bu soruyu ben de çok soruyorum. 2012'de de 2016da da nedensiz çok ümitlenmiştim bu sefer parlarız belki diye ama olmadı olmuyor. ömrü hayatım şu 80 milyonluk ülkede olimpiyat görmeden geçecek galiba.
bana göre şöyle şeyler sebep olabilir:
1. yeteneğin ve bazı fiziksel özelliklerin rolünü abartıyor "star ışığı" arıyoruz, azimle çalışan bize göre düz bir sporcuya hakettiği değeri vermiyoruz, o çocuk star olabilecekken kırılıyor. onun kolu 3 cm uzun, bunun refleksleri yay gibi diye gerçek başarıyı getirecek olan çalışmayı, sıkı fundamental eğitimi azımsıyoruz.
2. yakın çevrede hep çok fazla dikkat dağıtıcı etmen (eğlence, drama, entrika trajedi) var ve biz de çok şükür buna yenilerini eklemekte başarılıyız.
3. başarısızlıkta da başarıda da gerçek sorunlarla yüzleşmekten kaçıyoruz sistematik, yapısal çözümler yerine hep o günkü basit talihsizliklere odaklanıyoruz. bir tür toplu safsata, histeri durumu. eğitimsizlikten veya edinilmiş yanlış tecrübelerden ötürü objektif düşünememe, sanırım doğu toplumlarının genelinde var bu durum.
ama basketbolda milli takım bazında 163 ülke arasında onbeşinciyiz. Kuzey Avrupa ülkeleri, Almanya vb gerilerde.
www.fiba.basketball elbette daha iyi olabilir ama bu bir şeyleri doğru yaptığımız bir branş. diğer bazı branşlarda da (yüzme, jimnastik vb) 2010 ve sonrası doğumlulardan ümitliyim ben. metodolojiyi bilen, yurtdışı örnekleriyle kendini yetiştiren eğitmenlerle daha sık karşılaşıyorum. en azından eğitim verecek tesisleri ve tavsiyelere kulak asacak ana babaları daha kolay bulabildiklerini düşünüyorum... zaman gösterecek tabi.