Giriş
(10)

Onemli bir is ile ilgileniyorken aclik bastirirsa

stavro
Dur su isi bir halledeyim bitsin de ondan sonra yemek isine bakarim mi dersiniz yoksa once su karnimi bir doyurayim da rahat kafayla devam edeyim boyle olmaz diyip cat diye yarida keser misiniz?Ara verdiginizde isi yetistirememe gibi bir durum yok diyelim. Sahsi isiniz olabilir, mesleki isiniz olab
Dur su isi bir halledeyim bitsin de ondan sonra yemek isine bakarim mi dersiniz yoksa once su karnimi bir doyurayim da rahat kafayla devam edeyim boyle olmaz diyip cat diye yarida keser misiniz?
Ara verdiginizde isi yetistirememe gibi bir durum yok diyelim. Sahsi isiniz olabilir, mesleki isiniz olabilir, oturmus bir sey uzerinde calisiyorsunuz kafa da patlatiyorsunuz.
0
stavro
(30.08.18)
Açsam odaklanamıyorum. Önce yemek. Sonra cayimi alıp işime geçiyorum.
0
Amaranta ursula
(30.08.18)
mevzu içerisinde procrastination yoksa acıktığın zaman yemek gayet normal.
0
silver apple
(30.08.18)
işe odaklandığımda aç olduğum aklıma gelmiyor. yemek yemeyi seven biriyim, o yüzden bu fırsatı dinlenme ve rahatlama için kullanmayı tercih ederim. bu nedenle eğer mümkünse önce işi bitirmeye veya kolaylamaya çalışıyorum. yani çalışırken beynim sürekli "yemek ye amk çocuğu geberdik" sinyali göndermiyorsa, beynim durma noktasına gelmemişse yemek için ara vermem. iş bittikten veya bitme noktasına geldikten sonra yemek daha güzel. kafam rahat, geniş geniş yerim mis.
0
der meister
(30.08.18)
Aç ayı oynamaz. Zaten odağım da işten yemeğe kaymışsa o devam ettiğim işten hayır gelmez.
0
pati
(30.08.18)
Odaklanırsam açlığı hissetmiyorum +1

Açlık hissetsem bile işi bitirmeye öncelik veririm. Ama çok uzayacak bir işse ve her halükarda bölünecekse yemeği aradan çıkarıp devam ederim.
0
olabilir ya da olmayabilir
(30.08.18)
gerçekten önemli bir işse 4-5 saat aç kaldığım olmuştur. ama ekibi çalıştırıyorsam yemek saati 12 ise en geç 12:30 civarı bir yemek ısmarlar 10 dk'da ofiste onları yer ve sigara molası bile vermeden devam ederiz. çünkü sorumluluk bunu gerektirir.
not: madalya vermiyorlar ama ben böyle çalışırım.
0
ozdek
(30.08.18)
"Dur su isi bitirip yiyeyim" derim. Cok acken bile kalkip yemek yerken aklim orada kaliyor, yemegin tadini anlamiyorum. Genelde ise findik fistikla calisirken acligi gecistirip is bitince yemegi tercih ederim. Keza yogunluktan ogleden sonra 4 gibi kahvalti yaptigim ve tuvalete gittigim cok olmustur.
0
aychovsky
(30.08.18)
yemek saatim belli ve şaşmıyor, o yüzden midem trompet çalsa bile yemiyorum; hele ki bir işe odaklandıysam hiç.

gelgelelim yemek saatim belli olduğu için acıkma dönemlerim de belli oluyor; o zamanlara önemli iş bırakmıyorum. yemek yemekten önceki, dahili ve sonraki belirli bir dönem kutsal bir dönem ve şovu başka bir şey çalamaz.
0
Bruce
(30.08.18)
açlığa ve uykusuzluğa asla tahammül edemem. işim acil olsun olmasın, açsam gider yerim.
0
nice tnetennba
(30.08.18)
is bitmeden birakmam. aclik benim icin cok onemli degil. aciktiktan sonra 3-4 saat sonra da yiyebilirim. iki uc saat ac kalsam olmem ya. elimde olmayan sebeplerden oturu iki gun araliksiz oruc tutmuslugum bile var
0
crucio
(30.08.18)
(6)

Buyukcekmece -Albatros plaji

uzun kulaklı yalnız tavşan
yakin zamanda gittiniz mi? Nasildi? Anne baba azicik cimsin istiyoruz. Bir de o civarda mangal yapilacak bir yer var mi?
yakin zamanda gittiniz mi? Nasildi? Anne baba azicik cimsin istiyoruz. Bir de o civarda mangal yapilacak bir yer var mi?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(29.08.18)
Büyükçekmece sahili bu aralar suriyeli akınına uğruyor maalesef. Haftaiçi bir nebze daha iyi oluyor ama yine de kötü. Mangal için o civarda Gürpınar sahil var, orada mangal yapabilirsiniz ama albatros'ta bildiğim kadarıyla mangal yapılabilecek bir yer yok.
0
kuzuri
(29.08.18)
gürpınar da mangal yasaklandı.
0
ayaklibalik
(29.08.18)
denizi girilebilir mi peki?
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(29.08.18)
denizi lağım kokuyor ve suriyeli akını
0
suicides underground
(29.08.18)
daha dun ordaydim,
albatros degilde daha ileride gurpinar iyi, arac varsa eger, para diye bir cafe var, onu gectikten sonra girilebilir, yalniz kumsal degil, betona cakili merdivenden girip cikiyosun, mangalllik yer yok, mangallik olan yerlerde de denize girilemiyo, boyle bi terslik var, karar sizin..
0
alttaraf
(29.08.18)
Yakin zamanda gitmedim gerci, gecen sene gittim de; plajin oralar cok yosunlu ve pis. Albatros restorani gecip Gurpinar'a varmadan once aradaki armutlu kafelerin oldugu yerden girmek daha rahat. Kaldirimdan denize giriyorsunuz gerci ama en azindan denizde abuk subuk seyler bacaginiza dolanmiyor. Abimin kiz arkadasi ve ben guneslenmistik de, cok rahatti ortam.
0
aychovsky
(29.08.18)
(11)

ne sıklıkla kendinizle muhabbet ediyorsunuz?

allaccess
o kadar çok kendimle konuşuyorum ki yakında kendime rakı ısmarlıcam. her boşlukta bi konuyu kafamda masaya yatırıyorum. baya sanki biriyle konuşuyormuş gibi anlatıyorum yorum yapıyorum, yargılıyorum, yaşıyorum.Size de oluyor mu bu kadar sık.
o kadar çok kendimle konuşuyorum ki yakında kendime rakı ısmarlıcam.
her boşlukta bi konuyu kafamda masaya yatırıyorum. baya sanki biriyle konuşuyormuş gibi anlatıyorum yorum yapıyorum, yargılıyorum, yaşıyorum.
Size de oluyor mu bu kadar sık.
0
allaccess
(29.08.18)
bazı sıkıntıları başkasına ne kadar anlatırsan anlat o durumu anlamaları zordur. buna hayaller, planlar gibi durumlar da geçerli. bu hallerdeyken ben de kendi kendime iç konuşmalar yaparım. durum analizi yapmak olasılıkları düşünmek iyi oluyor :)
0
ssssserkannnnn
(29.08.18)
içimden bile konuşmuyorum.

not: ağır asosyalim
0
Drakath
(29.08.18)
Tek başına yaşayan insanların genel durumu bu. Ben de konuşuyorum bol bol. Kendi kendime dersi anlatıyorum vs.
0
dougsampson
(29.08.18)
24/7
0
stavro
(29.08.18)
dougsampson+1

kendimi çok seviyorum <3
0
datnet
(29.08.18)
Tek başıma yaşamıyorum ama kendime sürekli konuşurum içimden. Tartışırım sürekli. Kendime karşı argüman üretirim. Çok sert eleştiririm kendimi mesela. Bunu yapmadığım bir iki durum var sadece. Kitap okurken ve film izlerken, dikkatimi oraya verdiğim için herkes susuyor içimde. :D
0
windowsguvenlikduvari
(29.08.18)
sanıyorum sesli konuşmaktan bahsediyoruz? öbür türlüsü düşünmek olmuyor mu zaten, yoksa roleplay yapıp bir o ağızdan bir bu ağızdan iki ayrı kişiyi seslendirmekten mi bahsediyoruz?

sesli olarak hiç konuşmuyorum, kendi kendime çok fikir geçiririm aklımdan başkasıyla konuşur gibi, iki ayrı kişi gibi içimden konuşmam.
0
Bruce
(29.08.18)
kendimle o-ha phoebe, naptın kızım ya, affferrrinnnn sana (omzumu öpme, gıdımı sevme, yanaklarımdan makas alma ve kendime sarılmalardan bir veya birkaçı ile birlikte), sen var ya sennn falan diye gayet kafa bulduğum oluyor. rasyonel bi zeminden kaydığımı, arabesk bir moda bağladığımı falan hissediyorsam ekstra bir phoebe sesi daha var, o da sohbete giriyor, bilmiş bilmiş konuşuyor. çok eğleniyoruz ve mutluyuz.
0
Phoebe
(29.08.18)
Bazen o kadar çok konuşuyorum ki kendime, kendimi duymamak için kulaklıkla müzik dinliyorum. Çok yorucu.
0
sopiro
(29.08.18)
ben tam olarak konuşmuyorum da, söyleniyorum ve yapmam gerekenleri tekrar ediyorum.

bunların yapacağımı işe.... ya da burdan da tuzu alalımmm, eveeet. gibi gibi.
0
hushhush
(29.08.18)
Bol bol. Muhabbetim guzel bence.
0
aychovsky
(29.08.18)
(9)

ilk kez yurtdışına yaşamak için çıkmak

slhmlr
ilk kez tatil için değil de master için (2 yıl) ülkeden ayrılıyorum. dilini bilmediğim bir yere gidiyorum (barcelona), ev tutamadım euro kuru mâlum, anca bir oda kiralayabildim buradan ama ilk defa oraya gittiğimde göreceğim odayı. fotoğrafları var ama ne çıkacağı belli değil. şehirde tanıdığım bir
ilk kez tatil için değil de master için (2 yıl) ülkeden ayrılıyorum. dilini bilmediğim bir yere gidiyorum (barcelona), ev tutamadım euro kuru mâlum, anca bir oda kiralayabildim buradan ama ilk defa oraya gittiğimde göreceğim odayı. fotoğrafları var ama ne çıkacağı belli değil. şehirde tanıdığım bir kişi bile yok. dolandırıcılığın falan da yüksek olduğu bir şehirmiş barcelona. ev sahibi adam gibi ingilizce bile konuşamıyor amk, aşırı stresliyim şu an. koç-bilkent'te devam edebilirdim aslında master'a, çok daha rahat olurdu sanki. gereksiz stres mi yapıyorum yoksa doğal mı bu süreç?
0
slhmlr
(29.08.18)
yeniden dogmus bir bebek gibi olacaksin.
dil yok
tanidik insan yok
cevreyi, dukkanlari bilmiyorsun.
sadece 2 tane valizin var yaninda getirdigin.

zor ama guzel. cok sey katabilir insana. her seyi kendin halledebildiginden o gelen ozgurluk, bagimsizlik hissi hicbir seye degisilmez. bol sans.
0
baldur2
(29.08.18)
herkes boyle basliyor, sikinti yapma yeni hayatinin tadini cikar. tabiki zorluklar olacak
0
try again fail again fail better
(29.08.18)
Üzerinden 10 yıl geçmiş ama bundan 10 yıl önce ben de master için İspanya'ya doğru, kırık İspanyolcamla yola çıktım (Valencia). Gittiğimde otelde kaldım ve otelde kaldığım sürede önceden belirlediğim evleri gezdim, yani görmediğim bir odayı tutmadım. Fotoğraflar aldatıcı olabiliyor gerçekten.

İspanya'da İngilizce biraz zorlu bir durum. İnsanlar ya bilmiyorlar ya da anlasalar da konuşmaya utanıyorlar. İnsan zaman içinde konuşamasa bile anlamaya başlıyor, zaman içinde konuşmaya da başlıyor. Çabalarsanız dil konusunu kolaylıkla aşarsınız.

İspanyol insanları çok yardımsever ama Barcelona çok büyük ve kalabalık bir şehir, dolandırıcılık, hırsızlık, yankesicilik en az diğer büyük şehirler kadar yaygın. Çok turist almasının da etkisi var.

Bence sizi harika bir deneyim bekliyor. Ben hayatımın 3 yılını Valencia'da geçirdim ve gerçekten hala unutamadığım günler oldu benim için. Tekrar gider misin deseler bir saniye bile düşünmem.
0
luin 41
(29.08.18)
Sen en azindan lisans bitirmissin. Ben ilk yurt disinda yasamaya ciktigimda 21 yasindaydim, hayatimda ikinci kez ucaga binecektim. 3G bile yoktu o zamanlar (Turkiye'de yani). Tanidigim kimse yoktu, ne yemek yiecegimi, ne su icecegimi bilmiyordum ama sonra hayatimin en guzel gunlerini gecirdim. Bir miktar stres yanlislardan donmeni engelleyecektir, asiri rahatlik da iyi degil ki genelde ulkemiz insani asiri rahattir. Bence bu nedenle bile dogru yoldasin.

Bir de universite mezunu bir kisisin. Endiselenme, 1910'larda Avrupa'dan insanlar yiyecek yemekleri olmadan New York'a gocmus. Her sey cok guzel olacak.
0
Traveller
(29.08.18)
Dili hiç bilmemek o stresin kaynağı. Genelde evler leş oluyor Barcelona´da, dediginiz gibi dolandirici da bol. Sokakta kalma tehlikesiyle bir hafta kafayi yemisti arkadasim Barcelona´da. Oluyor ve olacak aksilikler... Sehirde tanidiginiz yok ama birkac aya cevre edineceksinizdir oraya gelen yabanci ogrenci bayagi cok.

Gidince direkt üniversitenin yabanci ogrenci ofisiyle iletisime gecip, saglam bir yer bulmaya calisin.
0
buf-e kür
(29.08.18)
Biraz ispanyolca öğren de öyle git. Adam ingilizce bilmek zorunda değil.
0
i ve been mistreated
(29.08.18)
insan neyle karşılaşabileceğini bilemiyor bu gibi durumlarda ama zamanla alışıyorsun. alışamayan da dönmek için yer arıyor zaten. ha alışılınca da dönmemek için bin takla atmaya başlıyor insan. ben almanya için yaşadım dediğin şeyi. genellemelere pek katılmam ama sıcak insanlarla karşılaşma şansın almanya'dakine nazaran bir tık yüksek diyebiliriz. almanya'da tanıştığım tüm ispanyollar kadın-erkek demeden aşırı sıcaktı. yine de şans işte, bilemezsin. ama bu durum nispeten rahatlatır seni ülkeye alışma sürecinde.

master dili ingilizce olacak sanırım. ne olursa olsun direkt ciddi disiplinli biçimde ispanyolca öğrenmeye da başla elbette. dilsiz olmaz. hem kolay diyebileceğimiz bir dil ispanyolca, bizim de dilimizin rahatlıkla dönebileceği bir dil.

bu arada, odayı uzaktan kiraladım dedin de para falan ödemedin önden değil mi?
0
soso
(29.08.18)
Yasadigin surec dogal ve iki sene sonra buyuk olasilikla hic donesin gelmeyecek.

Iki kurluk Ispanyolca ile Valencia'da 7 ayligina gitmistim ben de. Hayatimda bir iki minik yer ev hissi vermeye yaklasti ve Valencia'ya evim dedim. Olmek istedigim yer orasi. Su an "Burada is var, gel" deseler; isyerindeyim, evden bavulu almaya ugramadan dogrudan havaalanina giderim. Boyle de baglar insani.

Evi gitmeden once ayarlamistim (Bu arada idealista.com'dan guzel yerler bulunuyor) ve ne ev sahibi ne evdekiler Ingilizce biliyordu. Evin sadece fotograflarini gordum ve 7 ay o evde kaldim. Ancak, kontrati aylik aylik yaparsan, begenmezsen bir ay sonra baska bir yere gecebilirsin. Henuz kontrat imzalamamissindir diye dusunuyorum. Adam geldiginde aylik yapmayi ve begenirsen uzatacagini teklif et (Bunun Ispanyolcasini onceden yaz ya da soyleyeceksen hazirlan). Okullarda ev ilani cok oluyor, her yerde afisler oluyor zaten.

Iki kurluk Ispanyolca ile gitmistim ki daha yeni gecmis zamana baslamistik o zaman. Dolayisiyla "Bu bir ev", "Ali okula gidiyor" disindaki cumleleri anlamadan gittim. Insanlar hep uzun uzun konusuyorlardi (Ispanyollar genelde bir baslayinca bir araba laf etmeden susmuyorlar). Cevabi evet, hayir olan sorular soruyordum anlayayim diye. Evet ve hayir haric sozlukteki her kelimeyi soyluyorlardi. Ben de anlamayip yuzlerini iyi gorunce "Si, si, claro!" diyordum, kotu bir yuz gorunce "Ooo, noooo, de ninguna manera" diye olumsuz ne biliyorsam sayiyordum. Oyle oyle anlastik bir sure. Hatta bir kere kizin biri kotu suratla bir sey dedi bana, ben de baktim surati kotu, no'yu yapistirdim. Meger kizin yuzu 'resting bitch face' imis, daha da bozuldu kizin yuzu. Bir daha benimle konusmadi. Bugun hala neye no dedigimi bilmiyorum, arkamdan "Bilmiyor bu, oyle salliyor. Cok takma" benzeri beden dili hareketlerini gordum diger insanlarin ama bunun disinda hic geri tepmedi :) Iyi ki de o zaman oyle olmus, bugun gulerek hatirliyorum.

Barcelona'da o acidan sanslisin, Ingilizce konusani genclerde ve universitelerde cok Barcelona'nin ve Madrid'in; diger sehirler pek oyle degil. Bir de Barcelona Ispanya'nin en fazla yabanci bulabilecegin sehri, o yuzden Ingilizce ile biriyle anlasamazsan digeri ile anlasirsin. Hatta Ispanyolca konusursan "Katalanca konus essoglu essek" diyen birileri de cikabilir. (Ara ara oradaki arkadaslari ziyaret ediyordum, birkac kere basima geldi) Ancak, yaslilardan veya buyuklerden cok uluslu firmada is adami veya akademisyen degillerse Ingilizce bilmelerini pek bekleme. Kibarlik olsun diye "A little konusuyoruz" derler ama dedigini anlamazlar. Sen de zaten 5-6 aya derdini anlatacak kadar, 1 yila esprilerle ortami costuracak kadar ogrenirsin. Ya pasa pasa ya da ister istemez ogreniyor insan. 3. ay icinde bir zehirlenme gecirmistim ve hastayim diye laboratuvara ugramamistim. Dondugumde millet ne oldugunu sordu "Yedigim bir seyden zehirlendigimi saniyorum" diyecek kadar ogrenmistim; Ingilizce'deki which'li, that'li cumle baglamalara gelmistim. Gider yani o bir sure sonra, hic kafana takma. Okulda zaten muhtemelen bedava Ispanyolca kurslari vardir lisansustu ogrencileri icin, onlara gidersin. Laboratuvardaki kiz "Zehirlenmek Ispanyolcana iyi gelmis" demisti. Ilk giderken Ispanyolca konusma kartlari al, ihtiyacin oldugunda onlardan bakmak kolay oluyor. Gerci akilli telefon varken cok gerek olmayabilir ama cok yararlanmistim ben onlardan.

Ayrica, Barcelona'daki ortami Koc'ta, Bilkent'te bulamazsin. Ilk gidis biraz "Nereye geldim ki ben" havasi verir ama kisa surede alisirsin. Evini aramayabilirsin bile.

Dolandiricilik da sorun tabii ama ote kapkaccilik buyuk sorun. O da sundan ileri geliyor. Ispanya Avrupa'nin en cok cilek yetistiren ulkelerinden biri ve boyle dusuk statulu islerde yuksek oranda gocmen calistiriyor. 70'lerde Almanya'nin Turkleri almasi gibi zamaninda Ispanya'da Rumenleri almis cilek toplasinlar diye. Zaten ulkede adlari "gente de frase - cilekciler/cilek insanlari" olarak gecer. Cilek Mayis ayinda, yazin uretiliyor. Bu insanlar da sadece o aylarda calisiyor. Yilin geri kalan kisminda ya is bulmaya calisiyorlar ya da hirsizlikla geciniyorlar. Bu yuzden, millete Rumen dedin mi yaka silkiyor genelde. Metrolarda falan "Degerli esyalariniza dikkat ediniz" tarzi yazilar olur. Insanin da o an refleksi "Degerli esyalarim duruyor mu acaba" diye onlari kontrol etmek oluyor. O zaman kapkacci ya "Bakiniz, bu benim degerli esyam" diye yon gostermis oluyorsun. Degerli esyalarini orada burada kontrol etme.

Milletle anlamasan ya da anlasamasan bile konusmaktan cekinme. Akdeniz insani bunlar, en kotu beden diliyle anlasiliyor. Onlar da bizim gibi el kol hareketlerini cok kullaniyor. Dil olarak ne dedigini bilmesen bile bedenden anlayinca "Haaa" dersin zaten. Cem Yilmaz'in gosterisinde poncik gosterdigi an gibi konusmaktan cekinme.
www.youtube.com

Bu arada eyaletlerin kendi dilleri var, haliyle Barcelona'da da Katalanca eyalet dili. Valencia'da universitede sabah dersler Ispanyolcaydi, ogleden sonra Valensiyacaydi ayni ders. Tabii Ingilizce programlar disinda, lisans ogrencileri icin soyluyorum. Bir arkadasim UPC'de doktora yapti. tez savunmasini Ispanyolca istediler, juriden iki kisi Ingilizce konusunca anlamiyormus. Valencia'da ilk markete gittigimde kuru nane ariyordum ve ne oldugunu bilmiyordum. Birine Ingilizce sordum "Burasi Ispanya, Ispanyolca konus" dedi, yanlis bir sekilde Ispanyolca soyledim (yas nane menta, kuru nane hierba buena imis. Ben dogrudan menta'nin kuru olanlarindan istemisim), adam "Burasi Valencia, Valenciano konus" dedi, "Essegin seyi" dedim ben de Turkce. Ilk zamanlar boyle tokezlemeler oluyor ama sonradan gulerek hatirliyorsun, anlatacak bir seylerin oluyor. Birkac aya oranin agasi gibi dolasmaya baslarsin rahatlikla.

Ispanya'nin en guzel yani, gercekten konusma ve dusunme ozgurlugunun olmasi. Laboratuvarcak toplantiya girdik. Doktora ogrencileri falan var, profesorler var. Profesorun biri bir fikir onerdi, pgrencisi atlayip "Fikriniz pek b.ktan" dedi mesela. Ben orada "Hiiii, nasil ya?!?!" cekerken, millet sakin sakin oturdu fikirleri tartisti falan. Tabii boyle yapma ama Ispanya'nin en guzel yeri agzina geleni soyleyebilmen ve kimsenin bunu kisisellestirmemesi, bunun yuzunden basina bir is gelmemesi. Amerika'ya ozgurluk var derler, Ispanya'daki gibi ozgurluk yok. O yuzden hata yapmaktan ya da yanlis bir sey soylemekten cekinme. Herkes buyuk iddialarda bulunur, cok kibar da degildirler. Sokakta kufurleri noktalama isareti gibi duyarsin. Sen azicik yanlis bir sey soyledin diye basina bir is gelmez.

Basarilar simdiden. Orada az arkadasim var ama bir sorun olursa, arkadaslarima ulasirim.
0
aychovsky
(29.08.18)
yeniden doğmuş bebek +1
hayatının en güzel yılları olacak diye düşün asla unutamayacağın yıllar olacak hayatına yepyeni bir şekil vereceksin
herkes aynı şeyleri yaşıyor fazla büyütme +1
0
basond
(07.09.18)
(16)

Siz de güneşe bakınca hapşırıyor musunuz?

m e b
Dışarı çıktığımda, güneş özellikle de doğrudan karşımda olduğunda en başta çok fazla hapşırıyorum, sonra az ve sonra da zannedersem burnum alışıyor ve hapşırmayı kesiyorum. Sonra bir mekandan çıkıp yeniden güneşi görünce yine hapşırıyorum. Bazen hapşırmak isteyip de hapşıramazsam hemen havaya bakıyo
Dışarı çıktığımda, güneş özellikle de doğrudan karşımda olduğunda en başta çok fazla hapşırıyorum, sonra az ve sonra da zannedersem burnum alışıyor ve hapşırmayı kesiyorum. Sonra bir mekandan çıkıp yeniden güneşi görünce yine hapşırıyorum.

Bazen hapşırmak isteyip de hapşıramazsam hemen havaya bakıyorum ya da sarı bir ışığa. Ben bu durumu normal sanıyordum ama toplumda azınlık oluşturuyormuşuz meğer.

Sizde durum nedir?
0
m e b
(29.08.18)
Sinir sisteminin sırayla tetiklenmesi ile alakalı. Herkeste yok ama çok kişide var. Photic sneeze reflex diye arayarak drtaylı bilgi alabilirsin.
0
valentinov
(29.08.18)
Evet hapşırıyorum
0
clones
(29.08.18)
Eskiden oluyordu ama artik olmuyor.
0
stavro
(29.08.18)
nö.
0
datnet
(29.08.18)
yok olmuyor bende
0
basond
(29.08.18)
evet hapşırıyorum. Sizinki gibi direkt güneşe maruz kaldığımda hapşırma olarak değil de daha çok hapşırmak isteyip hapşıramayınca güneşe bakıp hapşırıyorum.
0
unionall
(29.08.18)
ışık kaynaklı hapşırma refleksi diye bir şey varmış ben de yalnızca ben hapşırıyorum sanıyordum.
0
suicides underground
(29.08.18)
Bendeki durum seninle yüzde yüz aynı.
0
dougsampson
(29.08.18)
evet çok oluyor bana da.
0
Neill
(29.08.18)
evet
0
sutlu nescafe
(29.08.18)
cocukluktan beri var. gunes olmasa da olur. atiyorum parildayan metalik bir yuzey de ayni isi goruyor. ya da ev isigi. ya da karanliga dogru bakarken bir anda isikli yere dogru bakmak da ise yariyor.

sabahlari disari cikinca ya da perdeleri actiktan sonra bir seri hapsuruk oluyor. 7-8 tane. alerji - refleks karisimi o da artik herhalde.
0
jimicik
(29.08.18)
evet
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(29.08.18)
Evet aynen boyle oluyorum. Ama 1 kere max 2 kere oluyor. Bi markete girip cikayim ayni islem bi kere daha uygulaniyor :)
0
c1b2k3
(29.08.18)
bende de oluyor. bilimsel bir açıklaması vardır muhakkak. araştırmaya üşeniyorum ama :)
0
methamphetamine
(29.08.18)
evet
0
for day to break
(29.08.18)
Evet. Her seferinde olmasa da cok parlak gunesli havaya cikinca, gunese bakinca hapsiririm.
0
aychovsky
(29.08.18)
(5)

Richard Feynman'ın Challenger kazası ile ilgili söylediği söz.

Simrug
"For a successful technology, reality must take precedence over public relations, for Nature cannot be fooled."Burada public relations'u neye istinaden söylemiş? Neden buna vurgu yapmış anlamadım.
"For a successful technology, reality must take precedence over public relations, for Nature cannot be fooled."

Burada public relations'u neye istinaden söylemiş? Neden buna vurgu yapmış anlamadım.
0
Simrug
(29.08.18)
Kazalar halkın güvenini sarsıyor ve uzay teknolojisine ayrılan devasa bütçelerin sorgulanmasına yol açıyor. Yetkililer de desteği kaybetmemek için gerçekleri gizleyebiliyorlar. Halkla ilişkiler derken bunu kast etmiştir sanıyorum.
0
mikro patlama
(29.08.18)
Bu tur olaylarda pr kaygisiyla hareket edilip gerceklerin acica cikarilip cikarilmayacagi, ne derece cikacagi pr politikalarina baglidir ya, ondan bahsediyor iste.
Yani aslinda teknolojiye yaptigin yatirimi reality tabanli yapman lazim diyor, insanlari keklersin ama doganin kanunlari keklenemez demek istiyor. Ben boyle anladim.
0
stavro
(29.08.18)
Challenger'in firlatilmasi ertelene ertelene bir hal olmustu. Birkan kere ertelendikten sonra halkin NASA'ya olan guveni bir miktar zedelenmis. Hani biz "Nerede 90'larin TUBITAK'i, simdiki TUBITAK da TUBITAK mi. Eskiden sorulari TUBITAK hazirlayacakmis dendiginde titrerdik. Simdi hayvanat bahcesi mudur oldu" falan diyoruz ya, NASA da o donem arka arkaya birkac basarisiz girisim yapmis ve uzerine Challenger'i da bir turlu gonderemediler. Dolayisiyla, tipki bizim TUBITAK gibi, bu derece olmasa da o donem de halkin NASA'ya olan guveninin dustugu ve NASA'nin "15 yil once aya gonderdiler, simdi bir mekik firlatamiyorlar" diye itibarsizlastigi donem. Challenger'in fIrlatildigi gun Florida'nin en soguk gunlerinden biriymis ve teknisyenler "Bu havada olmaz, bu soguklukta hic test etmedik ve ne olacagini bilmiyoruz" demisler. Gonderilme karari da tamamen "Zaten itibarimiz iki paralik oldu. Bir daha ertelersek iyice rezil oluruz" diye teknik detaydan anlayamayan yoneticilerin karari ve tamamen PR kaynakli bir karar. Sonucta daha beter patladi tabii.

Hatta, gidecek kisilerin icine siradan bir kisinin, secilmis bir ogretmenin gonderilme karari da ayni itibar kazanma, popularite kazanma cabasinin sonucu cikan bir karar.

