Emek tarafından Mimar sinan ortaokulu'na nasıl gidebilirim seyranbağları göktürk mahallesine yani( 1.cad 175. Sok no:17 ) taksi kol gibi girer mi dolmuş bu güzergahtan geçer mi :)

beyler mıgros 1.150 lıraya samsung galaxy s4 satıyor.normal pıyasa fıyatı heryerde 1.400 lıra.

250 lıra fark nerden kaynaklanıyo. bilen, analayan var mı?

www.eksiduyuru.com

yeminlen iki bile tutmadi. nasil dua ediyorsunuz arkadas:)

Hiç böyle hayaller kurmam fakat gece gece maç analiz ederken zihnimi kurcaladı işte. Mesela 1.5 milyon lira nasıl değerlendirilir?

şimdi bi tane komşu çocuğu var, çooook uzun süredir tanınıyor. benden birkaç yaş da küçük. geçenlerde bi gün olmayacak şeyler söyledi benimle ilgili. sevişmek vs içeren şeyler. "ablanım ben senin" dedim, kestim attım. şimdi yine yazıyor, özür diliyor filan. ama hala içinde varmışmış. acaba yine şansını mı deniyor özür bahanesiyle? ne dersiniz?

Yani o acı, tatsız petrol gibi şeyden bir insan nasıl haz alabiliyor anlamıyorum. psikolojik bi problem mi acaba? şeker atmıyosan saygı duyarım ama en azından süt koy krema koy dimi?

içiyo musunuz? neden içiyorsunuz?

Merhaba, sorum biraz karışık gibi ama en net şekilde aktarmaya çalışacağım,

2012 yılında lisanstan mezun oldum ve askerliğimi 2 yıl tecil ettirdim. Tecil belgemde:

Erteleme bitim süresi: Ağustos 2014
Celp dönemi: Aralık 2014

yazıyor. Ben de son dakikalarda bir yüksek lisans programına kayıt hakkı kazandım. 4 Eylül'de kayıt olacağım (Olmak istiyorum).

Sonra kafama dank etti, "E benim erteleme sürem bitti" dedim. Askerlik şubesini aradım, Celp dönemini sordu. Aralık dedim, "Sorun olmaz, ama celp dönemleri değişti ona bir bak" dedi.

Bakayım da ne göreyim! Benim Aralık 2014 olan celbim Ağustos 2014 olarak değişmiş.

Yarın askeri şubeye gidip yüksek lisans için Askerlik son durum belgesi almam gerekiyor. Ama bu celp değişikliğini görünce işin rengi değişti.

Soru 1: Yüksek Lisans için kayıt yaptırabilecek miyim? (Başvurular Ağustos'ta idi)
Soru 2: Celp tarihi değişikliği yaptırabilir miyim? (Ağustos'tan Kasım'a)

Merhabalar basit bir sorum başlıkta örneğiyle karşınızdayım. Bu masaj yağı spreyleri gibi yenilebilen zararsız ve tercihen aktarlarda satılan bir masaj yağı var mıdır. Teşek.

eksisozluk.com

bu başlıkta, şu barzoyu savunacak kadar namussuz musunuz?
bakın belki kart elemanındır, şoför ibnelik yapmıtşır, ona bir şey demiyorum.

sorduğum soru şunları yazanlara:

"ulan noalcak bir kişi beleş geçse"
"şoföre mi kalmış onun yaptığı sahtekarlığı cezalandırmak"
"ülekyi soyuyorlar koymuyor da, bi kart mı koyuyor size"
"oooh iyi olmuş şoför döven adamdır"
"ben de aradaşımın kartını kullanıyorum, alan memnun veren memnun size ne? (ulan orospu çocuğu bir sen misin akıllı?)"

ciddi diyorum. namussuzluğu bu derece içselleştirdiniz mi?
nasıl bu derece namussuz oldunuz, nasıl ailelerde büyüdünüz?

bu mantıkla düşünerek, 100 milyar euro da çalsanız, bir insanın 3 kuruşluk rızkını da çalsanız kendinizi "masum bir melek" gösterebielceğniizin farkıdna mı değilsiniz yoksa artık namussuzluk öyle içinize işlemiş ki, kendinizin namussuz olması umurunuzda mı değil?

siz cidden bu derece leş bir düşünce yapısıyla gelip avrupalının medeniyetine mi imreniyorsunuz?

namussuz pislikler.


peşin edit: bakın koçlar, maddi durumunuz elvermiyorsa bunu hırsızlık yaparak değil, çıkıp hakkınızı arayarak çözeceksiniz. o şekilde çözmüyorsanız da çıkıp ne ayakkabı kutusundaki milyarları sorgulayacak, ne peşkeş ihalelere gider yapacak ne de namussuzlara oy atanlara bok atacaksınız. yüzünüz olmaz çünkü.

