Giriş
(9)

Herkes Bir Gün Yönetici Olmak Zorunda Mı?

depresif çocuk
Yaş 31 olmak üzere.Teknik tarafta olmayı, işi yapan kişi olmayı seviyorum.Fakat şu bir gerçek ki idarecilik kariyerini tercih eden arkadaşlarım şirketlerde iyi pozisyonlara geldiler. Hem maaşları iyi hem de etki alanları daha geniş.Sizce belli bir yaştan sonra yöneticilik veya hiç olmazsa mentörlük
Yaş 31 olmak üzere.
Teknik tarafta olmayı, işi yapan kişi olmayı seviyorum.
Fakat şu bir gerçek ki idarecilik kariyerini tercih eden arkadaşlarım şirketlerde iyi pozisyonlara geldiler. Hem maaşları iyi hem de etki alanları daha geniş.

Sizce belli bir yaştan sonra yöneticilik veya hiç olmazsa mentörlük rolüne hazırlanmalı mı insan?
0
depresif çocuk
(30.04.23)
Kesinlikle hayır. Bunu gençlerle konuşurken falan hep diyorum.
Herkes müdür olmamali. Bu sebepten ortalik müdür olmaması gereken müdürlerle dolu.
Türkiye'deki sıkıntı müdür ile çalışan arasında çok ciddi gelir farkı olması. Yani ben Türkiye'de çalışırken müdürüm 5 katı maaş alırdı. E haliyle herkes müdür olmalı olayı çıkıyor.

Misal benim yerime birini almak lazım. Kimse müdür olmak istemiyor ekipte çünkü herkes rahat yasamak istiyor.

Subject matter expert olmak önemli bir şey. Misal bizde tehlikeli madde, uluslararası ticaret vs gibi şeylerin uzmanları el üstünde tutulur.

Neyse kısacası hayır. Ama maalesef Türkiye'de sıkıntı çünkü maaş çok artıyor.
0
logisticsmanager
(30.04.23)
Seninle aynı düşüncedeyim, 36 yaşındayım. Sağdan soldan müdürlük ile ilgili teklif geliyor ancak ben istemiyorum çünkü insan yönetmek şunu bunu yap demek hamurumda yok, benim için sistem ya çalışır ya da çalışmaz kafam rahat. Ancak logisticsmanager'ın yazdıklarından
dolayı arka planda tırmalayan bir düşüncede mevcut. Ben şöyle düşünüyorum alanımda öyle yetkin ve kilit olmalıyım ki maaşımı bu şekilde yükselteyim.
0
mirty
(30.04.23)
Türkiye gibi yoğunluklu olarak hizmet sektöründen veya yurtdışı menşeli markaların/operasyonların bayi/şube mantığının bulunduğu ülkelerde genellikle böyle bir düzen var gibi. Çünkü burada bir şey üretilmiyor veya geliştirilmiyor. Teknik anlamda iyi olanlar da yetkin ve kilit rollerde -bu adam iyi kaybetmeyelim ama yönetici maaşı verelim- gibi bir durumla karışlaşmıyor. Çünkü dediğim gibi, üretimin, tasarımın, pazarlama fikrinin geliştirildiği ülke burası değil. Dolayısıyla işini iyi yapanın da emeği ve yeteneği çok önemsenmiyor. Yerine yenisini bulmak ve daha az paraya daha çok iş yaptırma imkanından ilerleniyor... Diye düşünüyorum.

Edit: Teknik anlamda işinde iyi olanlar, networkünden müşteri çekerek kendi yapılanmasını kurma yoluna gidiyor gibi daha çok.
0
calmdown
(30.04.23)
(bkz. peter principle)

insanlar başarısız oldukları pozisyonlara kadar promote ediliyorlar, yetenekli oldukları alan yerine başarısız müdürler oluyorlar.

daha yeni yeni bir iki senedir faang'de yönetici olmayan ileri seviye pozisyonlar açılmaya başlandı, türkiye'ye gelmez bence uzun yıllar.
0
aguen
(01.05.23)
@logi +1

yurtdisinda calisiyorum, mudurumle aramda ciddi bir gelir farki yok, ek olarak arabasi var, benim hic ihtiyacim yok arabaya. hayatta da - en azindan bu sirkette - mudur olmam. meslegim cok keyifli, benim mudur idari islerin icinde bogulmus durumda, benden cok calisiyor bir de benim ve digerlerinin dertlerini dinliyor.
ayrica, yurtdisinda bazi sirketlerde mudurlukten ziyade sirkette ne kadar suredir calistiginiz maasinizda daha cok belirleyici rol oynuyor.
ancak turkiye'deyken deli gibi mudur olmak istiyordum. neden? gelir farki coktu, ayrica benim meslegim icin o unvan turkiye'de meslegimde ilerlemem icin onemliydi.

simdi yatay hiyerarside calisiyoruz, herkesin kendi isi var, kimse kimseye karismiyor, kimse kimseye saygida kusur etmiyor (mudur degilsin diye), bir mudurumuz var, o olmasa da isleyebilen bir sistem aslinda ama yonetim icin gerekiyor.
0
kassiopeia
(01.05.23)
herkes yonetici olmak zorunda degil. ama hedef para kazanmak ise bunun icin paranin kaynagina yaklasman lazim, bu da yoneticilikten geciyor.

bu yurtdisinda da boyle bu arada, disarida maas farki cok olmayabilir ama senin primin sene sonunda %2 ise yoneticininki %10-15dir. Ustune hisse verilir vs. Farkli avantajlari tabiiki var, yoksa kimse ayni paraya daha fazla sorumluluk ve risk ustlenmez.

yoneticilik kumasi biraz da genetik bir mevzu, matematik kafasi gibi birsey. Senden ya vardir ya da yoktur. Yoksa, seni o pozisyona bir sekilde getirseler bile boktan bir yonetici olursun, hepimiz boyle insanlarla surekli karsilasiyoruz. Yetenegin var ise zaten sorun yok..
0
cooperr
(01.05.23)
Tecrübe kazanıp yönetici olmak tercih edilmeyecekse sonraki adım ya uzmanlıkta kilit bir pozisyona gelmek, ya işletme kurmak ya da danışmanlık yapmak olacaktir. Yoksa ne kadar tecrübe olursa olsun kişi sisteme giren yeni küçük çarklar sebebiyle gittikçe dış çepere doğru itilecektir.
0
onepointzero
(01.05.23)
Bu tamamen beklentilerle alakalı, kimisi daha fazla sorumluluk almak ve insan iletişimde bulunmak istemez kimisi de tam tersi her dk ortalarda olmayı inisiyatif almayı sever. Kariyerde başarının bir ölçütü kesinlikle değil ama hep dikey şekilde ilerlediği için bizdeki anlayış böyle şekilleniyor ne yazık ki, dolayısıyla maaş ve algı açısından haklısınız daha geniş bir etkisi var.
0
crackcodemood
(01.05.23)
Değil, zaten mümkün de değil.

Yöneticilik ayrı bir kariyer. Bir meslekte çok iyi olmakla, o iş kolunda iyi yönetici olmak arasında büyük fark var.

Ama türkiye'de bu böyle anlaşılmıyor. Kendi sektörüm için konuşayım, belli bir yaş ya da tecrübe sonunda yönetici olmaya zorlanıyorsun. Çünkü aldığın maaş göze batmaya başlıyor, ekibin "yaşlısı" olarak görülmeye başlanıyorsun vs. Mesela eski şirketimin türkiye ofisinde 30-35 yaşında orta düzey yönetici değilsen şirkette barınma şansın azalıyordu. 40 yaş üstündeysen de üst düzey pozisyonlardan birinde değilsen "senior" olarak çalışmaya pek sıcak bakmıyorlardı. Ama bizim şirketin paris ofisinde 50-60 yaşında senior insanlar çalışıyordu. türkiye'de mümkün değil 50 yaşında yönetici değilsen büyük şirketlerde barındırmazlar.

Şu laf çok doğru, en iyi elemanını yönetici yaparsan, ekipteki en iyi adamı kaybedersin.

Bizde bu terfi mekanizmaları yanlış kullanılıyor maalesef. Futbol çok doğru örnek, teknik direktörün işi ayrı, futbolcunun işi ayrı. Adam futbol oynamaktan mutluysa ve orada iyiyse onu zorlamanın anlamı yok. Çünkü saha kenarındaki adamın işi farklı. İyi futbolcu iyi direktör olmuyor her zaman, ya da vasat futbolcu çok iyi direktör oluyor.

Yönetici kadro kurar, doğru adamı doğru işe yönlendirir, ekibin düzgün çalışmasını sağlar, aksaklıkları giderir. İşi idareciliktir. Ve bu epey sosyal zeka gerektirir.

Bizdeki sistemde genelde teknik becerisi en iyi adamı ya da en iyi iş sonucu üreteni yönetici yaparlar. Bu da bir kaosa dönüşür.
-sosyal becerisi olmadığı için ekibi iyi yönetemez, baskıyla iş yaptırmaya çalışır.
-yöneticiliğin ne olduğunu anlamadığı için esas idarecilik kısmını yapmaz hala iş yapmaya ya da mikro management ile uğraşmaya devam eder. Bu yüzden idari sorunlar kartopu gibi büyür.

Bunlar en temel gördüğüm sorunlar iş hayatında.

Türkiye'de yöneticiliğin cazip olmasının sebebi maaş farkının çok uçuk olması. Ekonomisi, iş kültürü oturmuş sosyal demokrat ülkelerde yöneticiyle senior seviye bir çalışan arasında efsanevi bir maaş farkı olmaz. Ama bizde her terfi yaşam standartlarında bir sıçrama demek
0
anten
(01.05.23)
(9)

Elektrikli araç tamircisi açmak?

chicha_v2
İyi kötü elektrikli araçlar hayatımızda daha çok yer etmeye başladı.Türkiye'de çok az usta elektrikli araçlardan anlıyordur.İşi bilen adam olmak için illa yurtdışında tecrübe kazanmak mı gerekir nereden başlanır?Milletin arabasını boza boza mı öğreneceğiz illa diğer ustalar gibi :D
İyi kötü elektrikli araçlar hayatımızda daha çok yer etmeye başladı.

Türkiye'de çok az usta elektrikli araçlardan anlıyordur.

İşi bilen adam olmak için illa yurtdışında tecrübe kazanmak mı gerekir nereden başlanır?

Milletin arabasını boza boza mı öğreneceğiz illa diğer ustalar gibi :D
0
chicha_v2
(30.04.23)
Abi ben sıfır yetenekle Youtube izleye izleye çamaşır makinesini tamir etmiştim, bence bu şekilde öğrenilebilir. 11 Eylül teröristleri de simülasyondan uçak kullanmasını öğrenmişti mesela, olur yani zamanla :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.04.23)
Olur ama elektrikli araç alacak parası olan birini marka servisi dışında bir yere giderken şimdilik düşünemiyorum.
Yani 40 bin euroluk tesla alıp ahmet oto servisine götürmem.
Ikinci ellerinde de genel sorun batarya vs.
Bu arada bu araçların bakim istememe olayı falan da var.
Yani eninde sonunda olacak ama yurtdışında nasıl oluyormus diye bakmak lazım.
0
logisticsmanager
(30.04.23)
tamir edilecek çok parçası yok ki. içten yanmalı araçlara göre çok daha basit elektrikli araçlar. motor da zaten değiştirmek istediğinde tamir etmene değmeyecek kadar ucuz denebilecek bir parça. bakım desek bakım derdi de yok.

bence araçtan ziyade batarya tamiri yapabilecek bir tesis çok daha fazla iş görebilir. hasarlı hücreleri söküp yerine sağlamları takabilecek vs mesela. ama hiç görmedim yurtdışında da, genelde bozulan parçayı direkt değiştiriyorlar. ama o bile 5-10 yıllık vizyonda gerekli olacak şu an değil.
0
roket adam
(30.04.23)
4-5 senedir benim de aklımda var böyle birşey. özellikle batarya satışı ve tamiri konusunda fakat hem tehlikeli hem de bütçe gerektiren bir iş.

ayrıca şu anki servislerin çoğunun yanında elektrik mühendisi veya ilgili mühendisliklerden insanların bulundurulacağını düşünüyorum bundan sonra.

ama bana kalırsa genelde ustalar yetkili servislerden işi öğrendikten sonra ayrılıp kendi yerlerini açıyorlar. o yüzden önümüzdeki 5-10 senede elektrikli araç tamir yerlerinin sayısı artacaktır. Bunun dışında yurtdışında belirli komponentlerin eğitimleri oluyor, onlara gidebilirsin. Mesela benim ustam direksiyon ile ilgili anakartının tamiriyle ilgili 2 haftalığına yurtdışına eğitime gitmişti.
0
false pretension
(30.04.23)
Bence sanayide veya freelance elektrikli araç tamircilerine çok iş gelmez, fakat içten yanmalı araçları elektrikliye çevirme gibi bir sektör oluşacaktır.
0
malheiros
(30.04.23)
Güzel yerden yakalamışsınız, 2-3 yıl içinde bu alanda inanılmaz bir pazar oluşacak türkiye'de de.

Çünkü sadece tesla değil elektrikli araçlar. 250bin TL'ye de piyasada tonla küçük elektrikli araç satılıyor özellikle ticari işletmeler çok kullanıyor bunu. Ya da renault zoe vb araçlar giderek artmaya başladı. Bir de hibrit motor olanlar var...

citroen ami ya da zoe gibi arabaları kullananlar orta sınıf. Orta sınıf da yetkili servisten kaçar kaçabildiği yere kadar. O yüzden çok iş çıkacak bu arabalar üstünden sanayide.

TAbii ki bu fırsatı gören bir tek siz değilsiniz:)

bütün ticaret ve sanayi odaları bu tarz mesleki kurslar açmaya başladı.

özel firmalarda da eğitimler var. Zaten sanayide biraz kafası çalışan dükkan sahipleri ya da ustalar bu kurslara başladılar bile yakın zamanda görmeye başlarız dükkan tabelalarında "elektrikli araç motor onarım" vb yazılarını.

Bakmayın sosyal medyadaki sanayi ustalarını zır cahil ya da öngörüsüz zanneden kitleye. Akıllı adam çok sanayide, mesleki anlamda kendini geliştirmeye açık adam da çok, özellikle genç ustaların çoğu böyle eğitimler, kurslar falan oldu mu kaçırmaz genelde.

Bu kursları araştırın merakınız varsa meslek meslektir:) Ama tabii zaten bütün gün araba söküp takan bir insana daha faydalı olur bunlar.

Yine de meslek meslektir.
0
anten
(30.04.23)
komple batarya yerine hücre değiştiren, batarya yenileyen bir işletme gelecek 10 yıl içinde ihya olur o kadar net söylüyorum.

hibrit araçların bile batarya değişimi o kadar fahiş fiyatlara yapılıyor teknik servis tarafından millet şimdiden tırıl mırıl tamir ettirmenin yolunu arıyor.
0
delidir yakalayin
(30.04.23)
@delidir bataryaların hücrelerinin ömürleri aşağı yukarı aynı değil mi? Biri erken bozulduysa diğerleri de kısa sürede bozulacaktır diye düşünüyorum.
0
vizivozo
(30.04.23)
@vizivozo

bazen hücreler olması gerekenden erken ölebiliyor. baktıklarında da atıyorum 2 ve 8 nolu hücreler arızalı diyor ama servis pili komple değiştiriyor. bir pil paketi nereden baksan 10 bin usd. hücreleri 1000 usd maliyetle değiştiren tamir eden yerler var yurt dışında mesela. 2-3 sene daha kullanıyor adam. her türlü karlı yani. 10 bin usd bu arada hibrit yaris'in pili diğerleri ne kadardır allah bilir.
0
delidir yakalayin
(01.05.23)
(17)

Hayvanlarla ortak atadan gelmemizi sindiremiyorum

summerof69
Aslında şempanzenin kuzeni olmamızı, aslında şempanzelerden pek de farklı olmayan bir motivasyonla yaşıyor olmamız bana inanılmaz geliyor.Ne zaman bu aklıma gelse sanki dünya duruyor ve her şey, bütün endişelerim anlamsızlaşıyor.Sizde de benzerleri oluyor mu?
Aslında şempanzenin kuzeni olmamızı, aslında şempanzelerden pek de farklı olmayan bir motivasyonla yaşıyor olmamız bana inanılmaz geliyor.

Ne zaman bu aklıma gelse sanki dünya duruyor ve her şey, bütün endişelerim anlamsızlaşıyor.

Sizde de benzerleri oluyor mu?
0
summerof69
(30.04.23)
Canlılar olarak, sadece hayvanlarla değil bitkilerle, böceklerle hatta mikroplarla aynı mekanizmayla (dna) ürüyoruz ve aynı atadan geliyoruz. Onların sadece beyni çok gelişmiş bir modeliyiz.
Beynin işe yaramadığı bir ortam oluşursa (yüksek radyasyon) biz yok oluruz ama hamam böceği gibi canlılar yaşamaya devam eder. Yani insanı çok üstün ve farklı görmemek lazım.
0
vizivozo
(30.04.23)
Bana da normal ve rahatlatıcı geliyor. "Sen çok özelsin, süpersin, inanılmaz farklı bir misyonun var" temelli bir anlatıdansa, "Öyle denk geldi, böyle evrildin, çok kasma zaten bikaç bin yıla dünyada insanlığın soyu tükenecek" daha güzel, gerçekçi.
0
salihdt
(30.04.23)
bu bende daha cok kainatin buyuklugunu dusundugumde oluyor.

bunun disinda insanin sadece bir hayvan oldugu anlatisini evrimi yanlis yorumlamak olarak goruyorum. temelimiz diger canlilarla ortak olsa da bizleri onlardan ayiran ozfarkindaligimizin oldugunu dusunuyorum. yani insan diyince dalagiyla cigeriyle bir insani degil karakteriyle, dusunceleriyle bir insani anliyorum.

bu da bize apayri bir sorumluluk yukluyor bence.
0
antikadimag
(30.04.23)
Hayvanlarla ortak atadan gelmedigimize inandığım için böyle bir derdim olmadı.
0
etna
(30.04.23)
salihdt +1
0
fotrsapka
(30.04.23)
Hayır aksine. Bu gerçek beni hayat ile daha barışık yapıyor.
0
ruhen hastayim ben
(30.04.23)
Ancak hayvanlarla ortak bir atadan gelmiyoruz, hayvanlar alemi insanı da kapsayan bir grup, buraya dahiliz. Hayvanlar olarak örneğin bitkilerle ortak bir atadan geliyoruz.

İnsanlar için ayrı bir alem yok, nedeni açık aslında.

Aynı zamanda maymunlarla da ortak bir atadan gelmiyoruz, zaten bir maymunuz. Şempanze, orangutan, goril gibi diğer maymunlarla ortak bir atadan geliyoruz.

Bunu idrak ederseniz kafanızda biraz daha oturabilir belki mevzu. Sanırım bir bağdaştıramama durumu yaşıyorsunuz.
0
akhenaten
(30.04.23)
Bro iyi ki bu konuda fazla araştırman yok çünkü primat sınıfında bir canlı olduğumuz için aslında bizim de seni üzen bu canlıların başka bir türü olduğumuzun farkında değilsin, o nedenle üzülüyorsun. Yani şöyle düşün sen bir tekir kedisisin bense bir karakulak, biz ortak bir atadan gelmiyoruz brom ikimiz de kediyiz işte türlerimiz farklı sadece :(
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.04.23)
insanlar öz anasını babasını kabullenemiyor siz yine iyi binlerce yıl öteye bakıp yapıyorsunuz.
bende öyle bir şey olmuyor çünkü ben onlarla çalışıyorum. bu bana daha sabırlı ve normal bakmamı sağlıyor.

sen hiç 2.5 litrelik kola şişesinin içine büyük abdestini yapan gördün mü? ben gördüm? nasıl yaptın lan sen onu??? düşün bi ne yapmış olabilir...

atan olabilecek canlıyı düşününce nihayetinde; bu!!! diyorsun ve kafana oturuyor.
alt katta tuvalet var. tuvaleti gelmiş, gitsene yyok. yan odaya gidecek duvara çövdürecek. e yarın orada seramikçi ya da alçıcı çalışacak yazık günah değil mi?

bizim gibi insanlar nizam olsun diye kural koymuş. biz kuyruğa gidiyoruz. o emniyet şeridinden gidiyor...

otobüste dakikalarca arkadaşıyla lak lak yapıyor. bi kapat da memlekete gidiş karakola nasıl gittim videosuna dönüşmesin.

kocaman baskı yapılmış engelli parkı, diye gidiyor oraya park ediyor.

adama diyorum ki şapçının benzini bitti al sana 2 bidon benzin kap gel. aha sana da arabanın anahtarları. sallana sallana geri dönüyor. naptın bidonlar boş? verdin galiba şapçıya benzinleri diyorum. yooo bidona mı koyacaktık benzini diyor. gitmiş arabanın deposunu fullemiş gelmiş beyin fukarası. la bu adam inşaat mühendisi ya.

50 defa diyorsun ki gece 12 den sonra ses çıkartma gene aynı.

yani bu insanların bu kadar düşük ıq'ye ve eq'ya sahip olmasını akılmantık kabul edemiyor. eğer dediğiniz gibi la bu heriflerin atası maymun ya derseniz, durum biraz daha olağanlaşıyor ve normalleşiyor. kabulleniyorsun.
0
turbo sadık
(30.04.23)
Sindiremeyip ne yapacaksın, oturup ağlayacak halin yok ya.
0
cemallamec
(30.04.23)
Yok. Aksine daha mutluyum hepimiz önemsiz canlilariz. Cevrenizdeki kisiler ve aileniz dışında yasamaniz ya da olmenizin pek bir önemi olmuyor. Düşündüğümüzde bu dünyadan kimler geçti de kimse hatirlamiyor.

Ben çok düşünmem, sindirmeye gerek yok. Yani sindirilemeyecek bir şey de yok zaten günlük hayatiniza etkisi yok.
0
logisticsmanager
(30.04.23)
önemsiz geliyor bana. ortak ata olsa da olmasa da benim için bir şey değişmez
0
paintov
(30.04.23)
Salihdt +1
0
abelardo
(30.04.23)
Bro aslında biraz geriye gidersek keseli sıçanla ve ornitorenk hayvanlarıyla gerçek anlamda ortak atamız var biliyor musun, bence bunu hazmetmek daha zor olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.04.23)
Yanlışınız var şempanzeden gelmiyoruz miselyum dan geliyoruz. Eminim bu bilgi sizi daha çok etkileyecektir mantarlar ve hayvanlar aynı ortak atadan, miselyumdan gelmektedir evrimsel süreçte iki kola ayrılarak yollarına devam etmişlerdir.
0
apocalipy
(30.04.23)
atayı neye göre seçiyorsunuz? sonuçta tüm hayat tek hücreliden evrilmedi mi?
0
vizivozo
(30.04.23)
kainatin buyuklugunu ve evrenin gecmisini dikkate aldigimizda, goz acip kapayincaya kadar gecen bir zamanda bu bedende yasiyorsunuz. hicbir ozelliginiz ve oneminiz yok. dunya sizden once cooook uzun zamandir vardi, sizden sonra da var olmaya devam edecek. bu cok guzel ve rahatlatici. kendinizi bu kadar ciddiye almayin.

ama hayatiniz onemli cunku yasam muhtesem bir sey. yasaminizdaki en onemli aktor her zaman ilk once sizsiniz. bu cok guzel. kendinizi ve yasam deneyiminizi bu nedenle cok ciddiye alin.
0
kassiopeia
(01.05.23)
(17)

İyi mi yapmışım eziyet mi çektirmişim

coner
Beraber iş yaptığımız durumu iyi olan kişiyle toplam 4 kişi iş için yurtdışına seyahati benim planlamamı istediler,İstanbul’dan direk tokyo (12 saat civarı) kişi başı 45 bin liraydı toplam 180 bin tutuyordu.Sonrasında biraz araştırdım, İstanbul, dan Saraybosna ya 6 saat sonra Saraybosna dan İstanbu
Beraber iş yaptığımız durumu iyi olan kişiyle toplam 4 kişi iş için yurtdışına seyahati benim planlamamı istediler,

İstanbul’dan direk tokyo (12 saat civarı) kişi başı 45 bin liraydı toplam 180 bin tutuyordu.

Sonrasında biraz araştırdım, İstanbul, dan Saraybosna ya 6 saat sonra Saraybosna dan İstanbul’a geri gelip tokyo ya uçan uçak hepsi dahil 30 bin liraydı ( 20 saat civarı)

Toplam 120 bin lira tuttu, 60 bin lira kâra geçirdim ama acaba zulüm mü oldu.
Hep beraber gidelim ilk defa gidiyor diye ayrı almayı da düşünmedim,

Almadan önce söylemiştim ancak yinede aldıktan sonra biraz mırın kırın etti , bileti değiştirsek mi diye.. olan oldu da fikir almak istedim
0
coner
(30.04.23)
180 verilebilecekken almadiysaniz eziyet evet.
0
unidentified floating object
(30.04.23)
Eziyet ki ne eziyet. O 60 bin tl nin yarısı mağdurlara dağıtılarak gönülleri alınmaya çalışılmalıdır.
0
Tisatiaşer
(30.04.23)
Şirketim böyle bir şey önerse yöneticime o seyahate kendin git derim. İş seyahati zaten zor bir şey, üstüne zaten uzun bir uçuş yapılacak, onu daha da eziyet haline getirmişsiniz. Bu seyahate gidecek adamlardan hayır gelirse onlara plaket vermeniz lazım, ben olsam olay çıkarırdım. Şirketin 2 bin doları yoksa seyahat falan planlanmasın, turizm değil bu sonuçta iş.
0
roket adam
(30.04.23)
Eziyet evet.
0
logisticsmanager
(30.04.23)
Aha bu
youtube.com
0
kisa
(30.04.23)
tokyo zaten pahali bir rota, 4 kisi gidiliyorsa 60 bin tl (3 bin dolar) orada yapilan is icin bi para da degildir.
bir de tasidigin kisiler kiymetli kisilerse
ozel bi yetenegi olan teknik elemansa, iner inmez toplantiya girmesi gereken yonetici falansa
hayattan bezdirir o 6 saat fark adami
bi acenta ile gorusup, cezali falan degistirin bileti
o 6 saat / in bin / 1 gune mal olur tokyoda verim acisindan
0
Corc
(30.04.23)
ben mi yanlış anladım, ortada şirket yok siz farklı işadamları/kadınları olarak kafanıza göre gidiyorsunuz sanırım? Öyleyse kar etmek kiminin hoşuna da gidebilir veya almadan konuşulmalıydı işte.

Eğer bir şirkette çalışan 4 kişi ve şirket ödüyorsa gereksiz ve eziyet olmuş.
0
nhk ni youkosu
(30.04.23)
istanbul'dan once saraybosna'ya ucup, sonra tekrar istanbul'a donmek kismi biraz absurd olmus :)

adamlarla alay ediyorsun gibi :D
0
baldur2
(30.04.23)
abi is adamiysam kisi basi 15 bini vereyim de beni bosnaya ucurma derdim. cok sacma olmus. buna cok ciddi tepki gelmezse sasiririm.
0
antikadimag
(30.04.23)
nhk ni youkosu+1 ortada sirket falan yok sanki:) Biraz daha bilgi verebilirdin is seyahati mi, tatil mi? Ogrenci isi olmus.
0
freedonia
(30.04.23)
Aşırı saçma olmuş. Ben olsam seyahati reddederim.

