Giriş
(3)

saddam vs rte benzerlikleri

rhan
saddam vs rte benzerlikleri nelerdir ? ikiside başa geçtikten sonra refah getirdi. yol yabdı.damadını bakan yaptı.gibi gibi.
saddam vs rte benzerlikleri nelerdir ?

ikiside başa geçtikten sonra refah getirdi.
yol yabdı.
damadını bakan yaptı.

gibi gibi.
0
rhan
(04.12.17)
saddam hüseyin de ortadoğuda ülkesi için emperyalist abd ye kafa tutuyordu. bizim cumhurbaşkanımız da abd ye boyun eğmediğini gösteren açıklamalar yapıyor. saddam hüseyin meydanlarda bunu yaparken tüfekle havaya ateş açıyordu :)
0
karlmarx
(04.12.17)
ikisi de başa geldikten sonra işsizlik tavana vurdu.
0
babilbaligi
(04.12.17)
(8)

kapüşonlu sweatshirt insanı olmak

khiron
kapüşonlu sweatshirt ve felsefesine giriş 101 gibi bir şey var mıdır?hep böyle lan alsam ne güzel olur ya mis gibi rahat rahat her yere uyar diye düşünüyorum. sonra yok lan bana gitmez deyip vazgeçiyorum. lan olm niye gitmesin diyorum bak amerikalarda ırk din dil ayırt etmeden herkes giyiyor adeta i
kapüşonlu sweatshirt ve felsefesine giriş 101 gibi bir şey var mıdır?
hep böyle lan alsam ne güzel olur ya mis gibi rahat rahat her yere uyar diye düşünüyorum. sonra yok lan bana gitmez deyip vazgeçiyorum. lan olm niye gitmesin diyorum bak amerikalarda ırk din dil ayırt etmeden herkes giyiyor adeta insanlığın aradığı birleştirici diyorum ama olmuyor.
alayım mı?
nereden alayım?
neyine dikkat edeyim?
fermuarlı mı fermuarsız mı?
olmazsa olmaz ek bi aksesuarı falan var mı? ya da olsa ne bileyim öyle şeyler baya cahilim giyim kuşamda.
0
khiron
(03.12.17)
fermuarsız ipsiz ve baskısız olması
0
xiii
(03.12.17)
kapüşonlu sweatshirt ve felsefesine giriş 101 yok ama how to overthink 101 dersi almışsın sanırım :)

düşünme bu kadar. dene yakışıyorsa al gitsin..
0
AlsterWasser
(03.12.17)
ya iyi misin düşündüğün şeye bak al bakkala giderken giyersin
0
dedim dedim de kime dedim
(03.12.17)
evde giyeceksen fermuarsız dışarıda giyeceksen fermuarlı
0
yuto
(03.12.17)
Kanguru cepli olanları seviyorum ben, j&j ve bazen h&m de güzel şeyler oluyor. Rahat kapşonlu falan takip fıtifiti geziyorsun. Soğuk havada falan güzel.
0
doxanikee
(04.12.17)
Sweatshirt hayatta en sevdiğim şeylerden biridir.
Al.
Malına dikkat et polar gibi olmasın şu bir yıkamada çekenlerden.
Fermuarsız al.
Marka fazla öneremiyorum genelde amcamın ve kardeşiminkilere el koyarım.
H&M, Bershka, Mavi.
Bir de seni tanımıyorum ama ben kadın olarak bu türü genelde erkek reyonundan alırım erkekler için üretilen sweatshirtler kesinlikle kadınlarınkinden çok çok daha iyi oluyor.
0
mutekebbir
(04.12.17)
benim için o kapüşon adeta bir sığınak. birazcık soğuk olduğunda ya da yağmur attırmaya başladığına kapatıyorum ya, resmen kendimi "evimde" hissediyorum. bayılırım o yüzden, tüm kış dolaşabilirim.
img.memecdn.com

jack&jones'un pahalı modelleri güzel oluyor, geçen bi baktım 50 liraya da satıyorlar ama dandik yani, beli. h&m iyi gibi, yeni marka henüz tam karar verecek kadar deneyemedim. ayrıca nike-adidas'ınkiler güzel oluyor ama çok şık değiller ve genelde kesimleri bol ya da dar, üzerine oturursa iyidir.

yaka kısmına dikkat et, kimileri v gibi geliyor kimileri tam bisiklet, kapüşonu kapatınca ikisi de farklı hissettiriyor. ayrıca kapüşonun yarıçapı da önemli, bazıları çok büyük oluyor, üzerine mont giyince quasimodo'ya dönüyorsun. bazıları da çok dar oluyor, kapatınca türban takmış gibi oluyorsun.

deneyeceksin yani, öyle kolay değildir kapüşonlu sweat insanı olmak; emek ister yürek ister...
0
Bruce
(04.12.17)
dişi bir varlık mısın?
ya da "prezentabl" giyinmeyi gerektiren bir işin, imajın ya da sosyal ilişkilerin mi var?

ikisi de hayırsa bunları bu kadar düşünmenin hiçbir anlamı yok.
0
dafaisss
(04.12.17)
(6)

Cinsel tacizci öğretmen

etfalmorgu
Arkadaşlar merhabaSize hayati bir sorum var. Lütfen daha önce aynı olayları yaşamış ya da hukukçu arkadaşalrımız üşenmesin cevap versin. Bir kız çocuğu okulunun beden eğitimi öğretmeni tarafından taciz ediliyor. Olay şöyle oluyor. Aslında 2 senedir süren sistematik bir taciz var ortada. Öğretmen ola
Arkadaşlar merhaba
Size hayati bir sorum var. Lütfen daha önce aynı olayları yaşamış ya da hukukçu arkadaşalrımız üşenmesin cevap versin.
Bir kız çocuğu okulunun beden eğitimi öğretmeni tarafından taciz ediliyor. Olay şöyle oluyor. Aslında 2 senedir süren sistematik bir taciz var ortada. Öğretmen olacak herif bu çocuğa masaj yaptırmak için odasına çağırıyor. Çocuk aile baskısından dolayı haklarını koruyabilen, hayır demeyi başarabilen bir çocuk değil. Neyse bu adama da hayır diyemiyor ve adam bunu odasına çağırıp masaj yaptırırken çocuğun göğüs bölgesine tacizde bulunuyor. Olayın şahidi yok. Çocuk ağlayarak Rehber öğretmenine anlatıyor ve bizlerin öyle haberi oluyor. Sorum şu:
Çocuk 12. Sınıfta. Üniversite sınavına hazırlanıyor. Mahkemenin çocuğun masaj yapmasından ve reşit olmasından kaynaklı bir dava uzatma aşaması olur mu? Bu çocuk sınav sürecinde bu durumdan ne kadar ve nasıl etkilenir?
Aile ciddi muhafazakar ve çocuğa düşkün. Bu durumu kaldıramayacaklarını düşünüyorum.
Siz olsanız bu durumda ne yapardınız?
0
etfalmorgu
(03.12.17)
Bu çocuk sınav sürecinde bu durumdan ne kadar ve nasıl etkilenir?
Bunun bir ölçütü olduğunu sanmıyorum. 3 hafta boyunca y birimlik etkilenir gibi bi şey yok herhalde.
Siz olsanız bu durumda ne yapardınız?
Hocaya döverdim. Sonra bi' daha döverdim.
0
khiron
(03.12.17)
rehber öğretmen kişisinin olayı kolluk kuvvetlerine ve çim'e bildirmiş olmasını diliyorum öncelikle.. çünkü böyle bişey yapmadıysa mısırı koçanıyla yemiş olabilir..

hukukla alakam yok rehber öğretmenim ben ve ne olursa olsun durumun bildirilmesi taraftarıyım.. şayet bahsedildiği gibi öğretmen tacizciyse başka birine daha zarar vermeden durdurulmalı.. konu kolluk kuvvetlerine aktarıldıktan sonra çocuğun ifadesi çoçuk izlem merkezinde bir kereye mahsus psikolog ya da pedagog tarafından alınır. geri kalan kısmı da kolluk kuvvetleri halleder.

kısacası; mahkeme uzar mı bozar mı diye düşünmeden önce gerekli yerlere durumu bildirin....!
0
naaaan
(03.12.17)
rehber öğretmen napmış? durumla ilgili tuttuğu ilk rapor, raporların içeriği çok önemli. ikincisi bunu amirine bildirmek zorunda yasal olarak. süreçle ilgili ve ihtimallerle ilgili bilgi verebilirim rehber öğretmeni tanıyorsanız irtibatınız varsa.

bir de siz okuldaki başka bir öğretmenseniz, rehber öğretmen de size bunu söylediyse usulen hata yapmış. sizin bilmiyomuş gibi yapmanız, en azından bir süre için; daha iyi olur. bunu aman başınıza iş almayın diye söylemiyorum kesinlikle, siz de "... Mahkemenin çocuğun masaj yapmasından ve reşit olmasından kaynaklı..." diyerek kısmen tahmininizi yazmışsınız zaten, bu tip durumlarda sadece mağduru değil onun yanında duranların da usulen hata yaptığı durumlar aranabilir pekala mahkeme sürecinde; ve bunu yine bunu mağdurun aleyhine çevirebilirler. o yüzden siz okuldaki bir öğretmenseniz ve kız da size bizzat bişey anlatmadıysa şimdilik bilmiyomuş gibi hareket edin.

bir de, onun orada ne işi varmış, ithamıyla mahkemede olmasa da bürokratik süreçte ya da belki kızın ailesi tarafından yüksek ihtimal karşılacaksınız, bilesiniz. kızı da irtibatınız varsa buna hazırlayın, ya da bilhassa rehber öğretmen buna hazırlasın.
0
dafaisss
(03.12.17)
Dava açmalılar. Bu tip olaylarda ailenin desteği ve hak arama süreci, ilerideki olumsuz etkilenmeyi bir nebze de olsa azaltıyor.

Bir de o öğretmenin böyle işler yaptığı başka öğrenciler varsa onlar da cesaret bulup ortaya çıkarlar. Mağdurun beyanı önemli zaten. Böylece delil kuvvetlenmiş olur.
0
fallopian
(03.12.17)
Benim aklıma okuduktan sonra gelen ilk şey bu olay için hukuki işlemlere başlandığında bir şekilde okulda birilerinin bu durumu öğrenmesi ve yayması oldu. Eeh çok tehlikeli bir durum. Bir de şimdi tanık yok, kamera yok... Hal böyle olunca davanın uzayacağını bilmek için avukat olmaya gerek yok.
0
bir peynir kutusu kibrit
(03.12.17)
Çocuk eğer bu durumla savaşmazsa, bu durumun üstesinden geleceği ve yapılan yanlışın cezasının çekileceği umudunu taşınmazsa ömür boyu bu travmanın etkilerini yaşayacaktır.

Bu sebeple sınav senesi, kötü etkilenebilir gibi kaygılarla sümen altı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. İşin uzmanlarından destek alıp bir an önce çözüm için çalışmaları başlatmaya ön ayak olmalısınız bence. Tabi bu süreçte masumiyet karinesini de göz önünde bulundurarak, kendinizi de olası sıkıntılardan korumaya dikkat ederek hareket etmelisiniz.

Ama asla böyle bir öğretmen -olay gerçekse- çocuklarımızın öğretmeni olmaya devam etmemeli. Belki öğrenciniz bir sene, iki sene kaybeder ama cesareti ile onlarca öğrencinin hayatının kurtulmasına sebep olabilir.
0
md11
(03.12.17)
(2)

Facebook'da yaptığımız yorumları arkadaşlarımızda görünmesini istemiyorsak

mete kudur
Sosyal medya da zır cahil birisiyim ancak bunu çevreme anlatamıyorum; küçük yaşlardan beri biraz bilgisayarla haşır neşir oluşum insanlarda ''sorumatik'' olarak görülmeme sebep oluyor. şimdi ki soru da şu; sosyal medyada bir grupta yazdığımız yorumlar kendi arkadaşlarımızın ana sayfasında v.s görülm
Sosyal medya da zır cahil birisiyim ancak bunu çevreme anlatamıyorum; küçük yaşlardan beri biraz bilgisayarla haşır neşir oluşum insanlarda ''sorumatik'' olarak görülmeme sebep oluyor.

şimdi ki soru da şu; sosyal medyada bir grupta yazdığımız yorumlar kendi arkadaşlarımızın ana sayfasında v.s görülmesin istiyoruz. Ama nasıl ? wtf
0
mete kudur
(03.12.17)
o grubun ayarlarına bağlı diye biliyorum, grup yöneticisi olan kişiler değiştirebilir onu da. senin yapabileceğin bişey yok diye biliyorum
0
dafaisss
(03.12.17)
dafaisss haklı. senin elinde olan bir şey değil. esas paylaşımı gerçekleştiren kişinin/grubun ayarlarına bağlı.
0
nrmnm
(03.12.17)
(6)

bar kültürü

douglas
yabancı dizilerde barmene doğru sıralanmış sandalyeler ve o sıra boyunca oturan insanların muhabbetlerini dinliyoruz çoğu zaman. kadın erkek, erkek erkek vs. türkiye bu tür masaya sahip barlar çok az oluyor ya da hiç görmüyorum. neden bizde yok
yabancı dizilerde barmene doğru sıralanmış sandalyeler ve o sıra boyunca oturan insanların muhabbetlerini dinliyoruz çoğu zaman. kadın erkek, erkek erkek vs. türkiye bu tür masaya sahip barlar çok az oluyor ya da hiç görmüyorum. neden bizde yok
0
douglas
(03.12.17)
Çünkü bizdeki sosyal dinamikler bir masaya oturup sohbet etmeyi gerektiriyor.
0
catch the arrow
(03.12.17)
olan yerler var ama az. sebebi de sosyal içici insan az. içip telefon kurcalıyo millet. bi de tek başına bara gidince öcü oluyosun erkeksen vs

istanbul kadıköyde revolte var güzel oranın barı. ankara bahçelievlerde route var last penny var celtic irish pub var. kızılayda soul var. hepsinde ilginç insanlarla tanıştım tavsiye ederim
0
jack of shades
(03.12.17)
taleple ilgili, işte jack of shadesin öcü dediği de doğru. sadece bar da değil mecburi olmayan bir halde sırf keyif çatmak kafa dinlemek için gidip bir yerde yiyip içmeyi bile yadırgayanla/ben yapamam öyle diyenle epeyce karşılaştım. elalem ne der değil tam ama beni orda görenler ne der ne düşünür düşüncesi de çoğunluk tahminim.
0
dafaisss
(03.12.17)
En sevmediğim ortamdır. abi o nedir öyle ya. Barmanim başında dikiliyormuş gibi, adam orda işini yapıyor, yarım metre önüne sandalye çekmiş adamı izliyormuşsun gibi. Hayır bakacak başka bir yer de yok, ulan dekolteye bakmamaya çalışmak bir bu iki valla.
0
neck_and_neck
(03.12.17)
öcü yerine 'aile salonumuz klimalıdır' kültürü diyelim bence.

bizde de böyle barlar var aslında.
0
idexo
(03.12.17)
muhabbet edesin varsa gayet keyifli olabiliyor, türkiye'de çok yaygın bi olay değil ama barı ve taburesi olan bi sürü mekan var.
0
yuto
(04.12.17)
(3)

İnternet olmadan playstation kurmak

adınıkoyamadım
Evi taşıyınca İnternetsiz kaldık. Playstation almıştım internet gelince kurayım dedim sıkıntı olmasın ama merak ettim internet bağlantısı olmadan playstation ı kursam problem çıkar mı?
Evi taşıyınca İnternetsiz kaldık. Playstation almıştım internet gelince kurayım dedim sıkıntı olmasın ama merak ettim internet bağlantısı olmadan playstation ı kursam problem çıkar mı?
0
adınıkoyamadım
(03.12.17)
sorun olmaz
0
nrmnm
(03.12.17)
Online oynayamazsın, bunun dışında bir problem yok.
0
sorumatik
(03.12.17)
interneti bağlayana kadar güncellemeler birikir, birikmek derken, mesela üç tane oyununuz varsa diskiyle oynanan, her birinde indirip yükleyene kadar beklersiniz, o da sizin kontrolünzde bişey zaten.

başka da bir şey olmaz
0
dafaisss
(03.12.17)
(27)

Bu kızı napsak

sorunvar
Bir yere çağırıyorum görüselim diyorum kız altımızda araba olmadığı için onu yapmayalım diyip duruyor.Geçen kahveme baktı araba diyor :)) Kızla sadece 2 hafta flort evresindeyiz .Ne yapsak sallasak mı :))
Bir yere çağırıyorum görüselim diyorum kız altımızda araba olmadığı için onu yapmayalım diyip duruyor.

Geçen kahveme baktı araba diyor :)) Kızla sadece 2 hafta flort evresindeyiz .Ne yapsak sallasak mı :))
0
sorunvar
(03.12.17)
dur bakalım belki faldan anlıyor, belki araban olur, birlikte gezersiniz.
üç vakit bekle, araban olmazsa sallarsın :D
0
attirmayin makedonun kafasini
(03.12.17)
kahve içmeye mi çağırıyorsun dağın başında piknik yapmaya mı? o detay önemli.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.12.17)
ortaköye kahve içmeye falan :D
0
🌸sorunvar
(03.12.17)
arkadaşa teşekkür et ve yeni adaylara yönel.
0
acckr
(03.12.17)
arabayı alırsın kız seninle birlikte olur. sonra arabanın markasına takar daha iyi bir araban olsun ister. salla gitsin dostum. yol ver gitsin.
0
tahtelbahir
(03.12.17)
Salla. Arabayla doğmuş anasından.
0
yaren
(03.12.17)
Sabaha birak kizi
0
yarey
(03.12.17)
araba kirala. (bu mevzuyu tereddüt edip sorma ihtiyacı hissedene göre cevap)
postala (normal cevabım)
0
dafaisss
(03.12.17)
Çek bi tofaş altına.
0
noluyo yaa
(03.12.17)
''araba için vermek'' diye bir şey gerçekten var. güzel anadolumuzda (çoğunluk için) kadınlar da erkeklerden farklı bir seviyede değil. kendi seviyenizdeki insanlara yönelin derim.
0
otonomo
(03.12.17)
Araba kirala, istediğini al. Bu taktiği fiyat/fayda analizi ile bütcem elverdigince surdurebildigin kadar sürdür. Ona istediği seyi ver ve ondan istediğin seyi al.
0
karacigerim vur kadehlere
(03.12.17)
@gang leader of wasseypur

"yahu benim kız da orospu oldu ama ben senin kadar güzel anlatamıyorum."

eksisozluk.com
0
sen git ben geliyorum
(03.12.17)
Göte gör demekten kastınız orospuya orospu demekle benim için sıkıntı yok. Verdiğim linkin ana teması o zaten. Size göre bir kadının bir erkekten ona vereceği cinsel haz karşılığında maddi herhangi bir şey talep etmesi gayet doğal. Benim için de gayet doğal. Sadece kadının orospu olduğu gerçeğini kabul etmek gerekiyor şu noktada.

Ayrıca o kadınlar ya da o erkekler benim zerre umrumda değil. Umrumda olan o kadınları savunmak için bir sayfa yazı yazıp orospuluğa mazeret bulmaya çalışmak.
0
sen git ben geliyorum
(03.12.17)
Hayır efendim, alakası bile yok. Sizin savunduğunuz kavram, en yakın haliyle, “erkek seks ile karşılığını alıyorsa kadın da buna karşılık bekli materyalist taleplerde bulunabilmelidir.” Bu da düpedüz orospuluk zaten. Üstelik benim selam karşılığı para alanlarla ya da bu tarz araba mevzusu yapanlarla en ufak bir derdim yok. Her körün topal alıcısı olur. Alan mutlu veren mutluysa beni bağlamıyor.

Ancak, çıkıp da kadının orospuluğunu “ama erkekler sekste başarısızlar, keyif alamıyoruz,” sığlığına ve ağlaklığına getirip kendi kötü tecrübelerinizi başka kadınların orospuluğunu haklı çıkarmak için kullanırsanız orada dur derler insana işte. Hele ki, saçma sapan kelime oyunlarıyla gelip bana orospu ruhlu demeye kalkarsanız zaten haddinizi fazlasıyla aştığınızı kanıtlamış olursunız ve aynı zamanda da gözümde kayda alınmaya değen biri olmadığınızı pekiştirirsiniz. En nihayetinde, son kertede, neye inanıyorsanız onu savunmaya devam edin. Tartışma benim için bitmiştir.
0
sen git ben geliyorum
(03.12.17)
Araba al da binelim de.illa erkeğin arabası olması gerekmiyor günümüzde.araba bu nereden baksaniz en az 50 bin.bakkaldan sakız almıyorsun uz.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(03.12.17)
Araba kirala, al gülüm ver gülüm yap yapabildiğin kadar; anladığı bu demek ki.

Ayrıca, sen git ben geliyorum +1
0
skooma
(03.12.17)
Eger universite öğrencisi isen gec o kizi eger çalışan isen hakli talep.
0
i m sick tired
(03.12.17)
önce duyuruya cevap: salla

sonra @sen git ben geliyorum'un sabrını takdir ettim.

son olarak da materyalist olmak sorun değil, dengesiz olmak sorun. maddi manevi bir olayın veya durumun bütün riskini ve maliyetini karşı tarafa yıkamazsınız veya üzerinize almanız da sağlıklı değildir. sizle bu riskleri ve maliyetleri maddi manevi paylaşmayan kişi ideal değildir.

'iyi seks' ise üzerinde çalışılması gereken bir konudur, iki taraf elinden geleni yapmak zorundadır, olmazsa da olmuyordur, iş 'kötü sevişiyor ama parası var o zaman bana lojistik sağlasın'a gelirse o noktada niyet başkadır. buna ister eskortluk deyin ister orospuluk...
0
idexo
(03.12.17)
Bu kizin simdiye sana siktir cekmesi gerekiyordu aslinda ama baskasi yok demek ki su anda elinde. Yanlis anlama sorun sende degil, genelde araba yoksa muhattap olmayi birakirlaer cunku.
0
baldur2
(03.12.17)
gençler olayı felsefik boyuta getirmişsiniz :) Salladım bilesiniz :))
0
🌸sorunvar
(03.12.17)
Böyleleri tehlikelidir şimdi buz dolabında herşey olsa bile ciklet yok deyip kavga çıkartırlar en iyisi ayrıl
0
Sandman
(03.12.17)
kızı çağırdığın yer ona ters, uzak bir yer olabilir mi acaba?

Onlarca satır felsefe yapmadan evvel düz mantık bakmak lazım bazen.
0
turkuaz
(03.12.17)
erkeğin sırf seks amacıyla çeşitli eylemlerde bulunmasının toplumca "orospuluk" gibi kötü bir etiketle belirtilmiyor olması, aksine kadının karşıdan gelen bu isteği "kendi şartları altında" kabul etmesinin "karşılıklı alışveriş" olarak düşünülmeyip "orospu" diye yaftalanması gibi ikiyüzlülüklerden bahsetmek gerek bu soruya cevap verirken.

soru özelinde erkeğin tek amacının seks olup olmadığını bilmiyoruz ama kadın hayatını bu ön kabülle yaşıyor olabilir. nasıl ki duygusal olarak çöküntüye uğrayan erkekler "nasıl olsa kadınlar hep üzüyor, bağlanmayacağım, bundan sonra siker geçerim" diye bakabiliyorsa ilişkiye, kadın da "nasıl olsa tek istekleri seks ve beni önemsemiyor, ben de onu değil kendi hayat kalitemi önemserim" diye düşünüp ilişkilerine bu yolla bakabilir. benim için iki tarafta da sorun yok ama bu hareketi erkek yaparken "normal" bulup kadın yaparken "orospu" demek bu tip sorunların kökenini oluşturuyor.

kadınların erkekten beklentisinin maddiyat olmasının ana sebebi erkeklerin kadınları maddi güçleriyle kazanmaya çalışması; toplum olarak hala yerleşik hayata adapte olmuş ilk insanlar seviyesinde olduğumuz için bu tarz çarpıklıklar yaşanıyor. olayı "kadınlar orospu olmuş ağbi" sığlığında düşünerek bir yere varamayacağımız için toplumca biraz daha sorumluluk hissedip farklı bakış açılarıyla düşünmemiz lazım.

senin bir ilişkiden beklentin somut açıdan karşılıklı alışveriş değil ise tabii ki sallayacaksın, ben senin yerinde olsam "kirala da gezelim o zaman :))))" derdim. ya da samimiyetine mi inanıyorsun, "at 100 lira kiralayalım bebeyimmm" dersin.
0
Bruce
(03.12.17)
Kendi alsın madem araba alla alla ya. Şu maddi olanaklarına göre partner seçen hemcinslerime sinir oluyorum.
0
old possum
(03.12.17)
Böyle para yiyen erkeklere (bkz: jigolo) deniyor.

Kavramlar ve kafalar karışmış iyice.

'nasıl ki duygusal olarak çöküntüye uğrayan erkekler "nasıl olsa kadınlar hep üzüyor, bağlanmayacağım, bundan sonra siker geçerim" diye bakabiliyorsa ilişkiye, kadın da "nasıl olsa tek istekleri seks ve beni önemsemiyor, ben de onu değil kendi hayat kalitemi önemserim" diye düşünüp ilişkilerine bu yolla bakabilir.'

verilen bu örnekte aradaki çelişki hala orada duruyor. adam kadının parasına veya maddiyatına bakmıyor, sevişmeye bakıyor. Arada değiş tokuş yapılan şey adam için cinsel birliktelikten alınan haz. Örnekteki kadınsa buna karşılık 'siker geçerim demiyor' aksine cinsel birlikteliği metalaştırıyor, maddileştiriyor, alınır satılır hale getiriyor. Zevk almadığı halde birinin kendi vücudunu maddiyat karşılığı kullanmasına izin veriyor... Burada bir iki yüzlülük varsa o da bu çelişkiyi kadın lehine 'ne var yani?'ye getirmektir.

Özetlersek: Maddi beklentiyle seks yapana kadınsa 'orospu', erkekse 'jigolo' denir.

Adam bu durumda geneleve gitse maddi açıdan çok daha karlı bir seks yapacaktır. Konuya buradan da bakarsan bu noktada 'Orospu'dan da öte 'Fahişe' kavramı devreye giriyor. Pahalı orospu'ya da fahişe denir.
0
idexo
(03.12.17)
@idexo, kadının buradan zevk almadığını hangi ön kabulle varsayıyoruz? "sırf" para için biriyle beraber olmaktan bahsetmiyoruz, öyle olsaydı erkek de tavlamakla uğraşmadan direkt kerhaneye giderdi. burada bahsedilen şey bir ilişkiden beklenti. kadın kendi rızasıyla takılmak istediği erkeğin seksinden zevk almak istemesinin yanında zengin olmasını da isteyebilir. kadının bir ilişkiden beklentisinin bu olması onu orospu yapmaz, orospuluk olması için tek alışverişin para olması lazım. ruhen orospu, pahalı orospu=fahişe gibi tanımlar senin için geçerli, öznel ve bayağı.

aynı şekilde, değiş tokuş edilen şeyin "değeri" de bakan insana göre değişiyor. değiş tokuş edilen şeyin cinsel haz olması bunu daha kabul edilebilir yapmaz, kadın için cinsel haz erkek kadar bulması zor bir şey olmadığı için uğruna takas edebileceği şeylerin farklı olması çok doğal. senin elinde iphone x var 2 tane, bir tane android'in olsun istiyorsun, karşı tarafta da note 8 var. iphone x'in daha pahalı olması senin note 8 tercihine leke sürmez çünkü senin ihtiyacın ya da istediğin o.
illa böyle olmak zorunda da değil tabii, kim için hangisi değerli buna kim karar verecek; kişinin sadece kendi. "isteyen istediğini versin ama ben edep-ahlak olarak bakarım" mı diyorsun bilmiyorum da, bahsettiğim "ahlak" ikiyüzlülüğü de burada geçerli oluyor zaten.
0
Bruce
(03.12.17)
Neden insanlar birbirlerini durmadan yaftalama ihtiyacı hissediyor? Şunu yaparsan böylesin, bunu yaparsan şöylesin. Merak ediyorum, hayatta hiç oturup, "acaba benim kendime bile itiraf edemediğim duvarlarım var mı? " sorusunu soruyor muyuz?
Bir insanla birlikte olmanızın ilk koşulu, o insanla anlaşıp anlaşamadığınızdır. Eğer sizi daha ilk başta bu soruyu sormanıza neden olacak bir lafı rahatsız ediyorsa, ki edebilir, o zaman bu insanla birlikte olamayacağınız apaçık ortadadır. Ama bu kişiyi yaftalamak kimsenin haddine değildir.
Diğer yandan ise geçmiş tecrübelerimizden yola çıkarak ilişkileri ve özellikle kadın/erkeği yargılamamalı. Ben cinsiyetten çok toplumsal anlamda kurgulanmış bir cinsiyete inanıyorum. Elbette ne kadar uğraşsak da içimizde bu toplumda yaşamanın getirmiş olduğu bazı etkileri davranışlarımızda ve ruh halimizde görüyoruz. Kadın ya da erkek fark etmez. İlla ki olumsuz olarak değil. Bazen olumlu olarak da bu kurgulanmış cinsiyetin getirdiklerinden haz alıyoruz.
Lakin böyle bir soruyu sormanız aslında sizin ciddi anlamda karşınızdaki kişiden haz etmediğiniz sonucunu doğuruyor. En güzeli de, "ben onun istekleri ile mutlu olabilecek biri değilim. bu düşünce tarzından hoşlanmıyorum. herkes kendi yoluna" deyip, uzatmamak. Karşımızdaki insanları belli bir kalıp içerisine sokmaya çalışmadan yaşamaya devam edebiliriz.
Ama burada araba istediği için birini yargılamak bana çok doğru gelmiyor. Aynı şekilde erkeğin de kadından istekleri olabilir. Ya da olmayabilir. Umarım bir gün hepimiz, ben de dahil, yargılamadan yaklaşmaya çalışırız. Tabii ki olabildiğince.
0
Khalkedon
(03.12.17)
(3)

understood anlam

neynep
şu şu ürünün şuna sebep olduğu anlaşıldı, anlamındaki bir cümlede, ingilizce söylerken, it was understood that kullanılır mı? bana garip geliyor.
şu şu ürünün şuna sebep olduğu anlaşıldı, anlamındaki bir cümlede, ingilizce söylerken, it was understood that kullanılır mı? bana garip geliyor.
0
neynep
(01.12.17)
reveal, demonstrate; hani o sebep bir araştırma, inceleme sonucu ortaya çıktıysa. daha isabetli ve formal bir kullanım olur.
understood olmaması için bir sebep bilmiyorum ama emin de değilim, aklıma gelen bu ikisi varken kullanmazdım.
0
dafaisss
(01.12.17)
it was comcluded that
it was deduced that
it was suggested that
it was revealed that
it was indicated that
0
eriksatie
(01.12.17)
understood kullanılır, ama belirli bir araştırma sonucunda, bu araştırmaya bağlı düşünme ve değerlendirme süreci sonucunda anlaşılırsa olabilir.
türkçedeki gibi önlerine gelen şeyi anlamıyor adamlar:)
0
yalnux
(01.12.17)
(3)

hangisi?

neynep
So what the fuck were you thinking?So what the fuck you were thinking?
So what the fuck were you thinking?
So what the fuck you were thinking?
0
neynep
(01.12.17)
Were you
0
felatunbey
(01.12.17)
ikisi de olur, o da - the fuck ifadesi kullanıldığı için.
ama birincisi kurallı.
ikincisi - so what the fuck was that you were thinking? gibi bir rötuşla daha iyi durur, sokak ağzı gibi de diyemem tam da yadırgatmıyor da kendini göze kulağa okurken.
0
dafaisss
(01.12.17)
İlki doğru, ikincisi yanlış
0
mezzosprite
(01.12.17)
(5)

bu doğru mu

neynep
"It was too abrasive that, it caused the radiator hoses melting."
"It was too abrasive that, it caused the radiator hoses melting."
0
neynep
(01.12.17)
yanlışlık nerde tam anlayamadım (gramer bilmem pek); ama cümlede bir abukluk var,
şu that, ... it caused kısmı bir yanlışlık hissi veriyor yani okurken.
0
dafaisss
(01.12.17)
"It was too abrasive; it caused the radiator hoses to melt."
0
sen git ben geliyorum
(01.12.17)
that'ten sonra virgül gelmez.
cause ile "to" kullanılır. melting değil melt olur.
0
lesmiserables
(01.12.17)
it was so abrasive that it caused the radiator hoses to melt.
0
cooperr
(01.12.17)
cooperr +1
too... that olmaz
so... that olur
0
bir garip melek
(01.12.17)
(3)

sözlükte her karşıt görüş

diffarentiationation
neden "troll"'lük, bu görüşe sahip kişiler de "troll" olarak görülüyor? bu düşüncelere sahip kişilerin gerçekten dalga geçtiğini, böyle düşünen insan olamayacağını mı düşünüyor bunlara "troll" diyenler?"troll" gibi düşünenler sözlükte barınamaz mı sizce? ona göre ben de ciddiye alacağım veya almayac
neden "troll"'lük, bu görüşe sahip kişiler de "troll" olarak görülüyor? bu düşüncelere sahip kişilerin gerçekten dalga geçtiğini, böyle düşünen insan olamayacağını mı düşünüyor bunlara "troll" diyenler?

