yuvarlanantencereninkapagi
https://seyler.eksisozluk.com/yapilmasi-gereken-is-haricinde-her-seyle-ugrasma-durumu-procrastination" procrastination kişiyi kalkındıracak, hayallerine kavuşturacak, hedefe ulaştıracak mükemmel planı kağıtlara yazıp, başlamadan önce bir duş alıp, sonra acıktığını fark edip yemek yemek için dışarı ç
seyler.eksisozluk.com
" procrastination kişiyi kalkındıracak, hayallerine kavuşturacak, hedefe ulaştıracak mükemmel planı kağıtlara yazıp, başlamadan önce bir duş alıp, sonra acıktığını fark edip yemek yemek için dışarı çıkmaktır. çünkü açken plan gerçekleştirilemezdir, mantıklı olanı doymaktır.
procrastination eve dönüp, plan kağıdına göz atıldığında hepsinin siyah kalemle yazıldığını görüp, üzülüp, dışarı çıkıp renkli kalemler almak ve baştan yazmaktır. renkli plan kağıdı hazırlanıp duvara asıldıktan sonra harekete geçecekken canın kahve istemesidir. hem de zihni açardır, daha ne olsundur. "
bu durumla nasıl başa çıkıyorsunuz. eğitim hayatım adeta tehlikede.
" procrastination kişiyi kalkındıracak, hayallerine kavuşturacak, hedefe ulaştıracak mükemmel planı kağıtlara yazıp, başlamadan önce bir duş alıp, sonra acıktığını fark edip yemek yemek için dışarı çıkmaktır. çünkü açken plan gerçekleştirilemezdir, mantıklı olanı doymaktır.
procrastination eve dönüp, plan kağıdına göz atıldığında hepsinin siyah kalemle yazıldığını görüp, üzülüp, dışarı çıkıp renkli kalemler almak ve baştan yazmaktır. renkli plan kağıdı hazırlanıp duvara asıldıktan sonra harekete geçecekken canın kahve istemesidir. hem de zihni açardır, daha ne olsundur. "
bu durumla nasıl başa çıkıyorsunuz. eğitim hayatım adeta tehlikede.
0
Garip bir soru olacak ama koç burcu musunuz?
Bende de var bu olay, her şey mükemmel olana kadar ders çalışamıyorum. :(
Bende de var bu olay, her şey mükemmel olana kadar ders çalışamıyorum. :(
0
Başak burcuyum. Benim ki mükemmellikten ziyade tembellikten diye düşünüyorum. Bir türlü konsantre olamayıp, başka şeylerle oyalanmak daha çok.
0
ben de bunun esiriyim. çok uyguladığım bir şey yok ama denediğim ve faydasını gördüğüm şeyler var geçmişte. Mesela pomodoro tekniği ders çalışmak için güzel. bir de şuradaki videolara göz atıp uygulamaya çalışabilirsiniz.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Bende hem mükemmeliyetçilik hem tembellik var. Kıramadım canına yandımının şeysini. Hayır insan niye tembel olur anlamıyorum. Depresyon hariç.
0
turuncu sufle
Selamlar9 yasinda bi kiz cocugu var. Luks icinde olmasa da rahat yasayan bi aileydiler ama babasinin isleri bozulmaya basladi. Bu gidisle daha da kotu olacak. Borc batagina saplanmayacaklar ama alisik olduklari hayattan uzaklasacaklar. Evde herkes gergin. Ister istemez cocuga yansiyo bu durum. Cocug
Selamlar
9 yasinda bi kiz cocugu var. Luks icinde olmasa da rahat yasayan bi aileydiler ama babasinin isleri bozulmaya basladi. Bu gidisle daha da kotu olacak. Borc batagina saplanmayacaklar ama alisik olduklari hayattan uzaklasacaklar. Evde herkes gergin. Ister istemez cocuga yansiyo bu durum. Cocugun olaylardan haberi yok. Anne, baba, babanne, dede hepsi cocugun en ufak bir hatasinda bile abartili tepkili veriyolar. Cocuk her seye aglamaya basladi, hep bana kiziyosunuz diye bagirmaya basladi.
Bu durum cocugun ozguvenini etkileyecek diye korkmaya basladim. Ben durumun cocuga anlatilmasi taraftariyim ama nasil soylenecek bilmiyorum. Nasil davranmak gerekiyor? Durumu anlatmak icin nasil bi yol izlemeli? Psikolog lazim midir?
9 yasinda bi kiz cocugu var. Luks icinde olmasa da rahat yasayan bi aileydiler ama babasinin isleri bozulmaya basladi. Bu gidisle daha da kotu olacak. Borc batagina saplanmayacaklar ama alisik olduklari hayattan uzaklasacaklar. Evde herkes gergin. Ister istemez cocuga yansiyo bu durum. Cocugun olaylardan haberi yok. Anne, baba, babanne, dede hepsi cocugun en ufak bir hatasinda bile abartili tepkili veriyolar. Cocuk her seye aglamaya basladi, hep bana kiziyosunuz diye bagirmaya basladi.
Bu durum cocugun ozguvenini etkileyecek diye korkmaya basladim. Ben durumun cocuga anlatilmasi taraftariyim ama nasil soylenecek bilmiyorum. Nasil davranmak gerekiyor? Durumu anlatmak icin nasil bi yol izlemeli? Psikolog lazim midir?
0
Tek sebebi aile tabii ki. Genel olarak cocuklarda psikolojik bir sorun oldugunda aile terapiye alinir, bu bile yeterli bence. Hangi sehirde aile?
0
Aile ankarada.
Aile zor gunler geciriyo bi yandan onlari anliyorum ama cocuk bazi seylerin farkina variyo. Her sene tatile giderken niye bu sene gitmedik diyo mesela. Aile, durumu gecistirme taraftari. Bence bi sekilde soylenmesi lazim ama soyleyince "durumumuz kotuymus aileme karsi daha toleransli olayim yaramazlik yapmayayim" demez ki 9 yasindaki cocuk. Ne yapmak lazim bilemedim.
Aile zor gunler geciriyo bi yandan onlari anliyorum ama cocuk bazi seylerin farkina variyo. Her sene tatile giderken niye bu sene gitmedik diyo mesela. Aile, durumu gecistirme taraftari. Bence bi sekilde soylenmesi lazim ama soyleyince "durumumuz kotuymus aileme karsi daha toleransli olayim yaramazlik yapmayayim" demez ki 9 yasindaki cocuk. Ne yapmak lazim bilemedim.
0
lorne malvo
çok moralim bozuk hangi filmi izleyeyim?
çok moralim bozuk hangi filmi izleyeyim?
0
Ay ben az önce Footloose (remake değil yalnız, orijinalini) izleyip çok eğlendim. Deli deli dans eden bir Kevin Bacon görmek isterseniz öneririm :)
0
interstate 60 . izledikten sonra 'ben bu zamana kadar bu süper filmi nasıl kaçırdım yeaa' diye iç geçireceksin :D
0
ya ben lan neyse
selamlar Ankara sakinleri. elimde bir büyük boy çekçekli valiz ve bir adet hafif el valizi olacak.sağ olunuz.
selamlar Ankara sakinleri. elimde bir büyük boy çekçekli valiz ve bir adet hafif el valizi olacak.
sağ olunuz.
sağ olunuz.
0
Bir Ankaralı olarak sorayım, hızlı tren garının yapımı tamamlandı mı ki? Sen normal TCDD'ye geliyor olmayasın?
0
Hızlı trenle normal gara geliyor arkadaş sanırım, bir ufak karışıklık olmuş.
İki seçenek: metroyla ulus. Oradan Kızılay ve Ankaray'a ücretsiz, alttan aktarma yaparak AŞTİ.
Biraz daha fazla yürüyerek ve bir ufak yokuş çıkarak Tandoğan metro. Oradan aktarmasız doğrudan AŞTİ. Dolmuşları net bilmiyorum, yanlış yönlendirmiş olmayayım.
İki seçenek: metroyla ulus. Oradan Kızılay ve Ankaray'a ücretsiz, alttan aktarma yaparak AŞTİ.
Biraz daha fazla yürüyerek ve bir ufak yokuş çıkarak Tandoğan metro. Oradan aktarmasız doğrudan AŞTİ. Dolmuşları net bilmiyorum, yanlış yönlendirmiş olmayayım.
0
@Niedy, mobildeyim edit yapamıyorum mecbur floodlayacağım: oradan çok dolaşır çünkü o ara girişi kapattılar hızlı tren garı inşaatı için.
0
evet arkadaşlar normal gar. eskişehirden yht ile geleceğim için karıştırdım.
0
en son trenle değil de gündüz gelecekseniz, karşıya geçip seyran-aşti dolmuşlarına binebilirsiniz, gardan aştiye giden tek direkt araç.
belkolar h.alanı-aştiden sonra kızılay ve gar yapıyordu (ama bu hat sık değişiyor son 3 aylık durumu bilmiyorum) ayrıca bileti epey pahalı :)
metro için en yakın durak ulus
ankaray için tandoğan -yeni adıyla anadolu durağı. altgeçit de kapalı.
belkolar h.alanı-aştiden sonra kızılay ve gar yapıyordu (ama bu hat sık değişiyor son 3 aylık durumu bilmiyorum) ayrıca bileti epey pahalı :)
metro için en yakın durak ulus
ankaray için tandoğan -yeni adıyla anadolu durağı. altgeçit de kapalı.
0
Lozturkmen
Merhabalar Umarim dogru yere yaziyorumdur doldum tastim anpatabilecegim biri yok buraya yaziyorum tavsiye almak istiyorum neyseoncelikle lise son ogrencisiyim Bu sene sinava girecegim hedefim tip ama su an kazanmak zor gorunuyor Normalde basarili bir ogrenciyimdir ama yasadigim seyler beni ve butun
Merhabalar
Umarim dogru yere yaziyorumdur doldum tastim anpatabilecegim biri yok buraya yaziyorum tavsiye almak istiyorum neyse
oncelikle lise son ogrencisiyim
Bu sene sinava girecegim hedefim tip ama su an kazanmak zor gorunuyor
Normalde basarili bir ogrenciyimdir ama yasadigim seyler beni ve butun enerjimi bitiriyor hevesim hicbir seyim kalmiyor 17 yasindayim ama belki bircogunuzdan daha umutsuzumdur. Babamla annemin arasi kendimi bildim bileli cok kotu o kadar kotu ki normal bir diyaloga girmelerine bile sevindigim oluyor. Neyse buna alistim zaten fakat babam kanser ve morale ihtiyaci var. Ama annem babama kin tutmus ve her seyin onune geciyor. Ona bakmayi zorsunuyor ve babam da depresyona giriyor. ama babamin mutlu olmasi lazim cunku ilaclar bir etki ise moral uc kati. Abim ve ablam var biz ablamla her seyi dusunmekten yorulduk abim de bizim gibi olsa keske ama annem ve o umursamaz. babam kotu olunca ben de kotu oluyorum. Diyorum ya ders calismam lazim son senem hayatimi belirleyecek bu sene uc sene emek verdim bu da son senem ama butun is bana kaliyor annemin olgun olmamasindan nefret ediyorum. Yoruldum. Ne yapmaliyim tavsiyesi olan var mi antidepresan mi icsem bilmiyorum tavsiyelerinizi bekliyorum
Umarim dogru yere yaziyorumdur doldum tastim anpatabilecegim biri yok buraya yaziyorum tavsiye almak istiyorum neyse
oncelikle lise son ogrencisiyim
Bu sene sinava girecegim hedefim tip ama su an kazanmak zor gorunuyor
Normalde basarili bir ogrenciyimdir ama yasadigim seyler beni ve butun enerjimi bitiriyor hevesim hicbir seyim kalmiyor 17 yasindayim ama belki bircogunuzdan daha umutsuzumdur. Babamla annemin arasi kendimi bildim bileli cok kotu o kadar kotu ki normal bir diyaloga girmelerine bile sevindigim oluyor. Neyse buna alistim zaten fakat babam kanser ve morale ihtiyaci var. Ama annem babama kin tutmus ve her seyin onune geciyor. Ona bakmayi zorsunuyor ve babam da depresyona giriyor. ama babamin mutlu olmasi lazim cunku ilaclar bir etki ise moral uc kati. Abim ve ablam var biz ablamla her seyi dusunmekten yorulduk abim de bizim gibi olsa keske ama annem ve o umursamaz. babam kotu olunca ben de kotu oluyorum. Diyorum ya ders calismam lazim son senem hayatimi belirleyecek bu sene uc sene emek verdim bu da son senem ama butun is bana kaliyor annemin olgun olmamasindan nefret ediyorum. Yoruldum. Ne yapmaliyim tavsiyesi olan var mi antidepresan mi icsem bilmiyorum tavsiyelerinizi bekliyorum
0
Antidepresan alma.
Annenle konuş. annenle babanın aralarında bir şeyler geçmiş olabilir annen bakma gereği görmüyor olabilir hıncını bu şekilde çıkarıyr olabilir vs. vs. Annene onun babanız olduğunu bu şekilde davranmasının sizi incittiğini söyle. Annenin psikolojik yardım alması iyi olabilir.
Baban sen onun hastalığı nedeniyle kötü olup okuyamazsan daha çok üzülür. Siz yolunuzda sağlam adımlarla giderseniz ona hayat enerjisi olur güven bana.
Babanı o kadar çok merak etme. O hayata tutunacaksa annene rağmen tutunur. Ben de kanser atlattım, kanser olmaktan daha çok üzüldüğüm şeyler oldu hastalandıktan sonra ama hayata tutundum. Annenin kötü davranmasına o aldırmıyordur bile belki çünkü zaten hep öylelermiş. Sen kafana takma. Önünde koskocaman bir hayat var, hayatın senin seçimlerinle ilerleyecek. Anne baba sevilir, saygı duyulur ama hayatınını olumsuz etkilemelerine izin verilmez. Kimsenin hayatını olumsuz etkilemesine izin verme. Sen izin vermezsen kimse senin hayatını etkileyemez.
Kendini mümkün olduğunca soyutla, kütüphane arkadaş evi vs ayarla derslerine çalış sınavına hazırlan.
Onlar yetişkin insanlar bırak sorunlarını kendileri çözsünler. Sen kendi yolunu çiz.
Annenle konuş. annenle babanın aralarında bir şeyler geçmiş olabilir annen bakma gereği görmüyor olabilir hıncını bu şekilde çıkarıyr olabilir vs. vs. Annene onun babanız olduğunu bu şekilde davranmasının sizi incittiğini söyle. Annenin psikolojik yardım alması iyi olabilir.
Baban sen onun hastalığı nedeniyle kötü olup okuyamazsan daha çok üzülür. Siz yolunuzda sağlam adımlarla giderseniz ona hayat enerjisi olur güven bana.
Babanı o kadar çok merak etme. O hayata tutunacaksa annene rağmen tutunur. Ben de kanser atlattım, kanser olmaktan daha çok üzüldüğüm şeyler oldu hastalandıktan sonra ama hayata tutundum. Annenin kötü davranmasına o aldırmıyordur bile belki çünkü zaten hep öylelermiş. Sen kafana takma. Önünde koskocaman bir hayat var, hayatın senin seçimlerinle ilerleyecek. Anne baba sevilir, saygı duyulur ama hayatınını olumsuz etkilemelerine izin verilmez. Kimsenin hayatını olumsuz etkilemesine izin verme. Sen izin vermezsen kimse senin hayatını etkileyemez.
Kendini mümkün olduğunca soyutla, kütüphane arkadaş evi vs ayarla derslerine çalış sınavına hazırlan.
Onlar yetişkin insanlar bırak sorunlarını kendileri çözsünler. Sen kendi yolunu çiz.
0
Antidepresan gerekiyorsa da önce psikiyatriste gitmen lazım ki o hangi grup ilacın sana iyi geleceğini tespit etsin, doğru ilaç versin.
Çok geçmişler olsun, üzüldüm baban için. Annenin davranışları da çok sağlıklı olmayabilir ablacım, belki annenle babanın bir evlilik terapisine ihtiyacı vardır. Her iki taraf da ayrı ayrı ve sonra beraber dinlenir, vaziyete karar verilir. Ama belki de vakti şimdi değildir, bilemiyorum. Çünkü bu tür bir çalışma bazı hastaları daha da hasta ederken bazılarını aksine kalkındırıp iyileştirebilir. Yine de tehlikeyi göze almamak lazım.
Ablacım anneni al karşına konuş derim. Güzellikle, sakin sakin, onun davranışları karşısında neler hissettiğini anlatarak, yani suçlamayla değil de sonuçları hissettirmeyle çiz tabloyu. Annenin annelik duygularına ve iyiliğine güven. Her ne kadar annen babana karşı çok tepkili ve kötü gibi duruyorsa da iç dinamikleri bilmiyor olabilirsin, durum senin sandığın gibi olmayabilir. O yüzden annene olumsuz duygularla değil de anne-oğul sevgisiyle yaklaş.
Bence annen anlayacaktır, dışarıdan belli etmese bile ta içinde hissedecektir. İşe yaramazsa da bana göre sana düşen tek şey kendin için çalışmak ve sık sık babanla ilgilenmek, çalışmanı engellemeyecek şekilde. Baban seni özler, görmek bilmek ister, yüzün gülsün ister, başarılı ol ister. Sen de babanın iyi olmasını istediğin için babanla otur geyik yap sohbet et arada çık gezdir babanı vs. Öncelik sınavlarında ablacım. Sen bunun dengesini eminim ki çok iyi kurarsın.
Üzülme, bu bir dönem, annenle babanın aralarındaki ilişkiyi kurtarmaları için verilmiş bir sınav belki de. Üzülme sen. Derslerine çalış, babanla gül eğlen, sağlığına bak.
Çok geçmişler olsun, üzüldüm baban için. Annenin davranışları da çok sağlıklı olmayabilir ablacım, belki annenle babanın bir evlilik terapisine ihtiyacı vardır. Her iki taraf da ayrı ayrı ve sonra beraber dinlenir, vaziyete karar verilir. Ama belki de vakti şimdi değildir, bilemiyorum. Çünkü bu tür bir çalışma bazı hastaları daha da hasta ederken bazılarını aksine kalkındırıp iyileştirebilir. Yine de tehlikeyi göze almamak lazım.
Ablacım anneni al karşına konuş derim. Güzellikle, sakin sakin, onun davranışları karşısında neler hissettiğini anlatarak, yani suçlamayla değil de sonuçları hissettirmeyle çiz tabloyu. Annenin annelik duygularına ve iyiliğine güven. Her ne kadar annen babana karşı çok tepkili ve kötü gibi duruyorsa da iç dinamikleri bilmiyor olabilirsin, durum senin sandığın gibi olmayabilir. O yüzden annene olumsuz duygularla değil de anne-oğul sevgisiyle yaklaş.
Bence annen anlayacaktır, dışarıdan belli etmese bile ta içinde hissedecektir. İşe yaramazsa da bana göre sana düşen tek şey kendin için çalışmak ve sık sık babanla ilgilenmek, çalışmanı engellemeyecek şekilde. Baban seni özler, görmek bilmek ister, yüzün gülsün ister, başarılı ol ister. Sen de babanın iyi olmasını istediğin için babanla otur geyik yap sohbet et arada çık gezdir babanı vs. Öncelik sınavlarında ablacım. Sen bunun dengesini eminim ki çok iyi kurarsın.
Üzülme, bu bir dönem, annenle babanın aralarındaki ilişkiyi kurtarmaları için verilmiş bir sınav belki de. Üzülme sen. Derslerine çalış, babanla gül eğlen, sağlığına bak.
0
Psikolojik yardım almalısın; kafana göre antidepresan alamazsın. Belki de ilaca ihtiyacın yoktur ve konuşmak yetecektir.
Bunun dışında yaşın daha çok küçük ve önünde koca bir hayat var. Umutsuz olmana neden olacak her şeyi uzaklaştır hayatından. Bu gerekirse annen ve baban da olabilir. Onlar kocaman insanlar; araları kötüyse kendi bilecekleri iş, herkesin anne babasının arası muhteşem olmak zorunda değil. Babanın yanında ol ama bu konuda da kendini yıpratma.
Kimse senden değerli değil, unutma. Sana yük olan ve seni üzen insanlarla arana mesafe koymayı öğren. Kimsenin hayatını mahvetmeye hakkı yok.
Bunun dışında yaşın daha çok küçük ve önünde koca bir hayat var. Umutsuz olmana neden olacak her şeyi uzaklaştır hayatından. Bu gerekirse annen ve baban da olabilir. Onlar kocaman insanlar; araları kötüyse kendi bilecekleri iş, herkesin anne babasının arası muhteşem olmak zorunda değil. Babanın yanında ol ama bu konuda da kendini yıpratma.
Kimse senden değerli değil, unutma. Sana yük olan ve seni üzen insanlarla arana mesafe koymayı öğren. Kimsenin hayatını mahvetmeye hakkı yok.
0
Geçmiş olsun baban için.
Bence psikolojik yardım alması gereken kişiler annen ve baban. Onlara ısrarla sürdürdükleri bu evliliğin seni nasıl olumsuz etkilediğini anlatmayı denemelisin, en azından annen daha ılımlı davranacaktır ve sakinleşeceklerdir diye düşünüyorum.
Bunların haricinde yazılanlar gibi. Ders çalıştığın zamanlarda mümkün olduğunca soyutla kendini. Ne olursa olsun onlar yetişkin bireyler, bir şekilde götürürler hayatı. Sen kendine odaklan.
Bence psikolojik yardım alması gereken kişiler annen ve baban. Onlara ısrarla sürdürdükleri bu evliliğin seni nasıl olumsuz etkilediğini anlatmayı denemelisin, en azından annen daha ılımlı davranacaktır ve sakinleşeceklerdir diye düşünüyorum.
Bunların haricinde yazılanlar gibi. Ders çalıştığın zamanlarda mümkün olduğunca soyutla kendini. Ne olursa olsun onlar yetişkin bireyler, bir şekilde götürürler hayatı. Sen kendine odaklan.
0
postmodern rh
İlk defa deneyecegim bir aktivite olacak ve bu konuyla alakalı hicbir fikrim yok. Nerede, nasıl yapılmalı önerileri olanlar yazarsa sevinirim.
İlk defa deneyecegim bir aktivite olacak ve bu konuyla alakalı hicbir fikrim yok. Nerede, nasıl yapılmalı önerileri olanlar yazarsa sevinirim.
0
kaledekiyalnizlik
Futbolcular takım değiştiriyor da taraftar neden değiştiremiyor? Şimdi ben Beşiktaşlı olmak istesem olamaz mıyım?
Futbolcular takım değiştiriyor da taraftar neden değiştiremiyor? Şimdi ben Beşiktaşlı olmak istesem olamaz mıyım?
0
Olursun. Mantıklı. Doğru söylüyorsun. Ama sonra taraftarlık falan kalmıyor, takım tutmaz olunabiliyor.
Gs, fb, bjk'dan sonra millî takım'da karar kıldım. Yerli devlerin hiç biri bana sevimli gelmiyor, yabancı takım taraftarı zaten değilim, olamam.
Gs, fb, bjk'dan sonra millî takım'da karar kıldım. Yerli devlerin hiç biri bana sevimli gelmiyor, yabancı takım taraftarı zaten değilim, olamam.
0
Takım tutma doğuştan gelir değişemez. Aynı cinsiyet gibi. değişirse barındırmazlar seni tribunde her an başka takıma dönebilir imajı uyandırırsın
0
takım tutma doğuştan gelirmiş güldürmeyin. doğduğunda da futbolun her şeyini biliyordun zaten.
futbolu izleyip de eğlence, zaman geçirme vs ötesine azıcık dahi taşıyan en ufak fanatiklik çok itici, iğrenç. bu kafalar yüzünden 15-16 sene önce takım tutmayı da futbolu takip etmeyi de bıraktım. istediğin gibi de tuttuğun takımı değiştirirsin.
futbolu izleyip de eğlence, zaman geçirme vs ötesine azıcık dahi taşıyan en ufak fanatiklik çok itici, iğrenç. bu kafalar yüzünden 15-16 sene önce takım tutmayı da futbolu takip etmeyi de bıraktım. istediğin gibi de tuttuğun takımı değiştirirsin.
0
@washe
Bir süredir takip etmiyorum yani 2011 den beri. 10-11 sezonu şehir dışında (Edirne) olmama rağmen neredeyse 13-14 fb maça stada gittim. Sonrasındaki şike olayı ve olayın sakız gibi uzaması sebebiyle takip etmeyi bıraktım.
Bir süredir takip etmiyorum yani 2011 den beri. 10-11 sezonu şehir dışında (Edirne) olmama rağmen neredeyse 13-14 fb maça stada gittim. Sonrasındaki şike olayı ve olayın sakız gibi uzaması sebebiyle takip etmeyi bıraktım.
0
Çünkü futbolcu profesyoneldir, taraftar duygusaldır. Ayrıca futbolcu sürekli takım değiştirirken tek bir takımı tutabilir, bir takımda oynamak diğer takımı tutmaya engel değil. Gider tuttuğu takıma golünü atar, sonra eve gider üzülür mesela.
0
değiştirebilir mesela benim galatasaraylı bir arkadaşım fenerbahçeye 6-0 yenildikten sonraki gün ben artık beşiktaşlıyım demişti.
şu an fenerbahçe kapatılsa ben takım tutmam. değiştirmek bir yana. bu ayrı bir şey ya. onca yıl destekleyip sonra başka bir takım tutuyorum diyemezsin. içinden gelmez. onu demen için ya çocuk olman lazım ya da fazla ilgilenmemen lazım.
şu an fenerbahçe kapatılsa ben takım tutmam. değiştirmek bir yana. bu ayrı bir şey ya. onca yıl destekleyip sonra başka bir takım tutuyorum diyemezsin. içinden gelmez. onu demen için ya çocuk olman lazım ya da fazla ilgilenmemen lazım.
0
Takim degistirilmez, takim dogustan gelir. Takim namustur, sereftir, takimini degistiren seferini kaybetmistir, ruhunu şeytana satmistir, tuttugu takima gonul veren bla bla bla..
0
Degisir degistirdim, gezi olaylarina kadar fenerbahceliydim ama geziden sonra carsinin yaptiklari sayesinde besiktasli oldum.
0
Bilmiyorum da takim turmak kimlik gibi biraz. Nasil benim adim ahmet degil berke artik demek garip duruyorsa ben artik fenerbahceli degil besiktasliyim demek de oyle geliyor bana.
Sen oyle desen de sosyal cevren kabul etmiyor, etmez. Garip geliyor dusununce ama durum bu. Takim tutarken de oyle secme bi sansin olmuyor cocuklukta. Hep bi hangi takimlisin sen goygoyu sorgusu var. illa bir takim secmen gerekiyor. Ailen cocukluk arkadaslarin tv medya, artik sosyal medya bir takimi senin icin on plana cikariyor ve onu benimseyip yoluna devam ediyorsun. Bu da her yeni girdigin ortamda cevrende senin kimliginin bir parcasi olmaya basliyor.
Sen oyle desen de sosyal cevren kabul etmiyor, etmez. Garip geliyor dusununce ama durum bu. Takim tutarken de oyle secme bi sansin olmuyor cocuklukta. Hep bi hangi takimlisin sen goygoyu sorgusu var. illa bir takim secmen gerekiyor. Ailen cocukluk arkadaslarin tv medya, artik sosyal medya bir takimi senin icin on plana cikariyor ve onu benimseyip yoluna devam ediyorsun. Bu da her yeni girdigin ortamda cevrende senin kimliginin bir parcasi olmaya basliyor.
0
sahipsiz
merhaba öncelikle belirteyim, sag omuz başı kırık. acilden yeni geldim tek elle yazıyorum. olayın üzerinden 2 saat geçti. köpek kovaladı süratlendim ama beni geçip önüme atladılar. 30km hız civarı kaydım düştüm. acile gittim pek güzel ilgilenilmedi. her seyi kendim rezil bir halde inleyerek hallett
merhaba öncelikle belirteyim, sag omuz başı kırık. acilden yeni geldim tek elle yazıyorum. olayın üzerinden 2 saat geçti. köpek kovaladı süratlendim ama beni geçip önüme atladılar. 30km hız civarı kaydım düştüm. acile gittim pek güzel ilgilenilmedi. her seyi kendim rezil bir halde inleyerek hallettim. (rontgenci asistan hariç)
sormak istedigim şu: kaburgamı da vurdum sol taraf. ağrı var ama rıntgende kırık yoktu. hafif alkollü ve açtım. olayın panigi ile takside ve ilk acile girişte buz gibi ter ve mide bulantısı vardı. rontgenci iyi şeyler soyleyip sakinleştirdi.
iç kanama korkumu doktorlara soylememe ragmen oralı olmadılar. ben de size sormak istedim.
şimdi evdeyim, bir tehlikeli drum olabilir mi? şuan omuz agrısı hariç iyi hissediyorum yine de. derin nnefeste kaburgam agrıyor.
BİR DE KAlcamı vurdum et uyusuk ama haareket kısıtı yok diye rontgen cekmedilerç orada agrı yok
teşekkürler
sormak istedigim şu: kaburgamı da vurdum sol taraf. ağrı var ama rıntgende kırık yoktu. hafif alkollü ve açtım. olayın panigi ile takside ve ilk acile girişte buz gibi ter ve mide bulantısı vardı. rontgenci iyi şeyler soyleyip sakinleştirdi.
iç kanama korkumu doktorlara soylememe ragmen oralı olmadılar. ben de size sormak istedim.
şimdi evdeyim, bir tehlikeli drum olabilir mi? şuan omuz agrısı hariç iyi hissediyorum yine de. derin nnefeste kaburgam agrıyor.
BİR DE KAlcamı vurdum et uyusuk ama haareket kısıtı yok diye rontgen cekmedilerç orada agrı yok
teşekkürler
0
Derin nefeste kaburgam ağrıyor demişsin, omuz başın kırık ve ağrıyor, açmışsın. Bir arkadaşınla veya varsa aileden biriyle tekrar git derim. İç kanama durumunu hiç bilmiyorum belirtileri nelerdir ama için rahatlamamış senin, ki zaten ağrıların da var. İlaç vs vermediler mi? Bence bir daha git.
0
recete yazip omzumu sarip postadilar. kolumdaki yaralara pansuman da yapmadan sardilar.
omuz haric agrilarim dnlenme esnasinda yok. ama omuz uyutmuyor
omuz haric agrilarim dnlenme esnasinda yok. ama omuz uyutmuyor
0
1-2 doktora söylenemene rağmen bir şey yapmadılarsa bence ciddi bir tehlike yok. Öyle bir ihtimal olduğunu düşünseler müdahale ederlerdi diye düşünüyorum. Morarma varsa iç kanama olabilir.
Yine de tek değilsen bir yakınınla taksiye atlayıp ya da yalnızsan durumu anlatarak ambulans çağırıp başka bir acile gidebilirsin içinin rahat etmesi için.
Yine de tek değilsen bir yakınınla taksiye atlayıp ya da yalnızsan durumu anlatarak ambulans çağırıp başka bir acile gidebilirsin içinin rahat etmesi için.
0
Geçmişler olsun. Omuz için mutlaka bugün hastaneye git. Önceden kırık varmış şimdi ne halde bi görmek lazım. Ağrı kesici de verirler hem...
0
hocam kirik kazada oldu acilde rontgen cektiler. onceden degildi. bu gece 2 de kirdim.
0
Haydaaa. Önceden kırıktı diye algıladım onu. Ee kırık için yarın hastaneye git mi dediler ne dediler? Nası sarıp gönderiyolar anlamadım, omuz kırığını sarmak yetiyor muydu?
0
kirik omuz basinda oldugu icin alci olmuyormus bir aparat takcakmisim. vesbo mu ne adi.
0
Hmm. O zaman kendine çok çok itina etmen gerekecek. Omzun için çok dikkatli olman lazım gelecek. Eklemleri desteklemek için paça çorbası derler, ne kadar doğru bilmiyorum ama jelibon gibi jelatinler yemek tavsiye edilir. Bi baksan ya.
Çok geçmiş olsun...
Çok geçmiş olsun...
0
Geçmiş olsun. Benzer bi kaza ben geçirmiştim ve goz morarmasi ile atlattım. En basta bende de şok ve sinir hali ile mide bulanmasi, terleme va oldu ama sonradan sorun olmadı. İc kanama olsaydı coktan belli ederdi zaten
0
Kırık çok hoş bir yerde değil. Mutlaka iyi bir ortopedist ve fizik tedavi hekimi takibinde olun. Uygun tedavi ve takibi yapılmazsa ömür boyu ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Omuz çok hareketli bir eklemdir ve o şekilde kalması gerekir. Ancak hareket kırık iyileşmesini olumsuz etkiler. Bu sebeple hoş değil diyorum. Bayram tatili biter bitmez kapsamlı bir değerlendirmeden geçmenizi ŞİDDETLE tavsiye ederim.
0
rentts
(az sonra okuyacaklarinizin durustlugunden suphe edecekseniz simdi okumayi birakabilirsiniz.)ben sıkıldım arkadaşlar. hayata dokunamamaktan, sadece kendim, ailem ve sevdiklerim için yaşamaktan sıkıldım. benim hayattaki amacım "yırtmak" olmamalı. beni tatmin etmiyor bu. hayatımda her şey çok şükür yo
(az sonra okuyacaklarinizin durustlugunden suphe edecekseniz simdi okumayi birakabilirsiniz.)
ben sıkıldım arkadaşlar. hayata dokunamamaktan, sadece kendim, ailem ve sevdiklerim için yaşamaktan sıkıldım.
benim hayattaki amacım "yırtmak" olmamalı. beni tatmin etmiyor bu. hayatımda her şey çok şükür yolunda. ama ben dünyada birşeyler akarken onlara bakmak istemiyorum.
"akmak" derken kast ettiğim: yanıbaşımızda bir savaş var, yüzbinlerce insan, çocuk ölüyor, annesiz kalıyor, insanların canı başka insanlar tarafından alınıyor.
arkadaşını aslan yerken mal gibi otlayan zebra gibi yaşamak istemiyorum.
bir şey yapmam lazım. benim gibi düşünen birçok da insan var biliyorum, tanıyorum da...
hepsi de okumuş, yazmış entelektüel, uzmanlıkları olan (her alanda) insanlar...
keza burada da var biliyorum böyle insanlar...
benim içim yanıyor artık... içimdeki boşluğu parayla pulla dolduramıyorum.
benden çok daha deneyimli insanlar vardır sosyal bir hareket/stk/dernek vs konusunda.
onlar da belki bişiler yazarlar... fikirler çarpışır ve belki gerçekten çok güzel yerlere dokunuruz.
bir çocuğun tek bir göz yaşını akıtmasına engel olabilirsek dünyanın en mutlusu olucam.
herkes farklı sektörlerde, farklı yerlerde, farklı networklere sahip.
neden bunları birleştirip güzel bir şeye dönüştürmeyelim?
(her türlü fikre, öneriye açığım...sadece suriyedeki savaşla sınırlamıyorum, ameliyat olması gereken bir yaşlı, kitaba ihtiyacı olan bir okul, veterinere ihtiyacı olan bir hayvana da yardım edebilmek amacım... Belki hepsine birden yetişemeyiz, ya da öyle bir şeye dönüşür ki hepsine birden yetişedebiliriz)
edit: böyle bi edit yapmak zorunda kalmak bile çok iğrenç, ama bazı .... ların beynine çakmassan anlamayacakları için yazayım.
BU DUYURU MADDİ BİR MENFAAT/PARA TOPLAMAK/DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMAK İÇİN AÇILMAMIŞTIR TAMAMIYLA BİR BEYİN FIRTINASI TALEBİDİR.
HALA ÖYLE ANLAYANLAR VARSA THEY CAN ... THEMSELVES.
ben sıkıldım arkadaşlar. hayata dokunamamaktan, sadece kendim, ailem ve sevdiklerim için yaşamaktan sıkıldım.
benim hayattaki amacım "yırtmak" olmamalı. beni tatmin etmiyor bu. hayatımda her şey çok şükür yolunda. ama ben dünyada birşeyler akarken onlara bakmak istemiyorum.
