Giriş
(3)

bir türlü iyileşememe

mstiteltr90
merhaba,bundan 2 ay önce br kas iltihabı nedeniyle 3 kutu ağır antibiyotikler kullandım. sonrasında bünyemde cidden zayıfladı. 2 aydır resmen sürekli hastayım. doktora gittim multivitamin vs yazdı gönderdi. derken 3 hafta önce bu sefer de nezle gibi bir hastalığa yakalandım. doktora gittim çok fazla
merhaba,

bundan 2 ay önce br kas iltihabı nedeniyle 3 kutu ağır antibiyotikler kullandım. sonrasında bünyemde cidden zayıfladı. 2 aydır resmen sürekli hastayım. doktora gittim multivitamin vs yazdı gönderdi. derken 3 hafta önce bu sefer de nezle gibi bir hastalığa yakalandım. doktora gittim çok fazla antibiyotik kullanmışsın immün sistem zayıflamış dedi. bir gargara, bir pastil ve ilaç yazdı gönderdi. 3 haftada iyileşirim diye düşünürken hala halsiz ve berbat durumdayım. gözlerimde, vücudumda bir ağırlık var anlatamam. sağlıklı olmak ne demek unuttum. bugün de eczaneye uğradım probiyotik neden yazmadı doktorlar anlamadım böyle durumlarda bakteriler vs diye anlattı ve bir kutu probiyotik kullanmamı önerdi.

neden bir türlü toparlayamıyorum, sizce de bağışıklık mı düştü? önerileriniz neler olur?
0
mstiteltr90
(29.04.23)
gecmis olsun antibiyotik sureci bitince probiyotik kullanmaniz lazimdi rcz dedigi gibi kullanin bir de kan degerine baktirmak lazim
0
ala09
(29.04.23)
Ekstra olarak,

Sebze ağırlıklı akdeniz diyetine geçin. Balık vs de olur. Kırmızı et ve süt ürünleri vücuttaki enfeksiyonu uzun vadede arttırıyor.

Sizi yormayan hafif sporlar yapın. Yürüyüş olur, çok yormadan kas çalışmak olur vs. Bunlar da bağışıklığı arttırır.
0
zimbirik
(29.04.23)
Probiyotik takviyesi ile birlikte bol bol ev yoğurdu, kefir ve endüstriyel olmayan sirke tüketin.
0
mekaniker
(30.04.23)
(9)

uğraşı veya aktivite önerisi

deepness
kişinin, mevcut cozemedıgı sorunlarını dusunmesıne meydan vermeyecek, sureklı o yaptıgı işe odaklanmasını saglayacak gunluk bır ugrası onerınıze ıhtıyacım var, mesela bahcede cıceklerle ugrasmak, evde temızlık yapmak, spor salonuna gitmek gıbı degıl, cunku o sırada kafa gene o sorunlara gıdıyor, fay
kişinin, mevcut cozemedıgı sorunlarını dusunmesıne meydan vermeyecek, sureklı o yaptıgı işe odaklanmasını saglayacak gunluk bır ugrası onerınıze ıhtıyacım var, mesela bahcede cıceklerle ugrasmak, evde temızlık yapmak, spor salonuna gitmek gıbı degıl, cunku o sırada kafa gene o sorunlara gıdıyor, faydası olmuyor, hem bedensel ugras hem de zıhınsel mesgulıyet gerektırecek bır ıs olmalı. fıkırlerınız ıcın tesekkurler sımdıden.

not: genc kız için olsun :)
0
deepness
(29.04.23)
Hale gidip yük boşalt. Her zaman iş bulursun, hem de spor yapıp para alırsın.
Ekstrem oldu dersen, derneklere gidip yardım edebilirsin. yemek dağıtmak, yemek yapmak, dağıtıma çıkmak, sokak çocuklarıyla sinemaya gitmek, ders anlatmak vs.
0
gabe h coud
(29.04.23)
bunu sen bileceksin. her alanda dene kendini. ben, piyano, bağlama, karakelm, flüt, dikiş dikmek, çivi sanatı, nakış hepsini denedim. bir tek dikiş yaparken yok oluyorum adeta. örgü birde o bitmiyor hiç. o nedenle sıkıyor.
0
sanemz
(29.04.23)
Şimdi mali durum,yetenek ve ilgi alanı bilgisi içermeyen bir başka soru daha var karşımızda. Ortaya karışık yapıyorum mecburen. Bir müzik aleti çalmayı öğrenebilir, resim çizmeyi öğrenebilir, yeni bir dil öğrenebilir, programlama, 3d tasarım, photoshop vb şeyler öğrenebilir. Ha öğrenme olmasın işin içinde sadece oyalama kısmı yeter dersen puzzle yapımı, maket yapımı gibi şeylerle uğraşabilir
0
yazdonumu
(29.04.23)
Şahsi tecrübeme istinaden söyleyeyim; kendimden öyle kaçamaıyorum. Bahsettiğiniz şey kabaca içki içmek ya da uyuşturucu kullanmaktan farksız. Eğer zihin o sorunda sabitlendiyse ne aktivite bulunursa bulunsun kısa bir sürenin ardından "Bunca derdinin arasında bunu mu yapacaksın" temelli bir düşünceyle o davranışın motivasyonu baltalanıyor, dolayısıyla insan kendini o aktiviteyi yapamaz halde buluyor.
0
salihdt
(29.04.23)
Bisiklet sürmek. Full konsantrasyon gerektiriyor, aklınız başka yere kayarsa kendinizi yaralabilirsiniz. (İstanbul gibi yerlerde ekstra dikkat gerek.)
Tenis oynamak da aynı şekilde insanı çok anda tutan bir şey. Aklınız kısa bir süre başka bir şeye kaysa bile tutunamıyor çünkü ralli içinde başka bir şey düşünmeye fırsatınız olmuyor.
Spor salonuna gitmek yerine, bu tarz sporlar tam aradığınız şey bence. Entelektüel hobiler zaten en başta kafayı boşaltıp o işe oturabilmeyi gerektiriyor, oysa sporda kendinizi anın içine atıyorsunuz ve devamını spor getiriyor.
0
anx
(29.04.23)
sporsa pt, ogrenmelik isler ise hoca olmasi lazim. oyle olunca sorunlarini degil girdigin derse odaklanoyosun. benim deneyimim budur. sinif ortami degil birebir ders almak. ders vermek icin uzmanliginiz varsa o da olur
0
ala09
(29.04.23)
Rüzgar sörfü gibi, yelken gibi, kite surf gibi tüm zihnini kullanman gereken sporlar.
0
zimbirik
(29.04.23)
resim, suluboya olur, pastel boya olur. youtube'dan gördüğünüz ve sevdiğiniz videoları yapmayı deneyin. hem eliniz çalıştığı için fırça ile, beden devreye giriyor, hem de boyama yapmak zihinle de alakalı.

arada aklınıza düşüncelerin gelmesi doğal, onlar geldiğinde ne yapıyorsunuz, bu önemli :) bu düşünceler ve odaklanma için russ harris, mutluluk tuzağı kitabını öneririm, kendi kendine yardım kitabı, bu sorunuzun cevabı bence orada. uygulamaları yaparsanız çok şey öğrenebilirsiniz, yaşantılayarak :)
0
damba
(29.04.23)
bence kesinlikle örgü ya da tığ. o kadar çok insan uğraşıyor ve o kadar terapi niteliğinde bir şey ki anlatamam. bir sürü sayı sayma, motif takip etme işi olduğundan başka bir şey düşünemiyorsunuz. öğrenmesi çok kolay, malzemesi öyle pahalı değil. artık youtube'dan her şeyi öğrenebilir. ben annemden öğrenememiştim, youtube'dan fıstık gibi öğrendim ikisini de. iki arkadaşıma daha bulaştırdım, onlar da sıfırdan youtube'dan öğrendiler. öyle teyze işi gibi de düşünmeyin, çok genç bir kitlesi var uluslararası. bence genç kıza müthiş. bir deneme ihtimali olursa bir sürü video linki paylaşırım :)
0
nimberjack
(29.04.23)
(5)

güneş kremi sorusu

psipsipsi
bu tablodaki değerler neyi ifade ediyor?örneğin esmer tenliyseniz güneşe çıktığınız ilk günlerde 20-0 arası korumaya ihtiyacınız olur mu demek istiyor yoksa bu güneş kremi sizi o kadar korur mu demek istiyor?https://i.hizliresim.com/t0zjw6w.pngikinci soru: bu iki ürünün farkı ne, neden ilk ürün ikin
bu tablodaki değerler neyi ifade ediyor?

örneğin esmer tenliyseniz güneşe çıktığınız ilk günlerde 20-0 arası korumaya ihtiyacınız olur mu demek istiyor yoksa bu güneş kremi sizi o kadar korur mu demek istiyor?

i.hizliresim.com

ikinci soru: bu iki ürünün farkı ne, neden ilk ürün ikinciye kıyasla ciddi şekilde ucuz?

1)www.amazon.com.tr
2) www.amazon.com.tr
0
psipsipsi
(28.04.23)
esmer tenliyseniz güneşe çıktığınız ilk günlerde 20-6 arası korumaya ihtiyacınız olur demek istiyor.
0
pide
(28.04.23)
@pide ikinci soruya da bakar mısınız?
0
🌸psipsipsi
(28.04.23)
İkincisi yaşlanma karşıtı kremlerle güneş kreminin kombinasyonu gibi çünkü. Yazmışlar işte kutusunda.
0
zimbirik
(28.04.23)
ikincisindeki kimyasallar daha fazla. lekelenme ve erken yaşlanma için koruma sağlayan maddeler de ekli yani ikincisinde.
0
pide
(28.04.23)
GKF dediği şey SPF. Genel olarak piyasada spf olarak görürsünüz kafanız karışmasın. Zaten kısaltma olan şeyi neden değiştirirler hiç anlamıyorum. Sonuçta "gkf" ne kadar Türkçeyse "spf" de o kadar Türkçe :D

Yukardakilere ek olarak 1. linkteki ürün genel kullanıma yönelik, vücut için. 2. ürün yüzde günlük düzenli kullanım için.

1. Ürünü yüzünüzde düzenli kullanırsanız çok büyük olasılıkla ciltte yağlanma ve sivilce yapar. Yüz kremleri yüze uygun formülle üretiliyor.

Sadece yaşlanma karşıtı içeriğinden değil kısaca, yüz için olan güneş kremleri her zaman eşdeğeri vücut kremlerinden daha pahalı olur.
0
akhenaten
(28.04.23)
(6)

bu gibi durumlarda nasıl davranmak lazım?

karayel
bir cafede otururken bir çifte denk geldim ve görevliye değil de bu çifte burada sigara içiliyor mu diye sordum. sorumu direkt kız cevapladı. biz de yeni geldik içecektik, bilmiyoruz falan dedi. neyse ben görevliye sorup öğrendim içiliyormuş.sonra bunlara sigara içileceğini söylerken,burada direkt k
bir cafede otururken bir çifte denk geldim ve görevliye değil de bu çifte burada sigara içiliyor mu diye sordum. sorumu direkt kız cevapladı. biz de yeni geldik içecektik, bilmiyoruz falan dedi. neyse ben görevliye sorup öğrendim içiliyormuş.

sonra bunlara sigara içileceğini söylerken,

burada direkt kızla mı muhatap olmalıyım yoksa erkekle mi?

ben erkekle oldum ama yanlış mı yapıyoruz yani öğrenmeye çalışıyorum. kıza ayıp falan oluyor mu? yok saymak gibi?

edit: bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim. derdim cinsiyetçi yaklaşmak falan değil. ben kızla konuşunca adamın tribe girmesi ki garson kızla konuşunca bile tribe giren adamlar var. yoksa umrumda değil kızmış erkekmiş.
0
karayel
(28.04.23)
Tabi ki kıza ayıp oluyor. İki tane birey var karşında. Bir soru soracaksın, belki bir iş konuşacaksın, belki bir alışveriş yapacaksın, karşındaki insanların cinsiyetinden bağımsız birer birey olarak görmeye çalışmalısın.

Cinsiyeti senin soracağın sorunun yönünü değiştirmesin. Öbür türlüsü gerçekten can sıkıcı.

Açıkcası ben bir kadın olarak yanımdaki erkeğe bakarak konuşan biriyle bir daha görüşmüyorum. Karşında iki kişi varsa ikisine de bakarak konuşmalısın.
0
zimbirik
(28.04.23)
okurken dusundum de dunya hassas kalpliler icin cehennem cidden :)

sorun olmaz yahu kime soyledigin. yanlisi yok bu isin. ben olsam bu durumda kiza soylerdim daha once onla konustugum icin ama 2 kisiler sonucta.
0
fakyoras
(28.04.23)
Bro empati yap işte, şimdi sen sevgilinle gitsen biri de gelip senin sevgiline "ya ben öğrendim içiliyormuş" dese bi garipsersin değil mi? Yani bunu kadının adı yok gibi düşünme brocode gibi düşün.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.04.23)
Spor salonunda aynı ikileme düşüyorum bende çift olarak spora geliyorlar, çalışıyorlarsa bir alette kalan seti filan erkeğe sorarım kaleci+1
0
kararsızataletfilozofu
(28.04.23)
birinci onlara bu haberi paylaşmak zorunda değilsin
yani senden böyle bir beklentileri yok özellikle kendine zorluk çıkarıp öğrenip size de haber vereyim demediysen (demene gerek yok:)

hadi bu görevi üstlendin diyelim
ikisinin de yüzüne bakarak söylebilirsin
0
bir soru sorcam
(28.04.23)
Sorunu kim muhatap alıp cevapladıysa onunla iletişimi devam ettirmen normal olanıdır. Bahsettiğin gibi bir çekincen varsa da cümlenin bir yarısını kadına diğer yarısını erkeğe bakarak, göz teması kurarak söyleyebilirsin. Ben 2 kişi ile karşılıklı konuşurken her ikine de ara ara bakmayı tercih ederim.
0
burty
(28.04.23)
(12)

şu an 4 ay ücretsiz izin alsanız nasıl geçirirsiniz vaktiniz

bir soru sorcam
lokasyon istanbulgünlük, haftalık, aylık planlarınız ne olurşehir dışı yurtdışı ok ama bunlar dışında neler yapılırgünlük rutin ne olur
lokasyon istanbul
günlük, haftalık, aylık planlarınız ne olur

şehir dışı yurtdışı ok ama bunlar dışında neler yapılır
günlük rutin ne olur
0
bir soru sorcam
(27.04.23)
Günde 5 saat antrenman yapıp yemek yiyip kalan zamanda da uyurdum muhtemelen.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.04.23)
Zamanımı spor ve film ikilisine ayırırdım.
0
ruhen hastayim ben
(27.04.23)
1 2 aylık bir kursa giderdim. Mesleğimle ilgili olabilir, merak ettiğim bir alan olabilir. Mühendisim ama muhasebe kursuna gidebilirdim ya da yazılım.

Yorulduysan iki hafta dinlen. Bir şey yapma. Sonra temizlik yap. Evini temizle. Yeni şeyler al. Minimal yaşa.

Çalışırken zaman olmadığı için yapamadığın ne varsa düşün, yap.
0
dissendium
(27.04.23)
4 ay yeni bir beceri edinmek için iyi süre, saz çalmayı falan öğrenirdim sanırım.

İstanbul’dan çıkabiliyorsam eğer full seyahat eder ve günlük tutardım.
0
vedatchilipeppers
(27.04.23)
"neden alıyoruz izin ? keyfi mi ?"
şartlar öyle :)

--
benim tecrübelerim:

günlük evden yemek yapmaya, alışverişine, yemesine 2 saat gidiyor tek öğün
sabah erken kalkmazsan devlet dairesinde işin varsa yetişilmiyor
spora gidip gelsen 2-3 saat


gezme dolaşma müzeler, tarihi mekanlar
turistlere salça olup sosyal zaman geçirilebilinir

hastane işleri halledilir
arkadaş grubu varsa haftada 2-3 sata aktivite

2.üni vs. baya disiplin istiyor takip etmesi

dizi film yazık diyorsun
ev işleri ütü çamaşır temizlik vs. hallederken arada izlenirse iyi

sosyal medyaya düşersen 2-3 saat yandı

benim vizyon bu kadar
belki x konu bulunup onun üzerine yoğunlaşılabilinir kültürel/bilimsel
0
🌸bir soru sorcam
(27.04.23)
Her gün Belgrad Ormanı’nda 2-3 tur koşu. Havuz, sauna.

Hedef koyardım. 1 turu 25 dk altına düşürmeye çalışırdım.
0
gabe h coud
(27.04.23)
tren seyahatları olabilir
0
🌸bir soru sorcam
(27.04.23)
Yazılım öğrenirdim.
0
yalniz kizkulesi
(27.04.23)
para varsa; spor film dizi aktivite bol bol gezi.
0
jelly bear
(27.04.23)
mecburen bir kurs, eğitim. at binmeye çalışırdım sık sık çiftliğe gitmeye üşenmezsem. sık sık müzik, tiyatro etkinliklerine katılırdım param varsa eğer. mümkünse yurt dışında *-*
0
ala09
(27.04.23)
Daha önce yapmıştım aynısını. Gidip bir turizm işletmesinde çalıştım. Amaç sosyalleşmek, vakti akdenizde değerlendirmekti. Sörf okulları, plajlar vs. Böyle şeyler yani.
0
zimbirik
(28.04.23)
Böyle durumlarda ben erkenden kalkarım.
Güne çok erken başlıyorum.
Sıralama yapamam ama rutin olarak mutlaka yürüyüş yaparım, bir de gündüz çalışırken televizyonda neler var diye kanal kanal gezmeyi çok severim.
Gezi planları başlayana kadar böyle geçerdi günlerim muhtemelen.
0
mutekebbir
(30.04.23)
(3)

Bazı insanlar spor yapmadan nasıl sağlıklı ve güçlü oluyor?

komando kani var bende
Arkadaşım var spor yapıyor ama sürekli hasta olur ve ve pek fazla ağır çalışamaz ama bir iki tane arkadaşım var spor yapmaz, sigara içer, soğukta ince kıyafetlerle dolaşır ama hasta olmaz dinç kendisi bu nasıl oluyor?
Arkadaşım var spor yapıyor ama sürekli hasta olur ve ve pek fazla ağır çalışamaz ama bir iki tane arkadaşım var spor yapmaz, sigara içer, soğukta ince kıyafetlerle dolaşır ama hasta olmaz dinç kendisi bu nasıl oluyor?
0
komando kani var bende
(27.04.23)
hocam senin mevzu avm'ler dolup taşıyor herkes zengin mevzusuna benzemiş. o kadar dar örneklem geneli yansıtmaz diye düşünüyorum. sigara içenler belki de iyi besleniyorlardır, genetik avantajları vardır vs.
0
lazpalle
(27.04.23)
bahsettiğiniz örnekte ben de varım, maalesef hayatımda günlük yürüyüş dışında spor yok, rezalet besleniyorum, sebze sevmiyorum eti az tüketiyorum, karbonhidrat yoğun. ama normal kilodayım, kazağım hiç yok diyebilirim, kışın en fazla hırka kullanıyorum atlet üzerine. yaz kış dolaptan buz gibi su içiyorum, oda sıcaklığında suyu sevmiyorum. maalesef günde 1 paket sigara içiyorum.

ona rağmen aşırı mikrobik durumlar söz konusu olmazsa hasta olmuyorum. geçen sene kapsamlı check up yaptırdım bütün değerlerim vs de normal, genetik avantaj +1 bence de.
0
hypathia
(27.04.23)
Spor yapmıyorum doğru düzgün. Ama hayatım hareketli benim mesela. Otobüse koşturmaca, metroya koşturmaca derken güblük hareketim oluyor.

Bir de mikroba falan hiç takılmadım, takılmam. Kovid zamanı da poşetlermi yıkamadım. Eldiven takmadım vs. Uçağa da bindim, otobüse de bindim.

En son ateşli hastalığı 20 sene önce falan geçirmişimdir.

Kendini mikroptan korursan mikroplar sana o kadar zarar verir ve zayıf bir bünyen olur.

Bir de if yapak baya iyi. Zayıflamayı vs söylemiyorum ama hormonları güzel düzenliyor. Aç kaldıkça sağlık kazanıyor insan.
0
zimbirik
(28.04.23)
(3)

yurtdışında turist olarak bulunurken oy kullanabliyor muyuz?

plastic_angel
sb
sb
0
plastic_angel
(27.04.23)
hayır ikametin yurt dışı olması gerekiyor
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.04.23)
tabiki hayır. ne yurt dışında ne de yurt içinde ikametinizin olmadığı bir yerde oy kullanamazsınız
.
0
pardus
(27.04.23)
Yapabilirdiniz ama süresi geçti.

www.eksiduyuru.com
0
zimbirik
(27.04.23)
(3)

çevreyi genişletme

anlamsiz geliyor
taşındığım şehirde çevrem çok sınırlı. fakat sınırlı olan bu çevremdeki arkadaşların arkadaşları ve onların arkadaşları yoluyla çevremi genişletebileceğimi düşünüyorum. teorisi bu şekilde fakat pratikte nasıl yaparım bilmiyorum. çevremdeki arkadaşlarıma benimle uyumlu olduğunu düşündüğün başka bir a
taşındığım şehirde çevrem çok sınırlı. fakat sınırlı olan bu çevremdeki arkadaşların arkadaşları ve onların arkadaşları yoluyla çevremi genişletebileceğimi düşünüyorum.

teorisi bu şekilde fakat pratikte nasıl yaparım bilmiyorum. çevremdeki arkadaşlarıma benimle uyumlu olduğunu düşündüğün başka bir arkadaşınla tanıştırmasını hangi şekilde veya yollarda izah edebilirim? ve zor olan ise bu ilişkiyi tanıştıran arkadaşımla aynı veya daha derin seviyeye getirmek. sosyal zeka sanırım burada devreye giriyor swh.
0
anlamsiz geliyor
(24.04.23)
Bende pek beceremem ama mangala çağırabilirsin ve çağırırken uygun arkadaşın varsa onlarıda çağırabilirsin hem tanışmış oluruz vs gibi bi şey diyebilirsin.

Evde kalabalıkla yapılan bi şey organize edebilirsin. Mesela oyun gecesi vs. Bi kaç kişi eksik senin çağırabileceğin biri diyebilirsin vs.

Ama belki direk ben biraz çevremi genişletmeye çalışıyorum, beni arkadaşlarınla da tanıştırır mısın da diyebilirsin.
0
zimbirik
(24.04.23)
Kurslara vs gidebilirsin
0
photo85
(25.04.23)
bence böyle söyleme. sosyalleş. etkinliklere katıl, insanlarla görüş. zaten zamanla insanlar seni bir yerlere çağırmaya başlayacak. farklı ortamlara girince insanlarla tanışacaksın. böyle gelişiyor.
0
hknty
(25.04.23)
(5)

Vodafone'dan Turkcell'e geçeyim mi?

nathanieltroy
Merhaba. 4 senedir Vodafone kullanıyorum. Özellikle son 1 yıldır nefret ettim. İnterneti yavaş, özellikle İstanbul dışında çekmiyor. Turkcell biraz daha pahalı gibi ama sanırım bu tür problemler daha az. Genel olarak tavsiye eder misiniz? Zaten pek bi seçenek de yok :)Bir de Platinum avantajlı bi şe
Merhaba. 4 senedir Vodafone kullanıyorum. Özellikle son 1 yıldır nefret ettim. İnterneti yavaş, özellikle İstanbul dışında çekmiyor.

Turkcell biraz daha pahalı gibi ama sanırım bu tür problemler daha az.
Genel olarak tavsiye eder misiniz? Zaten pek bi seçenek de yok :)

Bir de Platinum avantajlı bi şey mi? Öyle bi tarife mi tercih etmeliyim yoksa gereksiz mi?
0
nathanieltroy
(23.04.23)
Turkcell pahalı maalesef. Türk Telekom deneyebilirsin.
0
dissendium
(23.04.23)
turkcelliyim o kadar da iyi cektigini dusunmuyorum
0
ala09
(23.04.23)
Turkcell dağda, bayırda, yolda, izde daha iyi çekiyor. Ama bazı küçük şehirlerde türk telekomun daha iyi çektiği de oluyor.

Vodafonun, türktelekomun arama yapacak kadar bile çekmediği yerde ben türksel hattımla online toplantı yapıyorum görüntülü.
Ben çok gezen biriyimdir, diğer hatların çekip de türkselin çekmediği bir yere hiç denk gelmedim şimdiye kadar, ama tam tersine çok denk geldim. Özellikle yolculuklarda falan.

Platinyum için de bazen bedava havaş verdiği oluyor. Kış sezonunda erzurumda, kayseride falan, yaz sezonunda bodrumda, dalamanda vs bedava havaş veriyor. Ama onun dışında işe yarar bi özelliğini görmedim ben, tercih meselesi tabi. Bilet falan da veriyodu bazen konserlere. Ama yakalamak lazım. Ben zaten genel olarak indirim takip eden biri değilim, belki öyle olsam daha çok faydalanırdım.
0
zimbirik
(23.04.23)
Platinum işine hiç girme mafya gibidir Platinum bir kere girince bir daha çıkamıyorsunuz ben 2 senede 40 takla atarak zar zor çıktım, eşe dosta Havaş şifresi dağıtmaktan başka da bir işe yaramıyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.04.23)
24 senelik telsim / vodafone hattımı 6 ay önce telekom'a taşıdım. ben bugüne kadar cepten internete girmemişim yahu dedim. burada telekom'un internetinin mükemmelliğini değil, vodafone'un kötülüğünün altını çiziyorum yanlış anlaşılmasın.
0
duster
(24.04.23)
(30)

Hesap Ödeme Sorusu

parcaliham
Kadın kişisi, erkeğin sevgilisi olduğunu biliyor ancak erkekle 'dostane' br şekilde buluşmak istiyor. Talep kadından geliyor.Erkek, kendisine yakın bir yerde buluşmayı teklif ediyor.Kadın 20km uzaktan geliyor. Taksiye biniyor falan filan.Kadın ve erkek kahve söylüyor, tatlı yiyor, iki saat oturuyor.
Kadın kişisi, erkeğin sevgilisi olduğunu biliyor ancak erkekle 'dostane' br şekilde buluşmak istiyor. Talep kadından geliyor.

Erkek, kendisine yakın bir yerde buluşmayı teklif ediyor.

Kadın 20km uzaktan geliyor. Taksiye biniyor falan filan.

Kadın ve erkek kahve söylüyor, tatlı yiyor, iki saat oturuyor. Ödeme kısmına geçiliyor. Erkek kendi yiyip içtiğini ödüyor sadece.

