Giriş
(16)

Rahat iş normal maaş mı çok iş çok maaş mı

condom kurşunu
Hıı?
Hıı?
0
condom kurşunu
(28.01.23)
Eskiden çok iş çok maaş çalışıyodum, ekonomik olarak iyisin ama psikolojik olarak bitiyosun. Dayanamadım buna, kaldıramadım yani daha fazla, şu an rahat iş normal maaş çalışıyorum, şimdi de param yok :D ama kafam daha rahat kesinlikle. Huzur var yani, böylesi daha iyi.
0
turuncu tonlarda
(28.01.23)
çok iş çok maaş + mesleki tatminlik.

not: mebde kadrolu öğretmenken istifa etmiş biriyim.
0
Erestor
(28.01.23)
Rahat is, normal maas. Meb'de kadrolu ogretmenim.
0
balpolen
(28.01.23)
20-40 arası çok iş çok maaş
40’tan sonra az iş az maaş
0
roket adam
(28.01.23)
@roket adam +1

Ama bunun şöyle bir çelişkisi var. 40'tan sonra çok tecrübeli oluyorsun. Düz bir mesleğin yoksa müdür yardımcısı, müdür oluyorsun. Yine sorumluluk oluyor.

Bu bence biraz nasıl başlarsa öyle gider tarzında bir şey. Gençken sorumluluk alınca, maaşın artınca, saygınlık kazanınca, bu saygınlığı sevince bir anda düz işe geçmek tatmin etmez.

Kendi mesleğim için konuşayım. 10 15 yıl mühendislik yapan insanın bir gün müdür olmama ihtimali yok.

Ama ben her insanın mesleğinde kendi sınırlarını en az bir kere zorlamasını mantıklı buluyorum. Belki binlerce TL kazanacak potansiyelin var ama bundan haberin yok.
0
dissendium
(28.01.23)
Az ve zor iş çok maaş. Demektir ki o işte uzmansın ve katma değeri yüksek bir işte az çalışmayla da çok para kazanabilirsin.
0
kimlanbu
(28.01.23)
İleride kronik hastalıklarının çıkmasına okey diyen için zor ve çok iş.
0
scholar
(28.01.23)
Kişiye göre değişir.
Misal ben kariyer ve para istiyorum ona göre takılıyorum.

Benim yaslarimda iki iş arkadaşım "ben aksam 4.30 oldumu cikarim, kariyer falan istemiyorum" diyorlar ve öyle yapıp mutlular.

Kısacası bunun doğrusu yanlısı yok. Kişiye göre değişir.
Türkiye'de normal hayat yasayabilmek için yarışa katilmak gerektiginden herkes cok calis cok kazan kafasında ve böyle yapmayanlara kötü bakiliyor.
Misal benim iki sene sonra müdürüm yerine geçme olayim var ve sirkette benim yerime geçebilecek kişiler geçmek istemiyor çünkü daha fazla çalışmak istemiyorlar, aileleri/cocuklari ile vakit geçirmek istiyorlar.
0
logisticsmanager
(28.01.23)
Rahat iş normal maaş. Zaman geçiyor yav bir daha bu yıllar gelmeyecek.
0
ruhen hastayim ben
(28.01.23)
Aileden kalan bir ev falan varsa, Rahat iş normal maaş ile hayat tarzı karşılanabiliyorsa cevap kesinlikle rahat iş.
Şu hayattaki en sağlıklı zamanlarımızı kariyer yapmak için harcamayı doğru bulmuyorum. Normal maaşla geçim kaygısı yaşanmıyorsa akşam 5'te eve gelmenin, ertesi sabah 8:30'a kadar iş düşünmemenin konforu, huzuru bence hiç bir şey ile kıyaslanamaz.
0
denizgonen
(28.01.23)
isimi cok sevdigim icin cok is cok maas diyorum cunku dusuk maas olsa bile cok calisabilirim. egleniyorum, ogreniyorum, "calismak" gibi gelmiyor.
0
Sour
(28.01.23)
rahat is, normal maas.

cunku maasla zaten zengin olunmaz. orta sinifta kalacaksan niye azicik daha iyi araba, ev icin hayatindan feragat edesin?

cok is sadece universiteden mezun olundugunda birkac yil tecrube edinmek icin yapilabilir. belli bir yastan sonra cok is olmaz.
0
antikadimag
(28.01.23)
Maaşla zengin olunmaz +1

İşsizlik + aç bırakmayacak bir maaş > rahat iş + normal bir maaş > çok iş + çok maaş.

İşsizlik maaşı ilk denkleme uyuyor. Almanya ya da hollanda vatandaşı olsam bu imkanı büyük ihtimal kullanırdım.
0
IncredibleMau
(28.01.23)
Kafa rahat yaşam için emeklilik beklemektense emekli gibi çalışmaktan yanayım.
Akademisyenlik de bu kategoride sayılabilir bence.

Mesai kavramı yok, standart bir iş yapmıyorsun, yeni konular yeni maceralar oluyor hayatında.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(28.01.23)
cok is cok maas ile baslayip, deneyim kazandikca maasi yukseltirken isi azaltmak, isin ameleligini baskasina yaptirmak.

rahat is normal maasin bir gelecegi yok.
0
cooperr
(28.01.23)
ben de aynı ikilemdeyim
bilemiyorum. bir yanda geziler göçebe bi hayat tarzı çok çalışma 2x maaş.
bir yanda yerin yurdun belli rahat bir iş x maaş.

şimdilik x maaşı istiyor gibiyim. çünkü başka hobilerde kendimi geliştirip ordan para kazanabilirim gibi geliyor
0
gizemli dede
(28.01.23)
(11)

İş değişikliği hk.

deepest
Selam arkadaşlar,iş değişikliği sürecindeyim, teklif gelen firma şu an çalıştığım işyerinden aldığım ücretin %50 si fazla bir oranda ücret teklifi ile geldi. diğer yan haklar aynı. ama iki tarafın da eksisi ve artısı var.bulunduğum işyerinde nisan ayında artış olacak ve bu artışla bu aradaki farkı k
Selam arkadaşlar,
iş değişikliği sürecindeyim, teklif gelen firma şu an çalıştığım işyerinden aldığım ücretin %50 si fazla bir oranda ücret teklifi ile geldi. diğer yan haklar aynı. ama iki tarafın da eksisi ve artısı var.
bulunduğum işyerinde nisan ayında artış olacak ve bu artışla bu aradaki farkı kapatacak, ve yılda 1 maaş prim var. diğer yerde ise buna paralel olarak kendimi daha fazla geliştirme şansı var ama aynı zamanda çok daha yoğun bir tempo var. tamamen uzaktan çalışma. (ben uzaktan çalışmayı sevmiyorum). ve ayrıca 7/24 destek durumu isteniyor. (kısaca bilgisayar her zaman yanımda olacak). prim yok.

şu an bulunduğum yerde mesai saatlerim belli, 9-6 ve haftasonu çalışmıyorum. 7/24 destek istenmiyor. ofise gidiyorum. çok aşırı yoğun bir tempom yok ama tek handikapı kendimi fazla geliştirme şansı bulamıyorum.

bu durumda tercihiniz ne olurdu?

çok teşekkürler.
0
deepest
(27.01.23)
tek handikapi kendinizi gelistirme eksikligi gibi duruyor. ben olsam su anki isimde kalir, kendimi kendim gelistirirdim. calisma saatleriniz belli ise disardan is alarak, kurslara giderek, workshoplara katilarak kendinizi gelistirebilirsiniz, buna yurtdisi workshoplari egitimleri de dahil, yani sizin elinizde bence aslinda. 7/24 destek hafta ici sanirim sadece degil mi? obur turlu delilik. haftasonuna da kayabilir mi acaba bir de o onemli bence.
0
kassiopeia
(27.01.23)
@kassiopeia haftasonu dahil. ama her zaman olacak diye bir şey yok. sorun olduğu anda destek sağlanacak gibi.
0
🌸deepest
(27.01.23)
Bence değiştirmeyin, aynı maaşla(alacağınız zam sebebi ile) fazla iş yapmak mantıksız, prim de yok, sorumluluk da artıyor. (Uzaktan çalışma imkanı güzel ama siz bunu istemiyorsunuz) Mevcut işinizde 7 x 24 destek vermediğiniz, yoğun olmadığınız zamanları kendinizi eğitim vb. durumlarla geliştirmeye bakın şahsi fikrim.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.01.23)
@deepest ama olay burada zaten, ne zaman olacagini bilmemek demek 7/24, 7 gun 'available' olmak demek, bu da calismak demek. yani haftasonu beni kimse arayamaz mesela, mesai bittikten sonra istersem yerin 5 kat altina inerim ertesi gun mesaiye kadar. ama siz bunu yapamayacaksiniz, belki haftasonu planlariniz bozulacak, belki gece bir yerdeyken aranacaksiniz. benim haftasonu is telefonum da bilgisayarim da yanimda olmaz. siz aranabileceksiniz ve hayir diyemeyeceksiniz. bu asiri bir istek bence. aranip aranmayacaginizdan bagimsiz, bunun mumkun olabilmesi yani.
0
kassiopeia
(27.01.23)
İş değiştirmeyin bence.
"7/24 destek" meselesi uzaktan göründüğünden çok çok daha kötü bir durum. Bilmiyorum daha önce tecrübe ettiniz mi.
Bir hafta boyunca 1 dakika bile destek vermeniz gerekmese bile tüm hayatınızı kaplumbağa gibi sırtınızda bilgisayar taşıyarak geçiriyorsunuz.
Pikniğe gittiğinizde bile telefon gelebiliyor, arabaya gidip telefonu bilgisayara bağlıyorsunuz. Yıllık izin alıp yurtdışına gittiğimde bile 5-6 saatimi bu şekilde bilgisayar başına geçirdiğimi hatırlıyorum.
Büyük bir kabus.

Bu iş teklifi geldiği gibi başka, aramaya devam ederseniz daha iyi şartları olan başka iş teklifleriyle de karşılaşacağınızı düşünüyorum. O yüzden aramak devam edin.
0
michael_knight
(27.01.23)
Değiştirmem tabii ki. Kölelik için yüzde 50 çok az. Kölelik için yüzde 200, 300 kabul edebilirim birkaç ay para biriktirmek için.
0
dissendium
(27.01.23)
yani çok düşünecek bişey yokmuş, değiştirmemen lazım zaten.

kendini geliştirme 7/24 kölelik yapmak değil.
0
kenarortay
(27.01.23)
Mevcut isyerinde prim ve nisanda gelecek zamla maaslar esitlenir gibi.

Iki yerdeki tek fark kendini gelistirememek + 9/6 is vs kendini gelistirmek 7/24 destek

Sadece kendimi gelistirmek icin boyle bir topa giremezdim ben galiba. Mevcut isimde kendimi gelistirebilecegim firsatlar olusturmaya calisirdim
0
fakyoras
(27.01.23)
remote sevmiyorsanız gitmek mantıksız.
0
jelly bear
(27.01.23)
mevcut yerde kendiniz geliştirme olayı biraz yalan oluyor. fakat nisanda bi %30 zam alsanız bile primle beraber eşitlenmiş oluyor. tek kaybınız ilk üç aylık maaş farkı.

kısaca para için geçilmez, gelecek vaat ediyorsa ve risk almak istiyorsanız evet.
0
nuisance
(27.01.23)
Mantıksız.
Sırf kendinizi geliştirmek için köle olmaya gerek yok. Kendinizi geliştirecek ne ilk ne son iş.
0
logisticsmanager
(27.01.23)
(17)

maaş kaç olmalı?

fakat
üniversite üçüncü sınıftayım, istanbul'daki en lüks otellerden birinde gece temizlik işi buldum, gecelik konaklaması şu an için 22000 tl. maaş 12-13 var mıdır? 3'te görüşmem var da, bilen var mı sormak istedim? harçlığım çıksın. soracaklar şimdi beklentiniz kaç diye, aslında 17000 diyesim var ama bi
üniversite üçüncü sınıftayım, istanbul'daki en lüks otellerden birinde gece temizlik işi buldum, gecelik konaklaması şu an için 22000 tl. maaş 12-13 var mıdır? 3'te görüşmem var da, bilen var mı sormak istedim? harçlığım çıksın. soracaklar şimdi beklentiniz kaç diye, aslında 17000 diyesim var ama bilemedim.

Güncelleme: 11000 TL. Kabul ettim. Gece 23.00-07.30. sonra okul biraz zor galiba, bir ay deneyelim bakalım:)
0
fakat
(26.01.23)
Asgari verirler hocam fazlasını vereceklerini sanmıyorum, umarım yanılırım tabi
0
lcha
(26.01.23)
Asgari olur yuksek ihtimal
0
mirty
(26.01.23)
asgari ücret olur, hocam bir de bursun varsa sigortalı işe girdiğinde kesilebilir bunu da bir araştır, işe girdin baktın sarmadı iki hafta çalıştın çıktın bu sefer hem işsiz hem burssuz kalırsın, işten çıkınca bursunu tekrar bağlayalım demezler

otel gecelik şu kadar kazanıyorsa çalışanlara da aynı oranda yansır diye bir orantı olmaz, bu fark daha üstteki ünvanlara yansır, yeme içme alım müdürü gibi görevlere vs
0
freebird5406_2
(26.01.23)
muhtemelen asgari olur. müşterilerden de biraz tip alırsın dediğin rakamları bulur yada geçebilirsin.
0
fernandoenes
(26.01.23)
sonucu buraya yazar mısınız, merak ettim. ben asgariden fazla olacağını düşünüyorum ama 12lere çıkmaz.
0
elorelia
(26.01.23)
"çok para kazanıyorlar o zaman çok para verirler" yanlış bir düşünce biçimi.

temizlik işinin ne kadar ederi olduğuna bakmanız lazım, o da asgari ücret civarındadır. gece olduğu için asgarinin bi tık üstü diyorum.
0
benaslinda
(26.01.23)
asgari + 2 bin elden geri verme
0
Erestor
(26.01.23)
asgari ya da biraz üstünü verme ihtimalleri çok yüksek.
0
nawar
(26.01.23)
17 bin az değil mi 27den asagi görüşmeye bile gitme.
0
Mcfly
(26.01.23)
Hocam umarım trolluk yapiyorsunuzdur yoksa bu kadar naif olmaniz üzücü.

Asgarinin bir tık üstü olur o da asgari vermiyoruz demek icindir.
0
logisticsmanager
(26.01.23)
Görüştüm arkadaşlar net 11000. Service charge veriliyormuş her ay bir de, asansörde abi ile konuştum geçen yaz turist sezonunda 20000 yakın maaş yatmış, bahşiş hariç. Biz gerçekten piyasayı bilmiyoruz. Tabi kabul ettim. :) Bu arada bu kanıya Teşvikiye s. m. deki 11000 liralık ilanı görünce varmıştım, iskur'da onlar da arıyorlar, isteyen varsa baksın
0
🌸fakat
(26.01.23)
11 bin olması normal. Asgari ücretin biraz üstü denilen rakam bu oluyor zaten. İstanbul için düşük bile. Kiralar zaten 7-8 bin.

15 bin istemek bile normal olabilir şu ortamda.
0
scholar
(26.01.23)
Evet ben 17000 dedim zaten görüşmede, bu service charge ile en düşük sezonda iki üç artıyor zaten dedi yani şu an 14-15 civarında, sonra personelle gorusunce teyit ettim. Asgarinin bir tık üzeri denirken çoğunun bu rakamı kastettigini düşünmüyorum, çünkü cümleler aşırı tepki içeriyor bakarsanız. Yine de herkese teşekkür ederim, sonuçta görüşmeden bilemezdik sadece tahmin ettik.
0
🌸fakat
(26.01.23)
gece vardiyasına zaten daha çok maaş verilmek zorunda
1.5 katıydı galiba
doğru tahmin etmişsin
0
bir soru sorcam
(26.01.23)
gece konaklaması ile maaşın bağlantısı yoktur :) asgariden fazla alman zor.
0
gabe h coud
(26.01.23)
Güncelleme atmışsın 11.000 diye ama bu asgari ücret dostum zaten.

Sen sürekli gece geldiğin için her 3 haftalık periyotta 2 hafta 1.5 maaş alman gerekir.
0
Mcfly
(26.01.23)
Kazanacağın paradan bağımsız söylüyorum, sürdürebileceğin kadar sürdür çalışmanı. Paradan çok daha fazlasını kazanırsın keyfiyle sıkıntısıyla. İlerde de çok ekmeğini yersin. Kazandığın para da yanına kâr kalır. :)
0
vaveylababa
(27.01.23)
(8)

böyle bir babaya ne yapmalı?

deartheodosia
2.5 yaşında oğlum var. babası 2 dk mesafede yaşıyor. çocuğunu haftada 1 o da benim götürmemle görüyordu. haftada 2 gördüğünde (akşam) sanki bana iyilik yapıyormuş da çocuk bakıcısıymış gibi davranıyor ve söyleniyordu. neyse dün oğlum babasını görmek istedi. ısrarla babasının oturduğu evi gösteriyor
2.5 yaşında oğlum var. babası 2 dk mesafede yaşıyor. çocuğunu haftada 1 o da benim götürmemle görüyordu. haftada 2 gördüğünde (akşam) sanki bana iyilik yapıyormuş da çocuk bakıcısıymış gibi davranıyor ve söyleniyordu.
neyse dün oğlum babasını görmek istedi. ısrarla babasının oturduğu evi gösteriyor ve ağlıyor. babasına söyledim, on dk bile görmek istemedi. ve videoda gönderdim, ilgilenmedi, umursamadı.

bu insana ne yaparsınız? nasıl bir tutum izlemeli?
0
deartheodosia
(25.01.23)
valla erkekler arasinda (evli/birlikte olanlarda bile) cocugu ve genel olarak ev duzenini tamamen ihmal etme, tum yuku ve sorumlulugu %99 kadinlara yikma, ustune kirk yilda bir oyuncak alinca veya yalandan cocuga agzina yemek verince yilin babasi triplerine girme vs cok yaygin ne yazik ki. gecenlerde su videoyu izlemistim, aklima geldi www.youtube.com

izlenecek tutum herhalde hic yokmus gibi yapmak ve sacma sapan yorum yapan toplumu olabildigince gormezden gelmek.
0
hot potato
(25.01.23)
öyle babaya turp sıkayım.

Ne yapilir? Vallaha koskoca adam, ne yapabilir insan böyle bir karaktere sahipse?

Hayatinizdan çıkarın. Çocuğa da hem anne hem baba olun, siz daha iyi baba olursunuz gibi.
0
logisticsmanager
(25.01.23)
Anneden intikam aliyor olabilir.
0
WithWorth
(25.01.23)
Bence bir süre çocuğu göstermeye pek gönüllü olmayın. Gelip alırsa, kendi uğraşırsa görsün.
O zaman kıymete bineceğini sanıyorum.

Zaten görmek istemiyorsa görmesin. Bunu yapmanın sizin açınızdan kolay olmadığını tahmin edebiliyorum ama oğlanın faydasına olan neyse onu yapmaya çalışmak gerek.
Sizin de biraz hayat yaşayabilmeniz için eğer oğlanı bırakacak kimseniz yoksa haftada bir veya birkaç akşam çocuğa bakacak bir bakıcı ablanın parasını sabit olarak ödesin erkek. Siz talep edin. Olmaz, vermem diyecekse o desin.

Kolay gelsin,
0
michael_knight
(25.01.23)
Babaya bir sey yapilamaz,, zorla cocugu sevdiremezsiniz. Sanki cocuga babadan cok sey beklememesi mi empoze edilmeli. Belki pedagog esliginde danisilabilir. Her istediginde babasini goremeyecegini fln mi kabul ettirilmeli.

Baba figurunu dedesiyle belki kapatabiloir biraz.
0
oscar
(25.01.23)
göstermesem o zaman benimle uğraşmak için (çocuğunu umursadığını sanmıyorum) daha fazla uğraşacak. derdi benimle, evet.
0
🌸deartheodosia
(25.01.23)
Çocuğu görmek istemiyorsa o zaman çocuğun hayatında varlığı çocuğa zarar verir.
Çocuğu onu görmek istemeyen babasıyla burun buruna getirmek çocuğun psikolojisininde büyük delikler açabilir. Şuan belki hissetmezsiniz de, ileride kaybetmekten korkan, kendini sevilmeye layık görmeyen bir insan haline gelebilir.
Gelip almıyorsa uğraşmayın göstermeyin.

Zaten çocuklar çatışan 2 ebeveyn yerine 1 ebeveynle hayatını sürdürdüğünde daha sağlıklı oluyor. Kasmayın yani
0
zimbirik
(25.01.23)
Öyle babanın ben ta kafasını.... Kırayım yav
insan çocuğunu sevmez mi bazısı sevmiyor işte buna çocuğu göstermemek komple koparmak lazım ama kanunlar.

Ha bu çocuk büyüdüğünde en çok ben seviyorum diyeceğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam
0
basond
(26.01.23)
(8)

12 yıl sonra sektör değişikliği ?

croswell
yaklaşık 12 yıldır otelcilik sektöründeyim. Yabancı bir zincirin merkez ofisindeyim orta düzey yöneticiyim. işim çok rahat. Otel sektöründe rahat ve güvenilir iş bulmak çok zordur. Yabancı markalar olsa da franchisea dayalı bir sektör olduğu için çok kırılgandır, işten çıkarmalar yoğun, kurumsallık
yaklaşık 12 yıldır otelcilik sektöründeyim. Yabancı bir zincirin merkez ofisindeyim orta düzey yöneticiyim. işim çok rahat. Otel sektöründe rahat ve güvenilir iş bulmak çok zordur. Yabancı markalar olsa da franchisea dayalı bir sektör olduğu için çok kırılgandır, işten çıkarmalar yoğun, kurumsallık az vs.

4 yıldır aynı şirketteyim. Şimdi ise çok büyük bir havayolu şirketinden teklif aşamasındayım. Henüz gelmedi ama maaş hemen hemen aynı olacak belki %10 fazlası olabilir.

+'ları; ucuz uçak bileti (pass bilet gibi) dünyanın her yerine rahatça gitme imkanı, yine kendi şirketim gibi global büyük bir marka, otel sektörüne göre daha güvenilir bir sektör.

-'leri; benim için downgrade olacak, müdür pozisyonundan uzman pozisyonuna düşeceğim, (Otelcilik sektöründe title önemli ancak havacılıkta kadrolar daha dar olduğu için önemsiz gibi duruyor) hissedilebilir bir maaş artışı olmayacak: tazminatımı ve rahat işimi bırakıp başka bir sektöre geçeceğim.

Tavsiyeniz var mıdır?

Teşekkürler
0
croswell
(25.01.23)
Sizin sektöre çok uzağıım.
Aynı maaş veya %10 artış için iş değiştirmek pek aklıma yatmadı. Hem de title'ınız düşerek.

%25 fark olmazsa bence iş değiştirmeyin. Teklif geldiğinde teklifi maaşınızı %30 geçecek şekilde artırmalarını isteyin, bakalım neler olacak.

Havacılık sektörünü benden daha iyi biliyorsunuzdur ama benim bildiğim kadarıyla THY'de çalışırsanız siyaset sayesinde göreve gelmiş yöneticilerin ilginç kararlarıyla boğuşacaksınız ve o baskıyı hep hissedeceksiniz. THY dışındaki şirketlerde ise hem geliriniz hem de iş güvenceniz ve huzurunuz daha az olacak.

Bir arkadaşınız bu şekilde bir iş değişikliği yapmayı düşündüğünü söyleseydi ona önerir miydiniz diye de düşünün.
0
michael_knight
(25.01.23)
pass öyle beklediğin gibi güzel bir şey değil. orada da pass'ı olanları sıraya koyuyorlar. kıdeme rütbeye göre. sana sıra gelirse alıyorsun. ciddi bir yan hak değil bana göre.

sektör değiştirmek istiyorsam parayı ikinci planda tutardım.
0
gabe h coud
(25.01.23)
Eğer gireceğiniz şirket Thy emirates katar gibi şirketler ise tercih edin. Çünkü iş güvenliği de önemli huzur getirir.
Aldığınız para yurt dışında tatile yetmiyor ise oralara ucuz gidebilmenin bir mantığı yok zaten.

Bir de gerçekten istiyor musunuz bunu kendi kendinize kalıp düşünün.
0
EXXE01
(25.01.23)
Pek mantıklı bulmadım.
Yüzde 10 fark için bilmediginiz bir ortam ve sektör riskine girip pozisyon duseceksiniz. Malum sirkette garip garip tipler yoneticiniz olacak.

Yüzde 10 hatta o bile degil; mantıklı değil bu risk için. Hayır siz ahmet otelcilikte calisiyorsaniz neyse ama iyi yerdeyim diyorsunuz.
Riske değmiyor.
0
logisticsmanager
(25.01.23)
Değişiklik için yetersiz bir iş.
0
dissendium
(25.01.23)
değişiklik için yeterli değil +1
0
benaslinda
(25.01.23)
yıllık izni kıdemi sıfırladığına değmez
anca mevcut iş yeri haklarını veriyoruz derse düşnünülebilir

o biletleri kullanacak tatil imkanı olacak mı o da önemli
0
bir soru sorcam
(26.01.23)
no-go.
hem rutbe kaybin var, hem de maas artisi cok dusuk.

yakin zamanda ben de sektor degistirdim. uzmanliktan yoneticilige yukseldim ki zaten birincil amacim buydu. Maas artisi da ciddi boyutta oldu ki 2 hafta pazarligi surdu zaten, kapiyi yaklasik %80 artistan actim, ben dustum onlar yukseldi ortada bir yerde bulustuk.
0
cooperr
(26.01.23)
(4)

A şirketi b şirketini alıp yönetime 1 sene daha çalışacaksın derse

condom kurşunu
Bunun altında yatan sebep ne oluyor? Bazı şirketler el değştirdiğinde mevcut yönetim kadrosuyla birkaç sene daha sözleşme yapıyorlar gidemezsin dye sonra yolluyorlar. Buradaki amaç ne? Knowhowlarını kulanmak mı yoksa başka neden mi var arkasında? Mesela yemeksepetinde öyle olmuştu galiba. Satın alın
Bunun altında yatan sebep ne oluyor? Bazı şirketler el değştirdiğinde mevcut yönetim kadrosuyla birkaç sene daha sözleşme yapıyorlar gidemezsin dye sonra yolluyorlar. Buradaki amaç ne? Knowhowlarını kulanmak mı yoksa başka neden mi var arkasında? Mesela yemeksepetinde öyle olmuştu galiba. Satın alındı nevzat br sene daha çalıltı sonra mert ceo oldu.
0
condom kurşunu
(25.01.23)
muhtemelen sirketi yonetebilecek kadroyu olusturana kadar eski kadroya dokunmamak icindir. ozellikle satin alan sirket baska sektordeyse yatirimini guvenceye almak isteyebilir.
0
antikadimag
(25.01.23)
Geçişi çok sert yapmamak.
Bu süreçte bilgi ve deneyim geçişini sağlamak vs.

Yani çok ciddi bir olay yoksa zaten devrim yapar gibi bir geçiş saçma olurdu.
0
logisticsmanager
(25.01.23)
Her şirketin kendine özel dinamikleri var. Yıllardır o şirketi yönetenler o şirkete yeni gelecek kişilerden çok daha iyi biliyor bunları.

Bahsettiğiniz satın alımlarda genelde kabaca şöyle bir teklif oluyor;
"Senin şirketini 100 liraya alıyorum. 1 yıl daha şirketin yönetiminde kalıp şirketin "X Lira" kar etmesini sağlarsan 25 lira daha vereceğim."

Mesela yemeksepetinin olduğu alanda çalışan çok az şirket olduğu için o şirketi yönetmenin inceliklerini çok az insan bilecektir. Restoranlarla, kuryelerle, motosikletlerle, kasklarla, pos cihazlarıyla, printer'larla, çağrı merkeziyle, kebap ustalarıyla, lüks restoranlarla ve daha aklıma gelmeyen binlerce konuyla ilgili nasıl davranacağını kabaca bilmek gerekiyor.
Ofiste düşünüp bir proje geliştirdiğinde "Kuryelerin motosikletlerinin çoğu şu motor hacminin altında olduğu için o büyüklükte bir kutuyla bazı yokuşları çıkamayıp yemeği geç ve sarsılmış şekilde teslim ederler. Bu projeyi uygulayamayız." diyebilecek birileri gerekiyor.
0
michael_knight
(25.01.23)
şirkete bağlı. bazı şirketlerde çalışanı çıkartırsan geriye 100 tane sandalye biraz da it ekipmanı kalır. işlerin nasıl yürüyeceğini dışarıdan bilemeyebilirler. geçiş sürecinde yeni kadro eski kadroyla birlikte çalışır. eski kadro yolun sonunda ayrılır ama güzel bir prim de alırlar.
0
gabe h coud
(25.01.23)
(7)

eliptik bisiklet alayim mi

Kittie
eliptik bisiklet nereleri calistirir?fazla kilom yok ama goguslerimi kucultmek isterim mesela ve internette bisikleti onermisler ne alaka anlamadim gerci.bir de bacakta kas hic sevmem, buna neden olur mu?decathlonu onerir misiniz ayrica?son olarak, baska onereceginiz alet var midir?
eliptik bisiklet nereleri calistirir?
fazla kilom yok ama goguslerimi kucultmek isterim mesela ve internette bisikleti onermisler ne alaka anlamadim gerci.
bir de bacakta kas hic sevmem, buna neden olur mu?

decathlonu onerir misiniz ayrica?
son olarak, baska onereceginiz alet var midir?
0
Kittie
(24.01.23)
Bence alma, evde çok gereksiz bir fazlalık olacak kısa bir süre sonra.

Bacakta kas yapmak için günde 10 saat falan yapmalısın ve testesteron almalısın.

Göğüs küçültmekle ne alaka kısmını anlamadım.

Şöyle şeyler dene mesela, kendi vücut ağırlığınla. Herhangi bir şey almana gerek yok.

www.youtube.com
0
Mirket
(24.01.23)
Eliptik bisiklet alan tüm tanıdıklarım bir kaç ay sonra aleti nevresim, çarşaf kurutmak için kullanmaya başladı. Eliptik ile çalışan kol kaslarının göğüsleri küçültmeye yeteceğini/ yarayacağını pek sanmıyorum.
0
Amaranta ursula
(24.01.23)
mirket: bisiklet hani pedal odakli bi sey ya gogusleri nasil kucultsun ki demek istedim. internette kucultmek icin bisiklet faydali demisler de.
amaranta: ben de ise yarayacagini sanmiyorum :(
0
🌸Kittie
(24.01.23)
Göğüsleri küçültmekle bisiklet arasındaki bağlantıyı çözemedim. Yağ yakmaktan bahsediyorsanız zaten bölgesel yağ yakımı diye bi şey yok, yağların nerenizden gideceğini siz seçemiyorsunuz.
0
vedatchilipeppers
(24.01.23)
Meme dokusu altındaki göğüs kaslarının sıkılaşması, meme görününüme bir derlitopluluk katar. (Nasıl ifade edeceğimi bilemedim yaa)

Eliptik bisiklet el tutamakları sayesinde bir nebze kolları ve göğüs kaslarını da çalıştırır ama istediğin verimi almandan çok uzak olacaktır.

İlla aletle çalışayım ve işe yarasın diyorsan işe yarar bir ev tipi var mıdır bilmiyorum ama kürek, daha çok işe yarar.
0
Mirket
(24.01.23)
Kittie yapma...
Bahsettiğin amaçlar uğruna alıp letgo'de satmaya çalışacaksın.
Bacaklarda kas yapmaz, keşke bacak kası yapmak o kadar kolay olsa :)
0
logisticsmanager
(24.01.23)
gogus kucultmek icin verimli tek yontem ameliyat.
0
hot potato
(24.01.23)
(8)

Veterinerlerin her türlü hayvana bakması

Kaleci Saçlı Forvet
Bu biraz ilginç değil mi? Yani benim atım hastalansa ona da bakıyor rakunumu götürsem ona da bakıyor, veterinerlerin bi uzmanlık alanı yok galiba insan hariç her türlü canlıyı götürebiliyoruz, bu hayvanların dışı farklı içi aynı mı mesela nasıl olabiliyor bu, insanlarda mesela yeri geliyor kadına er
Bu biraz ilginç değil mi? Yani benim atım hastalansa ona da bakıyor rakunumu götürsem ona da bakıyor, veterinerlerin bi uzmanlık alanı yok galiba insan hariç her türlü canlıyı götürebiliyoruz, bu hayvanların dışı farklı içi aynı mı mesela nasıl olabiliyor bu, insanlarda mesela yeri geliyor kadına erkeğe çocuğa falan ayrı bölümler bakıyor ama veterinerlerde böyle bir ayrım yok, nasıl oluyor bu? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.01.23)
dediğin gibi olmuyor her hayvana bakarım diye bir şey yok

kedi köpek veterineriyle kanatlı veterineri bile farklı olabiliyor ya da çiftlik hayvanı büyük baş küçük baş eşek vs

pratikleri farklı oluyor
0
freebird5406_2
(24.01.23)
Uzmanlık olayları var yani ben yok gibi düşünmüştüm ayı gibi sormadan önce bi baksaydım keşke.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(24.01.23)
akrabamız bir veteriner et ve süt kurumunda çalışıyor. "etlerimiz veteriner hekim kontrolünde kesilmektedir"deki veteriner kendisi. sığırın davarın içinden geçiyor, ama kediden köpekten de zerre anlamıyor.

var yani uzmanlıkları.
0
kibritsuyu
(24.01.23)
Mesela tropikal hayvanlara bakan veteriner de farklı bir uzmanlık bildiğim kadarıyla. Evlerde bulunan muhabbet kuşları papağanla akraba olan tropikal bir tür olduğu için ileri hastalıklarında uzmanına yönlendiriliyor.

Ayrıca cerrahi uzmanlık da var sanırım. Veterinerlikle alakam yok, hayvanım da yok fakat youtubeda dobida isimli veteriner kanalında bu sorunuzla alakalı bir durum yaşanmıştı ve açıklamışlardı.

Bu arada veterinerliklerin çoğu aile hekimi statüsünde takıldığı için bu algı var ve malum hayvanların sağlığına insanlar kadar hassasiyet duyulmadığı ve ölümleriyle ilgili ciddi suçlar kapsamına girmediği için uzmanlık yaygın bir durum değil.
0
Unde bach canim
(24.01.23)
Herkes +1
Tanıdık var, veteriner. Büyükbaş hayvanlarda çalıştı firmalarda, şimdi de bu tarz hayvanlara satış yapan şirkette müdür.
Hayatında alakasi olmadı hiç köpekler kediye okul dışında.
0
logisticsmanager
(24.01.23)
Bir soru da ben sorayım.
tıptaki gibi, mesela kardiyolog olmak için ayrı bir eğitimden geçerler ya hani; öyle bir durum mu var? Yani mesela veterinerlik fakültesinden yeni mezun biri pratisyen hekim gibi her şeyden azar azar bilip de işte mesela büyükbaş çiftlik hayvanları için ona göre bir yüksek lisans falan mı yapıyor? yoksa "ben bu tür hayvanlara kasayım" diye diye o konuda pratik olarak tecrübe edinmiş mi oluyor?
0
alperz
(25.01.23)
Ben de aslında alperz'in sorduğunu merak etmiştim ya şimdi hatırladım. Yani bu veterinerlerin uzmanlıkları "ya ben bundan sonra ineğe deveye bakayım ona uzmanlaşayım" şeklinde mi oluyor yoksa uzmanlaşacakları alan için ayrı bir eğitim mi görüyorlarlar acaba nasıl oluyor bu?
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(25.01.23)
hayvanhastanesi.veterinary.ankara.edu.tr

Ünvanlara bakarsanız hekimlerdeki branş/poliklinik sistemini görüyorsunuz. Hayvan türleri muhtemelen piyasada ayrışıyor ama branş uzmanlık için şöyle bir haber var: www.gidahatti.com

Vus diye bir sınavın bir aralar olduğunu fakat sonradan kaldırıldığı yazıyor vikipedide.

Bana biraz yazılım işi mantığındaki gibi geldi. Yazılım dilleri hayvan türü gibi. Ameliyat da yapabiliyorsun uzman olmasan da ama yl yapmış bir yazılımcı atıyorum devops alanında daha yetkin görülebilir, teorik bilgiye sahiptir vs. Muhtemelen cerrah değilsen ameliyat yapamazsın diye bir şey yok ama uzmanlığın cerrahiyse uzmanlığı olmayan bir veterinere göre daha bilgilisin gibi.