"akmak" derken kast ettiğim: yanıbaşımızda bir savaş var, yüzbinlerce insan, çocuk ölüyor, annesiz kalıyor, insanların canı başka insanlar tarafından alınıyor.
arkadaşını aslan yerken mal gibi otlayan zebra gibi yaşamak istemiyorum.
bir şey yapmam lazım. benim gibi düşünen birçok da insan var biliyorum, tanıyorum da...
hepsi de okumuş, yazmış entelektüel, uzmanlıkları olan (her alanda) insanlar...
keza burada da var biliyorum böyle insanlar...
benim içim yanıyor artık... içimdeki boşluğu parayla pulla dolduramıyorum.
benden çok daha deneyimli insanlar vardır sosyal bir hareket/stk/dernek vs konusunda.
onlar da belki bişiler yazarlar... fikirler çarpışır ve belki gerçekten çok güzel yerlere dokunuruz.
bir çocuğun tek bir göz yaşını akıtmasına engel olabilirsek dünyanın en mutlusu olucam.
herkes farklı sektörlerde, farklı yerlerde, farklı networklere sahip.
neden bunları birleştirip güzel bir şeye dönüştürmeyelim?
(her türlü fikre, öneriye açığım...sadece suriyedeki savaşla sınırlamıyorum, ameliyat olması gereken bir yaşlı, kitaba ihtiyacı olan bir okul, veterinere ihtiyacı olan bir hayvana da yardım edebilmek amacım... Belki hepsine birden yetişemeyiz, ya da öyle bir şeye dönüşür ki hepsine birden yetişedebiliriz)
edit: böyle bi edit yapmak zorunda kalmak bile çok iğrenç, ama bazı .... ların beynine çakmassan anlamayacakları için yazayım.
BU DUYURU MADDİ BİR MENFAAT/PARA TOPLAMAK/DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMAK İÇİN AÇILMAMIŞTIR TAMAMIYLA BİR BEYİN FIRTINASI TALEBİDİR.
HALA ÖYLE ANLAYANLAR VARSA THEY CAN ... THEMSELVES.
0
Dunyayi degistirmek istiyorsunuz.
Once kendinizi,sonra ailenizi,sonra cevrenizdekileri degistirin.Butun bu insanlari gercekten degistirebilirseniz bir bakmissiniz hepsine birden yetisiyoruz.
Once kendinizi,sonra ailenizi,sonra cevrenizdekileri degistirin.Butun bu insanlari gercekten degistirebilirseniz bir bakmissiniz hepsine birden yetisiyoruz.
0
isar denir buna. güzel.
suriyeliler demisken bazı fikirlerin varsa mesaj atabilirsin. onların icindeyim. yani bulundugum yerde o kadar çoklar ki biz onlara dahil olduk :)
suriyeliler demisken bazı fikirlerin varsa mesaj atabilirsin. onların icindeyim. yani bulundugum yerde o kadar çoklar ki biz onlara dahil olduk :)
0
amacım birisini değiştirmek değil aslında.
bi kıvılcımı ateşleyebilmek.
bilmiyorum yalnızca benim çevremde mi var ama benzer şeyler hisseden çok insan tanıyorum.
öyle bir şey olsun ki görenler "ben de içinde yer almalıyım" demeli. gizli bi ajandası, dini bi temeli, siyasi bi kolu olmamali.
komsusu ac iken tok yatamayan insanlardik hepimiz, simdi ise bencillikten birbirmizi bogazlama noktasindayiz.
olmasi gereken bu degil. en azindan ben buna inaniyorum.
bi kıvılcımı ateşleyebilmek.
bilmiyorum yalnızca benim çevremde mi var ama benzer şeyler hisseden çok insan tanıyorum.
öyle bir şey olsun ki görenler "ben de içinde yer almalıyım" demeli. gizli bi ajandası, dini bi temeli, siyasi bi kolu olmamali.
komsusu ac iken tok yatamayan insanlardik hepimiz, simdi ise bencillikten birbirmizi bogazlama noktasindayiz.
olmasi gereken bu degil. en azindan ben buna inaniyorum.
0
Hissiyat bu işin başlangıcıdır. Hayal kur ve bu amaca ulaşmak için gereken konuma gel. Mesela başbakan cb ol.
0
Sen böyle gidersin aga.
Hiçbir zaman aksiyona geçmeyeceksin.
Böyle lafta kalacak her şey.
Sende kıvılcım ateşleyecek potansiyel yok.
Hiçbir zaman aksiyona geçmeyeceksin.
Böyle lafta kalacak her şey.
Sende kıvılcım ateşleyecek potansiyel yok.
0
Ne güzel dertler bunlar. Öncelikle bu dertle dertlenmenizin çok güzel olduğunu fark etmeli ve kendinizle gurur duymalısınız.
Neler yapabileceğimize gelince... Önce kendimizdeki kötü yanları bulmalı ve düzeltmek için üstün bir çaba harcamalıyız. Kendimizle birlikte çevremize de iyilik ve güzellik dağıtmalıyız. Bu uğurda davasına inandığınız bir siyasi partiye üye olup bu dava ve insanlık uğruna mücadele verebilir; gelecegeisiktut ve @umutlucocuklardernegi gibi yardıma ihtiyacı olan çocuklara -tek bir ayakkabı bile çok şey değiştiriyor onlar için- yardım edebilir; gönüllü sesli kitap okuyup İBB Sesli Kütüphaneya da GETEM'e gönderebilir; ideolojik bir eyleme katılabilir; bir vakıfa destek olabilir; hayvanlara yardımcı olabilir; sokak çocuklarına afili bir yemek ısmarlayabilir ya da daha pek çok iyilik fırsatını değerlendirebilirsiniz.
Yeter ki yalnızca dilde kalmasın bu fikirler ve hayata geçirilebilsin. Kutlu olsun.
Neler yapabileceğimize gelince... Önce kendimizdeki kötü yanları bulmalı ve düzeltmek için üstün bir çaba harcamalıyız. Kendimizle birlikte çevremize de iyilik ve güzellik dağıtmalıyız. Bu uğurda davasına inandığınız bir siyasi partiye üye olup bu dava ve insanlık uğruna mücadele verebilir; gelecegeisiktut ve @umutlucocuklardernegi gibi yardıma ihtiyacı olan çocuklara -tek bir ayakkabı bile çok şey değiştiriyor onlar için- yardım edebilir; gönüllü sesli kitap okuyup İBB Sesli Kütüphaneya da GETEM'e gönderebilir; ideolojik bir eyleme katılabilir; bir vakıfa destek olabilir; hayvanlara yardımcı olabilir; sokak çocuklarına afili bir yemek ısmarlayabilir ya da daha pek çok iyilik fırsatını değerlendirebilirsiniz.
Yeter ki yalnızca dilde kalmasın bu fikirler ve hayata geçirilebilsin. Kutlu olsun.
0
ihtiyacharitasi.org
Senin gibi içi yananların katılıp var ettiği bir oluşum. Ne güzelsin, böyle kal...
Senin gibi içi yananların katılıp var ettiği bir oluşum. Ne güzelsin, böyle kal...
0
@fragile lady
dedigin seyleri hayvanlara, cocuklara zaman zaman ihtiyaci olanlara yardim etme olaylarini elimden geldigi kadar zaten yapiyorum(bunlar soylenmez de yeri geldigi icin bahsediyorum) amacim kollektif bir seyler yapabilmek. Siyasi parti haric verdigin diger onerileri de degerlendiricem cok sagol...
@yaren
evet bunu gormustum daha once ama unutmusum, cok sagol hatirlattigin icin...
onu da inceliycem
dedigin seyleri hayvanlara, cocuklara zaman zaman ihtiyaci olanlara yardim etme olaylarini elimden geldigi kadar zaten yapiyorum(bunlar soylenmez de yeri geldigi icin bahsediyorum) amacim kollektif bir seyler yapabilmek. Siyasi parti haric verdigin diger onerileri de degerlendiricem cok sagol...
@yaren
evet bunu gormustum daha once ama unutmusum, cok sagol hatirlattigin icin...
onu da inceliycem
0
@jrr
belli bi amacim su an icin yok, fikir alabileyim diye zaten sizlere danismak istedim.
zaten asil aradigim sey "amac" tan cok kollektifve saglikli isleyebilecek bir "yontem"
belli bi amacim su an icin yok, fikir alabileyim diye zaten sizlere danismak istedim.
zaten asil aradigim sey "amac" tan cok kollektifve saglikli isleyebilecek bir "yontem"
0
Rentts, İzmir'de miydin sen? Çokça gönüllü oluşumla tanıştırabilirm seni. Birinden birini illa ki yakın bulursun kendine.
Ayrıca yıllardır bu tarz çalışmaların içindeyim. Minimum ikincil travma ile neler yapabileceğin konusunda deneyimlerimi paylaşabilirim istersen.
Ayrıca yıllardır bu tarz çalışmaların içindeyim. Minimum ikincil travma ile neler yapabileceğin konusunda deneyimlerimi paylaşabilirim istersen.
0
@sour
tüm dernekler hakkında nedendir bilmiyorum bir önyargı var...
lösev dahil...
o yüzden onlara dahil olmak konusunda şüpheliyim...
"ne soruyosun?" sorusuna cevabım yok...
"ne yapabiliriz?" ve "nasıl" diye beyin fırtınası yapmak istedim sadece...
tüm dernekler hakkında nedendir bilmiyorum bir önyargı var...
lösev dahil...
o yüzden onlara dahil olmak konusunda şüpheliyim...
"ne soruyosun?" sorusuna cevabım yok...
"ne yapabiliriz?" ve "nasıl" diye beyin fırtınası yapmak istedim sadece...
0
Yalnız değilsin. Çoğumuz hayatın hay-huyu içinde kaybolup gitsek de, azımsanmayacak kadar insan bu şekilde duyarlı yaşayabiliyor. Bu işin birkaç yolu var; kendin bir şeyler başlatabilirsin, başlamış bir yerlere üye olabilirsin. İstediğin aktivist olmak mı, yoksa organizasyonda çalışmak mı; bunları bir düşünebilirsin.
Bazı insanlar derneklere güvenmiyor, 'Verdiğim para derneğin yöneticisine mi gidiyor' diyerek bağışlamak istemiyor. Bir arkadaşım da, nasıl buluyor bilmiyorum, birçok ihtiyaç sahibine ulaşabiliyor ve Facebook'ta durumlarını ve ne kadar gerektiğini paylaşıyor. Açıkçası, tanıdıklarım derneklerden çok, bağımsız ve kendi başına didinen bu arkadaşa daha çok güveniyorlar. Ben de nasıl bu şekilde ihtiyaç sahiplerini bulduğunu merak ediyorum ve ona sorabilirim.
Bunun ötesinde organizasyonlara katılmak için kendine bir hassaslık alanı belirlemek uygun bence. Çünkü o organizasyona üye olduğunda, oralarda uğraşan kişiler 'Boş zamanımda bununla uğraşıyorum' kişileri değil; 'Bu dünyanın en önemli meselesi ve ben bunu şiddetle savunurum' insanları. Sen onlardan olmak zorunda değilsin ama olabilirsin de, bir süre dernej faaliyetlerine katılarak iç yapısını gözlemleyebilirsin. Eğer kişisel çıkar çatışmaları olduğunu görürsen, oradan topuklarsın. Dernekleri daha organize ve planlı buluyorum ben kişisel olarak. Bir hocam afet lojistiği konusunda çalışıyordu ve o dernek Haiti depreminde gönüllü olarak çalıştılar. Örneğin, onlardan deprem yöresindeki insanlara şişe şişe su getirilmemesi gerektiğini öğrendim. Çünkü su kısıtlı ve şişelerle götürsen bile yetmiyormuş bir noktadan sonra. Afet yöresindeki insana sudansa, su arıtıcı cihazların götürülmesi daha uzun süreli fayda sağlıyormuş ve böylece bir şişe su içmek yerine herkes göldeki suyu elindeki küçük bir malzeme ile arıtıp içebilir hale geliyormuş. Bu tarz işlerin böyle püf noktaları var ve ben toplu mücadeleye inanıyorum.
Eğer kişisel çıkar için değilse, bence siyasi parti üyeliği de bunun için uygun. Tabii ki senin kişisel görüşlerine uygun olması önemli. Genelde ve büyük partilerde daha çok çıkar çatışması olsa da, eğer görüşün o yönde ise yerel yönetimlere katılarak o yöre için yapılan plan ve projelere, en kötü taslaklarına katılabilirsin. Bazı partilerin yerel merkezlerde bu tarz şeyler için uğraşıldığını çok gördüm. Belediyenin aş evleri gibi projelerinde gönüllü, vb. olabilirsin.
Bazı insanlar derneklere güvenmiyor, 'Verdiğim para derneğin yöneticisine mi gidiyor' diyerek bağışlamak istemiyor. Bir arkadaşım da, nasıl buluyor bilmiyorum, birçok ihtiyaç sahibine ulaşabiliyor ve Facebook'ta durumlarını ve ne kadar gerektiğini paylaşıyor. Açıkçası, tanıdıklarım derneklerden çok, bağımsız ve kendi başına didinen bu arkadaşa daha çok güveniyorlar. Ben de nasıl bu şekilde ihtiyaç sahiplerini bulduğunu merak ediyorum ve ona sorabilirim.
Bunun ötesinde organizasyonlara katılmak için kendine bir hassaslık alanı belirlemek uygun bence. Çünkü o organizasyona üye olduğunda, oralarda uğraşan kişiler 'Boş zamanımda bununla uğraşıyorum' kişileri değil; 'Bu dünyanın en önemli meselesi ve ben bunu şiddetle savunurum' insanları. Sen onlardan olmak zorunda değilsin ama olabilirsin de, bir süre dernej faaliyetlerine katılarak iç yapısını gözlemleyebilirsin. Eğer kişisel çıkar çatışmaları olduğunu görürsen, oradan topuklarsın. Dernekleri daha organize ve planlı buluyorum ben kişisel olarak. Bir hocam afet lojistiği konusunda çalışıyordu ve o dernek Haiti depreminde gönüllü olarak çalıştılar. Örneğin, onlardan deprem yöresindeki insanlara şişe şişe su getirilmemesi gerektiğini öğrendim. Çünkü su kısıtlı ve şişelerle götürsen bile yetmiyormuş bir noktadan sonra. Afet yöresindeki insana sudansa, su arıtıcı cihazların götürülmesi daha uzun süreli fayda sağlıyormuş ve böylece bir şişe su içmek yerine herkes göldeki suyu elindeki küçük bir malzeme ile arıtıp içebilir hale geliyormuş. Bu tarz işlerin böyle püf noktaları var ve ben toplu mücadeleye inanıyorum.
Eğer kişisel çıkar için değilse, bence siyasi parti üyeliği de bunun için uygun. Tabii ki senin kişisel görüşlerine uygun olması önemli. Genelde ve büyük partilerde daha çok çıkar çatışması olsa da, eğer görüşün o yönde ise yerel yönetimlere katılarak o yöre için yapılan plan ve projelere, en kötü taslaklarına katılabilirsin. Bazı partilerin yerel merkezlerde bu tarz şeyler için uğraşıldığını çok gördüm. Belediyenin aş evleri gibi projelerinde gönüllü, vb. olabilirsin.
0
yazdıkların bana samimi gelmedi. niye bu kadar sinirlendin. daha dün şehit ailelerine para topluyoruz diye bir kaç dallama çaldı kapımı. onların üslubuyla senin üslubun birbirine çok benziyor. böyle üslupların bende dolandırıcı izlenimi bıraktığını söylemem niye sizi kızdırdı ki? bu tür yaklaşımlar bana dolandırıcıymış izlenimi veriyor.
öylesiniz demiyorum dikkat edin.
değilseniz ne mutlu size.
sorunuza cevap olarak öneride bulunmuştum size ama cevabımı silmiş mod.lar.
öylesiniz demiyorum dikkat edin.
değilseniz ne mutlu size.
sorunuza cevap olarak öneride bulunmuştum size ama cevabımı silmiş mod.lar.
0
Çok haklısın, iİyileştirilmesi gereken çok fazla konu var. Yalnız iyileri de görebilmek önemli herşey tümden kötü değil. İçim yanıyor demişsin bunu onun için yazıyorum. Moral bozukluğuyla değil umutla ilerlemek daha iyi sonuç veriyor.
Düşünen, empati kurabilen her insan seninle aynı duyguları düşünceleri paylaşıyor. Senin de çevrende var, benim de, onun da. Burada da var. Çokça. Ben mi kurtaracam, sen mi kurtaracaksın diyenler de var elbet.
Benim önerim resmi gazete bekçiliği yapmak. Bizi birebir bağlayan bize zararlı kararlar alınmadan önleyebilmek en akıllıca hareket olur diye düşünüyorum. Sosyal devlet kavramını hayata geçirmek; saydığın, gördüğün olumsuzlukları kökten çözer. O zaman "birleşelim birşeyler yapalım"ı başka konular için konuşmaya başlarız. Hepimiz paşa paşa vergilerimizi verirken neden hastalar yardım dileniyor, neden okullara kitap, çocuklara oyuncak, hayvanlara yemek düşünüyoruz. Bunlar atla deve rakamlar değil tüme bakınca değil mi?
Arka bahçemizde zeytinler kesilirken, fındıklar komşuya yok pahasına satılırken, bütün şehir yasasıyla meralar talan edilirken, şeker pancarı oyunu oynanırken sularımız satılırken biz gezi parkımıza dokunma diye dellendik.
Ben üç çocuk annesiyim. Çocuklarıma bırakacağım dünyanın daha yaşanılır olmasını istiyorum. Rızklarından çalınmasına kızıyorum. Çünkü atalarım diş tırnak çalıştılar, biz de öyle. Hepimiz ürettik, vergimizi verdik. Fındık, zeytin ülkesinde fındık yağı alırken, zeytinyağı alırkebüç kere düşünmek zorunda kalmak çok saçma değil mi?
Bu büyük bir iş. Öyle kolayına olacak bişi değil. Olur olmaz bilmiyorum. Umarım olur. olana kadar yapılabilecek şeyler gönüllü çalışma gruplarına katılmak.
Ben eğitime destek ayağında çalışıyorum. Eğitim ayağını seçmemin birkaç nedeni var. İki kişilik toplumda bile hayatın basit olanın seviyesinde ilerlediğini bilmek; düşünen sorgulayan insanların doğruyu bulableceğine inanmak, aldığım eğitimin diyetini ödemek...
Suriyeli konusu önemli. Gelen çocukların büyük çoğunluğu travma yaşamış çocuklar. İlkokul çağındakilerin yarısı lise çağındakilerin hemen hiç biri okula gidemiyor. Politik olarak gelmeselermiş denilebilir o ayrı mesele. Şimdi buradalar ve birlikte yaşacağız gibi görünüyor. Bu konu önemli, üzerine eğilmek gerektiğini düşünüyorum.
Düşünen, empati kurabilen her insan seninle aynı duyguları düşünceleri paylaşıyor. Senin de çevrende var, benim de, onun da. Burada da var. Çokça. Ben mi kurtaracam, sen mi kurtaracaksın diyenler de var elbet.
Benim önerim resmi gazete bekçiliği yapmak. Bizi birebir bağlayan bize zararlı kararlar alınmadan önleyebilmek en akıllıca hareket olur diye düşünüyorum. Sosyal devlet kavramını hayata geçirmek; saydığın, gördüğün olumsuzlukları kökten çözer. O zaman "birleşelim birşeyler yapalım"ı başka konular için konuşmaya başlarız. Hepimiz paşa paşa vergilerimizi verirken neden hastalar yardım dileniyor, neden okullara kitap, çocuklara oyuncak, hayvanlara yemek düşünüyoruz. Bunlar atla deve rakamlar değil tüme bakınca değil mi?
Arka bahçemizde zeytinler kesilirken, fındıklar komşuya yok pahasına satılırken, bütün şehir yasasıyla meralar talan edilirken, şeker pancarı oyunu oynanırken sularımız satılırken biz gezi parkımıza dokunma diye dellendik.
Ben üç çocuk annesiyim. Çocuklarıma bırakacağım dünyanın daha yaşanılır olmasını istiyorum. Rızklarından çalınmasına kızıyorum. Çünkü atalarım diş tırnak çalıştılar, biz de öyle. Hepimiz ürettik, vergimizi verdik. Fındık, zeytin ülkesinde fındık yağı alırken, zeytinyağı alırkebüç kere düşünmek zorunda kalmak çok saçma değil mi?
Bu büyük bir iş. Öyle kolayına olacak bişi değil. Olur olmaz bilmiyorum. Umarım olur. olana kadar yapılabilecek şeyler gönüllü çalışma gruplarına katılmak.
Ben eğitime destek ayağında çalışıyorum. Eğitim ayağını seçmemin birkaç nedeni var. İki kişilik toplumda bile hayatın basit olanın seviyesinde ilerlediğini bilmek; düşünen sorgulayan insanların doğruyu bulableceğine inanmak, aldığım eğitimin diyetini ödemek...
Suriyeli konusu önemli. Gelen çocukların büyük çoğunluğu travma yaşamış çocuklar. İlkokul çağındakilerin yarısı lise çağındakilerin hemen hiç biri okula gidemiyor. Politik olarak gelmeselermiş denilebilir o ayrı mesele. Şimdi buradalar ve birlikte yaşacağız gibi görünüyor. Bu konu önemli, üzerine eğilmek gerektiğini düşünüyorum.
0
yue
Aile ikiye bölündü bu tartışma yüzünden yardım edin. Boğazım genzim yanıyor, burnum bir akıyor bir tıkanıyor sarı-beyaz sümük çıkarıyorum. Hangi tür ilaca ihtiyacım var şimdi benim?
Aile ikiye bölündü bu tartışma yüzünden yardım edin.
Boğazım genzim yanıyor, burnum bir akıyor bir tıkanıyor sarı-beyaz sümük çıkarıyorum. Hangi tür ilaca ihtiyacım var şimdi benim?
Boğazım genzim yanıyor, burnum bir akıyor bir tıkanıyor sarı-beyaz sümük çıkarıyorum. Hangi tür ilaca ihtiyacım var şimdi benim?
0
Antibiyotik leblebi gibi kullanılmaz, tehlikeli ilaçtır. Bi kere belli ki boğazındaki lenfler mikropla savaşıyor. Onlara yardımcı ol, ağzını burnunu sabunla günde 4-5 kere. Bi ordan mikrop girişi kırılsın. Sonra sana zencefilli ballı limonlu sıcak su (kaynar değil sıcak) yapsınlar, günde 3 defa da onu iç. Bağışıklığın güçlensin. Bol bol da su iç, 3 litreyi gör, sindirim sistemin dinlensin. Ateş olursa düşürmeye çalışmayın sadece çok yükselirse acile gidilmeli, onun dışında ateş vücudun mikrop kırma yöntemidir elleşmemek gerekir. Yat dinlen bakim o ne öyle ilaca sarılıyonuz.
Ceviz kuru üzüm ye.
Ceviz kuru üzüm ye.
0
yaren'in dediği doğru. Öyle kafanıza göre antibiyotik kullanamazsınız. Doktor yazmadan sakin olsa kendi kendinize antibiyotik kullanmayın.
Bu arada Türkiye gereksiz ve bilinçsiz antibiyotik kullanımında ilk sıralarda yer alıyormuş.
Bu arada Türkiye gereksiz ve bilinçsiz antibiyotik kullanımında ilk sıralarda yer alıyormuş.
0
Antibiyotik tedavi eder, aferin nurofen gibi ilaçlar semptomları yok eder.
Şimdilik semptomları yok etmek için aferin içip en kısa zamanda doktora görünebilirsin, tedavi için ne tür bir antibiyotik alman gerektiğine doktor karar verir.
Şimdilik semptomları yok etmek için aferin içip en kısa zamanda doktora görünebilirsin, tedavi için ne tür bir antibiyotik alman gerektiğine doktor karar verir.
0
boğazın şiş ise antibiyotik gerek. yanıyorsa suda eriyen asprin var c vitaminli o iyi geliyor.
0
yuvarlanantencereninkapagi
' genelleyici ve cinsiyetci' konusabilirim.güzel güzel seyler hissediyorsun, her seyini veriyorsun; açık, net, samimi oluyorsun. yine ' kaybeden', terkedilen sen oluyorsun. illa trip mi atalım, oraya gitme buraya gel mi diyelim, karmaşık karmaşık mı konuşalım. ne yapalım, şaşırdım hakikaten.......
' genelleyici ve cinsiyetci' konusabilirim.
güzel güzel seyler hissediyorsun, her seyini veriyorsun; açık, net, samimi oluyorsun. yine ' kaybeden', terkedilen sen oluyorsun.
illa trip mi atalım, oraya gitme buraya gel mi diyelim, karmaşık karmaşık mı konuşalım. ne yapalım, şaşırdım hakikaten.......
hiçbir şey istememiştim. sadece biraz güzel duygular ve sıcaklık, sevgi. samimiyet.
edit: bu dünya biz ' düz, oyunsuz insanlar' a göre değil.....
edit: tikler safiyene eleştiri ve hakaretvari sözcükler içermeyen, sırf yazmış olmak için yazılmamış, soruya gerçek bir cevap olan ve konuya bir nebze olsun açıklama getirebilen cevaplara atılıyor. nefretinizi kusacağınız yer burası değil.
güzel güzel seyler hissediyorsun, her seyini veriyorsun; açık, net, samimi oluyorsun. yine ' kaybeden', terkedilen sen oluyorsun.
illa trip mi atalım, oraya gitme buraya gel mi diyelim, karmaşık karmaşık mı konuşalım. ne yapalım, şaşırdım hakikaten.......
hiçbir şey istememiştim. sadece biraz güzel duygular ve sıcaklık, sevgi. samimiyet.
edit: bu dünya biz ' düz, oyunsuz insanlar' a göre değil.....
edit: tikler safiyene eleştiri ve hakaretvari sözcükler içermeyen, sırf yazmış olmak için yazılmamış, soruya gerçek bir cevap olan ve konuya bir nebze olsun açıklama getirebilen cevaplara atılıyor. nefretinizi kusacağınız yer burası değil.
0
Adamlar çok şey istemiyor aslında, sadece o kadar güzel değilsiniz. hepsi bu.
edit: aslında uzun uzadıya anlatasım yok, güzellik bambaşka birşeydir, gerçekten güzel olsaydın bilirdiniz(hepiniz) zaten yorum yapmaktan çekinmezdin de, kişi kendisi hakkında yorum yapamaz demenin bile etkeni bu, neyse. onlar daha çok sevilirler daha kolay iş bulurlar, daha kolay yaşarlar . Bi' gülüşleri bile yeter karşısındakini mutlu etmek için. çok yerde konuşulmuştur zaten, bazı insanların ''bulunması'' yeterlidir yani orada olmaları kafidir, birşey yapmalarına gerek yok. güzellik tanrının tavsiye mektubudur demişti bi' kürt oyuncu. günümüzde telefonu yukarıdan tutup fotoğraf çeken, asansör aynası, tuvalet aynası ya da bilimum filtreleri kullanan sanırım kullanım yeri olarak uygun olacak olan kelime kezbanlara ''ben bunu varya evire çevire''ci abilerimizin talepleri ve birbirlerini pohpohlamaları yüzünden(çok güzel çıkmışsın burcucum) güzellik kişiden kişiye değişen bir kavrammış izlenmimi verdi. öyle değildir, aklıma geldi mesela bazen duyuruda ifşalar oluyor ve eğer kadınsa ifşanın altında ki yorumlara şöyle bi' göz at. kimisi ''çok güzel'' yazarken ötekisi ''siz de nasıl bir yokluk var abicim'' yazar, güzellik bu kadarda öznel bi' kavram değil. uzun uzadıya anlatasım yok demiştim de mi ben. neyse çok sıkıldım. yeşil çay içeceğim.
edit: aslında uzun uzadıya anlatasım yok, güzellik bambaşka birşeydir, gerçekten güzel olsaydın bilirdiniz(hepiniz) zaten yorum yapmaktan çekinmezdin de, kişi kendisi hakkında yorum yapamaz demenin bile etkeni bu, neyse. onlar daha çok sevilirler daha kolay iş bulurlar, daha kolay yaşarlar . Bi' gülüşleri bile yeter karşısındakini mutlu etmek için. çok yerde konuşulmuştur zaten, bazı insanların ''bulunması'' yeterlidir yani orada olmaları kafidir, birşey yapmalarına gerek yok. güzellik tanrının tavsiye mektubudur demişti bi' kürt oyuncu. günümüzde telefonu yukarıdan tutup fotoğraf çeken, asansör aynası, tuvalet aynası ya da bilimum filtreleri kullanan sanırım kullanım yeri olarak uygun olacak olan kelime kezbanlara ''ben bunu varya evire çevire''ci abilerimizin talepleri ve birbirlerini pohpohlamaları yüzünden(çok güzel çıkmışsın burcucum) güzellik kişiden kişiye değişen bir kavrammış izlenmimi verdi. öyle değildir, aklıma geldi mesela bazen duyuruda ifşalar oluyor ve eğer kadınsa ifşanın altında ki yorumlara şöyle bi' göz at. kimisi ''çok güzel'' yazarken ötekisi ''siz de nasıl bir yokluk var abicim'' yazar, güzellik bu kadarda öznel bi' kavram değil. uzun uzadıya anlatasım yok demiştim de mi ben. neyse çok sıkıldım. yeşil çay içeceğim.
0
Erkekler bence seks kölesidirler. Bütün tatlı dilleri çabaları güler yüzleri hep seks için. Böyle olmayanı 100 binde 1 falandır bence. Elde ettikten sonra sıradaki gelsin dercesine başkalarına kayıyor dikkatleri, güya yaratılışları öyleymişmiş.
Sevgiyi elde etmek için kapris yapmak, çektirmek, süründürmek ve hatta dengeli bir şekilde para da harcatmak gerekiyor. Yoksa onların gözünde hiçbir kıymetin olmuyor. Yapıları böyle!
Sevgiyi elde etmek için kapris yapmak, çektirmek, süründürmek ve hatta dengeli bir şekilde para da harcatmak gerekiyor. Yoksa onların gözünde hiçbir kıymetin olmuyor. Yapıları böyle!
0
bu zihniyette biriyle ilişiğimin olmamasına hep özen gösteririm.
' güzel olmak' konusunda, insan kendisi hakkında yorum yapamaz ama çevremdeki insanlar bu muhabbetler açıldığında ' aaa ama sen çok güzelsin' falan diyor.
' güzel olmak' konusunda, insan kendisi hakkında yorum yapamaz ama çevremdeki insanlar bu muhabbetler açıldığında ' aaa ama sen çok güzelsin' falan diyor.
0
Yaren dogruyu soyluyor. Ama efendi adam bulursan soyledikleri gecerli degil . Efendi adam bul sana yaşattıklarının bin katini yasatir. Ama ne kadar eglenirsin bilemem
0
Ben efendi adam buldum gene tatmin olmuş değilim, tmm bana efendi de herkese de efendi aman ona ayıp bu üzülmesin diye hayatımızda gereksiz bir insan oluştu, her gün de konuşuyor bu kızla neymiş çok iyi niyetliymiş ben fesatmışım. Blablabla.
0
Aynı seyleri kadınlar için düşünüyorum bende.
Bazı insanlar kaybetmeye programlı , biz onlardan biriyiz sanırım.
Bazı insanlar kaybetmeye programlı , biz onlardan biriyiz sanırım.
0
her zaman ulaşılabilir olmamak lazım.
edit: telefonla ulaşmaktan bahsetmiyorum tabii ki. :)
edit: telefonla ulaşmaktan bahsetmiyorum tabii ki. :)
0
oyun istiyor, hiçbir şey istememiştim demişsin ya bir şeyler istemeni istiyor
çünkü o güzel duygular sıcaklık sevgi dediğin soyut kalınca püff deyince uçar hale gelir, onları somutlamanı istiyor
olabilir
çünkü o güzel duygular sıcaklık sevgi dediğin soyut kalınca püff deyince uçar hale gelir, onları somutlamanı istiyor
olabilir
0
Bir başka ben her şeyi yaptım yaranamıyorum yaa sendromu daha.
Aynı bu durumdaki bir kız ile ilişkiye başladım ve 2 ay sonra çok değil 2 ay sonra bu halde ki kız gitti yerine "illa trip mi atalım, oraya gitme buraya gel mi diyelim, karmaşık karmaşık mı konuşalım. ne yapalım, şaşırdım hakikaten......." kızı geldi. Sonra ben terk ettim muhtemelen bir sonrakine yine aynı numarayı çekecek benim ne kadar berbat birisi olduğumdan bahsedecek.
Kadınlar da böyle abi kesin bir şey istemediniz trip atmadınız. kesin..
Aynı bu durumdaki bir kız ile ilişkiye başladım ve 2 ay sonra çok değil 2 ay sonra bu halde ki kız gitti yerine "illa trip mi atalım, oraya gitme buraya gel mi diyelim, karmaşık karmaşık mı konuşalım. ne yapalım, şaşırdım hakikaten......." kızı geldi. Sonra ben terk ettim muhtemelen bir sonrakine yine aynı numarayı çekecek benim ne kadar berbat birisi olduğumdan bahsedecek.
Kadınlar da böyle abi kesin bir şey istemediniz trip atmadınız. kesin..
0
emekten memekten bahsetmiş miyim kardeşim? adam gibi okuyun su duyuruları. sonra saçma sapan cevaplar veriyorsunuz.
0
Kız burada bile işine gelen cevaplara tik atıyor işine gelmeyeni atlıyor ondan sonra ben trip atmam karmaşık olmam diye isyan ediyor :D kasdkas
Hepsi aynı abicim hepsi. Çocuk iyi kurtarmış yakayı valla.
Hepsi aynı abicim hepsi. Çocuk iyi kurtarmış yakayı valla.
0
Ne güzel, herkes birbirine lafları sokmuş, nefretini kusmuş.
Bunun adamı/kadını, genellemesi, cinsiyeti yok, olmayacak da. Olay, konu, kişiler umurumda değil. Ben şuna inanırım, bilirim; bir şey olacaksa olur, gerisi sadece bahanedir.
Bunun adamı/kadını, genellemesi, cinsiyeti yok, olmayacak da. Olay, konu, kişiler umurumda değil. Ben şuna inanırım, bilirim; bir şey olacaksa olur, gerisi sadece bahanedir.
0
Cevap cok basit amiyane tabirle yanlis ata oynamissin. Bes parmagin besi bir degil kendine gore dogru birini bulana kadar yanilacaksin. Oyunun kurali bu canims bende cok mutlu degilim bu durumdan ama boyle. Tek tavsiyem bu surec boyunca bu yazida oldugu gibi motivasyonunu kaybetmemen. Sonra mevzu gizli depresyona kadar gidiyor, ugras dur.
0
yaren
Selam Yattığınızda çamaşırınızın veya pijamanızın kat yerininn ya da dikişli yerinin üzerine yatmış olsanız bu bölgeleriniz uyuşuyor mu? Mesela eşofmanınızın cebinin üstüne denk geldi vücudunuz, o bölge uyuşuyor mu?Benim böyle bir sorunum var, bu neden olur?
Selam
Yattığınızda çamaşırınızın veya pijamanızın kat yerininn ya da dikişli yerinin üzerine yatmış olsanız bu bölgeleriniz uyuşuyor mu? Mesela eşofmanınızın cebinin üstüne denk geldi vücudunuz, o bölge uyuşuyor mu?
Benim böyle bir sorunum var, bu neden olur?
Yattığınızda çamaşırınızın veya pijamanızın kat yerininn ya da dikişli yerinin üzerine yatmış olsanız bu bölgeleriniz uyuşuyor mu? Mesela eşofmanınızın cebinin üstüne denk geldi vücudunuz, o bölge uyuşuyor mu?
Benim böyle bir sorunum var, bu neden olur?
0
Ek:
Şu anda sol yanıma yatmış olduğum halde bacağımın sağ yanı, bedene bağlandığı bölge uyuşuk, hafiften yanma var. Sinir sıkışması olabilir mi bu? Aşırı rahatsız ediyor, uyku kalitem zaten yok, olan uykuyu da mahvediyor...
