Giriş
(21)

Açık görüşlü insan kimdir

IncredibleMau
Aşağıdaki duyuruda görünce aklıma geldi. Kimdir açık görüşlü insan sizin için? Öyle uzun uzun açıklamalı değil de, tek bir cümlesinden, davranışından ya da giyim kuşamından hareketle biri size açık görüşlü olduğunu düşündürecek olsaydı eğer bu ne olurdu?
Aşağıdaki duyuruda görünce aklıma geldi. Kimdir açık görüşlü insan sizin için? Öyle uzun uzun açıklamalı değil de, tek bir cümlesinden, davranışından ya da giyim kuşamından hareketle biri size açık görüşlü olduğunu düşündürecek olsaydı eğer bu ne olurdu?
0
IncredibleMau
(21.11.22)
Gil denmesine takılmayan biri açık görüşlüdür.
0
Bruce
(21.11.22)
Beyaz atlete köyü yakıştırması yapmayan birisi....
0
plutongezegendegilmi
(21.11.22)
bruce bu konuya kafayı takmış :)

benim nazarımda yargılayıcı ve defansif olmayan, her konuda olmasa bile çoğu konuda dinlemeye/anlamaya açık insan açık görüşlüdür. bir şey dediğinde "hadi len s*ktir ordan!" demek yerine seni dinlemeye çalışır. bu kolay bir iş değil. herkesten açık görüşlü olmasını da bekleyemeyiz. çünkü gerçekten her insanın yapabileceği bir şey değil.

bak mesela ilber ortaylı kendi alanında müthiş bir alimdir ama bana sorarsan o adam kesinlikle açık görüşlü biri değil. önüne gelene gerizekalı diyor. açık görüşlülük farklı bir kişilik özelliği. bence lazım bile değil zaten. ama olması olumlu.

kısaca toparlayacak olursam yargılamadan, dinlemeye ve anlamaya odaklanmış insan açık görüşlüdür benim nezdimde.

("nezdimde" deyince de aklıma gibi geldi... zaman nedir? jdfjd)
0
mark greg sputnik
(21.11.22)
bir fikre, inanışa, kanaate körü körüne bağlanmayan, doğru varsaydığı düşüncelerinin yanlış da olabileceğini kabul edip, gerektiğinde de "evet, yanılmışım" diyebilen.
0
ahm1
(21.11.22)
@mark, "nezdimde" yasaklı kelimeydi. Bi bardak su iç.

@ahmet, sözlük tanımıyla bi yere varamayız. Daha açık daha net şeyler lazım bize.

Biraz sexist biraz dar olacak ama, dışarıda sütyensiz gördüğümüz biri açık görüşlü değil midir mesela?

Bruce'un duyurusunda annemgil'deki gil tek bakışa kapalı görüşü kültürü temsil etmiş mesela. Ben de bunun tam tersini bulmaya çalışıyorum.
0
🌸IncredibleMau
(21.11.22)
@IncredibleMau: sutyensiz birini görür görmez "cık cık cık" diyen açık görüşlü sayılmayabilir. günlük hayattan direkt bir örnek bulmak zor gibi. tek bir örnekten yola çıkıp da böyle bir karakter tanımlaması da yapılamaz bence ama sırf sutyen giymedi diye de kimse açık görüşlü olmaz herhalde.
0
ahm1
(21.11.22)
Hiçbir şeye sasirmayan insandır.
0
abuzer
(21.11.22)
Bir konu hakkında sahip olduğu görüşün dışında kalan şeyleri, kendi görüşüne ters diye hemen reddetmeyip, o görüşler hakkında değerlendirme yaparak kabul etmeyi ya da karşı olmayı seçen insandır. Yani "acaba"sı olan insandır. Tek bir konu üzerinden birinin açık görüşlü olup olmadığına karar vermek pek doğru gelmedi bana. Madem örnek vermişsiniz o örnek üzerinden gideyim ben de. Verdiğiniz örnek için kime göre,neye göre diye sormak istedim. Eskiden bazı yörelerde sütyen takmak ayıp bir şeymiş mesela. Babaannem torunlarına neden takıyorsunuz ayıp dersi. Göğüsleri daha dik, daha dinç ve daha güzel gösterdiği için ayıp sayarlarmış misal. Babannem gibi birinin yetiştirdiği biridir belki. Açık görüşlü olduğundan değil sütyen takmanın ayıp olduğunu öğrendiğinden takmıyordur belki. Ama siz burada genel kanıya göre sütyen takmamak ayıp olduğu için bu doğrultuda örnek vermişsiniz muhtemelen. Bu mesela açık görüşlü olmamaya bir emaredir bana göre. Farklı kültürel öğretileri yok sayarak genel kanıya hitap eden bir örnek. Tek bu örnekle size açık görüşlü değilsiniz desem makul olur mu sizce?
0
yazdonumu
(21.11.22)
Benim için dogmalara saplanmamış ve farklı görüşleri olgunlukla karşılayan kişidir.
0
filipis
(21.11.22)
@yazdonumu tek bir örnek üzerinden birinin açık görüşlü olduğu kanısına varamamak açık görüşlülüğe öyle herkese yakıştırılmayacak kadar kıymet vermenden mi yoksa tam tersi ayıp bulduğun için peşin hükümcü olmak istemeyişinden mi? Sütyen örneğinden babaanneye kadar gitmek için baya bi yol almak lazım çünkü. Ayrıca evet bu örnek üzerinden benim açık görüşlü olmadığım sonucuna varabiliriz çünkü ben akla gelebilecek her anlamda kapalı görüşlü biriyim.

Benim aradığım cevap aynen duyuruda yazdığım gibi aslında. Nasıl ki konuştuğu ağızdan bir kişi için bu elazığlıdır, bu karadenizlidir diyebiliyoruz, açık görüşlü biri nasıl olurdu bunu merak ediyorum.
0
🌸IncredibleMau
(21.11.22)
Bir ornekten/cumleden boyle bir seyi anlayabilecegini sanmiyorum. Bu kadar kolay degil hicbir sey.
0
ahm1
(21.11.22)
Farklılıklara saygı duyandır.
0
OrangeYellow
(21.11.22)
Açık görüşlülüğü öyle herkese yakıştıramamak gibi bir tavrım yok. Tek bir cümlesinden,davranışından diye sormuşsunuz ya soruda ben de cevap olarak "Tek bir konu üzerinden birinin açık görüşlü olup olmadığına karar vermek pek doğru gelmedi bana" diye görüşümü belirtmiştim. Verdiğiniz örnek üzerinizden yazdığım kısım, tek bir şeyle bu sınıflandırmayı yapmayı doğru bulmadığımı örneklemek içindi.
0
yazdonumu
(21.11.22)
İşte doğru bir sonuca vardınız o örnek üzerinden çünkü ben açık görüşlü bir insan değilim. Babaanne de olsa sütyensiz birini görürsem aa ne ayıp derim ben. Bu düşünceme rağmen politik olarak aşırı yanlış biriyle tartışırken "hmm" diyerek anlamaya çalışmam beni açık görüşlü biri yapar mı mesela? Bu noktada neye göre kime göre tartışılır ve tıkanır bir yere varamayız. O yüzden kağıt üstünde güzel duran ama günlük hayatımızda neredeyse hiç başvurmadığımız sıkıcı etikleri doğruları değil stereotipleri soruyorum ben.
0
🌸IncredibleMau
(21.11.22)
Siz babanne örneğini yanlış anlamışsınız galiba. Babannem hemen hemen çoğu konuda açık görüşlülüğün yanından geçmeyen biriyken sütyensiz birini ilk yorumumda yazdığım sebepten dolayı "cık cık" lamayacağı için açık görüşlü oluyor sizin örneğinize göre. sizin düşüncenize göre gidecek olursam açık görüşlülük emaresi saydığınız bir şeyle, açık görüşlü olmamak emaresi saydığınız bir şeyi aynı anda barındıran birini hangi sınıfa koyacağız mesela? Yani tek bir şey yerine birden fazla özelliğine bakarak tam olarak değil genel olarak açık görüşlü ya da değil demek makul geliyor bana. insanı, en temelinde basit belli başlı duygular üzerine inşa edilmiş karmaşık duygu,düşünce ve tutumlara sahip bir varlık olarak görüyorum.
0
yazdonumu
(21.11.22)
Yukarıdaki örnek üzerinden gidiyorum, sokakta gördüğü birinin sutyen giyip giymediği umursamayan, üzerinde düşünülecek bir şey gibi görmeyen biri açık görüşlüdür.
0
kobuzchu kiz
(21.11.22)
“Yanlış düşünmüşüm” diyebilen insan açık görüşlüdür.
0
ruhen hastayim ben
(21.11.22)
Başkalarının hukuka uygun, çevreye rahatsızlık vermeyen, özgürlük sınırlarını ve kişisel çiğnemeyen düşünce ve davranışlarına sadece yüzyüze olup kavga/tartışmadan kaçınırken değil, başka zamanlarda da anlayış gösteren ve müdahil olmayan kişidir. Yeniliklere ve eleştilere açıktır.
0
nawar
(21.11.22)
Henüz karar vermemiş ya da kararını değiştirmesi mümkün olan kişidir.
0
baba553
(21.11.22)
Yukarıdaki örnekten gidiyorum.
Sütyen giymeyen bir kişi sütyen giyenlere karşı çok da anlayışsız olabiliyor. O yüzden sütyen giymemesi açık görüşlülük değil.

Açık görüşlülük herkesi olduğu gibi kabul etmekle olur. normalin kendisi olduğunu düşünmemekle olur.
0
zimbirik
(21.11.22)
hepiniz köylüsünüz
köylüler sizi...
0
comp
(22.11.22)
(40)

Gilli konuşan biriyle çıkar mısınız?

Bruce
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
0
Bruce
(20.11.22)
Şekilci olduğum nadir konulardan biri. Çıkmam, çıkamam.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
bruce sen olaylara dışardan bakarken gayet mantıklı şeyler yazarken kendin içinde olunca bi saçmalıyorsun :)
0
freebird5406_2
(20.11.22)
benim son date'im bana tespih hediye etti. ona rağmen gil'e tahammul edemem gibi duruyor. ancak şaka olabilir
0
ala09
(20.11.22)
soğurum. çıkıp çıkmamak ayrı bir mesele gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(20.11.22)
normalde gramer nazilerinden biri olarak buna takılmazdım ya herhalde.
ama -gil'den neden nefret ediyor herkes, buna da anlam veremiyorum hiç. yerel bir ifade işte; şarz, deyil, muhattap, adletmek gibi bir yanlışlık yok ki? ben mi yanlış hatırlıyorum, bilmiyorum ama küçükken büyük ve küçük ünlü uyumunu bozan ifadeler arasında öğretmenler bu eki(?) de dahil ediyordu. ama gerçekten, şimdi neden çoğu kişi -gil'den nefret ediyor, bir türlü anlamıyorum.


ekleme: konunun gramer olmadığının farkındayım, konuşmakla alakalı bir soru ama vermek istediğim mesaj aynıydı. :(
0
m e b
(20.11.22)
imkani yok
not: elime kiz eli degmedi
0
nibba
(20.11.22)
Ahsha buna tek takan olmadığıma sevindim
0
kisa
(20.11.22)
cikarim. belki ironik olarak soyluyordur. ki yanlis bir kullanim da degil zaten.
0
hot potato
(20.11.22)
@hot potato ironik olarak söylediğini anlamıyorsak o bizle çıkmasın zaten. Sen de yani...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Ne var ki, bu cok takilacagim bi sey degil. Cikarim, sevgili olurum, evlenirim. Ne gerekiyosa yapariz sıkıntı yok ;)
0
balpolen
(20.11.22)
@meb, avamlık, "köylülük" algısı yaratan bişi bu, yanlış Türkçe kullanmaktan ayrı bişi. Rizelu bir hanfendu ile de aynı şeyi hissederim muhtemelen.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
hahaha valla bu özelliklere sahipse ve iyi anlaştığım biriyse ben çıkarım ya, kulağa sevimli geliyor. ne olacak. hatta çok affedersin i'd fuck the villager out of her yani.
0
mark greg sputnik
(20.11.22)
Özelden sen sanki çok mu düzgün konuşuyorsun, seni duysak eminim avamlığın vardır dendi. Benzer düşüncede olanlar bana ulaşsın, youtube'ta yayınlanan panel konuşmalarımı atıcam, oradan karar verebilirsiniz.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Bu kadar kopuk yaşamadım için sogumazdım
0
olaylar olaylar
(20.11.22)
Değiştirip geliştirebiliyor muyuz, yoksa hep aynı şekilde "sevgilimgil" mi olacak? Eğer bu huyundan kurtaramıyorsak olmaz.
0
nawar
(20.11.22)
Arkadaşlar Bruce benden sonra bu duyuruda en düzgün konuşan insandır. Beni de zaten spiker sanıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
@nawar, insanoğlunun öğrenme ve gelişme kapasitesine inancım hep var olmuştur, o yüzden doğru bir noktaya parmak bastığını düşünüyorum. Yine de bununla uğraşmaya değer mi, bilemedim...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
çıkarım ben. saçma sapan birçok şeye takılan şekilci birisiyim ama bunu sorun etmem.
0
juliette
(20.11.22)
öyle şeylere pek takılmam, kendim de günlük muhabbetlerde kimi kelimelerde "k" yerine "g" kullanıyorum, eskiden yapmazdım sonradan edindiğim bir alışkanlık, 1-2 yıl "gil" kullanan bir bölgede yaşasam bende kullanmaya başlarım.

garip gelir ama onu diyeyim dalga geçerim falan ama annemgiller dedi diye sevgim azalmaz. utanmam, çekinmem.

karakterli, saygılı olup olmaması, huzur ve mutluluk için daha önemli.
0
selam
(21.11.22)
Evet sogurum. Bi´ hayal ettim ve hemen sogudum.
0
buf-e kür
(21.11.22)
Bu tür detaylara ben de takılıyorum maalesef.

Mesela FELAN, ŞARZ türü şeyler diyorsa da anında uzarım. Vın.
0
Berck
(21.11.22)
bu söylemi kendim hiç kullanmam, karşıdan duyunca da dikkatimi çeker evet ama takılmam. ve asla birisine olan sevgimi veya saygımı etkilemez.
bana hep kültür faşizmi gibi geliyor salt bu ve benzeri durumları neden gösterip bir tercihte bulunmak.
0
pardus
(21.11.22)
avamlıkla alakasını kuran beri gelsin vehbi koç baatlucan yerüm diyor akşam yemeğinde ama elit?! ne demekse artık

ben kendi diksiyon/şivemde birini arıyorum diyebilirsin, buna hakkın var, bu şımarıklık değil asla.
0
comp
(21.11.22)
Filan kelimesi, annemgil kelimesi vs hep doğru kullanımlar.
Şarz ile, “bişi” ile, yanlız ile aynı kefede değil yani. Ayrıca şive vs de değil. Yazım dilinde de bu şekilde kullanımı olan, istanbul türkçesine uygun bir kullanım.
Gelip “bir şey” kelimesini doğru kullanamayan insanlara “sevgilim ‘annemgil’ diyor ne yapayım” diye soruyorsun. Bence bu durum sevgilinin gilli konuşmasından daha absürt.
Ben gil kullanımı ile soğumam. Şarz ile soğurum, baskın bi şive ile soğurum. Ama şivesiz, yanlışsız biz türkçe konuşan bir kişiden konuşması nedeni ile soğumam. İçerik önemli olan.
0
zimbirik
(21.11.22)
@zimbirik, konu benim sevgilim değil buradan yanlış bir algı yaratmayalım lütfen. Teorik bir soru sormuştum, etrafımda böyle konuşan biri dahi yok zira...
0
🌸Bruce
(21.11.22)
Genel kanının aksine sempatik dahi bulabilirim. Öyle olmasa bile, sırf belirli sözcükleri ifade ediş biçimi yöresel izler taşıdığı için diğer özellikleri itibarıyla uyuştuğum ve sevdiğim birini gözden çıkarabileceğimi sanmıyorum.
0
huçi kuçi
(21.11.22)
Türkçe’yi doğru kullanıyor yalnız :)
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(21.11.22)
Siz kafayı yemişsiniz ahaha. Şekilci eksiciler sizi.

Kişiye göre değişir. Söylediğin gibi biriyse umrumda olmaz. Hatta bence samimiyet göstergesi
0
westblack
(21.11.22)
Sempatik bulurum +1

Ayrıca bruce, öyle özelden değil direkt buraya at da 7 düvel görsün/duysun, beyoğlu beyefendisini lütfen :)
0
respect
(21.11.22)
Evet. Tartışmasız.
0
muhayyer divan
(21.11.22)
bu o kadar kotu bir sey mi yahu? ben de arada kullaniyorum bunu.

kaldi ki modern, tahsilli, acik goruslu ve zeki bir insanimdir huyum kurusun. benim icin kirmizi cizgi yazim yanlislari, kelimelerin yanlis kullanimidir.
0
antikadimag
(21.11.22)
Garip bulurum cunku ben kullanmiyorum, aliskin da degilim. Muhtemelen gulumserim veya en azindan tek kasimi kaldiririm duyunca. Ama cok iyi anlastigim, begendigim birini sadece gil dedi diye silip atmam.
Ilk gil dedigini duyduysam sonra begenmem zor olabilir ama once begendiysem sonra gil dediyse idare edebilirim.

Kendisi de "ahah gil dedim ya" derse dedikten sonra daha guzel olur.
0
sopiro
(21.11.22)
direkt sogurum. dogru bi kullanim da olsa bendeki cagrisimi gunduz kusagindaki kadin programlarinda ciglik cigliga kendini anlatmaya calisan ama anlatamayan kadin profili
0
Kittie
(21.11.22)
ahhdhdjad. antalyada cok kullanirlardi bunu. sive sayildigi icin hayir sogumam beni yanlis turkce kullanimlari sinir eder sadece. ya da internet agziyla konusan insnalar var twitter laflarinu gunluk hayatta kullaniyor mesela oyle birinin yerine deyzemgile ne zaman gitcez gari diyen birini tercih ederim.
0
aydonno
(21.11.22)
"meetinglerini push eden" biri yerine gil kullanan biri daha caziptir kanımca.
0
charbiel
(21.11.22)
sopiro +1
0
gabe h coud
(21.11.22)
köylülük, kasabalılık bence kötü veya ayıp bir şey değil.
ama böyle konuşan birini kendi sosyal çevremden görmekte zorlanırım, dolayısıyla soğurum diyeceğim ama soğumak doğru kelime değil.
"benden, benim çevremden değil" algısı yaratır bende.

sorun aslında konuşma tarzı da değil.
köyden şehre geldiysen, şehirde yaşıyorsan, şehirli insanlarla muhatapsan, o zaman şehre ayak uydurman lazım.
dil ve dilin kullanım şekli de bunun en önemli yanlarından biri.
üstelik mesleğim gereği zaten hassas olduğum bir konu çünkü çevirmenim.

bunun makrosu köyden gelenlerin şehre ayak uydurmayıp istanbul'u mega köy haline getirmiş olmasıdır mesela.
bizim de ülke olarak köy kültürümüz şehirden daha ağır bastığı için buna esir olmamak mümkün değil.
öyle konuşan birini de uzun vadede "şehre ayak uyduramamış" olarak göreceğim için soğurum soğursam çünkü ben şehirliyim ve şehirli olmasa da, şehirli gibi yaşayan birine uyum gösterebilirim.
dil yaşam tarzını da yansıtır, böyle konuşuyorsa evinde de kendi adetlerini sürdürüp ona göre yaşıyordur muhtemelen.

yani uyumsuzluk aslında karşılıklı olur ilerleyen süreçte.
o da benim bazı şeylerimi beğenmez zaten büyük ihtimalle.
çok aşık değilsem soğumayabilirim ama en azından uzaklaşırım, olmayacağını düşünürüm.
gerçi işte bu sebeplerden ötürü aşık da olamam zaten, birbirini getiriyor.
0
blatta hiberna
(21.11.22)
böyle kasıntı takıntılarım yok. şiveli bile konuşabilir, bu da ülkenin bir rengidir yani. bence mesela -de -da'ları ayrı yazamaması daha büyük sorun ama da o da öğretilir gerekirse.
0
roket adam
(21.11.22)
yorumlar karşısında şoka uğradım. sanırım burada herkes ingiltere prens-prensesi
0
purrp
(21.11.22)
Hayır. Seks esnasında falan derse bunalım yaşarım.
0
romario
(21.11.22)
(3)

Arama Kurtarma Ekibi nasıl gönüllü olunur?

surface noise
Merhabalar arkadaşlar arama kurtarma eğitimi alıp afetlerde etkin olarak görev yapan bir ekiple gönüllü olmak istiyorum? Birden çok ekip gördüm bu süreçleri nasıl işliyor ilk olarak akuta baktım ama siteleri sıkıntılı galiba. GEA ekibi varmış ayrıca. Bu eğitimi alan kurtarma çalışmalarında görev ala
Merhabalar arkadaşlar arama kurtarma eğitimi alıp afetlerde etkin olarak görev yapan bir ekiple gönüllü olmak istiyorum? Birden çok ekip gördüm bu süreçleri nasıl işliyor ilk olarak akuta baktım ama siteleri sıkıntılı galiba. GEA ekibi varmış ayrıca. Bu eğitimi alan kurtarma çalışmalarında görev alan arkadaşlar var mı eğitim süreçleri nasıl işliyor?
0
surface noise
(18.11.22)
ilinizdeki akut birimine başvurun. belli dönemlerde teorik ve pratik eğitimleri açıp sınavla aday alıyorlar. koşulları zor ve operasyona katılabilmek için epey emek harcamanız gerekiyor.
Arama kurtarma faaliyeti hayati bir konu bu yüzden ciddiyet ve istikrarlı bir katılım istiyorlar.
istenen şartları sağlarım, emek ve zaman harcarım derseniz bir de nitelikleriniz uygunsa sizi aralarına alıyorlar.
0
erty_ksk
(18.11.22)
Iatanbuldaysan geaya da basvurabilirsin. Teorik ve pratik egitimleri oluyor. Akutun yaptigi egitimleri ve sinavlari onlar da yapiyor. Yetkin olduguna karar verirlerse ekibe giriyorsun.
Zaman ve emek istiyor. Ortada hic bi sey yokken duzenli egitimlere katilman lazim.
Afet durumunda tum ekipleri akut gorevlendiriyor diye hatirliyorum.
0
zimbirik
(18.11.22)
akut sivil bir dernek, akut gibi onlarcası var. tüm bu sivil derneklerin resmi çatı kurumu afad. haftalık eğitim toplantıları bazen de haftasonu 1 veya 2 gün süren saha eğitimleri olur. eskiden bu eğitimler ve malzemeler ataşehirdeki bir alanda yapılırdı. düzenli katılman bu süreçte telsiz, ilkyardım vs belgeleri alman gerekir. bu ekiplerin hepsi gerektiğinde birbirleri ve yabancı ekiplerle ortak dili konuşmak üzere insarag yönergelerine göre eğitilir. bu sayede bir binanın üzerinde sprey boya ile işaretlenmiş özel sembollere bakarak. buraya profesyonel bir ekibin girdiği, kaç kişi çıkardığı ve içerde hala bilinen canlı olup olmadığı gibi konularda notlar bırakılır.
0
orpheus
(18.11.22)
(14)

