Giriş
(6)

şu oyuncu kim

black mamba
fotoğraftaki oyuncu kim? sanırım bu aralar pek görünmüyor. yorgancıoğlu benzeri bir soyadı vardı sanırım.
fotoğraftaki oyuncu kim? sanırım bu aralar pek görünmüyor. yorgancıoğlu benzeri bir soyadı vardı sanırım.
0
black mamba
(03.08.21)
İpek Yaylacıoğlu Usta.
0
braveheart xakah
(03.08.21)
Bence Ezgi Asaroğlu ama, pek de genç duruyor. Ama aşırı da benziyor.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Evet kendisi İpek Yaylacıoğlu. Bayağı beğenirim kendisini sanırım en son Kardeş Payı'nda gördük.
0
matilda
(04.08.21)
Aynen İpek Yaylacıoğlu.
Bilinen rolleri:
Kardeş Payı: Eda
Arka Sokaklar: Aylin
0
ombutosman
(04.08.21)
evet ipek yaylacıoğlu'ymuş. gerçekten ezgi arasoğlu'na benziyor ama. onu da sorcaktım benzemiyor mu diye. ikisine de ergenlikteyken aşıktım.
0
🌸black mamba
(04.08.21)
Aylin mi??
Pardon, Pınar olacaktı, Rıza Babanın kızı...
0
ombutosman
(04.08.21)
(4)

omuzdan ses gelmesi

black mamba
6-7 yıl önce spordayken chess press machine'de omzumu incittim. aleti tam kavrayamadan ittiğim için omzum ağrımaya başlamıştı. o zaman beri sağ omzum sıkıntılı. doktora gitmedim. gidicem. ancak ne olabilir? ameliyatlık bir şey midir? sağ omzumla bir daire çizdiğim zaman küt diye ses geliyor. sol omz
6-7 yıl önce spordayken chess press machine'de omzumu incittim. aleti tam kavrayamadan ittiğim için omzum ağrımaya başlamıştı. o zaman beri sağ omzum sıkıntılı. doktora gitmedim. gidicem. ancak ne olabilir? ameliyatlık bir şey midir? sağ omzumla bir daire çizdiğim zaman küt diye ses geliyor. sol omzumda bir sıkıntı yok mesela. dün biraz daha ağrıdı ve küt sesi arttı sanırım. ne kadar ciddi bir şeydir? spora da ara vermek zorunda kalıyorum.
0
black mamba
(01.08.21)
6-7 yıldır geçmeyen sakatlık artık kronikleşmiştir standart bir ortapediste gidersen sana krem-buz vs verip gönderir. çünkü ona göre bu bir sakatlık ya da tedavi edilecek durum değil. bir omuz ya da sporcu sakatlıkları ile uğraşan uzmana gitmeni öneririm.

spora devam edeceksen üst vucut çalışması öncesi mutlaka çok düşük ağırlıklarla omzunu ısıtmalısın. özellikle rotator cuffları cable machine ile içe ve dışa açma hareketleri ile ısıtırsan faydası olur. çok düşük ağırlık dediğim 2.5kg gibi. burda amaç kas geliştirmek değil o bölgedeki kan akımını arttırmak.
0
orpheus
(01.08.21)
Fizik.tedaviciler o kütürdemeleri pek ciddiye almıyorlar. En azından devlettekiler.
0
vizivozo
(01.08.21)
ciddi sıkıntı olmaya başladı. sürekli inciniyor ve ara vermek zorunda kalıyorum. shoulder press yapamıyorum mesela.
0
🌸black mamba
(01.08.21)
köprücük kemiğinden geliyormuş ses. :( biraz farklı sağdaki. omzumu hareket ettirince kürek kemiği oynuyor. çıkmış mıdır?
0
🌸black mamba
(01.08.21)
(4)

twitter hesabının askıya alınması

black mamba
sürekli twitter hesaplarım askıya alınıyor. like'ladığı, takip ettiğim kişiler siliniyor. trollük vs. yapmıyorum. sadece gündemi takip edebilmek için hesapları takip ettiğim, tweetleri like'lıyorum. neden sürekli hesabımı kapatıyor?
sürekli twitter hesaplarım askıya alınıyor. like'ladığı, takip ettiğim kişiler siliniyor. trollük vs. yapmıyorum. sadece gündemi takip edebilmek için hesapları takip ettiğim, tweetleri like'lıyorum. neden sürekli hesabımı kapatıyor?
0
black mamba
(01.08.21)
daha önce aynı mail ya da telefon numarası ile üyelik açtınız mı? sabit ip kullanıyor musunu ya da vpn ile mi giriyorsunuz? hesabınız için mail üzerinden aktifleştirme yaptınız mı?
0
false pretension
(01.08.21)
yok farklı maildi ikisi de. sabit ip. evet aktifleştirme de yaptım.
0
🌸black mamba
(01.08.21)
daha önceden askıya alındığınız için o ip'yi kara listeye almışlardır. farklı ip telefon numarası ve mail adresi kullanırsanız sorun çözülür. telefon app'ı üzerinden üye olduysanız muhtemelen telefon cihaz kimliğini de banlamışlardır. twitter'ın banlama politikası garip gerçekten.
0
false pretension
(01.08.21)
bu soruyu da 100 kere cevapladim, ip banlanma yok kardes, statik iplli yerden istersen 5-6 farkli hesaba gir fakesin demez sana ama

eski hesaba ait kullanici adi, sifre, profil resmi, mail adresi, bio yazisi, telefon numarasindan birini dahi kullanmaycaksiniz. Atiyorum eski kullanici adin Yargic Zekeriyya idi:) yeni actigin kullanici adini Gecelerin Yargici yaptin sistem seni tespit ediyor banladigimiz bu adam yeniden gelmis diye basiyor gene bani. Kafayi yersin bak. Bir de mavi tiklilere fazla bulasmayin, o serefszilerin sikayetlerini aninda dikkate aliyor twitter, gider hesap aninda sonra ugras dur.
0
neverletyougodown
(01.08.21)
(13)

ustalar neden calisan bulamiyor

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
turkiye'de, abd'de vs. ustalar (özellikle otomobil ustaları) yetistirecek eleman bulamiyoruz, calisan bulamiyoruz derler. kazanci sorunca da kazancimiz iyi falan derler hep. bu işlere neden eleman bulamiyorlar dünyada?
turkiye'de, abd'de vs. ustalar (özellikle otomobil ustaları) yetistirecek eleman bulamiyoruz, calisan bulamiyoruz derler. kazanci sorunca da kazancimiz iyi falan derler hep. bu işlere neden eleman bulamiyorlar dünyada?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(27.07.21)
insanların büyük bir çoğunluğu masa başında yorulmadan para kazanacakları bir iş istediği için olabilir mi?
0
candide
(27.07.21)
az para veriyordur
0
vanqusih
(27.07.21)
Cevap çok net, asgari ücrete bankada çalışmak, üniversite okumak, 3 bin liraya plazada çalışmak bizim millete daha çekici geliyor.

Olay tamamen bu, traktör pulluğu tamir eden bütün gün kir pas içinde çalışan arkadaşım aylık net 50 bin kemiksiz kazanıyor, evleri arabaları falan saymıyorum. ( hemde büyükşehirde bile değil)

Ben büyükşehirde takılcan kadıköy'de yaşıcam, network peşinde koşçam diyen yazılımcı kardeşi 20 bin kazanıyor ve ay sonunu denk getiremiyor.
0
paramolacak
(27.07.21)
eskiden çırak verme kültürü vardı bu bitti. 2.cisi fazla para kazanmadıkları için az para verip koşulsuz saygı bekliyorlar. herkes masa başı iş istiyor. kasiyerlik yaparım inşaatta çalışacağıma diyor insanlar.

bir örnek babam elektrik teknikeri. iş yeri var ancak sigorta ödeyecek ve haftalık olarak elemana verebilecek kadar kazanamıyor. eğer bu tarz ustalar asgari ücret verse çalışan bulunur ancak küçük çaplı ustalar için bu zor. emeğin karşılığı yok ülkemizde.
0
mikahakkinen
(27.07.21)
Insanlar para kazanamıyor asıl olay bu. Patron kazanır, eleman kazanmaz. Öncelikle o ay çok müşteri gelmeyebilir, başka yerde aylık kazancını bilirsin. Sadece kir içinde olmak değil, güven içinde olacağını da bilirsin. AVM'de mağazada çalışmak temizdir ama oto sanayide çalışmak güvenli olmayabilir.
0
howfaristhesky
(27.07.21)
Gösterişsiz iş o yüzden. Çok kazandıklarını sanmıyorum. Masrafları çıkarınca ellerinde 8-10 bin tl kalıyorsa çok iyi. Bu parayı memur oturarak alıyor
0
Gabriel
(27.07.21)
kayınço zamanında sanayide forklift tamircisine girmişti.
6 ay sonra kaçarak uzaklaştı.
maaş zaten asgarinin bir tık üstü.
mesai 10 saat cumartesi dahil.
akşam yada haftasonu acil servise gidersen (bazen şehir dışı) extra mesai yok.
yemekler piyasadaki en ucuz iğrenç yemekler.
garsonluk yaparım , evde boş otururum daha iyi demişti.
0
aslindasorunumpsikolojik
(27.07.21)
1- ekstrem örnekler dışında rezil çalışma şartları ve maaşlar. Evet Ford'un bilmem ne egitimlerini alıp hybrid araçları falan bilen eden adam kazanır da otosanayide arabanin yağını değiştiren oyle kazanamaz. Herkes de usta olamaz. Buna ek olarak holdingte bile ne mobingler ne haksizliklar varken bu tarz islerin durumunu düşünemiyorum. Ne mesai ne tatil ne yemekler vs. Maas asgariden bile yatabilir.

2-pis iş. Öyle dışarıdan şey gözükse de zor iş. Ailemde var ford tamircisi emekli belinde sorun var yıllarca vücut gücü ile çalışan bir meslekte olmaktan. Belli yerden sonra calismasi da zor ama masabasi adam icin cok ciddi bir sorun değil bu.

3- Türkiye'de özellikle egitimsiz, kafasi pek basmayan tipler bu işlere gidiyor ama böyle olmamasi lazım. O da ulkedeki egitim sistemi sacmaligindan. Haliyle kimse cocugunu falan göndermek istemiyor oralara.

4-gosterissiz evet. Prestiji falan yok yani.

Ekstrem örneklere gerek yok. Benim çalıştığım sektörde de ekstrem örnekler var ama geneli o maaşlar değil.
Bir de vücutla yapilan bir meslek olduğu için herhangi bir rahatsizlikta kariyerin bitebilir.
0
logisticsmanager
(27.07.21)
Akrabamın sanayide yeri var. Otomatik şanzıman tamir ediyor. Çalışma saati diye bir şey yok. Türkiye'nin her yerinden müşteri geliyor. İyi de kazanıyor. Müşterinin memnun olması için işin hızlı yapılması lazım. İşi yapan kişi için de hızlı olmak önemli çünkü diğer müşterilere sıra gelmeli. Bu da günde 10, 12 saat çalışmak demek. Herkesin yapabileceği bir şey değil.
0
dissendium
(27.07.21)
Ağır çalışma şartları/düşük maaşa dayanmak zor. Ancak sebat edip işi kapanlar iyi paralar kazanıyorlar. Araba tamircisi bir arkadaşım var. kalfa ikenden beri tanıyorum. Yetiştikten sonra çalıştığı yerden ayrıldı ve kendi yerini açtı. İlk başlarda benden maddi destek alırken 3-4 sene içerisinde tüm borçlarını kapattı. Sonraki 5 senede ise benim bildiğim 2 ev, 2 arsa ve işyerine giderken kullandığı bir normal, evde duran 1 lüks araba sahibi oldu.
0
faithless
(27.07.21)
herşeyde olduğu gibi bir işin kazancını arz talep belirler. bu tarz ustalık diyebileceğimiz işler çok kazandırmaz genelde. çünkü öğrenmesi zor değildir. ustaların büyük bölümü onbinlerce lira kazansa daha fazla insan girer ve yine piyasa düşer. öğrenmesi zor değil çünkü. 2 yıl günde 8-10 saat bu işe ayırsan kurdu olursun. genelde nasıl oluyor? 10 yaşında ustanın yanına veriliyor çocuk. 18-20 yaşına gelince belki usta oluyor. ancak bu 8-10 yıllık sürecin yarısından fazlasında yerleri süpürüyor, ustanın basit işlerini yapıyor. %20'sinde bir şeyler öğreniyordur. o yüzden formal, düzenli bir eğitimle 2 yılda usta çıkar bir insan. birçok ustalık için geçerli bu. yani 4 yılda mühendis yetişiyor, 2 yılda tekniker. usta da buna oranla daha az kısa sürede yetişir.

çok kazanan vardır ama azınlıktadır. yani mühendislerin kazancı 5 bin -30 bin arasındadır ve %80'i 8-10 bin arasında kazanıyordur. ustaların kazancı 5 bin - 50 bin arasındadır ama %80'i 5 bin kazanıyordur. bir de her mühendis mühendislik yapmıyor. türkiye'deki işler belli. mühendisim diyenlerin kaçı gerçekten mühendislik gerektiren işlerde çalışıyor? ondan bir mühendisin maaşını kazanmıyor birçok insan. bir de ustanın yeri kendisiyse işletme sahibi oluyor. bu da avantaj. 20 bin lira kazanan maaşlı bir çalışan işinde çok iyi olması gerekirken bir işletmeci için alt sınır daha fazla olabilir.

sözlükte, beyaz yakalılar arasında şöyle bir algı olabiliyor. "keşke okul okuyacağıma küçükken meslek öğrenseydim" şeklinde yakınmalar oluyor. büyük bir yanılgı bence. ayrıca olmak isterseniz 2-3 yıl idare edecek kadar nakitiniz varsa olursunuz. hiçbir ustalık eğitimi günde 8-10 saat pratik yapmak kaydıyla 2 yıldan fazla sürmez.
0
black mamba
(27.07.21)
Tamamen prestij meselesi.

Yani ben kendi ailemden de biliyorum, fazla para kazansa da beden gücüyle iş yapan insana kimse saygı duymuyor TR'de. İnsanlar da bunu istemiyor. Sokak ropörtajı da vardı böyle çocuğun biri güzel güzel anlatıyordu, AVM'de garsonluk yapmak sanayiden iyi, parası çok daha az ama kıza "sanayide çalışıyorum" diyince cevap atmıyordu, o yüzden AVM'ye geçtim falan diye.
0
plutongezegendegilmi
(27.07.21)
ABD ve türkiye çok farklı sebeplere sahip.
Öncelikle dünyanın her yerinde beden işçiliği genellikle en alt seviye iş kolları olarak görülüyor. Bizdekine benzer yorumlar ABD'de de geçerli:www.quora.com

Türkiye'deki sebeplere gelelim. Çok basit bir iktisat prensibi: Bir yerde ne bolsa o ucuz olur. Türkiye'de vasıfsız işçi / genç nüfus bol. Haliyle işçi maliyetleri düşük. Yani sanayide çalışan bir adam o işin karşılığı olan parayı aldığını düşünmüyor. İlk fırsatta da başka işe geçiyor. Yani sanayide orta ölçek bir dükkanın sahibi ayda cebine 40 bin koyuyor olabilir. ama yanında çalışanlara verdiği maaş 4-5 bini geçmez. O da kıdemliyse.

Gelişmiş ülkelerde ise durum farklı. Aslında benzer bir konu burada da geçerli. Avrupa ve ABD'de teknoloji ve sanayi üretimi bolluğu var. haliyle otomobil ucuz. Bu sayede insanlar bizdeki gibi eski araçlar kullanmıyor. Almanya'da ortalama araç yaşı 8, Türkiye'de 12 mesela. Haliyle daha az tamire ve tamirciye ihtiyaç duyuluyor. Bir de adamın gelir seviyesi yüksek zaten direkt servisine gidiyor.
Bizdeki gibi serviste araç yaptırmak bir zenginlik alameti değil.

bir diğer sebep gelişmiş ülkelerde otomobil ustası sanayide değil okulda yetişir. Motor okullarında eğitim alır, iş hayatına atılır.

Son olarak gelişmiş ülkelerde bu tarz işler genelde göçmenlerin yaptığı işler. Haliyle öyle aşırı popüler bir iş olmaması normal.
0
anten
(28.07.21)
(16)

35 yaşındaki eşek kadar herif sinema tv okur mu?

yuyu
Halim vaktim yerinde. Üni sınavına girdim. Bölüme puanım tutuyor. Kariyer is sahibi olmak için değil, hayatıma renk katsın diye okumayı düşünüyorum. Böyle girgirina Okurken de bi öğrencinin hakkini yemek istemiyorum. Boşver hic bulaşma bisey öğrenmezsin ustelik çoluk çocukla kafan götürmez mi diyors
Halim vaktim yerinde. Üni sınavına girdim. Bölüme puanım tutuyor. Kariyer is sahibi olmak için değil, hayatıma renk katsın diye okumayı düşünüyorum. Böyle girgirina Okurken de bi öğrencinin hakkini yemek istemiyorum. Boşver hic bulaşma bisey öğrenmezsin ustelik çoluk çocukla kafan götürmez mi diyorsunuz yoksa harika bi is mi yapmis olurum?

Iyi film eleştirisi yapabiliyorum. Senaryo yazmisligim var. Epey meraklıyımdır.

Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
0
yuyu
(25.07.21)
Gir oku, bir öğrencinin hakkını ye ki rtvf okuyup hayatı kararmasin. Cunku sektörde mektepli orani %30 falan...
0
duster
(25.07.21)
Çok güzel ve keyifli olur ama çoğu 17-18 yaşında çocukların arasında yapamazsın. Kat kat önlerinde olacağın için manası olmaz pek çok şeyin. Bunun yerine güzel bir yüksek lisans daha mantıklı olabilir
0
avatar is back
(25.07.21)
Duster +1 Bi gencin hayatının kararmasına mani ol ve oku, sektörde kimse diplomaya bakmıyor.
0
euteamo
(25.07.21)
Kanka 30 yaşındayım. Hayatımda bir sürü saçma sapan hatam oldu. Ama sinema TV okumak gibi 4 yıl süren bir hatam olmadı. Allah aşkına işine gücüne bak. Yazıktır günahtır. 4 yıl california solucanı yetiştirme okusan daha iyi
0
allah yazdiysa bozsun
(25.07.21)
Emin ol seninle okuyan öğrenciler bile bu işsizin ne işi var burada diyecek. ona göre. Bizde de vardı yaşça büyükler
0
olaylar olaylar
(25.07.21)
amacın ne yapmak? film çekmekse sinema okumana gerek yok.
0
black mamba
(25.07.21)
Okur okumasına, yaşında da asla bişey yok. Gider uzun süren tıp gibi bölümler bile okur. Ancak sinema tv (pek çok başka bölümde de olduğu gibi) tr de okunmaz. Hele şimdi hiiç okunmaz.
Akademiden bildiriyorum.
Düzenli şekilde güzel kurslara gidin veya yurt dışında okuyun çoğu yerde bedava.
0
rewlack
(25.07.21)
Okunur tabi neden okunmasın.
Mesela ben üniversiteye başladığımda epey yaşlıca ,ünlü bir öğrenci arkadaşımız rts den mezun oluyordu. İsmi Kemal Sunal'dı.
0
arenas
(25.07.21)
eğer teknik ve meslek öğreneceksen yüksek lisans olmaz. film kritiği yapacağım, işin sosyolojisiyle daha ilgiliyim filan dersen ancak. bunun dışında 35 yaşında lisans okumakla ilgili tüm olumsuz yorum ve ihtimalleri çöpe atabilirsin, halin vaktin de yerindeymiş. diğer yandan halin vaktin de yerindeyse iyi bi yer olması için araştırmaya zaman harcamanı öneririm... yurt dışındaki film okullarına da bakabilirsin. belki yüksek lisans düzeyinde teknik, iş öğretecek yerler de çıkar hatta. yine yurt dışında üniversite derecesi vermese bile eğitim veren kurumlara bakabilirsin. bir de okulunu okusan da okumasan da dışarıdaki atölyeler (film, fotoğraf) okuldan daha çok katkı sağlayabilir her anlamda.
0
snape i başından beri tanırım
(25.07.21)
eğer bitiremeyip cayarsan milletin hakkını yemiş olursun

o elemanda senden daha çok çalışsaydı
0
duyurukullanıcısı
(25.07.21)
halin vaktin yerindeyse okul okumak sıkıntı değil. Ama niye okuduğun önemli. Meslek için değil diyorsan anladığım kadarıyla tamamen işi sanatsal kaygılarla okuyacaksın. yani film kritiği sosyolojisi falan.

O zaman biraz sıkıcı gelebilir sadece. Çünkü bu bölümün amacı sinema sektörüne çalışan yetiştirmek olduğu için çok fazla teknik ders de olacak. Bu kısımlar ilgini çekmiyorsa sıkar.

Onun yerine online yabancı okullara bakın derim.
0
anten
(25.07.21)
Ben 34 yaşında Fransızca öğretmenliğine başladım böyle. Dil öğrenmek istedim, şehrimde de adam akıllı dil kursu yoktu, neden olmasın dedim girdim. Sınıfta 50 yaşında bir abla da var :) sınıf arkadaşlarımızda bize bayılıyor.
Yaşla ilgili sorun yaşamazsın, renk katsın diyorsan gayet okunur.
0
somethinginthewayshemoves
(25.07.21)
Sacma, cunku zaten ders icerikleri zaten cok rahat bos zamaninda makale, kitap okuyup ogrenebilecegin seyler. Universitenin amaci sosyal iliskiler kurmak, diger ogrencilerle ve hocalarla vakit gecirerek onlardan bir sey ogrenmek, etkinlikler vs.
Sen bunu yapmayacaksan, butun derslere gitmeyeceksen, fakultenin tozunu yutmayacaksan falan ne anlami var?
0
hot potato
(25.07.21)
oku zevkine. fuları da taktın mı.....üf.
0
Techsavvy
(25.07.21)
bekarsan ve yakışıklı isen epey eğlenceli olur çoluk çocuk gözüyle bakma kızlar hayran olur kesin :)
sinema tv okuyup iş bulabilen sayısı zaten az olduğu için kimsenin hakkını da yememiş olursun bence. okusa da işsiz kalacağı yüksek ihtimal. kaldı ki sen de zaten sınavı hak ederek kazanacaksın. (özelde okuyacağını düşünmedim. para vermeye değmez zaten.)
keyifle okuyunuz. hayırlı olsun mutlu olunuz
ülkede diploma enflasyonu var. şahsen benim duvarımda çerçeve asacak yer kalmadı ama iş manasında gram katkısı yok artık.. zevk alarak okuyan bir öğrenci olursa akademisyen de keyif alır diye düşünüyorum
0
photo85
(25.07.21)
Süper olur, istediğini yap
0
Mossy
(25.07.21)
(4)

tiktok

black mamba
twitter'da videolara denk geldim. hiç tanımadığım insanların 3-5 milyon takipçileri var. para kazanıyorlarmış. nasıl para kazanıyorlar? içeriklere baktım bir reklam göremedim.
twitter'da videolara denk geldim. hiç tanımadığım insanların 3-5 milyon takipçileri var. para kazanıyorlarmış. nasıl para kazanıyorlar? içeriklere baktım bir reklam göremedim.
0
black mamba
(25.07.21)
yayındayken izleyenler uygulama üzerinden para gönderiyorlar.
0
rose parks
(25.07.21)
3-5 milyonlukların çoğu musically zamanından kalma.tiktok akıllıca davranıp kendisine varoş muamelesi yapılınca kendi starlarını yarattı.inanılmaz bir kalabalık,aşırı yüksek izlenme sayıları var.yüksek takipçilerde izlenme üzerinden ödemesi var ama türkiye de asıl dümen canlı yayınlarda.inanılmaz paralar dönüyor ortalıkta.öyle oluncada insanlar hediye alabilmek için yapabilecekleri bütün saçmalıkları yapıp para topluyorlar.özel çoçuklarını sergileyenlerden,dekolte açanlara,tutunmaya çalışan az ünlülerden,evde saçma sapan danseden dayılara,bol miktarda parayı bulmam lazım kızına kadar,geniş yelpazede canlı yayın var.yorganın altında sevişiyormuş görüntüsü verip para kazananda var,kuran okuyanda.hepsi hediye topluyor ve hediyelerin karşılığında sabah gidip bankadan paralarını çekiyorlar.
0
duptıs
(25.07.21)
şu da çok ilginç geldi. aynı durumda twicth'te de var. sonuçta türkiye'de insanlar film, oyun, program gibi şeylere para vermez. sürekli korsandan halledilir. bunlara para ödemeyen insanların hiç zorunda olmadıkları kişilere para ödemek istemesi çok ilginç.
0
🌸black mamba
(25.07.21)
iki kitle var aslinda bu bagislari yapanlar konusunda; 3-5 liralik bagis nedir ki zaten gitsen bi kutu kola anca aliyorsun o paraya. kutu kola parasina seni gulduren/eglendiren/azdiran vs, duzenli yayin yapan birine destek oluyorsun. yuksek bagis atanlarin da prestiji oluyor o kitlede. o yayinlari duzenli izleyen kisiler senin ismine asina oluyor, hatta yayinci bile asina oluyor sana. bu da bi tatmin. bir de kadin yayincilara "belki flortlesirim" diye atilan bagislar, hot tub yayinlari, bagiscinin adini goguslerine yazma gibi seyleri ekleyince cok tatminkar bi his aslinda bagisci icin. haliyle sen korsan film/oyun indirdiginde bunu sadece sen biliyorsun, kendin icin yapiyorsun, baskasinin haberi olmuyor ama platformlarda bir yayincinin kitlesine mensup olmak yeni bi komuniteye kendini ait hale getirmekle benzer bir sey.
0
hjarteblod
(25.07.21)
(6)

Türk TV ve sineması efekt yapmayı ve çekim tekniklerini neden beceremiyor ?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bazen kah Kurtlar Vadisi gibi dizilerin Youtube'dan sahnelerini izlemek olsun kah TV'de falan denk geldiğim yapımlarda dikkatimi çeken bir amatörlük var. Sinema da dahil buna. Biz Türkler olarak galiba çekim tekniklerinden pek anlamıyoruz ve doğru düzgün efekt yapamıyoruz. Daha ço
Merhaba arkadaşlar,

Bazen kah Kurtlar Vadisi gibi dizilerin Youtube'dan sahnelerini izlemek olsun kah TV'de falan denk geldiğim yapımlarda dikkatimi çeken bir amatörlük var. Sinema da dahil buna. Biz Türkler olarak galiba çekim tekniklerinden pek anlamıyoruz ve doğru düzgün efekt yapamıyoruz. Daha çok aksiyon ağırlıklı yapımlar için konuşuyorum. Mesela karakterler kötü adamlarla dövüşüyor , karakterler falan adamakıllı hazırlanmadığı için ortadaki olmamışlığı, hamlığı örtmek için sahneler x2 hızına alınmış gibi hızlandırılıyor, oldu bittiye getiriliyor. Yani tamam bir Jason Statham performansı bekleyip akıcı ve kesintisiz bir dövüş sahnesi beklemiyoruz. Ama böyle de olmaz ki.

Sonra bir el bombası patlıyor mesela ama el bombası olduğuna bin tane şahit ister. El bombası patladıktan 3 saniye sonra adamlar ölüyor. Ha bir de adamlar ölüyor derken ölme şekilleri çok kör göze parmak. İnsan biraz inandırıcı olur. Adam vuruluyor iki saniye sonra Matrix'deki gibi fişleri çekilmiş gibi ölüyorlar. Bazılarının ölme şekilleri çok komik hele.

Görsel efektlere gelecek olursak orası ayrı bir konu. Ortalık Çukur, Kurtlar Vadisi, Arka Sokaklar gibi dizilerden geçilmezken ve sürüsüne bereket şekilde yapılmaya devam edilirken bu konuda bir gelişme görememek insanı üzüyor. Yıl olmuş 2021 hala çatışma sahneleri görsel anlamda tek kelimeyle re-za-let. Silahların gerçek olmadığı o kadar belli ki sanıyorsunuz ki çocuklar bayramda mantar tabancası almış da onu sıkıyor. Patlamalar, alev efektleri falan çok yapay duruyor.

Ses de yine öyle. Mesela makineli tüfekten çıkacak sesi hafif taramalıya
koymuşlar ya da bir silah sesi koymuşlar, aynı sesi bir sürü silaha atamışlar. Yani bu tarzda şeyler 3.sınıf bir saçma komedi yapımında olsa orada eğreti durmaz, hatta cuk diye oturur. Tüm patlamaların sesi aynı.

