başrolünde yaşlı bir oyuncunun oynadığı (65+) son yıllardan hangi diziler var?

oyuncu kadın ya da erkek olabilir ama hikayenin başrolünde olmalı. şahsiyet ya da the kominsky method gibi...

cuma günü ameliyat oldum. Bugün 5. gün ve öksürüyorum. bi yandan da korona mıyım diye obsesif oldum ama balgam var da atamıyormuşum gibi.

nasıl geçer? ne kadar sürer? ılık şeyler ve su içiyorum bol bol ama kıllandım biraz.

Merhaba kapıyı açtığımda migrosun kuryesi maskesiz bir şekilde direk karşımdaydı dışarı bırakabilirsiniz teşekkürler dedim sadece o da bi cümle falan kurdu virüsün bu şekilde bulaşma riski var mıdır?

Özellikle avukat arkadaşlardan yardım istiyorum. tanıdık avukat olmadığı ve 400 liram olmadığı için çareyi burada aramaya karar verdim. internette de bütün yazıları okudum ama avukat bir arkadaşla bizzat konuşmak ilaç gibi gelecek bana.
kısaca anlatayım. aralık 2020'de üstsoya karşı tokat yüzünden şikayetçi olunmamasına rağmen kamu davasında müşteki sanık olarak yargılandım ve 105 gün adli para cezası aldım. bu da HAGB'na çevirildi. şimdiye kadar bu olay dışında adliye ve emniyet ile ilişkim olmadı.

genel olarak sorum: 5 sene içerisinde akademik kadrolara başvuracağım ve şu an yüksek lisansa başlamak üzereyim. atama olacağı zaman arşiv kaydı ve güvenlik soruşturmasında sıkıntı çıkar mı? çıksa bile dava açabileceğimizi biliyorum fakat idari davanın sonuçlanaması 1 sene sürüyormuş ve idari mahkemeler kanunlardaki boşluk yüzünden 1 sene sonra lehime(!) çıkan kararda atama yetkisini yine kamu biriminin komisyonuna bırakıyormuş. yani soruşturmalar olumsuz çıktı mı ayvayı yedik.

ek olarak puan düşüklüğünden dolayı yaklaşık 2-3 sene(2014-2016) fetö üniversitesine gitmiştim fakat ne akrabalarımın ne de benim fetö ile başka bir bağımız asla olmadı. HAGB kararı ile bu üniversite olayını görürlerse soruşturmalardan olumsuz yanıt gelir mi acaba?

elden ele avukat tanıdıklarınıza ulaştırın, okuyan avukat var ise içime su serpsin lütfen...

Duygusal olarak yipratici, genellikle ruh sagligi bozuk olan insanlari aktif olarak dinlemem gereken bir isim var.

Hani bir ogretmen sinavda su konulardan soru gelebilir dediginde ogrenciler pur dikkat dinler ya bende gunde en az 5 saat ayni dikkat derecesinde dinlemek zorundayim.

Aksamlari rahatlamak icin light absinthe ayarinda %45 alkollu, "high end" bir icki iciyorum. Haftada bir 70'lik sise bitiriyorumdur. En az 6 yildir bu sekilde devam ediyorum. Orta yasin uzerindeyim. Herhangi bir saglik problemim yok. C'tesi sabahlari 2 saat araliksiz kosabiliyorum. Birkac senede bir yaptirdigim saglik kontollerinde de herhangi bir sorun gorunmuyor.

Sizce cok mu iciyorum? Siz ne kadar iciyorsunuz?

sinirim çok bozuk, tansiyonum çıktı.
bu hafta sipariş ettiğim bir yemeğe kötü yorum yazdım. gerçekten berbat gelmişti.
çatal yerine kaşık göndermişler onu da yazdım.

adam bu saatte: 22:15'te arayıp bana madem beğenmediğiniz bu yemeğin tarifini verir misiniz falan diyor :/ çok gerildim.
numaramı paylaşmışlar diye yemeksepetine şikayet mi edeyim sizi bir de dedim. yok, geçmişe dönük siparişinizden buldum falan dedi.

bizim telefon numaralarımız nasıl bu kadar kolay ulaşılabilir ya?

