Mutlaka araştırmışsınızdır ama sanki erken değil mi kürtaj için? 10-12 hafta yazan kaynaklar da var ama bilemedim. Geçmiş olsun

Bir akrabamıza da benzer şekilde söylemiş doktor, "acaba?" diye gitmemişler. Sonrasında düşük yaptı, arkasından mecbur kürtaj oldu ve çok daha zorlandı.

Doktordan veya kendinizden emin değilseniz, farklı bir doktordan daha görüş daha alın. Ancak ihmal etmeyin.

Geçmiş olsun. Umarım hikayeniz, mutlu sonla biter.


.

Valla teknik olanakları daha iyi bir hastaneye ve farklı bir doktora da gösterin ondan sonra karar verin.
Allah kolaylık versin zor işler

oldukça kan kaybı olacaktır öncelikle. moral bozukluğu da olacağını düşünerek, eşiniz özellikle kan yapıcı takviyeler alsın ve beslenmesine dikkat etsin. kan kaybı halsizlik, yorgunluk da yaratacaktır. kardeşim geçen sene temmuz ayında aynı durumu yaşadı, kürtaj olmak durumunda kaldı. oldukça moral bozukluğu olabiliyor, kardeşimin ilk hamileliğiydi, sizin ve ailenin vereceği psikolojik destek de çok önemli. kişi kendini suçlar bi moda girebiliyor çünkü.
ancak hemen sonrasında kasımda beklenmedik bir şekilde tekrar hamile kaldı ve bir sonraki temmuzda bebeği kucağındaydı:) özellikle ilk hamilelikte bunlar olabilecek şeyler kısacası. geçmiş olsun size ve eşinize.

İnşallah kalp atışını duyarsınız. Bundan seneler önce ikinci bebeğime hamileyken kalp atışını duymaya gideceğimiz gün kaybettim bebeğimi. Benimki kanamayla gittiği için kürtaj hızlı ve nisbeten komplikasyonsuz oldu. Eğer emin değilseniz başka bir hastaneden görüş almak mümkün. Operasyonu lütfen hastane koşullarında olsun. Sonrasında manevi destek gerekiyor. Bakın aradan neredeyse 15 sene geçti hala içim titrer kaybıma.

kredi imkansızları oynuyor bu aralar. peşinatınız çok düşük. nispeten daha düşük fiyatlı bir ev alıp, kiraya verebilirsiniz. kira geliri ile kredi ödenir. sizde kirada oturmaya devam edersiniz. 5-10 sene içinde ev sahibi olmuş olursunuz gibi düşünüyorum.

Türkiyenin orta yerinden oluk oluk petrol fışkırmadığı sürece kısa vadede enflasyon tepetakla olmaz.
Olur da aldığınız evin parasını ödeyemez hale gelirseniz, evi şu ankinden daha yüksek bir paraya satar borçlarınızı kapatırsanız, o an içinde bulunacağınız durum şu ankinden daha olumsuz olmayacak.
Yani o zaman evsiz kalırsınız ama şu an zaten evsizsiniz.
Kesenize uygun bir ev ve zorlanarak da olsa ödeyebileceğiniz bir kredi buluyorsanız hiç düşünmeyin. Alın o evi.

çok az kredi veriliyor. Onu da ekleyip maks alabildiğinizi alıp kiraya verip değerlenince satın. Hatta, kiraya bile vermeden al-sat yapın.

Şu ortamda kredi çekmek ve ev almak çok mümkün değil.

Elinizdeki parayı harcamayıp, biriktireceksiniz ve uygun fırsat kollayacaksınız. Çok yakında peşin parası olana güzel fırsatlar çıkacaktır.

Parayı biriktirirken TL'de tutmayın tabii ki. Sepet yapmak en güzeli (Altın, dolar, euro vs.)


.

--enflasyon tepetaklak olur maaşlar bu kadar seri artmazsa

geçtiğimiz 2 sene gibi olmayacak buna emin olun, fakat bir anda enlfasyon düşmez. ovp tahminlerine göre bile enflasyon ancak 2025te tek haneli olacak ki siz onu en erken 26-27 olarak düşünün.

--bankaya totalde geri ödeyeceğimiz rakam 4.5M TL'leri bulmakta. yani satınalınan ev aslında bize 5-6M TL'ye mal oluyor.

paranın zaman maliyeti var, evet siz o kadar para ödeyeceksiniz fakat evin fiyatı da artacak.

--bahtsızım ya olabilir iki ay sonra dip faizli krediler çıkarsa?
istediğiniz evi bulamazsınız veya daha pahalıya alırsınız.
ben yine de bu aralar çıkacak hiç evi olmayanlar için olan kampanyayı beklemenizi tavsiye ederim.

Kredi faizleri şu an yüksek. Zaten kredi muslukları da kısılmış.

Alacağınız ev için ödeyeceğiniz miktarı düşünün. O ev vade sonunda, sizin geri ödemenizi karşılayacak mı? Enflasyon bir noktada yavaşlayabilir hatta çok aşağı gelebilir. o zaman, ödeyeceğiniz faiz evin gerçek değerinin aşırı üstünde kalır.

Tam tersi de olabilir. O zaman da evi ucuza bile almış olursunuz. O öngörü sizin kişisel hesabınız.

Elinizdeki peşinatla büyük şehirlede ev bulmanız zor. Ama o peşinatla anadolu'da, küçük şehirlerde belki bir ev bulabilirsiniz. Ama bütün sermayenizi tek bir yatırıma koymak mantıklı mı o da tartışılır.

Sizin için eldeki sermayeyi büyütmenin yolunu bulmak önemli. Yani fon, döviz, altın vb yatırım araçlarıyla bir sepet oluşturup parayı enflasyon üstünde büyütmek üzerine düşünebilirsiniz.

ama bunlar bir yatırım tavsiyesi değildir elbette. Siz kendi birikiminize ve bütçenize ve riskli bulup bulmadığınıza göre karar vermelisiniz. Çünkü döviz bile olsa piyasa oynak bir anda terste de kalabilirsiniz.

Enflasyon birmiktar aşağı gelecek belki ve zamlar son iki yıl gibi olmayacak ancak tamamen bitmeyecek. En iyi ihtimalle %30-40 arası seyredecek ki gelecek yılın öngörüsü bile %33 zaten. Evi aldım, faizi yüksek vs ya düşerse diye düşünmek anlamsız kayda değer bir düşüklük olursa hemen olmasa bile kredi vadesi içinde yapılandırabilirsiniz.

Konu şuanda kredi bulmanın güçleşmesi bence. Ancak kredi notunuzun iyi olduğu varsayımıyla ilk ev için kredi bulabileceğinizi düşünüyorum. Aylık kredi ödemenizi 35K olarak ayarlayabiliyorsanız bence gelirinize göre ilk 1-2 yıl en fazla sıkışarak ev sahibi olmak mantıklı. Küçük bir yada iki ev alıp kiraya vermek vs de alternatif ancak kira-kiracı ile uğraşmak ayrı bir dert bence.

Şu enflasyonist ortamda yaptırabilirseniz, konut kredisinde 2. yada 3.yıldan sonra senede bir balon ödeme koyarak aylık taksit miktarınızı aşağı çekebilirsiniz. Böylelikle paranın iyice değer kaybetmesini sağlarsınız. İleride balon ödeme rakamları çok komik kalacaktır.

Serverın yedeğini almayan IT bu işi çözemez. Daha profesyonel yardım alın.

Bildiğim kadarıyla bazı ransomware'ler çözülebiliyor para vermeden.

benim çalıştığım şirkete de girdi bütün dosyaları şifrelemişler aynı baremde pazarlık döndü fakat bilgileri feda etmek daha uygun olur diye düşündük.
bu süreçte yardım aldığımız insanların dediğine göre parayı yollayınca sözlerini tutuyorlarmış, geri veriyorlamış dosyaları genelde.

Garantisi hiç bir zaman yok. Bazen şifreleri verse bile geri dönüş mümkün olmayabiliyor.

Ne kadar veri gitti, ne kadarlık iş çıkıyor, ne kadar zarar verecek bakıp verilebilir. Çok zorda kalmayacaksanız, vermeyin. Ama büyük sıkıntı olacak verilebilir.


.

@2 haklı genelde açtıklarını söyülüyorlar.

yoksa sistem işlemez. biri dese ki yalan açmadılar adamların pazar bozulur.

yt'de bunu çözdüğünü iddia eden var.

bir rivayet üreticisi de kendisi diyorlar :)

bazı antivirüsler attıkları patch'lerle bazı ransomware ları çözüyor sanırım.

şans.

3 yıl önce, ben de pazarlık yapıp fiyat kırarak anlaştığımız tutarı korsana ödedim ama parayı alıp dönüş yapmadılar. onun üzerine avustralya'dan bir firmayla görüştüm, garanti verdiler, 5000 usd istediler. veri sigortamız da vardı, uzaktan bağlanıp yaklaşık 1 saatte tüm veriyi geri getirdiler.

Gerekmez.
Böyle kuduz olunsaydi tüm Türkiye kuduzdu.

Hayır, bahsettiğiniz şekilde kuduz bulaşmaz.

Teşekkür ederim, yine de riske girmemek adına aşı oldum.

Türkiye, artık kuduz açısından riskli bir ülke. Sadece son bir kaç ayda 2 kişi öldü. Bu duyulan, duyulmayanlar da vardır.

Tanımadığınız sokak hayvanlarını yakından sevmeyin. Kuduz aşısını ihmal etmeyin.


.

Mart 2024'e, yerel seçimlere kadar, iki ileri bir geri gider. Çok bir artış beklemiyorum.

Sonrası mokoko zaten. Ya doğru olanı yapıp, ful artış yaparlar. Ya da yine dip. Bir kişiye bağlı.

Kaynak bitti, paranız varsa nakitte kalın.


yatırım tavsiyesi değildir.


.

Şu anki faiz artırımının iki sebebi var. Veresiye alınan Rusya doğalgazı borcunun ödenmesi için kaynak bulmak ve her geçen gün daha da büyük bir yara haline gelen KKM ye çözüm bulmak.
Söylediğiniz diğer konuları düşünecek süreç çoktan aşıldı.
Ekonomide eylemlerin, tedbirlerin sonuçları matematiksel ölçülemez. Tedbir maksadı sağlayabileceği gibi tam tersi etki de yapabilir. Bundan sonraki adımlar, gelişmelere göre şekillendirilecek. Şu andan tahmin etmek güç.

Ben, tüm kurşunlarını tek seferde attıklarını düşünüyorum bu ay. Benim tahminlerime göre, önümüzdeki aylarda, ya hiç arttırım olmaz, ya da sembolik 1,5-2,5 puanlar gelir bir iki ay daha, sonra da pas geçerler. Daha önceden, faiz arttırımında korkak davrandıkları için, bir de "bir anda çok fazla arttırma opsiyonunu deneyelim." demiş olabilirler. Ama bu arttırım için çok restler çekildiği söyleniyor. Mehmet Şimşek'in istifa resti vs... Üstelik, halkın dolara olan eğilimine yine de çare olmadı. Tekrarı olamaz diye düşünüyorum.

Altın fed nedeni ile yerlerde, 2024 yılına kadar da fedin faiz arttırmalarına devam edeceği anlaşılıyor bu anlamda, global riskler artmadıkça ve döviz kurundan destek almadıkça altın yatarımcının yüzü pek gülmeyecek görünüyor.

Dolar kuru için rezervler yakılmayı devam ediliyor bildiğimiz gibi, ancak yaz sonuna doğru gelmemiz , ve türkiyenin dış borç ödemelerinin yaklaşması dolayısı ile dolar talebi daha da artacak , bu nedenle bu kurun 2 aydan fazla sürdürülmesi ben beklemiyorum. Yıl sonuna doğru 30 üstü rakamlar bekleniyor.

Ufak tefek müdahaleler dışında Mart 2024'e (yerel seçim) kadar ufak ufak, sonra büyük büyük artar.


.

İstanbulda bir adayın %55 almasını zor görüyorum, başa başa yakın fahrettin koca alabilir, %49-47 gibi olabilir

Valla yüzde 55 ile olmasa bile alır gibi İstanbul'u (ha aday yapılır mı pek sanmıyorum)
Başkası olsa almaz derdim ama sağlık bakanlığının diğer bakanlıklara göre daha olumlu bir intibası var halk üzerinde. Akp'li olmayan ve ılımlı bakan bir kesimin de oyunu alır Fahrettin.

55 alir evet. imamoglunun oyle cok iyi bi intibasi yok ki

Fahrettin Koca. Diğeri baştan aşağı reklam. Kendi de biliyor kazanamayacağını. Bu sebeple gözünü hazır koltuğa dikti.

imamoğlu cb yard. için uğraşacağıan istanbul için çalışsaydı kazanırdı bu seçimleri
koca mansuru bile zorlar da çok alakasız bir isim olur mesleği icabı

istanbulda akp yüzde 55 alamaz. ama seçimi kolayca kazanır.

Sağlık bakanından belediye başkanı olmaz. İmamoğlu açık ara kazanır.

imamoğlu belediye başkanı olarak mansur yavaş'tan çok daha başarılı. Halk üzerindeki intibası da (kendi şehirleri için) çok daha olumlu diye düşünüyorum Yavaş'a göre.

Fahrettin Koca çok kötü bir aday olur ayrıca bence AKP adına. Fahrettin Koca'ya özel olarak sempatisi olan bir kişi olduğunu bile sanmıyorum. AKPli olan zaten AKPli diye oy verir ama tarafsız olanı çekecek herhangi bir özelliği yok Koca'nın. Bakanlık dönemi de başarısız yani kötü bir pandemi yönetimi ve sağlıkta "akp en azından hastanede sırayı bitirdi" lafının bile geçerli olmadığı kötü bir yöneticilik yaptı bakanlığı döneminde. Pandeminin ilk bir iki ayındaki sempati oyunu saymazsak halk intibası yüksek biri değil yani. Süleyman Soylu'yu falan anlarım da Fahrettin Koca çok alakasız bir aday olur, İmamoğlu sokağa çıkmadan kazanır neredeyse

İmamoğlu'nun en güçlü olduğu durum bu bahsettiğin durum olur ama onda bile akp alabilir.