"troll" gibi düşünenler sözlükte barınamaz mı sizce? ona göre ben de ciddiye alacağım veya almayacağım artık.
0
diffarentiationation
(01.12.17)
Karşıt görüş olabileceğini kabullenmek yerine troll deyip yaftalamak ve böylelikle kendilerini çoğunlukta göstermek işlerine geliyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(01.12.17)
ben almıyorum ciddiye ama ben ara ara cidden trollük yapıyorum abartamdan, 5-6 sene kadar önce ulusözlük hesabım vardı nadiren ciddi bişey yazıyodum, nerdeyse komple troll entryleri, hani böyle sürekli rahatsız etmeyen gözüne batmasa varlığından bile haberin olmuycak ama güldüren cinsten troll.

sözlüğün ciddi ve ahkam keser, herkesin her şeyi biliyormuşçasına entry girdiği bir havası var, hani benim gözüme gözüken bu, bütün hepsi öyledir demiyorum. o hava trollük yapasımı getiriyo okurken. uğraşasım gelse ve vaktim olsa yaparım da.

galiba ve bir nevi, sosyal medya konseptinin "kafir"i gibi bişey bu. hani ona buna ve olur olmaz faşist diyen bir stereotip var ya, ya da ona buna - ııh zinhar günah, münafık diyen bir stereotip ve mensup oldukları/ait hissettikleri politik/sosyal gruplar var ilh. işte troll ithamı da bunlar ve benzerlerinin tümünü kapsayan, şekilsiz şemalsiz ve her şeye giden bir itham. hepsi o kadar.

ha şu da var, toplam entry sayısı/troll başlıkları oranı gibi sayısal bir mukayese yapmadım hiç ama, troller olmasa sözlüğe girilen entry sayısı epey düşer tahminim. sanki çoğu kişinin bişey yazası yok da, biri gelse bizi tahrik etse biz de ona mukabil entry girsek diye beklermiş gibiler. o açıdan bütün "troll"leri uçuralım ya da barındırmayalımın kimsenin işine gelceğini zannetmiyorum.
0
dafaisss
(01.12.17)
troll derken memlekette farklı çeşitlerde troller var aslında. birisi ak troll'ler denen grup ki dalga falan geçmiyorlar tabii, gayet planlı programlı çalışan insanlar, diğer troll denen kesimse işi dalgaya vuranlar. ama özellikle 15 temmuz sonrası ak troll sayısında ciddi bir artış var mesela. az entry sayısına sahip tuhaf tipler hep aynı doğrultuda yazıp duruyordu bir ara.

internet jargonuna göre bildiğimiz trollükler iyidir yani, ben seviyorum ama onlar da zaten belli oluyor aslında.

ha cidden karşılıksız bir şekilde akpli olup, o görüşü savunup troll damgası yiyen de oluyordur elbette.
0
soso
(01.12.17)
(20)

Ütüsüz kıyafetler giyen insanlar hakkında ne düşünürsünüz?

gezegen olan pluton
SB.
SB.
0
gezegen olan pluton
(01.12.17)
Ben giyiyorum hicbirsey dusunmuyorum. Acelem var uzerimde utulenir diye dusunuyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.12.17)
bişey düşünmüyorum, çünkü bunu giyen zaten bizim düşüncelerimizi önemsemediğini açık açık gösteriyor
0
sttc
(01.12.17)
ben hoş karşılamıyorum ya. yani işçileri, bedenleriyle çalışanları falan görünce hiç umursamıyorum da; üniversitede üşendiği için ütü yapmayıp evden çıkan tipleri görünce bayağı yargılıyorum içimden.
0
sen git ben geliyorum
(01.12.17)
spor ya da klasik ütüsüz kıyafet giyen insana önem vermem zira kendine önem vermiyor adam. (yaşlılar hariç)
öğrenciyken bile yemek param olmasa da ütüsüz kıyafet giymedim hiç. en kaliteli olmasa da iyi ütüleyen ütüm olmuştur her zaman. ütülü kıyafet önemli.
0
ismira007
(01.12.17)
Ütünün özsaygı belirteci olmadığını düşünüyorum. Tamamen işgüzarın birinin gereksiz egosunun ürünü. Bi de çorap külot falan ütüleyenler var, bence tam olarak sadomazoşist onlar.
0
yaren
(01.12.17)
Kendini dusunmeyen insani ben ne dusunecegim, dikkate almam.
0
crown
(01.12.17)
hiçbir şey düşünmüyorum. tek düşündüğüm, ütü kadar zaman kaybı ve aptalca bir şey olup olmadığı. ütülü kıyafetin önemi yok. saçma sapan bi moda. bir insanın kendisine olan saygısını belirleyen şey kıyafetinin buruşuk olup olmaması mı? ne zamandan beri?
0
gebere jackson
(01.12.17)
Üstsüz kıyafetler diye okuyup geldim. Paspal olduklarını düşünüyorum. Aşırı derecede buruşuk kıyafetler söz konusuysa deli mi acaba diye de düşünürüm. Herkesin jilet gibi giyinmesini bekleyemeyiz ama en azından uzaktan belli olan bir buruşukluk olmamalı.
0
dissendium
(01.12.17)
Ütü benim için + 10 puan. Keşke herkes jilet gibi giyinip gezse. Ütüsüz gömleği ise paspal buluyorum. -5 puan.
0
Lim5
(01.12.17)
bakımsız olduklarını düşünüyorum. saçı sakalı birbirine karışmış, kaçık çorap giymiş, üzerindeki kazakta sökük olan, ayakkabıları boyasız, uyumsuz renklerde kıyafetler tercih etmiş insanlarla aynı skalada. ama aynı zamanda bu insanların etkileyici olduğunu da düşünüyorum, daha zekilermiş gibi. başkalarının ne düşüneceklerini umursamadan giyinmeleri takdire şayan. tabii pis kokuyorlarsa ve üstleri başları temiz değilse, bakımsız değil de keş gibi görünüyorlarsa zeki insan yakıştırmam yıkılıp gidiyor.
0
pinkpeony
(01.12.17)
bişey düşünmüyorum, gözüm seçmiyo bile. ama tam tersi için vah zavallılar diye düşünüyorum, böyle bir şeyle kim niye uğraşır ki diyorum.
0
dafaisss
(01.12.17)
Ütü ne la boş beleş insan aparatı. Beğenmeyen almasın zaten evliyim, evde ütü yok. Skimiz taşamıza denk.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.12.17)
Ütülü/ütüsüz ne giydiklerine takılmıyorum, yeter ki duş alsınlar.
0
acckr
(01.12.17)
Dikkatimi çekmez. Böyle bir şey üzerinden karakter analizine girecek kadar şuursuz değilim. Hiçbir şeyim iyi gitmese bile ütümü yaparım gibi abuk ve irrasyonel bir saplantıyı övecek kadar da şuursuz değilim. Ütüsüz giyen insanı da bu iki tipten aşağı görmem mümkün değil.
0
Adramelekhh
(01.12.17)
Akşama kadar duyar kasan, kitap okumak ile övünen insanlara bak, kıyafet kırışığı üzerinden karakter tahlili yapıyor. Bi gün utanacaksınız şu sözlerinize.
Makinadan çıktığı gibi asarım kıyafetleri, dümdüz kuruyor, ütü istemiyor hiç. İstese de yapmam zaten. Spor kıyafet sevmiyorum demiş biri ya. Bu kadar içi boş tipler yüzünden türk insanından tiksiniyorum.
0
hasmetizm 2046
(01.12.17)
isteyen istediği poku yesin banane..
0
redeath
(01.12.17)
ütüsüz kıyafet var, kırışık kıyafet var. çamaşır makinesinden çıkardığı kıyafeti olduğu gibi, yani kırışık giyenler gözüme batıyor direkt. kafamda sabit bir imaj canlandırmaz ancak özensizlik göstergesi benim için, rahatsız edici buluyorum kırışık şeyleri genel olarak.

ama ütüsünü yapmıştır, bir-iki kere giymiştir, o jiletliği gitmiştir ama bariz kırışık değildir; o zaman sorun yok. ben de her gün ütü yapamıyorum, her giyişte ütü yapılacak olsa ohoo...
0
Bruce
(01.12.17)
Üstsüz okudum ya! He ütüsüz giysin çok da bana ne
0
insomnia
(01.12.17)
sttc, yaren, dafaisss + milyon diyeyim.

kendim de çoğu zaman sallamadığım için bu üç cevaba katılmamam mümkün değil zaten.

özsaygı tarzı yaklaşımları depresif insanlar için kullandıklarını görüyorum ara ara. onu da yaşayan biri olarak da şunu söyleyeyim:

insanın kendi görünümüne hatta artırıyorum sağlığına değer vermemesi kendine saygıyla alakalı bir olay değil. işin ilginci, zira, bunları önemsemeyip çok başka şeyleri önemseyebiliyorsunuz. bunlar değil de o şeyler olmazsa olmazınız oluyor yani.

bunları önemsemez hale gelmek, en azından sağlığı diyelim, zira giyinmeyi hiçbir zaman önemsememiş de olabilirsiniz, yaşam sevincinizin durumunu anlatır. bunları önemsemekten çıkmak da bir süreçtir genelde. kendi kişisel önceliklerinizin hep farkında olmak ve bunları korumak, sizin yaşam güdüsü olan her canlıda olduğu gibi, doğrudan bencilliğinizle alakalıdır, özsaygıyla değil. bu da gayet doğal bir durumdur ama insanlar bunu nedense böyle laflarla süsleme gereği duyuyor. özsaygı vb kriterler kişinin kendi çıkarı aksi yönü göstermesine rağmen korumak zorunda olduğu şeylerdir ve bu nedenle kendine rağmen işleyen süreçlerle karakterizedir bence.

bir şeyleri öldürseler de -başkalarının iyiliğini düşünmek gibi durumlar hariç- yapmayacak bir insansan kendine saygın vardır herhalde. ne bileyim ben bu söze baktığımda yokluğunun kişiliğin varoluşunu derinden zedelediği şeyleri barem alıyorum (bu da bir nevi bencillik ama olmasa olur denecek şeylerin bencilliği değil; "işimi kolaylar ama bunu da yaparsam ben öleyim" gibisinden aksi halde yaşam güdüsünü zedeleyen bir şeyden bahsediyorum). bu sözcükten bunu anlıyorum. yani daha ziyade onur ile alakalı bu.
0
godoşu beklerken
(01.12.17)
valla hiç dikkat etmedim bugüne kadar, ütülü mü ütüsüz mü diye.
tişörtlerimi ütülemem, gömlekleri de askıdan aldıktan sonra bi kere ütülerim o da bariz kırışıkları gitsin diye. aktivite olarak bi manası ya da faydası yok, tek faydası eğer buna önem veriyorsan ütülü bir şey giydiğinde daha iyi hissediyorsun. zaten önem vermiyorsan sıfır fayda, ütüsüz kıyafetler üstünden karakter tahlili yapacak insanlar için olabilir.
0
ilkot
(01.12.17)
(4)

İkinci el satış güvenle nereden, nasıl yapılır?

hümanist tabutçu
Sıfırı 1700 lira olan bir gitar var elimde. Bunu satmak istiyorum. Ancak bazı endişelerim var. Mesela adam gitarı benden satın alır, sonra geri vermek isterse ne olacak? Sonuçta ben de o parayı kullanmak için satış yapıyorum. Ya da diyelim ki daha da kötüsü, alışverişi yaptıktan sonra gitarı bozup "
Sıfırı 1700 lira olan bir gitar var elimde. Bunu satmak istiyorum. Ancak bazı endişelerim var. Mesela adam gitarı benden satın alır, sonra geri vermek isterse ne olacak? Sonuçta ben de o parayı kullanmak için satış yapıyorum.

Ya da diyelim ki daha da kötüsü, alışverişi yaptıktan sonra gitarı bozup "Bu bozuk" diyerek geri vermek isterse ne olacak?


Hangi siteyi kullanmalıyım bu iş için? Sahibinden mi, Letgo mu, ...? Nasıl başım ağrımadan satarım?
0
hümanist tabutçu
(01.12.17)
hocam ben sıfırı 3500tl olan gitarımı sattım.
öncelikle gitarın herhangi bir sorunu varsa söylersin, sonra gitarın fotolarını çekersin, sonra gitarın videosunu çekersin.
alacak olan kişi ona göre karar verir gelir gitara bakar, dener almak isterse alır. gitarı alıp gitti artık sorumluluk ondadır. çünkü yolda bir şey oldu vurdu falan filan sana geri vermeye çalışabilir. orada seninle beraber test ettikten sende parayı aldıktan sonra satış işlemi tamamlanmıştır.

bende şöyle oldu mesela alıcı beğendi gitarı buluştuk. ya elektro gitardan ses çıkmıyor bir şekilde orasıyla oynuyorum burasıyla oynuyorum yok. rezil oldum. adamda sorun nedir anlayamadı. dedim hocam ben bunu düzeltip tekrar video çekip sana gönderirim. tamam dedi gitti. sonradan hatırladım benim parker gitara 9voltluk pil takıyorsun. o kadar uzun zaman olmuş ki unutmuşum pil girişi olduğunu. onunda biteceği tutmuş.

hemen yeni pil taktım. videosyu çektim adama gönderdim. sorun pildeymiş vs dedim. ertesi gün tekrar geldi test etti ve satın aldı gitarı.

edit : sahibinden'den yürü hocam. bi ara www.garaj.org vardı ama hala var mı bilmiyorum.
0
dedim dedim de kime dedim
(01.12.17)
sıfırı 1700 ise o şu anki güncel kurla 1700'dür. 2. eli etse etse 600-700 eder en fazla. o yüzden de en temizi direkt elden yapmak bu işleri.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.12.17)
letgodan bir keman sattım bu şekilde. adam 2 saat sonra aradı, eşime bu boy keman küçük geldi, mümkünse geri alır mısın diye sordu. parayı çoktan kullandığımıi kullanmasam seve seve iade alacağımı söyledim. bol şans dileyip kapattım. parayı aldıktan sonra sen sağ, o selamet.
0
karlmarx
(01.12.17)
komisyon istemeyen/istemeyecek birini bulursan ve varsa sana göre ayaküstü bir yerlerde, vaktin de varsa; müzik aleti satan dükkanla anlaş. kendi gitarımı bu şekilde satan birinden almıştım, daha doğrusu dükkandan öyle söylemişlerdi (arkasını aramadım ama yalan değildir herhalde)
0
dafaisss
(01.12.17)
(4)

az çalışacağım iş arayışı

mhmtt
merhabalar,ben çalışmayı pek sevmiyorum. hatta hiç sevmiyorum. gün içinde çok yoğun olmayayım mesaiye de kalmayayım istiyorum. maaşı sorun değil. devlette nerelere atanırsam durum bu şekilde olur ? 1-2 yıl neyse kasarım atanırım. iibf mezunu biri için nereye atanmak mantıklı olurözelde yok sanırım b
merhabalar,

ben çalışmayı pek sevmiyorum. hatta hiç sevmiyorum. gün içinde çok yoğun olmayayım mesaiye de kalmayayım istiyorum. maaşı sorun değil.
devlette nerelere atanırsam durum bu şekilde olur ? 1-2 yıl neyse kasarım atanırım. iibf mezunu biri için nereye atanmak mantıklı olur
özelde yok sanırım böyle bir dünya ama varsa bildiğiniz yazarsanız sevinirim
kendi işim olarak, belli beceri gerektirmeyen, uğraştırmayacak böyle bir iş var mı ?

tşk,
mhmtt
0
mhmtt
(30.11.17)
Sgk, kamu hastaneleri, ptt gibi yerlerden uzak durarsan kamuda rahat edersin. Uzman yardımcılıklarında şans işi. İyi puan al kpssde. Tercih döneminde araştırırsın kurumları
0
glamdr1ng
(30.11.17)
iş yoğunluğu çok olmayan küçük ilçelere gelir uzmanı olarak git. mesai boyunca takılmaca şeklinde geçiyor. dolanıp geliyorlar birbirlerini idare ediyorlar falan.
0
aşksız prens
(30.11.17)
Kütüphaneci ol. Kitap okuyup okuyup uyursun. Alim olursun. Sakin olursun. İnsanlarla uğraşmak zor. Kitaplarla uğraş.
0
scorpion37
(30.11.17)
çoğu iş, bilhassa da devlette kadrosu olan, bu şekilde ki, benim gördüğüm bildiğim kişiler kadarıyla. hani günde 8 saat dolu dolu harıl harıl kimse çalışmıyo. herhalde bir öğretmenler bir de polikliniği olan tıp hekimleri vardır öyle bütün çalışma saatini tıka basa dolu geçiren.
0
dafaisss
(01.12.17)
(17)

Kısa ve Türkler İçin Yazılmış Bir Siyasete Giriş Kitapçığını Okur Muydunuz?

cagdas donem kuramcisi
Soru başlıkta. Herkesin her boku bilmesi ama daha bir kavramı dahi tanımlayamaması artık canımdan bezdirdi. Böyle kısa, her terimi bir iki sayfada anlatan, toplam 50-100 sayfa arası olacak, hık diye okunacak bir şey yazsam diye düşündüm. (ekleme: paraynan değil la. beleşe. çok dilerseniz atarsınız 3
Soru başlıkta. Herkesin her boku bilmesi ama daha bir kavramı dahi tanımlayamaması artık canımdan bezdirdi. Böyle kısa, her terimi bir iki sayfada anlatan, toplam 50-100 sayfa arası olacak, hık diye okunacak bir şey yazsam diye düşündüm. (ekleme: paraynan değil la. beleşe. çok dilerseniz atarsınız 3-5 lira ama zorunlu değil. dedim ya, beleş)

Diplomam siyaset ve sosyolojiden, "sokaktaki adam" değilim yani. Herkes siyasetçi derseniz de YL diplomam Central European University'den. Boru değil yani. 29. sıradaydı dünyada, 42'ye düştü bu sene.

-

18 görüntüleme 0 cevap sanırım okunmayacağını yeterince kanıtladı bana :D
0
cagdas donem kuramcisi
(30.11.17)
Birçok farklı yazarın siyaset bilimine giriş kitabını okudum, siz yazsanız onu da okurum ve okuyacak insanlar çıkar mutlaka.

Ancak bence insanımızın problemi bir sayfalık tek yüzlü bir broşürü bile okumaması. Düşündüğünüz çalışma okumaya ve öğrenmeye hevesli insanlar için güzel bir kaynak olabilir ama. Bence denenmeli.
0
md11
(30.11.17)
kitapçık diyince işin rengi değişti. ekşi'ye yazsan daha çok kişiye erişmiş olursun. ben okurum.
0
Bruce
(30.11.17)
okumam, no offence.
10 sene once falan sorsan muhtemelen okurum derdim. artik hic ilgimi cekmiyor (yas 35+)
0
ezeriko
(30.11.17)
@md11, ben de ondan tek, en fazla iki sayfada tüm mevzunun en temellerini koyma derdindeyim. vaktinde anayasa yazıları diye seriye başladıydım, o sorudan bu soruya atlarken benim bile okumayacağım bir şey çıkmıştı ortaya. zaten yarım kaldı gitti.

demeye çalıştığım, broşürden de kısa bir şeylerle en temel kavramları açıklamaya çalışacağım elden geldiğince.

@bruce, ekşi'ye de, blog'a da yazayım diye düşündüm. zaten ikisinde de paylaşacağım na bunu. ama parça parça bir o başlığa bir bu başlığa girince derli toplu olmuyor. derdim tümünün bir yerde olması. bir de zaten bir başlığa 10 sayfa yazmayacam. misal siyaset nedir sorusuna "farklı çıkarlara sahip kişi ve grupların, savaşı ve zorbalığı ilk değil son çare olarak görerek diğerlerini kendi doğrularına ikna etmek veya kendi doğrularını kabule zorbalıktan farklı araçlar ve yöntemlerle zorlamak" tanımını yapacam, buradan güç kavramına geçip hemen, ikinci sayfada güce bakacam. bunun gibi bir şey. yoksa uzun uzun yazıp anlatınca bizim millet bakmaz. garanti.

@ezeriko @coyote, gayet iyi anlıyorum. ben de haber okumaktan bıktım misal ama işim bu diye mecbur devam. ne bileyim...
0
🌸cagdas donem kuramcisi
(30.11.17)
hepsini ayrı ayrı yaz, sonra tek bi başlığa yaz peş peşe. ya da tek parçanın altına hepsinin toplu olduğu blog linkini ver. çok kişi okumaz ama kitapçık halinde kitapçıdan sağdan soldan alacak kişiden daha çok kişiye ulaşırsın. en azından ekşi sözlük yaşamaya devam ettikçe orada duracak, bir nevi kütüphane.

bi de zaten bu tarz referans yazılar çok okunsun diye yazılmaz, sen kendine bilgine inanıyorsan yaz; ihtiyacı olan faydalanır elbet bigün.
0
Bruce
(30.11.17)
@bruce, onu yapacağım zaten. derdimi şöyle anlatayım:

muratkarabag.info

aha bu yazıyı yazdım ünlü ve şengör aynı gün saçmalayınca. ekşi'de ilgili başlıklara da kopipeysledim (bak link vermedim sadece, kopipeysledim "amme hizmeti" olaraktan). işte demokrasidir, ünsal ünlü'dür, celal şengör'dür filan. ertesi gün ünlü'nün yayınında "sen ne bilirsin, bok kafalı" gibi bir reaksiyon aldım, dellendim. lan adam cahilce kullanıyor terimleri, sebep-sonuç ilişkisi yanlış, daha sorunu doğru bir şekilde tespit edemiyor ama artistleniyor. dedim ben bu ve bunun gibilere bir şeyler yazayım, okunabilir bir uzaklıkta da olsun, alsın baksınlar eğer her boku bilmekten vazgeçip öğrenmeye karar verirlerse.

hasılı ondan na bunu yazarsam entri olarak ekşi'de ilgili başlıklara da koyacağım (altına tümünün olduğu kitapçığın link'ini vererek tabi), başlık açıp oraya da koyacağım, blog'a da koyacağım...

yani "para verin, alın öğrenin" de demiyorum, "illa benim blog'a bakıp öğrenin" de demiyorum. bakalım...
0
🌸cagdas donem kuramcisi
(30.11.17)
abi sorun diploma değil, bizzat deneyimlemek de lazım.

Teorisi ıvırı zıvırı var da her ülkenin dinamikleri farklı, hele bizimkinin...
0
passion rules the game
(30.11.17)
@passion rules the game, benim derdim işin teorik kısmı daha ziyade. "demokrasi yok, ondan insan haklarına saygı yok" denilmesinden, bu zırvayı duymaktan sıkıldım. daha "sadece akp'liler oy verebilecek, sistemi böyle değiştireceğiz" dendiğinde bunun GAYET DE demokratik olabileceğini, esas kaygının kaynağında cumhuriyet fikriyle ortaya çıkan değişimler ve bundan doğan beklentiler olduğunun anlaşılmamasından, bunun öğretilmemesinden, bunun bilinmemesinden, bunun aranmamasından sıkıldım. "seçimler 15 yılda bir yapılır, seçilenin yasaları da, uygulamaları da kanunla denetlenemez" diyerek bir demokrasi sahibi olunabilir. bu kadar basit bir şeyin anlaşılmamasından sıkıldım...
0
🌸cagdas donem kuramcisi
(30.11.17)
valla ben akademik olarak benzer bir konuda yazdım, kimsenin çıkıp da okuduğunu sanmıyorum :)

D’hondt 26263 kez tartışılıyor mesela ama biri de çıkıp sıralama sistemi olsa şu sonuç çıkardı demiyor
0
passion rules the game
(30.11.17)
bak, direkt muhataptan bile reaksiyon almışsın; demek ki okunuyor. bu geribildirimler önemlidir yazanlar için, niteliğinden bağımsız. belki de ileride bilinen, saygı duyulan bir siyaset bilimcisi olacaksın; speküle etmeden, çarpıtmadan, hakikatten uzaklaşmadan yazmaya devam...
0
Bruce
(30.11.17)
@passion rules the game, biraz da ondan o kadar kısa ve o kadar net cümlelerle anlatmaya çalışayım diyorum ki mevzuyu, ayşe hanım teyze de anlasın, tuğralı doblolu da anlasın, perma saçlı chp'li teyze de anlasın istiyorum. basit ve olduğunca kısa. o kadar kısa ki örgü ören teyze 10 dakika ara verdiğinde üç-beş kavramı okuyup geçebilir olsun. tümünün okunma süresi en fazla bir saat olsun. zor bir şey ama deneyeyim diyorum gene de yav.

en fazla okunmaz. sanki blog'daki her yazım okunuyor da bu okunmasa dertleneceğim :D
0
🌸cagdas donem kuramcisi
(30.11.17)
öyle bir becerin varsa anlat tabi :) ama matematik bilmeyen adama mesela d'hondt'u açıklamaya çalışsan ne olur bilemedim sdfsd
0
passion rules the game
(30.11.17)
abi okunur mu ilgi görür mü onu bilemiyorum. bahsettiğin amaca erişme dışında sana bir getirisi olmucaksa uğraşma derim ben.

senin amaçladığın yere ulaşmaz ya da etkiyi uyandırmaz.

çünkü sorun kimsenin bilmemesi değil. sen de söylemişsin, sorun herkesin her sikimi bildiğini iddia etmesi ve bunda zerre kadar tereddüt etmemesi. hafif tereddüt olsa birinde, yine açar okur merak eder peşine düşer. öyle bişey de yok ortada. hakeza yazmayı düşündüğünden bahsettiğin "mucize hap" şeklinde oluşmuş literatür; bu herkesin herşeyi bilmesi durumunu besleyen ve körükleyen de bir şey.

mesela ilk anda alakasız gelebilir ama "doktorlara şiddet" olayının da bu mezkur herkesin her sikimi maşallah bilmesi durumundan ötürü olduğunu düşünüyürum. çünkü zaten gugıla birkaç belirti yazıp çıkanları okuyunca - ben de biliyom lan gibi bir hava oluşturuyo. evhamlı biri değilsen de kanser olduğunu bulmazsın zaten. e sonra gidiyo millet doktora çatıyo o bilgiç havasıyla ya da bunu dolaylı olarak gösteriyo. ya da hatta gugıl da değil sadece, tv'de çıkıp konuşan tıp hekimleri de niyetleri bu olmasa da benzer bir etkiyi körüklüyolar.

sonuç: ben olsam genel sağlık bilgisi veren internet sitelerinin yasaklanması ya da sadece sağlık alanındaki ve alakalı meslek gruplarının erişimine izin verilmesi için kampanya başlatırdım ^^
0
dafaisss
(30.11.17)
okurdum ama yüksek lisansım central european, boru değil deyince okumamaya karar verdim.
0
pinkpeony
(30.11.17)
taraflı olmayacaksa zevkle okurdum. bana da gönderin yazınca hehe:)
0
mehmed resad
(30.11.17)
"Arsız da değilim, namussuz da değilim, şerefsiz de değilim, haysiyetsiz de değilim ki korkum olsun. Yeter iftiralarınız. Uğraşmayın artık boşuna. Şerefsizler sizi."