gerçekten yemeksepetini arayıp napıyorsunuz siz mi desem? yoksa hiç uzatmasam mı adamlarda numaram var artık nasılsa daha çok bela mı olurlar?

eve değil, iş yerine söylemiştim yani adresim yok ama numaram ellerinde.

silivri cezaevinde, haftada belli sureler, tutuklularin internet kullanimina izin veriyorlar mi? (misal bilgisayar odasinda, cezaevinin yonettigi networkte, dolayisiyla kisitli internet)

tv var saniyorum. bazi hukumlulerin odasinda... tesekkurler

selamlar, bizim 7 yildir devam eden bir hukuk davamiz var. hastane ve doktora acilmis bir dava. fakat biz birkac senedir yurtdisinda oldugumuzdan durusmalara gidemiyoruz ve zor takip ediyoruz. maalesef avukatimiz da cok ilgilenmiyor. cevap vermiyor vs.. neyse bugun durusma vardi, ve katilmamis. ben uyap üzerinden durusma tutanagina bakayim dedim. sunu diyor:

"Davalı XXX vekilinden soruldu; Davayı takip etmiyoruz, dedi.
G.D.: Davacı vekilinin duruşma gün ve saatini bildiği halde gelmediği mazeret de bildirilmediği anlaşıldığından HMK 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildi. 08/02/202109:59:30"

bu ne demek, dosya mi kapanmis, yani 7 yildir bekliyoruz, böyle bir sey olabilir mi? avukat da cevap vermiyor ne yapacagimizi sasirdim.

4ay önce yeni bi apartmana taşındık. apartmanda biz gelmeden herkes bizi biliyordu yani istemeden de olsa herkes tanıyor bizi.
üst komşunun 2 oğlu resmen evi yıkıyorlar 7/24 saat farkı olmaksızın. ilk zamanlar sabrettik ama dün en son eşim dayanamadı kapıya gitti. aldığımız cevap “erkek cocuğu durduramıyoruz 2.5yaşında imiş” (saat farketmeksizin evde koşmak, sürekli ağlamak, parkeye bir şey sürtmek(-ki ona bulduğu çözüm de sürtmesini engellemek değil halı koymakmış dün öğrendik-

bugün bütün gün koştu evin içinde ben de ders çalışmaya çalışıyorum. zaten çalışamadığım için heyheylerim tepemde. bu akşam yine hunharca ses yapınca duvara vurdum. 5 dakka sonra kadın kapıya geldi çocuğum 5 dakka koştu neden duvara vuruyorsunuz ben napayım durduramıyorum dedi. açtım ağzımı yumdum gözümü. aslında olanları anlattım düzgün bi üslupta ama kadın durup durup ben napayım dedikçe dellendim girdim içeri eşim kaldı kadınla kapıda.

kendisi gündüz çalışıyor akşam gelince de çocuğu salıyor kendisi kafa dinliyor sanıyorum. çünkü o kadar seste insan bi çocuğum nabıyosun demez mi?

şimdi eşimde başım belaya sokuyosun artık burdan taşınmamız lazım diye küstü bana :) ben bütün gün bu sesi çekiyorum o sadece akşamları evet biraz patladım ama 4ayın dolmuşluğu

ha bu arada 2 saat falan geçti üstünden kadın eve çıktığı anda çocuk koşmaya devam etti :)

Şöyle ki evdeb işe işten eve bir hayatım var bikaç senedir. Zaten introvert biriyim. Sorun şu ki ofiste insanlarla muhatap olmak zorundayım fakat bu insanlar zamanında bana kötü davrandıkları için onları sevmiyorum. Profesyonel destek alsam ilaç kullandıracaktır. Benzer etkiyi gösteren bir içki yok mudur? Akşam iki duble atıp sabaha öpüjem janlarım modunda olayım ofise oynayarak kahkalarla gireyim? Ofistekilere dünyanın en iyi insaniymislar gibi davranabileyim.