İki dakika izlesem "Olm kim izliyo lan bunu?" dedirtiyo. Onu izleyeceğime boş boş otururum daha iyi. Millet ağzı iki karış açık şekilde nasıl izliyor anlayamıyorum. Hiç mi dikkatini çekmiyor? Ben kendimi hakarete uğramış sayarım. Yoksa biz hep Amerikanyacı falan olduğumuz için mi gözümüze bu kadar batıyor?

En dandik Amerikan dizilerindeki efektler bile bizim en çok izlenen dizilerdekinden bile daha kaliteli.

Yani tamam çok güzel işler çıkaranlar da elbette var ama çok yoklar. Sizce sorunun kaynağı nedir? Yeterli bütçe mi yok, yetenekli, adamakıllı efekt yapmayı bilen insan sayısı mı az yoksa "Amann ne gerek var! Ne versek yiyolar zaten!" kafası mı var?

Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(24.07.21)
Bence ne koysak izliyorlar seçeneği ağır basıyor.

Sese, görüntüye gelene kadar senaryo, kurgu ve elbette oyunculuklar o kadar kötü ki millet oturup 3 saat nasıl izliyor anlamıyorum.

Zengin fakir ilişkisi yüzeyselliğinden kurtulamadık 20 yıldır dizi sektöründe. Filmler desen bağımsızlar harici çok izlenenler hep leş, bir iki güzel yapım çıkıyor onca kaynağa rağmen.
0
chicha_v2
(24.07.21)
amerika bu sektörü kuran ülke, kaç yıllık deneyimiyle ortaya belirli bir standart koyuyor, yeteri kadar zaman ve para verirsen türkiyede de çok kaliteli sonuçlar alırsın

marvel in bazı filmlerinin de efektleri çok kötü, çünkü yapım şirketi çekimleri tamamlayıp gösterime girmesi için 3d görselleri yapan şirkete 6 haftalık zaman vermiş bu da kalite düşüklüğüne neden olmuş yoksa aynı şirketin çok iyi işleri de var
0
grimavi
(24.07.21)
Filmler için birşey diyemem ancak diziler çok uzun. Her hafta iki saatlik dizi mi olur? Adamlar neredeyse her hafta bir uzun metraj film çekiyor. Bunu sonucu olarak da kalite düşüyor. Bir de söylediğiniz gibi verirsek yerler mantığı da var.
0
inheritance
(24.07.21)
Ne kadar ekmek o kadar köfte, dizilere pek bütçe ayrılmıyor. Bu da işin kalitesini belirliyor.
0
olaylar olaylar
(24.07.21)
Sektore uzak birinin yorumu oldugu cok belli.

Ilk olarak turk dizilerinin ulke icin bir ihrac kalemi oldugunu bilmeniz gerek. Begenmediginiz isler 150 farkli ulkede yayinlanip ulkeye doviz getiriyor.

Dizi icin konusursam konudan bagimsiz turkiyede isler ucu ucuna ilerler. Cekim biter 4-5 gunde montaj yapilir, es zamanli ses ve renk duzeltmeye gider ve total 2 gunde, bu isler bittikten sonra yayin bandi basilir kanala gonderilir. Netflixte vs ayila bayila izlediginiz dizilerin bir sezonu bir seferde cekilir, post produksiyon icin ise ayri bir zaman dilimi vardir. Yani ilk once cekim yapilir sonra posta gider. Hic bir sey ucu ucuna gitmez, genis bir deadline sureniz vardir. Bu nedir? Ise ozenmeye, detayli calismaya cok daha fazla vaktiniz olur, kafa yorarsiniz ve tum gereklilikleri yerine getirip isi hazir hale getirirsiniz.

Teknik olarak hic bir ulkeden asagi kalir yanimiz yok lakin icerik olarak yerlerdeyiz. Aga, pasa, konak, ask mesk vs arasinda sikismis bir yerdeyiz. Dijital platformlar acildida hani konu olarak biraz daha cesur isler yapabilir konuma geldik yoksa televizyon bu konuda cok kisir.

Sinema icin konusurusam isini iyi yapan ve kotu yapani salonda izlediginiz vakit anlarsiniz. Gorsel ve isitsel olarak cok daha kuvvetli kaynaklariniz (dev perde, dolby digital ses vs) vardir. Buna bir sey diyemem yapimci parayi verirse guzel is izlersiniz, yok vermezse dandik is izlersiniz :)

Kisaca bu iste para konusur.
0
thesomberlain
(24.07.21)
türkiye'de birçok şey yurtdışına göre berbat zaten. şu an olimpiyatlarda bir başarı bekliyor musun? ya da gs daha geçen 5-1 yenildi. türkiye gelişmemiş bir ülke. bunu her sektörde görebilirsin. sinema da bununla alakalı. dizilerin ihraç ediliyor olması bir şeyi değiştirmez. hala niteliksiz. bir türkiye'de yapılan dönem dizilerine bakın bir de game of thrones'a. efektleri geçtim sahne, dekor, kostüm her şey daha ileri. tabii abd dengimiz değil ancak türkiye'de yeterli noktada değil. görüntü teknolojisinin dijitalleşmesiyle görüntü yönetimi gitgide iyi olmaya başlıyor. ancak onda da 10 yıl öncesinde ne vardı? daha doğru düzgün ışık yapamıyorlar.

yalnız bütçe dolaylı yoldan da etkili. yani türkiye'de de 100 milyon dolar harcasanız bence abd'deki işlere göre yine kötü olur. çünkü yetişmiş çalışan yok. görüntü yönetmeni gidip kaç tane yüksek bütçeli işte çalışacak ki tecrübe kazansın? bu birçok çalışan için böyle. efekt konusunda da tecrübe kazanılacak bir sektör yok.
0
black mamba
(24.07.21)
(3)

En iyi matematik Youtube kanalları?

asaf
Üniversite sınavına hazırlık için
Üniversite sınavına hazırlık için
0
asaf
(23.07.21)
Gerçel Matematik
0
2027
(23.07.21)
bıyıklı matematik

www.youtube.com
0
black mamba
(23.07.21)
Benim Hocam
0
gudumlu anne terligi
(23.07.21)
(7)

rte nin uyuması

black mamba
bu çok ilginç bir an değil mi? 5-10 saniye önce dinç bir şekilde konuşurken saniyeler içinde uyumaya başlıyor. daha önce böyle bir şey görmedim hiç. yani uykuya dalarken de zaten uykulu olurdum.
bu çok ilginç bir an değil mi? 5-10 saniye önce dinç bir şekilde konuşurken saniyeler içinde uyumaya başlıyor. daha önce böyle bir şey görmedim hiç. yani uykuya dalarken de zaten uykulu olurdum.
0
black mamba
(22.07.21)
araba kullanırken de böyle uyunuyor işte. yani arabaya binerken uykun var normalde ama kendini göstermiyor. bir anda gidiyorsun.
0
bohr atom modeli
(22.07.21)
bence de hiç normal değil, bir hastalığı olduğu kesin. aktroller çok normal diye algı kasmış tabi her zamanki gibi:)
0
nothing in my way
(22.07.21)
kendimi bildim bileli adamın her tuhaf hareketinden "abi adam hasta yaa, çok hasta" mevzusu çıkıyor. yıllar önce de böyle uyumustu basın toplantısında. ki @bohr'a katılıyorum. inanılmaz uykusuz kaldığım bir anda ben de derste böyle uyuyup uyaniyordum. normal yani.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(22.07.21)
Gayet normal. Hepimiz insanız ve hepimizin başına gelmiştir ve gelecektir. Araba sürenler bilir. Pc başında çok uzun süre çalışanlar da. Daha önce böyle bir şey görmeyen insanlara ise ben şaşırıyorum. Gerçeklerden kopuk yaşayan insanlar böylesi insani bir şeyi tuhaf görebilir.
0
Amory Lorch
(22.07.21)
o sahneyi izlemedim ama ben de cok yorgun ve uykuluyken ozellikle pc basinda stabil bi isi yaparken saniyelik uyuyabiliyorum ve uyandigimda farkediyorum. dalip silkinmek gibi. asiri uykusuzluk ve yorgunluk yapabilir bu ki ben 27 yasindayim
0
ala09
(22.07.21)
Buna ilginç diyen askerde nöbet tutmamıştır. Nöbette de tam olarak aynısı oluyor. Üst üste 3 gün boyunca sadece 4 saat uyuyup 20 saat uyanık olan herkesin başına gelebilir.
0
dissendium
(22.07.21)
bu farklı bir durum ama. kamera karşısına istediği zaman geçebilir. eğer yorgunsa başka bir zaman da çekebilirdi videoyu. o çok ilginç geldi.
0
🌸black mamba
(22.07.21)
(6)

200 bin ile arsa mi almalı yoksa araba mı yükseltmeli

Fusha
Araba önemli bir ihtiyaç benim için. Arabayı satıp 200 bin üzerine ekleyip 300 üzeri bir araba mı alayım yoksa 200 bin ile arsa mi almalı yatırım için. Siz olsanız napardiniz
Araba önemli bir ihtiyaç benim için. Arabayı satıp 200 bin üzerine ekleyip 300 üzeri bir araba mı alayım yoksa 200 bin ile arsa mi almalı yatırım için. Siz olsanız napardiniz
0
Fusha
(21.07.21)
Da aten araban varsa nasıl ihtiyaç duyuyorsun anlamadım?
Şu anda araba fiyatları araba fiyatları değil, ama arsa fiyatları arsa fiyatları. Yani araba alırsan paranın tam karşılığını almamış olursun, ama arsa alırsan hakkını tam olarak alırsın.
0
etna
(21.07.21)
Araba beş yaşında ve 104 bin km'de. Sıfır aldım. İlk iki yılda 12 bin km ihtiyaçti şimdi çok daha fazla oluyor yılda. Yani hızla eskiyor araba. O yüzden sıfır bir araba alayım diyorum. Uzun yolda yoruyor şimdiki arabam bir de.
0
🌸Fusha
(21.07.21)
Dediğiniz doğru ama fiyatların düşeceği yok ki otomobil piyasasında
0
🌸Fusha
(21.07.21)
Arabanın değerinin düşme ihtimali yok eğer kaza bela olmazsa, onun dışında arsa alırsan 0 risk ile yatırım yapmış olacaksın. Arsayı küçümseme bence onun da geliri yüksek
0
olaylar olaylar
(21.07.21)
bence ikisini de yapabilirsin. 200 binin 100 binini arabaya yatır 100 binini yatırım yap. ya ad arabaya 80 bin ayır 120 bini yatırıma yönelt. nakitte kalma tabii. yüksek enflasyonun olduğu yerlerde nakitte kalmak kötü. başka bir yatırım olmazsa altın olarak tutabilirsin.
0
black mamba
(21.07.21)
ikisine de yarı yarıya demeye gelmiştim, black mamba +1
0
blatta hiberna
(21.07.21)
(11)

sineklik taktırma masrafını kim karşılar

Mossy
ev sahibi mi kiracı mı?
ev sahibi mi kiracı mı?
0
Mossy
(19.07.21)
kiracı. çünkü lüks.
ziyan olmasın dersen çıkarılabilir bişey yapılıp ayrılırken sökülebilir.
0
etna
(19.07.21)
Ya kiracı söküp götürmeyecekse teoride ev sahibi tabi, eve ait bir eşya sonuçta.

Ama adamın durumu var mı, böyle bir yatırım onun için mantıklı mı gibi faktörler giriyor işin içine. Sineklik taktırmadığım için sevdiğim kiracı gidecekse taktırırım. Ama ev çok iyidir, hemen daha yüksek fiyata birini bulabilecek olurum, o zaman taktırmam, mevcut kiracı çıkar, ondan hemen sonra taktırırım falan.

Bi standardı yok yani, pazarlığa bağlı. En güzeli evi tutmadan önce "tutarım ama sinekliği sen yaptırırsın" diye konuşmak.
0
plutongezegendegilmi
(19.07.21)
Ev sahibi kabul ettiyse ev sahibi öder yok derse kiracı kendi cebinden yaptırır çıkarkende söker
0
basond
(19.07.21)
normalde kiracı
0
alt4y
(19.07.21)
Şimdi giderken söker diyorsunuzda ben menteşeli yaptırdım açılır kapanır. menteşeyi napıcaz :)
0
respect
(19.07.21)
ev sahibi. ülkedeki tüm pencereler aynı ölçüymüş gibi kiracı söküp götürdüğü sinekliği başka evde kullanamazsa ne yapacak?
0
malheiros
(19.07.21)
cok tartismaya acik bir konu. sineklik opsiyonel bir sey. yani ev sahibi sineklik istemiyor bile olabilir pencerelerde. kiraci olarak her ihtiyac gordugun seyi ev sahibi yaptirmamali. "eve ait bir esya" diyebilecegin bi suru ekstra sey bulabilirsin. bu onun ev sahibi tarafindan odenmesi anlamina gelmez. cins ev sahibi sineklik taktirmana bile izin vermeyebilir.

ha en guzeli bolusmeleri bence. bu sayede ev sahibi evine uygun gordugu modeli almak icin soz sahibi olabilir.

ben ev sahibi olsam kiraciyla dalasa girmem yaptiririm. kiraci olsam yaptiririm cikarken de almam. zengin miyim no, ama ugrasamam.

edit: kiraciyim. hic ev sahibi olmadim.
0
yoggi
(20.07.21)
eve girerken sineklik olmadığı için taktırılması zorunlu değil bence. eğer ev sahibi kabul ederse taktırılır ve ev sahibi öder ve daha sonra evde kalır. ya da kiracı öder çıkarken sinekliği götürür. ama en başta olmadığı için yaptırılmak zorunda değil.
0
black mamba
(20.07.21)
Kiracı öder.

Ha usulen ev sahibine sorulur, sonuçta onun da evine bir yatırım beli öder, fakat kendisi sinekliğe para vermek zorunda değil.

Evden çıkarken ev sahibine kalması istenmiyorsa sineklikler de alınıp gidilir, ben açıkçası eski evimde çıkarken ev sahibiyle ufak bir sıva hasarına ve banyoda eski bir rafın kırılmasına karşılık 2 sinekliği saydırmıştım ve depozitomu almıştım.
0
denizgonen
(20.07.21)
Ev sahibiyim ve kiracıya evi teslim ederlen evimde sineklik mevcuttu. Ancak olmasaydı yaptırmaya sıcak bakmazdım çünkü sineklik ömürlük bir ürün değil. 3 sene sonra teli kıçı başı yamulup kullanılmaz hale geliyor genellikle. Bu bilgiler ışığında siz ev sahibi olsanız karşılar mıydınız?
0
ned flanders
(20.07.21)
Ev sahibine teklif eder. Ev sahibi istemiyorum derse kiracı karşılar.
Ev sahibi yazanlar olmuş. O zaman adam eve küvet alsın, jakuzi alsın onu da ev sahibi karşılasın. Ne de olsa ayrılırken evde kalıyor. Hatta evin için şöyle keyfine göre yenile evde kalıyor zaten diye, sonra ev sahibinden iste.
0
freewave
(05.06.24)
(3)

şu reklam nasıl?

black mamba
https://www.youtube.com/watch?v=mrK8O2mq9b8izleyince ne hisettirdi? bir reklam olarak nasıl? tehditvari buldunuz mu?
www.youtube.com

izleyince ne hisettirdi? bir reklam olarak nasıl? tehditvari buldunuz mu?
0
black mamba
(17.07.21)
Pek bisey hissettirmedi bana. Sadece 'denizleri temiz tutalim' temasina benzer bir giris garip olmus.
0
j r r tolkien hayrani
(17.07.21)
dünyanın şu kadarının suya kıyısı var, insanların şu kadar su kenarında yaşıyor, tüm bu silahlar %100 suyun üzerinde akıllı olun gibi bir şey hissettirdi bana.
0
🌸black mamba
(17.07.21)
reklamcı konuşuyor.
tehditvari.
abiniz biziz diyor.
0
eurhka
(18.07.21)
(16)

Bugün benim doğum günüm

Mossy
İyi dilekler kabul edilir ^-^
İyi dilekler kabul edilir ^-^
0
Mossy
(17.07.21)
Dgko <3
0
coca cola
(17.07.21)
Dgko
0
2027
(17.07.21)
kutlu olsun, nice mutlu yıllara.
0
blatta hiberna
(17.07.21)
Güzel yaşlar olsun o zaman
0
kisa
(17.07.21)
Doğum günün kutlu olsun.
0
himmet dayi
(17.07.21)
@gabe 26 bitti
0
🌸Mossy
(17.07.21)
doğum günün kutlu olsun ^^
0
black mamba
(17.07.21)
27'ler kulübüne hoş geldin:D Sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşların olsun.
0
Amaranta ursula
(17.07.21)
Dgko.
0
j r r tolkien hayrani
(17.07.21)
Allah sağlıklı ve mutlu yaşlar nasip etsin, doğum günün kutlu olsun.
0
John Bloor
(17.07.21)
Ya bu sıcakta doğulur mu hiç :)

Kutlu olsun, seneye unutma yine yaz kutlayalım. Bu süre zarfında da mükemmel bir senen olsun.
0
infernalcadre
(17.07.21)
@Amaranta ay alıştıra alıştıra söyleyin daha pek kabullenemedim 25ten sonrasını :D ama hoşbuldum diyelim kulüptenim artık ne de olsa

@infernalcadre yaz çocuğu olmak harika bence, her yıl yazıyorum bu arada :)
0
🌸Mossy
(17.07.21)
Doğum günün kutlu olsun Mossyyyyyy
youtu.be
0
Hallegadola
(17.07.21)
Bugün benim de doğum günüm :) güzel, mutlu, sağlıklı yıllar dilerim.
0
ziya özdevrimsel
(17.07.21)
mutlu yıllar!!
0
yatakdosek
(17.07.21)
Çoook mutluuu bir yaş diliyorum
Etrafında hep seni seven bi çok iyi niyetli güzel insan olsun
0
photo85
(19.07.21)
(5)

yoksulluk

black mamba
şu anki düzende toplumun çok büyük bir kısmı her zaman yoksul olmayacak mı? Bunun 2 nedeni var bence. Birinicisi ekonomi ve nüfus aynı oranda artmıyor. Yani nüfus 5 artarken ekonomi 3 kişilik büyüyor. Mesela bi şekilde herkese ev verildi diyelim. 82 milyonda herkesin ayrı evi var. 1 yıl sonra nüfus
şu anki düzende toplumun çok büyük bir kısmı her zaman yoksul olmayacak mı? Bunun 2 nedeni var bence. Birinicisi ekonomi ve nüfus aynı oranda artmıyor. Yani nüfus 5 artarken ekonomi 3 kişilik büyüyor. Mesela bi şekilde herkese ev verildi diyelim. 82 milyonda herkesin ayrı evi var. 1 yıl sonra nüfus +1 milyon olacağı için 1 milyon kişililk daha istihdama, eve, gıdaya, sağlık hizmetine ihtiyaç olacak. o 1 milyon kişiye de her şey sağlandı diyelim bir sonraki yıl belki 2 milyon kişi artacak nüfus.

İkincisi insanların sürekli tüketmek istemesi ve en tepedekini istemesi. Yani bir şekilde herkese otomobil sağlandı diyelim. ülkede 82 milyon tane araç oldu. ama insanlar daha lüks ürünler isteyecek. Bir golf insanları tatmin etmeyecek. Gösteriş tüketiminden dolayı en az bmw isteyecek. İphone 12 pro max isteyecek, louis vuitton isteyecek. E bir toplumda herkesin bmw'ye binmesi ve bu ürünleri elde etmesi mümkün değil. ya da en temel ihtiyaçlar için de geçerli. eğitim mesela. 10 milyon çocuk var diyelim ve 10 milyon çocuk için yeterli eğitim şartları en üst düzeyde sağlandı diyelim. 5 yıl sonra çocuk nüfusu beklenenden artarsa yine o eğitime ulaşamayan bir kesim olmayacak mı?

Toplumun büyük bir kısmı hayatının önemli bir kısmına tüketimini koymuş. Acı ama cebinizdeki paranız, kullandığınız araba, tükettiğiniz kadar değer görüyorsunuz. Ve insanlar da bu şekilde mutlu oluyor. Gerçekten bir bmw alamadığı için mutsuz olan insanlar var dışarda. Yani toplumda herkesin bmw'ye binmesi, havuzlu villada yaşaması, iphone kullanması mümkün olmadığına göre ve insanların büyük bir kısmının en büyük motivasyonu daha çok tüketim ve edinmek olduğuna göre toplumun büyük bir kısmı bu durumda her zaman mutsuz olmayacak mı?
0
black mamba
(17.07.21)
belki içinde doğduğun sistemden dolayı herkesin her zaman daha fazlasını isteyeceği ve böyle mutlu olacağını düşünüyorsun, almanyadaki porsche fiyatlarına bakarsan oldukça alınabilir fakat herkes porsche ye ya da o sınıfta bir araca binmiyor kolayca alabilmesine rağmen

türkiyedeki sorun da gelir adaletsizliği arasındaki uçurum, zenginliğin küçük bir zümrenin elinde olması, toplumun refahı artsa, insanca standartlarda yaşasa herkesin son model bmw ye binme gibi bir hırsı olacağını düşünmüyorum
0
grimavi
(17.07.21)
Sistemi sorgulamak yerine insanların tüketim alışkanlıklarını, tutumlarını sorgulamışsın. Tabi ki bu düzende eşitlik mümkün değil, Avrupa'nın şartları bizden iyi olacaksa bizim kötü durumda olmamız gerekiyor. Küresel emperyalizm bunun üzerine kuruludur. X ülkesi y ülkesini sömüremezse kendini nasıl geliştirsin.
0
olaylar olaylar
(17.07.21)
yani lüks tüketim konusu tabii her yerde aynı değil. ancak temel gereksinimler içni de öyle değil mi? yani bu bir sistem ya da sadece tüketim çılgınlığı eleştirisi değil. temel ihtiyaçlar için de geçerli. şu an türkiye'deki bir asgari ücretlinin bile yaşam standartı dünya'nın belki %80'inden çok yukarda. o imkanlara ulaşmak bile zor.

mesela tüm dünya için temel ihtiyaçları karşılamak bile zor değil mi? mesela 8 milyar insan için yeterli sağlık, eğitimi barınma ve gıda imkanları sağlandı. 1 yıl sonra dünya nüfusun artış hızı ekonominin büyüme hızından fazla ise buna yetişilemeyecek. yani ekonomi 3 büyürken nüfus 5 artıyor.
0
🌸black mamba
(17.07.21)
Gelire oranla tüketimdeki artış bir sorun elbette. 15 yıl önce eski memurlarda ev sahibi olan yokken (lojman/kira) şimdi kredi çekerek de olsa herkes 1-2 ev sahibi, sıfır araç (+250.000 TL) kullanıyor. Sosyal platform üyelikleri, 10.000-20.000 TL tutan tatiller, yurtdışı seyahatleri... 2015'e kadar orta sınıfta bir zenginleşme yaşandı, tüketim alışkanlıkları ve ihtiyaç tanımı değişti. Şimdiyse TL degeri anlamında gelirde azalma olsa da, kimse tüketimden kısma yoluna gitmek istemiyor. Serpme kahvaltısız bir hayat hiç yaşanmamış gibi. Geliri olmayan liseliler ailelerinden 12.000 TL'lik telefon dileniyor ve bu artık normal.

Yine de esas sorun gelir adaletsizliğindeki artış. Para parayı çekiyor. Sermaye sahibi olan yatırım yapabiliyor, eğitim olanaklarına ulaşıyor. Bir nesil sonra pastadan daha fazla pay alıyor olacaklar. Küresel boyutta durum daha da vahim. Zenginler/şirketler yakın bir zamanda tarım arazilerini satın alıp, şu anki toprak sahiplerini asgari ücretli çalışanlar haline dönüştürebilir.
0
zihua
(17.07.21)
asıl kastettiğim talebin kontrolsün biz şekilde artması. lüks tüketim isteği bunu daha da arttırıyor. mesela önümüzdeki yıl için 10 milyon eğitim çağında çocuk olacağı varsayılsın ve ona göre okul inşaa edilsin ve öğretmen istihadm edilsin. sonra planlanandan fazla çocuk yapılınca o yaş aralığı 12 milyona ulaşsın. ne oldu? 2 milyon açıkta kaldı. bunu her şeye uyarlayabiliriz. ekonomi ne kadar büyürse büyüsün nüfus ondan çok daha hızlı büyüdüğü için mutlaka birileri dışarıda kalacak.
0
🌸black mamba
(17.07.21)
(4)

Batarya kalibrasyonu

black mamba
macbook için yan sanayi bir batarya aldım. Kalibrasyon yapmak gerekiyormuş. İlk sefer 12 saatten fazla şarj ettim. Şu an film açtım bataryanın bitmesini bekliyorum. Başka bir şey yapmaya gerek yok değil mi? Daha once yapmadığım için batarya kötü performans veriyordu. Bir de batarya sağlığı için p
macbook için yan sanayi bir batarya aldım. Kalibrasyon yapmak gerekiyormuş. İlk sefer 12 saatten fazla şarj ettim. Şu an film açtım bataryanın bitmesini bekliyorum. Başka bir şey yapmaya gerek yok değil mi? Daha once yapmadığım için batarya kötü performans veriyordu.

Bir de batarya sağlığı için prizde kullanmamalı mıyım? Ve %20 olana kadar düşmesini beklemem lazım sanırım değil mi?
0
black mamba
(24.06.21)
Lityum pillerde %20'ye düşmesini beklemene gerek yok ama sürekli prizde kullanırsan pil döngüsü sabit kalır. pilin ömrü uzar. aslında pilin tam dolu olması da zarar veriyor pile ama pili çıkartmak da mümkün değil. Lenovo'larda yazılımsal olarak %50'de sabitleyebiliyordun pili. Belki mac'te de vardır. Ama çok oynamamak lazım.
0
himmet dayi
(24.06.21)
Uzun süre doldurup bosaltmayinca bataryadaki bölümler kullanılmadığı için işlevini yitirmiyor mu?
0
🌸black mamba
(24.06.21)
Pil uzun süre kullanılsa da kullanılmasa da işlevini yitiren bir şey. Kimyasal yapısı bozuluyor zamanla. Lityum pillerde bildiğim kadarıyla ne zmaan şarj ettiğinin pek bir önemi yok. Yani o "şarj bitmeden şarja takmayın" olayı eskide kaldı.
0
himmet dayi
(24.06.21)
bunu ben de zamanında sormuştum biraz da araştırmıştım, size olayını söyleyeyim, şimdi bu msi gibi bilgisayarlarda bateri kalibrasyonu diye bir şey varmış ben aldığımda arkadaş yaw işte şarj edecen demişti sonra ben bulunca aa evet öyle bir şey vardı demişti yani macte de vardır bateri kalibrasyonu, yoksa manuel yapın yani çıkarın şarjdan kullanın yaptığınız gibi başka bir şeye gerek yok.
Batarya sağlığı için, bilgisayarı açmadan önce fişe takılı olsun, bilgisayarınızı kapattıktan sonra da fişi çıkarın, yani bilgisayar fişe takılı halde kullanılıyor olsun hep. Modern bilgisayarlarda böyle yapınca direkt akımdan besleniyor, eskiden akımdan alıp pile veriyormuş da öyle mi oluyormuş eskiden bilgisayarım yoktu bilmiyorum. Şimdi yani dediği gibi %100 de olmasın çok da zaten yeni bilgisayarlar bizden akıllı. Siz dediğimi yapıp ayda bir iki ayda bir de batarya iyice atıl kalmasın diye fişe takmadan şarjı iyice düşene kadar kullanın, bu kadar.
0
ckisc
(24.06.21)
(4)

boyner fiyatlaması

Pertev nail
merhaba, internette gezerken bir ürün reklamda 80 lira görünüyorken üzerine tıklayıp uygulamaya geçtiğimde 150 lira oluyor. sepete ekliyorum 200 oluyor falan :) boyner'in internet sitesinde bunu çok yaşıyorum. sebebi nedir bazen bir günde %50 fiyat düşürüyorlar diğer gün eski haline geliyor
merhaba, internette gezerken bir ürün reklamda 80 lira görünüyorken üzerine tıklayıp uygulamaya geçtiğimde 150 lira oluyor. sepete ekliyorum 200 oluyor falan :) boyner'in internet sitesinde bunu çok yaşıyorum. sebebi nedir bazen bir günde %50 fiyat düşürüyorlar diğer gün eski haline geliyor
0
Pertev nail
(24.06.21)
önizlemede eski fiyat kalıyor

sanırım bir algoritmaları var çok ziyaret edilen, favlanan ya da siparişi artan ürünün fiyatını yükseltiyorlar otomatik
bazen gerçekten uygun şeyler oluyor genel de kazık olsa da
0
bir soru sorcam
(24.06.21)
Ya galiba internet sitesinin algoritmasında bir sorun var. Ben de geçenlerde bir şey alayım dedim. Sepete atıyorsun 250 lira diyor. Hopi indirimi ekliyorsun 200'e düşüyor. Sonra sayfayı yeniliyorsun 280'e çıkıyor. Garip bir durum var. Sonra gördüğüm en düşük fiyatlı işlemleri tekrar edip o fiyattan aldım. Sayfayı yenilesek 280'e geçirecekler.
0
himmet dayi
(24.06.21)
Boyner sürekli %50 indirim yapıyor zaten, bir inandırıcılığı yok artık.

