Giriş
(5)

Trafik sigortası

mekaniker
Aracımın sigortası bitti. Online olarak yaptırmayı düşünüyorum. Deneyimlerinizi merak ediyorum. Şu site iyidir derseniz o da güzel. Teşekkürler.
Aracımın sigortası bitti. Online olarak yaptırmayı düşünüyorum. Deneyimlerinizi merak ediyorum. Şu site iyidir derseniz o da güzel. Teşekkürler.
0
mekaniker
(09.03.21)
sigortam.net'ten yaptırdım 10 dakika falan sürdü.
0
anten
(09.03.21)
sigortayı bilmem de kasko önemli.
0
mikahakkinen
(09.03.21)
iyi bir acenteye denk gelirsen daha ucuza halledersin.
sigortam.net de olur ama sigorta isinden iyi anlaman lazım. conku sana ucuzmus gibi sattıkları policeler kırpıla kırpıla kusa donmus policeler oluyor.

karsı tarafın hasarını ne oranda ve ne limitlerde odedigine dikkat et. cünkü üstünü sen tamamlamak zorundasın.
0
orpheus
(09.03.21)
Sigortam.net
Koalay.com

Trafikte en ucuzu yapıştırın. Kaskoda ise teminatları karşılaştırmak önemli. Detaylara dikkat.
0
robin one persie
(09.03.21)
sigortam.net

trafik sigortasında en ucuzunu yaptır. hatta kampanya var. 30 tl yakıt olarak geri alabilirsin ;

www.sigortam.net
0
delidir yakalayin
(09.03.21)
(9)

araç yatırımında değer kaybını engellemek

roket adam
son 3-4 yıldır trde vergi artışlarından ötürü eldeki kullanılan aracın bile fiyatı çok arttı ancak bundan sonra öyle olacağını düşünmüyorum. özellikle premium segmentte aracın değer kaybı yaşlandıkça / km yaptıkça çok daha yüksek oluyor.2018'de aracımı sıfır almıştım, şu anda 51 bin km'de. fazlasıyl
son 3-4 yıldır trde vergi artışlarından ötürü eldeki kullanılan aracın bile fiyatı çok arttı ancak bundan sonra öyle olacağını düşünmüyorum. özellikle premium segmentte aracın değer kaybı yaşlandıkça / km yaptıkça çok daha yüksek oluyor.

2018'de aracımı sıfır almıştım, şu anda 51 bin km'de. fazlasıyla memnunum, hiç bir şikayetim yok, ama bu saatten sonra değeri düşecek diye düşünüyorum. sizce maddi açıdan bakıldığında aşağıdakilerden hangisini yapmak mantıklı?

1) şimdi eldeki aracı satıp, üstüne çok borçlanmadan 0 km 2008, corolla gibi bir araç alabiliyorum (örnek olarak). yani premium segment değil ama normal markaların birinden araç alıp arabayı sıfırlayabilirim.
2) üstüne 100-150 bin tl civarı krediye girip aracı 0'ı ile değiştirebilirim. ancak çok da borçlanmak istemiyorum artık. bi de araba birebir aynı yani sadece kasası farklı diye o kadar para vermek mantıksız geliyor (araç audi a3 1.5, tüm bakımları yetkili serviste yapılıyor)
3) bu haliyle aracı bırakıp 5-6 sene kullanmaya devam ederim. ancak 5-6 sene sonra araç değiştirmek istediğimde çok daha fazla para ödemem gerekir.

çevremdekiler genellikle 2. seçeceği seçiyorlar ama 3-4 senede bir araç değiştirmek gerçekten israf gibi geliyor bana. özellikle 0 araç tercih eden arkadaşlara soruyorum, siz ne düşünüyorsunuz?
0
roket adam
(09.03.21)
3 tabii ki. uzun yıllar kullanırsan daha fazla kar edersin.
0
jelly bear
(09.03.21)
Sadece senin markana modeline özel bir fiyat artışı olmuş olsa sat başka al belki mantıklı olabilir, ama tüm piyasa artmış durumda şu an.

Satıp yenisini alana kadar çekeceğin sıkıntılar ya da sen alana kadar piyasanın iyice artmasıyla oluşacak zarar da olabilir.

Araban daha sıfır sayılır, uzun yıllar kazasız belasız bin inşaallah. Hani zaten premiumsa daha ne diye değiştireyim?
0
John Bloor
(09.03.21)
3 ya da 1 ama 2 değil.

Ha arac premiumsa ben satar corolla alirdim, premiumun masrafindan cikardim (sigorta, servis vs). Sonra o corollayi 7-8 yil kullanirdim.
2008 bindim; açıkçası dokunmatik ekrandan klima ayarlama uzun donemde sikinti cikartacak bir olay. Bu dokunmatige cok bağımlı arabadan uzak durmak lazım uzun donem kullanacaksak.
Corolla bence uzun dönem kullanacaksaniz hybrid motoruysa iyi secim olur.
0
logisticsmanager
(09.03.21)
Arac bir yatirim degil, deger kaybini engelemek de teknik olarak mumkun degil.

Arac dedigin devamli degeri dusen bir makina, bazi istisnalar haric tabii. Belli bir yasa gelince degeri sifirlanacak gibi dusunmek lazim.

Sen ne kadar kayiba tahammul edebilirsin bunu bilmen lazim. Araci sifir almissin, eger seni su ana kadar gordugun kayip strese sokuyorsa, boyunu gecen derinlikte yuzmeye calisiyorsun demektir, o zaman arac secimin hatali.

Bence 1 ve 2 direk hamallik. Bu sekilde 2 senede bir yeni arabaya binersin ama hayatin boyunca o arabanin kolesi olursun eger cok paran yoksa va arada farki aninda cikartip masaya koyamiyorsan. Bu secenekler icin ya cok paranin olmasi lazim ya da ana para kaynaginin araba olmasi lazim, baska turlu gereksiz para kaybindan baska birsey degil..

Dolayisiyla verdigin secenekler arasinda en mantiklisi 3.
0
cooperr
(09.03.21)
Hem değer kaybını önlemek hem de araç değiştirmek istiyorsanız, bence en mantıklı olan %50 ÖTV ye sınırdan girmiş araçlara bakmak. Mesela seat arona, sınırdan %50 ÖTV dilimine giriyor. İlerleyen yıllarda eğer seat ekstra bir indirim yapmazsa bu modelde döviz artışına bağlı olarak %80 ötv dilimine girecektir.
0
ciagra
(09.03.21)
iktisatçılar kan ağlıyor şu anda:)

Şaka bir yana araç bir yatırım değil yukarda da dendiği gibi.
Bir otomobili alıp yıllarca kullanmayı tercih ederim açıkcası.
O yüzden japon markaları rules:)

Sıfır araç bayide imzayı attığın anda değer kaybetmeye başlar.
O yüzden temiz ikinci eller kovalamak daha mantıklı olabilir.
0
anten
(09.03.21)
@ciagra +1
0
co2s2
(09.03.21)
EV'ler yaygınlaşana kadar o araba idare eder
o zamana yakın gelişmemiş illerden alıcı çıkar

araç keyfinden vazgeçme
0
bir soru sorcam
(09.03.21)
Mümkün değil ve tek yolu vergi artışı +1. O yol da artık ileride şansına nasıl denk gelirse öyle yansır. Bu yüzden 1 diyorum ki ben zaten aynısından yeni aldım. Bana kalırsa zaten bir eski evi bir de eski arabayı aldıkları fiyata aldıklarını düşünenler bence önümüzdeki senelerde kötü sürprizlerle karşılaşacak. Seninki yeni araç sayılır, istersen seni epey götürür. Düşündüğün fiyata elden çıkarıp sıfır aracı şu an görünen fiyattan alabileceksen değişiklik düşünülebilir, zamanlaması makul, ama bunun için bence elini biraz çabuk tutman lazım.
0
osssy
(09.03.21)
(9)

ev parası olarak duran dövizi korumak

buenosdias
merhaba 40 bin eurom var. ev bakıyorum. ama bulması ayları bulabilir. malum trde döviz bir artıp bir düştüğü için bikaç ay sonra büyük kayıp yaşamaktan korkuyorum. ne tavsiye edersiniz şimdi bozdurayım mı? yoksa risk budur diye bekleyip ev bulunca bozdurmadan direkt ödemeyi euroyla mı yapayım?
merhaba 40 bin eurom var. ev bakıyorum. ama bulması ayları bulabilir. malum trde döviz bir artıp bir düştüğü için bikaç ay sonra büyük kayıp yaşamaktan korkuyorum. ne tavsiye edersiniz şimdi bozdurayım mı? yoksa risk budur diye bekleyip ev bulunca bozdurmadan direkt ödemeyi euroyla mı yapayım?
0
buenosdias
(09.03.21)
Al-tın al.
0
1bir1bir1
(09.03.21)
"malum trde döviz bir artıp bir düştüğü için" soylemini garipsedim. Turk lirasi islem gordugu zamanlarin yuzde 20sinde yukselisteyse yuzde 80inde dususte. Bu orani attim, daha kotu olabilir.

Yatirim tavsiyesi degildir lol.
0
hot potato
(09.03.21)
duragan durumdaki doviz zaten otomatik olarak korunuyor caldirmadigin ya da birine kaptirmadigin surece :)
0
cooperr
(09.03.21)
bozdurma bankaya yatır. her türlü artar.
0
xrated
(09.03.21)
r evolution ++
0
neoluyokardesimnebutantantana
(09.03.21)
@r evolution +1

bu soruyla işe girince, devamında al-sat yapmak var. döviz çıkınca satıp, düşünce alabilecek misiniz?
0
co2s2
(09.03.21)
Avro cinsinden %1-2 faiz veriyor bankalar, ki bu miktara daha fazla da olabilir, bence faize yatır kafan rahat olur. evi de iki sene sonra alacam dersin o para bankada artar.
0
hosein
(09.03.21)
Türkiye'de maalesef temel düzeyde finansal okuryazarlık epey zayıf.
40.000 euro bankada durduğu sürece öyle kalacaktır. Belki TL bazında değeri değişir.

Ama euro da her para birimi gibi enflasyondan etkileniyor. Ama az ama çok. Bunu da unutmazdım ben olsam.

Bir yatırım danışmanıyla ya da bankayla görüşmek faydalı olabilir
0
anten
(09.03.21)
bir sorun olmaz.
0
silver apple
(09.03.21)
(12)

spor yapmaktan nefret ediyorum ama spor yapmam lazım

matilda
Spor yapmayı nasıl sevebilirim? 1 ay gittim ve hiç sevmedim. Düzenli de gittim aslında yani haftada 2 kere gittim ama hiç sevmedim, hiç eğlenceli gelmedi. Çok sıkıcı geldi. Koşu bandında gözlerimi kapatıp en sevdiğim şarkıları açıp koşuyodum bitmiyodu yine de. Sporu eğlenceli hale getirmek için ne y
Spor yapmayı nasıl sevebilirim? 1 ay gittim ve hiç sevmedim. Düzenli de gittim aslında yani haftada 2 kere gittim ama hiç sevmedim, hiç eğlenceli gelmedi. Çok sıkıcı geldi. Koşu bandında gözlerimi kapatıp en sevdiğim şarkıları açıp koşuyodum bitmiyodu yine de.
Sporu eğlenceli hale getirmek için ne yapabilirim ya? Spor da yapmam lazım forma girmek için.
0
matilda
(08.03.21)
Oyuna çevirmek el cevap. Herkesin zevk aldığı oyun da farklıdır. Basket, kort-masa tenisi, yüzme.. . Neler neler.

Bir de hedef olmalı. Hedef olunca sıkılınacak vakit bulamıyor insan.

Yüzmede bile bir süre sonra git-gel hapishane voltası gibi hissetiriyor. Su geçirmeyen kulaklık ararken buluyosun kendini. Ama hedef olunca başka. Samsung kıtalar arası boğaziçi yüzme yarışı el misal.
0
onemoremile
(08.03.21)
aynı sorundan müzdariptim sonra kendime nasketbol drill'leri buldum.
muazzam bir tempo ile yaptığım bi parkurum var. eğer varsa basketbla ilgin iletebilirim.

edit: dursun burada, belki başkaları da merak eder.
www.youtube.com
0
teritori
(08.03.21)
Lokasyon uygunsa bisiklet denenebilir. Veya squash ya da tenis benzeri şeyler. Bazı mahallelerde koşu yürüyüş grupları var, herkes birbirini gazlıyor falan, öyle bir buddy edinebilirsiniz.
0
whoosie
(08.03.21)
@whoosie aslında bisikletim ve fulle yakın ekipmanım var kask, eldiven vs. ama normal sporun yerini tutar mı bilemiyorum.
0
🌸matilda
(08.03.21)
spor salonu bence de sıkıcı.
ya cross fit gibi bir şey yapın ya da yüzün, kürek çekin, bisiklete binin, arkadaş çevreniz uygunsa basketbol ya da tenis oynayın.
yani spor yapmış olmak için o aletten o alete değil de, sevdiğiniz aktif bir spor bulup onu yapın.
0
blatta hiberna
(08.03.21)
Spor uzmanı değilim tabii ama açık havada mutlulukla yapılan bir spor (belki bir yerlere biraz da ağırlık çalışması eklerseniz) can sıkıla sıkıla ihmal edilerek yapılan spordan daha iyidir bence.
0
whoosie
(08.03.21)
Spor salonu sıkıcı olaiblir. Onun yerine daha rekabetçi sporlar denenebilir, tenis squash vb gibi.

Ya da freeletics, fitbit coach, active by popsugar gibi appler var. Bunlar hem daha kısa süreli hem de daha eğlenceli evden de yapılabilecek şeyler.
0
anten
(08.03.21)
oyun oynamayı seviyorsan nintendo switch + ring fit adventure al, 2 aydır kullanıyoruz memnunuz. aşırı eğlenceli, RPG şeklinde yapmışlar asla sıkmıyor. spor salonundan tek eksiği ağırlık oluyor. onu da zamanla kendimiz ekstra ağırlık vs alarak halledeceğiz.
0
nolmus yani
(08.03.21)
Farklı bir sppr branşına yönelin, şart mı fitness?
Tenis oynayın, basket oynayın...
0
Unde bach canim
(08.03.21)
Couch to 5K programını önermişti aynı soruyu sorduğumda biri burda.
0
kaset
(08.03.21)
Açık havada yap. Hafif tempo kardiyo ile başla. Zamanla açılırsın. Salonda da istasyon çalışması yapılabilir.
0
arnold schwarzeneger
(08.03.21)
GYM sevmiyor olabilirsin başka spor veya egzersizleri dene
3 kere gym'e kaydoldum hepsinde de 1 ay sonra bıraktım
evde egzersiz programlarından çalışıyorum haftada 2 kez açık hava koşu yapıyorum.
beni sardığı için hiç sıkılmıyorum.
sevebileceğin bir sporla uğraş.
0
ishak77
(09.03.21)
(8)

nasıl araba kiralıyorsunuz?

sir gawain
araba kullanmayı yeni öğrendim ve deneyim kazanmak için bir aylığına araç kiralamak istiyorum. bana araç kiralama sürecini salağa anlatır gibi adım adım anlatabilir misiniz? nelere dikkat etmem gerekir?kafama takılan -muhtemelen cevabı çok basit- sorular da var.misal benzin işi nasıl oluyor? aracı n
araba kullanmayı yeni öğrendim ve deneyim kazanmak için bir aylığına araç kiralamak istiyorum. bana araç kiralama sürecini salağa anlatır gibi adım adım anlatabilir misiniz? nelere dikkat etmem gerekir?

kafama takılan -muhtemelen cevabı çok basit- sorular da var.

misal benzin işi nasıl oluyor? aracı ne kadar benzinle aldıysam o kadar benzinle mi teslime etmeliyim? daha az/fazla benzinle teslim edersem ne oluyor?

kendi hatamla aracı sürtersem/çarparsam sigorta var mı? kaza durumunda araç kiralama şirketini arıyorum, onlar mı ilgileniyor?

son olarak, tavsiye edebileceğiniz şirket varsa onları da yazabilirsiniz (istanbul için).
0
sir gawain
(07.03.21)
5 yıldan kısa ehliyete arac kiralamazlar.

ilk kural asla merdiven altı bir yerden kiralama yapmamak, senet, kredi kartına 5000 bloke gibi seyleri duydugun anda oradan çık. kurumsalların kredi kartlarına vs kampanyaları oluyor. garenta, hertz, avis vs...

araç boş depo alınır boş depo verilir.

aracı teslim alırken iyice kontrol edilir ve bir durum varsa orada kayda geçirilir.
aracı kiralarken kiralama sigortası yaptırılır. surtme vb. gibi durumlarda bu masrafları sigorta öder. ancak uzun vadede aracın serviste kaldığı süre kadar kiralam bedelini senden tahsil edebilirler.

bir seçenek de kısa sureli kiralamalar icin drive yoyo, moov gibi serisler.
0
orpheus
(07.03.21)
orpheus;

ehliyet 15 yıllık. unuttum tekrar öğrendim.
0
🌸sir gawain
(07.03.21)
Depo boş alınıp boş verilir gibi bir kaide yok. Geçen hafta Enterprise'dan kiraladığım aracı dolu depoyla verip öyle teslim aldılar.
0
ultranil07
(07.03.21)
benzin ne kadarla aldıysan arabayı öyle bırakırsın. daha azla teslim edersen parasını ödersin ya da doldurup gel derler.

kasko var fakat kaza raporu tutturman gerekiyor. polise rapor tutturman gerekir. ek olarak mini hasar sigortası yaptırabiliyorsun 1500e kadar olan hasarları raporsuz atlatabiliyorsun. ama bu far, cam falan kapsamıyor.

enterprise, avis, garenta, budget gibi kurumsal firmalardan kiralayabilirsin

min 1 yıl ehliyet ve 21 yaş üstü olunca araç kiralayabilirsin kurumsal firmalardan.
0
jelly bear
(07.03.21)
Öncelikle eğer bulunduğunuz şehirde varsa saatlik kiralama yapan MOOV ve Tiktak'tan birkaç saatlik kiralamanızı öneririm.
Aylık araç kiralama sürecini bilmiyorum ama birkaç günlük, haftalık kiralama süreci şöyle:
(Bu arada kesinlikle büyük şirketlerden kiralıyoruz, küçük şirketlerden, senetlerden kesinlikle uzak duruyoruz)
-İnternetten ayırtırsınız aracı, kredi kartıyla ödersiniz (direkt gittiğiniz yerde ayırtmak ve almak da mümkün ama ne gerek var)
- Ehliyetinizin fotokopisini çekerler, kimi şirketler FINDEKS puanınıza bakmak ister ve sizden SMS'le onay ister bunun için
- Aracı kiralayacak kişinin kredi kartını isterler, karta bir miktar bloke koyalar 1000-2000 TL civarında
- Aracı alırken size "mini hasar" "kapsamlı hasar" "ikinci bir şoför" gibi ek hizmetler satmak isterler, çok acemiyseniz bence kapsamlı bir hasar sigortası ve ikinci şoför de alın (ikinci şoförün ehliyet bilgisi belki de kişinin kendisi gerekir, ona emin değilim)
- Aracı teslim alırken her yerine dikkatlice bakarsınız hasar, çizik, göçük var mı diye, varsa söylersiniz yazsınlar belgeye.
- Ardından araca biner gidersiniz
- Aldığınızda araçta ne kadar benzin varsa dönüşte de o kadar olmalı (çoğu şirket dolu benzin ile teslim edip aynı şekilde bekler, boş depoyla verenler de var, her şekilde aldığınız benzin kadar benzinle döneceksiniz)
- Kiralama bitip aracı geri getirdiğinizde benzine bakarlar, hasar var mı diye bakarlar, bir sorun yoksa anahtarı verir ve hayatınıza dönersiniz
- Bir süre sonra kredi kartındaki bloke kaldırılır
- Aylar sonra trafik cezası gelebilir, köprü-otoban parası gelebilir. Gelince ödersiniz.

İyi sürüşler,

- Moov by Garenta
- Tiktak
- Garenta
- Avis
- Hertz
- Europcar
- Sixt
- Budget
- Rentalcars.com
0
michael_knight
(07.03.21)
öncelikle 5 yıl değil 1 yıldan az ehliyete araç verilmez. 1 yıl ve üzeri ehliyete de belirli segmentlerde araçlar veriliyor.

-aracı alırken sigorta çeşitleri var. garentanın sitesine girip araç kiralayacak gibi ilerlerseniz görürsünüz. clio, megane gibi parçası ucuz bir araç alacaksanız orda günlük 40-45 liralık bir sigorta vardı 1500 liraya kadar sözlü beyanla problem çözülür. örneğin aracın tamponunu sürttünüz bir karışlık bir çizik olsun, clio'da buna boya attırmak uygun fiyatlıdır zaten. eğer siz sigorta aldıysanız sözlü beyanla problemsiz bir şekilde kiralamanızı tamamlarsınız. ama örneğin gidip tamponu bıraktınız bir yerde. o zaman yapılacak şey şu, araç kirasını birkaç gün uzatıp (internetten veya telefonla uzatırsınız hatta hiç gitmezseniz otomatik uzat) aracı sanayide yaptırıp geri götürmek. gidip o şekilde aracı teslim ederseniz muhtemelen sanayide cebinizden çıkacak tutarın 10-20 katını sizden tahsil ederler.

**ayrıca burayı yıldızlamak istedim. kiralık araçların kaskosu olmuyor. olsa bile araç 3 günde toparlansa bile 15 günlük sanayi yatışı çıkarıp aracın kiraya çıkmadığı günlerin masrafını x2 kat olacak şekilde sizden tahsil ediyorlar. kurumsal firmalar böyle. mahalle arası firmalarda zaten arabanın parasını almadan yakanızı bırakmazlar.

-yakıt konusna gelince, firmadan firmaya hatta şubeden şubeye göre değişir ama bunu size söylerler zaten. boş alıp boş verirsiniz, dolu alıp dolu verirsiniz ya da aldığınız seviyede bırakırsınız. eğer yakıtın altında verirseniz sizden işlem ücreti adı altında bi 30-40 lira alıp bir de aradaki yakıt farkının ücretini alırlar.

-firmada yetkilinin yanında aracı teslim alırken etrafını gezip altlı-üstlü video çekerim ben. gezerken gördüğüm tüm yerleri çalışana bildirip sisteme geçmesini söylerim. o da zaten benim bir adım önümde burası şöyle şurda şu var diye söyler ama gözünden çok şey kaçıyor arkadaşların :) ayrıca bu söyledikleriniz sistemden döküm olarak çıkarılıp imzalanıyor. kağıdı imzalamadan kontrol edin. ben 3 yıldır garenta'yı kullanıyorum. sistemleri kötü ama 3-4 farklı şubesini de kullandım sorun yaşamadım. şimdilik devam.
0
golgi aygıtı
(07.03.21)
Öncelikle iyi bir firmadan kiralayın paraya kıyıp.

Garenta'yı tavsiye ederim. Hem uygun hem de ilgililer.
Daha fazla bütçe varsa Avis.

Kira firmaları eskiden full depo veriyordu, full depo istiyordu. Ama insanlar suistimal ediyormuş. O yüzden boş depo alırsın arabayı. En yakın benzinciye götürecek kadar vardır içinde.

Ne olur ne olmaz diye full paket kasko alın.

Ben aylık kiralama yaptım. Garenta fena fiyat vermiyor.

Bu arada internetten kiralayın, daha ucuza gelir.

Ama aracı teslim almaya giderken internetten ödeme yaptığınız kredi kartını isterler. Bir de kartın sizin adınıza olması lazım.

Bir de her firmada var mı bilmiyorum ama findeks puanına bakıyorlar.
0
anten
(08.03.21)
@orpheus'a ek olarak:

- küçük şehirlerde depo boş alınır boş verilir, büyük şehirlerde dolu alınır dolu verilir.

- eğer kaza vs. gibi durum olursa hemen kaza raporu düzenle ve en yakın karakola imzalat. atıyorum aracı park yerinden çıkartırken bile olsa bunu yap. normalde 500 TL'lik masrafı 3bine kitlerler sana.

- moov - tiktak vs. gibi saatlik kiralamalar da var eğer üç büyük şehirden birindeyseniz.
0
hosein
(08.03.21)
(5)

Fox News muhabiri Israil Savunma bakaninin karsisinda ne bicim oturuyor?

speedy
Adam Savunma bakani ustelik Netenyahu'dan koltugu devralacak yakin zamanda bir de. Amerikan rahatligi mi guc gosterisi, bilincli bir sey mi sizce?Kaynak: https://www.foxnews.com/world/israel-strike-plan-iranian-nuclear-sites-defense-minister-interview
Adam Savunma bakani ustelik Netenyahu'dan koltugu devralacak yakin zamanda bir de. Amerikan rahatligi mi guc gosterisi, bilincli bir sey mi sizce?