Eğer hdp ve iyi parti ayrı aday gösterirse (bence gösterecek gibi) hiç şansı yok zaten.

Ek olarak, oranlar hakkında çok çıkarım yapılamaz bence çünkü genel seçimden sonra küsmüş ve sandığa gitmeyecek çok sayıda seçmen var bence.

edit: @nundu, Fahrettin Koca bir kesimin gözünde Abdullah Gül gibi "ortada" bir adam. Yani Chp'ye kızıp Akp'ye verebilecek potansiyeldeki kişiler mesela Soylu olsa nefret eder vermez, ama Koca'ya verebilir.

Ekrem İmamoğlu cb adayı gösterilseydi şu an ki Cumhurbaşkanımız olurdu.

Seküler ve muhafazakâr kesimden yüksek oy alacak tek isim İmamoğlu. F.Koca'nın şansı çok çok zor olur

Fahrettin Koca yeni bir Mehmet Özhaseki vakası olur. "Ankara'da Kayseri Belediye Başkanı'nın ne işi var" izlenimi oluşmuştu ve Yavaş seçimi 4 puana yakın farkla kazanmıştı.

Sağlık Bakanı ve belediye başkanlığı konuları çok alakasız. "Sağlık Bakanından belediye başkanı olmaz" yaklaşımı kabul görecektir. %55 oy alabileceğine kesinlikle inanmıyorum.

Fahrettin Koca'yı aday yapıp risk almaz Ak Parti. %90 ihtimalle Murat Kurum İBB adayı olacak ve bu durumda bence İmamoğlu'nun hiç şansı yok.

İmamoğluna türbeye eli arkada bağlı girdi diye bile soruşturma açtılar. Yani çalıştırmamak için her yolu denediler.
Ayrıca işgalci göçmenlerin en yoğun olduğu illerden birisi İstanbul. Ak parti için o oy oranları hayal.

ben dahil cevremde imamoglu'na oy vermis hic kimse imamoglu'na vermek istemiyor. istanbul'dan ziyade chp baskanligi, cumhurbaskanligi icin calisip kendini sacma sapan kavgalarin icine soktugu icin.

gecen sefer kazanmasinin sebebi zaten haksiz bir iptal, ve binali gibi sonuk bir aday olmasiydi. gene oyle bir sey olmazsa sansi yok.

imamoğlu herhangi birinin hdp ve iyip desteğini alsa bile işi çok zor olacak. istanbulda bir aday yüzde 50 üzeri alamaz. şöyle alır chp imamoğlu dışı aday gösterirse diğer aday alabilir.

İmamoğlu ve Yavaş genel seçim sürecinde çok yanlış yaptılar.

İmamoğlu sonrasında bir şeyler yapmaya çalıştı ve deşifre oldu. Şimdi de İBB seçimi ile harcanıp, siyaset hayatı bitirilecek. Kılıçdaroğlu istifa etmeden seçime girilirse, pek çok belediye kaybedilecek.


.

1 tane yedim, zehirle ilaci ayiran dozudur diyerek, tadinda birsey yok

hiç riske gerek yok. çok zaman geçtiyse çöp

dondurulmuş yumurta beyazını (sarısı ayrılmış) buzluğa koyup daha sonra çözdürüp yedim çok kez bir şey olmadı.

bütün yumurtayı kırıp da dondurdum bir kez. sarısı çiğ yumurta gibi dağılmadı ama beyazı eskisi gibi oldu.

bütün, kabuğuyla beraber hiç dondurmadım.

Yumurta ve tavuk, şakaya gelmez. Bünyeye ve yediğiniz orana göre değişir ama direkt zehirler.

Bu ikisini emin değilseniz, yemeyin.

www.muratbas.com.tr


.

Kabuğu nemlendikten sonra (havadaki nem bile etkileyebilir) bekletirseniz, nem/su yumurtanın içine sızar ve içeride bakteri üretir. Bu bakteriler gün geçtikçe zehirler. Bazı bakterilerin ise (Salmonella gibi) panzehiri yoktur. Vücudunuz baş edemezse tedavisi yoktur. Riske girmeyin.

Prensip olarak yumurtayı kuru tutun her zaman (yıkamayın mesela) ve mümkün olduğunca kısa sürede tüketin.

20 bin dediğin memurun bir aylık maaşı. Yatırım yapılacak miktar değil. Döviz alsan altın alsan mobil bankacılıktan alsan ne olacak? 40 bin lira mı olacak? Ya 20 bin 500 ölü ya 19 500
Öde borcunu gitsin.

Ya borcunu öde ya da borsa

Amacım 20bini birkaç ayda 40bin yapmak değil tabi ki. Hesaptaki harcamaya hazır duracağına ufak bir meblağ da olsa bir yere bağlayayım, böylece hem harcamayayım hem de 300-500 ustune koyarsa da ne ala dıyorum.

Süre kısa ancak altın veya euro alınabilir.

Dolar sıkıntılı biraz, çünkü baskılanıyor ve ufak ufak çıkarılıyor.

Fiziki almakta fayda var, ileride piyasa ile resmi kur arasında makas oluşabilir. Ancak 2 ay sonra bozduracaksanız, uğraşılmaz. Bankadan da alabilirsiniz.

NOT: Tabii ki, yatırım tavsiyesi değildir! Sesli düşündüm sadece, para kaybederseniz, sövmeyin :)


.

kısa vadede kar getirecek borsa var, tabi kayıp da olabilir.
ben senin yerinde olsam fiziki olarak altın alırdım (banka alsatta çok komisyon alıyor)

Bende birazcık daha vardı, cuma günü dolar aldım.

borç vadesine kadar fon al bence
sigara parası çıkar

Gideceği yer belli olan parayı riskli yatırımlarda kullanmamalısınız. Yatırım için ayırdığınız parayı riskli yatırımda kullanmalısınız. Bu ciddi bir şey, insanlar böyle borç batağına giriyor, çok zor değil bu duruma girmek.

Borsa çok riskli bir yatırım, evet hisseler yükseliyor ama şimdi böyle bu. Yatırım yaptığınız hisse düşerse hali hazırda ödeyebildiğiniz borcu ödeyememeye değecek mi 2 ayda kazanacağınız? Dolar ve altın için de aynı şeyler geçerli.

Gideceği yer belli olan parayı ancak vadelide tutmak mantıklı. Şu sıralar bankalar %30larda hoşgeldin faizi veriyor. Vakıfbank %37 veriyor eğer hala öyleyse. 2 ayda 1.216 lira getiri demek, hiç olmamasından daha iyi üstüne borcunuzu da ödeyebilmeniz garanti.

Ben çok yüksek buldum faiz oranlarını. Ben cesaret edemezdim. 1.36 dan ve 1.70 kusurdan yaptım dediğinizi.

mantıksız, borçla yatırım yapılmaz. Fiyatın ne olacağını kimse ön göremez. Uzun vadede düşecekse ya da çıkacaksa siz bunu düzenli yaptığınızda zaten ortalamanın altında kalacaksınız.

ayrıca altın 3 yıl önceki usd değerine daha yeni geldi, yani çok kazançlı bir yatırım aracı değil. Onun yerine hisse senedi, fon ya da fona dayalı besler yaparak enflasyona karşı paranızı uzun vadede daha iyi değerlendirebilirsiniz.

değil.

35 bin lira ile altın almak mantıklı. ancak 35 lirayı 72 bin lira olarak ödemek mantıksız. altının gramının iki katına çıkması uzun zaman alacaktır.

mevcut durumda alacağınız altını 5-10 sene sonra bozdurmayacaksanız kredi işine girmeyin.

O devir geçti maalesef. Taksit olarak ödeyeceğiniz tutarı, veya daha fazlasını ayırıp; her ay onunla altın alın.

NOT: yatırım tavsiyesi değildir.


.

Yukarıda yazıldığı gibi o geçti bence de...
Kredi kartıyla araba alan da aldı, altın da. Bundan sonra belirsizlil olacak bence

faizi çok yüksek geldi, yine de dolar 6 ay içinde 40 olursa avantajlı olursun. 1 yıl sonra 40 kesin gibi. düşününce mantıklı aslında.

artık değil çünkü faziler çok yüksek. geçen sene mantıklıydı ve aldım

bence karlı olur. enflasyonun altındaki ödemeler bedava. enflasyon bu yıl enag'a göre %100. benzer şekilde ilerlerse seneye altının değeri zaten 70 bin lira olacak. 36 ay içinde kar bile ettirecek.

Faiz çok yüksek, o faizi vereceğime aylık 2 gram kendim alırım. Gram fiyatı Oynasa da bu kadar koymaz

avukata danisin, mahkeme yoluyla isteyebileceginizi dusunuyorum.

edit: malik ve yonetici olan kisi kiracisina karsi sorumlu oluyor mu? olmuyor mu? buna bakmak gerek. ama nihayetinde sizin cikmanizi istiyor ve bir avukat araciligiyla her isini yapiyorsa, herhalde size pek bir secenek kalmiyor gibi.

Senede bir kez, kat malikleri toplanır ve Apartman yöneticisini ve <deneticiyi seçer. Aidatı belirler.

Denetici, kat malikleri adına yöneticinin harcamalarını denetlemekle görevlidir.

Yöneticinin Karar defteri dışında bir defter tutma mecburiyeti yoktur. İşletme defteri demiş bir arkadaş, öyle bir sorumluluk yok.

Sen kiracı olarak belirlenen aidatı ödemekle mükellefsin. Ödemediğin ya da yaptığını söylediğin şekliyle noksan ödediğin taktirde, yükümlülüklerinden kaçıyorsun ki tahliye davasına konu olabilir. Ayrıca önceden bildirim yapmadan direkt olarak icralık olursun.

Uygun olanı, aidatı belirlenen miktarda ve günde ödemeye devam ederken, bir şüphe var ise harcamaların incelenmesi için, dava açmandır ki kazanman pek mümkün değil.

Kat mülkiyeti kanununu okusana.
Google'a yazınca çıkar.
Öyle uzun uzun ve anlaşılmaz bi kanun değildir.
Yönetici konusu 30 lu maddelerdeydi. 31,32,33,34,35 i oku.
Mülkiyet tek kişininse yönetici odur der mesela.
Kiracıya ödeme sorumluluğu verir. Kat maliklerinin sahip olduğu yetkileri yoktur.
İşltme defteri dediğim gibi, yoktur.
Karar defterine yazılır her şey, harcamalar.
Dava açarsan hakim karar defterini ve harcama makbuzlarını ister.
Falan.
Yani kanunu açıp okursan, kiracı olarak, beğenmiyorsan çıkmak dışında çok fazla bir şeçeneğin olmadığını görürsün.

Hocam kanunun yorumlanması hakkında zaten sorum.

Karar defterinin olmaması, olsa da bizimle paylaşmıyor olmaları nasıl yorumlanmalı? İleride icra takibi başlarsa avukatım bu belgelerin eksikliği ve paylaşılmaması nedeni ile itiraz edebileceğimizi söylüyor. Biz itiraz ettiğimiz taktirde onlar ortada bir icra takibi olmadığı halde tahliye davası açabilir mi? Bu biraz daha başına gelen kişinin ya da bu konularla uğraşan hukukçuların bileceği bir konu.

Benim amacım ödememek falan değil. Aksine onlar göstersinler harcamaları, her şey şeffaf olsun ben de ödeyeyim, kimse yasal falan uğraşmasın istiyorum. Ama şuanki durumda haraç keser gibi aidat istiyorlar. Karşı durduğum konu o.

"Evden atarlarsa umrumda olmaz, bana çok komaz" demiyorsanız, iyi bir avukata danışarak iş yapın. Kira durumları malum.

Bir söz vardı: Uçmayı bilmiyorsan, ibnelik yapmayacaksın...


.

yönetici, her kat maliki istediği zaman giderleri göstermek zorunda değil. tatlı dille rica edersiniz, göstermek isterse gösterir.
toplantıda giderleri sunar. alınan kararlar da karar defterine yazılır.
aidatla ilgili alınan karar ne?
100TL'den 1600TL'ye çıkmasının nedeni sizce ne? havuz varsa kimyasallar ve elektrik giderleri, kapıcı giderleri, temizlik ve bakım giderleri artık çok yüksek ve kat malikleri için büyük yük. bu da aidatların yükselmesi demek.
normalde, kiracı aidatları ödemediğinde yasal olarak hesabı daire sahibine sorulur. sizin aidat ödemelerinizle ilgili sözleşmede özel madde var mı?

bence ilerlediğiniz yol yanlış.
siz sorumluluklarınızı doğru ve düzenli olarak yerine getireceksiniz.
karşı taraf sorumluluklarını yerine getirmiyorsa yasal yola başvurursunuz. haklıyken haksız duruma düşmeyin.

Kat mülkiyeti kanununu okuyun. Son toplantı kararlarını isteyin. Kat malikleri kurulu tek bina ise yılda bir, sitelerde iki yılda bir toplanmak zorunda. Aidatın kaç tl olduğu toplantıda kararlaştırılır veya yönetici işletme projesi diye bir teklif hazırlayıp maliklere sunar. Malikler itiraz etmezse geçermi hale gelir.
Kanuna göre denetçi de olmak zorunda. Onu sıkıştırın, üç ayda bir veya toplantıda belirlenen sıklıkta harcamaları denetleyip karara bağlaması gerekiyor.
Kat mülkiyeti kanununu okuyun
Kat mülkileti kanunu

Mtkrt,
80 daireli, 10 katlı bi apartman burası, havuz falan yok, iyi bir semtte de değil. bir asansör var. Giderler asansör, temizlik, elektrik falan.
Bu kalemler 16 katına çıkmadı açıkcası, 4 sene önce 100 tl yi geçmiyorsa bu masraf şimdi de 1000 tl olmuştur max.. Kat maliki tek olduğu için, bu bina sahibi istediği kadar aidat alabiliyor bizden. Baktı ki kiraları arttırırken kiracılarla problem yaşıyor, o da hedeflediği parayı aidat olarak almaya çalışıyor işte. O yüzden haraç keser gibi aidat alıyor diyorum. Yoksa kimsenin parasına çökecek, toplu yaşam kurallarını bozacak, açık gözlülük yapıp kar etmeye çalışacak biri değilim.
Ama tek malik olunca ve bu malik de yönetici ve denetçi olunca işte kiracıdan istediği kadar aidat alabilir hale geliyor.
Bu durumda bu defteri kat malikine bile göstermek zorunda değilse kiracıya hiç göstermek zorunda değildir.