Şu anda sol yanıma yatmış olduğum halde bacağımın sağ yanı, bedene bağlandığı bölge uyuşuk, hafiften yanma var. Sinir sıkışması olabilir mi bu? Aşırı rahatsız ediyor, uyku kalitem zaten yok, olan uykuyu da mahvediyor...
0
Doktora gidin bayramdan sonra. Sola yatıp sağın uyuşması normal değil bence (dr değilim bir dönem ciddi ağrılar çektim git geller yaptım o dönem çok öğrendim fizyoloji kas vs muhabbetini)
0
Bu arada kat yerinin yani giydiğiniz şeyde kabarıklık olan bir yerin üstüne yattığınızda olan uyuşma normal.
0
doxanikee
gerçekten bilmediğim ve net bir fikre ulaşamadığım için soruyorum. eczacıların yaptığı iş için fakülte eğitimine gerek var mı? geçmişte çoğu ilaç karışımını eczacılar isteğe göre karıştırıp veriyormuş, şimdi böyle bir şey çok ender haller dışında rastlamadım.cidden reçetede yazan ilacı vermek dışınd
gerçekten bilmediğim ve net bir fikre ulaşamadığım için soruyorum. eczacıların yaptığı iş için fakülte eğitimine gerek var mı? geçmişte çoğu ilaç karışımını eczacılar isteğe göre karıştırıp veriyormuş, şimdi böyle bir şey çok ender haller dışında rastlamadım.
cidden reçetede yazan ilacı vermek dışında ekstra bir iş yapıyorlar mı?
cidden reçetede yazan ilacı vermek dışında ekstra bir iş yapıyorlar mı?
0
İlaç yapan yerler var fakat çoğu bakkal gibi çalışıyor. Normalde doktorun tanıyı koyup eczacının ilacı vermesi gerekiyor bizde doktor her ikisini de yapıyor eczacı bakkal gibi çalışıyor.
Geçenlerde eczaneye gidip konjunktivit tanısı için bir ilaç istedim. Adam reçete olmadan veremiyoruz dedi. O zaman sipragut ver dedim bende (Askerliği askeri hastanede yaptım) 2 kullanmamda geçti durumum.
Geçenlerde eczaneye gidip konjunktivit tanısı için bir ilaç istedim. Adam reçete olmadan veremiyoruz dedi. O zaman sipragut ver dedim bende (Askerliği askeri hastanede yaptım) 2 kullanmamda geçti durumum.
0
Hayır. Esnaftan farksızlar. Zengin olmak için okunan boş beleş bölümler. İlaç yapan eczacılardan bahsetmiyorum
0
eczacilar sadece dukkan basinda durmaz, ilac uretiminde ve belgelndirmesinde calisan bir ton eczaci var.
eczanede ihtiyac var mi diyorsan, evet var.
eczanede ihtiyac var mi diyorsan, evet var.
0
İlaçların kullanımı veya etkilerini eczacılara sorarız, beklenmedik yan etkileri bildiririz, doktora gidemeyince onlardan fikir alırız... keşke kendileri işletseler dükkanlarını, eczacılık okumamış kalfaya çırağa bırakmasalar. Elbette gerek var, bence rolleri çok önemli.
0
Ekstra kasada duruyorlar.duzenli aldigim ilac var.5 lira 10 kurus .her seferinde 10 lira veriyorum usenmeden 4 lira 90 kurus veriyorlar.henuz 10 kurus nedir al sana 5 diyene denk gelmedim.birde genelde yakin goZlukleri var.once kasaya sonra sana bakiyorlar bunu ritmik yapabiliyorlar.sonra minik ince laylondan posetleri var promasyon, uzerinde 36 saat falan yazan onu tek seferde acabiliyorlar.sonra hep bi aglak durumlari var ama kapanan eczane gormedim
0
Asıl eczacılar kafaları güzel insanlar. İnsanların varlıklarını sorguladıkları kişiler hep çırak. Gerçek eczacı doktorun yazdığı ilacı bile düzeltebilen kişilerdir. Sen doktora derdini anlatmışsındır o kısa kesip bişiler yazmıştır sen double check yapıp eczacıya sorarsın o da senin içini rahatlatır gerekirse ilacın muadilini gösterir. Pansuman yapar, ufak yaralanmalara ilaç verirler vs. Her bok için hastaneye gitmeyi engellerler. Hele bu işin birde yurtdışındaki versiyonu var ki sen ilaç diye gidersin sana limon suyu önerir. Kıymetini bilin tr deki eczacıların.
0
Tabi burdan atip tutuyorum ama bizim mahallede ergun abi vardir.kimse doktor bilmez ergun abiyi bilir.bir nevi simdiki aile hekimleri gibi.o bakar dinler,siradan birsey al sunlari ic der,igneni yapar,kolun falan cikiksa alir takar yerine ama bakar ki durum kotu sen su doktora git benim selamimi soyle der.hala ev telefonunu ezbere biliyorum ben ergun abinin,.kulak agrisi,dis agrisi,burun kanamasi,kafa yarilmasi,horoz dalmasi,kedi kopek isirmasi,bit salgini,pire dalamasi gibi islerden bu abimiz sorumludur.birde dedeler bu ergun abiye surekli bal,kaymak,tereyag,ceviz,findik tasiyip tesekkur edip dururlar.
0
bosch kalfa
Soru aslinda gorundugu gibi degil. Bosanma asamasindayiz, bu kesin. Geri donus yok, yok ama durumlar pek hos degil. Yanlis anlasilmasin. Kavga gurultu kiyamet, cirkeflik yok. aslinda zor olan da bu biraz. Neyse konuya gireyim. 12 yillik evliyiz. Cocugumuz yok. Daha oncesinde de 8 yillik birlikteligi
Soru aslinda gorundugu gibi degil. Bosanma asamasindayiz, bu kesin. Geri donus yok, yok ama durumlar pek hos degil. Yanlis anlasilmasin. Kavga gurultu kiyamet, cirkeflik yok. aslinda zor olan da bu biraz. Neyse konuya gireyim. 12 yillik evliyiz. Cocugumuz yok. Daha oncesinde de 8 yillik birlikteligimiz var idi. Bu zaman zarfinda evlenmeden once bir kere ayrilmisligimiz da var.
Seneler seneleri kovaladi. iyi seyler de yasadik kotu seylerle birlikte... Kotu gecen tartismalar, yine bosanmanin esiginden donmeler, yeniden firsatlar, denemeler derken yine, yeniden bu asamaya geldik ve kesin bosanma karari aldik. Ancak soyle sikintili bir durum var ki bosanacagim kisinin isi yok. Bu karari almadan aylar once isini birakmisti. Ama aramizdaki problemler devam etti. Ikimiz de gulmeyi unuttuk. Biz biz olmaktan ciktik. Sunu da belirteyim bu ayrilik karari karsilikli aldigimiz bir karar. Ya da ben en azindan ben oyle goruyorum.
Birikmis bir paramiz var, mortgage ile aldigimiz bir evimiz vs var. Tum bunlara ragmen gonlum onu oyle ortada birakmaya el vermedigi icin is bulana kadar ayni evde kalmaya karar verdik. Adam akilli is bulunca ben evden cikmaya karar verdim.
Ona oylesine bir is buldum en azindan gecici. Parasi pek iyi degil, en azindan kisa bir sure daha iyi bir is bulana kadar idare eder diye kendisine iletmistim. Mulakata girdi ve isi aliyor. kendisine bu isle ilgili fikrini sordugumda cok netti, tek basina yasama planlari vs girla gidiyordu ancak benim hesaplarima gore (nasil harcama yaptigini bildigim icin... evet evin tum hesap kitap isleri bana bakiyordu) cok fazla gecinebilecegi bir para degildi. Elindeki hazir paradan yemek zorunda kalacak aksi takdirde... Bu arada belirteyim para konularindan konusmak kendisini hep rahatsiz eder, o yuzden ozellikle su nazik donemde uzerine gitmeyeyim dedim.
Bu arada ben de kendi hayatimi yoluna koymak dusuncesindeyim. Bir an once, her ne kadar oyle deli bir kavga gurultu ortami olmasa da salak bir ortam oldugu malumunuz, bu ic kemirici ortamdan cikip kurtulmak istegindeyim.
Ancak kendisi icin endise ettigim icin (kafami sey edeyim) acik acik hesabi kitabi onune koydum. Bu ise cok bel baglamamasini, bu arada daha iyi bir ise bakmasinin daha iyi olacagini soyledim. (Daha once de soylemistim. Bu sefer panik oldu. Napcagini bilmedigini kendisini yapayalniz ortada birakilmis oldugunu, tek ailesinin ben oldugumu hungur hungur aglayarak yuzume haykirdi. Netekim ailesinin bazi uyeleri ile de problemler yasiyor.
Bende o noktada duygusal olarak bant koptu tabii. Bosanma surecinde yasanan duygusal gelgitlerin elbette farkindayim ama insan bosanmayi isteyip, ne diye tek ailem sensin diye aglar? Pismanlik mi bilemiyorum ama benim icin bitmis bir evlilik bu. 20 yillik bir beraberligin ardindan su an yasadigimiz her an surreal geliyor zaten. Oturup evi ileride soyle satariz, ben onden kiraya cikarim vs hersey hersey konusurken bir acaip geliyor. Aslinda tam bir kabus... zor yani onca yilin ardindan... Sonra yasadigimiz sorunlar, kabus anlar vs aklima gelince toparlaniyorum tabii ancak su "tek ailem sendin" lafi cok ama pek bir fena koydu be dostlar.
Haliyle merak etme, sen durumunu duzeltene kadar seni ortada birakmam dedim ama onun durumunu duzeltmesi ne kadar surer, bu muallak ortam daha ne kadar devam eder bilemiyorum. Kendimi duygusal bir kapana kisilmis gibi hissediyorum ve cikis yolu bulamiyorum. Napayim evi, parayi herseyin anasini satip, birakip gideyim mi? Yorumunuz nedir?
Not: erkek kisisi ben oluyorum burada...
Seneler seneleri kovaladi. iyi seyler de yasadik kotu seylerle birlikte... Kotu gecen tartismalar, yine bosanmanin esiginden donmeler, yeniden firsatlar, denemeler derken yine, yeniden bu asamaya geldik ve kesin bosanma karari aldik. Ancak soyle sikintili bir durum var ki bosanacagim kisinin isi yok. Bu karari almadan aylar once isini birakmisti. Ama aramizdaki problemler devam etti. Ikimiz de gulmeyi unuttuk. Biz biz olmaktan ciktik. Sunu da belirteyim bu ayrilik karari karsilikli aldigimiz bir karar. Ya da ben en azindan ben oyle goruyorum.
Birikmis bir paramiz var, mortgage ile aldigimiz bir evimiz vs var. Tum bunlara ragmen gonlum onu oyle ortada birakmaya el vermedigi icin is bulana kadar ayni evde kalmaya karar verdik. Adam akilli is bulunca ben evden cikmaya karar verdim.
Ona oylesine bir is buldum en azindan gecici. Parasi pek iyi degil, en azindan kisa bir sure daha iyi bir is bulana kadar idare eder diye kendisine iletmistim. Mulakata girdi ve isi aliyor. kendisine bu isle ilgili fikrini sordugumda cok netti, tek basina yasama planlari vs girla gidiyordu ancak benim hesaplarima gore (nasil harcama yaptigini bildigim icin... evet evin tum hesap kitap isleri bana bakiyordu) cok fazla gecinebilecegi bir para degildi. Elindeki hazir paradan yemek zorunda kalacak aksi takdirde... Bu arada belirteyim para konularindan konusmak kendisini hep rahatsiz eder, o yuzden ozellikle su nazik donemde uzerine gitmeyeyim dedim.
Bu arada ben de kendi hayatimi yoluna koymak dusuncesindeyim. Bir an once, her ne kadar oyle deli bir kavga gurultu ortami olmasa da salak bir ortam oldugu malumunuz, bu ic kemirici ortamdan cikip kurtulmak istegindeyim.
Ancak kendisi icin endise ettigim icin (kafami sey edeyim) acik acik hesabi kitabi onune koydum. Bu ise cok bel baglamamasini, bu arada daha iyi bir ise bakmasinin daha iyi olacagini soyledim. (Daha once de soylemistim. Bu sefer panik oldu. Napcagini bilmedigini kendisini yapayalniz ortada birakilmis oldugunu, tek ailesinin ben oldugumu hungur hungur aglayarak yuzume haykirdi. Netekim ailesinin bazi uyeleri ile de problemler yasiyor.
Bende o noktada duygusal olarak bant koptu tabii. Bosanma surecinde yasanan duygusal gelgitlerin elbette farkindayim ama insan bosanmayi isteyip, ne diye tek ailem sensin diye aglar? Pismanlik mi bilemiyorum ama benim icin bitmis bir evlilik bu. 20 yillik bir beraberligin ardindan su an yasadigimiz her an surreal geliyor zaten. Oturup evi ileride soyle satariz, ben onden kiraya cikarim vs hersey hersey konusurken bir acaip geliyor. Aslinda tam bir kabus... zor yani onca yilin ardindan... Sonra yasadigimiz sorunlar, kabus anlar vs aklima gelince toparlaniyorum tabii ancak su "tek ailem sendin" lafi cok ama pek bir fena koydu be dostlar.
Haliyle merak etme, sen durumunu duzeltene kadar seni ortada birakmam dedim ama onun durumunu duzeltmesi ne kadar surer, bu muallak ortam daha ne kadar devam eder bilemiyorum. Kendimi duygusal bir kapana kisilmis gibi hissediyorum ve cikis yolu bulamiyorum. Napayim evi, parayi herseyin anasini satip, birakip gideyim mi? Yorumunuz nedir?
Not: erkek kisisi ben oluyorum burada...
0
Bence evi de satıp, her şeyi ortak bölün ve ayrılın. İnsan her koşulda yaşamaya alışıyor. İşiniz çok zor ama insan bir noktadan sonra maalesef bencil olmak zorunda.
0
@pia yuitza,
Aslinda icimden gecen bu... Netekim aslinda ona yardim edeyim derken aslinda kotuluk mu yapiyorum diyorum kendi kendime. Cunku ne kadar uzatirsak bu durumu o kadar zorlasiyor. Ben olabilecek en iyi sekilde bitirelim istiyordum ki bunun sonu yok. Aslinda evliligimizi ve hatta pek cok evliligi bitiren seylerden biri de bu... Sonu olmayan mukemmeli aramak... Bosanirken bile hala mukemmeli ariyoruz anasini satayim. Sirf bu yuzden herseyi o kadar uzerime almisim ki bugun en ufak bir karari alirken bile zorlaniyor.
Aslinda icimden gecen bu... Netekim aslinda ona yardim edeyim derken aslinda kotuluk mu yapiyorum diyorum kendi kendime. Cunku ne kadar uzatirsak bu durumu o kadar zorlasiyor. Ben olabilecek en iyi sekilde bitirelim istiyordum ki bunun sonu yok. Aslinda evliligimizi ve hatta pek cok evliligi bitiren seylerden biri de bu... Sonu olmayan mukemmeli aramak... Bosanirken bile hala mukemmeli ariyoruz anasini satayim. Sirf bu yuzden herseyi o kadar uzerime almisim ki bugun en ufak bir karari alirken bile zorlaniyor.
0
Evi mevi bırakıp gitme bir enayi sen misin?
Bırakacaksın madem boşanmak istiyor ne hali varsa görecek, öyle sulugöz ağlanmalara da aldanma bir kere gitmiş o aslında geri dönmez sana manen.
Bırakacaksın madem boşanmak istiyor ne hali varsa görecek, öyle sulugöz ağlanmalara da aldanma bir kere gitmiş o aslında geri dönmez sana manen.
0
O boşanmak istemiyor ki. Bu onun kuyruğu dik tutma anlayışı. Bence sizin bi evlilik terapisine gitmeniz lazım. Seni de çok taraftar bulmadım, onun tavırları yüzünden tepki gösteriyor gibisin. Eğer kendinde ufacık bile olsa bir ışık görüyorsan (ki şu anlattıkların birer floresandır ışıldaktır deniz feneridir) bence aile/evlilik terapisine gidin. Benim gördüğüm bu, aslında ikiniz de boşanmayı değil evliliğinizi havalandırmayı, temizlik yapmayı, derleyip toplamayı istiyorsunuz. Bilincinde olmadığınızı zannediyorum. Bunca yılın bir birikimi, tortusu, bir tıkanık tarafı elbette olur, bence tedavi yoluna gidin, eğer gerekiyorsa (hekim/psikolog tarafından teşhis konulmuşsa) depresyon, kaygı bozukluğu, panik atak, bipolar vs mevcutsa tedavisine başlansın veya yeni bir hekimle yeniden görüşülsün. Ama şu 20 yılı heba etmektense, fazladan bir kere daha düşünüverin lütfen. Ufak değişimler bile çok iyi gelebilir. Saygı tükenmediyse bence sorun yok...
0
20 yil keyfi cope atilmaz hocam. Ortada aldatma vs yoksa ayrilmayin bence, karsi tarafta istemiyor belli ki tekrar gozden gecirin.
0
Boşanma sürecinde gelgitlerin olmsı normal sen de farkındasın zaten. Maddi sorumluluk almamış biri için tabloyu görmek panik yaratabilir.
Sen doğru ilerliyorsun, kafanı şey etme. Diğer türlü sonradan vican azabı çekersin, kendini suçlarsın büyük olasılıkla. Boşverip sırtını dönüp yürüyecek biri değilsin belli ki.
Süreci hızlandırabilirsin. Denizin kenarında yüzme öğrenilmez, girip yüzmesi lazım. Bırak maddi sorumluluğunu alsın, sen de ilk zamanlarda yakın dur bilemediği yerlerde taktik verirsin. İlk başlarda zorlansa da yapabileceğini söyle, güven ver.
Evi satıp birikmişle iki ev alma olanağınız olsa ikiniz için de iyi olurdu ya da kira getşrecek dükkan gibi bişi. Hem birikmişe güvenmez hem kira derdiniz olmaz veya destek olurdu.
Sen doğru ilerliyorsun, kafanı şey etme. Diğer türlü sonradan vican azabı çekersin, kendini suçlarsın büyük olasılıkla. Boşverip sırtını dönüp yürüyecek biri değilsin belli ki.
Süreci hızlandırabilirsin. Denizin kenarında yüzme öğrenilmez, girip yüzmesi lazım. Bırak maddi sorumluluğunu alsın, sen de ilk zamanlarda yakın dur bilemediği yerlerde taktik verirsin. İlk başlarda zorlansa da yapabileceğini söyle, güven ver.
Evi satıp birikmişle iki ev alma olanağınız olsa ikiniz için de iyi olurdu ya da kira getşrecek dükkan gibi bişi. Hem birikmişe güvenmez hem kira derdiniz olmaz veya destek olurdu.
0
England + , ama velakin ki , sadece maddi problemler için gözyaşı döküyorsa bu arkadaş , yalnızlık konusunda falan , birini bulursa çirkefleşme ihtimali de var , bu seni ilerlerlerken Zaman'da üzer , belli bu kurt senin içinde oluştu bile , düşünsene sen onu 1 sene idare etmişim maddi manevi desteklemişim , bir anda yoluna gitmiş .
Bence karar vermesi için , net alternatifler sunman lazım , evi sattım yarısını sana veririm , şu karar para veririm ... Ya değilse bir müddet , bir miktar , bir şekilde gibi tanımlar kesin konuşma olmuyor .
Aferim sana da vicdanlı birisisin.
Birleşme tekrar denenebilir tabi .
Bana boşanma biraz blöf gibi geldi , senşn vicdanlı olduğunu biliyor demekki .
En son çare şu ,sonradan vicdan yapmamak için , önce verilen sözler yerine getirilir , eğer varsa , sonra ( dini veya yasal sorumluluklar ) yerine getirilir .
Ama bence boşama Lan sen bunu .
bir problem yoksa .
madem yalnızsın bırakmıyorum Lan seni de.
Kanka yazarken tekrar tekrar okudum yazılarını , düşündüm ,
Benim tavsiyem son cümle .
Bence karar vermesi için , net alternatifler sunman lazım , evi sattım yarısını sana veririm , şu karar para veririm ... Ya değilse bir müddet , bir miktar , bir şekilde gibi tanımlar kesin konuşma olmuyor .
Aferim sana da vicdanlı birisisin.
Birleşme tekrar denenebilir tabi .
Bana boşanma biraz blöf gibi geldi , senşn vicdanlı olduğunu biliyor demekki .
En son çare şu ,sonradan vicdan yapmamak için , önce verilen sözler yerine getirilir , eğer varsa , sonra ( dini veya yasal sorumluluklar ) yerine getirilir .
Ama bence boşama Lan sen bunu .
bir problem yoksa .
madem yalnızsın bırakmıyorum Lan seni de.
Kanka yazarken tekrar tekrar okudum yazılarını , düşündüm ,
Benim tavsiyem son cümle .
0
bence de boşanma.
haddim olmayarak bir iki şey söyleyeceğim. 20 senelik birliktelik var ortada. ve anlattığın kadarıyla iki taraf da eşit olgunlaşmamış. sen maddi olarak çekip çevirmişsin o şimdi kendi ayakları üzerinde durmayı bilmiyor. keza yazdıklarından anladığım kadarı ile duygusal/manevi olarak da öyle. çok büyük yer kaplıyor olmasan manevi olarak gidişine böyle tepki vermezdi. kuyruğu dik tutuyor bence de o da yeterli duygusal olgunluğa ulaşmadığından. burada belki de kendi yarattığın/böyle olmasına sebep olduğun insandan kaçıp gitmeye çalışıyor olduğunu da durup düşünmelisin. bence de çözümünüz evlilik terapisti. sırtlayıp götürmek doğru değil insanı, elinden tutup beraber yürüyeceksin. sen fazla üstlenmişsin ilişkinizi/hayatın zorluklarını
haddim olmayarak bir iki şey söyleyeceğim. 20 senelik birliktelik var ortada. ve anlattığın kadarıyla iki taraf da eşit olgunlaşmamış. sen maddi olarak çekip çevirmişsin o şimdi kendi ayakları üzerinde durmayı bilmiyor. keza yazdıklarından anladığım kadarı ile duygusal/manevi olarak da öyle. çok büyük yer kaplıyor olmasan manevi olarak gidişine böyle tepki vermezdi. kuyruğu dik tutuyor bence de o da yeterli duygusal olgunluğa ulaşmadığından. burada belki de kendi yarattığın/böyle olmasına sebep olduğun insandan kaçıp gitmeye çalışıyor olduğunu da durup düşünmelisin. bence de çözümünüz evlilik terapisti. sırtlayıp götürmek doğru değil insanı, elinden tutup beraber yürüyeceksin. sen fazla üstlenmişsin ilişkinizi/hayatın zorluklarını
0
Ek:
Boşanma kesin ve net bir kararsa evi de parayı da ikiye böleceksiniz, eşit olarak paylaşacaksınız. Eğer iki tarafta da uyum sağlama veya orta yol bulma için istek yoksa net boşanın zaten ama, onu anne babasıymışsın gibi hâlâ desteklemene gerek yok. Olması gerektiği gibi davranmışsın, işsizken dar gününde yapayalnız falan bırakmamışsın, işini bulmuşsun, her şeyini düşünmüşsün... ama bırak, bu kadın çocuk değil, yetişkin bir kadın, anne olsa dünyayı parmak ucunda çevirmesi gerekecek, e bunu kendi için de yapabilmeli! Bence siz biraz da bu dengesiz görev yükünden ötürü boşanmak istiyorsunuz, daha doğrusu sen. O galiba ağırlık olmaktan başka bir şey bilmiyor...
Her şeyin yarısı. Hakkından vazgeçmene gerek yok, o çocuk değil, kendi ayaklarının varlığını kabul etmesi gereken yetişkin bir kadın. İçin ferah olsun, yapar da. Emin ol.
Boşanma kesin ve net bir kararsa evi de parayı da ikiye böleceksiniz, eşit olarak paylaşacaksınız. Eğer iki tarafta da uyum sağlama veya orta yol bulma için istek yoksa net boşanın zaten ama, onu anne babasıymışsın gibi hâlâ desteklemene gerek yok. Olması gerektiği gibi davranmışsın, işsizken dar gününde yapayalnız falan bırakmamışsın, işini bulmuşsun, her şeyini düşünmüşsün... ama bırak, bu kadın çocuk değil, yetişkin bir kadın, anne olsa dünyayı parmak ucunda çevirmesi gerekecek, e bunu kendi için de yapabilmeli! Bence siz biraz da bu dengesiz görev yükünden ötürü boşanmak istiyorsunuz, daha doğrusu sen. O galiba ağırlık olmaktan başka bir şey bilmiyor...
Her şeyin yarısı. Hakkından vazgeçmene gerek yok, o çocuk değil, kendi ayaklarının varlığını kabul etmesi gereken yetişkin bir kadın. İçin ferah olsun, yapar da. Emin ol.
0
niye boşanmak istiyosunuz onu anlamadım.
kavgaların sebebi ne? onu çözseniz belki düzelecek herşey.
boşanınca kendini gül bahçesinde bulacağını sanma.
kavgaların sebebi ne? onu çözseniz belki düzelecek herşey.
boşanınca kendini gül bahçesinde bulacağını sanma.
0
Bosanmayin devam edin diyen arkadaslara kulak asma, bu sekilde cikmaza, acmaza surukleyen bunun bile sorumlulugunu tam alamayan insan kesin evlilikte de bu sekilde davranmistir.
Insan mukemmel olmadigi icin yarattigi evlilik ve bosanma senaryolari da mukemmel olamayabiliyor haliyle. Elbette ki can yanacak, yansin da. Karsi tarafta acidan bu kadar korkarsa aci cekmesi kacinilmaz.
Son olarak bosanma kafaniza girmis artik, bu kelime net bi sekilde kullanildiysa iliskiyi surdurmek depremde yarisi yikilmis binayi bantlamak gibi. Hicbirsey o ilk guzel gunlerdeki gibi olmayacak donseniz de.
Su asamada isin vicdan kismini sadece ortak mallarin paylasimina birakin bence cunku kalan seyler icin ne iyi ne degil siz de bilemezsiniz yasamadan...
Insan mukemmel olmadigi icin yarattigi evlilik ve bosanma senaryolari da mukemmel olamayabiliyor haliyle. Elbette ki can yanacak, yansin da. Karsi tarafta acidan bu kadar korkarsa aci cekmesi kacinilmaz.
Son olarak bosanma kafaniza girmis artik, bu kelime net bi sekilde kullanildiysa iliskiyi surdurmek depremde yarisi yikilmis binayi bantlamak gibi. Hicbirsey o ilk guzel gunlerdeki gibi olmayacak donseniz de.
Su asamada isin vicdan kismini sadece ortak mallarin paylasimina birakin bence cunku kalan seyler icin ne iyi ne degil siz de bilemezsiniz yasamadan...
0
konuyu bizzat yaşamış biri olarak tavsiyelerim şöyle ;
-süreci olabildiğince hızlandır zira iki taraf içinde en acısızı böyle olacak.
-tüm süreçlerde elde ettiğiniz para,ev vs. adaletli şekilde paylaşın (ki sonra vicdan azabı çekme)
-acımasız gözükebilir ama gerçekci olan şu ki, sen onun annesi yada babası değilsin.Bırak bu durumu onlar düşünsün. Ne kadar erkek tarafı olsakta psikolojik gücümüz,sabrımız ve paramız sonsuz değil maalesef...
-süreci olabildiğince hızlandır zira iki taraf içinde en acısızı böyle olacak.
-tüm süreçlerde elde ettiğiniz para,ev vs. adaletli şekilde paylaşın (ki sonra vicdan azabı çekme)
-acımasız gözükebilir ama gerçekci olan şu ki, sen onun annesi yada babası değilsin.Bırak bu durumu onlar düşünsün. Ne kadar erkek tarafı olsakta psikolojik gücümüz,sabrımız ve paramız sonsuz değil maalesef...
0
boşanın/boşanmayın diye akıl verebilecek yeterli bilgiye sahip değiliz tabii.
yani 20 yıl kolay silinmez, ama aslında beş dakikada çat diye biten bir şey boşanmak.
yani kolay silinebilir de.
bunda insanların, olayların, durumların, hislerin, isteklerin, boşanma nedeninin vb. çok etkisi var ve hepsi değişken.
evlilik enteresan bir şey.
burada herkesin yazdığı her şey doğru aslında.
fakat bir kadın olarak şunu söyleyebilirim ki, kadınların yüzde 98'i belirsizlik karşısında panik olur ve bencilleşip, kendini güvenceye almak ister.
boşanmak istedikten sonra böyle bir şey demesi de panik olduğunu gösteriyor.
ama bu panik geçince karşı tarafta boşanma isteği devam edecekse, o zaman size yazık olur.
çünkü şimdi belki topa tutulacağım, ama bir de işin kadınlık tarafı var.
vicdan, her durumda ve pozisyonda bir kadının elinde erkeğe karşı bilinçli ya da bilinçsiz kullanabileceği en büyük kozdur.
o erkekle ilgili istediğini yapma konusunda en büyük bilettir.
bunun erkeğin yumuşak karnı olduğunu da her kadın bilir.
fakat bunu kadınların bildiğini erkeklerin bazısı bilse de, genelde işin içindeyken hiç anlamaz ya da farkına varmazlar.
çünkü bir erkek hakikaten kötü niyetli olmadığı ve kadınla da belli bir yakınlık içinde olduğu/iyi kötü bir geçmiş paylaştığı/eskiden de olsa bir şeyler hissettiği sürece en çok vicdan azabından korkar.
ama "mağdur kadın"a dönüşmeyi bazı kadın bilmeden yapar, bazısı gururuna yediremez, bazısı da bunu kullanır, adamı kalıcı ya da geçici olarak bu şekilde yanında tutar.
işin içinde bunu kullanmak için niyet varsa, bu kadının "delikanlılık" seviyesiyle ilgilidir.
yani insanın ancak içinde bilebileceği bir şey.
dolayısıyla, bilinçli veya bilinçsiz şekilde buna yöneliyor olma ihtimali de olduğunu unutmayın.
kötü niyetli olduğunu ima etmeye çalışmıyorum.
size "acımasız olun, gelmeyin bu oyunlara!" diye gaz vermeye de çalışmıyorum.
sadece aklınızın bir köşesinde olması gerektiğini düşünüyorum.
bu tip şeyler insanın doğasında var ve farkında olmadan da gelişebiliyor.
yani bu işlerin içgüdüsel bir yanı, zoru görünce geri adım atmaya yeltenir gibi yapma hali vb. de var.
o yüzden siz böyle düşünürken, "ya acaba boşanmasak mı? ben hep senin yanındayım" falan derken, yarın öbür gün o kendini topladığında "e hadi ama artık" gibi bir davranış görürseniz, buna da hazırlıklı olun.
yani bütün bunlar bir illüzyon da olabilir maalesef.
çünkü erkekler bu konularda kadınlardan daha vicdanlı ve daha yumuşak.
boşanmayı kadın istemiş ve kadınlar genelde kolay kolay fikir değiştirmezler ve daha kararlıdırlar.
siz belki şu durumda, sırf o cümle için evliliğe devam etmeyi kabul edebilirsiniz, ama o bunu bir panik anında öylesine söylemiş bile olabilir.
bence yapmanız gereken şey fiziksel etki ve enerji alanından çıkıp, belki bir gece falan bir yere gidip, kendi kendinize ne istediğinize karar vermek ve ondan bağımsız şekilde düşüncelerinizi, isteklerinizi, hislerinizi düşünmek.
olayları dramatize etmeden bunları farkındalığı yüksek bir şekilde irdeledikten sonra, etki altında kalmadan bir yol çizmeniz ve çok hızlı hareket etmeniz lazım.
yani 20 yıl kolay silinmez, ama aslında beş dakikada çat diye biten bir şey boşanmak.
yani kolay silinebilir de.
bunda insanların, olayların, durumların, hislerin, isteklerin, boşanma nedeninin vb. çok etkisi var ve hepsi değişken.
evlilik enteresan bir şey.
burada herkesin yazdığı her şey doğru aslında.
fakat bir kadın olarak şunu söyleyebilirim ki, kadınların yüzde 98'i belirsizlik karşısında panik olur ve bencilleşip, kendini güvenceye almak ister.
boşanmak istedikten sonra böyle bir şey demesi de panik olduğunu gösteriyor.
ama bu panik geçince karşı tarafta boşanma isteği devam edecekse, o zaman size yazık olur.
çünkü şimdi belki topa tutulacağım, ama bir de işin kadınlık tarafı var.
vicdan, her durumda ve pozisyonda bir kadının elinde erkeğe karşı bilinçli ya da bilinçsiz kullanabileceği en büyük kozdur.
o erkekle ilgili istediğini yapma konusunda en büyük bilettir.
bunun erkeğin yumuşak karnı olduğunu da her kadın bilir.
fakat bunu kadınların bildiğini erkeklerin bazısı bilse de, genelde işin içindeyken hiç anlamaz ya da farkına varmazlar.
çünkü bir erkek hakikaten kötü niyetli olmadığı ve kadınla da belli bir yakınlık içinde olduğu/iyi kötü bir geçmiş paylaştığı/eskiden de olsa bir şeyler hissettiği sürece en çok vicdan azabından korkar.
ama "mağdur kadın"a dönüşmeyi bazı kadın bilmeden yapar, bazısı gururuna yediremez, bazısı da bunu kullanır, adamı kalıcı ya da geçici olarak bu şekilde yanında tutar.
işin içinde bunu kullanmak için niyet varsa, bu kadının "delikanlılık" seviyesiyle ilgilidir.
yani insanın ancak içinde bilebileceği bir şey.
dolayısıyla, bilinçli veya bilinçsiz şekilde buna yöneliyor olma ihtimali de olduğunu unutmayın.
kötü niyetli olduğunu ima etmeye çalışmıyorum.
size "acımasız olun, gelmeyin bu oyunlara!" diye gaz vermeye de çalışmıyorum.
sadece aklınızın bir köşesinde olması gerektiğini düşünüyorum.
bu tip şeyler insanın doğasında var ve farkında olmadan da gelişebiliyor.
yani bu işlerin içgüdüsel bir yanı, zoru görünce geri adım atmaya yeltenir gibi yapma hali vb. de var.
o yüzden siz böyle düşünürken, "ya acaba boşanmasak mı? ben hep senin yanındayım" falan derken, yarın öbür gün o kendini topladığında "e hadi ama artık" gibi bir davranış görürseniz, buna da hazırlıklı olun.
yani bütün bunlar bir illüzyon da olabilir maalesef.
çünkü erkekler bu konularda kadınlardan daha vicdanlı ve daha yumuşak.
boşanmayı kadın istemiş ve kadınlar genelde kolay kolay fikir değiştirmezler ve daha kararlıdırlar.
siz belki şu durumda, sırf o cümle için evliliğe devam etmeyi kabul edebilirsiniz, ama o bunu bir panik anında öylesine söylemiş bile olabilir.
bence yapmanız gereken şey fiziksel etki ve enerji alanından çıkıp, belki bir gece falan bir yere gidip, kendi kendinize ne istediğinize karar vermek ve ondan bağımsız şekilde düşüncelerinizi, isteklerinizi, hislerinizi düşünmek.
olayları dramatize etmeden bunları farkındalığı yüksek bir şekilde irdeledikten sonra, etki altında kalmadan bir yol çizmeniz ve çok hızlı hareket etmeniz lazım.
0
20 yıllık hayat arkadaşını bırakma bence. Pişman olursan -ki olacaksın gibi- hayatının geri kalanı daha kötü geçer.
0
bir de şu var...
biz burada fikir yürütüyoruz, ama evliliği bitirme isteği karşıdan gelmiş.
yani siz barışmak isteseniz, kabul görecek mi bilmiyoruz.
o tartışma anında, boşanmayı istediği için sizi suçlayarak konuşmuş olma ihtimali de var.
yani isteyen o olduğuna göre, sizi suçlu görüyor muhtemelen.