BİM'deki şu müşteri hareketi sizce ne kadar sinir bozucu?

ya ben lan neyse
iyi günler,geçen sabah bimdeydim. 10 paket falan lavaş ekmek aldım. her biri 4'lü. kasaya geldim. arkamdan 45-50 yaşlarında beyzbol şapkalı, mavi şişme montlu, hilal bıyıklı görece eğitimli görünen erkek bir müşteri gelip "aa bunlar yeni mi çıktı?" diye kasiyere sorup lavaşları elledi. adamın elled
iyi günler,

geçen sabah bimdeydim. 10 paket falan lavaş ekmek aldım. her biri 4'lü. kasaya geldim. arkamdan 45-50 yaşlarında beyzbol şapkalı, mavi şişme montlu, hilal bıyıklı görece eğitimli görünen erkek bir müşteri gelip "aa bunlar yeni mi çıktı?" diye kasiyere sorup lavaşları elledi. adamın ellediği 3-4 lavaşı alıp ekmek reyonuna geri götürüyordum ki diğerlerini de ellemeye devam ettiğini gördüm. geri dönüp onları da aldım ve yerine koydum.

sizce bu adamın yaptığı 10 üzerinden kaçlık sinir bozucu bir davranış? neredeyse 48 saat olacak ve neden orada "kardeş tanımadığın insanların alacağı ürünleri elleme" diyemedim diye kendimi yiyorum. bana 7/10 sinir bozucu bir davranış geldi ama ben biraz bu konularda ortalamanın üzerinde öfkelenebiliyorum.

paketli olup olmaması fark etmez. kim bilir nereleri elledin. ne diye tanımadığın adamın aldığı şeye dokunursun. çok mu abartıyorum?
0
ya ben lan neyse
(17.11.22)
Şaka mı bu paketsiz sandım bu kadar abartınca. Siz onları elleyen ilk ve tek kişi olduğunuzu mu sanıyosunuz ? Siz almadan önce de kaç kişi dokundu kim bilir.
0
Esinsin
(17.11.22)
Hocam sizden önce reyonda o ekmeğin başına kim bilir neler geldi. Buradan baktığımızda hijyen açısından bir fark olmamıştır. Fakat psikolojik olarak ben de rahatsız olurdum.
0
ruhen hastayim ben
(17.11.22)
Valla ben ekmekler ya da aldıklarım paketliyse çok da sallamazdım ama başkasının ürününe de dokunmam. Bence abartıyorsun.
0
Amaranta ursula
(17.11.22)
olay can sıkabilir evet ama 48 saat boyunca bunu kafaya takmak sağlıklı bir davranış değil bence.
0
roket adam
(17.11.22)
10 üzerinden 3 veriyorum. Bu tarz hadsiz insanlar var ben asla böyle bir şey yapmam ama paketli olduğu için yapılsa da umrumda olmazdı. Hijyen açısından rahatsız olmazdım yani. Hatta sürekli aldığım bir şeyse önerirdim ürünü, biz tüketiyoruz tadı güzel vs. derdim.
0
signore
(17.11.22)
Aynı şey benim başıma gelse ilk dokunmasından sonra kalanların üstünü elimle kapatır ve rahatsız olduğumu belirtir şekilde dik dik bakardım. Gidip yerine koymaya çalışmakla falan asla sıradan çıkıp da uğraşmam. Çok sinirime dokunduysa öylece bırakıp başka bime giderdim en fazla. Ne mal insanlar var amk ya der 2 sokak sonra unuturdum olayı.
0
buzbebek
(17.11.22)
Paketli urun icin takilmam. Sonucta o paket oraya gelene kadar kimler kimler neler yapti o paketlere.
0
kuzey li
(17.11.22)
Üretim tesislerinde çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki o paketin başına gelen en iyi şey adamın ellemesi olabilir ama hoş değil tabii ki.
0
Re@mimator
(17.11.22)
ben de paketsiz lavas mi satiyorlarmis dedim. eve gidince silerdin nedir yani. digerlerine ellemesine izin vermezdim sadece. alip hepsini ust uste falan koyardim anlasin diye. ben de bi suru seyi kafama takiyorum da bunu kapidan cikmadan daha unuturdum.
0
Kittie
(17.11.22)
Davranış kötü ama abartılacak bişey değil (paketliyse).

Bu kadar sıkıntı etmenin sebebi adama cevap verememiş olman, paketlerini ellemesi değil. Cevap vermeme sebebin de muhtemelen adamın görüntüsünden çekinmen. Adam cart diye gelip "sosyal hiyeraşide" senin üstüne oturmuş, bu da canını sıkmış. E doğal bi durum.

Daha da kötüsü adam muhtemelen bunu bilinçli bile yapmıyor.

Neyse, böyle durumlarda direkt cevabını yapıştır. En kötü senaryoda biraz dayak yersin, dünyanın sonu değil. Kafan rahat olur.
0
plutongezegendegilmi
(17.11.22)
Paketli de olsa ellemesi doğru değil, ben çok tiksinirim. Ben de olsam değiştirirdim. Ya da almadan bırakıp giderdim.
0
firez
(17.11.22)
O anda incelemek için ölüp bitiyorsam izin alırdım.
Bu arada sizinle "kişisel ürün/alan ihlali" yarıştırayım mı? Geçen gün uçaktan inerken, yanımda oturan adamla arkamda oturan adam kapıştı, yumruklaştılar falan, yumrukların biri omzumu sıyırdı, ki orada ben çapraz ateşte kalmış bir teyzeyim, erkek olsam bir yumruk da ben atar mıydım bilmiyorum. Az öteye kaçtım ama sonra gülüp geçtim. Her yerde kişisel alanı/eşyayı ihlal eden çıkacaktır, onların eğitimsizliği. Eminim birkaç gün sonra siz de bu duruma gülüp geçeceksiniz.
0
cedilla
(18.11.22)
Karşı tarafın sizin aldığınız ürünlere ellemesi pek hoş değil. Keşke dokunmayın lütfen falan deseydiniz. Artık raftan aldıktan sonra o ürünü benim olmuş sayarım bende. O yüzden başkasının dokunmasını istemeyebilirim. Bir de söylenen gibi kesinlikle kişisel alan ihlali. Sizin olan ürüne kimse dokunamaz artık.

Ama istemememin nedeni hijyen kesinlikle değil. Ürün paketli zaten, ve siz o ürünü alana kadar kim bilir kaç kişi o pakete elledi, aldı, geri bıraktı, yere düştü vs. Yani sizi üzen konu hijyen ise o kadar takmayın yahu, çünkü siz o ürünü alana kadar kim bilir kaç kişi dokundu bile zaten.
0
zimbirik
(18.11.22)
bu lümpen davranışlarını kafaya takmamak lazım. bizim toplumumuz ellemeyi çok seviyor. pazarda evde işte yemekte vb.
0
mikahakkinen
(18.11.22)
(10)

Artik Türkiye´de yasamayan kisilerin vatandasligi

buf-e kür
Bu konuda ne düsünüyorsunuz? Uzun yillardir Türkiye´de yasamayan insanlarin oy kullanmalari konu olmustu gecen senelerde de. Türkiye´den vatandasligi olan ve de uzun yillar Türkiye´de yasamis ama artik Türkiye´ye donme dusuncesi icinde de olmayan insanlarin, artik yasadiklari ve hayatlarini kurdukla
Bu konuda ne düsünüyorsunuz? Uzun yillardir Türkiye´de yasamayan insanlarin oy kullanmalari konu olmustu gecen senelerde de.

Türkiye´den vatandasligi olan ve de uzun yillar Türkiye´de yasamis ama artik Türkiye´ye donme dusuncesi icinde de olmayan insanlarin, artik yasadiklari ve hayatlarini kurduklari ulkelerin vatandasligini almalari konusundaki yorumunuz?

Örnegin bir tanidiginiz size vatandasliktan cikip ve Avusturya ya da Irlanda vatandasligina gectigi soyledi. Ne dusunursunuz? Sizce cok duygusal bir konu mu mesela?
0
buf-e kür
(16.11.22)
Sorunuz oy kullanma hakkında değil anladığım kadarıyla, kimin vatandaşlığının nerde olduğu hakkında hiçbir pozitif ya da negatif düşüncem yok.

Ancak çifte vatandaşlığa izin verilen yerlerde, buna izin verilmesinin tek nedeninin çifte vatandaş sayısının genele oranla etkisiz seviyede olması olduğunu düşünüyorum. Sayı belli bir sınırı aşsaydı izin verilmezdi.

Şöyle düşünün, diyelim ki a ülkesinin b ülkesinde %10'luk oy potansiyeline sahip vatandaşı yaşıyor olsun. Sizce o halde a ülkesi çifte vatandaş olanlara oy kullanma izni verir miydi? Bu açık şekilde B ülkesinin A ülkesindeki politikalar üzerinde etkili olmasına yol açar. Sayı az olunca göze batmıyor sadece. Bence yanlış bir uygulama çifte vatandaşlık.
0
akhenaten
(16.11.22)
Sorum sadece oy kullanma hakkinda degil. Vatandasligin katilimcilikla ilgili kismini unutmamak adina yazdim onu.

Cift vatandaslikla cok ilgili degil de daha cok vatandasliktan cikmislar hakkindaydi sorum ama yine de baslikla birlestirilmis ilk soruya cevap olmus sizinki @akhenaten.

Avrupa´da yasayan Türkiye kökenlilerin, hem yurt ici hem uluslararasi politakada etkin oldugunu dusunuyorum. 2018 seciminde 1,5 milyon oy kullanildi yurt disindan. Avrupa-Türkiye arasindaki politakalarda da oy verme konusu onemsiz bir konu degil asla.
0
🌸buf-e kür
(16.11.22)
"Örnegin bir tanidiginiz size vatandasliktan cikip ve Avusturya ya da Irlanda vatandasligina gectigi soyledi. Ne dusunursunuz? Sizce cok duygusal bir konu mu mesela?"

hayir degil. neticede bana ne yani. sence neden duygusal olabilir?
0
hot potato
(16.11.22)
@hot potato, cünkü vatandaslik duygusal bir konu. modern toplum ve modern insan icin cok onemli bir pattern. bkz. "emotional bond of citizenship”
0
🌸buf-e kür
(16.11.22)
Ben dediginiz gibi cifte vatandasim (Turkiye ve Irlanda). Ancak tezinizin aksine herhangi bir duygusal vatandaslik bagim yok. Cevremdeki tanidigim kisilerle de konusu acilinca benzer yorumlar duyuyorum, duygusalliktan ziyade genelde insanlar fayda/kolaylik ekseninde yaklasiyorlar vatandasliga.
0
sertac akin
(16.11.22)
@serkan akin, bir ulkenin pasaportuna sahip olmak, tipki bircok markanin yaptigi "x sahibi olmak" gibi birlestirici bir kimlik yaratir ve rasyonel bir tarafi oldugu gibi duygusal bir tarafi da vardir. buna benim tezim demek sosyolojinin son 20-30 yildir zaten kafa yordugu bir konudan ilk kez ben bahsediyormusum gibi olur.
0
🌸buf-e kür
(16.11.22)
Sosyolojinin "birlestirici bir kimlik yaratir ve rasyonel bir tarafi oldugu gibi duygusal bir tarafi da vardir" seklindeki tezi adi ustunde tez, her sartta ve her kiside gecerli bir kanun gibi yaklasmamak lazim.

Benim kucuk gozlem kumemdeki ornekler bu tezle celisiyor ama istisnalar kaideyi bozar mi, sosyologlara sormali :)
0
sertac akin
(16.11.22)
Cifte vatandas olmakla ilk vatandaşlığını bırakıp farklısına geçmek tamamen farklı durumlar.

Ben isveçte yaşıyorum. ülkesi çifte vatandaşlığa izin vermeyen ülkelerden gelen göçmenler vatandaşlığını hiç bırakmıyor. bulunduğumuz avrupa ülkesinde süresiz oturum almış, isveç vatandaşı olmadan devam ediyor çünkü geldiği ülkenin vatandaşlığını bırakmak istemiyor.

Açıkcası benim deneyimlerime ve çevremde gördüğüm insanlardan duyduklarıma göre memleket hasreti cidden kolay değil. Eğer türkiyede sevdiğiniz büyük bi aileniz varsa, sevdiğiniz arkadaşlarınız varsa, ülkenin dört bir yanı ile duygusal bağ durduysanız o zaman türkiye vatandaşlığını bırakmak cidden çok zor.

Benim için de duygusal bir durum olurdu. Açıkcası çevremdeki bir çok insanın türkiyede de ekonomik problemi yoktu, kültürel nedenler ile ülkeyi terketti, herkes eğer iyiye bir gidişat görse türkiyeye geri döner. En azından düşünceleri o yönde.

Bı bağlamda baktığımda türkiye vatandaşlığını tümden bırakmak bana çok çok zor geliyor. Demekki o kişiyi originlerine bağlayan bir bağ kalmamış, kişinin doğduğu ülkede bu kadar yalnız hissetmesi, doğduğu ülke ile bu kadar bağ kuramaması çok üzücü.
0
zimbirik
(17.11.22)
cifte vatandasim.

bilerek isteyerek turkiye secimlerinde oy kullanmiyorum, cunku adil bulmuyorum. bence engellenmeli.

kanada secimlerinde mutlaka oy kullaniyorum, ihtiyar heyeti oylamasi bile olsa gidip oyumu atarim, gerekirse o gun isi gucu birakirim.

yarin kanada cikip birini sec dese hic dusunmeden turkiye'yi secerim, pasaportu kivirip yollarim. MHP tandansli degilim, ama anavatan olayi baska, mevzu derin.
Belki soyle aciklanabilir, kanada ile "cikar iliskisi" bagim var sadece, duygusal bir bagim yok. Turkiye ile bir cikar iliskim yok, duygusal bir bagim var.

Turkiye'nin x noktasinda bomba patlasa, deprem olsa kalbim agriyor ve kalp kontrol edilebilen bir kas degil. Kanada'danin atlantik kiyisinda daha yeni sel oldu, his olarak etkisi bana sifir oldu.
0
cooperr
(17.11.22)
Devlet ve onun çatısı altında vatandaşı olarak yaşayan birine bir hak tanıyor ve o da onu kullanıyor. Bu tanınan hak ne kadar saçma ne kadar adaletsiz olursa olsun, ben de o devletin vatandasiyken bu konuda mantıklı olan benim buna itirazimi devlete sunmak olur çeşitli sivil toplum vs ya da bireysel faaliyetlerle. Doğrudan o kişiye yönelik bir şey yapıyor ya da söylüyorsam burada modern toplumun temelini eşeliyorum demektir.
0
encokbenisevinnolur
(17.11.22)
(9)

Kış lastiği sadece karlı havalar için mi gerekli

condom kurşunu
6 ay önce sıfır clio almıştım. Yaz lastiği takılı tabii ki. Karlı havalarda zaten arabayı kullanmam o yüzden kış lastiğine yine de gerek var mıdır bilemedim. Siz kullanıyor musunuz?
6 ay önce sıfır clio almıştım. Yaz lastiği takılı tabii ki. Karlı havalarda zaten arabayı kullanmam o yüzden kış lastiğine yine de gerek var mıdır bilemedim. Siz kullanıyor musunuz?
0
condom kurşunu
(14.11.22)
Hayır soğuk havalarda yaz ve dört mevsim lastik sertleşir ve yol tutuşu azalır. Kış lastiğinin hamuru farklıdır daha geç sertleşir haliyle soğukta da daha iyi yol tutar.
0
emfuzi
(14.11.22)
emfuzi +1.
0
sparkle kiddle
(14.11.22)
Sanırım 6 derece altında kış lastiğinin performansı ortaya çıkıyordu.

Yaşadığınız ortalama sıcaklığa göre karar verin.
Bu arada İstanbul için konuşuyorum yılda 3 gün kar altında kalsa o günlerde çıkamazsınız yaz lastiğiyle tabi.
0
kisa
(14.11.22)
Ben de sıfır aldım ve şu an 4 mevsim lastik var.

Adam dedi ki, eğer karda kışta uzak yola çıkacaksan kış lastiği taktır, yoksa gerek yok dedi.
Ben taktırmayı düşünmüyorum, özellikle bu sene yeni tekere bütçe ayırmayı düşünmüyorum.
0
va
(14.11.22)
Gerek var ama pek kullanan olduğunu sanmıyorum.
Doğrusu sıcaklık 8 derecenin altına düşünce kış lastiği kullanmak.

Ama İstanbul'da yaşayan çoğu insan "zaten en fazla 3-4 gün kar oluyor, lastik değiştirmekle uğraşacağıma o günlerde arabayı çıkarmam. Kışın fren mesafesi de azıcık uzun olsun, çok mühim değil, dikkat ederim." diyor.
Bu doğru mu? Değil. Ama ben de öyle yapıyorum.
0
michael_knight
(14.11.22)
Bir de şehir dışına gitme durumunu göz önünde bulundurmayı unutma. Evet istanbulda karlı havada arabayı çıkarmazsın. Ama olaki samsuna gideceksin aralıkta, yol boyu 8 derecenin altında olacak hava. Önemli olan yalnızca şehir içi değil yani.
0
zimbirik
(14.11.22)
4x4 arabamda conti eco contact 215 55 r17 94v orijinal lastik takılı. dün 1-2 derece santigrat kuru havada yola çıktım. lastik sert geldi. kasım - mart ayını 7 derecenin altında genel olarak yaşatan yerlerde kış lastiği takılmasını bu yüzden tavsiye ederim. not bu ülkede kış lastiği zorunluluğu yok, ama kar olduğu an seni yaz lastiği ile görürlerse de ceza keserler.

not: 900 lei tanesi conti winter contact ts870p alıyorum çarşamba günü. çok sağlam girecek bana. hayırlısı :)
0
rain when i die
(15.11.22)
marmara/ege/akdeniz'in cogunlugunda surekli uzun yol gidilmiyorsa bence 4 mevsim yeterli. Kisin kar harici yagmurda camurda cikarim diyorsaniz ben olsam surekli 4 mevsim ile gezerim.
0
cooperr
(15.11.22)
İstanbul'dayım, kış lastiğim var, dükkanda depomda duruyor, ama kış sert geçmeyecekse takmıyorum o sene. Sanırım bu sene de çok sert geçmeyecek, Kasım 15 oldu havalar hala güzel.

Marmara - Ege - Akdeniz bölgelerinde aman aman şart değil, kendi kullanım tarzınıza göre karar vermeniz lazım.
0
John Bloor
(15.11.22)
(8)

Yurtdışında iş bulanlar

retarder
Merhaba, mühendislik adına soruyorum. Süreç ortalama ne kadar sürüyor?Şuan çalıştığım yerle szöleşmem var elim kolum bağlı bazen bir şeyler geliyor ama görüşme bile yapmıyorum bu yüzden sözleşme sonlarına doğru başlayacağımda bakınmaya, ortalama işe alım süreci ne kadar süre buluyor?Teşekkürler
Merhaba,

mühendislik adına soruyorum. Süreç ortalama ne kadar sürüyor?
Şuan çalıştığım yerle szöleşmem var elim kolum bağlı bazen bir şeyler geliyor ama görüşme bile yapmıyorum bu yüzden sözleşme sonlarına doğru başlayacağımda bakınmaya, ortalama işe alım süreci ne kadar süre buluyor?

Teşekkürler
0
retarder
(14.11.22)
almanya: ortalama net 2 ay derim. başvurunuzu olumlu karşılayıp görüşme sağlanması zaten başvurudan itibaren en az bir ay genelde. sonra ikinci görüşmesi var falan filan. 2 ay derim kafadan. bazen başvuruya çok uzun zaman sonra dönüyorlar, bazen görüşmeyi çook ileriye atıyorlar. hele ki noel zamanı falansa daha da uzar.
0
bohr atom modeli
(14.11.22)
sözleşmeni bir avukata götürmeni tavsiye ederim çoğu zaman iş mahkemeleri fes ediyor o anlaşmaları.

Sadece eğitim bedeli ile firma kesin haklı sayılıyor.
0
kuzey li
(14.11.22)
@kuzeyli mahkeme nasıl fes eder?
0
comp
(14.11.22)
@comp sözleşmeyi kanuna aykırı bulabilir. Mesela sözleşmede haftada 90 saat çalışacaksın yazdılar diye çalıştırma hakları olmuyor.
0
archmage mahmut
(14.11.22)
Ben o anlasmayi baska is bulamadigim icin imzaladim. Muskul durumdaydim gibi bir savunma yapiyorsun. Anlasmada sadece spesifik bir is kolunda is bulmani yasaklayabilir ama su kadar yil icinde istifa edersen pazarda limon satarsin tarzi bir anlasma olamaz. Detaylari avukat ile konusman lazim. Ben bir arkadasim icin detaylari biraz arastirmistim zamaninda.

Zaten cogu is yeri bu anlasmalardan birsey cikmayacagini bildigi icin egitim verip onun bedelini sisiriyor.

Dedigim gibi bir avukatla konusmakta fayda var.
0
kuzey li
(14.11.22)
@kuzeyli fes etmek nedir onu sordum
0
comp
(15.11.22)
2 3 ay derim.
Herkes okey dedikten sonra izne başvurulması, iznin çıkması, taşınmak falan en az 1 ay.
İlk mülakattan sonra herşey iyi giderse sana teklif yapmaları 1 ay. Çok ihtiyaçları varsa 10 günde de olur tabi. Ama çok ihtiyaçları varsa yurt dışından çalışan çağırmak mantıksız oluyor onlar için o. Çünkü başvuruların vs ne kadar süreceği belli olmuyor. Şirketlerin acil ihtiyacı varsa hali hazırda çalışma izni olan adayları değerlendiriyorlar. İstisnalar tabi ki vardır. Ama mülakatlar 20 gün vs sürer en az.
Senin ilk başvurun sonrası mülakata çağırılman 2 hafta alır en az. Yani şansına da bağlı ama 2 haftadan az duymadım. Çok şanslı olman lazım.
0
zimbirik
(15.11.22)
ben tayin oldum. teklifin yapılması ile alınmam arasında bir ay var. tayin olmadan önce aralıklı aralıklı 2017'den beri başvuruyordum bir yerlere.

ha bu arada işe alınmamdan sonra çalışma izni çıkması, çalışma vizesi çıkması, taşınmak, bir de 6 ay öyle koy.
0
rain when i die
(15.11.22)
(9)

vizelere girmeyince ne oluyordu?

candide
hiçbirine girmesek ne oluyor? finalden çok yüksek alınca geçiliyor muydu? finalden o kadar yüksek alınmazsa bütten mi çok yüksek almak gerekiyordu?
hiçbirine girmesek ne oluyor? finalden çok yüksek alınca geçiliyor muydu? finalden o kadar yüksek alınmazsa bütten mi çok yüksek almak gerekiyordu?
0
candide
(13.11.22)
Ben de oyle biliyorum.
0
Kahvedesu
(13.11.22)
Cc'yle geçebilmek 95-100 arası not alman gerekiyor. Ama bazı okullarda çan sistemi var. Okuldan okula değişir.
0
sevilen progressive türkücü
(13.11.22)
Yönetmeliğinize göre değişir.
0
anon1m
(13.11.22)
Benim okulumda vizelerin %40 ı finallerin %60 ı alınıyordu. Yani vizeye girmezsen finalden 100 alman gerekiyordu. Dersi geçmen için. Geçme notu 60 tı bizde.
0
benoyledemekistemedim
(13.11.22)
Vizelere girmezsen pratikte dersleri geçme ihtimalin Allah'a kalır. Çünkü hiçbir zaman finalden 90 alınmaz. Bizde bütünleme sınavı kaldırılmıştı. Yaz okulu getirilmişti. Dersten kalırsan yaz okulunda alıyordun o ders açılırsa. He bu yüz yüze eğitim. Kaç sene öncesi. Şimdi uzaktan falansa çok kasmayabilirler. Aöf falansa zaten geçersin.
0
dissendium
(13.11.22)
vize+final = %60
Ödev = %40

sıfır ödevle teknik ingilizce dersinden 100 vize 100 finalle silme geçtim. (ingilizcem iyi olsa da beleşe koca dergiyi çevirmek hiç işime gelmemişti)

Ayrıca bazı okullarda sınavlara girmezsen yani girip adını yazıp imza atıp çıkmazsan gene bir yaptırımı olabiliyor.