Bir laf vardır Anadolu'da: 'Ağanın malı, marabanın canı gidermiş.'
0
mekaniker
(30.04.23)
İster istemez güldüm. Bence kült haline gelecek bir duyuru :’)

İptal etmek mümkün ise etmelisiniz bence. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak yıpratıcı bir yolculuk olur.
0
ruhen hastayim ben
(30.04.23)
Eğer şirket sizinse bu durum bir bakıma hoş karşılanabilir. Ama şirkez sizlerin değil ise ben olsam o seyahate katılmak istemezdim. Bizim şirkette, böyle durumlarda, şirketin karı için uğraşan kişiler genelde elleri hep boş döndüler.

Kısacası şirketin kazanacagı 60bin tl den sizene..
0
sislerrr
(30.04.23)
Para kısıtlı olsa ve gezme isteğiniz de fiziksel yorgunluğu göze alacak kadar çok olsa yapılır. Şu durumda ise tam bir eziyet.
0
asteriks
(30.04.23)
Daha karlı diye aktarmalı gitmek başka bir durum, burada yaşanan başka.
İstanbul -> Saraybosna
Saraybosna -> İstanbul
İstanbul -> Tokyo
Gereksiz yorucu ve saçma olmuş.
İlk okuduğumda Bosna'dan Tokyo'ya okuyup mantıklı bulmuştum ama tekrar okuyunca şoka girdim.

Bu maliyet şirket tarafından karşılanıyorsa içimden küfür ede ede yola çıkar eğer şahsi ise planı bozup kendim direkt Tokyo'ya gitmeyi teklif ederdim sanırım.
0
mutekebbir
(30.04.23)
Çalışanlar bana gelse abi mobbing davası açalım diye net kullanacağım bir done... Hiç insani değil üzgünüm...
0
apocalipy
(30.04.23)
Genel olarak haklısınız ancak güzel oldu, herkes memnun kaldı.
Klasik ekşici dınlemeyeceksin:)
0
🌸coner
(03.05.23)
(2)

Gıda Analizi

karincaezmezuo
Selamlar, Malumunuz, gıda konusunda bir sürü endişelerimiz var. Hele bir de bebek eklenince.. Kemikli ilik suyu olsun, zor zamanda kullandığımız hazır bebek mamaları olsun, gerekirse organik diye aldığımız sebze meyveler olsun, belli başlı üretici ve markalar dışında alışveriş yapmamak istiyorum. Bu
Selamlar,

Malumunuz, gıda konusunda bir sürü endişelerimiz var. Hele bir de bebek eklenince..

Kemikli ilik suyu olsun, zor zamanda kullandığımız hazır bebek mamaları olsun, gerekirse organik diye aldığımız sebze meyveler olsun, belli başlı üretici ve markalar dışında alışveriş yapmamak istiyorum.

Bu ürünlerin gıda analizini yaptırabileceğim, sürekli çalışabileceğim, gerek kimyasal gerek ağır metal gerek organiklikleri açısından veriler elde edebileceğim güvenilir bir laboratuvar ya da izlemem gereken yol hakkında bilgi verebilecek olanlara selam ederim :) lütfen pas geçmeyin.
0
karincaezmezuo
(29.04.23)
Abi Türkiye'de bu iş zaten kötü de bak Fransa'da lactalis ki hayvan gibi firma salmonella bulaştırdı.

Gene geçen sene kinder'de salmonella çıktı.

Yani bu işler öyle senin kendin labaratuvar ile yapacagin şeyler değil. Bu batch temiz çıkar diğeri patlar. Fransa'da buna özel site var, misal x batchte yabancı madde çıktı diye yayınlaniyor, sonra marketlerde afisleri asiliyor, satın alanlara para iadesi vs oluyor.

Kısacası lafin özü şu; bugün aldığın ile haftaya aldığın ürün aynı olmayabilir. Her üretim batchinde farklı bir şey olma ihtimali var. Malesef bu bireysel olarak değil devletin yapması gereken bir şey.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
selam,

her giren ürünü değil de organik ve katkısız olarak satış yapan markaları tek seferlik güven testine sokmak istiyordum. güzel bir hobi olurdu benim için ama ev ortamında yapılamayacağını anladım.

teşekkürler.
0
🌸karincaezmezuo
(19.05.23)
(2)

spor için takip ettiğiniz bir uygulama var mı?

damba
spor için, günlük spor takibinizi yaptığınız, verim aldığınız, ücretliyle parasına değer dediğiniz telefon uygulamanız var mı?
spor için, günlük spor takibinizi yaptığınız, verim aldığınız, ücretliyle parasına değer dediğiniz telefon uygulamanız var mı?
0
damba
(29.04.23)
fitify, adidas training. ben bunlardan memnundum.
0
bir ileti paylastim
(29.04.23)
5/3/1 için; keylifts.
Yılda 25€ mu ne veriyorum, acayip mutluyum.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
(4)

beslenme saatleri, aralıklı oruç

damba
arkadaşlar merhaba,bir süre diyetisyenle diyet yaptım, ama katlanamadım. bir sürü yasaklar, yediklerin belli vs. aralıklı orucu yediklerimin oranına dikkat ederek yapıyorum (protein, karbonhidrat oranı vs) fakat gün içinde bazen akşam yemeği ve sabah yemeği saatlerim değişiyor.akşam en geç 19.00'da
arkadaşlar merhaba,

bir süre diyetisyenle diyet yaptım, ama katlanamadım. bir sürü yasaklar, yediklerin belli vs. aralıklı orucu yediklerimin oranına dikkat ederek yapıyorum (protein, karbonhidrat oranı vs) fakat gün içinde bazen akşam yemeği ve sabah yemeği saatlerim değişiyor.

akşam en geç 19.00'da yemeği kesmiş olmayı hedefliyorum ama bazen 18.30'da yiyorum, bazen 18.00'de vs. sonrasında sabah yemeğimi de min 16 saat aç kalacak şekilde ayarlıyorum.

diyetisyenim her iki öğünü de belirli bi saatte yememi tavsiye etmişti, var mı böyle bir şey sizce? neden böyle demiş olabilir?
0
damba
(29.04.23)
bunların hiç önemi yok. elinden geldiğince uzun süre aç kal. gerisi hikaye.

ancak, omad yapıyorsan öğlen saatlerinde yemenin biyoritime daha uygun olduğuyla ilgili bir araştırma hatırlıyorum.
0
alperz
(29.04.23)
istersen gece 1'de ye aksam yemegini, son lokmandan sonra 16 saat aclik gecirmen yeterli.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.04.23)
Akşam 7'de yemek yemekle gece 1'de yemek yemenin vücut için bi farkı yok normalde, diyetisyen belirli bir rutin olsun diye böyle yapmıştır. Aslında böyle yapmak da zorunda değilsin, yani diyetisyenin sana IF yaptırmasının nedeni senin kalori almanı engellemek, başka bir nedeni yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.04.23)
Kaleci +1

Eğer o araliklar arasinda gidip 3 bin kalori alirsan gene kilo alacaksin. Bu sebepten kalori takibi yapılmayan hiçbir program ise yaramayacak. Yediklerini dikkat etme olayı da kalori. Az önce oreo enrobed yedim, tanesi 105 kalori. Neredeyse 100 gr tavuk kadar.

Zamanının pek bir önemi yok yani ama rutin olan her şey daha düzenli yapılır.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
(8)

ilaçların etken maddesi azaltılıyor olabilir mi

huzurlarinizda huzursuzluk
Salı gününden beri rahatsızım. Ecza deposu gibi oldum. Soğuk algınlığı falan başladık, antibiyotik devam ediyoruz doktor önerisi ile.Malum artık günümüzde hiçbir şey eski kalitesinde değil.Sizce artık ilaçlar(soğuk algınlığı, antibiyotik vb.) etkisizleşmiş olabilir mi? Yani ekonomik kriz sebebi ile
Salı gününden beri rahatsızım. Ecza deposu gibi oldum. Soğuk algınlığı falan başladık, antibiyotik devam ediyoruz doktor önerisi ile.

Malum artık günümüzde hiçbir şey eski kalitesinde değil.

Sizce artık ilaçlar(soğuk algınlığı, antibiyotik vb.) etkisizleşmiş olabilir mi? Yani ekonomik kriz sebebi ile etken maddeleri falan azaltılmış olabilir mi?

En basitinden burun spreyi bir fıs sıkınca burnumu açarken, artık açıyor açmıyor arası bir şey. İyileşemiyorum resmen, var mı böyle düşünen merak ettim :)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(29.04.23)
Etken maddeler mg olarak yazıyor. Karşılaştırmak gerekir eski zamanlarla. Böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum. Bakteriler direnç kazanmış olabilir. Bu zaten çok uzun süredir tartışılan bir konu.
0
dissendium
(29.04.23)
Dissendium+1 ama mesela şu nurofen denen ilaç eskid n çok etkiliyken şimdi bir işe yaramıyor. Bu arada son dönem etkisi artan tek ilaç parolmuş gibi geliyor bana.
0
primetime
(29.04.23)
bakteriler direnç kazanıyor, etkisi kadar etki etmemeye başlıyor. bunun nedeni sizin örneğinizde olduğu gibi soğuk algınlığına bile antibiyotik yazan doktorlar :) 3. kuşak antibiyotikler var onlar biraz daha iyi.
0
delidir yakalayin
(29.04.23)
bende de tam tersi durum. çocukken ve lisede dört beş gün sürünüp iyileşemezken şimdi bir kapsül parasetamol bile beni iyileştiriyor.

bence bağışıklığınızı inceleyin. bu tabi bencesi :))
0
alperz
(29.04.23)
Delidir +1
Türkiye'de ciddi bir antibiyotik kullanimi var(di). Annemler misal kullanir. Ben en son ne zaman kullandim hatirlamam. Peynir ekmek gibi yazılıyordu Türkiye'de.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
Yanlış ilaç kullanımı nedeni ile,

Burun spreyi zaten bağımlılık yaratan bi ilaç. Alıştıktan sonra eski etkisini görememeniz çok normal.

Antibiyotik kullandığınızdada bir bir grup bakteriyi öldürken geriye güçlüler kalıyor. Hayatınıza vücudunuzda daha güçlü bakterilerle devam ediyorsunuz. Sonra en ufak vücut direnciniz düşte hastalanıyorsunuz. Antibiyotik kullanmanın yan etkileri de bunlar.

Kötü besleniyor vs olabilirsiniz. Eskiden vücudunuz kötü şartları kaldırırken artık kaldırmadığı için güçsüzleşiyor olabilir.

Kovid zamanı eve kapandığımız için, maske taktığımız için vs bağışıklığımız iyice zayıfladı. Çünkü izole ettik kendimizi günlük bakterilerden. Bu nedenle eskiye göre daha zayıf bir bağışıklığınız olabilir.
0
zimbirik
(29.04.23)
Ya bu "muadil" ilaçların, "muadil" olarak kabul edilebilmesinin bir limiti var. İşte deney yapıyorlar ya ilaçlarla, tam rakamı hatırlamıyorum ama işte orijinal ilacın %70'i kadar etkiliyse "muadil" kabul edilebiliyor vs.

Şimdi ilk ilacın etkisini 100 kabul et. Buna muadil olarak çıkan X ilacı 70 etkiyle kabul edilebiliyor. Sonra bi ilaç daha çıkıyor, bu da X'in muadili olsun, bu sefer 70 * 0.7'den 49 etkili olmasına rağmen muadil olarak kabul edilebiliyor. İlk ilacın yarısı kadar etkili, ama muadil işte.

Aynı miktarda etken madde kullansa bile biyoyararlanım oranına etki eden bir sürü başka faktör var. Bu maddeyi nasıl saflaştırdın, ne koşullarda, ne süre muhafaza ettin vs.
0
plutongezegendegilmi
(30.04.23)
@delidir yani başta antibiyotik verilmedi, nurofen falan verdi. devamında iki gün ölü gibi yattım, üçüncü gün duymamaya başladım tekrar hastaneye gittim. Bu sefer hem orta kulak iltihabı olmuşum hem faranjit olmuşum. belki başta düşük dozda başlasaydık böyle olmazdı diye düşünüyorum. Antibiyotiksiz de olmuyor maalesef.
0
🌸huzurlarinizda huzursuzluk
(30.04.23)
(21)

Bir tişörte en fazla kaç para verirsiniz

dissendium
Bir tişörte en fazla kaç para verirsiniz/verdiniz?Bir tişört için 1500 TL fazla mı?Pahalı şeylerden 1 2 tane mi alırsınız, hep mi alırsınız?Sağ olun.
Bir tişörte en fazla kaç para verirsiniz/verdiniz?

Bir tişört için 1500 TL fazla mı?

Pahalı şeylerden 1 2 tane mi alırsınız, hep mi alırsınız?

Sağ olun.
0
dissendium
(29.04.23)
benim için çok fazla. 300-400 liraya birkaç tane alırım onun yerine. kaban, ayakkabı gibi şeylerde sıcak tutması, konforu vs önemli ama tişörtte o kadar yüksek bir kalite arayışım yok.
0
faberkastelli
(29.04.23)
Pahali demek değil ki kaliteli.
1500 liralik tshirt= organik pamuk? Etik üretim? Pamuk gramajı? Hepsinz göre değişir.

Ama avrupa'da etik üretim yapan yerler için bile pahalı olan bir parayı vermem hayatta.

Benim oranim 30-40 euro civarında.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
giyim kusama cok para harcamam. sadece teknik olarak onemli bir bolgeyse, yani ayakkabi veya montsa cok harcarim. ic camasiri, tisort vesaireye bu kadar vermem.

giyim kusam, moda kadar kar marjinin yuksek oldugu sektor azdir. asket diye gavuristan'da meshur bi tisort markasi mesela maliyet kalemlerini her tisort icin veriyor. buna 50 istiyorlar ama 12'ye mal etmisler.

www.asket.com
0
antikadimag
(29.04.23)
20€ u asmamistir o da yurt disinda diye. trde 10€ bandini gecmez. ama biri 3kya tisort alsa niye aldi diye hayiflanmam tisort giyen begendigi modeli alsin. benim icin ana parca tisort degil hicbi zaman. ceketin icine giydigim dumduz bisi veya max spor markalarin evde giymelik urunleri
0
ala09
(29.04.23)
@antikadimag: zara vs firmalarina bakarsaniz kar marjlari bu kadar değil ama amaclari daha çok satmak, daha hizli satmak.
Asket senede 150 milyon tane tshirt satabilseydi kar marjini daha düşük tutardi. Bunlar karsilastirilabilecek sektörler değil.

Ben gene kar marjini yazan ve siparis ile üretim yapan firmalar biliyorum. Pantalon üretiyor 3000 bin tane. Iphone da 3 bin tane satilsa hayvan gibi kar marji olurdu.

Tabiki yıllık hacmi ufacık olan firma daha çok kar yapmaya calisacak. Bu böyle olan her sektörde aynı.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
Massimo Dutti’de 600 lira. Genelde oradan alırım. Daha fazlası pahalı gelir.
0
gabe h coud
(29.04.23)
herkesin bütçesi farklı. 200-300 veririm en fazla.
0
jelly bear
(29.04.23)
Her ürüne her fiyat verilebilir, hiç yadırgamam. Ama tişört ana parça değil benim için de +1 O yüzden vermezdim neticede basit bir parça. Fakat hayatımın tişörtü, gelmiş geçmiş en güzel tişört bunun muadilini asla bulamam diye düşünüyorsam -ki bu mümkün değil- kendimden onu esirgemem :d
0
ruhen hastayim ben
(29.04.23)
marks and spencer'da indirim yoksa 400 gibi bir fiyattan başlayıp 600-700'e çıkıyor. en son 400 verdim... daha fazlasını veremem.
1500 hele aşırı aşırı fazla. organik pamuk istiyorsam, keten istiyorsam kısacası kumaş kalitesi arıyorsam o fiyatın çok altına da bulabilirim -ki gerisi zaten etiketine verilen ücret oluyor...
0
anna sun
(29.04.23)
yakın zamanda 2 bin TL verdim. Polo yakalı arkadaşlarımızdı. Kıyafetlerimi genel olarak çok uzun süre giyiyorum. Etikete verdiğim para kaliteden daha fazla biliyorum ama verdim. yine olsa yine veriaslkdja

Bunun yanında çok ucuz t-shirt'lerim de var çünkü beğendiğim şeyleri markasına bakmadan alıyorum. hatta çok beğendiğim her giydiğimde de birçok insan tarafından övülen bir iki t-shirt'üm var ve markaları KOTON. aksdjalksjdalkdjal
0
sparkle kiddle
(29.04.23)
İşe falan giyeceksem iyi markaysa kaliteliyse veririm. Bir de ben kıyafetime iyi bakarım. Temel şeyleri markalardan alırım ama indirim takip ederim.
Ama dışarda giymeye, gezmeye vermem. Kurdan dolayı yüksekse yine vermem. tişörtün ömrü çok az.
0
wishmaythşngs
(29.04.23)
500'den fazla verirsem kendime kizarim, henuz yasanmadi boyle bir sey.
0
unidentified floating object
(29.04.23)
ailesinin tekstil atölyesi olan bi arkadaşım vardı, ünlü yabancı markalara fason üretim yapıyorlardı

o zamanlar mavi jeans vs standart tişörtler 20 liraydı, biz bunları 5 liraya malediyoruz demişti

daha iyi marka daha iyi kumaş bir tişörte en fazla 80lira verilir demişti, ondan sonrası kalite hep aynı daha fazla yapacak bir şey yok demişti
0
freebird5406_2
(29.04.23)
Cevaplar beni şaşırttı açıkçası. Duyuru'dan Beymen falan beklerdim. Çünkü Nike bile 1500 2000 TL arasında sweat satıyor. O zaman ek soru sorayım. Hangi markaları tercih ediyorsunuz tişört, sweat için? Sağ olun.
0
🌸dissendium
(29.04.23)
Max 85 Euro. Edit ailem tektilci, bende ünide tişört kapşonlu ürettim, kumaşları çok iyi biliyorum. Gerçekten iyi tişörtü ucuza alamazsınız. MAvi'de bir daha çöp almam. En son bugün 3 ay önce aldığım pantolon yırtıldı, hep aynı şey. Aldığım mavi tişörtler iki yıkamada gidiyor. Marco Polo, Lacost, Under Armor, Massimo Dutti, GAP vb. Kapşonlu GAP'in kaliteli. Nike Academy Pro koşu ceketleri çok kaliteli. Under Armor dikişleri zayıf ama kesimleri güzel oturuyor.
0
abi bi dizi buldum on numara
(29.04.23)
tişört benim için evde tayt/eşofman üzerine giydiğim bi şey olduğu için 1.500 vermem. %100 pamuk tişörtler var ve 5’te 1’i fiyatına. eğer ceket, elbise, ayakkabı gibi giyim ürünleri olsaydı zaten 1.5’e düzgün bi şey bulmak zor. ama tişört için? big no.
0
deartheodosia
(29.04.23)
Valla ben aylardır joy division tişörtüne bakıp almaya yönelik bir girişimde bulunmuyorum. Demek ki benim için 300TL şu an sınır.
Özünde altı üstü bir tişört ne kadar şey vaadedebilir ki diye düşünüyorum. Pamuklu olması en önemli kriter. Ama bu ekonomide her şey uçtuğu için normale olan algımız da değişti.
0
Amaranta ursula
(29.04.23)
50 liradan fazla vermem yazacaktım ama 50 liraya atlet bile yok :D en son 3-4 sene önce tişört aldım. Genelde kıyafete pek para harcamam orta halli markalardan alırım en fazla. Ancak elektronikte paraya acımam.
0
Erestor
(30.04.23)
max 300TL belki 400TL
100% pamuk ve desensiz alirim
max cizgiler olabilir
tisörte cok para verilmez
0
sonsuz
(30.04.23)
1800 lira veriyordum son bir yıldır timsah abiye,son aldığımda 2500-2700 e çıktı fiyatlar.klasik 7 numara benim için özel dikilmiş gibi o yüzden düzenli bir şekilde alıyorum.haftada 3-4 gun polo yaka giyiyorum.

Son donemde under armour v yakalı tshirtlerine takıldım birde onlarda 400-600 arasında fiyatlarda.
0
duptıs
(30.04.23)
Sevdiğim ürünlerden 2 tane alırım,

Para göreceli size 1500 lira uygunsa alabilirsiniz
0
coner
(30.04.23)
(5)

Müdürlük görüşmelerinde istersen ekibi gönderebilirsin denmesi

condom kurşunu
Yeni bir şirketle görüşüyorum bir süredir. Şu an hali hazırda çalışan bir ekip var ama memnun değiller, bu yeni gelen müdüre de bunlar zaten eytli istersen kovabiliriz sen kendine ekip kurarsın diyorlar. müdürlk görüşmelerinde hep böyle mi oluyor Normal mi bu?
Yeni bir şirketle görüşüyorum bir süredir. Şu an hali hazırda çalışan bir ekip var ama memnun değiller, bu yeni gelen müdüre de bunlar zaten eytli istersen kovabiliriz sen kendine ekip kurarsın diyorlar. müdürlk görüşmelerinde hep böyle mi oluyor Normal mi bu?
0
condom kurşunu
(29.04.23)
Hiç normal değil, benim için dealbreaker hatta. Ne ekip kurmak kolay ne de güçsüz ekiple çalışmak. Daha işe almadığı yöneticiye böyle kafa uçurmacı yaklaşan işverende de sıkıntı var.
Böyle düşünülse bile öyle kolay dile getirilmez, önce bir düzeltme yapılabilir mi ona bakılır. Kurum kültürüne dair fikir veren bi durum.
0
Bruce
(29.04.23)
Değil.
Bütün ekibi kov denilen yerde sıkıntı vardır. Kimse düzgün çalışılan yerde insanlari kovmaz bu şekilde.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
Bence normal. Müdür zaten bir bölümün başı olan kişidir. İşe alınmaktan bağımsız bu. Sana yetki veriliyorsa o bölüm düzeltilmek isteniyordur. Ama önce kendin gözlemle. Çalışanlarla konuş. Ortada işveren sinsiliği olabilir. Ama çalışanların sorunlu olma ihtimali de var.
0
dissendium
(29.04.23)
eski isimde gelen ekibiyle geliyodu ve ortalama kalis sureleri 2 seneydi. bu belki fikir verir
0
ala09
(29.04.23)
icracı müdürler genelde ekibiyle gelirler. rahat bir iş olsa, işleyen kurulu düzen olsa zaten ekibini getirmeyi düşünmez kimse. demek ki ciddi sorunlar var, gerekirse başka yerde işleyen düzeni getir buraya kur diyorlar. piyasadaki işlerin %80’i böyledir. kimse kimseye rahat müdürlük vermez.
0
gabe h coud
(29.04.23)
(6)

Türkiye'de etik ve kaliteli şekilde kıyafet yapan firmalar hangileri?

logisticsmanager
Etik dediğim misal pamuğu organik, nereden geldiği belli, gramaji belli.Üretimlerini ucuz iş gücüne dayandirmayan.Kaliteli olarak da hızlı giyime karşı çıkan firmalar. Yani senede 100 tane tshirt değil de belki 5 tane çıkaranlar.Avrupa'daki sevdiğim firmalari buldum, biraz Türkiye bakayım dedim.
Etik dediğim misal pamuğu organik, nereden geldiği belli, gramaji belli.
Üretimlerini ucuz iş gücüne dayandirmayan.

Kaliteli olarak da hızlı giyime karşı çıkan firmalar. Yani senede 100 tane tshirt değil de belki 5 tane çıkaranlar.

Avrupa'daki sevdiğim firmalari buldum, biraz Türkiye bakayım dedim.
0
logisticsmanager
(29.04.23)
Begojeans var kot alanında, kurucusu eski kot taşlama işçisi ve bu konunun yıllarca aktivistliğini yapmış biri. Hayat hikayesi çok ilginç gelmişti, ürünleri de güzel görünüyor ama hiç alıp denemedim
0
nundu
(29.04.23)
Armedangels, Alman markasi, üretim yeri de Izmir. Bulabilirseniz alin Türkiye´de. Ürün kalitesi cok iyi. Stella Mccartney Türkiye pazarinda.

Türkiye´den markalar derseniz... Saude geri donusturulmus kumaslarla calisiyor, spor kiyafetleri. Ben memnunum, zaten 30 tane spor kiyafetine ihtiyacim yok, basit ve fonksiyonel parcalar olmasi yeterli. Eskitemedim Saudeleri. Tavsiye ederim.