Kaynak: www.foxnews.com
0
speedy
(05.03.21)
bunlar kültürel konular. Biz çok takılırız ama bazı kültürler umursamaz.
Mesela hiç "baban geldi lan toplan" diyen amerikan babası görme ihtimaliniz, bu cümleyi kuracak türk baba görme ihtimalinden daha düşük.
0
anten
(05.03.21)
yahu ben de çok değişik bir şey sandım. şimdiki kuşağa "babanın (ya da büyüklerin) karşısında bacak bacak üstüne atılmaz" lafı nasıl saçma geliyorsa bu başlıktaki durumu garip karşılamak da aynı şekilde saçma bence.
0
ardt
(05.03.21)
Kesinlikle normal degil. Biden'in en son aradigi liderlerden biri Netenyahu idi. Bidenlar Gantzci. Trump-Fox avanesi Netenyahucu. Bunlar Gantz'i buldular akillarinca karsisinda artislik yapiyorlar. Israil ici guc cekismeleri Amerika'da da yasaniyor haliylee
0
neverletyougodown
(05.03.21)
Bürokrasi hastalığına tutulmuşsunuz hiç sorun yok bence. Dediğimi rahmetli çok güzel açıklamış.

youtu.be
0
Hallegadola
(05.03.21)
ben bir sorun göremiyorum. bacak bacak üstüne atma olayına bu kadar takıntılı insanlar kaldı mı hala? hele bir amerikalıdan bu konuda özen beklemek saçma.
0
dafuq
(05.03.21)
(4)

Oyun Tavsiyesi Sorusu / Kaostan Huzur Bulmak ( Fortnite Gibi Birşeyler )

burka
MerhabaYer yer Fortnite oynuyorum ve sağolsun oyunun build özelliği yüzünden bina mı yapıyoruz yoksa kapışıyor muyuz belli değil. Ben de zaten hedef alması başarılı biri değilim ama gene de o koşuşturma hoşuma gidiyor. Öte yandan oyunun haritası, esprili tarzı ve mekaniklerini de seviyorum. En çok s
Merhaba

Yer yer Fortnite oynuyorum ve sağolsun oyunun build özelliği yüzünden bina mı yapıyoruz yoksa kapışıyor muyuz belli değil. Ben de zaten hedef alması başarılı biri değilim ama gene de o koşuşturma hoşuma gidiyor. Öte yandan oyunun haritası, esprili tarzı ve mekaniklerini de seviyorum. En çok sevdiğim şey ise güzel bir tepeye konuşlanıp elalem birbiriyle çatışırken onları seyretmek. Denk getirirsem 1-2 kurşun sıkmak. Oyunun arka plan sesleri, rüzgar hışırtısı resmen huzur veriyor ama diğer oyuncuları da seyretmeyi seviyorum.

Şimdi, böyle başka oyunlar da var mı ? Mesela birkaç sene önce Trove oynardım. Orada da balık tutar, deniz kıyısında filan otururdum ama ona çoktandır bakmadım. Yeni dönemlerde de neler var pek araştırmadım. Tavsiyeleriniz nedir beyler bayanlar ?
0
burka
(05.03.21)
hurtworld
0
anten
(05.03.21)
son zamanlarda moda Valheim
0
nahtoderfahrung
(05.03.21)
Sea of Thieves oneririm. Yeri geldi mi gayet sakin bir oyun, grafikleri cok guzel, denizde takil, balik tut, define kaz. Yeri geldi mi cok kaotik oluyor.

Diger oyunculara dikkat et, mesafeni koru cunku %95i saldirip seni batirmaya calisacak. O yuzden cok gelgitli bi oyun, bi an bi adada sakin sakin balik tutarken, yani basinda gemi gorup pat diye aksiyonun icine girebiliyorsun.
0
Haldamir
(05.03.21)
Yanıtlar için teşekkürler

@anten Biraz baktım, Rust benzeri bir oyun demişler ama ikisini de detaylı araştıracağım.

@nahtoderfahrung Valheim grafikleri hoşuma gitti, oldukça yüksek yorumlar almış beğenilmiş. Buna da bakacağım.

@Haldamir Bunu bir deneyeceğim, zaten bilindik bir oyun ve korsan, deniz teması her zaman hoşuma gitmiştir. Elalem gemi basarken ben de balığımı tutarım, mis :)
0
🌸burka
(06.03.21)
(11)

Fikirtepe'de neden ev almamaliyim

mhmtt
ev almamak gibi bir secenek yok. ev alinacak, zorunlu gibi dusunun bunu sorgulamayin pls.Fikirtepe residance yapiliyor bir suru, istanbulun merkezi, 5-10 yila bu insaatlar biter yasam oturur gibi. fiyatlarda abarti degil. istanbulda ev alinacak en mantikli yer gibi. ne diyusunuz?
ev almamak gibi bir secenek yok. ev alinacak, zorunlu gibi dusunun bunu sorgulamayin pls.

Fikirtepe residance yapiliyor bir suru, istanbulun merkezi, 5-10 yila bu insaatlar biter yasam oturur gibi. fiyatlarda abarti degil. istanbulda ev alinacak en mantikli yer gibi. ne diyusunuz?
0
mhmtt
(05.03.21)
Neden almayasiniz ki? Bence gayet güzel.
0
allah yazdiysa bozsun
(05.03.21)
Bıçaklanmak istemiyorsan Fikirtepe'den ev almamalısın.
0
rahibeler terasa
(05.03.21)
Ev ararken baktım o tarafa (baktığım siteler istanbul 216, kentplus, concorde vs) sonra Ataşehir'de karar kıldım. Nedenlerini şöyle sıralayayım:

İnanılmaz bir trafik ve gürültü kaynağı olacak bir bölge, bir sürü blok ufacık bir alanda sıkışmış durumda.
Henüz daha sitelerin hiç birinin yönetimi oturmuş durumda değil, ödeme disiplini olmadığı için acayip aidat paraları ödeniyor.
Site sakinleri kentsel dönüşümden ev sahibi olan toprak sahiplerinden de oluşuyor, onlar aidat ödemek istemiyorlar sıkıntı yaratıyorlar, oturuyorlarsa da site yaşamına alışkın değiller.
Binalar dipdibe, sadece e5'e bakan cepheler biraz daha ferah, onda da gürültü sıkıntısı var yine.
Bazı binalarda halen kat irtifakı tapusu veriliyor, gerçek tapular çıkmış durumda değil. Koca koca binalar şantiye elektriği kullanıyor.

Konforlu bir bölge değil yani maalesef. Bi 10 seneye falan her şey yerli yerine oturur ama trafik ve gürültü çok büyük problem oluyor şimdiden, binalar çok dip dibe maalesef. Rezidans sevmeme rağmen bu dipdibelik ve kalabalık yüzünden rezidans konforundan uzak bir yer yani, o yüzden o bölgede fiyatların bu saatten sonra aşırı artacağını düşünmüyorum. (bkz: #113786465)
0
roket adam
(05.03.21)
Fikirtepe ghetto oldu. Bir dönem Brooklyn Park’da oturma gafletinde bulunduk aman diyim.
0
suicides underground
(05.03.21)
Fikirtepedeki rezidanslardan ev almadan önce yorumlara bak. Ben kentplusta kiralamayı düşünüyordum, biraz araştırdım pek iç açıcı değil. Ekşide kentplus başlıklarına bakabilirsin
0
mg3929
(05.03.21)
etraf güvensiz.
ooo residans falan diyip daire alan genellikle -görece- düşük gelirli kesim. yani bu noktada da residansta yaşamanızın bir anlamı kalmıyor.
trafik berbat ama 5-10 seneye o bölge daha berbat olacak.
gürültü, hava kirliliği, her türlü toplu taşımaya (ve bu toplu taşıma araçlarıyla taşınan her türlü insana) açık bir yer.
kentin karanlık yüzü olarak kaldı fikirtepe yani bir subcultre gibi, güvenliğin huzurun daha az oluduğu tekinsiz imajını koruyor.
bizde kentsel dönüşüm sadece inşaat yapmaktan ibaret olduğu, sosyal bir dönüşüm sunulmadığı için fikirtepe varoştu hala varoş. sadece gökdelenli bir varoş mahalle oldu.
yeni yapılan binaların (deprem açısından demiyorum) ince işçiliği, tesisatı vs de şüpheli.
aynı bütçeye anadolu yakası sahil hattından veya ataşehirde en azından yukarıda sayılanları bir kaçının olumlu olacağı seçenekler mevcut.
0
rewlack
(05.03.21)
Daha geçenlerde tv'de gördüm koskoca residans ama imarı yok, su-elektrik-asansör çalışmıyor.
5-10 sene diyorsunuz ama kendi kendine oturmayacak bu yaşam. O zaman kadar ben kiracı olsam oturmam - yani ev sahibinin onca aidatı aylık masraf gibi düşünmesi lazım. İlave masraf illa ki çıkacak. Kendiniz otursanız komşularınız eski gecekondu sahipleri olacak.

Roket adam ne dediyse+1
0
SiyamkedisiZorro
(05.03.21)
Ben gittim dolaştım, pırlanta'dan deniz gören daireler alınır.

O paraya o evler alınır mı bilemem ama illa alınacaksa elbette alınır.

e5 yanı teknik yapı o civar değil de pırlanta hem içeri çok ta girmeden güzel daireleri var, banyoları küçük.
0
liberal
(05.03.21)
çok ayakaltı bir yer. uzun vadede trafik, kalabalık ve gürültü yorar.
0
mj23
(05.03.21)
Birkaç sene sonra trafikten vb eve girip çıkmak dert oluyor.
Benzer bir bölgede oturuyorum bak akşam köprüden çıkıp eve yaklaşıyorum son 2-3 km 20 dakika sürüyor:)

Çünkü bu bölgelere yol, altyapı sokak genişletme vb yapılmadan eski nüfusunu katlayacak büyüklükte binalar yapılıyor. O yüzden korkunç bir kaos oluşuyor birkaç sene sonra yaşam oturunca.

Çok daha iyi seçenekler var bence anadolu yakası'nda.

Bir de bu bölgelerin demografik yapısı öyle kolay değişmiyor.

Araban yoksa dert sıkıntı. Gece geç saatte rahat gidip gelemezsin. Huzursuz olursun.

Araban olsa bile eşin, dostun, çoluğun çocuğun, kız arkadaşların vb için rahat gidip gelecekleri bir ev olmuyor. Ben ataşehir'deyim. Oturduğum yer güzel mesela. Ama çevresi sıkıntı. Ana caddeler pırıl pırıl, 3-4 sokak aşağı iniyorsun dert.

Ki Ataşehir artık epey oturmuş bir lokasyon.

Bir de tam anlamıyla bitmemiş projelerden ev almak Türkiye'de hep dert. Çok çok iyi güvenilir bir inşaat şirketi olması lazım (ki onlar 1-2 tane Türkiye'de).

Daha geçen ay karda kışta bir sitenin gazı kesildi. iskan miskan yuzunden.
0
anten
(05.03.21)
gecenlerde tv de gördüm diyen +1. baya kışın ortasında kombi falan çalışmamış. Fikirtepe'de bir siteden bahsediyorlardı.
0
camene87
(19.03.21)
(3)

Outdoor, spor alisverisi

fearisthemindkiller
Istanbul'da bildiginiz bir outlet magazasi var mi outlet ya da spor kiyafet, malzeme vs almak icin? Ya da web sitesi ? Neresi uygun? Ve ikinci el gym ekipmani almak istiyorum, nerden alabilirim?Avrupa yakasinda mumkunse.
Istanbul'da bildiginiz bir outlet magazasi var mi outlet ya da spor kiyafet, malzeme vs almak icin? Ya da web sitesi ? Neresi uygun? Ve ikinci el gym ekipmani almak istiyorum, nerden alabilirim?

Avrupa yakasinda mumkunse.
0
fearisthemindkiller
(04.03.21)
Göztepe Optimum.
0
himmet dayi
(04.03.21)
göztepe optimum spx
0
anten
(04.03.21)
Karaköy iskele yakınlarında var birkaç
0
Mirket
(04.03.21)
(7)

Konuşma Sanatı

nicky nick
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden iyi bir bölüm mezunuyum. Çevrem tarafından da zeki olarak atfedilen bir insanım. Bu konuda sıkıntı yok. Fakat samimi arkadaş ortamı haricinde bir ortamda bulunduğumda (yeni tanışılan insanların ortamı, iş toplantısı vb.) sanki beynim duruyor. Konuşmak i
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden iyi bir bölüm mezunuyum. Çevrem tarafından da zeki olarak atfedilen bir insanım. Bu konuda sıkıntı yok. Fakat samimi arkadaş ortamı haricinde bir ortamda bulunduğumda (yeni tanışılan insanların ortamı, iş toplantısı vb.) sanki beynim duruyor. Konuşmak istediğim çok şey olsa bile beynimde toplayamıyorum, üzerime bi mallık çöküyor ve konuşmaya başladığımda konu dağılıyor. Konuşurken beynimde ben ne diyorum, dışarıdan konuşurken nasıl görünüyorum diye sorgulamaktan konuşacağım şeyleri bağlayamıyorum. Konuşurken 10 saniye sonra söyleyeceğim şeyleri düşünürken anlık konuşmadaki düzgün kelimeleri seçemiyorum. Bazen de karşı taraftaki kişi veya kişilerin benim konuşmamdan sıkıldığını ya da ses tonumdan irrite olduklarını düşünüyorum, vücut dilleri böyle gösteriyor. İş toplantılarında sırası geldiğinde konuşan ve sonra susup hiçbir etkin rol almayan, konuştukları dikkate de çok alınmayan birisi gibi hissediyorum.
Bazı insanlara bakıyorum, konuşurken kendilerini çok güzel dinletiyorlar, doğru kelimeleri seçiyorlar, sanki konuşmaya başlamadan önce ne konuşacağını ezberlemiş de onları söylüyor gibi duruyorlar. Bunu nasıl yapıyorlar? Özgüven ile mi alakalı? Kitap okuma alışkanlığı olmadığını bildiğim insanların arasında bile var böyle tipler.
Bir ilaç olsa da gün boyu 2-3 duble rakı kafasını sağlasa, o zaman her şey çözülür gibi hissediyorum, seviyesinde alkollüyken bu sorunları çok fazla yaşamıyorum. Ama öyle bir ilaç yok tabii ki.
Bunu aşmak için ne yapmak gerekir? Psikolog mu? Udemy'dan veya başka ortamlardan hitabet dersi mi? Özgüven geliştirme çalışmaları mı? Ne yapmalıyım?

Teşekkürler.

P.S. Düzenli kitap okuyan bir insanım, kitap okumuyorsun o yüzden olabilir diye yorum yapacaklar için önden söyleyeyim.
0
nicky nick
(04.03.21)
Konuşma, kendini dinletme tıpkı bir resim veya müzik yeteneği gibidir bana göre. Bu dediklerinizin hiçbirine sahip olmayıp hatta eğitimsiz insanlar bile bazen öyle bir konuşuyor ki hayretler içerisinde dinliyorsunuz. Siz kendinizi fark etmemiş olabilirsiniz, sebebi tak şudur demem çok zor o yüzden önce bi gerçek nedene odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. Kişinin fiziksel şekli bile konuşma şekline yansıyor icabında.
0
olaylar olaylar
(04.03.21)
dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemi var gibi geldi bana.
psikolog değilim.
0
rewlack
(04.03.21)
Ozguven eksikligi. Bastan bir on kabul yaratmissiniz kendinizle ilgili. Bunu degistirmeniz gerekiyor. Bunu da cok basit sekilde bu hikayeyi tam tersi olarak dusuneceksiniz. Bugune kadar hep iyi bir konusmaci oldugunuzu, herkesin sizi istekle dinledigini ve sozu gecer biri oldugunuz on kabulunu yerlestireceksiniz icinize..

Neville Goddard ogretilerini takip ediyorum uzun bir suredir. kendimizle ilgili (ve aslinda hayatimizdaki her kisi ile ilgili.. ama o konuya girmeyelim simdi) her tur on kabulumuz degistirilebilir, kotu anilar dahil. Bu degisikligi yaptiginizda farki gormeye baslarsiniz.
0
2oda1salon
(04.03.21)
@rewlack +1
Bende de oluyor bu son zamanlarda. Kendimi rahat hissetmedigim zamanlarda boyle. Toplantilarda, gorusmelerde bisey soruldugunda veya soz aldigimda ne soyledim diye kendim de anlamiyorum bazen. Konusmaya baslayinca kafamdakiler birden ucuyor sanki. Dikkat daginikligi en buyuk sebep sanirim.
0
Kirmizibavul
(04.03.21)
Mesleğim gereği çok fazla sunum yapıyorum.
Konuşma ve hitabet aslında epey meşakkatli bir zanaat.
Üstelik konuşma sadece konuşma değil, sizin karakterinizin bir yansıması.
Yani nasıl bir karakterinizi varsa (baskın, içedönük, lider ruhlu, dışa dönük, asabi, yumuşak başlı vb.) konuşmanız da öyle şekillenir.

Sadece kitap okumakla, zekayla alakalı değil.

Ama en temelde özgüven ve beden dili çok önemlidir kendini dinletme konusunda. Ses kontrolü, beden dili hatta belki giyim kuşam bile etkili bu konuda.

Elbette beden dilini kontrol etmeye çalışmak dışardan çok eğreti durabilir. Bunu doğal yapmak da bir beceri.

Bol bol ayna karşısında pratik yapmak, kendini konuşurken videoya çekmek, sonra izlemek vb. faydalı olabilir.

Bir de iyi konuşmanın sırrı komplike olmak değil, basit olmakta. Kısa ama öz cümleler kurmak lazım.

Bir analiz vardı Trump'ın başarısını analiz ediyorlardı konuşmaları üzerinden. Bütün rakiplerinin konuşmalarındaki kelime dağarcıkları lise son, üniversite vb. seviyesindeyken,

Trump'ın kelime seçimleri ilkokul 4 seviyesinde. bu tabii ki metin yazarlarının özellikle yaptığı bir şey.

Basit her zaman iyidir.

Basit konuşmak sizi de rahatladır.
0
anten
(04.03.21)
ben de meslek gereği sürekli sunum ve konuşma yapıyorum, bunlar içinde 300-500 kişilik gruplara konuşmak da var. bir üstteki arkadaşın belirttiği gibi bu bir süreç, yani a'dan z'ye birden müthiş bir sonuç yakalayamazsın. benim tahminim bu heyecandan kaynaklanıyor, sahne kilitlenmesi yaşıyorsun. bunu yenmek için de daha sık yapmak lazım, üstüne gideceksin yani. işin buna elvermiyorsa mesela istanbulda toastmasters diye bir grup var, ara ara buluşup insanlar birbirlerine 10 dklık konuşmalar yapıyorlar. kendi konuşmalarını videoya çekmek de bir yöntem. evde konuşup videoya çek, izle, kötü olan yanlarını iyileştir. bu tarz aktiviteler kendine güvenini artıracaktır, kendine güvenin artınca o "işte konuşamıyorum etkin rol alamıyorum" etkisini de yenersin. yani kendine güvenini artırmak için sürekli pratik yapman lazım.

ha bu arada evet bu karakterle de alakalı, bazı insanlar doğuştan böyle oluyor. benim ailemin yetiştirme tarzından dolayı ben hazır girdim resmen bu konuya, yani zaten herkes baskın karakterdi ve herkes bir şeyler anlatıyordu, bizde hiç sessiz insan yoktur. ama sonradan da edinilebileceğini düşünüyorum.
0
roket adam
(04.03.21)
sebepleri şunlar:
1. özgüven eksikliği: konusurken insanların sıkıldıgını ve dikkate alınmadıgını düşünüyorsun. bu düşünce seni iyice baskı altına alıyor ve daha kötü konusmaya başlıyorsun. içinden çıkılmaz bir döngü haline geliyor.
2. yetenek/çalışma/tecrübe: çok zeki, bilgili, yakışıklı, kitap okuyan birisi olabilirsin. bunlar daha iyi yüzmeni sağlamayacağı gibi daha iyi konuşmanı da sağlamaz. konuşmak apayrı bir olay. bu konuda hiç bir çaba sarfetmemişsin belli ki. insanlar daha iyi konuşmak için kendini geliştiriyor. bu konuya özel kitaplar, videolar, kurslar var. beden dili eğitimi vs çalısıyor insanlar.
ayrıca ailende veya yakın çevrende iyi hatipler var ise bunları gözlemleme şansın olur. belli ki senin yok. bazı şeyler aileden öğreniliyor.
0
dafuq
(04.03.21)
(5)

şu arabada ne yamuk çıkabilir?

duyurukullanıcısı
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-jaguar-jaguar-x-type-2.0d-sorunsuz-884744813/detayadamlar ne güzel resimler koymuşlar vs.
www.sahibinden.com

adamlar ne güzel resimler koymuşlar vs.
0
duyurukullanıcısı
(02.03.21)
Aha bir zamanlar hayalimdeki araba. 6-7 sene once 40bin tl civarindaydi bunlar, simdi 100bin olmus vay be.

Hic bindin mi bu arabaya? Disardan "bana kalirsa" gelmis gecmis en guzel arabalardan ancak ic tasarimi (haliyle) cok eski kaldi artik. Binince anliyorsun ne demek istedigimi. Binene kadar hayalimdeki arabaydi diyeyim sen anla. Simdi bulundugum ulkede 1 maasimla cok rahat alabiliyorum bunlardan, bir cilginlik yapip alsam mi diyorum bazen ama ic tasarimi hos degil :(

Jaguar oldugu icin masrafli biraz, artik 15 yasinda oldugu icin duzenli olarak ustaya goturmek gerekir.
0
fakyoras
(02.03.21)
motor - mekanik olarak o zamanki dizel ford mondeo'larda ne yamuk çıkabilirse odur, altyapısı ve motorları aynı diye hatırlıyorum.
geri kalanı jaguar olduğu için, parça maliyeti yaygın markalardan fazla olabilir.
0
gkhncnzdgn
(02.03.21)
Yamuk çıkmasından daha öte bu araçla sanayiye girdiğinde araçtan anlayan usta bulamazsın, servise giderim deme bir sadece silgeç, ayna, müşür ayarı için servise gidilmez. Yedek parçası zor bulunur bulsan bile hem pahalıdır hem de geç gelir. Vakti ve parası olan yani patron diye tabir ettiğimiz adamlar için ideal bir araç orası ayrı.
0
kanlakarisikyagmur
(02.03.21)
İkinci el bakarken ben de bu araçlara çok yükselmiştim.

Ama sonra diğer jaguar muadillerine baktım km, yıl, vb.
muadilleri 130-140 binlerdeyken bu niye ucuz?

Yani 100.000 liraya 2008 model b sınıfı araç satarlarken d sınıfı bir aracın aynı fiyatta olması garip değil mi?

Hadi diyelim piyasası yok...

Hadi vergi dilimi yüksek...

Sonuçta 4x4'ler de ucuza gidiyor.


Bu sefer de bu araçla uğraşmak dert. Zaten benzinden ağlatır.

fotoğraflara bakmayın ne çakallıklar oluyor.

Ben bi fotoğraftan görüp beğendiğim arabayı ustaya gösterdim ilandan. Adam 2 yerde müdahale var dedi. Sordum varmış:)

Dizel diye baktığım araç Ruhsatta benzin işli. motor dizel. Yinee aynı usta direkt kaç şase birleştirme yapılmış olabilir demişti.
0
anten
(02.03.21)
bu devirde paras sikintisi olmayan koleksiyoner falan degilsen 15-20 yasini gecmis premium arac alinmaz, pek marka fark etmiyor. Bildigim kadariyla x-type jaguar'in en problemli araclaridan biri, zaten altyapi da ford. Buyuk ihtimal bu kmye tek motor ile gelmemistir.
0
cooperr
(02.03.21)
(5)

takip edilesi yazılım, bilgisayar guruları

nlgyrn
programlama, bilgisayar bilimi, yazılım, bilişim, teknoloji vs alanında takip ettiğiniz podcast, youtube kanalları var mı? ama öyle işin tıklanmasında olan gençlerden ziyade işinin ehli profesörler mesela
programlama, bilgisayar bilimi, yazılım, bilişim, teknoloji vs alanında takip ettiğiniz podcast, youtube kanalları var mı? ama öyle işin tıklanmasında olan gençlerden ziyade işinin ehli profesörler mesela
0
nlgyrn
(01.03.21)
podcast değil de haber sitesi arıyorsan bu işin tillahı hacker news

news.ycombinator.com
0
nahtoderfahrung
(01.03.21)
Sanırım sadece iPhonedo'yu takip ediyorum. Faruk beyciğim yeni apple ya da android ürünlerinin bir kısmını inceliyor. Oldukça geyik. Tüm videolarını izlemişimdir.
0
himmet dayi
(01.03.21)
ben takip ettiklerimi yazayım:

nesne yönelimli programlama hakkında çok bilgili, genel olarak proje yönetimi konusunda da ilginç fikirleri var:
www.yegor256.com
www.youtube.com

bu arkadaş kafka ve go konusunda uzman. eğer olur da bu teknolojilere yolunuz düşerse bakın:
rmoff.net

netflix teknoloji bloğu, akıl almaz bir çapta iş yapıyorlar ve büyük problemleri çözüyorlar genelde. bir de hikayeleştirip anlattıkları için okumayı seviyorum.
netflixtechblog.com

benzer şekilde slack teknoloji bloğu:
slack.engineering


teknoloji olarak linus tech tips meşhurdur oldukça, hemen her güncel teknoloji konusunda videoları var
www.youtube.com

benim gibi eski bilgisayar parçalarına ilgi duyuyorsanız, bunları inceleyen bir kanal LGR:
www.youtube.com

bunlar dışında takip ettiğim iki iyi programlama kanalı:
www.youtube.com
www.youtube.com
0
nehara
(01.03.21)
youtube yalınkod
0
anten
(01.03.21)
türklerden sadece (bkz: mehmet ince)'yi takip ediyorum.
0
roket adam
(02.03.21)
(8)

Hangi Piyano?

yanqoue
Seçenekleri 3'e indirdim.Yamaha YDP144 - 10500 TLKawai KDP 110 - 7750 TLKawai CN29 - 10500 TL
Seçenekleri 3'e indirdim.

Yamaha YDP144 - 10500 TL
Kawai KDP 110 - 7750 TL
Kawai CN29 - 10500 TL
0
yanqoue
(01.03.21)
yeni öğrenmek isteyen biri için bu piyano ve fiyatlar çok uçuk. harcayacak çok param var hevesim de asla geçmez diyorsanız basın parayı yamaha'ya.
0
uuth
(01.03.21)
ben roland rp102 aldım, başlangıç için çok güzel alet. tavsiye ederim.
0
clones
(01.03.21)
kawaii es110 daha uygun, daha pratik
0
anten
(01.03.21)
ben de cevabı kısaltayım: ucuz olan.
0
filteria
(01.03.21)
Kawai kdp 110 güzel bir piyano.
0
chihirovekohaku
(01.03.21)
Kawaii kdp 110.