@abbaba

Tek malik var, o da apartmanin sahibi. ben malik degil, kiraciyim.
Ben kiraci acisindan soruyorum sorumu. kiracinin hakkini anlamaya calisiyorum.
Kat mülkiyeti kanununu kat malikinin haklarindan ve yoneticinin hak maliklerina karsi olan sorumluluklarindan bahsediyor.

Konuyu kiraci acisindan degerlendirmenizi rica ederim.

Selamlar,
İkinci yılını dolduran BES poliçelerinde aktarma hakkı vardır. Parayı çekmek yerine yeni şirkete aktarma yapabilirsiniz. Hatta şirketin seçeneklerine bağlı olarak yeni şirketin yaptığı poliçeye ek yada yeni bir poliçenin giriş aidatı olarak bunu yapabilirsiniz (Bunları yaparken danışmanınızdan mutlaka bilgi alın, geçiş sürecinde fon değişimi gibi özellikler kaybınızı önler).
Tüm bunların haricinde parayı tabii ki çekebilirsiniz. Şartlar ve kesintiler firmaya göre değişebilir. Devlet katkısının %15'ini alacaksınız.

Devlet katkısının %15'ini alacaksınız +1

bes saçma değil. emeklilik sistemidir. aylık ufak miktarlar ile 60'lı yaşların birikimini yapmak için olan bir şeydir. her ay 500 lira bile atacak durumunuz yoksa çekin güle güle harcayın. rahat bir emeklilik ve aylık en az 500-100 lira atmak size zor gelmiyorsa atın. 60'larınızda hayatınız çok rahatlar.

ayrıca fonları kendiniz seçin, piyasaya göre yılda bir kaç defa değiştirin

devamlı harcama dürtüsünün içinde az biraz da birikim yapmak iyidir. iptal etmeyin sakın. hatta ekstra kenara yine atabiliyorsanız, kendi ikinci bes'inizi açın. birikim iyidir.

ben olsam kapatmazdım. az değil 3 yıl olmuş, fon dağılımı olarak standard planları yerine daha iyi dağılımlı (para piyasası fonu yerine altını yabancı borsası vb olan) bir plana geçin, hatta kendiniz uğraşmak istemiyorsanız otomatik değişiklik yapan yönetim planlarından size uyan proaktif bir tanesini seçip devam edin. performansından memnun kalacaksınız.

BES bence boş iş, faiz dolar altın vs daha fazla getirebiliyor, ör: www.youtube.com

BES gereksiz bir olay. Özellikle otomatik yönetilen BES'ler. Para çar-çur oluyor.

İptal edin. Devam etmek istiyorum derseniz de, BES firması ile görüşüp, paranızı nasıl değerlendiriyorlar öğrenin ve müdahil olun.


.

yakalayan ülkeye ait oluyor.
geçen sene sırbistan yakaladıkları paralarla ülkedeki tüm okullara spor salonu mu ne yaptırmıştı mesela.
konu ne olursa olsun para sahiplerinin geri alma hakkı yok.

o para gidiyor, dönüşü yok

Kaptırmak ayrı bir dert, bir de Alman hükümeti "gel bakalım, sen neden bunu nakit götürdün? Bu işin kaynağı, vergisi vs." diye sorguya çeker. Kayıt dışı işi varsa ki, %99 vardır. Parayı o yüzden nakit getiriyor. Anasını ağlatırlar.


.

Herhangi bir insan parayi saga sola saklayip götürmeye calisiyorsa bu paranin normal şekilde kazanilma ihtimali yüzde 1, bu şekilde de o paranin gelisini kanitlamasi da yüzde 1.
O yüzden o paralar ile yakalayan devlet tepside dansöz oynatıyor.

bu bina iki yaşında değil gibi, en az 20-30 seneliktir. inşaatçı olarak söyleyeyim, böyle pencere cam, balkon kalmadı.
içini 2 sene önce yenilemiştir diye düşünüyorum.
bunun dışında,
beylikdüzü
2+1
90m2
kat mülkiyetli yazmış teyit etmek lazım.

Beylikdüzüne gidersin, ararsın, "abi benim acil işim çıktı şehir dışındayım, evi de çok soran var, sen bana kapora bırak sana opsiyonlayayım" der. Sen de o kadar yol gittin, boş bulunur 3-5 bişey atarsın.

Sonra adamı bir daha bulamazsın.

Kimsenin günahını almayayım ama, bu yaygın bir dolandırıcılık türü.
Bu olabilir. Tek gitmeyin yeter evi görcekseniz.

Belki hakkat dürüst satıcıdır.

zamanında oralarda çok ev kovalamış biri olarak söyleyeyim. o ev için ya satıldı ya da fiyat güncellenmedi diyecekler. sonrasında bütçenize göre evler önerecekler ama bunun gibi olmayacak.
son bir şey daha. o ev kalıbımı basarım bdüzü yerine esenyurt'ta çıkacak.

edit: emlakçı yerine sahibinden yazmışlar. bu yeni numara galiba.

İstanbul ev fiyatlarını bilmiyorum ama ucuz geldi bana. Dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

tuvalete hamam kurnasi koymak, degisik kafalar harbiden..

bu evin beylikdüzünde olmadıgına eminim. cumhuriyet mahallesi diyor ama yüzde 99 esenyurtta. dışardan fotosu olmayan ilanlardan uzak durmak lazım bence.

valla ben bu işten bir şey anlamadım. neden başka ilçelerde böyle bir kandırmaca yok da beylikdüzü'nde var. ayrıca o fiyatların da yalan olduğu söyleniyor.

Hisseli tapu olabilir.

bunlar beylikdüzü esenyurt tarafındaki sözde emlakçıların uydurması bir satış pazarlama oyunu.

olası senayorlar

1- evin parasını ödeyin ama x yıl sonra teslim y yıl sonra tapusu verilecek falan diyebilirler asla inanmayın böyle şeylere
2- bu fiyat evin 3/1 hisseli fiyatı tamamını tek başınıza almak istiyorsanız fiyatı şudur derler ki o fiyata neden o esenyurt'taki evi alasın?
3- böyle bir ev aslında yok ve o yüzden size satıldı vs denilerek sizi esenyurt'un dehlizlerinde başk bir eve götürüp inşaat halindeki en az bu fiyatın 2 katı olan bir başka ev gösterip fırsat dairesi diye pazarlayacaklar.

olay tamamen yerse mantığı. bu civardan böyle düdüklenen binlerce insan var. aman dikkat.

Olayın normal olmadığı belli, hiç arayıp sormayın bile. Tufaya gelip, boş bulunup dolandırılırsınız.


.

mesaj atmıştım iki gün önce, evin bulunduğu sokağı sormuştum.
tam kolpa, bugün cevap vermiş, sadece ep telefonu numarası göndermiş ve iletişime geçin diye yazmış başka bir şey yok.
hayır sokağı söylese o an bitecek olay, kriteri sağlıyor mu sağlamıyormu ortaya çıkacak, ama muhtemelen kendisi bile bilmiyor :))
ülkenin her hücresi çürümüş. dolandırıcılar cirit atıyor.

netice itibariyle siz iletişime geçtiniz mi bilmiyorum ama %100 sahtekar.

en düşük-en yüksek sıcaklık aralığını görselleştirmişler, başka esprisi yok.

Tamam da çarşamba perşembe cuma arasındaki çubuklar neden farklı? Derece aralığını mı gösteriyor? Doğru üzerine sayıları yazardık onun gibi mi?

O aralıktaki en düşük ve en yükse sıcaklıkları almış. Alt sınır 17 derece, üst sınır 34 derece. Grafiği de ona göre çizmiş. Çarşamba 32 derece, ancak en sağ taraf 34 derece olduğu için, 2 derece önce bitirmiş.


.

sol ve sağdaki rakamlar en düşük ve en yüksek sıcaklıkları temsil ediyor. haliyle gece gündüz diyebilirsin. çubuk grafiği ise gün ortalamasının yoğunluğunu gösteriyor. örneğin cuma günü 23 dereceye kadar düşüyor ama muhtemelen çok az o sıcaklıka kalacak günün çok büyük bir kısmı 28-34 arası çünkü çubuk sağda yoğunlaşmış, max sıcaklık hakim gün sıcaklığı olmuş. aynı şekilde bugün de 29 dereceyi görsede çoğunlukla ortada ve çoğunlukla düşük sıcaklığa yakın seyredecek günlük. çarşamba hem 21 min hem 32 max'ı görecek ama oralarda pek kalmayıp 24-30 civarı olacak hava demek. sağa ne kadar yakınsa ve sağ değer ne kadar yüksekse gün geneli bunaltıcı geçer demek, sola ne kadar yakın ve düşükse gün ortalaması serin demek oluyor.

Sözlükten değil ama twitter'dan takip ediyorum:

twitter.com
twitter.com
twitter.com


e507'nin sözlükte de hesabı var.


.

tr.khanacademy.org

Sözlüğü bilemem ama khan academy'nin türkçe içerikleri gayet iyi temel ekonomi bilgisi için.

sözlükte sadece 507'yi takip ediyorum. twitter'a bakabilirsen orada da 507, ali hakan kara, Kerim Karakaya, selva baziki var. bunlar yeterli nitelikte ve donanımda insanlar.

şenol babuşçu, cem toker, selçuk geçer vs böyle isimler trollük peşinde biraz. geçen gün merkez bankası net 1.4 milyar dolar alım yaptığında brütte 2.4 alım 1 satış yapmıştı mesela. ama bu dediğim insanların hepsi günlerce insanları "merkez kuru baskılıyor döviz satıyor dolar uçacak" diye kandırıp yalan söylediler. defalarca mb verisini ss attım hiç biri ne özür diledi ne de paylaşımı düzeltmedi. iris cibre 3 gün peş peşe mb'nin net günlüğü yerine böyle sadece satışını paylaşıp sonra "aa pardon öyle değilmiş benim hatam ama bakalım yarın göreceğiz net satış olacak mı olmayacak mı" gibi komiklikler peşindeydi.

yarım ekonomistler her şeyi tamamen yanlış anlayıp yanlış hareket etmenize sebep olurlar. dediğim isimler gibi en tepedekilerden başkasını takip etmemek lazım. siyasi olarak biz haklıydık diyebilmek için sürekli böyle işler peşindeler. bu kişiler bugün 2013 ekonomisini överken, ben o zaman da takip ediyordum ama onlar o zaman da 2013'te tr bitti, dolar 2 oldu bir daha türkiye düzelmez, tr bitti gitti modundaydılar lol.

cevap veren herkese teşekkürler, açıkçası tamamiyle tık tuzağı başlıklar atarak sadece trübüne oynayan Selçuk geçer gibi sözde ekonomistleri kesinlikle takip etmiyorum, hatta arada sırada izlediğim Murat Muratoğlunu bile ikisini yan yana yayında görünce takipten çıkardım. Bir çok sözde ekonomist , işin mantığını sebep ve sonuç ilişkilerini anlatmadan, direk uçacak kaçacak gibi bilgiler veriyorlar. Hatta kimilerinin söylediği hayatın gerçeklerinden tamamen uzak, örneğin Atilla Yeşilada yıllardır emlak balonu batlacak diyerek propaganda yaptı, ancak şu an geldiğimizde onu dinleyenlerin hali ortada.

İşin özüne gelcek olursa, ben gerçekten sistemi anlamak, ve küçük yatırımcı olarak, kendimizi nasıl koruyup kollayacağımızı yani realiteyi anlama konusunda bilgileri verecek, balık veren değilde balık tutmayı öğretecek kişileri takip etmek istiyorum.

Tekrardan teşekkürler.

hayır isteyemez.

kira kontratını fesh etme hakkı sadece kiracıdadır, her yıl tekrar imzalanması gerekmez, kiracı fesh etmediği sürece 10 artı 1 yıl boyunca devam eder.

evin satılma durumları biraz karışık olmuş anlamadım ama evi satın alan kişi eski kira sözleşmesinin yeni tarafı olur, yani ev satılsa da sizi kimse çıkaramaz.

sadece evi satın aldıktan sonra 1 ay içerisinde kendim oturacağım diye size ihtarname çekerse, 6 ay içerisinde çıkmanız gerekir ama 3 yıl boyunca sizden başkasına da kiralayamaz. kendisinin oturmadığını ve başkasına kiraladığını veya o bölgede başka bir evi daha olduğunu düşünürseniz bir dava yoluyla tazminat alabilirsiniz.

sizin evden çıkmanızı "zorunlu" kılacak tek şey kesinleşmiş bir mahkeme kararıdır. bunun dışında yok evi satacakmış, kızı oturacakmış, görümcesi mahalleden geçecekmiş falan hiçbir önemi yok. ya karşılıklı olarak oturup konuşup ortak bir kararda anlaşacaksınız ya da siz normal şekilde kiranızı ödeyerek oturmaya devam edip ev sahibine de yasal yollara başvurmasını söyleyeceksiniz. karşınızdakiler nasıl insanlar, huzurunuzu bozar mı, fiziki bir saldırı girişiminde bulunabilir mi, siz bu süreçte bu tarz durumları göze alabilir misiniz gibi soruları kendiniz cevaplayarak izleyeceğiniz yolu seçebilirsiniz.

Ev sahibi değişirse, kira kontratının sahibi yeni ev sahibi olur.

* Öncelikle evi almak isteyenlere göstermek zorundasınız. Ama haftada 1-2 gün belirleyip, "şu gün şu saatler gelsin görsünler" diyebilirsiniz.

* Yeni ev sahibi oturmak istemiyorsa, haklarınız devam eder. Kirayı yeni ev sahibine yatırırsınız

* Yeni ev sahibi, ev aldıktan sonra 1 ay içinde, "çık, ben oturacağım" diye ihtarname gönderirse, 6 aylık süreniz var. 6 ay içinde çıkmanız lazım.

* İnat edip çıkmazsanız, mahkemeye verip çıkartabilir. Mahkeme şehirden şehire değişiyor ama 1-2 yıl civarı sürer. Bir avukata danışırsanız size Maraş'taki yoğunluğu daha net söyler.