Sorunun tam cevabi degil, ama Runda da iyi bir altin markasi. Ailecek kullaniyoruz, el isciliklerinden memnunuz.
0
buf-e kür
(29.04.23)
0
vedatchilipeppers
(29.04.23)
bi tek asket'i biliyorum boyle az once de bi duyuruya yazdim. yurtdisi ama.
0
antikadimag
(29.04.23)
@antikadimag; yurtdışı firmalar ok. Türk baktım var mı diye. Çünkü yurtdışı firmalar da ya pamuğu ya bir iki işi Türkiye'de yaptirtiyor.
0
🌸logisticsmanager
(29.04.23)
gallus teksitl var ürünleri germirli'de satılıyor, germirlinin kendi ürünleri özellikle gömlekleri çok iyidir.
www.germirli.com.tr
gallusltd.com

radenim var denim ağırlıklı üretim yapan.
radenim.com
0
sealth
(01.05.23)
(3)

bu romanı bilen var mı?

istististist
savaşla dalga geçerek başlayan ( ya da askerlikle), mizahi yanı kuvvetli, kült bir roman vardı.bu saçma bilgilerle romanı bulabilir miyiz bilmiyorum ama en azından tahminleri alabilirim :))
savaşla dalga geçerek başlayan ( ya da askerlikle), mizahi yanı kuvvetli, kült bir roman vardı.

bu saçma bilgilerle romanı bulabilir miyiz bilmiyorum ama en azından tahminleri alabilirim :))
0
istististist
(29.04.23)
@anlatamıyorum;

değil malesef, onun kadar meşhur değil. tek kelimelik bir ismi vardı.
0
🌸istististist
(29.04.23)
Catch-22 mu?
0
logisticsmanager
(29.04.23)
dizisi de çok başarılıdır.
0
oldtimer
(29.04.23)
(6)

Fitness için ayakkabı tavsiyesi

birbuket
Merhabalar. Hemen yıpranmayacak, tabanı rahat bir ayakkabı önerebilir misiniz? Skechersdan 2 model getirttim ama emin olamadım. Yoksa çok da kasmasam mı?
Merhabalar. Hemen yıpranmayacak, tabanı rahat bir ayakkabı önerebilir misiniz? Skechersdan 2 model getirttim ama emin olamadım. Yoksa çok da kasmasam mı?
0
birbuket
(28.04.23)
Ben yıllardır salona giderim doğru ayakkabılarla çalışan pek kimseyi görmedim, yani pofuduk yastıklaması olan koşu ayakkabısıyla squat yapan insanlar gördüm hep intihar timi gibiydi hepsi. Yani demem o ki sen de Skechers almışsın o da muhtemelen koşu ayakkabısı gibi bir şey. Eğer eline dumbbell falan almalı bir çalışma şeklin olacaksa ayakkabı seçimi buna uygun olmalı. Yani tabanı sert alçak, sağa sola esnemeyen hatta tercihen kauçuk tabanlı ayakkabılar olmalı, yani rahatlık güzellik aranmamalı, önemli olan seni sakatlıklardan koruyacak olması olmalı. Misal en iyi ağırlık ayakkabısı Converse'dir. Dünyanın en rahatsız ayakkabısı ama tabanı çok stabil olduğu için her türlü sakatlığa karşı, özellikle bileklerini çok iyi korur. Onu dışında Futsal Ayakkabısı diye aratın, onlar da ideal gym ayakkabısıdır. Tabii bu bilgileri sadece senin için vermiyorum ağırlık çalışmasına Nike Air Max giyerek gidenleri/gitmeyi düşünenleri de hesaba katarak veriyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.04.23)
@Mirket, spor salonuna gideceğim. Koşu bandı, step vs için. Ayaklarım biraz sorunlu.
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, ağırlık çalışmayı düşünmüyorum. O halde benimkiler uygun gibi görünüyor sanırım.
0
🌸birbuket
(28.04.23)
@kaleci dünyanın en iyi ağırlık ayakkabisi converse dedi sırf ona karşı çıkmak için geldim :) dünyanın en iyisi adidas powerlift 4 tartışmaya kapalıyım :)

Neyse ağırlık vs çalışmayacak kişi normal decathlon ayakkabısı alip gecse yeter. Çok paraya gerek yok.
0
logisticsmanager
(28.04.23)
Logi. biliyorsun PL biraz farklı bir disiplin onların ayakkabısı da ona uygun oluyor, ben PL yaparken squat için farklı deadlift için farklı ayakkabı kullanıyordum, aslında deadlift'i çorapla yapıyordum yalan söylemeyeyim gkjfh Senin ayakkabı anladığım kadarıyla biraz hibrit biraz ayakkabı, yani hem squat için topuğu biraz yüksek ama OHP ve deadlift de düşünülerek o kadar da yüksek bırakılmamış, daha stabil olması istenmiş fakat yine dediğim gibi taban yapısına bakınca bildiğin Converse gibi abi işte djgk Converse'in makyaj görmüş hali gibi güzel yani kullanılır, ağır PL yapmaya devam etseydim denerdim :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.04.23)
Ayaklarının sorunlu olabileceğini düşündüm, hevesini kırmamak da istedim, incitici olabilir diye hemen sildim cevabımı da silene kadarki yarım dakikada görmüşsün.

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, her zamanki gibi güzel özetlemiş konuyu ama o da işin sadece ağırlık antrenman kısmını gözetmiş.

Kardiyo ağırlıklı antrenman yapacaksan, ağır kaldırmakla işim olmaz diyorsan, koşu bantları zaten kendinden sorunlu olduğu için memory foam tabanlı ayakkabı öneririm. Alışana kadar kalflar biraz zorlanır ama, sorunlu ayaklar için iyidir.
0
Mirket
(28.04.23)
Mirket'e ek olarak şunu söylemek isterim, yani ayağım sorunlu dediğin için: Bence ayakkabın yine uygun değil muhtemelen, bak bunu "ayağım sorunlu" dediğin için diyorum. Öncelikle sorunun neyse ona göre bi ayakkabı seç. Ben mesela çok kardiyo yapmam (buraya Henry Cavill'in kardiyo ile ilgili yaptığı müstehzi açıklamanın görseli gelecek) ama yapsaydım eğer ben hafiften dışarı bastığım için dış yüzeyi destekli bir ayakkabı seçerdim, sen mesela içe basıyorsundur iç yüzeyi destekli bir ayakkabı seçersin, onun dışında Mirket'in dediği gibi memory foam tabanlı ayakkabı da seçebilirsin, ayaklarındaki sorun neyse ayakkabı seçimini ona yönelik yaparsan daha iyi olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.04.23)
(3)

Yunanistan'a köpek götürmek

tchuck
İzmir'den sakız adasına geçerken (schengen var), köpek sokmak mümkün mü?mümkünse herhangi bir prosedürü var mıdır?
İzmir'den sakız adasına geçerken (schengen var), köpek sokmak mümkün mü?
mümkünse herhangi bir prosedürü var mıdır?
0
tchuck
(26.04.23)
Köpeklerin ülke değiştirmesi için her ülkenin farklı prosedürü var. Kuduz aşısıyla ilgili titre testi istiyorlar genelde. Yani sizin vizeniz var diye köpeği direk sokamayabilirsiniz. Prosedür ne bilmiyorum ama bir prosedür mutlaka vardır

Edit: evet, kuduz aşısı için test sonucu istiyorlarmış o kesin. Başka bir şey varsa bilmiyorum.
0
dasher
(27.04.23)
avrupaya kedi/kopek sokmak uzun bir surec. malesef oyle hadi gidelim diyerek olmuyor.
oncelikle kuduz asisindan yaklasik 1 ay sonra kan alinip titr testi icin o kan ankaraya gonderiliyor. 2-3 hafta sonra sonuc geliyor ama gene hadi gidelim diyemiyorsunuz:)
sonuc geldikten sonra yaklasik 3 ay kadar beklemeniz gerekiyor (neden bilmiyorum-bence cok sacma). bu 3 ay sonrasinda da yurtdisina cikmadan 2-3 gun oncesinde tarim mudurlugune gidip, parasini yatirip, canlinin cipli oldugunu, kuduz asisi oldugunu, titr testi sonucunun temiz ciktigini belirten bir form aliyorsunuz. simdi hadi gidelim diyebilirsiniz :)
0
65 derece
(27.04.23)
Avrupa dışı ülkeden Avrupa'ya gezmek için hayvan götürülmemeli. Sebebi de çok fazla şey istenen bir süreç olması.

Eğer kısa tatilse bu işe girmeyin.
0
logisticsmanager
(27.04.23)
(8)

Tavsiye erkek parfümü.

ismim ibrahim
Senelerdir bleu de chanel kullanmış biri olarak böyle nası desem arka tras kolonyası tadında parfümleri seviyorum ama artık farklı bir parfüme döneyim dedim. Var mı tavsiyeniz ?
Senelerdir bleu de chanel kullanmış biri olarak böyle nası desem arka tras kolonyası tadında parfümleri seviyorum ama artık farklı bir parfüme döneyim dedim. Var mı tavsiyeniz ?
0
ismim ibrahim
(26.04.23)
Terre d'hermes
20 tane parfumum var, en çok bunu kullanıyorum. Eğer tek parfüm kullaniyorsaniz sabaha aksama kısa bahara yaza hepsine uygun.
0
logisticsmanager
(26.04.23)
Armani eau de cedre.
0
irene
(26.04.23)
Nikos Homme Sculpture
Prada Luna Rossa
0
beraesad
(26.04.23)
molecules O2
İssey Miyake L'Eau D'Issey Pour Homme Edt
lacoste red
0
obscure
(26.04.23)
valentino born in roma yellow dream
0
cooperr
(26.04.23)
Azzaro Chrome bir test edin isterseniz.
0
diyecevaplandı
(26.04.23)
Hocam senin aradığın parfüm davidoff cool water. Arko tıraş kolonyası tadında ve erkeksi.
0
komando kani var bende
(26.04.23)
Armani Eau de Cedre +1. Benim günlük parfüm bu 3-4 yıldır falan, çok severek kullanıyorum. Bir de bunun haricinde Tom Ford Beau de Jour kullanmaya başladım, onu da öneririm. Genel beğeniye pek hitap etmeyebilir ama beni alıp götürüyor.
0
vedatchilipeppers
(26.04.23)
(4)

Zor excel sorusu

şair eşref
Merhabalar,Şimdi farklı bankalardan çekilmiş kredilerimiz varBunların ödeme günleri de farklıBen istiyorum ki; bi' excel'le bunu düzenleyebileyimfomatı da kafamda oturtamadım ama en azından nisan ayında cebimden ne kadar çıkacak mart ayında cebimden ne kadar çıkacak excel bana bunları söylesin istiy
Merhabalar,

Şimdi farklı bankalardan çekilmiş kredilerimiz var
Bunların ödeme günleri de farklı

Ben istiyorum ki; bi' excel'le bunu düzenleyebileyim


fomatı da kafamda oturtamadım ama en azından nisan ayında cebimden ne kadar çıkacak mart ayında cebimden ne kadar çıkacak excel bana bunları söylesin istiyorum.

ama problem şurada başlıyor;

mesela nisan ödeme günü için;
bir banka 25.04.2023
diğer banka 26.04.2023
diğer banka 27.04.20.2023
0
şair eşref
(26.04.23)
tarihin olduğu yerin yanına bir kolon daha açıp onu, soldaki tarihn AY kısmını al diyerek gruplasanız? AY ya da MONTH fonksiyou.
0
kisa
(26.04.23)
Ay/ month hatta yanina yıl da yapistirip gruplarsiniz.
0
logisticsmanager
(26.04.23)
Birinci satıra sırayla ayları, birinci sütuna da 31’e kadar günleri yazarsınız, sonra her bir taksit tutarını ilgili hücreye yazar her taksit için ayrı ayrı comment girerek hangi banka olduğunu belirtirsiniz. Her aya ait sütunun altına da toplam alır o ayda toplam ödenecek taksit miktarını görürsünüz.
0
orient blue
(26.04.23)
Şöyle bir tablo yapmak 1-2 dakikamı aldı.

i.hizliresim.com

İşinizi görür. Hangi ay, hangi bankaya borcunuz varsa ekleyin en sağdaki kolon basit toplama formülü.
0
iustitia omnibus
(26.04.23)
(9)

3 tarafimiz denizlerle cevrili peki neden deniz urunleri cok pahali

Slynmaster
Gercekten bilmiyorum aydinlatir misiniz
Gercekten bilmiyorum aydinlatir misiniz
0
Slynmaster
(25.04.23)
Bilinçsiz avlanma ve denetim yetersizliği nedeniyle sahillerimiz kupkuru.

Trolü dipte bir gezdirirsin, ne balık bırakır, ne yavru, ne yaşam alanı. Ne var ne yoksa söker alır.

Bir hamsinin avlanabilmesi için en az 9 santim olması gerekir. Bir gün cetvel al ölç. Hiç 9 santimden büyüğünü görebilecek misin?

Ve daha onlarca örnek. Kısaca kuruttuk karasularımızı.
0
Mirket
(25.04.23)
Eskiden sezonda 10 tane olurdu şimdi 1 tane var, ben bunu ölçeklendirerek söylüyorum tabii fikir vermesi açısından. Neden böyle peki? Sen bu yavrudur bu değildir demeden her şeyi avlarsan balık üremez çoğalamaz haliyle azalır, azalınca da fiyat artar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.04.23)
KPSS coğrafya terk bilgimle cevap yazayım. Bizde açık deniz balıkçılığı yapılmıyor. Kıyı balıkçılığı yapılıyor. Yani çok büyük olmayan teknelerle balık yakalanıyor. Teknolojiden faydalanmak da önemli. Marmara falan zaten temiz değil. Fabrika, rafineri, ne ararsan var.
0
dissendium
(25.04.23)
Mesela insanların "uff çinekop, çok severim" dediği balık, lüferin yavrusu ve avlanmaması gerekiyor. Sarıkanat da öyle yine, çinekopun bi küçüğü hatta yanlış hatırlamıyorsam. Trol balıkçılığı mahvediyor denizleri.
0
nundu
(26.04.23)
Aslında çok da pahalı değil, sezonun bol olduğu zamanlarda bir kilo balık bir kilo ekmek fiyatına geliyor çoğu zaman.

Ama az ve yetersiz olduğu, pahalı olduğu, büyük sıkıntılar olduğu aşikar.
0
John Bloor
(26.04.23)
Piyano piyano bacaksız bro anlattık ya işte neden pahalı olduğunu. Senin dediğin gibi ağı atıyorsun tonlarca hamsi gelmiyor; yanlış avlanma nedeniyle denizde balık yok, balık yok ama talep çok, klasik arz-talep dengesi yani. Denizden 10 tane balık çıkıyor, bunu isteyen 100 kişi var, adam denizden bedava çıkıyor diye sana bunu neden ucuza versin ki neticede bu balığa talep var, talep olunca istediği fiyattan satıyor işte ticaret bu. Sen adama "olm denizden bedavaya çıkıyor bu kadar pahalıya satmasa" desen "bedavaya çıkıyorsa git kendin yakalayıp ye" der. Öyle düşün.

Misal altın da toprağın altından bedava çıkıyor ama gramı 1300 lira, senin mantığına göre onun da bu kadar pahalı olmaması lazım bedavaya çıkıyor çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.04.23)
Benim de hayret ettiğim şu.

Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi uygulanmaktadır. Osmanlı'da da öyleydi. Dünya'da ekstrem birkaç ülke dışında da böyledir.

Serbest piyasa ekonomisinde piyasada bir mal, talepten azsa fiyat yükselir, fazlaysa fiyat düşer. Dengeye geldikleri noktada fiyat oluşur. Konunun maliyetle alakası yoktur.Yüzyıllardır yoktur. Tüm Dünya'da yoktur.

Yani Kuzey Kore dışında fiyatın maliyete göre hesaplandığı ülke yokken İnsanların aklında niye böyle bir kanı var anlayabilmiş değilim.
0
Mirket
(26.04.23)
ulke koca bir tarim arazisiyken neden tarim urunleri pahaliysa ayni/benzer sebeplerden
0
bay b
(26.04.23)
Avrupa ülkelerinden büyük yüz ölçümü ile Avrupa'dan pahaliya nasıl et satiliyorsa o sebepten.
0
logisticsmanager
(26.04.23)
(3)

Excel' de bunu kolay yoldan nasıl yapabilirim?

Amaranta ursula
Excel günlüklerimden herkese merhaba;Yaklaşık 60 küsur oturum var. He oturumda yanıtları evet, hayır ve bilmiyorum olmak üzere ön test ve son test uygulanmış. Bir satırda: X oturumu- 20.03.2023- (ön test) evet (10) hayır (20) bilmiyorum (8) (son test) evet(15) hayır (7) bilmiyorum (6) şeklinde ve bö
Excel günlüklerimden herkese merhaba;
Yaklaşık 60 küsur oturum var. He oturumda yanıtları evet, hayır ve bilmiyorum olmak üzere ön test ve son test uygulanmış.
Bir satırda: X oturumu- 20.03.2023- (ön test) evet (10) hayır (20) bilmiyorum (8) (son test) evet(15) hayır (7) bilmiyorum (6) şeklinde ve böyle 60 kadra satır var.

Şimdi ben oturum bazlı eğitimin başarı oranını görmek adına (evetlerden hayıra dönme, bilmiyorumlardaki azalma oranı vb) değişim yüzdesini ve toplam 60 küsur için değişim yüzdesini kolay yoldan nasıl bulabilirim? Oturup tek tek çıkarıp yüzde ile çarpmadan.

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(24.04.23)
Tam anlamamakla birlikte eğer ve say fonksiyonlarını kullarak yapılabilirmişsin gibi geldi.
0
sevilen progressive türkücü
(25.04.23)
Bu verdiğiniz Satır kısmı ayrı ayrı kolonlara mi yazılması yoksa hepsi birleşik tek bir hücre mi?
0
logisticsmanager
(25.04.23)
Şuraya çalışma sayfasının bir kısmını yükledim. Yana doğru satır devam ediyor.
www.hizliresim.com
0
🌸Amaranta ursula
(25.04.23)
(1)

avrupada bir ülkeden diğerine online sipariş kargosu sorunsuz geliyormu ?

aslindasorunumpsikolojik
yolcu yanında eşya getirtecem glocalzone uygulaması ile.gelecek kişi atıyorum almanyada ise avrupada herhangi bir ülkeden online sipariş verip ürünü kapısına gümrük ödemeden sorunsuz getirebiliyormu ? ankaradan istanbula kargo gelmesi gibi basit mi olay ?
yolcu yanında eşya getirtecem glocalzone uygulaması ile.
gelecek kişi atıyorum almanyada ise avrupada herhangi bir ülkeden online sipariş verip ürünü kapısına gümrük ödemeden sorunsuz getirebiliyormu ?
ankaradan istanbula kargo gelmesi gibi basit mi olay ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(24.04.23)
Evet.
Ben Amazon almanya'dan ya da italya'dan aldim. Onun dışında parfüm de aldım. Basit bir olay.
Avrupa içinde gümrük falan yok.
0
logisticsmanager
(24.04.23)
(13)

Yurt dışına gitmek

dissendium
Merhabalar. Yasal olarak yurt dışına nasıl gidebilirim? Amacım çalışmak, yaşamak. Makine mühendisiyim ama ABD, Almanya gibi ülkelerde kasiyer olarak da çalışabilirim. Sorun ettiğim bir şey değil. İngilizce biliyorum. Almanca öğreniyorum. Olası planlar neler? Teşekkür ederim.
Merhabalar. Yasal olarak yurt dışına nasıl gidebilirim? Amacım çalışmak, yaşamak. Makine mühendisiyim ama ABD, Almanya gibi ülkelerde kasiyer olarak da çalışabilirim. Sorun ettiğim bir şey değil. İngilizce biliyorum. Almanca öğreniyorum. Olası planlar neler? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(24.04.23)
Yani muhendisseniz ve yaşınız da genç ise ne diye Almanya'da kasiyer olarak calisasiniz ki? İngilizce biliyormussunuz, almancayi B2 seviyesine getirin derim ilk hedef olarak.

Sonrasında Almanya'da yüksek lisans başvuruları ve iş başvuruları yapabilirsiniz. İş bulmak biraz zorlayabilir kanunlar gereği fakat imkansız değil. Kaldı ki Almanca bilirseniz şansınız artar. Yüksek lisans çok daha kolay olur. Sonrasında da orada bir hayat kurarsınız zaten.


İlk hedef almancayi B2 yapmak olsun bence.
0
fraise
(24.04.23)
fraise, yani tabii ki şansım olursa mesleğimi yapmak isterim ama kendimi çok sınırlamadığımı belirtmek için onu ekledim. Sağ olun.
0
🌸dissendium
(24.04.23)
kendini sınırlandırmak istemediğini söylemişsin ama hedefini sınırlandırmalı ve ona göre hareket etmelisin. yani amerika da olur almanya da olur gibi bir yurt dışı planı olamaz.

almanya istiyorsan yemeyip içmeyip almancanı geliştirmeye bak, goethe'den sınava girip belge al ve düzgün bir cv, düzgün bir cover letter'la ölümüne iş başvurusunda bulun. çok daha kısıtlı iş imkanına sahip kişiler bile kafaya koyduklarında avrupa'da iş bulabiliyor. sen bir sanayi ülkesine göçmek isteyen makine mühendisisin, yani almanya'da iş bulma imkanın ortalamanın çok üzerinde.

baktın altı ay-bir yıl geçti hala sonuç yok, birikmiş paran varsa iş bulma vizesiyle gel ve almanya'da iş aramaya devam et. yukarıda dendiği gibi yüksek lisansla da gelebilirsin. tabii tüm bunlar olurken almancanı asla boşlama, b2 düzeyinde konuşacak seviyeye gelmeye çalış.

gerekirse kasiyer olurum kafalarına hiç girme. almanya'da mühendis olarak çalışmak istiyorum de, planını ona göre belirle. gereken çaba ve motivasyonu gösterirsen yüzde doksan dokuz başarırsın zaten. bir mühendis için çok da atla deve bir şey değil.
0
sir gawain
(24.04.23)
genel olarak uc yolu var:

1- egitim
2- (diger bir ulkeden) is teklifi
3- evlilik (aile birlesimi)

"kasiyerlik de yaparim ne olsa yaparim" seklinde bir rota kesinlikle yok. rasgele adam alan tek sistem abd'nin green card'i, onun cikma ihtimali sayisal loto tutturmak gibi.

almanya'da yuksek lisans mantikli. bedava zaten. egitim dili ingilizce olan programlara bak (hayir yeterince almanca bilmiyorsun, B2 de yapamazsin - onu unut ingilizce'ye odaklan). almanya (ve sanirim artik avrupa'da bir cok ulke) yuksek lisans yapanlara 1-2 yil is arama/calisma izni veriyor, bu da sirket sponsorlugu bulma gerekliligini ortadan kaldiriyor genel olarak.
0
hot potato
(24.04.23)
Ilk olarak şunu söylemek lazım;
Avrupa'da nitelikli adam eksiği var. Yani ben her zaman derim; bugün mobilim, İngilizcem iyi ve birazcık deneyimim var diyen herkes tedarik zincirinde iş bulur. Benim kendi yerime adam almam lazım, resmen nasıl bulacagiz lan diyoruz.

O sebepten ne is olsa yaparım diye girme. Ben öyle girdim sonra salak miyim lan her yerde is var dedim.

Onun dışında en mantıklısı yüksek lisans. Çevremde böyle Avrupa'nın çeşitli yerlerine dagilan hintliler var ki biri de yakin arkadaşım. Bütün arkadaslari iki sene master sonrasi iyi yerlerde.

Ha param yok diyorsan orasi sikinti oluyor.

Bu arada edmon honda dediğine biraz katılıyorum. Kafan biraz fazla karışık.
0
logisticsmanager
(24.04.23)
yuksek lisans kabulu ile baslayabilirsin, ogrencilere yari zamanli calisma firsati(haftalik 20 saat galiba) taniyor almanya. almanya'ya gittikten sonra da belki alan disina yonlendirmis gibi olacagim ama software test engineer egitimlerine bakabilirsin. haftalik calisma iznini de bu sektorde bir yer bulabilirsen kalici olma yonunde baya yol almis olursun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.04.23)
fraise +1
Makine mühendisisin, kalite alanında çalışmışsın ve almanya gibi sanayisi gelişmiş ve kalite konusunda disiplinli bir ülkeye kasiyer olarak gitmeyi mi hedefliyorsun? Alınma ama neden bu vizyonsuzluk? Madem almancan var otur almanyadaki alanınla ilgili iş ilanlarına bak. Neler bilmeni istiyorlar,hangi yetkinlikleri bekliyorlar. Ona göre eksiklerini tamamla ve iş için başvur

@edmond honda bir de tavuk çiftliği vardı onu unutmuşsun
0
yazdonumu
(24.04.23)
yazdonumu, aslında vizyonsuzluk değil de öz güvensizlik diyelim. Almanya bildiğiniz gibi mühendislerin krallarını yetiştiren bir yer olduğu için Türkiye'den gelmiş mühendisi ne yapsınlar diyerek öyle düşündüm. Haklısınız. Çok iştahlı gözüküyorum ama içimde hep bir şeyler yapma isteği var. Ondan oluyor.

Yüksek lisans için bayağı para harcamam gerekir maalesef. Ben daha maliyetsiz yollar arıyorum.
0
🌸dissendium
(24.04.23)
abi ben senin yerinde olsam ayu gibi kasar para biriktirir ve yüksek lisans için giderdim. bu senin için çok kompleks bir yöntem değil. maddi durumunu bilmiyorum ama imkanın varsa gerekirse bir süre ailenle yaşa. masrafları olabildiğince kıs. evet almanya'dan vize almak için çok para gerekiyor ama sen çalışan adamsın. varını yoğunu euro yap. yerine göre olmadı kredi bile çekersin. almanya'da okullardan kabul almak çok sorun değil de vize alırken istedikleri gelir garantisi problem. şu an ne kadar bilmiyorum ama 10-12 bin euro civarıdır sanırım.

yapacağın şey gerekirse üç sene telsizi kapatıp para biriktirmek, sonra kendi alanında yüksek lisansa başvurup affedersin sktir olup gitmek. olmayacak iş değil. halihazırda üniversite mezunu, meslek sahibi adamsın. e öyle veya böyle para da kazanıyorsun. onu kenara koyup euro'da biriktirmeye çalış. bugün zaten dünyada yüksek lisans, doktora işleri için 30-35 yaş kesinlikle geç değil. o açıdan da sorun yok.

oraya gittikten sonra zaten en kötü dönercide filan çalışır yine bir şekilde kendini finanse edersin. evet kolay şey değil, risk ama anadan babadan çok zengin olmayan herkes zaten kaçarsa böyle kaçıyor. biraz b*ka batmak gerekiyor açıkçası. kaldı ki illa dönercide kaçak göçek 300-400 euro'ya çalışacaksın diye bir kaide yok, daha iyi şeyler bulabilirsin belki.

ingilizcenin çok önemli olduğu konusuna katılıyorum ama almanca bence almanya için manyak bir avantaj. evet ingilizceyi daha iyi hale getirmeye çalış ama bir yandan almancan da olsun bence. zararını görmezsin. bence senin önündeki tek engel maddiyat. onu da iş sahibi biri olarak çözme şansın var. türkiye maaşıyla almanya eğitimi finanse etmek kolay değil evet ama sen üniversite okuyan veya anasından babasından para istemek zorunda kalan birine göre daha şanslısın. en azından ipler senin elinde.

bence macera arama. dişini sık, paranı biriktir, mühendislik alanında yüksek için git. devamında zaten orada kök salarsan baktın olmuyor o zaman kasiyerlik de yaparsın.

almanya'nın mühendislik devi olmasının almanlarla pek alakası yok. baktığın zaman abd de dünyanın açık ara en zengin, saçmasapan varlıklı bir ülkesi ama katma değeri yaratanlar hintli, çinli, vietnamlı dayılar filan. bu ülkeleri dev yapan şey kafası çalışan adamlara imkan sağlamaları. yoksa bira şişesi toplayıp onun depozitolarıyla hayatta kalmaya çalışan alman da var. hepsi mühendis olmuyor, hepsi zeki veya başarılı büyümüyor.
0
mark greg sputnik
(24.04.23)
amac ne?
memur zihniyetli isen, para cok onemli degil tr'ye yakin olayim diyorsan avrupa.
yok vahsi kapitalizmciyim, para pesindeyim diyorsan amerika.
ortaya karisik birsey ariyorsan, britanyanin kopegiyim diyorsan commonwealth.

kesiyerlikten baslarim kafasi olumlu cunku buyuk ihtimal oyle olacak, ama olene kadar kasiyerlik yaparim yeterki cikayim kafasi sakat.

dil konusu cok kafaya takilacak bir mevzu degil, halledilir.
0
cooperr
(24.04.23)
yukarda güzel özetlenmiş. yasal olarak gitmenin 5 yolu var aslında diye bir ek yapayım:

1-Eğitim
2-İş bulmak
3-Evlilik
4-İş kurmak
5-Yatırım yapmak (bazı ülkeler için geçerli)

Her birinin ülkeden ülkeye değişen kırılımları var. Öncelikle "kasiyer olarak da çalışırım" yeter ki gideyim kafasından çıkın. Mühendisseniz ve ortalama üstü kazanan bir mühendisseniz almanya'da vb kasiyer olarak ya da benzeri vasıfsız işlerde çalışamazsınız yaşam kaliteniz ciddi oranda düşer. Türkiye'de işinde gücünde ve ortalamanın biraz üzerinde kazancı olan insanların vasıfsız işçi olarak gitmesi çok manasız. Muhtemelen yurtdışı için tek fırsatınız olacak hayatınızda, onu da böyle boşa harcayacaksınız.