Richard Feynman da "Ortada kabak gibi bilimsel ve dogasal gercekler varken "MIllet ne dusunur"u, "Bugun de gondermezsek rezil oluruz"u one koydugunuz icin bu olay gerceklesti" diyor. Olay tamamen kazanin oncesi ile ilgili.
0
aychovsky
(29.08.18)
aychovsky: Çok iyi açıklamışsın teşekkürler.
0
🌸Simrug
(29.08.18)
Tam da @aychovsky'ın dediğini yazmak için kaydırıyordum.. Eklenecek bir şey bırakmamış :)

Sırf "bir daha ertelemeyelim de millet kafa bulmasın" diye milyonluk yatırımların, onu geçtim hayatların riske edilmesi inanılmaz cidden..
0
orion
(29.08.18)
(20)

Yeni nesil okumuş erkeklerin aşırı pısırık ve pasif olması

fasulyek
Genelde şunu görüyorum. Kadınlar bir sorun olduğunda çözmeye daha yatkın erkekler aman bir olay olur diye sessiz kalmayı tercih ediyorlar ya da komple olayı görmüyorlar. Pasiflikten artık körleştiklerini düşünüyorum.Kendimden bir kaç örnek vereyim.Elbise giydiğim bir gün dar yolda yürürken adamın b
Genelde şunu görüyorum. Kadınlar bir sorun olduğunda çözmeye daha yatkın erkekler aman bir olay olur diye sessiz kalmayı tercih ediyorlar ya da komple olayı görmüyorlar. Pasiflikten artık körleştiklerini düşünüyorum.
Kendimden bir kaç örnek vereyim.
Elbise giydiğim bir gün dar yolda yürürken adamın biri gögüslerime kafasını sokup çok güzeller dedi. Sevgilimle eleleyiz. Sevgilim bu olayı hiç farketmedi. Sorduğumda sinirlenip hangi adam hangi adam dedi....
Geçen balkonda otururken adamın biri tam kapımızın önünde küfürlü telefonda konuşuyordu ( normal siktir falan dese bir şey söylemyeceğim ama anne bacı threesomelı üstüste oturtmalı küfür). Balkonda oturuyoruz. Yarım saat boyunca dinledik, ben bir şey söylemek istiyorum izin vermiyor. Karşı balkondan Seslendiler adam duymadı (kızın biri idi onunda yanında eşi ya da sevgilisi bikaç cümleden sonra içeri çekti). En son göz göze geldim adamla. Kapımızın önünde küfretme dedim. Bana da küfretti ben de üzerine su attım ve hoşt dedim :). Tehtid ederek gitti. Tehtid etti ya bizimki iki gün başımın etini yedi ya beni ve seni döverse bu adam diye !!!!!?! Suçlu ben oldum.
Başka bir arkadaşım araba kullanırken hayatta kornaya basmıyor. Sevmiyorum diyor. Korna basvam kavga çıkacak gibi bir öngörüsü var. Trafikte tüm abukluklara sessiz benim yanfan kornaya basmışlığım var.
Bunları alt alta dizince agresif olduğumu düşünmeyin. Günlük hayatta artık çomarlara haddini bildiriyorum. Benim kişisel alanına giremezler sınırlarını bilmeliler.
Başta benim sevdiğim adam olmak üzere, bu yeni nesil adamlar neden bu kadar pısırık. maço mahalle delikanlısı olsunlar demiyorum ama gerekli olaylara müdahale etmeliler.
0
fasulyek
(28.08.18)
öncelik meselesi.

ben de öyleyim ama sene başında adamın teki köpeğime tekme sallayınca karakolluk oldum. önce polislerle tartıştım, sonra adamı getirdiler. 3 saat direttim şikayetçi olacağım diye. başka olay olsa sallamam. küfür bilmemne vs.
0
passion rules the game
(28.08.18)
biri kafasını memelerinize sokup çk güzel diyor ve el ele olduğunuz kişi bunu farketmiyor. serin hikaye ama yine de bişey diyemeyeceğim. tacize uğradıysanız ses çıkarın, adamın farkedip farketmemesine gerek var mı?

kapı önünde küfürlü konuşan adama siz de pekala müdahale edebilmişsiniz. neden yanınzıdaki erkeğin müdahale etmesini bekliyorsunuz, öncelik sırası neden erkekte? kaldı ki evet laf ettiğiniz kişi piskopat olabilir. yan baktın diye adam bıçaklanan ülkede yaşıyoruz, ne bekliyorsunuz ki?

korna basılmasından ben de hoşlanmıyorum. korna trafikte gördüğünüz tüm abukluklar için basın diye konulmamış oraya. ve evet kornaya bassalar kavga çıkabilir değil mi, sizin seçme şansınız var basıyorsunuz, arkadaşınızın da seçme şansı var ve basmıyor.

anlattığınız kişiler pısırık değil, gayet normal insanlar.

bir kadın olarak sokakta küfreden adama ben müdahale etmediğimde pısırık olmuyorum da erkek neden pısırık oluyor. kurşun geçirmez değil bu okumuş etmiş adamlar, elin magandasının kaza kurşununa gitme riskini niye alsın?
0
elorelia
(28.08.18)
Sizin bakış açınızla erkeğinki farklı. Siz sözlü kavgaya girerek olaylara müdahele edebileceğinizi düşünüyorsunuz ve beklentiniz temelde kendinizi "muhtemelen" fiziksel bir kavganın içinde bulmayacağınız yönünde. Fakat iki erkeğin sözlü kavgasının fiziksel şiddete dönüşmesi çok kolay oluyor. Kendini böyle bir şeyin içinde bulmak istemeyen adam da her türlü tartışmadan uzak duruyor.
He diyip geçmek varken ben şahsen kendimi ne olduğu belli olmayan bir adamın önüne atıp bu ufak çaplı savaşı kazanmayı bekleyemem. Cebinden bıçağı çıkarıp bana saplamayacağının garantisini verebiliyor musunuz ? Yaralandıktan sonra kahraman mı ilan edeceksiniz adamı? Ha bunu bilerek siz kendinizi öne atıyorsanız atın tabi kimse karışamaz. Ama başkasını da bunu yapmadı diye suçlayamazsınız.
0
synesthesia
(28.08.18)
siz sadece sevdiğinizden örnek vermişsiniz. genelleme konusunda epey hatalısınız bence.

yeni nesil okumuşlukla yok, ben 86 lıyım, üni mezunuyum, 6 yıldır beyaz yakalıyım. bir kere bile pasifliğim olmadı, kavgacı değilim. ama dediğiniz örneklerden birine veya benzerlerinde bile pasif kalmadım. arkadaşlarım da benim gibi, dediğiniz örnekten bir tane gördüm.

böyle bir genelleme yok. sevgilinizle ilgili olan sıkıntıyı onunla çözmelisiniz. karakter olarak pasif olabilir, kötü bir şey yok bunda. adam fazla incedir, başka erkeklerin yaptığı öküzlükleri yapmıyordur mesela. güzel özelliklerine odaklanın.

alpha erkek olmasın zaten herkes. kadınalr mutluluğu bulamaz yoksa.
0
liriamer
(28.08.18)
+synesthesia

Siz bir kadın olarak tepki gösterdiğinizde karşı taraf farklı reaksiyon gösteriyor. Erkek tepki gösterdiğinde ise ne olacağı belli değil.
0
kulagina kupe olsun
(28.08.18)
@elo gerçekten o olay oldu ve duymadı. Ben bazen taciz olayların şok olup kitleniyorum. Noldu diye sorduğunda söyledim. Duymamasına şaşırdım ben de.
Ben zaten pek çok şeyi hayatımda kendim çözüyorum. Küfür eden adam olayında bana susmamı söyledi, ama aşağıdaki adam devam edince ben de konuştum.
Savaşı kazanmaktan öte kendi kişisel alanımı korumaktan bahsediyorum. Yoksa kavga yanlısı değilim. Özellikle son yıllarda kamusal alanda nasıl davranacağını bilmeyen pek çok insan türedi. Benim hakkımı gasp etmeyi kendi özgürlükleri sanıyorlar. Bu insanlara susarak bir çözüm bulamayız.
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
totomuz değerli bizim.
0
orijinal nick bulamadim
(28.08.18)
çünkü kadınların ağız dalaşıyla sonlanacak bir durum, erkek-erkeğe bir durumda çığrından çıkabiliyor ve maalesef artık olaylar öyle ağız burun daldılarla sınırlı kalmayabiliyor. psikopat dolu. yüksek ses yapıyorsunuz diye yazlık komşusunu uyarıp öldürülen tiyatrocuyu hatırlayın.trafikte silah çeken, kadın şoförlerin kaputunu yumruklayan magandalar duydu bu kulaklar.
0
hushhush
(28.08.18)
şu cümleyi kaç kere duydun: "dua et kadınsın, erkek olsan ne yapacağımı bilirdim"

işte erkek olunca olacaklardan korkuyoruz belki de. Topluma yerleşmiş bir şey bu. Kadın olunca ağız dalaşıyla geçiyor genelde (çok psikopat olup metrobüste tekme atanı, döveni falan var tabii) ama erkek erkeğe olunca en ufak bir şey daha da büyüyebiliyor. Hele iki erkeğin yanında kadınlar varsa normalde yapmayacağı şeyleri yapan erkekler de olabiliyor. (ego muhabbetleri, kadının yanında kendini ezdirmemek vs.)

normal şartlarda çıkıp hakkımızı aramalıyız, ama Türkiye hakkını aradığı için pompalıyla vurulan bıçaklanan insanlarla dolu.
0
nhk ni youkosu
(28.08.18)
adana ve sakarya yörelerimize bekleriz o zaman.
şaka bir yana "hep mutlu olmak istedim" +1
yabancı bir arkadaşı misafir ediyordum istanbul'da, ki kendisi normalde öyle şeylere hemen zıplayan bir tip gündelik hayatında, gürültücü bir karakter zaten. ne zaman yanlış yapan birine bir şey söylesem, kornaya bassam veya durumdaki tersliği ifade etsem beni susturmaya çalıştı.
fakat çok dikkatli olmak gerek, nereden ne çıkacağı belli olmuyor, b.k da çıkabilir.
ben de bazen "ulan acaba gücümün yettiğine mi bağırıyorum yaa?" diye düşünüp rahatsız olabiliyorum.
sevgilinize hak vermemek elde değil, ufacık çocuklar bile uyuşturucu madde kullanıp bıçakla geziyor artık sokakta, olay insanlık dersi veya eğitim vermeyi geçip, can sağlığını (sizin ve onun) korumaya dönmüş de olabilir.
0
gkhncnzdgn
(28.08.18)
Cahilin cureti cok olurmus.
0
justathought
(28.08.18)
Tamam da bu sefer bu adamlar bizi sürekli rahatsız ederek dolaşıyorlar. Onlara kimse höt demediğinden alanlarını genişletiyorlar.
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
Yazdığımı sildim yanlışlıkla, tekrar yazmaya çalışayım.

Öncelikle ortada taciz varsa, kesinlikle ses çıkarmalısınız. Bunu yanınızdaki kişiden beklememelisiniz ama. O kişi bunu yapmak zorunda değil. Bu kısım net, soru işareti yok.

Ben çok merkezi bir yerden geçerken, 5 kişi tarafından sebepsiz yere darp edildim. 2 yerimden bıçaklandım. Biri sol bacağım, biri tam olarak belimin sağ kısmı. Kalçamın bittiği yerin üstü. Tehlikeli bir yer yani. Bana saldıran kişilerin geldiklerini görmedim bile. Ortada hiçbir sebep yokken, gündüz vakti. Madde etkisindeymiş bu kişiler bunu yaparken. Öleceğimi sanmıştım. O durumdayken nasıl yerden kalkıp kaçtığımı gerçekten bilmiyorum. Düşününce mantıksız gibi. Kimse de yardım etmemişti.

Bunu neden anlattım, şu yüzden. Siz çok bol keseden atıyorsunuz gibi geliyor. Benim yaşadığım basit bir şey. İnsanlar neler neler yaşıyor. Anlık gerçekleşiyor hepsi. Trafikte falan korna çalmak durduk yere kavga çıkarmak falan asla yapacağım şeyler değil o yüzden. Aklın tarafını seçmek en doğrusu her zaman. Kimseyle sidik yarıştıracak halim yok. Tabii kendimi ve sevdiklerimi korumaya çalışırım. Bunun için de ne gerekiyorsa yapar insan, yine aklını kullanarak. Fiziksel duruma gelmesini mümkün mertebe önlemeye çalışarak. O ana gelince çünkü, artık kontrol sahibi kimse yok. Her şey şansa kalıyor. Ama yok nasıl gidip ona posta koymaz, nasıl küfür edene falan karışmaz garip.

Ben herhangi birine haddini bildirecek durumda değilim. Siz neden kendinize böyle bir misyon edindiniz? Bu kısmı anlamadım. Rahatsız oluyorsanız söyleyin tabii. Ama yok o laf etsin de ben izleyeyim garip bir düşünce. Yanınızdaki insanların gerekli olaylara müdahale etmek gibi bir görevleri yok.

Meydanı boş bulup bol keseden atmaya gerek yok.
0
windowsguvenlikduvari
(28.08.18)
bahsettiğiniz erkeklere hak veriyorum çünkü fiziksel yapıdan bağımsız olarak karşıdakinin silah çekmesi, bıçak çıkarması gibi durumlar çok mümkün ya da arabadan beş kişi inebilirler.

konu aslınsa sosyal iletişim becerisi ve kavgayı çıkmadan engeleyebilmek. yapılması gereken doğru argüman ve anlayacağı dilden yaklaşım ile onu utandırmak veya en azından kendini suçlu-kötü hissetmesini sağlayabilmek. burada doğru dil çok önemli fazla efendi olmak da işe yaramaz, fazla agresif olmak da.ama bunu hissetmeyecek derece arsız adama iki araba dayak da atsan fark etmiyor.
0
orpheus
(28.08.18)
kornaya basmak nedir, en nefret ettiğim insan tipi amk. sizinki modern çomarlık..

vakti zamanında bende de vardı senin gibi bir tip, 6 ay sonra ayrıldık. ayrıl çocuğun da başını belaya sokma (otobüste karşısında oturan eleman buna bakmış ben niye çocuğa haddini bildirmemişim diye olay çıkartmıştı).
0
hosein
(28.08.18)
Kornaya sürekli basılsın demedim
Hiç basılmamasından bahsediyorum. Gerekli yerde de basmamak.
Biri bana baktı diye de olay çıksın demiyorum. Ex ile karıştırma.
Kişisel alanıma sözlü ya da fiziksel olarak girilmesinden bahsetiyorum. Buna tepki vermemek garip geliyor.
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
Memeler mevzuu fark etmemesi ayri ama onun disinda ben pisiriklik goremedim. Tam tersine hayallerimin erkegini gordum :P Kornaya mumkun oldugunca basmamasi, kufredenin seviyesine inmemesi falan; boyle adamla guvende hissederim ben kendimi. Saka degil. Karsilik verse "Allah'in manyaginin seviyesine indi, alacagiz basimiza belayi" diye dusunurum. Fistik gibi adammis bence. Kavga eden, laf dalasina giren adamin yaninda gorunmekten utanirim. Ya da su an yasadigim yerde senede iki kere korna sesi duyuyorum ve bu benim icin buyuk mutluluk.

Bir arkadasimin kuzeni 10 sene kadar once koprude birileriyle trafik yuzunden sozlu dalasa girdi ve adami tabancayla vurdular. Oldu gitti. Ha, sana dogrudan satasir da, o zaman tepkini koyarsin ama kisinin ilkokuldan veya ailesinden edinemedigi temel egitimi zorla ona ogretme misyonu yok kimsenin.

Pisiriklik benim gozumde daha ote bir sey. Hukuk yolu ile hakkini aramaya usenmek gibi seyleri pisiriklik olarak goruyorum ben.
0
aychovsky
(28.08.18)
Sen dominant olmakla övünen bir kişi değil miydin? Adam seni taciz ettiğinde çaksaydın kafayı. Neden erkek arkadaşının tepki göstermesini bekledin ki?

Laf attığında gerçekten duymamış olabilir. Direkt bunu duymadığını kabul edip sevgiline pısırık demen onu sevmediğini gösteriyor.

Durumun okumakla biraz ilgisi var. Bilgi ve zeka arttıkça düşünülmeden yapılan davranışların sayısı azalır. Ama bunu yeni nesil diye genellemek bayağı saçma olmuş. Biraz ilkel düşünüyorsunuz gördüğüm kadarıyla.
0
dissendium
(28.08.18)
Adam o kadar fütursuzca yapınca şok oldum.
Bazen insana öyle bir an geliyor çünkü çok beklenemdik bir hareket.
Dominant olmakla övünmüyorum. Sadece erkeklerin ne düşündüğünü merak etmiştim. Evde tamirat olsa da yemek olsa ben yapıyorum ve daha çok kazanıyorum. Tam olarak bu dominantlık mı emin değilim.

Adamlar benim kişisel alanıma girdiklerinde müdale edilmesini beklemek ilkellik değil.
Adamlara öğretmeyiz diyip hiç tepki göstermeyelim mi?
0
🌸fasulyek
(28.08.18)
Hakkını arayan erkekler var da hepsi ya hapiste ya mezarda. Sevgilimin göğüslerine bakmayacakları ya da sokakta küfürlü konuşmayacakları ortamlarda yaşamaya çalışıyorum, trafikte de camları kapatır klimamı radyomu açar takılırım. Gereksiz gerginliklere mahal vermem, sevgilimin de vermesini istemem. Trafikte abukluk oldu korna çaldın ne olacak, ne geçecek eline? İnsanları adam etmekle mi uğraşacaksın? Vs vs.

Bu tarz kornaya basmalı vs hareketleri ben de modern çomarlık olarak yorumluyorum açıkçası.
0
roket adam
(28.08.18)
(11)

Spordan sonra yorgunluk

aychovsky
Bunu daha önce de sordum, yine sorayım dedim. O zaman doktora gitmem söylenmişti, gittim. Çok ağır spor yapmıyorum, toplamı bir saat. Arkadaşlarım spordan sonra uyanık ve enerjik olduğunu söylüyor ama ben enerjiyi geçtim, spordan sonra 3-4 saat uyumadan toparlayamıyorum. Gündüz spor yaparsam o gün i
Bunu daha önce de sordum, yine sorayım dedim. O zaman doktora gitmem söylenmişti, gittim. Çok ağır spor yapmıyorum, toplamı bir saat. Arkadaşlarım spordan sonra uyanık ve enerjik olduğunu söylüyor ama ben enerjiyi geçtim, spordan sonra 3-4 saat uyumadan toparlayamıyorum. Gündüz spor yaparsam o gün iptal oluyor. Hamlama ya da kas ağrısı gibi değil, çok halsizleşiyorum ve bitkinleşiyorum.

Doktor tam kan testi yaptı, 7 tüp kan verdim. D vitamini biraz eksik çıktı, troid normal. Başka neye baktırabilirim. Ayakkabı ile ilgili olabilir mi? Nefes mi almıyorumdur doğru düzgün?
0
aychovsky
(27.08.18)
Sorun sende değil spor sonrası enerjik ve uyanık olan insanlarda, antrenman sonrası bırak enerjik olmayı, salonun ortasında uyuyasım geliyor benim. Yani salonda "Lay lay lom" yapmıyorsan çalışmak yerine muhabbet etmiyorsan, şeker rezervin biraz olsun azalıyorsa spor sonrası yorgun olursun, normali bu.
0
angelus
(27.08.18)
spora yeni başladıysan belki o etkiliyordur.
iş hayatın yoğunsa onun da etkisi olabilir.
bence biraz kendini zorlaman lazım. spordan çıkıp eve gel, biraz dinlen sonra tekrar dışarı çık, biraz gez, dolaş.
0
ssssserkannnnn
(27.08.18)
hocam ben sporun hakkını verdiysem ayakta bile durmak istemiyorum. gerekirse dururum ama sadece oturmak yatmak istiyorum.

spordan önce bir bardak kahve tavsiye ederim. kahve ortalama 5 saat boyunca yorgun hissini azaltır. tabiki ölçüyü abartmayın.
0
karabasun
(27.08.18)
Oh, çok sevindim

Şu anda yeni başladım da, öncesinden üç yıl yapmıştım. Hiçbirinde de enerjik olmadım, banyoya zor attım kendimi. Çok sevindim, millet “Bilmemne salgılanıyor spordan, dinç olman gerek” dedi.

İş hayatım yoğun, spordan sonra da çalışmam gerekiyor genelde.

Kahve içiyorum normalde de, biraz bağımlılığ dönmeye başladı. Minik fincanda başladığım kahveyi vazo boyutuna getirmeye başlayınca kahveyi bıraktım, bağımlılığı azaltmaya çalışıyorum.
0
🌸aychovsky
(27.08.18)
Dinç tutacak bir şey salgılamıyorsun, yani zaman ilerledikçe stres hormonları salgılıyorsun onların da anlık uyarıcı etkisi olabiliyor ama sonrasında şeker hızla düştüğü için zaten enerjik hissetmen biyolojik olarak imkansız hale geliyor. Antrenmanlarda bol miktarda şeker de yandığı için, boşalalan şeker depoları nedeniyle vücut biraz tribe girebiliyor, özellikle ağırlık çalışmaları ve uzun kardiyolar sonrasında, o nedenle antrenman sonrası bir miktar karbonhidrat alıp şeker depoları tekrar doldurarak bu bitkinlik hissini belki biraz daha düşük seviyeye çekebilirsin.
0
angelus
(27.08.18)
İlk başladığımda bende de çok yorgunluk oluyordu fakat zamanla daha ağır programa geçmeme rağmen bahsettiğiniz kadar aşırı yorgunluk olmadı, 1 saat 20 dakika spor yapıyorum. Ben spor sonrası maalesef uyumuyorum ama mutlaka 1-2 saat dinlenmem gerekiyor, öylece akşama daha toparlamış oluyorum. Erkeklerin yoğun iş sonrası bir de gece ağırlık çalışmaya nasıl dayanabildiklerini hiç anlayamıyorum yalnız.
0
mslny
(27.08.18)
nefes alıp verme olayına dikkat edin siz yine de. belki spor yaparken yeterli kadar oksijen alamıyorsunuzdur.
0
nice tnetennba
(27.08.18)
ben ağır spor yaparsam dedğiniz gibi oluyorum o yüzden sadece esneme ve germe, yoga gibi egzersizler yapıyorum ve çok enerjik oluyorum.
0
for day to break
(27.08.18)
Spor rutinimi yazayim ama aletlerin adini Google'dan bakiyorum, dalga gecmeyiniz :(

Ilk 15 dakika yuruyus ya da bisiklet
Sonra leg abduction denen sey, icten ve distan. Her biri 20x3
Sonra 15x3 leg curl (Armut tipiyim, kilo bacagimda birikiyor)
Lower back extension, en baslar 15x3, sonralari 20x3
Mekik 12x3
Dambillarla 15x3 yanlara kaldir indir
15x3 dirsekten bukmeli dambil hareketi
10x3 shoulder press (pek beceremiyorum ben bunu)
12x3 pull down
15x3 push down
15 dakika bisiklet
Istiklal Marsi ve kapanis

Yeniden basladigim icin sadece yarim saatten biraz fazla yurudum ilk seferinde ama acildiktan sonra genel rutinim bu.

Genel olarak bazal metabolizma artiyor ve miskinlik uzerimden kalkiyor ama spor sonrasinda bir 3-4 saat dinlenmezsem en basitinden, o gun herhangi bir seyden verim alamiyorum, yemek isitmaya mecalim zor kaliyor. 3-4 saat dinlenirsem sikinti yok.

Yogaya bir sure gitmisligim vardi ama hem pek beceremedim ben o isi hem cok sikildim hem de ustumde cok bir etkisini de gormedim. Oryantal sinifi bile daha iyi geldi.
0
🌸aychovsky
(27.08.18)
Spordan en az 1-2 saat önce protein ve karbonhidrat ağırlıklı besleniyor musun? Full aç karınla ağırlık kaldırmıyorsundur umarım...O da bir etken olabilir.
0
orion
(27.08.18)
Şimdi aklıma geldi bundan seneler önce bir beden eğitimi öğretmeniyle yürüyüş yapmıştım. Nefesimle ilgili yürüyüş boyunca bize bazı teknikler vermişti, hayatımda yaptığım en güzel yürüyüştü. Ebru Şallı'da sürekli nefes çok önemli burda nefese çok önem veriyoruz filan der de kadının bu nefes olayını zerre takmazdım. Ama nefes bence spor boyunca çok önemli. Tabi tekniğini zerre anlamıyorum.
0
for day to break
(27.08.18)
(15)

İngilizce okunuşu sıkıntı yaratacak kişi isimlerimiz

speedy
hani şöyle ingiliz, amerikan meslek liselerinde dalga malzemesi olabilecek isimleri soruyorum. Nigar(nigga), Selami (salami), Kamil (camel), Fatih(farting) gibisinden aklınıza gelen neler var?
hani şöyle ingiliz, amerikan meslek liselerinde dalga malzemesi olabilecek isimleri soruyorum. Nigar(nigga), Selami (salami), Kamil (camel), Fatih(farting) gibisinden aklınıza gelen neler var?
0
speedy
(26.08.18)
Oral
0
dissendium
(26.08.18)
tuna, ufuk
0
saldirgan catili eylem
(26.08.18)
enes (an ass)
0
mephistoo
(26.08.18)
Dikmen
0
tahin pekmez yoğurt
(26.08.18)
berk
0
der meister
(26.08.18)
@mephistoo enes için anus de olur aslında, eynıs diye okunuyor, insanın içi pis olmaya görsün:)
0
🌸speedy
(26.08.18)
şafak
0
idonthaveatvset
(26.08.18)
Engin (engine)
0
efreet sultan
(26.08.18)
enis.
0
sanat guresi
(26.08.18)
fatma

(fat ma -> fat mother)
0
robokot
(26.08.18)
naşit, raşit
0
pide
(26.08.18)
Abuzer var, abuser diye dalga geçiyorlar.
Sonu gay ile biten isimler sorun oluyormuş. Turgay diye bir arkadaşı vardı abimin, Amerika’da isimle ilgili sorun yaşamış.
0
aychovsky
(26.08.18)
Can ingilizcede teneke ambalaj
0
hot potato
(26.08.18)
n62
(26.08.18)
kunt.
ayrıca duyuru'da bir ahmak da feri'yle dalga geçeceğini söylemişti.
0
misterturist
(27.08.18)
(14)

Kısa vadeli hedefleriniz?

fear factor
Short-term goals. Sb.
Short-term goals. Sb.
0
fear factor
(25.08.18)
sayısalda büyük ikramiyeyi tutturmak
0
bana her yer cehennem
(25.08.18)
Yaklaşık 8 sayfalik yaziyi bu gece wordde yazmak.
0
Amaranta ursula
(25.08.18)
kilo almak.
0
tabirimekruh
(25.08.18)
Isleri yetistirmek.
0
aychovsky
(25.08.18)
1-2 ay içinde zam almak. aksi halde yeni bir iş bulmak.
0
efreet sultan
(25.08.18)
1. Şubat’ta mezun olmak.
2. O zamana kadar en az 20-25 kitap okumak.
3. Toefl’dan iyi puan almak.
4. Derinleşmeye çalıştığım alanla ilgili iki ya da üç kursa katılmak.
0
fırt
(25.08.18)
2020 haziran 2 milyon tl (dolara göre bir güncelleme gelecek)
0
orpheus
(25.08.18)
-yılbaşına kadar araba almak.
-bir ay içinde evdeki 1-2 eksik tadilat işini bitirmek.
-2-3 ay içinde kendi işimle ilgili, fakat farklı bir kolda yeni bir girişimde bulunmak.
0
blatta hiberna
(25.08.18)
1. ielts 7/9
2. iki tane sertifika (1 yıl içerisinde)
3. 6 kilo vermek (2 ay içerisinde)
4. kışın mutlu olmak
0
metrobus yoluna kacan angus
(25.08.18)
Harley davidson street 750 almak.
0
eazy
(25.08.18)
1- ocak ayına kadar 98 99 kg olmak (su an 90 kg, cok zorlayacak bi durum yok)

2- istediğim bi arac var, mart-nisan döneminde ona sahip olmak

3- kısa vadede ülke dışında bi iş planımız var, onu hayata geçirip bi ayağımı sofya'ya atmak
0
obaa
(25.08.18)
İş bulmak
Yökdil'den 60 üstü puan almak
Arkadaş edinmek
Mutlu olmak
Askerliğin çabuk ve sorunsuz bitmesi
Para düşmesi bir yerlerden miras olabilir Bu vesileyle yüksek lisans
Uzun vadeli hedef olarakta yurtdışı
0
kararsızataletfilozofu
(26.08.18)
KPSS de barajı aşmak.
0
Dağcı
(26.08.18)
Kasıma en geç aralığa kadar master tezimi bitirmek
2019 KPSS’de atanmak
Şeker bağımlılığından kurtulmak
0
mutlusismankedi2015
(26.08.18)
(6)

Küçükkenki osmanlı-türkiye sanrısı

ya ben lan neyse
Küçükken osmanlı yıkılıp türkiye kuruldu dediklerinde ülkede binalarından yollarına kadar her şeyin enkaz haline gelip tekrar yapıldığını zannediyordum. bir de ben küçükken sarışınmışım. gözlerim de maviymiş. şimdi ikisi de siyah. suya da bu, diyormuşum.siz de öyle mi zannediyordunuz?
Küçükken osmanlı yıkılıp türkiye kuruldu dediklerinde ülkede binalarından yollarına kadar her şeyin enkaz haline gelip tekrar yapıldığını zannediyordum. bir de ben küçükken sarışınmışım. gözlerim de maviymiş. şimdi ikisi de siyah. suya da bu, diyormuşum.

siz de öyle mi zannediyordunuz?
0
ya ben lan neyse
(25.08.18)
Onu oyle sanmiyordum.
Akilli oldugumdan degil; ben de Noel Baba'yi Tanri saniyordum. Bir donem de sunun aynisindan yasadim.
eksisozluk.com
0
aychovsky
(25.08.18)
Ağaçlar ve yaprakları sallandığı için rüzgar esiyor sanıyordum
0
sekerse tehlike
(25.08.18)
Osmanlı - Türkiye' o şekilde sanmıyordum. Ama kucukken tanri bana gore Michelin lastik adamıydi:/ Hem hizliydi hem güleçti hem de bulutlar gibi kivrim kivrimdi.
lh6.googleusercontent.com
0
Amaranta ursula
(25.08.18)
ben çocukken allah'ı ıssız bir adada üzerinde paçaları yırtılmış, paçavraya dönmüş kapri haline gelmiş bir pantolon giyen, üst tarafı çıplak, sakallı meczup bir adam şeklinde hayal ediyordum. Sanırım bunun allah'ın anlatıları yüzünden yalnız biri olarak hayal etmemle ve robinson crusoe'yu o dönemde okumuş olmamla büyük ilgisi var.

bir de ne zaman allah dense gözümün önüne hep bir minarenin üst şerefesinden sonraki kısmı geliyordu, etrafında da başka hiçbir şey yok, parçalı bulutlu bir gökyüzü var sadece arkasında. bunun da "camiler allah'ın evidir" söylemiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.
0
rahip janick
(25.08.18)
Beb yürüdükçe ay da benimle birlikte geliyor sanıyordum.
0
havadakarada
(25.08.18)
Ben de ezanı Allah'ın okuduğunu sanıyodum sdfhjş Şuanda yeğenlerime bu yüzden ekstra açıklıyorum, bu sadece ses, camiden bağırıyolar, Allah diyolar, Allah bu değil diyorum :)

Ve uzunca bi süre, dünyanın yuvarlak olduğunu ve bizim de o kürenin içerisinde yaşadığımızı sanıyodum(üzerinde değil, içinde)
Evler yapıldıkça binalar yükseldikçe dünyada hiç yer kalmayacak ve tıkışarak ölücez sanıyodum.
0
megalomaniac
(25.08.18)
(17)

Öz güveninize

ms brownstone
10 üzerinden kaç puan verirsiniz? Sebepleriyle yazar mısınız lütfen?Bu arada doğrusu "özgüven" mi yoksa "öz güven" mi diye araştırdım ama çok emin olmamakla birlikte başlıktaki hali doğru haliymiş gibi anladım. Doğru mudur bu?
10 üzerinden kaç puan verirsiniz? Sebepleriyle yazar mısınız lütfen?