Merhaba, anadolu yakasında bostancı-kartal arasında bir eve çıkmayı düşünüyorum. Aradığım özellikler şöyle:

- kira ve aidat toplamı en fazla 2800 olan, en fazla 10 yıllık 2+1
- muhitin düzgün olması, karanlıkta yürürken tedirgin olmamak
- depremde sahil daha riskli dedikleri için sahilden biraz uzak olması
- toplu taşımaya çok uzak olmaması
- araba park etmenin çok zor olmaması (otoparklı bina olmazsa)

Sizce bu durumda maltepe bağlarbaşı’nın e-5’e yakın tarafı, kartal atalar doğu caddesi civarı, huzurevi metro civarı nasıl? Veya bu kriterlere uyan başka bölgeler var mıdır? İdealtepe düşünüyordum aslında ama oranın büyük oranda doldurma olduğunu söyledi orada oturan bir arkadaşım, öyle olunca vazgeçtim

Aniden ellerim buz gibi oldu, tansiyon düşmüş gibi ama tansiyon değil. Aşırı bi halsizlik ve yorgunluk.

Dışarı çıktım ısınayım diye, yoruldum hemen biraz yürüyüp geri geldim.

Şu an belimde hafif kas ağrısı, ellerimde soğukluk, halsizlik ve sol gözümde bi yere baktığımda önce bi beyaz mavi mor arası ışık çıkıyor. Sonra kayboluyor.

İzin alıp doktora gideyim mi yoksa mesainin bitmesini bekleyeyim mi ? İdare edebilir miyim ?

Not: 1 ay önce covid geçirdim.

Evet sevgili duyuru sakinleri. Evimize bir köpek almak istiyorum. Tavsiyelerinizi bekliyorum. Simdi;

Öncelikle belirtmeliyim ki kopekler hakkinda bilgim sıfır. Daha once hic hayvan beslemedim. Gelelim bir kopekle ayni evde yasama istegine. En buyuk istegim 4 yasindaki ogluma hem arkadas olsun istiyorum hem de oglumun icinde hayvan sevgisi daha da artsin istiyorum

İkinci meselemiz ise eşim. Evet kendisi son derece titiz, hayvanlara düsman olmasa da bir antipatisi var.muhabbet kusunu dahi istemem diyor. Bunu aşmanın bir yolunu bulacagız artik.

Ucuncu meselemiz ise alacagimiz kopegin cinsinin ne olacagi. En onemli kriterimiz kesinlikle tüy dökmemesi. Eşim tüy döken bir hayvani alirsam beni camdan asagi atar.net. sonrasinda agresif olmayan(malum apartman hayati),uysal,canayakin ve egitime yatkin ve küçük (fino gibi) bir kopek olsun istiyorum.

Evet sevgili dostlar.

soru: Bizim bu 3 kriterimizi karsilayacak hangi cins kopegi onerirsiniz?

Not: pomeranian'ı gozume kestirdim. Ne dersiniz? Sanirim tüy dokuyomus ve biraz agresifmiş

Merhaba,

Bulunması imkansız gibi ama aklıma fena takıldı soracağım. Bu bir aile dizisiydi. Ana-baba ve çocuklar falan vardı. Çocuklardan biri uzun saçlı yakışıklı bir oğlandı. Dizideki adı Simon veya Matt olabilir emin değilim. TRT'de yayınlanırdı. Tahminen 2000-2010 arasındaki yıllarda.

Kız arkadaşımla 1 sene olmadı henüz ilişkimiz. Her şeyi açık açık konuşuruz.

Dün arkadaşımın doğum günüydü. 1-2 kuzeni ve çok eski bir arkadaşını da davet etti. Bu çok eski arkadaşı bir gay ya da biseksüel. Çok samimiler. Gecenin ilerleyen saatlerinde sevgilimle paçır puçur sarılıyorlar birbirlerine. Fazla samimi oldular. Sevgilim çok ileri gitti. Çocuğun üzerine yatmalar falan. Kaldırabileceğim bir şey değil. Çok aşırı zoruna gitti. Çok sinirlendim ve sessizce kalkıp çıktım odadan. Kimsenin huzurunu kaçıracak bir şey söylemedim tabii ki. Sevgilim anladı bir şeye bozulduğumu ve geldi yanıma. Anlattım ona durumu.

Özür diledi, çok üzüldü, benden böyle bir tepki geleceğini beklemediğini söyledi, bir daha olmayacağını söyledi, onunla hep öyle samimi olduklarını söyledi. Ben de samimiyetlerine değil aşırı samimiyetlerine bozulduğumu söyledim. Neyse sabah sulh içerisinde uyandık ve çıktım evden.