* En güzeli her aşamada açık ve net konuşarak, orta yolu bulmaya çalışmak. İmkanınız varsa, zorlayıp evi siz almaya çalışın.


.

Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Olumlu/olumsuz yes/no sorularına bakman lazım.

Ben kafamda şöyle kodladım. Yanlış olabilir :

Biz, kişiye olumlama yapıp, "Evet doğru söyledin, doğru tahmin ettin" manasına evet diyoruz. "Evet (doğru bildin), gelmeyeceğim".

İngilizler, gelmek fiilini olumsuzlayıp hayır diyor. "Evet, geleceğim", "Hayır, gelmeyeceğim" gibi.


.

"no shit" var benim bildigim argo olarak ama dedigin gibi bir seye rastlamadim. yani konusmalar direkt ingilizceden birebir cevrilmiyor belki no yerine evet cevabi verecek sekilde soruyu duzenlemislerdir bilemeyecegim.

uzun vadeyse hisse tabii ki ama araba ve ev her şeyi solluyor.

Borsa işi sıkıntılı ve risklidir. Küçük yatırımcıyı çok çarparlar. Ama getirisi görece yüksektir. Tersi olursa, götürüsü de yüksektir. Altın, her zaman garanti yatırımdır.

Ben olsam altını tercih ederim. Yatırım tavsiyesi değildir!


.

hiçbir yatırım garanti yatırım değildir. altın ve döviz bile. Türkiye'de doğru bilinen yanlışlardan maalesef bu. Şu grafikte son 1970'lerden itibaren altın grafiğine bakın.

www.investing.com

Altın 1980'de zirveyi görmüş sonra düşüşe geçmiş, 1980'deki fiyatına ancak 2005'ten sonra ulaşabilmiş. yükselişe geçmesi de 2015'leri bulmuş. Ki orada bile inanılmaz düşüşler var. Ki burada dolar enflasyonunu falan da hesaba katmak lazım.

O yüzden yatırımı tek bir yere bağlamaktansa sepet yapın diyenleri haklı buluyorum ben. Yani risk algınıza göre elinizdeki parayı dağıtın derler. Kimisi az miktarda hisse alır yüksek miktarda altın alır, kimisi yüksek riski tolere edebilir. Bol hisse az altın döviz yapar gibi gibi.

Bu konuda özlem denizmen'in para durumu sayfasını tavsiye ederim.
www.paradurumu.com

Elinizdeki parayla risk durumuna göre, getirisine göre yatırım yapabileceğiniz bir sürü enstrüman var. Mesela:
www.enuygun.com

Elbette yatırım yaparken belli terimleri bilmeniz lazım. Şunlar gibi:
akillibutce.com

Şimdi bunlar kafanızı karıştırmasın. Ben kendi gözlemlerimi de paylaşayım.
Borsa deyince sadece yerli borsayı düşünmeyin mesela. Artık midas gibi aracı kurumlarla yabancı borsalara da yatırım yapmak mümkün.

Türk borsası biraz irrasyonel davranışlar sergileyebiliyor bana göre çünkü yatırımcılar kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyor, o yüzden anlamsız yükselişler tuhaf düşüşler oluyor. Yine de doğru şirketleri bulanlar birkaç yıllık periyotlarda aşırı para kazanabiliyor. Ama borsa için biraz finansal okuryazarlık edinmeniz lazım.

Benim düşüncem, parasını değerlendirmek isteyen ama bu konuda bilgisinden emin olmayan insanlar için yatırım fonları daha kolay öğrenilebilecek bir enstrüman.

Yatırım fonunun mantığı şudur kabaca. Aracı kurum bir fon açar. İnsanlar bu fona paralarını koyarlar. Ortada büyük bir para havuzu olur. Fon yöneticisi bu büyük meblağı yönetir, artırmaya çalışır. Böylece en azından paranızı bu işi bilen biri yönetir.

Fonların belli temaları olur. Adından anlarsınız zaten, bazısı yabancı hisse senetlerine yatırım yapar sadece, bazısı sağlık sektörüne yatırım yapar, bazısı sadece altına yatırım yapar, bazısı bankacılık sektörüne gibi gibi, bazısı karma fondur herşeyden karışık gider, bazısı düşük getirili ama düşük risklidir, bazısı yüksek getirili ama yüksek riskli....

Fonlara bankaların uygulamaları üstünden bile katılmak mümkün. Elbette fonların da riskleri var, fonlar da düşük performans gösterebiliyor, zarar ettirebiliyor. Ama paranızın tamamını tek bir yere bağlamak yerine bu şekilde çeşitlendirmek istediğinizde iyi bir seçenek sunabilir.

Fonlar hakkında bilgi almak ve detaylı performanslarını görmek için www.tefas.gov.tr'ye bakabilirsiniz.

Özellikle uzun dönemli performanslarına bakın ve altın/döviz karşısında ne kazandırmış onu inceleyin.

Ama yine de bilmediğiniz, anlamadığınız yatırımları yapmayın sırf biri söyledi diye. Bu içerik de genel bilgi amacıyladır, bir yatırım tavsiyesi niyeti yok yani.

altın her zaman kazandırır bilinen en buyuk yanlislardandir; dikkat etmekte fayda var. not:ytd

Altın, dolar fiyatı baskılandığı için görece az artıyordu. Ancak şu saatten sonra dolar ile birlikte yükselecektir. Yerel seçimlerden sonra, coşacaktır.

Türkiye'de borsa işinde çok manipülasyon ve 3 kağıt var. Küçük yatırımcıyı harcarlar.

yatırım tavsiyesi değildir. Altın düşerse veya borsa çok çıkarsa, kulaklarım çınlamasın :)




.

İlişkiler konusunda çokta uzman sayılmam, ona göre :) Ben olsam oturur açık açık konuşurdum.

Kadınlar genelde durduk yere böyle bir tribe girmezler. Muhtemelen yanlış bir hareketinizi yakalamıştır. Ondan sonra kafasında, her hareketinizi yanlışa yoruyordur. Açık açık konuşup, bu durumdan rahatsız olduğunuzu belirtin. Devam ederse ayrılacağınızı söyleyin. Onun gerekçelerini dinleyin. Haklı sebebi yoksa, ikna olmuyorsa, yol verin gitsin. Kendisini ikna edebilecek birini bulsun.

Bunlar öyle matematiksel izah gibi bilimsel olarak kanıtlanabilecek işler değil. Karşı tarafın beklentisi ve algısı, yanlış algısı çok önemli.


.

sorun sende değil onda
yalvarmandan zevk alıyor büyük ihtimalle
sevgini ispatlaman değil sevgini neden kabul edemediğini sorgulaması gerekiyor

www.youtube.com

23 yaşından büyükseniz -> yol ver gitsin +1

kapınıza yapıştırılan ihbarname üzerinde yazılı tarih yani kapınıza ihbarnamenin yapıştırıldığı tarih size tebliğ edildiği tarih sayılır.

tebligat kanunu m. 21'e göre tebligat memurunun evde sizi bulamadıysa komşunuza, yöneticiye veya kapıcıya bildirim yapıp kapınıza ihbarname yapıştırdıktan sonra tebligatı muhtara bırakması gerekiyor. muhtarın da bu tebligatı 3 ay saklaması gerekiyor.

yukarıdaki hükümlere uygun bir tebligat yapılmamışsa tebligatı gönderen mercide usulsüz tebligat itirazında bulunabilirsiniz.

muhtarın veya komşunun teslim aldığı tarih dikkate alınıyor.

E-devletten veya UYAP'tan bakabilirsiniz. İcra veya dava ise gözükür.


.

genelde bu tebligatların teslim edilmiş veya edilmemiş olsun, otomatik olarak okunduğu bir tarih oluyor, 15 veya 21 gün sonra. zaten hukukçular "bu tarihte okumuş, süre başlamış" gibi işlem yapmıyorlar. o 15 günlük süre de, yukarıda yazdığım süreden itibaren başlar. alsanız da almasanız da, okusanız da okumasanız da...

o konu kapandı, su an bankalar disardan daha iyi fiyata aliyorlar dovizi.

cuma günü merter'de 23.50'den dolar bozdum. o esnada bankalar ortalama 23.25-30 falan veriyordu.

yani makas hala kapalıçarşı lehine. mümkünse işlerin dövizle yürüdüğü mahallelere bak. laleli, merter, sultanahmet vb.

Osmanbey rekabetin oldugu yer degil ki kapalicarsi desen neyse

benim deneyimime göre en ideali döviz alacaksan bürodan, bozduracaksan bankadan bozdurmak. banka çok pahalıya satıyor doları ama makul bir fiyata alıyor.

döviz bürosunda panoda yazan rakama pek aldırma, içeri girip sor. Panoda yazan rakamdan farklı oluyor söylenen rakam.

Son bir kaç gündür, bazı bankalar daha iyi alıyor.

canlidoviz.com

Şuradan hangi banka, kaçtan alıyor, kaçtan satıyor, serbest piyasa ne kadar görebilirsiniz.


.

vatandaş tarafında satış, merkez bankası tarafında alış var, rezervleri toparlamaya çalışıyorlar. o yüzden seçim öncesi durumun tam tersi oldu. paran bankadaysa app'den bozdur geç zaten ama cash ise kapalıçarşıya bi uğraman gerekebilir. 0.25tl makas görüyorum ben banka-nadir arasında etkilerse seni bankana yatırıp oradan da bozabilirsin

Merhaba, istanbul dışı ve büyük kurumsal değil ama Bandırma Yardımseverler Derneği var. Bandırma çevresinde titizlikle hallediyorlar, siyasi ya da dini duruşu olan bir oluşum değil, gönğl rahatlığıyla düşünebilirsiniz. size de veriyorlar ama uzaklardasınızdır muhtemelen nasıl olur bilmem.
Aklınızda olsun :)

Kızılay, şu an için yardım yapılacak son kurum. Bir sene kurbanların bir kısmını kesmeyip, parayı Türgev'e aktarmışlardı.

En güzeli imkan varsa, gidip yerlerinde konuşun. Ne yapıyorlar, nasıl kesiyorlar, Gerçekten kesiyorlar mı yoksa, bağış olarak mı kullanıyorlar, etleri, derileri nasıl değerlendiriyorlar vs. sorun. Gitme imkanınız yoksa, sitelerini inceleyin, telefonla sorun. Ona göre karar verin.


.

Duyurunuzda ası geçen büyük derneklerin hiç birine güvenmiyorum artık. A'dan Z'ye...lokal tercih edebilirsiniz.
y ad abelki para vermeyi de tercih edebilirsiniz...biz de hep kurban keserdik artık bölüştürüp maddi yardım yapıyoruz.
Et götürdüğümüz insanların evinde elektrik kesikti...
Herkesin paraya ihtiyacı var. Elbette bu benim düşüncem :):)

Bu yıl ilk kez bir vakfa ya da derneğe para yatırmama kararı aldık.
Zaten aralıklı olarak ihtiyacı olanlara gönüllü nakit yardım yapıyoruz.
Bir de gönüllü olmadığımız halde verdiklerimizi düşündük ve böyle bir karar aldık.

acikacik.org

Kurban kesmiyorlar ama çok güvenilir ve güzel bir amacı olan bir dernek.
www.darussafaka.org

en tecrübelisi, ihh

eşimin kardeşi geçen ay 1.100.000 TL'lik araca 1.350.000 verdi bayide.
onu da zar zor tanıdık sokarak bulduk.

Bulamayacaksınız maalesef, aynı şekilde düşünen binlerce insan var. Ya ekstra para vererek gizli 1-2 stoğu satın alacaksınız. Ya da listeye adınızı yazdırıp 2024 şubat vs. bekleyeceksiniz.

Ben 2023 Şubatta yazdırdım adımı Eylüle doğru anca sıra gelecek gibi gözüküyor.

Parayı TL'de tutmayıp, 3-4 ay beklemekte fayda var.


NOT: Yatırım tavsiyesi değildir. Araba fiyatları uçarsa, kulaklarımı çınlatmayın :)


.

sıfır pejo 2008 gt donanım düşünürseniz yönlendirebilirim.

Galericiler satış temsilcileriyle anlaşmış artık. Bundan bayininde haberi var. Satış temsilcisi aracı galeriye diyor ki bana beni şikayet etmicek müşteri bul diyor. Araç liste fiyatı 800bin olsun. Galeri 50 alıyor bayii 50 satış danışmanı 50 araç oluyor 950. Sistem bu. Yoksa bayilee araç yok çekiyor.

İcerden adamınız yoksa zor, yakın arkadaşımın abisi bir şubede müdür, sürekli kendi üstüne sıfır araç alıp satıyor

Normalde bahçesi olan tanıdıktan. Bazı durumlardan dolayı en son Kristal marka 5 lt teneke aldimy, çok memnun kaldım.

herhangi bir marketten tariş kuzey ege zeytinyağını alabilirsiniz. kaliteli bir yağdır.(kuzey ege olmasına dikkat edin)

bir şekilde egeli (bölgesel olarak spesifik tercihiniz varsa ayvalık, bodrum, milas) bulup göndermesini isteyebilirsiniz.

Arkadaşımdan alıyorum. Her sene ilaç attın mı diye sorarım. Lezzetten çok sterilliği önemli benim için. Asitliğini de söyler genelde. Mesela bu yılki 0,6ydı 20 lt aldım, eppekle sömürüyorum gayet hafif ilginç şekilde.

Bildiğim bir zeytin bahçesinin sahibinden alıyorum. Soğuk sıkım yapıyor, bu sebeple diğer bahçesi olanlara göre bir tık pahalı satıyor. filtrelizasyonu da çok iyi. 20 litre aldım.

@ beetlejuice gibi ekmek banıp yiyoruz.

datcakoyurunleri.com.tr

Bir kaç sefer aldım, beğendik.


.

evliyazade'den online aliyoruz yillardir. 2 gune, saglam geliyor. kime onerdiysem de cok memnun kaldi.
erken hasat-soguk sikim tavsiye ederim.

