Giriş
(3)

Özel sektör+ Ek iş

Yılmaz920
Özel sektörde çalışan birisinin ek iş yapması kanunen yasak mı ? Mesela yazılımcı birinin akşamları veya haftasonları taksiye çıkması gibi ?
Özel sektörde çalışan birisinin ek iş yapması kanunen yasak mı ?

Mesela yazılımcı birinin akşamları veya haftasonları taksiye çıkması gibi ?
0
Yılmaz920
(03.06.24)
normalde herhangi bir yasak yok kanunda ama iş sözleşmenizde bunu yasaklayan bir durum varsa ek iş yapamazsınız. yapıp yakalanırsanız da sözleşmedeki yaptırımlar geçerli olur.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(03.06.24)
Kanun yasaklamıyor ama düzgün şirketlerin neredeyse hepsi yaptıkları iş sözleşmesinde bunu yasaklıyorlar.
0
michael_knight
(03.06.24)
Asıl işinizle rekabet etmeyecekseniz veya performansınızı etkilemiyorsa yasak değildir. Şirketlerin iş sözleşmesinde yasaklaması bir anlam ifade etmeyebilir. İş sözleşmesindeki her madde mahkemeler tarafından hukuka uygun bulunmayabilir. Detaylı bilgi içeren bir yazı: uzmanpara.milliyet.com.tr
0
otonomo
(03.06.24)
(9)

"ekonomi iyiye gidiyor" haberleri

biseysorcaktim
ben vatandaş olarak cebime girene, çıkana, kredi kartı taksitlerini öderken çektiğim zorluklara ya da dışarı çıkarken bir sürü düşünüyor olmama bakıyorum ve "çektiğimiz zorluklar ve kamuda tasarruf meyvesini vermeye başladı", "bakın dış ticaret açığı azalıyor, bakın merkez bankası rezervleri artıya
ben vatandaş olarak cebime girene, çıkana, kredi kartı taksitlerini öderken çektiğim zorluklara ya da dışarı çıkarken bir sürü düşünüyor olmama bakıyorum ve "çektiğimiz zorluklar ve kamuda tasarruf meyvesini vermeye başladı", "bakın dış ticaret açığı azalıyor, bakın merkez bankası rezervleri artıya geçti" laflarına pek itibar etmiyorum.

ancak yine de tarafsız şekilde olayı yorumlamak istiyorum.

mesela enflasyon artış hızı azaldı şeklinde bir açıklama yapıldı bugün (enflasyonun kendisi değil, artışı). bu durum önü alınmayacak bir yangının artık kontrol altına alındığı anlamına mı gelir?

ekonomi konusunda az da olsa bi iyileşme var mı? yoksa artık zaten alıştık bu sürece, kanıksadık, o yüzden mi böyle geliyor bize.
0
biseysorcaktim
(03.06.24)
Şu an dövizi baskılayarak ekonominin doğal gidişatına engel olunuyor ve bu çok çok kötü sonuçlar doğrur. Bir anda olur ne olacaksa.
0
numlock
(03.06.24)
2023 Mayıs ayı itibariyle yıllık enflasyon %40 iken 2024 Mayıs itibariyle %75. Bunlar resmi rakamlar olduğu için 2 ile çarparak gerçek enflasyon değerini tahmin edebiliyoruz. İyiye gitmenin tam tersi yani. Ekonomi bakanı bile iyiye gitmenin başlayacağı tarih olarak 2026 ortasını "vadetmişti" zaten.
0
otonomo
(03.06.24)
1.dünyanın en yüksek faizini veriyoruz.
2.belli ki, birileri borcumuzu ödeyeceğimize ve devaluasyon yapmayacağımızın garantisini almış.
3.hal böyle olunca ülkeye sıcak dolar yağıyor. (carry trade)
4.halk fakirleştiği için ithal azaldı, cari açık kapanıuyor.
5)döviz düşük tutulduğu için ihracatta rekor kırıyoruz gözüküyor.
6)reel ekonomide bir iyileşme yok.
7.tefeci faizini biz (halk) ödeyeceğiz.
0
parka
(03.06.24)
Sonuçları henüz hissedilmedi ancak ekonomik program planlandığı gibi devam ediyor. Olumlu etkileri olacaktır, daha kötüye gitmeyiz diye düşünüyorum.
0
abelardo
(03.06.24)
Bakın diğer her şeyi bir kenara bırakın.
Ekonomide bir tane temel kural vardır.
Piyasada bir şey çoğalırsa değeri düşer.
Pazara gittiniz. Bütün tezgahlar domates doluysa domates ucuzdur.
Bakın şurada da ay ay Merkez Bankasının piyasada bulundurduğu TL nin grafiği var.
Para da bir maldır o da ne kadar bollaşırsa o kadar değersizleşir.

x.com
0
Mirket
(03.06.24)
"...dövizi baskılayarak.." , "Bunları yiyorsanız afiyet olsun."

bu kadar cehaletin, ergence konuşmanın olduğu yere cevap verilmez. youtube'da çeşitli ekonomistleri izleyebilirsiniz. atilla yeşilada vs ile başlayarak
0
avatar is back
(03.06.24)
mirty
(03.06.24)
Şimdi bunu size izah etmesi çok zor. Bu bakış açısını kazanıp konuyu kavramanız için en az 6 ay geçmesi lazım. Kısacası evet makro ekonomik veriler iyiye gidiyor zamana ihtiyaç var. vatandaşın hissettikleri bir kriter değildir. Verilen örneklerin çoğuda safsata. Vatandaş olarak yüzyılın felaketini yaşayan 11 şehri yıkılan 50 binden fazla insanı enkaz altında şehit olan bir ülkenin nasıl bu yükün altından kalktığınıda sorgulamanızı tavsiye ederim.
0
doharkoman
(03.06.24)
"Ekonomi iyiye gidiyor" çok genel bir ifade. Çünkü tüketici/vatandaş olarak bizim bir geçim-birikim-iş-sosyal devlet getirileri-belediye ve hükümetin yaptığı şeylerin pozitif dışsallıklarından yararlanma vs gibi bir çok şeyle ölçebileceğimiz (kimisini ölmenin zor olduğu) bir ekonomik faydalarımız var. Bunların bazılarında iyileşmeler, bazılarında kötüleşmeler olabilir. Ayrıca bunlar da yaşımıza, memur-emekli-özel sektör maaşlı çalışanı-esnaf-kobi sahibi-büyük şirket sahibi vb olmamıza, mevcut servet durumumuza, mevcut gelir grubumuza, yaşadığımız şehre vs göre değişiyor. Bir böylesine kompleks bir yapı olarak "vatandaşın ekonomisi" var.

Bunun yanında devletin/hükümetin bütçesi-geliri-ödemesi var. Ödemeler dengesi var. Yaptığı, yapmadığı, yapamadığı yatırımları var. İktidarını sürdürmesi için para harcayabilmesi, yatırım yapabilmesi gereken alanlar var. Dağıtılması gereken rantlar var. Bu rantların oluşabilmesi için yapılabilmesi gereken "projeler" var. Mutlu etmesi gereken çıkar grupları var. Buna da "devletin ekonomisi diyelim".

Sonra yatırımcılar var. Bunun yerlisi yabancısı var. Yerlisinin küçüğü, büyüğü, çok büyüğü, kurumsalı var. Yabancısının kısa dönemli düşüneni (sıcak para/carry trade etc.), orta vade düşünüp biraz daha "derin" alım yapanı ve uzun vade düşünen, direkt yatırım yapmış veya yapmayı düşünen, ülkede fabrikası olan veya almayı-kurmayı düşüneni var. Yatırımcılar yanında yine çıkarları yatırımcılara benzer olan sermaye kesimi/"iş dünyası" var. Buna da "iş dünyası ekonomisi" diyelim.

Son olarak da bu grupların hepsini ilgilendiren. Ülkenin total ekonomisi ile ilgili makro perspektif var. İstihdam-işsizlik, enflasyon, ithalat-ihracat-dış ticaret açığı, merkez bankası rezervleri, para arzı-krediler vb bir sürü makro parametre ile takip ediliyor. Buna da makro ekonomi+ekonomi politikası düzlemi diyebiliriz.

Şimdi, fark ettiğiniz üzere iyi deyince kim için, o kimlerin içindeki hangi alt-kimler için, o alt-kimler içindekilerin hangi vadeyi düşününleri için iyi diyoruz onu tartışmak gerekir. Ve her alt katmanda daha da kompleks bir yere gidiyoruz ama kabaca bazı tarifler yapıp, onlar üzerinden değişimi de konuşabiliriz. Buna göre de totalde iyiye mi kötüye mi gidiyor diye kabaca bir fikre sahip olabiliriz.

2023 seçimleri öncesinde Türkiye düşük faizle piyasaya TL arz eden, yani kabaca sürekli deli gibi para basan bir merkez bankasına sahipti. Merkez bankası Tayyip'in saçma sapan gerekçelendirmeli fikirlerine hiç itiraz edemeden ne derse yapıyordu. Faizin artırılaması ve deli gibi TL basılması döviz kurlarını artırıyordu (aslında TL'nin değerini düşürüyordu). Siyasi rejim sebepli instability, hukuk-demokrasi yokluğu, istihdamdaki bozulma vs vs gibi bir sürü şeyin de etkisiyle tl'nin değeri düşüyordu. Ara ara büyük kur şokları yaşıyorduk. Kuru tutmak için bu sefer merkez bankası rezervlerini yani dolar-euro-altınları "yaktılar". Rezervler eridikçe hem etkisi azaldı hem de kırılganlık daha da arttı.

Yine 2023 öncesi TCMB, ekonomi ve maliye yönetimi tamamen tutarsız, hiçbir bilinen kurala uymayan, şeffaf olmayan, kişilere bağlı, çok temel bilgileri inkar edip, bu bilgilere savaş açan, adeta dünya düz diyen ve buna göre davranan, yerli yabancı tüm paydaşlara tuzaklar kuran, şark kurnazlıkları yapan bir yönetimdi. Yani itibarları yoktu. Ekonomi beklentidir, itibardır. Merkez bankalarının en büyük gücü beklentileri yönetebilmeleridir. Bunu da tutarlı adımlarla, sinyallerle, bağlayıcı planlarla vs yapılır. Bizde bunlar yoktu.

Vatandaş olarak sürekli kur şoku yaşadığımız için fakirleştik. Devlet sürekli bedava, negatif reel faizli kredi dağıttı. Dolayısıyla alabilen ev kredisi, araba kredisi, ihtiyaç kredisi aldı. Alabilen beyaz eşya elektronik, tüketim ürünleri her şeyi aldı. Bunların hepsi savunma mekanizmalarıydı. Yapabilenler yapamayanlara göre daha az fakirleşti. Tabi hepsinin de komplikasyonları oldu. En büyüğü de enflasyon. İşsizlik düzelmedi, kötüleşti. Maaşlar kuş oldu.

Hem vatandaş hem de iş dünyası bu belirsizlik ortamında dolara yüklendi. bu da TL'yi daha da kırılgan yaptı. Daha kırılgan oldulkça daha fazla rezerv yaktılar. DAha fazla rezerv yakınca daha fazla kur şoku yaşadık. Böyle bi faist daireye girdik. Çünkü negatif faiz vererek ekonominin gerçeklerine uymamayı böyle şeylerle kompanse etmeye çalışıyorduk ama olmuyordu. Bu süreç sonunda rezervler eksiye indi. KKM ilan edildi, dövize fahiş faiz verildi. Döviz bulmak için her şey yapıldı. Katar, Suud ve BAE'den döviz dilenildi. Seçimlerde seçim ekonomisi uygulandığı yani maaş artışı, saçma yatırım harcamaları vs yapıldığı için de devlet bütçesi de gittikçe kötüleşmeye devam etti.

Tabi ki kronik problemlerimiz olan vergi adaletsizliği, gelir adaletsizliği, servet adaletsizliği, hukuk sorunları, istihdam-işsizlik-genç işsizliği, emeklilik ve sağlık sigortası sistemi vb gibi her şey düzelmek bi yana da da kötüye gitti.

Sürecin sonunda dış ticaret açığı ve rezerv düşüklüğü çok büyük bir sorun haline geldi. Artık ödemeleri yapamayacak duruma geldik. Katar-Suud vs paraları da geç geliyor veya çok daha büyük şeyler istiyorlardı karşılık olarak. Ve yetmiyordu birkaç milyar dolarlık enjeksiyonlar.

Ekonomide bir şeyleri değiştirmenin gerekliliğine Tayyip'i ikna eden en önemli şey bu döviz sorunu oldu. CDS puanımız zaten çok kötü haldeydi. Artık yukarıdaki fasit daire ile ekonomiyi çevirmenin sonuna geldiğini anladı.

Bu ve diğer etkenlerin de etkisi ile seçimden sonra direksiyonu kırdı ve yeni bir yöne döndü.

Kabaca Mehmet Şimşek'i getiriyorum, TCMB'ye az çok bu işi kitabına göre yapacak kişiler getiriyorum ve bunlara otonomi veriyorum dedi. Mehmet Şimşek ve TCMB de gelir gelmez saçma düşük faiz ısrarını bitireceklerini, artık işi kitabına göre yapacaklarını söyledi. Bunun yanında maliye tarafında da adımlar atacaklarını, vergileri artıracaklarını, kredileri kısacaklarını, bu gibi şeyler sayesinde de ekonomiyi soğutup enflasyonu azaltacaklarını söylediler. Şeffaf olacaklarını söylediler. Vs vs.

Tüm bunların temel amaçları döviz krizini çözmek, enflasyonu düşürmek, kurları stabilleştirmek, yabancı yatırımcı getirmekti. Yabancı yatırımcının geleceği ve kalacağı kurallara dayalı, birkaç ayda bi ters yüz olup bakanların vs değiştiği, Tayyip'in birilerine savaş açtığı vs tarzı bi ekonomi olmayan bir ortam olacağını vadediyorlardı.

İlk yaptıkları faizleri artırmak ve devam edeceklerini sürekli söylemek oldu. 1 yıldan kısa sürece 8'den 50'ye çıktı. Kredi musluklarını kapattılar. Taksit sınırlamaları, nakit avans sınırlamaları, kredi limit sınırlamaları vs gibi şeylerle tüketimi "dizginlemek" isteyen adımlar attılar. Bir sürü ek vergi getirdiler. Kurumlar vergisini artırdılar. Tayyip'i arkaplana çektiler, ekonomiyi biz yönetiyoruz dediler.

Bu süreçte rezervler arttı, kur stabilleşti, enflasyon düşmedi, istihdam düzelmedi, yabancı yatırımcı bekledikleri seviyede olmasa da az buçuk geldi, CDS primleri düştü. Kabaca yabancı yatırımcı ve kuruluşları az çok bir şeylerin değiştiğine ikna ettiler. Ama onlar da her seferinde kazık yedikleri için ve zaten global konjonktür karışık olduğu için hemen alın size milyarca dolar deyip girmediler. Ama 1 yıl içinde peyderpey para soktular. Bazı kuruluşlar not artırdı. Birçok farklı kanaldan olumlu raporlar geldi.

Tekrar söylemek gerekirse ilk amaçları olan döviz krizini engellemeyi başardılar gibi. Enflasyonu düşüremiyorlar.

Şimdi... Vatandaş olarak enflasyon düşmedi. Memurlar ve bi nebze asgari ücretliler hariç maaşlar kuş olmaya devam etti. Gelir adaletsizliği, işsizlik vsde düzelme olmadı. Kredi muslukları kapandı, bu da bizi daha da zor duruma soktu. Yani her zamanki gibi acı reçete vatandaşa kesildi. Enflasyon bi noktada düşerse, kur stabil kalmaya devam ederse faydasını görmeye başlayacağız bi noktada.

Devletin gelirleri bi nebze düzeldi. Kanal istanbul çeşitli sebeplerle yapılmadı. Deli gibi para yiyen KKM sönümlenmeye başladı. Garantili köprü, havalimanı, hastane vsler karadelik gibi para emmeye devam ediyor. Kabaca devlet/hükümet açısından geçen seneye göre daha iyi durumdalar. Tek sıkıntıları bu yerel seçimlerde seçim ekonomisi yapamadılar ve kötü oldu kendileri için. Ayrıca negatif reel faizli beleş kredilerle besledikleri müteahhit, yiyici takım vs ağlıyor ve bu gidişatı değiştirmek istiyorlar. Bir erken genel seçim senaryosu konuşuluyor 2025-26 için. Öyle bi seçimden önce tekrar faiz düşürüp para basma moduna geçebilmek isterler. Hala gidecekleri yol var.

İş dünyası vs açısından genel olarak iyileşme var olarak görülüyor. İşletme sermayesi az olan ve krediye bağlı olan şirketler, ihracatçı şirketler vs sorunlar yaşıyor ama genel olarak olabildiğince az maliyetle kaos ekonomisinden daha düzgün bi ekonomiye geçiyoruz diye düşünüyorlar ve şimdiden alınan meyvelerden -daha fazlasını beklemiş olsalar bile- memnunlar.

Ben kendi adıma genel bir değerleme yapacak olursam, totalde eski kuralsız, ona buna bedava kredi verilen, sürekli para basılan, bunların maliyetini de vatandaşa yükleyen, birkaç ayda bir ekonomi yönetimi değiştiren, en basit ekonomi kurallarına savaş açan yönetime göre bu yeni yönetimi ve gidişatını tercih ederim. Acı reçetenin her zamanki gibi vatandaşa patlaması, kalan çoğu paydaşın pek ırgalanmadan yoluna devam etmesi benim için olumsuz. Eğer AKP gitmezse eninde sonunda bir şekilde eski usule döneceklerini düşünüyorum, bu yüzden eğer sonunda AKP giderse bu 1 yıl ve önümüzdeki 1-2 yıl iyi sonuçlar üretecektir. Eğer AKP gitmezse bu 1-2 yıl krizleri çözmüş olur AKP açısından ama aynı krizleri doğuran yola yine girerler. Kabaca daha iyi bence ama iyi oldu, süper oldu, kurtulduk değil.
0
perferil
(04.06.24)
(7)

karşıdakini ikna etmek üzerine kişisel gelişim

ilgeru
karşımdaki insanı, arkadaşım eşim dostum iş arkadaşı fark etmez, ikna etmekte inanılmaz güçlük çekiyorum. lafı dolandırıyorum dolandırıyorum bir türlü ikna edemiyorum. ancak karşımdaki beni 10 saniyede ikna ediyor. hemen kabulleniyorum. konuşma bitiyor daha sonra aklıma geliyor bir sürü şey.bu konud
karşımdaki insanı, arkadaşım eşim dostum iş arkadaşı fark etmez, ikna etmekte inanılmaz güçlük çekiyorum. lafı dolandırıyorum dolandırıyorum bir türlü ikna edemiyorum. ancak karşımdaki beni 10 saniyede ikna ediyor. hemen kabulleniyorum. konuşma bitiyor daha sonra aklıma geliyor bir sürü şey.

bu konuda kendimi nasıl geliştirebilirim ilk adım olarak? mesela tavsiye edeceğiniz kitap, video vs. var mı?
0
ilgeru
(18.12.23)
konu teknik şeyler ise konuşulan konuyu en az karşındaki kadar iyi bileceksin
konu genel ise retorik skill'ini geliştireceksin
0
malheiros
(18.12.23)
büyük ihtimal sorun ikna etmek değil
terapide ortaya çıkar ya da geliştirirsiniz

kitap okuyup kendine anlatma, ses kaydını alıp dinleme ->aklına sonradan gelen şeyleri çözer

bir de karşı taraf ikna olmuyor aslında, onun mantığına uyan ya da mantığını değiştirecek kadar çarpıcı bir şey ortaya çıkarsa fikri değişir
tabi gurur yapmıycak, çıkarlarına uygun olacak filan
0
mantık
(18.12.23)
Konuyla ilgili dünya çapında şöhreti olan bir kitap:

www.kitapyurdu.com
0
otonomo
(19.12.23)
Konuya hakimiyet ve bilincsel esneklikle ilgili olabilir. Ikisi de gelistirilebilir.

@mantik, @titanic terapiden kastiniz nedir? Psikologlarin yaptigi terapiyle bu durumu pek bagdastiramadim.
0
krmzbvl
(19.12.23)
Satış teknikleriyle alakalı kitaplar okumak iyi olabilir. Ürününü çok iyi bilip, karşı tarafın ne istediğini ve hassas noktalarını anlayarak fikrini satabilmen lazım.
0
jazzabel
(19.12.23)
@krmzbvl: kendini daha kolay fark edip geliştirmek ile ilgili
0
mantık
(19.12.23)
manipulasyon yeteneği.
0
babemsi
(19.12.23)
(6)

Ev İşleri için kablolu vidalama-matkap seti önerisi

otonomo
Selamlar. Evde kullanmak için bir vidalama aleti almak istiyorum. Gerektiğinde duvar delme işleri de yapabilsin. Sürekli kullanılmayacağı için şarjlı olanlardan değil de kablolu bir model istiyorum. Yanında tatminkar kalitede uçlarıyla set olarak gelse daha hoşuma gider.Tavsiyesi olan varsa şimdiden
Selamlar. Evde kullanmak için bir vidalama aleti almak istiyorum. Gerektiğinde duvar delme işleri de yapabilsin. Sürekli kullanılmayacağı için şarjlı olanlardan değil de kablolu bir model istiyorum. Yanında tatminkar kalitede uçlarıyla set olarak gelse daha hoşuma gider.

Tavsiyesi olan varsa şimdiden teşekkürler.
0
otonomo
(18.12.23)
Einhell diye bir marka var. delme ve vidalaması çok başarılı. darbeli vidalama akülü setinden alabilirsiniz. amazonda fiyatları güzeldi en son gördüğümde.
0
erty_ksk
(18.12.23)
ben de sordum gecenlerde benzer bir soru. buyurun vereyim linki: (git: 1568564)

vidalama icin kablolu pek pratik olmaz onu soyleyeyim. uclu prizle gezmek zorunda olursunuz.
0
supergirl
(19.12.23)
@supergirl sizin duyuru silinmiş. Evde kullanılacak üçlü priz uzatıcımız çok o sorun olmaz. Çok nadir ihtiyaç olduğu için pilli almak istemiyorum. Pil kullanılmayınca kendiliğinden ölen bir şey.
0
🌸otonomo
(19.12.23)
yok valla silinmemis www.eksiduyuru.com

pilliler evet cok basarili degil. akululer en iyisi, hem ama onlar da pahali biraz. pilleri de ekstra para.

ben almadim daha bu arada, hala bakiniyorum. bir seyi 2 sene arastirmadan alamiyorum :D

edit: ozur dilerim gizlilik ayariymis mevzu, evet.
0
supergirl
(19.12.23)
@supergirl herhalde sözlük yazar hesapları görecek şekilde açmışsınız ondan görünmüyor.

Bu arada ben de bu akşam Koçtaş'ta şu modeli indirimde görünce 700 liraya alıp geçtim :) www.amazon.com.tr
0
🌸otonomo
(19.12.23)
vida ve matkap işleri için tek makina kullanmak sıkışan vidalarda problem olabiliyor. biz profesyonel tarzda işler yapıyoruz bunun da etkisi vardır.

belki başka bakanlar da olur genel olarak kullandığımız bazı ürünleri yazayım ihtiyacınıza göre seçersiniz.

her işe koşsun delsin söksün taksın bir cihaz Dewalt DCD796

vidayı fazla atan, ağaç işleriyle uğraşan, yalama etmeden sıkışmış somun-vida açmak isteyenler için Bosch GDR 12v-110

ömürlük olsun paraya da kıyayım ama sonra düşünmeyeyim derseniz milwaukee m18 setleri
(not: bir süre sonra akülerin yuvaya oturmasını sağlayan tırnaklar kırılabiliyor. bendeki 4 sene yoğun ve hayvani kullanılılar tarafından kırıldı. aliexpressten siyah parçayı alıp değiştirebiliyorsunuz.)

eğer kablolu klasik matkaplardan olsun derseniz Bosch Gsb 550 (özellikle betonda çok büyük delikleri bununla açamazsınız ama bir vida için dübel deliği açabilirsiniz.)

genellikle bunlar verim aldığımız cihazlar. spiralden daire testereye kadar envai çeşit malzemeyi düzenli olarak kullanılmaz hale getirip çöpe attığımız için artık seçici davranıyoruz. yok bunlar beni aşar derseniz gidip büyük bir yapı marketten satıştaki arkadaşların tavsiye ettiği ürünü alabilirsiniz. bozulan ve geri dönen ürünleri sevmedikleri için en iyi feedback'e sahip ürünleri size söylerler.

düzeltme: milwaukee setleri karıştırmışım dediğim kırılma olayı m12lerde var. m18lerde böyle bir şey yok.
0
bravoteam
(19.12.23)
(6)

DDOS Saldırganı gibi görünme ama aslında öyle olmama

otonomo
Selamlar. Girdiğim bazı siteler tarafından bloklanıyorum. IP adresinizden çok fazla sorgu gönderiliyor tarzı uyarılar alıyorum. Sanki DDOS saldırısı yapıyormuşum gibi fakat öyle bir durum da yok. Bazen 5-6 kere captcha çözmek zorunda kalıyorum. Virüs filan bulaştı diyeceğim ama Macbook kullanıyorum.
Selamlar. Girdiğim bazı siteler tarafından bloklanıyorum. IP adresinizden çok fazla sorgu gönderiliyor tarzı uyarılar alıyorum. Sanki DDOS saldırısı yapıyormuşum gibi fakat öyle bir durum da yok. Bazen 5-6 kere captcha çözmek zorunda kalıyorum. Virüs filan bulaştı diyeceğim ama Macbook kullanıyorum. Sebebi ne olabilir acaba fikri olan?

Tarayıcı olarak Chrome kullanıyorum. DNS ayarı açık, genelde Cloudfare veya Opendns seçili oluyor.

imgur.com
0
otonomo
(15.12.23)
telefon mobil internetinden hotspot acip denediginde ayni davranis tekrarlaniyor mu?
0
arakaali
(16.12.23)
geçmişi temizle. gizliden dene.
0
jelly bear
(16.12.23)
@arakaali O durumda bunu yaşadığımı hatırlamıyorum hiç. Modemde bir sorun olabilir diye düşünüyorum. Superonline fiber yeni ZTE modemini kullanıyorum. Modemi resetleyeceğim ama Superonline fiber şifresini vermediği için cesaret edemedim.
0
🌸otonomo
(16.12.23)
Anlatması biraz uzun ama GNAT denen IP birleştirme uygulaması yüzünden IP'niz zararlı bir kaynak ile çakışıyor olabilir. internet IP'nizi whatismyip'den öğrenip şuradan kontrol edin. mxtoolbox.com
Turuncu butondan "Blacklist Check" seçin, eğer IP'niz listeleniyorsa sebep budur. Modemi açıp kapamak çıkış IP'nizi değiştirerek bu sorunları çözerdi eskiden.
0
engelbert humperdinck
(16.12.23)
ben de son durumda @engelbert'in dediklerini diyecektim sorunun cevabina gore. cgnat'te seninle ayni ip'yi kullanan bir kisi nasty hareketler yaptiysa bloklanmistir. musteri hizmetlerini arayip kameralarima baglanamiyorum ip'mi degistirir misiniz diyebilirsin. ama bu bir sure sonra duser. en temizi static (sabit) ip hizmeti alabilirsin belirli bir aylik ucret karsiliginda.
0
arakaali
(16.12.23)
engelbert ve arakaali +1

artık tüm servis sağlayıcılar ip kıtlığından dolayı cgnat kullanıyor. bu da halihazırda sana atanan ip'nin aynı anda başka birçok müşteriye atandığı anlamına geliyor, yani bir ip'yi aynı anda onlarca ya da yüzlerce kişi kullanıyor olabiliyor. atanan diğer müşterilerin kötü bir eylem yapmasına bile gerek olmayabilir bu şekilde captcha'lara takılmak için, bir ip'yi aynı anda çok fazla kişi kullanınca sistemlerde şüphe uyandırıyor ve captcha sormaya başlıyorlar. modemi kapatıp açarak ip değiştirmeyi deneyebilirsiniz, daha temiz bir ip'ye denk gelebilirsiniz.
0
kim bilir
(16.12.23)
(8)

Ev kiralamadan önce binanın sağlamlığıyla ilgili bir şey

regina phalange
İsteniyor mu yoksa dışı güzelmiş içi güzrlmiş diyip tutuluyor mu? Ya da istense de bunu hemen verrvilecek ev sahibi var mı ki?
İsteniyor mu yoksa dışı güzelmiş içi güzrlmiş diyip tutuluyor mu? Ya da istense de bunu hemen verrvilecek ev sahibi var mı ki?
0
regina phalange
(09.02.23)
'Deprem yönetmeliğine uygun' ilanıyla satışa sunulan yeni apartman çökmüşken, seni nasıl bir belge tatmin eder ki?
0
Mirket
(09.02.23)
binayı şartnameye aykırı üreten adam
binanın sağlam olduğuna dair sahte belge göstermeyi 100 kat kolay yapar.

ahlaksızlık , hukuksuzluk, tek adam rejimi olan bir ülkede hiçbir belgenin/sözün hükmü yoktur
0
aslindasorunumpsikolojik
(09.02.23)
Direk denetim firmalarına parasını verip yaptırabileceğiniz beton testleri varmış. Şu flood'da görmüştüm. twitter.com

Bunun yanında müteahhitten zemin etüd raporu da istenebilir. Belki doğrudan raporu çıkaran jeoloji mühendisleri odasına da başvurup ilgili arazi için raporun bir kopyası alınabiliyordur ama emin değilim. Sorup öğrenmek lazım
0
otonomo
(09.02.23)
Hayır sadece 2000 sonrası mı yapılmış ona bakıyor çoğu kişi (ve İBB'nin yayınladığı zemin raporu var aratırsan çıkar) Çoğu yerde de yanlış söylüyorlar mesela 20 yıllık dediği bina "yea 26-27 yıl önce yapılmış galiba" çıkıyor.