Tabi bunlar benim çıktılardan yorumladıklarım. Veterinerlikle alakam yok
0
Unde bach canim
(25.01.23)
(3)

Pegasustan Son Dakika Ek Bagaj Hakkı Satın Almak

tum haklari saklidir
Bir yurt dışı seyahatim olacak ve sırt çantasıyla gidip döneceğim. Aradığım bir kaç ürünü bulmam halinde çantaya sığmayacak kadar alışveriş yapabilirim.Durum kesin olmadığı için erkenden ek ödeme yapmak istemiyorum. Son anda havalimanında ek bagaj hakkı satın alsam, fiyat değişir mi?Erken almanın bi
Bir yurt dışı seyahatim olacak ve sırt çantasıyla gidip döneceğim. Aradığım bir kaç ürünü bulmam halinde çantaya sığmayacak kadar alışveriş yapabilirim.
Durum kesin olmadığı için erkenden ek ödeme yapmak istemiyorum. Son anda havalimanında ek bagaj hakkı satın alsam, fiyat değişir mi?
Erken almanın bir avantajı var mı?
0
tum haklari saklidir
(24.01.23)
Evet. Havalimaninda daha pahalı çünkü son dakika :)
0
logisticsmanager
(24.01.23)
ek kabin bagajı kapıda alırsan 70euro, önceden alırsan karşılaştırabilirsin.
0
kimlanbu
(24.01.23)
Mobil uygulamadan da alabilirsin checkin sırasında
0
sta
(24.01.23)
(5)

Spor yapanlar için protein miktarı...

kukuleta
Haftada 4 gün spora gidip orta sertlikte ağırlık antrenmanı yapan, 85 kg civarı, %15-16 yağlı erkek bireyin protein ihtiyacı nedir?Konuyla ilgili kilo başına 1.5 diyen, 1.7 diyen, hatta 2.5 diyenler var.Yani naturel ilerleyen biri için 2-2.5 bana biraz fazla geliyor.Bir de bu miktarı genel kilodan m
Haftada 4 gün spora gidip orta sertlikte ağırlık antrenmanı yapan, 85 kg civarı, %15-16 yağlı erkek bireyin protein ihtiyacı nedir?

Konuyla ilgili kilo başına 1.5 diyen, 1.7 diyen, hatta 2.5 diyenler var.

Yani naturel ilerleyen biri için 2-2.5 bana biraz fazla geliyor.

Bir de bu miktarı genel kilodan mı yoksa kas kilosundan mı hesaplıyoruz?

Genel kilodan hesaplanıyorsa 150 kg obez birey için gereksiz bi protein alımı çıkar ortaya.
0
kukuleta
(23.01.23)
Normal kiloda biri için kilo başına 1,5 gram civarı şişko/obez bireyler için yağsız kas kütlesi başına 1,5 gram civarı bana göre ideal.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
kas kaybının minimumda tutarak yağ yakmak istiyorsan en az kilo x 2 gram+ağırlık+süper uyku şart.

minimum yaşamsal fonksiyonlar için zaten kilo başına 1 gram falan lazım. ben 110 kiloyum. 200 gramı çok zor tutturuyorum aynen dediğin gibi. günde üç sefer protein tozu, her gün yarım kilo et, dört beş yumurta (ki yumurtayı çok zor yiyprum artık kusacağım).

protein işi çok zor. hele omad falan yapıyorsan işin bitik.
0
alperz
(23.01.23)
çok eski çalışmalar, sedanter bireylerin kg başına 0.8 protein almasının yeterli olduğunu söylese de güncel çalışmalar en az kg/1.2 olduğunu göstermekte. spor yapan bireylerde protein ihtiyacı daha da artmaktadır ve kg/2 olarak önerilmektedir. yapılan uzun soluklu araştırmalar günlük kg/3.4 gr protein alımının bile herhangi bir olumsuz sonuç yaratmadığını göstermiştir. lakin bunlar araştırma için yapılmıştır ve önerilen miktardan fazladır. daha doğrusu gereksizdir.

bazı çalışmalar bu oranın yağsız kat kütlesine göre hesaplanmasının daha iyi olacağını gösterse de vücut yağ yüzdesi, herkesin rahatlıkla ulaşabildiği biyoelektrik impedanslar ile ölçüldüğünde sağlıklı sonuç vermemektedir. yani laboratuvar ortamında yağ yüzdeni ölçtürmediysen ve bahsettiğin gibi 150 kg'lık obez birisi değilsen standart kilon üzerinden hesaplama yapabilirsin. obez isen zaten bu hesaplamalardan önce yapman gereken daha önemli işler var. :)
0
motosiklet burclu adam
(23.01.23)
Examine.com hesaplayicisi ideal;
examine.com

Bilimsel verileri de var protein intake ile alakalı bakmak isterseniz.
0
logisticsmanager
(23.01.23)
dedigin gibi o kadar cok bilgi var ki konuyla ilgili. yine de min 1.4 x kiloyu tutturmaya calismak lazim bence. eger duzenli kalori hesabi yapiyorsan zamanla +/- yapabilirsin. ben kaloriyi doldurmak icin istemeden de olsa 2,5 - 3 arasi bile yaptigim oluyor cok bir zararini gormedim. haftada 3-4 gun saglam idman yapiyorum.
0
bay b
(24.01.23)
(24)

Evlilere sorular

bugisme
1-siz ve eşiniz alyans takıyor musunuz?2-Alyansın sizin açınızdan önemi nedir?3-Eşiniz alyans takmaktan hoşlanmıyorsa bu duruma yaklaşımınız nasıl olurdu?4- alttaki duruma yorumunuz nedir?Not:cinsiyet belirtirseniz sevinirim.Kendi cevaplarımı da ekleyeyim:1-ben takmıyorum, eşim bazen takıyor2-bence
1-siz ve eşiniz alyans takıyor musunuz?
2-Alyansın sizin açınızdan önemi nedir?
3-Eşiniz alyans takmaktan hoşlanmıyorsa bu duruma yaklaşımınız nasıl olurdu?
4- alttaki duruma yorumunuz nedir?
Not:cinsiyet belirtirseniz sevinirim.

Kendi cevaplarımı da ekleyeyim:
1-ben takmıyorum, eşim bazen takıyor
2-bence şık bir takı ama kullanışlı değil
3-ben hoşlanmıyorum, o başta bir kaç kez söyledi, sonra çok önemsemedi, herhangi bir problem yaşamadık, o takmadığında da çok umursamıyorum.
Er kişiyim.

Çevremde bu konuya çok takan insanlar görüyorum, acaba ben mi tuhafım? (soru 4)
0
bugisme
(23.01.23)
1-hayir.
2-bilmiyorum fikir olarak tatlı gelse de aksesuar sevmiyorum. Yani alsam da takmam heralde.
3- buradaki kisi benim. Esimin bir derdi yok bununla alakalı.
4-bizimki de benzer. Pek umrumuzda değil.
0
logisticsmanager
(23.01.23)
1. Evet-Evet
2. Saygı
3. Cevap 2'de
4. Tercih meselesi
0
piotr
(23.01.23)
Sadece alyans takanları hedef alan bir grup kadın varken alyansı "sahiplilik" ile eş görüp dayatan kadınları hiç anlamıyorum cidden.
0
lcha
(23.01.23)
33 erkeğim.

1- ikimiz de takıyoruz
2- evli olduğumuzu gösteriyor, bu kadar.
3- alyans, yazacak kişilere önden bir tık mesaj verdiği için bence iyi bir şey.
4- eğer iki taraf da alyans takmama konusunda anlaşıyorsa bence bir sıkıntı ya da tuhaflık yok, çiftlerin kendi kararı. yadırgamam.
0
roket adam
(23.01.23)
1. Takıyorum.
2. Eşim de takiyordu ama mobilya kurarken evin içinde kaybetti, geçen seneden beri takmıyor.
3. Evlenirken 'rahat bir model değilse takmam, o yüzden rahat bir model seçelim' demişti. Öyle yaptık. Dediğim gibi bir senedir kayıp, tekrar yenisini almak da aklımıza gelmedi. Bulursa bir yerde, takar herhalde. Takmazsa da önemli değil.
4. Herkesin kendi tercihi diyorum. Bir arkadaşımız bizde kaldığı gün alyansini elini yıkarken çıkarıp unutmuş. İki hafta sonra tekrar bulusacaktik. Ama o eşi rahatsız olur diye kargolar misiniz dedi mesela, beklemedi. Demek ki insanlar onemseyebiliyor.
0
fraise
(23.01.23)
takılması gereken ortamlar oluyordu, kaybetmeden yanında taşımakta fayda var
kadın açısından çift soyadı yüzük kadar etkili

bunun tek espirisi bir dallamanın boş yere can sıkmasını engelleyici etkisi
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
1- takıyoruz. ben arada unutuyorum uzun sure takmayabiliyorum. eşim taktıgı gunder beri çıkarmadı sanırım enteresan
2- materyal olarak guzel bir anı. anı niteliği olan eşyaları seviyorum. alıştıgında fark ettiğin bir aksesuar değil rahatsız hissetmiyorum
3- inatla alyans takmak istemeyen biri kafama suphe dusurur.
4- iki taraf da sevmiyorsa ve sorun etmiyorsa sorun yok. çok abartmak normal değil. tercih meselesi. gösterince aa fark etmedim diyorlar ama bilemiyorum. karsı taraftan boyle yakınlasmaları umursamıyorum. cevabı verilir biter. yuzuk olsa ne, olmasa ne

yüzük pek engelleyici değil gibi. yüzük takmama rağmen birçok defa karşı cins yakınlasmaya calısmıstır. sanırım görmüyorlar ya da umursamıyorlar
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.01.23)
1-siz ve eşiniz alyans takıyor musunuz? EVET.

2-Alyansın sizin açınızdan önemi nedir? BEN EVLİLİĞİMİZİN RESMİYETİ OLARAK ÖNEMLİ GÖRÜYORUM.

3-Eşiniz alyans takmaktan hoşlanmıyorsa bu duruma yaklaşımınız nasıl olurdu? GEÇERLİ BİR SEBEP BELİRTİYORSA HERHANGİ BİR İTİRAZIM OLMAZ. AMA KEYFİYETEN TAKMIYORSA ÜZÜLÜRÜM ŞAHSEN.


NOT: Erkek.
0
drako
(23.01.23)
1. evet
2. pek önemi yok ama onun için önemli, bu yüzden takıyorum.
3. hiç önemli değil benim için. dert etmezdim.
4. iyi madem.

39e
0
gabe h coud
(23.01.23)
1. hayır.
2. hiçbir şekilde takmak istemiyorum çünkü rahatsız hissederim.
3. takmak ya da takmamak kendi zevki, hiçbir sorun etmem.
4. Kişilerin kendi ilişkilerindeki tercihlerini sorgulamıyorum.

Er kişiyim.
0
rakicandir
(23.01.23)
1- Ben takmıyorum, eşim genelde takıyor.
2- benim için hiçbir önemi, anlamı yok.
3- umurumda olmaz.
4- tercih meselesi, takılacak bir şey yok.
Er kişiyim.
0
sckxyss
(23.01.23)
aklıma geldikçe takıyorum. nedeni ise eşimin hiç çıkartmaması önemsemesi, bana hiçbir dayatması önerisi yok ama o sürekli takıyor demek ki o önemsiyor ben de takayım da üzülmesin diye aklıma geldikçe takarım. (bu arada takmayı da hiç sevmem elimle is yaşıyorum, ayrıca takıyı da hiç sevmem)
erkeğim
0
turbo sadık
(23.01.23)
1. Takmıyoruz, nişan sürecinde de takmadık.
2. Önemi: yok. Adettendir, nişanda aileler ister diye dümdüz iki halka aldık, evde kutuda duruyor.
3. Ben de hoşlanmıyorum, dolayısıyla sorun yok. (Alyans özelinde değil, yüzük bence aşırı rahatsızlık veren bir şey, aksesuar olarak da neredeyse hiç kullanmıyorum.)
4. Çok fazla önemseyenler var, ben onları birazcık yadırgıyorum ama herkesin alyansı kendine tabii, çevremde her iki uçtan çiftler var.
0
kobuzchu kiz
(23.01.23)
1-Evet
2- Bana göre bir önemi yok. Eşim istediği için takıyorum.
3- O zaman ben de takmazdım.
4- Tercih meselesi. Önemseyen de önemsemeyen de normal benim gözümde.

Erkek.
0
pispinti
(23.01.23)
1- büyük geldiği için takmıyorum (yaptırıcam da üşeniyorum)
2- bir önemi yok. değerli maden.
3- sorun değil, kendisi de sorun etmiyor.
4- birbirinize güvenin, gerisi gösteriş. hiç bi zaman başkasının ne düşündüğünü önemsemedim. yorum yapana yaptırmayın.

Er kişi yorumudur.
0
KidLazer
(23.01.23)
TESADUFEN alyansli gorene kadar evli oldugunu bilmedigim ve flortlestigim oldu. evlilik gibi bi iliskim olursa alyansi zorunlu tutarim, rahatsiz muhabbeti asiri buyuk bi yalan ben de yuzukte cok zorlanirim ama alyanslar cok konforlu modelleri var. rahatsiz ediyo hikayesi bana gore hikayedir. kadinlarda takmamak rahatsiz etmiyor ama erkeklere guvenmiyorum. duz arkadaslarim da yalan dolan edip takmiyordu ve nisanli oldugunu fln asla konu etmezdi cevresine. bi yerde bekarim mesaji vermeye calisiyordu benim nazarimda
0
ala09
(23.01.23)
1- takiyoruz, hanim bana kizinca cikartiyor arada. Ben kizsam da cikartmam.
2- bence guzel bir gelenek.
3- pek hosuma gitmezdi.
4- seni baglar.

40e
0
cooperr
(23.01.23)
31 K

1 - evet takiyoruz ikimiz de. aldigimiz alyanslar bayaa basit, ince birer cember seklinde. gunluk hayatta problem yaratmiyor (calisirken, enstruman calarken, temizlik yaparken, el yikarken (!) fln cikarmak aklima bile gelmiyor, esimin de cikardigini hic gormedim)

2- nisanli/evli oldugumuzu simgelemesi. tanimayan insanlar icin araya dogal bir bariyer koymasi.

3 - cok dert etmezdim. ilk basta nasi olsa takmayacagiz, maksat adet yerini bulsun diye aldik, esim sonra hic cikartmadi. ben bir kez diger takilarima yakismadigi gerekcesiyle cikarmak isteyince de bana cemkirdi :D ben de diger takilarima uyacak bir yuzuk almasini istedim, 4 sene sonra aldi. simdi diger takilarimi takarken esas alyans yerine bu diger yuzugu takiyorum. tipi alyansa pek benzemiyor ama neyi simgeledigi ikimiz icin net.
0
taurina
(23.01.23)
ikimizde bazen takıyoruz bazen takmıyoruz, ikimiz için de güzel bir anı, sembol niteliğinde olduğu için elimize geçtiğinde vs. takıyoruz, iş falan yaparken çıkardığımızda bir süre öyle kalıyor, sonra arada alıp takıyoruz falan. hoşlanmasaydı da aynı tutumda olurdum şu an ki gibi, kendi bileceği iş sonuçta isterse takar istemezse takmaz, onu bana bağlayan şey alyans değil sonuçta. durumunuzda ben bir tuhaflık göremedim; takan kişilerin de takmayan kişilerin de kendi tercihi bu, bence kesin olmalı diyenlerde de çok önemsemeyen de de bir tuhaflık yok. erkek 38
0
crackcodemood
(23.01.23)
Evli değilim ama:
1 Mecburi, çıkarılması boşanma sebebi benim için.
2 Bağlılık, Aidiyet, Özel.
3 Eşim olmadan biterdi ilişki, bitiririm.
4 Herkesin yanıtı kendine.
0
baldan kaymak
(23.01.23)
1-Ben hiç takmadım , eşim alyansını kaybedene kadar taktı.
2-Maddi değeri dışında önemi yok
3-Umursamam
4-İki kişi arasında güven varsa bana gereksiz geliyor , çok baskıcı olan çiftlerde aldatmaya yatkınlık var gibi hissediyorum
Not:37 E
0
bnmzz
(24.01.23)
34K

1. İkimiz de takıyoruz.
2. Sevgi ve bağlılığı ifade ediyor + alyans takmayı seviyorum.
3. Bu durum hoşuma gitmezdi, takmasını isterdim ama ille de takmayacaksa kabul ederdim herhalde.
4. Çevremde de alyans takmayan çiftler var, bir yorumum olmaz, çünkü beni ilgilendirmez.
0
reptillia
(25.01.23)
1- takiyoruz, beni pek rahatsiz etmiyor. Şık da geliyor.
2- valla sembolik olarak almistik oyle fiyatında falan da ucmadik, maksat evlendik, evliyiz diye ilan etmek.
3- rahatsiz ettigi icin takmiyorum falan derse kotu bir niyet aramam. zira art niyetli ise takması veya takmaması bir seyi fark ettirmezdi zaten.
4- olmazsa olmazimiz degil alyans ama bence gonlumuz takilmasindan yana. En azindan birileri yuruyup rahatsiz etmez diye dusunuyorum. Gerci cozum yuzuk degil de olsun yine de.. Bu arada takmayan gorunce tuhaf karsilamiyorum.
0
ananiyimioguz
(25.01.23)
1-evet
2-ananeminkine benzeyen bir model aradim ve buldum. bayilarak takiyorum
3-takmasini isterdim ama cok asiri bir rahatsizligi varsa, takmasin
4-her iliskinin dinamigi farkli, onlar bu iliskinin resmi gostergesini herkesler gorsun istiyordu belki. bizi ilgilendirmez.

31 kadin
0
tessera-tessera
(02.02.23)
(4)

Uzun vadeli yatırım?

blackidom
Biraz birikim var, aylık maaştan da ciddi miktarda nakit artırabiliyorum. Aylık artırdığım parayı ne yapacağımı şaşırıyorum her ay. Borsaya oraya buraya savurmak istemiyor, düzgünce bir krediyi/borcu ödemek istiyorum. döviz altın fon almak bir seçenek değil benim için. Maksimum derecede borçlanmak i
Biraz birikim var, aylık maaştan da ciddi miktarda nakit artırabiliyorum. Aylık artırdığım parayı ne yapacağımı şaşırıyorum her ay. Borsaya oraya buraya savurmak istemiyor, düzgünce bir krediyi/borcu ödemek istiyorum. döviz altın fon almak bir seçenek değil benim için. Maksimum derecede borçlanmak istiyorum uzun vade, aylık bazda da ödemek istiyorum bedeli neyse. faiz bedelini cok kafaya takmıyorum.

Bir yazlık, hafta sonu kaçabileceğim sakin bir villa tarzında bir ev, veya arsa alıp villa tarzında bir ev yaptırıp bir nevi uzun dönemli yatırım elde etmek geliyor aklıma.

Kafamdaki bütçe bugünkü bedeli 3/5MTL civarı olan bir seçeneğe yatırım yapmak.

Seçenekler:
1- sapanca'da bir villa/müstakil ev almak. bu alternatif gidip gelebileceğim mesafede ama denize girme şansı yok. airbnb geliri elde edilebilir.
2- ayvalık'ta bir villa/müstakil ev almak. bu alternatif gidip gelebileceğim mesafede ve denize girme şansı var. airbnb kışın zor gibi.
3- bodrum'da bir villa/müstakil ev almak. bu alternatif uzak kaldığı için airbnb ile işletmek mantıklı.
4- ege'de veya sapanca bölgesinde bir arsa alıp villa yaptırmak. bu da makul bir alternatif ama imar vs. konuları sebepli zaman ayırıp uğraşabilir miyim emin değilim.

Amaç cepten minimum nakit cıksın, maksimumda ise finansman kullanayım dediğim gibi. 5/10/15 yıl hiç farketmez.

Bu seçeneklerden hangisine yürürdünüz? Hocam bunlar saçma, madem aylık iyi bir ödeme yapabileceksen şu alternatiflere baksana dediğiniz neler olabilir? (kapsam: 0 konut projesi, arsa, 2. el konut, araç)
0
blackidom
(23.01.23)
Ayvalik vs demissiniz ama kenara ayırdığınız para ne kadar, cash para ne kadar?
Misal 3 milyon lira baktım aylık 68 bin lira ödemesi var.
Villa/yazlik fiyatlari uçtu gitti. Bizim Balıkesir'deki ev 2017'de 350 bin falan ederken şu an 4.5-5 milyon lira ediyor. Yani butcenizi soylemeden fikir vermek zor.
0
logisticsmanager
(23.01.23)
Yıllıkta dolar bazında % 8-9 arası gelir getiren Eurobondlardan alıp kulağımın üstüne yatardım.

www.isbank.com.tr
0
Mirket
(23.01.23)
Anladığım kadarıyla sadece gayrimenkul düşünmüşsünüz.

Airbnb sürdürülebilir bir iş modeli midir iyi düşünmek lazım. Şu anda bu şekilde para kazanan çok elbette ama, turizmcilerin isyan etmesiyle bir düzenlemeye bakar o iş. Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmayın.

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla bu denli bir borca girmeden önce bir şekilde bütçe yönetimi konusunda kendinizi eğitin derim. Çünkü aylık artırdığım parayı ne yapacağımı şaşırıyorum oraya buraya savruluyor demişsiniz. Ukalalık etmek istemem yanlış anlamayın ama şuna çok inanırım, 10000 lirayı idare edemeyen, 1milyonu hiç edemez.

Şu yüzden söylüyorum, bu denli bir borca imza atıp, sonra onu yatırımın getirisiyle ödemeye çalışmak da ciddi bir planlama işi.

Gelelim yatırım planına. Şu an 1milyon peşinat verseniz, 2 milyon kredi kullanıp 3 milyona bir ev alsanız aylık ödemeniz gereken tutar 40 ile 50 bin arasında değişiyor (ilk evim kredisi aldığınızda bile yüksek taksitler çıkabilir. Öncelikle hiç para kazanmadığınız aylarda bu miktarı ödeyebileceğiniz bir geliriniz var mı? Diğer aylarda kazandıklarımla öderim demeyin. Kazanamayabilirsiniz. Buna göre hesap yapın.

ilk 3 soruya tek bir cevap yazayım.
-Airbnb için evinizin içini döşemeniz lazım ve güzel döşemeniz lazım. Otel işletmecisi gibi düşünün. Kimse kötü görünen bir yerde kalmak istemez. Üstelik her misafirden sonra temizlik, bakım yapmanız gerekir. Uzaktan bunu yönetemezsiniz. En basitinden misafire anahtar vermeniz gerekir orada bulunup. Bunu yapan şirketler var. Evinizi kontratla bir şirkete veriyorsunuz. Onlar size aylık sabit bir ücret ödüyor, evi onlar işletiyor. Ama ne kadar güvenilir tartışılır.

-Airbnb'nin otel işletmeciliğinden çok da farkı yok. Üstelik hiç tahmin etmediğiniz ek masrafları olacak. Evin sigortası, misafirlerin oluşturacağı hasarlar, evde oluşabilecek sorunlar, gelirinizin vergisi vb derken bu maliyetleri de hesaba katın.

-Üstelik airbnb'de "resmi bir pansiyon ya da otel" olmadığınız için misafirlerin vereceği zararlar konusunda tazmin hakkınız sıkıntılı olabilir. Yani gidip gerekli izinleri alıp evinizi resmi bir pansiyona çevirip resmi olarak böyle bir kiralama yapabilirsiniz. En azından sorunları daha rahat aşarsınız.

-Bunlarla uğraşacak vaktiniz, enerjiniz, sabrınız ve bütçeniz olmalı yani.

Daha net bir hesap yapalım. Airbnb'den kendiniz de bakabilirsiniz. Turizm sezonunda bile Ayvalık'ta evlerin günlük kirası 2000-4000 TL civarında ki onların bile ne kadar iyi döşendiğine dikkat edin. Güzel bir dekorasyon var taş evler vs. Turistik değeri var yani. Bu ev 30 gün full çekse bile 60000-80000 getiriyor ki yazlık bir evin yaz sezonunda bile her gün dolu olması mümkün değil. Benim çok yakın bir arkadaşım istanbul Şişli'de şahane bir evi var, yani yaz kış turiste verebiliyor. onunla airbnb'den 1 yılda 350bin kazanabildi ancak. Yani ev kredisine ayda 30000 bile ödeseniz, yıllık kredi maliyetiniz 360000 TL.

Bir diğer gözden kaçar unsur, türkiye'de enflasyon artış hızı hep bu seviyede olmayabilir. Yani seneye nasılsa kiralar daha çok artar diye bu kredilere girerseniz, enflasyon daha makul seviyelere indiğinde sizin kar edebileceğiniz kira seviyelerine ulaşmanız daha uzun sürebilir.

4. sorunuza cevap olarak da villa yaptırma işi sandığınızdan daha zahmetli. Özellikle bu işlerden anlamıyorsanız ve başında duramayacaksanız. Hele inşaatı yapan sizin bu işi anlamadığınızı hissederse ki hemen hisseder, çoğu bölümünü uyduruk yapacaktır projenin. Ev tamamlandıktan sonra bir sürü tadilatla daha uğraşırsınız. Bir de inşaat işinde birçok iş planlandığı gibi gitmez. En basitinden proje uzadı diyelim. 6 ayda bitireceği işi 7 ayda bitirdi. O ekstra 1 ayda işçilerin yevmiyesini sizden ister. Vermezseniz projeye devam etmez vs vs... İnşaatı yapan düzgün bile olsa, size söz verdiği malzemeyi piyasada bulamaz ya da söz verdiği fiyata bulamaz. İnşaat devam ederken bir şeyleri değiştirmek zorunda kalır vs bunlar da ek masraf çıkarır. Tahmininizden %20-30 daha yüksek bir maliyet çıkacaktır kesinlikle. İmar, iskan, belediye vs kısmını zaten geçiyorum. anlatması bile yorucu:)

Yani çok iyi düşünün, çok ince hesaplayın öyle adım atın derim. Bu arada araç demişsiniz ama araç yatırımdan bile sayılmamalı (kiraya verilebilecek ticari bir araç değilse. Atıyorum kargo kamyoneti, otobüs, taksi vb). Mesela bir arkadaşımın eşi pandemi döneminde 3-4 tane ticari araç aldı, 2 tane de şoför bağladı maaşla. Kargo şirketlerine taşeron olarak kiraladı araçları ve şoförleri. Fena para kazanmadı. ama zaten lojistik işindeydi, bu sektörü tanıyordu, ihtiyacı gördü o bilgiyle yatırım yaptı. Sektörü bilmeden yapılacak işler değil yani.
0
anten
(23.01.23)
@anten gayrimenkulu güzel anlatmış, sizin yazım tarzınızdan tam getiri odaklı değil güzel bir yaşam sürmeme katkısı olsun diye düşündünüz gibi geldi. ben eurobond +1 demeye geldim. bundan gelen kuponlarla da istediğiniz yerde kalın, ana paranız da döviz cinsinde kalmış olur.

muhtemelen aynı miktarda sermayeyle satın alacağınız konuttan da işyerinden de fazla pasif getirisi olur, akarsız kokarsız, likit, para geldikçe alınabilir örn 1000 usd'lik bir eurobond her 6 ayda bir ortalama 50 usd kupon verir, hiçbir şey yapmasanız 10 senede bu kuponlar kendini amorti eder, ana para tamamen kar olur. hemen hiçbir kirada bu F/K oranı yok. ki bu kuponlarla da yeni eurobond alıp getiriyi katlayabilir veya istediğiniz anda eurobondun kendisini satıp çıkabilirsiniz. o arada eurobondun fiyatı da artmış veya azalmış olabilir tabii bu kısım ülkenin risk pirimi değişimiyle orantılı, risk artarsa eurobond fiyatı düşer, satıp çıkacam derseniz zarar edebilirsiniz ama vadesini beklediğiniz sürece getirisi planlı, ülke resmi olarak batmadıkça garanti ödemeli. ülke batarsa gayrimenkul de ayakta kalamaz zaten. bir tek yıllık eurobond getirisi belli miktarın üzerine çıkarsa vergilendiriliyor, 2022'de bu rakam 70k tlydi bu sene nedir bilmiyorum. vergisi de gelirin %15'i civarı olması lazım.
0
kaichi
(23.01.23)
(6)

spordan sonra yemek

semaforo de medianoche
spor yaptıktan sonra genelde yarım saat içinde protein alımı tavsiye edildiğini görüyorum ama az da olsa gerekmez önemli olan gün içinde yeterli besini almak diyenler de var. mesela 10'da kahvaltımı yaptım diyelim 20-25 gram protenimi de aldım kahvaltıda, sonra 1'le 2 arası spor yapsam ama 4'e kadar
spor yaptıktan sonra genelde yarım saat içinde protein alımı tavsiye edildiğini görüyorum ama az da olsa gerekmez önemli olan gün içinde yeterli besini almak diyenler de var. mesela 10'da kahvaltımı yaptım diyelim 20-25 gram protenimi de aldım kahvaltıda, sonra 1'le 2 arası spor yapsam ama 4'e kadar hiçbir şey yemeyip 4'te yemeğe otursam o spordan alacağım fayda önemli ölçüde azalmış mı olur yoksa gün içinde yeterli beslenirsem bir şey fark etmez mi? ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
semaforo de medianoche
(23.01.23)
Ben profesyonel değilim ama ilk yarım saat diyen makaleler okumuştum. Yemek yemeyeceksem bile spor sonrası protein tozu kullanıyorum bu yüzden. Bir de spor sonrası ağırlıklardan dolayı halsiz düşmüş oluyorum ilk yarım saatte yemek yemek tercihim oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
Eskiden "anabolik pencere" diye bi bıdı vardı ama sonra böyle bir şey olmadığı ortaya çıktı, önemli olan gün içinde aldığın toplam protein miktarı. Yani günde 100 gram protein alman gerekiyorsa ve bunu gün içinde antrenman çevresinde değil de herhangi bir saatte alıyorsan, yararlılık miktarı değişmiyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
Kaleci +1

Bu da kaynak;
www.reddit.com
0
logisticsmanager
(23.01.23)
Edit yapamadığın için ek bir cevap gireyim konun mantığının daha iyi anlaşılması için. Sen antrenman yaptın gittin duşunu aldın yemeğini yedin, sistem proteini aminoasitlere ayırdı kana verdi o aminoasitler hücre içinde aminoasit havuzları oluşturdu ve ihtiyacı olan bölgelere gönderdi. Sistem aşağı yukarı böyle işler. Şimdi sen antrenmandan 5 saat önce yediğinde de bu aminoasit havuzu oluşur ve anabolik sürece girdiğinde bu aminoasitler ihtiyacı olan yerlere gönderilir, antrenmandan hemen sonra da yesen bu şekilde gönderilir, antrenmandan 3 saat sonra da yesen bu şekilde gönderilir. Yani antrenmanın bittiğinde hemen protein almazsan sistem gidip kas proteinlerini yıkmaz senin protein göndermeni bekler, protein gönederdiğinde de bu aminoasit havuzları oluşur ve ihtiyacı olan bölgeler bu aminoasitleri çeker kullanır. Aslında bu antrenmanla da alakası olmayan bir olay; sistem normalde de sürekli bu şekilde aminoasit havuzları kurar kullanır ve yıkar, bu yaşamının devamlılığı için gerekli bir süreç. Bu anabolik pencere olayı protein tozlarının icadı ile birlikte ortaya çıkan bi satış stratejisi biraz, bizi "bro hemen bi 20 gram protein göndermezsek kaslarımız erir" gibi inandırdılar ama böyle bir şeyin olması insan yaşamının sürekliliği nedeniyle mümkün değil. Antrenman yapan ya da yapmayan herkes gün içinde zaten sürekli katabolik-anabolik durumdadır, gün içinde aldığı besinlerle kendini tamir edersin, antrenman yapıyorsan bu süreç x2 olur sadece, başka bir olay yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
Evet vucut boyle seyleri dengeliyor ve neyi ne zaman kullanacagini gayet iyi ayarliyor. Oyle saati saatine yemen icmen gerekmiyor. Eskiden boyle cok soylenti vardi ama ust uste yapilan guncel arastirmalar gun icinde totalde ne aldigninin onemli oldugunu gosteriyor, gerisi hikaye.

Aksam yatmaya yakin yersen kilo alirsin muhabbeti gibi bu da. Gun icinde totalde neyi ne kadar yedigin onemli genel olarak.
0
stavro
(23.01.23)
Bir de bu sistemin nasıl çalıştığını anlamak istiyorsan mTOR enziminin çalışma mekaniğini okumanı öneririm. mTOR enzimi sistemi o anki mevcut ihtiyaçlarına ve gelen besinlere göre tekrar kurup dengeleyen bir sistem kabaca. Yani antrenmandan 5 saat sonra protein/kalori aldığımızda neden hep aynı şekilde kullanılabildiğinin çözümü, bu işleyişi anlamaktan geçiyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
(3)

renault megane e-tech

tantavizisyon
araba noob'uyum, az once eurosport'ta soyle bi reklama denk geldim cok begendim. merak edenler icin: https://youtu.be/iqw1uitVTsobu araba tr'de var mi? cok mu pahalidir?
araba noob'uyum, az once eurosport'ta soyle bi reklama denk geldim cok begendim. merak edenler icin: youtu.be

bu araba tr'de var mi? cok mu pahalidir?
0
tantavizisyon
(22.01.23)
Tr'de yok.
Çok mu pahalidir? Pahalı. Fransa'da bile 40-50 bin eurolarda.
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Eylül'de geleceği söyleniyor. Fiyat için şimdiden bir şey söylemek güç.
0
emanual
(22.01.23)
Bu elektrikli araba işleri pek bizim gibi metropollerde yaşayanlara göre değil sanki. Neden dersek, hepimizin müstakil evi var mı?

Hadi müstakil ev olmasa da hepimiz kapıya arabasını çekebilecek bir esnaf mıyız?

Çünkü şarj işi uzun sürüyor ve kendi evimde veya dükkanımda şarj edemeyeceksem benim için asla mantıklı değil. Akşam işten eve dönerken, zaten yol 1 saat en iyi ihtimal ile İstanbul'da. Bir de yolda şarj istasyonunda bir saat şarj mı bekleyeceğim?

Ama müstakil evi olan için on numara, akşam çeker kablosunu takar fişini. Sabaha kadar zaten dolar, on numara da ucuz olur ev elektriği çünkü.

Öbür türlü;

pbs.twimg.com
0
John Bloor
(23.01.23)
(24)

fırsatınız olsa avrupa'ya gider miydiniz?

anti-kahraman
Öğrencilerden çok çalışanlar için soruyorum. İşinizi vs. bırakıp, avrupa'da iyi bir ülkeye gitme fırsatınız olsa gider miydiniz? Her şeyi hesapladığınızda hangisi daha ağır basıyor? Neden?
Öğrencilerden çok çalışanlar için soruyorum. İşinizi vs. bırakıp, avrupa'da iyi bir ülkeye gitme fırsatınız olsa gider miydiniz? Her şeyi hesapladığınızda hangisi daha ağır basıyor?

Neden?
0
anti-kahraman
(22.01.23)
aylik minimum 4bin euro net, tercihen 6bin euro net kazanmayacaksam gitmem.
0
kimlanbu
(22.01.23)
Giderdim ama dönmek üzere. kendimi geliştirmeyi, maddi olarak belli standarta ulaşmayı hedeflerdim. Hiçbir şey Sevdiklerimden ve ailemden bir ömür uzak kalmaktan önemli değil benim için.
0
goodyes
(22.01.23)
Giderdim. TR'nin düzelmesi uzun yıllar alır. yaş 34.
0
ditu
(22.01.23)
şuan imkanım olsa 1 dk bile durmam giderim. avrupa için konuşursak ortalama bir ülke bile olabilir.
0
astronom bey
(22.01.23)
çifte vatandaşsın da gitmeyi mi düşünüyorsun önce detay vermen lazım.

Çünkü kimse öyle işini bırakıp gidemez (bi Almanya'da iş arama vizesi var diğer ülkelerde var mı bilmiyorum)

Eğitimle gitmeye çalışanlar var, bence olabilir. O ülkeye adapte olmanı da sağlar. İş bulan zaten gidiyor (yıllık 60 bin euro brüt alabilen bluecard alıp gidiyor)

Bence gitmek her halükarda mantıklı. Önümüzdeki yıllarda her ülke kötüye gidecek (bu yüzden Avrupa da kötü diyorlar çünkü 10 yıl önceye göre kötü evet) ama buna akılcı çözümler üretebilecek halklara/yöneticilere sahip ülkeleri düşün. Türkiye böyle mi sence?