Sizce burada yanlış bir şey var mı?
0
parcaliham
(23.04.23)
Bu olaylarda doğru yanlış yok. Erkek ödeyince daha şık oluyor. Sonuçta uzaktan gelmiş ve her zaman olan bir şey değil anladığım kadarıyla.
0
dissendium
(23.04.23)
Ben söz konusu kadın olsam muhabbeti keserim. Hem kalk 20 km öteden taksiye binip git hem de kendi ödemeni yap.
0
cemallamec
(23.04.23)
Genel olarak erkeğin ödemesini daha şık ve doğru bulurum ve burada anlatılan konsept dışında da olsa bu hesabı ben öderdim. Burada şöyle yapılması gerekiyor doğrusu yanlışı bu diye bir şey düşünmezdim. Yani doğrusu bu diye hesap Ödemiş olmazdım.
0
kisa
(23.04.23)
17 yy. paris'inde erkek ödemeliydi. Bu ekonomide normal. Üstelik bir de talep kadından gelmiş.
0
OrangeYellow
(23.04.23)
Erkek ödemek zorunda değil. Belki parası yok. Bir kahve olmuş en kötü yerde 60 lira, tatlı da bu civarda olsa*2= çok para (bana göre).

Zaten kadın teklif etmiş. Ben arkadaşlarım (erkek) ödediğinde çok utanırım.
0
Kahvedesu
(23.04.23)
Buradaki doğru neden erkeğin ödemesi olsun, onu anlamadım. Teklifi kadın yapıyor zaten, erkeğin maddi anlamda uygun olmayan bir dönemi bile olabilir. Bu tarz beklentiler bana yanlış geliyor, erkek bir arkadaşım benim yediklerimi ödese rahatsız olurdum şahsen.
0
bitli su perisi
(23.04.23)
erkek kadının teklifini kabul ettikten sonra, kadının erkeğin sevgilisi olduğunu bilmesi, 'dostane' şekilde buluşmak istemesi falan gibi detayların önemi yok.
bu soru için bu bilgilere ihtiyacımız yok, kadının 20 km uzaktan gelmesi daha önemli.
hesabı ödememek veya ödememek için kadının flörtöz tavrı bir neden olamaz yani.

elbette erkek ödemeliydi.
öylesi adab-ı muaşeret kurallarına göre her zaman daha doğrudur.
bir kahve için ekonomi düşünülecek durumdaysa, erkek sevgilisi varken başka bir kadınla kahveye çıkmasın.
0
blatta hiberna
(23.04.23)
@blatta hiberna
sevgilisi olan bir erkek, karşı cinsle 'dostane' bir şekilde buluşamaz mı? buluşursa da hesabı ödemek zorunda mı? tam anlayamadım...
0
🌸parcaliham
(23.04.23)
Hesap ödeme bana flörtöz bir davranış gibi geliyor. -belki görgüsüz bir köylüyümdür-


Arkadaşlarıma ve ikinci kez buluşmayı düşünmediğim insanlara hesabımı ödetmem. Bence sık görüşülmeyen dostluklarda herkes kendi yediğini ödemeli. Sık görüşseydiniz o hesap telafi edilirdi zaten.
0
ruhen hastayim ben
(23.04.23)
Teklifi kadın yapsa da kadın kalkıp 20 km öteden geliyor ve taksiye biniyor. Taksi ücretini de ödüyor. Kadının para sıkıntısı olmadığı kesin. Kendi hesabını da öder ama bizim burada baktığımız nezaket kurallarına göre erkek tarafı en azından bu durumu bilip bir kahvenin ücretini ödeyebilirdi. Ya da gelmeden önce kadına “herkes kendi ödesin” de diyebilirdi. Ama kalkıp sadece kendi hesabını ödüyorsa orada kabalık var. Biz “her zaman erkek ödesin” demiyoruz zaten. Erkek de kadın da ödemeli ama kadın zaten kalkıp o kadar yol gelmiş, taksiyi de ödemiş filan. Dönüşte de taksiye binmiştir diyelim. Erkek de bir zahmet bir kahveyi ödesin, bir şey eksilmez.
0
cemallamec
(23.04.23)
sevgilisi olan erkek tabii ki bir kadınla dostane şekilde buluşur.

soruda "kadın sevgilisi olan adamla dostane mazeretiyle, aslında flört etme amaçlı buluşmak istedi" iması var.
sizin dediğiniz gibi olsa bu detaylara zaten girmeye gerek yok, ben de onu diyorum.

ayrıca bin lira hesap gelir, yenmiştir içilmiştir anlarım da, arkadaş olarak da 20 km uzaktan gelmiş bir kadına bir erkek kahve hesabını ödetmemeli zaten.
0
blatta hiberna
(23.04.23)
Bence olayın maddi bir boyutu olduğu kadar da 'gesture' boyutu var.

bir erkek, bu gesture'ı gerçekleştirmek zorunda değil gibi geliyor bana.

kadının nereden geldiği çok da önemli değil. gelmeyi seçen, bunu kabul eden ve de buluşma teklifini yapan kişi kendisi zaten.
0
🌸parcaliham
(23.04.23)
20km geldi diye hesap ödeten kadın diye başlık açılması gerekir. Böyle çok az saçma şey gördüm.

teklifi yapan hesabı öder. Bu kadar basit. Ben en mantıklısı alman usulü ama neyse
0
karayel
(23.04.23)
şu sorunun cevabı kişiden kişiye ve duruma göre değişir. ben olsam nezaketen kadına ödetmezdim ama soruda bahsedilen kişinin de ödememesi yanlış değil doğrusu.
0
false pretension
(23.04.23)
sosyal hayat kurallarina gore teklifi yapan hesabi oder. bu durumda kadin tum hesabi odese daha dogru olabilirmis ama herkesin kendi masrafini odemesinde de bir yanlislik yok.
0
in vino veritas
(23.04.23)
davet eden öder gibi bir gelenek var ama "misafir eden öder" gibi bir alışkanlık da var. Yani uzak mesafeden veya başka şehirden buraya gelen olsa genelde en azından ilk yemeği veya kafeyi bişeyi ben öderim, karşılıklı jest gibi. Buluştuğum kişi kadın erkek fark etmez.

Fakat bu durumda arada bir gri bölge (gizli flört gerilimi) varsa, "sana yazmıyorum" mesajı vermek için de alman usülü yapmış olabilir. Hesabı öderse öyle görüneceğini düşünmüştür belki. Kim ne düşünür bilemeyiz çok öznel konular bunlar.
0
nhk ni youkosu
(23.04.23)
muhabbet etmek için geldiyse kendi bile ödese olurmuş
0
bir soru sorcam
(23.04.23)
Taraflardan biri fakr u zaruret içinde harap ve bitap düşmemişse kimin ödediğinin hiçbir önemi yok bence.
0
vedatchilipeppers
(23.04.23)
Bu İstanbul sorusu ise 20 km hiçbir şey ifade etmiyor. Maltepe-Kadıköy arası zaten neredeyse 20 km. Taksi de burada bir şey ifade etmiyor. Kimse "taksi ile gel" demedi. O, kadının kendi tercihiydi. Burada taksi ve mesafenin dikkate alınabilmesi için tek bir detay önemli. Erkek şehir merkezinden uzakta oturuyorken, kadının merkeze daha yakın oturuyor olması. O halde -buluşulan yerin şehrin sayılı güzel yerlerinden olması istisnası dışında- erkek tarafı misafir eden kişi olduğu ve ulaşım sıkıntısına da soktuğu için hesabı ödemesi daha uygun olurdu. @nhk ni youkosu +1 burada bir yerlerde

diğer tüm senaryolarda (örneğin erkek şehir merkezine yakın olduğu için orada buluşulduysa) ortak ödemek gayet uygun. Şu paylaşılan bilgiler ışığında olay 90'larda ya da Anadolu'nun güzide şehirlerinde yaşanmıyorsa ya da erkek zengin, kız orta gelirli değilse neden bütün hesabı erkek ödesin? ayrıca erkeğin ödemesi neden "nezaket" ve "şıklık" kavramları ile bağdaştırılsın anlamıyorum. Bu arada @blatta hiberna gibi, özellikle "dostane" yazıldığı için ortada bir ima olduğunu düşünüyorum.

O değil de kadınların da çalışıp para kazandığı bir dönemde tüm hesabı ödemek bana biraz "benim pek bir özelliğim yok, param ile seni etkilemeyi deneyeceğim" havası veriyor. Ekonominin durumu ortada. Gereksiz şekil çabası... Yakın arkadaş, aile üyeleri, sevgili, fwb vs. değilse kimsenin hesabını ödemem/ödemek istemem. Bu saydıklarım ile buluşulduğunda hesap öderken de herhangi bir buluşma kriteri üzerinden "kim ödemeli" diye düşünülmez zaten.
0
nawar
(23.04.23)
kadin niye erkege hesap odettigini anlamadim. kendi cagirdi?
0
ala09
(23.04.23)
Ben bu konularda gerikafalıyım sevgilimi elin kızıyla buluşmaya göndermezdim başta neden çocuk kızla buluştu onu anlamadım.

İkincisi ekonomik kriz ortada bu krizde hesap ödetmeye çalışmak kızın kabalığı.
0
Hallegadola
(23.04.23)
"Dostane" buluşmalarda buluşmanın dostane olduğunu vurgulama ihtiyacı ve gereği olmaz. Oraya gidiyorsanız bunu bilerek gidin. Bu bir date çünkü, çok net bu.

Eğer erkek kısmının sevgilisinin bu buluşmanın nasıl geliştiğinin detayından haberi olursa buna haklı olarak verebileceği tepkiyi herkes kendisini o kişinin yerine koyarak anlayabilir sanırım. O yüzden bence hiç kendinizi kandırmayın.
0
akhenaten
(23.04.23)
Problem yok, herkes yediğini içtiğini öder.

Madem uzun yol gitmek problem olacaktı, o zaman mekanı ayarlarken bu konunun önceğini belirtmeliydi uzaktan gelen.
0
zimbirik
(23.04.23)
Date mi ki bu erkek ödesin. 20 km den gelmesi olayı değiştirmez.
0
olaylar olaylar
(23.04.23)
Davet eden ödemez mi?
Erkek kişisi niye elini cebine atmış?
0
Mirket
(24.04.23)
E adam kendi yediğini ödemiş işte, neden kadınınkini ödesin? Şimdi bunu soran erkek tarafıysa, vicdan azabı çekeceği şey bu olmasın. Ama ön cümle beni düşündürüyor. Ne konuştular iki saat?
Soruyu soran kadınsa adam hem sevgilisi olduğunu söylemiş bunu da kadının hesabını ödemeyerek perçinlemiş.

Şu yaşıma kadar kadından ziyade erkek arkadaşlarım oldu, sevgili değil dost manasında. Evlenmeden önce de evlendikten sonra da sohbet edeceğimiz zaman ya grup halinde sohbet ettik, ya da belli bir konu hakkında oturduk konuştuk. Sevgilim varken ya da evlendikten sonra kimseyle bire birde dostane buluşmalara gitmedim, eşimin de gitmesini istemem. Hele biri "dostane buluşacağız, şu cafeye gidelim mi Zorro'cum" dese alt motifini sorgularım. Ha bu arada iş konusu olur, konu bazında Cafede toplanırsınız, normaldir.
0
SiyamkedisiZorro
(24.04.23)
20 yaşındaysa bölüşülür 30+ ise erkek öder.
0
nuisance
(24.04.23)
erkeğin sevgilisi var ve dostane buluşma.
erkek öderse şık olur ama mevcut şartlarda olayın iki erkek buluşması gibi olması lazım.
herkesin kendinin ödemesi doğru olur.Bu bir date değilse (ki değil) erkeğin sorumluluğu yok.
ha dersen ki 20 km mesafe ozaman orası da bana uymuyor sonra görüşürüz fln der geçiştirirsin
0
izmirlimuh
(24.04.23)
Kadın erkek buluşunca erkek davet etti diye hesap erkeğe kitlenir. Bu sefer kadın davet etmiş ama uzaktan geldi diye hesap yine erkeğe kitlenmiş. Erkek erkeğin kurdu gibi olmuş. Yanlış birşey yok tabi ki. Heralde yarı yarıya olcaktı.
0
yalniz kizkulesi
(25.04.23)
Hayır yanlış bir şey yok bence.

Taksi tutmak kadının tercihi, 20 km uzaktaki yere tamam demek de öyle. Bunlar hesabın karşı tarafa "yıkılmasını" gerektirmiyor.

Böyle olması abes değil ama adam bir çizgi çekiyor gibi ilk cümledeki detayları göz önüne alınca.
0
chicha_v2
(25.04.23)
(5)

akran zorbalığı

sanemz
yurtta zorbalığa uğrayan yeğenim vardı, yerini değiştirdik. çok fena şeyler... anlatsam sinirden yumruğunuzu kemirirsiniz. yurt müdürüne şikayeti denesekte olmadı, müdüre hanım: "kendini savunsun bene ne ye" kafasında biri ve haklı da aslında ama bizim çocuk yüzde 50 engelli. neyse yerini değiştirdi
yurtta zorbalığa uğrayan yeğenim vardı, yerini değiştirdik. çok fena şeyler... anlatsam sinirden yumruğunuzu kemirirsiniz. yurt müdürüne şikayeti denesekte olmadı, müdüre hanım: "kendini savunsun bene ne ye" kafasında biri ve haklı da aslında ama bizim çocuk yüzde 50 engelli. neyse yerini değiştirdik ama bu kıza da feci tepem atıyor. ben yeğenime asla karşılık verme, kalbini hep yumuşak tut dedim. karşılık verirse daha da büyür zihninde kalıcı travma olur diye endişelendim. iyi mi ettim bilmiyorum. siz olsaydınız napardınız?
0
sanemz
(23.04.23)
Doğru yapmışsınız.Bu tür olayların boyutları ve sonuçları farklılık gösterse de hayatta bazı şeyler üstünde çok durmamasını telkin edin.
İçine kapanıksa daha ayrı bir ilgi göstermek lazım.
0
diyecevaplandı
(23.04.23)
Yanına birkaç arkadaş al git kızın yanına eğer yeğenime ve başkalarına bu zorbalığı yaparsan senin başına bela olurum de.
0
komando kani var bende
(23.04.23)
Bende yurtta zorbaliga ugramistim. O donem kalbimi yumusak tuttum, buyuk tepkiler vermedim. Zaten zorbalik yapanlarda sinif arkadasimdi. Fiziksel bi kavgaya girismedim. Ama lclm sogumaz o insanlara karsi. Asla karsilasacagim ortamlara girmem. Hayatimdan tamamen cikarttim. Ve bende etkisi hala surer.

Bu durum universitede olsaydi bu durumla kendim basa cikmaya calismak yetine yurdumu degistirirdim. En ufak durumda da tutanak tuttururdum gerekirse gerekli yerlere sikayet ederdim.

Gencken ve cocukken hakaretle ya da birinin malina zarar vermesiyle kendi basa cikmaya calisiyo insan. Bu tip durumlarla yetiskinken karsilasinca savciliga gidiyoruz, polise gidiyoruz.

Zorbanin yasindan bagimsiz bu durumlarla yasal anlamda ugrasmak en mantiklisi. Hic bir sonuc alinmasa bile zorbayi bir adim geri iter,
0
zimbirik
(23.04.23)
ben bu durumlarda nazik olmanın pek kazandırdığını görmedim. erkek versiyon olarak koca eğitim hayatımda bir kez denk geldim böyle bir şeye. bir iki uyardıktan sonra laftan anlamayınca çıkıp suratının ortasına kafayı çaktım. sonra beni gördüğü yerde başka tarafa bakmaya başladı. böyle yapın demiyorum ama söylemek istedim.
0
deranzo1
(23.04.23)
@deranzo1, öyle bir çıkış haklıyı haksız yapıyor bence. sürekli savaş halinde olmakta yorucu. ben kaçmayı tercih ediyorum ve olabildiğince sessiz kalmanın da karşıyı ürküttüğüne şahit oldum. hani diyorlar ya cahilin yanında kitap gibi sessiz ol diye. sessiz kalmak daha ürkütücü o kişi için. benim şahsen mecalim olmazdı, yurt ortamında birkaç kez ben de yaşadım.
ben hatta iyiliğimle yenmeye çalıştım. başardım da...
0
🌸sanemz
(23.04.23)
(13)

Yürüyüş - kilo vermeye yardımcı olur mu?

tchuck
100 kiloya dayandım malesef. hem kondisyonum olmadığı için, hem de aşırı ağır olduğum için (dizlerim zorlanıyor) koşu tarzında kardiyo yapamıyorum. yaptığım zaman kendimi sakatlama ihtimalim çok yüksek, dizlerime çok büyük baskı geliyor.neyse, 2 gündür hem köpeği dolaştırmayı bahane hem de "belki ya
100 kiloya dayandım malesef. hem kondisyonum olmadığı için, hem de aşırı ağır olduğum için (dizlerim zorlanıyor) koşu tarzında kardiyo yapamıyorum. yaptığım zaman kendimi sakatlama ihtimalim çok yüksek, dizlerime çok büyük baskı geliyor.

neyse, 2 gündür hem köpeği dolaştırmayı bahane hem de "belki yardımcı olur" diye yürüyüşlerimi uzatıyorum.

sabah 6.30da 1 saat, öğlen 1'de 1 saat, akşam 7de 1 saat yürüyüş yapıyorum.
yürüyüş tempom genelde 5-5.5km arası. yani günde 15km civarı yürümüş oluyorum.

diyete de başladım, tek öğün + 3-4 saat sonra bir avuç kuruyemiş veya yoğurt tarzında yapıyorum diyeti de.

neyse.
bu yürüyüşlerin bir faydası olur mu kilo vermeme?
apple watch'a göre her yürüyüşümde 400 küsur kalorim gidiyor -her 5km'de- (aktif kalori olarak 550). ne kadar doğru bilgidir bilmiyorum.

en azından ilk etapta 7-8 kilo verebilirsem, kendi ağırlığımı daha taşıyabilir hale gelebilriim diye düşünüyorum.
şınav, mekik falan da denemeye başlayacağım bu sürede.

sırf bu şekilde kilo verebilir miyim?
0
tchuck
(23.04.23)
Tabi ki verirsiniz. Eğer başka bir sağlık sorunu yoksa kilo vermek temelde kalori açığı yaratmakla alakalı. Günlük olarak aldığınız kalori, harcadığınızdan düşük olduğu sürece vücudunuz mevcut enerji depolarını kullanacaktır. Önemli olan sürdürülebilir ve sağlıklı bir sistem kurmak. Kendinizi hem sportif hem de beslenme açısından aşırı zorlamadan başlamanız iyi olmuş. Bir süre devam edip faydalarını görmeye başladıkça zaten daha motive olur, gerekirse daha yoğun bir aktivite temposu yakalarsınız. Şimdiden iyi şanslar.
0
salihdt
(23.04.23)
Yürüyüşün çok etkisi olmaz, kardiyoda harcanan kaloriler %90 oranında kaslardaki şekerden gider, çünkü hareket ederken kullanılan enerji kaynağı şekerlerdir. Daha sonra yediğin tüm karbonhidrat içeren ürünlerle o kalorileri tekrar yerine koyarsın. Bi kayıp yok yani. Yağ kaybının temelini kalori açığı oluşturur. Yani günlük 250-300 gram kalori açığı oluşturursun, vücut o açığı kapatmak için vücut yağlarını harcar, sen de bu şekilde toplamda 7000 kalori açık verdiğinde 1 kilo yağ kaybetmiş olursun. Ayrıca o saatle hesaplanan kalori tüketimi çok gerçekçi değil, sen onu her zaman en az üçte bir daha az düşün.

İkincisi, bahsettiğin sistem çok dandik. Yani bu kadar kalori düşürerek kilo verdiğinde yağ ile birlikte büyük oranda kas da kaybedersin. Yani 1 kilo yağ yaksan 2 kilo kas kaybedersin, kas kaybedeceğine şişman ol daha iyi. 1 kilo yağı 1 ayda verirsin ama 2 kilo kası belki 1 senede yerine koyamazsın. Böyle diyetler yapmak yerine alman gereken toplam kaloriyi hesapla, bunu karbonhidrat + protein + yağ olarak makrolara ayır ve toplam kalorinin 250-300 kalori altında beslen. Ayrıca yağ kaybederken sistem kas kaybetme eğilimine de girer. Bunu minimumda tutmak için ağırlık çalışması + yüksek proteinli bir diyet öneririm. Çünkü senin yaptığın şeyi sen en fazla 2 hafta yaparsın, sonrasında "ya aman ya" deyip poğaçaya gömülürsün. Bu hep böyle olmuştur hep böyle olur. Ben %12 yağ oranıyla diyet yaparken 2000 kaloriyle başlıyordum diyete öyle söyleyeyim. En iyi diyet sürdürülebilir diyettir.

Üçüncüsü, yürüyüş yapmayayım mı dersen yap tabii, fitness kapasiteni artırır daha sağlıklı olursun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.04.23)
çevremdeki kilolularda işe yaramadı. tam tersi daha çok iştahını açıyor daha fazla kilo alıyorsun demişti birisi. her şeyin başı irade yaa, boğazına dur diyecen hepsi bu. akşamdan sonra nokta. yeme içme bitti.
0
sanemz
(23.04.23)
kilo vermenin yöntemi kalori açığı oluşturmak. 7700 kalori 1 kiloya denk geliyor.

yediklerinize dikkat ederseniz (günlük toplam günlük harcadığınız kaloriden daha az kalori almak) kilo verirsiniz.

yürüyüş yapmak da harcadığınız kaloriyi arttırdığı için tabii ki faydalı.

ama tek başına yürümek ya da başka herhangi bir spor koşu vs. tek başına garanti kilo verme yöntemi değil.

ben de yaklaşık 100 kilo civarlarındayken yaklaşık 1 yıl düzenli kardio ve ağırlık spor spor yaptım. ama yediklerime, kalorime vs. dikkat etmiyordum. hatta daha çok kalori harcadığım için daha çok acıkmaya ve daha çok yemeye de başlamıştım. ve 1 yılın sonunda güçlendim, kondisyonum arttı vs. ama kilom ve vücut şeklim aynı duruyordu :)

sonra gerçekten kilo vermeye karar verince kalori sayma, yediğim her şeyi kaydetme olaylarına giriştim. spor da yapmıyordum o sırada. 100 kilodan 88 kiloya düştüm. günlük 550 kalori açığıyla (ki bunu başarmak kolay) ayda 2 kilo verilebiliyor.
0
king lizard
(23.04.23)
Sadece yürüyerek 40 günde 16 kilo verdiğim oldu. Günde 20bin adım attım ve yediğime dikkat ettim.

Verilmez diyenler neye göre diyor bilmiyorum ama ben kendi tecrübeme göre diyebilirim ki çok güzel veriliyor.
0
armagan abanuz
(23.04.23)
yürümek kilo verdirmez. kalori açığı kilo verdirir.

yürüyüş kardiyo sistemini iyileştirir. yani kalbin daha rahat kan pompalar, dokularında sıvılar daha iyi dolaşır.

o yüzden yürüyüşün tadını kaçırmadan evvel diyetini çözmelisin. kilo başına 1,5 gram protein önemli. tdeecalculator'dan yaklaşık cutting kalorini hesaplarsın. hatta orada makrolarını da yazar. başlangıç için iyi bir nokta.

iyi beslenme ile kilo verirsin çok rahat. yürüyüş kardiyodur.
0
alperz
(23.04.23)
aslında bahsettiğim şey yürüyüşten oluşan kardio kilo veririr miydi.

yani apple watch 5km başına 400 kalori gösteriyor, günde 1200 kalori harcıyor olabilir miyim yürüyüşle? yoksa bu veriler hatalı mıdır?

çünkü 2000 kaloriyi duran halimiz yakıyor, 1200 kaloriyi yürüyüş yakıyorsa. 3200 kalori. günlük 1500 kalori açığı yaratmak imkansız gelmiyor bu haliyle. ama veriler ne kadar doğru?
0
🌸tchuck
(23.04.23)
günde 1 saat tempolu yürüyerek ve yediklerinize dikkat ederek çok güzel kilo verilir. 132'den 105'e bu şekilde 3 ayda düştüm. ama disiplinli yapmak şart.
0
calmdown
(23.04.23)
her gün 15 kilometre yürürsen bir yerden sonra dizin, kalçan ve ayak bileklerin sakatlanır.

hele bunu bir de tabanı destekli bir spor ayakkabı ile yapıyorsan daha büyük sorunlar yaşarsın.

önce diyeti çöz. yürüyüş ana yemeğin yanındaki salata gibi olur.
0
alperz
(23.04.23)
Yalnızca yürüyerek günde 1 öğünlü, kalori açığı olan bir diyete girersen kaslarını koruyamazsın. Kas çalışmazsan, kalori açığı verdiğinde vücut kaslar çok enerji harcıyo diye kasları bırakır.

Yürüyüşü abartmamanı öneririm. Zayıflamak için düz kardiyo yapmanın bir çok handikapı var. Öyle insanların 2 ayda verdikleri kilolara bakma. Kilo verip, tekrar almaya meyillenmemek için hormonlarını vs de ona göre bir sistemde tutman lazım. Boğazı tutmak yalnızca iradene bağlı değil, hormonal de bir şey. Vücut sana ye diye ısrar ederken iradene güvenemezsin.

O yüzden kardiyoyu sal, kas çalış, güzel beslen, bir miktar da kalori kısıtlaması ama çok değil.
0
zimbirik
(23.04.23)
doğrudan yardımcı olmaz fakat bu gibi şeyler insanın düşünce şeklini etkileyip hayatını da buna göre düzenlemesine yardımcı oluyor bütüncül bir değişime katkı sağlıyor o yüzden faydalı
0
freebird5406_2
(23.04.23)
Bisiklet.
0
Jazz
(23.04.23)
Bir ara 110 kiloya dayandım pandemide. Yürüyüşe başladıktan birkaç ay sonra 93'e düşmüştüm. Geçtiğimiz aylardaki çalışma düzeninden yine kilo aldım ama bu sefer o sayılarda değil. Yine yürüyüşe başladım. Düzenli değil ama arada aralıklı oruç ve karbonhidratı azaltmak ve işlenmiş şekeri sıfıra yaklaştırmak da yardımcı oluyor epey. Bu arada haftada -imkanım olduğu sürece- 4-5 gün civarı yürüyorum. Yürüyüşlerim de 10km civarında. Bu, beni zorlayan bir mesafe değil, daha devam da ederim ama canım sıkılıyor bir de yürüyüş tempolu da olsa 10km demek yaklaşık 1,5 saat sonuçta.

Bu arada 191 cm boyundayım. 110 kg olunca ulaşımı yuvarlanarak sağladığım düşünülmesin. Ayrıca 92-93 de normal kilo haliyle. Yani işe yaradı.
0
nawar
(23.04.23)
(5)

Bacaklarım pert!

msb
2-3 haftalık aradan sonra biraz sertçe bir antrenman yaptım, ertesi gün de üzerine bahçede ağır iş yapınca bacaklar pert oldu.Günlük işlerimi yapamaz durumdayım şu anda.Soğuk duş aldım işe yaramadı.Glutamin var evde bi porsiyon, onu alsam mı?Başka ne iyi gelir bu durumda?
2-3 haftalık aradan sonra biraz sertçe bir antrenman yaptım, ertesi gün de üzerine bahçede ağır iş yapınca bacaklar pert oldu.