Ama ben hala gerginliği üzerimden atamıyorum. Nerede duracağımı bilmiyorum. Kızın hata yaptığını kabul edip özür dilemesi çok önemli ama hala kendimi çok kötü hissediyorum. Haklı mıyım sizce, haksız mıyım, yanlış yapıyor muyum? Hayatımda ilk defa bu tip bir kıskançlık krizine girdim ve sanırım hala devam ediyor.

İyi geceler sevgili duyurucular. 5 yıldır her gün beraber olduğum, oyunlar oynadığım dertleştiğim muhabbet kuşum bugün sabah öldü. Sanki en yakın arkadaşımı kaybetmiş gibiyim. Koca adamım ama zırıl zırıl ağlıyorum.

Bu duyuruyu niye açtım bilmiyorum. Aslında soracak da bir sorum yok ama teamül gereği sorayım. Sizin bu konudaki tecrübeleriniz nelerdir? Sanki bir daha hayvan bakamayacakmış gibi hissediyorum. Tekrardan böyle bir şey yaşamak istemiyorum.

Sarıyer'de müstakil bir eve taşındık. Ancak akreplerle başımız dertte. Her gün en iki üç tane öldürüyorum maalesef yenileriyle karşılaşıyorum. Her kapıda, pencerede sineklik olmasına rağmen evin icerisinde de görüyorum. Ayrıca evi girmeden önce bayerin ilaciyla ilacladim ancak akrepe etki ediyor mu bilmiyorum. Belli ki etmiyor. Ne yapmalı, ne etmeli? Profesyonel ilaçlama ile çözülür mü? Başınızdan geçtiyse lütfen paylaşın.

Görece kırsal ve sitemizde takılan, her gün evime girip çıkan kediye sataşırken beni tırmaladı.

Bayağı derin tırmaladı kanlar vs aktı. Gittim kalıp sabunla elimi yıkadım üstüne de kolonya döktüm.

Bugün kedi gayet iyiydi (28 haziranda tırmaladı)

Açıkçası ben unutup giderdim bile tırmık meselesini. Fakat kaygı bozukluğu olan arkadaşım sonunda beni de kaygılandırdı. Sabahtan akşama kadar kuduzdan bahsediyor. En son youtube'dan kuduz olan iranlılar mı ne attı.

Sinirlerim bozuldu. En son geçen sene bu zamanlar kuduz aşısı olmuştum.

Şu korona döneminde hastaneye de gitmek istemiyorum hani.

Ne yapayım ben?

1)8 temmuza kadar kediyi gözlemleyeyim. Ölürse ya da görmezsem gideyim

2)acile gideyim aşı olayım ama olaydan 5 gün geçti bile.

Normalde hiç sallamam, ama artık ben de kaygılanmaya başladım gecenin şu saatinde kuduz olursam hastane görevlisine para versem beni öldürür mü diye düşünmeye başladım.

merhaba, ben bir yabancı dil bölümünde son sınıf öğrencisiyim. karantina yüzünden midterm'lerimizi belli bir süre (50 dk) içinde word dosyasına yazıp pdf'e dönüştürüp moodle'a yükleyerek gerçekleştirdik. aldığım seçmeli bir derste, beni fazla tanımayan bir hoca, yüksek not beklememe rağmen bana çok düşük not vermiş, sebebini sorduğumda "verdiğin kağıtlarda tek bir hata bile yoktu, ingilizcen süperdi, çok şüpheli geldi bana bu durum, senin cümlelerin değil sanki" dedi. benim cümlelerim olup olmadığını nerden bildiğini sordum, çünkü daha önce yazdığım hiçbir şeyi okumadı. sırf derse ilgisiz gibi gözüken bir öğrenci olduğum için herhalde kendince böyle bir çıkarım yapmış. gönderdiğim metinleri hiçbir plagiarism checker programında kontrol etmediğinden eminim çünkü plagiarism filan yapmadım. hiçbir kanıt sunmadan beni sınıfta bırakıyor kadın. zoom dersinde tartıştık, sonra bir mail attım dün, ama cevap vermedi. internette bir itiraz dilekçesi örneği de bulamadım, ne yapacağımı bilmiyorum. tavsiye verebilecek olan var mı?

