Giriş
(8)

Trafikte biri size küfrederse naparsınız?

burakdonmez95
Trafikte malumunuz küfür kıyamet olabiliyor. Böyle durumlarda aşırı öfkeleniyorum. Beyzbol sopasıyla paramparça etmek istiyorum karşı tarafı.Ne yapmak gerek sizce böyle bir durumda?
Trafikte malumunuz küfür kıyamet olabiliyor. Böyle durumlarda aşırı öfkeleniyorum. Beyzbol sopasıyla paramparça etmek istiyorum karşı tarafı.

Ne yapmak gerek sizce böyle bir durumda?
0
burakdonmez95
(08.02.23)
öncelikle trafikte yol isteyen herkese yol veriyorum, adam önüme burnunu soktuğu anda frene basıyorum.
burnunu sokmasa sadece sinyal verse yine frene basıyorum geçsin önüme diye.
kimsenin önüne kırmıyorum, şerit değiştirceksem çok geniş boşluk varsa değiştiriyorum.
ve bunları dişimi sıkarak değil relax şekilde yapıyorum.
böyle davranınca zaten biriyle küfürleşme ihtimaliniz epey azalıyor.
buna rağmen yinede muhatap olmak zorunda kalırsam %100 haklı olsamda özür diliyorum hata bende diyorum.
herkese 5 yaşında salak çocuk muamelesi yapıyorum. (genelde öyleler çünkü)
0
aslindasorunumpsikolojik
(08.02.23)
Yaklaşık 10 senedir aktif araç sürücüsü olarak ben de @aslindasorunumpsikolojik 'a genel olarak katılıyorum.

Trafikte kimsenin aklına ve "bunu yapıyorsa şunu düşünmüştür/kontrol etmiştir" diye düşündüğüne güvenmiyorum. Bu sebeple genelde "kendimi koruma" bakışıyla araç kullanırım.

Birinin küfrettiği olmuştur mutlaka bana da. Araç kullanmayı öğrenirken babam beni birkaç kere trafik ışıklarında durdurdu, yeşil olmasına rağmen arabayı hareket ettirmeme izin vermedi. Tabii ki arkada kornalar, bağırış çağırışlar, yanımdan geçerken el kaldırmalar vs. Babam "bunlara alış, bunlar normal şeyler, çok yaşayacaksın. Panik olma, bırak korna çalsınlar, sen kendini güvene al yeter" demişti. Çok faydasını gördüm.

Bırak küfür etsinler veya korna çalsınlar. Sen kendini güvene al, yeter.
0
silverleaf
(08.02.23)
@aslinda... +1
Siz beyzbol sopası çıkarırken, adam 7,65'lik Smith Wesson ile alnımızda o biçim bir delik açabilir.
Arkanızdan da çok delikanlı adamdı derler.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.02.23)
şerit değiştirir, arama epey bir mesafe koyarım.
0
gabe h coud
(08.02.23)
İşe aracımla gidip geliyorum. Olabildiğince relax olmaya çalışıyorum. İsteyen herkese yol veriyorum; kibarca ara yoldan çıkmak için bekleyene de ayı gibi üstüme çıkmaya çalışana da.

Ama yine de küfür, el kol, sıkıştırma her şey oluyor.
Öyle bi durumda da Ne yalan söyliyim “topukluyorum”
Korktuğum için değil ama medeniyetsiz bi ayı yüzünden de ölmekistemiyorum. Veya takip edilip ailemin de başını derde sokmak istemiyorum.
0
invictae
(08.02.23)
şahinci bir şerefsiz bıçak çekmişti.
@aslindasorunumpsikolojik'in davranışı doğru olan.
0
neymis
(08.02.23)
Küfür edilecek hareketler yapmıyorsan genelde sana bulaşmazlar, sonuçta herkes evine gitmeye çalışıyor bir şekilde. Agresif kullanıyorsanız, sürekli sol şeritteyseniz, makas atıyorsanız, yol vermiyorsanız, selektör yapıyorsanız, insanları kışkırtıyorsanız vs bu tarz problemleri yaşamanız daha olası.

%1 ihtimalle bazen sebepsiz yere küfür eden de oluyor, o zaman da uzamak en temizi. Yol vermek dünyanın en temiz şeyi.
0
roket adam
(08.02.23)
İnsanların küfür etmesinin size bir zararı, sizden götürdüğü bir şey yok ki. Eğer egonuz size küfür edildiğinde zedeleniyorsa o zaman egonuzun bu kadar kırılgan olmasının nedenlerini düşünün.

Çok fazla küfürle karşılaşmam ben, saygılıyımdır trafikte. Arada bir karşılaşınca da duymazdan gelip kendi yoluma devam ediyorum.
0
zimbirik
(08.02.23)
(4)

Deprem sorusu

sanguine
Çok absürt olabilir kusura bakmayın hep aklımda olan ve merak ettiğim bir şeyYıkılan apartmanın en üst ya da en alt katında olmanın bir etkisi farkı oluyor mu
Çok absürt olabilir kusura bakmayın hep aklımda olan ve merak ettiğim bir şey
Yıkılan apartmanın en üst ya da en alt katında olmanın bir etkisi farkı oluyor mu
0
sanguine
(07.02.23)
Bir sehirde 20 bina yikildiysa arama kurtarma faaliyetleri hepsinin en ust katindan baslar. Bir arama kurtarma takimi var diyelim, bu 20 binanin en ust katlarini teker teker gezip kurtarmalari yaptiktan sonra en ustten bir alt katlara gecer. Yani en alt kattakilere sira gelmesi uzun saatler, gunler alir.

Bunu etkileyecek baska parametrelerde var tabl. Mesela binada alt katlara cok kolay erisim varsa o zaman o binayi tamamlayip digerine gecebilirler. Ama tum binalarin ayni durumda oldugunu dusunursek o zaman ust katlar bitmeden bir alt katlara gecilmez.
Amac kurtarilan insan/zaman degerini maksimize etmek.

Bir de evet fotolardan da anlasilacagi gibi, bazi katlarin alttan ilk 3, ilk 2 kati cokerken, ust katlari gorece olarak daha az hasar almis.
0
zimbirik
(07.02.23)
Maalesef oluyor. Arkadaşların dediği gibi binanın yıkılma/çökme/ devrilme durumuna göre değişse de çoğunlukla çöküyor.

Gölcük depreminde 5 katlı evimiz dümdüz oldu ve babam son katta oturduğumuz için kendi çabası ile çıkabilmişti ama alt katlardaki neredeyse tüm komşularımızı kaybetmiştik. Maalesef şansları çok zor oluyor.
0
a perfect lie
(07.02.23)
bina aşağı duru bütün göçerse en üst kattakiler avantajlı. çalıştığım bi abi hasar tespit için bi okula gittik, uzaktan bakıyoruz hiç bişey yok binada yanına yaklaştık kapısı yok. meğer 3 katlıymış tek kat gözüküyo demişti. binaların merdivenleri statik hesaba dahil olmadığı için merdivenler ilk yıkılıyor genelde. bu durumda toprak üstünde kalan ilk kat en avantajlı.

bir de binanın öne/yana yatarak yıkılması var. bu durumda en alt kattaki ufak kırıklarla çıkma şansı varken 3 katlı binada misal en üst kattaki 10 metreden düşüyor gibi düşünebilirsin.
0
b1020
(08.02.23)
Direkt zemine çökmelerde kat başına düşen ağırlık belirleyici oluyor. 5 katlı bir binada 1. katın üzerinde bulunan ağırlıkla üst katların üzerinde bulunan ağırlık misli misli farklı olduğu için birçok zaman özellikle en üst katlarda tam anlamıyla çökme dahi olmuyor.

Bahsettiğim ağırlık mevzusundan dolayı alt katlardaki olası yaşam üçgenleri de ezilme tehditi altında oluyor. Üst katlarda pek çok yaşam üçgeni oluşuyorken alt katlarda bu alanlar çok kısıtlı ve ufak oluyor.
0
msb
(08.02.23)
(7)

arkadaşımla deprem bölgesine gitmek istiyorum ama nasıl

kanasla intihar eden adam
yardım için gitmek istiyoruz. afad ya da başka bir derneğe üye olmam mı lazım? uçakla hemen yarın gidebiliriz sağlıklıyız, aralıksız ne iş olursa çalışabiliriz.nereye başvurmak lazım?
yardım için gitmek istiyoruz. afad ya da başka bir derneğe üye olmam mı lazım? uçakla hemen yarın gidebiliriz sağlıklıyız, aralıksız ne iş olursa çalışabiliriz.

nereye başvurmak lazım?
0
kanasla intihar eden adam
(07.02.23)
zimbirik
(07.02.23)
Burada hala yardimci personel basvurusu aliyorlar.
0
zimbirik
(07.02.23)
gidince napcan. onların ekmeğine suyuna ortak olucan.
0
sanemz
(07.02.23)
gelmeyin diyorlar. insan gücü değil malzeme ve ekipman ihtiyacımız var diyorlar. bulunduğunuz şehirde yardım faaliyetlerine katılın. malzemelerin ayrıştırılması, tırların yüklenmesinde ihtiyacımız oluyor. onlara katılın.
0
lancelot du lac
(07.02.23)
eğer arama kurtarma uzmanı değil iseniz asla gitmeyiniz yol parasına vereceğiniz miktarı lütfen bir kuruma bağış yapınız. bunu ben değil uzmanlar söylüğyuor
0
yirmibesonbes
(07.02.23)
gitmeyin, oradakilerin işini zorlastiriyorsunuz.
0
tadellesever
(08.02.23)
gelmeyin, bir ekiple birlikte adiyamanda gonullu cevirmenlik yapiyorum. kaldirim uzeeinde cadirda kaliyoruz. ortalik ana baba gunu. bos bos dolasanlar calisanlardan fazla. eger bir ekibe dahil edilseniz ve ise yarayacak bir becerin yoksa gelmeyin. tekrar soyluyorum allah askina gelmeyin.
0
tadellesever
(16.02.23)
(8)

Kıyafet yardımı hk.

mysticriver
Bazı hesaplarda çok fazla kıyafet yardımı olduğunu ve artık ihtiyaç olmadığını onun yerine gıda, ilaç vs ihtiyacı söylüyorlar. Giyilmemiş mont, atkı vs epey var. Bir bavul çıkarttık. Ama bunu şimdi götürmek mantıklı mı yoksa yardımlar azalmaya başlayınca daha mı çok ihtiyaç olur?
Bazı hesaplarda çok fazla kıyafet yardımı olduğunu ve artık ihtiyaç olmadığını onun yerine gıda, ilaç vs ihtiyacı söylüyorlar. Giyilmemiş mont, atkı vs epey var. Bir bavul çıkarttık. Ama bunu şimdi götürmek mantıklı mı yoksa yardımlar azalmaya başlayınca daha mı çok ihtiyaç olur?
0
mysticriver
(07.02.23)
bence hiç değil.

dağ gibi kıyamet gibi kıyafet doldu taştı.
herkes 2.el kıyafetlerini yolladı.
zaten büyük firmalar dağ gibi tırlarla yolladılar.

ihtiyaç olan tek şey bence nakit yardım.
0
alt4y
(07.02.23)
giyilmemiş kıyafetleri hiç düşünmeden size en yakın yardım merkezine götürün bence. varsayalım yeterli kıyafet gitti ilk aşamada, bu insanlar bunları yıkayamayacaklar ki haftalarca, kıyafet ihtiyacı uzunca bir süre bitmeyecek diye düşünüyorum.
0
Phoebe
(07.02.23)
ne olursa olsun insanların ihtiyacı olacaktır. bu geçici bir şey değil, belkide insanlar bir eşyayı 1 hafta giyip yıkamadan çöpe atacak. insanlar kendilerini bile nasıl yıkayacak ki?

ben bugün 4 yardım merkezine yardım ettim herkes kıyafet getiriyor ama sonuçta bu tek ili etkileyen bir durum değil 13 şehirden milyonlarca kişiden bahsediyoruz. bu işin yazı var daha.
0
kanasla intihar eden adam
(07.02.23)
Ihtiyac olan sey nakit ve insan gucu. Kiyafet yollayarak orada koordinasyon basindaki insanlarin is yukunu arttirmaktan baska bir sey yapmiyorsunuz. Ihtiyac listelerinin guncel olmasina imkan yok. Gonderdiginiz seyler zaten oraya varana kadar ihtiyac degisir. Tirafigi tikamaktan baska bir ise yaramaz.
0
zimbirik
(07.02.23)
Toplayan kurum hala kabul ediyorsa bence vermenin bir mahsuru yok.
0
elorelia
(07.02.23)
Çok fazla kıyafet toplandı ve yola çıktı gibi geliyor bana.
Bundan sonra gidecek tırlarda diğer ihtiyaçlara yer kalması için bence en azından 4-5 gün bekledikten sonra teslim edin.
0
michael_knight
(07.02.23)
kiyafet göndermeyin, kocaeli depreminde kamyon kamyon kiyafet cöpe atildi. mümkünse cocuk bezi, kadin pedi ve ilac gönderin. su an icin en acil ihtiyaac bunlar. ama illa gönderecegiz diyorsaniz mor dayanisma kadin dernegi ile temasa gecin, onlara verin kiyafetleri. onlar sahibine ulastirirlar.
0
tadellesever
(08.02.23)
termal battaniye daha çok lazım. 100 liraya bulursunuz en fazla.
0
alperz
(08.02.23)
(14)

deprem bölgesine gitmek mi yoksa maddi yardım yapmak mı?

buenosdias
ciddi bir insan gücü eksikliği var mı? acil yardım bilgim yok ama eğer öyle kritik bir durum varsa atlayıp gideyim diyorum. sizce gerek var mı yoksa maddi yardım ve dua mı edeyim.
ciddi bir insan gücü eksikliği var mı?

acil yardım bilgim yok ama eğer öyle kritik bir durum varsa atlayıp gideyim diyorum. sizce gerek var mı yoksa maddi yardım ve dua mı edeyim.
0
buenosdias
(06.02.23)
tabii ki maddi yardim. kuru kuruya gitmenin bir espirisi yok. zaten bolgede insan var.
0
hot potato
(06.02.23)
maddi yardım +1 tecrübeli personel ve ekipman lazım onlara, yolların da meşgul olmaması lazım.
0
matlii
(06.02.23)
hocam şu an gitmen mantıksız, afetlerin ilk 15 günü tüm odak oradadır zamanla gündemden düşer fakat asıl o zaman hasar tespiti, rehabilitasyon, yardımların koordinasyonu dağıtımı gibi bir sürü insan gücüne ihtiyaç olur şöyle bir form var doldur istersen

twitter.com

form.jotform.com
0
freebird5406_2
(06.02.23)
eğer çok fazla insan gücü eksikliği olsaydı seferberlik emri çıkarılırdı(ben en azından böyle düşünüyorum). şuan için gerek duyulmuyor. ayrıca uluslararası yardım geliyor. o yüzden maddi yardım ve sosyal medya üzerinden sürece yardım etmek en iyisi. fazla insan fazla karışıklık demek.
0
false pretension
(06.02.23)
Destek olmak için illa oraya gitmek şart değil. Kaldı ki şu an orda ilk yardım bilgisi olan gönüllülere daha çok ihtiyaç var. Bulunduğunuz yerde de çevrenizi koordine edebilirsiniz, aracınız varsa eşyaları toplayıp yardım merkezlerine bırakabilirsiniz. Zamanı olmayan ama destek olmak isteyenlerin yapmak istedikleri alışverişleri halledebilirsiniz. Gibi gibi...
0
Phoebe
(06.02.23)
Hocam bu deprem başka deprem. Buna gitmek lazım. Organize olmuş insan topluluğu bulursanız gidin.

99’dan sonraki depremlerde çok şükür ki arama kurtarma ekipleri ve malzeme sayısı enkaz sayısından fazlaydı. Şimdi kim nereye gidecek bütün planlar alt üst oldu. Afet planları belliydi ama eminim ki hatayda deprem olsa istanbul afad gider yardım eder şeklinde basitti.

Koordine olamadık. İlk iş halkı enkazdan uzaklaştırma olmalıyken halk kepçeyle girdi. Korkulan oldu. Planlar tutmadı. İlk müdahalede bulunanlar yorulacak, profesyonel ekipler yetmeyecek. 24 saatte arama kurtarmaların yerleşmesi ve başlaması umulurken şu an onlar da kapsın içine gidiyor.

Herkes elinden gelen yardımı yapmalı.
0
nickini vermek istemeyen uye
(06.02.23)
Hem dr nasıl insan gücü eksikliği var.. afad yetişemiyor benim gördüğüm kadarıyla. Hala yardım gitmeyen enkazlar var çevremdem.
0
Tisatiaşer
(06.02.23)
Bu biraz ic rahatlatma gibi geliyor bana.
Cunku cook fazla insan ihtiyaci var. organize olabilen gruplar, dernekler, doga sporlari sayfalari vs yardimci gonullu personel ile alakali ilan aciyorlar. Ben sabahtab beri 4 ayri egitimsiz gonullu talebi ilanina denk geldim.

Anneler babalar cocukladini enkazdan kendi kurtariyor suanda.
Ekip bulursaniz gidin. Ekip bulmaya calisin. Biraz gozunuz kulaginiz acik olsun.
0
zimbirik
(06.02.23)
zimbirik
(06.02.23)
ya hatay belediye başkanı açıklama yaptı insan yok, herkes enkaz altında diye. gidebilen gitsin. kimsenin uğramadığı bina enkazları haberleri var.
0
deartheodosia
(07.02.23)
gittiginiz yerde ise yarayacak bir bilginiz ya da yeteneginiz yoksa kalabalik yapmayin. giderim ben enkaz kaldiririm diyorsanzi o iş öyle olmuyor. oraya gittin ve enkaz kaldirdin diyelim, ne yiyeceksin, ne iceceksin, nerede kalacaksin. oradaki depremzedenin yemegine yatacagi yere ortak olacaksin sadece.
0
tadellesever
(07.02.23)
Arama kurtarma eğitiminiz yoksa,
İlkyardım bilginiz ve belgeniz yoksa ilk etapta gitmenizin bir faydası yok. Aksine kuru kalabalık. Gidenlere de afad, kızılay, akut gibi organize birimlerle gitmeleri tavsiye ediliyor ki dağınıklık olmasın.

Organize 100 kişi, organize olmayan ne yapacağını bilmeden koşturan 1000 kişiden daha faydalıdır bu tip durumlarda.

Birkaç gün sonra daha farklı ihtiyaçlar da oluşuacak.

Mesela bölgede psikolojik destek ihtiyacı var. Psikolog vb bir mesleğiniz varsa mesela ihtiyaç olabilir.
0
anten
(07.02.23)
gitsen ne olacak,şu koca koca betonları elinle kaldırıp atabilecen mi? yoksa köşede büzüşüp oturacan mı? yerinde oturmak en faydalısı.
www.facebook.com
0
sanemz
(07.02.23)
personelden önce malzeme lazım diyorlar burda:

www.facebook.com
0
sanemz
(07.02.23)
(8)

deprem bölgesine yardıma gitmemiz mümkün mü?

alt4y
yok mu böyle kurumlar falan yardım etmek isteyenleri götürsün?
yok mu böyle kurumlar falan yardım etmek isteyenleri götürsün?
0
alt4y
(06.02.23)
gitmemek daha iyi olabilir hocam. iyi niyetli oldugunuza eminim ama herhangi bir eğitimi olmayanların sivil şekilde bölgeye akın etmesi çalışmalara engel olabilir diyenler de var. kızılay'a gidip kan verebilirsiniz, battaniye mont kuru gıda verebilirsiniz imkanınız varsa diyorlar.
0
fatihkkk
(06.02.23)
AFAD gönüllüsü olabilirsiniz, ancak önceden eğitim almak gerekiyor. AKUT eskiden dağcılardan üye alırdı.

Eğitimsiz olarak giderseniz, yarardan çok zararınız olabilir. Kalacak yer bile bulamazsınız vs.

Malzeme ihtiyacı çoktur.
Malzeme yardımı yapın.
0
alfired
(06.02.23)
bu şekilde gidilmemesi daha iyi.
gidenler örgütlü, planlı, koordineli şekilde giden kurum/partiler. belediyeler mesela şimdiden destek toplamaya başladı. onlara birkaç parça giysi, battaniye hatta ped falan götürmek çok daha faydalı olur dışarıdan.
0
patronaj1
(06.02.23)
alfired +1

gonullu.afad.gov.tr
0
2027
(06.02.23)
Osmanlı'da yangına itfaiye ekiplerinin dışında müdahale ve yardım edilmesi yasakmış. Yardım deyip yağma olayları oluyormuş.

Gölcük depreminde de görüldü yardım deyip yağma olayları.

Yabancılar yaklaştırılmaz. Gönüllü kuruluşlara katılmak için de önceden eğitim istenebilir ama yine de belediyelerin ve yardım kuruluşlarının internet sitelerini takip etmek lazım.
0
Mirket
(06.02.23)
Ben de ilk anda gitmemek için zor tuttum kendimi ama yukarıdaki arkadaşlar haklı. Ahbap üzerinden yardım vb yaparak içimi soğutmaya çalışıyorum. Yarın da ihtiyaç malzemesi vb toplayacağım sanırım. Muhtarlıklara bırakılıyormuş.

Bu hava şartlarında malzeme yardımı çok çok önemli.
0
msb
(06.02.23)
Iyi niyetli oldugunuza eminim ama depremden once neredeydiniz hocam.
Sivil toplum kuruluslari basbas gonullu ariyordu, bedava egitim veriyordu Bir cok dernek var calisan insanlarin takvimine uygun sekilde uye alan ve egitim veren. Bunlardan egitim almaniz gerekirdi.

Suanda yapabileceginiz tek sey maddi yardim.
0
zimbirik
(06.02.23)
Her belediyenin (ilçeler dahil) arama kurtarma ekipleri ve yardım toplama merkezleri var (ısıtıcı, battaniye vs).

Bulunduğunuz ilçedeki yardım toplama merkezine malzeme temin edebilirsiniz. İşyerinizdeki atkadaşlarınızla birlikte toplu yardım da olabilir. Yakın çevrenizle iletişime geçin.

Korkarım bu deprem, göründüğünden daha büyük.
0
alfired
(06.02.23)
(20)

Erkekler leopar desen (tortoise) gözlük takıyor değil mi

iddaaci
Merhaba, leopar desen dediğimiz tortoise diye geçen gözlükleri erkekler de takar değil mi? Kadınlara özel değildir umarım.Leopar diyince yanlış anlaşıldı, gözlük şu;https://www.zennioptical.com/p/round-eyeglass-frames/78092?skuId=7809225
Merhaba, leopar desen dediğimiz tortoise diye geçen gözlükleri erkekler de takar değil mi? Kadınlara özel değildir umarım.


Leopar diyince yanlış anlaşıldı, gözlük şu;

www.zennioptical.com
0
iddaaci
(04.02.23)
Takar da takmasa daha iyi.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.02.23)
Takanların yönü belirli. Belli
0
pavlis
(04.02.23)
bence alisveris merkezi gezerken magazin muhabirine yakalanan futbolcu aksesuari.
0
hot potato
(04.02.23)
Takıyor o kadar abartılı bir şey değil ki dediğiniz. Tabii modelden model değişir. Bu desende bir rayban gözlüğüm var önce erkek bir arkadaşımda beğendim de aldım, sapları metal, unisex bir gözlük.
0
kullanıcıadımbuolsun
(04.02.23)
Her gözlük almaya gittiğimde gözlükçüler öneriyor böyle bir modelimiz var diye. Artık en başında uyarıyorum leopar desen lütfen önermeyin diye shdhdh hiç sevmiyorum ben ama bu kadar önerdiklerine göre erkekler de takıyor sıklıkla demek ki
0
nundu
(04.02.23)
Gözlük şu

www.zennioptical.com
0
🌸iddaaci
(04.02.23)
Arı Maya gözlüğü gibi, takılmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.02.23)
Eskiden çok yaygındı. Kadınlar da erkekler de takardı. Kemik çerçeve deyince çıkar Google'da falan.
Leopar desen diye ilk defa duydum.
Leopar desen icat edilmeden önce vardı bunlar.
Dedelerimiz, ninelerimiz takardı.
0
Mirket
(04.02.23)
cevaplari okuyunca ben mi yanlis bir sey hayal ettim dedim ve fotografa da baktim.
gayet takilir yani abartmasak mi her seyi...
0
Kittie
(04.02.23)
yine boyle bir gozluk duyurusuna soyle guzel bir cevap gelmisti
"homo gozlugu bu. delikanli adami bozar"
:D
0
nibba
(04.02.23)
Abi leopar diyince sunu düşündüm;
images.app.goo.gl

Ama attığın gözlük takan insan çok gördüm. Genelde yönetici, orta yaş, zayıf, beyaz saç tiplerde :) ama takılıyor yani. Bana olmaz ama abartı bir şey yok.
0
logisticsmanager
(04.02.23)
gecen gozlukcu tum cerceveleri onume serdi, deniyorum tek tek, size cok yakisacak diye bunlardan cikartti, dalga mi geciyorsun babaanne isi bu falan diye cok pis rencide ettim:) Efendim cok moda bu ara falan dedi, fiyatlari da cok yuksekmis zaten, dedim bedava versen almam onu
0
freedonia
(05.02.23)
Erkek arkadasımın gözlüğü. Gayet de takar neden takmasın. Çok guzel.

Kahverengi ve siyah renklerden olusan bir deseni nasıl kadin cinsiyetine atfedebiliyorsunuz sadece anlamıyorum.
Hadi pembe olsa herkesin alıştığı renkler var diyeceğim ama bu gözlük özünde siyah-kahve.
0
zimbirik
(05.02.23)
takılır. çok da güzelmiş tarz baya.
0
theseachange
(05.02.23)
hocam bu çok klasik bir desen yani modası kadın erkek hiç geçmez ama yüzüne gitmesi gerek, güzel duruyorsa kullan
0
freebird5406_2
(05.02.23)
kadife pantolon ve ceket giyen, slim fit avrupalı bir akademisyensen kullanabilirsin tabii ahsjd.
0
deartheodosia
(05.02.23)
Leopar deyince, ben dahil, insanların gözünde başka bir şey canlandı. Aratınca gördüm. 70 yaş üstü ya da fizik öğretmeni ya da hipster ya da @deartheodosia +1 canlandı gözümde. giyen giyer ama bence.
0
nawar
(05.02.23)
Uğurkan Erez İşte Benim Stilim Gözlüğü
0
Kahvedesu
(05.02.23)
Çevremde takan bir tane erkek görmedim.
Kendim de gözlük kullanıyorum, takmam.
0
bass solo take one
(05.02.23)
bunun koyu kahvesi var bu kadar desenli olmasa da
cilt tonu uyduğu için çerçevesiz gibi oluyor
www.edel-optics.com.tr

beyaz tenlilerde linkteki güzel durur
ama o kadar benekli olması fazla daha ağır olması lazım erkek için
0
bir soru sorcam
(05.02.23)
(15)

Kış lastiği almalı mı?

logisticsmanager
2021'de 4 mevsim aldım çünkü şehirde yaşıyordum ve kar yağsa da yilda max 1 hafta kalıyordu.Şimdi sehre 30 dk mesafede bir dağ köyünde ev buldum (dağ köyünde fiber var, o kadar da köy değil yani). Belli süredir ev arıyordum ve bunun kirasi vs baya iyi. Içinde şömine vs de var, iyi yani. Emlakciya se
2021'de 4 mevsim aldım çünkü şehirde yaşıyordum ve kar yağsa da yilda max 1 hafta kalıyordu.

Şimdi sehre 30 dk mesafede bir dağ köyünde ev buldum (dağ köyünde fiber var, o kadar da köy değil yani). Belli süredir ev arıyordum ve bunun kirasi vs baya iyi. Içinde şömine vs de var, iyi yani.

Emlakciya sehirden tasinacagimi söyleyince ve tahminen Fransız olmadığımı da çaktigi için haftasonu git bak adrese, bölgeyi begenirsen pazartesi ara evi gezelim dedi.

Ev normal şehre 25 dk, normal düzlüğe inmeye 14 dakika araçla gidiş mesafesinde. Hayır kadın öyle bir dedi ki sandım heidi gibi yasayacagim, yola belli bir noktada eseklerle devam edeceğim falan. Şehir 300m, burası 650m.

Tek aklıma takılan lastik konusu oldu çünkü yol bir 10dk kadar dar, sonraki kısmı da daha iyi olsa da çok virajlı. Bölgenin hali su anda fotoda olduğu gibi;

gss.gs
Sizce bu evi tutarsam continental allseasonslari blizzak ile falan değiştireyim mi? Çünkü belli burada kar olacak. Bu noktada soruma cevap çok büyük ihtimal "sorduğun kabahat" ama olsun.
0
logisticsmanager
(04.02.23)
1 ay içinde kar gosteriyo mu xd bence 4 mevsim iş görür. Benim 4 mevsim lastiklerim utanmasa buzda daha tirmaniyodu
0
abuzer
(04.02.23)
yollar tam koy yolu gibi. buralar aciliyor mu belediye tarafindan? cok trafik de olmaz gibi yollari acacak. hem egim, hem viraj var, ben olsam kis lastigi alirdim.
0
antikadimag
(04.02.23)
@antikadimag; bu kısım bir 10 dk böyle, 10 dk sonra normal tek gelis, tek gidiş yol oluyor. Aciliyordur heralde diyorum çünkü ünlü kar merkezleri var 20-25 dk mesafede.
Trafik sanmam, totalde günlük 100 kişi anca kullanir bu 10 dklik kismi.
0
🌸logisticsmanager
(04.02.23)
yaz lastiğiyle dün ankara'dan çıkamadım. bu görseldeki yer için kışın hem kar lastiği hem de zincir alırdım. yoksa araba gitmez diye düşünüyorum.
0
prole
(04.02.23)
Kış lastiği ile kar lastiğini karıştırıyorsunuz. Kış lastiği kullanmak için kar gerekmiyor. Yani yaşadığınız yer soğuksa zaten kullanın.

Hava sıcaklığı +7C'nin altına düştüğünde kış lastiği kullanılır. Hamuru ve diş yapısı nedeniyle fren mesafesini kısaltır, (özellikle donmuş, buzlu veya ince karlı yolda) yol tutuşu artırır.

Kar lastiği, yoğun karlı ortamda kullanılan çivili lastiktir.
0
lancelot du lac
(04.02.23)
@lancelot; yok karistirmiyorum. O kadar da karlı değil, olsa olsa 3-4 cm. Ama şu an yaşadığım yerden daha karlı oluyor.