Bu arada doğrusu "özgüven" mi yoksa "öz güven" mi diye araştırdım ama çok emin olmamakla birlikte başlıktaki hali doğru haliymiş gibi anladım. Doğru mudur bu?
0
ms brownstone
(23.08.18)
9 veriyorum. Sebebi küçüklüğüme dayanıyor. Annem ve babam çalışan insanlar olduğu için 6 yaşımdan sonra sürekli yalnız yaşadım. Her işimi kendim hallettim her ortama kendim girdim, kimse elimden tutmadı. Sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.
0
Deathrow
(23.08.18)
10 üzerinden 10.

özgü ven.
0
goodz
(23.08.18)
ben 7 derim. genel olarak mızmız olmama rağmen kendimle barışık olduğumu düşünüyorum, kendime ve hayata dair pozitif düşünceler üretebiliyorum, barınç reyiz gibi kendimce bir özgül ağırlığım var. öte yandan öyle pek özgüvenli biri de sayılmam. bazen 3'e düşer, bazen 9'a çıkar. ortalama olarak 7 civarında seyreder.
0
der meister
(23.08.18)
hangi alanda olduguna bagli. is konusuysa 4 falan cunku yaptigim isten asla tatmin olmam ama insan iliskileri sosyal konularsa 10 veririm kendime :D
0
superfluid
(23.08.18)
O kadar yüksek ki yorum bile yapmam
0
Delay Fuze
(23.08.18)
2.5
0
rakicandir
(23.08.18)
bazen 7-8 bazen 2-3
0
imelih
(23.08.18)
işler güçler konularda 9-10
arkadaş çevresi 9-10
sosyal çevre 9-10
karşı cins normal biriyse 8-9
şöyle biriyse 2-3

www.google.com.tr
0
naksidil
(23.08.18)
Aslan burcunu 1 günle kaçırdığım için 9.
0
Bruce
(24.08.18)
10 uzerinden bir 9 calisir. sebebi... kendimi seviyorum ya. hayatta kimseye bakip "lan keske ben o olsaydim" dedigim kimse olmadi. butun paket olarak yani. yoksa parca parca olmustur, bilmemkim kadar zengin, bilmemkim kadar yakisikli, bilmemkim kadar zeki olsam falan diye kombin yapabilirim tabii ama bir bedende birlesen ozellikler butunu olarak kendimi dengeli yerinde buluyorum yani kimseyle yer degismek istemem. o yuzden kimseyi bir tehdit unsuru ezikletici bir tehlike olarak gormuyorum. kendimi ustun de gormuyorum yanlis olmasin, olabilecek tum insan varyasyonlarindan benim elime dusen varyasyonu seviyorum. baskasindan iyi veya kotu oldugu icin degil, bu varyasyon hosuma gidiyor. kusurum eksigim gedigim de coktur, daha iyi yapabilecegim / yapmam gereken sayisiz sey var ama yapariz yavas yavas oldugu kadar.
0
robokot
(24.08.18)
6 ay önce - 5 falan verirdim. Şu an 6-7 seviyesinde.
6 ayda değişen tek şey kilom oldu.
-5 olma sebebim de çocukluğumdan bu yana şişko diye aşağılanıp dışlanmamdı.
0
bir nick var benden iceri
(24.08.18)
10
0
mysql34
(24.08.18)
Birleşik yazmalısın, özgüven. Bu konuda minik bir ipucu, birleştiklerinde yeni bir anlam kazanmış olan sözcükler birleşik yazılmalıdır.
10 veriyorum ben. Kendim gibi bi çocuğum olmasını, kendimin eşim olmasını, kendimin iş arkadaşım/patronum/yolda adres sorduğum kişi olmasını, kendimin yakın arkadaşım olmasını vs. çok isterdim. Kendimi seviyorum yani.
Biriyle tanışırken, konuşurken ezilip büzülmüyorum. Çekingenlik sıfır neredeyse. İnsanları etkileyebiliyorum ilk konuşmamla. Ve dobrayım, kimseye olan duygularımı saklamam, yanlış gördüğüm şeyi o an söylerim, problem olarak gördüğüm şeyi derhal çözmek isterim, çabalarım. Yanımda kimse sıkılmaz, hiç ortak noktam olmayan insanlarla bile muhabbeti bi şekilde kurar yürütürüm.
0
megalomaniac
(24.08.18)
5-7 arasi. Kesinlikle yapabilecegim sey var ama yapamayacagim sey daha cok. Kendimi ortaya atabilecegim sey var ama atamayacagim sey daha cok. Ubermensch degilim, abartmaya gerek yok. Yerin dibine sokulacak kadar degil. Normal insan iste.
0
aychovsky
(24.08.18)
yalnızken 9
biriyleyken 4
topluluktayken -1
0
Ufuk
(24.08.18)
dönem dönem azalan bir şey benim için. düştüğünü hissettiğim vakit tamamen salıyorum ki iyice düşsün, ağzıma sıçılsın, toparlanıp tekrar düzeltmeye çalışayım. yerlerden topladığım zamanları hatırlıyorum. uzunca bir süre kendimi hiç sevemedim, son iki-üç senedir iyi durumdayım.

düştüğü zamanlarda 2 (ölmemek için)
genellikle 7
0
gebere jackson
(24.08.18)
5
orta
0
baldur2
(24.08.18)
(9)

keşke

milord
içten keşkelerinizin oluşturduğu huzursuzlukla nasıl baş ediyorsunuz?
içten keşkelerinizin oluşturduğu huzursuzlukla nasıl baş ediyorsunuz?
0
milord
(23.08.18)
alkol
0
redskull
(23.08.18)
Etmiyorum, baş etmeye kalksam kafayı yerim. Salıyorum çayıra kim kayırırsa artık.
0
fırt
(23.08.18)
Kendime arkama bakmaya devam edersem yol alamam, ilerleyemem, tökezlerim, yola ve yolculuğa odaklan, ileriye çevir zihnini diyorum.
0
Phoebe
(23.08.18)
Kendime geleceğe dair motive olacak şeyler bulmaya çalışıyorum. Bazen başedemiyorum arkadaşlarımla dertleşip sakinleşmeye çalışıyorum sonra yine kısır döngü.
0
pastörizesüt
(23.08.18)
(bkz: kelebek etkisi)
Ben şimdi keşke x değil de y bölümü okusaydım.

O zaman şu an bulunduğum noktada olamayabilirdim. Bu olgunluğa ve bilgi birikimime erişememiş olurdum.

Keşke x değil de y yapsaydım. Dediğin zaman o eylemin sonuçları senin hayatını tamamen değiştirmiş olabilir. Sevdiğin kişileri hiç tanımamış bile olabilirdin.

Hayatta keşkeler yoktur, olmamalı. Hayat bir tecrübe ve başına iyi ya da kötü gelen her şey bir başka olasılık doğuruyor.

Keşke Wow oynayacağıma sınavıma çalışsaydım diyelim.

Wow oynadım İngilizce öğrendim, ordan arkadaş edindim. Bu sırada okul uzadı. Uzayan okul sayesinde hayatımın kadınıyla tanıştım evlendim. Çocuğum oldu vs.

Ortaya çıkan sonuçları hayal bile edemezsin o hatayı yapmamış olsan.

Senaryo kurmaca Wow'u 1 ay bile oynamadım.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.08.18)
İlk Reis'in mottosunu kendime ne kadar hayat felsefesi edinmeye çalışsam da olmuyor :) Tabi suç anlamında demiyorum.

www.youtube.com

Yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim. Öfkem Yaşayamadıklarıma.
0
ihanet kac kisilik
(23.08.18)
Etmiyorum, salıyorum çayıra +1
0
pati
(23.08.18)
ilgili keşkeme neden olan karakter ve aile sorunumu aldım kabullendim ve kişiliğimin bir parçası haline getirdim. içimde erittim, özüttüm. sorumluluk sahibi olmak belam benim. ama beni ben yapan şeylerden de biri. dünyayı sırtında taşıyan atlas dövmesi bile yaptırmayı düşünüyorum.
0
twelfth
(23.08.18)
Keske yerine iyi ki denebilir.
www.bilgimio.com

Saka bir yana, her seyde hem iyi hem kotu olduguna inaniyorum. Her pismanlik da mutluluk da hem iyiligi hem kotulugu getiriyor. Yani, o secimi zamaninda yapmamis veya yapmis olabilirim, o secimin beni getirecegi yer de farkli olabilirdi ama yine de sonucun asiri farkli olacagini dusunmuyorum. Ben yine benim, basina kalacagim kisi yine benim.

Pisman oldugum seyler var, ozellikle cok pisman oldugum ve pismanligin hala cok guncel oldugu bir durum var ama yapabilecegim bir sey yok. Uzuluyorum ama hayat da devam ediyor.
0
aychovsky
(23.08.18)
(11)

Son 24 saatte ağzınızdan içeri ne girdi?

zunkatsar
Son 24 saatte Her türlü katı sıvı vs olarak ne girdi ağzınızdan içeri?MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
Son 24 saatte Her türlü katı sıvı vs olarak ne girdi ağzınızdan içeri?

MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
0
zunkatsar
(23.08.18)
1 bardak çay
1 türk kahvesi
1 açma
1 adet küçük boy pizza
3 bardak su
0
tabirimekruh
(23.08.18)
7-8 bardak çay. Dilimlenmiş ekmekte 7-8 tane tost. 1 salatalık, 3-4 çeri domates, kibrit kutusu kadar tereyağı, 7-8 zeytin. 3 yumurta sarısı, 2 bardak ayran, 1 tabak makarna, yarım büyük paket cips, çekirdek...
0
Delay Fuze
(23.08.18)
Dün saat 13:30'dan itibaren
1 kase aşure
1 kase patlamış mısır
1/4 gözleme
1 porsiyon kaşarlı mantar sote ve çoban salata
2 bardak diyet kola
1,5 litre su
1 yumurta, 1 dilim beyaz peynir, 1 dilim kepekli ekmek, yarım çatal, 3 zeytin, 1 çay kaşığı mayonez, yarım domates, 1 salatalık, 3 bardak çaydan oluşan kahvaltı.
1 litre su
1 tane buzlu sütlü kahve.
0
agluna
(23.08.18)
1 profiterol
1,5 kepçe sebze çorbası
5 dilim fırında kabak
1 kuru incir
3 dilim şeftali
1 dilim keçi peyniri
5-6 tane kırma zeytin
5-6 tane kuru domates
1/4 omlet
Su dışında sıvı tüketmedim

(Şekerli çok yemişim :( )
0
irene
(23.08.18)
3 bardak ice tea
2 yumurta
3-4 bardak su
5 dilim pizza
4 lahmacun
1 şişe soda
5 bardak vodka
4 şişe bira
1 paket çubuk kraker
0
eazy
(23.08.18)
Falza buyuk bir sey girmedi agzima.
-Bir tabak bulgur pilavi
-bir tabak pirinc pilavi
-400 gr civari kirmizi et
-bir porsiyon civari salata
-1 bardak gazoz
-1 bardak fanta
-2 cay bardagi cay
-1 fincan granul kahve
-350-400ml sut
-30gr protein tozu
-1 yumurta (sahanda)
-100gr suzulmus ton baligi
-1 bardak kola (kahretsin yine ictim)
-az miktarda kahvaltilik
0
stavro
(23.08.18)
Kahve, pirinç suyu, kuru domatesli bulgur pilavı, Yulaf kepeği, domates, zeytin
0
Traveller
(23.08.18)
İki salatalık
1.5-2 kibrit kutusu peynir
5’te bir simit
Bir tabak nohut
İki dilim Uno’msı ekmek
Üç Angelik-anjelik(?) erik
Bir adet lokum ve bir ceviz (ikram)
Bir mojito
Birtakım sular
0
aychovsky
(23.08.18)
dün:
1 haşlanmış yumurta
4-5 zeytin
1 dilim ekmek
1 büyük kupa sade filtre kahve
2 kase sebze çorbası
1 kase sade makarna ve çoban salata
15 tane (ortalama) yeşil üzüm
1 avuç ayçekirdeği ve leblebi karışık
bugün:
1 tulum peynirli tost
2 salatalık
1 fincay çay
1 fincan sade nescafe
0
theseachange
(23.08.18)
15.00 itibariyle:
Domates corbasi- yarim tabak
Pici makarna, kuru mantarli ve sebzeli- bir tabak
Mevsim salata- az. cok az. üsendim yapmaya.
2 bardak Barbera sarap.

Bu sabah itibariyle:

1 incir, 1 bretzel, 1 filtre kahve ve 1 yulaf sutlu soguk kahve.

--
Cok sicak hava ve disarida fazlaca vakit gecirdigimden normalde yedigimden cok daha az olmus.
0
buf-e kür
(23.08.18)
3-4 dilim patatesli pide
1 tabak bamya
2 küçük çikolata
Bir tatlı tabağından biraz fazla un helvası
Yarım şeftali
1 elma
Dondurmalı ıslak kek

Bunlar son 24 saatin düne ait kısmıydı. Bu sabahtan beri yediklerim de şöyle:

1 tabak domates soslu karışık kızartma
9-10 adet zeytin
Çeyrek kadar ekmek
3-4 ceviz
Biraz tereyağı ve reçel
Kibrit kutusu kadar peynir
3 bardak çay
10-15 bardak su
0
ms brownstone
(23.08.18)
(8)

İş hayatı ve problemler

ırene adler
>> Bir işe başladınız, kariyeriniz için harika bir ortam. Maddi yönden de tatmin edici bir yer fakat bu şirkette bir kişi var. Kendisi kötülük yapmaktan, laf sokmaktan zevk alan biri. Siz herkesle eşit mesafede, güleryüzlü ve yardımsever olmaya çabalıyorsunuz. >>Bu adam aynı zamanda size yazıyor. Ka
>> Bir işe başladınız, kariyeriniz için harika bir ortam. Maddi yönden de tatmin edici bir yer fakat bu şirkette bir kişi var. Kendisi kötülük yapmaktan, laf sokmaktan zevk alan biri. Siz herkesle eşit mesafede, güleryüzlü ve yardımsever olmaya çabalıyorsunuz.


>>Bu adam aynı zamanda size yazıyor. Karşılık göremeyince daha çok sinir etmeye çalışıyor. Bu kişiye tavrınız ne olur? Veya iş hayatında bu tarz kişileri takmamak için ne tarz düşünce sistemleri geliştiriyorsunuz? İş haricinde konuşmamak nasıl mümkün olur? İş değişikliği mümkün değil, bu kılçık harici her şey güzel.
0
ırene adler
(23.08.18)
Hiç muhattap olmamak ve zaman. İyi veya kötü davranmamak. Ve zaman.
0
brad pitt
(23.08.18)
Hiç sevmediğim, ayar olduğum bi adamla aynı ofiste 1 yıl çalıştım. İlk 5 ay “sokayım böyle işe ak, istifa mı etsem” derken sabrettim. Sallamadım. Görmedim. Olabildiğince az muhatap oldum.

1 yılın sonunda işten şutlandı. İnşallah aynısını sen de yaşarsın. Müthiş bi his :))))
0
Delay Fuze
(23.08.18)
Sakin isini o mal yuzunden tehlikeye atma. O her isyerinde olmak zorunda olan o. cocugudur. O'nu hepimiz taniyoruz, isimleri farkli farkli olabilir. Diger arkadaslarin soylendigi gibi notr ol, isine saril, hepsi bu.
0
dougsampson
(23.08.18)
Yukaridakiler +1
"Zamanla salar, birakir" diye dusunur ve "Ya sabir" cekerdim. Bir de muhatap olmamak denmis ve ben de cok katiliyorum da, iyice insana yapisan bir tipse, sen konusmasan veya bakmasan bile istemedigin ot gibi dibinde bitiyorsa cok da mumkun olmayabiliyor. Sakin kalip isle ilgili seyleri konusmak daha onemli.

Arada yeni biri gelirse gidip ona da sarabilir, o zaman ugrasmaz belki.

Bir zaman sonra herkes kimin ne oldugunu anlar zaten, cok fazla kimin ne oldugunu saklamak mumkun degil is ortaminda. Musterih olunuz :)
0
aychovsky
(23.08.18)
Şöyle de dusunebilirsin: her gıcık olduğun biri olduğunda istifa mı edeceksin, hadi burayı bıraktın kariyer vs. açısından da daha iyi bir yer buldun diyelim. Böyle ömrünü surduremeyecegine göre?

Bir önem kıyaslaması ya da sıralaması yapabilirsin belki. O adam ve sana verdiği rahatsızlık mi daha önemli, yoksa senin orada bulunuşun ve bulunuş amacın ya da sana olası getirileri mi? bu minvalde sorular sorunlar kendine sonra da cevap bul.
0
dafaisss
(23.08.18)
Sabret ve mümkünse muhatap olma. Zorunlu anlar dışında konuşma. Öyle asık suratlı ol ki gülümsediğini hiç görmesin. Başkalarıyla gülüyosan o geldiği an surat as. Zamanla uzaklaşır ama bunu birkaç ay yapmak seni yorabilir, olsun bence.

Şunu unutma, ne yaparsan yap adam hakkında ofistekilerle konuşma. Gerizekalılar belli ederler hareketleriyle. Laf taşıyanları zaten hiç söylemiyorum. Hiçkimse, hiçkimse hakkında ne düşündüğünü bilmesin. Bunu başarırsan numberone oldun gitti zaten.
0
megalomaniac
(23.08.18)
çek kenara söyle. madem sığır, kibar olma. ne hissediyorsan kaba dille karakterinin bozuk olduğunu anlat ve bir daha yanına yörene yanaşmamasını söyle.
0
silver apple
(23.08.18)
Üst yönetime şikayet de edebilirsin. Illa elinde bir şey olmasına gerek yok. Yakinen izlemeye alırlarsa fark ederler ve gönderirler.
0
retiredcolonel
(23.08.18)
(12)

Etkilendiğiniz Belgeseller

dave87
Hayatınızı, bakış açınızı değiştiren; önerebileceğiniz belgeseller hangileridir?
Hayatınızı, bakış açınızı değiştiren; önerebileceğiniz belgeseller hangileridir?
0
dave87
(22.08.18)
The Rachel Divide - Netflix'te.
Yine Netflix'te, belgesel denebilir mi bilmiyorum ama, 18 dk'lık her bölümü farklı bir şey hakkında olan Explained diye bir program var. Onlara bakıp neye daha çok ilgi duyduğunuzu, neyi araştırmak istediğinizi kararlaştırabilirsiniz belki.
Bir de Türk yapımı Tabu diye bir belgesel var, ondan da çok etkilenmiştim.
0
sopiro
(22.08.18)
The true cost
16 ton
Benim çocuğum
Baraka
The fog of war
Cosmos ( gerci daha yeni başladim sayilir:/)
0
Amaranta ursula
(22.08.18)
baraka
Samsara
dunyada ne yasamlar var ufkum acildi bunlari izlerken
0
ben de hayal kurmak istiyorum
(22.08.18)
90 yıllık ayrılık; mübadele.
0
Tears of Devil
(22.08.18)
işçinin ölümü, sanırım şuradan izlenebiliyor,

www.politikfilm.org

beş farklı ülkede beş farklı çalışan/emekçi grubunun hayatını konu alıyor. özellikle ilgilendiğim ve çok sevdiğim bir yer olduğu için ukrayna kısmına ayrıca bayıldım. öyle hayatımı falan değiştirmedi, beni daha "az mızmız" biri yapmadı ama sanırım güçlendirdi. ne kadar şanslı olduğumu, insanların gerektiğinde sınırları ne kadar zorlayabileceğini vs. gösterdi. hala çok mızmızlanırım ama en azından aklımın bir köşesinde bu belgesel ve içindeki insanlar durur, "iyisin iyi, ağlama" derim.

spoiler mı değil mi bilemedim, çok ufak bir şey, yine de parmaklıklar ardına yazayım,

***
ukrayna kısmında bir düğün var. arkada çalan şarkı şu: www.youtube.com

ben bu belgeseli izlediğimde ukrayna'da bir şey yoktu. şimdi hayatı konu alınan işçilerin büyük bölümü ya kaçmak zorunda kaldı ya da öldü zira şu an o bölgede (donbass) savaş var. bu şarkıyı hala sık sık dinlerim, hüzünlenip bitch gibi ağlarım.
***
0
der meister
(22.08.18)
years of living dangerously
parched
0
bir garip melek
(22.08.18)
planet earth serisi
david yetman america serisi
portillo’nun great indian railways

ozellikle sonuncusu hindistan’a olan onyargimi kirmami sagladi
0
cedex
(23.08.18)
Cosmos
0
goodz
(23.08.18)
Born to Rage: the Warrior Gene
www.youtube.com
0
aychovsky
(23.08.18)
Otel Odaları
0
grobet
(23.08.18)
Evrenin ucuna yolculuk
0
bos gezenin bos ustasi
(23.08.18)
Racing extinction
0
beetlejuice
(23.08.18)
(7)

sizin çevreniz de böyle mi?

ssiradanbirigibi
kısaca, bir konu hakkındaki planınızı-projenizi-düşüncenizi söydiğinizde karşıdakinin direkt o düşüncenin anti'sinden ya da olumsuz yönlerinden bahsetmeye başlaması. ve o yönleri zaten biliyorsunuz.mesela bugün ailemden bir büyüğümle konuşuyorum, uzun süredir birçok proje üstünde çalışıyorum ve bunl
kısaca, bir konu hakkındaki planınızı-projenizi-düşüncenizi söydiğinizde karşıdakinin direkt o düşüncenin anti'sinden ya da olumsuz yönlerinden bahsetmeye başlaması. ve o yönleri zaten biliyorsunuz.

mesela bugün ailemden bir büyüğümle konuşuyorum, uzun süredir birçok proje üstünde çalışıyorum ve bunlardan kimselere bahsetmedim; bugün ise ona bahsetmek zorunda kaldım, bahsettiğim 3 şeye de "ama" diye olumsuz cümlelerle başladı.

yani bu -aile büyüklerim için- hep böyle. bir şey söylediğimde konu değil resmen tartışmma başlatmış oluyorum. sırf bu yüzden hayatımda aldığım en ağır kararlarda bile kimseye danışmaz kimseye bahsetmez oldum uzun süredir.

bu arada proje-düşünce-söylediklerimin hepsi normal tutarlı, akıllıca şeyler, yani "ee sen de saçmalamışsın" diyebileceğiniz tek noktası olmayan şeyler.
0
ssiradanbirigibi
(22.08.18)
Var olmaz mi. Nasilsin iyi misin calisiyorum iyiyim diyip kestirip atiyorum. Hayatim hakkinda detaya girmiyorum. Ozellikle bayram ziyaretlerinde cok yapiliyor bu tur muhabbetler. Yillar once sevmedigim akrabalarima ziyarete gitmeyi biraktim ben. Kafam rahat.
0
dedim ben sana
(22.08.18)
Hiçbir şeyi beğenmeme timi gerçek hayatta da var, evet. Mantıklı argümanlarla geliyorlarsa ciddi konularda dinlemek faydalı oluyor. Ama bazısı sadece kıskançlığından ("Bu nasıl benim aklıma gelmedi?"), bazısı çok bilmişliğinden kurduğunuz hayali iki saniye içinde yerle bir edebiliyor.
0
luin 41
(22.08.18)
keşke öyle olsa, benim çevrem bir fikre ''hadi bakalım'' diye yaklaşırlar. Kazanırsan başarıyı sahiplenirler, kaybedersen de en iyi ihtimalle yalnız bırakır sessiz kalırlar/ ya da söylemedikleri/sormadığınız halde ben sana demiştim derler.

Yalnız, şunu anlamıyorum, insanlar sizin fikrinize/projenize amalarla geliyorsa bu şahane birşey değil mi ? Ne yani, illa kendinizi pohpohlayacak kişilerle mi arkadaş olmak istiyorsunuz, instagram hastalığı zannederdim ben bunu ama demek ki gerçek hayatta da var. Adam size ama ile geliyorsa fikrinize alternatif bir olumsuzluğa dikkat çekiyor demek ki, sana göre ''tutarlı ya da akıllıca'' ''birşey'' olması onun gerçekte ''tutarlı ve akıllıca'' ''birşey'' olduğunu garanti etmez. Şimdi benim yeğenime sorsan; onun hayatına dair en tutarlı ve akıllıca ''şey''le bence aptallığın dik alası olabilir -ki büyük ihtimalle de öyle olur.

İnsanların genel negatif yaklaşımıyla mı karşılaşıyorsunuz bilmiyorum ama, algoritmik zekaya sahip herhangi bir bünyeyle fikir paylaşımınızda bile ''öv beni'' tadında kişilerseniz -ki böyle bir ton insan tanıyorum eleştiriye asla tahammül edemeyip de ''düzeyli eleştiri kabulümüz'' diyen- size yapacak birşey yok. Ama yok gerçekten ''akıllıca'' şeylerse projeleriniz karşınızdaki insanların ''ama'' larına da, onların kaygılarına da ''tutarlı ve akıllıca'' çözümler geliştirip o ''amaları'' savuşturabiliyor olmanız lazım, tabi bunda karşınızdaki insanların da temel düzeyde mantık kabiliyeti olduğu varsayımıyla hareket ediyorum. Yok zaten karşınızdaki kişi ''fikir bağnazıysa'' ; ''laiklik elden'' gider ve bir anda ''155 aranarak vatan haini'' oluverirsiniz Allah muhafaza.
0
mete kudur
(22.08.18)
Cevrem de kismen boyle ama bununla ilgili genel birkac sey daha cok karsima cikti. Bulabilirsem onlari paylasmak istedim.

Ilkinin adini bulamadim. Yari Turk yari Amerikan bir kiz vardi, Sozluk'te ya da baska bir mecrada gundem olmustu sanirim. Vlog baslatma fikrini paylasmis zamaninda arkadaslariyla. Ne kadar Turk arkadasim varsa "Aman, bir suru vlogger var, sen ne yapacaksin ki yeni. Hic gerek yok, cok uzun sure ugrastirir seni" demisler; Amerika'ya gittiginde oradaki arkadaslari "Aaa, ne guzel, neler anlatacaksin" diye heyecanlanmislar. Kizcagiz da, yazik, "Ne guzel vlogum oldu. Neden Turk arkadaslarim boyle dedi, anlayamadim acikcasi" falan diyordu Youtube'da.

Tam da bununla ilgili her zaman yapistirdigim Hosftede'nin kultur endeksini yapistirayim. Bircok halti aciklayabilen bir sey bu.
image.slidesharecdn.com
Burada Turkiye'nin "uncertainty avoidance" dedigi sey birkac konuyu birden kapsiyor. Turkiye'nin puani 100 ustunden 85. Bu konulardan biri de gelecegin garanti altina alinmasi ya da hayatin standart yoluyla ilerlemesi. Yani, bir anlamda ise girdiginde "Emekliligi var mi"nin ilk akla gelen sorulardan olmasi, memur olup is garantisinin saglanmasi, vb. Turkiye girisimci bir ulke degil, girisimci olani seven bir kulturu yok. Son zamanlarda kabugunu kirmaya baslasa da, tam tersine her seyin eskiden olan yollarla yapilmasini ilke edinen bir ulke.

Bir kitabi 2010 civari okudum, yanimda da degil, yazari kimdi hic hatirlamiyorum. Amerika, Ingiltere ve Turkiye karsilastirmasini yapiyordu. Bu iki ulkeden kendi isini kurmak icin okulu birakan insanlarla Turkiye'yi karsilastiriyordu ve diyordu ki "Ingiltere ve Amerika'da kendi isini kurmayip omur boyu baskasinin isinde, firmada calismak belirli bir egitim duzeyi olan insanlar icin cok anlamsiz geliyor. 'Tabii ki kendi isimi kuracagim' mantalitesi var. Turkiye'de biri onu yapmaya kalksa ilk basta annesi 'Evladim, guzelim maasin duzenli yatiyorken neden simdi batip cikacagin belli bile olmayan ise giriyorsun ki' der. Isini kurana kadar o kadar cok hevesi baltalanir ki, isi kuramaz, kursa da yurutmeye mecali kalmaz hale gelir"

Erhan Erkut'un bu konuyla ilgili soyle bir roportaji da var:

Turkiye’de biliyorsunuz veliler geliyor üniversite tanıtımına, çocukları üniversiteye gönderip göndermeme kararını veliler veriyor. Tipik nazik veli reaksiyonu: “Hocam ağzına sağlık, bütün bunlar çok ilginç ama bize daha tipik, bu işler sizin üniversiteden dışarı çıkmayacak mı?” tarzı bir soru hemen hemen her tanıtım toplantısından sonra geliyor. Tabii burada sayın veli nazik oluyor, tercümesi şöyle: ”Ya sen uçuyorsun kardeşim. Sen bunları bırak da bizim Hüsnü Bey’in yanında bir memuriyet bir şeyler var mı hani? Ayda 800-1000 lira maaşa bizim çocuk sonunda kavuşabilecek mi?”

Ayni roportajda o da Hofstede'den bahsetmis.
www.etohum.com

Aslinda isten cok bahsettim ama genel olarak her guya siradisi yaklasim bu sekilde. Ailenin "Ne zaman evleneceksin" sorusundan, "Ben sana yapma demiyorum, hobi olarak yine yap"ina kadar. Ozetle, akillica veya planlica da olsa toplumumuz riski sevmez ve steril bir cevre degilse elini sallasan boyle insanlara degiyor.
0
aychovsky
(22.08.18)
Cok var benim cevrede de.
En cok karsilasitigim tepki de "ama nasil yapacaksin ki", "iyi de nasil olacak sen nasil yapacaksin bunu", "ama cok zor nasil yapacaksin" tarzi. Ben senin gibi gerizekali degilim ki beceremeyeyim diyesim geliyor bazen:)
"bu isin bir yolu var, bunu gerceklestirmek icin izlenecek bir yol ve gerekli bilgileri alabilecek neyin nasil olacagini ogrenebilmen icin de su su kaynaklar var, mucize gerekmiyor" turu cevaplar veriyorum artik uzatmadan.

