İlk olarak anarşizm yorumunun teorik ve pratik temelden yoksun olduğunu söylerdim. Kendisi sistem dışında bir nokta arıyor ki, kendini oraya yerleştirebilsin. Ancak bu iki açıdan hatalı. İlk olarak böylesine dışsal bir nokta varsayıyorsa, o noktayı yaratmak için hayatını adıyor mu? Bu konuyu açmak istemiyorum çünkü tehlikeli bir yere kayıyor (bakınız 19.yy sonu anarşist eylemleri). İkinci olarak sisteme dışsal bu noktayı, teorik çerçevede ancak sistemin yokluğu ile tanımlayabilir. Yani o yerleşmek istediği nokta sistemle tamamen ilişkisiz olarak konumlanmıştır. Belli bir alanı ilişkisiz ve kendinde olarak tanımlamak, o alanın transandantal olduğuna işaret eder. Yani o alan sistemin tamamen dışındaki ebedi alan olur. Ne kadar da dine vb. her türlü idealizme yaklaştık değil mi? Genelde kendini entelektüel anlamda geliştirmemiş anarşistler ve anarşizm karşıtları bu hataya düşer. İlişkisellik matrisinin dışında hiçbir alan yoktur. O alana inanmak sadece itaatkar bir konformizme hizmet eder. Ek olarak, politik bir görüş sahibi olarak, bütün hayatını tercih yapmak üstüne koyması gerekirdi. Çünkü sunulan seçenekler (sayısı kaç olursa olsun) arasında tercih yapmamak her zaman egemene hizmet eder.
Son olarak @taksici milletin efendisidir; yukarıda az çok yazdıklarına bir cevap vermişimdir, ancak bir iki noktanın daha altını çizmemiz lazım. 'yontma taş devri' tanımlaması ve yerleşik hayattan önce siyasal kurumların olmamasına ilişkin iki fahiş hatayı kısaca belirteyim. Pek açmaya gerek yok aslında. Bunlara ek olarak, tarihsel mücadeleyi biraz daha incelersen, bahsettiğin 'ilerlemeyi' siyasal kurumlar değil, siyasal kurumları yıkmak için isyan edenler değiştirmişlerdir. En başından bugüne varolan özgürlük, kölelik, serflik, vb. gibi problemler (bunları en genel hatlarıyla yazdım, öbür türlü en spesifik problemlerle birlikte paragraflarca örnek yazmamız gerekirdi) hiçbir siyasi kurum tarafından çözülememiştir. Ancak birileri siyasi yapıyı yıkıp yeni baştan kurunca [tarihte hiçbir transandantal alan olmadığına göre; elbette yeni problemler yaratarak] çözülmüştür. Yani "siyasi kurumların bize yararı da var" söylemi muktedir yanlısı oldukça ideolojik bir söylem.
0