Sadece sorum 4 mevsim lastik yerine kışa mi gecsem. Çünkü 4 mevsim yasal olarak kullanilabiliyor (3pmsf damgali), değiştirmek zorunda değilim. Ki zaten kullandim (karda da gittim), sıfır sorun. Ama aynı yer şartlar olmayacak.
0
🌸logisticsmanager
(04.02.23)
Bu arada merak edip baktım; kar lastiği diye bir şey kalmamis. En azından ingilizce ve Fransızca bulamadım. Lastik markalarinda da kar lastiği diye bir şey yok.
www.tirebuyer.com
0
🌸logisticsmanager
(04.02.23)
kar lastiği dedikleri sanırım özel çivili lastikler. finlandiya rusya gibi soğuk ülkelerde kullanılıyor. kış lastiğimde çivi yok sadece deseni ve hamuru farklı diye biliyorum
0
roket adam
(05.02.23)
Burada normal kış lastiği kullanmanızı öneririm. Normalde ise 4 mevsimi salmanızı öneririm. Çünkü yazın yaz lastiğini, kışın da kış lastiğinin verdiği performansı vermez. Her zaman ortalama performans alırsınız. Kötü performans almamak güzel olsa da 4 mevsim lastik yazın yaz lastiğine, kışın da kış lastiğine yaklaşamıyor.

10 dklık bir mesafeyse ve dağa tırmanış/ iniş değilse o zaman zincire ihtiyacınız bile olmaz, kış lastiği ile halledersiniz.
0
zimbirik
(05.02.23)
@zimbirik; 4 mevsim yeni aldığım için salamam. Onu da zorunlu olduğu için aldım çünkü yaşadığım yerde senede 1 hafta falan anca kış var. Dağa falan gittiğimiz de olmadigindan kış almadım. Ama şimdi lazım olacak gibi.

Normal yol yani, herkes buralarda yaşıyor bölge dağlık çünkü. Yolda gelirken bir sürü normal araba gördüm (bende fiesta var, insanlarda corsa clio vs vardı. Bunlarsa çivili lastik zaten olamaz), sanmıyorum ki mont blanc tirmanir gibi takılsinlar.

Bi 400 Euro yapıştırıp blizzak almak iyi olacak gibi.
0
🌸logisticsmanager
(05.02.23)
bilindik 4 mevsim ile kis lastigi arasinda "all weather" diye bir lastik modeli daha var.

blizzak derin kar lastigidir, kuru yolda hem kafa utuler hem de cabuk erir. yolda surekli kar yok ise blizzak pek kullanisli degil, kullandim zamaninda. arac gezinip duruyor, kuru yolda virajlarda falan cok yumusak kaliyor.

ben olsam "all weather" alirim, nokian wrg4 olabilir.
bulamazsan piralli scorpion verde de baya iyidir.
0
cooperr
(05.02.23)
kış lastiği eşit değildir kar lastiği.

eğer kışları 10 derecenin altına düşüyorsa sıcaklıklar. kış lastiği takmalısın. mesela şu aralar kar olsa da olmasa da kış lastiği avantajlıdır. ama üç hafta önceki havalarda yaz lastiği avantajlıdır.
0
alperz
(05.02.23)
continental allseasonslar kalsın.

romanya'da bile bazı insanlar continental allseason gibi lastikleri kullanıyorlar genelde.
0
rain when i die
(05.02.23)
Benimki de nokian all weather'di. Kar buz demiyidi <3
0
abuzer
(05.02.23)
rampa çoksa keskin viraj falan varsa bence riske atmaya değmez. köy yolları ana arterler gibi anında açılmıyordur diye tahmin ediyorum. bir sabah kalkar işe giderken kayar gidersin yollar karlı buzluysa.
0
argent dawn
(05.02.23)
(8)

İstifa eden çalışan hak ettiği primleri alabilir mi?

zero times infinity
Merhaba duyuru sakinleri. Çalıştığım şirketten istifa edeceğim. Prim ödemeleri mart ayının sonunda olacak. Ancak o zamanı beklemeden istifa edeceğim. 2022 yılı boyunca hak ettiğim önemli bir miktar prim var. Bunları alma şansım nedir?Sözleşmede açıkça yazıyor istifa etmemiş olması gerekir diye ama b
Merhaba duyuru sakinleri. Çalıştığım şirketten istifa edeceğim. Prim ödemeleri mart ayının sonunda olacak. Ancak o zamanı beklemeden istifa edeceğim. 2022 yılı boyunca hak ettiğim önemli bir miktar prim var. Bunları alma şansım nedir?

Sözleşmede açıkça yazıyor istifa etmemiş olması gerekir diye ama benzer durumlarda çalışanı haklı bulan emsal Yargıtay kararı varmış sanırım. Var mıdır benzer deneyimi olan? Bir avukata danışacağım ama öncesinde fikir sahibi olmak istedim.
0
zero times infinity
(03.02.23)
Alamaz hocam. Sözleşme ile koruyolar kendilerini. Prime hak etmiş olsan da ilgili dönemde aktif çalışan değilsen geçmiş olsun. Bizzat başıma geldi.
0
lcha
(03.02.23)
Peki bununla ilgili dava vs açtınız mı? Yargıtay kararı varsa, Yargıtayın kararı iş sözleşmesinden önce gelmez mi?
0
🌸zero times infinity
(03.02.23)
Ya zaten şuan istifa etsen en az 1 ay ihbar süresi, mart başında anca olur son günün. Sen şuan istifa ederken söylesen 1 nisan son günüm olacak şekilde istifa ediyorum diye primlerini de alırsın.

Eğer primi hakettiğin gün şirketteysen o yeterli. Martta hakettiğin pirimi mayısta yatırıyorlarsa mayısta çalışmana gerek yok. Hakedecek kadar çalışsan yeter.
0
zimbirik
(03.02.23)
Primler yıllık olarak hocam, 2022’nin primini alacağız. Yani prim dönemini zaten çalıştım. Mart sonunda yatıracaklar primi, yatırana kadar da istifa etmemiş olmam gerektiğini ileri sürüyorlar.

İş değişikliği yapacağım. Yeni teklif aldığım yer de o kadar beklemiyor maalesef.
0
🌸zero times infinity
(03.02.23)
İstifa ettiğiniz zaman şirketin sizi çalıştırmayıp ihbar tazminatınızı verip direkt ilişiğinizi kesmesi ihtimali de var. en garantisi prim banka hesabınıza yatırıldıktan sonra istifa etmek.
0
montreal
(03.02.23)
Şimdi baktım bizim sözleşmemizde de istifasını vermiş kişi hak edilmemiş primlerinden feragat etmiş sayılır gibi bir madde var. Hak edebilmek için o süreyi tamamlaman ve ödeneceği tarihi beklemen gerekiyor bizde de.
0
roket adam
(03.02.23)
4857 No'lu İş Kanunu'nun 32, 39 ve 102. maddeleri ücret, ikramiye ve primlerden söz eder. Kazanılmış hak olduğu için iş sözleşmesi sonlanmadan önce ödemesinin yapılmış olması gerekir. Sözleşmede söylenmek istenen 2022'yi tamamlamadan istifa etmiş olsaydınız o primi alamazdınız şeklinde belki diye düşünüyorum.
0
nawar
(03.02.23)
Benim aslında güvendiğim nokta yargıtayın kararı olması bu konuda. Sözleşmede öyle bir madde olsa bile daha üst bir merciin kararı önemlidir diye düşünüyorum. Kanunlar arası hiyerarşik bir düzen yok mu, kanunlar anayasaya aykırı olamaz, sözleşmeler kanuna aykırı olamaz vs.
0
🌸zero times infinity
(03.02.23)
(1)

Rüyada üst üste , insanların gençlik hallerini görmenin nedeni ne olabilir?

Trafalgar
Üç gündür insanların gençlik hallerini rüyamda görüyorum. Gençliklerini de bilmediğim yaşlı kişiler var aralarında. Ve aynı anda bir kişi değil, birkaç kişi.
Üç gündür insanların gençlik hallerini rüyamda görüyorum. Gençliklerini de bilmediğim yaşlı kişiler var aralarında. Ve aynı anda bir kişi değil, birkaç kişi.
0
Trafalgar
(03.02.23)
Akşam son yediğiniz öğün ile uyku saati arasına yeterli süreyi bırakmıyor olabilirsiniz.
Ya da stresli olduğunuz bir dönemden geçiyorsanız uykunuz daha hafif olabilir.
Rüyanıza özellikle bir anlam yüklemeyin.
0
zimbirik
(03.02.23)
(9)

'ara sıra gel ya yemek yiyelim çay kahve içelim'

duyurukullanıcısı
bunu söyleyenler söylediklerinde ne kadar ciddi? laf olsun diye mi söylüyorlar?ben çünkü ciddiye alıyorum mesela bir hafta sonra falan gidiyorum böyle sanki sıkıntı veriyormuşum gibi birşey oluyor.nasıl işler?iyidir ya...gibi bir şey mi bu?çünkü ben nasıl işler sorusuna da durgun, kötü falan diyorum
bunu söyleyenler söylediklerinde ne kadar ciddi? laf olsun diye mi söylüyorlar?

ben çünkü ciddiye alıyorum mesela bir hafta sonra falan gidiyorum böyle sanki sıkıntı veriyormuşum gibi birşey oluyor.

nasıl işler?
iyidir ya...

gibi bir şey mi bu?

çünkü ben nasıl işler sorusuna da durgun, kötü falan diyorum.
0
duyurukullanıcısı
(03.02.23)
Bu "bi ara görüşelim" deyip hiç görüşmemek gibi bir "small talk" konuşması, sen de "aynen bro takılalım bi ara" deyip geçersin o kadar, başka bi numarası yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.02.23)
Ciddiye almamak lazım, kültürel bir boş yapma biçimi.
0
olaylar olaylar
(03.02.23)
Yani tamamen boş muhabbet olmasa bile 1 hafta biraz erken olur. Yani görüşelim dedikten sonra bi ara vermek, 2 hafta sonra görüşmek falan daha makbul olabilir böyle kültürel boş yapma muhabbeti sonrasj.

Ve evet “işler nasıl?” “İyidir” ayarında bi muhabbet bu.
0
zimbirik
(03.02.23)
karşımdaki kişiyle ilişki düzeyime bağlı olarak cevabı değişir.
ama ben en yakınım dediğim kişilerden bile gerçek anlamda belirli bir gün/saat üzerine davet beklerim. bana "meb, arada gel ya" yerine "meb, cumartesi günü boş musun? bir planın yoksa 14:00 gibi x'te buluşalım." diyen biri lazım. öbür türlü @Kaleci Saçlı Forvet +1
0
m e b
(03.02.23)
Karşınızdaki insanın ciddi olduğunu anlayabilirsiniz, bunun belli bir yöntemi yok. Sadece söylenen söze bakmayın.

Böyle bir söz güzel geçen bir sohbetin üstüne söylendiyse, siz de o karşılaşmadan mutlu ayrıldıysanız muhtemelen doğrudur.

Ayaküstü karşılaşıp "acelem var ama mutlaka görüşelim" havasında söylendiyse siz de o karşılaşmadan sadece karşılaşmanın verdiği şaşkınlık ve ilginç bir şey görme hissiyle ayrıldıysanız muhtemelen kibarlıktan söylenmiştir.
0
akhenaten
(03.02.23)
Bence siz de benzer şekilde davet edin birkaç kere. İcabet ediyorlarsa ciddi söylüyorlardır. Sallamıyorlarsa laf olsun diye söylüyorlardır.
0
zero times infinity
(03.02.23)
Spesifik bir gün (bu cuma akşamı gibi) veya aralık (önümüzdeki hafta sonu gibi) belirtilmediği sürece öylesine söylenmiş bir şey, evet.
0
invictae
(03.02.23)
Ben yalnızca kastettiğimde "boşun olduğunda görüşelim başka zaman da" diyorum. Bunu deyince de öyle bi beklentim oluyor.

Whatsapp'tan story'sine ses çıkardığım fakülteden arkadaşın "olm çok oldu lan görüşelim bi ara" demesi fakat görüşülmemesi gibi bi gerçek de var ama.

Aradaki fark hissediliyor, ya da direkt sorabilirsiniz bak gelirim diye :D Düz açık iletişim en temizi.
0
hedep
(03.02.23)
laf olsun diye söylüyorsa söyleyenin sorunu bu. Bunu onun düşünmesi gerekir sizin değil ara sıra gel diyorsa davettir.
0
hizirbey
(04.02.23)
(3)

Ayak bileği kırılması sonrası kan sulandırıcı kullanımı

zimbirik
Ne kadar sure kullanılıyor genelde? Yurt dışında yaşıyorum ve bir doktor alçı çıkana kadar her gün derken diğeri 1 hafta yeterli dedi. Türkiyede kaç gün kullandırtıyorlar genelde. Belki ırksal bir farklılık vardır bilmediğim. Boştan yere emboli yaşamayalım. Doktorlardan, ayağı alçıda kalmış olan kiş
Ne kadar sure kullanılıyor genelde?
Yurt dışında yaşıyorum ve bir doktor alçı çıkana kadar her gün derken diğeri 1 hafta yeterli dedi. Türkiyede kaç gün kullandırtıyorlar genelde. Belki ırksal bir farklılık vardır bilmediğim. Boştan yere emboli yaşamayalım.
Doktorlardan, ayağı alçıda kalmış olan kişilerden yorum alabilir miyim.
0
zimbirik
(01.02.23)
herhangi bir kanama bozukluğu ile alakalı bi rahatsızlık yoksa alçı çıkana kadar kullanılmasında sakınca yok.
amaç hareketsiz kalınan ( ayakta kırıktan dolayı ) süre boyunca kanın damar içinde pıhtılaşmasını engellemek.
0
yag sogan salca
(02.02.23)
Aslında anlamaya çalıştığım şey alçı çıkana kadar kullanılmasında sakınca olup olmadığı değil de 1 hafta kullanıp bırakma konusunda sakınca olup olmadığı. Çünkü doktorum yalnızca 1 haftalık enjeksiyon verdi. Gerek yok devamına dedi.

Ama kırığa ilk müdehaleyi yapan doktor alçı çıkana kadar kullanman lazım deyip 1 kutu reçete etmişti.
Şuan takip eden doktor 2. Kutuyu yazmıyoruz biz dedi vs.

Bu nedenle türkiyedeki durumu merak ettim. Türkiyede 1 hafta kullan yeter diyen doktor oluyor mu mesela?
0
🌸zimbirik
(02.02.23)
Doktora göre değişiyor, benim cerrahım sadece coraspin yazdı, kırık sebebiyle memlekete döndüğümde kontrol muayenesini yapan doktor mutlaka kan sulandırıcı kullanmalısın dedi, cerrahıma tekrar sorduğumda coraspin yeterli, kullanmana gerek yok dedi. burada da durum aynı yani, her doktor farklı bir fikir beyan edebiliyor.

ben cerrahıma güvenip ekstra kan sulandırıcı kullanmamayı tercih ettim ama bende intramedüler çivi olduğu için alçı yoktu tabi. bildiğim kadarıyla kan sulandırıcı kullanırken yaralanma gibi durumlara dikkat edildiği sürece sıkıntılı bir durum oluşması beklenmiyor, sizin durumunuz gibi alçıya alınmış olsa sanırım kan sulandırıcı kullanmayı tercih ederdim.
0
diabolus79
(02.02.23)
(1)

Kan verme sonrası ağrı

itsonlyhumannature
3 ocak'ta, kızılay kan merkezinde kan verdim. süreç, sonu hariç sorunsuz geçti. kan verme işlemi bittikten sonra iğneyi kolumdan çıkartırken baya acı verdi. öyle ki sanki elektrik çarpmış gibi oldu.kolum bi 15-20 dakika ağrıdı. sonra ağrı geçti ama sadece yumruğumu sıktığımda ya da ağır bir şey kald
3 ocak'ta, kızılay kan merkezinde kan verdim. süreç, sonu hariç sorunsuz geçti. kan verme işlemi bittikten sonra iğneyi kolumdan çıkartırken baya acı verdi. öyle ki sanki elektrik çarpmış gibi oldu.
kolum bi 15-20 dakika ağrıdı. sonra ağrı geçti ama sadece yumruğumu sıktığımda ya da ağır bir şey kaldırdığımda ağrımaya başladı. kan verdiğim kolumla her hangi bir şey yaptığımda sanki o iğnenin girdiği yerden kan çıkmış da kolum ıslanmış gibi hissediyorum. öyle ki bir kaç defa unutup ağır bir şey kaldırdığımda, "aha kesin bir şey yaptım tişört kan içinde kaldı diye montumu vs çıkardım ama görünürde hiçbir şey yok. hala hafif ağır bir şey kaldırdığımda kan verdiğim yerdeki damar hareket ediyormuş gibi hissediyorum

bir önceki kan verme işlemim 3-4 ay önceydi. onda hiçbir şey hissetmedim. kanı verdim, çıktım. sanki hiç öyle bir olay olmamış gibi hayatıma devam ettim. bu sefer niye böyle oldu merak içindeyim.

doktora gitmem gerekir mi, bilgisi, tecrübesi olan yazarsa çok sevinirim.

teşekkürler.
0
itsonlyhumannature
(01.02.23)
10 sene önce kan verirken bir benzeri başıma geldi.
İğne derime girdiği andan itibaren elektrik çarpması gibi bir acı hissettim iğnenin girdiği yerden bileğime kadar.
Sonrasında iğnenin girdiği yerde karıncalanma, kolumu tam açıp gerdirdiğimde acı ve karıncalanma hissettim. Kolumun iç kısmında bileğime dokunuyorum mesela o hissi sanki aynı bölgede başka yerlere de dokunuyomuşum gibi hissediyordum.
O bölgede bir yere dokunduğumda kolumun iç kısmında gıdıklanma benzeri bir his oluyordu falan. Buraya kadar sinirsel etkileri.
Bir de kolumu tam gerdirdiğimde sanki oradaki bir bağ, kas lifi ya da başka bi şey kolumu tam açmamı engelliyor gibiydi. Sanki kısalmıştı bir bağ ve kolum açılmıyordu.

O anda hemşireye sormuştum, ne olduğunu anlamadı, nazlılık yaptığımı sandı bi şey olmaz falan dedi.
Sonraları kan verirken başka denk geldiğim doktorlara hemşirelere de sordum ne olmuş olabilir diye, kimse anlamamıştı. Ama özellikle doktora gitmemiştim. 19 yaşındaydım o zaman. Bir kaç ay içinde hissettiğim acı ve kolumun açılmama hissi azaldı. Bir kaç sene içinde de kolumdaki his değişiklikleri, karıncalanmalar, gıdıklanma hissi vs azalıp yok oldu.

Sanırım sinir hasarı oldu bnde, sinirler kendini aşırı yavaş tamir ettiği için bir kaç sene içinde iyileşebildim. Şimdiki aklım olsa sinirlere bakan bir alanda doktora giderdim. Ben 19 yaşındaki halimle seneler içinde iyileşebildim. Eğer yaşın 25 den fazlaysa doktora gitmeni öneririm. Bir de b12 vitaminini sinir hasarı durumlarında veriyorlar.
0
zimbirik
(01.02.23)
(8)

böyle bir babaya ne yapmalı?

deartheodosia
2.5 yaşında oğlum var. babası 2 dk mesafede yaşıyor. çocuğunu haftada 1 o da benim götürmemle görüyordu. haftada 2 gördüğünde (akşam) sanki bana iyilik yapıyormuş da çocuk bakıcısıymış gibi davranıyor ve söyleniyordu. neyse dün oğlum babasını görmek istedi. ısrarla babasının oturduğu evi gösteriyor
2.5 yaşında oğlum var. babası 2 dk mesafede yaşıyor. çocuğunu haftada 1 o da benim götürmemle görüyordu. haftada 2 gördüğünde (akşam) sanki bana iyilik yapıyormuş da çocuk bakıcısıymış gibi davranıyor ve söyleniyordu.
neyse dün oğlum babasını görmek istedi. ısrarla babasının oturduğu evi gösteriyor ve ağlıyor. babasına söyledim, on dk bile görmek istemedi. ve videoda gönderdim, ilgilenmedi, umursamadı.

bu insana ne yaparsınız? nasıl bir tutum izlemeli?
0
deartheodosia
(25.01.23)
valla erkekler arasinda (evli/birlikte olanlarda bile) cocugu ve genel olarak ev duzenini tamamen ihmal etme, tum yuku ve sorumlulugu %99 kadinlara yikma, ustune kirk yilda bir oyuncak alinca veya yalandan cocuga agzina yemek verince yilin babasi triplerine girme vs cok yaygin ne yazik ki. gecenlerde su videoyu izlemistim, aklima geldi www.youtube.com

izlenecek tutum herhalde hic yokmus gibi yapmak ve sacma sapan yorum yapan toplumu olabildigince gormezden gelmek.
0
hot potato
(25.01.23)
öyle babaya turp sıkayım.

Ne yapilir? Vallaha koskoca adam, ne yapabilir insan böyle bir karaktere sahipse?

Hayatinizdan çıkarın. Çocuğa da hem anne hem baba olun, siz daha iyi baba olursunuz gibi.
0
logisticsmanager
(25.01.23)
Anneden intikam aliyor olabilir.
0
WithWorth
(25.01.23)
Bence bir süre çocuğu göstermeye pek gönüllü olmayın. Gelip alırsa, kendi uğraşırsa görsün.
O zaman kıymete bineceğini sanıyorum.

Zaten görmek istemiyorsa görmesin. Bunu yapmanın sizin açınızdan kolay olmadığını tahmin edebiliyorum ama oğlanın faydasına olan neyse onu yapmaya çalışmak gerek.
Sizin de biraz hayat yaşayabilmeniz için eğer oğlanı bırakacak kimseniz yoksa haftada bir veya birkaç akşam çocuğa bakacak bir bakıcı ablanın parasını sabit olarak ödesin erkek. Siz talep edin. Olmaz, vermem diyecekse o desin.

Kolay gelsin,
0
michael_knight
(25.01.23)
Babaya bir sey yapilamaz,, zorla cocugu sevdiremezsiniz. Sanki cocuga babadan cok sey beklememesi mi empoze edilmeli. Belki pedagog esliginde danisilabilir. Her istediginde babasini goremeyecegini fln mi kabul ettirilmeli.

Baba figurunu dedesiyle belki kapatabiloir biraz.
0
oscar
(25.01.23)
göstermesem o zaman benimle uğraşmak için (çocuğunu umursadığını sanmıyorum) daha fazla uğraşacak. derdi benimle, evet.
0
🌸deartheodosia
(25.01.23)
Çocuğu görmek istemiyorsa o zaman çocuğun hayatında varlığı çocuğa zarar verir.
Çocuğu onu görmek istemeyen babasıyla burun buruna getirmek çocuğun psikolojisininde büyük delikler açabilir. Şuan belki hissetmezsiniz de, ileride kaybetmekten korkan, kendini sevilmeye layık görmeyen bir insan haline gelebilir.
Gelip almıyorsa uğraşmayın göstermeyin.

Zaten çocuklar çatışan 2 ebeveyn yerine 1 ebeveynle hayatını sürdürdüğünde daha sağlıklı oluyor. Kasmayın yani
0
zimbirik
(25.01.23)
Öyle babanın ben ta kafasını.... Kırayım yav
insan çocuğunu sevmez mi bazısı sevmiyor işte buna çocuğu göstermemek komple koparmak lazım ama kanunlar.

Ha bu çocuk büyüdüğünde en çok ben seviyorum diyeceğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam
0
basond
(26.01.23)
(20)

Başarılı insanların ortak özellikleri neler ?

sassot
Sizin ya da çevrenizde gördüğünüz başarılı insanların hepsinde ortak gördüğünüz ne özellikler var ?
Sizin ya da çevrenizde gördüğünüz başarılı insanların hepsinde ortak gördüğünüz ne özellikler var ?
0
sassot
(23.01.23)
Sabah erken kalkmak verimi ciddi derecede arttırıyor.
0
romario
(23.01.23)
romario+1

rutini olan insanlar. mesaj saati itibariyle dahil değilim bu gruba.
0
kaichi
(23.01.23)
belli becerileri çocukluktan elde etmiş olmaları, pozitif aile etkisi.
0
anon1m
(23.01.23)
Özfarkındalık.
Ne konuda başarılı ve ne konuda başarısız olduklarını bilir, eylemlerini ona göre kurgularlar. Potansiyeli olup gerçekleştiremeyen insanlar nede iyi nede kötü olduğunu bilmeyen ya da yanlış bilen insanlar oluyor genelde.
0
Bruce
(23.01.23)
en temel ortak nokta çok çalışmaları.
0
orpheus
(23.01.23)
Okb
0
baba553
(23.01.23)
Kendi çevrem için baktığımda; başarılı denilen insanların, kendi çıkarları doğrultusunda, çok iyi insan kullandıklarını ve çok kolay da onları sattıklarını görüyorum.
0
pro9it9is9
(23.01.23)
risk almaktan korkmazlar,
baglantilari saglamdir,
paranin kokusunu iyi alirlar, parayi severler,
para sanslari yuksektir.

onun disinda yok sabah erken kalkmak, yok cok okumak, yok varyemezlik bunlarin hicbirine inanmiyorum, zire benim gorduklerimde pek bu ozellikler yok.
0
cooperr
(23.01.23)
Korkmuyorlar ya.

Ben en ufak bi yatırım yapıcam, 10 kere düşünüyorum şöyle mi iyi böyle mi iyi falan diye.

Ben daha hesap mesap uğraşırken adam giriyo, batıyosa batıyo çıkıyosa çıkıyo.

Aklına bişey geldiğinde bodoslama girmeleri diyeyim.
0
plutongezegendegilmi
(23.01.23)
bunun tek bir cevabı yok ki. kimisi şanslı, kimisi seçeneksizlikten, kimi aile kültüründen vs.
diğer yandan ben nasıl başarılı olabilirim dersen burada iş dönüp dolaşıp iki şeye geliyor.
1-disiplin
2-başarılı insanların mental yapısına sahip olmak veya buna adapte olmak.
0
lazpalle
(23.01.23)
Sansli olmalari deyince abartmis olabiliriz sanssiz olmamalari yuzde yuz dogru bence.
0
freedonia
(23.01.23)
şans da hazırlıktan gelir. hazır değilsen, karşına bir şey çıksa da yapamazsın. başkası şans der ama onun için yıllarca hazırlık yapmışsındır.

sabırlı olmak, farkında olmak, network, doğru zamanda doğru hareket etmek. rutinsiz başarı gelmez. bir rutinin olacak. sabah erken kalkıp 24 saatin 20 saatinde aktif olmak değil. zaten ortalama bir insan tüm gün hiç bir halt yapmıyor. sen her gün 1 saat doğru yönde bir şey yapıyorsan, üst üste koyarak devleşirsin. if i have seen further, it is by standing on the shoulders of giants.
0
gabe h coud
(23.01.23)
Motivasyonu kendi içlerinde bulmaları ve uyaran bağımlısı olmamaları
0
zimbirik
(23.01.23)
@pro9it9is9 ++++

iş hayatında başarılı olmak için iş delege etmelisiniz amiyane tabirle adam kullanmasını iyi bilmeniz gerekiyor.
0
nuisance
(23.01.23)
İstikrarlı ve dayanıklı olmaları.
0
mekaniker
(23.01.23)
Çevreme bakıp başarılı insanları iki grupta topladım.

Birinci grup: Başarılı bir ailede doğup iyi yetişmiş ve yetiştirilmişler.

İkinci grup: Zeki, ve aynı zamanda sosyal çevre edinebilme ve bu çevreyi kullanabilme becerisine sahipler.

İki grubun ortak özelliği: Prensipli, kuralcı, çalışkan, güçlüklerden yılmayan, enerjik insanlar.
0
Mirket
(23.01.23)
görüldüğü gibi "başarılı insan" 'dan herkes başka bir şey anlıyor ve herkes kendi kafasındaki modele göre cevap veriyor.

o sebeple daha spesifik sorarsan iyi olur.

ama ankara'da kruvasan yapan birini iyi bir kruvasan ustası yapan şey sürekli kruvasan yapmasıdır ve daha iyi kruvasan yapmak için metodunu sürekli güncellemesidir.

insanlar miras'tan yemeği başarı sanıyor

bkz. kadıköy'deki iskenderci.
0
duyurukullanıcısı
(23.01.23)
disiplinli olmaları ve bunun için motive olmak gibi bir ön koşul olmadığını bilmeleri.