Zamaninda kdp110 ile cn25 arasinda kalmistim ama fiyat olarak 500 lira fark ediyordu sadece :D bu fiyat farkina degmez. Kpd110 alin gitsin, bu kadar kafa yordugunuza degmez aralarindaki farklar.

Yamaha iyidir ama parayi basacaksaniz clavinova 400+ serisine basin, YDP basit giris modeli, Kawaii'den cok farkli olmayacak ses ve tusesi sizin icin.
0
taurina
(02.03.21)
casio celviano ap 450 var bende. 6 yil falan oldu gayet memnunum. alirken bayagi arastirmistim. pazarlik yapin alirken, etiket fiyatini vermeyin. karakoy yokusunda bir yerden almistim.
0
camussar
(02.03.21)
Kawai'deki durumu bilmiyorum ama Yamaha'nın servisi berbat. Ürünü sattıktan sonra arkasında duran yok. Uzak dur derim.
0
lancelot du lac
(02.03.21)
(7)

açık parfümler

cursor
Döviz ile birlikte parfüm vb fiyatları da pek tabiki uçup gitmiş.Açık parfüm konusunda erkek kokularında önerebileceğiniz markalar veya siteler var mı? Var mıdır bunların bir farkı?
Döviz ile birlikte parfüm vb fiyatları da pek tabiki uçup gitmiş.

Açık parfüm konusunda erkek kokularında önerebileceğiniz markalar veya siteler var mı? Var mıdır bunların bir farkı?
0
cursor
(28.02.21)
Oriflame'e bakın derim 36 liraya 100 ml parfüm almış eşim bana. Gayet de başarılı. En son D&P den parfüm almıştım, sıkınca boyumu tahriş ediyordu.
0
Arthur Dayne
(28.02.21)
Açık alacağınıza gratis gibi yerlerde uygun fiyatlı bir parfüm almak daha mantıklı bence
0
all girls dream
(28.02.21)
david walker ı tavsiye ederim, baya kalıcı.
alırsan açık parfüm diye fazla sıkma sakın.
0
gaza gelen
(28.02.21)
sakın sakın.
kullanmayın da gerekirse karbonat sürün geçin.

zara'ya bakın? nispeten iyidir.
eyüp sabri tuncer'ın falan atelier dükkanlarında güzel parfümler de oluyor. en kötü 70 derece kolonya serisinde ocean falan kokularına bakın. hem hijyenik olur hem de kolonyaya göre kokusu çok kalıcı.

avon ve oriflame'e de bakabilirsiniz. int.ten bulursunuz.
0
rewlack
(28.02.21)
Farmasi Shooters kullanıyor kardeşim yazdan beri. 76 liraya getirttim en son 100 ml. Eski parfümü 1 million idi birebir aynısı.
0
cilekli pasta
(28.02.21)
Bir kaç ay önce benzer arayış içindeyken buradan tutaste yi keşfettim. Fiyat performans olarak çok başarılı buldum. Pek açık parfüm tercih etmemiş biri olarak açık parfümerilerden bildiğimiz keskin alkol kokulu karışımlarla alakası yok bazı kokuları orijinallerinden daha kalıcı. Zaranın da güzel klonları var ama kalıcı değil malesef. Orijinal designer parfümlere yüzlerce, niche parfümlere binlerce lira verince sıkmaya da imtina ediyor insan. Donanımhaberde de yüzlerce sayfalık bir başlığı var oradan da göz atabilirsiniz. Öncelikle daha önce bildiğiniz kullandığınız bir parfümü denemenizi tavsiye ederim. Performansından memnun kalırsanız iş zaten fiyat avantajından dolayı kör alımlar yapmaya farklı bir meraka dönüşüyor.
0
glavina
(28.02.21)
Açık parfümdense, Zara'nın parfümlerini öneririm.
Hem daha kaliteli, hem de kokuları iyi. Bir de uygun fiyatları.
Açık parfümden pahalı biraz ama iyidir.

seyler.eksisozluk.com
0
anten
(01.03.21)
(6)

Arsamın piyasa değerini nasıl öğrenirim?

deepest
Merhaba,yıllar önce gelişmekte olan bir bölgede arsa yatırımı yapmıştım, şimdi eğer satarsam ne kadar eder bunu öğrenmek istiyorum. nasıl anlayabilirim? çevredeki emlakçılara bir kere sorma gafletinde bulundum ama her fırsatta arayıp müşteri olduğunu satmak isteyip istemediğimi soruyorlar. emlakçı k
Merhaba,
yıllar önce gelişmekte olan bir bölgede arsa yatırımı yapmıştım, şimdi eğer satarsam ne kadar eder bunu öğrenmek istiyorum. nasıl anlayabilirim? çevredeki emlakçılara bir kere sorma gafletinde bulundum ama her fırsatta arayıp müşteri olduğunu satmak isteyip istemediğimi soruyorlar. emlakçı kanalı dışında nasıl öğrenebilirim piyasa değerini?

teşekkürler.
0
deepest
(25.02.21)
Emlakçılar ucuza kendileri almak için olduğundan daha düşük fiyat verebilir. Sürekli aramaları da bundan mütevellit olabilir.

İlan sitelerinden de kontrol etmek gerekli. Popüler ilan sitelerinde illaki benzer özelliklerde yerler vardır ya da yakın özellikleteki yerlere göre emsal belirlenebilir.
0
Evocati
(25.02.21)
Ben olsaydım, civardaki satılık araziler için tek tek arayıp fiyat teklifi alırdım. Ortalama bir metrekare fiyatı tespit ederdim.
0
anten
(25.02.21)
Siz emlakçıya benim arsam ne kadar eder diye sormayacaksınız, kendi arsanızı tarif edip -şu muhitte şu metrekareye arsa bakıyorum ya da m2’si ne kadar- satın alacakmış gibi soracaksınız
0
Unde bach canim
(25.02.21)
Arsa mı tarla mı?
Tarla ise sahibindene bakıp yuzde 5 veya 10 düşük seçebilirsin.

Arsa ise imar kaç kartlı bakıp muteahhit kaç daire veriyor ve orada daireler kaç tl ona göre hesaplama yapabilirsiniz.
0
liberal
(25.02.21)
emlak sitelerine bakın. emlakçıları alıcı gibi arayın. etrafta başka satılık arsa varsa onları arayın
0
co2s2
(25.02.21)
Özel değerleme yaptırabilirsiniz, gayrimenkul değerleme şirketlerine. Aynı zamanda arsanın imar durumu, yapılaşma durumu vs ile de ilgili bilgiler edinebilirsiniz bu raporla.
0
physcos physcos
(25.02.21)
(15)

Eski ev alınır mı?

sckxyss
Kadıköy Bahariye ile moda arası bir yerde çok güzel bir ev buldum. Evin içi odaların şekli, güneş alması falan tam istediğim gibi. Beni tek düşündüren evin eski oluşu. 31+ yazıyor sahibinden'de. Muhtemelen 40 yıllık falandir. İstediğim yerlerdeki evler genelde eski. Yeni olanlar da çok pahalı. Siz o
Kadıköy Bahariye ile moda arası bir yerde çok güzel bir ev buldum. Evin içi odaların şekli, güneş alması falan tam istediğim gibi. Beni tek düşündüren evin eski oluşu. 31+ yazıyor sahibinden'de. Muhtemelen 40 yıllık falandir.

İstediğim yerlerdeki evler genelde eski. Yeni olanlar da çok pahalı. Siz olsanız çok begendiyseniz bu evi alır mısınız? Almazsanız da sebeplerinizi duymak isterim.

(Evi İstanbul'un merkeze uzak ilçelerinden birindeki yeni bir evi satıp alacağım. Üste para vermeyeceğim. Belki bu detay da önemlidir diye belirtmek istedim.)
0
sckxyss
(20.02.21)
Hayır, eski binalar çok eziyetli. Binanın yeri güzel, ferah, güneş alıyor ama değmez. En az 40 yıllık, deniz kumuyla yapılmış binalar bunlar. Siz diyelim satın aldınız, değer kaybedecek.
0
GoodMorningTeacher
(20.02.21)
Ben alirim. Yeni ev mi var merkezi yerlerde. Var olan da dedigin gibi aşırı pahali
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.21)
Güneşten büyüklükten vb feragat edip nispeten yeni (max 15 yıl) bir ev almak daha mantıklı şu süreçte. Düşündüğünüz fiyat bandında bulabiliyorsanız tabii. İnsanlar eski binayı değil almak kiracı olarak bile düşünmüyor artık.
0
msb
(20.02.21)
Çevreden bağımsız olarak o kadar eski bir evde yaşamak istemem. Fiyatların uçup kaçtığı merkezi yerlerde oturma isteğini de anlamıyorum. Metro hattında bir yer düşünürdüm ben olsam.
0
alfred
(20.02.21)
Ben olsam şu üç kriteri düşünürdüm:

-40 yıllık bir binanın sorunları ve çıkarabileceği masraflar

-Kadıköy bölgesindeki deprem riskini

-Binanın kentsel dönüşüme girme ihtimalini. Evi aldıktan sonra kentsel dönüşüme sokulursa (kadıköy taraflarında çok fazla bu yaşta bina kentsel dönüşüm kapsamına alınmaya başladı) uzun zaman alabilecek meşakkatli bir süreci çekmek ister miyim?
0
anten
(20.02.21)
Senin eve bir tadilat yaparız . 40 50 binin var ise :)
0
opitseri
(20.02.21)
moda-bahariye civarında hiçbir ev yıkılmadıkça değer falan kaybetmez.
en kötü ihtimalle değerini korur.

eski ev evet meşakkatli bir şey.
ama apartmanın durumu da önemli.
bazıları gerçekten allaha emanet oluyor, bazıları en azından iyi bakılmış durumda.

kentsel dönüşüm riski varsa, değer açısından bu daha iyi bir şey.
sadece taşınma meseleleri falan uğraştırabilir, onu düşünmek lazım.

bir de depreme konusunda bina hasarlı mı, değil mi, durumu nedir öğrenmek lazım.

31+ oralar için yeni bile sayılır bu arada, onu da söyleyeyim.
oradaki binaların çoğu daha eski.
bina bir şekilde içime sinerse, evi de beğendiysem ben alırdım.
0
blatta hiberna
(20.02.21)
benim icin, otoparkli ve az katli ise alinir.
otopark karaborsa zaten o bolgede.
0
camussar
(20.02.21)
Fiyatına bağlı olarak değişir bu sorunun cevabı. Konum da yaşam kalitesi açısından önemli. Dediğin bölgede yaşam kalitesi düşük. Uzun süre yaşamak için ideal bir yer değil. O taraflarda şehirde birkaç sene ikamet edeceksen yaşayacaksın. Fazla ayak altı.
0
mj23
(20.02.21)
Sade ve sadece deprem riskinden dolayi almam.
0
taurina
(20.02.21)
deprem riski + bitişik nizam. ben almazdım.
0
orpheus
(20.02.21)
Kiralarım ama almam, 20 sene otursan 60 yıllık binada oturuyor olacaksın
0
megacracker
(20.02.21)
Kadıköy belediyesi sınırları içinde çok ciddi kentsel dönüşüm var. Geçen yıl taşındığımı ev birkaç ay sonra yıkılacak boşuna masraf ettik.
0
suicides underground
(20.02.21)
alınmaz.
deprem olacak şaka değil.
acı çekerek ölmek istemeyişim geçerli ve noktayı koyan bir sebep.
ancak deprem olmayacak olsaydı bile;
yıllardır modada yaşıyorum inanılmaz kötü ve eski bir alt yapısı var.
eski binaların yalıtımı ayrı dert,
su hatları, sıhhi tesisatı ayrı dert.
asansör var mı?
apartman düzgün temizleniyor mu?
duvarlar yine aynı beton kalitesizliği yüzünden ses geçiriyordur.
havalandırma kadıköy evlerinin genelinde çok kötü.
binada hidorfor var mı? 2 haftada bir sular kesiliyor, hidrofor bile yok.
kadıköy kalabalığından duş almak için gece olmasını bekliyoruz ki su debisi normale dönsün.


*ayrıca yeni ev alırken zaten 10-15 yıldan yaşlı ev almayın.
0
rewlack
(20.02.21)
oturmak için alınmaz, ama yatırım için alınabilir. deprem riski var yani sonuçta, 40 yıllık binada kesinlikle oturmam istanbul gibi yerde. depremi geçtim, eski binanın derdi çok olur. yalıtımı, borusu, ısınması, tadilatı bi ton sıkıntı. bütçen yeterli değilse kadıköy'den biraz daha uzaklaş derim. depremden bir şey olmaz abi deyip eski evde oturanlar izmirdeki deprem gibi travmatik olaylardan sonra psikoloğa gitmeye başlıyor çünkü.
0
roket adam
(21.02.21)
(4)

Bu Piyanolardan Hangisini Tavsiye Edersiniz?

yanqoue
Casio AP-270 ---- 6100 TLCasio AP-470 ---- 7450 TLCasio AP-650 ---- 9500 TLCasio AP-700 ---- 10000 TLYamaha YDP-144 ---- 9500 TLKawai KDP110 ---- 7150 TLKawai CN17 ---- 7150 TLKawai CN29 ---- 9700 TLKawai CN39 ---- 12750 TLYamaha CLP 625 ---- 14.000 TL (Bunun sesine bayıldım, bunun için bütçemi bira
Casio AP-270 ---- 6100 TL
Casio AP-470 ---- 7450 TL
Casio AP-650 ---- 9500 TL
Casio AP-700 ---- 10000 TL
Yamaha YDP-144 ---- 9500 TL
Kawai KDP110 ---- 7150 TL
Kawai CN17 ---- 7150 TL
Kawai CN29 ---- 9700 TL
Kawai CN39 ---- 12750 TL
Yamaha CLP 625 ---- 14.000 TL (Bunun sesine bayıldım, bunun için bütçemi biraz aşabilirim)

Aynı markanın alt-üst modelleri mevcut listemde ancak arada kalite olarak devasa fark yok ise ucuz olanı tercih edeceğim.
0
yanqoue
(20.02.21)
casio ve roland kullandım.
en ucuzunu al. inan aralarında 4 bin liraya değecek bir fark yok.
amacın evde takılmak ya da öğrenmeye çalışmaksa hele, hiç yamaha'ya filan girme.
0
filteria
(20.02.21)
TAşınabilir piyanolara da bakın derim. Sonuçta dijital piyanoda şeklinin bir önemi yok:)

shop.zuhalmuzik.com

Kawaiiler tam fiyat performans enstrümanlarıdır
0
anten
(20.02.21)
Kawai CN25 (orta), Casio Privia PX 780 (giris), Yamaha Clavinova CLP 625 (ust) aletlerini kullandim (bu siralama ile). Hepsinden once de duvar piyanosu kullaniyordum dolayisiyla referans noktam hep o oldu.

Dijital piyanolara bakarken sesten ziyade tusesinin hissiyatina daha fazla onem verdim her seferine. Acikcasi bunca yillik klasik muzik deneyimime ragmen dijital piyanolari seslerine gore ayirt edebilecegimi zannetmiyorum, hepsi birbirine gercekten cok yakin. Ancak calma deneyimindr aralarinda daglar kadar fark var.

Casio,diger ikisine kiyasla gorece dandik ve dandikligi oldukca belirgin. Hem sesleri/efektleri duzgun degil, yer yer kulak tirmaliyor, hem tusesi rahatsiz, agirlik merkezi iyi dagilmamis. Pedallari normalden ufak, basmak zor. Beyaz tuslara biraz icerden basmak cok zor ve boyle durumlarda ilgili tusun sesi cok az cikiyor, bu da benim dikkatimi dagitiyor. Ha evde kendi kendinize calarken fark etmeyebilirsiniz ama biraz egitimli kulaklar icin gercekten eziyet. Bu sebeple Casio cok ust duzey modelleri olmadikca onermem.

Kawaii KDP110 cok iyi bir giris modelidir, ben zamaninda CN25i alirken KPD ile karsilastirip almistim, aralarindaki fark cok azdi. Ancak CN25i kullanirken tuseninin fil disi (veya iyi bir simulasyonu) olmamasi rahatsiz etmisti, parmaklarim fazla kayiyordu tuslarin uzerinde, surtunme kuvveti azdi. Casio'da bu yok, gercek fildisi olmasa da onun hissine cok yakin bir sey yapmislar, surtunmesi iyi. Alisilabilir bir sey elbette, ancak referans noktam gercek duvar piyanosu oldugu icin ben begenmemistim. Yeni nesil modellerde degismis olabilir, daha kaliteli kaplamalar uretmis olabilirler.

Yamaha canavar. Gercek piyanoya acik ara en yakin, hem tuse hem agirlik hem surtunme hem ses hem goruntu olarak dort dortluk. Ancak bence butce zorlayacaksa ozellikle de giris seviyesi icin boyle bir maliyete gerek yok.

Sizin yerinizde olsam Kawaii KDP110 ya da CN29 alirdirm. Her ikisi de evde keyif yapip baslangic seviyesi icin hayli hayli yetecektir, gayet de keyifli olacaktir.

Bu arada bakmadiysaniz asagidaki websitesi muhtesem incelemeler yapar dijital piyanolar hakkinda, mutlaka bakiniz:

www.pianodreamers.com
0
taurina
(20.02.21)
eğer profsyonel müzisyenseniz, Yamaha CLP öneririm. değilseniz zaten sizin için farketmeyecektir, ucuzunu alın.

Yamaha CLP serisi, diğer tüm piyanoların üstünde marka modeldir benim gözümde. sesine bayılmış olmanız, sesinin üretilmiş ses değil, birebir sample teknolojisi ile kaydedilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca tuş hasassiyeti, dokunma hissiyatı, akustik piyanodaki çekiç mekanizmasını en iyi taklit eden yine bence Yamaha'dır. Ki modelinden emin olmasam da birebir çekiç mekanizması ihtiva eden modelleri de var..

Ama elbette Kurzweil ve Kawai'nin de Yamaha'ya rakip olabilecek kalitede üst segment piyanoları vardır. sonuç olarak siz ve piyano ihtiyacınız buna karar verecek..
0
jeanluc
(21.02.21)
(3)

Şu reklam müziğinin türü ne

northern eagle
https://www.youtube.com/watch?v=WNxxaXZpJsI57. saniyeden itibaren başlayan müziğin tam türünü kestiremedim, bu tarzın spesifik bir adı var mı ve bu tarz şarkıların olduğu bir spotify playlisti vesaire biliyor musunuz?
www.youtube.com
57. saniyeden itibaren başlayan müziğin tam türünü kestiremedim, bu tarzın spesifik bir adı var mı ve bu tarz şarkıların olduğu bir spotify playlisti vesaire biliyor musunuz?
0
northern eagle
(20.02.21)
pop funk arası bir tarz. Çok belirgin bir tarz değil
0
anten
(20.02.21)
daha böyle reggae gibi, balkan müziği ya da klezmer gibi birtakım şeyleri andıran off-beat bir şey bence de ama ben de net bir yere koyamadım.
0
harfitarif
(21.02.21)
aslında pop. ama ritmi yapısı funka benziyor.
0
jeanluc
(21.02.21)
(7)

Yazılım dili nasıl çalışılır?

Unde bach canim
Efektif çalışma yöntemi nedir? Örneğin şu an 150 saatlik bir kurs izliyorum. Yazılım dili değil ama css üzerine. Kursu yapan kişinin videoları, özellikle detaylı e-ticaret sitesi yapımı güzel fakat bir zaman sonra sürekli aynı şeyleri yazması “izlesem yeter, arkasından yazmaya gerek yok” hissi uyand
Efektif çalışma yöntemi nedir? Örneğin şu an 150 saatlik bir kurs izliyorum. Yazılım dili değil ama css üzerine. Kursu yapan kişinin videoları, özellikle detaylı e-ticaret sitesi yapımı güzel fakat bir zaman sonra sürekli aynı şeyleri yazması “izlesem yeter, arkasından yazmaya gerek yok” hissi uyandırıyor. Öte yandan w3school sitesinden de çalıştım fakat bu tip öğrenimlerde en efektif yöntem bu tip örnekleri yapanın arkasından tekrar etmek mi, internette beğendiğimiz websitelerde kullanılan syntaxlara bakmak mı, yoksa github örnekleri alıp incelemek mi?
Tabi sorduğum şey genel bir soru; html, css yani önyüz için değil de yazılım dilleri için geçerli.
0
Unde bach canim
(18.02.21)
Bence konu anlatımını okuyup veya izleyip defalarca küçük küçük ödevler üretip/bulup uygulayarak, hata yapıp tekrar okuyup tekrar deneyerek ve hataları düzelterek başlangıç yapılır. Bu şekilde ilerlenir ve daha kompleks projeler üretilir. İlginiz varsa zaten ilerledikçe daha kompleks şeylerin nasıl yapılırlığının cevabını arayacaksınız. Takıldığınız yerleri internette nasıl arayacağınızı bilmek bu işin en önemli yeri olabilir. Gerisi zaten bi şekilde gelecektir.
0
Kahir ekseriyet
(18.02.21)
ben önce dersi izliyordum baştan sona.
sonra o dersi izlerken, adamın yaptığı şeylerin aynısını yaparak (yani durdura durdura) bir kere daha izliyordum.
daha sonra da o dersi açmadan, aynı dersin farklı bir versionunu yapmaya çalışıyor ve takıldığım yerlerde hem google, hem derse giriyordum.
0
tchuck
(18.02.21)
yazilim izleyerek ogrenilmez. kendine bir tane "pet project" bulursun, o projeyi yazmaya calisirken dili, frameworkleri ogrenirsin.
0
crucio
(18.02.21)
crucio +5
0
foster
(18.02.21)
ben kafama göre bir proje ayarlayıp onu yazmaya çalışırken öğrenebiliyorum ancak. izleyerek öğrenirken "hee güzel mantıklı" deyip geçiyorum aklımda kalmıyor yani. aklımda kalması için yazmam kurcalamam ve google da takıldığım yeri aratıp öğrenmem lazım. yazılımcı değilim, python'u öyle öğrendim.
0
roket adam
(19.02.21)
@crucio +0.5, tam 1 değil, çünkü:

Evet, yapmadan öğrenmek mümkün değil. Hatta bence video izlemek başta zararlı bir şey bile, öğrenmeyi baltalıyor. Ben öğrenirken hiç video izlemedim, zaten video falan da yoktu o zamanlar. Referans kitap vardı, takılınca açıp bakıyordum.

Öte yandan sadece proje yapmak da yeterli değil, sadece proje yaparsan mantığı anlamadan, yüzeysel bir şekilde öğrenip geçersin. Hele de ezber yeteneğin iyiyse 3-5 bişey yaptıktan sonra "kaptım bu işi" diye düşünürsün, eksiğini de farkedemezsin, çok insan düşüyor bu hataya.

Yani proje yap, ama yanında algoritma pratikleri var, onları da yap. Bir de kullandığın dil neyse açıp dökümantasyonunu oku, kaputun altında işler nasıl yürüyor onları öğrenmeye çalış.

Bir de evet, github'dan kod oku. Başta sıkıcı/anlamsız gelebilir, kod okumayı öğrenmek, bu adam burayı niye öyle değil de böyle yapmış diye sorma alışkanlığını kazanmak biraz zaman alıyor. Ama (kulağa komik gelse de) kod yazmak sosyal bir iş, en çok başkalarından öğreniyorsun.
0
plutongezegendegilmi
(19.02.21)
Hepsi iyi aslında.

Ama bu iş pratik yapmadan öğrenilemez. Yani ezberle yap gibi bir durum söz konusu değil pek.

Ben kişisel olarak öğrenme aşamalarını şöyle değerlendiriyorum.
Bu her zanaat için böyle bana göre: İster motor ustası ol, ister yazılımcı.

1-İzlemek / dinlemek:
Önce bir izle dinle. Ne gibi teknikler uygulayacağını ana resmi bir anla.

2-Taklit etmek:
Bu işi bilen birinin konuya nasıl yaklaştığını birebir taklit etmek. Bu aşama el ve düşünme pratiği kazanmayı sağlar. Nasıl sorular sorulduğunu, nasıl çözümler üretildiğini görmek ve birebir aynı yaklaşımla uygulamak her zaman işe yarar.
Youtube'dan bir tutorial aç. Adım adım adam ne yapırsa aynısını yap.

3-Takliti modifiye etmek:
Zaman içinde birçok yöntem görüyorsun. Mesela bir tutorial izledin. Atıyorum basit bir uygulama yaptın baka baka. Şimdi aynı uygulamayı modifiye et. Başka platformlarda öğrendiğin teknikleri uygula.

Daha hızlı çalışmasını sağlayabilir misin? Daha farklı bir algoritma deneyebilir misin? Hali hazırda bir iskeletin üzerinde bunları yapmak daha kolaydır.

Atıyorum basit fotoğraf galerisi yaptın baka baka. Şimdi o fotoğraf galerisine yeni bir özellik eklemeyi dene. Mesela galerideki fotoğrafları kullanıcı yanyana ya da dikey listeleyebilsin.

4-Problem çözmek
Bu aşamada artık daha az destek alarak ilerle.
Mesela kendin sıfırdan bir uygulama tasarla.
Aklına gelen fikirleri hayata geçirmeye çalış.
Stackexchange gibi sitelerde insanların takıldığı problemler için fikirler üretmeye çalış.