Çan eğrisi yoksa bir dersi vizesine girmeden geçmek imkansıza yakın.
0
kimlanbu
(14.11.22)
bizim okulu bırak dersten derse vize ve finalin dönem sonu notuna yüzdelik etkisi değişiyor, burada herkes nasıl bu kadar net konuşmuş anlayamadım. hatta şöyle diyeyim, bazı derslerimin vizesine girmeyince otomatik olarak dersten kalıyordun.

dersin syllabus'unu incelemen gerek. en olmadı hocaya/asistana mail atabilirsin.
0
knight of cydonia
(14.11.22)
Knight + 1

Nasıl bu kadar net konuşulmuş hayret ettim. Aynı şekilde bizim de dersten derse değişir, 1 vize ile 2. Vizenin etkisi nin değişik olduğu ders bile vardı. Bunu dersinizin bilgilerinin yayınlandığı portalda bulursunuz.

Dersten bu kadar kopuk olmanız ve her derste okulda aynı şey geçerliymiş gibi konuyu buraya sormanız da takdire şayan.
0
zimbirik
(14.11.22)
finalden ya da bütten çok yüksek alman lazım. bir de kendi bölümümde hocalar vizesi düşük olanları bile bırakır genelde final notları ortalama olsa da, bütten öğrenci geçirmeme gibi huyu olanlar bile var. o yüzden vizelere girmemek riskli.
0
black holes in the sky
(14.11.22)
(2)

Meet2Talk Cafe Hakkında

vaveylababa
Deneyimi olan insanlar burası hakkıdaki deneyimlerini paylaşabilirse çok sevinirim. Online değil de direkt 6-8 kişilik gruplar halinde toplanıp canlı sohbet kısmını merak ediyorum. Hem pratik yapma ve dili canlı tutma açısından hem de daha çok sosyal açıdan. Ortamı, ortamın samimiyetini ve sosyal et
Deneyimi olan insanlar burası hakkıdaki deneyimlerini paylaşabilirse çok sevinirim. Online değil de direkt 6-8 kişilik gruplar halinde toplanıp canlı sohbet kısmını merak ediyorum. Hem pratik yapma ve dili canlı tutma açısından hem de daha çok sosyal açıdan. Ortamı, ortamın samimiyetini ve sosyal etkileşimi de merak ediyorum. Ve sormanın aklıma gelmediği artı ve eksilerden bahsedebilir misiniz?
0
vaveylababa
(13.11.22)
Online dan bahsedebilirim.

Artıları çok. Konuşmayı orada söktüm.
Çoğu hoca gayet iyi, konuyu yönlendiriyor, sırayla söz veriyor. Konu ile alakalı kelimeleri, kalıpları açıklıyor vs.
Konu anlatımı olmuyor, bol bol konuşma ve dinleme pratiği oluyor.
Konular değişiyor. O yüzden bir çok konuda pratik yapma şansı oluyor.
2 saat boyunca maruz kalıyorsun. Güzel bi süre. Seviyene göre bir sınıfa denk geldiysen yavaş yavaş gelişiyorsun hoş oluyor.
Bazen insanlar gelmiyor, vip ders gibi oluyor.

Negatifler,
Konular tekrar etmeye başlayabiliyor.
Konu seni açmaya biliyor. Öyle olunca 40 dk çöp gibi.
Bazı hocalar çok konuşkan, sana söz vermiyor. Sınıfı düzenlemeyi bilmiyor. Doğal akışında bazı kişiler sivrilirken, bazıları çok sessiz kalabiliyor. Hoca eğer bunu farkedip konuşmalayan kişilere fırsat yaratmazsa seans çöp oluyor.
Bazı hocalar konu anlatıyor garip bi şekilde. Konuşmaya gelip ders dinliyorsun.
Eğer sistem üzerinden halletemeyeceğin bir durum varsa o zaman destek olacak elemanlara ulaşman zor olabiliyor. Çok yoğunlar sanırım. Bi kaç kere hatırlatınca yardımcı oluyorlar. Hiç mağdur olmadım, hatta çok destek oldular sağolsunlar bi durum olunca. Ama dediğim gibi bazen ulaşmak zor oluyor.
Bazen sınıfta seviyesi çok düşük ya da yüksek eleman oluyor. O zaman çok iyi olmuyo.

Seveceğin hocayı bulana kadar bazen tatsız olabilir. Ama sonrasında çok iyi devam etti benim.

3 ay haftada 3 seans aldım.
0
zimbirik
(14.11.22)
Bir defa gitmiştim memnum kalmıştım. Tabii pandemi dönemine gelince devamını getiremedim. Hatta geçenlerde bir düşündüm, gitsem mi dye.
0
put it in your appropriate place
(14.11.22)
(1)

Ders yazarken içilecek şarap önerisi

gottacatchemall
Böyle fazla acı tadı olmayan, ders çalışırken hangi şarap içilir
Böyle fazla acı tadı olmayan, ders çalışırken hangi şarap içilir
0
gottacatchemall
(07.11.22)
İçilmez.
Beyninize ihtiyacınız olan bi anda zihni bulandırıp algıyı düşüren bir içecek içmemenizi öneririm.

Diğer durumlar için kavaklı dere yakut fena değildir
0
zimbirik
(08.11.22)
(17)

green card denilen nane size maksimum kaç yaşında çıksa gidersiniz?

carpikbacaklibasketbolcu
daha doğrusu soruyu şöyle sorayım.kaç yaşına kadar başvuru yapardınız? 45/50 yaşında dahi buradaki düzenimi bozar giderim diyen var mı,merak ediyorum.yaşım genç bu arada,tamamen meraken soruyorum.
daha doğrusu soruyu şöyle sorayım.
kaç yaşına kadar başvuru yapardınız?
45/50 yaşında dahi buradaki düzenimi bozar giderim diyen var mı,merak ediyorum.

yaşım genç bu arada,tamamen meraken soruyorum.
0
carpikbacaklibasketbolcu
(05.11.22)
açıkçası bir yaş sınırım yok, her yaşta giderim gibime geliyor. sonuçta bizim kuşak ile şuan ki yaşlıların beklentileri ve yaşam tarzları çok farklı. önceki nesillere göre ayak uydurabilme yeteneğimizin her yaşta daha fazla olduğunu düşünüyorum.

e tabi, burada torun torba vs olursa ilerde, gitmek de o ölçü de zorlaşır.

yuvarlak bir cevap 50 diyeyim ben.
0
gottacatchemall
(05.11.22)
40'dan sonra cikmak mantiksiz.
40'a kadar duzenini oturtamamis adami zaten marsa da yollasan kolay kolay bir cacik olmaz o elemandan.
0
cooperr
(05.11.22)
hocam o kadar emin konuşmayalım, örnek için www.youtube.com
0
gottacatchemall
(05.11.22)
41 yaşındayım, giderim. bi cacık olmasa da daha rahat yaşarım :-)
0
euteamo
(05.11.22)
Heralde 45 den sonra gitmem, 35 yaşındayım artık hevesim de kalmadı
0
mirty
(05.11.22)
43 yaşında türkiyede hiç bir işi becerememiş(karısının evi döndürdüğü) tanıdığıma çıktı tek eklime ingilizce bilmeden gitti(eşi kredi çekti 10 bin dolar verdi 2018 de) 4 ay süründü sonra eyaletler arası mercedes sprinter araçla mal taşımaya başladı, ilk yılın sonunda morgage ile 230 bin dolara evini aldı 5 oda 1 salon 400 m2 evi volvo xc90 ve mercedes ml550 iki adet suv sahibi, 3.yılın sonunda cdl aldı ayda 11 bin dolar civarı para kazanıyor. ve bu adam dünyanın en uyumsuz sorunlu insanlarından biri.

yer houston texas


diyeceğim o ki yaş maş hikaye.
0
haskoylu deli hasan
(05.11.22)
35'ten sonra gitmem. şu an 27yim.
0
Erestor
(05.11.22)
35 yaşındayım ve hiç hevesim kalmadı, burda iyi sayılabilecek bir düzenim de var belki ondan. Ama diyebilirim ki fikirler gerçekten değişebiliyormuş.

Kendimi yorgun hissediyorum…
0
va
(05.11.22)
kırk küsurda çıkıp da gideni gördüm. takdir edilesi, çocuğu için gitmişti. ingilizcesi, azıcık geliri ve girişkenliği vardı. yapan yapıyor. zaten zirvelerde veya iyi yerlere gelenler radikal kararlar alabilir.
0
evimin paspasi
(05.11.22)
Yaş 47, evli ve 2 çocukluyum. Arkama bile bakmam.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(05.11.22)
60
0
lapaz
(05.11.22)
düzen kurmak sadece kişiyle ilgili bir şey değil. Türkiye öyle hale geldi ki şu an Y kuşağının büyükleri (80'liler) çocuklarını da alıp farklı ülkelere göç ediyorlar. (düzenleri bozuldu çünkü) Onların genelde evi arabası da var mesela. Benim gibi 90'lılar pek bir şey elde edemediler o yüzden zaten gitmek istiyorlar.

Bu arada son yıllarda dünya karıştığı için atıyorum İngiliz de Amerika'ya gitmek istiyor, Amerikan İngiltere'ye gitmek istiyor :D Herkes kafasına göre olan ülkeye gitme peşinde.
0
nhk ni youkosu
(05.11.22)
her yaşta giderim. ne yapayım 30 yaşına geldim hala iş bulamadım. burada asgari ücrete çalışmaktan iyidir heralde orda kalifiye işlerde çalışmak.
0
nothing in my way
(05.11.22)
Düzen kurma gerekliliğine inanmıyorum. 10 senede bir ülke değiştiren bir çok 60 yaşında insan da var. Onların hayattan daha çok zevk aldığını ve daha sağlıklı olduklarını düşünüyorum.

Bu nedenle 50 koyardım sınırı.
0
zimbirik
(05.11.22)
anca esim/sevgilim falan isterse gitmek isterim onda da yas sinirim yok. onun disinda tr benim icin avantajli sayilir su anlik
0
ala09
(05.11.22)
Bu işler evli, çocuklu hatta sevgilili kişilere göre falan değil. Onun dışında zamanı yok. Yeni ülke demek yeni bir iş ve yeni bir eş demek. Olayın heyecanı burada zaten.
0
seaman
(05.11.22)
yine arabalara/evlere bakarak "ama adam yirtti" yorumu yapiliyor.
kuzey amerika'nin bu arac/ev aldatmacasina kapilmamayi ogrenemediniz gitti :)

ornek vereyim, duzensiz geliri olan bir arkadas butcesini zorlayarak gitti bir tane bmw aldi. Arac 6 ay bir bozuluyor, garaja cekiyor cunku hem aylik taksidini odeyecek hem de tamiri yaptiracak para yok. Arac 6 ay yatiyor, bu sirada para biriktiriyor, 6 ay sonra cikartiyor. 2 tane arabasi var, bmw bozulunca kulusturle geziyor. Ama instagrama baksaniz her haftasonu bmw ile yarislara katiliyor gibi bir havasi var. Kaldigi evde mustakil, zira cogunluk zaten bu bolgede mustakil evde yasiyor, aparman daireleri cogunlukla sehir merkezinde ve dairelerin ortalama kirasi, mustakil ev kiralarindan fazla konumdan oturu.

ozetle yasanilan ulkenin dinamiklerini bilmeden "adam yirtti" yorumu yapmak yersiz.

amerika kitasinda orta direk net aylik 10k ile baslar, o da senede burut $160k demek. Oyle bir parayida paket dagitarak yapamazsiniz. falan filan..
0
cooperr
(05.11.22)
(3)

Hızlı şarj iPhone pil ömrünü kısaltıyor mu?

michael_knight
Bu konuda bir fikir birliği var mı?Apple'ın konuyla ilgili net bir açıklaması var mı?
Bu konuda bir fikir birliği var mı?
Apple'ın konuyla ilgili net bir açıklaması var mı?
0
michael_knight
(04.11.22)
www.cnet.com

"Fast charging won't damage your battery" başlığından itibaren inceleyebilirsiniz.

TL;DR: Hayır, hızlı şarj etmek bataryanıza zarar vermez.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(04.11.22)
bataryanın daha fazla ısınmasına sebep olan her şey pil ömrüne zarar veriyor diye hatırlıyorum.
hızlı şarj da sanırım o yüzden negatif diye aklımda kalmış. ben 5w ile dolduruyorum açıkçası.
0
roket adam
(04.11.22)
Hızlı şarj bataryayı ısıttığı için ömrü kısaltıyor. Bataryalar çok hassas aletler.
Yüzde yüz doldurduğunuzda, yüzde 0 a indirdiğinizde, ısındığında, soğuduğunda hep batarya ömrünü etkiliyor.

Bu nedenle apple bataryalarını 0 a indirmeyecek 80 in üzerine çıkarmayacak şekilde yazılım yapacaktı en son.
Teslada araçlarında aynı şeyi uyguluyor vs.

Ben mesleğim gereği batarya teknolojisi ile çalışıyorum ve telefonumu yavaş şarj ediyorum ısınmaması için.
0
zimbirik
(05.11.22)
(5)

iphone şarj adaptörü

egokalp
iphone aldım adaptör çıkmıyormuş kutunun içinden yeni öğrendim.sitesinde 429 lira, direk bunu mu alayım yoksa "o paraya şunu al daha iyi olur" diyeceğiniz başka bir adaptör var mı?
iphone aldım adaptör çıkmıyormuş kutunun içinden yeni öğrendim.

sitesinde 429 lira, direk bunu mu alayım yoksa "o paraya şunu al daha iyi olur" diyeceğiniz başka bir adaptör var mı?
0
egokalp
(04.11.22)
anker yada spigen alabilirsiniz. pd özelliği olmalı. illa apple olmasına gerek yok

bitly.ws

bitly.ws
0
jelly bear
(04.11.22)
hızlı şarj al.
baseus marka amazondan falan.
0
alt4y
(04.11.22)
Hızlı almasan da olur.
Hızlı şarj bataryayı ısıttığı için batarya ömrünü kısaltıyor.
0
zimbirik
(05.11.22)
Baseus Super Si, 20W USB-C www.amazon.com.tr
0
freebird5406_2
(05.11.22)
öneriler için teşekkürler. şunu aldım

www.amazon.com.tr
0
🌸egokalp
(05.11.22)
(10)

Elon musk hakkinda ne dusunuyorsunuz?

lapaz
.
.
0
lapaz
(04.11.22)
Karakter olarak sevmiyorum ama kendim de bir mühendis olarak hayallerini gerçekleştirebilmesine özenmiyor değilim. Böyle zeki insanlar çok gelmiyor. Umarım ölene kadar vizyonlu çalışmalarına devam eder.
0
dissendium
(04.11.22)
reddit'te cok takiliyorum ve surekli gormekten

B I K T I M
0
nibba
(04.11.22)
Güzel lavabo taşıyor.
0
Kahvedesu
(04.11.22)
tam bir villain. amerikan hükümeti destekli, tehlikeli bir karakter olduğunu düşünüyorum. hükümet değilse de yine güçlü birilerince ittiriliyordur. bunu saçmasapan bir komplo teorisi olarak değerlendirmeyin. yani teslasından tutun starlinkine kadar bu kadar yenilik para için yapılacak şeyler değil. ayrıca ergen gibi sürekli twitter'da takılan bu liseli kafalı herifin bunca işi kendi başına taşıdığına, bize lanse edildiği gibi bir dahi olduğuna inanmıyorum. birden fazla stratejik projenin ekran yüzü bana göre. eline daha fazla güç geçtiğinde hepimizin hayatını kaydırır ve bundan keyif alır.

tüm bu gerçekten bağımsız olarak hafif kafadan sakat, komik bir tipe benziyor. arkadaşım olsa severdim muhtemelen ama mevcut şartlarda benim korktuğum birisi açıkçası. distopik bir dayıt.
0
mark greg sputnik
(04.11.22)
herif deli.
yakın zamanda ölür gider gibime geliyor.
0
alt4y
(04.11.22)
Paypal mafia diyorlar, o ilk kurucu ekipteki her adam manyak zaten, bi tane düz adam yok. Mesela Peter Thiel diye birisi var, Musk x 10, ama niyeyse o kadar "görünür" değil.

Ben seviyorum kırık adamları. Toplumların / insanlığın ilerlemesini sağlayan, tarih boyunca da bu arkadaş gibi bi avuç insan zaten.
0
plutongezegendegilmi
(04.11.22)
aileden zengin, başkalarını kötü şartlarda çalıştırıp elektrikli araba/uzay mekiği falan ürettiren ama ne hikmetse sanki evinin bodrumunda bunları kendi başına tasarlamış gibi muamele edilen bir adam. dahi falan olduğunu asla düşünmüyorum.
0
knight of cydonia
(05.11.22)
çok fevri kararlar veriyor ve bu uzun vadede iyi değil. belki ileride patlar. bir de her ne kadar çok fazla fanboy'u olsa da birçok kişinin antipatisini kazanıyor. bir gün bir nedenden mahkemeye falan çıkarsa imajı düzeltmesi çok zor olabilir.
0
bohr atom modeli
(05.11.22)
Eskisen nötrdüm ama şu son olaylardan sonra antipatik gelmeye başladı.

Elinde lavabo ile şirkete gelmesi, kafasına göre insanların twitter hesabını kapatması falan. Çok itici hareketler.

İnsanlığa üzüldüm biraz. Adamın oyun parkında oynuyoruz bağımlı gibi. O her an gelip birini hiç bir bahane göstermeden kovabilir falan. Hatta kovuyor. Ama biz bunu gördüğümüz halde hala aynı parkta oynamaya devam ediyoruz.
0
zimbirik
(05.11.22)
(6)

bitlis'teki kuduz vakaları

mark greg sputnik
ne kadar doğru bilmiyorum ama 36 vaka daha görülmüş diye okudum az önce. bu konularda acayim pimpirikli bir insanım. 28 yaşındayım, zamanında kuduz aşısı olduysam da hatırlamıyorum. kart filan kalmamıştır ortada, imkanı yok bulamam.kuduz hayvan ısırması dışında yollarla geçebiliyor mu? 36 insanı da
ne kadar doğru bilmiyorum ama 36 vaka daha görülmüş diye okudum az önce. bu konularda acayim pimpirikli bir insanım. 28 yaşındayım, zamanında kuduz aşısı olduysam da hatırlamıyorum. kart filan kalmamıştır ortada, imkanı yok bulamam.

kuduz hayvan ısırması dışında yollarla geçebiliyor mu? 36 insanı da ısırmamışlardır herhalde? ikinci sorum, şimdi gidip sağlık ocağında vs. yaptırabilir miyim? korur mu? yoksa ısırıktan hemen sonra mı yaptırmak lazım?

bildiğim kadarıyla acil müdahale edilmezse kuduzun hiçbir şekilde tedavisi yok. o yüzden tırstım. ben de köpeği bol muhitte yaşıyorum, bir akşam canları sıkılsa bi parça alır götürürler.
0
mark greg sputnik
(03.11.22)
süre ilerledikçe kurtulma şansın azalıyor. ısırma dışında salya teması yoluyla geçebilir. açık yaraya salya bulaşırsa enfekte eder. başıboş sokak hayvanına dokunmak her zaman risklidir. fare yer oradan kuduz olur ya da yarasa saldırısına uğrar vb. hayvan kuduzsa başlarda anlaşılmayabilir. son evrelerde saldırgan oluyorlar. özellikle durduk yere saldıran hayvanlarda kuduz riski daima vardır.
0
OrangeYellow
(03.11.22)
Şuan aşı olmanıza gerek yok. Aşı da aslında uzun süre koruyucu değil. Sokak hayvanlarını bile 1 sene koruyor. O yüzden ne kadar küpeli de olsa sokak hayvanlarında kuduz riski hep var.

Isırıldıktan sonra aşı olmanız yeterli. Açık yaraya salya bulaşması yoluyla da geçebilir. Canlı fareden size geçme ihtimali yok çünkü fare kuduz olduktan sonra hemen ölüyor. Ama yarasa da insan için kuduz kaynaklarından biri.

Kuduz kedi vakasına türkiyede rastlanmıyordu. Ama patisini yalayan kuduz bir kedi sizi tırmalarsa da teknik olarak geçmesi mümkün. Ama dediğim gibi, buna aşı yapmıyorlarmış bile duyduğum kadarıyla.
0
zimbirik
(03.11.22)
kuduz saatli bomba. belirti görüldükten sonra kurtulma imkanı yok gibi birşey, hatta belirtisi görüldükten sonra kurtulan sadece bir kişi vardı sanırım.

www.reddit.com
0
inheritance
(03.11.22)
Diğer bir çok aşı gibi ön koruma yapmıyor kuduz aşısı, nedenini tıpçılar yazar. Sadece vaka olduğunda acilen ilk aşıyı ve devamında 3 tane daha olmak gerekiyor.

Herhangi bir yabani hayvanla ve sokak hayvanlarıyla sıvı temasınız olmadıysa korkmanıza gerek yok. Sizinki sadece anksiyete bence.
0
John Bloor
(03.11.22)
36 vaka olayı şüpheli ısırılma sanırım ama kuduz olduklarına dair bir emare görmedim.

Türkiye'de ortalama senede 5-6 kuduz vakası oluyordu yanlış hatırlamıyorsam. Kuduz %100 ölümcül bi hastalık ama ısırıldıktan sonra aşı olursanız sıkıntı yok. Öncesinde koruma aşısı zaten yok. Veterinerlere (ya da yarasaların çok olduğu mağaralarda çalışanlara bazen) falan düzenli olarak yapılabiliyor ama o da belli durumlarda olan bi şey.

Zimbirik'ın dediği gibi fareden kuduz bulaşmaz.

Yani yapmanız gereken tek şey ısırılırsanız acile gidip aşı olmak. Açık yaraya salya bulaşarak hasta olmanız düşük bi olasılık ama tabii o da aklınızda olsun.

