüştüm eve gidince tekrar gitmeye karar vermiştim mesela.sebebi hiçbir yerde aradığımı bulmayacakmışım ne yaparsam yapayım hayal kırıklığı yaşayacakmışım gibi gelmesi. bazı tipler her ortamda kral olur ben tam tersiyim bence ondan böyle oldum.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(30.09.17)
bak sana bir şey anlatayım; schopenhauerdan geliyor.

“Soğuk bir kış sabahı çok sayıda oklu kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştı. Az sonra, oklarının farkına vardılar ve ayrıldılar. Üşüyünce, birbirlerine tekrar yaklaştılar. Oklar rahatsız edince yine uzaklaştılar. Soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında gidip gelerek yaşadıkları ikilemi, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdü. İnsanları bir araya getiren, iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir. Ters gelen özellikler ve tahammül edemedikleri hatalar onları birbirinden uzaklaştırır. Sonunda, bir arada var olabilecekleri, nezaket ve görgünün belirlediği ortak noktada buluşurlar. Bu uzaklıkta duramayanlara, İngiltere’de “keep your distance!/mesafeni koru!” denir. Bu noktada, çevrenin sıcaklığını hissetme arzusu kısmen karşılanır ama, buna karşılık okların acısı hissedilmez. Kendi iç sıcaklığı çok yüksek olanlar ise, ne sıkıntı vermek, ne de sıkıntı çekmek için, topluluklardan uzak durmayı tercih ederler.”

ilgilenmen gereken nokta: "İnsanları bir araya getiren, iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir."

metnin bütününden bu anlam çıkmasa da bu ayrıntıyı yakalamak önemli bence. bu bağlamda: senin beraber sosyalleşebileceğin ve kesinlikle senin gibi olan sağlam birkaç dosta ihtiyacın var.
0
freetakilir
(30.09.17)
psikologa git.

kendi kendine aşabilecek olsan şimdiye aşardın. ağır sorunların var senin. anca doktor paklar.
0
elorelia
(30.09.17)
psikiliga git diyenlere küfredecem artık. siz biraz insan olsanız biraz anlayışlı olsanız buna gerek kalmayacak. bak arkadaş nasıl açıklamış şophenhauer zaten benimle aynı görüşlere sahip biri.
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(30.09.17)
biz de zamanında sana çok açıklamıştık ama hiç bi işe yaramadı.
0
elorelia
(30.09.17)
seninle ayni görüslere sahibim. sosyal cevrem sifir, obsesif denebilecek seylerim de var. depresifim, konsantre olmakta zorluk cekiyorum, 1 yildir iyi kötü idare ettim, ilac kullandim, bazen mükemmel olsa da iyi oldugumu söyleyemem.

pazartesi cagirdilar, yatili bölüme kabulüm yapilacak.

psikologa git diyen olursa s.kerim diyordum, simdi hey doc, fix me diyorum. cünkü bir yildir sürünüyorum, ve kendi basima cözemedim.

1 yil önceki kendimi görsem, alip karsima söyleyecegim seyi sana söyleyecegim.

"lan s.kik. psikiyatri ve psikolojiden bir b.k anlamazsin, tatava yapip yok depresyon modern cag bahanesi, moody olmak karakter özelligi falan diyip s.kik sokuk bahanelere siginirsin, dallama. hatta schopenden alinti yapip kendini zeki, üstün görür, topluma uyumsuzlugunu senin üstün olmana baglar, bazen de kücük görürsün.

s.ktir git .mcik."

dedigim seyin senin icin baglayiciligini bilemem, ama pazartesi gidip doktora kendimi teslim edecegim. simdi onlar düsünsün.

psikologa git diyeni bir daha azarlayacaksan da, müstahak lan. otur öyle.
0
Silesius
(30.09.17)
silesius güzel yazmış. ben de psikolojik tedavi gördükten sonra mental anlamda ciddi anlamda toparlanmış biri olarak seni bu yola girmeye teşvik edeceğim. psikologların ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum ama psikoloğa giderek sorunlarını çok büyük ölçüde çözebilir, kendi ayakların üzerinde durmayı öğrendikten sonra da muhtemelen bir daha onlara ihtiyaç duymaksızın yardırabilirsin.

güzel insanlar şüphesiz ki hayat kalitesini arttırır ama şu an öyle görünüyor ki sen kendini dışarıdan müdahaleye muhtaç hissediyorsun. güzel kızlarla tanışamıyorsun, arkadaş çevren olmuyor çünkü bunu kendi kendine yapamıyorsun. ben sana olacağı söyleyeyim... ya böyle kendi kendine delireceksin ya da güzel bir kızla tanışacaksın. o güzel kız dünyanı değiştirecek ama hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor malum. ayrıca o kız da senin ne kadar başkalarına muhtaç, sorunlu bir herif olduğunu kısa zamanda anlayacak. gidecek. o zaman çok çok daha ağır bir depresyona sürükleneceksin ve ya intihar edecek ya da geri dönüşü olmayan psikolojik sorunlar yaşayacaksın.

100 duyuru açtın, 100 kez dediler ki yolun yol değil, profesyonel yardım al. habire başkalarına bok atıyorsun. herkes kötü, bir tek sen iyisin. kimse seni anlamıyor falan. bu tutumunun şu yaşına kadar bir faydasını gördün mü, düşün bir.

eğer troll'lük yapmıyorsan (ki maalesef yaptığını düşünmüyorum) hayatının geri kalanını ciddi psikolojik sorunları olan yalnız, başarısız, acınası biri olarak geçireceksin. bunu tam tersine çevirmen mümkün ve tamamen senin elinde. o yüzden sözlükte insanlara sapık mesajlar atmak, duyuruda sana yardımcı olanları terslemek yerine lütfen artık bir psikoloğa git. evden çıkmanın senin durumundaki birisi için kolay olmadığını biliyorum. bu konuda desteğe ihtiyacın var. kurs olur, okul olur, iş olur... bir şeye başla. istemesen bile kendini gitmek zorunda hissedeceğin, seni evden çıkıp başkalarıyla iletişim kurmak zorunda bırakacak bir şeyler.

gayet sağlıklı ve düzgün bir hayat yaşayabilecekken niye kendi kendini bitiriyorsun, cidden anlamıyorum. "schopenhauer benim kafadan xD xD" diyerek hiçbir yere varamazsın. sadece kendini kandırıyorsun. aslında kandırmıyorsun bile, nasıl bir boka battığının sen de farkındasın. garip olan bu zaten. durumunun ne kadar kötü olduğunu bildiğin halde bunu değiştirmemek konusunda inanılmaz ısrarcısın.

tl;dr psikoloğa git. başka çıkış yolun yok gibi.
0
der meister
(30.09.17)
@Silesiusun

"lan s.kik. psikiyatri ve psikolojiden bir b.k anlamazsin, tatava yapip yok depresyon modern cag bahanesi, moody olmak karakter özelligi falan diyip s.kik sokuk bahanelere siginirsin, dallama. hatta schopenden alinti yapip kendini zeki, üstün görür, topluma uyumsuzlugunu senin üstün olmana baglar, bazen de kücük görürsün."

düşüncesinden sonra belirtmem gerekir ki biz rahatsız insanlar kendimizi toplumdan üstün gördüğümüz için uzak durmuyoruz. rahatsız olduğumuz için uzak duruyoruz. zaten sorun bu. metin bunun tersini iddia etmiyor. öyle bir anlam çıkarmayın. çıkarmanız gereken anlam benzer sorunlu kişilerin bir araya geldiğinde bu sorunu zamanla çözebilecekleri.

@qazedcsrfvtyhngujmkol bu da sana: ama bu demek değildir ki sorunumuzu sadece başkalarıyla çözebilelim.

bu sefer de schopenhauerun ağzından bir alıntı yapayım. (üstteki metni kendi yazmasına rağmen bu alıntıyı kullanabiliyor)

Kolay şey değildir mutluluk,
kendimizde bulmak çok zor,
başka yerde bulmak imkansızdır.
Chamfort

yani çözümü başka yerde arasan da burada senin daha değerli olduğun ve kendin mutlu olabilmen gerektiği ve ardından başkalarıyla mutlu olman gerektiği sonucu çıkıyor anlatabildim mi. saçma sapan yazıyor olabilirim ama mantıklı şeyler. buradan anlayacağın şey; sorununun çözümünde tamamen başkasına bel bağlamaman. onlardan önemlisi sensin.

ayrıca şunu da kesinlikle söylemem gerekir ki psikolog öcü değil kardeşim. gidersin ilacını alırsın ve zamanla daha iyi hissedersin. bak millet burada schopenhauer alıntısı yaptım diye biz sorunluları toplumdan üstün gördüğümüzü bu sebeple içe kapanıp insanlardan uzak durduğumuzu falan çıkarmış. yuh yani. eğer sende böyle düşünüyorsan kesinlikle yapma. bizler ezik büzük işe yaramaz tipleriz ve 1- iyi hissedebilmemiz için bir süre bizler gibi insanlarla takılmamız 2- psikologa gitmemiz gerekiyor. ben sorununu kafanda büyütme diye alıntı yaptım.
0
freetakilir
(30.09.17)
psikolog gerekir mi gerekmez mi bilemem/emin değilim; sırf bu kadar yazdığından;
ama;

bir müddet dürtülerine göre, aklına eseni yaparak hareket edersen; aynı zamanda bu anlamda yaptığın şeyler hayatını zeminden sarsma ihtimali olmayan şeyler olursa kendi durumunu dengelersin.

en kötü şeylere göre hareket etmek tarif ettiğin sorunun kaynağı denemez ama, sen en kötüsünü düşünmenin kendine güvenini, kendinden emin oluşunu etkileyip tahrip etmesine izin veriyosun ya da vermişsin. bunları birbirinden ayırabilirsin.
0
dafaisss
(30.09.17)
psikiyatr' a gitmenizi öneriyorum. beyin kimyası değişimiyle yaşadığınız bir olaya önceki halinizden çok daha farklı bakarak daha kolay çıkış yolları bulabilirsiniz.
0
preldzic
(30.09.17)
Seni bu halinle hiçbir kız kabul etmez. Acı ve gerçek. Hele güzel bir kız falan diyorsun yani imkansız. Kızlar özgüvenli ve kararlı erkekleri severler. Şu halinle kızların ideal gördüğü erkeklerin tam zıttı durumdasın. Bir kızın gelip seni kurtarması ihtimali falan direkt çıkar aklından bunu.

Psikoloğa falan da gitme sen direkt psikiyatriste git ilaçlı terapi gör ve ardından rica minnet ne iş olursa olsun bir işe soktur kendini. Bundan başka çözüm yok sana. Başka cevap bekleme.
0
shin
(30.09.17)
(9)

her şey kötü gittiğinde ne yapıyorsunuz?

meyve parcacikli kadin
hayatımdaki her şey kötü gidiyor. evet her şey. aylardır her gün ağlıyorum, daha kötü ne olabilir ki diyorum, daha kötüsü oluyor. artık dayanamayacak, yığılıp kalacak gibi hissediyorum. ne yapayım, ne düşüneyim?
hayatımdaki her şey kötü gidiyor. evet her şey. aylardır her gün ağlıyorum, daha kötü ne olabilir ki diyorum, daha kötüsü oluyor. artık dayanamayacak, yığılıp kalacak gibi hissediyorum. ne yapayım, ne düşüneyim?
0
meyve parcacikli kadin
(30.09.17)
farklı hedefler belirleyip planlayıp hemen ilk adımlarını atmak. günlük takvimi bu işlere ve kişisel gelişime aktarmak. zor ve irade gerektiriyor. gayret.
0
xiii
(30.09.17)
daha kötü ne olabilir ki dediğinde daha da kötüsü oluyorsa demek ki şu an bi sonraki kötü evreye geçmemişsin demektir. lütfen sakin ol ve yapabileceklerine odaklan.
0
elorelia
(30.09.17)
icim urperiyor
(30.09.17)
Merhaba. Böyle bir dönemden geçtim. Her gün bisiklete atlayıp spor salonunun yolunu tutuyordum. Günde 1-2 saat de olsa her şeyi unuttuğum tek yer orasıydı.
0
apolitikherif
(30.09.17)
İtalya'da değil misin? Git gez kafa dağıt yahu.

Neyse istatistiki olarak en kötü günlerini %100 başarıyla geçirdin, bu açıdan bak.
0
passion rules the game
(30.09.17)
bodruma git.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(30.09.17)
en kötüsü olmadığını düşün ve bu durumdan çıkış için çabala.

hadi yıllardır öyleydi de. son aylarda her geçen gün öncekini aratıyor ve bu son haftalarda iyice yoğunlaştı.

bir sürü borcun üzerine. bir aya yakındır çalışıp paramı alamadığım yerden ayrıldım önceki gün. dün başka bir işe başladım, tam 13 saat ayakta... neyse ki paramı alabileceğim burdan, o kadar.

bugün evi boşaltmam gerekiyor, ev buldum, para yok :) evine taşınacağım kişi birkaç gün idare edecek, ben de para bulmaya çalışıyorum.

yokmuş gibi davranıyorum ben. kafayı serin tutmaya çalışıyorum. havalar serinledi, onun da yardımı oluyor.

ve inanıyorum olacak. geçen yıllarda ve son aylarda da çok inandım ama, inanıyorum olacak, bitecek bu sıkıntılar. güzel günler göreceğiz...
0
runagain
(30.09.17)
bir sorunumuz olduğunda genellikle ondan kaçma yolunu seçtiğimiz için o sorun devam ediyor, hatta katlanarak artıyor. şişman biri şişmanlığına üzülüp üzüntüden daha çok yerse daha çok şişmanlar ve daha çok üzülür. bu bir kısır döngü.

eğer kötü giden şeyler senin çabanla az da olsa düzelebilecek şeylerse elinden geleni ardına koyma. ilişki sorunları mı? egoyu bırak git konuş. iş mi korkunç? başka iş ara. paran mı yok?daha az harca ve daha çok para kazanmak için neler yapabileceğini araştır. bir şey için gerçekten çaba gösterirsen sonuçları sana her zaman iyi olarak geri döner. sen iyi olmadığını düşünsen bile aylar sonra "iyi ki öyle olmuş" dersin. üstelik sorunlarının üstüne gidip çözümü açısından azıcık bir gelişme kaydettiğinde, bir şeyleri başarabildiğini göreceksin. kendine güvenin gelecek, daha çok çabalayacaksın.

sorunların senin müdahalenle düzelmeyecek şeyler de olabilir. bu durumda kahveni yap arkana yaslan ve geçip gitmesini bekle. hiçbir şey sonsuza kadar sürmez, ne mutluluklar ne de mutsuzluklar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.09.17)
www.izlesene.com

senin kendini durumunu konumunu şahsiyetini algılayışınla ilgili. önemli olan ve bahsettiğin cinsten bir sorunun temerküz ettiği şey bu; yoksa cennette bile olsan cehennem gibi algılayabilirsin. bakış açını değiştir. aynayı ters çevir. aynaya sırtını dön ve kendi suretini zıt taraftaki aynadan seyret.
0
dafaisss
(30.09.17)
(20)

Yerde yatak kullanmak

tuborg yesili
Kullananız var mı? Sizce nasıl olur ?
Kullananız var mı? Sizce nasıl olur ?
0
tuborg yesili
(29.09.17)
pislik yuvası
0
neo
(29.09.17)
yıllarca yerde yattım, şu sıralar da yerde yatıyorum, gayet rahat.
0
nice tnetennba
(29.09.17)
Neden ?
0
🌸tuborg yesili
(29.09.17)
Bence çok tatlı. Kullanmıyorum fakat kullanmak isterdim. Tabii temizliğe önem veriyorsanız ancak kullanılabilir. Aksi takdirde pislik içinde yatmanız muhtemel.
0
l arrache coeur
(29.09.17)
odayı temiz tutarsan gayet güzel bir şey. askerlik yaptığım zaman zarfında evde kaldım sadece benim yatağım vardı ve yerde yatıyordum. oh mis.
0
blue eyes white dragon
(29.09.17)
pislik içinde yatarsın diyenlere inanma. yatağın altına bir örtü, bir minder serersin, onları da yıkarsın dilediğince. bahsedildiği gibi bir pislik yok. boş beleş yorum yapmayın yahu her şeye.
0
nice tnetennba
(29.09.17)
ben yorgan seriyorum, şu eski kalın beton yorganlardan; zeminle arasına da minder dizdim. gayet güzel oluyo. kendi yaptığımı tavsiye ederim ama fotoğraftaki gibi olanı bilmem.
0
dafaisss
(29.09.17)
döşekle yerde yatmaktan farkı ne ki pislik diyor bu insanlar anlamadım?
0
blue eyes white dragon
(29.09.17)
yer çok fena soğuk çeker. ve daha bir çok faktör var yorumlarda yazmışlar zaten. al bak şu fotoğraftaki de yer yatağı www.yesiltopuklar.com pek sanatsal değil ama.
0
uyusam iyi olur
(29.09.17)
pislikten ziyade toz olur. inanilmaz toz ceker. ek olarak alttan soguk vurur.

ikeadan filan en ucuzunu alin temiz temiz kullanin.
0
kurnaz
(29.09.17)
Hocam yerde yatak olsa da olmasa da temizliğe önem vermiyorsan elbette PİSLİK içinde kalırsın. Yere yatak atıp yatmak istiyorsan da doğal olarak yerin temizliğine dikkat edersin. Pisliğin yatakla ilgisi yok yanii. Pislik her zaman olur.

Şu olay da hoşuma gidiyor: imgn2.lovingit.pl
0
l arrache coeur
(29.09.17)
Palet bulsam temiz aslında öyle istiyorum ama palette de tahta kurusu olma ihtimali yok mu?
0
🌸tuborg yesili
(29.09.17)
@tuborg yesili Bilemedim. Verniklenirse, temizlenirse veya hangi bakımı gerektiriyorsa yapıldıktan sonra sorun olacağını düşünmüyorum.
0
l arrache coeur
(29.09.17)
Pislik ne alaka yahu? Yatağın olacağı odanın alanı genişse ve ev soğuk olmuyorsa tavsiye ederim. Japon arkadaşlar 3 senedir böyle kullanıyor ama bir şilte var yatakların altında. Bence şık ve ferah duruyor oda. Memnun kalmazsanız bir şey alıverirsiz yahu.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(30.09.17)
kondüksüyon sebepli olarak ısınma problemi yaşamak, daha tozlu ve kirli olan yere yakın olmak, haliyle de orada dönen havayla nefes almak, yerden kalkan toz ile yatağın kirlenmesi gibi şeyler dışında sağlıkla ilgili sorun olacağını sanmıyorum. görüntü olarak ise kötü geliyor bana.

araya ısı kesecek herhangi bir şey koyarsan palet örneğindeki gibi daha makul olur tabii ki.
0
nawar
(30.09.17)
Benim yatagimda uzun seneler yerdeydi.yatak odasi iki bolumlu yatagin oldugu yer orjinal ahsap kapli oldugu icin soguk vs durumu olmuyordu.simdi dizde aorun oldugu icin yuksekce bir yatakla degistirdim ama hala alisamadim.
Pislik denmesini anlamak zor,yattigin odayi pis birakiyorsan yatagini nereye koyarsan ayni.duzenli temizlenen bir yerde boyle sorun yok ama evi 10 gun temizlemezsen toz,kir her yerde rahatsiz edecek.
En buyuk rahatligi gicirdama derdi yok,nefret ederim,
0
duptıs
(30.09.17)
çok minimal bir durum yatatıyor bence gayet şık, kullanım olarak da normal yataktan farkı olmaz, temizleyeceğiniz zaman altını duvara yaslayıp 1-2 dk'da halledebilirsiniz
0
gezegen olan pluton
(30.09.17)
Taşınırken bazam kırıldığı için yeni odama taşınırken öyle bir başlangıç yapmak durumunda kalmıştım ama bugün alırım yarın alırım derken alıştım ve yıllarca o şekilde yaşadım.

Bana göre en büyük artısı yatağı duvara yaslayıp kendime rahatça spor yapabileceğim bir alan yaratabilmekti çünkü odam küçüktü. Eksi yanı ise yatakta hafif uzanıp kitap okuma keyfi yapamamak oldu, çünkü sırtını duvara dayayınca bir yerden sonra ister istemez yatak kayıyor =) Onun dışında bazanın sağladığı depolama hacmi de önemli bir kayıp.

Kışın altına birkaç blok kalın strafor koyarsanız soğuk çekme meselesini halledebilirsiniz sanırım. Benim alt komşum o odasını bebek odası yaptığı için benim soğuk problemim olmadı pek. Odayı da haftada birkaç kez süpürüp sildiğim için temizlik problemi zaten yaşamadım.
0
marjory
(30.09.17)
yüksek tavanlı evde yaşıyormuş gibi hissettiriyor. yüksek tavan iyidir.
0
alperz
(30.09.17)
Eski ev arkadaşım yatıyordu, yatak boyunda strafor vardı altında. Soğuğu engeller hem. Palet de cok hos ama bana daha pis geliyor, böceklenebilir falan gibi. Cilalsnsa filan anca ama o da zahmet.
0
turk kizi
(30.09.17)
(14)

sen hiç sevilmemişsin ne demek?

secrexv2
?
?
0
secrexv2
(24.09.17)
seni benim gibi/kadar seven olmadı demek bence
0
isimsiz uye
(24.09.17)
seni üzmüşler demek.
0
kosun lan mevzu var
(24.09.17)
"İlişkideki marazın suçlusu sensin" demenin kafa karıştırıcı ve romantik yöntemi.
0
testis agrisi
(24.09.17)
Hasta ruhlusun demenin kibar ve duygusal sekli.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.09.17)
Çok güzel bir cümle bence. Öncekileri unut demek olabilir.
0
m3mphis
(24.09.17)
çok acayip sevmiş yani.

birisi bana bu cümleyi kursun isterdim.
0
runagain
(24.09.17)
İki anlamı geldi aklıma, ikisi birbirinin tersi.

İlki, seni doğru düzgün sevmemişler, sevgiye hasret kalmışsın, onu da ben göstereceğim.

İkincisi, hiç sevmemişler ve yeterince sevgi alamamaktan sen de kaskatı ruhlu, psikopat bir insan olmuşsun.

Umarım ilk anlamda ya da başka güzel bir anlamda kullanılmıştır.
0
aychovsky
(24.09.17)
O.ç nin tekisin demek.
0
for day to break
(24.09.17)
Sevilme hissini hiç yaşamamışsın demek istiyor olabilir
0
clones
(24.09.17)
ergen lafı.
0
pinkpeony
(24.09.17)
bi tek kendi sevme biçimini doğru zanneden insan lafı. genelde yalan yulan davranışlarda bulunur bu insanlar, karşısındaki de samimiyetsizliğini anlayınca böyle derler. sevgilik gibi bir şeyse ve dediğim gibiyse kaçarak uzaklaş.
0
cocodancer
(24.09.17)
seviyorum seni ama anlamamakta ısrar ediyosun, sevilmenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyosun
0
dafaisss
(24.09.17)
2 şekilde düşünülebilir:

1. "Sevilmeyen insan bayağılaşır"dan bahsediyor olabilir. Sevgi insanı zenginleştirir ya frekansınızı değiştirir, herkese/ her şeye karşı gönlü daha bol biri haline gelirsiniz. Bu romantik bi sevgi olmak zorunda değil; aile, arkadaş, eş dost, 4 ayaklı dostlar da sevdaya dahil. Bunların yokluğu insanı -bence- düz, derinliği olmayan, samimiyetsiz, köylü kurnazı, küçük hesapların insanı yapıyor zamanla.


2. Kimsenin hayattaki önceliği olmamışsın demek istiyor olabilir. Kimse dünya bir yana sen bir yana dememiş mesela.
Burada şöyle bir durum var bence hiç sevilmeyen insanlar buna izin vermeyen insanlar oluyor gördüğüm kadarıyla. Bunlardan bir kısmı kendisini sevmiyor, dolayısıyla başkası onu sevdiğinde durumu yadırgıyor ve uzaklaşıyor. hatta bi miktar karşısındakini küçük bile görebiliyor. Bir kısım da -biraz klişe ya da yavan gelebilir ama var bu arkadaşlar- sevginin/ilişkinin kaptırma haline kendini bırakamayacak kadar kontrolcü, mesafeli, duvarları yüksek ya da narsist olabiliyor.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(24.09.17)
saksıya fesleğen gibi oturturum manasıda çıkar.
0
selam
(24.09.17)
(20)

erkek arkadaşım erken uyuyor

yuvarlanantencereninkapagi
ayda 3- 4 kez gorusebiliyoruz. benim yanımdayken saat 10 olunca uyuyor genelde. erkenden esnemeye başlıyor falan. birlikte değilken bu kadar erken uyumuyor, hatta erken uyumuyor. bu sürekli, bir yıldır neredeyse böyle olunca ben bir huzursuz oldum. " canı sıkılıyor ve kendisi bile farkında olmayabi
ayda 3- 4 kez gorusebiliyoruz. benim yanımdayken saat 10 olunca uyuyor genelde. erkenden esnemeye başlıyor falan. birlikte değilken bu kadar erken uyumuyor, hatta erken uyumuyor. bu sürekli, bir yıldır neredeyse böyle olunca ben bir huzursuz oldum. " canı sıkılıyor ve kendisi bile farkında olmayabilir mi" falan gibi düşünceler icersindeyim. antidepresan kullanan biri buna bağlıyor ama sonucta ilacı her zaman kullanıyor.
benim yanımda huzurlu hissettiğini ve bu yüzden yüzden kolay uyuyabildigini söylüyor. bilmiyorum.

bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.09.17)
Darlaniyordur. Antidepresan kullanma sebebi nedir sorması ayıp olmasın?
0
okiler
(21.09.17)
benimki de erken uyuyo hep. üzgünüm ben de.
0
pgup
(21.09.17)
@okiler yaygın anksiyete bozukluğu
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(21.09.17)
Genel olarak erken uyusaydi sorun yoktu ama normalde geç saatlere kadar uyumayip senin yaninda, hem de ayda 3-4 kez gorusurken erken uyumasi cok normal degil bence. Ilaçtan dolayi olsa normalde de erken uyur. Huzurlu hissediyorum falan diye kıvırmış ama temkinli ol bana kalırsa.
0
aquarium
(21.09.17)
Senin yanında rahatlamış hissediyorsa vücudu salıyor olabilir kendisini, uykusu gelir doğal bu. Diğer zamanlar kafasına taktığı bir şey varsa erken uyumasını engeller.