Türkiye'de hukuk siyaset rahatlık bilmemneyi geç, çok basit bi matematik sorunu var. Ülkenin 20 milyonu bir şehirde yaşıyor ve çoğu iş orada. Oradaki para da yetmiyor. Para yetse, ülkeye kaçak giren milyon insan o şehirde ve güvenlik sıkıntıları var.

Ben küçük ama imkanları da olan şehirlerde yaşamayı seviyorum bu sebeple İngiltere'deki yerleşim yerlerini seviyorum mesela.(Fransa'da Almanya'da da öyledir sanırım) Fakat Türkiye'nin kaosuna alışmış insanlara çok sıkıcı gelebiliyor oralar.

edit: dönmek üzere gitmek olumsuz bir bakış açısı. Öyle yapanlar oraya adapte olamazlar belki de bu sebeple sevemiyorlar işte. Ha gidip sonuna kadar uğraşıp ben sevemedim diyen dönsün no problem ama para biriktirip dönmeye giden yanlış yapar çünkü para da biriktiremez büyük ihtimalle. Onun için ABD veya Arap ülkelerine falan gitmek lazım. Bir maaşla ucu ucuna da olsa güzel yaşanabilecek alt-orta sınıf olmayı özleyenler Avrupa'ya gitmeli bence ki ben öyle olmayı seviyordum, Türkiye'de daha aşağıya düştük.
0
nhk ni youkosu
(22.01.23)
fırsatım vardı gitmedim. gitseydim de dönmek üzere giderdim. euro biriktirip burda harcamak için.

ama ekstra iyi bir iş olmadığı sürece buradan farksız. giden eş dosttan geri dönen çok.

bir arkadaşım çifte vatandaş her yıl 2 ay gidip çalışıp geliyor.
0
pardus
(22.01.23)
gitmezdim. buradaki işimi orada yapamayacağım için asgari ücrete tr'deki standardımı yakalayamayacağım için gitmezdim. bir de her ülkeye de gitmek istemem doğrusu.
0
paintov
(22.01.23)
Gitmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
Fırsatım var. Uzun seneler ABD'de ve biraz da Avrupa'da daha önce yaşadım, geçmiş deneyimlerim var. Psikoloji çökünce TR'ye döndüm. Şimdilik kalmayı seçiyorum (hoş, hala fikrimi değiştirebilirim) çünkü orada önerilen maaşla orada yaşamak zor. Komik bir şekilde TR'de kazanıp biriktirebileceğim para orada kalıp biriktireceğimden fazla. Ama orada çok daha fazla maaş önerselerdi, burada birikenden fazla birikse ve ev alma vs gibi şeyler için fazla para kalıyor olsaydı maaştan, fikrim değişirdi. Tabi subjektif bir durum bu. Artılar eksileri yazıp çizin, oralarda yaşayanlara (özellikle o ülkenin yerlilerine) sorun sosyal medyadan falan, ona göre karar verin.

Psikolojimin çökmesinin sebeplerinden biri yurt dışında fakir yaşamak zorunda kalmamdı o dönem, bir de haksız hukuksuz köle olarak çalıştırdılar. Çok süründüm, ondan maaş miktarı önemli. Zengin insan rahat insandır nerede olursa olsun.
0
kurbanlik koyun
(22.01.23)
Ben gittim zaten. O dönem calisiyordum, ülkede döviz yeni yeni artıyordu yoksa iyiydi gene. Hatta hanimla ilk burada kaliriz demistik sonra ben baktim ülke sacmalayacak, dedim gel gidelim.

Gittiğimden beri ülkede bir tane bile iyi gelişme olmadı. Ekonomi, sağlık, siyaset, spor, eğitim, hukuk her şey daha daha kötüye gitti. Bunun olacağını zaten biliyordum. Zamanında neden gidiyorsun diyenler sonra iyi ki gitmissin lan diyor.

Ama ben herkese Avrupa öneren biri değilim. Daha yeni bir arkadaşıma fabrikada manager of managers olmak ya da İsviçre ofisine manager olmadan gecici gitmek onerildi, belki zorlasa kalırdı vs.
Türkiye'de kal dedim. Çünkü türkiye ile prensip sorunlari olan biri değildi ve ekonomik olarak da kariyer olarak da Türkiye opsiyonu daha iyiydi. Benim türkiye ile ekonomik vs dışında olan dertlerim var. Genel Insanini, genel yasantiyi, trafigini sevmiyorum haliyle mutluyum. Bugün insanlar Avrupa'ya daha fazla maaş için gelirim derken (ki yanlış bir şey yok ama asla olmayacak bir şey) ben Türkiye'ye ancak daha fazla maaş için gelirim. Misal istanbul'a gelmem bile belki de İzmir'e anca 7-8 bin euro ile ayak basarim o da geçici olarak. Yoksa Türkiye'de hayatta kalmam uzun süre. Bunlar iste hep kişiye bağlı:)
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Şu an olmaz. Planlar, düzen var. Ama bunlar olmasaydı olabilirdi. Onda da önceliğim ABD olurdu.
0
dissendium
(22.01.23)
eğitim ve gezi haricinde gitmem. gidersem de bir süre sonra dönerim.
0
lesmiserables
(22.01.23)
buna yanıt verebilmek için yurtdışında bir süre bulunmuş olmak gerekir bence. türkiye'deki insanların çoğunluğu gelişmiş bir ülkedeki yaşamın kolaylığını deneyimlemiş olsa proletarya napıyoruz lan biz burada deyip çoktan devrim yapmıştı. ahaha.
0
bohr atom modeli
(22.01.23)
Tr şartlarında iyi kazanıyorsam hicbir yere gitmem.

Ama tr'de anca karnimi doyuruyorum ve Avrupa'da iyi bir ulkede o ulkenin sartlarina gore iyi standartlara yaşayıp iyi gelir elde edeceksem giderim.

Benim olayım tamamen ekonomi ve buna bağlı yasam standartları. Duzgun evde otutabiliyor muyum, tatile eğlenceye bilmemneye para ve zaman bulabiliyor muyum vs. Siyasi durumlar, ozgurluk vs umrumda değil param varsa burada da gayet ozgur hissediyorum ben.
0
stavro
(22.01.23)
Giderim tabi. Türkiye'de düzgün iş bulamıyorum çünkü. Gitmeyip nabıcam.
0
nothing in my way
(22.01.23)
gitmezdim.

gittiğinde sadece ülke değiştirmiyorsun. arkadaşlarını, alışkanlıkları, hayatını değiştiriyorsun. farklı bir kültüre gidiyorsun. düşünsene yaptığın espriye kimse gülmüyor, onların kahkaha attığı şeylere de sen gülmüyorsun. akrabalarından uzaktasın vs.

ayrıca türkiye'de ortalama üzeri maaş alırken, orada oranın standartlarında maaş alacaksın.

hayatta herşey para mı?

yurtdışında üniv. okumuş biri olarak yazıyorum.
0
durbidakka
(22.01.23)
fırsatım var, daha önceden de bir süre yaşadım, orada kazanacağım parayı burada kazandığım için gitmiyorum. ama bol bol gidip geziyoruz tabii o ayrı.
0
roket adam
(22.01.23)
Hangi Avrupa ülkesi olduğuna göre değişir. ingiltere dışında dilini bilmediğin yerse, vasıfsız iş yapacaksan gidilmez. Büyük denizde küçük balık olunmaz.

Yarın yokmuş gibi motokuryelik yapanların dönüp dolaşıp geleceği yer Türkiye'dir.
0
OrangeYellow
(22.01.23)
4 bin euro net 6 bin euro net diyenler çok uçuyorlar.

öyle bir dünya genelde yok, hollanda'da bile.

ha türkiyede a bin euro'nun değeri, yurt dışında a bin euro'nun değerinden daha düşük.

hatta neredeyse yarı yarıya daha düşük.

doğu avrupa'nın çoğu şehrinde 1000 euro'ya istanbul'daki 2000 euro'dan daha kaliteli yaşarsınız..

ben teklif geldiğimde hiç düşünmeden kabul ettim ve 3 sene oldu neredeyse.

bakalım kalabilecek miyim, onu hiç bilmiyorum.
0
rain when i die
(22.01.23)
Fırsatım oldu gittim. Dönüp bakınca 2 sene öncesine, sevmediğim işi bile sırf rahatım bozulmasın diye senelerce yapmak ne kadar zavallıcaymış. Yaşam standartları, iş maaş, yabancı ülke vs hepsi bir kenara, alışkanlıklarını bırakıp rahatını bozacak kadar cesur olmalı insan.
0
IncredibleMau
(22.01.23)
Bazı hedeflerimiz tutarsa digital nomad olarak İspanya ya da Portekiz'e göçme ümidimiz var, bakalım. Aynı gelirle İstanbul'a göre çok daha rahat yaşayacağımıza epey eminim ben.
0
kobuzchu kiz
(22.01.23)
avrupa degil ama bunu yaptim zaten. sebep ekonomik degil. asiri memnunum.
0
hot potato
(22.01.23)
gitmek istemem cunku amerikadayim. avrupa'da para kazanilmiyor. ben maddi sebeplerle gittim.

ileride finansal ozgurlugumu kazandiktan sonra turkiye'ye gelip kamu, universite, vakif vb bir sekilde bu ulke icin calismak istiyorum.

edit: dusununce kisa bir sure gidip avrupayi gezip gormek icin giderdim yine de ama uzun sureli kalmak istemezdim. hele hele gunes gormeyen kuzey ve bati avrupada.
0
antikadimag
(22.01.23)
Uygun maaş ile düzgün bir şehre gideceksem saniye düşünmem. Düşük maaş ile köyden bozma bir yere gideceksem burada devam.
0
nawar
(22.01.23)
(6)

1 hafta roma mı, yoksa …

Tisatiaşer
Merhaba. 1 hafta romaya gidelim diyorduk ama bi arkadaş lyon a gidin araç kiralayın parise gidin, giderken köyleri gezin, paristen brüksel amsterdam yapın. Arabayı orda bırakıp romaya uçun gibi şeyler söyledi kafamız karıştı. Zaten altı üstü bi hafta, 4-5 büyük şehir, bilmediğimiz yerde araç kiralıy
Merhaba. 1 hafta romaya gidelim diyorduk ama bi arkadaş lyon a gidin araç kiralayın parise gidin, giderken köyleri gezin, paristen brüksel amsterdam yapın. Arabayı orda bırakıp romaya uçun gibi şeyler söyledi kafamız karıştı. Zaten altı üstü bi hafta, 4-5 büyük şehir, bilmediğimiz yerde araç kiralıycaz, bu şehirlerde otopark sorunu da vardır kesin, bilmediğimiz kurallar vardır, kasko yaptırsak fiyat uçuyordur belki, vs vs. her yerde bi gün konaklasak koşturmacalı ve yetersiz gelen bir tatil olmaz mı? Biraz heveslendik ama detaylara girince akla yatkın gelmiyor. Bir de aracı lyonda kiralayıp amsterdamda bırakıcam diyince one way fee diye bişey kesiyor 1000 euro civarı. Yani plan bu olsa bile araç kiralama fikrinden iyice soğudum. Trenle birbirine geçiliyor galiba bu şehirlerde ama bi de grev mrev varmış. Bu lyon - amsterdam hattını kafada bitirdim gibi hal böyle olunca ama yine de sırf roma yerine, paris + uçakla roma mı yapsak? Fikirleriniz ve görüşleriniz için çok teşekkürler.
0
Tisatiaşer
(22.01.23)
Roma - floransa - siena (veya pisa) yapsaniz bir hafta sonunda „yaa ama daha sunlari göremedim, dönüyoruz:((„ dersiniz.

Hepsine trenle gidiliyor.
Ya da güneye, roma, napoli, sorrento.

1 haftada hem lyon, hem paris hem aradaki köyleri gezip bir de üstüne brüksel-amsterdam nasil yapilacakmis? Yani mesela paristen beklentiniz eyfel kulesinin önünde foto cekinmekten fazla degilse olabilitesi var. Ama mesajinizdan öyle degil gibi düsünüyorum.
Bu arada arsba konusunda dogru düsünüyorsunuz. Avrupa‘da özellikle büyük sehirlerde araba kullanilmaz, park sorunu var, degisik kurallari var vs. Zaten tek yön birakma ücreti asiri olur ki size de öyle olmus.
Arkadasinizi dinlemeyin, italyanin keyfini cikarin. Grev genelde 1-2 gün, ayrica sehirlerarasi otobüsler de mevcut. Italyads hizli tren kullanacaksaniz biletleri önceden almaniz fiyati uygun tutar ayrica sürekli degisik degisik indirimler yapiyolar, trenitalia ya da italo sirketlerinin sitesine bakin.
0
kuehles blondes
(22.01.23)
Bu şehirlerin hepsini defalarca görmüş birisi olarak bir hafta da Lyon - Paris - Brüksel ve Amsterdam sıkışık olur diyebilirim. Ama yapılabilir de. 8 gün olsa ideal olurum zannımca. 1 gün Lyon, 3 gün Paris, 1 gün Brüksel ve 2 gün Amsterdam. 1 gün de yolda geçer. Ya da Lyon atılabilir. Toplu taşımanın bu kadar gelişmiş olduğu yerlerde araç başa bela. Sürekli park yeri aramakla uğraşırsınız hem de bir ton ek ücret.

Lyon için 1 gün ideal. Oradan trenle 2 saate Paris’e geçebilirsiniz. İlk defa gidiyorsanız köyleri falan görmek yerine şehirlere, müzelere odaklanmak bence daha mantıklı olur. Tren 0creti 40-50 euro civarı olur zannımca.

Paris’ten Brüksel’e 10 euro’ya otobüsler var. Blablacar ya da Flixbus kullanabilirsiniz. Paris için 10 gün kalsanız yine az gelir, İstanbul gibi görülecek çok yer yapılacak çok şey var. Bir yerde kesmek lazım tabii. 3 gün ideal bence o yüzden.

Brüksel 1 gün bile fazla, çok bir numarası yok, küçük bir yer.

Brüksel Amsterdam arası da otobüsel 10 euroya gidebilirsiniz. Amsterdam şehir merkezi, müzeler, civarındaki Zaanse Schaans gibi bölgeleri de dahil ederseniz 2 günde rahatlıkla gezilebilir.

Şimdiden iyi gezmeler
0
but that was just a dream
(22.01.23)
arkadasinizin dedigi olmaz bence. cok sikisik olur. yapmayin.

roma'da 1 hafta kalip cevre illere day tripler cok daha guzel olur. iste bi napoliye gidersiniz bi toskanada gezersiniz cok guzel olur.
0
antikadimag
(22.01.23)
Çok sıkışık olacağı konusunda hemfikirim, bence Roma'ya gidin, araba ile falan da uğraşmayın, uzun uzun şehrin tadını çıkarın, trenle çevredeki güzel şehirlere gidebilirsiniz Floransa gibi.
0
(22.01.23)
Lyon-paris arası hangi güzel şehir var acaba onu dedi mi? Misal lyon-toulouse olsa güzel fikir derim çünkü mükemmel ufak yerler var ama lyon paris aklima gelmedi. Bu arada paris ve lyon'da araba kullanmis biri olarak çok önermem bir de Fransa'da trafik cezalari da ünlü alismamisken bolca yiyor insan.

Ve evet arabayi alip birakirsaniz size o ekstra ücreti cakarlar.
0
logisticsmanager
(22.01.23)
@logisticsmanager yok söylemedi. Fikir iptal edildi.
0
🌸Tisatiaşer
(23.01.23)
(10)

Kötü durumdaki hayvan uyutulmalı mı?

logisticsmanager
Sorum şudur;Ciddi hastalıklı/sakat kısacası günlük hayatını etkileyecek ve hayat kalitesini düşürecek durumda olan hayvan sizce uyutulmalı mı?Geçen felçli köpeğe evinde yemek veren teyze haberinde görmüştüm. Hayvanın tek yaptığı yatmak ve yemek yemek. Teyze iyi kalpli tamam ama burada tek yaptığı ac
Sorum şudur;
Ciddi hastalıklı/sakat kısacası günlük hayatını etkileyecek ve hayat kalitesini düşürecek durumda olan hayvan sizce uyutulmalı mı?

Geçen felçli köpeğe evinde yemek veren teyze haberinde görmüştüm. Hayvanın tek yaptığı yatmak ve yemek yemek. Teyze iyi kalpli tamam ama burada tek yaptığı aci ceken ve nefes alıp yemek yemek dışında bir şey yapamayan bir hayvanı hayatta tutmak.

Su an yanımda köpeğim var ve o duruma düştüğü an uyuturum. Köpeğimin hayat kalitesini etkileyecek (ziplayamaz, kosamaz, sürekli tedavi olması gerekir vs yani onun hayat kalitesini ciddi düşürecek ve kalici çözümü olmayan her şeyde) ağlaya sizlaya bu kararı alirim çünkü o gidince üzülecek benim ama o farkında bile olmayacak.
Çünkü bu bir hayvan; gelecek planları yok, zaman kavramı yok, var olmak ile olmamak arasındaki farkı bilmiyor. Bugün veterinere uyutmaya gitsek bilmeyecek bile.
E kosamazsa, hoplayamazsa, sagi solu koklayamazsa bu hayvan yaşamıyor ki biz sadece kendi mutlulugumuz için hayatta tutuyoruz.
Yani 21. Yy'da benzer durumdaki kişilerin bile otenazi istediği ortamda bizim yaşam ile ölüm arasındaki farkı anlamayacak bir hayvanı acı çeker halde hayatta tutmamız ne kadar mantıklı?
0
logisticsmanager
(21.01.23)
benim tek kriterim acı çekmesi olurdu, umarım hiç buna mecbur kalmam. köpeklerim de yaşlı zaten, en korktuğum şey bu. ama felçli olduğu senaryoda uyutmam. tek yaptığı nefes alıp yemek yemek olsun, eee? şu an da ayakları tutarken bana bi faydaları yok ki itlerin :D sakat kaldı diye uyutmam kısacası, bir taraftan inleyip bağıra çağıra acıdan ağlıyorsa ve bunu geçirecek hiçbir ilaç tedavi yoksa anca öyle uyuturum.
0
pide
(21.01.23)
Felçli köpeği uyutmam ama mesela bi kedimde kronik böbrek yetmezliği oluşmuştu vet. bçkaç defa uyutmayı teklif etti kabul etmedim, sonra durumu iyice kötüleşince kabul ettik ama bikaç saat içinde kendiliğinden öldü, muhtemelen o süreçte acı da çekti şimdiki aklım olsa sanırım ilk teklifte kabul ederdim uyutulmasını hala vicdanım sızlar kaç sene geçti.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.01.23)
@pide; tamam da normalde hayvan dediğin koşacak, oynayacak, koklayacak, kemirecek. Felcli hayvan yatalak halde, sirf yemek yiyip nefes alıyor. Ben bu durumda kendimi öldürmek isterim bırak hayvani. Yaşamak değil ki bu.
0
🌸logisticsmanager
(21.01.23)
hayatımda 2 kere uyutma kararı aldım.

bir tanesi dışarda baktığım kedinin yavrusuydu. sanırım üzerinden araba geçmişti ve arka bacakları tutmuyordu. veteriner kurtulamaz dedi. uyuttuk.

ikinicisi de 18 yaşındaki kedimdi. böbrek yetmezliği üzerine kanser olmuştu. kanser tüm akciğerine yayılmıştı. nefes alamıyordu artık. gözleri de kör olmuştu. dili açık nefes almaya çalışıyordu. kanser çok hızlı ilerledi. acı çekmesine dayanamadım...
0
false pretension
(21.01.23)
buna defalarca denk geldim, insanlar hayvan sevgisi son dakikaya kadar yanindayiz ayagina inatla uyutmuyor. komsunun 13-14 yasindaki golden'i kanser olmustu, aylarca inledi kopek her 15dk da bir, kimse iplemedi. icim acimisti kopege, agrisi var, duzelme olasiligi da yok. uyutmamak eziyetin krali bence, boyle hayvan sevgisi olmaz.

bir baska ornek, arkadasin kopegi 15 yasini devirmis, tamamen kor, bir suru eklem sikintisi var. Sadece yabanci biri geldiginde kokusunu alip yerinden havliyor, oldugu yerde yemek yiyor, ayni kaba ediyor vs. Kopegi boyle 1 sene inatla yasattilar, abicim uyutun, yok olmesini bekliyoruz.

Garip..
0
cooperr
(21.01.23)
"kendinizi" öldürmek istersiniz, ama ona da ister misin diye soracağımız bir senaryo yok, onun adına acı çekmediği senaryoda bu şekilde bir karar veremem. felçli ve konuşamayan insan bir aile üyem olsaydı onun adına da karar veremezdim. köpek de sorumluluğu, bakımı bana bağlı olan bi aile üyem. kıreyzi dog leydi olduğumdan belki daha spesifik koşullar arıyorum bilmiyorum.
0
pide
(21.01.23)
Bence kesinlikle uyutulmali. Yasama hakko falan bu muhabbetleri anlamsiz buluyorum. Yasayip yasamyacagina insanlar karar verebilmeli ve olumu yasamasindan daha rasyonel bir secim oldugu durumda uyutulmali.

Hayvana "bu aciya katlanarak yasamina devam mi etmek yoksa bir an once olup kurtulmak mi istersin" diye sorup cevap alamayacagimiza gore dogru olana biz karar vermeliyiz ve sahsi fikrim yarali, hastalikli, aci ceken, yasam kalitesi berbat bir seviyede olan ve durumdan kurtulamayan hayvan uyutulmali.

Hayvan uyutmayi insan uyutma ile kıyaslamayi da aşırı sacma ve mantiksiz buluyorum ve insanlar bana bu argumanla geldiğinde aciklama yapmaya neden bunu savundugumu aciklamaya gerek bile gormeyip tamam kardesim diyorum kapatıyorum.
0
stavro
(21.01.23)
Yıgrencilik yillarindan beri baktığım hatırası olan bir Japon balığım var. Bi ara işten güçten ilgilenemediydim. Suyu falan balcik gibi olmus. Bi baktım yalpalayarak yüzüyor. Tamamen benim hatam yani. Hava kesesi patlamış iyileşmez dediler. Ben de böyle hayat mı olur aq diyerek Allah affetsin öldürsem mi diye düşündüm yalan yok. Bi de kendi hatam gordukce uzuluyorum. Suyun içinde yalpalayarak yüzüyor hayvan. E iyilesmeyecek diyor herkes. Eziyetten başka bir şey değil diyordum. İnsanız yani kıyamıyoruz öyle bir durumda ama öldürmek de şey yani geri donusumsuz. Valla bahsettiğim şey bir balık sonuçta geçen Bi oturuşta 2 kişi bir bucuk kilo hamsi yedik ehe ehe. Ama gerçekten benim hayatımın en karanlık günleri idi o hayvanı öldürmeyi düşündüğüm günler. Olm yem atıyorsun denk getiremiyor 2 3 kere U çekip geri geliyor falan tövbe estağfurullah. Su an iyi ama devriye falan atıyor kendi başına. Tam eskisi gibi sağlıklı değil ama yüzmeyi tekrar öğrendi. Rehabilitasyon oldu. Hepimiz gibi hayata tutunabildi bir şekilde. Acı çeken evcil hayvanını öldürmeyi düşünen herkesi SIFIR BIR CIO BABAya havale ediyorum. youtu.be
0
baba553
(22.01.23)
uyutmak sözcüğü yerine öldürmek sözcüğünü koyun sorduğunuz soruda. vicdanınız el veriyorsa öldürün.
ben gıcık oluyorum bu uyutma lafına. ilaçla öldürüyorsun hayvanı işte. niyetinin ne olduğu bu fiili değiştirmiyor.
0
mustafakesekci
(22.01.23)
@mustafakesekci; kendi hayvanim kanser olsa ve aci cekecek olsa ya da felc kalsa ve kosamayacak, yerleri kazamayacak yani onu köpek yapacak şeyleri yapamayacaksa ilaç ile öldürür muyum? Evet.
Çünkü hayvani hayatta tutan biziz. Hayat kalitesi düşerken ve bu hem psikolojik hem fiziksel olarak hayvanda gözükürken hala hayatta tutuyorsak orada hayvan için değil kendi psikolojimiz, ruh halimiz için yapıyoruz çünkü hayvani öldürmeye el vermiyor.

@baba553; aci cekmekten kastım 1 saat acı değil. 1-2 yıl sırf biz uyutmaktan korkuyoruz diye aci cekmeleri.
0
🌸logisticsmanager
(22.01.23)
(14)

SMA Hastalığı - Tedavi vb.

whatdreamsnevercome
sma hastalığının bu abd'deki 2 milyon dolarlık ilaçla iyileşip iyileşmediğini merak ediyorum.kaybolan kasların düzelmesi belki pek mümkün olmuyordur, ama hastalığın ilerleyişi tamamen son buluyor mu?bir de dikkatimi şu çekti;2019'da 2020'de bağış toplayarak amerika'ya giden insanlar 2022 yılında bu
sma hastalığının bu abd'deki 2 milyon dolarlık ilaçla iyileşip iyileşmediğini merak ediyorum.

kaybolan kasların düzelmesi belki pek mümkün olmuyordur, ama hastalığın ilerleyişi tamamen son buluyor mu?

bir de dikkatimi şu çekti;
2019'da 2020'de bağış toplayarak amerika'ya giden insanlar 2022 yılında bu tedaviyi alan çocuklarının durumuyla ilgili tek satır bir şey yazmamışlar. bebeğin adına bağış aldıkları hesapları kapatmışlar/gizlemişler.

bu ayıp değil mi? bir şekilde insanlar o çocukların yaşaması için yardımcı oldular. ama 2 yıldır 3 yıldır tek satır yazı paylaşmamış hiçbiri. hatta 4 kişinin 3'ü amerika'ya yerleşmiş profillerinden anladığım kadarıyla.

hiç 2019-2020 yıllarında tedavi almaya başlayıp şuan çocuğunun son durumuyla ilgili bilgi paylaşan bir hesap tanıyor musunuz?

gerçekten etkilerini merak ediyorum bu ilaçların.
0
whatdreamsnevercome
(21.01.23)
Sma'nin gayet etkili bir tedavisi var. Hem de bedava:

Evlendikten sonra kari koca test yaptiriyorsunuz ve her sey açikliga kavusuyor.
0
Avoiding The Puddle
(21.01.23)
@avoiding yav sevgili kardeşim, konumla alakası ne? tamam gen men bişeyler öğrenmişsiniz tebrik ederim sizi.
0
🌸whatdreamsnevercome
(21.01.23)
avoiding puddle+1
gen'den bahsetmemiş, belediye bedava test yapıyor

bu hastalığın tedavisi, hastayı iyi ediyor ve ömrü uzatıyor
ancak hastalık nüksediyor ve can alıyor, tedavi 10 sene ömrü 20 seneye çıkarıyor diye yarım yamalak okuduğumu anımsıyorum

tedavi ömür boyu koruyor mu sorusunun cevabı pubmed'de
doğru anahtar kelimelerle bulabilirsin
0
comp
(21.01.23)
ben bunu araştırdım, 5 yaşına ulaşan sadece 1 çocuk var.
0
mtgs
(21.01.23)
Henüz test aşamasında olan bir tedavi yöntemi için Türkiye'nin denek ve finans merkezi olarak kullanıldığını düşünüyorum ben.

@Avoiding The Puddle güzel söylemiş de, geçenlerde bir bağış toplama bankosundaki ses kaydında 'Ablası SMA'dan melek oldu, şimdi kardeşi melek olmasın.' diyordu.

Bir SMA'lı çocuk tecrübesinin durduramadığını test nasıl durdurabilir ki.
0
Mirket
(21.01.23)
@mtgs,

yani şimdi bu yeni tedavi yöntemi 2019dan beri kullanılıyormuş. haliyle 15-20 yaşına kadar yaşamış olmasını ben de beklemiyorum aslında. ama mesela bu ilacı "başarılı bir şekilde" almış bebeklrin artık bu kas kaybı vb. durumlar tamamen bitiyor mu?

yoksa başarılı bir şekilde uygulanmış olmasına rağmen 1-1.5 yıl sonra yeniden kas kayıpları başlayan vakalar var mı?

eğer %2-3 ihtimal için 2 milyon dolar isteniyorsa, bu olağanüstü bir salaklık çünkü.
0
🌸whatdreamsnevercome
(21.01.23)
Sadece bilgi olsun diye yazayım; bahsedilen ilaç belli avrupa ülkelerinde cocuk sartlara uyuyorsa doktor onayıyla karşılanıyor. Hatta japonya'da da karşılanıyor diye biliyorum. Türkiye ne bunun test yeri olur ne bunun finansmani, karsilanmiyor bile ülkede 5-10 tane yardım kampanyasi ile milyar dolarlık şirket finanslanacak değil.

Haliyle Avrupa'da pek gofundme vs sayfalari olmadığı için ne olup ne olmadığı hakkında ancak raporlara bakabiliriz. Bir de ilaç yeni olduğu için kisilerin gelecek hayatını görmek zor.

Türkiye'de test 2021'e kadar karsilanmiyordu ve baya pahaliydi diye biliyorum. Hala zorunlu olmaması çok komik testin.

Bu arada bu ilaca laf diyenlerin görmediği bir nokta var; bu ilac olmadan devlet tarafından karsilanan diger ilacin uzun dönem kullanimi zolgensma ilacindan çok daha maliyetli. Yani zolgensma pahali da diğer ilaç çok ucuz diye bir şey yok.
0
logisticsmanager
(21.01.23)
Bu arada son sonuçlar;
www.europeanpharmaceuticalreview.com

www.ema.europa.eu

"What benefits of Zolgensma have been shown in studies?
A main study showed that Zolgensma reduces the need for artificial ventilation in babies with spinal muscular atrophy. In this study, 20 out of the 22 babies given Zolgensma were alive and breathing without a permanent ventilator after 14 months, when normally only a quarter of untreated patients would survive without needing a ventilator.

The study also showed that Zolgensma can help babies sit unaided for at least 30 seconds. 14 out of the 22 babies given Zolgensma were able to do so after 18 months, a milestone that is never achieved in untreated babies with severe forms of the disease."

Yani daha erken çok net konuşmak için ama sonuclar iyi. Ve dediğim gibi; spinraza ilacinin uzun dönem kullanimi zolgensmadan daha pahali ondan devletler için de daha ucuz bir yöntem. Ki zamanla fiyati daha düşer.
0
logisticsmanager
(21.01.23)
bağış alanların çoğunun dolandırıcı olduğunu düşünüyorum ben.
0
deartheodosia
(21.01.23)
bu olay çok büyük bir hoax olarak tarih kitaplarında yazacak göreceksiniz. oktar babunaya ilik kampanyası muhabbet
gibi komplo teorileriyle hatırlayacağız zamanı gelince.
0
roket adam
(22.01.23)
@logisticsmanager'ın paylaşımına göre konu şaka gibi.

Yanlış tercüme etmediysem 22 bebekten 14'ü 18 ay sonra 30 saniye yardımsız oturabiliyor hale geliyor.

2 küsür milyon dolar karşılığı mı oluyor bu gelişme?
0
Mirket
(22.01.23)
@mirket; abi ne beklediğini anlamadım. Zaten bir tedavi var ve uzun dönemde zolgensmadan pahaliya geliyor. Devlet su an onu karşılıyor. Ve zolgensma bundan çok daha iyi diye söyleniyor/konusuluyor.

smanewstoday.com

Hastalığın sıkıntısı zaten 30 saniye desteksiz oturamamalari ve bunu yapabilmeleri ilk basta tabiki gelişme olacak. Normal bebeğe göre mi kiyasliyorsun bilmiyorum

Al bak yeni koyduguma;
"In stark contrast to the disease’s natural history, all 15 of the children are able to stand independently for at least three seconds, and all but one hit this motor milestone at an age that would be considered normal for children without SMA. All of the children could stand alone by the time they were 2 years old.

All but one of the children is able to walk independently, and 11 of the 15 children were walking at an age typical for children without SMA. None of the children require a feeding tube or any form of ventilation, and no serious side effects related to the gene therapy have been reported.

“In sharp contrast to the natural course of SMA, children treated preemptively with Zolgensma are standing and walking, with few or no signs of neuromuscular disease,” Strauss said. “Many of these children achieve patterns of motor development indistinguishable from their healthy peers without SMA.”

Yani olayi normal bebege göre kiyaslarsan sana göre "gelisme" yoktur. Ama sma hastası bebeğe sahip ailelere su bahsedilen gelişmeler mucize gibi bir olay.

Bu arada testin yapılması ücretsiz ve zorunlu olmalı. Bu demek değil ki bu tedavi baya ciddi bir gelişme değil.
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Bu arada bu suna da kesinlikle katılıyorum;
-bircok kisi dolandirici.
-bircok çocuğun bu ilaci kullanmasına gerek yok çünkü ise yaramayacak. Misal Fransa'da çok net kriterler var tedavi için. Yani Türkiye'de bazi kampanyalardaki cocuklarin bu ilacı yurtdışında da alması imkansiz aslında. Bu noktada aileler ya dolandırıcı ya da olmayan bir hayal pesine düşüyorlar ve sonucu hüsran oluyor çoğunlukla.

Kısacası buna devletin el atması kesinlikle gerekli çünkü bu olay böyle gofundme birakilacak bir şey değil.

Ha tabi ülkeye ilac sokamayan, çoğu kanser vs tedavisinde ilac karsilamayan ülke bunu yapmaz kolay kolay.

Ve gene dediğim gibi test zorunlu ve ücretsiz olmali.
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Ben bu ülkede akülü tekerlekli sandalyeye muhtaç bu kadar çocuk varken bu konuya bu kadar eğilmenin doğruluğu konusunda tereddütlüyüm.

Hep gelişmiş ülkelerden örnekler veriliyor ama biz o kadar zengin değiliz.

Testin zorunlu olması konusu yanı sıra kuzen ile ilişki de yasaklanmalı, ensest kabul edilmeli diye düşünüyorum.

Ayrıca, yardım kampanyasını kabul eden Valiliklere kampanya sonucu gelişmeleri anbean takip ve sonuçlarını yayınlama sorumluluğu getirilmesi gerektiğini de düşünüyorum.
0
Mirket
(22.01.23)
(6)

A şirket b şirketini alınca daha iyi yan haklara ne oluyor

condom kurşunu
B şirketindeki bazı yan haklar a şirketlerinde yok. Satın alma durumunda b irketinin daha iyi yan haklarına ne olur bu durumda?
B şirketindeki bazı yan haklar a şirketlerinde yok. Satın alma durumunda b irketinin daha iyi yan haklarına ne olur bu durumda?
0
condom kurşunu
(21.01.23)
Buhar olur. A şirketi size teklif sunar zaten. geçmek istiyorsanız haklar bunlar yoksa buyurun kıdem tazminatlı paketiniz.

Farklı sektörlerde gördüğüm bir düzine örnek böyle oldu.
0
Mcfly
(21.01.23)
benim de gordugum ve tecrubem hep Mcfly'in cevabi gibi oldu.
0
in vino veritas
(21.01.23)
verilen hak geri alınmaz olayı işlemiyor yani
0
🌸condom kurşunu
(21.01.23)
Benim çalıştığım yer zamanında rakipten satın alinma, şöyle olmuş;
Geçiş sırasında o hakkı olanlara belli yillar boyunca tutma sözü verilmiş. Ama yeni gelenler yararlanamıyor.
Sonuç olarak o sürede geçtiği için artık o haklar yok.
0
logisticsmanager
(21.01.23)
@condom yasal olarak soruyorsan işlemiyor. Çünkü sen artık tamamen farklı bir şirkette çalışıyor olacaksın. Ancak kıdemle ilgili, bundan atıyorum 15 sene sonra istifa ettiğinde dava açtıklarında önceki iş yerindeki yılları da kıdemden saydıranlari duymuştum. Öyle bir durum olursa araştırırsın.