Günlük işlerimi yapamaz durumdayım şu anda.

Soğuk duş aldım işe yaramadı.

Glutamin var evde bi porsiyon, onu alsam mı?

Başka ne iyi gelir bu durumda?
0
msb
(19.04.23)
4 mg. Muscoril. Ben 8 mg kullanıyorum ama alışık değilsen ishal yapar o miktar. 1 tane de Dolorex.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.04.23)
Ağrı kesici hap, kas gevşetici krem, soğuk kompres, bilen biri tarafından masaj
0
Mirket
(19.04.23)
Ek olarak, bol sıvı tüketimi, bacakları yukarıda tutarak dinlenmek, aralıklı olarak bacakları ayaktan yukarı doğru sağmak gibi yaklaşımlar laktik asid birikimini azaltır.
0
pro9it9is9
(19.04.23)
Yürüyüş. Isındıkça açılır.
0
zimbirik
(19.04.23)
Günde kg başına 2 gr protein tüket, bol bol et ye. yeterli protein almazsan süreç uzar. gluatamini de çak gitsin çok bir şeyi değiştirmez ama iç yine de. dinlen, iyi uyu. :) 3-4 güne geçer maksimum.
0
motosiklet burclu adam
(20.04.23)
(19)

gece gece canımı sıkan bir takım gönül olayları

infirmary blues
çok değerli duyuru sakinleri. aklımı inanılmaz kurcalayan benim için karışık bir gönül durumu oldu. işin içinden çıkamadım. otuzlu yaşların başında iki kişi. ben erkek kişisi olarak kafaya taktım biraz.yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmal
çok değerli duyuru sakinleri. aklımı inanılmaz kurcalayan benim için karışık bir gönül durumu oldu. işin içinden çıkamadım. otuzlu yaşların başında iki kişi. ben erkek kişisi olarak kafaya taktım biraz.

yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmalar güzel gidiyordu. biraz kaptırmıştım kendimi ben boşluktan mı desem. yüzüm baya gülümsüyordu. ilk buluşma da güzeldi. sonra ikinci buluşmada bir etkinliğe gittik. etkinlik çıkışı geç oldu dedi, taksiyle geçeyim ben dedi. ben de eve geçince haber ver mutlaka dedim ve geceyi kapattık.

şimdi eve geçince haber ver kısmı önemli. çünkü o gece haber vermedi. etkinlikte de ufak bir mesafe sezdim aramızda. biraz ondan bekledim eve geçtim diye mesaj göndermesini. mesaj gelmedi. sanırım isteksiz hoşuna gitmedi diyerekten yazmadım bu kişiye, bir nevi ghostladık birbirimizi. bu olaydan bir kaç gün sonra, whatsapp üzerinden engellediğini gördüm, neyse dedim olabilir ama bir yandan da can sıkıcı geldi.

bir hafta geçti. fazla büyütmemiştim ama bu gece alkolün etkisiyle aklıma geldi, madem engelledi sms atayım dedim niye engelledin diye.

bana bir paragraf mesaj yazmış, burası türkiye bir kadın gece vakti taksiye binince, eve vardın mı diye aranılır, sorulur ama sen bunu merak edip yazmadın, engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire. akıl da vermiş bir dahaki buluşmalarında aklında bulunsun şöyle yap böyle yap. hatta aşırı da sinirli bir şekilde yazmış. ben de şöyle dedim, taksiden inince haber vermeni beklemiştim aslında. uzatmayalım iyi geceler diyerek kapattım konuyu.

bugün çok gereksizdi bence yazmam diye düşünüyorum ama dediğim gibi aklıma geldi. yani düşünüyorum, egomun kırılganlığından değil, tekrardan iletişim kurmak için, merak ettiğimden yazmıştım. biraz da özledim onunla olduğum günleri sanırım. ama attığı mesajdaki gerilim, olaylara kendi penceresinden bakması, beni anlamaya bile çalışmaması üzücü geldi.

şimdi böyle evde tavana bakarken canım sıkıldı bu mevzuya. benim yazmamam büyük kabalık mı olmuş, oysa ona söylemiştim eve varınca haberdar et diye. aslında bazı kişiler de eve geçince yazıyor ben geçtim diye. canımı sıkmalı mıyım? bence çok özel bir insan değil benim için. olsa illa ki alttan alır, bir şekilde benimle uzlaşırdı ve sohbetimize devam ederdik. ne düşüneceğimi bilemedim. biraz can sıkıntım gitsin diye hem yazmak, hem de bu olayı yorumlarınızla şekillendirmek istedim. sevgilerimle
0
infirmary blues
(19.04.23)
hiç umurumda olmaz önüme bakardım. bu kadar basit şeyleri kafaya takmayın. gönlü olan belli eder zaten. eve varmadan önce ya da sonra sormak neyi değiştirir?
0
orient blue
(19.04.23)
Sen sormaliydin kadin haklı. Orda ne kadar deger veriyosun, ilgili misin, merak ediyor musun bunu gösteriyorsun aslinda sorarak. Sormayarak da o kadının senin icin onemsiz oldugunu hissettirmissin. Cok basit aslinda. Turkiyede yasiyoruz ve biz kiz kiza buluşmada bile gece herkes evine vardi mi diye birbirimize mesaj atıyoruz.
0
instant crush
(19.04.23)
hayır ya kadın haklı falan değil.
@orient +1 bu arada.

"eve geçince haber ver mutlaka"
anahtar nokta "mutlaka"
e siz zaten üzerinize düşeni yapmışsınız.

artı, ne malum siz arayıp sorsaydınız "hayırdır neden darlıyorsun bu kadar, haber ver dememiş miydin, eve ulaşınca yazacağım/arayacağım zaten" gibi bir cevap da alabilirdin.
başıma geldi oradan biliyorum :d

sen üzerine düşeni yapmışsın hocam.
karşı taraf "sebep aramış" bence biraz.
"bir hafta geçti" diye başlamışsınız ortadaki cümlenize.
bir aydır tanıdığı birine, bir hafta boyunca içinde sinirini tutacak ve ilk fırsatta üzerine boşaltacak birisiyle olmaman daha hayırlı hocam.

"engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire"
şu cümle bile anlatıyor olayı öyle diyeyim.
0
thedepressed
(19.04.23)
Kadin hakli filan degil. Kurtulmussun. Eger olur da tekrardan yuz verirsen ve ayni kisi tarafindan uzulursen buraya gelip yazma :d Biz uyarimizi yaptik. Karsi taraf sizi begenmemis ve bu bahanesi olmus(BOYLELERI MAALESEF VAR) O veya bu, iki turlu de olmamis. Oldurmaya calismayin. Yine de siz bilirsiniz.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(19.04.23)
kadın fena kezban baş edilmez +1
0
sanemz
(19.04.23)
Gönlü olsa yazardı. Gönlü olmayınca yukarıda dendiği gibi, yapışkan biri görünürdün.
Anlamsız tribe maruz kalmışsın. Oluyor öyle, geçmiş olsun.
Not: aklından çıkar, daraltma kendini, ne engelledi mindiye bak ne de mesaj at.
0
kisa
(19.04.23)
Aaaa ne? Açıklamayı okurken dumur oldum. Kadın herhalde 16 yaşında falan olmalı. Hatta ben başta vardın mi atılan mesaja cevap verilmemesini, "ya iyi hoş bir iki kere dışarı çıktık da hemen ne bu samimiyet, vardın mi falan" diye düşünmüştüm hatta engellemeyi haksız bulacaktım ki...

Ben daha yeni flört ettiğim birisine asla vardın mi diye sormam ya, çocuk değil neticede, tamam burası Türkiye ama Afganistan da değil. Cephe hattından geçmiyor insanlar. Hatta bana aşırı cringe gelir bunun üç gündür tanıdığımız insanlar tarafından söylenmesi. Sevgilimiz farklı bir şehre gider, sorarız. Da bu çok saçma. Ve bunu yapmak da yetmiyor hanımefendiye göre bir de aranacak. Valla kurşun islakamis sizi.
0
sanguine
(19.04.23)
Bu kişiyle bir ilişkiye başlamanın size zarar vereceğini düşünüyorum. Ona da iyi gelmeyecektir. Aynı fikirdeyseniz ve becerebilirseniz bu kişiyle iletişimi kesin.
Eve varınca haber vermesini söylemenize rağmen (ki söylemeseniz de olurdu, öyle bir ilişkiniz yok henüz) size bundan sinirlenip engelleyen kişi zor bir insandır. Böyle uzaktan tek hareketle tahmin etmek pek sağlıklı değil ama büyük ihtimalle iç huzuru olmayan, kendiyle barışık olmayan, ilişki yaşayacağı kişinin hayatına da bu huzursuzlukları, güvensizlikleri ile gelecek bir insan.
0
michael_knight
(19.04.23)
mevzu karışık falan değil. tipik kezban vakası.
0
lazpalle
(19.04.23)
kadın %100 haklı.
madem umurunda değil neden "eve geçince haber ver" dedin? demesen sıkıntı olmazdı ama bunu laf olsun diye söylemişsin. bunu yazmanın sebebi zaten kadının başına bir iş mi gelir diye haberdar olmak değil midir? ee kadın dönmemiş işte belki taksici kaçırdı. niye yazıp da iyi misin diye sormadın ki.

ders olmuş olsun, bir dahakine sorarsın.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.04.23)
Hocam şimdi eve gidince haber vermenin falan ne kadar gerekli olduğunu tartışmıyorum. Bence baştan gereksiz.

Ama sizin aranızda bir karşılıklı anlaşma konuşma olmuş, amaç ne , karşınızdaki kişinin taksiden indiğine ve evine sağlam vardığına emin olmak.

Karşı tarafın eve sağ sağlim varıp varmadığını merak ediyorsanız ve o kişi size eve vardığını söylemediyse bu durumda eve varamamış olduğunu, başına bit şey gelmiş olabileceğini düşünmeniz gerekirdi ve bunu düşünüp aramanız gerekirdi. Ama siz kendi egonuzun derdine düşüp eve varınca bile aramadı diye triplenmişsiniz. Eğer eve vardım diye aramayınca başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünmüyorsanız neden eve varınca aramasını istiyorsunuz.
Sizin haber vermesi gerekirdi ama vermedi düşünceniz eve sağ sağlim vardığı varsayımı üzerine kurulu zaten. Mantıksızlık burada başlıyor.

Eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisi ile ilgilendiğinizi söylemişsiniz, aramasını istemişsiniz.
Kız eve gidince aramamış. Siz de başına bir iş gelmiş olabileceğini düşünmemişsiniz ve arayıp sormamışsınız. Ama en başta eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisiyle ilgileniyordunuz.
Tutarsız yani. Eve varıp varmadığını merak etseniz size haber vermediğinde meraklanıp ararsınız. Sizin amacınız akşam eve gidince konuşmakmış bence.

Yani karşınızdaki kişi de bi tık çok tepki vermiş sizin tutarsız davranışınıza ama tutarsız davranan sizsiniz.
0
zimbirik
(19.04.23)
Ben de bire bir zimbirik gibi düşünüyorum. Bro mesela şöyle düşün: Sen "eve gidince muhakkak haber ver" dedin. Bu neden söylenir? Merak edersin mesela başına bir iş gelmeden eve gitti mi vs. Hanımefendi de sana bir nedenle haber vermemiş. Sen acaba "lan bunun başına bir şey geldi de ondan mı aramadı" acaba diye bi huysuzlanmadın mı? Yani aramasını istemenin sebebi bu değil miydi, e aramamış, sen niye aramadın mesela, böyle de bir olay var. Yani başka bir mesele olsa sana hak veririm ama bu konu özelinde sen haksızsın, senin isteğin eve sağ salim gidip gidip gitmediğini öğrenmek değil de sonrasında konuşarak "bu iş devam edecek mi etmeyecek mi veri toplaması" gibi geliyor bana. Bu gerçekleşmeyince de bozulmuşsun işte. No offense.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.04.23)
zimbirik+1 bari ertesi gun yazsaydiniz ikiniz de
0
ala09
(19.04.23)
avrupa'nin en guvenli sehirlerinden birinde yasiyorum. o donem gorustugum bir adam, beni otobus duragina birakip, gec bir saatti ama yine de fazlasiyla guvenli bir yer, gidince haber ver lutfen demisti. ben de eve gidince, gercekten tamamen dalginligimdan unuttum. yaklasik yarim saat 40 dk sonra, cok tatlis bir sekilde, "otobus sofuru kacirdi degil mi, nereye goturdu soyle, kurtarmaya geliyorum" gibisinden geyik bir mesaj atmisti. ozur dileyip, vardigimi vs. soylemistim ve oradan da tatlis tatli devam etti muhabbet. kesinlikle denemek icin unutmus gibi yapmamistim ve eger yazmasaydi da ertesi gun engellemek, vay neden sordun da takibini yapmadin da demezdim. ama belli ki adam soylemis olmak icin degil, gercekten varip varmadigimi ogrenmek icin soylemisti.

ikinizin de gonlu olsa ya da ikiniz de birbiriniz icin daha makul insanlar olsaniz bir yolu bulunurdu ama hem kadinin tepkisi asiri (bir hafta belli ki bilenmis, patlamis, kendini ifade edememe sikintisi buyuk) hem senin tepkisizligin cok sacma olmus. kadin seni engellemese, teorik olarak, kacirilip kacirilmadigini asla bilemeyecektin :) kafaniza fazla takmayin bence.
0
songforsomeone
(19.04.23)
Tam olarak Zimbirik ve songforsomeone+1

sizin icin cok ozel bir insan olmadigini o da fark etmis ki koyvermis, olculu davranmamis. Iyi olmus ikiniz icin de.
0
unidentified floating object
(19.04.23)
biri haber ver dese haber vermeyip üstüne bir de niye kendi yazmıyor diye kızılmaz ya. çok ilgi istiyordu demek ki.
0
oyokbuyoknevar
(19.04.23)
daha ilişkinin enn başında böyleyse asla asla ama asla çekilmez. bu tip insanlar hayattan soğutuyor beni ya.
0
deartheodosia
(19.04.23)
kız ilgi budalası bence. yanlış birşey yapmamışsın.
0
false pretension
(20.04.23)
kim haklı kim haksız düşünecek bir olay değil bence. iki taraf ta haklı olabilir kendi penceresinden.

bana öyle geliyor ki senden pek hoşlanmamış ve bunu bahane etmiş.
0
abelardo
(20.04.23)
(22)

bu taciz sayılıyor mu?

bisküvi123
herkese merhaba,ilk kez böyle bir soru soruyorum ama kendimi cidden çok kötü hissediyorum. bugün amcamlar bize geldi ve sonrasında yolcularken ben normal bir şekilde sarılacakken amcan bana sıkı sıkı sarıldı. arada böyle sarılıyor, onun mizacı böyle ama herkese mi böyle sarılıyor bilmiyorum ki bilme
herkese merhaba,

ilk kez böyle bir soru soruyorum ama kendimi cidden çok kötü hissediyorum.
bugün amcamlar bize geldi ve sonrasında yolcularken ben normal bir şekilde sarılacakken amcan bana sıkı sıkı sarıldı. arada böyle sarılıyor, onun mizacı böyle ama herkese mi böyle sarılıyor bilmiyorum ki bilmem de mümkün değil. bir amca, yeğenine -kız- neden sıkı sıkı sarılır? neredeyse 23 yaşına geldim, artık çocuk değilim sonuçta ve biriyle o kadar sıkı sıkı sarıldığınızda göğüslerinizi karşı taraf hissediyor. ben okb'li biriyim, sevmiyorum böyle temasları ama bu kadar sıkı sıkı sarılmak yani nerdeyse bedenleriniz bir olacak, neden yapılır? bu normal mi? bu taciz kapsamına girer mi? kafam çok karışık ve çok kötü hissediyorum kendimi. okb'm olduğu için bu olayı abartıyor muyum, bu amca yeğen sevgisinden gelen bir şey mi, yoksa böyle düşünmekte haklı mıyım emin olamadığımdan sormak istedim. ben mi abartıyorum yoksa herkesin akrabası böyle sıkı sıkı sarılıyor, sırtını sarılırken sıvazlıyor mu? bu kadar sıkı sarılmaktan, istemediğim şekilde, rahatsızlık duydum, bu taciz olur mu?
0
bisküvi123
(13.04.23)
Hocam biz senin amcanı aile ilişkilerini samimiyet dereceni ne bilelim de yorum yapalım şimdi, hadi işyerinde müdür böyle yaptı desen çalışan-müdür arasında böyle bi şey normal değil deriz de senin pozisyonunda zor yani bi şey demek olabilir de olmayabilir de.

Ya bu arada benim de nawar gibi hiç yeğenim yok ama doğumlarını hatırladığım şu an kocaman olmuş kız-erkek birçok kuzenim var, çoğunun da amcası dayısı gibiyim aslında yaş olarak ve bir araya geldiğimizde senin bahsettiğin şekilde sarılırız ederiz birbirimize sevgimizi göstermekten çekinmeyen bir aileyizdir, kimse de farklı bir şey düşünmez aklından bile geçmez herhalde fakat tabii Türkiye'de de dünyada da her şey olabiliyor ama sizin ailenizde ne oluyor biz bilemeyiz, bunu siz bilirsiniz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.04.23)
Amcanız ile ilişkinizi bilemeyiz. Yani yeğenim falan yok da kuzenlerim var. Bırak 23'ü bir tane (kız) kuzenim neredeyse 30 yaşında, ben onu yanağını sıkarak ikiye bölene kadar sıkacak şekilde sarılarak vs. severim. O da öyle sarılır bana. Göğsünün vücuduma yapışması, neredeyse bir beden olmak gibi şeyleri bırak düşünmeyi, şu an cümle kurarken bile aşırı rahatsız oldum. Erkek olan kuzenler de 20+ yaşında. Onları da aynı şekilde severim. Bizim büyük ailede insanlar yaşlarından bağımsız olarak birbirine böyle sevgi gösterdiği için kimsenin aklından öyle şey geçmez. Sizin dinamikleri de bilmeden konuşamayız.
0
nawar
(13.04.23)
ben de aşırı rahatsız oldum bu yazıyı yazarken, sanırım okb'mle ilgili bir durum. ve sanırım ülkedeki haberler vs beni etkiliyor, bilmiyorum kafam karışık
0
🌸bisküvi123
(13.04.23)
arkadaşlar, akrabalar, aile dostları vs. birbirine sıkı sıkı sarılabilir bunda anormal bir şey yok. amca yeğenine de sarılır tabi ki. göğüslerini hissediyor falan demen garip geldi yani çok mu muhafazakar yetiştirildin yoksa kendi kendine mi takıntı geliştirdin bu konuyu bilemiyorum da bunda garip bir şey yok karşındaki insanda göğüs varsa hissedersin doğal olarak el-kol hissettiğin gibi, avuçlamıyorsa anormal bir şey yok bunda.

öte yandan yaptığım yorum normal durumlar için geçerli tabi. kişinin niyeti gerçekten bozuksa normal bir davranışı da taciz amaçlı yapabilir bunu da biz bilemeyiz.

özetle eylemin kendisinde sorun yok kişinin niyetinde sorun varsa o da senin bileceğin olay.
0
semaforo de medianoche
(13.04.23)
Netameli bir konu ve hiç bir olası mağdurun da kendini bir de haksızlık yaptığı düşüncesiyle kötü hissetmesini istemem.
İlişkinizin samimiyet seviyesini bilemeyiz+1 kendinizi başka şekillerde de rahatsız hissetmenizi sağlayacak bir davranışı var mı.
Başka akrabalara davranışları ile size olan ki farklı mı.
Bir sakince bunları düşünüp etüt etmek lazım.
Onun dışında da elbette rahatsız olduğunuz hiç bir samimiyete mecbur değilsiniz.
0
anon1m
(13.04.23)
abartıyorsunuz. taciz falan değil. sanırım haberler çok etkilemiş sizi. oldu olacak kız bir bebeği erkek bir insana sevdirmeyin. töbe töbe. olacak şey mi? birkaç kişi yüzünden neden herkes zan altında kalıyor? bunun geleceği nokta şu: herhangi bir insan bir bebeği kucağına alıp sevemeyecek ya da çok çok çekinerek alıp sevecek. gelinen noktaya bakar mısınız? bizim zamanımızda bebek dediğin kucaktan kucağa gezerdi.

"bir amca, yeğenine -kız- neden sıkı sıkı sarılır? neredeyse 23 yaşına geldim"

amca dediğin, dayı, teyze, hala dediğin zaten yeğenlerine, torunlarına sarılmak için var. ne demek niye? o senin kundaktaki halini görmüş bir insan sonuçta. ayrıca 55-60 yaşından bakınca küçücük bir çocuğun yaşına denk geliyor 23 yaş.
0
ahm1
(13.04.23)
neyi nasıl düşünürseniz öyle olur.
bu konuyu en iyisi unutun gitsin. ortada net bişey yok, deşmenin faydası da yok.
bir daha da, rahatsız oluyorsanız kaçının sıkı sarılmaktan, gerekiyorsa araya dirseğinizi koyun, olsun bitsin.
0
vizivozo
(13.04.23)
obsesifligin icinde var bu o yuzden bu detayi belirtmen iyi olmus. ama tacizin tanimi zaten karsi tarafin rahatsiz olmasiyla alakali. burda rahatsiz olmussun demek ki over davranmis. cizgiyi sen belirlersin yani sen "ailemdeki x kisi rahatsiz olmuyosa benim de olmamam lazim" demek zorunda degilsin. aile iliskileri samimi ve dokunsal olabilir ama sen hoslanmiyorsan geri adim atabilirsin sarilma esnasinda. bu herkese karsi yapilabilir. burdaki mesele kendini kotu hissettigin noktada mudahale edememen. toplumun yozlastigini dusunen erkek dusmani biriyim, burda amcanin yuzde yuz masumane davrandigini dusunuyorum. dusuncelerinin nedeninin de okb oldugunu dusunuyorum. hatta burda okblilerle ilgili arastirma vardi onun arastirmasinda bu konular da vardi dusunmek istemedigin dusunceler
0
ala09
(13.04.23)
Abi birine sıkıca sarıldığında göğsü hissedilir yani, ne alaka şimdi bu. Anneme sarılınca da göğsünü hissediyorum ben ama böyle hastalıklı bir şey aklıma bile gelmedi bu zamana kadar :/
0
synesthesia
(13.04.23)
tek örnekte taciz ağır olur ama normal değil. bu tarz konular “iyi insandır, aklından geçmez” vs. meselesi değil. asla yönetemediğin içgüdü ve hormonlar meselesi.

okb ile konunun yakından uzaktan alakası yok.
0
lahmacun
(13.04.23)
analiz kasmaya gerek yok. rahatsızlık duymuşsun, sarılma teşebbüsünde geride dur ya da dirseklerini kırmadan bir boşluk oluştur arada. başka bir şey yapman gerekmiyor. don't be weird.
0
gabe h coud
(13.04.23)
bence de pek sıkıntı yok denk gelmiştir. kafaya takacak bir şey yok.
0
arveles gibiyim
(13.04.23)
siz rahatsiz hissetmissiniz, taciz olup olmadigi vs tartisilir, iliskinize bakmak lazim belki evet ama rahatsiz hissettiyseniz (ki buna hakkiniz var, bunu asla ve asla unutmayin) izin vermeyin, buradan yola cikin. rahatsiz hissettiginiz konularda sinir koyun, cocuk degilsiniz dediginiz gibi, sakin ve yumusak bir yerden de sinir koymak gayet mumkun. sinir koymak illa terslemek, cikismak vs degildir. bunun uzerine calisabilirsiniz.
0
kassiopeia
(13.04.23)
geçende annemin eli yanlışlıkla mememe değdi aşırı rahatsız oldum. annem beni taciz ediyor desem 80 küşür yaşında kadını hapse mi atsınlar. aman ne biliyim oluyor böyle. bazen gözüm bayramlarda sakin sakin otururken adamların pantolonlarının ağ kısımlarına denk geliveriyor sonra panikle çeviriyorum gözümü. oluyor bunlar. milletçe birbirimizi taciz ediyoruz aslında ne gerek var bayramlarda boş boş oturmaya.

alakası yok denmiş ama bence kesinlikle okb. şişirmeyin. biran evvel farklı uğraşlar bulun. yoksa bir tanıdığım gibi kendinizi bakırköy"de bulursunuz.
0
sanemz
(13.04.23)
Gerçi ben erkek kişisiyim ama benim amcalarım hayattayken hep öyle sarılırdı.
Şimdi de kız yeğenim de erkek yeğenim de hep kucağımda, tepemde. Acaba büyüdüklerinde onlar da böyle düşünebilir mi diye düşünüp rahatsız oldum duyurunuzu okurken.

Gerçi her ailenin dinamikleri farklı.

Mesafeli durursanız anlayacaktır. Sizin ne hissettiğinizdir önemli olan.
0
Mirket
(13.04.23)
Eski nesil öyle sarılıyor ama hoş değil. Ben omuzlardan sarılır özellikle dikkat ederim kız Arkadaş sarılmasında. Öne uzanarak sarılmak en güzeli
0
hasmetizm 2046
(13.04.23)
mizaç diyorsun candan biriyse normal. he ben yapar mıyım yapmam. ancak biz oryantalist bir kültürüz her türlü samimiyet var. yani amcan seni kızı görüp sarıldıysa anormal değil. ben y kuşağı bir kız babasıyım yani kızımı o kadar seviyorum ki daha küçük olmasına rağmen rahatsız ediyor olabilirim.
0
mikahakkinen
(13.04.23)
Bunun taciz olup olmadığını sizin amcanızla aranızdaki samimiyet, amcanızın niyeti ve en çokta sizin koyduğunuz sınırlar belirler. Size sarılmasını istemiyorsanız ve bunu belirttiğiniz halde size sarılıyorsa evet bu tacizdir.

Ama Sıkı sıkı sarılmak akrabalar arasında olur. Memeye anlam yüklemeye gerek yok. kolunuz bacağınız nasıl sarılırken diğer insanlara temas ediyorsa memenizde bir vücut parçanız, tabi ki temas edecek. Özel anlam yüklemeyin memenize yani.

Ama siz sarılmak istemezsiniz, sıkı sarılmak istemezsiniz, öpmek istemezsiniz kimseyi vs, sizin tercihiniz. Kendi bedeniniz, sınırları siz belirlersiniz. Eğer size sarılmasını istemiyorsanız o zaman “ben biraz rahatsızım” diyin geçiştirin, ya da “ben sarılmayı sevmiyorum” diyin kestirip atın.

Eğer negatif bi enerji alıyosanız amcanızdan, bir art niyet seziyorsanız bunu görmezden gelmenize gerek yok. Ortalığı taciz suçlaması ile alevlendirmek istemiyorsanız o zaman sarılmayın.
Sarılmadığınız için hakkınızda asi ve uyumsuz demeleri, sizin kendi vücudunuz için koyduğunuz kurallardan, çizdiğiniz sınırlardan daha önemli değil.
Bir de ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Demekki amcanızda da var bi yamukluk, sizi böyle hissettirdi. Çünkü yalnızca sıkı sarılması nedeni ile böyle hissetmezsiniz diye düşünüyorum. Hislerinize güvenin.
0
zimbirik
(13.04.23)
Taciz veya değil bir şey diyemiyorum. İki örnek yazayım.