Bu arada @aychovsky'nin ilk ornekte bahsettigi hatirlayamadigi arkadas "kimberly reyhan"
www.youtube.com
0
stavro
(22.08.18)
nasıl yaklaştıkları önemli. "o iş olmaz" diyip kestirip atıyorlar mı yoksa "ama o işin şöyle şöyle bir yönü de var, onu nasıl halledeceksin?" mi diyorlar? yaptıkları şey ikincisiyse o kadar kafaya takılacak bir şey değil, hatta ben buna yapıcı eleştiri derim. senin aklına gelmeyen bir dezavantajdan/riskten falan bahsediyor olamazlar mı?

geçenlerde kardeşim de bana gelip bir iş fikri danıştı. saçma geldiği için vazgeçirdim. sonra o da bana hak verdi, şimdi aynı fikrin daha makul bir versiyonunu düşünüyor. ona ama'larla başlayan cümleler kurmasam aynı hafta elindeki tüm parayı saçma bir şeye gömecekti belki de.

danıştığın insanları kendinden düşük/eğitimsiz vs. gördüğün için önyargılı düşünüyor olabilirsin. belki de gerçekten mantıklı şeyler söylüyorlardır.
0
sir gawain
(22.08.18)
birakin soylensinler, ne olacak?

insanlar konusur, kimi zaman hic dusunmedigin negatiflikleri sana siralar ki bu oldukca isine yarar ve seni gelistirir. kimi zaman da seni dibe cekmeye calisan konusmalar yaparlar, pes etmeni isterler. o zaman da onlari dinlemeyebilirsin. insanlari dinlemedigin surece bir sikinti yok. dinlersen, onlara benzemeye baslarsin ki bu da, en olumcul noktadir. seni kendi firtinasina sokmustur artik.

konusmanin bi zarari yok. negatif soylenenler hayata negatif taraftan bakarlar, kendileri icin bile. bu onlarin dogalarinda var. onlari degitiremezsin ama bazen kendi faydan icin onlardan yararlanmali, konusmalarina izin vermelisin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.08.18)
(7)

Sarjli el supurgesi mi, dikey elektrikli supurge mi daha iyi (ve pratik)?

Traveller
Sarjli: https://www.teknosa.com/urunler/115040910/sinbo-svc-3455wd-islak-kuru-sarjli-el-supurgesi?gclid=CjwKCAjw8O7bBRB0EiwAfbrTh7ev4kCporZLdl4cEuu5mNU_zr5P3QzIXExUDcbssxvsDSeDTeIGDRoCSU0QAvD_BwE&gclsrc=aw.ds Dik: https://www.teknosa.com/urunler/115040755/arnica-merlin-pro-dik-elektrikli-supurge?gcl
Sarjli: www.teknosa.com

Dik: www.teknosa.com

Zaten bir tane torbali, buyuk, hali icin elektrikli supurge var ama onu cikarmaya usendigim icin hic supurmek istemiyorum. Pratik bir sey olsun istiyorum. Ne alayim?
0
Traveller
(21.08.18)
kesinlikle bir. digeriyle istedigin yerleri almak tutturmak cok zor oluyor. sarjli ufak yerlere giriyor, nokta atisi.
0
hot potato
(21.08.18)
1'in kaç tanesini kullandık hepsi bir zaman sonra gidiyor bataryadan dolayı, doğru düzgün de çekmiyor zaten. o yüzden net 2 diyorun.
0
c1b2k3
(21.08.18)
Ev süpürmek için Şarjlı el süpürgesi mi alınır? Bi odayı süpürmen en az 15 dakikanı alır ve kat kat yorulursun. Ha sen dersen ki temizlik benim olayım değil koltuğa köşeye bişi dökülürse diye... O zaman al şarjlıyı. Onun da şarjı zamanla uzun gitmemeye başlıyo.
0
olutaklidi
(21.08.18)
Nasil oldu bilmiyorum ama eski ev arkadasim elektrikli supurgemi caldi, muhtemelen ben yokken erkek arkadasinin evine goturerek. Ben de sarjli el supurgem ile yeni ev sahibimin verdigi dik supurgeye kaldim. Ikisini de kullaniyorum. Sarjli el supurgesi ile oda temizlesen bile "Iste, bir gun macera olsun diye el suprgesi ile oda temizledim. Belim oyle kakalak gibi kaldi" demek cok olasi. Ote yandan dik olan da her yere girmiyor ve emis gucu super degilse cok da iyi toplamiyor. Kiyiyi koseyi dikle toplamak zor oluyor. O yuzden ortaligi dikle, kiyiyi elle topluyorum. Ikisinden birini tercih etmem gerekse dik olani tercih ederim. Minik bir yerse iki olur ama tutup buyuk bir oda temizleyeceksen egilip temizlemek zor.
0
aychovsky
(21.08.18)
dik olan
0
basond
(21.08.18)
ben de ayni mantikla daha dun sarjli el supurgesi aldim. cok severim kendilerini ve hayatim boyunca kurtaricim oldular.

elektrikli supurgem var ama onun fisini tak vs derken supurmuyorum ufak tefek kirintilari.

2 numara elektrikli, yine kabloyu takacaksiniz yani. sizdekinden pek bir farki olmayacak. yine onu oldugu yerden cikarmak yoracak sizi.

sinboyu bilemem. anneme black&decker kendime de bosch aldim. bu da cok pahali degilmis, kotu ciksa uzulmezsiniz. bence kesinlikle 1.
0
supergirl
(21.08.18)
Bu ikisi kıyaslanacak şeyler değil bir kere. El süpürgesi sadece düz zemindeki kırıntıları alır. Emiş gücü çok düşük. Öyle 'elektrikli süpürgeyi çıkarmya üşeniyorum, bunla yapayım" aleti değil yani.

Ama bu ikisi arasında ben yine de el süpürgesi diyorum. Çünkü dik olanlar, torbalı büyük olanlara göre daha kötü pratiklik bakımından. kablosunu elle doluyorsun. Bir yeri alayım diye sürekli eğik pozisyonda süpürme yapıyorsun belin ağrıyor. Çok kötü bir tasarım bence dik süpürgeler.
0
himmet dayi
(22.08.18)
(2)

Pegasus bagaj en erken ne zaman verilir?

dadas9
Pegasus'tan saat 18:00 uçağına biletim var fakat araç olmadığı için erken gideceğim baya izmirde gezmek istiyorum, bagajları en erken ne zaman teslim edebilirim?
Pegasus'tan saat 18:00 uçağına biletim var fakat araç olmadığı için erken gideceğim baya izmirde gezmek istiyorum, bagajları en erken ne zaman teslim edebilirim?
0
dadas9
(21.08.18)
www.flypgs.com

burada da yazdığı gibi yoğunluğa göre değişmekle birlikte max 2 saat öncesinde açıyorlar kontuarı.
0
ocanal
(21.08.18)
ocanal + 1

Web sitesinde yazan politikayi uyguluyorlar. Iki hafta once Pegasus'a ic hatlarda bindim. Onumdeki adam erken gelmis biraz "Bavulu simdi versem olur mu" dedi, kontuardaki kisi "Iki saat kala aciyoruz beyefendi, simdi alamam" dedi.

Havaalaninda dolap ya da emanet vardir. Pahali olabilir ama caresiz kalirsaniz oraya birakabilirsiniz.
0
aychovsky
(21.08.18)
(7)

Isinmadan nasil atlayip yuzuyorsunuz lan?

stavro
Milleti goruyorum tekneyle yanasiyoruz mesela bir koya ya da kumsala geliyoruz, adam tisortu cikardigi gibi hoop atlayip yuzmeye basliyor catir catir. Ben boyle yapsam her tarafim catir cutur ediyor sakat kalma tehlikesi geciriyorum resmen. 10dk falan isinmadan baslayamiyorum yuzmeye. Bir kere direk
Milleti goruyorum tekneyle yanasiyoruz mesela bir koya ya da kumsala geliyoruz, adam tisortu cikardigi gibi hoop atlayip yuzmeye basliyor catir catir. Ben boyle yapsam her tarafim catir cutur ediyor sakat kalma tehlikesi geciriyorum resmen. 10dk falan isinmadan baslayamiyorum yuzmeye. Bir kere direkt daldim onda da omuz agrisindan gece yarisi kalkip acile gitmek zorunda kaldim otelden zaten:D
Iyice kol, omuz ne varsa hareket ettirip isinmadan girersem mutlaka bir sikinti yasiyorum. Millete hicbir sey oldugu yok?

- Millette olup da ben de olmayan nedir? Bende mi bir sikinti var?
- Sizde nasil durum ve yas kac? (ben 30)
0
stavro
(21.08.18)
Yüzmek için ısınmaya ihtiyaç olması hiç aklıma gelmemişti. Yani, plajdan girince de mi ısınmak gerekiyor, yoksa sadece yüksekten atlamak için mi? Suyun soğukluğu sıcaklığı fark ediyor mu?

Bir de İzmir’de büyüdüm, oranın çevre ilçelerinde yüzdüm çoğunlukla. İnsanlar iyi yüzerdi ama stilli yüzen yoktu. Bir gün istanbul’dan biri geldi, havuzda öğrenmiş yüzmeyi ve kelebek yüzdü denizde. Biz ilk defa kelebek yüzen görüyorduk (yaş 20 küsur) ve “Niye öyle mal gibi yüzüyor ki” dedik. Sonradan aslolan yüzmenin o olduğunu öğrendim ama o gün sadece biz değil, çevredekiler de çok dalga geçtiker arkadaşla. Bizim bildiğimiz kafayı suya sokup kulaç atıyorsun. 3-5 kulaçta bir de nefes alıyorsun. Şuna bağlayacağım, stilli yüzmen için mi kasları önceden açarak ısınman gerekiyor, yoksa her türlü, köpekleme yüzmen için mi ısınmak gerekiyor? Stilli yüzme kasları daha değişik kullanıyor. Belki öyle yüzünce ısınmak şarttır da köpekleme yüzünce gerekmiyordur.

“Burası su” diyorlar, giriyorum ya da atlıyorum ben. Bir kere çok soğuk bir susa alışamadığım için kıyıda soğuk suyla duş alıp kendimi soğutup girmiştim. Onun dışında özel bir hazırlık yapmadım hiç ama belki bilmeden ben kendşmi sakatlıyorumdur uzun vadede.

Kaslarla veya eklemlerle ilgili bir şey olabilir mi? Glukosamin mi gerekiyor acaba? Ortopedist bilir.

Yaş 35.
0
aychovsky
(21.08.18)
Abi millet yarisir gibi yuzmuyor ki sacma sapan yarim kulaclar atiyor ayaklari rastgele cirpiyor vs. Oyle olunca da bi sey olmuyor sen fazla kasiyorsun galiba
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.08.18)
ısınmadan asla yüzmem alışkanlık bende ama bi ıslanıp çıkacaksam ısınmam tabi.
0
neverlose
(21.08.18)
Valla deniz yuzmesiyse tabi ki isinmaya ihtiyac duymuyorum. Havuzda antremanimsi/duzenli yuzus yapacaksam oncesinde isiniyorum ama.

Hic sikinti yasamadim. Deniz keyif meselesi benim icin. Havuza zaten duzenli yuzmek disinda girmiyorum.
0
kuehles blondes
(21.08.18)
@aychovsky
Yok suyun sicakligi farketmiyor. Zaten pek serin suya girebilen biri degilimdir, bana sicak su olacak. Denize girerken "ay bu ne cok sicak bu su" diye sikayet ettigim hic olmadi mesela:) Genelde usumekten sikayet ederim ben.

Dogru durust yuzebilen bir degilim zaten, oyle stil yuzme falan bana uzak seyler. Normal suya girip kulac atarak saga sola gidip gelme seklinde suda vakit gecirmek benimkisi, bunun icin de kollari omuzlari hafiften hareket ettirip isitmam gerkiyor yoksa sikinti yasiyorum.

Ama su var, belki ben dogru durust yuzmeyi bilmedigim icin haddinden fazla enerji harcayip haddinden fazla kol bacak cirpiyor olabilirim. Kaslari isitmadan bunu yapinca da sikinti cikiyor belki de. SImdi bu geldi aklima.
Hastanelik oldugum gun de havuzda su topu oynamistim. Ama herkes benimle birlikte direkt havuza atladi oyun icin. Kimse havuzda degildi oyun oncesinde.
0
🌸stavro
(21.08.18)
olimpik yüzmüyorsan ısınmaya ihtiyacın yok. tekne yanaştığı gibi atlayıp yüzen amcalar kafası dışarda bi sağa bi sola sallayan amcalar zaten. plajdan girenler de öyle büyük çoğunlukla. yüzme dediğin olay zaten eğer yüzücü değilsen 100 metre bilemedin 150 metre ileri/geri gitmek/gelmek ile sınırlı, sonra olduğun yerde durup milletle muhabbet vb... 150 metre yüzmek için ısınmana gerek yok. böyle düşünürsen oturma odasından tuvalete gitmek için de ısınman lazım.
0
Tears of Devil
(21.08.18)
O zaman bende sikinti var.
Isinmak gerektigini dusundugumden degil, isinmam gerektiginden isiniyorum. Yukarida anlattigim gibi, isinmazsam olmuyor.
0
🌸stavro
(23.08.18)
(11)

Defne Samyeli

ovungec zeus
Son dönemde bu kadını kainat güzeli ilan etme akımı çıktı. Bana göre ise kadının bacakları at bacağı gibi vücuduyla orantısız. Mimikleri ise yok gibi bir şey. Sizce bu kadın güzel mi yoksa overrated mı?
Son dönemde bu kadını kainat güzeli ilan etme akımı çıktı. Bana göre ise kadının bacakları at bacağı gibi vücuduyla orantısız. Mimikleri ise yok gibi bir şey. Sizce bu kadın güzel mi yoksa overrated mı?
0
ovungec zeus
(21.08.18)
bence bayağı bayağı efsane. kadın yaşlandıkça güzelleşti.
0
neverlose
(21.08.18)
Yani güzel de kadın zaten her zaman güzeldi. Son birkaç ayda ne oldu da bu kadar olay oldu ben de çözemedim.
0
ms brownstone
(21.08.18)
Yaşına göre(46) vücudu iyi diye övülüyor ve gayet yerinde bence.
0
doxanikee
(21.08.18)
Cem Yılmaz'la ilişkisi ile son dönemde gündeme geldiği için güzelliği de tekrar konuşulmaya başlandı.
Bence cidden yaşına göre baya baya güzel ve fit bir vücudu var. 20'liklere taş çıkarır.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(21.08.18)
yaşına göre güzel
+
kendinden 10 yaş genç kadınlara göre bile güzel denilebilir
+
kadınlar çok kısa sürede çöküyorlar. dolayısıyla kadında gençlik/tazelik çok önemli. bu ön kabul yüzünden öne çıkıyor güzelliği
+
cem yılmazla medyatik ilişki
+
açık seçik giyinmenin ilgi çekmesi
0
twelfth
(21.08.18)
bence özellikle yüzünün eski güzelliği yok, doğallığı kayboldu.
evet, fit olduğu kesin.
ama aşırı zayıf, çok kemikli (özellikle dizleri), memesiz ve poposuz olmasından dolayı benim zevkime hitap etmiyor ve sürekli çıplak.

fizik olarak 20'liklere taş çıkarttığı doğru, ama genel görüntüyü kalitesiz buluyorum.
0
blatta hiberna
(21.08.18)
Cok guzel bence. Tabii ki daha guzel kadinlar var ama yasina gore de guzel, yasini gecip genele gelince de guzel.
Insanlar "Iyy, cok botoksu, dolgusu var; mimigi kalmamis diyorlar". Hakkaten biraz daha sik ama az yapsalarmis daha guzel olurmus ama ben yapay guzelligi de seviyorum. Rahmetli Dr. Brandt kadar abartmadikca guzel duruyor bence kadinlarda da erkeklerde de.
cdn1.thr.com

Bir de kadin cok fena asik galiba; yeni asik oldugunda insanlar cok guzellesiyorlar. Kadinin gozlerinden de tutku fiskiriyor bu ara. Botoks, spor, makyaj, vb disinda da bir havasi var bu ara. O yuzden de guzel.
0
aychovsky
(21.08.18)
çocukluğumdan hatırladığım haber spikeri halinden daha güzel şimdi bence.Belki ordaki ciddi tavrı ve şimdiki daha açık kıyafetleri falan da etkendir ama 10 yıl geçti herhalde ve gittikçe güzelleşti. ki ben öyle olgun, milf vs seven biri değilim
0
nundu
(21.08.18)
Bence çok güzel, ben çok beğeniyorum.
0
i m cool with that
(21.08.18)
bence güzel. hep güzeldi zaten
0
kinematik viskozite
(21.08.18)
kızlarıyla yan yana çekilmiş fotoğraflarına bakalım ve ondan sonra yeniden düşünelim bence ^^
0
matrix
(22.08.18)
(13)

şu üç filmden hangisini izleyeyim? (spoiler vermeden lütfen)

soft
the usual suspectsoldboymr nobodyşimdiden sağolunuz.
the usual suspects
oldboy
mr nobody

şimdiden sağolunuz.
0
soft
(20.08.18)
The Usual Suspects.
0
pike
(20.08.18)
oldboy
0
gebere jackson
(20.08.18)
Oldboy tokatlae her türlü
0
glamdr1ng
(20.08.18)
1
0
Amaranta ursula
(20.08.18)
olağan şüpheliler.
0
tabirimekruh
(20.08.18)
usual suspect>oldboy>mr nobody

oldboy biraz sert gelebilir herkes sevmeyebilir
0
basond
(20.08.18)
Tabi ki Usual Suspects.
0
old possum
(20.08.18)
Oldboyu sakin izleme allahin cezasi film.
0
neverlose
(20.08.18)
basond + 1
The Usual Suspects
0
aychovsky
(20.08.18)
İlk ikisinin hikayeyi işleyişi benziyor kısmen. Üçüncü daha farklı o açıdan, hikayeyi sıralayıp birleştirmeyi de sana bırakıyor denebilir.
0
dafaisss
(20.08.18)
oldboy rahatsız edici mutsuz uyursun
the usual suspects izle

adam ölüyor

(şaka şaka)
0
hopp
(20.08.18)
Oldboy'u izleme. Abartılmış bir film bence
0
clones
(21.08.18)
Oldboy
Digerlerine göre daha sert ve etkileyici bir film.
0
o kadar da degil aga
(21.08.18)
(9)

Fikirlerinizi merak ediyorum

ceann deas
Eksi duyuruyu ikidir guzin abla gibi kullaniyorum ama surada https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1301491/hic-olmayacak-birine-asik-oldum bahsettigim bir gönül işim vardı. Okumak istemeyenler için özetle staj yaptığım yerden birine daha önce hiç hissetmediğim duygular hissettim ama açılamadım.
Eksi duyuruyu ikidir guzin abla gibi kullaniyorum ama surada www.eksiduyuru.com bahsettigim bir gönül işim vardı. Okumak istemeyenler için özetle staj yaptığım yerden birine daha önce hiç hissetmediğim duygular hissettim ama açılamadım.

Duyuruya çoğunlukla instagramdan ekle açıl gibi cevaplar geldi ama buna cesaret edemedim. Adim soyadim kartimda kocaman yazıyordu hoşlansa instagramdan bulur o istek gönderirdi diye düşünüyordum taki burada açılan adınızı googlea yazınca ne çıkıyor duyurusunu görene kadar... Benim adımla açılmış sadece instagram hesabim var ama o da çıkmıyor. Arkadasimin fake hesabindan instagram uzerinde adımı soyadımı aradigimizda da bir şey cikmiyor. Bundan dolayı minicik bir umutlandım acaba arayıp da bulamadi mi diye. Bir de şöyle bir durum var 21 yaşındayım ama çalıştığım yerde son haftaya kadar herkes beni lise stajyeri sanıyormuş :( yaşımı biraz küçük gösteriyorum sanirim hani arada göz göze geliyorduk ama o da lise stajyeri olduğumu düşünüp yaşım küçük diye adım atmamış olabilir mi?

Kafam çok karışık ve ona karşı özgüvenim çok düşük duyumda. O gerçekten cok iyi biri yazdığımda kesinlikle dalga geçecek bir tip falan değil oldukça güleryüzlü ve anlayışlı efendi adam dediğimiz tiplerden. İlgi delisi bir insan da degil sadece instagram ve linkedin kullanıyor. Instagramı da gizli arkadaşım fake hesabından istek göndererek kalenin içine girmeye çalıştı ama kabul etmiyor. Bunlar ona yazmam cesaret veriyor fakat bir yandan da seneye aynı yerde staj yapma ihtimalim var reddederse yuzyuze gelemem heralde. Bu konularda çok atilgan biri degilim. Googleda forumlarda falan derdime care aramaya calistim ama en son kendimi ask buyucusu sitelerinde bulunca burada daha akli selim insanlar olduguna karar verip size danismak istedim.

Ey duyurunun kızları bu durumda siz olsanız ne yapardiniz?
Ve erkekler, sizin karşınızda bu durumdaki bir kız olsa, size nasıl yaklaşsa onu ciddiye alırdınız?
0
ceann deas
(20.08.18)
Kız biraz daha girişimci olursa ciddiye alabilirim. O sizden hoşlanmıyor ki. Siz ondan hoşlanıyorsunuz. Sizin onun ilgisini çekmeniz gerekiyor. O sizi bulsun diye beklerseniz daha çok beklersiniz.
0
dissendium
(20.08.18)
"hoşlansa instagramdan bulur o istek gönderirdi".

Ya o da ayni seyi dusunduyse? Dusunmemis olsa, o an dikkatini cekmemis olsaniz bile ekleyince dikkatini cekeceksiniz. Fake'lerle falan ugrasmaya ne gerek var. Derdiniz belli, madem hoslandiniz, yavsayin; olursa olur, olmazsa olmaz. Uzak durarak olmayacagi daha kesin. Stajiniz bitmediyse yuz yuze yavsayin. Illa "Hoslandim, beraber olalim mi" demenize gerek yok. "Merhaba, nasilsin"dan baslayip muhabbet ederek ilerleyin. Stajiniz bittiyse sadece bir eklemeyle "Sana asigim" mesaji vermezsiniz; herkes herkesi ekliyor. Oradan yavas yavas yuruyun. Turkan Soray, Filiz Akin filmi gibi agirdan alirsaniz cok beklersiniz.
0
aychovsky
(20.08.18)
Kimsenin bakmayacağı bi tip değilsen eğer şansın yüksek. Yaşın ne kadar küçük görünüyor bilmiyorum ama yaş farkı bariz belli, dışarıdan bakan için "çocuklarla mı takılıyormuş bu" denecek kadarsa eğer şansın olmayabilir. Bu durumu itibar meselesi görüyorsa o da..

Bence sen hiç kurcalama takip isteği gönder. Senle olmayacaksa da hoşuna gidecektir. Düşündüğün kadar karmaşık değil yap gitsin.
0
IncredibleMau
(20.08.18)
Bir üstteki duyurunun tam aksini demeye geldim. Kadınlardan daha sabırsız olmayan erkekler de var. Staj yapıp sonra çalışan olduğum yerde birinden etkilendim ben belli ettikçe o da etti ben etmesem hayatta etmezdi çünkü ya rahatsız ediyorsam vs vs gibi şeyler düşünüyormuş bunu biliyorum çünkü altı yıldır sevgiliyiz :) ama benim girişken tavrım olmasa olmazdı yani eminim. Seneye staj yapacak olman sonucu değiştirmesin ekle bence onu instadan ve birkaç adım at buna rağmen gelmiyorsa orda bırak. Seneye de git yap stajını bunda utanılacak ne var? Hoşlandım olmadıysa olmadı bundan daha doğal bir şey yok. Kendine güven ;)
0
eksi sozlugun tatli insani
(20.08.18)
@dissendium aşırı mantıklı ama iste o ozguveni kendimde bulabilem :(

@aychovsky şu herkes herkesi ekliyor olayı gerçekten doğru mu? Ben universitedeki sinifimdan olan insanlara bile onlar istek göndermedikçe ya da çok samimiyetimiz olmadıkça istek gondermiyorum. Galiba bu yüzdensadece 96 takipcim var :D

@IncredibleMau yok yahu o kadar da küçük görünmüyorum boyum 160 biraz da spor takilip az makyaj yapiyorum calisirken rahat olmak için o yüzden boyle bi algi olusmus olabilir.

@sparky ben de bundan korkuyorum belirsizlikte ihtimallerle yasamak tamamen olmama ihtimalinden daha iyi geliyor.

@eksi sozlugun siz yuzyuzeyken de biraz belli etmissiniz sanirim ben sadece günaydın dediginde günaydın dedim bir kere de mutfakta çubuk kraker uzattım mutfakta alir misiniz diye ki o tam bir rezillikti :( sonunuzun mutlu olmasina cok sevindim ama.


Tum cevap veren arkadaslara cok tesekkur ediyorum mesaj atma olayına biraz daha sicak bakiyorum artik. Bir kac ay bekleyip masaj atsam daha iyi olur degil mi? Hem kendimi test ederim hem de bir heves hoslanip yazmisim gibi degil de baya ciddi düşünüyormuşum mesajini veririm karşı tarafa.
0
🌸ceann deas
(20.08.18)
@ceann deas Benim Instagram'im bile yok aslinda :) ama Facebook'um var, herkesle eklesip duruyorum. Isyerinin bir kere gordugum eski calisanindan eskiden oturdugum apartmanin eski kapicisina, su andaki isyerimin fotokopicisine kadar ekli. Bu dedigim teklifler onlardan geldi ama benim de oyle "Taniyorum ben bunu, o zaman ekleyeyim" dedigim cok kisi olmustur. Cevremdeki kullananlar da eklesip duruyor surekli, pek bir "Eklesem mi, eklemesem mi" tedirginligi gormedim.
0
aychovsky
(20.08.18)
Hoşlandıysan kendini göstermekten neden çekiniyorsun ki? Böyle hiçbişey yapmayarak, köşede saklanarak seni farketmesini ve sana aşık olmasını beklemek ne kadar doğru sence? Bunu yapma :)
Bi istek göndereceksin çok bişey değil, evlenme teklif et demiyoruz sana. Ekle ve biraz sıcak ol. Efendi adamları ancak atak olarak kafalayabilirsin. Yukarıda da söyleyenler olmuş, küçücük stajyere yazdı/asıldı/ava çıktı vb. söylemlerden çekinir öyle yerlerde erkekler. Ama sen atak olursan, biraz iş biraz arkadaşlık gibi ortak şeylerinizi bulmaya çalışıp muhabbeti yürütürsen seni başbaşa bir yere davet edebilir. Bu daveti almak 1-2 ay sürebilir.
Sen napabilirsin mesela işinizle alakalı bişeyleri ona gönderebilirsin bilgi paylaşımı yapıyormuş gibi. Yine işinizle alakalı bi film tavsiyesi vs. bunları yapabilirsin. Muhabbeti sen kurup yürüteceksin, bu adam efendi adam senin baskın olman gerekiyor, muhabbetin akmasına fırsat veriyosa bişeyler yolunda demektir. Fırsat vermiyosa da onun gözlerinin önünde bi başkasını bulursun :)
0
megalomaniac
(20.08.18)
Birkaç ay falan bekleme, saçmalama :) hemen ekle, biraz bekle, beğeni vs. gelirse rahatça mesaj atabilirsin.
0
megalomaniac
(20.08.18)
bence cesaretini toplamali ve yarin bi bayram mesaji gondermelisin. kotu bir sey yapmiyorsun ki! son derece insani bir durum.

hadi hayirli olsun.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.08.18)
(7)

Durduk yere olduğu yerde sallanan arkadaş sorunsalı

Aşk Adamı
yakın bir arkadaşım otururken ileri geri sallanıp duruyor. her gördüğümde nedendir bilinmez sallanıp duruyor. bunun nedenini sorduğumda stresten diyip geçiştiriyor. Strese girecek bir durumda da değil kafayı yedirtti bana. Nedir bunun psikolojideki yeri. Sallanan sandalye gibi anasını satım bi ileri
yakın bir arkadaşım otururken ileri geri sallanıp duruyor. her gördüğümde nedendir bilinmez sallanıp duruyor. bunun nedenini sorduğumda stresten diyip geçiştiriyor. Strese girecek bir durumda da değil kafayı yedirtti bana. Nedir bunun psikolojideki yeri. Sallanan sandalye gibi anasını satım bi ileri bi geri
0
Aşk Adamı
(19.08.18)
aliskanlik yapmistir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.08.18)
Ajsjsjs ne karisiyorsun adama reenkarnasyonda bir onceki hayatinda insan olabilecegin gibi hayvan bitki ya da esya da olmus olabilirsin belki adam sallanan sandalyeydi bulasmasana.
0
formalite
(19.08.18)
Kimisi saçıyla oynar sürekli, kimisi parmaklarını çıtlatır, kimisi de sallanır işte :)

Stresle ve gerginlik yahut heyecan ile ilgisi de var aslında.
0
amortisman
(20.08.18)
Twerking modası
media.giphy.com
0
karabasun
(20.08.18)
anksiyete?
0
imelih
(20.08.18)
Hiperaktif mi ki? Benim bir arkadaşım hiperaktif ve koltukta üç saniye oturamıyor. Hatta, gece uyuyamıyor, gece uyuyabilmesi için gündüz çok yorulması gerektiğinden ayakta çalışabileceği masa yapmışlar ve bütün gün masa başında sallanarak çalışıyor. Oturduğu yerden zıplayıp “Dur, ben birkaç kilometre koşup geleyim” diye koşmaya hidiyor muhabbet arasında.
0
aychovsky
(20.08.18)
depresyon
0
silver apple
(20.08.18)
(14)

Adinizi soyadinizi Google'da arayinca hangi sitelerden sonuclar cikiyor?