Herkese iyi haftasonları,
Ailemin yanından kiraya çıkma planım var. Durumum şöyle:
-Şuan yaşadığım yer Beşiktaş.
-İş outsource olduğu için sürekli değişiyor ama genelde Ataşehir-Maltepe civarında gidip geliyorum.
-Tek yaşayacağım için max 2+1 büyüklük benim için yeterli olur
-Ulaşım açısından toplu taşımaya yakın bir yerde oturmak istiyorum özellikle metroya ulaşımım zor olmamalı. Araba alacağım ama yıl sonunu da bulabilir.

Bu yazdıklarıma göre sizce hangi ilçelerden veya semtlerden ev bakmalıyım? Sahibindene girdim de Anadolu yakasındaki ilçeleri pek eleyemedim. Bazen Avrupa yakasına da geçtiğim için Pendik tarzı çok uç bir noktada ev tutmamalıyım diye düşünüyorum. Onun dışında bir fikrim yok.

Siz ne dersiniz?

merhaba suserlar..
bu satırları yazarken kendimi inanılmaz yalnız ve depresif hissediyorum. sizlerin yardımına ihtiyacım var.

olay, 2014 yılında pyd ile ilgili kemal kılıçdaroğlu'nun "pyd terör örgütü değildir suriyede ışıde karşı savaşıyorlar" açıklamasına aynı yönde yapılmış bir yorum nedeniyle hakkımda terör örgütü propagandası yapmak suçundan dava açıldı.

beni 2 yıl aramışlar, çok değerli ekşi sözlükte kaynak kodlarını paylaştığı için emniyete verdiğim ifadeden sonra hakkımda dava açıldığını öğrendim. hala inanamıyorum.

2014 yılında yazılmış ve o dönemin konjüktürüne göre yorumlanmış bir yazı için bunlar başa geldi.

ben acaba ben yazmadım diye iddia etsem ki gerçekten hatırlamıyorum.(o zaman başka bi şehirde yaşıyordum) 6 7 sene öncesinin tespiti yapılabilir mi ?

yardımlarınız lazım. ne yapmalıyım. her konuda akıl alabilirim.özellikle avukat arkadaşlardan.

çünkü entrym'de açıkça pkk ile ayrıldıklarını belirtmişim. ki o dönemde öyleydiler. tamamen suriye içinde savaşıyorlardı.

daha önce hiç bir yazarın başına buna benzer bir olay gelmiş midir ?

Merhaba,
Eşim burun kısmında nefes almada biraz zorluk yaşıyor, konuşurken tik olarak ya da psikolojik olarak burnunu çekiyor ya da cümleler arasında yüksek nefes alarak kendini rahatlatıyor. Bunu burnundaki bir fazlalığa ya da engele bağlıyor.
Bunu yaşayan, bu konuda uzman olan ya da bir doktor bilen var mıdır?
Teşekkürler.

Arkadaşlar resmi gazetede şöyle bir şey yayımlanmış,


www.resmigazete.gov.tr
"MADDE 11 – 2547 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez. Bu fıkra kapsamında Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen emsal ücretin hesaplanmasında ilgili mevzuat uyarınca aylıklara ilişkin hükümlerin uygulandığı kadroya bağlı ödemeler dikkate alınır.”

devletle maaşlar sözde eşitlenecek ama, sizin öngörünüz nedir? Bazı kişilerin işten çıkarılması? Yazın ücretsiz izine zorlanma? :D Yani normalde iyi olan şey bize kötü dönecek gibi geliyor genel görüşü merak ettim.

ayrıca yayımı itibarıyla geçerli deniyor da, Eylül'e kadar bir şekilde erteleyeceklerdir sanırım.

merhaba. 1,5 ve 3 kiloluk dambıllarım ve 10 litrelik kedi kumum, gayet de geniş bir hareket repertuvarım var. ama bu rakamların salonda kaldırdığım ağırlıklarla alakası yok :( bunlarla bir şeyler yapmaya devam etmekten gerçekten nasıl bir verim alabileceğim konusunda yorumu olan var mıdır? en azından bir şeyleri koruyabilir miyim? üstüne koyabilir miyim? kas inşa edemem herhalde. keşke! büyüme için yeterli stres nasıl sağlanır ki bu şekilde? teşekkürler.