"maddi durumum yoktu" gibi ucuz mantık yüzünden herkes bir şeyler çalacaksa. biri gidip elektrik kaçıracak, diğeri su sayacını sıfırlayacak, bir başkası bulunduğu işyerinin kasasından para tırtıklayacaksa biz bitmişiz. namussuzluğu "adalet getirecek" bir şey olarak görüyorsanız. biz harbiden bitmişiz.

Ariyorum dostlar. Simdi numara engelleme var telefonda ama garanti bankasi gibi dominos gibi isimle gelen mesajlar engellenmiyor. Ben baktim play markete ingilizcem olmadigindan bulamadim.
Bi buldurun lutfen.

BESLEME TARİH VE SAATİ:
14 eylül 2014 pazar günü saat 12.30'da barınakta oluyoruz.
yolu bilmeyenler yahut arbası olmayanlar ile atakule'nin önünde saat 12.00'da buluşuruz. (bu kısım opsiyonel, isterseniz uygun başka bir yer de olabilir)

Ankara Muhye barinagina iki haftada bir besleme yapmaya gidiyoruz, durum cok kotu, mama/makarna/papara yetistiremiyoruz resmen. Herkes kendi capinda bir seyler getiriyor ama o kadar fazla kopek var ki, inanamazsiniz. Tadimlik verebiliyoruz goturduklerimizi ancak ve biz tekrar gidene kadar yine ac bekliyorlar garibanlar. Muhye barinaginda normalde kopeklere verilen mama malesef cok az, odenek olmadigi soyleniyor. Bir avuc insan bagajlarimizi doldurup gidiyoruz mama/makarna ile ama, cok aziz. Gelsenize, hem kopek seversiniz...

edit: bir sonraki besleme tarihini paylaşacağım.
edit2: mama destegi yapmak isteyen olursa özelden adres verebilirim.
edit3: moderatörlerdenhangisine mesaj atsam bunu üste alır?

arkadaşlar mamalar yavaş yavaş gelmeye başladı, gönderilerde isim olmadığı için teker teker teşekkür edemiyorum, buradan hepinize çok teşekkür ederim!

mail yoluyla bana ulaşmak isteyenler için:
[email protected]

not: tl; dr yapacak arkadaşlardan özür dilerim, okumasanız da olur zaten.

kalanlar için: bana akıl verirseniz sevinirim.

selamlar,

üniversitenin asistan lojmanlarında kalıyorum ve genelde ev arkadaşlarımızı ne yazık ki seçemiyoruz -bahtınıza ne çıkarsa yani- şu anda da doktora yapıyorum ve 2 seneden sonra taşınmak zorunda kaldım -taşındığım evdeki arkadaşlarımdan biri çok iyiydi, diğeri eh işteydi-, yani iki senem daha var okulun bitmesine ve inanılmayacak derece çok eşyam var, o yüzden tekrar taşınmayı düşünmüyorum.

şu anki evimdeki arkadaşlardan biri nispeten benim kafada. diğer yeni gelen arkadaş ise.. nasıl anlatacağım bilmiyorum, kimseyi de kırmak, üzmek, değerlerine saygısızlık etmek istemiyorum, ama olduğu gibi anlatmam lazım, o yüzden isteyen istediği gibi anlasın ama niyetim kötü değil, bilin.

arkadaş kapalı bir arkadaş, türbanlı, dindar, namazında niyazında. olabilir, benim ders çalışmamı engellemediği sürece kimsenin ne yaptığı beni alakadar etmez, hatta namazında niyazında bazı insanların daha hoşgörülü olduğunu düşünürüm, ailemden öyle gördüm çünkü. yalnız dün kuzenim gelecekti -aynı okuldayız- ve ben bu arkadaşa "kuzenim gelecek rahatsız olur musun?" diye sordum -ki sorulması gerekir fikrimce zaten rahatsız olup olmayacağı- hemen direkt "kız mı?" diye sordu. "kızsa gelebilir." dedi, yani kendisi erkek istemiyor evde. "annen ya da kız kardeşin, kız kuzenin gelebilir." diye devam etti. "e dedim erkek arkadaşım gelecek, bir süre kalacak?" "hayır ben kesinlikle istemiyorum. ailem de istemiyor" dedi -kız yüksek lisansa yeni başlamış, 18'inden büyük yani. ve biz ailesiyle yaşamıyoruz, belirteyim- dedim "neyse tamam o gelmez olmadı ama babam, erkek kardeşim gelebilir." dedim, "hayır o da olmaz." dedi, "e sen yokken gelirler?" dedim, ona da "hayır" dedi. sonra da "ortak kullanım alanlarının temizliği vs. vs." dedi, dedim "eğer gelirlerse ve kullanırlarsa, ben temizlerim zaten hemen arkalarından. ben de sevmem ortak kullanım alanlarının kirli kalmasını." dedim, ona da "olmaz." dedi, temizlesem de kabul etmiyor. yani dediğim her şeye, verdiğim her ödüne "olmaz" dedi. napıyim ben bu kızı döveyim mi??