Traveller
Bende researchgate, academia, yuksek lisans tezim, blogspot cikiyor.
Bende researchgate, academia, yuksek lisans tezim, blogspot cikiyor.
0
Traveller
(19.08.18)
Benimle ilgili hiçbir sonuç yok. Benzer isim ve soyisimde bir ünlü biri ile ilgili haberler ve yine benzer isim ve soyisimdekilerin facebook twitter ve instagram sonuçları çıkıyor.
0
Amaranta ursula
(19.08.18)
Facebook, quora, LinkedIn, Twitter cikiyor, bir ara lisemim sitesindeki mezuniyet listesi çıkıyordu çok şükür o kalkmış bir şekilde.
0
doxanikee
(19.08.18)
ben yaziyorum, sosyal medya hesaplarim cikiyor. isim soyismim sanirim dunya'da bir tek bende var.

kabul edilememis girisimcilik projelerim de cikiyor:(
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.08.18)
Sirayla linkedin, twitter, instagram, academia
0
yuzır
(19.08.18)
adım soyadım ünlü bir mankenle aynı olduğu için hep onunla ilgili fotoğraflar ve haberler çıkıyor.
0
tabirimekruh
(19.08.18)
Linkedin, github, wordpress blogum, researchgate çıkıyor.
0
unstabledotpy
(19.08.18)
imdb, behance ve twitter.
0
bruceandwayne
(19.08.18)
Linkedin ve adaş olduğum eski bir şairin antolojileri vb.
0
twelfth
(19.08.18)
Eksi iş yerimin yönetim kurulu üyesi olduğumu içeren ilgili fake bir haber çıkıyor asdaassffsg. Normal bir uzman pozisyonunda çalışıyordum halbuki.
0
inawen
(19.08.18)
Sırasıyla youtube, scholar, instagram ve pinterest profillerim.
0
bunaldım a dostlar
(20.08.18)
Normalde benimle ilgili hiçbir şey çıkmıyordu, hep aynı isim başka kişilerdi ama şimdi baktım zomato hesabım çıkıyor; söylediğini iyi olmuş hemen kaldırıyorum!
0
Bruce
(20.08.18)
Google Scholar, şu an çalıştığım yerin web sitesi, eski çalıştığım yerden bir yer, Linkedin, Youtube kanalı, Academia, Researchgate be ne olduğunu bilmediğim ama yayınlarla ilgili bir şey olan bir site çıkıyor.
0
aychovsky
(20.08.18)
ünlü bir doktor olan kuzenim ile ilgili sonuçlar çıkıyor :(
0
cedex
(20.08.18)
ilk uc sonuc bana ait linkedin, facebook ve twitter hesaplari. gerisi benimle ayni isme sahip bir adet futbolcu, bir adet aktor ve yine benimle ayni isme ait diger kisilerin universite kayitlari vs. fotograflarda sadece linkedin'deki public foto var bana ait.

not: en dogru sonuca ulasmak icin gizli sekmede arama yapmak lazim. obur turlu google zaten sizin kim oldugunuzu bildigi icin kendinize ait kayitlari oncelikli gosterir
0
crucio
(20.08.18)
(11)

istenmeyen yerde calismak(gurur ve torpil icerir)

chemicalengineer
Merhaba arkadaslar. ozellikle calisan arkadaslara bir sorum var. hic is tecrubem yok. muhendisim ve 1 ay once biyerle gorusmeye gittim. arayada adam soktuk fabrika sahibi referansim yani baya baya saglam. neyse bi sekilde ordan bi muhendis tanidik cikti ve sordum hala bekliyorum neden donmediler diy
Merhaba arkadaslar. ozellikle calisan arkadaslara bir sorum var. hic is tecrubem yok. muhendisim ve 1 ay once biyerle gorusmeye gittim. arayada adam soktuk fabrika sahibi referansim yani baya baya saglam. neyse bi sekilde ordan bi muhendis tanidik cikti ve sordum hala bekliyorum neden donmediler diye. o da insan kaynaklariyla benim icin konuscagini soledi ve 10 dk sonra dondu bana " senin icin olumsuz dusunuyorlar " yani adamlar olumsuz bakmis.

bu durumu fabrika sahibinin tanidigina soleyince olur mu oyle sey kim dedi bunu? dedi. 1-2 gun sonra bizim tanidik fabrika sahibiyle yuzyuze konusacak..eger olursa orda baslicam ise fakat aklimda kalan bi soru var. boyle olmasina uzuldum acikcasi biraz gurur yapan biriyim. hani beni istemeyeni bende istemem tarzi dusunurum

simdi nasil davranmam lazim arkadaslar? burasi turkiye bosver ise girceksin bi sekilde calis al maasini tecrubeni rahatina bak hicbiseyi takma sadece isini gorevini yap mi dersiniz, yoksa evet kotu olmus adamlarin sana olumsuz demesi sonra zorla da olsa o yerde calisman, istenmedigin yerde bulunman gibi bisey bunu mu dersiniz?

yonlendirirseniz arkadaslar cok sevinirim
0
chemicalengineer
(19.08.18)
Ben olsam orda calismak istemezdim. Sen girsen bile oraya bir sekilde icerde torpille girdigin bilinecek. İnsanlarin tavri sana o sekilde olacak.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(19.08.18)
Burası türkiye. Gir çalış tecrübe yap başka yere geçersin sonra. Zaten zor iş bulunuyor hazır bulmuşken kaçırma.
0
sta
(19.08.18)
bulmuşken sakın kaçırma. o mühendis kişisinin ifadesinin doğru olduğu ne malum? bir mühendise bir aday hakkında olumlu/olumsuz şeklinde yorum yapan İK'nın önümüzdeki günlerde başı ağrıyacak diye düşünüyorum.
0
a darkness coming
(19.08.18)
@eksi sozlukte eksiyen adam valla hocam dedigin dogru. ama zaten bu islerde oyle olmaz mi torpille giren cok oluyor... babamin fabrikasi degil amac tecrube ve para kazanmak aslinda gurur yapmak yanlis olur gibi
0
🌸chemicalengineer
(19.08.18)
@sta

aynen hocam oyle olcak gibi dedigin gibi is zor bulunuyor. kacirmicam haber bekliyorum bakalim


@a darkness coming

hocam bizimkilerde oyle dedi o muhendisin dogru soyledigi ne malum dedi. ama neden yalan soylesin ki cikari nolcak diye dusundum. belki tamam o da yakinini arkadasini sokmak istiyordur. ama cocuk keske onceden haberim olsaydi yardimim dokunurdu falan dedi. biliyorum ortalik kotu kimseye guvenilmez ama bilmiyorum iste.. dedigin gibi iknin basi agriyabilir bu olaydan sonra:)
0
🌸chemicalengineer
(19.08.18)
Anladığım kadarıyla referansınız çalışmak istediğiniz fabrikanın sahibi ve siz ona bir tanıdığınız vasıtası ile ulaştınız.
Bu durumda işletme sahibi kendi işletmesi için tasarrufta bulunuyor.
Size bir kamu görevi için torpil yapmıyor. Kısaca kendi fabrikam ve bu fabrikada bu adamla çalışmak istiyorum diyor.
Üstte anlattığım durum geçerli ise burada alınacak gücenecek bir durum yok.
İk kraldan çok kralcılık yapmış gibi duruyor.
Bence referansınıza yani çalışmak istediğiniz fabrikanın sahibine ulaşın durumu anlatın ve haber bekleyin. Haber gelmezse üstelemeyin.
Belki de fabrika inanılmaz kurumsal bir işletmedir ve tüm süreçler şeffaf yürüyordur.
Bu tip işletme sayısının az olduğunu düşünüyorum.


Yazdıklarım tamamen kişisel görüşümdür.
Alınan bir karar insanın tüm hayatını etkileyebiliyor.
Akıl alın, danışın ama başkasının aklıyla hareket etmeyin.
Bu da kişisel prensibimdir.
0
yasasin yemek yemek
(19.08.18)
@yasasin yemek yemek


hocam oncelikle msjin icin cok sagol. guzel yazmissin. evet dogru anladin hepsini. dedigim gibi 1-2 gun sonra zaten bizim tanidik fabrikanin sahibiyle yuz yuze konuscakmis. ayni ortamda bulunacaklar yani ayni evde. zaten bekliyoruz bakalim. zaten herkes tanidigini biyerlere sokuyor dedigin gibi aslinda bunda gucenecek bisey yok. ama burdaki arkadaslarinda fikrini alayim dedim tekrardan:) sikinti yok gucenme gurur yapma git calis diyorsun yani degil mi hocam
0
🌸chemicalengineer
(19.08.18)
burası bir kamu kurumu değil+1

gir çalış, tecrübe edin. sonrası sana kalmış.
0
nihayet
(19.08.18)
Demek ki cv iyi değil diğer adayların daha iyi
Bu furumla her yerde karşılaşırsın bence girmişken kaçırma gurur yapma
0
fasulyek
(19.08.18)
gir çalış. iş bulmak zaten zor. alınılacak bir şey yok, senin durumundakilerin hemen hemen hepsi için olumlu düşünmüyorlar zaten. senin referans artın var. torpili de herkes bilirse bilsin ne olacak? orada çalışıp da bunun dedikodusunu yapacak kişiler daha iyi bir yer için torpil bulsa gözünü kırpmadan kullanır torpilini. ömür boyu orada çalışmayacaksın büyük ihtimalle bir kaç sene sonra daha iyi pozisyonlar ve işletmeler için başvurularda bulunacaksın, orası bir basamak olacak senin için. ha ömür boyu orada çalışacak olsan da kime ne? en nihayetinde oradaki herkes gibi emeğini satıp karşılığında para alıyorsun.
0
issiz karga
(19.08.18)
Burasi kamu kurumu degil + 1

Ustune de ne kadar kurumsal bir yer, bilmiyorum ama cogu yerde ise insan secimi cok akl-i salim sartlarla yapilmiyor. Girilen insanin abuk subuk cikmasi da, begenilmeyen insanin aslinda ise en uygun insan olmasi da cok yaygin bir durum. Ne guzel adaylar arada begenilmeye begenilmeye elenmistir. Ilk begenilmeme ise yetkin olmadigin anlamina gelmez. Insan Kaynaklari seni tas catlasa yarim saatte degerlendiriyor, onlarin da ellerindeki sartlar kisitli ama insan kaynaklarinin calisan secimi dunyada en guvenilmeyen seylerden biri. Bunu kisisel algilama.

Ayrica girince nasil bir ortam olacagini bilmiyoruz. Belki de bol bol torpilli giren var. Ozellikle kucuk aile sirketlerinde torpilsiz ya da referanssiz giren azdir zaten.

Baktin, millet gurur yapiyor ve gercekten is ile uyumsuzsun, Insan Kaynaklari hakli; o zaman ayrilirsin.
0
aychovsky
(19.08.18)
(5)

Avrupalı - Amerikalı kadınlar

lavie
1- Epilasyon yöntemi olarak ağda ve epilatör yerine jilet mi kullanıyorlar genelde? (Lazer hariç) (Ağda vs. yapan yer az ve çok pahalı diye biliyorum)2- Regl dönemlerinde ped yerine tampon mu kullanıyorlar genelde ?
1- Epilasyon yöntemi olarak ağda ve epilatör yerine jilet mi kullanıyorlar genelde? (Lazer hariç) (Ağda vs. yapan yer az ve çok pahalı diye biliyorum)

2- Regl dönemlerinde ped yerine tampon mu kullanıyorlar genelde ?
0
lavie
(18.08.18)
1. Lazere gidenini hiç duymadım. Şu ağda kağıtlarından(?) Avrupa'nın her yerinde var ama, sanırım daha çok jilet kullanıyor herkes.

2. Ped yaygın kullanılmıyor kesinlikle (yer: Almanya). Tampon dışında, menstrual cuplar artık çok ulaşılabilir, bir sürü insan kullanıyor.

Genelleme hepsi sonuç olarak.
0
buf-e kür
(18.08.18)
1- Avrupa dahilindeki gözlemlerime dayanarak, çoğunlukla jilet evet, hiçbir şey kullanmayanlar da var tabii.
2- Ped kullananlar gördüğüm kadarıyla sayıca çok az. Çoğunlukla tampon tercih ediliyor. Hatta son zamanlarda popülerleşen menstrual cup da ileride daha çok kullanılacak diye umuyorum.
0
lolita
(18.08.18)
1- evet jilet kullaniyorlar genel olarak.
2- evet tampon kullaniyorlar genel olarak. Ped zaten neden kullanilir ki, cok rahatsiz bisey.
0
kuehles blondes
(18.08.18)
Ekseriyetle marketlerde Gilette Venus diye bir kadin jileti satiliyor onu kullaniyorlar. Zenginler lazer epilasyon yapiyor. Bir de o epilasyon makinalarini kullananlar da var.

%99 tampon buralarda, ergenlik cagindan itibaren tampon kullaniyorlar bekaret zari falan yok oyle bir sey burda.
0
bos gezenin bos ustasi
(18.08.18)
1. Amerika’da hemen hemen herkes jilet kullanıyor. Lazer yapan yerler de var, Groupon ile ucuza da gelebiliyor ama herkes jilet kullanıyor genelde. Ağda salonları ikiye ayrılıyor. Bizim gibi ağda yapan Hintli, Orta Doğulu kadınların salonları. Talep yine bizim gibi ağdaya alışkın göçmenlerden ve genellikle cinsel hayatı düzenli olmayıp sevişmek üzere olan kadınlardan oluşuyor. Bir de zincir ağda salonları var. İkisni de denedim. Fiyat karşılaştırmasını şöyle yapayım. Hintli kadın işinin ehli, artık Türkiye’deki ağdacılar gibi yoluyor ama Türkiye’de daha yakın zamanda 100 TL verdiğim 3 haftalık ağdaya burada bahşişi ile birlikte (bahşiş her yerde şart) 160 dolar ödemem gerekiyor. Zincir olan daha da pahalı, 200’ü geçiyor. Bir kere denedim. Favorileri erkek arkadaşımınkşnden daha gür ve kıvırcık olan bir kadın bazı yerlerimi yoldu, bazı yerlerimi öylece bıraktı. Eve gelince ben yeniden ağda ısıtıp topladım kalanı. Genelde basit yerleri ben ağdalıyorum (amazon’dan ağda makinası falan aldım), zor yerler için salona gidiyorum. Bazı yerlerde iki gün önceden randevu almak gerekiyor, bazı yerlerde “Selam ben geldim” deyip dalabiliyorsun. Bunun dışında markette onlarca çeşit ve marka jilet satılıyor.

2. Tampon daha yaygın. İranlı arkadaşlarım ped kullanıyor, birbirimize “Pedin var mı” diye soruyoruz. Markette çok var ama. Markette ağda bulamıyorsun pek ama ped bulunuyor en azından. Tamponun çeşitli boylarını bir süre denedim, neyi beceremediysem hareket ederken çok fazla kanırtıyor. Gün içinde rahat edemeyerek pede geri döndüm. O yüzden göçmenlerle pedleşiypruz. Burada menstrual cup’lar da henüz çok yaggın değil ama yaygınllıyor.
0
aychovsky
(18.08.18)
(5)

Klon sorusu

Sandman
Sevgiliniz veya eşiniz öldü imkanınız olsa sevgili veya eşinizin genetik materyalini kullanarak klonlar mıydınız
Sevgiliniz veya eşiniz öldü imkanınız olsa sevgili veya eşinizin genetik materyalini kullanarak klonlar mıydınız
0
Sandman
(18.08.18)
Hayır. Bununla ilgili bi Black Mirror bölümü de var diye hatırlıyorum.
0
idonthaveatvset
(18.08.18)
Hayır.
0
sutlu nescafe
(18.08.18)
neden olmasın?
0
lata
(18.08.18)
Klonlama sonucu bebek olarak dunyaya gelecekse gereksiz. Oyle bi film de vardi.

Yaşı ayarlayabilecegimiz insan klonlama teknolojisine eristiysek bu sefer genomda ufak regulasyonlar da yapmak da elzem olacaktir, bu durumda da klonlanan kişi sevgili ile birebir ayni kişi olmamış olur. Yani sevgilinin genetik materyali kopyalanmis olur ama o kisi mevcut sevgili ile birebir ayni kişi olmayacaktir onun da isteğe ozel seks robotu ısmarlamaktan bi farki olmaz pek.

Dolayisiyla san juniperoda bir araya gelmek daha mantikli.
0
passive aggressive
(18.08.18)
Klonlasam bebek olmayacak mı? Öyle sapık gibi olacağına olmasın. Ayrıca tecrübe gibi insanı insan yapan en önemli kısımlar gitmiş olacak.

Bir de klonlarsam ve öldüğü yaşında karşıma çıkarsa, hafızayı adama download ediyorlar mı? Sıfırdan tanışacaksak daha beter; hem bana aşık olacağının garantisi yok, gidip başkasına aşık olsa iyice cinnet geçiririm, üstüne de en güzel anlarımız adamın kafasından gitmiş olacak.

Hem öldüğü yaşta geliyorsa hem bir şekilde hafızayı yedeklemişlerse, o zaman kaldığımız yerden devam edebiliyorsak, olur.
0
aychovsky
(18.08.18)
(3)

Cerenimo kimdir? Nedir?

caletti
Ali'nin sekiz günü filminde geçiyordu bu hitap. Ufuk bayraktar, serdar orçin'e bu şekilde hitap ediyordu bazen. Aklıma takıldı.
Ali'nin sekiz günü filminde geçiyordu bu hitap. Ufuk bayraktar, serdar orçin'e bu şekilde hitap ediyordu bazen. Aklıma takıldı.
0
caletti
(16.08.18)
Doctor who-11. Doktorun sözü.
0
ceann deas
(16.08.18)
Eskiden Tom Miks, Teksas gibi kovboy cizgi romanlari, ayrica Baltali Ilah Zagor gibi dovusmeli, vb. cizgi romanlar vardi. Geronimo da Tom Miks'te ya da Teksas'ta Apacilerin sefiydi. Surekli "Ben gitmek, ugh, sen gelmek, bu boyle olmak" diye konusurdu. Daha dogrusu ceviren oyle cevirmisti. Sozlugun ilk yillarinda da herkes entrylerini "o sirada bankadan cikmak ve sevdicegi pijamaylayken gormek" seklinde yazdigi icin ilk yillarda kullanilan Turckeye "Ceronimo Turkcesi" denirdi.
0
aychovsky
(16.08.18)
Peki ben ekleme yapabilir miyim?

Bu ecnebiler neden yüksek bir yerden suya filan atlarken Jeronimooo diye bağırıyorlar? :) Bilen biri bana anlatsın
0
old possum
(16.08.18)
(17)

Patronunuzun kardeşi evleniyor, düğüne gider misiniz? Peki takı?

hepbirarayış
Küçük bir ofiste çalışıyorsunuz. Patronunuz kardeşi evleniyor. Kardeşi 1 kere gördünüz. Düğüne çağırıyor haliyle patronunuz. Gider misiniz?Ben gidiyorum. mehe. Peki takı işi nasıl olmalı? çeyrek malum..
Küçük bir ofiste çalışıyorsunuz. Patronunuz kardeşi evleniyor. Kardeşi 1 kere gördünüz. Düğüne çağırıyor haliyle patronunuz. Gider misiniz?

Ben gidiyorum. mehe. Peki takı işi nasıl olmalı? çeyrek malum..
0
hepbirarayış
(16.08.18)
Gidilir. Yakınlık durumuna göre, ne zamandır çalıştığına göre değişir takı işi.

Çeyrek takma durumun yoksa 100 200 ne bulursan tak.
0
arockm
(16.08.18)
düğün yemekliyse 100 tl takılabilir. sıradan bir düğünse takı istemez.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.08.18)
Öncelikle gitmem.

Gittiysem çeyrek altın takarım.
Bana göre bir düğüne gidiliyorsa en azından bir çeyrek takılır, takılamıyorsa gidilmez.

1 kere gördüğüm patron kardeşine de çeyrek takmak saçma olacağından ilk cümlemi yineliyorum.
0
mutekebbir
(16.08.18)
gitmem.
0
Leonardo~Da~Vinci
(16.08.18)
patronunun çocuğu olsa gidilebilir ama bir kere görülen kardeşin düğüne gidilmez, gerek yok. formaliteden çağırmıştır.
0
elorelia
(16.08.18)
gitmem
gidersem de takmam.
0
teritori
(16.08.18)
gitmem
0
aquarium
(16.08.18)
işyeri ile ilgili düğünlerde genelde çalışanlar para toplayıp ortak bir şey alıyor. paranızı birleştirin ne gelirse ondan alın. burası küçük bir ofisse herkes 100 lira ateşlese cumhuriyet altını alabilirsiniz mesela? tek başına çeyrek çok fazla oluyor. sadece birinci derece yakınlara çeyrek takarım.

çağrı nasıl yapılıyor o da önemli... mutlaka gelin, gelmezseniz hatırım kalır gibi şeyler söylüyor mu, yoksa katılsanız iyi olur gibi mi söylüyor? sizi katılmaya zorluyorsa gidin. ortak hediye alamıyorsanız 100-200 lira takın. çeyreğe gerek yok. bir daha hiç görmeyeceğiniz bir kişinin düğünü. gün gelir o patron sizi gözünüzün yaşına bakmadan kapının önüne koyar.
0
tabudeviren
(16.08.18)
Yakınlık durumuna göre giderim. Çeyrek çok fazla gelirse mali duruma göre ya gram alırdım ya da 100 TL verirdim. Zaten sepetin içinde olduğu için artık ortaya asılmıyor pek.
0
aychovsky
(16.08.18)
tabudeviren +1. hepiniz toplanıp alabilirsiniz. umarıma aranızda yalaka yoktur "ben illa tek alıp yaranmaya çalışacağım" diyen :)
0
c1b2k3
(16.08.18)
Toplanıp hediye alın +1

Patron da değişikmiş, düğüne çağırması enteresan.
0
SiyamkedisiZorro
(16.08.18)
gitmem.

gitmek gerekse bile takiyi giden diger is arkadaslariyla paylasirim. 3 kisi bir ceyrek gibi.
0
hot potato
(16.08.18)
patronumla bir nebze yakın bir ilişkim yoksa gitmem. gidersem de çeyrek makul.
0
muslugubozukhayrat
(16.08.18)
keseye 50 lira atarım.
0
piremses
(16.08.18)
Gitmem. Patronla çok yakın ilişkim varsa gider yarım gram takarım
0
mutlusismankedi2015
(16.08.18)
Basima geldi gittim. Cok sevindi patronum. 50 lira taktım. Yemekler de güzeldi. Kafa dengi biriyle tanistim orda, halen görüşürüz.
0
intern in the house
(16.08.18)
aynen ben de yukaridakini diycektim. patron zenginse belki dugunde zengin adam/kadin bulabilirsiniz.
0
hot potato
(16.08.18)
(18)

friends'teki olay ne?

yarey
ilk iki bolumunu seyrettim, beklentimin altinda kaldi.neden bu kadar populer oldu ki bu dizi?"friends'in yerine sunu izle" dediginiz bi sey var mi?
ilk iki bolumunu seyrettim, beklentimin altinda kaldi.
neden bu kadar populer oldu ki bu dizi?

"friends'in yerine sunu izle" dediginiz bi sey var mi?
0
yarey
(16.08.18)
İzledikçe o 6 kisiyi o kadar benimsiyorsunuz ki sanki sizin arkadaşlarınızmış gibi geliyor. Bence birkaç bolüm daha şans verin sarmazsa bırakın.

Yerine big bang theory olabilir.
0
Amaranta ursula
(16.08.18)
İlk iki bölüm ile karar vermeyin. En azından ilk sezonu yarılamak gerek.
0
catch the arrow
(16.08.18)
Ilk birkac bolum cok da sarmamisti ama ozellikle 2. sezon ve sonrasi bagimlisi oldum. Herhalde on tur izlemisimdir en az, yatmadan once actigim uc bes diziden biri.

Friends'den son 10 yilin espri anlayisina sahip biri pek zevk alinamayabilir. Friends'in esprileri demeyeyim de, esprilerdeki vurgulari 1990 ve 2000'lerin komiklik anlayisina uygun. Her yerde "Millenial'lara, Z kusagina Friends izlettik; esprileri begenmediler, cok 'offensive' buldular" haberleri cok cikiyor.
www.independent.co.uk

Oysa, Friends o zamanin ruhunda cok komikti. Belki su zamanin ruhunda komik olmayabilir. Ben eski kafali olarak hala guluyorum. Bu biraz "Devekusu Kabare'nin, Kemal Sunal'in nesi guzel ki, espriler bayat" demek gibi bir sey. Ben hala Devekusu Kabare'ye de cok gulerim ama simdiki cocuk Kemal Sunal filminden anlamayabilir. Friends'deki tadi baska dizide bulamadim. Acik ara en cok kahkaha attigim dizidir.

Bir arkadasim da "ufff, bu kiyafetler ne bicim boyle. Kiyafetlerin sacmaligindan diziye konsantre olamiyorum" diye izleyememisti.

Yine de 23-25 yas arasi mezun ogrencilerim de seviyor Friends'i, biraz daha sans verin.

Yerine, How I Met Your Mother oneriyorlar, ki ben ikinci sezondan sonra izlemeyi biraktim ve cogu espri Friends'den arakti.
www.youtube.com

Amaranta'ya katiliyorum, The Big Bang Theory de guzel.
0
aychovsky
(16.08.18)
ben de iki sezon izlememe rağmen friends'i sevemedim. onun yerine coupling izle daha iyi.
0
ben demistim zaten
(16.08.18)
friends'i izleyin. izlemeye devam edin.

birçok insan da ilk bölümlerde sizin gibi düşünüyor. ama dizi komple bittikten sonra insanın içinde bıraktığı boşluk doldurulamıyor...
0
dilemma of subscribtionability
(16.08.18)
ilk sezonu kotu sonra biraz toparliyor
0
hot potato
(16.08.18)
Daha yakın zamanlı olduğu için how i met your mother'ı daha çok benimseyebilirsiniz şahsen benim adıma öyle olmuştu.
0
biravekahve
(16.08.18)
friends izlemedim, o tarz sitcomlardan ilgimi sadece big bang theory çekti o da nerd temasından dolayı. 8 sezon falan izledim onu.

onun dışında 20 dakikalık komedi dizisi olarak scrubs var en sevdiğim. sitcom değil ve karakterleri falan aşırı samimi bir dizi.

aynı şekilde yenilerden brooklyn 99 da çok güzel bir komedi dizisi bu ayarda olan.
0
nundu
(16.08.18)
ben 2. sezonun başlarında bırakmıştım friends'i, sarmamıştı bi türlü. bi kaç ay sonra tekrar bi kaç yerde muhabbetini duyunca kaldığım yerden devam ettim ve sonuna kadar büyük bir keyifle izledim, en sevdiğim dizilerden biri oldu. eğer 30 bölüm sıkılmaya 200 muhteşem eğlenceli bölüm için katlanabilicek biriysen benim gibi ara vererek falan da olsa izle o 30-40 bölümü (aslında olay o 30-40 bölümün kötü olması değil de bizim ortama ve karakterlere ısınma süremiz yaklaşık o kadar gibi bi şey). 1 bölüm bile sıkılmaya tahammülüm yok daha az eğlenceli dizi bölümleri izleyim ama yeter ki 1 bölüm bile sıkılmayım diyosan devam etme. 1.5 sezon bunun nesi övülüyomuş ya dediğim dizinin çoğu bölümünü 3'er 5'er izlemişimdir şu an ben.

bir de o zamanın ruhunda güzeldi denmiş kesinlikle yanlış, friends'in komedisi zamansız bi komedi. o linklerdeki muhabbet ayrı. şimdilerde senaryolardaki her kelime birini gücendirip gücendirmediğine göre ince elenip sık dokunarak yazılıyor. esas komediye zarar veren unsur bu, doğallığı giderek azaltıyor bu aşırı hassaslık. 2000 hatta 2010 öncesi friends dahil hemen her dizide filmde bu mevzular o kadar büyük önem atfetmiyor. linkte de dizide gücendirici espriler olduğundan ve bu sebeple özellikle milleniallarin fazlaca negatif yorum yaptığından bahsediyor. charlie chaplin veya kemal sunal gibi bir döneme özgü bi mizah yok yani 3500 yılında izleyen bir insanın bile gülebileceği bir dizi. bu arada bahsedilen espriler öyle ciddi ciddi rahatsız edicek şeyler değil ama son yıllarda özellikle abd'de aşırı steril bi ortam oluşuyor bu sebeple normal şeyler bile offensive geliyor bu steril ortamdan etkilenen insanlara. mesela bir karakterin babasının cross-dresser olması ve genç bir erkek çocuğuna bunun ağır gelmesi gibi bi durum var, o baba kesinlikle küçük düşürülmüyor hatta cool bi baba olarak veriliyor ve karakterimiz bu konuda geri kafalı davranmış gibi gösteriliyor ama karakterimizin ara sıra babasıyla ilgili anlattığı esprili çocukluk travmaları gibi şeyler var. offensive dedikleri şeyler bu tarz şeyler yani.
0
semaforo de medianoche
(16.08.18)
ilk bölümü 94 yılında çekiliyor. günümüzün dizileri ve esprilerine göre biraz eski kalıyor haliyle. ilk bir kaç bölüm sonrasında ekip, espriler ve dizi çok daha sıcak bir hal alıyor ve o grup içinde olmak insanın hoşuna gidiyor.

ben HIMYM'ı da severdim ama friends'e kıyasla daha bir genç, daha bir ergen dizisi gibi geliyor bana.

çok komik gelmeyen ama ara sıra izlediğim ve beğendiğim bir dizi daha var, seinfield. neden bilmiyorum ama çok seviyorum bu diziyi de.
0
dahinnotha
(16.08.18)
Friends'e şans verirsen hastası olma ihtimalin var. Bana da ilk bölümler itici geliyordu, alıştıktan sonra bırakamadım.

Alternatif olarak Two and a half men de iyidir baya.
0
opethian
(16.08.18)
Friend's konusunda aychovsky'ye katılıyorum. Ben yine o dönem dizilerinden Seinfeld'i de çok severdim.
0
SiyamkedisiZorro
(16.08.18)
Friends bana komik geldiği için sevdiğim bir dizi olmamıştı. Birincisi 90'lar samimi ve içten; telefon internet vesaire yok, arkadaşlıklar daha samimi, insanlar yüzyüze bakarak yaşıyor. 6 karakterin hepsi farklı karakterler ve hepsinin de arkadaş olarak hayatımda olmasını isterdim. Ayrıca gerçekten çok güldüğüm ve kendimden bir şeyler bulduğum bölümler de olmuştur. Ama her bölümde gülmesem de keyif almışımdır.

Ama bu diziyi yarısından sonra arkadaşlık ilişkisini farklı boyutlara taşıyarak biraz bozdular bana göre. Bunun normal olduğunu düşünenler de var ama bana itici geliyordu bu çabalar.