ya arkadaşlar nedir bu gerçek ronaldo geyiği. biz de izledik o zamanlar brezilyayı ronaldo hiç bilmesek tamam. iyi bir golcüydü levandovski de iyi. ama bizim apaçi bunun tırnağı olamaz diye ama portekizli ronaldo kırılmadık rekor bırakmamış salon ünitesinde kupa koyacak yer kalmamış bir insan. atmadığı gol atmadığ takım kalmamış gelmiş gelçmiş ilk 3 te sayılabilecek bir adam. diğeri messi. 3. sü kişiden kişiye göre değişir. bence gerçek ronaldo cristiano ronaldodur. siz ne düşünüyorsunuz ?

Uzadıysa kusura bakmayın. Çevremde benim arkadaş olarak gördüğüm ama benden hoşlandıklarını hissettiğim birkaç kişi (erkek) var. Ben bu insanlarla yakın olmak da istiyorum seviyorum da onları ama arkadaş olarak sadece. Nasıl davranacağımı bilmiyorum. Yanlış anlamalarını da istemiyorum kesinlikle çünkü bir gülümsememden, gözünün altındaki kirpiği almamdan, bir sohbetimden anlam çıkarıp ısrar eden işi tacize vardıran biri oldu geçmişte. Bir de güler yüzlü sempatik biriyim ve herkese sıcakkanlı yaklaşıyorum istemsizce engelleyemiyorum bunu. Bugün bir tanesine günaydın dedim örneğin ve gözleri parladı adamın. Onlar çok belli ediyor ve ben de anlıyorum bu yüzden kendimi suçluymuşum gibi hissediyorum. Onları üzüyor gibiyim. Fazla mı hassasım bilmiyorum. Daha önce de taciz olayı beni çok yıpratmıştı ve bu yüzden biraz da korkuyorum yine biri yanlış anlayıp musallat olacak sen de benden hoşlanıyorsun inkar etme diyerek diye. Nasıl davranmalıyım bu insanlara? İletişimi tamamen kesmek de olmaz. Kötü davranamam veya asık suratlı da olamam ki. Bu durumda onlara güler yüzlü olmak, gülerek sohbet etmek falan imkansız mı yani yanlış mı anlarlar mutlaka? Nasıl davranmak doğru olur?

Annem gözlük almaya gitmiş göz doktorundan sonra.
Hiç bir fikri yok kadının gözlük nedir ne kadar olur diye. Salak gibi bana vs kimse de sormamış.
Gözlükçü kadına gözlüğü 3.000 liraya satmış.
Gittim baktım ne markası var gözlüğün ne başka bir şey.
Gözlük kabı vs hiç bir şeyi de yok plastik boktan bir şey vermişler.

2-3 hafta once tinder'dan bir hanimefendiyle tanistim. bu aksama dek sevgilinin alti, flortun ustu sekilde devam ediyorduk.

bugun biz hanimefendinin evinde demlenirken annesi geldi (oncesinde telefonla konustular, ucumuz de denk gelineceginden haberdar olduk) tanistik, ettik. anne beni biraz ovdu, aramiz iyiydi. bir sure sonra: "nasil tanistiniz?" dedi. ben de "tinder'dan" dedim. -fade out-

kisa sure sonra biz disari ciktik (tinderella ile) hanimefendi gozleri dolu bir sekilde bir daha gorusmek istemedigini soyledi. oyle dememeliymisim, bu patavatsizlikmis. ebeveynler cocuklari boyle bi' uygulamada biriyle tanissin ister miymis! (benimkiler biliyor ve herhangi bir beis gormuyorlar uygulamada) ben de onceden boyle, gelmesi olasi bir soruya karsi herhangi bir uyari almadigimdan rahatlikla soyledigimi deklare ettim. "yine olsa yine soylerim, saklayacagin seyleri onceden bildirmelisin" dedim.

%'lik dilim vererek kime yakin oldugunuzu soylerseniz sevinirim. soylemezseniz de uzulmem.

28 Ağustos'ta bir klinikte işe başladım. Ağustos ayında 4 ay çalışmış oldum.
Beni 8 Kasım Cuma günü işten çıkardılar. Ofisi kapatacaklarını ve artık bana ihtiyaçlarını olmadığını söylediler. Ayrılmam gerektiğini o gün iş çıkışında söylediler ve hemen eşyalarımı toparlayıp ayrılmak durumunda kaldım.