tamma sakinim... dövmüyorum kimseyi.

abi abdestiniz mi kaçıyor? "sen evde yokken gelirler, rahatsız etmezler seni." diyorum, "ortalığı temiz bırakırız." diyorum -önceki ev arkadaşım almandı, erkek arkadaşı türk'tü ve kızla temizlik anlayışlarımız farklıydı, çocuk da kıllıydı, her seferinde banyou tuvaleti ben temizlerdim kıllardan ve kıza da bir şey demezdim -çünkü en ufak bir şeyde "ben yabancıyım ondan böyle davranıyorsunuz." moduna giriyordu arkadaş -evet almandı ve bu moda giriyordu, böyle alman görmedim! halbuki asıl sorunumuz temizlik anlayışlarımızın farklı olmasıydı, alman olması değildi. ki titiz olmama rağmen bir kere bile bir şey demedim "herkes benim gibi takıntılı olmak zorunda değil." diye -

neyse, şu anki bu türbanlı arkadaşla da bu şekil bir problemimiz var. ben olabilecek her türlü imkanı da sunuyorum kendisine. hadi erkek arkadaşım gelmedi -ki kendisi almanya'da okuyor ve senede 1 ya da 2 kere belki gelebiliyor, ben de arada bir yanına gidebiliyorum, bildiğin uzak mesafe ilişkisi. ve gelip de yanımda kalmak istiyor bir iki gün bile olsa - hadi o gelmedi, babam bazen beni evime bırakıyor -istanbuldayız ama iki uçtayız- yaşlı adam, ordan buraya gelene kadar yolda tuvaleti gelebiliyor. babam zaten benim evimde kalmaz, ama tuvaleti gelse ona bile giremeyecek yani. erkek kardeşim okula gelmek, imkanlarından faydalanmak istese, bir-iki gün kalmak istese, ona da mani var. görmeye bile gelemiyor hatta eve.

hatta dün eve eşya taşıyorduk, hava sıcak olduğu için annemde de bende de şort vardı -kısa değil, uzun şort ki kısa olsa ne yazar- tişörtlerimiz de kapalıydı- eve de taşımacı adamlar girip çıkıyor sonuçta. önce adamlara aşağılar gibi baktı -evde istemiyordu onları yani- sonra da annemle beni baştan aşağıya aşağılar gibi süzdü. kendisi gözünün tamamına parlak mavi var sürmeyi biliyor ama -evet bildiğin gözünde neon renkli mavi far vardı-

evet sinirlendim. bu kadar da pis ve kötü kalpli bir insanım. ev arkadaşım da sinir oluyor kıza. yani şu zamana kadar hiçbir farklı görüşteki, giyinişteki insana kötü gözle bakmadım, yargılamadım, zaten ben kimim ki böyle cümleler bile kurayım?! ha kimseden de böyle bir yargılama görmedim. her türden insanın mutlu mutlu yaşadığı bir mahallede büyüdüm ben istanbul'da. her sene hacca umreye giden türbanlı ablalar, teyzeler de vardı, tarikat üyesi olanlar da vardı, gayet bildiğin akşam balkonda rakı sofrasını kurup roman havası açıp eğlenen komşularım da. hepimizin komşu olduğu yerde büyüdüm yani. hatta bu insanların hepsi kabul günü yaparlar, bahçede oturup çay kahve içerler falan. bir sürü tuhaf ortamda bulundum, hepiniz bulunmuşsunuzdur eminim de, ilk defa başıma böyle bir şey geliyor ve üstelik de "evimde" geliyor.