"You won't always be motivated, you must learn to be disciplined"
0
bohr atom modeli
(23.01.23)
eleştiriye açık olan, kendiyle barışık ve komplekssiz, insan ilişkilerini yönetmeyi ve sınır çizmeyi bilen, rasyonel ve akılcı davranabilen, bulunduğu ortamdaki ilişki ağacını hızlıca algılayıp yetki ve kapsamları hızlıca anlayıp ona göre hareket edebilen, sorumluluk alabilen ve sorumluluğunun farkında olan. iş yükü ve stresini ve duygu durumunu yönetebilen, uzun vadeli bir amaç çerçevesinde kısa vadeli planlar yapabilen ve uygulayabilen insanlar kurumsal hayatta daha başarılı oluyorlar

bir de bahane üretenler var onlar da üsttekiler tam tersi
0
roket adam
(23.01.23)
başarısızlıktan ve kaybetmekten korkmamaları.
kayıp ve başarısızlık kavramlarına farklı baktıkları için zamanlama konusunda sorun yaşamadan, zaman kaybetmeden hamle ve manevra yapabilme yeteneği gelişiyor.

bunun dışında, kendi gelişimlerine ve farkındalıklarına zaman ayırıp değer veriyorlar.
paraya değer vermenin dışında, manevi olarak da kendilerini geliştirmeye meraklı oluyorlar.
steve jobs'ın tavsiye ettiği kitaplardan birkaçı (bir yoginin anatomisi, zen zihni başlangıç zihnidir vb.) ekşicilerin burun kıvırdığı kişisel gelişimle ilgilidir mesela.
çünkü kendi içleriyle ve evrenle/tanrıyla/doğayla/evrenle iletişim kurmayı biliyorlar, bilmiyorlarsa da, buna önem verip öğrenmeye çalışıyorlar.
topluma ve alışılmış değerlere değil (üniversiteye gitmeyi zorunlu görmek gibi), hayatın matematiğine uygun hareket ediyorlar.

mesela erken kalkmak sadece erken kalkmak demek değil, bir anlamda dünyayla senkronize yaşamak demektir.
yani çevrelerine değil, sadece kendilerine ve bulundukları ortama (dünya, evren vb.) odaklı yaşıyorlar.
dolayısıyla kaybettiklerinde, başaramadıklarında ortalama insan kadar hasar almadan tekrar denemeye devam edebiliyorlar.

bu arada başarı denen şeyin herkese göre değişkenlik gösterdiğini de unutmamak lazım.
başarı konusunda bana göre sadece zengin olmuş birinden bahsedilemez.
0
blatta hiberna
(23.01.23)
(7)

bulaşık makinenizde ne kullanıyorsunuz?

oldtimer
finish classic jel kullanıyordum ama fark ettim ki özellikle teflon tavalarda, tava ısıtılınca deterjanın parfümlü kokusu yayılıyor yemek kokusuyla birlikte. tavayı çeşmede tekrar durulasam bile koku tam geçmiyor.siz ne kullanıyorsunuz bulaşık deterjanı olarak? bir de deterjan yerine karbonat ve lim
finish classic jel kullanıyordum ama fark ettim ki özellikle teflon tavalarda, tava ısıtılınca deterjanın parfümlü kokusu yayılıyor yemek kokusuyla birlikte. tavayı çeşmede tekrar durulasam bile koku tam geçmiyor.

siz ne kullanıyorsunuz bulaşık deterjanı olarak? bir de deterjan yerine karbonat ve limon tuzu kullanan, parlatıcı yerine de sirke koyanlar var. bu deterjana göre çok daha sağlıklı bir çözüm gibi.
0
oldtimer
(20.01.23)
frosch kullanıyorum ben. içeriği temiz diye almaya başlamıştım. performansından da memnunum. koku kalmıyor hiç bahsettiğiniz gibi.
0
pide
(20.01.23)
bunu kullanıyorum aynı fazla koku sorunu bunda da var, tam senin dediğin gibi ısıtınca daha çok ortaya çıkıyor hatta benzer bir duyuru açacaktım
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
freebird5406_2
(20.01.23)
Tampa

ty.gl
0
kaiserr76
(20.01.23)
Frosch +1
Bir de U Green mi Green Clean mi ne öyle bir şey var. Frosch bulamazsam bunu da kullaıyorum.
0
ms brownstone
(20.01.23)
Konudan bağımsız olarak teflonlarınızı bulaşık makinesinde yıkamamanızı öneririm.
0
Mirket
(20.01.23)
Fairy nin en en en basit olanini kullaniyorum. Tableti direk makinenin icine atiyorum hemen cozulsun gecikmesin cozunmesi diye. Vede ne koyarsam koyayim iceri, dusuk sicaklikta yikayan bardak programinda yikiyorum, Tavalara zarar gelmesin diye.

Yeni makineler az suyla falan yikiyor genelde, o yuzden fazla kimyasali kaldirmiyor makineler
0
zimbirik
(20.01.23)
Evet, teflon, silikon ve ahsap. Bunlari makinaya atmiyorum cunku kokuyu adeta emiyorlar. Ayrica teflonun omru de kisalir makinada, fiyatli bir tavaysa elde yikamanizi oneririm.
0
balpolen
(21.01.23)
(8)

Sosyal medya ve oyunlar sizce insanları bağımlı haline mi getirdi?

psmstc
Etrafımda 3-4 saatten aşağı sosyal medyayı kullanan yok. 10 yaşında öğrencilerimin bazıları tatil günü 10 saat kullandıklarını söylüyor.Genel anlamda iş harici zamanlarda sabah uyanınca, tuvalette, arkadaş sohbetlerinde, yatmadan önce sanki bir rutin haline geldi. Kendi kullanımım desem part time ça
Etrafımda 3-4 saatten aşağı sosyal medyayı kullanan yok. 10 yaşında öğrencilerimin bazıları tatil günü 10 saat kullandıklarını söylüyor.

Genel anlamda iş harici zamanlarda sabah uyanınca, tuvalette, arkadaş sohbetlerinde, yatmadan önce sanki bir rutin haline geldi.

Kendi kullanımım desem part time çalıştığım için özellikle stresli zamanlarımda sosyal medyada günde 5 saatin altına düşmüyor.

Özet olarak sosyal medya ve oyunlar sizce bizi birer ekran kaydırma, yeni şeyler görme adına bağımlı mı yaptı?
0
psmstc
(17.01.23)
Elbette.

Kafede, vapurda, ofislerde evlerde herkes kafasını telefona gömmüş durumda. Özellikle reels, tiktok gibi kısa videoların hazzı tetiklediği ile ilgili bir şeyler okumuştum. Bir de sürekli "harika" hayatlar gördüğün için boşa çalışıyoruz yaşıyoruz hissi özellikle gençlerde hasıl oluyor ve depresyona sürüklüyor insanları bu durum.

Örnek bir çalışma bırakayım: sites.brown.edu

Benzer bir sürü makale var yukarıdakine benzer.

Sadece bu da değil her şey kısa ve tüketilir, en çok bir dk olsun istiyorsun bir yerden sonra. Özellikle son bir iki senede ben de bunları çok tükettiğim için eskiden 2.5-3 saatlik filmleri çerez gibi izlerken şimdi sıradan 100 dk filmi bile izlerken telefonu elime alıyorum sıkılıyorum.

Ekran süremi azaltmaya çalışıyorum ama tamamen kapatamadım henüz. Ana ekrandan kısayolları sildim, böyle olunca biraz daha az kullandığımı fark ettim bu arada.
0
chicha_v2
(17.01.23)
herkesi degil, boslukta sallanan, kolay manipule olanlari -ki nufusun yuzde 90'dan fazlasi ediyor. insanlari bagimli yapti. neyi, neden yaptigini bilen farkindaligi yuksek insanlar o cukura dusmuyor. sosyal medyayi sadece ilgi duydugum alanlardaki ilginc fikirleri aramak icin kullaniyorum. kim ne yapmis diye bakmak bile bi yerden sonra ulan ben onun katbekatini yaptim paylasayim moduna sokuyor ki bu da hastalikli bir dusunce bence.
0
buenosdias
(17.01.23)
Sil kurtul. Her türlü bağımlılık kaygı verir durduk yere
0
hasmetizm 2046
(17.01.23)
sosyal medya kullanan personelle kullanmayan veya kısıtlı kullanan personel arasında çok bariz bir algı, farkındalık, dikkat ve verim farkı var. sosyal medya kullanan personel kesinlikle çok çok geriden geliyor. bence hem bağımlı yaptı hem de bir çeşit doğal seleksiyon sağlıyor iş, okul ve özel hayatta.

buenosdias ve hasmetizm + 1
0
Phoebe
(17.01.23)
Evet. Konuyla ilgili tavsiye edebileceğim kitaplar.

www.dr.com.tr

www.dr.com.tr
0
internet explorer
(17.01.23)
Yaptıı,

Zaten en fazla bağımlılık yapacak yaratacak arayüzleri vs araştırıp buluyorlar.
Beyindeki ödül mekanızmasını en çok nasıl tetiklerler, bunu araştırıyorlar.
Eğer boş bi dönemden geçip biraz vakit geçirdiysen, sonrası zaten bağımlılık hayatı.
Bırakmakta öyle kolay değil, uyuşturucu bağımlıları gibi yoksunluk belirtileri gösteriyor insan.
Dopamin bağımlısı olduk çıktık yani. Fiziksel bir bağımlılık hali bu. Bu hormona bağımlı olduk.
0
zimbirik
(17.01.23)
Geçen sene bi oyun şirketine dışarıdan bi iş yaptım. Yaptığım iş de şu:

Adamın telefonda / oyunda yaptığı bütün hareketler (aklına ne gelirse, nereye tıkladı, ekrana ne kadar baktı, hangi saatlerde oynuyor vs. vs.) zaten oyun şirketi tarafından sunucularda kaydediliyor. Ben de bu veriyle adamın oyundan ne zaman sıkılacağını tahmin edip, sıkılmadan biraz öncesinde ona göre bir "bonus" veren programı yazdım.

Bu bonus oyun içi para / can vs. bişey olabilir. Bölümü geçemiyorsa bölümü kolaylaştırabiliyor olabilir, adam kaptırmış gidiyorsa oyun hemen bitmesin diye karşısına random zorluk çıkarma olabilir. Adam "para harcayacak" biriyse harcayacağı parayı maksimize edecek şeyler de olabilir, değilse reklam izletmeye yönelik de olabilir.

Bunun gibi yüzlerce özellik var ve bunların hepsi kişiye özel, yani normal birinin oyun oynarken bunları "farketme" ihtimali bile yok. Zaten her şey 1-2 saniye içinde, anlık olup bitiyor.

İşin kötüsü bunu test ettik ve baya baya da çalışıyor yani. Aynı adam X oyununu sıkılıp bırakmış geçen sene, bu sene benzer bi oyunda algoritmanın kucağına oturduğu için aylardır oynuyor, şirkete de yüzlerce dolar kazandırmış.

Ki bu dandik bi oyun şirketinde, benim tek başıma yaptığım iş. Koca instagram'ın twitter'ın tiktok'un falan neler yaptığı sen düşün.

Baya bilinçli olarak bağımlı hale gelelim diye uğraşıyorlar zaten. Aklı olan sosyal medyaya bulaşmaz :)
0
plutongezegendegilmi
(17.01.23)
Gacha oyunları kumar gibi bağımlılık yapıyor gördüğüm kadarıyla. İnsanlar inanılmaz borçlara giriyorlar.
0
peki madem
(17.01.23)
(4)

Zihin oyunlarının faydası var mı ?

sassot
https://play.google.com/store/apps/details?id=com.memorado.brain.gameshttps://play.google.com/store/apps/details?id=com.lumoslabs.lumosityŞu iki uygulama var. Yetişkinler için zihin oyunları var içinde. Bunları düzenli kullanan ya da kullanmış olan var mı, fayda sağlar mı bize sizce ?Örneğin lumosit
play.google.com

play.google.com

Şu iki uygulama var. Yetişkinler için zihin oyunları var içinde. Bunları düzenli kullanan ya da kullanmış olan var mı, fayda sağlar mı bize sizce ?

Örneğin lumosity'nin içindeki oyunlardan biri ; youtu.be

Memorado ; youtu.be
0
sassot
(16.01.23)
gule gule
(16.01.23)
lumosity yi yillarca oynadim. fayda sagladi mi bilmiyorum, faydasi icin degil de zevkine oynuyordum, ozellikle su kahve dagitma oyunu asiri eglenceliydi.

bence oyunlar genel olarak faydali seyler. gta, nfs filan oynayanlarin refleksleri gelisiyor; age of, civ gibi oyunlar oynayanlar daha buyuk cercevede dusunebiliyor, birsuru farkli oyun oynamis insanlar daha hizli problem cozebiliyor filan.

ha oyun bunlar icin sart degil, bu yetenekler oyun olmadan da gelisebilir. sadece yetenek gelistirmek icin oyun oynanmamali bence. ama cocugum olsa tiktok yerine oyun oynayarak vakit gecirmesini tercih ederim.
0
taurina
(16.01.23)
Bu oyunları oynayarak bu oyunlardaki performansini iyileştirirsin. Ama genel anlamda beyin kapasitene bir etkisi olmadığını bende duymuştum. Güle güle +1

Beyni en çok meşgul tutan şey senin duyularını harekete geçiren etkinlikler. Bunlara yönelik aktiviteler yapman beynini en çok aktif tutan şeyler olacaktır.
0
zimbirik
(17.01.23)
@zimbirik

Ne gibi etkinlikleri tavsiye edersiniz peki hocam
0
🌸sassot
(17.01.23)
(12)

İsteme istememek

sacrilegious
Bu ara bu mevzularla duyuruyu çok meşgul ettim. Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler. Biliyorsunuz geleneklerimiz göreneklerimiz sağ olsun evlenmek isteyen iki insana direkt çok stres yükleniyor. Bunlardan biri de isteme ve nişan… annemle babam 10 sene önce boşandı. Hiç görüşmüyorlar. İsteme mev
Bu ara bu mevzularla duyuruyu çok meşgul ettim. Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler. Biliyorsunuz geleneklerimiz göreneklerimiz sağ olsun evlenmek isteyen iki insana direkt çok stres yükleniyor. Bunlardan biri de isteme ve nişan… annemle babam 10 sene önce boşandı. Hiç görüşmüyorlar. İsteme mevzularına aile büyükleri dahil ediliyor malum. Aile büyüğü olarak saydığım anneannem vefat etti. Onun dışında aile büyüğü olarak gördüğüm kimse de yok. Annem ve kardeşim dışında bir ailem olduğunu düşünmüyorum. Yani işte teyzeler falan var ama hiçbirini yakın ve samimi hissetmiyorum. Biz küçükken samimi olduğumuz annemin dayısı vardı iyi kalpli yaşlıca biri, annem tutturdu ondan istesinler seni diye. Ama ne münasebet yani neden babam ölmüş gibi annemin dayısından isteniyorum? Annem teyzenleri çağırmazsak ayıp olur büyük dayıyı çağırmazsak ayıp olur. Ben söyleyemem ara istemediğini sen söyle o zaman falan demeye başladı. Eşimin ailesinden de teyzeler falan 8 saat yol gelip istemeye katılmak istediklerini söylemişler. Biz böyle bir şey istemiyoruz. Çok gerildik. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.

İşte tüm bunları düşününce isteme olayları çok saçma hissettirdi bana. Babam zaten sürece hiç dahil değil olması da annemden dolayı mümkün değil. Durum böyleyken ben bu isteme olayını nasıl aşabilirim? İsteme istemiyorum demem büyük bir drama konusu olacak gibi hissediyorum. Herkes gelmek istiyor ve çağırmazsak gönül koyacaklar. Direkt “isteme istemiyorum!” demek çözüm olur mu sizce?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(16.01.23)
Öncelikle bir kendinizi dinleyin. Bundan 5 yıl sonra "sizi kimin kimden istediği" umurunuzda olacak mı diye. Eğer olmayacaksa biraz daha bu konuda gevşek davranın.

Babanızdan istenmek istiyorsanız önce annenize bu isteğinizi söyleyip deneyin. Eğer talebiniz buysa ve bunu net şekilde annenize söylemiyorsanız ona da haksızlık ediyorsunuz. Kimse kimsenin düşüncesini yüzde yüz doğrulukla tahmin edemez.

Baba seçeneği masadan kalkarsa seçenekler "büyük dayı" ve "anne" kalıyor sanırım. Çok zor işler değil. Eğer annenizden istenmeyi tercih ederseniz söylersiniz. Öyle yaparlar.

Büyük Dayı'ya: Dayı seni çok seviyorum ama annemden istesinler istiyorum olur mu?
Anne'ye: Anneciğim sen beni büyüttün, yetiştirdin. Senden istesinler istiyorum olur mu?

Karşı taraf teyzeleri çağıracaksa siz de çağıracaksınız, bundan kaçınmaya çalışıp hayatınızı zorlaştırmayın, kimsenin kalbini kırmayın.

Kolay gelsin,
0
michael_knight
(16.01.23)
Kuzenim isteme ile nişanı beraber yapmıştı. Kimden isteneceksiniz kısmına cevap olmadı ama belki adımları birleştirip bir taneye indirmek işinizi biraz kolaylaştırabilir?
0
peki madem
(16.01.23)
Siz çok takıyorsunuz bu işi. Kavgalı değilseniz isteyen gelsin. Ya da gidip ışık hızında kimseyi çağırmadan nikâh yapın, bitsin. Bu işlerin orta noktası pek yok.
0
dissendium
(16.01.23)
sizin bence amiyane tabirle "gelin şımarıklığı"na ihtiyacınız var. Hani ya bir kere olacak benim istediğim gibi olsun tarzı, @michael örnek diyalog da yazmış. İşin oluru bu.

Anladığım kadarıyla siz de tamamen istemiyor degilsiniz de şartları sizin istediğiniz gibi ve ayni zamanda kimseyi de kırmadan ayarlamak uğraşmayı gerektiriyor ve siz ondan uzak durmaya çalışıyorsunuz.

Ha öteki türlüyse, ben yanlış anladıysam, sadece kesinlikle istemiyorum böyle bir şeyse mevzu yine nazikçe diyalog kurmak dışında bir seçenek yok.

Her gün her gün olmasa da müstakbel eşinizin akrabaları da sizinkiler de evlendikten sonra da hayatınızda olacak, kırgınlık yaratmanın size olumsuz dönüşü olur yine.
0
encokbenisevinnolur
(16.01.23)
bilmem kimden istenmeniz asiri onemsiz bir sey zira bu bir usul, gelenek. babam katilmasa komsumu bile koyabilirim o sahneye takilmayin bence buna.
0
ala09
(16.01.23)
Hocam bu isteme nişan düğün mevzuları aileler için yapılıyor ve siz ne derseniz deyin bir şekilde onların istedikleri oluyor. Salın kim geliyorsa gelsin, kim istiyorsa kimden istiyorsa istesin. Size ne zararı var ya da bunları düşünmenin size ne yararı olacak?

Yormayın kendinizi, ailenizi de üzmeyin olsun geçsin gitsin.
0
lcha
(16.01.23)
bu kız isteme, söz, nişan, kına tam özenti şeyler. sırf instagramda post atıp millete hava atmalık şeyler. kızlar birbirinden görüyor, ev süslemeler, abartı masalar, kapıdan girişleri falan çekmeler yok oğlana acı kahveler falan tam görmemişlik. eğer kendide yapmazsa eksik hissediyor.

sizi istemeye geldiklerini kimseye söylemek zorunda değilsiniz. teyzelere, dayılara söylemezseniz bilmez. biz aramızda halletik derseniz olur biter. yemeğe çağırırsınız karşı tarafın anası babası kardeşi gelir, amaç aileler tanışsın. oldu bitti.

zaten istemek başlı başına saçmalık, mal mı alıyorsun, kızın sahibimi var ne yi istiyorsun. kendiniz anlaşmış evlenmek istiyorsanız iş bitmiştir.
0
astronom bey
(16.01.23)
İsteme ile nişanı aynı anda aradan çıkarırsınız olur biter. Hem baya küçük bi nişan olur sizi uğraştırmaz.
İstemeyi de annenizden yapsınlar, ne münasebet dayıdan isteniyor.

Zaten çağ dışı bir gelenek, sırf adettendir diye tutuluyor, illa aile kalan erkeği bulmaya çalışmanın anlamı yok.
Zaten aslında karar mercii sizsiniz. Hadi adet yerini bulsun diye annenizden istenebilir. Ama dayı mıı, yooo dostum. O kadar da değil.
Sizin istemeniz nişanınız olduğu için bu emrivakiyi yapabilirsiniz. Çok da umursamayın yani.

Bir de gelmek isteyen gelsin boşverin. Teyzeler de gelmişken nişan yapılır. Annenizi de çağırmak istediği insanlar konusunda çok kısıtlamayın. O jenerasyon genelde seviyo böyle düğün vs yapmayı.
0
zimbirik
(16.01.23)
yanıtları okumadım, kendi deneyimimi yazacağım.

ben de isteme gibi şeyler istemiyordum fakat eşimin ailesi illa ki olacak gibi talepte bulundu. biz de öyle bir aile değildik zaten. isteme oldu, evlendik vs. sonuç olarak daha en başında uyumsuz çift olduğumuzu yıllar sonra anladım. yani siz isteme istemediğiniz halde karşı taraf olacak/olmalı diye ısrar ediyorsa çok gereksiz. herkes geleneksel şekilde evlenecek diye bir şart yok. bu adımları gerçekleştirince kimsenin başı göğe ermiyor. biz evlendikten sonra da devamlı geleneksel talepleri devam etti (dünürlük vs). benim ailem yanaşmadı. sonuç olarak boşanıyoruz. şimdi tekrar aynı aşamaları düşünmek bile beni bunalttı. iyi dayanmışım. o gelecek şu yapılacak bu olacak çekilir dert değil.
0
deartheodosia
(16.01.23)
insanlar sizin mutluluğunuzu hep birlikte toplanıp kutlamak istiyorlar. anneniz de mutlu gününüzde teyzelerinizin ve dayınızın olmasını istemiş. neden olmasın? unutmayın ki sizin mutluluğa yola çıkmanız onlar için de mutlu bir gün. o insanlar sizin kanınız, aileniz. böyle mutlu günleri birlikte paylaşın. şimdi modern çağda ve bu ekonomik durumda insanlar çok görüşüp buluşamıyor bu da vesile olur.

isteme günü alyanslarınızı takın kurdelayı kesin. o da nişan olur ikisi birden halloldu. fikir isterseniz konuşuruz ayrıca da.
0
sert siyah krom
(16.01.23)
İsteme/nişan beraber dışarda bi mekanda olsun, arkadaşlarınızı çağırın. Dayıdan da istenir neden istenmesin, çevremde aile büyükleri olarak amcadan dayıdan istendiğini gördüm. Ama siz kimden istenmesini istiyorsanız onu söyleyin.

Benim arkadaşlarım da isteme, akraba vs sevmez ve aileler boşanmış genelde. Herkesi bir mekana topladılar. İsteme işi zaten kısa sürüyor bittikten sonra yemek muhabbet faslı oluyor. Normalde en akraba sevmeyen insanlardan biri olabilirim ama oraya akrabaları doluşturunca kendi kendilerine muhabbet ediyorlar ilgi sizden kayıyor. Gençler ayrı bir odada yemek yiyip takılıyor. Arkadaş grubunuz da gelsin kendinizi onların yanında iyi hissedersiniz, yanlarında takılırsınız.
0
jazzabel
(16.01.23)
ablamın kız istemesinde sadece annem, ben ve ablam vardık. ablamı da annemden istediler. anneniz neden kendisinden istenmesini düşünmedi? erkek tarafı da alakalı alakasız 30 kişiyle gelmişti. ev küçük kalabalık olmasın diyebilirsiniz.
0
bana bir nick verin
(18.01.23)
(23)

penti'de kabinlere erkek birey girmesi

yuvarlanantencereninkapagi
öncelikle söyleyeyim muhafazakar ya da dindar değilim. mağazada erkek personel bile çalıştırmayan mağazanın kabinine erkek birey girmemeli diye düşünüyorum. bir iç çamaşırı mağazası burası, çoğu zaman kabinin icinde çıplak oluyoruz ve Türkiye'de yaşıyoruz. bugün kabinde sütyen denerken yanlışlıkla p
öncelikle söyleyeyim muhafazakar ya da dindar değilim. mağazada erkek personel bile çalıştırmayan mağazanın kabinine erkek birey girmemeli diye düşünüyorum. bir iç çamaşırı mağazası burası, çoğu zaman kabinin icinde çıplak oluyoruz ve Türkiye'de yaşıyoruz. bugün kabinde sütyen denerken yanlışlıkla perde açıldı, karşımda bir adam. çalışana söylüyorum biz uyaramiyoruz diyor??? dalga geçer gibi şikayet edebilirsiniz diyor bir de. gereksiz hassasiyet gösterdiğimi düşünmüyorum. siz ne düşünüyorsunuz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(09.01.23)
Gereksiz hassasiyet gösterdiğinizi düşünüyorum. Orası kadınlar tuvaleti değil ki erkek girmesin.

Sevgilimle alışverişe gittiğimizde denediği ürüne bakıp fikir söyleyemeyecek miyim?
0
michael_knight
(09.01.23)
Hassasiyetin haklı da hizmet sektöründe reyonda çalışanın dediği gibi hiç bir yetkisi yok çünkü money talks kimse de gidip sorunu çözme ihtimali olan mağaza müdürüne söylemiyor çekinmeyin ya :)

Victorias secretta kabin kısmına erkekleri almıyorlardı, demek ki oluyor
0
freebird5406_2
(09.01.23)
Penti'de erkek personel çalıştığını gördüm ben öyle bir kural yoktur sanıyorum.
0
peki madem
(09.01.23)
başka giyim mağazalarında da kabinin içinde çıplak oluyorsunuz ve türkiye'de yaşıyorsunuz. başka mağazada da başınıza gelebilirdi böyle bir durum.
ben tercih etmem kabine girmeyi ama kız arkadaşım gel bir bak şuna derse de gider bakarım, oraya giden erkeklerin de yanında kız arkadaşları olur, sapıklık yapmak için giden erkek olacağını zannetmiyorum.
0
gaza gelen
(09.01.23)
Valla sapıklar olabilir böyle içeri dalan. Bence bir önlem alınmalı.
0
romario
(09.01.23)
muhafazakar ya da dindar da olabilirsiniz, konu o değil. kabinin içi o an için size ait, dışı ise halka açık bir mekan. bunun farkına varmanız lazım. bir cinsiyete belli bir alanı kapamak biraz saçma. insanlar sevgilisine, eşine dostuna eşlik ediyor. odaklanılması gereken durum perdenin niye açıldığı. çekiniyorsanız deneme işini evinizde de yapabilirsiniz.
0
zgrydn
(09.01.23)
pentide erkek personel gordum kasada. personel kabin kismina gecmiyordur diye dusunuyorum. gecse de uyarirlar. birinin sevgilisi falansa uyaramiyor olabilirler ama kendini bilen biri gecmemeli. fikir vermeyeversin...
bu sorun her yerde olabilir bu arada ha sutyen denemissin ha baska magazada tisort ayni sey. bazi magazalarda iceriden kilitleniyor kapilar, bazilari sadece pentideki gibi perde oluyor. ben perdenin disindan gozukebilecek gibi ayakkabimin tekini birakiyorum yari iceride yari disarida olacak sekilde iste. ve hep tetikte oluyorum cunku benim icin ben giyinirken bi kadinin da beni gormesi sorun.
bunun da muhafazakarlikla alakasi yok cok haklisin ayrica. boyle kendi tedbirlerini alicaksin baska care yok. ama ozellikle sevgilisine, karisina fikir vermek icin oralarda dolananlara sinir oluyorum keske bi uyari sistemi gelse.
0
Kittie
(09.01.23)
sizinki yüksek hassasiyet de sacma olan ic camasiri magazinda kabinlerin perdededn olmasi. sevgilisi ile de gelse bi erkek,perde tam kapanmamissa(erkekte herhangi bir art niyet olmaksizin)anlik da iceri bakip kadin kisi ile karsilasabilir. bu da kadin kiside tedirginlik yaratabilir normaldir.

ama denildigi;
-gibi orada kabine gelen erkegin yaninda zaten partneri vardir +1
-kabinlerin perdeden olmasi asiri sacma
0
c1b2k3
(09.01.23)
Sapıklık sadece kabinde değil her yerde olabiliyor. Bir cinsiyete orayı yasaklamak sacma bir çözüm gibime geldi. Ayrıca pentide erkek ürünleri de satılıyor. onlar da denemek isteyebilir?

Gereksiz hassasiyet.

Biri içeri daldı sandım +1
0
abuzer
(09.01.23)
İç çamaşırı deneniyor mu ya. İlginçmiş. Kapı olması gerekiyor. Perde ne. İki taraf da haklı.
0
dissendium
(09.01.23)
İç çamaşırları deneniyor mu ya +1

Perde saçma +1

Erkek çalışanlar da oluyor. Ben kız arkadaşımla girdiğimde (kabin tarafı değildi) yanımıza gelip baktığınız bi şey var mı diye sormuştu. Kasa görevlisi de değildi yani.

Ayrıca pentide erkeklere yönelik ürünler de yok mu cidden, niye kabine erkekler giremesin ki? Haremlik selamlık mı yapılsın kabinler, o daha saçma.
0
nundu
(09.01.23)
gaza gelen +1 biraz yersiz bir hassasiyet olmus bu her yerde basiniza gelebilecek bir durum cunku. kabinlerin perdeli olmasi hos degil ama o konuda haklisiniz.
0
in vino veritas
(09.01.23)
@piyano, konu o mu şimdi? Ne alaka yani? Varsa soruya cevabın onu söyle. Ne acayip insanlarsınız ya. Soru sahibi 16 yaşındaymış, ilk defa sütyen alıyormuş, o yüzden bedenini bilmiyormuş. Oldu mu?

Neyse.

Başka mağazalarda da ürün denerken yarı çıplak ya da çıplak oluyoruz. Pentiye özel bir durum değil aslında. Yani kotonda da bikini var mesela, onu denerken de kabinlere erkek giremesin diye talep edemiyoruz. Sorun bence de perde olması aslında.
0
elorelia
(09.01.23)
Bence gereksiz hassasiyet değil çünkü satış görevlisi yardımcı olurken de kabine girip çıkabiliyor, benim için de orda birilerinin beklemesi - erkek veya kadın- rahatsız edici.
0
physcos physcos
(09.01.23)
Ya perdeyi açan ne cinsiyetinde olursa olsun hayvandır yani insanlıktan uzaktır. İçeride insan olduğunu görmeden ne perde açması.

Pentinin kabinleri dandik bir de cidden perde ile kabin mi kapatılır.
0
Hallegadola
(09.01.23)
ben de aşırı saçma buluyorum bunu ve sadece iç çamaşırı satan yerlerde değil zarada falan da aşırı sinir oluyorum. deneyen kişi birine göstermek ve fikir almak istiyorsa bir zahmet iki adım atsın. ben aşırı görgüsüz kadınlara ve bir o kadar görgüsüz partnerlerine tepkiliyim. yani hepsi birer moda experti de sanki bu da ayrı konu.
ha evet birlikte alışveriş yapmak keyifli olabilir vs ama yani deneyen kişi biraz ince düşünüp kendisi hareket etmeli.

sizin örnekte donla sutyenle çıkamayacaktır kabinden ama yani dışarıda falan fikir alabilir.
herkes maganda olunca durum böyle oluyor, şikayet etsen ayy çok abarttı oluyor, buradaki yorumlara da bakınca. ve bu her konuda böyle.. gürültü yapma, çevreyi kirletme, çatalı bıçağı doğru kullan dersin azınlıkta kalınca "ooo çok abartıyorsun sen de" olur.
0
jimjim
(09.01.23)
Şikayet et kesinlikle şube ve saat belirterek. Adamı da güzelce haşlamışsındır umarım, öyle bir mağazada tıklayıp sormadan şak diye perde açılır mı? İnanılmaz büyük bir terbiyesizlik.
0
ma ya
(09.01.23)
pentide erkek pijama da satılıyor kendisi denemek isteyebilir. perde açmak başlı başına bir sorun kavga edilebilir bi mesele. ister çamaşır dene ister tişört farketmez
0
ala09
(09.01.23)
Erkek adam penti mi gezermis, daha neler duyacagiz bakalim
0
freedonia
(09.01.23)
Perdeyi açan kişiye cinsiyetinden bağımsız bi şekilde kızabilirsiniz zaten. Ben hemcinsimin de vücudumu görmesini istemem ki. Bu konuda bir yabancının erkek ya da kadın olması cidden hiç farketmiyor benim için.