Avilo'yu çok beğeniyorum: www.avilooil.com

Trendyol ve Hepsiburada'da bazen kampanyaları olabiliyor.

gemlikliyim, kendimize yetecek kadar yapıyoruz satış yok. ama satın alsaydım şunu alırdım:
www.semizzeytin.com

vakıflar ya da tariş kuzey ege

en güzellerinden örneklersek, özem ve tuay zeytinyağları çok iyi. nova vera son yıllarda çıkış yaptı o da çok güzeldir, kime önerdiysem çok beğendi. son iki yıldır zeytinseli'nden alıyorum, didimden geliyor.

www.ermenekzeytinyagi.com Bir süredir buradan siparis veriyoruz. Memnunuz.

www.ferhatoglu.com
www.ozgunzeytin.com.tr

ikisinden biri hangisi indirim yapmışsa naturel sızma alıyorum

nova vera bu konuda ülke sınırları dışında da başarılı olan nadir yerel firmalardan. biraz pahalı ama sek yemek için bence çok iyi. internetten alabilirsiniz, ne için kullanacağınızı tavsiye istediğinizi filan sorduğunuzda da hızlıca dönüş yapıyorlar.

ben de kuzey ege zeytinyağlarını beğeniyorum, bilhassa ayvalık. soğuk rüzgarlar lezzetini artırıyor galiba. bilindik markalarda ayvalık kuzey ege ile soğuk sıkım ilk hasat düşük asidite ibarelerini birlikte görürsem onu yapıştırıyorum hepsi de iyi çıkıyor. çok tazeyken alıp tüketmek de önemli tabii. raf ömrü 18-24 ay olsa da zeytinyağının yararlı antioksidan - polifenol içeriğinin çoğunu ilk 6 aydan sonra kaybettiği söylenir.

paran çoksa ve dünyanın en iyi yağlarından birini arıyorsan: kaptaninciftligi.com

kristal'in zeytinyağı iyidir. happy'de 3 lt'lik tenekeleri 310 lira.

Var

migros hemen, market fiyatlarina cok daha paralel

Getir'i bilmiyorum ama Yemeksepeti indirimleriyle çoğu zaman marketlere göre daha uygun.

5-10 lira da değil mesela marketten aldığım 40 liralık yulaf Yemeksepeti'nde 21 tl olmuştu geçen gün :(

Getir ortalama %40 ile çalışır, Normal bir market ise %20-%23 ile çalışır. Yani markete göre belli ürünler haricinde %15-%20 daha pahalıdır.

Ancak getir'in kampanyaları, indirimleri vs. oluyor. Bazen daha uyguna gelen ürünleri olabiliyor. Ama sürekli alışveriş yaparsanız, markete göre daha çok ödersiniz.


.

kat kat üstünü tazmin mi? parayı komple unut, ceza almasını sağlarsın sadece.

duyurudan biri 100 tl dolandırmıştı beni. polise şikayette bulundum. sanırım bir kişi daha şikayette bulunmuş. savcı kendisini çağırınca tutuşup 900 tele göndermişti

Dolandırıcı, süzme salak değilse, kendi iban'ını vermez. Muhtemelen kandırdıkları birinindir.
"300 TL'lik bir tecrübe" de, yoluna devam et.

Ama işin içinde farklı şeyler varsa, hem dolandırıp hem de hakaret etti vs. ise kafana çok takılıyorsa, şikayet et.


.

Para zor da şikayetçi olun. En azından başkasına yaparken çekinsin.

benim arkadaşımın kimlik bilgileriyle banka hesabı açmışlar. Sahibinden üstünden kapora dolandırıcılığı yapıp onun adına açılan hesaba atıyorlarmış. Oradan da parayı çekiyorlar kartla. Çok uğraştı.

O yüzden elinizdeki hesap bilgileri habersiz birinin bile olabilir.

iban sahibi bankaya durumu bildirin. size hicbir sey veremezler hatta biz bi sey yapamyiz filan derler ama o esnada bakarlar ne olmus diye. yani kullanici hesabinda redflag olur bu olay. boyle sikayetler yigilinca o hesaplar kapaniyor.

ha baskasinin kandirip acmislardir hesabi, o sizi baglamaz.

en azindan avrupadaki bankalarda boyle yuruyor isler.

tazmin edebilmen icin once savciliga suc duyurusunda bulunup acilacak davayi kazanman gerekiyor. ve lutfen ugras zaten herhangi bir ucret odemiyorsun sikayet ederken, ayrica acilacak davaya avukat da gerekmiyor, en azindan insanlik gorevini yerine getirmis olursun.

muhtemelen kılıfını hazırlamıştır. her dolandıdığı dava açsa napcak bu dolandırıcı.

eski işyerin senin sgk'nı bitirmemiş olabilir mi? oradan halen sigortalı gözüküyor olabilir misin? iki yerde de çalışıyormuşun gibi anlıyorum ben. edevletten sgk dökümünü bir kontrol et. bir iş yerinde sonlanıp diğerinde başlıyor olması lazım.

Evet birinde sonlanip digerinde başlıyor ancak birinin son odemesi ve diğerinin ilk ödemesi aynı ay içinde görünüyor.

bana da aynı mesaj geldi. 2022 ağustosta iş değiştirmiştim. ben de baktığımda borç göremedim ama aşağıdaki linkte yer alan hesaba göre vergi beyannamesi vermem gerekiyor gibi görünüyor. bir sorup soruşturacağım bakalım bir şey öğrenebilirsem yazarım

www.haberturk.com

önceki iş brütse oluıyor. geçen seneye dönük beyanname vermek gerkeiyor. eğer sağlık vs harcamalarınız varsa düşülebiliyor vergiden. %10 civarıydı galiba.
bordrolarla ve varsa fişlerle vergi dairesine gidip haletmek lazm

geçen sene ikinci iş yerinden 70bin tl veya üzeri brüt gelir olduysa beyanname vermeniz zorunlu. vergi çıkmayacak olsa bile öyle.

ayrıca ikinci işveren kümülatif matrahı bildirmeniz gerekirdi, eğer sıfırdan başladıysa oradan bi vergi cezası gelir

nazaligundem.com

vergi beyanı yapmanız gerekiyor. internet vergi dairesi mi neyse orada gizli saklı bir menüden beyan formuna erişip doldurabiliyordunuz ilk şirketten ne kadar kazandınız sonrakinden ne kadar kazandınız şeklinde. maaş bordrolarındaki bilgilere ihtiyaç duyuluyordu sanırım. ya da e devletteki sgk dökümü yeterli oluyordu.

iki sene sene ortasında iş değiştirdiğim için bana da geçen sene gelmişti.

sırf beni uğraştırıyorlar diye beyan verirken çocuğun kreş parasını, özel hastane masraflarını vs. gider gösterip vergi borcunu lehime alacaka dönüştürmüştüm. (özel sektörde şirkete bağlı çalışan bir personel olarak)

Bana da bu mesaj geldi. Ben geçen yıl yurtdışına taşındım, Türkiye içinde iş değiştirmedim, ne yapmam gerektiğine dair hiçbir bilgi bulamıyorum. Bilgisi olan var mı?

Olayın esası şu, aldığınız brüt maaşa göre ödediğiniz vergi artıyor.

Brüt 20 bin TL alan bir kişi, ilk 3 ay %15 vergi öder. Sonra %20 - %25 vs. gibi gider. Diyelimki siz %25 dilimdeyken, sene içinde iş değiştirdiniz. O ana kadar aldığınız brüt maaş miktarını yeni iş yerinize bildirip, yine %25 veya üzeri vergi ödemeye devam etmeniz lazım. Ancak iş yeri, sanki hiç brüt maaş almamışsınız gibi %15'lik dilim üzerinden gelir vergisi yatırırsa, %10 az vergi ödemiş oluyorsunuz.

Bu yıllardır olan bir mevzu, Eskiden bu kadar üzerine düşmezlerdi ama artık sinekten yağ çıkartma devri.


.

Arabada görünmeyen ve güneş ışığı da almayan bir yerde bırakılır ama bu alışkanlık halini almamalıdır.

En baştan verileri yedekleme yapanlar 6865765 adım öndedir.

Asla yapmam. Bagajda bile tutmam. Hicbir degerli esya arabada durmaz. Surucu koltugunun yanindaki bosluklara 2-3 tl bozukluk bile koymam. Bir kere cuzdanimi unuttum arabada (clutch canta ve koyu renk), yarim gun kaldi. O kadar. Onda da 5 kati kosarak indim dhsjsj. Manyak cok, insanlara guvenemiyorum

kelebek camından girdikleri zaman arkadaşların da artık arabada bırakmamak gerektiğini anlar merak etme. Arabada 5TL bile bırakmıyorum görünür şekilde, millet kafayı sıyırmış durumda, para ya da paraya dönüştürülecek hiç bir şeyi görünür şekilde araçta bırakmayın.

arabanın içinde dışarıdan görünmeyecek şekilde bırakıyorum bende

1 ) arabaya binmeden önce çanta / laptop'u bagaja koyarım
2 ) 1.maddeyi yapmayı unuttuysam inip bagaja koymam , ön yolcu koltuğunun altına sokarım

Araba çekilir diye bile lazım birşey bırakmam ancak bagaja falan koyarım taşıyamayacağım bir şey ise

AVM otoparkında bile laptop çalındığını duyduğumdan beri bırakmamaya çalışıyorum. Bir de sıcak vb gibi etmenler var. Laptopa zarar verebilir. Bu tarz elektronik eşyalar araç içindeki ısınmadan dolayı patlayabiliyor.

Viaport'u bilirsiniz, çevre illerden gelip buranın otoparkındaki araçları patlatıp bagajdaki arka koltuktaki malzemeleri çalmak gibi bi sektör oluşmuştu, hala da devam eder. Riskli işler yani.

Arabanın camını kırıp, almaları 5 sn.

Bir arkadaşın arabasından bu şekilde laptop'unu çaldılar. Ekmek almaya durup, tekrar gelene kadar çalmışlar. İçinde yedeği olmayan çok önemli veriler vardı. Araya hatırlı tanıdıklar sokarak, çalan adamların sattığı yerleri dolaşıp buldu ve kendi laptop'unu geri para vererek aldı.

Ayrıca en kötü laptop, şu an 15-20 bin TL. Arabada görünür olarak bırakmayın!


.

abi bırakırlar, zaten bu hata 1 defa yapılır. bırakırlar bırakırlar, bir gün çalınır, bir daha bırakmazlar.

arabaya laptop bırakan tüm tanıdıklarımın laptopları eninde sonunda çalındı. en güvenli diyeceğiniz yerlerden bile çalındı üstelik.

Sırt çantamı yanıma alırım yada bagajda olur arabada olacaksa, görünür yerde değerli insanda hmm çalınır denilecek hiçbir şey bırakmam.
Laptop verilerim tamamı yedekli olduğu olduğu için laptop gitmiş olur, veri kaybını hiç riske atmazdım.

bagajda biraktigim cok oluyor, arabanin icinde gorunur vaziyette hicbir sey birakmam.
arabanin icinde birsey olmamasina ragmen 2 kere cami patlatilmis adamim.

Bugüne kadar kimsenin direksiyonuna oturmadım.
Ailem dışında hiç kimse arabamın direksiyonuna oturamaz.

Kardeşlerim bile o 'hiç kimse'ye dahildirler ve bilirler.

Ekşi'de arabayı bi tanıdığa veren ve sonucunda başına türlü belalar gelen biriyle ilgili bi entry/başlık vs vardı, konuyu araştır ve esasında masum gibi görünen bu hareketin ne komplike bir probleme yol açtığına kendin şahit ol. Kısacası emanet araba verilmez de alınmaz da, en yakınım kardeşimdir çok çok çok uç bir durum olmadığı sürece ondan da almam ben de çok çok çok uç bir durum olmadığı sürece kimseye vermem. Aklı başında kimse de araba alıp vermez zaten.

kücükken bisikletimi büyüyünce de arabami kimseye vermem

İsterse verirdim.

Ama o istemeden teklif etmeyin derim.

Benim için yakınlık ölçütü olarak kuzenlerime arabayı veririm ama bu kişiden kişiye değişecektir. Kimisi kardeşini bile yakını hissetmez. Veya kardeşi serseridir, ona güvenmez de amcasının oğlunun kaynına güvenir ve verir arabasını.

Bu arada kasko yoksa veya kaskoda farklı şoförlerin hasarını karşılamak maddesi yoksa kolay kolay vermezdim. Arabayı isteyenin biraz ısrar etmesi gerekirdi.
Yeniden hatırlatırım ki onlar istemeden vermeyin, istesinler.

Edit: Arabanın sıfır olduğunu yeni farkettim. "o" harfi olarak okumuşum.
Sıfır aracımı (birkaç aylık da olsa) hiçbir şekilde vermezdim. Zaten bunu isteyebilecek karakterde biriyle samimiyetim de olmaz. Varsa bile olmasın samimiyetimiz. Zorda kalır, mecbur kalır o başka. Ama ille de vermem gerekse bile "sana araba kiralayayım" diyerek başımdan savardım. Mecbur kalırsam gerçekten 4-5 bin lira verip araba kiralar bu derdi başımdan def ederdim.

Araba emanet verilmez. Olası bir kazada sorumlu sensin.

Akraba ya da arkadaş farketmez böyle uzun süreli vermem. Belki bir kaç saat ihtiyaç halinde neyse.
Güven, samimiyette ayrıca önemli bu tür hallerde.

Onların rahatlığı ve planları benim için risk unsuru olmamalı. Onların planlarına sizin araba dahil olmasın.
Kiralık araç baksınlar.

Kişiye özel ruhsatı olan bişeyden söz ediyoruz. Gitse birine çarpsa araç sahibi olarak belası gelip sizi de bulacak. Araba kimseye ödünç verilmez. İstemek de ayıp bence

Araba ödünç verilmez. Çok yakın arkadaşa gün içerisinde bir yere gidip gelme konusunda neyse de uzun süreli olmaz. Çok fazla vicdan yapıyorsan ortak olabilirsin kiralayacakları araca.

Hani herhangi bir sorun çıktığında kimseye bir zarar gelmese de sigortan geçerli olmayacağı için karşılamayacak hiçbir şeyi ya da koşa koşa gidip tutanağa kendini tutturacak evrakta sahtecilik yapacaksın. Sana kalmış.

burada yakınlıkla birlikte en önemli ölçütüm arabayı pert ederse parasını ödeyebilecek finansal gücü olup ve bu konuda tatava yapmayacak kişilere veririm sadece.