Ben yıllardır emlakçıların paralarını hakedebilmeleri için apartmanın ve evin artı eksilerini rapor halinde sunmaları lazım diyorum ama bunu yaptıracak güç ancak devlet. Mesela aynı evi yıllar içinde farklı kişilere genelde aynı emlakçı veriyor, evdeki sıkıntıları apartmandaki sorunları takip edip raporlasın. Benim tavanım aktı mesela geçen, apartmanda çoğu kişinin başına gelen bir boru problemi olduğunu yeni öğrendim. Bunların online vs. bir yerde kayıtlı olması lazım arabaların tramer geçmişi gibi.

Daha ciddi zemin ve betonla-demirle ilgili şeyleri de belli yıllarda inceletmek zorunlu olmalı mühendisler bilir artık onu. Bina ilk yapıldığında, sonra her 10-20 yılda vs. neyse artık.
0
nhk ni youkosu
(09.02.23)
residans ise statigini hangi firmanin yaptigina bakmak lazim.
normal apartman ise yapacak pek birsey yok..
0
cooperr
(10.02.23)
İşte sıkıntı burda. Normalde devlet/belediye iskan veriyorsa bunun testini yapmış, depreme dayanıklı olduğunu söylemiş olması gerekiyor. Şimdi diyolar ki ev alacağınız zaman depreme dayanıklı mı bakın, ölçümlerini yaptırın vs. Yahu kim ev alırken pazardan elma alır gibi bir evi gidip alıp geliyor ki? Süreçte belki onlarca ev geziliyor, olacak gibi olan üç dört ev olmuyor en son bir ev alınıyor. Şimdi her evden deprem raporu mu istesin ev alacak insanlar? Hadi belki büyük şirketlerin projelerinden alınacaksa olabilir bu ama onun dışında emlakçıyla ev gezmeli türde ev alımında bu imkansız geliyor bana.

O yüzden cevap: bilemeyiz maalesef. Normalde 2000 sonrası evler iyidir deprem yönetmeliğine göre diyorduk ama bu depremle onun da yalan olduğunu öğrendik. Bugün twitterda takip ettiğim bir inşaat mühendisi; 2000-2010 arası denetimler sıkıydı, o ara yapılan binalar daha güvenilir. Son üç beş yılda imar affı olsun denetimsizlikler olsun yine yapı kalitesi düştü dedi. O yüzden sıfır ev yerine 15 yıllık ev bakılabilir belki
0
nundu
(10.02.23)
yeni binalar için semtine bakarım genelde iyi semtlerde fiyat yüksek olduğu için kaçak daha az olası. ikinci kriter evin iç malzeme detayı örneğin kapılar, pencereler, mutfak gibi. burda kaliteli güzel malzeme kullanılmışsa yapının geri kalanının da öyle olduğunu varsayarım. aslında en sağlam yol binada yaşayanlarla, yöneticiyle konuşmak.

bir de eskiden altında banka şubesi olan binaların daha güvenilir olduğu gibi bir algı vardı. ne kadar doğru bilmyorum.
0
orpheus
(10.02.23)
beton testinin de hiç bir anlamı olmadığını anladım ben, de ki kaliteli betondan yapıldı yeterli demir kullanıldı vs, statiği hesaplayan adam 7 değil de 6 şiddetine göre hesapladıysa yine bir işe yaramıyor, 90 saniye değil 40 saniyelik sallantıya göre hesap yaptıysa yine yaramıyor, yani binaın statik hesabını bilmek tüm yapım sürecine şahit olmak dışına kesin emin olmak mümkün değil gibi gerçekten. hiç bir belgenin hükmü yok bu kadar vicdansız insanların elinde. yapılabilecek tek şey az katlı binalara sağlam zeminli semtlere yönelmek..
0
sipsiyah
(10.02.23)
(8)

Ohalden önce her şey afad’a bağlı değil miydi

regina phalange
Şu an her türlü afad’a bağlayız maalesef, ohalden önce bu durum yok muydu? Benden habersiz iş yapılmasın diye mi geldi ohal
Şu an her türlü afad’a bağlayız maalesef, ohalden önce bu durum yok muydu? Benden habersiz iş yapılmasın diye mi geldi ohal
0
regina phalange
(09.02.23)
O konuyla ilgisi yok.
Cumhurbaşkanı ne işe yarayacağını şurada açıklıyor.

www.yenisafak.com

Süreci istismar edenlere,
Ticarette yolsuzluğa gidenlere,
Tefecilere
Fitne ve fesat gruplarına
ve yağmacılara karşı alınmış bir tedbirmiş.
0
Mirket
(09.02.23)
sorunun tam cevabını bilmiyorum. ama erdoğan aşağadıklarin olduğunu söylediyse sebep bunlar değildir.

Süreci istismar edenlere,
Ticarette yolsuzluğa gidenlere,
Tefecilere
Fitne ve fesat gruplarına
ve yağmacılara karşı alınmış bir tedbirmiş.
0
fatihkkk
(09.02.23)
Afad’ını Ahbap’ını bilmem ama iyi niyetliler olsa da başı kesik tavuk gibi her köşede kontrolsüzce bir yardım ve sevkiyat çalışması var. ipini koparan sözümona tır kaldırıyor. Bu tırların yolları kesiliyor, yardımlar yolda gasp ediliyor vb vb… Bölgedeki marketlerden tv çalan hırsızlar gibi insanımsılar için acayip müsait, istismara açık bir ortam. Yani yarın güzel, inandırıcı bir metin eşliğinde maraş’a tır kaldırıyorum diye çoğunuzun parasını toplayıp kaçabilirim.

Bu işlerin tek bi elden kontrol ve koordine edilmesi fikri bana çok kötü gelmiyor.
0
msb
(09.02.23)
Parlamenter sistemde olsaydı evet yukarıda sayılanlar için ilan edilmesi gerekirdi ve doğruydu diyebilirdim. Ama şu an zaten tek adamdan ibaret bir dikta rejimi var. Zaten fiilen 2018den beri yasal ohal rejiminin içindeyiz. Her şey AKP'nin kontrolünde. Dolayısıyla Cumhurbaşkanınin dediği hiçbir şeyle alakası yok. AKP'nin işini kolaylaştırmak için atılmış bir adım. Artık ne planliyorlarsa gelecekle ilgili. Millete faydası olacağından ilan edilmesi yani özetle.
0
sanguine
(09.02.23)
@msn ohaldeyüz ve bu yazdıklarınızı şu an yaşamıyor muyuz ben anlamadım ne demek istediğinizi? Ohal geldi ve tv çalanlar yakalandı bizim mi haberimiz yok, ya da tırları yağmalayanlar yakalandı mı? Tek bir elden koordine edilemiyor gibi geldi bana ama…
0
🌸regina phalange
(09.02.23)
Editleyemedim

*Faydası olacağından *değil* ilan edilmesi
0
sanguine
(09.02.23)
güvenlik filan hikaye. güvenliği sağlayabilecek olanlar sadece kolluk kuvvetleri ve askerdir. afad'ın silahlı gücü mü var? afad'ın koordinasyonundaki tırlar yağmalanmıyor mu?

talimatsız hiçbir iş yapılmasın diye gelen şey ohal değil, (bkz: 16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu)

ohal pek bir şey değiştirmiyor yani. rejimin kendisi ohal zaten şu an.
0
otonomo
(09.02.23)
Ben hayatımda mevcut hükümetin halk yararına bir karar aldığını görmedim. Isteyen eski depremlerden sonra olanlara baksın, izmir depreminde olanları ben kendim biliyorum.

O sebepten ne diyorlarsa arka planında başka bir şey vardır. 1000 kere yalan söyleyen kişilerin söylediğine inanılmaz.
0
logisticsmanager
(10.02.23)
(9)

Deprem sonrası çocuklar

ferr
Herkese merhaba, direk konuya gireyim. Deprem felaketiyle beraber 100lerce yavrumuz yetim kalacak. Henüz eşime konuyu açmadım ama koruyucu aile olabilir miyiz veya evlat edinebilir miyim diye aklımdan geçiyorum 3 gündür. Elimiz kolumuz bağlı yavrular mafoldular. Boğazım düğüm düğüm. Belki bu yönde d
Herkese merhaba, direk konuya gireyim. Deprem felaketiyle beraber 100lerce yavrumuz yetim kalacak. Henüz eşime konuyu açmadım ama koruyucu aile olabilir miyiz veya evlat edinebilir miyim diye aklımdan geçiyorum 3 gündür. Elimiz kolumuz bağlı yavrular mafoldular. Boğazım düğüm düğüm. Belki bu yönde düşünen yada düşünmek isteyenler için de bi fikir olur diye böyle bir soru sormak istedim. Ben devlet memuruyum eşim özel sektörde. 40 ve 38 yaşındayız iki evladımız var 7(kız) 5(erkek) hane gelirimiz 28-35bin TL arasından. Ev içinde çok nadir tartışan insanlarız. huzurlu bir evimiz var. Eşime şimdi bu konuyu açsam çok sıcak bakacağını düşünmüyorum o yüzden kafamda nasıl olabiliri oturtmalıyım. Olumlu veya olumsuz fikirlerinizi yazarsanız çok memnun olacağım.
0
ferr
(09.02.23)
m.youtube.com

koruyucu aile olmayı da düşünebilirsiniz, burada konuyla ilgili bir sohbet var
0
freebird5406_2
(09.02.23)
Yanlış anlamayın yapmak istediğiniz şey çok güzel ve erdemli ancak Türkiye'nin mevcut şartlarında (ki artık deprem nedeniyle çok daha kötüye gidecek ekonomi) 35 bin lira gelir 2 çocuk için bile az. Bir çocuk evlat edindiginizde en ufak ekonomik sorunda bu durum problem yaratacak eşinizle aranızda.
0
sanguine
(09.02.23)
Sanguine +1
0
vedatchilipeppers
(09.02.23)
Bunu düşünmez çok güzel. Belli ki çok iyi birisiniz. Ama zaten 2 çocuğunuz var. Bu yüzden çok kritik bir karar bu. Diğer iki çocuğunuz ile eşit sevgi verebilecek misiniz? Bunu çok iyi düşünmelisiniz. Çocuklar hisseder.
0
mysticriver
(09.02.23)
Diğer çocuklarınız da küçükmüş.

Benim bir tanıdığım bir çocuğa koyuyucu ailelik yapıyordu. Görece düşük bir gelir seviyesi ile yapıyordu. Ama kendi çocuklarının en küçüğü 14 yaşlarında falandı. Evde bir ufaklığın olması herkesi mutlu etmişti. Maddi anlamda da zaten bu çocuk büyüyüyüp masraflı dönemlere geldiğinde, üniversite gibi vs. Bu ailenin kendi çocukları çoktan kendi ayakları üzerinde duran bireyler olacak. Bu nedenle daha kolay.

Sizin durumunuzda evdeki tüm çocuklar aynı anda masraflı dönemlerine girecekler. Eğer sevgi dolu bi aileyseniz gerçekten, herkes mutlu mesut yaşar, bütçenin azalmasından da rahatsız olmaz. Ama bu kardeşlik duygusu gelişmezse o zaman kendi çocuklarınız durumun adaletsiz olduğunu düşünebilir.

Korucu olarak alınan çocuk için her türlü anlattığınız aile evi bakım evinden iyidir. Fakir bile olsanız sıcak bir evde büyür çocuk.

Devlet büyük ihtimalle yardım yapıyordur. Ama ne kadar fayda sağlar bilemiyorum. Ben yorumumu maddi anlamda devletten destek görmeyeceğinizi düşünerek yaptım
0
zimbirik
(09.02.23)
Yorumlarınız için çok teşekkür, zaten eşimle genelde yaşımız daha genç olsa 1 çocuk daha yapardık diye konuşurduk. En büyük çekingen maddi değil manevi düşünüyorum işte bilemiyorum. Bu konuyu detaylı olarak düşüneceğim Allah'ım en güzel yolu gösterir inşallah
0
🌸ferr
(09.02.23)
edinebilirsiniz. bununla ilgili bi açıklama yapıldı. öncelik daha önceden başvurusu bulunan koruyucu ailelerde denildi. başvuru almaya da devam ediyolar bildiğim kadarıyla.
0
b1020
(09.02.23)
bakanlık biraz acele bir açıklama yapmış. koruyucu aile birim sorumlusu ile bugün yaptığımız konuşmada çocukların öncelikle kurum bakımı ve geçici süreli koruyucu aile statüsü olan ailelere verileceği, yapılan yeni başvuruların depremzede özelinde olmayacağını, normal bir zaman diliminde koruyucu aile başvurusundaki süreçler nasıl oluyorsa aynı şekilde yapılacağını ifade etti. bir sürü aşaması var, gerçekten isteyip istemediğiniz, bakım ve sorumluluğunu üstlenip üstlenemeyeceğiz bir çok kişi tarafından değerlendiriliyor. zaman dilimi de evlat edinme kadar olmasa da uzun.
ayrıca koruyucu ailelere çocuk için çocuğun eğitim durumuna göre ödeme gerçekleştiriliyor.
bir de eklemeden geçemeyeceğim; evlat edinme ve koruyucu aile olmak gerçekten büyük bir karar. çocuğun uyum problemi vs gibi durumlarda aileler koruyucu aile olmaktan vazgeçebiliyor ve o çocuklar tekrar kurum bakımına alınabiliyor. çocuklar için çok travmatik olabiliyor.
0
gap
(09.02.23)
Eşiniz konuya sıcak bakmıyorsa direk geçiniz o konuyu. Koruyucu ailelik dönemsel acıma duygusuyla girişilebilecek bir şey değil.
0
otonomo
(10.02.23)
(3)

profesyonel crossfit kadın sporcuların belleri niye dümdüz?

Unde bach canim
Karın kasları gayet belirgin, yağ oranları düşük, kas yüzünden desen; fitness modeller gayet ince belli. Tesadüf mü?İnce belli crossfitçiler var ama nadir: https://www.instagram.com/p/CbYE1Ouu4WB/
Karın kasları gayet belirgin, yağ oranları düşük, kas yüzünden desen; fitness modeller gayet ince belli. Tesadüf mü?

İnce belli crossfitçiler var ama nadir: www.instagram.com
0
Unde bach canim
(23.09.22)
genetik faktörler, zaten bu tarz sporların içine girince bel hattı çay bardağı gibi değil düz bir şekilde şekillenip hatlaşmaya başlıyor. diğer bir dille kalın belli.
0
evimin paspasi
(23.09.22)
Genetik yatkınlık etkisi +1

Bi diğer faktör de yaptıkları egzersizler karın, oblik, bacak kaslarını çok fazla çalıştırıyor. öyle olunca fazla büyüyor bu kaslar. Tırmanışçı kadınlar da üçgen vücut olur mesela. Onların da omuzları, kolları ve sırtları aşırı çalışıyor çünkü.
0
otonomo
(23.09.22)
Fazla testesteron ve ağır halter çalışmaları
0
hasmetizm 2046
(24.09.22)
(11)

Çocuk sahibi olamayan birine çocuk nispeti yapmak

isimmisimyok
Diyelim ki tıbben çocuk sahibi olamayacağını yeni öğrenen ve buna çok üzülen bir a kişisi var. Evli değil ama evlense de çocuk şansı düşük.bu nedenle evlenmeyi de artık düşünmüyorB kişisi ise bu bilgiye rağmen torununun video ve fotolarını atıyorVe a kişisi kendi sağlık durumuna üzülüyor.Biraz b kiş
Diyelim ki tıbben çocuk sahibi olamayacağını yeni öğrenen ve buna çok üzülen bir a kişisi var. Evli değil ama evlense de çocuk şansı düşük.bu nedenle evlenmeyi de artık düşünmüyor
B kişisi ise bu bilgiye rağmen torununun video ve fotolarını atıyor
Ve a kişisi kendi sağlık durumuna üzülüyor.
Biraz b kişisi nisbet yapıyor gibi. Genel olarak her konuda a kişisi ile kendi ailesini rakip görüp nihayet her konuda onları geçmiş durumda ve havasını atıyor başka konularda da.

Şimdi bu tabloda a kişisi napsın
Yani kıskançlık mı dersiniz, ne derseniz artık, gerçekten üzülüyorum evet a kişisi benim. İçimde aslında kıskanma hissi de yok ama yeni bi durum ve şu an bebek fotosu görmek istemiyorum, başkasının bebeğini görmek sevmek de istemiyorum şu an.
Bunu b kişisine nasıl ifade edeyim
0
isimmisimyok
(15.07.22)
Engelle gitsin. Bir de çocuğun olmasa da çocuk istemeyen biriyle evlenebilirsin. Çocuğunun olmaması hayata küsmene engel değil. Bugüne kadar çocuğun olmamasına rağmen yaşadın, bundan sonra da çocuksuz yaşayabilirsin. Bir de kesin değilmiş. Olma ihtimali de varmış düşük de olsa.
0
dissendium
(15.07.22)
Engelle gitsin hatta için rahatlayacaksa ağzıan geleni söyle. Böyle insanlara uyuz olurum.
0
komando kani var bende
(15.07.22)
B ile ilişkileri koparmak istemiyorsan açıkça söyle.
Beni üzüyor bunlar, lütfen gönderme de.
Bazıları gerckten bundan zevk alırken bazı insanlar da düşünemiyor
0
kisa
(15.07.22)
kisa + 1
0
dreamnesiac
(15.07.22)
Lutfen uzulmeyin. Karsinizdaki insan ve malesef insandan her seyin gelebilecegini unutmayin. Ben kisilere takilmiyorum artik. Yapabilir, bilerek veya farkinda olmadan.
Karsinizdaki ile iletisim halinde olmak istiyorsunuz soyleyin gondermesin. Ben sessiz kalirdim. Iletisimimi keserdim.
0
balpolen
(15.07.22)
B kişisi önceden de hep atar mıydı?
+1 kisa, balpolen
0
sevilen progressive türkücü
(15.07.22)
Akraba olduğu için engelleyemiyorum ve bak kıskançlıktan öldü vs desinler istemiyorum da
Sadece şu an tvde bile bebek görmek istemediğim bi ruh halindeyim, çünkü çok istediğim bi şey bu, en azından kafam dağılana dek bunu düşünmek istemiyorum ama zorla sanki bu bebişi sevmek zorundaymışım gibi davranılması üzüyor beni. Tanıdığım diğer çocuklarla şu an bi sorunum yok, oynuyoruz seviyorum hala ama yeni doğan görmek istemiyorum şu anda napayım :(
Geçer heralde
Akraba nispeti işte klasik.
Benim çocuk bunu bunu yaptı
Sizinkinde iş yok eş yok çocuk yok duygusunu buuraam buraam hissettiren akraba terörü
0
🌸isimmisimyok
(15.07.22)
B kişisinin bu sağlık olayından hemen sonra torunu oldu
Ama önceden de farklı konularda nispet ederdi
0
🌸isimmisimyok
(15.07.22)
Kıskançlıkla ne alakası var ya? Kemoterapi gören akrabalarına da saçlarının fotoğrafını mı atıyor bunlar?

Sizin durumunuzdan haberdar olup gerçekten nispet yapmak için atıyorsa bence engelleyip sonraki hayatınızda yok sayarak yaşayın bu primatları.
0
otonomo
(15.07.22)
İlk zamanlarda tebrik falan ettiniz mi? çok tatlıymış, maşallah analı babalı büyür inş tarzı bir şeyler yazdınız mı?

Bunlar tamamsa bundan sonra ölü taklidi yapın,fotoğrafları incelemeden silin. Bunlardan sonra biter bence.

Sizin durumunuzu bilen bir kişiyse yakınınızdır muhtemelen.
0
sevilen progressive türkücü
(15.07.22)
Milletin ne diyeceği onemliydegil. Kıskanç derse desinler. Şu an bu durum senin ruhunu sıkıyor ve bunu açıkça ifade etmelisin. Bunun üzerine yapılacak yorumlar onların ayıbı olur.
0
kisa
(15.07.22)
(10)

Karşı cinsle bakışma/bakma mevzuları

norules
Selamlar. Bir mekanda bir karşı cins hayli dikkatinizi çekiyor ve ara sıra kendisine bakışlar atıyorsunuz. Hatun da bir an sizin ona baktığınızı fark ediyor; denk geliniyor ve karşılıklı ilk göz teması gerçekleşiyor.Hatunun sonraki süreçte devam eden bakışlarının "Durup durup ne bakıyor bu bana böyl
Selamlar. Bir mekanda bir karşı cins hayli dikkatinizi çekiyor ve ara sıra kendisine bakışlar atıyorsunuz. Hatun da bir an sizin ona baktığınızı fark ediyor; denk geliniyor ve karşılıklı ilk göz teması gerçekleşiyor.

Hatunun sonraki süreçte devam eden bakışlarının "Durup durup ne bakıyor bu bana böyle ya, Allah Allaaah. Dur bakim hala bakıyor mu" merakıyla yapılan bakışlar mı olduğu, yoksa karşılıklı flört yaklaşımlı bir bakışma içerisinde mi olunduğu noktasındaki ayrımı nasıl yapmalıyız?

Siz bu ayrımı ne tür emarelerden hareketle yapıyorsunuz?
0
norules
(14.07.22)
Yanında başka kız varsa ona söyleyebilir. Söyledikten sonra o kız da bakıyorsa ve aralarında gülümseme, heyecan olacak şekilde konuşuyorlarsa olumlu olabilir. Bu analiz edilecek bir şey değil aslında. Hangisi olduğunu hissetmen lazım. Hissedemiyorsan zaten olumsuzdur. Olumlu olsa hissederdin.
0
dissendium
(14.07.22)
@dissendium Olumlu, olumsuz gerçekten hissedemiyorum, berbat olduğum bir alan. Mesela verdiğin örnekteki tarzda gülüşmeler, bu defa arkadaşıyla beraber bakmalar falan bunlar gayet fikir verici. Ama şayet öyle "canlı" bir ortam oluşmamışsa zerre koku alamıyorum ve hamle yapmıyorum. Olacağı varsa da olmuyor. Bir keresinde gece kulübünde tam da böyle bir belirsizlikten ötürü hamle yapmama kararı almıştım. Arkadaşlarımın iteklemesiyle gittim, akabinde iyi ki de gitmişim dedirtmişti. Böyle yani. Anlamıyorum gerçekten :)
0
🌸norules
(14.07.22)
Bakışmalar sıklaşıp kitlenme süresi uzuyorsa genelde pozitif algılarım ben
0
mirty
(14.07.22)
Hocam bunun bir tarifi yok. Yani gerçekten yok. Anlarsin iste. Anlıyorsun. Yani anlaman lazım tarif edilmez buradan.
0
stavro
(14.07.22)
sürekli dimdik bakmayıp hafif gülümseyerek bakınca o da refleks olarak gülümsüyorsa olumludur.
0
otonomo
(14.07.22)
Valla bende genelde "Durup durup ne bakıyor bu bana böyle ya, Allah Allaaah. Dur bakim hala bakıyor mu" bundan oluyor. Ama yine de @stavro+1
0
Amaranta ursula
(14.07.22)
Uzun uzun bakış varsa atıyorum bi 5 saniye kitlenmeli bakış.
0
olaylar olaylar
(15.07.22)
Hoslanmistir. 2 defa bakmanin baska bir aciklamasi yok.
0
baldur2
(15.07.22)
hafif gülümseme varsa flörtöz olma ihtimali var ama öyle uzaktan anlamazsın gidip konuşacaksın ki flört başlasın.
0
selam
(15.07.22)
gülümseyip tepki beklemek ve gülümseme alınmazsa siz gülümseyince kafa başka yere dönüyorsa bırakmak doğru olandır.
0
Mihendiss
(15.07.22)
(7)

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

füt
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
0
füt
(13.07.22)
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.
0
otonomo
(13.07.22)
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
0
akhenaten
(13.07.22)
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.
0
mg3929
(14.07.22)
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin
0
bir soru sorcam
(14.07.22)
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
0
sopiro
(14.07.22)
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
0
der meister
(14.07.22)
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
0
muhayyer divan
(14.07.22)
(5)

İnternet Üzerinden Yurtdışından Alınan Elektronik Cihaz - Gümrük

yankee jumping
Amerika'dan internet üzerinden şahsi kullanımım için Canon'un bir fotoğraf makinesi siparişi vereyim diyorum. Türkiye fiyatlarına göre çok daha uygun. Amerika'daki fiyatı 1499 USD + 50 USD kargo bedeli var. Türkiye'ye gönderim yaptıklarını belirtiyorlar. Ben siparişi versem gümrükte yada başka bir y
Amerika'dan internet üzerinden şahsi kullanımım için Canon'un bir fotoğraf makinesi siparişi vereyim diyorum. Türkiye fiyatlarına göre çok daha uygun. Amerika'daki fiyatı 1499 USD + 50 USD kargo bedeli var. Türkiye'ye gönderim yaptıklarını belirtiyorlar. Ben siparişi versem gümrükte yada başka bir yerde takılır mı?
0
yankee jumping
(22.06.22)
yeni yasa ile 150 euro üzeri bedeli olan bir ürünü gümrükten şahsi olarak geçiremezsin. ticari bir ürün gibi gümrük müşaviri ile çalışman gerekir. ciddi masraf çıkar. eski limit 1500 euroydu.

amazon.com üzerinden türkiye sitesinden satın alırsan ve orada ürünün tüm gümrük masrafları ödenmiş olarak tahsil edildiği yazıyorsa sorun yaşamazsın.
0
orpheus
(22.06.22)
150 euro'ya kadar olan ürünlerde %30 vergi ödüyorsunuz. 150 - 1500 euro arası ürünler için ise tüm ithalat vergilerini ödüyorsunuz. Varsa ÖTV de ödüyorsunuz ki yanlış hatırlamıyorsam kameralar için %20 o da. Kısaca Türkiye'deki fiyattan daha fazla ödersiniz.
0
otonomo
(22.06.22)
Bir gumruk musaviri yetkilendirmeniz gerekir. Yetkilendirmede sorun yok da onun da masraflari 1000 lira tutar en az
0
floydian
(22.06.22)
150 euro üstünde amazon'a da güvenme artık. Onlar bu son yönetmeliğe göre güncelleme yaptı mı bilmiyoruz çünkü öyle bireysel alınabilecek bişey değil diyorlar.

Amazon değil ama genel ABD vb.nden 150 euro üstü şeyler alan kişiler deli paralar ödediklerini yazmışlardı. Türkiye'deki fiyatından fazlaya gelmesi çok olası.

En güzeli oraya gidip gelen birini bulmak. Glocalzone gibi uygulamalar var bu arada, ama abd vergisi, site komisyonu, getiren kişinin komisyonu vs. ekleniyor yine.
0
nhk ni youkosu
(22.06.22)
buyurun birkaç örnek olay:
twitter.com

twitter.com
0
nhk ni youkosu
(27.06.22)
(10)

E sigara ve öksürme

IncredibleMau
5 gün önce kesin bir kararla tütünü bırakıp e sigaraya başladım. tek dal sigara da içmedim o günden beri. Yalnız dün ve bugün öksürük yapmaya başladı. Puff sayaca göre 400-500 çekiyorum bütün gün. Baya fazla farkındayım. Nargile gibi değil sigara içimi kullanıyorum bu arada.Öksürük yapması normal mi
5 gün önce kesin bir kararla tütünü bırakıp e sigaraya başladım. tek dal sigara da içmedim o günden beri. Yalnız dün ve bugün öksürük yapmaya başladı. Puff sayaca göre 400-500 çekiyorum bütün gün. Baya fazla farkındayım. Nargile gibi değil sigara içimi kullanıyorum bu arada.

Öksürük yapması normal mi? Bir de ben sigarayı sanki komple bırakmışım gibi bir tazelenme hissi bekliyodum, nefesimin biraz açılması dışında öyle çok büyük bir fark gözlemlemedim.