Biri benle ilgili, siz yaşlarında iki kuzenim var. Ergenliklerinden itibaren sarildigimizda o goguslerin birbirine degmemesi kısmına dikkat ettim. Doğrusu bu veya değil diye değil, sadece rahatsızlik verecek bir şey yapmış olmayayım diye.

İkincisi de bir kadın arkadaşın bahsettiği. Bana sarılır mesela öyle sıkı sıkı çünkü mesafeleri net bir ilişkimiz var. Ama başkalarıyla şöyle yaptığını söylemişti: ayaklarını geride tutup omuz ve üstünden sarılmak. Böylece olası rahatsız olacağı bir durumu engellemiş oluyormuş.

Dediğim gibi tacizdir değildir bir seu diyemiyorum, ama @zimbirik'in dediği gibi amca-yegen ilişkinizin geçmişi geri kalanı da önemli. Sarilmamak, uzak durmak en iyi çözüm şu aşamada.
0
encokbenisevinnolur
(13.04.23)
Tanım koymak zordur ve şu durumda gereksiz bence. İstemiyorsanız mesafe koymak en iyisi.
0
SiyamkedisiZorro
(13.04.23)
Eğer bebekliğinizi bilen, sizi kucağında sevmiş, oyunlar oynamış, sarılmış, öpmüş bir amcaysa, yani yakın ilişki içindeki bir amcaysa sizi hala çocuğu gibi görüyor ve seviyordur. Aklına gelmiyordur büyük ihtimal ile böyle hissedeceğiniz.

Eğer çocukluğunuzda ve bebekliğinizde ortalarda olan biri değil de sizi sadece yetişkinken tanımış biriyse, yine taciz olmayabilir ama böyle sıkı sıkı sarılması da hoş değil.

Madem rahatsızsınız, sarılmamaya çalışın, önde doğru eğilin, uzaktan el uzatın vs. Ama bu alışkanlığı değiştirmek zor.

Ben erkek halimle bu olaydan rahatsızım, bu yüzden kardeşim haricinde hiç bir kadına sarılmam. Uzaktan el uzatırım ve kolumu düz ve dirseğimi kırmadan tutarım ki bana doğru gelip sarılmasınlar.

Bebekliğinde kucağımda gezdirdiğim, sevdiğim, ısırdığım, oyunlar oynadığım yiğenlerim var. Şimdi erişkinler vucut olarak, ergenler. Bu durumda kalmamak için beni görüp elimi öpmeye geldiklerinde koltuğumdan kalkmam. Elimi öptükten sonra bana doğru eğilirler ve yanaklarını öperim. Sarılmaya gerek kalmaz böylece, ayakta denk gelirsem de iki elimle yanaklarını tutar ve alınlarından öperim. Yine sarılmaya gerek kalmaz.

Hem Akdeniz insanı hem de Ortadoğulu olarak bireysel alanlarımıza hiç dikkat etmiyoruz, çok fazla samimiyiz.
0
John Bloor
(13.04.23)
Durduk yere karşı tarafı kötü hissettirmeyin emin değilseniz. Anladığıma göre sorun yok.
0
EXXE01
(13.04.23)
(4)

Tamamlayıcı sağlık sigortası kapsam dışı kalmak

kanepeee
Tamamlayıcı sağlık sigortam var. Geçen gün özel hastanede doktora gittim, dedim ki geniz akıntım var, öksürük oluyor, burnum tıkanıyor, sesim kısılıyor. Doktor da bunları rapora yazmış, bana da bir ilaç verdi. Muayeneden çıktım, saydığım dört şey arasından "ses kısılması" sigorta kapsamında değilmiş
Tamamlayıcı sağlık sigortam var. Geçen gün özel hastanede doktora gittim, dedim ki geniz akıntım var, öksürük oluyor, burnum tıkanıyor, sesim kısılıyor. Doktor da bunları rapora yazmış, bana da bir ilaç verdi. Muayeneden çıktım, saydığım dört şey arasından "ses kısılması" sigorta kapsamında değilmiş. 1000₺ para ödedim. Yav bari 4 şeyden birisi kapsam dışıysa 250₺ ödeseydim (şaka). O esnada parayı ödemekten başka çarem yok diye düşünüyorum, değil mi? Hani düzelttirme falan mümkün değildi?
0
kanepeee
(08.04.23)
Faturasını alıp sigorta şirketine başvuruda bulunabilirsin. Onlar değerlendirip dönerler.
0
biseysorucam
(09.04.23)
Düzelttirme mevcut. Ben daha önce doktorun kapısını çalıp şunu silebilir misiniz sigortam ödemiyor demiştim. Ama doktordan doktora değişir sanırım. Doktor da anlam verememişti neden ödemediğine. o yüzden değiştirmişti direk.
0
zimbirik
(09.04.23)
Yani rica etseniz doktor bence duzeltirdi.
0
mikael
(09.04.23)
doktor düzenleme yapıyor +1

özellikle laboratuvar tetkiklerinde 2-3 parçaya bölebiliyorlar. zaten hakimler sigorta sistemine, yok diyeceklerini sanmıyorum.
0
brkylmz
(09.04.23)
(5)

ayağımı fare ısırdı veya tırmaladı veya kemirdi ne yapmalıyım?

ezkaza
tadilat vs işleri için yazlığa uğradım bugün. işleri ayarlayamayınca burada kalmam gerekti. o sıra ayağımda çorap, terlik vs yoktu ve bir ayağımın üzerinde tırmalama haşere ısırması gibi bir şey hissettim ve kafamı çevirip baktığımda hızla kaçan bir fındık faresi olduğunu gördüm. hemen kaçtı haliyle
tadilat vs işleri için yazlığa uğradım bugün. işleri ayarlayamayınca burada kalmam gerekti. o sıra ayağımda çorap, terlik vs yoktu ve bir ayağımın üzerinde tırmalama haşere ısırması gibi bir şey hissettim ve kafamı çevirip baktığımda hızla kaçan bir fındık faresi olduğunu gördüm. hemen kaçtı haliyle ve oldukça küçüktü. hatta ben ilk hamam böceği zannettim önce ama fare dışında başka bir canlı böyle hızlı kaçamazdı. sonrasında da farkettim zaten kaçtığı yerde tektar gördüm.

akabinde ayağımı kontrol ettim ve yıkayıp kolonyaladım ama bunun bir işe yaramadığının farkındayım.
ayağımda bir ısırık izi, kanama veya başka bir kabarma tahriş olma vs anormal durum yok. sadece tırmalama veya ısırma gibi bir şey hissettim ve irkildim fare de kaçtı anında.

şimdi ısırsaydı kan vs çıkar mıydı veya ısırık izi olur muydu? inşallah tırmalamıştır ısırmamıştır diycem ama bundan emin olmam neredeyse imkansız sanırım. şuan doktora gitmeli miyim? yarın gitsem olur mu yoksa acil bir şekilde derhal gitmeli miyim? başıma ilk kez böyle bir şey geldi ne yapacağımı bilemedim.
olay az önce 04:30 sularında gerçekleşti.
0
ezkaza
(07.04.23)
Doktora tedbiren de olsa git. Ne kaybedersin ki?
0
abuzer
(07.04.23)
Risk almayın. Doktora görünün,eğer ısırık varsa mutlaka kuduz aşısı olun. Geri dönüşü yok. Geçmiş olsun.
0
old possum
(07.04.23)
kuduz aşısı ol bence de.
0
arveles gibiyim
(07.04.23)
Isırık yoksa evham yapmayın, ama yine de devlet hastanesine gidip hikayeyi anlatın ve ayağı gösterin. Büyük ihtimal ile kanama ve açık yara olmadığı için bir şey olmaz diyeceklerdir.

Ama doktor da sizin benim gibi evhamlıysa, hem tetanoz hem de kuduz aşısını basacaktır. Sonra onları 4-5 taneye tamamlayacaksınız.
0
John Bloor
(07.04.23)
Farelerin kuduz taşıyıcısı olamadıklarını, çünkü çok küçük hayvanlar oldukları için çok kısa süre içinde hastalığı bulaştıramadan öldüklerini duymuştum.

Sabunlu suyla yıkamak da %50 ye kadar koruyuculuk sağlayan bir metod. Yani yavana atmayın. Kuduz bir hayvan tarafından ısırıldıktan sonra hastalanma şansını baya bi düşürüyor.

Sizin durumda ben açık yara görmüyorsam heralde bü şey yapmazdım. Büyükihtimalle hayvan sizin ayağınızın üzerinde yürüdü, tırnakları da size ısırılma gibi hissettirdi.
Tahriş bile yok diyorsunuz. Ben olsam bi aksiyon almazdım
0
zimbirik
(07.04.23)
(4)

Özelden önce devlet hastanesine gitmek

regina phalange
Çok ciddi bir şey mi değil mi belli olmayan durumlar için özel sağlık sigprtasının limitini yemeden önce devlete gidip ordaki cevaba göre özele gitmek mantıklı mı?
Çok ciddi bir şey mi değil mi belli olmayan durumlar için özel sağlık sigprtasının limitini yemeden önce devlete gidip ordaki cevaba göre özele gitmek mantıklı mı?
0
regina phalange
(01.04.23)
çoğu devlet hastanesinde doktorlar özelden daha iyi. ilk etapta devlete gittiyseniz ordan devam edin bence. konfor dışında özel hastanenin bir esprisi yok. A+ özel hastaneler hariç tabi.
0
faberkastelli
(01.04.23)
Faberkastelli +1

Özelde işler daha hızlı ve konforlu oluyor. Ama tss ücreti dört katı geldi :(
0
epitaf
(01.04.23)
Özelin amacı zaten benim gözümde bi şeylerin hızlıca halledilmesi. Beklememek falan.

Eğer ilk muayeneye devlete gideceksem o zaman özel sigortamı iptal ederim. Bi amacı kalmaz benim gözümde.
0
zimbirik
(01.04.23)
kamu hastanesi orta yaş üstü doktor.
en azından kamuda gereksiz tetkik, gereksiz operasyon yapmazlar. eğer yinede aklınıza yatmazsa ikinci bir fikir için özele gidilebilir. veya operasyon gerekliyse kamu açık yapıyor olabilir tercih olarak özelde laparoskopik yaptırılır.
0
astronom bey
(01.04.23)
(3)

Yaşamak için çalışmak mı yoksa çalışmak için yaşamak mı?

2027
Merhaba, Aslında SB ama biraz daha detaylandırayım. Ülkenin büyük bir çoğunluğu malum ikinci kategoride. Ne izin, ne yan haklar, ne insanca bir muamele. Birinci kategoride olduğunu varsayan ya da düşünen var mı aramızda? Bir de ikinci kategoriden birinci kategoriye geçiş nasıl sağlanabilir sizce bi
Merhaba,
Aslında SB ama biraz daha detaylandırayım. Ülkenin büyük bir çoğunluğu malum ikinci kategoride. Ne izin, ne yan haklar, ne insanca bir muamele. Birinci kategoride olduğunu varsayan ya da düşünen var mı aramızda? Bir de ikinci kategoriden birinci kategoriye geçiş nasıl sağlanabilir sizce bireysel olarak? Teşekkürler.
0
2027
(31.03.23)
Size kimse mutluluk vadetmedi aslında. Adalet ise fakirler içindir derler. Milyonlarca dolarınız yoksa, yurtdışı da aynıdır.

2den 1e geçiş için, işinizde uzmanlaşın ve para biriktirin. Ne kadar yapabilirseniz. Uzmanlaşmak için çalışın, maddiyat kendiliğinden gelir. 10bin saat kuralı geçerlidir.

Mutlu olmak içinse üretin. Mesela kitap okumak yerine, kitap yazın. Konsere gitmek yerine, bir enstruman ile beste yapın. Koltuk almak yerine, marangozla konuşun kendiniz yapın. Gibi...
0
alfired
(31.03.23)
Ben birinci kategorideyim. Birinci kategoride olmak için ne gibi kriterlerin var bilmiyorum ama ben para kazanmak için çalışıyorum sadece. Düzenli farklı bir gelirim olsa haftada birkaç gün beni oyalayacak bir iş bulurum o kadar. Onu da yazları yapmam.

Şuanda da aslında iş dışındaki hayatım için çalışıyorum. Boş zamanlarımda yapmayı çok sevdiğin şeyler var. Onları finanse etmek için çalışıyorum.

Bizim şirkette akşam dizi izlemek yerine çalışayım bari diyip her akşam fazla mesai yapan biri vardı mesela. Seni boş bıraktıklarında yalnızca dizi izlemek geliyorsa zaten çalışmak daha mantıklı oluyor. En azından seni aktif tutar. Ama zevklerini, önceliklerini falan güzel belirlersen o zaman işi yalnızca bu zevklerini ve önceliklerini finanse etmek olarak görmeye başlayabilirsin.
0
zimbirik
(01.04.23)
tam anlayamadim. bence herkes birinci kategoride. calismak icin yasamak = yasamanin anlami olarak calismak. yasamak icin calismak ise yasami surdurebilmek icin calismak zorunda olmak.
0
Sour
(01.04.23)
(8)

Bu email sistemi saçma değil mi?

logisticsmanager
Bir çalışanim var benden 15 sene falan daha fazla deneyimi var ama benim cok saçma bulduğum bir email yönetim sistemi var (bizle 8-9 aydir beraber).Her emaili okumasi gerekiyor, her emaili klasorlemesi gerekiyor ve önce eski emailleri yapip sonra bugünkülere bakiyor ve emailleri kisiye göre listeliy
Bir çalışanim var benden 15 sene falan daha fazla deneyimi var ama benim cok saçma bulduğum bir email yönetim sistemi var (bizle 8-9 aydir beraber).

Her emaili okumasi gerekiyor, her emaili klasorlemesi gerekiyor ve önce eski emailleri yapip sonra bugünkülere bakiyor ve emailleri kisiye göre listeliyor, zamana göre değil. Misal herkesin sildigi emailleri bile tek tek bakıyor.

Biz operasyonda calisan insanlariz. Isimiz bir nevi para cokomel hizinda bazen ve bu email sistemini operasyonda saçma buluyorum. Misal dün email attim, bugun ayni email tekrar attim. Daha görmemiş.

Ben misal bu sistemle yönetsem kovulurum, acil islere yetisemem.

Sizce saçma değil mi? Bunu soruyorum çünkü hayatimda ilk defa bir calisanimin email yönetim sistemi sorun yaratiyor gibi, hiç denk gelmedim önceden.
0
logisticsmanager
(29.03.23)
Ne tür bir sistem ya da teknik uyguladığından bağımsız; herkesle aynı yükü alıp, sırf mailleriyle ilgilendiği için işini yetiştiremiyor ve mailine harcadığı zaman herhangi bir değer yaratmıyorsa yaptığı saçmadır.
0
salihdt
(29.03.23)
Ya bu şuna benziyor,
Sürekli evdeki bayat ekmeği önceliklendirmek, o yüzden taze ekmeği yemeye bir türlü sıra gelmemesi. Sıra ona gelene kadar eve gelen taze ekmeğin de her seferinde bayatlaması.

Peki bu kişinin iş yükü normalde günlük yetişebileceği düzeyde mi? Eğer yetişebileceği düzeydeyse o zaman bir seferlik eski mailleri boşverip günceli yakalasa ya da bi gün mesai yapıp eski maillerini temizlese sorun çözülecek.

Ama eğer her gün cevaplayabileceğinden fazla mail alıyorsa, bu durum her gün yaşanıyorsa o zaman zaten bu çözümsüz bi sorun, sürekli güncel maillere öncelik verse de asla görmediği mailler olacak.

Bende geçmişten başlarım maillere ama 2 günlük mail biriktiyse o zaman hepsine bir göz gezdirilip önceliklendirip sonra aksiyonları almaya başlıyorum.
0
zimbirik
(29.03.23)
zimbirik+1
Is yukunu bilmeden konusmak dogru olmaz. Benzer pozisyonlardaki kisiler yetisiyor, bu yetisemiyorsa sikinti var demektir.
0
neck_and_neck
(29.03.23)
Kendisinden önce aynı isi yapanlardan bir kere bile mail yetisemiyorum duymadım.
Kendisiyle başka isi yapan satın almacilar da var. Is yuku yogun o konuda herkese katılıyorum ve yardım ediyorum. Ama email yetişemiyorum ilk defa. Misal baskalari "x tane task var ama yapamiyorum" oluyor, onda durum "x tane task var yeni gelen emaillere bakmadim" oluyor. Çünkü digerlerine "tamam bunlari kenara koy" sunu yapma derken onda olamiyor.

Bana da sıkıntı var gibi geliyor ve bu yasta insanin email yönetimini nasıl değiştiririm bilemedim yani.
0
🌸logisticsmanager
(29.03.23)
Misal simdi benim yönetici email atmis sabah 10'da, aksam 4.30 hala cevap ya da bir geri bildirim yok. Adam ikinci emaili atti hatirlatma için. O da diyor hayatımda ilk defa emaila yetişemeyen satın almaci gördüm diye. yani ben günde 200 tane falan email aliyorum, daha bir kere yetisemiyorum demedim. Ise yetisememek oluyor da email okumaya yetisememek hiç olmadi.
0
🌸logisticsmanager
(29.03.23)
Sacma ve maalesef bunu izah edip duzeltmesini saglamak senin sorumlulugun. Dun atilan emaili bugun hala gormemis olmak ne demek.
0
hot potato
(29.03.23)
8-9 ay olmus bu kisi hala kimden gelen e-mailin acil, onemli oldugunu bilmiyorsa sorun buyuktur. Bir kac uyarin olmazsa yol verin
0
freedonia
(30.03.23)
@freedonia; zaten süreli iş sözleşmesi. Kaliciya donusturmek zaten çok zor çünkü Fransa'ya eleman almama pek izin verilmiyor ama böyle bir eleman almama asla izin verilmez. Git budapeste'den, hindistan'dan al derler. O yüzden zaten en kötü sene sonu gidecek.
0
🌸logisticsmanager
(30.03.23)
(6)

Ayakkabı sorusu

Carlito Brigante
sizce hangisi?1 : https://www.trendyol.com/pull-bear/casual-kalin-tabanli-spor-ayakkabi-p-669832615?boutiqueId=61&merchantId=112044&v=422 : https://www.trendyol.com/pull-bear/siyah-casual-kontrast-spor-ayakkabi-p-458390756?boutiqueId=61&merchantId=112044&v=42
sizce hangisi?

1 : www.trendyol.com

2 : www.trendyol.com
0
Carlito Brigante
(29.03.23)
2
0
ala09
(29.03.23)
32f olarak bildiriyorum, 2.
0
taurina
(29.03.23)
2
0
paintov
(29.03.23)
Açık ara, tartışmasız her yaş grubu için 2.
0
zimbirik
(29.03.23)
2 yi herşeyle giyersin. kot, şort, canvas,kargo.

1ci süper slim paça, bilekler çıplak nargileci ayakkabısı.
0
astronom bey
(29.03.23)
net 2
0
abi bi dizi buldum on numara
(29.03.23)
(10)

Yazılım Geliştiriciliğinin Manevi Tatminsizliği Hakkında

pantepember
17 yıldır yazılımcılık yapıyorum. Bir süredir "sektörden ayrılsam mı?" diye düşünüyorum.Üzerinde kafa yorunca benim için şu nedenler ortaya çıkıyor:- Sürekli "teknik ve sıkıcı" konularda öğrenmeyi gerektirdiği için çok yoğun bir iş hayatına (mesai dışında bile öğrenmek için vakit harcamaya) yol açıy
17 yıldır yazılımcılık yapıyorum. Bir süredir "sektörden ayrılsam mı?" diye düşünüyorum.

Üzerinde kafa yorunca benim için şu nedenler ortaya çıkıyor:

- Sürekli "teknik ve sıkıcı" konularda öğrenmeyi gerektirdiği için çok yoğun bir iş hayatına (mesai dışında bile öğrenmek için vakit harcamaya) yol açıyor.

- Sosyalleşmenin çok sınırlı olduğu (ya kendi başına ya da birbirine benzeyen, sosyal becerileri pek gelişmemiş insanlarla iletişimin olduğu) bir meslek.

- İnsana, gerçekliğe pek dokunmuyor, manevi tatmin vermiyor. Bunun aksi olan alanlar mesela psikoloji, beslenme, sağlık, spor, felsefe, dil. (Belki de bu maddede asıl sorun başkası adına çalışıyor olmak, çalışma alanını, amacını seçemiyor olmak.)

Başka bakış açılarını merak ediyorum.
0
pantepember
(28.03.23)
beni işte en çok tatmin eden şey para. bana göre düzenli yapmak zorunda olduğun her iş kötüdür, it ile en azından ortalamanın üstünde para kazanıyorsun. felsefe dil vs alanında çalışsan şu anda parasızlıktan depresyona girmiştin.
0
sir gawain
(28.03.23)
Bi önceki cevabımı beğenmediğim için sildim.

"Bu yaptığım iş ne işe yarayacak" kısmını boşverip, teknik mükemmelliğe odaklanır, oradan tatmin sağlamaya çalışırsanız sorunlar çözülür. Ama düşünce yapısını bu şekilde değiştirebilmek lazım.

Niye kod yazıyorum? Kod yazmak için. Tertemiz.
0
plutongezegendegilmi
(28.03.23)
- Sürekli "teknik ve sıkıcı" konularda öğrenmeyi gerektirdiği için çok yoğun bir iş hayatına (mesai dışında bile öğrenmek için vakit harcamaya) yol açıyor.

yoo mesai disinda beynimi kapatiyorum hatta yetmezse yine tamami muhendis arkadaslarla shot atiyoruz sagda solda. bana para odenmeyen saatte gidip kod yazmam bir sey de ogrenmem. cok ihtiyacim olan kisisel bir projem vardir onu yaparim en fazla ama o da cok sik olmuyor.


- Sosyalleşmenin çok sınırlı olduğu (ya kendi başına ya da birbirine benzeyen, sosyal becerileri pek gelişmemiş insanlarla iletişimin olduğu) bir meslek.

yine ilk maddeye refer edicem. dunyanin en ciddili olmasi beklenen isyerinde tanistik bu insanlarla. karisik cinsiyetlerden kucuk bir grup, sabah 5te clubdan ciktigimiz da oluyor, sehir disina kultur turuna gittigimiz de.



- İnsana, gerçekliğe pek dokunmuyor, manevi tatmin vermiyor. Bunun aksi olan alanlar mesela psikoloji, beslenme, sağlık, spor, felsefe, dil. (Belki de bu maddede asıl sorun başkası adına çalışıyor olmak, çalışma alanını, amacını seçemiyor olmak.)

Hicbir is ayni degil ki. Beslenme saglik spor dil de bu tatmini bana vermez. Kalan secenek akademi. Ama orada hic hic hic mutlu olamayacagimi bildigim icin kactim gittim. Tum isler kotu su an en azindan gozyasimi paraya silebiliyorum.

Katilmiyorum uc fikrinize de. Ayrica yine ucuncu madde icin kendi isinizi kurup kendi projenizde calisabilirsiniz istediginiz konuda. Cogu meslek dalindan daha cok sansiniz var insanliga faydali olmak icin :)


Ben sektorden ayrilmayi dusunmuyorum ama ulke duzelmezse ulkeden ayrilicam
0
aguen
(28.03.23)
+ iş lineer ilerlemiyor. 1 haftalık dediğin iş, bazen 1 ay sürebiliyor.
+ öğrenme zorunluluğunun hiç bitmemesi.
0
vizivozo
(28.03.23)
yani zevk meselesi ama şu sürekli teknik ve sıkıcı şeyleri öğrenmek benim için çok zevkli. yani işim olmasa da zaten bilgisayarı ve teknolojiyi seviyorum. o yüzden bu işi sırf para var diye seçenlerde böyle bir tatminsizlik oluyor ama ben bunu hiç yaşamadım şu ana kadar.
keza sosyalleşme, manevi tatmin, bunların hepsi seninle ilgili konular. ıvır zıvır bir ton iş arkadaşıyla ve şirket içi politikayla uğraşacağıma, tercih ettiğim arkadaşlarımla sosyalleşme yaşamayı tercih ederim.
0
roket adam
(28.03.23)
- Sıkıcılık konusu: hangi iş sıkıcı değil ki? Mesela spor demişsin benim birlikte çalıştığım spor hocası her gün saat 06:00'da kalkıp salona geliyor, akşam kimi zaman 22:00'de çıkıyor. Ona göre de ben çok şanslıyım ister ofis ister ev ister bir cafe istediğim yerden çalışabiliyorum, mesaim 09:00 dan önce başlamıyor, haftasonu serbest..

- Sosyalleşme konusu: Buna katılmıyorum yazılımcı tayfası genellikle aklı başında, eğlenceli profillerden oluşuyor. Mesleki olarak iletişimin artması yönünde düşüncen varsa iş analistliği veya proje yönetimi daha iletişim odaklı ki biliyorsundur.

- İnsana dokunmama konusu: buna hiç katılmıyorum. Geliştirdiğimiz ürünler kimi zaman binlerce insanın bankacılık işlerini kolaylıkla ve güvenle yürütmesini sağlıyor, kimi zaman bulunduğu ilçe veya bölgede bulunması imkansız ürünlerin insanlara ulaşmasına aracılık ediyor. Hayatımızı birçok yönden kolaylaştıran sayısız uygulama var,, Getir'inden taksi çağırma uygulamalara, sağlık destek uygulamalarından otopark bulduranlara kadar. Yazılımcılar cebimize dünyayı sığdırıyor.

Başkası adına çalışmakla kendi adına çalışmak arasında maddi farklar olabilir ama günün sonunda herkes birilerine hizmet ediyor. Sen yöneticine, yöneticin müşterine.

Şu an yazılımcılar bana göre dünyanın en şanslı mesleğini icra ediyor; birçok yer tamamen uzaktan çalışmaya geçti, bir binanın içine tıkılma ve akşama kadar gün yüzü görmeme dönemi bitti. Gelirleri Türk toplumunun geneline göre daha yüksek. Avrupa/ABD imkanları çok fazla. İstersen dövizle getiri elde et Türkiye'de veya dünyanın neresinde istiyorsan yaşa (dijital göçebe vizeleri). Alan çeşitliliği çok fazla; savunma sanayinden finansa, e-ticaretinden şans oyunlarına, telekom sektöründen mobil oyunlara.. Günümüzde hiçbir meslek bu ayrıcalıklara sahip değil.