Ama ben bi dükkana girdiğimde kadın erkek kabinlerinin ayrıldığını görünce çok sinirleniyorum. Kabinin içinde giyinip soyunuyoruz zaten. Yan kabinde erkek olmuş kadın olmuş ne farkeder.

Eğer pentideki kabinlerin kapılarının kilitlenebilir kapılar olmasını talep etseniz haklısınız ama erkek girmesin ne demek.

Metroya vs de etekle falan biniyor kadınlar. Bazı erkekler de bacaklarına bakıyor maalesef. Metroları da ayıralım mı?
0
zimbirik
(09.01.23)
Markette insanların alışveriş yaparken etek altından fotolarının çekildiği bir ülkede yaşıyoruz. Gereksiz hassasiyet değil bu.

Kadın ve erkek kabinleri ayrı olmasına rağmen, farklı cinsiyetin kabinin önünde beklemek de sorun bence. Kabinin içine girince kimse kimseyi görmüyor zaten asıl sorun olan dış kısmı.
0
black holes in the sky
(10.01.23)
Kadın erkek kabini imkan varsa ayrılmalı ve perde yerine kapı taktırılmalı. Hassasiyetiniz normal. Şikayet edin +1

www.essexlive.news
0
jazzabel
(10.01.23)
Kadın olsun erkek olsun kimse kimseye bedenini göstermek zorunda değil.
Perdelerin kesinlikle kalkması gerekiyor ve kabinlerde daimi görevli bulunmalı,
0
cilekli pasta
(10.01.23)
(10)

Alışveriş isteği

dissendium
Merhabalar. Her hafta sonu alışveriş yapma isteğiniz oluyor mu? Madem çalışıyorum, istediğimi alayım şeklinde bir düşünceniz var mı? Bir de her hafta sonu fast food istiyor musunuz, yiyor musunuz? Her hafta sonu fast food istemek bir bağımlılık mıdır? Teşekkür ederim.
Merhabalar. Her hafta sonu alışveriş yapma isteğiniz oluyor mu? Madem çalışıyorum, istediğimi alayım şeklinde bir düşünceniz var mı? Bir de her hafta sonu fast food istiyor musunuz, yiyor musunuz? Her hafta sonu fast food istemek bir bağımlılık mıdır? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(08.01.23)
Valla tüm sorulara okurken hayır dedim.
Son soruya gelince haftasonunu= fast food yeme özgürlüğü olarak kodladığınızdan olabilir.
0
Amaranta ursula
(08.01.23)
Resmen soru bombardimanina tutmussun hocam. Neyse, 'anket sorularina cevap vermezse olecek' hastaligina sahip biri olarak hepsini cevaplarsam
1- Olmuyor.
2- Yok.
3- Pek istemiyorum. Bir tek haftasonu yemek yapabilecek vaktim oldugu icin tersine o zamanlar duzgun biseyler yemek istiyorum.
4- Her hafta sekmeden oluyorsa bence bagimliliktir.
0
j r r tolkien hayrani
(08.01.23)
1. surekli alisveris yapmam ama begendigim bir sey oldugu zaman sepete atip bekletirim. sure gectikten sonra hala almak istiyorsam aliyorum. Genelde toplu yapiyorum ben alisverislerimi. Yaz basi, kis basi gibi. ayda 1-2 seye (giysi, ayakkabi, makyaj malzemesi vs hepsini kattim icine) denk geliyordur sanirim.

2. eskiden bu vardi bende ama dogal kaynaklarin tuketimi, kapitalitizmin calisma sekli, deger yargilari vs uzerine calismalar yaptikca son 5 yildir tamamen bu fikirden uzaklastim. Artik hic boyle dusunmuyorum.

3. Cumartesi gunleri genelde disarida yemek yeriz ama hep fast food degil, degisik yerlerde, degisik konseptlerde yemekler oluyor. Pazar gunu de evde hafta ici vaktim olmadigindan yapmak istedigim yemekleri yapiyorum. Yani buna da yanitim hayir.

4.Bagimlilik diye tanimlamak dogru olmaz zira elimizde yeterli veri yok. Sosyal hayatinizi etkiliyor mu, yemediginizde rahatsiz oluyor musunuz, sizin icin ne anlama geliyor, genel yeme duzeniniz nasil vs gibi seyleri bilmek gerekir. Bence bagimlilik degil ama aliskanlik ile ilgili bir durum olabilir bu. Gunluk rutinleriniz gibi dusunun. Dedigim gibi eksik veri ile yorum yapmak dogru degil.
0
fraise
(08.01.23)
Hepsine hayır.
Bir şey almadan önce ciddi düşünüyorum ve araştırıyorum, meslek hastalığı heralde (satin alma).
O sebepten plansiz alışveriş yapmam ama önceden daha çok yapardım.
0
logisticsmanager
(08.01.23)
haftasonu özelinde bir hissim yok cogu zaman alışveriş yapasım gelir (son zamanlarda azaldı ama yaptım yine de) fast foodda da zamanlamam yok her zaman tüketiyorum. ikisi de hayat kalitesini düşürüyor maleseff
0
ala09
(08.01.23)
1- hayir
2- istedigim seyler pahali seyler oluyor genellikle. elektronik + turkiye simulasyonu vs.. madem calisiyorum, madem uc gunluk dunya, ihtiyacim da varsa kesinlikle aliyorum. bu yuzden fiyata cok takilmam, en iyisini almaya calisirim. fakat kredi, kredi karti vs kullanmadigim icin belirli bir dengede tutmak gerekiyor.
3- fast food zaten haftaici de yiyorum
4- sanmiyorum
0
nibba
(08.01.23)
Hayır
Hayır. Ben biraz minimalistimdir. Bir şey gerçekten gerekli değilse almam. Almam gerekiyorsa da parasına asla bakmam. Ama paramı idareli kullanıp aktivitelere yatırıyorum çokça. Bende şu düşünce var, madem çalışıyorum şu aktiviteyi de yapayım, bunu da öğreneyim, şurayı da gidip göreyim.
Hafta içleri hep ev evde yapıyorum. Haftasonu da farklı bir şey yemek istiyorum. Bu bazen fastfood olur, bazen fine dining olur. Bazen kebapçı olur. Ama burgerking ve türevleri gibi zincirlerden hiç yemem.
Bi tık bağımlılık gibi. Kolay bi kalori. Uğraşmadan tüketiyorsun.
0
zimbirik
(08.01.23)
1. Hayir.
2. Net hayir. "calisiyorum bir seyler almayi hakediyorum" hic katildigim bir sey degil, bence sirketlerin urun satmak icin beyin yikamasi olabilir. herkes calisiyor neticede. ben kimseden daha fazla haketmiyorum ki? son 4-5 senedir daha buyuk hedefler icin para biritiriyorum dolayisiya yuzeysel harcamalari kestim. kiyafet elektronik falan hic almam, olani kullanirim. laptop'im 6 senelik. o bozulursa yenisini alacagim, yani planli bir sey. onun disinda pek alisveris dusuncem yok.
3. fast food'u ise yemek goturmeyi unuttuysam yerim. haftasonuyla fast food'un bir baglantisi yok benim icin.
4. sadece haftasonlari yiyorsan ve abartmiyorsan bagimlilik degil.
0
hot potato
(08.01.23)
Oluyor ve para da yok, olmayınca para daha fazla harcamak isteği ile doluyorum, psikolog da parayla. İflas edinceye kadar devam edeceğim yani :)
0
fakat
(08.01.23)
-Alışveriş isteği: Oluyor sadece hafta sonu değil sürekli oluyor. Şunu fark ettim eskiden telefonu elime alınca sözlük/twitter/instagram gibi platformlara girip vakit öldürürdüm artık elim otomatikman Trendyola gidiyor ve sürekli bir şeyler beğenip almak isterken buluyorum kendimi.

-Madem çalışıyorum istediğimi alayım: Bütçemi aşan şeyleri almak için kendimi kandırma yolum. Normalde benim için lüks olacakken uzun süre çok darda kalacağımı bile bile yine de almak istediğim şeylerde sürekli bu cümle ile kendimi kandırırım.

-Fast Food: Evde yemek yoksa hazırlamak yerine dışarıdan söylemek gelir hep aklıma. Bir de Bu Trendyoldaki yedikçe bir sonrakinde daha fazla indirim kazanma, Getirde 3 siparişe bir promosyon gibi kampanyalar beni çok tetikliyor.
Hatta 31 Aralık'ta hastaydım gözümü açamadım ertesi gün sipariş vereceğim sırada iki taraftaki Aralık indirimimi kaçırdığıma çok üzüldüm ciddi ciddi.

Son bir aydır daha da atağa geçti bu. Şu an telefonumda en çok kullandığım uygulama trendyol. Hem alışverişiyle hem yemek siparişiyle hep hayatımda.

Fark etme ve kontrol altına almaya çalışma aşamasındayım.
0
mutekebbir
(09.01.23)
(17)

Yaşlılardaki kısık sesli tv izleme fantezisi

ananiyimioguz
Babamda falan da fark ettim, misafirliğe gittimizde de, büyük akrabalarda falan da..Çok bağırıyor deyip kısıyorlar.Ki ben de gürültü sevmem yani normal duyabileceğim şekilde açıyorum.Ama onların getirdiği ayarda duymak için beynim yoruluyor duyu organımdan sadece işitmeye yoğunlaşmaktan.Zaten zor du
Babamda falan da fark ettim, misafirliğe gittimizde de, büyük akrabalarda falan da..

Çok bağırıyor deyip kısıyorlar.

Ki ben de gürültü sevmem yani normal duyabileceğim şekilde açıyorum.

Ama onların getirdiği ayarda duymak için beynim yoruluyor duyu organımdan sadece işitmeye yoğunlaşmaktan.

Zaten zor duyuyorsunuz bu ne yaman çelişkidir..

Bir bana mı denk geliyor yoksa var mı sizce böyle bir şey?
0
ananiyimioguz
(04.01.23)
ananem gümbür gümbür izliyor, duymadığından değil ses azmış çokmuş farketmiyor
0
freebird5406_2
(04.01.23)
Aksine yaşlılar genelde zor duydukları için yüksek sesli dinlerler.
0
vizivozo
(04.01.23)
ben bun dediğinizin tam tersi olduğunu düşünüyorum.
0
AlsterWasser
(04.01.23)
Bunun tam tersi olur normalde. Hiç kısık sesle dinleyen yaşlıya denk gelmedim.
0
sta
(04.01.23)
keşke dediğin gibi olsa da sabahın 7sinde üst komşu teyzenin esra eroluyla uyanmasam :)
0
neira
(04.01.23)
Babamda var bu olay. Anlamadan sadece görsellere odaklanıyor bence.
0
glamdr1ng
(04.01.23)
Kesinlikle var böyle bir şey. Hatta ben genelde sakın sesi açmayın mazallah duyarız falan diye söylenirim :)
0
respect
(05.01.23)
Bizde tam tersi hem kendi ailem hem eşimin ailesi bangır bangır tv izliyor.

Bazen kısın diyorum, kısıyorlar bir süre sonra duyamayınca yine açıyorlar. Ya katlanıyorum ya başka yere geçiyorum öyle olunca da. Müzik dinlerken vs. tahammül ediyorum yüksek sese de 5-6 salağın bomboş konuştuğu programlara kısık sesle bile katlanamıyorum.
0
chicha_v2
(05.01.23)
@respect, ahahahah al benden de o kadar

Ama baya tam tersi durumlar da varmis ilginc bizimkiler azınlık sanırım
0
🌸ananiyimioguz
(05.01.23)
Bence de birebir tam tersi. Yaşlılar deli gibi açıyor tv sesini.
0
roket adam
(05.01.23)
Babam yapar bazen. Bence bir seyler dusunuyor o an, dusuncelerini bastirmasin diye sesini acmiyor. Farkinda degil cevrenin belki de. Ben de o sirada yan koltukta telefonumla falan ilgilenirim, ses etmem. Annem girer odaya ya kapatin televizyonu ya sesi acin diye kizar. Ama hic ikisinin birlikte sesi kisik izlediklerien sahit olmadim.
0
neck_and_neck
(05.01.23)
yaşlı ama kaç yaşında?
ben 50'ye yeni adım attım hiçbir şeyin yüksek seslisine tahammül edemiyorum ama annem olsun kayınpeder vs. olsun full throttle moddalar.
0
lazpalle
(05.01.23)
50-70 arasıydı benim deneyimlediklerim. 70 üstünde durum farklıdır belki.
0
🌸ananiyimioguz
(05.01.23)
sizin bahsettiğiniz evde ses olsun izlemesem de ses gelsin durumu.
0
mikahakkinen
(05.01.23)
@mikahakkinen, ama tv de izleniyor bir yandan iste nasil duyuyorlar onu anlamiyorum ben duymuyorum. Ki babam kızar arada biraz yuksek konus duyamıyorum diye. Ama is tv ye gelince nasil isler tersine dönüyor anlamiyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(05.01.23)
Ses ve görüntü aynı anda çok fazla uyaran olabilir belki, beyinleri process edemiyor olabilir. O yüzden sesi kısıp görüntüye odaklanıyor olabilirler. Bu da farketmeden yapılan bi şey aslında. Aynı araçla kaybolduğunda müziğin sesini farketmeden kısarsın ya. Aslında alakalı yok müzikle kaybolmanın, ama beyin diğer uyaranları ortadan kaldırıp birine odaklanıyor işte.

Ama bende hep tersine denk geldim. Duyamadıkları için sesi açan yaşlılar da bi hayli fazla.
0
zimbirik
(05.01.23)
altyazıları okuyordur.
0
boyalı kuş
(05.01.23)
(14)

2 yapraklı tuvalet kağıdı vs. 3 yapraklı tuvalet kağıdı

Kaleci Saçlı Forvet
İkisinin fiyatı da aynı ama 2 yapraklı olandan 16 rulu çıkıyor diğerinden 12 rulo, ben o nedenle 2 yapraklıyı tercih ettim ama bana dediler ki kullanım miktarına bakınca aynı hesaba denk geliyor, bence gelmiyor f/p olarak 2 yapraklının daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Sizin fikriniz nedir? Teşek
İkisinin fiyatı da aynı ama 2 yapraklı olandan 16 rulu çıkıyor diğerinden 12 rulo, ben o nedenle 2 yapraklıyı tercih ettim ama bana dediler ki kullanım miktarına bakınca aynı hesaba denk geliyor, bence gelmiyor f/p olarak 2 yapraklının daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Sizin fikriniz nedir? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
Siz sanırım yaprak derken kaç katlı olduğundan bahsettiniz. Çünkü 1 yaprak tuvalet kağıdı 3 kat olabilir, 2 kat olabilir. Bu varsayım ve tanımlamayla cevap vereyim.

Eğer tuvalet kağıdı tek katlı değilse benim elime aldığım parça/ yaprak adedi değişmez.
Tuvalet kağıdı 2 katlı da olsa 3 katlıda da olsa atıyorum 3 parça alırım. Bu nedenle ben alırken 2 katlı ve rulo uzunluğu yüksek olanları tercih ediyorum. Yani total parça/yaprak sayısı fazla olanları.

O yüzden bende aynı hesaba denk gelmiyor. Çünkü ne kadar çok parça o kadar fazla kullanım benim için.
0
zimbirik
(04.01.23)
Evet evet kat sayısı biri 3 katlı diğeri 2 katlı. Hatta dikkat ettim 2 katlı olanı kullandıktan sonra klozete attığında 3 katlıya göre daha hızlı şekilde eriyip gidiyor, böyle avantajları da mevcut.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
ben hep 3 katlı alıyorum. avantajına bakmam. tuvalet kağıdında kalitesize kaçmam. yoksa çok kolay parçalanıyor.
0
jelly bear
(04.01.23)
bunu yıllardır savunuyorum ve bu yüzden pembe popolu gibi yakıştırmalara da maruz kaldım ama, tuvalet kağıdında ucuza kaçılmaz. Yıllardır selpak 3 katlı tuvalet kağıdı alıyorum. 2 katlı olanlar ufak bir suda hemen dağılıyor ve kullanışlı değil.

Bu arada kışın çok sık nezle olan biri olarak evde bir rulo tuvalet kağıdını bu sebeple ayırırım, selpak mendilden çok daha az burun tahriş ediyor tuvalet kağıdı :d

ek not: bu arada tuvalet kağıtlarını çöp kutusuna atın siz yine de, eski tesisatlarda tuvalet kağıdı bile boruları tıkayabiliyor
0
nundu
(04.01.23)
Bence de 2 yaprakli daha avantajli kesinlikle. Ama yine de alinca tarihi not et dene bakalim ne kadar gidiyor.
0
stavro
(04.01.23)
hiç bu tarz şeylere dikkat etmem. gerekli yere sürer atarım.
0
mikahakkinen
(04.01.23)
1-kat sayısı baska bir seydir, rulo sayisi baska bir seydir
2-"kullandıktan sonra klozete attığında" demissiniz ama atilmaz kac katli olursa olsun!

3 katlilar daha pahali olsa bile daha avantajlidir
0
sweetoffice
(04.01.23)
Tuvalet kağıdı klozete atılır hocam, yani tesisat eskidir yenidir bilmem ama hijyen açısından tuvalette çöpe atıp bekletilmez yani bu çok mide bulandırıcı bi durum bence, tuvalet kağıtlarının da kağıt havluların tersine suda eriyecek şekilde üretilmesinin nedeni bu zaten
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
Ben 5 katli aliyorum. Tabi ki daha pahali 2-3-4 katlilara gore, ama mumya gibi elime tuvalet kagidi sarmaktansa sadece 1 adet kagitla isimi halledebiliyorum. Bir rulo en az 1.5 ay gidiyor. Gunun sonunda da dolayisiyla daha pahaliya gelmiyor olabilir.
0
mirafiori
(04.01.23)
2 katlılar çabuk parçalanıyor ve kendimi gereğinden fazla yaprak koparırken buluyorum, o yüzden yıllardır 3 katlı alıyorum. bence bunun standardı 3 katlı zaten.

tuvalet kağıdı tartışmalarının olmazsa olmazı "tuvalet kağıdı tuvalete atılmaz" diyen de gelmiş. lol.
0
sir gawain
(04.01.23)
Abi ben "tuvalet kağıdı tuvalete atılmaz" diyen dostlarıma genelde şunu soruyorum: Ben çalışma masamın altındaki çöp kutusuna yediğim elmanın çöpünü atarım, burnumu sildikten sonra selpağı da atarım ama misal tuvalette götümü sildiim tuvalet kağıdını o çöpe atamam, sen atar mısın diye sorarım onlar da genelde atmam derler. E oraya atamadığın şeyi neden tuvalette burnunun dibindeki çöpe atıyorsun derim ona da pek cevap gelmez. Yani ikisi de hemen hemen aynı şey bence masanın altındaki çöpe atmaya tiksinirken diğerinde neden tiksinmiyorsun; çok enteresan.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
tuvalet kağıdının özelliği tuvalete atılabilmesi zaten. koca endüstri suda bu kağıdı nasıl daha hızlı çözeriz üzerinden dönüyor. ben bu kağıdı tuvalete atmayacaksam giderim popomu kağıt havluya silerim, kağıt mendile silerim, elime ne geçerse ona silerim. bunu savunan insanlar tuvalet kağıdının tek özelliğini yumuşak olması ve popişimizi incitmemesi sanıyor, ki komik bence.
0
sir gawain
(04.01.23)
Öyle abi yukarıda ben de değindim ona zaten adamlar bu ürünü bu özelliğine göre üretiyor zaten, onun dışında 2 katlı tuvalet kağıdı kullanmak istemezsin mesela ama bunu söylerken argümanın "ıslanınca hemen parçalanıyor" olması da anlamsız mesela bu tuvalet kağıdının özelliği ıslanınca parçalanıp erimesi zaten, kağıt havluyu tuvalet kağıdından ayıran özellik bu erisin de tesisatı tıkamadan çeksin gitsin diye. Ha ama sen tuvalet kağıdını elinde 45 tur çevirip ansiklopedi sayfası haline getirdikten sonra kullanıp onu öylece klozete atarsan o erimeyebilir tabii asdadsds
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
Klozetin dibinde kapağı kapali çöp kutusundaki poşedin içinde duran tuvalet kağıdı beni rahatsız etmez evet. Herhangi bir koku da yapmıyor, pisliğini de görmüyorum. Belli bir doluluğa ulaşınca da gidip sokaktaki çöpe atıyorum. Sıfır sorun.

Tuvalet kağıdı suda çözünüyor da ne kadar çözünüyor madde kaybolmuyor sonuçta. Tesisatı tıkama riski her zaman var. Starbuckslarda bile tuvalet kağıdını çöpe atın diye uyarı var adamlar keyfinden mi milletin tuvalet kağıdını çöpten topluyor?

Islanınca hemen parçalanması da negatif bi özellik şimdi oturup detay mı vereyim burda? Kurulama işlemini yapan bir nesnenin islanınca paramparça olmasının kötü bir şey olduğu bariz değil mi? He taharet musluğu kullanmiyorum, kuru temizleme yapıp geçiyorum diyorsanız 2 katlı alın ama su ile yıkıyorsanız kurulama yapmak önemli ıslak kalması daha zararli çünkü.

Tuvalet kağıdından bir kağıt koparıp işinizi görüyosanız klozete atabilirsiniz ama 3 parça ve üstü kullanimlarda çöp kutusuna atmak gerekiyor. Sonuçta katlayıp kullanılıyor bu meret, katlanınca da suda erime özelliği azalıyor. Büyük tuvalet için de tek parça kullanabiliyosanız tebrik ediyorum

Ayrıca tek parça kağıt bile suda öyle aşırı çözünmüyor isterseniz klozete atıp bekleyin yani, her şekilde tesisatı tıkama ihtimali var.
0
nundu
(04.01.23)
(8)

Bu tarz fermuarlı kapüşonlulari içine bir şey giymeden giymek?

fakat
https://www2.hm.com/tr_tr/productpage.1011890003.htmlSadece beyaz atlet falan giysem abes kaçar mı? Biraz değişiklik arıyorum. Kazak da pek sevmiyorum.
www2.hm.com

Sadece beyaz atlet falan giysem abes kaçar mı? Biraz değişiklik arıyorum. Kazak da pek sevmiyorum.
0
fakat
(02.01.23)
kaçar
0
fatihkkk
(02.01.23)
Bunun bence normal olması lazım:)
0
🌸fakat
(02.01.23)
Bence giyme.

Yani önünü her zaman sonuna kadar kapalı tutman gerekir. 2 cm bile açsan gömlek gibi durmayacak. Anında kro bi görüntün olacak. Oraya buraya uzanırken kenardan açılacak ve atletin görünecek falan.

Ayrıca bu kapşonluları tamamen yukarı kadar kapatınca hoş durmuyor. İçinde ne olduğundan bağımsız kötü duruyor.

Atlet üZerine giyeceğine beyaz ya da siyah tsört al, onun üzerine giy.
0
zimbirik
(02.01.23)
giyilir de sıcaklayınca ne yapacaksınız?
0
naksidil
(02.01.23)
Fermuarlıda soru işareti ama aynısının fermuarsız versiyonları ile olabilir. Örnek: www2.hm.com

Ek: Hoodie olarak aratın.
0
dede korkut
(02.01.23)
Hoodie biliyorum ben bunu giymek istedim :)
0
🌸fakat
(03.01.23)
zimbirik+1 kötü durur ama kısa kollu tişörtle giyilir, iklim açısından bi fark olmaz.
0
curious mind
(03.01.23)
Bunun içine spor tişört giyilir. Gömlek falan da kıro durur.
0
ruhen hastayim ben
(03.01.23)
(6)

Yurtdışından salam, sosis getirebilir miyiz?

hikaye mesture
Merhaba, bir iki paket (1kg aşmayacak) paketli sosis sucuk veya salam getirebilir miyiz?
Merhaba, bir iki paket (1kg aşmayacak) paketli sosis sucuk veya salam getirebilir miyiz?
0
hikaye mesture
(02.01.23)
Normal şartlarda getiremezsin. Et ve süt ürünleri yasak.
0
elorelia
(02.01.23)
Ucaktaysa ben, ailem, esim çok getirdik. Hiç de sorun yaşamadık.
Hayatımda da sorun yaşayana denk gelmedim.
0
logisticsmanager
(02.01.23)
Dış hatları bagaj kontrolünden çıkarken gümrük/ kontrollü çıkış hattı da var. Sen normalde gönüllü olarak oradan geçiyorsun. Ama nadiren herkesi o bölgeden geçirdikleri ya da aradan insan seçip kontollü geçişe yönlendirdikleri oluyor. Bu tip durumlarda kişi başı alkol sınırına falan bakıyorlar, getirmemen gereken bir şey getirmişmisin ona bakıyorlar vs. Eğer elinde duity free poşeti varsa limiti aşıp aşmadığını kontrol etmek için genelde yönlendiriyorlar kontrollü geçişe. Duity free poşetlileri kontrol etmelerine çok defa denk geldim. Diğeri baya nadir.

Denk gelirsen eğer el koyarlar. Denk gelmeme ihtimalin çok yüksek. Ben risk alıp bagaja atardım.
0
zimbirik
(02.01.23)
çok yüksek miktarda getiren arkadaşlarım oldu, pek sıkıntı olmadı. 1kg salam sosisi en kötü alırlar denemeye değer.
0
enteg
(03.01.23)
Sorun yaşamadım diyenler, gümrük kontrolüne girmeyenlerdir. Siz istemeseniz bile arada bir birilerini gümrükçüler döndürür kontrol eder.
Bu aşamada bavulunuzu açtıklarında miktardan bağımsız olarak bunları ülkeye sokmanıza izin vermezler.
Yalnızca Türkiye için değil, bir çok ülke için de bu şekildedir. Daha önce Almanya girişinde içinde az miktarda kıyma olan anne börekleri az çöpe gitmemiştir. Bu da böyle bir anımdır.
0
burfak
(03.01.23)
Teoride yasak ama ben de hiç sıkıntı yaşamadım, getirirken de götürürken de.

At bagajda dursun.
0
plutongezegendegilmi
(03.01.23)
(7)

restoran ve ödeme

nick bulamadim
şurada savaş cebeci'nin bahsettiği durumda kim haklı? hukuki olarak bilgisi olan var mı? müşterinin kartı yabancı olduğu için ödeme alınamıyorsa bu sorunu kim çözmeli? müşteri bir şekilde ödemeli mi yoksa restoran mı çözmeli sorunu? https://youtu.be/1npRnGcEEWI?t=980izlemek istemeyenler için adam re
şurada savaş cebeci'nin bahsettiği durumda kim haklı? hukuki olarak bilgisi olan var mı? müşterinin kartı yabancı olduğu için ödeme alınamıyorsa bu sorunu kim çözmeli? müşteri bir şekilde ödemeli mi yoksa restoran mı çözmeli sorunu?

youtu.be

izlemek istemeyenler için adam restorana gidiyor. kart geçmiyor sonra başka bir kart veriyor o da geçmiyor. restoran müdürü "nasıl çözelim?" diyor. savaş cebeci de "senin çözmen lazım" diyor.
0
nick bulamadim
(02.01.23)
Abi Savaş Cebeci'yi günahım kadar sevmem de olay anlattığı gibiyse egzajere etmiyorsa çok haklı ya.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(02.01.23)
bence haksız.
türkiye'desin, yabancı kart veriyorsun ve geçmiyor. diğer kartını veriyorsun o da geçmiyor...
sonra bir de üst perdeden konuşuyorsun.
madem böyle bir ihtimal var, girerken "yabancı kart geçiyor mu" diye sorman lazım.
bir de demiş ki "yan dükkandan pos al, onunla ödeyeyim" ben böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. kurumsal ve zincir yerler bunu yapmaz. bunun muhasebeleştirilmesi çok zordur. ne mevcut işyeri kabul eder ne de yan dükkan.

muhabbetin devamını da izledim de "bu ülke ne ya böyle? amerika'da apple'ın açığını buluyor birisi, apple ona hisse veriyor".
diyecek sözüm yok.
hayatımda ilk defa gördüm bu tipleri. umarım youtube algoritması bir daha önüme çıkarmaz.
0
teritori
(02.01.23)
restoranda visa ve mastercard geçiyorsa ve kart da bunlardan biri ise adam haklı. ama kart amex ve restoranda amex geçmiyorsa haksız.
0
inheritance
(02.01.23)
müşterinin kartı işletmede geçmeyen bir kartsa ve müşteride nakit yoksa ne olur? polis gelir sanırım. o noktada müşteri "kartım var, ödeyeceğim sorunu çözsünler" diyecektir. bir noktada inatlaşma olacaktır.

süreç biraz kim baskınsa onun lehine ilerler gibi olmuş. savaş cebeci biraz baskın bir tip olduğu için müdür alttan da almış olabilir.
0
🌸nick bulamadim
(02.01.23)
Sadece senin yazdığını baz alarak konuşursam, Müşteri bir yöntem bulup ödemeli diyorum. Lokanta müşterisine kart ile ödeme sunmak zorunda değil. Zorunda olmadığı için bunu ilan etmek durumunda da değil. Kart ile ödeme almayanlar zorluk yaşanmasın diye her yere yazıyorlar normalde ama bunu yazmak zorunda değiller.
Bu açıdan düşünürsek amex e uygun pos cihazı yoksa lokantanın, müşteri bir şekilde yöntemini bulup ödemeli. Öyle şey mi olur.
0
zimbirik
(02.01.23)
Kenar mahalle olsaydi da gorseydi kas'in ise yaramadigini, adami sislerler. Oyle ustten, artist artist, uzlasmaz konusup benim sorunum degil, sen cozceksin falan. Onun sorunu degilmis he degil Jay jay okochanin sorunu. Pavyondaki gibi yanina adam verip tipis tipis bankamatige kadar refakar ederler. Ne idugu belirsiz kartla gelmis millete posta koyuyor. Kendi diyor zaten: bazi yerlerde gecmiyor ama tek tuk. Demek ki daha once bu sorunla karsilasmissin soracaksin en basta. O Amerikan kartini da sirf artislik olsun diye kullandigina yemin edebilirim ama ispatlayamam. (Bu kalibi da kullanmis oldum ilk defa idare edin:))
0
freedonia
(02.01.23)
@inheritance +1 onu yazacaktım yazmış.
0
nawar
(02.01.23)
(7)

Ev sahibisiniz diyelim

biseysorucam
Bir kiracınız var. iyi bir şehirde ortalama üstü bir semtteki evinizde kiracı.birkaç sene önce yıllık peşin ödeyerek girmiş. Her sene yıllık peşin olarak anlaşmışsınız. İlk kira yenileme dönemi gelince yıllık ödemekte zorlanacağını ve aylığa çevirmek istediğini iletmiş siz de hiç zorlamadan anlayış
Bir kiracınız var. iyi bir şehirde ortalama üstü bir semtteki evinizde kiracı.

birkaç sene önce yıllık peşin ödeyerek girmiş. Her sene yıllık peşin olarak anlaşmışsınız. İlk kira yenileme dönemi gelince yıllık ödemekte zorlanacağını ve aylığa çevirmek istediğini iletmiş siz de hiç zorlamadan anlayış göstererek tamam tabii demişsiniz.
bugüne kadar hep yasal orandan artış yapmışsınız. fazlasını istememişsiniz.

son kira yenileme döneminde şunu öğreniyorsunuz,
adam size sormadan evi işyeri olarak gösterip kirayı vergisinden düşüyor. evin adresini ticari websitesinde izinsiz yayınlıyor.
emsal kiralar aynı yerlerde 14-15 civarında iken mevcut kiracı bunun 4te birini ödüyor. bu nedenle de değil sadece, ev sahibi o kirayla da kendi oturduğu kiralık evin kirasını ödediği ve evden çıkıp çok daha yüksek kiralı bir eve çıkmak ve bu kiranın en azından bir kısımını kira gelirinden karşılamak durumunda olduğu için iyikeştirme talep ediyor kirada gayet düzgün ve derdini anlatır şekilde.

kira artış döneminde bildiğiniz gibi yüzde 25 sınırı var konutlara, kendisi izinsiz olarak işyeri olarak göstermiş olmasına rağmen bunu ev sahibine hiç bildirmeden artış oranını net olarak maksimum konut sınırı olan 25% yapabileceğini. ev sahibi dilerse yasal yollara başvurabileceğini iletiyor gayet net bir şekilde.