Kısacası benim için keyifli bir diziydi. İlk bölümde "bune lan" tepkisi vermiştim çünkü dönemin soğuk espirileriyle başlıyorlar. Sonradan keyifli hale geliyor.
0
Abdurrahman
(16.08.18)
gelmiş geçmiş en overrated dizi, bu yüzden popüler ve tam da bu yüzden sevmemiş olman çok normal. amerikalıların corn flakes yerken izlemek için yaptıkları bir diziden efsane yaratmayı başarmış herkesin emeğine sağlık!
0
Bruce
(16.08.18)
Hicbir numarasi yok da bir sure izleyince ister istemez o kadarterleri benimsiyor izleyici, bag kuruyor.
Ben acik birkac bolum baktim, hey gidi 90li yillar diye dusunup duygulandim. Ingilizcemi gelistireyim diye birkac bolum izlemistim, takip edilecek bir dizi degil bence.
Bir de 10yilllik dizi oldugu icin karakterlerin git gide yaslanisini gorunce daha bi bag kuruyordur insan.
En nihayetinde sitcom bu, sitcom les olur. Eski yeni farketmez pek.
0
stavro
(16.08.18)
mizahı artık eski geliyordur, normal. seinfeld de öyle, zamanında izlesen kesin severdin. daha güncel bir mizah için office izlemeni öneririm.
0
sir gawain
(16.08.18)
"sonradan açılıyor" diyenlere güvenip iki sezon katlanabildim. çok sıkıcı ve abartılmış bir dizi. komik değil maalesef.

"friends'e gülmeyenler neye gülüyoor, recep ivedik'e miii" diyorlar bir de of. milyon tane öneri yuvarlayasım geliyor.

+ coupling
arrested development
curb your enthusiasm
it's always sunny in philadelphia
modern family
seinfeld (önersem mi bilemedim, sevmeyebilirsiniz, fifti fifti)
0
gebere jackson
(16.08.18)
cevapları okuyamadım ama 10 sezon süren bir diziyi 2 bölüm izleyip "beklentimin altında kaldı" demek ağır olmuş biraz. daha fazla şans vermelisiniz diye düşünüyorum. friends iyidir.
0
lionel andres
(17.08.18)
(5)

İş görüşmesi-takım elbise

dinsiz adam
Ağustos ortasında bile takım elbise şart mı yani ceketi giymeli miyiz?Ceketsiz gömlek,kumaş pantolon, kravat üçlüsü çok iyi durmuyor ama ceketle de kan ter içinde kalacağım. Ne dersiniz? Not: firmalar bir yatırım şirketi ve bir akaryakıt şirketi.
Ağustos ortasında bile takım elbise şart mı yani ceketi giymeli miyiz?
Ceketsiz gömlek,kumaş pantolon, kravat üçlüsü çok iyi durmuyor ama ceketle de kan ter içinde kalacağım.

Ne dersiniz?

Not: firmalar bir yatırım şirketi ve bir akaryakıt şirketi.
0
dinsiz adam
(15.08.18)
uzun kollu gömlek, kumaş yeterli olur. ceketsiz kravat güzel durmuyor ama, takma.

gittiğin yere göre çok değişir. ekşi'deki başlıklara bakma. ben bir kere takımla gittim, herifler saç - sakal, kot - tshirt takılıyor. millet bana bakıyor. dedim nereden giydim ortam alakasız.

edit ; bu arada takım elbise gömleği - kumas pantolonu değil de, biraz daha sportif olanı demek istedim aslında.
0
Neill
(15.08.18)
bu biraz da sizin prensiplerinize bagli.
misal ben eski kafali oldugum icin en dandik gorusmelere bile full takim giderim. ceketi elinize alsaniz olmaz mi?
0
cedex
(15.08.18)
Ceketi yaninda gotur. Gorusmeye girmeden once giyersin. Onceden giyip terleme.
0
hot potato
(15.08.18)
Ben olsam ceket giyerim
0
gazozailacatmauzmani
(15.08.18)
hot potato + 1

Giysi yuzunden isi kacirma. Gorusme saati gelince iceride giyilir. Zaten klima fildir fildir esiyordur orada.
0
aychovsky
(15.08.18)
(4)

İngilizce de

ordinov
'Paranın dik gelmesi' nasıl denir?
'Paranın dik gelmesi' nasıl denir?
0
ordinov
(15.08.18)
Para dik geldi anlaminda "The coin landed on its side" ya da "The coin landed on the edge" diyorlar.
0
aychovsky
(15.08.18)
landed on its side diyorlar
0
cay koy geliyorum
(15.08.18)
Kim Milyoner Olmak İster'deki soru ile ilgili araştırma yapıyorsanız, linki buraya atarasnız sevinirim.
0
apdulera
(15.08.18)
journals.aps.org

Buyur hocam
0
🌸ordinov
(16.08.18)
(8)

çevresiyle devamlı yarış içinde olan insanlar

binder dandet
Mesela hep herkesten daha iyi telefon, daha fazla maaş, daha iyi araba, daha güzel kız arkadaş, daha iyi fiziksel görünüm vs vs... Böyle insanlar tanıdınız mı çevrenizde var mı? tepkiniz nedir bu gibi insanlara?
Mesela hep herkesten daha iyi telefon, daha fazla maaş, daha iyi araba, daha güzel kız arkadaş, daha iyi fiziksel görünüm vs vs... Böyle insanlar tanıdınız mı çevrenizde var mı? tepkiniz nedir bu gibi insanlara?
0
binder dandet
(15.08.18)
Tüm insanlar. İnsanın doğasında bu var maalesef. Kimisi bunlari maddi olarak göstermese de başka şeylerde gösteriyor.
0
ahada nick
(15.08.18)
Ne tepkim olacak ki. zavallı, enerjisini nelere harcıyor der geçerim kendi kendime.

Amaaan bağa ne millet naparsa yapsın yav.
0
old possum
(15.08.18)
hemen herkeste var bu. emin ol sende de bir miktar vardır. zaten olmasaydı bunları takmazdın bu kadar. bir an seni meşgul ediyor bu düşünce üslubu seni ama sonra ilgin başka alanlara kayınca daha huzurla devam ediyosun yoluna. farklı hobiler bul. aslında bu bazen iyi olabiliyor biliyor musun seni kamçılıyor. mesela atıyorum daha güzel kek yapmayı öğrenirsin bu düşünce sayesinde.
0
for day to break
(15.08.18)
tüm insanlar falan değil, herkesde bu bozuklukların olduğunu düşünenler ya terapiste gitsin yada sosyal çevresini değiştirsin, çok ciddiyim. evet genel olarak insanoğlu bir şeylerde "iyi olmak" ister ancak burada bahsi edilen şey ağır ruhsal bozukluk. aslında bu tipler sadece daha iyisini elde etmekle de tatmin olmuyor. sürekli kendilerini övme, üstün görme gibi mallıkları da var. bahsettiğin şeyler aysbergin görünen yüzü sadece.

hiç biriyle muhatap olmadım, uzaklaştım, muhatap olmak zorunda kaldığımda da "he sensin tamam" modunda takıldım. bu tip nasistlera asla laf anlatamazsınız, konuşamazsınız, paylaşamazsınız. en iyisi uzak durmak hayatınıza hiç dahil etmemek.
0
issiz karga
(15.08.18)
psikolojikmen ve duygusal olarak insani oldukca yoran bir davranistir bu. bir yerden sonra boyle insanlar depresyona falan giriyor. cabuk cokuyor boyleleeri.

hayat tek atimlik. kendinizi yasayin. baskasini degil. bir daha gelmeyecegiz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.08.18)
diğer şeyler umrumda değil ama daha iyi fiziksel görünüm konusunda olabildiğince herkesten iyi görünmek isterim. çocukluğumdan beri bu böyle. yaratılışım bu..
0
ssiradanbirigibi
(15.08.18)
Brene Brown'in Daring Greatly kitabinda bunu acikladigi bir bolum vardi. O da birine atif yapiyordu, bunu arastiran birileri vardi ama asil calisma sahibinin adini unuttum.

Yaris kelimesi biraz sikintili bir kelime. Ingilizcedeki contest ve competition'in ikisi de yaris diye cevrilebilir ama arada ince farklar var. Ilki contest'in kisa sureli, tek seferlik, genellikle bir odulu olan bir yaris olmasi; competition'in uzun sureli, hirs ve rekabet duygusunu barindiran bir yapisinin olmasi. Brene Brown'in yaptigi alintiya gore dogada ayni turler icinde contest vardir, farkli turler icinde competition vardir. Ornegin, kedi yavrulari buyurken birbirleri ile gureserek, bogusarak oynarlar ya da bir kedi kuyrugunu kovalar. Bu tek seferlik bir yarismadir ve kazanmak/kaybetmek cok da onemli degildir, onemli olan buyumek, keyif almak falandir. Ancak, aslan ile geyik bir competition halindedir; yenilen ya yemek olacak ya da ac kalacaktir. Dolayisiyla, iki tarafa da patlayacak olan sonuclari vardir ve birisi mutlaka daha iyi olmak zorundadir. Insana uyarlarsak, komsuyla aksam yemegi sonrasi bir tavla atmak ve yenerek tavlayi koltugunun altina vermek bir contest'tir ama hirs yaparak "Mahallenin en iyi tavlacisi ben olacagim, tavla denince ben akla gelecegim, bu konuda bana gelecekler" competition'dir. contest'te iki taraf olsa bile bir daha iyi/en iyi karsilastirmasi yoktur, competition daha iyi/en iyi uzerine kurulur.

Ayni kitapta dendigine gore contest yapicidir, kazanan/kaybeden olsa bile iki tarafi da gelistirir, bir seyler ogretebilir, eglencelidir. Competition ise yikicidir; bir tarafi iyilestirirken diger tarafi kotulestirir. Bu nedenle competition'in diger cevirisi olan rekabet sozcugunu kullanmak daha iyi bir tanim olabilir sanirim. Oyun oynarken hirslanip oyunun zevkinin icine eden ve insanin icinde ya "Kazansa da bitse artik" ya da "Eline vereyim su oyunu" duygusu yaratan arkadas yarisi rekabete cevirmis olur. Yaristan hoslanan herkes rekabetci olmaz, bircok kisi is rekabete bindiginde "Zevki kacti" diye birakir. Kendimi disarida birakayim, kendimi ben degerlendirecek degilim ama tanidigim bircok insan contest'ten zevk alirken, cok az insanda rekabetcilik gordum.

Rekabetcinin veya ukalanin da sadece "Ben cok iyiyim" diyeni ya da sadece kendini oyle goreni var; bir de daha fenasi "Ben cok iyiyim ama sen kotusun" diye de seni skalaya oturtmaya calisani var. Bir arkadasim ukala ve rekabetcidir ama kendini overken ve rekabete tutarken seni de batirmaz; "Ben harikayim ama sen de bir o kadar iyisin" havasi vardir.

Burada bahsettigimiz herkesi rakip olarak goren, kendini daha iyi/en iyi olarak konumlandirmaya calisan insanlar sanirim. Benim bir is arkadasim bu sekilde. Normalde gulup gecerim ama bu kisiyle surekli dipdibeyiz, surekli birlikte calismak zorundayiz ve surekli rekabetle ilgili yorumlarini dinlemek zorundayim. Ayni projedeyiz, birlikte calissak dupduzgun is cikaracagiz ama bunun kendini gosterme, iyi olma, milleti sollayip gecme sevdasi nedeniyle her toplantimiz "Sen mi daha iyi yaptin, ben mi daha iyi yaptim" alt metniyle geciyor. ir de sadece isle ilgili de degil. "Sen bugun 1 kisiyle tanistin ama ben 5 kisiyle tanistim. Benim daha cok arkadasim var, cunku ben sosyalim", "Ben cok guzel is/hayat dengesi kuruyorum ama sen dun yorulmustun, cunku senin dengen o kadar iyi degil" gibi alenen hayat karsilastirmasi yaptigi da oluyor. Gecenlerde biri buna "Ne kadar cocuk ruhlusun" demis, "Insanlar sana olgun degilsin demek istemis diyor ama ne kadar gencsin, genclerin halinden anliyorsun , hayat dolusun demek istedi bence. Yanlis yorumluyor, bardagin bos tarafindan bakiyor insanlar. Neden insanlar benim gibi olumlu degil" dedi. Her seferinde de icimden "Ya sabir" veya "La havle ve la kuvvete" diyerek, ona yirmiye otuza kadar sayarak, "Cocuk o, cocukla cocuk olma. Birak, durumundan keyif alsin" diye telkinlerde bulunarak delirmiyorum. Birkac ay once "Evet ya beybisi, sen supersin, keske senin gibi olsam, keske dunya senin gibi olsa ve tum dunya seni ornek alsa" gibi abartili bir sey soyledim. Boyle soyleyince bir mutlu oldu, o gun cok guzel bir isbirligi yaptik. Sonra bir iki iltifat daha ettim, o zaman yardimlasmaya iyice acik hale geldi. Ben de gorur gormez, daha o konusmaya baslamadan once iltifati basiyorum ki icinin sisi indikten sonra calisabilelim. Birkac aydir da ise yariyor ama ara ara fenalik geldigi de oluyor. "Peki peki anladik" yontemiyle idare etmeye calisiyorum.
0
aychovsky
(15.08.18)
Cok yakindan taniyorum boyle birini, bende vardi bu. Bir zaman sonra buyuk oranda bunlari astim artik.
Bu insanlara tepkim yok, uzuluyorum sadece bosa enerji harcadiklari icin.
Ama hepten bosa enerji harcamak da degil bu. Seni kamcilayacak bir seyler lazim daha iyi seylere sahip olmak icin, bu yuzden bu ozelligimiz var diye dusunuyorum.
Bu cevresiyle yarisma olayi az ya da cok hepimizde var. Sadece bazilarimizda yasam kalitesini etkileyecek kadar fazla Ben astim diyorsam hepten astim artik erdemli bir filozofum falan degil, onemsenmeyecek kadar dusuk seviyeye geldi sadece. Halen bir nebze vardir ve sifirlamak imkansiz.
Bende bu yok, ben cevremle yarismam diyen kendini kandiriyordur, az cok hepimizde var.
0
stavro
(15.08.18)
(10)

Bunaldiginizda kacip yanina gidip

deveyi diken adamin ta kendisi
Dinlediginiz, gormus gecirmis, ve hatta ozellikle felegin cemberinden gecmis, eski bickin delikanlilardan, simdi kendine dervis hayati yasayan vb bir buyugunuz, tanidiginiz var mi? Ya da gidip konusturup dinledikçe rahatladiginiz bir buyugunuz.Benim bir abim var boyle. Zamanin hizli kabadayilarindan
Dinlediginiz, gormus gecirmis, ve hatta ozellikle felegin cemberinden gecmis, eski bickin delikanlilardan, simdi kendine dervis hayati yasayan vb bir buyugunuz, tanidiginiz var mi? Ya da gidip konusturup dinledikçe rahatladiginiz bir buyugunuz.

Benim bir abim var boyle. Zamanin hizli kabadayilarindan. Sonra elini etegini cekmis. Simdi bir cafenin bas garsonu gibi ama oranin sahibi gibi bir abi. Cok bunalinca kacar giderim onun yanina geceyarisi. Zaten orada konakliyor. Mekan da bogazin dibi. Yerim, icerim, anlatir sabaha kadar dinlerim. Dertlesmeye gittim günler hesap da almaz.

Onu dinleyince acayip hafiflemis, dinginlesmis, resmen olgunlasmis cikarkm yanindan.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(15.08.18)
lisedeyken deli yürek izlerdim, büyük fanıydım. hep bir kuşcum olsun istedim olmadı. iyiki de olmamış, boş boş muhabbetler amk. para kazanmaya yönetici olmaya bak kanka. duygusal geçişlere çok takılma, spor filan yap. hadi selametle.
0
omembo
(15.08.18)
@omembo, zor girdiğim modu yiktin, eyledin viran. Zaten hep senin kafandayim ben :) az huzurlandim, gitti.
0
🌸deveyi diken adamin ta kendisi
(15.08.18)
Yıllar önce çok ihtiyaç duyduğum, olsa dediğim bi insan modeli bu. Ama olmayınca olmuyor. Bazıları kendi kendine yol göstermek zorunda.
0
everything has changed
(15.08.18)
Onembonun dediği maddiyatçı yol yol değil ölümlü dünyada. Onun dedigi yasam hayvandan bile kötü. Senin dedigine gelirsek Okuyarak da bunu yaparsın internet çagındayiz illa kuscu bukmaya gerek yok
0
her gece aç
(15.08.18)
Dertleşmeye gittiğim arkadaşlarım var ama dizilerin balıkçı, kuşçu karakterleri gibi uzaklara bakıp felsefik kaflar ederse ya da Sıcak Saatler Cehennem Cevdet misali “Martılar Sedat. Martılar ne kadar özgürler. Oysa aşk... Aşk özgür mü dersin?” gibi şairane şairane şeyler söyleyen biri olursa beni gülme tutar zaten. Kadın olmakla ilgisi de olabilir. Bizim aşırı gerçekçi, baskın karakterli bir komşu teyzemiz vardı. O ara ara bizimle konuşurdu. “Kızım, her erkek bir babandır. Evlenince bir iki sene içinde baban ne yapıyorsa aynısını o da yapacak” gibi tavsiyeler verirdi. O tavsiyesinden sonra zaten “Anam anam” deyip birkaç sene kimseyle beraber olmamıştım, kime baksam donla televizyon izlerken “Yemek olmadı mı” diyen bir ses hayal ettim. Yarardan çok zarar bir teyzeydi.
0
aychovsky
(15.08.18)
Benim gidebileceğim biri var. Fakat durum "feleğin çemberinden geçmiş, 5 leşi var" tipi değil. Benden büyük olduğu için ve her şeye objektif yaklaşamadığım için bana yol gösteren biri.

Onun dışında aynı şekilde birkaç arkadaşım var, küçükler benden. Ne zaman moralleri bozuk olsa "tepeye gidelim mi?" derler. Gelirler konuşurum konuşurum giderler. Bence olay yaşta.
0
kablelvuku
(15.08.18)
Yok.
0
Amaranta ursula
(15.08.18)
Yok. Insanlara danismayi pek sevmeyen bir yapim var zaten. Oyle birine ihtiyac duymuyorum. Derdim sikintim oldugunda yakin arkadaslarima anlatirim zaten. Filmlerdeki karateci cocugun hocasi gibi gidip dert yandigim akil danistigim biri yok, kendime danisirim.
0
stavro
(15.08.18)
yok, bi ara para verip aliyordum bu hizmeti (psikiyatrist), o da bana kilit sorular sorup kendi kendime dusunduruyordu.
0
orange coffee
(15.08.18)
etrafımda hiç öyle 90'lardan kalma türk dizisi karakteri yok, olsun da istemem. o ne lan öyle? kusura bakma ama baya low şeyler. çok bunalırsam giderim en yakın arkadaşımla konuşurum, onunla da melankoli yapmam. sorunu nasıl çözeceğimiz üzerine konuşuruz. şu hayatta en tiksindiğim şey boş boş dert dinlemek/dert anlatmak.
0
sir gawain
(15.08.18)
(5)

Yeni sarkilardan ne var?

aychovsky
Ajda Pekkan'in 70'li yillardaki sarkilarini dinlerken kafama dank etti. Son 1 yildir cikmis cok az sarki biliyorum, haberim yok dunyadan. Hepsini de dinlemek istemiyorum, siz biliyorsunuzdur hangisi iyi hangisi kotu. Zevkinize inandim ve guvendim, yerlisi de yabancisi da olur. Son 1 yildan sevdigini
Ajda Pekkan'in 70'li yillardaki sarkilarini dinlerken kafama dank etti. Son 1 yildir cikmis cok az sarki biliyorum, haberim yok dunyadan. Hepsini de dinlemek istemiyorum, siz biliyorsunuzdur hangisi iyi hangisi kotu. Zevkinize inandim ve guvendim, yerlisi de yabancisi da olur.

Son 1 yildan sevdiginiz sarkilardan gonderir misiniz?
0
aychovsky
(15.08.18)
benzer hissiyatı paylaşan biri olarak bir yıl olmasa da 3 yıl önce çıkan bir zardanadam albümü var. sanırım benim, en yakın tarihli dinlediğim şarkılar bu albümden.

www.youtube.com

www.youtube.com
0
biravekahve
(15.08.18)
ahaha senin seveceğini hiç zannetmiyorum ama ilyacığım daha 9 ağustos'ta çıkardı, her gün 45-50 kere dinliyorum klibini izleyerek. bir de eski kliplerinden yüzler görünce falan sanki bayramda sevdiklerimin yanına gitmiş gibi hissettim sjfjsk. RAAA-TA-TA-TA! sonya tayurskaya (sondaki kırmızı elbiseli genç olan) aşırı güzel :((

www.youtube.com

feuerschwanz beybim de geçen ay bunu yayınladı, ilk başta pek beğenmemiştim ama sonradan alıştım pek sevdim,

www.youtube.com
0
der meister
(15.08.18)
@biravekahve Buna yetismisim. Seviyorum Zardanadam'i ama uzun zamandir dinlememistim. Iyi bir hatirlatma oldu :)

@meister Oyle deme ya, fena degil bence. Karanlik yanlarim, kuytu koselerim var benim. Mc Ender'in Param Olacak'ini ezbere biliyorum mesela. Neyse, bunu I'm Sexy and I Know It'e benzettim; guzel bence.
0
🌸aychovsky
(15.08.18)
yenilerden Ufuk Beydemir'i pek seviyorum ben.
0
suicides underground
(15.08.18)
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/CAZ ve ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
0
mirror of erised
(23.07.19)
(9)

cocuklukta bir seyleri kirma-parcalama davranisi

Leonardo~Da~Vinci
o cocuk bendim. hala da bir cocuk sayilirim aslinda. simdi soyle efendim, cocuklugumda elime bir oyuncak verin, icinde ne var diye parcalar bakardim. elime makas gectiginde de bilincsizce etrafimda plastik, kagit falan ne varsa farketmez, alir bir guzel keserdim. sokaktan gecen arabalarin tekerlerin
o cocuk bendim. hala da bir cocuk sayilirim aslinda.

simdi soyle efendim, cocuklugumda elime bir oyuncak verin, icinde ne var diye parcalar bakardim. elime makas gectiginde de bilincsizce etrafimda plastik, kagit falan ne varsa farketmez, alir bir guzel keserdim. sokaktan gecen arabalarin tekerlerinin altina ayakkabi, terlik, oyuncak veya tas koyardim, sonra da beni gormeyecekleri bir yere gizlenir, teker o seyin uzerinden gecerken o seye ne oldugunu gozlemlerdim. bilincsizce. neden yapiyordum bilmiyorum. simdi buyudum ve cocuklugumda o seyleri ne gerekce ile yaptigimi merak ediyorum.

sorum su: siz de cocuklugunuzda boyle miydiniz? psikolojik bir problemden mi yapmisim acaba?

ekleme: ilkoul ve ortaokulu yatili okulda okudum(2002-2010). 2 haftada 1 eve gelme iznimiz vardi. bazen de 1 ayi bulurdu eve gelmedigimiz. 2 gun kalir tekrar okula giderdim. bu negatif gorunen huyumun okulla bir iliskisi var midir bilmiyorum, belki de vardir. ama okulda 400 kisiydik, herkesin benim gibi bu negatif huya sahip olmadigini varsayarsak, bence okulla bir baglantisi yok. yine de yazdim, psikolojiden anlayanlariniz icin bir ipucu olur belki. tesekkur ederim.

ekleme 2: tamir yetenegim 0. en son laptopumu tamir edecegim derken, beceremedim ve sinirden parcaladim. yeni bir tane aldim. bir seyi tamir etmeye calisirken, o seyi kiriyorum her seferinde. yetenegim yok:(
0
Leonardo~Da~Vinci
(14.08.18)
aklıma demolition geldi
0
yeteramadenedimherseyi
(14.08.18)
parçalama, kırma değil de; elime makas geçince yatak örtüsü dahil her şeyi keserdim. çok da uslu bi çocuktum halbuki. hiç bu tür başka abuk, zarar verici hareketlerim yoktu.

ben de merak ettim şimdi sebebini.
0
meyal
(14.08.18)
makasla çarşaf kesme bende de olmuş küçükken, yalnız değilmişim :)
Ben de annemin lenslerini yırtmıştım merak edip, onu hatırlıyorum.
0
archery
(14.08.18)
bence çok üstüne düşülecek bir şey değil. entropiyi fazla seven bir çocukmuşsunuz sadece.
0
bi de masa mi acalim yani
(14.08.18)
bazı erkeklerde olan bir şey. alınan her oyuncağı parçalardım. içini incelerdim. sadece oyuncak da değil. televizyon, radyo, saat, ... her türlü elektronik eşya. elektrik devrelerinden bilgisayar yapma gibi bir tutkum vardı. çocukken çok meraklıydım.
0
nickini degistiren yazar
(14.08.18)
Oyuncaklarin ve elektronik esyalarin icini acama takintisi bende de vardi da ben tornavidayla falan acmaya calsirdim kirmadan. Icindeki mekanizmayi merak ettigimden.
Bana oyuncak almayi birakmisti bizimkiler hepsini acip dagitiyorum diye.

Onun disinda parcalamadan ziyade patlatmayi cok severdim ben. Atese bayilirdim. Bir seylerin patlamasina hayran kalirdim. 30 yasindayim hala atese bayilirim:)
Bana izin ver bir seyleri atese vereyim havaya ucurayim. Cocukken surekli kolonya, cakmak benzini gibi seylerle sagda solda ates yakardim, bir seylerin icine torpil koyup patlatirdim. Ama ise yaramaz seyleri secerdim bunun icin.
Sebebini falan bilmem, huyum boyle. Hala seviyorum sadece cocuk olamdigim icin boyle seylerle ugrasmiyorum:) Herhangi bir yaralanma ve vukuat olmadan atlattim cocuklugumu neyse ki.
0
stavro
(14.08.18)
Bende yoktu da abim öyleymiş. Eşyaların içini açmayı, fincanları kırnayı çok severmiş. Şimdi tamirden anlıyor, bilmem ilgisi var mı?
0
aychovsky
(14.08.18)
Bazı bireylerde tepki davranışı diye yorumlanıyor. Mesela aile tarafından kurallarla yetiştirilen, sürekli annenin ya da otoriter öznenin çizdiği sınırlarda yaşamak zorunda bırakılan çocuklarda daha fazla gözleniyor. Bir nevi kurallardan uzaklaşma gibi olduğu için çocuğu bilinçdışında rahatlatıyor. İleri yaşlarda devam etmesi beyninizin bunu bir savunma mekanizması olarak kullanmaya başlaması da olabilir.
0
etfalmorgu
(15.08.18)
ben de hiç unutmam elime makas alınca kırt kırt bir şeyler kesesim gelirdi. bir keresinde kesecek bir şey bulamamış ablamın dantelini ortadan ikiye kesmiştim sonra elimde suç aletiyle bulununca bir güzel haşlanmıştım.
0
for day to break
(15.08.18)
(23)

Kardeşimin dayanamadığım hareketleri

ya ben lan neyse
21 yaşında erkek kardeşim var.artık bazı hareketlerine tahammül edemiyorum.kesinlikle bir odayı terk ettiğinde televizyonu ve lambayı kapatmıyor.yıkandıktan sonra 2 saat bazen bütün gece bornozla oturup kuruduktan sonra neredeyse -oturma odası ya da yatak odası- bornozunu oraya bırakıyor.yemek beğen
21 yaşında erkek kardeşim var.

artık bazı hareketlerine tahammül edemiyorum.

kesinlikle bir odayı terk ettiğinde televizyonu ve lambayı kapatmıyor.

yıkandıktan sonra 2 saat bazen bütün gece bornozla oturup kuruduktan sonra neredeyse -oturma odası ya da yatak odası- bornozunu oraya bırakıyor.

yemek beğenmediği zaman canı ne isterse onu pişirip yedikten sonra dağıttıklarını ve sofrayı olduğu gibi bırakıyor. sucuk varsa kesinlikle o yiyor. yemek beğenmediğinde sucuk varsa mutlaka sucuklu yumurta yapıyor.

etli kuru fasülye yapılsa tencerenin başına geçip etlerin hepsini yiyor ve çekiliyor.

hayvan gibi domatesi ikiye bölüp bir defa ısırıp masada bırakıp gidiyor.

evde atıyorum nutella mı alınmış? onu çıkarıp dilediği kadar yiyor. çoğu zaman bitiriyor kimseyi düşünmüyor.

6'lı soda alıyor babam midesi için. hepsini bu içiyor.

birkaç defa muhabbet kuşu aldı, bakıcam deyip hiç bakmadı. kuşu başkasına verene kadar bütün bakımını annem yaptı.

(derdim maddi değil. iki yıldır et yemiyorum. nutella hayatta yemem. evde günde ortalama yarım öğün bile yemiyorum zaten. derdim bunun bu halleri...)

el işiyle uğraşıp taş dizmiş geçen. işi bittiğinde olduğu gibi mutfak masasında bırakıp gitmiş. işini tamamlamaması bir yana dağıttığı olduğu gibi ortada.

hayatımda yatağını odasını topladığını görmedim. annem toplamasa yıllarca toplamaz. yatmadan önce çekirdek çitleyip odasındaki komodinin üstüne bırakıyor. portakal-şeker kabuklarını bırakıyor. kimse ellemese bu çöpler yıllarca komodinin üstünde bekliyor. çıkardığı elbiselerini nerede çıkardıysa oraya bırakıyor.

ya inanır mısınız sıçtıktan sonra sifonu çekmiyor ya. soruyorum "unuttum" diyor.

bazen bu durumları güzellikle konuşmak istiyorum, "beni darlama" diyor. ısrar edersen "sikecem amına koyim" diye bağırıp duvarları yumrukluyor. elindekini fırlatıyor.

ben kahroluyorum şu durumlara. yok mu bir çaresi? anam ezik zaten. onu da bastırmış. istediğini yaptırıyor. babam ben kendimi bildim bileli alakasız. ne olsa görmezden geliyor. tek derdi uyumak.

bir ahlaksızlığı yok, çok merhametlidir, dürüsttür, sevdiği işte beceriklidir vs. hep bu cahil - korkak annem ve babalıktan zerre nasiplenememiş babam yüzünden bu böyle oldu.

halihazırda depresyon ve panik atak yüzünden antidepresan kullanıyor ama bu iki belirti de tamamen bitti.

bu çocuk yarın baba olacak, topluma karışacak.

ben ne yapayım, kime danışayım, çok endişeliyim.
0
ya ben lan neyse
(12.08.18)
az önce klasik türk erkeğini ve ailesini tarif ettiniz,

şimdi reklamlar...
0
dedim dedim de kime dedim
(12.08.18)
hocam yıllarca yurtlarda kaldım, şehir dışında ailemden uzak 11 yıl yaşadım. böyle bir örnek görmedim.
0
🌸ya ben lan neyse
(12.08.18)
Üniversite okudu mu? Okuyup da hala böyle ise durum vahim. Okumadıysa yine vahim ama aile yapımız maalesef böyle. Çoğu insanı üniversite ve askerlik törpülüyor.
Çözüm önerisi gelmiyor aklıma. Profesyonel yardım olabilir ama her durumda da psikolog Önermek ne kadar doğru bilmiyorum
0
mezarkabul
(12.08.18)
Korkunç. Yarın öbür gün evlense de değişmez ki. Karakteri olmuş artık.