Bu arada insandan insana kuduz bulaşması da çok düşük hatta son 100 yılda böyle bi vaka yok diye hatırlıyorum.
0
nundu
(03.11.22)
Dostum 36 insani isirmis olmaları gayet olağan bir durum.

Bugun bir gazeteci kuduz olan cocugun babasi ile görüştü, cocuk ilk birkaç gun babasina soylememis kopek isirdigini. Gazeteci de neden haber vermedi size, oyle sey olur mu dediginde de babasi bizim orada hep olan bir şey, sürekli milleti köpek isiriyor buna alışkın çocuklar, o yüzden cok büyük bir ısırık olmadigi icin cocuk soyleme geregi duymadi demiş.

Bana sorarsan 36 iyi bile. Kulaga hos gelmiyor farkındayim ama şöyle bir dusunursen gayet mumkun o bolgede.
0
stavro
(04.11.22)
(14)

Disarida wc'den cikarken gulumsemek

hlot
Bazi yerlerde boyle bir adet mi var? Erkek olarak bir mekandayken bunu gozlemledim. Ben iceri girerken cikan kadinlardan kimisi hafif bir gulumseyip geciyor. Ben cikarken de iceri giren kadin ise hafif bir gulumsemeyle geciyor (hepsi yapmiyor, kimisi yapiyor). İlk defa boyle bir adet goruyorum. Bir
Bazi yerlerde boyle bir adet mi var? Erkek olarak bir mekandayken bunu gozlemledim. Ben iceri girerken cikan kadinlardan kimisi hafif bir gulumseyip geciyor. Ben cikarken de iceri giren kadin ise hafif bir gulumsemeyle geciyor (hepsi yapmiyor, kimisi yapiyor).

İlk defa boyle bir adet goruyorum. Bir de sadece bir mekanda gordum bu adeti nedense (oyle cok elit bir mekan da degil, zincir kahveci, istanbul'da).

Baska tanik olaniniz var mi? Yapaniniz var mi?
0
hlot
(01.11.22)
Ben hep görüyorum bunları. Hatta ben de yapıyorum. O gülümsemeyi görünce içeride ıkınarak hacet giderdiğini değil sadece elini yıkadığını hatta belki aynada şöyle bi kendine bakıp çıktığını zannediyor insan. Pozitif ya çünkü, utanacak bir şey yapmadı. Tuvalet kirlidir, koku vardır vs. "benimle hiç ilgisi yok" gülüşü o.
0
IncredibleMau
(01.11.22)
Ama girerken de yapiyorlar. O da "utanma utanma, iceride ayip bir sey yapmadin, ben de yapmicam" gulusu mu? :)
0
🌸hlot
(01.11.22)
Bir insanla yüz yüze geldiğinizde gülümsemez misiniz? Nedeni bu işte. Bir dükkana girdiğinizde, çıkarken, kapıda biriyle karşılaşınca vs. Yani bu gülümsemek yalnızca selamlaşmak gibi.
0
zimbirik
(01.11.22)
@zimbirik: yoo ben yapmiyorum, cunku yapani pek gormedim, tuhaf karsilanir diye yapmiyorum. E sokakta yururken de cok insanla gozgoze geliyorum ama kimse kimseye gulumsemiyor.
0
🌸hlot
(01.11.22)
Girerken olan gülüş normal bi gülüş işte. İnsanlar gülümseyebilir birbirlerine. Medeni olan budur zaten. Çok anlam aramamak lazım her şeyde.
0
IncredibleMau
(01.11.22)
kafayı eğerek verilen selam gibi düşün insanlarla göz göze geliyorsun. az önce en savunmasız anlardan birindeydin ve o da kapıdaydı. daha ne kadar yakın olabilirsiniz? öyle bi gülümseme.
0
susannah delgado
(01.11.22)
insanlar bence tuvaletteki değişik ışıklandırmayla aynaya bakınca kendini güzel/yakışıklı görüyor, o gazla ilk gördüğüne gülüyor.
0
Hallegadola
(01.11.22)
Bir de erkekler bana gulumsemiyor :) acaba sadece karsi cinse gulunmesi gibi bir durum mu var? Kadinlar, kadinlara gulumsuyor mu peki?
0
🌸hlot
(01.11.22)
Dar, kısıtlı alanda karşılaştığım insana gülümserim. Tuvalet de bunlardan biri. Merdiven de olur asansör de olur. Sadece iki kişiysek selam verme ihtiyacı hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(01.11.22)
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(01.11.22)
girişlerde,çıkışlarda, merdivenlerde, asansörde, restoranda vs cinsiyetlerden bağımsız olarak, tanımadığım insanlarla yüz yüze gelince selam vermek gibi gülümsüyorum ben de, refleks gibi düşün, kendi apartmanım içerisinde ise gülümsemeyle birlikte merhaba diyip geçiyorum.
0
hypathia
(01.11.22)
Dar alanda kisa paslasmalar olarak düşün
0
abuzer
(01.11.22)
Ben yapıyorum. Girerken de çıkarken de gülümserim birincisi diğer arkadaşların da dediği gibi göz göze geldiğim insanlara tebessüm etmek gibi bir alışkanlığım var, ikincisi beklerken kapıyı tıkladıysam rahatsız ettiğim için, çıkarken de beklettiğim için gülümser öyle geçerim.
0
dediysem dedim
(01.11.22)
Mesela şehirler arası otobüsün koridorunda bir insan evladıyla denk geldin. Ya da uçakta. Biri birine yol verirken, ya da geçerken vs gülümsemiyor musun hiç? Yani onun gibi düşün. Ben genelde yaparım. Cinsiyet ayırt etmem. Güler yüzlü olmak, medeni olmak, selam vermek, dolmuştan inerken teşekkür etmek, iyi akşamlar dilemek falan hep aynı kategoride benim için.
0
zimbirik
(01.11.22)
(14)

birinin türkiye'de "zengin" klasmanına girmesi için

Transa
sizce aylık ne kadarlık bir kazancının olması gerekiyor?
sizce aylık ne kadarlık bir kazancının olması gerekiyor?
0
Transa
(01.11.22)
150.000+
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(01.11.22)
Bana gore 50k üstü iyi durumdadir. 100k ustu zengindir
0
abuzer
(01.11.22)
100k
0
yazar yazmaz yazan yazar
(01.11.22)
türkiye'de kılçıksız 10 bin usd kazanan birisi zengingin sınıfına girer sanırım.
0
golgi aygıtı
(01.11.22)
12+ m motoryat alabilecek, bakımını, masrafını da üstlenebilecek kişi zengindir. ha yapar yapmaz ayrı konu, istese bunu yapabilecek durumdaysa, zengindir.

kıçında don yok, teknesi var. öyle durumlar istisnadır, kural değildir.
0
gabe h coud
(01.11.22)
Şu anda yoksulluk sınırı 24.185 lira.

25-30 bin kazananlar yoksulluk sınırında yani.

Zengin tanımı muğlak, üst sınırı yok çünkü. Ünlü isimler sanırım zengin sayılabilirler. En azından üst-orta sınıf sayılabilecek ünlüler etkinlik ya da program başına 150 bin civarı para alıyordu birkaç yıl önce. Şimdi bu daha fazladır.

Haliyle 1 milyondan başlatabiliriz sanırım zengin sınıfına girişi. Net kazancı olmasa da, eline bu miktarın bir şekilde geçtiği düşünülebilir.

Bizde orta sınıf ve ortadirek aynı şey gibi görülüyor. Bizim ortadirek dediğimiz şeyle "middle class" ne yazık ki çok da aynı şeyler değil aslında. Normalde orta sınıf olan biri bizde genel algıya göre zengin kabul ediliyor.

Bizim, fakirler olarak :D yani sıradan halkın genel manada günlük hayatta karşılaştığı bu tip bir zengin (ya da hali vakti yerinde denilen kişi) kaç kazanıyordur diye soruyorsanız 75-100k dan açılabilir sanırım.
0
akhenaten
(01.11.22)
Zenginliği hiçbir zaman "aylık kazanç" olarak düşünmemiştim. Benim aklımdaki zenginlik birikmiş varlıkla olur ancak.

Bir insan ömrünün sonuna kadar çalışmadan aynı hayat standardını yaşayabilecek varlığa/gelire sahipse zengindir bence. O paranın miktarı da kişinin yaşına ve ayda ne kadar harcadığına bağlı.

Türkiye Cumhuriyeti gelir vergisi dilimlerinde en üst dilim yıllık 880 bin TL, yani aylık brüt 73 bin TL, aylık 46 bin TL net gelir demek. Belki bu bir fikir verebilir size. Ama ayda 46 bin TL geliri olan birine sanırım kimse zengin demez.
0
michael_knight
(01.11.22)
aldığı maaşı değil verdiği maaşı hesaplaması gerekir.
0
coldegezenkutupayisi
(01.11.22)
@coldegezen +1

Maaş alan zengin mi olur yahu :)

Ayda bir milyon tl kazanıyorsa zengindir. Düşündüğümüzden daha çok böyle insanlar bu arada. Ticaretle uğraşan x turizm, bilmem ne dış ticaret, hatta köşedeki kuruyemişçi bile ne paralar kazanıyor ama sorsan işler eh işte der barzosu bmw'yle biraz kendini belli eder ama çoğunluğu göze sokmaz parasını. Eh işte diye diye kaç apartman dikti millet :)
0
chicha_v2
(01.11.22)
Benim için ayda 15 bin dolar
0
Erestor
(01.11.22)
Zenginlik, varlılık tanımı aylık kazanca göre yapılmıyor. Birikmiş paraya göre yapılıyor.

Çalışmadan aynı hayatını, hiç kısmadan 1 sene sürdürebiliyorsan varlıklısın, 5 sene sürdürebiliyorsan zenginsin gibi bir kuralı vardı bunun kabul gören. Süreleri attım. Ama yakındı buna diye hatırlıyorum
0
zimbirik
(01.11.22)
valla kazananı değil de harcayanı zengin gördüğümden kim ne kadar harcıyorsa o kadar zengindir diye düşünüyorum. paranın kaynağı baba da olabilir, kar payı da, maaş da, hırsızlık da, koca bir hiç de. miktarı önemsiz. harcama tutarı önemli. ben mesela ayda rahatça 30k tl harcayabilseydim zengin hissederdim.
0
summer timetable
(01.11.22)
Yoksulluk sınırının 25k tl olduğu ülkede 100k tl zengin değildir. iPhone 14 Pro Max 50k yaklaşık. ABD'nin orta gelirli adamı bile o telefonu almak için maaşının yarısını vermiyor, bizim zenginimiz neden versin?

aylık geliri $30k altında olan birinin zengin olma ihtimali yok. 150k demek dolar bazında 10k bile değil. Yurt dışına kafasına estiğinde çıkamayan, istediği ürünü istediği zaman alamayan zengin mi olur?
0
nawar
(01.11.22)
Maaş vermek tek başına zenginlik demek değildir.

Bu gözler neler gördü. Nette eline çalışanına verdiği maaştan az geçenler, batık üstüne batık şirketleri olanlar, çalışanının maaşından kestiği SGK’yı bahise yatıranlar.

Sermaye üstüne kredi çekersin, istersen bir sürü çalışanın olur. 2 senede krediyi sermayeyi çalışanlarınla yer, bitirirsin. İş bilmezlerin çoğu böyle yavaş yavaş batar. Sonra, maaş veriyorum, zenginim.
0
gabe h coud
(01.11.22)
(3)

Hpv

sitra ahra
Merhabalar. Yaklaşık bir sene önce Bowenoid Papullosis tanısı aldım ve lezyonların tamamını yaktırdım. Üzerine de krem kullandım fakat gardasil 1 adet aşı olabildim. Şu anda 3 aylık bir birlikteliğim var ve partnerimde de yapılan testlerde tip 18 hpv virüsü tespit edildi. Ben bowenoid papüllozu daha
Merhabalar. Yaklaşık bir sene önce Bowenoid Papullosis tanısı aldım ve lezyonların tamamını yaktırdım. Üzerine de krem kullandım fakat gardasil 1 adet aşı olabildim. Şu anda 3 aylık bir birlikteliğim var ve partnerimde de yapılan testlerde tip 18 hpv virüsü tespit edildi. Ben bowenoid papüllozu daha çok tip 16 olduğunu düşünüyordum ama 18 de olabiliyormuş. Şu anda gardasil aşı olmaya başladık. Bunun dışında neler yapabiliriz. Bilgi verebilirseniz seviniriz.
0
sitra ahra
(01.11.22)
Partnerinize bu durumu söylemeliydiniz. Siğilleri yaktırmanız virüsten kurtulduğunuz anlamına gelmiyor. Vücuttan atılmıyor çünkü. Aşıyı da olduktan sonra değil olmadan önce yaptırmalıydınız, üstelik onu da bir doz yaptırıp bırakmışsınız. Partnerinize çok üzüldüm. Seksten soğudum aynı zamanda da.
0
ruhen hastayim ben
(01.11.22)
bağışıklığınızı güçlü tutun. önce "vucüttan atılmıyor" gibi kesin bir yargı yok. bir çok kaynağa bakarsanız özellikle bu konuda abd'de çok yaygın ve orada da genel kabül düzgün bir immün sistem ile temizlendiğidir veya uykuda tutulduğu gözlemlenebilir.

siğil yapmayan tip de olabilir. tiplendirme o infeksiyonun aktif olduğunu göstermez. pcr sadece belirli bir örneklemin karşılaştırmasını yapar. inaktif bir lezyonun da pcr'da tip sonucu verebilir.

kadın birey için kadın hastalıkları uzmanı/dermatolog, erkek birey için de dermatolog vasıtasıyla takip edebilirsiniz. mikrosiğiller için de bir method ile kontrol ediliyor.

hpv ile rahim ağzı kanserinin bir birlikteliği olduğu doğru. bazı tiplerinde de kanser gözleniyor fakat bu yıllarca müdahale edilmeyen lezyonlar için geçerli.

panik ve korkunun buna hiç bir faydası yok, aşı ve ilaç firmalarının da çok ciddi bir gayreti var, ben karşı değilim kesinlikle . fakat 120'den fazla tipi olan bir virus bu. belirli donemlerde jinekoloji/dermatoloji muayenenizi eksik etmeyin. spor yapın, düzenli beslenin. elbet geçecektir.
0
kobretti
(01.11.22)
Aktif lezyon olanlarda aşının yardımcı olmadığı aksine vücut direncinizin gücüne göre kötü etkilediği durumlar da olabiliyor. İki türlü olan araştırmalar da olduğu için doktorlar da fikir birliğinde değil.

Ama 30 yaşından gençseniz zaten kendiliğinden geçme ihtimali o kadar yüksek ki test yapılması bile önerilmiyor.
0
zimbirik
(01.11.22)
(10)

Almanya'da iş aramak

cakmayazar
Genşler,40 yaşındaki Bu 15 yıllık Mak muh kardesiniz Hasta uyuyamadı. Aklına bişi geldi. İşten bir ay izin alsam,Bir şekilde turist vizesi ile oraya gitsem iş bulmak için herşeyi yapmaya hazırım. Geri de dönerim, kalacak yerim de var en kötü araba kiralar arabada yatarım.kaldigim bölgede tüm firmala
Genşler,

40 yaşındaki Bu 15 yıllık Mak muh kardesiniz Hasta uyuyamadı. Aklına bişi geldi. İşten bir ay izin alsam,Bir şekilde turist vizesi ile oraya gitsem iş bulmak için herşeyi yapmaya hazırım. Geri de dönerim, kalacak yerim de var en kötü araba kiralar arabada yatarım.kaldigim bölgede tüm firmaları Google Maps ile isimleri internet araştırdıktan sonra
Soru şu.
A1 almancamla telefonda ik görüşme talep edebilirim.
Veya catkapi yapıp ik ile görüşmek istiyorum diye gorusebilirim. Sonrasında kendimi tanitirim (ik yi atlatacak ve teknik personel ile görüşecek kadar cümle ezverlerim. Belirledikleri sürede B1 alacağım garantisini veririm vb.
Sonuçta adamlar global,dil konusunda ve teknik anlamda senden ışık görürse davet vb ustlenmez mi?
En kötü bir ay macera yaşar dönerim.
0
cakmayazar
(01.11.22)
İş ihtiyaçları varsa online yayınlamışlardır zaten. Kimse yarım yamalak Almancasıyla şu kapıdan birisi gelse de bir dinleyip işe alsak demez sanırım. Usulen işlerin böyle yürüdüğü bir şirket de kalmış mıdır, hiç sanmam. Bu bahsettiğinizi yapmaktansa her gün iş sitelerinden ilan araştırıp onlara başvurmak ya da bahsettiğiniz gibi şirketleri bir şekilde bulup mail atmak daha mantıklı bir yol olur bence. Bol şans.
0
but that was just a dream
(01.11.22)
A1 Almanca ile iş mülakatı zor. İngilizce bile konu derinleşince zorlaşıyor. Almanca bunun iki katı zor. Dil kursu daha mantıklı. O sürede araştırırsınız.
0
dissendium
(01.11.22)
İngilizceniz varsa linkedin'de almanca şartı aramayan ilanlara başvurun. pek inanmasam da hadi bir şekilde mülakatı geçtiniz A1 almanca ile..daha sonra nasıl çalışacaksınız..

15 yıl tecrübe + ingilizceyle bence şansınız olur. macera istiyorsanız yine gidin tabi ama gerçekci hedef online'a odaklanmak. bol şans..
0
axl
(01.11.22)
kaptan 50 sene geriden geliyorsun, eger 1970'lerde olsaydik bir ihtimal en azindan bir mulakata girebilirdin de gunumuz dunyasinda turk mahallesinde donerciye komi olarak bile almazlar.

40 yasindan sonra gidecegin ulkenin dilini cok iyi yalayip yutmamissan olmaz o is, zaten 25 sene sonra emeklisin, emekliligi gorecegimizin garantisi de yok. tatile git gel yaw, degmez.
0
cooperr
(01.11.22)
Günümüzde iş arama sistemi bu değil. negatif bi intiba bile bırakabilir. Herkesin işi gücü var, hiç kimseyle görüşemezdiniz.

Almanca gerektiren işler için a1 birini almazlar. Mülakata ezberleyip girmek de getçekci asla değil. Daha önce yabancı dilde bir mülakata girmiş olsaydınız a1 seviyesiyle ne olursa olsun mülakat geçemeyeceğinizi fark ederdiniz.

Almanyada uluslararası bir çok şirket ingilizceyi yeterli görüyor zaten. Hatta ingilizceyi şart olarak görüyor. Yani almanca bilip ingilizce bilmiyorsanız da şansınız çok azalıyor. Türkiyeden giden biri için anahtar nokta ingilizce bilmek olmalı.

Online mülakat yaparak fevkalade iş bulabilirsiniz. Şansınız çok çok daha fazla. Siz bir şekilde almanyada bulunsanız bile şirket sizin için çalışma izni evrağı düzenlemek durumunda kalacak. Eğer bir şirket bu prosedürü göze alıyorsa zaten online mülakatla türkiyeden gelen insanları mülakata kabul ediyor oluyo. Yani güzel bi linkedin cvsi ile online da yardırın.

Eğer 1 ay macera yaşamak istiyorsanız dil kursuna gidin.
0
zimbirik
(01.11.22)
ana diliniz almanca olsa ve almanyada yasasaniz bile cat kapi is basvurusu kabul edeek is yeri sayisi cok cok azdir. almanyada her sey randevu usulu ilerle ve is basvurusunu internetten veya posta ile isteyeceklerdir.

ayrica birebir is basvurusu yapmak cok verimsiz bir yontem. almanyada sanayi ulkenin her yerine dagilmis durumda. ulkeyi dolasarak basvuru yapmaniz lazim ve bu sekilde bir ayda cok fazla is yerine basvramazsiniz. bir ay da kisa bir sure. o nedenle internetten basvuru yapin.

almanyada bir sirket sizi niye alir? nitelikli is gucunu daha ucuza calistirmak icin. o nedenle niteliklerinizi bir sekilde kanitlamaya bakin. sertifika, diploma ne varsa gonderin.

almanyada sirket sizi niye ise almaz? almanca bileni tercih edecektir. o nedenle almancanizi iletletmeye bakin. ayrica turkiyeden gelen biri icin calisma izni prosedurleri ile ugrasmak istemeyecektir. aslinda calisma izni almak, sozlesme imzaladiktan sonra cok da zor degil.
0
emrahday
(01.11.22)
git hollandaya geleni geçeni alıyorlar bu ara.
0
kveldulv
(01.11.22)
almanya'da zaten işler yavaş işliyor. bir ayda başvurunuza dönmeyebilirler bile. üstelik a1 almanca ile ne söylemeyi planlıyorsunuz? adamların sorduğu soruyu bile anlamazsınız.

çatkapı görüşme isteğine falan türkiye'de bile garip bakarlar. almanya'da club'a gitmek için bile iki hafta önceden planlıyor millet. bunca yıl hiç iş görüşmesine girmediniz mi?

ben size şöyle bir tavsiye verebilirim: öncelikle bu seviyede almanca görüşmeyi unutun. hattta muhtemelen almanca iş görüşmesine girebilecek seviyeye türkiye'de ömür boyu çıkamazsınız. ingilizceniz varsa bunun üzerinden yürüyün. sadece ingilizce ile iş bulmak almanya'da epey zor ama deneyiminiz var. bu nedenle imkansız değil.
gelip iş arama muhabbeti gereksiz. zaten teams üzerinden falan görüşmeler yapılabilir. son aşamada gitmeniz gerekirse o zaman vize muhabbetini düşünürsünüz.
0
bohr atom modeli
(01.11.22)
niye turist vizesiyle gidiyorsunuz ki? İş arama vizesi var.

Nedense Türkiye'de herkeste böyle umutsuz ruh hali var bu tarz işlerde. Turist gibi gideyim, kaçak gideyim falan...

Yurtdışına legal şekilde kalmak o kadar zor değil.
6 aylık iş arama vizesi var almanya'da.

Türkiye'de size bu konuda yardımcı olacak acentalar da var.
İş bulma garantisi vermiyorlar (yani iyi acentalar vermiyor), ama belgelerin hazırlanması, iş aramaya uygun hazır hale getirilmesi gibi süreçlerde destek oluyorlar. Sizi iş bulabileceğiniz kurumlara yönlendiriyorlar.

Almanya'da kimse çat kapı geldiniz diye sizle görüşmez. Telefonda da görüşmez kolay kolay. Adam iş ilanı çıktıysa, sizi en fazla oranın linkine yönlendirir.

Bence işkur ve almanya'daki iş arama kurumları üstünden ilanlara bakın.
Resmi görüşmeler oluşturun yani.

Bu arada uluslararası şirketlerde almanca şart değil, ingilizce bilginizle de iş bulursunuz. Ha almanca bilmek iyi olur tabi.

Bence öyle çat kapı gitmenin anlamı yok.

Hızla bir almanca kursuna yazılın.
O arada belgelerinizi, diploma denkliklerinize falan bakın, gerekirse belgelerinizi bir aracı kurumla oraya uygun hale getirin.

