Giriş
(9)

Midemi üşüttüm yurtdışındayım yardım

hadi ya la
Ev ortamındayım ama ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sabaha kadar uyuyamadım. Sabah patates haşlama, öğlen kısır yedim. Nane limon bol su içtim. Bu mesajı bile zor yazıyorum hastaneye gidecek param yok lütfen tavsiyelerinize ihtİlacım var
Ev ortamındayım ama ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sabaha kadar uyuyamadım. Sabah patates haşlama, öğlen kısır yedim. Nane limon bol su içtim. Bu mesajı bile zor yazıyorum hastaneye gidecek param yok lütfen tavsiyelerinize ihtİlacım var
0
hadi ya la
(22.05.17)
sıkı sıkı örtünün, sıcak kalın sürekli. bol bol su için, ne kadar içebiliyorsanız. haşlama patatese devam yağsızyağsız. varsa yağsız makarna gene.
0
liriamer
(22.05.17)
sigortanız yok mu yahu? illaki vardır, onunla hastaneyi ziyaret edebiliyorsunuz.

bu yoksa ve avrupada iseniz türk sigortanız ilşe tedavi olabiliyorsunuz ama öncesinde tatil için gittiyseniz gideceğiniz ülkeye dair tatil sigorta belgesi alıyorsunuz o ülke dilinde, sanki orada yaşıyor gibi kullanabiliyorsunuz. ama bunları yapmadınız elbette.
0
kurnaz
(22.05.17)
kekik suyu bulabilirseniz yarım çay bardağı kadar kafanıza dikin. burnunuzu tıkayıp dikin yalnız çok acımsı bir tadı var.
0
otonomo
(22.05.17)
kekik kesinlikle!
hangi ülkedesiniz? dilini biliyorsanız alın bir baharatçıdan,çay gibi demleyin 2 tatlı kaşığını bir bardak kaynar suya.için.
0
niye ama
(22.05.17)
Sıcak iç ayağını karnını sıcak tut. Ve tabiki bulabiliyorsan bir reflor. Dünyanın en güzel ilacı.
0
fyodor dostoyevski
(22.05.17)
Arkadasiniz nobetci
Eczaneye gitsin, durumu anlatip recetesizlerden ilac alsin.

Onun disinda schengen bolgesindeyseniz vizeniz sebepli saglik sigortaniz olmasi gerekiyor, onunla gidebilirsiniz hastaneye.
0
kuehles blondes
(22.05.17)
yerli arkadaşın yok mu hiç? ona bir danış, beleş bakan klinikler muhakkak oluyor. ama ilaç yazınca yine parayla alacaksın o yüzden eczaneye de anlatabilirsin derdini.
0
nickimin hakkini veremedim
(22.05.17)
Internetten sağlık sigortası yaptır ve hastaneye git.
0
betsy
(23.05.17)
İshal gibi bir durum ise bi tatlı/cay kaşığı turk kahvesine 2-3damla limon damlatıp yemek iyi gelir. Sıvı tüketmek ve muz gibi lifli yiyecekler tuketmelisiniz. İyileşmeye başladığınızda, bulabilirseniz, yoğurt yiyin bir kaç kaşık.
0
dahinnotha
(23.05.17)
(17)

doktorla sevgili olma/evlenme fanteziniz var mı?

limoncello
kadınlarda görüyorum bu durumu özellikle. var mı sizde de? neden ola ki?bir doktorun nesi çekici geliyor, çok abartılmıyor mu şu doktor olma durumu?
kadınlarda görüyorum bu durumu özellikle. var mı sizde de? neden ola ki?
bir doktorun nesi çekici geliyor, çok abartılmıyor mu şu doktor olma durumu?
0
limoncello
(21.05.17)
Lim5
(21.05.17)
Hayır, yok. Hayatım boyunca da olmadı açıkçası.
0
fraise
(21.05.17)
Tabii ki her kadın değil ama çoğunlukta var. Normalde yüzüne bakmayacağı tiplere doktor diye bakıyorlar arkadaşlarıma yürüyen kızlardan biliyorum.
0
pastörizesüt
(21.05.17)
çok şükür daha renkli fantezilerimiz var
0
otonomo
(21.05.17)
Doktorla evlenmeye az kalan biri olarak, gidin başka fantezi bulun:D

Benim yok, smart is new sexy. Doktorlar da ortalama üstü. Belki o yüzdendir.

Ben benimkinin neyi çekici anlatırım da doktor olmasıyla alakalı değil herhalde hiç. Mecburi olayı bile doktor olmasaydı keşke dedirtiyor :m
0
bir ileti paylastim
(21.05.17)
yok
0
elorelia
(21.05.17)
doktorları neye göre zeki buluyorsunuz? tama aralarından zeki olanları vardır elbet her meslek grubundan olduğu gibi ama gerizekalıları da çoktur yani bütün doktorlar zekidir önermesi çok saçma. tıp eğitiminin de çok abartıldığını düşünüyorum.
0
🌸limoncello
(21.05.17)
hiçbir zaman doktor koca ya da sevgili arayan biri olmadım.
ama sorulsa, "kocamın doktor olması iyi olabilir" diye düşünürdüm belki.
çünkü verdiği bir güven var.
bilgisine, en azından ortalama üstü olması gereken zekasına duyulan hayranlık ya da güven çekici geliyor olabilir.
ya da belki bazı kadınlar statü olarak görebilir.

fakat deneyimlerim, doktorların çok da zannedildiği gibi cazip insanlar olmadıklarını gösterdi.
evet, aptal olmuyorlar, ama bu illaki yeterli oldukları anlamına da gelmiyor.
gereksiz bir fantezi yani.
0
blatta hiberna
(21.05.17)
Umarım vardır..

Not: tıp 3. Sinif/erkek

Not2: guzel kızlar eqlesin..
0
nundu
(21.05.17)
benim değil ama ailemin var :D nebileyim, eşe dosta faydası olur diye düşünüyor olabilirler. ben komik buluyorum. Böyle şeyler genelde hep çevre ve ailenin etkisi, bilinç altına işlemesi oluyor bence.
0
kismisolungac
(21.05.17)
Yok.
Hatta çevremde çokça doktor ve tıp öğrencisi var, tanıdıkça doktorlara karşı bir önyargı geliştirdim, asla olmasın modundayım.
Zaten pek çoğu çekilmez insanlar, kendilerini çok üstün çok zeki çok mükemmel görüyorlar, bir de üstüne dökülen saçlar ve kavanoz dibi gözlükleri ekleyince yani elde görsel çekicilik de olmayınca, ne yapayım adamın mesleğini?
Avukatlar eqlesin ajfkkdkdls
0
bir nick var benden iceri
(22.05.17)
Hiçbir zaman böyle bir düşüncem olmadı.
0
ms brownstone
(22.05.17)
Parası çekici geliyor olabilir.

Hiç böyle bir dusuncem olmadı
0
gazozailacatmauzmani
(22.05.17)
Doktor ne yahu. Daha renkli fantezilerim var +1
0
ruhen hastayim ben
(22.05.17)
Erkeğim ve böyle bir şey istemem. Eşim mümkünse az çalışsın ve birlikte vakit geçirmeye zamanımız olsun. Gece yarısı kadıncağız hastanelerde nöbet tutarken benim kıçımı devirip yalnız başıma uyumam pek adil olmaz. Aşık olursam belki ama normalde ı-ıh.
0
dissendium
(22.05.17)
benim var, o kendini biliyor.
0
sik kullanilanlar
(22.05.17)
Fantezi olarak isimlendirmem ama bir kadının veya erkeğin doktorla evlenmek istemesini, ya da ihtimaller içinde onu önde tutmasını çok makul buluyorum. Tıp kazanan ve zeki olmadığını düşündüğüm bir iki arkadaş da gördüm ama bunlar istisna sayılır, benim gördüğüm üniversite sınavında iyi bir derece yapmak için ortalama üstü bir zeka gerekir. Bu kısmı hiç saymazsak bile bu insanlar en az 6 yıl deli yoğun bir eğitim alıyorlar, bu da doktor kişinin asgari bir sabra ve disipline sahip olduğuna karine oluşturur. Risksiz maaş, saygınlık gibi artıların yanında ve bence en keyiflisi insan biyolojisini biliyorlar, oturursun uzun uzun anlatır. Kız arkadaşlarım anlatırken bile hevesle dinlerim ben. Bir de konu hastalık olunca insan kendini çok aciz hisseder, bu konularda da olası sorunlarda garanti bir destek sağlar doktor eş. Ne güzelleme yaptım ama :D
Ben yine de meslektaş biriyle evlenmenib en azından kendim için daha eğitici ve keyifli olacağına inanıyorum.
0
illiyet dağı
(22.05.17)
(2)

Euroleague final spikerleri

drystedb efficacious
TRT'de kim Beinde kim anlatıyor tanıyabildiniz mi?Trtdeki Ersin düzen falan değil demi?
TRT'de kim Beinde kim anlatıyor tanıyabildiniz mi?

Trtdeki Ersin düzen falan değil demi?
0
drystedb efficacious
(21.05.17)
Trt murat kosova
0
otonomo
(21.05.17)
bein'de ismail.
0
brakgn
(21.05.17)
(10)

sahi sen de mutsuz musun?

sonsuz88
sahi sende mutsuz musun? geçenlerde sitede bir başlık açtım soru şuydu pilotların en hoşuna giden 2 şey nedir sonra da cevap yazan herkese 24 saat sonra doğru cevabı özelden mesaj olarak yazacağım yazdımister inanın ister inanmayın can sıkıntısı ile geçmiş rutin bir günün sonunda rüyamda gördüm bu s
sahi sende mutsuz musun?

geçenlerde sitede bir başlık açtım soru şuydu pilotların en hoşuna giden 2 şey nedir sonra da cevap yazan herkese 24 saat sonra doğru cevabı özelden mesaj olarak yazacağım yazdım

ister inanın ister inanmayın can sıkıntısı ile geçmiş rutin bir günün sonunda rüyamda gördüm bu soruyu sorunun cevabı da sarkastik pil ve ot çünkü pilot birleşik isim sonrasın da ne mi oldu 177 kişi baktı ama bir tane cevap yok birkaç ruhu sorunlu ezik de çemkirmiş biri madem cevabını biliyorsun neden sordun modlar göreve yazmış bir doktor ki bilmiyorum gerçekten doktor mu özelden mesajla sulanıyor face adresimi istiyor alamayınca bu kişi troll yazıyor arkadaşlar sitenin yaş ortalamasını bilmiyorum ben tam 40 yaşındayım hiçbirinizin hayal bile edemeyeceği kadar zorlu bir hayat yaşıyorum abartmıyorum yaşadıklarımın birkaçını yaşasanız ya intihar ederdiniz ya da ömür boyu psikolojik tedavi görmeniz gerekirdi ama yinede uçurumun kenarında dahi olsan sırf hayata gıcıklık olsun diye gül lafını doğrularcasına resmen tırmalıyorum hayata tutunuyorum pes etmiyorum tabiri caizse canımı dişime takıp ölümüne savaşıyorum

bu sitede iyi insanlar da var pozitif hümanist insanlar onların farkındayım onlara selam olsun sözüm onlara değil ama maalesef bok yedi başı ruh hastası ruhu karanlık sakat insanlarda var iyi olanlardan ricam lütfen onlardan olmayın hayata iyi bakın iyi yaşamaya çalışın ve pilotların en hoşuna giden 2 şey nedir diye soran birini de hemen ergen liseli veya duyuruyu saçma meşgul etti diye yaftalamayın ben bu sitede yeri geliyor ciddi soruyorum yeri geliyor kafa dağıtmaya çalışıyorum ve üzüldüm hiç cevap gelmedi oysa sonradan bir pil ve ot görseli koyup cevabı da yazacaktım ama lanet ettim ve ilanı sildim şimdi de bu ilanı yazdım sahi arkadaş sende mutsuz musun artık eskisi gibi gülemiyoruz mizah dergileri satmıyor kapanıyor ülkede hileli referandumla parlamenter sistem lağvedildi padişahlığa geçildi hepsinin farkındayım ama bu kadar ölmeyin be yaşayın ulan yaşayın pes etmeyin içinizdeki çocuk ölmesin pilotların en hoşuna giden 2 şey nedir sorusuna cevap yazmayacak kadar asosyal olmayın hayattan kopmayın hem insan merak eder gene sorar umarım yahya kemal beyatlının düşünce şiirindeki Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi, Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi. dizeleri sizler için geçerli olmaz ama bu dizelerin gerçek olmamasının sizlerin elinde olduğunu unutmayın sevgiler saygılar

not şimdi gene damlar imla kurallarına uymamışsın yazan tdk dan noktalama işaretleri linki gönderen sakat arızalar onları da şeytana havale ediyorum umarım bu sitede resmi yazışmalar değil sohbet yazışmaları olduğu halde arızalık ettiklerinden dolayı üzerinde farklı farklı noktalama işaretlerinin yazdığı milyonlarca kağıt içine atıldıkları çukurda üzerlerine dökülür ve onları yuta yuta geberirler evet farkındayım çok sert oldu ama yazdıklarım sadece bu temennimi hak edenlere onlar kendilerini biliyorlar

DÜŞÜNCE

Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı,
Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?

İnsanlar anlaşıldı. Cihânın da sırrı yok,
Kalsaydı terkeşimde bugün tek bir altın ok

En tatlı bir hayâl için atmazdım ufkuma.
Dalsın yakında gözlerim artık son uykuma!

"Yalnız duyan yaşar" sözü, derler ki, doğrudur
"Yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur.

Gördüm ve anladım yaşamak mâcerâsını,
Bâkiyse rûh eğer dilemezdim bekasını.

Hulyâsı kalmayınca hayâtın ne zevki var?
Bitsin, hayırlısıyla, bu beyhûde sonbahar!

Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi,
Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.

Yahya Kemal BEYATLI

www.siir.gen.tr

YAHYA KEMAL BEYATLI & DÜŞÜNCE

www.youtube.com
0
sonsuz88
(21.05.17)
noktalama işareti kullansaydınız keşke.

edit: okumadım mesajınızı.
0
sopiro
(21.05.17)
hocam sen burayı saçma sapan spamleyeceğine chate falan girsene. instant messaging olur hem sana da.
0
i drive the hearse
(21.05.17)
Bağlaç olan de nasıl yazılır?

Okunası yaz da okunsun. Konuştuğun dili yazamayıp, uyarana da peşinen saydırmışın. Komik.
0
bir ileti paylastim
(21.05.17)
Hakaret edebilen beynin algılama yetisine sahipse eğer, bu kurallarda geçen bir paragraf.

Başlıklarda ve içerikte yazım kuralları ve noktalama işaretlerinin fazlasıyla yanlış kullanıldığı veya yanlış anlaşılmaya sebep olacak şekilde bir dilbilgisi ile yazıldığı duyurular silinir. Duyuru başlığının tamamında veya bir kısmında dikkat çekme amacıyla büyük harf kullanmayınız.
0
bir ileti paylastim
(21.05.17)
Chat degil bence psikolog
0
Traveller
(21.05.17)
Ney?
0
norek
(21.05.17)
Adamın üstüne gitmesenize ya. Okuyunca anlaşılıyor, zaten depresif yazmış, neden daha üstüne gidiyorsunuz. Ben görmedim görsem, tinder ve instagram derdim kardeşim. Cevabımı şimdi vermiş olayım üzülme.
0
giselle
(21.05.17)
özetliyorum:

pilotların en çok hoşuna giden şey nedir diye bir soru sorulmuş, cevap pil ve otmuş. bu soruya cevap vermeyenler iyi, pozitif, hümanist insanlar değillermiş. yazıklar olsunmuş.

allah başka dert vermesin. insanlık ölmüş gerçekten de.

edit: ben yanlış anlamışım.
0
otonomo
(22.05.17)
sevgili otonomo yanlışın var "bu soruya cevap vermeyenler iyi, pozitif, hümanist insanlar değillermiş. yazıklar olsunmuş." yazdın ve benim ağzımdan böyle yazdın ben böyle bir şey yazmadım veya kastetmedim ben sadece cevap yazmayıp da saygısızlık edenlere sitem ettim kişi cevap da yazmayabilir mecbur değil ama bir de üste saygısızlık edildi mi o çok yanlış anlayana bilmem anlatabiliyor muyum?
0
🌸sonsuz88
(22.05.17)
sevgili Coyote ve sevgili giselle "bu sitede iyi insanlar da var pozitif hümanist insanlar onların farkındayım onlara selam olsun" yazmıştım işte siz ikiniz onlardansınız iyi ki varsınız sevgili Coyote "buradaki insanları da fazla umursamayın bence" yazdın evet artık umursamıyorum sevgili Coyote "buradaki insanlar genel olarak herkesi hiç düşünmeden kötü bi şekilde yargılamaya programlanmışlar o yüzden umursamamak en iyisi" yazdın çok haklısın ve bu durumun farkındayım net
0
🌸sonsuz88
(22.05.17)
(6)

bir ifşa da benden olsun

clones
madem eski albümler açıldıhttps://i.hizliresim.com/9QJzMQ.jpg
madem eski albümler açıldı
i.hizliresim.com
0
clones
(21.05.17)
oradaki televizyon en az 40 yıllık.
0
cunnilinguist
(21.05.17)
Ooo zengin bir bebe. poz bile asil :)
0
buzbebek
(21.05.17)
Çok tatlıı
0
pastörizesüt
(21.05.17)
çocukken hepiniz mi tarzdınız be, bi de benimkine bak içimden örgü donum görünüyor :/
0
elorelia
(21.05.17)
ahaha bu fotoğrafta kendimi buldum
(büyüyünce annesi o 100 kiloluk mermer sehpayı çöpe taşıttıracak)
0
otonomo
(21.05.17)
bu da tatlı, kıvırcık
0
limoncello
(21.05.17)
(8)

Spor, fitness salonu seçilirken hangi sorular sorulur?

notinhere
Selamlar, Yakınlarda iyi fiyatlı bir fitness salonu buldum, gittim konuştum, baya ilgilendi eleman, içerideki aletler de iyi durumda ve sıra beklenmediğini söyledi. 6 aylık fiyatı çok mantıklı gözüküyor ama yazıldığımda ya beğenmezsem ne olur diye düşünüyorum. İyice içime sinmesi için başka ne tür s
Selamlar,

Yakınlarda iyi fiyatlı bir fitness salonu buldum, gittim konuştum, baya ilgilendi eleman, içerideki aletler de iyi durumda ve sıra beklenmediğini söyledi. 6 aylık fiyatı çok mantıklı gözüküyor ama yazıldığımda ya beğenmezsem ne olur diye düşünüyorum.

İyice içime sinmesi için başka ne tür sorular sorabilirim??
0
notinhere
(20.05.17)
Mekanı pazartesi akşamı saat 7 gibi mutlaka gör, o an kalabalık değilse hiç olmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(20.05.17)
havalandırma sistemi, tatil günlerinde(resmi, dini bayram vs.) genelde hangi saatlerde çalışıyorlar. bence bu ikisi önemli
0
theworldismine
(20.05.17)
Kısısel program yapıyorlar mı mesela o Önemli
0
gazozailacatmauzmani
(20.05.17)
Haftaiçi 08-24 haftasonları 08-20 arası açıkmış, resmi tatilleri sormadım. Kişisel hem çalışma hem beslenme programı yapıyorlarmış, zaten kafana göre çalışmıyorsun dedi. Olmadı pazartesi 7'de gitmeyecek şekilde program yaparım, ne biliyim 8 gibi falan giderim daha sakin olur.
0
🌸notinhere
(20.05.17)
Yakınlık 1
Havalandırma 2
Keko azlığı 3
0
hasmetizm 2046
(20.05.17)
squat rack, power cage var mı?
0
sporty
(21.05.17)
Gideceğin saatteki halini gör.
0
arnold schwarzeneger
(21.05.17)
sporty +1

ek olarak deadlift yasak gibi salakça kuralları var mı diye de sormak lazım
0
otonomo
(21.05.17)
(9)

Sağlıklı kilo aldıran çiğ besinler nelerdir?

duru arsnova
171 boyum 55 kiloyum. Bikaç kilo daha almak istiyorum, ama öyle yemek yapmakla çok aram yok. Fastfood, cips, çikolata falan ile de aram yok. Ev yemeği olduğu sürece her şeyi severek tüketirim, ama ben pişirmeye üşeniyorum. Şöyle çiğ çiğ yiyebileceğim bol kalorili ve sağlıklı neler var? Aklıma gelenl
171 boyum 55 kiloyum. Bikaç kilo daha almak istiyorum, ama öyle yemek yapmakla çok aram yok. Fastfood, cips, çikolata falan ile de aram yok. Ev yemeği olduğu sürece her şeyi severek tüketirim, ama ben pişirmeye üşeniyorum. Şöyle çiğ çiğ yiyebileceğim bol kalorili ve sağlıklı neler var?

Aklıma gelenler:
Avokado. her gün bi tane yesem iyi olur mu?
Ceviz fındık fıstık
Kuru meyve
Yoğurt, süt, yumurta... Mesela her gün 250 gr yoğut yesem 2 yumurta 2 bardak süt falan içsem iyi olur mu? Severek tüketirim bana hiç koymaz.

Bu yazdıklarımı gün içinde bol bol tüketirsem kilo alır mıyım? Siz de fikir verin lütfen.
0
duru arsnova
(04.05.17)
yazdıkların baya iyi. özellikle kuruyemiş hem sağlıklı hem de baya yüksek kalorili
0
otonomo
(04.05.17)
Yediklerin güzel ama sağlıklı olması bir şey fark etmez, fazla kalori alırsan aldığın kilo yine yağdan olur.
0
angelus
(04.05.17)
@angelus bu sırada pilates ve yoga da yapıyorum, o zaman sırf yağ değil kas da olur heralde dimi?
0
🌸duru arsnova
(04.05.17)
Açık konuşmak gerekirse biz ayı gibi ağırlık çalışıyoruz yine o kadar kas artmıyor, pilatesle yogayla hiç olmaz gibi. Pilates reformer pilates gibi bir şeyse, belki bi derece ama çok da bel bağlamamak lazım.
0
angelus
(04.05.17)
neyse öyle karın kası bilmemne yapayim istemiyorum zaten kilo almamin amaci biraz da yağlanmak. O zaman ben abaniyorum bu gidalara, tesekkurler :)
0
🌸duru arsnova
(04.05.17)
ton balığı

ben spora giderken şöyle yapıyordum
ağzına kadar dolu tabak makarna
üzerine ton balığı
üzerine yeşillik
ketçap mayonez
kaşar peynir rendesi
karıştır ye

afiyet olsun
0
bana her yer cehennem
(04.05.17)
Kuruyemişler, biraz meyve ile normal tükettiğin gıdaya ekleme yap ama aldığın kaloriyi birden arttırma. Kadınlarda kontrolsüz kilo alımının sonu felaket.

Ağırlık çalış.
0
arnold schwarzeneger
(05.05.17)
@arnold, meyve kilo aldirir mi? Ne kadar tuketmem lazim mesela?
0
🌸duru arsnova
(05.05.17)
Amaç çiğ gıdadan karbonhidrat alabilmek olduğundan meyve dedim. Aslında çok iyi bir karbonhidrat kaynağı değiller. Bakliyat, patates, pirinç gibi gıdalar aslında daha uygun. Ne kadar yiyeceğini günlük makroların belirler. Mobildeyim ama nette hesaplayıcılar var.
0
arnold schwarzeneger
(05.05.17)
(7)

işyeri arkadaşlık sorunu. napayım?

manuel mandalina
selam,iş arkadaşım ayşe, hoşuma gitmeyen konuları konuşmakta ısrarcı oluyor, nasıl başedebilirim?bundan 6 ay kadar önce, 4 yıllık oda arkadaşımla (bundan sonra ex diyeceğim) tartıştık. işyerim beni haklı buldu, ancak odaya sonradan yerleşen kişi ben olduğumdan benim yer değiştirmem gerekti. işyerind
selam,
iş arkadaşım ayşe, hoşuma gitmeyen konuları konuşmakta ısrarcı oluyor, nasıl başedebilirim?

bundan 6 ay kadar önce, 4 yıllık oda arkadaşımla (bundan sonra ex diyeceğim) tartıştık. işyerim beni haklı buldu, ancak odaya sonradan yerleşen kişi ben olduğumdan benim yer değiştirmem gerekti. işyerinde tadilat işleri sürdüğünden bana geçici olarak kalabalık bir oda önerdiler, tadilat bitince de yeni yerime geçebileceğimi söylediler. bu arada ayşe sağolsun, bu geçici süreyi istersem onun ofisinde geçirebileceğimi söyledi, ben de onun yanına taşındım.

ben bu tartışma olayının detaylarını gömdüm, ne Ayşe'ye ne de başkasına anlatmadım. ex arkadaşımı tümden sildim ve lafını duymayı istemediğimi Ayşe'ye özellikle belirttim. olay da şu: ex arkadaşım stresli bi döneminde bi konuda çok haksız biçimde bana patladı ve ebeme kadar öfkesini kustu. sonra çok pişman olup özür diledi ama ebemi işe karıştırdığı için benim için o arkadaşlığın orada bittiğini ifade ettim kendisine (ebe kavramı simgesel olarak kullanılmıştır). o da bi süre mahçup takıldı, sonra bunu kabullenemeyip bana düşman kesildi.

ayşe ile ex'in iş ortamında şu an hiç ilişkisi yok, yıllar önce bir ara aynı mekanda çalışmışlar, o kadar. biz aynı odada otururken ayda bir falan bize kahveye gelirdi. ex de onu sevmekle birlikte her lafı geçtiğinde saf karakterine saydırıp dururdu. bunun dışında özel bi durum yoksa 6 ay birbirlerine rastgelmezler, öyle diyim.

odasına taşındığımdan beri ayşe durup durup ex'den bahsediyor. bi ara "gel de olayları bir de benim ağzımdan dinle" dediğini, kendisinin de fırsat bulunca ziyaret edeceğini söylediğini söyledi. ben de bu konu açıldığında her zaman yaptığım gibi boş boş baktım, bişey demedim. ayşe özünde iyi niyetli bir insan ama sosyal hayatı yok ve iş yerinde olup bitenler onun tüm dünyası. sanırım bu konudaki dedikodu potansiyeli de kendisinin iştahını kabartıyor ve kendini tutamıyor. ben ise konu açıldıkça geçiştiriyor ya da kibarca uyarıyorum ama laf dinlemiyor. yine de geçtiğimiz 6 ayda ex'in yanına uğrayıp onu dinleme fırsatı bulamadı bildiğim kadarıyla.

geçtiğimiz hafta ben izinliydim, o da ex ile birlikte bir etkinliğe katıldı. nihayet konuşup dedikodunun dibine vurmuşlardır diye tahmin ediyorum. hiç umrumda değil, ex benim için ölü gibi bişey zira. fakat yarın biraraya geldiğimizde bu konu yine açılacak ve artık sabrım kalmadı. konuşursa kendisine patlamaktan korkuyorum. bende de bir huy var, istemediğim bişeyi görüp duyduğumda iğne batmış gibi canım acıyor. öff konuşup susar diyemiyorum. birden tepem atıyor ve öfkeye boğuluyorum.
bununla birlikte şurada max. bir ay daha birlikteyiz, sonra mekan değiştiricem zaten. modu yerinde olduğunda iyi bir insandır dediğim gibi, bu nedenle kırmak istemiyorum. ama gerçekten hiç laftan anlamıyor bu konuda.

napayım?
0
manuel mandalina
(01.05.17)
valla yine de getirecek gibi, çünkü şöyle bir huyu var; işyerinde hiç selamım olmayan insanlar var mesela, adam benden 500m ötedeki binada yeni işe başlamış, hiç bi şekilde işimiz olmamış, tanışmıyoruz bile. bunlardan biri benim için bişey demiş, atıyorum "x hanım da çok suratsız, şu da onun için şöyle diyor" demiş, bunu gelip bana söylüyor. ben de söylemesini istemediğimi, tanımadığım ve işim olmayacak bi insanın ne dediğini önemsemediğimi söylüyorum. ben böyle diyinca bana kızıyor. bilmen önemli, haksız bişey söylüyorsa kendini savunmalısın, bazen senin yerine ben savunuyorum seni, diyor. ben de savunması gerekmediğimi, umrumda olmadığını yineliyorum. benzer olaylar bi haftada 3 kez tekrarlanıyor mesela.

gerçekten kim ne demiş, umrumda değil böyle şeyler. hem işim, hem de iş dışındaki progamım çok yoğun. bu mesele ufak olmakla birlikte 6 aydır her hafta her hafta canımı sıkıyor bi şekilde ama çözüm bulamadım. yerimi hemen değiştiremiyorum. öfkelenmekten kendimi alamıyorum. arkadaşı kırmak istemiyorum. elde bunlar var.
0
🌸manuel mandalina
(01.05.17)
arkadaş saf filan değil. milletin arasında laf taşıyarak kavga huzursuzluk çıkarmaya çalışan pasif-agresif bir tip. buna söyleyeceğin şeyleri de başka insanlara gidip mandalina sana şöyle böyle diyor diye paylaşacağına emin olabilirsin.

reçetenize mesafe koymak ve yüzgöz olmamak yazıyorum. sabah akşam 1'er tane alacaksınız.
0
otonomo
(01.05.17)
konuyu açtığı anda daha ilk cümlesini bitirmesine fırsat vermeden sözünü kes. ex ile ilgili tek kelime konuşmak istemediğini belirt. üstelerse sen de üstele. konuşturma.
0
zgrydn
(01.05.17)
@otonomo, dediğin ihtimal doğru. neyse ki insanların arkasından yüzlerine diyemeyeceğim hiçbir şey söylemiyorum. işin aslı işyerinde iş dışında hiçbir şeyi önemsemiyorum, bağımsız çalıştığımdan kimse ile işim olmuyor çok şükür. o böyle değil ve beni kendi yoluna getirmeye çalışıyor ısrarla. kendisi bu huyunun dışında iyi niyetli ama yalnız bir insan. odasına davet etmek gibi bi jest de yapmışken yüzüne karşı patlamak istemiyorum. birden soğuk yaparsam da çok alınacak :/

@zgrydn, tam olarak öyle yapıyorum. mesela kalkıp bi dolanıp geliyorum, döndüğümde aynı muhabbet..