Benim aklıma gelen çözüm önerileri bunlar:)
0
anten
(19.02.21)
(18)

9 yaşındaki erkek çocuğunu evde nasıl oyalarım?

kibritsuyu
arkadaşlar, okullar sömestr tatiline girdi. hafta için gündüz canlı ders yaparken bile teneffüslerinde oyalayacak bir şey bulamıyordum, şimdi canlı ders de yok, tüm gün boş.annesi işe gidiyor. ben evde çalışıyorum. baba oğlu sabahtan akşama kadar yalnızım. işim olduğu zamanlar televizyon, tablet fal
arkadaşlar, okullar sömestr tatiline girdi. hafta için gündüz canlı ders yaparken bile teneffüslerinde oyalayacak bir şey bulamıyordum, şimdi canlı ders de yok, tüm gün boş.

annesi işe gidiyor. ben evde çalışıyorum. baba oğlu sabahtan akşama kadar yalnızım. işim olduğu zamanlar televizyon, tablet falan mecburen. ama işim müsait olduğunda en azından hem televizyondan, tabletten uzak durmasını sağlayacak, hem de birlikte güzel ve kaliteli vakit geçirmemizi sağlayacak ne yapabiliriz?

her şeyden çabuk sıkılıyor. kitap okutamıyorum hiç sevmiyor. ek çalışma (matematik vs) yaptıramıyorum, sevmiyor. kutu oyunu, masa oyunu desen bir oyun cafe'yi doldurabilecek kadar çok oyunumuz var, çabuk sıkılıyor. lego oynayalım desek zırt diye bitiyor. evin içinde deniz topuyla (ses yapmasın diye normal topla değil) futbol oynuyoruz ama yine de aşağıya çok ses yapıyor. annesi hama boncuk diye bir şey almış, başta bi ilgisini çekti, şimdi onun da pabucu dama atıldı. birbirine ekleyip yapı kurulan pipet gibi bişeyler almış, onunla da ilk gün oynadık, bi daha heves etmedi. koskocaman türkiye haritası aldım. şehirleri, dağları, gölleri bulma oyunu uydurduk, ama ne kadar uzun oynayabilirsin ki bunu da.

versem sabahtan akşama kadar tablet oynama potansiyeline sahip. ama elbette tableti verip kurtulma taraftarı değilim. beynini, gözlerini de düşünmem lazım.

kitap falan okumaya alışsa ona da razıyım. dünya kadar kitabı var. sırf bari tablete bakıyor, tabletten kitap okusun diye tabletine kitap okuma uygulamaları, kitap okuma siteleri, bir sürü e-kitap falan yükledim, en azından tabletle faydalı bir iş yapsın diye, bir kere bile alıp açtığı yok. tamam 1 saat falan oyun oynasın da, kalan vakitte ben ne yapayım da 2 hafta oyalayayım bu çocuğu evin içinde? gözünüzü seveyim yardım edin.
0
kibritsuyu
(30.01.21)
devir değişti artık çocuklar bizim gibi sokakta çelik çomak oynamak zorunda değil. canı ne istiyorsa akranları ile neyin muhabbetini yapıyorlarsa onu oynasın. en az 8 saat gece uyuyorsa ve yemek yiyorsa problem değil ne yaptığı. 12 punto renksiz alfabeli kitap mı okucak o yaştaki çocuk. serbest bırakın 30 yaş büyük adamla oynamaktansa akranları ile böğüre böğüre istedğini oynasın online. belki espor şampiyonu olur ilerde. ytd.
0
kelepir
(30.01.21)
Çocuk dergileri ya da robotik-kodlama için eğitim kitleri alabilirsiniz. Etkinlik, bulmaca, deney içeren kitap-dergi olursa ilgisini çekebilir.

www.tubitakdergileri.com.tr

www.robotistan.com

Online eğitim platformları var, katılabilir belki. Ben bi bambuyu biliyorum.

instagram.com
0
GoodMorningTeacher
(30.01.21)
tableti, oyunu onun becerilerini geliştirecek şekilde kullanabilirsiniz aslında.

ben kuzenlerle çok güzel art arda need for speed porsche unleashed veya test drive 6 oynardım.

eve bir direksiyon alırsınız, bir o yarışır veya bir siz. yükleyin forza gibi dirt rally 2.0 gibi oyunları, berecileri de artar hem.

not: taa 2000 yılında guillemont ferrari 550 marenello direksiyonum vardı :)
0
rain when i die
(30.01.21)
abi bu çocuğun anası ortaokul öğretmeni. her gün tablet oynamaktan beyinleri uyuşmuş çocuklarla uğraşıyor. ben pedagojik formasyonun dibine vurmuş annesine "bırak yaşıtlarıyla ne muhabbet ediyorsa sabahtan akşama oyun oynasın, oyun becerisini geliştirmek için kullanıp elektronik oyun şampiyonu olsun" derim?

zaten alıp suç ve ceza okusun demiyorum. bir kütüphane dolusu çocuk kitabı var, yazılısı da var, resimlisi de var. 2-16 yaş arası her türlü kitap var. bilim teknik'inden tut, gezi, uzay, yaşam, yaşına uygun çeşit çeşit dergi var. ayrıca deney kitapları, arduino setleri var. evde org var, gitar var, öğretip yol gösterebilecek adam da var. yani tablet oynamıyorsa bunun alternatifi eski devirdeki çelik çomak mıdır? yok mudur günümüzde tablet harici çocuk eyleme yöntemi?

kaldı ki yaşıtlarıyla zoom açıp karşılıklı da oynuyorlar saatlerce. ama ben sabahtan akşama yaşıtıyla online oyun oynayan, anca yiyip için sıçan, elinde tabletle mala dönmüş şişko bir çocuk olsun istemiyorum lan. oynamasın, saksı gibi kitap okuyup bilimsel çalışma yapsın da demiyorum. ama hareket lazım, biraz o tazecik beyninin gelişmesi de lazım. sadece yüksek ses ve hareketli parlak ışıklardan ibaret tabletle beyni uyuşsun istemiyorum.

arkadaşlarıyla parka götürüyoruz koştursunlar diye. arkadaşı 2. dakikada sıkılıp anasından tablet istiyor, parkta oturup tablet oynuyor. ben böyle bir çocuk olsun istemiyorum ki. tabletse tablet, yasak değil oynasın da kısıtlı oynasın. mala dönüşecek kadar oynamasın.
0
🌸kibritsuyu
(30.01.21)
bizde de bu modelin küçük yaş versiyonu var. dışarı çıkmak dışında başka bir oyalayıcı bulamıyoruz. tabletle fazla vakit geçirdiği günler durağan aktivitelere hiç ama hiç yanaşmıyor. sabahtan lego, resim vb aktiviteyi tutturabilirsek o günü daha sakin geçirebiliyor, yoksa tüm gün mızmızlanıyor bi şeyi beğenmiyor. kutu oyunu sevmiyor sizinki de demek ki. ya dışarda yapacak birşeyler bulun ya da tablet vermeden biraz can sıkıntısına sabredip legolara dalmasını bekleyin. yapacak birşey bulamayınca mecburen üretmeye başlar.

bir de tüm oyuncakları oyunları gözünün önünden kaldırın, unutsun. sırayla çıkarırsınız daha hevesli olur.

bizim apartmandaki o yaştaki çocuklar slime yapımına merak salmışlardı, biraz ortalık batıyor ama epey oyalanıyorlardı onunla.
0
denizince
(30.01.21)
slime var, kinetik kum var, hot wheels parkurları, onlarca arabası var, odası oyuncak dolu.

kutu oyunu da seviyor, mesela saatlerce monopoly oynayabiliyoruz, iyi de oynuyor kerata. ama 2 kişiyle de onun tadı yok. 2 kişilik kutu oyunu da maksimum yarım saat idare ediyor.

tavla öğrettim bu hafta, yeni diye biraz ilgisini çekti ama bunun da ömrü 1-2 hafta sürer maksimum.

hiçbir arkadaşının bilmediği kadar kağıt oyunu biliyor. pişti, uno falan derken batak öğrendi, ciddi ciddi oynuyor lan adam. bitince yandaki ıstakaları devirmeli okey oynuyor. bildiğin emmi oldu 9 yaşında.
0
🌸kibritsuyu
(30.01.21)
yani genel olarak sıkılgan çocuklar evi kirletecek aktivitelerden (uzmanlar duyusal diyorlar da işte aslında evi batıran aktivite) hoşlanıyor gibi bir gözlemim var :) deney seti gibi oyunlar alabilirsiniz. the dad lab var meşhur, instagram hesabı ve deney kitabı var. onlardan birlikte yapabilirsiniz.
0
denizince
(30.01.21)
"kitap okuma" kendi içinde bir sebep içermiyor sebep bu olabilir mi sizce?

yani çocukların bilgisayara yönelmesinin bir sebebi var, anne babalarımızın kitaplarda buldukları amaçları bilgisayarlarda buluyorlar. bir oyun oynarken, bir video ya da dizi izlerken bir amacınız, tatmin ettiğiniz bir duygunuz var.

bir film arayan insana "ne tür olsun", "nasıl konuları seviyorsun" diye soruyoruz. biliyoruz ki kendisiyle alakasız bir konuda film izlerken sıkılacak. Ama kitaplar için böyle değil bu. Kitap okumak her zaman düz bir eylem.

Ne yapayım? - Kitap oku.

Çok anlamsız oluyor haliyle. Çocuğuna kitaplar alıp hoşuna gideceği "fazla eğitici olmayan!" hikayeler okuyarak ilgisini kitaplara çekebilirsiniz. Kitap okumanın, matematik çalışmak ve nasihat dinlemekten bir farkı olmalı ki çocuk kitaba yönelsin.

öneri olarak çocuğunuzun sevdiği oyunların, filmlerin ya da benzeri şeylerin kitapları varsa onları alabilirsiniz.
0
mentuhotep
(30.01.21)
Teknik boyutuna giremem cunku ben evdeki 7 yasindaki kiza cozum bulamiyorum.

Bu yuzden buraya sadece lego yazmaya geld8m.lego ciddi ugrastiriyor.sevdigi seriyi aldigimda bastan sona ugrasip kendisi yapiyor,diger serilerle birlestiriyor.bunun disindaki tum oyuncaklarda yanina yanci ariyor.

Birde en son amazon un kopegi var,duz plastikten geliyor,yaninda bir suru minik bez parcalari var,sen onlari tuy diye o plastigin ustune isliyorsun.kendi kopegini kendin tasarla gibi.onu verdim yaklasik 2 saat hic basindan kalkmadan tek tek herseyini yapti,susadim bile demedi.uretebildigi herseyde cok guzel vakit geciriyor bizimki.
0
duptıs
(30.01.21)
Çocuğum yok öneri mahiyetinde sallayacağım :) yeğenlerim üzerinden fikir yürütüyorum ve aslın çocukların fiziksel olarak enerjilerini atamama problemleri var, enerjisini atamyan çocuğa boyama , okuma vb. aktivitenin tillahını sunsanız bir yere kadar idare ediyor. Bir de çocukların zaman algısı da bizden farklı bence, o yüzden çabucak sıkılıyorlar, özellikle bir akranlarıyla sürdüremedikeri için bu tip aktiviteleri. Benim önerim günlük programa ek olarak tabii, bir nintendo wii konsol almanız, kırık mırık uygun fiyata bolca var ikinci el, bütçe varsa switch alın tabii, dans mı spor mu neye hevesi varsa fiziksel olarak kendini orada yorsun. sonra zaten dinlenmek için daha sakin aktivitelere kayacaktır. tabletten bence daha iyi her türlü, çünkü uzun süre elindeki ekrana bakan çocuklarda postür ve gözelere neler olacak bilemiyoruz yakında.
0
ruz
(30.01.21)
Maketle falan uğraşmasını sağlayabilirsiniz belki.

Bu arada kitap okumayı teşvik etmek için belli aralıklarla Wifi şifresini değiştirip Wifi şifresini kitapta geçen spesifik bir detay yapabilirsiniz. Bu sayede şifreyi bulana kadar kitap okur hem de tabletten falan uzaklaştırmış olursunuz. Kitap okumanın ödülü tablet olur.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(30.01.21)
Hep derler ya çocuklar anne babayı örnek alır diye. Siz istediğiniz kadar kitap oku deyin, sizin elinizde kitap görmediği sürece mümkün değil okumaz.

Bu yaşta çocuklar için spor çok iyi bir etkinlik. Youtube'da falan o yaş grubu için egzersiz programları var. Güvenilir bir uzmanınkini bulup başlatın. En azından enerjisini atar daha çabuk yorulur:)

Robotik kodlama iyi fikir en azından meşgul olur.
0
anten
(30.01.21)
Kutu oyunlara (board game) dalsanız. Monopoly'den başlayın, diğerlerine geçersiniz.
0
put it in your appropriate place
(30.01.21)
satranç demeye geldim.
0
engelbert humperdinck
(30.01.21)
Sokağa çıkma saaatleri parka gidip scooter-bisiklet ve yorulabilceği şeyleri yapabilirsiniz (Arkadaşlarım böyle yapıyor). Gün içinde enstrüman, lego, birlikte bilgisayar oyunu gibi şeyler yapıyorlar.
0
kaset
(30.01.21)
Ormana gidip gezin.
0
luluki
(31.01.21)
Ben tabletçi yeğenimi masal anlatarak oyalayabiliyorum. İlgilendiği şeyler var, mesela örümcek adamı çok seviyor. Masaldaki ana karakterin adına örümcek adam diyip yardırıyorum, bayıla bayıla dinliyor.
0
plutongezegendegilmi
(31.01.21)
cocukta tüm türk cocuklarında olduğu gibi konsantrasyon eksikliği var. yani bir şeye konsantre olamıyor.

bence bunu değiştirmeniz lazım.
0
duyurukullanıcısı
(31.01.21)
(16)

Görev yapmalı oyun önerileri?

matilda
Selamlar,Ortalama ustu ozellikte bi laptop'um var. Gta V, Cyberpunk falan gayet akici oynaniyor. Boyle gorev yapmali falan oyunlari cok seviyorum (suraya git sunu yap, bunu getir bunu gotur vs) Turkcesini de bulabilecegim bi oyun olursa miss gibi olur. Severek oynadigim oyunlardan bazilari. Gta V, B
Selamlar,
Ortalama ustu ozellikte bi laptop'um var. Gta V, Cyberpunk falan gayet akici oynaniyor. Boyle gorev yapmali falan oyunlari cok seviyorum (suraya git sunu yap, bunu getir bunu gotur vs) Turkcesini de bulabilecegim bi oyun olursa miss gibi olur. Severek oynadigim oyunlardan bazilari.
Gta V, Border Officer, Papers Please, House Flipper, Watch Dogs 2.
0
matilda
(29.01.21)
Witcher 3. Ortaçağ/fantastik temalı gerçi ama çok güzel oyundur.
0
plutongezegendegilmi
(29.01.21)
tabii ki assassin's creed serisi.
0
ahm1
(29.01.21)
genshin impact
0
amortisman
(29.01.21)
Beholder
0
fezagezgini_4
(29.01.21)
tabii ki hitman! hitman 2 veya 3 gayet güzeldir.
0
t3hn0
(29.01.21)
kingdom come deliverance
0
nawar
(29.01.21)
Hitman tek geçerim
0
azzlack
(29.01.21)
eski olacak biraz ama max payne serisi çok iyidir
0
nahtoderfahrung
(29.01.21)
assassin's creed odyssey
0
nothing in my way
(29.01.21)
Borderlands 2
0
late viper
(29.01.21)
Zelda
0
kaset
(29.01.21)
Mafia 2-3
0
aynabugusu
(29.01.21)
Thief:Deadly Shadows
0
Uncle Sam
(30.01.21)
gta 3.
0
goodz
(30.01.21)
hayret yazılmamış; fallout 4
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.01.21)
sleeping dogs
0
anten
(30.01.21)
(5)

Udemyden alının kursla yazılım sektöründen para kazanıılır mı

ayağiniza gelen overlokçu
Udemyden alının kursla yazılım sektöründen para kazanıılır mı? Soru başlıktadır.Mevcut işyerim var gün içerisinde bayağı boş zamanım var https://www.udemy.com/course/komple-web-developer-kursu/learn/lecture/7327090#questions/2974170şu kursa kaydoldum. Kursun sonunda 7-8 ayda sağlam şekilde çalışarak
Udemyden alının kursla yazılım sektöründen para kazanıılır mı? Soru başlıktadır.

Mevcut işyerim var gün içerisinde bayağı boş zamanım var
www.udemy.com
şu kursa kaydoldum. Kursun sonunda 7-8 ayda sağlam şekilde çalışarak bitirmeyi hedefliyorum. Bu 7-8 ay sonunda ek iş olarak oturduğum yerde akmasa da damlayacak şekilde bir şey mümkün olur mu ne dersiniz? ayda 400-500 de olsa?
0
ayağiniza gelen overlokçu
(26.01.21)
kime nerden para geleceği belli olmaz, sorduğunuz soru çok genel. hazır html site yapıp millete iteleyen de para kazanıyor, bir kanal bulursanız 1. ayda da para kazanırsınız.
0
nahtoderfahrung
(26.01.21)
Kursu bitirdiniz diye ben size iş vermezdim. Yani direkt müşteriyi bulursanız belki işi alırsınız, ama onda da işi tamamlayamama ihtimaliniz çok yüksek. Müşteri değil de başka bir yazılımcının yanında çalışayım derseniz de imkansız demiyim ama zor.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
ben mühendis olmayıp yazılımı kendi kendine öğrenen ve applea giren birini tanıyorum.
0
adetsancısı
(26.01.21)
Öğrendiklerini borsa algoritması yapmak için geliştir. O zamn üç beş akıtırsın
0
dougsampson
(26.01.21)
yapmak istediğin şeylere göre değişir.
Yani ben bilge adam'dan bir kurs alıp, yurt dışında iş bulan insan tanıyorum.
normalde çünkü bilge adam falan burun kıvırılır.

ama mesele ne yaptığın. Yani Tesla'nın otonom sürüş programı da bir yazılım işi, ik'nın kullandığı izin takip programı da, android'e pişti oyunu yapmak da:)

Attığınız kurs web geliştirme üzerine, yani kendi başınıza proje uydurup geliştirmeniz mümkün. Atıyorum biraz ilerletip işlevsel web siteleri, browser uygulamaları vb. yapıp portfolyonuza koyabilirsiniz.

coolors.co

Şu uygulama mesela bir tane web geliştiricinin boş zamanlarında kendisi için yaptığı bir program. Hani bunun çalışan bir kopyasını yapabilecek seviyeye gelseniz bir şeydir.

Para kazanıp kazanamayacağınız da bu aşamada belli olur. Ya da bu işi yapan birilerini bulup onlara parça başı iş yaparak destek atabilirsiniz. Bu sayede işi bilen biri çalışmalarınızdaki eksikler konusunda da sizi yönlendirir.

Olmayacak şey değil yani ama iradeli çalışmak lazım.
0
anten
(26.01.21)
(4)

KOSGEB desteği

tchuck
2 senedir limited şirketim var. yazılım işleri yapıyorum, bir de eticaret sitem var ordan da satış yapıyorum.neyse, kenarda parası pulu olan insanlar olmadığımız için; ben ne zaman "yav bi yazılımcı iki yazılımcı daha aalyım. elimdeki bazı projeleri büyüteyim. iyi müşterilerim de var, daha çok iş al
2 senedir limited şirketim var. yazılım işleri yapıyorum, bir de eticaret sitem var ordan da satış yapıyorum.

neyse, kenarda parası pulu olan insanlar olmadığımız için; ben ne zaman "yav bi yazılımcı iki yazılımcı daha aalyım. elimdeki bazı projeleri büyüteyim. iyi müşterilerim de var, daha çok iş alırım vs." desem, bu işi kotaramıyorum. çünkü yani kenarda parası olmyan insan için 100bin 150binlik yatırımlar yapmak çok büyük risk oluyor.

sadede gelecek olursak; devletin, kosgeb'in vs. bir desteği var mıdır? "işimi büyütme kredisi" falan gibi, ödeme koşulları yumuşak, belki ilk 5-6 ay ödemesiz falan kredileri.

varsa ben bunları nasıl araştırıp öğrenebilirim? sitesinden bakıyorum ama çerçeveler çok belirsiz. belli ki bu işlerde tecrübeli birinin yönlendirmesi gerekiyor. ama usulü nedir ne değildir bilemiyorum işte.
0
tchuck
(26.01.21)
arge çağrılarına dijitalleştirme çağrılarına kobigellere başvurabilirsin.

ben geçen aldım ama %20 desteklendi hibe olarak onu da kullansam mı bilemedim.

yani öyle aman aman bir şey yok. tübitak'a 1501/1507 vs. bakabilirsin.
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
KOSGEB çok bilmiyorum ama @duyurukullanıcısı +1, tübitak bakın. Tübitak'ın çok basit bir filtresi var, onu geçecek bir proje oluşturuyorsunuz, hibeyi alıyorsunuz (bu sene 200 bin tl). Sonra o projeyi 1-2 ayda bitirip kenara koyup işinize bakıyorsunuz.

Pek etik değil ama herkes böyle yapıyor :/
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
devlet kesinlikle sana para verip al harca demez, sen harcarsın sonra talep edersin. bazen bu harcamanın ön onayı vardır bunun için proje filan gerekir.

yabancı dil mobil uygulama geliştirme ihtimalin varsa benimle iletişim kurabilirsin, bir çözümüm var tabi yine harcıyorsun öyle talep ediyorsun.
0
yeahbutso
(26.01.21)
Kosgeb ilk işletmeni kurarken destek veriyor eğer değişmediyse. Onun için de önce kosgeb eğitimini alıyorsun, sertifikayı aldıktan sonra işi kuruyorsun, işletmeye başlıyorsun.

Sonra kosgeb'e gidip "ben işi kurdum" diyorsun. Adamlar da gelip bakıyor. Ne kadar masraf yaptıysan belli bir limite kadar hibe veriyor.

Ama orada da çok sıkılar. Yani bilgisayar aldın mesela, 15000 TL verdin, 10000 TL'lik makineyi niye almadın da bunu aldın diye soruyor sana.

Atıyorum adam dürümcü açmış dükkana gitmiş 20bin liralık smart tv alıp şirkete fatura etmiş "müşteri izler" diye. Onu ödemeyebiliyor mesela.

İşle doğrudan alakalı harcamalarını uygun görürse destekliyorlar.
0
anten
(26.01.21)
(9)

araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı?

ayseee
önceliğim otomatik olması. araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı? ilana anlamadım 7.000 km'de mi şimdi bu araç? bi tuhaf geldi. alsam 6 ay sonra satabilir miyim acaba?https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-daewoo-sahibinden-otomatik-motoru-ve-sanzimani-yeni-yapilmis-orjinal-a-89
önceliğim otomatik olması. araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı? ilana anlamadım 7.000 km'de mi şimdi bu araç? bi tuhaf geldi. alsam 6 ay sonra satabilir miyim acaba?


www.sahibinden.com
0
ayseee
(24.01.21)
23 yıllık bir arabanın 7000 km'de olması imkansız bir durum. ilanın açıklama kısmında yazılmış arabının motoru ve şanzımanı değişmiş. sizin yerinizde ben olsaydım araba kullanmayı öğrenmek için bu aracı almazdım.
0
morqos
(24.01.21)
Araba kullanmayı hoca eşliğinde 4-5 derste çok rahat öğrenirsin. Gerisi pratik. Zor bir şey değil.

Mala gelcek zarardan korkmamak lazım, bir şey olursa zaten kasko var.
0
hayaletimsi
(25.01.21)
araba kullanmayı öğrenmekten ziyade sanayicilerle uğraşmayı öğrenmek için alınabilir :)

hayaletimsiye katılıyorum, bütçeniz varsa düzgün bir araba alın. bunu alıp sağa sola çarparak mı öğreneceksiniz? daha yeni ve iyi bir araba alıp, dikkatli kullanmak en iyisi.
0
roket adam
(25.01.21)
Alınmaz
Satılmaz
0
otopsicocugu
(25.01.21)
Alınmaz, uzak dur. Sen son sahibi olursun.
0
silah taciri
(25.01.21)
alınır ama sonra çift kapı bi daewoo'yu kime satarsın orası sana kalmış. çift kapı araçlar piyasanın kardeş olursun diye hitap edilen araçlarıdır. satması çok zordur. hele parçası ve ustası bulunmayan veya zor bulunan bi araçsa kardeşi geçtim karı koca olabilirsin. iyi düşünmek lazım.
0
johnnie w lker
(25.01.21)
Valla bu fiyata alınabilecek en düzgün tipte otomatik vites arabalardan biri bence de ama acemiliği atınca elinizde kalabilir :/ +1

O yüzden şunlar daha kolay gider sanki. Kilometreye, kazaya, boyaya çok takılmayın bakımları yapıldıysa sizi her türlü götürür satana kadar. Almadan önce bir ustaya götürürsünüz bir tanıdıkla birlikte. Çok kötü durumdaysa anlaşılır zaten. Ama idare ediyorsa alın gitsin.

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

Pazarlıkla 35 yaparlar.
0
ananiyimioguz
(25.01.21)
iyi bakılmış bir toyota işinizi görür. Yaris vb.
0
anten
(25.01.21)
uzak dur bence. satamazsın
0
ruby elixir
(25.01.21)
(4)

fotoğrafçı portfolyo sitesi

dreamdjarum
Arkadaşlar merhaba. Freelance bir fotoğrafçıyım. Yıllar önce daha ssl sertifikası meseleleri yokken wordpress üzerinden portfolyomu sergileyebileceğim bir site yapmış ve işimi görmüştüm. şimdi muhtemel bir müşterime sunmak için kendi adıma .com uzantılı bir site yapmam gerekiyor ama ssl sertifikası
Arkadaşlar merhaba. Freelance bir fotoğrafçıyım. Yıllar önce daha ssl sertifikası meseleleri yokken wordpress üzerinden portfolyomu sergileyebileceğim bir site yapmış ve işimi görmüştüm. şimdi muhtemel bir müşterime sunmak için kendi adıma .com uzantılı bir site yapmam gerekiyor ama ssl sertifikası meselesini aşamadım. ilk olarak gidip godaddy üzerinden domainimi aldım. şimdi hosting için ek bir harcama yapmadan ssl sertifikası olan bir site yapmak istiyorum. yol göstereniniz olur mu.. ya da wp harici başka bir cms ile işimi çözebilir miyim. teşekkürler..