Bunun haricindeki olaylar şirket özelinde değişebilir mesela geçiş aşamasında herkese kıdemini ödeyip gelmek isteyen devam edebilir diyen de var. Ben genelde duyduğumu söyledim farklılıklar olacaktır
0
Mcfly
(21.01.23)
bende de logisticsmanagerın dediği gibi olmuştu. ama yeni sözleşmeler yapıp yan hakları zaman içinde eritmeleri de var.
0
roket adam
(22.01.23)
(6)

bu insanlar spor salonunda neden eldiven takmıyor?

bohr atom modeli
yav yeri geliyor el başına 50-100 kilogram ağırlık düşüyor. ben spor salonunda eldiven takan %10'un arasındayım. bakıyorum kimsede yok. nasır tutmuyor mu o eller? eldivenin bir dezavantajı olduğu için mi takılmıyor yoksa erkek adam eldiven takmaz mı?
yav yeri geliyor el başına 50-100 kilogram ağırlık düşüyor. ben spor salonunda eldiven takan %10'un arasındayım. bakıyorum kimsede yok. nasır tutmuyor mu o eller?

eldivenin bir dezavantajı olduğu için mi takılmıyor yoksa erkek adam eldiven takmaz mı?
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
Erkek adam eldiven takmaz olayı salonlarda var ama yalan bi konu tabii o, her konuda olduğu gibi bunda da bilimin söylediği bazı şeyler var: Bir ağırlığı kaldırmanın en önemli noktası barı kavradığın andır. Barı kavrayıp iyice sıktığında sinir sistemin beynine "bro şimdi bu bi ayılıklar yapacak hazırla kendini testosteronu artır growth'u bas yap bi şeyler amk" diye ulak yolunu açar sinyal gönderir, sen de o ağırlığı kaldırırsın ama eldiven takınca o "hissiyat" kesinlikle oluşmuyor, o nedenle de kimse takmaz pek. Ben bi kere deneyeyim dedim normalde 130 kg bench yaparken 80 kiloda set yapamadım eldivenle. Ha elim nasır oluyorsa da oluyor ama çok önemli değil benim için.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
Erkek adamin eli nasırlı olur, hatta deadlift yaparken arada onlar kopar...

Ben sevemedim ondan magnezyum sürüyorum. Çok acayip ağırlık olacaksa misal 1rm deneyeceksem wrist strap vs kullanirim.

Misal spor salonunda squatta enseye sünger koyan da çok olur. Ben de gençken koyardım. Simdi 200 kg ile yaparim koymam. Zamanla guclendikce gerek mi olmuyor bilmiyorum.
0
logisticsmanager
(20.01.23)
Sadece sırt çalıştığım zamanlar eldiven işlevini yerine getiriyor öteki günler gereksiz bana göre. Bi de belli bi yerden sonra eller acımıyor
0
olaylar olaylar
(21.01.23)
Gereksiz, degmiyor.
0
baldur2
(21.01.23)
Ben takıyorum da, benimkiler daha çok bilek destekleyici.

Bu eklemler bana ilerde lazım.
0
Mirket
(21.01.23)
Abi böyle konuşunca yanlış anlaşılmasın %100 "raw" takılıyoruz zannetmeyin bilek için wrist wrap çekme hareketleri için strap ağır squat'larda diz için dizlik falan hepsini kullanıyorum ben kendi adıma ama yukarıda anlattığım nedenlerle eldiven kullanmıyorum, onun dışında da duyuruda sorulduğu gibi eldivendir squat yastığıdır falan bunları çok "pussy" gören azımsanmayacak da bir kitle var.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.01.23)
(15)

Bedelli askerlik ve spor

alp9900
Askerlikten pek anlamayan biri olarak Bedelli askerlik sırasında spor yapmak için alternatif oluyor mu? Kendi beden ağırlığımızla koğuşta antrenman yapmaya bir engel var mıdır ?Gece kışla içi yürüyüş koşu vb yapmak gibi bir opsiyon mevcut mudur yada gün içi ?
Askerlikten pek anlamayan biri olarak

Bedelli askerlik sırasında spor yapmak için alternatif oluyor mu?

Kendi beden ağırlığımızla koğuşta antrenman yapmaya bir engel var mıdır ?

Gece kışla içi yürüyüş koşu vb yapmak gibi bir opsiyon mevcut mudur yada gün içi ?
0
alp9900
(20.01.23)
Bro 1 saat de askerlik yapacak olsan kendi keyfine göre bir şey yapma ihtimalin pek yok, nizamiyeden içeri girdikten sonra sen artık sen değilsin sen artık devletin bir malısın, öyle hayal et ve günümü bitireyim de gideyim şeklinde yaklaş konuya.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
Abi bedelli yapmadım da kendi kafasına göre akşam kışlada koşabilen asker fikri çok komik geldi gözüme.

Kendi kafamıza göre duşa gidemiyorduk biz acemide bırak koşmayı. Bilmiyorum bedellilerde farklı bir muamele var mı tabi.

Ama dediğin bana baya ütopik geldi.
0
logisticsmanager
(20.01.23)
Ha kendi beden ağırlığın; biz sınav çekerdik kogusta. Koğuşta olduğun sürece sorun yoktu ama öyle tek basina bir iş imkansizdir. Çise bile uygun adım bölük olarak gidilirdi :)
0
logisticsmanager
(20.01.23)
Abi koğuş olayında da şöyle bir şey var: Şimdi bedelli de olsanız her türden her cinsten mahlukatla muhatap olacaksın, sen orada kendince sporunu yaparken biri seni gösterip nabıyo la bu şeklinde bi tavır yapar, sen de sporun verdiği hormonal değişikliklerle sen ne diyon lan amk papağanı deyip girişirsin al sana gereksiz olaylar. Bunlar olabilecek şeyler yani, koğuşun da böyle enteresanlıkları olur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
gece yapamazsın ama gün içi aralarda ya da akşam yemekten sonra koğuş yat gelmeden önce yapabilirsin. bir teşvik ya da ara bekleme ama, fırsatı kendin kollaman lazım. bizim gittiğimiz dönemde vardı o tarz tipler kendi aralarında sosyalleştiler bile. yer burdur
0
roket adam
(21.01.23)
Askerliği bedelli olarak yapmadım. Akşam yemeği ile yatak öncesi içtima arasında koşabilirsin. Çevredeki barı ya da koşu için uzun ve kısa mühimmatlı yürüyüş alanlarını kullanabilirsin. Şınav da çekebilirsin barfiks de yani. Dizimde bir sıkıntı var o yüzden koşup yüklenemiyordum o yüzden yürüyordum.

Tabii bunlar usta birliğinde oldu. Bedelli dediğin tamamen acemi birliği. Onda izin verirler mi bilmiyorum. Yani ben manga komutanı/başıydım. Bizim manga da bölüğün en iyisiydi. Komutanlarla da muhabbetim iyiydi. O yüzden sorun yaşamadım ama acemiler kesin yaşar. Onları boş bırakmamak gerekiyor çünkü.
0
nawar
(21.01.23)
duşların haftalık belli saatleri var onu buraya ekleyeyim, haftada 2 miydi neydi. hani terleme durumu falan bilgi olsun diye. onun dışında sabah çok erken ihtiyaç duşu var o kadar.
koğuşlarda yani yapılabilir bir engel yok tabi de koğuşlar genelde tıklım tıkış olur, yine de bir yerde öyle kendi halinde yapılabilir yani.
gece pek dışarı çıkarttırmazlar, ama akşam yemeğinden sonra işte 6 diyelim, akşam 8e kadar değerlendirilebilir, gittiğiniz yere göre değişir tabi nerede koşulur ne yapılır da hiç görmedim ben öyle şeyler askerde. fazla fazla şınav falan yani.
0
ckisc
(21.01.23)
Gittiğin yere bağlı. Girne'de askerlik yaparken helikopter pistinin etrafı koşu pistiydi ve her gün koşardım, gören komutanlar tebrik ederdi hatta. Keza spor aletleri de vardı pistin kenarında ve onlarda da çalışırdım. Dediğim gibi nerede askerlik yaptığına bağlı.
0
halitkin
(21.01.23)
bedelliyi acemilik olarak düşünüp yanıt vereyim.

sabah 6'da falan kalkarsın içtima olur kahvaltını yersin sonra akşama kadar eğitim olur. bu kadar süre ayakta uygun adım yürüyüp marş söyleyen adamın hala koşacak hali varsa bile vakti olmaz çünkü akşam içtimasından sonra bir de yat içtiması olur. komutanlar askerlerin sağa sola gitmesini pek istemezler. kafalarına göre içtima falan alırlarsa ve orda olmazsan azar yersin. o yüzden çok oluru yok bence hiç uğraşma. kısa dönem yapıyor olsaydın usta birliğinde olabilirdi de acemilikte ı ıh.

her şeyi geçtim yapsan bile zaten sana kimse gel alpciğim sıcacık duşun hazır demeyecek. leş gibi kokarsın duş alamadığınla kalırsın bi de.
0
bohr atom modeli
(21.01.23)
benim koğuş arkadaşım kaslarını geliştiren bir spor kulvarında defalarca türkiye birinciliği almış biriydi.

ilk günlerde "arkadaşlar ben geceleri mekik çekerim spor yaparım kusura bakmayın ses çıkarırsam" demişti. eyvallah dedik. dördüncü günden sonra bir daha kendisini göremedik.

aralarda olabildiğince hep uyudu, hepimizden çok daha fazla uyudu. kahvaltılarda herkesten yumurta dilendi falan. askerlik öyle bir yer değil anlayacağın.
0
bisorumvargaliba
(21.01.23)
plutongezegendegilmi
(21.01.23)
Ben kışın kar küremeye giderdim. Çukur kazmak, yük taşımak her türlü amele işinin mangasına koşa koşa gittim. Bedava spor.

Şunu da şuraya bırakayım: www.youtube.com Gücenme.
0
alperz
(21.01.23)
@plutongezegendegilmi'nin attığı videoyu atacaktım. :D

Koğuşta antrenman yapılır mı yav. Gündüz koğuşa girmek yasak. Zaten koğuşta boş alan yok. Yatak, dolap dolu. Kışlada her yere gidemezsin. Ben 6 ay askerlik yapmama rağmen kışlanın bazı bölgelerine gidemiyordum. Akşam eğitim alanında yapabilirsin ama dalga geçerler.
0
dissendium
(21.01.23)
Saat kaçta banyo yapacağına bile onlar karar veriyor ne koşusu ne sporu ya dndnjahah
0
birmilyonunvarmi
(21.01.23)
benim de ilk aklıma atılan video geldi. yani aralarda ufaktan zorlanabilir tabi gündüz koğuş yasak genelde ama boş zamanlarda kaçak göçek girsen ya da koşayım desen belki ufak ufak bi şeyler yapılabilir de askerlikte günde 10 saat falan ayakta dikilip sıra bekliyosun, arada da eğitimlerle bi şeylerle uğraşıyosun. böyle bir ortamda boşluklarda da şınav çekmeye koşmaya enerjin kalır mı sanmıyorum. koşmak da uygun bir ortam yoksa baya garip olur ama.
0
semaforo de medianoche
(21.01.23)
(11)

Duyurunun Collina'lari su pozisyona bakabilir miyiz?

speedy
https://youtu.be/kTBcIRG7Rc8?t=274 Gecen mac izlerken 2 fanatik grubun arasinda kaldim:1. grup: Dudukten sonra topa vuruyor, Yunus sari gormeliydi2. grup: Belki VAR'dan donecek, oyuncu devam edip topa vurmali. Sayet 2.grubun dedigi dogruysa bu sefer rakip de dahil herkes durmadan devam etmeli pozisy
youtu.be

Gecen mac izlerken 2 fanatik grubun arasinda kaldim:
1. grup: Dudukten sonra topa vuruyor, Yunus sari gormeliydi
2. grup: Belki VAR'dan donecek, oyuncu devam edip topa vurmali.

Sayet 2.grubun dedigi dogruysa bu sefer rakip de dahil herkes durmadan devam etmeli pozisyona hakemleri sallamadan gibi sacmasapan bir sey cikiyor ortaya.

Hangisi dogru?
0
speedy
(20.01.23)
Hakem düdüğü çaldıktan sonra VAR'dan dönme ihtimali yok. Yardımcı hakemin pozisyonun tamamlanmasını beklemesi gerekirdi. Hakem de bayrağa rağmen pozisyonu devam ettirebilirdi. Düdük çalıp oyunu kesince VAR müdahale edemiyor.
0
pispinti
(20.01.23)
1. gruptaki yerimi alayım ben.
0
Mirket
(20.01.23)
1. Yunus sarı görmeli mi? Vallaha bu kural bazen uygulanıyor bazen uygulanmıyor. Yani Türkiye'de hakemler tepkiye göre Mac yönettiği için net konuşmak zor. Ama evet normalde verilir.

Yan hakemin salaklığı. Devam ettirmeliydi.
0
logisticsmanager
(20.01.23)
2 tabiki. ofsayt pozisyonlarında aktif-pasif değerlendirmesi hariç orta-yan hakem kararları son karar değildir. var çizgiyi çeker karar verir. hakem karar verdikten sonra VAR'dan elbette döner. city-manu maçı mesela. hakem ofsayt vermesine rağmen VAR gol dedi.
0
paintov
(20.01.23)
Düdük çalarsa iş bitmiştir. Doğru yanlış önemli değil.
0
hunharca ben
(20.01.23)
@paintov senin dedigin pozisyonlar burdaki gibi degil sanki, orta hakemler sinsi gibi pek karismiyor oyunu durdurmuyor yan hakem kaldirsa da bayragi. Ben oynatayim da ne sis yansin ne kebap VAR karar verir nasil olsa rahatligi
0
🌸speedy
(20.01.23)
Düdük çalındığında o iş bitmiştir. VAR'a hangi pozisyonlarda ve hangi sebeplerde gidildiğini bildiren eğitimleri iletebilirsin 2. gruptaki arkadaşa.

O değil de çat diye çalıp kesmiş pozisyonu ne güzel. Bizim geçen maçta bariz ofsayta rağmen pozisyon bitene kadar oynattı. Sonra verdi ofsaytı. O sırada adam sakatlansa faul değil, ofsayt. Şüpheli durum değilse uzatmak saçma.
0
nawar
(20.01.23)
ben hala 2. doğru diyorum. bunun haricinde düdükten sonra topa vurmak konusunda ofsayt pozisyonları daha müsamahalı oluyor hakemler.
0
paintov
(20.01.23)
koskoca dünya kupası'nda şu pozisyonlarda yan hakem de pozisyon bitene kadar bayrağı çekmedi, orta hakem de bayrağı görene kadar düdük çalmadı. çünkü evet düdük çalmışsa iş bitmiştir, artık ondan sonra var'dan dönmez. kupa sırasında çok soruldu burada da.

var gibi bir teknoloji kullanılıyorsa, ofsayt mı değil mi diye sonradan incelenerek karar verilmesi mümkünse o zaman o pozisyonun bitmesini beklemelisin. sonradan var'dan bakıp karar değiştirme ihtimalin olan pozisyonda niye muhtemel golü engelliyorsun ki? bırak oyun devam etsin, top kaleye giriyorsa girsin. sonradan ofsaytı verirsin. var inceler, ofsaytsa golü iptal edersin, değilse golü verirsin. haa ezel'in kör annesinin bile göreceği kadar kabak gibi ofsayttır, adam beş metre öndedir, bayrağı kaldırır düdüğü çalarsın.

var'dan dönmez, oyuncu topa vursa da vurmasa da gitti artık.

sarı kart meselesi biraz da göreceli. yani düdüğe sinirlenip mnakoym diyip abanıyorsa, veya hakem ısrarla düdük çaldığı halde illa gol atmak için zorluyorsa veriyor kartı genellikle. düdükten hemen sonra zaten hazır olan pozisyonu tamamlayana anlayış gösteriyorlar.
0
kibritsuyu
(20.01.23)
Önce 1 metre ofsayt olmayan pozisyonda düdük çalan hakeme ceza vermek lazım. İnce pozisyonda oynat amk dönecekse vardan dönsün. Var ne için var?
0
sen de git sen de unut
(20.01.23)
hakem düdük çaldıktan sonra golü veremez. verirse maç tekrarlanır kural hatasından. galiba bir beşiktaş maçında böyle bir şey olmuştu yıllar önce.

1 doğru. eğer vuran futbolcunun takımı geride olsaydı inisiyatif gösterilebilirdi ama bu zamanı harcamaya yönelik direkt sarı.
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
(4)

Köpek - ishal

tchuck
gece 4.30 gibi köpeğimin nefes alış sesiyle uyandım. gidip camı açayım dedim, tam o sırada atladı yere, halıya sıçmaya başladı.ama ne sıçmak. ishal. ama tamamen sulu, yani "yumuşak" değil. direkt su kıvamında. sonra koştu odanın diğer tarafına sıçtı, sonra koridora, sonra salona. bütün ev bok gölüne
gece 4.30 gibi köpeğimin nefes alış sesiyle uyandım. gidip camı açayım dedim, tam o sırada atladı yere, halıya sıçmaya başladı.

ama ne sıçmak. ishal. ama tamamen sulu, yani "yumuşak" değil. direkt su kıvamında. sonra koştu odanın diğer tarafına sıçtı, sonra koridora, sonra salona. bütün ev bok gölüne döndü.

2 saattir bok temizliyorum evden, dışarı çıkardım orda da yaptı.

halsizlik yok, hala koşuyor ediyor.

veterinere gidip gelmekten artık illallah geldi.
bu "su kıvamında kaka" ciddi bir şey midir? yoksa diğer ishal vakaları gibi bi 24 saat geçmesini bekleyelim mi?

buna sebep olacak milyonlarca şey olabilir çünkü; yerden kokladığı yediği şeylerden tutun, akşam odamdaki sivrisinekler yüzünden yatmadan önce sivrisinek ilacı sıkmıştım. sonra odaya girip uyuduk (1-2 saat sonra). bu da sebep olmuş olabilir. her şey sebep olmuş olabilir.

hemen "emergency" durumuna geçmek gereken bir şey var mıdır?
gerçekten her hafta bir olay yıldım artık, sürekli 500 lira röntgen, 1000 lira test.

genelde "olabilen" bir şeyse hiç veterinere sormayacağım bile. çünkü sorduğum an" hemen getirin test yapalım" diyecekler. ve yine 2000'lik olacağım. inanmıyorsunuz belki ama canım kalmadı. gerçekten kalmadı.
0
tchuck
(20.01.23)
Su kıvamında kaka ciddi bir şey mi? Evet.

Yani köpeğe bunu yapan ciddi olmasa bile bu ciddi. Yapmanız gereken köpeğinizin spesifik bir sorunu yoksa ya da yavru/yaşlı değilse 24/48 saat yemek vermemek. Bu şekilde bağırsak florasinin kendisine gelmesine izin verirsiniz.

Acıl demeye gerek yok. Benim köpeğim çok hassas ve ishal daha az olsa da sürekli gazı olur, uyuyamaz, ağlar vs. 24 saat içinde de düzelir. O yüzden alıştık. Sizde de bu olabilir.

Köpekte ishal dışında başka belirti yoksa (su iciyorsa, oyun oynuyorsa, acı belirten bir şey yoksa, tüy dökme vs) bekleyin.

Sebebi? Mama değişimi olabilir. Eğer yakın zamanda yaptiysaniz. Yediği/içtiği bir şeyden bakteri olabilir (bizimkinin son olayinda veteriner asistani virutikdir birkaç köpek daha geldi aynı şeyden dedi).

Benim köpeğin son ishalinde bir günde 7 kere kakaya çıktık (bizimki allahtan eve yapmıyor, ishal olduğunu bize gösteriyor hemen çıkıyoruz). Bu iki gün falan devam etti. Veteriner komple 48 saat yemek yok dedi, sonra sadece kendi mamasi olacak şekilde. Öyle düzeldi zamanla.

Ben olsam 24-48 saat yemek vermedikten sonra düzelme yoksa giderim ya da başka belirtiler varsa.
0
logisticsmanager
(20.01.23)
sabah tekrar mamasını verdim salak gibi :( şimdi biraz bekleteceğim. kontrollü gideceğim.

başka hiçbir belirti yok. gayet hareketli, iştahsızlık vs de yok mevcut durumda...
0
🌸tchuck
(20.01.23)
Mama vermeyin. Bu çok bilinir bir kural ve veterinerler bunu direkt size söyler zaten.

Mama verirseniz hayvan gene ishal olur ama midesinde hiçbir şey yoksa çıkacak bir şey olmaz.

Su an itibariyle 24 saat yemeği kesin. O kadar ciddi olayda bağırsak florasinin düzelmesi zaman alir.

Purina fortiflora gibi ürünler var ama Türkiye'de var mi bilmiyorum.

Sizin çözüm kesinlikle yemeği kesip sonra sadece mama verip başka bir şey vermemek. Su içtiği sürece köpekler çok rahat 2 gün aç kalır. Önemli olan ishalin durması.
0
logisticsmanager
(20.01.23)
kanlı değilse, aşırı halsiz görünmüyorsa çok endişelenme ama istediği kadar su içsin. 24-48 saat içinde en azından iyiye gitmiyorsa test yapılması şart. bir bağırsak enfeksiyonu olabilir bu durumda gerekli antibiyotiği almadan düzelmeyecektir.

devamında böyle sindirim sorunları varsa bağırsak florasını uygun probiyotiklerle düzene koymak işini kolaylaştırır.
0
orpheus
(20.01.23)
(12)

Türkiye'nin tarımı üretimi neden çöktü?

ahm1
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
0
ahm1
(18.01.23)
ithalatı yapan yandaş olunca böyle oluyor.
0
gabe h coud
(18.01.23)
para etmiyor. değmiyor. bazı ürünler için alıcı yok.
kaç ton limon çöpe gitti bu yüzden
0
jelly bear
(18.01.23)
Çökmekten kastınız nedir mesela? Üretilen ürünlerin pahalı olması mı? Yoksa ürün üretilmemesi mi? (aslında yetiştirmememiz de demişsiniz)

Tarım konusunda en büyük hatamız, bu işi profesyonel firmaların değil de köylünün yapmaya çalışmasıdır. Bu nedenle de hem verim düşük hem de maliyet yükselmektedir.

Sanıldığının aksine coğrafyamız aman aman tarıma elverişli bir coğrafya değildir, yanlış hatırlamıyorsam verimli topraklarımız ülke yüzölçümüne oranla %23 gibi bişeydi.

Nüfus 30-40 milyonken çok sorun değildi bu, ama nüfus oldu 100 milyon, tarım alanları da genişlemedi.

Mesela hızlıca bi baktım şimdi;

2012 yılında Buğday olarak 7.529.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 6.922.000 hektar
2012 yılında Arpa olarak 2.749.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 3.097.000 hektar
2012 yılında Ayçiçeği olarak 605.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 729.000 hektar
2012 yılında Patates olarak 174.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 148.000 hektar
2012 yılında Soğan olarak 73.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 68.000 hektar
2012 yılında Çay olarak 76.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 83.000 hektar

Uzatmaya gerek yok, aşağı yukarı toplam ekilen pek değişmemiş ama yer değiştirenler olmuş.

Ülkede tarıma elverişli olup da boş kalan tarla yoktur, çünkü sahibi ekmese de mutlaka birileri kiralar (icar) ve eker.

Verim konusunda gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz, o su götürmez bir gerçek. Ama en büyük nedenlerden biri bilgisiz köylü maalesef.

Ülkemizde tarıma elverişli topraklardan elde edilen ürünler tüketimimize yetmediği için mecburen ithalat da yapılıyor.

İthalatın bir sebebi de yeterli ürün değil de fiyat oluyor, mazot gübre işçilik maliyetlerinden dolayı yerli üretim ürün pahalıya mal olunca, dışardan ithal ucuza ürün de bulunursa iç piyasada sıkıntıya giriyor. Üretici mağdur olabiliyor, ama bunda üreticinin suçu yok, yönetimin plansızlığı maalesef.

Ama şu da var, örtü altında çok kaliteli ürünler yetiştiren üreticiler de var. Fakat iç piyasaya vermiyolar, çünkü ihracatda çok iyi para kazandırıyor bu ürünler.

Aslında memlekette yetişen en güzel domatesi meyveyi vs dışarıya satıyor, dışarıya satılmayacak kadar kalitesizleri biz yiyoruz :)
0
John Bloor
(18.01.23)
çiftçi kazanamadığı için. yaptığı işe değmiyor da denilebilir. ailesi çiftçilikle uğrayan arkadaş böyle demişti.
0
romario
(18.01.23)
İşte, ciftcinin zarar etmesinin nedeni sanirim ki serbest ticaret anlasmalariyla butun dunya tarimini buyuk sirketlere birakma amaci: www.ciftcisen.org
0
🌸ahm1
(18.01.23)
Çiftçilerinin çocukları tarımla uğraşmak istemiyor. Bu da sebeplerinden bir tanesi. Geçen yaz köydeydim hp orta yaş vardı köyde. Köyün gençleri yok.
0
komando kani var bende
(18.01.23)
Çoğu şeye katılmak ile beraber şunu da söylemek istiyorum; Türkiye'de bir yerli/milli bilinci oluşturulmadigini, bunun üzerine çalışılmadigini ve denildiği gibi bunun profesyonel yönetilmedigini düşünüyorum.

Ben Fransa'da misal Fransız ürünü hatta fransizi geçtim yerel bulunduğum bölgede yetiştirilen ürünü almaya çalışıyorum. Marketlerde her meyve sebzenin hangi ülkeden geldiği yazıyor. Bulunduğun bolgedense yerel olduğu özellikle belirtiliyor. Aynısı peynir, süt, bal, yumurta, et vs her şeyde var. Bu noktada insani parasi yetiyorsa oluşturulan bilinç ile bunları almaya yöneltiyor. Misal bir dönem Fransa'da yağmur vs sebebiyle sıkıntı vardı ve Carrefour fiyatları artirmadan sadece yerel üretici ürünlerini sattığını belirtiyordu destek olarak.

Ben birkaç kere bu yerel ureticilerden de aldım. Adamlar profesyonel. Organikse organik sertifikası var, yerelse yerel olduğunu kanitlayan sertifikaları var. Düşün yani ekmekte bile Fransız unu kullanıldığını özellikle belirtiyorlar.

Ben Türkiye'de bu bilinci görmüyorum. Ki yerel denilen ürünlerin menseine bakiyorsun Asya'dan ithal çıkıyor falan...

John bloor dediği gibi; bu işler sırf köylüye birakilacak kadar basit değil.
Buna ek olarak giderlerin artması, karin azalmasi sebebiyle çoğu kişinin bag, bahce satıp sehirlerde ev/bina alması gibi olaylar da var.

Yoksa Türkiye'de çok kaliteli ürünler var ama bunu halkın alacak gücü pek kalmadı zaten ve düzgün destek/planlama/marketing de yok gibi.

Misal burada da pazar gibi yerler var ama çoğu üretici, aracı değil. Adam 30 km ötede ceviz üretip satıyor, peynir yapıp satıyor. Bir de bu var gibi; büyük sehirlerin yakınında üreticinin halka ulaşması sorunu var. Kooperatiflerin de çok iyi yonetilmedigini düşünüyorum.
0
logisticsmanager
(18.01.23)
Bu arada denildiği gibi Türkiye'de köy hayatı ile şehir hayati farklı. Yani ben Fransa'da çok ufak yerleri gezdim, burada yasanmaz/buranin insaniyle ugrasilmaz gibi görüşüm olmadı. Bari var, kafesi var, restoranı var vs. Yani Türkiye'deki gibi çok değişen bir hayat yok (her köy böyle değil ama çoğu böyle)
0
logisticsmanager
(18.01.23)
"Köylü değil de şirket yapsın" argümanı hatalı, küçük ölçekli tarım hemen her zaman hem daha verimli, hem de çevreye daha az zararlı (hatta faydalı). Herkesin evinin bahçesinde 3-5 tavuk, bi kaç ağaç meyve, az buçuk sebze falan olsa en verimlisi ve faydalısı o olurdu. Ama apartmanlarda yaşıyoruz genelde.

TR'de "çiftçi eğitimi" ve tohum verimlileştirme çabaları fena değil. Ben sevmiyorum ama yerli modifiye tohumlar verimli yani baya. Bişey dikmek istiyorsun ama bilmiyorsun, gelip anlatıyorlar, bahçenin analizini yapıyorlar bedavaya, tohum fide falan veriyorlar vs. O işler kötü değil. Maddi destekler çok iyi değil ama.

Benim bahçe vardı, sattım geçen sene. Yani yine "para kazandırıyor" ama artık iyice değmeyecek hale geldi. Geçen sene kilosunu 6 liraya sattığım şeye 10 lira teklif ettiler, gübre, işçi, yakıt, elektrik vs. masrafı uçtu gitti, bi anlamı yok yani. 20 liraya satsam da insanlar alamıyor.

Bahçeyi satıp ev alıp kiraya versem üretim yapmadığım halde daha çok kazanıyorum yani, öyle saçma bi durum.

Bi de en büyük sıkıntı aracılar. Çoğu üründe önce ürünü veriyorsun, adam gidiyo satıyo parasını alıyo, sonra gelip sana 6 ay sonra 1 sene sonra ödeme yapıyor. E arada budaması var, sürmesi var vs. bi sürü iş, cebinden ödüyorsun. Eskiden enflasyon yoktu ama şimdi var, parayı alana kadar zaten değerinin yarısını kaybediyor, ki senin o parayla bir sene sonrayı da finanse etmen gerekiyor.

Adamın da tek yaptığı nakliye aslında. Yani ben direkt marketle anlaşıp satabilirim de, ama yasak. Üretici olarak şehirler arası nakliye yapamıyorum. Üreticinin direkt son kullanıcıya (çiftçi pazarı gibi) ya da en azından marketlere satış yapmasının önündeki engeller kaldırılsa sorunların çoğu düzelir diye düşünüyorum.

Bu bahsettiğin ithalat olayı da sıkıntı. Bende kivi bahçesi vardı işte, bi sene bakıyoruz fiyatlar baya yüksek, geçen seneden depolarda falan bişey kalmamış, üretim düşmüş şu bu oo iyi derken devlet çat diye İran'dan ithalata izin verdi, yarı fiyatına sattık mecburen. Devletin çiftçiyi "mutlu etme" gibi bi derdi yok, aracıları kazanacaksa acımıyor. İran kivisi de bizdekinden kötü, ama bizim millet ucuz olduktan sonra başka bişeye bakmıyor.

Yaş muhabbeti yapılmış, ben 30 yaşındayım. Çiftçilik yapayım dedim ama yapılacak halde değil işte. Bi de şu çağda illa ki köyde yaşaman gerekmiyor, hemen her şeyi (sulama, gübreleme vs) otomatize edebiliyorsun zaten, telefondan yapıyorsun. Dedemin 1 ayda yaptığı işi 2 günde yapabiliyorum. Haftasonu gidip hallediyordum her şeyi.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
Çünkü atılan taş, ürkütülen kuşa değmez hale geldi.
0
halitkin
(19.01.23)
Yönetim öyle istedi. Yönetimi yönetenler öyle istedi.
0
muhayyer divan
(19.01.23)
bu çorak, ot bitmez coğrafyaya kim bereketli su zengini ne eksen yetişir falan dedi önce onu bulmak lazım. ama bu olayın tek bir sebebi yok. sebepleri çok ve çok çetrefilli. mesela senin çiftçinle ab ya da kuzey amerika çiftçisi bir değil. seninki halen orta çağ köylüsü tadında. ama uyum sağlamak istediğin ab mevzuatını alıp buraya koyunca olmuyor. küreselleşme de ayrı dert. baştakiler hadi neyse de üretici dediğin adamın da çok farkı yok zihniyet olarak. bi ton şey var ya gecenin bu saatinde can sıkmaya değmez. ya bak aklıma geldi. kooperatif olayının en iyi uygulandığı yer abd olabilir. sorsan bizim köylüye kooperatif halen komünist işi. ya da ne bileyim ulusal süt konseyi denen bir şey var neden var ne üretici biliyor ne firmalar. geçen yıllarda devlet inek veriyordu kadınlara. para yok ama işte şu kadar yıl kesmeyeceksin, satmayacaksın yavrulara şöyle bakacaksın vs şartları var. bizim kadınların herhalde %80 falan almadı. neden deyince de kim uğraşacak diyorlar. lul. yani beleş inek lan. ben gittim annemin adına teyzemin adına aldım bağladım akrabının yere. bakım parası falan anlaştım. hayvanlar çifter çifter yavruladı şansıma. allah için akraba da iyi baktı. belki biraz tokatlamıştır da bilmiyorum ama çok dert değil. sonra köye gittiğinde sen ne akıllıymışsın oluyor. lan olm yani ben aracıyla aldım sizin kendi damınız var bildiğiniz iş siz de yapardınız ama yok anca müge anlıya malzeme üretsinler. kuzenim var o da benim gibi. icar kovalıyor. en f/p ürünü kovalıyor. komşu tarladaki dayı buğdayı daha tarlada üç kuruşa satıp pavyonda kumarda eziyor üç günde. benim kuzen depoda tutuyor. en iyi fiyatı bekliyor. sorsan ama benim kuzen köyün kötüsü.
0
Whily
(19.01.23)
(3)

Site içi bahçe kullanımı için yönetim planı değişikliği

yercekimini kendine ceken adam
Merhaba,Apartmanımızın önünde bir yeşil alan var, bu yeşil alana sadece bahçe dubleks olan evlerin mutfak balkonlarından giriş yapılabiliyor. Ancak resmiyette bu bahçeler ortak kullanım alanı. Biz yönetim planına işleyerek bu bahçelerin kullanım hakkını almak istiyoruz. Diğer kat malikleri de itiraz
Merhaba,

Apartmanımızın önünde bir yeşil alan var, bu yeşil alana sadece bahçe dubleks olan evlerin mutfak balkonlarından giriş yapılabiliyor. Ancak resmiyette bu bahçeler ortak kullanım alanı. Biz yönetim planına işleyerek bu bahçelerin kullanım hakkını almak istiyoruz. Diğer kat malikleri de itiraz etmiyorlar. İmza toplayarak kat maliklerinin 5'te 4'ünün onayını almak zorundayız sanırım.

Ancak bu bahçelerin kullanım haklarının açıklayan bir madde nasıl olmalıdır, bu işin resmi olarak şekil şartları nelerdir? Benzer bir durumda kalmış kişiler var ise desteklerini rica ediyorum.
0
yercekimini kendine ceken adam
(18.01.23)
Mobilden düzeltme yapamadığım için eklemek istedim. Bahçelere herhangi bir şekilde ulaşmak mümkün değil. Bahçenin bir kenarı evlere bakıyor ve giriş bu kenarda olan mutfak balkonundan sağlanıyor. Karşı kenarda korkuluk var ve site sınırı, aşağısı istinat duvarı. Sağ ve sol kenarlar yan komşular var. Ancak toplam 6 daire bu bahçeye ulaşabiliyor. Daire içlerinden geçmeden bahçelere girme imkanı yok diğer maliklerin.
0
🌸yercekimini kendine ceken adam
(18.01.23)
Tapuda bahçe kullanımının o dairelere verildiğine dair bir beyan bulunmadığından emin misiniz diye merak ettim ben de.
0
Mirket
(18.01.23)
Hiçbir bilgim yok ama sorduğunuz soruda ben bu bahçelerin kullanımını sadece bahceye açılan evlere mi almak istiyorsunuz yoksa genel kullanima mi almak istiyorsunuz anlamadım. Yani mantiken ilki gibi geliyor çünkü iple inecek değilsiniz bahçeye.

Cevaplarda da ikinci gibi anlaşılmış.
0
logisticsmanager
(18.01.23)
(13)

Yurtdışında ilaç mevzusu

sacrilegious
1-2 sene yurt dışında yaşayacak biri yanına hangi ilaçları almalı?Teşekkürler
1-2 sene yurt dışında yaşayacak biri yanına hangi ilaçları almalı?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(17.01.23)
hicbir sey almasina gerek yok bence. sadece 1-2 kutu antibiyotik goturulebilir doktor tanidik tavsiyesi ile kullanmak uzere.
0
antikadimag
(17.01.23)
taze geldim :) yazdıklarımı ciddiye alın lütfen. almadığıma pişman olduğum ve burada alması zor çok ilaç oldu.

- voltaren ya da kas gevşetici bir krem ve hap
- antibiyotik bulundurun. ölsen ancak veriyorlar
- ağrı kesici bir sürü
- silverdin
- aferin sinüs
- midede problem varsa rennie benzeri bir ilaç.

bunlardan birkaç kutu alın. türkiye'ye gidip geldikçe tazelersiniz.

edit: hiçbir şey almayın diyen kimseyi ciddiye almayın.
0
mstiteltr90
(17.01.23)
@mstiteltr90; antibiyotik disinda bu ilaclardan hangisini bulamaz bu kisi eczaneden? mesela agri kesici, kas gevsetici alirken ne tur zorluklar yasadiniz?
0
antikadimag
(17.01.23)
Yurtdışı hangi yurtdışı onu düşünmek lazım.
Doktor raporu ile alınacak şeyleri almak mantıklı onun dışında ben çok net bir mantık görmüyorum.

Antibiyotik mantıklı çünkü almak için doktora gitmek gerekiyor. Onun dışında agri kesici, kas gevsetici, geip, rennie vs hepsini sıkıntısız alabiliyorsun. En azından Fransa'da.