"Fikriniz olmazsa, kendiniz kendi başınıza insan olamazsanız kaderinizi bağlarsınız bir sakallı, yuvarlak gözlüklü toparlak dedeye. Yapmayın. İnsan olun biraz salaklar sürüsü sizi."

blogdaki yazıları okudum. öncelikle teorik yaklaşımın doğru olsa da tarzın itici. bir akademisyenin veya öğretmenin ağırbaşlılığını göremedim. tabii sözlükte dönen siyasi tartışmaların dilini yakalamışsın. ama ara ara içinde kaliteli tezler dönse bile aklıbaşında kimsenin keşmekeş sözlük ortamında siyaset teorisi öğrenme amacı güdeceğini düşünmüyorum. belki belirli birkaç kişiye ulaşabilirsin ama senin de şu yazı üslubuyla pek de ciddiye alınacağını zannetmiyorum.
0
sporty
(30.11.17)
@pinkpeony, bıktım bu "sen kimsin lan, sen nerden biliyon lan, sen adam mısın lan" diyenlerden. bundan bezdim diye koydum onu. yoksa başka herhangi bir yerde "bakın ben artizim" diye yazmışlığım yok.

@sporty, esasında çok haklısın. benim blogu açarken amacım öncelikle ingilizce yazmaktı. esas konu başlıkları da politik felsefe ve sümer-akad-babil ile yahudilik ve islam olacaktı. şimdiyse türkçe var neredeyse sadece, felsefe hiç yok, din hiç yok. artık o kadar delirdim ki işte...

ha bu kitapçığı yazabilsem oradaki dilden tamamen uzak olacak ama "kimmiş ki la bu" diye bakan adam sonrasında ciddiye almaz. bu çok doğru. tüm blog'u elden geçirip bunu düzelteceğim, bu uyarı için çok teşekkürler. gerçekten.

@mehmed resad, yazmaya başladım ufaktan. biterse bir vakit, ekşi'de de paylaşacağım zaten. unutmazsam gönderirim ama, sözüm olsun :)
0
🌸cagdas donem kuramcisi
(30.11.17)
(5)

fuck you you fucking fuck ???!!!

managelot
Evet gençler bu aralar çok moda her yerde duyuyorum. Her yer troll olarak "lanet, seni gidi lanet" gibi çeviriler yapıyor.tam olarak çevirisi nedir bunun :( ?
Evet gençler bu aralar çok moda her yerde duyuyorum. Her yer troll olarak "lanet, seni gidi lanet" gibi çeviriler yapıyor.

tam olarak çevirisi nedir bunun :( ?
0
managelot
(29.11.17)
sikeyim seni sen sikilmiş sikik
0
regardless of what they say
(29.11.17)
siktir git, seni siktiğimin siki.
0
theseachange
(29.11.17)
seni sikik sik sikerim seni.

edit: daha kültürümüze uyarlarsak ise; siktiğimin yarak kafalısı sikerim seni.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.11.17)
- seni de zürriyetini de biraraya toplar sikerim

seni de ... sikerim: fuck you
... zürriyetini de: you fucking fuck

biraraya toplar kısmını anlamı karşılayışını kuvvetlendirmek için ben ekledim
0
dafaisss
(29.11.17)
Sikeyim seni, siktiğimin sikiği diyebiliriz.

La elin ingiliz'i ne anlar sövmekten, aç sönmez'e bak neler diyor.

Bloody hell!
0
bos gezenin bos ustasi
(30.11.17)
(7)

sartre-bulantı

kablelvuku
136. Sayfadayım. Nasıl geldim bilmiyorum. Önceki 135 sayfada ne anlatıyordu hatırlamıyorum bile. Bi kaç cümlenin altını çizdim. Ben bu kitabı büyük umutlarla almıştım. Biraz ağır mı u kitap yoksa olay örgüsü yok diye beni mi sarmadı ?Yarım bırakınca duyulan vicdan azabı nolacak peki
136. Sayfadayım. Nasıl geldim bilmiyorum. Önceki 135 sayfada ne anlatıyordu hatırlamıyorum bile. Bi kaç cümlenin altını çizdim. Ben bu kitabı büyük umutlarla almıştım. Biraz ağır mı u kitap yoksa olay örgüsü yok diye beni mi sarmadı ?

Yarım bırakınca duyulan vicdan azabı nolacak peki
0
kablelvuku
(29.11.17)
varoluşçuluk pek ilgini çekmiyorsa biraz ağır evet.
olay örgüsü kendini belli etmeyecek derecede var tabiki.
işte bunlar hep existential crisis.
0
lesmiserables
(29.11.17)
Herhangi bir kitabin sizi etkileyip etkilememesi, hayat görüsünüze, yasiniza, deneyimlerinize, hayatta bulundugunuz yere cok bagli. Benim de önemli addedilen kitaplardan pek bir sey alamadigim olmustur. Garip bir durum yok yani.

Ben kendi adima Bulanti'dan baya etkilenmistim.
0
hophophoba
(29.11.17)
yarım bırakınca vicdan azabı duymanı anlıyorum. ama hak vermiyorum. düşününce sen de hak vermeyeceksin.

bir kitap işine yaramıyorsa, anlamıyorsan ve seni sürüklemiyorsa, bir şey katmıyorsa; yazarın dili olsa "kapat artık şu kitabı" der. bir kitabı anlamamana rağmen bitirmek belki de daha düşündürücü olabilir. yazarın dostoyevski de olsa, james joyce da olsa, tolstoy da, sartre da; bu değişmez.
0
EasyTiger
(29.11.17)
onun vakti vardır, döner okursun illa ki sonra, nasılsa kitap sende.

sartre'ın romanlarının böyle bir tarafı var, hepsini tek tek bilmiyorum ama olay belirgin değil çünkü, ya da başka bişey de belirgin değil. her şey belli belirsiz, noluyo lan şimdi deyip arada durup o soruya cevap verme ihtiyacı oluşturmuştu bende akıl çağı.

senle yazarın aklı/kastettikleri "şimdilik" örtüşmemişsiniz demek ki, ya da bir ihtimal hiç örtüşmüceksiniz.
0
dafaisss
(29.11.17)
Beni de edebiyattan soğutmuştu. Neyse ki çok kalın bir kitap değil. Bitirin bence; aklınız kalmasın.
0
auroraaurora
(29.11.17)
evet can yayınları. biraz dursun bakalım en baştan tekrar denerim
0
🌸kablelvuku
(30.11.17)
Okuyunca duyuruyu kendim actim zannettim yemin ederim. Ben bitirmistim hocam; ama bastan yeniden okuyacagim baska bir zaman.
0
mesudiyeli mesut
(30.11.17)
(6)

Mayınlar da sessizdir, üstüne basılana kadar?

Vexq
İngilizcesi ne oluyor acaba tam olarak?
İngilizcesi ne oluyor acaba tam olarak?
0
Vexq
(29.11.17)
-Even mines are as quite as you walk on.
0
makarnavodka
(29.11.17)
İlki biraz yanlış gibi geldi, biz de ikincisi olarak düşünüyorduk. Teşekkürler.
0
🌸Vexq
(29.11.17)
alternatif:
- mines are silent too 'til you trigger them.
0
dafaisss
(29.11.17)
until'li kısım başa gelirse daha şık durur.
0
alperz
(29.11.17)
"Mines are also silent..." olabilir mi? Hatalıysa, bildirirseniz sevinirim.
0
tatli cocuk
(30.11.17)
@tatli cocuk
Bilmiyorum ama tam olarak doğru gelmiyor kulağıma bu şekilde.
0
🌸Vexq
(02.12.17)
(7)

"o iş öyle kolay değil işte"

klar
şimdi ben iflah olmaz bir girişimci ruhlu bir kişiyim ama hayatımdaki tamamladığım yani başladığım girişimlerim yok gibi bişey. bi kere bi tl kazanıp orda bırakmıştım ama cok genctim o zaman. neyse bana böyle sık sık bi fikir geliyo. yani über inovatif değil hatta genelde esinlenme şeklinde. o işi b
şimdi ben iflah olmaz bir girişimci ruhlu bir kişiyim ama hayatımdaki tamamladığım yani başladığım girişimlerim yok gibi bişey. bi kere bi tl kazanıp orda bırakmıştım ama cok genctim o zaman. neyse bana böyle sık sık bi fikir geliyo. yani über inovatif değil hatta genelde esinlenme şeklinde. o işi böyle tak tak tak girişip yapsam yapılır yani makarna üretmicem sonuçta hep internet şeyleri genelde bu planlar. yapmıyorum kalıyor. sonra bi bakıyorum birileri yapmış. işte klasik muhabbet. an itibariyle şunu gördüm misface.com mentör hizmeti sunan bi topluluk. bunu arkadaşıma söylediğimde nasıl gönüllü mentör bulcan falan demişt öylece kalmıştı orda. yani özetle "o iş öyle kolay olmuyo klar" diyorum kendime. e sonra o iş hiç olmuyo ulan. psikologa falan mı gideyim napayım. sınav kağıdı üzerinde düşünüp düşünüp boş kağıt veren bir hıyarım ben bu hayatta. :( okuyanlara tşk, baybay.
0
klar
(29.11.17)
Kolay sandığın teknogirişim (çok boktan bir kelime bu) ve diğer internet şeyleri (buradaki kastın web ile ilgili şeylerdir ve umarım IoT değildir :D) fikirlerini benimle paylaşırsan ücretsiz olarak "o iş öyle değil işte" hizmeti verebilirim. Neden tutmayacağıyla ilgili antitez sunup uygulanabilirlik açısından neden zor olduğunu elimden geldiği kadar açıklarım. Fikrin varsa ve tek başına yapma yeterliliğin yoksa yapabileceğin en kötü şey bu fikri başkalarına açmamak. Direkt fikrin olgunlaşmasına (ya da kötü bir fikirse de kötü olduğunu önceden anlayıp boşuna ümit beslemeyip başka bir fikre daha erken giriş yapma şansına) engel olmuş oluyorsun.
0
jack of hearts
(29.11.17)
Ya işte en basitinden şu mentor hizmeti işi. Bunu birkac dilde yapip tum dunyadan sektörün profesyonellerinden gönüllü mentorler bulup üniversitelilerle buluşturcaktim. Ha ben burdan para koparmayi da dusunuyodum. Senede 10 dolar gibi.
Hic oyle IoT da falan gözüm yok benim. Tüm fokusum marketing, marka yaratma ıvır zıvır şeylerde.

Antitezciye değil. 'Bizinis developer' danışmanlığına ihtiyacim var. 'Güzel fikir stepleri belirle haftada bir bana rapor sun oyle olmaz boyle olur diyim' desen olur mesela.
0
🌸klar
(29.11.17)
Konuşmak istediğin şeylerle ilgili teknik hususlarda danışabilirsin diye söyledim bunu. "Kuru kuruya antitez kasarım, süper kösteğimdir." diye demedim. İş geliştirme ile ilgili bilgim yok. Normal vatandaş gözüyle olur olmaz diyebilirim anca. Ücret karşılığı profesyonel hizmet al madem ciddiysen.
0
jack of hearts
(29.11.17)
demek ki çevrendeki eksiklikleri görüp çözüm üretebilen bir kafa yapın var.

psikoloğa falan gitme. anladığım kadarıyla ğrencisin. bir defter al kendine. hatta işi ciddiye alman için moleskine gibi biraz pahalı, janjanlı bir defter al. aklına gelen fikirleri buna yaz. şu an hayata geçiremesen bile bir önemi yok. iş ahaytına atılıp çevre edindikçe aklındakileri hayata geçirmek için sana yardımcı olacak uzmanlarla da tanışacaksın. o zaman çok faydasını görürsün bu yaptığının.

çoğu kişi es geçer ama fikir üretimi dediğimiz şey sıfırdan olmaz. daha önce yaşadığın gördüğün, denyimlediğin şeylerle, başka fikirlerle sentezlenerek oluşur, gelişir. ilerde çok faydasını görürsün. en azından 5 sene sonra "ya ben bu konuyla ilgili bir şeyler düşünmüştüm ama" gibi bir durumla karşılaşmazsın.

ayrıca başkalarının "olmaz o iş ya" laflarını da pek umursama. hep söylerim, snapchat gibi bir programın 3.5 milyar dolara satın alınmak istediği bir dünyada yaşıyoruz. neyin ne olacağı belli olmuyor.
0
issiz karga
(29.11.17)
tek başına bir işe girişme kapasiten yok demek ki. soruna doğrudan cevap değil ama bu tip "fikir"leri internete yazma derim ben. az evvel çaldım fikrini mesela ve yapmayı düşündüğüm ve henüz eyleme geçmemiş başka bir şeyi geliştirmek için kullandım ^^

kendine business developerdan ziyade bir ortak falan bul. ortak derken ciddiye alınabilir ve tartışılabilir birisi, bütün işe ortak anlamında söylemiyorum o sana kalmış.

türkiyede maalesef öyle. sadece girişimcilik anlamında değil, katılacağın bir eğitim gideceğin sıradışı bir gezi, öğrenmeye niyetlendiğin bir dilden bahset, hemen demotive edici şeyler söylenir. tabi bu söylenenlerde yapıcı şeyler de devşirilebilir. herhalde sen hemencecik demotive oluyosun;

mesela bir seçenek olarak fikrini birilerine açmayı, görüş ya da yardım almayı, onunla ilgili bir şeyler yaptıktan sonrasına bırak, yapıcağını yapman gerekenleri bir aşamaya getir; herhangi bir amaçla da kimseye bahsetme.
0
dafaisss
(29.11.17)
dafaisss'e katılmıyorum. Fikir herkeste var. Asıl mesele uygulamaya geçirmekte. Ünlü şirketlerin startup'ken daha yaptıkları pitch deck'lere filan bak. Fikri manada oldukça kusurlu olsalar bile işin bir şekilde süregitmesinin formülünü bulmuş ve geliştirmiş adamlar fark edeceğin üzere senin de. Girişimcilikle ilgili ciddi tavsiye verecek kimse sana fikrini açmanın kötü bir şey olduğunu söylemeyecektir. Tüm detaylarıyla bir fikri söylesen bile bir yerde duyan kişinin senin aklında olduğu haliyle hayata geçirmesi hiç mümkün gelmiyor bana. Fikrini açıp mümkün olduğu kadar kişiden tavsiye al ki olgunlaşsın üstte de dediğim gibi. Ne kadar kendine saklarsan o kadar geç sulamaya başlamışsın demektir şu an tohum olarak kabul edilebilecek o fikirlerini.
0
jack of hearts
(29.11.17)
Türk insanı çünkü üreten insana karşı "neden olmasın" değil, "neden olsun" mentalitesi ile yaklaşıyor. O yüzden fazla takma insanları. Dinle ama çok takma.
0
roket adam
(30.11.17)
(10)

Bir insanın bir anda yaşayabileceği en büyük değişim

diffarentiationation
Cinsiyet değiştirmek diye düşündüm ben. Tüm yakınlarını kazada kaybetmesi, Yozgat'tan çıkmamışken Las Vegas'ta milyoner hayatı yaşamaya başlaması gibi şeyler olabilir mi?Nedir sizce?
Cinsiyet değiştirmek diye düşündüm ben. Tüm yakınlarını kazada kaybetmesi, Yozgat'tan çıkmamışken Las Vegas'ta milyoner hayatı yaşamaya başlaması gibi şeyler olabilir mi?
Nedir sizce?
0
diffarentiationation
(29.11.17)
being there filmi geldi aklima
0
ordinov
(29.11.17)
Anne ya da baba olmak olabilir. Birçok insan çocuk sahibi olunca dünyaya farklı gözle bakmaya başlıyor. Siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlar kişiye daha çok batar hale geliyor. Katil olmak olabilir. Birini öldürmeden önce masum bir insan iken birini öldürdükten sonra daha çok dibe batmış bir insan olunabilir. İntihar girişimi olabilir. O andan sonra bazı şeyler daha az umursanır hale gelebilir ya da hayatın boş kısımları yerine daha dolu kısımlarına odaklanılır. Ben en büyük değişim yerine en faydalı değişim kavramına daha sıcak bakıyorum. Para her zaman huzur getirmiyor. Yozgat'ta kağıt oyunu bile oynamamış bir insan Las Vegas'a gidince kumar bağımlısı olabilir. Bu yöndeki bir değişim olumsuz bir özellik taşıdığından en büyük olarak değerlendirilmesine rağmen kimsenin özeneceği bir şey değildir.
0
dissendium
(29.11.17)
fark etmeden, hep yaşadığımız bir şey aslında. sadece hayat çok hızlı aktığı için düşünmeye fırsat olmuyor. işsiz kalınca falan, şu an olduğum gibi ya da bir tatile çıkıp, koşturmacadan uzak kalındığında fark ediliyor.

örnek vermek istemiyorum.
0
runagain
(29.11.17)
Ciddi bir fiziksel engel. Felç ya da kör olmak.
0
sen git ben geliyorum
(29.11.17)
gecenin bir yarısı tenhada birini kıstırmış bıçaklı sopalı kalabalığa:
- rahat bırakın lan onu! s*ktiğimin dölleri!
diye bağırmak.

akıbetiniz nereye varırsa varsın hayatınız değişir.
0
dafaisss
(29.11.17)
su ana kadar belirti vermemis hayati boyunca gecmeyecek, duzelmeyecek bir saglik sorunun oldugunu ogrenmek yani sagligin bilinen anlaminin kaybi, aslinda kendini tanimlama bicimlerinden birini kaybediyorsun.
ana-baba ve en kotusu ikisinin birden kaybi, dunyanin neresinde olursan ol, anne baba hayattaysa hep donecegin bir yer vardir, onlar gidince sanki butun gezegen bir yere tasinmis seni de geride birakmis gibi oluyor, devamindaki hayat hep biraz eksik.
0
mavicorap
(29.11.17)
Ölümden dönmek bunlardan biri.

@ordinov'a katılıyorum. Being there de iyi bir örnek.
0
EasyTiger
(29.11.17)
hissiz duygusuz soğuk bir iş hayatı üzerine kurulu yaşamlar da gayet büyük bir değişim çoğumuz için..
0
redeath
(29.11.17)
dine dönmek, dinden çıkmak
0
pinkpeony
(29.11.17)
tecavüz
0
duyond
(29.11.17)
(28)

Bipolar / Borderline Sevgiliyle başıma gelen olay

dapda
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.geçen ağustos ayında tanıştık kız
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.

geçen ağustos ayında tanıştık kız arkadaşımla, kendisi bipolar, borderline karışımı, rahatsızlığı olduğunu anladım ilk başta ama pek detaylı bakmadım, neyse buluşmalar falan, kendisini yaşadığım şehirden 500 km uzaklıkta bir hastanede bile ziyaret etmiştim, çünkü değer veriyordum. memlekete geldik bir kaç defa buluştuk ama buluşmamızda hep alkol aldı, yani kahve içtiğimizi hatırlamıyorum. 1-3-5 her buluşmamızda alkol ve benim onun arkasını toplamam ertesi gün özürler, kusura bakmalar vsvs. aile evine de gidiyordum arada ama orda da alkol hep ön plandaydı, bu belli bir süre böyle gitti...

neyse bir gün beni aradı çok kötüyüm görüşelim mi dedi. bu başıma gelen birinci olay... tamam dedim, görüşelim.. buluştuk çok kötü durumdaydı, daha görüşür görüşmez içki içmek istedi, başta izin vermedim ama yine kıramadım (çünkü alkol almak isteyip engel olunca inanılmaz agresif oluyordu). belli bir limitte alkol almasına izin verdim devamını istedi ben izin vermedim vermeyince tartıştık, o sırada arabada yavaş bir hızda ilerliyorduk ve tekel bayii önünden geçiyorduk, elini cebime attı ve 20 tl aldı, birden kapıyı açtı ve inmeye kalktı, doğal olarak yavaşladım, hemen tekel bayiiye koştu, peşinden gittim ve alkol satışına izin vermedim, bana çok sinirlenmişti arabama binmek istemedi, rastgele yollarda koşmaya ve otostop çekmeye başladı, şok olmuştum ve ilk kez böyle bir şey yapıyordu. doğal olarak zorla arabama bindirmeye çalıştım, yardım edin, imdat polis, beni kaçırıyor çığlıkları atmaya başladı. benim şokum 2 katına çıktı, bazı arabalar duruyor ve bana çıkışıyorlardı sen ne ayaksın diye, bu 30 dakika böyle koşturmayla sürdü...

sonra bir kadın durdu ve avukat kimliğini gösterdi, halden anlamıştı ki bize yardım etmek istedi, arkadaşımı güç bela arabasına aldı sonra sağ salim evine ulaştırdık. olayın akşamı kız arkadaşım intihar etmeye çalışmış, ilaç içmiş, midesini falan yıkamışlar... hatta bu intihardan başta tamamen beni sorumlu tuttu.

bu olaydan sonra yaklaşık 2 ay düzgün görüşmedik, hatta hiç görüşmedik denebilir, artık sevgili değildik ama ben rahatsızlığından dolayı onu çok merak ediyordum, yardımcı da olmak istiyordum, 2 ayın sonunda yine görüşmemiz gerekti ve görüştük, tabi işin içinde yine alkol vardı, geçen sefer alkol almasına izin vermediğim için bunların olduğuna kanaat getirdiğim için bu sefer ne içmek isterse izin verecektim. ben alkol almadan araba sürüyor o da yanımda kafasına göre içip müzik dinliyordu, 2 saat böyle arabada dolaştık, sonra arabamda sızdı kaldı, eve ayık götürmek istiyordum ve 2 saat o arabada uyurken ben de yanında oturdum, amacım uyanınca evine götürmekti ve baygın şekilde eve götürmeye niyetim yoktu. neyse uyandı ve acıktığını söyledi, fast food yedikten sonra tekrar arabayla gezmek istedi, ona da tamam dedim, olay burdan sonra başlıyor cidden büyük bir olay benim için.

bizim burada bir göl var ve gölün çevresi piknik alanları, evlerimize de yakın olduğu için arabayı oraya sürdüm biraz da o istedi oraya sürmemi, genel tavır olarak bir şey yapmak isteyip yapmasına izin vermeyince çok sinirlendiği için oraya sürdüm işte arabayı ama sürmez olaydım. geçen sefer arabada alkol olmadığı için kendini araba durmadan dışarı atmaya çalışan kişi bu sefer alkol olduğu için nasılsa arabadan inmesini gerektirecek bir durum olmadığı için gölün kenarında bir tur atar çıkarız sanıyordum. öyle olmadı yavaş yavaş ilerlerken 12-13 kişilik ayyaş serseri bir grup ateş yakmış etrafında şarkı söylüyorlar tabi ellerinde biralar. arkadaşım yavaşlamamı ve onları videoya alacağını söyledi ve birden arabadan indi ve yanlarına koştu. film burada kopmuştu. ben de peşinden gittim, ilk başta adamlar bizi aralarına aldılar 2 dans, alkış, türkü, halay vs. böyle geçti. adamların yaşları 22-32 arası yarısı gaziantepli, yarısı da adana kiremithaneliydi. başta bize iyi davranan tipler zaman geçtikçe alkolün de etkisiyle saçma sapan davranışlarda bulunmaya başlamışlardı. yavaş yavaş arkadaşıma yaklaşmaya çalışıyorlardı ve kız buna hiç tepki göstermiyordu. ben hadi gidelim diye kolundan çekince bas bas bağırıyordu, burada kalıp takılacağını söylüyordu, bu da adamları cesaretlendirmişti ve bela yavaş yavaş geliyordu.

benim tek bir amacım vardı arkadaşımı oradan uzaklaştırmak, 2-3 kere denedim hadi gidelim diye istemedi, öyle bir huyu var ki istemiyorsa bir şeyi asla yaptıramıyordum. ısrar edince de iş çığırından çıkıyordu iyice kaçıyordu benden. adamlar bana enişte diyordu ve benim dengesiz arkadaşım orada bir laf etti ve resmen davetiye çıkarttı. "siz ona enişte diyorsunuz da biz sevgili değiliz" işte bu sözden sonra adamların resmen salyası aktı, dişleri bilendi. ben arkadaşıma hadi gidiyoruz yaptım, o da gelmeyeceğim ne halin varsa gör dedi, yine bir şok etkisi, bu arada saat gece tam 12. o sırada adamlardan birisi bana ters çıktı, sen ne ayaksın seni göle atarım gibi bir laf sarf etti. tabi benim 10-12 kişilik bir gruba dayılanmam beklenmesin. o an tek amacım vardı arkadaşımı oradan alıp uzaklaşmaktı ama kahretsin ki orada kalmayı istiyordu.

anlamadığım şeylerden birisi de arkadaşım türkiye'nin belki de en iyi üniversitesinden mezun olmuş, annesi çok saygın bir meslek sahibi, gelir düzeyi ortalamanın epey üstünde ve ailece düzgün kişiliklerdi, ne bulmuş olabilirdi onlarda, üstelik hep küçümsediği ve dalga geçtiği tiplerdi o an oradaki insanlar. bilmiyorum bipolar olmak bunu gerektiriyor sanırım... neyse baktım ortalık geriliyor 1-2 tanesi bana ters çıkışınca 10 metre ilerideki arabama doğru yöneldim, tabi onun öncesinde 1-2 tanesi benim alkol almadığımı ve kafamın ayık olduğunu farketti, içki vermeye kalktılar istemedim, belki de beni içirip arkadaşıma daha da yaklaşacaklardı. aslında ufaktan yaklaşıyorlardı, elini omzuna atmaya çalışan, eğilip kulağına şarkı söylemeye çalışan vs. ama arkadaşım hiç birine tepki göstermiyordu.bana gösterdiği tepkinin binde birini gösterse belki cesaretleri kırılacaktı.

en son arabama doğru yönelmiştim arkadaşım nereye dedi arabadan bira getireceğim dedim tabi yalan söyledim amacım arkadaşımın ailesine ulaşmaktı, çünkü işlerin çığırından çıkacağını farkettim ve onu eve götürebilecek tek güç ailesiydi. tabi arkadaşım ne kadar alkollü de olsa inanılmaz akıllıydı ben ailesini arayamadan kız beni aradı aileme haber vereceksin di mi sakın böyle bir şey yapma dedi, ben de yapacağım dedim sonra arabaya kadar geldi peşimden, tabi 2-3 tane daha adam geldi arabanın başına, o sırada arkadaşım sanırım beni sizden koruyor gibisinden bir laf sarf etmiş ki aniden adamların allah kitap söverek üstüme koştuğunu gördüm. arkama bakmadan kaçmaya başladım ki 2 tanesinde bıçak vardı, bir tane kafeye sığındım orayı bastılar 9-10 kişi, kafede oturanlardan bazıları engel oldu bazıları da korktu falan, baktım olacak gibi değil kafeden dışarı kaçtım, o sırada bir kaç yumruk yemiştim, bu nasıl bir şerefsizliktir ki 1 kişiyi 8-10 kişi birden kovalıyor, kondisyonuma ve kafamın ayık olmasına güvendim koşup yandaki piknik masalarından yardım istedim kimisi yardım etmeye çalışıyor kimisi de korkup uzak duruyordu, 4 tane piknik masasından yardım istedim her masadan 1-2 kişi bana saldıranları sakinleştirmeye çalıştı, o sırada 3-4 metrelik bir yerden aşağı yuvarlandım, pantolonum yırtıldı ve üstüm başım kan içinde kaldı, kafamdaki şapka düşmüştü, maaşımı yeni çekmiştim ama cüzdan yerindeydi.

en sonunda 2 genç gördüm arabalarına binmek üzerelerdi, açtım kapıyı atladım arabaya, lütfen sürün kaçırın beni buradan dedim, onlar da peşimden koşan adamları gördüler, olay yerinden 400-500 metre uzaklaştırdılar, çok şanslıydım bilmiyorum belki de şanssız.

o sırada arkadaşım aradı, ben sanıyorum ki beni merak etti, neredesin diye arıyor, ne derse beğenirsiniz, ben arabanın başındayım eşyalarım senin arabanda, eşyalarımı ver ben eve taksiyle gideceğim ve gecemizi rezil ettin dedi. Sinirden konuşamadım telefonu kapattım. O sırada ailesi de gölün çevresine gelmişti, gençlere teşekkür ettim, kızın ailesinin arabasına bindim arka boşluğa saklandım, olayı özet geçtim, sonra ailesi olay yerine sürdü ve o. cocukları oralarda dolanıyorlardı, bir kaç tanesi de arkadaşımla piknik masasına oturmuş sohbet ediyordu, şok üstüne şok oldum, ben canımı zor kurtardım, kız gitmiş onlarla oturuyor, tabi ne yaptiğindan haberi yok... (hatta bu olaydan 1 ay sonra konuşmuştuk ve orada masada oturduğu çocukların çok iyi efendi olduğunu söyledi tabi bunu söylediğinde yine alkol almişti, hatta çok efendi çocukmuş annemin arabasina kadar birakti beni dedi, öyle diyince ben de o arabasına birakan kavgayi başlatan çocuktu dedim, sesiz kaldi, bir şey diyemedi.
Neyse ben arabadan inmedim ailesi benim arabamı alıp güvenli bir yere sürdü ve orada arabama bindim hemen kapıyı kilitledim, kızın ailesi de 3-4 dakika sonra kızlarını görüp arabaya almışlar...

tabi benim üstüm başım kan, yara vs, o şekilde eve gitmedim, arkadaşımın evine gittim, eve vardım kız beni aradı, ve hala yaptıklarından gram pişmanlık duymuyordu, aynen şunları söyledi, neden adamların yanına benim gittiğimi aileme yalan söyledin, ortada bıçak falan yoktu, abartma, biraz zaman geçirecektik sinirlendim telefonu kapattim.. sonra mesaj attı, 'seni dava edeceğim oradakiler de tanık'. bu da ayrı bir şok.