@asilov, kavga etmemek için bu soruyu sordum.
0
🌸manuel mandalina
(01.05.17)
kesinlikle kavga etmeyin. istediginiz kadar hakli olun, yonetim boyle seylerle ugrasmak istemez. kimse istemez. tekrar yonetime bu sekilde bir olayla gitmeniz bence hic hos olmayacaktir.
ayrica otonomo +1
ilk cumlesi bitmeden cok cok tatli sekilde aysecigim konusmak istemiyorum, zaten bugun cok rahatsizim, basim cok agriyor falan de gecistir, yuruyup gel. bundan sonra her konu acildiginda da ayni seyi soyle, yuruyup gel. her seferinde farkli bir bahane uretmek zorunda degilsiniz, konusmak istemiyorsaniz istemiyorsunuzdur, anlamayan o, yanlis davranan siz degilsiniz. surekli ayni konuyu aciyorsa, surekli ayni cevabi alsin.
hatta kendinizi tutamayacaginizi dusunuyorsaniz bir ayligina kalabalik odaya bile gecebilirsiniz. ama bence kesinlikle kavga etmeyin.
0
kassiopeia
(02.05.17)
@kassiopeia, teşekkür ederim yapıcı yaklaşımın için. kavga etmek hiç istemiyorum, iç dökmeyle karışık sorumun ana teması da buydu zaten. Becerebildiğim kadar önerdiğiniz gibi yapayım madem.
0
🌸manuel mandalina
(02.05.17)
kadınlar ne acayip lan.
0
hasmetizm 2046
(02.05.17)
(47)

ikizlere isim

limoncello
arkadaşımın ikiz bebekleri olacak, biri kız biri oğlan.oğlanın ismi belli albatros olacak ama kız için içlerine sinen güzel bir isim çıkmadı daha.önerileriniz var mı kız için?illa kafiyeli falan olmak zorunda değil, hatta olmasa daha iyi olur diyorlar. teşekkürler
arkadaşımın ikiz bebekleri olacak, biri kız biri oğlan.
oğlanın ismi belli albatros olacak ama kız için içlerine sinen güzel bir isim çıkmadı daha.
önerileriniz var mı kız için?

illa kafiyeli falan olmak zorunda değil, hatta olmasa daha iyi olur diyorlar.

teşekkürler
0
limoncello
(29.04.17)
Albatros pek hoş değil. Kız olsa Gülşen olabilir.
0
gotic
(29.04.17)
@gotic öyle karar vermişler
0
🌸limoncello
(29.04.17)
öykü
0
basond
(29.04.17)
Zumrud-u anka kusu olsun oglanin adi da. Ne sikimsonik isimdir o.
0
allah yazdiysa bozsun
(29.04.17)
ebabil.
0
filteria
(29.04.17)
Kumru.
0
vonkhar
(29.04.17)
kız da pelikan olsun.

edit: şaka yapmadım.
0
otonomo
(29.04.17)
ya ciddi ciddi çocuğa albatros ismini koymak büyük gerizekalılık. getir yüzlerine de söyleyeyim. albatros nedir ya? bu çocuk büyüyecek o evden çıkacak, iş ve okul hayatı olacak. bu ne biçim bi düşüncesizlik. kıza da alcatraz koysunlar tam olsun.
0
elorelia
(29.04.17)
@elo annesi çok karizmatik bulmuş bu ismi, bana da ilk başta değişik gelse de kulağım alışınca hoşuma gitmeye başladı.
0
🌸limoncello
(29.04.17)
ya söylemesi bile zor. allahım. yazık bu yeni nesile. orjinal olucaz diye nerde skimsonik isim var uyudurup koyuyolar.
0
elorelia
(29.04.17)
Doğa.
0
patatesli yumurta
(29.04.17)
batlamyus
0
stewie
(29.04.17)
@cutie pie annesi 1-0 önde başlayacağını düşünüyor hahah
0
🌸limoncello
(29.04.17)
www.nhptv.org

Annesi su kusun ismini koydugunun farkinda mi acaba??


Neyse. Kizin adi ece olsun
0
kuehles blondes
(29.04.17)
yorum yada yankı
0
neymiş
(29.04.17)
Martınur olabilir
0
gneral
(29.04.17)
resmiye olsun, rahmetli babannemin adı.
0
Apocalypse
(29.04.17)
Ülgen-Erlik (bunu her isim şeysine yazmazsam olmaz)
0
Adramelekhh
(29.04.17)
Halikarnas koysun kiza da
0
sen nasıl bir insansın
(29.04.17)
kız: yasemin
erkek: çınar
0
otonomo
(29.04.17)
@gneral
ahıahıa martınur'a gülüyorum yarım saattir asdhgasd

Deniz olsun bari,evin Albatros isimli oğlunu dengeler sakinleştirir zira o isimle hayatı zor olur.
0
demoniclewinsky
(29.04.17)
mavi
0
yuz kiloluk bir zenci
(29.04.17)
kardeş albatros nedir? değişik olacağız diye de çocuğa mal bir kuşun ismi verilir mi?
arkadaşınla konuş, kuşun tipini falan göster. onların kulağına güzel gelmiş olabilir ama "pelikan" koysanız aynı ciddiyet derecesinde olur söyleyeyim.
0
icimde olen biri var
(29.04.17)
Ali baran koysunlar bari, biraz yaklaşık.
0
gneral
(29.04.17)
tayfun - yıldız

---------------

albatros kötü bir isim, kıza da saka mı koyacaksınız yani?
0
rain when i die
(29.04.17)
kumru, marti, suna gibi kus isimlerinden devam edebilirler.

albatros diye erkek adi var, eskiden meshur bir spor spikeri vardi, "albatros sulus". cok da gocunmaya gerek yok. ama turkiye'de bu ad "gavur musun?" filan gibi sorulari, sorgulamalari getirebilir tabii.
0
viva paulista
(29.04.17)
bence fena isim değil ya albatros, kendisi en uzun süre dinlenmeden uçabilen ve en büyük kanat açıklığına sahip kuş, dünyada en karizma bulduğum hayvanlardan. kendine şarkı olarak da www.youtube.com bunu seçer xd

kıza eftelya ismini versin, dünyada en sevdiğim kız ismi anlamı da denizkızı erkeğin adı deniz kuşu kızınki de deniz kızı olur anlamlı bence
0
nundu
(29.04.17)
Müzeyyen
0
hayde bre
(29.04.17)
albatros ne ya balık restorantı ismi gibi asdfgh
deniz ve derya koysunlar gitsin ikisi de unisex isimler karıştırılsalar bile bişey olmaz.
0
dedim ben sana
(29.04.17)
Puhu
0
mutlusismankedi2015
(29.04.17)
khalesi koysunlar.
0
gotic
(30.04.17)
Albatros cok kötü +1
Kıza da hüma koysunlar, zümrudüanka kuşu manasında.
0
physcos physcos
(30.04.17)
albatros korkunc bır fıkır, yazık ya cocugun ıtıraz hakkı da yok.
0
hopp
(30.04.17)
devekuşu.
kırlangıç.

albatros ne ya, millet kafayı yedi iyice.
0
pinkpeony
(30.04.17)
açelya ismi üstünde duruyorlarmış
albatros-açelya
0
🌸limoncello
(02.05.17)
Ancient Mariner olabilir, hem edebiyat biliyoruz biz, enteliz diye hava atarlar.

Albatros çok kötü isim demeye geldim ben, önerim yok.
0
sopiro
(02.05.17)
madem kıza da krizantem falan koysunlar, açelya çok sıradan olmuş :D
0
sedat peker in yegeni
(02.05.17)
lütfen arkadaşınızı ikna edin. çocuğun hayatıyla oynamasın. albatros ne yahu?
0
burya
(02.05.17)
flamingo +1
0
yue
(02.05.17)
albatros demeye geldim ama erkek olana koymuşlar :)))

kız için bi fikrim yok.
0
eeb
(02.05.17)
Albatros cidden kötü, söylemem lazım.

Kızın ismi "alçin" olabilir (bence bu da kötü ama uyumlu diye söylüyorum:p), kırmızı renkli bir çalı kuşunun ismiymiş.
0
peggy
(02.05.17)
yav ne abarttınız şu albatros ismini? bana da ilk başta garip gelse de şu an oldukça karizmatik geliyor kulağıma. doğan, şahin, kartal, serçe, kumru vs. koyuyorlar da albatros neden olmasın. ben çocukla dalga falan geçileceğini sanmıyorum, o yaştaki çocuklar dalga geçmek istiyorlarsa her şeyler geçerler.
illa ahmet, mehmet, hüseyin mi olmalı?
açelya da hoşuma gitti benim. gerçi ç'li olmasa iyiymiş.
@peggy çinli çunlu isim sevmediklerini söylemişlerdi. alçin isimli birini ben de tanıyorum
0
🌸limoncello
(02.05.17)
Bana kötü geldi valla:) nickname gibi veya ne bileyim otel ismi gibi, öyle bir izlenim verdi yoksa tabii ki herkes çocuğuna istediği ismi koysun:)

Tuna nasıl? tuna ismini severim, hem balık ismi hem de nehir.
0
peggy
(02.05.17)
Ülgen'i de sorun :(
0
Adramelekhh
(03.05.17)
ayşe.
0
klar
(03.05.17)
ben de isime bu kadar takılmasına uyuz aldım açıkçası, klişe isimler mi versin herkes. mesela ben de bi çocuğua mehmet ayşe fatma hüseyin gibi isimler verilmesine uyuzum. babam öyle bi ad verse bana "lan bunlar da beni hiç sevmeden yapmışlar herhalde, doğru düzgün isim bile düşünmemişler mehmet diyip geçmişler" diye düşünürdüm belli bi yaşa gelince.

bu duyuruya ciddi örnek verilen isimlerden çoğundan daha güzel bi isim bence albatros.
0
nundu
(03.05.17)
güntülü. gündüz düşü demek, bence çok tatlı bir isim.

erkek olanınkine bir şey diyemiyorum. yapmasın etmesin. belki ilerde karizmatik durur ama garibimin okul hayatını düşünmek istemiyorum. çocuklar çok acımasız oluyor. bunu bir düşünsün gerçekten.
0
loveless
(03.05.17)
(24)

ev yapımı biraya marka uydurmaca.

jamiro
neler olabilir?:)edit: herhangi bir kıstasım yok ama ille neyle ilgili olsun diyen olursa da: uzay veya müzik temalı bir şeyler olabilir.
neler olabilir?:)

edit: herhangi bir kıstasım yok ama ille neyle ilgili olsun diyen olursa da: uzay veya müzik temalı bir şeyler olabilir.
0
jamiro
(28.04.17)
cosmos
0
passion rules the game
(28.04.17)
samanyolu bira
0
baldur2
(28.04.17)
space oddity olsun
0
otonomo
(28.04.17)
mortifera'ninkini sevmistim ben:

twitter.com
0
common of demons
(28.04.17)
ev birasına ne markası allaasen?
0
hosein
(28.04.17)
Şifa Niyetine
FIRT BİRA
çek bir fırt
0
arockm
(28.04.17)
geğirteç
0
hasmetizm 2046
(28.04.17)
Sol anahtarı veya Es (durak)

Bu iki kelimenin ingilizce italyanca fransızca karşılıklarına bak hangisi kulağa hoş gelirse onu koy.

Veya spagetti etkisi olabilir, sapan etkisi olabilir, olay ufku olabilir. Bunların ingilizcelerini koy. Benim favorim olay ufku.
0
emfuzi
(28.04.17)
hiç yaratıcı olmayacak ama "Ev Birası" olsa?
0
basond
(28.04.17)
fıçımın birası
0
qazaqwsx
(28.04.17)
Major Tom
* bi birani alirim :)
0
ekyil
(28.04.17)
zira
0
veys zimmer
(28.04.17)
öneriler çok güzel arkadaşlar devamını bekliyoruz:)

@passion rules the game, kozmos benim de başta aklıma geldi:)
@basond, yaratıcı olsa güzel olur
@qazaqwsx, kulaktaki etkisi komik gerçekten:p
0
🌸jamiro
(28.04.17)
qazaqwsx aAhahhsjdndmd
0
klar
(28.04.17)
Alienberg
0
klar
(28.04.17)
galaxy

ficimin kenari :D
0
safepassage
(28.04.17)
Yuri veya gagarin
0
peggy
(28.04.17)
şişeler arası diyalog
0
plastic_angel
(28.04.17)
PEH!
0
arockm
(28.04.17)
heritage
(28.04.17)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.04.17)
feza
0
füt
(28.04.17)
Kara Delik
Enterprise
May the Froth Be With You


Bilemiyorum. :)
0
sopiro
(28.04.17)
At sakinleştirici
0
tukenmez adam
(28.04.17)
(15)

su gomlek nasil sizce? alayim mi?

baldur2
http://www.asos.com/au/asos/asos-overshirt-with-check-in-wool/prd/7294541?iid=7294541&clr=Red&SearchQuery=&cid=3602&pgesize=36&pge=0&totalstyles=924&gridsize=4&gridrow=3&gridcolumn=1
0
baldur2
(28.04.17)
mühendislik okuyorsan al, içine beyaz tişörtle giy, değilsen alma
0
cekilmis gayfe
(28.04.17)
Cepler kocaman ya bide 28 dolar mi ne...
0
all girls dream
(28.04.17)
Beğenmedim
0
pastörizesüt
(28.04.17)
ne 28 doları ak 18 dolar. 65 liraya geliyo yaklaşık. on numara gömlek, türkiye'ye gönderiyolarsa ben de alıyım hatta. o fiyata gayet güzel
0
zirrealist
(28.04.17)
@zirrealist 28 avustralya dolari, 18 amerikan dolari olabilir. buradaki alim gucune gore 28 dolar hicbir sey.
0
🌸baldur2
(28.04.17)
ya avustralyada kimse karışmaz böyle kıyafet işine, klasik zaten bunlar, ben görsem lumberjack osman filan derim anca.

birde altında şöyle bir şey olursa, istersen beraber ağaç kesmeye gideriz ormana, balığa malığa gideriz sonra.
i.imgur.com

gençleride yetiştirmek lazım
s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
kurnaz
(28.04.17)
orası neresi bilmiyorum da 28 amerikan doları olsa da bu gömlek türkiye'de de alınır. 100 lira ediyo çünkü. bence gayet güzel gömlek o paraya göre.

avustralya doları ne alaka? oldu olacak kuveyt dinarıyla ölçelim fiyatını. avustralya'da mı yaşıyosun dostum?
0
zirrealist
(28.04.17)
avustralya'da yaşıyomuş :d yapıştır affetme. hatta bi tane de mediumundan bana al, gelirsen alırım senden :)
0
zirrealist
(28.04.17)
Ne güzel gömlek işte, al gitsin.
0
chicha
(28.04.17)
güzel ama kışlık değil mi? yakar gibi.
0
gilbeys
(28.04.17)
rengini modelini beğendim. ama iki yanda eşşek kadar cepler olmamış. sen beğendiysen al, tereddüte düşülecek bi yanı yok.
0
elorelia
(28.04.17)
sarışınsan al
0
otonomo
(28.04.17)
güzelmiş
0
burya
(28.04.17)
Mühendisim. Beğendim. (;
0
hayde bre
(28.04.17)
güzel bir kışlık gömlek ben olsam alırdım. türkiye'den alınabiliyor mu?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.04.17)
(8)

nusret'in masaya gelip şov yapması

kibritsuyu
adamın dükkanda bulunduğu zamanlarda masaya gelip şov yapması fiyata dahil mi, yoksa adama artistik şekilde et kestirip tuzlattırmanın ayrı bi tarifesi var mı? öyle gel bizim eti de bi tuzlayıver diyip çağırabiliyor muyuz? yoksa kendi mi gözüne kestirdiği masalara gidip şov yapıyor?hiç gitmedim. ank
adamın dükkanda bulunduğu zamanlarda masaya gelip şov yapması fiyata dahil mi, yoksa adama artistik şekilde et kestirip tuzlattırmanın ayrı bi tarifesi var mı? öyle gel bizim eti de bi tuzlayıver diyip çağırabiliyor muyuz? yoksa kendi mi gözüne kestirdiği masalara gidip şov yapıyor?

hiç gitmedim. ankara'da var mı onu da bilmiyorum. varsa bile nusret gelmiyordur zaten.
0
kibritsuyu
(28.04.17)
Değil, elinden geldiğince tüm masaları dolaşıyor. O ki atlamışsa gözlemlediğim kadarıyla çağırıldığında kesin gelir.
(değil yazmışım. ek bir ücrete tabi değil anlamında :)
0
caturanga
(28.04.17)
napacan bu ameleyi müdür ya git arjantin'deki günaydın'da ye mis gibi
0
cekilmis gayfe
(28.04.17)
fiyata dahil kanka. gunde 12 saat masa masa dolasip et tuzluyo.
0
baldur2
(28.04.17)
Ankara'da var ama Nusret degil manken gibi oglanlar servis yapiyor
0
cedex
(28.04.17)
1-) Olabildigince masalara gidip sovunu yapiyor ve isteyenlerle fotograf cektiriyor.

2-) Ankara'da Arjantin Caddesi'nde Nusret var, oraya da gidiyor. Ama bu aralar daha cok Dubai ve Abu Dhabi'de.
0
scuderia
(28.04.17)
arkadaşım ankaradakine gitmiş bir çok kez. genelde salı günleri mi ne nusret orada oluyormuş sanırım. özel bir menü varmış nusret special mı ne. onda masaya geliyormuş dedi. fotoğraf falan çekinmişler. belki de gelip eti kesmiyordur da muhabbet ediyordur bilemem :D ya da onlara o menüde denk gelmiştir. ucuz menü yiyeni dışlamak saçma olur. bilemedim
0
glamdr1ng
(28.04.17)
nusretin dirseğinden tuz yalamak 100 tl yazsalar menüye, sıraya girer sosyal maymunlar.
0
hasmetizm 2046
(28.04.17)
tam bir halka hizmet adamı ya. #saltbea reyiz
0
otonomo
(28.04.17)
(5)

Stronglift ve diz agrisi

mesudiyeli mesut
3 haftadir haftanin 3 gunu stronglift 2 gun split antrenman yapiyorum. Her hafta 1 veya 2 defa da hali saha macim oluyor. 2-3 gundur diz agrisi yasiyorum. Doktora gitmeden buraya sorayim dedim: stronglifti acilen birakmali miyim :/
3 haftadir haftanin 3 gunu stronglift 2 gun split antrenman yapiyorum. Her hafta 1 veya 2 defa da hali saha macim oluyor. 2-3 gundur diz agrisi yasiyorum. Doktora gitmeden buraya sorayim dedim: stronglifti acilen birakmali miyim :/
0
mesudiyeli mesut
(28.04.17)
zaten dinlenecek gün bile bırakmamışsınız, faturayı da stronglift'e çıkarmışsınız. stronglift'i doğru düzgün yaparsanız (dinlenme günlerine de split program eklemek gibi bir şey yapmasanız mesela) muhtemelen sakatlanma ihtimaliniz düşecek, hem de daha iyi gelişim sağlayacaksınız.

bu arada diz sakatlığının pek çok sebebi olabilir (en muhtemel sebep de kötü squat formu) ama zaten ''hiç dinlenmeden sürekli çalışırsam çok gelişirim, ayı gibi olurum'' kafasının varacağı yer her zaman sakatlıktır. bugün dizin sakatlanır, yarın omzun, öbür gün belin filan olur. o yüzden ilk çözüm ''uyguladığın programı uygulamak'' ve ''hareketi doğru formda yapmaktır''.
0
otonomo
(28.04.17)
kötü squat formu yapıyor olabilirsin. gücü topuklarından değil de ön taraftan alınca dizlere yük biniyor. ben o hatayı yapmıştım belki sen de yapıyor olabilirsin.
0
jangbogo
(28.04.17)
stronglifts iyi dinlenme gerektiren bir program. dinlen.

bir de squat formuna dikkat et. kendini videoya falan çek görürsün hatanı.
0
alperz
(28.04.17)
Squat formun için video çek.
0
arnold schwarzeneger
(28.04.17)
normal squat yerine bulgarian split squat falan yap. dize zeval gelmesin.
0
hasmetizm 2046
(28.04.17)
(23)

sevgilinizin size şiir okumasını ister miydiniz, nasıl karşılarsınız?

limoncello
kadınlara soruyorum, erkekler de kadın yerine koysun kendini
kadınlara soruyorum, erkekler de kadın yerine koysun kendini
0
limoncello
(27.04.17)
Sesli şiir okunmasını pek sevmiyorum ya ben :(

Ama bi iki dize fısıldamasını çok seviyorum
0
mutlusismankedi2015
(27.04.17)
Birinin bana şiir okumasını istemem. Hoşlanmıyorum.
0
Lim5
(27.04.17)
Çok komik bir olay o.
0
angelus
(27.04.17)
Cok isterim, cok da severim.
0
lamira
(27.04.17)
istemezdim.

nadir şiir okurum onu da içimden okurum.
0
muslugubozukhayrat
(27.04.17)
Siirin tamami degil de iki dize alinti yapacak kadar siire hakim olan bi adama hayir demem.

O ana uygun iki dizeyi soylerse siritirim mal mal eminim.

Ama oturup uzun uzun siir okumasi cok sıkıcı ve yapay, filmlerden ogrenilmis, sradan romantizm gibi geliyor.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(27.04.17)
allahı varsa okumasın. yav he hee derim
0
cekilmis gayfe
(27.04.17)
ay ben gülerim
0
stewie
(27.04.17)
hoşlanmam sanırım ya. hiç 'şiir' insanı değilim.

ama yazışırken mesela iki dize gönderse duruma uygun, hoşuma gidebilirdi.
0
elorelia
(27.04.17)
Şiir okusun, şarkı söylesin, arabada giderken bağıra çağıra şarkılara eşlik edelim, yıldız tilbe dinleyelim gözlerimiz dolu dolu, ayrılık şarkılarını ayrılmadan söyleyelim.
0
cliquot
(27.04.17)
çok utandırıcı buluyorum ben eğer bana yönelik özel olarak yapılırsa.
ama misal, bir durum/manzara/olay karşısında "ne demiş şair? bıdı bıdı bıdı" şeklinde bir şiir okursa hoşuma giderdi.
bir de kişiden kişiye/sizin hislerinize göre de değişiyor herhalde. bir keresinde çok çok az tanıdığım biri otobüs durağında beklerken şarkı söylemeye başlamıştı, dehşete düşmüştüm. ama eski sevgilim ne zaman şarkı söylese hayranlıkla dinlerdim.
0
sopiro
(27.04.17)
isterim. ses kaydı atıp göndersin, arada dinlerim. hoş bence. bunu yapmak için acayip romantik bir erkek olmaya gerek yok.
0
fragile lady
(27.04.17)
Hiç şiir okuyan / yazan sevgilim olmadı ama uygun bir atmosferde hoşuma gidebilir sanki.
babam hep şiir yazar ve okurdu bana.Çok severdim.