2 sene yasayacak birinin yanında stokla gitmesine gerek yok. Misal bize gelen bir kız göz enfeksiyonu kaptı, onun da ilacini alacak değilsin yani. Ben olsam bir agri kesici, bir grip, bir ağır grip vs icin antibiyotik, bir kas gevşetici alir geçerim. Geri kalanini gittiğim yerden alırım.

Ha Afrika'ya gidiyorsanız bilemem.
0
logisticsmanager
(17.01.23)
Gürcistan'a ise ilaç götürmeyin.
0
Mirket
(17.01.23)
antibiyotik +1 cunku kolay kolay yazmiyorlar, yazdirsan da 3 tane yaziyor yetmiyor, sonra ugrasiyorsun.

silverdin +1
aft ilaci
bazi astim ilaclarini bulmasi zor olabiliyor.
gibi..
0
cooperr
(17.01.23)
Hangi yurt dışı?

Amerikaysa over the counter olarak hemen hemen her şeyi bulabilirsin. Bazı agır agrı kesicilerini anca doktor yazıyor ve sayıyla veriliyor kişiye özel.

Almanya falansa yine herşeyi apoteklerde bulabilirsin ama doktor yazmıyosa ve mesela agrı kesici alcaksan hafif olan veriliyor daha kuvvetli olanları doktor yazıyor.

Ben her halukarda doktor tavsiye etmeden antibiyotik kullanımına karşı oldugum için o konuda cevap olarak yazılanları desteklemiyorum.

Şahsi tavsiyem burda reçetesiz alabileceginiz kuvvetli agrı kesiciler ve hemen el altında olması açısından soguk algınlıgı ilaçları, sargu bezi ve çarpmalara yanmalara karşı merhemler.
0
e mice
(17.01.23)
Bol bol antibiyotik alin, grip/nezle oldugunuzda kafaniza gore avuc avuc icin hemen. Yaygin hastaliklarin cogunu olusturan viral enfeksiyonlara cok iyi geldikleri bilinen bir sey zaten. Kultur almaya falan hic gerek yok. Bir guzel "terletir" sizi antibiyotik, iyilesirsiniz.
0
aloha snackbar
(17.01.23)
gelmeden önce kan testi vs için doktora gitmiştim, sağolsun size bir paket yapalım deyip hepsini yazmıştı. ağrı kesici, kas gevşetici vs evet ama mesela yanık merhemi hiç aklıma gelmemişti, ya da alerji kremi. o yüzden doktora giderseniz direkt sorabilirsiniz.
benim top 3; arveles, acid pass ve nurofen.
0
felfela
(17.01.23)
sadece ama kesinlikle ve kesinlikle antibiyotik. yurtdisina nurofen ya da voltaren goturmenin hicbir geregi yok.
0
baldur2
(18.01.23)
ben turkiye'ye geldigimde flixotide (turuncu fisfis) aliyorum ucuza, yazdirmakla ugrasmadan. astimim yok ama kronik kuru oksurugumu kesen tek sey. senin ihtiyacin yoksa alman sacma olur ama. antibiyotik almiyorum.

agri kesici, voltaren moltaren zaten yasadigim yerde bol miktarda var.
0
hot potato
(18.01.23)
antibiyotik sart. turkiye'deki doktor tanidiklara filan sorup kullanabilirsin.
d vitaminini aliskanliktan turkiye'den aliyorum
kenakort (kesin burda da vardir benzeri ama bulmaya ugrasamiyorum)
reflor (yine kesin vardir ayni ise yarayani)
hametan (yine vardir kesin benzeri ama aliskanlik...)

alisik oldugun ilaclari almak yeterli olur bana kalirsa. antibiyotik disinda illa gerekli olan bir sey yok, her ilac (hatta turkiye'den cok daha fazlasi) bulunuyor cogu ulkede ama ismi cismi filan farkli oluyor. burda mesela etken madde ismiyle (agri kesici yerine ibuprofen, parasetemol falan) satiliyorlar
0
fakyoras
(18.01.23)
psödoefedrin icerikli ilac alabilirsiniz belki. (nurofen cold) turkiyedekilerin iceriginde psödoefedrin var, burdakilerin icinde yok, parasetamol olarak geciyor sadece. benim geniz akintimi baskasi kesmiyor mesela. bir de kloroben fis fis aliyorum ben faranjit oldugum zamanlar icin.
0
65 derece
(18.01.23)
(3)

The Sopranos New York Ekibi

elitoangelito
İtalyan mı New Jerseydekiler gibi? Mesela johnny Sack?
İtalyan mı New Jerseydekiler gibi? Mesela johnny Sack?
0
elitoangelito
(17.01.23)
italyan-amerikan.
0
gule gule
(17.01.23)
Evet.
Italyan olmadan made man vs olamazsin zaten. Misal henry hill babası İrlandalı olmasi sebebiyle olamadi.
0
logisticsmanager
(17.01.23)
Dostum İtalyan asıllı aileler çıkarları çatışmadıkça başka aileler ile de iş yaparlar. Ama Sopranolar ve Sack ailesi gibi birbirleriyle yakın temas kurmazlar. Yani bölüşecekleri iş-piyasa gayet de sınırlıdır. Mümkün olduğunca birbirlerinin nasırlı ayaklarına basmamaya özen gösterirler. Ama kendileri gibi italyan asıllı ailelerle çok daha yakın(ihale bölüşmek, büyük inşaat işleri vs.) temas gerektiren işlere girerler. Özellikle uzun vadeli ve çok kazandıran işlerde gayet milliyetçi tavır takınırlar.
0
trawmatolog
(17.01.23)
(10)

kolanın zararlı kısmı neresi?

kibritsuyu
kola isimli içeceğin zararlı olduğu konusunda neredeyse herkes hemfikir. farklı bir şey söyleyen pek yok.peki kolanın zararlı kısmı neresi? yani içindeki şeker miktarı mı, asit mi, co2 gazı mı, renklendiricisi mi, özütü mü? hepsi ayrı ayrı zararlı mı, yoksa özellikle "en zararlı kısmı şu" diyebiliyo
kola isimli içeceğin zararlı olduğu konusunda neredeyse herkes hemfikir. farklı bir şey söyleyen pek yok.

peki kolanın zararlı kısmı neresi? yani içindeki şeker miktarı mı, asit mi, co2 gazı mı, renklendiricisi mi, özütü mü? hepsi ayrı ayrı zararlı mı, yoksa özellikle "en zararlı kısmı şu" diyebiliyor muyuz?
0
kibritsuyu
(17.01.23)
Oncelikle, zehirli mantar bile yesen :) icinde belki vitamin, lif, protein bisi vardir
Bunda hepsi 0, hic bir faydasi yok, boyali sekerli su iciyorsun.

Zararli kisimlarina gelirsek
Normal Kola: Cok yuksek seker var, bu seker de rafine seker oldugu icin icine ediyor vucudunun, starbucks sekerli icecekler de ayni, vucut sindirmek icin caba sarf etmeden devasa miktarda seker aliyor.

Zero, Diet: Seker yok diye iciyoruz, arastirmalar gosteriyor ki, sanki seker varmis gibi insulin yukseliyor yine, yani kendisi sana kilo aldirmasa da, insulini hizli cikarip dusurdugu icin, seni cok aciktirip gozunu donduruyor, insulinin bu kadar dalgalanmasi da ilsulin direnci yaratiyor

Bagimlilik:
Daha cok satabilmek icin, seni bagimli yapan maddeler var icinde, icince daha iyi hissettiren, onlari tekrar tekrar almak istiyorsun (kokainle ayni hammadde, tabi kokaina gore cok az miktarda)

Benim bir baska taktigim alan da:
Gazli icecekler, soda da dahil, mide hacmi genisletiyor.
Midenin icinde yiyecekler hareket edemeyecek kadar sikistiklarinda miden rahatsiz oluyor, gazli icecek icinde, hacmi buyutuyor, sen de oh rahatladim diyorsun.

bunlardan sec begen al :)
0
Corc
(17.01.23)
hepsi baska baska alanlarda zararli iste. seker diyabet, obeziteyle baglantili. asit de mesela dis curumesi, minesinin zarar gormesi falan.
0
hot potato
(17.01.23)
Zero icecekler insulin spike yapmaz.
examine.com

pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

Şekerli ürün içersen klâsik şeker vs sıkıntısı var. Onun dışında asitli ürünün dişlere vs zararı var.

Kolanin içinde kokain maddesi yoktur. O 1800 yıllarda ilk yapılan kolada vardır, o zamanda da legaldi. Icinde seni bağımlı yapan şeyler şeker ve kafein.
0
logisticsmanager
(17.01.23)
Abi kola düşünüldüğü kadar zararlı bir ürün değil, kola ile ilişkilendirilen zararlar günlük hayatta kullandığın hemen her gıdada var zaten. Normalde bilinen en büyük tehlike şeker, normal şeker kullanılan kolanın 200 ml'sinde ortalama 30 gram şeker var. Onunla bağlantılı her konuyu şekersiz kola içersen ortadan kaldırabilirsin. ya hadi kaldırmadın diyelim kolan günde günde her ün 30 gram şeker alsan ne olur almasan ne olur koladan almasan yarım somun ekmekten alacaksın, hadi ekmek yemedin çayın yanında yediğin bisküviden alacaksın vs. Alıyorsun yani sonuçta ama yok almayacam dersen şekersiz kola ve özellikleri için aşağıya alalım.

Şekersiz kolalardaki tatlandırıcılar üstünde birçok araştırma yapıldı ve bunların sonucunda herhangi bir zararı olduğu bulunamadı. Yani obeziteye de bir etkisi yok insülini de etkilemezi ki bunu üstüne basarak söylüyorum tatlandırıcılar insülini etkilemez, kanser de yapmaz. Kafein konusuna girmiyorum bile kafein akciğerleri gelişmemiş bebeklere daha rahat nefes alması için medikal olarak verilen bir madde, kafeinin zararlı olduğu kafası nasıl oturtu bizde ben anlayamıyorum günde 10 litre kola içmiyorsan onun da bir etkisi olmaz.

Bağımlılık olayı gibi bir şey yok tabii, kola özütü koka ağacı yapraklarından geliyor ama bu durumda gerçekten "abi kokainle aynı yerden geliyor o yüzden bağımlılık yapar" teorisi akla mantığı uyuyor mu yav. Kola bağımlılık yapmaz, olsa olsa en fazla kahve-kafein kola-kafein ilişkisi vardır bu anlamda.

Mide kas yapılı bir organdır mide içine besin girdikçe kasılır genişler besin çıkınca normal hale gelir, kola da içsen böyle ıspanak da yesen böyle.

Ha belki vücuttaki oksijene miktarına yönelik olarak karbondioksit içeriği için olumsuz konuşabiliriz ama kola ve maden sularındaki karbondioksitin büyük bir kısmı kola ilk açıldığında uçup gidiyor zaten çoğu dışarı atılıyor, mideye ulaşan belki 1 birimdir. Onun için içmeyeceksen maden suyu da içmeyelim.

Yani kola lobisinden değilim ama bilim böyle diyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(17.01.23)
0
msb
(17.01.23)
Kolada 'Yaa şeker varmış' deyip geçilemeyecek miktarda şöyle panolara konu olacak kadar şeker var.
www.google.com

Şeker yerine kullanılan tatlandırıcılar hakkında hiç de iyi konuşulmayan bir sürü araştırma var. Ancak Noel Baba'ya elbisesinin rengini değiştirtmiş olan bir küresel sermayeye karşı 'Kanserojendir' deyip son noktayı koyamamaları gayet normal.

Youtube'da şu tip videolar bol miktarda vardır. Saniyeler içinde pas söken bir ürün dişlere ne yapmaz.

www.youtube.com

Kafeinden ya da başka sebepten olsun uyarıcı etkisi vardır. Spor salonunda değilsen ya da uyumayıp sınava çalışman gerekmiyorsa uyarılma sakıncalıdır. Çoğu, daha da sakıncalıdır.

Kokadan, kafeinden ya da başka sebeplerden bağımlılık yapıcı etkisi vardır. Her gün 1,5 litrelik şişe bitirmeden duramayan 3 tanıdığım oldu. üçü de bıraktı. Sigara bağımlılığından beter olduğunu söylerler hep.

Sonuçta içeriği sır olan bir maddenin satışı için devletlerin ya özel izin vermesi ya da kanunlarını uygulamaması gerekiyor. İçinde ne olduğunu bilmeden tüketiyoruz. Ne derece mantıklı?
0
Mirket
(17.01.23)
işte benim de kafama takılan şey bu.

"şeker varmış" diyip geçilmeyecek miktarda şeker var evet, ama bu kadar şeker belki binlerce üründe daha var. ice tea'de de var mesela, ama 100 kişiye sorsan ice tea için "ooo çok zararlı" demez, ama kola için "çok zararlı, bööö öcü" deniyor.

saniyeler içinde pas söken şey dişlere ne yapmaz? evet o da doğru. peki ibn-i sina'dan beri şifa diye kullanılan, hala günümüzde sabah aç karnına yarım çay bardağı için detoks metoks faydaları sıralanan (www.acibadem.com.tr) elma sirkesiyle bir deneyin bakalım ne oluyor?

yani şeker var zararlı, e başkasında da var, ona zararlı diyen yok.

asit var pas söküyor, e sirke, limon da söküyor, zararlı diyen yok, aksine faydaları sıralanıyor.

kafein dediğin kahvede de var, aşırısı zararlı deniyor ama kimse kahveye "üff çok zararlı öcü o" demiyor.

gazlı olması deniyor, e beypazarı maden suyu diyorsun, günde iki şişe iç diyor.

ama bunlar birleşip kola olunca zararlı deniyor. benim göremediğim kısım nedir anlamıyorum.ne idüğü belirsiz, böcek olduğu söylenen bir özüt var, geriye bir o kalıyor. buna da benim aklım ermiyor. niye özellikle kola? fanta diyen yok, sprite diyen yok. hatta özellikle yöresel gazozları güzellyiorlar, içinde aynı şeker, aynı gaz, aynı katkı. kimse demiyor niğde gazozu çok zararlı sakın içme. ama kola diyince cısss.

içmeye bahane aradığım için sormuyorum, gerçekten kafam basmıyor, anlamaya çalışıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(17.01.23)
Senin göremediğin bir şey yok abi öğrenilmiş çaresizlik var. Belli bi yaşın üstünde kimse sorarsan sor kola şöyle zararlı böyle zararlı der neden zararlı dersen içinde şeker var der ama akşam yemeğinde 2 somun ekmek gömer, bu işler böyle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(17.01.23)
Hocam zararlı vs denildiği Ülker çikolatalı gofret ne kadar zararliysa o kadar zararlı.

Bu cola cok zararli su çok zararli olaylarin çoğu maksat klik kazanmak.

Bağımlılık falan denmis, ben de bir hafta kola icerim sonra icmem. Hayatımda kola bağımlısı olan bir tane insan tanıdım. Binlerce insanla tanıştım ve bir kişi. Ama sigara, alkol, uyuşturucu bağımlısı bir sürü. Öyle ekstra bir bağımlılık olayi falan da yok. Olay şeker bağımlılığı.
Icinde neler olduğu sır falan da değil, içine neyden ne kadar konulduğu sır. 21. Yüzyılda kimyasal bir maddenin içinde ne olduğunu bilemeyeceğimiz saniliyorsa komik. Bu maksat coca colanin nami yürüsün, gizli mizli diye goygoy dönsün, marketin olayi.

Çay, kahve tüketen, baklava yiyen, sabah akşam soda içen kişilerin çok da kolayı kafaya takmasina gerek yok.
0
logisticsmanager
(17.01.23)
4 olumsuzluğu sayıp her biri için bunda da var diyorsun. Sonra da 'bunlar birleşip kola olunca' demişsin.

Cevabın bir kısmı orada. Saydığın örnekler içinde bütün olumsuzlukları bünyesinde toplayan tek ürün kola.

Fanta ve Icetea'yi örnek vermişsin. Bence onlar da kolaya yakın zararlı. Bağımlılık yapıyorlar mı, bilemedim, duymadım hiç. Şeker miktarları daha az. Ve kola zararlılık konusunda sancaktarlık yapıyor.

Elma sirkesi. Asidite nedeniyle zararı var elbette. Ama faydası olduğu da söyleniyor. Hem bence daha pahalı olan elma sirkesinin üzüm sirkesinden hiçbir farkı yok. Pazarlama hilesi o diye düşünüyorum.

Madem suları. Barındırdığı elektrolitler bakımından faydalı.

İçeceğin gazlı olmasının bir zararı olduğunu düşünmüyorum. Geğirtir sadece.

Kahvenin zararı konusunu her doktor kabul edecektir. Günde bir fincan ancak diyecektir. Burada kahveyi bırakmaya, azaltmaya çalışıyorum diyen duyuruları görmüşlüğümüz var. O da bir küresel sermaye dayatması bence.
0
Mirket
(17.01.23)
(14)

hafiza sorunu mu yoksa yalan mi soyledi

Kittie
gecen bi devlet dairesinde isim vardi.birkac kisinin oldugu bir lobi alani gibi bi sey.biz de bekliyoruz iceride vatandaslar olarak :)simdi olay su; beklerken masalardan birindeki isimlik dikkatimi cekti. ismi hemen hatirladim. o sirada masada kimse yoktu.sonra bi kiz geldi masaya dogru. daha masaya
gecen bi devlet dairesinde isim vardi.
birkac kisinin oldugu bir lobi alani gibi bi sey.
biz de bekliyoruz iceride vatandaslar olarak :)

simdi olay su; beklerken masalardan birindeki isimlik dikkatimi cekti. ismi hemen hatirladim. o sirada masada kimse yoktu.
sonra bi kiz geldi masaya dogru. daha masaya yonelmeden tanidim ben kendisini. liseden arkadasim. ortaokulu da birlikte okumustuk. ayni sinifta.
siniflar da maksimum 15 kisiydi hep. yani herkes herkesi tanir.
kizlar olarak 4 -5 kizdik okul hayatim boyunca.

neyse kiza merhaba diyeyim diye dusundum. isimi bitireyim de firsat olursa dedim.

baktim benim islemi bu yapacakmis. neyse gectim. kimligimi verince beni tanidin mi dedim. hayir dedi. su okuldan tanisiyoruz dedim. evet o okula gittim ama taniyamadim dedi. ben de guldum, 7 yil ayni siniftaydik ama peki dedim.

neyse "memur kiz", hafizam kotu benim, her seyi, herkesi unutuyorum ben dedi. bi sey demedim.
isleme devam ettik...

yahu ben sokakta en pespaye halimle, hic gorusmek istemedigim anlarda, en gorusmek istemedigim eski arkadaslarimla hep denk geliyorum (yakin zamanda) ve istisnasiz herkesi taniyorum. beni de taniyorlar yani kacamiyorum bazen kacmak istesem de.
bu kadar kolay mi? hic bakmayip, biri de gorunce aa hafizam kotu uzgunum iyi gunler falan diyebiliyor muyuz?!

cok sasirdim. belki populerlik, siliklik uzerinden gidecekler olabilir. ben o kiza gore birkac kat daha populerdim. zaten hepi topu kac kisiydik ki. sizce yalan mi soyledi, gercekten bazi kisilerin hafizasi bu kadar kotu mu oluyor?

ben diyemem mesela boyle bi sey. hani bi yerde calisirsin birkac ay, kisi seni unutmaz ama sen unutabilirsin ama 7 yil ayni sinif bana komik geldi. sizce neydi bu?
0
Kittie
(16.01.23)
Tanımamazlıktan gelmiş. Türlü türlü insan ve sebep var.
0
ruhen hastayim ben
(16.01.23)
gercekten tanimamis olabilir, hafiza sorunu olabilir sonucta liseden yeni mezun olmamissinizdir diye dusunuyorum. tanimazliktan gelmis de olabilir tabii bir ihtimal ama her halukarda sizin icin ne degisecek ki? zaten aktif gorustugunuz biri degilmis.
0
in vino veritas
(16.01.23)
bır ıhtımal, bu tur tanıdık dolayısıyla ıs yaptırmak, evrakını öne aldırmak ısteyenlerden yorulmus veya tamamen set cekmıs bırı olabılır,
0
deepness
(16.01.23)
youtu.be

Tezgah acilmasin başına diyedir :)
Deepness+1
0
logisticsmanager
(16.01.23)
ya 7 yıl birlikte okuduğu kişiyi unutuyorsa annesinin kim olduğunu da unutur. yalan söylüyor tabii. çok aptalca bi yalan. bi şey isteyecek olsan “kusura bakma, yapamam” demek çok zor kendisi için herhalde ki böyle basit yalan olaylarına girmiş.
0
deartheodosia
(16.01.23)
Ortaokul ve liseden çoğu kişiyi yolda görsem tanımam hatta hatırlamam, hatta üniversitekilerin de bir kısmını hatırlamam. Hatırlamaması mümkün yani. Tanımamazlıktan gelmesine ne gerek var zaten. Denk geldiniz diye görüşmeye devam etmek zorunda değil neticede
0
yazdonumu
(16.01.23)
tanimamazliktan gelmis evet. bircok sebebi var. sizin isinizi yapan memur olma psikolojisinden bile bu yola gitmis olabilir. ama tanimama ihtimali yok.
0
antikadimag
(16.01.23)
yazdonumu: kalabaliksa evet bana da olagan geliyor. ama 10 kisi oldugumuz, sadece 3 kiz oldugumuz yillar bile gecirdik. universite daha kalabalik bir ortam mesela..
yani o yuzden cok sasirdim ama olabiliyor demek ki hafiza garip bi sey belki de
0
🌸Kittie
(16.01.23)
ay benim de hafızam kötüdür ama 7 yıl okuduğun adamları da hatırlıyorsun o kadar da değil.
0
sirkelimon
(17.01.23)
Ben de hatırlatmam hiç, aktif görüşmüyor isem Max 2 sene sonra gider hafızamdan.
Kendinize hangi yetkiyi verdiniz de o insanın yalancı olduğuna hükmettiniz merak ediyorum gençler?
0
hasmetizm 2046
(17.01.23)
Beş yıl beraber okuduğum ilkokul arkadaşımla bambaşka bir ortamda bir araya gelince hatırlamamıştım, hatırlamadım diye çok utanmıştım çünkü o benimle ilgili bir sürü detayı hatırlıyordu. Ama o kadar tanımadım ki eve dönüp, ilkokulda her yıl çekilen sınıf fotoğraflarını bulup kızı orada görene kadar tamamen ikna olmamıştım.
Ama hem ortaokulu hem liseyi beraber okuduğum (ki lisede sınıfımız 10 kişiydi) birkaç kişi var, onlar beynime kazınmış durumda.

Ama hatırlamaması mümkün ya, çok şaşırmam ben olsam. Ya da @deepness +1
0
kobuzchu kiz
(17.01.23)
biz de baya küçük bir sınıftık lisede (15 kişi kadar). en yakın olduğum 3-4 kişi hariç ve bir kaç tane sivri problemli tip hariç kimsenin adını hatırlamıyorum. hatırlamadığım 10 kişi varsa bunların 2-3 tanesinin de sadece yüzünü hatırlıyorum hayal meyal... ben liseden mezun olalı 10 sene oldu o yüzden olabilir bence çok normal. sen kaç yıl önce mezun oldun?
0
theseachange
(17.01.23)
Valla başıma geldi. Lisede 4 sene aynı sınıfta olduğum kişiyle AVM'de karşılaştık. Adam bana asılıyor sandım bir de - rezillik. Adını söyleyince hatırladım da, o zaman da sevmezdim ;)
Bir de popüler olan sizseniz (ikinizin de kadın olduğunu düşünerek) size gıcık olmuş olabilir o dönemlerde. Bir de kaç sene geçti üzerinden acaba? Dış görünüşünü çok değiştiren insanlar var.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.23)
Benim aklıma şu geldi, o kadın kim bilir günde kaç tane surat görüyor. İşi gereği sürekli farklı insanlarla iletişim içinde. Bütün suratlar birbirine geçmiş olabilir yani.

Kendi açımdan konuşursam hayatımda leyla leyla takıldığım için kimseyi hatırlamıyorum. Ben hatırlanmayınca da gücenmiyorum çünkü hatırlamıyorsa hatırlamıyordur çok zorlamaya gerek yok. Bir kere bir toplantıya yetişmeye çalışırken yolda ilkokuldan tanıdığını söyleyen biri ile karşılaşmıştım. Kardeşim 15 yıl olmuş üstünden koca bir ergenlik geçmiş sal gidelim demiştim içimden.
0
peki madem
(19.01.23)
(16)

Numbeo saçmalık değil mi ?

garavel
Londra ile izmir kıyaslaması yaptım, şu an £2550 net kazanıyorum londra’da ve aynı standartları izmir için kıyasladığımda 15.500 tl gibi absürt bir rakam çıkıyor. Burad 2+1, özel otoparklı biraz şehir dışında bir evi bir arkadaşımla kullanıyorum ( içi baya yeni ) £700 kiram var her şey içinde, kirad
Londra ile izmir kıyaslaması yaptım, şu an £2550 net kazanıyorum londra’da ve aynı standartları izmir için kıyasladığımda 15.500 tl gibi absürt bir rakam çıkıyor. Burad 2+1, özel otoparklı biraz şehir dışında bir evi bir arkadaşımla kullanıyorum ( içi baya yeni ) £700 kiram var her şey içinde, kiradan sonra elime £1850 net kalıyor ve ben çok rahat birikim bile yapabiliyorum istediğim şeyi yeme, içme, gezme, giyim cabası.

İzmirde kira vermesem bile 15.500 tl nin alım gücü ne kadar olabilir ki ? izmir için kira ödediğim hususta bile 15.500 tl diyor, ben izmirde ödemesem bile burada kiradan sonraki alım gücümden dahi çok uzakta olmam mı izmirde ? Kira ödesem min 5 kiraya gider zaten

İstanbul için kira ödediğim hususta da 21.000 tl diyor bu arada. Ya bu numbeo deli saçması ya ben bir şeyleri atlıyorum. Rakamlar doğruysa boşuna yurt dışına geldik :)
0
garavel
(16.01.23)
Türkiye'de ise yaramadigini düşünüyorum. Günde yüzde 1 enflasyon olan ülkede numbeo yetisemez.

Yani bak ben 2021 Eylül'de gittim. İzmir'de emlakçı arkadaş "su evin kirası 10" dedi. 1 sene sonra geldim, 15 dedi. Buna numbeo yetisemez.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
Büyük ihtimalle TÜİK verileri veya benzer başka devlet kurumlarından alınan bilgiler numbeo'nun saçmalamasına sebep olmuştur.

Dünyada hangi ülkede acaba şu durum vardır?
Oturduğum evin kirası 4000 TL, ben çıkarsam yeni girecek kiracının vereceği kira en azından 15.000 TL

Numbeo n'aapsın, ona da yazık.
0
michael_knight
(16.01.23)
numbeo verilerini kullanıcılar sağlıyor
tüik gömücem diye rezil olmayın

@garavel
Apartment (1 bedroom) Outside of Centre 1,429.65 £
Apartment (3 bedrooms) Outside of Centre 2,405.12 £

sen ise burada yazanların yarısından daha az ödüyorsun 2 kişi eve çıktığını da atlamışsın

izmirde kira ödesem min 5 bin demişsin
numbeo'da ortalama
şehir dışı 1+1 3500,
şehir dışı 3+1 5800 lira
yani örtüşüyor senin beklentin ile izmir verisi
ancak
sitedeki şehirdışı 3+1 kira aralığı 3500'den ile 10000'e uzanıyor
demek ki herkes ucuz kiradan çıkıp pahalıya geçmemiş
sen yeni eve çıkacaksın veriyi ise senelerdir ucuz kirada oturanlar giriyor
üstelik son 12 ayın ağırlıklı verisi

gıda başlığında da tek fiyat yok aralık var
1 kilo but eti 125 ile 250 lira denmiş hangisi doğruysa onu al
www.numbeo.com

rakamlara bakıp kıyasını yap işte
0
comp
(16.01.23)
Bir de ek olarak numbeo'ya bakmaya gerek yok;
Ben su an Fransa'da haftalık market harcamami simülasyon olarak yaptim, ürünlerimi benzer kalitede seçtim.
Sonra araba icin vereceğim parayı yazdım.
Sonra kira için verecegim parayı yazdım.

Hem istanbul hem İzmir'de hayvan gibi para kazanmam lazım çıktı.

Yani numbeo belki bir fikir verir ama sizin hayatinizin karşılığını veremez. Yani fransa'daki peynir ile Türkiye'deki peynir aynı kalitede değil. Bu noktalari numbeo belirleyemez. Onu siz kendiniz hesaplayarak yapabilirsiniz.

Ama dediğim gibi; numbeo vs yetisemez Türkiye'deki enflasyona. Ya 2017'de bizim yazlık 350 bin liraydi. 2022 Eylül'de 3.5 milyon lira diyor. Al hadi numbeo kullan buna :)
0
logisticsmanager
(16.01.23)
evet numbeo çok kaba bir şey
izmir aylık akbil 200 ile 500 arası
belli ki bir tanesi öğrenci diğeri tam abonman
sitede bunun ayrımı yok hesap şaşıyor haliyle

ancak 2017 verisi yok, son 12 ayın ağırlıklı verisi var benim görebildiğim kadarıyla(yine %80 90 enflasyon)

bir de siteyi kuran çocuk belgradda matematik okumuş(yani istatistik biliyor) googleda çalışmış birisi mümkün mertebe titizdir hesap kitap konusunda diye düşünüyorum
www.numbeo.com
0
comp
(16.01.23)
@comp kirayı dahi sayma, kirayı unutalım. londra’da kira vermediğimi farzedip £1850 net kazandığımı varsayalım. bunun karşılığı izmirde 15 bin tl mi ? mümkün olamaz, daha bunun teknolojidi falan var.

birisinde 3 maaş iphone 14 pm, diğerinde maaşın %60 ı, giyimden yemeğe kadar her söylediğimi baz alabilirsin. ağır sınıfta kalıyor bence.
0
🌸garavel
(16.01.23)
numbeo, ekonomisi stabil ulkeler icin bir "fikir" veriyor, ama mevzu isin sonunda kiside biter.

ayda 2500 pound/dolar/avro icin yurtdisina cikmak bence de bosuna, o konuda haklisiniz :)
0
cooperr
(16.01.23)
iki taraf da biraz hakli:

1. numbeo gibi guncel dataya dayanan modellerin hata olasiligi cok yuksek. varsayimlari falan yanlis olabilir, istatistiklerin eski olmasina ek olarak.
2. Normalde izmir'in iyi semtlerinde tek basina oturacak kesim yurtdisina gidince sehrin epey disinda bir yerlerde oda arkadasiyla yasamaya tav oluyor. kiyaslama birebir degil.
0
hot potato
(16.01.23)
@garavel
ben sadece numbeo hesabında nereler gevşek
sizin hesapta neler gözden kaçmış onu konuşuyordum
sizi maddi kıyas işi de kurtarmayabilir, bambaşka ülkeler havalar neticede

bu adam mesela 2 gündür dert anlatıyor, yok öyle değil diye ikna etmeye çalışıyorlar
twitter.com
(abisi isviçrede yerini yurdunu yapmış şirket sahibi birisi, ailenin tek giden çocuğu değil)

ikna > ceo bisiklete biniyor
twitter.com
bizdeki acıbademli ceo maslak a nasıl bisikletle gidecek soran yok
0
comp
(16.01.23)
numbeo'yu yedirmeyiz. tr'nin mevcut durumunda yetersiz kalmis olabilir ama normalde duzgun calisan bir sey. yani atiyorum londra ile boston'i kiyaslarsan guzel bir fikir verir.
0
antikadimag
(16.01.23)
"birisinde 3 maaş iphone 14 pm, diğerinde maaşın %60" yav...

-insanın tek ihtiyacı ayfon değil
-numbeoda ayfon indikatörü yok
-numbeo izmirdeki eşdeğer maaş için 15bini sallamış olabilir

ben et, süt, yumurta bazında bu yaptığın ayfon hesabını yaptım, londra daha hesaplı çıktı, o halde izmir londradan daha pahalı mı diyeceğiz, hayır, izmirde maaşlar az maliyetler de az. numbeo maaş kısmını sallamış diyeceğiz.

fiyat verisini ise zaten ziyaretçiler elle giriyor


sen naap biliyon mu
izmirdeysen bi aylık market harcamanı not al sonra şuradan kıyasla
www.trolley.co.uk

londradaysan da tam tersini yap
0
comp
(16.01.23)
hot potato +1 şehrin göbeğinden kenar mahalleye taşınma örneğinin bir benzeri dün bonfile & makarna üzerinden de işlendi
(git: 1547135)
0
comp
(16.01.23)
@hot potato ben izmir’den yeni mezun işletme öğrencisi olarak geldim buraya. izmir piyasasında arkadaşlarımdan max kazanan 15 falan alıyordur ( çoğu 11-12 alıyor ), 25 yaşındayım tecrübem 2 sene sadece. mevcut şartlarda izmirin en iyi semtlerinde oturtacak bir iş bulsam 1 dk durmam dönerim :) 12 bin kazanan arkadaşım aile evinde oturtup ucu ucuna geçiniyor.

25-30 k en az almam lazım ki değsin, alma şansım yok .

ha genel konuştuysanız haklısınız, ben vasıfsızım şahsen. 35-40 üstü alan yazılımcı varsa gelirken en az 3.5 desin mesela net. ben genel olarak numbeo’nun türkiye kıyasında sıçtığını söyledim aslında. karşı argüman da çok gelemedi. haklıymışım gibi..
0
🌸garavel
(16.01.23)
@cooperr %100 haklısınız bu arada ama şartlar vs işte. kimse başlangıçta tecrübesiz 23 yaşında birisine iyi para vermedi :/

30-35 üstü bu maaşlara gelmesin kesinlikle tabi. tr o kadar kötü diil..
0
🌸garavel
(16.01.23)
@garavel; eğer Türkiye ile tek problemin maaş vs ise (yanlış hatırlamıyorsam ailenin sana verecek evi vardı, hatırlıyorum birkaç duyurunun İngiltere gitme/gelme odakli) evet Türkiye'ye biraz yurtdışında çalışıp dönmen ideal olur çünkü Avrupa'da aradığın yok ve olmayacak da.
Türkiye'de şu an yeni mezun Survivor'i var. Cocuklar asgari ücrete is bulsa koşacak kapacak ki sen de arkadaşlarından görüyorsun. Bu noktada heralde yurtdışına gitme fırsatı olan yüzde 1 icindesin, keyfini çıkar.

Türkiye ile temel sorunlari olmayan kişilerin tek bakış açısı maaş vs oluyor. Ben buraya gelirken konuştuğum kişilerle maaş değil genel sokakta denk geldigimiz, trafikte denk geldigimiz tiplerden ne kadar sıkıldığımizi konusurduk. Maaş resmen konusmazdik bile. Sende bu yoksa ne güzel yani ama o noktada sorun su oluyor; maddi olaylar dışında başka bir şey görmüyorsun (en azından para için gelenlerde gördüğüm bu). Misal kopeksiz sokaklar, kornasiz/emniyet seridi kullananlarin olmadığı trafik, işleyen bir sistem, az çalışma saatleri, çok tatiller vs. Bir sürü sebep çıkar.

Misal 30-35 demissin ya, ben şu an net 3300€ alacagim, Türkiye'ye (izmir ya da istanbul) 6-7 bin eurodan azına adım atmam. Hatta İstanbul için o paraya bile gelmem de izmir aile vs diye. O iki katı anca Türkiye'de yasama kısmını kabul etmemi saglar, o da birkaç sene. Misal köpek var bende, onun düzgün yaşayabileceği yer izmir'de anca Güzelbahçe, orada da bahçeli ev kiralarini biliyoruz :)

Kısacası amacın paraysa iki üç sene yurtdışı deneyimi yapıp izmir'e dönmen ideal. Ama tabi Türkiye'nin gidişatını nasıl ongorebilirsin o da var.