Adım adım üstünden geçelim. yukardaki adımların.

1-Eğitim: bu zaten net. yüksek lisans için başvuru yapabilirsiniz. Birçok ülkede ab dışından gelenlere eğitim paralı. Ama bazı ülkeler ya da üniversiteler mühendislik, ziraat vb niş alanlara yönelik imtiyazlar sunuyor. İş geçmişiniz varsa yüksek lisans başvurusunda büyük avantaj. Burada da 2 kriter var. Almanya gibi ülkelerde yüksek lisans çok ciddiye alınır ve epey sıkı ve zorlu bir kabul süreci sizi bekler. Hollanda, İsveç, İngiltere, İtalya, İspanya, Polonya, Çekya vb ülkelerde çok iddialı olmayan özel okullardan daha kolay kabul alırsınız. Size çok büyük bir artı sağlamaz oradan alacağınız diploma tabii. Ama AB sınırları içinde yasal olarak oturma hakkı sunar. Ayrıca yine o ülkede bir eğitim kurumundan diplomanızın olması yine iyi kötü bir avantajdır iş ararken. Bazı ülkeler mesela polonya, okurken çalışma konusunda epey esneklik sunuyor. Tabi bu çok suistimal edildiğinden, lisans gibi gidip vasıfsız işlerle çalışma izni alıp ülkede kalanlar olunca, vize süreçleri zorlaştı oralarda da. Bu yolla gitmek istiyorsanız, yüksek lisans konusunda ciddi olduğunuzu göstermeniz lazım. Hakikaten sonrasında da bu alanla ilgili işler kovalayacaksınız orada.

2-aİş bulmak. AB özelinde konuşuyorum mühendislik diplomanızla ve iş geçmişiniz de varsa blue-card almanız çok zor değil. Yeter ki "vize sponsorluğu" sunan bir şirketten teklif alın. Türkiye'de uluslararası bir şirketteyseniz zaten türkiye'den oraya zıplamak çok zor değil. Ha AB ülkeleri son zamanlarda türkiye'den daha zor adam alıyor. Onun yerine Türkiye'den Dubai'ye giden çok. Çünkü Dubai Expat bölgesi. Orada 2-3 sene hem para biriktiriyor hem çevre ediniyor. Çünkü dubai'de çalışan avrupalı ve amerikalılar birkaç yıl sonra başka ülkeye geçiyor ya da evlerine dönüyor. Eğer iyi bir network sağladıysa bu bağlantılar da özellikle yönetici seviyesinde ab ülkelerinde iş kapısı açabiliyor. Vasıflı işçiyseniz bu arada almanya'da iş arama vizesi var. 6 ay almanya'da oturma ve iş arama hakkı sunuyor size. Türkiye'dense orada iş aramak daha rahat olabilir. ama tabii 6 ay orada geçinecek paranızın da olması şartı var.

2-bİş bulmanın diğer yolu da mavi yakalı sayılabilecek bir meslek sahibi olmak. Özellikle AB'de beyaz yakalı vasıflı insan çok. Ama daha teknik alanlarda çalışacak tekniker, operatör gibi insanlara ihtiyaç çok. Ya da berber, terzi, aşçı, tesisatçı, vinç operatörü gibi meslek sahibi insanlara... Bu tabii ki elini kolunu sallayarak olmuyor. Ciddi ciddi bir eğitim kurumundan belgenizin ve bu alanda iş geçmişinizin olması lazım. Bir de beyaz yakalı işlerde ingilizce yeterli oluyor genelde ama bu işlerde gidilen ülkenin dilini b1 seviyede bilme şartı oluyor genelde. Yine de Türkiye'den ciddi ciddi bir "mavi yaka" göçü de var. bu konuda çalışan ajanslar var. Aynı zamanda işkur üzerinden de sık sık almanya gibi ülkelerden bu konuda iş ilanları düşüyor. Burada özellikle aşçılık birçok ülkede iş fırsatları açabilen bir alan. Ama çok ciddi eğitiminizin ve iş geçmişinizin olması lazım en azından 2-3 yıllık.

3-Evlilik. Allah mesut etsin, çeşme'de, antalya'da birinin kalbini çalabilirseniz alır götürür sizi de.

4-İş kurmak. Ankara anlaşması çok büyük nimet. Birçok AB ülkesinde şahıs şirketi kurarak oturum hakkı elde edebiliyorsunuz. Tabii ki çok sıkı şartları var. Öncelikle alanınızla ilgili bir iş yapmanız lazım ve o alanda türkiye'de bir iş geçmişiniz olmalı. Yani mühendisim ben şimdi de hollanda'ya restoran açacağım derseniz kimse yemez. Ama şunu yapabilirsiniz, makine mühendisiyim ve hollanda da mühendislik alanında danışmanlık ve ekspertiz hizmeti vereceğim diyebilirsiniz. Mesela bu yöntemle bir firmayla freelance iş anlaşması yapıp normal çalışan gibi oraya iş yapan bir arkadaşım oldu Londra'da (ui designer). Bu yöntemle ya ciddi ciddi şirket kurar çalışırsınız. Ya da freelancer olarak fatura kesip normal bir firmada iş yaparsınız. Şartlar ülkeden ülkeye değişiyor. En kapsamlı bilgi hollanda konsolosluğunun sitesindeydi benim gördüğüm. Ama bu vizenin de bağlayıcılığı var, mesela yıllık belli bir gelir limitini tutturmanız lazım vizenin yenilenmesi için. Başvurularda da iş planınızı çok iyi anlatmanız lazım. Uzun vadede istihdam sağlayabilmeniz de önemli.
Özellikle danışmanlık, freelance vb şekilde çalışabilecek beyaz yakalı iş kolları için çok fırsat sunuyor ve çok da faydalanan oldu. Ya da türkiye'de aşçı, kuaför falan olup dil öğrenip yurtdışında böyle iş kuranlar da oldu. Youtube'a yazın çıkıyor. Ankara anlaşmasıyla kuaför falan açanlar var hollanda'da. Bir de henüz AB'ye girmemiş ama eli kulağında bazı balkan ülkelerinde şirket açmak falan kolay. Şu anda karadağ mesela türk restoranlarıyla, dükkanlarıyla dolu. Onlar heyecanla AB'ye girmeyi bekliyor orada. ABD'de ise 900.000 dolar yatırımla bir iş kurar ya da bir işe ortak olursanız direkt vatandaşlık alabilirsiniz.

5-Yatırım. Bazı ülkelerde gayrimenkul yatırımı yaparak oturum hakkı alabiliyorsunuz. Hepsinin şartları kendi içinde değişiyor. Bazısı vatandaşlık veriyor, bazısı sadece oturum veriyor, bazısı yanında çalışma izni de veriyor gibi gibi... Varsa sermayeniz, gelir de sağlayabilirseniz gayrimenkulle bu da bir yöntem.

bunun dışında umut fakirin ekmeği greencard her zaman bir fırsattır.

Ama sizin manteliteyi bi değiştirmeniz lazım. Niyetiniz ne o bile belli değil.

Yani gidip birkaç yıl para kazanayım sonra döneyim türkiye'de ezeyim mi diyorsunuz? O zaman basın gidin dubai'ye, katar'a...

Yok orta sınıf rahat bir hayatım mı olsun diyorsunuz. O zaman nitelikli göçmen olarak Avrupa'yı zorlayın. Ama burada da seçiçi olun. İnanın almanya'da kasiyer olarak çok daha süper bir hayatınız olmayacak. Bir de AB ciddi ciddi otomasyon yatırımları yapıyor. Çünkü nüfus az, niteliksiz nüfus da az. İşçi maliyetli. Haliyle birkaç yıl sonra vasıfsız işçi statüsü daha da zor olacak AB bünyesinde.

hele ABD'de kasiyerlik falan niyetiniz varsa hiç boşa uğraşmayın. ABD'de türkiye'yi mumla ararsınız. ABD gerçekten orta üst sınıf olarak yaşamayı garantileyen bir gelir ya da iş fırsatı varsa tercih edilebilecek bir ülke. Kasiyerlik, uber sürücülüğü yapmak için ABD'ye gittiğinizde nolur hasta olmayayım da hastaneye düşmeyeyim diye dua edersiniz her gün. Ha ben oraya kapağı atayım, kendime nitelikli işler bulurum diyebiliyorsanız ona bişey diyemem. ABD yükselmenin de, dibe vurmanın da sonunun olmadığı bir ülke.

AB sınırları içinde özellikle kuzey avrupa'da devlet sizin dibe vurmanıza mani olur. sosyal yardım yapar, iş bulur hatta norveç'te falan ev bile bulur. Ama ABD'de sistem çok acımasızdır.
0
anten
(24.04.23)
Alanınızda yetkinliğiniz varsa tr’den başvuru yapıp kabul alıp gidebilirsiniz. Öyle mühendisler var ki almanca, hollandaca bilmese bile oralarda yüksek maaşa iş bulup gidiyorlar. İyi değilseniz para verip kursa fln kaydolun. Bir şekilde kalmanın yolunu bulursunuz zaten oraya gıdince.
0
yalniz kizkulesi
(25.04.23)
ana dilini öğrenmekte zorlanacağın herhangi bir ülkeye gitme.
0
rain when i die
(25.04.23)
(21)

Ekonomide bundan sonraki fantastik süreç nedir?

logisticsmanager
Döviz patladı.Sonra enflasyon patladı.Kiralara limitler falan geldi.Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.Mb pazardan döviz toplamaya başladı.Şimdi de 50
Döviz patladı.
Sonra enflasyon patladı.
Kiralara limitler falan geldi.
Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.
Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.
Mb pazardan döviz toplamaya başladı.
Şimdi de 50 farklı kur oluştu. Millet bankalarla calisamamaya başladı.

Bundan sonraki fantastik süreç nedir?
Bunları görüp hala "abi düzelecek" diyen var mi?
0
logisticsmanager
(24.04.23)
Seçim sonrası kim kazanırsa kazansın İMF'ye gidecek.
İMF ile bir anlaşma yapılacak, sabit gelirlilerin epey zorlanacağı, para getirmeyen yatırımların duracağı dolayısıyla durgunluğun ve işsizliğin patlayacağı, mesela ayakkabı alırken markasına bakmak yerine ayakkabı olmasıyla yetineceğimiz, hiç kullanılmamış olmasına sevineceğimiz en az yirmi yıl sürecek bir sürece gireceğiz.

diye düşünüyorum.
0
Mirket
(24.04.23)
Ya bu döngü ülkenin makus talihi diil mi zaten? Bankadan dolar alış kuruyla satış kuru arasında 1.5 lira fark olmuştu geçen haftalarda. Şimdi 1’e düştü sanırım. Takip bile etmiyorum artık, neye derman olacak ki… Eskiden haberlerde tahtakale’deki dolar kurunu da ayrıca söylerlerdi, yine o tarz bi yere sürükleniyoruz.

Buna rağmen ben düzelecek diyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
sermaye kısıtlamaları
çift döviz kuru, gerçek döviz kurunun x2 olması
bankalarda döviz çekimine kısıtlama getirilmesi
döviz alım satımının yasaklanması
bazı ithal malların ve hammaddelerin alınamaması
moratoryum
0
nuisance
(24.04.23)
@vedat; duzelecek kismi 5 sene mi 10 sene mi? Çünkü bedavaya dogalgaz dagitilan bir donemdeyiz, bunlari kim odeyecek diye bile sorulamiyor.

Ben de duzelecek diyorum ama uzun dönemde çok sıkıntılı yıllar sonrası, o da kurallara uyulursa. Arjantin olmayiz da bence bu saatten sonra eskisi gibi olmak için bir 10 yil kadar sıkıntı cekilecek.
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
@nuisance; 3. Ben yakin süreçte bekliyorum. Olmaz olmaz denildi ama komisyon başladı, kur farki başladı.

5 bu gidişle olacak. Zaten medikal taraf böyle değil miydi bayadir?
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
kim gelirse gelsin ekonomi düzelmez. düzelecek diyenler ev ve araba fiyatları düşecek diyenlerle aynı bana göre. ayrıca düzelecek demekle olmuyor, ne zaman düzeleceğini söyleyeceksin.
0
nothing in my way
(24.04.23)
eğer yönetim değişirse en azından dünyadan kopmayan düzgün bi ekonomi politikasına döneriz diye düşünüyorum. (bu çeşitli yasakları kısıtlamaları getirebilir ama yokuş aşağı gitmekten iyidir. Yani iyi olacak demiyorum ama daha kötüye gitmeyebilir diyorum)

10 yıla bir şeyler "eh" olsa, bu ülkede her 20 yılda bir büyük kriz çıkıyor zaten trendin bozulacağını da sanmam. Yani düzelmek için yeterli vakit var mı ona da emin değilim. Çok akılcı politikalarla büyük paraları ülkeye çekmek lazım. Estonya gibi dijital şirket mi kurdururuz, kumarhaneleri mi açarız artık sağlam bişeyler lazım.(ama yapılmaz bunlar bence)

Bankalara kısıtlama getirilmemesinin sigortası altılı masa bence. Onlar gelirse öyle bir şey yapmamaya çalışırlar çünkü çok kötü bir imaj olur. Malum yönetim devam ederse her şey olabilir.

Yani 5-10 yılda biraz pozitif şeyler olabilir fakat uzun vadede işlerin kötü olduğunu düşünüyorum ben. Bir sürü ekonomik yük, anlamsız bir nüfus, parasal veya kültürel getirisi olmayan göçmenler... Sonra iklim krizi geliyor Akdeniz bölgesinin turizm potansiyeli azalıp her yaz yangınlarla uğraşmak zorunda kalabiliriz vs. vs.
0
nhk ni youkosu
(24.04.23)
düzelir, çok da basit olur;
serbest piyasaya yavaş yavaş dönülecek, bildik iktisat politikaları izlenecek, merkez bankası bağımsız olacak ve esas amacını yerine getirecek, sermaye piyasasını da öldürmeden bunu yapmaya çalışacak, kuvvetler ayrılığı oluşacak, yargı bağımsız olacak, adalet önünde herkes eşit olacak, yatırımcıya güven verilecek, liyakat temelli atamalar yapılacak, sığınmacılar mevzusu doğru yönetilecek, ihracatçı desteklenecek.
yol haritası gayet belli, tabi ülkenin en kıymetli varlıkları satıldı, onun dönüşü yok.
0
tiny penny
(24.04.23)
Bu kadar karamsar olmaya gerek yok, gerçekliği de yok. Adam zamanında sıfırdan ülke kurduktan 2 sene sonra uçak fabrikası kurup 5 sene sonra uçak üretip Hollanda'ya uçak satmayı başarmış, liyakatli insanlar geldikten sonra bu işler hiç zor değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.04.23)
türkiye gibi nitelikli üretimi olmayan ve 80 milyon gibi nüfusu olan bir ülkenin kısa vadede düzelmesi mümkün değil. Bu siyasetten bağımsız bir gerçek. Partiler üstü bir konu.

Türkiye'nin tarihine bakın, ekonomisi hep dalgalı, Bazen dibe batıyorsun tam nefesin kesilecek gibi oluyor bi yüzeye çıkıyorsun... Çok ciddi yapısal değişiklikler olmadan bunu değiştiremez kimse. Şu anda hiçbir partinin de programında böyle bir reçete yok. Herkes kısa vadeli günlük çözümler öneriyor. 21 yüzyılda hala fabrika açıp üretim üsleri kurmaktan bahsediyoruz ülkede her iki siyasi cenahta da... Bugün üretim yapmak mesele değil, fikri mülkiyet mesele.

Dünyaya entegre olmakla da alakası yok. Bizim dünyaya satabildiklerimiz sınırlı. Ama aldıklarımızın sınırı yok. Rakamları atıyorum ama şöyle ilerliyoruz 1 kazanıp 3 harcıyoruz gibi düşünün. Böyle bir ekonomi refaha erer mi?

Çok uzatmadan şöyle özetleyebiliriz. 19. yüzyıla kadar ülkeler orduları kadar güçlüydü. 19. yüzyıldan itibaren markaları kadar güçlü olmaya başladılar. Türkiye'nin dünya çapında kaç tane sanayi, teknoloji, hizmet, gıda, tarım vs. markası var? Ülkeye para kazandıracak ve eğitimden savunmaya her şeyi finanse edecek olanlar bunlar. Fason üretimden bahsetmiyorum. O konuda örnek çok. Mesela Zara'nın birçok ürünü türkiye'de üretiliyor. Bunu üreten onlarca tekstil fabrikamız var. Ama bir tane Zara yok türkiye'den dünyaya açılan. Böyle bir yatırım yok. Bunu başarmayınca 1 tane Zara, senin tüm tekstil sektöründen daha fazla kazanıyor.

Zara'nın yıllık geliri 19 milyar euro seviyesinde yaklaşık.
Türkiye'nin bütün tekstil firmalarının toplam ihracatı 12,5 milyar dolar civarındaymış 2022'de. Anlatabildim mi... 1 marka>100lerce tekstil firması.

Ekonomisi kuvvetli ülkelerin hepsinin çok güçlü markaları var. Marka ve üretim farklı şeylerdir. Marka demek fikri mülkiyet demek. Telif demek, patent demek, tasarım demek, pazarlama demek... bunlar elinde olduktan sonra çin'de de ürettirirsin, somali'de de... bugün iphone'a 1000 dolar vermenin sebebi onun fikri mülkiyeti yani endüstriyel tasarımı ve entelektüel patenti. yoksa telefonun üretim maliyeti 300-400 dolar. Montaj sanayinin hiçbir önemi yok artık. Var da tek başına bir önemi yok.

Şöyle diyeyim, sen isveç'e 1 dolar'a kereste satıyorsun. O sana 20 dolara o keresteyi ikea sandalye olarak geri satıyor.

anlatmaya çalıştığım bu. Türkiye katma değerli ürün üretemediği sürece cari açık vermeye, borçlanmaya, döviz stoklarını eritmeye devam edecek. Onun dışındaki tüm konular 2. derecede etkili.

Faizmiş, kurmuş piyasa kontrolüymüş falan... Bunların etkisi var elbette. Ama sen para kazanamadıktan sonra bunlar senin ekonomini kurtaramaz.

Şöyle düşünün, bir adam 10.000 lira kazanıyor, 20.000 lira harcıyor... Bu adam borsada yatırım yapsa, döviz kurunu iyi değerlendirse, faizle uğraşsa ne olur uğraşmasa ne olur? Kazandığının 2 katını harcıyor, ya da harcadığının yarısı kadar kazanıyor diyelim. ya kazancını artıracak ya giderini düşürecek. 80 milyonluk bir ülkenin giderini azaltması kolay değil. Yaşam kalitesini etkiler. ama kazancını artırması için türlü yol var.

Ama tutup bütün sermayesini gayrimenkule gömen bir ülkeden çok hayır bekleyemiyorum ben.
0
anten
(24.04.23)
Bir üstten devam edeyim, herkes serbest piyasadan, liyakatten ve piyasaya güven veren demokratik ortamdan bahsediyor. Çok haklı. Çünkü yatırım için bunlar gerekli.

Ama kimse yatırımın niteliğini konuşmuyor. Abi yabancı yatırımcı çekmek zor değil. Bugün gana da, güney afrika da yabancı yatırım çekiyor. Karadağ da çekiyor... Hindistan da çekiyor. Ama nasıl çekiyor?

Al TL'nin değeri düştü, mükemmel gayrimenkulleri yabancılar sakız gibi alabiliyor. Al sana yabancı yatırım.

Asgari ücreti 400 dolara fikslersin, biraz demokratik bir ortam izlenimini oturtacak yönetmelikler çıkarırsın... Volkswagen gelir burada fabrika açar. Al sana yabancı yatırım? ee sana ne faydası var? ufak bir istihdam oluşturması ve bir miktar vergi geliri dışında? Şu an satın aldığın ürünlerin çoğunun üstünde "made in bangladesh" yazıyor. Bu ne demek? bangladesh yabancı yatırımcıyla dolu. Ama bangladeshliye ne faydası var? Adam oradaki çalışanlara cüzi bir ücret verip, biraz vergi ödeyip bütün karını alıp kendi ülkesine götürüyor.

O yüzden nitelikli üretimi olmayan bir ülkede ekonomi düzelir mi? yabancı yatırımcı gelir mi diye sormak çok iyi niyetli.
0
anten
(24.04.23)
100 yıl önce zart diye tepeden inme rejim değişikliği gerçekleşti ve buna uygun modern yasalar (isviçre’den kopyala yapıştır) implement edildi ama kültürel kodlarımız bunların hiçbirine uygun değildi. 100 yıldır yaşadığımız her sıkıntının temelinde bu var, tüm bu döngülere girip çıkılması da bundan kaynaklı kanımca. Son 20 yılda da siyasal islam ucubesinin ve hukuk güvenliğini yerle bir etmenin yarattığı sonuçları gördük.

Üslup ve ahlak konusunda ilerleyebildiğimiz ölçüde daha oturmuş ve ayakları yere basan bir ülke olabiliriz ancak. Siyasal islam bunu mahvetti, tartışma dili değişti. Herkes birbirine küfür ediyor, dayılanıyor ve bu normalleşti. Şu an geldiğimiz noktada genel olarak muhalefetin üslup ve ahlak konusuna özel olarak eğildiğini düşünüyorum ve bence doğru da yapıyorlar. Bu altyapı doğru kurulduğu zaman pozitif yönde ilerleyebileceğimizi düşünüyorum ama bu bir süreç tabii ki, 5 yıl mı olur 10 yıl mı orasını bilemiyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
He bir de dünya teknolojinin ilerlemesiyle sosyolojik olarak çok fantastik gelişmelere gebe. Bizim millet pek uyanmadı ama AI + otomasyon her şeyi değiştiriyor; 5-10 yıl içinde tüm piyasalar, iş ve istihdam modelleri, karar mekanizmaları falan da buna göre değişecek. Çok ciddi bir revizyon olacak ve hatta halihazırda oluyor, bunu görmek için medyum olmaya gerek yok, milyonlarca kişi işsiz kalacak bu çok açık. Bu global değişime de bir şekilde adapte olabileceğimizi umut ediyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
evet düzelecek. iktidar değişirse bal gibi de düzelecek.

30 tane şey saymışsın ama bunların tamamı bir kişinin inadını değiştirmediği için olanların sonucu. oturup 30 farklı şeyi çözmek için 30 ekip, 30 yıl çalışmayacak.

daha bisküvi bile üretemeyen, marketlerinin yarısı türk ürünü, beyaz eşyalarının neredeyse tamamı türk markası olan doğu avrupa ülkelerinde bile otomobil ve konuta ulaşım tr'nin 10 katı kolay. tr çok iyi para çeviriyor ama çok kısıtlı kişilere ve ödemelere gidiyor para. avrupalının çöpe attığı araca tr'de yüzbinlerce insan 20bin$ para vermek için birbirini kovalıyor. korkunç bir dengesizlik ve plansızlık var başka bir şey yok.

açın iki yabancı yatırımcı analist yorumu takip edin. kamu borç yükü, kişi başı borç miktarı, özel sektör borçları ile avrupanın en iyi ülkelerindeniz. hem halkın korkunç borcu yok hem özel sektörler bilinçli ilerliyor. yan tarafımızdaki yunanistanın public debt / gdp oranı %250 olmuş, avrupa'da bu oran %60-80 civarı iken tr'de 43 civarlarında.

hukuk düzelirse ve tl istikrara kavuşursa tr'ye para yağar diyenler goygoy yapmıyor ya da bizi pişpişlemiyor. 2000'lerde ülkeye yıllık 1b$ doğrudan yabancı yatırımcı gelirken, hem reformlar hem ab süreci hem istikrarlı tl ile 2005-2008'de 20b$'lara çıkmıştı. 2015'ten beri tekrar düşüş var şu an yıllık 8-10'larda. benzer bir sıçrama ve yıllık 30b$'lık u.arası doğrudan yatırım ile tr'nin belli fazlasıyla doğrulur bir kaç seneye.
0
avatar is back
(24.04.23)
bu arada imf denilmiş de bu konuda bilge yılmazın söyledikleri çok önemli.

1- bize imf'den gelecek parayı kendimiz fazlasıyla yaratırız çok gerek yok
2- imf'de çalışanlar benim öğrencilerim ya da mülakatına girdiğim, referans olduğum kişiler çoğu

2001'de değiliz, imf ile olacak iş değil. bir üstte yazdığım gibi tr aklını başına alırsa zaten imf'de 5 senede gelecek limitlendirilmiş para bir senede fazlasıyla doğrudan yatırım ile gelir
0
avatar is back
(24.04.23)
Bu arada İMF'den bahsedildi. İMF'nin ne olduğunu bilmeyen koca bir kitleye bir öcü yaratmak gerekiyordu. Yaratıldı. Don Kişot'un yel değirmenleri gibidir kendisi. Saldırmak gerekir.

Bu fona Türkiye de ortaktır. Fonun kuruluş amacı İflasa çeyrek kalmış ülkelere ucuz kredi sağlayarak iflastan döndürmektir. Bu fonun verdiği kredilerin diğer kredilerden farkı vardır. Bu fon kredi verirse o krediyle 'Bu ay doğalgazı bedava yaptım' şeklinde seçim yatırımında kullanamazsın. 'Şöyle bir yatırıma yönelteceğim, bu şekilde para kazanacağım.' dersin ve bunu belgelersin, öyle verir parayı.

Ha ama 'yok ben yel değirmeni buldum, saldıracağım.' dersen O da olur. Sonuçta kredi verecek tefeci çok.

Hukukun düzelmesi dediğin şeyi yapman için HSK'nın yapısını değiştirmen gerekiyor, bunun için güçlü irade gerekiyor, bunun için yeni atamalar, onun için de atanmışların görev sürelerinin tamamlanması yani uzuuuun yıllar gerekiyor. Ayrıca bunun için Anayasa'da bazı değişiklikler gerekiyor, onun için Mecliste Anayasa değişikliği yapacak çoğunluk gerekiyor.

Biz İMFye gitmeyiz o parayı buluruz mu? Dur daha seccade konuşacağız. Parayı sonra konuşuruz.
0
Mirket
(24.04.23)
sürekli yeni vaatler veriliyor, bir kısmı da gerçekten yapılıyor ve merkez bankası para basarak ödemeleri karşılamaya çalışıyor.
eyt gibi bir kaç ay/yıl içinde 5 milyon kişiyi emekli edecek bir uygulama mesela. yapabileceklerine çoğumuz rüyasında görse inanmazdı çünkü 100 yıllık cumhuriyet tarihinde biriken emekli sayısı nette 12 milyondu. bir yanda 100 yılda nette 12 milyon emekli diğer tarafta birkaç ay içinde +5 milyon emekli daha.
benim öngörüm sosyal güvenlik sisteminin tamamen çöküşü.
çökmezse de tl nin öyle bir değer kaybetmesi ki 7.500 lira emekli maaşının 1 haftalık mutfak masrafını zor karşılayabilecek olması.
ülkede üretim, ihracat, katma değerli ürünlerin %40 artması lazım ki sadece eyt yi karşılayabilsin.
0
Piyano piyano bacaksız
(24.04.23)
@stirlingshire;
twitter.com

Ayda 525 milyon m3 doğalgaz. Yilda 6.3 milyar m3.