Bu durumda ev sahibi olsanız ve elinizde tahliye taahhütnamesi olsa, bunu gönül rahatlığıyla devreye sokar mısınız?

Teşekkürler,
0
biseysorucam
(02.01.23)
Öncelikle, stopaj ve beyan etmeniz gereken bir işyeri kira gelirinizi var, içerideki adamın bunu beyan edip etmediğini öğreniniz .
Ben tahliye için gücüm yeter ise bir dakika beklemezdim
Olay ona döndü . Avukat ile görüşün , yapabileceğiniz en üst neyse , tahliye , icra hepsini yapsın .
0
dunyatuhaf
(02.01.23)
İyi niyet sınırlarını çoktan aşmış bence arkadaş. Bence bu saatten sonra yasal yolları aramak lazımdır.
0
roket adam
(02.01.23)
Gönül rahatlığı ile devreye sokarım.

Arkadaş civkini çıkarmış.
0
logisticsmanager
(02.01.23)
öncelikle evet direkt devreye sokarım. ikinci olarak devlet zaten kiraların düşük gösterilmesi elden alınması vs çok takık. konut olarak yapılmış kontratımı alıp internet sitesinin adres kısmı bilgilerinin çıktısıyla ev sahibi olarak gidip durumu izah eder bir dilekçe ile şikayetçi olurum.
0
naksidil
(02.01.23)
0,005 saniye bile rahatsızlık hissetmeden basarım taahhütnameyi. Gerçi belki önce maliyeye bildiririm durumu.
0
nawar
(02.01.23)
Tahliye taahhütnamesinin geçerli olması için kuralllar var bu arada. Eğer sözleşme yaparken yaptıysanız taahhütnameyi o zaman geçersiz oluyor. Kontrol edin de patlamayın.

Ama ben devreye sokardım.
0
zimbirik
(02.01.23)
Elinde tahliye taahutnamesi olmasa bile mesken icarethaneye cevrilmis hakli fesih icin dava acar cikartirsin.

Ki ben senin yerinde olsam 1 dk durmam.
0
kuzey li
(02.01.23)
(5)

ugglar karda falan leke oluyor mu?

ala09
koruyucu sprey kullanmak sart mi?
koruyucu sprey kullanmak sart mi?
0
ala09
(02.01.23)
Evet oluyor.
0
giovanne
(02.01.23)
olur. ayrica su da alir.
0
65 derece
(02.01.23)
Nasil su alir? @65 derece suet degil ni dostum gercek deri
0
🌸ala09
(02.01.23)
Benim ugglarım 5. yıiını hiç su geçirmeden, yağmur, kar geçirmeden tamamladı. 6. Yılında dikiş yerlerinden hafif hafif almaya başladı. Ama kar her şeye leke yapıyor ya.
0
zimbirik
(02.01.23)
waterproof olmadigi icin su alir dedim. yagmur ayri ama ne kadar sureyle kar icerisinde kalacaginiz da onemli. istanbul kari ise bence sorun omaz ama haftanin 5 gunu 8 saati karda giyecegim derseniz su alir.
0
65 derece
(02.01.23)
(17)

evlilik bi basari mi?

Kittie
statu gostergesi mi?neden?
statu gostergesi mi?
neden?
0
Kittie
(01.01.23)
Kadınlar için öyle. Çünkü evlendikleri kişiyle sadece evlenmiyorlar başarıyı da elde ediyorlar. (Sjw tayfası sövmeden söyleyeyim arada böyle bakmayan kadınlar da vardır)
0
olaylar olaylar
(01.01.23)
Bence bir başarı değil. Ama bizim toplumda bir başarı ve statü göstergesi. Kocası tarafından boynuzlanan kadınlar ya da kocasını boynuzlayanlar (örnek verdim) sana nasihat verme hakkını kendin de buluyor.

Bazı insanlar sevgili ve evlilik odaklı oluyor.
Böyle guldum.net
0
Kahvedesu
(01.01.23)
Türkiye'de erkeğe yolunacak kaz olarak bakıldığı için kadınlar başarı olarak tanımlıyorlar. Ben çevremde geliri iyi olup da evlilik diye ortalıkta gezen kadın görmedim.

Evlilik sayesinde kadın baba evinden çıkıyor. Bir kere kapağı atalım sonra ne olursa olsun kafası. Ana babasına yapamıyor bunları. Bir de tek başına kira ödeyip geçinebilen kadın az.

Erkek açısından başarı olarak tanımlanacak yönü yok. Zaten evliyim diye övünen adamda bir sıkıntı vardır.

Türkiye'de evlilik sınıfsal ve yaşama tutunma yolu. 25 sonrasında aşk evliliği yapan oranı çok düşüktür.
0
romario
(01.01.23)
Başarı değil alternatif bir senaryo. Artık hayatı multiplayer oynuyorsunuz. Ama diğer yandan usttekilere de katılıyorum. Birçok kişi için başarı.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.01.23)
mutlu evlilik başarı

böyle bir evlilik için de tip, para, karakter, eğitim, psikoloji ve aile gerekiyor
sonra o 2 insan karşılaşacak
kader, emek, şans ve başarı yani
0
bir soru sorcam
(01.01.23)
Başarı falan değil. Bunu başarı olarak görenler, başka hiçbir alanda "başarılı" olamamış boş insanlar oluyor.

Yukarıdaki arkadaş tip para eğitim falan saymış ama baba parası yiyen, sırf babası zengin diye bu erkeğe kapağı atan kızları duymamış galiba. Kızın ailesi bile karşı taraf zengin diye kızı veriyor. Ben çok duydum ve gördüm.

Ayrıca kader ile başarı ne alaka. Başarı senin emek vererek , çaba sarfederek, tahammül göstererek yaptığın ulaştığın şeydir. Kader apayrı bir şeydir.

Kısacası bunu başarı olarak gören erkek ya da kadın boş insandır.
0
sassot
(01.01.23)
asiri zor bir sey oldugu icin bir badireler atlamis gozuyle bakabiliyorum kadin erkek farketmeksizin
basarmis degil de hayatin zorlugunu biraz daha gormus diyebilirim
0
ala09
(01.01.23)
Ülkemiz insanında gerçekten saplantı halinde olabiliyor bazen. Yani yapılmazsa büyük bir eksik diye görülüyor. Mesela inanılmaz sorunlu bir boşanma süreci geçirmiş ve sürekli eski eşinden ve çocuklarının sorunlarından şikayet eden biri bile, zaman geçiyor siz ne zaman evleneceksiniz diye soruyor sanki kendisi çok hayrını görmüş gibi.
0
peki madem
(01.01.23)
ne evlenmek ne de sürdürebilmek başarı falan değil.
0
nothing in my way
(01.01.23)
ulkemizde ozellikle kadinlar icin bir basari sayiliyor insan hayret ediyor. yillar once turkiye'nin en buyuk holdinglerinden birinde bir yoneticimiz vardi. kadin kisilik olarak da biraz sivri ve fevri biriydi. ama yillarca emek vermis calismis torpilsiz sekilde direktorluge kadar gelmis. kadinin her hesap sordugu personel arkasindan zaten 45 yasina gelmis hapa evlenememis derdi. bu gercekten cok can sıkıcı bir durum dusununce. erkek olsa bu yorum yapilmaz mesela. turk halki gercekten takinti derecesinde hassad evlilik konusunda.

bana sorarsaniz basaridan ziyade sans isi evlilik. ne iyi insanlar var, dogru kisiyle evlenemedigi icin yurumuyor iliskileri. kimisi de var ki tencere yuvarlanmis kapagini bulmus dedirtiyor :)
0
in vino veritas
(01.01.23)
Başarı değil, iki insanın birbirini sevip bir yuva kurmasında başarıyla alakalı bir şey görmüyorum. Ama güzel bir şey tabii, doğru iki kişi evlenirse. Yaş oldu 30 bekar güzel kızlar DM
0
havadakarada
(01.01.23)
Evlilik basari degil ama mutlu bir evlilik basari bence.

Ozveri istiyor. Insan yeringeldiginde annesi babasiyla kardesiyle anlasamiyor. Bir yabanciyla ortak nokta bulup onlarla yeniden hayat insa etmek ve mutlu olmak buyuk basari bence.
0
kuzey li
(02.01.23)
Evlilik başarı değil. Evli kalmak bir başarı. 10 senelik, sorunsuz, mutlu, huzurlu evlilikleri tebrik etmek lazım. Kolay değil çünkü.

Ama statü değil. Statü ile bi alakası yok. Statü gibi görmek daha çok beyaz yaka erkekler arasında yaygın olabilir.
35 yaşlarında erkek, beyaz yaka arasında evli olmamayı yeterli kıdeme sahip olmamak gibi gören kişilerle karşılaştım.
0
zimbirik
(02.01.23)
ülkemiz gibi doğu toplumlarında evlilik başarıdır. kadın için daha da başarıdır. çocuk başarıdır, erkek çocuk sahibi olmak daha da başarıdır.
0
Hallegadola
(02.01.23)
eskiden değildi ama günümüz şartlarında bence evet. bireyselleşmenin arttığı, ekonomik şartların zorlaştığı, toplum psikolojisinin bozulduğu ve tahammülün azaldığı bir ortamda mutlu evlilik sürdürebilmek tabi ki marifet gerektirir.

statü kısmı kime göre neye göre. eski kültürel kodlara göre yaşayan insanların olduğu bir ortamda kendinizi kabul ettirme gibi bir derdiniz var ise "düzgün" aile yaşantısına sahip olmak işinizi kolaylaştıracaktır. bu tarz bir derdiniz yok ise aileniz dışında durumu pek sallayan olmaz.
0
zgrydn
(02.01.23)
Evlilik başarı değil fakat evli kalmak başarı.
0
ananiyimioguz
(02.01.23)
Erkekler için öyle mi bilmem ama kadınlar için öyle. Üstelik bunun para-pulla ilgisi yok. "Öyle beğenmiş ki seni evleniyor", ya da "seni beğenmedikleri için evlenmek istemiyorlar". Akrabalardan, yakın arkadaşlardan verilen mesaj hep bu. İçim ısınmadı diye çıkmadığın, oturup iki satır anlamlı bir konuda konuşamadığın için yakınlaşmadığın öküzün önde gideni seni evde kalmışlıkla ezikleyebiliyor.
Bunca baskıya göğüs geremeyen atar topar evleniyor.
Asıl evlilikte mutlu olanlar başarılı, erkenden evlenenler değil.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.23)
(9)

Sevgilinin internetten tanıştığı arkadaşı

ismim ibrahim
8 sene önce bir kursta tanışıp sonra bir daha yüz yüze gorusmemisler. Instagram vs muhabbet olmuş. Hatun kişi yeni işe girdiğinde de eleman çiçek yollamış. 8 senedir yüz yüze görüşmediğiniz ama instagramda ekli olduğunuz birine çiçek yollamak ince ince yürümek değil midir? Kabahat çiçek yollayanda d
8 sene önce bir kursta tanışıp sonra bir daha yüz yüze gorusmemisler. Instagram vs muhabbet olmuş. Hatun kişi yeni işe girdiğinde de eleman çiçek yollamış. 8 senedir yüz yüze görüşmediğiniz ama instagramda ekli olduğunuz birine çiçek yollamak ince ince yürümek değil midir? Kabahat çiçek yollayanda değil bu arada bence, o şansını deniyor. Bu mevzularda biseyden şüphe ediyorsanız şüphe ettiginiz şey doğrudur diye düşünürüm ben hep. Rahatsız olmakta haksız mıyım?
0
ismim ibrahim
(01.01.23)
haha, tabii ki. işe girdiğinde internetten tanıştığı kız arkadaşı çiçek gönderir miydi?
0
deartheodosia
(01.01.23)
Rahatsız olabilirsiniz ama kız arkadaşınıza herhangi bir şey söylüyorsanız haksızsınız. Kız arkadaşınız isterse teşekkür eder ama görüşmeyi azaltır. Böyle bir durumda ne yapmasını bekliyorsunuz ki.

Yani benim sevgilime böyle bir çiçek gelse bende aşırı tahatsız olurum. Ama sevgilimla flört etmeye çalışan insanların olduğu da bir gerçek yani. Ne ilk ne son. Kız arkadaşınız bu tip durumlarda nasıl davranacağını zaten bilir. Sonuçta böyle flört denemeleri ile hayatı boyunca karşılaşan ve karşılaşacak olan o.
0
zimbirik
(01.01.23)
Ya belki kardeşi gibi falan görüyordur. Karşı taraf da öyle görüyordur. Benim de böyle gördüğüm insanlar var.

Önemli olan kız arkadaşınızın tavrı. Evli bile olsanız, bu tarz insanları durduramazsınız.
0
Kahvedesu
(01.01.23)
Tabii ki rahatsız olursun. Burada her şey kendisine yürünen tarafta bitiyor. Biriyle gerçekten ilişkideysen diğer kişilere kapıyı net bir şekilde kapatabilmen gerekir, hayatındaki kişinin rahatsız olmasını beklemeden. Bu noktada nasıl tepki verdiği önemli. Buna göre sen de yolunu çizmelisin.
0
henchman
(01.01.23)
aslında buna takılmanız çok saçma ama bir yandan da saçma değil. türkiye gerçekten bu konuda çok rahatsız bir ülke.

ben yıllardır yurtdışında yaşıyorum, burada kısalı uzunlu birçok ilişkim oldu. hiçbirinde karşı taraftan instagram listemde eskiden bi şeyler yaşadığım kimler var diye soran olmadı. ben de sorma ihtiyacı hiç görmedim. bu gerçekten bir ortadoğu klasiği.

öte yandan şu da var, türkiye'deki erkeklerin bir kısmı da sülük gibi. istenmedikleri belirtildiklerinde egolarına yediremiyorlar. bir şekilde olurmuş gibi geliyor onlara. karşı tarafın sevgilisi "hayrola" demedikçe denemeye devam ediyorlar.

yani bataklık gibi. aslında açık görüşlü bir insanı bile mal mal hareketler yapmaya iten bir ortam bu ülkedeki durum. kızdan ayrılın kaçın gidin. hahah.
0
bohr atom modeli
(01.01.23)
şüphelenmekte haklısın. yabancıların ilişkide red flag diye tabir ettikleri duruma oturuyor.

"kursta tanıştım, iletişimimiz devam etti. çiçek yollayacak kadar samimiyetimiz var ama 8 senedir görüşmedik. kesinlikle flörtsel bir durum yok."

hayatın olağan akışına aykırı.
0
zgrydn
(02.01.23)
ah be kardeşim :( seni üzerler.
0
canercuxy
(03.01.23)
68.media.tumblr.com

@panda yuva yapmis sogut dalina ;D

bu duyuruya tam oturuyor
0
sarahkerrigan
(03.01.23)
"Kabahat çiçek yollayanda değil bu arada bence, o şansını deniyor. "

Yüz yüze tanışmadığın birine çiçek yollamak bence acayip garip.
0
curious mind
(03.01.23)
(10)

Bu yasadışı değil midir, nereye şikayet edilir? (komisyonculuk)

büyük engizisyoncu
Anlatacağım olay kripto para borsasında geçiyor.Bir sistem var, içeriye paranı atıyorsun ve sistem senin paranı işletip belli bir süre sonra (atıyorum günlük, 3 günlük, haftalık ya da aylık seçenekler var), sana komisyon veriyor. Yani 100 dolar atıyorsun, 3 gün sonra 110 dolar alıyorsun gibi bir şey
Anlatacağım olay kripto para borsasında geçiyor.

Bir sistem var, içeriye paranı atıyorsun ve sistem senin paranı işletip belli bir süre sonra (atıyorum günlük, 3 günlük, haftalık ya da aylık seçenekler var), sana komisyon veriyor. Yani 100 dolar atıyorsun, 3 gün sonra 110 dolar alıyorsun gibi bir şey kabaca.
Bu sistem var ve gayet düzgün çalışıyor. Zaten arkasında Binance var, işlemi yapabilmek için BNB ve Binance kullanmak da gerekiyor.

Bir arkadaş bunu işe döküp insanlara "siz uğraşmak istemiyorsanız paranızı bana verin, ben yapayım tüm işlemleri, 1 ay sonra sizin paranızdan kazandığımız paranın %20sini ben alayım, geri kalanı size vereyim" diyor.
Yani insanların parasını işletip %20 komisyon alıyor. Ve ciddi bir kazanç sağlıyor bu şekilde (daha doğrusu henüz sağlamadı, şu an altyapıyı oluşturma aşamasında).

Neyse,
1 - Bu yasal mıdır? Bana değil gibi geliyor.
2 - Yasal değilse bu durum nereye şikayet edilir? Sonuçta arkasında devletin ve bankaların olduğu bir sistem değil, kripto para borsasında yaşanıyor olay.
3 - Binance'a şikayet edebilirim ama bunun içinde elde kanıt yok. Çünkü herkes parasını bu arkadaşa nakit olarak verecek, arkadaş kendi parasıymış gibi banka hesabına yükleyip, Binance hesabına atıp gerekli işlemleri yapacak.
4 - Şikayet edenin ben olduğumun anlaşılmaması gerekiyor tabi.
0
büyük engizisyoncu
(30.12.22)
Yasal mi bilmem ama konu etik. Bu isle ugrasmak istemeyen ama bir yandan da buradan para isteyen parasi karsiliginda adama is yaptiryor.

Adami neden sikayet etmek istiyorsun ki sende riskini anlat al paralari al komisyonunu. Yapmiyorsun veya yapamiyorsun diye neden adamin isine tas koyuyorsun.
0
kuzey li
(30.12.22)
Biraz toksik bir davranış senin yaptığın. Diğer kişi vergi vermeden para kazanmış oluyor bu açıdan yasal okmayan bir şey yapıyor tabi ki. Ama yani bunu yapan ne ilk insan ne de son insan. Bakkallar, restaurantlar fiş vermiyor, ev sahipleri kirayı bildirmiyor vs.
Arkadaşının vergi kaçırdığını kanıtlaması zor mudur, vergi kontrolüne girer mi bilmiyorum. çünkü bir kaç arkadaşı için yatırım takip etmek gibi göründü bana.

Asıl paraları değerlendirdikleri sistem bence patlar. Hatta büyük ihtimal saadet zinciridir.
0
zimbirik
(30.12.22)
Ne kadar hazımsızsınız. Eminim bunu niye ben düşünemedim diye kendi kendinizi yiyip hırsınızı almak için şikayete uğraşıyorsunuz ve üstelik öylesine korkaksınız ki yapmayı planladığınız işin altından adınız çıkmasın diye uğraşıyorsunuz.
Allah sizin gibi haset ve korkakların şerrinden herkesi korusun.
0
t4 campervan
(30.12.22)
tabii ki de yasal degil. yukaridaki bazi cevaplar turkiyenin neden boyle bir cokuntu icinde oldugunun kaniti adeta. yasadigimiz bir cok kotu seyi hakediyoruz sanirim.

yatirim regule edilen bir seydir. nasil her kafasina esen doktorluk yapamazsa her kafasina esen de yatirim dansimanicilik oynayip para kazanamaz. ne yasal ye etik hicbir tutari yok. yasak.
0
hot potato
(30.12.22)
Millet kafayı yemiş anasını satayım. Adam haksız yollardan para kazanıyor, millet de gelip "insanların işine niye taş koyuyorsunuz" diye fırça atma yarışına girmiş. En marjinal ve çağdaş olmasını beklediğin ortamdaki insanlar bile gelip haksız kazanç övüyor. Haksız kazancı bozmak isteyene de "haseti bırak" diyor.

Yasadışı mıdır bilmiyorum ama ben olsam ben de aynı şeyi düşünüp bozmak isterdim. Haset de değilim, etrafımda hakkıyla ve emeğiyle para kazanmak isteyen insanlara her zaman maddi ve manevi destek oldum, olurum.
Ama birileri kıçının üstünden, sadece uyanıklık yaparak para kazanıyorsa canım sıkılır. Ha bu eleman kafasını kullanmış ve byle bir yöntem bulmuş diyenler olabilir ama zeka bunun neresinde anasını satayım... Yoldan geçen 80 yaşındaki teyzeye oturup anlatsan o da sana söyler "guzum ver o zaman bana paranı, ben sana 1 ay sonra fazlsını vereyim ama üstünden makas alırım" diye.
Umarım şikayet edilebilecek bir mekanızma vardır da bu arkadaşın işi patlar.
Kimse gelip "herkes üstümüzden haksız kazanç sağlarken bu mu batıyor" falan da demesin. Evet biz de farkındayız hepsinin ama müdahale edebildiğimiz şeyler var, edemediğimiz şeyler var. Ben elime bayrak alıp sokağa çıksam, "bankalar benim paramı kullanıp zengin oluyor" diye bağırsam arkamdan kimse gelmez. Çünkü o sistemin arkasındakilerle ne ben, ne benim gibi 8-10 kişi baş edemez. Ama bizzat hayatımda tanıdığım, hele de çok da sevmediğim biri bu şekilde uyanıklık yapmaya çalışıyorsa da işini bozmaya çalışırım.
Bu beni yukardaki elemanların gözünde haset biri yapar, ama bence şahsen gayet duyarlı bir davranışta bulunmuş olurum.
0
gallienus
(30.12.22)
anladigim kadariyla parayi verenler bir nevi tefeci oluyor. olay faize borc vermekle ayni.

yatirim danismanligi baska bir sey.

adam dolandirici degilse bile hayalci biridir. pesine de birilerini takmis sanirim. pesine gidenler buradaki esas sorumlular.

modern banker bilo vakasina benziyor.

adamin aldigi risk de buyuk risk. batarsa borcunu odeyemez, bir nevi dolandirmis olur.
0
idexo
(30.12.22)
Bir dönem dolara %20 faiz diye milletin parasını alıp UST’te yatırdılar, Terra’nın çöküşüyle çöp oldu paralar.

Millet kriptonun tehlikelerinden haberdar olmayabilir Binance onaylatıp yaptırıyor o yatırımları. (Binance’te de ust staking vardı, milletin ust’si geri verilmiştir ama eskiden 1 dolara denkken 0.05 dolar olarak geri almışlardır:)

Şikayet etmek zor ama para veren tanıdık varsa onu uyarabilirsin.
0
nhk ni youkosu
(30.12.22)
Para toplamak için izin ve lisans gerekiyor. Suçtur.
0
gabe h coud
(30.12.22)
bunda ne var? size zararı olan ne var onu anlamadım. Binance kısmında zaten bir şey yapamazsınız. belki yasal yolları zorlarsınız ama adam bunu amatör bir şekilde yapıyor anladığım kadarıyla. yani arkadaşınıza borç verip geri almak gibi bir şey.
0
paintov
(30.12.22)
İyi de bu olay zaten var kriptoda, bu bahsettiğiniz olay bildiğin coinleri bir validatore delegate etmek.
0
uvcray
(31.12.22)
(4)

calismak istemiyorum

nasil olur iste boyle
kac gundur calisamiyorum, isim oyle zor veya kotu de degil. ancak yine de zincirle baglanmis gibi hissediyorum (hosuma gitmeyen detaylar da var ama onlari bahane etmis olurum gibi, cunku sanki benden kaynakli bir seyler de var). aliskinim kendi basima freelance calismaya. onu da istiyor degilim ama.
kac gundur calisamiyorum, isim oyle zor veya kotu de degil. ancak yine de zincirle baglanmis gibi hissediyorum (hosuma gitmeyen detaylar da var ama onlari bahane etmis olurum gibi, cunku sanki benden kaynakli bir seyler de var). aliskinim kendi basima freelance calismaya. onu da istiyor degilim ama. 1 yil olmasina ragmen hala bunaldigim oluyor kurumsal hayattan.

yok mu bunu yasayip cozen? hayat kalitem sifirlandi, depresyona sokuyor, calismadikca daha da kotu oluyorum zaten cunku sorumluluklarimi yerine getirmemis oluyorum.

bazen guzel detaylarina ragmen aniden isten cikip, pasif gelirle yasamak istedigim oluyor. rahat mi batiyor yoksa karavanla, motosikletle gezen cilginlardan biri olarak mi yasamaliyim aslinda?
0
nasil olur iste boyle
(29.12.22)
Pasif gelirin varsa çalışma zaten niye çalışıyorsun? Çık gez dolaş dünya turu yap. Gezmek yorunca da freelance başlarsın bi şeylere zaten alışık olduğun şey.
0
vedatchilipeppers
(29.12.22)
pasif gelirin olduğu için böyle düşünüyorsun. demek ki gelecek paraya çok da ihtiyacın yok. çalışmayı da sevmiyorsan, o zaman kurumsal hayatın merdivenleri iyicene anlamsızlaşıyor. o pasif gelirin sana yetmeyeceği bir düzen kurman lazım ki, çalışmak daha anlamlı hale gelsin.
0
roket adam
(29.12.22)
arkadaslar yanlis ifade etmisim kendimi ama bir yandan da dogru olmus. pasif gelirim var evet ama onu belirli borclar icin butce olarak kullaniyorum. yani su anda yok gibi bir sey. cevaplarinizi dusunuyorum bir yandan da.
0
🌸nasil olur iste boyle
(29.12.22)
Bu biraz uyaran bağımlılığı,
İnternette gezmek size o kadar kolay bir tatmin olma hissi dağlıyor ki insan kendi hayat meşgalesine motivasyon bulamıyor.
Bir de bir şeyleri ertelemek, belki performans kaygısı yaşamak, beşki mükemmelliyetçilik insanın motivasyonunu ve çalışma isteğini aşırı düşürüyor. İnsanın kaçıp gidesi geliyor. Erteledikçe stres oluyor, stres oldukça erteliyor.

Bu tip durumlarda herkesin zaman zaman aynı hisse kapıldığını, aynı zorlukları, motivasyon eksikliklerini yaşadığını düşünmek beni rahatlatıyor. Sadece en kolay şeye odaklanıp o çukurdan çıkmaya odaklanıyorum ben. Biraz çalışmaya başlayınca zaten dünya aydınlanıyor tekrar. İçinde bulunduğum durum karanlık gelmemeye başlıyor.
0
zimbirik
(29.12.22)
(11)

Çocuk sahibi kadınlara sorum var

Gradient_tabanlı_mor
Çocuğu olmayanlar da cevaplayabilir :) Kadınlardaki anne olma isteğini oluşturan hormon olayı gerçek mi? Kendi anneme sordum “evet net şekilde çocuk istemeye başlamıştım kafamda hep çocuk vardı o zaman çocuk doğurdum” diye cevap verdi. Yani cidden çocuk için hazır olduğumuzda içimize böyle bir evlat
Çocuğu olmayanlar da cevaplayabilir :)

Kadınlardaki anne olma isteğini oluşturan hormon olayı gerçek mi? Kendi anneme sordum “evet net şekilde çocuk istemeye başlamıştım kafamda hep çocuk vardı o zaman çocuk doğurdum” diye cevap verdi.

Yani cidden çocuk için hazır olduğumuzda içimize böyle bir evlat sevgisi filan mı geliyor? Çünkü ben çocuk sevmiyorum ve bakmak zor geliyor. Hiç içimde çocuk sevgisi yok. 31 yaşındayım. Sizce zamanı mı gelmedi yoksa herkes hormon filan dinlemeden öylece çocuk mu yapıveriyor?
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.12.22)
ben hormon dinlemeden öylece çocuk yapanlardanım. ama kesinlikle olmaz demiyordum, sadece çocuk bakmak çok büyük bir sorumluluk olduğundan mantığım galip geliyordu. sonra yaş ilerleyince eytere beah dedim yaptım. doğduktan sonra hormonlar devreye giriyor zaten, böyle oluyorsunuz: 2.bp.blogspot.com
0
pide
(23.12.22)
kadınları annelik hapishanesine sokmak için uydurulan safsata. psk agah aydın ın bu konudaki görüşlerini dinleyin.
bir de mine söğüt ün sözleri var: www.hizliresim.com
0
bahçedekisandal
(23.12.22)
bana hiç öyle şimdi hazırım düşüncesiyle (ya da tam tersi) göklerden bir karar gelmedi :) her zaman ileride bi gün çocuğum olacak, anne olacağım gibi bir düşünce vardı aklımda.
0
deartheodosia
(23.12.22)
psikiyatristler ve psikologlar "annelik içgüdüsü" diye bir şey olmadığını, tamamen çevresel ve toplumsal sebeplerden ötürü kadınların anne olmak istediğini belirtiyorlar. (yani "arzu" kavramına atıf var daha çok.) otuzların ortasındayım ve hiçbir zaman çocuğum olsun istemedim. lakin çocukları çok severim <3
0
anna sun
(23.12.22)
kadın değilim fakat şöyle bilgim var, eğer olaya tamamen biyolojik bakacaksak hormonların ve doğurganlığın en yüksek olduğu yaşlar 16-20 arası, kadınlar o aralıkta bile çocuk sahibi olmayı eğitim, iş sahibi olmak, hayata hazırlanmak gibi nedenlerle erteleyebiliyor

bu yüzden 30 ları geçtikten sonra çocuk sahibi olmalıyım geç mi kalıyorum ya da hayatımı yoluna koydum artık çocuk sahibi olmak istiyorum zamanı geldi demek toplumsal ve kültürel inşaanın bir sonucu, çünkü biyolojik olarak hormonlar ve doğurganlık ilk gençlikteki yaşlara göre daha düşük
0
freebird5406_2
(24.12.22)
38 yaşım bitti bitecek, hâlâ o hormon ve/veya "çocuk yap" alarmı bir noktada gerçek olacak mı diye bekliyorum, olmuyor. Zaten çocuk yapma isteğim hiç yoktu, artık "bu yaştan sonra çocuk peşinde koşamam" da eklendi bahanelerim arasına.