Sektörü bırakma değil de, belli ki içinde bulunduğun alan seni biraz sıkmış. Son derece normal. Daha farklı alanlara yönelip yine yazılım geliştirebilir veya daha yönetsel işler de yapabilirsin, iş daha iletişim odaklı oluyor. Kimisi bankacılıktan çok sıkıldığını söyleyip şans oyunları tarafında yazılım yapıyor. Kimisi telekom şirketlerinden sıkılıp mobil oyun geliştirici oluyor. Böyle de esnek bir alan canım sektörüm <3
0
Lethe
(28.03.23)
Mesleğinin insana dokunmadığını düşünüyorsan o zaman mesleğini değil de sektörünü değiştirebilirsin.
E ticaret sana çok yüzeysel geliyosa, telekominikasyona geçebilirsin, ya da sağlık sektöründe it işi yapabilirsin.
Bankacılıkta çalışırken ben de kendimi çok amaçsız hissediyordum. İnsanlığa fayda sağladığımı asla hissetmiyordum, aksine bankacılık sektörünün insanlığı kötü etkilediğini düşünmeye başlamıştım.
Otomotivde çalışıyorum şimdi. Daha rahatım.

İşe iş gibi bakmak lazım. Mesai sonrası seni oyalamayan bi iş bulup hobilerine vakit ayırırsan daha rahat edersin. İşi işte bırakmak lazım.
0
zimbirik
(28.03.23)
"developer burnout" diye oldukça çok bahsedilen bir konu var. Herhangi bir meslek değil özellikle yazılımcılara özgü bir durum. Daha önce araştırmadıysanız bir bakın derim, fikir verici olabilir.
0
mikro patlama
(28.03.23)
Hackerspace kuralim?
0
lapaz
(28.03.23)
@lapaz Hiç duymamıştım. İnceliyorum. Teşekkürler.
0
🌸pantepember
(29.03.23)
(5)

Koy ekmegini nereden aliyorsunuz?

balpolen
Firinlarin yaptigi degil de, gercekten koyde/evde yapilan, eksi maya ekmek. Mesela ben erenkoy persembe pazarindan aliyorum fakat hep oraya gidemiyorum, siz nerelerden aliyorsunuz?
Firinlarin yaptigi degil de, gercekten koyde/evde yapilan, eksi maya ekmek. Mesela ben erenkoy persembe pazarindan aliyorum fakat hep oraya gidemiyorum, siz nerelerden aliyorsunuz?
0
balpolen
(27.03.23)
kadıköy salıpazarında pazar günleri yöresel ürün pazarı kuruluyor. erenköy pazarını da ilk defa duydum.
0
izole
(27.03.23)
Fırın Anatolia. Ekşi maya ekmek kriterimi karşılıyor
0
kisa
(28.03.23)
o pazarda satılanlarda fırın ekmeği. sapanca tarafında bir fırın yapıyordu getirip burada satıyorlar. yani öyle köy evinde yapılmış ekmekler değil.
onu ancak tanıdığın evinde ekmek yapan bir aile olacak öyle bulacaksın.
0
astronom bey
(28.03.23)
Biraz tuzlu fiyatlar ama kendimi şımartmak istediğimde Fournos Artisan Bakery var Selimiye tarafında, ekşi mayalı ekmekleri leziz.
0
lüzumsuz adam
(28.03.23)
Eksihane Artisan Bakery
0
zimbirik
(28.03.23)
(27)

muharrem ince'ye yapılan zorbalık ve millet ittifakına katılma olasılığı

debian
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek bir seçmen olarak; muhalif cenahtan muharrem ince'ye yönelik yapılan psikolojik şiddet ve zorbalığı muhalefet kesiminin kendisiyle yüzleşmekten korktuğu ilkel bir çelişki olarak tanımlıyorum. çevremde her siyasi görüşten insan var. hepsiyle siyaset hakkında konuşabiliyorum. ama bu linç sever tayfa hakikaten bambaşka bir seviye değil mi sizce de? onlar gibi olmayana ve düşünmeyene tahammülleri yok. direkt engizisyonu kurmak derdindeler tabiri caizse.

sürekli bir şekilde adaylıktan çekil, kk'ye katıl diye bir zorbalık yapılıyor kitlesel olarak. ben buna karşıyım ciddi manada. muharrem ince yarın öbür gün kılıçdaroğlu'na katılsa dahi ben kesinlikle kk'ye oy vermem mesela bir seçmen olarak ve biliyorum ki benim gibi düşünen çok sayıda muharrem ince'ye oy veren ve bu şekilde düşünen seçmen var. biz zaten kkye oy vermemek için direniyoruz. bizim fikrmizi önemsemeyen bir zihniyete direniyoruz. velev ki kılıçdaroğlu dayatmasına boyun eğerse ve millet ittifakını katılırsa muharrem ince bizlerin olduğu gibi gidip kılıçdaroğlu'na oy vereceğimizi zannetmeleri çok gülünç değil mi? etrafımda daha önce chp'ye ve iyi parti'ye oy vermiş arkadaşlarımın çoğunluğu kılıçdaroğlu dayatması ve saçma sapan ifadeler sebebiyle ince tarafında konuşlandı. yani ince'nin tabanı tepkisel ve refleksel bir taban. böyle bir kararda kendi tabanını kaybetme riski de ortaya çıkmaz mı? siz de ince'nin millet ittifakına katılacağını düşünenlerden misiniz?
0
debian
(27.03.23)
bence de abartıldı adama yapılan bullying ve mobbing. adamın o kadar da karşılığı yoksa zaten alır perinçek gibi 0.20 oturur aşağı. neden bu anti demokratik tavır. adı üstünde ilk tur. tüm dünyada ilk turda en az 10-12 aday oluyor. şu hali bile çok az zaten.
0
tantavizisyon
(27.03.23)
katılıyorum.
m.ince'yi k.kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek olan muhalif kitlenin alternatifi olarak gördüğü için bütün bu olup biten. halbuki bilmiyorlar ki m.ince geri çekilse ve m.ittifakına katılsa bile bu seçmen tıpış tıpış gidip k.kılıçdaroğlu ve 7-8 yardımcısına oy vermeyecek. insanların tatava yapmayıp gidip k.kılıçdaroğlu'na o vermesini istiyorlar şaka gibi. bunun o eleştirdikleri akp zihniyetinden hiçbir farkları yok benim fikrimce. ben de senin gibi düşünenlerden birisiyim ve m.ince diyorum. geçmişte k.kılıçdaroğlu'na oy vermiş bir kişi olarak bu kadar başarısızlığa karşı ısrarla aynı şekilde aday olabilen bir kişiye tekrar oy vermem imkan dahilinde değil kimse kusura bakmasın. temellendirme istiyorsanız alın size oldukça rasyonel bir temellendirme. herkes 12. şansı hakediyor deyip kendimi kandıramam. kendimi bu durumun içinde tutamam. benim bir oyum var. kim kazanıyorsa kazansın bakalım kazabilirse. dayatmalara ve tek adamlığa karşı olup bunu kendi tarafı yaptığında polyannacılık oynayamam ben. aynaya bakıyorum her gün...
0
ezkaza
(27.03.23)
Kriterleri sağlayan herkesin aday olma hakkı var elbette. Ama ben İnce'ye yapılan bir zorbalık görmüyorum. Hatta iktidar gayretiyle sürekli olarak görünürlük kazanıyor. Ben İnce'ye bakınca tamamen intikam alma hevesiyle, sosyal medyanın gazına gelerek, RTE'ye benzer ama içi boş bir kibirle kendini dev aynasında gören bir siyasetçi görüyorum.

Kendisinin siyasi görüşü esas olarak CHP ile İyi Parti arası bir yere düşüyor. Yani öyle Millet İttifakı'ndan çok farklı bir şekilde, insanlara muazzam bir perspektif sunan, bambaşka bir vizyon orta koyan biri değil. Hiç olmadı. Geçen Fatih Altaylı'nın programında da ne kadar sığ bir insan olduğunu resmen afişe etti.

İnce'nin bu süreçten kazançlı çıkması gibi seçenek yok.
RTE kazanırsa İnce oyları böldüğü için halkın önemli bir kesimi kendisine nefret kusacak.
KK kazanırsa İnce'nin oyları bölmesine rağmen, siyasette o kadar da ağırlığı olmadığı anlaşılacak.

Ama kendisi bu durumu bile analiz edemeyecek şekilde bilinçsiz bir süreç yönetiyor. Sonra toplumun tepkisi zorbalık olarak adlandırılıyor.
0
sailor
(27.03.23)
ofiste muharrem ince sempatisi yüzünden akpli ilan edildi geçen stajyerler :)))) düşün onlar bile zorbalık görüyor seçmeni olarak adamın kendisinin yaşadığı linci hayal bile edemiyorum. üstelik bugün bu hunharca saldırıyı yapanlar 5 yıl önce muharrem ince'yi idolleştiren insanlardı. bence asıl ironi burada gizli.
insanların kılıçdaroğlu "anti"liğini çok hafife alıyorlar. ince vazcaysa dahi taban ciddi tepki gösterir. belki de kendisi bunu bildiği için katılmıyor ittifaka. bakalım görelim önümüzdeki günler neler olur.
0
pardus
(27.03.23)
ne kadar doğru bilmem şöyle bi şey okudum: ince katılmazsa muhalefetin ilk turda kazanma şansı var, katılırsa ve iş ikinci tura kalırsa rte'nin eli güçleniyor kazanma şansı oluyor. ben ince'nin kk'dan daha çok zorbalığa maruz kaldığına inanmıyorum. sırf şu küfür etme olayı bile benim için yeterliyken 'adam kazandı' var, mengüyle gereksiz bir telefon konuşması var. twitter bot olayı var. akp'nin pek fazla ince'ye yüklenmemesi var. var oğlu var. twitterda zorbalık yapıyorlar dediğiniz şey bot bile olabilir yani. muhalefetin güçlü bir adayı oldukça ince'ye oy vermem, ama nefret etmek için bir nedenim yok kimsenin de öyle bi motivasyonu olacağını düşünmüyorum.
0
curious mind
(27.03.23)
Muharrem İnce'nin 2018 yılında seçmenine yaptığı ayıptan sonra herkesin eleştirmeye hakkı var, kimse kusura bakmasın. O gece bütün bir akşam televizyon önünde bekledik biz, 'adam kazandı' dışında da bir şey göremedik, duyamadık. Beyefendi çıkıp benim oyuma sahip çıkmaya bile tenezzül etmedi. Sinirden hüngür hüngür agladığımi, üç gün başımın ağrısının geçmediğini unutmam. O günden sonra bitti benim için. Çok ciddi gördüğüm an kanal degistiriyorum.

31 Mart seçimlerinde aynı o gece gibi yine televizyon başında bekledik ve Ekrem İmamoğlu her yarım saatte bir çıktı, bizi habersiz bırakmadı. Oyum benim için çok önemli, çok değerli. İmamoğlu benim o değerli oyuma çok güzel sahip çıktı. B

Dolayısıyla o kadar sinirleniyorum ki Muharrem İnce'nin yaptığına. Sonuna kadar da eleştiririm, buna hakkım var. Su anda da sırf egosu yüzünden bu seçimlere katılıyor.
0
fraise
(27.03.23)
İktidar olacağım diyip katıldığın programlarda, attığın tweetlerde erdoğan'a bir laf söylerken muhalefete 100 laf söylersen, %30 oy alıp ikinci tura kalıcam diye hava basıp 100 bin imzaya zar zor ulaşınca "Ben zaten yavaş olsun istedim, yoksa akpliler imza attı derlerdi" diye kimsenin inanmayacağı bahaneler uydurursan, her programda "CHP beni yalnız bıraktı, beni sırtımdan bıçakladı" diye yalanlar atıp, 24 haziran gecesi sandık başında bekleyen milyonlarca seçmenin hakkını yersen üstüne bi de onlara şizofren dersen evet zorbalanmayı hak edersin üzgünüm siyaset böyle bir olay.

İki turlu seçimde 10 küsür aday olmalı diyen arkadaş haklı ama o seçim bu seçim değil. Bu seçim ilk turda bitmeli ki ülkenin siyasi yapısı normale dönsün, sizin istediğiniz gibi 10 adaylı seçimler olsun. İkinci tura kadar olan iki haftada erdoğan'ın koltuğunu korumak için neler yapabileceğini tahmin bile edemeyiz. İlk turda bu işi bitirip ülkeyi normal bir yola sokmamız lazım. Karşı tarafta hizbullahçılar, talibandan halliceler var. Şakası olan bir seçim değil. Yani burda hangi aday en iyi diye oy vermiycez, türkiye'nin geleceğini korumak için oy vereceğiz.

daha önce de söylenmiştir, brezilya seçimlerindeki motto geçerli. Cennetin kapılarını açmamıza gerek yok ama cehennemin kapılarını kapatmamız gerekiyor. O yüzden İnce'nin çekilmesi, seçimin ilk turda bitmesi gerek.
0
nundu
(27.03.23)
çünkü ince'nin de hedefi cumhur ittifakı değil de millet ittifakı olduğu için olabilir mi? her konuşmasında rte ağzıyla muhalefete saldırması, ona 2018'de oy verenlere ve onun için çabalayanlara sürekli hakaret etmesinden dolayı da olabilir mi?

ince'nin bir önce seçimden bir karın ağrısı var. chp yüzünden kazanamadığını düşünüyor. inanılmaz bir intikam hırsıyla hareket ediyor. her konuşmasından bu çok net anlaşılır durumda. halbuki o "adamın kazandığı" seçimden sonra çıkıp aslanlar gibi aldığı oyun arkasında dursa, çabaladığını ve sonrasında "çabalayacağını" gösterseydi muhtemelen şu an chp'den ayrılmamış ve tekrar cumhurbaşkanı adayı olmuştu. ancak iyi ki olmamış çünkü ben şahsen chp'li bir erdoğan görmek istemezdim. muhalefete bütün argümanları rte'nin söylemlerinin aynısı. bir önceki seçimde demirtaş'a imza veren, hdp bayraklanın önünde miting yapan kendisi değilmiş gibi şimdi hdp ile ittifak olunca terörist ilan ediyor muhalefeti. e sen de cumhurbaşkanı adayıyken aynısını yaptın mesela?

ayrıca ben bu "bize aday dayatıyorlar o yüzden ince'ye vereceğim" laflarını da "akp'ye vermem lazım" diye yorumlarım hep. çünkü bunu diyen kişi asla aday beğenmez, beğenmeyecek. bunu diyenin "kime oy vereceğim? bi liderlik vasfı yok" diyen akp'li dedelerden hiçbir farkı yok. mansur olsa başka bahane, imamoğlu olsa başka bahaneleri olurdu. sen yine tepkini göster tabii, cumhur ittifakı öyle bir ittifa dönüştü ki oldukça demokratik (!), vatandaşın seçimlerine önem veren (!) bir yapı. elbette sen yine "tepki oyunu" göster çünkü 20 senede ülke yeterince battı zaten artık senin "tepki" oyunu göstereceğin bir seçim de olmadığında görürsün o "tepki oyunun" nasıl bir "ülkeyi batırdım" oyu olduğunu.

son olarak şunu söyleyebilirim, ince'ye yapılanlar, ince'nin muhalefete söylediği ve verdiği zarardan çok çok daha az. ince'nin çok daha fazla şeyi hak ettiğini düşünüyorum.
0
ilgeru
(27.03.23)
Herkes fikrini beyan ediyor ancak siyaset biraz sabır işi bunu Akşener olayında da gördük çok erken konuşmamak lazım bu kamuoyu bir araya gelmelerini de zorlaşıyor aslında ama bu sanatçı kanat önderi ünlü her neyse söylediklerinin önemi yok sonuçta onlar karar alıcı bir mekanizmada değiller.
İnce nin kendisi de bunu mümkünsüz kılacak çok beyan verdi.
Ayrıca İnce'nin ideolojik bir ayrım içinde değil kişisel bir intikam güttüğü ortada.
Erdoğan gitsin isteyen dostlar iktidarın kendine göre ayarladığı seçim kanunun genelde az oy almalarına karşın meclis aritmetiğini kendi lehlerine çevireceğini görüyor musunuz. İkinci tura taşımanın korkunç sonuçları olabileceğinin ayırdında değil misiniz?
Geldiğimiz noktada kk olmasın demek şimarıklıktan ötesi değil. İnce'ye oy vermek de Erdoğan'a vermekten farklı değil.
Tercih sizin.
0
Ufuk
(27.03.23)
Zorbalığa uğradığını düşünmüyorum. Ne zorbalıklar oldu kimlere kimlere...
Ve kendisine verilen tepkiler de durduk yere değil...
Sorunuza cevaben millet ittifakına katılacağını sanmam
0
cccbehzatccc
(27.03.23)
Chp'nin zorbalik yapmadigi kesim kaldi mi?
0
fatihreis
(27.03.23)
Zorbalığı geç, adama resmen fetö taktikleriyle saldırıyorlar. En son kasedin var elimizde diye tehdit ediyorlardı. Aday konusunda onay vermedi diye Meral Akşener'e, İYİP'e edilen lafların haddi hesabı yok.

Lise çağlarında falan insan şey sanıyor, hani solcular / sosyalistler var, biraz azınlıktalar ya da farklı şeyler söylüyorlar diye özgürlükçü / modern falan zannediyorsun onu. Sonra biraz aklın erince bakıyorsun adamlar RTE'den beter.

CHP'nin olayı da o. İktidarda olmadıkları için adamları demokrat / modern / kibar falan zannediyorlar ama değil, tabanının da AKP tabanına benzer bir zorbalığı var. Hatta belki bi tık daha fazladır, dandik bir üniversite bitirdiği için kendini "aydın" sanan insanlarla dolu ortalık.

Kaldı ki adama saldırmaları mantıklı da değil. Anketlere bakıyorsun, İnce'nin aldığı oyun çoğu Cumhur ittifakından geliyor. E adam karşıdan oy çekebiliyorsa senin faydana bu. Adam aday olmasa daha az oy alacaksın. Buradan yürüyüp olayı ikinci turda nasıl lehine çevirebilirsin onu düşünmek yerine adamı eleyip, ilk turdan seçimi vermeye çalışmanın akılla izah edilebilir bir tarafı yok. Aynı şey Sinan Oğan için de geçerli, milliyetçi adam HDP sevdalısı KK'ya oy vermeyecek, MHP oylarını böleceksen SO'ya destek olman lazım, ama yok. Onun yerine Erbakan'a falan oy veriyorlar, adamın pazarlıkta elini güçlendirdiler, adam istediğini alıp Cumhur'a katıldı :) Durduk yere adamları meclise soktun :)

Aday göstermediğin sürece (başkanlık seçimi açısından) İnce'yi Millet ittifakına çekmenin bir faydası yok, o yüzden davet edileceğini sanmam. Edilse katılırdı gibi hissediyorum ama.
0
plutongezegendegilmi
(27.03.23)
Vay arkadaş yine birileri mağdur olmuş.

Kılıçdaroğlu'na yüz yıllardır zorbalık yapılıyor. Adamın her şeyiyle dalga geçti bizzat RTE, linç ettirdi, Ankara'da olanları falan unuttunuz herhalde.

Benim kızdığım konu bizi bir önceki cb seçiminde göt gibi ortada bırakmasına rağmen günden güne ağzından ve gözlerinden tıpkı yerine geçmeye çalıştığı zata benzer şeyler çıkması ve birbiriyle çok da alakası olmayan partiler bir araya gelip bölüm sonu canavarını yenmek için bir şeyler yapmaya çalışırken bana ne ben aday olacağım ve kazanacağım hayalleri kurması. Doğu Perinçek de aynı şeyi yapıyor ama onun seçimin kaderini etkileyecek bir kitlesi yok. Muharrem İnce ise AKP tarafından net bir şekilde fonlanıyor ve rende binası sosyal medyada inanılmaz bir propaganda yürütüyor.

Kendi isteğiyle İnce'ye verecek varsa da buyursun versin ne diyeyim. Bir sonraki seçim olur mu bilmem ama her şeyin bugünden farklı olacağı bir geleceğe oy verildiğinin farkında olmak lazım.
0
chicha_v2
(27.03.23)
Ulkede olmayan kalmadi, deprem oldu kac sehir yikildi, adamlar hizbullahla ittifak yapti vs tonla sey hala kkye vermem falan pes hakikaten. Ama vermeyin cidden, rteye verin hatta direkt adrese teslim olur. Su durumda bile bu triplere girenler hakikaten kkye vermesin, ayni tarafta degiliz cunku.
0
unidentified floating object
(27.03.23)
İnce'nin aldığı oyların çoğunu Cumhur ittifakından aldığına dair tek bir net araştırma var mı?

Az önce gördüğüm bi araştırma ikinci turda kime verirsiniz diye sormuş ilk turda ince diyenlere;

%55 Kılıçdaroğlu
%20 Erdoğan
%25 boş oy

Gibi sonuç çıkmış. Bu %55 ilk turda Kılıçdaroğlu'na verse zaten hiç dert tasa kalmıycak sorun burda. Ha bence ince aday olsa da ilk turda bitecek de boşuna şamata yaratıyor. Asıl zorbalık yapan kendisi, sözde sanatçılar gibi laflarla. Az önce de tweet atıp R yapmış bu konuda :d
0
nundu
(27.03.23)
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. adam doğruları ve gerçekleri söylüyor.
0
izole
(28.03.23)
Çok yazmaya niyetim yok, 2002den evveli dahil Erdoğan muhalifiyim ve bu adam yargılanmazsa gözüm açık giderim... Şu anki siyasi iklimde akp MHP seçmenleri dahil en saygı duymadığı. ince seçmenleri, tam bir karikatür, Trump gibi...

Bu arada CHP'nin de yetersiz bir parti olduğunun farkındayım...
0
hewit
(28.03.23)
m. ince bu seçim için stratejisini millet ittifakından oy toplamak üzerine kurdu. en başından beri kendisini kk'nin alternatifi olarak konuşlandırdı. katıldığı programlarda 2 dakika akp'yi eleştiriyorsa 22 dakika altılı masayı eleştiriyor. akp'nin adamı olduğu iddiası komik, elbette böyle bir şey söz konusu bile olamaz ama şu anki politikası dolaylı olarak chp'nin değil akp'nin işine geliyor. tayyip bu adamın adaylığından eminim ki memnundur.

aslen seküler ya da akp karşıtı olup m.ince'ye sempati besleyenler önümüzdeki seçimin ne anlama geldiğini ve büyüklüğünü bence kavrayamıyorlar. bu seçim, (akp döneminin bitmesini isteyen bizler için) aday beğenme/beğenmeme lüksünün olmadığı bir seçim. rte'nin karşısında terlik aday olsa terliğe oy basacağız. kk aday oldu, ona oy vereceğiz. bu seçim en basit cümleyle 'tayyip gitsin mi kalsın mı?' seçimi. dolayısıyla akp karşısındaki oyların tek bir adayda birleşmesi gerekiyor.

m.ince olur da akp giderse bir sonraki seçimde istediği koltuğa aday olsun. güle oynaya demokratik seçim yapalım. ama yeri ve zamanı şimdi değil. insanlar kendisine hem 'adam kazandı' gecesi yaşattıkları için hem de bu yüzden öfkeliler, haklı olarak da eleştiriyorlar.
0
sir gawain
(28.03.23)
erdogan'i gondermemiz bu kadar onemliyken egosunu kenara koyamayip aday oldugu icin kk'yi hic affetmeyecegim. ve gorun kaybedecek. kazansa da kil payi kazanir %51-52 falan. millet hayallerde yasiyor.

muharrem ince'ye yapilan zorbalik mi zorbalik. cok net. adamin ne saray icin calismadigi ne baska sey kaldi. su fazil say'in laflari, bu cehap'li kitle inanilmaz soguttu beni. bir sey diyeyim ben kk ve rte ilk tura iki kisi girseler secimi ilk turda erdogan alir. adam yanina yrp, hudapari falan cekti tutusunca. kitlesini buyuttu. bizim masa ne yapiyor? birlestirici kucaklastirici masa niye buyumeye kapali. simdi hdp ile paslasiyorlar gibi bir durum da oldu ki butun bunlara bakinca erdogan yine alacak gibi.

secimden sonra sozlukte kk basligini gorur gibiyim. sizi de beklerim.
0
antikadimag
(28.03.23)
Katılıyorum. Bu davranışların chpye eksi oy yazdıgına da kesinlikle eminim resmen incenin oyunu yükselttiler. Adamı salsalar oyu bu kadar yükselmezdi. Ayan beyan zorbalık bu.
0
personaa
(28.03.23)
sailor +1
fraise +1
nundu +1

hizbullah'tı, erbakan'dı derken bu iş kimsenin kaprisini ve egosantrik hırslarını kaldıramayacak kadar ciddiye bindi artık.
gündemi boşuna meşgul etmesi bile şu süreçte zarar.
üstelik kendisinin kafa yapısı seçmene şizofren dediğinde ortaya çıkmıştı.
şimdi de eleştiriye tahammülü olmayan hırçın çocuklar gibi davranıyor.

bu adam zamanında seçimlere girerken 80 bin avukatla sahada sandıkları koruyacağını falan söyledikten sonra ortadan kaybolmuş biri.
lafına ancak maalesef biraz saf olan, hayat deneyimi yetersiz gençler inanıyor ve insanların da bu saflığa tahammülü yok şu süreçte.
durum bundan ibaret.

millet ittifakına katılacağını düşünmüyorum.
zira, mottosu muhalefete de muhalefet etmek ve bir alternatif oluşturmak ama fatih altaylı'nın programında hakaret edip durduğu insanlardan sandık başında destek isteyebildiği için yine de ne yapacağı belli olmaz tabii.
0
blatta hiberna
(28.03.23)
aday açıklanana kadar muhaliflerin %90'ı "gılışdar aday olmasın" diyor, capsler yapılıyor, chp önünde protestolar falan oluyordu. birden kılıçdaroğlu yüzyılın en birleştirici, en naif, en dürüst, alevi olduğu için zorbalığa maruz kalan muazzam bir aday oluverdi.
demem o ki muhalif kesimin de bir önceki seçimde yere göğe sığdıramadığı ince'yi şimdi yerin dibine sokmasını yadırgamıyorum.
çekirdeğimi aldım, izliyorum. önümüzdeki 47 gün çok eğlenceli geçecek.
0
faberkastelli
(28.03.23)
bana millete katılacak gibi geliyor ya.
0
Hallegadola
(28.03.23)
Muharrem İnce herhangi bir potansiyeli olmayan bir siyasetçi, zaten RTE'nin içki içeni yakıştırması da boşuna yapılmıyor. İçki içeni ve diplomalı olanı, tek farkı bu. Zamanında RTE'yi indirmek için yapılan Ekmeleddin hamlesi gibi bir hamle, o dönem sahip olduğu popülarite kullanılmak istendi ama kendisi kendine inanları yüzüstü bırakıp gidecek kadar da etik yoksunu olduğunu göstermişti ama ben Muharrem İnce'de bi kabahat bulmuyorum tabii ki, biz Muharrem İnce'ye asla olamayacağı bir insan olma hayali verdik zamanında, o da kendini buna inandırdı böyle davranıyor, insanlar da şimdi "sen böyle değilsin birader sana bu hayali biz verdik, gerçekleri gör artık" diyor. Hepsi bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.03.23)
Özellikle belirtmeliyim ki 'bu seçimin' deneme tahtasıymış gibi görülmesini gülünç ve anlamsız buluyorum.