"doğru düzgün bir evliliğimiz olsaydı, 'şunu bunu' yapmasaydın, senden boşanmayı istemek zorunda kalmazdım, o zaman da bu iş güç, para pul hesaplarıyla uğraşmama gerek olmazdı. senin yüzünden bunları yaşıyorum. senin yüzünden ailem, düzenim bozuluyor" gibi bir şey demek istemiş de olabilir.
biz burada fikir yürütüyoruz, ama evliliği bitirme isteği karşıdan gelmiş.
yani siz barışmak isteseniz, kabul görecek mi bilmiyoruz.
o tartışma anında, boşanmayı istediği için sizi suçlayarak konuşmuş olma ihtimali de var.
yani isteyen o olduğuna göre, sizi suçlu görüyor muhtemelen.
"doğru düzgün bir evliliğimiz olsaydı, 'şunu bunu' yapmasaydın, senden boşanmayı istemek zorunda kalmazdım, o zaman da bu iş güç, para pul hesaplarıyla uğraşmama gerek olmazdı. senin yüzünden bunları yaşıyorum. senin yüzünden ailem, düzenim bozuluyor" gibi bir şey demek istemiş de olabilir.
0
Tum cevaplar icin nasil tesekkur etsem azdir. Sagolun varolun.
Sonuc olarak, evet ayriliyoruz. Kararimiz zaten buydu. Ancak son konusma ile herseyi satip paylasarak hayatta kendi adimlarimiz uzerinde yol almaya karar verdik. Dogrusu ikimiz icin de bu... En azindan boyle dusunuyoruz. Degilse de ne yapalim; dunyada, en kotu halimiz bu olsun diyecek kadar kotu olaylar oluyor. Bize ayricalik olmasin.
Tekrar sagolun ve mutlu olun.
Sonuc olarak, evet ayriliyoruz. Kararimiz zaten buydu. Ancak son konusma ile herseyi satip paylasarak hayatta kendi adimlarimiz uzerinde yol almaya karar verdik. Dogrusu ikimiz icin de bu... En azindan boyle dusunuyoruz. Degilse de ne yapalim; dunyada, en kotu halimiz bu olsun diyecek kadar kotu olaylar oluyor. Bize ayricalik olmasin.
Tekrar sagolun ve mutlu olun.
0
basubadelmevt
Evlilik kesinlikle düsünmüyorum, kararım uzun zamandır aynı. Fakat bu kesinlik sevgililik olayında sıkıntı yaratıyor sanki.Benim yasımdaki (30'lar) hatunlar genelde evlilik ümidiyle başlıyorlar iliskiye. Ben de böyle bastan reddedince , dusunmedigmi söyleyince kötü hissediyorlar sanki kendilerini. F
Evlilik kesinlikle düsünmüyorum, kararım uzun zamandır aynı. Fakat bu kesinlik sevgililik olayında sıkıntı yaratıyor sanki.Benim yasımdaki (30'lar) hatunlar genelde evlilik ümidiyle başlıyorlar iliskiye. Ben de böyle bastan reddedince , dusunmedigmi söyleyince kötü hissediyorlar sanki kendilerini. Flört döneminden sonraki sevgililil olayı cıkmaza giriyor böylece. Ben diyorum ki artık bu kadar kesin konusmasam mı öyle hissetsem bile? Yani evlenebilirim, bakarız diye gecistirsem mi? Imza kesinlikle atmam ama yinede bir ask yasamaktan mahrum bırakmak istemem kendimi bu yüzden.
0
Kendi kafanda birini bulmak en mantiklisi, cunku bir yerde patliyor sonra o. Yasanilan guzel gunlerin icine ediliyor, "Sen beni oyaladin" diye cingar cikariyorlar sonra. Not: Yillar once benzer bir iliskinin kadin tarafiydim, ben evlenmem dedikce adam "tabii henuz cok erken, 1-2 yil bekleriz" diyordu asdfsasdsf.
0
kimseyi kandırma bence. böyle olmaya devam et, senin gibi biri karşına çıkar elbet.ama başkalarına olmayacak hayal kurdurma.
0
Bence siz yine durust davranin elbet sizin gibi dusunen bir kadin cikar karsiniza , zaten ilk gunlerden evlilik konusmuyorsunuzdur herhalde konusu acildiginda dusuncelerinizi soylersiniz. 2 yil evlilik dusunmeyen demiyim ama aile geleneklerinden dolayi benimle evlilik dusunmeyen bir adamla beraber oldum sizin tabirinizle gecistirildim evlilik meraklisi biri olmama ragmen sonuc 2 yil sonunda aldatildim ve suan akrabalarindan birisiyle evleniyor. Durustluk herzaman iyidir uzmeyin kadinlari :)
0
20li yaslardaki kizlara yonel. Onlar da o sirada oyle dusundukleri icin dert etmezler,3-4 sene sonra sorun olunca ayrilirsiniz.
0
oncelikle atacaginiz her imza sizi baglar.
sonra birincisi: bir insanla iyice tanismaniz icin cok badireler atlatmaniz gerek. 3 ay sevgili olup 4. ay evlenirseniz beraber kafese kapatilmis ve birbirlerine tavizler vererek olgunlasmak/anlasmak zorunda birakilan iki vahsiye donusebilirsiniz. sonucta da eger bosanma ya da ayrilik olursa neredeyse her zaman erkek tarafi maddi/manevi zararli cikiyor bundan.
kadinlarin sagi solu belli olmaz. iki gun once cok mutlu da olsa ayda bir vucut psikolojiyi resetliyor zaten.
ikincisi kimseyi kandirmanin ya da kimseye bos umut vermenin alemi yok elbette, yalniz "evlenmeyecegiz" gibi bir on kosulla da dogal bir iliski yasayamazsiniz. boyle bir seyi durduk yere ortaya atmaniz eskilerin tabiriyle "kuru yere kurt dusurmek" oluyor. daha kadin sizi tanimadan ona "ben evlenmeyecem" demeyin. birbirinizi taniyin. birbirinizi tanirken hayallerinizi, hedeflerinizi, dusuncelerinizi paylasirsiniz. iste o arada evlenmek konusunda dusunduklerinizi de ifade edersiniz karsilikli olarak. kadin icin olmazsa olmaz bir durumsa belki durumunuzu tekrar gozden gecirirsiniz. belki o sizinle birlikte olabilmek icin evlenmekten vazgecer. bu neden olmasin?
ek olarak: kadinlarin bir kismi da(30 yasindakiler bile) her bulduguyla "evlenirim" diye dusunmuyorlar. ama bir sekilde hepsinin icinde hem toplumun tetikledigi hem de icgudusel durtuler var.
benim de erkeklere tavsiyem: evlenmeyin.
sonra birincisi: bir insanla iyice tanismaniz icin cok badireler atlatmaniz gerek. 3 ay sevgili olup 4. ay evlenirseniz beraber kafese kapatilmis ve birbirlerine tavizler vererek olgunlasmak/anlasmak zorunda birakilan iki vahsiye donusebilirsiniz. sonucta da eger bosanma ya da ayrilik olursa neredeyse her zaman erkek tarafi maddi/manevi zararli cikiyor bundan.
kadinlarin sagi solu belli olmaz. iki gun once cok mutlu da olsa ayda bir vucut psikolojiyi resetliyor zaten.
ikincisi kimseyi kandirmanin ya da kimseye bos umut vermenin alemi yok elbette, yalniz "evlenmeyecegiz" gibi bir on kosulla da dogal bir iliski yasayamazsiniz. boyle bir seyi durduk yere ortaya atmaniz eskilerin tabiriyle "kuru yere kurt dusurmek" oluyor. daha kadin sizi tanimadan ona "ben evlenmeyecem" demeyin. birbirinizi taniyin. birbirinizi tanirken hayallerinizi, hedeflerinizi, dusuncelerinizi paylasirsiniz. iste o arada evlenmek konusunda dusunduklerinizi de ifade edersiniz karsilikli olarak. kadin icin olmazsa olmaz bir durumsa belki durumunuzu tekrar gozden gecirirsiniz. belki o sizinle birlikte olabilmek icin evlenmekten vazgecer. bu neden olmasin?
ek olarak: kadinlarin bir kismi da(30 yasindakiler bile) her bulduguyla "evlenirim" diye dusunmuyorlar. ama bir sekilde hepsinin icinde hem toplumun tetikledigi hem de icgudusel durtuler var.
benim de erkeklere tavsiyem: evlenmeyin.
0
Belki gerçekten de evlenebilirsin, başına nasıl bir insanın geleceğini bilemezsin.
0
Aşkı kandırarak mı yaşayacaksın yani, bu aşk mıymış? Bak hele...
En baştan delikanlı gibi söyleyip gardını almak en güvenilir hareket bence. Eğer endişen zamanla değiştiririm diye düşünerek flörte veya ilişkiye devam edilmesiyse onda haklısın ama bu durum senin delikanlılığını ördekliğe çevirmemeli. Kandırmakla ilişki olmaz, başkaları bunu yapsa bile bu sana yakışmıyor olmalı ve hatta sana ağır gelmeli. Yani o delikanlılıktan bunu bekliyor insan.
En baştan delikanlı gibi söyleyip gardını almak en güvenilir hareket bence. Eğer endişen zamanla değiştiririm diye düşünerek flörte veya ilişkiye devam edilmesiyse onda haklısın ama bu durum senin delikanlılığını ördekliğe çevirmemeli. Kandırmakla ilişki olmaz, başkaları bunu yapsa bile bu sana yakışmıyor olmalı ve hatta sana ağır gelmeli. Yani o delikanlılıktan bunu bekliyor insan.
0
ne düşünüyorsan onu söyle. evlenmeyi düşünen insanla zaten ilişki biraz ilerlese yine sorun olur.
28 yaşındayım, asla evlenmeyi düşünmüyorum diyen biriyle birlikte olmak istemezdim çünkü ben düşünüyorum. ilişki evliliğe gitmeyebilir o ayrı ama kesinlikle olmaz diyen birini istemezdim.
28 yaşındayım, asla evlenmeyi düşünmüyorum diyen biriyle birlikte olmak istemezdim çünkü ben düşünüyorum. ilişki evliliğe gitmeyebilir o ayrı ama kesinlikle olmaz diyen birini istemezdim.
0
depresyon hirkasi
Daha evvel kısır dişi kedimle çiftlesmeye çalışıyordu. Şimdi son üç gündür kıyafetlerin üzerine yoğurma hareketi yapıp havayı şaapiyor. Bunu 1-2 saatte bir tekrarlıyor ve inanılmaz bağırıyor. Bu arada kediyi kısır olarak barınaktan aldım ama kedinin ne zaman kisirlastirildigini bilmiyorum. Acaba dü
Daha evvel kısır dişi kedimle çiftlesmeye çalışıyordu. Şimdi son üç gündür kıyafetlerin üzerine yoğurma hareketi yapıp havayı şaapiyor. Bunu 1-2 saatte bir tekrarlıyor ve inanılmaz bağırıyor. Bu arada kediyi kısır olarak barınaktan aldım ama kedinin ne zaman kisirlastirildigini bilmiyorum. Acaba düzgün kısırlaştıramadilar mi ki? Nisan ayından beri sürekli çiftleşme isteği var hayvanda. Veterinere görürsek hormon azaltıcı iğne yapabilir mi?
0
Bazı hayvanlarda kısırlaştırma tam olsa bile böbrek üstü bezleri normal üreme içgüdüsünü devam ettiriyormuş, yani üretkenlikleri devam ediyormuş. Bi hekime götür istersen, yazık hayvana.
0
mrsmoon
Herkese selamYeryuzundeki tek tanrili cok tanrili olsun kurban rituelinin neredeyse butun din ve inanislarda oldugu bir gercek. Muslumanlar tek tanrili dinlerin peygamberi ibrahim oglunu oldurmek yerine bir buyukbas hayvan kestigi icin yuz yillardir kurban bayrami gelenegini surdurdu. Adaklar adaniy
Herkese selam
Yeryuzundeki tek tanrili cok tanrili olsun kurban rituelinin neredeyse butun din ve inanislarda oldugu bir gercek. Muslumanlar tek tanrili dinlerin peygamberi ibrahim oglunu oldurmek yerine bir buyukbas hayvan kestigi icin yuz yillardir kurban bayrami gelenegini surdurdu. Adaklar adaniyor, kurbanlar kesiliyor. Burada iki yuzlu hayvan severlik yapmak degil amacim, zaten sofrasindan eti eksik etmeyen kimse tutup da kurban bayraminda hassaslasmasin. Ben bir seyi anlamak istiyorum, eski dinlerde siddetli kuraklik veya yagmurlar dinsin diye tanrilara adaklar adanir, onlarin gonlu hos tutmaya calisilirmis. Bilim yok, neden-sonuc iliskisi zaten yok, evrenin isleyisine dair bir bilgi kirintisi da yok. Ya da var da simdi oldugu gibi bir materyal dunyada yasamiyorlar. Su anda neden kurban kesiyorsunuz? Yani bu kurbani allah icin mi kesiyor muslumanlar yoksa kendileri icin mi? Yoksa ikisi ayni sey mi? Bir de masumun canini almak gunah degil mi? Masum insan veya "ogul" olmayinca bir sorun yok mu? Bu sorularin tek bir cevabi yok bana kalirsa. Bir suru cevap verilebilir, ben sizin cevaplarinizi merak ediyorum. Size gore, sizin dininiz ne soyluyor?
Yeryuzundeki tek tanrili cok tanrili olsun kurban rituelinin neredeyse butun din ve inanislarda oldugu bir gercek. Muslumanlar tek tanrili dinlerin peygamberi ibrahim oglunu oldurmek yerine bir buyukbas hayvan kestigi icin yuz yillardir kurban bayrami gelenegini surdurdu. Adaklar adaniyor, kurbanlar kesiliyor. Burada iki yuzlu hayvan severlik yapmak degil amacim, zaten sofrasindan eti eksik etmeyen kimse tutup da kurban bayraminda hassaslasmasin. Ben bir seyi anlamak istiyorum, eski dinlerde siddetli kuraklik veya yagmurlar dinsin diye tanrilara adaklar adanir, onlarin gonlu hos tutmaya calisilirmis. Bilim yok, neden-sonuc iliskisi zaten yok, evrenin isleyisine dair bir bilgi kirintisi da yok. Ya da var da simdi oldugu gibi bir materyal dunyada yasamiyorlar. Su anda neden kurban kesiyorsunuz? Yani bu kurbani allah icin mi kesiyor muslumanlar yoksa kendileri icin mi? Yoksa ikisi ayni sey mi? Bir de masumun canini almak gunah degil mi? Masum insan veya "ogul" olmayinca bir sorun yok mu? Bu sorularin tek bir cevabi yok bana kalirsa. Bir suru cevap verilebilir, ben sizin cevaplarinizi merak ediyorum. Size gore, sizin dininiz ne soyluyor?
0
Kurbanın amacı tanrıların egosunu tatmin etmek. Kurban kadının en güzeli, hayvanın en besilisi, erkeğin en güçlüsünden olur. Bir dövüş ya da spor müsabakasında akan kanlar, ölenler ya da o müsabakayı kazananlar olur. Hepsi tanrıları mutlu etme olayı.
İbrahim'in kurbanı ise tanrının İbrahim'i testi şeklinde. Son dakikada ise oğlunu kesmesini engelleyip, koç indiriyor gökten. İnsan kurbanına son için. Yunan mitolojisinde de benzeri vardı. Altın postlu koç muydu? Mobildeyim üşendim şimdi.
Bu arada et yemek ve kurban bayramına karşı olmak çok farklı konu. Aşın şunu artık. Mantıklı argümanlar ile gelin. Çünkü bu "sevişmeye karşı değilsen, tecavüze neden karşısın?" demek gibi. Hayvanların kesilmesi ile binbir işkence sonunda katledilmesi arasındaki farkı göremiyorsan, hatayı kendinde arayacaksın. Sokaklarda kovalayan, düşürmek için bıçaklanan, ayakları bağlanıp oradan oraya sürülen hayvanlar; onlar kesilmeden önce şehrin kaç gün leş gibi kokması, kesildikten sonra etrafın kan gölüne dönmesi, her yere kelle kemik gömülmesi, denizin kana bulanması; hastanelerin ellerini, bacaklarını vs. kesmiş sözde kasaplar ile dolması bence normal değil. Ha sen kurbanını alır, yetkili/görevli yerlere verirsin, onlar da bunun için ayrılmış olan yerlerde keser (çeyreğinden azının yaptığı gibi) o başka. Gel o zaman et konuşalım.
İbrahim'in kurbanı ise tanrının İbrahim'i testi şeklinde. Son dakikada ise oğlunu kesmesini engelleyip, koç indiriyor gökten. İnsan kurbanına son için. Yunan mitolojisinde de benzeri vardı. Altın postlu koç muydu? Mobildeyim üşendim şimdi.
Bu arada et yemek ve kurban bayramına karşı olmak çok farklı konu. Aşın şunu artık. Mantıklı argümanlar ile gelin. Çünkü bu "sevişmeye karşı değilsen, tecavüze neden karşısın?" demek gibi. Hayvanların kesilmesi ile binbir işkence sonunda katledilmesi arasındaki farkı göremiyorsan, hatayı kendinde arayacaksın. Sokaklarda kovalayan, düşürmek için bıçaklanan, ayakları bağlanıp oradan oraya sürülen hayvanlar; onlar kesilmeden önce şehrin kaç gün leş gibi kokması, kesildikten sonra etrafın kan gölüne dönmesi, her yere kelle kemik gömülmesi, denizin kana bulanması; hastanelerin ellerini, bacaklarını vs. kesmiş sözde kasaplar ile dolması bence normal değil. Ha sen kurbanını alır, yetkili/görevli yerlere verirsin, onlar da bunun için ayrılmış olan yerlerde keser (çeyreğinden azının yaptığı gibi) o başka. Gel o zaman et konuşalım.
0
Kurban, "Allah'ım, seni çok seviyorum, gerekirse uğruna canımı veririm ama sen canımı ya da başka bir insanın canını istemiyorsun; o zaman al bu en değerli varlığım senin olsun" demektir.
0
İman etmeyle ilgili konular bunlar. Çok kere burada konusulsa da inanmayan inanmiyor, inanmak istemiyor. Diyecek fazla bir sey yok. Allah celle celaluhu emreder , kul da gerekeni yapar. karşı çıkma, sorgulama, direnme, söz konusu olamaz. Her şeyi yaratan O dur. Kurban Allah celle celaluhu icin kesilir. müslüman icin fıkıhta vaciptir. Kıyamet kopmazsa gelecek sene yine kesilecek. Bu böyle sürer. Aslina bakilirsa mesele hayvan sevgisi falan da degil bazisi icin. Hayvandan önce insandır mühim olan ve ortadoğuda yok yere öldürülen çocuklara bakar, onları düşünür. kurban sene de bir kez oluyor ama onlar 5 yılı aşkın bir süredir aralıksız öldürülüyor. konu uzun..
0
işlenen günahların kurtarmalığı olarak kurban kesilirdi. yani bir nevi fidye idi. şu an müslümanlar fakir fukara et yesin diye kesildiğini zannediyor :))
0
@fragile lady +1
Bir sebebi o. Bir diğer sebebi biz müslümanlar için, (bkz: infak)a alışma şeysi diye düşünüyorum şahsen. Çünkü infak etmek Kuran'da bir çok defa geçiyor ve emir bu aslında. Yani farz. Kurbanın vacip olduğunu söylüyor anneannem. Olaya vâkıf değilim ama kevser suresinde geçiyor mesela. "Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. O halde rabbin için salât et ve kurban et. Muhakkak ki sana kin besleyen ebterdir."
Kevser kelimesinin somut bir anlamı yok, soyut bir anlamı var. Bunun karşılığı olarak rabb için salât etmek ve nefsin aşırılıklarını boğazlamak istenir. Venhar kelimesinin bir anlamı elini boğazına götürmek/boğmak demekmiş. Allah katında intihar haram olduğuna göre, Allah'ın bu ayette kendi olumsuz/yıkıcı yönlerimizi rabbimiz için kurban (yaklınlık vesilesi) etmemizi istediği açık.
Ha, psikolojide sahiplenme, sahip olma içgüdüleri incelenmiştir. Kendimde bile bir güce sahip oldukça kaybetme korkumun arttığını çok görürüm. Para mesela, ya da irade, ya da güzellik vs. Malının çokluğuna göre zekat vermek zaten farz, infak etmek emir, insanın bir kez daha Allaha yakınlık olması için kendi malından sağlıklı ve huzurlu şekilde feda edip fakire ihtiyaçlıya gömmesi ancak bir güzellik olabilir.
Bütün sorun cana kıymaksa, bitki yerken de cana kıyılıyor. Onlar da can. Halbuki bir denge var, bu dengede hayvan eti de yer almış durumda. Bence cana kıyarken hangi zihniyette ve hangi duygularda olunduğu, hayvana bitkiye eşyaya nasıl davranıldığı çok daha önemli. İnsanı insan yapan davranışlarıdır, hele ki fark atmamız gereken varlık, bizim gibi etçil veya otçul olan hayvanlarken.
Bir sebebi o. Bir diğer sebebi biz müslümanlar için, (bkz: infak)a alışma şeysi diye düşünüyorum şahsen. Çünkü infak etmek Kuran'da bir çok defa geçiyor ve emir bu aslında. Yani farz. Kurbanın vacip olduğunu söylüyor anneannem. Olaya vâkıf değilim ama kevser suresinde geçiyor mesela. "Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. O halde rabbin için salât et ve kurban et. Muhakkak ki sana kin besleyen ebterdir."
Kevser kelimesinin somut bir anlamı yok, soyut bir anlamı var. Bunun karşılığı olarak rabb için salât etmek ve nefsin aşırılıklarını boğazlamak istenir. Venhar kelimesinin bir anlamı elini boğazına götürmek/boğmak demekmiş. Allah katında intihar haram olduğuna göre, Allah'ın bu ayette kendi olumsuz/yıkıcı yönlerimizi rabbimiz için kurban (yaklınlık vesilesi) etmemizi istediği açık.
Ha, psikolojide sahiplenme, sahip olma içgüdüleri incelenmiştir. Kendimde bile bir güce sahip oldukça kaybetme korkumun arttığını çok görürüm. Para mesela, ya da irade, ya da güzellik vs. Malının çokluğuna göre zekat vermek zaten farz, infak etmek emir, insanın bir kez daha Allaha yakınlık olması için kendi malından sağlıklı ve huzurlu şekilde feda edip fakire ihtiyaçlıya gömmesi ancak bir güzellik olabilir.
Bütün sorun cana kıymaksa, bitki yerken de cana kıyılıyor. Onlar da can. Halbuki bir denge var, bu dengede hayvan eti de yer almış durumda. Bence cana kıyarken hangi zihniyette ve hangi duygularda olunduğu, hayvana bitkiye eşyaya nasıl davranıldığı çok daha önemli. İnsanı insan yapan davranışlarıdır, hele ki fark atmamız gereken varlık, bizim gibi etçil veya otçul olan hayvanlarken.
0
>Su anda neden kurban kesiyorsunuz?
eee işte bu da dinin neden büyük ve güçlü bir silah olduğunu gösteriyor işte. bir diğeri de seks. ikisi de "satar." her zaman.
kulaktan kulağa doldurma şeklinde yayılmış bir bilgi kırıntısını insanlar sorgulamaktan bile acizler. orada bile kitliyorlar kendilerini. "sorgularsan şeytana uymuş olursun" çünkü. zaten din kendi içinde farklı bölümleri, farklı bölümlerle (ya da bir anlamda teorideki bilgilerin pratikteki eylemlerle) çelişmesiyle meşhurdur. "sorgularsan şeytansın" diyen adamın bunu demek için baz aldığı kitapta "insanın aklının yüceliğinden de" bahsedilir mesela. :)) böyle daha tonlarca şey var. arap saçına dönmüş. (arap da güzel ironi oluyor bu arada) çöz çözebilirsen. kurban güya; insan kurbanını sonlandırmak için var di mi? hala orta doğuda kafa kesiyorlar ama. en bariz örneği de ışid. :D şimdi birileri "gerçek islam bu değil" diyecek. yine konu kilit olacak.
şu an kurban kesmenin hiç ama hiç mantıklı bir argümanı yok, kim ne derse desin. tek bir günde haddinden fazla sayıda ve insanlık dışı yöntemlerle (çığrından çıkmış bir açgözlülük, gözü dönmüşlük, şımarıklık gibi geliyor gözüme ve parfüm filmindeki toplu seks sahnesinden hiç bir farkı da yok) hayvan katliamıdır bu. kimsenin "belli bir ruh" taşıdığına inanmıyorum. "ahh canım babam" diye duygusallaştırmaya gerek yok bu mevzuyu. bir duygusal çakal kesim de şey der; "ya sizler nasıl insanlarsınız, senede 1 kez sofrasına et girecek insanların, lokmasına müdehale ediyorsunuz." geçelim bunları babacım. sen bu kadar naif bir zihniyete sahipsen, zaten dünyada gıda tüketimi için her daim kesilmiş olan et stoğundan, yılın 365 gününden herhangi birinde gider, efendi gibi alırsın eti, ve yardımını yaparsın. daha kendini inandıramayacağın bir argümanla çıkma yani benim karşıma. insanlık toplu bir bilinç geliştirip; o kadar yüce kabul edilen bir dinin yollayıcısı Yaradan'ın karşısında kalbini açarak "Allah'ım, günümüzde artık kurban kesmemize gerek yok, gönlümüzden geçen şekil budur" dese, herşeye gücü yeten Yaradan'ın böyle bir tutum karşısında şefkat göstermeyeceğini düşünebilir miyiz mesela? düşünürsek en başta zaten O'na hakaret etmiş olmaz mıyız? off off. daha böyle bir sürü şey işte. her durumda kendi kendini kitleyen bir insan ırkı....
bu arada ateist değilim. şimdi hemen error veren zihinler tanımlamak zorunda hissedeceklerdir nöronlarının izniyle. deist ve panteist sayılırım. tabi aklın yolu birden yola çıkarak dinlerden de yararlanıyorum. en başta taoizm geliyor, sonra budizm, daha sonra da mesnevi.
eee işte bu da dinin neden büyük ve güçlü bir silah olduğunu gösteriyor işte. bir diğeri de seks. ikisi de "satar." her zaman.
kulaktan kulağa doldurma şeklinde yayılmış bir bilgi kırıntısını insanlar sorgulamaktan bile acizler. orada bile kitliyorlar kendilerini. "sorgularsan şeytana uymuş olursun" çünkü. zaten din kendi içinde farklı bölümleri, farklı bölümlerle (ya da bir anlamda teorideki bilgilerin pratikteki eylemlerle) çelişmesiyle meşhurdur. "sorgularsan şeytansın" diyen adamın bunu demek için baz aldığı kitapta "insanın aklının yüceliğinden de" bahsedilir mesela. :)) böyle daha tonlarca şey var. arap saçına dönmüş. (arap da güzel ironi oluyor bu arada) çöz çözebilirsen. kurban güya; insan kurbanını sonlandırmak için var di mi? hala orta doğuda kafa kesiyorlar ama. en bariz örneği de ışid. :D şimdi birileri "gerçek islam bu değil" diyecek. yine konu kilit olacak.
şu an kurban kesmenin hiç ama hiç mantıklı bir argümanı yok, kim ne derse desin. tek bir günde haddinden fazla sayıda ve insanlık dışı yöntemlerle (çığrından çıkmış bir açgözlülük, gözü dönmüşlük, şımarıklık gibi geliyor gözüme ve parfüm filmindeki toplu seks sahnesinden hiç bir farkı da yok) hayvan katliamıdır bu. kimsenin "belli bir ruh" taşıdığına inanmıyorum. "ahh canım babam" diye duygusallaştırmaya gerek yok bu mevzuyu. bir duygusal çakal kesim de şey der; "ya sizler nasıl insanlarsınız, senede 1 kez sofrasına et girecek insanların, lokmasına müdehale ediyorsunuz." geçelim bunları babacım. sen bu kadar naif bir zihniyete sahipsen, zaten dünyada gıda tüketimi için her daim kesilmiş olan et stoğundan, yılın 365 gününden herhangi birinde gider, efendi gibi alırsın eti, ve yardımını yaparsın. daha kendini inandıramayacağın bir argümanla çıkma yani benim karşıma. insanlık toplu bir bilinç geliştirip; o kadar yüce kabul edilen bir dinin yollayıcısı Yaradan'ın karşısında kalbini açarak "Allah'ım, günümüzde artık kurban kesmemize gerek yok, gönlümüzden geçen şekil budur" dese, herşeye gücü yeten Yaradan'ın böyle bir tutum karşısında şefkat göstermeyeceğini düşünebilir miyiz mesela? düşünürsek en başta zaten O'na hakaret etmiş olmaz mıyız? off off. daha böyle bir sürü şey işte. her durumda kendi kendini kitleyen bir insan ırkı....
bu arada ateist değilim. şimdi hemen error veren zihinler tanımlamak zorunda hissedeceklerdir nöronlarının izniyle. deist ve panteist sayılırım. tabi aklın yolu birden yola çıkarak dinlerden de yararlanıyorum. en başta taoizm geliyor, sonra budizm, daha sonra da mesnevi.
0
İslamiyet özelinde değil, genel olarak "kurban etme"nin mantığını düşünerek söylüyorum ki; fedakarlık göstermek, sadakat ispat etmektir esas dayanağı. Kişinin, ilahına, kralına, ustasına vs. bağlı olduğu kişiye sadakatini, ona olan sevgisini, bağlılığını, ona verdiği değeri göstermek üzere, kendisi için önemli olan bir şeyi onun yoluna feda etmektir kurban etmek/kesmek. Mesela halaların teyzelerin hep ağzında olan "gurban olurum sanaa" lafı; "seni o kadar seviyorum ki, o kadar kıymetlisin/güzelsin/vs.sin ki sana hiçbir şey olmaması için ben kendi canımı feda ederim" anlamına gelmez mi?
Müslüman olan da malı mülkü varsa; o mal mülk kendisine ait olmadığından, tüm insanların sorumluluğu tüm insanlığın üzerinde sayıldığından, malından fedakarlıklarda bulunması gerekmektedir. Zekat verecek, kurban kesecek, sadaka verecek, konu komşuyu gözetecek, kimsesiz çocuklara bakacak vs. Sosyal sorumluluk gibi bir şey yani. Allah emir veriyor, inanan da uyguluyor, bu kadar basit. Hatırlatmak istiyorum ki İslamiyet'te Allah'a bir şey sunmak, vermek gibi bir anlayış yok. "Allah kabul etsin" lafı da "Allah beğensin, alsın eti kurbanı" anlamına gelmiyor, "Bilmeden bir eksiğimiz gediğimiz yanlışımız varsa Allah affetsin, niyetimizi biliyor, niyetimizle değerlendirsin yaptığımızı" anlamına gelir.
Et ve kurban bayramına karşı olmak meselesine gelince gerçekten (burada da olduğu gibi) gülünç durumlara düşüyor insanlar. Bayrama karşı olmayı, işi hayvanlara işkence noktasına getiren insanlara karşı olmakla açıklamaya çalışan insanlar oluyor. Bayrama (ve kurban kesimine) mı karşısın, hayvana kötü muameleye mi? Henüz kendi bile bunun ayrımını yapamamış insanlar mantıklı argümanlar bekliyor.
Benim bir tanıdığım var. Sene boyunca facebookta vegan propaganda yapar. Et, süt, yumurta, hayvandan herhangi bir şey almayı cinayetle falan denk tutar ve bunu sene boyu yapar. Kurban bayramı gelince de bayramla ilgili olur paylaşımları. Kafeste kuş beslemeye bile karşı olan bir insanın, toplumun büyük bir kısmı tarafından hayvan boğazlandığı günlerde konuya ilgisiz kalması düşünülemez elbette. Bana bir tek o kızın yorumları samimi ve mantıklı gelir. Çünkü duyduğum tek "tutarlı" yorum yapan insan (yaşam tarzıma, beslenme alışkanlıklarıma ve inancıma uygun olmasa da) kendisidir.
Derdi sokakta koşan danalar, sağa sola atılan işkembeler olan adam bunları konuşur, acemi kasaplığı konuşur, belediyelerin tesislerinin yaygınlaştırılması gerektiğini falan konuşur. Yahut hayvan kesimine karşıdır, bunun için de kurban bayramını beklemeye gerek yoktur. Derdinin ne olduğunu kendisi bile anlamamış insanları çok da dikkate almamak gerek.
Müslüman olan da malı mülkü varsa; o mal mülk kendisine ait olmadığından, tüm insanların sorumluluğu tüm insanlığın üzerinde sayıldığından, malından fedakarlıklarda bulunması gerekmektedir. Zekat verecek, kurban kesecek, sadaka verecek, konu komşuyu gözetecek, kimsesiz çocuklara bakacak vs. Sosyal sorumluluk gibi bir şey yani. Allah emir veriyor, inanan da uyguluyor, bu kadar basit. Hatırlatmak istiyorum ki İslamiyet'te Allah'a bir şey sunmak, vermek gibi bir anlayış yok. "Allah kabul etsin" lafı da "Allah beğensin, alsın eti kurbanı" anlamına gelmiyor, "Bilmeden bir eksiğimiz gediğimiz yanlışımız varsa Allah affetsin, niyetimizi biliyor, niyetimizle değerlendirsin yaptığımızı" anlamına gelir.
Et ve kurban bayramına karşı olmak meselesine gelince gerçekten (burada da olduğu gibi) gülünç durumlara düşüyor insanlar. Bayrama karşı olmayı, işi hayvanlara işkence noktasına getiren insanlara karşı olmakla açıklamaya çalışan insanlar oluyor. Bayrama (ve kurban kesimine) mı karşısın, hayvana kötü muameleye mi? Henüz kendi bile bunun ayrımını yapamamış insanlar mantıklı argümanlar bekliyor.
Benim bir tanıdığım var. Sene boyunca facebookta vegan propaganda yapar. Et, süt, yumurta, hayvandan herhangi bir şey almayı cinayetle falan denk tutar ve bunu sene boyu yapar. Kurban bayramı gelince de bayramla ilgili olur paylaşımları. Kafeste kuş beslemeye bile karşı olan bir insanın, toplumun büyük bir kısmı tarafından hayvan boğazlandığı günlerde konuya ilgisiz kalması düşünülemez elbette. Bana bir tek o kızın yorumları samimi ve mantıklı gelir. Çünkü duyduğum tek "tutarlı" yorum yapan insan (yaşam tarzıma, beslenme alışkanlıklarıma ve inancıma uygun olmasa da) kendisidir.
Derdi sokakta koşan danalar, sağa sola atılan işkembeler olan adam bunları konuşur, acemi kasaplığı konuşur, belediyelerin tesislerinin yaygınlaştırılması gerektiğini falan konuşur. Yahut hayvan kesimine karşıdır, bunun için de kurban bayramını beklemeye gerek yoktur. Derdinin ne olduğunu kendisi bile anlamamış insanları çok da dikkate almamak gerek.