(konu dışında portfolyo sergilenebilecek behance dışında platform önerilerinize ihtiyacım var. aşağıda başka bir arkadaş da bu konuda destek istemiş, onu da takip etmekteyim. )
0
dreamdjarum
(24.01.21)
creative cloud üyeliğin varsa adobe portfolio.
0
yeteramadenedimherseyi
(24.01.21)
aslında keşke godaddy'den wp hosting paketi alsaydınız 1 yıllık:) O zaman domain de ssl sertifikası da bedavaya gelirdi.

Bu arada nereden alırsanız alın, ssl sertifikası için ücret ödemeniz gerekir. Bazı firmalar dediğim gibi mesela goddady yıllık wp hosting aboneliğine ssl de hediye ediyor.

Hosting almadan siteyi nasıl yapacağınızı anlamadım zaten?
0
anten
(24.01.21)
porkbun'dan domain alıp creative clouddan behance (ismi değişti galba şimdi) kullanıp domain'e yönlendirdim ben.
0
argent dawn
(24.01.21)
(git: 1463937) Merhaba. cevap için teşekkürler. ben de bunu yaptım ama 3 aylık deneme sürümü verdi. çok güzeldi ancak 3 ayın sonunda kapandı. şu an için ek bir ödeme yapma imkanım yok. kendi domain adımı kullanacağım benzer bir platform arıyorum. bilginiz varsa paylaşırsanız çok sevinirim..
0
🌸dreamdjarum
(25.01.21)
(2)

ses yükseltici örneklem

sting
merhabalar. komşunun evinden gelen tangırtı sesinin ne olduğunu çözemedik ama ses kaydı aldım. ses kaydı şöyle 5 saniye temiz - tankırtı sesi (2 saniye) - 7 saniye temiz.şimdi ben bu elimdeki tankırtı (rüzgardan dolayı camı veya başka bir şeyin vurma sesi anlamadık) komşuya atıp nereden kaynaklandığ
merhabalar. komşunun evinden gelen tangırtı sesinin ne olduğunu çözemedik ama ses kaydı aldım. ses kaydı şöyle 5 saniye temiz - tankırtı sesi (2 saniye) - 7 saniye temiz.

şimdi ben bu elimdeki tankırtı (rüzgardan dolayı camı veya başka bir şeyin vurma sesi anlamadık) komşuya atıp nereden kaynaklandığını çözmek istiyorum fakat elimdeki sesin volümü çok düşük.

1. bu tankırtı seslerindeki volümü nasıl artırırım?
2. 5-6 saniyelik temiz kısımlara da bir tankırtı sesini kopyalamak istiyorum. örneklemi çoğaltmak için. yani 2 saniye tankırtı - 2 saniye temiz ses - 2 saniye tankırtı sesi haline çevirmek istiyorum. bunu nasıl yapabilirim?
0
sting
(23.01.21)
audio editor kullanman lazım bu herhangi bir program olabilir.

2000 li yıllardaki cool edit bile olur yani.

gain kısmını açarsan ses yükselir, ondan sonra boşlukları kesip peş peşe eklemekten ibaret.

mac kullanıyorsan garageband falan varsa onda da olur. herhangi bir daw içinde de olur. daw içinde gaini efekt olarak ekleyip açıyorsun genelde.

telefon programları da vardır da bilmiyorum.
0
killerbee
(23.01.21)
PC kullanıyorsanız audacity ücretsiz bir ses editörüdür. Fena da değil. Gain'i yükseltirseniz sesi daha net duyabilirsiniz ama çok yükseltirseniz distortion olur bu sefer hiç duyulmaz. Kararında:)

Yalnız ne komşular varmış yahu!
0
anten
(24.01.21)
(10)

Arabamı satarken, neler yapmalıyım ki sorun yaşamayayım?

hümanist tabutçu
Sorun derken, her sorun çeşidi buna dahil. Örnek: Dolandırılmak
Sorun derken, her sorun çeşidi buna dahil. Örnek: Dolandırılmak
0
hümanist tabutçu
(23.01.21)
çok klasik dolandırıcılıklara dikkat et. örneğin para sana aracı satın alacak şahıstan gelmeli. başka birinden gelen parayı geri alabilirler. parayı hesabında görene kadar noterde işlemi tamamlama, anahtarı teslim etme. sahte dekont ya da eft iptali gibi durumlar çok yaygın. en temizi yanına işi bilen bir arkadaşını almak.

www.vakifbank.com.tr
0
orpheus
(23.01.21)
Yapılan eft'yi geri çekme çok oluyor. Hesabınızda parayı görünce önce başka bir hesabınıza gönderin mesela, sonra noterde onayı verin.
0
aslil
(23.01.21)
İlgili şahıs yada başka birisinin hesabına gönderdiği parayı kafalarına göre geri isteyemezler. Sadece bankanın sistemsel bir hatası varsa geri alınır. Satın alan yada başkasının “kendi gönderdiği” para hesabına geçtikten sonra senin onayın olmadan banka da iade edemez. Bunun haricinde arabana güveniyorsan satın alacak şahısla bir ekspere gidin. Ekspere gitmeden önce aracının kaza/hasar bilgilerini söylersin. Ekspere gidince ücreti satın alan öder. Ama senin söylediklerin haricinde başka bir şey çıkarsa sen ödersin.

Anlaştıysanız notere gidersiniz. Noterdeyken hesabına parayı yollarlar. Noter de orada soruyor zaten “paranızı aldınız mı?” diye. Ok dedikten sonra resmi olarak satış gerçekleşir.
0
silah taciri
(23.01.21)
@silah taciri

para aracı üstüne alan dışında başka birinden geliyor.
adam gönderdiği para için ilamsız icra takibi başlatıyor, borç verdim geri yolla ya da yanlışlıkla yolladım gibi. araba sattım vs deyince de aracı üstüne alan kişi ben parayı elden aldım olayla alakam yok diyor çıkıyor.

üstüne malı mülkü olmayan adamda tabi işe yaramaz ama bankada parası olan, evi vs olan kişi için icra riskli iş. defalarca yaptılar bunu.
0
orpheus
(23.01.21)
@orpheus işim bu desem? :) borç yolladım derse borç olduğunu “gönderen” ispat etmek zorunda. Bankacılıkta “yanlışlıkla yolladım” diye bir şey yoktur. Bankanın kendi hatasıyla yolladığı/yatırdğı para haricinde işlemin iadesini istiyorsan hesabına para yatan kişinin kabul etmesi gerekir. Kabul etmemişken banka o parayı geri çekerse bankanın da sıkıntısı büyük olur. Eğer aksi bir şey olsaydı bankacılık diye bir şey kalmazdı.
0
silah taciri
(23.01.21)
"yanlışlıkla yolladım" gerekçesiyle geçen hafta gönderdiği parayı bir saat içinde geri aldı tanıdığım.
0
aslil
(23.01.21)
@aslil

İmkansız.

EFT geri döndürülebilir bir işlem çeşidi değil. Yanlışlıkla yolladım, geri alayım diye bir durum söz konusu değil.
0
hayirsiz
(23.01.21)
@aslil paranın geldiği hesap sahibine, banka sorar. “Yanlışlıkla olan hatalı bir işlem yapıldı, parayı ide edebilir miyiz?” diye sorar. Hesap sahibi kabul ederse iade edilir. Kabul etmezse eğer, banka o parayı iade edemez. Yasak!
0
silah taciri
(23.01.21)
bi şey yapmana gerek yok. öncelikle kafanda bi fiyat belirle ve yalvaran yakaran, ölüm kalım meselesi benim için diyen bile olsa o rakamın altına inme çünkü bazı gelericiler gelip türlü oyunlar oynayarak arabaları ölü fiyatına toplamaya çalışıyolar. fiyatını belirle.
sonra anlaştığınız adamla ekspertize gidin. ekspertizi yaptırın.
en son arabayı üzerine alacak şahsın hesabından para senin hesabına araç alım satım bedeli adı altında aktarılsın. başka hesaptan veya elden kesinlikle para kabul etme.
sonrasında zaten satışı verirsiniz.

not: arabayı ilana koyarken satmayı düşündüğünüz rakamın 5-6 bin üzerine koyun. o rakam zaten pazarlıkla satmak istediğiniz fiyatlara gelecektir.
0
johnnie w lker
(23.01.21)
EFT gönderilirken açıklama kısmına "şu marka aracın satış bedeli olarak, şu kişiye ödeme" şeklinde bir yazı yazdırt mutlaka. EFT'nin açıklaması bu olsun yani.

Para gelir gelmez başka hesabına geçir.

Sonra Noter'e imzayı at.

Ben satış işlemi sırasında aracın eksiklerini yazdırtmıştım. Atıyorum "yedek anahtarı eksik olarak teslim edilmiştir" gibi not ekletmiştim notere.

Bu arada noterlerde alternatif bir sistem de var. Alıcı parayı noterin hesabına yolluyor, para noterde tutuluyor. Sonra size aktarılıyor. Bunu da bir sorun. Dolandırıcılıkların önüne geçmek için. Ama para size gelmeden hiçbir şey imzalamayın:)

Aracı görmek isteyen sizi bulsun, sizin bildiğiniz yerde görsün aracı. Bilmediğiniz yerlere hele tek başınıza araç götürmeyin. Gasp, darp vb olayları yaşanıyor nadir de olsa.

Mümkünse yanınıza birini alarak gidin satış işlemi için. nolur nolmaz.

"Vay ben aracı enişteme alıyorum, o yarın gelecek, dur paranın yarısını şimdi vereyim kalanı yarın" gibi şeylere inanmayın. Dürüst bile olsa riske girmeye değmez. Yarın diyorsa o zaman yarın paranın tamamıyla gelsin.

Notere gidecekseniz erken saatlerde gidin. Genelde dolandırıcılar tam kapanış saatlerinde notere gitmek ister özellikle de cuma günü. Vay biz EFT'yi yolladık da saati geçti, yarın hesabında olur kardeş bak burada talimatı verdim falan diye sizi kafalamaya çalışırlar. Erken gidip, işinizi halledin, "parayı görmeden aracın devrini yapmayın"

Ekspertiz e götürdüğünüz yerlere dikkat edin. Bazen alıcılar kendi tanıdığı yerde ekspertize sokmak istiyor. Doğrudur adam da haklı kendine göre. Ama bazı acemi ellerde ekspertiz yaparken özellikle motor falan arabanın canına okuyorlar. Onlara dikkat edin.

Elden nakit kabul etmek riskli olabilir. Para sahte mi değil mi orada anlamanız zor çünkü. Zaten yasak da aslında belli bir meblağ üstünü elden vermek.

Alım satım işleminin nasıl yapılacağını baştan konuşun. EFT mi? Yoksa çek mi (riskli bulurum ama böyle alan da var)? Devir ücretini kim ödeyecek? Son MTV ödenmemişse kim ödeyecek? Atıyorum ben temmuz ayında bir araç aldım, MTV'si ödenmemişti hadi dedim ben ödeyeyim zaten ben kullanacağım artık adam kullanmayacağı arabanın vergisini vermesin. Ama bunları baştan konuşun.

Tam noterde işlem yaparken "ay dur bunu siz verin yanımda nakit yok vb. çok dert oluyor. Bir de ortalık karışıyor bir anda ne aldın ne verdin." Ya da eft diye konuşuyorsunuz, adam bir anda çantadan torba çıkarıyor, ben size 90bin havale yaptım, 20bin de bu torbada altın olarak var falan diyor. Hiç bunlarla uğraşmayın. Baştan konuşun nasıl yapılacağını işlemin.

En temizi bu. Ama parayı almadan arabayı vermeyin:)
0
anten
(24.01.21)
(13)

Kot pantolonu nereden alıyorsunuz?

fikox
Er kişi olarak kot bulamıyorum. Neredeyse hepsi likralı, bir tuhaf. Likralı olmayan, bacağa tayt gibi yapışmayacak ama slim fit olacak. Marka tavsiyesine açığım.
Er kişi olarak kot bulamıyorum. Neredeyse hepsi likralı, bir tuhaf. Likralı olmayan, bacağa tayt gibi yapışmayacak ama slim fit olacak. Marka tavsiyesine açığım.
0
fikox
(22.01.21)
Mavi, likrasiz kotlari var
0
kuehles blondes
(22.01.21)
Tam aradığım şey buydu, Lufian’dan aldım çok memnunum.
0
but that was just a dream
(22.01.21)
maviii!!!
0
polypropylene
(22.01.21)
www.altinyildizclassics.com

Bu hafta 4 adet aldım , kumaşlar ve kesimler nefis. Tek gerizekalılığım ,birinde özelliklere bakmamışım likralıymış. Hanım üzerimde duruşunu çok beğendi :)
0
synax
(22.01.21)
Mangoda oluyor
0
rapisa
(22.01.21)
colins
0
hayaletimsi
(22.01.21)
Gerek kumaş gerek renk olarak Jack&jones iyi. Maviden de iyi.
0
sumuklurakun
(22.01.21)
ben zara'nın slim fitlerinden alıyorum, tavsiye ederim.
0
contavolta
(22.01.21)
zara iyi epey
0
anten
(22.01.21)
Mavinin üst giyimlerini severim ama kotlar cacık malesef. Bacak arası yırtılıyor hep. levis ya da wrangler alıyorum ben.
0
IncredibleMau
(22.01.21)
Nasıl kimse Levi’s dememiş diye tekrar okudum ama gerçekten de yazmamış kimse. Kot konusunda yıllardır en sevdiğim marka Levi’s. Hem modellerini çok beğeniyorum hem de gerçekten kaliteliler.
0
ms brownstone
(22.01.21)
lee
jack and jones
0
baldur2
(22.01.21)
ben de maviciyim
0
cowboy
(22.01.21)
(6)

ABBA

AlsterWasser
ABBA'nın değerinden fazla büyütüldüğünü düşünüyorum. Ha ben uzman mıyım hayır. sıradan dinleyiciyim. Kötü demiyorum ama o kadar da iyi değil birkaç hit dışında tamamen sıradan. Ama fikrimin değiştirilmesine de açığım.yalnız mıyım bu düşüncede?ABBA deyince herkes hatta babam falan "ooooo" falan tepki
ABBA'nın değerinden fazla büyütüldüğünü düşünüyorum.

Ha ben uzman mıyım hayır. sıradan dinleyiciyim. Kötü demiyorum ama o kadar da iyi değil birkaç hit dışında tamamen sıradan. Ama fikrimin değiştirilmesine de açığım.

yalnız mıyım bu düşüncede?

ABBA deyince herkes hatta babam falan "ooooo" falan tepkileri veriyor da işte burda anaonim yazayım madem rahatlayayım :D
0
AlsterWasser
(20.01.21)
filteria
(20.01.21)
Ben seviyorum ya eğlenceli buluyorum. Hani en büyük abbaci benim. Kimseye laf söyletmem durumum yok ama kötü diyemem. Hit olmayan parçalarını da seviyorum. Ooo abba denince akan sular dururluk bir durum yok. Babanız filan abartı geldi bana biraz :)
Ama ben de şunu söyleyeyim. Beatles da John lennon da çok kof bence. Hatta boktan buluyorum. Azer Bülbül mu Beatles mi deseler göğsümü gere gere Azer Bülbül derim.
0
allah yazdiysa bozsun
(20.01.21)
tabii ki büyütülüyor, bu net bir olay arkadaşlar. özellikle yurt dışında. ama gel gör ki ben de ne eğlenceli buluyorum ne de bana hitap ediyor. anlayamıyorum da bu ayaklar nerden geliyor. ben genel bu işlerden anlamıyorum büyük ihtimal. 70lerde doğsaydık daha farklı düşünebilirdik, kim bilir..
0
olutaklidi
(20.01.21)
70-80 jenerasyonunda bir çok grup, sanatçı aşırı abartılıyor bence. aynı müziği veya teknik! olarak daha iyisini bugun yapan gruplar var. oooo AC/DC (vs) triplerinin içten içe karşılık bulmadığını düşünüyorum.
0
ishak77
(20.01.21)
Abba ve benzeri grupların olayı öncü olmuş olmaları. Elbette her zevke uymayabilir tarzları ama Vaktiyle 1 milyar dolarlık bir "yeniden birleşme" teklifi almışlar. Business Insider da öyle sallama haber yapacak bir kanal değil. www.businessinsider.com

Çok abartılı bir teklif diyelim bu. Biraz medya abartması diyelim, 500 milyon dolar önermiş olsunlar. Sadece mamma mia müzikalinin geliri 1 milyar dolara yakın.

ABBA'nın "efsane" sayılmasının birkaç sebebi var. Aslında bütün grupların efsaneleşmesinin sebepleri bunlarla ilgili.
1- Müzikal & Teknik sebepler
2-Dönemin sosyal-politik gündemi
3-Popüler kültür

Abba'nın neredeyse bütün parçalarını bilen, birçoğunu da repertuarında çalmış amatör bir piyanist olarak konuşuyorum:)

1-Abba, beatles, beach boys vs... bugünle kıyaslanınca aşırı düz gelebilecek gruplar. Ama bir tarzın öncüsü olarak kuralları koyan insanlar onlar oluyor. Mesela bugün Jimmi Hendrix'ten çok daha iyi gitaristler var. Ama müzik sadece teknikle ölçülebilecek bir konu değil. Bach'ın bestelerini Bach'tan çoooook daha iyi icra edebilen yüzlerce piyanist yetişiyor. Ama biz Bach'ı biliyoruz. Çünkü yolu o açtı. O vizyonu o getirdi. Popüler gruplarda da böyle. Samsung, Huawei vs. iPhone'dan çok daha iyi telefonlar yapıyor. Ama biz iPhone'u konuşuyoruz. Çünkü tüm sektör onların vizyonuyla ilerliyor.

Bugün Lady Gaga'nın birçok parçasında bile abba'dan inanılmaz esintiler var. Hatta Lady Gaga'nın birçok parçasını yazan / düzenleyen Redone Cezayir asıllı bir isveçli. Eğitimini isveç'te almak istemesinin tek sebebi, ABBA'nın isveçli olması. Müzik olarak onlardan çok etkileniyor. Belki onlardan çok daha iyi bir aranjör, ama onların vizyonundan etkileniyor. Bu arada grubun besteleri öyle çok basit değil pop müzik için epey komplike.

2-Dönemin sosyal ve politik durumu. Abba "Avrupa İdealinin" vücut bulmuş hali. Abba 72'de popülerleşiyor. Grup üyelerinin doğum tarihleri 1945'li yıllar. Yani 2. Dünya savaşının bitiminde yorgun bir Avrupa'ya doğuyorlar. Savaşı atlatmış, yeniden inşa olan bir Avrupa'da büyüyorlar. Avrupa'nın belki de altın çağlarından biri. Sovyet tehdidine karşı "birleşik" bir Avrupa fikri ağır basıyor. O yüzden ülkeler arası aşırı bir kaynaşma var. Eurovision da bunun eseri zaten. 68 olaylarının rüzgarı sürüyor. Tam o dönemde Eurovision'da ünleniyorlar. "Birleşik Avrupa" fikrinin eseri bir yarışma. Ve Waterloo gibi Avrupa tarihine referans veren aşırı da eğlenceli bir şarkıyla tanınıyorlar. Sonraki yıllarda Almanca, İspanyolca albümler de parçalar da yapıyorlar. Sapsarı, genç, enerjik, aşk dolu, "kozmopolit" 4 genç. İdeal Avrupa'yı daha iyi özetleyemezler. Haliyle müziğin ötesinde bir ruhu da taşıyorlar.

3-Bir şeye ne kadar maruz kalırsan o kadar kolay seversin. Yani işin içinde iyi bir pazarlama başarısı var. Abba için bir dönem İsveç'in volvo'dan sonra en büyük ihracatı deniyormuş. Albüm satışları epey yüksek. Tabii popüler kültür içinde de kendine yer bulmuş. Filmler, müzikaller vb derken grup bir şekilde popüler kültür içinde ikonlaşmış. Adamların isveç'te 3 katlı müzesi var:)

İyi gruptur abba sevin:)
0
anten
(20.01.21)
Zaten tum sarkilari efsane olan mucize bir sarkici, grup yok ki. Atiyorum Beatles Yesterday, Girl falan efsanedir benim icin ama 3 dakikalik Something sarkisi kabir azabi gibi uzun gelir, dinlenmez yani. Simon Garfunkelden sound of silence 1 milyon kere dinlerim arka arkaya ama Bridge Over Troubled Water sarkisini iskence niyetine kullansinlar idamliklara o derece. Abba'nin da oyle. Winner Takes it all'u, Gimme! Gimme!si efsane otesi bir cok vasat parcasi da var tabi
0
neverletyougodown
(20.01.21)
(6)

çevirmenlerin yerini makinelerin almasına kaç sene var?

ardt
yahu kıçımızı yırtıp dil öğrenmeye çalışıyoruz ama google translate'in gelişmişliği de kafamı kurcalıyor. henüz tam olmamış tabi ama eskiye göre gayet iyi gibi. e belki de 5-10 seneye yüzde 95-99 oranında doğru çeviriler yapmaya başlayacak?mesela diyelim 1-2 dil öğrendik, bir işe girdik (iş daha çok
yahu kıçımızı yırtıp dil öğrenmeye çalışıyoruz ama google translate'in gelişmişliği de kafamı kurcalıyor. henüz tam olmamış tabi ama eskiye göre gayet iyi gibi. e belki de 5-10 seneye yüzde 95-99 oranında doğru çeviriler yapmaya başlayacak?

mesela diyelim 1-2 dil öğrendik, bir işe girdik (iş daha çok dil sayesinde girilen bir iş olsun, diğer yetenekler çok arka planda olsun), ya günümüzden 10-15 sene, hadi bilemedin 20 sene sonra "arkadaşlar hadi sizi yavaş yavaş gönderiyoruz, makineler yeterince gelişti" denirse? ya çalışmalarımız boşa giderse diye korkuyorum açıkçası. ne diyorsunuz bu duruma?
0
ardt
(19.01.21)
Yapay zeka birçok sektörde %100 insanın yerini almayacak. Ama çoğu alanda 5 kişinin yaptığı işi artık 2 kişi yapabilecek.

Çünkü yapay zeka uygulamalarıyla, bazı işleri yapmak kolaylaşacak.
Tercümanlık da büyük ihtimalle etkilenecek iş kollarından biri.

Hatta doğrudan konuşmayı algılayıp karşıdakine simultane tercüme edecek cihazlar tasarlanıyor.

Muhtemelen gelecek yıllarda birçok dokumanı birebir çevirebilecek uygulamalar görebileceğiz. Tercümanlar sadece kontrol mekanizması olarak bulunacak.

Şöyle örnek vereyim mesela finans alanında eskiden şirketin her harcamasının ilgili defterlere işlenmesi gerekiyordu. Bir sürü deftere sürekli kayıt yapılması gerekiyordu haliyle bu muhasebe alanında çok insan gücü demekti. Şimdi bilgisayarlar sayesinde tüm defterlere tek seferde kayıt yapabiliyorsunuz. Eskiden 3 kişinin yaptığını şimdi 1 kişi yapabiliyor.

Haliyle insan ihtiyacı azalıyor.
0
anten
(19.01.21)
Bence o kadar bile yok ya cayır cayır çeviriyor valla programlar, makale yazanı falan da var.

(bkz: gpt-3)

Tabii ki redaksiyona vs. ihtiyaç olur ama Netflix'te bile korkunç çeviriler görüyorken insan içinden Google Translate'e çevirtselerdi keşke diyor :)

Çevirmen linçine hazırım.
0
chicha_v2
(19.01.21)
google translate inanilmaz gelistirdi kendini, yillar oncesinden altavista babelfish'i hatirliyorum da reisin tonlamasiyla neredeeeen nereyeee geldik :)

bu arada youtube otomatik ceviri de inanilmaz basarili, google translate kadar iyi degil ama konusmayi taniyip cevirmesine sapka cikariyorum

senin de dedigin gibi 5-10 yila kimbili ne seviyelere gelecek
0
exlibris
(19.01.21)
bir çevirmen olarak şahsi görüşüm

2014, tercümanlık bölümüne yeni girerken: abi bu google translate böyle giderse işsiz kalacağız ya offf
2021, çalışırken: abi bu google translate olmasa işsiz kalacağım

işin şakası bir yana dediğiniz gibi makineler yeterince gelişti diye insan çıkarmaları bana gerçekleşmez gibi geliyor. çünkü o çevirinin redaksiyona ihtiyacı olması bir yana ingilizce bir şey sorduğunda ne demek diye açıklayacak insana da ihtiyaç var, telefonda kurumun derdini anlatacak zoom'dan görüşecek insana vs vs...

ha benim şimdiki aklım olsa zaten tercümanlık okumazdım lakin çevirileri doğru yapıyor diye insanların bilgi birikiminin yabana atılması kolay değil iş hayatında. belki genel geçer metinler üzerinden konuşuyoruz ama bunun en ufak bir hatanın bile hayati olduğu tıp çevirisi var, edebi çevirisi var, var oğlu var... kaldı ki sözlü çeviride insan sıcaklığının yerini tutmayacağını düşünüyorum karşı tarafla iletişim kurarken.

son olarak bu teknolojiler çok güzel olsa da özellikle türkiye için insan gücünden daha ucuza gelmeleri uzun yıllar alacaktır. bunlar naçizane görüşlerim, her biri dediğimin tam tersi şekilde de gelişebilir, nispeten yakın zamanda çalışmaya başlamış bir çevirmen olarak kendi gözlemlerime dayanarak söylüyorum bunları.
0
amugochi
(19.01.21)
1. dil öğrenmenin esas amacı çeviri yapmak değildir. iletişim kurmak ama daha da temelinde sadece zihinsel beceri kazanmak var. kompleks motor becerisi gibi düşünün. yani marjinal bi örnek vereyim; insanoğlu gemileri buldu ama yüzme öğreniyoruz hala gibi gibi.