şimdi bu şahıs bipolar ve borderline etkisi yüzünden mi böyle davrandı, yoksa karakter meselesi mi?
yani ilk olayda imdat polis beni kaçırıyor diye bağırıyorsun ve şans eseri bir polise denk gelmiyoruz, ucuz atlatıyorum.
ikinci olayda ise 10 kişinin saldırısına uğruyorum, bıçaklanmaktan son anda kurtuluyorum, üstüm başım kan içinde kalıyor, kıyafetlerim yırtılıyor ve yine ucuz atlattığıma inanıyorum.

olaylar olmadan 4-5 saat önce "iyi ki varsin, beni depresyondan kurtariyosun, sana nasil tesekkur etsem azdir, hayatimdan hic cikma en onemli arkadasimsin" diyen bir kiz olay sonrasi hic bir sey olmamis gibi.

alkol aldıktan sonra arkasını topladığımda yüzlerce kez teşekkür eden kişi bu olaylar sonrasında neden bir kere bile özür dilemeyip üstüne üstlük beni suçlayabiliyor, anlamıyorum.

Ben de psikolojik destek almayı düşünüyorum.
0
dapda
(28.11.17)
hepsini okudum. ona yardım edemeyeceksin ve kendini de heba edeceksin. bu hikayenin üzerine yeni maceralar eklemeye hazırsan, bunu istiyorsan devam et.

ama devam etme tabii ki. daha şimdiden, senin de desteğe ihtiyacın var.
0
runagain
(28.11.17)
İsim gucum yoktu hepsini okudum, iyi niyetli bir arkadasa benziyorsun, enayilik etme, o kizdan ne koy olur ne kasaba, o kadar insaniyetliysen, icindeki ihtiyac sahibi bir canliya yardim etme arzusu yuzunden boyle davraniyorsan al on torba mama git bir barinaga hayvan doyur, birini sahiplen. Allahin manyagi seni de manyak etmis hayretle okudum. 12 kisilik sap grubunun icine disi sinegimi dahi birakmam. Kendi gitmek istiyorsa da hayatinda basarilar dileyip yollarim.

Kurtulduguna sukret, hayvan sahiplen, kis geldi.
0
hailtothethief
(28.11.17)
çok geçmiş olsun. bahsetmemişsin sanırım ya da ben atladım, kız tedavi görmüyor mu? ilaç almıyor mu? tedavi oluyorsa bu kadar problem yaşamaması lazım sanki.

sen onun doktoru değilsin ve malesef o öyle sansa da sen ona iyi gelemezsin. zor durumlarda ne yapılacağını bilmiyorsun. yani kimse bilemez. zaten ne yapsan boş belli ki, kıza içirsen bi dert içirmesen ayrı dert. bana kalırsa onunla baş başa ve dışarıda görüşmemeliydin.

ailesi ne diyor olanlara?

her şeyin üstüne hala seni suçlaması da elbette hastalığının sonucu olan bir şey. sonra çok pişman oluyordur eminim. ama inan onun da yapabileceği bir şey yok. seni seviyor ve sana güveniyor. malesef bunu gösteremiyor işte.

artık görüşmüyor musunuz?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.11.17)
oyle sevgiliyi gecim, arkadas olmaz olsun. kurtulman iyi olmus.
0
fakyoras
(28.11.17)
Tamamını okudum. İyi bir insansın ama ağır gerizekalılık bu yaptıkların. Uzak dur elin manyağından; ne hali varsa görsün. Seni dibe çeker, hayatını bok eder, ne olduğunu anlamadan hayatının tüm güzellliklerini kaybedersin. Gitsin hastaneye yatsın. Seni ilgilendirmiyor. Kes tüm bağını.
0
sen git ben geliyorum
(28.11.17)
Kanim cekilerek okudum. Benzeri basima gelmisti, careyi kisiden uzaklasmakta buldum. Ama kendisine yardim edemedim maalesef. Soyle ki; cok yakin bir arkadasim vardi, lisenin basinda tanistik. Cok caliskan, zeki bir kizdi. Ben serseri serseri takilirken son teneffus beni sinavlara falan calistirirdi. Aileleler tanisiyordu, yedigimiz ictigimiz ayri gitmezdi ve onun erkek arkadaslari benim de kiz arkaslarim oluyordu dogal olarak. Problem yoktu. Sonra bazi psikolojik cokuntulerden dolayi antidepresana basladi, yanlis antidepresan kullanimi sonucu daha agir ilaclara gecti ve bipolar teshisi kondu. Ben tabii ki tum srec boyunca yaninda olmaya, destek vermeye calistim. Yalniz zaman gectikce karsi tarafta isler degismis gibiydi. Bulustugumuzda sence eskiden cok yakin arkadas olan insanlar ileride sevgili olabilir mi? Kankanla evlenir miydin tarzi sorular sormaya baslar oldu. Bunlar cok sik tekrarlandiktan sonra aramizda bir sey olamayacagini, onu hep arkadasim olarak gordugumu ve arkadas olarak cok sevdigimi direkt olarak uzun uzun izah ettim.bunlari duyunca cileden cikti, ben sevgilinden daha mi az guzelim? Neden olmayacakmis vs. Diye bagirarak masalari dagitti. Taksiye koyup evine yolladim, o gunden sonra mesaj harici gorusmedim. Cunku ona zarar verecektim istemeden de olsa. Siz de gorusmemelisiniz bence. Hele ki son olah korkunc otesi.
0
Deathrow
(28.11.17)
@istanbul kanatlarimin altinda

Ilac tedavisi goruyor, psikiyatra da gidiyor, babasi bana biraz umursamaz geldi annesi ilgileniyor ama o kadin da birakmis epey, yani kiz cidden ters yolda..
Annesinin bana dedigi tek şey, kizimin ne halt oldugunu biliyorsun neden hala gorusup alkol vs... e ben olmasam baskasiyla icmeye calisacak belki hic tanimadigi birisiyle tehlikeli maceralara atlayacak. O olaydan sonra hic konusmadik.

Lutfen o kadar adamin arasina girmesine neden izin verdin gibi yorumlar yapmayin. Onu tanimiyorsunuz ve o olay 3 saniyede olan bir seydi. Kapiyi acti ve birden aralarina gitti. Sonra ne kadar uzaklastirmaya calissam da olmadi cunku bi kere zorladim imdat polis, beni kaciriyor diye bagirmisti.
0
🌸dapda
(28.11.17)
Hepsini okudum. İletişimi kesmenizi ve ne olursa olsun o kişiyi merak etmemenizi önerebilirim. Lütfen kendi hayatınızı düşünün ve biraz bencil olun. Aksi durumda kendinizi daha zor durumlara sokarsınız.
0
monogram
(28.11.17)
kızı bilmiyorum ama sen akut hayat kurtarıcı erkek sendromuna yakalanmışsın, inşallah dersini almışsındır, hem iyi olmuş macera olmuş, dramatize etcek bisey yok, üzerinden biraz geçsin gülerek anlatıcağın bişey haline gelir merak etme^^

yardım istemeyen birine, durumu bariz "yardıma muhtaç" ise bile yardım edemezsin. bu yardım etmek isteyen kişinin yani bu hikayedeki senin; yetersizliği beceriksizliğiyle değil karşıdaki kişiyle alakalı bişey.

kız seni habire ve aynı/benzer şekillerde manipüle etmiş, sen de inanmak istemişsin belli ki. dikkat ettiysen çoğunlukla, sen gel böyle ve bu şekilde yapalım demişsin bir şeyi; kız da önce sana tamam demiş nasıl olsa sonra istediğimi yaptırırım diye; sonra yine onun istediği gibi olmuş. şu göl kenarına gitmeniz bariz öyle özellikle.

madem rahatsızmış, senin bu şekilde yardım edicem diye peşine takılman onun rahatsızlığını da besleyen bişey bilesin.

göl kenarında arabadan indiğinde basıp gitsen yine seni suçlardı, beni niye bıraktın gibisinden. konu burda senin suçun olup olmaması değil; demin yazdığım "onun rahatsızlığını besleyen bişey" derken kastettiğim bu. sürekli "yanında olmaya çalışarak" yanındayken yaptıkları ve/veya başına gelenler için suçlu ilan edebileceği kişi olarak orada bulunmuş oluyosun.
0
dafaisss
(28.11.17)
yirmisantim
(28.11.17)
Birinci olayı daha önce anlatmıştın. İlki onun hatası ama kusura bakma ikincisi senin hatan. Anan bacın olsa tamam da elin sümüklü hastası için canından olmaya değmez. Gerçekten hala devam etmeye niyetin varsa ağır salaksın demektir.

Umarım trollsundur ya da.
0
elorelia
(28.11.17)
Eğer gerçekse tipik bir am sevdasına benliğini kaybetmiş erkek mallığı. Azıcık sorunlu bir tip bile gördüğünüzde basın tekmeyi. Kimsenin “duygu tamponu” olmayın. Burada tek bir suçlu var o da sensin. Bırak ne hali varsa görsün. Hastalığı varsa da ailesinin derdi.
0
zoghurt
(28.11.17)
Kızı kollayayım derken kendi canından olursun uzak dur. Yarın obur gun basına bi iş getirir senden bilirler hiç karışma
0
hernezıkkımsa
(28.11.17)
Bipolar bir birey, böyle şeyler yapar. Fazlasını da yapar. Hipomanik dönemde hastahanede kalması bile gerekebilir. Düzenli olarak ilaç alacak, muhtemelen hayatı boyunca. Bunun başka yolu yok. Sizin yapabileceğiniz tek şey, sağlıklı bir anında ilaçlarını düzenli kullanmasını söylemek, ailesine durumun ciddiyetini anlatmaktan ibaret. Atak döneminde aşırı alkol tüketimi, artan cinsel aktivite ki bu hiç tanımadığı sokak serserileriyle bile olabilir gözlenir. Bu dönemde aşkol kullanması daha uçuk şeyler yapmasına neden olur. Arkadaşınız hasta, herkesten önce bunu onun kabul etmesi gerekiyor.
0
655320
(28.11.17)
aga kızda başka bişeyler var. esrar içiyor mu? hemen ilişiğini kes. anandan değil babandan değil. nacizane.
0
caletti
(28.11.17)
okudum hepsini gayet normal şeyler bunlar :) hepimizin başına gelir. ben mesela haftada bir bıçaklı 10 kişi tarafından kovalanıyorum.
0
xu
(28.11.17)
Hakikaten bu nasıl story. Galiba inanmayan bir benim, eğer gerçekse de hem karakter hem hastalık etkisi. hiçbir şekilde iletişime geçmeyin, başına bişey gelirse sorumlusu siz olursunuz.
0
mslny
(28.11.17)
İletişimi kesmeyi bırak ismini bile anmam.
Böyle bir kız için bu hallere düşülür mü birader bırak ne hali varsa görsün.
0
kararsızataletfilozofu
(28.11.17)
Kusura bakma ama sende de gariplik var. Yahu hastalığı belli başına iş açması kesin olan biri. Ne diye ısrar ediyorsun ki. Sizinkine benzer bir arkadaşım var üzülmüyorum size hak ediyorsunuz.
0
eksi sozlugun tatli insani
(28.11.17)
kız seni sallamıyor ve kendi yüzünden rezil duruma düşmenden keyif alıyor. hayata bir kere geliyorsunuz, kimse kimseye hastabakıcılık yapmak zorunda değil. eski sevgilisi borderline olan biri olarak diyeceğim şeyse; hiçbir zaman bugün olduğundan daha iyi olmayacak. vakitlice kendi hayatını kurtar.
0
kayranin kedisi
(29.11.17)
hocam iyi olmuş kurtardığın sakın arayayım geri döneyim deme. kendi bokunda boğulsun. okurken ben stres oldum. değer mi bunlara? sen iyi niyetinden olmuş bunlar kendinde başka hata arama. sakın sakın bulaşma bi daha. böyle insanlar adamı ya katil eder ya da öldürtür bi yerlerde.
0
içe doğru kaslı olan çocuk
(29.11.17)
Sanırım borderline nedir ne değildir bilmiyorsunuz. Çok açık yaptıklarının sebebi bu. Ve siz superman değilsiniz. Hoşlanmışsınız belli ki, iyileştirebileceğinizi düşünüyorsunuz fakat bu öyle bir rahatsızlık değil. Tedavi olmak isterse tabiki yanında olup olmamak sizin seçiminizdir fakat anladığım kadarı ile böyle bir durum yok ve sizin de yapabileceğiniz bir şey yok. O yüzden uzaklaşın.
İyileşebilir mi? Tabiki iyileşenler var. Fakat bunu kendi istemediği ve düzgün bir tedavi görmediği sürece çok zor. Son olarak konuşup tedavi olması gerektiğini yine de anlatmaya çalışabilirsiniz.
0
veritaslibertas
(29.11.17)
alınmak yok ama zeka geriliği mi var yoksa sadece saf mısın anlamadım.

neden kadının peşinden koşup kahramanlık yapmaya çalışıyorsun? kadın sana "hadi beni sevdiğini kanıtla ve gökdelenden aşağı atla" dese atlayacaksın yani. sevgi bu değil, arkadaşlık da bu değil. aptallık. kimsenin arkasını toplama. bipolar mı bilmiyorum ama alkolik ve bağımlı bir kişilik. mümkünse bir daha görüşme.
0
pinkpeony
(29.11.17)
kişiliksizliğin, erdemsizliğin, alçaklığın adına artık borderline ya da bipolar deniliyor. modern dünyanın başka bir yalanı daha. yani bu kız ilaçla mı tedavi edilecek? kaç kurtar kendini kardeşim başka çaresi yok. hasta insan zaten son derece yardıma muhtaç ve başkasına zarar vermeyecek durumda oluyor. bunun gibi insanlar toplumda çok var ve hasta değiller; bunlar eski usul kötü insanlar. defetmezsen yanarsın.
0
monur72
(29.11.17)
hangi tarikatın erkeğisiniz arkadaş anlamıyorum.

siz hızır aleyhisselamsınız, siz süpermen misiniz, siz bilirkişi misiniz, siz uzman mısınız siz kimsiniz lan? her değişiğe yardım etme, koruma halleri.

iki miligram aklı olan böyle bela bulaştırıcı tiplerle sevgili değil arkadaş olmamalı.
0
wilhelmwasmuss
(29.11.17)
Len nasıl okudunuz hepsini? Kış geldi diye dimi:)
0
35.spartalı
(06.12.17)
Kardeş sen hayatını feda et, kurtarıcı bir melek ol, ii insanlar böyle yapar çünkü.

Yarın bir gün 3. sayfa haberinde ismini görürüz muhtemelen. Çokta üzülmem hani ne yalan söyliyim. Akıl var izan var, ilk olaydan sonra hala kızlaysan büyük problemlerin var demektir.
0
KaraSakall
(17.01.18)
Sen ona hicbir sekilde yardim edemezsin, anca kendini heba ettiginle kalirsin.

Düzgün bir tedavi olmasi gerekiyor.
0
chitosan
(17.01.18)
(12)

birkaç hayvansever ev tuttuk çok kedi var çok gazeteye ihtiyacımız var

Erkut
birkaç hayvansever ev tuttuk çok kedi var çok gazeteye ihtiyacımız varkiraladığımız evde sokaktan aldığımız yaralı hasta kedilere bakıyoruz kısırlaştırttığımız kedilere geçici olarak bakıyoruz kum değil gazete kullanıyoruz ama gazete yetmiyor tavsiye rica ediyorum birçok gazeteyi nerelerden bulabili
birkaç hayvansever ev tuttuk çok kedi var çok gazeteye ihtiyacımız var

kiraladığımız evde sokaktan aldığımız yaralı hasta kedilere bakıyoruz kısırlaştırttığımız kedilere geçici olarak bakıyoruz kum değil gazete kullanıyoruz ama gazete yetmiyor tavsiye rica ediyorum birçok gazeteyi nerelerden bulabilirim tanıdık birkaç kahveden komşudan alıyorum onun dışında bu kağıt toplayıcılarının topladıklarını bıraktıkları yerlerde gazete olur mu çokça gazete nerelerden bulabilirim?
0
Erkut
(27.11.17)
Helal olsun.

Hep uplamak icin, hem de gazeteyi nasil edinecegunizi bilemesem de, ufak da olsa maddi katki yapmak isterim. Hatta herkes yapar bence. Duyuru sabitlense.
0
brad pitt
(27.11.17)
Supersiniz, bu duyuru kesinlikle sabitlenmeli!
0
134340
(28.11.17)
Yeriniz? Bir de bilmedigimden soruyorum, ayip oluyorsa cahilligime verin: Ozellikle mi gazete kagidi istiyorsunuz? A4 kagit olmaz mi mesela? Yoksa gazete kagidi daha buyuk ve ince oldugundan gazete kagidi mi gerekmekte?
0
okuyamıyom ben ya
(28.11.17)
Lokasyon neresi hem gazete, mama vs. Getirmek hem sizinle ve kedilerle tanışmak için gelmek çok isterim.

Bence de sabitlenmeli yukarı. Tebrik ederim .
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
@sevgili okuyamıyom ben ya a4 olmaz çünkü sidiği emmez gazete olmalı.
0
🌸Erkut
(28.11.17)
@sevgili Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir alakanıza teşekkür ederim pendikteyim.
0
🌸Erkut
(28.11.17)
kum kullansanız daha rahat etmez misiniz, hem sizler hem hayvanlar için söylüyorum.
0
gebere jackson
(28.11.17)
bazı sahaflar alıp satıyorlar.
0
dafaisss
(28.11.17)
İnşaat kumu olabilir mi? 1.5 ton kum 70 lira.
0
Lim5
(28.11.17)
gazeteyi cay ocakladinxan alacaksın. her gun 3 4 tane alir onlar. ellerinde kalir ve sonra cope atarlar. cevrenizde illaha vardir onlardan isteyin.
0
blue eyes white dragon
(28.11.17)
biz köpeğimize tuvalet eğitimi verirken böyle gazete ihtiyacı duyuyordum. yakınımızda şok market vardı. oradan ricada bulunmuştum. ellerinde kalan tüm gazeteleri akşam veya sabahtan bana veriyorlardı. bir ara o kadar çok oldular ve köpeğimizin de eğitimi tamamlanmıştı ki, halen bitmiyordu. biz de taşınırken cam bardak vs sara sara bitirmiştik.

süpermarketler, bakallar veya belki nakliye şirketleri vs. yardımcı olabilirler bu konularda.
0
vedderbaug
(28.11.17)
plazalarin guvenliklerine sorabilirsiniz. onlarda ogutulmus evrak da olur. hazir serit serit kesilmis makinede.

finans sirketlerine de her gun 5-6 gazete gelir.
0
jimicik
(29.11.17)
(33)

Ben mi fakirim insanlar mı zengin?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
Fakir miyim lan ben? Diye hayatı sorguladım. Size sormak istiyorum.Ek'te gittiğimiz mekanın içecek sayfasını ekledim. Abi bu fiyatlar ne böyle? Resmen acıdım vereceğim paraya, fazla aç değilim deyip bişeyler içtim.Gittiğimiz Kişiler de bildiğim kadarıyla öyle ahım şahım paralı değil ama, millet yiye
Fakir miyim lan ben? Diye hayatı sorguladım. Size sormak istiyorum.

Ek'te gittiğimiz mekanın içecek sayfasını ekledim.
Abi bu fiyatlar ne böyle? Resmen acıdım vereceğim paraya, fazla aç değilim deyip bişeyler içtim.

Gittiğimiz Kişiler de bildiğim kadarıyla öyle ahım şahım paralı değil ama, millet yiyeceği yemekten tatlısına kadar söyledi, kol gibi hesap ödediler.

Anlamadım, ben mi cidden fakir/vizyonsuz vesaireyim. Millet mi çok zengin?

İşin ilginci 6 kişiydik hiçbirinde araba Yok. İkisi çalışmıyor.
Anlamadım bu işi.

Bir de bu fiyatlar normal mi?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
biranın 45 lira, suyun 7 lira, ayranın 20 lira olması aşırı normal, her yerde böyle.
0
tepedeki psychedelic adam
(27.11.17)
nereye gittin bilmiyorum ama normal degil, pahali. biralar dedigi bira muhtemelen yerli biradir bir de :/

ayrani 20 liraya satan yere gitmem.
0
fakyoras
(27.11.17)
oha amk bu fiyatlar ne lan.yoğurtu getirip karşımda ayran yapsa yine vermem 20 tl ayran ayrandır sonuçta...

bunun fakirlik veya zenginlikten ziyade biraz mallıkla alakası var bence.seni tenzih ediyorum bu arada en azından sorguluyosun
0
KingDagos
(27.11.17)
kesinlikle normal olmayan fiyatlar.

dışarıda en çok tükettiğim içecek olan biranın 45 tl olduğu bir mekan ilk kez gördüm.

steakcilerde bile 25tl'den fazlasını görmedim şimdiye dek.
0
ackapaackapaartema
(27.11.17)
yemekler kaç para merak ettim :) ekmek 245 tl.
0
xu
(27.11.17)
kazık bir yere gitmişsin. yani bu fiyatların normal olduğunu düşünmek mümkün mü sence? markette 1 lira olan ayrandan bahsediyoruz yahu. cebimde param olsa bile ayrana 3 liradan fazla versem içime oturur herhalde. nusret falan gibi bir yer mi burası olayı nedir
0
burya
(27.11.17)
Cayı 7 tl ye iciyoruz genelde kisi basi artık 60-80 tlden asagi hesap gelmiyor eli yuzu duzgun cafelerde
0
eja
(27.11.17)
Ya gittiğimiz mekan güzeldi, lüks bi mekandı vs. Ama bu fiyatları orta halli bir insanın verebilmesi aklım almıyor.

Ben davet edilmesem böyle bi yere hayatta gitmem. Bi de normal karşılanıyor. Dedim herhalde ben fakirim.

Mekanda krallar çıkışta beni durağa atar mısın? İnsanlar garip cidden.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
suyun 1,5 lt olarak da satıldığı yerde kesinlikle rakı da vardır ancak menüde görünmüyor. bu liste fake dostlar.
0
makarnavodka
(27.11.17)
fiyatlar normal ayran 20 lira. bizim burda tavuk dürüm 21 lira zaten, 20 lira ayran 1 lira dürüm işte hfsaudfads.
0
Tears of Devil
(27.11.17)
@makarnavodka evet alkol var ama tüketmediğimiz için onları çekmedim.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
@cesario bende araba var diğerleri gittiğimde mekandaydı. Çıkışta 3 ünü durağa bıraktım kızları arkadaşları aldı.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
pahali abi kol gibi, sadece kimse kendine yedirip de soyleyemiyor. sen kafandaki butceye bagli olma konusunda daha disiplinlisin sadece. yoksa hepsi bir haftalik mayışı oraya biraktikran sonra eve gidip "ben mi fakirim millet mi zengin" diye dusunmustur.
0
robokot
(27.11.17)
big chefs falan buranın bir mi tık altı? yapmayın babalar. tık var tık var... big chefs te ayran 20 lira değil, 18 değil 8 lira falandı en son. yarı yarıya fark olması lazım. 20 liraya ayran mı içilir aq
0
Tears of Devil
(27.11.17)
her şey olması gereken fiyatın 3 katı
0
turkuaz
(28.11.17)
@Tears of devil, ayran 20, dürüm 1 lira =)))

Bana göre fiyatlar çok, allasen ne zorum var? Eğer mekân olarak manzara olarak veya yemek olarak mükemmel değilse ve yılda bir gittiğim bir yerse belllllki ama ne sık giderim ne 20 liraya ayran içerim. Ayranı yok içmeye.... sözü o arkadaşlar için geçerli herhalde.
0
mslny
(28.11.17)
Yoksulluk kompleksi olan insanlar, böyle yerlere para dökerek "Aslında ben fakir değilim, bakın ulan yemeğe biraya ne kadar para verdim" psikolojisiyle rahatlamaya çalışıyorlar. Aynı adam gidip 48 ay taksitler iPhone da alıyor. Kredi kartlarını kontrol edebilsen hepsininki en az 4-5 bin lira içerdedir. Asgarisini ödeyip borçlu borçlu yaşıyorlar işte.

Soruya cevap verecek olursak, Gerçekten sıradışı bir yiyecek içecek olsa fazla para veririm sorun değil, ama buradaki resmen enayi silkelemek. Ben olsam ya buraya hiç oturmam, mecbur oturursam da su bile söylemem. Kendimi aptal yerine konmuş hissederim çünkü. Mesele 7 lira 20 lira değil.
0
yirmisantim
(28.11.17)
Ayranın 20 lira olduğu mekana gitsem çok merak ederdim lan bu ayran nasıl bi şey diye. Hayır yani ayran lan ne kadar farklı olabilir, nasıl bi sunumu olabilir 20 liralık.
0
khiron
(28.11.17)
Kusura bakmayın ama bence aslı yok bu menünün.

Pahalı mekanlarla kıyaslanmış fakat o mekanlar pahalı olmak için değil, kaliteli ve iyi hizmet verdiği için pahalı. Ve bir mekanı menüsünden değerlendiriyorsak eğer, bu menü çok komik. Bir kere a4 çıktısı menü en son lisede yediğim tavuk dönercide kaldı sanırım. kolalar,gazozlar gibi tanım yapan ahaha hala gülüyorum bu denli genel ama net fiyatlar. biralar ne abi? bira var, bira var. menüye bakınca meyvöz ile taze portakal arası 4 lira ama bu menüye göre yine orantısız. Hani hadi gerçek diyelim hiç bir ciddiyeti yok, karman çorman... ve mekanda yiyenler içenler kol gibi ödeyenler... Pavyona gittiniz de söylemiyor musun yoksa.
0
Hendrix'e tapan adam
(28.11.17)
@yirmisantim

İphone konusu dahil yazdıklarının hepsine katılıyorum ama davet edilince hiçbir şey içmeden olmuyor ya :)

Ama daha garip olan bi kız turşu bile söyledi ( 3 tane kornişon ) 20 küsür lira..
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
@hendrix'e tapan adam;

Menünün kalın kadife kaplı bi kapağı vardı. Kalınlığı da çok fazlaydı. Ben bu fotoğrafı çok zor şartlar altında menüden çıkarıp çektim :)
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
Fiyatlar harbiden uçuk. Böyle mekanlara hiç gidilmez değil de ne bileyim bişey içersin sadece hafiften bir elitliği yaşayıp fazla düdüklenmeden kalkarsın. 350 ml ayranın market fiyatı 75 kuruş.
0
empedokles
(28.11.17)
sizin maddi durumunuzla ilgisi yok, sizin zihniniz fakir çalışıyo. ve/veya birlikte yediğiniz kişilerin fakir görünmüş olmaya dair tedirginlikleri var.
0
dafaisss
(28.11.17)
fiyatlar çok pahalı. elbette gittiğiniz mekanda içecekler migros, carrefour fiyatında olmaz ama bu kadar yüksek de olmaz. psikolojik fakirlik bir çok noktada beni para harcamaktan alıkoysa da böyle yüksek fiyatları olan bir yerde yemem yemem.

arkadaşlarınıza gelince.. insanlar bir garip. eski çalıştığım yere yakın ünlü bir kahve zincirinin şubesi vardı. bazılarını görüyordum her gün 8,5 liralık kahve içiyorlar. hayır, maaşlarını biliyorum. bu iş onları aşan bir şey. ama insanlar aç kalsa bile -miş gibi görünmekten ve şov yapmaktan vazgeçmiyor.

olum var ya... eşi devlet memuru, kendisi de yılların pilotu olan bir aile biliyorum. aylık gelirleri on binlerce lirayı buluyor. ama var ya... nerede ucuz tavuk dürüm bulurum, hangi damacana su daha ucuz diye kendilerini paralıyorlar.
0
tabudeviren
(28.11.17)
istanbul'da bu fiyatlar normal. samsun'da değil.
0
pinkpeony
(28.11.17)
20 liraya ayran satan mekana hayatta gitmem. çalışırken de aynı şeyi düşünüyordum şimdi de aynı şeyi düşünüyorum. o ayran küçüktür bir de...
0
gebere jackson
(28.11.17)
Kendiniz de belirtmişsiniz yazınızda, biz bu mekana ait değildik diye. Sanırım işletmenin kendisi de size extra bir menü sunmuş bir daha gelmemeniz adına, eğer pavyonda değilseniz tabi. O fiyatlara, öyle gelişi güzel bir menü şekli şemali olamaz.
0
halictegordumdenizkizininiskeletini
(28.11.17)
Normal değil. Pahalı bir yer. Neresi burası?
İçecek fiyatları bayağı arttı son yıllarda ama ayran 20 lira olamaz. Maksimum 7 filan olabilir. Psikolojik sınırım o. Olay şöyle gelişti: İnsanlar manzaralı kafelere gelip bir çay içip kalkıyorlardı. Çay 3 lira oldu. Maliyeti 5 kuruş aslında. Sonra çay 3'e gidiyorsa diğerleri neden olmasın dediler. Soda 1.5-2.5-5-7 şeklinde bir uçuş sergiledi. Kutu içecekler 3 liradan açtı 5-8-10 oldu. Nescafe denen acayip şey bile 12-15 lira oldu. Eskiden Hilton'da ile Starbucks'ın fiyatları aynıydı mesela. Toz hali 25 kuruştan 60 kuruşa çıktı. Geçen bir kafede sordum. Irish Coffee 25 lira. "Gerçekten içine alkol koyuyor musunuz?" dedim. "Yok, toz olarak geliyor. Biz hazırlamıyoruz" dedi. Mangolu frozen satıyorlar. İçinde mangonun m'si bile yok. Boya. Herkes az koyup çok almanın derdinde. Çiftlik Bank'lar bitmez yani.