Sizde neler değişti e sigara sonrasında? Daha iyi koku, tat alma vs?

Ek: voopoo drag x, 15W, hazır coil ve karpuz aroması.
0
IncredibleMau
(21.06.22)
Onemli olan likit ne kullaniyorsun?

Bir de sigaradan sonra kisa bir sure hafif oksuruk olabiliyor bazi kisilerde ama fizyolojik mi yoksa yine likit gibi dis etkenlere mi bagli bilmiyorum.
0
floydian
(21.06.22)
Kullandığım likit "american stars - mr. melon 12mg". 3.5 euro vermişim buna. Güzel de bir shoptan aldım. Dandik değildir herhalde.
0
🌸IncredibleMau
(21.06.22)
Bu arada, ciğerden gelen bir öksürük değil. Gıcık yapmış gibi bir öksürük.
0
🌸IncredibleMau
(21.06.22)
Bogazdan gelen oksuruk direkt likit sikintisi demek. Hem baska hem de salt nikotinli likit ile yasamazsin bence.
0
floydian
(21.06.22)
İkinci cümleyi anlamadım :/ uzun kullanımda tehlikeli mi olur? 18mg "E" marka likit de var. İlk iki gün kullanmıştım bunu da. Sonra aromalı keyifli gelince tekrar kullanmadım. 60pg 40vg yazıyor. Salt likitten kastın bu likit mi mesela?
0
🌸IncredibleMau
(21.06.22)
salt likit diye geçen likitler var. daha yüksek nikotinli olmasına rağmen boğazı rahatsız etmiyorlar. mesela avrupa'daysan halo tribeca salt deneyebilirsin çok sevilen bir likit.

salt nikotin içermeyen likitler freebase nikotin olarak geçiyor. freebase nikotin daha kolay okside oluyor oksijen güneş ışığı gibi faktörlerle. okside olunca da boğazı mahvediyor. zararı tahriş olur herhalde olsa olsa ama bilemem.
0
floydian
(21.06.22)
Pg oranında sıkıntınız var. Boğaz vurumu dediğimiz sigara hissiyatını veren pg oranı, size yüksek gelmiş sanırım. 70 vg - 30 pg veya 80 vg 20 pg deneyin, 80 - 20 oranından memnun kalırsınız zira çok az gıcık yapıp öksürtür.
0
synax
(21.06.22)
Beni asıl öksürten aromalı likitler aslında. Aromalılar 50/50. Sadece nikotin olan 60/40.

Ben biraz likitleri mix yapmamdan şüpheleniyorum. Ya da belki bir ihtimal dediğiniz gibi pg vg oranıyla ilgilidir. Salt likit deneyeyim bir süre, birkaç güne sebebini anlarım herhalde.

Teşekkürler.
0
🌸IncredibleMau
(21.06.22)
İlk birkaç hafta öksürük yapması normal. Ağızda aft türü yaralar da olabilir. Bol bol su için.
0
otonomo
(22.06.22)
Uzun yıllardır e-sigara + az tütün kullanıyorum. Onlarca aromalı likit denedim. Geldiğim son noktada kaliteli nikotinli aromasız nbase kullanıyorum. Şimdilik bi sıkıntı yok. İlk günler öksürük yapması normal.
0
msb
(22.06.22)
(4)

Nikotinsiz Sigara

sarhosken alinan hesap
Bir arkadaşım kısa film çekiyor. Oyuncu olarak oynayacak arkadaş sigarayı bırakmış ama rol gereği sigara içmesi lazım. Daha önce böyle bir oyunculuk denemesinden sonra sigaraya tekrar başlamış.Makarona doldurulacak veya kağıda sarılacak sigara benzeri bir bitki var mıdır? Tadı falan pek önemli değil
Bir arkadaşım kısa film çekiyor. Oyuncu olarak oynayacak arkadaş sigarayı bırakmış ama rol gereği sigara içmesi lazım. Daha önce böyle bir oyunculuk denemesinden sonra sigaraya tekrar başlamış.

Makarona doldurulacak veya kağıda sarılacak sigara benzeri bir bitki var mıdır? Tadı falan pek önemli değil, uzaktan bakınca görüntü tütüne benzesin yeter. Sigara gibi içilsin bitsin. Yabancı dizilerde galiba bitkisel sigara kullanılıyormuş.

Şerbetçi otu, çarkıfelek, misk otu gibi bitkiler yazmışlar ecnebi sitelerinde ama bunlar nerelerde satılır, kurutmak lazım mıdır vs detay bilmiyorum.
0
sarhosken alinan hesap
(21.06.22)
hiç denemedim ve hiç deneyeni görmedim ama çay olur mu ki acaba?
0
yazgisiz infaz
(21.06.22)
lavanta. aktarda satılıyor.
0
south park in kapusonlu uyesi
(21.06.22)
ben kuru nane sarar icerdim eskiden. ama bu da sigaraya ozendirebilir yine.
0
supergirl
(21.06.22)
Parliament One, Winston One gibi sigaraların nikotin ve zifir oranları çok düşük. Belki onlar kullanılabilir.
0
otonomo
(22.06.22)
(8)

Bir psikologa gitmek nasıl bir deneyim?

top_secret
Bazı sorunlarımdan dolayı (insanlarla iletişim kurmak vs.) psikologdan yardım almayı düşünüyorum ama hiç bilmediğim bir durum bu. Gittiğimde bana faydası ne derece olur?Biraz saçma olacak ama mesela bir arkadaşımla konuşmaktan farklı oluyordur değil mi?Gittiğimde sorunlarımı çözebilir miyim?Lütfen d
Bazı sorunlarımdan dolayı (insanlarla iletişim kurmak vs.) psikologdan yardım almayı düşünüyorum ama hiç bilmediğim bir durum bu.

Gittiğimde bana faydası ne derece olur?

Biraz saçma olacak ama mesela bir arkadaşımla konuşmaktan farklı oluyordur değil mi?

Gittiğimde sorunlarımı çözebilir miyim?

Lütfen daha önceden deneyimleyen bana yardımcı olabilir mi?
0
top_secret
(21.06.22)
Çok, çok, çok güzel bir deneyim.

Bir kere var olan sorunlarına çözüm bulmakla kalmıyor, varlığından haberinin bile olmadığı sorunlarını keşfediyorsun ve bunları da çözüyorsun.

Psikologla frekansının tutması çok önemli. Önce biraz tedirgin olabilirsin, kendini hemen açamayabilirsin. Zaman vermeli ve o kişinin karşısında kendini çok rahat hissedip hissetmediğine bakmalısın.

Psikologlar sordukları kilit sorulara senin cevap bulmanı sağlayarak sorunlarını çözmene yardımcı olur. Yani sorununu o çözmez. Bu yorucu bir süreç. Ama dediğim gibi çok ama çok keyifli çünkü sürekli ileriye doğru gitmiş oluyorsun.
0
duma duma dum
(21.06.22)
Soruya cevap değil ama Psikonet yayınlarının kitaplarını öneririm. Bazı yorumlarda "bana da psikiyatristim önerdi, öyle okudum" tarzı yorumlar da var.

Hayatı Yeniden Keşfedin kitabını okudum. Ama her konu ile ilgili kitap var. İyi Düşünün diye bir kitap var, aynı şekilde özgüven ve sosyal kaygı, utanma ile ilgili kitap var. Kendi ilgi alanınıza göre alabilirsiniz.

Tabi siz yine mutlaka destek alın ama bu kitaplar da çoğu sorunun cevabını veriyor.
0
Cesario
(21.06.22)
Bir arkadaşınızla konuşmaktan farkı yokmuş gibi hissediyorsunuz önceleri ama terapistiniz sizi biraz daha tanıdıktan sonra hiç de öyle olmadığını farkediyorsunuz.

Fakat ilk gittiğinizde karşınızda bir sihirbaz beklemeyin. Sonuçta sohbet ettiğiniz şekil bir arkadaşınızla konuşuyorsunuz ve arkadaşınız sizin sözünüzü çok bölmüyor, merakla dinliyor gibi olacak.

Bir defa gittikten sonra bu sorularınızın çoğu yok olacak.
0
michael_knight
(21.06.22)
Ben eşimin isteği üzerine gittim, kendisi de yıllardır gider, çok faydasını gördüm farkında olmadığım problemlerimi çözdük. Ancak sabır isteyen zamanla gelişen bir süreç. Bence herkese zorunlu tutulmalı.
0
mirty
(21.06.22)
Para tuzagi,cogu vakit doldurur hicbir sorunu cozmez,psikiyatrist daha faydali en azindan tip egitimi almis ilacla cozebiliyorlar problemi
0
kreatin
(21.06.22)
2 farklı psikologla görüştüm. Terapi yöntemleri varmış. İlk gittiğim psikolog sadece dinliyordu. Ben de aklıma takılan şeyleri sormak istiyordum ama ortada bir kopukluk oluyordu. Sadece ben konuşuyordum ve bu nereye kadar devam edecekti :) sonra başka bir psikologla görüştüm ve önceki deneyimimden bahsedince aslında onun bir terapi yöntemi olduğunu söyledi. Ben ikinci psikologla karşılıklı olarak soru-cevap şeklinde devam ettim ve çok faydasını gördüm. O bana soruyordu, ben ona soruyordum.
0
yankee jumping
(22.06.22)
Narkozsuz uzun bir ameliyata girmek gibi. Acı verici ve çok yavaş iyileştiren bir süreç. En azından bende öyleydi. Ben terapi sürecini 3'e ayırıyorum, tanışma, direnme ve çözülme. Bu her bir parçanın uzunluğu ve yoğunluğu değişebilir. Çok kişisel ve gittiğiniz terapistin yeterliliğine ve sizinle uyumuna çok bağlı bir süreç. Bu anlamda tamamen şans işi.
0
otonomo
(22.06.22)
3 farklı psikoloğa gitmiş biri olarak yazmak istedim. Diğer iki terapistim arkadaşımla konuşuyormuşum gibi hissettiriyordu bu yüzden memnun kalmadım. Ama şu anki terapistim şahane biri, çok kısa sürede inanılmaz yol katettik. Seansları iple çekiyorum :) ve kesinlikle arkadaş gibi hissettirmiyor. Farklı bir terapi yöntemi kullanıyor, daha çok geçmişle çalışıyoruz günümüzden ziyade. Sonsuz güven hissediyorum terapistime, arkadaş gibi değil ama mesafeli de değil. Benimle beraber o da o hisleri yaşıyor gibi çok içten. Seans sancılı geçse bile çıktığımda hep çok rahatlamış oluyorum.
0
anneboleyn
(22.06.22)
(3)

Komşu ısrarla apartmanın içinde sigara içiyor.

su492
Uyardık ettik hala devam ediyor. Fazla yüz göz de olmak istemiyorum. Ne yapmak lazım en basitinden?
Uyardık ettik hala devam ediyor. Fazla yüz göz de olmak istemiyorum. Ne yapmak lazım en basitinden?
0
su492
(18.06.22)
duman dedektörü taktırabilirsiniz.
0
otonomo
(18.06.22)
kapali alanda sigara icmek yasak degil miydi? Oradan bi sikayet falan olusturamaz misiniz?
0
icim urperiyor
(18.06.22)
Yasak olduğu için şikayet edebilirsiniz. Özellikle apartmanda kamera varsa işe yarayabilir. Duman dedektörü de işe yarar. Her seferinde alarm çalınca vazgeçer belki. Alarm çalınca başkaları da tepki gösterir zaten. Uyarmanıza rağmen devam ediyorsa yüz göz olmamakla iyi ediyorsunuz bence. Bu tipler laftan anlamaz çünkü. Başka çözümlere yönelin.
0
bayc
(18.06.22)
(6)

Bu para sahte mi

adwokat
Rengi şekli şemali farklı niye acaba?https://ibb.co/9tyW3k3
Rengi şekli şemali farklı niye acaba?

ibb.co
0
adwokat
(16.06.22)
Kesin sahtedir ya da gerçektir diyemem, ama farklı yıllarda basılmış dolarların görünüşlerinin farklı olduğunu biliyorum.
0
hayirsiz
(16.06.22)
üstteki yeni, alttaki eski dolar. İkisi de geçiyor, bankalar hala ikisini de veriyor veya kabul ediyor. (eski dediğim de 90'lar 2000'lerin başı falan. Bakarsan üstlerinde basım yılı yazar zaten-2009 ve 2006'ymış seninkiler)

Ben hep alttaki gibi sanırdım geçen yıllarda üssteki yeni halini görünce afallamıştım. Eskisi hep filmlerden bildiğimiz yeşil dolar işte.
0
nhk ni youkosu
(16.06.22)
evet eski ile yeni. ikisi de kullanılıyor. bir fark yok yani.
0
rose parks
(16.06.22)
usttekini cesitli ulkelerde kabul etmezler, asya, guney amerika'daki bazi yerler. ekonomisi tam entegre yerlerde ikisinin de gecerliligi vardir.


duzeltme; bazi ulkelerde kabul etmedikleri eski olani, ustumu altimi karistirmisim...
0
hewit
(16.06.22)
Alttaki eski versiyon. 3-4 sene önce bile bazı bankamatikler kabul etmiyordu onu. İşin garibi sen para çekerken eskisini veriyor, para yatıracağın zaman ise sadece yenisini kabul ediyordu. TEB bankamatikleri çok yapardı bu pisliği
0
otonomo
(17.06.22)
ikisi de geçerli. fakat döviz büroları eskisini bozarken bıdı bıdı yapıyor ben bunu başkasına satamam diye. düşük fiyata bozmayı teklif eden bile var. kurtulmaya bakın, biraz yıpranıp para sayma makinesinden de geçmezse, ne kadar geçerli ve tedavülde olursa olsun kimseye veremiyorsunuz, bozamıyorsunuz, bankadaki dolar hesabınıza bile yatıramıyorsunuz.
0
kibritsuyu
(17.06.22)
(5)

Bi deyim vardi.

ismim ibrahim
Hani olmayacak bir işi baskıyla yaptirmak gibi. Verilmeyecek bir izni 5 10 kişi gidip isteyince almak, ne yapmak oluyordu ? Catliycam lütfen bulalım.
Hani olmayacak bir işi baskıyla yaptirmak gibi. Verilmeyecek bir izni 5 10 kişi gidip isteyince almak, ne yapmak oluyordu ? Catliycam lütfen bulalım.
0
ismim ibrahim
(25.04.21)
dikte etmek?
cebren?
0
buenosdias
(25.04.21)
Yok aga değil. Bulmadan uyku yok bana. Yani aslında yapilmayacak biseyi anlik bir baski ila ikna edip yaptirmak gibi bişeydi
0
🌸ismim ibrahim
(25.04.21)
Emrivaki yapmak? Oldubittiye getirmek?
0
huçi kuçi
(25.04.21)
ağzından girip burnundan çıkmak?
allem etmek kallem etmek?
0
otonomo
(25.04.21)
Kündeye getirmek?
0
suicides underground
(25.04.21)
(2)

MS Word Guruları...

otonomo
Elimde bir adet txt dosyası var. Ben bu dosyadaki her cümleyi alt alta getirmek istiyorum. Yani her satırda bir cümle olacak. Her cümlenin sonuna imleçle gelip enter'a basmak yerine bunu otomatik yapmanın bir yolu var mı?
Elimde bir adet txt dosyası var. Ben bu dosyadaki her cümleyi alt alta getirmek istiyorum. Yani her satırda bir cümle olacak. Her cümlenin sonuna imleçle gelip enter'a basmak yerine bunu otomatik yapmanın bir yolu var mı?
0
otonomo
(24.04.21)
Her cümlenin sonunda '.' karakteri varsa find and replace yaparak tüm '. ' karakterlerini '.\n' ile değiştirebilirsiniz. Word izin vermezse notepad++'ta yapabilirsiniz.
0
kakam gelmis olamaz mi
(24.04.21)
Teşekkürler. Yöntem çalıştı ama .\n yerine .^p çalışıyormuş Word'de.
0
🌸otonomo
(24.04.21)
(4)

Payoneer'dan Enpara'ya dolar transfer ücretleri...

msb
Nasıldır?Garanti gibi bankalar arada epey bi kırpıklıyormuş diye duydum.Enpara komisyon almıyormuş dediler.Ne dersiniz ben de açsam mı bi hesap?Bir de ek olarak Enpara hesabınızdan genel olarak memnun musunuz?
Nasıldır?

Garanti gibi bankalar arada epey bi kırpıklıyormuş diye duydum.

Enpara komisyon almıyormuş dediler.

Ne dersiniz ben de açsam mı bi hesap?

Bir de ek olarak Enpara hesabınızdan genel olarak memnun musunuz?
0
msb
(31.03.21)
sondan başlıyorum, enpara'dan gayet memnunum, on üzerinden 9 veririm.
enpara birçok konuda komisyon almıyor doğrudur, ihtiyaç varsa aç bir hesap :)
payoneer kullanmadım, para gelişi hakkında cevabım yok maalesef.
0
pccopath
(31.03.21)
Açın tabii. Durduğunuz hata. Garanti Payoneer'den yolladığım 50 dolaresin 25'ine çöküp kuşa çevirmişti. Enpara döviz transferinden alsa bile 20 TL komisyon alıyor, değişmediyse tabi. Enpara hesabımdan memnunum ama artık kampanyaları falan çok leş, evlerden ırak.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(31.03.21)
yüklü miktarlarda çekilmeyecekse teb atm'leri genelde avantajlı oluyor, payoneer hesabından direkt dolar çekiminde. tl olarak çekince kurdan da dövüyorlar iyice kuş kadar kalıyor.
geliriniz arızi değil de düzenli olursa vergi konusunda da sorun yaşamamak için gerekli adımları atın diye hatırlatmanızı yapayım.
0
gkhncnzdgn
(31.03.21)
Yanlış demişler Enpara da güzel komisyon kesiyor. Kuveyt Türk'ün Senin Bankan diye bir olayı varmış Enpara gibi. Swift ücreti almıyormuş diye duydum.
0
otonomo
(01.04.21)
(2)

Derek Chauvin - George Floyd olayı

iddaaci
Merhaba, Bu aşağılık polis adamı nefessiz bırakıyor. Adam ölüyor. İlginç taraf adam nefessiz kaldım diyince polis daha da bastırıyor ölsün diye. Merak ettiğim bu polisle aralarında başka bir mevzu mu vardı acaba?Var mu konuşulan bir şeyler? Olsa bile bu ırkçı saldırı ve cinayeti tabi ki haklı kılmaz
Merhaba, Bu aşağılık polis adamı nefessiz bırakıyor. Adam ölüyor. İlginç taraf adam nefessiz kaldım diyince polis daha da bastırıyor ölsün diye.

Merak ettiğim bu polisle aralarında başka bir mevzu mu vardı acaba?

Var mu konuşulan bir şeyler? Olsa bile bu ırkçı saldırı ve cinayeti tabi ki haklı kılmaz.
0
iddaaci
(29.03.21)
o polisin geçmişinin çok iyi olmadığını okumuştum.
0
false pretension
(29.03.21)
Olayın baştan sonra 2 farklı polisin vücut kameralarından kaydı burada
www.youtube.com

Bütün şikayet Floyd'un bir dükkana sahte 20 dolarlık banknot vermesi olduğu halde polis Floyd'un silahlı, çete üyesi vs. olabileceğinden şüphelenip direk silah çekerek arabadan indirmek istiyor. Floyd aşırı telaşlı ve abartılı tepkiler veriyor. Kelepçeli halde polis arabasına bindikten sonra direk kendini tekrar dışarı atıyor. O sırada da, yani polis boynuna basmadan önce de sürekli nefes alamıyorum diyor. Muhtemelen bu sebeple polis ciddiye almadı. Bence yapmaya çalıştığı iri ve ajite bir adamı zaptetmekti. Sert davrandığı doğru ama öldürme kastı olduğuna ikna olmadım ben hala. Zaten şu an savunma avukatı da Floyd'un ölümüne polisin değil, fentanil gibi boğulma hissiyle kalbi durduran uyuşturucuların sebep olduğunu iddia ediyor.

Burada polis sert davrandığı için suçlanabilir belki ama polisin yumuşak davranıp vurulduğu benzer durumlar da var. Onların videosunu da youtube'dan bulabilirsiniz. Yine de belki prosedür daha düzgün olabilirdi, polis daha eğitimli olsa adamın uyuşturu etkisinde olduğunu düşünüp ambulansı bekleyebilirdi vs.

Bu konunun dışında siyahlar ve beyazlar arasında ciddi bir fırsat eşitsizliği ve adaletsizlik var ABD'de. Bu duruma karşı biriken tepki ve öfke Floyd'da olduğu gibi ölüm olaylarında patlıyor. Floyd olayına kıyasla çok daha haksız ve ırkçı saiklerle gerçekleşen polis olayları var üstü kapatılan. Bunlar filan birikince bir olay bir hareket başlatabiliyor. Case önemsiz oluyor o noktada.
0
otonomo
(29.03.21)
(12)

yabancı iş başvuruları sürekli gender, race ve sexual orientation soruyor

theconqueror
Nedenini bilmediğimden soruyorum, neden soruyor? her şey mi canım seks?
Nedenini bilmediğimden soruyorum, neden soruyor? her şey mi canım seks?
0
theconqueror
(13.03.21)
Cesitlilik icin, diversity yani. Ayrimcilik icin degil.
0
baldur2
(13.03.21)
"güya" diversity içinmiş gibi görünmesi için daha çok
0
otonomo
(13.03.21)
@otonomo
orasi oyle, hatta multeci misin veya x azinlik grubundan misin diye de soruyorlar. mesela avustralya'da ozellikle aborjin misin diye soruyorlar. amac diversity ama kotuye kullanan elbette vardir.

ona bakarsan yas hic sorulmaz mesela. turkiye'de 35 yasindaysan basvuracak is ilani bulamiyorsun aq.
0
baldur2
(13.03.21)
İşe insan mı alıyorlar mal mı alıyorlar belli değil.

Bari cinsel deneyim detayı da sorsalar. Yuh yani.

Doğru yanıt bitkilerden hoşlanırım. Bunu demek lazım. Kaktüs çiçek verince çok tahrik oluyorum.
0
EasyTiger
(13.03.21)
Cinsiyetle cinsel kimlik aynı değil.
Cinsel yöneliminizi belirtmek zorunda değilsiniz.kimse sizin kimlerle seviştiğinizi merak etmiyor.
Ancak cinsiyet kimliğinizi yüksek sesle söyleyebilmek bize uzak olduğu için garip geliyor olabilir.
Zaten genelde belirtmek istemiyorum veya other gibi opsiyonlar oluyor. Other işaretleyince mülakatta, “other da tam ne yani” demiyorlar. Tr de derler kesin Lol.
0
rewlack
(13.03.21)
İyi tarafından bakmaya çalışırsak diversity işletmeler için kanuni açıdan zorunlu olabilir. Olabilir diyorum çünkü emin değilim. Ama bazı firmaların başı "bu firmada çalışanların %90'ı erkek. Ayrımcılık yapılıyor." gibi argümanlar yüzünden kanun önünde derde girebiliyor. Bizim ülkede çeşitlilik pek sallanan bir şey degil ama ABD gibi vatandaşı dünyanın her bölgesinden olan ülkelerde bu konu önem arz ediyor.
0
himmet dayi
(13.03.21)
evet diversity bazı firmalarda gerçekten de zorunlu. adamların doldurması gereken kadın, engelli, zenci vs kontenjanı oluyor. bir amerikan firmasında mesela bir ilan aylarca açık kaldı, meğer özellikle kota için kadın arıyorlarmış, sonradan değiştirdiler.
0
roket adam
(13.03.21)
@EasyTiger, @otonomo,

Bazi ulkelerde LGBTQ, kadin ya da erkekten gibi yasal bir statu. Bazi sirketler basvuranlarin durumuna gore bu bireylerin digerleri ile esit haklara sahip olmasi icin bu bireylere ozgu yan haklar sagliyorlar. Bu yuzden soruluyor olabilir. Mesela saglik sigortalari cinsiyet degistirme operasyonlarini kapsayabiliyor ya da gay bir ciftin cocuk sahibi olabilmesi icin gerekli bazi IVF tedavilerini karsilayabiliyor. Hatta izinleri bile bu duruma gore planlanip, aradaki esitsizlik giderilebiliyor. Bu tur sirketlerde anti-ayrimcilik yonetmelikleri de olabiliyor.

2. bir nokta; Mesela sizin bir sirketiniz var. Sirketinizin Sudi Arabistan'da, Yemen'de, Afganistan'da, Iran'da... ofisleri var. Bu ulkelere gondermek uzere birini ise alacaksiniz. Bu ulkelerde gay olmanin cezasi olum. Hal boyle olunca buralara gay bir calisan gondermemeye ozen gosteriyorsunuz. Bu acidan da bu sexual orientation onemli olabilir.

Ek olarak Baldur2 +1, himmet dayi +1
0
actor-observer bias
(13.03.21)
@actor-observer bias

bunlara bir itirazım yok da, bir şirket çalışanlarıyla ilgili bu bilgileri zaten istediği zaman toplayabilir. özellikle iş başvurularında sorulan şeyler, işe alım sürecinde değerlendirilecek şeylerdir.

diversity için böyle şeylerin sorulması her şirket için olmasa da büyük çoğunluk için tamamen göstermelik ve politik doğruculuk icabıdır.

yoksa iş başvurusunda ırkından cinsel kimliğine bir sürü şey soran şirketlerin gidip ofislerine bakınca hiç de diversified bir ortamlarının olmadığını görmek mümkündür.
0
otonomo
(13.03.21)
@otonomo

Confrontational bir sey yazmak istemiyorum ama mecbur birakiyorsunuz. Ezbere konusuyorsunuz. Cahil genellemesi yapiyorsunuz.

Sirketler is gorusmelerinde bu gibi sorulari iyiliginiz(LGBTQ iseniz) icin soruyorlar.
0
actor-observer bias
(14.03.21)
@actor-observer bias

Controversy için yanıp tutuştuğunuzu görebiliyorum. Ezbere konuşan ve cahil genellemesi yapan sizsiniz, bana yansıtmışsınız.

Dünyayı, hatta tüm US'i kendi şirketiniz, birkaç corporation ve Silicon Valley start-up'ları gibi zannediyorsunuz sanırım. Ben cevabımda zaten bu "göstermelik politik doğruculuk" durumunun her şirket için değil ama "çoğu" şirket için geçerli olduğunu belirttim. Neyi savunduğunuz neye itiraz ettiğiniz belli değil ki. Siz gizli-açık hiçbir ayrımcılığın olmadığı, herkesin el ele kardeşçe yaşadığı bir alternatif evrenden mi bağlanıyorsunuz? Bakın gerçek hayat şöyle:

www.fastcompany.com
www.mckinsey.com
www.mckinsey.com
www.pewresearch.org

Varsa elinizde bir data paylaşırsınız açar bakarız. Ha eğer yoksa lütfen direkt benim nick'imi mention'layıp başlattığınız bu tartışmayı, benim hakkımda yine küstahça yorumlar yaparak devam ettirmeyin.
0
otonomo
(14.03.21)
@otonomo

Cevap yazarak zaman kaybetmek istemiyorum. Burda noktaliyorum.
0
actor-observer bias
(14.03.21)
(6)

İstediğim işi bulamıyorum ve umudum tükenmek üzere

yeni ve işsiz
Henüz yeni mezun sayılır mıyım bilemiyorum neredeyse 1 yıl olacak ve ne bir iş ilanı var istediğim pozisyonla ilgili nede bir dönüş...Sanırım bulamayacağım ve bu beni umutsuzluğa gitgide karamsarlığa sürüklüyor artık çalışmak istemez hale geleceğimden korkuyorum. İstediğim pozisyon İnsan Kaynakları
Henüz yeni mezun sayılır mıyım bilemiyorum neredeyse 1 yıl olacak ve ne bir iş ilanı var istediğim pozisyonla ilgili nede bir dönüş...
Sanırım bulamayacağım ve bu beni umutsuzluğa gitgide karamsarlığa sürüklüyor artık çalışmak istemez hale geleceğimden korkuyorum.
İstediğim pozisyon İnsan Kaynakları :(
Ne yapacağımı artık bilemez hale geldim...
Önerileriniz var mı? Teşekkür ederim.
0
yeni ve işsiz
(11.03.21)
uzuldum sabah sabah. ayni boyle dusunuyordum eskiden ben de senin durumundayken. sans biraz bu isler. elbet bi sey cikacak ama ne zaman cikacagi sans. beklemek zor ama umudunu kaybetmemen, moralini bozmaman lazim.

ik icin su araci kurumlar var ya hani sirketler icin calisan ariyorlar. o danismanlik sirketlerine basvur. ucuza calistirirlar ama deneyim kazanirsin. oyle hemen bi sirketin ik departmanina girmek daha da zor cunku.

iyi sanslar

ayrica cesario +1 diger isleri yabana atma.
0
Kittie
(11.03.21)
Istedigin isi birak herhangi bir is bulmanin asiri zor oldugu su donemde bence is secim kisitlamani genisletmelisin.