0
çünkü günah yalnız kanla temizlenir. Ve insan doğuştan günahkardır(bu kısmı değişebiliyor) bu yüzden isa kendini adamıştır ve ölmüştür.(hristiyan, bu nasıl yazılıyor ya? neyse)
edit: aslında uzatmadan bırakacaktım, çünkü iman kelimesi kendi anlamı gereği içinde çelişmez çelişki barındırmaz diye ama dayanamadım.
tanrıların nedenini anlamadığım bir şekilde ticarete meyli var. yani benim her denk geldiğim anlatıda, şunu yaparsan şöyle bunu yaparsan böyle olur(cennet, cehennem ya da yeniden doğma(reankarne mi diyorlar) üstüne üstlük feragat eder ve razı gelirsen duble güzellik gelir seni bulur. adak adamak, dilek dilerken para vermek, çaput bağlamak ve dua etmek de dahil bunlara. birşey isterken önce sen birşey ver deniyor herhalde, en kötü ezel dizisinde ki sinemada ölen adam gibi ''yalvar'' deniyor.
dua yalvarma değil mi ? bi' yüceltme eylemi. her yüceltme eylemi 2 yönlüdür aslında, çünkü 1 taraf yücelirken diğer taraf küçülmek zorundadır. yani 1 taraf durduğu yerde dursun diğerini göklere çıkaralım meselesi değildir asla. yücelik, agalık, güç varlığını tezatlarıyla sağlar. daha da açayım aklınız ateşlemeyi başlatamamış olabilir; aganın gücü marabanın güçsüzlüğünden gelmez(yanılgı bu) yani maraba güçsüz diye aga güçlü değildir, aga güçlü oldukça maraba daha da güçsüzleşir. aga gücünü marabadan almaz ama maraba güçsüzlüğünü agasından alır. oysa maraba sandığı kadar güçsüz değildir, neler uğruna nelerden vazgeçildiği kıymetli bu durumda, neden sorusu anahtar sorudur, oysa sistem nasıl sorusuna cevap buldukça çalışır.
edit: aslında uzatmadan bırakacaktım, çünkü iman kelimesi kendi anlamı gereği içinde çelişmez çelişki barındırmaz diye ama dayanamadım.
tanrıların nedenini anlamadığım bir şekilde ticarete meyli var. yani benim her denk geldiğim anlatıda, şunu yaparsan şöyle bunu yaparsan böyle olur(cennet, cehennem ya da yeniden doğma(reankarne mi diyorlar) üstüne üstlük feragat eder ve razı gelirsen duble güzellik gelir seni bulur. adak adamak, dilek dilerken para vermek, çaput bağlamak ve dua etmek de dahil bunlara. birşey isterken önce sen birşey ver deniyor herhalde, en kötü ezel dizisinde ki sinemada ölen adam gibi ''yalvar'' deniyor.
dua yalvarma değil mi ? bi' yüceltme eylemi. her yüceltme eylemi 2 yönlüdür aslında, çünkü 1 taraf yücelirken diğer taraf küçülmek zorundadır. yani 1 taraf durduğu yerde dursun diğerini göklere çıkaralım meselesi değildir asla. yücelik, agalık, güç varlığını tezatlarıyla sağlar. daha da açayım aklınız ateşlemeyi başlatamamış olabilir; aganın gücü marabanın güçsüzlüğünden gelmez(yanılgı bu) yani maraba güçsüz diye aga güçlü değildir, aga güçlü oldukça maraba daha da güçsüzleşir. aga gücünü marabadan almaz ama maraba güçsüzlüğünü agasından alır. oysa maraba sandığı kadar güçsüz değildir, neler uğruna nelerden vazgeçildiği kıymetli bu durumda, neden sorusu anahtar sorudur, oysa sistem nasıl sorusuna cevap buldukça çalışır.
0
anonymice
Kurtulamıyorum.. Her şeyi denedim, sebamed,clear, hedenşoldırs, kantaron yağı...Banyodan cıkınca saç derim pul pul oluyor. Çok büyük parçalar halinde dökülüyor bu deri...Cildiye seboreik dermatit dedi.Nasıl kurtulabilirim bu dertten? türkiye'nin kepek üretiminin yuzde 25 ini ben karşılıyorum :(https
Kurtulamıyorum.. Her şeyi denedim, sebamed,clear, hedenşoldırs, kantaron yağı...
Banyodan cıkınca saç derim pul pul oluyor. Çok büyük parçalar halinde dökülüyor bu deri...
Cildiye seboreik dermatit dedi.
Nasıl kurtulabilirim bu dertten? türkiye'nin kepek üretiminin yuzde 25 ini ben karşılıyorum :(
www.youtube.com
Banyodan cıkınca saç derim pul pul oluyor. Çok büyük parçalar halinde dökülüyor bu deri...
Cildiye seboreik dermatit dedi.
Nasıl kurtulabilirim bu dertten? türkiye'nin kepek üretiminin yuzde 25 ini ben karşılıyorum :(
www.youtube.com
0
Bende de oluyordu bir ara. L'Oreal Elseve Arginine Direnç X3 kullanmaya başladıktan sonra sıfıra indi.
0
@hasmetizm : mikorizal mı nedir oyle bir medikal denedim. cozum olmadı. usturaya yakın kesıyorum zaten sacımı.
@stavro: roger that
@stavro: roger that
0
"usturaya yakın" ile "ustura" arasında çok fark var ama haberin olsun. Bir süre kazınmış kafayla gez, o sırada da bakım yöntemleri uygula her gün.
0
Hacı beni dinle bak:
Konazol Şampuan kullan. Kafana sür 5 dakka bekle.
banyodan çıktıktan sonra dermovate losyonu az miktarda başına dök ve iyice ov.
bunu 5 defa uygula, sonra gel bana teşekkür et.
Konazol Şampuan kullan. Kafana sür 5 dakka bekle.
banyodan çıktıktan sonra dermovate losyonu az miktarda başına dök ve iyice ov.
bunu 5 defa uygula, sonra gel bana teşekkür et.
0
sac diplerini kasiyarak yikadiktan sonra ikinci kez sampuanla, fakat bu sefer kasimadan yika.
0
Tuzsuz sls'siz bilmem nesiz şampuanlar var onlar belki çözüm olur. Sirke veya maden suyu iyi gelebilir.
0
ketoral vb. şampuanlar başta işe yarayıp sonra yaramıyor. Bağışıklık gibi herhalde.
bi damla vardı steoridli mi kortizollu mu ne tam emin değilim, o kesin geçiriyor ama doktor da "çok çok azarsa bilmemkaç gün" demişti. Ben doktor verdiğinde kısa bi süre kullanıp bırakmıştım.
bi ara neutrogena t-gel denedim tamamen geçirmişti, bitti bulamıyorum internette falan var gerçi ama. (üstünde direkt seboreik dermatit de yazıyor)
bunun kesin bir çözümü yok. Mevsim değişimlerinde, stres ve yeme-içme durumuna bağlı olarak gelip gidebiliyor. Bende sadece saç ve kaşımda var yine, bazılarının vücudunda falan da oluyormuş allah korusun.
bi damla vardı steoridli mi kortizollu mu ne tam emin değilim, o kesin geçiriyor ama doktor da "çok çok azarsa bilmemkaç gün" demişti. Ben doktor verdiğinde kısa bi süre kullanıp bırakmıştım.
bi ara neutrogena t-gel denedim tamamen geçirmişti, bitti bulamıyorum internette falan var gerçi ama. (üstünde direkt seboreik dermatit de yazıyor)
bunun kesin bir çözümü yok. Mevsim değişimlerinde, stres ve yeme-içme durumuna bağlı olarak gelip gidebiliyor. Bende sadece saç ve kaşımda var yine, bazılarının vücudunda falan da oluyormuş allah korusun.
0
Seboreik dermatit ile kepek farklı şeyler. Kepek seboreik dermatitin belirtilerinden biri sadece, o ayrı genetik ve bazı faktörlere bağlı bir cilt hastalığı. Ustura da fark etmez, cilt hasta ise saçın varlığı yokluğu pek fark etmiyor. Bir arkadaşımın yüzünde vradı şiddetli bir şekilde. Streslendiği anda kızarır, derisi pul pul dökülürdü. Doktora yeterlilik sınavından önce kıpkırmızı olup yanmaya başladı mesela, 'Şu an kendi terimde pişiyorum tuzlu tuzlu' dedi ve yüzü kabararak pul pul döküldü. Onunki çok şiddetliydi.
Geçirmek için şampuan yerine Nizoral, Ketoral, Konazol gibi şampuanlar kullanılıyor. teknikekip'in dediği. Yalnız şöyle bir durum var. Benim dermatitim şiddetli değil ve strese, üzüntüye bağlı ve sürekli değil. Ketoral gibi ilaçlar saçı öyle sert yapıyor ki, kendi saç telimle parmağımı kağıt kesiği gibi kestim. Ketoral bende işe yaradı, bende pek bir sorun yoktu. İki kere yıkayınca gitti ama abiminki bana göre çok daha şiddetli. Onda bu şampuanlar işe yaramadı.
Sıcak su ile yıkama saçları, ılık veya soğuk su ile yıka. Banyodan önce sürülen serum var bir tane, adını unuttum. Onu haftada iki-üç kere banyodan 10-15 dakika önce sürüp, ondan sonra banyoya girmek gerekiyor. Banyoda Novocrin Sulfur kullanınca diğerlerine göre daha verim aldı abim. Ducray de daha iyi şampuan olarak. Ya da Vichy'nin şu serisi
www.oturanbilge.com
Yatmadan önce ise kafaya salisilik asitli bir şey kullanıyordu abim ama hatırlayamadım adını. Bu üçlü ile agresif bir şekilde saldırınca ancak kesiliyordu.
Geçirmek için şampuan yerine Nizoral, Ketoral, Konazol gibi şampuanlar kullanılıyor. teknikekip'in dediği. Yalnız şöyle bir durum var. Benim dermatitim şiddetli değil ve strese, üzüntüye bağlı ve sürekli değil. Ketoral gibi ilaçlar saçı öyle sert yapıyor ki, kendi saç telimle parmağımı kağıt kesiği gibi kestim. Ketoral bende işe yaradı, bende pek bir sorun yoktu. İki kere yıkayınca gitti ama abiminki bana göre çok daha şiddetli. Onda bu şampuanlar işe yaramadı.
Sıcak su ile yıkama saçları, ılık veya soğuk su ile yıka. Banyodan önce sürülen serum var bir tane, adını unuttum. Onu haftada iki-üç kere banyodan 10-15 dakika önce sürüp, ondan sonra banyoya girmek gerekiyor. Banyoda Novocrin Sulfur kullanınca diğerlerine göre daha verim aldı abim. Ducray de daha iyi şampuan olarak. Ya da Vichy'nin şu serisi
www.oturanbilge.com
Yatmadan önce ise kafaya salisilik asitli bir şey kullanıyordu abim ama hatırlayamadım adını. Bu üçlü ile agresif bir şekilde saldırınca ancak kesiliyordu.
0
antikadimag
kırıştırmadan.
kırıştırmadan.
0
Ben katlayıp kutularına tekrar koyuyorum ama sığmayacak şekildeyse bavulun ön tarafında askılıklı bi' göz var ona koyup uçlarından tutturtuyorum.
0
yaren
Selam Elimde yuvarlak ve basmalı kapaklı bir çöp kutusu var, sanırım kötü bir plastikten yapılmış ki içindeki siyah kova mı yoksa kutu mu acaip kötü kokuyor, midemi bulandırıyor.Bunu atmayı kokusunun gitmesini sağlayabilir miyim yoksa her türlü atılır mı bu?
Selam
Elimde yuvarlak ve basmalı kapaklı bir çöp kutusu var, sanırım kötü bir plastikten yapılmış ki içindeki siyah kova mı yoksa kutu mu acaip kötü kokuyor, midemi bulandırıyor.
Bunu atmayı kokusunun gitmesini sağlayabilir miyim yoksa her türlü atılır mı bu?
Elimde yuvarlak ve basmalı kapaklı bir çöp kutusu var, sanırım kötü bir plastikten yapılmış ki içindeki siyah kova mı yoksa kutu mu acaip kötü kokuyor, midemi bulandırıyor.
Bunu atmayı kokusunun gitmesini sağlayabilir miyim yoksa her türlü atılır mı bu?
0
içine çöp suyu akmıştır, elinize plastik eldiven giyip bir güzel balkonda/banyoda filan deterjanla yıkayıp durulayın. zaten çöp kutusu arada bir yıkanması gerekiyor, bakteri toplar yoksa.
0
Yok yok öyle değil, odamda kullanıyorum, ıslak çöp olmuyor hiç. Plastiğin kendisi kokuyor. Daha önce annem kullanmıştı bunu ve çok kötü koktuğunu söylemişti, bugüne kadar nasıl almadım o kokuyu hayret ediyorum yani. Ya asetonlu pamuk ya da ıslak mendil falan azdırdı herhalde. Öyle böyle bir koku değil.
0
plastik kokuyorsa yazıldığı gibi sirkeli suyu deneyin ama ben olsam atıp içi metal olanlardan alırdım, çünkü o koku sağlığa zararlı oluyor genelde.
0
mete kudur
Son zamanlarda baya merak eder oldum bu hipnoz olayını, yani bi' yaptırayım diyorum nasıl olacak. Ankara da yapan garantili bi' yer biliyor musunuz ?
Son zamanlarda baya merak eder oldum bu hipnoz olayını, yani bi' yaptırayım diyorum nasıl olacak. Ankara da yapan garantili bi' yer biliyor musunuz ?
0
kurnaz
ben şahsen gömlek harici ya da çok kırışan pantolonlar harici hiç bir şeyi ütülemiyorum. zaten neredeyse ütülü gibi oluyor kuruyunca. 3-5 kırışık var diye niye tişörtü ütüleyeyim ki. zaten 20 dakka sonra kırışacak.ütüye niye bu kadar önem veriliyor türkiyede? siz neyi, neden ütülüyorsunuz?
ben şahsen gömlek harici ya da çok kırışan pantolonlar harici hiç bir şeyi ütülemiyorum. zaten neredeyse ütülü gibi oluyor kuruyunca. 3-5 kırışık var diye niye tişörtü ütüleyeyim ki. zaten 20 dakka sonra kırışacak.
ütüye niye bu kadar önem veriliyor türkiyede? siz neyi, neden ütülüyorsunuz?
ütüye niye bu kadar önem veriliyor türkiyede? siz neyi, neden ütülüyorsunuz?
0
Kot pantolonu sadece yıkandıktan sonra ütülerim tekrar giyerken ütülemem.
Tişört kumaş durumuna göre değişiyor, kuruduğunda ütüye ihtiyaç duymayan düzgün olan tişörtleri ütülemem, ama çok kırışık olanları ütülerim, düzgün olsun isterim.
Tişört kumaş durumuna göre değişiyor, kuruduğunda ütüye ihtiyaç duymayan düzgün olan tişörtleri ütülemem, ama çok kırışık olanları ütülerim, düzgün olsun isterim.
0
Annem her seyi utuler, utulemek icin helak olur hatta. Bense asarken silkelerim 3-5 kalan kirisikligi acmak icin, sonra da utulemem.
Hala kirisiksa once askida fon makinesiyle acmayi denerim, genelde acilir. Yok acilmazsa baska bir sey giyerim ahjsah utuye bulasmiyorum en sevdigim gomlegi utunun tabanina yapistirdigimdan beri :((
Hala kirisiksa once askida fon makinesiyle acmayi denerim, genelde acilir. Yok acilmazsa baska bir sey giyerim ahjsah utuye bulasmiyorum en sevdigim gomlegi utunun tabanina yapistirdigimdan beri :((
0
Hayatımda ütü yapmadım desem yeridir +1
Şu ana kadar ya bir ya da iki kez gömlek ütülemişimdir herhalde, o kadar. Genelde ütü gerektirecek klasik tarzda kıyafetler giymiyorum. Kot pantolonu ve t-shirtleri falan ütüleyen insanları ise hiç anlayamıyorum.
Yalnız şöyle bir durum var, benim dolabımda her şey çok düzenlidir, mağaza usülü katlayıp asarım her şeyimi, her şey zaten jilet gibi duruyor dolapta. Kıyafetlerin kırışmasına izin vermeyince (tabii yıkandıktan sonra şöyle güzelce silkerek kurutmak lazım ki en başından kırışmasın. Sonra da simetrik bir biçimde güzelce katlamak ya da fazla sıkıştırmadan asmak gerekir) ütüye gerek kalmıyor zaten.
Şu ana kadar ya bir ya da iki kez gömlek ütülemişimdir herhalde, o kadar. Genelde ütü gerektirecek klasik tarzda kıyafetler giymiyorum. Kot pantolonu ve t-shirtleri falan ütüleyen insanları ise hiç anlayamıyorum.
Yalnız şöyle bir durum var, benim dolabımda her şey çok düzenlidir, mağaza usülü katlayıp asarım her şeyimi, her şey zaten jilet gibi duruyor dolapta. Kıyafetlerin kırışmasına izin vermeyince (tabii yıkandıktan sonra şöyle güzelce silkerek kurutmak lazım ki en başından kırışmasın. Sonra da simetrik bir biçimde güzelce katlamak ya da fazla sıkıştırmadan asmak gerekir) ütüye gerek kalmıyor zaten.
0
cok elektrik yakıyo biliyon mu, sevimsiz bisey zaten, nerden tutsan elinde kalıyo
0
Bazı kıyafetler ütü istemiyor ancak her şeyi ütülemeye çalışıyorum. Ütülü kıyafet daha temiz, düzgün geliyor bana. Kat izi olmuş nevresimleri dahi ütülerim çok zor gelmezse.
0
Vaktim olsa carsaflari yastik kiliflarini bile utuleyecegim ama vaktim olmuyor. O yuzden sadece kiyafetleri giyecegim zaman utuluyorum :)
0
Pantolon, gömlek ve tişörtleri ütülerim hep. Bazen ütü takılıyken çamaşır katlamam gerekiyorsa yastık kılıfından iç çamaşırına varana dek ütülüyorum, normalde yapmıyorum.
0
Ne varsa utulerim.evet saatlerimi aliyor ama ev kiyafetlerim bile azcik burusuk gorsem giyemiyorum.takintili birimiyim acaba dedim yorumlari okuyunca.
0
renksizbukalemun
3 yıldır moda'dayım, kopamıyorum. şimdi kaldıgım yerden çıkmam gerekti. evler ya kötü ya pahalı. biraz uygun gibi buldum ama çok mu ögh açaba? https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-kiralik-neta-dan-moda-caddesinde-kombili-1-plus1-258578995/detay
3 yıldır moda'dayım, kopamıyorum. şimdi kaldıgım yerden çıkmam gerekti. evler ya kötü ya pahalı. biraz uygun gibi buldum ama çok mu ögh açaba?
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
0
rutubet var. duvarlar kabarmış. apartman boşluğuna açılan kapıdan su giriyor sanıyorum. çok uğraşırsın. banyoda epey iş var...
0
Kesinlikle değmez; bu nasıl ev? Bir eve 2. ya da 3. olma durumunda çok daha yaşanılabilir bir evde kalabilirsin.
0
Çok kötü. Bir penceresinde açık hava yok duvarı yalıyor resmen pencere. Mutfak çok dökük. Hayır bu olmaz.
0
1100 lira verip tuvalette, lavabonun üstünde duş almak istersen bulunmaz fırsat.
0
1250 liraya beylikduzu'nde 3+1 180 m2 çift banyolu, bahçeli, güvenlikli sitede ev buldum ben iki gün önce.
Dün 1500 liraya dubleks, teraslı vs yine yepyeni ev buldum.
Tamam beylikduzu size baya uzak muhtemelen, biz de ise yakınlığı sebebiyle burdayız ama en azından adam gibi evler yani. Bir moda olmasa da istanbul'un bircok semtinden nezih.
Demek istediğim sey illa moda'da oturacağım diye böyle bir evde oturmayın, yazık. Kendinize daha uygun bir semt bulun, düzgün bir evde yaşayın.
Dün 1500 liraya dubleks, teraslı vs yine yepyeni ev buldum.
Tamam beylikduzu size baya uzak muhtemelen, biz de ise yakınlığı sebebiyle burdayız ama en azından adam gibi evler yani. Bir moda olmasa da istanbul'un bircok semtinden nezih.
Demek istediğim sey illa moda'da oturacağım diye böyle bir evde oturmayın, yazık. Kendinize daha uygun bir semt bulun, düzgün bir evde yaşayın.
0
Moda oldugu icin normal diyorum ben, ben de oturdugum semti evin konforundan daha ustun tutan biri oldugum icin anliyorum seni ama sunu unutma sultanbeyli vs gibi berbat bi yer secmezsen gittigin yere de alisma ihtimalin yuksek bence alternatif semtlere bak listendeki.
Ev baya kotu durumda bu arada kusadasinda boyle bir evi ancak 400 tlye filan verebilirler manzara yoksa.
Ev baya kotu durumda bu arada kusadasinda boyle bir evi ancak 400 tlye filan verebilirler manzara yoksa.
0
Caferagada rasimpaşada ayni fiyati veren ve daha güzel evlerde kalan arkadaşlarim var. Yine büyük değil ama banyosu, mutfağı bir şeye benziyor. Biraz daha arayin derim ben.
0
ivettivett
pazartesi isim var o yuzden saliya kadar aciklamayi yapamam, kendi peygamberligimi ilan etmeyi dusunuyorum, kitabi yazdim, ana hatlarini da olusturdum ama size de sorayim dedim. iyi bir dinde olmasi gereken kurallari yazin, burda tartisalim, sonucta ilk peygamberlik denememde büyük hatalar yapip sev
pazartesi isim var o yuzden saliya kadar aciklamayi yapamam, kendi peygamberligimi ilan etmeyi dusunuyorum, kitabi yazdim, ana hatlarini da olusturdum ama size de sorayim dedim. iyi bir dinde olmasi gereken kurallari yazin, burda tartisalim, sonucta ilk peygamberlik denememde büyük hatalar yapip sevkimin kirilmasini istemiyorum.
0
son peygamber benim diyip bencillik yapılmamalı, biraz paylaşımcı olmak şart.
0
bu dinin son olduğunu vurgulaman lazım, yani vallahi bu son filan yazabilirsin. çünkü hem hristiyanlar bu son din diyor hem de müslümanlar, ama mesela hristiyanlar onlardan önceki kitapların çoğunu kabul ediyorlar, müslümanlarda. senin de öyle yapman lazım, önceki bütün kitapları kabul edip üstüne onlar değiştirildi mani olamadık ama bu son demen lazım. yalnız bu sonbahar akşamı şimşeklerin kurbanı olacağız senin yüzünden. ben 1 inceden tırsmadım değil.
0
Yaa bu iş aslında çevre meselesi, sahabeni havarini yanlış seçersen dinin iki kuşak sonra tanıyamayacağın hale gelir hatta karambolde adamı bilekten çiviledikleri bile vaki.
0
olabildiğince birden fazla anlama sahip kelimeler seçmeye özen göster ki bir çelişkide hemen çıkış yolu bulabilesin.
0
ooooo tebrik ederim.
umarım dinin tutar ve top 3'ü zorlarsın.
diğerlerinden farklı olarak kendinin yazdığını itiraf etmen takdire şayan.
son sürüm olduğunu vurgula mutlaka.
mucizelerini vidyoya al, youtube at. tebliğ için youtube tam senlik.
diğer dinlerden ve mitolojilerden arak yapabilirsin; ama abartma.
aklıma gelirse editlerim. bize de bi linkini atarsın kutsal kitabın artık ;)
umarım dinin tutar ve top 3'ü zorlarsın.
diğerlerinden farklı olarak kendinin yazdığını itiraf etmen takdire şayan.
son sürüm olduğunu vurgula mutlaka.
mucizelerini vidyoya al, youtube at. tebliğ için youtube tam senlik.
diğer dinlerden ve mitolojilerden arak yapabilirsin; ama abartma.
aklıma gelirse editlerim. bize de bi linkini atarsın kutsal kitabın artık ;)
0
üstteki arkadaş durumdan habersiz. iyi bir dinin tek özelliği çelişki olmamasıdır. şöyle yaz, eğer çelişki oluyorsa kıyamet çok yaklaşmıştır filan de, mllet aa bu da yazıyordu desin. evet.
0
Şu ayette bahsedilen eseri ortaya koyabilmen lazım:
"De ki: Bütün insanlar ve görünmeyen gizli varlıklar ( cinler ) bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelselerdi ve birbirlerine bu konuda destek olmak için ellerinden ne geliyor ise yapsalardı, yine onun benzerini ortaya koyamazlardı. "
( İsra, 17/ 88 )
devamında şu var:
"Ama bunu yapamazsınız, hiçbir zaman da yapamayacaksınız, o halde bundan vaz geçin, yakıtı insanlar ve taşlar olan o cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş inkarcılar için hazırlanmıştır." ( Bakara, 2/23-24 )
İnanmayanlar demiyor, inkarcılar diyor. İnkarcılar.
Kendisinden önce gelen dinlerle örtüşen 1400 yıllık bir din varken pek şansın yok gibi.
"De ki: Bütün insanlar ve görünmeyen gizli varlıklar ( cinler ) bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelselerdi ve birbirlerine bu konuda destek olmak için ellerinden ne geliyor ise yapsalardı, yine onun benzerini ortaya koyamazlardı. "
( İsra, 17/ 88 )
devamında şu var:
"Ama bunu yapamazsınız, hiçbir zaman da yapamayacaksınız, o halde bundan vaz geçin, yakıtı insanlar ve taşlar olan o cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş inkarcılar için hazırlanmıştır." ( Bakara, 2/23-24 )
İnanmayanlar demiyor, inkarcılar diyor. İnkarcılar.
Kendisinden önce gelen dinlerle örtüşen 1400 yıllık bir din varken pek şansın yok gibi.
0
@AWD iste ben bunun benzeri olmasin diye ugrasiyorum, farkli olsun benimkisi.
0
Yani din kuracan, peygamberlik mi ilan edicen Allahlık mı o önemli. Allahlık ilan edeceksen herkesi ve her şeyi ve bütün evreni yaratman lazım. Yoktan var edicen. Bi de madem değişik bişey olsun istiyosun, insanların aala kötülük yapamayacakları, hiçbir şeyin ölmeyeceği falan bi düzen kur bence. En sağlamı bunlar.
0
kupigometa
ya da insanı bitirir mi? zarar verir mi? geriye götürür mü?sizce nedir?bahsettiğim ruh halinin depresyonda olmayla, arabesk takılmayla ilgisi yok. sanki en mutlu zamanlarında çekilmiş fotoğraflarda bile bakışlarında hüznü saklayabilen insanlardan bahsediyorum.
ya da insanı bitirir mi? zarar verir mi? geriye götürür mü?
sizce nedir?
bahsettiğim ruh halinin depresyonda olmayla, arabesk takılmayla ilgisi yok.
sanki en mutlu zamanlarında çekilmiş fotoğraflarda bile bakışlarında hüznü saklayabilen insanlardan bahsediyorum.
sizce nedir?
bahsettiğim ruh halinin depresyonda olmayla, arabesk takılmayla ilgisi yok.
sanki en mutlu zamanlarında çekilmiş fotoğraflarda bile bakışlarında hüznü saklayabilen insanlardan bahsediyorum.
0
Melankoli depresyona götürür ve evet engeldir, bitirir, zarar verir, geriletir. Melankoliyi hüzün kelimesiyle ifade etmek yanlış ve eksik olur. Hüznün hastalık derecesi denebilir.
0
Elbette engeldir; hiçbir şeyden keyif alamazsın ve keyif almadıkça başarılı olmak için bir nedenin de kalmaz.
0
@yaren eğer ki o ruh hali seni mutlu ediyorsa depresyona götürmez.
@fragile neden keyif alamayasın ki? öyle olmakla mutlu olan insanlar da var. ayrıca geçmişte ya da günümüzde adını andığımız birçok kişi mutlu olarak mı başardılar bunu?
@fragile neden keyif alamayasın ki? öyle olmakla mutlu olan insanlar da var. ayrıca geçmişte ya da günümüzde adını andığımız birçok kişi mutlu olarak mı başardılar bunu?
0
Kelime seçimin yanlış bence. Melankoli durumu hüzünden haz alma durumu, haz almak =/= mutlu olmak.
0
Evet, engeldir. Hepimiz olumlu insanlardan hoşlanıyoruz, her iyi anda bile melankolik olacak bir sebep bulabilen insanlarla aynı ortamda dahi vakit geçirmek zor. Enerjini düşürür çünkü.
0
O ruh hali (melankoli) seni mutlu ediyorsa depresyon da seni mutlu eder. Bu da bünyenin mazoşist olduğunu gösterir ve zamanla kendine fiziken de zarar verecek hale gelebilir.
0
şimdi çok cahilce ve talihsiz yorumlar yapılmış, zaten burada canı sıkılıp tuhaf duyurular açan kitleyi gördüğüm için şaşırmıyorum da, zift gibi ağır bir bilgi kirliliği karşısında konuşmadığımda da kendimi kötü hissediyorum. melankoli, fakat içi boş olmayan; "kişinin kendi iradesiyle arzuladığı ve yetenekleriyle bezediği bir melankoli" ruhun en önemli sırdaşı ve yaratıcılığın kaotik maddesidir. klasik müziğe adını altın harflerle kazımış bestecilerin hayatlarını incelediğinizde göreceğiniz şey pek çoğunun yalnız ve melankolik olduğu, hatta bazılarının delirerek yaşamının son bulduğudur. Bunun en önemli örneği Robert Schumann'dır. Yine bu insanlar düzenli hayatlardan yoksun, çalkantılı gönül ilişkilerine sahiptir. Bu durum müzikle de sınırlı değildir. Plastik sanatların herhangi bir alanında eser verenler için durum yine aynıdır. Çok büyük bir düzensizlik, bohemlik ve melankoli bu insanların hayatlarının özünü oluşturur. -illa sanatçı olmaya da gerek yok, yaşamını belli prensipler üzerine inşaa etmiş kendi kendine yeten ve sorgulayan her insan bir nebze melankolitir.- Ha başarı diyince benim aklıma bu geliyor. Adını tarihe kazımak, 100 sene sonra dahi seni anlamayacak insanların hayatına bile bir şekilde girmek geliyor. Yok bunu değil de, plazada, işyerinde kaşarlaşıp başkalarının arkasından entrikalar çevirerek bir yerlere gelmeyi, adam satmayı, insanları manipüle ederek istediğini almayı, başkalarını kullanıp atmayı kastediyorsan; aylık 3-4 bin liraya bu maymunlukları yapmayı ve izin günlerinde de pek ahlaklı(!) dostlarınla avm starbucksında buluşup mocha eşliğinde dedikodu yapmayı kastediyorsan evet melankoli böyle bir başarıya engeldir. Çünkü melankoli her şeyden önce insanı vicdan sahibi yapar, insanların bakıp geçtiği şeyleri "görmeye" iter, "duymaya" iter. bunları yaptıkça "düşünmeye" sürükler. düşünen insan ise, afaki anlamıyla değil gerçekten eylem olarak düşünen, üretir.
Bu materyalist hayat, yalnızlığı ve hafif mutsuzluğu dahi bir sorun olarak tanımlıyor. Hatta olaki doktora filan gidersen ilaç yazıp seni evine gönderiyor. bu durumla ilgili zamanında şöyle de bir entry yazmıştım.
eksisozluk.com
demem o ki başarıyı nasıl tanımladığına bağlı bu sorunun cevabı. yukarıdaki videoyu da oldukça beğendim. "melankoli hastalık değildir, insan olmanın bir parçasıdır." ne yazık ki bu parçamızı da alıp çıkardılar artık bizden. her an pişmiş kelle gibi sırıtmalı,(yalandan da olsa sırıtmalı), ve prezentabl bir maymun olmalısın diyor materyalist kapital hayatın kuralları, şayet bu düzen içinde başarılı olmak istiyorsan.
Bu materyalist hayat, yalnızlığı ve hafif mutsuzluğu dahi bir sorun olarak tanımlıyor. Hatta olaki doktora filan gidersen ilaç yazıp seni evine gönderiyor. bu durumla ilgili zamanında şöyle de bir entry yazmıştım.
eksisozluk.com
demem o ki başarıyı nasıl tanımladığına bağlı bu sorunun cevabı. yukarıdaki videoyu da oldukça beğendim. "melankoli hastalık değildir, insan olmanın bir parçasıdır." ne yazık ki bu parçamızı da alıp çıkardılar artık bizden. her an pişmiş kelle gibi sırıtmalı,(yalandan da olsa sırıtmalı), ve prezentabl bir maymun olmalısın diyor materyalist kapital hayatın kuralları, şayet bu düzen içinde başarılı olmak istiyorsan.
0
Üstte melankoli başarıya engeldir şeklinde bana göre saçma yorumlar yapan arkadaşlar soran kişinin mesleğini ,hangi konuda başarılı olmak istediğini nereden biliyorlar acaba?
Adam belki sanatçı,ressam ,yazar çizer. Müneccim şeyi mi yuttunuz ?
Adam belki sanatçı,ressam ,yazar çizer. Müneccim şeyi mi yuttunuz ?
0
tarihsel bulgular isiginda sevisen adam +1
Sadece bu duyuruya değil, pek çok duyuruya cevap olabilecek nitelikte bir yazı olmuş.
Sadece bu duyuruya değil, pek çok duyuruya cevap olabilecek nitelikte bir yazı olmuş.
0
Cevapları ve duyuruyu silmeyin lütfen. Müsait bir Zaman'da okuyacağım
0
melankoliyi kullanabilecegin bir iş ise değildir, o işlerde %1 falandır.
melankolik uzuuun yıllarım oldu cok derin yazılar yazardım, mutlu bır ınsan yazamaz onları gectı gıttı o yetenek.
sımdı cogu gıbı sanatla alakasız ıslerde calısıyorum melankolıye asla yer yok, prof. bakmak zorundasın hatta hıc bır duyguya yok görevın neyse onu yapıyorsun.
melankolik uzuuun yıllarım oldu cok derin yazılar yazardım, mutlu bır ınsan yazamaz onları gectı gıttı o yetenek.
sımdı cogu gıbı sanatla alakasız ıslerde calısıyorum melankolıye asla yer yok, prof. bakmak zorundasın hatta hıc bır duyguya yok görevın neyse onu yapıyorsun.
0
marvin the martian
merhabalar, kardeşim yaşadığım şehirden üç aylık bir ankara kedisi sahiplendi. ufaklık bir kaç gün benimle kalmak üzere eve yeni geldi, ancak önümüzdeki hafta beş günlük bir süre için anadolujet ile şehir dışına uçacağım. kediyi de yanımda götürmek ve o arada da kardeşime teslim etmek istedim. anca
merhabalar,
kardeşim yaşadığım şehirden üç aylık bir ankara kedisi sahiplendi. ufaklık bir kaç gün benimle kalmak üzere eve yeni geldi, ancak önümüzdeki hafta beş günlük bir süre için anadolujet ile şehir dışına uçacağım. kediyi de yanımda götürmek ve o arada da kardeşime teslim etmek istedim.
ancak kedinin kabin içi uçuşu için rezervasyon yaptırırken "Türkiye’ye özgü ve koruma altına alınmış canlı hayvanlar (Sivas kangalı, Tiftik Keçisi, Ankara kedisi ve Van kedisi), Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili müdürlüklerinden onay alınarak taşımaya kabul edilir." gibi bir kuraldan haberdar oldum. bayram tatili dolayısıyla bu belgeyi uçuş zamanına dek temin etmek mümkün değil.
çağrı merkezindeki arkadaş thy ile sorun yaşayamasanız bile alanda hayvan kontrolü ile ilgilenen birim bu konuya dikkat edecektir dedi.
3 aylık bebeyi yeni geldiği bir evde beş gün yalnız bırakmak da işime gelmiyor. daha önce benzer tecrübesi olan ya da fikri olan var mı?
bu arada sözel olarak safkan ankara kedisi dediler ama aşı karnesini veterinerinden yarın alacağım. veteriner karneye ne yazdı tam bilemiyorum.
kardeşim yaşadığım şehirden üç aylık bir ankara kedisi sahiplendi. ufaklık bir kaç gün benimle kalmak üzere eve yeni geldi, ancak önümüzdeki hafta beş günlük bir süre için anadolujet ile şehir dışına uçacağım. kediyi de yanımda götürmek ve o arada da kardeşime teslim etmek istedim.
ancak kedinin kabin içi uçuşu için rezervasyon yaptırırken "Türkiye’ye özgü ve koruma altına alınmış canlı hayvanlar (Sivas kangalı, Tiftik Keçisi, Ankara kedisi ve Van kedisi), Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili müdürlüklerinden onay alınarak taşımaya kabul edilir." gibi bir kuraldan haberdar oldum. bayram tatili dolayısıyla bu belgeyi uçuş zamanına dek temin etmek mümkün değil.