@halictegordumdenizkizininiskeletini Öyle bir şey mi var ya?
0
Lim5
(28.11.17)
makarnavodka+1

şuraya "oha, bu nasıl fiyatlar" vs. yazan insanlar türkiye'nin zêka ortalamasını sergilemiş.
0
sorumatik
(28.11.17)
fiyatlar kesinlikle çok yüksek. bunun zengin olmakla da alakası yok. ben sınırsız paraya sahip olsam dahi mecbur kalmadığım takdirde bana aptal muamelesi yapan bu tarz bir mekanda bu paraları vermezdim. ha maldivler'de villama getirip kendileri içirir ayranı, o zaman markette 1 liraya satılan şeye 20 lira veririm evet. yanlış anlaşılmasın, markette 1 liraya satılan şeyi restoranda da 1 liraya alabilmeyi beklemiyorum ama işletme giderinin, reklamın, markanın ekleyeceği payın da bir sınırı var.

sakıp emminin çok tatlı bir diyaloğu vardı bir televizyon programında, aramaya üşeniyorum şimdi. ederinden fazlasını vermeyeceksin diyordu. çok haklı. param var diye yolunacak kaz mıyım, gerizekalı mıyım ki taş çatlasa 10 lira edecek şeye 20 lira vereyim. niye yani.
0
der meister
(28.11.17)
pavyonda konsomatrisin birası daha ucuz bu nedir gardaş..
0
eksimeksi
(28.11.17)
a4 kağadından menüsü olan mekana mı gidiyorsunuz arkadaşlar. ne malum adamın tipinize bakıp fiyat belirlemediği.
0
idris amil zula
(28.11.17)
bence insanlar enayi.
0
tute
(28.11.17)
(4)

O meşhur butona uygun soru/uzun ama ilginçli insan içerir

curukturpkokusu
Öncelikle soruyu başkası adına soruyorum. Derdimi zikebilirsiniz ama yakınım olduğu için ben rahatsızlık duydum ve açıkcası farklı fikirler duymak istiyorum. Orta yaşlı annemizin bir oğlu ve oğlanın da sevgilisi var. Oğlan sevgilisinin annesi ile tanışmış, kadın çocugu seviyor ve bana ilginç gelen b
Öncelikle soruyu başkası adına soruyorum. Derdimi zikebilirsiniz ama yakınım olduğu için ben rahatsızlık duydum ve açıkcası farklı fikirler duymak istiyorum.

 Orta yaşlı annemizin bir oğlu ve oğlanın da sevgilisi var. Oğlan sevgilisinin annesi ile tanışmış, kadın çocugu seviyor ve bana ilginç gelen bir ilişkileri var. Mesela kadın sürekli çocuğu eve davet ediyor, kızı ve oğluna evde kutlama yapmaları için ortam yaratıyor falan.

Bu arada kızın babası yani kadının kocası var ama biraz geri planda sanırım. Sonra kadın çocuga sende bizi ailenle tanıştır vs diye baskı yapıyor. Bizim tanıdık anne bu konularda biraz geri planda kalmayı tercih ediyor ama karşı taraf birgün çaya gelicem diye emrivaki yapınca tanışıyorlar.

Bu arada kızla oğlan tartıştığında kızın annesi ile oğlan saatlerce yazışıyor, oğlanın tabiriyle bir abla gibi yaklaşıp kızının hataları üzerine konuşuyorlar, evlerinde de saatlerce oğlanla konuşup geçmiş yaşantısını falan anlatıyormuş.

Neyse, anne ile kadın tanışınca kadın emrivakilere devam ediyor. Yarın eşimle size gelicez, haftasonu annemle gelicez o da sizi tanımak istiyor gibi sebeplerle.

İlginç gelen bir iki olay da var onları da anlatıcam dikkatimi çekti. Benim tanıdığım anne böyle maddi şeylerin hesabını yapmaz ama ona söylemesem de bana bu davranışlar biraz suistimal etmeye müsait bir kadınla karşı karşıya olduklarını düşündürdü.

Mesela bi akşam beraber sinemaya gidelim diyor anne ve oğula. Sinemada kendi istediği içeceği söylemek dışında bilet yiyecek içecek masraflarına ortak olmayı veya ısmarlamayı teklif etmiyor.Sinema çıkışı geç saatte oğlan annesini ve bu kadını eve bırakacak. Kadına abla bize mi gidelim seni evine mi bırakayım diyor. Kadın evin sahibi anneye sormadan tamam size gidelim diyor. Anne ev çok dağınık eşim hastaydı uyumuştur bu şekilde kusurumuza bakmazsanız buyrun tabi diyor kadın buna rağmen geliyor ve saatlerce gitmiyor. Oğlan kadının kızını işten almaya giderken ikinizi de bırakayım diyor.kadın önce tamam diyor sonra oğlanın odasına gidip sen kızı al gel ben sonra gidicem diyor. Bu arada evde hasta baba var, insanlar yatacak hç düşünmemiş ve evin hanımına değil oğlana söylüyor gitmeyeceğini.

Başka bir gün de yine kızı ile geliyor. Oğlanın arabası tamirde onları bırakamayacağını bildiği halde geç saate kadar oturuyor yine. Sonra oğlanın babası gidecekleri zaman 'oğlum taksi çağır parasını da ver misafirleri evine bıraksın diye oğlana para uzatıyor. Kadın da hiç gerek yok bizim paramız var falan diye itiraz etmeden paranın verilmesine müsade ediyor. Oğlan şimdi çalışmıyor geçenlerde kadının annesini havaalanından alması için ricada bulunmuş. Çocuk gidip almış. İnsan en azından 3 5 benzin parasını koymayı teklif eder ama kadın hiç umursamamış.

Burada yakın tanıdığım annenin çekincesi bunlar evlensr bile daha en az 3 sene sonra evlenebilirler. Şimdiden bu kadar samimi olmaya gerek görmüyorum diyor ve karşı tarafın rahat tavırları karşısında müsait olmadığı ve görüşmek istemediği zamanlarda zırt diye gelen kadını ve kızını ağırlamak zorunda kalıyor. Ayrıca kızın annesinin biz gelicez siz gelin vs gibi emrvaki planlar yapması da hoşuna gitmiyor. Oğluyla bu konudan rahatsızlık duyduğunu konuştu ama ne kadar anladı oğlan bilmiyor çünkü oğlan da kadını çok seviyor aralarındaki tuhaf ilişkiden memnun. Hatta annesi geri çekilmek istediğinde samimi olması için baskı yapıyor ve annesinin hassasiyetini anlamıyor.

Çok uzun yazdım ama siz bu tavırları nasıl değerlendirirsiniz? Siz olsanız ne yaparsınız? Kadının bu kadar samimi olup yapışmasındaki motivasyon ne sizce?
0
curukturpkokusu
(27.11.17)
tipik densizlik. kız bu durumları görüp rahatsız olmuyor mu? oğlanın yerinde olsam kızla konuşur, net mesafe koyardım. ilerde evlilikte büyük sıkıntı olur.
0
elorelia
(27.11.17)
Kızın rahatsız olduğunu sanmıyorum. Gençlerimiz yaşça yetişkin olsa da ikisi de ergen kafalı aslında. Kadın biraz baskın karakterde olduğundan kız annesinin yaptıklarını doğru buluyordur.
Bu arada imla yanlışlarım çok olmuş ya okuyanlardan özür dilerim yaşattığım eziyet için.
0
🌸curukturpkokusu
(27.11.17)
dedektif gibi yazmışsınız ^^

ultra şüpheci yaklaşım: oğlanı yoluyolar kullanıyolar ve buna arttırarak devam etcekler. anne-kız oğlana iyi polis kötü polis yapıyo.

azcık şüpheci yaklaşım: oğlan da kız da leyla, bu ne böyle noluyoz falan demiyolar her şey onlara normal geliyo. anne de ikisini de yönetiyo, ilişkilerine de bu denli dahil olarak da bunu perçinliyo.

mistik yaklaşım: oğlana büyü yapmışlar.

başka türlü bir yaklaşım: oğlanın ailesine dışarıdan bilemediğimiz bir kırgınlığı/uzaklığı var bir sebeple. müstakbel kayınvalide de bu eksiği dolduruyor bir şekilde.

her halükarda ısrarla mesafe koymaktan başka çare yok. ya da tanıdığınız olan oğlanın annesi de, ateşe ateşle karşılık vericek benzer şeyler yapıcak ki rahatsız olsunlar kendilerinden. ya da müstakbel gelinine, kayınvalide onun oğluyla nasıl bir ilişki kuruyosa öyle bir ilişki kurucak.

ama mevzu oğlanda ve biraz da babasında kilitleniyo. çocuk rolünden çıkıp annesine bunları düşündürtmemesi, ortalığı dengelemesi lazım. kayınları da olsa kendi ailesi de olsa evlilik düşünüyolarsa bir tarafa bu kadar yanaşması pek hayra alamet değil.

oğlanın babasıyla ilgili kısım da, çekip bi lan oğlum böyle olur mu nabıyon sen diye üsturupluca kulağını çekmesi.
0
dafaisss
(27.11.17)
Kız bu durumun farkındaysa ve mahcup oluyorsa yapacak bir şey yok.
Mesafe koyulacak.

Kız durumun farkında görünmüyorsa muhtemelen farkındadır da umurunda değildir kaçıp uzaklaşılsın.
0
mutekebbir
(27.11.17)
(5)

Kuran ve arapça farkı

uyusam iyi olur
Googledan baktım tabi ki ancak aklıma takılan bir kaç nokta var. Zaten googleda da herkes farklı şeyler söylemiş.İlk yazılan kuran da harekeler var mıydı? Yani ilk kuranla şimdiki kuran arasında fark var mı? Kuran indiğinde, o dönem konuşulan dille aynı dil miydi?
Googledan baktım tabi ki ancak aklıma takılan bir kaç nokta var. Zaten googleda da herkes farklı şeyler söylemiş.
İlk yazılan kuran da harekeler var mıydı? Yani ilk kuranla şimdiki kuran arasında fark var mı? Kuran indiğinde, o dönem konuşulan dille aynı dil miydi?
0
uyusam iyi olur
(27.11.17)
harekeler yokmuş. arapça bilmiyorum ama öğrenmeye çalışmıştım, o çalışmadan anladığım yazılı bir metni aşinalık üzerinden amiyane tabirle sallayarak okuyosun. harekeler de bu belirsizlik ortadan kalksın diye sonradan eklenmiş. tabi nasıl mutabık oldu o dönemlerde topluca herkes onu bilemiyorum. bir anlamda incil gibi farklı versiyonlar ortaya çıkmasın diye, ona benzetilebilir.
0
dafaisss
(27.11.17)
Yani arapçaya benziyor ancak doğru okunması için harekeler eklenmiş.
0
🌸uyusam iyi olur
(27.11.17)
Kuran-ı Kerim arapçası daha edebidir, kuralların dışındadır. Her arapça bilen kuran-ı Kerim i tümüyle anlayamaz. Hareke ve noktalamalar hazreti Osman zamanında çoğaltılıp dağıtıldı. İslam dini yayıldıkça Arap olamayan yahut arapça bilmeyenlerin okurken anlam değiştirmemesi yanlış okunmaması için konmuştur, anlam değişmesi tehlikedir çünkü.
0
mslny
(27.11.17)
Fasih Arapça araması yaparsan ayrıntı bilgilere ulaşırsın.
0
1adam
(27.11.17)
ilk yazılan kuranda harekeler yokmuş. Bazı meal ve tefsirler de "biz bu ayete x'in okuyuşuna göre anlam verdik" der. bu biraz şuna benziyor "kar" kelimesini yağan kar ve kazanç anlamında kullanıyoruz ya, kuran okurkende bazen örneğin e ler a ve a lar e gibi farklı okunabiliyor. Bu durumda anlam değişebiliyor veya genişleyip daralabiliyor. Bu farklı versiyon demek olmuyor ama farklı okuyuş diye bir şey kesin var.
0
delicevat
(27.11.17)
(5)

şöyle bir durum olduğunda moderatör yaklaşımı nedir?

godoşu beklerken
- kişi çevirmen- çevirdiği kitapları satan bir kitap sitesi var- duyuruya geliyor, çeviri amaçlı soru soruyor (çeviri yaptığını belirtmiyor)- "şu konu hakkında hangi kitabı önerirsiniz?" diyen birine kendi sitesinin linklerini atıyordaha doğrusu kişi büyük olasılıkla bu sitenin domain'ini almış, ken
- kişi çevirmen
- çevirdiği kitapları satan bir kitap sitesi var
- duyuruya geliyor, çeviri amaçlı soru soruyor (çeviri yaptığını belirtmiyor)
- "şu konu hakkında hangi kitabı önerirsiniz?" diyen birine kendi sitesinin linklerini atıyor

daha doğrusu kişi büyük olasılıkla bu sitenin domain'ini almış, kendi kurmuş veya kurdurmuş ve ya kendisi ya kullandığı çevirmenler (ya da kendisi çevirmense ve yayınevi işine girmek istiyorsa ikisi birden de olabilir) siteyi bu şekilde popülerleştirmeye çalışıyor. *

bu durumda, en azından silinme gerekçesinin meşruiyetini ortadan kaldıracak türden reklam yapmış oluyor, değil mi?
0
godoşu beklerken
(27.11.17)
yo eder demedim zaten. reklamdan bahsttim dikkat ederseniz. bugün başka bir soruda da reklamla ilişkilendirilen ancak amacı piyasayı bilmekten ibaret olduğu belirtilen bir sorunun silinişinden bahsedilmişti. sanırım kişisel kazanç sağlamak bir faktör oluyor falan.

şu reklam denen olayın sınırını anlamaya çalışıyorum. hepsi bu.
0
🌸godoşu beklerken
(27.11.17)
her halükarda moderatörün kısmen keyfine kısmen durumu algılayışına bağlı olan bir tarafı var diye düşünüyorum bunun. çünkü reklam denilen şey çok dolaylı da yapılabilir. sizin bahsettiğiniz de bu dolaylılık durumunda reklam amacı güdülüp güdülmediğinin nasıl anlaşıldığı ve neye göre karar verildiği galiba doğru anladıysam; silinme gerekçesinin meşruiyetini ortadan kaldıracak türden dediğiniz.

diyelim ben kardiyologum (kardiyolog olup olmadığımı bilmiyosunuz, mesela bu da dolaylı bir reklam olabilir:) ) ve buna binaen spesifik ve istisna içeren bir hastalık/tedavi süreci ile ilgili sorulan bir soruya cevap verdim. durum da o kadar ince ki (bu mümkün mü bilemem ama uyduruyorum zaten) bir kardiyologun o istisnayla karşılaşması olsa olsa ömründe bir kere olur. e ister istemez soruya cevap vericeksem o geçmişteki hastamdan ve yaptığım müdaheleden bahsetmem gerekicek soruyu soranın gönlünü rahatlatma kısmını da sağlamak için.

e ama reklam yaptın sen şimdi denilebilir mi denilebilir buna. çünkü sorusuna cevap verdikten sonra duyuru başlığında ya da özel mesajla "hangi şehirdesiniz, madem tecrübelisiniz gelip size muayene olsak, muayenehaneniz nerde" dese e söyler, söyleyebilir.

başka meslekler için de böyle örnekler olabilir. zaten burada mesleğinizi belirttiğiniz anda bile, mesleğe göre değişmekle birlikte bir bakıma kendi reklamımızı yapmış oluruz.
0
dafaisss
(27.11.17)
Her ne kadar ispiyon gerekçelerinde reklam maddesi yer alsa da, reklam sebebiyle duyuru/cevap silinmiyor alınan karar gereğince. Tabi burada da sınır ayda en fazla 3 kere olması. Takibinin kolaylık ve zorluğu tartışılır orası ayrı.
0
kaymaktutmayansicaksut
(27.11.17)
@dafaisss: evet, evet çok doğru anladın. böyle bir şey sorduğum için de, moderasyon kurallarına link verilmesin diye veya aynen alıntılanmasın diye bir tane vaka koymuş olayım dedim. cevaplarken verdiğin dikkat için teşekkür ederim.

benimkinin verdiğin örnekten tek farkı işte bir e-ticeret sitesine doğrudan link atmak ve o sitenin linki atan kişiye ait olması, ama elbette linkin kişiye ait olduğu çıkarsaması veya teyidini sadece modun yapabilmesi.
online kitap satışı yapan sitelerden aranan özelliğe uygun tek kitabı satan bu siteyse o zaman link mecburen konur herhalde. ancak durumun genelde böyle olmadığı varsayımını yaparak sordum (yayınevlerinin e-ticaret siteleriyle anlaşmalarından bağımsız olarak az satılan kitaplara olan ticari yaklaşımlarını düşününce o genelleme mecbur oldu, yoksa e-tic sitesi endeksler kitabı, olur biter)

@kaymaktutmayan: teşekkür ederim cevap için ama biraz ayrıntılandırabiilir misin. belli ki moderasyon arada hatalar yapıyor, ki dünyanın en normal olayı. işler ne zaman karışıyor da "ben reklam yapmadım ki neden bu gerekçeyle sorumu sildiniz?" gibi bir tepki doğabiliyor mesela. yanlış ispiyon yapmak olsa, denetiminizden yüksek ihtimalle geçtiği için o kadar sorun olmaz gibi geldi. herhalde dolaylı çıkarsama yapılmak zorunda kalınıyor, diye düşündüm. sezgi var mıdır işin içinde ve iş tanımı gereği? bir yere kadar mecburen varmış gibi geldi.
0
🌸godoşu beklerken
(28.11.17)
moderatör tutumunu bilmiyorum ama devaml ıreklam yapıyorsa silinmeli, arada bir iki kez atmışsa problem yok şeklinde bakıyorum. çalışmalarını paylaşmak istemesinde problem yok, para kazanma amaçlı siteyi kullanıyorsa orada problem oluşur gibi.
0
pinkpeony
(28.11.17)
(29)

şu saç modelini istiyorum, kuaför?

gang leader of wasseypur
Linkteki fotoğrafım yazın çekildiği için yüzüm epey bronz gözüküyor ama biraz daha açık tenliyim. Yine de kaş göz saç kombinasyonunda alayına esmerim tabi, standart türk kadınıyım diyebilrim. Ben bu zamana kadar hiç saçımı boyamadım, sadece resimdeki ufak gölgeleri yaptırdım. Son 10 sene içerisinde
Linkteki fotoğrafım yazın çekildiği için yüzüm epey bronz gözüküyor ama biraz daha açık tenliyim. Yine de kaş göz saç kombinasyonunda alayına esmerim tabi, standart türk kadınıyım diyebilrim. Ben bu zamana kadar hiç saçımı boyamadım, sadece resimdeki ufak gölgeleri yaptırdım. Son 10 sene içerisinde de toplasanız 3 kere kuaföre gitmişimdir. Ekte gösterdiğim modelin hakkını vererek yapabilecek internet üzerinden tek tanıdığım kuaför (gölgeleri yapan) tavır olarak biraz can sıkıcı bir arkadaş. Hem işinde iyi olması hem de indirimli yapmasına rağmen kişiliğine ve genel muamelesine tahammül edemiyorum. Yolu kuaföre pek düşmeyen biri olduğumdan başka kuaförlere dair hiçbir fikrim yok ve bütçem de oldukça kısıtlı. Çevrenizde, bildiğiniz böyle büyük bir değişim ehliyle yerine getirebilecek iyi bir kuaför var mı? Tahminen günahı ne kadar tutar?


model:
hizliresim.com
hizliresim.com

aynı saçın daha bir gölgelisi:
hizliresim.com

Bu tarz çok açık tonda saçlar bizim gibi daha doğulu kadınlarda kalın saç telinden ve ten renginden ötürü bir tuhaf kaçabiliyor. Bu durumda kuaförün saç rengini ciyak ciyak bir sarı ya da turuncumsu bir pigmentte kaçırmaması, resimdeki gibi beyaz/sarı bir tonda tutturabilmesi, diplerde bıraktığı renk ve pay çok önemli. Bunu her kuaför yapamıyor maalesef.

yer: istanbul.
0
gang leader of wasseypur
(27.11.17)
modeli tam anlamadım. kısa ve geriye doğru taranmış mı? eğer öyleyse bence saçlarına kıyma. ben ki 2009dan beri kısa saç kullanıyorum ve soran herkese aynısını tavsiye ediyorum. ama şu anki saçların sana yakışıyor bence. hele renk olarak diyosan asla diyorum. şu anki rengini kırarak ya da ombre gibi bişeylerle canlandırsan hoş olur.

bi de kuaför önerisi istemişsin ama şehir vermemişsin.

yine de bildiğinden şaşma diyorum.şu an gittiğin kişinin hakkını vereceğine inanıyosan gözünü kapat, kulağını tıka ve razı gel. bildiğin kötü bilmediğin iyiden evladır demişler ki sen hakkını verir diyosun.
0
elorelia
(27.11.17)
yapma sakın.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
şu anki saçlarım bence de benim tipimdeki birinin kaldırabileceği en uygun saç tipi gibi geliyor. fakat ben artık bir farklılık, tarz bir şey denemek istiyorum. yani şimdi denemezsem ileride hiç denemem gibi geliyor. istediğim model renk ve kısalık olarak fotoğraftaki kişininki gibi. saçlarının uzunluğu şundan biraz daha fazla cdn.vox-cdn.com
0
🌸gang leader of wasseypur
(27.11.17)
boyatmalı gibi değil de böyle modelde bi değişikliğe ihtiyacın var bence.
0
aşksız prens
(27.11.17)
istanbulda işlerini beğendiğim iki kuaför var.

1. volkan hazırcı - ig: @temizsarilar
2. toprak şeker - ig: @toprakseker
0
straight from the heart
(27.11.17)
yalnız gösterdiğiniz saç modeli topuz gibi bir model. kesim değil gibi geldi bana
bir de sizin saçınız baya gür. bilemedim nasıl olur. aynı şekilde durmayacaktır muhtemelen. bence alıştıra alıştıra kısaltın.

ben de bildiğiniz kuaförden şaşmayın diyeceğim.
0
interview with the vampire
(27.11.17)
modelin saçları omuz üstünde, orada topuz yapılmış sadece. ben saçın renginden bahsediyorum daha çok, kısalığı topuzun boyutundan anlaşılıyor zaten.

boy: cdn.vox-cdn.com
0
🌸gang leader of wasseypur
(27.11.17)
anladım. ilk yazdığınızdan anlayamamıştım,
şöyle bir tavsiye vereyim en azından, bu linkteki saç rengini bir günde kazanmayı beklememelisiniz. eğer beklerseniz, malesef saçlarınız yanar. sabırlı olup 1-2 aya yaymalısınız çünkü saç renginiz baya koyu. en açık renge kadar açılması gerekiyor saçınızın (sık balyaj ya da komple farketmez). o yüzden aklınızda olsun, tek seferde yaparım diyen kuaförden uzak durun.

edit: yakışır mı yakışmaz mı konusunda da si,ze dore sarı yakışmaz, ama soğuk tonlu sarı yakışabilir.
0
interview with the vampire
(27.11.17)
sakin yapma, pisman olursun.
sac gösterdigin kadinda bile dip boyasi gelmis gibi duruyor. bi de gercekten sacinin biraz uzadigini düsün, sacinda üc renk olacak ve sen güzel görünmesi icin boya üstüne boya yaptiracagin icin sacin süpürge gibi olacak.
farkli bir sey denemek istiyorsan ombre ile basla. begenmezsen küt kestirirsin, renkli (morlu, petrollü) gölge attirabilirsin, o da yakisir sana.
0
pilav
(27.11.17)
omuzlarda kestireceksin sanırım, doğru mu anlıyorum? ben daha kısa sanmıştım. eğer omuzlarsa bence kestirebilirsin. ama renk olarak hala ı ıh diyorum.
0
elorelia
(27.11.17)
Unut.
0
[GODDARD]
(27.11.17)
bu saçı yapsa yapsa Cüneyt yapar (hallakberber) yeri kadıköyde. at gibi yapar hemde. kısa kadın saçı için tek geçerim. hatta cüneytin kestiği bir saça oha lan dememişliğim yoktur neredeyse.

Bu arada selam^^
0
Tears of Devil
(27.11.17)
Saç modeli size yakışır fakat o renk çok iddialı. Bu Bukadar sert bir geçiş size uygun değil bence, ve o renk daha açık tenli insanlara yakışıyor. Bence kısa kestirin, uzun saç yıllarca kullanınca cidden çok sıkıcı, hatlarınız ortaya çıksın bırakın. Bu arada son fotodaki model kızın elbisesi ve belindeki çantası çok tatlı, o çantadan istiyom=(
0
mslny
(27.11.17)
çene yapına uygun değil seni maskülen gösterir, yapma.
0
vogojin
(27.11.17)
maskülen gösterse ne olacak ki?
0
🌸gang leader of wasseypur
(27.11.17)
3e de vursan yakışır gibi baya güzelsin
0
docrivers
(27.11.17)
merhaba, pek güzelmişsiniz, maşallah. docrivers +1

kuaför referansı veremeyeceğim ama ben de standart türk kadınıyım, iki parmak kalınlığında siyah kaşım var ama saçlarım şu an bir parmak uzunluğunda ve bembeyaz. geriye doğru jön modeli tarıyorum, süper oluyor :) yaz mevsiminde de üç numara ve gümüş rengi yaptırıyorum. açık renk yakışır bence size de. istediğinizi yaptırın.
0
bir garip melek
(27.11.17)
@bir garip melek
Çok teşekkürler :) Aradığım ruh tam olarak bu :) Ben de aynen o şekilde kullanmak istiyorum sadece sizinkinden biraz daha uzun olsun diye düşünüyordum
artık yakışık yakışmamasından ziyade farklı bir imajımın olmasını istedim :)
0
🌸gang leader of wasseypur
(27.11.17)
bütün içtenliğimle söylüyorum, yaptırma. tüm istanbul'u gezsen ciyak sarı/turuncu tonda yapacaklar.
0
pinkpeony
(27.11.17)
Bunun için çook çok iyi bir kuaför bulman lazım. Ben saçıma beyaz ombre yaptırdım. O beyazlık gitti sarardı saçlarım. Turuncumsu sarı değil de soğuk sarı istiyorsan bir kere boyamayla olmaz. Saçını mor şampuanla yıkayacaksın ki ilk günkü gibi olsun. Şimdiden saç maskesi ve saç yağlarını da araştır bence çünkü çok yıpranacak.
0
jazzabel
(27.11.17)
Senin kendi saçının modeli beğendiğin kadından çok.daha gzl. Hiç.bozma
0
all girls dream
(27.11.17)
övgüler için çok teşekkür ederim bir kuaförle konuştum 400-500 lira gibi bir fiyat söyledi. sanırım benim boyama işi yattı :) evde kendim kestim saçımı :) kısacık oldu çok memnun oldum. belki param olunca bir kuaför gidip düzelttiririm. herkese fikirler için çok teşekkürler :) indirimli yapabilecek, kıyak geçebilecek bir kuaför arkadaşınız varsa her zaman yazabilirsiniz :D
0
🌸gang leader of wasseypur
(28.11.17)
saçının uzun hali bile bakımsızken kısa saçla uğraşabileceğinden emin misin?
katlı, uzun bir bob türü bir kesim daha mantıklı olabilir.
0
kayranin kedisi
(28.11.17)
bütçeniz kısıtlı, saçlarınız koyu renkte ve istediğiniz renk için ağır işlemler gerekiyor. 8-9 saate kuaförden çıkamazsınız, üstüne, tutmama ihtimali var, bu ihtimale karşın işinin ehli bir yere gidebilmeniz lazım. bütçeniz kısıtlıysa bi yerde patlar :D
0
gebere jackson
(28.11.17)
yav yeni halini de yollasan da görsek :)
0
elorelia
(28.11.17)
@kayranın kedisi saçım bakımsız değil aslında. ilk fotoğraftaki dağınıklıktan yola çıkarak söylüyorsanız griffit rasathanesine tırmanmıştım popomdan ter soluya soluya. saçım başım dağılmış... ifademin bile düzgün çıkması bir mucize olmuş. :) elimden geldiğince kendi karışımlarımla dinlendiriyorum ve cildiyeden reçeteli medikal bir şampuan kullanıyorum.

@elorelia kestiğim halini duyurudaki fotoğraf şeysine ekledim, yanda çıkıyor :)
0
🌸gang leader of wasseypur
(29.11.17)
şirin görünümlü gang leader olmuşsunuz. kendinize birkaç fedai bulsanız kombin tamamlanmış olur.
0
dafaisss
(29.11.17)
sağdaki foto son halinizse bence buraya koyduğunuz diğer her fotodan iyi olmuş. saçınızı bulmuşsunuz sanki. fıstık gibi olmuş. makyajsız sallıyor. bakımlı bakımsız anlamam, karakterli. yani saçın karakterli olması da saçma oldu ama anladınız. dağınıkken bile iyi. yıka, tara çık. en sevdiğim saç modeli bunun yapılabildiği saç modeli. çünkü bunun yapılabildiği model insanın yüzüne de en gideni oluyor genelde.
0
godoşu beklerken
(29.11.17)
@ godoşu beklerken

yok yok anladım dediğinizi, benim arayışım da bununla alakalıydı zaten :) saçlarımın uzun hali güzel fakat karakteristik değil. ben biraz stil sahibi olmak mı nedir, daha özel bir model kullanmak istedim.
0
🌸gang leader of wasseypur
(29.11.17)
(3)

karmaşık bir kısa cümle daha

theconqueror
"the ambition of entailing truths about the past will remain as far off as ever"ne diyor burda.
"the ambition of entailing truths about the past will remain as far off as ever"
ne diyor burda.
0
theconqueror
(27.11.17)
entail hangi manada kullanılmış tam olarak anlayamadım ben, "geçmişin hakikatlerini gün yüzüne çıkarma tutkusu" gibi diye düşündüm en başta ama "beraberinde getirmek, gerekli kılmak" daha uygun bi çeviri olurdu. belki sana bi yol olur diye not düşeyim dedim...
0
Bruce
(27.11.17)
tam çevirisinden ziyade anlatılmak istenenden bahsedeceğim.