Fakat çocukları çok da sevmeyen bir arkadaşım gözümün önünde hızla değişip "çocuk yapmalıyım!!!" moduna girdi, onu da gördüm. (Yaptı, rahatladı.)
0
kobuzchu kiz
(24.12.22)
Eger ic gudusel ya da hormonsal olsaydi 20 lerin basinda dogurma istegi ile yanip tutusurduk. Tamamen toplumsal ve mantiksal bir istek geliyor cocuk icin.
0
zimbirik
(24.12.22)
kadın ya da erkek ayrımı olmaksızın genel olarak neslini devam ettirme iç güdüsü bu konularda belirleyici oluyor bence. üremenin amacı da bu. ve bu ilkel/hayvani bir şey. ilkel olması onu kötü veya değersiz yapmıyor bu arada. hormonların varlık sebebi ve insana etkisi de doğrudan bununla ilişkili.

bu bahsettiğiniz annelik hali daha çok hamilelik ve sonrasındaki süreçte de deneyimlenebilen bir hal bana kalırsa. yani illa içsel bir güç size anne olmalısın duygusunu hissettirmeyebilir. bunu hamilelik sürecini yaşayarak da hissedebilirsiniz. yolda öğrenmek gibi düşünün. hamilelik süreci zaten kadının biyolojik ve fizyolojik olarak bunun üzerine evrildiği bir durum. bunu salt bir davranış veya fıtrat özelliği olarak ayırmak yerine iki durumu da kapsayan bütüncül bir yaklaşım ile nitelendirmek bence daha doğru bir ifade.

bir de annelik ya da çocuk sahibi olmak her zaman planlı bir şekilde gerçekleşmiyor bana göre. hatta benim düşünceme göre çoğunlukla plansız. ama evlilik gibi bir müessese dahilinde zaten bunu plansız olarak nitelendirebilmek kendi içerisinde anlamsız oluyor. evlilik aile kavramının oluşması ve devamını etkin kılan bir müessese. yani alt amaçları içerisinde çocuk sahibi olmak her zaman var olan bir durum.
0
pardus
(24.12.22)
ben de 30a giriyorum, şu ana kadar hiç o hissiyat gelmedi bana da. bazen ailem ne zaman torun seveceğiz kafasına giriyor ama çok alakasız noktadalar, gülüp geçiyorum. onca işimin gücümün arasında çocuk zaten aklıma gelmiyor.

bir de çevreyle alakalı bence bu işler. eğer etrafınız evli ya da çocuk hevesindeki insanlarla doluysa tetiklenebiliyor bu his. bir ara arkadaşım bebekleri hiç sevmememe rağmen sevimli videolar atıyordu. o anlarda üşenmeyip yapsam mı acaba bir velet diyordum. sonra tabi arkadaşla arama mesafe koydum.
0
susannah delgado
(24.12.22)
Öyle bir "baby fever" ile yapmadım ben, ama hep istiyordum, hazır olduğumuzu düşününce de yaptık. Öyle filmlerde yansıtılan veya toplum tarafından dayatılan gibi de devam etmiyor süreç. Benim öğrendiğim şu (bebeğim 9 aylık), insanlar ayıplanma korkusu ile hissettiği/yaşadığı şeyi söylemiyor ebeveyn olma süreci ile ilgili.

Mesela pozitif test sonucunu görünce havalara uçmadım, sevindim fakat aynı anda içimi bir endişe kapladı. Hamileyken bir taraftan bebeğin hareketlerini hissedince çok mutlu oldum, bir taraftan da taşımaktan çok yoruldum "artık çıksa içimden de başkaları da taşısa" diye düşündüm. Doğduktan sonra ilk haftalarda hem kucağımda uyuduğunda huzur doldum, hem de özgürlüğümü (en azından birkaç seneliğine) yitirdiğimi fark ettiğimde "büyük bir hata mı yaptım acaba" diye düşündüm.

Hayatımda yaptığım en zor ve en güzel şey. Bebeğim rahmime düştüğünden bugüne kadar sevgim artarak devam ediyor. Öyle ki insan sevme kapasitesine şaşırıyor zaman zaman. Fakat öyle "ay birden inanılmaz bebek sahibi olmak istedim, onu ilk andan beri de her şeyden çok seviyorum" gibi değil benim tecrübem. Emek verdikçe ve emeğimizin karşılığını aldıkça, daha bebekken bile büyüdüğünü, çabalarımızla bağımsız bir birey olarak varlık kazanmaya başladığını, kendi karakterinin geliştiğini gördükçe aramızdaki bağın daha da güçlendiğini hissediyorum ve doğru bir karar verdiğimi anlıyorum.
0
gmzo
(24.12.22)
ben içgüdüsel olarak istiyorum şahsen ama mantıken istemiyorum(28). çok zengin olsam yapardım bi tane. kendi geninden olan, sana verilmemiş imkanları verebileceğin bir canlı. bu içgüdü mü oluyor bilemedim.
çoğu ailenin yaptığı gibi sadece çocuk büyütmek için ölene kadar çalışma fikri çok mantıksız.
0
piranase
(24.12.22)
(7)

Yılbaşını aileyle vs sevgiliyle geçirmek

hadi ya la
Yerimde olsanız yılbaşında kimle olurdunuz?Doğduğunuz günden beri yılbaşını aileniz ve yakın akrabalarınızla toplanıp kutluyorsunuz. Her aile kutlama için yemek hazırlar, şaraplar, rakılar, süslemeler hazırlanır, toplanılan evde kutlama yapılır. Tüm ailenin birlikte olduğu nadir mutlu günlerden biri
Yerimde olsanız yılbaşında kimle olurdunuz?

Doğduğunuz günden beri yılbaşını aileniz ve yakın akrabalarınızla toplanıp kutluyorsunuz. Her aile kutlama için yemek hazırlar, şaraplar, rakılar, süslemeler hazırlanır, toplanılan evde kutlama yapılır. Tüm ailenin birlikte olduğu nadir mutlu günlerden biri bu, ve aile için çok önemli.

Fakat 6 yıllık bir ilişkiniz var ve üniversiteden mezun olduğunuzdan beri son yıllarda uzak mesafe ilişkisine dönmüş durumda, yılın yarısını birlikte geçirmeye çalışıyorsunuz. Kız arkadaşım işinden dolayı yaşadığı yerden ayrılamıyor, ben remote çalıştığım için seyahat edebiliyorum. Fakat evlilik durumu olmadığı için yılın yarısından fazlasını aile evinde geçiriyorum.

Maddi durumu ve iş/yaşayacak her konusunu tam olarak netleştirmeden evlenmek istemiyoruz. Bu durumda da mecburen belli günler, özellikle yılbaşında ayrı kalıyoruz. Dengeyi sağlamaya çalışsam da kız arkadaşım bu sefer de yılbaşını kendisiyle geçirmediğim için bana sitem ediyor. Kendisine hak veriyorum, 1 Ocak'ta yanına gidiyorum fakat bu sefer çok üzüldü, ben de uçak biletini 1 Ocak tarihine aldığım için pişman oldum.

Bu durumda olsanız yılbaşını nerede geçirirsiniz?
0
hadi ya la
(23.12.22)
Sevgilinizle geçirmeye gönlünüz yok bence. Ailenizle geçirin.
0
dissendium
(23.12.22)
Valla hocam anladigim kadariyla uzak mesafe iliskisi sonradan baslamis o yuzden 'uzak mesafe iliskisi pismanliktir' kamu spotunu es geciyorum. Bu sartlar altinda ben sanirim her sene gidip ailemle kutlamazdim yilbasini.

Yani tamam, aile ile guzel vakit geciriliyor olabilir ancak ote yandan da sevdigim kisi eger yilbasini yalniz geciriyorsa ya da benim yoklugumu hissediyorsa da en azindan arada bir gider onunla kutlardim.
0
j r r tolkien hayrani
(23.12.22)
sevgili
0
freebird5406_2
(23.12.22)
Sevgili tabii.

Bileti almadan once hic yilbasi planlariniz uzerine konusmadiniz mi? Kiz arkadasiniz ne yapiyormus yilbasinda merak etmediniz mi? Gitmeyi teklif etmeden direkt sonrasina mi bilet aldiniz?
0
pike
(23.12.22)
yeteri kadar uzun süreli bir ilişki ve ailenizle yeteri kadar yılbaşı geçirmişsiniz. sevgilinizle geçirin.
0
tabii lan manyak mısın
(23.12.22)
Siz anladigim kadariyla aile ile gecirmek istiyorsunuz, peki bu iliskiden ailenin haberi var mi? mesela yemege kiz arkasinizi da davet etseniz ve hep beraber gecirseniz olmaz mi? Kiz arkadasinizin boyle bir imkani olur mu? Hem o sevdiginiz ortamdan kopmamis olursunuz hem de sevdiginiz insan yaninizda olur.

Kalabalik yilbasi kulturunu bilirim ve severim, dolayisiyla sizinle empati yapabiliyorum ama 6 yillik iliskide kiz arkadasinizin birlikte gecirmek istemesi de cok normal sanirim. Eger yukarida soyledigim sey mumkun degilse o zaman bu sene kiz arkadasinizla gecirmeniz daha guzel olur sanki.
0
fraise
(24.12.22)
Eğer bütçeniz el veriyorsa bir gün kız arkadaşınız size katılsın yılbaşı sırasında. Sonra 1 ocakta beraber gönün onun yaşadığı şehre.
0
zimbirik
(24.12.22)
(3)

Bu morarmalar tehlikeli mi?

youkoso hitori bocchi
Babam geçtiğimiz hafta bir fıtık ameliyatı geçirdi. Ameliyattan sonra yatarken, kan vermek için koluna taktıkları iğne içerde bir şekilde bükülmüş. Kan, damar yerine bir süre deri altına gitmiş. (En azından bize söylenen bu). Biz de, görevliler de durumu geç farkettik. Bundan sebep babamın kolu şu a
Babam geçtiğimiz hafta bir fıtık ameliyatı geçirdi. Ameliyattan sonra yatarken, kan vermek için koluna taktıkları iğne içerde bir şekilde bükülmüş. Kan, damar yerine bir süre deri altına gitmiş. (En azından bize söylenen bu). Biz de, görevliler de durumu geç farkettik. Bundan sebep babamın kolu şu an boydan boya morarık. Ağrı veya sızı hissetmediğini söylüyor... Hastanede kolunu sargılayıp "Hirudoid Forte" diye bir merhem verdiler, kullandık. Ancak yaklaşık 1 haftadır kolundaki morarıklıklar geçmedi. Acaba bu sandığımızdan ve bize anlatılandan daha tehlikeli bir durum olabilir mi? Fikri olan doktor ya da doktor adaylarını duymak isteriz.
0
youkoso hitori bocchi
(23.12.22)
sağlıkçı değilim, operasyon sonrasında benim de başıma buna yakın bir durum geldi. Giderek hafifledi geçti, ağrı sızı da yoktu dediği gibi.

Ben sürenin uzamasının yaşla ilgili de olabileceğini düşündüm bence biraz daha beklenebilir.
0
lcha
(23.12.22)
Yani kesinlikle doktor degilim ve saglik alaninda bir bilgim yok.

Ama sanki kan dolasimini vs arttiracak seyler yapsa daha kolay gecebilir.
0
zimbirik
(23.12.22)
Korkacak bir durum yok. Rengi açılmaya başlamış. Sadece güneş göstermemeye çalışın. Aksi takdirde o renkler kalıcı olabilir. Tamamen geçmesi 20 günü alabilir. Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(23.12.22)
(11)

Bir aldatma sorusu da benden

south park in kapusonlu uyesi
Instagram'da şöyle bir şey gördüm. Katılıyor musunuz?
Instagram'da şöyle bir şey gördüm. Katılıyor musunuz?
0
south park in kapusonlu uyesi
(20.12.22)
hepsi kendi içinde "sayılabilir" diyor kesin böyledir demiyor
0
freebird5406_2
(20.12.22)
Evlilik için borç, hastalık ve harcamaya belki aldatma diyemesek de yalan ve/veya önemli sorun diyebiliriz. sayabiliriz. Diğerleri evlilik, sevgililik, friends with benefits, flört, fuckbuddy, tek gecelik ilişki vs. hiçbiri için aldatma ya da başka bir şey değil. Saklanan arkadaşlık ilişkiye ya da kişilere zarar vermediği sürece.
0
nawar
(20.12.22)
aldatma kandırma anlamına geldiği için evet sayılabilir.

peki ben de ekleme yapayım; eskort takip etmek aldatma oluyor mu? hizmet vermek için online mecralardalar sonuçta. ve belli şeyleri “pazarlıyor”lar.
0
deartheodosia
(20.12.22)
Kesinlik ve -ebilirlik içeren ifadeler çok karışık olabiliyor. Ortak bütçe yapan bir birliktelik için maddi konulara dair yalan / saklama aldatma sayılırken, kendi kazandığını kendi harcayan bir birliktelik için bu tür konular sohbet konusu bile olmaz.

Geçmişten detaylar kısmına katılmıyorum. Sonuç olarak ne yaşandıysa yaşandı ve bugün bunlar nedeniyle ben, ben; o da o oldu. Bunların ille de bilinmesi gerektiğini düşünmüyorum. Fakat bugüne sirayet eden bir hadise varsa bunun açıklanmaması evet, aldatma sayılabilir.

Travmanın farkındaysak, sonuçları ilişkiye yansıyorsa ve anlatmıyorsak evet ancak farkında değilsek ya da ilişkiye hiçbir yansıması yoksa aldatma sayılmaz.
0
charbiel
(20.12.22)
tabi ki sayılır; bu yazılanlar hayatın en önemli detayları birisi için. bunu saklayıp diziden filmden konuşan partner sıradan bir arkadaştan öte değildir.
0
bugisme
(20.12.22)
Sevgiliniz ise bunlardan hic biri aldatma sayilmaz, kandirmak bile sayilmaz. Saklamak bile sayilmaz.
Sevgilinize tum her seyinizi anlatmak zorunda degilsiniz.

Evli iseniz
Borc saklamak, arkadas saklamak, hastalik saklamak, harcadiginiz parayi saklamak bir isler karistirmak ve durust olmamak anlamina gelebilir.
Tramvaniz ve gecmisiniz sadece sizi ilgilendirir. Ne esinizi, ne sevgilinizi ne de anne babanizi ilgilendirmez. Anlatip atmama karari sizdedir.


Yani bence bu paylasim sacmalik.
0
zimbirik
(20.12.22)
sakıncalı görüldüğü için saklanan bir arkadaşlık sıkıntı yaratabilir. ancak diğer konulara katılmıyorum, insanın kendi içinde saklı tuttuğu konular olabilir
0
gazozailacatmauzmani
(20.12.22)
sakladığınız bir ekşi hesabınız diye bir ekleme yapayım da hepimiz sevgilimizi aldatmış olalım

genel görüşüm: gidip başka biriyle duygusal veya cinsel ilişki yaşıyorsa aldatmaktır. gerisi bahsedilen aldatmaya girmez. maximum "aldatmaya teşebbüs" yani belki kendisi adım attı ama karşılık alamadı, bu belki aldatmaya dahil olabilir. yoksa travmasıymış bilmem yalanlarıymış borçları falan bu kategoriye girmez.
0
ala09
(20.12.22)
Kalkışma diyelim, olsun bitsin.
0
gabe h coud
(20.12.22)
Aldatma olmasa da tamamen acilmama tum rengini gostermeme denebilir. Ozellikle evlilikte. Insanin her zaman kendine has bir cemberi olabilir. Onu kimseyle paylasmak zorunda degildir. Hatta onun da icinde kendi ile bile paylasamadigi bir merkez de olabilir. Fakat yukarida ornek verilenlerin hepsi esle paylasilmasi gereken seyler. Dolayisiyla (evlilik ozelinde) bunlar varsa gotluk vardir diyorum.
0
twelfth
(21.12.22)
Ankara Rüzgarı şarkısında "söz verecek, gelmeyecek, hep seni aldatacak" diye bir dize vardır. Burada aldatma "boynuzlama" değil, "kandırma" manasındadır. Yukarıdakiler kandırma anlamında aldatmaya girer, lakin boynuzlama anlamında girmez.

Tramvay saklamak pek mümkün değil bu arada, koca vasıta. Ama travma saklama olabilir bu.
0
d max
(21.12.22)
(13)

Flörtünüzle hijyen anlayışınız farklıysa soğur musunuz?

burnley
Dışarıdan eve gelince ellerini yıkamıyor. Veya eve kargo gelince kuryeden kargosunu teslim alıyor ve ellerini yıkamadan yemek sofrasına geri dönüyor. Geçen bir keresinde dayanamadım uyardım, gitti yıkadı ama çocuk gibi uyarmak da nereye kadar.Hijyen anlayışınızın benzer olmaması soğuma sebebi midir
Dışarıdan eve gelince ellerini yıkamıyor. Veya eve kargo gelince kuryeden kargosunu teslim alıyor ve ellerini yıkamadan yemek sofrasına geri dönüyor. Geçen bir keresinde dayanamadım uyardım, gitti yıkadı ama çocuk gibi uyarmak da nereye kadar.

Hijyen anlayışınızın benzer olmaması soğuma sebebi midir sizin için?
0
burnley
(13.12.22)
evet :(
0
freebird5406_2
(13.12.22)
bende soru işaretleri uyanır.. yani tuvaletten çıkınca elini yıkamaması, eve gelince yıkamaması, kirli kıyafetlerini değiştirmemesi, evde olsa bile duş almaması evet düşündürücü ve ben de uyarırım. Ama hijyen anlayışlarımız farklıysa ne kadar orta yol bulunur bilemedim, sonuçta iki tarafın da bakışı farklı, orta yol için iki taraf da adım atmalı.
0
mor oje
(13.12.22)
Bahsettiğin şeyler beni rahatsız etmez ama mesela burnunu karıştırdıktan sonra ellerini yıkamadan yemeğe oturursa ona biraz bozulabilirim, onu da gördüm diye tabii asdasd onun dışında ellerini yıkamadan yemeğe oturdu diye çok şeyapmam, yani yanlış anlamayın da başka zaman gel yüzüme otur dediğimiz kişilere böyre davranmak anlamsız bence kargoyu aldıktan sonra elini yıksa ne olur yıkamasa ne olur.

Edit: Düşündüm de burnunu karıştırması da çok rahatsız etmiyor gibi ya.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.12.22)
Sevgilimse eğer ağzıma soksun pis elini isterse, sorun değil. Flörtümse ve önümde burnunu karıştırıyorsa baybay.
0
vedatchilipeppers
(13.12.22)
Bu örneklere odaklanmadan genel olarak hijyen farkı diye bir şey yok sanırım. Kirliler, hijyene dikkat edenler/önem verenler ve takıntılılar var. Kirliler/pasaklılar ile olmaz. Ben hijyene dikkat edenler/önem verenlerdenim. Muhtemelen takıntılılar da bana aynısını söyler.
0
nawar
(13.12.22)
Burun karıştırma örneği nerden çıktı bilmiyorum.
Ben bu verdiğiniz örneklerde bi absürtlük görmedim. Bilakis bu tip ufak tefek mikroplar insanı daha sağlıklı hale getiriyor.

Evinde bulaşık makinesi olmayan çocuklar olan çocuklardan daha sağlıklı oluyor. Çünkü tabaklarda bulaşık artığı kalıyor ve o hijyenik olmayan ortam bağışıklığı güçlendiriyor.

Beni bu kadar hijyen takıntısı olan ve olayın özünden yani “sağlıklı hayat sürmekten” kopan bir insandan soğurdum. Yani evet hijyen anlayışınızın paralel olmaması soğuma sebebi.
0
zimbirik
(13.12.22)
@zimbirik+1
0
Amaranta ursula
(13.12.22)
İlişkilerde bu tür hayat tercihlerinin yakın olması sorunları azaltıyor. Hem kardeşim, hem yengem süper dağınıktırlar. Genetik ilmi gereği yeğenim de aynen anası-babası gibi. Evlerine gelince yerdeki oyuncakların üzerinden atlaya atlaya geçip, kanepenin üstüne yığılı kıyafetleri kenara itip kenarına oturuyorum bazen, o derece. İyice yaşayamaz hale gelince ancak temizlik-toplama işi yaparlar. Düşünüyorum da eğer benim kardeşim veya yengem diğerinin tersine aşırı titiz biri olsaydı evlilikleri 15 yıl sürmeyebilirdi.
0
d max
(13.12.22)
vedatchilipeppers+1
0
ala09
(13.12.22)
Beni git ellerini yika diye uyaran biriyle evliysem boşanmayı, sevgiliysem ayrılmayı düşünmeye başlarım.
0
encokbenisevinnolur
(13.12.22)
hijyen benim için çok önemli. asansörde düğmeye parmağıyla basınca eve geldiğinde ilk iş elini yıkamalı. yıka diye uyarmam, diretmem ama beni görünce zaten o da uyar herhalde. bu konularda uyarmalı ilişkide soğumak normal. her iki taraf için de.
0
gabe h coud
(13.12.22)
Temizlik de pislik de insanın içindedir, hangisine yatkın olunacağı da daha çocuk yaşlarda şekilleniyor. Mesela normal her aile, çocuğuna dışarıdan gelince ellerin yıkanması gerektiğini öğretir. Bu aşırı bir şey falan değil, temizliğin en basit ve temel adımıdır. Ama çocuğun içinde temiz olma arzusu yoksa istediğin kadar anlat, boş, büyüyünce de yapmayacak.

Dışarıdan eve gelince "Amaan ne olacak yha, ben yıkamam ellerimi" zihniyetinde bir insanla değil flört, arkadaş olarak bile mesafeli olurum. Net.
0
Berck
(13.12.22)
sözüm meclisten dışarı ama erkeklerin çoğu bu tip durumlarda temizliği "unutabiliyor".
ya da mesela elini mutfak veya banyo lavabosunda yıkamanın farkından bihaber olabiliyor.
bebek bezini "nasılsa çöp" diye mutfak çöpüne de atabiliyor.
yani zaten çoğu zaman dürtüklemek gerekebiliyor ve çocuk gibi uyarmak zorunda kalıyorsunuz.

kişisel hijyen konusunda bir sorun yaşamıyorsam bu tip konular bana pek batmaz, hatta dikkatimi ne kadar çeker bilmiyorum.
en kötüsü hatırlatırım, bir noktadan sonra da öğrenir zaten.
0
blatta hiberna
(13.12.22)
(11)

hergun sarimsak yemek

monicapp
sagliga yararli diye her gun 1 dis sarimsak cignemeden yutuyordum ancak bekledigim alanlarda pek bi etkisini goremedim. cigneyip mi yutmak lazim?
sagliga yararli diye her gun 1 dis sarimsak cignemeden yutuyordum ancak bekledigim alanlarda pek bi etkisini goremedim. cigneyip mi yutmak lazim?
0
monicapp
(12.12.22)
Abi hissedilir şekilde nasıl bir etki olmasını bekliyosun ki tam olarak, yani ne olursa "tamam lan ben çok sağlıklıyım" hissi hasıl olur senin için? Misal Örümcek Adam örümcek tarafından ısırılınca görme yetisi düzeldi vücudu forma girdi ve ilerleyen aşamada dağa tepeye tırmanmaya başladı araçsız olarak ve "evet lan ben Örümcek Adam oldum galiba" dedi, bunun gibi yani ne olması lazım sarımsak yiyince?
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.12.22)
Sağlığa yararlinin görsel olarak ne etkisini bekliyorsunuz +1
0
logisticsmanager
(12.12.22)
iltihapli hastaliklara karsi antibiyotik etkisi yapmasini ve kabizliga iyi gelmesini bekliyorum.
0
🌸monicapp
(12.12.22)
Abi çiğnesen de yutsan da mide asitinde hepsi aynı forma geliyor nasıl yediğinin bir önemi yok, beklentini karşılamadıysa nasıl yediğinle alakalı bir durum değil yani bu beklentini karşılayacak bir etkisinin olmamasıyla alakalı olabilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.12.22)
Antibiyotik fazla iddialı olmuş ama kabızlık için sonuça almak kısa sürede olsa gerek. Belki de kabızlığı tetikleyen konuları da kesip öyle devam etmek gerekli.
0
nawar
(12.12.22)
www.instagram.com

Cignemekle tum yutmak arasinda fark var diyor arastirmalar.

Ama gercekten bir enfeksiyonla basediyorsaniz ve belli bir sure alt edemediyseniz antibiyotik alin. Kronik inflamasyon icin hayat duzeninizi degistirin. Oyle sarimsakla bir cozum bulamazsiniz.
0
zimbirik
(12.12.22)
her gün 10 dişten fazla çiğ sarımsak yediğim uzun bir dönem oldu, tadını sevdiğim için. Sonrasında da sıfıra indirdim uzun bir süre. Geriye dönüp baktığımda bu iki dönem arasında pek de bir fark göremiyorum, ki yalnızca 1 diş demişsiniz
0
tejeve
(12.12.22)
sarımsaktan nasıl bir antibiyotik etkisi bekliyosunuz ki? hayır böyle bi etkisi olsa Fleming niye uğraşmış penisilini bulmuş ya da niye günümüzde envaiçeşit antibiyotiğimiz var hepsi farklı tür bakterilere etki eden.

He belki de sizdeki iltihap sarımsak dirençli bir bakteridir. Olabilir yani böyle şeyler. Kabızlık için de sarımsağı hiç duymamıştım o yüzden bilmiyorum. Dümdüz yeşil yapraklı bitkileri yiyebilirsiniz.
0
nundu
(12.12.22)
@nundu candida ya karsi sarimsak aliyorum, bunun ilaclari var ancak senede 2-3 defa kullanilmasi oneriliyor (karacigeri cok yordugu icin), ben halihazirda 3 kere aldim bu sene mantar ilaci. fleming bu ise ne der bilemiyorum ama isin ozeti hicbir sekilde antibiyotiklere karsi alternatif degil ancak tamamlayici olarak kullanilabilir.

@diger arkadaslar ve bugun ogrendigime gore icerisindeki allacin adindaki madde belli mantar ve bakteri turlerine karsi etkiliymis ancak sarimsak parcalandiginda aciga cikiyormus.
0
🌸monicapp
(12.12.22)
midenizde bi sorun olusturmuyorsa yiyebilirsiniz. ama ham halini cignemeniz lazim. diger turlu yararlanim cok iyi olmayabilir. bilimsel bi cok calisma var esasen. geneli antioksidan aktiviteyi arttirdigi vesaire.

www.healthline.com
0
kobretti
(12.12.22)
geçmiş olsun, sarımsağı soyup, bıçakla üzerine bastırın, suyu çıksın, bir 15-20 dk. sonra yiyin. hatta bu şekilde 1-2 haftalık sarımsak soyup, üzeri geçecek kadar zeytinyağında bekletip o şekilde gün gün de yiyebilirsiniz.

benzer şekilde brokoli ve karnıbahar gibi sebzeleri de küçük küçük parçayıp bekletmek, sonra pişirme işlemi yapmak gerekir.
şifa olsun.
0
kullanıcı adı
(13.12.22)
(11)

Liposuction mı Anabolik Steroid mi

the feel good
Merhabalar herkese;31 yaşındayım 183cm boyunda ve 82 kiloyum. Boyum ve kilom istediğim gibi. Uzunca bir süredir sıkı bir diyetle birlikte ağırlık egzersizleri yapıyorum. Haftanın en az 4 günü idmanlarıma devam ediyorum. Protein tozu dışında herhangi bir supplement kullanmıyorum. Lifli gıdalar, prote
Merhabalar herkese;

31 yaşındayım 183cm boyunda ve 82 kiloyum. Boyum ve kilom istediğim gibi. Uzunca bir süredir sıkı bir diyetle birlikte ağırlık egzersizleri yapıyorum. Haftanın en az 4 günü idmanlarıma devam ediyorum. Protein tozu dışında herhangi bir supplement kullanmıyorum. Lifli gıdalar, proteinli gıdalar derken beslenmeme epey bir bütçe ayırıp yağlı, şekerli gıdalardan da son derece uzak duruyorum ama maalesef artık tahammülümün kalmadığı bir noktaya geldim. Ne kadar tüm bu hususlara dikkat etsem de karın ve bel bölgesinde makul kabul edilebilecek bir yağ var ve kesinlikle gitmiyor, kilomu 78 civarına da çektiğimde benleler; 82'yim hala benleler. Herhangi bir takviye kullanmadan yada cerrahi bir operasyon(liposuction vb.) gerçekleştirmeden sixpackli dikkat çekecek bir vücuda kavuşabileceğimi düşünmüyorum. Bunca zamandır sağlık risklerinden dolayı büyük bir önyargıyla bakıyordum anabolik steroidlere yada pedlere ama bu alanda uzman bir doktor gözetiminde kullanmaya artık sıcak bakıyorum. Spor salonlarındaki ilaçlı body builderların ne kullandıklarından dahi haberi olduğunu zannetmiyorum. O yüzden bu konu için destek olabilecek bir doktora ihtiyacım var. Genellikle çok komplike işler olduğu için bu alanda destek olabilecek doktor bulmak bir hayli zordur ama sizce İstanbul içi bu konuda kimden destek alabilirim?
0
the feel good
(12.12.22)
Abi benim bildiğim bunun kullanımı zaten yasak, bunun bir de doktorunu mu arıyorsunuz?
Size ped önerecek doktor bulamazsınız. Anca antrenör falan olur, o da gizli saklı.
O spor salonunda ne kullandiklarindan haberi yok dediginiz kisiler gibi olmak dışında başka careniz yok bu ise girecekseniz ki tahminen o spor salonundakilerin çoğu baya biliyordur.