çağrı merkezindeki arkadaş thy ile sorun yaşayamasanız bile alanda hayvan kontrolü ile ilgilenen birim bu konuya dikkat edecektir dedi.
3 aylık bebeyi yeni geldiği bir evde beş gün yalnız bırakmak da işime gelmiyor. daha önce benzer tecrübesi olan ya da fikri olan var mı?
bu arada sözel olarak safkan ankara kedisi dediler ama aşı karnesini veterinerinden yarın alacağım. veteriner karneye ne yazdı tam bilemiyorum.
0
Sorun çıkarıyorlar havaalanında. Uçağa almıyolar falan. Bi de byeni gelmiş bir kediyi yeniden başka bir yere götürmek onu çok büyük strese sokmak olur. Hayvanlara bunu yapmayın yoksa çok yırtıcı olabilirler.
0
evim sakin olduğu için kısa bir kaç turdan sonra yeni yerine hemen alıştı, hatta geldiği kalabalık (yetişkin kedilerin de olduğu) eve göre çok daha huzurlu. ancak 5 gün boyunca evde tek başına bırakmak yeterli mama su vs bırakacak olsam bile içime çok da sinmez.
of bilemedim :/
of bilemedim :/
0
veterinerde karneye melez yazdırın, daha sonra kaybettik diyip yenisini çıkarırsınız.
0
cevaplarınız için çok teşekkürler.
veterineri ile de görüştüm. belki başkalarının da işine yarar diye buraya bırakıyorum: kayıtlarda melez olarak geçerse çok sorun çıkmayacağını sıkı kontrolün özellikle kıbrıs ve yurtdışı uçuşlar için yapıldığını anlattı. bayramı atlattıktan sonra gelecekteki olası seyahatlar için evraklarını detayıyla düzenlemek gerekecek sanırım.
veterineri ile de görüştüm. belki başkalarının da işine yarar diye buraya bırakıyorum: kayıtlarda melez olarak geçerse çok sorun çıkmayacağını sıkı kontrolün özellikle kıbrıs ve yurtdışı uçuşlar için yapıldığını anlattı. bayramı atlattıktan sonra gelecekteki olası seyahatlar için evraklarını detayıyla düzenlemek gerekecek sanırım.
0
Ben de aynı cins kedi için dün rezervasyon yaptırdım. Yurtiçi olduğu için herhangi bi sorundan bahsetmediler rezervasyon oluştu ve onayı için de dönüş yapıldı. Sadece yurtdışına çıkarmak sorun diye biliyorum. Anadolujet de 5 kilo sınırı var (kabıyla beraber) ve 50 tl kabin içinde götürebiliyorsunuz
0
basubadelmevt
3-4 ayda bir sevismek isteyen bi kadınla evlilik yürür mü? Ne kadara kadar normal diyebiliriz?
3-4 ayda bir sevismek isteyen bi kadınla evlilik yürür mü? Ne kadara kadar normal diyebiliriz?
0
Niçin bu kadar az sevişmek istediği önemli. Belki kocası ona çok kötü hissettiriyordur.
0
asla yürüyeceğini sanmıyorum. hiç normal değil. o erkek ya sonunda ayrilir ya da dışarıda banyo yapip gelir eve.
0
cinsel uyumsuzluk dışında sorun var mı? ciddi kavga tartışma var ise yine söylemekten imtina ederek eşinin başka birine karşı duygusal ve fiziksel ilgisi olmadıgına eminsen...
cinsel isteksizlik için doktor ve evlilik danışmanına git. başbaşa tatil. ama sorunun ne oldugu bilmeden çözüm üretme.
cinsel isteksizlik için doktor ve evlilik danışmanına git. başbaşa tatil. ama sorunun ne oldugu bilmeden çözüm üretme.
0
adamin rutini de ayniysa niye yurumesin? boyle seylerde standart olmaz ki, iki tarafin uyumuna bagli.
0
Adam da 3-4 ayda bir sevişmek istiyorsa yürür. Herkes tavşan gibi seks yapmıyor. Sonuçta zaten bu iki insan Müslüman ise seks yapmak gibi bir huyları yok demektir. Sorun olmaz.
0
pikap
Babam iki gundur durduk yere yururken sendeledi. iki kere falan. Hani sarhoş yurumesi gibi. 68 yasinda. Çok korktum. Doktora da gidecek.Umarim kotu bi seyin belirtisi degildir. :(
Babam iki gundur durduk yere yururken sendeledi. iki kere falan. Hani sarhoş yurumesi gibi. 68 yasinda. Çok korktum. Doktora da gidecek.Umarim kotu bi seyin belirtisi degildir. :(
0
Yok burkulma olmadigi kesin de daha once boyle bi sey olmadigi için ne bileyim korktum :/ insallh bi sey cikmaz.
0
anonymice
not: Note 4 um var, 1400'e aldım.ya ben yemin ederim anlayamıyorum ınsanlar nasıl bu kadar para döküyor telefonlara? telefon lan bu konusuyosun bitiyo, 8210 da aynı şey be yahu.tamam hadi multimedya kullanıyosun, ok ama androidin en kral telefonu bin liraya alıyorsun ki o da lenovo vibe p1 dir. hadi
not: Note 4 um var, 1400'e aldım.
ya ben yemin ederim anlayamıyorum ınsanlar nasıl bu kadar para döküyor telefonlara? telefon lan bu konusuyosun bitiyo, 8210 da aynı şey be yahu.
tamam hadi multimedya kullanıyosun, ok ama androidin en kral telefonu bin liraya alıyorsun ki o da lenovo vibe p1 dir. hadi lükse kaçtın benim gibi 1500 lira lan maksimum... Her işini görür, fotografsa fotograf, webse web...
insanları anlamıyorum ben yemin ederim...
soru: bi telefona 2-3 bin lira verir misiniz? verenlere karşı bakış açınız nedir? tartışınız.
ya ben yemin ederim anlayamıyorum ınsanlar nasıl bu kadar para döküyor telefonlara? telefon lan bu konusuyosun bitiyo, 8210 da aynı şey be yahu.
tamam hadi multimedya kullanıyosun, ok ama androidin en kral telefonu bin liraya alıyorsun ki o da lenovo vibe p1 dir. hadi lükse kaçtın benim gibi 1500 lira lan maksimum... Her işini görür, fotografsa fotograf, webse web...
insanları anlamıyorum ben yemin ederim...
soru: bi telefona 2-3 bin lira verir misiniz? verenlere karşı bakış açınız nedir? tartışınız.
0
Akıllı telefonu mecburiyetten aldım iş sebebiyle 2.5 sene geçti hala taş gibi maşallah en ufak bir yavaşlama bozulma olmadı iphone 5s telefon bozulur kullanılamaz hale gelirse gider gene iphone alırım.
Android ürünlerde kullanıyorum çoğunun arayüzüne alışamadım. Telefonda i phone u seçerim
Edit:haliyle 2 bin veririm ama 3 bine bulaşmam
Android ürünlerde kullanıyorum çoğunun arayüzüne alışamadım. Telefonda i phone u seçerim
Edit:haliyle 2 bin veririm ama 3 bine bulaşmam
0
Note4 ilk çıktığında, 5 ay çalıştım ve telefonu aldım.
Teknoloji, artık bir aşk. Bir üste çıkma aracı. Senin note4'ün, iphone 7 karşısında bir hiç. Çünkü 3 yıl önceki model. Bu donanım özelliği olarak değil, getirdiği prestij açısından öyle.
Sen telefon konusunda anlamıyorsun, ben ilişkiler konusunda, başka biri arabalar konusunda. Tek ana nokta, getirdiği prestij.
Teknoloji, artık bir aşk. Bir üste çıkma aracı. Senin note4'ün, iphone 7 karşısında bir hiç. Çünkü 3 yıl önceki model. Bu donanım özelliği olarak değil, getirdiği prestij açısından öyle.
Sen telefon konusunda anlamıyorsun, ben ilişkiler konusunda, başka biri arabalar konusunda. Tek ana nokta, getirdiği prestij.
0
ihtiyaçtan aldıklarını düşünmüyorum. çevremdeki bir sürü kişide iphone'un son versiyonları var. telefonda yaptıkları sosyal medyaya bakmak ve arada döküman açmak. e aynı işi benim 1,5 yıllık 450 liraya aldığım android telefon da yapıyorken kimse ihtiyaçtan almıyor bence. tamamen gösteriş. yok stabilmiş bilmem ne hepsi hikaye. ha aylık 10.000 ve üzeri kazanırsın o zaman git bir telefona 3500 tl göm ama bir maaşı kadar parayı ya da onu geçtim kredi çekerek, taksitle, kontratla telefon alanı hiçbir zaman anlayamacağım.
0
Ben şahsen ne alacağımı bilmiyorum. Eski telefonum s2 idi şimdi note 3. Bu da yakında nalları dikecek, ne alayım bilmem. Özellikleri toplayabilsek keşke bilgisayar gibi.
0
Bende bu kadar eleştiriyorken senin bu tavrını anlamıyorum. Senin elindeki telefonda zamanında 2500-3000 di anasının karnından 1400 çıkmadı. O zaman kimin parası varda alıyordu seninde paran olsa sende note 7 alırsın kim istemez mk.
Senin bütçen el veriyor kendini 1000 değil 1500 ile şımartıyorsun başkası başka tutarlar ile. Milleti aldıkları telefonlara göre kategorize etmekten vazgeçin artık abi. Her yeni ayfon çıktığında aynı muhabbet dönüyor.
Senin bütçen el veriyor kendini 1000 değil 1500 ile şımartıyorsun başkası başka tutarlar ile. Milleti aldıkları telefonlara göre kategorize etmekten vazgeçin artık abi. Her yeni ayfon çıktığında aynı muhabbet dönüyor.
0
Isteyen istedigini alir. Isteyen statu nesnesi olarak gorur.
Hoslanmadigin sebeplerle telefona sahip olan insanlarla gorusmezsin olur biter.
Hoslanmadigin sebeplerle telefona sahip olan insanlarla gorusmezsin olur biter.
0
adam senin cebindeki parayla mı alıyo?
Hayır
adam aldığı telefonla seni rahatsız etcek bişi mi yapıyo
Hayır
adamın ekmeğini, aşını sen mi veriyosun, anası mısın, babası mısın?
değilsin.
o zaman niye çeneni ve beyninini yoruyosun(uz)?
Asıl soru bu
Hayır
adam aldığı telefonla seni rahatsız etcek bişi mi yapıyo
Hayır
adamın ekmeğini, aşını sen mi veriyosun, anası mısın, babası mısın?
değilsin.
o zaman niye çeneni ve beyninini yoruyosun(uz)?
Asıl soru bu
0
Telefona 2-3 bin lira gömmem. Eline geçen para aylık 10 binden azken gömen de bilinçsiz tüketici ve statü manyağıdır. Çocukluğundan bir kompleksi filan olması muhtemel. 3 bin liraya yapılabilecek o kadar çok şey var ki.
0
tiphone7 ya da türevlerini alanlara bakış açım..
Ey Rahmeti sonsuz;
Fakiri donsuz
Seveni onsuz
Görgüsüzü tiPhone 'suz
Bırakma, aminn...
Ey Rahmeti sonsuz;
Fakiri donsuz
Seveni onsuz
Görgüsüzü tiPhone 'suz
Bırakma, aminn...
0
@anonymice Abi ayfon se var bende 1638 TL'ye aldım yani senden 200 lira fazla marjinalim.
Bundan önce en az senin kadar hayatı sade yaşamayı tercih etmiştim ve note 4 almıştım. Beğenmedim android dünyasını ve sattım. Ondan önce de yine sefa pezevenkliğim tutmuştu malum iphone 4s kullanıyordum 2-3 senedir.
Bundan önce en az senin kadar hayatı sade yaşamayı tercih etmiştim ve note 4 almıştım. Beğenmedim android dünyasını ve sattım. Ondan önce de yine sefa pezevenkliğim tutmuştu malum iphone 4s kullanıyordum 2-3 senedir.
0
Sanırım o kadar para verip alıcam. 2007de Nokia n70 aldım kullanıyorum hala. Arkadaşım eşim dostum yok buna rağmen gereksiz zamanlarda whatsapp soran oluyor. Sadece whatsapp için 2-3bin vermek saçma kabul ediyorum ama bozulmadığı, unutmadığım, çalınmadığı sürece, tamiri çok fazla tutmadığı sürece, sadece yenisi çıktığı için değişirmeyeceğimden o kadar para vermek mantıklı geliyor. En az 5 sene kullanmak için o kadar para vermek normal gözüküyor. Iphone düşünüyorum. Kanada'dan alma şansım doğdu. Oradan getirticem. Iphone 7 yerine 6s veya plus alıcam sanırım.
Note7ye niyetlendik ama o da tabiri caizse elimde patladı :) iphone 6s ile aynı fiyattaydılar.
Benim gibisenelerce telefonu kullanacaksa normal karşılarım.
Note7ye niyetlendik ama o da tabiri caizse elimde patladı :) iphone 6s ile aynı fiyattaydılar.
Benim gibisenelerce telefonu kullanacaksa normal karşılarım.
0
tamamen gösteriş yapmak ile alakalı bir durum. bir önceki telefonum nexus 4'tü geçenlerde batarya olayından gına gelince vibe p1 aldım. allaha şükür iyi para kazanıyorum istesem alırım en alasını öyle kontratla falan değil şak diye. ama gereği yok. benim kullandığım uygulamalar çalışsın, pili uzun gitsin yeter bana. işte insanlar ne zamana malı kazandırdığı pozitif faydaya göre değelendirecekler. o zaman belki bir yerlere gelmiş olacağız.
0
1400 lirayi bir telefona verenleri hic anlamiyorum. 500e gm var, lenovo var. Whatsappsa whatsapp facebooksa facebook hepsi bunlarda da calisiyor.
Saf gibi gidip 1400 veriyorlar, cok ilginc !
Saf gibi gidip 1400 veriyorlar, cok ilginc !
0
@brkylmz
kinayeyi anladım evet vefakat gm ve lenovo'nun S-pen denilen kalemi -stylusu- var mı?
kinayeyi anladım evet vefakat gm ve lenovo'nun S-pen denilen kalemi -stylusu- var mı?
0
1400 de vermem. Duruma objektif bakamıyorsunuz. İlk olarak sizin aldığınız ve söyledikleriniz arasında ciddi bir fark yok. İkinci olarak bu durumda sadece bir s pen kullanmak için 1000 TL fark vermiş oluyorsunuz, değil mi? :)
0
Isimi telefonla goruyorum genelde o yuzden acimam telefona verdigim paraya. Iphone 6s plus kullaniyorum verdigim paraya hic acimadim bu zamana kadar. Android olarak htc ve samsung kullandim hemen geri sattim telefonlari. Paran yoksa gidip dandik telefon kullanirsin isini gucunu telefonla halletmezsin.
Bana para kazandirdigi surece her zaman en iyisini alirim telefonun.
Bana para kazandirdigi surece her zaman en iyisini alirim telefonun.
0
aylık gelirim 6 bin üzeriyse ve geçim sıkıntısı yaşamıyorsam ben de veririm 2-3 bin lira telefona. ama gidip de taksitle almam mesela o kadar para verdiğim telefonu. trink keş çalışır. he o kadar gelirim var mı? yok. şuan o telefona o kadar para verir miyim? hayır. olay benim için bitti :d
0
2bin verenler neyse de, yenisi çıktıkça koşturanlara hem çok gülüyorum hem de acıyorum. Telefonla sosyal statü sağlamak ancak ergenlere özgü bi durum.
2bin veren bi insan kafadan 2 yıl o telefonla her ihtiyacını görür. Zaten telefon teknolojisi artık durma noktasında. Mesela iPhone 6 ile 7 arasında temel düzeyde bi kullanıcı için pek bi fark yok. Androidden de örnek vermem gerekirse note4 ile note7 arasında nitelik bakımından öyle abartı bir fark yok. Hep işlemcide, kamerada iyileştirme yapıp biraz da dizaynı değiştirip fanboy avlıyorlar. E bizim gibi toplumlarda da insanlar birikimiyle, ahlakıyla değil de son model iPhone telefonuyla kendini belli bir statüde görüyor.
2bin veren bi insan kafadan 2 yıl o telefonla her ihtiyacını görür. Zaten telefon teknolojisi artık durma noktasında. Mesela iPhone 6 ile 7 arasında temel düzeyde bi kullanıcı için pek bi fark yok. Androidden de örnek vermem gerekirse note4 ile note7 arasında nitelik bakımından öyle abartı bir fark yok. Hep işlemcide, kamerada iyileştirme yapıp biraz da dizaynı değiştirip fanboy avlıyorlar. E bizim gibi toplumlarda da insanlar birikimiyle, ahlakıyla değil de son model iPhone telefonuyla kendini belli bir statüde görüyor.
0
çok saçma bir eleştiri. hele 1400 liralık telefon kullanıp da bir tık üstünü eleştirmek komediymiş.
gayet normal, herkesin öncelikleri farklı.
gayet normal, herkesin öncelikleri farklı.
0
5 yıl önce galaxy s2 almıştım 1650 liraydı. o zamanki kurla 900 950 dolar bir şeydi. Amerika'da 600 700 doları civarıydı herhalde.
Şöyle bir durum var yeni çıkan en üst düzey telefonlar yine bu fiyatlardan çıkıyor.
E şimdi 5 yıl önce dolar 1.6 idi şimdi 2.9 3
Kaç kişinin maaşı 5 yılda 2 katına çıktı? Özelde çalışanlardan bazıları belki, kamuda çalışanlar pek sanmıyorum.
Haliyle şu an yeni telefonlar bize pahalı ama aslında o kadar da pahalı değiller biz fakirleşiyoruz.
Şöyle bir durum var yeni çıkan en üst düzey telefonlar yine bu fiyatlardan çıkıyor.
E şimdi 5 yıl önce dolar 1.6 idi şimdi 2.9 3
Kaç kişinin maaşı 5 yılda 2 katına çıktı? Özelde çalışanlardan bazıları belki, kamuda çalışanlar pek sanmıyorum.
Haliyle şu an yeni telefonlar bize pahalı ama aslında o kadar da pahalı değiller biz fakirleşiyoruz.
0
Geçen yıl 3 gün çalıştığım parayla a101 den microsoft lumia almıştım 350 liraya. Ona bile içim acımıştı. Sen düşün. Teknoloji meraklısıyım diyip telefonlara binlerce lira bayılıp 2-3 app kullanan ise ağır morondur.
0
Bilişim sektöründe çalışıyorum. Telefon, bilgisayar ve araba benim bir nevi ekmek teknem. En iyilerinin olması lazım ki çalışırken "hay aq telefonu yine takıldı" diye imtina etmeyeyim, motivasyonum düşmesin. Çalıştığım şirketlerden olabilen en iyi modellerini istiyorum, alamazsam da kendim cepten para verip kendime en sevdiğim aleti alıyorum. Genel olarak bakış açım bu, bir şey alıyorsam en iyisini almaya çalışırım ki kendimi işime ve hayatıma verebileyim. (Mesela şu an windows laptop kullanıyorum, zırt pırt güncellemeden dolayı bekletiyor beni, beklerken yapacağım işi unutuyorum, vs. vs. En kısa zamanda tekrar Mac'e geçicem)
0
veririm, hatta veriyorum. zevk meselesi bu. ona bakarsan 50 bin liralık araba da gidiyor, 500 bin liralık araba da. üstelik her yer radar, belki aynı hızla gidiyosun. sadece ihtiyaç diye düşünme.
ben telefonla konusmanın yanı sıra oyun oynuyorum, müzik dinliyorum, navigasyon olarak kullanıyorum, not almak için kullanıyorum, günlük programımı, bütçemi takip ediyorum. internette geziniyorum. maillerimi okuyorum, cevap veriyorum. fotoğraf çekiyorum ve daha birsürü şey...
alma gücü olan alır, her şeyi herkesi yargılamayı bırakın yaw.
ben telefonla konusmanın yanı sıra oyun oynuyorum, müzik dinliyorum, navigasyon olarak kullanıyorum, not almak için kullanıyorum, günlük programımı, bütçemi takip ediyorum. internette geziniyorum. maillerimi okuyorum, cevap veriyorum. fotoğraf çekiyorum ve daha birsürü şey...
alma gücü olan alır, her şeyi herkesi yargılamayı bırakın yaw.
0
telefon elimiz ayağımız oldu her işi ondan görüyoruz. Bu bakımdan iyi bir telefon şart. Lakin orta seviye denen 1000-1500tllik telefonlar da artık gayet iyi. Ben 1500'e aldım gayet memnunum.
Bence esas olay harcama/maaş dengesi. Elin adamı asgari ücret 1000 küsür dolarken 700 dolarlık telefona pahalı diyor. Bizim öyle bir şansımız yok ama bari 1 maaşımızı geçmesin. Benim görüşüm bu. Çünkü iki üç yıl sonra bir maaş daha vereceğiz çok büyük ihtimalle. Ha laptop, masaüstü pc vb. 5-7 yıl kullanacağım (evet ben o kadar kullanıyorum) alete 2-3 maaş gömerim hiç acımam. Onları yere düşürüp kırma tehlikemiz de pek yok mesela. Telefon risk.
teknoseyir.com
Bence esas olay harcama/maaş dengesi. Elin adamı asgari ücret 1000 küsür dolarken 700 dolarlık telefona pahalı diyor. Bizim öyle bir şansımız yok ama bari 1 maaşımızı geçmesin. Benim görüşüm bu. Çünkü iki üç yıl sonra bir maaş daha vereceğiz çok büyük ihtimalle. Ha laptop, masaüstü pc vb. 5-7 yıl kullanacağım (evet ben o kadar kullanıyorum) alete 2-3 maaş gömerim hiç acımam. Onları yere düşürüp kırma tehlikemiz de pek yok mesela. Telefon risk.
teknoseyir.com
0
ben note 3 aldım 2,5 yıl önce, aldığımda iphone 5 yeni çıkmıştı galiba. 2200 lira ödedim. ilk akıllı telefonumdu.
sosyal medyanın dışında ekranı büyük olduğu için hem dizi izleyebilmek hem de birşeyler okuyabilmek için tercih ettim. laptopum 2007 model, 4 gb ram, win xp. artık video dahi oynatmıyor. laptopu da değiştirmem lazımdı ama laptop mu telefon mu ikileminde telefon almak daha ağır bastı.
telefonu alabilmek için aylarca para biriktirdim ben. telefonumdan memnunum. birkaç sene daha kullanırım eğer parçalanmazsa.
o dönem samsung j7 olsaydı piyasada; o telefonu da alabilirdim. 5 ay önce 1100 liraydı. hoparlörünün arkada olması dışında gayet güzel telefon.
soru biraz şunun gibi aslında. tost mu yersin yoksa iskender mi? halbuki ikisinde de karnın doyacak. bu da ona benziyor. paran varsa iskender yersin. parası olan adam istediği telefonu alır; yadırgamam. hayatım boyunca sigara içmedim; sigaraya yatıracağım parayı telefona yatırdım gözüyle bakıyorum.
sosyal medyanın dışında ekranı büyük olduğu için hem dizi izleyebilmek hem de birşeyler okuyabilmek için tercih ettim. laptopum 2007 model, 4 gb ram, win xp. artık video dahi oynatmıyor. laptopu da değiştirmem lazımdı ama laptop mu telefon mu ikileminde telefon almak daha ağır bastı.
telefonu alabilmek için aylarca para biriktirdim ben. telefonumdan memnunum. birkaç sene daha kullanırım eğer parçalanmazsa.
o dönem samsung j7 olsaydı piyasada; o telefonu da alabilirdim. 5 ay önce 1100 liraydı. hoparlörünün arkada olması dışında gayet güzel telefon.
soru biraz şunun gibi aslında. tost mu yersin yoksa iskender mi? halbuki ikisinde de karnın doyacak. bu da ona benziyor. paran varsa iskender yersin. parası olan adam istediği telefonu alır; yadırgamam. hayatım boyunca sigara içmedim; sigaraya yatıracağım parayı telefona yatırdım gözüyle bakıyorum.
0
Şimdi şöyle bişey var. Mesela benim çok şükür 10 bin tl üstü maaşım var. Bu ay ve gelecek ay 2 bin tl Enpara hesabıma atacağım. 4 bin ile kasım gibi Paris'ten bi 7 plus almayı düşünüyorum. Paranın kalan kısmını bir vakfa bağışlayacağım. Neden 1000 tl lik telefon almıyorum dersen onunla uğraşamam. Öğrenci iken aldığım dandik bir telefon vardı bahsettiğiniz gibi. Şarj gitmesin diye interneti açamazdım ekranı kısardım. Paso güncelleme gelir telefon kasılırdır. En sonunda hafıza sorunları başladı. Birgün swarm ı yüklemeyemedim. O ara iPhone 6 yeni çıkmış gittim aldım. Kardeşler böyle bir rahatlık Yok. 4g açık WiFi açık Bluetooth açık parlaklık açık. Yahu alet o kadar akıllı ki gece şarja takıp yatınca güncellemeleri yapıyor hissetmiyorsun. Kamera mükemmel hata takılma kasma Yok. Sınırsız özgürlük.
Kısaca benim derdim statü filan değil. Eğer kullanmadıysan al bi iPhone 7 1 hafta kullan. Eğer dediklerimi hissetmezsen ben buradayım
Kısaca benim derdim statü filan değil. Eğer kullanmadıysan al bi iPhone 7 1 hafta kullan. Eğer dediklerimi hissetmezsen ben buradayım
0
cekilmis gayfe
mümkün olduğu kadar kısa anlatayım ama hukukumuz nasıl ortaya çıktı onu belirtmem gerek.3 ay kadar önce vfs'den vize başvurusuna gitmiştim. sıramı beklerken orada çalışanlardan biri geldi, abi sen dizide mi oynadın dedi. valla bravo iyi hatırladın dedim. öyle ayak üstü konuştuk.neyse ertesi hafta pa
mümkün olduğu kadar kısa anlatayım ama hukukumuz nasıl ortaya çıktı onu belirtmem gerek.
3 ay kadar önce vfs'den vize başvurusuna gitmiştim. sıramı beklerken orada çalışanlardan biri geldi, abi sen dizide mi oynadın dedi. valla bravo iyi hatırladın dedim. öyle ayak üstü konuştuk.
neyse ertesi hafta pasaport teslim almaya gittim. sıra aldım önümde 35 kişi var. bu kardeşim geldi fişimi aldı, arkaya gidip pasaportumu getirdi. net 2-3 saat beklemekten yırttım sayesinde.
şimdi bir arkadaşım fransa'dan vize alacak vfs'de randevu yok yoğunluktan. cuma günü gittim çocuğu buldum, dedim böyle böyle, bayramdan sonraki hafta gel hallederiz abi dedi.
şimdi bu adam bana karşılıksız iyilikler yapıyor. ben böyle şeylerden çok mahçup olurum ben de bu kardeşime bir hediye götüreyim diyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. çocuk orada zor durumda kalır mı onu da bilmiyorum. gömlek falan mı alsam ne yapsam bi yardımcı olsanız süper olurdu bence. teşekkürler
3 ay kadar önce vfs'den vize başvurusuna gitmiştim. sıramı beklerken orada çalışanlardan biri geldi, abi sen dizide mi oynadın dedi. valla bravo iyi hatırladın dedim. öyle ayak üstü konuştuk.
neyse ertesi hafta pasaport teslim almaya gittim. sıra aldım önümde 35 kişi var. bu kardeşim geldi fişimi aldı, arkaya gidip pasaportumu getirdi. net 2-3 saat beklemekten yırttım sayesinde.
şimdi bir arkadaşım fransa'dan vize alacak vfs'de randevu yok yoğunluktan. cuma günü gittim çocuğu buldum, dedim böyle böyle, bayramdan sonraki hafta gel hallederiz abi dedi.
şimdi bu adam bana karşılıksız iyilikler yapıyor. ben böyle şeylerden çok mahçup olurum ben de bu kardeşime bir hediye götüreyim diyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. çocuk orada zor durumda kalır mı onu da bilmiyorum. gömlek falan mı alsam ne yapsam bi yardımcı olsanız süper olurdu bence. teşekkürler
0
Sallıyorum bi zarfa ykm den hediye kartlar olur ya onu alıp verebilirsin ya da içki içen biri mi bu cok muamma da güzel bir sarap alabilirsin bence. Ya da ne biliyim öğle arası yemege cıkarabilirsin
0
Ya da böyle elinde bir etkinliğin hediye biletleri falan varsa oyle birsey de verebilirsin. Deneyimlerimle bu kadar geldi aklıma dogrusu.
0
İyiliğin en iyi karşılığı dostluktur. Ona dost ol, sıradan bir arkadaş değil de dost insan ol onun hayatında. O senin imdadına yetişmiş sen de ona yetiş mesela. Arada ara sor halin keyfin nasıl gel bi kahve içelim de.. yalnız hissetmez kendini, çok iyi gelebilir. Fakat olayı sadece maddesel bir karşılığa bağlarsan zaman içinde hoş olmayabilir, bilmiyoruz.
0
iki bira ısmarla, muhabbete çağır. isterse orda ister zaten üçbeş. yoksa düz iyi adamdır
0
milletin hakkini yiyerek size yardim etmesi iyilikseverlik degil gotluktur. orada sira bekleyenler mal cunku, ya da baskasinin vize randevusu hakkini gasp ederek onun yerine gecmek de gotluktur.
0
birkibirkibirkibirkiuc
selam romalilar,simdi hoslandigim bir kizla yazisiyorum da, "gunun nasi gecti?" tarzinda bi soru sorunca "iyi gecti. seninki nasil bakalim?" diye bir cevap verdi. sanki bu "bakalim" boyle "aah acemi, saf, temiz cocuk; bana uygun degilsin" tarzi bir anlama geliyor gibi geliyor. yoksa oyle degil mi? b
selam romalilar,
simdi hoslandigim bir kizla yazisiyorum da, "gunun nasi gecti?" tarzinda bi soru sorunca "iyi gecti. seninki nasil bakalim?" diye bir cevap verdi.
sanki bu "bakalim" boyle "aah acemi, saf, temiz cocuk; bana uygun degilsin" tarzi bir anlama geliyor gibi geliyor. yoksa oyle degil mi? benim mi kafam guzel?
belki de cok takilmamak gerek, ama sanki bu kelimeden bir seyler cikar gibi geliyor. niye "bakalim" dersin ki? baglac degil edat degil, islevi olmayan bi kelime sonucta.
bu isleri bilenler bi el atsa super olur.
simdi hoslandigim bir kizla yazisiyorum da, "gunun nasi gecti?" tarzinda bi soru sorunca "iyi gecti. seninki nasil bakalim?" diye bir cevap verdi.
sanki bu "bakalim" boyle "aah acemi, saf, temiz cocuk; bana uygun degilsin" tarzi bir anlama geliyor gibi geliyor. yoksa oyle degil mi? benim mi kafam guzel?
belki de cok takilmamak gerek, ama sanki bu kelimeden bir seyler cikar gibi geliyor. niye "bakalim" dersin ki? baglac degil edat degil, islevi olmayan bi kelime sonucta.
bu isleri bilenler bi el atsa super olur.
0
Ben de bakalim kelimesini cok kullaniyorum .ama şöyle: hadi anlat bakalim , yani bu aşamada konu sohbet derinleşiyor selam verip konuşma kesilmiyor bende, yoksa sizin dediginiz anlamda kullanmiyorum.
0
(bkz: platonigin asiri umut veren siradan davranislari)
sen gerci umutlanmamissin ama dusuncenin cikis noktasi ayni.
sen gerci umutlanmamissin ama dusuncenin cikis noktasi ayni.
0
Sadece değişik samimi ve hafif mesafeli bir hitap kelimesi, o kadar. Bakalım güzel bir kelimedir, küçümsemesi pek nadirdir.
0
Bakalım iş atma kelimesidir, net. Neler yaptın bakalım köftehor kıvamındadır. Acemi saf çocuğun tam aksi bi anlama gelir hatta.
0
hadi ya la
Lazım. Nasıl ölçülür? Mutfak terazisi yok. Damla, çay bardağı veya başka tahmini ölçü verebilir misiniz?
Lazım. Nasıl ölçülür? Mutfak terazisi yok. Damla, çay bardağı veya başka tahmini ölçü verebilir misiniz?
0
anonymice
Hani bazen haberler cıkıyor, amerıkada falan tv siyle xboxuyla evlenen adamlar var.BEn kindle'ıma talibim. onu evimin kindle'ı yapıcam.Nasıl yapabilirim? çok seviyorum lan...
Hani bazen haberler cıkıyor, amerıkada falan tv siyle xboxuyla evlenen adamlar var.
BEn kindle'ıma talibim. onu evimin kindle'ı yapıcam.
Nasıl yapabilirim? çok seviyorum lan...
BEn kindle'ıma talibim. onu evimin kindle'ı yapıcam.
Nasıl yapabilirim? çok seviyorum lan...
0
yaren
Selam Şu anda Note 3 kullanıyorum, kalemini çok seviyorum. Çok memnunum telefondan. Fakat 3 yıl bitecek yakında ve şimdiden kendi kendine kapanmalar ve durduk yere ciddi miktarda pil tüketmeler başladı. Sanırım normaldir veya ben bilmiyorum. Zaten bir süre sonra işletim sistemi için güncelleme de bi
Selam
Şu anda Note 3 kullanıyorum, kalemini çok seviyorum. Çok memnunum telefondan. Fakat 3 yıl bitecek yakında ve şimdiden kendi kendine kapanmalar ve durduk yere ciddi miktarda pil tüketmeler başladı. Sanırım normaldir veya ben bilmiyorum. Zaten bir süre sonra işletim sistemi için güncelleme de bitecek ve herhalde dokunmatik usb veya mp3-mp4 çalar olarak ölecek bu.
Yeni bir akıllı telefon almak istesem, applesevmezler derneği üyesi olduğum için android işletim sistemli ve kalemli bir model almak istiyorum fakat ortalıkta çok fazla seçenek olduğu için ne seçebileceğimi bilmiyorum.
Bir telefona 3500 veremem, onu belirteyim. Onu verene kadar arsa alırım yani.
Kalemli android ve geniş ekranlı ne alabilirim? Ne önerirsiniz? Ve niçin??
Şu anda Note 3 kullanıyorum, kalemini çok seviyorum. Çok memnunum telefondan. Fakat 3 yıl bitecek yakında ve şimdiden kendi kendine kapanmalar ve durduk yere ciddi miktarda pil tüketmeler başladı. Sanırım normaldir veya ben bilmiyorum. Zaten bir süre sonra işletim sistemi için güncelleme de bitecek ve herhalde dokunmatik usb veya mp3-mp4 çalar olarak ölecek bu.
Yeni bir akıllı telefon almak istesem, applesevmezler derneği üyesi olduğum için android işletim sistemli ve kalemli bir model almak istiyorum fakat ortalıkta çok fazla seçenek olduğu için ne seçebileceğimi bilmiyorum.
Bir telefona 3500 veremem, onu belirteyim. Onu verene kadar arsa alırım yani.
Kalemli android ve geniş ekranlı ne alabilirim? Ne önerirsiniz? Ve niçin??
0
Aynı durum bende de vardı.Note 3 bozulunca makul rakamlı birşeyler aradım ve G4 ile DM5 plus arasında kaldım.GM 5 plus daha uygun fiyatlı yakaladım bir yerden ve onu aldım :)
0
lg'nin stylus'lu modelleri var ama samsung'un kalem teknolojisiyle aynı değil sanırım. samsung'u geçebilen olduğunu sanmıyorum kalem teknolojisinde. note7 tekrar piyasaya çıkınca note5 2000 bandına düşer diye düşünüyorum.
0
Dostum aynı tel bende var ve 3 yıl olmasına bir ay kaldı. Pil sıkıntısı mütemadiyen olan birsey. Bunun için yedek pil ve powerbank tasıyorum. Onun dısında gercekten zerre bakmadıgın uygulamaları sil. Yapabiliyorsan bir fabrika ayarlarına getir telefonu. Bir de mümkün oldugunca arka planda acık bir sey tutma. Ha ben sana demiyorum 3310 gibi kullan. Ben yine canavar gibi kullanıyorum bunları yapmama ragmen. Birde şu dönemde asla telefon değiştirmeyi düşünmüyorum bunun üstüne note 7 iyi giderdi ama o da malum riskli. Sık dişini mümkün oldugunca.