O arada iş arama vizesi için gerekli hamleleri yapın.
Gerisi artık sizde.
0
anten
(01.11.22)
almancanı b2, hadi bilemedin b1 seviyesine getirmeden iş mülakatına girmeni önermem. almanlar bu konuda pek anlayışlı değiller, almancan zayıf diye seninle basit bir almancayla konuşmayacaklar. muhtemelen dediklerinin %90'ını anlamayacaksın ve rezil olduğunla kalacaksın. öyle cümle ezberlemekle falan olacak iş değil.

üstte bir arkadaş iş arama vizesi yazmış ama onun için seni almanya'da altı ay yaşatacak kadar hazır para göstermen gerekiyor. böyle bir paran varsa ben de turist değil iş arama vizesiyle gelmeni öneririm. ama gelmeden önce dediğim gibi almancanı en az b1 seviyesine getirmeye çalış. ya da berlin, hamburg gibi daha kozmopolit şehirlerde tamamen ingilizceyle yürüyen işlere odaklan.
0
sir gawain
(01.11.22)
(11)

kişisel alana saygı duyuyor musunuz?

jepa
günlük yaşamda bilerek veya farkında olmadan örneğin atm banka gibi yerlerde sıra beklerken mesafe bırakır mısınız? markette kasa sırasında öndekinin ensesine kadar girer misiniz? tanımadığınız veya ilk kez tanıştığınız kişilere uyarı anlamında veya konuşma sırasında dokunur musunuz omzuna, sırtına
günlük yaşamda bilerek veya farkında olmadan örneğin atm banka gibi yerlerde sıra beklerken mesafe bırakır mısınız? markette kasa sırasında öndekinin ensesine kadar girer misiniz? tanımadığınız veya ilk kez tanıştığınız kişilere uyarı anlamında veya konuşma sırasında dokunur musunuz omzuna, sırtına vs. ?
0
jepa
(31.10.22)
Ben önümde mesafe bıraktığım için önüme geçiyorlar...
0
dissendium
(31.10.22)
kesinlikle ekstra saygı duyar, gereğinden de fazla mesafe bırakırım ancak maalesef dissendium un da dediği gibi sonuç hep mağdur olmaya gidiyor. düşünceli ve naif olmak beraberinde sinir olmayı getiriyor.

yine de kimsenin alanına müdahale etmiyorum, samimi olmadığım kişilere temas etmiyorum, algıları açık bi insan olduğum için insanlar talep etmeden onlara geçiş için alan veriyorum, kenara çekiliyorum. bana bunları sağlayan herkese de bol bol teşekkür ediyorum.
0
hypathia
(31.10.22)
Dissendium +1 bu da bizim lanetimiz işte Ahahaha
0
invictae
(31.10.22)
bu yüzden sırada olmadığım düşünülüyor. çok acelem varsa oyunu onların istediği gibi oynuyorum, yoksa bekliyorum.
0
rakicandir
(31.10.22)
Ben hep dikkat ediyorum da bana hep davarlar denk geliyor, yuruyen merdivende gelip tam arkamda bi alt basamakta duruyorlar. Gucum yetse bi gun dovucem birini ibret olacak bi daha 10 metre uzakta duracaklar ama iste o kas gucu yok.
0
summer timetable
(31.10.22)
Burnuna kadar giriyorum :)
0
kirmizipilotkalem
(31.10.22)
Dikkat ediyorum ama arada boşluğuma geldiği ve milletin dibine kadar yanaştığım oluyor.
0
synesthesia
(31.10.22)
Kişisel alan benim için çok önemli. Başkalarının özellikle tanımadığım kişilerin alanına saygı duyarım. Maalesef toplu taşımada böyle sorunlar var. Onun dışında kasada, atm'de vs. dibime girenlerden aşırı rahatsız olurum. Uymayanlar var.

Bu arada temas ve yaklaşım şekli de önemli. Teması severim ama sevdiğim ya da ilgilendiğim kişiden geliyorsa. Öte yandan en samimi olduğum kişi bile dürte dürte bir şey anlatıyorsa rahatsız olurum. Öte yandan uyarı ve dikkat amaçlı ("pardon!") kola dokunulması çok sorun değil ama onun için dakikada 500 defa dürtenler var. affedersiniz amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar.
0
nawar
(31.10.22)
Yerine göre evet, yerine göre dibine kadar gidiyorum. Örneğin arkadaşım ATM'de işlem yapacak, ben epey kenarda bekliyorum. Ama bazıları resmen ATM'yi işgal edince dibine kadar sokuluyorum ki psikolojik baskı yaratıp "Arkamda insanlar bekliyor, işimi erken bitireyim" diye düşünsün diye. Yürüyen merdivenlerde de solda duruyorsa dibine kadar sokuluyorum ve gözlerinde rahatsızlık yarattığımı görünce de memnun oluyor ve "Kenara çekilir misiniz?" diyorum. Toplumsal alanlarda gereksiz yere diğerlerinin hakkını yediğini düşündüğüm durumlarda yapıyorum yani.
0
m e b
(31.10.22)
İnsanın dinine kadar girenler genelde bunu normal buluyor. Bir nedenleri oluyor vs. “E ama önüme geciyolar” diyip arada 2 cm boşluk bırakıyorlar. Ben ne olursa olsun yarım metreden fazla yaklaşmam.

Bazı yaşlı teyzeler vs çantalarını size sürte sürte sıra beklerler deli olurum.

Kimseye asla dokunmam. Beni görmeyen kulağında kulaklık olan kişilere bi şey söyleceksem önlerine dolanırım vs. asla dokunmam. Birine dokunarak uyarmam için kulağında kulaklıkla uyuyo olması lazım.
0
zimbirik
(31.10.22)
dissendium +1 ahahha :D

zamaninda havaalaninda check in sirasi beklerken (tek ben vardim sirada) bi teyze yanima gelip 'sirada miydin yavrum?' diye sormustu, "yok teyze keyfimden dikiliyorum boyle" dedim, hee iyi madem diyip onume gecti ahahah :D

mesafe birakmaya calisiyorum genelde ama sonra hep "yanimdaki onume gecer mi aceba simdi" stresi oluyor. baskasina yanasma stresi ile bu stresi dengeleyecek bi noktada durmaya calisiyorum.
0
taurina
(01.11.22)
(22)

Kız arkadaşın argo seviyesi... Bu seviye normal mi?

Berck
Merhaba. 20 gündür beraber olduğum bir kadın var. Bu henüz kısa bir süre tabii, bu süreçte yeni öğrenilen yönler de oluyor doğal olarak.Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet
Merhaba. 20 gündür beraber olduğum bir kadın var. Bu henüz kısa bir süre tabii, bu süreçte yeni öğrenilen yönler de oluyor doğal olarak.

Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet oldu, onun üzerine şakasına "Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah" diyor. Kadınlar bu alma/verme türü ifadelere ağza kürekle vuracak kadar tepkili değiller miydi ya? Diğer konularda çok iyi bir uyum yakalamış olsak da bu tür sözleri bana son derece itici gelmeye başladı açıkçası. Bir kadında şu tür bir dil, çok oturamıyor kafamda şahsen.

Ben mi abartıyorum sizce? Samimiyete bağlı olarak normal mi bu tür sözler?
0
Berck
(31.10.22)
Abartmıyorsunuz. Samimiyet ayrı saygı ayrı.
0
ruhen hastayim ben
(31.10.22)
İyk kustum
0
abuzer
(31.10.22)
abi kavga etmeniz lazım cono mu değil mi öğrenmen için. onların kendine has hareketleri var kavga ederken kullandıkları.

bu üslup meselesi kişiden kişiye göre değişir de alma/verme konuşması geçse arkama bile bakmadan kaçar giderim. bir olaya ya da şahsa küfür tamam ama çiftlerin birbirine karşı belli bir sınırı aşmaması gerektiğini düşünüyorum. bir daha vermem ne ya? verecek biri bulunur deseydiniz. bir de daha yirmi gün olmuş yani hahaha.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
Abartıyorsun. 20 günde bu noktaya geldiğin kadının bu tavırları ancak libido yükseltir.
0
IncredibleMau
(31.10.22)
Yani bir de kendisi çok iyi eğitim almış, önemli bir şirkette iyi bir konumda çalışan, gayet aklı başında bir insan. Başlangıçta sonradan bu dil çizgisine geçiş yapacağını hiç tahmin edemezdim. Günler ilerledikçe sürprizli çıktı hatun.
0
🌸Berck
(31.10.22)
Bu kadarcık bir şeyle iticilik duyuyorsanız kendinizi tekrar yoklayın derim, çok iyi bir uyum olsa ona epey bağlanmış olmanız gerekir mantık olarak, "işte buu işte buuu" diye bir heyecan duymuş olmanız lazım. Bir tek argo kullanması, "sevişmeyiz" değil de "vermem" demesi (ben de bel altı pis pis laflar sandım yani) hemen soğutuyor mu yani...
0
muhayyer divan
(31.10.22)
yıllar önce galiba cemil ipekçinin bir programda söylediği bir söz vardı çok hoşuma gitmişti, annem ya da anneannem benim için sevdiğinle ayıplarınız bir olsun diye dua ederdi uzun süre tam olarak anlamadım diye.

bu rahatsızlık, ayıp gibi konular kişiden kişiye göre çok fazla değişebilen şeyler tıpkı espri anlayışı gibi. farklılık bile olsa komik ve eğlenceli konular zaman içerisinde evrilebilir değişebilir ama bu rahatsızlık bence kolay değişmez.

bana göre abartmıyorsunuz ama ilişkinin süresinden bağımsız bir durum bu. yeri geldiğinde küfür de kullanılır ama bu verme ve benzeri bir kaç çirkin tanımlama benim kırmızı çizgimin ötesinde. istemsizce soğurdum maalesef.
0
hypathia
(31.10.22)
Deal breaker ve red flag karışımı. Hiç normal değil. Samimiyetle de oluşmaz. Başka bir dünya.
0
gabe h coud
(31.10.22)
Haklısın bence de.
0
roket adam
(31.10.22)
Abartma/abartmama olarak tanımlamazdım, bana göre normal mesela ben gülerim. Belli ki tarzlarınız farklı, olur böyle şeyler.
0
veritaslibertas
(31.10.22)
ben de çok argo kullanırım ama 20 gün çok erken.
0
Hallegadola
(31.10.22)
bunu ayıplayanlar, burada kadınlara -dert etme kızlık zarını diktirirsin,
afganlara değil türklere verirsin, diye cevap veriyor hahaha.

incitmeden bi konuş bakalım değişecek mi huyu
(bkz: #1839903)
0
comp
(31.10.22)
bence komik ama boyle kullanmazdim. 20 gun erken fakat abartilacak bir sey gormuyorum. rger tek sorun buysa ve hoslanmadiysan hosuma gitmiyo oyle soyleyince de. dirty talka girer mi bilmem dirttalk icin de hosa gitmeyen seyler belirtilmeli cunku sınırı veya kuralı yok bunların
0
ala09
(31.10.22)
abartı falan değil. başka dünyaların insanlarısınız sadece.
0
nolmus yani
(31.10.22)
eğer bu dialog geçtiği sırada etrafınızda kimse yoksa sorun yok, bence normal. öyle çok çok üff ne ayıp şeyler söylüyor kıvamında bir durum yok bence. bir şakayı/espriyi argo veya küfür ile güçlendirmek bana normal geliyor en azından.

aynı cümleyi başka bir kelime ile kullansa komik olmaz yada aynı etkiyi vermez.

İyi bir eğitim almış olması iyi bir şirkette iyi bir pozisyonda çalışıyor olmakta yumurtadan dün çıktığımız anlamına gelmiyor, hepimiz sokaktaydık ve sokakta argo yoksa ayakta kalamazsın.

anormal olan sana ultimatom vermiş olması ancak bunu görmemiş olman. konu boş beleş bir konu bile olsa sana ultimatom vermesi yeterince saygı duymadığını gösterir.
0
selam
(31.10.22)
@selam "Ültimatom"luk bir durum yok, alakası bile yok. Şaka olduğunu, "ahah" gülme efektine kadar paylaşmıştım zaten.
0
🌸Berck
(31.10.22)
Böyle şeylerden rahatsız olduğunuzu belirtebilirsiniz. İnsanlar yüzde yüz uyumlu olamaz zaten, herkesin karşısındakine göre kendini biraz törpülemesi gerekir. Ama değişmiyorsa katlanmak zorunda da değilsiniz tabii, o da sizin seçim hakkınız.
0
inawen
(31.10.22)
Tarzlarınız baya farklı bence zamanla daha çok anlayacaksınız
0
kestane gürgen palamut
(31.10.22)
çok soğurdum ben de. 20 gün değil 20 yıl olsa bile olmamalı.
0
deartheodosia
(31.10.22)
Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah"

Argo ile ilgili kesinlikle bir sorunum yok ama bu itici bir cümle.

20 günden daha kısa sürede libido ve sexting sınırında mesajlaştıklarım da oldu. Bilmemkaç ay arkadaş ve yakın arkadaş olduktan sonra bilmemkaç aydır sevgilim olan kız da konuşma içerisinde "... ama sana verdim" gibi bir cümle kurmuştu. Rahatsız olmuştum. Samimiyet seviyesinden ve süreden bağımsız olarak belirli başlı ifadeler var, onlar beni rahatsız ediyor. Kadın erkek ayrımı olmaksızın takıldığım ifadeler var.

NoContextSexting ya da benzer bir hesapta "Yarran erir" yazmış mesela bir kız. O da itici geldi. Türkçe "dirty talking" çok zor. Her an varoş ya da küfürlü kavgalı bir ortam havasına girebiliyor.
0
nawar
(31.10.22)
Bunun 20 günle alakası yok. İçinde varoş biri var gibi.
0
zimbirik
(01.11.22)
Cümlenin amacı mantığı bana gelmez (şartlı "verme") ama o dille bir sorunum yok. Siz herhalde daha pamuk prenses arıyorsunuz ama bu bir parça karanlık tarafa geçmiş herhalde kısmen (:
0
encokbenisevinnolur
(01.11.22)
(12)

Uçakta Kabin Bagajı Tartılıyor Muydu?

pamplona
Yurtdışı uçuşlarda bu kabinde yanımıza aldığımız küçük valizleri tartıyolar mıydı ya?
Yurtdışı uçuşlarda bu kabinde yanımıza aldığımız küçük valizleri tartıyolar mıydı ya?
0
pamplona
(30.10.22)
Hayir
0
marcelorios
(30.10.22)
Bana denk geldi. Daha para ödemedim de misal çok belirgin bir şey olursa bakabilirler. Haklari var yani, sadece genel olarak yapmıyorlar.
0
logisticsmanager
(30.10.22)
normal bir sırt çantası ise rynair bile bakmaz.

diğer tarz el bagajları ise bakabilirler ama çok çok nadir.
0
AlsterWasser
(30.10.22)
e mesela tam biniş aşamasında yok kardeşim bu valiz kabine uygun değil dediler, ne oluyor o zaman?
0
🌸pamplona
(30.10.22)
@pamplona

sektörde çalışan varsa güncel bilgileri verebilir ama benim gördüğüm bir olay oldu.

check-in de el bagajından sorun olmadan geçti ama gate önünde ağırlığına bakıldı. çantayı almadılar uçağa. çantasız bindi kişi uçağa.

ama 194109410 sefer uçağa binmişimdir bir sefer böyle bir olay gördüm.
0
AlsterWasser
(30.10.22)
Çok nadir denk gelir. Muhtelemen denetim vs. yapıldığı zamanlarda belli uçuşlarda oluyor. Benim havaalanında çalışan bir arkadaşım var. THY'nin siyah business bantlarından vermişti. Bulabilir de çantanıza geçirirseniz risk ortadan kalkar. Kimse de gelip dokunmaz çantanıza.
0
i ve o
(30.10.22)
Eger kabün bagajını check in sırasında çok gösterirsem tartmayı isteyebiliyorlar. Ben genelde onların görüş açısında olmayan bi yerde tutuyorum.
0
zimbirik
(30.10.22)
Check-in esnasında bagaja etiket yapıştırıyorlar. O varken de kimse bakmıyor.
Check-in sırasında girmeden genelde sıra başında havayolu görevlisine el bagajı için sticker alabilir miyim derseniz genelde verirler ve o olduğu için de kapıda sorun yaşanmaz
0
kisa
(30.10.22)
"tam biniş aşamasında yok kardeşim bu valiz kabine uygun değil dediler, ne oluyor o zaman?"

salona gittiğiniz kapıdaki güvenlikten geçiriyorlarsa uçağa biniş kapısında valizin boyunu ağırlığını sorgulamazlar. sıkıntı varsa salona gidilen güvenlikten çevirirler zaten, bununla kabine giremezsiniz diye. çıkıp bagaja verirsiniz.
0
kibritsuyu
(30.10.22)
Bana surekli denk geliyor nedense. Eger ucak bossa ve canta ufaksa pek umursamazlar. Ama ucak doluysa, herkesin cantasi kabine sigmayacagi icin, kapida el tartisi ile bakip olcuyorlar. Personele gore kibarca kargo bolumune koymalari gerektigini soyleyenleri de gordum, ekstra kabin bagaji ucretini talep edenleri de. Ve cidden her 2-3 ucusta bi denk gelir, gerginlik cikar vs. Türklerin agirlikta oldugu ucuslarda olur genelde bi de bu.
0
icim urperiyor
(31.10.22)
sadece 1-2 kere denk geldim, hepsini tartmıyorlar, gözlerine kestirdikleri büyük bagajları hem ebat hem de ağırlık olarak kontrol ediyorlar.

Büyük valizi olanlara ve kampçı tipi sırt çantası olanlara zorluk çıkardılar. Sanırım ekstrayı ödetip normal bagaj olarak almışlardı. (bebek arabaları gibi direkt olarak uçağın kapısında teslim alıyorlar)
0
kimlanbu
(31.10.22)
şans.

benim başıma çok geldi çok sık yurtdışı seyahati yaptığım için.

uçakta o gün normalin üzerinde yük varsa kabin hakkına ekstra dikkat ediyorlar sanırım. check in sırasında tarttıkları da oldu sırt çantamı veya kabin ölçülerindeki el valizimi, hatta uçağa binmeden önce kapıda herkesin el valizlerini tarttıkları da oldu.

ama çoğunlukla bakılmaz gibi.
0
emfuzi
(31.10.22)
(29)

karsi cins arkadasla yapilan aktivite ornekleri flort mudur

ala09
yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiy
yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiye gore arkadasliktan emin iseler sorun yoktur diyorum)

flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?
0
ala09
(30.10.22)
Herkesin fikrine kimse karisamaz asamasi bu. Genel cevab; tabii ki yapabilir iki karsi cins arkadas bunlarin hepsini. Bunlarin hepsini yapip arkadas kalmalari mümkündür. Ama benim kisisel cevabimi merak ediyosan ( ;))) ) sebgilimin yakin kiz arkisiyle basbasa sarap evine gitmesini ya da bunun bir rutin haline gelmesini sevmezdim. İts my choise
0
abuzer
(30.10.22)
Mümkün mu? Mumkun.
Bu tarz hareketleri yaptığım arkadaşlarım ile normal arkadaş kalabildik mi? Çok az bir kısmı ile.

Ben de çok rahat olurdum diyemem.
0
logisticsmanager
(30.10.22)
ben üç sene boyunca iki kadınla ev arkadaşlığı yaptım. söylediğiniz şeyleri ve ekstrasını çok yaptık. kimse de herhangi bir sinyal alıp duygularını, hareketlerini değiştirmedi. dizi izlemek, şarap evine gitmek dışında aynı yatakta uyumuşluğumuz da çoktur.

o zamanlar gençtim. şu an flörtüm veya sevgilim varken yanlış anlaşılmamak için yapmam böyle şeyler.
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Flörtleşmek yapılan aktivite ile ilgili değil aradaki çekim ile ilgili derdim fakat bazen sizden bağımsız olarak karşı taraf bir beklentiye girebiliyor. Ben olsam bu tür şeylere girmem, sevgilim buluşursa da buluşur koca adam kendine sahip çıkar neticede.
0
ruhen hastayim ben
(30.10.22)
Şarap evinde şarap içmek ve eve gidip dizi izlemek?

'Sadece arkadaşız' Aynen :D Neyse bir şey demiyorum.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(30.10.22)
@panda yuva dostum gorus aliyoruz. burda sarap icilen ark baska dizi izlenen ark baska
0
🌸ala09
(30.10.22)
Zaten mevzu kankii ayağından başlamıyor mu? Karı taklidi yapan geyler bile tehlikeli çıkartır masaya vurur, ruhun bile duymaz, kesinlikle tehlikeli sular bunlar şahsen yaklaştırma hele bu tarz muhabbetlere çekim yasasına aykırı
0
Gebeş kaplumbağası
(30.10.22)
Bu tamamen yapanların niyetine bağlı. "Başbaşa şarap evinde şarap içmeler" deyince ambiyans değişiyor.

Benim istesem gidip şarapevinde şarap içeceğim karşı cins arladaşlarım var örneğin, gitsek "başbaşa" bakışarak, tebessümlerle falan şarap içmeyiz ama, dedikodu falan yaparız. Kimse de flört ediyoruz gibi hissetmez.

Kıskanmanıza neden olacak haklı bir sebep varsa birlikte manava bile gitseler gözünüze batar. Haklı bir sebep yoksa boş yere hayatı zehir etmeyin kimseye bence.
0
akhenaten
(30.10.22)
ben ki cok acik goruslu biriyimdir boyle bi seyi kabul etmem. karsi tarafin da ciddi bi iliskisi olsa bile etmem. isterse anaokulundan beri kanka olsunlar etmem :D

burda en iyi senaryo ben de bu grubun arkadasi olmaliyim. o zaman o kisinin yanimizda ucuncu olmasindan iskillenmem veya kirk yilin basi benim isim cikar da ben iptal edersem bi etkinligi ikisi yalniz devam edebilirler. bunun harici kankayiz diyip oyle habire icli disli olamazlar
0
Kittie
(30.10.22)
ya benim bir sürü kız kankim vardı evlenmeden önce, ama sonrasında fark ettim ki aslında tam bir aksiyona 1 adım falan yakınmışız. artık öyle düz kız arkadaş olayına pek inanmıyorum. ha tabii ki bu saydığın aktiviteler gayet normal ama dediğim gibi aksiyona dönme ihtimali çok yüksek.
0
roket adam
(30.10.22)
bir sürü erkek kankam vardır ama hiç biriyle başbaşa dizi izlemedim. o kadar da değil :) basbaya flört bu.
0
kaptan maydanoz
(30.10.22)
@akhenaten benim arkadaslarimla aktivitem bu. karsi taraf bundan rahatsiz olup geri adim atiyor bana bahane gibi geliyordu ama gorusunde israrci @roketadam gibi dusunuyro. bi hamleye bakar "saf olma bu kadar" kafasinda. saflik mi bu diye bi dusunuyorum, flortumle olan mevzunun haricinde
0
🌸ala09
(30.10.22)
flört değildir, ben yaparım, kanka olarak da kalırım, ama yine de flörtümün ya da sevgilimin bunları karşı cinsten biriyle yapmasını istemem.
0
ekinuzbay
(30.10.22)
"flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?"
evet
"karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?"
ilk soru evet ise doğal olarak sorun vardır.

iş arkadaşıyla beraber yemekhanede yenilen öğlen yemeği de şunlardan daha fazla etkileşim içerebilir, duygu tetikleyebilir
bunlar sırasında ne kadar kontrollü olunabildiği sonrasında etkisinden çıkılabilmesi masumiyeti belirler bana göre

başına silah dayanan ya da zorunluluk sebebi değil sonuçta çoğu birebir aktivite
tek eşliliğin özünmsenerek benimsenmesine kadar bağlanabilir bu konu
0
bir soru sorcam
(30.10.22)
Burada bir taraf kendini kandırıyordur
0
mirty
(30.10.22)
Halihazırda bunları yakın kız arkadaşlarımla yapıyorum. Kimiyle uzun süre buluşamıyoruz, evde uzun uzun rahat vakit geçirdiğimiz için bana geliyor. Kimiyle başa başa içmeye eğlenmeye de gidiyoruz. Kız arkadaşım varken de yaptım bunları, kimse de rahatsız olmadı. Rahatsız olana yallah arabistana derim.