Eskiden yılda bir veya iki kez %50 kelebek indirimi olurdu, ciddi ciddi %50'yi yapıştırırlardı bir dünya şey almıştım o zamanlar "uygun" fiyata.

Artık sizi özledik aha sana 250/50 indirim kodu dediklerinde bile piyasayla aynı fiyata geldiği için pek sallamıyorum Boyner'i.
0
chicha_v2
(24.06.21)
Eski fiyat herhalde. Bekle biraz. Arada kontrol et o fiyata gelir tekrar.baska bir sitede olmuştu bende. Tıklayınca yüksek görünüyordu ancak bir süre sonra o fiyata geldi.
0
black mamba
(24.06.21)
(5)

fotoğraf makinesi hafıza kartı

black mamba
Dugun fotoğrafı çekicem nasıl bir hafıza kartı alayım? Marka ve model olarak ne onerir? Çok çeşit var kafam karıştı. Bir de mesela tane 64 gb almaktansa 2 tane 32 gb almak daha iyi gibi değil mi?. Bir karta Bir şey olursa en azından tüm görüntüler gitmez.
Dugun fotoğrafı çekicem nasıl bir hafıza kartı alayım? Marka ve model olarak ne onerir? Çok çeşit var kafam karıştı. Bir de mesela tane 64 gb almaktansa 2 tane 32 gb almak daha iyi gibi değil mi?. Bir karta Bir şey olursa en azından tüm görüntüler gitmez.
0
black mamba
(22.06.21)
makine ne? UHS-2 destekliyorsa mümkünse uhs-2 bir kart.

www.hepsiburada.com
mesela, daha hızlıları da var.

En düşük Uhs-1 U3 / V30 olanlardan alın. Çünkü arka arkaya raw çekersiniz, onları karta yazması biraz vakit alacak üst üste çok hızlı çekerseniz bir noktada tıkanır.

2x32 olayı mantıksız değil ama zaten laptop bulundurup arada dahili ve harici diskine aktarsanız daha güvende olursunuz. Profesyonel işler yapacaksanız.

Ayrıca yeni makinelerde 2 kart girişi oluyor ve çoğu aynı anda ikisine yazabiliyor zaten. Çekerken yedeklemiş oluyorsun.
0
nhk ni youkosu
(22.06.21)
mark ii ile çekicem. Bu biraz pahalı geldi. Başlangıç için pek bütçem yok. Gerçi ben 3 4 kart almam gerekir diye düşündüm. Şu linkteki işimi görür mü? Tam olarak neye dikkat etmem gerekir? Yazma hızı mı? Kartların üzerinde çok fazla yazi ve bilgi var. İkram karışıyor.

fotografium.com
0
🌸black mamba
(22.06.21)
5d mark 2 ise, onda zaten SD kart yoktu ki? Kullanalı çok oldu ama sadece "CF (compact flash)" kart kullanıyor diye hatırlıyorum, ki pahalıca bir karttır ve aktarmak için de kart okuyucusu vs. almanız gerekecek tahminen. (kendin üzerinden de usb ile aktarıyor olabilir emin değilim)

yazma hızı önemli evet. Çoğu kartta yazan 100mb/s falan da okuma hızıdır genelde.

CF'lerin sürü pini var, takıp çıkarırken bozulan ikinci el bişeye denk gelirseniz başınıza iş alabilirsiniz. Sıfırları da hala satılıyor mu bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(22.06.21)
Henüz kamerayı almamıştım. 60d kullanıyorum şu an. Yazma hızı kac olmalı min? Şunu buldum 85mb mış.

www.amazon.com.tr
0
🌸black mamba
(22.06.21)
sanıyorum 20-25mb bişeydi bunların raw dosyaları, minimum u3/v30 olan deme sebebim onlarım saniyede minimum 30mb/s yazabilmeleriydi. Normalde daha yavaş kartlar bile çalışır kaydeder ama buffer'ları var bu makinelerin, hızlı üst üste çekimlerde buffer dolunca foto çekmemeye başlar önce karta yazar boşalınca çeker falan, o olmasın diye yüksek hız dedim ben. 85mb/s falan iyi tabii.

Özellikle insanla çalışırken tak tak bol bol çekmeye çalışabilirsin o yüzden. Ha jpeg çekilecekse zaten düşük hız da olur ama raw çekilip işleneceğini tahmin ediyorum.
0
nhk ni youkosu
(22.06.21)
(7)

m1 ipad pro mu m1 ipad air mi?

nefertarii
yapacagim seylerin grafik tasarim vs ile alakasi yok. sadece yanimda tasiyabilecegim, bir seyler okuyabilecegim ve dizi/film izleyebilecegim bir ipad olsun istiyorum. 10.9 mu yoksa 12.9 mu? pro mu air mi? ve neden?
yapacagim seylerin grafik tasarim vs ile alakasi yok. sadece yanimda tasiyabilecegim, bir seyler okuyabilecegim ve dizi/film izleyebilecegim bir ipad olsun istiyorum. 10.9 mu yoksa 12.9 mu? pro mu air mi? ve neden?
0
nefertarii
(21.06.21)
Pro aslında klavyesiz ilgisayar, fiyatı da ona göre.

Sizin tanımınıza en uygun apple asseti bence ipad mini.
Hem çok kolay taşınabilir hem de bahsettiğiniz tüm işleri yapabilirsiniz.

Ekran büyük olsun derseniz iPad.

:ılgın param var atarım istediğim yere diyebiliyorsanız tabi ki en iyisi iPad Pro.
0
mhm
(21.06.21)
iPad Air'da M1 yok.

iPad Pro klavyesiz bilgisayar değil. İşletim sistemi hala iPad OS. Macbook'lar ya da Mac'ler gibi MacOS kullanmıyor. Dolayısıyla dağlar kadar fark var.

iPad Pro adından da anlaşılabileceği gibi biraz profesyonel işler için tasarlanmış bir cihaz. Bir şeyler okumak ve dizi/film izlemek için M1 çipe niye ihtiyaç duyuyorsunuz?

Sizin almanız gereken cihaz kesinlikle iPad Air. Sebebi de çok açık. Fiyatı.
0
himmet dayi
(21.06.21)
ağır işler yapmayacaksanız m1li tablete gerek yok.
0
jelly bear
(21.06.21)
Ipad kullanmadım ama air olan ürünler günlük isler için uygun olur sanırım. Profesyonel bir iş yapmayacaksınız pro gereksiz sanki.
0
black mamba
(21.06.21)
evet, ipados olduğu sürece ipad pro'ya o işlemci tam overkill. bende 2. seri ipad pro var mesela çok memnunum ama m1'liyi almam.
0
passion rules the game
(21.06.21)
fiyat su an onemli degil; sadece en uzun omurlu ve (ilerde satmak icin diyelim) en karli olan hangisi olur diye merak ettim.
0
🌸nefertarii
(21.06.21)
Ben de geçen yıl böyle düşünürken,ipad pro 2020 12.9" versiyonu aldım.Keşke ipad 8. nesil ve 1. nesil kalem alsaymışım.Pro bana çok ağır geldi,taşınması,elde tutması,kullanması zor geliyor.İlla masaüstü kullanmak gerekiyor ağırlığından dolayı.Normal bir tablet kullanımı artı yazma çizme işleri için 8. nesil fazlasıyla yeter bence.
0
arenas
(21.06.21)
(5)

Batarya gümrük

black mamba
ifixit ten mzcbook bataryası alsam gelmez mi? Gümrükten becme şansı yok sanırım. Amerikadan iste tarzi bi site aracılığıyla alsam olur mu? Yurtdisindan batarya alan var mi.Olmadi macbook için sağlam, yan sanayi batarya önerisi olan var mi? Retrospektif marka aldım daha önce. Çok kötü.
ifixit ten mzcbook bataryası alsam gelmez mi? Gümrükten becme şansı yok sanırım. Amerikadan iste tarzi bi site aracılığıyla alsam olur mu? Yurtdisindan batarya alan var mi.

Olmadi macbook için sağlam, yan sanayi batarya önerisi olan var mi? Retrospektif marka aldım daha önce. Çok kötü.
0
black mamba
(19.06.21)
bende retro aldım dataservis netten. 6 ayı geçti orjinalinden çok daha iyi ve sorunsuz olarak kullanıyorum. başta pil kalibrasyonu yapmadığın için böyle oldu muhtemelen.
hatta bir arkadaşımıa da tavsiye ettim o da aldı, o da çok memnun.
0
killerbee
(19.06.21)
Benim de aklıma geldi. Sonradan öğrendim. Ama batarya döngüsüne bakınca 36000 gibi uçuk bir sayi gördüm. Ondan tekrar almak istemedim. Bu neden olmuş olabilir?

*yazım hatalarının nedeni mobil olmam.
0
🌸black mamba
(19.06.21)
benim dataservis'ten retro diye aldığım pil bu. belki seninkinin markası retro'dur.

eksiup.com

fotoğrafı kendim çektim daha olmadı seninki bundan değilse data servis nete bunun fotosunu gönderip markasını yazıp sorabilirsin.
0
killerbee
(19.06.21)
Soruya cevap;

Vergisini bayıldıktan sonra geçer neden geçmesin. Kanunsuz veya yasaklı ürün sokmuyorsun. Fakat o vergiyi ne kadar ayarlarlar orası muamma.
0
Avoiding The Puddle
(19.06.21)
mesele gümrük değil, kargolama süreci. uluslararası transportta batarya taşıma konusu problem. kuralları ben de bilmiyorum ama ben olsam hiç girmezdim o topa.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.06.21)
(10)

güneş kremi tavsiyesi

black mamba
Koruyuculugu yüksek bir güneş kremi önerir misiniz? Fiyatı sorun değil. Tabii uygun olursa güzel olur ama ilk beklentim koruyucu olması. Daha ucuzu da işimi görürse gidip gereksiz para vermeyim. Kremler tamamen engelliyor mı yoksa azaltıyorlar mı yanmayı? Amacım ten rengimin degişmemesi. Kollarımda
Koruyuculugu yüksek bir güneş kremi önerir misiniz? Fiyatı sorun değil. Tabii uygun olursa güzel olur ama ilk beklentim koruyucu olması. Daha ucuzu da işimi görürse gidip gereksiz para vermeyim. Kremler tamamen engelliyor mı yoksa azaltıyorlar mı yanmayı? Amacım ten rengimin degişmemesi. Kollarımda hep tişört izi oldu.
0
black mamba
(18.06.21)
50 faktör olanlar tamamen önlüyor
0
jelly bear
(18.06.21)
yıllardır Hamilton kullanıyoruz, memnunuz. Tabii unutmamanız gereken şey gün içinde yenilemeniz gerekir.
0
giovanne
(18.06.21)
tokalon diye bir marka var onun 50 faktör olanı baya iyi.
0
mezarkabul
(18.06.21)
Solante'yi kesinlikle tavsiye ederim. Fındık boyutunda sürdüğünüz krem yüzü gün boyu koruyor. f/p olarak da iyidir
0
anyelios
(18.06.21)
"Amacım ten rengimin degişmemesi."

gunese ciktigin surece boyle bir sey mumkun degil. veya uv protective giyisi giymen lazim uzun kollu.

"Fındık boyutunda sürdüğünüz krem yüzü gün boyu koruyor."
bu kesinlikle yanlis. bu urunlerin faktorleri belli bir (ml) kullanimi uzerinden formule edilir ve 2 saatte bir tekar surulmesi uzerinden hesaplanir. 50 faktorluk bir kremi azicik surup 50 faktorluk fayda alamazsiniz zira icindeki aktif madde o kadar yogun degil.
0
hot potato
(18.06.21)
Sosyaleczaci hesabinda cok guzel aciklamali tavsiyeler var. (her guens kremi duyurusuna da bu cevabi yaziyorum)
0
kuehles blondes
(18.06.21)
instagramda @ciltgercekleri'nin tavsiyesiyle sun ozon meds aldım ben. ilk defa bugün kullandım gerçi ama yukarda denildiği gibi sadece yüzünüze iki parmak uzunluğunda sürmeniz gerekiyormuş (ciltgerceklerinin videoları var bunu gösteren). gerçi ben bir parmak sürdüm o bile çok geldi nasıl olacak bilemedim hahah.
0
kozmosta bir nokta
(18.06.21)
Yıllardır nivea 30 ya da 50 kullanıyorum. Lacivert kutu olanlardan. 200 ml 120 lira galiba şu aralar. Ama kesin çözüm olduğu için alıyorum. Aradığın ürün budur. +50 yi yapıştır geç.
0
baal
(18.06.21)
Rengin bronzlaşmasını engelleyemez mi hiçbiri? Ne için kullanılıyor o zaman?
0
🌸black mamba
(18.06.21)
Avene

Yıllardır kullanıyorum, beyaz tenliyim. Kollarımda yüzümde hiçbir şekilde renk değişikliği olmadı.
0
libby
(19.06.21)
(6)

kardiyo koşu

black mamba
sürekli masa başındayım. Fitness yapıyorum ama kardiyo için bir şey yapmıyorum. Sağlıksız sanirim bu durum. Kardiyo için ne yapabilirim? 4 gün fitness yapan biri nasil koşmalı? Ağırlığı evde çalışıyorum bu arada. Kaç gün ve kaç saat koşmalıyım? yerine ip atlama olur mu? Geçen yerimde zıpladım diz
sürekli masa başındayım. Fitness yapıyorum ama kardiyo için bir şey yapmıyorum. Sağlıksız sanirim bu durum. Kardiyo için ne yapabilirim? 4 gün fitness yapan biri nasil koşmalı? Ağırlığı evde çalışıyorum bu arada. Kaç gün ve kaç saat koşmalıyım? yerine ip atlama olur mu? Geçen yerimde zıpladım dizimden aşağısı çok kötü ağrıdı. Squat gibi çalıştırıyor sanırım bacakları.

Koşacağım park yakın değil pek. Yürüyerek 20 dk. Git gel 40 dk fazladan yürümem gerek.

Bir de saat kaçta koşayım? Sabah 6 7 gibi mi aksam 6 7 gibi mi?

Kalp durumu için bir doktora görünmem gerekir mi?
0
black mamba
(16.06.21)
ip atlama olur şahane youtube kanalları var, jump rope dudes kanalından başlayıp diğerlerini de sen bulursun
0
freebird5406_2
(16.06.21)
hiit kardiyo

www.youtube.com
0
vogojin
(16.06.21)
kardiyo yapmak zorunda değilsiniz düzenli egzersiz yapmak aslında daha önemli. hiit/tabata vb egzersizler için de uygun programı seçmeli ve çok yoğun yapmamalısınız. dediğiniz gibi dizlerinize çok yük biner

ben fitekrandaki rehberleri takip ediyorum. 2 yıldır evde düzenli egzersiz yapıyorum ağırlık antrenmanı sonrasında tabata yapıyorum ertesi gün sadece kardiyo yapıyorum mesela. arka arkaya ağırlık-hiit yapmıyorum her şeyden biraz bence en iyisi sıkıcı da olmuyor.

www.fitekran.com

youtube: heather robertson tavsiye ederim
0
windymimas
(16.06.21)
hiit tarzı çalışmak kalp sağlığı için aslında yararlı değil. Uzun vadede kalbi bu kadar zorlamak doğru değil diye söylüyor doktorlar. Hiit belli bir amaç uğruna yapılmalı ve sonra bırakılmalı, normal spor olarak yapılmamalı.

Çünkü hiit ile nabzın 180 - 120 arasında git gel yapacak. Ama kalbe yararlı olan kişiye göre değişmekle beraber atıyorum 140 ın üzerinde tutman. ve bunu haftalık 120 dk civarında yapman. Kalp atışını 180 - 190 bandına vurdurman kalbine yarar sağlamıyor, aksine zarar veriyor.

Hiit daha çok yağ yaktığı için insanlar bunu tercih ediyor. Ama zayıflamak için yapılan spor ile kalp sağlığı için yapılan spor karıştırılmamalı.

Ben sabah yaparım kardiyomu, akşam eforlu sporlar uyku - uyanıklık sistemine zarar verebiliyor bu nedenle uyku problemlerine neden olabiliyor. Akşamları daha çok esneme- yoga falan yapılır.

Ben sizin yerinizde olsam 20 dk gider, 25 dk koşar, 20 dk dönerim.
0
zimbirik
(16.06.21)
merdiven çıkmanı tavsiye ederim. zaman geçtikçe ağırlıkla çıkarsın.
0
diffarentiationation
(16.06.21)
Akşamları ağırlık çalışıyordum aslında sabah koşsam zararı olur mu? Rüzgarın nasıl bir zararı var?
0
🌸black mamba
(16.06.21)
(17)

İş hayatı hk.

deepest
Merhaba,Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan tele
Merhaba,

Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan telefonlar vs. Kısaca çalışmak istemiyorsunuz ve hayatı yaşamak istiyorsunuz ama işyerinin size sunduğu imkanlar size işten çıkarsam acaba pişman olur muyum hissi uyandırıyor.

Şu da bir gerçek ki, iş hayatında bir daha çalışan köle olmak kesinlikle istemiyorsunuz bu işten çıkarsanız. Yani bir daha ücretli çalışan olmak istemiyorsunuz.

Not : ev sizin. Arabanız da var.

Soru net, bankadaki paraya güvenerek istifa eder misiniz?
0
deepest
(11.06.21)
1 milyon tl öyle güvenilecek bir para mı :(
0
freebird5406_2
(11.06.21)
duh!
en az o kadar maaş ve daha iyi iş koşulları ve mükkemmel yan hakları, 1 milyon tl birikmişim olmadan sadece işten nefret ettiğim için bıraktım. bir de 1 milyonum olsaydı heralde 40 gun 40 gece istifa partisi yapardım.
0
levybroo
(11.06.21)
Valla 1 milyon TL ve 10 bin gelir biraz değişik bir olay olmuş. Onu geçersek eğer o 10 bin TL bana aylık yetiyorsa istifa ederdim. Hemen hemen 10 yıl yine aynı standartlarda iş yapmadan yaşardim. Sonradan da yani para suyunu çekince de tekrar çalışmaya başlardim da o zamana kadar kim öle kim kala.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
haha aynı durumdayım, hatta çok daha fazla param var ve hala sevmediğim işte mal gibi çalışıyorum. hem de daha az maaş ile çalışıyorum. tam bir malım
0
abelardo
(11.06.21)
1 milyon guzel bir para. Elini güçlendiriyor. Daha yi bir işe, sektöre geçmen ya da yüksek lisans yapman konusunda kafanın rahat olmasını sağlar. İşi bırakıp boş takılmak da mutlu etmez hem de para suyunu çeker.
0
black mamba
(11.06.21)
"hayatı yaşamak istiyorsunuz"

cok tutumlu biri belki 1 milyonla belli bir sure idare edebilir ama "hayati yasamak isteyen" biri icin kisa surede ucup gider o para. cevap hayir.
0
hot potato
(11.06.21)
Ederim. Hatta anlamadığım şey şu, madem elinizde böyle bir koz var, mesai bitiminde çalan telefonu niye açıyorsunuz ki? Açmayın, kovarlarsa alırsınız tazminatınızı geçersiniz. Yani elde paranın olmasının iş hayatında sizi rahatlatması gerekmiyor mu?

Kenarda paranızın olması yeni iş arama sürecinde de elinizi güçlendiriyor, acele yok, daha iyi teklif gelene kadar bekleyebiliyorsunuz.

Ama yine de çok arayı açmadan çalışmaya dönmeniz lazım, yoksa o para yetmez. Mesleğinizi sevmiyorsanız meslek değiştirebilirsiniz bi de.
0
plutongezegendegilmi
(11.06.21)
Hiçbir şeyim yokken istifa ettim. Pişman değilim. Giderken herkes senin yapabildiğini biz de yapsak keşke dediler. Cesaretleri yokmuş asdfasad :D

Özetle beni mutlu etmeyen hiçbir yerde bir dakika durmadım. Durmam. Önemli olan mutlu olabilmek. İyi bir pozisyondaysanız ve nitelikliyseniz iş bulmanız kolay olur diye düşünüyorum. Bazen sıfırdan başlamak daha iyi geliyor insana
0
Corpsebridee
(11.06.21)
o işte çalışmak istemiyorsam kafamın rahat olacağı ama bişeyler yaptığımı hissedeceğim arada başarı hissi veren bi iş bulur bulmaz çıkarım

boşluk daha fena bişey bence, çalışmadan insan ne yapabilir ki, tabi ben kendim için konuşuyorum:)
0
megacracker
(11.06.21)
Kendi şirketimi kurarım kesinlikle.
0
ashleybon
(11.06.21)
Tam 100 ay yani 8 sene yetecek kadar paran var bankada. 8 senede de ne yapacağına karar verirsin herhalde.
0
roket adam
(11.06.21)
Ben İstifa eder, Kendi bildiğim işi devam ettirerek o bir milyonu, iki milyon yapardım 1 sene içinde.
Kendi işini yaparak kazandığın 5.000 tl, maaş olarak aldığın 10.000 liradan iyidir ayrıca.
0
etna
(11.06.21)
Ben hiçbir şeyim yokken aile parasına güvenip istifa ettim. Sonra sevdiğim başka bir iş buldum. Bankada param olsa daha öncesinde istifa ederdim.
0
jazzabel
(11.06.21)
Bankadaki paraya güvenip istifa edilmez bence. Ama bunu her ay bankadaki paranın faizini yada oradan yeme durumu için diyorum.

O parayı pasif kazanç getirecek şekilde kullanır bir kısmıyla da geçiminizi sağlayacak kendi işinizi yaparsanız (insanlar hobilerinden de para kazanıyor) güzel yaşanır. Hatta benim de hayalim bu. Eyyorlamam bu kadar.
0
sumuklurakun
(12.06.21)
para için yaşıyorsam devam ederdim, kendim için yaşıyorsam ve bunun bir tatil ya da iç/dış herhangi etkenle farkına vardıysam istifayı basardım. Ayrıca, o kadar network ve tecrübem varken kendi işimi kurarak yine çalışır, en azından yatırım yapardım. Hürriyetimden vazgeçmeden para kazanmak mühim olan. Kimse sonsuz tatil istemez.
0
Etanglement
(12.06.21)
Kesinlikle hayalim. Yukarıdaki arkadaşa da katılıyorum. Nasıl bir şey acaba 1 milyon tl hesapta ve her ay onbin gelir var çalışarak. Sen milyon milyoru faize yatırsan 15 16bin faizi geliyor zaten ayda. Bu para hiç bir şeyi beğenmeyen tayfa için az olabilir ama bekar ve aile sorumluluğu olmayan birisini geçindirir.

Kesinlikle istifa eder yeteneğimin olduğum bir işte hobide eğitim alıp kendi iş yerimi açar veya dersler verirdim en azından. Ufak bir gelir kendi programını kendin yapacağın stressiz bir iş iyi olurdu.
0
grand kimyon
(12.06.21)
1 milyon tl'nin aylık faizi 10 bin tl'den fazla ediyor olması gerek.

ev ve araba da bana aitse arkama bile bakmam istifa ederim. sadece faizden gelen para aylık harcamalarımın çok çok üzerinde zaten :) tabii hep böyle yaparım diye söylemiyorum. bir süre. belki şu iş hayatının sıkıntılarından arınana kadar belki pandemi bitene kadar vs. o iş tamamen kişisel. ömür boyunca hayatımı yaşayayım parası 1 milyon tl değil 10 milyon tl de değil :) orası çok zor.
0
ilgeru
(12.06.21)
(2)

Düğün fotoğrafı

black mamba
liseden beri fotoğraf ve sinemayla ilgileniyorum. Daha oncehic düşünmemiştim ama düğün fotoğrafında fena para yokmuş. Bir süreliğine düğün fotoğrafı ekmek istiyorum. Gerçi biraz geç kaldım sanırım. Nisan gibi eksiklerimi kapatıp haziran gibi çekime başlarım diyordum ama geç kaldım. Birkaç sorum
liseden beri fotoğraf ve sinemayla ilgileniyorum. Daha oncehic düşünmemiştim ama düğün fotoğrafında fena para yokmuş. Bir süreliğine düğün fotoğrafı ekmek istiyorum. Gerçi biraz geç kaldım sanırım. Nisan gibi eksiklerimi kapatıp haziran gibi çekime başlarım diyordum ama geç kaldım. Birkaç sorum var.

1 - sanirim bircok için insan instagramdan müşteri buluyor. Güvenilir olur mu insanlar için? Ödeme, anlaşma nasil olur? Ben parayı alıp kalabilirim, onlar da gelmeyebilir.

2 - bir sözleşme imzalamak gerekir mi?

3 - muhasebeci olmalı mı? Fatura kesme durumu nasıl olur?

4 - 2 saat çekim, 2 küçük albüm, 1 büyük albüm için sizce ücret ne olmalı? Maliyetin üzerine harcayacagim saate göre saat başına ücret eklemeyi düşünüyorum.

5 - halka açık yerlerde çekim yapılıyor sanırım. Sonuçta ücretsiz ve güzel ortamlar çok fazla yok. İnsanlar nasil çekim yapıyor oradalarda? Sıra tartışması olmuyor mu?
0
black mamba
(11.06.21)
Instagram hesabında daha önce çektiğin düğün fotoğraflarını paylaşırsan, insanlar paylaştıklarını beğenirlerse mesaj atarlar. Ücreti söylersin. En önemli güvence daha önce çektiğin düğün fotoğrafları. Bir fotoğrafçı 100 düğüne gidip 100 çiftin düğün fotoğrafını paylaşmışsa o kişi güvenilirdir.

Fatura bence olmalı. Çünkü bir ara fotoğrafçılar serbest düğün fotoğrafçılarına savaş açmıştı. Yanlarına gidip siz vergi veriyor musunuz diye soranlar var.

Halka açık yerlere erken saatlerde gidebilirsiniz. Kafanızda önceden bir konsept belirlerseniz çekmek çok uzun sürmez.