şimdi bir x olsun elimizde. bu x hakkındaki gerçeği bulmak diye bir amacımız/eylemimiz var diyelim.

x hakkında bu gerçeği bulmaktan (ne yaparsak yapalım) hep çok uzak olacağız, bulamayacağız. şeklinde bir anlamı var bu cümlenin.

umarım yardımcı olmuştur.
0
eindaclub
(27.11.17)
etraflıca açıklanamayan/kanıtlanamayan tarih biliminin konusu olmuş bir olaydan ya da faili meçhul bir cinayet/cinayetlerden mi bahsediyor? bir de olay o kadar büyümüş ki bulanıklaşmış, aklıma gelen mesela lady diana ya da muhsin yazıcıoğlu; ikisinin de ölümü/öldürülmesine dair o kadar çok senaryo/teori üretildi ki tam olarak ne olduğu bilinemiyor, herkes istediğine inanıyor gibi bir sonuca ulaştı.

bu cümlede böyle veya benzeri bir durum için söylenmiş gibi.

diğer cevaplara katılıyorum, ... as far off as ever için "asla bilemeyeceğiz, hep bir sır olarak kalacak" falan da denebilir.
0
dafaisss
(27.11.17)
(2)

yunan felsefesindeki arkhe probleminin ingilizcesi

lacrim
yazılışı falan aynı mı?
yazılışı falan aynı mı?
0
lacrim
(26.11.17)
arkhe yunan kökenli bir sözcük, sadece substance veya substance of matter diyip geçiliyor sanırım İngilizcede.
0
evde liyakat kalmamis
(26.11.17)
özel bir kullanımı varsa bilemiyorum, ama origin denebilir. doğrudan arkhe demek daha isabetli olur ama sanki.
0
dafaisss
(26.11.17)
(13)

erkek gözlüler, renkli saç konusunda ne düşünüyorsunuz?

neynep
(Gözlemlerime göre) son 2 senedir tam anlamıyla 7den 77'ye tüm kadınların saçlarını pembe, mavi, yeşil gibi renklere boyaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Dayanamayıp bu furyaya katılan kadın insanı hakkında ne düşünürsünüz? Genel olarak, kendisini diğer kadınların yaptıklarına eşitlemeye çalışan ins
(Gözlemlerime göre) son 2 senedir tam anlamıyla 7den 77'ye tüm kadınların saçlarını pembe, mavi, yeşil gibi renklere boyaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dayanamayıp bu furyaya katılan kadın insanı hakkında ne düşünürsünüz?
Genel olarak, kendisini diğer kadınların yaptıklarına eşitlemeye çalışan insanlara hak verir misiniz?
0
neynep
(25.11.17)
Çok komik.
0
angelus
(25.11.17)
çok düz bir yerde yaşıyorum galiba. sarı ve siyah dışında saç rengi görmedim.
0
diffarentiationation
(25.11.17)
Yakışıp yakışmaması yüzün güzelliğiyle doğru orantılı bence. Bazılarına çok yakışıyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(25.11.17)
Daha hic normal biriyle karsilasmadim. Gozumde hepsi toplumun "özel" bireyleri.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.11.17)
90'larda malatya'da mavi renkli kadın gördüğümü hatırlıyorum. üniversitede fen fakültesinde de yeşil saçlı bir arkadaşımız vardı.

doğal renk tercihimdir.
0
rain when i die
(25.11.17)
Marjinal olmak eskiden güzeldi piercing takardı kaşına gözüne birisi vay be derdi insanlar bunu herkes yapamazdı yemezdi çünkü, şimdi herkes herşeyi yapıyor haliyle bir havası kalmadı bazı şeylerin herkeste aynı seyleri görmek inanılmaz derecede görüntü kirliliği yaratıyor.
0
Uncle Sam
(25.11.17)
bu kadar yaygınlaştığını yani 7den 77ye tüm kadınların saçlarını o renklere boyadığını ilk defa burda okuyorum.

yakışıyosa bişey düşünmem, yakışmıyosa "yazık la kimin çocuğuysa" derim. ten rengine uyumu, asıl saç renginin boyanan rengi kaldırması vb. birsürü etken var yakışmasında da.
0
dafaisss
(25.11.17)
edit: ben istanbul, kadıköy gözüyle yazıyorum, gördüğüm kısım oralar tabii, sizin yaşadığınız yerle değil, benim dar alanlı görüş alanımla alakalı, ama istanbul içinde biyerlere giderken de saatte en az 3-4 renkli saçlı görme oranı verebilirim.

Bi de yakışması değil de, "kitle hareketine katılmak" açısından sorum. güzel olan güzeldir zaten.
(marilyn monroe'nun patates çuvalı ile fotoğrafı var)
0
🌸neynep
(25.11.17)
ben çok seviyorum. mavisi ve yeşili hoşuma gidiyor. bir kadının istediğini yapması hele ki saçına benim için güzel bir olay. isteyip yapamayan bir ton kadın vardır. yapanlar adına seviniyorum.
0
hemsta
(25.11.17)
çok saçma buluyorum ben.

gelip geçici bir özenti bence.
zaman zaman böyle bazı şeyler birden ortaya çıkıyor, sonra etkisi azalıyor. bu da zaman geçtikçe azalacak. aynı şey burunlara takılan piercing içind e geçerli. bütün kızların burnu halkalı. insan yüz yüze konuşurken mecburen o şeye bakıyor. dikkat çekiyor.
0
attirmayin makedonun kafasini
(26.11.17)
Bayılırım. Ne kadar aykırı o kadar iyi. Hiç de öyle dediğin gibi saçma sapan düşünmem.
0
Giovanni Pipitto
(26.11.17)
Yakistigini dusunmeleri beni uzuyor.
0
baldur2
(26.11.17)
Direkt uzaklaşma sebebim, hiç dayanamıyorum. Lise 3'e giden emo hevesleri gibi geliyor bana hep.
0
roket adam
(26.11.17)
(11)

BIr anda gelen mutsuzluk, karamsarlik, yalnizlik hissi icin ne yapiyorsunuz

my pink
Sabah is arkadaslari ile gorustum sonra yakin arkadasimla kahve ictik. Eve geldim ve inanilmaz kotu hissediyorum
Sabah is arkadaslari ile gorustum sonra yakin arkadasimla kahve ictik. Eve geldim ve inanilmaz kotu hissediyorum
0
my pink
(25.11.17)
Acimizi yaşayıp geçmesini bekliyoruz.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(25.11.17)
Nazar degmis.
0
duptıs
(25.11.17)
Neden? Bi sebebi olmalı o sebebi
0
benaslindayohum
(25.11.17)
Herhangi bi duygu gibi normal karsiliyorum, rutinim neyse onu yapiyorum. Her duygu gibi o da gecici ve hayatin bir parcasi. Bi seyler uretmek, agirlik kaldirmak, zihni calistiracak seylerle ugrasmak bu duyguyu azaltiyor kanimca
0
ordinov
(25.11.17)
eğlenceli geceden eve dönünce yaşanan mutsuzluk :(( sözlükte çok sevdiğim bir başlıktır.

(git: eksisozluk.com)
0
noxell
(25.11.17)
Mumkunse uyuyorum.
0
rusyalı kozmonot
(25.11.17)
arkadaslarinla guzel bir gun gecirip yalniz kaldiginda mutsuz ve kotu hissediyor olman yakin zamanda ayrilik veya seni o seviyede uzmus bir olay yasamissin izlenimi verdi. ben o tarz durumda oldugum zamanlarda eglenceli, beni mutlu edecek bir seyler izlerdim ve cok ise yarardi. ozellikle arkadaslik iliskilerini iceren komediler mesela. 10 sezon friends uzerine 9 sezon the big bang theory izledim ben o donem, bir suru de woody allen filmi aralarda. o donemin sonunfa zimba gibiydim, tavsiye ederim.
0
in vino veritas
(25.11.17)
açıp youtube'u idris usta videolarını izliyorum.
0
karpuzpeynirekmeksu
(25.11.17)
ingiliz sitcom'ları izleyip hayvan gibi gülüyorum.
0
gebere jackson
(26.11.17)
behzat ç. ya da işler güçler izliyorum geçiyo çoğunlukla
0
dafaisss
(26.11.17)
Bazi arkadaslarinizi sevseniz bile onlarin yaninda kotu hissedebiliyorsunuz... bu kisiyle arsniza mesafe koyun derim.. benim boyle bir arkadasim var, seviyorum da ama ne zaman yanindan ayrilsam kotu hissediyorum.

Bu aralar the good place e cok guluyorum. Oneririm..
0
chezsoi
(26.11.17)
(22)

cehenneme giden yol iyi niyet taslariyla doselidir

partizan
bu soz ne anlatmak istiyor tam olarak?iyi niyetle birine yardim etmek isteyince falan niye cehenneme gidiyi?
bu soz ne anlatmak istiyor tam olarak?
iyi niyetle birine yardim etmek isteyince falan niye cehenneme gidiyi?
0
partizan
(25.11.17)
Nein. İyi niyetle birine yardım eden cehenneme gidiyor demek değil. ben öyle anlamıyorum.

Şimdi söze çok hakim değilim. Belki de saçma bir sozdur ama ben şöyle anlıyorum: benim niyetim iyi, kalbim temiz denilerek harama bulaşmak cehenneme götürür.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(25.11.17)
o anlami nasil cikardin ya?
0
🌸partizan
(25.11.17)
Niyetle gotu kurtaramazsın manasında.
0
klar
(25.11.17)
(bkz: #8044557)
0
komando kani var bende
(25.11.17)
niçe niye cehennem oteki dunya uzerinden konusuyor ki?
sozun kokeni sozluge gore bir katolik azize dayaniyor.
0
🌸partizan
(25.11.17)
Simdi detayli yazamayacagim ama ingilizce varsa aciklama burada: en.wikipedia.org

Cok eski ve yabanci kaynakli bir deyiş.

Otomatik Google translate'i de fena degil: translate.google.com
0
robokot
(25.11.17)
ing var. wikiye gore iyi niyetleri tembellik, erteleme vs cesitli sebeplerle gerceklestirme iradesi gostermemek kaynakli cehennem diyor.
ilk okuyusta bu sozden hic de bu anlasilmiyor halbuki.
0
🌸partizan
(25.11.17)
aksiyon al iyi niyet yetersiz diyormus yani iyilikten maraz dogar gibi degil.
0
🌸partizan
(25.11.17)
Bir de şu var. "Kaç oğlum sevaptan, kurtulursun günahtan." Babamın dedesi söylermiş bunu. Birine iyilik yaparsın ama o sana kötülük etmekten çekinmez demek. Veya birini arabana alırsın. Adam kapıyı öyle bir kapatır ki kapını bozar. Arkasından söver, günaha girersin. Anlamı budur.
0
ceyhan prensi adana
(25.11.17)
wikide o aciklamalardan sadece biri. bir daha oku ozellikle su kesim:

>A common interpretation of the saying is that wrongdoings or evil actions are often masked by good intentions; or even that good intentions, when acted upon, may have unintended consequences.[

ve:

>Moral certainty can be used to justify the harm done by failing policies and actions. Those with good intentions believe their practices are good for the group; it is self-evident to them. They justify collateral damage in the belief they do a greater good.

Bu arada soz literal anlamda cehenneme gitmekle alakali degil, oyle bir yer de yok zaten. Basit anlamda cozum olarak gordugun seyler daha genis anlamda dahab uyuk gruplarin zararina olabilir gibi bir anlami var iste.

Mesela soyle bir fikir: Homojen bir toplum olalim, herkesin ayni ahlak ve etik anlayisi olsun, bir sure zorluk olsa da sonra cok refaha ereriz, insanlar arasindaki surtusmeler son bulur. Bu temelde "iyi niyetli bir fikir", ama bunu uygulamaya kalktiginda senin kabul ettirmek istedigin ahlak anlayisini kabul etmeyenleri ya ikna etmen ya da sürmen / sürgüne mecbur birakman / öldürmen, soykirim vs. gerekiyor. Ama bir kere bu fikri uygulamaya karar verdiginde bu kadar kotulugu o insanlara yapmanin altinda iyi bir niyet oldugunu dusunerek rahatsizlik duymadan buyuk kotuluklere imza atilabilir. Oyle rastgele bir ornek verdim, temeldeki niyet iyi ama uygulamaya dokuldugunde en buyuk insanlik suclarina kadar yolu var. iyi niyetle yola ciktin -> cehennemlik oldun (figuratif anlamda)
0
robokot
(25.11.17)
Soyle de cevirebiliriz bu lafi: cehennem "kas yapayim derken goz cikaran" insanlarla dolu.

Mesela Biri iyi niyetle yardim teklif eder ama sakar olduğu icin isi bok eder ve bedduayi yer, cehennemlik olur
0
yarey
(25.11.17)
yarey, bence bu soz kaynagi itibariyle "kazayla" yapilan yanlislari kapsamiyor (ongorusuzluk haric.) Mesela yani birine yardim ederken sakarlik yamak degil de, mesela cocugunun cok basarili olmasini ve cok rahat bir hayat yasamasini istiyorsun (iyi niyet, sevgi kaynakli) bunun icin sokaga cikmasina izin vermiyorsun ve surekli ders calismaya zorluyorsun. o da sosyal olarak gelisemiyor, cocuklugunu yasayamiyor ve psikolojik sorunlara yol aciyor. bu iyi niyetle yapilan kotuluge bir ornek. ama mesela, cocugun iyi bir gun gecirsin diye onu lunaparka goturuyorsun orada bir kaza geciriyor zarar goruyor, bu ongorulemez bir sey oldugundan bir kaza oldugundan bu lafin kapsamina girmiyor bence.
0
robokot
(25.11.17)
Bence giriyor robokot. Cocugunu lunapark'a goturuyosun güzel vakit gecirsin diye, ve cocuk orada Kaza geciriyor, kendini suclu hissetmez misin? Hatta daha da ileri gidelim ve esinin seni suçladigini dusunelim.

Vicdan azabi = cehennem
0
yarey
(25.11.17)
Zaten @robokot : yukarida paylastigin wikipedia sayfasini okuduysan Eger, "meaning" kisminda tam da benim dedigim yaziyor :D
0
yarey
(25.11.17)
>Bence giriyor robokot. Cocugunu lunapark'a goturuyosun güzel vakit gecirsin diye, ve cocuk orada Kaza geciriyor, kendini suclu hissetmez misin?

Cok uzulurum ama kendimi suclu hissetmem. Yorum farki diyelim...

Cocugu lunaparka goturdun deprem oldu ve normalde icinde olacaginiz ev yikildi, sans eseri o an disardaydiniz ve cocuguna hic bir sey olmadi. Kendini kahraman gibi hisseder misin? Hissetmezsin, cunku kaza sans isi biraz. Tersi olunca da suclu hissetmem o yuzden.
0
robokot
(25.11.17)
Kahraman gibi hissetmem Ama kendimi mutlu hissederim , "iyi ki evde kalmamisiz" derim.
0
yarey
(25.11.17)
Aynen oyle, lunaparkta kaza olunca da mutsuz hissedersin. Iyi ki evde kalmamisiz olayi nasil kahramanlik degilse, keske lunaparka gitmeseydik olayinda da sucluluk yoktur mutsuzluk vardir. Oyle olmalidir yani, ortada bir suc yok.
0
robokot
(25.11.17)
@robokot: "A common interpretation of the saying is that wrongdoings or evil actions are often masked by good intentions; or even that good intentions, when acted upon, may have unintended consequences.[4]

Another meaning of the phrase is that individuals may have the intention to undertake good actions but nevertheless fail to take action.[5][6] This inaction may be due to procrastination, laziness or other subversive vice.[7] As such, the saying is an admonishment that a good intention is meaningless unless followed through."

Kaynak: senin yukarida verdigin ve buyuk ihtimalle okuma zahmetinde bulunmadigin link :d

Bir de ilk cevabinda "uzun yazamiycam" demissin Ama her cevaba da uzun uzun laf yetistirmekten geri kalmiyosun. :D
0
yarey
(25.11.17)
neden saldirdigini anlamadim ama son bir cevap yazayim:

ilk "simdi" uzun yazamayacagim dedigimde o an mesguldum o yuzden oyle dedim. su an mesgul degilim.

quote ettigin yerde senin savini destekleyecek bir sey yok, hepsini okudum merak etme. good intentions -> unintended consequences, ben kazalar buna dahil degil diyorum. kaza bir consequence degildir, cunku icinde niyetle alakali bir sey yoktur. con - sequence prefix ve kelimenin kokune bakarsan anlarsin.

ikinci paragraf da yapilmasi gerekeni bilip yapmamaktan bahsediyor, sebeplerine ornek olarak da procrastination, tembellik ve vice ornekleri verilmis yine kazayla alakali bir sey yok.

yukarida da yazmistim, yorum farki diyelim diye. bence orada kalsin.
0
robokot
(25.11.17)
Consequence = sonuç demek
Kazalar da bi seyin sonucu değil mi kuzum?

Ikinci paragraf yapAmamaktan bahsediyor. Tembellik olur, sakarlik olur, asiri heyecan olur, inat olur...


Ulkenin tam bir özetisin @robokot... Bi şey bilmiyosun Ama fikrin var
0
yarey
(25.11.17)
bir şeyin niyetinin iyi olması sonucunun da iyi olacağını garantilemez. ben bunu anlıyorum.
0
nickini degistiren yazar
(25.11.17)
kendi konsepti üzerinde ele alsanız iyi olur illa bu söz üzerinden bir şey devşirmek anlamak istiyorsanız. öteki türlüsü bitmeyen bir tartışma olur bu söz üzerine spekülasyon yapmak ancak. "bence" ismindeki girdaba kapılırsınız. bir defa iyi ne demek? iyi kelimesi bu kadar genel ve çok anlamlı olduğu için spekülasyona müsait.

kaynağından emin değilim, hatırlamadığım bir yerde hristiyan kaynaklı olduğuna, kant tarafından etik tartışmaları içinde yer verildiğine dair verilere rastlamıştım. bir alman atasözü olduğunu da bir bilgi kırıntısı olarak hatırlıyorum.

demek istediğim içinde cehennem lafzı geçiyorsa illa ki dini tarafı vardır. ve bizim türkçede "niyet" deyince anladığımızın, alman ve protestan birinin "niyet" dediğinde anladığının ya da bir katoliğin anladığının da kullandığı kelimelerin de farklı olacak illa ki.

kaldı ki, dini boyutu olmasa bile; mesela hukuki bir terim olarak "niyet, kast"ı ele aldığımızda iş yine başka bir şeye dönüşür. gibi gibi. uzun hikaye bunlar.

zorlarsak çekiştirirsek kaos teorisine bile bağlarız bunu.
0
dafaisss
(25.11.17)
(3)

sevgiliden ayrılanlar vs eşten ayrılanlar

ssiradanbirigibi
sevgiliden ayrılanlar daha çok üzülüp buhran içine girerken, eşinden boşananlar daha umursamaz olup boşandım rahatladım gibi davranıyorlar. sebebi nedir?
sevgiliden ayrılanlar daha çok üzülüp buhran içine girerken, eşinden boşananlar daha umursamaz olup boşandım rahatladım gibi davranıyorlar. sebebi nedir?
0
ssiradanbirigibi
(24.11.17)
Sevgiliden ayrilik duygusal bir ayrilik.

Evliliklerde ise zaten bosanma asamasina gelene kadar duygusal bir birliktelik kalmiyor. Sadece bir suru hukuki ve maddi surec var, o surecler bitince de rahatlama hissi geliyor.
0
crown
(24.11.17)
Hangi süreç daha yıpratıcı dersen tabiki boşanma. Bence daha dikkatli gözlemleyin. Boşananlardaki umursamazlık değil, tükenen şeylerin son raddesinde olmak
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(24.11.17)
biri kurum şirket böyle o cinsten bişeyin ilgası ya da iflası gibin.
öteki değil, çünkü sevgililik bir kurum değil.
0
dafaisss
(24.11.17)
(7)

sizce kabul alır mıyım?

asuturias
yökdil 78, ales 76, gno 3.06 sizce bu sonuçlarla aşağıdaki üniversitelere yüksek lisans için başvursam hangilerinden kabul alırım?* itü iktisat* hacettepe iktisat* anadolu üniv iktisat
yökdil 78, ales 76, gno 3.06 sizce bu sonuçlarla aşağıdaki üniversitelere yüksek lisans için başvursam hangilerinden kabul alırım?

* itü iktisat
* hacettepe iktisat
* anadolu üniv iktisat
0
asuturias
(24.11.17)
mülakatı yok mu bunların?
0
blue eyes white dragon
(24.11.17)
mülakattan geçebileceğimi varsayalım
0
🌸asuturias
(24.11.17)
çok zor ama ufak bir ihtimal var denebilir, ümidinizi kaybetmeyin yine de.
0
dafaisss
(24.11.17)
bu çok havada kalan bir soru. her dönem kimlerin, nasıl bir ortalamayla başvuracağını bilemeyiz. başvuru koşullarında ales %50 etki eder bu en az kabul edilen şey bunda sıkıntı yok. puanınız da kötü değil. ama mülakata çağrılma aşamasında yabancı dil ve gno'nun etkisi var mı? yoksa sadece başvuru şartı olarak mı kabul ediliyor tek tek bakmak lazım.

okul var, %50 ales, %20yds %30 okul puanıyla sıralamaya sokup mülakata çağrıyor, okul var yine aynı bu şekilde direkt alıyor, okul var yds sadece başvuru şartı kabul edip %50 ales, %30 veya %20 gno yapıp geri kalan kısmı mülakat ile hallediyor.
0
blue eyes white dragon
(24.11.17)
yökdil-->düşük

ales-->düşük

ortalama--> türkiye iktisat bölünmü standartlarına göre ne yüksek ne düşük.

ama yine de girerbilirsin. Çünkü bu işler böyle.... belli olmaz.
0
AlsterWasser
(24.11.17)
hacettepe için buldum.

www.sosyalbilimler.hacettepe.edu.tr

%50 ales, %20 gno, %30 mülakat ve/veya yazılı sınav ( yds sadece başvuru şartı olarak 65)
0
blue eyes white dragon
(24.11.17)
anadolu olabilir gibi bence. hadi itu hacettepe cok iyiler diyelim ama anadolu olur kanımca.ales ile yukarilarda olabilirsiniz siralamada.
0
blue eyes white dragon
(24.11.17)
(5)

taciz itiraflarının artması toplum gözünde tacizi normalleştiriyor mu?

zgrydn
holivut'ta herkesin bir anda sıraya girip "taciz ettim - edildim." şeklinde beyanda bulunmaya başlaması toplumda farkındalık yaratma isteğinden mi, ilgi deliliğinden mi yoksa "hazır ortalık karışmışken benim mevzu da ortaya çıksın da çok dikkat çekmeyeyim." gibi bir dürtüden mi kaynaklanıyor? bu kad
holivut'ta herkesin bir anda sıraya girip "taciz ettim - edildim." şeklinde beyanda bulunmaya başlaması toplumda farkındalık yaratma isteğinden mi, ilgi deliliğinden mi yoksa "hazır ortalık karışmışken benim mevzu da ortaya çıksın da çok dikkat çekmeyeyim." gibi bir dürtüden mi kaynaklanıyor? bu kadar olayın arka arkaya açıklanması taciz olaylarının engellenmesi açısından faydalı mıdır yoksa zararlı mıdır?
0
zgrydn
(24.11.17)
O tacizlerle basamaklari ucer beser Cikarken iyilerdi ama? 20 sene sonra taciz edildim diye zirlamak samimi degil.
0
baldur2
(24.11.17)
yalan dolan. popülerliği düşmüş ünlülerin yarattığı bir dalga.
0
dramadi
(24.11.17)
Hepsi gerçek onların. Taciz toplumda o kadar yaygın bir şey ki, insanlar genelde korkudan ne yapacaklarını bilmedikleri için bunu kimseye söylememeyi tercih ediyorlar. Çevrende gördüğün her insan küçük yaşlarda tacize uğramış olabilir. Kimisi bunu unutur, kimisi umursamaz, kimisi de tepki göstermeye çalışır. Ki ben hiçbir tacizin kolay kolay unutulacağını düşünmüyorum. İnsanlar da yaşları ilerleyince artık korkmaları için bir neden olmadığını görüyorlar ve kendilerini ifade ediyorlar. Dikkat edersen itiraf yapan insanların genelinin yaşı büyük. Bu insanların artık toplum içinde "Ne derler?" korkusu yok. Bunların hepsi faydalı. Bu sayede iyi de kötü de ortaya çıkmış oluyor.
0
dissendium
(24.11.17)
Yani bana sorarsan bu iste biraz tuhaflik var. Hollywood'da taciz isine bulasmamis adam kalmadi resmen. Yani gercekten biraz tuhaf. Gercekten alayi tacizci mi bunlarin? Gercekten bu magdurlarin hepsi bu zamana kadar cesaret edemedi mi aciklamaya? Bilemiyorum. Kesin bir sey soylemek zor bence. En azindan bence kolay olmamali.

Hele Ben Affleck'in olayi.. Videosunu cikardilar meydana ve adam ozur dilemek zorunda kaldi en son. 15 sene onceki video birden yeniden peydahlandi ve tam da taciz muhabbetleri basladiginda. Ve videyu hortlatan da goruntudeki sozum ona magdur kiz degil, bir gazeteci.. Goruntulerde Ben Affleck kameralarin onunde memelerini mincirirken kikir kikir gulen kiz dedi ki ama kucuktukm, cocuktum. 25 yasindaydi.
Bilemiyorum. Kaci gercektir kaci uydurmadir, hepsi uydurmadir hepsi gercektir, nedir ne degildir, kim kime kime ne diyecegine diyecegine demeyecegine kime ne soylecegine...
Butun dunyayi Irak askerlerinin Kuveyt'de kuvezdeki bebekleri delik desik ettigine inandirabilen medya istedigi her seye inandirabilir.
0
stavro
(24.11.17)
holivud ayrı bi dünya. kendi halinde insanlara bir getirisi götürüsü olacağını zannetmiyorum.

ama çocukken ergenken olanlar daha farklı ele alınmalı her nerde olmuş olursa olsun. beni orta 1'deyken üst sınıflardan ikisi sıkıştırıp dövmüşlerdi, bir de paramı aldılar. üç gün evde zırlayıp durdum noluyo diyolar cevap ver(e)miyorum. galiba nasıl ifade ediceğimi bilmemekti onu yaratan, ama niye hemen söylemedin deseler o zaman da şimdi de net bir cevap veremem. zorlaya zorlaya anlattırdı bizimkiler. üstüne bizimkiler okula aktarınca "emin misin, sana öyle gelmiş olmasın, belki şaka yapmışlardır" gibi sorular sormuştu müdür yardımıcısı. hani bu taciz falan değil ama bunda böyle bi sıkışmışlık yaşadıysam, bilhassa çocuk ergen yaşta devamlı bir tacize, tecavüze uğrayanın halini düşünemiyorum. yıllar sonra dile getiriliyo olmasını da şüpheli bulmam.

ama şu da var, bir kitapta okumuştum. galiba ismi zor bir ailede büyümek olabilir. çocukluğu ve ergenliği boyunca babasının tecavüzüne uğrayan birini anlatan bir kısmı vardı. annesi kıza "buna karşı çıkarsan baban bizi terkeder" minvalinde telkinlerde bulunmuş sürekli. yıllar sonra eşine mi ne ilk anlatabilmiş gibi bir hikayeydi. kitapta yazıldığı kadarı kurgu içerebilir ama mümkün.

mesela kevin spacey'nin de ismi geçmişti şu holivud mevzularında, o dönem çocuk olan bir aktör tarafından. adam hatırlamıyorum demiş. neyse olay kevin spacey değil aslında; hani para hırsı falan derken demin kitaptan yazdığım olaya benzer bir şekilde çocuk işaret vermesine rağmen ana babası "sana öyle geliyodur yavrum" falan demişlerdir, geçiştirmişlerdir, adam şimdi böyle bir şey gündeme gelince dile getirebilme cesaretini bulmuştur.
0
dafaisss
(24.11.17)
(5)

LDP Neden Oy Alamıyor ?

mete kudur
eskiden yeniye(80'lerden itibaren) trt'nin yayınladığı vaadleri izliyorum, aynı kişiler aynı şeyleri söyleyip durmuşlar. LDP ve TKP hariç. hadi tkp'nin halk arasında sevilmeyen bi' hikayesi var, bazı köylerde teröristle anarşisti bile karıştırıyor tanım olarak insanlar. Ama LDP neden oy alamıyor ?
eskiden yeniye(80'lerden itibaren) trt'nin yayınladığı vaadleri izliyorum, aynı kişiler aynı şeyleri söyleyip durmuşlar. LDP ve TKP hariç.

hadi tkp'nin halk arasında sevilmeyen bi' hikayesi var, bazı köylerde teröristle anarşisti bile karıştırıyor tanım olarak insanlar. Ama LDP neden oy alamıyor ?
0
mete kudur
(24.11.17)
tamamen aman oyum boşa gitmesin mantığından olabilir.
şahsım adına 2011den beri tüm seçimlerde ldpye oy verdim ve sadece seçim öncesi trt'de yayınlanan cem toker'in videolarını seyrettirerek 10'dan fazla insana da ldp'ye oy verdirdim ki içlerince önceki seçimlerde akpye oy verenler de var.
bu konuda medyada ısrarla yer verilmemesinin etkisinin de yeri büyük tabii ki. insanlar şimdiden iyi partiye oy vermeyi kabullenmiş durumda sıkça duyduğu için. onlar kadar ldp de medyada yer bulsa, anketlerde 7-8 olsa net barajı geçerdi şimdiye kadar. benim düşüncem tabii bu.
0
Mandos
(24.11.17)
Baraj yüzünden. Partinin sıfırdan barajı aşacak atılımı yapması şu durumda imkansız olduğu için öyle tanıtımdı ses duyurmaydı gibi pahalı etkinlikler yapması da mümkün olmuyor doğal olarak. Baraj olmasa seslerini duyurmak için daha çok yatırım yapıp çalışırlar.