Numbeo'ya sokalim senin canın sagolsun :)
Ps: 3 bin euroya Amsterdam'a cv bile atmam. Türkiye'de 40 kazanan kişinin Amsterdam'da 3 bin kazanması acayip komik bir olay. Nitelikli dolandirilma.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
@logisticsmanager açıkçası ilk olay para şuan, ailemin durumu görece ortalama üstü sayılabilir evet ama ben onlardan destek almadan yediğim içtiğimi zerre düşünmediğim, kendi maaşımla istediğimi alabildiğim, arabayla istediğim yere gidip benzini falan düşünmediğim hayattan da aşırı memnunum şuan ve tamamen kendi kazancımla. maddi açıdan sıkıntım yok, maslow’un hiyerarşisi gibi aslında, yurtdışında benim için iş maneviyat anlamında sınıfta kalıyor. o yüzden dediğin doğru, bir süre daha takılıp türkiye’de düzelme ışıkları başlarsa dönerim. ama buradaki rahatlığıma da nankörlük yapacak değilim + sı çok, - si de çok.

duyuruyu bu arada zerre bunları düşünmeden açtım, numbeo tam doğru bilgiyi vermiyor sanırım diye. ama iş döndü dolaştı yine buralara geldi :) olsun..
0
🌸garavel
(17.01.23)
(8)

Muslera, G.Saray'da kaç yaşına kadar oynar?

norules
37 yaşına geldi ama fizik olarak 27 gibi. Reflekslerde de halen çok ciddi kayıpları yok. Buffon gibi kolay kolay bırakmayacak bence.GS'de 40'a kadar oynar ama futbolu da 42 gibi ülkesinde bırakır diye tahmin ediyorum ben. Sizce?
37 yaşına geldi ama fizik olarak 27 gibi. Reflekslerde de halen çok ciddi kayıpları yok. Buffon gibi kolay kolay bırakmayacak bence.

GS'de 40'a kadar oynar ama futbolu da 42 gibi ülkesinde bırakır diye tahmin ediyorum ben. Sizce?
0
norules
(16.01.23)
40 diyorum.
Gittiğinde ne yapacağız bilmiyorum ama geri kalan rakip takım taraftarları lokum dağıtırlar sokakta sevinçten.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
39-40'ta GS'de bırakır. 1,5-2 sezon daha verim alırız. her golde yerden yere vurulmaya başlanınca bırakır.
0
Improbable
(16.01.23)
2 maca bakar, kale isi cok sakat, bir bakmissin zorla emekli edilmis
0
freedonia
(16.01.23)
2 sezon daha oynamali. galatasaray bu arada kaleci arayislarini baslamali ve kalecisini alip muslera ile birlikte kullanmali.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(16.01.23)
önce yardımcı teknik direktör, sonra teknik direktör olacağını düşünüyorum
0
mtgs
(16.01.23)
önümüzdeki sezon da oynar. sonrası için yeterli gelmeyebilir. denildiği gibi kalecilik 2 tane hatalı gole bakar.
0
paintov
(17.01.23)
Bence de sonraki sezon oynar sonra gider ama Galatasaray yönetimi neden kale işini bu kadar umursamıyor anlamıyorum.

Muslera illaki bir gün gidecek alsanıza abi genç kalecileri. Bu adam gidince ne yapacağız biz. Yetiştirin şimdiden ya da direkt as kaleci bakın.

Yönetimden hiçbir adım göremiyorum. Hiçbir yönetim doğru duzgun bir adım atmadı.
0
sassot
(17.01.23)
Eğer galatasaray geleceğini inşa ediyorsa bu sezon son olmalı. Teknik ekipte devam etmeli. Ki bu yıl bayağı iyiler bu inşa konusunda. En son hagi'li takım bu denli başarılıydı. Sneijder'li-Drogba'lı galatasaray bile bu kadar derinlikli değildi.

Devam ederse de şaşırmam ama bence artık değişim zamanı geldi. Kale işinde 2 hata yaparsan ibreler tersine döner.

Not: çeyrek asırdır galatasaray izleyen metin oktay.
0
baldan kaymak
(17.01.23)
(3)

Hangi erkek parfümü

şair eşref
Selamlar, Günlük kullanım için normalde Avon full speed(turuncu) kullanıyorum. Hem fiyatından dolayı hem de kokusundan dolayı seviyorum kendisini, bir de kötü bir huyum var illa istifcilik yapacağım için(yedekte ürün olmazsa kendimi eksik hissediyorum) bir kaç tane alıyorum...Şimdi yeniden almak içi
Selamlar,

Günlük kullanım için normalde Avon full speed(turuncu) kullanıyorum.
Hem fiyatından dolayı hem de kokusundan dolayı seviyorum kendisini, bir de kötü bir huyum var illa istifcilik yapacağım için(yedekte ürün olmazsa kendimi eksik hissediyorum) bir kaç tane alıyorum...

Şimdi yeniden almak için cimri.com'a girince birsuru modelini gördüm, dedim aslında ortaya karışık da birşeyler alabilirim.

O fiyat aralıklarında hangi erkek parfümunu önerirsiniz günlük kullanım için ?

Adidas mavi'yi de seviyorum, Avon full speed turuncu da güzel, eskiden de caldion kullanırdım ama o sanırım gunluk kullanim için biraz ağır oluyor artık.

Bir de alengirli günlerde kullanmak için de 1 parfüm onerebilirsiniz, bu günler için de elimde Hugo boss xy ve Armani code black var elimde ama bunlar da agir gibi, channelin metal şişesi var küçük home Duor mu ne, onu beğendim ama o da çok pahalı. Bir kokuya değmez diye düşünüyorum.

Sizin önerileriniz neler, özellikle günlük kullanım için nelerden alayım ?
0
şair eşref
(16.01.23)
ditu
(16.01.23)
burberry brit ve bleu de chanel tavsiye ederim.
0
gule gule
(17.01.23)
O fiyat araliklari ne fiyat araliklari acaba? Çünkü cimri falan baktığımda çoğu fake parfüm satan yeri indexliyor. Misal bleu de chanel denmis, cimri buna 180 lira demis. Kolonya satıyorlardir ya da esansli su. Bu sitelerin yüzde 99'u fake satıyor.

Fiyat aralığı verirseniz gerçek parfüm şeklinde onerebilirim. Ama malesef Türkiye'de parfüm fiyatlari cooooook pahali. Ucuz parfüm bile pahalı.
0
logisticsmanager
(17.01.23)
(9)

Müdürünüz kızınca nasıl tepki veriyorsunuz?

dissendium
Müdürünüz bir konuda (bir hatanız için) kızınca nasıl tepki veriyorsunuz?
Müdürünüz bir konuda (bir hatanız için) kızınca nasıl tepki veriyorsunuz?
0
dissendium
(16.01.23)
Üslup önemli. Nasıl kızıyor? Bağırıp çağırıyor mu? Azarlar gibi mi?

Mekan önemli. Fırça esnasında yalnız mıyız? Başka insanlar da var mı?

Hatanın tipi önemli. Daha önce uyardığı bir konu mu? Tekrar eden bir hata mı?

Bunları bilmek lazım.
0
pispinti
(16.01.23)
@pispinti, başkaları duyuyor. Biraz sesini yükseltiyor. İlk defa olan bir hata ama hatanın asıl sebebi siz değilsiniz. Kızmasının sebebi aslında susmamanız, cevap vermeniz.
0
🌸dissendium
(16.01.23)
Türkiye'de çalışırken böyle bir firmada çalıştım; üst yönetim ses yükselten, bağıran çağıran bir yerdi. Vallaha oradan mi öğrendim bilmiyorum ama ciddiye almamayi öğrendim bunlari. Hatalardan yaptığım; root-cause analizi yapıp hatayı bir daha nasıl yapmayiz diye bakmak ve çözüm ile gelmek. Diğer kısımları kişinin kendi dandikligi. Hata yapan kisi etik dışı, yasa dışı, ona söylenenler dışında kendi kafasina göre bir şey yapmadığı sürece kimsenin bağırıp kızma hakki yok. Ben hatalara "demekki proses error-proof değil" diye bakıyorum.

Su an çalıştığım müdürlerim ise böyle insanlar değil, hic hatam da olmuyor nazar değmesin. Kendi çalışanlarımın hataları oluyor. Bu konuda action plan bekliyorum ya da root cause niye oldu diye. Ama kimseye sesimi yukseltmem. Çocuğa bile ses yukseltilmiyor bu devirde.

Bu arada sunu da söylemem lazim; her doğru her zaman soylenmez. Misal size kizdi, ortam gergin. Susun. Sonra ileri süreçte kendisine gidip onun yanlış yönetildiğini ve rahatsiz olduğunuzu söyleyin. Bunu takmiyorsa zaten dandik bir yönetici ile çalışıyorsunuz demek ve kişilik haklarıniza saldırı olmadığı sürece çok da dinlemeyin, is bakın kendinize.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
samimi bir şekilde özür dilerim. utanıp sıkılmam. hata olur, düzeltilir. hayatın akışı böyledir.
0
gabe h coud
(16.01.23)
hiç unutmam askerde yazıcı iken daha ilk hafta sonum, nöbet sırası, çarşı vs nasıl karıştırmışsam, nöbeti olana çarşı yazmışım aynı gün, çarşısı olana nöbet. Ben de çarşıdayım. Akşam bölüğe döndüm. Bölük komutanı yanına çağırdı dakikasında, başladı azarlamaya. Bir ara boşluk buldum, dedim benim hatam özür dilerim bir daha olmaz, dikkat ederim dedim. Komutan bri daha "oğlum hata bu herkes yapar, bir daha dikkat edersin" demişti.

Cevap olarak ise ülkede gerçekten insanlar hatalarını kabullenmekte inanılmaz kötü. Hatası olsa bile bundan dolayı başkasını suçluyor. 38 yaşındayım bu zamana kadar ne zaman hatam olsa ve bunu belirtsem konu toparlıyor.

İş için her durumda hatada bir durumda sizin de payınız olabilir. Mesela bir iş yapıcaksınız ama iş arkadaşınız size dosya göndermiyorsa ve bundan dolayı iş neden yapılmadı diye kızıyorsa, sizin payınıza düşen hata kısmı bu durumu müdürünüz size sorana kadar beklemek olur. Daha öncesinde haber vermeliydim kusura bakmayın vs gibi.
0
hlt1985
(16.01.23)
Müdürünüzle ilişkiniz bir günde oluşan bir ilişki olmadığı için bir günde de düzelmeyebilir.

Çalıştığım kurumlar açısından genelde şanslıydım. Neredeyse hiçbir yöneticim bana bağırarak kızmadı. Hatta genelde pek kızmadı.
Çünkü her sorunda ya sebepleri açıkladım ya da hatalarımı o bana söylemeden önce söyleyerek hem özür diledim hem de tekrarlanmaması için nasıl bir yöntem uygulayacağımı açıkladım.

İş iştir. Kimsenin sizinle yüksek sesle konuşmasına izin vermeyin.
Ofis hiyerarşisinde sizden yukarıda veya aşağıda olan birisi gerçek hayatta eşitinizdir. Bunu ne siz unutun ne de onların unutmasına izin vermeyin.

Sakin bir zamanda müdürünüzle görüşüp sorunun sebeplerini açıklayın ve başkalarının yanında bu şekilde konuşmasının sizi üzdüğünü ve bu davranışı değiştirmesini istediğinizi söyleyin.

Aynı şeyi iki defa söylemiş olacağım ama sadece kuru bir özür değil bu soruna yol açan şartları tarif edip, yeniden bu sorunun ortaya çıkmaması için sizin alacağınız önlemleri ve müdürünüzden almasını isteyeceğiniz önlemleri belirtmeyi unutmayın.
0
michael_knight
(16.01.23)
içime atarım ben tartışamamak gibi kötü bir huyum var.
0
dr doofenshmirtz
(16.01.23)
hakliysa ozur dilerim.

haksizsa ustune giderim, geri adim atmam. herseye eyvallah ama haksizliga dayanamiyorum, aninda tepkimi koyarim.
0
cooperr
(16.01.23)
tr'de bir ust amirse tepkimi verirdim ama birkac kademe ustse icine atmaktan baska bir caren olmuyor.

amerika'da boyle bir olay olmaz. olursa da hr'a bildirirsin. pasif agresif sekilde tepki veriyorlar burada. acikca kimse kimseye kizamaz.
0
antikadimag
(16.01.23)
(12)

Pandemi döneminden sonra insanların zıvanadan çıkması .

dunyatuhaf
Var mı böyle bişey,İnsanlar illegal işlere daha yatkın, hevesli ,Kendinden güçsüzü ezmeye daha meraklı, Daha bencil, egoist, narsist mi oldu .Böyle dönemlerden ( doğal afet , savaş sonrası ) sonra sosyal yapının hızla değiştiğini gösteren çalışma var mıdır ?Yani insanlık zıvanadan çıktı mı ? Pandemi
Var mı böyle bişey,
İnsanlar illegal işlere daha yatkın, hevesli ,
Kendinden güçsüzü ezmeye daha meraklı,
Daha bencil, egoist, narsist mi oldu .
Böyle dönemlerden ( doğal afet , savaş sonrası ) sonra sosyal yapının hızla değiştiğini gösteren çalışma var mıdır ?

Yani insanlık zıvanadan çıktı mı ? Pandemi dönemini. Etkisi var mıdır ?
0
dunyatuhaf
(16.01.23)
Bence yok.
Hiç fark etmedim. Algida seçicilik gibi bence.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
Travma sonrası stres bozukluğu adında bir durum var bildiğim kadarıyla.

Bence salgınla ilgili değil ama değişen yaşam tarzıyla ilgili bir sorun var. Bu kadar cinayet olmuyordu eskiden.
0
dissendium
(16.01.23)
Pandemiden ziyade olay ekonomik bence enflasyon suç doğurur.
0
olaylar olaylar
(16.01.23)
Pandemiden ziyade ekonomi ile alakalı saydığınız şeyler. Ülkede insanlara dağıtılan pastanın payı her geçen gün orantısızlaşıyor. Çok az emekle çok kolay büyük paralar kazananlar çoğalıyor, tüm emeğini vaktini harcayan insanlar 3 kuruş kazanıyor. Toplumsal ahlak ve yapı bozuluyor. Hem ekonomik hem demografik yapı çok hızlı bozuldu.
sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel makas çok açık bizim ülkede. Dünyadaki bu yapıdaki ülkelere bakın Güney Amerika, Orta Doğu, Güney Asya vs benzer durumlar orada da var
Gelişmiş ülkelerde ABD'de de açıktır o makaslar. Dünyanın en zengini de en fakiri de en kültürlüsü de en cahili de orada çünkü. İskandinav ülkelerine Avustralya'ya bakın mesela aksi örnekler için herkes birine yakındır ekonomik ve kültürel olarak
0
asbe
(16.01.23)
Ekonomide genel bozulmaya rağmen (Türkiye değil dünya çapında) para harcama/tüketimin arttığini doğrulayan bir makale okumuştum, ikinci dünya savaşı sonrası yıllarda da bir benzeri olduğunu anlatıyordu ve bu tip kitlesel olarak maruz kalınan stres dönemlerinden sonra bu aşamanın geldiğini söylüyordu. Şimdi bulmam mümkün değil ama bu eksende şeyler okudum.
0
encokbenisevinnolur
(16.01.23)
Gelir eşitsizliği arttı. En basitinden sesi soluğu çıkmayan doktorlar instagram'ı istila etti. Sponsorlu gönderi atıp duruyorlar üstelik kişisel hesapları için, ticari falan da değil.

Artık Türkiye'de bir survive durumu var. Ezmezsen ezilirsin gibisinden.
0
OrangeYellow
(16.01.23)
ekonomi de pandemiyle bozuldu. kapanmalarda bir arkadaşım aradı abi açım dedi. adamın işyeri kapanmış, işe alan yok, aylarca... bunun gibi kaç kişi var? onların ailesi, alışveriş yaptığı esnaf bakkal çakkal...

bir de insanlar özellikle maske - mesafe - aşıdan ötürü birbirini çok rahat aşağılamaya başladılar. maçka parkına gidiyorduk. genç hanımlar yanık tenli bir genç geçerken maske takıyorlar o mikrop saçıyor ya. yanından geçenin profili değişsin maske de çıkıyor... insanlar sevmedikleri ya da gıcık oldukları ya da içten içe iğrendikleri herkesi "covidlidir, pistir, hastadır, mikrop bulaştırır, virüs bulaştırır" diye etiketlediler, ötekileştirdiler. yok otobüse binemesin yok sokağa çıkamasın, yok semt pazarına giremesin, markete giremesin, işyerine giremesin... açlıktan ölsüne çıkıyor bunlar. insanlar birbirlerine sırf maske aşı hes kodu dezenfektan cart curt yüzünden insanların %99.9 olasılıkla (ioannidis 2022: www.sciencedirect.com) ölmediği ölmeyeceği bir hastalık için ağır hakaretler ettiler ve mikrop gibi davrandılar. ondan sonra kayış koptu gerçekten.

illegal işlere yaktınlık da bence devletlerin yasa masa ortada bırakmamasından. kemal gözler türkiye'nin anayasa ve idare hukuku konusunda tartışmasız 1 numaralı uzmanı olarak kabul ediliyor. kendisi covid için uygulanan kısıtlamaların hepsini desteklediğini ancak bunların hepsinin yapılış biçiminin anyasaya ve bilumum yasalara aykırı olduğunu web sitesinde yayınladığı birkaç makaleyle uzun uzun açıkladı. düşünün ki ped, pil falan alamıyorduk marketten. rafta duran mal var, onu alamıyorduk.
0
sert siyah krom
(16.01.23)
çok net doğru tespit. ahlaki çöküntü başladı. insanlar/toplumlar ölüme çok yakın hissedip haliyle ölmezse bu yaşanabiliyor.
0
tantavizisyon
(16.01.23)
Sonradan aklıma geldi, şöyle bir yazı yazmıştım bu konuda, yani bu zivanadan çıkma durumuyla ilgili:
eksisozluk.com

Tarih 17 Mart 2020, o yazdıklarıma su an da harfiyen katılıyorum.
0
encokbenisevinnolur
(16.01.23)
Böyle söyleyince hastalıkla daha bağlantılı bir sebep arıyorsunuz gibi geliyor kulağa, ama pandemi sonrasında değişen en büyük şeylerden biri ekonomik dengeler. Ben de saydığınız şeylerin ekonomik sebepler kaynaklı diyen taraftayım.

Dünya genelinde insan davranışları değişmiş olabilir, ancak dünya genelinde tuhaf bir ekonomik durum oluştu zaten. Karantina süreci ekonomiyi, ekonomiyse insanları etkiliyor.
0
akhenaten
(16.01.23)
@akhenaten, hayır hastalıkla bağlantı kurmadım .
Daha çok savaş , doğal afetgibi olaylara maruz kalan insanlarla alakalı değişimler var mı , pandemi buna benzer bir etki oluşturmuştur.
Bunu merak ettim .
0
🌸dunyatuhaf
(17.01.23)
Pandemi mi bilmiyorum ama ben kendimde bu dediğiniz değişimi gözlemledim. Çok daha tahammülsüz ve açıkçası nefret dolu bir insan oldum. Ülke gündemi ile de çok alakalı olduğunu düşünüyorum.
0
peki madem
(17.01.23)
(13)

Havalimanında bot çıkarma

photo85
Bot çizme ayakkabı illa çıkarıyorlar mı yoksa metali olup ötersemi çıkuyo sadece xrayde
Bot çizme ayakkabı illa çıkarıyorlar mı yoksa metali olup ötersemi çıkuyo sadece xrayde
0
photo85
(15.01.23)
ist havaalanında kimsenin ayakkabısını çıkartmıyorlar, görmedim.
0
deartheodosia
(15.01.23)
aslında genelde öyle zaten öteceği belli olan bir şey değilse geçtikten sonra öterse çıkarttırabilirler. yoksa sorun olmayabilir.

ama onun dışında benim metalsiz normal spor ayakkabıya yakın botumu bile daha xrayden geçmeden çıkarttırdıkları da olmuştu. cinnet sebebi.

zorunlu olmadıkça uçağa botla gitmemeye gayret ediyorum ne olacağı belli olmuyor.
0
AlsterWasser
(15.01.23)
Son zamanlarda gittiğim havalimanlarinda ayagini bir cihaza sokuyorsun, oradan bakiyorlar.
Birinde dz komple bir cihaza giriyorsun, gene cikarma yok.
0
logisticsmanager
(15.01.23)
hayatımda toplam 20-30 uçuş yaptım. sadece kiev havalimanında bir kez botlarımı çıkarmam istendi, sene 2015 ya da 2016. onun dışında hiçbir yerde çıkarmadım.
0
mark greg sputnik
(15.01.23)
metali olunca çıkartabiliyorlar, uygulama yurt dışında daha fazla.
0
ditu
(15.01.23)
11 eylul doneminde manyagin biri ayakkabisinda patlayici ile ucaga bindigi icin amerika'da her havalimaninda var bu uygulama.
0
antikadimag
(15.01.23)
Cikartiyorlar ama her zaman degil. Simdiye kadar her sene en az 2-3 kere cikarttirdilar Avrupa´da da Türkiye´de de bir yerlerde.
0
buf-e kür
(15.01.23)
Sayısız kez uçağa binmisimdir, özellikle yurtdışı uçuşlarında hem Türkiye'de hem de başka ülkelerde bot giydiysem illa ki cikarttirdilar; en son İstanbul havalimanında yine cikarttirdilar.
0
fraise
(15.01.23)
İstanbul (atatürk) ve Eindhoven'da (geçen ay) çıkardım, italya'da hiç çıkarttırmadılar.
0
mirafiori
(16.01.23)
bazen denk geliyor ozellikle bot varsa.
0
sanal uyku
(16.01.23)
Bana da neredeyse hep cıkarttırıyorlar. O yüzden uçağa binerken spor ayakkabı giyiyorum.
0
reactionic
(16.01.23)
5-6 sene kadar önce esenboğa'da çıkarttırmışlardı. ayakkabıları çıkarıp galoş giyerek tekrar geçmek iğrençti :) . benim botun bağlama yerleri metaldi ama. daha sonrasında o tip bir ayakkabıyla girme deneyimim olmadı. belki hâlâ devam ediyordur.
0
tabudeviren
(16.01.23)
Son 1 ayda istanbul havalimanından 3 uçuş yaptım. Bot olduğunda direk çıkarttılar. Botumda öyle metal parçalar da yok.

Bot ve çizme varsa pek es geçmiyorlar. Ama spor ayakkabılar sorunsuz geçebiliyor.
0
yeninesiltupcu
(16.01.23)
(2)

Yurtdışından gelen telefon

kizil sakalli sari
Merhaba,Yurtdışından getirilen telefonlar kayıt ettirilmeden önce 120 gün kullanılabiliyor. Diyelim ki ben yurtdışından çift hatlı bir akıllı telefon getirdim. Her hattın bir IMEI'si olduğu için 120+120 gün kaydetmeden kullanabiliyorum; ama diyelim ki 230. günde tekrar yurtdışına çıktım. İki hatta d
Merhaba,

Yurtdışından getirilen telefonlar kayıt ettirilmeden önce 120 gün kullanılabiliyor. Diyelim ki ben yurtdışından çift hatlı bir akıllı telefon getirdim. Her hattın bir IMEI'si olduğu için 120+120 gün kaydetmeden kullanabiliyorum; ama diyelim ki 230. günde tekrar yurtdışına çıktım. İki hatta da/IMEI'de de bu 120+120 sayacı sıfırlandı mı? Bir gün de yurtdışına çıksam on gün de yurtdışına çıksam bir şey fark eder mi, bu yurt dışı ülkelere KKTC de dahil midir? Hatta Ege/Akdeniz illerimizden birinde Yunan şebekesine bağlandım, yine bu sayaç sıfırlanır mı?

Şimdiden teşekkürler cevaplar için.
0
kizil sakalli sari
(15.01.23)
Yurtdışından gelen arkadaşlarım sorunsuzca yazları türk sim kartlarını takıp, sonra bulundukları ülkeye dönüp, bir sonraki sene aynı telefonu aynı hatla kullanmaya devam ediyorlar. Bir TR hattı takınca sayacın bir daha sıfırlanamadığından emin misiniz?
0
🌸kizil sakalli sari
(15.01.23)
www.google.com

"Yıl başına kadar beklemek: BTK’nın tanımlamış olduğu 120 gün kullanım hakkı, 1 takvim yılı için geçerli olduğundan dolayı yeni yılla birlikte yeniden 120 gün kullanım hakkı tanınıyor"

Kısacası olay yurtdışına cikmak vs değil. Senede 120 gün hakkınız var. Bittigi an sene başına kadar kullanamazsiniz.
0
logisticsmanager
(15.01.23)
(8)

kiracıya tahliye davası açmak

sezercik yavrum benim
selam. 2022 eylülde bir ev aldım ve kiracıya noterden ihtar çektim. 6 aylık yasal süresi martta dolacak ama çıkmayacağını söylüyor. tahliye davası açacağım, başıma neler gelir?yer: istanbul - şişliyatırımcı değilim, ihtiyaç sebebiyle aldım evi. şu an arkadaşımın evinde kalıyorum. bir de, kiracı çıkm
selam. 2022 eylülde bir ev aldım ve kiracıya noterden ihtar çektim. 6 aylık yasal süresi martta dolacak ama çıkmayacağını söylüyor. tahliye davası açacağım, başıma neler gelir?

yer: istanbul - şişli

yatırımcı değilim, ihtiyaç sebebiyle aldım evi. şu an arkadaşımın evinde kalıyorum.

bir de, kiracı çıkmadığı için şu an ödediğim kiraları talep edebileceğim bir dava varmış galiba. bilgisi olan aydınlatabilir mi?

şimdiden teşekkürler.
0
sezercik yavrum benim
(15.01.23)
Mart ayında veya sözleşmenin yenilenme tarihinde dava açmanız gerekiyor. Bu davalar biraz uzun sürer. Kaç yıllık kiracıdır? Kira artış oranlarına uymuş mudur? Bunlara bakın. Kira artışları sözleşmede yazdığo gibi yapılmamışsa icra takibi yolula da tahliye isteyin. Yasal Baskı olmadan kiracı çıkarmak zordur. Avukatla anlaşın. Çevrenizde yoksa yardımcı oluruz.

Kiracı çıkmadığı için şu an ödediğiniz kiraları talep edebileceğiniz bir dava yoktur. Şehir efsanesidir.
0
adwokat
(15.01.23)
şu an ödediğin kiralar değil, evde bulunduğu süre içindeki kiraları isteyeceksiniz. bir de eğer avukatla çalışmıyorsanız, çalışın. riske atmayın. son olarak uzun sürer dava.
0
paintov
(15.01.23)
Bir avukatla anlaşın. Üzerinizde başka bir ev yoksa ve kiracıysanız mahkemeye verin. İlk celsede hakim karar verecektir. Sandığın kadar uzun sürmeyecek merak etme. Mahkeme masraflarını da o ödeyecektir. Kirasını düzgün, düzenli ödemiyorsa oradan da bir avantajın olur.

2020’de meşhur faiz oranıyla ev satın aldık ve o zamanlar biz de kiracıydık. İhtarname çektik, evi boşaltmayacağını söylemişti. İlk celsede karar çıktı, sonra kendisi kuzu gibi boşalttı evi.
0
yankee jumping
(16.01.23)
Avukat arkadaşa sordum;
Su an yer gök bu davalarla dolu, dava ortalama 1.5 sene sürer dedi. Kiracıya para teklifi yapilabilir dedi yani cikmasi için, bazen de davayi falan gören kiraci cikabiliyor dedi.

Bu arada adwokat dediği gibi o dava işi de şehir efsanesiymis.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
kiracı kişi de avukat. dava açarsanız sonuçlanana kadar çıkmam dedi. normalde yazın çıkacakmış. bi önceki konuşmamızda da ocakta çıkacağını söylemişti. beni oyalayarak dava açmam için yasal olan süreyi kaçırmamı istiyor galiba. (1 ay içinde dava açmam gerekiyormuş, açmazsam süreç sıfırdan başlayacakmış, noterden 6 aylık ihtar vs)

kirasını düzenli ödüyor. sözleşmesi 20 aralıkta bitti, o tarihten sonra %25 zamlı yatırmaya başladı. (piyasası 7000 tl olan eve 2500 tl ödüyor şu an)

paintov’un “şu an ödediğin kiralar değil, evde bulunduğu süre içindeki kiraları isteyeceksiniz.” dediği ne ola ki? zaten ödüyor kirasını.

şu an ödediğim kiraları talep etmemin bi yolu yok mu? ya da tahliye davası dışında başka haklarım? amacım para koparmak değil, bi an önce evimden çıkması.
0
🌸sezercik yavrum benim
(17.01.23)
Avukatla çalışın. Avukata vekalet verin kendisi halledecektir işlemleri. Burada kafanızı yorduğunuza değmez.
0
drako
(17.01.23)
Dava olayı büyük şehirlerde en az 2 yıl.

Yaza çıkacağım diyorsa, avukatla konuşup, sağlam kazığa bağlayarak tatlılıkla halledin. Noterden tahliye taahhütnamesi almak vs. gibi. Avukat böyle olmaz derse, bir an önce tahliye davasını açın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.01.23)
tahliye davasını açabileceğim ilk gün açacağım.

avukat tabii ki tutacağım, ama kime sorsam başka bi şey söylüyor. onun için buraya yazdım.
0
🌸sezercik yavrum benim
(17.01.23)
(17)

çilingir

soruuuu
1. Çilingir kilitli bir çelik kapıyı hiç hasar vermeden açabilir mi?2. Açtığı çelik kapıyı anahtar olmadan tekrar kilitleyebilir mi?Aynı soruları ev içindeki kilitli oda kapısı için de yanıtlarsanız sevinirim.Aslında temel olarak öğrenmek istediğim şu: Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz b
1. Çilingir kilitli bir çelik kapıyı hiç hasar vermeden açabilir mi?
2. Açtığı çelik kapıyı anahtar olmadan tekrar kilitleyebilir mi?

Aynı soruları ev içindeki kilitli oda kapısı için de yanıtlarsanız sevinirim.


Aslında temel olarak öğrenmek istediğim şu: Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz bırakmadan girebilir mi? Eve girecek, dıştaki kapıyı ve kilitli olan oda kapısını anahtar olmadan açacak ve çıkarken de bunları kilitleyip hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gidecek. Böyle bir durum olabilir mi?
0
soruuuu
(15.01.23)
Oda kapısı çok kolay. Bir eğe ve fazladan bir anahtarla sen bile yapabilirsin.

Diğeri için de çilingir var, çilingir var.
0
Mirket
(15.01.23)
@Mirket Daha çok öğrenmek istediğim bu işlemlerin arkada bir iz bırakıp bırakmadığı. Atıyorum oda kapısını açtı ve tekrar kilitledi. Bu geride kapıda eğenin kapıya zarar vermesi gibi gözle görülebilir bir iz bırakıyor mu?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
İz kalmaz da

Bir çilingire böyle, iz kalmayacak, kimse anlamayacak falan diye gidersen, hiçbir çilingir o işe girmez.
0
Mirket
(15.01.23)
@Mirket umarım öyledir. Benim böyle bir talebim yok, endişelendiğim bir durum olduğu için soruyorum.
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
Sadece kapı dili tutacak şekilde kapatıyorsan, ayrıca kilitlemiyorsan çilingire de gerek yok. Herkes açabilir.

Google'a pet şişe ile çapı açmak yaz.

İç kapılar için de şöyle bir anahtar var. Ama satın almana da gerek yok. Herhangi bir anahtarın dişlerini eğeleyerek sen de yapabilirsin.

www.n11.com
0
Mirket
(15.01.23)
dün gece yarısı üst tarafı da kilitlenmiş bir kapıyı açmak için bir saatten fazla uğraştı açana kadar. o kapıdan artık hayır geleceğini sanmıyorum.
0
adivar
(15.01.23)
Mirket'e bir konuda katilmiyorum; biz anahtari arkada unuttuk. Çilingir 30 dk denedi açamadı çünkü kapinin dizayni sebebiyle o araya bir şey girmesini engelliyordu. En son kilidi patlatmak zorunda kaldı.

O yüzden kapinin dizaynina göre herkes acamayabilir :)
0
logisticsmanager
(15.01.23)
@Mirket Linkteki üründe kötü yorum var. Kötü yorum olmasına sevindim açıkçası. Açmak bu kadar kolay olmasın ya.
Pet şişe ile açılan kapıda kapı kilitli değil. Ben dış kapı olarak kilitli bir kapıdan bahsediyorum.

@adivar kapıda açılmaya çalışılmış olmasından kalan bir iz var mı?

Aslında temel olarak öğrenmek istediğim şu: Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz bırakmadan girebilir mi? Eve girecek, dıştaki kapıyı ve kilitli olan oda kapısını anahtar olmadan açacak ve çıkarken de bunları kilitleyip hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gidecek. Böyle bir durum olabilir mi?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
@logisticsmanager kapınızda hasar oluştu mu?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
Kilit patladığı için yeni kilit takmak zorunda kaldım. Bildiğin makine ile delik açtı kilide.
0
logisticsmanager
(15.01.23)
@logisticsmanager Sizin durumunuzda kilit değiştiği için içeri girildiği anlaşılır. Peki kilit takıldıktan sonra kapıda bir hasar kaldı mı?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
Arkada anahtar takılı olması durumu ayrı bir konu. O durumdaki kilidi elinde anahtar olsa dahi açamazsın.
0
Mirket
(15.01.23)
Öğrenmek istediğiniz sorunun net cevabı şu: hayır.

Çilingir kilitli kapıyı, göbeği kırarak açar. Sonra yenisini takıp yeni anahtarı size verip gider.

Elinde anahtar yoksa açıp tekrar kilitleyip gitme gibi bir durumu olmaz. Mutlaka bir yerleri kırarak girer.

Şüpheniz varsa anahtarla girilmesinden, ya da kapı pencere ve terastan girilmesinden şüphelenin derim.
0
artci sarsinti
(16.01.23)
"Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz bırakmadan girebilir mi?"

tabii ki evet

yutubda en meşhur lockpickerlara bakabilirsin
bir dönem herkesin yatak odasına kamera yerleştiren pensilvanya müridi istihbarat şube polislerine bakabilirsin
vs

twitter.com
www.instagram.com
www.youtube.com kanal
www.youtube.com daf kilit
www.youtube.com kale kilit
0
comp
(16.01.23)
@comp Verdiğiniz linkteki adam aşırı profesyonel biri. Normal çilingirlerde böyle iz bırakmadan açabilen var mı bilmiyorum ama ben sorumda da yazdığım gibi kapının sadece açılmasından bahsetmiyorum. Hem açılacak hem de çıkarken kilitlenecek. Ek olarak oda kapısından bahsediyorum. O da açılacak ve sonra da kilitlenecek. Bütün bunlar kapılarda hiçbir hasar bırakmadan ve mevcut anahtarları geçersiz kılmadan yapılacak. Benim sorum bu. "artci sarsinti" çilingirlerin kapıyı açtıktan sonra göbeğin değişmesi gerektiğini söylüyor. Göbek değiştirmeye gerek kalmadan kilitli bir kapıyı açan çilingir var mı daha önce çilingir çağırmadığımdan bilmiyorum.
0
🌸soruuuu
(16.01.23)
yok hocam öyle bir sistem yok. @comp'un paylaştığı adam laboratuvar ortamında çalışmış. böyle bir ortam yok kapı girişlerinde.
bir kaç kez, bakın bir kez demiyorum, çeşitli sebeplerle (anahtarımı kaybettim vs) evimin kapısını açtırdım. her seferinde çatır çutur göbeği kırdı çilingir. hatta dil, barel falan da değişmişti bir seferinde.
0
artci sarsinti
(16.01.23)
İç oda kapılarını biz bile hiç belli etmeden açar ve geri kilitleriz, o asla anlaşılmaz çünkü çok çok basit bir kilit sistemi.

Ama dış kapı, çok daha profesyonel bir işçilik ister. Bizde alışagelmiş şey çilingirin gelip kilidi patlatası ve yeni kilit takması/satması üzerinedir. Elinde gerekli aletler olan tecrübeli bir çilingir kilidi anahtarsız açabilir, aynı şekilde kilitleyebilir de.

Ama böyle bir usta bulmak hem çok zordur, hem de ustayı bulsanız da bunu yapmaya asla ikna edemezsiniz.
0
John Bloor
(16.01.23)
(9)

Salona giymeden evde spor

bonjourrr
Yaparak gobek eritilir mi ve azcik guc kazanilir miIki yili askin bilgisayari basinda hareketsizlikle birlikte Boyle cokmus hantal vucut
Yaparak gobek eritilir mi ve azcik guc kazanilir mi

Iki yili askin bilgisayari basinda hareketsizlikle birlikte Boyle cokmus hantal vucut
0
bonjourrr
(15.01.23)
doğru diyet ve sporla olur tabii. disiplin lazım.
0
orient blue
(15.01.23)
Göbek erimez. Göbek için mutfağınıza bakmanız lazım.