Karadenizden cikacak gaz günlük 10 milyon m3. Ikinci fazda 40 milyon.
Kisacasi ilk fazda yillik max 3.6 milyar oluyor. Verilen söz ile arada 3 milyar m3 fark var.
Kendi gazi falan yok yani daha ortada.
Bunun parasini bütçe odeyecek, yani Türkiye'de yaşayıp vergi verenler.
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
hmm bu durumda cebimizde para kalmış bile olabilir çok iyi haber değil mi

satınalmak yerine çıkardığımız 3.6 milyar m3 doğalgazın her 1000 metreküpüne 750-1000 dolar civarı ödemekten (spot fiyatı 1000-1500) kurtulduğumuzu ve bunun bilançoya katkısını niye hesaba katmamış ki bu enerji direktörü arkadaş. devlet bu maliyetlerin çoğunu sübvanse ediyor zaten kendisi demiş sonraki tivitte. çıkanın hafiflettiği yük ile diğerini kompanse ediyor

rusya azerbaycan iran ~1/3~ oranla paylaşıyor tedariğimizi. fiyatları da aynı, yalnız azerbaycan biraz daha ucuz oluyor. rusyanın savaştan sebep bize de indirim yaptığı senaryoda da bu hesap böyle.

aboneyi 21 milyon almış, 19,750 şu an (gugıllayınca tepede çıkan bir detay)
www.epdk.gov.tr
0
stirlingshire
(24.04.23)
Komşu ülkeler düzelmeden ve biz de onlarla iyi ilişkiler kurmadan düzelme zor.
Avrupa harici ülkelere ihracat yapmalıyız. Batı ticarette tek taraflı turnike gibi çalışıyor ve bize getirecekleri sıcak para da kalıcı çözüm getirmiyor.
0
hebanon
(25.04.23)
şu ülke dövizi baskıları olayı bildiğin saçma abi. döviz böyle kolay baskılanan bir şey olsaydı şimdiye kadar hiç yükselmezdi. döviz olması gerektiği yerde. bundan önce ülkedeki her şey inanılmaz ucuzdu, dünyada en çok turist çeken 10 şehirden biri olan istanbul gibi bir şehrin balkanlar’ın dandik köylerinden daha ucuz olmasını kimse açıklayamaz, olması gereken düzeltme yaşandı yani. alternatif yöntemler ile farklı kaynak yaratıyorlar ve krizi erteliyorlar şu anda. mesela ddkkm gibi.

bu böyle gittiği yere kadar gidecek. sonra faturayı ödemek için biir süre ekonomik durgunluk ve işsizlik furyası olur yüksek faiz ortamında. sonra yabancı sermaye çekebilirlerse biraz daha normale döneriz. ya da normalimiz hep bu olur.

chpli olarak chp’nin ekonomi politikasını da aynı ölçüde yanlış buluyorum. herkese maaş bağlanan ve para dağıtılan bir ekonomide verimlilikten bahsedilemez. popülizm devam ettiği sürece yüksek enflasyonu yaşayacağız. bankada nakit tl tutan ve veya maaşını enflasyon kadar artıramayan herkesten para alınıp, halka ve ıvır zıvır yatırımlara dağıtılmaya devam edecek maalesef.
0
roket adam
(25.04.23)
(8)

Bati cephesinde yeni bir şey yok izleyip hala savaş nasıl normal bulunuyor?

logisticsmanager
Bati cephesinde yeni bir şey yok izleyip hala savaş nasıl normal bulunuyor?Duyuru: Hadi anasi babasi çok zengin olup asla askere gitmeyecekleri ya da askerde general falan olanlari anlarim. Ya da devlette yönetimde olup ölümlerden rakam olarak bahsedip umursamayacak kişileri. Yani şehitlere kelle di
Bati cephesinde yeni bir şey yok izleyip hala savaş nasıl normal bulunuyor?
Duyuru: Hadi anasi babasi çok zengin olup asla askere gitmeyecekleri ya da askerde general falan olanlari anlarim. Ya da devlette yönetimde olup ölümlerden rakam olarak bahsedip umursamayacak kişileri. Yani şehitlere kelle diyecek seviyenin savaşı sevmesi normal.

Şunu izleyip hala "abi savaş gerekliydi, şöyleydi boyleydi" nasıl oluyor? Hele hayatinda hiç eli silah tutmamisken, kendisini etkileyen bir şey yokken?
Konum ruslarin açtığı savaş evet. Hayatında savaşa gitmemiş ve savaş içinde olmayan tipler savaşı nasıl hakli bulabilir? Bak ben misal beyaz yaka olarak hayatta savunamam çünkü yemez savaşa gitmek. Call of duty oynamak değil yani.
Bana göre şu geldiğimiz yılda hala savaş olabilmesi çok acayip bir olay.
0
logisticsmanager
(23.04.23)
Koca koca insanlar “fetih” güzellemesi yapıyorlar, ben de şaşırıyorum fakat toplum baskısı biraz da kapasite meselesi diye dillendirmiyorum.

Bu yıl milli mücadele konusunu anlatırken neredeyse her ders vurguladığım tek cümle Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği “Milletin hayatı tehlikeye girmedikçe, çıkarılan savaş savaş değil, cinayettir.” idi. Tüm dünyanın alıp benimsemesi gereken bu cümleyi kaç yıl önce söyleyebilmiş bir lidere sahip olmak gurur verici.
0
ruhen hastayim ben
(23.04.23)
Bknz. Sehitlik kavrami.

Cennete gitme umuduyla savasacak tek millet biz degildik.
0
Yourcousinmarvinberry
(23.04.23)
Anca zaten hayatında silah tutmamış, savaşı TV'den görmüş, kör bir ideolojiyi savunan tipler savaş ister.

Hele bak Z kuşağına. Bir marifetmiş, cool bir şeymiş gibi savaş isteyen, atıp tutan azımsanmayacak bir kitle var içinde. İbretlik.

Ben böyle savaş naralarının atıldığı bir dünyada çocuk büyütmek bile istemiyorum.
Bir avuç kan isteyen aptal ve koltuk sevdalısı yöneticiler yüzünden dünya yıkıma sürükleniyor
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(23.04.23)
Cevap soruda saklı zaten. Hayatlarında silah tutmamışlar ya da ölmeyi bayılmak zannediyorlar.
0
dissendium
(23.04.23)
butun bati butun afrika isgal ederken kimsenin ses etmeyip ukrayna'daki savasin bu kadar ses getirmesine sasiriyorum ben de.
0
ala09
(23.04.23)
@ala09 Afrika'da şu an ya da son 10 yılda nerede batı ülkesi bir ülkeye girip "burası benim" dedi gösterirsen iyi olur.

Bu arada bati Afrika'da var evet, çin ve rusya ile beraber. Ha savaş halinde mi, Afrika'da batı ile Afrika ülkeleri arasında savaş mi var? Şu ana kadar öyle bir şey görmedim.
0
🌸logisticsmanager
(23.04.23)
Mantıklı bulduklarını sanmıyorum, bence bunun arkasında farklı mekanikler işliyor. O filmde gösterilen mekanikler.

Şu Ukrayna savaşının videolarını izliyorum da, allahın siktir ettiği yerde bir delikte tir tir titrerken bir drone yanına ufak bir boba atıp gidiyor. Veya harabe bir binada sen bir iki kişiyi tarıyorsın sonra sana sıkıyorlar, belki bacağını oynaıyorsun ölürken ve olup bitiyor. Bunlar olana kadar belki hayallerin vardı, sevdiklerin vardı ama gittin boktan bir binada veya bir delikte geberip gittin.

Saldırı altında olanlara bir şey demiyorum, sonuçta birileri seni öldürmek veya esir etmek için silahlanıp gelmişler ve mecbur kendini savunacaksın ama işgal kuvvetlerinde olmak tam bir dram.
0
bk
(23.04.23)
işin içinde olmayana her şey hikaye gibi gelir. gidin bir cenazeye uzaktan insanları gözleyin. birilerinin içine ateş düşmüştür, bağrı yanıyordur. hayat onlar için artık eskisi gibi olmayacaktır.

bir köşede ise geyik muhabbeti yapan, arabasının kaskosunu falan konuşan, hatta gülen kişiler görürsünüz.

işte aradaki fark böyle. kendi başına gelmeden tamamen olmasa da en azından kısmen bir şeyle empati kurabilenler iyi insan oluyor zaten. diğerleri çöp. savaş da ister başka şey de. oyun sanıyor çünkü.
0
bohr atom modeli
(24.04.23)
(10)

Ince ye oy verecek var mi aramızda?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(23.04.23)
Ben varım. (hala galiba sadece ben varım koca duyuruda)

saat 22.43 hala ben varmışım.
0
Kahvedesu
(23.04.23)
Ben bütün cevremde ve sosyal medya cevremde sadece bir kişi gördüm.
Kahvedesu ile iki oldular.
0
logisticsmanager
(23.04.23)
@logisticsmanager +0,5
Ben de bütün çevremde ve sosyal medya çevremde 1 kişi duydum. O da bir arkadaşımın babası. @Kahvedesu ile 2 oldu.
0
nawar
(23.04.23)
Başkasına vermeyi kendime olan saygiya yakıştıramıyorum.
0
deer hunter
(23.04.23)
ben düşünüyordum da vazgeçtim. hdp'den yüzünden oğan'a atacağım.
0
Erestor
(23.04.23)
Ben @Kahvedesu'dan başkasını görmedim.

Çevremde de yok yani.
0
Mirket
(23.04.23)
benim yakınımda yok,
ailem tayyip’i, diğer bütün çevre (iş-arkadaş) kılıçdaroğlu’nu destekliyor.
0
perloneth
(23.04.23)
bir kişi biliyorum. maalesef 30 yaş üstü. gerçi belli olmaz, son olaylardan sonra fikrini değiştirdiyse şaşırmam.
0
mark greg sputnik
(24.04.23)
oy vereceğini söyleyen 1 kişi dahi görmedim. sadece sosyal medyada görüyorum. 15 mayıs günü incenin açıklamalarını merakla bekliyorum.
0
kondansator
(24.04.23)
alt komşum ailecek yıllardır akpliydi, bu seçimde aynı ekip yaklaşık 12 kişi hepsi muharrem inceye oy vereceklerini söylüyorlar. başka da duymadım ama seçim sohbeti yapılan ortamlarda da bulunmuyorum pek
0
kakamelsokoban
(24.04.23)
(4)

Vize basvurusu: Pasaporttaki gibi yazin demek...

unidentified floating object
Turkce karakterli haliyle yazin demek degil mi? Ismim pasaportta turkce karakterlerle yazilmis, niye ingilizce karakterle yaziyoruz?
Turkce karakterli haliyle yazin demek degil mi? Ismim pasaportta turkce karakterlerle yazilmis, niye ingilizce karakterle yaziyoruz?
0
unidentified floating object
(22.04.23)
Sadece Türkçe ile alakalı değil. Daha birçok ingilizce altyapilarda olmayan karakterler var, onlar da ingilizce.

Sistem altyapısında bütün dünyadaki karakterler olmadığı için.
0
logisticsmanager
(22.04.23)
Onu anlayabiliyorum ama o zaman pasaporttaki gibi yazmamis oluyoruz. Pasaporttakinin ingilizce karakterlisini yazin demek daha dogru yonlendirecek insanlari, bu haliyle kafa karistiriyor. Zira pasaporttaki gibi yaz deyip turkce karakter kabul eden de var -_-
0
🌸unidentified floating object
(22.04.23)
başka bir belgede evlilikten dolayı soyadı falan farklı olabilir ya da isim değişikliği olmuş olabilir sen pasaporttakini yaz demiş işte harf olarak düşünme sadece.
0
bohr atom modeli
(23.04.23)
pasaportunda 3 tane resmi ismin yaziyordur, ama sen sadece 1 tanesini kullaniyorsundur, o yuzden pasaportta ne yaziyorsa onu yaz diyorlar. turkce karakter degil olay yani.
0
baldur2
(23.04.23)
(2)

Evcil köpeğin dudak yalaması

vedatchilipeppers
Arkadaşımın evine ne zaman gitsem hayvan çıldırıyor kafayı yiyor üstüme zıplayıp dudaklarımı yalamaya başlıyor. Biraz ittirince gidiyor sonra tekrar geliyor, artık saldım bir noktada ittirmiyorum da üzülmesin diye köpüş :D Niye özellikle dudaklara fokus oluyor anlamadım. Yani sokaktaki köpekler hiç
Arkadaşımın evine ne zaman gitsem hayvan çıldırıyor kafayı yiyor üstüme zıplayıp dudaklarımı yalamaya başlıyor. Biraz ittirince gidiyor sonra tekrar geliyor, artık saldım bir noktada ittirmiyorum da üzülmesin diye köpüş :D Niye özellikle dudaklara fokus oluyor anlamadım. Yani sokaktaki köpekler hiç böyle yapmıyor max gelip kafasını dizime koyup yatıyor. Kedi desen saçı başı kıyafeti yalıyor ama dudak yalama işine giren kedi hiç görmedim. Bu köpek niye böyle bunun sebebi nedir sizce?
0
vedatchilipeppers
(22.04.23)
Sokaktaki köpek bunu yapacak yer bulamadığı için alismamistir.
Benim köpeğim barinaktan, sokakta bulunmus. Hiçbir şekilde yalamaz.

Biraz ufakken alışkanlık ile alakali. Köpekler annelerinden böyle gördüyse böyle yapar.
0
logisticsmanager
(22.04.23)
köpekler kendinden daha büyük ve daha üstün gördüğü köpeklerin ağzını yalar. bir nevi itaattir bu. özellikler yavrular yapar.
insana da başka hayvanlara da yapabiliyorlar.
0
turbo sadık
(22.04.23)
(2)

TLS Contact Form Hatası

rakunzelll
Merhaba.İsviçre vizesi için Tls Contact'ın sitesinden online form doldurmaya çalışıyorum. Hiçbir Türkçe karakter kullanmadan doldurdum, problem yok. Ancak bilgileri yazarken büyük harf de küçük harf de kullansam büyük olarak yazıyor ama yine büyük/küçük kullanmak fark etmeksizin küçük algılıyor. Onu
Merhaba.

İsviçre vizesi için Tls Contact'ın sitesinden online form doldurmaya çalışıyorum. Hiçbir Türkçe karakter kullanmadan doldurdum, problem yok. Ancak bilgileri yazarken büyük harf de küçük harf de kullansam büyük olarak yazıyor ama yine büyük/küçük kullanmak fark etmeksizin küçük algılıyor. Onu da formu tekrar doldururken otomatik doldurmada küçük harflerle çıkmasından anladım.

Nasıl bir kombinasyon yaparsam yapayım ı-i harflerinde sorun çıkarıyor ve formu finalleyemiyorum, sürekli hata veriyor. İnternette birkaç kişi daha aynı sorundan bahsetmiş ancak çözümünü yazmamışlar. Formu defalarca doldurdum ama işlemiyor, delirmiş durumdayım.

Daha önce aynı şeyi yaşamış olanlar nasıl çözdüklerini yazarsa çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler :'ı

Arama kutusundan aynı problemi arayıp buraya ulaşanlar için çözümü yazayım:
- Caps locku kesinlikle kapatın,
- Baş harfler dahil komple küçük yazın. Klavyede "amerika" şeklinde yazdığınız bir metni kutuya "AMERIKA" olarak yazdığını göreceksiniz; problem yok,
- İsminizde dahil Türkçe karakter kullanmayın, formdaki tüm metinler İngilizce karakter olsun,
- Telefon numaralarının başına ülke kodunu yazarken + koymayın,
- :, & gibi özel karakterler kullanmayın, adresteki daire numarasını falan yazarken de no:1 değil de no 1 yazın,
- Verdiğiniz mail adreslerinde sadece ülkeye ait ve com gibi standart uzantıları kabul ediyor maalesef. Ben formdaki hataları komple düzelttikten sonra burada takıldım, ı-i sorunu sandım ama sonradan düştü jeton. Bizim şirketin [email protected] gibi bir uzantısı vardı ve studio uzantısını kabul etmedi, yurt dışındaki şubenin mailini girdim studio yerine ülke uzantısı olanı, onu kabul etti.

Bir de hata aldıktan sonra çerezleri falan temizleyip, sıfırdan log in olup baştan doldurun formu. Önceki yazdıklarınız satırın altında otomatik doldurma olarak çıkarsa da oradan seçmeyin, baştan kendiniz yazın. Önceki yazdığınızı seçince satır pembe olup hatalı kısıma dönüşüyor çünkü.

Bu şekilde doldurduktan sonra nihayet kabul etti ve randevu adımına geçebildim. şimdiden herkese kolay gelsin.
0
rakunzelll
(22.04.23)
ı harfi neden kullaniyorsunuz ki?
I harflerini i yazın. Ingilizce karakter kullanin sadece.
0
logisticsmanager
(22.04.23)
@logisticsmanager çünkü [email protected] yazdığım adresi İNFO@MAİLADRESİ.COM gösteriyor ama hata verdikten sonra INFO@MAİLADRESİ.COM'a çeviriyor. Neyi büyük/küçük algılayıp neyi neye çevirdiği belli değil, mümkün olan tüm kombinasyonları denemeye çalışıyorum ve bu şekilde hata verip bozduğu bir sürü bölüm var.
0
🌸rakunzelll
(22.04.23)
(7)

sizce hangisinde kalmalıyız?

andlee
fiyatı en uygun olan konum az uzakta. 3 gece için 8000 tl.https://www.booking.com/hotel/fr/lebron.tr.html?aid=898224&label=Share-nMvLdp%401681913697&sid=ac65edb5e1d7ef105bb89fdf9e9ccec8&atlas_src=hp_iw_btn&checkin=2023-05-19&checkout=2023-05-22&dist=0&group_adults=2&group_children=0&no_rooms=1&room1
fiyatı en uygun olan konum az uzakta. 3 gece için 8000 tl.

www.booking.com

13.500 tl 3 gece için ev gibi. kendi yeme içmen yapabilirsin. konum iyi.

www.booking.com

12.500 3 gece. hotel. konum herhalde en iyisi.

www.booking.com
0
andlee
(21.04.23)
3>2>1
0
paintov
(21.04.23)
2yi begendim. 1in puanı çok düşük
0
ala09
(21.04.23)
paris/fransa islerini bilen birine sormani tavsiye ederim.

mosyo logisticmanager'a sor, Napolyon'un uzaktan akrabasi, Fransa ondan sorulur.
0
cooperr
(21.04.23)
Abi neredeyse hepsi aynı bölgede. 1in puani kabul edilebilir seviyeden çok düşük.
Ben ya marais ya da montmarte yakını kalırdım Heralde. Özelikle Fransızca yoksa ve metro çok kullanmak istemezsem (marais'den gene gerekir ama daha kısa).

Buralara bakarken gezmek istediginiz yerleri google'da seçip en çok nerede olacaginiza bakarak yaptiniz mi? Ona göre liste azalabilir. Ama illa bu bölgede olacaksa ben 2>3>1 derim. Nedense kendi yemegimi yapma imkani hosuma gider hep.
0
logisticsmanager
(21.04.23)
Bu arada airbnb istersen benim hoşuma giden airbnbler var (hangi tarihler istediginden emin değilim), daha ucuza olabilir.

Örnek;
abnb.me
abnb.me
abnb.me
0
logisticsmanager
(21.04.23)
Hocam Fransa'ya hic gitmedim ayiptir soylemesi ama cok gezen 10+ yillik booking musterisiyim.

1. numara puani 5.5 Arkama bakmadan kacardim, yorum okumaya tenezzul dahi etmem. 6.5 olsa gene kacarim. Daha gecen 6.60 puanli, yer seviyesinde alcak yataklari olan pis bir otelde kaldim mesela, soguktan da dondum otelde isitmayi acmiyorlar, battaniye yorgan gardropta diyor bana. 7 alti sakattir benim kitabimda ozellikle bu tarz cok turist ceken buyuk sehirlerde. Tek artisi lokasyon olup ordan aliyorlar o puani da cogu. Sicak suyu olmayan, pis havlulu, lekeli carsafli, bed bugs'li tatilin zehir oldugu durumlar olabiliyor. Ha gencsin, ogrencisindir, butcen kisitlidir, standardin dusuktur anlarim ama bir yastan sonra cekilmiyor, degmiyor yani. Dusun fake, sisirme yorumlara ragmen bu puani almislar.

2. numaranin yorumu dahi yok, denek ben olacam ha, hocaya risk budur deyip bos kagit verip 100 alan ogrenci sansina yakindir senin iyi mekana denk gelmen bu tarz yorumsuz yerlerde, direk elerim. Bir de bunlar eski berbat puanli kotu yerler oluyor, adini madini degistiriyor, tekrardan yorumsuz olarak basliyorlar falan. Burasi icin oyledir demiyorum ama var oyle cakalliklar

3. numara 1900 kusur yorum almis, yani bayagi tercih edilen bir yer, hem puani da iyi. Dogal olarak secimim bu olurdu secenekler arasinda ha gene yorumlara bakarim
0
freedonia
(21.04.23)
3 ü seç
0
basond
(21.04.23)
(3)

F/p parfumu nerden aliyorsinuz?

lapaz
1.5 verdigim 3 saat gidiyo :(. Yok mu bi cozum buna.Not:Aventus
1.5 verdigim 3 saat gidiyo :(. Yok mu bi cozum buna.
Not:
Aventus
0
lapaz
(20.04.23)
Parfümü test edip sonra alın.
Her parfüm her tende her insanda aynı olacak diye bir olay yok.
Aventus normalde kalicidir ama çok deli gibi yayilmaz.

Bir diğer yöntem de daha ucuzunu alıp bol bol sikmak :) misal Mugler cologne'u damacana ile bile alırım.
0
logisticsmanager
(20.04.23)
Kağan parfümeri var Bursa’da oradan alıyorum. Özel günlerde %30 indirimleri oluyor fix. O zamanlarda 2 tane alıp stokluyorum. :)
0
naksidil
(21.04.23)
Parfümün uzun süre kalıp kokusunun acılaşmasını sevmiyorum ben.
Belki hem uzun süre kalıp hem kokusu bozulmayanda vardır.
F/p olarak yves rocherdan aldım memnunum şimdilik
0
kararsızataletfilozofu
(21.04.23)
(3)

Axa vs allianz tamamlayici sağlık

logisticsmanager
Birkaç firma baktik, ikisi arasında kaldık.Axa'nin su an ağı bir tık daha iyi gibi.Fiyat olarak bin lira daha fazla.Bir iki şeyi daha fazla ama yüzde 95 aynı şeyler.Ailem ayakta istemiyor çünkü doktora ulaşmaları genelde kolay. En en en kötü ailede doktorlar var gene ulaşılır. Zaten babamda kalp ve
Birkaç firma baktik, ikisi arasında kaldık.
Axa'nin su an ağı bir tık daha iyi gibi.
Fiyat olarak bin lira daha fazla.
Bir iki şeyi daha fazla ama yüzde 95 aynı şeyler.
Ailem ayakta istemiyor çünkü doktora ulaşmaları genelde kolay. En en en kötü ailede doktorlar var gene ulaşılır. Zaten babamda kalp ve diyabet var, odemeyecekler o kismi.

Sonuç olarak genel sigortaliya yaklaşım vs olarak aralarinda bir fark var mi?
Biz bir tik axa'ya yonelmis gibiyiz.
0
logisticsmanager
(20.04.23)
Allianz'da sürprim ekleyerek babanızın hastalıklarını kapsam dahiline alabilirler. Tam koşullarını bilmiyorum, benim tiroidimi (iki yıl sigortalılıktan sonra) AXA kapsam dışı bırakırken Allianz prim artırarak dahil etti ve hayat boyu yenileme garantisi verdi. AXA bunu hiçbir şekilde yapmıyor. Bunun koşullarını bir sorardım ben olsam. Sigorta kapsamına ekliyorlarsa Allianz'ı seçerdim.
0
kobuzchu kiz
(20.04.23)
Enteresan çünkü kimseden böyle bir şey duymadim okumadım. Önceden cikanlari karsilayan bir tek Türk nippon var. Allianz belgelerinde hep karsilanmaz diyor :/ özel sağlık olmasin sizin?
0
🌸logisticsmanager
(20.04.23)
yatarak tedavi tamamlayıcı sağlıkta hangisini seçtiğinizin bir önemi yok gibi. dediğiniz gibi hastane ağına bakmanız yeterli. bu yıl allianzın tamamlayıcı sağlık sigortasında bir kaç hastaneden çıkma kararını duyduk, axa nın ağındaki hastaneler sizin için ok ise axa yı tercih edebilirsiniz.
0
erty_ksk
(20.04.23)
(9)

Atmosferik Motorun Tutması?

giovanne
Ya arkadaşlar Hyundai, Kia’da 1.0 mis gibi sorunsuz turbo motorlar varken 1.4 atmosferik motorlar tercih ediliyor. Hatta gidip tüp falan taktırıyorlar bu motorlara. Bu anormal değil mi ya? Bir bana mı garip geliyor?
Ya arkadaşlar Hyundai, Kia’da 1.0 mis gibi sorunsuz turbo motorlar varken 1.4 atmosferik motorlar tercih ediliyor. Hatta gidip tüp falan taktırıyorlar bu motorlara. Bu anormal değil mi ya? Bir bana mı garip geliyor?
0
giovanne
(19.04.23)
seçenek az ve fiyattan dolayı.
0
jelly bear
(19.04.23)
1.0 motorlu araçlar küçük olmuyor mu genelde 1.4 e nazaran
0
olaylar olaylar
(19.04.23)
millet ne varsa onu alıyor şu an. otomobil şirketleri de ne kadar eski teknoloji, ucuz, avrupa’ya teklif dahi edilemeyen (emisyon vs dolayısıyla) motor varsa türkiye pazarına dayıyor.
0
roket adam
(19.04.23)
Turbo insanların gözünü korkutur masraf riski olarak görülüyor.
0
mirty
(19.04.23)
Çünkü her turbolu araç sorunsuz diye bir şey yok. Aksine çoğu atmosferik motor daha sorunsuz çünkü turbo yok, direkt injeksiyon yok.
1.0 kia hyundai motorunda da sorunlar vardi. Ben zamaninda araç ararken bakmistim.

Bana kalsa 2.0 mazda alir geçerim ufak motor uğraşmam ama o devir geçti.

Küçük motordan yüksek performans almanin sebebi o motorlarin çok büyük gelismelerden geçmesi ve bu sebeple de genelde tamirinin vs hem daha pahali hem daha zor olması.

Ha 1.4 mpi da kötü motor ayrı konu :)
0
logisticsmanager
(19.04.23)
Çünkü yeni model atmosferik araçların turbolu araçlardan farkı yok.

(fiesta 2020 trendx 1.1)
0
ditu
(20.04.23)
130 beygir turbolu 1 litre motor yerine yine 130 beygir 1.6 atmosferik almayı tercih ederim.
0
alperz
(20.04.23)
Adam arabayı uzun süre kullanmayı planlıyordur, haliyle turbo sebepli problemlerle motor ömrünün kısalmasını istemiyordur.