O yüzden isteyebilirim sanırım.
0
demoniclewinsky
(27.04.17)
İstemem, romantik bir insan değilim, her türlü romantizm beni bayıyor.
0
peggy
(27.04.17)
bana bir gulme gelir. okumasin. kendi kendine okusun.

universitede bir arkadasla sultanahmette bir banka oturmustuk, bu basladi okumaya. atilla ilhan'di galiba. uzunca da siir. nasil sikildim, nasil utandim, nasil bitmedi o siir. bir de insanin uzerinde baski olusturuyor. yani adama donup nabiyon yapraam diyemezsin, ayip. gulemezsin de. kalkip gidemezsin. daha bitirip manali gozlerle bakacak, senden bir sey duymak isteyecek fln. siiri bitince siirde anlatim bozukluklari oldugunu soylemistim. kustu sonra konusmadi benimle bir sure.

yani karsinizdaki insanin verecegi tepkiyi kestiremiyorsaniz yapilacak is degil. ne siz uzulun ne o gerilsin.

ama okuyan adam candir. (icinden)
0
jimicik
(27.04.17)
edebiyatla hiçbir ilgi alakası olmamış adam bu yönden kendine benzeyen kadını güya etkilemek için ona şiir okursa at/kelebek dengesi yakalanmış olur. izlemek isterdim, eğlenceli olurdu.

iki edebiyat/şiir sever bir araya gelmişse o başka. gönüllerince okusunlar.
ben okumadım, bana da şiir okunmadı.
sanırım etkilenirdim.
0
filteria
(27.04.17)
Benim ona yazdığım şiyirleri içinden okusun yeter. Konuşmadan anlaşırız o zaman.
0
yirmisantim
(27.04.17)
ben karşı tarafı şiir sevdiğini düşünüyorsam okurum
uzun bir şey zaten okumam , yada romantiklik olsun diye yapmam , anlık olarak aklıma gelirse duruma uygun bir sey anca ozaman

kendimi kadın yerine koyunca da okusun isterim , kısa da bir şeyler bilsin isterim galiba
0
bnmzz
(27.04.17)
soruyu okuyunca bile kendi kendime güldüm.
o derece.
0
blatta hiberna
(27.04.17)
yok arkadaş bu hatun milletine romantik falan olunmaz. iyi ki değilim öyle. baksana şu yorumlara.
0
tughan
(27.04.17)
hahah hayır.

erkeğim.
0
sen git ben geliyorum
(27.04.17)
şiir okumaktan kasıt müsamere çocuğu gibi kağıttan okumaya çalışmak ise bunu kimse istemez herhalde. hele vıcık vıcık yapay bir aşk şiiri okumak beklenenin tam tersi etki yapabilir.

ama birisi yüzüne baktığı zaman hissettiklerini söylemek için edebi alıntı yapabiliyorsa, alıntı da yerine oturuyorsa bu beni etkiler.

genellemesi zor bir konu. çiçek alan insan var, çiçek alan insan var. şiir okuyan insan var, şiir okuyan insan var. bu inceliklerin doğal ve samimi olanı hoşa gider. diğerleri komik gelir.
0
otonomo
(27.04.17)
şiir severim ama sesli o garip garip tonlamalarla okunmasından da bir o kadar nefret ederim.
bence şiir okumak kişisel bir eylem yazsın ben okurum. sesli onun içine giremiyorum. garip bir sığlık oluyor.
0
fasulyek
(28.04.17)
(5)

Çıtı pıtı oğlanların deli deadlift basması

apolitikherif
Akıl sır erdiremiyorum. Eminim siz de karşılaşmışsınızdır bu tiplerle.Adam dışardan baktığınızda çelimsiz gibi gözüküyor ama deadliftte gerçekten yüksek ağırlıklar kaldırabiliyor. Ayrıca hareketi de doğru yapıyor. Bu nasıl oluyor?
Akıl sır erdiremiyorum. Eminim siz de karşılaşmışsınızdır bu tiplerle.
Adam dışardan baktığınızda çelimsiz gibi gözüküyor ama deadliftte gerçekten yüksek ağırlıklar kaldırabiliyor. Ayrıca hareketi de doğru yapıyor. Bu nasıl oluyor?
0
apolitikherif
(27.04.17)
valla bizim salonda da var bücürük bi herif deli gibi basıyor. zoruma gidiyor bazen .mk :)))
0
traktör
(27.04.17)
Güçlü sinir sistemi.
0
angelus
(27.04.17)
''Ayrıca hareketi de doğru yapıyor. Bu nasıl oluyor?''

sorunun cevabı ilk cümle
0
otonomo
(27.04.17)
vedatchilipeppers
(27.04.17)
Kısa torso ve uzun kollar da avantaj olabilir. Ana kaldırışlarda kemik uzunluğu oranları çok büyük fark yaratır. Bir de riskli görünse de, deadlift squat'a göre teknik olarak daha basit bir egzersiz. Ondan daha hızlı ilerleyebilir.
0
arnold schwarzeneger
(27.04.17)
(25)

90 ya da daha önce doğmuş olanlar

blue eyes white dragon
dün malum sözlükte bir teog başlığı vardı, güldük eğlendik neyse. 2000'lerin başında bunun adının lgs olduğunu hatırlıyorum, sözlükten de iki arkadaş evet doğru liselere giriş sınavıydı falan dedi. wiki'ye baktım orada da 2005 yılında adı değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı ol
dün malum sözlükte bir teog başlığı vardı, güldük eğlendik neyse.

2000'lerin başında bunun adının lgs olduğunu hatırlıyorum, sözlükten de iki arkadaş evet doğru liselere giriş sınavıydı falan dedi. wiki'ye baktım orada da 2005 yılında adı değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı olmuş yazıyor. ekşi'ye baktım orada da 2004 yılında ismi değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı diyen var.

haber sitelerinde görüyorum ki da 2003 yılında da 2002 yılında da ismi Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı imiş.

aslında ismi hep Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı'ydı da biz mi buna liselere giriş sınavı diyorduk?

2002 haberi: www.yenisafak.com
2003 haberi: arsiv.ntv.com.tr

derdime sövecek arkadaşları da kabul ediyorum ama böyle içimde kaldı merak ettim.

2003 yılındaki soruları bile buldum yani. yegitek.meb.gov.tr orada da aslında ORTA ÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME SINAVI diye geçiyor.
0
blue eyes white dragon
(26.04.17)
2004'de ben lgs'ye girdim. Yani evet lgs deniyordu. Lgs birincisi açıklanıyordu, oöksys gibi bişey demiyodu kimse. Sonra lise sistemi değişti, sınav sistemi de değişti ve heralde bu sebeple yeni bir isim bulmak durumunda kaldılar.
0
klar
(26.04.17)
2003te girdim, herkes lgs diyordu ama resmi adı neydi bilmiyorum.

ayrıca soruları görüp nostalji yaptım. yanlış yaptığım soruları buldum hatta. gene yanlış yaptım.
0
ron dennis
(26.04.17)
2006da oks oldu kesin bilgi
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(26.04.17)
2002 - lgs
0
orange coffee
(26.04.17)
1993 - Anadolu Liseleri Sınavı (İlkokul 5'te girilen)
1996 - Fen Liseleri Sınavı (Orta 3'te girilen)

1997 ya da 1998'de 8 yıllık eğitime geçildi ve bunlar kalktı. Kısa adı var mıydı hatırlamıyorum ama kullanılmazdı.
0
aychovsky
(26.04.17)
Liselere giriş için sınav mı vardı :D en yakın liseye gidiyorduk veya şimdiki gibi öyle şatafatlı sınavlar yoktu diye hatırlıyorum.

Öğretmen lisesi, Anadolu lisesi, fen lisesi, meslek liseleri vardı bi de ama onlara giriş nasıldı hatırlamıyorum.
0
gneral
(26.04.17)
Ha bi de süper lise falan diyorlardı ama o da fen lisesiydi sanırım, Di mi?
0
gneral
(26.04.17)
89lu kuzenim 2003te lgsye girdi diye hatırlıyorum, netim. anadolu öğretmen lisesini kazanmıştı çapayı hatta
yok adı lgsydi kesin hatırlıyorum liselere giriş sınavı hatta 1 hafta önce de özel okullar sınavı vardı. birkaç yıl sonra 2005-2006da falan oks olmuştu
0
limoncello
(26.04.17)
aychovsky'nin dediği gibi ayrı ayrı oluyordu bunlar. ilaveten meslek liseleri için de ayrı sınav vardı diye hatırlıyorum.
lazpalle 85'li yıllardan bildirdi...
0
lazpalle
(26.04.17)
Fen Lisesi'ne sınavla giriliyoedu ve hazırlık yoktu fen liselerinde.

Süper liselere ise ortaokuldaki ortalama not sırası ile alıyorlardı. Süper liselerin iyisi ve kötüsü vardı. Genelde fen lisesini kazanamayan veya uzakta bir fen lisesi kazanıp girmek istemeyenler başvururdu. Süper liselerin hazırlık sınıfı vardı, 4 yıldı. Dolayısıyla Anadolu Liselerinde okuyanlar süper liselere gitmezdi. Zaten hazırlık okumuş olurlardı ve ortaokul+liseyi aynı okulda okurlardı fen lisesi sınavını kazanmazlarsa.

8 yıllık eğitimle süper liseler Anadolu liselerine çevrildi. 98'den sonra süper lise kalmadı. O yıllarda ortaokul ve liseler ayrıldığı için Anadolu liseleri de Fen liseleri de lise için öğrenci almaya başladılar ve sınavın adı OKS oldu.

lazpalle haklı, Meslek Lisesi Sınavı ayrıydı.
0
aychovsky
(26.04.17)
İlk okuldan sonra girilen Anadolu Lisesi sınavları vardı. Orta okuldan sonra da meslek lisesi sınavları vardı diye hatırlıyorum. Turizm otelcilik lisesi, denizcilik lisesi vs gibi meslek liselerine bu sınavlar ile giriliyordu. Yine söylendiği gibi orta okul puanlarına göre de süper liselere giriliyordu.

Anadolu öğretmen liselerinin de ayrı bir sınavı vardı sanki diye hatırlıyorum.

Ulan kredili sistem, ömrümüzü yedin...
0
thracia
(26.04.17)
@aychovsky hatırladığım kadarıyla 8 yıllık zorunlu eğitimle yani ilk ve ortaokulun birleşmesiyle süper liseler anadolu lisesine çevrilmedi o çook çoook daha sonra oldu. hazırlık olayının kalkıp bütün liselerin 4 yıla çıkmasından sonra.
2000li yılların başı olarak bahsedilen tarihlerde fen lisesi, anadolu öğretmen lisesi ve anadolu liselerine lgs dene liselere geçiş sınavıyla girilirdi, bu sınavlarla herhangi bahsi geçen okul türlerinden birini kazanamayanlardan not ortalaması yeterli olanlar süper lise adı verilen yabancı dil ağırlıklı yani hazırlık eğitimi verilen liselere gider, not ortalaması yetersiz olanlar da düz lise adı verilen yabancı dil-hazırlık eğitimi olmayan liselere giderdi, o da 3 yıl sürerdi.

robert, avusturya lisesi, alman lisesi, fransız liseleri vs. gibi özel okullarsa lgsden 1 hafta önce yapılan özel okullar sınavına girerek kazanılırdı.

edit: 8 yıllık eğitime geçildikten sonra da adı oks olmadı.0 2005-2006da falan bayağı sonra yani
0
limoncello
(26.04.17)
süper lise, düz lise farkı olarak da. tek bir lise vardı bu liseler normal liseydi, ama aynı lisenin yabancı dil ağırlıklı süper bölümü vardı 4yıllık 1 yılı hazırlık, düz olanlardaysa hazırlık yoktu 3 yıllıktı
0
limoncello
(26.04.17)
Limoncello, Hemen oldu o değişim, çünkü o dönem ben süper lisedeydim. 2. sınıftayken Anadolu'ya çevrildik. Bir sonraki öğrenciler aınavla geldi. Sondan bir önceki nesilim.

OKS adı farklı olabilir, benim yakaladığım o oldu. Ben girdiğimde, 96'da Fen Lisesi sınavı idi.
0
aychovsky
(26.04.17)
@aychovsky belki sizin okula özel bir durum olmuştur bilemiyorum ama o dönemleri çok iyi hatırladığım için söylüyorum; sizin okulda öyle olsa bile türkiye genelinde bütün süper-düz vs. liselerin anadolu lisesine çevrilmesi 98den itibaren olmadı.

o dönemler normalde liseler 3 yıldı ama hazırlık eğitimi verilen okullarla hazırlık+3 yıl şeklindeydi. sonra hazırlık kalkıp bütün okullar 4 yıl olunca bütün diğer liseleri de anadolu lisesi yaptılar çünkü anadolu liselerinin olayı zaten 1 yıl hazırlık eğitimiydi, o da kalkınca ve müfredat değişince hepsini anadolu yaptılar

www.milliyet.com.tr
bu linkte verilen haberde 2010dan itibaren kademeli olarak başlatılıp 2013te bütün genel liselerin(düz-süper farkı yok) anadolu lisesine dönüştüğünü söylüyor.
0
limoncello
(26.04.17)
Hazırlıklar kalkıp liseler dört yıl olduğunda ben üniversitedeydim, en erken 2001-2002 olması gerek. Düz lise o döneme kadar 3, süpwr lise 4 yıldı ama İzmir'de süper lise kalmamıştı 1998 sonrası. 1-2 sene sonrasında benim kuzenim liseye girecekken birkaç öne çıkan düz liseyi apar topar süper lise yapmışlardı yeniden. Belki yöreyle ilgili bir durumdur. Ama o süper liseler açılana kadar eski süperler hep Anadolu yapılmıştı, 1-2 sene kadar da süpersiz kalmıştık ama yıllarından tam net emin değilim. Zaten o eski süperlerden İzmir'de 6-7 tane vardı, hepimiz dersanelerden oradan buradan her süperden bir 5-10 kişi biliyorduk.
0
aychovsky
(26.04.17)
en son oks'ye girenlerdenim, 2008 yılında oldu. (kesin bilgi)

oks tek sınavdı, ondan sonra 6,7 ve 8'de yapılan başka bir sınav geldi.
0
Apocalypse
(26.04.17)
lgs 97den itibaren uygulanmaya başlanmış
şimdi araştırdım en son 99da ilkokuldan sonra olan sınavla öğrenci alınmış. hürriyette yazıyordu.

2005 yılına kadar lgs olarak devam etmiş sınav, sonra 2005te oks olup 2007den itibaren adı sbs olmuş.
Hafızamızı tazeleyecek olursak ;1997 yılında uygulanmaya başlanan Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS), ile başlayan sınav sistemi 2005’de değiştirilerek Ortaöğretim Kurumları Sınavı’na (OKS) dönüştürüldü. Sonra MEB OKS’de bazı değişikliklere gitti ve İlköğretim Başarı Puanı (İBP) ilk kez uygulanmaya başlandı. 2008’de ise OKS son kez uygulanıp o dönem 6. ve 7. sınıfta olanlar sene sonunda Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdi. Sonra her sene yapılan SBS’den vazgeçildi. Tekli SBS sistemine geçildi. Bu sistem iki yıl uygulandı. Son olarak SBS’nin de bu yıl son kez yapılacağı açıklanarak merkezi yazılılardan oluşan yeni bir sisteme geçildi. Yeni sistem üçlü SBS sisteminin kısmen de olsa özelliklerini taşıyor.
Yani özetle;
1997:LGS tek sınav :sadece 8. Sınıflara yapılıyordu
2005: OKS tek sınav: sadece 8. Sınıflara yapılıyordu.
2008: SBS Üç sınav: 6.7.8. sınıflara yapılıyordu.
2010 :SBS tek sınav :8. Sınıflara yapılıyordu.
2013: TEOG: Merkezi yazılılar.(6.7.8 sınıflarda her dönem 6 sınav toplam 36 sınav) yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan yeni ortaöğretime geçiş sisteminde, 2013-2014 eğitim öğretim yılından başlayarak 6 temel ders için 8. sınıfta öğretmenleri tarafından dönemsel olarak yapılan sınavlardan bir tanesi merkezi gerçekleştirilecek.
kaynak: eğitim tercihi.com hayati oktay
0
limoncello
(26.04.17)
2006 da oks oldu ilk magdurlarından biriyimdir ordan biliyorum
0
bendensin
(26.04.17)
@konuşma ben konuşuyorum en son 86lılar girdi diye yazmıştım emin olmadığım için silmiştim
bu linkte de öyle yazıyor eksisozluk.com
bazen 1 yıl erken geç başlayanlar da olabiliyor belki kuzeninde öyle bir durum olabilir, yani yanlış hesaplamış da olabilirsin sıkıntı yok

edit: gerçi 87liler de girdi diyen de var benim de kafam karıştı, dediğin gibi de olabilir 86-87 çok bi fark yok ya:)
0
limoncello
(26.04.17)
benimki buydu
yegitek.meb.gov.tr
0
otonomo
(26.04.17)
@aychovsky
tüm süper liseler anadolu lisesi yapılmamıştı o dönem. bizim buradan örnek vermem gerekirse kabataş ve korkmaz yiğit süper liseydi. kabataş'ı anadolu lisesi yapmışlardı, ama korkmaz yiğit süper lise olarak devam etmişti. benim arkadaşlarımdan biri 99'da sınavla kabataş'a girmişti, bir arkadaşımsa istediği yeri kazanamayıp okul puanıyla korkmaz yiğit'e gitmişti.

bir de anadolu lisesi sınavı ve kolej sınavına ek olarak devlet parasız yatılı sınavı vardı ilkokul döneminde. ama çok kişi rağbet etmezdi. bizim öğretmen beni yanına çağırıp "siz garibansınız sen de başarılı bir çocuksun yazdıralım seni sınava" minvalinde bir şey söylemişti, öyle girmiştim. üç ayda bir para alırdın. ya da uzak okullarda öğrenim görenlerin ücretsiz yatılı kalabilme imkanı olurdu.

ilkokulda girilen sınavla kolej veya anadolu lisesi kazananlar okullarından memnun değilse ortaokul sonrası da sınava girebiliyorlardı. bizim okula ortaokul sonrası kolejlerden gelenler de olmuştu. hazırlık sınavını geçenler lise 1'den başlıyordu, geçemeyenler tekrar hazırlık okuyorlardı.

özel okullar sınavının ben de daha zor olduğunu hatırlıyorum.

soruya çok cevap üretemedim ama yukarıda yazılanların üstüne bildiklerimi eklemek istedim.
0
misterturist
(26.04.17)
Cevaplara şöyle bir baktım ama göremedim. Benim girdiğim yıl kitapçığın üzerinde "oölökgs" falan gibi uzun ve çirkin bir kısaltma yazıyordu diye hatırlıyorum ama şimdi çıkaramadım.
0
cevahir
(26.04.17)
öncelikle yorum yazan herkese teşekkür ederim. ortada ufak bir bilgi kirliliği de var gibi.

2003'te ilköğretimden mezun oldum. o sene, liseler 3 yıl, süper liseler 4 yıldı. anadolu liseleri kaç yıldı hatırlamıyorum. sınavı yapan giderdi yapamayan da ortaalama yüksek ise süper liseye giderdi. onu da beceremeyen ya düz liseye, ya da mesleki liselere giderdi.

ben 2006 mezunuyum liseden. ben lise 3 iken lise 2'ler değil de birinci sınıflara vurdu 4 yıl. yani 2005 girişliler 4 yıl lise okudu.(düz lise için diyorum)

**************************

her şeyi iyi güzel tartıştık ama lgs dediğimiz hatta beraber girdiğimiz 2003 yılındaki bu sınavın kitapçığında liselere giriş sınavı yazmıyor, internet sitelerinde de öyle yazmıyor. aslında adı başka bir şeydi de biz herhalde kısa ve öz olsun diye lgs diyorduk ortaya çıkıyor herhalde?
0
🌸blue eyes white dragon
(26.04.17)
düz lise: 3 yıl
süper lise: hazırlık+3 yıl toplamda 4 yıl
anadolu, anadolu öğret. liseleri: hazırlık+3 yıl toplamda 4 yıl
fen liseleri bizim zamanımızda 3 yıldı ama ben önceki nesil sayılırım, yani bu 2000'in başları 2003 yılında ona da 1 sene hazırlık eklenmiş olabilir, sanki 4 sene okudular onlar da diye hatırlıyorum yani hazırlık + 3 yıl toplamda 4 yıl.

sınavın adı lgsydi ya belki kitapçıkta öyle yazmıyor ama hatta dönemin sınava hazırlık kitaplarında hep lgsye hazırlık şeklinde yazardı, yani öğrencilerin uydurduğu bir şey değildi, sonra adını ortaöğretim kurumları öğrenci seçme ve yerleştirme sınavı yaptılar hatta kısaltmasını okösys saçma bir şey oldu söylenmesi zor olduğu için ortaöğretim kurumları sınavı (oks) şekline çevirdiler.
0
limoncello
(26.04.17)
(3)

Meditasyon ile dikkat dağınıklığı tedavi edilir mi?

body electric
Selam aziz dostlar,şimdi benim önceki duyurularımda da belirttiğim küçüklükten ileri geldiği üzere tanısı konmuş bir dikkat dağınıklığı sorunum var, bir iş yaparken kendimi bambaşka bir şey ile uğraşıyor buluyorum falan.Psikiyatrım ritalin kullandırttı bir süre, fakat bu ara kullanmıyorum, bunun bir
Selam aziz dostlar,

şimdi benim önceki duyurularımda da belirttiğim küçüklükten ileri geldiği üzere tanısı konmuş bir dikkat dağınıklığı sorunum var, bir iş yaparken kendimi bambaşka bir şey ile uğraşıyor buluyorum falan.

Psikiyatrım ritalin kullandırttı bir süre, fakat bu ara kullanmıyorum, bunun bir hastalık olduğunu ve kalıcı tedavisini mümkün kılacak herhangi bir tıbbi yöntemin veya ilacın olmadığından bahsetti.

Yazılımcı olduğum için dikkat benim için ekstra önemli, bu aralar da meditasyona başladım, bir haftaya yakın bir süredir yapıyorum ve gittikçe derinleşeceğime inanıyorum, nette gördüğüm kadarıyla epey de faydası var.

headspace denen bir uygulama kullanıyorum, onda dikkat problemleri ile ilgili bir paket de var, gerçekten meditasyon ile dikkat problemlerinin de üstesinden gelinir mi? geleniniz var mı?
0
body electric
(25.04.17)
tedavi eder mi bilmiyorum ama çok mantıklı bence. nefes egzersizleri ve zihni sakinleşmeye çalışmak iyi gelmezse başka ne iyi gelir ki
0
otonomo
(25.04.17)
Yaşlandıkça azalmasını bekliyoruz dedi bana en son. Bir başkası yoga yap demişti ama yapmadım. Concerta + Ritalin ile takılıyorum birkaç yıldır.
0
Lim5
(25.04.17)
isterseniz gelebilirsiniz.
sadece dikkat dağınıklığının değil, daha birçok şeyin üstesinden geliniyor.

ayrıca dikkat dağınıklığınızı tedavisi olmayan bir hastalık olarak görmek, onu tedavisi olmayan bir hastalık haline getirir.
elbette tıbba inanıyorum da, psikiyatriye göre hiçbir şeyin tedavisinin olmaması ve her şeyin tedavi edilmesi gereken bir şey olarak görülmesi çok sığ bir bakış açısı.

dikkatinizin dağınık olmasının nedeni, survival'ınızı buna bağlamış olmanız olabilir.
mesela takıntılar da böyledir.
bazı sorunlar, travmalar, ortamlar nedeniyle beden ve zihin bir şey yaratır.
ve o takıntı, aslında düşman değil, size yardımcı olmaya çalışan bir şeydir.
ona sığınırsınız.

dikkat dağınıklığı da bunun başka bir formu.
takıntı ne kadar içe döndürüyorsa, dikkat dağınıklığı o kadar dışarı açıyor.
mesela bulunduğunuz ortamda çok fazla şiddet ya da sizi rahatsız eden bir takım şeyler varsa, o ortamdan kaçmak için içe kapanırsınız, bu durumda obsesyonlarınızın olması ihtimali artar.
dışarıya açılma ihtiyacı hissediyorsanız, o zaman içeride sizi korkutan ya da yüzleşmek istemediğiniz bazı travmalar olabilir.
böylece içinizden uzaklaşır, dış dünyaya tutunursunuz.

aklınız dağıldığında, neyden kaçtığınızı ve neden bu akıl dağınıklığına sığındığınızı bulursanız, zaten durum sorun olmaktan çıkar.

bunu kurtulmanız gereken bir şey olarak görmeyin.
varlığını kabul edin ve birlikte hareket etmeye çalışın.
yukarıda dediğim şekilde düşünürseniz, bir süre sonra sizi bırakır zaten.

hayatta neye karşı direnç gösterirseniz, onu güçlendirirsiniz.
önce ona sorun, problem, rahatsızlık vb. diye etiketler takmadan, varlığını kabul edin.
ve orada olma nedenini bulun.

meditasyon bu süreçte yardımcı olur elbette.
0
blatta hiberna
(25.04.17)
(16)

hocam hitabı

manuel mandalina
hkk ne düşünüyorsunuz? bence iyi düşünüyorsunuz, zira duyurulara yazdığım bişeye dair özel mesaj aldığımda örneğin, hitapların %95'i böyle. Hadi uniseks bi hitap diye tercih ediliyor desem, cinsiyetin belli olduğu Facebook'ta çoğu grupta yine aynı hitap sözkonusu. Bana eril ve de azcık raconkeservar
hkk ne düşünüyorsunuz? bence iyi düşünüyorsunuz, zira duyurulara yazdığım bişeye dair özel mesaj aldığımda örneğin, hitapların %95'i böyle. Hadi uniseks bi hitap diye tercih ediliyor desem, cinsiyetin belli olduğu Facebook'ta çoğu grupta yine aynı hitap sözkonusu.

Bana eril ve de azcık raconkeservari bi hitap gibi geldiğinden tuhafıma gidiyor. Siz ne diyonuz? Niye bu kadar çok kullanıyorsunuz yaa?
0
manuel mandalina
(22.04.17)
Alternatifi yok
0
soft
(22.04.17)
Ben kadın erkek herkes için kullanılırım, hafız falan demekten iyidir. Ayrıca kadına da bu şekilde hitap edilebilir rahatsız olacak bir durum yok bunda, hoca illa erkek olacak diye bir kural yok en nihayetinde cami hocasından bahsetmiyoruz.
0
angelus
(23.04.17)
Kendi tavrımı ekliyim: İnsanlara msj atarken hiç bir hitap kullanma gereği duymadım açıkçası. Selam, şöyleyken şöyle diye lafa girerim genelde.