Benim simdiki aklim olsa zanaat ogrenirdim okumak ne bos ismis
0
Anjelik
(11.03.21)
ik'cıyım, ik'da iş bulmak büyük şans işi.

başka işlere de bakın ve danışmanlık firmaları +1

çok az para verip, satış odaklı çalışıyo çoğu ama işe alım görürsünüz, iş işte bulunur, sonra belki inhouse ik pozisyonuna geçmeniz daha kolay olur.
0
benaslinda
(11.03.21)
ziraat bankası ve ziraat katılım 200 küsür uzman yardımcısı vs alım ilanı açtı, yalnız sınav ücreti var,
Güveniyorsan kendine gir dene şansını katılım tarafı için özellikle,
0
birbilsem
(11.03.21)
başvurduğunuz yerler işe alım yaparken hangi kriterlere dikkat ediyor? CV'nizde neyi geliştirseniz daha çok dikkat çekersiniz? linkedin profiliniz var mı? oradaki ilanlara başvuruyor musunuz?

yeni mezunların iş tecrübesi olmadığı için kendilerini öne çıkaracak bir şey bulmakta zorlanıyor. çok hakim değilim ama insan kaynakları alanında bazı sertifikaları almak sizi öne çıkarabilir mi?

bir de işe alımlarda tecrübesiz adaylar için ne kadar hevesli olduğuna, o şirketin kültürüne uygun olmadığına filan bakılır. her iş başvurunuzda kısa ama o işi gerçekten istediğinizi, kendinizi geliştirdiğinizi ve o pozisyon için mükemmel bir aday olduğunuzu belirten bir ön yazı yazmanızı tavsiye edebilirim.
0
otonomo
(11.03.21)
Bence de kriterleri biraz düşürmelisin ve başka işlere de bakmalısın. Ben kendi yaşadıklarımdan bahsedeyim kısaca.

Hukuk mezunuyum. Mezun olduktan sonra çok iyi bi okuldan mezun olmama rağmen 30-40 yere başvurdum staj için. Neyse en son bi yerden çağırdılar gel başla diye. Orası da iğrenç bi yer hem çok çok az para veriyolar. Para sadece kirama yetiyor ve ailem yardım ediyor. Neyse orda 7 ay çalıştım köpek gibi. Baya öğrendim dilekçe yazmayı filan. Adliyenin işleyişini şu bu. Neyse orda zulüm görüyodum bütün arkadaşlarım neden hala orda çalıştığımı soruyodu o derece. Millet daha fazla maaşla çok daha rahat işlerde çalışıyordu. Sonra bakrım orda staj bitince beni işe almayacaklar. Çıktım başka yere başvurdum. Benim dilekçe yazdığımı filan gören bi büro hemen işe çağırdı. 3 gün işsiz durdum sadece. Sonra orda başladkm. Stajım bitene kadar bi ton olay yaşandı orda da. Üst pozisyondaki avukat iişi bıraktı gitti işler bi anda üstüme kaldı bilmem ne. Neyse staj bitince avukat pozisyonunda asgari ücrwtin 2 katı maaş teklif ettiler. Kabul ettim ben de devam ettim orda. Bu yıl da istediğim zammı yaptılar mesela.

Anlatmak istediğim şu ki sen bir işte yeter ki elinden geleni yap. İlk başta üçe beşe bakma. Sen mücadele ettikten sonra ne iş olsa başarılı olursun. Ben icra hukukuna bayılmıyorum ama bu pozisyonda iş buldum burdan devam ettim işimi iyi yapmaya çalışıyorum. Bu yeterli.

Yani illa insan hakları hukukunda çalışıcam deseydim üstüme 2 beden büyük elbiseyi oldurmaya çalışıyor olurdum ve bu da beni psikolojik anlamda üzerdi. Yapabileceğim başka işler varken yapamayacağıö başka işlerle uğraşıp enerjimi yanlış yönlendirmiş olurdum bence.

Sonuç olarak bi yerden başla derim. Gerisi gelecektir.
0
turuncu tonlarda
(11.03.21)
(6)

Delirmemek için evde eğitim, kurs, spor vb. fikirleri

i think therefore i am
Şu an temizinden 6-7 ayım var önümde, evdeyim bol bol vaktim enerjim ve isteğim var. Günümü dolduracak bir yandan da iyi gelecek keyifli etkinlikler arıyorum. Dünya kadar online kurs vs ama bu kadar seçenek arasında boğuldum kaldım, ona mı başlasam buna mı başlasam derken hiçbir adım atamaz oldum. o
Şu an temizinden 6-7 ayım var önümde, evdeyim bol bol vaktim enerjim ve isteğim var. Günümü dolduracak bir yandan da iyi gelecek keyifli etkinlikler arıyorum.
Dünya kadar online kurs vs ama bu kadar seçenek arasında boğuldum kaldım, ona mı başlasam buna mı başlasam derken hiçbir adım atamaz oldum.
o yüzden daha kişisel öneriler istiyorum. Size pandemi günlerinde iyi gelen neler var?
0
i think therefore i am
(09.03.21)
Yanıtları ben de takip edeceğim. Bana iyi gelenleri yazayım:

Cambly’den ben bayağı memnun kaldım. Haftada iki gün yarımşar saatlik programdan bir yıllık satın almıştım, 5 ay bitti bile. Ben iki-üç hafta önceden rezervasyon yapıyorum çünkü böylece daha planlı oluyorum. Kendimi geliştirdim, iyi konuşunca motive oluyorum. Bunu tavsiye edebilirim.

Harry potterları İngilizce okumaya başladım. Storytel’den de dinleyerek takip ediyorum. Bu bir kurs değil tabi ama devamlı yapabildiğim bir şey oldu bu. O yüzden yazmak istedim.

Ivır zıvır sınavlara (ales, YDS, yökdil, ielts) çalışıyorum ama işime yarayacak mı tam emin değilim. YouTube’da dersleri var hep onları takip ediyorum.

Bir de Türk siyasi tarihi ilgili çektiği için YouTube’da 32. Gün belgeselini sırayla izliyorum.
0
illiyet dağı
(09.03.21)
online davul dersleri veren kişiler var. henüz başlangıç seviyesinde olduğunuz için bir tane practice pad ve bir çift baget ile saatlerini geçirebilirsiniz. alacağınız 1 saat davul dersi üzerine günlük yapacağınız 3-4 saatlik davul egzersizleri baya bir vaktinizi alır. Eğer ilerleme kaydeder ve hoşunuza giderse bütçeniz ve yerinizde uygunsa elektronik bir davul alırsınız ileride (sanırım en erken 1 yılınızı alır o noktaya varmanız)
0
draconas
(09.03.21)
ben geçtiğimiz yaz ve sonbaharda online pokere sarmıştım. ama para filan yatırıp kumarbaz zihniyetiyle oynamıyordum. çeşitli poker platformlarının promosyon amaçlı freeroll denen ücretsiz turnuvaları oluyor. ödüller de küçük de olsa gerçek para veya ücretli turnuvalara bilet oluyor. onları oynuyordum, twitch'de pro oyuncuların yayınlarını izliyordum, poker ve game theory üzerine kitaplar okuyordum. tamamen oyunumu geliştirmek ve hobi amaçlı yani. şu an micro-small stakes için fena bir turnuva oyuncusu değilim.

aynı şekilde daha çok ilginiz varsa satrancı da tavsiye ederim. evde kendini geliştirmek için çok müsait bir şey.
0
otonomo
(09.03.21)
Animasyon yapımı. Video ya da çizim fark etmez.

Blender diye bir program var. Tavsiye ederim. İyi vakit var.

Cambly ve İngilizce +1656
0
put it in your appropriate place
(09.03.21)
fitbud diye bi uygulama indirdim ben aylık 50 tl ödüyorum, bana özel spor programı çıkartıyor. elimde olan aletleri, kilomu boyumu, spor saatimi vs giriyorum, yaptığım sporları kaydettikçe bana her gün yeni bir program çıkartıyor. 3 programlık ücretsiz denemesi var bence bir bakın, youtubedan spor takip etmekten daha faydalı buldum ben.
mesleğimle alakalı edx den ders alıyorum, dersler ücretsiz ancak sertifika almak ücretli. çok güzel bilgiler edindim. ingilizceniz biraz bile varsa derslerin hem notlarını hem altyazılarını ingilizce olarak paylaşıyorlar. çevire çevire öğrenebilirsiniz hem alanınızla ilgili kelime kazanmış olursunuz.
bir etkinlik ya da kurs tavsiyesi değil ama, ben kendime ders, spor, kurs vs. bir program yaptım. gün içinde kendime hedefler koydum. eğer bu hedeflerimi bitirebilirsem akşam kendime dizi veya film izleme şansı tanıyorum. yoksa gün içinde zaman uçup bitiyor, pandemi bittiğinde tüh ya o kadar zaman boşa gitti demek istemiyorum. bence evdeyken programlı olmak lazım.
0
cometome
(09.03.21)
Enstrüman alıp online derslerle öğrenmeyi deneyebilirsin, udemyde kurslar var sıklıkla indirime giriyor. Onun dışında çok çeşitli kurslar var, photoshop kursu da olabilir meraklıysan. Diğer kurs platformlarını da deneyebilirsin. Bilim alanlarının kursları bulunan Brilliant.org da iyidir, eğlenceli kursları var.

Bunların hepsi benim ilgimi çeken şeyler. İlgin yoksa sıkılabilirsin tabi.
0
smurfsmurfsmurf
(10.03.21)
(14)

İçki sıklığı?

fragile lady
Haftada kaç gün ve ne kadar içki içiyorsunuz? Sizce sağlıklı içki içme miktarı nedir? Alkolik olmadığınızı ya da vücudunuza zarar vermediğinizi düşünüyor musunuz?
Haftada kaç gün ve ne kadar içki içiyorsunuz? Sizce sağlıklı içki içme miktarı nedir? Alkolik olmadığınızı ya da vücudunuza zarar vermediğinizi düşünüyor musunuz?
0
fragile lady
(06.03.21)
Haftada bir gün, güzel ortam varsa 2 bira birkaç bardak yuksek alkollu icki yaklasik 30 cl 50 cl edebilir gecenin guzelligine gore ya da siradan bir geceyse 5 6 bira falan.

Bilerek haftada bir gün iciyorum maksimum iki gun sonra icmemeye calisiyorum. Bu yuzden alkolik oldugumu dusunmuyorum ama vucuduma bazen zarar verdigimi biliyorum.
0
turkce konusan uzayli
(06.03.21)
içkimi kendim yapmaya başladığımdan beri bayağı içiyorum. öncesinde bu kadar içmezdim, evde olunca ve (neredeyse) bedava olunca içiliyor. haftada ortalama 4-5 gün içip kalanında karaciğerimi dinlendireyim biraz diyorum. miktar duruma göre değişiyor, 2-3 bira / 4-5 kadeh şarap / 3-5 kadeh rakı gibi ortalama. alkolik değilim bence ama biraz azaltmazsam uzun vadede zararı olur diye de düşünüyorum.
0
pati
(06.03.21)
haftada 1 kere party out yaparken. duruma gore. bazen 10-15 taneyi buluyor sabaha kadar partiliyorsam. diger turlu 5-6 tane.

oyle her cok icen alkolik degildir bu arada. ciddi fiziksel bagimlilik yapinca hasta sinifina giriyorsunuz.
0
baldur2
(06.03.21)
Her gün yatmadan önce şarap. 1 litre 5 günde bitiyor. Fiona 38.9 tl.
0
Tochinoshin
(06.03.21)
Haftada 1-2 gün içiyorum, onda da 3-4 bira ya da 2-3 kadeh şarap şeklinde genel olarak.

Yani genel olarak dünyanın en sağlıklı şeyi değil tabi ama tüm gün bilgisayar karşısında oturmaya kıyasla ciddiye alınacak bir sorun değil.
0
plutongezegendegilmi
(06.03.21)
Neredeyse sadece sarap tüketiyorum. Birada bir süredir alkolsuz tercih ediyorum. Haftada toplamda iki sise diyelim. Haftada iki, ideal olarak uc gun hic icmemeye ozen gosteriyorum. Onun disinda denemek icin actigim sise sayisi 4, cok nadiren 5. Denemek icin aciyorum, uc kisi iciyoruz. Korona oncesi farkliydi, sosyal icicilik de oldugundan cok net bir rakam soyleyemezdim, ancak simdi ne kadar ictigimi biliyorum.

Saglikli icme miktari diye bir sey yok. Alkol sinirler icin zehir. WHO´nun onerdigi sinirlar, her ülkenin onerdigi sinir farkli. Boyle sacma is mi olur? Simdi yine baktim, sayilar soyle:

Almanya kadinlar icin 12 gr sinirini uygun gormus, erkekler icin 20-24 gr alkol demis. Isvec ise hem kadin hem erkek icin 20 gr demis. Fransa da kadin-erkek esitligine evet deyip her ikisine de bol keseden 30 gr vermis. En güzeli Ispanya, 30 ile 70 gr arasi diyor gunluk, her iki cins icin de.
(1 kücük sise birada 12,7 gr alkol varmis yaklasik olarak.)

Almanya´da alkolik sinirindayken Ispanya´da siniri bile gecmis olmuyorsunuz. Bu onerilerin ne kadar tutarsiz oldugunu anlamissinizdir. Alkolik olmak gercekten kolay bir sey degil. Cevremde sarap kuluplerinde olan ve neredeyse her gün bir kadeh icen insanlar var, bircogu "dry January" falan yapiyor ya da bir ayin bir haftasi asla icmiyor.

Alkolik olmadigimdan eminim. Zira sürekli doktor kontrolu altindayim, benden daha cok kan veren, olcum yaptiran da azdir. Ancak zarar verdigini elbette biliyorum, hic alkol icmesem cok daha saglikli olurdum tabii ki.
0
buf-e kür
(06.03.21)
Son 2 aydır cuma akşamı başlayıp cumartesi akşamına Kadar içiyorum. cin kokteyller ya da viski, şişe bitiyor.
Hafta içi içmiyorum, alkolik olduğumu düşünmüyorum ama zararı var tabii. Güzel olan neyin zararı yok ki zaten...
0
Jux
(06.03.21)
Haftada 1-2, o da günde bir 33lük bira veya bir kadeh şarap.
0
Hallegadola
(06.03.21)
Yazın bazen günbatımı izlerken 2 bira içesim geliyor. Onun dışında çok nadiren sosyalleşme amaçlı içerim. Canım çekmiyor.

Sağlıklı içki içme miktarı 0'dır. Alkol tamamen zehirdir. Fayda/zarar oranı bugün illegal olan kimi maddelerden bile düşüktür. Günde 1 bardak şarap içmenin faydalı olduğuna dair inanışın doğru olmadığını ortaya koyan güncel araştırmalar var.
0
otonomo
(06.03.21)
Haftada 3-4 aksam 2-3 duble viski ya da ipa bira ya da cidre.

Vucuduma zarar veren cok şey var. Cok da umrumda değil bundan gelecek zarar. Ayda iki kere de puro iciyorum.
Alkolik değilim çünkü içmedigim zamanlar da oluyor. Misal iki hafta icmeden gidiyor vs. Düzenli bir icisim yok.
0
logisticsmanager
(06.03.21)
Netflix'deki the truth about alcohol belgesinde İngiltere tarafından haftalık sınır 14 birim olarak belirlenmiş ve bu 14 birimi haftanın en az 3 güne yayılması tavsiye edilmiş.

50 Cl'lik bir bira 2 birim olarak kabul edilmiş.

bir kadeh şarap : 3 birim
bir kadeh viski : 1 birim
0
put it in your appropriate place
(06.03.21)
her gün 2 tane efes extra içtiğim de oldu. 1 seneyi aşkın hiç içmediğim de. bu aralar haftada 2-3 bira. o kadar.
0
rain when i die
(06.03.21)
ben normalde sosyal içiciyimdir evde içersem 1 hadi en fazla 2 bira içerim gazoz niyetine cipsle falan. dışarıda içerken de zaten çok cozutmam ama dışarı çıktığımda içki içme oranım yüzde 40 falan vardır.

neyse, son 1-2 aydır haftada 1-2 içiyorum evde 1-2 kadeh biradan ağır şeyler.
0
ufockinwotm8
(06.03.21)
Bana eşlik eden olmazsa haftada 1 gün. Yancı bulursam haftada 3-4 gün rahatlıkla çıkar.
0
baal
(07.03.21)
(1)

Dijital Pazarlama Alanında Çalışanlar

Bluesque
Uzmanlık alanım CRM- Veri Analitiği ama biraz da pazarlama bakış açımı geliştirmek istiyorum.Bu alanda kendimi geliştirebilmem için ne önerirsiniz?Her türlü kaynak olabilir, online kurs, okumalar, bir üniversitedeki master programındaki bir ders, uygulama vs...Özellikle Digital Marketing Institute'ü
Uzmanlık alanım CRM- Veri Analitiği ama biraz da pazarlama bakış açımı geliştirmek istiyorum.
Bu alanda kendimi geliştirebilmem için ne önerirsiniz?
Her türlü kaynak olabilir, online kurs, okumalar, bir üniversitedeki master programındaki bir ders, uygulama vs...

Özellikle Digital Marketing Institute'ün sertifika programlarına denk geldim ama aşırı tuzlu:
digitalmarketinginstitute.com

Tüm bunlara hiç girme şöyle ilerle de diyebilirsiniz. Her türlü öneriye açık.

Çok teşekkürler şimdiden

Edit: Google Dijital Garage eğitimlerini tamamladım bu arada, Google Analytics sertifikalarını aldım.
0
Bluesque
(06.03.21)
Inbound marketing konularında Hubspot'un, mobile analtytics konularında Adjust'ın blogları iyidir.

Search marketing ve Analytics konusunda zaten en geniş kaynak Google'ın.
skillshop.withgoogle.com
www.thinkwithgoogle.com

SEO konusunda SEMrush ve MOZ'un blog'ları yine güzel. searchenginejournal, searchenginewatch gibi bloglar da çok iyi kaynaklar.

Ayrıca öğrenmek istediğiniz alanda derli toplu bir program takip etmek istiyorsanız Coursera öneririm. 7 gün ücretsiz kullanılabiliyor. Ayrıca burs başvurusu yapıp kabul edilirse sonrasında da ücretsiz kullanma imkanı var.

İnternette derya deniz kaynak var yani başlangıç için. Pahalı sertifika programlarına çok gerek olduğunu düşünmüyorum. Aslında aynı yazılım gibi ufaktan iş alıp yaparken öğrenmek en iyisi bu işler için. Siz nerede çalışıyorsunuz, nasıl projeler yapıyorsunuz?
0
otonomo
(06.03.21)
(10)

yeğenim için ne yapabilirim?

super gazi
merhaba,herkese iyi akşamlar,sağlıklı mutlu günler ve geceler..16 yaşında yeğenim var,kafası zehir gibi çalışıyor çocuğun.özellikle sayısal dersleri çok çok iyi,lise 1'den beri üniversite sınavlarına hazırlanıyor. denemelerde netleri çok iyi.şimdi demem o ki bu çocuğu nereye yönlendirebiliriz?..açık
merhaba,herkese iyi akşamlar,sağlıklı mutlu günler ve geceler..16 yaşında yeğenim var,kafası zehir gibi çalışıyor çocuğun.özellikle sayısal dersleri çok çok iyi,lise 1'den beri üniversite sınavlarına hazırlanıyor. denemelerde netleri çok iyi.şimdi demem o ki bu çocuğu nereye yönlendirebiliriz?..açıkçası onun yurt dışına gitmesini istiyorum.sonuç itibariyle burada kalsa ve en iyi fakülteyi bitirse bile gidecek asgari ücretle çalışacak,ailesinin maddi durumu zayıf açıkçası,ne yapabilirim onun için diye düşünüyorum,mesela alman üniversitesi var oraya yönlendirsek mi?..yada ne bileyim ne yapsak?...onunla da uzun uzun konuşacağım bu konuyu,siz ne tavsiye edersiniz peki?..onun iyi bir yerde olmasını canı gönülden istiyorum..önerileriniz altın değerindedir.
0
super gazi
(03.03.21)
Lisans için yurtdışına gitmek biraz çetrefilli bir iş. Benim ABD'ye giden arkadaşlarım genelde oradan mezun birini bulup onunla iletişime geçerek yaptılar. İşte mesela Harvard'a gitmek istiyorsun, Harvard mezunu birisi seninle mülakat yapıyor ve okula yönlendiriyor, sonra duruma göre burs veriyorlar falan. Burs işi çok zor ama, yani sadece "zehir gibi" olması yeterli değil.

Lisans sonrası gitmesi için de iyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okusun. Bizim dönemde 100 küsür kişi mezun oldu, TR'de kalan 10 kişi ya var ya yokuz. Onların da bazıları şirket kurdu milyoner oldu falan.

Bunun haricinde sadece "yurtdışına gitmek" çok sağlıklı bir hedef değil bence ama o biraz kişisel bi yorum tabi.
0
plutongezegendegilmi
(03.03.21)
benim kuzenim üni bitirdikten sonra baya afalladı. hangi mesleği yapacağını bilmiyordu. kendisi yaşam koçuna benzer ama bakın benzer diyorum o tarz, yeteneklerinin neler olduğunun ortaya çıkardıldığı bir danışmanlık hizmeti aldı. şimdi başka yerden yürüyor. bence bu ülkeye bu tarz danışmanlar şart.
0
evimin paspasi
(03.03.21)
Ailesi fakirse yurtdisina lisansa gidemez ki. Oyle bir ihtimal sifir. Lisansta iyi bir bolum yazmasina on ayak olabilirsiniz. Lisansta basari gosterirse yurtdisina kendi gider veya Turkiye'de iyi is bulur zaten.

"Bunun haricinde sadece "yurtdışına gitmek" çok sağlıklı bir hedef değil" +1
0
hot potato
(03.03.21)
lisansı burada çok iyi bir ünide okusun, gerekirse yüksek ve doktorayı yurt dışında rahatça burslu okuyabilir ya da kalifiye birisi olup direkt yurt dışında çalışmaya başlar. yazılım tarzı bir iş olursa yurt dışına için burada uzaktan çalışabilir. mühim olan onun ne olmak istediği, beklentileri vs.
0
rose parks
(03.03.21)
Ne istediğini kendi bulsun. Siz bölümleri tanıtabilirsiniz. Hangi bölümde ne öğrenilir, ne araştırılır, mezun olunca nerede çalışılır... öğrenebildiği kadar öğrensin. Yanlış tercih yapmasın. Karar verdiği bölümlerdeki öğrencilerle, mezunlarla konuşsun. Ben tıp fakültesine yönlendirmek isterdim.
0
dissendium
(03.03.21)
Yurtdışında okumak çok maliyetli bir iş. "Kafası zehir gibi" olan orta halli aile çocukları gidip okuyamıyor yurtdışında.

İngilizce veya başka bir yabancı dili çok iyi seviyede ise, bir alanda olağanüstü bir başarısı filan varsa, yurtdışından üniversitelere başvursun tabii. Eğer kabul edilirse birine, bir ihtimal masraflarını karşılayacak bir kişi-kurum bulabilir.
0
otonomo
(03.03.21)
bence ne okuduğu önemli değil. iyi bi üniversitede imkanları keşfetmeli, kendini gelişteceği bi lisans hayatı ortamı olsun. yurtdışına gitmek isterse okul harici ne yapmış, nerde staj, nerde klüp, ne projesi vs onları anlatacak fırsatı olur.

bi de ne okursa okusun yazılım öğrensin. cloud olur, machine learning olur, security vs. bi şekilde tutsun ucundan. lisansta öğrendiğin iş için yeterli değil. sonra yüksek lisansı istediği alanda istediği ülkede okur.
0
sttc
(04.03.21)
Koç ve Sabancı’nın iyi bir mühendisliğini kazanırsa ve parlak biri de olursa onu kimse tutamaz zaten burada. Lisans burada iyi bir okul ve bölüm, daha sonrası kendi gelir +1
0
Hallegadola
(04.03.21)
koç, bilkent, sabancı, odtü, boğaziçi üniversitelerinden birine girmesini sağlayın gerisine karışmayın. oradaki ortam onu gerekli yerlere kanalize edecektir. ilk olarak bu üniversitelerden birine yerleşmesini sağlayın.
0
kraldan cok kralci
(04.03.21)
ingilizce öğrensin
0
bir soru sorcam
(04.03.21)
(4)

2 kedimden biri pirelenmis

yuvarlanantencereninkapagi
diğerine de asi yaptirmam gerekir mi? ve eve yayılma, bana bulaşma gibi bir durum söz konusu olur mu. 3 yıldır ilk kez başımıza geliyor :( gerildim
diğerine de asi yaptirmam gerekir mi? ve eve yayılma, bana bulaşma gibi bir durum söz konusu olur mu. 3 yıldır ilk kez başımıza geliyor :( gerildim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(02.03.21)
diğerine de aşı yaptırın çünkü kediden kediye bulaşır.

yayılıyor ve insana da bulaşıyor diyenler var ama normalde kedi piresi size bulaşmaz, eve de yayılmaz.
benimkiler pirelendiğinde bana da bulaşmadı, eve de yayılmadı.

pirelerin de türleri var ama hızlı hareket ederseniz sorun çıkacağını sanmıyorum.

eğer sakin ve sudan korkmayan hayvanlarsa, yıkayabilirsiniz.
yıkayınca pireler büyük oranda gidiyor, yumurtalar da temizleniyor.
yıkayıp öyle aşı yaptırın.
ama sudan korkuyorlarsa strese de sokmayın, sadece aşı yapın.
veterinerde varsa stronghold'u tavsiye ederim, en iyisi o.
0
blatta hiberna
(02.03.21)
aslında 2.ye de yaptırayım mi diye su sebeple sordum, sanırım canlı pireler kediyi isirinca aşının etkisinden dolayı ölüyormus sanırım
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(02.03.21)
aşının anlamı zaten hayvanı ısırınca ölmesi.
pireyi uzak tutan pire tasması.
aşılı olunca üzerinde kalabiliyor, yani yürüyebiliyor mesela ama ısırınca ölüyor.

pireler de doğaları gereği zaten ısırdıkları için patır patır dökülüyorlar.

ikinciye de yaptırmanız şart.
kediden kediye bulaşır.
0
blatta hiberna
(02.03.21)
kedinin üstünde kalan pire yumurtaları ense damlasıyla ölmüyor. onlar çıkıp yine devam edebiliyorlar. tekrar ilaç yapmadan önce bir şekilde kediyi sakin tutup hayvan şampuanıyla banyoda yıkayın. o zaman yumurtalar gidiyor. sonra ilacı yapın.
0
otonomo
(02.03.21)
(18)

10/10'luk kahvaltı sizce nedir

silverleaf
Şuradaki twiti gördükten sonra kardeşimle aramızda tartıştığımız konu: https://twitter.com/TimBolton01/status/1365402824411119621Sizin 10 üzerinden 10 verebildiğiniz bir kahvaltıda içerik olarak neler vardır? Türkiye'de hangi yörenin kahvaltısını daha çok beğeniyorsunuz?
Şuradaki twiti gördükten sonra kardeşimle aramızda tartıştığımız konu: twitter.com

Sizin 10 üzerinden 10 verebildiğiniz bir kahvaltıda içerik olarak neler vardır? Türkiye'de hangi yörenin kahvaltısını daha çok beğeniyorsunuz?
0
silverleaf
(01.03.21)
güzel bi menemen olursa 10/10 derim. sadece menemen benim için yeterli.
0
matilda
(01.03.21)
Dışarıda yediğim en iyi kahvaltı bir anneler gününde ailecek (annem rahmetli olmamıştı henüz) Feriye'de yediğimiz kahvaltıydı. Hani kuş sütünün eksik olmadığı türden.