Edit: Nasıl bir cevap verdiysem diğer cevapların gidişatı da kökten değişti, bir ilişki daha kurtardık arkadaşlar :)
0
goodz
(21.09.17)
ben de normalde sabahlayan biriyim, ama erkek arkadaşımın yanında tavuk gibi uyuyakalıyorum çünkü çok rahat ve huzurlu hissediyorum. ayrıca bir sene geçmiş, sıkılsa çoktan ayrılırdı bence.
0
evde liyakat kalmamis
(21.09.17)
Birlikte değilken onu ayakta tutan işi, gücü, dersi, sorumluluğu oluyor olabilir mi?

Sizinle birlikte olduğu zamanlar izin veya tatil günleri olabilir mi?

Ayda 3-4 kere görüşebildiğiniz biriyle nasıl sevgili kalabiliyorsunuz? Bu durum geçici mi? Her haftasonu mu birliktesiniz?

Eğer sadece haftasonları görüşebiliyorsanız ve ikinizin tatiline denk geliyorsa muhtemelen normal zamanda da erken uyumak istiyordur ve işten güçten uyuyamıyordur.

Benim anlayışıma göre mesele aktif ilgi göstermek değil. Bir şekilde imkan dahilinde yanında olmak önemli.
0
idexo
(21.09.17)
Diğer zamanlarda sohbet ediyorsanız belki seninle konuşmak için uyumuyordur.
Sen yanındayken de dediği gibi rahat olduğu için uykusu geliyordur.
0
mutekebbir
(21.09.17)
Bırak uyusun, tek sorununuz bu olsun allasen...
0
deadwampir
(21.09.17)
bu bende de vardı ve gerçekten tam olarak senin erkek arkadaşının söylediği gibi, yanında huzurlu hissettiğim için daha rahat ve kolay uyuyabiliyordum. normalde yalnızken mal mal nette dolaşıyorum, bir sürü şey düşünüyorum vs... onunlayken günü onunla geçiriyordum, canım başka bir şeyle ilgilenmek de istemiyordu zaten. akşam olunca da yatıp uyuyodum öküz gibi.

durum canını sıkıyosa paylaş yine de, böyle böyle bi şey var kankito sıkıntı mı var amk hayırdır de ama zannetmiyorum sıkılma gibi bu durum olduğunu. onun için diğer davranışlarına bakmak lazım sıkıntı emaresi arıyorsan.

bi de şu var: anksiyete bozukluğu varsa ve çok sık görüşemiyorsanız (ki görüşemiyomuşsunuz) senin yanındayken az da olsa geriliyor olabilir. bu garip bi his, tam olarak ifade etmem mümkün değil. sürekli görüşemeyince, hele de gergin insanlarda, bu konularda çekingenlik-gerginlik olabiliyor. bu da uyumak istemesine neden olabilir.

uzun lafın kısası, bu durum dışında bi problem yoksa, bence durumunun seninle alakası yok. bırak uyusun. ayrıca bir duyurucu olarak bunu söylemem kulağa saçme gelecek belki ama bunu sadece sana değil sevgilisi olan tüm insanlara söylüyorum: fikir almak istiyorsanız yine alın ama buradakilerin aklına uyup da iş yapmayın. trollziya'nın da dediği gibi ben hayatımda ilişki konusunda bu kadar garip bi kitle görmedim. her insanın mizacı farklı, yaşam tarzı farklı, düşünce yapısı farklı. bu kadar kolay mı yargılamak amk ya. erken uyuyosa sıkılmıştır. üç saat mesaj atmamışsa sevmiyodur. manyak mısınız lan. 16 yaşında mısınız ya da? ne yapıyosunuz, hiç inanmadığınız, güvenmediğiniz insanlarla mı sevgili oluyosunuz. ne bu güvensizlik? o yüzden kapak reyiz sen sıkıntı ediyosan açıkça söyle bunu, konuşun. ha bana sorarsan endişe etmeni gerektirecek hiçbi şey yok.
0
der meister
(21.09.17)
Sen yokken ne yapiyor? Sen yokken uykusunu kaciracak seyler yapiyordur ,mesela oyun oynamak, sosyal medyada takilmak gibi, ama sen varken baska seyle ilgilenmemek adina bunlari yapmiyordur ve ekstra bir aktiviteniz de yoksa uykusu geliyordur.
0
veritaslibertas
(21.09.17)
şimdi ayıptır söylemesi sevişiyorsanız ondan ötürü bir yorgunluk olabilir.
0
high hopes of the sozluk
(22.09.17)
ilişkide tutku kalmamış sanki?
0
queer animal
(22.09.17)
yanındayken fiziksel olarak yoruluyor mu? Seksten bahsetmiyorum; eğer normalde evcimen bir tipse ve seninleyken dışarıda falan takılıyorsa yorulması normal. Bana da oluyor çünkü ve benim de kız arkadaşım feci yakınıyordu bu durumdan.
0
sen git ben geliyorum
(22.09.17)
hep görüşüyor olsanız der meister'a katılırdım da ayda 3-4 görüşsem sevgilimle uyumayı bırak uyutmam ben? heyecanı bitmiş demek ki.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.09.17)
huzurlu oldugu icin uyuyordur senin yaninda
kadin kisisiyim ama eski sevgilimin yaninda ben de oyleydim
0
lithu
(22.09.17)
ortalığı karıştırmış olmayayım ama, ben evliyken boşanana kadar sürekli uyuyakalıyordum her durumda. Çok yoğun çalışıyordum ve uykum da vardı, ama başımı zor tutuyordum eşimle olduğum zamanlarda. Ayrıca, ne zaman onunla arabaya binip bir yere gitsek araba tutuyordu.

boşandıktan sonra o şekilde narkolepsi varmışçasına uyuyakaldığım olmadı. Araba da tutmuyor.

Umarım, fazla rahatlıktandır sizin sevgilinizinki.
0
sopiro
(22.09.17)
ortalığı karıştırmaya geldim^^

en son kimle birlikteyken erken uyuduğumu düşündüğümde aklıma gelen isimler genelde çok ağır trollediğim veya artık sevmekten usandığım isimler genelde. normalde gece 1 den önce uyumam ama bazen işler öyle bir hale geliyor ki 10 da vamos...

doğru gitmeyen bir şeyler var, bir şeyden bıkmış... bunu söyleyemiyor olması muhtemel. ayrılmak istemiyordur, bıktığı birkaç şey olduğu gibi fazlaca hoşlandığı birkaç şey de var demekki.
0
Tears of Devil
(22.09.17)
dediği bahane gibi gelebilir kulağa ama kendimden biliyorum değil ve bana da aynısı oluyor. bende de var yaygın anksiyete bozukluğu ve kız arkadaşımın yanında rahat olduğum için dışarda bile olsak erkenden gevşiyorum uykum gelmeye başlıyor. öteki türlü 3-4 saat yatakta dönüp durduğum da hep olmasa da sık olur ve geç yatarım.
0
dafaisss
(22.09.17)
Dedigi dogru olabilir
0
mobydick
(26.09.17)
(28)

Sigaradan dişleri kahverengi olmuş biriyle sevgili olur muydunuz?

:)
Yani bir çocuk var benimle ilgileniyor. Ama günde bir paket sigara içiyor, ben kokusuna dahi katlanamam, ve maalesef dişleri kahverengi olmuş. Siz olsanız böyle biriyle sevgili olur musunuz? Öpüşme fikrini düşünsenize:s Olur mu?
Yani bir çocuk var benimle ilgileniyor. Ama günde bir paket sigara içiyor, ben kokusuna dahi katlanamam, ve maalesef dişleri kahverengi olmuş. Siz olsanız böyle biriyle sevgili olur musunuz? Öpüşme fikrini düşünsenize:s Olur mu?
0
:)
(17.09.17)
Olmaz :(
0
turuncu tonlarda
(17.09.17)
Biriyle opustugunu kafanda canlandiramiyosan asla olmaz.
0
kuehles blondes
(17.09.17)
Sigara ictigi icin bile olmaz. Sevdigin insanin ten kokusu bile onemlidir. Bu koku sigara kokusu olmamali.
0
Traveller
(17.09.17)
Olmaz. Olamaz. Olmamalı. Olmasın. Hiiiçç yanaşma. İğrenirsin.
0
yaren
(17.09.17)
olmaz
0
sta
(17.09.17)
signal white now
0
binder dandet
(17.09.17)
No. Ictikce igreneceksin. Surdurulebilirligi yok.
0
mor oje
(17.09.17)
sigara ve dişler bahane. seven adam - kadın sigaraya bile başlar.
0
dafaisss
(17.09.17)
gitsin bi dişçiye temizlettirsin. olmuyor mu öyle
0
cay koy geliyorum
(17.09.17)
Nein Gülşah, nein!
0
testis agrisi
(17.09.17)
her şeyi tamam bir tek o kaldıysa olur.
e
0
ya ben lan neyse
(17.09.17)
kahverengi dişli olmayı savunacak değilim, çirkin bir görüntü eyvallah da ilişkiniz bu kadar küçük detaylara bağlıysa zaten sevgili olmayın ya. ne saçmasapan şeyler bunlar. hiç mi aşık olmadınız yoksa kendinizi prenses mi sanıyorsunuz merak ediyorum. herkesin kriterleri vardır, herkes "şu olmasın" der de sevgili olup olmama kararını dişe bakarak alacaksanız kusura bakmayın da öyle sevgiliğe kafam girsin. derdiniz gönül eğlendirmekse eminim kahverengi dişli olmayan birini bulursunuz. yok o değilse zaten, her yerde karşınıza çıkamayacak insanları böyle şeylerle harcamak yerine daha yapıcı olup dişleri temizletme yolunu tercih edebilirsiniz mesela.
0
der meister
(17.09.17)
kesinlikle hayır. diş çok önemli ya.
0
roket adam
(17.09.17)
SAna olmaz o
0
all girls dream
(17.09.17)
sinek küçüktür ama mide bulandırır. ustelik "adam papyon takıyor, ben sevmem" durumu değil bu. cinsellik ilişkinin sac ayaklarından biridir.
eski eşim sigara bile kullanmadığı halde bir dönem aklina esti ve pipoya başladı. onu bulamazsa puro iciyordu. hayatımın en azap dolu dönemiydi. ben böyle ekşi ve pis kokan bir şey görmedim.

kısacası size bakıp gülümsediğinde inci gibi parlamayacaksa dişleri; ağzı üstü başı kokacaksa olmaz o is; aşkınızdan ölseniz bile olmaz...
0
balik kraker
(17.09.17)
olmaz da diyemeyiz bence. bir aşık oluyorsun, en "hayatta olmaz" dediğin durum karşındakinde var ama görmüyorsun bile. ama sen ona bakınca gülen gözler yerine sarı dişler görüyorsan zor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.09.17)
cevaplardan birinde dendiği gibi, arzulama durumu gerçekten varsa bokunu bile yersin tiksinmeden. ama o arzu yoksa dişlerin bembeyaz olmaması batar, yüzündeki 2-3 sivilce batar, kol kılları batar falan da filan.
0
neil manke
(17.09.17)
Yani ben de sigara kokusundan tiksinirim, evde içirmem, sırf bu yüzden ablam bile bana sık gelemiyor mesela ama sigara içen sevgilim olmuştu. Abartılı değilse sevdiğinde ağız kokusu falan sorun olmuyormuş anladım, haa o benim yanımda içmiyordu ve girip çıkıp dişlerini fırçalayıp gargara falan yaptığı için görüntü olarak da rahatsız edecek bir şey yoktu. Senin kafana takıldığına göre istemiyorsun, ama haklisin yani diş de önemli.
0
pamuk helvalar cebe
(17.09.17)
Sigara içecek kadar iradesi zayıf ve bağımlı biriyle olmamalı. Küllük ile öpüşmeyi kimse istemez.
0
tahin pekmez yoğurt
(17.09.17)
Bu kadar çok sigara içen insan varken kahverengi dişli insanlara çok ama çok nadir rastlıyorum ben. Bence bu çocuğun sıkıntısı yalnızca sigara değil, kişisel hijyen +1

Sen bu çocukla öpüşme fikrine bile yüz buruşturuyorsan ne diye sevgililik müessesesini aklından geçiriyorsun ki? Bana garip geldi. Iyk kahverengi dişli .s.s deyip hala sevgili olmayı düşündüğüne göre ya çocuk çok yakışıklı ya da boşta kaldın ve yanlış bir karar vermek üzeresin.
0
i m cool with that
(18.09.17)
Olmam, sen de olma.
0
iwasbornonamountainside
(18.09.17)
her saniye dişlerine bakardım istem dışı, muhteşem biriyse sevgili olurdum ama sevgili oldugum anda rahatsız olduğumu söylerdim

en iyi arkadasımda da aynı problem var, sigara falan da içmiyor diş kendisi üretiyormuş temizletiyor sürekli. bende genelde senede bir airflow ile temizletirim önemli şeyler bunlar (ki sigara içmiyorum çay kahve yüzünden)
0
hopp
(18.09.17)
Asla ve kat'a olmazdım; gerek sigara nefretim, gerekse titizliğim nedeniyle.
Gel gör ki oldum bi keresinde, gerçekten insanın gözü görmüyormuş.
İnsanoğlu çok yivrenç..
0
manuel mandalina
(18.09.17)
sırf dişleriyse sorun bence bi sorun olmaz.ama partnerinize kendiniz karar verin tabi :)
0
regardless of what they say
(18.09.17)
Bırak kahveyi rengini, sigara içenle sevgili olamam.

Yoksa ben de başlarım çünkü.
0
yirmisantim
(18.09.17)
adam 7/24 leş gibi sigara kokmayı "ufak bir detay" diye nitelendirmiş ya.

hayır, olmam. sen de olma.
0
sen git ben geliyorum
(18.09.17)
Öpecek olan sensin, bize ne soruyorsun. Miden alırsa yürü.
0
lcha
(18.09.17)
Olmazdım tekin acarda satılan 80 tl lik bir dış macunu sokup aliyor o kahverengiligi. Sizin ici 4 5 oaket sigara parası. Tavsiye ederim
0
mobydick
(26.09.17)
(3)

"güzel kadınları hayal gücü olmayan erkeklere bırakın" sözü hk

lucky strike
bu söz internette her yerde proust'a atfediliyor ama hangi kitaptan olduğu yazmıyor. bu söz kime aittir bilen var mı? hangi kitaptandır?
bu söz internette her yerde proust'a atfediliyor ama hangi kitaptan olduğu yazmıyor. bu söz kime aittir bilen var mı? hangi kitaptandır?
0
lucky strike
(17.09.17)
freebird5406_2
(17.09.17)
proustun kitaplarının ingilizcelerinin pdf'lerini bul bir yerden, içinde arat. google aramasından daha kolay olur bence.
0
dafaisss
(17.09.17)
"Laissons les jolies femmes aux hommes sans imagination"

Bu da orijinali.
0
i was made for you
(17.09.17)
(8)

Oda arkadaşımla sorunlarım var, çok çekingenim napmalıyım?

maria callas
oda arkadaşım değişti mayıs ayında, yeni gelen kızla pek samimiyetim yok, yazın da yoktum pek kalmadık birlikte. 1 haftadır buradayım ben. Bugün odaya girdiğimde kulak üstü kulaklığımı alıp taktığını gördüm, hiç seslenmedim, baak dedi, hıı onu mu aldın falan dedim ama surat astım. Hiç sallamadı, kul
oda arkadaşım değişti mayıs ayında, yeni gelen kızla pek samimiyetim yok, yazın da yoktum pek kalmadık birlikte. 1 haftadır buradayım ben. Bugün odaya girdiğimde kulak üstü kulaklığımı alıp taktığını gördüm, hiç seslenmedim, baak dedi, hıı onu mu aldın falan dedim ama surat astım. Hiç sallamadı, kulaklık takılı şekilde odadan çıkıp bi yere gitti. Ben çok çekingen bi insanım, kulak üstü olsa bile bu durumu hiç hijyenik bulmuyorum ama seslenemedim. Napmalıyım, nasıl davranmalıyım bilemiyorum bana yardım eder misiniz?

Diğer sorunları da anlatayım, odadan çıkarken ışığı kapatıyor ben orda uzanmış bilgisayarda iş yapıyorum, niye kapatıyosun diyorum bakmadan gidiyor. Tuvalet kağıdı almıştım yaz başında 24'lü, dolaba koymuştum. Bütün yaz yoktum, geldiğimde bitmişti, 1 haftadır böyle yaşıyoruz, havlu kağıt götürüyorum ben kendisi hiç seslenmiyor, resmen benim almamı bekliyor heralde. 24 rulo kağıdı tek başına bitirdiğine göre kullanıyor yani, kullanmıyor da değil. Pazar sabah 8'de uyanıp duş aldı, 2 saat saç kuruttu, dün gece arkadaşımın doğumgünü vardı, geç geldim nevrim döndü, pazar sabah bi yere mi gideceksin diyorum yoo ben böyleyim diyo. 9'dan sonra 10000 adım attı heralde odanın içinde, fıt fıt gezip durdu, 2'den 5'e yattı uyudu, sabah yatsana amk. Erkek arkadaşımla geçen ay 2 gün gelmiştik, bira almıştık, içemedik sonra dolaba koyduk o bi daha geldiğinde içeriz dedik, geçen mesaj atmış kanka biralar vardı dolapta gömdüm diye, ya bunu diyene kadar alıp yerine koysana. Eve çıkmayı düşünür oldum normalde çok memnun olmama rağmen, napim ben ya. :(((((
0
maria callas
(17.09.17)
Bunun napayım'ı yok ki, konuşmak zorundasınız. Haklı olduğunuz noktalar da var, haksız olduğunuz noktalar da var. Misal, X saatte yat, şu saatte kalk gibi bir arzunuz olabilir ama bence bunu dile getiremezsiniz. Siz partiden geç geldiniz diye başkaları bunu önemsemek zorunda değil, herkesin hayatı kendisine göre önemli. O da isterse gece üçte kalksın, her şeyi sessiz halletmek zorunda tabii. Benim eski ev arkadaşlarım bir sene boyunca benim iş günü de tatil günü de sabah 5'te kalkıp duş almama dayandılar mesela, ama sağolsunlar "yoo hiç sorun değil" falan diyorlardı ben her mahçup olup da kusura bakmayın dediğimde.

Ev arkadaşı toplantısı yapın bir nevi. Ortak ürünler nelerdir, onları belirleyin. Misal, tuvalet kağıdı, çamaşır deterjanı, bulaşık deterjanı, temizlik malzemeleri gibi şeyler. Bunları almak için bir sistem geliştirin. Her ay herkesin belirli miktar para vermesi olabilir, markete gidip alıp o anda ikiye bölüşerek vermek olabilir, bir ay biri bir ay biri alsın gibi olabilir. Hangisi en güvenilir geliyorsa.

Size ait bir şeyi yiyip içiyorsa ve siz "ya salla boşver" diye bakamıyorsanız - ki bakmak zorunda değilsiniz, mümkün olan en direkt şekilde söyleyin. "Erkek arkadaşım bu hafta yine gelecek, bira içip film izleriz diye düşünüyoruz. Bir iki gün içinde bir markete gittiğinde bizimkileri yenilersen çok iyi olur" deyin.

Eşya konusunda ise kesinlikle katılıyorum. Size ait bir şey kullandığını gördüğünüz anda "dostum ben onu alayım, pimpirikliyimdir ben, hiç hoşlanmam böyle özel şeylerin paylaşılmasından" deyip hop diye alıverin o anda.

Zor geldiğini anlayabiliyorum, fakat başkasının sizin hayatınız üstünde bu kadar kontrol sahibi olması daha zor gelmeli size. Olabilecek en en en kötü şey, biraz kaba saba laflar edip ağzınızın tadını kaçırması olur, ki kaçmış zaten.
0
sopiro
(17.09.17)
çekingenliğini üzerinden atman için fırsat ayağına gelmiş. sen de ona onun gibi davrancaksın, o da kendi tavrı olan şeylerden bıkıp anlaşmacı tarafa döncek kuzu gibi olcak. sen de onun tuvalet kağıdını birasını kulaklığını vs. izinsiz kullancan vs. anlattığın kadarıyla vurdumduymaz birisi, karşına alıp anlaşmaya çalışarak bir yere varamazsınız.
0
dafaisss
(17.09.17)
ufukta bir kavga görüyorum kaçarı yok kavganı et geçebiliyorsan başka bir odaya geç böyle böyle haklarını savunmayı öğreneceksin ne yazık ki hayat böyle
0
birdposing
(17.09.17)
Ya bu saygısız insanlıktan anlamaz ya, çat çat söyleyeceksin başka yolu yok.
Tuvalet kağıdı gibi ortak kullanılan şeyleri ayrı ayrı alsın herkes kendine, sen kedine ayrı al kendi dolabında sakla ki ortak kullanma amacında olmadığını anlasın, biraları da söyle, erkek arkdaşım gelince içicez alıp yerine koyar mısın de. Sen uyırken ses yapınca da kafanı kaldır, daha sessiz olur mısun de, ışığı kapatıp odadan çıkınca da geri gelecektir nasılsa, gelince ona "odadan çıkarken ışığı kapama benim ışığa ihtiyacım oluyor, olmazsa kendim kapatırım zaten" de. Eşyalarını alırsa "cnm ben pek hoşlanmıyorum k.b. senle alakalı değil" de.

Samimiyetiniz daha ilerlememiş 1 hafta olmuş, o yüzden hoşlanmadığın her şeyi şimdi söyle, yoksa ilerde hiç mi hiç söyleyemezsin, söylemeye kalksan "en başından beri böyle yapıyorum, şimdi mi aklına geldi söylemek, ne oluyor" falan tarzında tepkiler alıp fesat insan konumuna düşersin, dikkat et, saçma sapan bi insanla karşı karşıyasın.
0
turuncu tonlarda
(17.09.17)
kulaklığımı alabilir miyim diyemedin mi, geri isteseydin ya bu kadar mı çekingensin. biraz seninki çekingenliği geçmiş enayiliğe dönmüş. başkasının malı kullanılacaksa bile nezaketlice istenir benim bildiğim. verip vermemek senin bileceğin iş. ha çok yüzsüz biriyse ve sen de hır gür çıksın istemiyorsan eşyalarını onun ulaşamayacağı yere koy, kilit vur giderken.
0
for day to break
(17.09.17)
Bir üstteki yoruma sonuna kadar katılıyorum seninki çekingenlik değil salaklık olmuş kusura bakma.

Gayet ağır konuşacaksın, çat çat söyleyeceksin, eşyalarımı izinsiz kullanamazsın diyeceksin. Bu kadar basit.
0
mutlusismankedi2015
(17.09.17)
Baştan tepkini koy önce güzel üslupla, sonra gidişata göre karşı tarafın altında kalmayacak şekilde bir yere kadar, ama karşı taraf insanlık dışı noktaya geçtiği anda kaliteyi bozmayıp yolları ayırmak en güzeli. Anlattığın tip insanlar genelde yola gelmez, "aa sevmiyo muydun, tamam bi daha olmaz kusura bakma" demezler. Ama Sen yine bir dene, olmuyorsa ayrılın. Bu cins insanlarla birlikte yaşanmaz. Dinsizin hakkından imansız gelir.
0
sekerse tehlike
(18.09.17)
eve çıkın.evden yazıyorum :)
0
regardless of what they say
(18.09.17)
(10)

Kadınlara ökkkküz gibi bakan adamlar

ya ben lan neyse
ben 30 yaşındayım ama yeni fark ettim desem yalan olmaz. bana bakan kadınların dahi yüzüne bakamayan bir mal olduğum için olabilir.arkadaş gerçekten hepimiz işi gücü bırakıp şu durumun yok edilmesi için uğrraşsak yeridir. hatta 1 ay resmi tatil olsun, fabrikalar kapatılsın, seferberlik ilan edilsin
ben 30 yaşındayım ama yeni fark ettim desem yalan olmaz. bana bakan kadınların dahi yüzüne bakamayan bir mal olduğum için olabilir.

arkadaş gerçekten hepimiz işi gücü bırakıp şu durumun yok edilmesi için uğrraşsak yeridir. hatta 1 ay resmi tatil olsun, fabrikalar kapatılsın, seferberlik ilan edilsin de kadınlara sanki duyguları yokmuş da mala bakıyormuş gibi bakan zembereği s...ikleri gece-gündüz avlayıp soylarını kurutalım...

geçen gün epey uzunca bir kadının paralelinde yürümek zorunda kaldığımda fark ettim. çekici bir kadındı. kadına sanki ucubeymiş gibi bakıyorlar. görüş açısı kaybolana kadar yüzüne mal gibi bakıyor erkekler. bu ne kadar aşağılayıcı, ne kadar rahatsız edici bir şeydir. yemin ediyorum yıllardır kadınlara kezban kezban diyenlere hak verirken aniden kadınların tarafına geçiverdim. kadınlar böyle o..spu çocuğu gibi bakan adamlar yüzünden efendi erkeklere de sözümona kezbanlık yapmakta haklı lan.

en zoruma giden de böyle adamların karısı-kızı bu bakışlara maruz kalsa cinayet işleyecek olması. o kadar kanıksamışız ki bu durumu bu anormalliği fark edemiyoruz bile. farz edin ki uzaydan, duruma yeni uyanan biri geldi ve durumun ne kadar tuhaf ve iğrenç olduğunu size hatırlatıyor. böyle bir şey olamaz.

edit: yahu bu ilişki sorusu değil ki.
0
ya ben lan neyse
(17.09.17)
Dünyamıza hoş geldin.
0
rusyalı kozmonot
(17.09.17)
Haklisin.