Hakikaten iyi ve tecrübeli bir şoför varsa verilebilir.

veririm tabii ki neden vermeyeyim. böyle zamanlar için dostluk kuruyoruz. yoksa yemişim dostluğunu.

Bir kişiye, zarar verdiği zaman üzülmeyeceğim kadar emanet veya borç veriyorum.

Biri borç istedi, bu kişi kaç TL'yi geri vermezse üzülmem ona bakıyorum. Emanette de aynı şekilde.

Bu akrabanız arabayı pert etse üzülmezseniz, "canın sağolsun" derseniz, verin.


.

ruhsati bana ait bir arabayi kardesime bile kullandirmam.

olumlu kazada seni de alirlar. cok lazimsa kiralasin.

annem ve babam dışında kimseye vermem. çünkü arabanın başına bir şey geldiğinde kaza yapacak kişiden masrafları almak için dilencilik yapamam. ki zaten kazanın maddi boyutu kolaylıkla ölçülebilecek bir şey değil. değerinin ne kadar düştüğü alıcının ödemeye razı olduğu fiyata göre karar verilebilecek bir şey.

bir de onun kazasını falan takip etmekle uğraşamam.

siyahlar ithal sanırım. daha kolay çitleniyorlar ve içleri daha büyük. o yüzden piyasayı ele geçirdiler. beyazlar genellikle ikinci kalite gibi oluyor

Geçen Tarım Kredi'den yerli çekirdek diye aldık, içinden beyaz çekirdek çıktı.


.

kazıklanmışsın. internette bile daha ucuza var

www.migros.com.tr
burda daha ucuz

Kaziklanmayi şöyle söyleyeyim;
Carrefour'da organik sertifikalı Fransız kırmızı soğanı yarım kilosu 2.65€.
İspanyol kırmızı soğanı yarım kilosu 1 euro.

Kısacası Fransa'dan daha pahalı soğan almışsınız.

@şizofren, ucuz da stokta yok.

Soğan ve patates yazın üretiliyor ve stoklanıyor. Daha sonra bu stoklardan satılıyor diye biliyorum. Şu an taze kuru soğan'lar çıktı mesela. Ancak kırmızı soğana denk gelmedim şu aralar.

Bahsettiğiniz soğan, MOR soğan diye de geçebiliyor. Bir de öyle araştırın.

Şu saatten sonra kazık diye bakarsanız, hiçbir şey yiyemezsiniz. Afiyet olsun...


.

Kredi alabilirsem kredi alırdım ben eldeki parayı da artık faiz maiz bir şeye yatırırdım, Türk lirasıyla borçlandığında o para zaten bir süre sonra çöp oluyor çerez parası gibi taksit ödüyorsun ama kredi alabilmek şu an çok kolay değil tabii.

ev parasina denk gelecek kredi veren banka hic kalmadi desek yeridir. normalde tabi ki kredi daha mantikli ama su durumda bir secenek oldugunu sanmiyorum ne yazik ki.

Degil. 2018deki dolar bazlı fiyatlar olsa evet derdim. Bu fiyatlardan ancak kredili alım önerilir.

Oturacak eviniz varsa, hiç bulaşmayın. Parayı sepet (altın, dolar, euro vs.) yapın, koyun kenara. Şu ortamda en güzeli nakit para.

Kirada iseniz, alabilirsiniz. Uygun kredi fırsatı kaçtı maalesef. Bulmanız çok zor. Şu kampanya devam ediyorsa, bir bakın :

yenievimkampanyasi.com.tr


NOT: ytd.

.

100 liralık evi 50 ye 60 a alıyosam alınır niye alınmasın. her şey alınır, ama alırken kazanıyor muyum ona bakarım.

mantikli.

Neden diğer yatırım araçlarını düşünmüyorsunuz? Ev bir yatırım aracı değil ve ömrü max 40 yıl

@piranase çok fazla risk almak istemiyorum

Bir akü takviye kablosu olması kaydıyla, arabası olan bir arkadaşından ya da çevre esnaftan yardım isteyebilirsin.

5 yıllık bir aküyse bitmiştir muhtemelen.
2000 dizel falansa takviye ile işin çok zor.
kaskonun karşıladığını zannetmiyorum. 24 saat akü veren yerler var, internet araması ile bulunur. gelip değiştiriyorlar. ya da bir oto elektrikçi ile gideceksiniz, adam yanında kalın kablo ve akü ile gelip takviye yapaak ve bakacak

Sanayii yoksa bile, çevrede taksi durağı varsa rica et, 50-100 bir şey ateşle, yardımcı olurlar.


.

Aküyü atıp hemen yeni akü almadan önce mutlaka takviye yapıp, araçla yol yapıp akünün dolmasını sağlamalısınız.

Yine ertesi gün akü basmazsa o zaman bir elektrikçiye ölçtürür, yeni akü araştırması yaparsınız.

Haritalardan "oto elektrik" yazıp size yakın bir ustayı arayın, fiyat sorun ve takviye için çağırın. Akü ve kablo ile gelip basar çalıştırırlar.

Sonra stop etmeyin ama, 1-2 saat kullanın en az.

Edit: tabiki bir arkadaşta kablo ve araç varsa bedavaya gelir, çevre esnafa da sorulabilir.

Volkswagen aracımızı hep yetkili serviste veya Doğuş Oto'da (sebebin hangisi olduğuna emin değilim) bakım yaptırdığımız için (9 yaşında) akümüz bittiğinde aradım.
Ücretsiz şekilde geldi Doğuş Oto'nun elemanı/aracı. Aküye takviye yaptı.
Tamamen ücretsizdi. Bahşiş de ister bir havası yoktu. Pazar gecesi saat 23 civarındaydı.
Bu veya buna benzer bir hizmet vardır belki sizde de. Yoksa bile bir telefon edip fiyat sorun.

Akü 4 yılı geçtiyse ondan ümidi kesin, daha yeniyse o zaman takviye edip çalıştırırsınız büyük ihtimalle.
Sadece 2 haftada akünün bitmesi şaşırtıcı, bitmemesi gerekirdi. Sorun aküde değil de aküyü şarj eden sistemdeyse o biraz daha pahalıya gelecek bir tamirat olabilir.

Kolay gelsin,

Takviye yapılacaksa kablonun ince olmamasi çok önemli. Benzinlikkerde vs satılan takviye kablolari yeterince kalin olmadığı için gerekli akımı çekemiyorlar.
Fakat en temizi bir oto elektrikciyi arayarak aküyü şarj ettirmek. Eğer aküde sulfatlasma olmamışsa ya da az seviyedeyse şarj tutar.

Takviye imkanı yoksa linkteki ürün de iş görüyor, yapı marketlerde bulunuyor.

m.n11.com

Büyük ihtimal marka nedeniyle.

KOSKA 1907 yazisi yeterince aciklayici degil mi?

temelde farkları olduğunu düşünmüyorum. migros marka ürünler piyasadaki ürünlerin bi tık altındadır her zaman ama bunda çok fark var cidden. yenigün daha tercih edilebilir bi marka aslında.

kalite, benim icin fabrikasyon tahin/pekmezde koska kalitesinin ustune cikan yok.

kucuk ureticiden daha lezzetlisini yedim ama onlar da koskadan pahaliydi..

* 1. ürün private label denilen bir ürün. Biraz uygun olması normal.

* İçerikleri farklı olabilir. Her üzüm pekmezi aynı değildir.

* Bir de 1. üründen Migros'un elinde stok vardır, uygun fiyata verir. Diğerinin stoğu tükenmiştir ve yakın zamanda alım yapmıştır. Bu yüzden zamlardan etkilenmiştir.


.

kar için firmalar fiyatları aşırı şişirdi. ve gelecek belli değil o yüzden yüksek fiyattan satmak zorundalar. enflasyon ülkesiyiz artık.

tercihim migros marka olur çünkü onlar sürümden kazanmak için daha ucuza satıyor. aralarında pek fark yoktur.

Bir ürünün maliyeti sadece üretim maliyeti değildir.

pazarlama giderleri+depolama giderleri+lojistik giderleri, ambalaj giderleri de o ürünün fiyatına eklenir.

Bu yüzden market markalarının fiyatları her zaman daha düşüktür. Çünkü bu giderlerin çoğu yoktur.

Ama arada ufak da olsa içerik farkı vardır. asıl mevzu oradan geliyor.

satış için kapalıçarşı nadir döviz civarı olabilir ama bazen laleli de ki bürolar kuru düşük tutuyor (daha çok alış yaptıklarından) duruma göre onlar da avantajlı olabiliyor.

burada kapalıçarşı olarak gösterilen kur neyi temsil ediyor?
kapalıçarşı'da birçok döviz bürosu var.
internetten baktığımda buradakilerin çok üstünde kur fiyatları.

Bankalar resmi kurdan alıyor, serbest piyasa kurundan satıyor.

Bu ara euro bulmanız zor + çok fark edeceğini sanmıyorum. Yine de bir kaç yere sormakta fayda var. Bir kaç site bırakayım, fiyat karşılaştırırsınız :

www.nadirdoviz.com
www.altinkaynak.com
www.haremaltin.com


.

Sıcakta, güneşte kalmıştır.

"Şikayet veya tazminat davası gibi." bunlar bizim ülkemizde yemez maalesef, ayrıca bir komplo olmadığını, bilerek yumurtaları çürütmediğini ispatlayamazsın hiç bir zaman.

Tazminat olayı Türkiye'de yemez.

Fişiniz ile aldığınız markete gidip, iade edin ya da farklı bir yumurta alın.


.

Tazminat yemez de markete gidip iade etmek yerine, fişiyle birlikte firmaya gönderin. Belki özür mahiyetinde hediye paketi falan yollarlar.

bizim şirket araçlarında gps ve KM kontrolü var. kontrol bu şekilde sağlanıyor.
haftaiçi personelin araç kullanımına karışmıyoruz. akşamları filan istedikleri gibi takılıyorlar. haftasonları ise aylık toplam belirli bir km yapma hakları var. üstünde yaptıkları km'lerin yakıt masrafı primlerden kesiliyor.

Araç takip ile takip ediliyor.

Şehir içi kullanımlara çok abartılmadıkça, bir şey denmiyor. Şehir dışı kullanımlara da müsaade ediliyor. Ancak önceden onay alınmasını ve yakıtın karşılanmasını ve bunun yakıt fişi ile belgelenmesini bekliyor.


.

Hata sizde maalesef, iade hakkınız yok.

Magaza açısından baktığınızda haklılar

Ürün ayıplı olmadığı sürece iade hakkınız yok. İnternetten alsaydınız iș değişirdi.

Kurulum yapılmasa, garanti başlamasa belki iade olurdu. Ama bu durumda çok çok zor, mağaza geri alsa bu ürünü kime satacak.

Gidip mağaza ile konuşun, iade değilde, beğendiğiniz modelle değişime iknaya çalışın.


.

başlıkla içerik farklı. siz doğru cihazı satın aldığınız halde onlar yanlış modeli getirip kurduysa her türlü halledilir ama içeriğe göre siz direkt yanlış modeli satın almışsınız. bu durumda yasal olarak bir hakkınız yok.

tek yapabileceğiniz mağazadakilerle konuşup ikna etmeye çalışmak. durum tamamen onların inisiyatifinde çünkü.

Mağazadan alınan ürünlerde

ürün ayıplı olmadığı sürece, iade-değişim hakkınız yok. Mağaza iade değişim yapabilir ama inisiyatif meselesi. Zorunlu değiller.

İnternet alsanız iade almak zorundalar.

iskontolu olarak bu buzdolabini alsinlar. yenisini de kalan para iskontolu size satsinlar.

aradaki fark da babanin annenin gozyaslarini silme bedeli olur. baska da yolu yok.

Abi annem ağlıyor dedin ve beni en hassas yerimden yakalayı kalbimi kazandın. Ver abi buradan firmanın numarasını arayıp konuşalım ikna edelim, bir şekilde çözeriz bu sorunu. Hepimiz minimum 5 kez arasak ya lanet olsun deyip değiltirirler bence bir tane de Türk kahvesi yapma aleti hediye ederler belki küçük boy.

ayrılmış olabilirsin fakat insani olarak böyle bir davranışı haketmiyorsun

ben olsam o kişiye neden böyle davrandığını sorardım

tahminimce arkanızdan salladıklarını duysanız daha da üzülürsünüz. maalesef çoğunluk böyle.

zaten eski sevgilimle benden başka geçmiş bağı olmayan arkadaşım ayrılmama rağmen hala muhabbet içindeyse arkadaşım olmaz daha fazla, böyle bir şey yapıyorsa da sizin söyleyeceğiniz şeyler zaten arkadaşınızın pek de umurunda olmayacaktır.

edit: ben siz arkadasiniza soyleyeceksiniz sanarak yazmistim. size yapilan normal ama bir dusmanlik degil sadece umurlarinda degilsiniz olmasi gerektigi gibi.

cok gercekci bi arkadaslik iliskisi degil o yuzden fazla takilmamak lazim. zaten arkadaslik devam etse konu surekli ex uzerinden gidecek, manasiz.

Saçmalık. Tamam arkadaşının sevgilisini hayatında sadece o konumda tutmuş olabilirsin sonrasında arkadaşlığa devam etmek istemeyebilirsin. Ama aynı ortamda bulunulmuş bir tanışıklık olan kişiyle birebir bir olay yaşanmadığı sürece böyle bir tepki çok yersiz.
Konuşmak istemeyebilirsin, hal hatır sormak istemeyebilirsin tamam ama bir merhaba demek bir baş selamıyla tanışıklığı belli etmek gerekir.
Çocukça geldi bana.
Size bu şekilde geldiyse siz de böyle devam edin böyle insanlarla zaten selamlaşmaya bile gerek yok artık.

Bence "ben ayrıldım, sen de konuşma gibi" bir şey söylemek çok büyük karaktersizlik. Zaten senin dostunsa, eski sevgilin sana yamuk yapmışsa konuşmayacaktır. Öbür türlü karşılaştığında merhabalaşmasının kime ne zararı var?

Ancak kişinin illegal işleri varsa (dolandırıcılık vs.) özellikle tüm çevreyi uyarmak lazım. "Dikkat et, seni dolandırmasın." vs. gibi.