Flörtüm bunun rahatsız edici olmadığını düşünüyorsa - ki yaptığına göre düşünmüyor- ben niye olayım ki?
Bu durum flörtün saf salak olduğu durumlarda geçerli olabilir ancak, o durumda bunun uyarısı yapılır ama yine karışılmaz.
Ha yok, flört saf salak değilse güvenilir.

Hepsinden öte, asıl problemi yaratan konu: flörtün "kaçamak" yapma ihtimalinden şüphe varsa -ki herkes bu ihtimal üzerinden rahatsız olurum demiş- niye flörte devam ediliyor ki? Karşı cins arkadaşı olmayan ya da olanla "şüpheli" aktivite yapmayan biriyle flört etsin.
0
Bruce
(30.10.22)
twitter.com

Aynen flört. Bi de çakar flört. Tam flört.

Direkt damgalarım sorry.
0
Hallegadola
(30.10.22)
Bunları yapıyorduk diye flört ediyoruz zannedip açıldım adama. Meğer arkadaşmışız. Demek ki her zaman flört olmuyormuş.
0
antikitleruhlu
(30.10.22)
Benim benden bu tür aktiviteleri talep eden bir kadın arkadaşım var. Kendisinin sevgilisi de var. Ben kendimden emin olduğum için işime geldiği sürece sinemaya gitmek ne bileyim birlikte alkol almak vs şeyleri başbaşa yapıyoruz. Ama açıkçası "sevgilin ne diyor bu işe" diyesim de geliyor bazen. Neyse zaman içinde öğrendim ki biraz efendi-kole dinamikleri içeren bir ilişkileri varmış, o aşamada da "sevgilin ne diyor" kısmı ilgi alanımdan çıktı.

Biz halihazırda tanıştığımız için pek geri cekilmedim ama mesela yeni tanışıp böyle tekliflerle gelen birine de hayır derim muhtemelen. Nasıl bir şeyle karsilasabilecegimi ya da onların ilişkilerinde neyi tamamlayan bir şey olacağımi bilemem. Yani mesela beni, benim haberim olmadan kıskandırmak için mi kullanıyor, ya da sevgilisinin benzer bir arkadaşlık ilişkisi var da kendince denge mi kurmaya çalışıyor... bana doğrudan dokunan bir zararı yoksa da bunlari yine de gozetirim. Dediğim arkadaşımda böyle bir şey görmediğim için de bir sakıncası yok benim için.

Öteki taraftaysam da karışmam ama ne alaka dediğim tavrımi belli ederim. Spesifik bir durum olur tamam da, verdiğin örnekler birlikte yapmanın şart olduğu şeyler değil ya da o formda olmayabilir. Şarap evinde başbaşa yerine bir bar cafede buluşup bira icemiyorlar mi? Birlikte dizi izlemedeki birliktelik kısmı nedir, üzerine konuşmak istedigin bir seyse ayrı ayrı izleyin birlikte konuşun... vs böyle ele alırdım. Belki sormak istediğin tam bu değil ama örnek verdiklerin başbaşa ve izole (sadece ikimiz tarzı) zaman geçirme bahanesi formunda şeyler.
0
encokbenisevinnolur
(30.10.22)
Geçmişte sınır çizmezdim ama artık çiziyorum. Bana göre rahatsız edici.

Şu aklıma geldi.
www.youtube.com
0
Kahvedesu
(30.10.22)
Örtülü flört. İnkarlı flört. Baş başa şarap içilmez. Beraber şarap içilir. Tamam eve gidip beraber dizi izlersiniz ama sık sık "baş başa" vakit geçiriyorsanız bu örtülü flörttür, kankalık değildir.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
Yazmayı umutmuşum, ben çok rahatsız olurum. İnat olsun dşye ben de yaparım olay çıkar.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
Başvaşa şarap evinde şarap içmekle iş çıkışı bi pubda bira içmek aynı şey. Şarap içince sanki daya romantik bir ortammış gibi geliyor insanın aklına ama değil aslında. Aynı konsept.

Yani eğer bu başbaşa yapılan aktiviteler ben çağırılmadan yapılıyorsa o zaman bozulurdum. Yani benim canım istemez onlara katılmam, müsait olmam vs başka. Ama özellikle başbaşa olmak istiyorlar, ben partner olarak ortama davet edilmiyorsam o zaman rahatsız olurdum.

Bir de bu benim partnerimle aramdaki ilişkiye de bağlı. Eğer güzel bir ilişkimiz varsa, sadakatsizlik, ilgisizlik hissetmiyorsam o zaman sorun etmem çoğunlukla. Ama eğer zaten asıl ilgi benim üzerimde değilse o zaman kıskanırım.

Bir de bazı insan vat karşı cinsle arkadaş olamaz hemen aklı karışır. Bazısı var karşı cinsle arkadaşlığı iyi yürütür, şıp sevdi değildir, her yakın olduğu karşı cinse çekim duymaz. Yani partnerimin hangisi olduğuna da bağlı benim rahatsız olup olmamam.
0
zimbirik
(30.10.22)
bu yazılanlardan aklıma direkt şu gif geldi
media.tenor.com
0
basond
(30.10.22)
Benim bi kaç tane böyle yakın kız "kankim" var. Şarap içiyoruz, dizi izliyoruz, tatile falan gidiyoruz. Ben en azından kendi adıma arkadaş olduğumuzdan eminim, karşı taraftan da sakat bi sinyal almadım. Kafam rahat o açıdan. Her selam verdiğimizle sevişecek halimiz yok.

Ama flört ettiğim insan yapıyor olsa rahatsız ederdi, evet. Biraz çifte standart gibi görünüyor ama başkasının iletişimini kendininki gibi bilemiyorsun sonuçta. Karşıdakine bağlı yani orası. Henüz "flört" aşamasındaysak, yeterince tanımadığım için rahatsız olurdum.
0
plutongezegendegilmi
(30.10.22)
Dışarıdaki etkinlikler bi yere kadar benim için kabul edilebilir ama evde basbasa dizi izlemek bana fazla asla kabul etmez asiri rahatsiz olur iletisimi de keserdim. Normaline güven olmuyor bi de basbasa takilanina gözü kapalı mı guvenecegiz? Bu ortamda hiç sanmiyorum.
0
ddenizz
(31.10.22)
Hayır flört değil dümdüz dostluktur. Baş başa rakı da içeriz, eğlenmeye de gideriz, xbox da oynarız, dizi de seyrederiz ve hiçbir "yanlış" sinyal almayız. Erkek arkadaşım da tanıyor, ondan emin. Olmasaydı yapmazdım bunları yine de, dışarıdan çok başka görünme ihtimali var.
0
charbiel
(31.10.22)
arkadaşlıktan emin iseler (milyonda bir ihtimal) flört değildir. benim böyle bir arkadaşım var :)
0
gabe h coud
(31.10.22)
guldum.net
twitter.com

@charbiel, bir de erkek arkadaşına sor bakalım kariaktürdeki gibi düşünüyor mu düşnmüyor mu? :)
0
Hallegadola
(31.10.22)
(6)

türk ehliyetiyle avrupa'dan türkiye'ye gelmek

IncredibleMau
şu an portekiz'de yaşıyorum. geçen seneden beri türk ehliyeti portekiz'de değişime gerek olmadan kullanılabiliyor. değişim işlemi de çok uzun sürdüğü için uğraşmadım ben de. bu iznin sadece portekiz sınırları içinde geçerli olduğu resmi sitede açıkça yazıyor.arabayla türkiye'ye gelmek istersem ara ü
şu an portekiz'de yaşıyorum. geçen seneden beri türk ehliyeti portekiz'de değişime gerek olmadan kullanılabiliyor. değişim işlemi de çok uzun sürdüğü için uğraşmadım ben de. bu iznin sadece portekiz sınırları içinde geçerli olduğu resmi sitede açıkça yazıyor.

arabayla türkiye'ye gelmek istersem ara ülkelerde başıma ne gelir? herhangi bir kontrolde pasaportla birlikte oturum kartını da verince türk ehliyeti çok sırıtacak. ama araç ruhsatı benim üstüme, demek ki türk ehliyetiyle portekiz'de araç alabilmişim, bunu kullanabilmişim. polisin gözünden bakmaya çalışıyorum olaya.

var mı bi fikriniz?
0
IncredibleMau
(30.10.22)
bence büyük risk. yol boyunca çevirmeye takılmasan bile schengen bölgesinden çıkarken kendilerine göre geçerli bir ehliyet beyan etmeni isteyebilirler diye düşünüyorum. ülkesine göre yasalar değişebilir tabi ama oldu ki yakalandın, aracı kullanmaya devam etmene izin verileceğini sanmıyorum. araç bağlanırsa kim geri alabilecek?

rotandaki ülkelerin şartlarını tek tek incelemeden hareket etme.
0
zgrydn
(30.10.22)
Sorunuzun cevabını bilmiyorum kusura bakmayın. Ancak benim size sorum olacak. Yabancı kaynaklarda oranın trafiğinin Avrupa geneline göre kötü ve kural tanımaz olduğu yorumu var. Bizim buradan kötü mü? Orada araç kiralama niyetim var. (Lizbon ve Porto)
0
nhtzmc
(30.10.22)
Avrupa geneline kıyasla durum burada daha kötü ama kural tanımazlıktan değil bu. İyi araba kullanamıyorlar.

Kiralama için küçük firmalardan uzak durmanı tavsiye ederim. İhtiyacım olunca neyse parası verip europcardan hertzden kiralıyorum ben.
0
🌸IncredibleMau
(30.10.22)
Teşekkür ederim.
0
nhtzmc
(30.10.22)
Normanda türk ehliyeti gittiğiniz bir avrupa ülkesinde 1 sene geçerli oluyordu.
Buna göre düşünürsek portekizde zaten çevrilmiş ehliyetiniz var, diğer ülkelerde ise zaten turist olarak bulunduğunuz için ve 1 seneden kısa süredir orada olduğunuz için türk ehliyetini kullanabiliyor olursunuz.
Benim mantığıma göre bu şekilde. Aynı şeyi ben de planlıyordum. Eğer yanlışsa öğrenmiş olayım.
0
zimbirik
(30.10.22)
Yanlış hatırlamıyorsam 1 yıl değil artık, 6 ay olması lazım. Ben o 6 ayı geçtiğim için artık turist sayılmıyorum. Bu noktada geçiş yaptığım ülkenin kurallarına tabi oluyorum.
0
🌸IncredibleMau
(31.10.22)
(8)

Eşime dargın olan abimin bana bu tavrı doğru mu?

psmstc
Babamla abimin arası kötü. Aynı abim eşime de bir konudan dargın. Benim de babamla ufak bir problemim oldu. Normalde hiç beni aramayan abim olacak adam babamla ufak bi meselemiz oldu diye mesaj atıyor.Psmstc’cim eşin olmadan haber et herhangi bi zaman görüşelim diye yazıyor bi de . Benim suçum ne.
Babamla abimin arası kötü. Aynı abim eşime de bir konudan dargın.

Benim de babamla ufak bir problemim oldu. Normalde hiç beni aramayan abim olacak adam babamla ufak bi meselemiz oldu diye mesaj atıyor.

Psmstc’cim eşin olmadan haber et herhangi bi zaman görüşelim diye yazıyor bi de .

Benim suçum ne. Ona dargınsan bana niye yansıtıyorsun yani.

Normal zamanda aramayan adam babamla mesele olunca hemen arıyor. Babama kinli çünkü.

Benim burada ne suçum var yani. Çok saçmasapan işler…

Bu meseleye ne diyorsunuz?


Edit: Arkadaşlar rahatsız olduğum konuyu ben anlatamadım. Normalde eskiden eşimden bahsederken ismini söyleyen, falanca kardeşim nasıl diyen insan şimdi eşin diyor. Ne demek yani. Benim eşime ismiyle değil de eşin diye hitap edecekse bu da beni rahatsız ediyor. Zira onunla arasında ne varsa var. Bana niye bu durumu yansıtıyor.

Araları kötüyse bile bana birbirlerinden bahsederken isimleriyle hitap etmelerini istiyorum. Hem eşimin hem abimin. Abim bana eşin şöyle demiş, eşim bana abin böyle yapmış lafları sinirime gidiyor yani.
0
psmstc
(30.10.22)
baban ortak kisi ya o yuzden arayabilir abin tabii ki.
arti, kendi aile meselenize kocan neden karisacakmis. tamam o da aileden de herkesin hala ayri bi ailesi var. abin bu mahremiyeti gozetmis bence.
ortada bi suc, bi drama falan yok. ya da ben anlamadim sizi.
0
Kittie
(30.10.22)
belki de abiniz eşinizle problemli olduğu için ister istemez sizin evliliğinizde huzursuzluk yaratabilir diye uzak durmuştur. eşinizden ayrı abinizle yalnız görüşürseniz illa ki bir yerde eşinizden sitem gelir ve tadınız kaçar, arada kalırsınız gibi düşünmüş olabilir.

babayla sorun yaşadığınızda da yalnız hissetmeyin, abi zaten yoktu baba da yok artık gibi bir psikojiye girmeyin diye destek olmak için aramıştır?
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Abinin be dediginden ben yanlis anlamadim. Tabi ki esini sevmiyoraa forusmekteb kacinabilir. Seninle özel konuşacaksa görüşmekten kaçınabilir. Ne var bunda.

Hani gizliden gizliye seni dolduruyordur. Eşine hakaret ediyordur vs o zaman sen arada kalmış gibi olursun evet. Ama eşin olmadan görüşelim demesinde ben hiç bir problem göremedim.
0
zimbirik
(30.10.22)
Sen de abin de sorunlu bir şekilde evlilik yürütüyorsunuz. Sizi yetiştirirken nerede eksik yaptılar acaba biz çocuk yetiştirirken onları yapmayalım.

Görüş ya da görüşme diyemiyorum. Ama hep birlikte tedavi olmanız gerektiğini düşünüyorum. Abinle takılabilirsin ama ne olacak aslında ne de aynısının lacivertisiniz.
0
Hallegadola
(30.10.22)
Evlisiniz, anladığım kadarıyla ayrı evde yaşıyorsunuz, yuvadan uçmuşsunuz yani.
Ben sizin yerinizde olsam "bu meselenin senle ilgisi yok, sizin aranızdaki sorunun da benle ilgisi yok. beni karıştırma" der abim ve babam arasındaki meseleyi hiç umursamadan kendi hayatıma odaklanırdım.
0
akhenaten
(30.10.22)
İster kendi kurduğunuz olsun, ister anne babanızın kurduğu olsun evliliğin kendisi böyle bir şey zaten. Hiçbir şey iki kişi arasında kalmıyor, domino etkisiyle etraftakileri de düşürüyor. Yaşadığınız evin kapılarını bu tür meselelere kapatın başka yapacak bir şey yok. Ben artık kendi aile meselelerimle ilgilenmiyorum mesela, kim ölmüş kim gitmiş haberim olmuyor. Onlar yüzünden panik atak tedavisi görmüştüm çünkü.
0
ruhen hastayim ben
(30.10.22)
haklı gibisin ama ayrıntı lazım biraz olay kişiler daha netleşmeli.
sadece bu kısımda haklısın abin bencil gibi.
0
basond
(30.10.22)
bence sinirlenmekte haklısın, ben dinlemek istemiyorum diyebilirsin
0
ruby elixir
(04.11.22)
(8)

akıllı saatler size de çocuk saati gibi geliyor mu?

lovemyself
saat zevkim çok yoktur. ama bazen bir saat görüyorum, iyi bir markanın olduğu 100 metreden belli, gerçekten karizmatik duruyor. saatin bir klas duruşu, bir karakter hakkında ipucu vermesi gibi bir şey var.kendim çok saat takmadığım ve model/markaları, modayı falan bilmediğim için başta tam dillendir
saat zevkim çok yoktur. ama bazen bir saat görüyorum, iyi bir markanın olduğu 100 metreden belli, gerçekten karizmatik duruyor. saatin bir klas duruşu, bir karakter hakkında ipucu vermesi gibi bir şey var.

kendim çok saat takmadığım ve model/markaları, modayı falan bilmediğim için başta tam dillendiremiyor, kendi cahilliğime veriyordum. ama adamın şirketi var, zengin, işi gücü iyi, ama kolunda akıllı saat. konuşurken arada kolunu oynatınca ışığı yanıyor falan. sizden birilerine de komik geliyor mu? 90'lardaki erkek çocuk saatine benziyorlar.

kadın versiyonlarını inceledim, onlar da çocuk saati gibi. bunları komik bulan, karizmatik bulmayan bi ben mi varım? saat zevkim gelişmediği için mi böyle? ciddi soruyorum.
0
lovemyself
(29.10.22)
Kafa meselesi. Bana sorarsan silah zoruyla bile takmam, quartz ya da otomatik farketmez çelik klasik saat takıntım vardır ama akıllı saat kullanan adama da neden demem. hayatını kolaylaştırıyordur, aksesuar niteliğinden çok efektif olması önemlidir vesaire. Mesela Bill Gates Casio'nun ucuz bir modelini kullanıyor. Adam için yeterince efektif anlaşılan. İşte o saat images.app.goo.gl
0
uvcray
(29.10.22)
gerçekten bana da çok komik geliyor. geri kafalı mı kaldım boomer mı oldum bilmiyorum ama ilk çıktığında heves edip almıştım belki bir belki iki kez taktım.
0
coldegezenkutupayisi
(29.10.22)
Hem çocuk saati hem de o kadar gereksiz geliyor ki... resmen keriz silkeleme taktiği başka bir şey değil. Normal saate bile o kadar para vermem, ona hiç vermem şahsen.
0
muhayyer divan
(29.10.22)
Saatten çok anlamam ama huawei gt3 kullanıyorum, herhalde 7 8 ay oldu. Çocuk saati gibi bir benzetme biraz ilginç olmuş bence. Sarj dışında çıkarmıyorum ve oldukça işime yaradığını düşünüyorum çünkü. Her zaman kullandığım özellikleri sayayım. Telefondan konuşma, arama yapma, notification görme, sms ve WhatsApp anlık tanımlı cevaplardan cevap verme, çalan müziği yönetme, uyku takibi (ne kadar doğru tartışılır ama en azından bir veri), spor takibi. Daha fazlası da var ama bunlar rutin kullandıklarım.

Ayrıca şık durduğunu söylüyorlar, dediğim gibi bu konuda fikrim yok çok saatten anlamam.
0
electrobuzz
(29.10.22)
Electrobuzz a ek olarak
alarmı saatimden kurduğum için çok daha az şoklu uyanıyorum. Saat titriyor ve yumuşak bi uyanış oluyor.
Kalp ritmini vs takip ediyor düzenli. Gün içinde kardiyo sayılabilecek, kalbe iyi gelecek ritme çıkmış mı, ne kadar çıkmış onun takibini yapıyor. Kalp sağlığı için haftalık belli bir süreyi tutturmak gerekiyor çünkü.
Telefonuma yapışık gezmeme gerek kalmıyor. Mesela ofisteyken telefon masamda, ben iş arkadaşımın masasına gitmişim, telefon çalarsa yerime koşmam gerekmiyor, bakıyorum kim arıyor, açmam gerekiyorsa gidip açıyorum. Yoksa saatten meşgule atıyorum direk.
Telefonu zil sesi açık en son ne zaman kullandım hatırlamıyorum. Yerini saatin titreşimi aldı.

Benim ki akıllı saat bile olmayan, akıllı bileklik olarak geçen şarjı 20 gün giden ucuz bir alet.
Yani özetle hayır çocuk saati gibi gelmiyor.
Saat dediğin şey aslında zamanı gösterme fonksiyonu olan bir aksesuardı. Artık bir kaç fonksiyon daha eklendi. Buna keriz silkeleme falan olarak bakanlar biraz teknoloji ön yargısı yapıyor. 60 yaşındaki annem bile takıyor çok memnun.
0
zimbirik
(29.10.22)
electrobuzz ve zimbirik ek olarak
bunların yanına spor yaparken çok yardımcı oluyor. hem kalp ritmi hemde kalori takip bunun yanında koşarken ve bisiklete binerken kilometre ve pace takibi
yani saymakla bitmez.

asıl keriz silkeleme tek işlevi saati göstermek olan bir şeye binlerce, yüz binlerce para vermektir.
0
astronom bey
(29.10.22)
ben de 4-5 yıldır apple watch kullanıyorum ve kesinlikle sana katılıyorum. basit bir seikom var ayrıca, imaj olarak o kadar fark ediyor ki. çakmaları da bolca olduğu için artık ucuz bir şey oldu akıllı saat. iyi bir saatin yerini asla tutamazlar.
0
roket adam
(29.10.22)
Apple saat kullaniyorum hayatimi kolaylastiran kukemmel bir icat hatta bir ara android telefona gectim sirf i watch kullanamiyorum diye tekrar iphone a dondum.

Bence cocuk isi gibi durmuyor kullanmayi seviyorum. Normalde saat kullanmayi sevmem ama akilli saatim olmadan evden cikmam.
0
kuzey li
(29.10.22)
(6)

Şu adet nedir?

Mirket
Son zamanlarda twitter'da değişik versiyonlarına sık rastladığım bir videohttps://twitter.com/1yenigelin/status/1585722139667496961Gelenler kim, ne için geliyorlar, nerenin adeti, getirdikleri o süslü paketlerde ne var, gelenler bir aile olamaz, sülale mi geliyor, bu kadar kişi geliyorsa ve içerde d
Son zamanlarda twitter'da değişik versiyonlarına sık rastladığım bir video

twitter.com

Gelenler kim, ne için geliyorlar, nerenin adeti, getirdikleri o süslü paketlerde ne var, gelenler bir aile olamaz, sülale mi geliyor, bu kadar kişi geliyorsa ve içerde de bu kadar kişi karşılıyorsa Türk tipi 2+1 80 metrekare evin neresine sığıyorlar, içerde ne yapıyorlar?