Muharrem İnce, tabi ki aday olabilir; ancak kendisi yakın zamanda yaşamış biri olarak seçim sürecinin ülkede nasıl ilerlediğinin, sosyal medyanın ne denli acımasız olduğunun gayet de bilincinde olduğunu düşünüyorum. 2018 seçimlerinde benzer propaganda faaliyetlerini, dahil olduğu örgüt ile lehine gayet de iyi sürdürmüştü. Aday olan kişinin bu sataşmaları göze alması gerekiyor.

Şu an ülkede siyaset yapılabilecek bir sistem yok. Gerçekten siyaset yapmak amacı olan biri kanımca bu süreci bekleyip, destek verip akabinde oluşacak uygun ortamda elinden geleni yapmalıdır ki kendi doğru seçmen sayısını böyle bir ortamda çok daha rahat görebilsin. Muharrem İnce üzerinde şu an öyle bir belirsizlik hakim ki, oy oranını tahmin etmek diğer adayların oy oranlarını tahmin etmekten çok daha zor. Bu seçimin böyle bir muğlaklığı kaldıracağını sanmıyorum. Yorulan, yıpranan, zorbalığa maruz kalan biziz, 555 bin 980 tl ödeyip aday olan herhangi biri değil! O yüzden gerçekten değişiklik isteyen adayların, seçmenlerin mantıklı olup, geleceğe dönük aksiyon alması gerekiyor.

Yarın adaylıklar için son gün ama gördük ki saatler içinde dengeler değişebiliyor :)
Görüşme olursa ben Muharrem İnce'nin adaylıktan çekileceğini düşünüyorum.
0
lüzumsuz adam
(28.03.23)
ben sizin gibi düşünenlerin derdini anlamıyorum. kardeşim bırakın bi önce adam kaybetsin. sonra ne yapıyorsanız yapın. bizim normalleşmeye ihtiyacımız var önce. şu an ideooloji falan kalmadı zaten. o kadar kutuplaştık ve sistem o kadar kilitlendi ki bildiğin cumhuriyetçiler-demokratlar gibi kaldık.

ben ciddi anlamda erdoğan ve ali babacan arasında bile olsa gidip ali babacan'a oy veririm ki siyasal islam hayatımda en nefret ettiğim şeydir. sağcı da olsa bi değişim yaşansın ya yeter abi.

oy alma potansiyeli kimin yüksekse o kazansın. bu seçim anormal bir seçim. onu seviyorum bunun kaşı gözü güzel seçimi değil. değişim için ne gerekiyoorsa yapma seçimi.
0
bohr atom modeli
(28.03.23)
Tam tersine inceye yapılan bir pohpohlama var. Oyları böldüğü için aslında çok büyük tepki çekmesi gerekirdi çünkü oyları bölmek şuan yapılması gereken son şey. Cumhur ittifakının hali ortada. Kazanması demek bizler için, çocuklarımız için ölüm demek, hapis demek, eğitimsizlik, cahillik demek.
Şuan oyları böldüğü halde bir grup tarafından çok destekleniyor. Tüm ak parti trolleri inceyi destekliyor şuanda. ne kadar çok oy alırsa cumhur ittifakının o kadar işine geliyor bu durum.
İnceye giden her oy, ak partiye atılmış gibi.
Bunun karşısında inceye yapılan millet ittifakına katıl baskısı çok masum. Gerçekten gerekli. Çünkü ince oyları böldüğü için kk 1 puanla falan kaybederse o zaman ortaya çıkan görüntü çok korkunç olacak.
0
zimbirik
(28.03.23)
(7)

Seçim sırasında yurt dışı seyahatinde olmak

zimbirik
Ailem seçin sırasında beni ziyarete geldikleri için yurt dışında olacaklar. Benim yerleşik bir ikametgahım var bulunduğum ülkede. Ailemin oy kullanması için yapabileceğimiz bir şey var mı? Bilen var mı?
Ailem seçin sırasında beni ziyarete geldikleri için yurt dışında olacaklar. Benim yerleşik bir ikametgahım var bulunduğum ülkede. Ailemin oy kullanması için yapabileceğimiz bir şey var mı? Bilen var mı?
0
zimbirik
(21.03.23)
ikametleri yurt dışı olmadığı sürece yapabileceğiniz bir şey yok. oturum vs olmadan da ikamet bilgisi taşınmıyordur diye düşünüyorum.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.03.23)
İkametleri yurt dışında olmadığı için yapabileceğiniz hiçbir şey yok +1. Sizin için çeşitli çözüm yolları var da (havaalanında oy kullanmak gibi) onlar bağlı bulundukları yerde oy kullanmalı. Yapabilirseniz seyahat tarihini değiştirin derim; oy kullanmak şu aşamada çok önemli.
0
fraise
(21.03.23)
Maalesef yok, gitmeseler daha iyi.
0
unidentified floating object
(21.03.23)
@but that east just a dream, bu yanlış bir bilgi maalesef. İkametgah adresi yurt dışında olanlar gümrükte oy kullanabilir sadece, Türkiye'dekiler değil.
0
fraise
(21.03.23)
Hocam bilet tarihlerini değiştirin, aman diyeyim. Bu seçimler çok önemli
0
bapyemir
(21.03.23)
Bugün nüfus müdürlüğü benim adresimi alıp babamların 2. Adresi olarak sisteme girmiş. Olup olmayacağı belli değil gerçi. Olmadı tarih değiştirecekler panik yok.
0
🌸zimbirik
(21.03.23)
Benden başka konuyu araştıran varsa bilgi vermek açısından son durumu buraya yazayım.

Nüfus müdürlüğünden dilekçe verdi ailem. Biz yurt dışı gezisinde olacağız şu adreste diye. Dilekçe yskya gitti ve kabul edildi. Yurt dışında oy verebilecekler.
0
🌸zimbirik
(28.03.23)
(5)

Çoklu uçuş

synesthesia
Çoklu uçuş için bilet alıp ikinci uçuşa gitmesem THY tarafından bir yaptırımı oluyor mu?Tek yönNew York > İstanbulFiyat: 1200$Çoklu uçuşNew York > İstanbulİstanbul > DohaFiyat: 780$
Çoklu uçuş için bilet alıp ikinci uçuşa gitmesem THY tarafından bir yaptırımı oluyor mu?

Tek yön
New York > İstanbul
Fiyat: 1200$

Çoklu uçuş
New York > İstanbul
İstanbul > Doha
Fiyat: 780$
0
synesthesia
(19.03.23)
eğer valiziniz kabinde değilse, bağlı uçuş olduğu valiziniz otomatikman Doha'ya gider.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(19.03.23)
Bagaj veriyosan bagajın çıkmaz.
Ama onun dışında ben bir yağtırım olacağını sanmıyorum. Ama deneyiyimim yok.
0
zimbirik
(19.03.23)
Aktarmalı uçuş değil arkadaşlar, çoklu uçuş (multi city). Valiz teslimi yapılıyor. İkinci uçuş bir ay sonra bile olabilir.
0
🌸synesthesia
(20.03.23)
Coklu ucusu nasil arattiniz hocam
0
lapaz
(20.03.23)
Arama ekranında seçenek var

i.hizliresim.com
0
🌸synesthesia
(20.03.23)
(4)

Börek neden mikrodalga fırında ısıtılmaz?

michael_knight
Bülent Börek'ten aldığım böreğin kutusunun üzerinde çok dikkat çekici şekilde "Mikrodalgada kesinlikle ısıtılmamalıdır" yazmışlar.Nedenini biliyor musunuz?Aynı uyarıyı "Ekrem Coşkun Döner"de de gördüğümü hatırlıyorum.https://fastly.4sqi.net/img/general/600x600/141295389_1acpCVknnbjlFbAiU5GowsO_FFowh
Bülent Börek'ten aldığım böreğin kutusunun üzerinde çok dikkat çekici şekilde "Mikrodalgada kesinlikle ısıtılmamalıdır" yazmışlar.
Nedenini biliyor musunuz?
Aynı uyarıyı "Ekrem Coşkun Döner"de de gördüğümü hatırlıyorum.

fastly.4sqi.net
0
michael_knight
(19.03.23)
mikrodalga sivi bulunan yiyecekleri isitmada daha basarili borek gibi hamur urunlerinin icindeki hafif sivi yogunlastiginda hamur kotu bir kivama giriyor ve dagiliyor en iyisi firinda isitmak
0
tahtakafa
(19.03.23)
Mikrofalgada içindeki sıvı kayboluyor. Ve içinde az su olan hamur kıvamlı şeyler bu nedenle çok kurur. Kolay ısınmaz vs.
0
zimbirik
(19.03.23)
Kutu malzemesinde alüminyum folyo tarzı bir şey var. Kutuyla mikrodalgaya koyarsanız, çılgın şimşekli bir ışık gösterisine şahit olabilirsiniz. Kutudan çıkarıp, tabağa koyup, ısıtabilirsiniz. Ben hamur işlerini, "pizza ısıtma" ayarında, üstüne kağıt havlu koyup ısıtıyorum, mis gibi oluyor.
0
PhoenixRising
(20.03.23)
simiti taş gibi yapıyor mikrodalga bu sebeple olabilir. dedikleri gibi kendi kutusunda değil ama tabak üzerinde yanında bir barsak su koyarak ısıtılabilir bence.
0
elorelia
(20.03.23)
(10)

Bu ne meyvesi

wct3 org
fotoğraf: https://ibb.co/LPnpmx7
fotoğraf: ibb.co
0
wct3 org
(19.03.23)
pomelo?
0
gule gule
(19.03.23)
pomelo doğru
0
ala09
(19.03.23)
pomelo değil, bence dümdüz greyfurt. beyaz greyfurt. kan greyfurt olmayan cinsinden.

www.portakalbahcem.com
0
kibritsuyu
(19.03.23)
bana da düz greyfurt gibi geldi
0
synesthesia
(19.03.23)
pomelo olmak icin cok kucuk, bence de beyaz greyfurt +1
0
in vino veritas
(19.03.23)
fotoda bi sıkıntı yoksa portakal da olabilir. renk olarak greyfurt değil gibi. pomelo olmak için yeterince büyük değil.
0
paintov
(20.03.23)
Düm düz limon derim.
0
zimbirik
(20.03.23)
Bence de limon, pomelo için küçük, greyfurt içinse şekli doğru değil, belki sıradışı bir greyfurt olabilir ama onu bilemem, genelde şişko oluyorlar bu ise uzun limon gibi. kabuk dokusu da daha limon gibi. daha belirgin ve irregüler pütürler.
0
mirafiori
(20.03.23)
limon ve greyfurt kesin değil.
Veren adam bu bişey emiş ama pomelo mu bilmiyorum, öğrenicez bakalım :)
0
🌸wct3 org
(20.03.23)
içini görebiliyor muyuz?
0
kibritsuyu
(24.03.23)
(6)

Almanya'ya LGBT olarak iltica ve dernek desteği

emroy
Merhaba, Ben ve partnerim iltica sürecindeyiz ama Almanya'ya gittiğimizde mutlaka LGBT derneklerinin desteğine ihtiyacımız var. Çünkü süreç hakkında araştırma yapmamıza rağmen yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var.
Merhaba,
Ben ve partnerim iltica sürecindeyiz ama Almanya'ya gittiğimizde mutlaka LGBT derneklerinin desteğine ihtiyacımız var. Çünkü süreç hakkında araştırma yapmamıza rağmen yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var.
0
emroy
(19.03.23)
iltica konusu ne sebeple olursa olsun sıkıntılı ve zorlu bir süreç. Sonrasında da zorlu.

Sadece cinsel tercihiniz yüzünden iltica etmeniz kolay değil.
İltica hakkı çok ciddi hayati tehlike söz konusuysa tanınıyor genelde.
Öyle kolay olsaydı, türkiye'de herkes bunları zorlardı.

Diyelim ki iltica statüsü aldınız, bu öyle oturum ya da vatandaşlık gibi değil.
Mesela birçok ülke iltica statüsündeyken geldiğiniz ülkeye dönmenize müsaade etmez.
Buna ok olabilecek misiniz?

Bir avukatla görüşün ama çok zorlu bir süreç haberiniz olsun.
0
anten
(19.03.23)
Bir insanin sirf cinsel yönelim sebebiyle iltica edebilecek olmasi bana da asiri fantastik geliyor. Kaldi ki bizim memlekette sirf bunun için escinsel rolü oynayacak binlerce hetero bulunur.

Hani Afganistan'da yasasan ve Taliban senin için recm fetvasi verse ok de...
0
Yourcousinmarvinberry
(19.03.23)
merhaba. sanırım şu siteden konuyla alakalı bilgi edinebilirsiniz. www.queer-refugees.de

eşcinseller için, Türkiye yaşanılabilir ülke değil. böyle bir ortam sağlanmıyor.
ülkenin en tahsilli kesiminin buluşma yeri olan ekşi sözlük'te, bir sürü homofobik entry var. ülkenin geri kalanını düşünemiyrum. yani kesim farketmeksizin, toplum kabul edici değil.
(ekşi platformu, hıomofobik söylemleri onaylamasa da, herhangi bir aksiyon almayarak bu homofobinin yayılmasına maalesef katkı sağlıyor. -bu ayrı mesele-)

mevcut devlet yetililerinin, din işleri başkanının lgbt hakkındaki sözleri veya fetvaları bu insanları tehlikeye sokuyor. bana göre iltica kabul edilebilir. tabii karşı tarafın ilticada rol yapacak kimseleri anlamayacak kadar saf olduğunu düşünmüyorum.

umarım kabul edilirsiniz. mutluluklar dilerim. güzel yaşayın.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.03.23)
yereldeki derneklerle iletisime gecseniz oralar araciligiyla yurtdisi kontaklari bulmaniz daha kolay olur gibime geliyor.

not; biraz salliyorum ama
0
hewit
(19.03.23)
arkadaşlara katılmıyorum bu sebeple iltica edebilirsiniz ancak tr bu konuyla alakalı devlet tarafından bir zorluk gördüğünüzü ispatlamanız lazım.
0
paintov
(20.03.23)
İsveçe bu nedenle iltica edilebildiğini biliyorum. Hatta şu son yıllarda tayyibin ve hükümetin ağzından çıkan cümleler sonrasında ve geçenlerde eşcinsellik karşıtı yapılan hareket sonrasında isveç buraya gelip yaşayın, biz size bir hayat sunarız dedi.

İltica etmek zor iş ama eşcinselseniz türkiyedeki hayatta gerçekten zor ve tehlikeli.

Ben bilmiyorum Isveç'teki güncel kuralları, ama değerlendirecekseniz araştırabilirim sizin için.
0
zimbirik
(20.03.23)
(4)

Bi şey olur mu?

cosmicgadin
yokluktan Fırın kağıdı yerine kıymanın sarılı olduğu,kasabın verdiği kağıdı fırında kullanan arkadaşımımız ölümümüze sebep olur mu? Kağıt eridi köftelerin a
yokluktan Fırın kağıdı yerine kıymanın sarılı olduğu,kasabın verdiği kağıdı fırında kullanan arkadaşımımız ölümümüze sebep olur mu? Kağıt eridi köftelerin a
0
cosmicgadin
(16.03.23)
Ben olsam kofteleri yemem. Pilastik yapismistir kofteye hep.
0
zimbirik
(16.03.23)
Onu yapacağına bir borcam içinde fırınlayabilirdi.
0
ruhen hastayim ben
(16.03.23)
yerse bu tip hatalar yapmaya devam edebilir
yapışan yerleri komple kesebiliyorsa ne ala
0
bir soru sorcam
(16.03.23)
Yapışmadı. Sadece kağıt plastik gibi büzüştü. Yalnız tadı çok güzel olmuş.
0
🌸cosmicgadin
(16.03.23)
(9)

Beyin ameliyatı sonrası davranış değişikliği?

Bartebly
Merhaba;Kardeşim yaklaşık 1.5 ay önce beyin ameliyatı geçirdi. Beyninden 2 cm kadar bir kitle alındı ancak henüz pataloji sonucu çıkmadı. Ameliyattan sonraki 3. haftada ciddi davranış değişiklikleri belirmeye başladı. aşırı yemek yemek, aynı cümleleri sürekli tekrarlama, çabuk sinirlenme ve anlaşılm
Merhaba;

Kardeşim yaklaşık 1.5 ay önce beyin ameliyatı geçirdi. Beyninden 2 cm kadar bir kitle alındı ancak henüz pataloji sonucu çıkmadı. Ameliyattan sonraki 3. haftada ciddi davranış değişiklikleri belirmeye başladı. aşırı yemek yemek, aynı cümleleri sürekli tekrarlama, çabuk sinirlenme ve anlaşılmadığını belirtmek, karşı tarafı dinlememe gibi... Ameliyatın bu tür davranış değişikliklerine sebep olup olamayacağını sorduk ameliyatı yapan doktora ve onkoloji profesörüne ancak iki hekimde ameliyatın bunu tetikleme ihtimalinin düşük olduğunu ve psikiyatri desteği almamız getektiğini söylediler. Benzer süreci yaşayan varsa deneyimlerini paylaşırsa çok sevinirim.

Çok teşekkürler.

Eşit: arkadaşimin sorusu.
0
Bartebly
(16.03.23)
Patoloji, operasyonun ayrıntıları (biyopsi mi tümüyle çıkarmak mı) ve kitlenin yeri bilinmediğinden, yanıtlamak zor.
Operasyondan üç hafta sonra yakınmaların başlaması nedeniyle yeni görüntüleme de gerekebilir.
0
pro9it9is9
(16.03.23)
Ben saglikci vs degilim ama beynin calismasi ile alakali okudugum kitaplarda boyle ameliyatlarda karakter degisiminin olasi oldugunu duymusum.
Ama hemen olmayip sonradan gelismesi durumu degistiriyor olabilir tabi.
0
zimbirik
(16.03.23)
Alinan bolgenin tibbi olarak neresi oldugunu iletebilirseniz bu soruya biraz olsun yanit alabilirsiniz. Su haliyle cevap vermek mumkun degil pek.
0
gibicibicis
(16.03.23)
Uzman değilim. Ancak beynindeki iyi huylu(!) tümôr amileyatla alınan iki yakınınımda da (biri 30 yıl evvel, diğeri 5-6) ameliyat sonrası davranış değişiklikleri oldu aynen bahsettiğiniz gibi. İkisi de zamanla geçti. Rayına oturdu. Ama tabii zilyon çeşit beyin ameliyatı var. Kardeşinizinkinde durum nasıldır, bir şey diyemem. Çok geçmiş olsun...
0
yadigar
(17.03.23)
Sağ temporal lob tan 2 cm büyüklüğünde bir lezyon alınmis
0
🌸Bartebly
(17.03.23)
Çok normal. Şunu okuyun derim www.kitapyurdu.com
0
spankenstein
(17.03.23)
Normalde beyin ameliyatının karakter/davranış değiştirme ihtimali var ama
konusunda uzman iki doktor ihtimal düşük dediğine göre, beynin muhtemelen görece risksiz bir kısmıyla oynandı. yine de ameliyat kaynaklı bir değişim olduysa düşük ihtimal tutmuş manasına geliyor ki o da mümkün.
0
vizivozo
(17.03.23)
her şeye de inandırmayın kendinizi de çocuğu da.
0
sanemz
(17.03.23)
Oluyor... Babamda da yaşadık.

Tabii ciddi bir ameliyatın sonrasında psikolojik olarak da bir etki olabilir.
0
anten
(17.03.23)
(3)

Cambly ve Alternatifleri

Kirmizibavul
Merhaba, Cambly kullanip ta sorun yasayan ya da memnun kalmayan var mi? konusma pratigi yapmak icin hangi platformu tercih etmeli?
Merhaba, Cambly kullanip ta sorun yasayan ya da memnun kalmayan var mi? konusma pratigi yapmak icin hangi platformu tercih etmeli?
0
Kirmizibavul
(16.03.23)
prepy yi terch edebilirsiniz, fiyat olarak daha uygundur.
Native öğretmenleri seçmenizi tavsiye etmem ,çünkü genelde tek bir dil bildikleri için öğrenciyi tam olarak anlayamazlar, ingilizceyi ikinci dil olarak öğrenenlerden ders almanızı tavsiye ederim. Örneğin ülkeyi filipin diye seçip kendinize uygun öğretmen bakabilisiniz.
0
mrctrk
(16.03.23)
Ama sizin bi hafta icinde maximum pratigi yapmaniz gerekiyor yanlis anlamadiysam onceki duyurunuzdan. Bu kriter varsa bu soruya cevaplar degisebilir.
0
zimbirik
(16.03.23)
@zimbirik doğrudur. 5 gün boyunca akşamları yarım'şar saat almak istiyorum ama cambly'de böyle bir seçenek yok. bir ayın hepsini ödemek zorundasın.
0
🌸Kirmizibavul
(16.03.23)
(8)

İngilizce İş Mülakatı

Kirmizibavul
Selam, haftaya uluslararası büyük bi firma ile HR mülakatım var. Mülakat tecrübem sıfır. Bu 15 sene sonrasındaki ilk mülakatım olacak. İngilizce konuşmam da çok iyi sayılmaz. Internetteki olası sorulara bakıp Cambly tarzı platformlarda 4-5 seans pratik yapmak istiyorum. Hangi platformu önerirsiniz?
Selam, haftaya uluslararası büyük bi firma ile HR mülakatım var. Mülakat tecrübem sıfır. Bu 15 sene sonrasındaki ilk mülakatım olacak. İngilizce konuşmam da çok iyi sayılmaz. Internetteki olası sorulara bakıp Cambly tarzı platformlarda 4-5 seans pratik yapmak istiyorum. Hangi platformu önerirsiniz? Ayrıca mülakatla ilgili her türlü tavsiyenizi alabilirim.

İş tam yapmak istediğim iş, firma da tam çalışmak istediğim firma.
0
Kirmizibavul
(16.03.23)
Tüm cv ni ingilizce anlat defalarca.

Mülakatta onlar ilk başta doru sormayacaklar, sana anlat diyeceklerler sen kendini özetleyeceksin. Bir düzenin olsun. Bir sırayı takip et anlatırken.
Bu anlatıma defalarca çalış ingilizce olarak.
İnsan kaynaklarının sorabileceği klasik sorular vardır,
mesela seni en çok zorlayan an neydi, nasıl çözüm buldun
Kendinde en sevmediğin özellik,
Arkadaşların senin hakkında ne der
Gibi gibi bir çok soru var, bunları internetten bulabilirsin, bunlara da ingilizce olarak baya çalışmanı öneririm.

Buna ek olarak, senin bize soracağın bir şey var mı diyecekler, sektörleri ile alakalı, çalışma sistemleri ile alakalı, ekip ruhu ile alakalı, şirketteki eğitim olanakları ile alakalı vs göstermelik bi soru sor. Bir kaç soru hazırlamış ol girmeden.
0
zimbirik
(16.03.23)
@zimbirik detayli cevap icin tesekkurler.

Platform veya ogretmen tavsiyesi olan?
0
🌸Kirmizibavul
(16.03.23)
www.free4talk.com

Burada random birileri ile konusabilirsin.
0
kaiserr76
(16.03.23)
@kaiserr ben daha çok beni değerlendirecek, bana grammer, pronunciation ve belki içerik olarak feedback verecek uzman arıyorum.
en bilinen yer cambly fakat özellikle önerilen bir yer varsa bakayım istiyorum.
0
🌸Kirmizibavul
(16.03.23)
Hiç uğraşma. Yabancı bir şirketle iş görüşmem olmuştu. Konu çok dağılıyor. Her şeyi sorabilirler. O an düşünüp konuşmak zorundasın. Zor olan kısmı üstüne gelebilirler. Sen açık vermemeye çalışırken akıcı konuşamazsın. Bugüne kadar geliştirmediysen son dakika olacak iş değil. Tek önerim tecrübeli Türk İngilizce öğretmeninden bir iki saat yüz yüze özel ders al.
0
dissendium
(16.03.23)
Hakli olabilirsin dissendium. Ama zarari olacagini sanmiyorum. Uzun bir liste cikardim. Bunlara cevap dusunup prova yapacagim.

Aslinda Cambly ozelinde yeni bir soru olustursam daha iyi olacak.
0
🌸Kirmizibavul
(16.03.23)
Ben meet2talk ile calismistim. Ama vaktim vardi. Camblyden sikilmistim, ama sana bir kac gun icinde max pratik lazimsa i zaman cambly daha kolay olabilir belki.
0
zimbirik
(16.03.23)
Bir hafta önce preply e başladım. Deneme dersi olması güzel. İndirim linki ile siteyi açıp üye olursanız deneme dersini %70 indirimli alabiliyorsunuz. linke tekrar tıklayabileceğimi sandığım için sayfayı kapatmıştım. İndirimli alamadım. Eğer düşünürseniz size link gönderebilirim. Siz link ile alırsanız bana da kredi veriyormuş.
1 haftada 3 farklı hoca ile konuştum. En azından ingilizce konuşmaya biraz daha ısındım. Beğendiğim bir hocadan ders alacağım yakında. İşe yarayacağını düşünüyorum. Benim de 1-2 hafta sonra mülakatım olacak yurtdışı ile. Umarım işleri alırız:)
0
boyalı kuş
(16.03.23)
(8)

yabancıların her şeye gülüp geçmesi

televole2
fail army vb. videolarda dikkatimi çekiyor. her şeye gülüyorlar hatta kahkaha atıyorlar. araba pert oluyor gülüyorlar, kendi çocuğunun nerdeyse kolu kırılıyor gülüyorlar, maddi kaybı çok büyük kazalara gülüyorlar, doğum günü kutlamasında kocaman pasta yere düşüyor umurlarında değil falan.bizde olsa
fail army vb. videolarda dikkatimi çekiyor. her şeye gülüyorlar hatta kahkaha atıyorlar.

araba pert oluyor gülüyorlar, kendi çocuğunun nerdeyse kolu kırılıyor gülüyorlar, maddi kaybı çok büyük kazalara gülüyorlar, doğum günü kutlamasında kocaman pasta yere düşüyor umurlarında değil falan.

bizde olsa panikten ve üzüntüden ölürüz. adamların dünya umrunda değil. nerden geliyor bu rahatlık?
0
televole2
(16.03.23)
Videolarda onları gördüğün için genelde de herkesin böyle olduğu çıkarımı yapıyor olabilirsin bence. Sorunları karşısında intihar eden ya da başkalarını öldüren insanlar da oluyor ama onların videosu pek yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.03.23)
demek istediğim şey bu değil ki sosyolojik çıkarım yapmıyorum. anlık olaylar karşısındaki tepkilerinden bahsediyorum.
0
🌸televole2
(16.03.23)
Onu diyorum ben de, videolardan onları görüyorsun, misal bir denek grubumuz olsa 100 kişilik bunların hepsine aynı anda böyle tatsız deneyimler yaşatsak yüzde kaçının gülüp geçtiğini kaçının cinnet geçirdiğini gerçek verilerle görüp bahsettiğin rahatlık var mı yok mu daha iyi anlayabiliriz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.03.23)
Arama bi kere perte çıktıktan sonra artık yapacak bir şey kalmıyor. Ya da pasta yere düştükten sonra dertlenmenin hiç bir anlamı yok, pastayı geri getirmeyecek. O an artık değiştiremeyeceğin bir duruma geldikten sonra üzülmek bir fayda sağlamıyor. Bu nedenle gülüp geçmek, alınacak aksiyon varsa almak ve bir sonrakinde dikkat etmek daha mantıklı.