Ilkel, yabani, bagnaz, cahil ama sozumona muhafazakar bir toplumda yasiyoruz.

Bu duyurudaki gercegi de icine alan bir duyuru acacagim musait olunca.
0
runagain
(17.09.17)
Yaşına göre çok iyi uyanmışsın. Sevindim. Kızın olursa harika bir baba olacan sen.
0
yaren
(17.09.17)
Soru neydi?
0
catch the arrow
(17.09.17)
yok soru. yorum yaparsan okurum.
0
🌸ya ben lan neyse
(17.09.17)
Apocalypse
(17.09.17)
Cinsel olarak bastırılmış toplumlarda daha yüce ahlak değerleri değil tam tersine cinsel sapıklık ve değersizleltirilme görülür.

Afganistan'da Taliban bile bir yerleri yönetmeye başlayınca bir yandan okullardan kızları kovup, bir yandan da kimsesiz erkek çocuklarını dansöz olarak oynatmaya devam etti.

İtiraz edecekler olabilir. İtiraz etmeden öncelikle o sol elinizdekini bi bırakın, sonra da en son ne zaman tanımadığınız karşı cins birine (sevişmek istemeyeceğiniz halde) 10 sn ve daha uzun süre gözünüzü dikip baktınız, bir düşünün.
0
otonomo
(17.09.17)
bütün erkeklerin adına konuşamam da, kendimi biliyorum; dışarıdan bakan birine ya da baktığım kadının öküz gibi baktığımı düşünmesinde sadece bakışımdan rahatsız oluyo olması da olabilir. yoksa benim içimden gayet şiirsel naif şeyler geçiyor hep. valla bak.

günah çıkarmam bitti hehe bir de şu var; bu bakış bakma olayının temel suçlusu şehir dediğimiz yapılanmanın kendisi. ve ne alaka denilebilir ama ben de bazen bana bakılmasından rahatsız oluyorum kadın erkek farketmeksizin. ama metroya bindin mi bir çarşı caddesinde yürüdün mü tanımadığın birinin bakışına maruz kalmak kaçınılmaz.

bu bakma olayında kılık kıyafetin "o da öyle giyinmesin o zaman" denilen şeyin etkisinin bir mikdar olduğunu düşünüyorum. asıl etken şehrin iğrenç kalabalığı ve sıkış tepişliği.

ayrıca kimse bakma bakılma konusu üzerine şahsi düzeyde bile (felsefe yapalım dicem de malzeme belli milletçene ondan demiyorum) kafa yormuyor. hani birisi kendine ben buna niye bakıyorum acaba bu kalabalık ne niye sıkış tepişiz sorusunu sormuyor. soran da zaten nihai nokta oymuş gibi verilmiş kabataslak cevaplar üzerinden argüman üretip düşündüğünü ve bir konuda fikir! edindiğini falan zannediyor.

cevap "erkekler bakmasın o zaman" demekle de "kadınlar öyle giyinmesin tek başına çıkmasın o zaman" demekle de değişcek şey değil.
ek: konu toplumumuz "cinsel olarak bastırılmış" demekle de çözüme ulaşmıyor.

daha temel, esas şeylerde problem var. kabaca söylemeye çalışayım, kimse gündelik rutin eylemlerinin ne?si niye?si üzerinde düşünmüyor ya da genelleyici argümanlarla konuyu çözdüğünü düşünüyor, mesela bahsettiğin mevzu da salt bu olmasa da bununla alakalı.
0
dafaisss
(17.09.17)
ben kendimce bi yöntem buldum geçenlerde. onlara aynı onların baktığı gibi bakmak.
kızıma ökkkküzzz gibi bakan bi sersemde denedim. denenmiş bi yöntem yani ve güzel çalışıyor. ne yapacağını şaşırdı kulaklarına kadar kızardı gözlerini koyacak yer bulamadı sıpa.

biliyorsunuz ben yaşlı sayılırım artık, öyle öküzlüklerle muhatap olmuyorum pek fazla ama kızlarla beraber bi yere giderken yaşıyoruz ister istemez. hani beğeniyle bakar bi nebze anlarım gençler sonuçta ama gözlerini dikip biz uzaklaşana kadar bakmak nedir arkadaş yaa.
şuursuz dangalak!
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.09.17)
Yalnız bunun kezbanlık kavramıyla alakası yok, kezbanlık farklı bişe. Kalabalıkla da alakalı değil. Zihniyet, yakın çevre etkisi, erkekler arası sohpetler gibi şeyler ve tabii ki cinselliği aşırı bastırılmış toplum olmayla yüksek oranda alakalı bi durum bu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.09.17)
(5)

Hiç aşık olmadım :(

sorunvar
Siz nasıl oluyorsunuz ? İsterse kız dünyalar güzeli olsun sonra saçma sapan triplere giriyosa sallıyorum.Bananene modunda oluyorum.Siz oluyor musunuz aşık ?
Siz nasıl oluyorsunuz ? İsterse kız dünyalar güzeli olsun sonra saçma sapan triplere giriyosa sallıyorum.Bananene modunda oluyorum.Siz oluyor musunuz aşık ?
0
sorunvar
(17.09.17)
Kiz dedigin trip atar kopek ceker ben de oylesine asik oluyorum sen de beklentilerini iyi bilirsen olabilirsin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.09.17)
oldum.
derste not almak için aldığım kağıda saçma sapan çiçek böcek çizdikten sonra bırakıp çıkmıştım, söz konusu kağıdı aylar sonra kitabının ayracı olarak görünce aşık oldum. yani aşkın güzellikten ziyade böyle saçma nedenleri olur. bence.
0
denef
(17.09.17)
nasıl olmuyorsun ya :( keşke ben de olmasam :(

hayatımı mahvetti şu meret.
0
i m cool with that
(17.09.17)
güzellik algısına fazla takılma ve triplere girmeyen kız bul
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.09.17)
o olan olunan bişey değil ki. denk geliyo kendi kendine oluyo. sana denk gelmemiş demek ki.
0
dafaisss
(17.09.17)
(8)

Bonzaiden kurtulmak mümkün mü? kesin çözümü yaşayan bilen var mı?

mslny
Görüntüsüne baktığınızda asla anlamayacağınız kullanıcı 20 yaşında bir genç için çözüm istiyorum arkadaşlar. Çevrende olmayınca sanki hep sokak çocukları, ilgisiz sevgisiz insanlar bu illete yakalanır sanıyorsun, meğer ne yakınmış.Çocuk diyorum, gözümde o kadar küçük. Çalışıyor, açıktan üni okuyor,
Görüntüsüne baktığınızda asla anlamayacağınız kullanıcı 20 yaşında bir genç için çözüm istiyorum arkadaşlar. Çevrende olmayınca sanki hep sokak çocukları, ilgisiz sevgisiz insanlar bu illete yakalanır sanıyorsun, meğer ne yakınmış.

Çocuk diyorum, gözümde o kadar küçük. Çalışıyor, açıktan üni okuyor, gündelik hayatına devam ediyor, insanlarla iletişimi iyi, oldukça zayıf ama güpgüzel masum yüzlü bir çocuk. dün öğrendiğimde şok oldum, direkt diyaloğum olmasa da ailecek ailesini tanıyoruz, çok seviyoruz.

Yaşadıkları yaşından büyük sıkıntılardı, 6-7 yıl önce babası bir gece beyin kanaması geçirdi, o günden beri kendini bilmiyor, eşinin herşeyiyle annesi ilgileniyor, amcası ve teyzesi hep bir aradalar, destekler. Sultanbeyli'de yaşıyorlar ve çevre inanılmaz kötü. Muhtemelen babası rahatsızlandığı dönemde al iç kafanı dağıtırsın dediler. Ara ara oradan taşınmaya kalkıştıklarını biliyordum ama sebebini bilmiyordum, en sonunda geçtiğimiz aylarda çevre kötü olduğu için benim oturduğum yerde yurt gibi temiz yer var 2 kişilik ayrı ev şeklinde, oraya geldi çocuk ama 2 haftaya gitti, dün öğreniyorum ki meğer ortamdan uzaklaşmak için gelmiş ama yine kullanmış.

Aile perişan, bazen çocuğu yollardan toplamış, kurtarmak için maalesef şiddete de başvurmuş, Kartal'da bi yer varmış oraya götürmüş, ama ilaç verip gönderiyorlarmış. En son dün psikoloğa götürmüşler, kendinin istemesi lazım demiş. Ben çıldırdım, evet kendinin istemesi gerek ve istiyor ama şu an sağlıklı düşünebilecek halde mi ki bi bu lafla psikolog gönderiyor, ordan oraya değil en iyi yeri bulup düzenli terapiyle olacak işler bunlar, eğer şiddete devam ederlerse kaçıp gider izini bulamazlar, çareyi araştıralım dedim.

Aile artık ne yapacağını bilemiyor, çocukları gözlerinin önünde eriyor. O yüzden sizlere de soruyorum, kesin çözüm bilginizi, tecrübelerinizi bekliyorum. Kulanıp kurtulan var mı? Nereden, ne şekilde işin ehli kimden yardım alabiliriz? Ne yapabiliriz?
0
mslny
(16.09.17)
Kendinin istemesi şart, çünkü 'he, tamam, iyi, güzel' der; belki önce zorla da olsa arındırılır sonra bir daha başlar.

Sigara bırakıp bırakıp başlayanlar gibi düşün. Bir yerden bir ilham alması şart. Kendini de ailesini de umursamıyor şu anda belli ki.
0
idexo
(16.09.17)
Ya bir adam vardı, ismini ne yazık ki hatırlayamıyorum ancak buraya yazıyorum ki tanıyan çıkar ve belki ismini yazar diye umut ediyorum. Televizyona da çıktığı olmuştu sık sık. Ben de o şekilde görmüştüm ilk kendisini de gayet mantıklı bir insana benziyordu. Kendisi eski bağımlı, daha doğrusu bonzai değil tabii genel olarak eski bir uyuşturucu bağımlısı ve zamanında kullanmadığı şey de yokmuş. Yani bağımlının dilinden anlayan birisi. Bu çok önemli işte. Bu kişi, ilaç dayamadan bağımlıları topluma kazandırmaya adamış kendisini. Uyguladığı teknikler gayet sıradan gibi gözükse de etkili olduğu söyleniyor. En son bir rehabilitasyon merkezi kurma adına uğraş veriyordu, sonra ne oldu bilmiyorum.

Kesin hatırlayan, bilen çıkar şimdi, yazar ismini. Ben de bakacağım şimdi tekrar.

Bonzai bildiğimiz uyuşturuculardan dahi çok farklı bir şey olsa gerek, inanılmaz da yaygınlamış sanırım, çok yazık.

edit: Buldum ya bulması zor değilmiş meğer, youtube'da birkaç röportajı var.

(bkz: yavuz tufan koçak) (bkz: aybuder)

Bilmiyorum, kendisini tanımıyorum tabii ki. Öte yandan kendisi Antalya'daymış ama bir ulaşın bence.

aybuder.org

Bu videoda da anlatıyor biraz bonzaiyi adam: www.youtube.com
0
soso
(16.09.17)
önce zorlamadan guzelce yaklasip tam olarak hangi maddeyi kullandigindan emin olun.engellemeye calismaniz fayda vermez. sonra her madde icin ayrı tedavi uygulandigini bilmeli ve kullandigi maddenin gercekten de yerini tutacak tedavi yöntemleri olduguna ikna etmelisiniz. Son 5 yilda gercekten basarili tedaviler uygulaniyor.
0
hebanon
(16.09.17)
O tip bir bağımlılığı şak gibi kesmek çok zor olur herhalde. Psikiyatr'lar önce daha hasta etmeme ilkesi gereğince ilk olarak daha güvenli bir madde veya kullanım şekline alıştırtabiliyorlar. Bazı hocaların kitaplarında var böyle vakalar.

Bonzai yerine esrar içmeye başlasın. En azından beyin hücreleri ölmez. Ayrıca kesinlikle psikiyatrist takibi ve ilaç desteği alması lazım.
0
otonomo
(16.09.17)
kendinin istemesi lazım bir de onu destekleyecek motive edecek, en az birlikte bonzai içtiği kişiler kadar yakın ilişki içinde olduğu biri/birileri lazım ona. psikolog şu açıdan da haklı, kendi istemiyosa ama ille de bıraksın bu onun iyiliği için diyosanız içtiği yeri öğrenir polise ihbar edersiniz ya da prosedürü bilmiyorum tam ama bağlarsınız.

nesi oluyorsunuz bilmiyorum ama mesela siz ilgilenin. takın kolunuza zevk alabileceği başka şeyler olduğunu da görsün, gezin, birlikte takılın muhabbet edin yiyin için bir yerlere gidin ilh.
0
dafaisss
(16.09.17)
@soso,çok teşekkür ederim, şu an önerinizle kendisinin videolarını izliyorum, hiçbir bilgim olmayan konuda bilinçleniyorum. inşallah istanbulda da merkezi vardır, daha derin de araştırıp Derneği arıcam.

Arkadaşlar haklısınız, kendinin istemesi gerekiyor, en umutlu olduğum şey bırakmak istemesi ve işte çalışmaya devam etmesi. Annemden biliyorum, sigarayı bırakmak istiyordu ama bırakamıyordu, o benim tek dostum diyordu. sonra o dostu sağlığını etkilemeye nefessiz bırakmaya başlayınca önce elektronik sigarayla sonra da ondan tiksinmesiyle bıraktı, 3 ay depresyona girdi, öyle zordu ama şimdi nasıl içmişim o zehiri diyor. Düşünüyorum bu daha çocuk, öyle iradeli olabilir mi, ailesi o kadar bilinçli olabilir mi, kurtulmak istiyorum demesi ne kadar gerçektir. Ailecek tanışıyoruz, amcasıyla babam ve abim aynı yerde çalışıyor, çocuk da o kurumda çalışıyor. Benim kendisiyle direkt Diyaloğa girme olayım yok, keşke olsaydı. Abimi çok seviyor, İş hayatı ve dış görünüş kıyafet vs onu model alıyor ama demek ki kendi dünyası Sultanbeyli'de iş değişiyor. Abime de dedim sana çok iş düşüyor araştırıp bi yerden istikrarlı şekilde yol almalıyız çünkü ailesi bundan fazlasını yapamaz.
0
🌸mslny
(16.09.17)
bonzai bağımlılık yapmıyor, o arkadaş yaşamak istemiyor muhtemelen. hayatı sevdirmek gerekiyor.
0
nocturness
(17.09.17)
Nasıl bağımlılık yapmıyor? O zaman iş yerindeki öfke krizleri, arada olan bayılmalar neden? İşyerinde kullanma ihtimali çok düşük,
0
🌸mslny
(17.09.17)
(6)

Ailem arkamda durmuyor

binder dandet
Örneğin ablamın eşi benim hakkımda (ağır)bir laf ediyor, bu laf kulağıma geliyor ve ben -ban- uyguluyorum (benim olduğum yerde bulunma tarzı), özür dlemiyor ve aksine eve ben varken gelmeye çalısıyor-sonucta evden o varken ayrılan ben oluyorum. Ailem (anne baba) bu kişiyle konuşmaya devam ediyor,
Örneğin ablamın eşi benim hakkımda (ağır)bir laf ediyor, bu laf kulağıma geliyor ve ben -ban- uyguluyorum (benim olduğum yerde bulunma tarzı), özür dlemiyor ve aksine eve ben varken gelmeye çalısıyor-sonucta evden o varken ayrılan ben oluyorum. Ailem (anne baba) bu kişiyle konuşmaya devam ediyor, sanki hiçbirşey yokmuş gibi. Buna o kadar kıl oluyorum ki. Sanki dünyada yokum.

Diğer bir örnek abimle büyük bir kavga ediyorum, bana kavgada soylenmeyecek laflar soyluyor, bizimkilderde yine tık yok.

Onlara bunu açtığımda hemen savunmaya geciyorlar /biz bir sey yapmadık,etmedik) tarzında, bir sure sonra da saldırıya gecıyorlar, sen soylesin sen boylesin....

KAfayı zaten yedim ama daha da bir yiyorum bu insanlarla yaşarken.Ama anne baba, yaşlı insanları değiştirmeye çalışmak pek doğru değil diye düşünüyorum.

KONUSAMIYORUM----bunu onlara da soyledım, farklı konulara sapıp konuyu dağıtıyorlar.

Ailede sıfır ağırlığım var sanırım :(
Ne yapmalıyım bilmiyorum :(
0
binder dandet
(09.09.17)
Sabret, arayı aç, finansal bağımsızlığını kazan, iyice uzaklaş.

Bu tarz konularda tartışmanın kimseye faydası yok. Uzaklaşıp kendi hayatını kurarsın kafan rahat olur.

Kendileri görüşmek isterse müsaitlik durumuna göre, gördüğün değere göre değer verirsin.

ek: anlamaları mümkün değil. sen de aynı şekilde onları asla anlayamazsın.
0
idexo
(09.09.17)
belki suçlu sensin? konuyu tam anlatırsan daha sağlıklı yorumlar alabilirsin.
0
sta
(09.09.17)
aile falan hikaye. bunu net öğrendim artık. eğer sana zarar veriyorlarsa aile değildir. başka bir şeydir.

idexo+1

ayrı eve çık kendi hayatını kur.
0
hemsta
(09.09.17)
aile sana zarar veriyorsa, yemişim ailesini. aile o kadar da önemli bir kavram değil. hemsta +1

ekonomik özgürlüğün varsa birlikte yaşama işini sonlandır.
0
mahone
(09.09.17)
şu yazdıklarından nedense arızanın sen de olduğunu düşündüm. seni hiç tanımıyorum ama direk öyle bir algı oldu bende. belki d ebu kavgalarda hep sen haksızsım, ailen de savunacak bir şey bulamıyorlsr seninle ilgili
0
oscar
(10.09.17)
o kısmı tam anlayamadığım için diyorum: eğer sorun ve beklentin ille de beni haklı bulsunlar diye düşünmen ise, bahsettiğin aranızdaki iletişimsizlikte senin de payın var. ağır laf ne, konu ne bilmediğim için bunu diyorum.

yok bu değilse, zaten aile dediğin bir arada bütün olduğu için ailedir. sen haksızsın haklısın karar verme dışlama mercii değil. bir ihtimal konuyu haklı-haksız ikileminden çıkarmaya çalışarak konuşmak işine yarayabilir.
0
dafaisss
(10.09.17)
(20)

Anarşist biri sandiga gitmeye nasil ikna edilir?

signore
Gitmeme sebepleri:- Oy verirsem bu sistemi mesru kabul etmis olurum. - Hayir da ciksa bir sey degismeyecek, secimle gelen milletvekilleri bile icerde. Kotu ile kotunun iyisi arasinda tercih yapmak zorunda degilim. Ne onerirsiniz?
Gitmeme sebepleri:

- Oy verirsem bu sistemi mesru kabul etmis olurum.
- Hayir da ciksa bir sey degismeyecek, secimle gelen milletvekilleri bile icerde. Kotu ile kotunun iyisi arasinda tercih yapmak zorunda degilim.

Ne onerirsiniz?
0
signore
(12.04.17)
cdn-st1.ofpof.com şu karikatürle belki biraz sempati toplarsınız :)
0
luchetti
(12.04.17)
sen çok mu meşrusun mal deyneği diyecen. anarşistlerin bu salak tavırlarıyla gizli akpli olmaları beni benden alıyor.
0
cekilmis gayfe
(12.04.17)
şu programı izlesin,
halaa gidip hayır oyu atmayacaksa,nefesinizi tüketmeyip ilişiğinizi kesmelisiniz.

www.youtube.com
0
neo
(12.04.17)
versen de vermesen de bir şey değişmeyecek de ters psikoloji yap.
inşallah seni dövmez ^^
0
dafaisss
(12.04.17)
bence bu tipler umutsuz vaka. uğraştığın vakte yazık.
0
doxanikee
(12.04.17)
Cekilmis gaye +1 demekten kendimı alamadım valla. Ciddi anlamda bu yaptıklarının akp'ye, elestirdikleri tarafa yaradığının farkında degiller.

Bu durumun genel/ yerel seçimlerden çok farklı olduğunu, sistem değişiminin geri dönülmez sonuçlar doğuracağıni anlatın. Gerçi oy verecek yasa gelmiş koca insan bunu düşünemiyor mu, o da ayrı bir tartışma konusu.
0
fraise
(12.04.17)
Adam sisteme karsiymis AKP'ye degil ki, arada fark var.
0
Traveller
(12.04.17)
bence siklememek lazım... anarşistmiş!

neyse gün zileli onlara hitaben yazmış muhtemelen görmüştür yine de koyalım: www.gunzileli.com
0
Ufuk
(12.04.17)
@ufuk bu yaziyi attim, umarim ise yarar.
0
🌸signore
(12.04.17)
anarşizm olgunlaşmamış bir bilinç göstergesidir. çok yapısal onun sorunu.

yontma taş devrinde kalmış bir zihniyet o. insanlar yerleşik hayata geçtikten sonra siyasi kurumlara ortaya cıktı, hepsi az ve ya çok adaletsizliğe neden oldu doğaları gereği. bu siyasi kurumlar sevseniz de sevmeseniz de insanlığın ilerlemesine neden oldu ve medeniyet böyle ilerledi. bu siyasi kurumlar adaletsiz olasa da bu kurumlar olmasa idi doğa durumu olan çok daha vahşi ve insanlığın ilerlemesini durduracak şeylere sebep olurdu.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
taksici milletin efendisidir; bu konularda teorik bilgiye sahip olduğumu söyleyemem, tamamen mantık yürütüyorum ve söylemeliyim ki argümanın biraz saçma geldi bana. yani siyasi kurumların insanlığın ilerlemesinde faydalı olması hep faydalı olacağı anlamına mı geliyor? örneğin din. din de insanlığa faydalıydı, şimdi inanırsınız inanmazsınız, bu ayrı konu ancak günümüzde bir dinin, inancın toplumlara zararı faydasından çok. örnekler çoğaltılabilir. yani şu an geldiğimiz noktadaki işlevi nedir, kime ne faydası vardır, önemli olan bu değil midir? senin sahip olduğun düşünce (zamanında fayda sağlayan, her zaman doğrudur düşüncesi) genel hatlarıyla hep geçerli olsaydı insanlık ne kadar ilerleyebilirdi, bu da ayrı soru işareti.

bir şeyi savunduğum yok bu arada, zaten geçen gün gidip hayır verdim bile. sadece bu yazılana karşı çıktım kendimce. ben bu cahil halimle mantıksız bulduysam, bu konu üzerine kafa yormuş bir anarşisti hiç ikna edemez sanırım bu düşünce tarzı.
0
soso
(12.04.17)
din iyi veya kötü demek çok anlamlı bir şey değil içeriğinden bağımsız olarak yaklaşırsak. siyasi kurumların da içeriğinden bağımsız olarak iyi olduğunu söylemedim ama düzen yerine anarşinin ikame edilebilmesi ve bunun halihazırdaki durumdan iyi bir şekilde insanlığın ilerlemesine hizmet edebilmesi mümkün değil. biz insanlık tarihinin çok az bir kısmını yaşıyoruz ve bu yaşadığımız süreci izleyerek anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz ki çok sığ yaklaşımlara neden oluyor bu.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
İlk olarak anarşizm yorumunun teorik ve pratik temelden yoksun olduğunu söylerdim. Kendisi sistem dışında bir nokta arıyor ki, kendini oraya yerleştirebilsin. Ancak bu iki açıdan hatalı. İlk olarak böylesine dışsal bir nokta varsayıyorsa, o noktayı yaratmak için hayatını adıyor mu? Bu konuyu açmak istemiyorum çünkü tehlikeli bir yere kayıyor (bakınız 19.yy sonu anarşist eylemleri). İkinci olarak sisteme dışsal bu noktayı, teorik çerçevede ancak sistemin yokluğu ile tanımlayabilir. Yani o yerleşmek istediği nokta sistemle tamamen ilişkisiz olarak konumlanmıştır. Belli bir alanı ilişkisiz ve kendinde olarak tanımlamak, o alanın transandantal olduğuna işaret eder. Yani o alan sistemin tamamen dışındaki ebedi alan olur. Ne kadar da dine vb. her türlü idealizme yaklaştık değil mi? Genelde kendini entelektüel anlamda geliştirmemiş anarşistler ve anarşizm karşıtları bu hataya düşer. İlişkisellik matrisinin dışında hiçbir alan yoktur. O alana inanmak sadece itaatkar bir konformizme hizmet eder. Ek olarak, politik bir görüş sahibi olarak, bütün hayatını tercih yapmak üstüne koyması gerekirdi. Çünkü sunulan seçenekler (sayısı kaç olursa olsun) arasında tercih yapmamak her zaman egemene hizmet eder.