Bir de bu dediklerim düğün anı için değil, düğünden önce yapılan dış çekimlerle daha çok ilgili. Düğün anı için genelde düğün salonunun fotoğrafçısıyla anlaşabiliyorlar. Düğün salonu ayrı bir fotoğrafçıya izin vermeyebiliyor.
0
dissendium
(11.06.21)
Tabii şu dış çekim denilen fotoğraflardan cekicem. Dugun anı çekilenler değil.
0
🌸black mamba
(11.06.21)
(7)

Sinovac bitti mi

havadakarada
Babama randevu alayım dedim, Sinovac İstanbul'da birçok yere bakmama rağmen yoktu. Mecburi Biontech mi artık?
Babama randevu alayım dedim, Sinovac İstanbul'da birçok yere bakmama rağmen yoktu. Mecburi Biontech mi artık?
0
havadakarada
(09.06.21)
bana da 182'yi aradığımda 81 ilde sadece biontech aşısı kullanıldığı bilgisi verildi.
0
elma
(09.06.21)
Çin'den aşı tedariğinde sıkıntı olduğu için şuan sadece ilk dozu Sinovac olanlar için randevu veriliyor diye duydum. Ben de denedim, sinovac vermedi.
0
tss
(09.06.21)
sinovac randevusu sadece ikinci doz için veriliyor diye biliyorum şu an. etrafımda ilk doz sinovac olmak isteyenler bekliyor.
0
signore
(09.06.21)
Sinovac olmak için 3 hafta bekledim. Sonra sağlık bakanlığından bir tanıdık ilk doz için artık sinovac gelmeyeceğini söyledi mecburen biontech yaptırdım.
0
lancelot du lac
(09.06.21)
babam bugün sinovac oldu.
0
rose parks
(09.06.21)
Aile hekiminden al. Sinovac var.
0
prole
(09.06.21)
Neden herkes sinovac oluyor? Biontec daha güvenilir değil mi?
0
black mamba
(09.06.21)
(5)

Su sızıntısı tespiti

black mamba
At katta rutubet var. Sızıntı var mı diye tespit için YouTube ta baktım duvari kırıyorlar. Duvarı kırmadan tespit mümkün mü? Bir yazar daha önce vanaları kapatınca saat dönmüyorsa kaçak yoktur dedi. Baktım çeşmeler kapalıyken saat dönmüyor. Bu durumda kesin kaçak yoktur diyebilir miyiz?
At katta rutubet var. Sızıntı var mı diye tespit için YouTube ta baktım duvari kırıyorlar. Duvarı kırmadan tespit mümkün mü? Bir yazar daha önce vanaları kapatınca saat dönmüyorsa kaçak yoktur dedi. Baktım çeşmeler kapalıyken saat dönmüyor. Bu durumda kesin kaçak yoktur diyebilir miyiz?
0
black mamba
(07.06.21)
kaçagı ellerinde bir aletle tespit eden firmalar var, bir tık pahalı.
0
liberal
(07.06.21)
Vanayi kapatmak her zaman dogru tespit ettirmez. Kacak klozetten ise hazneden kullanilan su olabilir. Kalorifer tesisatindan olabilir. Kirmadan tespit eden aletler var evet, tesisatcidan yardim almaniz gerekir.
0
rockinside
(07.06.21)
Başka bir şey değildir gibi geliyor. Tuvalet alaturka. Kaloriferin olduğu yerler değil de banyonun direkt altı rutubetli. Fayanslara derz çekmiştim tam yapamamışım herhalde. O yüzden oradan sızdırıyor sanırım tesisatta sorun yoksa.
0
🌸black mamba
(07.06.21)
aşırı dar ve dolambaçlı bi tesisat yoksa, ucunda kamera olan bir aletle dalıp bakabiliyorlar..
0
twelfth
(07.06.21)
Su sizintilarinin yuzde doksani derzlerden kaynaklidir. Ozellikle gider cevresindeki derzlerden su sizabiliyor. Ufacik bi delik bile olsa ahmet abinin dedigi gibi su akar yatagini bulur. Tespit icin tum giderleri iyice kapatıp zemine su dokuyorsun. Bigun beklersen ve su azalmissa derzleri yenileyip sorundan kurtulabilirsin.

Borularin baglanti yerini de kontrol edin. Gerci varsa sizinti zaten direk gorurdunuz heralde. Borunun kendisinde catlak, kirik varsa mecbur duvarin kirilmasi lazim. Sizintinin nerede oldugunu kamerayla kolayca tespit edebiliyorlar.
0
Kirmizibavul
(07.06.21)
(12)

insanlar bazı bölümleri neden okuyorlar

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
mesela felsefe. üniversitenin is buldurma kurumu olmadiginin farkindayim ama hayatin bazi gercekleri de var. issizligi bol iibf bolumu dahi okunsa, yarin bir gün o diplomayla is hayatinda bir seyler bulabilme ihtimali daha fazla olur insanin.ne bileyim bir bankacilik sigortacilik bolumu veya univers
mesela felsefe. üniversitenin is buldurma kurumu olmadiginin farkindayim ama hayatin bazi gercekleri de var. issizligi bol iibf bolumu dahi okunsa, yarin bir gün o diplomayla is hayatinda bir seyler bulabilme ihtimali daha fazla olur insanin.

ne bileyim bir bankacilik sigortacilik bolumu veya universite okumadan alinabilecek ustalik egitimi (illa sanayide usta olmaya gerek yok. cam ustasi olsun mesela) bir insanin gelecegi icin daha iyi olmaz mi?

hele ki ustalik veya saglik sektorunde yuksekokul tarzi islerle gencler cok istedikleri yurt disina cok daha rahat gidebilirler.

eger ki bu bölüm sadece ve sadece zevk almak icin (2. universite gibi) okunmuyor ise baska hangi motivasyonla okunuyor? iyi bir iki okuldaki felsefe bolumunu bitirenlerin de ik departmaninda, orada burada veya yabanci dilleri ile ithalat-ihracat departmanlarinda is buldugunu varsayalim. herhangi bir okulda bu bolumu okumanin insana para kazanabilmesi konusunda faydasi dokunabilir mi?

bu arada felsefe aklima gelen ilk ornek. bunu artirabiliriz.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(01.06.21)
Cogu amacsizlik veya bilincsizlikten
0
balpolen
(01.06.21)
bizde üniversite araç olarak değil amaç olarak görülüyor. dünyanın en çok üniversite mezunu veren ülkelerinden biriyiz. adım başı üniversite var ve aileler çocuklarını sırf üniversite mezunu olsunlar diye üniversiteye gönderiyor. hangi bölümün okunduğu ikinci planda kalıyor. o yüzden günümüzde kariyer anlamında hiçbir karşılığı kalmamış bölümler bile rağbet görüyor ama ara kademe elemanı yetişmiyor.
0
sir gawain
(01.06.21)
gelecek planlaması konusunda berbatız. ailelerin kıyaslama yarışı vs.
0
phonex
(01.06.21)
Benim bi arkadaşım 4 sene aileden uzaklaşmak + koca bulmak için puanı düşük dandik bi bölüm (sosyoloji) okudu. Bu kadar net ifade edince ben de çok şaşırmıştım ama dediği gibi de oldu yani, bitirdi okulu, evlendi, evde çocuk büyütüyo şimdi. 10/10 plan. Üç aşağı beş yukarı aynı konsepti/planı anlatan başka arkadaşlar da oldu. TR yani hocam burası, neler neler var.
0
plutongezegendegilmi
(01.06.21)
İnsanların başka seçeneği yok. Ya gidip avm'de tezgahtar olacak ya da gidip bir okula girecek. Şu " uni okuyacağına meslek öğren " muhabbeti de boş. Bunu diyen insan kesin orta sınıftır ve bu mesleklerden çevresi yoktur. Bu meslekleri öğrenince öyle sandığınız gibi iş bulamıyorsunuz.
0
black mamba
(01.06.21)
üniversiteyi sadece daha iyi bir iş bulmak için okumuyorsan gayet okunabilir her türlü bölüm. eğer para kaygın yoksa üniversiteyi daha çok paara kazanmak için değil kendini geliştirmek için kullanabilirsin.
0
hobarey
(01.06.21)
Çünkü bazı insanların "kendini kurtarması" okuduğu üniversiteye bağlı değil.

Alt/Orta sınıf için dediğiniz gibi öğrencinin okuyacağı bölümün sektörde bir karşılığı bulunması şarttır.

Ancak bazı insanlar sırf kendilerini gerçekleştirmek için okuma şansına sahip. Mesela sektörde karşılığı var diyebileceğimiz Gastronomi bölümünü okuyan, istese babası şimdiden 10 şubeli restoran açabilecek öğrenciler de mevcut. Dolayısıyla bu çocuğun "hayatını kurtarması" için gastronomi okumasına da gerek yok. Ama okuyor. Hatta en iyi bu çocuk okuyor. Zira üzerinde hayatını kurtarma baskısı ile değil, ilgi duyduğu için okuyor.

Uzun sözün kısası, esasen hayatını kurtarmak için okumak sağlıksız olan durum. Sizin dediğiniz kısma MYO'lar bakıyor olmalı ancak işsizlik oranları dolayısıyla işverenlerin arzuları şelale oldu, yüksek lisanslıdan aşağısı başvurmasın ibareleri doldu ilanlarda.
0
armagan abanuz
(01.06.21)
Tercih yapan kisinin 17 yasinda oldugunu dusunursen mantikli karar almasi imkansiz zaten.

Evden uzaklasayim da sonrasina bakariz kafasiyla kaciyorlar.

Hadi felsefe falan neyse belki gercekten meraki vardir.
ben iibf okuyani hic anlamiyorum. 2 tane powerpointe baksa ogrenecegi bilgi icin 4 sene okula gidiyorlar. 10 tane ozgur demirtas tweeti okusan yetiyor iibf'nin toplam mufredati icin.
0
divit
(01.06.21)
"lise mezunu" olmamak için.
0
bohr atom modeli
(01.06.21)
Heykel bölümü mezunuyum. Heykel mezunu olarak bu ülkede iş bulamayacağımı biliyordum. ama yine de bu bir tutkuydu ve yine üniversiteye girsem yine heykel okurum.
0
suicides underground
(01.06.21)
üniversite sana iş vermez üniversite sana bilim öğretir.

sen bunu alır bir işte kullanırsın, kullanmazsın, kitap yazarsın, çiftlik kurarsın o senin bileceğin iş.

türkiye'de meslek okulu ve üniversite karıştığı ve üniversiteler birer meslek lisesine döndüğü için bu soruları sorman normal.
0
duyurukullanıcısı
(01.06.21)
sanat tarihi de böyledir mesela.

hayatı boyunca ne sanat ne de tarihine ilgisi olmamış ve okuldan sonra da olmayacak insanlar öğrenci kitlesinin %95'ini oluşturur. iyimser bir rakam verdim.

amaç @bohr atom modeli'nin dediği gibi "lise mezunu olmamak" oradan ver elini polislik sınavı, kpss ya da küçük bir azınlık için tasavvuf kültüründen bir zat isimli anadolu üniversitesinde kadro.
0
filteria
(01.06.21)
(2)

Google play oxford sözlüğü

black mamba
Oxford learners dictionary uygulamasını indirdim. Ücretli üyelik satın almak istiyorum ama couldnt connect to google play ve işlem reddedildi diyor. Neden böyle? Uygulamaya daha önce uyeydim. Üyeliği aylıktan yıllığına çevireceğim ama kabul etmedi. Kartla netflixe kayıt oldum o sıkıntısız oldu me
Oxford learners dictionary uygulamasını indirdim. Ücretli üyelik satın almak istiyorum ama couldnt connect to google play ve işlem reddedildi diyor. Neden böyle? Uygulamaya daha önce uyeydim. Üyeliği aylıktan yıllığına çevireceğim ama kabul etmedi. Kartla netflixe kayıt oldum o sıkıntısız oldu mesela. Neden olmuyordur?
0
black mamba
(30.05.21)
google play'in on bellegini temizlemen gerek.
support.microsoft.com
0
rm
(30.05.21)
Olmadi :(
0
🌸black mamba
(30.05.21)
(11)

EBay sen 2. El ürün almak

black mamba
EBay den 2. El ürün alınca gümrük vergisi ödüyor muyuz? Ödüyorsak satan kişi bunu hediye gibi gönderse nasıl olur?Telefon olmaz ama tablet, laptop, fotoğraf makinesi gibi ürünleri daha uyguna alabiliriz gibi sanki. Bir sıkıntı olur mu? Yoksa alemin bir akıllısı ben değil miyim?
EBay den 2. El ürün alınca gümrük vergisi ödüyor muyuz? Ödüyorsak satan kişi bunu hediye gibi gönderse nasıl olur?

Telefon olmaz ama tablet, laptop, fotoğraf makinesi gibi ürünleri daha uyguna alabiliriz gibi sanki. Bir sıkıntı olur mu? Yoksa alemin bir akıllısı ben değil miyim?
0
black mamba
(13.05.21)
Kargo ile hediye gönderme gibi bir durum yok. Bedeli ne olursa olsun gümrük vergisine tabi. Bazı durumlarda şirketler arası numune gönderildiğinde gümrük vergisi oluşmayabiliyor ama şahıs şirketi ve küçük miktarlar için geçerli. Şahsi alımlarda 1 dolarlık ürün dahi gümrüğe tabi.
0
himmet dayi
(13.05.21)
Yurtdışından bir şey almadım nasıl işliyor süreç bilmiyorum ama bir kullanıcıdan 2. El alıcaz. Normal bir şekilde kargolayacak bize. Fatura falan yok sonuçta.

Ya da şuan aklıma geldi. Facebooktan falan 2. El gruplarından bulsak birini kargolasa bize yine de vergi verir miyiz? Neye göre alacaklar?
0
🌸black mamba
(13.05.21)
hocam cogunlukla kafalarina gore yaziyorlar. ama urunun belli bir seyse mesela ekran karti, cat diye %20sini yapistiriyorlar. kisaca senin is gumrukculerin insafina kalmis bir olay. adama soyle paketin ustune az bir tutar yazsin mesela 100 dolarsa 20 30 dolar yazsin.
0
nibba
(13.05.21)
Yurt dışından hediye de olsa öyle belgesiz bir ürün gönderemiyorsun. En kötü ihtimalle bir proforma fatura olması lazım. Öyle kafana göre ben bunu Türkiye'ye hediye olarak gönderiyorum diyemiyorsun. Yurtiçi kargo gibi çalışmıyor yani süreç.

Proforma üzerinde de ürünün gerçek bedelinden çok aşağıda bir bedel yazıyorsa ve gümrük memuru fark ederse ürünün bedeline göre bir vergilendirme yapılıyor. Google'a girip "Nikon D500 fiyat" diye aratmak zor bir şey değil neticede :)
0
himmet dayi
(13.05.21)
Vergilendirme çok saçma değil mi? Mesela bir tane spider man oyuncağı aldım diyelim bir kullanıcıdan. Fiyat olarak neyi referans alacak? Satıcı da ticaret yapmadığı için nasıl fatura bulacak? Alacağım bilgisayar da 7-8 yıllık.
0
🌸black mamba
(13.05.21)
Bu bahsettiğin çok büyük bir konu. Serbest ticaret, gümrük kanunu vs. vs. Sabaha kadar tartışılacak konular.

7-8 yıllık bilgisayar da olsa ona bir değer biçilip o değer üzerinden vergilendirme yapılır. Spider man oyuncağı için de araştırma yaparlar diye düşünüyorum. Yapmasalar da her bir ürün tipinin bir GTIP kodu var. Hediyelik eşya diye geçer ya da oyuncak diye geçer, o kısmını bilemem ama ortalama bir değeri zaten vardır gümrük memurlarının elinin altında.
0
himmet dayi
(13.05.21)
Vergi dışında bir sorun yaşar mıyım peki? Çünkü %20 vergi ödesem de daha uyguna alabileceğim ürünler var. Sahibindendeki ikinci el fiyatlarıyla karşılaştırıyorum.
0
🌸black mamba
(13.05.21)
Satıcı Türkiye'ye göndermeyi kabul ediyorsa ve verginisi ödersen sorun yaşamazsın. İthalatı yasak olan ürünler almayacağını varsayıyorum.
0
himmet dayi
(13.05.21)
ebaya kredi kartiyla mi odeme yapiyorsun. odeme kaydini maille adama gonder ekine eklesin.
0
tunaktunaktun
(13.05.21)
Sim kart takılan ürünler geçmiyor sanırım. Sim kart takılmayan iPad alsam olur mu? Bunun farkına nasıl varacak gümrük memuru? Sim kartsız tablet alsam sim kartlı gibi telefon muamelesi yapar mı?

Baya ucuz ürünler var. Mesela sahibinden fiyatlarının yarı fiyatına iPad var. 2 bin liraya iPhone 11 var. Telefon gelmez ama ipadler çalıntı falan değildir di mi? Vergi farkı da olsa çok ucuz değil mi?

Sıkıntı yoksa kulaklık falan da ararım bir ara.
0
🌸black mamba
(13.05.21)
Satıcıların göndereceği yere baktım şöyle şeyler yazıyor.

Shipping to : ingiltere
Excluded : Tunus, türkmenistan vs.

Türkiye excluded bölümünde yok. İngiltere te gönderiliyor diyor sonra Şuralar hariç diyor. Neyi yanlış anlamışım? Türkiye ye gelir mi bu ürünler?
0
🌸black mamba
(14.05.21)
(7)

Borsa soruları

black mamba
1- Bir şirket halka arz edilince belli bir oranı halka satılıyor ya bu kötü bir durum değil mi? Şirket sahipleri belli bir para karşılığı elindeki pastayı azaltıyor. Daha fazla halka arz olursa gittikçe sahip olduğu hisse azalacak ve belki bir gün şirketin sahibi olmayacak. Çok saçma değil mi o yüzd
1- Bir şirket halka arz edilince belli bir oranı halka satılıyor ya bu kötü bir durum değil mi? Şirket sahipleri belli bir para karşılığı elindeki pastayı azaltıyor. Daha fazla halka arz olursa gittikçe sahip olduğu hisse azalacak ve belki bir gün şirketin sahibi olmayacak. Çok saçma değil mi o yüzden halka arz?

2- google gibi şirketler çalışanlara hisse veriyor sanırım. Ne zamana kadar hisse verecekler? Yani şirketi pasta olarak düşünürsek bir gün bölüne bölüne pasta bitmeyecek mi?

3- borsaya bir çeşit ponzi diyemez miyiz? Temettü gelirini saymazsak ileride hisseleri başkalarına daha yüksekten satmak için alıyoruz. O noktadan alanlar da başkalarına satmak için alıyorlar. E bu nereye kadar gidecek?
0
black mamba
(12.05.21)
1- peki bunun bir sınırı var mı? Şirket ne kadar büyüse de sahipleri %10 una sahip olmak istemezler sanırım. Şu noktadan sonra daha fazla halka arz yapmayız derler mi?

3- uzun vadede de aynı değil mi? Mesela bir arsa alırız o bölgeye tesis yapılır ve arsa ilerde değerlenir. Ancak arsanın yeni sahibi satmak için almayabilir kendi de kullanabilir. Yanı arsayı daha değerli yapan sağladığı faydasının artması. Ama hisse senesinde temettü gelirini saymazsak böyle bir şey yok gibi. Temel amaç daha yüksek fiyata satmak. 20 yıl bekleyen biri de 20 yıl sonra satarım diye düşünüyor. En sonunda ne olacak? Hisseyi alayım da kullanayım demeyiz sonuçta.
0
🌸black mamba
(12.05.21)
1- Şirket sahibi bankadan kredi çekmek veya dolarla borçlanmak yerine halktan para topluyor ve ya borç ödüyor ya yatırım yapıyor. Bence harika bir durum bu. Bu yuzden saçma değil. Hatta mali disiplin bile saglıyor şirketlere.

2- verdikleri hisse devasa değil ki, evet şirketin kendinde hisse kalmazsa verecek hissesi kalmaz.

3- buna neden ponzi diyelim. Bugun 8,3 olan doları neden alıyorsun o zaman x sene önce 5 tl idi. Bu ponzi mi?
borsa sabredenlerin sabredemeyenler üzerinden para kazandıgı bir yer derler.
0
liberal
(12.05.21)
1. Saçma degil aksine çok mantıklı mesela Getir yatırım almasa buyuyemezdi. Bunu Getir private equitylerden yatırım alarak yaptı yoksa halka arz olacaktı. Halka arz daha zorlu bir süreç firmaların ilk tercihi PE’dir.

2. Bitmeyecek kafana takma bunu.

3. Bence sen ponzi sistemi ne demek bilmiyorsun onu araştır önce :D
0
Mcfly
(12.05.21)
3- ponzi demenin sebebi en son satın alan insanın da hisseyi satmak için alması ve bu döngünün devam etmesi için yeni alıcıların olması. Ama bir arsayı alacak biri olmasa da sadece kullanmak için alabilirsiniz. Bir hisse senedini ileride satmayacaksanız neden alasanız? Alan kişi sonunda satmak için alıyorsa bu döngünün devamı için sürekli yeni bir alıcının olması gerekmez mi?
0
🌸black mamba
(12.05.21)
tamam iyi ki bi ponzi dedi, Lale Piyasası olsun adı, değerinin azalmasını da açıklar.

Laleler de senetlere dönüşmüştü. ortada lale yoktu. ama dönüp bakarsan tohumunu ekebiliyorsun. işbank hissesi de sanal ama banka arkada çalışmaya devam ediyor, yersen.

Lale zamanı insanlar işin acemisiydi, ilk çomak sokulduğunda dağıldı piyasa. şimdi regülasyonlar kanunlar filan var, böyle varoluşsal sorgulamalar henüz etki etmiyor.
0
esref
(12.05.21)
1) sirket icin iyi halk icin kotu, sana degersiz kagitlar verip senden para aliyor.
Sirketin karina ortak degilsin ama hissen var.
Kerizlik 101 aslinda.
Sende birine ittiriyorsun piyasa olusuyor.
Al sat ile kar/zarar ediyorsun ama sirketle alakasiz yuruyor konu. Temettu palavrasini saymazsak.

2) hisseleri bolebilir toplayabilir hisse bitmez.
Bizde de isciye vermisler(belki de satmislardir) zamaninda, kardemirin cogu iscilerin elinde duruyordu en son baktigimda.

3) ponziden daha kral bir sistem.
Ponzi yeni aday gelmeyince tikaniyor.
Borsada yeni aday hergun geliyor, battikca daha cok giriyorsun tamamen batana kadar devam edip batinca küsüyorsun.

Maksimum 5 sene sonra tekrar giriyorsun.
0
divit
(12.05.21)
@divit

1. Halka silah zoruyla mı hisse satıyorlar ? Alma kardeşim beynini çalıştır süzgeçten geçir alma. Ben alıp batanlara acımıyorum.
Şirketin karına ortaksın zararına değilsin yani şirket zarar etti döndüremiyor ve sermaye istiyor diyelim hissedarlardan, 1dk içinde satıp kurtulabilirsin bu yükten ama asıl hissedarlar öyle değil. müthiş bir sistem. Temettü palavrası mı :D.

Hisse senedi piyasası
1. finansal okur yazarlığı olan veya geliştirmiş insanlar
2. Sabırlı ve disiplinli insanları uzun vadede zengin yapar.

Bu sisteme bok atanlar, kumar olarak görüp kısada köşeyi dönmek isteyip, çarpılanlardır. Onlara hiç acımıyorum. Ponziyse ponzi çarpılın :D
0
Mcfly
(14.05.21)
(4)

Youtube taki çocuk kanalları

black mamba
Salih reis'i biliyorsunuz. Kanallarının yeni hali şu. https://youtube.com/c/EverythingyourelookingforSonraa şu adamla kadın var https://youtube.com/channel/UCg_zJW8YqBG1zFYxU7B9vCgBir de akrabaları var https://www.youtube.com/channel/UCUhkLR2YOMtWF44kSb-TxyANasıl bu noktaya geldi bu kanallar? Dehşet
Salih reis'i biliyorsunuz. Kanallarının yeni hali şu. youtube.com

Sonraa şu adamla kadın var youtube.com

Bir de akrabaları var www.youtube.com

Nasıl bu noktaya geldi bu kanallar? Dehşet para kazanıyorlar. 4 yılda kaö villa aldılar. Ben de kendimi göstermeden bir şeyler denedim izlenmiyor. 1 kişi bile görmüyor. O akışa düşmüyor. Bu arada bunu yapan farklı milletlerden insanlar da var. Farklı alfabelerle de benzer işler görüyorum. Bu aileler milli gururumuz diyebiliriz aslında :d ne oluyor da bu kanallar bu kadar izleniyor? Nasıl o noktaya gelinir? Amacım youtuber olmak değil. İlk kanaldaki gibi yüzümü göstermeden bir şeyler çekip biraz para kazanmak. Villam olmasa da olur.
0
black mamba
(09.05.21)
ailelerin çocuklarına eline tablet/telefon verip susturmaları sayesinde. başka da bi şey değil.

www.youtube.com

şu videonun 2 milyar izlenme almasıyla aynı neden.
0
jelly bear
(09.05.21)
Yok merak ettiğim bu kanalların nasıl aradan sıyrıldığı. Ben de demedim ama kolay değil. Günde binlerce bu tarz videolar yükleniyor ama %99 u izlenmiyor. Bu kanallar bir şekilde zirvede.
0
🌸black mamba
(09.05.21)
Bunlar bi network'e mi, ajansa mi ne uyeler. Oyle bir sey duymustum sanki.
0
brkylmz
(09.05.21)
1.'si erken başlamak
2.'si algoritmaya oynamak. yani bir tane video yükleyip bırakırsan youtube seni yandaki önerilenler kısmında çıkarmıyor bile. ama atıyorum haftada 3 video yükleyen, bunu sağda solda paylaşan, fakrlı sitelerden o videoya hit getiren bir çalışma yaparsan seni sürekli önermeye başlıyor youtube, böyle kartopu gibi büyüyor kanalın.
0
roket adam
(09.05.21)
(16)

devlet yönetmenin neden ideolojik olması

ilkot
öncelikle duyuruyu açmama neden olan başlık:(bkz: https://eksisozluk.com/mansur-yavasin-deniz-gezmis-tweeti-atmamasi--6506769?a=popular)devletler neden şirketler gibi yönetilemiyor? ben bilmiyorum bizim CEO hangi ideolojiyi seviyor hangisini sevmiyor ve umurumda da değil zaten. ortada yapılması gere
öncelikle duyuruyu açmama neden olan başlık:

(bkz: https://eksisozluk.com/mansur-yavasin-deniz-gezmis-tweeti-atmamasi--6506769?a=popular)

devletler neden şirketler gibi yönetilemiyor? ben bilmiyorum bizim CEO hangi ideolojiyi seviyor hangisini sevmiyor ve umurumda da değil zaten. ortada yapılması gereken bir iş var ve ceo/patron/müdür/yönetici bu işi yapıyor.
şirketlerin amacı para kazanmaksa devletlerin amacı da halkına hizmetse neden burda bir ideolojiye sahip olması zorunlu gibi davranılıyor? bildiğiniz denenmiş örnekler var mı?

ya mesela bir parti çıksa dese ki ya bizim sağ/sol işlerine kafamız basmıyor ama bir devleti yönetecek yeteneklerimiz var, yeminle oyum size.

ben çok sıkıldım yok o sağcıymış yok bu solcuymuş, bıyığını yukarı burmuş, başına kasket takmış. işe yarasa kabul edeceğim bu da bunun bir yan etkisi diye ama göremiyorum.

örnek özelinde yinelemek gerekirse mansur yavaş'ın deniz gezmiş hakkında tweet atmaması yüzünden bak gördün mü anmıyor benim cumhurbaşkanım olamaz denebiliyor. bu bana son derece saçma geliyor deniz gezmişin trajik ölümü bizim bugünümüzü neden etkiliyor? bu nasıl bir fayda sağlıyor?

herkesin sadece işini yaptığı bir düzen çok mu ütopik?
0
ilkot
(06.05.21)
çünkü yönetenlerin görevde kalmak, göreve ve imtiyazlarına devam edebilmek gibi amaçları bir anda öncelikleri oluveriyor.

halk da yönetici seçerken ideolojilerden sıyrılıp salt yöneticilik vasfına göre seçim yapabilecek kadar kalifiye değil.

böyle bir kısırdöngü.

hak ettiği şekilde yönetilir milletler, ne eksik ne de fazla.
0
baharat
(06.05.21)
Düşüncen en basitinden yanlış. Devlet dediğin kurum halka hizmet amacıyla var olan bir kurum değil aksine insanları yöneten, yaşamı şekillendiren bir güç. Bunun da ötesinde şirket ve devlet ayrımını çok iyi yapamamışsın bence ancak hadi dediğin gibi şirketin amacı para kazanmak ve devletin amacı da insanlara hizmet etmek olsun.

O zaman ilk soru, kim niye gidip başkalarına hizmet etmek için gönüllü olsun? Yani şirkette üst seviyedeki adam diğerlerinden fazla kazandığı için daha da çabalıyorken senin mantığınla halka hizmet etmek için var olan bir kurumda kim neden gidip en üst düzeyde hizmet etmeye çalışsın? Senin onlara karşılığında bişey vermen gerekir ki onlar da bu göreve seçilmek için canla başla çalışsın. Yoksa aklı başında hangi kişi gidip "size en çok ben hizmet edeceğim, size hizmet etmek benim en büyük önceliğim" şeklinde düşünür? Illa bişeyler alacaklar ki yalandan böyle sözler söylesinler.

Bu da işte yönetme gücü ve tabii ki ücret demek. Yani devlet halka hizmet etmek için yok. Yönetmek için var. Sen gidip bir tarafı yönetmek istiyorsan da onlardanmis gibi yaparsın ki kendine destekçi bulasın. Onlardanmis gibi yapmak için de onların istediklerini bişekilde yerine getirmeye çalışırsın.