1.0 turbo yerine ben de 1.4 atmosferik seçerim.
0
anten
(20.04.23)
Atmosferik uzun ömürlüde ondan birde roket adam +1
birde kia da sıra beklemiyormuşsun hemen veriyorlarmış arabayı.
0
komando kani var bende
(20.04.23)
(4)

İşyerinde Görev Değişikliği Hk.

banabirazkendindenbahset
Arkadaşlar merhaba, ben bir yazılım şirketinde hesap yöneticisi olarak görev yapıyorum 4 yıldır. Şirket ani bir kararla bizleri zorunlu müşteri toplantılarına göndermeyi planlıyor haftanın hergünü. Görev tanımımızda böyle sahaya çıkıp hem de toplu taşımayla müşteri ziyareti yapmak gibi bir şey yok,
Arkadaşlar merhaba, ben bir yazılım şirketinde hesap yöneticisi olarak görev yapıyorum 4 yıldır. Şirket ani bir kararla bizleri zorunlu müşteri toplantılarına göndermeyi planlıyor haftanın hergünü. Görev tanımımızda böyle sahaya çıkıp hem de toplu taşımayla müşteri ziyareti yapmak gibi bir şey yok, bu duruma karı ne yapılabilir fikri olan varsa iletebilirseniz çok müteşekkir olurum.
0
banabirazkendindenbahset
(18.04.23)
hesap yöneticisi dediğin "account manager" değil mi?
account manager'ın görevi müşteri toplantılarına gitmek, görev tanımının temelinde bu var yani. format olarak sahada veya uzaktan olması tartışılabilir ama eğer title'ın account manager ise müşteri toplantılarından kaçmaman lazım.
0
roket adam
(18.04.23)
hesap yöneticisinin müşteri toplantısına girme zorunluluğu olup olmadığından bağımsız bir şey soracağım.

şirketiniz sizi artık hesap yöneticisi olarak değil de, hesap direktörü ya da uzmanı ya da ismine ne derseniz, yeni bir pozisyona atadı / terfi ettirdi ve bu pozisyonun tanımında müşteri toplantılarına girme zorunluluğu var. böyle bir durumda ne yapacaksınız?

yasal olarak bir şey yapabilmeniz mümkün müdür bilmiyorum ancak böyle durumlarda, bu kararı alanlarla konuşmanız lazım. bu kararın ne gibi zararları olduğu, neden işlemeyeceği gibi konuları konuşmanız, anlatmanız lazım. bence haklı olduğunuz tek nokta toplu taşımayla sürekli olarak bir yere gidilmesinin mümkün olmadığı. eğer her gün toplantıya gidilecekse, şirket size araç tahsis etmeli.
0
co2s2
(18.04.23)
Dönüşleri için çok teşekkürler cevap vermek isterim, ilettiğiniz gibi account manager olarak görev yapıyorum fakat hali hazırda sürekli müşterilere giden kalabalık ve ayrı bir saha ekibimiz zaten mevcut, yaklaşık 20 yıldır da şirketin işleyişi bu şekilde devam ediyor.

3. soruya istinaden genel olarak konuşmam gerekirse yeni verilen resmi görev/terfiyi reddetme hakkınız mevcut, mevzautta da yeri var bunun. şu an yapılan "artık bunu da yapacaksınız hadi bakalım" tarzı bir yaklaşım.
0
🌸banabirazkendindenbahset
(18.04.23)
Hukuki kismini bilemem ama çoğu account manager zaten her hafta müşteri gezisinde oluyor. En azindan benim calistiklarim (özellikle forwarder firmalari).
0
logisticsmanager
(18.04.23)
(6)

Bu ayakkabı orijinal mi?

hadi ya la
Bu fotoğraftan anlaşılabilir mi?https://eksisozluk2023.com/img/lx5p8fhg
Bu fotoğraftan anlaşılabilir mi?
eksisozluk2023.com
0
hadi ya la
(17.04.23)
Bence değil. Grisi çok basit bir gri.
0
Amaranta ursula
(17.04.23)
çakmayım diye bağırıyor. bende orijinali var bu fotodaki detaylar aşırı zayıf ve kaba.
0
kirby
(17.04.23)
530 logosuyla abzorb logosu aynı yüzde olmalı bu arada.
0
kirby
(17.04.23)
Bilgim yok ama iki dkda bir sürü saçma detay hatası gördüm.
Misal siyahlı yerler var sağda ve solda. Birinde siyahlar kisa diğerinde uzun.
Sağda 530 yazisi dikislere değmiş, soldaki ortada.
Soldakinin 530dan aşağı giden gri tarafı daha kalin, sagdaki incecik kalmış yok olmus.

Belki de normali budur da bana göre sağ ile sol arasında çok fark olması sahte dedirtti.
0
logisticsmanager
(17.04.23)
fake
0
ala09
(17.04.23)
Ayakkabıya göre kıyaslanamaz ama bağcıklar ayakkabıya göre daha kaliteli görünüyor. Orjinal olma ihtimali var bu nedenle.
0
diyecevaplandı
(17.04.23)
(7)

Kullandığınız uygulamalar

dissendium
Merhabalar. Hangi uygulamaları kullanıyorsunuz? Belki işime yarayacak uygulamalar bulabilirim.Ben Strava kullanıyorum. Ben de paylaşmış olayım.Oyun bile önerebilirsiniz. Sağ olun.Smash Hit oyununu seviyordum ama sürümü eski olduğu için yüklenemiyor.
Merhabalar. Hangi uygulamaları kullanıyorsunuz? Belki işime yarayacak uygulamalar bulabilirim.

Ben Strava kullanıyorum. Ben de paylaşmış olayım.

Oyun bile önerebilirsiniz. Sağ olun.

Smash Hit oyununu seviyordum ama sürümü eski olduğu için yüklenemiyor.
0
dissendium
(17.04.23)
Sıkılana kadar Archero, ScoreHero ve NewStarSoccer oynayabilirsin.
0
nawar
(17.04.23)
Sleep as android
Myfitnesspal
Keylifts
Bandsintown
0
logisticsmanager
(17.04.23)
Symptomate diye bir uygulama var

Hasta hissettiğinde belirtilerini yazıyorsun, sonra da uygulama seni sorularla yönlendiriyor ve teşhis önerisinde bulunuyor, türkçe dil seçeneği de var ayarlardan türkçe seçmek gerek

play.google.com
0
freebird5406_2
(17.04.23)
Boş vaktim var hepsini yazayım bilindik bilinmedik.

Telegram: Mesajlaşma ve sıkıştırmadan dosya gönderimi için.

Snapseed: Google ın fotoğraf düzenleyicisi. Nesne silme ve ince ayarlar güzel.

Facetune: Yüz düzeltme, diş beyazlatma, basen kaldırma vs. çok işe yarıyor ama en kullanışlısı bence facetune 1. Onu da full apk falan yazıp googledan bulmak lazım.

MacroDroid: Android telefonda macrolar, otomasyonlar yazmaya yarıyor. Envai çeşit "şu olursa" "şunu yap" diyebiliyorsunuz. Mesaj gelirse, bi uygulama çalışırsa, veya açılan uygulamaların logunu tut, şu numarayı içeren veya şununla başlayan numaraları engelle, veya şundan mesaj gelirse şuna ilet vs vs..

Relive: Bisiklet, yürüyüş, motor, araba seyahetlerini harıtada animasyonlu olarak gösteriyor ve yolculuklarda çekilen fotoğrafları animasyonlu olarak haritada oralara pinleyip gösteriyor ve bu şekilde bir video oluşturuyor.

Sygic navigasyon: Bunun da yine full unu bulursanız veya satın alırsanız şöyle güzel bir özelliği var, geceleri araç camının dibine telefonu yatırıyorsunuz, telefon ekranına yol bilgilerini, hızı rotayı falan ters bir şekilde yansıtıyor. Sonra bu görüntü camdan size yansıyınca düzeliyor ve bir nevi head up display iniz oluyor.

Blablacar: Gideceğim şehirlerde yolcu almamı veya araç bulmamı sağlıyor. Uzun bir süredir türkiyede ücretsiz. Uygulamaya kimlik bilgisi, telefon bilgisi vs. girebiliyorsunuz. Bunlara bakarak ve önceden yapmış olduğu yolculuklara bakarak insanlara bir nebze güvenebilirsiniz ben 8 senedir falan kullanıyorum.

Stremio: Torrent üzerinden direkt film aratma ve izleme.

Skyview: Gökyüzüne telefonu tutup nereye çevirirseniz anlık olarak oradaki yıldızları, gezegenleri veye bilindik uyduları falan gösteriyor. Yörüngeleri dahil.

CityMapper: Dünyanın çoğu büyük şehrinde çalışıyor. Bir noktadan bir noktaya gidebilmeniz için hangi toplu taşıma araçlarına binmelisiniz, rotası ve zamanlarına kadar herşeyi gösteriyor. Gerçi artık google maps de yapıyor ama olsun bir tık daha detaylı bu.

PlantNet: Çektiğiniz bitkiyi, yaprağı, meyveyi falan buluyor. Ağacını veya adını.

Photomath: Çektiğiniz matematiksel denklemi çözüyor. Çözüm adımlarını da gösteriyor.

İnat Box: Çoğu platformdaki dizi, film ve maçları izleyebiliyorsunuz. İptv gibi.

Shazam: Çalan müziği dinletiyorsunuz, şarkıyı buluyor. Bu arada bunu google asistana da yaptırabilirsiniz. Hatta mırıldandığım şark ney? dedikten sonra bir şarkı mırıldanırsanız (sözlü veya sözsüz) onu bile yüksek oranda buluyor.

Oyunlar: Drop the Number, Wild Rift, Diablo İmmortal, Brawl Stars
0
ananiyimioguz
(17.04.23)
units: hız, enerji, kütle, uzunluk, akım vs ne kadar birim varsa çevirmek için.
physics toolbox suite: g ölçer, jiroskop, ses ölçer, ışık ölçer, su terazisi, pusula vb. uygulama alet çantası.
notebloc: pdf yapma programı, dosyanın sağına soluna ismini iliştirmeyen işini güzel yapan bir program.
WiFiAnalyzer: çevrenizdeki wifi ağların hangi kanalları kullandığını gösteren bir program, interneti en uygun kanala çekmek için kullanıyorum.
karnaval: rabarba ve meksika açmazı podcast için.

ha bir de 9GAG.
0
late viper
(17.04.23)
satranç ve sudoku kelime avı oyunları

nota ezberleme uygulaması

hızı ayarlanabilir ses çalar

hızı ayarlanabilir video oynatıcı ve kırpıcı

kendi kendine erteleyen çalar saat

pepapp

bazen duolingo ya da voscreen
0
sanemz
(17.04.23)
Favorimi bırakayım: Migraine Buddy.
0
Amaranta ursula
(17.04.23)
(1)

[Video] sprocular, bu arkadaşın dizinde neresi sakatlanıyor?

summerof69
Çapraz bağlar denilen ligament ler mi kopuyor, yoksa diz kapağı mı zarar görüyor?Vücudu her harekette zorlamak doğru değilmiş demek :https://www.instagram.com/reel/CnL3gJprFJ_/?img_index=1Teşekkürler
Çapraz bağlar denilen ligament ler mi kopuyor, yoksa diz kapağı mı zarar görüyor?

Vücudu her harekette zorlamak doğru değilmiş demek :

www.instagram.com

Teşekkürler
0
summerof69
(17.04.23)
Acl kopmasi gibi.

Her harekette zorlamak doğrudur diye bir mantık zaten yok da bu hareketin bir mantığı da yok. Yük binen yerin bir mantığı yok burada. Saçma sapan bir hareket sonucu saçma sapan sakatlık.

Misal squat yaparken olsa vs anlarım.
0
logisticsmanager
(17.04.23)
(14)

Ülke biraz saçma pahalanmamış mi?

logisticsmanager
Meraktan bir iki fiyata baktım.Migros süt, peynir, kola, yoğurt, kıyma, yumurta fransa carrefour ile aynı fiyat (ya da yüzde 5-10 daha ucuz yani). Bu acayip saçma değil mi? Hadi döviz çok ucuz diyoruz da döviz artarsa bu fiyatlar gene artar, bahaneleri gene döviz olur. Bir saçmalık yok mu bu işte?Dı
Meraktan bir iki fiyata baktım.
Migros süt, peynir, kola, yoğurt, kıyma, yumurta fransa carrefour ile aynı fiyat (ya da yüzde 5-10 daha ucuz yani).
Bu acayip saçma değil mi? Hadi döviz çok ucuz diyoruz da döviz artarsa bu fiyatlar gene artar, bahaneleri gene döviz olur. Bir saçmalık yok mu bu işte?
Dışarıda yeme içme de ayni fiyat neredeyse, alkol zaten daha pahalı.

Tavuk, meyve sebze dışında öyle harbiden fark eden bir şey göremedim.
Bu fiyatlar normal yükseliş değil sanki herkes kuru önceden hesaplayıp yapmış gibi. Bu fiyatlarla tatile bile gelmek mantıksız.

Kısır döngü yok mu bu fiyatlar ve döviz arasında? Euro 30 olsa bunlar gene aynı artışı yapar.
0
logisticsmanager
(16.04.23)
Şu an döviz bazında da pahalı. Yabancıya da pahalı. Döviz artarsa benzin, elektrik vb zamlanacağı için ürün fiyatları da direkt yansır.
0
seaman
(16.04.23)
@seaman; ailem tatile gelecek yanima. Burada daha ucuza bile gelebilir yeme icmeleri. Çok saçma durum.
0
🌸logisticsmanager
(16.04.23)
Döviz işin sadece bir kısmı, sonuçta petrol çıkarıp ithal etmiyoruz kendimiz bir şeyler üretip bazı şeyleri ihraç bazılarını da ithal ediyoruz.

Sorun şu ki, aşırı düşük faiz oranları ve hayvan gibi çok dağıtılan para TL'nin belini kırdığı için çok büyük enflasyon var. Yani aç bak, Türkiye'de çalışan sayısı çok az. Ülke tatil köyünden hallece, haliyle çok fazla talep var ama çok az üreten var. Şu an üretim yapmayanlara para basılıyor, ister 40 yaşında emekliler olsun ister ev hanımları olsun ister öğrenciler olsun ister işsizler olsun hepsine ya doğrudan para veriliyor yada kredi kart veya tüketici kredisi üzerinde para veriliyor ve onlar da haliyle harcıyor. Az kişi çalışıyor, çok kişi yiyor ve yiyenlere para verildikçe veriliyor.


Peki neden mesela Fransa Carrefourundan bile pahalı? E çünkü dolar tabelada düşük görünsün diye yapay bir kur var da ondan. Türkiye AB'de olmadığı için millet kafasına göre süt peynir getirip götüremiyor ki piyasa gerçek fiyatını bulsun. Şu an ekonomi kocaman bir şov, şov bitsin çok fena şeyler olacak.

Her şeyi merkezden yönetelim derken sektörleri batırdılar, peyniri ucuzlatalım derken et fırladı eti ucuzlatalım derken süt fırladı tarım bitti besicilik mahvoldu v.s. Gerçek bir serbest piyasa yok, baştakiler ipin ucunu kaçırdıkça her taraftan cortluyor.

Mesela hayvan sahipleri önümüzdeki 10 senenin kuralları şunlar, ona göre üretimi yatırımı planlayayım diyemiyor. Et kıtlığı mı oldu? Yükselt yükseltebildiin kadar çünkü olay medyaya yansıyınca ithalatı serbest bırakacaklar seni batıracaklar. Uzun vadeli iş yapmana imkan yok.

Bu fiyatları çeken hiç kimse zengin olmuyor, şu an çok kazanıyor iki ay sonra zararına satmaya başlıyor. İhracatçılarda da aynısı oldu, çin modeli dediler TL'yi aşırı düşürdüler ve ihracatçılar acayip para kazanıyordu ama şu an tam tersi, aşırı değerli olduğu için daha önce ettikleri kardan işleri yürütüyorlar.
0
bk
(16.04.23)
Bir defa “her şeyin maliyeti artıyor” kisvesine bürünüp zam yapmaya başlayıp caydırıcı bir tepki almadıkları için kim kime ne geçirirse dönemi başladı. Tamamen tepki ile alakalı… mesela mc donalds en son bir patates dürüm menüsü çıkardı (40 lira mı neydi), çok tepki alınca hemen kaldırdı.
0
giovanne
(16.04.23)
Büyük şirketler dahil esnaflar falan çılgın atıyor su anda. Maliyetler arttı cümlesini insanlar kaniksadi nasıl olsa. Fiyatların üstüne koyuyor da koyuyorlar.

Yanlış olmasın elbette maliyetler arttı ama benim söylediğim bundan bağımsız olarak satıcıların bunu kullanması. Dikkat edin bi çay pahalandi, bi yağ. Sonra tuvalet kağıdı, soğan, et vs.
0
mekaniker
(16.04.23)
Denetim olmadığı için herkes istediği fiyattan satıyor. Geçen telefon kabı alacaktım. Samsung mağazasına gittim. Adam sahte kılıfı 150 TL'ye satıyor. Aynı kılıfı başka bir mağazada (Samsung mağazası değil, telefon kılıfı satan bir yer) 50 TL'ye aldım. Aradaki 100 TL farkı hiçbir şey açıklayamaz. Canı öyle istemiş.
0
dissendium
(16.04.23)
bir dönem de olağanüstü derecede ucuzdu, çevredeki coğrafyaya göre de fiyatlar çok çok düşüktü, şu anda bence yerini buldu gibi geliyor. bu saatten sonra bu şekilde devam edecektir. muhtemelen seçimden sonra eğer pozitif bir sonuç olursa alım gücü artacak, ancak o zamana kadar avrupa fiyatlarına, türkiye maaşı ile talim etmek zorunda türk halkı.

her şeye döviz kuru gözüyle bakmak yanlış olur zira ekonominin tek dinamiği euro kuru değil. işçi maliyetleri, vergi yükü, tahsilat riski bir sürü parametre var bu işin içinde. dolayısıyla evet, bir ülkede bir şey döviz bazında pahalılanabilir. mesela asgari ücreti 2 katına çıkarıyorum dersen o maliyet bir yerden çıkmak zorunda.

bizim tüketici de biraz sorgulamadan almayı seviyor maalesef, marketlerde bile 100 metre arayla 2 market arasında 1.5 - 2 kat fark olabiliyor. yine gidiyor o markete insanlar. restoranlar vs zaten suyunu çıkardı ama millet gerçekten gidiyor. araba almak için üstüne 150-200 bin lira rüşvet veriyor insanlar şu anda ve araç satış rekoru kırılıyor. dediğim gibi bizde bir şeyleri pahalıya almak, caka satmak da bir kültür olduğu için bu işin öyle çabuk biteceğini sanmıyorum.
0
roket adam
(16.04.23)
@roket adam; kurdan kastım Avrupa'yla aynı fiyatlara ulasmis olmamiz. Bu noktada döviz artsa ucuzlar desen bu sefer gene artiracaklar fiyatı, kısır döngü bir durum var yani.
0
🌸logisticsmanager
(16.04.23)
Sacma pahalı hocam. Mantıklı hicbir aciklamasi yok. Asgari ucret, mal fiyatlari doviz kuru vs ne dersen de mantikli izahi yok. He bu arada isci maliyeti cart curt vs gibi bir aciklama varsa o isletme zaten kapisina kilidi vursun gitsin. bir isletme eger tamamen insandan olusup sermayesi insana bagli degilse (bkz: yazilim, belki hastane vs) asgari ucret ne denli etkileyebilir ki? Az cok ticaretin, imalatin icinde olanlar gorenler net hesaplayabilirler. Kim kimi operse gibi
0
optimistbakunin
(16.04.23)
Valla gereksiz saçma bir fiyatlandırma var. Son 8 ayım yarı yarıya İsviçre -Türkiye arasında geçti, dolayısıyla çok iyi kıyaslama yapabiliyorum. İsviçre ki Avrupa'nin en pahalı ülkelerinden biri; dün markete girdik 20 franka aldığımız şeyleri 400 liraya Türkiye'de zor alırdık. Aradaki alım gücüne değinmiyorum bile. Bu ay haricinde sürekli türk lirasından franka çeviri yaparak para harcadık; İstanbul'da olduğumuz zamandan pek de farklı bir harcama yapmamış olduk.

Keza kozmetik vs de aynı şekilde. Ben eskiden Türkiye'den alırdım bazi şeyleri daha uygun fiyatlı diye; şu anda gelirken kendi giysilerimiz dışında hiçbir şeyi getirmedik, iyi de yük etmemişim.
0
fraise
(16.04.23)
ingiltere şu an tr'den ucuz.

esnaf,üretici vs hepsi para saklayacak yer arıyordur emin ol, bilmiyorlardır napsınlar parayı. bir de vergi vermezler vatana millete bi hayırları yoktur bu da büyük eksi yazıyor ekonomiye.

bu akşam soğanı 0.85£'a aldım. tr'de 30 olmuş diyorlar :D şaka mı bu. kıyma burda 5£ kırmızı et 5-7£ falan
0
avatar is back
(16.04.23)
İşçi maliyetlerini küçük görmeyin, fakir ülkelerin ucuz olabilmesinin tek çaresi ucuz işgücü çünkü zengin ülkelerdeki üretim otomasyonu olamıyor. Tarımı traktörle, hayvancılığı entegre tesisle yapmanın faydası o.

Fransa'da maaşlar yüksek süt ucuz olabiliyorsa bu 1 kişinin bilmem kaç tane ineği makineler kullanarak yetiştirim sağabilmesi sayesinde oluyor.

Türkiye'de bu yatırım yapılmadıysa veya eksik yapıldıysa bu defa çalışan sayısı çok oluyor. Bir otlatacak, başkası sağacak derken işçilik maliyeti süte doğrudan etki ediyor.

O tarz yatırımların yapılmasının önündeki engel de geleceği öngörememek. Fransız 100 milyon Euro'luk tesisi kurarken önümüzdeki 10 senenin planını yaparak kuruyor. Türk bunu yapamıyor, yatırım cesur yüreklilerin işi haline geliyor çünkü cumbabanın bir geceyarısı kararnamesi ile batabilirler. Böyle bir risk olunca o 100 milyonluk tesisin kredisi Türkiye'de çok daha maliyetli oluyor, sırf kredinin maliyeti fazla olduğu için aynı inekten çıkan süt Fransa'ya göre daha yüksek maliyetli oluyor.

Avrupalı konforu için avrupa altyapısı ve avrupa işçisi berimliliği lazım.

Bakın Türkiye'de işgücüne katılım oranı %48, Fransa'da %72. Türkiye'de o kadar çok kişi camış gibi yatarken Fransız rahatlığında yaşamayı beklemenin makul bir tarafı yok. Yani ortalama bir Türk çalışanı ortalama bir Fransızdan %60 daha verimli çalışmalı ki aynı konforda yaşayalım lakin gerek eğitim gerek altyapı yetersizliği bu seviyedeyken Türk çalışanlarının verimi Fransız çalışanlarından düşük. Bu durumda normal olan zaten Türkiye'nin Türklere pahalı bir yer olması, Fransızlara da pahalı olması ise sadece suni olarak düşük tutulan döviz kurları.
0
bk
(16.04.23)
youtube'da, decathlon ürünü bir saatin tanıtımını izledim.
iki sene önce saat 140 liraymış. Şu anki fiyatı 480 lira.
yavaş yavaş ısıtılan kurbağa gibi alıştırıldık fiyatlara.

Bir de plastik ürünlerde acayip bir fiyat artışı var.
0
vizivozo
(16.04.23)
Dün arkadaşımın düğünü için bir kemer bir de pantolon almaya gittim bir avm'ye

Hiçbir numarası olmayan düzdüz, bu zamana kadar hep alışveriş yaptığım ortalama markaların kemerleri 400-600 lira arasında. Kumaş pantolonlarsa 800-1900 lira arasında.

Şeytan görmüş gibi oldum. Neyse ki buldum iki tane. İki adım ötede Pierre Cardin'in kendi mağazasında etiketi 1700 lira olan pantolon Boyner'de zannedersem tek kaldığı için 499 liraydı :D Kemeri de yine ucuza kapattım bir şekilde.

Eve gidip battaniyemi çektim ve gördüklerimi silip sponge bob izledim :D
0
akhenaten
(17.04.23)
(16)

Türkiye'de mimari düzelir mi?

logisticsmanager
Bütün ülke age of empiresta ev basarak yapılmış gibi, her şey birbirinin aynısı. Evet bazı güzel yerler var falan da normal insanin fiyat araliginda değil hiçbiri. Bölgelerin kültürel özelliği vs kalmamış her şey modern yapıda, çoğunda bir karakter yok.Hani eğitim şu bu vs 10-15 seneye düzelir diyor
Bütün ülke age of empiresta ev basarak yapılmış gibi, her şey birbirinin aynısı. Evet bazı güzel yerler var falan da normal insanin fiyat araliginda değil hiçbiri. Bölgelerin kültürel özelliği vs kalmamış her şey modern yapıda, çoğunda bir karakter yok.

Hani eğitim şu bu vs 10-15 seneye düzelir diyoruz ya, bu düzelir mi peki?

Yani sahibindene baktığımda resmen her apartman her daire birbirinin kopyasi gibi.
Yazlık falan sormayin zaten yüzde 98'i tek kişi tarafından yapılmış, googledan ev modeli yazıp bütün ülkeye dikmiş gibiler.
0
logisticsmanager
(16.04.23)
önce refaha ulaşmak lazım. Sonra estetik zevkler devreye giriyor.(bizim ömrümüz içinde zor olduğunu düşünüyorum. Yani ülke çapında bakarsak)

Tabii büyük yıkımlar sonrası (örn: deprem, büyük yangınlar vs.) devlet belli bir tarzı zorunlu tutarsa güzel olabilir. Mesela İstanbul'un mimarisinin düzelmesi için de büyük ihtimalle önce o büyük depremin olması lazım. Acı ama gerçek.
0
nhk ni youkosu
(16.04.23)
hiçbirimiz göremeyiz enaz 100 yıl diyorum
0
basond
(16.04.23)
hayir mimari 10-15 seneye duzelmez. egitim de duzelmez zaten. dizayn, sanat anlayisinin bir fonksiyonudur ve nesiller boyu oluscak bir kultur gerektirir. bu sadece parayla da alakali degil, baktiginda abd'deki suburblerin de cogu tekduze plastik "mcmansion"dir. gerek dizayn gerekse malzeme secimi olarak bir isvec, hollanda falan seviyesine gelmek kolay degil.
0
hot potato
(16.04.23)
mimarinin rezalet olmasının sebebi çok basit aslında, insanlar çok uzun yıllardır bir araziye çökmek üzere ev yapıyorlar. kendi arazine ev yapmayınca devlet her an bunu yıkabilir endişesiyle minimum maliyetle ev yapmak istiyorsun. yıkılmadığı ve devlet ruhsat verdiği anda da jackpot sana vurmuş oluyor, bu sefer de umursamıyorsun çünkü alacak adam o şekilde de alıyor. öncelikle kaçak yapılaşmanın tamamen önlenmesi lazım, sonra mevcut konut stoğu yenilenirken belli standartlar uygulanması lazım, sonra amerika'daki homeowners association tarzı yapılar kurulup herkesin sokağının düzgün yapması falan belki istenebilir ama bunlar öyle kolay şeyler değil. özetlemek gerekirse düzelmesi mümkün değil.

ayrıca binayı dikince 300-400 yıl kalacağını bildiğin yerler ile, 50-60 senede bir çok yıkıcı depremler geçiren yerlerin mimari anlayışı doğal olarak aynı değil. buna göçebe hayatı da ekleyince bu işin zorluğu iyicene ortaya çıkıyor. dedesi ve babası ile aynı şehirde doğup büyüyen kaç kişi var istanbulda mesela? düşününce inanılmaz bir işin içinde olduğumuzu daha net anlıyorsun.
0
roket adam
(16.04.23)
200 sene geçsede düzelmez
0
abi bi dizi buldum on numara
(16.04.23)
Mimari'de din gibi kültür öğelerinin de etkisi var. O yüzden hayır
0
OrangeYellow
(16.04.23)
Zenginler bile iyi mimari talep etmiyor.