Çok merak ediyorsanız redditte subredditi var ama dediğim gibi, bunun doktoru yok, yasal değil. Zaten dediginiz gibi sağlıklı olmadığı için bunu destekleyecek doktor da bulamazsiniz.

Yasal olmaması yanında sizin de kullanmamaniz lazım. Psikolojik bir durum var yani, tahminen çok sağlıklı ve büyük ihtimal görsel olarak da yeterli bir vücudunuz var ama bir tik ilerisine ulaşmak için juiced olup sağlık riski almak istiyorsunuz. Üzücü bence.
0
logisticsmanager
(12.12.22)
Bu arada ben sizin yerinizde olsam kendi sağlığımi ve psikolojimi bu kadar kötüye sokabilecek bir karar verecek bir duruma gelmissem bundan önce o parayla gider kendime sağlam personal trainer tutardim. Hatta artık yurtdışından online bile tutuluyor, isim isterseniz onu da buluruz. Yani grami gramina her şeyi takip edip six pack ulasamama durumunuz olamaz, kesinlikle bir yerde bir hataniz var. Milyonlarca insan natty olarak yapabiliyorken sizin yapamamaniz imkansız.

Misal kac gr protein alıyorsunuz, misal mike israetel'e göre sizin 180 gr civari protein almaniz lazım. Bunu alıyor musunuz? Ağırlık programiniz nasıl? Vs vs bu noktaya gelmeden emin olunması gereken çok sey var ve sizi iyi bir pt paklar.
0
logisticsmanager
(12.12.22)
belli bir kas kütlesi inşa ettikten sonra sixpack için ilaca ayrılacak bütçe yerine PT +1
0
onemoremile
(12.12.22)
Abi anabolik steroidle 1 gram yağ bile yağ yakamazsın bak adı üstünde anabolik steroid, konuya bu kadar uzakken hiç bu işlere bulaşma çok üzülürsün. Her şeyi düzgün yaptığın halde yağ kaybı yaşamıyorsan aklına gelen ilk şey steroid değil "neden yağ kaybı olmuyor" olmalı. Çözüm yağlı şekerli gıdalardan uzak durmak da değil bu arada bunlardan tüketerek de kilo verebilirsin ama insanlar genelde kalori saymayıp düşündüğünden fazla kalori aldığından kilo veremezler, o nedenle kalori saymayı alışlanlık haline getir. İkinci olarak küçük bir kısımda da tiroid kaynaklı problemler olabiliyor misal daha az tiroid salgılayan kişiler kilo veremiyor, kilo verememeye bu da bi neden ama bunlar azınlıkta tabii, genelde insanlar yanlış kalori miktarı nedeniyle kilo veremiyorlar.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.12.22)
@logisticsmanager günde 200 gram civarında protein aldığıma dair seni temin edebilirim, bunun dışında bu sporda pek iddialı olmasam da eğer yeteri kadar kondisyonun yoksa benimle birlikte aynı antrenmanı bitirebileceğini de zannetmiyorum. Bir yerlerde eksiklik var, bunun zaten farkındayım. Bunun için bir desteğe ihtiyaç duyuyorum. Takviye alacaksam da doğal yollarla inşaa edeceksem de bu vücudu sağlık açısından gereken değerlerimin takip edilerek bu işin bir profesyonel tarafından takip edilmesini istiyorum. Bu açıdan işin sağlık kısmı esas olduğu için bu işlerle ilgili bir doktorla çalışmam daha doğru olur diye düşünüyorum.

@kaleci sacli forvet kilo verememekle ilgili bir problemim yok, problemim yağ oranımı düşürememek. Anabolik steroidler sayesinde yağ yakım evresinde kas kaybını minimuma düşürmek hatta yağ yakarken kas kütlesi kazanabilmek mümkündür. Bu konulara pek uzak olduğumu düşünmüyorum.
0
🌸the feel good
(12.12.22)
Abi madem bu kadar iyisin o zaman canin ne isterse onu yap. Neden duyurudaki biz fanilere soruyorsun.
Bu arada ağırlık antrenmanı için neden kondisyon gerekiyor onu da anlamadım. Napiyorsun hareketler arasinda jumping jack yapa yapa supersete mi giriyorsun. Daha hayatımda ağırlık antrenmanı için kondisyon gerektiğini görmedim, duymadim. Crossfit falan dersen başka tabi.

Anladığım spor salonundakiler de bizden de herkesten de iyisin. Bu noktada doktor ariyorsan da sana burada illegal işleri öneren doktor yazmaz kimse. Alacağın steroidleri de bu arada böyle İsviçreli bilim adamlari yapacak falan sanma, merdiven altı ürünlerin çoğu zaten garip ülkelerden gelecek.

Yapacağın şey ya kendi kafana göre başlamak, ya spor salonunda bilgisiz olduğunu düşündüğün ama steroid bireylere sormak ya da Steroid kullanimini desteklediğini düşündüğün bir pt bulmak. Doktor bulamazsin senin Steroid kullanimini takip edecek. Verecek olan da özelden yazar doktorun kariyerini yakmamak için.

Bu arada madem bu kadar ileri seviyesin bence bir tik ilerisine gidip stimulant falan bak yag yakmak için. Steroid yag yakmaz ama onlar yakar. Yani go hard or go home olsun. Tavsiye değildir.
0
logisticsmanager
(12.12.22)
sixpackli dikkat çekecek bir vücud demişsin. Ben yaptım kimsenin dikkatini çekmemişti. Beklentini bulacağının bir garantisi yok bu noktaya dikkat çekmek istedim. Karın kası çok güzel şey evet ama sürekli kağıt kalınlığında derim olsun kasların üzerinde şeklinde bir hayat zor ve gereksiz.
0
hasmetizm 2046
(12.12.22)
Kadın gözüyle söyleyeyim, muhtemelen zaten şu anda gayet iyisiniz. Six Pack bize wow dedirten, aklımızı alan bir şey değil. Hatta bence biraz bulky vücutlar daha iyi görünüyor. Olabileceğinizin en iyisi olmak yetmez mi?

Bu konuda tek istisna vücudunuzla para kazanıyorsanız (model, jigolo, vb.) olabilir.
0
marla is in my head
(12.12.22)
diyetisyenden yardım al.
0
emininsel
(12.12.22)
Kalori saymalisiniz +1
O ne kullandigini bilmiyo dediginiz kisiler buyuk ihtimalle bu camiyada bu konulari en cok bilen insanlar.
Kilo verme problemim yok demissiniz ama yag kaybedemiyorum demissiniz. Kimse zaten kilo vermek derken odem atmaktan, kas kaybindan bahsetmiyor.
Size yag yaktiracak sey de kalori acigi. Yaninda kas da kaybetmemek icin sporunuza devam edersiniz zaten. Bir pt size cok da guzel yardimci olabilir.
Siz 5000 kalorilik yag da tuketseniz, protein de tuketseniz, seker de tuketseniz o tukettiginiz besinin sonu gobeginizdeki yagli bolge. Aldiginiz kaloriye dikkat edin.

Hasmetizm +100
Odak noktani degistirmelisin. Odaklandigin sey baska insanlarin dikkatini cekecek bir vucuda sahip olmaksa o zaman pt+ Psikolog yatirimi senin isini gorebilir.
0
zimbirik
(12.12.22)
Aranan doktor, ücretli danışmanlık da alınabilir.

youtu.be
0
onemoremile
(20.12.22)
(3)

kulağa saç ve kedi tüyü kaçması

ufoozgur
merhabalar arkadaşlar. aşırı meraklı olduğum için kulağıma bakabileceğim usb otoskop'lardan aldım. sağ kulağımda zarın kenarından dışarı doğru uzanan bir saç kılı, sol kulağımda da benzer şekilde kedi tüyü görünüyor. herhangi bir şikayetim yok (gerçi sol kulağımda yüksek seslerde hassasiyet oluyor,
merhabalar arkadaşlar. aşırı meraklı olduğum için kulağıma bakabileceğim usb otoskop'lardan aldım. sağ kulağımda zarın kenarından dışarı doğru uzanan bir saç kılı, sol kulağımda da benzer şekilde kedi tüyü görünüyor. herhangi bir şikayetim yok (gerçi sol kulağımda yüksek seslerde hassasiyet oluyor, belki bu saç kılından dolayı olabilir). illa kbb'ye gitmeli miyim? yoksa bir şekilde evde gliserin vs. ile çıkarabilmem mümkün olur mu?
0
ufoozgur
(11.12.22)
Oksijenli su kopurerek pislikleri disari cikariyor normalde. Gliserin kirleri yumusatmak icin, ama oksijenli su mekanik temizlik saglayabilit.
0
zimbirik
(11.12.22)
Kafanıza göre Gliserin damlatırsanız hayatınızın pişmanlığını yaşayabilirsiniz. Kulak içindeki kirleri yumuşatmak için kullanılıyor normalde kolay temizlenebilmesi için, yumuşatırken de kulağın içindekileri şişiriyor de kulak tıkanıyor komple.
0
gallienus
(11.12.22)
Kulak deliği içinde kıl uzayabilir. Zararsızdır. Çene hareketiyle hareket edip rahatsız edici ses çıkarabilir. O durumda bir KBB uzmanına gidip cımbızlatabilirsiniz.

Çok garip meraklarınız varmış :)
0
Mirket
(11.12.22)
(8)

Yurt dışına hiçbir ilgim, merakım kalmadı, normal miyim?

Cesario
29 yaşındayım, hayatımda hiç yurt dışına çıkmadım. Kıbrıs'a bile gitmedim yani. Akp sonrası insanlar göç etmeyi isterken, ben Akp'den önce bile yurt dışında yaşama hayali kuran biriydim çocukken.Her sene green card'a başvuruyorum ama Toki'nin çıkmasını daha fazla istiyorum mesela şu an. 2'si de çıkm
29 yaşındayım, hayatımda hiç yurt dışına çıkmadım. Kıbrıs'a bile gitmedim yani.

Akp sonrası insanlar göç etmeyi isterken, ben Akp'den önce bile yurt dışında yaşama hayali kuran biriydim çocukken.

Her sene green card'a başvuruyorum ama Toki'nin çıkmasını daha fazla istiyorum mesela şu an. 2'si de çıkmayacak biliyorum.

Hadi yaşamayı geçtim turist olarak bile merak etmiyorum artık. Belki eskiden sosyal medya yokken New York Times Meydanında fotoğraf çekilmek wooow bir hareketti. Yani Amerika'dan dönen olunca Kuzey Koreliler gibi anlattırırdık nasıl oralar diye, masal gibi dinlerdik Disneyland'ı. Şimdi oldukça erişilebilir geliyor her şey. Antarktika vs gibi absürt yerler dışında çevremde herkes dünyanın her yerinden fotoğraf paylaşıyor, geziyor tozuyor. Online müze bile geziliyor artık internetten.

Bu sene İstanbul'da gezmediğim müze, tarihi yer kalmadı mesela, turist gibi gezdim her yeri. Geziye doydum diyebilirim. Bilmem kaç bin yıllık yerleri gördüm.

Birkaç sene öncesine kadar "yarın öleceksin" deseler yurt dışına hiç çıkmadığım için gözüm açık giderdim ama şimdi öleceksin deseler hiçbir şey hissetmiyorum ve hiç merak etmiyorum artık ne Kosta-rika ne Çin ne de Sambacı Brezilya..

Ayrıca vize sürecinde istenen belgeler, zorluklar falan çok itici geliyor. Adamlar resmen "gelmeyin ülkemize istemiyoruz" diyorlar biz de gitmek için kapılarında ezikçe yalvarıyoruz gibi geliyor.

Var mı benim gibi hisseden ama daha önce hiç yurt dışına çıkmamış olan?

Martta Almanya/hamburg'a gideceğim iş için 4 günlüğüne.
Gittikten sonra fikrim değişir mi yoksa "bu mu yahu Elamanya dedikleri" deyip iyice mi soğurum?

BONUS: Hiç yurt dışına çıkmamış insanlar için ne düşünüyorsunuz? Kültürsüz, fakir, sıkıcı vs? Böyle bir ön yargınız var mı? Ne bileyim bazıları 50 ülke gezmiş falan oluyor. Hiç gezmemiş biri anti-patik mi gelir böyle birine?
0
Cesario
(02.12.22)
Ben de ABD'ye gitmeyi çok istiyorum ama avm önünde bir kızın silahlı saldırıda öldüğü videoyu gördükten sonra bunu anlamsız bulmaya başladım. Shooting olayları hiç bitmiyor. Dünya eski dünya değil. Mutlaka Türkiye'den daha iyi yerler var ama hiçbir yer mükemmel değil. Bunun farkında olmak gerekiyor. Hevesin olmaması normal.
0
dissendium
(02.12.22)
Ben yaşarken ne kadar çok farklı kültür ne kadar farklı coğrafya görürsem iyi olur diye bakıyorum şahsen. Bu yüzden her fırsatını bulduğumda farklı yerlere gitmeye çalışıyorum.

Oranın havasını solumak orada uyuyup uyanmak bana hep ilginç gelmiştir çocukluktan beri.

Soğuyabilirsin bu tamamen ne beklediğinle ilgili. Hamburg'da öyle muhteşem bir Almanya şehri değil. Sıradan bir Avrupa şehri. Alman kültürüne veya farklı kültürleri deneyimleme merakın ilgin varsa bunları giderebileceğin bir çok fırsatın olur mesela.

Ufuk açıcı bulduğum için hiç gezmemiş birisine en fazla ilgisiz diye düşünürüm o kadar. Yargılayıcı olmam yani. Bir çok koşul bu ilgiyi belirliyor tabi, tr'de yaşamak da bunlardan birisi. Şimdi maliyetler çok daha yüksek.

2019 da 9 gün tatil uçak dahil 10-12bin lira arasında cape town tatili yaptım mesela. 2017'de yine çok cüzi bir miktara Thailand'a 15 gün gittim, 3 şehrinde kaldım vs. Şimdi şartlar bayağı ağır.

Adamların ülkemize gelmeyin istemiyoruz dedikleri yok, her yerde olduğu gibi mevcut kültüre gidip adapte olmak yerine kendi kültürünü belirli ölçülerde dayatmaya çalışanlara(her yerde olduğu gibi) bir tepki olabilir (haklı veya değil, tartışmıyorum.)

Özellikle 70'lerden itibaren TR'den Almanyaya çok giden oldu(ucuz iş gücü) bir çoğu da kültüre adapte oldular.

Demem o ki gezmek, görmek iyidir. Beni de ABD hiç cezbetmiyor mesela, o kadar uçacaksam biraz daha katlanır cusco'ya felan giderdim. Gidicem. :-)
0
kobretti
(02.12.22)
ben sadece kıbrıs'a gittim:) valla ben çok istiyorum ya. en büyük hayallerimden biri şöyle güzel bir yurtdışı gezisi yapmak. askerde millet erasmus maceralarını anlatırken ağzım açık dinledim. bulgaristan göçmeniyken zamanında çifte vatandaşlık başvurusu da yapmadık salak gibi. şimdi tek umudum green card. insan yapamadıkça hevesi kalmıyor işte. bende de öyle oldu şimdi biraz.
0
nothing in my way
(02.12.22)
Muhtemelen 30-40'tan fazla yurtdışına çıkmışımdır, hem iş hem keyif için. Sana katılmıyorum zira yurtdışı konfor alanından çıkmak adına şahane bir fırsat oluyor. Gerçekten ufuk açıcı yani, okuyan da birisi olarak net söyleyebilirim ki hakikaten çok gezen ve çok yaşayan daha çok biliyor bence ve unutulmaz anılar yaşıyorsun. Tabii gezmek istemeyene de saygı duyarım ama genelde çok enteresan deneyimler elde ederek dönüyorum seyahatlerimden. Farklı bir çerçeveden bakma imkanı kazanıyorsun, o film izleyerek falan kazanılacak bir çerçeve değil.

Bu arada şuna katılıyorum, mesela Hamburg'a gidersen hayal kırıklığı yaşama ihtimalin yüksek çünkü Hamburg İstanbul'un bir mahallesi gibi bir çok noktada. Türkçe bilerek yaşayabilirsin. Ama daha egzotik yerler seçersen çok ilginç oluyor.
0
roket adam
(02.12.22)
sen sanki yurtdışında yaşamanın ya da oraya turist olarak gitmenin zorluğuna karşı bir tepki olarak umursamıyorsun. Gerçek anlamında söylemiyorsun ama ifadeyi kuvvetlendirmek için bile olsa yarın ölecek olmakla yurtdışında hiç bulunmamayı yan yana getirmek için baya umursuyor olman lazım. psikolojide vardır mutlaka bunun bir karşılığı.

bir de yani farklı bir kültürün içine girmeyi insan niye merak etmesin ki. turist olarak değil ama uzun süre yabancı bir ülkede bulunmak insanı değiştiren bir şey. normal olan bence merak etmektir.

Toki'den kura sonuçları için sms geldi bunu yazarken :D daire çıkmazsa eğer yurtdışı düşüncelerini update et buradan :D
0
IncredibleMau
(02.12.22)
Şuan yurt dışında yaşıyorum. Ama öncesinde benim de yurt dışında gezmek gibi bir hevesim yoktu. Türkiyedeyken yaz kış beni aktif tutan ve türkiyenin her yerine gitmemi sağlayan hobilerim vardı, dalış, snowboard, kitesurf, yamaç paraşütü vs. Tüm vaktim, isteğim ve bütçem zaten bunları türkiye içinde yapacak şekilde gelişmişti. akdenizde, egede gitmediğim yer, yüzmediğim, çadır atmadığım koy kalmayana kadar gezdim diyebilirim. Yurt dışı görmek de hiç istemedim, tayland ve kübayı merak ediyorum sadece o kadar.

Kapanma olunca ve insanlara evden çalışma izni gelince herkes dünyayı gezip çalışırız modu yapıyordu. Bende karsdan ev tutsam 2 aylık, kışın erzurumda, sarıkamışta en iyi zamanlarsa ben kayarım diye düşünüyordum. Paramı cidden spora ve aktiviteye harcıyordum.

Şimdi de bi kaç avrupa ülkesi gezdim gidip gelmesi kolay diye. Ama her yer aynı geliyor bana da. Çok özel bir etkinlik olmadıktan sonra gezmeyi bıraktım.

Bu yaşıma kadar türkiyede o kadar çok gezdim ki, paramı tüketime değil, deneyime harcadım hep. Ve şuan aklımda şunuda yapsaydım dediğim hiç bir şey kalmadı. Şu zamana kadar gördüğüm sevdiğim yerler bana yeter gibi geliyor. Tatilde italyaya, ispanyaya gitme hevesim yok hiç. Akyakaya gideyim datçaya gideyim istiyorum.

Ama roket adama da katılıyorum. Konfor alanından çıkmak, öğrenmek için çok büyük bir fırsat. Misal, ülkelerin bayraklarını, az çok özelliklerini, kültüren yapısını görmeden öğrenmen çok zor. Oraya gitmeden anlayamazsın, aklında kalmaz.
Ama mesela ben ispanyanın barındırdığı farklı milletteri merak etmiyorum ki zaten. Evet gidince öğrenmiş oldum. Ama ben bunları zaten merak etmiyordum gitmeden önce de. O yüzden bu öğrenemediğin ya da heves etmediğin şeyler zaten ilgi duymadığın konular olabilir.

Ama evet ortamda bu muhabbetler yapılırken asla katılamazsın. Ama ne kadar katılman gerektiği konusu da tamamen senin ilgi alanına bağlı. Ben spor hakkında muhabbet etmeyi severim mesela hobilerim gereği. Psikoloji hakkında konuşmayıda severim. Ama kültürler hakkında bir muhabbette sessiz kalıyorum, ortamda tarih konuşuluyorsa asla tek kelime edemem. Çünkü ilgi alanım değil. İnsanlar çoğunlukla bu konuları konuştuğu için sessiz kaldığında ve bu konuda söylecek bir şeylerin olmadığında cahil gibi anlaşılıyorsun. Ama o kişilerin de senin ilgi alanların hakkında bilgisi yok çoğunlukla.

Yani bence önemli olan senin kendini aralarında iyi hissettiğin, ortak ilgi alanların olan insanlarla takılman. Farklı kültür görmek herkesin ilgi alanı olmak zorunda değil.

Türkiyeden ayrılmak da eğer hayatından memnunsan gerekli değil. Sırf moda diye ülkeden ayrılmak bana mantıklı gelmiyor. Yani ben yurt dışına çıkmamış insanı hakir görmem. Ama hem hobisi bi şeyi yok, hem onu farklı kültürleri tarihi görmeye teşvik edecek bir ilgi alanı yok, parasını araba kredisine, kıyafete, elektroniğe harcıyorsa o insanı baya baya ezik görüyorum.
0
zimbirik
(02.12.22)
Ben de geçmişte böyleydim. Hatta yurtdışında yaşama ve çalışma fırsatlarım oldu ama ben istemedim o zamanlar. Şimdi ise tam tersi çok istiyorum. Türkiye beni entelektüel açıdan tatmin etmiyor ve ekonomik durumu ortada. Bu durumun düzeleceğini düşünmüyorum. En azından düzelse de çok uzun zaman alır.

Yurtdışına çıkmamış olmak fakirlik ve sıkıcılıkla alakalı değil ama. Çevremde 5-6 tane evi olup da yurtdışına dair hiçbir sempatisi olmayan eğitimli çok insan var. Amaçsız yurtdışına çıkıp 1 hafta için büyük paralar dökmek bence anlamsız. Artık hayatta kendini garantiye almışsındır, ev-araba-yazlık ve yatırımların vardır o zaman gezi amaçlı çıkışlar mantıklı olabilir. Türkiye gibi ekonomisi kırılgan bir ülkede artık birikim yapmak çok zor.
0
seaman
(02.12.22)
cocuklugumda inceledigim atlaslardan beri yeni yerleri gormek ve gitmek hissiyle yanip tutusuyorum.

su anda amerika'dayim, her firsatta farkli yerlerini gormek icin cabaliyorum.bu bir merak ve kesif hissi.

maddi imkani oldugu halde yurtdisina cikmamis insani kultursuz, yeni seyler denemekten cekinen biri olarak gorurum evet.
0
antikadimag
(03.12.22)
(2)

Alman şirketine son iş görüşmesi sonrasında mail atmak?

nhk ni youkosu
Eşim Almanya'daki bir şirketle üç görüşme yaptı, üçüncünün son görüşme olduğunu söylemişlerdi. Bir hafta geçti ses yok (normalde süreç çok hızlı ilerledi birkaç gün arayla vs.)"Aklınıza takılan bir şey olursa görüşebiliriz" tarzı bir mail atılır mı ne yapmalı? Olumsuz olanlar hemen döndü, bunların d
Eşim Almanya'daki bir şirketle üç görüşme yaptı, üçüncünün son görüşme olduğunu söylemişlerdi. Bir hafta geçti ses yok (normalde süreç çok hızlı ilerledi birkaç gün arayla vs.)

"Aklınıza takılan bir şey olursa görüşebiliriz" tarzı bir mail atılır mı ne yapmalı? Olumsuz olanlar hemen döndü, bunların düşündüğünü veya başkalarıyla görüştüğünü mü anlamalıyız?

teşekkürler
0
nhk ni youkosu
(02.12.22)
Referans aşamasına geçilmiş olabilir. O biraz zaman alıyor.

Ya da teklif verileceği zaman bütçe ila alakalı başka ekiplerden onay almak gerekiyor o yüzden bi tık uzun sürebilir.

Başkaları ile görüşüyor olabilirler tabi.

Ama mail atıp süreç hakkında bilgi alman, sürecin devamı ile alakalı soru sorman vs bence problem olmaz.
0
zimbirik
(02.12.22)
Cümlesi cümlesine zimbirik +1
0
Bruce
(02.12.22)
(7)

2 haftalık sevgiliye doğum günü hediyesi

elitoangelito
Tek çiçek çok mu hafif kaçar? 27 yaşında kadına alınacak.
Tek çiçek çok mu hafif kaçar? 27 yaşında kadına alınacak.
0
elitoangelito
(29.11.22)
çiçek yerine ufak bir hediye alınabilir, gümüş kolye vs. gibi
0
lcha
(29.11.22)
iyi bi date night dahilinde, iki haftalık bilgiden aldığın içgörüler ışığında ufak bir hediye de verebilirsin. yani, boya yapıyordur fırça alırsın vs.
0
Etanglement
(29.11.22)
Bir yemek rezervasyonu şık olurdu. 2 haftada tanıyıp ne hediye alabilir ki insan?
0
ruhen hastayim ben
(29.11.22)
çiçek yeterli bence. çok bile.
0
since1907
(29.11.22)
Yemek ayarlarim ben olsam pasta vs
0
zimbirik
(29.11.22)
Bence hediye al ya ama öyle abartılı bir şey değil. Kolye kitap gibi
0
elorelia
(29.11.22)
Hediye almak daha uygun olur. 2 haftalık ama tanıştığınız gün sevgili olmadıysanız bir flört, tanıma dönemi olmuştur. Hoşuna gidebilecek küçük bir şey alabilirsiniz bence.
0
anneboleyn
(29.11.22)
(5)

yumurta ve makarnayı kullanabileceğim bir tarif

mark greg sputnik
var mı, önerir misiniz?carbonarada mesela yumurta oluyor diye biliyorum ama o kadar komplike değil de daha az malzeme gerektiren, yumurtanın bir nevi sos olarak değerlendirilebileceği bir tarif arıyorum. amacım makarnayı boş yemek yerine yanına ucuz yollu protein ekleyebilmiş olmak. aslında noodle'a
var mı, önerir misiniz?

carbonarada mesela yumurta oluyor diye biliyorum ama o kadar komplike değil de daha az malzeme gerektiren, yumurtanın bir nevi sos olarak değerlendirilebileceği bir tarif arıyorum. amacım makarnayı boş yemek yerine yanına ucuz yollu protein ekleyebilmiş olmak.

aslında noodle'a direkt tavada kızarttığım yumurtayı atıyorum ama makarnada yapınca kuru oluyor, tadı aynı şekilde güzel olmuyor. hani yoğurtlu veya salçalı yiyeceğime 2-3 tane yumurta atabileceğim bi' tarif olsa daha besleyici olurdu diye düşündüm ama hiç tarif bulamadım da işin açığı.
0
mark greg sputnik
(25.11.22)
İsimli bir tarif bilmiyorum ama ben nadiren spagettiye koyu kıvamlı rafadan yumurta döküyorum. Yani spagettiyi pişirip tabağa koyduktan sonra sarısını üstüne sos olarak döküyorsunuz, beyazını da küp küp doğrayıp içine koyup karıştırıyorsunuz. Karabiberle fena olmuyor.

Bahsettiğiniz kuruluk problemi de yaşanmıyor. Ek olarak maydanoz da eklenebilir seviyorsanız.
0
akhenaten
(25.11.22)
Pasta with fried eggs

Fried eggs güzel oluyor.
Onun dışında basit yumurta ve peynir ile tarifler de var.
0
logisticsmanager
(25.11.22)
Ben avakado ile haşlanmış yumurtayı karıştırıp sos yapıyorum bazen. İçine biraz sıvıyağ, limon, tuz.

Avakado ve yoğurtla başka tarif yapıyordum. Yoğurt da ekleyebilirim üstteki karışımın içine.

Bunu makarna sosu olarak kullanabilirsin gibi
0
zimbirik
(25.11.22)
Biz sey yapiyorduk onceden kavanoza bir sogan yagi hazirliyoruz, sonra istedigimiz zaman noodle haslayip ustune bu yagi, julyen salatalik, susam ve 7 dk haslanmis yumurta koyuyorduk, adi ne diye geciyor hatirlayamadim. Dekor olarak yesil sogan da eklenebilir. Normal makarnayla nasil olur bilmiyorum.

Bir alternatif olarak taze yumurtali makarna yapabilirsiniz :D. Sonra ister domatesle yiyin ister ustune tereyag peynir. Carbonara haric sos olarak aklima gelmedi yani makarna salatasi gibi taze domatesli feslegenli hazirlayip ustune pose yumurta falan koyabilirsiniz belki. Italyan tipi makarnayla asya usulu kizarmis cirpilmis yumurta guzel karismiyor.
0
mirafiori
(25.11.22)
Bol soğanı bol yağda kavurup üzerine biraz salça, nane vs atıp içine haşlanmış küp doğrayıp uydurması yumurta salatası yapıyorum arada kendime. Sonra bunu haşlanmış makarna üzerine koyup yedim sırf makarnayı proteinle yemek için. Ben seviyorum o şekilde. Hatta üstüne de maydanozu çok yakıştırıyorum. Alternatif olarak bol soğanı yağda kavurup yine haşlanmış küp doğranmış yumurtayı koyuyorum. İçine varsa toz biber atıyorum. Sıcağı çıkınca mayonez koyup yine salata olarak tüketiyorum. Yine bunu aynı mantıkla makarnaya koyup yediğimde güzel oluyor
0
yazdonumu
(25.11.22)
(22)

Tişörtü nasıl giyiyorsunuz?

nundu
Evet yine gereksiz bir soruyla karşınızdayım.Brezilya-Sırbistan maçını izliyorum, az önce Neymar'ın forması çıktı. Geri giyerken önce kolları geçirip sonra kafasını geçirdi. Bana tuhaf geldi genelde kafamı önce geçirip sonra kollarımı geçiriyorum ben. Bunun bi sırası var mı siz nasıl yapıyorsunuzYan
Evet yine gereksiz bir soruyla karşınızdayım.