Türk erkekleri böyle demiyorum benim babam asla böyle biri değil. Yetiştirilme ile de alakası yok. Yapi ve karakter meselesi.
Yazik vallahi bunu sevecek olan kadına.
0
damla sakızlı dondurma
(12.08.18)
bu yazdıklarına yakın 100 erkek arkadaşımı örnek gösterebilirim malesef bunlar kalıp geliyor... anaları arkalarından toplamaya alışkın oldukları için.
0
aydogank
(12.08.18)
tam bir klasik türk erkeği, bu saatten sonra yapılacak pek bir şey yok. allah evleneceği kadına sabır versin.
0
tabirimekruh
(12.08.18)
yanlış anlamayın ama evlerden ırak,

sevgilim olsa ayrılırım, kocam olsa boşarım. nasıl bir davranış modeli bu. tamamen katlanılmaz. sifon çekmemek nedir ya. yeterince iyi terbiye almamış olsa gerek.

aynını benim çalıştığım şirkette geçen çevirmen bi kadın yaptı, bayağı 40 lı yaşlarda kadın sıçtığı gibi bırakmış tuvaleti yaygara çıkarttım ofiste bu ne tuvalet eğitimi almıyor musunuz diye. birinin fena bir şekilde onu uyarması lazım. yoksa böyle devam eder.
0
buiret
(12.08.18)
Abovvv, ne fena imis. Buyuklerimiz boyle durumlarda "Askere gitsin, duzelir" ya da "Ise baslasin, duzelir" derler.

Alakasiz bir ornekten donecegim buraya geri. Calistigim okulda bir hoca vardi, bazi konularda onunla ilgili sorunlar yasiyorduk bolumcek. Kendisi benim de danisman hocamdi, arkadaslar bana "Hocana soyle, boyle boyle yapmasin" derlerdi ama ben onun alti olarak ona bir sey soyleyecek yetkide, geri besleme yapacak hiyerarside degildim. O capta bir seyi ancak kendinin bir iki kademe ustundeki hocalar soylese dikkate alir, obur turlu "Dunku cocuktan akil mi ogrenecegim" derdi. Senin kardesine bir sey soylemen de ayni sekilde "dunku cocuk" gibi kaciyordur. Ustteki kisiler, aile buyukleri duruma mudahale etmiyorsa, zaten sallamaz. Anne baba sallamiyorsa, o da sallamaz. Onlar yapmiyorsa, bir sure sizde kalacak ve saydigi baska bir aile buyugunun uyarisini belki dikkate alabilir.

Terapiste gitse tabii ki ne guzel olur da, o daha ortada sorun goremiyorken nasil olur bilmiyorum. Depresyon ve panik atak belirtileri gostermemesi henuz iyilestigi anlamina gelmeyebilir. Bu tarz hareketler hapin, hastaligin yan etkileri olabilir. Bu nedenle terapiste yonlendirebilirsiniz belki.
0
aychovsky
(12.08.18)
Küfür ederek duvar yumruklaması hariç abartılacak birşey yok.

21 yaşında adam yatağını toplayıp toplamayacağını sana mı soracak?
0
owaki
(12.08.18)
Ben daginikligin zamanla duzelecegine inaniyorum. Annesine, kardesine yaptigi tafrayi esine yapabilecegini sanmiyorum. Cekmez kimae cunki..
Bence asil ensiselenilmesi gereken, bencilligi. En yakinlarini dahi dusunmeyip yeme icme konusunda bencillik yapan diger, henuz farkedemediginiz pek cok konuda kalbinizi kirar sizi uzer diye dusunuyor, hazirlikli olmanizi tabsiye ediyorum.
0
trejemu
(12.08.18)
askere gitmesi gerek. bu yorumu bir psikolog olarak yapıyorum.
0
a darkness coming
(12.08.18)
askere ne zaman gidiyor?
0
silver apple
(12.08.18)
1995'den sonra doğanlarda böyle bir durum var. Asıl bomba 2000'lerde doğanlarda. Ailede biraz da para varsa çok bomba bir nesil geliyor.
Işık üniversitesinde okuyup staj yaptığı yerde kapısında lojistik müdürü yazan insana "ee anlatır mısın nasıl muhasebe müdürü oldun" diye soran nesli gördü bu gözler.
ben çok endişeliyim ve kendi çocuğumu kendisine sorumluluk yükleyerek yetiştirmeye çalışıyorum.
çocuklarınızı el bebek gül bebek yetiştirmeyin. hayata gerçekten geç adapte olmalarını sağlıyorsunuz.
0
ozdek
(13.08.18)
Valla size zarar verecek ugrastikca o kısmını da hesaba katın. Hem anne hem babadan kalan boşluğu tek kişi tamamlayamazsiniz, doğrusu buna uğraşmak hem sizi hem onu tahrip eder. Psikolojik danışmanlık terapi falan da alsa zaten ilk gündem yine bu olacak, anne baba değişmediği sürece olmaz o iş. Ki zaten size verdiği tepkilerden yola çıkarak böyle bir şeyin teklifine de "skecem amk ben deli değilim" falan der herhalde.

Olursa nasıl olur, burnu surterse değişir, onu değişmeye mecbur bırakacak şeylerle karşılaşırsa. garanti değil çünkü anne baba tutumları aynı kalmaya devam edecek.

sizin yapabileceğiniz ya kavga ede ede degistireceksiniz, ya anne babanın mümkünse bu durumun vahametini inanmalarini sağlayacaksınız.
0
dafaisss
(13.08.18)
yorumlara çok şaşırdım. kendim de dahil olmak üzere çevremde hiç bu kadar dağınık,sorumsuz bir erkek görmedim en azından bu aşamada olanını. bakın az demiyorum hiç görmedim diyorum.

bence çok büyük bir sorun. psikolojik destek olabilir ikna edilirse ve durumlar müsaitse.
0
biravekahve
(13.08.18)
Bu kadar insanla aynı fikirde olmam beni çok şaşırttı. Evet kardeşiniz bana da anne ve baba tarafından şımartılmış tipik Türk erkeğini hatırlatıyor. Yani ülkenin yarısı bunlardan oluşuyor aslında.
0
Traveller
(13.08.18)
oncelikle duyurunu silmezsen cok sevinirim, belki bir uzman gorus yazar biz de faydslaniriz.

ben buna cok benzer bir insanla hayati paylasiyorum. baslarda senin gibi cok ofkeleniyordum, bu ne bencillik, bu ne israf diye. cunku asla bir tabak yemegini tamamen bitirdigini gormemisimdir. hic para yokken disarda yer onun da yarisini yemez vs. hatta baya duyuru da actim ama farkedebilir diye sildim. ben bunun cocukluk/bebeklik cagindaki ilgisizlikten kaynaklandigina, bu kisilerin kendi oz degerlerinin dusuklugune karsi gelistirdigi savunma mekanizmasi olduguna inaniyorum yeterince tanidiktan sonra.
umarim daha yetkili biri bisiyler karalar:)
0
art vandaley
(13.08.18)
dövdür.

edit: tik atmamıssın ama ciddi söylemistim. ailesine, ailesindeki büyüklere karşı bu kadar saygısız tutum gözleyen insanlara çevreisndekiler ne kadar iyi niyetle yaklaşırsa yaklaşsın, olumlu sonuç doğurduğunu hiç görmedim. ailemde örnekleri var. eskilerin "askerde düzelir" demesinin sebebi ne sanıyorsun? hem zora geleceği, hem de belki hayatında ilk defa dayak yiyeceği için
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(13.08.18)
bu hareketler öyle şımarıklık veya gecikmiş ergenlik değil. ciddi bir kontrolden geçmesini tavsiye ederim. anne baba tavrı ile de gelişecek durumlar değil. görünen o ki kardeşiniz empati yeteneğinden çok uzak.
0
orpheus
(13.08.18)
tembellik ve bencillik aşırı aslan oğlum pohpohu ile birleşince böyle oluyor. az biraz eli yüzü de düzgünse, ağzı da laf yapıyorsa kızlar çok sever böyle tipleri, evlenene kadar tabi.
0
hasmetizm 2046
(13.08.18)
arkadaşlar size bütün samimiyetimle söylüyorum "aslan oğlum." olayı olmadı. babamın bir gün kafasını okşadığını görmedim. bu çocuğa küçükken harçlık bile vermezdi babam. -hala vermiyor- hep büyüklerinin eskilerini giyerek büyüdü. öyle istedikleri alınan bir çocuk değildi. annem de aslan oğlumculuk yapmadı. ama annemin sürekli arkasını topladığı vakidir.

13 yaşından beri tatillerde farklı işlerde çalıştı. bazılarından kavga edip ayrıldı. sosyal yönü de zayıf. 3 tane sürekli görüştüğü arkadaşı var.
0
🌸ya ben lan neyse
(13.08.18)
"kucuklugunde kendi basina bir seyler basarmasinin onune gecildi mi? gecildiyse bu durum ozguvenini ne kadar olumsuz etkiledi?"

nobody'nin bu soruları önemli bence, çocuğa harçlık verilmemesi sevgi gösterilmemesi de şu anda ben zamanında sizden ne gördüm ki benden ne bekliyorsunuz şeklinde davranmasına sebep veriyor olabilir.
mesela ben bisiklet istediğim için çok ciddi bir şekilde dayak yemiştim ve maalesef onun kinini hala güdüyorum, davranışlarıma yansıtmıyorum ama hala o günleri düşünüyorum hesaplaşıyorum. Nobody'nin sorusunun önemli dememin sebebi + olarak başarabileceğim bazı şeylerin de önüne geçtiklerini düşünüyorum, kendi çabamla iyi bir eğitim alma şansına erişmeseydim, bugün pek de düzgün birisi olmayacağıma eminim.
0
atom karincanin torunu
(13.08.18)
@nobody: bunu bilemiyorum. 6-7 yaşından beri görüştüğü bir arkadaşı var. yangın çıkarp annesine sokak ortasında o.ospu diye bağıran, babası kendilerini terketmiş bir çocuktu. ne yaptıysak ayıramadık. ayırdığımızda kapıya gelip ağlıyordu. ondan çok şey kaptı bu kesin.
0
🌸ya ben lan neyse
(13.08.18)
(2)

dünyadaki kamp alanlarının booking'i gibi bişey var mı acaba?

tepedeki psychedelic adam
paralı ya da parasız kamp alanları olabilir. kamp yapılabilecek alanlar üzerine böyle bi site var mı?
paralı ya da parasız kamp alanları olabilir. kamp yapılabilecek alanlar üzerine böyle bi site var mı?
0
tepedeki psychedelic adam
(11.08.18)
booking dışında öyle bir site var mı bilmiyorum ama booking'de zaten şöyle bir şey var, en azından ücretliler için.

www.booking.com
0
ocanal
(11.08.18)
Yeni başlayan bir site var. Abim gideceği yerleri o siteden belirledi. Yer ayırtılmıyor şimdilik ama harita üzerinden Türkiye ve Yunanistan’daki kamp alanlarını veriyor. Bir de karavan için, çadır için diye ayırıyordu sanırım.
www.campinfo.org
0
aychovsky
(11.08.18)
(11)

amerikada yaşayan arkadaşlara soru

kosun lan mevzu var
orada neden kettle kullanmak yerine genelde kahve kupasına su doldurulup mikrodalgada kaynatılmaya çalışılıyor?daha mı pratik?
orada neden kettle kullanmak yerine genelde kahve kupasına su doldurulup mikrodalgada kaynatılmaya çalışılıyor?

daha mı pratik?
0
kosun lan mevzu var
(11.08.18)
Türkler için de durum aynı değil mi? Amerika ya da başka bir ülke olmak zorunda değil. Pratik çünkü.
0
Traveller
(11.08.18)
ben genelde ketılda kaynatıyorum hiç mikrodalga kullanan görmedim. bardağın uyumlu olup olmadığını nasıl anlıyoruz

ısınmıyorsa uyumlu mudur
0
🌸kosun lan mevzu var
(11.08.18)
hem bardak ısınıyordur hem su. kette'da kaynatılan suyu bardağa koyunca soğuyor direkt.
0
mr.goodcat
(11.08.18)
Mikrodalgada ısıtan tek kişidir ve tek bardak içecektir. Biraz da film klişesidir. Gerçekte ABD'nin %99'u ofisinde şundan içer:

images-na.ssl-images-amazon.com

Dışarda da Starbux vs.den alır.
0
507
(11.08.18)
madem filtre kahve içiyorlar o halde bu sistem bardak poşet çay için kullanılıyordur o zaman.
0
🌸kosun lan mevzu var
(11.08.18)
Amerika'da sebeke elektrigi 110V. Kettle'in su kaynatmasi aylar suruyor. Pratik degil o yuzden tutmadi hic.
0
robokot
(11.08.18)
@robokot

teşekkürler kanka işte aradığım cevap!
0
🌸kosun lan mevzu var
(11.08.18)
Amerikalıların kişisel termoslari var bir de. Orada ben de kullanıyordum. Geldiğim gün ülkenin laneti ile kırıldı. Yoksa belki hala kullanırdim İstanbul'da da.
0
Traveller
(11.08.18)
voltaj açıklamasına ekleme olarak:
bilindiği üzere amerika’da çay kültürü yok, o yüzden sıcak suya ve kettle’a çok ihtiyaçları çok olmuyor.
kahve makinesi çok yaygın, en dandik ofislerde hatta en ücra yerlerdeki benzincilerde bile microwave artı kahve makinesi olur.
sıcak suya ihtiyaç olursa microwave ile çözüyorlar.
(3 yıl amerikada ofiste çalıştım)
0
cedex
(11.08.18)
Çevremde ilk kettle alan kişiyim. Kahve makinası her yerde çok yaygın, çok az kişi çay içiyor. Kahve dışında böyle su kaynatmalı durun pek olmuyor. Çevremdekiler kettle aldım diye uzaylı gibi bakıyorlar “Ne yapcaksın ki bununla” diye. Üçü bir arada gibi hazır kahve kullanımı da çok yaygın değil. Kapsül kahve ya da damıtnalı kahve kullanıyorkar. Yer gök kahve makinası.

Diğer yandan her yerde mikro dalga var. Ofislerde öğle yemeği verilmiyor, ya evinden getiriyorsun ya dışarıdan yiyorsun. Evden getirmek de ucuz olduğu için çoğunluk öyle yapıyor ve her ofisin mutlaka mikrodalgası oluyor. Ev yemeğine gelince, marketlerde hazır yemekler bizdeki gibi biraz irice bir deep freeze’in içinde değil; marketin 4-5 koridoru donmuş hazır yemek ve çok tüketiliyor. Ayrıca, diyelim, büfemsi ya da kantinimsi bir yerden bir yiyecek aldığında orada da hemen ısıtman için mikrodalga kullanılıyor. Haliyle, mikrodalgaya erişim çok kolay. Kettle o açıdan da gereksiz kalıyor.

Bir de toplu çay/kahve içme seansına da çok denk gelmedim ev buluşması gibi bir şey değilse. Ofiste herkes kendi molasını kendi verip kendi kahvesini, çayını kendi yapıyor. Tek kişilikken pratik de oluyor.

Ekleme: cedex + 1, yazmış hepsini
0
aychovsky
(11.08.18)
Voltaj hikayesi yalan çünkü amper yüksek 110 volt olsa da voltaj.

İsveç'te aynısını bizim kayınpeder yapıyor. Filtre kahve makinası yeterince sıcak vermiyor suyu, o da mikrodalgada çeviriyor biraz.
0
bos gezenin bos ustasi
(11.08.18)
(5)

kadın mutfakta bir şeyle uğraşırken

kosun lan mevzu var
erkeğin gelip arkadan sarılması klişesi ne zaman başladı?böyle bir şey mi var?yani ilginç bir şekilde kadınların çoğu da bunu şefkat dolu buluyor galiba. tamam ama neden özellikle mutfakta?veya tam tersi neden olmuyor?tornavidayla bir şey söken erkeğin arkasından gelip sarılan kadın var mı?
erkeğin gelip arkadan sarılması klişesi ne zaman başladı?

böyle bir şey mi var?

yani ilginç bir şekilde kadınların çoğu da bunu şefkat dolu buluyor galiba.

tamam ama neden özellikle mutfakta?

veya tam tersi neden olmuyor?

tornavidayla bir şey söken erkeğin arkasından gelip sarılan kadın var mı?
0
kosun lan mevzu var
(11.08.18)
Insanlar kadını mutfakta görmek istiyor. Erkeği de kadini koruyan kişi olarak benimsemiş. Kadın degil, erkek sarar. Yani erkek tornavidayla çalışırken kadın ona karisamaz, erkeği saramaz. Geleneksel cinsiyetcilikte durum böyle.
0
Traveller
(11.08.18)
mor bembombom + 1

İş mutfakta, tornavida da değil de; sevdicek senin dışında bir işe odaklanmış ve ona öyle odaklı odaklı bakarken şcelemesi ve sarılması çok güzel oluyor. Niyeyse bir şeye odaklanmış sevdicek en üstüne atlanılası sevdicek oluyor. Artık başka ille uğraştığından aslında kıskanıp farkına mı varmıyorum, evrimsel olarak “Bu adam böyle odaklandığına göre az sonra syrl yanar, vahşi hayvanlar ikişmez. Türümüzün devamını dağlar bu adam” diye mi düşünüyorum; o bilinçaltı kısmısını biliyorum ama ciddi işle uğraşan birinin seksapeli de fena oluyor nedense.

Ayrıca
youtu.be
0
aychovsky
(11.08.18)
Erkek arkadasim yemek yaparken gidip sarılıyorum. Ben yemek yaparken o sarilirsa sinirleniyorum. Bence her şeyin bi şeyi var.
0
passive aggressive
(11.08.18)
Bence de kadin erkek fark etmeden bir şeyle uğrasirken sarilma olayi var. Belki o halini sevmek, belki ben buradayim hatirlatmasi yapmak, belki sebepsiz, olur yani. Mutfaktaki kadina sarilmak görsel açıdan estetik ve yerine göre seksi bulunduğu icin her yerde dolaşiyor, o yuzden klişe oldu o kadar.
0
aquarium
(11.08.18)
Ayakta sabit durarak yaptığı herhangi bir aktivite olabilir bu. Maksat sarılmak. Tenis oynarken gidip arkadan sarılsan saçma olur kafana raketi yersin.
0
[GODDARD]
(11.08.18)
(8)

iyi bakalım/hadi bakalım gibi cümlelere gıcık olur musunuz?

ssiradanbirigibi
ben oldum olası nefret ediyorum, çocuk eğler gibi. yaşım genç, mesela benden büyüklere filan hevesle bi şeyler anlattığımda, "iyi hadi bakalım" gibi bi karşılık beni benden alıyor. sizde nasıl bir etki bırakıyor bu kelimeler?
ben oldum olası nefret ediyorum, çocuk eğler gibi. yaşım genç, mesela benden büyüklere filan hevesle bi şeyler anlattığımda, "iyi hadi bakalım" gibi bi karşılık beni benden alıyor.

sizde nasıl bir etki bırakıyor bu kelimeler?
0
ssiradanbirigibi
(10.08.18)
Gıcık olmuyorum.
0
Amaranta ursula
(10.08.18)
biri hadi bakalım deyince çabucak bakıyorum.

iyi bakalım deyince daha dikkatli bakıyorum.

ablam arıyor mesela telefonla, "napıyorsun bakalım" diyor, önce bakıyor sonra söylüyorum.

bir süre sonra dememeye başlıyorlar :)
0
ron dennis
(10.08.18)
aynen ben de hiç sevmem. her duyduğumda sinir olurum bana söylenmemiş olsa bile. kesinlikle dediğin gibi aşağılayıcı ve umursamaz, sallamaz bir yönü var ve bunu yaparken dürüst değil, samimi değil. bi siktir git dese bu kadar sorun etmem en azından samimi olur.
0
rotten head
(10.08.18)
Kullanırım, gıcık olmuyorum.

Bi "aynen " "hocu " daha gıcık geliyor bana.
0
damla sakızlı dondurma
(10.08.18)
Kullanırım, gıcık olmuyorum, hatta çok seviyorum. Hatta kendi planlarımı anlatırken de kullanırım “Ben de bilmiyorum nasıl olacağını, ay hadi bakalım”, “Kodlamaya başladım ama sonuçları almadım, hadi bakalım” diye, bir yandan da elimi de benzer anlamlara gelecek şekilde sallarım.

Bana iyi dilek dilermiş gibi geliyor. “Bir yola başladın, sonu da gelir umarım” gibi ya da “Dediğini anlamadım ama bir yere varır umarım” gibi iyi dilek olarak görüyorum.
0
aychovsky
(10.08.18)
Olmuyorum.

O cevaplar biraz ne diyem mahmut mu diyem cevabı. Söyleyecek bir şeyi yok adamın konuşma sırası gelmiş paslıyor işte.

Bazen öyle olmak zorunda oluyor. Ben de kullanıyorum. Böyle ufak tefek her şeye takılırsan kafayı yersin.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.08.18)
tonlama önemli. Sizin yazınızda geçtiğini düşündüğüm tonlama ile örneğin aychovsky'nin tonlamasının aynı olmadığına eminim. O tonlama gıcık eder insanı zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(10.08.18)
Nefret ediyorum ben de. Tamamen sohbeti kesme amaçlı bu
0
rakicandir
(10.08.18)
(7)

Düğünde Türkçe ilk dans müziği ne olmalı?

gramer
Arkadaşımın düğünü sebebiyle Mustafa Ceceli ve türevleri dışında önereceğiniz Türkçe dans müziği nedir arkadaşlar?
Arkadaşımın düğünü sebebiyle Mustafa Ceceli ve türevleri dışında önereceğiniz Türkçe dans müziği nedir arkadaşlar?
0
gramer
(09.08.18)
Cem Karaca-Bu Son Olsun
www.youtube.com
0
paudi
(09.08.18)
türkçe mi olmalı? şu mesela güzel olmaz mı?

www.youtube.com

ha bana kalsa hababam sınıfıyla koşarak girerim o başka.
0
bruceandwayne
(09.08.18)
Sezen Aksu- hoşgeldin güzel olur bence
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.08.18)
Yalın - Onun Yolu
0
placebo z
(10.08.18)
Pervane yazmaya gelmiştim. tncserap + 1
0
aychovsky
(10.08.18)
ilk dans olmasa da en azından giriş müziği özdemir erdoğan - bana ellerini ver olmalı bence mutlak suretle.
0
yuto
(10.08.18)
Sezen Aksu-başını göğsüme sakla sevgilim
sabahattin ali şiiridir pek severim. benimde ilk dans şarkım.
0
ferrarimizolaydisatardik
(10.08.18)
(8)

Erkekler güçsüzlüğe daha mı eğilimli?

kitap arasında kalmış silgi tozu
Hayatlarında yolunda gitmeyen, planladıkları ama yapamadıkları, belki başaramadıkları, istedikleri gibi ilerlemeyen herhangi bir olaydan/olgudan kadınlara oranla daha fazla etkileniyorlar ve bunun hayatlarının her alanını (belki ikili ilişkiler, belki arkadaş/aile ilişkileri, belki daha iyi bir plan
Hayatlarında yolunda gitmeyen, planladıkları ama yapamadıkları, belki başaramadıkları, istedikleri gibi ilerlemeyen herhangi bir olaydan/olgudan kadınlara oranla daha fazla etkileniyorlar ve bunun hayatlarının her alanını (belki ikili ilişkiler, belki arkadaş/aile ilişkileri, belki daha iyi bir plan üretilmediği halde eldeki var olana da odaklanmama vb.) negatif yönde etkilemesine daha fazla izin veriyorlar.

Gibi bir durum var mı sizce? Yoksa temelsiz bir genelleme mi?

Bu yönde birkaç gözlemim oldu ve tecrübelerinizi merak ettim. Bu duruma kadınlarda daha az rastlıyorum. Ya da bu, tabii ki cinsiyet fark etmeksizin, bir psikolojik problem midir? Eğer öyle ise hakkında okuma yapabilmek için literatürde ne isimle araştırabilirim?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.08.18)
Genelleyemem ama benim de gözlemim bu yönde
0
aquarium
(07.08.18)
Mutabıkım
0
laptu
(07.08.18)
Çıkış problemi güzel ama sözcüklere döküş biçimi hatalı. Yani bu mantığa göre kadınlar genetik olarak daha pozitif ve azimli. E dünya nüfusunun geneline baktığımızda işgücünün çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu gerçeğini ne yapacağız? Neyse, belli ki gözlem yapmaya meraklı birisin arkadaşım. Şimdi o gözlemlediğin insanlara tekrar bak ve bu insanların o ana kadar sahip oldukları, ellerinde bulunan nesnelerin, başarıların, hayatta gelebildikleri yerin hangisi ve ne kadarı için kendi imkanlarını, hangisi ve ne kadarı için başkalarının imkanlarını kullandıklarına bak. Ve bunu ölçerken dürüst ol ve hiçbir detayı atlama.

Sonra elde ettiğin bu istatistiği cinsiyete göre böl. Bunu yaparken de dürüst ol ve hiçbir detayı atlama. Kendi cinsini kayırma yani.

Bunu araştırmayı eksiksiz olarak tamamladığında gel tekrar konuşalım.
0
katil usak
(07.08.18)
Kendi gözlemimden öteye gitmeyecek bir şeyler yazayım. Her türlü yalanlayabilirsiniz.

Erkekler küçüklükten beri “Erkek ağlamaz”, “Erkek güçlü olur”la yetişiyor. Geçen gün 2-3 yaşında bir oğlanı akrabaları denize götürmüşler. Çocuğu yüzdürmek için boyundan büyük yerlere getirmişler, babası tutuyor, yüzdürmeye çalışıyor. Derine geldik, su da soğuk; çocuk çok korktu. Diğer akrabası güya yatıştırmak istedi ve “Benim iki kızım bile senin kadar ağlamıyor, bir şey olmaz” dedi. Daha el kadarken korkusundan, üzülmesinden ve bunun en doğal ve en sağlıklı çıkışı olan ağlamasından utandırılan çocuk da duygusuyla yüzleşip en doğal tepkiyi vermektense bunları dile getiremez hale geliyor; getirse bile biraz duygusunun yoğunluğundan bahsetse erkekliği söz konusu olabiliyor. Hassaslıkla, Meriç’likle suçlanıyor. Kaç kadını ve kaç erkeği salya sümük ağlarken gördünüz? Ya da kaç erkek duyguları hakkında bir kadın kadar rahat olabiliyor ya da uzun uzadıya dile getirebiliyor.

Böylece duygu yüzleşilmiyor, bastırılıyor ve yeterince bastırıldığında refleks haline geliyor. İnsan duygusuzlaştığının bile farkına varmıyor, duygularını tanıyamıyor. Hatta, duygularıyla barışık insanı hassaslıkla, muhallebi çocuğuyla ve güçsüzlükle suçluyor. İlk erkek arkadaşım üzüldüğünde sinir olarak çıkardı, streslendiğinde sinir olarak çıkardı, utandığında sinir olarak çıkardı. Ya da hissettiğinin hayal kırıklığı olduğunu bilmezdi, “Üzülüyorum” dersi, hissettiğinin tükenmişlik olduğunu bilmezdi, “Yoruldum” derdi, vicdan azabını adlandıramazdı, “Haksızlık ettim galiba” derdi. Ben “Vicdan azabı mı” dediğimde “Evet evet, o” derdi. En son ne zaman ağladığını hatırlamıyordu mesela. İçe atılan, tanınmayan duygular düdüklü tencere gibi insanın içini katılaştırıyor ve olmadık bir anda da olmadık bir şekilde açılmış düdüklü tencere gibi patlıyor.

Kadınlar bu açıdan çoğunlukla çok şanslı. Kendimi bildim bileli arkadaşlarımızla duygularımızı konuşuruz, içimizde bir şey kalmaz, rahatlarız. Hatta, az önce telefonda bir saat duygularımızla ilgili konuştuk. Kadın arkadaşlar çoğunlukla eğitimsiz psikolog gibidir birbirlerine; tam da o an ihtiyacın olan şeyi söyler ve rahatlatır. En kötü anlattıkça rahatlarsın. Erkekler de böyle salya sümük ya da ayrınrılı öz duygu analizi oluyor mu bilmiyorum, oluyordur belki, ben bilmiyorumdur.

Duygusu ile barışık olmayan erkek yatakta da “Bu hareketimi sevdi, bu hareketimi sevmedi” gibi ikili düşünüyor, duygusuyla sevilen insan sana hayatın binbir tonunu gösteriyor.

Güçlü olmaya, güya “erkek” olmaya çalıştıkça kendine ihanet ediyor insan. Kendini bastırdıkça ve tuttukça artık daha zararlı şekillerde duygu patlaması oluyor. O duygu içeride durmaz.