Çok çok ufak bir kısım insanda iyi mimari talebi var. Talep olmayınca müteahhitler de yapmıyor, haliyle devlet bastırmazsa düzelmez. Hayvan gibi bir inşaat ekonomisi varken bile buna önem verilmedi, bundan sonra hiç şans yok.

Bir kaç nesil sonra, nüfus küçülmeye başlarsa belki evlerin değer mimarisine göre belirlenmeye başlar, o zaman mahalleleri yıkıp baştan yapacak kadar zenginsek belki bir şeyler olur.
0
bk
(16.04.23)
@bk; arkadaşın eşi iç mimar. Onun yaptığı işleri farkli buluyorum ama çok niş çalışıyor. Fabrikatorun villasini falan yapiyor yani. Normal insana ulasamaz.

Misal teyzem tahmini 40-50 milyon liralik insan, çok saçma bir hayat yaşıyor ev olarak. Birbirine benzeyen villalar arasında 100-150 m2 bahçeli villası var. Ev 17-18 milyon lira. Manzara vardi, yapilan yeni villalar ile kapandi. Çevredeki 500 villanin 490'i age of evi.
0
🌸logisticsmanager
(16.04.23)
mimarinin değişmesi için restorasyon gerekli. onun içinde para. 2023'te basit, herhangi bir apartmanın restarasyonu için en az 1m TL / daire gerekli diyelim. insanlarda bu paranın fazladan olması lazım ki estetik için harcasınlar.

yani herhangi bir daire sahibi,
evi var
arabası var
sabit geliri var
her yaz/kış tatilinde
konforu/sağlığı yerinde
maddi imkanları yerinde

ve fazladan 1mTL'si var. o zaman bu adama diyebilirsin ki abicim evini restore et.

onun dışında herşey imkansız.
0
duyurukullanıcısı
(16.04.23)
Evet, TR'nin zenginleri bile özenmiyorlar şöyle bir yaşam alanı kuralım böyle bir mimarla çalışalım falan olaylarına.

Ya Türkiye'de bir sürü ünlü müteahhit var, kaç tane ünlü mimar var halk arasında bilinen? Bir tek Mimar Sinanı bilir halk, çok sevdiğini söyler ama hayallerini Ağaoğlu İnşaat süsler.
0
bk
(16.04.23)
@bk'nin yazdigini gorunce su anekdot geldi aklima:

200x yilinda odtu isletme'de okuyorum. eski/orijinal iibf binasinda dersim var. bir gun kelli felli bir grup mezun gelmis geziyorlar anilarini falan yadediyorlar. is bankasinda vs orta-ust duzey yoneticiler falan. aralarindan bir kadin "ya inanabiliyor musunuz senelerdir bir civi bile cakilmamis, bina hala sivasiyla duruyor" tarzi bir sey soyledi gezerken. ulkenin guya "egitimli" insani bile kampususun yapildigi donemde global norm olan modern/brutalist mimariyi "boyasi unutulmus siva" saniyor yani. mesele en alt tabakadan en uste kultur bu da olusmasi 100 yillar alacak bir sey.
0
hot potato
(16.04.23)
@hot potato

Çok korkunç doğrusu, yani kampüsün ünlü mimar eseri olması ve mimari sürdürülebilirlik ödülüne sahip olması her ODTÜ'lünün bildiği bir şey sanıyordum. Yani tamam brütalist mimariyi ve onun etrafında süren tartışmaları bilmeyebilir insan ama en azından bir merak eder bu binaların neden sıvası yok diye öyle değil mi?

İşletmenin yeni binasına da ben hiç bir zaman ısınamadım bu arada. O da brütalist ama orijinal ODTÜ binaları tarzından uzak bence ve merdivenlerinin orada çim bitmedi bi türlü.
0
bk
(17.04.23)
siz düzelir mi diye tartışırken hem sektörde hem akademide gelişmeleri yakından takip edebilen bir mimar olarak acı gerçeği söyleyeyim; iyiye değil, kötüye gidecek. türkiye'de genel olarak eğitim sistemi ciddi manada bozuldu evet, ama mimarlık okullarının eğitim kalitesi genele oranla da kat kat daha fazla bozuldu maalesef. mimarlık eğitimi ve mezun sayısı zaten bizi kara kara düşündürürken bir de %100 uygulamalı ve yüz yüze eğitimin ana kriter olduğu mimarlık eğitimi 3 yıla yakın covid arası, şimdi de deprem arası sebebiyle neredeyse 4 yıl boyunca yüz yüze eğitime ara vermiş olacak. daha şimdiden covid mezunları sebebiyle sektördeki işverenlerin ciddi şikayetlerini duymaya başladım, daha asıl yara almış çocuklar mezun bile olmadı.

durum çok vahimdi ve nasıl düzeleceğini tüm meslek paydaşları olarak on yıllardır kara kara düşünüyorduk ama bugün artık işler çok daha kötü ve toparlanabilir eşiği geçmiş olabiliriz.
0
kent sakini
(17.04.23)
deprem olsa tüm binalar yıkılsa da düzelmez o. acele acele yine en berbat ve yine depreme dayanıksız evleri dikerler. bunun mal sahibi olmakla da alakası yok. insanlarda estetik duygusu hiç yok. yalnızca mimari de değil, her şeyde bu böyle. ayrıca istanbul dışarıdan çok göç alan, bi planlaması/denetlemesi olmayan bir şehir, düzeleceği yerde daha kötüye gidecek bence.
0
deartheodosia
(17.04.23)
Düzelmez! Düzelmesi için zihinsel devrim lazım, zihinsel devrim için eğitim sisteminin değişmesi lazım, eğitim sisteminin değişmesi için liyakat sahibi yöneticiler lazım.
0
halitkin
(17.04.23)
instagramda karşıma çıkan örneğe bakın, doğruysa binayı geçtim inşaatı bile estetik yapmaya çalışıyor insanlar:D

www.instagram.com
0
nhk ni youkosu
(18.04.23)
(2)

Her sabah bas agrisiyla ve sinusler dolu gibi uyanmak

unidentified floating object
Boyle uyanip bi yarim saate normale donuyorum. Sanirim alerjisel bi sey. Napiliyor bu durumda alerji testi mi? Oyleyse nereden?
Boyle uyanip bi yarim saate normale donuyorum. Sanirim alerjisel bi sey. Napiliyor bu durumda alerji testi mi? Oyleyse nereden?
0
unidentified floating object
(16.04.23)
İmmünoloji servisleri test yapar. Doktor değilim ama denemek için doktora gitmeden evvel aerius, deloday gibi standart bir antihistaminik alıp deneyebilirsiniz gibime geliyor. Yine de doktora danışın tabii.
0
orient blue
(16.04.23)
Bir tahmin;
Yattiginiz yer sicak, nem yüksek. nemli yerde bende de oluyor.
0
logisticsmanager
(16.04.23)
(4)

bekar ve kaslılar

hknty
spor için yemekleri her gün mü hazırlıyorsunuz? hazırlıyorsanız günde kaç dakika yemek hazırlama ve bulaşığa vakit ayırıyorsunuz? ya da 7daysmealprep gibi belirli günlerde birkaç günlük yemek mi hazırlıyorsunuz? bir de her gün tavuk, pilav, yumurta döngüsünde mi ilerliyorsunuz? bu şekilde tek tip be
spor için yemekleri her gün mü hazırlıyorsunuz? hazırlıyorsanız günde kaç dakika yemek hazırlama ve bulaşığa vakit ayırıyorsunuz? ya da 7daysmealprep gibi belirli günlerde birkaç günlük yemek mi hazırlıyorsunuz?

bir de her gün tavuk, pilav, yumurta döngüsünde mi ilerliyorsunuz? bu şekilde tek tip beslenmek hep sağlıksız hem de bunaltıcı değil mi?
0
hknty
(16.04.23)
Valla bro sen istiyorsun kas, yiyeceksin haşlanmış tavuk göğsü lapa pilav. Sıkıcı olabilir ama sağlıksız değil abi niye sağlıksız olsun ben bunların yanında 1 kilo da yeşillik yiyorum mesela. Yani sigara kullanmam içkide sosyal içiciyim uyuşturucum kumarım yok, işlenmiş şekeri nadir kullanırım ama sütlaç varsa her gün yerim muhtemelen, bence bunlar daha sağlıksız.

Ben 2 günlük yapıyorum: Pazar günü pazartesi-salı için çarşamba günü perşembe-cuma için. 1 saatimi falan alıyor toplamda. Hatta şu an yapıyorum pilavı demlenmeye bıraktım tavuk da düdüklü tencerede, toplamda 1 saat falan olmamış daha. ibb.co
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.04.23)
Hafta sonu üç çeşit üç günlük yemek yapıyorum. Sürekli tavuk ve pilav yemiyorum açıkcası. Daha çok et ağırlıklı besleniyorum. Mutlaka çorba oluyor. Baklagillerden de bir şeyler ekliyorum yancı olarak. 1 saatte üç çeşit yapabiliyorum. Bulaşıklar da beş dakikada makinede hiçbir şeyi elde yıkamam.

Hafta içi yoğun olduğundan yağsız tuzsuz et veya tavuk çeviriyorum ızgarada. Yanına da hızlıca yağsız tuzsuz makarna haşlayıp koyuyorum al sana on beş dakikada iki günlük yemek. Bunu her hafta yapmıyorum ama ayda bir çok üşenmişsem kurtarıcım oluyor.

Bunlar dışında haftada bir veya iki haftada bir tencere yemeği yapmaya özen gösteriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(16.04.23)
Her gün hazırlıyorum da çok bi zamanımı almıyor sanırım.
Fırına tavuğu baharata bulayıp atmak iki dakika.
Pirinci yıkayıp buharlı pişiriciye koymak beş dakika.
Dün yumurtalı çiriş yaptım. O çok zamanımı aldı. Çok çamurluydu, tek tek yıkamam gerekti.
En çok salata malzemesini yıkamak zamanımı alıyor. Takıntılıyım o konuda.
Bulaşığı makine hallediyor.

Şeker ya da şekerli olayı bende de yok.
Sebze, bakliyat yaparsam iki günlük yaparım. Onlar zaman alıyor.
0
Mirket
(16.04.23)
Evliyim de kendi spor yemegimi kendim yaparim :)
Genelde hep iki günlük olacak şekilde tavuk+brokoli/yeşil fasulye (bunun Fransızcasi haricot vert türk fasulyesi gibi değil, farkli) + pilav/patates tavada

Yaninda proteinli yogurt ya da proteinli puding.

Kaç yildir benzer yiyorum bilmiyorum. Çok umursamiyorum.
0
logisticsmanager
(16.04.23)
(6)

Uzun vadede dolar ve euro

a man alone
Uzun vadede döviz ne olur?Muhalefet seçimi kazanırsa, gerekli olan hukuki, ekonomik iyileştirmeler vs yapılırsa düşeceğini düşünüyorum. mesela Osman kavala'nın hapisten çıkması bile direkt olarak etki eder.Fakat benim merak ettiğim dolar ve euro tekrar 5-6 seviyelerine ne zaman gelir? Ya da gelir mi
Uzun vadede döviz ne olur?

Muhalefet seçimi kazanırsa, gerekli olan hukuki, ekonomik iyileştirmeler vs yapılırsa düşeceğini düşünüyorum.
mesela Osman kavala'nın hapisten çıkması bile direkt olarak etki eder.

Fakat benim merak ettiğim dolar ve euro tekrar 5-6 seviyelerine ne zaman gelir? Ya da gelir mi?
0
a man alone
(15.04.23)
Gelir tabii.

Konya ovasından doğalgaz, Yozgat'tan petrol fışkırsın, iki seneye kalmaz gelmesi.

Aksi taktirde öyle bir şey pek mümkün görünmüyor.
0
Mirket
(15.04.23)
Euro doların 5-6 seviyesine gelmesi asgari ücretin neredeyse 2 bin euro olması demek bunun da olacağına inanmak ile pamuk prensesin varlığına inanmak aynı şey olur.
Bu olursa Türkiye'de fabrika kalmaz. Önemli olan dövizin düşmesi değil, bilimsel yöntemler ile sabit kalmasi ya da ongorulebilir şekilde yukselmesi.
0
logisticsmanager
(15.04.23)
Gerek döviz gerekse de beyaz esya fiyaari asla eski rakamlara dönmez, dönemez.

En iyimser tablo, dövizin sabit kalip, tl'nin alim gücünün yükselmesi olacaktir.
0
Yourcousinmarvinberry
(15.04.23)
uzun vadede hepimiz olecegiz. uzun vade dedigin nedir? normalde ekonomide uzun vade on yil demek.

on yila on kat artar.
0
alperz
(15.04.23)
dolar 5-6 olmaz, fakat sen 20 bin kazanıyorsan 60 bin kazanırsın dolar 20'de kalır, aynı mantığa gelir.
0
nhk ni youkosu
(15.04.23)
yanıtlar için teşekkürler. ekonomiden pek anlamıyorum bu yüzden dolar ve euro nasıl çıktıysa öyle de inebilir diye düşünüyordum.

ayrıca uzun vadeden kastım birkaç yıl, en fazla 3-5 yıl.
0
🌸a man alone
(15.04.23)
(7)

Pasaport harcı geri verilir mi?

Unde bach canim
Kk eğer cb olursa ilk 100 gün vaadinde pasaport harcının ücretsiz olması da var.(yaş 25 üstü) geriye dönük; hele rte zamanında alınan pasaport harcını geri ödemezler değil mi?
Kk eğer cb olursa ilk 100 gün vaadinde pasaport harcının ücretsiz olması da var.(yaş 25 üstü) geriye dönük; hele rte zamanında alınan pasaport harcını geri ödemezler değil mi?
0
Unde bach canim
(14.04.23)
tabiki ödemez. ödemesini beklemek de abuk olur.
0
kondansator
(14.04.23)
Ödemezler.
0
logisticsmanager
(14.04.23)
Devlet genel olarak bu tür uygulamalar yapmaz, yapmamalı. Bu tür şeyler emsal oluşturacağı için sonu da gelmez. Sonrasında bütün harç ve benzeri şeyler için bir sürü dava açılır ve kazanılır.
0
salihdt
(14.04.23)
geriye yonelik duzeltme tabii ki olmaz fakat zaten genclere ucretsiz olacak diyor, 25 yas ustunun buna dahil olacagini zannetmiyorum.
0
juninho77
(14.04.23)
@juninho77
25 yaş altına zaten ücretsiz. Öyle olursa zaten bu vaad manasız
0
🌸Unde bach canim
(14.04.23)
norvec'te bile boyle bir sey olmaz.
0
baldur2
(14.04.23)
Hayır tabii ki.
0
ruhen hastayim ben
(14.04.23)
(17)

sizce en güzel çay

denizzz
çaykur filiz mi, çaykur tiryaki mi yoksa bunların dışında başka bir çay mı?
çaykur filiz mi, çaykur tiryaki mi yoksa bunların dışında başka bir çay mı?
0
denizzz
(14.04.23)
Ahmad Tea
dalga geçmiyorum
Almanyada poşet çayını içiyodum o bile güzeldi
Mopaş'ta gördüm geçen biraz pahalı tabii
0
KidLazer
(14.04.23)
Bro Türk çaylarının hepsi dandik çünkü Türkiye iklim ve konum bakımından çay yetiştirmeye uygun bir ülke değil. Ha yetişiyor ama dandik yani. Misal biraz bütçe ayırıp bi Darjeeling çayı iç mesela aradaki farkı çok net anlayabiliyorsun. Günlük tüketimde de istediğin çayı iç işte hepsi aynı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.04.23)
tiryaki ve turist çayı güzel çaykurun
0
jelly bear
(14.04.23)
0
beraesad
(14.04.23)
Ahmad Tea - Earl Grey demlik poşet
Lezzeti çok güzel. Ama çay dolu bir bardak birkaç gün beklerse ilginç, sütlü kahve gibi bir renge bürünüyor. Bir acayiplik varmış gibi geliyor bana ama daha iyisini bulamadığım için vazgeçemiyorum.

www.akakce.com
0
michael_knight
(14.04.23)
Çaykur Altınbaş Classic çay alınır,
Rossmann'dan alınmış Rubın Teefilter içine, her dört bardak için bir 5 gram çay konur demlenirse harika oluyor.
Demlik temizleme derdiyle de uğraşılmıyor.
0
Mirket
(14.04.23)
Altınbaş+1
0
logisticsmanager
(14.04.23)
Beta
Kloof
Ahmad
Twinings
Chado
0
gabe h coud
(14.04.23)
Almancilarin içtiği Mevlana çay gelmisti bir paket. Muhtemelen kaliteli bir marka değil ama o bile yerli caylardan çok daha iyiydi.
0
rockinside
(14.04.23)
Çaykur’un sadece kendi internet sitesinde satışa sunduğu “Çaykur Nadidem”

Bir Karadeniz seyahatinde Rize’nin Çaykur’a ait meşhur çay bahçesinde içmiştim. Muhteşem bir tadı ve aroması vardı.
0
levent bilgen
(14.04.23)
Dogadan gizli bahce idi benim icin ama artik eski tadi alamiyorum. Altinbasi da aramam oyle...
0
anna sun
(14.04.23)
yalnızca en zenginlerin içebileceği "ahmad tea" en iyisi.

zengini fakir, fakiri zengin gösteren "çaykur altınbaş" ikinci.

bunlar dışındakiler birbirine yakın lezzet.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.04.23)
çay üreticisi olarak söylüyorum çaykur filiz en iyisidir.diğerleri harmanlama usulu yapılan farklı yaprakların karıştırılması.

caykursatis.com
0
deepex
(14.04.23)
Tirebolu 42
0
kafasizbiri
(14.04.23)
Halep çay.
0
Amaranta ursula
(14.04.23)
Altınbaş ve Ahmad Tea iyidir ama Bim'deki Berk marka çayı da çok beğendim ben.

Çaydan anlamıyor da olabilirim ama bana güvenme :)
0
msb
(14.04.23)
karali çay markasını denemediyseniz harika. çaykur altınbaş ve tirebolu 42 içmiş birisi olarak söylüyorum, bu ikisinden çok daha başarılı.
0
rakicandir
(22.04.23)
(8)

büyük sokak köpeği ve dairede bakmak

ShadowOfMoon
https://www.forumduasi.com/236819-kirma-kangallar-hakkinda-bilgiler.html bu tarz bir yavru köpek geldi bana. 1 aydır bende. zor durumdayken buldu arkadşım ve korumaya aldık. yuva buluruz diye bekledik 1 aydır. Çıkmadı 1 aydır bir şey.aşı vs yaptırttım. Vuva ilanları açtım ama çıkmadı yuva. beni çok
www.forumduasi.com
bu tarz bir yavru köpek geldi bana. 1 aydır bende. zor durumdayken buldu arkadşım ve korumaya aldık. yuva buluruz diye bekledik 1 aydır. Çıkmadı 1 aydır bir şey.

aşı vs yaptırttım. Vuva ilanları açtım ama çıkmadı yuva. beni çok yoruyor köpekle yaşam. Kedi gibi değil. günde 1 kez en az çıkarabiliyorum. 4. kattayım bir de. merdiven inmeye yeni alıştı. normalde hep kucakladım. arada kucaklıyorum hala.

bu tür köpekler koruma köpekleri gibi. bahçeye koyuo orda bekliyorlar gördüğüm veya iş yerlerini koruyrlar. eve hapsetmek gibi geliyor. evde uyuyor zaten. dışarı çıkarıp enerjisni atınca pek sorun olmuyor.

şu an 13 kg filan. ilerde iyice büyüyecek.

yavru olduğu için mi nedir insanlardan çok ilgi istiyor . diğer köpeklerle de oynamaya çalışıyor. yani bahçeye bağlayınca o sosyal tarafı yok olacak da.

çevrenizde var mı bu tür köpekleri evinde bakan. yorumlarınız varmı
0
ShadowOfMoon
(14.04.23)
Abi bu hayvan apartmanda yasayamaz. Yaşadığım yerde bu hayvani bırak evi çok büyük bahçesi olmayan kişiye hayatta vermezler. Günde bir kere çıkmak bırakın kangalı küçük köpek için bile imkansiz.

Şu an genç ama ilerledikçe daha çok sorun çıkabilir.
Bu arada şunu demek isterim; benim köpeğim border collie/labrador. Apartmanın arkasında büyük park vardi. Günde 3 kere cikardi, gün içinde koltukta uyurdu. Simdi eve tasindik, hayvan çok daha mutlu belli. Ha apartmanda da bakilirdi ama bu kadar mutlu olmazdi. Sizin köpeğin mutlu olma imkanı kısıtlı.
0
logisticsmanager
(14.04.23)
öncelikle sokakta kalmasındansa onun için her türlü iyi evde olması. ama günde 1 kez kesinlikle yeterli değil. ben de bi ayı yavrusuna bakıyorum, dev ırk o da. yeterli egzersizle enerjisini attırdıktan sonra evde çok sorun çıkarmaz size. ama kendiniz de demişsiniz köpekle yaşam çok yoruyor diye. zor geliyorsa hayvan iyice alışmadan başka bi yuva bulmanız daha iyi. diğer bi olası sorun da apartmandaki ya da çevredeki manyak insanlar canınızı sıkabilir. köpek büyük olunca çok tepki veriyolar, evimin önünden geçirme köpeğini vs şeklinde.
0
pide
(14.04.23)
Gittiğimiz köpek parklarından tanıdığım iki tane köpek var bu şekilde. 40-50 kg civarında köpekler.
Bir de Twitter'da takip ettiğim @cekuskovearif hesabı var, onun köpeği de benzer ırk ve boyutta.

Sahiplerinin anlattığından anladığım kadarıyla daha küçük mesela 25 kiloluk bir köpekten pek farkı yok evde bakarken. Hatta köpeğin boyu büyüdükçe daha sakin olduğunu söylediler.

Ama günde en azından 2 defa dışarı çıkmak gerekiyordur, onu da en az diyorum. 50 kiloluk bir köpek evin içine büyük tuvaletini yaparsa temizlemesi hiç keyifli olmaz.

Köpekle yaşam sizi yoruyorsa yıllarca devam edebilmeniz zor görünüyor. Umarım ilanlarınıza talepler gelir.
Henüz yavru sayılır o yüzden şimdilerde daha çok talibi oluyor köpeklerin. Köpek dünyası ünlüsü, sahiplendirme konusunda tanınan sosyal medya kişilerinden de ilanlarınıza destek istemişsinizdir di mi?
0
michael_knight
(14.04.23)
Bro Ağır Yaşamlar Steven'ın 300 kiloluk bedeniyle tek kişilik yatakta yatıp 75 m2 bi evde yaşadığını düşün, bu köpeklerin apartman dairesinde yaşaması bence bunun gibi bir şey.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.04.23)
Bu köpek kangal kırması evde bakılmaz. Kimse almak istemez bu kadar köpek problemi varken. Sahiplenmeyecekseniz bu yaptığınız hem hayvana hem size büyük zarar. Köpekler insanlara hızlı bağlanan, çok duygusal hayvanlar. terkedildiklerinde psikolojileri çok bozuluyor, aynı şekilde siz vicdan yapacaksınız.


45 + 45 dk sabah akşam yürütmen lazım stresini atsın
0
abi bi dizi buldum on numara
(14.04.23)
10 yıldan uzun süredir büyük ırk sokak köpeği ile yaşıyorum. Gerçek çoban köpeği.

Daireniz giriş katıysa ve bahçe varsa gayet rahat edersiniz. Sokakta ortalama ömrü 2 yıl, evde ise 14 yıl.

(1) Bahçede mutlaka kulübe olması lazım. Yürüyüşte dönüşte eve alamazsınız, ayakları çamur olur vs. Bahçenin çitle çevrili olması şart, yabancı köpek girerse kavga ederler.

(2) Her gün, günde 1 veya 2 defa kesinlikle yürüyüşe (yani tuvalete) çıkartmanız lazım. Tatilde, karda, yağmurda, soğukta farketmez. Her gün.

(3) Kiracı iseniz kimse size ev vermez. Hayvansever evsahibi filan diye birşey yok, unutun. Evsahibi sizseniz hiç problem yok.

Bunları yaparım derseniz, ikiniz de mutlu olursunuz. Umarım mutlu olursunuz.
0
alfired
(14.04.23)
Apartman dairesinde bakmak elbette kolay da değil ideal de değil.
Fakat bunun alternatifi barınak veya sokaksa elbette apartman dairesi doğru seçim oluyor.

Değil kangal köpeklerinin bizim bile şehirde yaşamamız aslında doğal ve ideal değil ama şartlar bu şekilde.

İsterseniz apartman dairesinde de bakılır, imkansız değil. Ona daha güzel bir alan sunabilecek biriyle karşılaşırsanız zaten vermeye hazırsınız.
0
michael_knight
(14.04.23)
Ben küçükken bizim de has kan kangal köpeğimiz vardı. Bebekken vermişlerdi bize, apartmanda kalıyorduk. 6 ay içinde devasa boyutlara ulaştı hayvan ve apartmanda bakmanın ne kadar mantıksız olabileceğini deneyimledik :D Devasa derken patilerini omuzuma koyduğunda 1.80m oluyordu rahat :)

Şu an kırma ırktan bağımsız devasa köpek için konuşacağım, eğitim açısından hiç bir sıkıntı yaşamadık. Hatta şımarık, ne idüğü belirsiz terrier cinsi köpekler gibi aptal değiller kesinlikle, çok kolay öğreniyorlar. Tuvaleti gelse bile biz dışarı çıkarana kadar tutardı. Evi aspa pislemedi.

Bir defa uyarmamız yeterli oldu, hiç kırıp döküp parçalamadı ki ev tam bi bit pazarıydı. Ortalığa bi dalsa bir sürü oynayacak yırtacak şey bulurdu :D Bi tek küçükken oyun amaçlı bilek ısırma hobisi vardı da sonra onu aştık :D

Hani eve ve senin hayatına uyum sağlayabiliyorlar, orda problem yok ama cüssesi gereği evde tutmak doğru değil. Enerji harcaması lazım ve bu günde 1 defa çıkartmakla olabilecek şey değil, kesinlikle bahçe köpeği.