Son olarak @taksici milletin efendisidir; yukarıda az çok yazdıklarına bir cevap vermişimdir, ancak bir iki noktanın daha altını çizmemiz lazım. 'yontma taş devri' tanımlaması ve yerleşik hayattan önce siyasal kurumların olmamasına ilişkin iki fahiş hatayı kısaca belirteyim. Pek açmaya gerek yok aslında. Bunlara ek olarak, tarihsel mücadeleyi biraz daha incelersen, bahsettiğin 'ilerlemeyi' siyasal kurumlar değil, siyasal kurumları yıkmak için isyan edenler değiştirmişlerdir. En başından bugüne varolan özgürlük, kölelik, serflik, vb. gibi problemler (bunları en genel hatlarıyla yazdım, öbür türlü en spesifik problemlerle birlikte paragraflarca örnek yazmamız gerekirdi) hiçbir siyasi kurum tarafından çözülememiştir. Ancak birileri siyasi yapıyı yıkıp yeni baştan kurunca [tarihte hiçbir transandantal alan olmadığına göre; elbette yeni problemler yaratarak] çözülmüştür. Yani "siyasi kurumların bize yararı da var" söylemi muktedir yanlısı oldukça ideolojik bir söylem.
0
protector
(12.04.17)
1-tarihsel mücadeleyi yadsıyor değilim, bir nizamı devirenler de sonuçta yeni bir nizam kuruyor.
2-insanların daha ziyade tarım yapabilme, yerleşik hayata geçmesiyle şehir ve imparatorluklar kuruldu. yontma taş devrinde olan siyasi olgunlukla ile bir şehir devletinin kıyaslamzsınız herhalde

ha zaten ben bunları reddediyorum diyorsanız bunun olgunlaşmamış bir siyasal bilinç olduğunu düşünüyorum zaten.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
@taksici milletin efendisidir

Okuduğun metnin yazarı kendin ya da bir başkası olsun, okuduğunu anlamakla ilgili problemlerin var. En son yazdığın cevap ne kendi ilk cevabınla ne de benim parmak bastığım noktalarla örtüşüyor.
0
protector
(12.04.17)
solcu normativite bakış açısından kaynaklanıyor bu yorumların. senin hayat felsefende olmadığım için bu şekilde yazdım zaten. tabiki ideolojik bir söylem yazdıklarım senin yazdıkların gibi aynı.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
ona basit sorular sorun.

pbs.twimg.com
0
fakirpislik06
(12.04.17)
@taksici milletin efendisidir, son kez yazalım bakalım, bilale anlatır gibi. Hem de bunu yazarak Türkiye'nin neden geçen sene okuduğunu anlama yetisi en düşük çıktığını (OECD ülkeleri arasında) tekrar örnekleyelim.

Birinci olarak ilk cevabında "insanlar yerleşik hayata geçtikten sonra siyasi kurumlara ortaya cıktı" demişsin. Ben buna istinaden öyle bir durum yok demişim. Bana verdiğin cevapta "yontma taş devrinde olan siyasi olgunlukla ile bir şehir devletinin kıyaslamzsınız herhalde" demişsin. Konuyla ilgisi yok. Ne ben ne de sen kandaş topluluklar (yontma taş devri ifadesi 1950'lerden beri kullanılmıyor bu arada) ile yerleşik topluluklar arasında komplekslik tartışması yapmamışız. Burada ya okuduğunu anlamıyorsun ya da konuyu çarpıtarak üste çıkmaya çalışıyorsun.

İkinci olarak ilk cevabında "siyasi kurumlar adaletsiz olasa da bu kurumlar olmasa idi doğa durumu olan çok daha vahşi ve insanlığın ilerlemesini durduracak şeylere sebep olurdu." demişsin. Ben de tarihsel olgular içinde bunun imkansız olduğundan bahsettim (açacağın her uygarlık tarihi ve dünya tarihi kitapları, yazarın metodolojik kökeni ne olursa olsun, siyasi kurumların yıkılarak 'ilerleme' sağlandığına ilişkin sayısız örnek sunacaktır). daha sonra bu cevabı yazmışsın "tarihsel mücadeleyi yadsıyor değilim, bir nizamı devirenler de sonuçta yeni bir nizam kuruyor.". Yani ilk yazdığın cevapta açıkça yadsımışsın zaten. Yani burada da bir anlamama ya da çarpıtma söz konusu sen seç.

Üçüncü olarak da, ben kesinlikle kendimi 'ideolojik değil' diye kodlamıyorum. İlk cevabıma bakarsan, dışarıda fundamental olan noktaları reddettiğimi söylüyorum. Yani insanın ideolojisiz söylem üretemeyeceğini zaten kabul etmiş oluyorum. Bunu anlamadığını tahmin ediyorum. Önemli değil, ama sana muktedir yanlısı bir ideolojik söylem yaftasını yapıştırmamın 'solcu normativitem' (ne demekse bu-sanırım solcu ideolojin demek istedin) ile bir ilgisi yok. İlk mesajında yazdığın, tarihsel olgularla hiç uyuşmayan ilk iki paragrafta yazdığım nedenlerden kaynaklanıyor.

Yaptığın çarpıtma ya da anlamamayı ve ad hominem'i daha nasıl ayrıntılandırabilirim bilmiyorum. Ama daha fazla çalışamayacağım.
0
protector
(12.04.17)
kütük terapisi uygulanır.
0
zawisza
(12.04.17)
bilal olarak cevap vereyim: anlattığın şeyleri çok iyi biliyorum zaten merak etme.bu tarihsel anlatının kerameti kendinden menkul dogmalar olduğunu düşünüyorum tam olarak. kendinizi orjine koyup o noktanın dışındaki herkesi yanlış,muktedir, yamuk vs görmek normativite'de yaşayan olgunlaşmamış bir siyasal bilinç olduğunu düşünüyorum en başta söyledğim gibi.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
(6)

durumlar vahim +++++18

iste o bendim
25 yaşında erkeğim.3 yıldır çeşitli antidepresanlar kullandım.şu son iki aydır kalkmamaya başladı.1 aydır da kalkmıyor.ilacı bıraktım.hala kalkmıyor.ilaçlar iyice vücuda yerleşip öldürdü mü benimkini ? tamam mı bitti mi buraya kadar mı ?zaten seks hayatım yoktu.şimdi bu da olunca iyice depresyona gi
25 yaşında erkeğim.3 yıldır çeşitli antidepresanlar kullandım.
şu son iki aydır kalkmamaya başladı.1 aydır da kalkmıyor.ilacı bıraktım.hala kalkmıyor.

ilaçlar iyice vücuda yerleşip öldürdü mü benimkini ? tamam mı bitti mi buraya kadar mı ?

zaten seks hayatım yoktu.şimdi bu da olunca iyice depresyona girdim.
ne zaman kullanıcam ben bunu ?

kalksa bi dert kalkmasa 2.

ooooofff oooof

kimseye söyleyemiyorum.ne olur bi şeyler söyleyin.

+ doktora git.

- ulan doktor ne yapacak buna ? VİAGRA MI VERECEK ?

dalga geçmeyin.ciddi bi konu.
0
iste o bendim
(14.02.17)
buraya kadarmis üzgünüm.
0
thewizardofearthsea
(14.02.17)
Öncelikle kalkmıyor diye ağlayan birini ciddiye alıp uzun uzun yazmayacağım. Erkeksiyon problemleri çok daha medeni şekilde ifade edilebilir.

İkinci olarak, antidepresanların vücuttan atılma süreleri uzundur. Nasıl bıraktığın da önemli, doktor kontrolünde bırakmadıysan sıkıntı.
Son olarak fiziksel kaynaklı değilse kesinlikle psikolojiktir, çare psikolog.
0
bir nick var benden iceri
(14.02.17)
Doktora gideceksin.doktor amca dogru tahmin ettigin uzere ilaclarini yazacak cialis in gunluk dozlarindan olabilir icerisinde ,bunu 15-30 kullanacaksin.bu surede cinsel iliski genelde onerilmez.sonra hayatin normale donecek.
0
duptıs
(14.02.17)
kafayı buna taktıkça düzelmeyecek yani sorunun psikolojik. antidepresanı bırakmanın verdiği ekstra huzursuzluk da var üstünde. bir süre kafaya takma kendi düzelir. cialis falan da vermez doktor sana bu yaşta.
0
orpheus
(15.02.17)
oğlum dur lan sakin ol. korkma, fiziksel hiçbir şeyin yok'a yatırıyorum ben bütün paramı.
0
ya ben lan neyse
(15.02.17)
zamanla geçer. sadece antidepresan değil böyle bir yan etkisi olması muhtemel herhangi bir ilacı düzenli kullanırken içmeyi kestiği gün bütün etkileri bünyeden atılmıyor. kendin de kessen, doktor kontrolünde de kesilse sözkonusu ilaç; pat diye bütün etkilerini üzerinden atamıyorsun. evham yapacak bir şey yok.
0
dafaisss
(14.02.18)
(17)

dinci olmayan bir kızla dinci bir erkeğin ilişkisini onaylamalı mıyım

allaccess
kız arkadaşım, gece çıkar, gezmeyi tozmayı sever, içki içer, istediği gibi giyinir. rahat bi insan -dı. ailesi de öyle. sevgilisi dinci, onu kısıtlıyor içki içince kızıyor, kıyafetlerine zaten karışıyor. ailesine çok bağımlı bi çocuk asla onların isteklerine karşı kendi doğrularını savunamıyor. yani
kız arkadaşım, gece çıkar, gezmeyi tozmayı sever, içki içer, istediği gibi giyinir. rahat bi insan -dı. ailesi de öyle. sevgilisi dinci, onu kısıtlıyor içki içince kızıyor, kıyafetlerine zaten karışıyor. ailesine çok bağımlı bi çocuk asla onların isteklerine karşı kendi doğrularını savunamıyor. yani hafta sonları kahvaltısını aileyle yapmak diye bir kuralları var. sevgili olduklarından beri kahvaltı yapamadılar diyebilirim. bazı görüşleri kız arkadaşımla uyuşmuyor. tipik akpli olduğu için çocuk 13 yaşındaki kızın evlendirilme yasasına "oo aslında öyle değil" diyen tiplerden. bana şaşkınlıkla anlatmıştı, çocuğun bu düşüncesini. zaten siyasi konular açıldığında kız bi geriliyo, onun gerici fikirleri yüzünden ondan soğumamızdan. çocuk genel hatlarıyla iyi biri düşünceleri olmasa.
böyle ilişkilerin asla sağlıklı ilerlediğini görmedim.
sizce kızla konuşup bir arkadaşımı daha organize edip kzı ayıralım mı ya da soğutalım mı ?
0
allaccess
(25.01.17)
kız zaten ayrılır.

yaş kaç?
0
benaslinda
(25.01.17)
Kız ayrılır zaten neden görüşüyor onuda anlamış değilim. Olmaz o ilişki
0
gozu acik sevisen yahudi
(25.01.17)
böyle bi ilişkiyi kendine reva görüyosa kıza elleşmeyin. doğal seleksiyonla ikisinin de yok olması dileğiyle...
0
elorelia
(25.01.17)
Yahu size ne oluyor arkadaş? Milleti ayırmak size mi düştü? Milletin görüşleri neden batıyor size? Eğer kız ya da çocuk beğenmiyorsa bu durumu ayrılırlar zaten.
0
England
(25.01.17)
elorelia +1

doğal seleksiyon için uygun bir durum. karışmayın size ne?
0
tahin pekmez yoğurt
(25.01.17)
Sizi ilgilendirmez. Üzülürsunuz endiselenirsiniz evet ama herkes istedigi hayatı yasamakta, istedigi hatayı yapmakta özgür. Uyumlu degillerse ayrilirlar zaten. Yaşayıp görmesi gerekiyor. Kötü ilişki de lazım insana belki. Yönlendirmeye hakkiniz yok. Karsinizdaki cocuk degil. Arkadaslarimiza annelik babalık yapmak bize düşmüyor. Bizzat deneyimledim, simdi herkes ne hali varsa görsün şeklinde yasiyorum. Boşverin.
0
aquarium
(25.01.17)
Ben böyle ilişkileri magazin sayfalarında çok okudum. Kayserili işadamının oğlu eski mankenle falan evleniyor hani. Sonra o kızlar tesettüre bile giriyor. Belki senin arkadaşın ihtiyacı olan da budur.

Not. Dini inancım yok :) ciddiyim.
0
kargn
(25.01.17)
karışmayın size mi ne?arkadaşımın mutsuz olmasını istemiyorum belki o yüzden karışıyorumdur. kız benim yakın arkadaşlarımdan ve bi ilişkinin içindeyseniz durumun abukluğunu göremiyorsunuz. çok fazla uzamadan bitmeli ya alışkanlıklar yüzünden ilerleyen zamanlarda iyice ayrılamaz ve evlenirlerse diye düşünüyorum. biraz geniş düşünün böyle bi olaydan sonrasını düşünün. çocuk bizden soğutmaya çalışacak. adım gibi eminim
0
🌸allaccess
(25.01.17)
@j r r tolkien hayrani onaylamalı mıyım evet yanlış kullanım olmuş ama olayı net bi şekilde anlattım. genel düşünmeyin. çok sevdiğiniz bi arkadaşınızı yerine koyarak düşünün ya..
0
🌸allaccess
(25.01.17)
bence çok müdahil olmayın olaya. çünkü genelde böyle durumlarda araya giren ortada kalıyor. zaten aklı başında bir insansa kendisi rahatsız olup ayrılır. ayrıca geleceğini, çocuklarını vs. hiç mi düşünmüyor. o ailenin içinde mi büyütecek acaba arkadaşınız? neyse en azından bunu söyleyebilirsiniz bence.

benim çevremde de kendisi çok iyi ama iş siyasete girince mala bağlayan arkadaşlarım var. hepsi aile baskını nedeniyle aslında hiç bilmedikleri, sevmedikleri düşünceleri savunuyorlar. ailesinden aldıkları ilk eğitim biat etmek olduğu için bu böyle maalesef. sizin eleman da öyle sanırım. başlarına kötü bir şey gelmeden de ne kadar konuşursan konuş ailelerinin beyinlerine işlediği düşüncelerden dönmüyorlar maalesef.
0
golgi aygıtı
(25.01.17)
Arkadaşının şikayeti yoksa (ki olsa ayrılır herhalde) size düşen bir şey yok gibi görünüyor. Şahsen biri benim ilişkim hakkında elaleme danışsa fena bozulurdum.
0
run a ris
(25.01.17)
iyi olunmaz, iyi olmak seçilir. durum durum seçilir hatta. bazen altından kalkamayıp kötü bile olabilirsin.

"oo aslında öyle değil" - bireyliğin farkında olup topluma katılım yapan biri değil, kendini bilmeye gerek duymayan biri,nin düşüncesi. iyilik şans eseri. iyilik seçilmemiş.

nasıl anlatırım bilmiyorum. o yazdığınızı gördüğümde diğer şeyleri hesaba katmaya çok gerek duymadım. şöyle ek bir girişim yapayım:

falan veya filan tipte insanlar olmamızın her zaman bir nedeni olacak. bir kurabiyenin kurabiye oluşunun da sebepleri var. nicel olan nitel sıçrama yaptırdığı zaman o şey eşik değerini işaret eden bir kriter oluyor çoğu zaman. önemli olan da bu.

kurabiye başka kurabiyeler değil de kendi dişlenene kadar ulan ben kurabiyeymişim demeye istekli değilse, sen de dedirtmeye istekli değilsen o eşik değeri daha çook uzak.

tekrar edeyim: iyilik aslında -olabildiğince- tercihtir. yani sonuçlarını düşünüp yine de yapmayı düşündüğün şeyi yapıyor veya olmayı düşündüğün şeyi oluyor/bunu sürdürüyorsan bu iyiliktir (tercih çok da doğru bulduğum bir kelime değil ama o başka bir konu ve o konuya sapmamak adına bu kelimeyi kullandım).

bilinçsizce varolunan hal, kişiliksiz bir hal oluyor ve bugün bunu diyen başkasının savurmasıyla yarın başka şeyler de söyleyebilir zira başkasının kendisini savurmasında ona göre beis yok.

böyle bir şeyin başlayabilmiş olması bile bana garip geldi. arkadaşınız bunları böyle görmüyorsa ne var ki sizin zaten anlatabilecek çok şeyiniz olacağını sanmıyorum. çünkü çok göze çarpan bir örnek vermişsiniz. size o kadar bariz olan bir şeyin arkadaşınızın gözünden kaçtığını düşünmek saçma olur. arkadaşınız, daha ziyade, "benimle iyi olabiliyorsa özünde iyidir." tarzı işine gelince tümevarım yapan birine benziyor.

son not: vallahi sidik yarıştırmak için söylemiyorum, aksi şekilde düşünenler de var diyebilmek için söylüyorum; benim ilişkimi birisi başkasına sizin yaptığınız gibi danışsa bozulmaktan çok sevildiğimi düşünürdüm sanırım. yani insanız, bozuluruz ederiz kesinlikle laf çakmak gibi bir derdim yok, ancak üzerine düşününce bir insanın arkadaşı için endişelenip kendi rahatını bozması güzel bir şey aslında. siz arkadaşınızın hayatını engellemiyorsunuz, kim olduğunu zaten belli etmiyorsunuz. öyle işte. eklemek istedim.
0
godoşu beklerken
(25.01.17)
arkadaşınızla uzun uzun konuşun. burada konu siyasi görüş ayrılıkları olmuş, bambaşka bişey de olabilirdi. hiç önemli değil. siz onun en yakınlarından biriyseniz ve sevgilisini herhangi bir sebepten dolayı onaylamıyorsanız bunu ona söylemek sizin göreviniz. insan en yakın arkadaşını böyle zamanlarda uyarmayacaksa, eleştirmeyecekse ne zaman eleştirsin? bir gün alın karşınıza, aklınızdan geçen her şeyi ama her şeyi açık açık söyleyin. ayırmaya çalışmak soğutmak vs abartı olur ama. işe de yaramaz muhtemelen.

siz ne söylerseniz söyleyin arkadaşınız bu ilişkiye devam edecek büyük ihtimalle. ama siz de fikirlerine değer verdiği bir insansanız aklının bir köşesinde her zaman sizin dedikleriniz olacak, çocuğa bir açık kapı bırakacak ve ayrılmak istediğinde ayrılmak için bir sebebi daha olacak.

ben arkadaşlarımın sevgilim hakkında ne düşündüklerini çok önemserim mesela. neyse ki hepsi ona bayılıyor :) sevmeselerdi ben de tutup ayırlmazdım belki ama hep içimde bir şüphe olurdu "ulan, acaba?" diye.

son olarak, arkadaşınız bir süre sonra çok kötü şeyler yaşayarak ayrılırsa, gelip size "neden beni uyarmadın, benim aşktan gözüm kör olmuştu göremedim bunları, sen söylemeliydin bana" demesini istemezsiniz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.17)
ekleme yapayım. bir arkadaşım (erkek) bir ilişkiye başladı. sonra bizimle görüşmeyi kesti bikaç ay içinde. sonra biz kendisine ulaşmaya çalıştıkça "benim hayatım bu artık ve ben çok mutluyum, karışmayın, aramayın" diye bizi tersledi. peki dedik bişey demedik ve çocukla 2 sene falan görüşmedik. bi ara evlendiğini gördük. sonra bu bi gün çıktı geldi ben boşanıyorum diye. meğer evlendikten sonraki 1 sene korkunç geçmiş, kız hiçbişey yapmasına izin vermiyormuş, bizlerle ya da başkalarıyla görüşmesini de kız engellemiş istememiş hep, hiç arkadaşı kalmamış çocuğun. normalde her akşam içen eğlenen adam, "sadece haftasonları kayınvalideye gitmek dışında hiçbişey yapmıyordum" diyordu. şimdi boşandılar ve çocuk gerçekten o günleri düşünmek bile istemiyor. "e abi madem neden evlendin" diyince de "gerçekten çok aşık olmuştum" diyor. aşk böyle enteresan bişey :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.17)
Bi selin toktay vardi ya:)
0
red g
(25.01.17)
kız başka birini bulamaz 30'u yaklaştıkça da gelir gider seni suçlar.
0
dafaisss
(27.01.17)
Ben zamanında din üzerine olmasa da başka şekilde uyumsuz ilişkilerde olan yakın arkadaşlarımı ayırmayu denedim. Öyle ikna ile ayrılmıyorlar. İlla canları bi yanacak. Sen sonradan "ben demiştim" diyebilmek için yine konuş, ama sonuç bekleme.
0
harzem
(27.01.17)
(6)

romantisizm ve doğa

anonymice
Aklıma gelmişken sorayım.Sınavda bir parçanın romantik olup olmadıgı soruluyordu (rip van winkle) ben evet romantisisttir , bunun sebebi ise nature'ı (doğayı) kullanması, doğal betimlemelerin çok olmasıdır yazdım. 33 puanlık bir soruydu, siz olsanız kaç puan verirdiniz?not: textte evet doğa kullanıl
Aklıma gelmişken sorayım.

Sınavda bir parçanın romantik olup olmadıgı soruluyordu (rip van winkle) ben evet romantisisttir , bunun sebebi ise nature'ı (doğayı) kullanması, doğal betimlemelerin çok olmasıdır yazdım. 33 puanlık bir soruydu, siz olsanız kaç puan verirdiniz?

not: textte evet doğa kullanılmıs ama romantisizmin kapsamı konusunda cekincelerim var.
0
anonymice
(10.01.17)
doğa kullanılması belirgin ölçüt değil, cevap kağıdının okuyanın inisiyatifi ve puanlama anlayışı değiştirmez değil işi ama ben puan vermezdim
0
dafaisss
(10.01.17)
bir eserin romantisist olmasi icin, idealar dünyası ile de ilgili olmasi lazim. rip van winkle romantisisttir cünkü doga vardir dersen olmaz. ama dersen ki rvw, allegorik bir politik hicivdir. ama realist edebiyattan farkli olarak, masalsi bir anlatiyi tercih etmistir. doğa toplum/uygarlık ikiliğini kullanmıştır, bu sebeple de romantisist geleneğe yakınlaşmıştır. washington irving, rvw gibi diger öykülerini de aslında germen masallarından derlemiştir ve amerikan settinginde yeniden kurgulamıştır, bu nedenle de poe ya benzer deseydin, bir ulusal edebiyat yaratma çabasıdır, bu sebeple de romantisizmin ulusalcilik ve yerlicilik özelliklerini taşıyor deseydin puan verirdim. ama sadece doğayı kullanmıştır dersen oradan puan vermem ben.
0
thewizardofearthsea
(10.01.17)
Yalnız biz ona romantisizm değil, romantizm diyoruz. Eğer bu şekilde yazdıysan hiç puan almamalısın bence.
0
devilred
(10.01.17)
@wizardofthesea bunları yazabilseydim zaten okumazdım tekrar üniversite, direkt prof olurdum:)
0
🌸anonymice
(10.01.17)
@devilred
sana kalsa bütünlemeye kalırım zaten :))
0
🌸anonymice
(10.01.17)
65 aldım :)
0
🌸anonymice
(11.01.17)
(17)

kötü işlerde çalışmak yerine hiç çalışmama mantığı

anonymice
sizce doğru bir mantık mı?bugüne kadar çok yerde çalıstım, en iyisinin köküne kibrit suyu modundayım. Hepsi patron şirketiydi, q7 ile gezip 150 lira maaş pazarlığı yaparlardı.Ben giderimi minimumda tuttugum müddetçe, kuru fasulyeyle doyduğum müdetçe, bakılacak birisi de yoksa, çalışmama gerek yoksa
sizce doğru bir mantık mı?

bugüne kadar çok yerde çalıstım, en iyisinin köküne kibrit suyu modundayım. Hepsi patron şirketiydi, q7 ile gezip 150 lira maaş pazarlığı yaparlardı.

Ben giderimi minimumda tuttugum müddetçe, kuru fasulyeyle doyduğum müdetçe, bakılacak birisi de yoksa, çalışmama gerek yoksa çalışmamak en iyisi midir sizce? yoksa çalısmak bir ihtiyac mıdır?
0
anonymice
(10.01.17)
Boş durmak, insana iyi gelen bir şey değil. İnsan çalışmasa da bir şeylerle meşgul olmalı.
0
devilred
(10.01.17)
Kime gore neye gore kotu?

Bence bos oturmaktansa calismak daha iyi. Bence her yerden alabilecegimiz, kendimize katabilecegimiz seyler var. Oralardan yapabilecegimiz cikarimlar. Yani genel olarak her turlu iyi ya da kotu, bu bir tecrube. Ve belki de seni iyi yerlere goturecek sey icin, kotu seyler bir basamak olacaktir.
0
yuzır
(10.01.17)
Akıydı bokuydu diye beni masrafa sokmayip cebime de kalıyorsa ben çalışıyorum. Başka bir kapi acilmasini bekliyorum. Çalışmama lüksüm olursa bi dakka durmam. Kendimi mesgul edecek milyonlarca şey bulabilirin.
0
stereoseyfi
(10.01.17)
boş kalınca kafayı sıyıracak hadde geleni var, kimisinin bünyesi kaldırmıyor. buna dayanıklıysan ne ala, niye olmasın. kendini nasıl algıladığınla ilgili, yaptığın iş, meşguliyet üzerinden kendine değer biçiyosan boşluk seni bozar mesela. ha değilse, yine, ne ala.
0
dafaisss
(10.01.17)
birikimin varsa paran minimuma düşene kadar çalışma hocam. yaşın durumun nedir bilmem ama şunları incele, seyler.eksisozluk.com

al bide şu seriyi izle beleşe yaşarsın. www.youtube.com
0
freetakilir
(10.01.17)
Burada iyiyi kotuyu nasil degerlendirdigin onemli

Calismanin temel getirileri,
- Para
- Ogrenme ve uzmanlasma
- Sirketin marka degeri ve kariyer.

Eger calisilan sirket bu yukaridakilerden "sadece birini" veriyorsa o ise girilir calisilir ama bir an once baska yere kapagi atmaya calisilir. Ornegin bir sirket dusun sadece yuksek maas veriyor ama ne is ogreniyorsun, ne de sirketin ismi onemli. O isi gunu gelince kaybetme riski yuksektir ve kaybettigin gun CV de bosa zaman harcanmis gibi gozukur. o nedenle baska islere bakmak en iyisi.

Eger calisilan sirket bu yukaridikilerden "ikisini" veriyorsa belli sure calisilir. Ornegin sirketin ismi buyukse mesela "Garanti bankasi" ve isi ogrenmen icin egitimler veriyor ve uzmanlasiyorsan ama bir taraftan da parasi az ise calismaya devam etmek en iyisi. 5 yil sonra ilerleme imkani tanimyorsa ve potansiyelin yukseldiyse baska taraflara bak.