Bu rahatlığa ulaşanlar sadece yabancılar değil zaten. Sağlıklı bir mental durumu işaret ediyor.
Ama başkasının kaybına gülmekten bahsetmiyorum tabi. Konu seninle alakalıysa maddi zarar olup bittikten sonra bunu dert etmeyi bırakmak lazım zaten.
Ayağım kırıldı yakın zamanda, hastaneden çıkıp taksi beklerken önümüzdeki haftalar ne izlesem ne oynasam diye araştırıyordum. Ayağı kırdıktan sonra dertlenmenin bir anlamı yok ki :)

Bir de avrupa özelinde her şey zaten sigortalı. Maddi kayıp aşırı aşırı fazla olmuyor.
0
zimbirik
(16.03.23)
Şundan olabilir

www.ensonhaber.com
0
Mirket
(16.03.23)
Medeniyet işte abi, mizah anlayışı ile ölçmek de mümkün bunu.
Eğitim almış kitle ile almamışlar arasındaki fark büyük evet onlarda da, ilk cevaplardaki arkadaş bunu kast etmiş bence. Bizde eğitim alan ile almayan arasında bir fark da yok. Kendini aradan sıyıran insan oldukça az sayıda maalesef. Okuduğunu anlama ve kendini ifade yeteneği ne kadar düşük ülkede farkında mısınız? Bilgi ve zekadan bağımsız bu olay. Çevre, toplum ve aile kültürünün mizaha olan etkisi hayatımızı direkt etkiliyor.
0
hasmetizm 2046
(16.03.23)
Dediğiniz şeyin ana fikrini anlıyorum, benim de dikkatimi çekiyor uzun zamandır.

Aslında normali bu. Yani herhangi bir olayda o olaylar hakkındaki yorumlara bakınca bölgesel bir tepki karakteri rahatça görülüyor.

Bunun sebeplerini anlamak çok zor değil, örneğin kendi adıma özellikle amerika'daki yemek tarifi videolarında malzeme kullanımı çok yoğun, örneğin et pişirirken viski koyacaksa lıkır lıkır döküyorlar içine, çünkü ucuz. Ama ben izlerken buna dikkat kesilebiliyorum mesela, çünkü ben viski alacak olsam yemek pişirmek için kullanmam. Bunun fırsat maliyeti benim için çok yüksek olur. İçmek için kullanırım.

Araçlar da ucuz, pastalar da ucuz. Kime göre? Tabi ki bize göre.

Çocuklar konusunda ben tersini gördüm daha çok, çocuklarla ilgili videolara genel olarak bizden çok daha fazla negatif tepki veriyorlar.

Bir de genel olarak dikkatimi çeken durum bizde olur olmaz postların altına kurban olduğum rabbim tadında yorumlar yapılıyor onlarda daha gündelik bakış açıları hakim oluyor.

Başka bir husus daha var mesela, bizde orijinal postun konusuna bağlı kalınma oranı çok düşük. Konu ne olursa olsun insanlar yorumlarda her telden takılıyor, tam bir kaos. Avrupa-ABD merkezli postlarda da random takılan insanlar olsa da izlenen, okunan şeyle etkileşime giren alakalı yorumlar oransal olarak belirgin şekilde daha fazla.
0
akhenaten
(16.03.23)
Kültürel fark olduğu kesin,
Onun dışında maddi fark da var. Mesela bir Amerikalı'nın arabasının pert olmasıyla bir Türk'ün cep telefonunun kırılması birbirlerine yakın maddi değerde. (hadi en fazla 2 cep telefonu kırılmış gibi düşünelim)
Bir de dediğin şekilde panikleyen, sinirlenen, mahvolan vs. insanlar videolarının yayınlanmasına izin vermiyordur, o yüzden izin verilenleri görüyoruzdur biz genelde.


------
Merak edip sayılara baktım. Çok güvenilir kaynaklar bulamadım Türkiye ile ilgili ama bir fikir verecektir.
ABD'de vergi sonrası ortalama maaş yıllık 110 bin dolarmış.
Türkiye'de vergi sonrası ortalama maaş yıllık 6 bin dolarmış. Hadi ikiye katlayalım 12 bin dolar diyelim.

Demek ki ortalama bir ABD'linin ortalama bir Türk'ten (maddi konularda) 10 kat rahat olması gerekiyor. Orada hayat daha pahalı desek bile ABD'li bizden 5 kat daha rahat olmalı.

Hesabını yapmadım ama mesela bir doğumgünü pastası yere düştüğünde Amerikalı 1 saatlik çalışmasının karşılığı değerde bir ürünün çöp olduğunu görüyor bir Türk ise 10 saatlik çalışmasının karşılığını.
-------
0
michael_knight
(16.03.23)
(3)

kulak tıkanıklığı

kakamelsokoban
günaydın sevgili duyurucular,yaklaşık 3 haftadır korkunç bir boğaz enfeksiyonu yaşıyorum. ilk başladığında doktora gittim, hamile olduğum için çok bir ilaç yazamadı ama bir hafta boyunca antibiyotik, minoset ve boğaz gargarası kullandım. biraz hafifletti ama ilaçlar biteli 10 gün olmasına rağmen hal
günaydın sevgili duyurucular,

yaklaşık 3 haftadır korkunç bir boğaz enfeksiyonu yaşıyorum. ilk başladığında doktora gittim, hamile olduğum için çok bir ilaç yazamadı ama bir hafta boyunca antibiyotik, minoset ve boğaz gargarası kullandım. biraz hafifletti ama ilaçlar biteli 10 gün olmasına rağmen hala başım ağrıyor, burnum akıyor ve felaket öksürüyorum. ciğerlerim sökülüyor artık öksürmekten ve hala geniz akıntım bitmedi.

1 hafta önce muhtemelen sert bir şekilde burnumu silmekten ve geniz akıntısının rahatsızlığıyla burnumu çekip durmamdan sağ kulağım tıkandı. ağrı sızı yok yalnızca tıkalı. sanki kafamda basınç varmış gibi hissediyorum, ben suyun dibindeyim de yukarıdaki sesleri duyuyorum gibi geliyor.

bazen açılır gibi oluyor, bazen ikisi birden tıkanıyor. sakız çiğnedim, pipetle içecekler içtim, esnedim, yutkundum vs bi tık açılır gibi olup tekrar kapanıyor. kulak enfeksiyonu ya da kulak kirinden dolayı tıkanıklık olsa böyle açılıp kapanmaz sürekli kapalı kalır diye düşünüyorum ama emin de olamadım sizlerden fikir almak istedim.

burnumu çekmeye ve silmeye devam ettiğim, geniz akıntım geçmediği sürece geçmemesi normal mi, yoksa doktora gitmeli miyim sıkıntılı bir durum olabilir mi? ofiste 2 hafta boyunca tekim doktora gitmek de sıkıntı olacak diye erteleyip duruyorum ama kulakları elime vermezler dimi

cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler
0
kakamelsokoban
(16.03.23)
bi kulak burun boğazcıya görünün bence, geçmesini beklemeyin. çok rahatsız edici bi şey o. kulak kirinden de olabilir direkt. öyleyse zaten görür doktor ve temizler. geçmiş olsun çok
0
nathanieltroy
(16.03.23)
Sinüs temizleme yapabilirsiniz tuzlu su ile. Etkisi olur diye düşünüyorum.
Sinüs rinse diye aratın
0
zimbirik
(16.03.23)
sinüs rinse tam tersine kulak iltihabına neden olabilir. iç ve orta kulaktaysa antibiyotiksiz geçmez. dış kulak ise damlalar var. oksibor + siprogut ile çözersiniz.

tekrar okudum. çok sert burun çektiğin için akıntı kulak yoluna kaçmış. antibiyotiksiz geçmez.
0
gabe h coud
(16.03.23)
(5)

doktora gideyim mi? durum kotu mu?

antikadimag
alakasiz saatlerde kafein alinca hafif carpintim olurdu. bir gun ofisteki soguk kahvelerden birini dikip bitirince aksam arkadasin evinde kalbim pat pat atmaya basladi, uzun sure sakinlemedi. artik sadece sabahlari iciyorum o etkilemiyor. yine bu normal.sonra deprem surecinde cok etkilendim ve kalbi
alakasiz saatlerde kafein alinca hafif carpintim olurdu. bir gun ofisteki soguk kahvelerden birini dikip bitirince aksam arkadasin evinde kalbim pat pat atmaya basladi, uzun sure sakinlemedi. artik sadece sabahlari iciyorum o etkilemiyor. yine bu normal.

sonra deprem surecinde cok etkilendim ve kalbimin fiziki olarak acidigini hissettim bir gun. o gun takip etmeyi falan biraktim haberleri. cunku cidden fiziken kalbim agriyordu artik.

gecen pazar da soylemesi ayip hint kenevirinin etkisi fazla olsun diye ac karnina almisken feci carpinti yapti. oyle ki acile gitmeyi dusundum. hemen arkadasimi aradim geldi biraz bekledik. 2 saat falan kalbimin pata kute atislarini dinledim. gercekten tuhaf bir histi. nabzim 120'den asagi inmedi uzun bir sure.

simdi de sol kolumda pazumun oldugu yerde bir agri var 2 gundur. bu da kalbe yoruluyor biliyorsunuz. 31 yasinda tam hayati duze cikarttik derken olmek istemiyorum. ama acaba buyutuyor muyum diye de dusunuyorum.

bekleyeyim mi doktora gideyim mi? yurtdisindayim ama iyi bir sigortam var. hastaneye gitmeyi sevmedigimden useniyorum.
0
antikadimag
(16.03.23)
bence gitme. turp gibisin.
0
tantavizisyon
(16.03.23)
Kahve bazı insanlarda aşırı etki yapabiliyor. Düşük tansiyonun bunda etkisi var mı bilmiyorum ama ben genelde hep düşük tansiyonlu biriyim. Kahve+ yeşilçay+ siyah çay içtiğim gün öleceğimi düşündüm. Bundan sonra ona göre hareket ediyorum misal. Aç karnına kahve/ kafein almam günde 1'den fazla kahve içmem. Kahve içtiysem yeşil çay içmem. Demek ki sizin bedeniniz de böyle ve kahveye tolerans geliştiremiyorsunuz. İçiniz rahat edecekse gidin tabii doktora ama bu bilinçle hareket edince sorun büyük oranda çözülüyor.
0
Amaranta ursula
(16.03.23)
Bir kardiyoloğa görün, Bir şeyin yok desin.

Yoksa üç vakte kadar panik ataklılar listesine dahil olacak gibisin.
0
Mirket
(16.03.23)
Ya bi demir eksikliği de hissettim ben. Demir ile alakalı değerlerine bi baktırabilirsin. 4 5 tane değer var. Türkiyede hepsine bakıyolar ama avrupadaysan yalnızca demire bakıp geçebilirler.
0
zimbirik
(16.03.23)
Hint kenevirindendir. Ses duyma, duygu değişimleri, gerçekte var olmayan şeyleri görme gibi belirtiler de varsa psikiyatriye git.
0
scholar
(16.03.23)
(15)

Yurt dışına çıkma kararında tavsiye bekliyorum

anti-kahraman
Merhaba,Avrupa'da bir üniversiteye iş başvurusunda bulundum ve kabul aldım. Haftaya son görüşme, detaylar vs. konuşulacak.Şuan istanbul'a yakın küçük bir şehirde araştırma görevlisiyim ve son kanunla beraber kadro geçişimiz yapılacak. Profesörlüğe kadar yolu var kısacası.Gideceğim yer Belçika. Daha
Merhaba,

Avrupa'da bir üniversiteye iş başvurusunda bulundum ve kabul aldım. Haftaya son görüşme, detaylar vs. konuşulacak.

Şuan istanbul'a yakın küçük bir şehirde araştırma görevlisiyim ve son kanunla beraber kadro geçişimiz yapılacak. Profesörlüğe kadar yolu var kısacası.

Gideceğim yer Belçika. Daha önce 5 sene yaşadığım bir yer. Dilini de biliyorum
b2 seviyesinde, arkadaşlarım vsde var. Orada doktoraya başlayacağım. Proje odaklı ve 3 yıl sonra proje bitiyor. Ancak başka bir projeye kanalize edebiliriz seni dendi. Onu haftaya tekrar soracağım. Yinede sabit bir kontrat değil elbette.

Bu değişkenler ortadayken. Benim yerimde olsanız napardınız?

edit: Haklı bir soru var aşağıda. eş, çocuk vs. yok.Bekarım.

Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim şimdiden. Tikleri yarın atacağım.
0
anti-kahraman
(08.03.23)
Senin durumda bir durup düşünmek lazım. Garanti kadro zor bulunan nimet. Branş nedir bilmiyorum ama tutunamazsan ve Türkiye'ye dönersen yüksek ihtimalle işsiz kalırsın.
0
seaman
(08.03.23)
çok benzer durumdayım (aldığım bir kabul yok sadece), ben olsam giderdim. az da olsa türkiye'de de iyi bir doktora yapılabilecek okullar, çalışma grupları var. onlardan birine sahip olacaksanız/halihazırda sahipseniz gitmemenizi anlarım. ama buradaki doktoranız ortalamayı pek aşmayacaksa gitmemek kayıp olur. ben karar verirken bunları göz önünde bulunduracağım, kendi bakış açımı paylaşmak istedim. hayırlı olsun şimdiden :)
0
matlii
(08.03.23)
Belcika'da doktora yapilinca uzun sureli calisma iznine veya kalici oturuma gecis yapmani saglayan bir gocmenlik mekanizmasi var mi onu arastir. Zaten kalabiliyorsan "Turkiye'ye dondugunde issiz kalirsin" riskinin onu alinmis oluyor bir bakima.

Onun haricinde git bence.
0
hot potato
(08.03.23)
Kesinlikle ve kesinlikle gidin. (Evli bir mühendisim.)
0
gadlemler
(08.03.23)
Gitmemeniz için bir neden göremiyorum. Ama gitmeniz için çok neden var. Geri dönmek istersen düşünürsün dönme kararının mantıklı olup olmadığını.
0
zimbirik
(08.03.23)
Hocam gidin.
0
Amaranta ursula
(09.03.23)
ben giderdim.
0
deartheodosia
(09.03.23)
arkana bile bakma. hem hazir bekarsin da
0
ala09
(09.03.23)
belçika, zordur belçika, tutucudur.

şaka bi yana hemen gitmeni öneririm
0
lavinia
(09.03.23)
Gitmemek icin bir nedeniniz yok. Yasam o kadar fazla ihtimalle dolu ki, biz acik olduktan sonra oyle cok sey olabilir ki, bir kadro derdine duserek yazik edersiniz kendinize. 3 yilda dunya degisir resmen.
0
kassiopeia
(09.03.23)
Daha önce 5 sene yaşadığım bir yer.
Dilini de biliyorum
eş, çocuk vs. yok.Bekarım.

Bu ucu cok onemli, uza diyorum..
0
cooperr
(09.03.23)
Bu sartlarda direk gidilir. Tecrube var, cevre var, dil bariyeri yok. 3 yilda neler olur neler. Direk gidin
0
oscar
(09.03.23)
Belçika tutucudur. Artı sürekli geçici kadro ile akademik yaşam zordur. Ben olsam bursiyer olarak oralara gidip önce ortamı sindiririm. Sonrasında göçmeyi düşünürüm.
0
piotr
(09.03.23)
kadroyu al, istifa et git. ne zaman istesen geri dönebiliyorsun.
0
seyduna6687
(09.03.23)
Seçim sonuçlarını bekleme şansın varsa bekle bence
0
sonhakan
(09.03.23)
(6)

duygusal yeme bozukluğu

kondansator
hayatımın büyük bir döneminde kilo problemim oldu. yakın zamanda yine 1 2 aylık bir diyet ile güzel kilo verdim. yılbaşı sonrasında bozdum. artık diyet ile çözülemeyeceğini düşünmeye başladım, ciddi anlamda kendimi kontrol edemiyorum. şurada 2 gündür yine dikkat etmeye başladım ama ne kadar gidecek
hayatımın büyük bir döneminde kilo problemim oldu. yakın zamanda yine 1 2 aylık bir diyet ile güzel kilo verdim. yılbaşı sonrasında bozdum. artık diyet ile çözülemeyeceğini düşünmeye başladım, ciddi anlamda kendimi kontrol edemiyorum. şurada 2 gündür yine dikkat etmeye başladım ama ne kadar gidecek meçhul. bu konuda daha önce bir uzmana danışan, psikolojik yardım alan oldu mu? duygusal yeme bozukluğu vb videolarda uzmanları izliyorum ama dikkate alınacak net bir bilgi de paylaşmıyorlar
0
kondansator
(08.03.23)
Çapa psikiatride böyle bir birim vardı diye hatırlıyorum.
0
Mirket
(08.03.23)
Bir de çok kalori kısıyorsanız ya da karbonhidrat kısmak yerine kalori kısıtına gidiyorsanız o zaman vücutta salgılanan hormonlar dolayısı ile vücut kilo vermeye, verse de geri almaya müsait oluyor. Bunu da dikkate almanızı öneririm. Kendinizi kontrol etmeniz yalnızca iradesizlik ile alakalı, duygusal yeme ile alakalı olmayabiliyor. Ama hormanal sisteminizi gözeterek diyet yapıyorsanız o zaman bir yorum yapamayacağım.
0
zimbirik
(08.03.23)
@terapidefteri
instagram'da cok yetkin bir terapist ve zaman zaman duygusal yeme bozuklugu uzerine seminer duzenliyor, takip edip birine katilabilirsiniz. ayrica sanirim artik bu konuda daha fazla bilinclendigi icin insanlar, daha cok seminer var.
0
kassiopeia
(08.03.23)
ben de benzer şeyleri yaşıyorum. bu alanda çalışan terapistlere de gittim, atölyelere de katıldım ve hiç faydası olmadı bana. teorik olarak neden kaynaklandığını, yöntemleri (mindfulness, act/bdt) biliyorum, aşinayım ama dürtüsel olarak üstesinden gelmek yine ve yine zor oluyor.

neyse, bi kitap önermeye geldim. (konuyla alakalı birçok kitap da var bu arada, son yıllarda türkçe’ye de bolca çevrildi, psikonet ve nobel yayınları özellikle bu konuda kitaplar çıkartıyor). benim önerim duygusal açlık, yazar: doreen virtue’yü okuyun.
0
deartheodosia
(08.03.23)
Meltem Pırıl Şenol ile calistim, kesinlikle oneriyorum. Instagram'dan postlarina goz atabilirsiniz, spotify'da podcasti de var eyvah diyetim bozuldu diye. Hem konunun uzmani hem de muthis bir insan.
0
logic
(08.03.23)
Ben de zimbirik gibi düşünüyorum hatta sorununun kesin olarak 1-2 ay süren şok diyetler olduğuna yemin edebilirim, muhtemelen 800-1000 kalorilik düşük kalorili diyetler yapıp kilo verip sonra rebound etkisiyle daha fazlasını geri alıyorsun, duygusal yeme bozukluğu muhtemelen çok farklı bir şeydir. Sağlıklı bir diyet, kiloya göre değişir ama minimum 6 ay 1 senelik bir sürece yayılmalı, birkaç ayda verdiğin kiloyu her zaman geri alırsın, çünkü sistem her zaman "yağ tutma" eğilimindedir ve kısa zamanda verdiğin kiloyu kısa zamanda sana aldırmak için her şeyi yapar ve alırsın da, bundan kaçamazsın, bu bir yeme bozukluğu değildir hayatın doğal akışıdır. Halbuki kilo verme işini uzun vadeye yayıp amiyane tabirle sistemi kilo verdiğine uyandırmadan kilo versen bunları yaşamazsın. Ben hızlı kilo vermek istediğimde bile 2000-2200 arası kaloriyle diyete başlıyorum öyle söyleyeyim, uzun sürece yayacaksam 2500 kaloriyle başlayıp küçük küçük kalori düşürüyorum, oradan bi çıkarım yap işte.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.03.23)
(5)

kadınlar gününde hediye

kondansator
eşinize, sevgilinize 8 martta çiçek/çikolata bir şeyler gönderiyor musunuz?en son sevgililer gününde çiçek göndermiştim. şimdi peş peşe bir şeyler gönderip absürt bir hal de yaratmak istemiyorum. siz nasıl ilerliyorsunuz? en son bana çiçek gönderme bakamıyorum vb demişti ama bilemedim
eşinize, sevgilinize 8 martta çiçek/çikolata bir şeyler gönderiyor musunuz?
en son sevgililer gününde çiçek göndermiştim. şimdi peş peşe bir şeyler gönderip absürt bir hal de yaratmak istemiyorum. siz nasıl ilerliyorsunuz?
en son bana çiçek gönderme bakamıyorum vb demişti ama bilemedim
0
kondansator
(08.03.23)
Bence almayın. Ama alacaksanız da
Kadınlar ince/narin varlıklardır
Kadınlar güzeldir
Kadınlar çiçektir
Kadınlar bakımlı olmalıdır, kadınlar zayıf olmalıdır
Düşüncelerini desteklemeyecek bir hediye alın, kadınlar gününün anlamına uygun olsun.
Çiçek, kıyafet, kişisel bakım malzemesi, aksesuar gibi ürünlerden kaçının.
Kariyeri ile alakalı bir kurs alabilirsiniz, bir aktivite bileti vs olabilir.
0
zimbirik
(08.03.23)
Göndermiyorum, gönderilmesini sağlıklı bulmuyorum.
0
ebeş
(08.03.23)
Abi (Emekçi) Kadınlar Günü Sevgililer Günü ya da Doğum Günü gibi "ponçik" bir gün değil ya onun konumu biraz daha 19 Mayıs gibi resmi bir anlayışa yakın, çiçek böcek göndereyim olayı o ağırlığına yakışmıyor bana göre.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.03.23)
bu gune eylemsel yaklasilir ama bir erkek olarak cicek vs yollayabilkrsin veya baska bir sey. bahaneyle hediye yolladi derim ben. ama paran yoksa zorlamana da gerek yok 50-50
0
ala09
(08.03.23)
Çikolata iyidir diyorum gecikmeli de olsa
0
photo85
(09.03.23)
(6)

Apartmanın kaldırımına günlerce park eden aracı şikayet etmem ve umursanmam

summerof69
5 sokak aşağıda oturmasına rağmen, yandaki apartmanın kaldırımına aracı çekip oraya günler boyunca park eden bir tane kadın var. Aracı galiba 2-3 yıldır bu şekilde park edip gidiyor.Ben bu aracın sahibini komşumuz zannediyordum, geçen gün 5 sokak aşağıda oturduğunu tesadüfen farkettim. Kendi kapısın
5 sokak aşağıda oturmasına rağmen, yandaki apartmanın kaldırımına aracı çekip oraya günler boyunca park eden bir tane kadın var. Aracı galiba 2-3 yıldır bu şekilde park edip gidiyor.

Ben bu aracın sahibini komşumuz zannediyordum, geçen gün 5 sokak aşağıda oturduğunu tesadüfen farkettim. Kendi kapısının önüne çekmiyor, bizim kaldırıma çekiyor. Mal gibi hissettim yahu bunu öğrenince.

2 gündür bunu polislere şikayet ediyorum ama polisler “tamam bakalım” demek dışında bir şey yapmıyorlar, araç hala kaldırımı işgal etmiş durumda.

Yarın trafik polis şubeye gitmeyi düşünüyorum, başka türlü ciddiye almayacaklar galiba.

Ne yapmamı önerirsiniz?

Teşekkürler.
0
summerof69
(08.03.23)
Kaldirima cikiyorsa belki bi yazi birakabilirsiniz camina. Kaldirima cikmiyorsa da o zaman ben bi sorun goremiyorum.
0
zimbirik
(08.03.23)
@zimbirik, "kaldırıma gunlerce park ediyor" diye kastettiğim, arabayı kaldırımın üstüne bırakmasıydı. Daha basit anlatayım, üzerinde araba olduğundan kaldırımı kullanamıyoruz.
0
🌸summerof69
(08.03.23)
Hocam yazdığında şöyle bir algı var, bunu yapan komşun olsa problem değil ancak uzakta oturan biri yapınca problem. Bu bağlamda bakınca ortada problem yok. Ancak kaldırımı işgal eden tüm araçları trafik şubesine bildirebilirsini ya da fahri müfettiş varsa ceza yazdırabilirsiniz.
0
mirty
(08.03.23)
Sileceğini kaldırın. Yapıyorsa tekrar çekici çağırın çektirin.

Burada yapan vardı. Son çare olarak 4 tane lastiğini de indirdiler. Şu an 4 lastik kaç para söylemeye gerek yok. Kaldırım ihlal edilemez.
0
Cesario
(08.03.23)
Silecekleri kaldır. Ve kagıtla not bırak. Ve bunu her defasında tekrarla. Vazgeçecektir. Ben engelli bir adamım onun yüzüne kaldırımdan geçemrdigini görünce. Sileceklerini kökünden kırmıştım. Bir daha parkedemedi
0
limonlu eksi
(08.03.23)
lastiklerin havasını indir ama zarar vermeden sibopdan indirsen yeter ona.
0
aslindasorunumpsikolojik
(08.03.23)
(2)

Hangi yazılımlar üniversitede öğrendilkdten sonra iş hayatında kullanılıyor

trgydl
Mimarlık da var sanırım. Başka neler var?
Mimarlık da var sanırım. Başka neler var?
0
trgydl
(07.03.23)
Hangi bölüm
0
zimbirik
(08.03.23)
üniversitede öğretilen yazılımların çoğu iş hayatında kullanılıyor. ama sizin iş hayatında o yazılımla karşılaşmanız hangi alanda çalıştığınıza göre ve çalıştığınız yerde hangi yazılımın tercih edildiğine göre değişiyor.
0
1331c112
(08.03.23)
(2)

cc'li atılan maile cevap yazarsam yine cc'ye gider mi?

avatar is back
yanıtı görüyor mu cc'lenen kişi? yoksa sadece gönderene mi atmış olacam? ayarı varsa da nerden ypaabilirim? cc görmesin istiyoum
yanıtı görüyor mu cc'lenen kişi? yoksa sadece gönderene mi atmış olacam? ayarı varsa da nerden ypaabilirim? cc görmesin istiyoum
0
avatar is back
(07.03.23)
Reply all değil sadece reply yaparsanız, mail sadece gönderen kişiye gider. Cc’dekiler görmez.
0
irene
(07.03.23)
Ccler gizli değildir zaten kabak gibi ortada, cevapla deyince kime gideceğini zaten siz de görüyorsunuz, gitmesini istemediğiniz insanları silersiniz olur biter. Siz bcc ile karıştırıyor olabilir misiniz?