Ancak benim şahsi kanaatim en iyi kahvaltı evde yenir :)

Neler olur bu kahvaltıda:
En olmazsa olmazım kocaman bir salata, iççinde en az 7-8 çeşit ot olacak. Son şimdi tam zamanı avokado çok yakışıyor bu salatalaya. Sos olarak sadece tuz-şimon-sızma zeytinyağı
Yumurta illa ki; ama diğer yancıların ağırlığına göre sucuklu / kavurmalı / pastırmalı / otlu olabileceği gibi lop yumurta da olur. Ben pek beceremiyorum evde ama poşe yumurta varsa dışarıda gittiğim yerde affetmem.
Salam sevmem istemem, ama füme et olur, peynir çeşitleri (Ezine beyaz peynir, Erzincan deri tulum, eski kaşar, GAntebin sürk peyniri, Bergama keçi tulum)
Kaymak, Bal, reçel çeşitleri (ben ekşisi olan reçelleri daha çok seviyorum, turunç, portakal, vişne, kızılcık gibi)
Simit evet, çok seçiciyim bu konuda :)
Bir de kızım son zamanlarda bir pankek yapıyor, mmm. Ben böylesini yapamıyorum. Öğreteyim sana diyor, istemem ki, onun elinden olduğu için daha bir tatlı...
Yanına mutlaka çay, bergamut kokulu olacak.
Ptesi yapılır mı bu, bir hafta bunun için yaşıyorum ben. Hafta sonu gelecek o kahvaltı edilecek.
Allah olmayana da versin, amin!
0
SiyamkedisiZorro
(01.03.21)
çok iyi olmak kaydıyla, simit, çiçek ve çam balı, kaymak, yumuşak ve sert peynirler (ezine peyniri tadında olacak, ithal peynir değil), tahin-pekmez, taze sıkılmış portakal suyu, çay, gerçek tereyağı, gerçek meyveden reçeller (çilek özellikle), kızarmış ekmek, taze çeri domates + salatalık. bunlar şart ve mecburi ve dandik olmayacak yani gerçek kaliteli olacak.
0
roket adam
(01.03.21)
Beklemiş lahmacun
Fıstık sarma
0
owaki
(01.03.21)
tasdikli bir sefa pzvengi olarak.

gocek d marin kahvaltisi. ustunu gormedim.
0
camussar
(01.03.21)
bence en önemli şey ekmektir. kaliteli iyi bir ekmek olmadıktan sonra gerisi boş. içerikleri herkes saymış zaten tekrara gerek yok
0
Anjelik
(01.03.21)
Iyi demlenmis kahve. Kopuklu sarap. Cok iyi zeytin ve zeytinyagi. Cok iyi ekmek. Taze yesillik (feslegen ve semizotu favorim), humus vs... Pazar kahvaltisini boyle yapiyorum.

Ege´de bazi yerler inanilmaz iyi otlu gozleme yapiyor. Sadece otlu gozleme ve yanina buz gibi nar suyu.

Bazen de tek basina smoothie bowl 10/10 kahvalti.
0
buf-e kür
(01.03.21)
En az 5 çesit peynir
0
Denton
(01.03.21)
kavurmalı, soğanlı ve patatesli yumurta (hepsi bir olacak)
tam yağlı yumuşak beyaz peynir
patates kızartması
bal kaymak tereyağı
zeytin
çay ve taze sıkılmış portakal suyu
kızarmış ekmek
0
reanarchy
(01.03.21)
Kahvaltiyi "cok" seven biri olarak iki haftadir diyette dogru duzgun kahvalti yapamiyorum. Oncesinde de 6 aydir yurtdisinda oldugum icin yine dogru duzgun yapilamiyor. Unuttuklarim kesin vardir ama hayalimdeki ve 10/10 diyecegim kahvalti su sekilde:

-ezine peyniri, tulum peyniri
- visne, gul, ayva, bogurtlen recelleri (mumkunse sut receli)
- bal kaymak
- tahin pekmez
- sahini (tahin bal tereyagi ile yapiliyor. Birkac sey daha ekleniyor olabilir hatirlamiyorum)
- anne tipi patates kizartmasi
- muhlama
- sahanda yumurta
- susamli/cekirdekli pastane simidi, paskalya coregi, pogaca, tuzlu katmer

Yanina da ilik süt
0
fakyoras
(01.03.21)
Ben bu kadar et ağırlıklı kahvaltı sevmiyorum. Tabağa bakarken fenalaştım. Ege kahvaltısı bence 10/10. Taze organik sebzeler, yeşillik, bol zeytinyağı, çeşit çeşit peynir ve reçeller, bal kaymak, otlu peynirli gözleme. Et olarak yalnızca sucuklu veya pastırmalı yumurta yeterli.
0
Mizantropistt
(01.03.21)
Ben et, peynir, yumurta vs yemiyorum. Tatlı çok sevsem de kahvaltıda tatlı da aramıyorum pek. Benim için en önemli şey kahvaltıda birkaç çeşit sıcak yiyecek olması. Şunlardan oluşan bir sofra 10/10 bu yüzden benim için:
- Simit (en olmazsa olmazım bu ve kesinlikle çıtır sokak simidi olmalı)
- Pişi
- Patates kızartması
- Domates soslu biber kızartması
- Pırasa, patlıcan vs. sebzeli bir börek
- 2-3 çeşit zeytin
- Bu madde birçok kişiye saçma gelecek muhtemelen ama kahvaltıda en sevdiğim şeylerden biri önceki günden kalan kısır, patates salatası, baklagil salatası gibi şeyleri yemek. Bunlardan biri varsa sabah mutlu uyanıyorum resmen.

İstanbul’da Beşiktaş Kahvaltıcılar Sokağı’ndan Çırağan’a kadar çok fazla yerde ve konseptte kahvaltıya gittim. Hiçbirine ve hiçbir yörenin kahvaltısına bayılmadım açıkçası. Çok çeşit olan yerlerde lezzet olmuyor pek, az ama öz çeşit olan yerlerdekiler de asla gözümü doyurmuyor. Bu yüzden en iyi kahvaltının evde hazırlanan kahvaltı olduğuna inanıyorum artık ve eskisi gibi bir kahvaltı uğruna kilometrelerce yol gitme hevesim yok hiç.

Sadece Bodrum’da bir kahvaltıcıya gitmiştik ve orayı gerçekten çok beğenmiştim. Çok memnun ayrıldığım tek kahvaltıyı sadece Ege’de buldum yani şimdilik.
0
ms brownstone
(01.03.21)
Çayın olmadığı bir kahvaltıya 10/10 diyemiyorum.

Beyaz peynir, yöresel birkaç çeşit ve kaşar. Yeşil, siyah zeytin, bir de haşlanmış yumurta yeterli. Salatalık ve birkaç dilim meyve de olsa harika olur benim için.
0
ruhen hastayim ben
(01.03.21)
karaköy böreği olsun bi de çay bi de sigara daha iyi kahvalti yok benim icin.
0
lata
(01.03.21)
sadece yumurta, belki salatalık ya da domates olabilir yanında. her gün yemekten sıkılınca yeşil elma ya da muz. sabah az yemek daha güzel bence :)
0
sivilceli ergen
(01.03.21)
iyi pişmiş, altı kayış gibi olmuş ama sarılarına dokunulmamış sucuklu yumurta.
taze su böreği. sıcak, taze çavdar ekmeği. çavdarlı ekmek değil, çavdar ekmeği.
zeytin, peynir, (birkaç çeşit olabilir) salam, salatalık.
bir iki çeşit tatlı: reçel, nutella ya da tahim-pekmez gibi.
demli çay.
0
filteria
(01.03.21)
Yukardaki akla gelenlerden ziyade
Kuru domates
Ufak tostlar içerisinde farklı sosların olduğu
Zeytinyağı nar eksili zahterli bir karışım
Reçel türevleri ama ceviz reçeli yaban mersini reçeli gibi
Ekmek çeşitleri ama düz beyaz tam buğday ekmelerden farklı ve el yapımı olmalı
Fındık ezmesi
0
esinikaybetmiscorap.
(01.03.21)
Kızarmış ekmek, tereyağı, domates-salatalık, biri tulum en az 2 çeşit peynir içeren kahvaltı. bal-kaymak da varsa süper olur. gerisi ekstra benim için.
0
otonomo
(02.03.21)
(58)

Eşim sürekli hasta ve işten kaçıyor

hkocaman
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırm
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırma seviyesine getiriyor, ya da olayla ilgisi olmamasına rağmen bir anda anne ve babamı kötüleyerek konuyu değiştirmektedir) Annem ve babam biraz daha eski kafa muhafazakar insan olsalar da, özlerinde gerçekten iyi insanlardır, annem geldiği zaman oturup da "kızım hadi şunu yap ben oturucam" diyen bir insan değildir. Kalkar kendi hazırlar herşeyi genelde. Zaten biz İstanbul'da onlar da Ankara'da olduğu için 365 günün sadece toplasan 10 günü beraberizdir. Yeni evli olduğumuz dönemde annem eşimin tembelliğini görünce (evde misafir varken sabah 11'de kalkıyordu veya uyandırılana kadar kalkmıyordu. Kendisi bütün gün evde yatmasına rağmen ben işten geldikten sonra yemeği bana pişirttirmeye çalışıyordu)bir iki kez laf soktu. Annemin laf sokması yanlıştı ama ben de eşim bir şekilde karşılık verir diye araya girmemiştim. Daha sonra bu yaptığım davranışın yanlış olduğunu düşünerek annemleri gelmeden telefonla uyarmaya başladım. Annemlerin olmadığı dönemde de çamaşır asıp dolaba dizmek harici hiçbir işi tek başına yapmıyor. Yemek kesinlikle yapmıyor. Bir kaç kere instagramdan gaza gelip yemek pişirmiştir o kadar. %95 yemek işi bende. Ya ben işten gelmiş yorgun argın bulaşık makinesine eşya dizip, bir yandan yemek yapmaya çalışırken, yatmaya devam etmekte olduğu kanepede uzanmış trendyoldan alışveriş yapıyor. Neredeyse her günümüz bu şekilde.
Hastalık kısmına gelecek olursak. Evlendiğimizden beri: örümcek korkusu, bağırsak solucanı korkusu, beyin felci korkusu, hpv korkusu, kanlı dışkı korkusu, geç adet korkusu, akciğer kanseri korkusu, ağız kanseri korkusu, diş eti siğili korkusu, dil siğili korkusu ve aklıma gelmeyen sayısız korkudan ötürü ev işlerini yapmamayı bahane ediyor. Suratında sürekli bir mutsuzluk var. Yeni mobilya alınacağı zaman çok mutlu oluyor. İKEA'ya gideleceği zaman yine mutlu oluyor. Kredi kartına para gönderince mutlu oluyor. Onun harici genelde ya doktora gitme planı kuruyor, ya da hastaneye mi gitsek diye bana soruyor. Artık bunaldığımı, psikolojik destek alması gerektiğini söylediğimde beni ciddiye almıyor. Yardımı reddediyor.
Ben tek başıma evi geçindirmekte çok zorlanıyorum. Standart kredi kartı taksidimiz 8.000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum. Bu sabit giderleri karşılayacak parayı kazanamadığım aylarda eksiye düşüyorum (şu an oldukça eksideyim) ama buna rağmen harcamalarda kısıtlamaya gitmeye çalışmıyor. Benim yemek hazırlamadığım her gün aşağı yukarı öğlen ve akşam toplam 120TL'lik yemek söylüyoruz. Ben aileden zengin birisi olmadığım için extra çalışmadığım zamanlar parayı denkleştirmede çok zorlanıyorum. Bunu bir türlü ona anlatamıyorum ama. Ya nası desem, hani gel 50.000TL kredi çekelim mobilyaları yenileyelim desem ona, tamam hadi der heyecanlandır. Beni durdurmaya çalışmaz, anlatabiliyor muyum?
Evde sürekli bir drama ortamı var. İzlediği Türk dizileri gibi entrikalı konuşmalar, kavga çıkarıcı hareketler yapıyor. Konuyu yumuşatmaya çalışıyorum ama bir şekilde kavga çıkarmaya çalışıyor, sürekli olarak huzursuzluk var evde. Alttan almayıp, onunla sözlü çatıştığımda baskın geliyorum haklı olduğum için. Benim baskın gelmeme tahammül edemeyip karakterime laf ediyor, anneme babama laf ediyor, kariyerime laf ediyor, göt yalayarak para kazandığımı ima ediyor vs.
Kavga esnasında ben de az malın gözü gibi davranmıyorum. Onun bana söylediği bütün aşağlıyıcı cümleleri ben de ona ediyorum altta kalmamak için. Ben de onun tembelliğiyle, uyduruk üniversitesiyle aşağılıyorum. Çünkü başka kozum yok. Tutup da eşime şiddet gösterecek bir adam değilim. Tek yapabildiğim o bana sözle bel altı vurduğunda benim de ona sözle bel altı vurabilmem.
Sürekli kavga edilen bir ortamda büyümüş. Ben ise kavgasız bir ortamda büyüdüm (bu da çok sağlıklı değil çünkü hep babam alttan almış). Gerçekten evlilikte huzur arıyorum ama olmuyor bir türlü. Sanki ilişkimiz hiç düzelmeyecek gibi geliyor.
Daha geçen hafta ağzında bir tek kendisinin görebildiği ağız tümörünü diş hekimine gösterdik boşu boşuna 350TL para verdik. O hastalık biter bitmez sırtında bir ağrı başladı ve 4 gündür yatıyor kanepede ağlamaklı bir suratla. 9 kez bulaşık makinesi doldurdum, tezgahı sildim. Etrafı topladım yerleri süpürdüm. Bir yandan da işe gidip geliyorum. Az önce konuşmaya çalıştım ve beni ilgisizlikle suçladı. Onu yalnız bırakıyormuşum, hastalığını ciddiye almıyormuşum. Suçlu benmişim.

Daha önce 2 3 kez evi terkettim ama aynı akşam geri döndüm onun aramasından sonra. O da 1 2 kez terketti ama geri döndü aynı gün. Boşanmaktan da korkuyorum. Bizim ailemizde pek yoktur böyle boşanmak, etmek.

Ne olur yardım edin. Ne yapmalıyım? Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.

EDIT: Misafir konusunda daha hassas davranıyor son 3 4 aydır. Kalkıyor, ilgileniyor, beraber yapıyoruz ve ağırlıyoruz. O konuda düzeldi yani. Anlatmamın sebebi ailemle niye ters düştüğünün kökeninden bahsetmek içindi. Ailemle de telefonda görüşüyor problemsiz bir şekilde. Onlar bize gelmeden önce geriliyor sadece.
0
hkocaman
(29.11.20)
Adama hem hizmet ediyorsun, hem karnını doyuruyorsun, hem geçimini sağlıyorsun, hem de sevişerek fiziksel ihtiyaçlarını gideriyorsun. Üstüne para verse bunlardan ikisini dahi ayni kişiye yaptıramaz. Valla bravo.

Sizin oralarda boşanma yoksa kalkıp sizin oralara gitme sen de. Bosan, tek başına yaşa.
0
elorelia
(29.11.20)
daha önceden farklı mıydı eşiniz?

hani bazı durumlarda konuşmak, psikolojik destek almak falan iyi gelir tamam da sizin anlattığınız olayların elle tutulur tarafı yok. hazır çocuk falan da yokken yollarınızı ayırın.
0
hadsafhada
(29.11.20)
siz erkek tarafı mısınız? metinden anlamakta zorlandım da.
0
theseachange
(29.11.20)
@elorelia metni yazan erkek
0
austra
(29.11.20)
Yanlış anlaşılma olmuş, ben erkeğim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Sadece bu anlattıklarınıza göre (karşı tarafın da argümanları vardır muhtemelen): Boşanma korkunuzun üstüne çalışın ve aşın diyebileceğim. Bazı boşanmalar evlilik kadar kutlu bir olay. Bir hatanın bedelini hayat boyu ödemek ne kadar mantıksız. Bir yandan da nafakasız boşanmanın yollarını araştırın.

Bu ekonomik krizde gereksiz yapılan her alışveriş ziyan. Borç durumunu gerekçe göstererek, kullandığı kredi kartını kullanıma kapatıp borcunu yapılandırın. Asla kredi kartı vermeyin. Sadece nakit verin makul giderlerde kullanması için. Ev için gereken alışverişi kendiniz yapın. Yemek pişirmek istemediğiniz günlerde, kendiniz dışarda yiyip gelin. Kendisi napıyorsa yapsın. Onun bilmediği bir hesap açın, borçtan kalan parayı oraya aktarın.

Çocuk isterse ASLA yapmayın.
0
gayda
(29.11.20)
Boşan gitsin bu ne ya, hafakanlar bastı okurken. Ailemizde boşanmak yok vs ne demek ya.

Ayrıca şu birkaç şeyi bilirsek belki daha iyi yorum yapabiliriz; nasıl tanıştınız, ne kadar sevgili kaldınız, yaşlar kaç? Evlenmeden önce bu huylarıni gizliyor muydu, siz mi sezemediniz?
0
austra
(29.11.20)
Kimseye kolay kolay ayrılın, boşanın yazmıyorum bu sitede ama bence boşanın. Okurken ben sıkıldım. Bu arada aileniz her şeyin farkındadır. Boşanırsanız niye boşandınız diye sormaz kimse.
0
dissendium
(29.11.20)
'Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.'

Düzelmeyecek. Olmayacak. Kavga etmekten drama yaratmaktan başka iletişim şekli bilmeyen insanlar, kendilerinde bir sorun da görmüyorlarsa, ölene kadar öyle devam ediyorlar.

Ayrıca şiddet her zaman fiziksel olmaz. Sizin ilişkiniz şiddet dolu.
0
otonomo
(29.11.20)
Arkadaşlar şunu tekrar belirteyim. Özünde iyi bir insan olduğunu biliyorum ve onu seviyorum. O sebeple boşanmayı düşünmek bile beni çok üzüyor ve korkutuyor. Ayrıca boşanırsak ne yapar ne eder? Ben onu çok sahiplenmiş durumdayım. Korumamdan çıkmasını göz almak bile ürkütüyor.

Başka bir yolu yok mu? Benzer deneyim yaşayanlar hep mi boşandı?
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Yani bilmiyorum çok tek taraflı anlatılmış gibi geldi ama gerçekten anlattığınız gibi ise böyle biriyle ilişki devam ettirmeye gerek yok. Sizi baya kullanıyor, böyle bir ilişkinin devam edebilmesi çok enteresan cidden. Bir de nafaka da ister şimdi ayrılsanız. İş falan aramıyor mu hiç?

Kendi başınıza huzurlu yaşarsınız hiç değilse.
0
playing star again
(29.11.20)
gayda +1000
karşı taraf acaba neler düşünüyordur diye kendime sordum.

yavaş yavaş gücünüzü çekin, bir bakın bakalım kendi haline neler yapabilecek. yemek yapmayın, bulaşık yıkamayın, temizlik yapmayın. sorumlulukları ona yükleyin.
bence tamamen bencil olun

nafaka vermeden, daha fazla zarar almadan boşanmanın yollarını arayın. ayrıca bu süreçte de kozunuz olsun, toplamaya çalışın.

bunca sene çok iyi dayanmışsınız.
şu anda kendinize kötülük ediyorsunuz, böyle de gitmez zaten. kim ne,der ne düşünür diye düşünmeyin, boşanmak bu durumda bayram demek olur gibi.

bol şans
0
MtKrt
(29.11.20)
@hkocoman

yazmadığım şeyler vardı ama dayanamadım.
siz boşanmak istediğinizi söyleseniz, o çok iyi bir insan dediğiniz kişi acaba nasıl bir canavara dönüşecek? nafaka için neler neler yapacak?

sizi tamamen kullanıyor, başka bir açıklaması yok, iyi niyetinizi sömürüyor.
hatta "oh bee kapağı iyi yere attık, evlendim kurtuldum" diye de düşünüyordur. belki de sağlam nafaka koparmak için böyle davranıyordur.
ama hiç bir şey göründüğü kadar masum değil, o kesin.
0
MtKrt
(29.11.20)
@MtKrt
benden 4 yaş küçük, ikimiz de 30lu yaşların başındayız. mezun olduğu bölüm işsizlik sıkıntısı çektiği için yaptığı görüşmeler olumlu sonuçlanmıyor. hem ülkenin hali de malum. görüşmelere gidiyor ama kimse işe almıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
bence tedavi olasi lazim. diyorum ama bencil de geldi biraz.
annen annesine durumu anlatsin. kuzenimde böyleydi, is ciddiye binince birazcik duzeldi.
0
wishmaythşngs
(29.11.20)
“8 000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum”
20.000tl aylık geliriniz varsa bence bir şekilde onu kendi işinize dahil edebilir ya da ona bir iş kurabilirsiniz. Bu yola gelecek mi bakalım?

Ben de daraldım bu arada okurken
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.11.20)
Tembelliğin bu kadarına tahammül edemezdim ben ya... Para kazanmıyorsa ev işlerini üstlenmeli çünkü evlilik hayat ortaklığıdır. Belki depresyon geçiriyodur diycem ama baştan beri böyle diyosunuz, bu kadar uzun süremez ki...
Bence çift terapisi ayağına terapiye başlatın, belli ki sorun psikolojik. Olmuyorsa da lütfen çok yıpratmayın kendinizi, kimseye heba etmeyin ömrünüzü.
0
megalomaniac
(29.11.20)
Evlenmeden önce de hastalığa bu kadar takmış mıydı?
0
oyokbuyoknevar
(29.11.20)
boşanma ufukta gözükünce gerçekte kimle evli olduğunu göreceksin.

nafaka versen de farketmez, en acilinden boşan. nafaka seni rahatlatır bu durumda.

"korumamdan çıkması" sözü hiç hoş değil, bu arada. koca koca insanlarsınız.
0
stewie
(29.11.20)
@stewie
bensiz pek fazla ayakta durabileceğini sanmıyorum, o sebeple söyledim. belki yanılıyorumdur, ki umarım yanılıyorumdur.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
psikolojik olarak bir rahatsızlığı var gibi duruyor, belki majör depresyondur. bu kadar seviyorsanız, kesinlikle profesyonel yardım almasını sağlayın bir şekilde. terapi/ilaçlarla iyi olacaktır.
0
candide
(29.11.20)
Abi manyak mısın ne stigmasından korkuyorsun? Boşa gitsin. Babasının evinde yayar bir tarafını istediği kadar dizi izler. Böyle bir kadına bunca zaman iyi dayanmışsınız. Aklıma arkadaşım geldi. Benzer durum. Boşanırken her şeyini verdi, kurtuldu. Dünyanın en mutlu, en hafif insanı oluverdi. Sizi suyun altına çeken bir ağırlık var. Kesin kurtulun nefes alın. Birisi arkadaşın üstüne avukat atsın.
0
catch the arrow
(29.11.20)
Hocam yarın boşan rica ediyorum. Ya da çok seviyorsan, son kez şans ver kendisine net bi şekilde düzelmezse boşanacağını söyle, bikaç ay daha bak düzeldi düzeldi, düzelmedi yol ver gitsin. Böyle hayat geçmez.

Böyle olacağını bilsen evlenmezdin değil mi? Cevap burada gizli. Zararın neresinden dönülürse kardır.
0
sekerse tehlike
(29.11.20)
Eşiniz gayet ne yaptığının bilincinde. Büyük ihtimal eşinizin ailesi de durumun bilincinde. Sizin gibi evliliği olan çiftlerde bu işler böyle yürüyor. Kadın hiçbir şey yapmıyor, üstüne istedikleri olsun keyfi bozulmasın diye hastalıklar, bahaneler, kavgalar. Eşiniz kendi keyfini, rahatını düşünerek sizin hayatınızı mahvediyor. Siz onu sanırım yağmurda kalmış yavru kedi/köpek olarak görüyorsunuz. Napar siz olmasanız, kim bakar, bir eli bulaşıklara dokunsa aman ne olur elleri, deterjan koklasa ne hallere düşer, ailesinin evine gitse ne derler ona, sonuçta hayatınızın geri kalanını geçirmeyi planladığınız birisi diye düşünüyorsunuz ama düşünmeyin.

Siz şuan sadece kendinizi harcıyorsunuz, ilerde çocuğunuz olursa eşiniz değişmeyecek, çocuğun tüm sorumlulukları sizde olacak. Belki siz yıkayana kadar çocuğu yıkamayacak, çocuk elinden iş gelecek yaşa gelince ondan bile beklentiye girecek. Çocuğunuz olursa eşiniz ona da hayatı zehir eder.

Eğer siz eşinizin beklentilerini bilerek karşılaşamazsanız size de ailenize de hayatı dar eder. Kavga gürültü yine istediğini yaptırır. Yarın öbür gün işiniz bozulsa, haliyle eşinizin keyfi bozulacak valla evi terk eder, benim keyfim, rahatım senin yüzünden bozuldu diye. Her insanın evlilikten beklentisi farklı. Belki siz bu evlilikten pekte rahatsız değilsinizdir, sonuçta 3 yıldır böyleymiş ilişkiniz. Kimisi 3 ay böyle birine dayanmaz.
0
GoodMorningTeacher
(29.11.20)
@wishmaythşngs

ben annesine daha önce 1 ya da 2 kez telefonda açıklamaya çalıştım durumu. ama onun da elinden birşey gelmiyor denese de. onlar telefonda nasihat verince bu sefer onlara da bağırmaya başlıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@sekerse tehlike

evet evlenmezdim.

bu arada ben onu kesinlikle pışpışlamıyorum. yapması gerekeni yapmadığında soğuk davranıyorum. yapması gerektiğini hatırlatıyorum. defalarca söylüyorum. yeri geliyor ben tartışma açıyorum. ama yine dönüyor dolaşıyor en başa dönüyoruz, gelişme yok yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Bekara boşamak kolay ama hocam böyle devam etmez bu iş. Tüm yazılanları okudum, iyi ki bekarım dedim bir an. Bu nedir yahu böyle hayat geçmez.
0
electrobuzz
(29.11.20)
Yani makul düşünce, işsizliğin aile bütçesine katkıda bulunmaya mani olmayacağı. Eşit mal paylaşımı bu yüzden var ve olmalı. İlla nakit olmak zorunda değil ki katkı. Para kazanmanın zorluğunu takdir eden insan (zor para kazanmak) bu krizde alışverişe abanmaz hayat arkadaşının parasıyla. Deterjan için bile indirim kovalanacak dönem bu, içerdeyim diyorsunuz bi de. 20 gün evde yemek pişirse, +2400 lira katkı demek bu. Bu dönem çiftlerden birinin işsiz kaldığı aile az değil; evde kalan çocuklara bakıyor, yemek yapıyor cinsiyetten bağımsız. Bu masraflarda kesintiye gidiliyor gözlemlediğim bütçe elvermeyince.

Ama ideali tarif eden yaklaşımlar işe yaramaz sizin durumunuzda. Sorun elbette psikolojik, belki depresyonda, depresyon tedavi edilebilir bir şey. Ama hastalık takıntıları, ilgi açlığı filan daha köklü psikolojik sorunlar bunlar. Sizin göstereceğiniz hiçbir ilgi yetmez zaten. Sadece madden değil manen de parazit besliyorsunuz.

Ama zaten aradığınızı bulmuşsunuz bi yerde, bu konuda da belki özeleştiri yapmalısınız. “Provider” rolü üstlenmişsiniz, “korumamdan çıkmasını göze almak bile ürkütüyor” demeniz çok dikkatimi çekti. Siz bu rolü üstlenmişsiniz (bilinçli veya bilinçsiz onu siz bilirsiniz), şimdi baş edemiyorsunuz veren taraf olmakla. Ama böyle dinamikler kardeşlikte, arkadaşlıkta, hiçbir ilişkide çok kolay değişmiyor. Silme imkanı varsa, silip yeniden başlamak daha kolay.

Bir de tek taraflı anlattığınız kadarıyla söylüyorum, profil tanıdık bana. İş bulmasına da ümit bağlamayın. Şimdi bir birim alışveriş yapıyorsa, artar; şimdi tercih edilen markaların üstüne çıkılır; şimdi ev işlerinde destek olmuyorsa, temizlikçi tutulur; şimdi yemek yapılmıyorsa, iş bulunca zaten yapılmaz. Kendi maaşı yetmez, yine size girer. Ama iş bulursa nafakadan yırtarsınız çocuk olmayınca, o da olumlu.
0
gayda
(29.11.20)
@j r r tolkien hayrani

normalin ne olduğunu bilmiyorum. evde 3 güne bir sözlü tartışma olması normal mi? her dışarı çıktığımızda, avmde, sokakta anlaşamamamız normal mi? benim alttan mı almam gerekiyor? hep erkek mi alttan almalı huzur olması için? kadınların pms öncesi erkeğe kötü davranması normal mi mesela?

Anlatabiliyor muyum? Evlilikte ne normal ne normal değil ben de algılayamıyorum. O sebeple yardım istedim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@gayda

işe girerse tüm maaşıyla istediği masayı alacağını söyledi. eve katkı ya da borçlarıma yardım etme hususunda bir düşüncesi yok.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
36 ayın 35inde hiç çalışmamak ve bunu artık normalleştirmek. evde tüm gün oturup kocasının vereceği parayla yaşamak. anne babaya saygısızlık, elini bir taşın altına sokmamak ve kendisi haricinde herkesi suçlamak. boşan güzel abicim, boşan mutlu ol.
0
ismim ibrahim
(29.11.20)
Cocuk yapma sakin, eninde sonunda bosanirsiniz zaten, cocuga da sana da yazık.
0
kveldulv
(29.11.20)
Böyle bir profilin düzelme ihtimali % 1 bile değil.
Evlilik paylaşmak demek, tek taraflı bir sömürü düzeni değil.
Ne kadar erken kurtulursan o kadar iyidir.
0
alfred
(29.11.20)
kardeşim bence oturup konuşmanın zamanı gelmiş. ortada gerçekten psikolojik bir problem de olabilir. sürekli hastalık hissi, sürekli şikayet bunlar sağlıklı insanın istese bile sürekli yapabileceği ve sürdürebileceği şeyler değil. bence boşanma vs konusundan önce bi pro yardım alın derim. yani düşünsene insan çalışmak istemediği için her gün ağrım var diye yatabilir mi, hasta taklidi yapabilir mi? bana mantıklı gelmiyor. ha artık uğraşmak istemiyorsundur, onu da anlarım gayet mantıklı, o zaman da bence boşanmak mantıklı. özellikle kavgasız bir ortamda büyüyen sen için huzur en büyük hakkın bence, yazık günah.
0
roket adam
(29.11.20)
Boşa. Boşanın demiyorum bak, boşa.
0
pass
(29.11.20)
Pass +1 boşa.
Çocuk yapma, boşa.
İlk işin iyi bir avukat bulup kadına nafaka vermemenin yollarını ara ve boşa.