2. çeviri olayında mutlaka üslup, janr vs böyle şeyler gerekli. çeviri sadece teknik bişey olmadığı için insan faktörü her zaman önemli olacaktır diye düşünüyorum.

bi de artık dünya değişiyor, yani dünyanın kendisi/düzeni bizzat değişiyor. tüm bu değişimler olacakken 20 sene öööyle oturup beklemesin bi zahmet meslek sahipleri. burada sadece çevirmenlere seslenmiyorum her meslek için geçerli bu olay. sürekli gelişime, dönüşüme açık bireyler olmak şart. ikinci üçüncü uğraşlar, işe dönüştürülebilecek ilgi alanları, hobiler bulmak şart. ilk işinize gerek kalmazsa diye de değil; ilk işinizi daha nitelikli yapabilin diye şart.
0
rewlack
(19.01.21)
çevirmenin iş gücü azalır yani standart bir çeviri atıyorum 3 kişi ile yapılıyorsa bu 1 e düşer ama sonlanmaz. çünkü kavram, anlam, duygu ve düşüncenin aktarılması konusundaki kelime seçimini makine yapamaz yapsa bile çok standart çeviriler çıkar.

bu 3ten 1e düşme mevzusu da umarım çevirmenlerin daha çok dil öğrenmesine vesile olur.
0
duyurukullanıcısı
(19.01.21)
(7)

Turk fiilm/dizileri ses miksaji sorunu

morinyo
Turkiye’de cekilen dizi ve filmlerde neden ses sorunu var? Diyaloglar anlasilmiyor, ses bir alcalip bir yukseliyor, muzik sesi tum sesleri bastiriyor. En son Azizler filminde vardi ancak neredeyse her yapimda ayni sorun var. Kelebekler, Nuri Bilge Ceylan filmleri, TV dizileri,Bir Baskadir..Cozmesi z
Turkiye’de cekilen dizi ve filmlerde neden ses sorunu var? Diyaloglar anlasilmiyor, ses bir alcalip bir yukseliyor, muzik sesi tum sesleri bastiriyor. En son Azizler filminde vardi ancak neredeyse her yapimda ayni sorun var. Kelebekler, Nuri Bilge Ceylan filmleri, TV dizileri,Bir Baskadir..

Cozmesi zor bir sorun mudur bu?
0
morinyo
(09.01.21)
bir seyin uzmani yerine her seyin uzmani*nin kabul gormesinden. yakin bir arkadasim sektorde ise girdi (uzmanliklarini ve noksanliklarini ozellikle dile getirerek) adama ikide bir "sunu da yapiver" diye alakasiz is kilitleniyor.

simdi durum boyleyken ben sadece seste uzmanlasirsam emegimin karsiligini alacagimdan suphe ederim. sonra kurguyu da ustlenirim, goruntuye odaklanirken sesteki keskin dalgalanmalari duzenler, teferruatlari iplemem...
0
ateistanbul
(09.01.21)
sette/studyoda ses ne kadar temiz alinirsa post production'a ayni kolaylikta is gelir. bizde yarim yamalak seyler "kurguda halledilir" mantiginda kabul goruyor, gormek zorunda. sette irgat gibi calisan insanlara "bir tekrar daha" demek zor olabiliyor nitekim.

cozumu: insana insanca calisma sartlari sunulmasi.
0
ateistanbul
(09.01.21)
Bırakın filmi falan . Yabancı YouTube kanalları bile daha iyi.
Ama kimin umurunda ?
Ha görüntüler iyi mi ? Onlarda rezalet.
0
ycaycayca
(09.01.21)
Sesciye color yaptirilan bir ulkede iyi bile bence.

Bir de sizin dinleme kaynaginiz da onemli. Referans hoparlorde mis gibi gelen ses, cep telefonundan dinleyince kotu de gelebilir.
0
brkylmz
(09.01.21)
Nuri Bilge Ceylan'ın ilk filmlerinde var ama bu da imkansızlıklarla alakalı mazur görülmesi gereken bir durum. Kendisi sese acayip önem veren biri
0
olaylar olaylar
(09.01.21)
Ahlat Agaci’nda Sinan’in bazi konusmalari anlasilmiyor. Izleme kaynagim genelde televizyon, ki sinemada da cok fazla yasiyorum bu durumu.

Goruntu ve goruntu yonetmenligi sesin yaninda uluslararasi seviyeye yakin bence. Ses icin ozel bir durum var gibi sanki.
0
🌸morinyo
(09.01.21)
Ses sinemada en onemli konu aslinda.

Asil atmosferi veren sey ses. Goruntuyu at, yine iyi bir ses tasarimiyla bir atmosfer olustursbilirsin. Ama goruntu ses olmadan o atmosferi veremez.

Turk yonetmenler bu konulari iplemez hic. Xogu montaj masasina bile oturmaz.

Bir de ses asiri muhendislik bir konu. Bizdeki sescilerin cogu alaylli. Oysa mikrofonlamadan tut miksaja kadar her sey cok ciddi hesap kitap istiyor.

Mesela reverant filminin orman seslerini kaydetmek icin gunlerce mikrofonlama yapilmis.

bir turk yonetmen film cekimi sonunda on dakika ses kayit cihazina orman sesi kaydeder butun filmde onu kullanirdi
0
anten
(10.01.21)
(1)

Sigartalı Çalışırken Şahıs Şirketi Kurmak

komoxti
Selamlar. sigortalı çalışırken aynı anda şahıs şirketi açılabiliyor. Kafama takılan soru ise şu. Benim şirket açtığımı çalıştığım firma muhasebesi görebiliyor mu sistemde ?
Selamlar. sigortalı çalışırken aynı anda şahıs şirketi açılabiliyor. Kafama takılan soru ise şu. Benim şirket açtığımı çalıştığım firma muhasebesi görebiliyor mu sistemde ?
0
komoxti
(05.01.21)
Görebilir bildiğim kadarıyla. Sigorta kaydın sebebiyle.
İş sözleşmenizi de kontrol edin, bazı şirketler sözleşmelerine rekabetle ilgili maddeler koyuyor.

İş alanınız çakışır bir anda kendi şirketinize "rakip" olursunuz sıkıntı çıkabilir. İyice bir danışın.
0
anten
(05.01.21)
(7)

Eticaret-ticimax vs wordpress

anten
Selamlar,Bir eticaret girisimimiz olacak. Alternatiflere bakarken ticimaxı gordum.Sunu merak ettom benim wordpress altyapisi kullanarak yapamayacagim neyi vadediyor ek olarak?Yani profesyonel bir wordpress altyapisi alip istedigim gibi customize edip freelance bir wp gelistiriciyle, cok daha esnek b
Selamlar,

Bir eticaret girisimimiz olacak. Alternatiflere bakarken ticimaxı gordum.
Sunu merak ettom benim wordpress altyapisi kullanarak yapamayacagim neyi vadediyor ek olarak?

Yani profesyonel bir wordpress altyapisi alip istedigim gibi customize edip freelance bir wp gelistiriciyle, cok daha esnek bir cozum elde edermisim gibi hissediyorum ama bu kadar insan kullandigina gore kacirdigim bir sey mi var merak da ediyorjm.

Bir de ticimax alinca onlarin hostinginden baska alternwtifimiz yok anladigim kadariyla
0
anten
(04.01.21)
site yapmak demek sadece tasarim, kodlama degil.

bunun analyticsi, yonetim paneli, seosu, sosyal medya entegrasyonu, optimizasyonu vs.. bir suru faktoru var.

eger profesyonel hizmet almak istiyorsan isinin ehlinden al. cunku adamlar yillarca bu isi yapiyor ve her disiplin icin ayri ekibi var.
0
buenosdias
(04.01.21)
Yillardir wordpress kullaniyorum, oldukca iyi trafik alan sitelerde de wp kullandim. Bahsettiginiz konulara zaten vakifim

Analytics, yonetim panelinde oldukca memnunum. Seo konusunda da gayet basarili sonuclar aldim.

Merak ettigim farkli ekstra ne sunuyorlar? Acickasi wp daha kisisellestirilebilir geliyor. En azindan eklemek istedigim seyler icin kendim istedigim modulu tasarlatwbilirim ya da satin alabilirim tek bir sirketin insiyatifine kalmadan.
0
🌸anten
(04.01.21)
ticimax bir saas. yani adam size yazılım satmıyor, hizmet satıyor, bu hizmeti de kendi yazılımıyla sunuyor. peki neden wp değil de ticimax (ya da diğer yerel muadilleri)?

adam önünüze hazır koyuyor herşeyi. kredi kartı entegrasyonu + fatura yazdırma + kargo takip + hepsiburada vs sitelerle entegrasyon

bunları wp'de yapamazsınız. yapsanız bile çok zorlanırsınız. kendi sitenize girdiğiniz ürünü bir kerede hepsiburada vs sitelere de girmiş olmak , bence çok güzel öneri. bu bile wp'ye göre öne çıkartır sizi.

ama tabii görsel anlamda kısıtlıdır. istediğiniz şekli şemali veremezsiniz. bir de wp'den çok pahalıya gelir.
0
co2s2
(04.01.21)
Bu hepsiburada farki iyiymis anladim. Ama arayuzler falan rezalet:)

Keske benim ui tasarimcimin yaptigi tasarima gore customize edebilseler
0
🌸anten
(04.01.21)
css'le oynatırlar herhalde. sormak lazım
0
co2s2
(04.01.21)
ben de wp ile eticaret siteleri yapıyorum ancak yüksek adetli ürün kısmı işin içine girdiğinde performans sıkıntıları oluyor. bir de pazaryeri entegrasyonları çok iyi. bu noktalar haricinde wp'ten üstünlükleri yok bana kalırsa.

tasarım olarak da istediğin tasarımı yaptırabilirsin ticimax'te de diğerlerinde de. ama onlar da extra bir 10bin tl (en az) maliyeti olacaktır.
0
winston
(04.01.21)
selamlar, kafam rahat olsun diyorsanız Ticimax. Sizin woocommerce'ü e-ticarete hazır hale getirmek için hele hele tr'deki sisteme uygun hale getirmek için harcayacağınız geliştirme bedeli Ticimax'ın bir senelik orta üst paketi ile kabaca aynı maliyete gelir.

Tasarım giydirme hizmeti de veriyorlar. Hazırlattığınız Ticimax wireframe'ine uygun tasarım birebir geçer hiçbir sıkıntı yaşanmıyor. Destek konusunda da oldukça iyiler diyebilirim.

Not: Yaklaşık 10-12 kadar müşterimizin Ticimax altyapılı sitesini yönetmekteyiz.
0
calmdown
(04.01.21)
(2)

Dribbble tasarımları

IncredibleMau
Themeforest'ta real estate ui templatelere bakıyorum. Dribbble ile kıyaslayınca baya çöp kalıyor. hem dribbble kalitesinde hem themeforest fiyatında psd/figma tasarımlar bulabileceğim siteler var mı?not : asıl aradığım real estate tasarımlar değil. örnekteki gibi solda liste sağda map olacak şekilde
Themeforest'ta real estate ui templatelere bakıyorum. Dribbble ile kıyaslayınca baya çöp kalıyor. hem dribbble kalitesinde hem themeforest fiyatında psd/figma tasarımlar bulabileceğim siteler var mı?

not : asıl aradığım real estate tasarımlar değil. örnekteki gibi solda liste sağda map olacak şekilde, airbnb'ye benzer tasarımlar.

dribbble.com
0
IncredibleMau
(23.12.20)
Dribbble tasarımcıların kişisel vitrini olduğu için genelde biraz fantastik tasarımlar ağırlıklıdır orada.

Themeforest'taki tasarımlar fena değildir aslında.

Sizin ihtiyacınız designcrowd / 99 designs gibi sitelere bu referansı verip bir tasarımcıya bu istediğinizi yaptırtmak aslında
0
anten
(23.12.20)
Tasarımcıya yaptırmak en kolayı olurdu ama ticari/maddi getirisi olmayacak bir iş için kullanacağım tasarımı. Yukarıya iliştirmeyi unuttum. İstiyorum ki hem dribble kalitesinde olsun hem themeforest'a yakın fiyatlarda olsun.

Uçuk kaçık şeyler var doğru ama linkteki pek öyle sayılmaz. Buna benzer listeme eklediğimiz onlarca tasarım var.
0
🌸IncredibleMau
(23.12.20)
(10)

Zeytinyağı

Arthur Dayne
Güvenilir bir üretici desen yok. 18 tlye de var 52 tl ye de. Arada bu kadar uçurum olmamalı. 18 e satan da kar ediyor ki o fiyata veriyor. İnternette sadece 1 2 tane güvenilir büyük üretici buldum onlar da çok çok pahalı. Ayrıca kargosu var. Patladı etti bir ton iş. Nereden bulacağız biz saf zeytiny
Güvenilir bir üretici desen yok. 18 tlye de var 52 tl ye de. Arada bu kadar uçurum olmamalı. 18 e satan da kar ediyor ki o fiyata veriyor. İnternette sadece 1 2 tane güvenilir büyük üretici buldum onlar da çok çok pahalı. Ayrıca kargosu var. Patladı etti bir ton iş. Nereden bulacağız biz saf zeytinyağını makul fiyatlara?
0
Arthur Dayne
(20.12.20)
52 TL sanırım zengin elit müşterilere yönelik bir fiyat olsa gerek.
şu an çok çok 23-24tl yi geçeceğini sanmıyorum. Fiyat farkı konusunda sadece bildiğim (kargo nakliye paket kutu vs. hariç olarak) asit oranının burada önemli olması ama yine de 52tl edeceğini sanmam.
Şu an antakta,kilis, Gaziantep civarından varsa bir tanıdık aracılığıyla getirtmek daha uygun gibi.
0
Erva
(20.12.20)
30 tl'nin altındakiler güvenilir değildir diye düşünüyorum.
0
PoscheN
(20.12.20)
zeytinyağı çok farklı bir üründür. asitine, hasat zamanına ve sıkım sıcaklığına göre fiyat değişir. yani 1 kilo zeytinden çıkan yağ miktarı bu söylediğim yöntemlere göre değişir. fiyat da artar tabi.

bir örnek vereyim mesela. şu anda erken hasat, düşük asit (0,2 dizem) soğuk sıkım bir zeytinyağının litresi yaklaşık 100 TL.

bu fiyat 1 litresi 25 tl'ye kadar düşer. hatta riviera derseniz 10 tl'ye de düşer.
0
iddaaci
(21.12.20)
Kristal Zeytinyağı öneririm.

Türkiye'nin en iyi üreticilerindendir. Hala aile müessesi olarak bu işi yapıyorlar.
Bir diğeri Zeytin iskelesi.
0
anten
(21.12.20)
www.yunusonline.com
Kristal kırmızı teneke 2lt olanı 60 veya 70 e almıştım. Market zeytinyağları içerisinde tariş 1. kristal 2. Fiyat performansa göre puan verdim daha iyileri var marketlerde ama pahalı benim için
0
rapisa
(21.12.20)
Birde güvenasa soğuk sıkım alıyordum o da güzel ama arttırdı fiyatını bu üçünden hangisi ucuzsa onu alıyorum.
0
rapisa
(21.12.20)
keşke köyde bir tanıdığınız olsa da ondan isteseniz, ama eğer yoksa da markalı ürün almak beni biraz korkutuyor,
Bu aşağıdaki firmayı tanımam etmem, twitter'da görmüştüm,
Bu veya buna benzer bir yer bulup alsanız keşke.

esebze.com

Bir arkadaşım şehir hayatını bırakıp köye yerleşti, normalde o gönderiyordu. Ama şimdi değil birkaç ay sonra göndereyim dedi, bizim evde de yağ bitiyor.
0
michael_knight
(21.12.20)
Ben bu zeytin yagini bir ara hayli derinlemesine arastirmistim cok fazla ince detaylari var. Benim kanaatime gore hakiki tas baski soguk sıkım (onunda cok ince detaylari var tasimasi suresi vs.) Zeytin yagi ticari olarak satilmiyor bu isi ancak gusto olarak kendi tuketimi icin ureten cok az kisi var. "dogal urunler" "koy urunleri" vb. Isimlerle satilan urunler ise tamamen pazarlamaya yonelik. Yine de vakif zeytin yagini oneririm hic degilse vakiflara ait belli bir standardi var.
0
acebi
(21.12.20)
yağın bana maliyeti 20 lira. ben en az 25 lira+teneke parasına satmalıyım ki bir işe yarasın. öyle düşün.

geçen ilanda gördüm "prina yağı" diye satıyorlar ucuz yağ. biz prinayı sobada yakıyoruz ısınalım diye. millet yağını yiyor.

5 kilo yağ satıyor arkadaşım dükkanı var. istersen numarasını vereyim mail order ile sana kargolasın. akhisar ballıca köyünün yağı.
0
alperz
(21.12.20)
ayvalıklı ve zeytinliği olan biri olarak cevaplayım.

istanbulda litre fiyatı 40 liraya satıyoruz. eğer tenekede istersen +7 lira teneke maliyeti var.

işin maliyeti cok yüksek zeytin dediğiniz şey malesef 5-6 kiloda 1 lt kadar yağ veriyor. tabi siz yağ kalitesinden ödün verip 28-30-34 derecelerde sıktırırsanız bu 4-1 3-1 e kadar düşer ama bu seferde yağın tadı bozulur kokusu kalmaz.


30 liranın altında aldığınız yağ büyük ihtimalle yüksek sıcaklıkta sıkılmış ve kokusu olmayan bir yağdır.
0
prezarlatif
(21.12.20)
(5)

Evde spor yapmak

kondansator
İyi pazarlar sevgili duyurucular. Pandemi öncesi spor salonu ve bisiklet sayesinde hareketli bir yaşamım vardı. Şimdi sıfır hareket, bayağı hantallaştım. 10dk ekiptik bile eskisinden fazla yorar oldu. Evde spor yapıp varolan kiloları atma yoluna girerek hareket kazanmak istiyorum. Komşuları rahatsız
İyi pazarlar sevgili duyurucular. Pandemi öncesi spor salonu ve bisiklet sayesinde hareketli bir yaşamım vardı. Şimdi sıfır hareket, bayağı hantallaştım. 10dk ekiptik bile eskisinden fazla yorar oldu. Evde spor yapıp varolan kiloları atma yoluna girerek hareket kazanmak istiyorum. Komşuları rahatsız etmemek adına hoplamalı zıplamalı hareketler de kapsam dışı kalıyor. Neler önerirsiniz acaba?
0
kondansator
(20.12.20)
Mat ile hoplamalı hareketlerin sesini biraz olsun baskılayabilirsiniz. Onun dışında direnç bantları, dambıl ve vücut ağırlığınız yeterli olur şimdilik.
0
ruhen hastayim ben
(20.12.20)
Çare eliptik bisiklet. Kardiyo işini bisikletle, kas işini dambılla halledebilirsiniz. İsteğe göre plank ve şınav da eklenebilir.
0
halitkin
(20.12.20)
walk at home- leslie 45 dklık videolarına bakabilirsiniz. biraz alıştıktan sonra da yine youtube dan walk at home 30 dk + herhangi bir ağırlıkla çalışma videoları belirleyip çalışabilirsiniz.
0
claws of perdition
(20.12.20)
Fitbit Coach
0
anten
(21.12.20)
Ağırlık kullanarak yağılan hoplamasız egzersiz videoları var. Birde ben dün dambıl kullandım bu yüzden kaslarım ağrıyordu hamlaşmışım. Sokağa çıkma yasağıda olduğu için her boş vaktimde basit hareketleri 100 kez yaptım. Böyle 450 tane falan yaptım. Mesela çay almak için kalktığımda falan. Ufakta olsa oturmaktan iyidir.
0
rapisa
(21.12.20)
(11)

oyun tavsiyesi

nasil olacak bazi seyler
homeoffice düzende mesai saatimiz 5e çekildi, haliyle boş vakit çok bu ara. age of empires tarzında çok zorlamayacak strateji oyunu ne tavsiye edersiniz? online / offline fark etmez. netflix sıktı artık.
homeoffice düzende mesai saatimiz 5e çekildi, haliyle boş vakit çok bu ara.
age of empires tarzında çok zorlamayacak strateji oyunu ne tavsiye edersiniz? online / offline fark etmez. netflix sıktı artık.
0
nasil olacak bazi seyler
(15.12.20)
(bkz: m2tw)
0
duygusal pehlivan
(15.12.20)
Civilaziton V. Biraz zorlar :)
0
the coon
(15.12.20)
medievalı çok sevmiştim de 2ye ısınamamıştım. tekrar şans verilebilir sanırım.
0
🌸nasil olacak bazi seyler
(15.12.20)
civ5 sevemedim ya.
0
🌸nasil olacak bazi seyler
(15.12.20)
Europa Universalis 4, iyi oyunlar
0
kojonotsuki
(15.12.20)
this war of mine kesinlikle.
0
false pretension
(15.12.20)
Yeni çıkan Iron Harvest var. Üstelik Türkçe dil desteği de var.

store.steampowered.com
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(15.12.20)
Tropico 5
0
duster
(15.12.20)
Company of Heroes
0
heritage
(15.12.20)
rise of nations. Steam'de var. Microsoft'un zaten.
Age of empires'ın modern zamanları da kapsayan hali.
0
anten
(15.12.20)
stratejiyi boşver hades diye bi oyun var ona gömül benim en büyük hobim bu aralar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.12.20)
(9)

Aileden ayrı eve taşınmaya ikna etme sorunu :(

beyaztenlikiz
Merhaba. 27 yaşındayım. Son 1,5 yıldır ailemle aynı evde yaşıyorum. Liseden beri ailemden ayrı yaşıyorum. Lisede de başka şehirde yatılı kalmıştım. Onları çok seviyorum ama kendime ait bir evim olsun istiyorum. İşimi ve düzenimi oturttum. Sizce bu şımarıklık mı? Gereksiz bir istek mi? Sizce ailemi
Merhaba. 27 yaşındayım. Son 1,5 yıldır ailemle aynı evde yaşıyorum. Liseden beri ailemden ayrı yaşıyorum. Lisede de başka şehirde yatılı kalmıştım. Onları çok seviyorum ama kendime ait bir evim olsun istiyorum. İşimi ve düzenimi oturttum. Sizce bu şımarıklık mı? Gereksiz bir istek mi? Sizce ailemi nasıl ikna edebilirim? Ailem açıkçası maddi boyutunu düşünüyor ve kiraya çıkmamı istemiyorlar. Onları kırmak da istemiyorum. 6 aylığına ev tutup ev tuttum desem olur mu? Hem deneme süresi gibi olur diye düşünüyorum.
0
beyaztenlikiz
(29.11.20)
önce içinde net olman gerekir.
deneme süresi demişsin zira.
0
janderzel zartanyan
(29.11.20)
önce kendi içinde netleş +1
ekonomik özgürlüğü olan bir yetişkinsin. ailenin yanında yaşaman anormal. niye ikna etmen gerektiğini düşünüyorsun ki hem? tekrar ediyorum, ekonomik özgürlüğü olan bir yetişkinsin. aileyi sevmek ayrı bu ayrı.

edit: ailenden maddi destek almadığını, ayrı eve çıkınca da (zaman zaman zorlansan bile) almayacağını varsayarak yazdım.
0
pati
(29.11.20)
Ailen ayri eve karsi degil ki parayi dusunuyormus. Ikna etmelik bi durum yok ortada.
Maasini mi biliyorlar da boyle dusunuyorlar yoksa tahminen mi gecinemeyecegini dusunuyorlar?

Tahminense; gecinebilecegini, bi evin masraflarini farkinda oldugunu soyle, gerekirse kazandigin parayi da soyle ki rahat etsinler. Yok maasin yetmeyecek bi tutarsa zaten macera arama.
Yetiskin oldun ayri eve cikmalisin bana sacma geliyor. Saglikli evlerde gayet yetiskin hayati yasanabiliyor aileyle de.
0
Kittie
(29.11.20)
O kadar çok değişkeni olan bir konu ki bu. Mesela italya, ispanya, yunanistan genel olarak akdeniz kuşağında bizdeki gibi aileyle yaşayan çok genç var yetişkinlikte bile. Bunu niye anlattığımı aşağıda açıklayacağım.

Önce Ekonomik olarak düşünelim. 1500 TL kira 750 de fatura aidat falan versen, yılda 20-25bin lira harcamış olacaksın. 5 yılda (enflasyonu hariç tutarak söylüyorum) 100000 bin lira kiraya gidecek. Mesela 5 yıl bu parayı biriktirip, daha farklı da değerlendirmeyi düşünürdüm ben.

Yaşam tarzı olarak düşünelim. Türkiye'de birey olmak ile bireyselleşmek karıştırılıyor.
Ne demek bu? Memlekette genelde insanların ayrı eve çıkma motivasyonu "daha rahat etmek istiyorum" oluyor. Bu rahat etme kriteri de çeşitli. Kimi rahat rahat sigara içebilmek istiyor, kimisi ailesinden alkol aldığını saklıyor, kimisi sevgilisiyle rahat vakit geçirebilmek istiyor, kimisi istediği saatte de eve gidip gelebilmek için.


Oysa "birey" olabilmiş bir yetişkin ailesine bunları kabul ettirebilmiş olmalı. Yani motivasyonu "bireysel" yaşantısı ise bunları ailesinin yanında yaşarken de kabul ettirebilmeli insan.