Bu 2 ayı aşkın süreçte önceden belirlenmiş ve işe girerken de onlara söylediğim 2 adet tatilim (toplamda 7 gün) oldu.
4 gününü Ağustos ayında çalıştığım 4 güne saydık ve o 4 gün için ödeme almadım. Geri kalan 3 gün ise eylül maaşımdan kesildi. Böylece aldığım izinler için ödeşmiş olduk.

Şimdi bana Kasım ayındaki 8 gün için eksik para yatırmışlar ve iznimin parasını kestiklerini söylüyorlar. Halbuki bu izinler için ödeşmiştik. O 8 gün için yol ve yemek paramı da yatırmıyorlar. Bir de ihbar tazminatı ödemeleri gerekiyor diye biliyorum. Defalarca kez mesaj atmama rağmen muhasebeciyle görüştüklerini ve bana o eksik maaş dışında hiçbir şey yatırmayacaklarını söylüyorlar. Bu noktada ben ne yapabilirim, nereye başvurmalıyım? Yasal haklarımın ne olduğunu bilmiyorum. Çok mağdur oldum ama umurlarında değil. İşe girerken bir sürü teklifi çevirdim onlar yüzünden.

Yumruk atılan kişi dava açarsa , yumruk atan kişinin yiyeceği ceza , tahminen ne olur ?

Merhaba, avukat bir arkadaş varsa bir şey danışmak istiyorum.

Ben bir özel eğitim meslek okulunda (devlete ait) servis hostesiyim. Sabah çocukları uzak bir ilçedeki evlerinden alıp evden çıktıktan iki saat sonra okula varıyorum. 14.20de ders bitiyor çocukları evlerine bırakıp evime ulaşmam 16.40 gibi bir saate denk geliyor. 8.40-14.20 arası vaktim okulda geçiyor.

Sorun şu, ben okulda hademeymişim gibi işler yapmak zorunda bırakılıyorum. Sınıf temizleme, cam silme, tuvalet temizleme, öğretmenler odası ve idare odalarını temizleme, çay demleyip müdür ve yardımcılarına dağıtma gibi. Ama bildiğim kadarıyla bana tanımlı olan iş çocukları sağ salim getirip götürmek ve yemeklerini dağıtıp yemekhaneyi toplamak sadece. Okul müdürüyse ben ve ben gibi diğer 4 kadının yemekhanede oturmasından rahatsız olduğu için hademe almıyor onun yerine bize dediklerimi yapmak zorundasınız diyor. Okulun kadrolu bir hademesi var tek yaptığı kalorifer yakmak. 3800 lira maaşı var, hiçbir iş yapmak zorunda değilim istersem dilekçe verir giderim diyor.

Benim merak ettiğim bizim bu konuda yapabileceğimiz bir şey var mıdır? Hepimiz rahatsızız. 1600 lira maaş ve asgari üzerinden sigorta yatırılıyor sadece ama her işlerini görmemizi bekliyorlar. Herhangi bir hakkımız yok mu? Yapabileceğimiz bir şey yok mu? Nasıl itiraz edebiliriz?

pazartesi ilk işim savcılığa giderek eski erkek arkadaşım için bu kararın çıkartılması amacıyla dilekçe vermek olacak.

kadın cinayetlerinin korkunç bir şekilde gerçekleştiği iğrenç ülkemizde;

çok açık şekillerde tehdit ediliyorum. ve tehditlerin neredeyse tamamı ölüm temalı.

sormak istediğim; bu tarz bir kararın herhangi bir tarafında olan bir kişi var mı aramızda?
siz talepte bulunduysanız işe yaradı mı?
size bu karar çıkartıldıysa, sonrasında ne yaptınız?