Eger calisilan sirket bu yukaridikilerden "ucunu" de veriyorsa o sirkete yuksek baglilik gosterilir. Mesela "google", egitim veriyor, maasi da iyi, ismi de super. O isten ciksan bile sirf orada calistigin icin bircok is bulursun. O yuzden bagli kalmakta yarar var.

Bu basamaklarin hepsi ayni anda atlanmiyor, o nedenle sansli degilsen teker teker cikmak gerekir.
0
emrahday
(10.01.17)
birgün o düşük maaşlardan çook daha fazlasına kazanabileceğine eminsen çok doğru mantık, zamanını kendine harca. saçma sapan maaşları görmezsin hiçbir zaman.
0
christopher nolan
(10.01.17)
eger omrunuzun sonuna kadar calismaniza gerek yoksa sorun yok ancak calismadikca aslinda ileride kazanbileceginiz paradan yemis oluyorsunuz. istedigin parayi alamadigin icin ya da aldigin parayi kiraya verecegini dusundugun icin, calismadigin surede kariyerinde ilerleyebilecekken ya da maas artisi alabilecekken bunlarin tamamindan vazgeciyorsun ve deneyim yilin ayni kaliyor.

yani mesela cocuk dogurdugu icin 1500 lira maas alan kadin, aldigim parayi bakiciya verecegim diyip isi birakiyor, sonra cocuk buyudugunde is bulamiyor ya da cok dusuk ucretlere calisiyor. aslinda o surecte 'cebindeki' kariyerinden yemis oluyor gibi. ayrica calisirken is bulmak daha kolay anlamsiz bir sekilde.
0
kassiopeia
(10.01.17)
hiç çalışmamak değil de, yeteneklerine göre freelance çalışarak da minimum asgari ücret kazanabilirsin rahatlıkla.
0
bana siir yazdirtma bana cay demlet
(10.01.17)
Her angarya insana bir şeyler katar, angaryadan kaçılmamalı ama yine de işine bağlı bence. Her iş insana bir şey katar da, götürdüğü getirdiğine değmeli.

Ayrıca hangi işin sana atlama taşı yapacağı da belli olmaz. Bir tanıdığım iktisatçıydı ama iş bulamadığından bir fast food restoranında kasada durmaya başlamıştı, ki adamın yapabileceği iş onun kat kat iyisi. Orada çalışırken oradakilerle laflarken merkezinde bir pozisyon açılmış kendi işiyle ilgili, başka bir şubenin müdürü laflarken söylemiş. O da başvurdu ve onu aldılar. Sonra orada yükseldi ve şimdi genel merkezde müdür konumunda. Eğer ilk işe burnunu kıvırsaydı, o işi bulamazdı. Belki daha iyisini bulurdu, belki daha kötüsünü bulurdu; belli olmaz ama kasadayken insanlarla anlaşma konusunda da büyük tecrübe edindi.

Ancak, eğer ilk bulduğu iş ona fiziksel ve ruhsal tamir edilemeyecek zarar verecek kalitede olsaydı, o işe de değmezdi.
0
aychovsky
(10.01.17)
Çalışmanın bir ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum ben. Bu tür konular açılınca insanlar genellikle çalışmanın tersi durumu boş boş oturmak olarak düşünüyorlar ama çalışmamanın karşılığı boş boş oturmak değil bence. Asıl kendisine ayıracak vakti olan insan kendisini istediği alanda geliştirebilir.

Eğer iş dışında bir gelir kaynağım olsaydı dediğin şartlar altında çalışmamayı tercih ederdim.
0
ms brownstone
(10.01.17)
Evin seninse büyük giderlerin yoksa çalışmamak bence bi seçenek. İşte kanser olmaya değmez.
0
glamdr1ng
(10.01.17)
Giderini ne kadar süreyle minimumda tutabilirsin? Canın bi şey yapmak istemeyecek mi hiç?
İş sadece para değil bence. Ben harcadığımdan daha az kazanıyorum şu an ama kariyerim açısından çok önemli bir pozisyonda ve projedeyim. Minimumu bile karşılamamasına rağmen kariyer için çalışıyorum.
Kimisi sosyalleşmek için, kimisi güç için, kimisi üretmekten keyif aldığı için, kimisi evden kaçmak için çalışır.
Benim gözümde çok parası olup çalışmayan adam da eğer bir hobisi, kendini adadığı ve geliştirdiği bir uğraşısı yoksa bış adamdır, bırak minimumla yaşayabildiği için çalışmayanı.
Ama yok ben minimumla yaşayıp çalışmıycam, gidicem gönüllü olarak haftada üç gün matematik/piyano öğreticem imkanı olmayan çocuklara ya da yaşlılara kitap okuycam, hayvan barinaklarına yardım edicem dersen başka.
0
dijalli
(11.01.17)
çalış ama o şekilde çalışma. yaparken zevk aldığın ve gerçekten üretken olduğun bir şey bularak onunla ilgilen. boş oturmak ve sadece tüketme odaklı yaşamak elbette ki kötü bir şey.
0
fragile lady
(11.01.17)
1 yıldan uzun süren işsizlikler bireyde sosyal uyaran azlığı sebebiyle ciddi psikiyatrik rahatsızlıklara sebep oluyormuş.

milyonerim, çalışmasam da kendime her eğlenceyi sağlarım, kira gelirlerim var diyorsan o başka.
0
temhar
(11.01.17)
değil. ben şahsen kötü işlerde 3-5 kuruşa çalışırken yaptığım çevrenin ekmeğini çok yedim.

yani başka bir kapı açacaksa, sana çevre yaptıracaksa, daha iyi işlere zıplamana olanak tanıyacaksa, çalışılır. yok bugün 10 olan maaş 10 yıl sonra 12 olacaksa, başka yollara bakmak lazımdır.
0
babilbaligi
(11.01.17)
bence mantıklı degıl
ispiyonlayana kadar cevap verseydın ya @anonymıce?
0
hopp
(11.01.17)
(4)

yeni çipli kimliklere mp3 atılabiliyo mu?

anonymice
komik değil evet o zaman soruya gecıyorum.Bu çiplere bütün bilgilerimizi sığdırsalar da sadece tek kimlik taşısak?Mesela kredi kartları ehliyet baro kimliği dernek kimliği vs vs gibi...Aslında yurt dısında yapan aletler var, kredi kartını hafızaya alıp imite ediyolar magnetic slibiniherneyse.2. cüml
komik değil evet o zaman soruya gecıyorum.

Bu çiplere bütün bilgilerimizi sığdırsalar da sadece tek kimlik taşısak?

Mesela kredi kartları ehliyet baro kimliği dernek kimliği vs vs gibi...

Aslında yurt dısında yapan aletler var, kredi kartını hafızaya alıp imite ediyolar magnetic slibini

herneyse.

2. cümledeki olay olabilir mi?
0
anonymice
(08.01.17)
bence mantıklı ama kaybettiğimiz an fena olur. o yüzden çipi derimizin altına koysunlar. kaybetme taşıma vs derdi olmaz.
0
sttc
(08.01.17)
doğrudan beyne bağlantı kursalar daha garanti, böylece öldürmeden kimse ele geçiremez.
0
dafaisss
(08.01.17)
Ensemize de barkod yapıştırsınlar oh mis gibi. Migrosta okutur geçeriz.
0
six packsiz
(08.01.17)
Zaman içinde değişebilecek bilgilerin kaydı sıkıntı olmaz mı? Bir bilgi gerçekte değiştiği ya da iptal olduğu halde çipli kimlikte durmaya devam edecek.
0
mikro patlama
(08.01.17)
(16)

ifşa var dediler geldik.

lazpalle
atanamamış bisikletçi :)edit: düzeltme yapalım derken fotoyu unutmuşuz.
atanamamış bisikletçi :)
edit: düzeltme yapalım derken fotoyu unutmuşuz.
0
lazpalle
(07.01.17)
caps yok olum.
edit: he geldi de sende hiç bisikletçi tipi yok hocam ya pembeli falan hiç olmamış :/
0
basond
(07.01.17)
liseden arkadaşım suat'a benzettim, direkt olarak kanım ısındı. çok hoş. #nohomo
0
der meister
(07.01.17)
ben böyle adamlar reklamların içinde yaşar falan sanıyordum. baya duyuruda takılan insan varmış böyle.
0
jonestown
(07.01.17)
abi nerelerde pedal tepiyorsun?
tam arkadas olmalik birisin, benim dahonla ayak uydurayim istanbuldaysan.
0
fakyoras
(07.01.17)
kıyafeti bisikletçi numarası yapmak için giymişsin gibi duruyor üzerinde ^^
0
dafaisss
(07.01.17)
güzel beğendim
0
limoncello
(07.01.17)
@basond geç başladık bisiklet işine. 3 sene oldu amatör takılıyorum bir de işe gelip gidiyorum.
@fakyoras daha çok işe gelip giderken. bir de fırsat bulursam günü birlik şehir dışına kaçıyorum.

bu da düldül i.hizliresim.com
0
🌸lazpalle
(07.01.17)
tipik bir karadenizli :d uiyy uşağuumm :d
10 üzerinden 7
bence biraz kilo al.
0
fatih3289
(07.01.17)
abi duyuruda gördüğüm en karizma adamsın yeminle
0
freetakilir
(07.01.17)
ivan basso sandım bir an. çok benziyorsunuz.
bir ifşa da ben yapayım be...
0
filteria
(07.01.17)
@freetakilir 10 tane foto içinden seçtim. normalde tip yerlerde.
@fatih3289 boy kilo aynı. baba karadenizli anne trakyalı.
0
🌸lazpalle
(07.01.17)
güven veriyorsun abi.
0
Apocalypse
(07.01.17)
gerçek bir lazmışsın doğrusu..
0
manuel mandalina
(07.01.17)
Atanınca pisiklet alcam. Yardım edersin artık. Surat erkeksi. Klasik kavgacı karadenizli gibisin :D bi de erkekler :) kullanmasa keşke. Kadın diye giriyorum erkek çıkıyor hep
0
glamdr1ng
(07.01.17)
o pisiklet yerine 125 cc bir scooter ı tercih ederim.
0
tavish11
(07.01.17)
Apocalypse +1

Profesyonel, ciddi, güvenilir gorunuyorsunuz.
0
md11
(08.01.17)
(24)

Final haftası sıkıntısı. İfşa

cahs
Sövme dışında her türlü şaka espri anlayışla karşılanır.
Sövme dışında her türlü şaka espri anlayışla karşılanır.
0
cahs
(07.01.17)
abi saclara dikkat et :( hele bi de final haftasi...
0
fakyoras
(07.01.17)
oha yeğenim çıktın lan?
0
basond
(07.01.17)
En iyi açıyı pencereden sarkıtarak bulmuşun karşim, yarasın.
0
mandalina kokusu
(07.01.17)
Fakyoras, Ya saçlar fena oldu sorma. Farkında değilken arkamdan çekilmiş fotoğrafa baktım ve tepede hafif parlaklık gördüm. Dedim bu parlayan ne yaklaştırdım yaklaştırdım ve o acı gerçeği gördüm. Parlayan kafammış. Tepeden de gitmiş. Hey gidi eskiden görecektiniz benim saçlarımı:):)

Basond, kimsin dayı özelden yaz da bilelim:)
0
🌸cahs
(07.01.17)
Mandalina, tam anlamadım ama arkadaş çekmişti galiba bahçeden. Giriş kattaydı bu ev. biraz daha açarsan ne demek istediğini anlayabilirim.
0
🌸cahs
(07.01.17)
erkek olduğunu bilmiyordum ama tipin düzgün
0
limoncello
(07.01.17)
çok benziyosun ya inanılmaz
tipin düzgün
0
basond
(07.01.17)
Limon, çook teşekkür ederim:):)
Duyuruda çok aktif değildim önceden yazdıklarımı mı gördün de erkek olmadığımı mı düşnüyordun? Ya da hiç düşüncen yok muydu?
0
🌸cahs
(07.01.17)
Basond, teşekkür ediyorum :) merak ettim elemanı şimdi.
0
🌸cahs
(07.01.17)
tinypic linki verseydin bari. yan foto koymak ne..

hadi başarılar:)
0
elorelia
(07.01.17)
Elorelia, telefondan yükledim. Link falan pek anlamıyorum. Telefonumda resim düz ama yükleyince yan olmuş kusura bakmayın artık..
0
🌸cahs
(07.01.17)
sıkıntıdan kendini pencereden atcan herhalde. ama iyisin, başarılı.
0
pamuk helvalar cebe
(07.01.17)
bir fikrim yoktu cinsiyetine dair ama nedense kadın olabileceğin gelmiş aklıma nickten dolayı, alakasız bir zan işte
0
limoncello
(07.01.17)
10 üzerinden 7.3
0
fatih3289
(07.01.17)
ilk defa fotoğraf makinası görmüş gibi bakmışın ^^
0
dafaisss
(07.01.17)
Yorumlar için teşekkürler. Niye gömen kimse çıkmadı ya final haftam diye mi avutuyorsunuz beni:):)
0
🌸cahs
(07.01.17)
Finallerine faydası olacaksa ben gömerim :) Kilo ver biraz
0
hayde bre
(07.01.17)
Haklısın. Finaller bitsin ilk iş olarak düşünüyorum. 104 kilodan 85e düşmüştüm şimdi 95 falanım. Hatta resimde 90 civarıydı. Kızın bana dalga geçin ki azmedeyim.:):)
Bu arada teşekkürler biraz bilendim.
0
🌸cahs
(07.01.17)
Minoxil başlayak mı?
0
glamdr1ng
(07.01.17)
Daha önce ilaç srrum vs. Denemedim ama çok deneyen arkadaşım var. maalesef olumlu sonuç alanını görmedim.
0
🌸cahs
(07.01.17)
şahan gökbakarın yeğeni gibi
0
sttc
(07.01.17)
Hahah hangi konuda yeğen. Neyim benziyor?
0
🌸cahs
(07.01.17)
gözler alın ve saçlar . nebliym benzettim bi an :D
0
sttc
(07.01.17)
İyi bari insana benzettin:)
0
🌸cahs
(08.01.17)
(4)

kalkmış .ikin dini imanı olmaz lafı hakkında ne düşünüyorsunuz?

geceuykusu
kalkmış .ikin dini imanı olmaz lafı hakkında ne düşünüyorsunuz?
kalkmış .ikin dini imanı olmaz lafı hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
geceuykusu
(07.01.17)
Yanı sonuçta cansız bir varlık olarak herhangi bir düşünsel yetisi olmadığından, doğal olarak bir din ve iman kavramına sahip olamayacağından dolayı doğru bir ifadedir

(yalnız duyuru cevabından ziyade sözlük entrysi olacak cevap olmuş bea)
0
d max
(07.01.17)
azmış boğayı arpa ile durduramazsın.
azmışsan gözün bişey görmez.
0
basond
(07.01.17)
cinselliği bastıran kültürün trajik sonucu bu sapık toplum yapısı. bunlar bakire karılarıyla evlenip 3'den fazla sevişemediklerinden metres arayan sahte ahlaklı ülkenin üretim hatası çocukları
0
otonomo
(07.01.17)
doğru. hayır öyle olmaz olmamalı diyeninki hiç kalkmamış şimdiye kadar demek ki, diye düşünürüm.
0
dafaisss
(07.01.17)
(23)

evlilik meselesi

charlotte blanc
ailem bir kiz bulmus. onunla evlenmemi istiyor. ailesi ile akraba gibiyiz. kiz zengin hem de guzel. huy olarak da iyi bir insan. evlendigim takdirde dugun masraflarimi babam karsilayacak. bir tane daire almislar. 3 yatak odasi varmis. guzel bir is ve iyi bir araba da vericeklermis. ve destek de oluc
ailem bir kiz bulmus. onunla evlenmemi istiyor. ailesi ile akraba gibiyiz. kiz zengin hem de guzel. huy olarak da iyi bir insan.

evlendigim takdirde dugun masraflarimi babam karsilayacak. bir tane daire almislar. 3 yatak odasi varmis. guzel bir is ve iyi bir araba da vericeklermis. ve destek de olucaklarmis.

yasim 24. benim su sartlar altinda 5 - 10 yilda yapabilecegim belki de yapamayacagim birseyi altin tepside sunup veriyor ailem.

bunu kabul etmezsem acaba salaklik mi etmis olurum ?

benim planim askere gidip geldikten sonra bir is bulup calismak. oda arkadasi bulmak kendime. biraz hayat tarafindan yontulmak ? cok da degil. yazi yazmayi seviyorum. bunu kullanabilecegim bir is bulabilene kadar her turlu iste calisip gormek istiyorum. kariyerimi yazi ustune kurmak isterim.

iki secenek var onumde. ya kendi bildigim yoldan gidicem. yaslanicam. hayatin sillesini yicem. ya da ailemin gosterdigi yoldan gidip rahat bir hayata kavusucam. bak ben de boyle konustum kendi kendime ikna oldum gibi ailemin buldugu kiza.

siz ne dusunuyorsunuz bu konuda.
0
charlotte blanc
(02.01.17)
Bence hiç dusunme kabul et.
0
pinman
(02.01.17)
ikisine de hemen evet veya hayır deme.her 2 kapıyı da kapama.
kızı iyice tanı, zaman geçir,acele etme hocam. hedeflerine de giriş yaparsın. "gelecek var mı ? böyle devam edersem ne olur? bundan sonra nasıl adım atmalıyım" gibi durum değerlendirmesi yaparak mantıklı sonuca ulaşabilirsin.
0
MtKrt
(02.01.17)
sorun su ki biz ailece muhafazakirz. yani kiz ile konusma durumlari falan olmayacka. bir kere evet dedin mi geri donus yok. onsu biraz sikinti.
0
🌸charlotte blanc
(02.01.17)
Ben seni kadın sanıyordum o.O

24 yaşın evlenmek için hem de birileri tarafından sana bulunan biriyle evlenmek için erken olduğunu düşünüyorum. Evleneceksen de uzun bir nişanlılık dönemine gir lütfen. Evlenirsen boşanamazsın gibi geliyor ailelerin her noktasına müdahil olduğu bir evliliğe.

edit: üstteki cevabını okudum, o zaman boşanma da olmaz muhtemelen. Bilemedim.
0
kaymaktutmayansicaksut
(02.01.17)
kızın haberi var mı bunlardan?
0
cekilmis gayfe
(02.01.17)
kizi iyice tanimaya bak. kizdan ziyade kizin annesi ve babasi da onemli. her boka burnunu sokan tiplerdense bilemiyorum. ama bence makul bir teklif. ayrintilari bilemiyorum.
0
vayezikhan
(02.01.17)
Ben de kızı tanı önce diyecektim ama görüşme olanağı yok demişsin. Hayat boyu birlikte yaşamayı planladığın insanı böyle piyangodan ne çıkarsa bahtıma şeklinde seçmek akıl alır iş değil derim. Maddi olarak gözünü boyamalarına izin verme, bunlar böyle bir konuda kıstas olamaz. Aileler hep çocuklarının kendi kafalarındaki şablona göre yaşamalarını isterler de çocukları mutlu olur mu olmaz mı umursamazlar nedense.
0
mikro patlama
(02.01.17)
Artık tersine döndü, adamlar zengin kız peşinde derim de inanmazlar:)

Zenginliği falan geçtim de, muhafazakar aile oldukları için kızla önceden bir süre görüşme, konuşma, sevgililik vs durumlarınız olmayacaksa birbirinizi nasıl tanıyacaksınız? Neredeyse hiç tanımadığın bir insanla birdenbire aynı evi paylaşmaya başlamak nasıl olacak?

Ben olsam cesaret edemem sanırım. Kendi yolumdan giderim.
0
peggy
(02.01.17)
evet de.
0
yue
(02.01.17)
bi kere yaşayacaksıniz şu hayatı. Çok sevdiği aşık olduğu bir insanla günün birinde heyecanla hadi evlenelim demedigi surece neden evlenir ki bir insan ? Birbirini seven insanlar için bile evlilik çok şart degilken birbirini tanimayan iki insan neden evlenir ?

Sırf kız zengin diye olacak iş mi ya hu. Rahat hayatı mı seceyim demişsiniz ama o hayat sandiginiz kadar rahat olmayabilir ki. Ömür törpüsü bir kadın belki ? Belki en ufak çekim hissetmeyeceksiniz,dokunmak bile istemeyeceksiniz, kafalar uyuşmayacak belki, berbat bir birliktelik olacak ? Bir ömur mutsuz olma riskine nasıl girilir ya yapmayın. Yaş da 24müş daha. Sanki hayattan umut kalmamış gibi bu ne acele. Yolunuzdan gidin bence.
0
aquarium
(02.01.17)
Kızı iyice tanıma imkânın olmayacaksa kabul etme. Şimdiden herşeyi sana altın tepside sunan bu insanlar, sen ileride mutsuz olursan sana hiçbir koşulda destek olmazlar.

Ya kızı tanıyamadığın için ileride sorunlar çıkarsa, ya anlaşamazsanız o zaman ne olacak. Zengin ya da fakir olması önemli değil karşı tarafın. İnsan bu hayata bir kez geliyor, onda da aşık olduğu kişiyle evlenmeli.
0
chitosan
(02.01.17)
Onu bunu gec evlilige hazir misin onu dusun?

Degilsen hic bulasma. Hayatta hicbir sikinti mutsuz bir evliligin yasattigi ve omur boyu cekecegin bir sikintidan buyuk olamaz. Hele bir de coluk cocuga karistiktan sonra pisman olursan vay haline.

Dedigim gibi iyi dusun? Evlilige hazir misin? Evlendiginde ah keske sunu da yapsaydim diyecek misin mesela? Iyi dusun.
0
halitkin
(02.01.17)
Kariyerini yazi yazmak üzerine kurmak istiyorsun ancak yiyeceğim yerine yicem mi yazıyorsun?
Cevabim, hayir evlenme.
0
a perfect lie
(02.01.17)
@a perfect lie, bir şey'i de bitişik yazmış. bence evlen sen yazı olayından ekmek yiyemezsin.
0
cekilmis gayfe
(02.01.17)
@acemi +5

Hayata on sıfır önde başlamışsın. Yürü gitsin ordan. Kervan yolda dizilir diyerek düğün borcuna giren arkadaşlarım borç batağına saplandı.
0
la rana
(02.01.17)
evlenirsen bu yaşta, kırkından sonra teneşirin paklayacağı bir azgın teke olma ihtimalin oldukça yüksek olacak. eğer aldatmayı, başka kadınlarla da birlikte olmayı, yalan söylemeyi bir karakter meselesi değil de "erkeklik" olarak görenlerdensen, bu durum da sende büyük bir soruna yol açmayacaktır. Ama değilsen, kişiliğini de sarsacak dönemlerden geçeceksin demektir. başarılar
0
gochebe
(02.01.17)
Olm sizin hayelleriniz hedefleriniz yokmu lan. Ozgurlugun gidiyor elden uyan. Kac para ulan bir araba bir ev satacan ozgurlugunu.
0
duyurumvar
(02.01.17)
kız güzelse bence hiç düşünme :)
0
sorunvar
(02.01.17)
senden hiç beklemezdim böyle bir soruyu, beni hayal kırıklığına uğrattın. şimdi sen de herkes gibisin.

ya hu evlilik mi kaldı artık ya? bu nasıl bir üçüncü dünya ülkesi mantığıdır? evlilik nedir ki? birini seversin, onu yanında istersin, ondan çocuğun olsun istersin ve hayatını onunla birleştirirsin. bitti. benim için evliliğin başka hiçbir geçerli sebebi olamaz. ne maddiyat ne statü ne şu ne bu...

24 yaşında evlilik telaşına girmek de ayrı bir vizyonsuzluk örneği. ya hu senin hiç mi hayalin yok? bak ben 28 yaşındayım, kafamda onlarca plan var. onlar için çalışıyorum gece gündüz, onları gerçekleştirme umuduyla yaşıyorum. senin evlilik ve kolay yoldan zengin olmak dışında hiç mi amacın yok? yapma bunu kendine ya, saçmalama. bir daha mı geleceksin sanki dünyaya? istediğin gibi yaşa. haa benim tek isteğim zaten eli yüzü düzgün zengin ve mutaassıp bir kız bulup evlenmek diyorsan buyur o zaman. seni yargılayamam, ancak yine de bunu sana yakıştıramam.
0
köstebek kurabiye
(02.01.17)
evden arabadan sıkılırsan satar gidersin ama evlendikten sonra boşanma işi sıkıntılı.

Yaş daha 24. 30'una kadar hele bir gez dolaş. ev, araba olmasın. ne olacak?

başkasının zoruyla daha konuşmadığın, tanımadığın, içini bilmediğin biriyle evlenme.
0
sporty
(03.01.17)
Ailenin tutumuna takıldım ben. Bu kız haricinde başka bir kızla evleniyorum desen masraflarını karşılamayacaklar mı? Teklifleri sadece bu kıza mı özel? Seni zaten ikna etmek için önüne bu kadar şey koyuyorlar. Kendini salak hissetme diye. Ali Ağaoğlu'nun damadı diyenler olmuş. Olm adam 5 tane üniversite bitirmiş. Bunlardan 4 tanesi Amerika'nın en iyi üniversiteleri. Amerika'yı bırak dünyanın en iyi üniversiteleri. O adamın katıldığı partilere Türkiye'de hiçbir öğrenci katılmamıştır. Kendini onunla karşılaştırma lütfen. Yaşın daha genç. Aşık olduğun biriyle evlenmenin heyecanı hiçbir şeye bedel değil. Kızdan hoşlandıysan evlen. Yoksa evlenme. Sana ne kızın parasından.
0
dissendium
(03.01.17)
kesinlikle kendi bildiğin yoldan git biraz hayatı yaşa tecrübe kazan o kız kaderinde varsa 3-5 yıl sonra da durur
0
iwillsee
(03.01.17)
evleniyomuş gibi yap daireyi al. sonra bakarsın duruma göre
0
dafaisss
(03.01.17)
(5)

Anket?

elektr10
Yeni bir yemek tattırıcam insanlara ve focus group yapacağım. bunun için de bir anket hazırlamam gerekiyor.Benim aklıma gelen sorular:- Yemeğin görünümü kaç puan? (çok kötü 1----5----10 çok iyi)- Yemeğin tadı kaç puan? (çok kötü 1----5----10 çok iyi)- Bu ürünün değeri ne kadar olmalı?- Yemekle ilgi
Yeni bir yemek tattırıcam insanlara ve focus group yapacağım. bunun için de bir anket hazırlamam gerekiyor.