bu konuda ne yapabilirim? kızla tüm ev halkı konuşmadık daha. kıza da "seni de mağdur etmeyeceğimiz bir yol bulmaya çalışırız." dedim, ama lojman kurallarında "evinize erkek misafir giremez." diye bir şey yok zaten. evde "asistanlar harici kimse barınamaz." ibaresi var. tamam bana yatıya misafir gelmesin kimse -ki barınamazdan kasıt, evde uzun süreli yaşayamaz anlamında, yoksa okul da biliyor insanların sevgilileri, nişanlıları, aileleri misafirliğe gelebiliyor- hadi ev arkadaşım rahatsız oluyor diye bundan vazgeçtim, benim babam, kardeşim niye gelemesin? hadi hiçbir "arkadaşım-ama-erkek" de gelmesin eve, yani proje yaptığım arkadaşım, sınav kağıdı, laboratuvar raporu okuduğum arkadaşım gelmesin, danışman hocamı ve çalışma grubumu bir akşam yemeğe almayayım evime -ki bu eve geldiğimde öyle bir planım vardı- ya benim babamla kardeşim niye gelemiyor ki eve?! saçmalık değil mi?

bana gidip de "kızın bakış açısından bak, empati kur." demeyin, dünden beri bunu yapmaya çalışıyorum. kız odasından çıkmıyor, salonda oturmuyor bile. benim misafirim gelse salonda otursa onu rahatsız etmez. diyelim ki zaten evde değil, oraya buraya kamera mı koyacak eve erkek mi girdi diye? o yokken babam kardeşim gelse ne yazar? böyle bir saçmalık gördünüz mü??

Türkçe albümlerde son durum nedir? 2-3 ay önce Türkçe arşivi çok kötüydü. Yurt dışı hesaplarda sınır yokken Türkiye hesabında çoğu albüm bulunamıyordu.
Bu durum düzeldi mi? Hesabımızı taşıyalım mı?

Yeni bir eve taşındık malesef. İşte ev biraz büyük ve kalın duvarlı eskisine göre. Evin bir ucunda oturma odamız var. İçinde Play Station da var, onunla online maç falan yapıyorum. Evin diğer ucunda da yatak odalarımız var. Bir tanıdığım da aynı sitede küçük bir dairede oturuyor, 2 oda öteden zor çekiyormuş wireless, yalıtım falan iyi çünkü. Bu evde nasıl yapacağımızı bilmiyorum wireless mevzusunu.

Oturma odasına koysam yatak odalarına çok az gidecek. Yatak odasına yakın koysam Play Station oynarken sıkıntı olacak, eminim. (Bir de sağlığa zararlı diyorlar)

Sorum şu: Birisi bana wireless güçlendirici kullanmamı söyledi. Nasıl çalışır, ne işe yarar biri anlatabilir mi? Wi-fi dalgalarını daha uzağa mı gönderiyor nedir?

Teşekkürler.

selam millet. daha önce de duyurusunu açmıştım. o zamanlar alsam mı almasam mı diye düşünüyordum şimdi kesin olarak almaya karar verdim. nerden alayım ben bu aleti ? istanbul bilişim, n11, hızlıal ?

Iphone 4'ün yavaşlığı artık canımı sıktı.
LG G2 aldım az önce.Telefon en ufak düşmede dağılacak gibi duruyor.

Spigen Slim kılı f alayım diyorum;
www.hepsiburada.com

Bir de ekran koruyucu alsam mı?
Ekran koruyucu çatlamaları önler mi yoksa sadece çiziklere karşı mı önlem olur?

Bu niye böyle çıkıyo? eksiduyuru yazar yazmaz başta bizim ismimiz çıkıyo. Ben ikimizin adını da hiç aratmadım. Zaten cookielerin de silinik olduğu bi bilgisayardayım. Yani sanırım ismimden de etkilenemez. Herkeste böyle mi çıkıyo bu? Neden?

imgur.com

Piyango? Sayısal loto ? Şans topu ? On numara ? Süper loto ?

1.5 ay sonra yurt hayatım tekrar başlayacak. vg yaptığım için belirli protein miktarının altına düşmek istemiyorum. yurtta kantinde yiyebileceğimin en iyisini yedikten sonra ara öğünler ya da proteinli atıştırmalara sıra geldiğinde ne önerirsiniz. 1.öncelik çok hızlı servis edilebilir/yenebilir konuma gelen aparatif bir şey olması lazım.

Aklıma ton balığı geliyor. 80-100 liralık ton balığı alsam 1 ay götürür beni. Bunun gibi konserve tarzı ama protein oranı yüksek ne önerirsiniz?

not: yapılan soğuk sandviçlerle peynir bol bol tüketilecek zaten.

dipnot: yurt odasında olan tek şey buzdolabı ona göre öneri veriniz.