Brezilya-Sırbistan maçını izliyorum, az önce Neymar'ın forması çıktı. Geri giyerken önce kolları geçirip sonra kafasını geçirdi. Bana tuhaf geldi genelde kafamı önce geçirip sonra kollarımı geçiriyorum ben. Bunun bi sırası var mı siz nasıl yapıyorsunuz

Yani evet derdimi sevebilirsiniz, öyle merak ettim tek derdim bu değil tabii ki
0
nundu
(24.11.22)
Ezberlenmiş bi hareket olduğu için önce kafamda canlanmadı tişörtü çıkarıp tekrar giydim ben de önce kolları sonra kafamı geçiriyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.11.22)
Once sağ kol, sonra sol kol ve en son kafamı sokuyorum ben
0
hakmut
(24.11.22)
Önce kafamı geçiririm.
0
Amaranta ursula
(24.11.22)
önce kafa sonra kollar.

diğerini dizilerde hep görüyordum. bizim türklerde genelde önce kafa sonra kollardır muhtemelen.
0
jelly bear
(24.11.22)
iki türlü de
0
freebird5406_2
(24.11.22)
Önce sol kol sonra kafa ve sağ kol beraber
0
kisa
(24.11.22)
Sağ sol kol derken hop kafa. Seri bir şekilde. Neredeyse eşzamanlı.
0
ruhen hastayim ben
(24.11.22)
Çıkarıp denedim bende de neredeyse eş zamanlı oluyor
0
birmilyonunvarmi
(24.11.22)
Tshirt'ü havaya atıp, direkt içine geçiyorum.
0
conta
(24.11.22)
Once sag kol, sonra sol, sonra kafa
0
mor oje
(24.11.22)
Önce sol kol. Sonra sağ kol ve kafa aynı anda.
0
teritori
(24.11.22)
@kaleci sacli forvet

Ben de neymar'ı gördükten sonra ben nasıl yapıyorum diye emin olmak için bi çıkarıp giydim :d
0
🌸nundu
(24.11.22)
Neymar +1
0
ms brownstone
(25.11.22)
Once kollar sonra kafa
0
zimbirik
(25.11.22)
Önce kafa yapanlar 12 yaş altıdır, net. bb
0
abuzer
(25.11.22)
neymar+
0
ala09
(25.11.22)
Soruya ve cevaplara çok güldüm :)

Dikkat ettim de küçükken önce baş sonra kollar olarak giyiyordum. Şimdi çoğunlukla önce sağ, sonra sol kol ve ardından en son kafa.
0
m e b
(25.11.22)
40 yıldır önce kafamı geçiriyorum tişörtlere.
0
pispinti
(25.11.22)
bazı tişörtler kafadan bazıları koldan, kesime göre, sabah baktım olmuyor hemen balotelli gibi bozuk bu diyerek fırlatıp başka giyerim.

youtu.be
0
onemoremile
(25.11.22)
Neymar +1
Tersi daha zahmetli değil mi yahu? Cidden önce kafa diyen bu kadar insan olmasına şaşırdım :))
0
kobuzchu kiz
(25.11.22)
makyaj ve saçımı yapmışsam önce kafamı geçiriyorum.

yoksa pijama vs giyerken önce kollar.
0
Hallegadola
(25.11.22)
önce kollar sonra eller ile yakayı yanlara doğru açıp kafamı geçiriyorum içinden. saçımı yapmışsam böyle ama eve geldiysem zart diye geçiriyorum kollardan sonra.
0
neseli portakal
(25.11.22)
(6)

Peki ya bu?

henchman
Sorunlarım peş peşe geliyor. Trendyol'dan indirimde bir lenovo laptop aldım. Yine video ile kutu açılışı yaptım her ihtimale karşın. Bunun da ekranında minik bir çizik çıktı. Ürün freedos, o yüzden başka işlevlerinde sorun var mı bilmiyorum, muhtemelen yoktur ama dipnot olarak geçeyim.Soru şöyle: Bi
Sorunlarım peş peşe geliyor. Trendyol'dan indirimde bir lenovo laptop aldım. Yine video ile kutu açılışı yaptım her ihtimale karşın. Bunun da ekranında minik bir çizik çıktı. Ürün freedos, o yüzden başka işlevlerinde sorun var mı bilmiyorum, muhtemelen yoktur ama dipnot olarak geçeyim.

Soru şöyle: Bildiğim kadarıyla trendyol'da değişim yok, iade + yeniden sipariş var. Şu anki fiyatı 3-4 bin TL artmış. Dolayısıyla böyle fazladan para vermek istemiyorum. Satıcı Trendyol bu arada. O yüzden sizin de fikrinizi alayım dedim. Sizce bu çizik için uğraşmaya ve ekstra para vermeye değer mi? Yoksa kalsın mı?

www.hizliresim.com
0
henchman
(24.11.22)
Yani muhtemelen kontrol etmişsinizdir tabi ama yine de yazmak istedim. Koruyucu jelatin vs olabilir mi, çizik o jelatinin üstünde olabilir mi?
Bir ekran için çok desenli bir zemin gibi görünüyor. O yüzden aklıma bu geldi.
0
gallienus
(24.11.22)
Maalesef koruyucu film yok. Ekranın öyle görünmesi ışıktan ya da toz parçaçıklarından olabilir. İki tane daha ekliyorum fikir vermesi için:

www.hizliresim.com
www.hizliresim.com
0
🌸henchman
(24.11.22)
Ayıplı malsa değiştirmeleri gerekmez mi? Yani keyiften değiştirme talep etmiyorsunuz
0
kuehles blondes
(24.11.22)
Daha önce iade yapmak istediğimde prosedürün bu şekilde olduğunu söylemişlerdi diye hatırlıyorum. Yani, iade ediyoruz, parayı geri veriyorlar, sonra yeniden sipariş veriyoruz şeklinde.

Gelgelelim, ürünün fiyatı aynı değil ve ben fark vermek istemiyorum haliyle. Bir arayayım.
0
🌸henchman
(24.11.22)
Şimdi tekrar aradım. Sistem nu şekilde işliyor teyit ettiler. Diyorlar ki:


Servise götürün
Servis değişim iade raporu versin
Raporu bizimle paylaşın
Bize ürünü iade edin
Paranızı geri verelim
Üzerinde de özür mahiyetinde kupon tanımlayalım LAKİN kupon miktarına ilişkin net bir bilgi ellerinde yokmuş, yani fiyat farkını telafi edeceğine dair güvence vermiyorlar.
Param hesabıma geçince tekrar sipariş verebilirmişim.
0
🌸henchman
(24.11.22)
Bu çizik bana üzücü bir çizik gibi geldi. Yani ekran demekki açılmış kapanmış, darbeye maruz kalmış vs.

Her türlü kullanılmış malı iade edeceksiniz sonuçta. Çünkü servis verecek bu raporuz size. Direk ben vazgeçtim diyip gönderemiyorsunuz. O zaman windows yüklemeniz de sorun olmaz.

Ben sizin yerinizde olsam windowsu kurup bakarım ekranda bir darbe emaresi var mı, ölü piksel etc.
Eğer her şey yolundaysa çiziği umursamam.
Ama eğer windowsu kurduktan sonra içime sinmeyen bir şeyler kalırsa o zaman götürüp servise iade değişim belgesi alırım.
0
zimbirik
(24.11.22)
(12)

iş bulma sürecinizde diploma puanınız etkili oldu mu?

birmilyonunvarmi
Benim puanım 2.26'ydı. çok rahat iş buldum. diploma puanı karşısına bir engel olarak çıkan veya öne çıkaran var mı?
Benim puanım 2.26'ydı. çok rahat iş buldum. diploma puanı karşısına bir engel olarak çıkan veya öne çıkaran var mı?
0
birmilyonunvarmi
(24.11.22)
ik cının seni elemek için bir mazerete ihtiyacı var ee diploma puanı gayet güzel bir mazeret
0
duyurukullanıcısı
(24.11.22)
Hiç olmadı. Girdiğim işlerin görüşmelerinde sorulmadı bile. Önemli olan kendini geliştirmek, tecrübe. Diploma notu 3.50 olup İngilizce bilmeyen biri bir şey ifade etmez. Ama biri 2.50 ile bir tane stajla iş bulabilir.
0
dissendium
(24.11.22)
3.93. evet
çift anadal da yaptım. o da 3.50 üstü. en son görüşmede niye bu kadar kastın diye üstüme geldiler. çalışmaktan başka bir şey bilmez misin, biz akşamları içmeye, partilemeye gideriz, bize katılır mısın, dediler. aslında hem öne çıkardı ilk eleme aşamasında hem de en son görüşmede karşıdaki insanın farklı ve çok hoş görüşü nedeniyle engel olmak üzereyken, "tabii gelirim, work hard, party harder" cevabım sonrası çözüme kavuştu.
0
gabe h coud
(24.11.22)
bir ara iyi para veren global firmalara bakıyordum. mckinsey çalışanlarınon hepsi 3.5 üstü ortalamalı idi, 3.5 da istisna genelde 3.9+ idi. Okullar da sadece bilkent, koç, boğaziçi ve sabancıydı.

Bence ortalama baya önemli.
0
Erestor
(24.11.22)
bazı şirketler için ortalama şart. aselsan mesela 2.5 altı asla almıyor. benim 2.08di.

sordular söyledim. sonra bi yerde başladım.
ama dediğim gibi bazı yerlere düşük ortalamayla girmek imkansız gibi bi şey. veya uzun yıl tecrübe istiyolar.
0
jelly bear
(24.11.22)
Çalışmak istediğin şirkete bağlı.

Eğer top şirketlere girmek istiyorsan o zaman soruyorlar. Tek başına bu konudan elenmezsin ama hanenene eksi olarak yazılır. Eğer savunma sanayi hedefliyorsan yalnızca bu konudan elenebilirsin.

Eğer notun düşük ama üniversite sırasında sosyal anlamda aktif olduysan, mesela sosyal kulüplerde aktif rol aldıysan, etkinlikler düzenlediysen, kulüp yönettiysen vs, notunun düşüklüğü hanene eksi yazmaz ama kulüpçülük 2 3 + yazar.

Ama hem notun düşük hem de elde tutulur somut bir sosyal çıktı elde etmediysen üniversitede o zaman bazı şirketler bu konuya takılabilir.

Bir de eğer çok teknik bir pozisyonsa seninki o zaman notunun düşüklüğününü teknik mülakatta companse edebilirsin.
Ama o ilana 1000 kişi başvurduysa ortalaması 2.2 olankişinin mülakata çağırılması düşük bir ihtimal gibi.
0
zimbirik
(24.11.22)
sorulmadı bile bana. ik'da çalışıyorum global bir üretim firmasında.
0
a darkness coming
(24.11.22)
Benim de not ortalamam düşük. Yeni mezunken 1-2 defa ortalama soruldu, her görüşmede de okulu uzatma sebebim soruldu. Sosyalliğin ve iletişimin ekmeğini akademiden daha fazla yedim.

Yurtdışının önem verdiğini biliyorum bence en büyük sorun yurtdışında ve yüksek lisans başvurularında oluyor.
0
jazzabel
(24.11.22)
Not ortalamanın yüksekliği değil de dereceyle bitirmemin etkisi her zaman oldu, oluyor.
0
fraise
(24.11.22)
2.12 ile mezun oldum. Bilgisayar Mühendisliği bölümü.

Mezun olduğum ay Ziraat Teknoloji ve Koçsistem'den iş teklifi aldım diploma notu sormadılar. Ericsson ise son stajını bizde yap sonrasında kadrolu devam et teklifinde bulunmuştu yani orası da o dönem umursamadı.

Öte taraftan Aselsan ve kamu bağlantılı kurumlar ya belli not ortalaması istiyordu, ya da üniversite sınavı sıralaması ve not ortamalası ile belli bir formül işletip sınırın üzerinde olmamı bekliyorlardı.

Farklı örnekler var, örneğin McKinsey'e bu notlarla mülakata dahi gidemezsin. Yurtdışı remote çalıştıran firmaların umrunda hiç değil.

Ankara'da şu an adını hatırlamadığım bir teknokent firması not ortalamamdan ötürü beni elemişti. Yani bu konu çok değişken ancak kendi tecrübem kurumların %70'i mezuniyet akabinde iyi bir üniversiteden de mezunsan bu konuya o kadar da önem vermiyor. 2 yıl tecrübe sonrası not ortalaması sorulmuyor bile.
0
Lethe
(24.11.22)
Hocam bırak notu bende diploma yoktu, mezun olduğumda 3. şirketimde çalışıyordum :)
0
plutongezegendegilmi
(24.11.22)
Olmadı. Beni mülakata alanlar özel üniversitede zar zor okumuş tiplerdi genelde. Ortalama olayı subjektif ayrıca. Odtü'nün 3.00'ı taşra okulunun ya da vasat özel üniversitenin 3.80'inden iyidir. Dandik özel üniversite mezunlarının ortalamaları hep 3.50 üstü. O yüzden iyi ortalama artık anlam ifade etmiyor. Bunu da geçtim Kıbrıs'ta 4 senelik bölümü 2.5 yılda bitiren dolu.
0
OrangeYellow
(24.11.22)
(17)

Sözleri cinsiyetinize aykırı şarkılar dinliyor musunuz?

m e b
Selamlar.Müzik her zaman sözleri için dinlenmez ama merak ettim. Mesela erkeksiniz, sözleri feminen şarkıları müziği hoşunuza gitse bile dinlemeye devam ediyor musunuz? Tabii, kadınlar için de tam tersi olarak soruyorum.Örnek vermem gerekirse mesela Delilah (The Cranberries), Jolene (Miley Cyrus), E
Selamlar.
Müzik her zaman sözleri için dinlenmez ama merak ettim. Mesela erkeksiniz, sözleri feminen şarkıları müziği hoşunuza gitse bile dinlemeye devam ediyor musunuz? Tabii, kadınlar için de tam tersi olarak soruyorum.

Örnek vermem gerekirse mesela Delilah (The Cranberries), Jolene (Miley Cyrus), El Adamı (Yıldız Tilbe) vs vs.

Ben sözlerini değiştirmeden gayet de eşlik ediyorum ama sizleri merak ettim.
0
m e b
(23.11.22)
evet he/she, man/woman farketmez sözlerde geçen
0
freebird5406_2
(23.11.22)
Soruyu görünce aklıma

Hoş kadınsın ama yetmez
Ben karar verdim
Ömür boyu o benim
Güle güle şekerim

geldi.

Cevabı da vermiş oldum.
0
dissendium
(23.11.22)
Dinlerim. Hatta dinlediğim müziklerin büyük bir çoğunluğu erkekler tarafından kadınlara yazılan parçalar oluyor. Bu cevabı da Pilli Bebek- Siyah Beyaz dinleyerek yazıyorum.
0
Amaranta ursula
(23.11.22)
Müzik iyiyse ayrım yapmadan dinlerim www.youtube.com
0
aloha snackbar
(23.11.22)
Türkçe'de karşı cinsin ağzından yazılmış hiçbir şarkı dinlemiyorum galiba, bu vesileyle fark etmiş oldum. Yabancı dillerde ise her yönelim ve cinsiyetten şarkı dinleyebilirim, yeri gelir Electric Six'ten Gay Bar bile dinlerim. Hehe :ı
0
huçi kuçi
(23.11.22)
dinlerim. hatta cover yapanlar kendi cinsiyetine uysun diye sarkida degisiklik yapinca sinir olurum.
0
hot potato
(23.11.22)
Hic boyle bir konu uzerine dusunmedim hayatimda. Leonard Cohen severim, cis kadinim?
0
buf-e kür
(23.11.22)
Portishead - Glory Box şarkısını çok severim, eşlik ederken de arkadaşlarla birbirimize bakıp güldüğümüz olmuştur. Heteroseksüel erkek.
0
vedatchilipeppers
(23.11.22)
müzikte böyle terim var bizde. "erkek ağzı" ve "kadın ağzı" diye. hatta ben prodüksiyonlarımda buna dikkat ederim. solisti uyarırım "bak bu erkek ağzı bir şarkı sana olmaz" diye. kimi dinler kimi dinlemez o ayrı.

ama gidip de "elma yanaklarından komposto yapıp yiyesim var" diye bir şarkıyı bir kadının söylemesi tuhaf oluyor çünkü türkçede elma yanaklı erkek olmaz. o kadınlara ait bir özellik.
0
alperz
(24.11.22)
neden dinlemeyelim ki, eşlik de ederim. misal; dağları deldim.
0
unalub
(24.11.22)
Dinlerim. Arabesk dışında zaten sözlerin çok önemli olduğunu düşünmüyorum.

Arabesk parçalarda da önemli olanın o duyguyu hissetmek olduğunu düşünüyorum.
Mesela yıldız tilbenin el adamı şarkısında vermek istediği duyguyu bir erkek bir kadına hissedebilir. Önemli olan duyguyu almak.
Tamirci çırağı şarkısını dinlemek için tamirhanede çalışmaya gerek yok.
0
zimbirik
(24.11.22)
Hiç takmam ya böyle şeyleri, normal eşlik ederim de. Mesela gittiğim bi canlı müzik grubunun erkek solisti Zor Kadın'ın rock coverını yapıyodu. Çok gaz söylüyodu ben de eşlik ediyodum şimdi zor kadın olmadık amaan yıl olmuş 2022 bunlarla mı uğraşıcaz modundayım dhshds
0
nundu
(24.11.22)
Hiç aklıma gelmemişti benim. İnsan niye kendini böyle kısıtlar ki? Bunu yapan bir şeye takılmaya yer arıyordur diye düşünürüm hatta.

Ayrıca "Jolene (Miley Cyrus)" beni kalbimden yaraladı o şarkı Dolly Parton'a ait.
0
peki madem
(24.11.22)
Her eri yendim kız başıma diye bağırdığım çok olmuştur. Özellikle özlem tekin'in kadın ağzından yazılmış şarkılarını severek söylerim.
0
allah yazdiysa bozsun
(24.11.22)
Evet. Hatta bazen x bir cinsiyetin yazıp söylediği şarkıyı y cinsiyet de söylüyor. O yüzden normal bence sıkıntı yok.

Edit: Biraz düşündüm de bazı uç şarkılar abes kaçabilir mesela ben çıkıp "tek taşımı kendim aldım girmesinler havaya" diye söylersem bana ananiyimikerimcan diyebilirler.

Dinlerken çok sorun değil ama ben baya pembe mezarlık açıp kaptırabiliyorum sdfjg

Veya bir kadın çok rahat "sarılıp kendine sıkıca bu adam benim değil de, beni biraz böyle hatırla" dinleyerek kederlenebilir.
0
ananiyimioguz
(24.11.22)
dinleyip değiştiriyorum ben, saçma sapan erkeklerle uyuşmayan birşey de olsa böyle yapıyorum. stileto'nun şarkısına yapmıştım en son.

mesela:
I'm (I'm) rare (rare)
Like these diamonds that I wear
Gold (gold) lace (lace)
Please you like no other

benim duyduğumsu:
I'm (I'm) rare (rare)
Like these helmets that I wear
Tracer (Yamaha) lace (lace)
Please ride it like no time left
0
baldan kaymak
(24.11.22)
Yani dinleme ile cinsiyet değişmiyor. Gerçi söyleme kısmında he'leri she, his'leri her yaptığım oluyor. Killing Me Softly mesela. Ama zaten onun da öyle versiyonu var zaten.

Benim bu konuda en güldüğüm olay, 80'lerin popüler türküsü "Beyaz Gül Kırmızı Gül" idi. Koca koca kıllı, bıyıklı abiler "yarim giymiş beyaz azye (takke)/mintan, Cuma namazından gelir" diye söylerlerdi de. Kadın türkücüde sırıtmaz tabi, hatta galiba Belkıs Akkale söylüyordu, neyse sonraki yıllarda şöyle söyleyen adama denk geldim: "yarim giymiş beyaz fistan salı pazarından gelir". Yaratıcı aslında.

Tabi yine o dönemden Zeynebim'i kadın türkücü için Zeynel'im yapmaları olayı vardı. Listeye bak yalnız, yaşımız feci çıktı ortaya.
0
d max
(28.11.22)
(12)

Elektrikli araba için tüketilen elektrik ve batarya da zararlı değil mi?

Cesario
Elektrikli araba basında melek gibi gösteriliyor. Şimdiden elektrikli arabalar için Türkiye dahil batarya fabrikaları kurulmaya başlanıyor. Batarya üretimi, ham maddesi ve araba için tüketilen elektriğin çevreye verdiği zarar benzinli arabaya göre devede kulak mı kalır?
Elektrikli araba basında melek gibi gösteriliyor.

Şimdiden elektrikli arabalar için Türkiye dahil batarya fabrikaları kurulmaya başlanıyor. Batarya üretimi, ham maddesi ve araba için tüketilen elektriğin çevreye verdiği zarar benzinli arabaya göre devede kulak mı kalır?
0
Cesario
(23.11.22)
Bununla ilgili akademik bir çalışma okumadım ama sanıyorum bir elektrikli aracın bataryasının üretiminde oluşan ‘kirlilik’ fosil yakıtlının yarattığı kirliliğe nazaran daha az. Çünkü o batarya bir kez üretiliyor fakat onlarca yıl kullanılabiliyor. Fosil yakıtlı araç ise her kontağı çevirdiğimizde kirlilik yaratıyor. Ömrü biten bataryalar da geri dönüştürülebiliyormuş.

Şarj için kullandığımız enerji de orta vadede iyice yenilenebilir hale geldikçe (güneş, füzyon vs. artık ne olursa) ibre elektrikli araçlar lehine daha hızlı dönecektir gibime geliyor. Örneğin tüm dünyanın sadece güneş enerjisi ile beslenebildiğini ve pil teknolojisinin de ilerleyerek ortalama bir aracın batarya ömrünün 20 yıl olduğunu hayal edersek neredeyse sıfır kirliliğe ulaşıyoruz.
0
orient blue
(23.11.22)
Elektrik üretimi başlı başına doğaya zarar zaten nükleer santraller petrol kadar zararlıdır muhtemelen. Güya çevreye daha az zararlı diye pompalansa da ben fosil yakıtlar daha az zararlı olduğunu düşünenlerdenim. Herhangi bir kaynağım yok
0
olaylar olaylar
(23.11.22)
Piller ömürlü malzemeler. Yarı ağır metaller ve bildiğim kadarıyla çok az da olsa civa içeriyorlar. Toplanması ve geri dönüşümü için özel yönetmeliği olmasına rağmen çok bir başarı sağlanamadığı ortada.

Araç bataryalarında da durumun çok farklı olmayacağını, İş çok sıkı tutulacak olsa dahi batarya geri dönüşüm teknolojisinin %100 dönüşüme henüz olanak vermediğini düşünüyorum.
0
Mirket
(23.11.22)
plastic_angel
(23.11.22)
Araba değiştirmeye ihtiyacin yoksa; elindeki araba satin alacagin elektrikli arabadan daha iyi.

Araba değiştirmen gerekiyorsa; elektrikli araba almak daha iyi.

Elektrikli arabalar süper değil. Ama daha 5-10 yıldır aramizda olan bir teknolojinin süper olmasını beklemek garip olur. Icten yanmali motorlar bilmem kac yıldır var ve o zamandan bu zamana ne kadar gelisti. Aramizda 10 sene sonra elektrikli araba daha gelişmiş olamaz diyen yoktur heralde.

Bu arada bilgi olsun; elektrikli arabalarin pilleri tekrar kullanılabiliyor. Enerji stoklamada. Energy storage diye aratırsanız çıkar.

Yani gelecek elektriklesmede. Buna karşı olan toyota bile bu işe girdi.

Ha tabiki bu araba firmalarının bunu fiyatlari tavana cikarmasini açıklamıyor. Ya da iscilerin çoğunu kovacak olmalarini.

Nükleer santraller petrol kadar zararli değil. Kaynak gerekiyorsa milyon tane koyulabilir.

Bu arada komiğime giden bir olay da elektrikli araçları lobicilik diye suclayan kişilerin hiç petrol lobisini falan konusmamasi. Bu adamlar yıllarca yeşil enerji gelmesin diye milyarlarca dolar harcadilar. Alin adamin kendi agzindan;
youtu.be

Yani elektrik araba=lobi, o zaman petrol iyidir. $$$$$$ bp, shell, exxon, rusya, Suudi Arabistan...

Nükleer candır, elektriklesme iyidir. Umarim en kisa zamanda ülkeler rusya, orta doğu gibi dandik yerlere bagimliliktan kurtulur da basariz nükleere paralari.
0
logisticsmanager
(23.11.22)
verimi daha yüksek. aynı miktardaki iş için daha az kirlilik.
0
zgrydn
(24.11.22)
nükleere parayı basınca da para ruslara gidiyor

nükleer, atık hariç(plut-239 25bin yıl yarılanma ömrü) hepsinden temiz

nükleerin de lobisi hatta petrolden öte yaptırımı var, bkz iran-israil-pakistan

elektrikli araçlarda 20 senede bir yüzde 1 verim artışı var, icat edileli 200 sene olacak, ancak yaygınlaştı

elektrikli araca elektriği üreten şey fosil yakıtlar. sağ kulağı sol elle tutuyormuş gibi oluyorsun.
(nükleerde de maliyetin ötesinde zorluklar var ha deyince bütün dünya geçemiyor)
0
comp
(24.11.22)
elektrikli arabalar tam bir pazarlama basarisi.

avrupa su anda bile gördü evleri yeteri kadar isitmak icin bile yeterli elektrik üretemedigini, elektrikli arabayi tam sarj yapmak su an benzinle tam doldurmaktan daha pahali.

gelelim bataryaya. sonucta bu bataryalarin da bir ömrü var. ve ömrü bittikten sonra yenileme yapilamiyor tamamina. ileride ortaya cok daha büyük atiklar cikacak. bunlari da artik roketlere koyar koyar zaten ulasamiyoruz dedikleri gezegenlere gönderirler artik.
0
c1b2k3
(24.11.22)
bizim ülkemizde kendi imkanlarımız ile kurulacak olanlar olacaksa batı'dan daha az çöp çıkartacağına eminim. biz o kadar kendi kabımıza işeyecek kadar kötüleşmedik. geri dönüşüm veya doğaya saygılı da birçok firma var.
0
evimin paspasi
(24.11.22)
eğer dünya elektrik üretiminde rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların oranı artarsa tüketilen elektrik zararlı olmaktan çıkar. Batarya konusunda yorum yapamayacağım maalesef :(
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(24.11.22)
Bataryaların geri dönüşümü var. Volvo bile kendi enerji şirketini kurdu bataryaları çöpe atmamak, geri dönüşüm öncesinde farklı çözümler bulmak için.
Bataryalara yeni ömür yaratmak, onları tekrar tekrar kullanılabilir hala getirmek bu şirketler için aslında gelir kapısı. Geri dönüştürülmeden önce bile farklı kullanıp alanlarında bir kaç farklı ömür geçiriyor batarya.

Ayrıca bir ülkenin temiz enerjiye yatırım yapması bir kişinin yatırım yapmasından daha etkili. Ülkeler öyle yada böyle temiz enerjiye geçiyorlar. Geçmek zorunda kalacaklar. Ülkenin emerji kaynağı ne kadar temizse bu durumda bireyin de ulaşımı o kadar temiz olacak.

Böyle bir enerji kaynağı dönüşümü birey bazlı yapılamaz. Sen birey olarak ne yaparsan yap çevreye atık çıkartmaya otomobil üretemezsin, ama elektrikli araç kullanımına geçersen devlet bu dönüşümü tek kaynaktan yönetebilir.

Bu nedenle elektrikli araçlar bu kadar pazarlanıyor ve destekleniyor.
Alternatifi olan içten yanmalı araçları temiz enerjiye çevirme ihtimali, daha zararsız hale getirme ihtimali yok denecek kadar az
0
zimbirik
(24.11.22)
zararlı.

ama hem daha az zararlı, hem zamanla o zararın daha da azalacağı çalışmalar yapılıyor. mesela çevreye daha az zarar veren piller, daha fazla yenilenebilir enerji falan filan.

böylelikle şu an olmasa bile bir çıkış yolu mümkün hale geliyor.
0
babilfish
(24.11.22)
(11)

farklı şeyler hakkında notlarınızı nasıl saklıyorsunuz?

logisticsmanager
Misal bir konyak karışımı içtim, çok güzel ama cok fazla bulunan bir şey değil. Misal 5 sene sonra unuturum.Ya da farklı kağıt jilet alıyorum, içlerinden begendiklerim.Ya da misal farkli cikolatalardan begendiklerim.Yani böyle rastgele farklı konularda ileride bakıp "ya o içki neydi arkadaş" diyince
Misal bir konyak karışımı içtim, çok güzel ama cok fazla bulunan bir şey değil. Misal 5 sene sonra unuturum.
Ya da farklı kağıt jilet alıyorum, içlerinden begendiklerim.
Ya da misal farkli cikolatalardan begendiklerim.

Yani böyle rastgele farklı konularda ileride bakıp "ya o içki neydi arkadaş" diyince hatırlayacabilecegim bir yöntem arıyorum.

Bu noktada app olarak da fiziksel not tutma olarak da açığım (ama bunda aradığımı nasıl bulurum bilemedim tabi).
0
logisticsmanager
(21.11.22)
Ben evernote kullanıyorum, çok kullanışlı geliyor bana. 11 sene oldu.
0
muhayyer divan
(21.11.22)
ben de evernote kullanıyorum çok matah bir şey olduğundan değil de bir düzene girmenin nişanesi olsun diye almıştım. (giremedi)

neyse notlarınızı kategorize klasörlerde ve etiketler vererek girerseniz rahatça bulursunzuz. Arama fonksiyonu da var tabi. Hatta bahsettiğiniz şeylerin fotğrafını çekip üzerlerindeki yazıları algılayıp onları bile arama sonucunda karşınıza getirebiliyor.
0
anon1m
(21.11.22)
Android telefonumda colornote diye bir program kullanıyorum. Bir yerde gördüğüm bir şeyse fotosunu çekip ayrı bir klasörde saklıyorum.
0
Tutkun
(21.11.22)
Apple'ın notlar diye bir şeysi var, yıllardır her haltı orada saklıyorum.
0
babilfish
(21.11.22)
Whatsapp da içinde yalnızca benim olduğum bir grup kurdum. Ona keyword ile yazıyorum. Mesela “çikolata asd” diye yazıp gönderiyorum. Gerektiğinde de çikolata kelimesinden aratıp buluyorum.
0
zimbirik
(21.11.22)
evernote +1
0
gabe h coud
(21.11.22)
Google Keep.
0
gallienus
(21.11.22)
Apple notlar +1

Neden özellikle bir konu belirtip ve ona uygun bir şey arıyorsunuz anlamadım.

İphone notlar kısmına her şeyi yazabiliyoruz zaten konu farklıysa başka sayfaya yazın.

Arama kısmı var. isterse yüzlerce sayfa olsun konyak yaZınca anında bulabilirsiniz.

10 yıldır Kullanırım hiç sorun yaşamadım başka bir şeye de ihtiyaç duymadım.
0
respect
(21.11.22)
@respect; çünkü 5 içki, sonra çorap markası, sonra özlü söz gibi bir şekilde gitmesin diye.
0
🌸logisticsmanager
(21.11.22)
Ben Google Keep kullanıyorum.
0
pispinti
(21.11.22)
@zimbirik +1

Sadece kişisel, alakasız şeyler için.

Is için tam bir OneNote fan boyuyum.
0
materyalist imam
(27.11.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.