En son babamın işi gereği köpeği barındırabileceğimiz bir piknik alanı gibi bi yerde barındırmaya başladık, hayvanın resmen psikolojisi değişti, mutlu oldu daha çok koşup atlayıp kudurunca :) Ama sonra köpek dövüşleri için çalmışlar, bi daha bulamadık.

Hikayenin özeti, eve uyum sağlıyorlar ama bu onlar için hapis hayatı oluyor. Ama artık bırak büyük köpekleri, kimse köpek sahiplenmek istemiyor artık çünkü bakımı kedilere göre çok zahmetli.

Şahsi fikrim köy yeri gibi bi yerde tanıdıklarınız varsa oraya aylık mama, aşı yardımı teklif edip bırakmak olur.
0
e mice
(14.04.23)
(4)

Android auto

cokponcik
Merhaba arkadaşlar,Araçta kablolu Android Auto var, yalnız bir sorunum var.Usb ile bağlıyorsunuz telefonu ve bu usb telefonu normal hızda şarj ediyor, Fast charger değil yaniBen bu durumda Android Auto kullanırken telefon hiç şarj olmuyor neredeyse. Dolayısıyla bu durumu nasıl çözebilirim? Çakmaklığ
Merhaba arkadaşlar,

Araçta kablolu Android Auto var, yalnız bir sorunum var.

Usb ile bağlıyorsunuz telefonu ve bu usb telefonu normal hızda şarj ediyor, Fast charger değil yani

Ben bu durumda Android Auto kullanırken telefon hiç şarj olmuyor neredeyse. Dolayısıyla bu durumu nasıl çözebilirim? Çakmaklığa araç şarjı taksam sorun çözülür aslında var zaten baya da hızlı şarj ediyor ama bu sefer de Android Auto için kabloyu takacak yer kalmıyor. Ne alsam nasıl yapsam bu işin içinden çıkarım?
0
cokponcik
(14.04.23)
Android auto Bluetooth ile bağlanmıyor mu?
0
etna
(14.04.23)
Extra güç girişi olan USB hublar işe yarayabilir.
0
bk
(14.04.23)
kablolu android autoyu kablosuza ceviren kucuk bi aparat var alip ondan takarsan hem kablosuz baglanabilirsin hemde sarj etmek istedigin zaman cakmak gozune taktigin hizli sarji kullanirsin
0
tahtakafa
(14.04.23)
Abi bu sorun bende vardı. Kabloyu değiştirdim çözüldü. Önceden telefon şarj bile olamıyordu bir şey dinlerken falan, şimdi yüzde yüz yapıyor.
Gittim samsung kendi kablosunu aldım garanti olsun diye.
Pixel 4a var. Araba ford fiesta.
0
logisticsmanager
(14.04.23)
(2)

Vfs global zorunlu alan boş bırakılamaz hatası

condom kurşunu
Fransa için vizeye başvurmam lazım her şeyi giriyorum zorunlu alan bış bırakılamaz hatası alıyorum. Nasıl geçicez burayı ya? Yani nasıl bir sistem sürekli geriye gidebilir ya? Ne zaman başvuru için girsem sürekli manasız hatalar alıyorum bu da yen çıktı. Ne nasıl iş aga?
Fransa için vizeye başvurmam lazım her şeyi giriyorum zorunlu alan bış bırakılamaz hatası alıyorum. Nasıl geçicez burayı ya? Yani nasıl bir sistem sürekli geriye gidebilir ya? Ne zaman başvuru için girsem sürekli manasız hatalar alıyorum bu da yen çıktı. Ne nasıl iş aga?
0
condom kurşunu
(12.04.23)
Nerede hata aliyorsunuz?
Ben aileme aldım iki ay önce hiç sorun yoktu.
0
logisticsmanager
(12.04.23)
Vfsnin türkçe sitesine girişte alıyorum hatayı.
0
🌸condom kurşunu
(13.04.23)
(7)

Cirosu 4 kat büyük yerden istifa edip az şirkete geçmek

condom kurşunu
Cirosu x olan bir şirketle görüştüm. Şirket arabası var yan haklarda ve maaşı bi tık daha iyi ya da aynı şu anki maaşımla orası muallakkta. %100 yabancı bir şirket. Çalıştığım şirket yarı türk yarı yabancı bi şirlet cirosu 4x, araba yokSektörler farklı ama yaptığım iş gereği çok da önemli değil sek
Cirosu x olan bir şirketle görüştüm. Şirket arabası var yan haklarda ve maaşı bi tık daha iyi ya da aynı şu anki maaşımla orası muallakkta. %100 yabancı bir şirket.
Çalıştığım şirket yarı türk yarı yabancı bi şirlet cirosu 4x, araba yok

Sektörler farklı ama yaptığım iş gereği çok da önemli değil sektör.

Bu durumda cirosu daha yüksek diye mevcut şirkette kalınır mı yoksa araba veriyor diye öteki şirkete gidilir mi? Hali hazırda arabam var bu arada şirket arabası gelnce satmayı düşünüyorum.
0
condom kurşunu
(11.04.23)
Şirketin cirosu karnınızı doyuruyor mu? Bence doyurmuyordur. Ciroya göre iş değiştirmeyi ilk defa duydum. Maaşın artarken işin artmayacaksa değiştir. Araba varsa değiştir.
0
dissendium
(11.04.23)
Kucuk sirketin cirosu; en ufak bi sallantida senin maasinin riske girecegi kadar kucuk bir ciroysa degistirmeyebilirsin.
0
brkylmz
(11.04.23)
Ciro dendigi gibi cok dusuk degilse bi kriter degil bence de.
0
floydian
(11.04.23)
Istifa edip cirosu 10 kat kucuk bir sirkete cok daha yuksek pozisyondan girdim.
Kucuk yerde yukselmek daha kolay. Sektor mektor fark etmez, senin onun acik mi? Cevap eved ise bam bam bam..
0
cooperr
(11.04.23)
Bu soruya cevap değişir.
Şimdi maddi olarak diğeri daha iyi. Ama zaten genelde hep böyle olur başka türlü adam cekemezler, oturaklı firma da uçmaz kolay kolay.

Burada olay cirodan önce şirketin durumu. Yani ben 20 milyar dolarlık sirkette çalışıyorum, bana 2-3 milyar dolarlık şirketten teklif geldi, sonunda kabul etmedim ama yani 10 kati olmasının önemi yok bu noktada. Ama 4 kat da ciroya göre önemsiz olabilir.

Bakmaniz gereken şirketteki yapilanma nasil, gelecek planları neler, sizin geleceğiniz neler vs.

Şöyle örnek vereyim; çalıştığım bir şirket Türkiye'de ilk seneler zarar üstüne zarar haldeydi, tedarikçileri seçerek ödeme yapiyordu hangisi daha kritik diye :) şu an bölgenin ihracat lideri, 2. Fabrika açıldı, 3-4 düşünüyorlar. bu totalde 10 senede oldu.
O yüzden ciro tek başına önemli değil.
0
logisticsmanager
(12.04.23)
cirolardan ziyade firmanın finansının stabil ve güvenli olması önemli. yani senin maaşını ve haklarını sorunsuz karşılıyor ve karşılayabilecek durumda olmalı.

yüksek ciro yapan şirketin cirosu arttıkça sana bir artısı olacak mı bunu değerlendir.
0
tantunisultansuleyman
(12.04.23)
Önemli olan şirketin potansiyeli ve o şirkete neler katabileceğin. Eğer şirketin geleceğine inanıyorsan ve büyüyeceğini görebiliyorsan gidersin. Daha çabuk yükselirsin, daha çok kazanabilirsin, yükselmede emeğin geçeceği için konumun daha iyi olur , ağırlığın daha fazla olur...
0
kimlanbu
(12.04.23)
(4)

Ahsap griş kapisini nasıl güvenli yaparim

logisticsmanager
Yeni bir yere tasindim, her yerde panjur var ama giriş kapısı sağlam da olsa ahşap/cam karisimi. Orta kısmı buzlu cam, arkasında gene ahsap var. Kapida eski bir kilit var.Ha yaşadığım yer baya sessiz sakin kimsenin sıkıntısı olmadığı yer. Ev sahibim yan evde, onun kapısı pimapen ve cam. Etraftaki ço
Yeni bir yere tasindim, her yerde panjur var ama giriş kapısı sağlam da olsa ahşap/cam karisimi. Orta kısmı buzlu cam, arkasında gene ahsap var. Kapida eski bir kilit var.
Ha yaşadığım yer baya sessiz sakin kimsenin sıkıntısı olmadığı yer. Ev sahibim yan evde, onun kapısı pimapen ve cam. Etraftaki çoğu ev de böyle.

Ama biz sehir insaniyiz, güvenemiyorum.

Buraya ne yaparsam, takarsam kafam rahat olur? Köpegim var zaten o olmasa bir tik daha zor olurdu.

Bu arada kapi, kapi kirisinin bir iki santim üstünde. Yani ek kilit vs olsa buna göre koymam lazım.
0
logisticsmanager
(11.04.23)
herkesten farklı birşey yaparsan sırıtır dikkat çeker, tam tersi etki yaratabilir.
açmak istediklerinde çelik kapıyı da açıyorlar zaten.
0
vizivozo
(11.04.23)
@beretta sağ ol ama yurtdışındayim, çok para tutar ve zaten izin de alamam. Gerek olduğunu da sanmam.

Aradığım daha çok kilit ya da şu kapinin açılmasını engelleyen stopperlar gibi.
0
🌸logisticsmanager
(11.04.23)
Kapıya (veya pencereye) takılan kablosuz alarmlar var. Kurulması pratiktir, iki vida filan. Sadece yapıştırsanız bile olur. Maliyeti de düşüktür. Kapı açılınca veya cam kırılınca alarm verir. Fiyatı da ucuzdur.

Bulabilirseniz cep telefonuna alarm verenlerden alın. Köpeğiniz alarmı çalıştırırsa, komşular kapınıza gelmesin :)
0
alfired
(11.04.23)
Bulunduğunuz şehirde yasalar çok sıkı olduğu için insanlar kapı güvenliğine önem vermiyor olabilir. Hani amerikada'ki gibi kale kanunu filan gibi bir şey vardır, oralarda da adamlar sineklik gibi kapı takıyorlar ya.

Yani aslında kapı yeterlidir ama gereksiz evham yapıyor olabilirsiniz.

Teknik kısıma gelirsek, içeriden güvenlik kilidi takabilirsiniz, hani kapının 10 cm kadar açılmasına izin veren cinsten.

Yazıldığı gibi basit alarmlardan takabilirsiniz, dışarıdan kitlemek için de yine gömme olmayan ahşap üstü takılan bir kapı kilidi kullanabilirsiniz.

Ama onun için illa ki anahtar deliği açmak lazım kapıya, ev sahibinden izin almanız gerekir.

Keşke kapının bir kaç fotosunu atsaydınız.
0
John Bloor
(11.04.23)
(11)

Vw touran'a yükseliyorum

logisticsmanager
Köpeğim var, şu an mevcutta fiesta var. Bununla yüzde 100 doluluk yaparak gidiyoruz tatil vs. Herhangi bir esneklik olamıyor.Aklımda 7 kişilik araba var, sebebi de benim danayi en arka 6-7 koltuğa koymak.Bagaja koymak istemem çünkü bagaj güvenli değil, insan ya da hayvan taşımak için yapilmiyorlar.
Köpeğim var, şu an mevcutta fiesta var. Bununla yüzde 100 doluluk yaparak gidiyoruz tatil vs. Herhangi bir esneklik olamıyor.

Aklımda 7 kişilik araba var, sebebi de benim danayi en arka 6-7 koltuğa koymak.
Bagaja koymak istemem çünkü bagaj güvenli değil, insan ya da hayvan taşımak için yapilmiyorlar. Ileride çocuk olursa ona da hazırlık olur.

Piyasada belli arabalar var (nissan xtrail, Peugeot 5008, dacia jogger vs). Hepsinin belli başlı avantajlari var ama suv sevmiyorum. Kullanmanin bir mantığını da göremiyorum. Dagda yaşıyorum ama etrafimda çoğu insanda suv falan yok. Hatta elektrikli araçlar suvdan fazla.

Bu sebepten dönüp dolaşıp hep vw touran'a geliyorum, 1.5 tsi olarak. Ne çok büyük ne küçük, 6-7 kısmı ideal. Vw içini hep sevdim çünkü dokunmatiklerden hoşlanmıyorum, özellikle klima çünkü ekranlar arabalarda sorun yasayabiliyor.

Kullanan varsa yorumlarini beklerim ya da 1.5 tsi kullanan varsa. Otomatik almayacagim. Günlük yolum 20 git 20 gel 40km, bunun 10-10 km dağdan aşağı iniş, geri kalanı otoban. Dizele ihtiyacim yok yani.

Ikinci el alırım.
0
logisticsmanager
(10.04.23)
allah affetsin ama çok çok çirkin bir araba. tam 50 yaş üstü, bence 3008 veya tiguan hem öyle abartı büyük değil hem geniş hem şehir içi arabası. tiguan daha geniştir bu arada 3008’den, ama 3008’in de özellikle 2020 üstü gt lineları çok iyi makyajlı olanların.
0
hayati cozemeyen adam
(10.04.23)
Baktim simdi nasilmis diye de sahiden cirkin bir araba imis VW Touran. SUV yerine butcenize gore cross-over ya da compact SUV denen tipteki araclara bakabilirsiniz. Elektrikli ya da plug-in secenekleri de olur eger oyle bir tercihiniz varsa.
0
sertac akin
(10.04.23)
bilgim yok ama yazmaya geldim:

çok çok çirkin bir araba +1
0
babafingo
(10.04.23)
fiyatlari bilmiyorum ama station wagon daha guzel degil mi? bu biraz dobloya benziyor. mercedes veya passatin sw begeniyorum ben bagaja da oturabilir bebek. tourana benzer peugeot vardi modelini hatirlamiyorum o da daha iyiydi(bombos yorum ama bilen varsa modeli yazar). teknik ozellik bilmiyorz
0
ala09
(10.04.23)
caddy al tipi daha düzgün yeni caddylere bak derim. hayattan beklentim yok arabası tip olarak
0
abi bi dizi buldum on numara
(10.04.23)
dolu sıfır jogger alırdım ben olsaydım.

hatta ciddi ciddi düşünüyorum. bizde de kedi var, çocuk var ve tatillerde çok uzun yol yapıyoruz. fabia var, hint arabasına dönüyor o zamanlarda. epey araştırdım, jogger'a yükseldim ben de. tavsiye ederim.
0
avianthem
(10.04.23)
@avianthem; acayip yukseldim ona da ama yok güvenlik yok su bu diye kafam karıştı:/
0
🌸logisticsmanager
(10.04.23)
@logisticsmanager ya o güvenlik işleri biraz değişik. euro ncap ya da iihs her sene güncelliyor istediği şeyleri. kağıt üstünde 2016 fabia'dan daha güvenli mesela jogger. büyük kazalarda zaten her araba güvensiz. ben de çok takardım eskiden ama detayına indikten sonra artık o kadar takmıyorum.

servisi, parçası vs. ucuz. bir de jogger'ın ek ekipmanları da var yatak, çadır vs. kamp yapmalık ya da uzun yolda arabayı çekip içinde kalmalık. tr şartlarında harika bir seçenek diye düşünüyorum.
0
avianthem
(10.04.23)
çirkin araba. yani suv'un kullanım amaçlarından biri de hacim. bence hemen eleme. olmaz diyorsan sw bak. audi veya vw
0
paintov
(10.04.23)
Fb'de gruplar oluyor. Kullanan insanları orada bulursunuz şimdi baktım vw touran türkiye diye var. ordan sorun bence.
0
benim bir gizli bildiğim var
(10.04.23)
touran golf tabanlıdır hep, eskisi yenisi kullanılır, yükselmeye devam et. 1.5 tsi ise güzel bir motor.

ikinci el bakıyor isen zafira c 1.4 turbo benzin 140 hp de tavsiye ederim. alt yapı ve teknoloji olarak astra j'dir. dizel sakın alma çünkü adblue'su var zafira'ların sorun yaşarsın (özellikle 2.0 dizelde, ama 1.6 dizeli de sorunsuz değildir).
0
rain when i die
(10.04.23)
(3)

Futbolculara ödenen paralar vergi dahil mi

condom kurşunu
Yani diyor ya yıllık 10 milyon mesela burda fultbılcu içinden vergisini kendi mi ödüyor yoksa net rakam mı bu? Bir de normalde halka açık şirketlerde çalışanların da maaşları yayınlansın o zaman bunların maaşlarını neden biliypruz ki biz?
Yani diyor ya yıllık 10 milyon mesela burda fultbılcu içinden vergisini kendi mi ödüyor yoksa net rakam mı bu? Bir de normalde halka açık şirketlerde çalışanların da maaşları yayınlansın o zaman bunların maaşlarını neden biliypruz ki biz?
0
condom kurşunu
(10.04.23)
Türkiye'de vergiyi kulüp öder, futbolcu vergi hariç ücret alır; Avrupa'da kulüp vergi dahil ödeme yapar, futbolcu transfer ücretinin vergisini kendi öder.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.04.23)
@kaleci saclı forvet her yerde oyle değil. mesela fransa'da da kulupler ödüyor.
@condom o soylenen rakamlar net ele gecen rakamlar. futbolcu da ödese kulupte ödese vergisiz rakamlar onlar.
0
sizofren06
(10.04.23)
Hangi haber olduğuna göre değişir.
Türkiye'de vergisiz söylenir. Avrupa'da çoğu yerde vergili.
0
logisticsmanager
(10.04.23)
(3)

Futbolculardan ırkçı olan var mi

abuzer
Sahada siyahilerle sarilmayan beyaz futbolcu var mı?
Sahada siyahilerle sarilmayan beyaz futbolcu var mı?
0
abuzer
(10.04.23)
Irkci futbolcular elbette vardir verdiginiz ornek gibi alenen durumlar yok artik, cok buyuk cancel sebebi
0
freedonia
(10.04.23)
O kadar ırkçı kişinin herhangi bir yerde barınması zor. O kadar net örnek yok.
0
logisticsmanager
(10.04.23)
İtalya'da Nazi takımı var, 300 sene falan takım kaptanlığını yapan futbolcu Nazi selamı veriyordu maçlarda. Onun dışında şu olay var mesela: www.sabah.com.tr

Günümüzde tabii böyle şeyler mümkün değil, yani tabii ki ırkçı da var her şey var ama kendi içlerinde yaşıyorlardır muhtemelen böyle şeyleri.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.04.23)
(11)

Türkiye'de kavşaklarda üstünlük

garavel
Yaklaşık 6 sene türkiye'de araç sürdüm, şimdi 1 senedir ingiltere'de araç kullanıyorum. Bugüne kadar kavşak kurallarını bilmiyormuşum ben, burada araç kullanırken sağdan gelen araç her zaman öncelikli ki buna alışmam uzun sürdü. Mesela karşıdan bir araç dümdüz geliyor diyelim ( bana göre yolun sağın
Yaklaşık 6 sene türkiye'de araç sürdüm, şimdi 1 senedir ingiltere'de araç kullanıyorum. Bugüne kadar kavşak kurallarını bilmiyormuşum ben, burada araç kullanırken sağdan gelen araç her zaman öncelikli ki buna alışmam uzun sürdü. Mesela karşıdan bir araç dümdüz geliyor diyelim ( bana göre yolun sağından geliyor ) ve ben kavşakta sağa sinyal verdim, araç duruyor. Yolu dümdüz olmasına rağmen duruyor. Kavşaklarda da %100 bir şekilde sağdan gelen araç bekleniyor, o yüzden kafamda zerre düşünce olmuyor acaba yola atlar mı yavaşlasam mı vs. Farkettim ki türkiye'de bu sanırım pratikte uygulanmıyor ya da ben uygulamıyormuşum. Pratikte türkiye'de bu işin doğrusu nasıldır ? Tıpkı buradaki gibi x aracı dümdüz gitse dahi y aracı sağa veya sola ( şuan kafamda oturtamadım ne taraf üstün ) sinyal verdiği an düz giden araç durmalı mı ? Pratikte karşılığı var mı ve teoride nasıldı bu ?
0
garavel
(08.04.23)
Kağıt üzerinde kurallar aynı. Ama senin solunda kalan arabanın şoförünün nasıl biri olduğuna göre o kuralın uygulanıp uygulanmaması değişiyor. Şimdi steryotip anlatıp da kavga çıkarmayayım. Anladın sen. kıps
0
alperz
(08.04.23)
Türkiye ile çok kafa yormana gerek yok, ben kavşak içinde geçiş üstünlüğü kavşak içindeki araçtadır dedim diye trafik polisiyle kavga ediyordum az kalsın, o da bana "hayır efendim sağdan gelen aracın hakkıdır" diyordu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.04.23)
ben mesela tr'de araç kullanırken ciddi zorlanıyorum artık. ilk burada zorlanıyordum, şimdi tr'de. her yerde hız sınırı olduğu için burada ve denetlendiği için şehir iç. 70-80 max gitmeye o kadar alışmışım ki tr'de de böyle gidiyorum ve selektör korna kıça yapışmaların haddi hesabı yok.
0
🌸garavel
(08.04.23)
Hocam Türkiye çok acayip bir ülke, ben mesela normalde İstanbul'da araç kullanmaktan çok şikayet ederdim ama İzmir'de Ankara'da falan araç kullandıktan sonra İstanbul bana 120 şeritli Kaliforniya otobanı gibi gelmeye başladı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.04.23)
Türkiye'de kurallar minimal farklılıklar içeriyor, geçen aylarda sözlükte baya bir karmaşa olmuştu hatta bunla alakalı. Trafik yönetmeliğine bakarsanız

Kavşaklarda geçiş hakkı madde 109

"b) trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda

8) dönüş yapan sürücüler doğru geçmekte olan araçlara,

c) kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemişse;

3) motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelen araca

geçiş hakkını vermek zorundadır."

Şeklinde belirtiliyor. Ama neticede bu kurallar da uygulanmıyor, bizde kavşaklarda tamamen random takılıyor insanlar.

Ayrıca;

BEŞİNCİ BÖLÜM
Sürücülerin Uyacağı Diğer Kurallar
Dönüşler (Doğrultu Değiştirme)
Madde-102 Aksine bir işaret yoksa dönüş yaparak doğrultu değiştirecek olan araç sürücüleri;

b) Sola dönüşlerde;
5) (Ek: RG-02/11/2000-24218) Dönüşe başlamadan sağdan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vermeye,

Mecburdurlar."
0
akhenaten
(08.04.23)
Ya üniversite mezunu kafası calisan arkadaslarimin bile haberi yoktu bu kuraldan düşün halk o kadar bilgisiz.

Türkiye'ye tatile geldiğimde en çok zorlayan seylerden biri malesef, trafikte stres yapıyor.

Bu kuralin bir karşılığı yok, o an durumda nasıl olursa öyle uygulaniyor, uygulanmayinca kaza oluyor.
0
logisticsmanager
(08.04.23)
Kavşak içindeki aracın geçiş üstünlüğü yok mu? Sağ, sol kime göre neye göre. Milletin kafasını karıştırmayın:D
0
mekaniker
(08.04.23)
mekaniker. sen sağındakine yol veriyorsun. kime göresi yok. herkesin sağı belli. sağım sarımsak solum soğan. herkes kendi sağındakine öncelik tanıyor.
0
alperz
(08.04.23)
Kavşak içindeyken "sağdakine veriyorsun" gibi bir şey yok ama, misal dönel kavşakta dönüş halindeysen geçiş üstünlüğü kavşak içindeki araca aittir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.04.23)
Kontrolsüz kavşakta sağdaki aracın,
Dönel kavşakta (varsa) kavşak içindeki aracın geçiş üstünlüğü vardır.
0
Mirket
(08.04.23)
Aslında hem dönel kavşakta hem de ortasında ada bulunmayan her türlü kavşakta zaten kavşak içerisinde olan aracın geçiş hakkı var. Yönetmelikte bu dönel kavşaklar için açıkça belirtiliyor, ama yönetmeliğin geneline bakıldığında "kavşağa ilk giren ilk çıkar" algısı oldukça yerleşik görünüyor. Sağdan gelene yol verme işi henüz kavşağa girilmediği takdirde geçerli. Eğer kavşağa girildiyse giren araç önce çıkmalı. Bu ortamda geçiş üstünlüğü olan araçların (ambulans, polis vs.) bulunması durumunda bile böyle. Sanırım dönel kavşaklarda bunu vurgulamalarının sebebi dönel kavşak içindeki araçların, eğer kavşak büyükse kavşak içindeki araca göre sağ koldan giren araçlara sanki sol taraftan geliyormuş gibi gözükmesi. Haliyle insanlar "ben sağdan giriyorum, onun durması lazım" diye düşünebiliyor. Bu karışıklığı önemek için ekstra belirtilmiş olmalı.

"BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Kurallar
Trafiğin Yönetimi
Madde 96- Trafiğin yönetimine dair esas ve usuller aşağıda gösterilmiştir.
1) Görevli kişinin bir kolunu dik olarak yukarıya kaldırması; yeterli güvenlikte duramayacak sürücüler ile kavşağa yeni girmiş olan ve kavşak içinde bulunan sürücüler dışında, tüm karayolunu kullananlar için DUR emridir.
b) Görevli kişiler;
2) Yeşil ışıkta, ilerlemekte olan veya kavşaklara girmek üzere bulunan araçları ani işaretlerle durdurmamaya,
özen göstermek zorundadırlar."

"BEŞİNCİ BÖLÜM
Sürücülerin Uyacağı Diğer Kurallar
Kavşaklarda Geçiş Hakkı
Madde 109-(Değişik: RG-02/11/2000-24218)
Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulanır.
e)Işıklı trafik işaretleri izin verse bile trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır."

"ALTINCI BÖLÜM
Durma, Duraklama ve Parketme Kuralları
Duraklamanın Yasak Olduğu Yerler
Madde 113- Taşıt yolu üzerinde;
d) Kavşaklar, tüneller, köprüler ve bağlantı yollarında ve buralara, yerleşim birimleri içinde 5 metre ve yerleşim birimleri dışında 100 metre mesafede,
Duraklamak yasaktır."

"ONUNCU BÖLÜM
Çeşitli Kurallar
Geçiş Üstünlüğüne Sahip Araçlar
Geçiş Üstünlüğü Bulunan Araçların İşaretini Alan Araç Sürücülerinin Uyacağı Kurallar
Madde 142- Geçiş üstünlüğü bulunan bir aracın duyulur veya görülür bir işaretini alan ve araç sürücüleri bu araçların kolayca ilerlemelerini sağlamak için taşıt yolu üzerinde yer açmak, gerekiyorsa durmak ve bu araçlar tarafından tamamen geçilinceye kadar beklemek mecburiyetindedirler.
Bir kavşakta iken böyle bir işaret alan araç sürücüleri derhal kavşağı boşaltmak ve gerekiyorsa emniyetli bir mesafe uzaklaştıktan sonra geçişi engellemeyecek şekilde durmak ve geçiş üstünlüğüne haiz araçlar tamamen geçinceye kadar beklemek mecburiyetindedirler."
0
akhenaten
(09.04.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.