0
yaren
SelamDün bankadan kredi çektim. Fakat "güncel kamuda çalışıyor belgesi olması lazım yoksa kullandıramayız" dediler, kurumu aradım arkadaşlardan rica ettim bankaya faks çektiler (faks veya mail de yeterli diyordu). Bi baktım 7 eylül 2016 değil 5 eylül 2016 yazıyor. Adama bunu gösterdim, o da belgeyi
Selam
Dün bankadan kredi çektim. Fakat "güncel kamuda çalışıyor belgesi olması lazım yoksa kullandıramayız" dediler, kurumu aradım arkadaşlardan rica ettim bankaya faks çektiler (faks veya mail de yeterli diyordu). Bi baktım 7 eylül 2016 değil 5 eylül 2016 yazıyor. Adama bunu gösterdim, o da belgeyi aldı ve ""sizden ricam, yarın kurumunuza gidin, belgenin aslını düzeltilmiş bir şekilde alın getirin"" dedi. Krediyi kullandırdı ama, parayı çektim.
Düşünüyorum, şimdi bugün o belgenin dosya no mu sıra no mu ne bişeyleri var. Nasıl değişecek? Adam o belgeyi kabul ettiğine göre ben belgenin aslını getirmesem sorun çıkar mı? Ya da yarın götürsem? Bizim arkadaşlarda ne yapıyorlar bi anlamadım ki.
Dün bankadan kredi çektim. Fakat "güncel kamuda çalışıyor belgesi olması lazım yoksa kullandıramayız" dediler, kurumu aradım arkadaşlardan rica ettim bankaya faks çektiler (faks veya mail de yeterli diyordu). Bi baktım 7 eylül 2016 değil 5 eylül 2016 yazıyor. Adama bunu gösterdim, o da belgeyi aldı ve ""sizden ricam, yarın kurumunuza gidin, belgenin aslını düzeltilmiş bir şekilde alın getirin"" dedi. Krediyi kullandırdı ama, parayı çektim.
Düşünüyorum, şimdi bugün o belgenin dosya no mu sıra no mu ne bişeyleri var. Nasıl değişecek? Adam o belgeyi kabul ettiğine göre ben belgenin aslını getirmesem sorun çıkar mı? Ya da yarın götürsem? Bizim arkadaşlarda ne yapıyorlar bi anlamadım ki.
0
eski belgede tashih daha çok sıkıntı olabilir, yeni belge versinler değişsin sayısı sırası, o önemli olmaz. onu epi topu kredi dosyasına koyacaklar sayısını nosunu yazmayacaklar oraya.
0
yuvarlanantencereninkapagi
Sarımsak yerine sarmisak diyenlere gıcık oluyorum. Siz ne yerine ne diyenlere gıcık oluyorsunuz?
Sarımsak yerine sarmisak diyenlere gıcık oluyorum. Siz ne yerine ne diyenlere gıcık oluyorsunuz?
0
Saçma sapan bir soruyu çok önemli doru diye lanse edenlere gıcık olabilirim.
0
Türkçe karakterlerin yanlış kullanılmasına, Türkçe cümlelerin içine gayet keyfî bir şekilde yabancı dilde ifadeler yerleştirilmesine, imlâsız beton paragraflarla yazı yazılmasına, ne dediğini bilmeden konuşulmasına gıcık oluyorum.
0
ben içeriğe bakıyorum. adam sarımsağın hücre zarından insan epitel dokusuna nakil yapmayı anlattığı eserinde sarımsağa sarmısak demişse takılmam.
0
ben de böyle şeylere gıcık olanları gıcık etmeyi seviyorum, tabi işi espriye vurarak, iyi malzeme çıkıyo.
0
Gunluk hayatinizda dikkat ettiginizde etrafinizda cok fazla insandan duyacaginiza emin oldugum "eyer" kelimesini duyunca ben bi' degisik oluyorum.
Tv, film, gosteri, ev, okul, is vs her yerde dikkat edin. Kimler kimler boyle konusuyor. Yazarken sorun yok. Bilgili gorgulu diksiyonu duzgun insanlar bile eger yaziyor ama eyer diyor.
Allahtan tek derdim bu degil. :)
Tv, film, gosteri, ev, okul, is vs her yerde dikkat edin. Kimler kimler boyle konusuyor. Yazarken sorun yok. Bilgili gorgulu diksiyonu duzgun insanlar bile eger yaziyor ama eyer diyor.
Allahtan tek derdim bu degil. :)
0
Azerbeycan, instegram, konsantremi bozma, yaaarın, full dolu, nüans farkı, foseptik çukuru, puantiyeli, geri iade, cehape, açık e ile söylenen genç ya da elbise... Bi' de konu kısmında konu yerine çok önemli yazması : ) (özellikle e-postalarda)
0
sarmısak +1
@stratejisizsiniz + 1.
bunlara ek:
-herkez
-hiç birşey
-herşey
-deymek (değmek)
-morel
-yapmağa (yapmaya) (hala kitaplarda böyle ifadeler var.)
-miğde
-barsak (bağırsak)
-vijdan
-çiğdem, gevrek gibi yöresel kelimelerin yöre dışında söylenmesine sinir oluyorum.
-ahçı (kullananı gebertesim geliyor)
-"benimlen/sizlen/onunlan/bizlen gelsene?"
-"poğaça"nın alternatifi olarak yazılan her türlü saçmalık abidesi.
-kiprik
-kirbit
-yalnış
-yanlız.
böyle kullananlardan ister istemez soğuyorum.
ekleme: eksiduyu.ru duyurumda da bahsettiğim gibi, türkçe iletilerde veya sohbetlerde araya ingilizce ifadeler sıkıştıran türklerin o cümlelerinin tamamına sinir oluyorum.
@stratejisizsiniz + 1.
bunlara ek:
-herkez
-hiç birşey
-herşey
-deymek (değmek)
-morel
-yapmağa (yapmaya) (hala kitaplarda böyle ifadeler var.)
-miğde
-barsak (bağırsak)
-vijdan
-çiğdem, gevrek gibi yöresel kelimelerin yöre dışında söylenmesine sinir oluyorum.
-ahçı (kullananı gebertesim geliyor)
-"benimlen/sizlen/onunlan/bizlen gelsene?"
-"poğaça"nın alternatifi olarak yazılan her türlü saçmalık abidesi.
-kiprik
-kirbit
-yalnış
-yanlız.
böyle kullananlardan ister istemez soğuyorum.
ekleme: eksiduyu.ru duyurumda da bahsettiğim gibi, türkçe iletilerde veya sohbetlerde araya ingilizce ifadeler sıkıştıran türklerin o cümlelerinin tamamına sinir oluyorum.
0
@isott, dogru okunusu "eyer" cunku.
ben daha cok anlamsizca kelimelerin uzatilmasindan rahatsiz oluyorum. bi de hatali acik e kullanimlari cok kulak tirmaliyor.
ha bi de evet şarz lafi beni sibiryaya itiyor resmen (takintiliysam demek ki)
ben daha cok anlamsizca kelimelerin uzatilmasindan rahatsiz oluyorum. bi de hatali acik e kullanimlari cok kulak tirmaliyor.
ha bi de evet şarz lafi beni sibiryaya itiyor resmen (takintiliysam demek ki)
0
börek - bööğrek
-ta'nın - teee olarak kullanılması
r'lerin kaybolması, yapıyorum - yapıyom gibi
şarz beni benden alıyor
felan +1
-ta'nın - teee olarak kullanılması
r'lerin kaybolması, yapıyorum - yapıyom gibi
şarz beni benden alıyor
felan +1
0
@in vino veritas
"Eğer" kelimesinin okusunusu mu eyer? Anlamadim orayi pek.
Galiba sen bildigimiz eyer ile karistirdin. Yoksa eğer kelimesinin eyer diye okunmasi gerektigini ilk defa duyuyorum. O zaman beyenmek diye mi okumaliyiz?
Hic inandirici gelmedi ama merak ettim ne dusundugunu. :)
"Eğer" kelimesinin okusunusu mu eyer? Anlamadim orayi pek.
Galiba sen bildigimiz eyer ile karistirdin. Yoksa eğer kelimesinin eyer diye okunmasi gerektigini ilk defa duyuyorum. O zaman beyenmek diye mi okumaliyiz?
Hic inandirici gelmedi ama merak ettim ne dusundugunu. :)
0
yaren
Selam ederim. Doktora gidemiyorum, çünkü Ankara'da özel çalışmayan iyi bir psikiyatri hekimi bilmiyorum, bulamıyorum. Eğer bildiğiniz iyi bir hekim varsa nerede çalıştığını ve adını yazar mısınız? Eğer bildiğiniz bir hekim yoksa da, daha önce birkaç kez kullandığım ve bana çok iyi gelen bir ilacı ku
Selam ederim.
Doktora gidemiyorum, çünkü Ankara'da özel çalışmayan iyi bir psikiyatri hekimi bilmiyorum, bulamıyorum. Eğer bildiğiniz iyi bir hekim varsa nerede çalıştığını ve adını yazar mısınız?
Eğer bildiğiniz bir hekim yoksa da, daha önce birkaç kez kullandığım ve bana çok iyi gelen bir ilacı kullanmak istiyorum ama ritim bozukluğu ilacımla etkileşir mi bilmiyorum. Aynı zamanda bağışıklık güçlendirici destek ve magnezyum c vitamini gibi destekler alıyorum. Doktor bulamazsam ben bunları nasıl kullanmalıyım? Çok sıkıntılıyım doktor konusunda, öyle rastgele birine gidemiyorum, gidemem. Yardımcı olur musunuz...
Doktora gidemiyorum, çünkü Ankara'da özel çalışmayan iyi bir psikiyatri hekimi bilmiyorum, bulamıyorum. Eğer bildiğiniz iyi bir hekim varsa nerede çalıştığını ve adını yazar mısınız?
Eğer bildiğiniz bir hekim yoksa da, daha önce birkaç kez kullandığım ve bana çok iyi gelen bir ilacı kullanmak istiyorum ama ritim bozukluğu ilacımla etkileşir mi bilmiyorum. Aynı zamanda bağışıklık güçlendirici destek ve magnezyum c vitamini gibi destekler alıyorum. Doktor bulamazsam ben bunları nasıl kullanmalıyım? Çok sıkıntılıyım doktor konusunda, öyle rastgele birine gidemiyorum, gidemem. Yardımcı olur musunuz...
0
evet ankara tıptan randevu alabilirsin gönül rahatlığıyla, zaten çömez asistanı polikliniğe vermezler. ama su anki ilaç çakışması sorunun için kardiyologa da gidebilirsin, onlar bilirler ritim bozukluğu ilacınla diğerinin etkileşip etkileşmeyeceğini. duruma göre değiştirebilirler ritim bozukluğu için kullandığın ilacı. geçmiş olsun.
0
Euxinos007
Peşin not: organla karışmasın diye ekledim language'i.Canlı yayında ab bakanının porketiz bilmemnesiyle canlı yayınını gördüm ve biraz portekizce duydum. (daha önce duymamıştım) Bir şey aklıma geldi porketizce duyunca, şimdi eski medeniyetlerin oluştuğu yer olarak orta doğuyu ve burdan kuzeye iskand
Peşin not: organla karışmasın diye ekledim language'i.
Canlı yayında ab bakanının porketiz bilmemnesiyle canlı yayınını gördüm ve biraz portekizce duydum. (daha önce duymamıştım)
Bir şey aklıma geldi porketizce duyunca, şimdi eski medeniyetlerin oluştuğu yer olarak orta doğuyu ve burdan kuzeye iskandinavlara kadar dikkate alırsak: ekvatordan kutuplara doğru gittikçe sesin çıkarıldığı nokta boğazdan dilin ucuna doğru geliyor. Ses kaba bir halden inceliyor.
Neden böyle bir şey olabilir ?. Sadece çevre kültürlerin birbirlerini etkilemesi olarak mı bakmalıyız yoksa coğrafyanın (soğuğun) da etkisi var mı ?.
Canlı yayında ab bakanının porketiz bilmemnesiyle canlı yayınını gördüm ve biraz portekizce duydum. (daha önce duymamıştım)
Bir şey aklıma geldi porketizce duyunca, şimdi eski medeniyetlerin oluştuğu yer olarak orta doğuyu ve burdan kuzeye iskandinavlara kadar dikkate alırsak: ekvatordan kutuplara doğru gittikçe sesin çıkarıldığı nokta boğazdan dilin ucuna doğru geliyor. Ses kaba bir halden inceliyor.
Neden böyle bir şey olabilir ?. Sadece çevre kültürlerin birbirlerini etkilemesi olarak mı bakmalıyız yoksa coğrafyanın (soğuğun) da etkisi var mı ?.
0
Almanca ince bir dil olmadığı için teorin direkt çürüyor aslında. Soğukla da ilgili olamaz çünkü Rusça sert bir dilken Suudi Arabistan gibi sıcak ülkelerde de sert diller konuşuluyor.
0
Almanca ince bir dil değil, bunu kasteden bir şey de demedim. Bunu kastettiğimi neye dayanarak söylüyorsunuz ?. Tam aksine ben fransızca, almanca ve bugün de portekizce'nin sert bir dil olduğunu görüp (ingilizce'ye göre, arapça daha sert), ingilizcenin ve izlandaca'nın bunlara göre yumuşak olmasını düşünerek açtım.
0
0
fransizcada da cogu ses genizden cikiyor, sesi algilayis biciminize gore mi karar veriyosunuz. turklerdeki bu gerizekalica kani baska dili konusan kimsede yok, hicbir polonyalinin almanca cok kaba dedigini ya da hicbir isveclinin almanca cok kaba dedigini duymadim hayatimda. Bu milletlerden cogu tanidigim adam da almanca konusunda atip tutanlari cebinden cikartir
0
@bollocks44, yav he he, Türklerdeki gerizekalıca kanı. Paylaştığım videoyu da Türkler hazırladı zaten. Bakış açısını kes, Polonyalı ya da İsveçli Almancayı kaba olarak algılamıyormuş. Adamlar zaten g.t g.te yaşıyorlar, dilleri benzer, birbirlerinin dillerini farklı görecek halleri yok. Bunlar çok desteksiz savunmalar. Ki amacım bunu tartışmak değil.
0
bakis acisini kes diyen adam ses girtlaktan cikiyor diye dili kaba goren adam mi? amacim bunu tartismak degil deyip reddit'den cikmis alakasiz bir videoyu arguman olarak paylasmak da super bir kafaymis birader
eminim muhendislik fakultesinde a1 almancasi gorup ahkam kesen adamin tekisindir. yillardir dilbilim uzerine arastirma yapan insanlara yav he he diye konusup abuk subuk video argumanlari ortaya atmadan once biraz arastirma yapmani oneririm
eminim muhendislik fakultesinde a1 almancasi gorup ahkam kesen adamin tekisindir. yillardir dilbilim uzerine arastirma yapan insanlara yav he he diye konusup abuk subuk video argumanlari ortaya atmadan once biraz arastirma yapmani oneririm
0
yaren
Maymun iştahlılık değil, çünkü aynı anda veya peş peşe envai çeşit işe sardırılmıyor. Ama bir şeye meraklanıyor başlıyor bir hevesle, sonra "heee ben bunu yapıyorum işte / yaparım" cinsinden bir duygu oluşup soğuyor, devam etme isteği olsa da başına geçemiyor, sürdüremiyor.Maymun iştahlılık değil. S
Maymun iştahlılık değil, çünkü aynı anda veya peş peşe envai çeşit işe sardırılmıyor. Ama bir şeye meraklanıyor başlıyor bir hevesle, sonra "heee ben bunu yapıyorum işte / yaparım" cinsinden bir duygu oluşup soğuyor, devam etme isteği olsa da başına geçemiyor, sürdüremiyor.
Maymun iştahlılık değil. Sebatsızlık dicem ama öyle bir arama çıkmıyor Google'da. Bunun psikolojide bir adı var mı varsa nedir. Hatta ilgilenen varsa bu problem neden olur tedavisi nedir? Arkadaş bence gizli depresyonda. Neşeli meşeli ama içi ölü. Değişik. Doktora veya psikoloğa gidemez, maddeten hiç uygun değil. Napsak?
Maymun iştahlılık değil. Sebatsızlık dicem ama öyle bir arama çıkmıyor Google'da. Bunun psikolojide bir adı var mı varsa nedir. Hatta ilgilenen varsa bu problem neden olur tedavisi nedir? Arkadaş bence gizli depresyonda. Neşeli meşeli ama içi ölü. Değişik. Doktora veya psikoloğa gidemez, maddeten hiç uygun değil. Napsak?
0
Çalışmayı sevmiyor ya da egosu çok yüksek olabilir. Bu illa bir psikolojik rahatsızlığı var demek değil. Kendi rahatsız olmalı, kendi hakkında düşünmeli ki bu da sorununu çözmesi açısından zaten bir ilk adım olacaktır.
0
Başladığı ile düşündüğü farklı şeyler oluyor anladığım kadarıyla. Yani o iş onun kalemi değil.
Aslında gayet normal birşey, deneye deneye ideal iş bulunur.
Aslında gayet normal birşey, deneye deneye ideal iş bulunur.
0
Benzeri bende de var. Bir psikoljik rahatsızlık olduğunu düşünmedim. Kendimi şöyle gözlemledim:
önemli olan işin yapılmasından ziyade benim yapıp yapamayacağımı anlamam. Eğer işe başlayıp, tamam ben bunu yaparım moduna giriyorsam işin heyecanı kalmıyor. Fethetme arzusu yok olunca keyif vermiyor o iş ve bırakmak istiyorum.
Kendine güvenden de kaynaklı olabilir, içten içe kibir de olabilir. Ya da kendini kanıtlama isteği var daha derinde.
Kendimce cozüm ise başlarken plan yapıp, yapabileceğini görmenin henüz isin başı olduğunu kabul etmek ve daha başlamadan orada bırakmamaya kendini şartlamak.
önemli olan işin yapılmasından ziyade benim yapıp yapamayacağımı anlamam. Eğer işe başlayıp, tamam ben bunu yaparım moduna giriyorsam işin heyecanı kalmıyor. Fethetme arzusu yok olunca keyif vermiyor o iş ve bırakmak istiyorum.
Kendine güvenden de kaynaklı olabilir, içten içe kibir de olabilir. Ya da kendini kanıtlama isteği var daha derinde.
Kendimce cozüm ise başlarken plan yapıp, yapabileceğini görmenin henüz isin başı olduğunu kabul etmek ve daha başlamadan orada bırakmamaya kendini şartlamak.
0
Tam anlatamadım sanırım.
Yani bir sanata veya yürüyüşe veya işte dambılla kol-göğüs kası çalışmaya meraklanıyor, bir iki yapıyor ama devamı gelmiyor. Namaz kılmak istiyor mesela, günde 1 vakti bile devam ettiremiyor. Düzenli uyku düzenli yeme asla beceremiyor. Hayatımı düzenli yaşamaya başlayınca delleniyorum diyor.
Yani bir sanata veya yürüyüşe veya işte dambılla kol-göğüs kası çalışmaya meraklanıyor, bir iki yapıyor ama devamı gelmiyor. Namaz kılmak istiyor mesela, günde 1 vakti bile devam ettiremiyor. Düzenli uyku düzenli yeme asla beceremiyor. Hayatımı düzenli yaşamaya başlayınca delleniyorum diyor.
0
sırf bu kadarıyla psikolojide bir adı yok bunun. ama dehb'nin tezahürlerinden biri olabilir, ama o kişiyle ilgili sırf yazdığın kadarı üzerinden dehb de denemez.
0
bunun adı yaylık veya yengeçlik olabilir, haritasına baksaydınız :(
herkes hobilerinde - işinde koşuşturacak başarılı olacak diye bir şey yok ki, herkes istediğini istediği kadar yapmasın bırakın.
herkes hobilerinde - işinde koşuşturacak başarılı olacak diye bir şey yok ki, herkes istediğini istediği kadar yapmasın bırakın.
0
İkizler olabilir. :D
bende de benzer durumlar var. bunun adı dikkat dağınıklığı ve fazla düşünmek.
Bir dostum bana demişti ki, büyük hedefler koyuyorsun ve bunlara ulaşamamak canını sıkıyor.
Örneğin, mevzu namaz kılmaksa önce sadece farzlarla başlayabilir. Minik hedefler, minik mutluluklar. Sonra süreklilik.
bende de benzer durumlar var. bunun adı dikkat dağınıklığı ve fazla düşünmek.
Bir dostum bana demişti ki, büyük hedefler koyuyorsun ve bunlara ulaşamamak canını sıkıyor.
Örneğin, mevzu namaz kılmaksa önce sadece farzlarla başlayabilir. Minik hedefler, minik mutluluklar. Sonra süreklilik.
0
kurnaz
soru başlıkta aslında da burası da boş kalmasın. şimdi sürekli bir prizde şarj aleti bıraksam buna günde 1-2 kere alet taksam zararı olur mu?
soru başlıkta aslında da burası da boş kalmasın. şimdi sürekli bir prizde şarj aleti bıraksam buna günde 1-2 kere alet taksam zararı olur mu?
0
benim ki aldığım günden beri dükkanda takılı. evde de eski telefonun ki takılı hiç kaybetme derdi yok.
0
hiç bir şarj aletinin boşta prizde kalması doğru değildir.benden tavsiye en azından evden yada işten ayrılırken prizden çıkarın çok yangın vakası var.
0
elektronik aletleri bozacak bir durum ancak fazla voltaj yuzunden olabilir saniyorum. eger voltaj regulatorunuz yoksa nadiren bile olsa gelebilecek fazla voltaj cihaziniza zarar verebilir.
bazi akilli telefonlarin gece sarja birakildigini sonra sabah hic calismadigini duymustum. ama tabi biraz da sans isi.
bu akim koruyuclar var piyasada, akim koruyuculu bir priz kullaniyorsaniz tesisatiniz vasat bile olsa sanirim guvende olursunuz.
bazi akilli telefonlarin gece sarja birakildigini sonra sabah hic calismadigini duymustum. ama tabi biraz da sans isi.
bu akim koruyuclar var piyasada, akim koruyuculu bir priz kullaniyorsaniz tesisatiniz vasat bile olsa sanirim guvende olursunuz.
0
Soruya kaynak:
Üzerinde güç düğmesi bulunan üçlü/çoklu prizler var, uzatma kablolu falan. Şarj kabloları takılı olarak o düğmeleri açıp kapasak güvenlik sağlayabiliyor muyuz?
Üzerinde güç düğmesi bulunan üçlü/çoklu prizler var, uzatma kablolu falan. Şarj kabloları takılı olarak o düğmeleri açıp kapasak güvenlik sağlayabiliyor muyuz?
0
yerden sert orta
olay şu şekilde.uzunca zamandır bir psikiyatriste gitmek istiyordum bugun sonunda gittim ve bana modiodal ve lustral verdi. modiodal isteklerime uygun bi şey ama antidepresanlık bir durumum olduğunu sanmıyorum.sadece çok stresli ve zor bi dönemdeyim. doktorun bu ilacı verme sebebi beni keyifsiz görm
olay şu şekilde.
uzunca zamandır bir psikiyatriste gitmek istiyordum bugun sonunda gittim ve bana modiodal ve lustral verdi. modiodal isteklerime uygun bi şey ama antidepresanlık bir durumum olduğunu sanmıyorum.sadece çok stresli ve zor bi dönemdeyim. doktorun bu ilacı verme sebebi beni keyifsiz görmesiymiş. bana çok saçma geldi ve kullanmamaya karar verdim ama bilen arkadaşlardan da yorum almak istedim.
yani problemlerimden biri önceliğim olan şeylere yeterli ilgiyi gösterememek olarak özetlenebilir. bu duruma göre antidepresan beni iyice gamsız bi pezevenk yapmaz mı? yani ben enerjim yok beni diriltecek bi şey yok mu dedim ama kadın lustral verdi. bu alanla ilgili veya deneyimi olan suserlerden tavsiye bekliyorum.
uzunca zamandır bir psikiyatriste gitmek istiyordum bugun sonunda gittim ve bana modiodal ve lustral verdi. modiodal isteklerime uygun bi şey ama antidepresanlık bir durumum olduğunu sanmıyorum.sadece çok stresli ve zor bi dönemdeyim. doktorun bu ilacı verme sebebi beni keyifsiz görmesiymiş. bana çok saçma geldi ve kullanmamaya karar verdim ama bilen arkadaşlardan da yorum almak istedim.
yani problemlerimden biri önceliğim olan şeylere yeterli ilgiyi gösterememek olarak özetlenebilir. bu duruma göre antidepresan beni iyice gamsız bi pezevenk yapmaz mı? yani ben enerjim yok beni diriltecek bi şey yok mu dedim ama kadın lustral verdi. bu alanla ilgili veya deneyimi olan suserlerden tavsiye bekliyorum.
0
kendi kendime doktorluk yapmak gibi bi niyetim yok fakat 10 dakikalık bir görüşmede keyifsiz göründüğüm için antidepresan vermesi garip geldi. keyifsizlğimin sebebini de açıkladım kendisine, bi kaç gün önce sevgilimden ayrıldım bu yüzden keyifsizim şeklinde. ayrıca buna ihtiyacım yok dememin sebebi ilacın etkilerini okuduktan sonra oluştu aslında. daha fazla boşvermişliğe ihtiyacım yokki neden kullanayım bunu diye düşündüm.
0
"yani problemlerimden biri önceliğim olan şeylere yeterli ilgiyi gösterememek olarak özetlenebilir."
Bu davranışının sebebi anladığım kadarıyla psikolojinin ferahlama çabası, ayrıca tepkisi. "Şu ihtiyacım karşılanmıyorsa ben de şu şu ihtiyaçları karşılamayı reddediyorum. Çünkü zaten bunları yapmayı sevmiyorum/ihtiyaç duymuyorum" gibi bir durum sözkonusu olabilir. Bir çok depresyon yaşayanların işlerine gitmek istememesi veya uyanmak istememesi gibi.
Bu durumdan anlaşılan şey şu; yaşadığın sıkıntılardan dolayı beyninde vücuduna zarar verebilecek bir komut değişimi olmuş ve savunma mekanizması olan hormon merkezi vücudu korumak için depresyona sebep olan bir düzende çalışmaya başlamış. Çünkü depresyon bir ikazdır, insan akıllı olup bu ikazı doğru okursa iyileşmek için gereken şeyleri yapar.
İlaç bu yüzden verilir. Eğer doktorun özenli davrandığına güvenemiyorsan başka doktora gitmen lazım. @krem peynir +1
Fakat psikologla da çalışman lazım ki düşünce ve duygu dünyanı düzenleyebilesin. Sadece ilaç tedavisi yeterli olmaz. İlaçlar davranışları eğitmezler sadece eğitim için gerekli ferah bir hormon düzeni oluştururlar. Çoğunlukla yani. Psikozları bilmem.
Bu davranışının sebebi anladığım kadarıyla psikolojinin ferahlama çabası, ayrıca tepkisi. "Şu ihtiyacım karşılanmıyorsa ben de şu şu ihtiyaçları karşılamayı reddediyorum. Çünkü zaten bunları yapmayı sevmiyorum/ihtiyaç duymuyorum" gibi bir durum sözkonusu olabilir. Bir çok depresyon yaşayanların işlerine gitmek istememesi veya uyanmak istememesi gibi.
Bu durumdan anlaşılan şey şu; yaşadığın sıkıntılardan dolayı beyninde vücuduna zarar verebilecek bir komut değişimi olmuş ve savunma mekanizması olan hormon merkezi vücudu korumak için depresyona sebep olan bir düzende çalışmaya başlamış. Çünkü depresyon bir ikazdır, insan akıllı olup bu ikazı doğru okursa iyileşmek için gereken şeyleri yapar.
İlaç bu yüzden verilir. Eğer doktorun özenli davrandığına güvenemiyorsan başka doktora gitmen lazım. @krem peynir +1
Fakat psikologla da çalışman lazım ki düşünce ve duygu dünyanı düzenleyebilesin. Sadece ilaç tedavisi yeterli olmaz. İlaçlar davranışları eğitmezler sadece eğitim için gerekli ferah bir hormon düzeni oluştururlar. Çoğunlukla yani. Psikozları bilmem.
0
Bana kalırsa bir psikolog ile görüş psikiyatrdan ziyade. Ben yıllardır Lustral kullanıyorum, orijin olarak zaman zaman gamsız bir pezevengim. Antidepresanların olayları değerlendirme üzerinde çok ciddi etkileri yok. Algıyı normale çeken, duygu-durum düzenleyen ve davranış kontrolü sağlayan ilaçlar antipsikotiklerdir. Modiodal da bildiğim kadarıyla uyarıcı. O kadar kullandığım ilaç arasında bu ilaç maalesef yok. O yüzden etkileri hakkında bir deneyim aktaramam.
İlaçların ciddi yan etkileri vardır, kullandığında muhtemelen gözün korkacaktır. İlaçlık bir durumun olup olmadığını illa ki uzman hekimler bilebilir fakat 5 dakikalık bir vizitede bir bok anlaşılmaz. Maalesef ülkemizdeki psikiyatrların çoğu 5 dakikada teşhis koyup gerekli gereksiz ilaç dayamaya alışkın olduklarından şikayetlerin devam ederse doktor kapılarında çok sürüneceksin.
İlaçların ciddi yan etkileri vardır, kullandığında muhtemelen gözün korkacaktır. İlaçlık bir durumun olup olmadığını illa ki uzman hekimler bilebilir fakat 5 dakikalık bir vizitede bir bok anlaşılmaz. Maalesef ülkemizdeki psikiyatrların çoğu 5 dakikada teşhis koyup gerekli gereksiz ilaç dayamaya alışkın olduklarından şikayetlerin devam ederse doktor kapılarında çok sürüneceksin.
0
merak ediyorum
Bu kadar büyük bir garabet için kimseden çıt çıkmaması çok garip değil mi? Türkiye'nin geleceğine resmen ipotek konuluyor. Bir nesil heba ediliyor. İmam Hatip'lerin müfredatına bakan var mı hiç?Bu okullara milyonlarca çocuk gidiyor. Hergün bir sürü okul imam hatipe çevriliyor.Herkesin bu durumu izli
Bu kadar büyük bir garabet için kimseden çıt çıkmaması çok garip değil mi? Türkiye'nin geleceğine resmen ipotek konuluyor. Bir nesil heba ediliyor. İmam Hatip'lerin müfredatına bakan var mı hiç?
Bu okullara milyonlarca çocuk gidiyor. Hergün bir sürü okul imam hatipe çevriliyor.
Herkesin bu durumu izliyor olması akıl tutulmasından başka bir şey değil.
Bu okullara milyonlarca çocuk gidiyor. Hergün bir sürü okul imam hatipe çevriliyor.
Herkesin bu durumu izliyor olması akıl tutulmasından başka bir şey değil.
0
garip garip olmasına ama her açıdan o kadar boka battık ki öncelikli sorunları sıralasak ilk 10'a girmeyebilir.
0
giden/gönderen düşünsün. senin çözüm öenrin nedir peki; ne şekilde tepki gösterebiliriz? gösterdiğimiz tepki sonucunda demokrasi nöbetçileri tarafından kafamızın kesilmeyeceğini sen mi garanti edeceksin?
herkes hak ettiğini yaşıyor, insanların umudu kalmadı artık.
herkes hak ettiğini yaşıyor, insanların umudu kalmadı artık.
0
ben terörden daha önemli bir mesele olarak görüyorum. terör bitirildiğinde bitecek bir şey, ama bu bir nesili yok etmek ile eş değer. hem de milyonlarca genci. aklı vicdanı hür nesil imam hatiplerde mi yetişecek? bilimsel düşünmeyi öğrenmesi gereken gençlik bunu imam hatip'de mi öğrenecek?
0
toplumsal refleks senin subjektif kriterlerine göre şekillenmiyor. terör kısa vadede ağır hasar veren, insanları daha çok korkutan bir mevzu. insanlar can güvenliğinden emin değilken, ekonomik açıdan ayakta kalmaya çalışırken aklına bunlar gelmeyebilir. maslow amcanın ihtiyaçlar hiyerarşisi bununla ilgiliydi yanılmıyorsam. incele.
0
Mahallemdeki okul için aylardır veliler toplanıp eylem yapıyorlar, kaç kez basın da geldi eylemlerine. Amma velakin, geri adım atılmadı ve imam hatip olarak devam edilecek o okulda...
Çok yazık...
Zaten sene başı değişen sınav sistemi, müfredat, okuma kitaplarının tırtlaşması, sınav sorularının çalınması, üniversitelere zorla atanan rektörler vs vs. derken boka batmıştık. Komple eğitimi bitirseler şu ülkeye daha az zararları dokunabilir. O noktaya geldi işler.
Çok yazık...
Zaten sene başı değişen sınav sistemi, müfredat, okuma kitaplarının tırtlaşması, sınav sorularının çalınması, üniversitelere zorla atanan rektörler vs vs. derken boka batmıştık. Komple eğitimi bitirseler şu ülkeye daha az zararları dokunabilir. O noktaya geldi işler.
0
Tehlikenin farkında olan insanların olması bir nebze de olsa rahatlatıcı. Umarım her şey olması gerektiği gibi olur Türkiye'de.
0
Sıkıldıkça okulları imam hatiplere çeviriyorlar. Liseleri imam hatip olmasın diye kaç okul için imza toplandı, kaç okul yürüyüş yapıldı. Sonuç 0. Yani iplemeyen halk yok, kendi halkının kendisine oy vermeyen kısmının fikir ve itirafları olan konularda "isteseler de istemediler de" ile başlayan cümleler kuran bir cumhurbaşkanı olan ve yargıyı kendine bağlamış ve yasamanın, hukukun direkt o cumhurbaşkanına bağlanması için uğraşılan ülkede ne yapabilirsin ki başka?
@piremses katılmıyorum. Çevresindeki okullar imam hatip oldu birçok kişinin. Şimdi onlar ya o okula ya da şehrin diğer ucundaki okullara gitmek zorunda bırakılıyorlar. Yani zorla gönderiliyor insanlar. Fatih Altaylı nın çocuğuna olduğu gibi olan, fizana gönderilmeye çalışılan birkaç tane aile tanıyorum. Onlar F.A. kadar nüfuzlu değiller. Yapabilecekleri pek bir şey yok.
@piremses katılmıyorum. Çevresindeki okullar imam hatip oldu birçok kişinin. Şimdi onlar ya o okula ya da şehrin diğer ucundaki okullara gitmek zorunda bırakılıyorlar. Yani zorla gönderiliyor insanlar. Fatih Altaylı nın çocuğuna olduğu gibi olan, fizana gönderilmeye çalışılan birkaç tane aile tanıyorum. Onlar F.A. kadar nüfuzlu değiller. Yapabilecekleri pek bir şey yok.
0
Aklın ve vicdanın hür olduğu toplumlarda anne baba çocuğunu isterse dini eğitim kurumlarına gönderir. İmam hatip okulları ile din ve vicdan hürriyeti arasında bağ göremiyorum. Dünyanın her yerinde katoliğinden Budist'ine din okulları vardır ve isteyen buralardan eğitim alır. Bence Tr de talep zaten az ama çok da olsa negatif bir durum değil. Oradaki çocukların hafta 5-10 saat din bilgisi eğitimi almalarının bir sakıncasını göremiyorum. Dayım bu okullardan mezun oldu şimdi komünist mesela.
0
çocuğunu düzgün eğitim almasını isteyen anne-baba zaten şartları zorluyor
taa ilkokuldan başlıyor - çocuklar okullara ikametine göre atandığı için. Aileler ev değiştiriyor ikamet taşıyor.