@angelus, bu hitap erkeğe dairdir demiyorum ki, bana eril geliyor dedim, rahatsızlığım da bende uyandırdığı o raconvari histen geliyor işte. geçmişte hocalık yaptığımdan o dönemden arkadaşlarımla hala birbirimize öyle hitap ederiz, ondan hiç rahatsız olmuyorum mesela.
0
🌸manuel mandalina
(23.04.17)
kardesim yazsam ben senin kardesin miyim diyecek tipler var. hocam lafi gayet de guzel.

varsa guzel bir fikir soyle onu kullanalim.
0
blue eyes white dragon
(23.04.17)
Ortaya koyma biçimim yanlış olmuş sanırım. Kastettiğim şu; birbirini tanımayan insanlar arasında muhabbetin içine 'hocam' hitabı girdiğinde, sanayide taburede oturan eli tesbihli iki adamın muhabbeti tadını alıyorum :D
0
🌸manuel mandalina
(23.04.17)
@blue eyes, tercihimi yukarıda belirttim. Ben hitap kelimesi kullanmıyorum, eksikliğini de çekmiyorum.
0
🌸manuel mandalina
(23.04.17)
hafız, hacı, başkan (başgan) gibi hitaplardan daha iyidir bence.
arkadaş çevresinde müdür hitabını da kullanıyoruz.
tanımadığımız kişilere karşı abi, ablacım gibi hitaplar yaygın.
0
AWD
(23.04.17)
artık ankarada yaşamasam bile odtü mezunu olduğum için çok sık kullanıyorum. ağız alışkanlığı. cinsiyeti falan yok. imamım demiyoruz ki.
0
argent dawn
(23.04.17)
@argent, cinsiyeti konusunda arada bi cvp yazdım
0
🌸manuel mandalina
(23.04.17)
Kızlara hocam demem. İnternet ortamında kullanırım ama gerçek hayatta bana samimiyetsiz geliyor. Geçen derste hoca bana hocam dedi, hocaya hiç yakıştıramadım bana hocam demesini. O kadar okuyup hoca olmuşsun öğrencine niye hocam diyorsun, biraz ağırlığın olsun dimi? Gardaş de, emmi de, ama hocam deme.
0
dissendium
(23.04.17)
herhalde sadece odtü'de cinsiyetsiz bir hitap bu.

ben eril ve raconvari konuşmak istemediğim insanlara karşı kullanmıyorum, ama sempatim var.
0
otonomo
(23.04.17)
Gerçek hayatta, yüzyüze olan hocam hitabı değil kastettiğim. Üniversitelerde kantinci, fotokopici, herkes herkese hocam der, çünkü hoca kim öğrenci kim belli olmadığından risk alınmaz.
0
🌸manuel mandalina
(23.04.17)
Gülük hayatta çok denk geldiğim bir ortamda değilim. Bir de akademisyenlikten ötürü hocam'ı çok duydum ama birbirimize karşı hiç kullanmıyorduk, sadece hocalarımıza Hocam diyorduk. Öğrenciler de kendi aralarında pek hocam demiyoru. Bir gün ODTÜ'ye gittik bir etkinlik için, arkadaş birine hocam deyince onu gerçekten hoca sandık. Bir de etkinlik için öğretim üteleri ile buluşmamız, spru-cevap seansları falan gerekiyordu. Bir de saf saf "Hangi dersi veriyorsunuz?", "Yakınlarda konferans var mı" falan diye sorduk dört kişi. Sonra herkes birbirine hocam deyince "Herhalde kültür böyle" dedik. Sonra biri geldi, ona da hocam, hocam derken bizim gruptan biri kulağıma eğilip "Bu hakkaten hoca galiba. Sorsam mı sormasam mı" dedi. Biz kafayı yemiştik hangisi hoca, hangisi değil, ayıramıyoruz diye. Kulağım bana "Hacı Abi" denmesine alışkın, ki oda arkadaşım der ama hocama alışkın değilim pek.
0
aychovsky
(23.04.17)
hocam hitabının kaynağı bu entryde güzel açıklanmış:

eksisozluk.com

olay sinan cemgil'den geliyor, kendisinin baya başarılı bir öğrenci olduğu hatta yakaladığı ortalamanın hala geçilmediğine falan dair efsaneler vardı(ya da babam uydurmuş da olabilir bilemiyorum..) neyse bu nedenle odtülü olmasam da ya da ailede odtülü olmasa da kullanmayı çok sevdiğim bir hitaptır hocam. baba solcu olunca bu tarz gelenekler oluyo ister istemez :D
0
nundu
(23.04.17)
Hocam erkekler arasinda soylenir.

Title fark etmeksizin meslekte uygundur kullanimi.
0
brad pitt
(23.04.17)
Bence eril değil, gayet cinsiyetsiz.
0
mutlusismankedi2015
(23.04.17)
(4)

ne cevap vermeliyim? 30 yas civarı ergenlikler

art vandaley
onceki duyurularımda da bahsetmiştim, kalbimi fazlasıyla kıran biri var. seviyorum naled olasıca bu sevgiyi atamıyorum icimden ama karaktersiz ya da akıl saglıgının yerinde olmadıgını da biliyorum.en son uzun zaman ustune yakınlasmıstık, sonra bu yakınlasmadan pisman oldugunu soylemiş ve baska pek c
onceki duyurularımda da bahsetmiştim, kalbimi fazlasıyla kıran biri var. seviyorum naled olasıca bu sevgiyi atamıyorum icimden ama karaktersiz ya da akıl saglıgının yerinde olmadıgını da biliyorum.

en son uzun zaman ustune yakınlasmıstık, sonra bu yakınlasmadan pisman oldugunu soylemiş ve baska pek cok sekillerde kalbimi kırmıstı. ben de sabırla cok anlattım, cok konustum ama icimdeki tum iyi niyeti tuketti. engelledim her yerden, 20 gun falan oldu. daha yeni sms atmak aklına gelmiş pasamın, engelledin mi whatsapp mı sildin diye.
durum su, ben cok zor sevip cok kolay soguyan biriyim, bundan soguyamıyorum. olmuyor, su yasa kadar böyle bişi tecrube etmişligim yok. hep aklıma geliyor, uzaktayken surekli kavga edip yanında acayip huzurlu ve guvende hissediyorum. sonsuza kadar kaybetme fikri cok zorluyor beni. hayal kuruyorum yaptıklarının farkına varacak, hatasını kabullenecek diye ama hayal bu. 30 yasında kim degişir ki? ben dunyayı adalet, hak-hukuk ustunden algılıyorum; o ise fanteziler, imajlar, hayaller. degerlerimiz uyusmuyor biliyorum ama sevmekten vazgecemiyorum. aklımla kalbim arasına sıkıstım resmen. ama kimseyi terbiye edecek ya da ders verecek gucum olmadıgını da biliyorum, ne yapmalıyım?
0
art vandaley
(22.04.17)
Geçen duyurunu hatırlıyorum kesinlikle uzak dur bu adam çok net kötü niyetli biri.
0
pastörizesüt
(22.04.17)
sorunun içerisinde doğru olduğunu bildiğin cevapları veriyorsun zaten. Tek yapman gereken kendini zorlayarak bunları uygulamak.
0
dostlarorkestrasi
(22.04.17)
niye kalbinizi kıran birinin yanında huzurlu ve güvende hissediyorsunuz? bu durum ya da duygu tanıdık geldiği için mi?
0
otonomo
(22.04.17)
sizdeki durum hem biraz ego sarsılması, hem de biraz özdeğer sorunu gibi.

içeride ne oluyorsa, dışarıda da o olur.

yani siz kendinize nasıl davranıyorsunuz ki, karşınızda size böyle davranan biri var?
ve siz kendi içinizdeki bu meseleden nasıl uzaklaşamıyorsunuz ki, dışarıda da buna bağımlısınız?

egonuza yenik düşmeyin.
kabullenmeyi öğrenin, hayatı akışına bırakın.

birini terbiye edecek gücünüz de olsa, bunu yapmamanız lazım zaten.
terbiye de edemezsiniz, o ayrı.

bu tip insanlar sadece enerjinizi çalar.
merkezinizi o olarak değil, kendiniz olarak belirleyin.
kendinize odaklanın.
merkeziniz o olduğu sürece, hem enerjinizi çeker, hem de bu şekilde sürünürsünüz manevi olarak.
0
blatta hiberna
(22.04.17)
(5)

Utangaç ve Sıkılgan Birini Konuşturmak

haysiyetsiz nane
Merhaba arkadaşlar;bir çok insanın sohbet amacıyla kullandığı bir ortam mevcut. ortamda da tam yetkisinden emin değilim ama önemli bir insana benzeyen comppu diye birisi vardı. bu arkadaş tarafından görevlendirilen sevimli mi sevimli chatbot kardeşimiz var.kendisi ortamı yönetmek ve hata yapanları c
Merhaba arkadaşlar;

bir çok insanın sohbet amacıyla kullandığı bir ortam mevcut. ortamda da tam yetkisinden emin değilim ama önemli bir insana benzeyen comppu diye birisi vardı. bu arkadaş tarafından görevlendirilen sevimli mi sevimli chatbot kardeşimiz var.

kendisi ortamı yönetmek ve hata yapanları cezalandırmak üzere talimatlandırılmış ve göreve başlamıştır.
kendisini çok seviyorduk ama biraz yaşça küçük olduğunu ergenliğin getirdiği hezeyanlar içerisinde bulunduğunu fark ettik.
bu ergen arkadaş ortalık yerde ağza alınmayacak küfürler ediyor, aldığı görevi "şakacıktan" diyerek olmadık yerlerde ve şekillerde kullanıyordu.

tabii çocukluğuna verip anlayışla karşılamak istedik ama bu arkadaş kötü etkilendi. yaptığı ergenliklerden ötürü insan içine çıkamıyor ve hatta cesaret edip hiç gelemiyor. geldiği zaman da karşımıza çıkmaya korkuyor.

compu tarafından görevlendirilen ve ettiği küfürler, yersiz şakalar vb nedenlerle rezil rüsva olduğunu düşünüp korkan arkadaşı yeniden konuşturup insan içine çıkarmak için neler yapabilirim.

taktik verin lütfen
0
haysiyetsiz nane
(22.04.17)
2 duble rakıya bakar.
0
Adramelekhh
(22.04.17)
ingilizce yazıp translateten mi çevirdin bir bok anlaşılmıyor
0
empedokles
(22.04.17)
Bu kadar kufur edip, yasina basina bakmadan guc manyagi olmus birisinin neresi utangac ve sikilgan anlamadim. Bu ergen milleti pek cekilmez oluyor. Bence bir sey yapmayin, buyuyunce anlar ne sacma islerle ugrastigini.
0
kassiopeia
(22.04.17)
Bence ayip ediyorsunuz, tamam compu üst üste kufurbaz ve ergenlik sayilabilecek hareketler sergileyen arkadaslara görev vermiş olabilir ama bence bir bildiği vardir.
0
tum haklari saklidir
(22.04.17)
otonomo
(22.04.17)
(7)

Sevemiyorum

feerr
Merhabalar,31 yaşındayım ve konunun ne kadar ironik olduğunun farkındayım aslında. Durum şudur "sevemiyorum".Dün gece sık sık yaptığımız bir cafe de buluşup uzun soluklu dertleşme, gelecek ve geçmiş hakkında tutarlı sohbet esnasında oltaya çıkan, lafın lafı açmasıyla kafama dank eden konu hakkında s
Merhabalar,

31 yaşındayım ve konunun ne kadar ironik olduğunun farkındayım aslında. Durum şudur "sevemiyorum".
Dün gece sık sık yaptığımız bir cafe de buluşup uzun soluklu dertleşme, gelecek ve geçmiş hakkında tutarlı sohbet esnasında oltaya çıkan, lafın lafı açmasıyla kafama dank eden konu hakkında sizlere yazma ihtiyaçı hissettim.

çocukluğumdan beri hiçbir şeye tutku ile bağlanmadığımı, hiç bir kadını tam anlamıyla sevemediğimi tuttuğum futbol takımını bile ölesine tuttuğumu gibi gibi uzayan giden bu duygu yoğunluklarına kayıtsız kaldığımı farkettim.
Ailem dışında kimseye çok sevmiyorum, aslında problemim çok sevmemek - sevememek-
bunun geçmiş ile ilişkilendirdiğimde kesinlikle altında yatan etmenlerin güven problemi ve özgüven eksikliği olduğuna kendimce kanaat getirmiş olsamda çok mantıklı veriler bulamıyorum.
Sorum ise şu değildir; nasıl çok severim ya da nasıl körükörüne bağlanırım değil, sorum şudur bu gibi durumlarda kendini sorgulayan var mıdır ? ya da bu gibi durumlarda kendinde bu durumu farkettiğinde ne yaptığıdır ?
Psikolojik bir problem olduğuna inanmıyorum inansam uzman destek almaktan çekinmem hatta üstüne giderim.

teşekkürler
0
feerr
(22.04.17)
Ben kesinlikle psikolojik olduguna inanıyorum. Daha once sizin gibi birini de gördüm. Psikolojik destek aliyor. Boyle seylerin altinda o kadar ilginc nedenler yatabiliyor ki. Mesela cocukluktan anneye asiri duskunluk, ya da aile tarafindan cocukken surekli elestirilme, baskalariyla karsilastirilma gibi. Duygulanim bozukluğu denebiliyor sanirim. Ama bir uzman gormesi gerkli tabi.
0
veritaslibertas
(22.04.17)
Sanırım başak burcusun. Tedavisi var mi bilmiyorum ben de bu haldeyim sen en azından cafeye gidebiliyorsun
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(22.04.17)
İnsanların hareketlerine, sözlerine çok mu dikkat ediyorsun? Mesela biri sevmediğin bir hareket, bir şey yaptı bunu gözünde büyütüyor musun? Bu hareketi yaptıysa ilerde kesin şunu da yapar bu kişi diye düşünür müsün?
0
uyusam iyi olur
(22.04.17)
Yazdıkların bana harfiyen uyuyor, hatta yaşımız bile aynı. Bu konuda dünyada kendimi tek sanıyordum. Çözümünü bulursan lütfen bana da bildir.
0
sorumatik
(22.04.17)
@qazedcsrfvtyhngujmkol: hayır yengeç.
@uyusam iyi olur: yazdığın her satır benim :)
0
🌸feerr
(22.04.17)
O yüzden demek ki :) ama neden böyle davrandığının asıl nedenini sen bul. Doğru bir şey mi yapıyorsun yoksa yanlış bir şey mi bunu sen irdele. Aynı sorun bende de var.
0
uyusam iyi olur
(22.04.17)
güven problemi ve özgüven eksikliği dediğiniz şeylerin kökeninde tramva yatıyor (ki bu mesela küçükken annenin söylediği ve senin de hak verdiğin bir cümle bile olabilir)

tramvalar da otomatikman bilinçaltına bastırılan şeyler olduklarından, kendi kendi tespit edilebilen ve mantıklı veriler bulunabilinen şeyler değil. kendini rahat bırakamadığın, bunda bir mantık da bulamadığın ama yine de vazgeçemediğin bir kısır döngüye girmene sebep oluyor.

insan olmak tramvatik bir olay olduğundan psikolojik bir problemin var diyemeyiz, ama psikoterapiye ihtiyacın var. belki böyle daha doğru oldu :)
0
otonomo
(22.04.17)
(5)

28 yaşından sonra akademik kariyer mümkün mü?

klar
bilişim içerikli okumakta olduğum lisansımı kısmet olursa yaklaşık 2 sene içinde bitireceğim. yaşım 26. yakın bi zamana kadar "ben teknik eleman olmamalıyım" gibi laflar ederdim ve hep startup, marka yönetimi gibi şeyler beni heycanlandırırdı. 2-3 senedir IT sektöründe bi gram yükselmeden çalıştım.
bilişim içerikli okumakta olduğum lisansımı kısmet olursa yaklaşık 2 sene içinde bitireceğim. yaşım 26. yakın bi zamana kadar "ben teknik eleman olmamalıyım" gibi laflar ederdim ve hep startup, marka yönetimi gibi şeyler beni heycanlandırırdı. 2-3 senedir IT sektöründe bi gram yükselmeden çalıştım. hevesim yoktu çünkü, ekstra zaman ayırmadan, araştırmadan geçti bu zaman. ama şu an bir alanda adam akıllı bilgi sahibi olmamaktan aşırı rahatsızım. o bok attığım teknik adam olabilmeyi istiyorum. gerçekten bi sorunu çözerek para kazanmak istiyorum. bendeki startup kafasının süper inovatif şeyler üretmedikçe evet yeni birşey ortaya koymadıkça şark kurnazlığından çok da bir farkı olmadığını yeni anladım sanki. elbette köşeyi dönme delisi biri değildim, marka oluşturmak gibi şeyler beni heycanlandırıyordu. ama bunları kafada kurarak ömür geçti, gidiyor. zerre ilim öğrenmeden hıyar gibi yaşıyorum. yakın çevremdeki okulunu adam gibi okuyan arkadaşlarımın da düşüncelerimin değişmesinde etkisi var galiba.

neyse özetle; ben alanımda uzmanlaşıp hoca olup ders vermeye özeniyorum. işyerinde yeni başlayanlara işi öğretmeyi çok seviyorum. birine ufacık bir şeyi anlatmak için bigüzel screenshotlarla ayaküstü döküman hazırlamaktan kaçınmıyorum. bilgiyi aktarmak haz veriyor yani. şu an da işte alttan baya dersim var. bölüm zor değil. ortalamayı birazcık düzeltip mezun olsam akademik kariyer yapmak, daha doğrusu hoca olmak mümkün mü? akademik kariyer haricinde okutman vs olabilme yolları var mı? yani ben işimde çok efsane bi adam olsam gidip ders anlatabilir miyim mesela kendi bölümümde?
0
klar
(21.04.17)
mümkün de senin durumda pek değil gibi. yazdıklarından başarsız bir öğrenci olduğun anlaşılıyor. Şöyle düşün yüksek lisansa bile bölüm birincisi varken neden seni alsınlar. Ben yazdıklarından sadece işin kaymağını yeme aşaması yani ders anlatma istemeyi gördüm. Onun için lisanstan sonra 2 yıl yüksek lisans 4 yıl da doktora yapacan.
0
empedokles
(21.04.17)
düzenli derse giden biri değildim evet. buna bahanem üniversiteye girdiğim günden beri çalışıyor olmamdı. evet bunu bahane de ettim yani. evet ders anlatma isteği var. yalnız para kazanmakla ilgili düşüncelerimin de değiştiğini anlatırken aslında yıllardır bir türlü içimden araştırmak öğrenmek gelmeyen işime karşı ilgimin arttığını iyice uzatmamak adına tam açıklayamadım. saygı duyduğum şeyler değişti sanki biraz. ders anlatma hevesinden ayrı bir durum bu. akademik kariyer falan olmasa bile işinde iyi bilgisiyle para kazanan biri olmak istiyorum eskiye kıyasla
0
🌸klar
(21.04.17)
Cok.iyiniyetlisin dostum. Akademi seni hayalkirikligina ugratir. Ozel universitelerde disaridan ders verebilirsin, su an icin en uygunu bu gorunuyor senin icin.
0
thewizardofearthsea
(21.04.17)
çok benzer durumdayım. ama akademide çalışmak istemiyorum, yine sektör içinde bir şeyler öğrettiğim bir model yapmak istiyorum. ama bir yandan yüksek lisans filan yapabilirim en fazla akademik olarak şimdilik.

bir şey yapalaım onu.
0
otonomo
(21.04.17)
Ne insanlar akademisyen oluyor, sen mi olamayacaksın? Mühendislik bölümlerinde okulu uzatmak normal bir şey. Tek yapman gereken ALES'e çalışıp, iyi bir puanla güzel bir okula yüksek lisans için başvurmak. Yüksek lisans süresince ya da sonrasında araştırma görevlisi olabilirsen bir şansın var. Sadece kendi derslerine gerçekten hakim ol. Mülakatta patlama.
0
dissendium
(21.04.17)
(8)

zigara kağıdına 7.5 lira verdim

cekilmis gayfe
çok mu? içinde zıvanası da olandan. bana çok geldi moralim bozuldu :/ağalar, gardaşlar, müptezeller çok mu sizce de?beyler :(
çok mu? içinde zıvanası da olandan. bana çok geldi moralim bozuldu :/
ağalar, gardaşlar, müptezeller çok mu sizce de?
beyler :(
0
cekilmis gayfe
(20.04.17)
Niye çok olsun yahu? Ben kendim sarıyorum. Tütüne 30 TL, kağıda ve filtreye 6'şar TL veriyorum. :(
0
m3mphis
(20.04.17)
Hazır makaron mu yoksa kağıt mı sadece? Makaronsa iyi.
0
hayde bre
(20.04.17)
üzerine atasözleri yazıp toprağa göm, gelecek nesillere miras kalsın; yakarak ziyan etme...
0
baba jo
(20.04.17)
zıvanalılar artık öyle. Ben tekelden 10 liraya alıyorum malasef. Favorim smoking kahverengi.
0
yatagants
(20.04.17)
@babajo ahshsnak hıdırellezde dilek yazma kağıdı yapam en iyisi :)
@yatagants siyah ocb idi bu
@m3mphis sigara değil zigara için bu. 32 yaprak çarşaf, 32 zıvana var
0
🌸cekilmis gayfe
(20.04.17)
nice 420'lere ;)
0
yatagants
(20.04.17)
gayet normal özellikle kağıt iyiyse. benim en sevdiğim kahverengi ocb organik falan yazıyor üzerinde.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.04.17)
çok vermişsin. zıkkım iç :(
0
otonomo
(21.04.17)
(2)

plaktan anlayanlar plakseverler plak koleksiyoncuları

blue eyes white dragon
canlı canlı(reel hayatta) hiç plak dinlememiş biriyim fakat geçen gün bir dizi izlerken- adı efsane- sesi sanki daha bir hoş geldi kulağıma fakat bu olaylara uzak olduğum için bir şey de diyemiyorum.sallıyor muyum? yoksa böyle bir şey var diyebilir miyiz? ses kalitesi bakımından soruyorum?
canlı canlı(reel hayatta) hiç plak dinlememiş biriyim fakat geçen gün bir dizi izlerken- adı efsane- sesi sanki daha bir hoş geldi kulağıma fakat bu olaylara uzak olduğum için bir şey de diyemiyorum.

sallıyor muyum? yoksa böyle bir şey var diyebilir miyiz? ses kalitesi bakımından soruyorum?
0
blue eyes white dragon
(20.04.17)
ben babamın 70lerde biriktirdiği çizik 45liklerini oyuncaktan hallice bir pikaptan dinlediğim için daha çok cızırtı geliyor, ama ben cızırtıyı da seviyorum.

ama audiophile'ler güzel pikaplar pahalı anfiler temiz plaklarla ses kalitesi bakımından en iyi analog sesleri dinliyor diye biliyorum
0
otonomo
(20.04.17)
canlı dinlemeni tavsiye ederim. dizi film gibi yapımlarda post prod. sürecinde plak sesi için high pass low cut gibi frekans kesmeleri yapıyorlar gramofon etkisi yaratmak için. ses kalitesine gelirsek flac tabiki kalite bakımından en iyi durumda çünkü 0 kayıp. fakat plağın durumu ve onu decode eden pikapın kalitesi bu durumda değişimlere yol açabilir her şey iyi durumdaysa evet bir mp3 e göre fark, dağlar ovalar.
0
Hendrix'e tapan adam
(20.04.17)
(4)

Halit Ayarcı neden Hayri İrdal'ı seçiyor.

mete kudur
Anladığımız kadarıyla Halit Ayarcı olayın temel mimarı, hayrı irdal iseinançsız birisi ve çok doğrucu davut. neden halit ayarcı hayri irdal'ı seçiyor ?
Anladığımız kadarıyla Halit Ayarcı olayın temel mimarı, hayrı irdal iseinançsız birisi ve çok doğrucu davut. neden halit ayarcı hayri irdal'ı seçiyor ?
0
mete kudur
(20.04.17)
onda kendisini gördüğünü söylüyor
0
pide
(20.04.17)
Enstitü fikri Halit Ayarcı'dan geliyor ama bunun için ortamı hazırlayan kişi Hayri İrdal. Olaylara inançsızlığı olabilir ama pazarlamada ve diğer bir sürü konuda (yanlış hatırlamıyorsam saat bankası, sloganlar bulma, bina tasarımı, personel eğitimi gibi konularda) onun yardımına muhtaç.

Bir nevi Halit Ayarcı olayın kurgulayıcısı, Hayri İrdal ise olayın ta kendisi. Sistemci açıdan dinamik-model, Tanpınar bakışı ile ise yürüyüş-mekan diyebiliriz sanırım.
0
nickalangeronimo
(20.04.17)
Çünkü tamamıyla batıya ait olan Halit Ayarcı'nın doğudaki izdüşümü Hayri İrdal. Alter ego gibi, bir saatte farklı yönlere bakıp doğru zamanı gösteren akrep ve yelkovan gibi.

"Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...Bu da gösterir ki zaman ve mekan, insanla mevcuttur."

Tanpınar çok gzel adamsın, özleniyosn karşim :))
0
otonomo
(20.04.17)
Halit Ayarci fikri Hayri Irdal'i tanidiktan sonra olusturuyor bence. Yani Hayri Irdal'i gordukten sonra, onun ustune insa ediyor. Secimden cok ona yardim etme istegi var gibi geliyor bana. Kahvedeki bulusmalarinda Hayri Irdal maddi olarak cok cok zor durumda, hatta oraya Doktor Ramiz'den borc almak icin gidiyor. Saatcideki olaydan sonra Halit Ayarci, Hayri Irdal icin is icad ediyor.
0
perkele
(20.04.17)
(8)

chat fasilitesi moderasyon zihniyeti

icim urperiyor
soruyorum duyuru halkı, compumaster tarafından atanan chat sayfasını modere etmesi gereken kişinin, tanımadığı kullanıcıları kafasına göre uyarması/banlaması normal midir?http://i.hizliresim.com/69bWYP.pngbu uygulamalar neticesinde rahatsız olan kullanıcılara tek kelime bile açıklama yapılmaması nor
soruyorum duyuru halkı, compumaster tarafından atanan chat sayfasını modere etmesi gereken kişinin, tanımadığı kullanıcıları kafasına göre uyarması/banlaması normal midir?

i.hizliresim.com

bu uygulamalar neticesinde rahatsız olan kullanıcılara tek kelime bile açıklama yapılmaması normal midir?

ek olarak: sizi modere etmesi gereken kişinin 'biliyorsun','yanlış anlatıyorsun' gibi ithamlarla, bilmemenize ve yanlış anlatmamanıza rağmen sizi töhmet altında bırakması, 'yalancı' pozisyonuna sokması hakaret değil midir?

siz duyuru ve chat'in genel yönetim anlayışından memnun musunuz?
0
icim urperiyor
(20.04.17)
chat moderasyonu compumaster tarafından atanmıyor.

duyuru moderatörleri de chat'in moderasyonu ile ilgilenmiyor.

orayı duyuru'da bağımsız, sadece duyuru'dan tıklanarak girilen başka bir site gibi düşünün. nasıl işliyor bilmiyorum ama muhtemelen de eski irc kanalları gibi ilk giren mod oluyor, odayı o idare ediyor.
0
kibritsuyu
(20.04.17)
ilk giren mod olmuyor. öyle olursa işler kaosa döner zaten.

compumaster mod atadı birini (birilerini?) chatbot nickiyle, kim olduğunu bilmiyoruz. 1 oda modlu, diğer iki oda modsuz bırakıldı.

ben protesto hakkımı kullanarak modlu odaya bir şey yazmıyorum. fakat şu ana kadar gördüğüm şey, ortada insanlara bildirilmiş bir kural yok ve chatbot bu olmayan kuralları keyfine göre uyguluyor. yaptığı uyarı ve kanaldan atmaların bazıları aşırıya kaçıyor.

içinde aktif bulunmadığım bu kanal ve modla ilgili de bundan başka bir yorum yapmayacağım.
0
rare
(20.04.17)
@kibritsuyu

3 gulhü 1 elhamı ilk kim okursa o mod oluyor
asdasdasd
0
tum haklari saklidir
(20.04.17)
çok iyi bilmiyorum ama chat'te troll'ler daha güçlü. darbeyle yönetimi ele geçmişler galiba. milleti banlamıyolarmış kick'liyorlarmış eğlence olsun diye :(
0
otonomo
(20.04.17)
chat'e girdim, bir esprisini göremedim.
biz lisede arkadaşlarla whatsapp kullanıyoruz. o daha eğlenceli.

banlanmak filan bunları dert etmeyin yani.
0
teknikekip
(20.04.17)
bunlar ergen edebiyatı. compu beni yapsın moderatör, ilk seni atıcam, üstüne biniccem, vurucam kırbacı.
0
stewie
(20.04.17)
velhasıl kelam duyuru moderasyonunun chat moderasyonu ile hiçbir ilgisi yok. gayrı gerisini bilmiyorum, op mu varmış, mod mu varmış, compu mu yetkilemiş, ilk giren mi olmuş, fatiha okuyan mı almış. duyuru moderasyonunun bir yetkisi, bir ilgisi yok.