Duz salcali makarnadan nefret ediyorum. Butik makarnacilarda cok iyi seyler cikiyor. Bunlar gibi güzel değişik tatlar elde edebildcek sos tarifi bilen var mi? Hazir sos falan da olur bildiğiniz varsa.

yaşadığım yerde kadınların bir çoğu tek başlarına dışarı çıkamıyorlar, pazarda tek kadın göremezsiniz, benim gibi gelen birkaçı da pislik bakışlar arasında hızlıca alışverişini yapıp uzaklaşıyor. şaka yapmıyorum gerçek. ben de buranın isminde instagram hesabı açıp kadınların sokağa çıkmaları gerektiğiyle ilgili fotoğraflar paylaşıyorum, bir kaçı küfretti, toplumun ahlakını bozmaya çalışıyor muşum, haddimi aştığımı söyledi. kadınların bazısı benim tarafımda.

ayrıca neler yapabilirim, ne söyleyebilirim, gerçekten çaresizim, çarşıda bir tane hemcinsimi görememek beni çok yaralıyor.

kim olursa olsun sözlük okuyucuları sözlükte kendisine tam zıt konumda birilerini daima bulabiliyor. benim de benimsediğim değerler, prensipler, fikirler mevcut. bu fikirlerin arasından bazıları uzun bir sürecin eseri olarak rijit bir hale büründü bünyemde. haliyle doğrularım ve yanlışlarım var. buna ek olarak ise bilgimin olmadığı konularda fikrimin olmamasına çaba gösteririm mesela. önce araştırırım, sonra o konu ile ilgili başkalarının paylaşmış olduğu görüşlerini incelerim, ardından fikir sahibi olmaya başlarım. gayet normal ve olmam gerektiği gibi olduğunu düşünüyorum.

fakat gelin görün ki gerek sözlükte, gerekse de dış dünyada doğru bildiğim şeylere karşı irrite etmek istercesine yorum yapan, yaptığı yorumda aptallığını ve kötü niyetini gizlemeden kendini ifade eden ve bu konu hakkında tartışmanın ve kendi bildiklerimi güzelce açıklamanın işlevsiz olduğu kanısına vardığım insanlarla karşılaştığımda çaresizlikle karışık bir öfke hissediyorum. çoğu zaman sözlükte böyle insanlara denk geldiğimde içimden söverek oradan uzaklaşıyorum. uzaklaşırken örneğin bir başlık altında yapılan yorumsa bu, sayfanın biraz aşağısına indiğimde benim gibi düşünen ve gayet güzelce ve sabırla cevap vermiş insanlar olduğunu görüyorum. fakat sorun şu ki; o yorum hiç bir işe yaramayacak. liberal liberalliğini, solcu solculuğunu, ırkçı ırkçılığını, cahil cahilliğini sürdürmeye devam edecek.

anlamsız geliyor tartışmak fakat benim gibi düşünüp de sinirlenmeden veya sinirlense dahi tartışmaya dahil olan insanları görünce ben mi tahammülsüz ve hoşgörüsüz bir insanım diye kendimi sorgulamaya başlıyorum. gün içerisinde bunu o kadar fazla yaşıyorum ki, sinir hastası mıyım diye de kendimi sorguluyorum bazen. çünkü karşımdaki insan bütün radikalliğiyle orada dururken benim yapacağım yorum uçup gidecek, o ise hala orada, yıkılmadan, bükülmeden duruyor olacak ve ben öfkemle başbaşa kalacağım.

eğer böyle bir durum yaşadıysanız veya yaşıyorsanız bununla nasıl başa çıkabiliyorsunuz?

avukatların görevi kabul etmeyip geri çevirdiklerini öğrendim.hukukçu olmadığım için ayrıntıları,işleyişi tam olarak bilemiyorum.bu şekilde devam ederse süreç nasıl işler?

Pazar, pzt, sali evdeyim.
Evden cikmam diye dusunuyorum.
Yani halsizlik yasarsam bile evde yatma dinlenme sansim var.
3 gun sadece su, cay, corba ve cacik icsem iyi bi diyet olur mu sizce

Pazartesi teslim olacağım. Bugün saçları kestirdim, subay tıraşı oldum. Yanlar daha önemli dedikleri için yanları çok aldırdım ama üstler biraz uzun geldi eve gelince. Acaba 20 eylüle kadar idare eder mi beni bu saçlar ya. Orda tekrar kesmeye kalkarlar mı az kala acaba? Stres oldum biraz.

Böyle bi şey olabilir mi? Olursa nasıl olur? Örneğin vejetaryen vücut geliştirmenin zorlukları nelerdir?