Yani kısaca ideolojisiz bir devlet imkansız.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
kitlesel olarak öne çıkarılabilecek en kolay şey ideoloji. şu anda sokaktaki 100 kişiye sorsan, özellikle cahil kesim önce namazında niyazında olsun der, yönetim tecrübesi, becerisi çok önemli değil. Kılıçdaroğlu alevi diye oy vermeyecek inanılmaz büyük bir kitle var yani mesela. o yüzden bu söylediğin düzen biz profesyoneller için çok mantıklı evet ama toplumun %95'i için anlamsız.
0
roket adam
(06.05.21)
Bunu Türkiye'de yapmak isteyip de yapamayan Cem uzan ya da Liberal demokrat partiydi zannımca. Halkta pek karşılık bulmadı onlar da. Bence sorun yöneticilerde değil halkta. Siyasetçi bu halkın kimyasına göre şekillendiriyor kendini. Bkz İmamoğlu. CHP bu işi çözdü mesela biraz geç de olsa. Halk eğitim seviyesi yüksek dini değerlerle devleti ayıran bir yapıda olsa ona göre bir siyasetçi ancak karşılık bulurdu
0
olaylar olaylar
(06.05.21)
bence ideoloji tanımın yanlış. burada istediğin şey de bir ideoloji değil mi? liberal ekonominin ağır bastığı bir devlet de bir ideoloji. bir başkası da hayır devleti şirket gibi yönetmemeliyiz derse bu da bir ideolojidir.

sanırım ekonomik kararlar dışındaki şeyleri ideoloji tanımına sokuyorsun. ama devlet yönetmek ekonomiden fazlasıdır. her alanı içine alır. "herkes istediği gibi yaşasın, önemli olan ekonominin büyümesi" diyorsan bu da bir ideolojidir yukarıda dediğim gibi.

ancak miliyetçilik gibi kavramların genç nesilde bir karşılığı yok. o yüzden ideolojiler de değişiyor. 50 yıl öncesinin ideolojileri bugün pek de bir şey ifade etmiyor.
0
black mamba
(06.05.21)
@j r r tolkien hayrani
öncelikle cevabını okuyunca serbest çağrışım şu geldi aklıma:
www.youtube.com

anayasada yazan da bu şekilde;
V. Devletin temel amaç ve görevleri

Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

bunu özetlersek millete hizmet etmektir diyemez miyiz?

ilk soruya cevap olarak bir şirket ceo'su gibi daha fazla kazansın diyebilirim. söylediklerimden bedavaya çalışsın, bana hizmet etsin kendi taş kemirsin gibi bir anlam çıkmaması lazım. hizmetinin karşılığını alsın ama bunu bir ideolojiden bağımsız yapsın demeye çalıştım.

edit:link
0
🌸ilkot
(06.05.21)
Bir devletin ortaya çıkma sebepleri veya devlet kökeni teorileri diye araştırabilirsin.
Öncelikle bir devlet için temel ve onu oluşturan bir sebepler olur.
Tamamen firma/şirket gibi ekonomiye dayalı bir devlet temenni ederken bile asker ya da genel anlamıyla güvenlik güçlerinin o devlet konumu, rekabet halinde veya düşman olduğu diğer devletler bir devletin salt alış veriş amaçlı kurulamayacağını gösterir gibi.

Bir de devlet varken bile firmalarda çalışanlar her türlü haklarını istemek ve almak noktasında sorun yaşarken Tamamen x devlet (ltd.şti.)de bu çalışanların halini düşünmek başka bir sorun gibi geliyor.
Sendika/adliye/sosyal haklar konusu bile hayal bile hiç olmayacak varsayımlar gibi geliyor insana.
Öyle değil mi ?
Sonuçta herkes devlet şti. i(çin) var.
Çin'de zaten bu noktada komünizme dayanan ama kapitalizmin estiği bir yer. Sonuçta 1.5 milyar insan var. Herkes tamamen olmasa da bu haliyle potansiyel "işçi" konumunda.
Batıda ürünlerini satmanın yanı sıra bazı hakları koruma adına kampanyalara katılan veya diğer sosyal aktiviteleri olan ünlü markaların Çin'deki çalışanlarının halleri de ayrı konu
0
Erva
(06.05.21)
Çok yazılmış, okumadan göz attığım kadarıyla cevap vereceğim: belediye başkanlığı devlet yönetmek değildir. Sağcı ya da solcu olmadan "idare" edilebilir. Ama genel olarak her şey ideolojiktir. Burada sorgulanan Mansur Yavaş ya da bir başkasının sağcıları anarken solcuları anmaması ama oyu solculardan almasıdır.
0
prole
(06.05.21)
@ilkot
O programda da ne delirtmisler kadini :D

Simdi sana bir soru, esnaftan harac alan kisiler bunu hangi amacla yapiyor ve millete ne diye aktariyor? Amac belli ancak amaclarini aktarma bicimi su klise 'koruma' adi altinda vs olabilir. Esnaf gidip dese ki 'hayir arkadasim ben sana harac vermeyeegim' ne olur? Adamlar bu sefer sana birsekilde zarar verecek.

Devletlerin olayi da bu hemen hemen. Hicbir devlet ozellikle gunumuzde gidip 'ben seni yonetiyorum, senin ne yaptigina ne yapacagina ben karar veriyorum. Sen yine de gelip bana para vereceksin' demez. Klasik 'seni korumak, sana hizmet etmek icin' varim der. Bunun icin de senden para talep eder. Sen o parayi odemeye itiraz et bakalim ne oluyor? Ee yukaridaki ornektekinden farki ne?


Sirket ve devlet olayinda olay yine ayni noktaya geliyor. Sen gidip bu adama para versen bile yine de o isi cekici kilman gerekir. Yani bu adam gidip ozel sektorde ya da baska bir iste devlet yoneticiliginden aldigi paranin esdeger ucretini hatta daha da fazlasini alabilecekken neden yoneticiligi secsin? Buradan bakinca diger yerlerde calissa 'millete hizmet etmesine' gerek kalmayacak, ee adam enayi mi ki gidip hizmet etsin? Degil. Isin ucunda yonetme olayinin oldugunu biliyor ve o yonetme karsiligi resmi olarak aldigi ucret gorece az bile olsa dolayli olarak bunu deli gibi arttirma olasiligi var eger amaci paraysa. Para olmasa bile digerlerini yonetiyor adam, koskoca ulkeler bir avuc kisinin kararlari ile hareket ediyor. Adam da gidip yonetilmek yerine yonetmek istiyor.

Eee sen yonetiyorsan eger oyle ya da boyle birilerinin seni dinlemesi ve sana itaat etmesi gerekir. Baskalarinin seni secmesi icin de onlarin istedigini onlara verirsin. Bu yuzden de yonetme olayindan ideolojiyi cikaramazsin.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
geri kalmış toplumlarda siyaset ve sosyal yaşam içiçedir. buna bir de toplumunda birçok farklı yaşam tarzı ve etnik kökeni barındıran türkiye'yi düşündüğümüzde bu topraklarda ideolojisiz siyaset eşyanın tabiatına aykırı. bak norveç'te var mesela dediğine yakın bir yönetim şekli. orda sandığa gitme oranı %30 bile değil adamların tek derdi gelen gelsin de düzgünce yönetsin.
0
makarnavodka
(06.05.21)
devleti yöneten kişinin alması gereken kararlar var. kimisi çevreci kararlar alacaktır, kimisi çevre umurunda olmadan inşaatçı kararlar alacaktır. kimisi komşu ülkelerle savaşa girmek isteyecektir, kimisi barışçı olacaktır. kişiler ya da partiler seçimlere girerken yapılan kampanyalarda bütün bunları ayrıntılı anlatmaya çalışsalar da, yapılan seçim kampanyalarının reklam olduğunu, başa geçince yine kendi kafalarına göre iş yapacaklarını düşünebiliriz.

bu sebeple, genel olarak kendimizle aynı düşünce yapısına sahip insanları başa getirmek isteriz. (çok kabaca, aynı düşünce yapısı = aynı ideoloji)

deniz gezmiş örneği üzerinden gidersek, 60'ların sonundaki olaylarda deniz gezmiş'in tarafında olan birisini mi devletin başında görmek istersiniz? deniz gezmiş'e düşman birisini mi devletin başında görmek istersiniz?

bir tanıdığım anlattı. 60'ların ikinci yarısında istanbul üniversitesi'nde okuyor. o zamanlar 5 vakit namazında ve milliyetçi birisi. olaylar sırasında sağcıların yanında sloganlar atıyor, kavgalara giriyor. olaylar devam ettikçe, karşı tarafın (deniz gezmiş'in olduğu tarafın) sloganlarını dinliyor ve diyor ki "bu adamlar hem kendilerinin, hem benim, hem de herkesin iyiliğine olacak şeyler söylüyorlar. bizim taraf ise sadece "allah sizin belanızı versin, sizi öldüreceğiz" sığlığında şeyler söylüyorlar. ben neden bu taraftayım? neden karşı tarafta değilim?" bunun üzerine taraf değiştiriyor ve solcu oluyor. solcularla birlikte olaylara karışıyor, hatta bayrampaşa'da 6 ay tutuklu kalıyor. (deniz gezmiş'le birlikte) yani deniz geçmiş'i sadece olaylardan tanımıyor. aynı koğuşta uzun süre birlikte kaldıkları için gayet iyi tanıyor ve hala çok seviyor.

şimdi bu anlattığım adam, deniz gezmiş'i seven adamı, deniz gezmiş'i sevmeyen adamdan daha çok sever. devlet yönetimine deniz gezmiş'i seven adamın gelmesini ister çünkü alacağı kararların, kendi düşünce yapısına daha uygun olacağını düşünüyordur.
0
co2s2
(06.05.21)
@makarna
Siyaset dediğin direkt hayatın kendisidir. Her toplumda siyaset ve sosyal yaşamin iç içe olması normaldir. Geri kalmış toplumlarla falan alakası yok.

Onu da geçtim Norveçte katılımin %30 olduğuna dair kaynak var mı? çünkü benim baktığım resmi kaynakları neredeyse %80 olduğunu söylüyor. Bu da kaynak

www.ssb.no

Yaklaşık 3 milyon kişi oy kullanmış. Zaten seçmen sayısı 4 milyon falan sanırım.

Zaten ortada siyasi parti varsa ideoloji de vardır. Sen gidip bir partiye oy veriyorsan istersen katılım %10 olsun yine bir ideolojiye oy veriyorsun.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
@tolkien, içiçe derken aşırı derecede içiçe anlamında söylemek istemiştim. benim gözlemlediğim kadarıyla avrupa'da siyaset genel olarak türkiye'deki kadar takip edilmiyor, konuşulmuyor. norveç'teki katılım oranında sen haklı olabilirsin hocam ben norveçli bir arkadaşımın yalancısıyım. 3-4 yıl önce öyle söylemişti.
0
makarnavodka
(06.05.21)
@tolkien +1, devletin amacı hizmet etmek değil.

Ama zaten çok basit bir denklem var:

- CEO'nun amacı şirkete kâr ettirip shareholder'ları mutlu etmek.

- Siyasetçilerin amacı da kendini seçen/seçtirenlere hizmet edip onları mutlu etmek. Bunu yapmazsa seçilemez zaten.

Yani ideoloji teker teker ayrıntıya girmeden kime güzellik yapacağını kolayca söylemenin bir yolu. Çıkıp "ben muhafazakar demokratım" dediğimde epey büyükçe bir kitleye "ben size hizmet edeceğim" mesajı verebiliyorum otomatikman. Bu sayede oturup "asgari ücreti ortalama ücret yapıcam" ya da "çevre koruma kanunu her hafta değiştiricem ki kolayca bina dikebileceksiniz" dememe gerek kalmıyor.

Kaldı ki hizmet etmek sadece maddi şeyler üzerinden de olmuyor, kişilere kendini iyi hissettirebilmek de bir "hizmet" türü. İnsanların çoğu, Marx'ın zannettiğinin aksine, bu tarz şeylere eline geçen paradan daha çok önem verebiliyor.

"deniz gezmiş tiviti atmadı" anlamsız bir söylem değil o yüzden. O arkadaşın demek ki devletten sahiplenen erkek tutuşu bekliyor yoldan köprüden falan önce. Sen de mesela "sadece işini yapsın" diyerek bir özgürlük alanı bekliyor olabilirsin.
0
plutongezegendegilmi
(06.05.21)
Sanma ki şirketlerin ideolojileri olmaz.
Mesela çalışanlarına daha çok özerklik tanıyan şirketler var, daha tepeden yönetilen şirketler var.

İş bankası ile red bull'un ceolarının yönetim modelleri benzer mi sence?

Yani fikir ayrılıklarının olması kaçınılmaz. Burada sorun farklı fikir ayrılıklarını kabul edebilmek. Türkiye'de sorun bu. Herkes bizim gibi düşünsün istiyoruz.
0
anten
(06.05.21)
otomatik piyano'yu okuyalim, vonnegut cevabini yillar önce vermis.

okuyamam daha cok para kazanmam lazim diyorsan, sirketler karlılık temelinde kurulmustur ve karlılıga hizmet eden verimliliği artirmaya calisir. insan ama hic de verimli bir canli degildir, rasyonel hic degildir, pipisinin kukusunun keyfine yaşamayi calismaya ve üretmeye tercih eder. bu sebepten

a- sirket gibi yönetirim, "ben bir bakima ülkemi pazarlamakla mükellefim" diyenlerin ülkeyi getirdigi yeri görüyorsun.
b- hadi muhtesem bir yönetim sistemi kurdun, verimli olmayan engellileri yaşlilari ve cocuklari ne yapacaksin, sirkete kar getirmiyor diye öldürecek misin?
c-daha uzun yazacaktim ama gerek yok. olmaz o iş.
0
spivak
(07.05.21)
(8)

Fotoğrafçılıktan para kazanmak için yol gösterir misiniz

pikap
Sözlüğe yazdım burada da sormak istedim. Çünkü benim için vakit çok kıymetli. Ne kadar çabuk öğrenirsem o kadar iyi.Ciddi anlamda bu işten para kazanmak için en az kaç sene gider, nereden başlanır, ne kadar para harcanır vs konularda yol gostermek isteyen olursa tavsiyelerini, deneyimlerini paylaşab
Sözlüğe yazdım burada da sormak istedim. Çünkü benim için vakit çok kıymetli. Ne kadar çabuk öğrenirsem o kadar iyi.

Ciddi anlamda bu işten para kazanmak için en az kaç sene gider, nereden başlanır, ne kadar para harcanır vs konularda yol gostermek isteyen olursa tavsiyelerini, deneyimlerini paylaşabilir.

Kısaca kendimden bahsedeyim. Ben artık ciddi anlamda kendime farklı bir yol çizmeyi düşünen 30 yaşlarında, kendi mesleğininin azizliğine ugramış ve bir türlü hayatını bir düzene sokamamış ve bu düzensizlikten artık nefes alacak hali kalmamış biriyim.

Dediğim gibi farklı bir yol çizmek istiyorum. Bu saatten sonra ne yapılır aklıma bir tek fotoğraf geldi. Çünkü hem ilgiliyim hem çok seviyorum. Baktığımızda bir sürü alt dalı var bu fotoğrafçılığın. Düğün, doğum, ürün, yemek, belgesel fotoğrafçılığı ilk aklıma gelenler. Neden bir tanesine karar verip onda geliştirmeyeyim ki kendimi. Tabii ki eminim kolay değildir ama neden olmasın. Amatörce çektiklerimi herkes beğenirdi fakat yalan yok henüz ne adamakıllı temel fotoğraf bilgim var ne adobe photosop bilgim ne baska bi uzmanlik. Profesyonel fotoğrafçılara fotoğraflarımı yorumlatınca aslında birçok hatamın, bilgi eksikliğimin farkına vardım. Ama gelişmek öğrenmek için ne gerekiyorsa elimden geleni yaparım. 5 senem mi gidecek gitsin. Boşa gitse bile sevdigim bi konubi ilgi alanı olduğu için en azından kendimi geliştirdim derim. 10 yilim kpss saçmalığıyla boşa gitti mesela. Elde ne var sifir. Artik kendi meslegime dair ne inancim ne hevesim kaldi. Şimdi oturdum bu hayali kurdum. Ciddi emek vermek istiyorum. Nereden başlanacak nasıl olacak tam bilmesem de adım atmaya hazırım.


Tavsiyesi olanlar (kurs, eğitim veya başka hangi konuda olursa olur) varsa çok memnun olurum.
0
pikap
(01.05.21)
Öncelikle şunu söyleyeyim, artık profesyonel fotoğraf makineleri çok yaygınlaştı. Eline makine olan ahmet photography diye sayfa açıp düğün dernek fotoğrafı işine girdi. Orda fark yaratıp öne çıkmanız için çok ciddi makine/ekipman yatırımı da gerekiyor. Doğum fotoğrafçılığında rekabwt biraz daha düşük olabilir zira erkekler çok tercih edilmiyor bu noktada. Kadınsanız bir adım öne çıkarabilir sizi. İyi bir reklam ve çevre gerek.
Hangi dal olursa olsun çok iyi fotoğraf bilgisi ve photoshop becerisi gerekecek yalnız. Bu ikisinin eğitimi için zaman ve kaynak ayırmanız şart. Online eğitimlerle olacak işler değil pek.
0
cowboy
(01.05.21)
Artık imza işleri ön plana çıktı. Nasıl bir font'u gördünüzde şu kişinin veya şirketin diyorsanız, çekilen tarzda fotolar bir kişi tarafından görüldüğünde ...'nın demesi gibi olursa bir hatta iki sıfır öndesiniz. Aydın Büyükbaş mıydı, yanılmıyorsam bu adam bükülebilir fotolar çekiyor drone ile. Adam baya ilerletti, firmalardan teklif geliyor. Belirli konular hakkında seriler yapabilirseniz, bu da dikkatleri çeker. Bol bol yarışmalar kovalayın. Bazen firmaların bile fotografcılık yarışmaları oluyor. Stock işlere de girebilirsiniz.
0
evimin paspasi
(01.05.21)
yazın ben de düğün fotoğrafı çekmek istiyorum. eskiden zordu. çok kaynak yoktu ve makineler pahalıydı. son model makine almana gerek yok. 2500 liraya 5d mark ii alıp çekebilirsin. lightroom kullanmayı öğren. preset kavramını araştır. kurstan ziyade kendin araştırıp öğrenmen daha faydalı olabilir. her alanda geçerli bence bu. aslında doğru insanları takip edip bakış açısı kazanmak çok önemli.

düğün fotoğrafı için 1 ayda kurdu olursun. zaten fotoğrafçıların %90'ı bırak fotoğrafı görsel sanatların temelini bilmiyor. ilker canikligil'in sanat eğitimi ile ilgili bir videosu vardı. orada bahsettiği temel tasarım eğitimini her fotoğrafçı almalı ama millet 2 düğün çekeyim yoluma bakayım derdinde. gerçi insanlar da pek bir şey aramıyor. o yüzden 1 ayda düğün fotoğrafı çekecek noktaya gelirsin. ben bu yüzden uzun vadede çok para kazandırmayacağını düşünüyorum. çünkü 10 yıl önce işini görecek en ucuz makina 5 bin liraydı belki ama o makina şu an 2000-3000 lira. ya da 10 yıl önce video kameralarla bile iyi görüntüler çekilemiyordu şu an iphone 12 ile film çekebilirsin bir noktada. bir de insanlar youtube'tan dolayı da daha çok alıştı bu işlere. işsizlik de tavan zaten. o yüzden daha fazla fotoğrafçı arz edilecek piyasaya ve uzun vadede çok kazandıracağını düşünmüyorum ama şu an bile iyi kazanılıyor sanırım. 1 düğün albümünü 1000 liradan aşağı yapan yok. 10 yıl sonrası için fotoğrafçılık da çok kazandırmayacak bence. o yüzden 10 yıl sonrası için bence fotoğrafçılık dışında da hedefler belirle. ama bir süre daha kazandırır sanırım. hem hobin olur.

haftalık bir program belirle bence. 3 gün 2 saat fotoğraf eğitime ayır mesela. yavaş yavaş geliştir kendini. behance, 500px, deviantart falan takip et.
0
black mamba
(01.05.21)
Evde her gün denemeler yapmanızı tavsiye ederim. Ürün fotoğrafçılığı, e-ticaret siteleri yükselişte olduğu için tutuluyor. Ancak az para veriyorlar. Buralarda kendinizi geliştirip, sosyal medya için konsept ürün fotoğrafları çekebilirsiniz.

Artık her şey e-ticaret ve sosyal medya, öleceğini düşünmüyorum. Herkes Shopier, Etsy hesabı açıyor, buralarda öne çıkmak için ilgi çekici fotoğraf gerekli.

Bunun için önerilerim:

Light box alın ya da yapın
Işık alın
İyi bir makine alın
Farklı dekorasyon malzemeleri alabilirsiniz, ücretsiz de bulabilirsiniz. Örneğin Tahta bir platform, duvar kağıtları, kuru çiçek, mücevher kutusu gibi...
Sevdiğiniz çok teferruatlı olmayan, basit konsept fotoğrafları taklit edin, en az 6 ay bu şekilde ilerleyin. Benzerini çekebiliyor musunuz görün. Öğrenmenin en iyi yolu taklittir.

www.pinterest.co.uk
Dekorasyon, kıyafet vb markaların Instagram hesaplarını takip edin. Buradaki konsept çalışmaları takip edin. Örn:
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com

Bahsettiğim fotoğrafları çekerek portfolyonuzu oluşturun. Instagram hesabı açarak kendinizi tanıtabilirsiniz. Sosyal medyayi, buradaki ölçüleri öğrenmiş olursunuz.

Evdeki ürünlerle, arkadaşlarınızdan, eskicilerden aldığınız ürünlerle fotoğraf çekebilirsiniz. Arkadaşlarınız modellik yapabilir. Yüzlerinin görünmesine gerek yok.

Kursa gitmek yerine Youtube'dan öğrenebilirsiniz. Dediğim gibi her gün evde olabildiğince vaktinizi ayırın. Lİghtroom ve Photoshopta uzmanlaşın. Bunu kendiniz yapabilirsiniz.

Fotoğraf forumları aktif mi bilmiyorum, Facebook grupları olabilir, burada çektiğiniz fotoğrafları yorumlatabilirsiniz.

Diğer bahsettiğiniz dallar için yine denemeler yapıp sevip sevmediğinize bakmanızı öneririm. Bir yerden başlamak en iyi çözüm. Mehmet Ateş'in yemek fotoğrafları Youtube kanalını tavsiye ederim. Dersler veriyor. www.youtube.com

Minomano, Etsy, Pinterest gibi fotoğrafları da ürün fotoğrafı için tavsiye ederim.

Bilgeiş'ten ücretsiz fotoğraf kursuna katılabilirsiniz.

Kendinizi geliştirdikten sonra stock işine girebilirsiniz. Ayrıca mockup'lar çekip ücretsiz satabilirsiniz, böylece kendinizi tanıtırsınız. Dribble, Behance'a düzenli bakın. Bunları hepsi zamanınızı alacak ve her gün düzenli çalışmanız gerekecek.
0
kaset
(01.05.21)
Arkadaşlar hepinize çok tesekkur ederim degerli bilgileriniz tavsiyeleriniz için.
0
🌸pikap
(01.05.21)
merhaba
kimse yazmamış ama belirli bir alanda uzmanlaşmanızı öneririm.
dizi cenneti ülkemiz için headshot çekimler veya oyuncu fotoğrafçılığı, videographerlığı sizi alır götürür uzun süre.
piyasa şu an tekelde resmen. tekelde derken baya baya tek kişiden bahsediyorum. biraz biraz benzeyenler yine de ekmek yiyor. ama bu alanda özgün yolunuzu bulursanız alır yürürsünüz.
0
rewlack
(01.05.21)
Fotoğrafçılıkta hala para var. Ama daha ne kadar sure olur bilemem. Onu da sizin orijinalliginiz belirler.

Dugun fotografi bile cekerken orijinal Bir format sizi ayristirir.

Bu arada airbnb uerinden falan da turistlere fotograf turu yaptiranlar var. Ama bunlar gunluk gecici isler.

Moda fotografciligi turkiye gibi tekstilin on planda oldugu bir ulkede cok para kazandiriyor.

Su orneklere bakabilirsiniz





expertphotography.com

akillibutce.com

blog.sellfy.com
0
anten
(01.05.21)
Bu arada sektoru az bucuk bilen biri olarak, belli kategorlierde yogunlasmak cok onemli.

Mesela her kategorinin fotograf dinamiklri farkli.

Gida fotografciligi cok nis bir alan. Iyi bir food stylist ile ortak olursaniz cok para kazanirsiniz.

Ayni sekilde moda fotografi oyle.

Otomotiv az ama iyi paralarla is getiren bir alan.

Mekan fotografciligi eger guzel isik yapabilirseniz turkiyede a sayida ismin yogunlastigi bir alan.
0
anten
(01.05.21)
(15)

Yöneticiye sen mi denir siz mi?

havadakarada
Veya bunun bir kıstası var mıdır?
Veya bunun bir kıstası var mıdır?
0
havadakarada
(30.04.21)
Şirket kültürüne göre değişir. Özellikle yurtdışı bağlantılı şirketlerde siz demek garip karşılanırken ülkemizde sen dediğin için işten atılabileceğin şirketler var.
0
imnotsureabout
(30.04.21)
Yönetici de siz olarak hitap ediyorsa siz denmeli bence formalite sağlamak adına; aksi durumda sen demekte bir mahsur görmüyorum.
0
vedatchilipeppers
(30.04.21)
kişiye ve şirkete bağlı. bizde mesela siz, bey/hanım falan asla istemiyorlar. herkese ismiyle sesleniliyor. ama başta siz dersin, o sen diyebilirsin demedikçe size devam edilir.
0
jelly bear
(30.04.21)
@jelly yönetici sen diyor ama kendisi için "sen diyebilirsin" demedi. Bu durumda ne olur?

Bir de yaş olarak büyük yöneticilere de mi ismiyle hitap ediyorsunuz? Yabancı bir şirkette misin?
0
black mamba
(30.04.21)
mümkün olduğunca siz demem ve XXX Bey, XXX Hanım şeklinde cümle kurarım, ağzım alıştı artık, çokk samimim olduğum yöneticilerle zaten abi sen ben oluyor,
0
nahtoderfahrung
(30.04.21)
@black mamba

valla siz demeye devam ederdim heralde o durumda emin olamadım şimdi. ben global bi şirketin tr şubesindeyim şirkette sadece 2 kişiye bey/hanım deniyormuş onlarla da hiç konuşmadım. yaşla alakasız.
0
jelly bear
(30.04.21)
Ikisinin de birbirine siz demesi gerek
0
howfaristhesky
(30.04.21)
turkiye'de calisirken sizli bizli, yurtdisinda calisirken ismiyle, senli benli, arada da fuck'li falan konusuyorum. hoca da arada kufrettigi icin siritmiyor.
0
chezidek
(30.04.21)
bey/hanim demek zorunda oldugum bir yerde calisabilecegimi hayal dahi edemiyorum. yerine gore degisir.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(30.04.21)
@eksisozlukte
Aslında bey/hanım diye hitap edilebilir ama yönetici siz diye hitap etmiyorsa siz demek gerekmeyebilir diye düşünüyorum. Hele ki yaşlar yakınsa.
0
🌸havadakarada
(30.04.21)
Amerikan şirketlerinde hangi kademe olursa olsun ismiyle hitap ediyorduk ve gayet samimi bir ortamdı işler zordu ama arkadaşın gibi görüyordun herkesi. Genellikle yaşıtın bir yönetici ise ismiyle hitap etmen gerektiğini kendisi belirtebilir, belirtmesse mecbur hanım/bey deniliyor. Senden daha büyükse ve yönetici ise de yine hanım/bey. Biraz da karsındakinin nasıl istediğine bağlı, bazıları mutlu oluyor hanım/bey’den
0
esinikaybetmiscorap.
(30.04.21)
Aslında konu sen/siz demek üzerineydi bey-hanım desek bile sen diye hitap edilebilir.
0
🌸havadakarada
(30.04.21)
ülkesine ve iş/şirkete göre değişir.

ancak tr genellikle karşılıklı siz.
0
AlsterWasser
(30.04.21)
yöneticiyle yakın yaşlarda ve yakın kıdemdeysen sen diyebilirim. "Sayın Bakan Yardımcım bunlarla senin konuşman daha doğru olur" gibi. Kıdemli bir Genel Müdürsen bunu diyebilirsin. Yoksa öttürürler.
0
redskull
(30.04.21)
Sadece iş yerinde yönetici değil, herkesle ilgili kural aynı olmalı bence.
O sizinle ne şekilde konuşuyorsa siz de öyle konuşmalısınız.