bu cevabı, soru sahibi arkadaş duyuru moderatörü arkadaşlara gönderdiği için yazıyorum, duyuru moderasyonunun chat ile bir ilgisi olmadığı bilinsin diye.
0
kibritsuyu
(20.04.17)
@sesobjesi

modere edilmeyen odaya gelerek yetkilerini haksiz yere kullandi mod. buna ne diyeceksin? 'bisey olmaz abi yaaaa' diyip gecilecek konu mu? chat kullanicilarina aciklama yapilmadan kapatilacak mi? yarin kafasina gore milleti banlamaya baslamayacagi ne malum?
0
🌸icim urperiyor
(21.04.17)
(6)

ağırlık hesaplarken barı da hesaplıyor muyuz?

logisticsmanager
2-3 yıldır güç ağırlıklı çalışıyorum, ilk defa barın da hesaplandığını öğrendim.(strengthlevel'a deaflift girdim novice dedi lan dedim ne novicei, sonra aşağıda barı de hesaplıyoruz diyor)siz bar ağırlığı da koyuyor musunuz?
2-3 yıldır güç ağırlıklı çalışıyorum, ilk defa barın da hesaplandığını öğrendim.(strengthlevel'a deaflift girdim novice dedi lan dedim ne novicei, sonra aşağıda barı de hesaplıyoruz diyor)
siz bar ağırlığı da koyuyor musunuz?
0
logisticsmanager
(20.04.17)
Barı da kaldırdığına göre, tabii ki.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
Standard her salonda olan olimpik bar 20kg dır ve sayılır. Herkes koyar diye biliyordum.
0
gozu acik sevisen yahudi
(20.04.17)
yeni başladığımda ben de sadece plakalar sayılıyor zannediyordum.

bar ağırlığını her zaman ekleyin. hem standart bu, hem de ne gerek var yani kaldırdığın ağırlıktan 20 kilo eksik kaldırdığına inanmaya :)
0
otonomo
(20.04.17)
Sayman gerekir, olimpik müsabakalarda bile plakalarla birlikte bar da hesaplanır, olimpik barlar zaten 20 kilo hesaplanılmayacak ağırlıklar değil neticede o da bir kuvvet uyguluyor sana, ona da direnç gösteriyorsun.
0
angelus
(20.04.17)
ben de herkes kuvvetli ben mi güçsüzüm diyordum :)
eyvallah beyler bayanlar.
1 günde 20 kg güçlendim sayenizde.
0
🌸logisticsmanager
(20.04.17)
barın ağırlığından size ne, belki ilaç kullanmış da almış o kiloları?

ben hesaplamıyorum.
0
stewie
(20.04.17)
(20)

Ölen eşin namahrem olması

kirmizipilotkalem
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel o
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.
60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel oluyor.
Bizzat gözlerimin önünde yaşandı hadise. Hatta annemle o esnada bir ara gözgöze geldik, ne oluyor? Deyu.
Biraz saçmalık ve bağnazlık değil mi?
Hakikaten var mı böyle bir şey?
Yoksa kadınların işgüzarlığı mı?
Bu muhafazakar kesim kafayı yemiş...
0
kirmizipilotkalem
(19.04.17)
valla öyle bir şey var.
ölünce nikah bitiyor.
dine inanıyorsanız öyle.
not: ölen kadın diye anlamıştım.
0
niye ama
(19.04.17)
Ölü evlerinde çok bulundum ama ilk defa duyuyorum. Alo fetva ya da nihat hatipoğluna sorulası, merak ettim gerçekten de. Cevapları bekliyorum
0
fallopian
(19.04.17)
Ölen eşle alakalı değil ama erkeğin kadına, kadının erkeğe bakması genel olarak doğru değil diye biliyorum. Hatta ölen kadın gömülürken üzerine beyaz çarşaf gerilir cenaze görünmesin diye. Çünkü ölen kişi abdestli bir şekilde gömülüyor. Karşı cins o kişiyi o şekilde görürse abdesti kaçar diye düşünülüyor. Aslında çok yanlış değil böyle düşünülünce. O kişi ölmüş artık. Son bir kez görme olayı yıkanmadan önce olursa daha iyi. Çünkü cenaze ortamında kefeni açmak da pek doğru değil abdest açısından. Çünkü yüzü görünse bile esasında çıplak olarak orada bulunuyor o kişi.
0
dissendium
(19.04.17)
Bu ne ya? Hayatımda bu kadar saçma bir şey duymadım ki İslamda böyle bir şey olacağını sanmıyorum. Giderek kafayı yiyorlar hakikaten.
0
fraise
(19.04.17)
sorularlaislamiyet.com

www.fetvameclisi.com

kadın için iddet var erkek için yok ve evet nikah dü-şü-yor.
bu kadar.
saçmalık filan da deil.
benim dedem molla. fıkıh bilgim buradaki herkesi bir kaça katlar. hanefilik açısından herhangi bir akaidi bilmiyor olamam.

ha hoşuma gidiyor mu gitmiyor.
dindeki pek çok şeye bayılmıorum ama böyle mi böyle.
son olarak, oradaki kadınlar b.kunu çıkarmış mı çıkarmış nikah düşşe dahi zaten kadın kefenli en fazla yüzünü görecek. normalde yüzünü görse sanki haram mı ? değil. kefenli haliyle hatunu açacak bakacak değil herhalde. "soğuk yüzünü görmek" diye bir şey vardır anadoluda. ama işte. dindarlarımızın hepsi böyle gerizekalı. evet, dinen nikah düşüyor ama zaten o tavırlar o kadınlar hepsini yolacaksın tek tek.
0
niye ama
(19.04.17)
Boyle aptalca bir sey duymadim. Bizim koyde isteyen yikandiktan sonra son bir kez gider gorur olen kisiyi, oper koklar, vedalasir. Bu insanlarin arasinda hacilar da var.
0
kassiopeia
(19.04.17)
Aslında Hanefi mezhebi hariç diğer meZheplerde , hem kadın ölen kocasını , hem erkek ölen karısını , görebilir de yıkayabilir de .
Çünkü Peygamber'imiz eşine , sen benden önce ölürsen seni yıkar kefenlerim , demesi hemde Hz Ali'nin eşini yıkayıp kefenlemesi bi örnek alırlar .
Hanefi mezhebi ise , Peygamber'in sözünü , kabaca defin işlemlerimi yaptırırım , gibi yorumlamışlardır .
Kadın kocasını görür yıkar , çünkü İddet süresi devam etmektedir , yani nikah tam düşmüş sayılmaz ( kadın belli bir süre beklemeden nikahlanamaz ) ama kdın öldüğünde erkeğin nikahı düşer , bu yüzden namahrem olur .

Kadınların açıklamadı bu yüzden Hanefi mezhebine göre , doğru değildir . Öyle bişey vardır ama , anlatmak çalıştığım gibi tam tersidir ,
Yani kadın ölen eşini görebilir , yıkayabilir , kefenleyebilit.
0
dunyatuhaf
(19.04.17)
valla din nikaha pek öyle romantik bakmıyor.
ticari bir akid gibi bakıyor.
bitti mi bitti.
3 kere boş ol deyince de bitiyor mesela.
0
niye ama
(20.04.17)
Sen en büyük hatayı sorgulayarak yapmışsın. Dinlerde sorgulama yoktur. Kitapta ne yazarsa o ! Soran, araştıran, okuyan, mantıklı açıklama bulmaya çalışan insan zaten gerçekleri görür.
0
iwasbornonamountainside
(20.04.17)
@dunyatuhaf +

cidden bizim ülkede ateizm denince yapılan, bilinen ya da uygulama anlamında tek şey : tamamen islam karşıtlığı.
o kadar best seller ya da felsefi kitap okuyup entel olmakla övünenler bir zahmet edip bir fıkıh kitabına baksınlar. bunlar var hem de yüz yıllardır var. din akıl işi değildir.
duyurunun en buyuk sorunlarindan biri de, dini bir sey bilmedigi halde dini duyurular görüldügünde hemen üzerine atlama huyuna sahip olanlar. sonrasında yermeler, önemsizlestirmeler..
0
1adam
(20.04.17)
"""""nikah düşüyor""""" ne demek ya?

yani oradan biri o ölmüş kişiyle nikahlanabilir mi?

bu "nikah düşme" meselesi ne menem bir şeydir ki 8-10 yaşındaki çocukları dahi "nikah düşer-düşmez" falan diye kategorileştiriyor.

ulan evli biriyle nikah düşer mi başkasına?

çocukla ulan çocukla nikah düşer mi?

ölmüş gitmiş biriyle nikah düşer mi?

cevabını merak etmiyorum. saçmalık diyorum.
0
runfor
(20.04.17)
@dissendium,böyle düşününce yanlış değil derken? çıplak birine bakmak niye abdesti bozsun ki, olsa olsa en fazla günahtır. hadi abdesti bozuyor diyelim, neden bakan kişinin abdesti değil de, bakılan kişinin abdesti bozulsun. kaldı ki bakılan kişi zaten ölü...

nikah düşmesi meselesi de bu konu için bildiğim kadarıyla ölen kişi ile ilgili değil, geri de kalan kişiyle ilgili. birinin evlenebilir olması manasına geliyor.

kadın öldüğünde nikahın düşmesi de artık kocası için namahrem olduğu, onu göremeyeceği anlamına gelmez. @dünyatuhaf'ın dediği gibi bir adam ölen eşini yıkayabilir, kefenleyebilir. nikahın düşmesi kadın ölmüşse, erkek için yeniden başka biriyle evlenebilmesinin önünde bir engel yok anlamına gelir.

ancak erkek vefat ederse kadının bir müddet beklemesi gerekir. bu süreye iddet süresi denir. (3 regl dönemi kadar yanılmıyorsam), erkek için ise böyle bir zorunluluk yok. bunun amacı hem eşi vefat edip yeniden evlenmek isteyen kadın, hem de yeniden evlenmeyi düşündüğü adamın, kadının vefat eden/boşanılan eski eşinden hamile olup olmadığını anlaması. "namus" kavramı ile bakınca bana da çok çirkin geliyor. fakat hamilelik durumundan iki tarafın da emin olması ve evlilik kararı vereceklerse bu durumu bilerek vermesi açısından mantıklı. bir dönem türk medeni kanununda da yer almış. hatta orada iddet 300 günmüş. orada da sürenin bu kadar uzun olması doğumun gerçekleşmesi ve varislik durumunun düzenlenmesi ile ilgili diye düşünüyorum.
0
teyzem teyfik
(20.04.17)
@runfor, nikah düşmesi anladığım kadarıyla "evlenebilirler" olarak kullanılmıyor. kelime anlamı ve kullanılış bağlamından mantık yürütüyorum zira dinde mantık olmaz, bu tabir "abdesti bozar" olarak kullanılıyor genelde.
0
piremses
(20.04.17)
bu fıkıh denen şey zaten dinin kendisinden de çok sonraları ortaya çıkmış ve dinin insan tarafından üretilmiş bir sosyo-ekonomik sistem olduğunu çok güzel ispatlayan bir şey bana göre.

köleliği kaldıramayan allah ne hikmetse tırnak kesme sırasını belirliyor, kim kime mahrem işte kimin pipisi kimin kukusuna uygun filan bunların peşine düşüyor.

yersen :)

edit: beni araştırmaya davet eden medrese dincisi arkadaş, fıkıhın ortaya çıkış tarihiyle ilgilendiğimi sanmış galiba. kimsenin allah'tan geldiğini iddia etmediği anayasanın sürekli güncellenmesinden kararnamelerden tüzüklerden filan örnek vermiş :)

ben diyorum ki din nasıl insan yapımı ve çağ dışı ise, dinin sonradan (veya önceden neyse) konmuş kuralları da, bu kuralların üretilme metodları da (kıyas sünnet icma filan dediği şeyler) insan yapımıdır. yani 5 bin yıllık bile olsa tüm dinler ve kuralları geçmiş zamana ait insan üretimi şeylerdir. dolayısıyla çoğu kuralı da çağ dışı ve saçmadırlar. benim vurguladığım nokta buydu.

e bunu anlamak için de çok süper bir zeka ve araştırmacı bir kişilik gerekmiyor. biraz cesaret ve cüret yetiyor :) yoksa ben ni'met-i islam da okudum. biliyorum fıkıh'ın ne olduğunu nasıl çalıştığını.
0
otonomo
(20.04.17)
Benim bildiğim son abdestini aldırdıktan sonra kimsenin merhumun yüzünü vs. açmaması gerektiği. Yani sizin sorunuzda kadınlar işgüzarlık yapmış. Annem vefat ettiğinde yıkamasına girmiştim. hep beraber yıkadık. Ancak ben regl olduğum için son suyunu dökemedim. Kendince bir mantığı var herhalde. Riske atmak istemedim.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
insanlar sevdikleri ile vedalasamadan onlari kaybedebilirler. o zaman olusu, dirisi son bir kez gormenin ne demek oldugunu yasamayan bilemez. sevdiginiz insani zaten her zaman cok guzel hatirlarsiniz.
0
kassiopeia
(20.04.17)
Adamlar daha çok yeni en "yaşanabilir" gezegeni keşfettiler. 2 gram beyniniz varsa terk edersiniz bu çağlar öncesinde kalmış dinleri

futurism.com
0
alm est
(20.04.17)
@otonomo
bana göre demeden önce araştırıp bakarsan fıkıhın , en başta kitap, sünnet, icma ve kıyas a tabi olduğunu görürsün ve bunlar gereklidir. su günlerde çok sözü edilen anayasa bile sosyal hayata sadece -kendisiyle- uygulanamaz. bunun için de tüzük kararname yönemelik genelge vs. vardır. hadi bunlara da - sonradan çıktılar yea - diyip uyma istersen . yaşanacak sorunlar ortada. kölelik evet kaldırılmadı ama İslamiyetten önce de vardı bu. dolayısıyla İslamiyet getirmedi bu kurumu ama düzenlendi. yine - bana göre yea - demeden iyice araştırırsan ...
yok sen şimdi araştırmaz - kim bakecek yea - dersin.. yine de sana bir kitap
tavsiye edeyim , Ali Hatalmış-İslam Toplumunda Kölelik ve Cariyelik.
fi çi pi ya da harry potter tadında değil ama oku biraz ufkun açılsın .
--
kitaptan ayrı olarak herhangi bir insanın yaptığı bir şey yok . en başta kur'an- ı kerim e bakarsan peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) e uyulmasına yönelik ayetler var. peygamberimizin yaptıkları ile de hadis-i şerifler ve sünnetler ortaya çıkıyor. bunda ne tuhaflık ya da çağ dışılık var olabilir ki?
sen, dini akla uydurduğun, yenilik aradığın yada o çok güvediğin aklının fonksiyonlarından saydığın septik/ kritik gözle bu konulara baktığın sürece zaten zamanla ortada din kalmadığını görürsün. hayret, çağ dışı saydığın halde hayatının her alanında karşına farklı şekil ve ya anlamda çıkabiliyor bu husus. din tamamen insana ve çağa uygundur. sana göre aklının içine almadığın her şey çağ dışı kalıyor. benimseme meselesi ..
bu arada, medrese eğitimi almadım.
0
1adam
(20.04.17)
@piremses, bu basliktaki ornekte evet 'evlenebilirler' anlaminda kullanilmamis. Aradaki nikahlilik bitmis, ben yanlis anladim ilk etapta.

'evlenebilirler' anlamindaki nikah dusmesi meselesiyle ilgili yazdim. Ki burada cocuklarla, farkli iki kisiyle evli insanlarin, birbirine nikahinin dusmesine sacma dedim. Ve hala da öyle düşünüyorum.

Bir arkadaş ozelden bununla ilgili biraz fikir/bilgi paylasti ama ben bu yorum ve kurallarin cagdisi olduğunu dusunuyorum hala.

Gunumuzle kiyasliyorum ve mesela hirsizlik yolsuzluk adam kayirma, hile yapma, insanlari birbirine düşürme ile ilgili hicbir haci hoca konusmuyor. Ihsan eliacik gibi bir iki istisna dışında. Herkes zalime fetva yarısında.

Varsa yoksa kil tuy basortusu. Butun namus anlayışı bacak arasina sıkıştırılmış. Geri kalan her turlu namussuzluga binbir kilif var.
0
runfor
(20.04.17)
kadınların işgüzarlığı ya. klasik mercimek beyinli yobaz insanlar işte.
0
sen git ben geliyorum
(20.04.17)
(26)

"kadın kocasından önce eve gelmeli"

gmzo
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum tutuldu. bunu bir de dünyanın en doğal olayıymış gibi savundu.

burada var mı böyle düşünenler ya da ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili, merak ettim. tam tersi fikirleri benimsemiş birisi olarak kendimi bir hayli garip hissettirdi çünkü.

buyrun sohbete.
0
gmzo
(19.04.17)
Ben neden bunu söylediğini ve neyi savunduğunu anlamadım gerçekten. Neden kadın kocasından önce eve gelmeliymiş :s ?
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Şaşırmadım. Bu tarz düşünen çok fazla kadın ve erkek var. Gerçi bu lafı bi erkek söyleseydi nasıl linç yerdi düşün? Böyle kadınlar için üzülmüyorum bunların karnından sıpa sırtından sopa eksik etmeyeceksin.
Araştırma görevliliği falan hikaye. Kaç tane bilim insanı niteliğinde akademisyenimiz çıkıyor ki artık. Çoğu memur gibi olmuş akademide. Bu kadın da memur zihniyetliymiş, bir bilim insanı gibi düşünmesini bekleyemezsin. Gitsin kocişine yemek hazırlasın
0
limoncello
(19.04.17)
@qazaqwsx evi düzene koymak ve kocası eve geldiğinde kapıda karşılamak için.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
@gmzo o kadar saçma ki aklıma bile gelmedi..Şimdi burdan türkiyede akademideki insanların haline mi yanayım..kadının dar görüşlülüğüne mi yanayım..nerden tutarsan...
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Maalesef kafasındaki ataerkil düşüncelerden kurtulamamış bir kişinin beyanı. Ne zaman kadın-erkek eşit olduğumuzu anlayacağız acaba?
0
minduser
(19.04.17)
dabi dabi

hep
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(19.04.17)
Eve duzene koymak niye sadece onun goreviymis? Anahtar diye bir sey icat oldu ondan esi de edinirse kapida karsilama geregi kalmaz.

Kusura bakmayin girisim sert oldu biraz ama sinir oluyorum boyle seylere ya.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.04.17)
çalışmayan bir kadın için olsa ben de aynısını düşünürüm. adam çalışmıştır, epey yorgundur. evine gelince eşini, onun sıcak karşılaşıyışını görmek, stresinden sıyrılıp yuvasına geldiğini hissetmek ister bence. ama kadın çalışıyorsa böyle bir şeyi dile getirmek anlamsız tabii.
0
m e b
(19.04.17)
araştırma görevliliği falan hikaye +1 çalıştığım/okuduğum yerde herkes en az doktora öğrencisi, aynı mantıklar, ay çocuğumlar, vay kocişimler
0
fallopian
(19.04.17)
@limoncello hakikaten de memur yakıştırması doğru sanıyorum. aynı bilim dalındayız, ben yeni başladım. "çok zorlanmazsın zaten, yılların deneyimiyle birlikte oturmuş bi sistem var ders vermeyle ilgili, sana da o sistemi öğrenmek kalıyor sadece." dedi bir ara. yani araştırmak, düşünmek, eğitime bir şey eklemek yok. üzüldüm açıkçası.

@vegas bu yüzden kendimi garip hissettirdi sanırım. ben de evleniyorum birkaç aya ve bu muhabbetin açılması üzerine kurdu çünkü bu cümleyi. öyle de tatlı bir dille söylüyor ki, kendimi toplumun yüz karası gibi hissettirdi ki senelerdir böyle söylemlere sert bir dil ve tavırlara karşı çıkıyorum aslında.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
Akademisyen yalnizca kendi konusunda biraz bilgiye sahip o kadar. Zeka gostermesini beklemiyoruz.
0
Traveller
(19.04.17)
egitim cahilligi aliyor.
0
thewizardofearthsea
(19.04.17)
şimdi tabii ki insanlar istediği şekilde yaşayabilir, muhafazakar ya da modern. kocasından önce de gelebilir, sonra da. kocasının ayağını da yıkayabilir, hatta suyunu da içebilir. nitekim bunlar kişisel tercihlerdir, başkasını ilgilendirmez, kimse de yaşam tarzı ve özel hayatındaki kişisel tercihler için yargılanamaz.

ama olay 'kadın dediğin.....', 'erkek dediğin ....' tarzı genellemelere giriyorsa ve makbul kadının nasıl olması gerektiği tanımı yapılıp kocasından sonra eve gelen/gelmek zorunda olan kadınlar ocakdışı bırakılıyorsa bu zihniyet eleştirilir, memur zihniyeti demek de az kalır hatta. burda anladığım kadarıyla bu kişisel bir tercih olarak değil, olması gereken olarak görülmüş.

ayrıca eğitim cehaleti alır+1 bizde nedense eğitim yoluyla zihniyeti değişen çok çok az insan var. şu da önemli akademisyen denen kişi kimdir? lisedeki öğretmenin üniversitede ders anlatanı mı? akademisyen olan kişi kendi alanı dışında çok bilmese de açık fikirli, araştıran, dogmatik, geleneksel yargılara değil de evrensele ve bilime önem veren insandır bence. o yüzden muhafazakar zihniyetli bir bilim insanı olmasını düşünemiyorum. ama muhafazakar bir çok akademisyen varsa onlar da bence memur zihniyetlidir.
0
limoncello
(19.04.17)
yukarıda yazanları pek okumadım, kim ne demiş bilmiyorum, ama muhtemelen linç edileceğim.

kadınım ve ben de öyle düşünüyorum.
çalışıyorsa falan, ayrı tabii.

ama ben de evlenirsem, kocam gelmeden yemek falan yapıp, beklemek isterim.
aile düzeni önemli bir şey.
şirkette ceo da olsam, evde yemeğimi kendim yapmak isterim mesela.

benim de ailemde hep öyle oldu.
evde yardımcı bile olsa, yemekleri hep kadınlar yaptı.
ki hani aşırı geleneksel olmayan, tipik İstanbul ailesine sahibim.
benim annem falan da hep gittiğimiz yerden kalkardı eve üvey babamdan önce gitsin, yemek yapsın diye.

bunda kadın haklarına aykırı bir şey göremiyorum.
kadın erkek ilişkisinde bazı şeyler muhafaza edilmeli ve belirli seviyelerdeki düzen korunmalı.
yoksa o evlilik düzeni olmadığında ilişki rayından çıkabiliyor.

sen o gün çok çalışacaksındır, adam yemek yapar, sana sürpriz olur falan, onlar ufak tefek hoşluklar, tamam.
ya da yemek yapamazsın, yorgunsundur dışarıdan bir şey istersin, yemeğe çıkarsın falan filan.

ama genel olarak evin düzeni ve aile hayatı, üstelik bir de çoluğa çocuğa karışma meselesi de varsa, bence çok önemli.

sevdiğim adamı kapıda karşılamak, önüne iki tabak yemek koymak beni de mutlu eden bir şey olur sonuçta.
bunu yapamadığında da insanın huzursuz olması normal.
evcimen olmanın kötü olduğunu düşünmüyorum.
ne benim kadın haklarımı ihlal ettiğini, ne de karşımdaki adamı sığıra dönüştürdüğünü düşünüyorum.
evin dışındayken herkes kendi işinde istediğini yapar, isterse kadın şirkettekileri asar keser, ama evde kadın kadın, erkek de erkek olmalı.
"bunu yapınca mı kadın olunuyor?" e, yani.
despot bir düzenden bahsetmiyorum, ama rollerin değişmemesi lazım.

bir de, dediğim gibi yani ben kadın olarak zevk/haz alıyorum bu tip şeylerden zaten.
incilerim dökülmez adamı kapıda karşıladım diye.
0
blatta hiberna
(20.04.17)
ben bu soruya patriarka/feminizm tartışmasından bağımsız olarak cevap vereceğim. çünkü sorunun bağlamı gerçekten de bu tartışmadan bağımsız.

öncelikle insanların kendi hayatlarıyla ilgili verdikleri her karar, eğitim seviyelerine bakılarak yargılanamaz. bir yanda prof. bir kadın çocuk büyütmek için işini gücünü bırakabilir, bir yanda da ilkokul mezunu bir çift tamamen toplum tabularını kabullenmeksizin yaşayabilir. eğitim yaşam tercihlerinde bir etken olsa da ''tek etken'' değildir.

ikinci olarak kendi hayatınızla ilgili tercihlerinizi ''modernitenin gereği'' olarak görürseniz, bu hayatı başkalarına da dayatma ya da onları küçümseme yanılgısına düşersiniz. kant 20. yy felsefesinin temellerini kurmasına rağmen köyünden dışarı çıkmayan bir adamdı. sadece bu yönünden yola çıkıp kant'ı yobaz ilan edebilir misiniz?

özellikle duygusal ilişkiler ve aile kurmak gibi konularda (her ne kadar insanlığa dair güncel bilgi ve birikimden yararlanmak gerekse de) insanlar bilimsel yöntemleri değil kendi ailelerine ve çocukluklarına dair bilinçdışı pattern'leri takip ederler. kimse okuyarak çocukluk tramvalarının üstesinden gelemez.

siz hiç ''bilimsel'' bir şekilde aşık olan bir bilim adamı gördünüz mü? göremezsiniz çünkü duygular bilişsel değildir.

bu tarz bakış açılarında patriarkanın hiç etkisi yoktur demiyorum. tam tersine çok etkisi vardır, fakat bu etki düşündüğünüz kadar korkunç bir şey de olmayabilir.

modern toplum yapısı ve kadının özgürleşmesi konuları da gece yarısı mesaileri ve göçmen bakıcılar tarafından büyütülen çocuklar demek değildir. bu kavramların özümsenmesine daha baya zaman var bana göre.

(bu son kısım soruyla biraz ilgisiz oldu. kendi tramvalarını ailesi üzerinden tatmin etmeye çalışıp kendi ailesini tramvatize eden ve bunu feminizm olarak gören algı - ki sizde bu var demiyorum- beni sinir ediyor da ona serzenmişim aslında biraz.
bak bu tam mansplaining oldu işte :)
0
otonomo
(20.04.17)
sunumsuz yakalanmak istemeyenler sadece ev hanımları olmuyor işte ne yazık ki... slfjsl istemsizce güldüm çok komik ya :D
0
ma ya
(20.04.17)
ulkenin onde gelen universitesi ne ki, oradaki arastirma gorevlisi ne olsun...

millet dusune dusune yasamiyor ki...

benim anneme de oyle dedikleri olurdu, o da babam da sallamazlardi - ki, babam gayet agir bir adamdir. hala hastasiyim.
0
e haliyle
(20.04.17)
sanırım genel bir fikrimi yazacağım ben de, cevaplar için teşekkürler.