Benim aklıma gelen sorular:

- Yemeğin görünümü kaç puan? (çok kötü 1----5----10 çok iyi)

- Yemeğin tadı kaç puan? (çok kötü 1----5----10 çok iyi)

- Bu ürünün değeri ne kadar olmalı?

- Yemekle ilgili yorumunuz...

- Doğum tarihiniz?

- Meslek?


Başka soru sormak gerekir mi? Yeterli midir? Anketin amacı eğer ürün beğenilirse piyasaya sunmak...
0
elektr10
(26.10.16)
damak tadında en önemli etkenlerden bir tanesi de yöre, nereli olduğu önemli.
0
killerbee
(26.10.16)
@killerbee türkiye için haklısın ama tadan kişiler yabancı olacağı için yöre önemli değil. onu belirtmedim benim hatam :)
0
🌸elektr10
(26.10.16)
çok iyi yemek tadımı yaparım :d ankete katılmak isterim:p
0
England
(26.10.16)
anlamam bu işlerden ama ablama göre bir gurme olarak :))
yemeğin içindeki hoşuma giden/gitmeyen şeylere takılıyorum ben, gözüm direkt öyle bir soru aradı.
- en çok neyi beğendiniz?
- neyi sevmediniz? gibi sorular olabilir.

"yemekle ilgili yorumunuz" demişsiniz ama buradan benim söylediğim sorulara cevaplar pek çıkmayabilir.
0
senolll
(26.10.16)
içindeki malzemelere dair sorular olabilir, hani sarımsak koymuşsundur yemek baharatlıdır yemeğin içindeki o malzeme olmasaydı daha mı iyi olurdu, daha mı az ya da daha mı fazla olmalı gibi sorular olabilir.

ya da tadı ayrıntılandırabilirsin sorarken, ekşilik miktarı nasıl olmuş vs.

meslek sorusu ve doğum tarihi soruları da, eğer yemeğin satılacağı yerler için bunlar önemli değilse, mesela çoklukla gençlerin takıldığı bir kafede satmıycaksanız, gereksiz o sorular.
0
dafaisss
(26.10.16)
(7)

Düşünce akışım durdu sanki

Golden Ratio
İki kelimeyi yan yana getiremiyorum aklımda, ama zihnimin çok taze olduğunu hissediyorum. Eskiden uyuyup aklıma takılan şeylerden kurtulabiliyordum ama özellikle son 1 haftadır bir düşünceden 30 saniye sonra sıkılıyorum. Hiçbir şey yapasım var mı yok mu onu bile bilmiyorum/anlamıyorum. Düşüncelerim
İki kelimeyi yan yana getiremiyorum aklımda, ama zihnimin çok taze olduğunu hissediyorum. Eskiden uyuyup aklıma takılan şeylerden kurtulabiliyordum ama özellikle son 1 haftadır bir düşünceden 30 saniye sonra sıkılıyorum. Hiçbir şey yapasım var mı yok mu onu bile bilmiyorum/anlamıyorum. Düşüncelerimde bir kopukluk var. 5 tane film değiştirdim sıkıntıdan en fazla dayandığım 5 dakika sürmedi. Sanki beynimin bir tarafı durmaksızın düşünüyor bir iç ses var ama bir tarafı bomboş. Bir o tarafı dinliyorum bir bu tarafı. Ben kendimi bile anlamıyorum yazıdan bir şey çıkarmamanız olası. Ne bileyim öyle işte, siz de ruh halinizi paylaşın bir şey yapın durgunluktan ölebilirim, canım sıkıldı galiba, temiz hava mı alsam ?
0
Golden Ratio
(26.10.16)
birkaç aydır tarif ettiğin gibiyim. bunu yazarken kendimi zorlamam gerekiyo. niye bilmiyorum, sebep de bulamadım buna sonra aramadım da. ben de kendime amaan bu boşluğa durukluğa erişmek için millet alkolik oluyo ot mot peşinde koşuyo bak seninki kendiliğinden oldu kurcalama bırak
0
dafaisss
(26.10.16)
1 hafta hiçbir elektronik alet kullanma. Havası temiz bir yerde tstil yap, kitap oku düzelirsin
0
glamdr1ng
(26.10.16)
tam olarak böyleyim. hatta bir şeyler sorucak oluyorum suraya yazmaya üşeniyorum. mesela cevap olarak daha bir şeyler yazmak istiyorum yazamıyorum. ( ama bunu yazdım ooo)

mevsimden olabilir mi.............
0
yuvarlanantencereninkapagi
(26.10.16)
Beynimin bir tarafı son devirle çalışıyor sanki. Diğer tarafı orayı pek sallamıyor. Arada bir tarafım nezaketen "pardon?" diyor ama düşüncenin başını hatırlmaya çalışırken sonunu unutuyor. Yatamıyorum, bir saat sağa bir saat sola dönüyorum. Sanki otursam 15 saat ders çalışacak kadar temiz bir zihnim var ama stabilite yok. Neşe, keder hepsi geçer, bize kar kalan nedir bu dünyadan ?
0
🌸Golden Ratio
(26.10.16)
bence kendinle çok başbaşa kalmaktan oluyor bu. bizim kimyamıza ters aşırı yalnızlık. sürekli meşgul olacağın vaziyetler içerisine girersen, sosyal olmaya da özlem duyarsın belli bi süreden sonra ve hatta belki de meşguliyetin sana bi sosyallik yaratır.
0
the feel good
(26.10.16)
Tencere, evet mevsim olabilir, olamayabilir de. Ya da mevsim dengesizliği mi desek bilemedim. Dün aslında çok yoğundu. Okula gittim, rastalı ablalara kondisyon bisikleti sattık, spotçularla tartıştık, ders çalıtşık falan ama bir şeyler eksik gibi.
0
🌸Golden Ratio
(26.10.16)
Doğada kamp yap.
0
hasmetizm 2046
(26.10.16)
(3)

"sebebi neydi ki?!"

amabunuyapmayacaktin
anlamlandıramadığım, tahminlerime üzüldüğüm bir konu var arkadaşlar:part time olarak bir işe başladım, daha birkaç gün oldu. işyerinde patron benden habersiz benim bir aksesuarımı alıp kullanmış, ben de farkında değilim -görünen bir yerinde, ama onun bana ait olduğunu düşünmemiştim, zira hem farklı
anlamlandıramadığım, tahminlerime üzüldüğüm bir konu var arkadaşlar:

part time olarak bir işe başladım, daha birkaç gün oldu. işyerinde patron benden habersiz benim bir aksesuarımı alıp kullanmış, ben de farkında değilim -görünen bir yerinde, ama onun bana ait olduğunu düşünmemiştim, zira hem farklı bir amaçla kullanarak şeklini değiştirmiş, hem de öyle bir davranışta bulunabileceği aklımdan bile geçmemişti.

ben aksesuarımı ararken başka bir çalışan söyledi onun aldığını. dumur oldum tabii, bir şey demedim. çıkarken alacağım ya nasılsa, söylerim diye kibarca. sonra bir ara bir telefon görüşmesi için mekandan ayrıldım, o sırada aksesuarım bir sandalyeye bırakılmış. patron yemekteydi. yine bir şey demedim ben, aldım taktım ve çıktım sadece. ne diyebilirim ki, "almış kullanmışsınız habersizce, hayırlı olsun" mu?!

soru şu, böyle bir şeyi nasıl yapabiliyor, yakın arkadaşım değil bir şey değil, daha yeni yeni tanışıyoruz muhabbetimiz bile pek mevcut değil. ilk defa birinden böyle bir davranış görüyorum. hadi diyelim meşgul olduğu bir zaman alelacele izin alamadan alıp kullandın, sonrasında söylemez misin "ay x kusura bakma böyle böyle" diye?!

"ve o hiçbir şey demedi"

ben de anlam veremedim... sizce?

not: gönül işleri simgesi dikkat çekmek içindi (swh :P)

konuyla ilgisiz not: hala tübitak bideb ile herhangi bir şekilde ilişiği bulunan birinden yanıt da gelmedi ayrıca. oysa duyurunun gücüne inanmıştım...
0
amabunuyapmayacaktin
(25.10.16)
aksesuarın ne olduğunu yazmadığın için olaydan hiçbir şey anlaşılmıyor. tokanı mı almış telefon kılıfını mı anne yadigarı broşunu mu. dalgınlığa gelmiştir yazasım geldi ama aksesuar ne bilmediğim için emin de değilim.
0
dafaisss
(26.10.16)
belki sana ait olduğunu bilmiyordu?
böyle bir seçenek olabilir mi.
0
basond
(26.10.16)
düz renk bir şalım vardı onu almış kafasına bant yapmış ben de fark etmedim boyu hayli kısalmıştı çünkü. buna diğer çalışan da şahit, bütün gün kafasında gezdi öyle.

anlayacağınız pek dalgınlık eseri bir şey değil. bana ait olduğunu bilmiyorsa da kendisine ait olmadığı kesin. burada söz konusu olan, başkasına ait olan şeyi izinsiz kullanmak...
0
🌸amabunuyapmayacaktin
(28.10.16)
(6)

Etkileyici roman pasajları?

gijilti
Türkçe dil ve edebiyat sınavlarında yarım sayfa kadar metinler kullanıyorum Türk veya dünya edebiyatından. Kendi içinde bütünlüğü olan ve sanatsal ve düşünsel açıdan derinliği olan metinler kullanmaya özen gösteriyorum. Böyle bir havuz oluşturuyorum şimdi. Önerdiğiniz roman/öykü kesitleri var mı?
Türkçe dil ve edebiyat sınavlarında yarım sayfa kadar metinler kullanıyorum Türk veya dünya edebiyatından. Kendi içinde bütünlüğü olan ve sanatsal ve düşünsel açıdan derinliği olan metinler kullanmaya özen gösteriyorum.

Böyle bir havuz oluşturuyorum şimdi. Önerdiğiniz roman/öykü kesitleri var mı?
0
gijilti
(25.10.16)
biryudumkitap.com'a uyeyim.

Hergun 1 pasaj yolluyorlar, gayet başarılı.
0
balik kraker
(25.10.16)
biryudumkitap işini görür diye düşünüyorum.

gmailde toplu olarak gelen mailler yönlendirilebiliyorsa atarım sana gmailden ama yöntemini bilmiyorum. 100den fazla pasaj var.
0
mr.brown
(25.10.16)
1. “Selim’i bütün dostlarımdan daha çok seviyorum. Nedeni ortada. Büyüyüp gelişmeden, beni bütünüyle ele geçirmeden boğduğum ikinci kişiliğim o. Bir başkasında yaşayabildiğini görmek suçluluğumu biraz olsun azaltıyor. Selim uzun süre nesnelerin dışında, tek başına bırakılmış biri olarak duydu kendini. Kalabalığın içine karışmadı. Kahvede oturduğu masadan bulvardaki ağaçlara, durgun gökyüzüne baktı durdu. Oysa insanlar var. Otlar, böcekler, yıldızlar var dünyada. Antalya en azından bana bunu öğretti. Doğayı içimde duydum. Doğanın bir uzantısı olduğum gerçeği ağacın yeşiline, limandaki denize karışan bir yeraltı ırmağının soğuk suyuna yakınlaştırdı beni. Şimdi burada, denize karşı oturduğum kahvenin masalarına güneş vuruyor. Yakıcı ilkyaz güneşi. Yalnız değilim, içim kalabalık. İçim insanlarla, dünyayla dolu.” Nedim Gürsel-Uzun Sürmüş Bir Yaz içinden.

2. “Seni yalnız böyle şimşekli havalar için istediğim aklına gelmesin. Seni şimşeksiz havalarda bir sandala atıp öğle uykusuna yatmış bir evin beyaz kireç badanalı sahil kasabasında sandalımızı bahçelerin, hamakların, uyumuş insanların, sahile eğilmiş çamların gölgesi vura vura, sandal denizin dibinden bir karış yukarıda, sahile sürünürcesine kıyıdan götürmek, suda küçük balıkların kaçıştığını, çakıltaşlarının şekillerini kaybedip bulduğunu; yeşil, sarı, kumral, hatta beyaz yosunların oynaştıklarını göstererek dolaştırmak ve o anda çıkan küçük bir hava ile kokun burnuma değdiği zaman sevinmek ve sana o zaman aşktan güzelleşen ve iyileşen dertsiz, hastalıksız yüzümü göstermek, seni ne kadar sevdiğimi yalnız gözlerimle anlatmak, yalnız yüzümün ortasına düşmüş ince bir saadet çizgisi ile her şeyi ifade etmek isterdim.” Sait Faik-Sevgiliye Mektup (1942 tarihli öyküsü, aynı isimli başka da var çünkü)

3. “Arasıra olur. Cigara dumanlarıyla dolu, boğucu, kalabalık bir odada, birbirlerine uzak kimselerin rasgele sürüklendikleri bir odada, bir akşamüstü, her şey kalakalır; bıçak-çatal seslerinden başka ses duyulmaz olur. Herkes, garip bir suçluluk duygusuyla ses çıkarmamaya çalışır elinden geldiğince.
Ev sahibi ayağa kalkar, son bir atılımla geceyi kurtarmaya girişir; soğuk bir şaka yapar sıradan bir olay anlatır, ya da bilinen bir fıkrayı yineler ama ne olursa olur, bir başka şey boşalır ansızın, sanki herkes, bu sıradan, ucuz ortaklaşayı bekliyormuşçasına, koyverir kendini; bir ağızdan gülüşülür. İşte o anda, daha önce hiç karşılaşmamış iki kişi, anlatılmaz bir çekime uğrayarak başlarını kaldırır, gözgöze gelirler. Ağızlarından aynı sözler çıkmak üzeredir, oysa ağızlarını açmazlar, bakışlarını kaçırırlar. Ne var ki, o değişiklik olmuştur bile; bir ırmak gibi bir çöl gibi doğal bir sınır çizgisi, onları odadaki kalabalıktan ayırıvermiştir. Birbirlerini tanıyorlardır.” Tomris Uyar-Anlat Bana

4. “ Masanın çekmecelerini amaçsızca açıp kapamıştım. Beni hayranlık içinde bırakmış, elleme tutkumu zor önlemiş olduğum o masaya acımıştım. Yıllarla cilası solmuş, ön yüzüne kakılmış pirinç ince işlemeler donuklaşmıştı. Her çekmecenin tutamağı kabartma madenden yabangülü çelenkleriyle bezeliydi. Açıp kapadıkça içimi dayanılmaz bir hüzün, bitiş duygusu sarıyordu. Rüştü Şahin de gençliğiyle, yakışıklılığıyla ölümün elinde böyle unutulup, kullanılmaz olarak paslanacaktı. Başımı göğsüne dayayarak dinlediğim taptaze yüreğinin morarışını görür gibiydim. Camlara yaklaşmamıştım bile. Dışarıyla ilgim kalmamıştı. Dünyaya yeniden bakmanın gereği yoktu.” Füruzan-Gül Mevsimidir

5. “Gecenin on biri, aylardan ağustos, tren banliyönün ilk istasyonlarından geçerken yavaşladı. Açık mor neon ışıkları altında ıssı peronlar, Mayorka'ya gitmeler ve oyunlar düşlediğimiz yerler.

Brunoy. Montgeron. Athis-Mons. Jacqueline buralarda doğmuş.

Vagonların uyumlu sesi kesildi, tren, katarların birleştirildiği istasyondan önce, Villeneuve-Saint Georges'da bir an durdu. Demiryolu kıyısındaki Paris Sokağı'nın evleri karanlık ve yıkık dökük. Bir zamanlar, tüm sokak boyunca, art arda kahveler, sinemalar, garajlar sıralanırdı, adları hala seçiliyor. İçlerinden yalnız biri ışıklı, bir gece lambası gibi, boşu boşuna.” Patrick Modiano-En Uzağından Unutuşun

Daha aşırı çok var ama bunlar pek çok sevdiğim pasajlar. Hayatta en en en çok sevdiğim ise 1. sıradaki alıntı. Nedim Gürsel'in o kitabı başlı başına bir dünya harikası zaten.
0
buff
(25.10.16)
tolstoy- diriliş'in girişi, cümle tam böyle miydi emin değilim "her şey olması gerektiği gibiydi." cümlesiyle bitiyordu, ama o paragraftaki tasvir yazdığım cümlenin anlamını tersine çeviriyor, her şeyin olması gerektiği gibi olması ne kadar da berbat şeymiş, demiştim ben okurken.
0
dafaisss
(26.10.16)
neokur.com'da da alıntılar kısmı mevcut.
0
m e b
(26.10.16)
hasan ali toptaş, uykuların doğusu

"gövde dediğimiz şu gövde aynı zamanda zamandır, bunu asla unutma, derdi. ben de onu taklit eder gibi, aynı zamanda mekândır, derdim o sırada. o bu sefer, aynı zamanda uğultulu bir tesadüftür, derdi. sonra ben bu oyunu sürdürür ve hayıflanırcasına, aynı zamanda başkasıdır, derdim. işte o zaman, dayım da gözlerimin içine buruk bir ifadeyle bakarak, sadece başkası olsa amenna hasanım ali, aynı zamanda başkalarıdır, derdi." (210)
0
mutlusismankedi2015
(26.10.16)
(2)

Alsancak'tan Urla'ya nasıl gidilir?

nihanihan
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
nihanihan
(24.10.16)
alsancak'tan izban'a binip metroya aktarma yaparak ya da otobüsle konak metroya ordan fahrettin altay metroda inip 725 nolu otobüsle urla'ya gidebilirsiniz.
0
centrolenidae
(24.10.16)
alsancaktan doğrudan fahrettin altaya giden otobüs de var.
0
dafaisss
(25.10.16)
(2)

Mobbing mi yaşıyorum ben?

pavlis
Daha önce duyuru açmış ve kendi kafasına göre mesai saati belirlemeye kalkışan sürtük mağaza müdüründen bahsetmiştim. Kadın günler geçtikçe bana terslenmeye başladı. Her şeye tamam demiyormuşum, cevap vermiyormuşum bilmem ne. Halbuki kendisi de haksız olduğunu biliyor ve çoğu kez benden bağımsız hak
Daha önce duyuru açmış ve kendi kafasına göre mesai saati belirlemeye kalkışan sürtük mağaza müdüründen bahsetmiştim.
Kadın günler geçtikçe bana terslenmeye başladı. Her şeye tamam demiyormuşum, cevap vermiyormuşum bilmem ne. Halbuki kendisi de haksız olduğunu biliyor ve çoğu kez benden bağımsız haksızlığı yüzüne vuruldu. Bunlar olunca da daha çok sinirlendi. Ne söylesem tersliyor, kendisiyle alakası yok benim her işime karışıyor. Mağaza değişikliği olsun anlaşamıyorsak dedim, seni başka mağazaya göndereceğime kovdururum, kimse seninle uğraşamaz dedi geçen gün. Bugün izinliydi, yardımcısına birşey sormak için mağazaya gittim bunun ne işi var burada diyor, birşey soracağım dedim bu kez de en sonunda seni şu mağazaya göndereceğim o zaman buraya yolun düşmeyecek dedi. Bu nereden çıktı ne alaka dedim saçmaladı. Ben işimi düzgün yapıyorum, başlarda birkaç sorun oldu ama tekrar etmedi öğrendim, düzelttim. Şimdiyse kadın beni görünce kendinden geçiyor, ne desem tersliyor, sürekli beni kovmayı ya da başka mağazaya göndereceğini iddia ediyor. Gönderin diyorum kovdururum diyor. Ne yapacağım lan ben?
Bölge sorumlusuyla kanka olmasa bölge sorumlusuyla konuşacağım da tüm ipler kadının elinde. Çok tedirginim, işimi seviyorum ve şu an işsiz kalma ihtimali bile çok kötü benim için.
0
pavlis
(24.10.16)
Olm önceki duyuruyu da okudum çok canım sıkıldı yani bu şerefsizlere gelip birşey yapmak istedim resmen. Sana güzel bir iş bulsaydık keşke. Sonrada bu yavşaklara bi mobbing davası açsan bi avukattan yardım istesek Burdan.
0
niceguy
(24.10.16)
abi kadının sevişmesi lazım, evliyse ya da sevgilisi varsa bile bu böyle. konum ya da anlattığın durumunuz elverir mi bilemiyorum ama yüzüne gözüne kıyafetlerine iltifatlar onu yumuşatır, sen zıtlaştıkça o da dozunu artıracak ki demişsin ipler onun elinde. ya da fırlama bir arkadaşın varsa rica et kadınla hafiften flört etmeye çalışsın. evet bu mobbing veya hayır değil dememiz sana çare olmuycak, çünkü bununla ilgili yasal kayıtlı yöntemlere inanmıyorum ben. ama dediğim muhtemel ve pratik bir çözüm gibi geliyo, senin işsiz kalma haddine geldiyse böyle bir oyun oynamaya değer.
0
dafaisss
(25.10.16)
(6)

yeni nesil daha mı muhafazakar?

pilavmaker
sizce akp sonunda gençliği değiştirebildi mi? akp 2002'den beri iktidarda ve ben de 2000'den beri örgün eğitimin içindeydim ama ben liseden mezun olana kadar akp'nin eğitimde bir ağırlığını görememiştim. evet kendini hissettiriyordu ama açık bir ağırlığı yoktu. sınıf arkadaşlarım da aileleri muhafaz
sizce akp sonunda gençliği değiştirebildi mi? akp 2002'den beri iktidarda ve ben de 2000'den beri örgün eğitimin içindeydim ama ben liseden mezun olana kadar akp'nin eğitimde bir ağırlığını görememiştim. evet kendini hissettiriyordu ama açık bir ağırlığı yoktu. sınıf arkadaşlarım da aileleri muhafazakar olsa bile o kadar dindar olmayan, hatta neredeyse hiç dindar olmayan insanlardı. yani bizim nesil pek etkilenmedi diye düşünüyorum. ama şu an uzaktan da olsa gördüğüme göre akp'nin okullarda çok ağır bir etkisi var. mutlaka akp'nin hayat görüşünün empoze edildiğini düşünüyorum. var mıdır net bildikleri olan bu konuda?
0
pilavmaker
(24.10.16)
Podrostok kesinlikle haklı.

En dinli geçinen kesmin bile altı dolu değil.
0
pomknos
(24.10.16)
okullar iktidarın zihin klonlama merkezleri. daha evvelden de farklı olmuyodu, sen ben düzeneği kılıfı farklı bir klonlama fabrikasından çıktığımız için bize öyle geliyor. sadece akpden ibaret olarak düşünme; ki bunda tv, internet ve tv ünlüleri, şarkıcılar, dizi karakterleri de etkili, nihayetinde ne kadar kaçınsak da zihnimizdeki rol model figürlerinde etkileri oluyo.
0
dafaisss
(24.10.16)
ben tamamen justmentalamele'ye katılıyorum. herkesin yaşını bilmiyorum ama en azından burada cevap veren kimsenin akp'nin ağır egemen olduğu eğitim tedrisatından geçtiğini düşünmüyorum. biz okulda siyasi ve dini olarak ağır yönlendirmenin etkisi altında değildik o yüzden araştırdık öğrendik kendimizce. beynimiz yıkanmamıştı.

ama özellikle 2010'dan sonra ilk ve orta okulda olanlar için işin öyle olduğunu düşünmüyorum. bu çocukların beyni sağlam yıkanıyor. ama aynı zamanda globalizme de karşı gelemiyorlar ellerinin altında her an internet var. bir yandan muhafazakarlık ağır bir şekilde empoze ediliyor diğer yandan idol olarak gördükleri insanlar kendilerine öğretilen ahlaksız davranışları sergiliyor. o yüzden jma'nin kaportası muhafazakar motoru abaza olayı tamamen doğru. hem küçüklükten beri beyinlerine sokulan ve hala sokulmaya devam eden şeylere karşı zincirlerini kıramıyorlar hem de globallikten kopamıyorlar.

benim demek istediğim muhafazakarların "altın nesil" dediği, her konuda bilinçli, ahlaklı ve muhafazakar gençler değil zaten. bizim nesil mesela genel olarak daha dolu, daha ahlaklı ama çok daha az dindar yeni nesile göre. internette bile dini konularda savunmaya geçen kesimin henüz daha lise ve ortaokulda olan çocuklar olduğunu görüyorum.
0
🌸pilavmaker
(24.10.16)
dindarlık vs. dincilik

millet tiyatrocu.
eğitim yerlerde.

teknolojinin ulaşılabilirliği ayrı bir konu, internet eskiden araştırmak-bilgi edinmek için kullanılırken şimdi şunu yiyorum-şuradayım ifşaları için kullanılıyor (gençler için söylüyorum). kaba bir yorum oldu ama eğitim ile beyni yıkanan kesim internetle kendini kurtarır bir şekilde umutları feci saçma geliyor.

adamlar eğitimi domine etmek için seri üretim üniversite açıyor. bu durumda ne kadar kaliteli eğitim verilebilir düşündürücü.
adamlar muhafazakarlıktan ziyade daha organize ve daha dışa kapalı bence
0
qxgviper
(24.10.16)
kabuk muhafazar görünümlü, içini ne sen söyle, ne ben.
0
oligomer
(24.10.16)
muhafazakarlaştığı düşünülen kesim aslında kendini gösterdiği için ön planda, ben muhafazakarlığın artışta olduğunu düşünmüyorum "batı" kültürü ülkeye uzun süredir bu kadar sirayet etmişken. önceden muhafazakar olan insanların sesi çıkmıyordu, daha doğrusu kendi muhafazakarlıklarını kendi içlerinde yaşıyorlardı ki muhafazakar olmanın alamet-i farikalarından biri de budur; mesela normal türk muhafazakarı sokağa çıkıp elinde palayla insan kovalamaz-dı.

akp muhafazakarların içindeki ateşi körükleyerek onların ülke içinde cihatçı olmalarını sağladı, bunu popülerleştirdi.
0
baba jo
(24.10.16)
(17)

hoca öğrenci aşkına ne diyorsunuz?

limoncello
lisede ya da üniversitede hocasıyla aşk yaşaya kızlar oğlanlar var. Bunu etik buluyor musunuz, yoksa masum bir aşk gibi geliyor mu size
lisede ya da üniversitede hocasıyla aşk yaşaya kızlar oğlanlar var. Bunu etik buluyor musunuz, yoksa masum bir aşk gibi geliyor mu size
0
limoncello
(23.10.16)
"lisede hocasıyla aşk yaşayan kız" çok nadir görülür ve bu durum genellikle hocanın sonunu hazırlar.