Burada kadınların üstünlüğünden değil, şansından bahsediyorum. Erkekler de “Kodum mu oturturum” derecesinde maço yetiştirilmedilerse bu konuda daha şanslı oluyorlar. Tamamen yetiştirilme ve toplumsal rollerin halt etmesi olarak görüyorum. Üç yaşındaki çocuğa “Benim kızlarım bile daha az ağlıyor” diye ağladığı için suçlu hissettirmenin veya daha az erkek hissettirmenin bir sonucu olarak görüyorum. Birileri beni de güçsüzlüğümden dolayı sürekli uyandırsa ve suçlu hissettirse, paylaştığım içimdekinin gazını alamasa ben de dellenirim olmadık yerde.
0
aychovsky
(07.08.18)
@katil usak bu problemin ortaya cıkmasında kullanılan kaynakların da etkisi oldugunu dusundum ben de. tabiri caizse ayaklar üzerinde durma problemi. ancak benim kast ettigim suydu. iş hayatında erkeklerin daha çok müdahil olmasını bir kenara koyarak da cevaplandırabiliriz bunu. cunku bahsettigim durumda erkek is hayatını kenara atmıyor. devam ediyor ancak kendine zehir ediyor, gibi. su an istedigim sekilde acıklayamadım. cok ustunkoru oldu ama belirteyim dedim.
0
🌸kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.08.18)
erkekte sosyal yük daha fazla ve erkeğin bunu taşıması gerekiyor bu bir zorunluluk halinde neredeyse. elbetteki en temel sağlaması gereken yük maddiyat. erkek gerektiğinde ailesine, kardeşine, eşine, akrabalarına bakabilecek durumda olmalı ve onların standartlarını arttıran veya belli bir konumda tutan konumda olmalı bu olmadığı zaman hem toplumsal hem psikolojik büyük bir yük biniyor erkeğin üzerine bu durumda eziliyor erkek. sosyal ilişkileride çok hızlı bozuluyor.

kadınlar biraz daha rahat bu konuda genelde kadının temel amacı hiç kimseye bağlı olmadan bir ekonomik özgürlüğe sahip olmak bu daha rahat kazanılabilir ayrıca sosyal ilişkileri daha kuvvetli o sebeple daha rahat atlatabiliyor depresyonları. toplumda kadının eve en az şu kadar para getireceksin şu mal varlıkların kesinlikle olacak ve bunların devamını sağlamak zorundasın gibi bir yükümlülüğü yok iken erkeğin bu şeyleri yapması neredeyse zorunlu hale gelmiş durumda.

mesela kadın depresyonu 1 hafta 15gün gibi seyrederken erkek depresyonu en az 6 ay oluyor.

extreme durumlar hariç tabi.
0
dedim dedim de kime dedim
(07.08.18)
Katılıyorum.
0
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
(07.08.18)
Aynen krdşm.
0
datnet
(07.08.18)
(11)

gençlerin bu hukuk sevdası ne?

mehmed resad
şu an çevremde tercih yapmak isteyenlerin hemen hemen çoğu hukuk yazmak istiyor.. benim göremediğim ne hikmeti var hukukun? şu an bildiğim kadarıyla en çok mezun veren bölümlerden biri, piyasada çok fazla hukuk mezunu var, çalışma şartları da stresli.. neden yani neden??
şu an çevremde tercih yapmak isteyenlerin hemen hemen çoğu hukuk yazmak istiyor.. benim göremediğim ne hikmeti var hukukun? şu an bildiğim kadarıyla en çok mezun veren bölümlerden biri, piyasada çok fazla hukuk mezunu var, çalışma şartları da stresli.. neden yani neden??
0
mehmed resad
(06.08.18)
doktor, mühendis, avukat üçlüsünden en kolay olunanı avukat. belki ondandır.
0
burty
(06.08.18)
Belki çevreniz idealisttir. “Ülkeyi bu şekilde biraz daha doğrudan düzeltmeye katkım olur” diye düşünüyorlardır.
0
aychovsky
(06.08.18)
burty'ye katılmamakla birlikte, bir stj av olarak, piyasanın berbat oldugunu ve genclerin isteginin sebebini çözemediğimi ben de söyleyebilirim. sınava bugun girsem tercih etmeyebilirdim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.08.18)
bizim zamanımızda tıp sayısal için neyse hukuk da tm için oydu. muhtemelen hala öyledir.

ayrıca ben tercih yapan çocukların (büyük çoğunluğunun) yazdıkları bölüm hakkında pratik bilgi sahibi olduklarını düşünmüyorum.

inşaat mühendisliği yazan adam hayatında inşaat görmemiş. gıda yazan fabrika görmemiş. bilgisayar yazan tek satır kod bilmiyor vs.

hukukta da durum öyle. en azından söylediğim gibi bizim zamanımızda öyleydi. ben o adamların adliye gördüğünü sanmıyorum.
0
nodrap
(06.08.18)
kolaydan avukat, hakim olmak. Burada da görürsün. Açıktan adalet okuyup dgs ile özel hukuka geçmek isteyen çok. Emeksiz meslek edinmek istiyorlar. Ben eşek gibi çalışıp mezun oldum. Benim zamanimda hakimlik sınavı da zordu, baraj da vardi. Şimdi baraj yok, arkan sağlamsa direkt hakim olabilirsin. Kolaydan hakim oluyor bundan güzeli var mi ?
Meslekte 5 yılı devirdim, çocuğum olsa asla hukuk yazmasını istemem, ele ayağa düşürüldü bu meslek.
0
damla sakızlı dondurma
(06.08.18)
Iyi para var diye.
0
stavro
(06.08.18)
günün birinde iyi para kazanma potansiyeli ve işsiz kalma ihtimalinin yok gibi bir şey olması sebep olabilir.
0
aquarium
(06.08.18)
Bana kalırsa onlar da bilmiyor. Bunca insan okuyorsa mutlaka vardır bir bildikleri deyip yazıyorlar işte.

Hukuk okuyanların hepsi zaten şöyle diyor; hukuk okuyalım da ülke 2 dk. muasır medeniyetler seviyesine çıksın. :D
0
datnet
(06.08.18)
Eşit ağırlık seçen çocuklar sınavda iyi bir derece elde ettiklerinde seçebilecekleri bölüm sayısı sınırlı bence. Yani sayısalcı birisinin seçebileceği çeşitli bölümler var ama eşit ağırlıkta çok fazla seçenek yok. Öyle olunca da arasından en iyisini seçmek gerekiyor.
0
thewhitewolf
(06.08.18)
- havali bolum
- parasi fena degil
- issiz kalma ihtimali dusuk

bunlar cok cazip maddeler. garantide hissettiriyor. insanlar da garantide olmayi cok severler.

ancak hukuk okumayi dusunen arkadaslar icin bir onerim var: okumayin.
yapay zeka hukuk sektorundeki isleri yapabilme seviyesine gelecek. 2030 gibi bunlari gormeye baslayacagiz. yani hukuk sektorunun gelecegi yok.
0
BlackRock
(06.08.18)
şimdi barajı genişletmişler belki o etkili olabilir ama ben bu sene geçen senelere göre biraz düşüş bekliyorum hukukta. insanlar daha çok yurt dışı imkanı sağlayan bölümleri tercih edecekler gibi. iyi okulların işletme-iktisatları revaçta olabilir.

-anne-baba, arkadaş, okul, dershane-rehberlikçi etkisiyle seçiyorlar
-mezun olduktan sonra direkt bi meslek vermesi
-dr. vsye göre sınavsız ve sadece 1 yıllık stajla avukat olunup ünvan alınabilmesi
-hukukta iş garantisi olduğunu düşünüyorlar ama tıp hariç hiç bi bölümde yok

gerçekten hukukçu olmak isteyen az insan vardır, çoğu öyle istediğini zannediyor ama değil
0
lavie
(06.08.18)
(1)

beylikdüzü tarafında spor salonu tavsiyes

rahat ya
selam fellas,bezelye yemiş solucan misali yaşamaktan sıkıldığımdan mütevellit bu yıl spora başlama niyetim var artık. hani böyle herkül gibi olmak istemiyorum ama hem şu göbeğimsi fazlalığı atıp hem de az biraz şekillenmek istiyorum. çok tuzlu olmayacak şekilde beylikdüzü tarafındaki spor salonları
selam fellas,

bezelye yemiş solucan misali yaşamaktan sıkıldığımdan mütevellit bu yıl spora başlama niyetim var artık. hani böyle herkül gibi olmak istemiyorum ama hem şu göbeğimsi fazlalığı atıp hem de az biraz şekillenmek istiyorum.

çok tuzlu olmayacak şekilde beylikdüzü tarafındaki spor salonları tavsiyelerinizi bekliyorum veya sakın gitme diyeceğin spor salonları da olabilir.

teşekkürler.
0
rahat ya
(06.08.18)
Beylikdüzü’nde 618’e gidiyordum ve çok seviyordum oray ama kalabalıklaşmaya başladı, sonra zaten ben taşındım. Abim hala Beylikdüzü’nde ama kalite düştü biraz diyor.

Blue Pacific var, çok da önermiyorum. 618 biraz daha kanforlu. 618’e göre daha küçük, alet seçenekleri biraz daha az ve spor sonrası hizmetler biraz aksıyor ama “Ben duşunu evde alacağım, zaten alet de ne yapar bilmiyorum. Gidip iki tepinip döneceğim” diyorsanız ve fiyatı size uygunsa gidilmez bir yer de değil.
0
aychovsky
(06.08.18)
(12)

Katlanır kamp sandalyesi

ırene adler
>>> Herkese iyi geceler, son zamanlarda sahilde orda burda sıkça gördüğüm katlanır kamp sandalyelerinden almak istiyorum. Bunların bi markası yok galiba değil mi? En ucuzunu alıp geçmek mi lazım? Nerden alsam daha iyi olur?https://urun.gittigidiyor.com/spor-outdoor/140-kg-kapasiteli-katlanir-kamp-sa
>>> Herkese iyi geceler, son zamanlarda sahilde orda burda sıkça gördüğüm katlanır kamp sandalyelerinden almak istiyorum. Bunların bi markası yok galiba değil mi? En ucuzunu alıp geçmek mi lazım? Nerden alsam daha iyi olur?


urun.gittigidiyor.com


>>Gittigidiyorda buldum bir tane. Genelde bu civarda mı fiyatlar?


Edit: Canlar cevaplar için teşekkürler. 4-5 tane alıcam ben. 70 liralıklar fazla geliyor. 300 tl sandalyeye veremicem:D

www.tekzen.com.tr

En uygun tekzende buldum, bunları alıcam.
0
ırene adler
(06.08.18)
Migrostakinin aynısı sanırım, güzel bu. 40₺ idi yanlış hatırlamıyorsam migrosta da
0
sekerse tehlike
(06.08.18)
140 kilo dediği hikaye, migrosta var aynısı 90 kilo yazıyor. git migrosa otur dene.

ayrıca bu biraz irice birisi için oldukça rahatsız.

ön taraftaki demirler aşağıdan bacaklarına batıyor, rahatsız ediyor.

sağlam bişey istiyorsan 40 yerine 140 ver decathlondan al. xl olanlar var.
0
killerbee
(06.08.18)
www.avfoni.com

ben bunlardan gecen sene aldim.(40-50tl arasi birsey verdim) cok rahatlar tavsiye ederim. bircok sandalye denedim popoya felc gecirtir. denemeden almayin
0
1917
(06.08.18)
alınacak tek garantili adres; decathlon
0
Big bada bum bum
(06.08.18)
www.tekzen.com.tr
bende bunlardan var
yanına yaklaşabilen görmedim konfor açısından
0
superb
(06.08.18)
decathlondakiler iyi oluyor
0
suicides underground
(06.08.18)
decathlon+1
0
babilbaligi
(06.08.18)
heyecan aramayın. 40 lira bu dandik şeye vereceğine git 2 yıl garantili decathlon'dan al. vereceğin 30 lira daha fazla.
0
teknikekip
(06.08.18)
Ucuz modeller oturduktan belli bir süre sonra bacakların dış kısımları demir aksama dayandığı için acıtıyor ;)
0
sbryldrm
(06.08.18)
Look what I found on AliExpress
s.aliexpress.com

Bu ürünü al ve her yerde rahatça taşı.
0
aylakadam
(06.08.18)
>>>>>>bunların hepsi aynı Çin’den geliyor

><><<><>> Migros’tan alın daha ucuz

>>>>>#}{}} hem de kargo bekleme derdiniz olmaz
0
catch the arrow
(06.08.18)
4 sene önce Migros’tan 20 liraya almıştım, şimdi abimle kız arkadaşı kullanıyor ve kampçılar. Bahar ve yaz hemen her hafta sonu ve uzun tatillerde kullanıyorlar. İyi dayandı bizimki. Garantiye ihtiyaç duymadık ama öyle denk gelmiş de olabilir.
0
aychovsky
(06.08.18)
(6)

Hangisi daha iyi sizce

Sandman
Hiç fiziksel acı çekmemeyi yoksa hızlı iyileşmeyi mi tercih ederdiniz
Hiç fiziksel acı çekmemeyi yoksa hızlı iyileşmeyi mi tercih ederdiniz
0
Sandman
(05.08.18)
Fiziksel acı çekmemek riskli, böyle bir genetik hastalık var zaten kolu bacağı sıcak çaydanlığa değiyor acı hissetmiyor ama o bölge yanıyor. Hızlı iyileşmek daha faydalı olabilir bu anlamda.
0
angelus
(05.08.18)
hızlı iyileşmek.
0
sutlu nescafe
(05.08.18)
Hızlı iyileşmek tabi ki, direkt sonuç odaklı. :)
0
benim adim fts
(05.08.18)
acının derecesine bağlı ama şiddetli bir acıdan bahsetmiyorsak hızlı iyileşme+1
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(05.08.18)
Fiziksel acı veya ağrı çekmemeyi. Oh, hastalık bahanesiyle yatarım bol bol.
0
aychovsky
(05.08.18)
kesinlikle hızlı iyileşmek
wolverin reyize saygılar
0
basond
(05.08.18)
(31)

Taharet olayı

lavie
Dini yönünü bilmiyorum ama çok saçma değil mi yani direkt dışkıyla temas ediyorsun. Sözlükte okudum herkes temiz olmakla bağdaştırmış. tam tersi bana pis bi olaymış gibi geliyor. O şekilde bir temastan sonra ellerin çok ciddi temizlenmesi gerekir. kalıp sabun da kullanılmamalı, sıvı sabun da sağlığa
Dini yönünü bilmiyorum ama çok saçma değil mi yani direkt dışkıyla temas ediyorsun. Sözlükte okudum herkes temiz olmakla bağdaştırmış. tam tersi bana pis bi olaymış gibi geliyor. O şekilde bir temastan sonra ellerin çok ciddi temizlenmesi gerekir. kalıp sabun da kullanılmamalı, sıvı sabun da sağlığa zararlı diyorlar zaten.

Hadi kendi evinde neyse bir de dışardaki tuvaletlerde yapılıyor mu bu olay mesela umumi tuvalette? elleri o şekilde temas eden biri lavabodaki doğru düzgün olmayan sıvı sabunlara güvenmiyordur umarım.

bana tuvalet kağıdı kullanıp her gün duş almak daha temiz geliyor. dini yönünden bağımsız olarak söylüyorum bu usül biraz ilkel gibi görünmüyor mu? ben açıkçası yeni yeni böyle bir olay olduğunu öğreniyorum sayılır -yani 5-6 yıldır diyelim- önceden herkesi benim gibi sanıyordum. ailemden annem babam kardeşim o musluğu kullanıyor sanırım ama ben hiç kullanmadım, kimse de kullan demedi.

Aranızda benim gibi olan yok mu ya da düşünen?

edit: bu arada taharet yapmasam da elimi sabunla iyice yıkarım.
0
lavie
(05.08.18)
Bana da garip geliyor aynı şekilde bana da kimse bahsetmemişti ama o bölgeye illa eli değdirmeye gerek yok. yalnızca tazyikli su ardından tuvalet kağıdı ile temizlenebilir.
0
biravekahve
(05.08.18)
Ben senin nasıl temizlendiğini anlamadım?
Sen taharet musluğunu kullanmıyor musun? Nasıl sadece tuvalet kağıdı ile temizleniyorsun ki? Islatmıyor musun kağıdı
0
benaslindayohum
(05.08.18)
@biravekahve tazyikli suyun da ne bileyim çok işe yarayacağını düşünmüyorum, oranın ıslak olması filan kötü geliyor düşününce.
0
🌸lavie
(05.08.18)
@benaslındayohum sadece tuvalet kağıdıyla güzelce siliyorum, çok tuvalet kağıdı kullanırım bu arada. geçiştirmem. her gün de duş alırım. şimdi ben taharetlenene göre daha mı pisim?
0
🌸lavie
(05.08.18)
hele ellenince kadınların uzun tırnaklarının arasına girebilecek bakteriler çok hijyeniksiz. sonra o taharet musluğu denen şeye ister evinizde olsun ister başkasının evi, ya da umumi tuvalette olsun herkesin eli değiyor. bayağı elleri çitilemeden geçmez bence o mikroplar
0
🌸lavie
(05.08.18)
Elle temizlik yapmak saçma ama kağıtla güzelce bi siliyorum demek de çok çözüm odaklı bir olay değil. Tamam Avrupalılar Amerikalılar böyle yapıyor ama bu onların "Lan bu çok hijyenik bir olay" deyip yaptıkları bir şey değil, adamlarda kültürel olarak bir temizlik anlayışı yok, ha onlara sorsak onlar da her gün duş alıyoruz diyecekler ama her tuvalet sonrası duş almıyorsan o da optimal bir çözüm değil. Tazyikli su göndermek yine kötünün iyisi, en azından erkekler için, kadınlar için o da riskli bir temizlik anlayışı.
0
angelus
(05.08.18)
@pembe pijama
Yahu peçete ile tutun musluğu
Duş almadığınız da kokarsınız yapmayın bunu
0
benaslindayohum
(05.08.18)
Yurtdışında popo ve ayak yıkamak için ayrıca bir tane daha klozet benzeri bir şey oluyor, taharet maharet almasalar da sokakta leş gibi kokan birine pek denk gelmedim. Islak tuvalet kağıdı, ıslak mendil, ya da böyle püskürtmeli taharet muslukları kullanırım ama el mel sürmüyorum yahu iğrenç geliyor.
0
geçerkenugradım
(05.08.18)
ben de gayet fazla tuvalet kağıdı kullanıyorum hatta evdekini genelde ben bitiriyorum. şöyle bi üstünkörü geçmiyorum. su tutmaktan ne farkı var cidden anlamadım ellemiyorsan da. o tazyikli su düşecek bir dışkı parçası yoksa ne işe yarar ki. illa siliyorsun zaten. benim gibi biri olmasına sevindim. şu ana kadar 29 yıldır bunla ilgili genital bölgeyle ilgili olarak da bi hastalığım olmadı @pembe pijamalı kız @angelus
0
🌸lavie
(05.08.18)
hiç kokmuyorum da bilmem nasıl hayal ediyorsunuz ki siz @benaslındayohum
0
🌸lavie
(05.08.18)
Sadece tuvalet kağıdı ile o bölgeninn kokmaması bence imkansız...
Su mutlaka temas etmeli. Kokuyu sen ben fark etmesem de kokuyordur. Katı pislik sadece kağıt ile temizlenemez tam olarak. Masaya bir yemek dök dene bakalım, kağıt ile temizlemeyi. Ayrıca insan dışkı kalıntısına temas edebilir, iğrenç değil. Kendi dışkım sonuçta
0
benaslindayohum
(05.08.18)
bence siz alışık olmadığının için garip geliyoruz, sizinki de bize garip geliyor @kaptanmaydanoz ve inanır mısın kokmuyoruz da
0
🌸lavie
(05.08.18)
sadece kagitla olmaz. kagitla ne kadar silersen sil, sonrasinda baska bi islak peceteleyle tekrar sildiginde kahverengi oluyor pecete. demek ki boklar tamamen gitmemis. ben ilk once pecete ile kabasini aliyorum daha sonra su ile yikayip, tekrar pecete ile kuruluyorum, en iyisi bu sekilde oluyor bence. eger elini degdirmek istemiyorsan kagit peceteyi islatip o sekilde silebilirsin ama bence illa ki bi su degmeli.
0
crucio
(05.08.18)
elini neden değdiresin ki kıçına? basıyorsun tazyiği mis gibi oluyor. tuvalet kağıdını da sadece kurulamak için kullanıyorsun.
0
caletti
(05.08.18)
valla dinen bilmem ama buyuklerim bana oyle ogretti. g*tunuzu suyla yikayin. sonra da bir pecete veya tuvalet kagidi ile silin dediler. neden diye sorduk, su her seyi daha iyi temizlenir. sadece pecete ile temizlenmez, g*tun terlerse pecetenin temizlemedigi b*klar da elbisene deger, dediler.

bu arada, insan kendi b*kunun kokusundan rahatsiz olmaz. mecazi ve gercek anlamda giden bir soz. ben icat ettim.

ayriyeten, gotunuzden nukleer madde cikmiyor. korkmayin, bir sey olmuyor eliniz degince. abartmayin yahu.
0
BlackRock
(05.08.18)
elini yıkadığı ne malum şöle suya dutup gelip bi de senin elini sıkıyor.
g.tü sulu bırakmamak lazım o zamanda daha başka sıkıntılar yaşanıyor.
0
mikahakkinen
(05.08.18)
bölgenin temiz olması için suyla temizlenmesi şart. daha sonra da peçete ile iyice kurulamak lazım. en doğrusu budur.
0
tabirimekruh
(05.08.18)
Islak mendil+tuvalet kağıdı en iyisi
0
owaki
(05.08.18)
Kim eliyle kıçına doğrudan dokunuyor ki? Hintliler yağıyor bildiğim ama vatandaşlarımızdan doğrudan eliyle silen duymamıştım hiç. Vardır da, genel böyle mi?

Ben bir musluğun su açısına denk getirme, birkaç kat kağıt üstünden, bir daha musluk, bir daha kağıt yöntemini birkaç iterasyon yapıyorum. Yaşındığımda ve taharet musluğu olmadığında bebek slme bezleri, minik şişede su ve kağıtla hallediyorum.

Musluk önemli değil de, susuz olmuyor bence. Taharet o açıdan çok önemli, kağıt tek başına temizlemiyor.
0
aychovsky
(05.08.18)
Tuvalet kağıdı, peçetem yoksa tutabildikçe tutuyorum tuvaletimi.

Temizlenme kısmına gelince; tuvalet kağıdı/peçete ile bölgemi temizliyorum ve ardından su ile temizlik yapıyorum. En son da kurulanıyorum.

Diğer türlü bana da abes geliyor sadece su ya da kağıt ile olması.
0
m e b
(05.08.18)
@aychovsky, senin de hayatinin sokunu yasamana kismet bugunmus, anadoluyla beraber butun turkiye olarak dusunursen %90 fazlasinin eliyle taharetlenmesinin standart oldugunu soyleyebilirim. alaturka tuvalette mesela standart metod (mecburen) bu oluyor. ama alafranga kullanilsa da farketmiyor.

Sol elle el sıkışılmaz meselesi vardir ya, hani hakaret olarak algilanir islam kabul eden kulturlerde ozellikle, sebeplerinden biri budur, sol el taharet elidir, onu baskasina uzatmak hakarettir vs seklinde.

@lavie: sana bir odev dusa girmeden once: tuvalet kagidiyla kuru olarak temizleyebildigin kadar temizlen. sonra bir parca tuvalet kagidini islat ve ayni bolgenin uzerinden gec, sonra tuvalet kagidina bak, kahverengi oldugunu goreceksin. o yuzden temiz degil diyor millet. koluna mesela diski surunse, kagitla silip hayatina devam edebilir misin? temiz oldu der misin? sabunla vs. ne kadar zor cikacagini anlatiyorsun, sonra kagit yeterli diyorsun. ok her gun dus aliyorsun da, kimisi gunde 2-3 kere cikiyor tuvalete. dusunu da her zaman tuvaletten hemen sonraya denk getirmezsen yine problem. bir sekilde su kullanmak lazim bence de, ya tuvalet kagidini islat, ya suyu nahiyeye fiskirt. hele bir erkek ve killi bir popo soz konusuysa kuru kuru bu isi halletmenin bir yolunu hayal edemiyorum.

ben yaban ellerde bir kac kere kuru kuruya denedim zimparaladim ettim orayi renk vermeyene kadar, ama sonra kasinti da kasinti gecmiyor tovbe ettim. hos kasinmasa da temiz hissedemem asla.
0
robokot
(05.08.18)
Agalar benim sizi aklım almıyor. Ne bu kendi götünüzden korkunuz, yıkayın gitsin ulan. Yok elleri bok olurmuş yok hayatta etkisi gitmezmiş. Bunu diyen adamlar vajinal, anal her türlü oralı yapmıyor sanırsın.
Kupkuru tuvalet kağıdı is görmez. Tuvaletini yaptıktan sonra koşturmacalı bir gün sonunda eve gidip iç çamarını kokla, bok kokuyorsa eliyle taharet alan insandan daha pissin demektir.
0
Nature Works
(05.08.18)
@robokot denicem dediğini ama sanmıyorum ki kalsın hiç zannetmiyorum çok iyi temizliyorum. o mantıkla popoya sabun, duş jeli de sürmek lazım tek başına su dışkıyı ne kadar temizleyebilir. ayrıca kolla, poponun içi-anüs filan aynı şeyler değil
0
🌸lavie
(05.08.18)
ayrıca avrupa'da o kadar insan bu yapıyorsa, üstelik gelişmiş ve temiz denen milletler hepsi pis ve kokuyor mu?
0
🌸lavie
(05.08.18)
herkes bi tazyikli su diyip duruyor ama alafranga tuvaletin olmadığı yerde zıçmıyor musunuz siz? bu nasıl bir mantık anlamıyorum.

sadece kağıtla temizlenmeyi de bir türlü anlamadım. su olmadan banyo yapmak( hayal et işte böyle bir şeye banyo yapmak denmez de) sadece bez ile silindiğini düşün istediğin kadar bez ile silindiğini düşün, ne kadar temiz olabilir?

meyve yerler ellerini sadece bez ile silerler, bir mekanda eliyle yemek yerler( ekmek arası, dürüm vs.) yerler ellerini sadece ıslak mendille silerler hep iğrenmişimdir şu insanlardan. sadece su temizler kardeşim.

olay basit, önce ıslatırsın güzelce ardından bol tuvalet kağıdıyla kurularsın ardından da elini ister kalıp ister sıvı sabunla iki kere yıkarsın(en az iki kere yıkarım ben) işlem tamamdır.

adam maç yapmış gelmiş terden leş gibi kokuyor, yorgunluktan yatayım sabah duş alırım diyor. o yatağa nasıl giriyor anlamıyorum.

su, hayattır diye boşa dememişler.
0
blue eyes white dragon
(05.08.18)
@lavie

önerim cep boy,

www.hepsiburada.com

bunların büyük olanları da var.
0
ocanal
(05.08.18)
bence de iğrenç.saçma sapan arap adeti gibi düşünüyorum.elinle yemek yiyorsun o dışıkıdaki bakteri ciddi anlamda bulaşıcı birşey.sil ıslak peçeteyle poponu .elle taharetlemek iğrenç.özellikle dindar olup pideci olanlara filan bu yüzden gitmiyorum
0
birdposing
(05.08.18)
@lavie, sen dedigimi dene goreceksin.

zaten su ve tuvalet kagidi tamamen temizlemiyor geriye kalani duşa sabuna kaliyor duzenli. ama sadece kagit da hic olmaz.

ve evet anus ve kol bir degil, kol baya acik havadar bir yerken anus 4 taraftan kapali terleyen bakteri uremesi icin ideal bir ortam. sadece mekanik kuvvetle yag iceren diskiyi tenden hatri sayilir derecede cikaramazsin, kabasini alirsin sadece. yani kagitla bir %40 alsan suyla bu %90 olur, duşa girersin %99 olur.

avrupali amerikali da islak mendil sıkca kullaniyor sor saga sola veya internette milletin tartistigi forumlari arastir goreceksin.
0
robokot
(06.08.18)
ıslak tuvalet kağıtları satılıyor artık, rossman’da var mesela. ondan kullabilirsin.
0
dasher
(06.08.18)
Ne ellemesi ya? Taharet musluksuz yasayamam net. Bu arada ben hep kullan at ameliyat eldiveni kullanirim yikarken. Bu bilgiyi paylasmak zorunda degildim neyse cok onemli hayati bir sey taharet muslugu, bence.
0
perfectum
(06.08.18)
@robokot verdiğin ödevi yaptım ve hiçbir şey çıkmadı, hiçbir leke yok. hatta tuvalet kağıdıyla sildiğimde de doğru düzgün bir şey çıkmadı
0
🌸lavie
(06.08.18)
(4)

amerika'da alınan dersleri türkiye'de saydırmak? [yüksek lisans]

antikadimag
amerika'da bir üniversitede (yale) mba yapacağım. okulda sınırsız elective alma opsiyonu var. şimdi benim aklımda şöyle dahiyane bir fikir var.ben mba yaparken oturup felsefe bölümünden de 6-7 ders alayım. sonra türkiye'ye dönünce bu dersleri atıyorum bilkent/odtü felsefe'de saydırayım. master derec
amerika'da bir üniversitede (yale) mba yapacağım. okulda sınırsız elective alma opsiyonu var. şimdi benim aklımda şöyle dahiyane bir fikir var.

ben mba yaparken oturup felsefe bölümünden de 6-7 ders alayım. sonra türkiye'ye dönünce bu dersleri atıyorum bilkent/odtü felsefe'de saydırayım. master derecesi için sadece tez kalsın. tezi de burada yazayım.

sizce bu fikir işler mi? ders saydırmak süreci nasıl oluyor?
0
antikadimag
(05.08.18)
Bizim bölümümüzde bu durum dersi veren hocaya bağlıydı tamamen. İçerikler o dersi en az üç sene veren bir hocaya götürülüyor, içerik ve ders saatleri karşılaştırılıyordu. İki konuda çok sorun çıkıyordu. İlki, bizde aynı dersin 14 haftadan 52 saat dersin verilmesi ve karşıdaki okulun üç dönemlik programı ya da az sayıda ders saati olmasıydı. Bölüm Kurulu’nun ortak kararı eğer 45’ten az ders saati varsa saydırmak için kabul edilmemesiydi. Hatta, karşı hocadan haftalık ders programı isteniyor ve pkuldaki ders programına karşılık gelen konuların en az 45 saat olması bekleniyordu. Bir diğer sorun da hoca inisiyatifi idi, bazıları hemen kabul ederken bazıları hiç kabul etmiyordu. Aynı ders kitabının kullanılmasını talep eden hoca vardı.

Bı tarz şartlar bölümden bölüme değişebilir. ODTÜ Felsefe’de bölümün ortak kararlarının ne olduğunu ancak oradaki hocalar ve İntibak Komitesi gibi bir bu işlerle ilgilenen takım varsa, onlr biliyordur.
0
aychovsky
(05.08.18)
Yönetmelikte %kaç kredi saydırılabileceği yazar ve bu oran %50yi geçmez.

Bir de iyi üniter genelde o dersler ile mezuniyet alınmamış olmasını ister. Yani o dersleri kredisiz alırsın. Burda bu muaf olursun gibi.
0
renegade
(05.08.18)
ben amerikada 7 ders almistim, tr’de 2’den fazla saymadilar. yonetmeliklerde bu tarz maddeler var.
0
cedex
(05.08.18)
Okuduğunuz esas bölüm dışında Amerika’dan ders alarak, buraya gelip geçerli saydırıp başka bölümde yüksek lisans yapmış gibi kabul görme hayalinizi takdir ediyorum. Sanırım doğru anladım değil mi?

Şahsen dışarda y.lisans yapıp tr’de geçerlilik almış biri olarak, bu fikrinizin komisyondan geçme ihtimalini sıfır olarak görüyorum.
0
herospower
(05.08.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.