Ulan bize böyle adamlar rastlamaz ya. Ben sevgilime bu kadının yaptıklarını yapamam mesela. Anında boşanır.
0
Hallegadola
(29.11.20)
Siz her şeyi yüklenmişsiniz. Nasıl olsa beni seviyor, başkasını bulamaz, benden de boşanamaz diyor. O yüzden çok rahat davranıyor. İş bulamaması nedeniyle psikolojisi bozuk. Psikiyatriste götürün mutlaka. İşsizlikten kendinde hastalıklar buluyor ve size sarıyor. Daha da düzelmiyorsa konuşun ve boşanın. Ömür boyu çekilecek çile değil. Sakın çocuk yapmayın.
0
beyaztenlikiz
(29.11.20)
Okurken şiştim. Allah yardımcın olsun. Böyle kadın çekilmez. Evlilik terapisine gidin derim de alacağın cevaplar az çok belli. Çocuk yapma aman deyim. Otur ciddi şekilde konuş uyar, duygu sömürüsü yaparsa yeme, gerekirse de ayrıl dostum ne diyelim. 3 yıl böyle ise işkence görmüşün sen haberin yok.
0
Topalordek
(29.11.20)
İşte işsizlik büyük bir derttir, onu çeken bilir. Masaya istemsiz güldüm. İşsiz insanın derdi ilk maaşıyla masa almak olmaz ya. Hobi olarak çalışacak çalışırsa, siz yine aynı. Girip bakın sözlükte ilk maaşla yapılanlar başlığına.

Psikolojik destek oh ne ala filan da, sizin demenizle olmaz. Sizin ısrarınızla bi fayda zor yani, kendi iradesiyle çözüm araması lazım işe yaraması için. Ayrıca, otuzlu yaşlar diyorsunuz, geride yıllar var insanı o yaşa getiren demek. Böyle davranış motiflerini oluşturan yani. Öyle üç beş kere psikologla konuşayım da düzeleyim gibi bi şey yok.

Eninde sonunda boşanmaya sıcak bakacaksınız. Ama o zamana kadar yıpranacaksınız, bezince boşanacaksınız. Bu problemi faydaya dönüştürmek için bana makul gelen muhatabınız neyi niye yapıyordan ziyade kendi durumunuza odaklanmanız. Şikayet etsek de değiştirmek için böyle yetersiz kaldığımız durumlarda, aslında bi sekonder faydamız oluyor gözümüzden kaçan. Nasıl böyle bir evliliğe sürüklendiğinizi anlarsanız kendi zaaflarınızı anlarsınız gibi geliyor bana. O zaman da o şimdi seviyorum dediğiniz insan sizin zaaflarınızı nasıl istismar etmiş (bilmeyerek veya bilerek) görecek ve kaçınılmaz olarak tiksineceksiniz.

Çift terapisi de denenebilir, çünkü biz ne okuyorsak sizin gözleminiz. O yazsa böyle tek taraflı, eşim okuduğum okulu küçümsüyor dese sadece, diğer konulara değinmese, ona da hak verilirdi. Ama sadece yazdıklarınıza bakarsak, ben olsam kendime odaklanırdım nası böyle bi tufaya düştüm diye. Diğer ilişkilerinizi (arkadaşlık, aile, akraba, iş hepsi) bi tartmakla başlayın, memnun etmek için çok fazla feragatte bulunduğunuz bi durum var mı misal? Motif aramak lazım yani, benzer rollerde buldunuz mu kendinizi daha önce diye.
0
gayda
(29.11.20)
Bir cok kisi boşan yazmış. Biraz da kendimden bahsedeyim cunku ben de haksizsam bunlari duymak isterim. Pandemiden beri homeoffice calisiyorum. Evin bir tane odasini ofise çevirdik orada masam bilgisayarim vs var. Sabah 7'de kalkiyorum bazen 8-8.30a kadar calisiyorum. Surekli bilgisayar başında oldugum icin itici oldugumu soyluyor. Mesela bu kadar bilgisayar başında calismak bir kadin gozuyle itici mi? İlla spor salonuna mi gitmem gerekiyor itici olmamak icin? Ayni sekilde pandemiden beri haftada 2 kez internetten arkadaslarla bulusup wow oynuyoruz. Sadece Pazartesi ve Cuma her biri 3 er saat sürüyor. Bu zaman araliginda esim yalniz kaliyor, tvdeki dram dizilerini izliyor. Diger gunlerde ve Kalan zamanlarda esimle disari cikiyoruz kisa yuruyusler yapiyoruz. Avmlere gidiyoruz orada dolasiyoruz, alisveris yapiyoruz. Ama benim uzun mesai saatlerim onu boguyor olabilir mi? Ayni sekilse onun izlemek istedigi dizileri ben sıkıcı buluyorum. Son donem psikolojik dram dizilerini takip ediyor ben 10dk dayanamiyorum izlemeye. Mecburen yalniz birakiyorum. Arada beraber izledigimiz de oluyor tabi. Surekli yalniz degil yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
işin pc başında olmak itici olan bişey yok. kendi kafasında bir dünya var orada da seni oraya uygun görmüyor. muhtemelen çok fazla yerli dizi izliyor ve instagramda çok takılıyordur. oradaki pembe hayatlar gözünü boyamıştır. ne yaparsan yap düzelmez. boşanmak istemiyorsan da en sakin en sorunsuz günde karşına al ve boşanmak istediğini sakince söyle. sakın kavgalı günde söyleme. ciddi görün ve sorunları anlatma. sadece hayal ettiğim kişi sen değildin de geç. sorunu bu şekilde kendinde aramaya başlar. 100 saatte hatalarını anlatsan bişey değişmez. kilit 10 kelime yeter. hayal ettiğim kişi bu değildi ve artık sevmiyorum de.
0
avatar is back
(29.11.20)
şu an covid pozitifim, ağrım sızım ve acayip yorgunluk var ama bir gün bile yatıp dinlenemeden gecem gündüzüm birbirine karışmış bir şekilde 3.5 aylık bebeğe bakıyorum (benim de eşim doğumdan sonra evi terk etmişti, 1 ay evde yalnız kaldım). bugün ayrıca yemek yaptım, iki posta çamaşır yıkayıp astım/kuruladım (fırsat bulursam banyo yapacağım ve kuruyan çamaşırları toplayıp yerleştireceğim; bunları da bebeği uyutmaya çalışırken yazıyorum). evi devamlı toplama modundayım, eşimse içtiği su şişesini bile koltuğun altına yuvarlıyor (bugün evdeki çöpleri topladı, bulaşık makinasını doldurup boşalttı hakkını yemeyeyim şimdi). biraz önce eşimin (benim sürekli düzelttiğim ve onun devamlı dağıttığı) çamaşır çekmecesini düzenledim. eşim negatif çıkmasına rağmen benden daha fazla hasta mesela. neden bunları yazdım? eşim benim hakkımda duyuru açsa tıpkı senin yazdıklarını yazar ve buradaki herkes de boşansana der. halbuki hiç de öyle değil. bir de eşinin ağzından dinlemek gerek. duyurunda anlattığın kadın profilini okuyunca ne kadar kötü bir evlilik, ne kötü bir eş diyor insan ama iki tarafın anlattıkları o kadar farklı oluyor ki kimseye haklısın haksızsın diyemiyorum. eşin neler anlatırdı acaba?
0
deartheodosia
(29.11.20)
@deartheodosia

Benle ilgili sorulariniz varsa yanitlarim.

Esim corona pozitif olsa, ispat edemem ama yemin edebilirim, sadece ve sadece tuvaelete kalkar. Mutfaga gidip 1 bardak su almaz. Kanepeye yatip kivranir durur sadece.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
senle ilgili soruları senin değil eşinin yanıtlaması gerekiyor. sen de bizi anla, inanması güç bir durum. bizimki gibi evlenen kadına "gelin" denen bir memlekette kadının bu kadar yan gelip yatması ve senin de buna 3 yıldır yeter behh dememen hayli enteresan.

oyokbuyoknevar'ın sorusunu tekrarlamak istiyorum. evlenmeden önce nasıldı? kaç sene görüştünüz? hiç mi falso vermedi? bile isteye mi evlendiniz?

bu arada nafaka diyen arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki çocuk olmadan nafaka falan olmuyor ortada. hele 3 yılda asla. Karısını 40 yıl eve hapsedip sonra 20lik almak için kadını sokağa atanlar için bu nafaka olayı. acunun şeymaya verdiği de tamamen sus payıydı.
0
birsürüsorumvarr
(29.11.20)
sadece terapiyle duzelirse ok, onun disindaki tüm yollar benim icin ayrilmaya cikar.
atiyorum ailesine söyledin, kizinizi uyarin böyle böyle ben bosanacam basdemiyorum. ondan sonra düzelirse ben kullanildigimi düsünürüm.

bir de insan kardesi olsa dayanamaz nesini seviyorsun ki artik yani bikmadin mi?

bir de ekstra senaryo ekleyecegim, annenlerin paraya ihtiyaci olsun onlara para gondermis ol, tepkisi ne olacak.
0
durgunfoton
(29.11.20)
abi sen ne kadar iyi niyetli bir insansın ya. hala kendinde hata arıyorsun ve itici mi diyorsun.
hala o çok iyi bir insan diyorsun
kusura bakma ama sen eşek olursan semer vuran çok olur.
sürekli çalışmışsın ve kadınlarla ilişkin olmamış sanırım
yukardakilere katılıyorum. bir an önce nafaka ödemeden boşanmanın yollarını ara
0
dafuq
(29.11.20)
bence siz sevildiğinizi, değer gördüğünüzü hiç hissetmiyorsunuz ve yazılan profildeki bir insan zeka seviyesi ya çok düşük ya da alemin çakalı biri. benim de dikkatimi işe girerse alacağı masa çekti. bunda bile sizin gelirinizle karşılamadığı hayalden bahsediyor. her hareketiyle sizi yetersiz gören biri. kendini daha iyilere layık zannediyor ama bir eş olarak selamı bile haketmiyor bunca değersiz tavra.

deneyebilirsiniz bazı şeyleri. maddi kısıtlama gibi ya da sıkıştım arabayı satayım gibi bi şey atın internetten daha ucuz modellere bakın borçları ödemek için mesela.(gelirinize göre araba olduğunu varsaydım)
maddi ve manevi yanınızda hissetmediğiniz için yani basit şeyler atın olay çıkaracak mı yoksa çözüm mü düşünecek. sorumlulukla tanışması lazım. @durgunfoton "sonradan düzelse o saate kadar kullanıldığımı düşünürüm" demiş buna da hak verdim ama siz de ilişkiye çok bilinçli yaklaşım sergilemek değil duygusala bakmaya çalıştığınız için bence direkt boşanmadan bahsetmek yerine ufak tefek hesapta olmayan olaylara tepkisine iyice bakın. eşim dediğiniz insan avmde dolaşmak dışında da yanınızda olduğunu hissetmeniz gereken kişidir. standart evlilik yalnız olmaktansa eşiyle paylaşınca iyi olunan şeydir bence. yalnızlık çok daha iyiyse neden evlenilsin. ha bu değil ki her sorun cıktıgında boşan ama başından beri bir düşünün kaç kere eşime güveniyorum deyip paylaşım sergilediniz. "o halleder" dediğiniz ne var sandalye almak dışında?

geçmiş olsun.
0
ala09
(29.11.20)
“Aynı kaynım” bile değil, “aynı kedim”
0
dedi ve gitti
(30.11.20)
yukarda verilen cevapları okumadım. tüm yazdıklarınızı da okumadım gerci.
yalnız benim anladığım, eşinizde bazı ruhsal hastalıklar (muhtemelen okb ve depresyon) varmış gibi duruyor.
çünkü (sizin anlattığınıza göre) tavırları normal ve sürdürülebilir değil.
önce bir evlilik danışmanına, oradan da psikoloğa veya psikiyatra gidilip tedavi yoluna gitmek lazım.
0
prizmatik
(30.11.20)
üstteki cevapları okumadım ama eminim herkes birçok konuda zaten söylenmesi gerekenleri söylemiştir.

ben biraz daha psikolojik açıdan bakmak istiyorum.
zaten "babam hep alttan almış" cümlesi her şeyi anlatıyor, detaya gerek yok.
babanızla aynı kaderi yaşamakla ilgili bir sorununuz var.

bilinçaltında ya babanızı çok sevip, ona bir noktada belki acıma ya da şefkat duygusuyla yaklaşır ve onu yalnız bırakmamak için onunla aynı kaderi paylaşırsınız ya da babanızdan nefret edersiniz ve hayat sizi babanız olmaya zorlar.

ikisi de iki ayrı uç, iki ayrı denge ama iki aynı sonuç.
biri babayı yalnız bırakmamakla, biri babayı affedememekle ilgili.
sizinkinin ilk durum olduğunu düşünüyorum.
uzun lafın kısası, babanızla olan bağınızda bir fazla bağlanma ya da fazla empati olmuş, bunu düzeltmeniz lazım.
bu da terapiyle olur.

bu konularda annenizin de rolü vardır elbette.
eşiniz burada aslında bilinçdışından çağırdığınız, size babanızın yaşadıklarını yaşatacak, onunla kendinizi aynı hissetmenizi sağlayacak bir piyon gibi.
o yüzden boşanın demiyorum, zaten sizin ailenizdeki ilişki dengesi düzene girince ya eşiniz düzelir ya da kendiliğinden süreç işler ve boşanırsınız.

bu sorunu çözmezseniz boşanıp tekrar evlenseniz de kendinizi yine aynı döngüde bulursunuz çünkü bilinçaltınızdaki pattern bu.
terapiye gidin.

edit:
çift terapisinden bahsetmiyorum.
siz gitmelisiniz terapiye.
"sorun çıkartan ve hatalı/haksız olan o, ben neden gidiyorum?" diyebilirsiniz ama bunu yukarıda açıklamaya çalıştım.
bu aslında farkında olmadan sizin çağırdığınız bir şey.
bunu neden yaptığınızı bulup çözmeniz önemli, eşinizin ya da diğer dış etkenlerin bir önemi yok.
siz değişirseniz, onlar zaten değişir.
o yüzden hayatınıza neden böyle birini çektiğinize, aldığınıza dair kendinizle çalışmanız lazım ilk etapta.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
dahiliye+psikiyatri
düzenli ilaç kullanımı
0
bir soru sorcam
(30.11.20)
Boşanın diyemem "bekara karı boşaması kolay gelir." derler .Eşinizin burnunun sürtülmesi gerekiyor. Sizin onu terketmeyeceği, hep yanında olacağınız aklında onun için bu özgüven.
0
komando kani var bende
(30.11.20)
@blatta hiberna

tartışma esnasında ona kendimi savunurken, "niye annene karşı babanı da savunmuyorsun" diyor. "Madem etik değerlerin, kuralların var. Annenle de yüzleşip babanı savunsana benzer durumlarda" benzeri şeyler söylüyor. Bu dediklerinizle paralel olabilir mi? Her tartışmamızı evlendiğimizden beri aileme indirgiyor.
0
🌸hkocaman
(30.11.20)
evet, paralel.
yani tabii bunları bilinçli olarak söylemiyordur.
belli ki bunu sizi bir anlamda pasif bulduğu ya da "beğenmediği" için kınama amaçlı falan söylüyor ve ne söylediğinin farkında değil.
ama söylediği şey doğru.

niye annenize karşı babanızı savunmuyorsunuz?
öncelikle zaten evin "çocuğu" olarak bu sizin göreviniz değil aslında.
aynı zamanda, çünkü muhtemelen babanız annenizle başa çıkamadığına göre, siz hiç çıkamazsınız diye düşünüyorsunuz.
o yüzden siz de babanızla aynı kaderi paylaşarak, onu yalnız bırakmamış oluyorsunuz.
bir nevi yoldaşlık gibi.

şimdi de siz başa çıkamayacağınız sorunlar yaratan, altından kalkamayacağınız şeyler yaşatan bir kadınla, ne kadar sessiz kalmıyor olsanız da günün sonunda her şeyi alttan alıp düzeninizi bozmadan yaşamaya devam ediyorsunuz.
boşanamazsınız çünkü babanız da boşanmamış zaten.

bir kırılma yaşayıp boşansanız, ikinci bulduğunuz eşiniz de bu sefer mesela işkolik olup eve gelmeyecek, siz bunun aynısını başka bir insanla yaşayacaksınız.
babanızdan öyle öğrenmişsiniz ve bu şekilde bir bağ kurmuşsunuz.

babasından dayak yiyen kadının kocasından da dayak yemesi gibi.
genel konuşuyorum tabii ama orada öğrenilmiş olan aile düzeninin, kültür etkisinin falan dışında, derinlerde bir yerde annenin kaderine ortak olma da vardır.
sizdeki de bunun gibi.
yani bilinçaltınızda, "madem kurtaramıyorum, bari yalnız bırakmayayım. baba bak, ben de aynı şeyi yaşıyorum, sen yalnız değilsin" demiş oluyorsunuz.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
blatta hiberna+1

şema örüntüleriyle ilgili okumanızı öneririm naçizane.

kitaplar: hayatı yeniden keşfedin, mod terapi.
0
Phoebe
(30.11.20)
vallahi bazı acılardan kendimi gördüğüm icin cok yuregime dokundu bu duyuru.
bence eşiniz cok ciddi depresyonda. majör depresyon gibi duruyor.
yukarda yazılanlar bana biraz vicdansızca geliyor, cunku kadının bunların hiç birini bile isteye yaptıgını dusunmuyorum.

öte yandan sizin de yadıma ihtiyacınız var ve blatta'nın dediklerine cok katılıyorum. bu asırı verici rolu size guvende hissettiriyor.(kendimden biliyorum)
0
galandar kostumu
(04.12.20)
İster kadın tarafı olsun ister erkek, boşanın gitsin.. Neyi bekliyorsunuz? Düzelmez.
0
yetersizbakiye
(05.12.20)
Boşanmaya kalksan o kadın senin iliklerini söker. Çalışmayan kadınla evlilik en büyük hatadır. O kadın ev işi yapmaz çünkü tembelliğe alışmıştır. Eve destek de olmadığı için tüm yük üzerinde olur.
0
kickboxer
(05.12.20)
(5)

Kuru mamayı bırakan kedi

otonomo
4 senedir royal canin kısır maması yiyordu. son 1 aydır ağzına sürmüyor. maması bitince idareten whiskas alırdım. onu denedim, onu da yemiyor. komple kuru mamayı bıraktı diye korkuyorum. farklı bir kuru mama alıp deneyeyimm mi yoksa artık yaş mama mı yiyecek bu zibidi?
4 senedir royal canin kısır maması yiyordu. son 1 aydır ağzına sürmüyor. maması bitince idareten whiskas alırdım. onu denedim, onu da yemiyor.

komple kuru mamayı bıraktı diye korkuyorum. farklı bir kuru mama alıp deneyeyimm mi yoksa artık yaş mama mı yiyecek bu zibidi?
0
otonomo
(27.10.20)
ne yiyor? bir sey yedirebildiniz mi?
0
robokot
(27.10.20)
Yaş mama alıp kuru mama ile karıştırarak vermeyi denediniz mi? Mamayı ıslatıp da verebilirsiniz. Dişlerinde sorun mu var acaba?
0
cemallamec
(27.10.20)
yaş mama veriyoruz. veterinere gösterdik bir şey bulamadı. parazit aşılarını oldu. yaş mamayla kuru mamayı karıştırınca özenle ayıklıyor taneleri yine yemiyor. kuru mamayı ezip yaş mamaya karıştırdık yine yemedi.
0
🌸otonomo
(27.10.20)
Nasil oldu bu ya ? Aniden bi gun düzenli yedigi mamasini mi bıraktı?
0
hindistan cevizi
(27.10.20)
evet bazı kediler huy değiştirebiliyor. selective mamalar oluyor onlar denenebilir. bizimki balıklı çok sever, başka pek yemez vs. petshoplar royal canin vs. kaliteli mamaları açık kilo ile satanları olabiliyor. onlardan alınıp denenebilir.
0
surprise
(28.10.20)
(5)

Ben neden Romanya IP'si ile bağlanıyorum?

otonomo
2 haftadır durup dururken IP lokasyonum Bükreş olarak değişiyor ve saatlerce öyle kalıyor. Sonra kendiliğinden TR'ye dönüyor. VPN programları kapalı, proxy ayarı default. Niye olabilir böyle bir şey?
2 haftadır durup dururken IP lokasyonum Bükreş olarak değişiyor ve saatlerce öyle kalıyor. Sonra kendiliğinden TR'ye dönüyor. VPN programları kapalı, proxy ayarı default. Niye olabilir böyle bir şey?
0
otonomo
(28.07.20)
o bilgiyi nereden alıyorsun? o tahminler her zaman tutarlı olmuyor. kullanılan veritabanı outdated olabiliyor filan.
0
'''
(28.07.20)
Tek seferlik bir olay değil. Defalarca oldu farklı IP adresleri hepsi Romanya.

Şimdi evdeki Windows olan diğer PC'yi kontrol ettim o TR'ye bağlı. Modem aynı wi-fi aynı.

Acaba benim mac saldırı altında filan mı?
0
🌸otonomo
(28.07.20)
Virus taramasi yap ve ccleaner temizligi
0
müptezel dostoyevski
(28.07.20)
vpn eklentisi veya uygulaması vardır bilgisayarda. chrome da tüm eklentileri devre dışı bırak.
0
walter white kilikli
(28.07.20)
DNS girmiş olabilir misin bir yerlere?
0
pass
(29.07.20)
(4)

Websitemi satılığa çıkarıyorum

ibadeathh
konu başlıktaki gibi fakat fiyat nasıl biçilir emin değilim. 5 aydır neredeyse gece gündüz uğraşıp bir yerlere getirilmiş bir site, artık uğraşmaya da vakit ayıramıyorum. bu işlerden anlayan varsa sitemin adını da özelden yazabilirim, sitenin diğer özellikleri şöyle; (anlayanlardan yorumlarını bekle
konu başlıktaki gibi fakat fiyat nasıl biçilir emin değilim. 5 aydır neredeyse gece gündüz uğraşıp bir yerlere getirilmiş bir site, artık uğraşmaya da vakit ayıramıyorum. bu işlerden anlayan varsa sitemin adını da özelden yazabilirim, sitenin diğer özellikleri şöyle; (anlayanlardan yorumlarını beklerim sevgili suserler)

1 yıllık alan adı alınmıştır, (ilan tarihi itibariyle 4 ayı geride kaldı)

3 aylık domain yenilemesi yapılmıştır (1 ayı geride kaldı)

1000 kişiye yakın %100 organik twitter hesabı,

2500 kişiye yakın %100 organik *** sayfa beğenisi

(linkedin ve instagram hesapları da mevcut ama onları çok aktif kullanamadım)

Google Adsense Onaylı ve bağlantılı, reklam koyulan websitesi (Hesapta biriken 60 liraya yakın bir meblağ da alana hayırlı olsun :))

AMP uyumlu

http değildir, https uzantılıdır (güvenlik sertifikası kurulmuştur)

Google Search Console, Google Analytic Bağlantıları Mevcut

Site adı ile uyumlu (kurumsal imaj için) gmail hesabı mevcut

Seo Analiz'inde uyumluluk %74

1 aylık uğraşma ile gnlük Minimum 500 tekil kullanıcıya ulaştım (Düzenli içerik girildiğinde)

Sitenin wordpress altyapısı ile oluşturulmuştur.

Gerekli bütün eklentiler (sosyal medya paylaşım, seo kontrol, iletişim box vs vs) eklenmiştir
0
ibadeathh
(28.03.20)
r10.net'e yazabilirsin, satacağın kişiler bu forumdaki insanlar.

Siteni satarken önemli olan şeyler içindeki içerik sayısı ve kalitesi, sitenin konusu. Yazdığın içerikler atıyorum güncel bir olayla ilgiliyse ve sadece 1 haftalık hit getirecekse (ilgili olayın devam ettiği süre kadar ya da) bu hiçbir şey ifade etmez. Bugün 100 kelimesi 2 liraya blog post yazıyorlar. Girdiğin içeriğin anlamlı ve kaliteli olması gerekiyor bu nedenle.