Kız isteme diye düşündüm ama yine de bir sorayım dedim.
0
Mirket
(28.10.22)
"yeni gelin evi" ziyareti ya da bebek ziyareti olabilir. kız istemede bu kadar hediye getirilmez bence.
0
nolmus yani
(28.10.22)
"adet" degil ki, hepsi son 10-15 senede cikti. trend denebilir. sosyal medya olmasa olmazdi.
0
hot potato
(28.10.22)
Çökelek kokacağım şimdi ama
Kız isteme değildir bu. Nişanda çeyiz getirir normalde erkek tarafı. Kız tarafı da sonrasında sanırım düğün öncesinde götürüyordu damat için.
0
zimbirik
(28.10.22)
Kız isteme gibi geldi. Çünkü bu tarz videoların sonunda kahve yapanlar da görüyorum. Bohçaların içinde de havlu ve don var. Şaka değil.

O değil de ne gelenler kızın suratına baktı ne de kız gelenleri samimi bir şekilde karşıladı, kambur bir şekilde kapı ağzını kapattı sadece.
0
ruhen hastayim ben
(28.10.22)
Bohça getiriyorlar, kız istemede getirilmez böyle şeyler. Kız istemeden/sözden sonra saçma sapan bir şekilde erkek tarafı kız tarafına, sonra da kız tarafı erkek tarafına bohça götürür.

Bu bohçanın içinde de don atlet çorap mendil seccade vs ıvır zıvır olur, sadece damada/geline değil, onların kardeşleri ebeveynleri, hatta bazı yörelerde daha geniş bir akraba çevresine de hediyeler koyulur.

(bkz: nişan bohçası)
0
John Bloor
(28.10.22)
Çeyiz serme de olabilir. Çok da trend değil yani annemin zamanında bile varmış.
0
elorelia
(28.10.22)
(10)

Hedefler söylenmeli mi gizlenmeli mi ?

sassot
Hayattaki hedeflerimizi başkalarına söylemeli miyiz yoksa gizlemeli miyiz ? Hangisi ve neden?
Hayattaki hedeflerimizi başkalarına söylemeli miyiz yoksa gizlemeli miyiz ? Hangisi ve neden?
0
sassot
(28.10.22)
Ben söylemeyince daha iyi hissettiğimi anladım. Söylediğim zaman üzerimde kendi kendime oluşturduğum bir baskı oluyor, sanki başarısız olursam onlara karşı utanacakmışım gibi hissediyorum.
Ayrıca bazen duraksamalar olabiliyor, burnout olunan zamanlar, artık çalışmak istenilmeyen zamanlar... işte o zaman birisi o konu ile ilgili bir şey sorduğu zaman inanılmaz demotive oluyorum. O yüzden kimse ile (çok çok yakın tek bir arkadaşım dışında-o da artık beni benden iyi tanıdığı, ne zaman ne soracağını bildiğim için) kimse ile paylaşmıyorum-ailemle bile.
Benim nedenim kimseye açıklama yapmak istemememden ve durumumun sorgulanmasını istemememden kaynaklanıyor.
0
hayalhayal
(28.10.22)
onemoremile
(28.10.22)
Gizlenmeli
Çünkü
1. Nazar değmez
2. Hedefler gerçekleşmezse alay konusu olmaz
0
etna
(28.10.22)
dindar değilim nazar demek istemiyorum ama insan zihninde dönen derin düşünceler (kıskançlık gibi) bize kötü emerji olarak döndüğü için işlerimizin ters gittiğine inanıyorum. o yüzden söyleme.
0
buenosdias
(28.10.22)
Psikolojik açıdan bakarsak. Okuduğum bir kitapta şu şekilde bahsediyordu;
Hedefleri başkasına söylediğinizde beyninizde ufakta olsa o hedefle alakalı bir tatmin oluşuyor. Bu bedenle artık o hedefe koşmak için olan motivasyonunuzun bir kısmını kaybedebiliyorsunuz. Çünkü zaten çoktan. O tatmini hissettiniz. Bu nedenle söylememek daha makul olabilir.
0
zimbirik
(28.10.22)
Ben söylüyorum, söylediğim için mutlu oluyorum ve daha motive oluyorum. Sadece bana kalsa o işi yapmam ama herkese söyleyince mecburen yapmak zoruna kalıyorum gibi. Nazara inanmıyorum, başkalarının kötü enerjisinden de etkilenmiyorum bu arada ona da inanmıyorum. Ben yeterince kararlıysam tüm dünya yok dese de yapabilirim.
0
roket adam
(28.10.22)
Bir tek annenize söyleyebilirsiniz. Geri kalan kimseye söylememe taraftarıyım.

Çünkü anneniz size baskı yapmaz, yapamadığınızda ya da duraksadığınızda utandırmaz, nazar değdirmez, sizin başarısızlığınızdan zevk almaz, kötü enerji vermez.

Tabi annenizin de sır tutabilmesi gerekli. Ertesi gün tüm komş teyzeler annenden duyduk ne oldu senin iş diye eve doluşursa bir anlama kalmaz.
0
ekinuzbay
(28.10.22)
söyleyince berbat oluyor bende. ya da çok dillendirince diyelim
0
paintov
(28.10.22)
naksidil
(28.10.22)
söylerim ve daha motive olurum.

bir de elaleme rezil olmamak için insan zorla yapıyor. farkettim ki, mecbur olduğum bir şeyi yapıyorum. yok ben bunu yapamıyorum diye kenara çekilmiyorum. kendimi böyle bir duruma özellikle sokup başarmak zorunda kalıyorum. normal insanlar böyle şeyler yapmıyordur kesin.
0
gabe h coud
(28.10.22)
(8)

Koşulsuz iade hakkı (mağazadan)

not sure if serious
Geçen gün x mağazadan tabak aldık ve vazgeçip iade etmek istedik ancak iade kabul etmediklerini söylüyorlar. Müşteri hizmetlerini aradım 6502 sayılı kanun gereği görerek alınan ürünlerin iadesi olmadığını koşulsuz iade internet alışverişleri için olduğunu ve hediye çeki yazabileceklerini söylüyorlar
Geçen gün x mağazadan tabak aldık ve vazgeçip iade etmek istedik ancak iade kabul etmediklerini söylüyorlar. Müşteri hizmetlerini aradım 6502 sayılı kanun gereği görerek alınan ürünlerin iadesi olmadığını koşulsuz iade internet alışverişleri için olduğunu ve hediye çeki yazabileceklerini söylüyorlar.

İlgili kanunun hiçbir yerinde dediklerini göremedim. Aradım tekrar öyle bir şey yok benim 7 gün koşulsuz iade hakkım var diyorum kabul etmiyorlar şu kanun gereği iade almıyoruz diyorlar. Diyorum ilgili maddesini söyleyin, söyleyemiyorlar mail atın diyorlar. Mail attık yine aynı cevaplar.

Hani kanunda dediklerini göremedim ama bu kadar ısrarcı oldukları için de şüpheye düştüm.

Gerçekten var mı böyle bir şey?
0
not sure if serious
(27.10.22)
Eğer mal ayıplı değilse görerek aldığınız ürünü iade edemezsiniz. Yani mağazanın söylediği doğru.

Bir çok firma müşteri memnuniyeti nedeni ile görerek alınan ürünleri de iade alıyor. Ama yapmak zorunda değiller
0
zimbirik
(27.10.22)
Tüketici, yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve
cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir.

(2) Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya
sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda
tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.

(3) Satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmişse tüketici, malı ancak
olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir; aksi takdirde tüketici cayma
hakkını kullanamaz. Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile hizmetin
ifasına başlanan hizmet sözleşmelerinde de tüketici cayma hakkını kullanamaz.

Nedense taksitli satışlar kısmında geçmiş, peşin satış için böyle bir şey yok. Başka bir sitede de şöyle denmiş: Ancak tüketici tarafından mağazadan görerek, tercih edilerek peşin satışla alınan ürünlerle ilgili herhangi bir "cayma hakkı" düzenlemesi Kanunda yer almamıştır.

Bu nedenle şehir efsanesi olarak tüketiciler arasında yayılan "Kanuna göre “7 gün” veya “14 gün” gibi sürelerde satın alınan ürünü iade etme hakkı bulunmaktadır." gibi sözler gerçeği yansıtmamaktadır.
0
salihdt
(27.10.22)
Biz de taksitle aldık zaten. Yani kredi kartına böldürdüm, bu da taksit sayılır mı?
0
🌸not sure if serious
(27.10.22)
Evet adamlar mağazadan satın aldığın ürünü iade almak zorunda değil. Mağaza haklı.

İnternetten alsaydın iade edebilirdin.
0
roket adam
(27.10.22)
Sitede taksitten kastın banka kartı ile yapılan değil bizzat satıcı tarafından yapılan taksit olduğundan bahsedilmiş. Ancak neden taksitin niteliğine ya da taksitli satışla peşin satış arasında böyle bir hak farkı olduğunu anlamadım açıkçası. Düşününce, sanki kanun koyucu bizzat mağazanın taksitli satış yapıyor olmasını cayma nedeni olacak gibi görmüş. Tamamen varsayımda bulunuyorum ama bu belli bir sektördeki taksitli satışlara istinaden hazırlanmış bi madde gibi duruyor. Sizin durumunuzda iade yapamıyorsunuz anladığım kadarıyla
0
salihdt
(27.10.22)
Mağaza "kanun gereği iade almıyoruz" diyerek aslında kendini yanlış ifade etmiş. Kanun, hangi durumlarda iade hakkınız olduğunu söylüyor. Diğer tüm durumlar, yani mağazadan peşin satışlar doğal olarak iade kapsamı dışında kalıyor. Aslında demek istedikleri, size bu koşullarda iade hakkı veren bir yasal düzenlemenin mevcut olmadığı.
0
mikro patlama
(27.10.22)
Taksitle satış sözleşmesinin yapılması ve ürünün teslim alınıp kullanılması iki farklı işlem olabilir.

Siz taksitle satış sözleşmesi yapıp, ürünü bir ay sonra da teslim alacak olabilirsiniz.
Bu arada 7 gün içerisinde sözleşmeden cayabilirsiniz.

Ancak kullanmaya başlamak bir sonraki paragrafta bahsediliyor, o ayrıca geçiyor.
0
burfak
(27.10.22)
Mağazanın iade alma gibi bir yükümlülüğü yok. Ayıplı ürün olmadığı için. Dolayısıyla mağaza kanunen haklı. İşin etik boyutu farklı tabi ki.
0
drako
(27.10.22)
(2)

İstanbul Maratonu ulaşım (Köprüyü yürüyerek geçmek?)

chicha_v2
Beşiktaş'ta oturuyorum Mecidiyeköy'den otobüsler var ama ben Yıldız ayrımından yürüye yürüye köprüyü geçip Altunizade'ye gidebilir miyim?Polis falan çevirir mi geri yolun ortasında bu kez göte gelirim çünkü.
Beşiktaş'ta oturuyorum Mecidiyeköy'den otobüsler var ama ben Yıldız ayrımından yürüye yürüye köprüyü geçip Altunizade'ye gidebilir miyim?

Polis falan çevirir mi geri yolun ortasında bu kez göte gelirim çünkü.
0
chicha_v2
(25.10.22)
Geçebileceğinizi sanmıyorum. Çünkü yaya trafiğine de kapatılır yollar.
0
zimbirik
(26.10.22)
maratonun akışı anadoludan avrupaya olduğu için o istikamette yürüsen sorun olmazdı ama tam tersi sorun olabilir.
0
sirkelimon
(26.10.22)
(6)

Kabalık kadınlarda daha sakil duruyor mu sizce?

Piukh
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu m
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:

Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu mevzu açıldı bir yerden ve kararsız kaldık:

Kadınların güzelliğinde kibarlık, incelik DAHA fazla/yerleşik mi sizce?

Bunu bir erkek yapsa da kaba ve itici bence ama kadın yapınca daha itici geliyor. Demek ki kafamda kadınlar daha ''çiçek'' olarak kodlanmış ve bakıyorum etrafımdakilere e öyle? Tabii ki aynı argümanla, örtük korumacılık, centilmenlik ayaklarında cinsiyetçilik, türlü dayatmalar yapılabiliyor biliyorum. Ama diğer yandan anlattığım olaydaki gibi durumlar bana ne kadarı dayatılmış rol, ne kadarı tabiattan geliyor diye sorgulatıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Piukh
(24.10.22)
Bunu söyleyen 10 üzerinden 5 ve altı kadının güzellik anlamında puanını sıfıra çekerim. 7-8 arasının 2-3 puanını kırarım. 9 ve üzerini bir süre 7 puanda tutup tekrar çıkarırım. Kimin söylediği çok önemli yani. Elf gibi kadının sıçtığını paylaşması kaideyi asla bozmaz.

Kodlanmış şeyleri kurcalamayı çok sevmiyorum ben. İçimden ne geliyorsa, olaylar ve durumlar karşısında nasıl hissediyorsam ben oyum.
0
IncredibleMau
(24.10.22)
bir kadın olarak, ben de estetik bulmuyorum.
ama şu da var, aynı lafı söyleyen bir erkeğe de dünya ahiret yan gözle bakmam.
kızlar rahat ve cool görünmeyi kabalıkla karıştırıyorlar. ve kim ne derse dersin, kadınlara kibarlık her zaman yakışıyor. yapay bir minnoş oyuncak bebeğe dönüşüp konuşmalarını balık gibi yapmadıkları sürece kibarlık iyidir.
0
lovemyself
(25.10.22)
Her insana kibarlik yakisiyor. Kol gibi sıçtığını söyleyen kim olursa olsun bi garip bulabilirim. Ama bir erkek derse çok fena tiksinirim net.

Sen kadınlara ilgi duyusordundur o yüzden kadınların böyle bir tepki vermesine daha büyük tepki verirsin. Ben erkeklerden hoşlandığım için bir erkekten gelen tepki beni tiksindirir.

Aynı cümleyi bir kadından duysam belki muhabbet normal akışında devam eder. “Nası sıçıyosun evinin dışında bi yerde “ diye konuya devam edebilirim.
0
zimbirik
(25.10.22)
Muhtemelen şok etkisi. Dış güzelliği belli bir zerafetle beraber kodlanıyor. Bunun tersi olunca da etkisi daha büyük oluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(25.10.22)
Zimbirik +
Ben de aynı şekilde kadınlar söylediğinde kaba bulurum ama münasebetimi kesmem. Bunu bir erkek söylese tekrar aynı ortam içinde asla bulunmam hayatımdan yok ederim :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.10.22)
(bkz: halo etkisi)

Halo Etkisi, bir kişi, olay, ortam, kurum veya nesne hakkında sahip olunan olumlu ya da olumsuz bir izlenimin ilgili o öznenin tüm özelliklerine genellenmesi eğilimidir.

en.wikipedia.org

Yani bir insan güzel diye onun kibar olduğunu düşünmek veya yakışıklı diye başarılı olacağını varsaymak temelde bu zihinsel yanılgıya dayanıyor.
0
elvan abeyiylegezse
(25.10.22)
(13)

Ellerin çok güzel iltifatı

trgydl
Övecek bir şey bulamayıp mı övdü bu kadın şimdi? Ekstra bacaklarım da güzelmiş. Anlamsız bir övgü değil mi erkek için?
Övecek bir şey bulamayıp mı övdü bu kadın şimdi? Ekstra bacaklarım da güzelmiş. Anlamsız bir övgü değil mi erkek için?
0
trgydl
(23.10.22)
Övecek bir şey bulamayıp övmüş olabilir. bu ihtimal bi çok övgüde var aslında.

Ama anlamsız bi övgü değil tabi ki. Fonksiyonelliği de olan bir övgü mü tercih ederdiniz? Mesela güçlü olmanız, yakışıklı olmanız vs?

Saçlarına yapılan övgü neyse ellerine yapılan da aynı aslında. Bir övgüyü erkekler için anlamsız yapan nedir sizin için?

Belki tırnaklarınız temiz ve düzgün duruyordur. Kısa bodur tırnak tiplerinden değildir. Parmaklarınız uzun ve incedir. Yani bu övgünün neden erkekler için anlamsız olduğunu düşündünüyorsunuz?
0
zimbirik
(23.10.22)
Üstü kapalı erotik bir övgü bence, sizi beğenmiş fiziksel olarak da demek ki. Gayet de anlamlı.
0
encokbenisevinnolur
(23.10.22)
Kardeş ilk defa gerçek bir kadınla tanışmıştım hayırlı olsun. Sana resmen seni gözüme kestirdim ben buna veririm mesajı vermis. Erkekleri çekici yapan detaylar başlığında en çok ellerden bahsediliyor onu da mı gormedin?
0
deer hunter
(23.10.22)
ellerin güzeli neden erotik övgü olarak algıladınız ki? o ellerinle beni tatmin et filan anlamı mı çıkarıyorsunuz bu cümleden?
0
ekinuzbay
(23.10.22)
Övecek bir şey bulamamış. +1
0
ruhen hastayim ben
(23.10.22)
Ben erkekte ele çok bakarım ya, kaşından gözünden fazla bakarım hatta. Beğenirsem de söylerim muhakkak. Neden anlamsız olsun? Ya da bir övgü nasıl anlamlı olur ki?
0
south park in kapusonlu uyesi
(23.10.22)
öncesinde herhangi bir yerinizi övüp ekstra bunu eklediyse övmeye doyamamış demektir. ama atıyorum maşallah yunan heykeli gibisin demeden ellerin güzel dediyse övecek bir şey bulamamış.

Benim de ellerim güzeldir. kavradığım yerden ses gelir mesela ama en son ellerime kompliman yapılır genelde.
0
coldegezenkutupayisi
(23.10.22)
neden övecek bir şey bulamayıp, bulmak zorunda hissetsin, bun düşündün mü ?

eller doğal seçilimde beceri ve üretkenlik indikatörüdür. bir erkeğin kadının kalçalarına, memesine bakmasından çok farklı değil yani.
0
orpheus
(23.10.22)
kadınların yüzde 95'i için erkeğin elleri çok önemlidir.
anlamsız değil elbette.
bir iltifat etmiş, edilen iltifatı almayı öğrenmelisiniz.
0
blatta hiberna
(23.10.22)
benim için de erkekte el çok önemli. hiç boş bi iltifat değil aşırı iyi bir şey hatta.
0
ala09
(23.10.22)
Elleriniz büyük mü?

Bir şey demek istemiş olabilir.
0
Hallegadola
(23.10.22)
o kadar tipsizsin ki ellerin güzel sadece demek istemiş. Yani ne bir şakakların, ne çene yapın ne burnun, ne gözlerin, ne saçların, ne kirpiklerin o kadar bitiksin demek ki.
0
juan pablo pino
(23.10.22)
Bence el çok önemli erkekte. Bir erkeğe bunu söylemeye utanıyorum, ya da artık nolursa olsun yeter söylüyorum diyip salıyorum... Güzel bacaklı erkek de zor bulunan bir şey. Bunlarerotik övgüler. (bakarsın bigün file çorap tül eldivenle geçmişsin karşısına oturtmuş seni seyrediyor :)) )
0
megalomaniac
(26.10.22)
(6)

bu özellik başka hangi akıllı saatte var (capsli)

theconqueror
Apple watch'u olan bir arkadaşım gönderdi bu görseli.Koştuğunuz yürüdüğünüz alanı işaretleyen başka bildiğiniz saat markası modeli var mı?
Apple watch'u olan bir arkadaşım gönderdi bu görseli.
Koştuğunuz yürüdüğünüz alanı işaretleyen başka bildiğiniz saat markası modeli var mı?
0
theconqueror
(20.10.22)
Gps ozelligi olan saatler bu sekilde isaretliyor. Samsung galaxy watch ,xiaomi mi watch böyle mesela
0
incelikler yüzünden
(20.10.22)
Xiaomi mi band'da bile var bu özellik
0
limonlu eksi
(20.10.22)
5 sene önce kullandığım mi band 3 de bile vardı
0
zimbirik
(20.10.22)
Bunu apple watchta nasil yapiyoruz
0
mor oje
(20.10.22)
Mi band 3 le yapmıştım mesela şunu

ibb.co
0
Mirket
(20.10.22)
Saatsiz de Nike Running Club uygulamasından bunu yaparsınız telefonunuz üzerinizde olacaksa.
0
marla is in my head
(20.10.22)
(40)

Eşim gitmek istiyor mecbur gidilecek değil mi?

ananiyimioguz
Bir ege kasabasında tanıştık evlendik. Fakat burada evlilikti, ev işleriydi taşınmaydı kiracı sorunlarıydı adliyeydi derken çalıştığı yer bize ne senin özel hayatından bu kadar sık boş bırakamazsın yerini hastalar da şikayetçi diyerek 2,5 sene çalıştığı yerde işine son verdiler. Tazminat ve alacakla
Bir ege kasabasında tanıştık evlendik. Fakat burada evlilikti, ev işleriydi taşınmaydı kiracı sorunlarıydı adliyeydi derken çalıştığı yer bize ne senin özel hayatından bu kadar sık boş bırakamazsın yerini hastalar da şikayetçi diyerek 2,5 sene çalıştığı yerde işine son verdiler. Tazminat ve alacakları vardı hepsini hazırlamışlar hemen baya hazırlıklılardı. Devlet atamasına başvurdu farklı bir yer çıksa da eş durumundan çağırırım dedim ama çıkmadı.

Tekrar burada hekimlik yap diyorum, burada 50-100 birim kazanıyordum başka yerler 20 birim teklif ediyor o yüzden başkasının yanında çalışmak istemiyorum diyor. Zaten buraya da bayılmıyorum iş için geldim diyor. (Aksine ben bayılarak gelmiştim annemlerle yazlık alıp fark buradan başlıyor)

Kendi yerini aç burada diyorum, çevrem yok diyor ve burada yabancı hasta potansiyeli yüksek, dilim o kadar yeterli değil diyor.

İzmir - İstanbul gidelim yine 50-100 birim arası veren bir yer bulursun diyorum, oralara taşınınca yaşam masraflarımız artacak + tamam iyi kazanacağım ama yine çok yoğun ve stres altında geçecek, hem başkası yanında çalışırken kendi hasta potansiyelimi kazanmamıza, kendi adımızın duyulmasına izin vermiyorlar o yüzden eninde sonunda ben zaten kendi yerimi açacaktım en azından aynı eforu sırf kendim için harcarım diyor.

Ben de hak veriyor ve destekliyorum ancak tutturdu memlekete gidelim diye. Orada ailesi ve çevresi varmış.

İyi güzel de gidelim dediği yer Antep. Yemeklerini sevsem de doğuda yaşamak istemiyorum. Burada müstakil çok uyguna bir yer bulduk. Şehir sakin, temiz, ev güzel. Ben mutluydum burada orada ne yapacağım büyük ihtimalle aynı kiraya 1+0 bir yerde yaşayacağız. Daha güzel bir yere çıkın madem geliriniz var diyeceksiniz, ikimizin de kredi borcu + kendi yer açınca zaten masrafları olacak ve bir süre ekside ilerleyeceğiz büyük ihtimalle.

İdareten burada çalış borçların bitsin diyorum, zaman alehime işliyor diyor.

Antepte işler yoluna girerse çok kazanırmış, istediğimiz zaman istediğimiz yere tatile gider, yurt dışına vs. de çıkabilirmişiz.