öncelikle akademide bulunduğunu belirtmemin sebebi (türkiye'de akademinin durumundan bağımsız olarak), üniversitelerin her şeyden önce eleştirel ve özgür düşüncenin geliştirildiği ve öğrencilere aşılandığı yerler olması gerekliliği. dolayısıyla bu ortamda bulununan bir kadının toplumun biçtiği rolleri bu denli kabullenip, üzerine aksini kesinlikle kabul etmeyişiydi beni asıl şaşırtan. kısa konuşması aşağı yukarı şöyleydi: "eşim benden önce evde olduğu zamanlarda kendimi çok kötü hissediyorum, bence kadın kesinlikle kocasından önce evde olmalı. hocalar anlatırlar bölümde bazen (artık aramızda olmayan, bölümün eski hocaları olan bir çiftten bahsediyor), ali hoca ayşe hocayı erken gönderirmiş eve. saat 4 buçuk olunca 'hadi sen git artık' dermiş ki kendisinden önce evde olsun. kadın önce evde olsun ki kocası geldiğinde kapıyı açıp, karşılasın." bu noktada ben müdahale ettim, sert bir cevap da vermek istemeyerek "onların zamanında belki normal karşılanıyor olabilir ama bence öyle bir şey kalmadı." buna da cevabı "yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli."

bunun kendi yaşamımı modernitenin gereği olarak kabul edip, başkalarını küçümsemekle alakası yok. dilerse ve ekonomik durumları el veriyorsa kadın (veya erkek!) çalışmamayı tercih edebilir. hadi diyelim kendi ilişkisinde de birtakım rolleri üstlenmeyi, kocasından önce eve gitmeyi isteyebilir. ancak bunu çalışma ortamında dillendirip, hele ki aynı pozisyonda çalışan iki insanı örnek göstererek birinin diğerini eve önden göndermesini normal ve doğru karşılamak, kadını toplumdaki yerinde kendi söylemleriyle bir adım geriye itmektir. üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.

yani çalışmayıp evinle ve çocuklarınla ilgilenmeyi tercih etmek farklı bir şey, çalışıp kadının eve daha erken gitmesini savunmak çok farklı bir şey.
0
🌸gmzo
(20.04.17)
yere dusup kirilan sarap kadehi + 1
krem peynir + 1
gmzo + 1

'Kocamdan önce evde olmak istiyorum' ile 'Kadın kocasından önce evde olmalı' arasında dağlar var gibi geliyor bana. Dişi kuşun yuvayı yapması değil, 'Yuvayı yapanın dişi kuş olmaması çok yanlış, dişi kuş olmalı' diye tutturulması rahatsız ediyor. 'Erkek dediğin ...', 'Kadın dediğin ...'lere katılmıyprum. Her evin kendi düzeni var, bir taraf ezilmedikçe ve hayat müşterek oldukça sıkıntı yok. Halamın eşi erken emekli olmuştu ve halam 60 küsur yaşına kadar çalıştı; evlilikleri de mutlu bir evlilikti. Eniştem halam geldiğinde çayını karıştırıp verirdi. Başka bir mutlu evlilik de teyzeminkiydi; onda da teyzem erken emekli oldu ve eve o baktı. Herkesin kendi mutlu olduğu dinamik neyse odur. Bu kişinin de içinin sıkılması olabilir, 'Niye için sıkılıyor' diyemem, kendi nasıl mutlu oluyorsa öyle mutludur ama "Yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli" empozesine saygı duymuyorum.
0
aychovsky
(20.04.17)
''üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.''

siz kabul etmeyin o zaman :) muhtemelen sizin kabul edip etmemenizin de bahsettiğiniz kadın için hiçbir önemi yoktur. ayrıca akademide olan, öğrencilerle içli dışlı olan birisi toplumsal cinsiyet rolleri konusunda sizden farklı düşünebilir, düşündüklerini çalışma ortamında özgürce dile getirebilir (sen ne kadar özgürsen o da o kadar özgür kısaca)

ha gidip derste öğrencilerine bunları anlatıyorsa, diğer insanları yargılayıp rahatsız ediyorsa, herhangi bir şekilde mobbing yapıyorsa filan yorumum değişir tabii ki. böyle durumlar yoksa hazmetmek veya kabullenememeye devam etmek dışında bir seçeneğiniz yok gibi duruyor.

edit: ben kadının kocasından önce eve gelmesi gerektiğini filan düşünmüyorum elbette. ama böyle düşünen birinin böyle yaşamaya hakkı var. böyle düşündüğünü söyleme hakkı da var. aynı şekilde düşünmeyen birine de ya he deyip geçmek ya da ilgili insana karşı kendi argümanlarıyla kendi düşüncesini savunmak düşer.

kimse kimin hangi konuda ne kadar görüş bildirebileceğini belirleyemez. böyle şeylere kalkışmak bence de en hafif tabirle ayıp ve aslında hadsizlik :)
0
otonomo
(20.04.17)
Zaten yolda gebermişim, iş yerinde bir sürü insanla uğraşmışım bir de eve gelince "çok açım!" diye sabırsızca bekleyen birini bulmak tüm sinirlerimi hoplatıyor. Biri başimda beklerken iş yapamıyorum. O yüzden kocamdan önce eve gitmeyi tercih ederim.
Niye yemek benim görevim oluyor da eve koşmak istiyorum? Annemden görüp koşullandım, adamın "o nerde bu nerde burası dağınık" diye kendi başına yapıyor gibi gözüküp 2 kat eforla iş yaptırmasından hoşlanmıyorum, adamın duygu sömürüsü moduna geçip "ah ah ne sofralar kuruluyordur sımdi orda burda" diye söylenmesinden nefret ediyorum.
Kociş ciciş oğluş/kızış muhabbeti akademide de, havalı plazalarda da oluyor. Kendileri kadar "süper kadın/süper hizmetli/süper anne" değilseniz yargılayıp, olmayan akıllarından verip, çeşitli şekillerde sizi ezip bastırmaya çalışıyorlar.
"He" deyip geçmek en iyisi, kendi görüsünüzü söyleseniz bile onlar bunu kutsal kişiliklerine saldırı olarak görüp agresifçe şirretliğe başlıyorlar. Gerek yok.
0
Sulfoxaflor
(20.04.17)
@aychovsky'ye katılıyorum, bunu tercih etmek ve gereklilik olarak görmek bambaşka şeyler.

e adam yumurtayı zor kırıyor, ona bıraksak aç kalıcaz, bu durumda ben de elbette eve erkenden gidip yemeğimi kendim yapmak isterim. ama bunu isteyen bir kadın; yorgun olduğunda ya da canı yemek yapmak istemediğinde "bugün de böyle olsun" diyemiyorsa ya da mesela evin diğer işlerini de kendi yapıyorsa bir dursun ve kadınlığını sorgulasın. sonra yevmiyesini alıp evine dönsün zira bildiğin hizmetçilik yapıyor bu şekilde.

hepsini geçtim; bunu kadın erkek rolüne bağlamak ve bu rollerin sabit olduğunu düşünmek benim için çirkin bir davranış ve şahsen kanımı donduruyor. bana bunu annem söylese "hadi ordan" derim, sevgilim söylese "keyfin bilir" der kapıyı gösteririm.

e o sabahın köründe gidiyorsa ben de gidiyorum? o çalışıyorsa ben de çalışıyorum, ben de para kazanıyorum? herkesin eli ayağı tutuyor? işleri paylaşmak yerine olayı neden "kadının rolü"ne getiriyoruz? sırf çocuk doğuruyoruz diye mi dağıtılıyor bu roller?
0
piremses
(20.04.17)
Herkesin kendi ilişki dinamikleri var. Onlarınki öyle demek ki.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
bu cümleyi odanızı temizlemeye gelen bir kadından duysanız muhtemelen bu soru olmayacaktı. meslek fetişizminden kurtulmak gerek. belki akademisyenler özelinde beklediğiniz özgür düşünme gerekliliği bunu da kapsıyordur.
0
misterturist
(20.04.17)
akademiklere fazla anlam yüklüyorsunuz gerçekten, bir alanda uzman olması örnek kişi ya da düşünceyi temsil edeceği anlamına gelmiyor. zaten üniye gelene kadar öğrencilerin kafa yapısı, karakterleri oluşmuş oluyor. Öyle insanın hayatını değiştiren hocalar ilkokulda, lisede oluyor. Her ikisi yönünden de ülkemiz çok leş malesef. Eşimde akademisyen, prof/yrd doç vs arkadaşları ailecek oturmaya geliyor. bölümdeki prof eşini çalıştırmadığını, kadının yerinin evi olduğu gururla anlatıyor. adamın eşi bana eve eşimden sonra geldiğim için acıyor resmen. sınıf öğretmeni falan olsaydın keşke diyorlar.
0
yue
(20.04.17)
aychovsky + 1

Eve genelde ben daha erken geliyorum. Dolayısıyla gayet domestik kocamı kapıda karşılıyorum. Üzerini değiştirip gelince beraber yemek yiyoruz (ben hazırlamış oluyorum, çocuklar daha önce yiyor). Ben ondan daha geç eve geldiğimde ise o beni kapıda karşılıyor, üzerimi değiştirip geldiğimde sofra hazır oluyor.

Eve daha erken gelebilmeyi istiyor muyum, evet. Ama bunun sebebi kocama "hizmet edebilmek" değil. Beraber daha fazla vakit geçirebilmek. Bizim evliliğimizin dinamiği bu.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
(6)

İstanbul üniversitesi edebiyat fakültesi ve feminizm

anonymice
Bazı bölümler östrojen kokuyor.. sebebi nedir bu feminist tutkunun?hocalar ciddi ciddi feminist parçalar falan ıslıyor...
Bazı bölümler östrojen kokuyor.. sebebi nedir bu feminist tutkunun?

hocalar ciddi ciddi feminist parçalar falan ıslıyor...
0
anonymice
(19.04.17)
bazı öğrencileri de soru sormayı bilmiyor sanırım. ne dedikleri bile anlaşılmıyor :)
0
otonomo
(19.04.17)
edebiyat fakültesindeki çoğu öğrenci aklı ve duygularını aynı anda kullanabildiklerinden bu feminizm dediğin kavram orada baskın gözüküyor. işin östrojen ile ilgisini anlayamadım? feminizm ezilen karşı cinsin yanında durmak gibi bir anlamda olan şey değil mi? biraz anlatsana bize rahatlarsın.
0
karlmarx
(19.04.17)
Bu bölümden bir tane kız arkadaşım vardı. Kendisi ilkokulda sevdiğim, sık sık MSN'de konuştuğum biriydi. Kız bu fakülteye başladıktan sonra kafayı yedi. Herkese üstten bakmalar, bölümüm çok zor imaları, bilmem neler... Geçen gördüğümde alışveriş merkezinde çalışıyordu. Mezun olunca iş bulamamış sanırım. Hiç bakmadım bile. Bu fakültede artık öğrencileri nasıl pohpohluyorlarsa mezun olunca herkesin tanıdığı bir edebiyatçı olacaklarını falan düşünüyorlar sanırım. Feminizm de bu "ben bilirim"ciliğin diğer bir kolu. Hatta bunların bazıları Fransız kültürüne çok ilgilidir. Yuvarlak çerçeveli gözlük takmayanı da dövüyorlar.
0
dissendium
(19.04.17)
Ciddi ciddi feminist.parcalar.isliyor diyorsun ya, inan sana neremle gulecegimi bilemiyorum.
0
thewizardofearthsea
(19.04.17)
edebiyat fakültesindeyim. havuzlu bahçedeki banklarda oturan vitrinlik şekili gençler var ama öyle abartıldığı kadar bir şey yok. sıradan normal fakülte.
0
tavish11
(19.04.17)
ayrıca bugün üniversitenin giriş kapısında hz. muhammed efendimiz kitapçığı ve lokum dağılıyordu. arka kapısında ise bedava döner dağıtılıyordu. ne östrojeni allasen..
0
tavish11
(19.04.17)
(4)

macbook air özelliklerinde daha uygun fiyatlı laptop

mrsmoon
var mı?illa macbook air olsun demiyorum ama bütün arkadaşlarım bunu kullanıyor (alternatifini görmedim nerdeyse) ve en sevdiğim özelliği neredeyse tüm gün şarjının gitmesi ve hafifliği. şu anki bilgisayarım (6. senemiz) sony vaio ve çok seviyorum, bu kadar ağır olmasa ve pili uzun gitse hiç ayrılmay
var mı?

illa macbook air olsun demiyorum ama bütün arkadaşlarım bunu kullanıyor (alternatifini görmedim nerdeyse) ve en sevdiğim özelliği neredeyse tüm gün şarjının gitmesi ve hafifliği.

şu anki bilgisayarım (6. senemiz) sony vaio ve çok seviyorum, bu kadar ağır olmasa ve pili uzun gitse hiç ayrılmayı düşünmezdim bile ama kütüphaneye falan taşıyamamak sıkıntı yaratacak ileride.

hiç oyun oynamıyorum, internette makale indirip falan okuyorum, web sitelere bakıyorum, dizi-film izliyorum ve tez yazıcam seneye. bu yüzden aslında şarjını evde doldurup hiç sırtıma ağırlık yapmayacak, şarjı tüm gün gidecek (en az 8 saat) bir laptop arıyorum. macbook gördüğüm kadarıyla master öğrencilerinin işini iyi görüyor. ama çok para ya. daha uygun fiyatlı bu özelliklerde varsa önerir misiniz?

bütçem 2500 (3000'e çıkabilir max.)

çok teşekkürler!
0
mrsmoon
(18.04.17)
Direkt marka model öneremeyeceğim ama bir Ultrabook alıp (hafiflik ve enerji tüketiminin düşük olması sebebiyle) üstüne Linux kurmak çözüm olabilir.

Windows malesef enerji anlamında çok verimli değil. Mac'e de Windows kursanız gene şarj süresi olumsuz etkileniyor. Yoksa Mac'te de uzaydan gelme işlemci ve batarya kullanılmıyor.
0
crown
(18.04.17)
birebir aynısı olmaz ama kaç ekran istediğinize bağlı olarak değişir.

dediğim gibi birebir aynı güçte değiller ama 10.1 windows tabletler var, bahsettiğiniz işleri 4 gb ramli versiyonları harika şekilde yapıyor, 10 saat pil ömürleri var ve 1 kg altındalar. 150-300€ arasında bu özelliktekiler. bir avantajı daha powerbank üzerinden şarj olabiliyorlar.

www.amazon.de

www.amazon.de

aynı windows tabletlerin 12 ekranları var ama onlar daha pahalılar.

www.amazon.de
0
kurnaz
(18.04.17)
xiaomi air
0
icim urperiyor
(18.04.17)
o paraya mac bulunamaz mı? apple'ın ''benzerleri''nden farklı olan bir kullanım kolaylığı var. bence ona alışmak istiyorsanız bir şekilde mac alın
0
otonomo
(18.04.17)
(17)

merak ettiklerinizi tanımadığınız birine sorar mısınız?

m e b
mesela bir yerde otururken yanınıza oturmuş birinin parfümünü çok sevmişsinizdir ya da o kulaklıkla müzik dinlerken müziği duymuşsunuzdur, "hangi parfümü kullanıyorsunuz acaba?", "bu hangi şarkı, öğrenebilir miyim?" gibi sorular sorar mısınız? ben soruyorum ama siz rahatsız olur muydunuz size sorulu
mesela bir yerde otururken yanınıza oturmuş birinin parfümünü çok sevmişsinizdir ya da o kulaklıkla müzik dinlerken müziği duymuşsunuzdur, "hangi parfümü kullanıyorsunuz acaba?", "bu hangi şarkı, öğrenebilir miyim?" gibi sorular sorar mısınız? ben soruyorum ama siz rahatsız olur muydunuz size sorulursa?
0
m e b
(18.04.17)
ben sormuyorum ama sorulursa rahatsız olmam.
0
matilda
(18.04.17)
Elbette sorarım. Tabiki rahatsızlık vermeden, düzgün bir üslupla.
0
MaNOfTheYear
(18.04.17)
kesinlikle sorarım, ben bu duyumu törpüleyemiyorum sanırım. küçük inatçı bi' çocuk gibi, birşeyi istiyorsam(parfüm mesela, çok güzel geldi. ona sahip olmak istedim, adını öğrenmeden duramam) elde etmeden durumam. kafamda ''Lan nasıl yapsak da, yapsak'' tilkileri dolanır durur. ve o kadar gevezeki bu tilkiler anlatamam.

en son okuldayken bi' büyüğümle neden tek başıma kaldığımda derslere yoğunlaşamadığımı sorduğumda, sen yalnızken senin tutkuların çok ağır basıyor, senin beynin çok geveze demişti.
0
mete kudur
(18.04.17)
markette kasada, otobüste vapurda yanımda duran vb. kişinin çantasını kıyafetini beğendiysem nerden aldın diye bile sorarım :) sorar kabuğuma çekilirim. sonrasında bakıp daha fazla soru sorup rahatsız etmem.

Aynı şekilde bana da sorabilirler ama sonrasında soruların devamı geliyorsa bakışlarını üzerime dikerse rahatsız olur giderim veya hayırdır birşey mi var diye sorarım
0
part time pollyanna
(18.04.17)
Sorarım, hiç çekinmem, bana da sorarlarsa söylerim - ama çanta, ayakkabı, elbise gibi kadınlara ait şeyleri bir adam gelip sorarsa rahatsız olabilirim, başıma gelmedi bilmiyorum, ama parfüm soran adam oldu, sevgilisine/karısına alacaktır diye söyledim hiç de rahatsız/tedirgin olmadım. Hatta mağazada şurada burada - kadın/erkek farketmez, fikir soran da olur yardım ederim. Birşey deniyorsam, deneme kabininin dışındakilere de fikir sormuşluğum var-soranlara fikir söylemişliğim var..en kötü ihtimal insanı daha sosyal yapar, bence hiçbir zararı yok :)
0
cedilla
(18.04.17)
Sorarım,bana da sorulduğunda rahatsız olmam.
Geçen sabahın köründe bir kız peşimden koşa koşa yetişip parfümümü sordu.
Çantamda ufak boyu vardı,gösterdim sıktım koluna vs.
0
demoniclewinsky
(18.04.17)
sadece olumlu fikirlerimi söylerim başkalarına. "ıyy saçınızı ne biçim kesmişler, söyleyin de oraya gitmeyelim" demem yani.

bana soranlara da cevap veriyorum. Genelde dövmeler hakkında yorum yapıyor insanlar. Çok yakınıma gelip okumaya falan çalışırlarsa rahatsız oluyorum ve bunu söylüyorum, ama "kim yaptı, acıdı mı" vs gibi sorulara cevap veriyorum.
0
sopiro
(18.04.17)
parfüm falan sormam da, bir müzik beni yakalamışsa kesin sorarım.

herhangi bir şey sorulursa da söylerim.
0
windowsguvenlikduvari
(18.04.17)
SOrarım. Sorabilirler.
0
bir ileti paylastim
(18.04.17)
parfüm sormadım, belki sorabilirim.
kulağa bir yerden çalınan müzik kadar tatlı çok az şey olduğundan, müzik sorduğum birçok kez oldu.

bana sorulmasından rahatsız olmam.
0
filteria
(18.04.17)
bazen cidden sorarsım geliyor. O dönem gündemimde olan bir şeyi ya da kafama takılan bir şeyi yapmış ya da kullanan birini görsem aklımdan sormak geçiyor evet ama daha yapmadım. bana sorulursa hiç rahatsız olmam.
0
qazaqwsx
(18.04.17)
Bana sorulmasindan rahatsız olmuyorum ama ben hiç baskasina sormadım; rahatsız edebilirim diye düşünüyorum.
0
fraise
(18.04.17)
Sorarım üslubunca, sormuşluğum vardır, bana da sorulmuşluğu çoktur. Yadırgamam, ters gelmez. Hoşuma bile gider.
0
eski kafasi gidiklerdenim
(18.04.17)
Daha 5 dakika once kahve alirken kizin yakaliginda yazan adinin anlamini sordum.

Ayak ustu muhabbet de ettik hatta.
0
bir3iki7
(18.04.17)
Sormaktan çekinmem de, ben pek insanlara bakmıyorum sanırım. En son 8-10 yıl önce sormuşumdur. Dışarıda kulaklıkla yürüyorum genelde, müziğe fazla kaptırıyorum. Hatta hayatım boyunca toplam 2-3 kere falan kendimi kaybedip elleri kolları kaldırarak dans etmişliğim ve sonra "Amanın, ben insan içindeyim şu an, unuttum" demişliğim var. Bir de insanlara pek bakmıyorum. Dışarıda ağaç, çiçek, kedi, kuş, bulutun koyuna benzemesi gibi şeyleri çok seviyorum. Geçen gün kaz gibi bir şey gördüm, ona baka baka yürüdüm mesela. O arada insan var mıydı, ondan bile haberim yok. Örneğin, yolda biri yiyecek gibi baksa veya laf atsa fark etmem çok yüksek sesli değilse. O yüzden laf atılmıyor mu, yoksa benim mi haberim olmuyor; hiçbir fikrim olmadı hayatım boyunca. İnsanlar baktığım en son şey oluyor. Biri benimle muhabbete başlarsa da 30 saat muhabbet ederim. Geçenler de şöyle bir şey oldu, biri kulaklığından çok yüksek sesle müzik dinliyordu, bende de kulaklık yoktu. Şarkıyı da çok seviyordum. Mırıldanmaya başladım yanında. Ağzımı görünce güldü, kulaklığın tekini çıkarıp o da söylemeye başladı. Biraz sesli sesli söyledik. İnsanlara dikkat ettiğim tek an tek başıma yürüyüp sapık ya da kapkaççı var mı diye kendimi korumaya çalıştığım an. O yüzden de kim ne giymiş, parfümü mü varmış; fark edemiyorum. Fark etsem ve beğensem sorarım. Arada karşıdan glen insanı kestiğim de oluyor bazen ama öyle sormalık şeyler pek görmüyorum.
0
aychovsky
(18.04.17)
ben soruyorum ama muhabbete kitlememeye çalışıyorum. bi tane amca beni metro durağında tütün sararken görüp yarım saat gençken içtiği anadolu tütünleri konuşması yapmıştı. durağa gelip inerken utanmıştım amcanın lafını kesecem diye.
0
otonomo
(18.04.17)
soramam gelir burada sorarım.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(05.05.17)
(17)

Kendinizi neselendirmek için ne yaparsınız?

fraise
Hiç keyfinizin olmadığı ama aslında güzel bir gün geçirmenizin daha normal olduğu günlerde ne yaparsınız? Aklınıza ne gelirse yazabilirsiniz. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Hiç keyfinizin olmadığı ama aslında güzel bir gün geçirmenizin daha normal olduğu günlerde ne yaparsınız? Aklınıza ne gelirse yazabilirsiniz.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(18.04.17)
Müzik.

Aha bu listemi dinlerim:
open.spotify.com
0
long live rock n roll
(18.04.17)
Bir iki küçük işini hallet. Kendine geleceksin.
0
arnold schwarzeneger
(18.04.17)
Dans et. Hemen. Şimdi.
0
MaNOfTheYear
(18.04.17)
müzik dinleyip bira içerdim ama artık içemiyorum:(
0
sta
(18.04.17)
motosiklete binerim.
0
jimicik
(18.04.17)
Sakin bir müzik açar, bir iki mum yakar, sevdiğim değişik çaylardan birini yaparım.
0
kullanıcıadımbuolsun
(18.04.17)
-en başta dingin, sonra orta tempolu, en sonunda da neşeli parçalar dinlerim genelde.
-sevdiklerimden birini telefonla arar, konuşurum.
-kitaplarımın hepsini yere indirir, kitaplığımı yeniden düzenlerim.
0
m e b
(18.04.17)
Odamı dip bucak temizlerim. Kitaplarımı, masamı, bilgisayarımı, kalemlerimi silerim. Sonra uzun bir duş alırım. Sevdiğim müzikleri dinler bir şeyler içerim. Bazen de yatar uyurum. Bazen hafif bir yürüyüş yapar bir yerlerde otururum. Kitap okurum. Kafanı dağıtacak herşey olur.
0
hayde bre
(18.04.17)
1.bp.blogspot.com

Şaka bir yana, hiç keyfim yoksa kafam dağılsın diye film izlerim, belgesel izlerim veya yatar uyurum, kendimi neşelendirmeye çalışmam.
0
peggy
(18.04.17)
az yerim. gluten-free yerim. yemeği sindirmekle uğraşmam bir de. hafiflik duygusu iyi bir enerji katar.

musik hören yaparım. çok aşırı güzel müzik listelerim var. ayıptır söylemesi.

mükemmel erkek olsaydım dans da ederdim ama onu yapamıyorum. ne yazık ki, mükemmel erkek değilim. taksitler binsin onu da yapıcam.

türk filmi izlerim. reminiscing, nostalgia güzel hisler. beni ihya eder.
0
stewie
(18.04.17)
sutlu kahve yaparim :)
0
superfluid
(18.04.17)
Müzik + dans, renk + 1

Sana yakın diye şey ediyorum; Büykçekmece Sahili'ne indiğimde be Gürpınar'a doğru yürüdüğümde mutluluk otomatik 90 birim artıyor çok önemli bir mutsuzluk kaynağı yoksa.
0
aychovsky
(18.04.17)
avrupa yakasının tekrar bölümlerini açıyorum ben evde dolanırken fonda o oluyor arada espri yakalayıp gülüyorum istemsizce.

bir de bu sırada kendimle uğraşmak iyi geliyor. atıyorum yüz maskesi yapıyorum, oje sürüyorum vs.
0
muslugubozukhayrat
(18.04.17)
müzik+hareket (egzersiz, yürüyüş...)

hele hava da güzelse ^_^
0
otonomo
(18.04.17)
Ben müzik eşliğinde sahilde yürüyüş yapıp sokak köpeklerini seviyorum.
0
ms brownstone
(18.04.17)
Hic keyfim olmadigi zamanlarda bir sure sonra kendiliginden keyfim yerine geliyor:) Olagandisi bir sey yapmiyorum.
0
stavro
(18.04.17)
evde ise müzik, imkan varsa deniz kenarında cay bahcesi.
0
thewizardofearthsea
(18.04.17)
(31)

Kaç kişi zarftaki mühüre baktı?

aklimdakisorular
Samimi olun. zarfta mühür var mı yok mu diye bakan kişiler kim?
Samimi olun. zarfta mühür var mı yok mu diye bakan kişiler kim?
0
aklimdakisorular
(17.04.17)
baktım. kaç adet olduğuna bile baktım.
0
parcaliham
(17.04.17)
seçimlerde tek özendiğim şeydir.
0
otonomo
(17.04.17)
Oy pusulasının arkasında vardı baktım başka var mı bilmiyorum.
0
uyusam iyi olur
(17.04.17)
bakmıştım
0
freebird5406_2
(17.04.17)
Tabi ki baktim, muhursuz oylar gecersizdir seklinde bir kanun var cunku. Bakmayanlar soylesin bence neden bakmadiklarini.
0
luchetti
(17.04.17)
Baktım.
0
funl
(17.04.17)
Baktım. Hatta pusuladaki evet kısmına geçmiş biraz, sordum özellikle.
0
bigbadabum
(17.04.17)
özellikle baktım.
zarfa da, pusulaya da.
0
blatta hiberna
(17.04.17)
Konuyla ilgili bilgim yoktu dolayısıyla bakmadım.
0
apdulera
(17.04.17)
benimde bilgim yoktu mühür hakktında ama zarfa koyarken mühür olduğunu gördüm. sonra olaylar olunca lan o mühür bu mühürmüş dedim.
0
killerbee
(17.04.17)
Baktım
0
cursor
(17.04.17)
baktım, ablam müşahitti özellikle arayıp uyardı.
0
muslugubozukhayrat
(17.04.17)
Baktım ben.
0
ketcapli dondurma
(17.04.17)
baktım ama bizim ailede sandık gorevlileri var, yoksa bi kulagımdan girip oburunden cıkarmıs.
0
art vandaley
(17.04.17)
Baktım, hem zarfı hem de pusulayı kontrol ettim.
0
elikası
(17.04.17)
Baktim.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.04.17)
zarfa da, pusulanın arkasına da baktım. ama sadece basılıp basılmadığına baktım. o mühürlerin üstünde ne yazdığını kimse okumadı, hatta okuyamadı, çünkü okunmuyor. sadece yuvarlak bir karaltıdan ibaret. gerek yokmuş ama keşke 1.5 litrelik lipton ice tea şişesinin kapağını ıstampaya basıp pusulaları zarfları mühürleselermiş, mühürsüz pusula olduğunun farkına varan da olmazmış.
0
kibritsuyu
(17.04.17)
zarfa baktım mühürlüydü. ama pusulada olması gerektiğini düşünmedim ona bakmadım. bilmiyorum pusulamda var mı.
0
kaputt
(17.04.17)
Onemli olan sizin bakip bakmamaniz degil, kimse bakmiyormus demek ki kanun onemli degil mi denecek? Acip okuyan adam bakar, kanun acik, kanunu bilmemek de mazaret deil. Onemli olan bu kadar acik bir kanunun yok sayilmasi, onemli olan daha once esi benzeri gorulmemis bir hukuksuzluk olmasi. Daha da kimse kimseye gidin oy verin diyemez. Insanlarin oy vermek icin hicbir motivasyonu yok artik. Istedigin kadar oy ver, muhursuz milyonlarca oyun gelip farki kapatip kapatamayacaginin garantisi yok.
0
kassiopeia
(17.04.17)
Ben hepsine baktïm
0
neferkitty
(17.04.17)
Ben de bakanlardanım. Eğer mühür olmasaydı uyaracaktım sandık görevlilerini.
0
himmet dayi
(17.04.17)
Ben hem zarfa hem de pusulaya baktim. Pusuladaki epey silikti zarfttakiler belirgin ve tamdi.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(17.04.17)
seçim kanunu diyor mühürsüz geçersiz diye, tabi baktım.
0
monicapp
(17.04.17)
ben baktım zarfta vardı ama pusula da yoktu sanki. hatta sanki arkasında hologram şeklinde yüksek seçim kurulu gibi birşey yazıyordu. bende demek ki buda böyle dedim attım. sizin pusulalarınız mühürlü müydü ?
0
fyodor dostoyevski
(17.04.17)
baktım. kaç tane olduğuna baktım, hatta zarf üzerinde biraz mürekkep yayılmış gidip sandık kuruluna sorun olup olmayacağını sordum.
0
orange coffee
(17.04.17)
Öncelikle zarf degil pusula. Vardi galiba ama olmasaydı da itiraz etmezdim sandık memurlarının görevi onlar görevini ihmal etti diye niye seçmen mağdur olsun. Sosyal medyada falan da öyle hiç dikkat çekilmedi ysk düzenleme yapınca millet bilinçlenmis.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(17.04.17)
Ben ve tanıdığım herkes baktık. Niye şaşırtıyor ki bu durum?