Bunun dışında wordpress eklentileri, yüzde bilmem kaç seo uyumu vs. bir şey ifade etmiyor. İçerik kaliten iyiyse ve bu içerik ömür boyu hit getirir diyebiliyorsan ona göre fiyat belirlersin verdiğin emeğe. Siteyi görmeden şu kadar eder diyemeyiz.
0
mg3929
(28.03.20)
özelden adres alabilir miyim?
0
işimdeyim gücümdeyim
(28.03.20)
Özelden adresi alabilir miyim sitenin?
0
solo
(28.03.20)
Fiyat genelde aylık gelir baz alınarak hesaplanır. Muhteşem bir domain veya çok kaliteli ve geniş içerik de para edebilir. Adresi paylaşırsanz bir inceleyelim
0
otonomo
(28.03.20)
(8)

korkularla başa edememek

sekoo2424
merhabalar arkadaşlar şimdi sizler ne kadar bokdan birisi oldugumu anlatmak istiyorum korkat ve öz güvensiz kısmeti çok açık insanların nimet saydıgı şeyleri dert eden ailesini çokkk üzmüş ve üzmeye devam eden aptal bir insan oldugumu düşünüyorum ahiretin ve cehennemin var oldugundan az bişey şüphem
merhabalar arkadaşlar şimdi sizler ne kadar bokdan birisi oldugumu anlatmak istiyorum korkat ve öz güvensiz kısmeti çok açık insanların nimet saydıgı şeyleri dert eden ailesini çokkk üzmüş ve üzmeye devam eden aptal bir insan oldugumu düşünüyorum ahiretin ve cehennemin var oldugundan az bişey şüphem olsa kendini çokkkdan asmış olmam içten bile degil bende yaşamaya çalışıyorum sıfır ve sıfır hayattan keyif alma durumunda devam ediyorum.
ben serkan 1996 dogumluyum istanbulda ilk ortaokulu okudum haydarpaşa teknik ve eml de lise okudum kaynakcılık mezunuyum liseden sonra 2 yıllık ön lisans okumaya başladım ailemden uzak olmakdan ve iş bilmemezlik korkatlıkdan 1. senede bırakdım tetrar sınava giridim ve 4 yıllık bir lisansa başladım tahmin edebilirsiz oralarda dar geldi yine bırakdım kaçtım yapamadım korkdum tek olmakdan cok sosyal birisi olmama ramen dışarda cogunlukla kendimi kapatırım neyse oradan sonra 19. dönem polis özel harekat alımına başvurdum kazandım 14 ay egitim aldım elazıgdan yarısı yarısı cankırıda :) bilin bakalım ne oldu kaçtım mezunıyete 2 ay kala istifa ettim kaçtım amk kaçtım ben bu kadar iyi degilim dedim yakıştıramadım kendime ve kaçtım. :) istifa ettim
6 7 ay sagda solda süttüm köyde kaldım iatanbula geri döndüm eski çalıştıgım yere girdim 7 ay çalıstım yine dar geldi kactım maaşı bahane ettim ama alakası yok sorumluluıkdan kacıyorum korkuyorum 4500 tl maaşla 2 hafta önce işe başladım metro inşaatında kaynakcı olarak 2 haftada kaçtım şimi başka bir şantiyede usta başı olarak kaynakcılıga başladım ve ne var biliyormusunuz bu seferde orada santiyede yatmayı bahane ediyorum bir sebeb arıyorumki istifa edeyim allah aşkına birisi bana ateş etsin hat ettigim gibi gebermek istiyorum bu amk hayattından benim gibi boş beleş insan varmıdır amk ya he bana bir akıl allah aşkına ne yapayım ne kullanayım
uzun yazdım kusuruma bakmayın ama anlatacak kimsem yok aslında var da artık dinleyen kalmadı...
0
sekoo2424
(15.12.19)
işine devam et.
kazandığın para ile özel psikoloğa git.
başka bir çözüm göremiyorum.
muhtemelen hayatında bir amaç olmadığı için para kazanmak seni heyecanlandırmıyor tarzı bir teşhiş koyacaktır psikolog.
0
aslindasorunumpsikolojik
(15.12.19)
ilk bırakıp gitme isteği geldiği anda onu yok et, sonraki seferlerde aynısını yap.
0
inekadam
(15.12.19)
Kimsenin hayatı çok iyi değil. İnan herkes isteyerek çalışmıyor. Kaçmanı anlıyorum benim de kaçtığım kaçmak istediğim çok oldu türlü bahanelerle. Ve ben daha yeni itiraf edebiliyorum aslında hepsinin birer bahane olduğunu. En iyisi biraz kendini tanımaya çalış. Nelerden hoşlanırsın seni ne yapmak memnun eder bunları bul ve kendine bu doğrultuda bir yaşam çizmeye çalış. Eskiden yaptıklarını da sık sık düşünme.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(15.12.19)
üzüldüm kardeş.
@aslindasorunumpsikolojik +1
bırakmayacaksın, özeti bu. hayat kimseye kolay değil, biz bırakmıyoruz.
zaman kaybını falan düşünme, geçmişte olanları dert etme, temiz sayfa aç.
0
ebabil curnatasi
(15.12.19)
(bkz: self sabotaj)

Boktan veya korkak birisi değilsiniz, sadece depresyon hastasısınız. Uzun ve sıkıntılı bir tedavi süreci var (psikoterapi) Ama terapi almassanız daha uzun süre daha sıkıntılı bir yaşamınız olacak. Bu yetersizlik ve tatminsizlik duygusunu kendi kişilik özellikleriniz olarak değil hastalığın bir sonucu olarak görün. Yalnız değilsiniz. Korkacak bir şey yok. Umarım her şey daha iyi olacak.
0
otonomo
(15.12.19)
bu benim erkek versiyonum.

yaşın 30'u geçince anlarsın yaptığın hataları bu bir...

ikincisi ben de aydınlandım. self sabotaj başlığını ben de okuyacağım bunu yazdıktan sonra.

ayrıca inekadam +1
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(15.12.19)
14-15 yaşındayken, yaz tatilinde Bağlarbaşı'nda bir kafede komi olarak işe başladım. Başladım ama çok zorlanıyordum. Neredeyse ilk iş tecrübem.
Patron cezaevinde yatmış çıkmış sert ve suratsız bir adamdı. Kardeşi de onun gibi itici ve sevimsizdi, bir de patronun şımarık bir yeğeni vardı, yaşıtım. Garsonlar da yarak kürek adamlardı, velhasıl kadro kötüydü. Ortam boktandı. Eziyet gibiydi işe her sabah gitmek.
iş de zordu, yol ile beraber günde yaklaşık 15-16 saatim dışarıda ve ayakta geçiyordu.
E üstüne milletin ağız kokusu.
10 gün dayanabildim. Sonra birgün patronun karşısına çıktım "abi ben daha fazla çalışmak istemiyorum" dedim, tecrübeli adam "neden" diye sormadı bile ve keyfe keder çalıştığımı anladı. toydum, okuyordum ve bu iş bana göre değildi.
O sevimsiz adam hayatım boyunca kulağıma küpe olacak bir nasihat verdi bana, " yolun açık olsun ama sebat etmeyi öğrenmen lazım" dedi, "neyi ne kadar öğrendiğinin bir önemi yok, sebat etmeyi bilmiyorsan herşey boşuna" dedi.
O kelimenin ne anlama geldiğini eve vardığımda araştırdım öğrendim. "Sabit"le aynı kökten yani bir yerde, bir işte sabitlen, diren, o işi sevmeye çalış, hemen vazgeçme gibi birşey demeye çalışmistı.
Müthiş. Sonraki işlerimde ne zaman bir zorlukla karşılaşsam hep bu sözü hatırladım. direndim, vazgeçmedim sonunda karşılaştığım engeli astım ve genellikle başarılı oldum.
Elbette senin sebat etmekte zorlandığıni meselenin zaten bu olduğunu biliyorum ama elimizde sihirli bir değnek yok direneceksin ve sevmeye çalışacaksın.
Hepimiz bunu yapıyoruz.
Bununla birlikte insanın kendisini tanıması şart.
Önce kendini tanı.
Neyi sevip neyi sevmediğini anlamaya çalış.
Yaptığın veya yapacağın işi sevmiyorsan başarılı olman mümkün değil, orada sebat etmek de fayda etmez.
Kendini ve ne yapmak istediğini neyi istemediğini iyice belle.
Ancak her işte sebat etmenin zorunlu olduğu bir süre var.
Mevlânâ'ya ait olduğu iddia edilen bir söz var, gerçekten ona mı ait bilmiyorum ama kesinlikle muhteşem bir söz. Diyor ki, "Dayanamayacağın noktada sakın pes etme, orası kaderinin değişeceği yerdir."
Defalarca denendi onaylandı.
Sonuç olarak naçizane tavsiyem şudur.
Şapkayı önüne koy kendini tanımaya çalış. Kimsin? Nesin? Neyi seviyorsun? Neyden hoşlanıyorsun? Neyden nefret ediyorsun? Masabaşı mı hoşuna gider yoksa sahada olmak mı?
Kendini yeterince tanirsan hangi işi yapman gerektiğini de bilirsin.
Bundan emin olduktan sonra da geriye kalan iş bulmak ve orada "sebat" etmek.
0
yesil basli govel santor
(15.12.19)
herkese cok teşekkür ederim verdiginiz bütün fikirleri ve öğütleri dikkate alarak tek tek okudugumdan emin olabilirsiniz özel mesaj atanlarınız da olmuş o kişilerede ayriyeten teşekkür ederim kimsenin kimseyi dikkate almadıgı bu acımasız çagda bana bir nefes vermeye çalıştıgınız için hepinize minnetarım...
0
🌸sekoo2424
(22.12.19)
(2)

Belge - Kimlik Taratmak

otonomo
Kimlik ve belge taratmam gerekiyor. Nereden yaptırabilirim?
Kimlik ve belge taratmam gerekiyor. Nereden yaptırabilirim?
0
otonomo
(01.10.19)
telefonda, microsoft office lens uygulamasıyla yapabilirsin.
0
ventesimo
(01.10.19)
Teşekkürler ama benim flat tarayıcıya ihtiyacım var.
0
🌸otonomo
(01.10.19)
(2)

Youtube'a reklam veren Vietnamlılar

otonomo
Son haftalarda Youtube'da bu Vietnamlı'ların video reklamlarına çok fazla rastlıyorum. Reklam dediğim de öyle bir ürünün, hizmetin ya da Youtube kanalının kısa bir video reklamı filan değil. Dandik günlük yaşantısından 1 saatlik bir webcam kaydını reklam olarak basıyor adamlar. Bunların amacı nedir
Son haftalarda Youtube'da bu Vietnamlı'ların video reklamlarına çok fazla rastlıyorum. Reklam dediğim de öyle bir ürünün, hizmetin ya da Youtube kanalının kısa bir video reklamı filan değil. Dandik günlük yaşantısından 1 saatlik bir webcam kaydını reklam olarak basıyor adamlar. Bunların amacı nedir çözemedim, bilen var mı?
0
otonomo
(23.09.19)
Vpn mi açık acaba normalde çıkmaz ama belki de kanal reklamıdır
0
olaylar olaylar
(23.09.19)
Yok VPN açık değil. Reklamı yapılacak kanallar da değiller. İçinde sadece 4-5 tane 1-1.5 saatlik hiçbir şey olmayan vlog video'lar olan kişisel kanallar hep
0
🌸otonomo
(23.09.19)
(4)

Otomobilde ÖTV indirimi olur mu?

ya ben lan neyse
yüzde 15 indirime rağmen satışlar geçen yıla göre yarı yarıya seyrediyor. yüzde 15 indirim 177 bin TL aracı 159 bin TL ye indirdi.geçici olarak sıfırlanır mı sizce ÖTV?
yüzde 15 indirime rağmen satışlar geçen yıla göre yarı yarıya seyrediyor. yüzde 15 indirim 177 bin TL aracı 159 bin TL ye indirdi.

geçici olarak sıfırlanır mı sizce ÖTV?
0
ya ben lan neyse
(06.04.19)
4.5 sene seçim yok. Mümkün değil.
0
goodman
(06.04.19)
Bence olur bir yıl içinde. Seçim yok ama durgunluk var.
0
beni sen öldürme
(06.04.19)
belli bir motor hacmine kadar %0 ötv bir ihtimal, üst motor hacimli arabalar için sanmıyorum.
0
false pretension
(06.04.19)
Tayyip'in yakın akrabaları ve sevgili müteahhitleri otomotiv işine girmediği sürece hiç ihtimal vermiyorum. Ekonomi resesyonda, hükümetin uluslararası kredibilitesi çok düşük, bütçe açığı aldı başını gidiyor zaten. Bunların üstüne bir de vergi indirimleri ile gelir kalemlerinden de feraget etmek çılgınlıktı ve tamamen seçim rüşvetiydi - o da pek bir işe yaramadı zaten -

Ben pek çok alanda vergi ve faiz indirimi değil, bindirimi bekliyorum yıl sonuna kadar.
0
otonomo
(07.04.19)
(7)

Faizler yüzde 10'a düşer mi?

ayseee
şu an yüzde 20 seviyesinde çoğu banka ne olursa yeniden Faizler yüzde 10'a düşer ?
şu an yüzde 20 seviyesinde çoğu banka ne olursa yeniden Faizler yüzde 10'a düşer ?
0
ayseee
(08.01.19)
enflasyon yüzde 10’a duserse duser.
enflasyon kisa vadede zor duser.
0
wang
(08.01.19)
tamamen kafadan sallıyorum
eğer dolar artışa geçtiğinde faiz arttırıp dolar düşürüyorlarsa(ülkeye dolar çekiyorlarsa) doların düşmesi faizlerin azaltılmasına neden olabilir.
0
basond
(08.01.19)
doların düşmesi lazım, bu durumda faizi düşürürlerse dolar 8-10 lira olur.
0
prasinos
(08.01.19)
Faizler 2015'de bile %10'un üzerindeydi 10-14 aralığında. O zamanlar dolar 2.8'den 3.5'lara fırladı. Faizler yine artmadığı için sonra da 4ler 5ler görüldü. Daha sonrası malum, iş işten geçtikten sonra faizler arttırıldı.

Faizler ancak şöyle düşer, ya mucizevi bir şekilde Türkiye'ye trilyon dolar para gelir veya dış borcumuzu ve cari acığımızı kapatmak hamle yaparız. Yoksa salla...
0
malheiros
(08.01.19)
Kaça düşer bilmiyorum ama düşmek zorunda. Borç ödemek için de üretip kazanmak lazım. Bu faizlerle üretim olamaz. Havadan 500 milyar dolar düşmediği sürece devalüasyon kaçınılmaz zaten.
0
otonomo
(08.01.19)
Valla cepteteb geçen ay 20.00 yapmıştı, dün 19.50'ye çekmiş. İki ay önce de 22 idi. Bakalım döviz ne olur. Şimdilik düşüş eğiliminde faizler.
0
efreet sultan
(08.01.19)
ben bunu birleşmiş milletlerde çalışan finanscı bir arkadaşa sordum

ehaehaeheheaheaehaehehhühühühüühühühüeheaheahehaaaaaa

dedi
0
dedim dedim de kime dedim
(08.01.19)
(6)

Ofisteki geleceğim

her gece aç
Burhan altıntop muamelesi görüyorum aylardır. Geçen sene başladım 4 kişiydik gayet arkadaş ortamı vardı. Sorunsuz geçen 6 aydan Sonra şöyle bir tip geldihttps://eksisozluk.com/entry/82883618https://eksisozluk.com/entry/82886444Beni bu üçünün yanından alıp bununla karşılıklı oturttular. Anlaşamadım t
Burhan altıntop muamelesi görüyorum aylardır. Geçen sene başladım 4 kişiydik gayet arkadaş ortamı vardı. Sorunsuz geçen 6 aydan Sonra şöyle bir tip geldi

eksisozluk.com
eksisozluk.com

Beni bu üçünün yanından alıp bununla karşılıklı oturttular. Anlaşamadım tabi bu üçünden ayrıldım diye de üzüldüm. Bunlar da benim yerime oturtulanla anlaşamamış ama benim anlaşamadigim kişiyle anlastilar ve beni biraz dışladılar ben de o ara bunların anlaşamadığı adamla muhabbet ettim. Sonra hepimiz aynı ofise geçince gördüm ki 6 ay beraber çalıştığım bu üç kişi bana karşı cephe almış. Şuan yeni gelenler de onların cephesinden dışlanmamak için benimle samimiyet kurmuyor bence.

Özgüvenim azaldı önceki müdürlerine de böyle yapmışlardı. Kendilerine biat etmeyeni müdürleri bile olsa dışlayarak sindirmeye çalışıyorlar. Tüm işi ben yapsam da yaptığım iş zor değil ama takdir görmüyorum ve bana bişey katmıyor. Bölüm değiştirmeyi düşünüyorum fakat pişman olur muyum diyorum. Bunların tavırları kendimi değersiz hissetmeme neden oluyor ben de onlara artık umursamaz davranıyorum. Bu sağlıksız ortamda nasil bir yol izlemeliyim?
0
her gece aç
(05.01.19)
yazdigin hicbir sey onemli degil aslinda. "yaptığım iş zor değil ... ve bana bişey katmıyor" eger bunu diyorsan sirketi yada departmanini degistir. seni zorlamayan ve sana birsey katmayan yerde durmanin anlami yok. mesleki yonden seni tatmin edecek biryer bul. boylece hem isinden memnun olursun, hem ise giderken ayaklarin geri geri gitmez, hem de is yerindeki absurt kisiler/hareketler/olaylar vs cok da gozune batmaz.
0
crucio
(05.01.19)
Üç dört günde bir iş ile alakalı duyuru açıyorsun. Bu kadar mutsuzsun kaç o ortamdan.
0
elorelia
(05.01.19)
1. iş arkadaşlığını gerçek arkadaşlıkla karıştırıyorsun.
2. işin sana hiçbir şey katmadığını ve kolay olduğunu düşünüyorsan hala yeni bir iş aramıyor olman çok büyük hata.
3. emin değilim elbette ama sanırım akıllı iş arkadaşların yok. buna rağmen işlerin eski haline dönmesini istiyorsan tam bir beyaz yakalı gibi davranıp birbirlerinin arkasından dedikodu yapacak kuyularını kazacaksın. belki ekmekleriyle oynayacaksın. epey düşük şeyler bunlar. umarım yapmazsın.
0
garagavun
(05.01.19)
Bence hiçbirini umursama, samimiyet kurmaya çalışsalar da yakınlaşma. İşle ilgili konuşmak ve günaydın, iyi akşamlar gibi kelimeler haricinde işyerindeki insanlarla iletişim kurmamak gerekiyor bence. Bu benim şahsi tecrübem ve bu kararı aldığımdan bu yana kafam rahat. Kimseyi bana trip atabilecek, nazını geçirecek kadar yaklaştırmıyorum kendime. Ama kimse de kendisiyle küs olduğumu iddia edemez. Yarım saatlik öğle arasında on dakika saçma sapan muhabbet edeceğim diye kimseyi çekemem şahsen. İşimi yaparım, boş vaktim olursa da bir şeyler okurum. İşyerinde sosyallik huzur bozar. Bugün değilse yarın.
0
ben butun cbnce dizilerini izliyorum
(05.01.19)
çok iyi anlıyorum . benzerini bir önceki iş yerimde yaşamış ve psikolojik olarak tükenerek istifa etmiştim. tam da benim gibi gözüken, benzer şartlarda yetişmiş okumuş etmiş insanların bu kadar kötü olabileceğini ilk o zaman görebilmiştim galiba onun da şokuyla davranışların üzerimdeki etkisi katmerlenmişti. tanımladığın şekilde biri ile anlaşabilip seni dışlamışlarsa zaten çok da anlaşabileceğim tipler değillermil aslında. basitçe. ilk yoruma katılıyorum ortam haricinde yapılan iş tatmin etmiyorsa kesinlikle oraya daha fazla emek- zaman harcamamaya, yeni yol çizmeye gayret etmek en güzel olur. kısa vadede mümkün değilse de. o anlaşabildiğim arkadaş hariç diğerleriyle iş konusu dışı muhabbet yaratmaya çalışmazdım. kesinlikle tepkili ya da işi zora sokacak değil de tamamen nötür, herkes işe yeni başlamış mesafesinde ortak işlerimi hallederdim.
0
blacksky
(06.01.19)
çok benzerini yaşamıştım yıllar önce. bahsettiğin tarzda grup vardı, grubu kontröl eden fitneci (ki arkadaşımdır hala yine de :D) patronla takışınca grubun geri kalanı patronla bir olup bunu harcamışlardı :)

mevcut işinizden tatmin olmuyorsanız zaten oradan kaçmaya bakın. işi seviyor ve geleceği planlıyor olsaydınız, günlük motivasyonunuz zarar görse de takmayın derdim. yeni gelenlerle, onların dışladıklarıyla filan kendi grubunuzu kurun. kim ki bunlar cürümleri kadar yer yakarlar. bir süre sonra teker teker gelip yanaşmaya çalıştıklarını bile göreceksiniz :) gariptir bu iş ortamları. çok duygusal bakmayın, stratejik bakın derim.
0
otonomo
(06.01.19)
(14)

100 bin liraya ne iş yapabilirim istanbul'da

xxxo
ne iş kurabilirim hiç bi işten de anlamıyorum. çevrem yok ama bir iş kurmam lazım
ne iş kurabilirim hiç bi işten de anlamıyorum. çevrem yok ama bir iş kurmam lazım
0
xxxo
(04.01.19)
Arac alim satimi yalabilirsiniz ama kadin basiniza kurtlar sofrasi o alan.

Eskiden uzun seneler galericilik yaptim. Destek olabilirim size bu konuda buradan.
0
alfist
(04.01.19)
Ayrica en azindan yarisi tutariyla giyim uzerine butik acip internetten satis yapabilirsiniz. Hem bildiginiz is olmus olur, hem de o butceyle girilince tutar da. Guzel reklam faaliyeti falan. Iyi butce bence.
0
alfist
(04.01.19)
giyim her zaman tutan bir şey ama işi bilen birine yaptırın ya da birine ortak falan olun. kendiniz yapmaya çalışırsanız batma ihtimaliniz yüksek olur, profesyonel birileri şart yani.
0
candide
(04.01.19)
Ben şunu gördüm, ticaret tecrübesi olmayan insanlar belli bir miktar parayla birden ticarete gidince genelde zararlı çıkıyor. Ben olsam döviz/altın/arsa alırdım, siz bilirsiniz tabii.
0
sys coyg
(04.01.19)
duruma gore degisir. eger bu para ile cok acil kaznc elde etmek gerekmiyor ise bir startup kurup simdilik kulucka merkezinde cok ufak bir giderle isin ilerleyip ilermeyecegine bakardim.

aslina bakarsan konvansiyonel bir is yapmayi dusunuyor olsam bile bunu startup kulturunde gerceklestirirdim.

cevre cok cok onemli is bilmekten daha onemli diyebilirim. konu ne olursa olsun once cevre edinmek sart. ecnebiler buna da network diyorlar.
0
orpheus
(04.01.19)
Arastir incele, sana mantıklı gelen bir iş bul. Ama sakin para yatirma. O alanda maasli bir ise gir, isi öğren. Muhtemelen öğrendikten sonra davulun sesinin uzaktan hoş geldigini anlayacaksın. Bu arada parani dolar-altina cevirip bankaya yatır.
0
herhaltibiliyoring
(05.01.19)
güzel bi yerden simit tezgahı kapatın.
0
zetina dikis makinesi
(05.01.19)
Uslaya ya da msaya gidip bi workshoptan ders alın ve onla ilgili dükkan açın

Mesela b blok sadece cheescake yaparak para kırıyor
0
hakyememyemekyerim
(05.01.19)
Sürdürülebilirliği sağlayacağınızı düşünmüyorum. Macera aramayın. Banka faizleri yüksek, sermayenizi mevduatta değerlendirirken ne yapmak istediğinize karar verip o işte ustalaşmaya çalışın. El tavsiyesiyle iş tutulmaz.
0
hepbiarayisicinde
(05.01.19)
1- ne is yaparsan yap bilmedigin isi yaparsan batarsin. bildigin isi yaparsan ne yaparsan yap kazanirsin.

2- ticaretten anlamiyorsaniz yada yatkinliginiz yoksa bildigin isi yaparsan da batarsin.

bu iki madde altinda ve verdiginiz bilgilere dayanarak o paraya dokunmamaniz sizin icin en hayirlisi olacaktir.
0
crucio
(05.01.19)
ekonomik olarak darlık dönemindeyiz. neredeyse tüm firmalar küçülmeye gidiyo ve az çok krizin patlaması için seçim beklendiğinin hesabını herkes yapıyo. yapabileceğin en faydalı iş ticaretten uzak durmak olur çünkü istanbul zaten kurtlar sofrası ve en güçlülerin bile ayakta kalmakta zorlanacağı bi ekonomide bence kendini yıpratma.

he ille ben bi iş yapmak istiyorum diyosan da düşük bütçeli kesime hitap eden bi işe girişmeyi dene çünkü lüks tüketime dayalı ekonomi yakında hayal olacak.

bi tavsiye verebilirim ancak bu benim kendi fikrim olduğu için özelden yazman durumunda belki bi miktar bilgi alışverişinde bulunabiliriz.
0
johnnie w lker
(05.01.19)
Nisantasinda Solarium Merkezi ac.
0
perfectum
(05.01.19)
Cebindeki para kadar bir butce dusunme. Yani 100bin liran varsa 100bin liralik ne is kurabilirim diye dusunme. Tamamini butcen olarak dusunme, tum parayi gomme.
0
stavro
(05.01.19)
Öncelikle elinizdeki para TL cinsinde ise vadeli mevduata da bağlamak istemiyorsanız hemen döviz alın.

İkinci olarak Kosgeb'in grişimci destekleri var. 50 bin TL geri ödemesiz hibe, 100 bin TL de geri ödemeli destek alabiliyorsunuz. Kadın girişimciler bu destekler için daha öncelikli ve avantajlı.

Kosgeb kaydınızı yapınca sizi birkaç ay süren bir eğitim programına kaydediyorlar. O eğitimde iş planı yapmak, şirket kurmak, pazar araştırması, temel muhasebe vs. gibi temel bilgileri öğreniyorsunuz. Ayrıca eğtitim sonrasında yapacağınız işe karar verip iş planınızı oluşurup başvuruyorsunuz. Bu sayede hem daha bilgili şekilde, hem de daha düşük bir mali riskle girişimcilik kariyerinize başlayabilirsiniz.

www.kosgeb.gov.tr

Buradan bilgi alabilirsiniz.

Ama dediğim gibi acele etmeyin. Şu an tecrübeli girişimciler bile yeni yatırım yapmıyor. Faiz yüksek, nakit para az vs. Piyasa çok riskli. Paranızın döviz veya faiz geliri ile muhtemelen kuracağınız işten daha çok kazanırsınız şu an. Bu süreçte bol araştırma yapıp bilginizi arttırmmanızı öneririm.
0
otonomo
(05.01.19)
(6)

el isitmali eldiven

in vino veritas
kisin motorda kullanmak icin el isitmali bir eldiven ariyorum. linkteki gibi bir urun buldum ama acaba kullanan, memnun olan ya da ben bunu kullaniyorum cok memnunum diye oneri verecek olan var midir? tesekkurler.https://urun.gittigidiyor.com/spor-outdoor/isitmali-eldivenler-erkekler-kadinlar-kis-el
kisin motorda kullanmak icin el isitmali bir eldiven ariyorum. linkteki gibi bir urun buldum ama acaba kullanan, memnun olan ya da ben bunu kullaniyorum cok memnunum diye oneri verecek olan var midir? tesekkurler.

urun.gittigidiyor.com
0
in vino veritas
(08.12.18)
Böyle bir şey kullanmadım ama kışlık motosiklet eldiveni olmadığı için direk elinize gelen rüzgarın etkisini kesebileceğini ve bileklerinizden içeri soğuk hava girişini engelleyebileceğini sanmıyorum.

Bence bir kışlık motosiklet eldiveni + elcik ısıtma bundan çok daha mantıklı olur.

Linkteki eldiven bana yıllardır tek başına yetiyor:
www.motosikletonline.com
0
otonomo
(08.12.18)
bu da hicbir yerde satista degil olan da bir tek senin linkteki o da sadece xs imis :(
0
🌸in vino veritas
(08.12.18)
şöyle bir şey daha iyi olur bence
img.bleacherreport.net
0
prasinos
(08.12.18)
@prasinos, motorda kullanmak icin?? komik mi?
0
🌸in vino veritas
(08.12.18)
haa motoru görmemişim pardone
0
prasinos
(08.12.18)
Çare motor için miflon elcik;

www.kalyoncumotor.com

Ben kış için bundan daha konforlu bir şey kullanmadım, diğer yöntemlerin hepsi buna geçmeden önceki denemelerdir.

Bunu tak ve rahat bir eldiven ile kullan.
0
John Bloor
(10.12.18)
(17)

Asansör Tamiratı Kiracı Sorumluluğunda mıdır?

trawmatolog
Merhaba sevgili yardımsever duyurucular. Uzatmadan konuya gireyim; Bizim asansörün elektronik kartı yanmış, değiştirildi ve daire başına 357 TL bir masraf çıkarıldı. Ben zaten giriş katta oturduğum için kullanmıyorum asansörü, lakin aidatımı her daim ödüyorum.Şimdi acaba bu asansör tamir ücreti kira
Merhaba sevgili yardımsever duyurucular. Uzatmadan konuya gireyim;
Bizim asansörün elektronik kartı yanmış, değiştirildi ve daire başına 357 TL bir masraf çıkarıldı. Ben zaten giriş katta oturduğum için kullanmıyorum asansörü, lakin aidatımı her daim ödüyorum.
Şimdi acaba bu asansör tamir ücreti kiracının mı yoksa mal sahibi evsahibinin mi ödemesi gereken bir meblağdır? Zira evsahibim bu paranın benim tarafımdan ödenmesi gerektiği konusunda ısrarcı.

Acaba kendisi bu konuda haklı mıdır?

Teşekkürler cevaplar için...
0
trawmatolog
(26.11.18)
Çatı katında bile otursanız, hergün bağımlı gibi asansör de kullansanız o gideri ev sahibi öder.
0
han20
(26.11.18)
Asansör demirbaş, ne alakası var kiraciyla?
0
fever
(26.11.18)
her türlü demirbaşın satın alınması ve kalıcı bakım yaptırılması gibi masraflar ev sahibine aittir. asansörün elektriği, temizliği vs gibi genel geçer masraflar kiracıya aittir.

dolayısıyla ev sahibinize durumu anlatın. kat mülkiyeti kanunu çıkarın önüne koyun.
0
burty
(26.11.18)
ev sahibine aittir. borç da onun adına tahakkuk ettirilmiştir zaten.

ödemezse kendisinin başı yanar.
0
patates
(26.11.18)
Arkadaşlar doğru demiş
0
photo85
(26.11.18)
Ödemeyin. Eninde sonunda kendisinden tahsil edilecektir.
0
lisw
(26.11.18)
Ödeme sakın. Demirbaş seni ilgilendirmez
0
glamdr1ng
(26.11.18)
ödemeyin kiradan kesin, sifonun iç aksamını bile değiştirdiğinde kiracımız kiradan kesiyor.
0
eja
(26.11.18)
asansör, mantolama, çatı aktarımı vs demirbaş bakımıdır. mülk sahibinin sorumluluğundadır.

bina yıkılsa siz oturuyordunuz verin parasını mı diyecekler?
0
patates
(26.11.18)
asansörün aylık bakımını zaten aidat ile ödüyorsunuz. ama devre kartı gibi bir kalıcı bir değişimi ev sahibi ödemelidir.
0
rosencruz
(26.11.18)
Apartmanda yapılan bütün demir baş masrafları her daim ev sahibim ödüyor.eger bana ode derse kiradan düşüyor. Cunku doğrusu bu.
0
brnbrs
(26.11.18)
yönetici sizden mi istiyor ? benimle ne alaksı var git es sahibinden iste dersiniz ? sakın ama sakın ödemeyin
0
oscar
(26.11.18)
Yukarda kat mülkiyeti kanunu demişler, siz ona bakmak yerine emlakçı denen hıyarağalarını araryıp bilgi almışsınız :)

Madde 22 – (Değişik birinci fıkra: 13/4/1983 - 2814/10 md.) Kat malikinin, 20 nci
madde uyarınca payına düşecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından, bağımsız
bölümlerin birinde kira akdine, oturma (sükna) hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı
bir şekilde faydalananlar da müştereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak, kiracının sorumluluğu
ödemekle yükümlü olduğu kira miktarı ile sınırlı olup, yaptığı ödeme kira borcundan düşülür.
Kat malikinin borcu bu yolla da alınamazsa, mahkemece tesbit edilen borcunu ödemiyen
kat malikinin bağımsız bölümü üzerine, varsa yöneticinin yoksa kat maliklerinden birinin yazılı
istemiyle bu borç tutarı için, diğer kat malikleri lehine kanuni ipotek hakkı tescil edilir.
0
otonomo
(26.11.18)
emlakçı kim ki, bu konu hakkında ne biliyor ki sizin kullanımınızda diye zırvalayabiliyor?

emlakçı dediğiniz kişinin yetkinliği hangi noktada, hangi alana dayanıyor merak ediyorum.

emalakçıya sorup bilgi edindiğinize göre gönül rahatlığı ile ödeyebilirsiniz o zaman.

avukata sormayı deneseydiniz ödemezdiniz.
0
lisw
(06.12.18)
Demirbaş masrafları ev sahibine aittir şeklinde genel bir kural yok.Demirbaşların satın alınması ev sahibine aittir ancak bunların bakımları,kullanım nedeniyle eskiyen parçalarının değişimleri kiracıya aittir.