Sonuçta hitap insanlıkla ilgili, iş yerindeki kıdemle bir ilgisi yok.
0
michael_knight
(01.05.21)
(17)

Herkes mutkuyken isyan ettiğiniz oluyor mu?

pikap
Çevrenizde arkadaşlarınızın, akrabalarınızın, sevdiğiniz sevmediginiz insanların geneli mutlu, işi gücü yolunda, iliski evlilik hayatları bi düzende fakat siz yerinizde sayıyorsanız; şansınız, kaderiniz size hep kazık atıyorsa bir şeyler için çaba gosteriyor emek veriyor ama yine hiçbir şey olmuyors
Çevrenizde arkadaşlarınızın, akrabalarınızın, sevdiğiniz sevmediginiz insanların geneli mutlu, işi gücü yolunda, iliski evlilik hayatları bi düzende fakat siz yerinizde sayıyorsanız; şansınız, kaderiniz size hep kazık atıyorsa bir şeyler için çaba gosteriyor emek veriyor ama yine hiçbir şey olmuyorsa özetle dönülmez akşamın ufkundaysanız ve artık vakit çok geçse bir şey dokunmuyor mu size de. Başkalarına karsı art niyetten değil de kendinize duyduğunuz üzüntüden dolayı çevredeki insanların mutluluğuna tahammülsüzleştiginizi hissettiğiniz oluyor mu?

Mesela somutlandirayim. Geçen gün bir akrabamiz oğlunun geleceği hakkinda (lise tercihleri)planlama yaparken ortamda beni olumsuz örnek olarak gosterdi. Ben yıllardir kpss'ye giren atanamayan ücretli ögretmenlik yapan bir öğretmenim. Tabii ki o cocuğa ben de önermem fakat çok zoruma gitti söyleyiş şekli. Ortamdaki kuzenlerime siz kendinizi kurtardıniz dedi fakat beni yillardir surunen ve bir baltaya sap olmamış biri gibi lanse etmesi o kadar zoruma gitti ki. Ağlayacaktım. Ben üniversiteden mezun olalı 10 yıl oluyor neredeyse. Fakat hep aksilikler oldu mesleğimle ilgili. Zaman zaman ben de yetersiz oldum gereken çabayı gosteremedim belki ama genel olarak hep ugrastim,hep bir seylere tutunmaya çalistim. Mezun oldugumdan beri ücretli ögretmenlik yapiyorum. Oyle ya da boyle kimseye muhtaç olmak istemedim.


Fakat insanlar bu işsizlik ortaminda buna bile burun kiviriyorlar. Ücretli ögretmenliğe devam ettiğimi söyleyince acıyolar resmen. Bu durum artik o kadar zoruma gidiyor ki... insanların ne dediğini takma diyecekler olacaktır belki ama olmuyor oyle. Herkese karsi ezik gosteriliyorsun yetersiz basarisiz gosteriliyorsun. Nasil takmayacaksin ki.

Hem başkalarini takmasan bile sen kendine sorup duruyosun. Ne olacak böyle , ne zaman duzelecek, başka bir seye mi yonelmem gerekiyor iş güç konusunda. Sıfırdan neye başlanir ki vs vs vs

Bi de evlilik konuları var. Bu konuda da emin olun insanlar nispet yapmaya bayıliyorlar. Mesela tek sap siz mi kaldınız. İnceden göndermeler başlıyor hemen. Yok senin çeyizine de yardim ederiz yok pikap'in ismini de ayakkabinin altina yaz... bi gün bile kimseye ben artik evlenmek istiyorum demisligim yoktur. Ama nispet yapılacak ya illa. Bir şekilde üzerimden geçilmesi gerekiyor. Tek malzeme benim sonuçta.

Evet. Art niyetli değilim dedim ama belki de öyleyim. İnsanların mutlulugunu, mutluluklarını gozüme sokmalarini çekemiyorum artık. Evet herkes mutlu olsun tabii ki. Allah kimseye kotu gunler yasatmasin ama insan düşünmeden edemiyor. Ben de mutlu olayım. Çok mu zor?

Gerçekten çevrenizdeki tek nutsuz kişi kendiniz olduğunu düşündüğunüzde siz ne hissediyor ne yapıyorsunuz?

Not: soru sorma bahane iç dökme şahane.
0
pikap
(30.04.21)
İnsanların çoğu kendini bilmez. Herkes başkalarının hayatını yargılayabileceğini düşünüyor. Sebebi eğitimsizlik. Böyle insanlarla iletişimi en az seviyede tutmak, aynı ortamda bulunmamak, mümkünse hiç konuşmamak iyi bir yol.

Karakter olarak zayıf kişilerin başarılı, zengin olduğunu görünce ben de zaman zaman rahatsız olurum onların hareketlerinden. Karakteri iyi olan insanların başarılı, zengin olmalarından hiç rahatsız olmam. Rahatsız olmama neden olan şey genelde o kişinin karakteri olur. Örnek olarak biri başarılıdır ama bundan bahsetmez bile. Alçak gönüllüdür, insanlara üstten bakmaya çalışmaz. O kişiden hiç rahatsız olmam. Hatta umarım daha başarılı olur derim.
0
dissendium
(30.04.21)
İş konusunda sevgilimle aşırı zor durumlardan geçiyoruz ve acı çekiyoruz. Gülen insanlardan nefret ediyorum bazen o derece.
0
Hallegadola
(30.04.21)
Karikaturde ss, hayat cok mu guzel lan diyen abimizin hissettiklerini uzun uzun yazmissin bi nevi. Ama guzel haber su ki normal bir durum. Anormal olman icin sen mutluyken de baskalarinin mutluluguna isyan etmen lazim. Bu hastalikli. Seninki saglikli. Yani; gecer. Gun dogmadan neler dogar. Hayatta degismeyen tek sey degisim, umarim her sey adina guzel degisir.
0
onemoremile
(30.04.21)
Bulunduğun konumla barışmanı öneririm. Yani bekar olabilirsin, veya işsiz olabilirsin, ee ne var yani? Akraba ilişkileri zaten türk kültüründe oldukça toksik, onlarla bile görüşmene gerek yok. Gerçekten sana değer veren arkadaşlarınla vakit geçirmen daha mantıklı, yerim akrabasını. Bunları kafana takman gereksiz yani, çıkar kendini o ortamdan. Senin ortamın orası değil. Hayat bu, herkesin hızı farklı, ilerlemesi farklı, isteği, planı farklı olabilir. Bir kalıba uymak zorunda değilsin. Dediğim gibi bu insanlarla takılma. Senin gibi yaşayan milyonlarca insan var bu ülkede. Kimi için çok iyidir kimi için çok kötüdür. Üzme kendini. Uzaklaş.
0
roket adam
(30.04.21)
Hepsini okuyamadım salt başlığa istinaden yazıyorum; umrumda bile değil.
0
vedatchilipeppers
(30.04.21)
@roket adam

Beni isyan ettiren şey de bu oluyor zaten. Yani evet çok mutlu olmasam da planlarim istediğim sekilde gitmese de ben an'lik halimden memnunum. Kariyerim yok belki ama Çok şukur bi işim var. Hayatımda bi eş yok ama zaten yalnizligi seven biriyim.

Fakat insanlarin bana acınası davranmaları kendilerini tepede gormeleri beni sinir ediyor. haklisiniz en guzeli boyle ortamlara yaklasmamak ama iste bazen mecbur o ortamda bulunmus oluyorsunuz.
0
🌸pikap
(30.04.21)
Önceden her şeyi daha fazla üstüme alınırdım. Fakat hayatımı düzene soktuktan sonra ve iç huzurumu sağlayınca gerçekten insanların söyledikleri umrumda olmadı.

Bence insanlardan çok siz kendinizden memnun değilsiniz.
0
perfectlysplendid
(30.04.21)
@perfectlysplendid

Evet tabii ki insan kendisini sorguluyor daha mutlu olmak istiyor. Memnuniyetsizligimi inkar etmiyorum zaten. Bakin siz kendiniz de diyorsunuz "hayatimi duzene soktuktan sonra umrumda olmadi" diye. İnsanın hayatında duzensizlikler olunca kafaya takiyor bir sekilde.
0
🌸pikap
(30.04.21)
Başkaları dedi de yap diye demiyorum ama ne yap ne et gece gündüz çalış ve atanmaya çalış. Eskiden gece gündüz çalışınca atanabiliyordu insanlar ama şimdi o bile zor evet ama kendin için yaptığın en iyi şey olacağını söyleyebilirim. Bu arada insanların konuşmaları, karşılaştırmaları hiç bitmez. Sadece kendin için bi şeyler yapmaya çalış.
0
oyokbuyoknevar
(30.04.21)
Valla diğer insanların mutluluğu benim için mutsuzluk sebebi yaratmaz. Iş konularında falan da pek hırslı değilim o yüzden o konular da pek umurunda olmaz.

Bir de genel olarak bir arabesk moduna girip "ne yapsam olmuyor, şans, kader, herkesin hayatı süper bir ben sürünüyorum" olayları bana biraz saçma geliyor. Hani "hayat süper, çalışırsan yaparsin" tarzı boş hayaller satma falan değil amacım. Sadece sorunun çözüm yolunun o arabesk mod olmadığını söylemek istiyorum. Ortada bir sıkıntı varsa ve sen o sıkıntıyı gerçekten çözmek istiyorsan o zaman o sıkıntıyı analiz etmeye çalışıp, ona yönelik çözüm üretmeye çalışırsın değil mi.

Misal senin durumu ele alalım, öğretmenlik tercih ettin ve kadro olmadı sen de çözüm olarak gidip ücretli öğretmenlik yapmaya başladın. Böyle bakınca evet, bir çözüm bulmussun ancak o bulduğun çözümün etkili çözüm olmadığıni farketmişsin peki sonra ne yaptın? Atıyorum gidip sıfırdan üni okumayı düşünüp başka mesleğe geçiş yapmaya çalıştın mi? Tamam, oldukça zor ve uzun süreli bir çözüm ancak başka bir çözüm işte senin sıkıntına. Niye denemedin bu yolu? Ya da ben mesleğinden memnunum diyorsan oturup deli gibi KPSS falan kastın mi?

Demek istediğim bir şeyin çözümünün farkli şekillerde yolu olabilir. O yollar da her zaman kolay olmaz. Işte bu sefer de olay neyi istediğine geliyor. Gerçekten o sıkıntıyı çözmek mi istiyorsun yoksa oturup "hayat böyle, kader, sans" deyip arabesk moda girmek mi istiyorsun.

Tabii bir de bunun dışında, senin kendini bir şekilde ezik görme olayın var gibi. Anlıyorum, işsizlik psikolojisi falan yüzünden bu şekil bir durum oluşmuş olabilir ancak başkalarının seni aşağılamasına da elinden geldiğince karşı çıkman gerek. Misal o akrabanın yaptığı olay gibi densizlikler karşısında onun dediğini kabullenmek yerine "Sen kimsin ki beni kalkıp başkalarıyla kıyaslayıp bir de aşağılamaya çalışıyorsun" diye çatman bence daha iyi bir tepki olurdu. Issızsin diye bu şekil olayları normalleştirmeye çalışma.
0
j r r tolkien hayrani
(30.04.21)
@j r r tolkien hayrani

Bana dokunan şey zaten elimden gelen her seyi yapip bir yere varamamak. Kuru kuru oturdugum yerden arabesk takilan biri olsaydim zaten bu kadar sorgulamazdım da.

Mesela ikinci bi ünv okudum ben okuyunca onun da önü kapandı. Ücretli ögretmenlik cozum olarak gorup devam ettirdigim bi is degil. Sadece hem okul ortami kendi meslegim diye hem de ekonomik ozgurlugum olsun diye devam ettirdigim bi durum.

Kpss ye verdigim emek o kadar coktu ki bu yil. Evet ben de kendime soyledim sizlanmakla olmaz cozum lazim diye. Tum parami enerjimi gecemi gunduzumu kpss ye ders calismaya harcadim. Cok da guzel bir puan aldim fakat bu sefer atama sayisini diger yillardan dusuk tuttular. Farkli alanlardaki alimlara da basvuruyorum onlar da olmadi.

Hani hep çabalayip hiç olmayinca kim olsa isyankar takilir emin olun ve artik cozum aramaktan da yorulur.
0
🌸pikap
(30.04.21)
Hocam tamam da
1- Ben senin bu şekilde uğraştığını nereden bileyim? Yazdığın duyuruda sadece 10 sene önce öğretmenlik mezunu olan ve ücretli öğretmenlik yapmış biri olduğun bilgisi var. Okumuş olduğun ikinci üniversite, sınavlara ne kadar hazırlandığın ile ilgili hiçbir detay yok. Hal böyleyken sanki ben bunların hepsini biliyormuşum da ona göre cevap yazmışım gibi bir cevap almam sence de garip değil mi. Duyurunu dışardan birisiymiş gibi okursan ne demek istediğimi anlarsın.

2- Mesela bu yazacaklarım da üstteki mesajından aldığım ek bilgilere göre olacak.

Tamam, uğraşmışsin gerçekten ve olmamış ancak benim mesela bu olaylar sonucunda gördüğüm şey sende geleceği iyi analiz edememe olayı gibi duruyor. Amaç seni yerme falan değil, sadece probleme ve çözümüne yönelik bir düşünme. Yani gidip iki kere önü kapanan bir üni bölümü okuduysan -ki ne olduğunu bilmiyorum ve umarım yine sanki zaten onu biliyormuşum gibi değerlendirmezsin- ben senin yerinde olsam kendimi geleceği pek öngöremeyen biri olarak yorumlarım. Yani oturup yine isyan edeceğime derim ki "demek ki olay bu, gidip başka şeylere odaklanmaliyim".

Tabii ki geleceği öngörme olayı çok zor ancak madem gidip o kadar emek harcayıp ikinci bir üni okuyacak olsaydım ben oldukça garantili takılırdim mesela. Atıyorum giderdim klasik yazılım ya da mühendislik ile ilgili bişeyler okurdum. Bunlarin önünün kapanması zaten mümkün değil vs.

Neyse, umarım bişekilde cozersin deyip uzuyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(30.04.21)
Senle alakası yok. Sözde türk insanı düşüncelidir, iyi niyetlidir. Alakası yok. Herkesin derdi daha fazla para kazanmak. Düşünceli de değildir. Yüzeysel, bencil, kötü bir toplum. Belki senin yanında bile söylememeleri gerekirken bir de söyledikleri şeye bak. Ben de benzer durumlar yaşadım. Hiç de alttan almıyorum bu saygısızlıkları. Üslubunca cevabını veriyorum. Ve izole bir hayat yaşıyorum. Toplum bu. Çürümüş maalesef.
0
black mamba
(30.04.21)
Ayrıca düzgğb bir toplum olsa bazı sorular sorulmaz. İşsiz olduğunu bildiğim arkadaşlarıma "senin iş ne oldu" bile demiyorum çok yakın değilsek. O insan için işsizlik zaten zorken bu soruyu duymak da yıpratıcı oluyor. Ama toplumda çok sorulan sorulardan biri.

Eğitimsiz ve kötü bir toplum. Bir futbolcunun eşi vardı. Sürekli neden çocuk yapmıyorsunuz, çocuğunuz yok mu gibi sorular soruyorlarmış instada. Kadın da son olarak açıklama yapmıştı. Artık sormayı bırakın çocuğumuz olmuyor diye. İnsanlar zaten üzülüyorken bir de böyle densizliklerle uğraşıyorlar. Senin durumun da aynı. Yolunu bulursun bir şekilde ama toplum baskısı kötü. İşleri yoluna koysan, iş Buldan, evlensen bu sefer çocuk sorusuyla muhatap olacaksın.
0
black mamba
(30.04.21)
@j r r tolkien hayrani

İğneleyici bir üslubunuz var. Yine de uzun uzun yazmissiniz sağ olun.
0
🌸pikap
(30.04.21)
akrabalarınız siz başarılı olsanız da boklamak için bir yol bulur. tıp kazanmıştı kuzenim, diger teyzem "tıp okuyanlar çok mutsuz oluyormuş." diye laf atmaya çalışıyordu.
o yüzden en iyisi akrabalardan uzak durmak.
0
bana bir nick verin
(30.04.21)
amaaan be pikap, salla gitsin. yaşadığın şeylerin başka hallerini yaşıyorum ben de, ama artık saldım. biri bi laf derse laf sokuyorum artık direkt. insanlardan da uzaklaştım bu yüzden. görüştüğüm bi kaç kişi kaldı sadece. kabullendim herhalde bazı şeyleri.
0
antihero
(01.05.21)
(3)

Takım elbise sorunu

black mamba
Pek fazla takım elbise giymedim. 2 tane var. İkisi de aynı marka ve aynı sorun oluyor. Başka markalarda, modellerde olur mu bilmiyorum. Pantolonun ön tarafı şöyle ilginç bir şekilde görünüyor. Benim ufaklık da belli oluyor. Her takım elbise de olmaz değil mi? Neden oluyor böyle? Daha bol bir model
Pek fazla takım elbise giymedim. 2 tane var. İkisi de aynı marka ve aynı sorun oluyor. Başka markalarda, modellerde olur mu bilmiyorum. Pantolonun ön tarafı şöyle ilginç bir şekilde görünüyor. Benim ufaklık da belli oluyor. Her takım elbise de olmaz değil mi? Neden oluyor böyle? Daha bol bir model mi almalıyım?
0
black mamba
(30.04.21)
model kesimi ile alakali. bel iyi ama basen/popo kismi dar.
0
do you remember me
(30.04.21)
Ütüsü düzgün değil. Ufaklığı kafana takma.
0
vedatchilipeppers
(30.04.21)
@vedat yok ya ütü değil. Fermuarın altı garip duruyor. Çok kötü duruyor o yüzden giyemiyorum. Bol alayım bari.
0
🌸black mamba
(30.04.21)
(4)

Kitap yayımlamak

dissendium
Kitap yayımlamakla ilgili birkaç sorum var.1. Bir roman yazdık diyelim. Bu romanı herhangi bir yayınevine gidip parası neyse verip yayımlatabiliyor muyuz? Yayınevi bana "kardeş bu roman yeterince iyi değil, biz bunu yayımlayamayız" der mi ya da bunu YKY gibi daha büyük yayınevleri mi der? Daha küçük
Kitap yayımlamakla ilgili birkaç sorum var.

1. Bir roman yazdık diyelim. Bu romanı herhangi bir yayınevine gidip parası neyse verip yayımlatabiliyor muyuz? Yayınevi bana "kardeş bu roman yeterince iyi değil, biz bunu yayımlayamayız" der mi ya da bunu YKY gibi daha büyük yayınevleri mi der? Daha küçük bir yayınevi roman yeterince iyi olmasa da sırf para kazanacağı için yayımlar mı?

2. Diyelim romanın yayımlanmasına karar verildi. Kitabın yayılması için kitaptan en az kaç tane basılması gerekir ve bunun ücreti kabaca ne kadar olur? Yeni yayımlanan bir kitap D&R, Migros gibi yerlerde kendine yer bulur mu? Yani bir kitap ne zaman yazarın takibinden çıkıp her isteyenin internetten satın aldığı, kitapçıların kendiliğinden sipariş ettiği noktaya gelir?

Not: Bir süre sonra silinebilir soru. Teşekkür ederim bilgi veren olursa.
0
dissendium
(27.04.21)
kitapçılarda kitapların yayınlanması, hangisinin hangi rafta bulunacağı dahi pazarlama stratejisi. yani pazarlamaya iyi bir bütçe ayırmadığın sürece bu zor. ama basım, dizin, editörlük gibi maliyetlerini karşılayarak istediğin sayıda kitap bastırabilirsin.
0
reanarchy
(27.04.21)
parayla kitap basan yayınevleri var ancak bu yayınevleri pek itibarı olmayan yayınevleri (cinius yayınları gibi. ekşi'de başlığına bakabilirsiniz). bilindik yayınevleri (can, yky, iletişim gibi) öyle bir şey elbette yapmıyor. gönderdiğiniz dosyanın okunup dikkat çekebilmesi için göndereceğiniz yayınevinde bir tanıdığınız olması yardımcı olur.

bu parayla kitap bastırma olayını kim çıkarttı bilmiyorum. ama yazarlık öyle bir şey değil. yazar olmak için para vermiyorsunuz. yazar olduğunuzda az da olsa bir miktar para kazanıyorsunuz. hiçbir yayınevi öyle çalışmıyor, şarlatanlar hariç.

yeni bir yazarın ilk kitabı genelde 1000 adet basılıyor bildiğim kadarıyla. ama dediğim gibi, parayla bastırmaya çalışmanızı tavsiye etmem. basılır, elinizde bir kitap olur ama o kitabı kimsenin ciddiye alacağını sanmıyorum. yeni yayımlanan bir kitap d&r'da olur tabii bilindik bir yayınevinden çıktığı sürece. migros'ta yer bulmaz. migros dediğiniz yerde ancak en en çok satan bestseller'lar ve çocuk kitapları filan oluyor.
0
isabella was a ginger
(27.04.21)
Direkt cevap değil ama günümüzde kitap bastırmak saçma geliyor. Artık birçok sanat dalı dijitale taşındı. Bastırsanız bile 1000 tane satacak belki. Onun yerine interneti hedeflemek daha iyi bir sonuç verir. Roman olmaz belki ama bir öyküyü sözlükteki uygun bir başlığa yazsanız 1000 kişiden daha fazla kişi okur. Daha net bir geri dönüş alırsınız. Daha görünür bir yerde olur. Üstelik yayınevine beğendirmek zorunda değilsiniz. Üstelik sözlük entelektüel olarak ortalamanın üzerinde bir kitleden oluşuyor.
0
black mamba
(27.04.21)
Bir de şöyle bir şey var kdy.kitapyurdu.com
0
Ufuk
(27.04.21)
(7)

Neden protein tozu kullanılıyor?

anladespina
"Kilomuzun iki katı kadar protein almamız lazım, besinler yeterli olmuyor" diyenleri pek samimi bulmadığım için soruyorum. Protein tozunun, bildiğimiz proteine göre bir avantajı mı var? Kas gelişimini anlamlı ölçüde falan mı etkiliyor?
"Kilomuzun iki katı kadar protein almamız lazım, besinler yeterli olmuyor" diyenleri pek samimi bulmadığım için soruyorum. Protein tozunun, bildiğimiz proteine göre bir avantajı mı var? Kas gelişimini anlamlı ölçüde falan mı etkiliyor?
0
anladespina
(20.04.21)
Niye samimi bulmuyorsun ki. 70 kilo biri 2 katı protein alıyorsa 140 gram protein almalı, 100 gram ette 22 gram protein var, besinle bu 140 gramı tamamlamak kolay değil normal olarak, protein tozunun bir servisinde 25 gram protein var, 2 servis alsa 50 gram yapar pratik bir şekilde tamamlamış olur açığını, tek etkisi pratiklik.
.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.04.21)
Protein tozu gıda takviyesidir. kişilerin alım gücü ve protein kaynaklarını da engelemek için ekstra buna başvurur. Bir de spordan sonra yarım saat içerisinde beslenilmesi lazım, kişi hemen et ve karbonhidrata giremediği için bunu ilk önce de alabiliyor olabilir. Dediğim gibi gıda takviyesidir. Dergiler yüzünden ana kas yapıcı madde olarak algılanıyor.
0
evimin paspasi
(20.04.21)
Besinden alinan proteine kiyasla tek avantaji pratik, kolay ve ucuz olmasi. Butun gun yemek yemekle ugrasmayayim diyorsan guzel yoksa cok performansta bir farki yok.
0
Haldamir
(20.04.21)
Neden samimi bulmadiginizi anlamadim.
100 kiloyum, 200 gr protein almam icin yaklaşık 900gr 1 kg tavuk yemem lazim. Her gun 1kg tavuk yemeyi denediniz mi hic?
Protein tozu kullanmiyorum ama protein tozunu kullanan kisinin mantigini anlamak bu kadar zor olmamali.
0
logisticsmanager
(20.04.21)
Bunu ben de tam anlamadım. Tadını sevdiğim için arada kullanıyorum ancak çok büyük bir açığı kapatmıyor. Günde en fazla 3 ölçek kullanın diyor. Genelde 1-2 ölçek kullanıyor insanlar. Bu da ekstradan 200-300 gr tavuk demek. O kadar yemek yeniyor fazladan 200 gr yemek mi sorun?

Bir de 1 kg tavuk gerekmez. 2 öğünde 300 gr tavuk yesen 600 gr. Kahvaltıda peynir, yumurta falan da yeniyor. Kapatılır bence.
0
black mamba
(20.04.21)
pratik cunku, 25 gr proteini lop diye yemekten alamazsin ama ayakustu 1dk icinde protein tozundan alirsin.
0
bay b
(20.04.21)
@black mamba 400 grlik tavuk proteini 80 gr. Bunun acigini kapatmak icin kisinin sabah kahvaltısinda 200 gr lor, 7 yumurta yemesi lazim. Böyle rakamlarla yazinca belki kolay geliyor da o kadar kolay değil. Ha siz bunlari yiyebilip hic agirlik, gün içinde ofiste çalışırken sıkıntı yasamiyorsaniz ve sabah kalkip bunlari yiyecek motivasyona sahipseniz ne güzel. Ama bu kadar yemekten rahatsiz olan insana sorun ve onların protein tozu kullanıp kullanmamasi samimiyetsizlik olarak değerlendirilmemeli.
0
logisticsmanager
(20.04.21)
(7)

İngilizce bilgisi

black mamba
Deniz göktaş un röportajını izliyordum tam 1. Dakikada "İngilizcem iyi olmadığı için yabancı podcastleri dinlemiyordum" gibi bir şey diyor. Odtü psikoloji mezunu sanırım. Nasıl iyi olmuyor?Bir de hangi noktadan sonra İngilizce biliyorum denir? Bazen görüyorum 2 kur almanca alıyor öğrenciler almanca
Deniz göktaş un röportajını izliyordum tam 1. Dakikada "İngilizcem iyi olmadığı için yabancı podcastleri dinlemiyordum" gibi bir şey diyor. Odtü psikoloji mezunu sanırım. Nasıl iyi olmuyor?

Bir de hangi noktadan sonra İngilizce biliyorum denir? Bazen görüyorum 2 kur almanca alıyor öğrenciler almanca biliyorum diyor. Ben NY times, akademik makale okuyamadığım için, filmleri tamamen altyazısız izleyemediğim için henüz öğreniyorum diyorum İngilizce için. Konuşmam da ileri ve akıcı değil. Orta seviye mi demeliyim, biliyorum mu yoksa bilmiyorum mu demeliyim?
0
black mamba
(14.04.21)
🌸black mamba
(14.04.21)
ingilizce bilmek var, bilmek var. bazı avukatlar tanıyorum, türkçe'sini okuyup anlamadığım hukuki yazıları ingilizce'ye çeviriyorlar ve doğal olarak ingilizce'sini de anlamıyorum. ama yurtdışında bir kafede garsondan bir çay isteyemezler, ingilizce'leri yetmiyor.

altyazısız film izliyorum diyenlerin çoğunluğu, filmin %100'ünü anlamıyor. bir tanıdığım bu şekilde bir film izlemiş, film ne kadar saçma diyordu çünkü aslında ingilizce'si yetmemiş, anlamamış.

kendinize yüklenmeyin, herkesin öğrenecek çok şeyi var. ama bir yandan da öğrenmeye devam edin.
0
co2s2
(14.04.21)
Genelde B1 az çok konuşma yapabilir, gittiği ülkede iş de bulabilir işe uygun yeterliği varsa. B2 ise artık İngilizce biliyorum diyebilir. C1 ve C2 elbette iyi derecede bildiğini gösterir.

Bazen İngilizce öğretmeni olduğumu söylemeden once Ingilizcelerini dinliyorum. Çok iyi falan diyenler de var, ancak A2'ler. Örneğin aşağıda biri bir soru yanıtlamaya kalkmış, yanlış yanlış şeyler yazmış. Az bilgiyle aşırı özgüvenli tipler de var kısaca.
0
howfaristhesky
(14.04.21)
Bence bir dili "biliyorum" diyebilmek icin butunuyle hakim olman lazim, gramer, yazi, konusma, dinleme, kelime haznesi vs. Bu da oyle 2 kursa gidip halledilecek bir hadise degil, dil ogrenmek ciddi zaman isteyen bir hadise.