Sporla zayıflanmaz. Spor zayıflatmaz. Spor göbek eritmez.
0
Mirket
(15.01.23)
Youtube 20 min hiit training enter. Her gün yap, ekmeği de kes, bir ayda sonuçları görmeye başlarsın.
0
vedatchilipeppers
(15.01.23)
@mirket, spor gobek eritmez ne demek?
kardiyo yaptiginiz her spor yag yaktirir. beslenmeye dikkat edip spor yapildi mi erir ama evin icinde kardiyo nasil yapacaksiniz o soru isareti.

edit: ulan hakikaten yillar once kardiyo yag yaktirir olan konsensus simdi yaktirmaza donusmus. ben bu konulari arastirdigimda vardi boyle bir olay ama degismis.

yine de dolayli da olsa kalori harcamasina faydasi olacagindan yapilmasinin faydasi var diye dusunuyorum.
0
antikadimag
(15.01.23)
Kardiyo yaparken harcasan harcasan 200-250 kalori harcarsın bu kalorinin de kaynağı %80 karbonhidratlar olur çünkü vücut hareket halindeyken enerjinin büyük bir kısmını karbonhidratlardan karşılar. Yağ kaybının tek yolu kalori açığı vererek vücudun o açığı kapatmak için depo yağları harcamasıdır çünkü vücut dinlenik haldeyken enerjinin büyük bir kısmını yağdan karşılar çünkü yağ oksidasyonunu için oksijene ihtiyaç vardır, kardiyo gibi yüksek yoğunluklu egzersizlerde ise oksijene ihtiyaç yoktur çünkü karbonhidratlar oksijen olmadan da atp'ye/enerjiye dönüştürülebilir. Kardiyo ile neden yağ yakılamayacağının cevabı bu. O nedenle sen diyet yapacaksın, kalori açığına etkisi olsun diye de haftada bikaç kardiyo güzel olur ama ben kas korunumu için çok fazla kardiyoyu önermiyorum bikaç direnç lastiğiyle kas uyarımı yapmak daha etkili olur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.01.23)
Ben her daim evde sporcuyum. Disiplin ve biraz imkanla başlangıç için güzel sonuçlar elde edilebiliyor. Evdeki imkanlar yetmemeye başladığında salona gidersiniz zaten.

Bir de ennnn basitinden hiit ve doğru beslenme ile bile göbekte değişim görürsünüz.
0
ruhen hastayim ben
(15.01.23)
Kaleci +1 demekten sıkıldım. Bro science okumamak ne güzel duyuruda.

Yataga uzanip hiçbir şey yapmadan aldığın kaloriyi taktiğin kaloriden az tutarsan 24 saat uyuyarak da kilo/yag kaybı yaparsın.

Kardiyo yapmani gerektiren bir olay yok yani. Buna ek olarak bodyweight egzersizleri ile guclenebilirsin.
Bodyweight konusunda su abiyi severim;
www.google.com

Bende pdf olarak da var, malum ortamlarda bulunuyor.
0
logisticsmanager
(15.01.23)
Kardiyo metabolizmayi hizlandirir, enflamasyonu azaltir. Kardiyolojik fitness arttikca insulin direnci gibi kilo alinmasini cok kolaylastiran etmenler azalir.
0
ThomasJefferson
(15.01.23)
Kardiyo metabolizmayı da hızlandırmaz. Metabolizma hızı ya da bazal metabolizma denilen şey, vücutta herhangi bir kas uyarımı yapmadan sistemin dinlenik haldeyken tükettiği enerji miktarıdır, bazal metabolizma ile fiziksel aktivite zaten birbiriyle zıt iki tanımdır bu anlamda. Bunu herhangi bir fiziksel egzersizle manipüle edemezsiniz. Bunla birlikte artan kas kütlesi ve mitokondri sayısı kas egzersizleri sırasında sistemin enerji tüketme miktarını artırır ama bu öyle çok büyük bir fark yaratmaz fazladan 1 kilo kas siz deyin 30 ben diyeyim fazladan 50 kalori harcatır. Bunun dışında kardiyolar karbonhidrattan enerji ürettiği için kasların insüline duyarlılığını artırabilir, bu anlamda faydalıdır ama diyetine dikkat eden insanda zaten insülin direnci olmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.01.23)
(6)

Türkiye'de avukatların sayısı bu kadar çok iken...

Avoiding The Puddle
Neden avukatlık ücretleri bu kadar yüksek ?Tamam baroların bir taban fiyat listesi mevcut fakat bu kadar çok avukatın olduğu yerde neden rekabet olmaz ? Misal vekalet vermek 2 bin liradan başlıyorsa neden bütün avukatlar hep en tavan fiyatı vermeye meyilli ?
Neden avukatlık ücretleri bu kadar yüksek ?

Tamam baroların bir taban fiyat listesi mevcut fakat bu kadar çok avukatın olduğu yerde neden rekabet olmaz ? Misal vekalet vermek 2 bin liradan başlıyorsa neden bütün avukatlar hep en tavan fiyatı vermeye meyilli ?
0
Avoiding The Puddle
(14.01.23)
Çünkü giderleri fazla, çünkü ucuza verdikçe asgari ücret kazanır hale gelirler.

Bu kadar avukat var da iyi avukat ne kadar var?
Kendi yakın arkadaşımdan örnek vereyim; biri fiyat istedi, kafasına göre verdi. Fazla geldi kişiye, ucuz avukata gitti. Gittiği avukat bir noktada hata yaptığı için tekrar benim arkadaşa döndü yardım için.

Kısacası avukat ucuz is yaparsa supermarket gibi bir sürü is yapmasi lazim, buna da zaman yok. Benim arkadaş ne kadar kari/koca taninir olsalar da haftasonu bile calisir haldeler is yetiştirmek için.

Neyse yani, ismini yapan adam isine gelirse çeker. Sonra ucuzuna gidip patlarsan seve seve düzgün avukata gitmek zorunda kalirsin.
0
logisticsmanager
(14.01.23)
Rekabetin kralı avukatların arasında hocam, rekabet olmadığını nereden çıkardınız?

Vekalet vermek 2 bin liradan da başlamıyor bu arada, gidin notere 200 liraya çıkartın vekaletinizi istediğiniz avukata; o para avukata da gitmiyor zaten.

Avukatlar hep en tavan fiyatı vermeye meyilli değil, asgari ücret tarifesinden fiyat verir çoğu. Müvekkil onu da fazla bulur fiyat kırmaya çalışır. Yüksek fiyat çekenler isim yapmış avukatlardır, onlar da bir elin parmakları kadar zaten.

Ekleme: Yukardaki arkadaşa katılıyorum, avukat enflasyonu var ancak maalesef birçoğu tırt, hiçbir şey bilmiyorlar hiçbir işi çözemiyorlar. Sözüm meclisten dışarı ancak 100 bin avukat varsa 95 bini çöp. Çöp avukata gidip işi patlatanlar daha sonra sıkışınca iyi avukatı zaten buluyo bir şekilde.
0
vedatchilipeppers
(14.01.23)
O fiyat listesi yalan bi kere. 2 ayrı avukatımız var. Biri en başta fiyat listesi ayağına güzel bindirmeler yaptı. Sonra bundan daha iyi iş takibi yapan diğer avukat fiyat listesinin adını bile anmadı. Çok daha makul fiyatlarla işimizi gördü.

Yani rekabet var tabii ki. Başta "ama baronun fiyat listesi" yapanlara işinin piri değilse yav he he diyip geçin. Mesela bizim GMK'nın bir fiyat listesi var dillere destan. Ama o fiyatlara çalışan tasarımcı sayısı çook az.
0
msb
(14.01.23)
Meslek kanunu gereği baro tarafından belirlenen asgari tarifenin altında iş yapmak disiplin soruşturması geçirmek demek. Asgari tarifenin altında iş yapan avukatlar bu yüzden fatura kesmez ama bir noktada mutlaka patlıyorlar sonra ağzı yanan tarifeden şaşmıyor.
0
apocalipy
(14.01.23)
asgari tarife olsa da uyulmuyor. bahsettiğin tarzda rekabet öncelikle avukat tutanlara, avukatlara, hukuk sistemine zarar verir. hali hazırda da veriyor zaten
0
paintov
(14.01.23)
Asgari tarifenin altına çalışmak kanunen yasak.çalışan olursa da vergi dairesi er geç tespit edip kat kat ceza kesiyor. Ayrıca en uyduruk dava mininum 8 yıl sürüyor. Bunu düşününce ücretler düşük kalıyor. Asgari ücret seviyesinde bile aylık kazancı olmayan onbinlerce avukat var
0
photo85
(15.01.23)
(6)

Fransızca küfür yahut uygunsuz sözcük b***

yadigar
Az önce Google'a Fransızca bir cümle dikte ederken, mikrofona "pizza" (pitza) diyince "b***" yazdı. Google'ın yanlış anladığı bu sözcük ne olabilir?Cevaplar üzerine edit:Hocam, anlatamadım galiba. Putain anlasa p*** yazar. Ayrıca Fransıca konuşup da putain'i bilmeyen mi var... Ortada çeviri falan da
Az önce Google'a Fransızca bir cümle dikte ederken, mikrofona "pizza" (pitza) diyince "b***" yazdı. Google'ın yanlış anladığı bu sözcük ne olabilir?

Cevaplar üzerine edit:
Hocam, anlatamadım galiba. Putain anlasa p*** yazar. Ayrıca Fransıca konuşup da putain'i bilmeyen mi var... Ortada çeviri falan da yoktu. Mikrofona içinde pizza geçen bir cümle söyledim. Örneğin, mikrofona "ce soir je mange une pizza" denmiş olsun, ekrana "ce soir gendarmerie b***" yazmış olsun. Bunun gibi... (Cümleyi hatırlamıyorum şu an)
0
yadigar
(14.01.23)
Böyle mi yazılıyor emin değilim ama "puta" olabilir.
0
IncredibleMau
(14.01.23)
Telaffuz olarak çok farklı ama putain bence aradığın sözcük.
0
vedatchilipeppers
(14.01.23)
@incrediblemau

ben de ilk öyle düşündüm putadır heralde dedim ama o ingilizce çevirisi b*** olunca oluyor.

ya da belki de merdadır.

ama arkadaş çevirisi mi b*** yoksa fransızca yazan kelime mi b*** orayı aydınlatması lazım.
0
AlsterWasser
(14.01.23)
püta var epey kullanılır
0
tantavizisyon
(14.01.23)
Pute duymus olabilir.
0
logisticsmanager
(14.01.23)
Buldum: bâtard olmalı. Fonetik olarak pizza ile benzeşiyor. Nasil aklıma gelmedi, zihin tutulması yaşamışım resmen...
0
🌸yadigar
(14.01.23)
(18)

Goc isleri (sonunda is buldum)

soppy cunt
Simdi gecen sene nisan ayinda soyle bir soru sormustum (git: 1520419)Bu ay itibariyle Turkiye'de alaninda birinci olan bir sirkette nihayet bir ise girebildim, 2 seneden uzun suredir freelance isleri saymazsak issiz idim. Agustos ayinda Helsinki'de ayni sektordeki bir sirketten kabul aldim, o gunden
Simdi gecen sene nisan ayinda soyle bir soru sormustum (git: 1520419)

Bu ay itibariyle Turkiye'de alaninda birinci olan bir sirkette nihayet bir ise girebildim, 2 seneden uzun suredir freelance isleri saymazsak issiz idim. Agustos ayinda Helsinki'de ayni sektordeki bir sirketten kabul aldim, o gunden bu gune RP sonucumu bekliyordum, bugun nihayet oturum kartim elime ulasti. Maaslar asagi yukari denk, vergilerden sonra 3000 eur kadar. TR'de de bugunun kuruyla buna uc asagi bes yukari Helsinki'ye yaklasiyor iste.

Sorum su, Finlandiya'daki sirket icin olan kontratim 1 yillik, bu 1 yilin sonunda kontratimin yenilenip yenilenmeyecegi (Putin Finlandiya'ya girmeye karar vermezse) performansima bagli olacak.

Istanbul'daki pozisyon icin ise kontratim suresiz, malum. Kafamda da tek bir soru var, ya 1 yil sonra kontratim yenilenmez de gerisin geriye Turkiye'ye ve o issiz gucsuz hayatima geri donmek zorunda kalirsam. Bir yandan da onumuzde secim belirsizligi var. Bu iki yillik surecte gelirim olmaksizin hayatta kalmak adina yaklasik 15,000 USD borc yaptim (birikimimden yedim), borclarim, elimde kalan birikimin erimesi ve yasim sebebiyle (31) hayatimda eskisi kadar cesur kararlar alamiyorum.

Kalbim bas git Finlandiya'ya olmadi oradan baska bir yere uzarsin diyor, beynim ise "lan garanti isi buldun, tam elin para gorecek, iste popoyu toplama firsati" diyor. Nasil ilerlemek akillica olacaktir dostlar? Oldu da bir sene sonra issiz gucsuz Turkiye'ye donmek zorunda kalirsam hem finansal (hazirda donebilecegim bir isim olmadigindan) hem de psikolojik olarak boku yerim gibi geliyor.

Sorum oraya alisabilir miyim, yapabilir miyim degil kesinlikle. Finansal hayatimi ve kariyerimi onume koydugumda garantici mi yoksa cesur mu olmaliyim buna karar veremiyorum.

not1: Istanbul'da ev yok, araba yok. Iki sirketin de oyle ahim sahim perkleri yok. Sektor yazilim degil, rekabetin cok oldugu, milletin poposunu koltuklarina buldugu her turlu yapistiriciyla sabitledigi bir sektor iste, digerleri gibi.

not2: ha bu arada istanbul'daki sirkette gunde 8 saat calisacagim, yemekle beraber 9 saat sirkette bulunuyor olacagim. finlandiya'daki sirkette ise 6.5 saat.
0
soppy cunt
(13.01.23)
Zor bir karar, sana katiliyorum. Ama su sartlar altinda Turkiye'deki is diyorum. Maas ayniysa Turkiye Finlandiya'ya gore cok cok cok daha ucuz. Illa ki Finlandiya'da yasamak gibi bir derdin yoksa cevap Turkiye'deki is olur. Ayda 3000 avro net gelirle Turkiye'de birikim yaparsin, Finlandiya'da buyuk ihtimalle yapamazsin. Bence sosyal ve kulturel olarak da Helsinki cok aman aman tatmin etmez. Hani Berlin falan olsa neyse de.
Bir de bu tek yurtdisi sansinmis gibi dusunme. Ileride daha iyisi de cikabilir onune. Bol sans.
0
hot potato
(14.01.23)
Git Finlandiya'ya. Cesur ol.

Guzel bir tecrube olur en azindan.

Hatta ziyaretine gelim. Soguk diyarlardan anlarim :)
0
ermanen
(14.01.23)
degerli cevabiniz icin cok tesekkurler @hot potato. finlandiya hic aklimdan dahi gecmeyen bir ulkeydi ama issizlik oyle lanet bir sey ki inanin hayatimda hic yasamak istemeyecegim arap peninsulasinda bulunan ulkelerdeki pozisyonlara dahi basvurdum.

velhasil o mulakat bu mulakat derken kendimi enterfinland'a evrak yukluyorken buldum. turkiye'de birikim yapabilir miyim bilmiyorum, zira felaket bir gida enflasyonu var turkiye'de. kiyida kosede kalan mahalle kasabinda bile antrikotun kilosu 300 lira olmus, temel ihtiyac maddeleri, kilik kiyafet, istanbul'da ev kirasi, faturalar, maastan kesilecek vergilere vs girmiyorum dahi.

bu sebeple finlandiya'da para biriktirmek/mal sahibi olmak (3000 euro ile ne kadar olunursa iste) daha kolay olacak gibi geliyor. zaten maasin 1/3'u kiraya gidecek o asikar ama bir sekilde ayda en kotu kenara 750 eur atarim gibi geliyor. tabii 2023'te dunya'da ekonomik kosullar ne olur bilmiyorum.

bunca yil issiz kalmak bende felaket bir ozguvensizlik yaratmis olmasa en kotu ihtimalle dondugumde bir is bulurum derdim ancak maalesef su buldugumdan baska bir is bulabilecegime inancim neredeyse 0.

ha bu arada istanbul'daki sirkette gunde 8 saat calisacagim, yemekle beraber 9 saat sirkette bulunuyor olacagim. finlandiya'daki sirkette ise 6.5 saat. boyle de bir faktor var.
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
3000 avro finlandiya/tr versusunda tr alir.
yurtdisina o paralara cikmak icin tr'de topu dikmis olmak lazim.
0
cooperr
(14.01.23)
ornek olarak helsinki'ye baktim, yasam bedeli benim yasadigim sehir ile kafa kafaya.
3000 avro ile oralarda uzulursun gibi, kenara o kadar para atabilecegini sanmiyorum.

bir de bu versuslarda anlamadigim birsey var. turkiye'de migrosun kiymasini begenmeyip kasapta bonfileden kiyma cektiren arkadaslar, yurtdisina cikinca birden "karbonhidrati dayarim, ayda kenara bin avro atarim" kafasina giriyor. E abi, hakkaniyetli versus yapacaksak, o zaman orada da bonfileden kiyma cektirmeye devam etmen lazim. ama onu yaptigin anda elindeki paranin cok hizli eridigini goreceksin zaten...
0
cooperr
(14.01.23)
@cooperr gida ile alakali yazdiginizi anliyorum ancak ben zaten yasamindaki tek karbonhidrat pirinc olan bir bireyim, onun disinda agirlikli olarak protein tuketiyorum. kaliteden bagimsiz olarak antrikot ornegini bu yuzden verdim. yoksa oraya gidip makarnaya abanip ayda 1000 eur biriktirmenin bir anlami yok benim icin.

helsinki'de de her gun kilosu 77 eur olan siyah angus'dan kesilen antrikotu yemeyecegim. burada da yemiyorum cunku bunu finanse edemiyorum :) degisen pek bir sey yok yani
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
Hocam yapmanız gereken eksiduyuru gibi yerlerde zaman harcamayip reddit/finland'a sormak.
Misal ben sizin için baktım, millet sizden az maaşla helsinki'de rahatça yasadigini söylemiş.

Avrupa'da yaşamayan insanlar Avrupa'daki durumu çok anlayamıyor. Benim yaşadığım yerde yaşadığım hayata inanmayan insanlar oluyor. O yüzden kendinize burada direkt finlandiya ya da helsinki'de yaşayan birinden olmayan bilgileri ingiliccede denildiği gibi pinch of salt ile alın.

Ben Fransa'da 2800 euro ile sıfır araba kredisi, sigorta, benzin, iki kisinin carrefour'dan kaliteli (organik ya da label rouge dediğimiz yüksek kalite ürün olan ürünler) masrafı, spor salonu, ayda iki kere dışarı cikma, 35 kg köpeğin mama vs masraflari, ise 10 dk mesafede ev, vs vs vs bir sürü şey ödüyorum ve kenara para kalıyor.

Helsinki yaşadığım yere göre yüzde 17 pahalı diyor numbeo. O para ile düzgün hayat yasamamaniz imkansiz bence.

Ama gene de gidin düzgünce reddit finland sorun, burada sadece kendi iç sıkıntınız ile ilgili sorulara cevap arayin.
Diyeceklerim bu kadar, kalin saglicakla :)
0
logisticsmanager
(14.01.23)
hmm logisticsmanager'in yazmadigi sey (sanirim) kirada oturdugu. yurtdisina cikip kirada oturmakla ilgili hicbir sikintim tabii ki ama aradaki farki gormen acisindan soyluyorum: net 3000 eura maasla istanbul'da net bir sekilde belli bir sure icinde ev sahibi olursun ama helsinki'deki senaryoda "kenara kalan para" muhtemelen eli yuzu duzgun bir ev pesinati icin asla yeterli olmayacak. burada kimse helsinki'de o paraya yasamayazsin demiyor ama belli bir seviyeden sonra insanin finansal hedefleri maasin yetmesinin otesinde yukseliyor.
0
hot potato
(14.01.23)
sevgili hot potato, teklif edilen maasin bugunku karsiligi 3000 eur, yarin yasayacagimiz kur soku ile o maas 2500 de olur, 2000 de, 1000'de. burada muazzam bir belirsizlik var dolayisi ile bunu baz almanin yanlis oldugunu dusunuyorum. zira turkiye'de odeme eur ile degil tl cinsinden olacak.
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
@ soppy

abi turkiye'de gunluk kurdan senede 3000 avro maas alabilen birisinin maasi ki bu yaklasik 55bin tl ediyor tahminen ortalama ustu bir zekaya sahiptir ve herkesin yapamadigi birseyi beceriyordur. Simdi bu arkadasin maasi neden gunden gune eriyor? Neden zam isteyip maasi 3000 avro ortalamasinda tutamiyor 1000 avroya dusuruyor?
0
cooperr
(14.01.23)
turkiye'de maasli personeline verdigi parayi 5 ay icinde doviz bazinda %87,4 artiran bir sirket varsa bilmek isterim. olan varsa da ne mutlu, umarim daha cok kazanirlar. maalesef ben o sansli kesimden olamadim.
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
Helsinki’den bildiriyorum; 3000€ ya şehrin göbeğinde stüdyo evde yaşayıp, gönlünüzce mutfak alışverişi yapıp, ara ara restoranda yiyip, ufak tefek de alışveriş yaparsınız. Cebinizde 700€ kalır. Şehrin merkezine yürüyerek 20 dk uzaklıkta 1+1 evde kalabilirsiniz. Özetle 3000€ ile kendinizi kasmasan kenara 700 atarsınız. Eğer Finlandiya’ya karar verirseniz, kontratın uzatma şartlarını detaylıca konuşun. Mesela süresiz mi olacak, yine 1 yıllık mı uzayacak. Sizin performansınızı kim, nasıl ölçecek, en önemlisi iyi performans göstermek için size kaliteli proje verecekler mi..
Bol şanslar!
0
ya volna
(14.01.23)
logisticsmanager +1 demeye geldim.

Çok yakın zamanda İsviçre'ye taşınıyoruz eşimle birlikte. İsviçre ve Finlandiya'yi gelir açısından kiyaslayamam zira maaş skalalari ve alım gücü farklı ve biz çalışan iki kişi olacağız. He 3000 Euro tahminimce çok kötü bir maaş değildir ama detaylar için bence de bunu reddit gibi bir yerde, Finlandiya'da yaşayan birilerine sorun; duyuruya değil. iş yeri ile konuşun, kontrat detaylarını öğrenin. Ben başka bir şey anlatmaya geldim.

Baktığınız zaman Türkiye'de işi gücü yerinde (ben psikoloğum, eşim elektrik -elektronik mühendisi), mesleklerinde belirli seviyeye gelmiş, düzenini kurmuş insanlarız. İkimiz de işimizden istifa ettik ki eşim istifa etmese emekli olabileceği kadar garanti bir yerde, iyi bir pozisyonda çalışıyordu. Bundaki tek sebep maddi değildi çünkü. Biz ülkedeki saygisizliktan, eğitimsizlikten, göçmen sorununundan, adaletsizlikten çok yorulduk. Kendi ülkemizde, kendimizi yabancı gibi hissetmeye başlamıştık. Huzursuzluk, mutsuzluk had safhada ve ben bunun seçimle düzeleceğine dair inancımı da kaybettim artık. Maalesef tek bir hayatımız var.

Yaşlar da henüz geçmeden, Türkiye'deki bu karmaşa içinde kendimizi harcamaktansa en en kötü ihtimalle 4-5 yıl sonra cvlerde yurtdışı deneyimi ve eşimin üçüncü bir dil öğrenmiş olmasıyla birlikte geri döneriz diye düşündük ki bu da Türkiye'nin iyiye gittigine dair bir işaret olursa yapılacak bir plan.


Velhasıl maddi boyutu bir yana işin yaşam kalitesi boyutunu da ele alın derim. Yaşınız genç, 3-4 yıl sonra donseniz bir şey kaybetmiş olmayacaksınız. Başka bir zaman olsa Türkiye'de kalmayı düşünün derdim de 3000 Euro maaşla, kendinizi tam bir diktatörlüğe geçmiş ülke içinde yaşarken bulma ihtimaliniz de var yaz başında.

Ayrıca İstanbul'u çok sevmeme rağmen git gide artan kalabalığı, trafiği, kirli havası, her an olabilecek deprem gibi faktörleri de hiç saymadım daha.

Her şeyi tartıp öyle karar verin derim.
0
fraise
(14.01.23)
yurt disinda calismak cok cok buyuk tecrube olur. Kariyer acisinda da + olur. Hic dusunmeden direk gidin derim ben.
0
oscar
(14.01.23)
gıdadan lafı açınca akla löp et yerine antrikot örneği gelmemeli
yanıltıcı bir kıyas

neyse numbeo'dan gelsin
You would need around 87,085.0TL (4,278.4€) in Helsinki to maintain the same standard of life that you can have with 45,000.0TL in Istanbul (assuming you rent in both cities).

www.numbeo.com

içler dışlar yapıncaaa türkiyede alacağın 60 binin konforu için helsinkide 5700 euro alman lazım

evli değilsen, ana baba kardeşine bakmıyorsan gelecekte ne olur diye düşünmeye gerek yok basıp gitmekte rahat ol

edit. düzeltme
0
comp
(14.01.23)
bence burada dusunmen gereken sey, tr'de bu maasi alabilen, finlandiya'da is bulabilen adam baska bir yerde is bulamaz mi? bana bulurmus gibi geliyor.

issizlik durumunu, ev araba olmamasini anliyorum. bunlar biraz orselemis gibi seni. ben de bircok insanin dusunmeden gidecegi sartlarda arkama baka baka, sikmeseler bari diyerek gitmistim.

finlandiya'ya gidince o para seni orada cok mutlu yasatmaz. tr'ye gore para biriktirme sansin daha da duser. bir de soguk iklimde finlerin arasinda yasamak var. belli bir yastan sonra bunlar zor isler.

eger baska bir is bulabilecegini dusunuyorsan tr'de kalip is basvurulari yapmaya devam edebilirsin. belki biraz daha banka hesabinda para gorunce bu karari daha kolay verebilirsin. ama yas da geciyor. uff vallahi bunaldim senin derdine be. zor karar.
0
antikadimag
(14.01.23)
Ben biraz duygusal yazayim, Finlandiya'ya gelirsen, 1 yil sonra donsen bile, ömur boyu ya acaba oturumda gelmisken gitsem hayatim degisir miydi ya da ne olurdu diye merak etmezsin Denemis, tecrube etmis olursun :)
Finlandiya'da uzun yillardir yasiyorum, hakkinda spesifik bilgi almak istersen burada ya da mesaj atabilirsin.
0
erwachsene
(14.01.23)
benzer işler
twitter.com
0
comp
(15.01.23)
(4)

Bacak kası

dissendium
Aktif olduğum bir işim var. Bir günde yüzlerce adım atıyorum. 3 ayda bacak kaslarımın güçlendiğini, oluştuğunu fark ettim. Gerçekten sadece yürümek, merdiven çıkmak bacak kası oluşmasına fayda sağlar mı? Geçici bir durum mu? Teşekkür ederim.
Aktif olduğum bir işim var. Bir günde yüzlerce adım atıyorum. 3 ayda bacak kaslarımın güçlendiğini, oluştuğunu fark ettim. Gerçekten sadece yürümek, merdiven çıkmak bacak kası oluşmasına fayda sağlar mı? Geçici bir durum mu? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(13.01.23)
Çoğunlukla artam kan basıncı nedeniyle oluşan pump etkisi o, ayrıca kas artırmaya yönelik bi çalışman olmamışsa onun da etkisi olabilir tabii bir miktar kas artışında ama o çok kısa bir aralık.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.01.23)
evet olur ama büyümekten ziyade kuvvetlenme olur yani kas hacmi aynıdır ama daha kuvvetli ve şekilli olur. bir süre sonra hiç etki olmaz sadece olan sabit kalır, çünkü kaslar o kuvvete alışmıştır ve bu bana yeter der, ilerlemeyi durdurur.
0
marlonbranda
(13.01.23)
Şunu da eklemei isterim; güçlenmek/güç kazanmak lineer bir olay değil.
Misal 400 kg press yapan biri extensionda da çok iyi yapar ya da sırtına 40 kg yük koysak gene kolayca yürür demek olmaz.

Bu noktada da siz yürüme konusunda kendinizi gelistirseniz de bunun rakamsal bir güçlenmeye donmesi zor.

Merdiven çıkmak yürümekten daha fazla olması muhtemel çünkü single leg squat gibi bir pozisyona dönüşebilir. Malesef yürümenin mekanigi merdiven cikmaya göre daha düz.
0
logisticsmanager
(13.01.23)
Muhtemelen beslenme alışkanlığında değişiklik olmadan daha hareketli bir yaşama geçmeniz vücut yağ oranınızı azaltmış, kaslarınız daha görünür hale gelmiştir.
0
Mirket
(13.01.23)
(9)

Yerden ısıtma sistemi avantajlı mı?

heolm
Merhaba. Satın almak için beğendiğim bir ev var fakat yerden ısıtma sistemli. Bu sistemle ilgili bir fikrim yok. Kullanan arkadaşlar avantajlarını ya da dezavantajlarını belirtebilirse çok sevinirim. Teşekkürler
Merhaba. Satın almak için beğendiğim bir ev var fakat yerden ısıtma sistemli. Bu sistemle ilgili bir fikrim yok. Kullanan arkadaşlar avantajlarını ya da dezavantajlarını belirtebilirse çok sevinirim. Teşekkürler
0
heolm
(12.01.23)
ilk actiginda Daha gec isiniyor ev. radyator gibi bi cirkinlik yok, esya yerlestirirken ozgursun, konforlu isinma. bence onnn numero nasil yaygin degil anlamiyorum
0
ala09
(12.01.23)
geç ısınır geç soğur, petekle ısınma daha verimli fakat estetik olarak yerden ısıtma daha iyi.
0
orient blue
(12.01.23)
kesinlikle petekten daha iyi. malum ısınan hava yükselir ve yerden başladığı için inanılmaz sıcak yapıyor evi. ayakların da hep sıcacık oluyor.
0
neira
(12.01.23)
Müthiş bir şey ve bence de petekten daha iyi. Yerden ısıtmalı evimizde bütün arkadaşlarımızdan daha az doğalgaz faturası ödüyorduk (tabii binanın yalıtımı da iyiydi), o evi hâlâ özlüyorum ara sıra. Aklıma gelen tek dezavantajı büyük bir arıza durumunda parkeleri sökmek zorunda kalabilirsiniz (sanırım, emin değilim.)

(git: 1411729) şu soruya da yerden ısıtmalı evde otururken cevap yazmışım.
0
kobuzchu kiz
(12.01.23)
Su an yaşadığım apartmanda var. Vileda yapiyorsun, hop hizlica kuruyor :)

Bir dezavantajini görmedim.
0
logisticsmanager
(13.01.23)
herkes avantajlarindan bahsetmis, ben de gordugum dezavantajlarini soyliyim:

1 - yer kaplamasi isiya uygun degilse oynama yapabiliyor, ozellikle ahsap ise.
2 - bozulursa tamiri baya sikintili olabiliyor, dairenin ici insaat alanina donusebilir.
0
cooperr
(13.01.23)
gece 12den sonra kapatılıyordu. sabah 6 gibi açılıyordu. binada ortaktı bizim
0
ShadowOfMoon
(13.01.23)
İki yıldır yerden ısıtmalı bir evde oturuyorum. O kadar hoşuma gitti ki bundan sonra oturacağım bütün evlerin böyle olmasını isterim.

Ben evde halı pek sevmiyorum. Bu sistemde de halı pek uygun değil. İncecik kilim gibi bir şeylerimiz var sırf dekor olsun diye. O açıdan da güzel bana göre.

Bir kedimiz var. O da çok memnun. :)
0
pispinti
(13.01.23)
Bana göre tek dezavantajı alerjik bünyeli küçük çocuk varsa, yerdeki organizmaları sürekli olarak yerden yüksekte havada tuttuğu için çocuğa sıkıntı.

Böyle bir çocuk varsa yerler sık sık silinmeli ve de micro organizma barındıracak halı kilim vs kullanmamalı
0
John Bloor
(13.01.23)
(5)

fransa seyahati

sanat guresi
ocak sonunda marsilya - paris arası seyahat var ama plan yok. toplam 10 gece. arada lyon'a gitmeyi düşünüyorum. başka hangi şehirleri rotaya ekleyeyim? kaç gece ayırayım?
ocak sonunda marsilya - paris arası seyahat var ama plan yok. toplam 10 gece. arada lyon'a gitmeyi düşünüyorum. başka hangi şehirleri rotaya ekleyeyim? kaç gece ayırayım?
0
sanat guresi
(12.01.23)
marsilyadan nice- cannes sehirleri cok yakin, ben olsam buralara 2 gun ayirirdim. lyon'da cok birsey yoktu diye hatirliyorum, 4-5 gun de paris icin fazlasiyla yeterli
0
monicapp
(12.01.23)
lyon çok merak ettiğiniz bir yer değilse uğramanıza dahi gerek yok bence, onun yerine paris te daha çok vakit geçirebilirsiniz; ilk kez gidiyorsanız müzeler vs nin ardından daha lokal yerleri, restoranları deneyimlemek daha iyi olabilir. belki avignon a uğrayabilirsiniz tarihi yerleri seviyorsanız.
0
crackcodemood
(12.01.23)
Crackcodemood +1

Şimdi lyon çok güzel sehir, çok tatli şehir, yemek dünyası için olağanüstü bir şehir ama o kadar. Yani yasamalik yer ama gezmek için bir gün yeter bile.

Marsilya, cannes vs iyi güzel ama sezonu değil. Oralar kötü havalarda çok da madah olmuyor.

Kış turizmi severseniz isere bölgesi kis turizmi için süper.

Ama ben olsam paris'e ciddi zaman ayiririm. Hatta bir Disneyland giderim. Hatta paris Strasbourg yapsaniz daha iyi olabilir.

Ben kendim şöyle yapardım;
Marsilya -avignon-kis turizmi icin chamonix/Chamrousse -havaya göre lyon ya da annecy - buradan sonra paris'e kadar acayip fantastik bir yer pek yok. Geri kalani komple paris'e ayirin.
0
logisticsmanager
(12.01.23)
Marsilya'ya mümkünse uğramayın ya da min. zaman geçirin.
Cannes, Nice, Saint Tropez'e geçin diyeceğim ama ocak sonunda oralarda da bir şey yapılmaz.
Bütçe durumunuz nasıl bilmiyorum ama Fransa'da bir çok kayak merkezi var Lyon yakınlarında şayet kayak yapmayı seviyorsanız rotanızı o yöne çevirmeyi önerebilirim.
0
catamenia
(12.01.23)
kayaktan hiç anlamam. tarih, müze vs. daha iyi. avignon'a uğrayacağız anlaşılan. marsilya da bileti oraya aldığım için listede. bir gün kalıp kaçayım o zaman. teşekkür ederim.
0
🌸sanat guresi
(13.01.23)
(5)

İran, kuzey Kore, Çin ve Rusya ne araç kullanıyor

aretwoane
Arkadaşlar dünya ile bağı olan ama genelde ambargo yiyen bu ülkeler, Mercedes falan yoktur diye düşünüyorum araçları nedir modelleri markaları bilgisi olan var mı
Arkadaşlar dünya ile bağı olan ama genelde ambargo yiyen bu ülkeler, Mercedes falan yoktur diye düşünüyorum araçları nedir modelleri markaları bilgisi olan var mı
0
aretwoane
(12.01.23)
Cin'de satilan Mercedes sayisi Avrupa'nin toplamindan fazla: www.statista.com

Ama Cin'in kendine ait, yurt disina acilmamis bir suru markasi da var.
0
sertac akin
(12.01.23)
Merak edip baktim,

Rusya en cok satan markalar:

Rank Brand Sales Market share
1 Renault-Nissan 477,279 33.5%
2 VW Group 156,712 11.0%
3 Kia 149,567 10.5%
4 Hyundai Group 145,300 10.2%
5 Toyota Group 118,685 8.3%
6 GAZ 55,803 3.9%
7 UAZ 48,848 3.4%
8 Mercedes-Benz 43,912 3.1%
9 Ford 42,528 3.0%
10 General Motors 31,737 2.2%

Kuzey Kore'nin kendi markalari var: en.wikipedia.org

Her ulke icin "top selling car brands in china" gibi aramalarla listelere ulasabilirsiniz.
0
sertac akin
(12.01.23)
Ne zaman İran filmi izlesem yer gök pejo.
0
allah yazdiysa bozsun
(12.01.23)
Yanlış düşünüyorsunuz.
Cin'de ya da İran'da bulunmadim. Rusya'da bulundum. Normal Türkiye gibiydi her yer.
0
logisticsmanager
(13.01.23)
Cin'in kalburustu bir bolgesinde yasiyorum, hayatimda hic bu kadar luks arabayi bir arada gormedim. Hicbirinin markasini vs bilmiyorum anlamam o islerden ama spor araba denince gozumuzde canlanan seyleri kastediyorum.
0
sopiro
(13.01.23)
(11)

Şehir seçimi

kararsızataletfilozofu
Tahminlerime göre sanıyorum ki atanma sırası bana geldiDsi‘nin mühendis alım ilanı açıldı.Aşağıdaki yerlerden siz olsanız nasıl bir sıralama yapardınız ?Edirne-balıkesir-çanakkale-ankaramerkez-eskişehir-ankarataşra-samsun
Tahminlerime göre sanıyorum ki atanma sırası bana geldi
Dsi‘nin mühendis alım ilanı açıldı.
Aşağıdaki yerlerden siz olsanız nasıl bir sıralama yapardınız ?

