Challenger'in firlatilmasi ertelene ertelene bir hal olmustu. Birkan kere ertelendikten sonra halkin NASA'ya olan guveni bir miktar zedelenmis. Hani biz "Nerede 90'larin TUBITAK'i, simdiki TUBITAK da TUBITAK mi. Eskiden sorulari TUBITAK hazirlayacakmis dendiginde titrerdik. Simdi hayvanat bahcesi mudur oldu" falan diyoruz ya, NASA da o donem arka arkaya birkac basarisiz girisim yapmis ve uzerine Challenger'i da bir turlu gonderemediler. Dolayisiyla, tipki bizim TUBITAK gibi, bu derece olmasa da o donem de halkin NASA'ya olan guveninin dustugu ve NASA'nin "15 yil once aya gonderdiler, simdi bir mekik firlatamiyorlar" diye itibarsizlastigi donem. Challenger'in fIrlatildigi gun Florida'nin en soguk gunlerinden biriymis ve teknisyenler "Bu havada olmaz, bu soguklukta hic test etmedik ve ne olacagini bilmiyoruz" demisler. Gonderilme karari da tamamen "Zaten itibarimiz iki paralik oldu. Bir daha ertelersek iyice rezil oluruz" diye teknik detaydan anlayamayan yoneticilerin karari ve tamamen PR kaynakli bir karar. Sonucta daha beter patladi tabii.
Hatta, gidecek kisilerin icine siradan bir kisinin, secilmis bir ogretmenin gonderilme karari da ayni itibar kazanma, popularite kazanma cabasinin sonucu cikan bir karar.
Richard Feynman da "Ortada kabak gibi bilimsel ve dogasal gercekler varken "MIllet ne dusunur"u, "Bugun de gondermezsek rezil oluruz"u one koydugunuz icin bu olay gerceklesti" diyor. Olay tamamen kazanin oncesi ile ilgili.
0