Seneler once peder "iyi derece" almanca bilen birini ariyordu. Yuzlerce kisi basvurdu, aradan 10 kisi secti cagirdi. Bir iki gorusmede ben de oradaydim. Sadece tek soru soruyordu gelene: "Simdi Almanya'yi aramamiz lazim, onlara sunlari sunlari soracaksin. Su konuda bilgi alip su kagida not edeceksin"

Gelen kimse cesaret edemedi, herkes biraz pratik yapmam lazim diyip cikti gitti. Peder de ise alacak kimseyi bulamadi kendi halinde devam etti.

Ingilizce'de bir dil konusunda yuzeysel bilgin varsa, gunluk isleri halledebilecek kadar ama profesyonel olarak pek kullanamayacak durumda isen "functional" derler..Eger ingilizce CV kullaniyorsan functional de gec.
0
cooperr
(14.04.21)
Bunu ben de merak ediyorum. Yds skorlarım 75-85 arası. Üstüne çıkamadım. Birisi biliyor musun diyince, yds puanımı söylüyorum. Kendimi ifade edebilirim, okuduklarımı anlarım. Konuşurken gramer hataları yapıyorum. Bilmiyorum dersem, gerçekten hiç bilmeyen adamlar ''biliyorum'' diyor. O zaman enayi gibi hissediyorum. Gerçekten ne demeliyiz?
0
gelmeistemem
(14.04.21)
@gelmeistemem +1 kesinlikle.

Ben kendimi b2 görüyorum mesela ki %100 ing bölüm bitiriyorum bu dönem, ama tamamen yukarıda birinin yaptığı tanım gibi ingilizce biliyorum diyemem. bazen nativelerin söylediklerini, yüz yüze konuşurken doğal sohbet akışında konuşulan şeyleri anlamıyorum, yani öyle bön bön bakıyorum. bence pratik lazım kesinlikle pratik. bir yere kadar ok, ama o duvarı kırmak için bol listening ve speaking.
0
garavel
(14.04.21)
ingilizcesi hic olmayanlar sorunca: var, ingilizcem iyi
ingilizcesi olanlar sorunca: var, fena degil

diyorum ben. kaldi ki ingilizcem gercekten ortalamanin bayagi ustunde. sadece konusma cok iyi olmadigi icin ingilizcem super demiyorum. o da olsun yani hangimiz her gun face2face ingilizce konusuyor ki
0
nibba
(14.04.21)
(11)

Gelecek kaygisi

gustavodias
Merhaba sözlük. Tavsiyelerinize, tecrübelerinize ihtiyacım var. Kısaca kendimi tanıtayım. odtü maden müh. 2.sınıf öğrencisiyim. Bu bölümü yazarken eşeklikle beraber doğru düzgün bir araştırma yapmadan yazdım. İte kaka 2.sınıfa geldim ancak sorun şu ki ben bu mesleği hiçbir şekilde yapmak istemiyorum
Merhaba sözlük. Tavsiyelerinize, tecrübelerinize ihtiyacım var. Kısaca kendimi tanıtayım. odtü maden müh. 2.sınıf öğrencisiyim. Bu bölümü yazarken eşeklikle beraber doğru düzgün bir araştırma yapmadan yazdım. İte kaka 2.sınıfa geldim ancak sorun şu ki ben bu mesleği hiçbir şekilde yapmak istemiyorum. Bir an önce aileme katkıda bulunmak ve onlara yük olmamak için yazmıştım. Şu an 20 yaşındayım ve geriye dönmeye cesaretim yok. Derslerine hiçbir şekilde ilgi duymuyorum evet yüksek notla geçiyorum ancak bir şey öğrendiğimi hissetmiyorum ki çoğu 1 hafta sonra unutuluyor. Ekonomik olarak ailemi bir an önce rahatlatmak için attığım bu adım beni kör etti. Hiçbir şekilde geleceğe bakamıyorum. Hocalar bir kere bile "bu meslek şöyledir, şunları yaparak kendinizi geliştirebilirsiniz" tarzı yol gösterici tavır takınmıyor. Kendi çabamla ne ne değildir diye araştırma yapayım diyorum( Facebook gruplarına yazdım) "keşke yazmasaydın" tarzı dönüşler alıyorum. Mutlu olma, aile kurma gibi kavramlar bana o kadar uzak geliyor ki ( Erzincan'ın dağında kimi bulacağım?) Ne yapacağımı bilmiyorum. Biraz içimi dökmek biraz da tavsiye almak için yazdım. Lütfen kendinize iyi bakın
0
gustavodias
(13.04.21)
Tekrar sınava girip farklı bir mühendislik kazanırsan şimdiye kadar aldığın derslerin çoğunu saydırabilirsin, böylece 2 dönem kaybedersin en fazla. Tabi mühendisliğe ilgi duyuyorsan ve başka bir mühendislik istiyorsan. Bu sene geçti herhalde sınav için ama böyle bir şey düşünürsen seneye bir yandan hangi bölümü istiyorsan ondan ders alabilirsin seçmeli fln. Bölümü bırakmaya kararlıysan kendi bölüm derslerin yerine daha çok seçmeli alırsın mesela.
0
pati
(13.04.21)
Odtü mezunu olacaksın illa mezun olduğun işi yapman gerekmez satınalma, denetmen, isg uzmanı vs baska şeylerle destekleyerek muhendislik diplomani kullanarak baska isler yapabilirsin belki. Sektörü bilmedigim için net ornek veremedim ama ülkede cogunluk mezun oldugu isi yapmiyor zaten.
0
instant crush
(13.04.21)
1- pati + 1
2- hayat çok uzun. 5 sene sonra çok farklı bir durumda ve kafada olacaksın. 10 sene sonra başka bir insan olacaksın. hiçbir şey bitmiş değil.
3- hayatın erzincan'da geçmek zorunda değil.
4- mutlu olma aile kurma gibi şeyler x ile y ile değil içinde olduğun anın problemlerini adım adım çözerek olur. belli ki mühendis kafasındasın. the martian'ı izle ve sonunda söylediği şeyleri hazmet.
5- anladığım kadarıyla erkeksin. hayat sana hiçbir şeyi tepside sunmayacak. sen adım adım çabalayarak şans/analitik zeka/azim gibi şeylerden yararlanarak elde edeceksin her şeyi. bu yüzden tattıkların inanılmaz lezzetli olacak. 35 yaşına geldiğinde eksiduyuruyu falan belki unutmuş olacaksın ama aklından şu çıkmasın: çabaladıkça hayat da sana doğru adım atıyor. hayat bazen para bazen mevki bazen keyif bazen kadın oluyor bu bağlamda. sen ne istediğini bul ve ona doğru yürü yeterki, geri kalan her şey senle yürümeye başlayacak.
6- bu bölümden de başka bölümden de mezun olsan bir meslek ve iş sahibi olacaksın. ailene bakarken onlara karşı resentful olma. türkçe'sini bilemedim. iyi bir şey yapayım derken hayatını zehirlersin.
7- ne istediğini otur kağıda dök. ne yapmak ne olmak istiyorsun? bunu belirle. sonra da bunu yapmak için aklına gelecek her adımı at. tekrar sınava girmek, ilgili konuda bursları araştırmak, ailenle konuşmak, hem çalışıp hem okumak. herşey. facebook gruplarını okuyan değil de tavsiye verip yardımcı olan adam olmayı hedefle.
0
twelfth
(13.04.21)
Bir bölümü beşinci senesinde bırakıp başka bir bölüm okumuş ve şu an her iki bölümle de tamamen alakasız bir alanda çalışan biri olarak yorum yapmaya geldim.

Maden mühendisliği okumak istemiyorsunuz, ok. Peki ne okumak istiyorsunuz? Bir hedefiniz yok ve başka bir bölüme geçtiğinizde "ee ben bunu da istemiyormuşum" deyip mutsuz olma olasılığınız çok yüksek gibi gözüküyor buradan bakınca. Bir hedefiniz varsa pati +1 diyeceğim. Okumak istediğiniz bölümün derslerini inceleyin, en az kayıpla nasıl oraya geçebilirsiniz onu araştırın ve yapın.

Bir hedefiniz yoksa, dersleri de yüksek notlarla geçebiliyorsanız kırın kıçınızı, bölümünüzü bitirin. Maden mühendisi olarak illa Erzincan'ın dağında çalışmanız gerekmiyor. İlla maden mühendisliği yapmanız da gerekmiyor. Geleceğe o kadar karamsar bakmayın çünkü her ne yaşayacağınızı varsayıyorsanız onları yaşamayacaksınız. Gerçekten çok gençsiniz, okul bitene kadar daha neler neler değişecek. Öğrenciliğinizi iyi değerlendirin, sosyalleşin, kulüplere katılın, güzel yerlerde staj yapın, mesleğinizi yapan insanlarla tanışın, hayallerinizdeki meslekleri yapan insanlarla tanışın, nasıl bir yerde çalışmak ve ne iş yapmak istediğinizi düşünün, (pandemi biter de hayat normale dönerse) Ankara'nın imkânlarından faydalanın. Meslek fuarlarına gidin, tiyatroya gidin, CSO konserine gidin, gönüllü olabileceğiniz STK'ler bulun, derslerinden başka bir şey bilmeyen bir yeni mezun olmayın. Gerisi kendiliğinden gelir :)
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
Yorum yapan/yapacak herkese minnetlerimi sunuyorum. Etrafımda pek yol gösteren insanlar olmadığı için genelde bodoslama bir işe girip yonta yonta çıkıyorum kendimi. O yüzden verdiğiniz tavsiyeler bana altın niteliğinde. Asıl sorunum bir yandan şu ki kimse bana " bak kardeşim bu sektörün iyi yanları da bu " şeklinde konuşmadı. Haliyle fikir aldığım kaynaklara baktığımda da geneli olumsuz bir tablo çiziyordu ve karamsarlığımda bu yüzden
0
🌸gustavodias
(13.04.21)
bildiğim bir alan değil ancak yurt dışında da iş imkanları olan bir bölüm olduğunu duymuştum. güney afrika'da çalışan biriyle karşılaşmıştım. linkedin'da araştırma yapıp ilgili kişilerle tanışıp fikir alabilirsiniz.
0
nzessia
(13.04.21)
odtülü here. linkedin'de benim gördüğüm maden müh'lerinden management gibi değişik alanlarda yüksek yapanlar madende çalışmıyordu, hatta bence güzel yerlerde de çalışıyorlardı. şu sıralarda (2.sınıf önemli bir eşik) değişik alanlarda staj tecrübesi kazanırsanız, özellikle odtü teknokent muazzam bir kaynak bunun için, mezuniyet sonrası madencilikte çalışmak zorunda kalmazsınız.

bir linkedin hesabı edinip dayanışma-odtülüler grubuna katılın. ordan yardım isteyin, staj için olur, yol gösterilmesi için olur vs, 6k mezun var, mutlaka bir şekilde halledilir. ayrıca ist odtü mezunlar derneği'nin mentor-menti programı var. kaydolun, size bir de mentor bulsunlar. önünüzü daha iyi görürsünüz.

ek: şimdi aklıma geldi. yga'da cihan özalevli diye bir odtü mezunu var. muazzam bir girişimin co-founder'larından biri ve odtü maden mezunu. güneş enerjisi üstüne yüksek lisans yapmış, şu an bambaşka bir alanda çalışıyor.. böyle insanlara bakın, çok varlar. maden okuyorsunuz diye madende çalışacaksınız diye bir şey yok. yga'ya da başvurup katılmaya bakın.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(13.04.21)
Alanı sevmediysen tekrar sınava gir. 24 te mezun olursun. Geç değil. Aileni düşünüyorsan da okurken çalışmayı düşünebilirsin.
0
black mamba
(13.04.21)
merkezi yerleştirme ile yatay geçiş yapabileceğin üniversite ve bölümleri araştırabilirsin.
tekrar sınava gir denmiş ama bu da alternatifi.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(13.04.21)
Maden mühendisliğini bitirdiğinizde satış, pazarlama, yazılım gibi alanlarda çalışmak burada yazıldığı gibi kolay değil.

Sınıfınız ilerledikçe ders içeriklerinden dolayı bölümden uzaklaşacaksınız. Bu alanda Türkiye'deki çalışma imkanları çok kısıtlı ve iş hayatı, okul hayatı gibi ders çalışıp, sınav sorularını çözmek gibi değil.

Şuan en mantıklısı bu yaz merkezi yatay geçiş ile üniversite-bölüm değiştirmeniz. Tekrar sınava girmek vs gereksiz, ve anca seneye sınava girebilirsiniz. 1 yıl kaybınız olur. Puanınız mühendislik ya da sağlık alanındaki bölümlere yetiyor. Eğer biraz olsun sosyal, girişimci yanınız varsa endüstri mühendisliği okuyabilirsiniz çok fazla alanı geniş ve gözde bir meslek. Sağlık alanında ise eczacılık okuyabilirsiniz. Eğer yazılım ile biraz alakanız varsa bilgisayar mühendisliği okuyabilirsiniz. Ogrenci kariyeri sayfası var, öğrenciler için çok güzel paylaşımlar yapıp etkinlik düzenliyorlar. Bölüm ve meslek tanıtımları için çok uygun.
0
Evinizinkedisi
(13.04.21)
tavsiyeleriniz için çok teşekkür ediyorum
0
🌸gustavodias
(14.04.21)
(12)

Küçük esnafın küçük hesapları

Gunter
Kasaptan et almaya gittim. Önceden tartmıştı ama sonra paketleyince unuttum bir daha tartayım gibisinden tarttı ve 1-2 lira paketin parasını da aldı. Ses çıkarmadım ama bir daha gitmem oraya asla. Böyle şeyler beni yoruyor cidden. Bu tarz 1-2 lira için küçülen insanlardan nasıl uzak duracağız?
Kasaptan et almaya gittim. Önceden tartmıştı ama sonra paketleyince unuttum bir daha tartayım gibisinden tarttı ve 1-2 lira paketin parasını da aldı. Ses çıkarmadım ama bir daha gitmem oraya asla.

Böyle şeyler beni yoruyor cidden. Bu tarz 1-2 lira için küçülen insanlardan nasıl uzak duracağız?
0
Gunter
(10.04.21)
kurumsal firmalardan alışveriş yaparak. esnafla münasebetim sadece sebze meyve pazarlarında oluyor o da ucuz olduğu için pek umursamıyorum ufak hesapları.
0
diffarentiationation
(10.04.21)
sadece 1 tane poğaça vs. aldığım bi pastane 1 tane de arada ev yemeği yapan yer var küçük esnaf olarak onun haricinde ekmek, meyve de dahil her şeyi zincir marketlerden alırım. bu şekilde.
0
papuayenigine02561
(10.04.21)
yaptığın gibi doğrudan kestirip atmak yerine üzerine biraz gidildikten sonra kestirip atmak gerek galiba. sen ses çıkarmadın, diğeri geldi çıkarmadı, ben gittim çıkarmadım... e bu adam da aynı şeyi yapmaya devam edecek tabi. esnafın küçük hesaplarına malzeme olmadan, gerekirse küçük hesaplar yaparak farklı yerlerden alışveriş yapmayı deneyebiliriz.

konuyla pek ilgili değil galiba ama yaşadığım yerde yakınımda 3 tane bakkal var ve evime en yakın olan bakkaldan nefret ediyorum mesela. adamla selamlaşamıyorsun, alışverişten sonra iyi günler diyorsun ve dediğinle kalıyorsun. meymenetsiz bi insan işte. sırf bu sebepten bu adamdan alışveriş yapmayı tercih etmiyorum. 20 metre fazla yürüyüp başka bir yerden alacağımı alıp onun dükkanının önünden geçip evime gidiyorum. diğer iki bakkalla gayet iyi ilişkimiz var. sohbet edebiliyorsun, bi ihtiyacın olduğunda yardımcı olabiliyorlar ve hiç bi kurnazlıklarına da denk gelmedim. yani aslında önemli olan iletişim. sen adımını at, sessiz kalma. geri dönüş alamazsan da afedersin ama koy götüne.
0
isveperver
(10.04.21)
Pazarda da cok bunlardan. Tartiyi goremeyecegin yere koyuyor, tartiyor mesela normali 2kg geldi ama sen bunu gormuyosun, "3 kilo yapalim mi aaauppla" diyor, saniyorsun ki 2.5kg ustu gelmis ama herif 1kg daha kakaliyor. Bi de utanmdan 3-5 tane daha ekliyor, sanki 3kg yu gecmis, bunlar da ikram izlenimi vermek icin.. Halbuki curuk carik ne varsa ustune ekleyip 3e tamamliyor. sonra gel kafa atma! Bu esnaf borctan harctan bitsin zaten... En buyuk temennim..

Ben kendim tartabilecegim yerleri seciyorum ya da surekli alip da hile yapmayacagini, tanisiklikimizin gelistigi insanlarla devam ediyorum.
0
e mice
(10.04.21)
hepsinin batacağı günü bekliyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.04.21)
Baştan şu kadar liralık alacağım dedim. Biraz fazla oldu ama olur mu diyor. 20 lira fazla koyacak.. hayır bu kadar param var dedim. Bu sefer de tartarken 1-2 lira çakallık yapacak. ne bileyim yani bu kadar şey için bu duruma düşmek.. iğrenç geliyor bana.

Bir de doğrarken göremeyeceğim bir yerde doğradı. İÇinden almış falan diye de düşünmüyor değilim.
0
🌸Gunter
(10.04.21)
Tam anlamadım ama paketin pek ağırlığı olmaz gibi. Kaç gram ki paket? 10 gr falandır en fazla. Pek fiyata etki etmez gibi.

Onun dışında sadece kurumsal yerlerden alışveriş yapıyorum.
0
black mamba
(10.04.21)
Paketin ağırlıı eksi girilip tartmış olabilir mi? Paket ile birlikte öyle yapılır.
0
kaset
(10.04.21)
Asla dükkana bile girmem.
Sebze dahil zincir marketlerden alırım.
0
kirmizipilotkalem
(10.04.21)
bu arada o gram olayı şöyle, tartıları standart olarak -10 gram ayarlı olabilir, sabit dara özelliği olabilir farklı kaplara göre falan. hadi en kötü unutmuştur veya yanlış koda bastığı için fiyat yanlış çıkmıştır mecbur baştan tartmıştır. bizim esnafın garip hassasiyetlerinden biridir tartıda sahtecilik, çoğu yapmaz.

ama başka her türlü çakallığı yaparlar. çok da güzel örnekler verilmiş bu konuda.

ayrıca: eksisozluk.com

15 m2 dükkanı olan 5 senede 3 ev aldı kısa altın çağlarında. hiç anlatmasınlar küçük esnaf batıyor diye. ev almak yerine dükkanı büyütseydin, e-ticarete de az çok mal vermeye başlasaydın.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.04.21)
Gezi donemlerinden beri esnafa gicigim. Taksicisi bakkali manavi, cogu sark kurnazi. Cook zorunda olmadikca onunden gecmem.
0
msb
(10.04.21)
ben de kesinlikle esnaftan bir kibrit çöpü bile almıyorum. her şeyi daha pahalı olsa bile zincir marketten alırım, kimseyle de yüz göz olmam.
0
roket adam
(10.04.21)
(5)

Düğün fotoğrafçılığı

black mamba
Uzun süredir sinema ve fotoğrafla ilgileniyorum. Amatör kısa film, klip falan çektik. Ancak hiç para kazanmadım. Düğün fotoğrafçılığında fena para yokmuş. Yazın düğün fotoğrafı çekmek istiyorum. Sadece dış çekim denen fotoğrafları çekicem. Ancak uzun vadede pek para kazandırmaz gibi geliyor. Yani 10
Uzun süredir sinema ve fotoğrafla ilgileniyorum. Amatör kısa film, klip falan çektik. Ancak hiç para kazanmadım. Düğün fotoğrafçılığında fena para yokmuş. Yazın düğün fotoğrafı çekmek istiyorum. Sadece dış çekim denen fotoğrafları çekicem. Ancak uzun vadede pek para kazandırmaz gibi geliyor. Yani 10 yıl önce sadece meraklısı ilgileniyorken bugün instagram ve YouTube sayesinde birçok insan daha çok haşır neşir bu işlerle. Eskiden çok pahalıyken bugün 3 bin liraya 5d mark II alıp film bile çekebilirsiniz. Yapılan şey de belli pozları çekip hazır presetleri yapıştırıp geçmek. Bu yüzden piyasa düşer gibi ve insanların çok para ödemeleri garip geliyor. Ancak çok talep var.

Iphoneda bile raw görüntünün çekilebildiği, 2 diyaframın olduğu bir dünyada düğün fotoğrafçılığının ömrü çok olmaz gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Düğün fotoğrafı çektirdiniz mi? Ne kadar ödediniz? Fiyatı ne olmalı sizce? Aklımda sadece dış çekim yapmak var. Şu bir büyük iki küçük albüm + poster olandan. Stüdyo açmayı vs. düşünmüyorum.
0
black mamba
(01.04.21)
Düğün fotoğrafı çeken çok var ama hepsi iyi değil ki. İyiler aradan sıyrılıyor bence. İyi parayı da onlar kazanıyor. Biz @helloesraozcan a çektirdik. 3 sene oldu fiyatı hatırlamıyorum ama 3bin kare verdi bize. Hepsi birbirinden güzeldi. Aralarından seçip de albüm yaptıramadık.
0
suicides underground
(01.04.21)
Bu işin içinden biri olarak bence yanlış düşünüyorsunuz. İnsanlar sizden kaliteli işin yanında bir de hizmet alıyorlar. Piyasa da değişiyor elbet eskiden sadece fotoğraf ve albüm varken şimdi düğün hikayesi var. Yarın başka bir şeye evrilecektir illaki, ama bence kısa vadede bitmez. Tavsiyem düğün hikayesi çekin. İnsanlar kaliteden anlamıyor ne şekilde hava atacaklarını düşünüyorlar sadece. Anı odaklı çekim yapıp müşteriye veriyoruz bakmıyorlar bile, ama 1 dklik Instagram filmi için ölüyorlar. Ama 10 sene sonra kimse hikayeye bakmayacak bilmiyorlar
0
olaylar olaylar
(01.04.21)
10 yıl önce olsa bir video çekmek zordu. Türkçe kaynak bile yoktu. Bugün instagram için video çekilcek olsa iPhone yeter bence. 10-15 yıl sonra dslr'lar bile gereksiz olabilir. Bu yüzden bir türlü oturtamadım. Ama çok talep var. Belki burada satılan fırsat maliyeti olabilir. Sonuçta herkes oturup bunlarla uğraşmak istemeyebilir.
0
🌸black mamba
(01.04.21)
çevren varsa, tanınıyorsan bu işten güzel para kazanırsın. 1500-2000. liradan aşağı değil dış çekimler. sadece birkaç plato ile falan anlaşıp portfolyo yapman lazım. düğün ve evlilikle ilgili her şeyde inanılmaz temiz söğüşlemelik para var, yeter ki çevreniz ve kadınları ikna kabiliyetiniz olsun.

buradaki konu foto çektirmek değil utilitaryen düşünme. konu tamamen özel fotoğraf çektirmek. olmazsa olmaz bir şey şu an.
0
roket adam
(01.04.21)
Onemli olan "iyi" olmak degil ki, cevre yapmak ve yirtik olmak. Ulkemiz sartlarinda dugun sahiplerinin fotograf sanatindan anladigini ve fotografciyi ona gore sectigini dusunmuyorsun sanirim.

Bu isi yapmak icin cok basit bir seviyede fotograf cekebilmek yeterli, esas konu pazarlama, sosyal medya, gelinlerin tatlı telaşı kafasindaki trendleri takip etmeye gonullu olmak vs.
0
hot potato
(01.04.21)
(4)

Macbook temiz kurulum

black mamba
Macbook a ilk yüklü olan işletim sistemini yüklemek istiyorum. Mountain lion. Diski sildim ama yükle deyince catalina çıkıyor. Daha önce yapmıştım, internetten de baktım ama yapamadım bu sefer. Nasıl yüklerin eski sürümü?
Macbook a ilk yüklü olan işletim sistemini yüklemek istiyorum. Mountain lion. Diski sildim ama yükle deyince catalina çıkıyor. Daha önce yapmıştım, internetten de baktım ama yapamadım bu sefer. Nasıl yüklerin eski sürümü?
0
black mamba
(10.03.21)
internet recoveryden baslatmaniz gerekiyor. macbook' u kapatin, acma tusu ile birlikte cmd+option+R tusuna basili tutun. bir sure sonra starting internet recovery yazisini goreceksiniz. macbook' un model yilina gore size hangi surumle cikmis ise onu onerecektir. reinstall macos diyip devam edebilirsiniz. 2011 mb proma bu sekilde yuklemistim.

catalina yukluyse appstore eski bir surumu indirmiyor diye biliyorum.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(10.03.21)
İnternet recovery şu anda macbook'un desteklediği en güncel macos'u indirip kuracaktır.

Appstore'dan purchased sekmesine gidip oradan mountain lion kurulum dosyasını indirip disk maker x gibi bir yazılımla bootable usb hazırlayım cmd+r ile açıp bu usb üzerinden kuruluma başlamanız lazım. (hazır el değmişken disk utility'den format da atılsa fena olmaz diske)

fakat bu saatten çok spesifik bir amacınız yoksa mountain lion kullanmanızı önermem güvenlik yaması almadığı için ve apple yazılımları dahil çoğu yazılımın güncellemeyi kestiğinden dolayı.

Eğer "performans" için yapıyorsanız etmeyin eylemeyin derim.
0
hedep
(10.03.21)
Duyulması gerektiği kadarın dediği gibi yapmıştım daha önce ama şu an olmadı. İlk yüklü olan yerine catalina çıkıyor.
0
🌸black mamba
(10.03.21)
3-4 defa baştan başlatınca oldu. Anlamadım.
0
🌸black mamba
(10.03.21)
(6)

Belediye grevleri

black mamba
Sanırım sadece chpli belediyelerde grev var. Aynı işi yapan insanlar akpli belediyelerde de düşük almıyor mu? Hatta chpli belediyelerde daha fazla sanırım. Neden buradan savunma yapmıyor belediyeler?
Sanırım sadece chpli belediyelerde grev var. Aynı işi yapan insanlar akpli belediyelerde de düşük almıyor mu? Hatta chpli belediyelerde daha fazla sanırım. Neden buradan savunma yapmıyor belediyeler?
0
black mamba
(26.02.21)
akp'de isteseler de ses çıkartamazlar çünkü, sendikların ne olduğu belli. chp vur ensesine al ekmeğini tarzı bir yapılanma olduğu için böyle rahat rahat takılabiliyorlar.
0
rose parks
(26.02.21)
Bildiğim kadarıyla akp'li belediyelerin çoğu işi dışarıya yani taşerona vermiş. Organize olabilecek bir belediye işçisi durumu yok yani. Ama çok da emin değilim.
Bir de akp'li belediyede grev yapınca polisten gaz yiyip sonra feto'cü olmak var.
0
whoosie
(26.02.21)
Abimin eşi chpli bir belediyede avukat. 5k maaş alıyor. Avukatla işçinin aynı maaşı alması bana çok mantıksız geliyor ya. Soruya cevap değil ama yeri gelmişken söyledim.
0
suicides underground
(26.02.21)
disk chpli belediyeler dışında kaç belediyede örgütlü, kaçında temsil yetkisi var sorman gereken soru bu. cevabını bulduğunda niye chpli belediyelerde grev yapabiliyorlar anlarsın.
bucada foçada bornovadaki işçi alıyor da maltepedeki niye almasın?
0
Efoody
(26.02.21)
belediye vermek isterse verebilir ama neden "akp'li şu belediye 3000 lira, asgari ücret veriyor biz 4800 veriyoruz, daha fazlası olmaz" diye çekilemiyorlar?
0
🌸black mamba
(26.02.21)
akp li belediyeler bu tür işleri taşeronlara vererek çözdüler / çözmeye çalıştılar.
taşeronlar sendikalı işçi + iş hakları isteyen işçi çalıştırmıyor.
chp li belediyeler ise bu işçileri kendi bünyelerinde çalıştırıyorlar.
chp li belediyelerin çalışan bir çok işçisi sendikalı.
Ve sendikalılar haklarını alıyor + grev yapabiliyor.
bunun ne yanlış ki.
ab deki neredeyse tüm ülkeler böyle.
bizim hükümet sendikayı kabul etmiyor + yandaş sendika değilse, sendikal istekleri kabul etmiyor.
0
ankarakecisi
(26.02.21)
(13)

sözleşme yapmayan sigorta erteleyen işveren

soru
merhaba, şöyle bir duyuru açmıştım: http://eksiduyu.ru/1463017 özet geçeyim, başta işe girerken sözleşme ve sigorta yapıyoruz diyen daha sonra sözleşmeye gerek yok deyip sigortayı 2-3 ay sonra yapalım bana hatırlat diyen bir işverenim vardı. 2 ay oldu sigortayı hatırlattım. bu ara çok yoğunum bana p
merhaba, şöyle bir duyuru açmıştım: eksiduyu.ru özet geçeyim, başta işe girerken sözleşme ve sigorta yapıyoruz diyen daha sonra sözleşmeye gerek yok deyip sigortayı 2-3 ay sonra yapalım bana hatırlat diyen bir işverenim vardı. 2 ay oldu sigortayı hatırlattım. bu ara çok yoğunum bana pazartesi hatırlar dedi. sonra şunu yazdım:

"Merhaba, olur hatırlatırım. Bir ricam daha olacak sizden. İşe başlamadan önce ilk telefon görüşmemizde birkaç hafta deneme süremiz oluyor, ardından sözleşme ile sigorta işlemlerini başlatıyoruz demiştiniz. Daha sonra ikisi de söylediğinizden farklı gelişti. Bir şey demedim ama bu durum beni çok rahatsız etti. Yine konuştuğumuzdan farklı gelişecekse lütfen önceden söyleyin, ben de ona göre davranayım. Taşınma kararı almıştım uzaktan çalıştığımız için, onu tekrar düşünmem gerekecek anlaşamazsak. Dediğim gibi, en başta söylediğiniz sözleşme ve sigorta şartları olmayacaksa çalışmaya devam etmeyi düşünmüyorum. Yoğunluğunuzu anlıyorum ama kısa da olsa bir cevap bekliyorum sizden. Teşekkürler."