Sizce bu bir görgü kuralı mıdır, değil midir? Bence yapılması gereken bir görgü kuralıdır bu dedim, abartıyorsun dediler.

birkaç gün önce laptopa termal macun sürdüm ve sonuç beni şaşırttı, bu kadar etkili olacağını hiç düşünmemiştim. macun tüpüne hayran hayran bakarken şimşek çaktı ve bunun neden telefona sürmeyeyim dedim. hemen google'a baktım ama hiç bir sonuç çıkmadı, zaten bu salak fikir benden başkasının aklına gelmedi.

şimdi elimizde bir adet aşırı ısınan galaxy note var, artık oyunu moyunu geçtim whatsapp'tayken bile elime alamayacak kadar ısınıyor. telefonun içini açıp ısındığı yeri testip edip macun sürsem nasıl olur? fabrikadan macunlu çıkıyorsa işim kolay ama üretim aşamasında dahi macun sürmüyolarsa adamların bi bildikleri vardır dimi?

ne yapayım? fikir yürütebilecek biri var mı?

Bugün yarın Turkcell'den kontratlı telefon almayı düşünüyorum. Abime dedim ben telefon alayım sen de yardım et. Tamam dedi, her ay 100 lira ben öderim onun üzerine düşeni de sen ödersin. Yani aylık fatura 101 lira gelirse ben 1 lirasını vereceğim. Şimdi operatörden telefon alıp almama geyiğini geçersek hangisini önerirsiniz? 24 aylık kontrat fiyatlarına bakarak şöyle bir tablo yaptım kendimce. Yazan ücretler 100 liranın üzerinde kalan benim ödeyeceğim kısım.

Nokia Lumia 1320+500 dakika+2 GB internet: 6 lira
LG G2 32GB+2 GB internet: 14 lira
LG G3 16GB+2 GB internet: 25 lira
iPhone 5S 16GB+2 GB internet: 34 lira
iPhone 5C 32GB+500 dakika+2 GB internet: 31 lira
Sony Xperia Z2+2 GB internet: 37 lira
HTC One (M8)+2 GB internet: 41 lira

Özellikle bunları seçme nedenime gelirsek.

Nokia Lumia 1320: Kamerası, fiyatı, stabil işletim sistemi. Ancak uygulama kıtlığı da korkutuyor.
LG G2: Bildiğimiz f/p ürünü. Çekindiğim kısım artık bir yaşında olması ve seneye ya da bir sonraki seneye güncelleme desteği almaması.
LG G3: Kendisine karşı boş değilim ve favorim.
iPhone 5S: 16GB olması hafızanın artırılamaması ayrıca ekranın küçük olması sıkıntı. Garanti sorunu olmaması ve iOS olması çekiyor bayağı. Ayrıca son cihaz, güncelleme alıp almama sıkıntısı yok.
iPhone 5C: A6 işlemcisi dışında 5S'ten farkı yok diye biliyorum. 5S alacağıma bunu almayı yeğlerim galiba.
Sony Xperia Z2: Saçma sapan Sony uygulamalarıyla gelmesi can sıkıcı. Onun haricinde neyini kötüleyebilirim bilmiyorum.
HTC One (M8): Tasarımı klas, arayüzü fevkalade, güncellemelerin hızlıca gelmesi de çok iyi. Fakat diğer cihazların yanında donanım geride kalıyor.

LG G3, Sony Xperia Z2 ya da iPhone 5C öne çıkanlar gibi görünüyor. Ne dersiniz?

friends,seinfeld gibi sitcom olabilir. shameless,six feet under gibi dram olabilir.bu tip güzel dizi önerileriniz var mı.

breaking bad,dexter,house of cards,hannibal gibi dizileri de çok seviyorum ama o tip diziler istemiyorum şu an.

2. kez yuksek lisans yapinca yanlis bilmiyorsam tecil hakkimiz olmuyor, ama yurtdisinda bi uni'de yuksek lisans yapmis olsak, o arada da devlet babanin bundan haberi olmasa, bakaya kalsak, dava olsa, dava dusse
biz sonra ulkeye donsek, bi yuksek lisans da tr'de yapmaya kalksak, askerligi tecil ettirebiliyor muyuz?
diyelim edebiliyoruz, devlet baba bi yerlerden bizim daha once yuksek lisans yapmis oldugumuzu ogrenebilir mi?