üniversitede ise durum biraz farklı... ben hiçbir anne babanın kızını ya da oğlunu hocasıyla aşk yaşasın diye üniversiteye gönderdiğini sanmıyorum. birkaç akademisyen arkadaşımla sırf bunu normal karşıladıkları için arkadaşlığımı sonlandırdım.
0
conrad moricand
(23.10.16)
duzgun bir iliski olamaz. kiz tarafi carpik yetisme duzeninin kurbanidir, erkek tarafi ise abazalik, asosyalligin. rolleri tersine cevirseniz de ayni durum.
0
mayeskuel
(23.10.16)
Karşıyım özellikle lise öğrencisi henüz reşit bile değil, ne aşkı yahu?
0
cemallamec
(23.10.16)
Yivrenç diyorum

Edit: merak ettim de bu konunun açılmasında şu serenayla nejatın yeni filminin bir etkisi oldu mu acaba? Bu kadar .
0
dene
(23.10.16)
lisedeki hoca ve öğrenci ile aşkın nesi masum olsun. suç bile sayılır.
0
hononu
(23.10.16)
en iyimser bakış açımla baksam, üniversitede olanı hoca açısından sapıklık falan içermiyor olsa bile (öyle farz edelim) aptallık ve ahmaklıktır bana göre.

lisede olanı, doğrudan sapıklık. masumiyet falan hiç öyle normalleştirmem. lisede öğrencisiyle aşk yaşayan insan benim gözümde sapkındır. böyle şeylere normal diyen arkadaş, meslektaş, tanıdık görürsem o kişiden soğurum.
0
wilhelmwasmuss
(23.10.16)
Unide hocayla ask yasanabilir ama hocanin soz konusu ogrencinin dersine girmemesi lazim. Yoksa kayirmayacak bile olsa bir laf cikti mi ikisi de zan altinda kalir.

Trde bu isin cikarsizca yapilacagini cok sanmiyorum ama.

Lisedeki zaten normal degil.
0
kuehles blondes
(23.10.16)
lisede etik olmayı bırak yasal değil zaten. ama ergen bünye karşısında yetişkin gördü mü zaten idol belliyor kendini kaptırıyor. öğrenciler aşık olabilir bu normaldir, o sırada öğrenciler biyoloji dersindeki iskelete bile aşık olabilecek havadalar zaten. öğretmenin karşılık vermesi anormal.

üniversitede ise genelde benim izlenimim kız öğrenciler, karşılarında böyle donanımlı bir adam görünce etkileniyorlar. halbuki adam vasat bile olsa liseden yeni çıkmış halleriyle bir anda dünyanın en bilgili adamı gibi gözüküyor kendilerine. bir de diğer kız öğrenciler de adama hayransa iyice kaptırıyorlar kendilerini. bu noktada çok ilginç biçimde kız öğrenciler yaş filan umursamıyor. 50lik profesörlere bile kapılıp gidiyorlar. baba figürüyle mi alakalı bilmiyorum o kadar, ama sonuçta kızlar için o koskoca profesör yani. bilgiyi yalayıp yutmuş adam ama kendilerine ilgi gösteriyor diye bakıyorlar sanırım. egoları okşanıyor. tabii bu ilk sınıflar için geçerli. genelde yine gördüğüm kadarıyla ikinci sınıftan sonra bu hıyarlığı yapmıyor hanım kızlarımız. ikinci sınıftan sonra özel durumlar dışında gönül ilişkisi oluyor. kendilerine yaşca yakın öğretmen ya da asistan, diğer kızların da ayılıp bayıldığı yakışıklı bir öğretmen falan.

meraklısına not; daha şimdiye kadar iyi giden bir öğrenci-öğretmen ilişkisi görmedim üniversitede. çünkü öğrenci için o öğretmen aşkı ilk olabilir ama o öğretmen için bu senenin hasadı oluyor o kız. salaklık etmeyin yani.
0
elestirman
(23.10.16)
@dene evet esinlenme var. Görüyoruz duyuyoruz özellikle üniversitede hocasıyla evlenen kızlar, hocasıyla evlenen erkek öğrenci bile gördüm akademik camiadan. Bir de filmlerde dizilerde aşk ve masumiyet sosuna bulanıp veriliyor bunlar normalleştirilip. Görüşünüzü merak ettim.
0
🌸limoncello
(23.10.16)
üniversite normal diye düşünüyorum. yaşı 18+ olan iki kişi sonuçta.
0
yüzyıllık yalnızlık
(23.10.16)
liseyi direkt geçiyorum da üniversitede durum her zaman sandığınız gibi olmuyor.

40 yaşındaki akademisyen ve 20 yaşındaki kız gibi yani... benim hocam kendi yaşlarındaki öğrencisiyle, okul bittikten sonra evlendi. daha doğrusu onlar okulda öğrenci ve hoca, dışarda sadece iki insan... dışarıda evlenmesinde herhangi bir sakınca görülmeyen insanların okul çatısı altında girince evlenmesi neden garip karşılanıyor? bu insanların okul kantininde sarmaş dolaş aşk yaşadığını falan mı sanıyorsunuz?
0
kemence
(23.10.16)
@limoncello tabi canım görmeyen duymayan yoktur herhalde. Bizim okulda da yar doç iken (kadın) doktora öğrencisiyle (erkek) evlenen vardı... bi ara ev arkadaşım da kendi bölüm asistanıyla takıldı 1 hafta falan sınav dönemi ! Sonracığıma kadınlar kulübünden, önemli bi 'hocamdı kocam oldu' ekolü var... bunları gözardı edemeyiz... bunlar hep başa çıkılamayan cinsel enerji diyorum ben
0
dene
(23.10.16)
Lisede genellikle resit olmayan bir ogrenci oluyor, saglikli iliski kurulmasi imkansiz zate o yasta. Ama universitede iki tarafinda resit olmasi, karar verecek seviyede olmasi vs nedeniyle etik acidan bir sorun yok. Yalniz elbette kesinlikle dersine girmemesi lazim.
Boyle bir iliski bizim bolumde vardi ve hoca sinav gozetmenligi bile almiyordu. Ogrenci ise iliski oncesinde ufak tefek kopya cekebilen ama yine de basarili bir ogrenci iken iliski sonrasinda sirf bu durum karsisina cikmasin diye hayvan gibi calismaya baslamisti. Kadin bu sure zarfinda kendisini entellektuel olarak da bayagi gelistirmisti, saygi duyarim o yuzden. Bir de yas farkini onemsemem ama zaten aralarinda da oyle aman aman bir fark yoktu.
Ama benzer bir iliski daha gordum, durum hic yukarida anlattigim gibi degildi.
Kisacasi lisede hic hos karsilamam ama universitede iki taraf da kendini bilen, etik degerlere onem veren insanlarsa sorun yok. Aksi durumda, cok sacma seyler olabiliyor: odatv.com
0
evrim halkasi
(24.10.16)
bir hocam yüksek lisans öğrencisiyle evlendi ve görünüşe göre baya mutlular.

ders verdiği biri ya da en azından ders verirken olmamalı, sonra olursa kimse pek bişey demez bence çünkü onların sosyal ortamı da üniversite gibi bişey. Ha statüyü de kullanmış oluyorsun biraz ama kadınlar hep ona tav oluyor kendi zaafları aslında. Tam tersini (erkek öğrenci kadın hoca) hiç duymadım.

fakat bunu bariz kullanan, evine sürekli kız öğrenciler girip çıkan hocalar da duyduk, o rezalet bence.

ayrıca bunu koymasam olmazdı :D
www.youtube.com
0
rodriguez2
(24.10.16)
Liseyi söz konusu bile yapmıyorum ama lisedeyken evli hocasıyla gey hamamlarına gidenden, evli hocasıyla garsoniyer tutanına kadar tanıdığım arkadaşlarım vardı. O zaman arkadaş anlatıyodu gülüyodum da şimdi sinirleniyorum.

Üniversitedeki hoca öğrenci aşkına loserlık olarak bakıyorum. o kadar mı kısıtlı bir dünyan var falan diyorum içimden, başarısız buluyorum. tek etkileyebildiği insan öğrencisiymiş gibi geliyor. Öğrenciyi de loser buluyorum. Ne bileyim 18-22 yaş aralığında olucam ve 6 paxi olmayan ağzı laf yapan bir memur peşinde koşucam. Çok düşük bir hedef. 30 falan olsam neyse deen güzel yıllarımı akademisyen aşkıyla harcayamam.
Neyse, yurt dışında da sevdiğim bir hocaya öğle yemeğine gidelim demiştim -okulda yiyecektim- adam çok isterim ama bize yasak öğrenciyle yemek yemek,kahve içmek demişti. Orada da bu tip durumlarda sözleşme yenilememe gibi şeyler oluyor.
0
cocodancer
(24.10.16)
Kesinlikle profesyonelce bulmuyorum, hoca öğrencisine yazacaksa da mezun olunca yazsın. Ama halen öğrenciyken gözümde rüşvet yiyen memurdan hallice bir tip oluyor ve söz konusu akademisyene saygı duymuyorum. Profesyonel akademisyenlerin asla bu tarz şeylerde taviz vermemesi lazım. Ergenken herkes hocasına hayranlık besleyebilir ama hocanın öğrencisine hayranlık beslemesi ergenlikle açıklanabilecek bir şey değil.

Not: üniversite için konuştum, lise için pedofili konusuna hiç girmiyorum bile.
0
neferkitty
(24.10.16)
bunun tartışma konusu yapılabiliyo olması dahi, iğrenç ve hastalıklı. demek ki bürokrasi, kimin kiminle sevişebileceğine dahi karışabilir ve bunu etik ismiyle yutturabilir, benimsetebilirmiş.
0
dafaisss
(24.10.16)
(2)

Hislerinden emin olamamak?

ceann deas
Uzaktan uzağa kestiğiniz biriyle önce arkadaş, sonra sevgili olduğunuzda bir şey hissetmemek normal mi? Keserken iyiydi hoştu ama bugün sevgili olduk ve benim hiç öyle karnımda kelebekler falan uçuşmuyor. Bu tarz şeyler yalnızca filmlerde mi oluyor yoksa gerçekten çocuğa karşı bir şey hissetmiyor mu
Uzaktan uzağa kestiğiniz biriyle önce arkadaş, sonra sevgili olduğunuzda bir şey hissetmemek normal mi? Keserken iyiydi hoştu ama bugün sevgili olduk ve benim hiç öyle karnımda kelebekler falan uçuşmuyor. Bu tarz şeyler yalnızca filmlerde mi oluyor yoksa gerçekten çocuğa karşı bir şey hissetmiyor muyum?
0
ceann deas
(22.10.16)
film gibi olması için ikinizden en az birinin film gibi birisi olması lazım. kolay olduğu ve kafandaki acabalar bir anda gittiği için evhamsız kalmışsındır, ee sevgili olduk, şimdi nolcak? durumu. kendini de onu da evhamlandır ilişkinize dair.
0
dafaisss
(23.10.16)
Şekerpare ismini ilk duyduğumda çok güzel bir tatlı olduğunu düşünmüştüm. Gel zaman git zaman evde şekerpare yapıldı. İlk lokmayı aldıktan sonra bir daha ağzıma koymadım.
0
xaxxbczczaaxax
(23.10.16)
(8)

Cialis olayı

noluyo yaa
Beyler(bayanları dışarı alalım),Şimdi geçen sene bi kız vardı, erken boşaldım ilişki sırasında sonra da kaldıramadım. O günden beri hiçbir şey olmadı ve şimdi tekrar buluşucaz, hafif gerginim o yüzden. Ürolog yarım cialis al kafanı rahatlat bir kere dedi, aldım cialis'i ama şimdi de bu stresle hiç k
Beyler(bayanları dışarı alalım),

Şimdi geçen sene bi kız vardı, erken boşaldım ilişki sırasında sonra da kaldıramadım. O günden beri hiçbir şey olmadı ve şimdi tekrar buluşucaz, hafif gerginim o yüzden. Ürolog yarım cialis al kafanı rahatlat bir kere dedi, aldım cialis'i ama şimdi de bu stresle hiç kalmazsa diye korkuyorum lan. Var mı öyle bi ihtimal?

Kullananlarınız biraz gaz versin, aslan gibi olursun hiçbir şey olmaz, ben kullandım süperdi falan desin de gerginliğim gitsin amk.
0
noluyo yaa
(22.10.16)
ben kullandım "çıkarmadan üç gün" adlı eseri yazdım. rahat ol.
0
carabelli
(22.10.16)
Cialis alsan da sertlesme garantisi yok.
0
thewizardofearthsea
(22.10.16)
alkol almazsan sorun olmaz. bu tür dalgalar alkolle ters etki yapıyor diye biliyorum. her şeyden bağımsız olarak önce kafan rahat olsun, takılırsan yine olmayabilir çünkü. bütün olumsuzlukları çıkar kafadan.
0
Improbable
(22.10.16)
Cialis al sonra şu karikatürü i.hizliresim.com birebir işle.

Not: Her daim yanımda bir paket bulundururum. En güvendiğim ilaçtır cialis
0
gkn
(22.10.16)
düşün ki sende erken boşalma sorunu yok, onda geç boşalma sorunu var.
0
dafaisss
(22.10.16)
@ thewizardofearthsea,

olm lan iyice germe :(
0
🌸noluyo yaa
(22.10.16)
Akla ilk gelen Şahan'ın cialis videosu. İzleyince rahatlıyor insan, gerginlik falan kalmıyor. Dedikleri doğruysa keser sapı kıvamında takılırsın.
0
candanag
(22.10.16)
@canandag,

heheh iyi güldüm valla.
0
🌸noluyo yaa
(22.10.16)
(7)

Artık ciddi ilişki mi bakmaliyim yoksa çapkınlığa devam mı ?

sorunvar
Şöyle 26 yaşında işinde gücünde adamım.Bazen 18 20 yaşllarındaki kızlar deli gibi ilgileniyor.Bende ciddi olmayan öylesine ilişki yaşıyorum.Kızlar da razı oluyor.Sizce bu 26 yaşında biri içn kayıp mı ? Yoksa ciddi ilişki olacak ,evlenecek kız mı bakmaliyim ?
Şöyle 26 yaşında işinde gücünde adamım.Bazen 18 20 yaşllarındaki kızlar deli gibi ilgileniyor.Bende ciddi olmayan öylesine ilişki yaşıyorum.Kızlar da razı oluyor.Sizce bu 26 yaşında biri içn kayıp mı ? Yoksa ciddi ilişki olacak ,evlenecek kız mı bakmaliyim ?
0
sorunvar
(22.10.16)
Çapkın olmak bazen iyidir. Yeteneklerin körelmez. Sen bir kızla ciddi düşündüğünde hiç olmadığın biri gibi davranabilirsin. Sonra bir bakmışsın kız seni terk etmiş, kontrolcü davrandığın için ilişkilerin tadı tuzu kalmamış. Ciddi ilişki diye bir şey yok. Sevdiğin insanı bul ve onunla evlen. Marketten kola mı alıyorsun...
0
dissendium
(22.10.16)
standarttır, 30 u geçmeye baslayinca insan artik yola gelip eli ayagi düzgün biri ister. oysa ne ekiyorsak onu biçeceğimizi de düsünmek lazım.
0
1adam
(22.10.16)
biri çıkar,sevip evlenmek isterseniz evlenirsiniz ya da hayatı paylaşacak kadar cok seveceğiniz biri olmaz,devam edersiniz.
hayatın okul,askerlik,iş,evlilik gibi saçma sıralamasına takılmak kadar saçma bir şey yok.
0
demoniclewinsky
(22.10.16)
ne arıyorsan o karşına çıkar bence. yani huzurlu bir hayat istiyorsan ona yönelirsin otomatik olarak. seni mutlu edecek olanın bu olduğuna karar verirsin. karar vermekle alakalı. sen karar verdiysen kayıp olup olmadığına kimse bir şey diyemez. ama şunu söyleyebilirim ki bunlar ve gençlik bir gün bitecek ve eğer dert edecek biriysen yalnız kaldığında üzüleceksin.
0
tiredpanda
(22.10.16)
böyle düşünme, ciddi-çapkınlık falan diye. evlilik yaşadıkça vardığın ya da varmadığın bir yer. olucağı varsa olur.
0
dafaisss
(22.10.16)
o kızlar var diye gerçekten hoşlandığın/hoşlanabileceğin birilerini reddediyor musun? yani var olan bir ciddi ilişki potansiyelinden mi bahsediyoruz yoksa öyle birileri yok mu? Yoksa konuşmanın anlamı yok, karşına böyle kızlar çıkıyor ve yaşıyorsun işte.

kayıp değil kazanç. Sen bunları yaşadığın için arkana bakmadan evlenebilirsin ama mesela ben hala "gençliğimi yaşayamadım dur birkaç ciddiyetsiz ilişki daha yaşayayım sonra evlilik düşünürüm" diye diye hayatımı garipleştireceğim belki.
0
rodriguez2
(22.10.16)
içinden geleni yapman lazım bence.
eğer ciddi ilişkiye hazır değilsen, hazır değilsindir.
ölene kadar ya da 35'ine, 40'ına, 50'ne kadar böyle de devam edebilirsin.
herhangi bir mecburiyet olamaz bu konularda.
olmamalı daha doğrusu.

"kayıp" diye düşünerek yaşarsan, 20 yıl sonra geriye dönüp baktığında, "istediğim gibi yaşayamamışım" dersin.
önemli olan ne istediğin.
neyi ne zaman istiyorsan onu yaşa.
bazı erkek 25'inde evlenmek ister ve evlenir, bazı erkekler bir kere ciddi ilişki yaşayamadan ölür.
asıl mesele mutlu olup olmadıkları.
kendini bu konularda bir kalıp içine sokarsan mutlu olamazsın.

böyle bir karar vermek zorunda bile değilsin.
karşına biri çıkar, bir hafta takılırsın, karşına başka biri çıkar, bir bakmışsın dört yıldır birliktesin.
bu işler böyle, çok kasma derim ben.

bu söylediklerim kadınlar için de geçerli tabii.
0
blatta hiberna
(23.10.16)
(1)

Çapa tıp psikiyatr kapalı servisi

body electric
Psikiyatr/psikolog arkadaşlar merhaba,Çok uzatmadan direkt soruyu sormak istiyorum,Annem hezeyanlı depresyon hastası yani benim anladığım kadarıyla depresyonu hezeyan bozukluğu ile birlikte yaşıyor, normalde ilaçlarını düzenli kullandığı takdirde gayet normal melek gibi oluyor fakat dönem dönem inan
Psikiyatr/psikolog arkadaşlar merhaba,

Çok uzatmadan direkt soruyu sormak istiyorum,

Annem hezeyanlı depresyon hastası yani benim anladığım kadarıyla depresyonu hezeyan bozukluğu ile birlikte yaşıyor, normalde ilaçlarını düzenli kullandığı takdirde gayet normal melek gibi oluyor fakat dönem dönem inanılmaz kötüye gidiyor, iki kez intihar vakası yaşadık öncesinde şimdi de o dönemlerden birindeyiz, gerçekliği reddedip bizim ona oyun oynadığımızın üzerinden derin senaryolar kurup bunlara inanıyordu. Uzun süredir katı şekilde ilaç alımını da reddettiği için sürecin intihara doğru gidebileceğini öngördük; zorda olsa iki gün önce çapa tıpa zorunlu yatış gerçekleştirdik.

Her gün konuşuyoruz düzenli olarak fakat düşüncelerinde bir değişiklik yok. Yarın görüşmemiz olacak sürekli arayıp beni buradan çıkaracaksınız, buradakiler manyak bu mu bana layık gördüğünüz, böyle insanların arasında bu hapishanede nasıl iyi olacağımı düşündünüz? Bu da oyunun bir parçası değil mi? Benim burada iyi olacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, burada kesinlikşe iyi olmayacağım, bunun için mi yetiştirdim ben sizi gibi şeyler söylüyor ; haliyle kötü oluyoruz biz de. Bir yandan içimiz kan ağlıyor aklımız hep onda, diğer yandan onun için iyi olanı bu diye düşünüyoruz. Doktoru girişte hızlı bir çıkış olacak öngördüğüm 10 gün gibi bir süreç dedi; fakat o hala tedaviyi reddediyor, o ortamda çok doktor da görmüyor sanırım annemi çünkü sadece ilaç verip uyutuyorlar. Sizce bu tedavinin bir kaç gün sonra faydasını görür müyüz yoksa boşuna daha mı kötü olup bize olan güveni de mi sarsılmıştır?

İlaçlarını düzenli kullansa gayet iyi durumdaydı, fakat iyiyken bile ben iyiyim deyip kafasına göre ilaç bırakıyordu, kendi doktoru iyi bir doktor ve o bile artık benim yapacağım bir şey yok ilaç kullansan iyileşecektin ama reddediyorsun o halde yatış şart deyip sevk kağıdı verdi. O durumda bile tamam kullanıcam demedi haliyle ilaca ikna edemedik ve elimizden ancak bu geldi.

Kadıncağız ağlayıp duruyor telefonda çok mu kötü bir ortam? İyileşecek derken travmalar ekler miyiz? Kafamız çok karışık...
0
body electric
(22.10.16)
ben bizzat görmedim ama, türkiyedeki diğer kapalı servislere kıyasla en iyi durumdaki yerin orası olduğunu söylemişti okulumdaki bir öğretim görevlisi. ama nihayetinde akıl hastanesi, tımarhane denilen bir yer ve annenizin algısında da bunun yeri var.

ama tahminim sorun ondan ziyade, siz ne yapsanız anneniz oyunun bir parçası derken kastettiklerine yoracak yaptığınızı. doktorunuz da, dediğiniz gibi kendi inisiyatifiyle ilaç kullanmayı reddettiği için böyle bir yola başvurmuş.

sizinle ve sizin napacağınız, nasıl tavır alacağınızla ilgilinecek birinden eşzamanlı olarak psikoterapi almanız sağaltıcı olabilir, bu hadde geldiyse napsanız anneniz muhtemelen oyunun bir parçası olmasına yoracak çünkü, yazdıklarınızdan çıkarsayabildiğim.
0
dafaisss
(22.10.16)
(29)

aöfte pdr psikoloji açılır mı?

limoncello
sb.
sb.
0
limoncello
(21.10.16)
Acilmamasi icin caba sarf ediyoruz.
0
red g
(21.10.16)
Mumkunse açılmasın. O kadar da ayağa düşmesin yani.
0
fraise
(21.10.16)
aslında ayağa düşmek bakımından diğer bölümlerin günahı ne @fraise
0
🌸limoncello
(21.10.16)
bu bölümleri bitirdikten sonra psikologluk, danışmanlık yapılması geçerli olmasın yani yeterlik vs. yapmak zorunda olunsun aslında diğer bölümler için de geçerli olsun bu ve giriş ve bitirme koşulları çok daha zorlaşsın aöf daha mantıklı olur ve belki diploma değeri yükselir, parayla diploma alma gibi olmaz.
0
🌸limoncello
(21.10.16)
zaten üniversiteyi bitirmen klinik psikolog ünvanı alman için yeterli olmuyor. bazı sınavları aşmalısın. bu engeli aşan kişi bir açıköğretim mezunu da olabilir. bir üniversitede okuyup bu sınavları aşamayan da olabilir. ben açılmasını istemeyenlerin tek kaygısının işsiz kalmak olduğunu düşünüyorum. keşke açılsa.

üniversitede eğitim alanlarla aralarındaki niteliği mezuniyet sonrasında tabii oldukları sınav belirleyecekse sıkıntı olmaz. benim için sallıyorum kpss gibi bir sınavı geçememiş üniversite mezunu bu sınavı başarıyla atlatmış açıköğretim mezunundan daha güvensizdir.
açıköğretim'de okuyanların uygulama dersleri göremeyecek olmaları tek sıkıntı olurdu diye düşünüyorum.
0
for day to break
(21.10.16)
açıköğretimde okumayıp diploma sahibi olarak vasıfsız olan yine çok kişi vardır ama aöf'te bölüm açılsa binlerce insanın arasından birkaç nitelikli insan çıkabilecekken örgün eğitimde niteliksiz bir psikolog olabilme ihtimali çok daha düşük. açılsa diyen arkadaşlar keşke vasıfsız bir insana binlerce liralarını verse ve daha da hasta olsalar şeklinde bi beddua etmiyoruz tabii.

açılmamalı.
0
sayns
(21.10.16)
Acılmalı açılsın. Neymiş ayağa dusmesinmis ulan bu ülkede isletmeyi, iktisatı, maliyeti, kamu yönetimi ayağa düşüren aöf nun Ta kendisi. 600 bin mezun işsizi var toplam iibf nin. O zaman sesini cikartmayanlar şimdi kalkmış ayağa düşmesin diyor.