Ortaokulda ders aldırıp, sınavlara iyi hazırlayıp düzgün anadolu lislerine gönderiyor çocuklarını -ki bizim zamanımızda da böyleydi, anadolu lisesi, fen lisesi okudum. bizim zamanımızdaki okullar kalmadı da neyse işte, ne kadar kaldıysa.
Bir de mahalle okullarında, çocuğu kaça gidiyor, okulda ne yapıyor, okuldan sonra ne yapıyor bilmeyen anne-baba vardı.
Hala varlar, onların çocukları da imam hatiplerde veya saçma sapan okullarda. Ki imam-hatip memleketin büyük kısmı için hiç sorun değil sünni-muhafazakar kitlelere göre imam-hatip olsun zaten, ne olacak ki?
Şu memlekette çocuk yetiştirip, zorluk yaşamadan, mücadele etmeden, okul araştırıp sınav zorlamadan, koşuşturmadan büyütebilmek diye bir şey var mı? Yok tabi ki.Bunu gözü yemeyen çocuk yapmasın.
Herkesin bu durumu izliyor olması diye bir şey de yok duyarlı olan yapabileceğini yapıyor, başka neye kitlesel tepki göstermişiz de bu eksik kalmış? bizde herkes gemisini kurtaran kaptan.İmam hatip protesto edip dinsiz kafir diye taşlanmayacağıma garantim mi var?
umrunda olmayan veya devlet politikasını benimseyenler de devlet ne okul açarsa ona yolluyor. Devlet de istediği şekil öğrenciler yetiştiriyor işte düşünmeyen, araştırmayan, itaat eden, bomboş sürüler geliyor.
taa ilkokuldan başlıyor - çocuklar okullara ikametine göre atandığı için. Aileler ev değiştiriyor ikamet taşıyor.
Ortaokulda ders aldırıp, sınavlara iyi hazırlayıp düzgün anadolu lislerine gönderiyor çocuklarını -ki bizim zamanımızda da böyleydi, anadolu lisesi, fen lisesi okudum. bizim zamanımızdaki okullar kalmadı da neyse işte, ne kadar kaldıysa.
Bir de mahalle okullarında, çocuğu kaça gidiyor, okulda ne yapıyor, okuldan sonra ne yapıyor bilmeyen anne-baba vardı.
Hala varlar, onların çocukları da imam hatiplerde veya saçma sapan okullarda. Ki imam-hatip memleketin büyük kısmı için hiç sorun değil sünni-muhafazakar kitlelere göre imam-hatip olsun zaten, ne olacak ki?
Şu memlekette çocuk yetiştirip, zorluk yaşamadan, mücadele etmeden, okul araştırıp sınav zorlamadan, koşuşturmadan büyütebilmek diye bir şey var mı? Yok tabi ki.Bunu gözü yemeyen çocuk yapmasın.
Herkesin bu durumu izliyor olması diye bir şey de yok duyarlı olan yapabileceğini yapıyor, başka neye kitlesel tepki göstermişiz de bu eksik kalmış? bizde herkes gemisini kurtaran kaptan.İmam hatip protesto edip dinsiz kafir diye taşlanmayacağıma garantim mi var?
umrunda olmayan veya devlet politikasını benimseyenler de devlet ne okul açarsa ona yolluyor. Devlet de istediği şekil öğrenciler yetiştiriyor işte düşünmeyen, araştırmayan, itaat eden, bomboş sürüler geliyor.
0
@aklımdakisorular
Bu kadar gerilim yaşamamızın sebebi o okullarda düşünmenin öğretilmesi değil, öğretilmemesi değil, düşünme yetisinin yok edilmesi. Mesele budur. Senin dayın şans eseri zihnini onları elinden kurtarmış, şanslıymış. Ama memleketteki her çocuğun/gencin bu kadar şanslı olduğunu düşünmüyorum, zira evveliyatın meyveleri ortada. Bugün ülkece geldiğimiz nokta bu.
Halk kendince tepki gösteriyor ama maalesef çeşit çeşit şahsi memfaatler karşılığında satın alınmışların yüzünden maalesef ülkede demokrasi falan yok, yani isteyen istediği eğitimi alamıyor.
Bu kadar gerilim yaşamamızın sebebi o okullarda düşünmenin öğretilmesi değil, öğretilmemesi değil, düşünme yetisinin yok edilmesi. Mesele budur. Senin dayın şans eseri zihnini onları elinden kurtarmış, şanslıymış. Ama memleketteki her çocuğun/gencin bu kadar şanslı olduğunu düşünmüyorum, zira evveliyatın meyveleri ortada. Bugün ülkece geldiğimiz nokta bu.
Halk kendince tepki gösteriyor ama maalesef çeşit çeşit şahsi memfaatler karşılığında satın alınmışların yüzünden maalesef ülkede demokrasi falan yok, yani isteyen istediği eğitimi alamıyor.
0
Ülke o kadar dibe batık ki, ne kadar önemli olursa olsun kimse dönüp buna bakmıyor emin ol.
Belirtilmiş zaten, insanların can güvenliği yok. 25-35 yaş grubuna ait hemen hemen herkes bu ülkeden gitmek istiyor, her ne kesimden olursa olsun. Gitmek için az biraz imkanımız ya da cesaretimiz olsa belkide kimse kalmayacak bu ülkede ? Bu daha vahim bir durum değil mi ?
Umutlu olan birileri var mı çok merak ediyorum.
eksisozluk.com
Belirtilmiş zaten, insanların can güvenliği yok. 25-35 yaş grubuna ait hemen hemen herkes bu ülkeden gitmek istiyor, her ne kesimden olursa olsun. Gitmek için az biraz imkanımız ya da cesaretimiz olsa belkide kimse kalmayacak bu ülkede ? Bu daha vahim bir durum değil mi ?
Umutlu olan birileri var mı çok merak ediyorum.
eksisozluk.com
0
@yaren
Bence söylediklerini gözden geçir. Sen diğer okul ve liselerde düşünmenin öğretildiğini falan mı sanıyorsun? Yahu okulların tamamı saçmalık bana göre. İmkanım olsa çocuğumu hiçbirine göndermem.
Bence söylediklerini gözden geçir. Sen diğer okul ve liselerde düşünmenin öğretildiğini falan mı sanıyorsun? Yahu okulların tamamı saçmalık bana göre. İmkanım olsa çocuğumu hiçbirine göndermem.
0
@ sabirstone
valla Konyalıyım sülalem AKP seçmeni
gel sana umut göstereyim. Memleket çok iyi. Ekonomi süper. Devlet her türlü imkanı tanıyor. Şartlar harika. Okumak filan çok kolay. Herkes işinde gücünde, daha da iyi olcak her şey.
Konya umut dolu, Konyalı adeta bir umut pıtırcığı.
valla Konyalıyım sülalem AKP seçmeni
gel sana umut göstereyim. Memleket çok iyi. Ekonomi süper. Devlet her türlü imkanı tanıyor. Şartlar harika. Okumak filan çok kolay. Herkes işinde gücünde, daha da iyi olcak her şey.
Konya umut dolu, Konyalı adeta bir umut pıtırcığı.
0
ülkenin üzerinde "game over" yazısı çıktı hoca, ne imam hatip'i, ne ses çıkarması? kaçan kaçsın amk ülkesinden. maks 10 sene sonra suriye 101 burası.
0
@aklimdakisorular
Tamam işte, imam hatiplerin en büyük eksisi düşünmeyi diğerleri gibi öldürürken bunu din adına yapmaları. Yani "imam hatip" ifadesi zaten bunu ortaya koyuyor, tamamen bu anlama geliyor şu anda, nadiren belki iyi eğitim veren birkaç hocası varsa da şu anda ciddiye alınacak çoğunlukta değiller, umut vermiyorlar, bu iki kelime zaten baştan aşağı ortada olan kelime, halbuki sen dayının imam hatipten sonra ateist olduğunu söyleyerek insanların hür iradesini işaret etmişsin ama şimdiki nesil dayının zamanını yaşamıyor, dediğim gibi, okula gitmeden veya devlete bağlı olmadan eğitim almaları bile yasak şu anda bu çocukların. Göndermeyiz de nasıl diploma aldırıcaz nasıl iş sahibi edicez meselesi.
Tamam işte, imam hatiplerin en büyük eksisi düşünmeyi diğerleri gibi öldürürken bunu din adına yapmaları. Yani "imam hatip" ifadesi zaten bunu ortaya koyuyor, tamamen bu anlama geliyor şu anda, nadiren belki iyi eğitim veren birkaç hocası varsa da şu anda ciddiye alınacak çoğunlukta değiller, umut vermiyorlar, bu iki kelime zaten baştan aşağı ortada olan kelime, halbuki sen dayının imam hatipten sonra ateist olduğunu söyleyerek insanların hür iradesini işaret etmişsin ama şimdiki nesil dayının zamanını yaşamıyor, dediğim gibi, okula gitmeden veya devlete bağlı olmadan eğitim almaları bile yasak şu anda bu çocukların. Göndermeyiz de nasıl diploma aldırıcaz nasıl iş sahibi edicez meselesi.
0
çocuğunun dinine karar veren ailelerden bahsediyoruz. o aileler işte o çocukları da din bazlı eğitim veren okullara yolluyorlar. bunun bir üstündeki kümede de zaten "önüne gelenin çocuk yapabilme" özgürlüğü var. esasında çocuk yapabilme ehliyeti diye bir şey olması gerek. ki hangi yetkililerde bunu gerçekleştirebilecek kapasite var ki. işte böyle yetkililer olmaya devam edecek olan çocuklar büyütülmekte. ne de olsa "ağaç yaşken eğilir."
0
toplum gayet memnun imam hatiplerden. ileride fakirlikten geberince görecekler. bu saatten sonra bizim derdimiz onlarla birlikte bunu yaşamamak, mümkün olduğunca kendini kurtarmak olmalı.
0
atom karincanin torunu
Merhaba şu anda göğsümde ve sırtımda uyutmayan bir ağrı var. Maalesef ağrı kesicim yok acaba geçer mi yoksa eczaneye gideyim mi?
Merhaba şu anda göğsümde ve sırtımda uyutmayan bir ağrı var. Maalesef ağrı kesicim yok acaba geçer mi yoksa eczaneye gideyim mi?
0
Cereyanda mı kaldın yoksa başka bir etken var mı? Sebebini söyle ki daha doğru karar verilsin. Hiç sebebi yoksa muhtemelen psikolojik. Ama acile gitmekte fayda olabilir.
0
Gittim, açıkçası cereyan soğuk gibi bir durum olmadı ama son bir kaç aydır hafif stres ve yorgunluk vardı ve son bir haftadır ise stres olmasa da yorgunluk uykusuzluk çok arttı, doktor kalp çarpıntısı var dedi kardiyolojiye git dedi yarın. Ağrı kesici iğne vurdu ve şimdi uyuyabilirim sanırım, sağolun.
0
dellamortedellamore
seks bitince evlilik biter mi?eski sevgililerimden biri seks bitince evlilik biter demişti zamanla haklı olduğunu anladım birçok evlilik seks bittiği için bitmiş halde ama maddi kaygılar ve boşanma durumunda yakınlarından gelecek tepkiler için zoraki sürdürülüyor sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?
seks bitince evlilik biter mi?
eski sevgililerimden biri seks bitince evlilik biter demişti zamanla haklı olduğunu anladım birçok evlilik seks bittiği için bitmiş halde ama maddi kaygılar ve boşanma durumunda yakınlarından gelecek tepkiler için zoraki sürdürülüyor sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?
eski sevgililerimden biri seks bitince evlilik biter demişti zamanla haklı olduğunu anladım birçok evlilik seks bittiği için bitmiş halde ama maddi kaygılar ve boşanma durumunda yakınlarından gelecek tepkiler için zoraki sürdürülüyor sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?
0
Seks neden biter? Eğer biyolojik bir sorun yoksa karşılıklı güvenin, saygının ve sevginin yıpranmasından ötürü biter. Seksi bitiren etkenler güven saygı ve sevgiyse, onları bitiren etkenler de seksi bitiriyor demektir. Evet seks bittiyse evlilik bitmiş demektir. Ama seks bitmeden de bitebiliyor evlilikler.
0
evlilik bağı sadece kadın ile erkek arasındaki şehvet ile kurulmusa biter ama bir erkek ile kadın arasındaki ilişki ne tvlerdeki üstüme ev yap ne de sadece şehvet ile kurulmamalı.
çünkü parada biter seks de biter.
eğer bir birinin yanında olmayı sevmiyorsanız ne kadar para çok olursa olsun ne kadar iyi seks yapıyor olursa olsun karşı cins ile evlenmeyin.
para biter, şehvet biter ama özlem bitmez
çünkü parada biter seks de biter.
eğer bir birinin yanında olmayı sevmiyorsanız ne kadar para çok olursa olsun ne kadar iyi seks yapıyor olursa olsun karşı cins ile evlenmeyin.
para biter, şehvet biter ama özlem bitmez
0
Bu konu biraz farklı.
Evlilik değil de ilişki olarak ele alacağım.
İlişkinin başında erkek aç olur, sürekli sevişmek ister. Bir süre sonra doyar ama aslında kadın daha yeni açılmış olur. Bu sefer kadın ister ama erkeğe çekici gelmez. Bu noktadan sonra fantezi, sürprizler vb. şeyler devreye girmezse sıkıntı. İlk çatırdamalar görülür. Kusura bakmayın ama erkek her zaman karşısında çekici, kendine bakan, ilgilenen bir kadın görmek istiyor. Bu zamanda o da zor. Kadın 10 saat çalışıp o yorgunlukla eve gelip, bir de onlar uğraşacak vakit bulamaz.
Sonra diyorlar ki bi çocuk yapalım evde onunla ilgilenip vakit geçirelim. HAH! o ilişkiden doğan çocuk sorunlu ve güvensiz bir birey oluyor. Yapmayın abi.
Böyle anlatınca ucu bir yere çıkmıyor, düğüm olup kalıyor ama ilişkisini yaşatmayı bilen insanlar var.
Biraz ergence olacak ama "bir kadın tüm ihtiyaçlarını giderecek bir erkek arar." YEri gelecek anne, baba, kardeş, dost, sırdaş, arkadaş, sevgili, eş, koca, psikolog, yaşam koçu olacaksın yeri gelecek susmasını (saygı duymayı) bileceksin.
Evlilik değil de ilişki olarak ele alacağım.
İlişkinin başında erkek aç olur, sürekli sevişmek ister. Bir süre sonra doyar ama aslında kadın daha yeni açılmış olur. Bu sefer kadın ister ama erkeğe çekici gelmez. Bu noktadan sonra fantezi, sürprizler vb. şeyler devreye girmezse sıkıntı. İlk çatırdamalar görülür. Kusura bakmayın ama erkek her zaman karşısında çekici, kendine bakan, ilgilenen bir kadın görmek istiyor. Bu zamanda o da zor. Kadın 10 saat çalışıp o yorgunlukla eve gelip, bir de onlar uğraşacak vakit bulamaz.
Sonra diyorlar ki bi çocuk yapalım evde onunla ilgilenip vakit geçirelim. HAH! o ilişkiden doğan çocuk sorunlu ve güvensiz bir birey oluyor. Yapmayın abi.
Böyle anlatınca ucu bir yere çıkmıyor, düğüm olup kalıyor ama ilişkisini yaşatmayı bilen insanlar var.
Biraz ergence olacak ama "bir kadın tüm ihtiyaçlarını giderecek bir erkek arar." YEri gelecek anne, baba, kardeş, dost, sırdaş, arkadaş, sevgili, eş, koca, psikolog, yaşam koçu olacaksın yeri gelecek susmasını (saygı duymayı) bileceksin.
0
evliliğin temeli sevgi, saygı ve sadakat denilen 3s'den oluşmakta bana göre. yani seks elbet bitecek, vücudun yapabileceği şeyler belli bir yaşa kadar. dediğin gibi bir durumda evlilik kalmazdı dünyada.
elbet alakası vardır ama temeli değil bence. yani olmamalı.
elbet alakası vardır ama temeli değil bence. yani olmamalı.
0
yaren +1500.
eğer bir sağlık sorunu falan yoksa seksi bitiren her neyse o evliliği bitirmeye de yeter.
eğer bir sağlık sorunu falan yoksa seksi bitiren her neyse o evliliği bitirmeye de yeter.
0
seks bitmez evlilik biter.
yaren doğru söylüyor. seksi bitiren nedenler evliliği bitiren nedenlerdir. evlilik önce kafada sonra yatak odasında en son mahkemede biter çoğunluk.
@ravenciav; istatistikler başka konuşuyor yalnız. türkiye için 56-65 yaş arası aktif olanların oranı %78 . yaşlı bakım evleriyle ilişkili olan arkadaşlarım sayesinde öğrendiğim kadarıyla 65'in üzerindekilerde de oran pek az değil.
yaren doğru söylüyor. seksi bitiren nedenler evliliği bitiren nedenlerdir. evlilik önce kafada sonra yatak odasında en son mahkemede biter çoğunluk.
@ravenciav; istatistikler başka konuşuyor yalnız. türkiye için 56-65 yaş arası aktif olanların oranı %78 . yaşlı bakım evleriyle ilişkili olan arkadaşlarım sayesinde öğrendiğim kadarıyla 65'in üzerindekilerde de oran pek az değil.
0
dellamortedellamore
çaya kaç şeker atarsınız?ben nadir olarak 3 kesme şeker genelde 6 kesme şeker gene nadir olarak 8 kesme şeker atarım kesme şeker yoksa nadir olarak 3 çay kaşığı genelde 6 çay kaşığı gene nadir olarak 8 çay kaşığı şeker atarımNot biri bunu yazmışbana duyuruyu açan arkadaş troll gibi geldi ama bilemiy
çaya kaç şeker atarsınız?
ben nadir olarak 3 kesme şeker genelde 6 kesme şeker gene nadir olarak 8 kesme şeker atarım kesme şeker yoksa nadir olarak 3 çay kaşığı genelde 6 çay kaşığı gene nadir olarak 8 çay kaşığı şeker atarım
Not biri bunu yazmış
bana duyuruyu açan arkadaş troll gibi geldi ama bilemiyorum.6 şeker nedir ya şaka mı bu?
sıfır şekerle içmekteyim.
cevap
büyük bardağa 6 şeker bazen de 8 bazen de 10 şişman değilim 68 kiloyum her gün çay içmem bazen haftada 1 bardak içerim enerji gerektiren bir işe başlayacağım özel bir günse bira kupası gibi çok büyük bir bardağa 6 8 ya da 10 şeker ve o şekil günde 1 çay yani birileri gibi günde 6 bardak çay içip her birine 2 şeker atıp 12 şeker kullanacağıma bir bardağa 10 şeker bazen de daha az yani şeker canavarı değilim kafası basmayanlar için bu zorunlu açıklamayı yaptım
ben nadir olarak 3 kesme şeker genelde 6 kesme şeker gene nadir olarak 8 kesme şeker atarım kesme şeker yoksa nadir olarak 3 çay kaşığı genelde 6 çay kaşığı gene nadir olarak 8 çay kaşığı şeker atarım
Not biri bunu yazmış
bana duyuruyu açan arkadaş troll gibi geldi ama bilemiyorum.6 şeker nedir ya şaka mı bu?
sıfır şekerle içmekteyim.
cevap
büyük bardağa 6 şeker bazen de 8 bazen de 10 şişman değilim 68 kiloyum her gün çay içmem bazen haftada 1 bardak içerim enerji gerektiren bir işe başlayacağım özel bir günse bira kupası gibi çok büyük bir bardağa 6 8 ya da 10 şeker ve o şekil günde 1 çay yani birileri gibi günde 6 bardak çay içip her birine 2 şeker atıp 12 şeker kullanacağıma bir bardağa 10 şeker bazen de daha az yani şeker canavarı değilim kafası basmayanlar için bu zorunlu açıklamayı yaptım
0
Ķüçük büyük fark etmiyor 1 şeker.
O sayıların aynı olması biraz obsesyon ihtimali uyandırdı gözümde. 5 olmuyor mu mesela?
O sayıların aynı olması biraz obsesyon ihtimali uyandırdı gözümde. 5 olmuyor mu mesela?
0
Nasil iciliyor o cay :/
Ben bazen sekersiz, bazen kucuk bardaga yarim kup seker, buyuk fincana 1 tam kup seker.
Ben bazen sekersiz, bazen kucuk bardaga yarim kup seker, buyuk fincana 1 tam kup seker.
0
Çay bence kesinlikle şekerli içilmesi için yaratılmış. Etrafım şekersiz çay fanatikleriyle çevrili, hepsinin ağır propagandasına maruz kalmaktayım, kendim de denedim birçok defa ama...yok, imkanı yok sevmesini beceremedim. "Bi alışırsan şeker koymazsın" falan filan hava civa. Ha bu girizgahtan sonra şunu diyeyim; ben standart Türk tipi 2 şeker tercih ederim. Küçük, ince bel stil çay bardağı için çok koyuysa maksimum 3. 8 aşırı ya, o kadarı da güzel olmuyor.
Ha bu aralar diyetteyim, splenda atıyorum bi adet.
Ha bu aralar diyetteyim, splenda atıyorum bi adet.
0
Ek:
3.5 yıldır şekersiz içiyorum, daha önce 3-4 kesme şeker veya 2-3 tatlı kaşığı toz şeker atardım. Kilo verdim mi, hayır.
3.5 yıldır şekersiz içiyorum, daha önce 3-4 kesme şeker veya 2-3 tatlı kaşığı toz şeker atardım. Kilo verdim mi, hayır.
0
3-4 sene öncesine kadar şekerli içiyordum ben de, şu anda bırak şeker atmayı şekerli bir şeyi bile doğru düzgün yiyemiyorum. Artık şeker atmıyorum ama çok demli ve üzerine su çekemiyorsam mecbur 1 tane atarım.
0
bana duyuruyu açan arkadaş troll gibi geldi ama bilemiyorum.6 şeker nedir ya şaka mı bu?
sıfır şekerle içmekteyim.
sıfır şekerle içmekteyim.
0
hacı o çay değil ki helva. ben şu an hiç şeker atmıyorum, attığım zamanlarda da iki kesme şeker atıyordum. çayın demine göre bazen 2 şeker fazla geliyordu, bazen de az. 1 ile 3 arasında değişiyordu yani.
0
Klasik ince belli bardakta 2 tane. Bazen zevkime göre şekersiz içtiğim de oluyor. Belli bir standardı yok bende.
0
cevap
bana duyuruyu açan arkadaş troll gibi geldi ama bilemiyorum.6 şeker nedir ya şaka mı bu?
sıfır şekerle içmekteyim.
büyük bardağa 6 şeker bazen de 8 bazen de 10 şişman değilim 68 kiloyum her gün çay içmem bazen haftada 1 bardak içerim enerji gerektiren bir işe başlayacağım özel bir günse bira kupası gibi çok büyük bir bardağa 6 8 ya da 10 şeker ve o şekil günde 1 çay yani birileri gibi günde 6 bardak çay içip her birine 2 şeker atıp 12 şeker kullanacağıma bir bardağa 10 şeker bazen de daha az yani şeker canavarı değilim kafası basmayanlar için bu zorunlu açıklamayı yaptım
bana duyuruyu açan arkadaş troll gibi geldi ama bilemiyorum.6 şeker nedir ya şaka mı bu?
sıfır şekerle içmekteyim.
büyük bardağa 6 şeker bazen de 8 bazen de 10 şişman değilim 68 kiloyum her gün çay içmem bazen haftada 1 bardak içerim enerji gerektiren bir işe başlayacağım özel bir günse bira kupası gibi çok büyük bir bardağa 6 8 ya da 10 şeker ve o şekil günde 1 çay yani birileri gibi günde 6 bardak çay içip her birine 2 şeker atıp 12 şeker kullanacağıma bir bardağa 10 şeker bazen de daha az yani şeker canavarı değilim kafası basmayanlar için bu zorunlu açıklamayı yaptım
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
Oldum. 5 aylik kuzum evde o dislerinden agliyor ben pms den :(. Esim karsimizda ikimize birden guluyor. Adamda hal kalmadi ona kos bana kos.Cok uzuldum ya sanki sonsuza kadar emzirebilecekmisim ve o surede regl olmayacakmisim gibi geliyordu. Tum hormonlarim helak oldu. Aglamaktan duramiyorum. Gecer
Oldum. 5 aylik kuzum evde o dislerinden agliyor ben pms den :(. Esim karsimizda ikimize birden guluyor. Adamda hal kalmadi ona kos bana kos.
Cok uzuldum ya sanki sonsuza kadar emzirebilecekmisim ve o surede regl olmayacakmisim gibi geliyordu. Tum hormonlarim helak oldu. Aglamaktan duramiyorum.
Gecer mi ki?
Cok uzuldum ya sanki sonsuza kadar emzirebilecekmisim ve o surede regl olmayacakmisim gibi geliyordu. Tum hormonlarim helak oldu. Aglamaktan duramiyorum.
Gecer mi ki?
0
Kan değerlerini ölçtürüp D vitamini B vitamini Magnezyum Demir ve Folik Asit baktırır mısın? Bunlar önemli. Muhtemelen pms sebebin bunlardan biri veya birkaçı.
0
D vit. eksigim var gunde 20 damla kullaniyorum dogumdan beri. B vit. Icinde ayda 1 igne oluyorum. (Gerci henuz 1 sefer oldum). Demirde dusuk ona da hap kullaniyorum.
0
Oohoooo bi de lütfen magnezyum baktır. Çok önemli bunlar.
Bi de internette bi araştır önce, bebeğe zarar vermiyorsa sarı kantaron çayı iç. Çok rahatlatır.
Bi de internette bi araştır önce, bebeğe zarar vermiyorsa sarı kantaron çayı iç. Çok rahatlatır.
0
pms'ten, reglden değil emzirmekten dolayı ağlıyorsun. daha doğrusu emzirememekten korktuğun için. o yüzden hormonlarını suçlama, aslında normal olan bu durum, böyle olmasa yavrun yanında olmazdı :)
edit: sarı kantaron tabii ki içme. valal geçen başka duyuru altına yazdım, atropin de doğal ama sıkıyosa tavsiye edilsin. kantoron neden bu kadar rahat tavsiye ediliyor aklım hayalim almıyor
edit: sarı kantaron tabii ki içme. valal geçen başka duyuru altına yazdım, atropin de doğal ama sıkıyosa tavsiye edilsin. kantoron neden bu kadar rahat tavsiye ediliyor aklım hayalim almıyor
0
Take it away honey
Selam duyurunun güzel insanları,Yaklaşık 3 sene önce şişkinlik yutkunmada sorun ile doktora gittim endoskopi yapıldı. Safralı gastrit ve reflü teşhisi koyuldu. Şimdi perşembe mide ağrısı ile şişkinlik başladı cuma da devam etti ama cuma akşama doğru geçti ağrım. Bugün sabah hiç birşeyim yokken yemek
Selam duyurunun güzel insanları,
Yaklaşık 3 sene önce şişkinlik yutkunmada sorun ile doktora gittim endoskopi yapıldı. Safralı gastrit ve reflü teşhisi koyuldu. Şimdi perşembe mide ağrısı ile şişkinlik başladı cuma da devam etti ama cuma akşama doğru geçti ağrım. Bugün sabah hiç birşeyim yokken yemek sonrası bir rahatsızlık hissettim ağrı gibi de değil ama değişik. Ben doktora gideceğim ama ciddi bir şeyim var mıdır? Perşembe ve cuma sadece 2 tabak çorba içtim su bile 2 bardak falan. Kilo verdim 2 3 kilo falan bunun yemekle alakası var mıdır? Yaşım da 25 tekrar endoskopi yaptırcam ama buraya sormak istedim.
Yaklaşık 3 sene önce şişkinlik yutkunmada sorun ile doktora gittim endoskopi yapıldı. Safralı gastrit ve reflü teşhisi koyuldu. Şimdi perşembe mide ağrısı ile şişkinlik başladı cuma da devam etti ama cuma akşama doğru geçti ağrım. Bugün sabah hiç birşeyim yokken yemek sonrası bir rahatsızlık hissettim ağrı gibi de değil ama değişik. Ben doktora gideceğim ama ciddi bir şeyim var mıdır? Perşembe ve cuma sadece 2 tabak çorba içtim su bile 2 bardak falan. Kilo verdim 2 3 kilo falan bunun yemekle alakası var mıdır? Yaşım da 25 tekrar endoskopi yaptırcam ama buraya sormak istedim.
0
Başka bir doktora git. Ben safra kesemi aldırmıştım ve safra kesesi teşhisi konurken bana da gastrit denmişti, hatta doktor "bağırsaklarına dikkat et, spastik kolon olmayasın" demişti. Sonradan safra kesemdeki taşlar nedeniyle çok fazla ataklar geçirmeye başladım ve yarı acil ameliyata alındım.
Yani mevzunun endoskopiyle alakası olmayabilir, bir başka doktor görsün bence.
Yani mevzunun endoskopiyle alakası olmayabilir, bir başka doktor görsün bence.
0
yaren
SelamBir arkadaşıma iş teklifi gelmiş, saat 16.00 - 19.00 arasında müzik yapmasını istemişler. Karadeniz türküleri ve halk müziği demişler. Ama arkadaşın ilk piyasa işi olacak bu, beyni yandı, ne bulucam şimdi ne söylicem ben diye telaşlandı. Türkü bar değilmiş gideceği yer (hatta gideceği yer belli
Selam
Bir arkadaşıma iş teklifi gelmiş, saat 16.00 - 19.00 arasında müzik yapmasını istemişler. Karadeniz türküleri ve halk müziği demişler. Ama arkadaşın ilk piyasa işi olacak bu, beyni yandı, ne bulucam şimdi ne söylicem ben diye telaşlandı. Türkü bar değilmiş gideceği yer (hatta gideceği yer belli değilmiş nası şeyse) sadece gitar eşliğinde söyleyecekmiş.
Ben de size sorayım dedim, acaba mesela mado tarzı yerlerde dinlemek isteyeceğiniz türküler neler olabilir? Bu tarz bir mekanda otururken şunları dinlemek isterim gibi fikirlerinizi yazar mısınız? Bana da biraz değişik geldi de.
Bir arkadaşıma iş teklifi gelmiş, saat 16.00 - 19.00 arasında müzik yapmasını istemişler. Karadeniz türküleri ve halk müziği demişler. Ama arkadaşın ilk piyasa işi olacak bu, beyni yandı, ne bulucam şimdi ne söylicem ben diye telaşlandı. Türkü bar değilmiş gideceği yer (hatta gideceği yer belli değilmiş nası şeyse) sadece gitar eşliğinde söyleyecekmiş.
Ben de size sorayım dedim, acaba mesela mado tarzı yerlerde dinlemek isteyeceğiniz türküler neler olabilir? Bu tarz bir mekanda otururken şunları dinlemek isterim gibi fikirlerinizi yazar mısınız? Bana da biraz değişik geldi de.
0
Ander Sevdaluk
www.youtube.com
Karmate - Yağarsa Yağmur Yağar
www.youtube.com
Karmate - Kara Duman
www.youtube.com
Selçuk Balcı - Deniz Üstünde Fener
www.youtube.com
Halk müziği olarak da var bir sürü ama kafe ortamında Karadeniz müziği daha iyi olur.
Sadece gitarla Karadeniz müziği çalmak da pek iyi bir fikir değil.
www.youtube.com
Karmate - Yağarsa Yağmur Yağar
www.youtube.com
Karmate - Kara Duman
www.youtube.com
Selçuk Balcı - Deniz Üstünde Fener
www.youtube.com
Halk müziği olarak da var bir sürü ama kafe ortamında Karadeniz müziği daha iyi olur.
Sadece gitarla Karadeniz müziği çalmak da pek iyi bir fikir değil.
0
@dissendium
arkadaş (bkz: klasik kemençe) çalıyor, hareketli karadenizleri çalacak kadar hareketli değil onun tarzı. nasıl yapıcam diye kafayı yemiş durumda. sadece slow duygusal falan gitse müşteri mutlaka hareketli isteyecek diye düşünüyor. bilemedik biz bu işi.
arkadaş (bkz: klasik kemençe) çalıyor, hareketli karadenizleri çalacak kadar hareketli değil onun tarzı. nasıl yapıcam diye kafayı yemiş durumda. sadece slow duygusal falan gitse müşteri mutlaka hareketli isteyecek diye düşünüyor. bilemedik biz bu işi.
0
yaren
SelamEkmek Teknesi'nin ilk 40 bölümü içinde olabilir, bir sahne vardı. Gamsız Celal abi aşkından içe sıça gecenin bi vakti sarhoş kafayla çamura düştüydü, Necibe'nin aşkından. Sonra Nusret Baba onu buluyodu, bağrına basıyodu. Hangi bölümdü o bi bulabilen olur mu acaba...
Selam
Ekmek Teknesi'nin ilk 40 bölümü içinde olabilir, bir sahne vardı. Gamsız Celal abi aşkından içe sıça gecenin bi vakti sarhoş kafayla çamura düştüydü, Necibe'nin aşkından. Sonra Nusret Baba onu buluyodu, bağrına basıyodu. Hangi bölümdü o bi bulabilen olur mu acaba...
Ekmek Teknesi'nin ilk 40 bölümü içinde olabilir, bir sahne vardı. Gamsız Celal abi aşkından içe sıça gecenin bi vakti sarhoş kafayla çamura düştüydü, Necibe'nin aşkından. Sonra Nusret Baba onu buluyodu, bağrına basıyodu. Hangi bölümdü o bi bulabilen olur mu acaba...
0
Maalesef şu anda youtube'a erişilemediğinden videoyu göremiyorum. Bi çözüm varsa seve seve alabilirim...
0
@gotic
yok bu değil, bahsettiğim sahnede celal abi necibe'ye aşık. çamurlara falan bulanıyordu, nusret baba da o tertemiz fırıncı önlüğüyle onu bulup bağrına basıyordu. "siz kirleneceksiniz biz temizleyeceğiz" diyordu.
yok bu değil, bahsettiğim sahnede celal abi necibe'ye aşık. çamurlara falan bulanıyordu, nusret baba da o tertemiz fırıncı önlüğüyle onu bulup bağrına basıyordu. "siz kirleneceksiniz biz temizleyeceğiz" diyordu.
0
yaren
Selam, baza kapağının kapalı olarak düz durmasını ve yatağı da düz tutmasını sağlayan iki plastik parça var. iki köşede duruyorlar, baza kapağının iki köşe ucu onların üzerinde duruyor. biri nasıl esnedi bilmiyorum ama esnemiş ve yatağın o ucuna oturduğumda hop diye içeri göçtü baza kapağı. çok kola
Selam,
baza kapağının kapalı olarak düz durmasını ve yatağı da düz tutmasını sağlayan iki plastik parça var. iki köşede duruyorlar, baza kapağının iki köşe ucu onların üzerinde duruyor. biri nasıl esnedi bilmiyorum ama esnemiş ve yatağın o ucuna oturduğumda hop diye içeri göçtü baza kapağı. çok kolay oldu yani çok şaşırdım. çekip çıkarmak 10 kat zor oldu. şimdi bu iş bana hiç güven vermiyor. sizce o iki köşe parçasının üstüne ahşaptan falan bi kontrplak mı kestirsem de koysam, nasıl yapsam çözülür?
baza kapağının kapalı olarak düz durmasını ve yatağı da düz tutmasını sağlayan iki plastik parça var. iki köşede duruyorlar, baza kapağının iki köşe ucu onların üzerinde duruyor. biri nasıl esnedi bilmiyorum ama esnemiş ve yatağın o ucuna oturduğumda hop diye içeri göçtü baza kapağı. çok kolay oldu yani çok şaşırdım. çekip çıkarmak 10 kat zor oldu. şimdi bu iş bana hiç güven vermiyor. sizce o iki köşe parçasının üstüne ahşaptan falan bi kontrplak mı kestirsem de koysam, nasıl yapsam çözülür?
0
L şeklinde parçalarla destekleyebilirsiniz bazanın durmasını istediğiniz yerden. sadece bir tarafı vidalayacaksınız baza diğerinin üstüne oturmuş olcak.
g03.a.alicdn.com
g03.a.alicdn.com
0