Sosyal medyayı azıcık takip eden insan mühüre bakmayı unutmazdı zira sürekli hatırlatılan bir şeydi.
0
peggy
(17.04.17)
zarfa değil ama oy pusulasına baktım, o da arkaya vurulan mühür ön tarafta iz yapmış "bu ne lan acaba" dedim de baktım.
0
braveheart xakah
(17.04.17)
Hem zarfa hem de pusulanın arkasına baktım.
0
soft
(17.04.17)
Baktım. Zarfta iki, pusulanın arkasında bir büyük mühür.
0
battal gemalmaz
(17.04.17)
ben. hem zarf hem de pusulada kontrol ettim.
0
zirrealist
(17.04.17)
(11)

30 Yaşından Sonra Meslek Değiştirmek

kabloescobar
Böylesine önemli bir günde seninki de dert mi diyebilirsiniz ama inanılmaz arada kaldım. Öncelikle yaşım 31. İyi bir devlet kurumunda memur olarak çalışıyorum. Aslen mühendislik mezunuyum. Ama şu an memur kadrosundayım ve yaptığım işi pek sevmiyorum. İş arkadaşlarıma da alışamadım. Asıl yapmak isted
Böylesine önemli bir günde seninki de dert mi diyebilirsiniz ama inanılmaz arada kaldım. Öncelikle yaşım 31. İyi bir devlet kurumunda memur olarak çalışıyorum. Aslen mühendislik mezunuyum. Ama şu an memur kadrosundayım ve yaptığım işi pek sevmiyorum. İş arkadaşlarıma da alışamadım.

Asıl yapmak istediğim iş ise yazılım. Yazılımı seviyorum ve bu konuda eğitim de aldım. Gerek yazılım eğitimi aldığım hocalar gerekse yakın arkadaşlarım bu konuda yetenekli olduğumu pek çok kez dile getirdiler.

Şu an başka bir şirkete yazılımcı olarak geçme durumum var ama orası devlet kurumu değil. Geçeyim mi yoksa kurumda kalıp görevde yükselme sınavını mı bekleyeyim bilemiyorum. Eğer yazılıma geçersem maaş konusunda bir değişiklik olmayacak. Fakat kalır ve mühendis kadrosuna geçersem o zaman maaş artacak. Sanırım 1000-1500 kadar artacak. Ama görevde yükselmeye mülakat getirildi ve mülakat olaylarını da biliyorsunuz. Pek de garanti değil.

Bulunduğum kurumda yazılım tarafına geçmeye çalıştım ama sonuç çıkmadı.
Ülkenin geleceğini ve yaş durumumu da düşünürsek sizce nasıl bir yol izlemeliyim?
0
kabloescobar
(16.04.17)
para falan gelir geçer. yarın öbür gün ne olacağı belli değil. ama elinde yazılım gibi bir altın bilezik olursa, geleceğin insanlarından birisi olacaksın her zaman. bu sıradan bir meslek değiştirme olmayacak senin için.
0
tavukbanalop
(16.04.17)
Ohalde istifa edersen bi daha memur olamazsın.
0
ekaterina
(16.04.17)
yazılımı seviyorsanız ve altyapınız varsa kesinlikle değerlendirin bence. 30 yaş gayet genç bir yaş. yazılımcılık da çok yaşlı değil ve hızla gelişen bir şey biliyorsunuz.

bence kurum sınavını beklerken piyasada size para kazandıracak dilleri, kütüphaneleri vs. öğrenin. ufak tefek işler alıp yaparken öğrenmek filan mantıklı olabilir. daha sonrasına bakarsınız.
0
otonomo
(16.04.17)
@ekaterina haklısın. ama 657 için geçerli ben 399'a tabii olarak çalışıyorum.
0
🌸kabloescobar
(16.04.17)
memurluğa devam et mutlaka. boş zamanında kimliğini gizleyerek, freelance takılarak yazılımcılık da yaparsın.
0
rain when i die
(16.04.17)
Memurluk o kadar önemli değil 30 sene daha yazılımcı mı olarak ya da sevmediğin memur olarak mı yaşamk istersin. Bir de işinde iyiysen yazılımın maaş olarak önü daha açık. 30 yaşında olup işletme müh. 20k alan yazılımcı var. 10k altında alan otuz yaş üstü arkadaşım yok gb bir şey. Olanlar yazılımı çok sevmeyip çabalamayanlar. Benim çevrem itülü olduğu için belki böyle ama gerçekler bir yandan da...
0
fasulyek
(16.04.17)
Risk budur de istifa et bence. Kamuda hayat yok bir dönem içinde bulundum maalesef 11 ay dayanabildim , istifa ettim sonra.

Şu an yeniden doğmuş gibiyim. Her türlü karnın doyuyor abi boşver milleti ciddiye alma , yazılımda kendi çapında takılsan mutlu olursun eminim, karnın doyar. Zaten memur maaşıyla bir cacık olacağı yok. Herkes tutturmuş memur biriyle evlenirsiniz iki maaş geçinir gidersiniz falan. Sanki herkesin evlenmesi zorunluymuş gibi.

Neyse konudan saptım , mutlu olacağın yer yazılım.Mülakat işleri sakat biliyorsun ki.
0
ketcapli dondurma
(16.04.17)
10 sene sonunda kamudan istifa ettim.cok pişmanım. su an evde işsiz oturuyorum.
kamuda kalın. görevde yükselme sınavı her sene açılır, bu yıl olmazsa seneye terfi alabilirsiniz. bu arada kamuda istediğiniz yere geçmek için dilekçe verin. peşine düşün...
başta biraz mirin kırın etseler de dilekçesi donen olmaz (özel bir sıkıntısı yoksa) istediğiniz alana kaldırırlar sizi.
bu kadar sene işleyişi az biraz kavramışsınızdır.
memuriyeti bırakmayın. yazılımı açıktan her zaman yapma şansınız var.
0
balik kraker
(16.04.17)
balık kraker +1

Ülkenin durumu; işsizlik daha da artarsa ne olacak? Yazılımı her zaman yaparsınız... Macerayı başka mecralarda arayın derim naçizane.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(16.04.17)
sektörü bilmiyorum duruma göre değişir cevap. sonuçta google'da çalışan adam da yazılımcı web sitesi yapan adam da. ancak yazılım konusunda iyi bir şeyler yapabileceksen bence yap. işsizlikten korkma. gördüğüm kadarıyla iyi bir yazılımcı aç kalmıyor. hem de gayet güzel paralar kazanabiliyor. ama sürünen de var galiba. yani işe göre değişir.

onun dışında 25 yaşındaki birinin amiri olması çok sorun değil bence. işi daha iyi biliyorsa ve egolu biri değilse sıkıntı olmamalı. kurumsal hayatta aynı anda başlanılsa bile sizden yaşta küçük biri sizi geçebilir. nolcak o zaman istifa m edilcek? iyi bir yazılımcı olarak memurluktan daha iyi bir hayat olur gibi geliyor bana. sonuçta dünya'yı şekillerinden artık bu. ama iyi ölçüp tartmak gerekiyor. her şeyden önce senin beklentilerin ve nasıl bir yazılımcı olacağın önemli. google'da çalışmak iyi bir hayat sunarken patron şirketinde sıradan bir yazılımcı olmak memurluğu aratabilir.
0
black mamba
(16.04.17)
Öncelikle herkese cevaplar için çok çok teşekkürler.
@black mamba aslında geçeceğim şirket patron şirketi değil. kurumsal bir yer. arkadaşlarım da var orada. eğer geçersem tabi ki bu işin peşini bırakmayarak sürekli geliştireceğime inanıyorum.
0
🌸kabloescobar
(16.04.17)
(8)

evde egzersiz

thewizardofearthsea
her gün spor salonuna gitmeye firsat olmuyor ama gidemedigim günlerde de evde birseyler yapayim istiyorum. hicbir alet edevat olmadan evde yapilabilecek egzersizleri gösteren youtube videolari, kanallari ariyorum. var midir bildigini1z? erkek kisisi, temel amac yag eritmek biraz (190/102) , biraz da
her gün spor salonuna gitmeye firsat olmuyor ama gidemedigim günlerde de evde birseyler yapayim istiyorum. hicbir alet edevat olmadan evde yapilabilecek egzersizleri gösteren youtube videolari, kanallari ariyorum. var midir bildigini1z? erkek kisisi, temel amac yag eritmek biraz (190/102) , biraz da bicim vermek.
0
thewizardofearthsea
(16.04.17)
full vücut

play.google.com
0
senolll
(16.04.17)
plank (öncesinde prone cobra)
squat
şınav
barfiks

sırasıyla bu rutini uygulayabilirsiniz. egzersizlerin nasıl doğru yapılacağı ile ilgili youtube'da çeşitli kanalların türkçe ingilizce video'ları var, hoşunuza gideni kullanabilirsiniz.

hareketleri vücut ağırlığınızla ve kolaydan zora doğru (mesela barfiks için belki başlarda sadece asılı kalarak) zamanla alışarak yapmalısınız.
hareketleri doğru yapmayı tam olarak öğrenene kadar maksimum tekrar - yeterli dinlenme döngüsüyle 3-5 set yapmalısınız.
0
otonomo
(16.04.17)
3
Day sherd
0
fasulyek
(16.04.17)
30 day sherd
0
fasulyek
(16.04.17)
harzem
(16.04.17)
cansins beybi kolonya
(16.04.17)
ya ben de bunu düşünüyorum. bazı online personal trainerlar var. aslında onlardan yardım almak iyi olur mu? kendi kendine yaparsın da yanlış bir şey yaparsan sakatlık. ben salona gidiyordum zamandan dolayı ben de bıraktım ama evde 1 saat ayırabilirim.
0
tute
(16.04.17)
fitnessblender.com
0
you are my lethe
(16.04.17)
(5)

Prison break vs ezel

neseli ispanak
Hem karakterler hem senaryo olarak kim döver??
Hem karakterler hem senaryo olarak kim döver??
0
neseli ispanak
(15.04.17)
tabii ki de ezel. prison break neymiş ya. star tv'den başka bi şey izlemeyenlerin favori dizisi.
0
zirrealist
(15.04.17)
prison break biraz çizgi roman süper kahramanlığı içeriyor sanki. kurguda da mantık-aksiyon dengesi bozuk biraz.

ezel hikaye bütünlüğü ve kurgu yönünden baya baya iyi bir dizi. aksiyonu da akıcı aslında ama türk dizisi uzunluğundan muzdarip sadece.

ayrıca ezel'de çizgi roman değil gerçek hayat süper kahramanı var (bkz: ramiz karaeski)
0
otonomo
(15.04.17)
Ramiz Karaeski
0
ugrcn
(15.04.17)
dayiiii
0
freetakilir
(15.04.17)
Ezel izlenmeli bence. Prison break bayiyor 1 2 sezon sonra
0
tukenmez adam
(16.04.17)
(10)

insanlar ve saçma sapan-iğrenç ilişkileri

proletarier aller lander vereinigt euch
bir sürü insan görüyorum ilişkileri pok yoluna girmiş durumda. sebebi taraflardan biri veya ikisi de olabiliyor bu değişken ama değişken olmayan ilişkinin iki taraf için de mutsuz edici oluşu, psikolojik olarak çökertici oluşu, karşı tarafa ve öz saygıya dair hiçbir şey bırakmıyor oluşu vs vs. daha
bir sürü insan görüyorum ilişkileri pok yoluna girmiş durumda. sebebi taraflardan biri veya ikisi de olabiliyor bu değişken ama değişken olmayan ilişkinin iki taraf için de mutsuz edici oluşu, psikolojik olarak çökertici oluşu, karşı tarafa ve öz saygıya dair hiçbir şey bırakmıyor oluşu vs vs. daha uzar gider ama insanlar bu ilişkilere devam ediyorlar. mutlu olmayı bırak mutsuz oldukları halde karşısındakinden nefret etse bile(genelde kabul etmeseler de hareketlerinden ve yaptıklarından vs anlaşılabiliyor) bu ilişkilere neden devam ediyorlar çok merak ediyorum. bunun arkasında ne gibi sebepler var?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.04.17)
Saçma sapan ilişkilere gelemediğim ve mükemmelliyetçi bi kafada olduğum için ilişkilerim uzun sürmüyor, bil istedim.

Günümüz böyle. İnsanlar olgunlaşmamış. Hava, civa peşinde ve Instagram özentisi olma peşinde
0
MaNOfTheYear
(15.04.17)
aha benim eski ilişki...

alışmış kudurmuştan beterdir diyim sen anla..
0
qazaqwsx
(15.04.17)
evet evet, mükemmeliyetçi bir yapıda olması doğru cevap. mükemmel erkeğin mükemmelliyetçi yapıda olmaması düşünülemezdi zaten.

sebeplere gelince, boşlukta olmak, yeni ilişkiye başlayana kadar geçen süredeki duygusal çöküntü, başka birisini bulabilir miyim acaba düşüncesi ve evet tabii ki son olarak mükemmel bir erkek olunması.
0
stewie
(15.04.17)
ego.
çevredeki insanlara karşı "o yürümeyen ilişkiyi yürütmeyi başarıyorum" iddiası.
"hayır, benim istediğim olacak" diye tutturmak.
ilişkinin tıkandığının farkına varmamak.
ayrılmaya üşenmek, alışkanlıktan vazgeçememek.
mutsuz olduğunu kabul etmek istememek.
yürümeyen ilişkiyi yürür hale getirmeye çalışarak ve mücadele ederek bir şeyler başardığını zannetmek.
"kaç yılımı/ayımı verdim, yatırımım boşa gitmiş olmasın" diye kendini kurtaracağını sanmak.

aklıma ilk gelenler.

insanlar ilişkilerinde mutlu olmayı değil, egolarını tatmin etmeyi kovalıyorlar.
sonra mutsuz olunca da şaşırıyorlar.
ilişkisi olan birçok kişi birbirini sevmiyor bile.
ilişki içinde olma halini seviyorlar ya da onunla egolarını besliyorlar.
0
blatta hiberna
(15.04.17)
Erken yasta evlilik

Kendini yeterince tanimama

Ne istedigini bilmeme

Aklin ve gozun disarida olmasi

Ego

Iliskiye henuz hazir olmama

Baskalarinin sozunu cok dinleme

Baskalariyla kendi iliskisini kiyaslama....
0
Traveller
(15.04.17)
bazı insanlar için mutsuzluk mutluluktan daha tanıdıktır. insanlar bilinçaltında geçmişten gelen bu tanıdık mutsuzluğu tekrar tekrar yaşayarak bir gün düzeltmeyi umarlar, fakat bu pek mümkün olmaz.
0
otonomo
(15.04.17)
Yalnız kalmak, rutinden çıkmanın belirsizliği gibi korkular, temel motivasyon olsa gerek. Bir de denildiği gibi dışarıdan ne kadar manasız görünse de, bir sevme hali de varolabiliyor. İnsan bazen içindeyken farkedemiyor ama uyumsuz ve yıpratıcı bi ikşkinin içinde olmaktansa, temiz bi yalnızlık çok daha iyidir.
0
manuel mandalina
(15.04.17)
(bkz: sunk cost fallacy) olabilir nedenlerden biri de. "Emek verdim" dediğimiz durum. İlişkiye o kadar yatırım yapılmış oluyor ki, terk etmek ya da ayeılmak iflas gibi görülebiliyor. İnsan sahip olduğu kötü bir şeye sırf sahip olduğu için değer verebilir.
0
aychovsky
(15.04.17)
Millet ne derse desin ama bu işleri yoluna koyan tek bir nokta var oda kıymet bilme değer bilemöbaska bişey yok. Bu meziyetler olduktan sonra çözülmeyecek mesele yok, bu meZiyet eksikse de hepsi boş, sonuçsuz.
0
adidas giyen nike iscisi
(16.04.17)
Karşı taraf başkasıyla sevişmesin diye.
0
arnold schwarzeneger
(17.04.17)
(3)

ÖZel sağlık sigortasında, "hiçbir ameliyat olmadım" gibi yalan

Cursed Chico
"hiç eklem ağrınız oldu mu""hiç ameliyat oldunuz mu""ailenizde şeker olan var mı"gibi sorular var. Bu bilgilre erişip belki bu hastalıklar çıkarsa para ödememek için bilmiyorum.Bu sorulara doğru cevap vermetyince ne olur kısacası :D6 yaşında olduğum bademcik ameliyatini ameliyattan saymadım mesela.
"hiç eklem ağrınız oldu mu"
"hiç ameliyat oldunuz mu"
"ailenizde şeker olan var mı"

gibi sorular var. Bu bilgilre erişip belki bu hastalıklar çıkarsa para ödememek için bilmiyorum.

Bu sorulara doğru cevap vermetyince ne olur kısacası :D

6 yaşında olduğum bademcik ameliyatini ameliyattan saymadım mesela.
0
Cursed Chico
(15.04.17)
halihazırda tedavisine devam ettiğiniz bir hastalığınız varsa veya yakın geçmişte olduğunuz etkisi devam edebilecek bir ameliyat filan olduysanız onları belirtebilirsiniz.

yoksa 6 yaşındaki bademcik ameliyatını saymamak sorun olmasa gerek.
0
otonomo
(15.04.17)
tahminince bunlar hukuki anlasmalar sonucu belirlenen maddeler. eger yalan beyanat verirsen hesabi geri sana kitlerler + tazminat alma hatta sozlesmeni iptal etme haklari dogar.
0
mayeskuel
(15.04.17)
çok önemli değil bence onlar buluyor . Sihorta şirketi bu enayi mi sandın. tüm sağlık geçmişime bakabilirsiniz diye izin veriyorsun afedersin popondaki doğum lekeni bile görürler.
0
fyodor dostoyevski
(15.04.17)
(29)

Duyurucuların referandum tahminleri? Ödüllü

aklimdakisorular
En yakın tahmine İstanbul da çay var:)Neyse ben 56,2 yes; 43,8 no diyorum.En yakın ben olursam bana ısmarlayın
En yakın tahmine İstanbul da çay var:)
Neyse ben 56,2 yes; 43,8 no diyorum.
En yakın ben olursam bana ısmarlayın
0
aklimdakisorular
(15.04.17)
52.3 ya da 53.2 hayır.
0
Apocalypse
(15.04.17)
%54 hayır.
0
sorumatik
(15.04.17)
2010daki referandumla şimdiki referandumu kıyaslamak bence çok doğru değil; çok çok farklı bir ortamdayiz.

İyimser tarafım az farkla hayır çıkacak diyor ki ben de öyle olsun istiyorum, hatta hiçbir seçime bu kadar umut baglamamistim. Evet çıkarsa ilk bir ay kendime gelemem herhalde. Öyle bir ruh halindeyim.
0
fraise
(15.04.17)
54.3 evet
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(15.04.17)
51.8 hayir.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(15.04.17)
Hayır çıksın da başka ödül istemem *

Hayır: %56.6
0
Ufuk
(15.04.17)
Oran vermiyorum ama hayır çıkacak.
Evet çıkması durumunda şimdiden yedek hesaplarımı ayarladım, sayanora feysbuk tivitır ve niceleri.
0
aydogank
(15.04.17)
%57 hayır.
0
ontheroad
(15.04.17)
%52.8 hayır
0
1shot2shots
(15.04.17)
%55.6 hayır
0
otonomo
(15.04.17)
1 Kasım seçimlerindeki oy sayılarına bakıp, evet en az %52-53 diyorum. hayır, çıkmasını istesem de, matematiksel olarak bana ütopik geliyor.
0
sporty
(15.04.17)
ben %90 hayır çıkacağını düşünüyorum. ekşiden okudum çünkü. ekşi bundan önceki 25 seçimde beni yanılttı ama olsu. bu sefer kesin doğru.

%90 hayır %10 evet
0
her name was hexadecimale
(15.04.17)
% 60 veya üstü, sadece referandum degil psikolojik üstünlük açısından da iktidar partisi icin önemli.
0
1adam
(15.04.17)
53.72% evet.

Umarım kazanmam.
0
voyager 1
(15.04.17)
55 evet. Yalvaririm yanilayim.
0
stavro
(15.04.17)
%50.44 hayır
0
gozu acik sevisen yahudi
(15.04.17)
55.45 evet olur.
0
England
(15.04.17)
%54 evet
0
fyodor dostoyevski
(15.04.17)
kedili mi kedisiz mi?

kedili --> %51.4 evet
kedisiz --> %52.8 hayır

ben iki tarafın da birbirine çok yakın olduğunu düşünüyorum.

ancak kedisiz en az %55 hayır çıkmalı ki kedili bile arayı kapatamasınlar. o da imkansız değil gerçi de çok umutlu olmak istemedim. şöyle %60'lık bir hayır ise pek çok şeyi değiştirebilir aslında.
0
soso
(15.04.17)
%56 evet
0
kint
(15.04.17)
evet çıkacak diyenler türkiye'yi hiç tanımıyor.

sonucun hayır çıkacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.
0
merak ediyorum
(15.04.17)
hayir cikmasini cok istesem de o kadar iyimser olamiyorum maalesef. gidisat bu, evet cikacak. oran da 54.7. keske yaniliyor olsam.
0
in vino veritas
(15.04.17)
54.6 evet.
0
misterturist
(15.04.17)
allah aşkına sözlük okuyup gaza gelmeyin. hayal kırıklığı yaşamayın.
%55 evet, %45 hayır
maalesef.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.04.17)
54 evet 46 hayır
0
benaslindayohum
(16.04.17)
%56 hayır
0
gkct
(16.04.17)
50.6 hayır, 49.4 evet.
0
yatagants
(16.04.17)
@soso kedisine, küsuratına kadar tutturmuş maalesef.

edit: @soso umarım.
0
misterturist
(17.04.17)
"maalesef" değil misterturist, teoride kazananların yüzünü gördük dün. büyük şehirlerde çoğunluğu sağlayamadılar. 2019'a kadar ne olacak, ne yapacaklar? ekonomi iyiye mi gidecek? sanmıyorum. bizim karşı çıktığımız bu sistemin getirdiği onca yetkiyi bizim istediğimiz bir isim alırsa ne olacak? kılpayı hayır gelmesinden çok daha iyi bir sonuç bence bu. sonun başlangıcı gibi sanki bu sonuç.
0
soso
(17.04.17)
(5)

stronglifts

mesudiyeli mesut
squat 5*5bench press 5*5barbell row 5*5 squat 5*5overhead press 5*5deadlift 1*5squat 5*5bench press 5*5barbell row 5*5haftanın 3 günü için şöyle bir program var. geçtiğimiz bir haftanın 3 gününde bunu 2 gününde de split çalışmalar yaptım. 2 gün ise off. karın ve cardioyu split günlerinde yaptım.squa
squat 5*5
bench press 5*5
barbell row 5*5

squat 5*5
overhead press 5*5
deadlift 1*5

squat 5*5
bench press 5*5
barbell row 5*5

haftanın 3 günü için şöyle bir program var. geçtiğimiz bir haftanın 3 gününde bunu 2 gününde de split çalışmalar yaptım. 2 gün ise off. karın ve cardioyu split günlerinde yaptım.

squat: 45 + 45 + bar
bench: 30 + 30 + bar
deadlift: 40 + 40 + bar
barbell row: 20 + 20 + bar
overhead press: max 35-40 kilolardayım ://

yani pek de stronglifting olmuyor maalesef; ama zamanla artar diye düşünüyorum.

şimdi sorularım şunlar arkadaşlar:

1- deadlift neden 1 set?
2- 5*5 yaptığım günlerde extradan split hareketler yapmamı tavsiye eder misiniz?
3- bir haftalık bu çalışma düzenim nasıl?

çok teşekkürler...
0
mesudiyeli mesut
(13.04.17)
1 Squat yaptıktan sonra deadlift yaparken bar yerden zor kalkar çünkü. Hams -gluteus zaten çalışmış oluyor.

2 etmeyiz. O zaman strong lift olmaz program. Ağırlık artırmak için başka hareketler yok.

3 güçlenmek için iyi. Hepsi teknik hareketler, yapmayı bilmiyorsan sakatlanırsın. Önce öğren.
0
hasmetizm 2046
(13.04.17)
5x5'in hakkını vermek yeterince yorar insanı. birer gün arayla yapılmasının da bir mantığı var. vücudun bir sonraki antremana kadar dinlenip toparlanması lazım ki ağırlık arttırabilesin. ağırlık arttırabil ki yaptığın spor bir işe yarasın.

deadlift sinir sistemini çok yoran bir hareket. o yüzden 1 set.