Edirne-balıkesir-çanakkale-ankaramerkez-eskişehir-ankarataşra-samsun
0
kararsızataletfilozofu
(11.01.23)
Balikesir-canakkale-edirne ilk üç.
Geri kalanı hakkında çok fikrim yok.
0
logisticsmanager
(11.01.23)
Ankara merkez, Samsun yazardım 1. ve 2. olarak.
0
dissendium
(11.01.23)
1. ankara merkez
2. edirne
3. eskişehir
4. balıkesir
5. samsun
6. çanakkale
7. ankara taşra

****

ankara'da yaşayan bir trakyalıyım. ankara'yı çok seviyorum ama buranın taşrası öyle böyle değil. edirne, çanakkale, balıkesir filan buralara on basar :)
0
mark greg sputnik
(11.01.23)
ankara merkez
eskişehir
çanakkale
edirne
balıkesir
ankara taşra
samsun
0
sailor
(11.01.23)
Ilk tercih:
ankaramerkez

ikinci grup, zevkine gore siralanabilir. benim siralamam:
canakkale
edirne
balikesir
eskisehir

benim ilgimi cekmiyor pek:
samsun

kesinlikle hayir:
ankaratasra
0
hot potato
(11.01.23)
1-çanakkale
2-balıkesir
3-ankara merkez
4-eskişehir

Deniz olan yer her daim değerlidir. Memurun büyükşehir fantazisi olmamalı.
0
OrangeYellow
(11.01.23)
Ben geçen seneden beri tüm arkadaş çevremi Çanakkale'ye taşınmaya ikna etmeye çalışıyorum, ütopik bir hayal olarak tabii:) dolayısıyla ilk siraya Çanakkale'yi yazardım. Hem merkezini çok sevdim, hem etrafında birbirinden güzel gezilecek onlarca yer var, hem İstanbul'a da yakın. Daha ne olsun.

Sonrasında Eskişehir, Ankara merkez, Edirne diye giderdi sanırım sıralamam.
0
fraise
(12.01.23)
Samsun Çanakkale Eskişehir ilk 3 yapardım, devamını bilmiyorum. Balıkesir i listeye yazmazdim mümkünse. Onun yerine Ankara yazarım.
0
Topalordek
(12.01.23)
Bence şimdiye kadar hangi şehirlerde yaşadığınıza göre değişir.
Uzun süre Ankara'da yaşamış biri olarak;
1. Ankara Merkez
2. Eskişehir
3-4 . Çanakkale-Balıkesir
Samsun ve Edirne'ye eşit mesafede uzağım.
Ankara taşra en son.
0
cekcekli
(12.01.23)
ilk tercih: ankara merkez

gumus grup: canakkale, edirne, eskisehir

plase: samsun, balikesir

son care: ankara tasra

emekliligimde yasamak istedigim yerlerden biri canakkale. ben olsam en basa yazardim.
0
antikadimag
(12.01.23)
marmara'da beklenen deprem yuzunden, marmara bolgesinden olabildigince uzak durmaya calisirim ben olsam. mumkunse bu illerdeki calisanlardan da bilgi alabiliyorsan al. bazi yerlerde sehir rahat olsa bile amir-mudur cok problemli oluyor.

ankara merkez-eskisehir-samsun 1.grup
canakkale-balikesir-edirne-ankara tasra 2.grup
0
duyulmasi gerektigi kadar
(12.01.23)
(5)

Evde hangi spor hareketleri yapabilirim plank vs ve mat önerisi?

Cesario
Arkadaşlar evde kendi halimde hangi spor hareketlerini yapabilirim sağlık için?Şınav, mekik, plank vs neler? Var mı sizin yaptığınız şeyler ve önereceğiniz video linkler?Ayrıca plank yaparken dirseği yıpratmamak adına nasıl bir mat almalıyım?Yoga matları 500-1000 TL arasında. Decathlonda 200 TL'ye d
Arkadaşlar evde kendi halimde hangi spor hareketlerini yapabilirim sağlık için?

Şınav, mekik, plank vs neler? Var mı sizin yaptığınız şeyler ve önereceğiniz video linkler?

Ayrıca plank yaparken dirseği yıpratmamak adına nasıl bir mat almalıyım?

Yoga matları 500-1000 TL arasında. Decathlonda 200 TL'ye de buldum ama tırtıklı gibi geldi yüzeyi ve yorumları çok kötü.

Ne almam lazım ve nereden?

BONUS: Evde kendim çalışarak ve basketbol topu alıp basket takılsam yararı olur mu? Spor salonuna gitmeyi reddediyorum. Benlik değil ortamı..
0
Cesario
(11.01.23)
Ben şu programı uyguluyorum, faydasını da görüyorum. Plank ile de desteklenebilir tabii. Bench şart değil, sehpa/sandalye ile de oluyor ama ben rahat etmek için bench de aldım.

www.muscleandstrength.com
0
orient blue
(11.01.23)
Decathlon'da çeşit çeşit mat var, ben (nispeten) ucuz bir tane aldım memnunum
0
harmanyeri
(11.01.23)
"Yararı olur mu" sorusu sağlık açısından ise koltuktan kalkıp 30 dk yuruseniz bile yararı olur.

Yararı olur mu sorusu böyle atletik olur muyum ise olmaz.

Sağlık için çok fazla spor hareketi yapmaniza gerek yok. Misal plank demissiniz, planke gelene kadar trilyon tane hareket var.
www.elitefts.com:~:text=Even%20though%20the%20plank%20exercise,in%20the%20waist%20or%20hips.

Sinav, mekik, basketbol ile çok acayip bir şey beklemeyin yani. Beklentiniz sırf sagliksa, kilo verme ya da atletik vücut sahibi olmak değilse olabilir.
0
logisticsmanager
(12.01.23)
YouTube’ da 15 min. aerobic exercise tarzı videolar var. Dışarıda koşmak, basket oynamak kadar faydalı olmasa da deneyebilirsin.
0
trixi
(12.01.23)
Dubmell'iniz varsa su:
darebee.com

yoksa burdan uygun biseyler secip begenip yapabilirsiniz:
darebee.com

saglik icin zaten yararli onu tartismaya bile gerek yok ama sekle girmek icin her gun yapinca kesinlikle faydasi var. 3 ay yapip 2 hafta yapmayinca resetlemeye basliyor ama vucut kendini.
0
taurina
(12.01.23)
(5)

Spor salonu üyelik aidatına yapılan fahiş zam...

msb
Geçen sene 2500 liraya kaydolduğum spor salonu fiyatı 11.000'e yükseltti.Alım gücümden bağımsız 1 sene bile olmadan yapılan 4,5 katı zam zoruma gidiyor.Sizde durumlar nasıl?Macfit'ler kaç para oldu?Kadıköy/Koşuyolu civarlarında tavsiye edebileceğiniz salon var mı?
Geçen sene 2500 liraya kaydolduğum spor salonu fiyatı 11.000'e yükseltti.

Alım gücümden bağımsız 1 sene bile olmadan yapılan 4,5 katı zam zoruma gidiyor.

Sizde durumlar nasıl?

Macfit'ler kaç para oldu?

Kadıköy/Koşuyolu civarlarında tavsiye edebileceğiniz salon var mı?
0
msb
(11.01.23)
www.sikayetvar.com

Su kişiye göre cadde kadikoy macfit aylik 460.
0
logisticsmanager
(11.01.23)
ibb spor tesisleri 65 lira. 65 liraya 2 aya yakın gidiyorum ben. kontör usulü düşüyor ödemeler.

online.spor.istanbul

burdan sana en yakın tesise bakabilirsin.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.01.23)
kucukyalidaki macfit aylik 960, yillik ucret de 580 mi ne oluyor aylik odenen.
0
sopiro
(11.01.23)
ben macfit'e geçen sene 120 lira veriyordum. şimdi güya eski üyeyim diye 300 lira yaptılar. normali 450 falanmış.
0
alperz
(11.01.23)
maalesef oyle, gecen sene aralik ayinda 9.000 gibi bir rakama 3 yillik olmadim. sonra 4-5 ay sonra ayni pakete 22.500 tl uye olmak zorunda kaldim. su an ne olmustur dusunmek bile istemiyorum :)
0
sweetoffice
(11.01.23)
(22)

Almanlar ve ırkçılık

Kaleci Saçlı Forvet
Şimdi bi toplmu topyekün zan altında bırakmak istemiyorum fakat Almanların büyük bir kısmı bana hala ırkçı gibi geliyor, kendi ırklarının hala en üstün ırk olduğunu düşündüklerini düşünüyorum ama bunu geçmişte yaşananlardan ötürü zamanla baskılayıp kendilerinin bile unuttuğu gibi bir görüşüm var. Bö
Şimdi bi toplmu topyekün zan altında bırakmak istemiyorum fakat Almanların büyük bir kısmı bana hala ırkçı gibi geliyor, kendi ırklarının hala en üstün ırk olduğunu düşündüklerini düşünüyorum ama bunu geçmişte yaşananlardan ötürü zamanla baskılayıp kendilerinin bile unuttuğu gibi bir görüşüm var. Böyle bir şey olabilir mi sizce de bu Almanlara hiç güvenemedim ben oldum olası. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.01.23)
(bkz. önyargı)
(bkz. kalıpyargı)
0
but that was just a dream
(11.01.23)
ırkçılık düşük eğitim ve zeka düzeyi belirtisidir genellikle. en azından toplumsal olanı. çok zeki biri de ırkçı olabilir ama genel olarak ırkçılık eğilimi genelde boş adam olma kaynaklıdır. kendisiyle ve hayatıyla sorunu olmayan, kendini geliştirebilmiş, kendini eğitebilmiş, toplumun sağlıklı bir parçası olabilmiş kişi sırf ten rengi veya doğum yeri farklı diye birinin "aşağı" olduğunu ya da ana babasından doğdu diye "üstün" olmadığını bilir.

ben kitle halinde gelişmiş hiçbir avrupa ülkesinin ırkçı olduğunu düşünmüyorum. dediğim gibi ırkçı her yerde var, ırkçı muameleye maruz kalabilirsin ama toplumsal olarak öyle bir durum olduğunu düşünmüyorum. çünkü bu herifler zaten naziler yüzünden kendi bayrağını dalgalandırmaktan utanacak hale gelmiş durumdalar. üstüne üstlük dünyanın en güzel ülkelerinden birinde yaşıyorlar. mutlu, huzurlu, müreffeh, eğitimli insandan kolay kolay ırkçı çıkmaz.

ırkçılık tarihiyle yüzleşemeyen, gazla çalışan, geçmişte yaşayan, bulgur pilavı yiyip diriliş izleyen, "masa biziz" diyen adamdan çıkar.

kısacası bu gelişmişlik ve eğitim meselesi. kimse alman veya türk diye ırkçı olmaz.
0
mark greg sputnik
(11.01.23)
Bildiğim kadarıyla kendi ırkını/kültürünü üstün görme neredeyse her toplulukta var.
Mesela Türkler de öyle düşünmüyor mu sizce?
Direkt deneyimlememiş olsam da Pakistanlıların da Norveçlilerin de Malezyalıların da bu konuda benzer şekilde düşündüğünü tahmin ediyorum.

Almanların ekonomisinin ve sanayisinin gelişmişliği onların bu düşüncesine destek/kanıt oluyor olabilir ama bu kanıtlara sahip olmayan bir topluluğun üyesi de bu düşüncesinden vazgeçmiyordur bence
0
michael_knight
(11.01.23)
çok komleks ve girift konular.
ırkçılık zeka ve eğitim düşüklüğü göstergesi +

bunun dışında almanların alman olmayanlara karşı mesafesi varsa direkt ırçılıkla değil kültürel normlarla da açıklamak lazım. ülkenin dağlık kapalı bölge oluşu, tarihsel geçmişi (saldırılara açık veya hep teyakkuz halinde olması), iklim, coğrafya vs insanları kapalı ve dar alanlarda yaşamaya -ve belki de dolaylı olarak öyle düşünmeye- itmiş olabilir.

düz adam sami gibi açıklayacağım ama
hava güzel olsa sokaklarda kahve bira içseler, hep deniz kenarında büyük şehirler; limanları olsa da sürekli başka kültürlerle etkileşime girseler vs vs . turizm, tarım mutfak vs yerine mecburen sanayiye yüklenmişler. fordist sistemde çalışmak iş ve yaşam rutinine nüfuz ediyor. belki benim çilekeş hansım günterim de italyadaki roberto efendim marsilyadaki gibi gabriel gibi keyfinde, siestasında olsa; onunla bununla şakalaşıp sohbet etse belki daha farklı olurdu ama şartlar işte :/

bir de ikinci dünya savaşı şunun şurasında 2 nesil önce, o günleri yaşatanların yetiştirdiği çocuklar hayatın her yerinde vs.

yine de ırkçılığı topyekün bir topluma bir millete atfetmek hatalı bir düşünme biçimi. bir milleti diğerinden daha fazla veya daha az ırkçıdır diyemeyiz. bir toplum etkileşime daha kapalı veya açık demek daha mantıklı geliyor bana.
0
jimjim
(11.01.23)
Önyargı.
Bilmem kaç milyonluk ülkeyi elde bir veri olmadan hissiyat ile ırkçı demek başka bir şey ile aciklanamaz.

Böyle bir şey yok, bunu nasıl kanitlariz bilmiyorum sonuçta söylediğin şeye göre bunlar komple ırkçı ama soylemiyorlar. Ütopik bir olay.
0
logisticsmanager
(11.01.23)
Türklerin en eğitimsizleri ile birlikte yaşayabildiklerine göre bence ırkçı değiller. Şahsen onların katlandığı tiplere ben katlanamazdım.
0
OrangeYellow
(11.01.23)
Nürnberg mitinglerinde meydanları dolduranların hepsi savaş sırasında telef olmadı yada savaş sonrası idam edilmedi bu yüzden görüşlerinize katılıyorum ama yüksek sesle ifade edemem.
0
Sir Anthony Hopkins
(11.01.23)
Almanların "büyük bir kısmının" ırkçı olduğunu düşünüyorum, Almanlara "hiç" güvenemedim yaklaşımı da ırkçı bir yaklaşımdır. Burdan yola çıkıp durum değerlendirmesi yapabilirsiniz.
0
Phoebe
(11.01.23)
Irkçılık var. Sokakta falan gelip pis Türk diyen yok, birkaç şay duydum ama çok ekstrem, normal olmayan insanların yaptıklarıydı.
Irkçılık bir de bizim düşündüğümüz gibi Arapları hiç sevmem gibi birşey değil. Ben de Arap, hindi, Çin ya da kimseyi sevmiyorum ama biriyle tanıştığımda önyargım kendi içimde kalıyor, o kişinin karakterine göre davranıyorum.
Irkçılığa uğradım, kesinlikle bunu kanıtlayamayacağın şekilde yapıyorlar. Kanıtım da var ama %100 değil, kesinlikle reddediyorlar. Gruptan dışlanan da sen oluyorsun.
Kesinlikle kendilerini çok üstün görüyorlar. Biz de kendimizi üstün görüyoruz ama fark biz diğerlerini aşağılamıyoruz ya da eksiklerimizi biliyoruz bunlar her zaman doğru eğer hata varsa yanlışlıkla olmuştur. Anlatamadım gerçi ama neyse. Yaşadığım örneklerle anlatırdım ama hiç enerjim yok.
Bunun dışında bana çok pasif agresif insanlar gibi geliyorlar.
Burada her milletten insan var ama en çok Türklere ve doğu Avrupalılara karşı ben bazı tavırları gördüm ki en çok entegre olanlar, çalışanlar bunlar.
0
spherical
(11.01.23)
Hocam benim ırkçı olup olmamam farklı bir konu, bundan yola çıkarak durum değerlendirmesi yapmak benim soruma cevap vermiyor bu söylem kendi diyen kendi olur gibi bir şey daha çok.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(11.01.23)
almanlar bana kalırsa tüm avrupa toplumları içinde en az ırkçı toplumlardan birisi. ahlaki açıdan da türklerden üstün oldukları tarafları var. geçmişleri nedeniyle ırkçılıktan ölesiye korkuyorlar zaten ve yabancılara karşı bazen gereğinden de fazla pozitif ayrımcı davranıyorlar. göçmenlere mesafeli olmakla ırkçılık aynı şeyler değil. türkiye'de sen nasıl yabancılara gözün kapalı kucak açamıyorsan onların da sana bu kadar kolay kucak açmasını bekleyemezsin. her insana default gelen zenofobi ile ırkçılığı aynı kefeye koymamak lazım.

niyeyse türklerin almanlardan daha çok sevdiği italyanlar, ispanyollar vs. deneyimlerime dayanarak ırkçılık ve yabancılara gösterilen muamele konusunda daha sorunlu toplumlar, ki bu ülkelerde yaşayan türklere sorarsan onlar da sana uzun uzun anlatırlar.
0
sir gawain
(11.01.23)
Almanlar genel olarak ırkçı olup gizleyen ve sonuçlarından çekinenler ile saçma bir şekilde aşırı özür dileyenlerden oluşuyor. Aga senin deden Heinrich Himmler olsa bile sen onun yolundan gitmiyorsan neden senin suçun olsun? Sürekli bir üzgün ve özür dileyen modda korkak bir şekilde "aman ırkçı demesinler" diye geriliyorlar. Diğer kısım ise ırkçı ve de kendilerini daha üstün görüyorlar ama bunu gizliyorlar. Çünkü Mark Greg Sputnik'in dediği gibi kendi bayraklarını assalar ırkçı derler diye çekiniyorlar.

Bu arada Avrupa ülkelerinin hepsi ciddi oranda ırkçı vatandaş barındırır. Bunların sadece belirli seviyeleri var. Orta Doğu'dan uzakta, terörsüz, ekonomik buhransız yaşadıkları için gelen bir rahatlık havasında hepsi hümanist geziyorlar. Türkiye'nin bir yılda yaşadığının %1'ine denk gelecek bir terör olayından sonra ya da bir göç dalgasından sonra tepkilerine bakın. Hatta ona bile gerek yok. Ukrayna'daki savaşa yaklaşımları ile yıllardır devam eden beyaz insansız savaşlara yaklaşımlarına bakın. Bir anda bizden daha tepkili hale geliyorlar. ABD zaten "racial profiling" denilen olayın cenneti.

Irkçılık daha doğrusu zenofobi Avrupa'nın yapıtaşlarından biri. Avrupalı olmayıp Avrupa'ya giden herkes belirli bir kesim dışındaki insanlar tarafından ön yargı ile karşılanır. Gençler arasında bu oran daha düşük. ""Eğitim ve zeka seviyesi" iddiası sahip olmak için değil sahip olduğunda törpülemek ya da baskılamak için işlevseldir. Gerisi kültürel bir algı. Aksinin iddiası komik kalıyor.

Peki bu kadar göçmeni nasıl alıyorlar? Bak, almıyorlar bile. Türkiye milyonlarca sığınmacıyı ülkesine almak gibi bir hata yaptığında, o gelişmiş, zeki, eğitimli, ırkçı olmayan Avrupa ülkeleri ne yaptılar? Zor durumda olanları değil, sadece kalifiye olanları ülkelerine aldılar onu bile küçük sayılar ile. Birçoğu bir şekilde ülkesine gelip yerleşen ve üreyen azınlıklardan rahatsız. Onları gentrification ile taşraya itip kendilerinin yapmak istemedikleri işleri yaptırmaya yönlendiriyorlar.

Genç nüfuslar ve mevcut politik doğrucu algı yönetimi ile daha küresel bir Dünya'ya yönlenirken tabii onlar arasında ırkçılık oranı daha az. AB bir beyaz örgütü olmaktan çıkacaktır bu süreçle tabii. Şimdi bile 30 yaş altı için bu ırk ve sınır ayrımı büyük oranda bir şey ifade etmiyor.
0
nawar
(11.01.23)
Hocam şunu göstermek istedim aslında; bir Alman'ın Türklerin "büyük bir kısmının" barbar olduğunuz düşünüyorum, onlara "hiç" güvenemedim şeklinde düşünmesi aynı çıkış noktasına sahip. Yani mesele ırklardan çok bireyin bakış açısı. Ben dazlakların türk işçi evlerini kundakladığı, türk çocuklarını kaçırdıkları dönemde Almanya da büyüdüm. O dazlaklar kadar, Almanca öğrenelim diye hafta sonu gönüllü ücretsiz almanca dersi veren öğretmenlerimde vardı, annem almanca bilmediği için kendi çocuğuyla beni iki yıl okula götürüp getirende vardı. Babam anneme şiddet uyguladığında ıykkkk türk işçiler böğkk ilkel bunlar diyen komşularımızda vardı, annemi ve biz çocukları bir kenara çekip başvurabileceğimiz yardımları anlatan da vardı.
0
Phoebe
(11.01.23)
Ya bence yukarıdaki cevaplar senin sorunu çoğunlukla anlamamış. Çünkü Hans ırkçı mı Jürgen yabancı düşmanı mı vs. nereden bilelim tek tek. Mevzu o değil. Mevzu bu olmadığı için konunun eğitim veya zeka ile de ilgisi yok.

Asıl sorular şunlar bence: Alman kültürü dışlayıcı ve kapalı bir kültür mü? Yeniliklere açık mı, yoksa muhafazakar mı? Üstünlük kompleksi var mı yok mu? (diğer kültürlere relative olarak tabi ki, yoksa bunun net bi ölçütü yok).

Bu soruların cevabı da Almanlarla biraz vakit geçirmiş herkes için oldukça açıktır muhtemelen :) Olmayanlar için de @nawar +1 diyelim.

"O kadar göç alıyorlar" vs. diyenler için de, Almanların 60 yılda aldığından fazlasını biz 3 yılda aldık. Hani gösterge buysa eğer TR'deki ırkçılığı düşünüp, Almanya'yı tahayyül edebilirsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(11.01.23)
Nawar çok güzel bir cevap yazmış. Ben de sorunu "almanlar hala içten içe üstün olduklarını düşünüyor ama bunu dile getiremeyecek kadar bu konuyu baskılamışlar" şeklinde algıladım ve 1 sene de olsa o topraklarda yaşamış biri olarak bu görüşe katılıyorum. Ben mevcut bilincimle, alman olsam bununla gurur duyardım, her anlamda başarılı bir ülke, müthiş bir tarih, avrupa'nın belkemiği, vesaire veesaire. Bundan 50-100 yıl önce yaşananların sorumlusu ben olmadığım için bunları kafaya takmazdım. Ama işte malum nazi dalgasından ve genel "göçmen dostu ülke" baskısından ötürü, ben almanım derken özür dilerim ama ben almanım yani modunda takıldıklarını düşünüyorum. Almanyada ırkçıdan çok, göçmen dostu vardır ve bu onların maalesef sonunu getiriyor, bir çok şehri alman şehri olmaktan çıkmış durumda. Apolojist yani adamlar, 3 adımda bir özür dileme düşüncesindeler.

Peki almanlar ırkçı olsaydı, olmakta haklı olurlar mıydı? Bence sorunun cevabı evet. Bu müthiş ülke şu anda her anlamda yağmalanan rezil bir pozisyona düşmüş durumda. Redditte bile göçmenlerin zorbalık yaptığı alman çocuklarının konularını okuyabilirsiniz. Almanyanın bir çok şehrinde almana rastlamak için çaba sarf etmeniz gerekir. Bize çok daha yakın olan suriyeli, afgan göçmen gibi şeyler bile, zaten düzen olmayan türk şehirlerinde bizleri çileden çıkarırken, düzen bağımlısı, kuralcı, müthiş bir sistem oturtmuş, ortadoğuya ve islama olabildiğince uzak bir alman çocuğunun kendi evinde suriler tarafından zorbalığa uğruyor olması travmasını bu adamlar atlatamazlar, ve sonucunda göreceksiniz bu gidişle yine 2. dünya savaşında olduğu gibi sağ partilerin iyicene yükselişe geçeceği bir süreç yaşanacak (ya da almanya'da iş işten geçmiş olacak ancak diğer avrupa ülkeleri ibret aldığı için o süreci yaşayacak ve daha çok göçmen karşıtı olacaklar)

Bunun dışında ırkçılığın düşük zekalı olma durumuna katılmıyorum. Ben herkesle arkadaş olmak, iyi geçinmek zorunda değilim. Keza bir almanın, türk olduğum için benimle arkadaş olmaya ve o önyargıyı yenmek için vakit ve enerji ayırmak istememesini de anlayabiliyorum. Herkes yeni kültürler keşfetmek ve her şeyi mazur görmek zorunda değil. Adam istemiyorsa istemiyordur, ben de önünde erkek çocuğu dansettiren kültürlerle bir şey paylaşmak istemediğim gibi, mesela milyonlarca afgan içerisindeki 3 tane pırlanta gibi adamı bulmak için çaba harcamak zorunda da değilim. Almanlar bu minvalden bakınca, ırkçılık bir yana, göçmenlere inanılmaz bir tolerans gösteriyorlar ve sonuçların da en büyük şehirlerinde kızları rahat yürüyemediği için olumsuz şekilde yaşıyorlar. Sonuç olarak almanların hakkını yememek lazım, ve duygusal netflix dramalarından çıkıp gerçek hayata vardığınızda görüyorsunuz ki ırkçılık da bilinmeyen bir karanlıktan korkmak gibi oldukça doğal ve normal bir reflekstir. O karanlıktan korkmamak insanın kendi elinde, ama korkmamaya çalışmak için çaba sarfetmeyen ve karanlığa hiç girmemeye çalışan insana da saygı duyuyorum.
0
roket adam
(11.01.23)
Abi hemen ofans yapıyorsunuz ama ofans yapacak bir şey yok, ben Almanlar ırkçıdır demiyorum Almanların ırkçı olabileceklerini düşünüyorum ama bu tam da Roket'in söylediği gibi "Almanlar hala içten içe üstün olduklarını düşünüyor ama bunu dile getiremeyecek kadar bu konuyu baskılamışlar" şeklinde bir düşünce, yani "sen kaç tane Alman tanıdın olm" argümanı doğru değil bu anlamda, misal ben de Almanları seviyorum benim de Alman arkadaşlarım var ve hiçbirinden de ırkçılık görmedim hatta Nawar'ın dediği gibi birçoğu fazla "hümanist" ama kendilerini bu şekilde baskılamalarından asıl düşüncelerini unutmuş bile olabilirler gibi geliyor bana. Hani gece başını yastığına koyduğunda uykuyla uuanıklık arasında bir süreç olur ya, ancak orada "Lan Almanlıktan aldığım tadı da hiçbir şeyden alamadım he" kıvamına geliyor gibime geliyor birçoğu, yoksa "ALMANLAR IRKÇIDIR" demiyorum ben, öyle olabileceklerini düşünüyorum.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(11.01.23)
abi yanlış anlama da birine "ırkçı ama ırkçı olduğunu unutmuş" demek nasıl bir yaftalama çeşididir? berlin nüfusunun neredeyse yarısı göçmen olmuş, ki önemli bir bölümü de sivilize olmamış, abuk sabuk saçmasapan insanlar. hepsi ekmek elden su gölden yaşıyor, devletin kaynağını sömürüyor, ne fiziksel/sözel ırkçı bir saldırıya maruz kalıyor, ne hayat kalitesini etkileyecek somut bir ayrımcılığa uğruyor. argümanlar "burgeramt'taki alman memur bana sanki biraz ters baktı gibime geldi"nin ötesine geçmiyor. iddia ediyorum, şu göçmen nüfusu türkiye ya da başka bir ülkede olsa ve devlet kendi halkından aldığı vergiyi bunlara akıtsa insanlar çoktan sopalarla yabancı kovalıyordu.

yukarıda biri "zenofobi yani ırkçılık" diyerek ikisinin eşanlamlı olduğunu iddia etmiş ama mahallenize taşınan ve hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir yabancıdan çekinmekle ırkçılık apayrı kavramlar. zenofobi hepimizin maymun beyninde olan bir savunma mekanizması, bilmediğimiz şeylere karşı temkinli olmasak evrimleşip bugüne gelemezdik zaten. ikisini aynı görüp bunun üzerinden paragraflar döşenmek tuhaf olmuş biraz.

ben alman muhibi vs değilim. ama kendi ülkemle karşılaştırıldığında çok daha etik ve naif kalan bir toplum için "ben bu insanlara oldum olası güvenemedim" demene tetiklendim biraz. peki sana kim güvensin diyesim geldi.

almanya'da ikinci el eşya alıp satarken ya da birileriyle işbirliği yaparken önümdeki iki seçenekten biri türk, diğeri almansa (ve diğer her koşul eşitse) daima almanı tercih ettim ve şimdiye dek zararını görmedim. bende güven meselesi tam tersi işliyor.
0
sir gawain
(12.01.23)
Abi inanın benimle alakalı ne düşündüğünüz hiç problem değil yani düşüncem mantıksız ve aptalca da gelebilir doğrudur ama muhtemelen ne demek istediğimi de anlatamıyorum ama yineleyeyim: Ben Almanlar ırkçıdır demiyorum. Almanlardan kastım bu arada Türkiye'den oradan buradan gelip vatandaşlık almış Almanlar değil onların hiç gelmediğini düşünelim; ben Bastian Schweinsteiger gibi Almanlardan bahsediyorum.

Diyorum ki bu Almanlar özünde, temelinde, en gizli saklı ID benliğinde hala üstün bir toplum olduklarını düşünüyorlardır ama bunun Nazi dönemiyle falan bir ilgisi yok zira Cermenler zaten mitolojik olarak da kendini herkesten üstün gören bir toplumdu, yani biz Türklerin Ergenekon destanı gibi bu adamların "Bro biz Avrupalı halkların en büyüğüyüz en ulusuyuz tanrının yeryüzündeki gölgesiyiz" tadında mitolojileri var, Nazizim biraz da bu mitolojiye dayanıyor ama ben diyorum ki Almanlar bu Nazi belası yüzünden kendi mitolojilerindeki bu özelliklerini artık dile getiremeseler de, hatta günümüz şartlarında bunu baskılamaktan yok saymaktan gerçekten de "olmadığını" düşünseler de özlerinde hala bu düşüncelerie sahip olabileceklerini düşünüyorum, çünkü bu düşünce bu adamların kültüründe var böyle mitleri var, yani 2000 yıl bu düşünceye sahip olmuş bir toplum son 50 senede mi bundan vazgeçti yani bu bana mantıklı gelmiyor sadece.

Abi hadi her şeyi geçtim misal Till Lindemann'ın ırkçı olmama ihtimali var mı ya, benim bile Till Lindemann'ı görünce Alman ırkçısı olasım geliyor o niye olmasın ki.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(12.01.23)
Danimarka ve İngiltere ofislerinde kısa süreli çalıştım. 8 aydır Avustralya’ dayım. Avrupa- özellikle orta Avrupa ve batı insanı ırkçı olmasa da muhafazakardır. Kibardırlar ama sosyal çemberlerinin içine girmen çok zordur. Ki bunu bana Danimarka’ da bir Fransız, Newcastle’ da bir İskoç da söyledi. Burda bir şekilde yabancı olduğunu hissettirirler demişlerdi.
0
trixi
(12.01.23)
kahraman, savaşçı, güçlü ya da kutlu olmadığını iddia eden bir ırk mitolojisi var mı? yani dünya tarihinde hangi milletin mitolojisinde "biz çok da süper bir ırk değiliz ya idare ediyoruz işte hehe" türü söylemler görebilirsin? zaten destan kavramı bu mantık üzerine kurulu, milletler en kolay güçlü oldukları algısı üzerinden birleşir. dediğin şey ingilizlerde de var, türklerde de, meksikalılarda da, korelilerde de. zaten alman mitolojisi dediğin şey de tartışılır. nordik, anglo-sakson ve keltlerden çok ayrışmış bir mitoloji deği. yani bunlar avrupa'nın ortak mitolojileri aslında.

almanya son yüzyıldaki göçmen politikasıyla avrupa'nın amerikası olma yolunda ilerliyor (ki bence oldu zaten). gelgelelim amerika'nın pohpohladığı bu tek ulus olma hali, hepimizin orijini farklı olabilir ama biz tek bir ülke, tek bir milletiz, hadi marş söyleyip bayrak sallayalım ve amerika'nın kurtuluşunu kutlayalım durumununun yüzde birini bile göçmenlerine dayatmıyorlar. almanya yarın bir gün çıksa hadi bugün almanya'nın bayramı, herkesin eline almanya bayrağı verip birlikte sallayalım ve marş okuyalım dese yer yerinden oynar. ne ırkçılıkları kalır ne nazilikleri. almanya bu açıdan düşünürsen ırkçılık bir kenara, avrupa'nın belki de en anti-ırkçı ülkesi olabilir. bunu da devletin zorlamasıyla ya da kanunlarla değil, toplumsal normlarla beceriyorlar.

bir milletin karakteri 100 yılda değişir, 50 yılda da değişir. tanıdığım bir ülke halkı gözümün önünde sadece 20 yılda eskisinden iki kat daha muhafazakar oldu mesela. oluyor böyle şeyler.
0
sir gawain
(12.01.23)
gunumuzun politik dogrucu dunyasinda bu tarz bir soylemi "mesela yani" gibi bile soylemeye kalksan adami carmiha gererler. belki de medeni ve mesafeli toplumun gereklerinden birisi budur, bilemeyecegim.

ancak almanlar disiplinli diyince evet abi diyen ayni insanlar almanlara yonelik olumsuz algilanabilecek bir tanimlama yapildiginda ama aa butun almanlara oyle diyemezsiniz diye ayaga kalkabiliyorlar. halbuki iyi kotu yargilari zihnimizde. tembel alman oldugu gibi seker gibi pamuk gibi alman da vardir. ancak genellemeler genel bir resim cizebildikleri olcude degerlidir. yoksa elbette istisnalar olacak. dolar artis trendiyken tek tuk dusus yasadigi gunler de olacak vesaire.

benim almanlar ile iliskilerimde gozlemim cermen kulturlerinden gelme (iskandinavlarda oldugu gibi) bir zenofobiye sahip olduklaridir. bu zenofobi 21. yy'da gunluk hayatta pek kolay karsilasilan bir sey degil belki. ancak bir almanin sosyal cevresine girebilmek kolay degildir. almanya'daki gocmenler benim alman arkadaslarim da var dese de bircok ozel partiye davet edilmezler. buradaki eleme unsuru akici almanca bilgisi midir baska bir sey midir bilemem. ama asilmaz gibi gozuken duvarlar vardir. yeri gelir cilginlar gibi eglenirsin beraber ama onlardan biri olamayacagini inceden hissettirirler. bu italya'da ispanya'da yasanmaz mesela. adam gider seni babannesiyle tanistirir.

bunun yaninda bir alman sasilacak seviyede meymenetsizdir. almanlarla bir is toplantisi yaptiginda sadece is toplantisi yaparsin. espriden anlama gibi bir ozellikleri yoktur. dunyayi olanca sikiciligiyla kucaklamaya bayilirlar. muhtemelen bu ozellikleri sayesinde her dunya savasinda kafalarina vurulmasina ragmen eskisinden daha guclu gelebilmislerdir.

ee bu ideal yaklasimlar zamaninda diger irktan insanlarin yasam hakkina bile sahip olmadigi yonunde korkunc dusunceleri yesertebilmis egitim seviyesi yuksek almanlarin arasinda bile. bu adamlar rilke okuyup wagner dinlerken yan binadan yahudi komsularinin toplatilmasina ses cikarmiyorlardi. heidegger gibi devasa bir metafizik figuru gidip cilginlar gibi nsdap'e basiyordu muhru.

sozun ozu, irkcilik mi demek gerek bilmiyorum ama sikintili bir seylerin oldugu asikar. o yuzden almanlarin iyi yanlarini alacaksin. felsefelerini okuyup arabalarina bineceksin. ama konu almanya'da yasam olacaksa eger gotun gotun uzaklasacaksin.

eyyorlamam bu kadar.
0
antikadimag
(12.01.23)
antikadimag tam olarak senin anlattığını anlatmak istedim ben de.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(12.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.