Bunlardan bağımsız, ülkede tek bir ideolojiye kanalize olmuş herhangi bir partinin iktidar olması çok zor. İdeolojisi olan insanı militan gibi gördüğümüz için sanmıyorum çok kişiye hitap etsin. İlla bi merkez sağa yanaşması lazım ki mevcut ldp'nin bununla pek bir ilgisi yok.
0
Bruce
(24.11.17)
Baraj olmasa da yurdumda hem ekonomik hem de hak/görev/özgürlükler açısından tam liberal çok az insan var. Herkes ya büyük devlet aşığı ya da başkalarının özgürlüklerine karışma konusunda kendini haklı görüyor.

Yine de baraj kaldırılsa bu baskı ortamında sıkıntı çeken ve ekonomik politikalardan zarar görenlerden belli bir tepki oyu alabilirlerdi.

Ben boşa gideceğini bile bile LDP'ye atıyorum. Bir dönem LDP biraz CHPleşmişti ama neyse ki sonrada özlerine döndüler. Keşke Cem başgan gittikten sonra çıkan kavgalar onları diğer partilere benzetmeseydi.
0
cleric
(24.11.17)
türk insanı komünist bile olur ama liberal olmaz.
0
nickini degistiren yazar
(24.11.17)
ldp'yi bilemiyorum ama var böyle partiler. hani dernek olarak faaliyet göstermeyip niye siyasi parti olmakta ısrar ettiklerini bilemiyorum tabii; şair sezai karakoç'un bir partisi var mesela, ara sıra sezai karakoç'u sevip muteber gördüğümden konuşmalarına falan bakarım partideki. dernek/cemaat cinsinden bir şey ama siyasi parti olarak varlar. hatta birkaç seçime falan girmedilerdi eskiden ismi türkiye diriliş partisi mi neydi şimdi yüce diriliş partisi olmuş. bu da öyle bişeydir. ya da dernek olunca vergisi tüzüğü zorunlulukları daha farklıdır onunla uğraşmak istemiyolardır. ya da "siklemiyoruz ama biz de siyasi partiyiz lan" gibi bir tavırdır. olur mu olur.
0
dafaisss
(24.11.17)
(11)

nasılsınız- kırmızı oje sorusu

yuvarlanantencereninkapagi
bu gece siz de çok sıkıldınız mı? ev arkadaşım ailesinin yanına gitti, yalnızliktan ve sıkıntıdan çıldırıyorum şu an. evde yenebilecek olan her şeyi yedim. bir de kırmızı oje hakkında ne düşünüyorsunuz, hoş duruyor mu? birtakım lobiler eli yaşlı gösteriyor falan diyormuş.
bu gece siz de çok sıkıldınız mı?

ev arkadaşım ailesinin yanına gitti, yalnızliktan ve sıkıntıdan çıldırıyorum şu an. evde yenebilecek olan her şeyi yedim.

bir de kırmızı oje hakkında ne düşünüyorsunuz, hoş duruyor mu? birtakım lobiler eli yaşlı gösteriyor falan diyormuş.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.11.17)
küçükken maruz kaldığım kırmızı ojeli sabunluklar yüzünden bana inanılmaz korkunç geliyor,hele tırnak uzunsa :/
0
denef
(24.11.17)
bu gece biz de çok sıkıldık

yaşlı değil de vamp görünüyo, ama tırnaklar kısaysa da hoş oluyo sadece.
0
dafaisss
(24.11.17)
Sür gitsin. Kırmızı olsun 3 kuruş pahalı olsun.
0
oligomer
(24.11.17)
içimde sıkıntı var. :/

hoş duruyor aslında ama canlı kırmızıyı sevmiyorum. biraz koyusu daha hoş.
0
thomaswantsmore
(24.11.17)
Bence oje kötü Bi şey. Kırmızı ise daha kötü.
0
ssiradanbirigibi
(24.11.17)
Kirmizinin tonu onemli
0
nax
(24.11.17)
Nöbetteyim. :(

Ben kırmızı oje sevmiyorum. Hele kısa tırnakta çok çirkin duruyor bence. Bordo varken kırmızıyı hayatımda sürmedim, sürmem.
0
ms brownstone
(24.11.17)
Sıkıntılar büyük.

Evde yenebilecek her şeyi yedim kısmına baya yarılarak güldüm :D

Kırmızı güzel bence, abudik gubidik renklerden iyidir.
0
senolll
(24.11.17)
Özellikle cart kırmızı renkler gözüme gözüme batıyor, benzer hislere sahip insanlar da biliyorum. Tırnaklar çok uzun veya çok kısaysa daha da batıyor. Nispeten koyu kırmızılar ve bordo daha iyi genelde.
0
cleric
(24.11.17)
AA ben bayılırım kırmızı ojeye ya. İçgüdü mü desek ne desek bilmiyorum ama ellerime ve ayaklarıma kırmızı oje sürdüğümde acayip mutlu oluyorum :D
0
kismisolungac
(24.11.17)
eller güzelse, parmaklar ince ise süper duruyor
0
rain when i die
(24.11.17)
(6)

Görücü usulu ile evlilik

sorunvar
Hiç böyle evlenen var mı ? Mutlu oldunuz mu ? Çevrenizde var mı ?
Hiç böyle evlenen var mı ? Mutlu oldunuz mu ? Çevrenizde var mı ?
0
sorunvar
(23.11.17)
Böyle evlilikler aşk evliliklerinden daha sağlam oluyor. Ben de böyle evlenecem mk. Hayır yok aşk meşk olaylarında.

Akrabalarımdan 3 tanesi öyle evlendi. Gayet güzel gidiyor. Mutlular baya.
0
efreet sultan
(23.11.17)
mantıklı cevap bulamadığı bir konu. Nasıl oluyorsa görücü usulü evlilikler aşk evliliklerinden daha uzun ve daha güzel bir şekilde sürüyor.anlamıyorum neden?
0
valarmurgulis
(23.11.17)
saygı meselesi, saygıyı kaybetmeyen ilişkiler vıcık vıcık olmuş ilişkilerden çooook daha uzun ömürlü ve sağlıklıdır.
0
basond
(23.11.17)
yakın akrabalarımın hepsi annem babam/ amca dayı hala teyze kuzen görücü usulü evlendiler; tam senin görücü usuülünden kastettiğini bilmiyorum ama görücü derken; uzaktan dıdısınınınnı şeklinde akrabaların yakıştırmaları ve tanıştırmalarıyla.

ve hepsinin evlilikleri vasat, ve pek de birbirlerini seviyolarmış gibi görünmüyolar.
0
dafaisss
(23.11.17)
Bosanma korkusu ile alakasi oldugunu sanmiyorum. Gorucu usulu evlenip 3 ayda ayrilan oluyor. Ama gorucu usulu evliliklerin daha saglam oldugu genellemesini yapmak icin yeterli done var kanimca. Ve ben suna bagliyorum. Iliskinin daha basinda kartlar acik. Iki taraf da karsi tarafin niyetini biliyor. Blof yok. Ya olur ya olmaz. Gayet net.
0
allah yazdiysa bozsun
(23.11.17)
Var bir sürü, eğer bu şekilde tanışıp sonrasında da birbirlerini severlerse gayet sağlam evlilikler olduğunu gördüm. Sırf aile, sosyal yapı, eğitim denk diye düşünüp mantık evliliğine evrilirse ilerleyen yıllarda sorun yaşayabiliyorlar.
0
elikası
(23.11.17)
(4)

hulusi akar'ın takım elbiseyle dolaşması?

mehmed resad
böyle bi kural falan mı var ya? adam ülke ziyaretine gidiyor takım elbiseyle. resmi bi anlaşma masasına oturuyor takım elbiseyle. asker değil mi bu adam ya? neden giymiyor üniformasını?
böyle bi kural falan mı var ya? adam ülke ziyaretine gidiyor takım elbiseyle. resmi bi anlaşma masasına oturuyor takım elbiseyle. asker değil mi bu adam ya? neden giymiyor üniformasını?
0
mehmed resad
(22.11.17)
Ordunun sivilleşmesi.
0
angelus
(22.11.17)
yoo, giyiyo: www.tsk.tr
0
Delay Fuze
(22.11.17)
Bence takim elbise giydigi icin sukredelim.
0
runagain
(22.11.17)
askeri personelin tek bir üniforması yok, yani sadece kamuflaj kıyafeti değil. o basında gördüğümüz fotoğraflardaki de askeri personelin resmi kıyafeti.
0
dafaisss
(22.11.17)
(5)

gazi acik unuttuktan sonra yakilacak sigara

xfestos
selam,bugun disari cikarken ocaktaki gaz acik kalmis nasil olduysa. 3-4 saat icinde dondum, direkt butun camlari actim 2 saattir havalaniyor. 60 metrekare 1+1 ev, buyuk degil. yeterince havalanmis miyiz sizce? sigara yakilsa patlama riskimiz yoktur artik degil mi?
selam,

bugun disari cikarken ocaktaki gaz acik kalmis nasil olduysa. 3-4 saat icinde dondum, direkt butun camlari actim 2 saattir havalaniyor. 60 metrekare 1+1 ev, buyuk degil. yeterince havalanmis miyiz sizce? sigara yakilsa patlama riskimiz yoktur artik degil mi?
0
xfestos
(22.11.17)
evet. yoktur.
0
diffarentiationation
(22.11.17)
garanti olsun derseniz giriş kapısından içeri zippo çakmak atıp kaçın. tedbir olarak apartman sakinlerinden de evlerini boşaltmalarını isteyebilirsiniz.
0
dafaisss
(22.11.17)
@dafaisss

"garanti olsun" vizyonun epey genismis hocam :)
0
🌸xfestos
(22.11.17)
son kez tavanı süpürün, sonra sıkıntı olmaz. zaten sigaradan önce mutfağın ışığını falan açtıysanız veya açıksa kapattıysanız ve patlamadıysa yine patlamaz.

tavanı bildiğimiz anlamda kapıdan-pencereden dışarıya doğru süpürün. doğalgaz yani CNG havadan hafiftir, tavanda birikir.
0
icim urperiyor
(22.11.17)
:)) endişelenmişsinizdir kasvetiniz dağılsın diye esprili tarafından yaklaşayım dedim:))
0
dafaisss
(22.11.17)
(11)

Sosyallikten sonra enerji düşüklüğü

hildirim
Arkadaş dost sevgili vb. ile dışarı çıkıp güzel bir akşam veya haftasonu geçirdikten sonra eve geldiğimde büyük bir enerji düşüklüğü oluyor. Yatıp dizi izlemekten başka hiçbir şey istemiyorum. Uyku saatim gecikiyor. Hatta bu kötü enerji ertesi günlere de yansıyor. Resmen düzenim bozuluyor. Üniversit
Arkadaş dost sevgili vb. ile dışarı çıkıp güzel bir akşam veya haftasonu geçirdikten sonra eve geldiğimde büyük bir enerji düşüklüğü oluyor. Yatıp dizi izlemekten başka hiçbir şey istemiyorum. Uyku saatim gecikiyor. Hatta bu kötü enerji ertesi günlere de yansıyor. Resmen düzenim bozuluyor. Üniversiteden beri böyle sebebini bulamadım. Sizde de oluyor mu bu?
0
hildirim
(22.11.17)
evet aynı şekilde bende de oluyor. ben bunu şeye bağlıyorum, dışarıda ne kadar istesek de tam anlamıyla kendimiz olamıyoruz, kendimiz gibi davranamıyoruz. bu da kendimizi kötü hissetmemize neden oluyor bence. bir süre yalnız kalma ihtiyacı duyuyoruz.
0
who cares wins
(22.11.17)
Üzerine mi gidelim geri mi çekilelim napalım, nasıl yaklaşmak lazım bu duruma?
0
🌸hildirim
(22.11.17)
çok fazla kafa takmamanız lazım bence. evde otururken enerji harcamıyorsunuz sonuçta.
0
nice tnetennba
(22.11.17)
Bende de aynı sorun vardı. Sebebi günün hatta yaşamın büyük çoğunluğunda hareketsiz bir yaşama alışmak, vücut alışık olduğu şeye adapte olduğundan efor kaybediyor.
Çözümü düzenli spor yapmak.
0
neysene
(22.11.17)
bence şöyle yaklaşmak lazım: gerçekten güzel zaman geçirecekseniz, üzerine gitmeye değer. o durumda sorun diğer bir cevapta bahsedildiği gibi genel hareketsizlik. yapabilecek gibiyseniz üzerine gidersiniz.

ortamla gerçek anlamda uyuşmamak sorunsa üzerine gitmenin bir mantığı yok. ben yüzeysel bir örnek verdim. çok daha önemli uyuşma sorunları olabiliyor. hareketsizliğe bağlamıyorsanız yahut rutin-severliğe bunun böyle psikolojik bir tarafı olup olmadığına bir bakın öncelikle. nedeni eliminasyon yoluyla bulduktan sonra bunun bir tercih mi, bir zorunluluk gibi mi olduğunu anlayabilirsiniz.,

ya da tersten gidin. zorunluluk duygusu duyuyorsanız psikolojik bir durum olabillir ve uyuşmamaya işaret edebilir. zevk alıyor ve yine de yoruluyorsanız yorgun olmamak için yapabileceğiniz ve metabolizmayı hızlandıran faaliyetleri rutininize sokabilirsiniz.
0
godoşu beklerken
(22.11.17)
bana da oluyo, bilhassa şu "sadede gel" dediğimiz cinsten diyaloglara maruz kalırsam; ben kafamda tamamlamış oluyorum bütün diyalogu karşımdaki hala konuya girememiş oluyo gibi durumlar sık olduysa. bu da arkadaşın arkadaşı gibi ilk defa temas ettiğim birileri varken. yani bendeki yorgunluk diyalogların içeriğiyle; beni o geçirdiğim vaktin tatmin edip zevk verip vermemiş olmasıyla alakalı.

zevkli değilse eğlenmediysem yorgunluk basıyo dönüşünde.

ya da sadece geçirgen bir yapın vardır, daha ırsi bişeydir. kafaya takcak bişey yok derim ben. genel bir şekilde anlatmışsın da bir ihtimal ilişkilerinin içeriğiyle aldığın doyumla alakalı bir tarafı olabilir.
0
dafaisss
(22.11.17)
Benim durumumda eğlendiğim buluşmalarda da oluyor bu durum. Zaten rahatsız olduğum bir ortamda kalmam. Verilenler arasında sanırım bana en uygun açıklama neysene'nin dediği alışkın olmamak olabilir.
0
🌸hildirim
(22.11.17)
(bkz: introvert)

Basit bir yazı var okumak isterseniz www.lifehack.org
0
kahin ahtapot paul
(22.11.17)
Dopamin de uydu aslında. Akşam eve dönünce hipnotize olmuş gibi dizi açıp art arda izliyorum çünkü.
0
🌸hildirim
(22.11.17)
Basitçe yoruluyorsundur işte. İyi dinlen, uykunu al, iyi beslen. İyi de geçse kötü de geçse bütün gün efor harcıyorsun.

Uykunun gecikmesinin çeşitli sebepleri olabilir. Evdeki ortamın uyumaya uygun mu? Işık altında mı oturuyorsun? Gece boyu ışığa bakıyorsan(ekran) yine uykun gecikebilir.

Fazla yorulunca, efor sarf edince yine vücut uyumakta zorlanıyor.

Son olarak vücudun bir günlük düzeni saati var. Günlük uyuma uyanma, yeme içme, tuvalete çıkma gibi ihtiyaçları ritüel gibi uyguladığın zaman düzene girersin. Hatta mevsimlere göre bile bir düzeni varmış. Bunu da geçen duydum. Yani mevsimi dışında meyve sebze tüketmek bu düzeni bozuyormuş mesela.

Kafayı çok takma, jet lag gibi düşün bu durumu. Normal.
0
idexo
(22.11.17)
@who cares wins tam on ikiden vurmuş. çok güzel tespit.

ama uyku saatinin gecikmesi şeyden de olabilir, bilgisayar bağımlılığı fazlaysa yâni günde diyelim ki temiz 4-5 saat geçiriyorsan, e dışarı çıktıktan sonra da eve geç geliyorsan o 4-5 saati ekleyince uyku zamanı sarkıyor.
0
istambul
(22.11.17)
(5)

Çizim Konusunda Eğitim Tavsiyeleri

calmdown
Arkadaşlar merhaba, amacım sorudan çok bir nevi danışmanlık almak gibi birşey olacak :) o yüzden çizimle veya tasarımla uğraşan (profesyonel olarak) arkadaşlar varsa onların cevaplarını beklerim. 10 yaşında bir kardeşim var, aramızda bayağı bir yaş farkı var. aynı zamanda babası gibiyim. yönlendirme
Arkadaşlar merhaba, amacım sorudan çok bir nevi danışmanlık almak gibi birşey olacak :) o yüzden çizimle veya tasarımla uğraşan (profesyonel olarak) arkadaşlar varsa onların cevaplarını beklerim.

10 yaşında bir kardeşim var, aramızda bayağı bir yaş farkı var. aynı zamanda babası gibiyim. yönlendirme imkanım var.

çocuğun kodlama veya formel bilimlerle uğraşacak bir görünümü yok açıkçası. daha çok sanatsal faaliyetlere ilgisi var hayal dünyası geniş.

rekabetin malum olduğu günümüz çağında ileride rahat etsin diye ona ev, arsa falan bırakmayı amaçlamıyoruz öyle bir durum da yok zaten. elimizden geldiğince doğru olarak yönlendirelim, kendi isteklerini de dikkate alarak tabii.

dolayısıyla ben kızımızın endüstriyel alanda da, sanatsal alanda da ortaya bir şeyler koyabilecek yetenekte ve vizyonda bir tasarım yeteneğine sahip olmasını istiyorum. diğer bir deyişle ona böyle bir yetenek kazandırmak istiyorum. olay hobinin ötesinde olacak.

nasıl ve nereden başlatayım sizlerin tavsiyelerini bekliyorum. oyun geliştiren bir firmada sanatçı da olabilir, sadece sanatçı da olabilir veya endüstriyel bir tasarımcı da olabilir.

teşekkürler.
0
calmdown
(22.11.17)
Tasarımlar günümüzde profesyonel anlamda bilgisayar destekli olarak yapılıyor. Her şeyden önce teknik resim eğitimi olmalı ama daha sonrasında en az bir tane tasarım programı öğrenmeli. AutoCAD, SolidWorks, CATIA, Creo gibi programlar mühendislik tasarımının yapıldığı programlar. 3ds Max ise daha az teknik bir program ancak görsel olarak daha iyi bir program. Elle çizimi çok iyi olsa da artık bunlar bilgisayar ortamına aktarılıyor. Yaşı çok küçükmüş. Burada teknik ve sanatsal ayrımı çok önemli. Çünkü teknik yolunu seçerse mühendis olana kadar yolu var. Sanat yolunu seçerse ressam bile olabilir. Bu kısma çocuğun kendisi karar vermeli. Teknik kısım şu an için ağır olur gibi.
0
dissendium
(22.11.17)
resim kurslarına gönderebilirsiniz, internetten videolar izleyebilirsiniz, kitaplar alabilirsiniz.

Skillshare diye bir platform var, ingilizce dersler ama..
www.skillshare.com
isterseniz referans linkimi verebilirim mesajla, 1-2 ay ücretsiz veriyor galiba.

okulda temel tasarım kitabı aldırmışlardı, şu an bakınca bulamadım hangisiydi ama o isimlerde kitaplar alabilirsiniz, genel olarak aynı şeylerden bahsederler zaten.
perspektif, gölge vs. öğreneceği kitaplar videolar aynı şekilde.

Eskiz kağıtları, kurşun kalem ve artline kalemler de bu işlerin ekipmanları.
özetle; imkan varsa resim kurslarına gönderebilirsiniz yoksa bu şekilde diğer imkanlar. istanbuldaysınız ismek'in olabilir kursları kaç yaşından itibaren alıyorlar onu bilmiyorum ama.
0
senolll
(22.11.17)
mevcut durumuna müdahil etmeyin de, çocuğu daha bu yaştan bilgisayar-teknoloji temelli ve/veya görsel şeylere itelemeyin sanatsal becerisi gelişsin diye. kaş yapayım derken göz çıkarıp imgelemini zayıflatmış olursunuz. teknik sonra gelir.

bir de bu işler işin ehliyle olur. bilhassa sanatsal faaliyetler ya da tasarım içeren şeyler bana kalırsa usta-çırak ilişkisi gerektiriyo diye düşünüyorum ben. en basitinden başlayıp resim dersi aldırabilirsiniz ama "kimden" olacağını da iyi seçmek lazım. o ona basit antrenmanlar vericektir, bir şeyi çizmek resmetmek evvela göz/bakış işi ve onu kanlı canlı birinden öğrenmesi lazım.

bir de çocuğu gaza getirip hayatını hayal kırıklığına da dönüştürmeyin. aşina olduğum kadarıyla diyebilirim ki tasarım dediğiniz sektörün çoğunluğu amelelik. habire aynı ve benzer şeyleri evirip çevirip çiziyosunuz.
0
dafaisss
(22.11.17)
Yani şöyle ki insanın bir spesifik bir alana yeteneği olabiliyor ama diğer şeyleri yapamaz diye bir şey yok. Çalıştıkca ve gördükce oluyor. Yurtdışında özellikle çocuklara kodlama eğitiminin verilmesinin önemi vurgulanıyor sürekli. İstanbuldaysanız ismek kurslarının çocuklar için kodlama eğitimi var. Başka kurumlar da vardır muhtemelen. Bir süre gider sevmezse yapamazsa devam etmez. Resim ve tiyatro kursları da olabilir.

Ek olarak bir spor dalına yollayın mutlaka. Sporun her şeye etkisi büyük.
0
jazzabel
(22.11.17)
Bilgisayar tasarım için sadece bir araçtır. Şu an erken. Kodlama farklı bir durum ama photoshop vs öğretmeyin şimdiden. Küçük motor kaslarının gelişmesi için manuel çizim yapmalı. Ek olarak bilsem sınavlarına girebilir. Bu ayın 29 una kadar başvuru var yanlış hatırlamıyorsam. Sınıf öğretmenine danışın.
0
insomnia
(23.11.17)
(6)

domain kelimesine türkçe karşılık önerisi (fransızca/ingilizce)

dafaisss
context ile ilgili olduğu için tıkandım. galiba kelime aslen ingilizce ama fransızca bir metinde bu şekilde geçiyo.alan diyebildim en yakın ama metinde kastedilen bir disiplin ya da ekolün ya da bilimin (sosyal bilimler yahut sosyoloji,sinema gibi spesifik bir alan) etki alanında kalan soyut alanlar
context ile ilgili olduğu için tıkandım. galiba kelime aslen ingilizce ama fransızca bir metinde bu şekilde geçiyo.

alan diyebildim en yakın ama metinde kastedilen bir disiplin ya da ekolün ya da bilimin (sosyal bilimler yahut sosyoloji,sinema gibi spesifik bir alan) etki alanında kalan soyut alanlar.

mesela sosyoloji biliminden elde edilen verilerinin etki alanında araba ya da sigara satışlarının olması gibi. ya da psikoloji biliminin etki alanında müfredat oluşturulurken dikkat edilen hususların (yaş, cinsiyet, gelişimsel dönem) etkili olması gibi.

"o disiplinin bağlantılı olduğu/kapsadığı soyut alan" gibi bir çeviri kullandım ama tek kelimelik ya da tamlamalık bir karşılığı olmalı sanki.

muhteva diyesim var ama o da "etki alanı" kısmını kapsamıyor.
kapsam kelimesi de eksik geldi.

geçtiği yer şurası 1.50 - 2.10 arasındaki cümle:
youtu.be

ne dersiniz? ne kullanabilirim?
0
dafaisss
(22.11.17)
Düzlem olabilir mi?
0
dissendium
(22.11.17)
"etki alanı" demişsiniz, o olmuyor mu?
0
gkhncnzdgn
(22.11.17)
fransızca bilmediğim için videoda verildiği şekliyle bağlamı değerlendiremedim.
.
ama burada anlattığın kadarı bence "ilgi/uğraş alanı", saha. tek bir sözcük arıyorsun değil mi?

edit: önceden, ilk cümlemde neden video'da yazdığımı bilmiyorum. bu konuda nöroloji domaininde bilgisi olan varsa yeşillendirirse sevinirim, insan neden kıçından imla uydurur :D

edit2: ben sahayı uygun gördüm zira alan yerine saha kullandığımız yerler dikkat edersen tamlamalar. çünkü anladığım kadarıyla bunlar tam oalrak eş anlamlı değil. saha, alandan farklı olarak kısıtlı. kategorik olarak veya büyüklük olarak.

daha doğrusu biz sanki öyle kullanagelerek nüans yaratmışız.
0
godoşu beklerken
(22.11.17)
@dissendium: kısmen karşılıyo ama daha üç boyutlu bişey çağrıştırıyo, hani mıknatısın etki alanı gibi bişey.

@gkhn: işte o da, daha kulağa hoş gelen tatlı bi kelime arıyorum.

@godoşu beklerken: ya saha evet, ama saha diyince benim kafam nedense hep futbol sahası benzeri bişeye gidiyo^^ çağrışımından ötürü o kelimeyi sevmiyorum. yoksa cuk oturuyo da hani bu domain anlayabildiğim kadarıyla "study area" gibi bişey çünkü.

etki sahası dedim, tam içime sinmeyerek de olsa.
0
🌸dafaisss
(22.11.17)
insanın aklına bunlar geliyor doğru. yine kullanımın içerik işgali. "iş sahası" falan denince abes kaçmıyor ama biyoloji sahası denince bir garip oluyor.

bence tamlama kullanacaksan etki sahasına göre etki alanı çok daha iyi. ama biyoloji etki alanı da olmaz. sosyoloji derken az sorun oluyor ama başka bir şeye uygulayınca sadece kulağa sorunlu gelmiyor, sanki anlamı da farklılaşıyor.

bence buradaki sorun aslında alan değil, etki kelimesi. etki alanı, bir etken ve bir edilgen ima eder. daha çok başlatıcı bir şey içerir ve onun hakim olup değiştirdiği, yönlendirdiği bir alan. politikada kullanılır mesela.

bir disiplinse söz konusu olan, kapsam eksik olsa da daha doğru.

aslında madde kelimesi bildiğim kadarıyla bunu karşılıyordu eskiden. bugün uyar mı bilmiyorum. konusu, malzemesi anlamındaki bir kullanım söz konusuydu yani.

*psikoloji biliminin kapsamında müfredat oluşturulurken dikkat edilen falan filan husuların etkili olması.

*psikoloji biliminin uğraş alanında müfredat bıdı bıdı... olması"

"psikoloji bilimi sahasında .... olması"

"müfredat oluşturulurken dikkat edilen hede ve hödö hususlar psikoloji biliminin maddesi kapsamındadır."

anladım problemi, biliyorum delirtici bu olay ama bu aynı zamanda sanıyorum toplumsal gelişmedeki azlığın dili kısır bırakmasıyla da alakalı. bu tür kavramsal şeyleri haritalandırıp hiyerarşik bağlantılar çekerek yeni terimler oluşturma gibi bir yaklaşımımız ya yok ya da benim bundan haberim yok.

not: en güzel karşılığı yine kendin bulmuşsun bence. kapsam. ama sen etki etmekten de bahis olsun istiyorsun. fakat bu etki etmek değil aslında. "malzeme" olarak kullanmak. ikisini birden istiyorsan aslında küme ve altkümesinden aynı anda bahsetmeyi hedefliyorsun. ben o nedenle son örnekteki gibi "maddesi kapsamında" gibi bir şey öneriyorum. bizde bakış aynı olmadığı için bunlar ekfiil vs cümle görevileri almış oluyor, yani tek başına isim olarak kullanamıyoruz da tanımlayıcılarla kullanıyoruz sanki.

aslında sana tavsiyem bunu eriksatie'ye sorman. kendisinin bir cevabından bir çıkarım yapıp ufak bir stalklama yaptım ve karşıma edebiyat doktoralı biri çıktı nıhahah. burada aktif olsa canımızı bu kadar sıkan şeylerin belki basit karşılıkları olduğunu sayesinde görürdük. aslında kendi dilimize hakim olmamak da bir sorun. yabancı dil edebiyatçısı işte farklı olarak bunu yapabiliyor. soru sorabileceğim bir insan olacağı sonucunu çıkardım küçük dedektifliğimden, öneririm.
0
godoşu beklerken
(22.11.17)
"kapsam(ında)"

"içerik/içeriğinde"
0
sen git ben geliyorum
(23.11.17)
(5)

Aliexpress Alışveriş

l arrache coeur
Merhaba,Az önce ilk defa Aliexpress'ten alışveriş yaptım. Ödemeyi enpara banka kartımla yaptım ancak telefona şifre gelir diye bekledim, gelmedi. Siparişiniz alınmıştır ekranı çıktı direkt. Racon böyle mi? Daha sonra kartla ilgili güvenlik sorunu yaşar mıyım? Ona göre karttaki parayı çekeyim. Bu ara
Merhaba,

Az önce ilk defa Aliexpress'ten alışveriş yaptım. Ödemeyi enpara banka kartımla yaptım ancak telefona şifre gelir diye bekledim, gelmedi. Siparişiniz alınmıştır ekranı çıktı direkt.