Bcclere hiç bi zaman cevap maili gitmez. Onlar sadece göndericinin gönderdiği maili alır. Sen reply all desen bile mail ilk baçta bccde olanlara gitmez.
0
zimbirik
(07.03.23)
(2)

Cv'de sosyal medya profili

unidentified floating object
Is icin actigim bi twitter profili var, takipcim cok az ama takip edenler taninir isimler. Cok aktif de sayilmam ama az cok ne yaptigim hakkinda fikir verdigi icin cv'me eklemeyi dusundum. Son derece profesyonel bi hesap, sacma ivir zivir yok. Linkedn kullanmiyorum. Tum bunlara ragmen cv'ye twitter
Is icin actigim bi twitter profili var, takipcim cok az ama takip edenler taninir isimler. Cok aktif de sayilmam ama az cok ne yaptigim hakkinda fikir verdigi icin cv'me eklemeyi dusundum. Son derece profesyonel bi hesap, sacma ivir zivir yok. Linkedn kullanmiyorum. Tum bunlara ragmen cv'ye twitter profili eklemek sacma mi? Takipcim az diye olumsuz etki yaratir mi? Is alani uluslararasi hukuk.
0
unidentified floating object
(07.03.23)
Ekle.
0
dissendium
(07.03.23)
Bence ekle.
Mesleğinle alakalı kişisel blog sonuçta.
0
zimbirik
(07.03.23)
(4)

lazerli epilasyon cihazı kullananlar

roket adam
kendim için değil eşim için soruyorum, braun silk expert ipl adlı cihazı almayı düşünüyoruz. lakin alet 8-9 bin tl civarında, öyle olunca biraz yorum araştırayım dedim karışık görüşler var. sarışın açık tenli biri için bu parayı bu cihaza vermeye değer mi sizce?
kendim için değil eşim için soruyorum, braun silk expert ipl adlı cihazı almayı düşünüyoruz. lakin alet 8-9 bin tl civarında, öyle olunca biraz yorum araştırayım dedim karışık görüşler var. sarışın açık tenli biri için bu parayı bu cihaza vermeye değer mi sizce?
0
roket adam
(07.03.23)
Lazerli epilasyon cihazı değil onlar ipl. Lazer etkisi yapmaz. Sarışınsa bence etkisi düşebilir. Direkt lazer yaptırsın ama iyi bir yere gitsin. Tüy rengine göre doğru yönlendirsinler.
0
sevilen progressive türkücü
(07.03.23)
philips'inkini kullanıyorum, alırken bayağı araştırmıştım ben de. sarışınlıktan kastınız kıl rengi ise yaygın görüş en az etkinin açık renk kıllarda olduğu yönünde. öte yandan açık renk ten, koyu renk kıl için uygun ve verimli bulunuyor, benim fikrim de bu yönde.
0
matlii
(07.03.23)
Bunlarla evde uğraşmak cidden zor. Benim ki kenarda yatıyor. İki üç katını normal lazer epilasyoncuya gidip harcamak çok daha mantıklı benim deneyimime göre. Yani eğer sadece belli ufak bi bölge düşünüyosa olur da, Bacak için vs düşünüyorsa sürdürülebilir değil.
O alet de lazer olmadığı için, ipl olduğu için kılların çıkışını sadece kullandığın süre boyunda durduruyor, azaltmıyor ya da uzun vade etkisi yok gibi bir şey. Kullanmayı bıraktığında geri gelecek yani. Koltuk altı gibi küçük bölge için uzun süre kullanabilir. Ama bacak vs için zor bence..
0
zimbirik
(07.03.23)
değmez lazere gidin
0
jelly bear
(07.03.23)
(5)

Bacağımdaki yaranın havuza girerken suyla temasını nasıl önleyebilirim?

santimantal
Yara suya temas edince kabuğu ıslanıyor ve iyileşmesi geriliyor.Belki havuzda bunu önlemek zor ama belki de çok yaratıcı çözümler olabilir.
Yara suya temas edince kabuğu ıslanıyor ve iyileşmesi geriliyor.
Belki havuzda bunu önlemek zor ama belki de çok yaratıcı çözümler olabilir.
0
santimantal
(06.03.23)
dövmecilerin dövmelerin üzerine yapıştırdıkları ince şeffaf bir bant var, aklıma o geldi google da dövme bandı yazınca bir sürü seçenek çıkıyor. su geçirmez olanları vs. var. ama çıkarırken kabuğuna zarar verir mi onu bilemedim. gerçi dövmenin üzerinde bir hafta kalıyor iyileşmesi için aynı mantıkla hiç çıkarılmaya da bilir. bir dövmeciye sorun bence :)
0
hypathia
(06.03.23)
Eczaneden su gecirmez yarabandı alıp rahat edebilirsiniz.
0
vampir akrep
(06.03.23)
Dövme mandı uygun olmaz. Dövmeciler onu yara hava almasın, kabuklanmasın, kurumasın diye yapıştırıyor.

Senin durumunda yara hava almalı, kabuklanmalı, kurumalı.
Ama eczanede sana göre bantlar var.
0
zimbirik
(07.03.23)
Ameliyatlardan sonra kullanılan su geçirmez bantlar var, kenarları yapışıyor, ortası yapışmadan yarayı koruyor. Yaraya uygun ebatta alabilirsiniz. Ama komple suya girince kurtarmayabilir.
0
kimlanbu
(07.03.23)
komple suya girince içine su almayacak hiçbir şey yok. inşaat izolasyon malzemesi bile sürseniz su alır. o su geçirmez çözümler duşa girince falan su değmesin diye.

çözüm, yara iyileşene kadar havuza girmemek.
0
kibritsuyu
(07.03.23)
(8)

ingilizce'deki 3 zamanin farkini anlatir misiniz (have you/had you/did you)

buenosdias
have you eaten?had you eaten?did you eat?nerde hangisini ve neden kullaniyorsunuz babanneye anlatir gibi anlatirsaniz sevinirim.
have you eaten?
had you eaten?
did you eat?

nerde hangisini ve neden kullaniyorsunuz babanneye anlatir gibi anlatirsaniz sevinirim.
0
buenosdias
(06.03.23)
Cümleye odaklandığınız için algılayamıyorsunuz büyük ihtimalle. İşleve odaklanırsanız anlaşılır oluyor.

Past perfect geçmiş zamanı katmerlendirmek için kullanılıyor. Bu sıklıkla bizdeki mişli geçmiş zamanının hikayesiyle örtüşen bir kullanım.

"Dün sabah bir akadaşımla buluşmuştum, sonra eve geçtim. Dün geceden beri de buradayım" derken bunu şöyle söylersisiniz;

"I had met a friend early on yesterday, then I went home and I've been here since last night."

Başka kullanımlarında var, conditionals konusuna bakabilirsiniz. Ancak ana görevi bu.
0
akhenaten
(06.03.23)
Have you eaten? - (yakında yemek yedin mi? burada kasıt son bir iki saat gibi bir dilim. özellikle sorulur, yakın süre içerisinde yiyip yemediğini sorar)

had you eaten? - (x olayından önce yemek yedin mi? "buraya gelmeden önce yemek yedin mi? - had you eaten before you came here?" yani iki zaman karşılaştırmalı verilir, önce olan olay "past perfect ile sorulur.)

did you eat? - (kişinin yemek yiyeceği biliniyordur ya da belirli bir sürede bir şey yiyip yemediği soruluyordur. mesela "did you eat this morning? did you eat yesterday evening vb.)

kısaca:

have you eaten? yakın süre içerisinde olan bir şeyi sorar.
had you eaten? bir olaydan daha önce gerçekleşen olayları sorar.
did you eat? belirli bir zamanda gerçekleşen bir olayı sorar.

karmaşık biraz ama pratikle oturan bir konu.
0
lesmiserables
(06.03.23)
Have you eaten kalıbında sadece yakın zaman anlamı yok. Mesela hiç suşi yedin mi diye sorarken de presenr perfect kullanılır.
0
Cekcekli
(06.03.23)
@cekcekli

o kalıp "ever" (hiç) ile sorulur.
0
lesmiserables
(06.03.23)
"Have you eaten?" cümlesi present perfect kipindedir. Bu, yemek yeme eyleminin şu andan önce belirtilmemiş bir zamanda gerçekleştiği anlamına gelir. Birinin yakın zamanda yemek yiyip yemediğini veya aç olup olmadığını sormak istediğimizde bu zamanı kullanırız. Örneğin, arkadaşınızı okuldan sonra görürseniz ve öğle yemeği yiyip yemediğini öğrenmek istiyorsanız, "Have you eaten?" diye sorabilirsiniz.

"Had you eaten?" cümlesi past perfect kipindedir. Bu, yemek yeme eyleminin geçmişteki başka bir eylemden önce gerçekleştiği anlamına gelir. Bu zaman kipini, geçmişte olan bir şeyden bahsetmek istediğimizde ve ondan sonra başka bir şey olduğunda kullanırız. Örneğin, arkadaşınızla dün gece gittiğiniz bir parti hakkında konuşuyorsanız, "Had you eaten before you came to the party? (Partiye gelmeden önce yemek yedin mi?)" diye sorabilirsiniz. Bu, arkadaşınızın partiye gitmeden önce yemek yiyip yemediğini sormanın bir yolu olacaktır.

"Did you eat?" cümlesi past tense (geçmiş zaman) kipindedir. Bu, yemek yeme eyleminin geçmişte belirli bir zamanda gerçekleştiği anlamına gelir. Bu zamanı, olmuş ve bitmiş bir şey hakkında konuşmak istediğimizde kullanırız. Örneğin, arkadaşınıza dün akşam yemeğinde ne yediğini sormak istiyorsanız, "Did you eat anything good for dinner yesterday? (Dün akşam yemeğinde iyi bir şey yedin mi?)" diye sorabilirsiniz.

Yani özetlemek gerekirse:

"Have you eaten?" birisinin yakın zamanda yemek yiyip yemediğini sormak içindir.
"Had you eaten?" birisinin geçmişteki başka bir eylemden önce yemek yiyip yemediğini sormak içindir.
"Did you eat?" geçmişte belirli bir zamanda olan bir şey hakkında soru sormak içindir.

Umarım yardımcı olmuştur!
0
hadi ya la
(07.03.23)
Past tense geçmişte zamanı belli bir şey için kullanılıyor.
I ate an apple around 3 oclock

Eğer yaptığın şeye bir zaman vermiyorsan o zaman present perfect kullanırsın. Hani geçmişte yaptın ama etkisi sürüyor dediğimiz kalıp. Hala tok olmak anlamında düşünme. Ama hatırladığın kadar yakın bi geçmişte.
- I am going shopping, do you want me to buy an apple?
- No thanks, i have eaten too many apple lately, I dont want to eat more.
Son gunlerde elma yemissin, tam zamanini biliyo muyuz hayir. Gecmis zamanda mi kalmis evet.

Past perfectte gecmiste olan bir sey gecmisteki baska bir seyle kesiliyor. Ama tam zamani vermiyoruz yine. Cunku tam zaman verirsek past tense oluyor. Ama zamani belirtirken baska bir olay kullanirsak o zaman past perfect.
I had been eating an apple when he arrived home.
Burada elma yeme isleminin zamanini vermek istemissin, ama bu zaman kesin bir nokta degil, baska bir olay.

Eger hic bi sekilde tarih vs vermeyeceksen de zaten yine gecmis zaman.
I ate an apple.
0
zimbirik
(07.03.23)
hepinize tesekkurler harika acikladiniz. ama kafam biseye takildi.

acikladiginiza gore

did you eat ile are you hungry hemen hemen ayni anlama geliyor dimi?
0
🌸buenosdias
(07.03.23)
@buenosdias

Gelebilir de gelmeyebilir de. Konuşmanın içeriğine bağlı. Sormak istediğiniz şeydeki niyet konusu dilden dile çok değişmiyor. Türkçe'de de Yemek yedin mi ve aç mısın aynı anlama gelebilir. Eğer niyetiniz karşınızdaki kişinin aç olup olmadığını öğrenmekse bu mümkün.

Örneğin aç mısın sorusuyla aynı anlamda;

- Did you eat anything yet? I'm preparing breakfast. (Burada are you hungary diye de sorabilirdiniz.)

Ama mesela;

- Did you eat anything? The foods on there was poisonous.

Burada zehirlenme tehlikesi olduğu için karşınızdaki kişinin yiyip yemediğini öğrenmek istiyorsunuz dolayısıyla açlıkla bir ilgisi yok.

Bu arada past perfect kullanımından kaçınılan bir zaman. Genelde geçmişte yaptığınız işlerin hangisinin diğerinden daha önce gerçekleştiği önemli değilse genel olarak kullanımı tercih edilmiyor. Bir de atıyorum arka arkaya 5 olaydan bahsediyorsanız bunların sadece ilk olarak gerçekleşen durumda past perfect kullanılır, gerisi için past tense kullanılır.
0
akhenaten
(07.03.23)
(3)

Bağış sorusu

karaca2
Merhaba. Deprem bolgesindekilere subat ayinda cesitli kuruluslara destek verdim. Eksiklerin devam ettigi herkesin malumu. Siz su an kimlere destek oluyorsunuz merak ettim
Merhaba. Deprem bolgesindekilere subat ayinda cesitli kuruluslara destek verdim. Eksiklerin devam ettigi herkesin malumu. Siz su an kimlere destek oluyorsunuz merak ettim
0
karaca2
(05.03.23)
Biz en başından beri kendi tırlarımızı gönderiyoruz. Ve erzak yardımımız devam ediyor. Bu ayın sonuna kadar 500 koli hedefimiz var. Paradan ziyade malzeme göndermek daha doğru geliyor bana. Biz en başından beri çadır da gönderdik mesela ama bazı kurumlar sağ olsun millet aynı çadırı iki kere satın aldı.

Örnek liste: www.hizliresim.com Başta böyle yapmıştık ama sonra ürün miktarlarını azaltmak zorunda kaldık pirinç iki kiloya makarna iki pakete düştü vs.
0
ruhen hastayim ben
(05.03.23)
Ben güvendiğim, uzun zamandır rakip ettiğim arama kurtarma takımlarına gönderiyorum. Bundan sonra da darülaceze ye falan gönderirim.

Çünkü şuan sorun parasızlık değil, koordinasyonsuzluk ve kokuşmuşluk gördüğüme göre.
Hele geçen depremzedelere evlerin uzunvadeli krediler ile borçlandırılarak verileceğini duydum. Ne kadar doğru bilmiyorum ama midem bulandı. O toplaman milyonlar ne oldu, milyon yayınları. Bizim cebimizden aldıkları parayla bağış diye şovlar yapılıyo.
Gerçekten ortada para olmadığı için bu sorunların olduğunu düşünsem o zaman ahbaba ya da afada atardım.
0
zimbirik
(05.03.23)
Bireysellere yapiyorum.
Mesela hevsel bahcesi (diyarbakirli uretici) su cagrisi yapti, kendimce su aldim.
Twitterdan Mehmet Ali Gumus zaten tanidikti, bir seyler yapmaya calisiyorlar, onlara destek vermeye calisiyoruz.
0
65 derece
(05.03.23)
(5)

Birine para kaptırdık

neymis
Birine para kaptırdık, elimizde banka dekontu var. Avukata verdik ama çok bir şey bekleme dedi.İlamsız icraya veriyor sonra itiraz ederse düşüyor.Başka bir yaptırım yolu yok mu?Banka açıklamasına bir şey yazılmadı.
Birine para kaptırdık, elimizde banka dekontu var. Avukata verdik ama çok bir şey bekleme dedi.
İlamsız icraya veriyor sonra itiraz ederse düşüyor.
Başka bir yaptırım yolu yok mu?
Banka açıklamasına bir şey yazılmadı.
0
neymis
(04.03.23)
Dost dogruyu soylermis.
Orman kanunlari.
0
sekerler diyarinda bir ruya
(04.03.23)
Whatsappdan va varsa bir konuşmanız onu öne sürebiliyor avukatlar. Ama bilmiyorum başarı ihtimali nedir
0
zimbirik
(04.03.23)
Geçmiş olsun genelde giden dönmüyor maalesef.
0
apocalipy
(04.03.23)
dekontta açıklama yoksa çok bir şey bekleme
0
paintov
(04.03.23)
ilamsız icraya itiraz etmediğini ya da itiraza açtığın davanın kabul olduğunu farz edelim. yani artık yasal olarak alacaklısın. icra takibini başlattın, adamın malı, mülkü, maaşı yoksa gene hiçbirşey alamazsın.
0
orpheus
(05.03.23)
(11)

sarhoşluk ve hatırlama durumu

meiyisi
merhabalar,hiç alkol kullanmadım, kullanan yakın arkadaşım da yok, o yüzden sarhoş olma ve sarhoşken yaşanılanları ve söylenen/dinlenenleri hatırlama konusunda bir fikrim yok.alkolik olan ve ciddi anlamda sarhoş olan birisi sarhoşken yaşadıklarını hiç bir şekilde hatırlamıyor mu? insandan insana muh
merhabalar,

hiç alkol kullanmadım, kullanan yakın arkadaşım da yok, o yüzden sarhoş olma ve sarhoşken yaşanılanları ve söylenen/dinlenenleri hatırlama konusunda bir fikrim yok.

alkolik olan ve ciddi anlamda sarhoş olan birisi sarhoşken yaşadıklarını hiç bir şekilde hatırlamıyor mu? insandan insana muhakkak değişir tabii ama ben genel olarak merak ettim.

teşekkürler.
0
meiyisi
(04.03.23)
evet böyle bir eşik var, herkesin bu eşiği geçmesi için gerekli miktar farklı

bu eşiğin bazı durumlar için bahane olarak kullanılması da yaygın bir kılıf
0
freebird5406_2
(04.03.23)
açılın evde iki alkoliği olan uzman geldi.
kişiden kişiye değişiyor. alkolik baba sarhoşken yaptıklarını kesinlikle hatırlamıyor (işine gelmiyor değil, hatırlamıyor), cinsini sevdiğim cinsine çekmiş alkolik oğlu ise a'dan z'ye hatırlıyor. miktardan bağımsız ikisi de, 1 biradan tutun 10 bira+1 viski+2 şişe köpek öldürene kadar her miktardaki alkol ve sarhoşluk durumu ile vukuat gözlemim var.
0
halanne
(04.03.23)
Eğer zoom olacak kadar içtiysem zatwn dışarıdan anlarsın, mantıklı konuşamam, sağa sola yıkılıyo olurum. O zaman hatırlamayabiliyorum.
Ama eğer seninle mantık çerçevesi içinde konuşabiliyorsam sarhoş olsam bile o zaman hatırlarım. En azından sen hatırlatınca hatırlarım biraz.
Tamamen unutmak bence biraz abartı. Yani tamamen unutacak kadar içtiysem zaten benimle konuşulmaz.
0
zimbirik
(04.03.23)
Eşik aşılırsa mümkün. Diyelim normalde 35 cc içiyorsanız 70 cc içerseniz 35 cc değilde 50 cc den sonrasını hatırlamayabilirsiniz. Normal bir durum ama utanılacak şeyler yapmama kaydı ile.
0
ground
(04.03.23)
Hicbir sey hatirlamama degil de kopukluklar oluyor. Ama mesela filmlerde seks yapip hatirlamama geyigi de sacma, o kadar buyuk bir olayi hatirlarsin, ha diyelim ki o kadar ictin ki beyin gitti komple o durumda da seks yapamazsin.

Alkol gunun sonunda bir zehir oyle bakmak lazim
0
another satisfied lover
(04.03.23)
cok fazla alkol tukettigim donemler oldu. hicbir zaman bu durumu yasamadim.

kisinin alkol esigiyle alakali bir mevzu. ama alkolden kustugumda bile hatirliyordum her seyi. benim basima gelmedi yani.
0
antikadimag
(04.03.23)
Ben de hatirliyorum.
0
nax
(04.03.23)
sarhoşken olanları unutmak gerçekten ekstrem bir durum. içen insanların çoğu bunu yaşamaz. 10-12 yıldır aralıklı; son 3-4 aydır öküz gibi içiyorum, hayatım boyunca önceki güne dair hiçbir şey hatırlamadığım sadece BİR gece oldu. tam aksine, çok sarhoş olunca duygular yoğun yaşandığı için insan mental olarak yorulur; çok sarhoş olduğun geceyi bazen aylar sonra bile hatırlarsın.

ben misal dozu ayarlayamayıp evde duvarlara çarpa çarpa tuvalete gittiğim dönemleri çok net hatırlıyorum. sarhoşluk öyle insanın aklını alıp götüren bir şey değil. onun olması için komalık filan olman lazım.

çok içen biri saçma davranabilir, normalde hiç yapmayacağı şeyleri yapabilir, iş "sarhoşken söylenenler aslında gerçekte hissedilenlerdir" boyutunu geçebilir ama ertesi günü hatırlamamak, ne yaptığını hiç bilmemek vs. ne bileyim bunlar bana çok ekstrem geliyor.

bunu ne yazık ki alkol tüketimi miktarıyla rusları korkutmuş bir insan olarak söylüyorum. hatırlamayacak kadar içen adam zaten ikinci üçüncü denemesinde ölür muhtemelen. bazı detayları hatırlamazsın filan ama öyle "aaa tamamen gitmişim yok hiçbi şey" durumu bence pek mümkün değil. onun için düşüp uyuyakalman lazım yani, ben saatlerce şunu bunu yapayım sarhoşken, ertesi gün hatırlamayayım yok. alkol uyuşturucu ama o kadar ağır bir uyuşturucu değil, tribe sokacak bir şey değil.
0
mark greg sputnik
(04.03.23)
Sarhoşluk ile ilgili ‘dakika başına düşen fotoğraf karesinin azalması’ diye bir tabir var. Bence Kesinlikle nokta atışı. Mesala ayıkken dakikada 10 bin fotoğraf çeken video gibi hatırlarsın her şeyi ama kandaki alkol oranı arttıkça dakika da 5-10 a düşer, parça pincik hatırlarsın yani. Sonrasını hatırlamıyorsan ya sızmışsındır ya da bayılmış
0
piranase
(04.03.23)
Alkolik olma sarti saglanmadan da bu yasanabiliyor. 1 kez tam yasayinca, yasanabilecegine ikna oluyorsun. En fazla birkac kez oldu. Kendimi rahat ve guvende hissettigim ortamlardaykendi. Zaten tekinsiz bir his oldugu icin tekrar o esige cikmamak icin dikkat ediyorsun.

Tumuyle perde kapaniyor ama yaptiklarina devam edebiliyorsun(musum). Disardan bakinca, kayisin o siralarda koptuguna dair hicbir isaret yokmus.

Bir yerden sonra sizma ve belki kusma vs. eslik ediyor. Nerdeyim ben, nasil buraya geldim vs. dusunceleriyle uyanmak ayirt edici oluyor. Cok fazla icince oluyor evet ama bence kilit nokta hizlica yuksek alkol yuklemesi.
0
jnlbnnn
(04.03.23)
Hayatımda sadece iki kere kör kütük sarhoş oldum. Birisi 5-6 ay önceydi. 7 kadeh rakı içtim. Onda bile topuklularla yürüyüp hesabı ödeyip taksi çağırıp evime dönebildim ki tek eksisi utanıyorım taksiye kusmam oldu, onda da adam çok salladı arabayı. Hatta temizlik parası falan teklif edecek kadar da kendimdeydim. Bence ergen gibi kusmak dışında bahsi geçen hatırlamama durumu bir şehir efsanesi. Ki ben sık alkol tüketen hatta alkolü seven bir insan da değilim, bağışıklığım da yok.
0
ruhen hastayim ben
(05.03.23)
(6)

Monster laptoplar nasıl?

nundu
İnternette çok karışık yorumlar var. Çok memnun olan da var, kasası dandik, soğutması kötü diye laf edenler de. 5 yıldır kullanan bi arkadaşıma sordum mesela o çok memnunum, ömür boyu garantisi var ama kullanmadım bile dedi.Benzer özellikteki MSI'lar ile karşılaştırıldığında mesela fiyat farkını göz
İnternette çok karışık yorumlar var. Çok memnun olan da var, kasası dandik, soğutması kötü diye laf edenler de. 5 yıldır kullanan bi arkadaşıma sordum mesela o çok memnunum, ömür boyu garantisi var ama kullanmadım bile dedi.

Benzer özellikteki MSI'lar ile karşılaştırıldığında mesela fiyat farkını göze alıp MSI al mı dersiniz yoksa Mosnter da iyidir mi?
0
nundu
(04.03.23)
Müşteri memnuniyeti çok yüksek. Coil whine sesi var diye geri verdim ürünü hemen iade yansıdı birkaç güne. Genelde çok ince olmadıkları için kaba diyenler oluyor ama genel olarak fiyat performans iyi bence.
0
havadakarada
(04.03.23)
Kasası dandik. Ama biz 10 senedir kullanıyoruz. Format bile atmadık dala. 100 tane oyun var hala içinde.

Ama bildiğim kadarıyla kendiniz seçeceksiniz özelliklerini. İçindeki donanımı kendiniz seçeceğiniz için biraz da size kalmış.
0
zimbirik
(04.03.23)
Kanka bataryası çok küçük 1 saat yetmiyor, ısınma sorunu var renderlarda kötü bi nebze (kalın modeller iyidir) onun dışında bi problem görmedim. MSI biraz pahalıdır ama bu sorunları yaşamazsın
0
olaylar olaylar
(04.03.23)
Yeni modeller eskisi kadar iyi olmayabilir sanirim

Ekstra pahalisini alip kasasi iyi olani almak gerekir. Bende msi kasa olan 2013 model vardi bi ssd cakip anneme verdim hala canavar gibi yag gibi akiyor ama bence riskli bir marka ben bi daha almazdim
0
another satisfied lover
(04.03.23)
müşteri memnuniyeti had safhada. kaç kez bakıma verdim, ufak tefek ne arızası varsa ücretsiz yapıp verdiler. en son kamera için 600 küsür TL borç çıkar dediler. yaptırmak istemiyorum dedim ama ona bile ücretsiz el atmışlar. bir kere yine ücret almadan kasa değişimi de yaptılar.

2017'den bu yana kullanıyorum, performans olarak da bir sorunum yok.
0
lesmiserables
(04.03.23)
9 senede 3 ayrı Monster kullandım. Üçünde de lanet edip yok pahasına sattım. Sorunlar bana özeldir diye tekrar aldım ama aynı. Memnun olan var ama bence çöp. Müşteri hizmetleri de bu yüzden iyi. O kadar çok problem çıkıyor ki başka türlü satamazlar.


2,5 yıldır MSI kullanıyorum. Monster'dan sonra ilaç gibi geldi. Sağlamlığı geçtim, bir önceki Monster'dan daha düşük donanımda olmasına rağmen performansı çok daha iyi.
0
lancelot du lac
(05.03.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.