Bankalarda mühendisler çalışıyor, ogretmenler çalışıyor bu adamların yerleri banka değil ama neden ayağa düştü iste aöf yuzunden bu bolumler. Maliye bölümü mezunu adamı banka almıyor gidip gıda muhendisini alıyor akıl mı mantik mi? O zaman hep dedik arkadaslar gün gelir bu ok size de döner gelin tepki verin dünya elime minare gözüme diye kimse iplemedi. Sonra sosyoloji açtı aöf sonra türk dili ve edebiyatı açtı sanırım teker teker düzeltiyor bölümleri. Şimdi de pdr psikoloji açılsın çok da umrumda okuyanı varsa açılsın abi. Nasılsa aöf niteliğe degil alacağı harca bakıyor. Açılsın 2.üniversite olarak bile açılsın biz senelerdir ağlıyoruz biraz da siz ağlayın bakalım kpss de milyon tane adamla yarismak nasıl bi şeymiş onu bi tadın. Bi banka mulakatinda makine mühendisi ile iktisat öğrencisi yarışıyor sizde bi bunu tadın bakalım nasıl olacak. Ha ayağı mi düşüyormuş? Magmaya insin mümkünse. Hep lahana olacak hali yok arada sapı da gelecek kusura bakmayın.
0
pomaks
(21.10.16)
İmkânsız.
0
dissendium
(21.10.16)
Bu arada pomaks bana saldırmis ama ben psikolog değilim, dolayısıyla is konusunda herhangi bir kaygım yok. Babam psikolog, o da yıllardır yurtdışında yaşıyor zaten. Turkiye'deki sistemden haberi bile yok.

Sadece sosyoloji, iktisat vs gibi bölümler insan sagligi ile doğrudan ilgili değilken psikolojinin ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu durumda daha kontrollü bir şekilde mezun olan insanların psikolog unvanı almalarının doğru olacağı kanaatindeyim.
0
fraise
(21.10.16)
pomaks; iktisat ve diğer alanlar da 'ayağa düşmesin'? çok doğru bir şekilde ifade etmiş fraise, ne var bunda?
0
sayns
(21.10.16)
evet, bunun için de daha çok yayılsın daha da vasıfsız olalım mı diyorsun? çok saçma bir mantık, kusura bakma. @justmental
0
sayns
(21.10.16)
devlet okullarındaki rehber hocalar ne iş yapıyor ben öğrenciyken hiç görmedim.
0
partizan
(21.10.16)
açılıp açılmaması bir şey farkettirmez. sorun teori pratik arasındaki mesafeyle ilgili, aldığım çoğu ders metinleri okumaya dayalıydı, bu iş onlardan ziyade o bölümde okuyanın yaşadıklarıyla ilgili. süpervizyonmuş uygulamaymış bunları telafi etmiyo. mezun olurken ya da yıllardır bu işi yapıp hala eşcinsellik hastalık mı değil mi düzeyinde kalanlar birsürü birsürü. ya da evliyken başka bir kadınla-adamla yatana vay orospu, vay gavat, boynuzlamışlar herifi gözüyle bakan; ya da disiplinsiz olanı karşılaşır karşılaşmaz hasta olarak ele alan. daha neler neler. dişini fırçalamamakta inat eden çocuğu doğrudan sorunlu çocuk olarak ele alan. sözün özü, kafalar böyle olunca etik metik de kağıt üstünde kalıyo, diğer her şey gibi. freudun teorilerinin ya da başka teori ve yaklaşımların ders kitaplarında anlatıldığı kadarını kafasına iyi kodlayan birinden iyi psikolog olmuyo, iyi pdrci de olmuyo.

ama mezun edip bu işi yapma ehliyetini veriyolar.

bu gevşekliği aöf'te psikoloji-pdr açılıp açılmaması değiştirmiycek.
0
dafaisss
(21.10.16)
Justmentale, bu kafa yapısıyla siz gitmeyin zaten psikoloğa. Playing Star again söylemis; 4 yıllik psikoloji mezunu herhangi biri hasta göremiyor zaten. Yüksek lisans ve üstüne bir sürü eğitim alması gerekiyor. Bununla da bitmiyor, çoğu kişi hayatı boyunca egitimine devam ediyor.

Zaten aklı başında hiçbir psikolog ben doktorum diye dolaşmiyor etrafta. Sıfır norokimya demişsiniz, adamların noropsikoloji diye yüksek lisans bölümleri var. Lisans eğitimlerinde de bu konuda az çok dersleri var bildiğim kadarıyla.

Sozelcilerin şifa dağıtmasi ne kadar da kötü bir arguman öyle? Dünyada sözel zekayı küçümseme de bir tek bizim ülkemizde mevcut sanırım. Beğenmediğiniz psikoloji tüm dünyada bir bilim dali olarak kabul görüyor. O psikologlar da birer bilim insanı. belgesellerde izlediğimiz zihinle ilgili testleri yapan çoğu insan psikolog.

Babam doktor olmadığı halde kaç tane insana yardimci oldu bu yaşına kadar, o bile yeterli.

Ha çok ağır hastalar var, onların tabii ki doktor kontrolünde olması gerekir. Bunu da kimse reddetmez ama her seferinde psikolog ile psikiyatristi karsilastirmak kadar komik bir durum yok. İkisinin işlevleri tamamen farklı.

Neyse çok uzattim; bu kadar çok konu varken psikoloji gibi bir bölümun aöf içinde bulunması kadar tehlikeli bir durum yok bence. Keşke iktisat, sosyoloji vs gibi bölümler de biraz kontrol altına alinabilseydi ama geç kalındı artık. Eğitim bu kadar basit olmamalı.
0
fraise
(21.10.16)
Tartışmaya girmeyecektim ama birkaç bir şey söylemeden edemedim. Daha önceden AÖF'te İngilizce Öğretmenliği bölümü vardı ve bu bölüm kapatıldı. Bunun sebebi ise öğretmenlik gibi bölümlerin ciddi şekilde eğitim gerektirmesidir. Ben AÖF Adalet bölümünden 2015 yılında mezun oldum. Şu anda makine mühendisliği okuyorum. AÖF'te 32 ders geçmeme rağmen AÖF'ün çok ama çok dandik bir eğitim sistemi olduğunu söylemekten çekinmiyorum. Öyle bir sınav düşünün ki 4 yanlış 1 doğruyu götürmesin. Sınavlar soru ezberleyerek geçilebilsin. Böylesine kalitesiz bir sistemde maalesef psikoloji gibi doğrudan insanı konu edinen bölümlerin eğitimi verilemez. Verilse bile bu eğitim hiçbir şekilde yeterli olmaz. Örgün öğretimi savunuyoruz çünkü örgün öğretime boru gibi sınavlarla giriliyor. Makine mühendisliği bölümüne fizik, kimya, biyoloji, matematik, geometri testlerinden hatırı sayılı netler elde ederek girdim. AÖF'te psikoloji okuyacak çoğu insan benim lisedeki matematik ve kimya seviyemde bile değildir. Böyle insanların deneysel yönü bulunan bilimlere girmesini doğru bulmuyorum.
0
dissendium
(21.10.16)
Topluca cevap vereyim;

İşte tam bu kafadan kaybediyoruz. Ben psikoloji okumadım babam da zaten yurtdisina psikolog beni ilgilendirmez demek mükemmel bi zeka örneği. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

Yok biri insan sağlığıni ilgilendirirken diğeri ilgilendirmiyormus o yüzden ayağa dusmemeliymis. Peki bebeğim sen atanamayan kaç tane iibf li intihar etti kaç adam iş bulamadığı için hayatına son verdi bundan haberin var mi? Al sana insan hayatı madem konu insan hayatı ise aç bak araştır. Koç Bilkent istanbul dışına isletmeyi bitireni piyasada sallamiyorlar. Bunun sebebi de aof nun ilk bölümlerinden biri olan işletme maliye iktisat kamu nun acilmasi.

Ne demis bak adam 4 yıllık mezun adam hasta görmuyormus tonla eğitim alıyormuş. Ulan iibf mezunu da elinde diplomayla gidince 5k maaş almıyor hemen. İşletme diploması elinde olan adama bugün verilen ortalama maaş 1.5k özel sektörde koç mezunu falan değilse. Bizim okuduğumuz bölüm insan sagligiyla ilgileniyor yaee sosyal bilimle bir mi elitizmligine hiç girmeyeceğim.

Demiş ki arkadaş bizim sorunumuz başka bölümler değil alandan olanlar konuşsun. Diğerleri de şartları iyilestirmeye çalışsin ben ne yapayım minvalinde şeyler yazmıs. İşte bu yüzden dedim ya sıra size de gelecek ki gelsin. Bu ülkede aöf kadar saçma bi sistem yok. Senede 2 kere sınava girip 4 senede 8 sınava girip diploma alıyorlar bu adamlar. Siz diyorsunuz ya hani alan dışından konuşan adam çok diye kalibimi basarım ben psikoloji okuyan tonl adam da işletme okuyordur ya da işletme yüksek lisansı yapıyordur evet durum böyle maalesef. Yani sen de şu ayağa düşmek konusunda vuruyorsun iibf mezunu adama. Neden? Ya iki diplomam olsun işletme zaten yata yata geçerim mehehhe dediğin için işte.

Kimse kusura bakmasın bu ülkede ilk kurban iibf'liler verildi aöf sistemine ve kimse ama kimse dönüp de yav bu adamlar ne diyo neden tepki veriyorlar diye kimse gık demedi alan dışı olduklarindan. Kimse demedi ulan bugün bunların bölüm aöf oluyor da yarın bizim de olur mu diye? Demeyin abi şimdi inanin çıkası yoksa bile aöf ye bimer'e mail atacağım bölüm açılmasi için. Bu ülkede bu işler böyle. Sen benim hakkımı alanım dışı diye savunmazsan ben de senin hakkını savunmam. Ha konu teorik olarak nitelik acisindan dogru bi konu ama bu ülkede bu sistem yüzünden ne ocaklar ne hayatlar söndü. Ne gençler harcandı 5 metrekarelik ofislerde çay kahve getir götür yaptırılarak ne adamlar elendi mülakatlarda ne zehir gibi cocuklar yok oldu banka sinavlarinda. Bugün bi banka sınav açtığında tüm lisans bölümleri girebiliyor sınava banka için. Neden acaba hiç düşündunüz mu? 600 bin mezundan adam mı çıkmıyor o kadar kafası çalışan? Hayır. Ayneb işte bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafası olduğundan yarın işletme mezunu bi adam psikologu ile de mühendis ile de avukatı ile de mimari ile de yarışıyor kıçı kırık bankaya girmek için. Nitelik mi? O çoktan ayağa düştü zaten geçmiş olsun. Şimdi sizlanmanin manası yok.
0
pomaks
(21.10.16)
Pomaks, okuduğunu anlamiyorsun. Ben, sen bana saldırdığın için is kaygım olmadığı halde, bana dokunmayan yilan bin yasasin demedigim icin doğru bulmadığımı açıklamaya çalıştım. Kalkıp da benim zekamin ölçüsunu tartmak sana düşmez. Hele ki bu okuduğunu anlamaz halinle.

ayrica aof mezunu insanlarin orgun egitimlerdekiyle ayni diplomaya sahip olmalarini da elestirdim. ben yok baskani filan miyim? bana neden cemkiriyorsun? ben mi actim iktisat, isletme fakultelerini?
0
fraise
(21.10.16)
zaten daha önceden böyle bir durum söz konusu olmuştu ama psikologlar derneği ve özel üniversiteler engellemişti sanırım ama aöf de ertelediğini söyledi bu fikri, açmayacağını söylemedi. Muhtemelen yakın zamanda açılır.
@sour lisans psikoloji eğitimi almadım ama yakından ilgiliyim psikolojiyle ve aöfte de hem önlisans hem lisansta staj şartı olan ve staj yapmadan mezun olunamayacak bölümler var. Ayrıca Türkiye'deki lisans psikoloji müfredatının tıpla falan bir alakası yok, sosyoloji ve felsefeyle çok daha benzer, amerikada eğitim sistemi ve yetkinlik derecesini farklı olabilir ve doktora yakın yetkileri olabilir. Belki kognitif nöropsikoloji gibi alt dallar daha yakın olabilir tıbba. Zaten örgün psikoloji lisans mezunları da terapi yapamıyor zaten. Aöf psikoloji mezunları da gereken yüksek lisans ve terapi,sertifika ve süpervizyon eğitimi alarak alanında yetkin biri olabilir. Tabii aöfte her bölüm için giriş ve mezuniyet koşullarının ağırlaştırılmasını savunuyorum. Ama aöfteki bölümler psikoloji ya da diğer bölümlerden daha vasıfsız değil, zaten aöf psikoloji bitirecek kişi de yarın terapiye başlamayacak. Ama aöf psikoloji mezunu da b grubu düz memur statüsünde psikolog olarak atanabilir iibfciler gibi mesela.

Gerçekten duyarlı istisnai bir kesim haricinde ben bu durumun zaten halihazırda psikolog ve pdrciler arasından paylaşılamayan pastaya bir de aöfçülerin dahil olma endişesi olduğunu düşünüyorum
0
🌸limoncello
(21.10.16)
açıköğretimde sosyoloji okudum, üniversitede de sosyoloji bölümünde yan dal yapıyorken bıraktım. aöf sosyoloji benim üniversitede aldığım sosyoloji derslerinin yanından bile geçemez, o kadar kalitesiz. üniversitedeyken ciddi emek gerektiriyordu ama şu an bakıyorsun, senede 4 testle sosyoloji mezunu oluyor insanlar.

örgün öğretime nefret kusmak da ayrı bir durum. neden diğer bölümlerin de kalitesi düşürülüyor, düşürülmesin demek yerine "diğer bölümler de çok kötü, psikoloji de çok kötü olsun kendilerini ne sanıyorlar" diyen ve bu cahilliğini şiddetle savunan kompleksli bir insana laf anlatmak için bu kadar insan toplanmış açıklama yapıyoruz bir de.
0
sayns
(21.10.16)
Supervizyonun ne demek olduğunu öğrenmeden gelip de pdr AÖFde açılsın demek ne kadar mantikli doğrusu anlayamadim
Biz 4. Sinifta bireylere danışmanlik yapiyoruz yani acaba AÖF de diyelim açıldı pdr her görüşmenin olduğu dosyalar nasil incelenecek?
Ki sadece bir uygulamali ders de yok uygulamali olmayan derslerde de ödevlerle uygulama yaptiriliyor.
0
coca cola
(21.10.16)
Açılmamalı..

Sektörün bbu kadar düşmemesi gerek.
0
ruh i tibbiye
(21.10.16)
millette de nasıl bir kompleks var anlayamıyorum. İstanbulda 25 tane psikoloji bölümü var neredeyse. Burslu puanları bile düşük. Bu devirde bu bölümleri kazanamayanlar düşük zekalıdır zaten.

işletme-iktisat konusuna hiç girmiyorum zaten. En kötü marmara-istanbul üni-ankara üni ayarında işletme iktisat bölümü kazanamayan ciddi anlamda geri zekalıdır. Ancak memur olursa olur.

Sorun AÖF de değil, kişilerin zihinsel kapasitesinde. Lys denilen sınavda soru yapamayan bu bölümlerde hiçbişey anlamaz.
0
roe
(22.10.16)
@roe bence asıl kompleksli olan sensin, şuna bak ya. Adam hala liseli ergenler gibi lys diyor. Merak etme işletmeci-iktisatçı değilim o yüzden tepki göstermiyorum.Benim zamanımda 2000in başları; küçümsediğin işletme-iktsat en yüksek puanlı bölümlerdi. Hukuklar kıçı kırık pdrler çoook çoook sonra gelirdi. Ben de şu Pdrcilerin kendilerini fasulye gibi nimetten zannetmelerini anlamıyorum. Pdr kadar gereksiz bölüm de var mı bilmiyorum. Hadi psikolojiyi anladık psikolog oluyor bitiren psikoloji mezunu psikologların yanında pdrciler ne iş? Ne iş yapar, ne işe yararsınız cidden merak ediyorum? Okulda öğretmenler odasında çay içip, kuru pasta yemeK dışında. Ne yaraya merhem oluyorsunuz? Boşa para alıyorsunuz, oohh kebap. Terapi için zaten eğitim fakültesi mezunu pdrciyi değil en önce psikiyatrı sonra olmadı psikologu tercih ederim.

Bak benim annem sosyoloji mezunu sosyolog, ama uzun yıllar mebde felsefe öğretmenliği yaptı. Birkaç yıl önce bazı üniversiteler aile danışmanlığı sertifika kursu açtı; psikoloji,sosyoloji,tıp,pdr, sosyal hizmetler, hemşirelik mezunları gidip kursa sertifika alıp aile danışmanı olup ofis vs. açabilirlerdi. Annem izmir katip çelebi üniversitesinin uzaktan eğitim aile danışmanlığı sertifika programına kaydoldu dersleri uzaktan takip etti canlı ders anlatımları,slaytlar,kitaplar olsun aynı aöf gibi, ama birkaç saat canlı süpervizyon eğitimi de aldı ve sınavı geçerek aile danışmanlığı sertifikası aldı ve aile danışmanı oldu, gerçi o işi yapmıyor ama istese bir yer açıp yapabilir. Bu tarz bir şey olabilir yani,istedikten sonra.

Ayrıca ben zaten halihazırdaki sistemin zorlaşmasını girme ve geçme koşullarının zorlaşmasını savunuyorum tüm bölümler için,sen kitap açmamış olarak geçmiş olabilirsin başkası severek okur.

Bu arada bence sizin öncelikle bir terapi ve kompleksleri yenme eğitiminde geçmeniz gerek bu şekilde insanlara yaklaşarak gerçekten faydalı olabileceğinizi mi zannediyorsunuz, mazallah senin karşına anadoludaki bi okuldan işletme mezunu biri gelse ayyyh gerizekalı bu, falan diyip karşındakinin özgüvenini iyice yaralarsın,acıdım şimdiden öğrenci ya da danışanlarına.
Ayrıca senin eğitim fakültesindeki kıçı kırık pdr'en iibfden daha üstün değil, okul puanlarıyla hiç alakası yok, o da alımı çok oluyor kebap meslek yatarak para kazanıyorsun diye yüksektir. Şu pdrcilerdeki ego da kimsede yok utanmadan bölümü tıpla kıyaslıyorsunuz ve utanmasanız kendinize tıp doktoru ünvanı vereceksiniz. YUUH!
0
🌸limoncello
(22.10.16)
limoncello, hayır annen aile danışmanı o-la-maz. olmaz. herkesin anlatmaya çalıştığı da bu. sertifika programı saçmalığı ne? psikoloji okuduktan sonra o sertifika programını alsın, yine bunu yapamaz. türkiye gibi basit bir ülkede yapar/yapacağını sanıyordur tabii. ama bu kadar basit değil.
0
sayns
(22.10.16)
@sayns yalan söylemiyorum tabii ki annem ege üniversitesi sosyoloji lisans mezunu olarak yıllarca mebde felsefe öğretmenliği yaptı ve emekli oldu. Ve aile danışmanlığı sertifikası var, isterse aile danışmanı sıfatıyla-ki napıyorlar bilmiyorum- terapi yapıyorlar demiyorum ama çiftlere-ailelere danışmanlık hizmeti verebiliyordur bir ofis açarak ki yapanları da bizzat biliyorum psikoloji mezunu vs. olup. Yök, üniversiteler böyle bir hak tanıyıp, yasa çıkarmışlarsa bunu yapan insanlar da var evet. Annemin zamanında 2013tü galiba, ısparta süleyman demirel, izmir katip çelebi üniversitelerinde belki başka okullarda da vardı. Birebir derslere girebilir ya da uzaktan takip edebilirdin. Annem katip çelebide olana kaydoldu, 2500 liraya o zamanın parasıyla, annem izmirde yaşamadığı için uzaktan eğitime kaydoldu ve internetten dersleri canlı olarak takip etme, slaytları çalışma, kitaplardan çalışmayla ve birkaç saatlik bir süpervizyon eğitimini izmire gidip alarak ve sınavını da geçerek aile danışmanı sertifikası alıp aile dnaışmanı ünvanını aldı ve istese bu alanda danışmanlık hizmeti verebilir, verenler var. Galiba tıp,psikoloji,sosyoloji pdr, sosyal hizmetler, hemşirelik bölümü mezunlarına tanınan bir haktı. Ben bi mühendis olarak yapamam mesela. Valla yöke mi çıkarsınız tayyibe mi yazarsınız bilemiyorum sadece var olan bir uygulamaydı kaldırıldı mı bilemiyorum ama zannetmiyorum ki kaldırılsa bile sertifika alanlar devaö edebilirler. Türkiye için bu geçerli. Ha benim annem ilk girişte sınavını geçti ama zaten olmadı 2. sınavda 3. sınavda bir şekilde geçiyorsun yani sonuçta o kadar para vermişsin aöf sistemi gibi ne farkı var bunun şimdi?
Hatta şu an birçok üniversite de açmış sürekli eğitim merkezleri bu sertifika programı ama terapi yaparlar demiyorum sadece kanunen aile danışmanlığı hizmeti verebilirler bu sıfatla.
Aile danışmanının eğitimi ve nitelikleri

MADDE 14 – (1) Sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi alanlarından birinde en az dört yıllık lisans programlarından mezun olanlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu veya üniversitelerden, biri tarafından uygun görülen en az üç yüz saati teorik ve en az otuz saati süpervizyon eşliğinde olmak üzere yüz elli saati uygulamalı toplam dört yüz elli saatlik aile danışmanlığı alanında bir eğitim programını başarıyla tamamladıktan sonra sertifika alanlar, aile danışmanı unvanı alabilir.

(2) Sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi lisans programlarını tamamladıktan sonra aile danışmanlığı alanında yüksek lisans veya doktora eğitimini tamamlamış olanlar aile danışmanı sayılır ve ayrıca bunlardan merkezlerde çalışmak için sertifika istenmez.

(3) Yükseköğretim kurumları dışında aile danışmanlığı eğitimi sertifika programı açmak isteyen kurum ve kuruluşlar Milli Eğitim Bakanlığından izin alırlar.

(4) Yükseköğretim kurumları dışında aile danışmanlığı sertifika programı eğitimini yürütecek kurum ve kuruluşlarda görev alacak eğiticilerde ulusal ve uluslararası standartta sertifikaya sahip ve aile danışmanlığı konusunda en az beş yıl çalışmış olmak ya da aile danışmanlığı alanında yüksek lisans veya doktora programlarında eğiticilik yapmış olma şartı aranır.
0
🌸limoncello
(22.10.16)
@roe aile danışmanlığını devlet memuru kadrosu olarak söylemedim zaten, daha doğrusu olunabiliyor mu ve devlette öyle bir kadro var mı haberim yok. Benim bildiğim kadarıyla bu sayılan bölümlerden mezun olup, sertifika alanlar aile danışmanı ünvanı alıp aile danışmanlığı hizmeti verebiliyorlar ama bu hizmetin içeriği nedir bilmiyorum ama aile-çift-ilişki terapisi yapıyorlar falan demiyorum bunun için ayrı eğitimler sertifilar vs. gerekiyordur. Ayrıca aile danışmanlığı sertifikasının para tuzağı olduğunu ben de düşünüyorum ve birkaç yıl önce sadece birkaç üniversitedeyken şimdi hemen her üniversitede olduğunu biliyorum.

Benim demek istediğim ayrıca nasıl ki aöf işletme-iktisat-kamu vb. mezunları gidip b grubundan düz memur kadrosuyla memur olabiliyorsa; a grubu kazanan aöf mezunu duymadım-görmedim; aöf pdr-psikoloji mezunu da b grubu düz memur kadrosunda kpss b merkez atamayla atanabilir tıpkı örgün psikoloji-pdr mezunları gibi. Terapi yapman psikoterapist olmak zaten apayrı uzun eğitim para sertifika çaba vs. gerektiriyor. Aöf pdr-psikoloji mezunu yarın terapiye başlasın demiyoruz.
0
🌸limoncello
(22.10.16)
Koskoca bilimi hiçe sayıp konuşarak olmuyor diyende liyakat çok fazla haklısın :). 2 soru çözemeyip bir de bilimi kötüleyen sınır ıq fazlasıyla liyakatlı :)) hatta direk doktor falan yapsınlar. Aöf de sallayarak beyin cerrahı yapsınlar seni kank
0
roe
(23.10.16)
justmentalamele, cidden çok cahilce konuşuyorsun ve bilmeden sallıyorsun. filmlerde görmekle itham ediyorsun ama yazdıklarını okuyan ve bu meslekte olan biri ne kadar attığını/bilmediğini çok rahat görebilir. ayrıca sabancı/koç vs. bu kadar hayran olunacak ve fanatikçe savunulacak bir yönleri yok, rahat ol biraz.
0
sayns
(23.10.16)
açılır mı bilmiyorum da, benim tüm meslekler için uygulanmasını istediğim bir yöntem var, o da sürekli değerlendirme.

özel / kamu farketmez, bir insan nerede çalışıyor, hangi işi yapıyorsa yapsın, o işin gerektirdiği niteliklere sahip olmalı ve periyodik olarak test edilmeli, eğer mesleğinin gereklerini yapamıyorsa yapacak hale gelene kadar ücretsiz eğitim alabilmeli, bunu da duruma göre devlet veya çalıştığı kurum karşılamalı çünkü ilk seferde mesleğe başlamış, demek ki ışık var.

benim görüşüme göre önemli olan şey bir insanın bitirdiği okulun adı değil mesleğini icra edip edemediğidir. edebiliyorsa sorun yok, bu insan topluma yararlı bir birey olmuş demektir. Bu arada bunu elitizmden dolayı söylemiyorum ama çok az tecrübesi ve teknik bilgisi olan, az buçuk kod yazan birçok kişi kendine "yazılım mühendisi" diyor. olmaz. ben house m.d. izlediğim için "lupus değil" diyemiyorum mesela.

bana faşist diyebilirsiniz ama ben bunun doğru olduğuna ve verimliliği uçuracağına inanıyorum.
0
hayirsiz
(23.10.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.