Racon böyle mi? Daha sonra kartla ilgili güvenlik sorunu yaşar mıyım? Ona göre karttaki parayı çekeyim.

Bu arada güvenilir satıcıdan yaptım alışverişi.
0
l arrache coeur
(21.11.17)
Babandan yanlış bekle aliexpressten yanlış bekleme. Hiç bi sorun yaşamazsın keyfine bak.
0
England
(21.11.17)
ilkinde ben de korkmuştum. bişey olmuyo merak etme.
0
dafaisss
(22.11.17)
enpara çoğu sitede salıyor parayı. türk sitelerinde de denk geldim. ama ali'ye bizimkilerden çok güvenirim.
0
arkeolojik usb
(22.11.17)
Bir süre içinde Ödeme onaylanır. Enpara hesabınızda hareket vardır, para çekilmişse ödeme onayını beklersiniz. Çekilmemişse tekrar ödemeniz gerekebilir.

Bazı POS'larda AE 3DSecure kullanmayabiliyor, Enparalık bir durum değil.
0
kobretti
(22.11.17)
bir çok kartla işlem yapmama rağmen yabancı sitelerde 3d secure (telefona sms ile şifre gelmesi) olayını hiç görmedim. 3d secure zaten sitelerin keyfi kullandığı bir şey.
0
kutukcu
(22.11.17)
(10)

Kumar oynadığından şüphelendiğimiz kişiye bunu nasıl söyleyebiliriz?

for day to break
2 milyar maaşı var. Kirada oturuyor ama yetiştiremiyorum deyip sürekli borç istiyor. En son dolandırıldım filan gibi şeyler söyledi. Bi söylediği diğer söylediğini tutmuyor.Kumar geçmişi var. Şimdi buna desek kumar mı oynuyorsun diye çok sinirlenir bağırır çağırır. Eğer öyle bi şey varsa da onun içi
2 milyar maaşı var. Kirada oturuyor ama yetiştiremiyorum deyip sürekli borç istiyor. En son dolandırıldım filan gibi şeyler söyledi. Bi söylediği diğer söylediğini tutmuyor.Kumar geçmişi var. Şimdi buna desek kumar mı oynuyorsun diye çok sinirlenir bağırır çağırır. Eğer öyle bi şey varsa da onun için ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Gel yapma etme desek zaten inkar edecek. Tedaviye hiç yanaşmayacak. Sizde olsa ne yapardıniz böyle biri?
0
for day to break
(21.11.17)
2 milyar çok iyi para, bitirene kadar yaşlanır ölür zaten; elleşmezdim.
0
Bruce
(21.11.17)
Bruce, birikmişim var diyordu şimdi ondan tık yok. 3 buçuk milyar borcum var diyor.
0
🌸for day to break
(21.11.17)
kendinize ilişkin bi bahane bulup borç vermeyin. illa kumar oynamasıyla yüzleştirmeniz gereken biri değilse zaten ne gerek var. adamın/kadının kurtarıcısı rolüne soyunmanıza da gerek yok.
0
dafaisss
(21.11.17)
borç yiğidin kamçısıdır, belki de daha fazla kazanacak; elleşmezdim.
0
Bruce
(21.11.17)
öncelikle 2 bin lira kirada oturan birisi için çok az para. ve fakat kumar geçmişi olması ve dolandırıldım demesi tekrar kumar oynamış olabileceğini gösterir. kişiyi doğrudan oynadın mı diye sorgulamaktansa, sohbet arasında nasıl da kuma meselesini geçmişte bıraktığıyla ilgili mesajlar verip ağzını aramalı. zaten yumurtlayacaktır. kötü durumda olan kişi zaten itiraf eder yardım ister. aksi durumda içinde bulunduğu halden memnundur. size zararı yoksa elleşmeyin. benim bir kaç tanıdığım at yatışı sevdasına hayatlarını yok etti. zaten durdurulamaz. içten gelecek vazgeçiş
0
karlmarx
(21.11.17)
2.000 lira nedir allah aşkına. tek yaşayan birisiyse kira artı masraflara ancak yeter.
0
burya
(21.11.17)
ev arkadaşı bulmayı önerin düzenli borç istiyorsa.
0
nickimin hakkini veremedim
(21.11.17)
Burya, inşAllah öyledir. Ama yemekleri işyerine ait ve şu ana kadar kendine yetebiliyordu.
0
🌸for day to break
(21.11.17)
demek istediğim şu oynuyorsa bile çok büyük bir miktarda oynamıyordur. ayda 50-100 liralık iddia falan oynuyordur belki. kumar derken bundan mı bahsettiniz yoksa şu yasak kapalı kapılar ardından oynanan tombala veya çeşitli kumar oyunlarından mı bahsettiniz? oralara takılıyorsa borç alıp daha çok veriyor da olabilir. gerçi iddia için de borç alıp oynayabilir pek de farklı değil. inşallah öyle değildir.
0
burya
(21.11.17)
bunu ona söylemenizin ne kadar faydası olacağını düşünmelisiniz ilk önce. sizin fark etmeniz onda nasıl bir duygu uyandıracak?
0
gkhncnzdgn
(22.11.17)
(7)

ver allahın verdiğine, vur allahın vurduğuna

runagain
"allahın verdiğine ver, allahın vurduğuna vur" şeklinde, ilk defa kadir çöpdemir'den duydum ben bu lafı. hem de o ağzı dolu gülüşüyle söyledi, meksika sınırı'ndaydı galiba ve oradaki muhafazakar vatandaşlar da şöyle bir ağzının payının vermedi nedense.atalarımız olmadık sözler de söylemiş, kabul. am
"allahın verdiğine ver, allahın vurduğuna vur" şeklinde, ilk defa kadir çöpdemir'den duydum ben bu lafı. hem de o ağzı dolu gülüşüyle söyledi, meksika sınırı'ndaydı galiba ve oradaki muhafazakar vatandaşlar da şöyle bir ağzının payının vermedi nedense.

atalarımız olmadık sözler de söylemiş, kabul. ama özelde bu atasözünün anlamını muhafazakar/inançlı duyurucular bana açıklayabilir mi?

allah vermişse, daha sen kimsin ki; o'nun verdiğinin üzerine bir şey vereceksin?

allah vurmuşsa zaten, düşene bir tekme daha atmak hangi inanca sığar?

inaçta, muhafazakar düşüncede bu sözün yeri ve değeri nedir, merak ediyorum.
0
runagain
(20.11.17)
allah kime napıyosa sen de onu yap diyo.

sen olumsuzlayarak aldığın için karışmış muhtemelen ama senin açıklama yaptığın kısımdakinin tam tersi. sen kimsin ki gibi atalete sevk eden ya da kasteden bir anlamı yok.

ikircikli tarafı da , allah'ın kime nasıl verdiğini ne olarak verdiğini ya da vurduğunu nasıl anlıcaksın kısmı.
0
dafaisss
(20.11.17)
Bu aslında biraz sitem, eleştiri sözü. Hani "vur abalıya" gibi. Yani mesela Allah birini dış görünüşte çok ama çok güzel yaratmıştır, herkes de sırf o güzellikten ötürü seviverir ve bu sevgiyi bi de abartır. "Ver Allah'ın verdiğine" bu. Ama dış görünüşü çok çirkin bir insanı da sırf çirkinliğinden ötürü kimse kolay kolay "sev"mez ve üstelik uzak bilr kaçarlar. "Vur Allah'ın vurduğuna" da bu. Sitemkâr, eleştirici, yerden yere vuran bir söz aslında.
0
yaren
(20.11.17)
Ek:

Hani "Allah vurmuş ben mi vurmicam ne biçim de vururum" ve "Allah vermiş ben niye vermiyim Allahın bi bildiği var demek ki" tarzı tutarsız ve samimiyetsiz, insaniyetten uzaklaşan kafalara ve davranışlara yöneltilmiş bir söz gibi.
0
yaren
(20.11.17)
İnanç ve muhafazakar görüşle nasıl bir bağlantı kurduğunuzu açıklayabilir misiniz lütfen? İçinde "Allah" geçiyor diye derseniz gülerim.

Bu eleştiri içeren bir söz. Anlamı: insanlar iyi durumdaki insanlara iyi yaklaşıyor ama kötü durumdaki insanlara kötü yaklaşıyor. Söz bunu eleştiriyor ve yanlış olduğunu ima ediyor.

Aynı anlama gelen bir diğer deyim: düşene bir tekme de sen vur. Bu söz de kötü durumdaki birine tekrar kötü davran diye öğüt içermez. Durum tespiti içerir ve bu durumun yanlışlığını ima eder.

Sorunuzda çiğlik sezdim. Buna binaen naçizane tavsiyem az bilinen atasözleri ve deyimlerin ne anlama geldiğini güzelce anlatan bir kitap okuyun. Bu sözler böyle yorumlanmaz.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.11.17)
@kendi kendine yasayan yavrucak, engin bilgilerinizle çiğ soruyu pişirip cevap lutfettiğiniz için teşekkürler. aydınlandım ben ve sayemde nice cahiller...

en ulu ve yüce bilgileri edindiğiniz mağaradan, insan içine çıktığınızda biraz da medeniyet ve konuşma adabı öğrenseydiniz keşke.

gülebilirsiniz kahkahayla: "allah, ilah" birer spor terimi değildir kuzum.

tavsiyem, biraz insan içine çıkın. hem değerli bilgilerinizle onları aydınlatır ve hem de biraz sosyalleşirsiniz ve böyle patavatsız konuşmazsınız.

herkesin yaptığı gibi, sorulan bir soruya cevap verip geçeceksin, bu tripler, bu ukalalıklar ne ki? tamam, kapatıyorum interneti ve bahsettiğin kitabı edinip okuyorum.

eyyyyyy ekşiduyuru, sen kimsin ha, kimsin sen! kapatın burayı, herkes gidip kitap okusun!
0
🌸runagain
(20.11.17)
Yav kızmayın birbirinize, birimiz şu aralar bu sözü anlayamamışız, öbürümüz de bu aralar gerginiz belki... olabilir, insan hiç olduğu gibi kalmıyor ki... olur böyle şeyler, bazen böyle denk geliyor. Keşke yakın olsanız ds bi kahve içmeye gitseniz beraber, biraz dertleşseniz içinizi dökseniz birbirinize... hadi problemi güzelliğe dönüştürelim <3
0
yaren
(20.11.17)
"ye kürküm ye" fikrasindaki elestiri ile ayni bu sozdeki de. Övülüyormüs gibi gorunse de bu bir yerme.
0
rn
(21.11.17)
(3)

Profesyonel Fotoğrafçılıkta Makinanın Önemi..

leper messiah
Görüntü ve prestij açısından soruyorum.Amatör fotoğrafçılıktan profesyonelliğe geçip, çekimlerim karşılığında ücret almaya başlayacağım.APS-C sensörlü Canon 80D makina kullanıyorum. Lens skalam henüz çok dar. Dolayısıyla yol yakınken full frame makinaya geçsem diyorum. Sony veya Canon'dan devam..Sor
Görüntü ve prestij açısından soruyorum.

Amatör fotoğrafçılıktan profesyonelliğe geçip, çekimlerim karşılığında ücret almaya başlayacağım.
APS-C sensörlü Canon 80D makina kullanıyorum. Lens skalam henüz çok dar.

Dolayısıyla yol yakınken full frame makinaya geçsem diyorum. Sony veya Canon'dan devam..

Soracağım şu:
Fotoğrafçı dediğin adam gibi makina kullanacak, full frame makina ve güzel lensler şart mi diyorsunuz?
Yoksa önemli olan fotoğrafçıdır, makina teferruat mı diyorsunuz?

Full frame e yatırım yapayım mı?

Sosyal medya içerikleri, ürün fotoğrafçılığı, yemek fotoğrafçılığı, mimari, manzara ve sokak çekimleri konusunda ilerleyeceğim.
0
leper messiah
(20.11.17)
Önemli olan elbette fotoğrafçıdır ama çektiğin fotoğraftan aldığın tatmini de ekipman sağlar diyeyim. Full frame'e geçtiğinde daha çok fotoğraf çekmek isteyeceksin örneğin, bende o şekilde reaksiyon göstermişti.
0
dream machine
(20.11.17)
tercih ettiğin konsept ve tarza da bağlı. dijital ve filmlilere kıyasla polaroid makinalar gözüme hem daha "profesyonel" hem de öğrenmeye zorlayan aletler olarak gözükmüştür hep. çünkü pozun az, deneme çekimi falan yapamıyosun, dur şu açıdan ışık nası olucak bi bakayım diyemiyosun; yani öyle öyle fotoğrafço gözü haline geliyo gözün.
0
dafaisss
(20.11.17)
Başlangıçta crop ile alıştırma yapın. Size yetmediğini anlayacaksınız bir zaman sonra. O sıralarda full frame bakın. Crop gövdede iyi lens profesyonelliğe geçişinizi kolaylaştırır. Manzara ve sokak çekimleri için 10-22 mm yi öneririm. Mimari çekimleri daha ayrı bir şey. Crop gövdeyle çok zor. O yüzden profesyonel olduktan sonra alana yönelin bence.
Ha bir de şu var; çekmeyi çok istediğiniz ilgi alanıyla gerçekten başarabildiğiniz çekimler çok farklı oluyor. Ben manzara diye yola çıkıp portre fotoğraflarıyla ilgilenen biri oldum. Ve bunun için ciddi bir süre ucuz bi lens olan 50 mm yi kullanmıştım. Full frame e 2 yıl sonunda geçtim
0
etfalmorgu
(20.11.17)
(6)

Nere gidem?

balpolen
Ocak ayında bi başıma, tamamen gezmek için 1-2 günlüğüne nere gidem?LefkoşaSamsunOrduTrabzonBaşka seçenekler varsa onlara da açığım.
Ocak ayında bi başıma, tamamen gezmek için 1-2 günlüğüne nere gidem?

Lefkoşa
Samsun
Ordu
Trabzon


Başka seçenekler varsa onlara da açığım.
0
balpolen
(20.11.17)
1-2 gün? biraz yorulmaya değmez gibi değil mi?
0
eksisozlukokuryazari
(20.11.17)
yazdığınız yerleri hiç bilmediğim için bir şey diyemiyorum;
ama ben olsam 1-2 günlüğüne de gitsem içimde kalmıcak, yarım kalmış hissettirmicek olan bir yer seçerdim. çünkü hiç uyumayayım aman sabahlar olmasın deseniz bile tadı damağınızda kalcak ona göre seçmezseniz.
0
dafaisss
(20.11.17)
Trabzon yaylaları.
0
ssiradanbirigibi
(20.11.17)
samsun-ordu-trabzon: buralar buz gibi olur :/ hic bulasma.

lefkosa derdim, amac ne bilmiyorum ama gidilebilitesi olan tek yer burasi gibi bunlar arasindan.
0
fakyoras
(20.11.17)
o tarihlerde trabzon aşırı soğuk olacaktır. aşırıdan kastım eğer trabzonun asıl güzel olan kısımları için geçerli. çünkü eğer sümela tarafına gidecek olursanız muhtemelen kar altında olacaktır. yayla yolları ise kapalı olabilir, en fazla ziganaya çıkabilirsiniz ki bence gitmenin anlamı yok pek. sadece şehir merkezi civarında kalabilirsiniz. gerçi uzungölü tavsiye edebilirim o tarihte. 1m kar varken dahi yollar açıktı. yaza göre çok daha güzel bir ortam oluyor, etraftaki beton yığınını görmediğin için. gittiğim yıl gölün kabaca %60'ı donmuştu ve mükemmel bir görüntüydü. onun haricinde karlı yağmurlu çamurlu günler geçirmek istemiyorsanız güney illerini tavsiye ederim.
0
mry gc
(21.11.17)
trabzon yaylaları derken saçmalamışım, dalgınlığa gelmiş. ocak ayında trabzon'a, hele yaylalara hiç gidilmez arkadaşların da dediği gibi :)
0
ssiradanbirigibi
(21.11.17)
(5)

ömrü tüketmek için günleri geçirmek ?

bellma
amaçsız olduğunuzu hissettiğiniz zamanlar oldu mu ? birbirinin aynı günleri geçirdiğinizi düşündünüz mü ?para,eğlence,dostlar,aile hiç bir şeyin sizi mutlu etmediğini hissettiniz mi ?nasıl çıkıyoruz bu durumdan ? geçiyor mu ?
amaçsız olduğunuzu hissettiğiniz zamanlar oldu mu ?
birbirinin aynı günleri geçirdiğinizi düşündünüz mü ?
para,eğlence,dostlar,aile hiç bir şeyin sizi mutlu etmediğini hissettiniz mi ?
nasıl çıkıyoruz bu durumdan ? geçiyor mu ?
0
bellma
(20.11.17)
valla bunları düşünmeye fırsat bulamıyorum ve bana normal şeylermiş gibi geliyor. yani bunu farketsem yine üzmez beni, nasıl bir amacım olacak ki?
0
eksisozlukokuryazari
(20.11.17)
boyle dusunsen de dusunmesen de omur tuketiyoruz bi sekilde. her gunun ayni geciyorsa bunun sebebi de senin secimlerin. her gunun ayni gecmesinden, bi amacinin olmamasindan sikayetciysen degistirmeye calis. bazen her gunun ayni gecmesi de iyi gelir insana. oyle bi donemdeysen zaten sikinti da yok. tek bi hayatimiz var/olacak. nasil gecirecegin tamamen senin secimlerinle alakali. kendine bi ugras, bi motivasyon laynagi bul, o zaman geciyor.
0
in vino veritas
(20.11.17)
Geçiyor geçiyor
Önümde çok güzel hedeflerim var
İşten kovsalar da yapsam diyorum:)
0
benaslindayohum
(20.11.17)
hayır hiç amaçsız hissetmiyorum kendimi. şimdiyi yaşıyorum. öyle güzel ki. her anın tadını çıkarıyorum. üzücü şeyler de oluyor hayatımda gücüm yetemediğinde maneviyata sığınıyorum. ve hergün yeni bir şeyler keşfetmeye çalışıyorum. bilgi anlamında, bedensel huzur olarak. ama yine de içimde korku oluyor zaman zaman. ya sevdiklerimi kaybedersem sonsuza kadar o zaman yine maneviyat giriyor devreye.
0
for day to break
(20.11.17)
zaten öyle olması normal, geçmesine gerek yok. her ne durumda makamda mevkide olursak olalım hepimiz öleceğiz bir gün ve bu yokmuş gibi yapmanın alemi yok.
0
dafaisss
(20.11.17)
(11)

cinsiyetsiz çekicilik hakkında ya da çekicilik cinsiyetsiz olur mu?

godoşu beklerken
soru okuyan sabırlılara şimdiden teşekkür. bu biraz da türkçe sorusu bu arada.şimdi bence olur da "dipten dibe" ne olduğu konusunda emin değilim.dave navarro bir söyleşide kedilerin, arabaların da seksi olabileceğinden bahsetmişti. kelimenin bu kullanımı bana cazip geldi. cazip demişken, aslında cez
soru okuyan sabırlılara şimdiden teşekkür. bu biraz da türkçe sorusu bu arada.

şimdi bence olur da "dipten dibe" ne olduğu konusunda emin değilim.

dave navarro bir söyleşide kedilerin, arabaların da seksi olabileceğinden bahsetmişti. kelimenin bu kullanımı bana cazip geldi. cazip demişken, aslında cezbetmek tam da bu durum için kullanabileceğim bir kelime iken "şu olanaklar beni cezbetti" mealindeki kullanımın diğer anlamları ezecek şekilde artış göstermesinden, bu kelime sanki yetmiyor. albenisi olmak da yetmiyor. size yetiyor mu, merak ettim. ya da belki aklıma gelmeyen bir karşılık söylersiniz.

geçenlerde videolu bir soru koymuştum. benzer bir durumu anlamaya çalışıyordum. başlık biraz tıklatma tuzağı içeriyordu ama yine kimse acayip sorumu sallamadı. sıfır cevap, öyle diyeyim. hayır işi yapan insan neden yok burada onu da anlamıyorum. ben de bayılmadığım sorulara cevap veriyorum bazen. neyse.

herif dansçı. mevlevi kıyafetiyle dönüyor da dönüyor ama koreografisi var. herif o hareket içersinde seksi bence. yani ben o kişiyle ilgilenmiyorum, yaptığı şey "büyülüyor", içine çekiyor diyeyim. seksi olmayan bir seksi hal söz konusu. dave demiş işte.

ne kullanıcam ben bu durumda ya? albeni sönük ötesi geliyor, kullanıma sokarak kelime algımı falan mı değiştirmem lazım?
0
godoşu beklerken
(20.11.17)
resmen fular eksikliğinden cevap veremiyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(20.11.17)
abi şu fuları zigicem artık bu fular faşizmine karşıyım arkadaş okudun mu ki ya? bi trollemeyin cevap istiyorum!
0
🌸godoşu beklerken
(20.11.17)
türkcesini hatirlayamadim entelligi ile hemen cevap vereyim soruna.

intoxication (a strong excitement or elation) ya da enchantment. ikisinin de etimolojik kökünde büyü ve iksir var ve ikisi de tam olarak yduygu durumunu karsiliyor.
ota boka seksi demekten de vazgecelim lütfen. söyleyecek kelime bulamayinca yani / sonucta diyen ergenlerden farki kalmiyor konusan kisinin.
0
eriksatie
(20.11.17)
@eriksatie: ençentmınt veya intoksikeyşın dersem beni it kıçlarında dolandırırlar click-bait yazdık diye neler oldu. yani türkçesini hatırlarsan buraya bir daha uğrarsın umarım :)

ya millet, böyle tarzanca yazmak zaten dili kötü kullanmaktır, övünülecek hiçbir tyarafı da yoktur ama duyurudaki özensizliği gördükten sonra ben takmaz oldum ve bu uzun zaman önceydi. bunu bu kadar umursuyorsanız modlara istekte bulunalım, tarzanca yazmamak kural olsun. ama cevabınız salt bu yönde bir eleştiri olursa soruya cevap alamam. neyse teşekkür.

yine de editleyeceğim soruyu, yabancı sözcükler yerine bir şeyler koyacağım.
0
🌸godoşu beklerken
(20.11.17)
ya sanırım anladım ama ifade sorunu olan bir mevzu bu. cinsiyetsiz derken kastımız gender role ya da cinsel yönelim olan aseksüellik değilse cinsiyetsiz ifadesinin karşılığı yok diye düşünüyorum ben.

böyle birkaç sorunuza denk gelmiştim, cinsiyetsiz bir çekiciliği var sorularınızın benim için evet, biri böyle bir soru sormuş olsa keşke diye siteye giriyorum ^^

eril-dişillik üzerinden gitsek yine sıkıntılı ifadeler. ama sıkıntı cinsiyet dediğimizin biyolojik konsepte hapsedilmiş olması.

zaten dediğiniz durumun ifadesi için ne kelime düşünsek ya sönük ve alakası kalıyo - albeni gibi- ya da konu başka yere gidiyo.

aklıma gelenler
tahrik: tahrik unsuru tabirinden ötürü isabetsiz
arzu uyandırmak: duruma göre haddinden fazla soyut
müşevvik kılmak-şevke getirmesi: ikinci meşrutiyet döneminde miyiz?

ama yine de tam değil işte. ama tarif etmeye çalıştığınız şeyi anlıyorum.
0
dafaisss
(20.11.17)
fularim yok ama yazayim: ben problemi anlamadim. anladim da anlamadim.

seksi demenin nesi problem? ben heteroseksuel bir erkegim, bir erkege "seksi" demekte bir problem gormuyorum. birinin seksi oldugunu farketmek icin o kisiyi cinsel anlamda arzulamak gerekmiyor, insan empati yapabilen bir hayvan. bir erkek icin seksi dedigimde "bence bu kisinin seksapeli var" demek istiyorum. yani insanlar ozellikle alicilari bu kisiyi gercek anlamda seksi bulurlar, veya ben o kisinin yerinde olsaydim kendimin erkek sever kisiler tarafindan arzulanacagini dusunurdum. bir kisiyi seksi bulmak icin o kisiyi cinsel anlamda sahsen arzulamak degil o kisinin senin yazdiklarini okuyacak kisilerin hatri sayilir bir kesimi tarafindan arzulanir oldugunu dusunmen, bunu algilayabilmen, gozlemleyebilmen yeterli.

ki bahsettigin sey bir nevi dans yani. hayvanlar aleminde sayisiz canli dansi karsi cinsi kendine cekmek ikna etmek icin kullanir; bence seksi kelimesini kullanmakta bir problem olmamali.

arabanin seksi olmasi ise bir benzetme. bir arabanin dizayni sesi senin aligdan sorumlu organlarini tipki cinsel olarak arzulayacagin bir insani gordugun zaman olabilecek seviyede mesgul ediyor, kendine cekiyor demektir. arabayi cinsel olarak arzulamak bu durumun cok direkt bir yorumlamasi olur, oyle olmak zorunda degil ki? ben bir arabaya seksi diyorsam, goruntusu, sesi, hareket edisi tipki cinsel olarak arzulayacagim birinin goruntusu, sesi, hareket edisi kadar algimi cezbediyor demek istiyorumdur (parafili tecrube eden biri farkli yorumlayabilir.) Bence kelimenin kullanilis sekli bu fikri iletmeye yetiyor o yuzden yerine baska bir sey aramak nedendir bilemedim.
0
robokot
(20.11.17)
@dafaisss: ooh teşekkür ediyorum valla duyurudaki yalnızlığımı aldınız biraz. "kimse bu sorularıma cevap vermiyor, böğğğ" halet-i ruhiyesinden sıyrıldım azıcık.

aslında bence tahrik müthiş uymuş. ama dediğiniz gibi onun kullanımı da sınırlanmış halde. fakat tarif ettiğim şey cinsiyetsiz bir tahrik olma, kapılma hali.

merak ediyorum: "ben bu kelimeyi burada uygun görüyorum, millet ne anlarsa anlasın, kullanmak istediğim sözcük budur," diyerek alışılagelmişin dışındaki kullanımlara kaydığınız oluyor mu? alınası bir inisiyatif gibi geliyor bana. siz hem tarihle hem edebiyat çevirisiyle alakalıydınız, yanlış hatırlamıyorsam, bulmuşken sorayım dedim.
0
🌸godoşu beklerken
(20.11.17)
@robokot: işte kişiler değil de şeyler için kullanıldığında kelimenin uygunluğundan emin olamadığım gibi kişiler için kullanıldığında da haklı bir karmaşaya sebebiyet vermiş olabiliyoruz biraz sanki. resmi bir anlatımda kullnılabilecek bir ifade değil en azından. hani emoticonsuz iletişimin sebep olduğu gibi yanlış anlaşılma olabilir. mesela bu dansı beğenen bir erkek seksi dese "neden, ibne misin?" diyecek olan birisi, homoseksüelliği değerlendiriş biçimini kenara koyarsak, durumu böyle zannettiği için algısı kıt mıdır? yoksa bu kişinin, diğer kişinin homoseksüel ya da biseksüel olduğunu sanması normal mi olur? hani bağlam zengin değilken, metinden anlam çıkarmak zorken bu kelime işi zorlaştırıyor sanki.

tabii ki tanımladığınız o hissi anlatmaktan bahsediyorum bu arada. anlama açısından sorun yok. o eşdeğer meşgul oluş, etkileniş durumu.
0
🌸godoşu beklerken
(20.11.17)
:))

kullanıyorum ama yakın arkadaşlarım dışında pörtleyen gözlerle karşılaşıyorum "höö ne diyo bu sapık" gibisinden, bilhassa tahrik ve arzu kelimeleri için. şevk-müşevvik'i algılayabilene denk gelsem sarılır öperim zaten.

ya dediğim gibi burdaki ifade kısıtlayıcının senden benden ya da bizden ya da onlardan kaynaklandığını düşünmüyorum. yaygın-gündelik dili medya aygıtları üretiyor, tahrik hareketin failidir. mesela yağmurlu havalarda içim kıpır kıpır oluyo demek yerine birebir aynı anlamı kastetmese de yağmurlu havalar beni tahrik ediyor; diyebiliriz.

böyle medya dışında kullanılmadığı için anlamı işgal edilmiş kelimelerden yani bu ifade kısıtlılığı. yoksa kelime bol da, ne desek başka bir yere çıkıyomuş gibi.

taciz tecavüz kelimeleri de böyle mesela, sırf medya haberlerinden ibaret olduğu için kullanımı muhtevasındaki diğer anlamları ölmüş nerdeyse. o yüzden kafa sikmek tabirini çok severim; eylem kafama tecavüz edilmesi olmasına rağmen böyle dile getirince tepki "höö ne diyo la bu" olmasına rağmen yine aynı anlamı kabasaba da olsa karşılayabildiği için.
0
dafaisss
(20.11.17)
anladim, o zaman (ozellikle daha formal kullanimda) albeni degil de, dedigin gibi buyuleyici sozcugu karsilar bence. buyuleyici + tabu olan seyler = seksi, tabuyu cikarirsan buyuleyici kalir bence. belki sen daha nuansli bir sey istiyorsun ama benim icin yeterli olurdu bu.
0
robokot
(20.11.17)
Bastan cikarici/etkileyici/cekici de diyebilirsin belki.
0
kuehles blondes
(21.11.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.