.

Sen ayrıldığın için sen kötü görülürsün. Böyle olur.

Yani ben çok umutluydum ama meclis sonuçları hiç iç açıcı değil.

Dolayısıyla gidip oy vereceğim tabii ama umudum yok açıkçası. Kılıçdaroğlu önde olup ikinci tura kalsaydı, o zaman ihtimal dahilindeydi kazanmak.

kk geride kaldı, kalan boşluğu 2. turda tayyip kapatır.

oğan'a oy verenlerin genellikle akp'ye küskünler, mhp'nin durumunu beğenmeyen ülkücüler vs. olduğunu düşünürsek onun oylarının kk'ye kayması pek muhtemel görünmüyor. çıkıp "ben millet ittifakının yanındayım" diye açıklasa bile seçmeni "he tmm o zmn" deyip kılıçdaroğlu'na oy verir mi bilemiyorum. hele ki fark yaratacak kadar...

fraise'nin dediği gibi meclis sonuçları da hiç iyi görünmüyor. tüm yetkiler başkanda olduğu için biz ona odaklanıp meclisi unuttuk ama cumhur hala çok fazla sandalye alıyor.

ben de aynı şekilde gidip oyumu vereceğim, elimden gelen bir şey varsa yapacağım; kaybedeceksek bile vatandaş olarak üzerime düşeni yapmış olarak kaybetmek istiyorum ama evet pek umudum yok. kılıçdaroğlu'na oy veren insanların yüzde 2'si bile inancını yitirip sandığa gitmeme kararı alırsa zaten oğan'ın tüm oylarını kılıçdaroğlu alsa bile yine kazanamaz.

o yüzden umutsuz da olsanız lütfen yine gidin sandığa, sonucu hislerimiz değil oradan çıkan oy belirleyecek. belli olmaz.

Oğan'a oy verenler geneli akp ve mhp'ye kızgın ama "Kılıçdaroğlu'na oy vermem" diyen kişiler.

Eğer seçim 2. tura kalırsa,

* Gelmeyen %10 seçmeni sandığa çekmek oyunuzu artırabilir.

* Oğan, çok iyi bir muhalif ancak sesini çok duyuramadı. Elbette şu an kendisine oy veren 3 milyon kişinin hepsi Kılıçdaroğlu'na oy vermez ama %90'ı verecektir. Ayrıca medya desteği ile ben Cumhur ittifakından çok daha fazla oy koparabileceğini düşünüyorum. Oğan ile anlaşılmalı.

Bu kişiler Kılıçdaroğlu'na, Erdoğan'dan daha yakındır. Bu fırsat kaçırılmamalı.


.

53-47 tayyip alır maalesef.

dün gördüklerimden sonra hiç sanmıyorum.

Sinan oğan'ın oylarının çoğu Cumhur ittifakında artık. Dün akşamki seçim sonuçlarını değerlendiren farklı yayınlardan edindiğim izlenim bu yönde.
Oğan'ın seçmen profilinden de bu anlaşılıyor

mümkün değil. mucize falan lazım.

2. turda tabii ki alacak. kil payi kacirdi.

mobil edit: tayyip alacak demek istedim.

Neden alamasın abi, nedir bu bu kadar kesin konuşmalar.

Bence alabilir.

2. turda %60'ın üstünde bir oyla rte alıp tarihin en büyük kutlamalarını falan organize edecek.

Yani imkansız değil ama kılıçdaroğlu'nun liderlik potansiyelinin çok üstünde bir performans gerekiyor.

O çok konuşulan "liderlik vasfı" mevzusu tam olarak böyle anlarda ihtiyaç duyulan bir konu. Normal günlük siyasette çok aramıyorsun, ama böyle dönemlerde varlığı çok önemli oluyor.

Dün 2 taraf da istediğini alamadı aslında tam olarak. Ama iktidar tam da bu noktada "liderlik" karizmasını ortaya koydu ve seçmenin kafası karışıkken kendi seçmenini "büyük iş başardık" gibi bir algıya çekti.

Muhalefet ise kitle yönetiminde pasif kaldı.

"Oy sayımlarını bitiremedik sürekli itiraz ediyorlar" demekle "oy sayımları bitmedi, uğraşsanız da bu seçimi alacağız" arasında anlam olarak fark yok ama etki olarak büyük fark var.

yani elinde bir kağıtla çıkıp 11 kere sandık saydırttılar dedin mi kendini süreci yönetemedi durumuna düşürüp, psikolojik olarak üstünlüğü kaybediyorsun.

kılıçdaroğlu'nun liderlik vasfı zayıf derken bahsedilen durum tam da buydu, ve "ne gerek var liderlik vasfına" diyen arkadaşların göremediği buydu.

Hadi iktidar ve muhalefet kıyasını geçelim. İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun gece boyunca açıklamalarına bakın. İmamoğlu sürekli umut verip, sahadayız iş başındayız derken, süreci uzatanlarla dalga geçip onları küçümserken, ya kazanacağız ama işte ufak pürüzler çıkartıyorlar derken

kılıçdaroğlu her konuştuğunda sadece şikayet edip söylendi, iktidar işimizi baltalıyor, bizi fena kitlediler gibi rakibi de olduğundan büyük gösteren bir yere çekti.

İmamoğlu hep winner psikolojisnde bir aday, kılıçdaroğlu hep şikayet eden sorununu çözemeyen aday görünümünde kaldı.

ülkenin sosyolojik yapısının bozulmasının sonuçlarını yaşıyoruz. körü körüne düşünmeden etmeden, türkçe bile bilmediği halde oy kullanmaya giden bir güruh var malum.


kk ve ekibi yeterince saldırdı ancak bizim zihniyet ortada. hala umut var bana göre, buraya kadar gelmesi bile bir şey. ikinci turda aynı heyecan, aynı ümitler ile devam

bence imkansız tersi olsaydı belki ama sinan ve incenin yüzde 6 oyunun en en iyi ihtimalle 4 ü kemale gitse 2 si bile erdoğanın kazanmasına yetiyor ki sinan oğanın kesminin yüzde 95 i chp ye oy vermez o yüzden imkansıza yakın görüyorum seçim bu turda bitti bile sadece ufak bir farkla boşa uzamış oldu.

%0 ihtimal.

imgur.com

erdoğan oğan'dan 0.75 oy alsa bile seçiliyor.

oğan bile alır, kk alamaz.

matematik bilen, türkiye'yi ucundan tanıyan biri baştan doğru aday çıkarır, maalesef cezasını biz çekiyoruz. 2028'de kk yine aday olursa şaşırmam biliyorsunuz oylar arttı, seçim kampanyası mükemmeldi.

edit: 2018'de ince + selo + meral + temel toplam oy oranı 47,5 yapıyor dolar 4 lira seviyelerindeyken 2023'te dolar 20-25 lira seviyesinde oy oranı 45 olmuş. tek yapılması gereken zaten olan 47,5'a 2,5 eklemekken, imamoğlu ve yavaş yani istanbul, ankara eldeyken 2,5 daha almaktı bu ekonomi üzerinde politika yaparak fakat sonuç olarak gördüğümüz 2,5 daha oy kaybedilmiş. adam kazandı demek yerine adam kaybetti diyoruz şimdi.

mumkun degil. recep bu sefer ezici bir sekilde alacak. uzgunum

rte 2. turda fark atıp iyice psikolojik üstünlüğü ele geçirecek. dün akşamdan sonra kk seçmenini sandığa götürmesi çok zor.

keşke dün %50,1 alsaydı diye hayıflanacağız, o zaman en azından kılpayı kazandı adam v.s denirdi.

%0.1 ihtimal. Oğan'dan geçecek oylardan çok az bir kısmı RTE alsa bile yetiyor CB olmasına. Üzerine ilk turda hayal kırıklığını uğrayıp 2.tur sandığa gitmeyecek seçmeni + meclise mv sokan CB seçimini pekte umursamayan HDP seçmenini ekle sonuç kendini veriyor zaten.

rte 23 milyonu geçemez diyorlardı. adam 200 bin daha alsa 27 milyon. kk burdan kimden oy alacakta seçilecek? 7 milyon sandığa gitmeyen 3 milyon oğan 1 milyon geçersiz. şurdan 3 milyon çıkarır mı? çıkaramaz.

kk aday olunca kestim ben.

KK ilk turu RTE ile kafa kafaya bitirseydi veya bir puan önünde kapatsaydı evet ikinci tur hâlâ umutlu olabilirdi.

Ama ortada bir 300+ mv gerçeği var cumhur tarafında. KK'ya verecekler bile RTE'ye basar bu tabloda.

CHP, sandıklardan geleni derliyordur. YSK'dan değil. Bizim okulun 3 sınıf hariç sandıklar tamamlandı ve tutanaklar tutuldu. Hala YSK'ya gitmedi bu sonuçlar.

Direkt görülmüyor galiba.

Sadece partilerle paylaşıyorlar. Onlarda ellerindeki verilerle karşılaştırıp, fark varsa itiraz ediyorlar. Kontrol amaçlı.


.

hiç duymadım kaju özelinde bi şey. ama tuz açısından zararı olabilir. az tuzlularla beslemek gerekiyor.

Şunu bırakayım: www.ncbi.nlm.nih.gov

2 yaşındayken normal, evde ne yeniyorsa onu yiyerek beslenebilir.

ama kuruyemiş tuzlu ve alerjik etkisi yüksek olan bir şey, o yüzden her gün düzenli olarak vermeseniz daha iyi olabilir.
arada bir yesin, bir sakıncasının olacağını sanmıyorum.

çiğ kaju ver. daha iyi. öbüründe fazla tuz var.

Kuru yemişler genel olarak faydalıdır. Ancak her şeyin azı karar, çoğu zarardır. Az az verin.

Bir de alerjen yapısı olanlarda, en çok alerji yapan yiyeceklerin başında kuru yemişler geliyor. Alerji olmuyorsa, çok tüketmezse bir sıkıntı olmaz.


NOT: Uzman değilim. Sağlık tavsiyesi olarak almayın, kişisel fikirlerim.


.

Çocuk doktorları ve çocuk cerrahları 4 yaş altına badem, fındık vb büyüllükteki çerezleri verilmesini uygun bulmuyorlar. Çünkü akciğerlerine kaçıp problem yaratma riski yüksek. Verecekseniz ezerek vermeniz gerekiyor.

Kafan çalışacak + soğuk kanlı olma kabiliyetin olacak çünkü her şey mümkün + uyanık olacaksın + para çevirme işinden anlaycaksın + saf olmayacaksın (sürekli iyi niyetlilik) + girdiğin sektörle ilgili bilgili olmalısın rakipler ne kadardan satıyor, kime satarsın , kaç iskpnto seni kurtarır vs.

Ticarette başarılı gördüğüm insanların ortak özellikleri kişilik özellikleri oluyor genelde. Bu tip özellikleri taşımazsan, dğnyanın en orjinal ürününü al sat bir yerde tongaya düşersin.

Ecnebilerin "street smart" dediklerinden olmak gerek, hani diplomanın değil, sokağın eğittiği adamlardan. Gerekli özellikleri @gadlemler yazmış, ben nacizane bir de "kazandığını da kaybettiğini de belli etmeyen bir poker face sahibi olmak gerek" diye ekleme yapayım.

17 yaşımda paraya ihtiyacım olmadığı halde sırf ozguvenim ve iletişimim artsın diye önce garsonluk sonra isportacilik yaptım. Orada öğrendiğimle de ticarete daldım. Tecrübe ve cesaret en büyük sermaye. Ha bir de sinameki kilkuyruk tiplere göre değil ticaret. İnce eleyip sık dokuyanlar hep batmistir

burdan anlıyorum ki, saf, yüksek lisansını yapan, gençliğinde kitap başından kafasını kaldırmayan kendim için artık çok geç :) o abiler sokakta yetişmiş ama ben kent çocuğuyum bence.

Ahahh yok dostum, hiç öyle düşünme. tecrübe etmeden bilemezsin. Bazı insanların mayasında vardır; kiminin yoktur tecrübeyle değişir. cesaret de olmalı yukarıda yazıldığı gibi. niyetine girersen, hayat öyle bi yoğurur ki değişi verirsin. sayfalar dolusu yazarım. Yüksek yaptığına göre 20lerindesindir diye tahmin ediyorum ki 30larımda da olsan geç değil :) e-ticaretle başlayabilirsin belki

Hep başarılı olanlara odaklanıp başarısızlıkları göz ardı etmeye yönelik survivorship bias kavramı var. Ticarete atılacaksan sadece başarı hikayelerini inceleme. Bir sürü başarısızlık hikayesinvar onlara da bak.

Sana bir ipucu vereyim. Maaşlı çalışarak refaha ulaşamazsın. Maaşın iyi olursa evin, araban olabilir ama bu refah demek değil. Bunu fark ettiğin an zaten zengin olmayı istiyorsun. Zengin olmayı istediğinde ticaret ilk seçenek. Bunun üstünde düşündükçe ticarete başlama şansın artıyor. Gerçek hayatta sınırlar yok. Okuyan insanlar bunun farkında olmuyor. Bunu gördükçe zaten korkusuz olmaya başlayacaksın.

1. Başarısız olan çok var.

2. Başarılı olan insanların başka seçeneği yoktur. Dinlediğim hikâyelerde insanlar elindeki tek parayı harcamış.

3. Başarılı olanların iyi bildikleri ya da yapabileceklerini düşündükleri bir iş var.

4. Üniversitede girişimcilik dersi almıştım. İş planın mutlaka olmalı.

5. En önemlisi paran olmalı ve paranı para kazanmaya başlayana kadar iyi yönetmelisin.

6. Hayat mükemmel değil. Plan mükemmel gitmez. Beklemediğin durumlar için planların olmalı.

Yarını sadece o işmiş gibi inanıp asılan, sıkı takip eden birisinin başarısız olma ihtimali gerçekten çok düşük. Gerçekten çok düşük… Ekstrem şeyler olması gerekiyor, onlar da olursa yapacak bir şey yok.