"Tamamdir o zaman.
Bu mailin üzerine ben de seninle çalışmayı düşünmüyorum.
İyi günler"

sorum yok. birilerinin boşver iyi olmuş demesine ihtiyacım var sadece. böyle demesini göze almıştım ama yine de kendim için mantıklı olanı yapmadığım için pişman oldum. adama çok kurulmuştum ama söylemeden de edemedim bunları. ki derdim de adamı paylamak değil niyetini anlamamış olmamdı, hala konuşalım falan diyor sen öde sigortanı diyecek sandım ama sanırım demeyecekti. neyse öyle işte.
0
soru
(24.02.21)
Önceki duyuruya göre adam zaten iki üç hafta deneriz sonra sigorta yaparız demiş ki bu bile saçma. Deneme süresinde de sigorta şart. O işler karışık demiş neyi karışık, evrakları veriyosun ve başlıyor sigorta. Adamın niyeti yokmuş. Bence senin sigorta pazartesi de baslamazdi. Ha ben olsam pazartesiyi beklerdim ama beklesen de sonuç değişmeyecekti bence. Ödemeler düzenli olduysa, içeride paran yoksa iyi.
0
elorelia
(24.02.21)
Boşver, iyi olmuş. Çalışanın temel haklarını sağlamaktan aciz bir patrondan hiç bir şey olmaz. Sigorta nedir ya insan hakkı bu yani, senin de bir hayatın var. İnsafsız rezil adamlar ya altı üstü bi imza atıp resmiyete dökecek.

Gayet iyi yapmışsın, üzme kendini.
0
roket adam
(24.02.21)
hocam gerçekten aşırı iyi olmuş. çok şükür şu mesajı atabilecek durumunuz varmış ki atıp hakkınızı savunmuşsunuz. ancak sigortadan vazgeçmeme konusunda da size ders olsun diyebileceğimiz bir olay, zira sigortanız yani güvenceniz olsaydı sizi böyle bir kalemde silip atamayacaktı (hele ki şöyle bir dönemde)

yoğunluk falan hikaye. sigorta kaydı dediğin işlem uğraşan adam olduktan sonra girdiğin gün yapılıyor, hatta girmeden bir önceki gün başlatılır. nereye kadar giderse diye sizi kazıklamaya kalkmış işte. umarım bir dahaki işiniz sizin için daha iyi olur.
0
amugochi
(24.02.21)
teşekkür ederim, bunları duymak iyi geldi. ben de doğru olanı yaptığımı düşünüyorum ama bu şekilde de bütün planlarım suya düştü maalesef. önceki işverenimle de çeşitli sorunlar yaşıyordum, bu işe karşı çok hevesliydim. her şeyi kabul edebilir izlenimi verdiğim için biraz da böyle muamele gördüğümü düşünüyorum. herkesle böyle çalışıyor olsa en başta sözleşme ile sigorta yapıyoruz demezdi sonuçta.
0
🌸soru
(24.02.21)
neden SGK'ya şikayet edip öttürmüyorsunuz? sizin şikayet ettiğinizi kimse bilmez. ilk günden itibaren sigorta ve sözleşmeniz olmalı. pişkinliğe bak inanamıyorum. konfeksiyon atölyeleri bile bunu yapmıyor. hiçbir şekilde mantıklı bir iş yapmamışsınız üzgünüm. bir daha böyle bir tolerans göstermeyin. ilk gün sigorta da sözleşme de yapılır, bu ağrı dağı kadar gerçek ve olması gereken bir şey, delirmeyin.
0
uuth
(24.02.21)
Bu maili kanıt olarak saklayıp işvereni sgk'ya şikayet edin. 1 gün bile sigortasız çalıştırılamazsınız.

İşe başladıktan sonra 2 ay zaten deneme süresidir.
0
hayaletimsi
(24.02.21)
ben de işveren tarafından bakacağım konuya. pandemi süresince işten çıkartma yasak olduğu için firmalar da zor durumda kalıyor. işverenin sigortasız çalıştırmasını elbette doğru bulmuyorum ama biraz da hak verebiliyorum. adam kapatıp gidecek kapatamıyor bile ücretsiz izinde olanlar nedeniyle. bence bu dönemde herkes biraz kendinden veriyor. hakkınızda hayırlısı olsun...
0
naksidil
(24.02.21)
Siz haklısınız. Böyle dediğiniz için işler bozuldu zannetmeyin. Adam sizin paranızı çalıyordu sektörde sıkıntıya yol açacak mı size bilmiyorum kar zarar hesabını yapın ona görw Sgk şikayet seçeneğini düşünün.
0
ykyt
(24.02.21)
@naksidil, söz konusu kişi küçük çaplı bir işletme sahibi birisi değil, çok yaygın kullanılan bir internet sitesinin sahibi. amerika'da yaşıyor zaten sanırım. pandemiden etkilenecek bir iş de değil, o yüzden hiçbir şekilde kendisinin açısından bakamıyorum.
0
🌸soru
(24.02.21)
İşveren perspektifinden de bakılsa yapılan doğru değil. Hadi diyelim deneme süresinde işten çıkarma yasağı var tamam. Zaten adamı 2 ay sigortasız çalıştırmışsın, demek ki deneme süresini de bitirmişsin iyi mi kötü mğ biliyorsun. E artık bi bahanen yok yap sigortayı gitsin. Bi de en başta neden sigorta yapacağım diyorsun madem.

Dediğim gibi sözünde durmayan insanlarla iş yapılmaz.
0
roket adam
(24.02.21)
siz çok iyi niyetli bir insanmışsınız, ama bu kadarı kendinize zarar.
başka diyeceğim birşey yok.

edit: patronun yaptığı ise düpedüz ahlaksızlık
0
velhasilkelam
(24.02.21)
Derdini nazik ve güzel bir şekilde açıklamışsın ama alınmış suçlu olmasına rağmen. En baştan böyle tiplerle iplerin kopması iyi olmuş.
0
black mamba
(24.02.21)
cook iyi olmus. alemin cakali kendisi. sizden sonrakine de sigorta yapmadan calistiracak. yogunluk hikaye herkes yogun ama herkes isini yapiyor
0
ala09
(24.02.21)
(8)

Psikolojik destek almalı mıyım?

goklerdengelenkarar
EDİT: Uzun oldu. Okumaya üşnenenler son paragrafı okusalar o da yeterli olur. Çok uykusuzum, dilbilgisi ve meramımı anlatmada kusur varsa affola. Selamlar.Çocukken hayranlık duyduğum, hayatlarına özendiğim, güzel bir hayat yaşadığını düşündüğüm adamların daha doğrusu idolüm olan insanların kanser ol
EDİT: Uzun oldu. Okumaya üşnenenler son paragrafı okusalar o da yeterli olur. Çok uykusuzum, dilbilgisi ve meramımı anlatmada kusur varsa affola.


Selamlar.

Çocukken hayranlık duyduğum, hayatlarına özendiğim, güzel bir hayat yaşadığını düşündüğüm adamların daha doğrusu idolüm olan insanların kanser olması (mesela çok sevdiğm amcamın geçenlerde kanser olduğunu öğrendik), ne bileyim covidden ölmesi, kaza geçirmeleri ve akabinde ailelerinin zor günler geçirmesi gibi olaylara şahit oldum mesela. Sonra bakıyorum ki kimse için daimi huzur diye bir şey yok. Çocuğunu kaybedenler mi dersin, eşini kaybedenler mi dersin. Saçma sapan bir trafik kazası yüzünden hapse girenler mi dersin.

Herneyse, ben çok zor bir hayat yaşadım. Daha doğrusu geldiğim yere tırnaklarımı kazıya kazıya gelirken değil tırnakları, parmaklarımı kaybedecek kadar mücadele verdim. Artık yavaş yavaş bu emeğin karşılığında güzel şeyler yaşamaya başladım. İyi bir eşim, sağlıklı bir çocuğum, güzel bir işim var. Şimdi çok ileri boyutta olmasa da dışarıdan bakınca ben de özenilecek insan profili çiziyorum yakın çevremde.

İleride bir gün aynı felaketlere uğrama endişesinden günün tadını çıkaramaz oldum. Mesela arabaya binip çoluk çocuk gezmeye çıkıyorum, biraz da haberlerin falan etkisiyle, şimdi makas atan bir tane gerizekalı gelip vuracakmış, yaralanacakmışız vb. düşünceler yol boyu kafamda dönüp duruyor. Ailemi evden çıkarasım gelmiyor.

Mesela, bileğimin hakkıyla, liyakatle, çocukluktan beri hayalini kurduğum bir devlet kurumunda, hayalimdeki mesleği icra ediyorum. Buradan kaynaklı olarak çok güzel bir lojmanda oturuyoruz. Eşim lojmanın bulunduğu muhiti ve evi çok seviyor. Zaten kendi evimizi alacak gücüm yok ama eşimin evle bu kadar mutlu olması en azından beni mutlu ediyor. Örnek veriyorum misafirler var. Çok iyi yerdesiniz, işin gücün de güzel. Allah tadınızı bozmasın falan diyor ya. Benim kafada bir sürü senaryolar oluşuyor hemen. Atıyorum, ben kendi hakkımla işime kavuşmuş olsam da x döneminde girdiğim için y döneminde beni işten atıyorlarmış falan, çok sevdiğimiz evden çıkarılıyormuşuz güya. Ya bırak işte, ağız tadıyla otur değil mi? Eşim diyor ki ilk çocuğum burada büyümedi ama daha 5 yıl bize tahsisli bu ev. İkinci çocuğum doğunca burada büyüyecek olmasından çok mutluyum. Ben içten içe öyle bir şey olamayacak gibi hissediyorum falan.

Başka bir örnek, araba kullanmayı çok severim. Yoldayım, güzel bir müzik çalıyor. Eğlene eğlene araba sürüyorum. Bir üst geçidin altından geçiyorum. Bir anda kafamda senaryo oluşuyor. Birisi selfie çekileyim derken üst geçitten düşmüş. Ben ezmişim, ölmüş. Hapisler, dava süreçleri bilmemne yaşıyormuşum.


Bir sürü borcum vardı mesela. İşte tam onları bitirip, artık her açıdan keyifli bir hayat yaşayayım derken kanser olduğum ortaya çıkıyormuş, her şey alt üst oluyormuş. Mesela, taa 2007'den beri midemde yanma olup duruyor. Tanıdık doktora sormuştum, hafif bir reflü var tarif ettiğine göre. Rahatlamak için şundan iç ama doktora git demişti. İlaç rahatlattığı için hiç gitmedim doktora. Halen de öyle. Ya mide kanseri olursam diye korkmaya başladım şimdi mesela. Otrivine bağımlısıyım. Pandemiden dolayı burun ameliyatı olamadım. Tam hayatım rayına oturmuşken atıyorum otrivine yüzünden beynimde hasar oluşuyormuş mesela. Spora başlıyorum. Diyorum ki düşünsene, hayatımda bir dönem beslenme vs. kötülüğünden kendime kötü davrandım. Şimdi spora başlıyormuşum, o dönem vücuduma verdiğim zararlar spora başladığım zaman açığa çıkıyormuş ve insanşar arkamdan tam da kendine bakıyordu, spora başlamıştı, başına neler geldi vah vah diyorlarmış.

Yani hep böyle hayatım rayına oturmuşken daha tadını alamadan bozacak bir şey başıma gelmesinin korkusunu taşıyorum. Gidip bir sürü kaza sigortası, hayat sigortası falan yaptırdım kendime. Bana bir şey olursa eşime maaş bağlansın, aylık ödeme falan alsınlar vs. diye.
0
goklerdengelenkarar
(24.02.21)
Ne yaparsan bazı şeylere engel olamazsın. Sal kendini. Sonunda hepimiz zaten olmuş olacağız. Psikolojisi destek eşin ve arkadaşların, gerisi geyik muhabbeti.
0
luluki
(24.02.21)
Biliyor musunuz bu sorunlar genel olarak Orta Dogu'nun sorunlari. Avrupa'da sorunsuz kucuk bir ulkeye tasinin bence. Estonya, Cek Cumhuriyeti, Slovenya... aksam haberlerinde izleyecek bir sey bile yok, ben Cek Cumhuriyeti'nde yasadim ondan biliyorum. Bisikletle parka gidersiniz, trafik ve is gibi stresler olmayacagindan hastalik riskiniz de azalir.
0
howfaristhesky
(24.02.21)
(bkz: anksiyete)

Sürekli olarak en olumsuz, en kötü olasılığı düşünüp bunu kafaya takıyorsun. “Ya şöyle olursa ne yaparım, ya böyle olursa ne derim” gibi kafanda kuruyorsun. Aynı benim gibi :)
0
silah taciri
(24.02.21)
evet psikolojik destek alın tabii ki. şöyle düşünün, bu şeylerin olup olmayacağını bilemezsiniz, kimse bilemez, ama bir tahmin üzerinden kendinize güzel zamanlarınızı da zindan ediyorsunuz, ne gerek var? arkadaşın da dediği gibi anksiyete. görünen o ki henüz ileri düzeyde değil, iyi bir psikoterapist bulun ve kurtulun. geçmiş olsun.
0
veritaslibertas
(24.02.21)
Dayanıksızlık şeması var sanırım. Terapi almalısın. Araştır o şemayı istersen.
0
black mamba
(24.02.21)
Yoga ve yoga felsefesini abartmadan araştırmanı öneriyorum. Bana psikolojik olarak çok iyi geldi.
0
kismisolungac
(24.02.21)
Abi tüm kontrol sende olsun istiyorsun sanırım. Hayatın üzerinde kontrolü kaybetmek istemiyorsun bunun için de olur da kaybedersen yine kontrol altında tutabilmek için yedek planlar yapıyorsun.

Böyle diyince kendince değiştirebilirsin gibi gelecek ama yardım olmadan yapamazsın. @silah taciri dediği gibi anksiyete de var böyle durumlar.

Yardım konusunda terapiler büyük fayda sağlar.
0
sumuklurakun
(24.02.21)
evet terapi almanız iyi olur. bunun dışında da mindfulness konusunu biraz araştırabilirsiniz, meditatif teknikler iyi gelebilir.
0
red g
(24.02.21)
(4)

Rekabetçi ortamlarda öfke sorunları

eksimeksi
Yıllardır çeşitli bilgisayar oyunlari,poker ve amatör olarak satranç oynayan birisiyim. Bu tarz competitive alanlarda başarısız olunca zaman zaman anormal boyutlarda öfke sorunlari yaşıyorum, sanki içimde volkan fokurduyor. Kaybetmeye çoğu zaman tahammül edemiyorum. Satrançta boyle bir sorunum yoktu
Yıllardır çeşitli bilgisayar oyunlari,poker ve amatör olarak satranç oynayan birisiyim. Bu tarz competitive alanlarda başarısız olunca zaman zaman anormal boyutlarda öfke sorunlari yaşıyorum, sanki içimde volkan fokurduyor. Kaybetmeye çoğu zaman tahammül edemiyorum. Satrançta boyle bir sorunum yoktu fakat eskiye göre daha iyi oynamaya başladığımdan beri kaybedince aşırı sinirleniyorum. Var mıdır boyle bir durum yaşayan, aşmak icin tavsiye vermek isteyen?
0
eksimeksi
(23.02.21)
satrancı yenildim diye bırakmıştım ben de haha
0
owaki
(23.02.21)
daha çok kaybetmen gerekiyor, kaybedince de oradan ders çıkarabilmen gerekiyor. bireysel sporlara yönelmek ya da satrancı bırakmak bir çare değil çünkü insan özelikle iş hayatında sürekli bir rekabet içinde ve yenilmeyi hazmetmek de bir meziyet.
0
roket adam
(23.02.21)
Terapiye git.
0
black mamba
(23.02.21)
orpheus
(23.02.21)
(9)

amerika'da nasıl bu kadar alman var?

amandil
(git: https://en.wikipedia.org/wiki/German_Americanshttps://tr.wikipedia.org/wiki/Amerika_Birleşik_Devletleri%27nde_ırk_ve_etnisiteamerika'da en çok bulunan 2. ırk almanlarmış. yaklaşık 45 milyon alman asıllı insan var amerika'da. bu bilgi beni inanılmaz şaşırttı. o kadar dizi, film, roman, okuma ya
(git: en.wikipedia.org

tr.wikipedia.orgşik_Devletleri%27nde_ırk_ve_etnisite

amerika'da en çok bulunan 2. ırk almanlarmış. yaklaşık 45 milyon alman asıllı insan var amerika'da. bu bilgi beni inanılmaz şaşırttı. o kadar dizi, film, roman, okuma yapmışımdır ancak bunun zerresini bile hissetmemiştim. ne kültüre ne siyasete ne başka bir şeye etkileri yok gibi (benim algıladığım). en azından italyanlar, irlandalılar, ingilizler kadar bir etkilerini görmedim. ama baktığında en çok bulunan 2. ırk. ilki zaten coğrafi olarak doğal; latinler.

bu nasıl oluyor? ne ara gitmişler? bir bana mı saçma geliyor bu? şimdi düşününce o coğrafyada sarışın, beyaz tenli, renkli gözlü amerikalılar alman soyundan mı gelmiş oluyor :/
0
amandil
(21.02.21)
ee abi amerika'daki beyazlar ay'dan gelmediler yani, hepsi avrupa'dan göçtüler.
0
malheiros
(21.02.21)
Bir tek 19. Yuzyilda 8 milyon alman gocmus. Oncesi/sonrasi da var.
0
fakyoras
(21.02.21)
avrupa'da savaş var savaşı almanlar kaybetmiş nereye kaçacak bu adamlar düzgün bir hayat için?
0
duyurukullanıcısı
(21.02.21)
ikinci dünya savaşı sonrasında baskılandıklarını düşünüyordum ki şu linkteki duruma bağlı olarak en.wikipedia.org dilin yasaklanması ile daha ilgili olabilir.

Almanca, 1680'lerde başlayan Alman Pfalzından Pennsylvania'ya kitlesel göçle başlayarak 1700'lü yıllardan 20. yüzyılın başlarına kadar ABD'de en çok konuşulan ikinci dil oldu (...) Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanca, Amerika Birleşik Devletleri'nde en çok konuşulan ikinci dil konumunu kaybetti.
0
engelbert humperdinck
(21.02.21)
çok daha önceleri gitmiş almanlar. özellikle dakota bölesinde oran olarak en fazla alman göçmeni var. amerikalı dediğin zaten toplama. trumpın dededsi de alman göçmeni.
0
seyduna6687
(22.02.21)
amerikaya beyazlar nereden geldi? avrupadan

avrupada en kalabalık nüfus hangisi? almanlar

dolayısıyla almanların abdde en kalabalık olması normal

peki neden bunu hissetmedin? çünkü 1.dünya savaşı sonrasında ve özellikle 2.dünya savaşı sonrasında alman oldugunu söylemek hor karşılanmaya başladı. zaten nesiller ilerledikçe abd toplumu çok karışmış oldu.

edit: kismisolungac cevabında yazdıgı gibi resmi dil oylaması diye bir şey hiç olmadı. ingiliz kolonisiydi ve dil hep ingilizceydi.
0
dafuq
(22.02.21)
Arjantin de böyle

Alman etkisi sanayi ve bilim de oldu. Çok göçen oldu.
0
intern in the house
(22.02.21)
Karışmışlardır diğer ırklarla birlikte. James hetfield, mark zuckerberg hep ailelerinde alman olan isimler. Melez çok. James görünüşünden dolayı, mark ise soyisminden ötürü almanları çağırıştırıyor.
0
black mamba
(22.02.21)
Hatta ben şöyle bir şey duymuştum. Amerikanın resmi dili oylamasında İngilizceye karşı, Almanca kıl payı kaybediyor. Yani şuan dünyada en çok konuşulan dil Almanca olabilirdi.
0
kismisolungac
(22.02.21)
(3)

Mahkeme kağıdı adres

black mamba
Birine dava açıldığı zaman mahkeme kağıdı gidince kâğıtta dava açanın bilgileri yazıyor mu? Kişisel bilgiler, ev adresi vs. Yazıyor diye okumuştum sanırım. Bu tehlikeli değil mi?
Birine dava açıldığı zaman mahkeme kağıdı gidince kâğıtta dava açanın bilgileri yazıyor mu? Kişisel bilgiler, ev adresi vs. Yazıyor diye okumuştum sanırım. Bu tehlikeli değil mi?
0
black mamba
(20.02.21)
Yazıyor, tehlikeli olabilir ama böyle bir sıkıntı yaşayan duymadım. Sonuçta böyle bir hareket yeni suç oluşturur.
0
infernalcadre
(20.02.21)
Neler yazıyor tam olarak? Adres, kimlik bilgileri? Mantığı nedir peki? Bu bilgiler gizlenerek açılamaz mı dava? Bence fazlasıyla tehlikeli. Özellikle ev adresi.
0
🌸black mamba
(20.02.21)
Dava açılıp ilk duruşma öncesi gönderilen tebligatta tensip zaptı ve iddianame gönderilir taraflara. (Ceza davaları için)
(Aşağıdaki örnekleri Google’da buldum taraflarla alakam yoktur)

Tensip zaptı : guneykonut.files.wordpress.com

İddianame : kemerormanevleri.files.wordpress.com
0
infernalcadre
(20.02.21)
(6)

Mass gainer vs yulaf

black mamba
Mass gainer yerine yulaf ezmesini blender dan geçirip toz haline getirmek ve muz, kakao ile karıştırsak aynı işlevi görmez mi? Hem daha ucuz ve sağlıklı olur gibi.
Mass gainer yerine yulaf ezmesini blender dan geçirip toz haline getirmek ve muz, kakao ile karıştırsak aynı işlevi görmez mi? Hem daha ucuz ve sağlıklı olur gibi.
0
black mamba
(19.02.21)
Yulaf suya karışmaz ki nasıl içeceksiniz?
0
Tochinoshin
(19.02.21)
Karıştırmasak yesek nasıl olur?
0
🌸black mamba
(19.02.21)
Bal gibi de olur. Kalorileri de aynı hemen hemen
0
olaylar olaylar
(19.02.21)
aynısını yapıyorum, whey + yulaf + muz + light süt.

Oluyor.
0
garavel
(19.02.21)
mass gainer'ın bir avantajı hızlı emildiği için antrenman öncesi hızlı enerji sağlar, yulafta bu kadar izole ve hızlı enerji mümkün değil. dezavantajı ise mass gainer'ın sağladığı enerjiyi kullanamazsanız çok çabuk yağa dönüşür.
0
marlonbranda
(19.02.21)
yulaf > mass gainer

gainer içeriklerine bakarsan büyük oranda şeker olduğunu görürsün. kesinlikle sağlıklı ve uzun dönem kullanılabilecek ürünler değiller. içeriği karbonhidrat olan gainerlar da ciddi pahalıdır.
0
orpheus
(19.02.21)
(6)

sizce kim hakli

kleider
Müşteriyle 1 Euro üzerinden anlaştığımiz iş vardı .Bin küsur tane iş getirdi, biz metraj olarak ölçtük sonra biraz daha getirdi , bı o arada bin tane işi yaptık ve o günün kuru ile 9 liradan parayı aldık . 10 gun sonra müşteri aradım 115 tane fazladan getirdiği hesap edildi.Aradım müşteriyi 115 tane
Müşteriyle 1 Euro üzerinden anlaştığımiz iş vardı .

Bin küsur tane iş getirdi, biz metraj olarak ölçtük sonra biraz daha getirdi , bı o arada bin tane işi yaptık ve o günün kuru ile 9 liradan parayı aldık .

10 gun sonra müşteri aradım 115 tane fazladan getirdiği hesap edildi.

Aradım müşteriyi 115 tane iş yapılmış , tamam dedi 9 dan hesap edip gönderiyorum, yok dedim bugün Euro 8.60 990 lira olarak gönderebilirsiniz,
O gitmiş daha önce yaptığımız parasını aldığımız işinde hesabını 8.60 olarak yapmış beşyüz küsur lira göndermiş.

Tekrar aradım dedim yanlış anlaşıldı galiba , diğer 1000 tanenin hesabı zaten kesilmişti , sadece 115 adedi 8.60 dan hesaplicaz , derken lafı ağzıma tıkadı tamam yanlış anlaşılma falan yok kalan miktarı da gönderiyorum dedi.

Iyilik yapalım dedik, kötü olduk
0
kleider
(03.02.21)
Sen haklısın. Madem yanlış anlamadı neden öyle gönderiyor? Üstüne neden o şekilde ters yapıyor? Hakkın olan parayı istiyorsun.
0
black mamba
(03.02.21)
aptallarla uğraşmak zor. bi daha gelirse iki katı fiyat çek ya da başka yere gitsin.

parayı da peşin iste bir daha geldiğinde. bu sefer eksik kalan meblayı direkt olarak ötekilere yansıtırsın zaten.
0
killerbee
(03.02.21)
Hocam, siz haklısınız. Trafikte herkesin aptal olduğunu farz ederek hareket et derler ya demek ki onu hayatın her alanında şiar edinmek lazım.

Burdan yola çıkarak; 9 dan hesap edip gönderiyorum dediğinde, tamam demeliydiniz. sonra para elinize geçtiğinde fazla olan kısmı, eskiden kur şu kadardı, şimdi kur bu kadar. ben size fazla parayı gönderiyorum minvalinde açıklama yaparak göndermeliydiniz. (tabi bunun aklınıza gelmemesi çok normal, belki de bundan sonra böyle yapmak gerekebilir.)
0
mezarkabul
(03.02.21)
115 adet için "9 liradan hesaplayıp gönderiyorum" dediğinde tamam deseydiniz, bu sefer de üste çıkacaktı "euro düştü, bu pezo benim işimi yine 9 liradan yaptı" diye. adınız çıkacaktı.

çakallık yapmaya çalışmış, doğrusunu yapmışsınız.

ama bu şekilde euro üzerinden iş yapıyorsanız en güzeli bir euro hesabı açıyorsunuz, 1000 tane yaptın, hop 1000 euro gönder. 115 daha yaptım, at bi 115 euro. kur yok tasa yok.
0
kibritsuyu
(03.02.21)
Ilk geldiği zaman Fiyat 10 lira çıkıyordu Euro 9.80 civarıydı dedim sonradan fiyat konuşmayalım, sana 1 Euro sabit fiyat yapıyorum .

Euro hesabım yok dedi , dedim o günün üzerinden hesap ederiz sıkıntı değil

Daha ne yapayım
0
🌸kleider
(03.02.21)
euro yu euro olarak alacaksın kardeşim yoksa çok canın sıkılır denedim yaşadım biliyorum.
0
jamswety
(03.02.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.