Yani "birey" olmak için ayrı eve çıkıp, babadan gizli sigara içmeye devam ediyorsa bir insan, ya da annesine alkol aldığını söyleyemiyorsa, "kız arkadaşımda kalıyorum/erkek arkadaşımda kalıyorum" diyemiyorsa sadece adres değişikliği yapmış olur.

Yani temel motivasyonun bireysellikse bunu bir gözden geçirirdim ben:)

Öte yandan yalnız yaşamanın farklı avantajları var elbet. Ama ben yıllarca kira vermek yerine, hazır imkanım varken o kirayı biriktirip sonra kendi evimde yalnız yaşamayı da bir düşünürdüm.
0
anten
(29.11.20)
Şımarıklık değil, gayet doğal bir istek. Tek başına değil de bir arkadaşınla çıkmayı düşünebilirsin aileyi ikna etme konusunda. Hem daha güvenilir olur hem de masraflar ikiye bölünür.
0
alfred
(29.11.20)
onlardan tek kuruş istemeyeceğini farz ederek yazıyorum, git tut, "tuttum" de. sonra da daya döşe üç beş şeyle. kafanın rahatlığı paha biçilemez. bi yaştan sonra çekilmiyor hele araları çok da iyi değilse.

benimkiler de çok karşıydı, ben de ev tutup tuttum demiştim. babam pavyona düştüm demişim gibi dizlerini dövdüydü. iki ay sonra akrabalarına hava atıyodu "bizim gızın kendi evi var" diye. sonra aklım başıma geldi, lan dedim benim babamın bissürü evi var niye kira veriyorum enayi miyim dedim kavga dövüş bi tanesine çöktüm şimdi ordayım. bu da böyle bi anımdır.
0
birsürüsorumvarr
(29.11.20)
selam, ben 23 yaşında üniversiteden mezun olduktan sonra 4 sene boyunca aile yanında yaşayıp 80 bin lira biriktiren çocuk. öncelikle bu parayla ev mev alınmaz, hatta doğru düzgün bir araba bile zorlar. muhakkak borca girersin. o hayalleri geçelim.

ben köşede tuttuğum paranın bana sağladığı tek avantajı, eğer şu dakika işsiz kalırsam aileme koşmadan 1-1.5 sene aynı standartlarda yaşayabilmem olarak görüyorum. benim önerim mevcut ekonomik şartları da düşünürsek, köşede en azından 6 aylık kira + fatura+ yiyecek paran olmadan ayrı bir eve çıkmaman.

yukarda yazdığım şartı sağladıktan sonra mutlaka ayrı eve çık. her ne kadar bireyselliğini ailene kabul ettirsen bile, sonuçta içinde yaşadığın ve senle beraber yaşayanların olduğu bir evde senin koymadığın kurallar olacaktır. gecenin ikisinde bardan kızla/erkekle gülerek eve giremezsin mesela, öyle bir aile yok türkiyede sadasdad. veya uyku tutmadığı bir gece, 5'de yatağa girdiğinde oğlum/kızım bu saatte neden ayaktasın sorusuna muhakkak maruz kalırsın. birileriyle yaşarken, mutsuz, neşesiz olma hakkın da olmuyor. soruluyor neden böylesin diye.

ben bunlardan bunaldığım için, eve çıkmakla kalmadım, farklı şehirde iş bulup o şehre taşındım. sen de aynı durumda isen ve en önemlisi, köşede işsiz kaldığında koşa koşa ana babana dönmemeni sağlayacak bir miktar varsa, eve çıkmayı düşünmelisin.
0
nehara
(29.11.20)
sen dinleme finansal durumu bahane edenleri.
para biriktirsen ne olacak en güzel yılların gittikten sonra.

şu endişeyi taşıman bile aslında türk aile geleneğinin gençliğe sıfır değer veren bencil yaklaşımından kaynaklı. gizli psikolojik mobbing var ama o kadar içselleştiriliyorki artık, normali buymuş gibi. yani aman üzülürler aman vicdanımız sızlar vs. abi neden üzülsünler, ayaklarının üstünde duruyorsun diye gurur duymaları gerekmez mi?
ne zaman hayata tam olarak atılacaksın pardon? evdeki tesisat bozulduğunda ne yapacağını ne zaman öğrenecek, en lezzetli yemekler nasıl yapılır ne zaman deneyimleyeceksin? alış verişin iyisi nasıl yapılır, komşularla nasıl iyi geçnilir, bütçe planlaması nasıl olur vs ne zaman sadece kendin karar vererek deneyeceksin?

bir de şirket mülakatlarında gibi sorayım, kendini 5 yıl içinde nerede görüyorsun? anne babanın arka odasında mı? ya da "iyi" ihtimalle evlenmiş olmayı veya sevgilinle yaşamayı mı? tek başına yaşamayı deneyimlemeden üstelik..

deneme süresi falan değil, önce ev bul, eşyaları falan araştır, bütçe ayır. sonra da böyle böyle sonsuza kadar sizinle yaşayamam herhalde diyip çık. merasimlik bişey yok.
0
jimjim
(29.11.20)
Şımarıklık değil, gayet haklısın. Maddi boyutu sende sıkıntı yaratmıyorsa aynen devam. Aileyi buna ikna etmen de mümkün değil (yaşanmış hikaye). Ekonomik olarak kaldırabiliyorsan, deneme süresi, ev-iş arası mesafe, zart zurt bir sürü değişik şeyi bahane ederek yavaş yavaş düzenini diğer tarafta kuracaksın. Önce haftada 2-3 gün kalıp, sonra tamamen kalmaya başlarsın.

Aile yanında kalmak demek resmi olarak kendine ait bir hayatın olmaması, her ihtiyacının karşılanması ve çocuk gibi bakılman demek. Hayatta her şey para değil, hayatını yaşa. Bir şeyler ters giderse her zaman geri dönebilirsin sonuçta, kapatırsın evi eşyaları satarsın, olan 10-15 bin lirana olur. Bu arada eşyalı ev öneririm "deneme" kısmı için :)
0
roket adam
(29.11.20)
(3)

Stock sitesi için payoneer, hangi banka vs?

durbakalim
Selam, bugün envato/audio jungle sitesine ilk stock müziğimi yükledim. Satın alınan işim olursa Payooner kullanmak gerekecek ancak süreçle ilgili hiç bir fikrim yok. Bir banka giriyor mu araya, nereden üyelik açılıyor, hangi bankayı önerirsiniz? kesintiler var mı? dolar olarak mı almalıyım tl olarak
Selam, bugün envato/audio jungle sitesine ilk stock müziğimi yükledim. Satın alınan işim olursa Payooner kullanmak gerekecek ancak süreçle ilgili hiç bir fikrim yok. Bir banka giriyor mu araya, nereden üyelik açılıyor, hangi bankayı önerirsiniz? kesintiler var mı? dolar olarak mı almalıyım tl olarak mı? benim sormayı unuttuğum ama bu işlerle ilgili arkadaşların tavsiye ve yönlendirmelerine de açığım, teşekürler.
0
durbakalim
(17.11.20)
payoneer için payoneer sitesinde hesap açıyorsun. Sonra o hesabı envato sayfana tanımlıyorsun.

Payoneer senin türkiye'deki banka hesabına parayı yolluyor ve para tanımladığın hesaba TL olarak geliyor. Arada ufak kesintiler oluyor tabii.

İstersen payoneer mastercard da alabilirsin. Onunla Türkiye'deki ATM'lerden para çekebiliyorsun ama ben denemedim hiç
0
anten
(17.11.20)
Çalıştığım tüm microstock ajanslarda paypal bizde artık olmadığı için payoneer hesabım tanımlı.
Ödemeler Payoneer'e geldikten sonra, tanımladığım Yapı Kredi TL hesabıma TL olarak aktarılıyor. Fazladan bir kesinti yapılmıyor ama kurlar çok boktan. En son 7 kasım cuma günü para çektim. O günkü kur 8.50lerdeyken 8.35ten aktardı hesabıma.
Direk dolar olarak aktarınca buradaki banka da komisyon çekiyor avantajlı olmuyor diye biliyorum. Payoneer kart'ı hiç kullanmadım.
0
battal gemalmaz
(17.11.20)
Payoneer Mastercard alırsan TEB bankamatiklerden dolarla çekim yapabilirsin. Dolarla çekim yapılabilen başka banka atm'lerinden de çekim yaparsın ama diğerlerinin komisyonu genelde yüksek oluyor.

Ben Payoneer app üzerinden ufak bi kur farkıyla direkt TL hesabıma aktarıyorum. Böyle daha hesaplı gibi geliyor zira dolar çekince haşırt diye epey bi alıyor ama dolar birikimi yapıyorsanız o da mantıklı.
0
kukuleta
(17.11.20)
(2)

daft punk tarzı müzik yapmak

ot var icersen bok var yersen
merhaba. daha önceden bas gitar tecrübem var. metalci olduğum dönemler 2 yıl kadar çalmıştım ancak zaman içerisinde insanın müzik zevki de değişiyor.derdime gelecek olursak hobisizlik başıma vurdu arkadaşlar. bir şeyler üretmek istiyorum. böyle biraz daft punk biraz da lo-fi tarzdaki elektronik müzi
merhaba. daha önceden bas gitar tecrübem var. metalci olduğum dönemler 2 yıl kadar çalmıştım ancak zaman içerisinde insanın müzik zevki de değişiyor.

derdime gelecek olursak hobisizlik başıma vurdu arkadaşlar. bir şeyler üretmek istiyorum. böyle biraz daft punk biraz da lo-fi tarzdaki elektronik müzikler baya ilgimi çekiyor aslında. bu tarz elektronik müzik yapmak için ne gibi ekipmanlara ihtiyacım var?
0
ot var icersen bok var yersen
(05.11.20)
işlemcisi rami ssdisi oldukça sağlam olan bir bilgisayar
ben macbook pro mid 2015 i7 16gb ram kullanıyorum iş çözer gibi yani tabi bunun çok daha iyisini hakediyorum ama alamıyorum bu windows olursa bundan en az 2 katı ram ve güncel sağlam bir işlemci ister.
en az presonus hd7 seviyesinde kulaklık

bilgisayar windows ise asio 2.0 destekleyen ses kartı / mac ise ve dışardan enstruman vokal girilmeyecekse kendi driveri var core audio diye

midi klavye,

daw yazılımı ve çeşitli ses kütüphaneleri vst, belki loop paketleri, wav sample paketleri vb, mix mastering için çeşitli pluginler


bir de işin diğer boyutu var, adamlar böyle traktor mraktor değişik aletler kullanlarak, sample traşlayarak falan acayip güzel şeyler yapıyolar özellikle elektronik konusunda. benim kafam basmıyo ona.
0
killerbee
(05.11.20)
Çok iyi işlemcisi, hayvani rami ve epey büyük harddiski olan bir bilgisayar.

Bir adem digital audio workstation denen yazılım. (Daw)
O tarza en uygun olan DAW örnekleri Ableton Live, Presonus 1 vb.

Bir adet midi controller,
iyi bir audio interface,
Birkaç kaliteli synth (dijital de çözülebilir.)
İyi bir sampler (Yine dijital de çözülebilir)
Güzel bir sample kütüphanesi

bol bol pratik.
0
anten
(06.11.20)
(5)

Araç Periyodik Bakım Sıklığı

anten
2. el bir araç aldık 4-5 ay önce.Aldığımda 120bindeydi. 120bin bakımına götürdük alır almaz.Şimdi 127bine yaklaşıyor. Haliyle 130bin bakımını da yaptırtmak lazım.Yılbaşına doğru varmış olurum gibi. 6-7 ayda 10bin km yol yapmak normal mi?Biz mi abarmışız?Çevremde herkes senede 1 periyodik bakıma gidi
2. el bir araç aldık 4-5 ay önce.

Aldığımda 120bindeydi. 120bin bakımına götürdük alır almaz.

Şimdi 127bine yaklaşıyor. Haliyle 130bin bakımını da yaptırtmak lazım.
Yılbaşına doğru varmış olurum gibi.

6-7 ayda 10bin km yol yapmak normal mi?
Biz mi abarmışız?

Çevremde herkes senede 1 periyodik bakıma gidiyor. Ben arabayı aldığımdan beri 1 sene olmadan 2.ye götüreceğim.
0
anten
(03.11.20)
bu işin yıl ile alakası yok. kullanıyorsanız bakımını yaptırırsınız.
bakım = güvenlik ve uzun vadede daha az gider.
0
angelofdeath
(03.11.20)
2 ay önce araç aldım, temmuz'da bakıma girmiş. ben aldığımda 6000 km yapmışlardı. araç onlarda kalsa 3-4 aya tekrar bakıma girmiş olacaklardı.
pandemi döneminde 14 ay, pandemi öncesinde 11 ay civarında 10000 bakımı geliyordu aracın.
0
han20
(03.11.20)
şehir de önemli. aracına göre 10 bin 15 bin bakıma götürmek lazım. motor ömrü için yağ değişimi önemlidir.
0
mikahakkinen
(03.11.20)
Teşekkürler cevaplar için. Araç konusuna çok vakıf değilim. O yüzden bu işin normali var mı merak ettim
0
🌸anten
(03.11.20)
her aracın bir bakım planlaması vardır. (üretici tarafından yayınlanmıştır ve kullanma kılavuzunda ya da internette illa ki vardır) genelde şöyle olur:

10bin - 15bin km'de bir ya da yılda bir hafif bakım
50bin km'de değişik bir bakım
100bin km'de değişik bir bakım

aracın özelliklerine göre (dizel mi, otomatik mi vs) değişiklik gösterebilir.

hafif bakımlarda genelde hava filtresi, yağ filtresi ve yağ değişir. araya polen filtresi - balata vs ekstra malzeme sıkıştırmaya çalışırlar, dikkat etmek lazım. genel olarak yağ filtresi ve hava filtresi değişimi elzem olmamakla birlikte, ucuz ve aracın performansına çok etki eden değişimlerdir. bana göre asıl belirleyici olan araçtaki yağın miktarı ve o anki durumudur. araca yapılacak en büyük kötülük yağsız bırakmaktır. 120bindeki bir aracın yağ yakması beklenebilir. bu sebeple

1 - yağ miktarını kontrol etmeyi öğrenin, belli aralıklarla kontrol edin.
2 - yağ miktarından bağımsız olarak 10bin km'de bir değiştirin.
0
co2s2
(03.11.20)
(6)

16 bin takipçi, 500 max 600 beğeni

anais
takipçiler sahte mi?
takipçiler sahte mi?
0
anais
(03.11.20)
Belli olmaz aktif olmayan kullanıcıları vardır belki, 500-600 beğeni de fena değil.
0
angelus
(03.11.20)
business account mu yoksa kişisel hesap mı?

kişisel hesaba göre biraz az,

business account'sa normal interaksiyon diyebiliriz. iş hesabına çevirdiğinizde instagram para harcamanı istiyor (facebooktaki gibi) ve etkileşimi gözle görülür biçimde düşürüyor.
0
Transa
(03.11.20)
Genelde takipçinin %10'u kadar etkişelim mükemmel sayılır.
Fena bir rakam değil ama ortalama.
0
anten
(03.11.20)
kişisel hesap
0
🌸anais
(03.11.20)
Takipçileri arasında bir göz gezdir. Sahte takipçiler hemen anlaşılıyor.
0
himmet dayi
(03.11.20)
Paylaşımlara ait yorumlara bakın.
0
Erva
(03.11.20)
(7)

Covid testi

itsnotmeitsyou
Merhaba, daha önce covid testi yaptıranınız olduysa, nasıl yapılıyor, acı hissettiniz mi?
Merhaba, daha önce covid testi yaptıranınız olduysa, nasıl yapılıyor, acı hissettiniz mi?
0
itsnotmeitsyou
(03.11.20)
2 kez yaptırdım. yapılırken acı hissetmiyor. sonrasında bazen burunda sızı oluyor biraz da gözyaşı geliyor. çok abartılacak bir şey değil kısa bi süre rahatsızlık hissediyor insan ama acı vs yok genelde.
0
ayin yazari
(03.11.20)
Çok korkulacak bir şey yok. Stres olmayın. Biraz gıcık ediyor insanı, sonrasında çok hafif bir geniz akıntısı olabiliyor.
0
anten
(03.11.20)
yok acı hissetmedim ama rahatsızlık verici biraz, o çubuğu beynime kadar soktuklarında başım ağrımıştı benim bütün gün. belki testle alakalı değildir de öyle denk gelmiştir bilmiyorum.

korkacak ya da endişe edecek hiçbir şey yok, hemencecik biten bir işlem zaten. burnunuza su kaçmış gibi hissediyorsunuz, o tarz bir rahatsızlığı var, ürkütücü bir şey değil.
0
der meister
(03.11.20)
boğaz neyse de burundan girince felaket. normalde tınlamazdım bile böyle şeyleri acıya dayanıklıyım falan diye gezinirdim ama o çubuğun burundan tabiri caizse beyine kadar gitmesi ve sinüslerimi patlatması ağzıma etti yani. çok acı çektim demiyorum, olay çok sinir bozucu. arkadaşların bahsettiği o geniz akıntısı kanlıydı mesela bende çünkü sinüsümü patlattı eleman. iki üç gün mal gibiydim.
0
Improbable
(03.11.20)
Lafı edilecek bir acı ya da rahatsızlık hissetmedim, aynı şekilde benimle birlikte test yaptıranlar da rahatsız olmadılar, hepimizin sonucu negatifti, acaba düzgün örnek alınamadı mı diye şüphelenmiştik, çünkü testi yaptıranlardan biri hastalığın tüm belirtilerini göstermekteydi.
0
(03.11.20)
3 kere yaptırdım, acı yok
0
sta
(03.11.20)
2 Kere test 1 kerede covid oldum hiçbiri acımadı.
0
paramolacak
(03.11.20)
(7)

Kombi bakımı ve petek temizliği kime aittir

demirr
Selam dostlar. Yazın ilk kez kiraya çıktık. Hic bilmedigim icin soruyorum. Kombinin bakım ve tamiratı ile petek temizligi kiracıya mı ait yoksa ev sahibine mi? Kombiden gelen sicak su stabil olarak akmiyor. Surekli isinip soguyor 30 sn aralıklarla.
Selam dostlar. Yazın ilk kez kiraya çıktık. Hic bilmedigim icin soruyorum. Kombinin bakım ve tamiratı ile petek temizligi kiracıya mı ait yoksa ev sahibine mi? Kombiden gelen sicak su stabil olarak akmiyor. Surekli isinip soguyor 30 sn aralıklarla.
0
demirr
(03.11.20)
Benim mantıcıma göre ev sahibinin sorumluluğu bu çünkü evi bütün olarak kiralıyoruz ama ben yılların kiracısı olarak hep paragöz ve kötü niyetli ev sahipleri ile karşılaştım yeni tuttuğumuz evin 750 TL lik kombi masrafını bile bize ödettirdiler
0
iwillsee
(03.11.20)
Ev sahibine
0
sta
(03.11.20)
Benim bildiğim yıllık kombi bakımı kiracıya ait ( farklı görüşler olabilir). Ama yazın yeni çıkmışsınız daha kombiyi yeni kullanacaksınız o durumda bir sorumluluğunuz olmaması lazım.
0
fezagezgini_4
(03.11.20)
Ev sahibi kombiyi bakımı yapılmış şekilde 'teslim eder'. Yıllık bakım kiracıya ait. Eğer kombi bozulursa ve yıllık bakımı yapılmışsa masrafı ev sahibi öder. Ama bakımı aksatılmışsa kombi masrafı kiracıya kaçar.
0
himmet dayi
(03.11.20)
kombiden gelen sıcak su stabil akmıyor ve sürekli ısınıp soğuyorsa, o kombiye bakım değil onarım yapmak gerekir. çünkü kombi bozuk.

ev sahibine bakım gerekiyor petek temizliği gerekiyor demeyin, kombi bozuk, yaptırın deyin. yaptırmak onun sorumluluğunda.
0
trajikomix
(03.11.20)
eve aha bu yaz girdiğiniz için ev sahibinin ödemesi gerekir. çünkü kiraya vermeden önce sağına soluna bakım yapması gerek evsahibinin. yoksa 3-4 yıllık kiracı olsaydınız size ait olurdu.
0
duster
(03.11.20)
Kombinin bakımını yaptırmak bence kiracının sorumluluğunda.
Ama bozulduğunda onarımı yapılacaksa ev sahibi.
0
anten
(03.11.20)
(27)

İzmir Depremi

black mamba
Devamı olur mu ki evlere girilir mi, sizlerde durum nedir?
Devamı olur mu ki evlere girilir mi, sizlerde durum nedir?
0
black mamba
(30.10.20)
Devamı olup olmayacağını burdakiler nereden bilir bilmiyorum da :/

Ben asıl istanbuldan nasıl beşik gibi sallandık onu anlamaya çalışıyorum.

İzmir'de yıkım var mı 6.6 - 6.8 yüksek çünkü inşallah bişey olmamıştır.
0
ananiyimioguz
(30.10.20)
İzmir'de olsam eve girmezdim.
0
stewie
(30.10.20)
nazilli böle sallandıysa izmir bangır bangır sallanmıştır.
0
mikahakkinen
(30.10.20)
Ev baya sallandı. Sağa sola gitti. Uzun sürdü bir de.
0
🌸black mamba
(30.10.20)
kuşadası kötü deniliyor. yıkılan birkaç ev fotoğrafı da geldi arkadaştan maalesef.
0
onemoremile
(30.10.20)
şu ana kadar büyük deprem olup devamı geldiği oldumu aynı gün? küçükartçıları kastetmiyorum. hatırlamıyorum.
sadece bina hasarlı olabilir ve kendiliğinden yıkılabilir deprem olmasa bile.ondan dolayı daha çok eve girmemek öneriliyor diye biliyorum?
0
ShadowOfMoon
(30.10.20)
şuan artçılar oluyor hala hissediliyor :/ (torbalı)
0
redeath
(30.10.20)
Yurtdışı sitelerde 7.0 derecesinde diyor. Dikkat etmek lazım
0
Erva
(30.10.20)
artçılar oluyormuş, daha devam eder. bugün binalardan uzak durun. bir de kıyılardan.
0
rose parks
(30.10.20)
AFAD açıklama yaptı. Artçılar bekleniyor ve binalara girmeyin diye. Mümkün mertebe girmemekte fayda var. Büyük geçmiş olsun.
0
himmet dayi
(30.10.20)
ege üniversitesi kan ihtiyacı için bağış istedi, bilginize....
twitter.com
0
pccopath
(30.10.20)
Biz evdeydik çok kötü salladı kesin binalar yıkılmıştır dedim
0
olaylar olaylar
(30.10.20)
salladı baya. evdeyim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(30.10.20)
izmir'de degilim, ailem kusadasinda, neyse ki bornovada yasayan ablam ve esi de dun kusadasina annemlere gittiler.

videolarda gorulen, ziraat bankasinin yanindaki yikilan 8 katli bina eski evime 2 dk yurume mesafesinde, onunde her gun servis bekledigim yer, ben burada bu kadar kotu olduysam depremi hissetmeden hissedenlerin halini dusunemiyorum bile.

su ana kadar ulasabildigim herkes "korktuk ama biz iyiyiz" dedi, evlerde catlaklar, patlayan fayanslar, kirilan esyalar varmis.

cok gecmis olsun.

asagiya ayrica duyuru actim ancak, depremzedelere maddi olarak yardim edebilecegimiz guvenilir kuruluslar varsa lutfen paylasin.
0
the end of time
(30.10.20)
bornovadayım, deprem esnasında evdeydim. tv kitaplik vs bi sürü sey düştü ama ev simdilik iyi durumda. civarda ciddi hasar gören evler var. kimse giremiyor haliyle. artcilar devam ediyor ama tekrar büyük siddette olmaz umarim :(
0
pink cadillac
(30.10.20)
Ben girmiycem. Arabada bile son bir saate 2 defa sağlam sallandım.
0
Phoebe
(30.10.20)
çok sallandık. şu an evdeyim, evde bir sıkıntı yok gibi ama eğer yine buna benzer bir depremi atlatırsam pılımı pırtımı toplar kaçarım.

hayatımda yaşadığım en şiddetli ve bitmeyen depremdi. bit artık dedim.
0
false pretension
(30.10.20)
Ben 2. Kattaydım. Yukarda teras var. Asma çatı ve üzerinde saç var. Teras daha güvenilir midir?
0
🌸black mamba
(30.10.20)
Karşıyaka da eve girmiştim deprem sonrası. Şimdi Seferihisar da yine evdeyiz
0
gazozailacatmauzmani
(30.10.20)
Üçyol'da gece evde uyudum mecburen. Sabaha karşı artçılar devam etti.
0
kanlakarisikyagmur
(31.10.20)
28 saat için 500ü aşkın artçı olmuş. Bayağı sallandık da mecburen girip eve yattık. Her sallanmada uyandım, baktım devamı yok geri yattım. Ama hangi bölgedesin? Evinde çatlak var mı? Bunlar önemli. Ona göre gir ya da arabada/çadırda yat ya da başka semte geç.

Edit: bu arada artçılar bi 15 gün daha gidermiş Prof. Ercan öyle açıkladı ve 5.9a kadar çıkabilirmiş.
0
superfluid
(31.10.20)
Bornova'da, iş yerinde, altıncı katta idik.
En üst kat.
Vademiz bu kadarmış diye düşündüm, duvarların üzerimize yıkılmasını bekledim. Çok korkunçtu.
Yarın o binaya çalışmaya gideceğim.
0
pro9it9is9
(01.11.20)
oluyor sürekli durum kötü
0
kushkush
(01.11.20)
riskli bölgede değilseniz ve evinizde hasar yoksa bence girebilirsiniz.
0
ilkot
(01.11.20)
Binalarda görünen veya görünmeye hasarlar olabilir.
Artçılar da bir süre daha devam eder ve şiddetleri farklılık gösterebilir.