5x5'e 2 gün de split eklemenin hiçbir manası yok.

bu arada seviyenizi ve kilonuzu filan bilmiyorum ama ağırlıklıklarınız yüksek görünüyor. yeni başladıysanız 5x5'e kaldırabildiğiniz maksimumun %50'si ile başlayın yavaş yavaş ağırlık arttırın.

yoksa örneğin barı göğsünüze değdirmeden, sadece dirsekleri biraz kırıp düzleştirerek filan 80 kilo bench basmanın hiçbir manası yok. squat yapıyorum zannedip omzunda 100 kiloyla kalçalarını diz hizasına kadar bile indirmeden biraz eğilip kalkmanın hiçbir yararı yok.
0
otonomo
(13.04.17)
Deadlift merkezi sinir sistemini çok yoran bir egzersiz. Diğer hareketlerdeki performans artışına sekte vurmasın diye tek set tutuluyor.
Amacın saf kuvvet artışıysa yapma. (bkz: hipertrofi/@arnold schwarzeneger)
Fena değil.
0
arnold schwarzeneger
(13.04.17)
1: Deadlift squat'la aynı güne denk geldiği için bir sonraki çalışmada çok yorgun olma diye tek settir ama aynı zamanda diğer hareketler her iş gününde 2 kilo artarken deadlift 4 kilo artar, yani iş hacmindeki tek setlik dezavantaj iş yoğunluğundaki ekstra ağırlık artışıyla kapatılır, kaybedilen bir şey olmaz.

2: Ben izole programların her türlüsüne karşıyım steroid kullanılmadığı sürece, zira güç programları direkt sinir sistemini uyardığı için ekstra uygulanan izole programlar her an overtraining'e sokabilir. Bu örneği hep veriyorum ama "Çok çalışmak değil doğru çalışmak öneli."

3: Formun iyiyse program sıkıntısız gibi.
0
angelus
(13.04.17)
Formlara dikkat aynen devam.
0
hayde bre
(13.04.17)
(7)

Vücudumun Üst Kısmı Neden Genişledi

işimdeyim gücümdeyim
29 yaşındayım. Erkeğim.Boy 1.70, kilo fix 66.6 civarı.Son bir aydır tartılmamıştım fakat atletler falan streç film gibi olmaya başlamıştı, atletler çekmiştir dedim. Dün akşam bir gömlek denemek istedim düğmeler kapanmadı, yok artık dedim.Sonra gidip tartıldım, 69 kiloya yaklaşmışım.Kemer deliği aynı
29 yaşındayım. Erkeğim.
Boy 1.70, kilo fix 66.6 civarı.

Son bir aydır tartılmamıştım fakat atletler falan streç film gibi olmaya başlamıştı, atletler çekmiştir dedim. Dün akşam bir gömlek denemek istedim düğmeler kapanmadı, yok artık dedim.

Sonra gidip tartıldım, 69 kiloya yaklaşmışım.
Kemer deliği aynı, göbek kısmında hiçbir değişiklik yok.

Soru şu:
Spor falan yapmadığım halde vücudumun üst tarafı yaklaşık 1 ayda nasıl bu kadar genişledi?

2 yaşına yakın bir oğlum var, akşamları sürekli onunla oynuyorum. 12 kilo falan kendisi. Vücudum her gün yaptığım bu aktiviteyi spor olarak algılayıp kaslarım mı genişledi yoksa yağlanma falan mıdır? Kıllandım.
0
işimdeyim gücümdeyim
(12.04.17)
vücut yapılan aktiviteyi bebekle oynama/spor filan diye ayırt etmez. ağırlık kaldırıyorsanız gelişirsiniz :)
0
otonomo
(12.04.17)
Hahahaha (: spor tabi onlar hep spor. ama bebeği hoppidik yapınca omuzların genişlemez Meme kasların şişer. Memelerin büyüdü mü ?
0
fyodor dostoyevski
(12.04.17)
@fyodor dostoyevski

aynen aga memelerin maşallahı var
0
🌸işimdeyim gücümdeyim
(12.04.17)
kilo almışsın işte. çocukla oynamakla 2-3 kilo kadar kas kütlesi kazanılmaz. yediklerine dikkat et. :)
0
keçeli kalem
(12.04.17)
kas anlamında bir büyümenin söz konusu olduğunu sanmıyorum.

asıl sebep nedir bilmem ama en azından bunu eleyebilirsin.
0
eindaclub
(12.04.17)
@fyodor havaya fırlatıp hoppidik yapmak pause'lu overhead press'e girdiği için omuz geliştirir. hatta squat'la birleştirilerek total body workout yapılabilir. ama yavrucak çiğ köfte gibi tavana da yapışabilir o zaman, dikkat etmek lazım alfskjfsljaslfj:D
0
otonomo
(14.04.17)
herkes aynı şekilde kilo almaz
poposuna alan adamlar da var, siz yine iyi üst gövdeye genişlemişsiniz.
0
niye ama
(14.04.17)
(4)

bu adamın kariyeri hakketen otobüs şöförü mü ?

sorunvar
https://tr.wikipedia.org/wiki/Nicol%C3%A1s_MaduroBu kadar eğitimsizi biri nasıl lider olur ?
tr.wikipedia.org

Bu kadar eğitimsizi biri nasıl lider olur ?
0
sorunvar
(11.04.17)
Erdoğan da otobüs şöförüydü hatırlarsan. Oluyormuş demek ki...
0
vedatchilipeppers
(11.04.17)
Valla venezuelalı eğitimsiz kişilerin maduronun torpiliyle bir ateşe, diplomat, konsolos olduğunu gördükten sonra hiç şaşırmadım.
0
geçerkenugradım
(11.04.17)
nasıl olur; eğitimsiz, düşük gelirli ve umutsuz kitleleri tavlayacak popülist ve geçici politikalarla olur. sonra da dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülkelerinden birine 21. yy'da kıtlık yaşatacak kadar boktan bir lider olur (gerçi o chavez'di ama bunun da chavez'in kuyruğu olduğunu düşünürsek bir fark yok)

türkiye'yi de çok farklı bir gelecek beklemiyor. burayı yöneten cahillerin en azından biraz tüccarlık yeteneği var, batışı erteleyebiliyorlar böylece.
0
otonomo
(12.04.17)
siyaset "pratik akıl" melekesi ile ilgilidir. bir gariplik yok
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
(23)

Prison break vs breaking bad

neseli ispanak
Hangisi döver?
Hangisi döver?
0
neseli ispanak
(08.04.17)
Breaking bad sıkıyor bazen. Prison break döver.
0
begin again
(08.04.17)
Prison break
0
md11
(08.04.17)
Breaking Bad'i birkaç defa izlemeye çalıştım sıkıntıdan bitiremedim hiç, fakat Prison Break'in her bölümü ayrı heyecanlı her bölümü ayrı güzeldi.
0
angelus
(08.04.17)
dövme eşiğiyse prison break ama genel itibariyle hangi dizi daha iyi dersen breaking bad derim.
0
sheeper
(08.04.17)
breaking break.
0
veritaslibertas
(08.04.17)
5-10 kisi daha prison break derse diziye baslayacagim haliba. breaking bad'den iyi dizi mi varmis.
0
yons
(08.04.17)
prison break
0
kosun lan mevzu var
(08.04.17)
Prison break de konu işleyişi aksiyon sürekli hızlı ilerliyor, olaylar çabuk gelişip sürekli bir ekşın var.

Breaking bad ise daha durağan yavaş ilerleyip aksiyonları son vurucu darbeyi son 5 dakikada yapıyor.

İkisinin de yeri ayrı, ikisi de izlenilmeli. Ben prison breaki 3 4 kere izlemişimdir. Hızlı olaylar olduğu için. Ama breaking bad i sadece 1 defa izledim. Ama bu hafta tekrar başladım. Breaking bade tekrar başlamak biraz beni korkutuyordu çünkü ağır ilerlediği için.

Lost döver :)
0
arockm
(08.04.17)
Her türlü prison break
0
purple rain
(08.04.17)
Prison break
0
Tyler89
(08.04.17)
breaking bad sağlam kurgu yavaş ilerleyiş var, belli noktalarda ileri sarma isteği uyandırır. fakat çok güzeldir. prison break de sıkılmazsın. aksiyonu bol. hangisi döver dersen ben breaking bad derim.
0
gotic
(08.04.17)
tabii ki breaking bad.

ezel bile prison break'den çok daha iyi kurgulu bir dizi.
0
otonomo
(08.04.17)
Prison break'i bastan sona 2 defa izledim.. olaylar cok hizli gelisip sonuclaniyor; ama bence bir noktadan sonra artik olayin dizinin seni yonlendirdigi sekilde sonuclanmayacagini, bir nevi twist ending olacagini farkediyorsun. Bunu farkedince de (cunku devamli ayni sey oluyor) twist endingin heyecani az da olsa azaliyor bence.

Genel anlamda breaking bad daha kaliteli bir yapim, prison break'i dover diye dusunuyorum.

Ikisini de sever sayariz o ayri..
0
mesudiyeli mesut
(08.04.17)
Breaking bad sıkıcı. Prison daha iyi.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(08.04.17)
BB
0
jamiro
(08.04.17)
Prison Break hayatımda zevkle takip ettiğim ilk yabancı dizilerden. İnternetin 4gb kotalı olduğu dönemlerde internet kafeye gidip Prison Break cd sırasına giriyordum. Ayrı bi yeri var benim için.
0
oddyseus
(08.04.17)
ciddi oturup uzun uzadıya cevap yazacaktım ama başlığı açan neseli ispanak'mış.

ben daha şimdiye kadar hiç, art arda prison kadar dizi izlememişimdir. bitişleri hep bir sonraki bölümün başlangıcını merak ettiren cinsten. breaking bad de izledim ama o tadı hiç alamadım.
0
blue eyes white dragon
(08.04.17)
prison break tokatlar
0
basond
(08.04.17)
BB
0
sanquis
(08.04.17)
Prison break'de sadece ilk sezon iyi.Sonraki sezonlar kötü.Breaking bed ise arap atı gibi açılıyor.Tabii ki breaking bad
0
turkuaz
(08.04.17)
breaking bad, lost ve black mirror'ı herhangi başka bi diziyle karşılaştıramam. bu 3'ü şaheserdir. messi, maradona, ronaldo gibidir.

dolayısıyla: breaking bad.
0
zirrealist
(08.04.17)
breaking baddeki karakter analizi değişimi ve konuyu tek geçerim...insan psikolojisini bu kadar derinden işleyen başka dizi varmıdır bilmiyorum ama walter white ın adım adım nasıl psikopata dönüştüğünü çok ince anlatıyorlar...ayrıca görüntü yönetmenide muazzam iş çıkarmış bu dizide

prison break 1. sezon çok iyiydi ondan soonra klişeleşti...

oyum breaking bad den yana
0
KingDagos
(12.04.17)
pb'in ilk sezon çok iyiydi. sonra tempo düşmeye başladı.
bb ise genel olarak çok iyiydi.
ikisi de lezzetli, kıyas yapmak yerine izlenmeli.
0
cekilmis gayfe
(12.04.17)
(10)

Evde edindiğiniz hobiler?-ilginç hobiler?

body electric
Merhaba arkadaşlar,hocamız evde edinebileceğimiz, bir sanat dalını kapsayan, ilinç bir hobi edinmemizi, buna karar verip haftaya kadar söylememizi istedi.Şİmdi resim ve müzik aleti çalmak dışında ne tür tavsiyeleriniz olur? Çok kişi tarafından bilinmeyen ilginç bir şey olsun istiyorum?Var mı sizin b
Merhaba arkadaşlar,

hocamız evde edinebileceğimiz, bir sanat dalını kapsayan, ilinç bir hobi edinmemizi, buna karar verip haftaya kadar söylememizi istedi.

Şİmdi resim ve müzik aleti çalmak dışında ne tür tavsiyeleriniz olur? Çok kişi tarafından bilinmeyen ilginç bir şey olsun istiyorum?

Var mı sizin bu tür hobileriniz?
0
body electric
(08.04.17)
Tahta boyama
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(08.04.17)
Amatör Telsiz.
0
vedatchilipeppers
(08.04.17)
Origami

Ben çizim ve tasarım yapıyorum.
0
Apocalypse
(08.04.17)
@cosmicstring aslında zoraki değil; bizi talebimiz üzerine oldu biraz, bazı şeylerden dolayı üretkenliğimizi yitirdiğimi söyledim, bunu üzerine gerçekten üretebileceğiniz, sizi motie edecek küçük hobiler bulmanızı istiyorum dedi. yani doğan bir ihtiyaç sonrası oldu böyle bir şey.

ben de hobi olarak soruda dile getirdiğim ilginçlikte arayış iiçindeyim; klasik bir şey istemiyorum, araştırıyorum:))) çok teşekkür ederim.
0
🌸body electric
(08.04.17)
@cosmicstring Aslında zaten elektronik mühendisiyim, mesleki hayatım dışında bir şeyle uğraşmak istedğim için arduino'yu saf dışı bırakıyorum:))

Çok klasik hobilerim var: kitap ve film:))
El becerimi hiç kullanmadım, açıkçası var mı yok mu net bilmiyorum, küçükken iyiydim diyelim.

en çok legolara meraklıyım , lego kitleri alacağım ileride.

Fakat üretkenlik ve yaratıcılık faaliyetlerimin gelişmesi açısından buna uygun bir hobi arıyorum.

seçenekler arasında en uygunu origami gibi duruyor, oldukça ilgimi çekti örneklere de bakınca:))

bilmiyorum başka bir şey önerir misiniz, bu tarzda:) ç ok teşekkür ettim bu arada tekrar.
0
🌸body electric
(08.04.17)
yiyecek içecek fiyatları arttığı için alkol ve yemek yapımı resmen hobi oldu. önce güzel et pişirmeyi, güzel hamburger ve bi ton çeşit yemek yapmayı öğrenmiştim. şimdi alkolu falanda evde üretiyorum.

mümkünse benzin üretecek bir hammaddeye ihtiyacım var.
0
prezarlatif
(08.04.17)
Annem yapma çiçek yapıyor kumaştan, sabun süsleme, keçe süsleri falan var. İsmek sitesine girip ordan bakabilirsiniz bence türlü türlü hobi kursları var evde de devam ettiriliyor onlar.

Ben kendi kendime adobe programlarını öğrenip zevkine grafik tasarım türü şeyler yapmaya çalışıyorum.
0
jazzabel
(08.04.17)
bira yapımı!

www.bira.house
0
jamiro
(08.04.17)
taş ev maketi yapıyorum ben.

genel olarak bir şeyler tasarlamalı tüm işlerin hastasıyım.
onun dışında işaret dili öğrenmek gibi bir uğraş güzel olabilir.
merak ettiğin bir alanda akademik okuma yapmak olabilir (bu biraz temel gerektirebilir)
0
otonomo
(08.04.17)
terrarium yap. iyi becerebilirsen para da kazanırsın.
0
arnatuile
(08.04.17)
(4)

Filtre Kahve Önerisi

Efiloğlu
Farklı farklı kahveler alıp, evde demlemeyi seviyorum. Şuranın şu kahvesini de denemelisin diyebileceğiniz, sipariş verebileceğim bir kahve önerebilir misiniz? Çekirdek olarak alıp, kendim evde öğütüp demleyeceğim.
Farklı farklı kahveler alıp, evde demlemeyi seviyorum.

Şuranın şu kahvesini de denemelisin diyebileceğiniz, sipariş verebileceğim bir kahve önerebilir misiniz? Çekirdek olarak alıp, kendim evde öğütüp demleyeceğim.
0
Efiloğlu
(07.04.17)
şurdan ucuza alabilirsiniz kiloluk olarak. taze kavuruyorlar.

www.sanalbaharat.com
0
mr.goodcat
(07.04.17)
kafeingo.co
Henüz deneme imkanım olmadı ama farklı kahveler denemene fırsat veren şöyle bi site var.
0
kaffle
(07.04.17)
Kronotrop'un üyeliği var bittikçe gönderiyor fakrklı farklı çekirdekler
0
otonomo
(07.04.17)
www.kahvefabrikasi.com

www.federal.coffee

çok yerin kahvesini denedim. artık bu ikisinden başka almıyorum.
0
lancelot du lac
(07.04.17)
(9)

Şeytan tüyü

douglas
Ortamlarda bazı insanlar vardır. Grince herkesi kahkahaya boğarlar ve eğlendirip vakit geçirtirler ama aslında boş insanlardır. Bu tip insanları çok görmüşsünüzdür. Hatta belki ondan hiç haz almıyorsunuzdur ama her nasıl oluyorsa o andaki enerjisi hoşunuza gittiği için sizde gülüyorsunuzdur, katılıy
Ortamlarda bazı insanlar vardır. Grince herkesi kahkahaya boğarlar ve eğlendirip vakit geçirtirler ama aslında boş insanlardır. Bu tip insanları çok görmüşsünüzdür. Hatta belki ondan hiç haz almıyorsunuzdur ama her nasıl oluyorsa o andaki enerjisi hoşunuza gittiği için sizde gülüyorsunuzdur, katılıyorsunuzdur.
demek istediğim bu insanların özelliği nedir yada sırrı bilmiyorum. kızlar piçlere verir onları sever ama onlar sevgiyi taşımazlar sevgiyi taşıyanlar keşfedilmezler kendilerini pazarlamazlar onlar gibi. seven ve sevgiyi arayan buluşamaz bir türlü. orayı bir piç doldurur hep... yada bu orospu çocukları herhangi bir ortamda en önden sıra alıp tüm dikkati üzerine çekerken, ilgi odağı olurken gerçekten diyecek bir şeyi olan insan sus pus kalır. boktan gıdalar midemize inerken faydalı olanları hiç tüketmeyiz. ne demek istediğimi anlayanlar sosyal ilişkiler açısından açıkladığım bu durum hakkındaki düşüncelerini yazarsa sevinirim. tşk
0
douglas
(07.04.17)
Konusmayi bileceksin arkadas. Bos adamiz diye orospu cocugu demene gerek yok. Da'yi ayiramiyosun diye ben sana orospu cocugu desem hosuna gider mi?
0
sen nasıl bir insansın
(07.04.17)
piç olmayan da kendini çok belli ediyor işte. iyi/kötü yazmışsın o kadar, ne diye orospu çocuğu kondurdun ki oraya? diyeceğin bir şey varsa doğru düzgün, karşılaştığın zaman diyeceksin hacı, o zaman konuşmayıp internette saydırmakla bir yere varılamıyor maalesef.

(ben, sevgilisine çok küfür ettiği için gelip burada tavsiye isteyecek kadar küfüre aşina birini rahatsız etsem sorun bende midir acaba diye bir düşünürdüm açıkçası.)
0
gkhncnzdgn
(07.04.17)
özgüven sahibi olmak dışında buna çare olacak bi durum yok heralde
eğerki söyliyecek daha iyi ve kaliteli şeylerin olduğunu düşünüyosan bunu söyleme cesareti bulup söyliceksin yoksa çıkıp bişeyler anlatan insanlara saydırmak sana bişey kazandırmaz

ama senin duyurunun geneline bakınca araya piç erkek-efendi erkek, aşık olunucak adam-yatılıcak adam kıyaslarını kattığını düşünürsek üstünde bu erkeklere karşı bir eziklik duygusu var ve bu adamlar/durum hakkındaki fikirlerimizi sormaya değil bu adamlara saydırmaya ve rahatlamaya gelmişsin gibi bi duyuru olmuş bu
0
berginyonbaenre
(07.04.17)
Başkasına kin kusacağına kendini geliştir.
0
arnold schwarzeneger
(07.04.17)
sen konuşmaya kalkınca seni susturuyorsa sana katılıyorum böyle bir durum yoksa kalk sen de konuş.
0
Apocalypse
(07.04.17)
siz çekingen birisiniz, çekingenliğiniz yüzünden kendinizi suçlama eğilimindesiniz, bu suçlamayı da rahat davranan insanların gördüğü ilgiyi kıskandığınızdan bu insanlara yansıtarak yapıyorsunuz. bunu da ''piç, orospu çocuğu, boktan gıda, boş insan'' diye genelleyip yaftalayarak yapıyorsunuz.

kasmazsanız zamanla azalarak geçer.
0
otonomo
(07.04.17)
valla her ne kadar ilginç bir soru cevap ortamı olmuş olsada çok faydası oldu. herkese teker teker teşekkür ediyorum. en son yorumu okuyup cesaret edip laptobun kapağını indirdiğim gibi çantama koyup ortam olan yan masaya geçtim ve gayet güzel geçti. bravo (küfür içinde söylemeliyimki kimsenin üstüne alacağı aklımın ucundan geçmemişti. sonuçta oldukça göreceli spesifik bir tanım yaptım. yani insanların abi ben böyleyim bana küfür etti şimdi diyeceği cidden aklımdan geçmedi metaforumsal bir küfürdü o)
0
🌸douglas
(07.04.17)
Isler boyle yuruyor. Ayak uydurursun ya da oturup sikayet edersin. Dusuncem bu.
0
stavro
(07.04.17)
aynen ama otonomonun cevabı efsane oldu
0
🌸douglas
(07.04.17)
(3)

Şarkıya benzer şarkılar

Cimhenun
Yazının en altında paylaşacağım şarkının benzerlerini arıyorum.Bu tarz müzik yapan kişi ya da grup önerilerine de açığım.Ayrıca sizi bu şarkıyla tanıştırma kıyağını da yapıyorum.Yaşadığımız dünyanın atmosferinin bu şarkıyı temel alarak oluşması dileğiyle!https://youtu.be/dI7wMWM9IqQ
Yazının en altında paylaşacağım şarkının benzerlerini arıyorum.
Bu tarz müzik yapan kişi ya da grup önerilerine de açığım.

Ayrıca sizi bu şarkıyla tanıştırma kıyağını da yapıyorum.

Yaşadığımız dünyanın atmosferinin bu şarkıyı temel alarak oluşması dileğiyle!

youtu.be
0
Cimhenun
(06.04.17)
başıma bir şey gelmeyecekse hiç beğenmedim, gelin görün ki müzikten hiç anlamam. yine de motown şarkılarına benziyor diyorum.
0
sopiro
(06.04.17)
çok retro'sunuz :)

www.youtube.com
www.youtube.com
0
otonomo
(06.04.17)
dedimmidemedimmi
(06.04.17)
(16)

Saatlerce Tekrar Tekrar Dinlemelik Şarkı

anumegha
Merhaba,En son hangi şarkıyı keşfedip saatlerce, günlerce dinlediniz? Son dönemde geç bile olsa The Divine Comedy'nin To The Rescue adlı şarkısını keşfettim. Günlerce dinledim. Bunun yanına bir tane daha günlerce dinleyebleceğim bir şarkı arıyorum. Önerilerinizi paylaşırsanız şahane olur. Teşekkür e
Merhaba,
En son hangi şarkıyı keşfedip saatlerce, günlerce dinlediniz? Son dönemde geç bile olsa The Divine Comedy'nin To The Rescue adlı şarkısını keşfettim. Günlerce dinledim. Bunun yanına bir tane daha günlerce dinleyebleceğim bir şarkı arıyorum. Önerilerinizi paylaşırsanız şahane olur. Teşekkür ederim.
0
anumegha
(05.04.17)
La la la
0
fyodor fyodorovic
(05.04.17)
zevkine hitap eder mi bilmiyorum riskli ama ben şu şarkıdan kurtulamadım bir türlü..çok iyi...

www.youtube.com
0
qazaqwsx
(05.04.17)
eminem love you more
soad kill rock n roll
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.04.17)
her kesime hitap edecek cinsten ;

www.youtube.com
0
prens zuko
(05.04.17)
Kaleo-Way down we go
youtu.be
0
astrid
(05.04.17)
Ofenbach - be mine

youtu.be

Depeche mode - where is the revolution?

youtu.be

Amongster - butchers boy

youtu.be
0
fin
(05.04.17)
Şu anda linkleri göremiyorum o yüzden tekrar ise kusura bakmayın, fakat LP- Lost on You ve Bastille'den Daniel in the Den
0
sopiro
(05.04.17)
pink floyd'un bütün şarkıları
0
isimsiz uye
(05.04.17)
lost on you / other people bu ikisini çevire çevire dinledim haftalarca tşk lp.
0
freya
(06.04.17)
jamie xx - loud places
glass animals - agnes
0
ontheroad
(06.04.17)
plastic_angel
(06.04.17)
random rab - the spice
www.youtube.com
0
freebird5406_2
(06.04.17)
cabiday
(06.04.17)
senin söylediğin daha indie gibiymiş ama çok elektronik demezsen at bunu loop'a dans et
lol

www.youtube.com
0
otonomo
(06.04.17)
kimse yazmamış hala:
www.youtube.com
0
gkct
(06.04.17)
hayirsiz
(06.04.17)
(3)

Şizofrenlerle bir proje için tanışmak ve konuşmak.

eurhka
Klinik veya hastanelerde tedavi gören ve şizofreni teşhisi konulan hastalarla en azından 5 ayrı kişiyle konuşmak ve tanışmak için kendilerinden aldığım izin yeterli olur mu? Kendileriyle sadece sohbet etmeyi planlıyorum. Dışarıdaki herhangi biriyle nasıl tanışıyorsam aynı şekilde. Kısa süreli sohbet
Klinik veya hastanelerde tedavi gören ve şizofreni teşhisi konulan hastalarla en azından 5 ayrı kişiyle konuşmak ve tanışmak için kendilerinden aldığım izin yeterli olur mu?

Kendileriyle sadece sohbet etmeyi planlıyorum. Dışarıdaki herhangi biriyle nasıl tanışıyorsam aynı şekilde. Kısa süreli sohbetler, ziyaretler gibi. Kayıt falan da düşünmüyorum. Not almak dahil.

Mümkün müdür böyle bir şey? Hastalığı incelemeye yeni yeni başladım. Umarım derdimi anlatabilmişimdir.
0
eurhka
(05.04.17)
bu hastaları tedavi oldukları yerde ziyaret edecekseniz sadece onların izni olmaz. bashekimlikle görüşmeniz gerekir.
hasta mahremiyeti var. ustelik bu kişiler zaman zaman sağlıklı düşünme becerileri zedelenen kişiler. ben onların iznini aldim demek yeterli olmaz yani.

klinik dışı bir yerde görüşecekseniz normal bir insanla tanışır gibi tanışıp, kendilerine ve/veya varsa vasisine projenizle ilgili detaylı bilgi verip izin almanız lazım.
0
strawberry first
(05.04.17)
Bu bir yerde yayımlanacak mı?
TÜBİTAK projesi gibi bir projeyse mutlaka Başhekimlik'ten izin alınmalı. Bu izni alırken de onlara soracağınız soruları göstermelisiniz.
Aynı zamanda etik kurul onayına da ihtiyaç duyulabilir.
0
duyond
(05.04.17)
benim komşum var ama teşhisinin farkında olduğunu sanmıyorum. şizofrenlerin peşinde ajanlar vardır, uzaylılar vardır vs. gidip ben şizofren araştırıyorum, araştırabilir miyim seni diye izin istenecek tipler değiller. durduk yere aksiyon olur :)
0
otonomo
(05.04.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.