"ince eleyip sık dokuyanlar hep batmıştır." sözü büyük oranda doğru. ne kadar bilimsel olmaya çalışırsan o kadar dezavantajlı oluyorsun bu işlerde. en büyük başarılar haydahlama gidip gözünü kapatanlardan çıkıyor. ama bunların ne kadarı başarılı oluyor sorusunun cevabı da yok. yani lambur lumbur iş yapıp başarıyı garanti görmek de yanlış. haydahlama gidip başarılı olanların çoğu ticaretin özünü zaten bir yerlerden kapmış oluyor. dolayısıyla doğru yolda lambur lumbur gidiyorlar. işin dışında ince eleyip sık dokumaktansa işin çırağı olup lambur lumbur gitmek her zaman çok daha büyük şans doğurur. çünkü işin çırağıyken farkında olmadan bir sürü metodu&sınırı öğreniyorsun.

bu konuya şöyle bir eleştiri getiricem.

1- ticaret olarak genelde türkiye'de yapılan al-sat, bir dükkan açmak vs. konuşuluyor. bugün elon musk da ticaret yapıyor. ya da yemek sepeti'nin kurucusu nevzat aydın da bir tüccar aslında. bugün start up kuranlar da tüccar. ve bu insanlar birçok konudan anlayan, donanımlı insanlar. ve ticaretin alasını yapıyor. ancak "ticaret yapmak lazım abi" kafası genelde dükkan açmayı, mal alıp satmayı kastediyor. bu yanlış bence. türkiye'de ticaretten bu anlanıyor. bir inovasyon yok.

2- bu inovasyon olmadan türkiye'de ticaret yapan tipler genelde klasik türk insanı oluyor. pata küte giriyor işe. %90'ı batıyor. kalan %10 da kendini yetkin sanıyor. başarılı olmasını sağlayan en temelde 2 şey var. fazla ısrarcılar ve yetkin miyim değil miyim diye bakmadan giriyor bu işe. ben bu görüşte değilim. ve bu tarz bir iş de yapmak istemem.

şu da benzer bir durum. beyaz yakalı, eğitilimli, aklı başında insanlar yasal yollardan yurtdışına gitme planları yaparken klasik anadolu insanı kaçak göçek gidiyor abd'ye falan. sonra orada kalıp alt düzey işler yapıyor. nitelikli bir noktaya gelebilir mi? hayır. ancak alt düzey işlerde pata küte girdiği için bir yer ediniyor. o türkiye'de inovasyon olmadan ticaret yapan insanlar da böyle.

3- son olarak şunu da ekleyim. kapitalizmin doğası bu. sistem bunun üzerine kurulu. yani birileri burjuva/patron olacak, birileri maaşlı emekçi olacak. herkesin patron olup zengin olması mümkün değil. hayattan maddi beklentilerinizi buna göre çizerseniz hep mutsuz olacaksınız. çünkü bunun bir üst sınırı yok. bence temel ihtiyaçları belirleyip onalara ulaşıp daha sonra keyif aldığınız şeylere yönelmek daha mantıklı.

Başaranların bir çoğuyla konuşsanız, geçmişte 2-3 iş batırmışlardır. Dördüncü de başarmışlardır.

Ya işi bilerek başlayacaksınız, fizibilite yapacaksınız. Ya da 2-3 batırarak, tecrübe ile öğreneceksiniz.


.

normalde olmuyor ama son zamanlarda banka kurlarıyla piyasa ayrışmaya başladı. O bir sıkıntı olabilir.

Bak yapılan şey şu,
hesaplamauzmani.com
altınlarının gramı hesaplanıyor, hesabına X gram olarak yatırılıyor. TL ile bir işin yok bu aşamaya kadar. Fakat sonrasında sen hesabındaki altını bozduracaksan bankanın altına verdiği paraya bağlı kalıyorsun.(altın olarak geri vermiyorlar çünkü, anca 1kg olursa falan külçe veriyorlar)

NOT: piyasadaki altın 22 ayar(çeyrekler vs.), bankadaki gram altın 24 ayar fiyatı. Bu sebeple elindeki altını mesela çeyrek 1,75gr ise "1,75 * 22/24" olarak hesaplıyorlar. Yani elindeki gram 0.90 - 0.91 vs. ile çarpılıyor. Bu normal şartlarda kayıp değil, zaten olan şey bu.

Kuveyt türk gramı hesaplayıp hesaba aktaracakken küçük bir kesinti yapıyor miktarda. 100 gram ise 99 gr gibi geçiyordu hesaba, oranı net hatırlamıyorum. Hesaba geçince, ilk başta 3-4 gün işlem yapamıyorsun, sonra serbest. Fiziksel altın olarak geri isteyince de bir kesinti yapıyorlar, oranını bilmiyorum.

Kesinlikle yapmayın. Banka ile serbest piyasa arasında, şu an %10 civarı fark var. Seçimden sonra daha da açılacaktır.


NOT: yatırım tavsiyesi değildir!


.

bazen ilginç bilinmeyenlere bağlı olarak fiyatlar artıyor. bir anda arttığı için de sizin aracınızın fiyatı o anda uygun geliyor. ben aracımın ikinci el fiyatını sürekli takip ediyorum. 3-4 gün öncesine kadar en düşüğü 800 binken bugün baktığımda 820den başlıyordu. bir tık artış var.

artış var. yatırım olarak almak istiyorlar şu an elde tutmak mantıklı

geneli daha da artacağını düşünüyor ondan

Aracınızı satmak istiyorsanız tam zamanı. Almak için 5-6 ay beklemekte ve nakitte kalmakta fayda olabilir. Aracınızı satarsanız, TL'de kalmayın.


NOT: yatırım tavsiyesi değildir.


.

son zamanlardaki çılgınlık ve kur artışı beklentisi olmasa dahi ramazan sonrası ve yaz öncesi 2. el araç talebi artar.

yazın araba talebi artar. millet gezecek tatili gidecek vs. ondan
araç kiralamada calıstıgım için biliyorum. kışın 10 araçtan 6sı kiralıkken yazın bir dakika boş kalmazdı. sürekli arayanlara araç yok çekerdik. hele bayram önceleri aşırı talep yogunlugu olurdu.

seçim arifesi + bayram arifesi + yaz arifesi + oynak ekonomi = araca yoğun talep.

Sadece arabaya değil her şeye saldırıyor insanlar. Küçük bir zeytinlik alalım dedik. Öyle hobi niyetine. 350 ye koymuş birisi favoriye ekledim belki bakarız diye. 2 gün sonra 620 yapmış:D Fiyatı tatmin etmemiş, tok satıcıymış beyefendi ahaggshsh.

Her türlü metada acayip fomo oluşmuş durumda. Kaçıracağım, eyvah param değersizleşiyor dürtüsü artmış vaziyette. Haliyle fiyatlar şişiyor.

Ben olsam,

KKm'ye şu an sıfırdan girmem.
Ama KKM'de isem de çıkmam.

@mirket

Zarardayız neden çıkmıyoruz?

Zarar gerçekleşmiş işte, daha fazlası sabit kur rejimine geçilirse olur, o zaman da her durumda zarar olur.

Ha bu arada sermaye kontrolü veya varlık vergisi gibi çekincelerin varsa o zaman tabii ki yastık altında fiziki altın.

Dövizden dönen KKM yaptıysan, nasıl zarar ettin tam olarak paylaşır mısın?
TL'den KKM ise evet makastan zarar var, ama zaten elinde dolar değil TL varmış en başta.

@roket

Makastan zarardayım. yarın bir gün kkm kalksa dolar 22 olmuş ben öylece kalmışım işte

KKM'den çıkanlar büyük ihtimal dolar alamayacaklar. Merkez bankası bu yönde bir uyarıyı sözlü olarak bankalara iletmiş. Bir aksiyon alacaksanız, son günler.

TL olarak paralarını alabilirlerse şanslılar. Daha önce böyle bir uygulama olmuş. KKM'de vade bitiminde, 5 yıl vadeli devlet tahvili vermişler.

Bence fiziki altın en güzeli.


NOT: yatırım tavsiyesi değildir.

özel sektör için asgari ücret ya da memur zammı belirleyici olacak gibi gözüküyor. şu anda gördüğüm kadarıyla net pozisyon alan bir şirket yok.

Şu an piyasada herkes seçimi bekliyor. Ne olur, nereye gider, seçimden bir ay kadar sonra netleşmeye başlar. Herkeste ona göre pozisyon alır.


.

garanti teknoloji zam kararı açıkladı

3 ayda 1 yapıyoruz. Nisan’da %21 + performans yapıldı. %30 aldım ben.

- Asgari ücrete zam yapılmadığı sürece bizde zam olmaz. Geçen sene, asgari ücretine zam gelince zam olmuştu.

- Seçim bekleniyor bu sene +1.

Seçim sonrası merkez ile kapalı çarşı arasindaki fark kapanacak

Yol yakınken fiziki dolar alıp, yastık altına geçin. Seçimden sonrası sıkıntılı biraz. Dolar bulamayabilirsiniz. Bulsanızda aradaki makas yüksek olabilir.

KKM, 100 milyar doları geçmiş durumda. Ortada böyle bir para yok! Bu arkadaşlara uzun vadeli bono verebilirler veya başka durumlar olabilir.


NOT: yatırım tavsiyesi değildir. Nasıl hoşunuza gidiyorsa öyle yapın.


.

elinde tl varsa kkmye girmeni önermem. vade bitişinde makastan zarar edebilirsin.
ama elinde dolar varsa kkmye girilir, vade bitince ennn kötü ihtimalde aynı doları geri alırsın.

1.5 milyona kadar ilk evim kredisi kullanabilirsiniz şartlarınız uyuyor ise. Başlarda düşük ödemeli sonraki yıllarda artıyor.

Ayrıca evet bir ara kredi çıkmıyordu ama bir arkadaşımızda yine 1 milyon küsür/10 yıl çekti 22000 aylık ödemesi var dedi. Bu dediğimde 1 - 1,5 ay öncesi çekildi.

Hatta ben de arabayı satıp krediyle ev mi alsak diyorum ama bizim ödemelerimiz çok çok dişimizi sıkmamız gerekir çok zorlar o yüzden giremiyoruz.

Merhabalar, bazı emlakçılar doğru bilgi vermeyebiliyor. Yeni evim kapsamında tamamına kredi gibi bir durum yok, zaten gelirinizin %40'ı taksitiniz olacak şekilde kredi çekebiliyorsunuz ve en az %10 peşinat vermeniz gerekiyor.

Örneğin; hane geliriniz 40.000,00 TL (sadece eşler maaş birleştirme yapabiliyor.) O halde taksitiniz en fazla 16.000,00 TL olacak şekilde kredi çekebilirsiniz. Aşağıda linkini bırakacağım tabloya göre; en fazla 1.600.000,00 TL kredi kullanabilirsiniz. Yani verebileceğiniz peşinatı hesaplayarak 1.600.000,00 TL de kredi çekecek şekilde alabileceğiniz ev tutarını hesaplayarak ona göre ev bakabilirsiniz.

Ek olarak 1.600.000,00 TL çektiniz diyelim tablodan da göreceğiniz gibi ilk yıl 7.057 TL, ikinci yıl 8.641 TL, üçüncü yıl 10.370 TL sonraki ödemeler de 15.550 TL olarak devam ediyor fark söz konusu olmuyor.

Özel bankalarla klasik konut kredisi; halk, ziraat, vakıf gibi devler bankalarıyla da yeni evim projesi kapsamında görüştüm. çünkü neredeyse tüm kiracılar ev sahipleriyle papaz olduğu için bir çıkar yol bulmaya çalışıyor. Özellikle ziraatle görüşme halindeyim kredi veriyorlar. ortalıktaki 250 bin, 400 bin maksimum kredi verildiğine dair söylemler sadece ihtiyaç kredisi için, kredi notunuz ve geliriniz projeye uygunsa, eşinizin sizin ya da çocuğunuzun evi yoksa başvuru yapabilirsiniz, kredi çıkmama ihtimali neredeyse yok dediler. Sorunuz olursa beklerim.

Umarım hepimiz bir an önce sonuca ulaşırız.

www.hurriyet.com.tr

@snd88,

çok iyi o zaman. ziraat çıkıyorsa. hiçbir evimiz yok, gelirimiz de uygun, %90'ına kredi çıkıyorsa aylık 20-25 bin liralık ödemeler bile sorun çıkarmaz bizim için.

anlaşmalı proje araştıracağım o zaman demi?

@tchuck
bence, önce son üç aylık maaş bordrolarınızı alın imzalı kaşeli, ev almayı planladığınız muhitteki ziraat bankası şubesine gidin, krediler bölümündeki yetkiliyle görüşün.

kredi notunuz vs. de etkilediğinden; önce kullanmak isteyeceğiniz kadar kredi size çıkar mı çıkmaz mı netleştirin. maksimum ne kadar kredi alabileceğinizi öğrenin ki ev bakarken bir makas belirleyebiliyor olun.

sonrasında anlaşmalı proje bakın, mümkünse sarı sitede ilan açan emlakçı değil de yapsatçı inşaat firması olsun. krediye başvuru sürecinde de evi beğendiniz örneğin, aldınız tapu görüntüsünü başvuru yaptınız, o süreçte kapora vs. vermeyin netleşene kadar. biraz firmalar bastırıyor bak alıcısı çıktı vs diye ama hikaye bence. nacizane benim tavsiyelerim bunlar.

Şartlar uyuyorsa kredi çıkıyor.

Burada sanıyorum en büyük sıkıntı bazı müteahhitler fazla vergi çıkmaması için 4 milyona sattığı evi 1 milyon üzerinden gösteriyor. Siz de buna göre kredi alabiliyorsunuz. 3 milyonu cepten verebilen kişi, o evi kredi çekmeden de alır zaten.

Ancak gerçek değerini gösterenlerde var. Biraz araştırmak lazım. Niyetiniz varsa, seçim öncesi halletmeniz güzel olur kanaatindeyim.


.

Beğendiğin evin müteahhiti bankalarla anlaştıysa kredi çıkıyor. SAhibindende mesaj atın yada arayın, ev için ne kadar kredi kullanabileceğinizi sorun.

Bankaya, hatta şubeye göre değişkenlik gösteriyor size ne kadar çıkacağı. Hane gelirinizin 66-70 katı arası çıkıyor genelde, nadiren 80 kata kadar yolu var.