Yetkilileri dinlemek, binadan şüphe ediliyorsa da acil hasar tespiti yaptırtmak gerek.
0
anten
(03.11.20)
evimde hasar vardı, tüm binayı kontrol ettiler. şimdilik sıkıntı yok.

ofis maalesef yıkılan rıza bey apartmanına 4 bina mesafedeydi. o alandaki pek çok binaya yıkım kararı çıktı, ofisimizin olduğu 2 blokta dahil.

lütfen şüphelendiğiniz bir durum varsa binanızı kontrol ettirin.
0
Phoebe
(06.11.20)
(5)

Turkcell - Vefat Eden Hat Sahibinden Devir İşlemi

ssaamm
Hukukçu veya söz konusu işleme hakim olan arkadaşların yardımına ihtiyacım var. Yaklaşık 13 - 14 senedir faturalı olarak kullandığım ve babamın adına kayıtlı bir hattım var. Babam 28.11.2018 tarihinde vefat etti ve devamında yine hattı kullanmaya devam ettim. Devam eden süreçte Turkcell tarafından d
Hukukçu veya söz konusu işleme hakim olan arkadaşların yardımına ihtiyacım var.

Yaklaşık 13 - 14 senedir faturalı olarak kullandığım ve babamın adına kayıtlı bir hattım var. Babam 28.11.2018 tarihinde vefat etti ve devamında yine hattı kullanmaya devam ettim. Devam eden süreçte Turkcell tarafından defalarca farklı reklam ve kampanyalar sebebiyle arandım ve hemen hepsinde hat sahibinin babam olduğunu, kendisinin vefat ettiğini ve hattı benim kullandığımı belirterek işlem yaptım. Yine bu aramaların birinde taahhüdümün bitimine yakın Mart 2020 ayında sözleşme uzatmak için Turkcell tarafından aradım ve hat sahibi babamın vefat ettiğini yineleyerek yeni bir taahhüt ile sözleşmemi uzattım.

Sanıyorum geçtiğimiz iki ay içinde Turkcell müşteri hizmet hizmetlerinden tekrar arandım ve hat sahibinin vefatı sebebiyle 26.11.2020 tarihinde numaranın kullanıma kapanacağını, kullanmaya devam etmem için ölüm belgesi ile Turkcell'e başvurarak hattı üstüme almam gerektiği söylendi. Bugün İstanbul Kanyon AVM TİM 'e ölüm belgesi ile gidip hattı üzerime almak istediğimi belirtim ve her zamanki Turkcell kurnazlığı ve açgözlülüğü ile devam eden taahhüdümün olduğunu Mart 2021'de biteceğini, numarayı kendi üzerime almak istersem mevcut taahhüdümden cayma bedeli 335 TL ödemem gerektiğini öğrendim. Mağazadan ayrılıp müşteri hizmetlerini aradım ve yukarıda yazdığım haliyle bütün detayları karşımdaki çalışana ilettim, kendisi de aynı şekilde yardımcı olamayacağını söyledi ve hattı kullanmaya devam etmek istersem mevcut sözleşmemi cayma bedelini ödeyerek iptal edip yeni sözleşme yapmam gerektiğini iletti. Hat sahibinin vefat ettiğini bile bile sözleşmemi nasıl uzattıklarını ve tam tersi madem vefat eden hat sahibi yerine işlem yapabiliyorsam neden halihazırda kullandığım hattı kullanmaya devam etmek için cayma bedeli ödemem gerektiğini sorduğumda da klasik Turkcell kelime oyunlarıyla anlamsız cevaplar aldım.

1. Ben hiçbir şeyden caymıyorum! Ben yıllardır kullandığım hattı ve numarayı, hiç bir değişiklik yapmadan mevcut sözleşmem ile kullanmaya devam etmek istiyorum. Caydığım nokta tam olarak neresi anlayamıyorum, neden 335 TL cayma bedeli ödemek zorundayım!

2. Turkcell vefat etmiş insanların hattı üzerinde telefon üzerinden başkalarından onay alarak işlem yapıyor! Ben telefon görüşmelerimizde hat sahibinin vefat ettiğini defalarca belirtmeme rağmen merhumun hattı üzerinde değişiklik ve sözleşme uzatma gibi işlemleri yapabiliyor. Sözleşme yenilerken, yeni bir taahhüde telefon üzerinden hat sahibi olmayan birisinden onay almakta hiçbir problem yok ama devir işlemi için cayma bedeli ödenecek.

Dediğim gibi 13 - 14 yıldır kullandığım Turkcell hattını aybaşı itibariyle kapatıyorum ve açgözlü, ikiyüzlü, kelime cambazı bu saçma şirket ile ilişkimi keseceğim ancak bu karşılaştığım durum çok zoruma gitti, yapabileceğim ve hakkımı savunabileceğim bir şey arıyorum. Bilgi sahibi insanlardan da yardımlarını bekliyorum.
0
ssaamm
(23.10.20)
Bu yazdıklarını al direkt sözlükte rezalet başlığı aç. ciddiyim. bak o zaman nasıl yardımcı oluyorlar. turkcell kadar pişkin bir firma yok. babanız öldüğü halde taahhütlü işlem yapıp, hattı üzerine alınca cayma bedeli isteyemez.
0
false pretension
(23.10.20)
Aynı durum bende de var. Ben de gidecektim öğrendiğim iyi oldu.

İnanılmaz yani.
0
anten
(23.10.20)
Hukukçu değilim ama sözleşmenin taraflarından biri hayatını kaybettiğinde zaten sözleşme (taahhüt) sona ermesi gerekmez mi?

Yukarıdaki rezalet başlığı önerisine katılıyorum.
0
fever
(24.10.20)
1. Adım uygulanamaz normal prosedürde, hat devri demek aslında hattın kapatılıp numaranın yeni bir sahibe satılması demek maalesef bu yüzden vergiler bile tekrar alınıyor yeni hat alır gibi.
2. Siz sözlü olarak öldüğünü dile getirmişsiniz bir kanıt sunmamışsınız, taahhüt yenileme hat kullanıcısının beyanına bırakılabilen bir şey, şu anki yasalarda da cayma cezası yok sadece tarifeye uygulanan indirimi tazmin ederler.

Normalde daha vefat ettiği gibi devralsaydınız vefat sebebiyle taahhüdün doğan maliyeti almayacaklardı ama hattı kullanmaya devam edip taahhüt yenilemeniz sizi de masum kılmıyor benim gözümde.
Safa yatarak vefat sebebiyle taahhüdün iptalini rica edin müşteri hizmetlerinden bence.
0
atom karincanin torunu
(24.10.20)
atom karincanin torunu+1
bu islemi vefattan hemen sonra yapmaliydiniz.
0
blatta hiberna
(24.10.20)
(19)

30 yaşında tıp okumak

Sakinolmamlazim
kendimi bildim bileli tıp okumak istiyorum ama olmadı bir türlü.30 yaşında tıp fakültesi için hazırlanmak saçmalık mı?
kendimi bildim bileli tıp okumak istiyorum ama olmadı bir türlü.

30 yaşında tıp fakültesi için hazırlanmak saçmalık mı?
0
Sakinolmamlazim
(21.10.20)
Ben tıp okumanın ve bitirmenin tam sürecini birkaç gün önce öğrendim, aile hekimi olmayı amaçlamıyorsan olmaz o iş 50 yıl falan sürüyor.
0
angelus
(21.10.20)
Hayır asla değil! Kendinizde o azmi ve potansiyeli görüyorsanız okuyabilirsiniz elbet.
0
halitkin
(21.10.20)
hayir. okuybiliriniz. yas sadece sayidir.

ancak doktor maaslarina bakinca, harcadiklari o cabaya degmedigini dusunuyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.10.20)
Özellikle de devlet hastanelerinde kaç kişi hocaların yaşı ve deneyiminden haberdar muayene olmadan önce?

Bana saçmalık gibi gelmedi, peşinden gidin.
0
edaddy
(21.10.20)
Tıp puanları yüksek. Temeliniz yoksa ilk seferde kazanmak zor. Ama severek yapabileceğiniz bir meslekse saçmalık değil.
0
dissendium
(21.10.20)
Saçmalık değil okumanın yaşı olmaz yaş sadece rakamdan ibarettir bazen.
0
acebi
(21.10.20)
büyük ihtimal ile sıfıra yakın sosyal hayatın olucak 5. yılda sen 35 aynı dersi aldığın kişiler 23 olucak. iletişim kurmakta zorlanmam diyorsan sorun yok.

şimdiki siemens health'in almanya'da bir yöneticisi var adam hindistanlı. ailesi çok fakir olduğu için tıp'da okuyamamış elektronik mühendisi olmuş sonra para biriktirip 32 yaşında tıp okumuş.

şimdi siemens'in beyin takımını yönetip tıp sektörüne patent üretiyor.

yanlış anlamaz isen adam artisliğine okumamış yani adam için bu bir yaşam tarzı. zaten hayatı tıp.

ben mesela 100 kere dünyaya gelsem bir kere tıp okumam. o derece uzak konu bana.
0
duyurukullanıcısı
(21.10.20)
yurtdışında hem kariyer değişimi hem de tıp fakültesinin ikinci bir fakülte olarak okunması sebebiyle çok yaygın görülüyor 30'larında tıp öğrencileri.
ama tabii burası türkiye. insanların belli şartlanmaları var. üniversiteler yüksek lise kıvamında ve yetersiz oldukları için "bir an önce mezun ol, iş bul, evlen" zincirinin bir parçası. çok az kişi okuduğu bölümü gerçekten içselleştiriyor.
bunu yapabileceğinize inanıyorsanız buyrun okuyun bence.
0
not dark yet
(21.10.20)
Hiç mantıklı değil. Sen bitirene kadar tıp mezunlarının durumunun ne olacağı belli değil. Özel üniversitelerin yeni hedefi Tıp. O kadar okuyup da hekimlik yapma fırsatı bulamayabilirsin.

Bir de şu ekonomik krizde genel anlamda okumak eğer ki çok başarılı değilsen mantıklı değil.
0
rene
(21.10.20)
hiç mantıklı değil. her şey zamanında güzel. okumanın yaşı yoktur doğru ama bu yaştan sonra tıp okumak hem ruhen hem de zihnen insanı çok yıpratır.
0
koela
(21.10.20)
İngilizceniz ve fen bilimleriniz çok iyi ise italyada aynı türkiyedekine benzer yabancı öğrenci sınavı var. Onunla ücretsiz ingilizce tıp eğitimi alıp bologna gibi üniversitelerde okuyabilirsiniz. Hem köklü ve dünyada sıralamaya girmiş hem avrupa diploması veren bir yerde okumak (ingiltereye gidip doktorluk yapmak mesela) çok daha mantıklı. Tabi orada geçiminizi idame ettirecek iş ya da hazır para da lazım.

eksisozluk.com
0
Unde bach canim
(21.10.20)
Ben 30 yaşındayım fizik tedavi ve rehabilitasyon kazandım bizim bölümde de bir kadın 41 yaşında o da kızı liselere giriş sınavına hazırlanırken ben örnek olmak adına hem de birlikte çalışmak adına sınava girmiş kazanmış. Yani yapabilirsiniz istedikten sonra hersey olur.

Yalnız zor. Hani bi noktadan sonra kafam almıyor o yüzden biraz zor olabilir
0
fıytfıyt
(21.10.20)
Bana mantıklı gelmiyor ya. Şimdi bu sene hazırlansan anca seneye başlayacaksın, yaş oldu 31. İntörn olduğunda 35'i geçeceksin, yeri geldiğinde 36-40 saat çalışman gerekecek. 24-25'te beden kaldırıyor da 36-40 yaş arasında kafayı sıyırabilirsin bence. Vücut yeter ulan ben 20'li yaşlarda değilim diyebilir.
0
noluyo yaa
(21.10.20)
"okumanin yasi yok" palavradan baska bisey degil. okursun ama sonunda bir cacik olmaz, kendini tatmin edersin o kadar.

Ustune ekleyerek gitmen lazim. Eger simdiye kadar yaptigin seyin ustune tip ekleyince ortaya bulunmaz hint kumasi cikacak ve sen koseyi donecek isen, kendinde de dayanma gucunu goruyorsan girilir. Yoksa duz prastisyen hekim olmak icin 30'dan sonra
yapilmaz.
0
cooperr
(21.10.20)
Okursun gayet de güzel ve keyifli olur ama her şeyin bir bedeli var. Ailen çocuğun varsa etkilenir, özel hayatın etkilenir. Yurtdışında okumak daha iyi olabilir
0
iwillsee
(21.10.20)
tip fakültesinde asistanlik yaptim, neden tip diye sordugum da en cok gelen 3 cevap, parasi iyi, gercekten tibba ilgisi olanlar, ailesi doktor olanlardi. cok zor bir bolum ders yuku cok fazla, gercekten istiyorsan yaparsin. yoksa durulacak bir bölüm degil, ki normalde doktorlari pek sevmezdim, egitimi görünce saygim kat kat artti.

baska bolumlere de bakabilirsin. doktor olmmazsin ama tip alaninda calisirsin.
0
durgunfoton
(21.10.20)
Bu yola girin bence 36 yaşında biter. Çok guzel
0
konsomatrix
(21.10.20)
asistanlık sırasında birbirlerine insanca davranmıyorlar. tertipçilik var resmen. yaş orada sorun olabilir. kendinden 10-12 yaş küçüklerden fırça yemek.
0
screamshot
(21.10.20)
50 küsür yaşında hukuk fakültesi bitiren tanıdığım var.
Şimdi bu insan çevresini dinlese ne işin var diyeceklerdi. Otur oturduğun yerde diyeceklerdi. Bu yaştan sonra okumak zor diyeceklerdi. Sen yaşına uygun davran diyeceklerdi.

Bunları dinlese çoktan emekli modunda yaşıtları gibi boş boş takılacaktı.

Yani insan isteyince yapar. Ama bahsettiğiniz durumdaki isteğin çok büyük olması lazım ki maddi ve manevi yükünü kaldırabilin:)
0
anten
(22.10.20)
(2)

yurtdışı eğitim şirketleri

patronaj1
selamlar.geçen gün bir arkadaşım bu şirketlerden biriyle abd'ye master'a kaydoldu. o önerince sitede en fazla 5 dk geçirdim ve şu an instagram hesabım bu tarz sitelerin reklamıyla dolu.mesela Irlanda'da dil eğitimi 25 hafta 2450 euro,Londra'da 24 hafta 2375 sterlin,vancouver'da 12 hafta 2880 canada
selamlar.
geçen gün bir arkadaşım bu şirketlerden biriyle abd'ye master'a kaydoldu. o önerince sitede en fazla 5 dk geçirdim ve şu an instagram hesabım bu tarz sitelerin reklamıyla dolu.

mesela Irlanda'da dil eğitimi 25 hafta 2450 euro,
Londra'da 24 hafta 2375 sterlin,
vancouver'da 12 hafta 2880 canada doları gibi garip fiyatları var.

hiç haberim yoktu böyle bir piyasadan. mümkün mü böyle bir şey? garip biraz da.
0
patronaj1
(21.10.20)
İnsan kaçacakcılığıyla ne ilgisi var?

Bu ülkeler eğitime kabul edilen insanlara burs veriyor. Eğer eğitimini bitirirsen sana nitelikli bir adam gözüyle bakıp 1 sene iş arama hakkı tanıyor. O arada iş bulursan ülkeye katma değer oluşturduğun için kalmana müsaade ediyor. Yoksa evine dönüyorsun.
0
anten
(21.10.20)
o fiyatlar müşteri çekmek için verilen en dandik okulların fiyatları, ofislerine gidince bak bu okul daha iyi diyerek seni daha pahalı seçeneklere yönlendiriyorlar. Ayrıca vize alırken de dandik okullar sıkıntı oluyor, çünkü bunlar genelde apartman dairesinde tabela okul tabir edilen dandik kurslar, vize görevlisi de bu durumu biliyor ve genelde vize başvurusu olumsuz sonuçlanıyor. Ayrıca sonradan sana söylenen bir sürü ek masraf çıkıyor, herhangi bir sözleşme imzalamadan önce tek tek sormak lazım nereye ne harcanağını, sözleşme imzalanana kadar bahsetmiyorlar sonra habire bir para isteme durumu oluyor ek ıvır zıvır masraf adı altında.

Kısaca o fiyatlara kanma, onlar reklam
0
zikardo
(21.10.20)
(11)

Bozulmuş 120 GB harddiskin içindekileri kurtarmak için 100 lira

namidigerkokuc
istediler. Sizce çok para mı
istediler. Sizce çok para mı
0
namidigerkokuc
(21.10.20)
Piyasayı bilmiyorum ama 100 lira para değil artık. Bilgilerin önemine göre bedavadan hallice geldi bana.
0
kalifiye balta sapi
(21.10.20)
Kurtarabilecekse bedava. Denemek içindir ama o bence
0
kisa
(21.10.20)
100 liraysa muhtemelen kurtaramayacaklardır. çünkü bu işi gerçekten yapabilenler bu paralara yapmıyor. mydisk, golddata gibi işi veri kurtarma olan yerlere git eğer bilgiler önemliyse.

o adamlara diskini verme çünkü başarısız olan her kurtarma girişimi diskteki dosyalarınla arandaki mesafeyi daha çok açar.
0
alperz
(21.10.20)
Bu iş için biraz az para.
0
fever
(21.10.20)
rastgele dosyaları çıkarıp bunlar çıktı sadece demesinler?
0
duyurukullanıcısı
(21.10.20)
100 liraya bu işi yapabileceklerine pek inanmadım.
0
allah yazdiysa bozsun
(21.10.20)
Fiyat uygun ama veriler ne kadar sağlam geri gelir o biraz zor .
Siz hepsi yerine işimize yarayacak türde belli formatlarda (jpg, docx,xlsx pdf gibi)ki verileri isteyin ki iş fazla uzun sürmesin.
0
Erva
(21.10.20)
Ofiste yanan bir disk için 4-5yıl önce 4000 tl istemişlerdi.
Oradan hesap edin ucuzluğunu ve güvenilirliğini:)
0
anten
(21.10.20)
konetsu +1 nasıl bir bozulma. burası önemli.
0
belkider
(21.10.20)
Evet yapılamadı maalesef:D
0
🌸namidigerkokuc
(21.10.20)
harddiski tamir edip içindeki verileri kurtardım ayağı mı yapacak? yoksa çalışan hdd'den gerçekten veri mi kurtaracak? asıl sorulması gereken bunlar.

100 lira çok az rakam zaten veri kurtarmak için.
0
false pretension
(21.10.20)
(7)

Taksi mafyası İstanbul'da taksi sayısının neden artmasını istemiyor?

Cesario
Bunlar hayırdır Belediyeye kafa tutuyor ve İmamoğlu bir türlü onaylattıramıyor belediye meclisine binlerce yeni taksi ekletmek için?İstanbul'da 20 yıldır mı ne taksi sayısı aynı.Bu taksi plakaları kime ait de mafya gibiler? Kaç para kazanıyorlar, taksi sayısı artsa aç mı kalacaklar yani nedir olay?B
Bunlar hayırdır Belediyeye kafa tutuyor ve İmamoğlu bir türlü onaylattıramıyor belediye meclisine binlerce yeni taksi ekletmek için?

İstanbul'da 20 yıldır mı ne taksi sayısı aynı.

Bu taksi plakaları kime ait de mafya gibiler? Kaç para kazanıyorlar, taksi sayısı artsa aç mı kalacaklar yani nedir olay?

Birçok insan bunlar yüzünden korsana yöneliyor. Geçende ihtiyacım oldu taksi bulamadım. İş-çıkış saatlerinde, yağmurda taksi bulmak imkansız zaten.

Mecbur korsan taksiye yöneliyor insanlar.

Bir diğer sorum da bu korsan taksicilikte kimler para yiyor da sarı taksiler kadar sayıları fazla? Yani devlet denetlese bulur ama resmen izin veriliyor gibi.
0
Cesario
(20.10.20)
milletvekili, milletvekili akrabaları ve eş dostuna aitler. kısacası yandaş tayfa. korsan taksiyi bulursun da tepesinde taksi yazmıyor ki, teyzemin oğlunu taşıyorum der geçer
0
nahtoderfahrung
(20.10.20)
2-3 milyonmuş bir plaka
0
ShadowOfMoon
(20.10.20)
Aslında taksi plakaları şu anki sistemde sürelidir. Yani belli dönemlerde yeniden ihaleye çıkarılması gerekiyor.

Ama tabii ki herkes boşluklardan faydalanarak elden ele plakaları satıyor, kiralıyor devrediyor vs...

Yapılan sözleşmelerin hukuki geçerliliği tartışılır durumda.

www.haberturk.com

Bir de yanılmıyorsam 2015'teki düzenlemede taksi plakası sahibi, taksicilik yapmak zorunda. Yani işi yapacak kişi plakayı alabilir. Tabii ki denetim olmadığından kimse umursamıyor.

Neticede ortada yasal statüsü tartışmalı bir karaborsa var. İnsanlar 2milyona taksi plakası alıyor. Ama mesela bunu devletten almıyor. Kime ödediği belli değil... Bu fiyat neye göre belirlenmiş belli değil. Yasal mı o da tartışmalı.

Baya orman kanunları işliyor.

Şimdi bunu bir düzenlemek istiyorlar. Mesela direkt şoföre belediyeden kiralama gibi bir model konuşuluyor.
Yani adam gidecek belediyeye, ben taksicilik yapacağım diyor. Sınava giriyor. Plakayı süreli olarak kiralıyor. Kimseye de devredemiyor.

TAbii ki milyarlık bir rant var. Kimsenin işine gelmiyor. Düşün bir plaka 3-5 milyona el değiştiriyor. 18000 plaka var şehirde. Rantın büyüklüğünü düşün.

Şimdi belediye dese ki sistemi değiştirdim. Ya da piyasaya 18000 plaka daha çıkartıyorum. Plaka isteyen de gelip benden alacak. Kiralayanların da plakasını elinden alacağım.

Yapabilene helal olsun.
0
anten
(20.10.20)
Taksi işi başlı başına bir sektör. Kendi içinde bir yapılanması var. Özetle şöyle bir akışı var ;

1)Taksi plakası ortalama 2 Milyon TL civarında el değiştiriyor (git: www.kaletaksi.com)

2)Plaka sahipleri bu plakayı kiraya veriyor. Bu işi yapan bir sürü şahıs veya şirket var, aylık kiraları 8.000 - 9.000 TL civarında.

3)Plakayı kiralayan kişi bir araba satın alıyor, kiraladığı plaka ile birlikte bu arabayı günlük 2 şöföre kiraya veriyor. Şöförler ise yaptıkları cirodan aracın günlük kirasını ve masraflarını ödedikten sonra kalan para kendilerinin oluyor. (Günlük kira ücretini bilmiyorum açıkçası)

Kısacası 2 milyon TL'ye plaka alan adam hiç bir şeye karışmadan aylık 8.500 TL gelir elde ediyor ve plakanın değeri de sürekli yükseliyor. 2 sene önce bu fiyatlar 1.5 Milyon TL civarındaydı mesela. Plaka sahipleri genelde kalburüstü insanlar, bir çok tanınmış ismin (sanatçılar vs..) 1'den fazla taksi plakası olduğunu duymuştum.

Taksi plakası üretilen ve maliyeti olan bir şey olmadığı için fiyatı arz / talep dengesine göre oluşuyor. Yani birisi o plakaya 2 milyon TL ödemeyi kabul ettiği için 2 milyon TL'lik bir değeri var. Yarın belediye çıksa 10.000 tane yeni plaka çıkartacağız dese bunu parayla satamayacağı için (en azından 2 milyon tl gibi bir paraya satamayacağı için) plakın izafi değeri yok olacak. Bu sebeple de mevcut plaka sahipleri bunun önünü kapatmak istiyorlar.
0
talasas
(20.10.20)
Çünkü inanılmaz bir rant var ve piyasayı elinde tutanlar arpanın azalmasını istemiyor. İmamoğlu olur da bu taksi işini hallederse çok hayır duası alır. Ama adamlarda öyle bir lobi var ki uber, careem vs. hepsinin köküne kibrit suyu döktüler. İktidar bile karşısına alamadı/almak istemedi. O yüzden İmamoğlu'nun işi zor ama başarırsa büyük iş yapmış olur.
0
halitkin
(20.10.20)
3-4 tane taksi plakası kiralayan büyük galeri var.
Plaka sahipleri bunlara 6-7bin lira aylık ücret karşılığında plakalarını veriyorlar.

Bu galerilerde şöförlere 8-10bin arası aylıkla kiralıyorlar. Basit bir hesapla şöför günde 300-400liranın altına düştüğünde zarar yazıyor. Galerici arkadaşlar mafya olduğu için plakayı ve aracı birkaç güne geri alıyorlar.

Semtin taksicilerinden duyduğum birde galeriler kendilerinden araç kiralama şartı koyuyorlar, yani Fiat Egea veya Hyundai Accent gibi bir aracın olsa bile plaka kiralayıp giremiyorsun. ÖTV indirimli alınan araçlar olduğundan Egea 90-100bin lira aralığında olmasına rağmen galeri bunu da 150-160bin liradan kiralıyor. Tabi birde yıllık 10bin-20bin lira da galerinin hava parası denilen haracı var.

Sonuç olarak bu galeriler oturdukları dükkandan senede trilyondan fazla paralar kazanıyorlar.
0
Northern Mariner
(20.10.20)
Diyelim senin 5 tane taksi plakan var, ortalama 2 milyon TL'den 10 milyon TL'lik ürün var elinde.

Şimdi piyasada iki katı taksi plakası olursa elindeki her bir plakanın değeri düşecek, belki yarısı olacak. Hop gitti 5 milyon TL. Aynı zamanda bunlardan aldığın düzenli kira da düşecek.
0
burfak
(21.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.