Ben ev sahibiyim.Kiracım aidat veriyor.Asansörle ilgili masraflar(bakım,arıza giderimi vb.) bu aidattan karşılanır.Birkaç sene sonra bu asansör eskidi yeni asansör alalım derlerse bu sefer ev sahibinden karşılanır.
0
turkuaz
(06.12.18)
site yöneticisiyim, aidat, apartman giderleri, demirbaş hasarları veya onarımları mülk sahibine aittir. daire 1. katta dahi olsa çatı tamiratı, asansör bakım onarım gibi faaliyetlere mülk sahibi katılmak zorundadır.
0
lostys
(06.12.18)
Enteresan olan ne biliyor musunuz? Kanun var mesela, yukarıda da belirtilmiş. Hatta bir arkadaş maddeyi de koymuş buraya, üşenmeyip sağ olsun. Ama hala böyle bir kural yok denilebiliyor.

Emlakçılara inanmayı seçiyorsanız, ödeyin siz. Kiradan da düşmeyin bu parayı, hakkınız olduğu halde. Çok isteklisiniz çünkü.
0
windowsguvenlikduvari
(06.12.18)
(5)

ya bu 25 liralık kampanyaları yapmaktan utanmıyor mu bankalar/kitapçılar?

lucky strike
büyük puntolarla yazıyorlar bir de "%50 İNDİRİM". içine girip bi okuyorsun tek seferde bu kartla alışveriş yaparsan 5 gün sonra (tek seferde 25 tl) geri iade alıyorsun.aklını mı yedi bu insanlar? eskiden de olurdu ama mesela enpara'nın babil.com ile anlaşmasını hatırlıyorum, 200 liraya kadar kitap a
büyük puntolarla yazıyorlar bir de "%50 İNDİRİM". içine girip bi okuyorsun tek seferde bu kartla alışveriş yaparsan 5 gün sonra (tek seferde 25 tl) geri iade alıyorsun.
aklını mı yedi bu insanlar? eskiden de olurdu ama mesela enpara'nın babil.com ile anlaşmasını hatırlıyorum, 200 liraya kadar kitap alınca 100 tl iade edliyordu. neden azaldı bu indirimler ve neden böyle devam ediyor?

örnek:
www.kitapyurdu.com
0
lucky strike
(28.08.18)
Seka 2005'te kapandı, Türkiye'de kağıt üretimi yok. Kurun durumundan dolayı kağıt fiyatları artmış oldu. Bu yüzden yayınevleri çok zor durumda. Kapananlar da var içlerinde. Ne kadar direnseler de müşteriye yansıyor yaşadıkları zorluklar.
0
sparky
(28.08.18)
@sparky, bunun konuyla alakası yok. seka zaten kaliteli kağıt üretmiyordu, üretiyor olsaydı bile kur artışından etkilenecekti (ham madde ithalatı yapıyor olacağı için). günlerdir aynı ezberleri görmekten bıktım. doğal kaynaklardan gelen bir avantaj yoksa devletin bir şey üretmesi avantaj değil dezavantajdır.
0
🌸lucky strike
(28.08.18)
aynı ezberleri görmekten bıktım diyosun, ondan sonra kur artışından etkilenecekti yazmışsın. kitapçılar da haliyle etkilenmişler muhteşem ekonomimizden ve bunu da çeşitli şekillerde bize yansıtıyorlar işte. hangi kısmı oturmuyor tam olarak? bolluk dönemleri geçmiş, itfaiyeler su veriyor.
0
del piero10
(28.08.18)
Kitap basmak için gereken her şeyi ithal eden bir sektörün indirim yapması avantaj değil dezavantajdır. Parası olan alsın okusun, istediği köprüden geçsin. Parası olmayan da bozuk yoldan sürsün, gitsin kütüphanede okusun.

Komünist miyiz biz? Beğenmeyen yallah moskova'ya!
0
otonomo
(28.08.18)
Enpara'nin 200 liraya kadar olan %50 indirimi gibi saglam kampanyalar (yanilmiyorsam Cepteteb ve Kuveyturk de yapti benzerlerini) ayagin alissin, bizi kullanmaya basla indirimleri. Zamanla musteri portfoyu arttigi icin bu tarz kampanyalarin dozunu dusurmesi normal geliyor bana.

Ayrica koftilesenler sadece kitap kampanyalari da degil. Enpara tum dijital kanallarda 50 liraya kadar %50 geri odeme kampanyasi yapiyordu gecen senelerde, az once baktim sadece Netflix ve Spotify icin 30 liraya kadara cekmisler.
0
elon
(28.08.18)
(4)

Ses/Görüntü Kaydı ve Mahkeme Delili Sorusu

otonomo
TCK'ya göre birine küfretmek veya öldürmekle tehdit etmek suç diye biliyorum.Mağdur kişi ses/görüntü kaydı mahkemeye sunarsa delil geçersiz olur + kendisine özel hayatın gizliliğini bozmaktan dava açılır deniyor.Yani ben birine telefon açık ölümle tehdit ediyorum. Bunu telefonda yaparsam kimse şahit
TCK'ya göre birine küfretmek veya öldürmekle tehdit etmek suç diye biliyorum.

Mağdur kişi ses/görüntü kaydı mahkemeye sunarsa delil geçersiz olur + kendisine özel hayatın gizliliğini bozmaktan dava açılır deniyor.

Yani ben birine telefon açık ölümle tehdit ediyorum. Bunu telefonda yaparsam kimse şahit olamaz. Mağdur olan kişi de bunu mahkemeye sunamaz?

Ölüm tehdidi özel hayatın gizliliğine mi tabii? Bu saçmalık değil mi? Mağdur nasıl ispatlayacak haklılığını?
0
otonomo
(12.08.18)
Karşı tarafın alenileştirmediği bir görüntü veya ses, özel alanda yapılan kayıtlar... bunlar delil sayılamaz.

Parkın ortasında bağıra çağıra tehdit eden adamı kaydedebilirsin. Çünkü orası halka açık bir alan ve kişi zaten oraya çıkarak kendini alenileştirmiş, bağıra çağıra konuşarak sesini alenileştirmiş...

Marketin ortasında sana vuran birinin güvenlik kamerası kayıtları delildir.

Ancak telefonla arayan birini izinsiz kaydedemezsin.

Gizli kamerayı takıp birini kışkırtıp kaydedemezsin.

Bu tarz kayıtları bazı operasyonlarda suçüstü yapmak için kolluk kullanabiliyor. Onlar da yetkileri mahkemeden aldıktan sonra yapabilirler.

Ancak telefonla seni tehdit edecek kişiye telefonu açınca 'konuşmanı kaydediyorum' diye uyarırsan olabilir. Ondan sonra kişi tehditler savurursa kayıt altına alındığı bilgisi dahilindedir. Böyle bir argümanla avukatın da görüşlerini alarak delil toplanabileceğini zannediyorum. Karşıdaki salak değilse kaydedildiğini bile bile tehdit etmez.

Çağrı merkezlerini arayınca ilk söylenen şey de konuşmaların kaydedildiğidir.

Özel alanlarda habersiz veya izinsiz kayıt yapmak da suçtur. Güvenlik kameralarıyla kayıt yapılan yerlerde bunlar tabelalarla belirtilir.

Örneğin üniversitede ders sırasında hocadan habersiz ses kaydı aldığında hocanın sana bu yüzden dava açabilme hakkı saklıdır.

Ek: Karşı tarafın mail ile internete yüklediği video ile veya yazılı küfür, hakaret ve tehditleri delil sayılır. Ancak karşı tarafın bilgisayarından, telefonundan izinsiz veya bilgisi olmadan ele geçirilmiş bilgiler de delil değildir.
0
idexo
(12.08.18)
Teşekkürler @idexo

Bu durumda birisine telefon edip ölüm tehditleri savurmak son derece doğal bir yasal hak? Tek yapmamız gereken ''konuşmayı kaydediyorum'' uyarısı alırsak devam etmememiz. Gukuk süper bi şey.
0
🌸otonomo
(12.08.18)
Öncelikle bu işi duygusal olarak almak yanlış. Bu bize has değil bütün medeni ülkelerde de böyle.

Eğer izinsiz kayıt serbest olsa çok daha büyük sorunlar ortaya çıkardı.

Öte yandan biri kafasına bir şey yapmayı koyduysa yapacağını da bilmek gerek.

Biri birini öldürecekse mutlaka tabanca sahibi olması gerekmez, Tehdit edecekse de bir yolunu bulur...

Buradaki esas mesele hukuktan da daha derin ve psikolojik, sosyolojik yanları da çok geniş kapsamlı.

ek: Tehdit etmek veya birine maddi manevi zararlar vermek elbette bir hak değil ve kanunla insanlar bu konularda açıkça korunuyor. Diğer yandan suç işleyen kimseler de insan ve insanca muamele görmek onların da hakkı.

Herkes haklarını bilmeli ve bunları korumalı, fakat haklar bireysel değil evrenseldir. Bir kimsenin hakkının korunması diğerinin de korunmasıyla mümkündür. Ayrımcı uygulamalar hukukun yozlaşmasına neden oluyor. Tekrar etmek gerekirse sen suçlunun dahi insan olmasından gelen temel haklarını korursan orada hak ve adaletten söz edebilirsin.
0
idexo
(12.08.18)
Eğer yapılan tehditi başka şekilde ispatlayamıyorsanız yeni içtihatlarda izinsiz ses ve görüntü kaydı kabul ediliyor.
0
sacrilegious
(12.08.18)
(17)

oz'daki favori karakterleriniz

yeteramadenedimherseyi
oz'u izleyenler favori karakteriniz veya karakterleriniz hangileri??benim omar white manyağı. ilk gördüğümde aşırı nefret etmiştim ama son bölümlere doğru bu ruh hastasının bulunduğu sahnelerden manyakça bi zevk aldığımı fark ettim.
oz'u izleyenler favori karakteriniz veya karakterleriniz hangileri??

benim omar white manyağı. ilk gördüğümde aşırı nefret etmiştim ama son bölümlere doğru bu ruh hastasının bulunduğu sahnelerden manyakça bi zevk aldığımı fark ettim.
0
yeteramadenedimherseyi
(05.07.18)
Simon Adebisi ve beresi.
0
angelus
(05.07.18)
Ryan O'Reily olabilir. Eh belki biraz Miguel Alvarez. Hepsini izlemek keyifliydi aslında.

Ayrıca bu düet
www.youtube.com
0
arockm
(05.07.18)
Augustus Hill, Tobias Beecher (schillenger'in agzina sictigi - gercek anlamda- sahne harikaydı) ve chris keller.
0
rahip janick
(05.07.18)
vern schillinger
0
glamdr1ng
(05.07.18)
omar white. boyle bir aksan yok. boyle bir konusma tarzi yok. adam duygulari hep uclarda yasiyor.

asil efsane ise dino ortolani. o yasasa ryan o reily pek uzun yasamazdi.
0
baldur2
(05.07.18)
Beecher, O'Reily , Said, Adebisi aslında hepsi
0
Nigâr Binti Osman
(05.07.18)
Ryan O'Reily tabi ki. çok uyuz olurdum ama ileride çok sevdim. müthiş karakterdi.
0
tragedystreets
(05.07.18)
Cyril O'Reily, Bob Rebadow (çatal reis) bir de tipi orjinal Chucky Pancamo abi.
0
firemanjonny
(05.07.18)
kareem said tabii ki
0
otonomo
(05.07.18)
miguel alvarez.
0
t joe
(05.07.18)
Tabi ki ve tabi ki...
Ryan O'Reily
0
majesteleri84
(05.07.18)
Hepsinin yeri ayrıdır ama manyaklıkta çığır açmış Adebisi'nin önünde ceketlerini ilikler, tövbe istiğfar getirirler.
0
gonion
(05.07.18)
miguel alvarez.
0
caletti
(05.07.18)
Augustus tabi. Kareem de çok kral adamdır.
0
Giovanni Pipitto
(05.07.18)
MIGUEL ALVAREZ.

aşkım...
0
nice tnetennba
(05.07.18)
Ryan O'Reily, Adebisi ve Omar
0
eazy
(05.07.18)
kareem said. gururumuz
0
ssiradanbirigibi
(05.07.18)
(8)

Döküm Tava

etna
1. Hakikaten gerekli mi?2. Bununla evde Adana kebap yapabilir miyim? (Mangal yerini tutuyor mu yani?)3. Hangisini tavsiye edersiniz?4. Teşekkürler
1. Hakikaten gerekli mi?
2. Bununla evde Adana kebap yapabilir miyim? (Mangal yerini tutuyor mu yani?)
3. Hangisini tavsiye edersiniz?
4. Teşekkürler
0
etna
(02.07.18)
1. Mutfakta kahve makinasıyla birlikte tek değer verdiğim eşya.
2. Mangalın yerini tutmaz tabii ki. Ama mangalı saymazsak ateş üzerinde et pişirmek için tek yöntem bence.
3. Çok fark olduğunu sanmıyorum. Emaye kaplı demir bu sonuçta. Kalınlığına göre fiyat değişebilir de Hecha gibi markalar abartılı pahalı gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?
0
otonomo
(02.07.18)
1.Olsa fena olmaz.Biraz zevk işi.
2.Yaparsınız ama iyi duman çıkartır.Yağlı olması sebebiyle.(tutmaz.Ama etin türüne göre lezzeti farklılık gösterir.)
3.2-3 senedir lava marka kullanıyorum.memnunum.
4.Rica ederim.
0
astral seyahat icin erken rezervasyon
(02.07.18)
1. Hayır

2. Hayır

3. Hard titanium tava

4. rica ederim.
0
giovanne
(02.07.18)
1. Hayır
2. Hayır
3. Le Creuset'ten daha iyisini bulamazsın ama pahalı.
0
bos gezenin bos ustasi
(02.07.18)
1- hiç mi hiç değil. moda oldu. bazı yemekler için şart sayılabilir ama o yemekleri senede kaç defa yapıyorsun? mesela et, kasaptan dandik lezzetsiz kuru bir et aldıktan sonra döküm tavan olsa da bi şey fark etmez. kaldı ki iyi et de bulmak çok zor ve iyi olanlar da fena pahalı.

2- imkanı yok yanından geçmez.

3- bilmiyorum bi fikrim yok.

4- wot?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.07.18)
1-hayır
2-hayır, çünkü yapışıyor ve kebap dağılıyor, parça etler daha uygun.
3-kaplamasız saf demir olanlar var, onlarla yapınca yemeğe demir de geçiyor, daha faydalı oluyor, onları düşünebilirsiniz
4-rica ederiz
0
gezegen olan pluton
(02.07.18)
ev içinde kullanmaya uygun değil. Eti gür ateşte mühür yapmalısın iyi pişirmek için. O da tavayı epey ısıtman demek. Bu da evin içinin dumanla kaplanması demek. Ben yazın balkonda yapıyorum o yüzden. Lezzetine gelecek olursak bence çok daha lezzetli ama mangal başka bir olay ama şu da var bu mangaldan çok daha sağlıklı. Burda angelus'un tavsiyesiyle lava almıştım. İyiki almışım diyorum. Çünkü teflonda eti asla bu lezzette pişiremem.
0
for day to break
(02.07.18)
2- Hayir. Alakasi olmaz.
0
stavro
(02.07.18)
(12)

taksiciler yakında bizi kesecek mi?

imbat
Bugün kalp vakfı ile şişli etfal arasında bir yere gitmek için taksiye bindim. Binerken kalp vakfına doğru dedim. neyse kalp vakfını geçince sola döneceğiz dedim. taksici eror verdi. bi dakika ya falan diyor. ben de şişli etfale doğru dedim. bi dakika siz bana kalp vakfı dediniz dedi. hayır kalp vak
Bugün kalp vakfı ile şişli etfal arasında bir yere gitmek için taksiye bindim. Binerken kalp vakfına doğru dedim. neyse kalp vakfını geçince sola döneceğiz dedim. taksici eror verdi. bi dakika ya falan diyor. ben de şişli etfale doğru dedim. bi dakika siz bana kalp vakfı dediniz dedi. hayır kalp vakfına doğru dedim. şimdi şişli etfale gideceğim diyosun dedi. ben de şişli etfale gitmeyeceğim. oraya doğru dönün dedim. adam bundan sonra kayışı kopardı. nereye gideceksen orayı niye söylemiyosun falan diye bağırmaya başladı. ben de sizin derdiniz ne taksicilerin herşeyden şikayet ediyosunuz. müşterilere bağırıyosunuz diyince sinir krizi geçirdi. kafama paranın üstünü attı. hala şoktayım. bu ne ya gideceğim yolu nasıl tarif edebilirim ki. söylediğim yerle gideceğim yer arasında 100 m var. direk sokak adı söylesem bu kez de ben ne bileyim diye bağırabilir. allahım artık can güvenliğimiz yok mu* uber iptal edildi artık daha mı çok olay yaşacağız. taksiye binip şöyle azarlanmadığım bir gün yok. o şokla plakasını almadım.
0
imbat
(09.06.18)
Geçmiş olsun fakat plakayi almadiktan sonra bu anlattıkların havada kalır.plakayi almaliydin.
0
300worms
(09.06.18)
Ben de yıllar once bir taksiye binmiştim. elimdeki adresi okudum, biliyor musunuz dedim, biliyorum, bin dedi. Bindim beş dakika sonra ben o adresi bilmiyorum dedi, indir dedim, yok ben öyle adam değilim yarı yolda bırakamam dedi. Yola devam etti. Ona soruyor buna soruyor, indir diyorum indirmiyor, sonra gideceğim adrese yakın bir yerde beni indirdi, ne geri zekâlısın diye de azarladı ve çekti gitti. Ben de alamamıştım plakayı.Evet, kesebilirler, atabilirler.

Edit: Ben binmeden önce sormuştum adresi. Çakal olanlarda her türlü numara var. Birden basıp giden bir arabanın plakası nasıl alınabilir, biri aydınlatırsa sevinirim.
0
geçerkenugradım
(09.06.18)
sanki aklın ve mantığın iflasını yaşıyoruz. tarif edebileceğim tek bir şekilde tarif ettiğim adres için sırf canı sıkkın diye darp edilebilirim
0
🌸imbat
(09.06.18)
Plaka nedir? Sosyal medyada hikaye anatıp rezalet puanı toplayacağına insanlar plaka paylaşsa bir şeyler yapılır. Kimse kimseyi kesemez. Eşşek gibi terbiye edilirler. Tabii plakasını alıp paylaşırsanız.
0
otonomo
(09.06.18)
Uber'in çalışmadığını kim nereden çıkardı bilmiyorum, hâlâ çalışıyor.
0
i was made for you
(09.06.18)
🌸imbat
(09.06.18)
Çoğunluğu sabıkalı. Başka iş bulamayan adam taksicilik yapıyor.
0
gölgede aynı
(09.06.18)
bazı meslek çalışanların büyük bölümü "lütfen, rica ederim, ama" gibi kelimelere alerjili. bu kelimeleri kullanarak onlara insan olduklarını hissettirmeyin. yargı bildiren kesin cümleler kurun. öyle olsanız da tedirgin görünmeyin. bu tarz yavşaklarla laf dalaşına girip konuyu uzatmayın.
0
3/3
(09.06.18)
Kaptan şu adrese çek de. Buraya gidebilir miyiz dersen bu homoseksüel falan diye düşünür bunlar
0
gölgede aynı
(09.06.18)
Bana link atacağına gir de programın içine bak.
0
i was made for you
(09.06.18)
valla buradakilerde taksicilerle aynı dili konuşuyor. uslubunuz kaba ve yersiz. uber yasaklandı diye haberler çıktı gerisini bilmiyorum.
0
🌸imbat
(09.06.18)
kimseye link atmadım nereden çıktı buradan çıktı sorunun cevabı basından çıktı. herkese herkese horozlanmaya had bildirmeye ne meraklı bu ne nefret ya.
0
🌸imbat
(09.06.18)
(19)

Napsam bilemedim

mithrilfender
Eşimin babası rahatsız. Kanser yani. 3 haftada bir tedavi için İstanbul’a geliyor kv ile. Bizde kalıyorlar haliyle. Maalesef durumu pek iyi de değil. Kayınvalide ile kayınpederi severim bayağı. Çok iyi niyetli insanlar. Elimden geldiğince güleryüz gösteririm. Ama onlar gelince bayağı yoruluyorum. On
Eşimin babası rahatsız. Kanser yani. 3 haftada bir tedavi için İstanbul’a geliyor kv ile. Bizde kalıyorlar haliyle. Maalesef durumu pek iyi de değil. Kayınvalide ile kayınpederi severim bayağı. Çok iyi niyetli insanlar. Elimden geldiğince güleryüz gösteririm. Ama onlar gelince bayağı yoruluyorum. Ona amenna sıkıntı yok benim açımdan. Ancak bir durum var ki. Şimdi ramazan. Onlar gayet muhafazakar köylü insanlar. Eşim oruç tutmadığını belli edersen üzülürler diyor. Tamam dedim evde kahvaltı yapmadan çıkıp işe gidiyorum. Yolda bişeyler yiyorum. Ama haftasonu da bizdeler. Bizde olunca yanlarından ayrılamıyoruz. Ben de de ileri seviyede migren var. 5-6 saat aç kalınca komalık oluyorum. Bayağı iğnelerle kendime gelebiliyorum.
Ne yapacağım ben şimdi? Bi bahane bulup arkadaşımda kalayım diyorum, eşim bozulacak buna. Yanlarında yemek yesem tantana çıkacak. Yemesem zaten hastanelik olacağım. :(.
0
mithrilfender
(06.06.18)
bence siz de hasta numarası filan yapın. midem kötü vs. evet, insanlar anlayışlı olmalı belki ama bazen bu tarz politikalar lazım oluyor.
0
üç nokta
(06.06.18)
Reis valla iki gun icin insanlaru uzmeye degmez. Aparatif birseyler zulalasan kuytuda onlari gomsen nasil olur? Bu yastan sonra biraz zor geliyor kulaga da bence kimse ile kotu olmaya degmeyecek bi is.
0
allah yazdiysa bozsun
(06.06.18)
bi tane bluz mluz bisey alin degistirmeye diye avmye gidin. diger gun de bi defosu olsun yine degistirin. orda gömçurursunuz yemekleri.
0
tukenmez adam
(06.06.18)
adetliyim de
0
la noix
(06.06.18)
baba o da ne sizin komsu senin uzman oldugun konuda yardimini istiomus hemen disarda biseyler gomuosun eve gidip geri geldim lan koyluler deyip sark kosene cekiliyosun
0
hordes of chaos
(06.06.18)
3 haftada bir geliyormuş zaten.
Ramazan süresince bir daha gelmez yani.
Geldiği haftasonu da ilaç alıyorum dersen problem kalmaz.
0
cakabo
(06.06.18)
E hastaymissin zaten.
Migrenim var de.
0
chitosan
(06.06.18)
Ya insanlara migrenim var desem ee diye suratıma bakar. Bizimle aynı bakmıyorlar hayata. Normalde sallamam karşı tarafı da. Durum biraz hassas olunca kalp kırmak istemiyorum. Avm işi mantıklı geldi düşününce.
0
🌸mithrilfender
(06.06.18)
kahvaltı edebileceğin bir komşun yok mu? anlat durumu. zaten ramazan bitiyeah
0
saseskir
(06.06.18)
3 haftada bir geliyorlarmış zaten ramazanın kendisi 4 hafta. bir hafta sonu mu idare edemiyorsun, anlamadım.
0
elorelia
(06.06.18)
Dışarı hava almaya çık alışverişe git yemeğini ye gel
0
kararsızataletfilozofu
(06.06.18)
@elorelia belirttiğim gibi. Durum idare edememek değil. O idarenin nasıl yapılacağına karar verememek. Yoksa 3 haftada 1, 1 hafta zaten bendeler. Gayet iyi idare ettiğimi düşünüyorum. Yoksa, Kendi ailemle ayda 1, 1 saat anca görüşüyorumdur. Kendim hasta olmasam zaten problem değil ramazan meselesi.
0
🌸mithrilfender
(06.06.18)
idare etmek zorunda filan değilsiniz bu arada. milletin oruç tutup tutmamasına üzülmek sizin sorununuz değil.

regl'im, hastayım, ilaç kullanıyorum... bunların hepsi olur. tutuyomuş gibi yapıp gizli gizli yemek de olur.

çok iyi niyetli insalarsa zaten acaba doğru mu diye peşine düşüp müslümanlık-ölçer olmaya kalkmazlar diye düşünüyorum.
0
otonomo
(06.06.18)
Otonomo+1 soylenecek baska bi soz birakmamis
0
astrid
(06.06.18)
ne abartmışsın. normalde her yediğin öğünü sere serpe dört dörtlük mü yiyorsun, hiç mi kenarda köşede atıştırmadın öğünlerini geçiştirmedin ? alt tarafı bir hafta dışarıda, mutfakta, pastanede bir yerlerde birkaç lokma yiyip geçeceksin.
0
aquarium
(06.06.18)
Adetliyim veya hastayım de.
İlaç kullanıyorum de.

Migrenin çok şiddetliyse nörolojiye git. Önleme tedavisi başlarlar. Yanına da güzel bir atak tedavisi verirler. Hastaneye düşmezsinz
0
Lim5
(06.06.18)
@Lim5 sağol dostum. Ben de doktorum zaten. Maalesef aileden kaynaklı genetik bir durum var. Önleyici tedaviler pek cevap vermiyor. Herşeyimi tam anlamıyla düzenli yapmam gerekiyor. En ufak bir düzen sapmasında hemen tutuyor. Heyecanla aşıyo bekliyorum. :).
0
🌸mithrilfender
(06.06.18)
Geçmiş olsun, çare Migrex :)
0
Lim5
(07.06.18)
migren, açlık üst üste geldi son iki gündür iftar yapamadan kustum deyin. ilaç kullanıyorum şu an vs. geçiştirin.
0
ontheroad
(07.06.18)
(6)

Haksız Yere Kesilen Trafik Cezası

otonomo
E-devletten mesaj geldi bugün, motosikletle yanından geçtiğim çevirme ekibi bana ceza yazmış. İtiraz etsem hakim bakmadan reddedecek. Ben de ödemeyeceğim. Ne yapabilirler en kötü?
E-devletten mesaj geldi bugün, motosikletle yanından geçtiğim çevirme ekibi bana ceza yazmış. İtiraz etsem hakim bakmadan reddedecek. Ben de ödemeyeceğim. Ne yapabilirler en kötü?
0
otonomo
(10.05.18)
öde ondan sonra itiraz et.
0
binder dandet
(10.05.18)
Motoru satamazsınız
0
neymis
(10.05.18)
itiraz et sen
0
yuto
(10.05.18)
@binder dandet ödedikten sonra itiraz edersem babayı almaz mıyım? he sen haklıymışsın al kardeş paranı geri mi diyecek devlet? bunlar zaten milletin sırtından geçicenen bir nevi terör örgütü.

@kbkdb devletle inatlaşılır dostum. kulluk hiçbir zaman tek seçenek olmayacak. henry david thoreau'nun askerleriyiz :)
0
🌸otonomo
(14.05.18)
cezayı kesen idari birime şikayette bulunun. 60 gun icinde size cevap vermek durumundalar. vermezlerse işlemi iptal etmek için dava açabilirsiniz ancak uğraşır mısınız bilmem
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.05.18)
itiraz edin, ceza sebebini kanıtlayamazlarsa ödemiş olsanız bile geri alırsınız. temmuz 2017'de yediğimiz cezayı ilk bilmem kaç gün içinde indirimli olarak ödeyip itiraz ettik. ilk itirazımız reddedildi, sonra bir üst mahkemeye mi artık neresiyse (babam avukat olduğundan o halleti o kısımları) bir daha itiraz ettik. geçen ay geri ödendi para.
0
nrmnm
(14.05.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.