Ama burada zaten çok kazanıyordu da ne oluyordu diyorum içimden.. Tamam evini aldı arabasını aldı da memur gibi yaşıyorduk yani..

İleride çok kazandığında yine başka bir yatırıma aktaracak, işine aktaracak. Para ve çalışma hırsı olanlar genelde parayı pek yemezler gibi geliyor her zaman bir mal alırlar veya mevcut işi büyütürler.

Bu koşuşturma içerisinde neye vakit bulacağız da ne yapacağız bilmiyorum.

Genelde benim maaş borçlar ve temel ihtiyaçlara gidiyor zaten. Şimdi onlar da artacak şehir değiştirince. Kendisi yatırımlarını yapıyor iyi güzel yapsın da benim yatırım yapacak param kalmıyor ki. Burada ben hesaplamıştım, ocaktan sonra yatırımlık bütçem kalacaktı. Ama gittik diyelim yarın öbür gün ayrılık girse bir şey olsa kendisi güçlenmiş halde devam edecek onun için hava hoş. Benim elimde ne var bu koşuşturmacadan ötürü? Koca bir sıfır.

Başından dedim ben evlilik için hazır değilim önce kendi işimde uzmanlaşıp kendi evimi falan almam lazım ondan sonra güçlü hissederim diye. Benim bir beklentim yok ki ne diye bekleyelim amaç birlikte hayatı geçirmek dedi.. giriştik evliliğe. Ki güzelde gidiyordu gayet şu çıkarılma olayını yaşamasaydık.

Hem orada işleri büyütürse buradan da yer açarmış ama orada 5 senemiz giderse çocuk da olur, annem burada o baksın dersin ömür billah çıkamayız buradan dedim. Ben çocuk mu istiyorum sanki ne zaman çocuk lafı geçti diyor. E yaş geldi 30a, 40'ında mı yapıcaz çocuk diyorum. Belki de hiç yapmayız diyor. Bişey diyemedim valla nötrüm ben çocuk konusunda. Hazır hissetmiyorum çünkü ben de henüz.

Ayrıca Antep'e o da bayılmıyormuş o yüzden çıkmış oradan ama sonra değiştirdi lafını para için her yere gidiyordum mecburen diyor. Antep de işte çevrem orada kardeşlerim orada ailem orada vs. diye dönmek istiyorum diyor.

İyi güzel de bu hikayede benim ne suçum var :| sanki yurt dışına gitmemiz gerekiyor desem veya o dese hadi gidip bir kaç sene eziyet çekelim denir değişiklik kabul edilebilir de Antep nedir yani kaldım öyle.

Kaldi ki dediğim gibi burada mutluydum, orada işler yoluna girenede kadar 1-2 sene daha kötü şartlarda idare etmemiz gerekece. Sonra işler büyüdü diyelim. Nerede büyüdüğüne bakıyorum, yine doğudayız. Asabım bozuluyor. Yoksa ben karşı değilim büyümesine falan destek olurum her anlamda ama şu doğuya göç konusunda pek motive değilim.
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
kolay gelsin. şimdi feministler damlayıp beni linçlemeden yazıp gideyim. ben de kadın erkek eşitliğine inanan biriyim ama türk toplumunda özellikte evlilikte bu tip problemler çok büyür. zamanında tavrınızı net koymalısınız. boşanmış bir birey olarak yazayım. eşim iyi eğitimli ama kıç kadar maaşıyla "ben paramı kazanıyom istediğimi yaparım" kafasında bir insandı.

eşinizin kariyeri için kendi hayatınızdan - kariyerinizden asla vazgeçmeyin. çalışan her yerde para yapar. ayrıca kadının çok para kazanması halinde size dünyayı dar eder, kafasına göre takılır, ki söylemlerinden anlaşılıyor.

sizin mesleğiniz nedir bilmiyorum ama bu problemleri çözmeden çocuk falan yapmayın.
0
kveldulv
(19.10.22)
antepin artık çekiciliğinin kaldığını sanmıyorum. tipik bir ortadoğu şehri gibi. suriyeli,afgan vb. göç almış sadece yerlisinin sevebileceği bir yer.
0
mikahakkinen
(19.10.22)
Ben 2-3 senelik yazılım mühendisiyim. Başlarda aynı veya taş çatlasa 2 katım fazla kazanıyordur dedim durum öyle değilmiş beni de korkuttu bu durumu bana hissettirmesi. Refah sevilerindeki farklılık ilişki başlarında biraz sorun olmuştu. Neyse ki zamanla çözdük. Kendine yatırım yaptı falan elde kalan paralar benzer olmaya başladı.

Kendisi dominant bir karakter nereye istersem çeker giderim kafasında evet ama o yönünü sevdim zaten. Kadınların güçlü olmasını destekliyorum ama dediğiniz kafalar beni de rahatsız ediyor. Ama zaten kim çok kazansa onun dediği yere gidilmez mi kadın-erkek fark etmeksizin?

Bu arada çevren varsa sizin memlekete veya başka dediğin bir yere gidelim orada açayım diyor ama yok ki. Yani eleştirip mantıklı bir çözüm de üretemiyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
böyle konularda yazmaktan hep imtina ediyorum, dışardan ahkam kesmek gibi görünmesin diye. ama hocam bütçeler niye ayrı mesela, evlisiniz siz. önceden de hatırlıyorum duyuruları. pek pasif kalmış görünüyorsunuz. anlattığınız kadarıyla antep'e taşındıktan sonra bi de çocuk eklenecek o öyle istedi napalım diyip ikna olacaksınız gibi.

bi de yazılımcısınız, tamam didim de uzak merkezi yerlere (hafızam çöptür heheh) ama antep ne alaka, günün birinde iş değiştirecek olsanız belki git gel yapabileceğiniz hibrit bi iş bulabilecekken ya da didim'den izmir'e vs taşınabilecekken bilemiyorum, antep çok alakasız bi konumda kalıyor. kendinizi düşünün biraz. bu kadar radikal bi karar almak için çok az süredir evlisiniz. umarım çocuk yapmazsınız +1

bi de şunu ekleyeyim, silivri'de yaşıyorum ben. yan komşum burada bir ağız diş polikliniğinde çalışırken kendi yerini açtı ve borçlarını temizlemesi 11 ay sürdü. bitti tüm borçlar. üstüne arabasını satmıştı tekrar araba aldı. daha sonra müstakil ev aldı vs. hatta bi de kiracı olduğu kliniğine tadilat yaptırttı. kendisi mardinli ama çevrem orda diyip gitmedi :) sadece burayı bildiğim için burdan örnek vericem yine ama özel hastanede çalışıp yeterince çevre yaptıktan sonra kendi yerini açan dişçi de var başka branşlar da bolca.
0
pide
(19.10.22)
Bu ilişkide hiç senin dediğin, istediğin bir şey oldu mu? Sorduğun sorulardan sanki hep eşinin istedikleri oluyor ve sen hep ona göre yaşıyorsun gibi geliyor. Hayırlı olsun ama "zorunlu" olmadıkça gidip bu şekilde yaşamayı doğru bulmuyorum. Zorunlu görevi olsa neyse ama kendi keyfini düşünüyor. Bir de sen maaş konusunda eziliyor gibisin. Bu seni mutsuz eder. Şimdiden para düşünmeye başlamışsın.
0
dissendium
(19.10.22)
antepliliklik problemi hocam bu. avukat arkadasim da ayni muhabbeti yapiyor butun cevrem burda hayatta ayrilmam diye.
burada herhangi bi sey garanti etmiyor size. cok kazanacagi falan belli degil. hicbir mecburiyet gormuyorum antepe giren cikamaz dediginiz gibi cocuk falan olur
yasadiginiz yerde klinik acmamak icin soyledigi yabanci dil muhabbeti cok yavan. calisip ogrensin o zaman mekan acmak gibi kritik bi mesleki yatirim. bu niye hic soz konusu degil hemen her sey kapatilip sehir degistiriliyor? yabanci hasta muhabbeti hepsi yabanci olacak diye de bir sey yok olursa da asistanlar ilgilenir operasyonu doktor yapar. sasirdim valla. sert yapin hocam! yukseldim hm.
0
ala09
(19.10.22)
@pide, onu da düşündüm, yarın öbür gün remote çalışmadan uzaklaşılırsa hibrit model veya ofise geçilirse, İstanbul, İzmir daha mantıklı dedim ama büyük şehirde de aynı stresi yaşıycam özel sektörde her an anlaşmazlık olabilir, İstanbulun bir ucunda oturuyorken diğer ucunda iş bulabilirim nasıl olacak ömür yollarda mı geçecek diyor.

Yine kendi yerini aç diyorum, bu işler çevresi olmaz diyor. Bul bana çevre açayım diyor. Veya bul bana yine çok kazancın olduğu bir yer gidelim diyor. Ama yine yer değişikliği problem. Kendisi bir kaç yerle görüştü mesela istanbul olabilir ama burada 4k kira veriyorken orada 15k vereceksek + giderler ve yol artacaksa oradan gelen + nın çoğu gitmiş olacak zaten.

Bu arada giderlerimiz ortak zaten ama ben %100 ünü koyuyorum mesela ne etti 15k diyelim, o da 15k koyunca %40 ı gidiyordu mesela öyle bir dengesizlik vardı. Ne yapsın ben %50 5k koyayım o 30k mı koysun mesela? :D
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
eşinizin yeterli dili yoksa neden antep'e gitmek istiyor ki? ben size şöyle söyleyeyim. türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarsk antep'e atanan arkadaşım arapça öğrendi iki senede. dilim yetersiz gibi bir gerekçe çok tutarlı değil çünkü şu an dilin en yetersiz kalacağı üç beş ilden biri antep.

bu durum haricinde işiniz uzaktan çalışmaya müsaitse bence eşiniz nerede rahat edeceğini düşünüyorsa oraya gidin. sizin sorununuz daha temel gibi göründü bana.

siz pek emin değilsiniz sanki içinde olduğunuz ilişkiden. benim, yarın boşanırsak bana ne olur kendi güçlenmiş olur ama ben ortada kalırım demek aklıma bile gelmez sevdiğim bir insan söz konusu olduğunda. belki ben her yerde çalışabileceğim için böyle rahat konuşuyorumdur. hiç düşünmem basar giderdim ben. daha azı olduğunda (evlilik veya herhangi bir resmiyet yokken) eski sevgilim istifa etti ve şehir değiştirdi diye dönmeseydi yanına gidecektim.

endişelerinize hak veriyorum, yine de gidin diyorum. böyle bir isteğin eşinizin içinde kalması er ya da geç size de olumsuz şekilde geri döner. kadın olsun erkek olsun fark etmez. ya yol yakınken yollar ayrılacak ya da biri bir şeyi çok ısrarla istiyorsa yapılacak. aksi huzursuzluk olur.
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
@aman üstüme geliyorlar, giderler ve planlar konusunda evet öyle yapıyor yüzde olarak değil birim olarak ortak oluyor.

Ama elzem bir şey varsa mesela ben isteme kına düğün vs. masraflarına girişince eşya sorun olacak demiştim bir kaç elektronik dışında ev eşyalarını o halletmişti sağolsun.

Benim ne düşündüğümü önemsiyor illa burada duralım desem durur ama benim uzaktan çalışabilirliğime güveniyor şuan.

Bir de burada bir yer açmaya korktuğu için açmaz da düşük bir maaş ile çalışır ise onu aşağı çekmişim gibi hissediyorum Antep'e göndermeyerek.

Bana kalırsa benim maaş ile idare ederiz bir süre yani dil çalış evde veya iadereten bir yerde çalış ne olacak diyorum kabul etmiyor karşılığını alamayacağı için.

Bir de şöyle bir şey var o burada çevresi olmadan yalnız hissediyorsa, iş bulsa da kendi yerini açsa da mutsuz olacaksa.. ben burada mutlu olsam ne olacak ki? Yine ikimizden birisi mutsuz.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
“Kendisi yatırımlarını yapıyor iyi güzel yapsın da benim yatırım yapacak param kalmıyor ki”

Hocam o 50k kazansin, siz 15k kazanin, giderleriniz 30k olsun,
Bu durumda eve giden para 65k, cikan para 30k, kalan para 35k.
Bu 35kyi ister ortak hesabiniza koyarsiniz beraber harcamak uzere, ister eşit şekilde ikiye boler kendi birikimlerinize atarsiniz.

Size araba alinacaksa da, esiniz yurtdisina dil kursuna gidecekse de bu ortak harcamadir. Artik siz finansal acidan iki ayri birey degil, tek bir ailesiniz. Nasıl ki kadın ev hanımı olup eşi çalıştığında da paranın kontrolü iki kişide eşit olmalı, para ailenin parası diyoruz. Sizin durumunuzda da durum bu şekilde olmalı.

Eşiniz biraz manipülatif maalesef. Sizin söylediği her şeye bir bahane bulacaktır. Ama aslında kendi söylediği planın da bir çok boşluğu var. Ama bu boşlukları net şekilde belirtirseniz de başka bir şey söyleyecek. Çok net.

Şu çok net ki, hele sağlık açısından, iyi çalışan kazanır. Sanırım diş doktoru eşiniz. Ben doktorumu googledaki yorumlarına göre seçiyorum açık ve net. Kimse tanıdık diye dişini emanet etmez kimseye. Ancak kuzenler, kardeşler, amcalar teyzeler. Onlar da indirim görmezlerse özel olarak kim iyiyse ona giderler.

Ben bu denklemde eşinizin ailesi ile aynı şehre taşınmanızı önermem. Çünkü eşiniz aslında ailesinin bir temsili gibi. Siz oraya giderseniz çok manipüle edilirsiniz, çok ezilirsiniz gibi görünüyor. Bu ilişkide hakkınız zaten yeniyor, finansal açıdan mağdur ediliyorsunuz. Bir de memlekete gitmek işleri kötüleştirebilir.
0
zimbirik
(19.10.22)
Anne babanız dahi olsa istemediğiniz bir şeyi yapmamalısınız. Şu hayatta öğrendim dediğim birkaç şey varsa biri de budur. Siz de yaşayarak öğreneceksiniz bunu.
0
ruhen hastayim ben
(19.10.22)
yukarıda yazılanların geneli +1

ayrıca güçlü kadınla dominant kadın aynı şey değil, siz bunu karıştırmışsınız.
ikisi tamamen ayrı şeyler.
0
blatta hiberna
(19.10.22)
Oraya gitmek için bahane üretmiş.
Dil öğrenilebilir.
Çevre... zamanla oluşturulur. Kaldı ki akraba çevresiyle kısıtlı tutacaksa orada da batar. Bir avantaj değil diyemem ama omrunce de yetmez, senin oluşturman lazım çevreyi.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.22)
Hocam sen şey değil misin? Hani görüştüğü kadın kuzenini örnek gösterip büyük düğün, ev vs istiyordu. Senin de annen baban ayrıydı, ‘elimizden bu kadarı gelir’ diyorlardı ama sana/size yetmiyordu… yanlış mı hatırlıyorum?
0
elorelia
(19.10.22)
Evliliğinizde bu kadar büyük sorunlar varken çocuk yapmayın tek önerim bu.
0
iwasbornonamountainside
(19.10.22)
didimden antepe ancak lahmacun.baklava yemeye gurme turizm elçisi olarak giderim.isterse 3 kat maaş versinler diyecektim ki demiyim her aile kendi içinde karar almalı.
yanlız okuduğumdan anladığım arkadaş para felan filan hikaye ailesini çevresini özlemiş bariz şekilde bahane ediyor gibime gldi.
0
jamswety
(19.10.22)
yazılımcı olarak remote seçenekler var ama kariyerinizde farklılık veya ilerlemek için hibrit seçeneklerin olacağını unutmayın. şu an baya bir şirket hibrit çalışıyor.

antepe gidip siz gelecekteki kendi fırsatlarınızı kısıtladığınızda aranızdaki maddi fark daha da açılacaktır.
0
nuisance
(19.10.22)
Şöyle bir teklifle giderdim. 1 sene sonra eğer ben mutlu değilim, istemiyorum dersem, toplanıp geri gelecek miyiz? Kabulse kabul, yoksa sen bilirsin.
0
gabe h coud
(19.10.22)
@elorelia, sorunca adetlerini söylemişti evet bizimkilerde elimizden bu kadarı geliyor değil de elimizden bir sey gelmiyor demişti sonra her seyi kendimiz yaptık olduğu kadar onlar da sadece nikaha geldiler sağ olsun. Öncesinde veya taşınmalarımızda falan kimse yoktu ^^

Neyse o ayrı konu, şimdi ben kararımda ısrarcı olurum ama buradaki bir talihsizlikten veya gelir düşüklüğünden ben sorumlu olmam mı bu sefer :/
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
@gabe h coud, öyle şeylere okey ama bana nedense biraz lafta gibi geliyor buraya niye gelsin ki kimse yok, zaten bayılmıyormuş da buraya.. kazancı iyi diye duruyormuş..

e ben varım diyorum, seni de burada tutan bir şey yok diyor :D yaşamak istiyor oluşum yetmiyor herhalde.

bence de burada açsa daha iyi olur madem birinin yanında çalışmak istemiyor..
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Askimdan olsem de istemedigim yerde yasamam. Guzel manipule ediliyor gibisiniz, evlendiniz diye hep esinizin istedigini yapmayin.

Nasil ki ise girince deneme suresi var kah 2 ay kah 4 ay, evlilikte de ilk birkac ay deneme suresi olsa nasil olur acaba ya (dusunen emoji) ilk aylarda radikal degisimler olunca, ayni bunun gibi, taraflar da ayri dusunce evlilik de dusebilir hmmmm
0
summer timetable
(19.10.22)
Daha önce de şöyle bir şey olmuştu, istanbulda %50 fazla veren bir yer bulursam gidelim mi oraya demiştim,

Sana %50 artış ama bana %50 düşüş olacak istanbulda nerede çalışırsam çalışayım demişti. Yani tam oran konuşmadık da, benim buradaki kazancım, yani haneye olan etkisi, senin artışından da fazla ve avantajlı ben neden yer değiştireyim demişti.

Aynı yerden yürüyeyim diyeceğim ama bu sefer benim gelirimde hiç oynama yok, yine onunki iyileşecek uzun vadede.. karar da biraz o yüzden.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Valla hocam taa bu ilişkinin en başından beri şimdiki eşinle ilgili tuğla gibi duyurular dizdin. O kadar insan evlenme dedi, kızın falsolarını dillendirdi inatla evlendin. Bu da büyük bir falso bu arada kendi istediğini diretiyor, diğer seçenekler o istemediği için opsiyon bile değil ve seni buna uymak zorunda hissettiriyor.

Bu arada başka şehirlerde az kazanırım olayı bence pek doğru değil, istese gayet de bulur gibime geliyor. Mevzu doğuya göç de değil, istediğinde diretmesi ve hanımefendinin ailesine yakın olması.

Bu kadar emareye rağmen nasıl inatla evlendin ve sürdürüyorsun helal. Geçmiş olsun, bol şans.

Ek bir konu da onun kendi parası ile yaptığı yatırımlar niye sadece onun ben onu anlamadım? Baştan böyle mi anlaştınız? Öyle bile olsa sen niye tüm masrafları üstleniyorsun?
0
Amaranta ursula
(19.10.22)
Bazı tepki ve davranışlarını duzeltmisti, birbirimizi de anladik, gayet iyi gidiyordu bir sorun yoktu ki aslinda :/

Valla beraber yerleri bulup konustuk, cidden eski yeri gibi vermiyorlar. Tek yol kendi yerini acmasi gibi duruyor. Ona da cevresinin oldugu yerde cesaret edebiliyor aslinda özetle böyle.

Yoo bir anlasma yapmadik da buyuk yatırımlarini evlenmeden once yapmisti zaten bir hak talep edemem ki resmi olarak. Kaldi ki aramizda da edemem calismis almis bana ne yani. 10 yılını harcarsin iliskiye hadi neyse. Kaldi ki o zamanda bile çiftler mali mülkü sorun ediyor.

Sonradan yapacagi yatirimlar da yine ev esyasi veya klinik esyasindan oteye gitmeyecek. Benlik bir durum yok yani.

Tum masrafi da ustlenmiyorum genelde bolusuyoruz dedigim gibi.

Burada eski is yerinin sahibi de bir kadın. Baya zengin vergi rekortmeni falan oluyor. Esi de ayni meslekten uzun yillar birlikte calismislar, klinigin birinde baya bir emegi mevcut.

Ona ragmen ayrilirken istemesine ragmen orayi ona vermedi mesela. Ki 3 yerde saglam klinigi var zaten kadının. Oyle ortak deyince ortak olmuyor yani erkek için de kadın için de..
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
abi antepe gittiginizde buyuk ihtimalle didimde girip bir yere calisacagi parayi kazanacaksiniz. o mutlu olacaksa ve sen okeysen bence tasinabilirsin ama orada surekli aileme gidelim, teyzemin kayninin gelini cagiriyor gibi muhabbetler olacak. onun onunu simdiden al. ben olsam esim nerede mutlu olacaksa oraya giderim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(19.10.22)
Bence bu Antep olayi siz evlenmeden once de kafasinda varmis ve bu dogrultuda her turlu oneriniyi de curutmeye hazir.

Calistigi yer herhangi bir ikazda bulunmadan mi isine son vermis? Olaya biraz supheci yaklasacagim: esinizin kovuldugundan emin misiniz? Evlilik sebebiyle ayrilip tazminatini almis olabilir mi? Yanlis hatirlamiyorsam kadinlarin boyle bir hakki vardi.

Ayrica, sehirleri karsilastirirken neden sadece maas ve yasam masraflarini karsilastirip cebinize kalan net parayi dusunuyorsunuz? Didim'de veya Izmir'de yasamakla Antep'te yasamak nasil bir olabilir? Esiniz de, siz de olayin degerlendirmesini sadece para uzerinden yapiyorsunuz. Ortada maddiyata dokulemeyecek farkliliklar var.
0
pike
(19.10.22)
Heh iste ben de ayni şeyi düşünüyorum. Şuan bana deseler ki 2 katını vericez gel Antep de yaşa, gitmem yani.

Cikarilma konusunda paranoyakliga gerek yok ya tum detaylari biliyorum siz de ne yaptiniz iyice şeytan yaptiniz :D

Gitmek istese burada evlenmez, buradan ev almaz, burasi icin ev eşyası almazdı veya zaten kiradeyken taşınıp yeni bir yere yerleşmezdik. Buraya gore plan yaptik cunku hem ben mutluyum hem de calistigi yer neredeyse kendi yerini acsa kendine kalacak parayi verebiliyordu.

Orasi uçunca is gorusmeleri yapıldı, devlet denendi, burada dukkan kiralari ve malzemeciler arastirildi, istanbulda da birkac bolgeden düşündük ama bu tarz işler çevre işi burada kimsemiz yok diyor.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Her soruda “siz de iyice şeytanlaştırdınız :D”a bağlıyorsun, bu kadar farklı farklı insan, durduk yere eşine gıcık olduğu için ağız birliği yapıp kötülüyor olabilir mi sence? Yoksa dışardan böyle bir profil mi çiziyor?
0
221b
(19.10.22)
Olanlar o tarafa çekilebilir ama öyle olmadığını görüyoruz yaşarken zaten. Annem bile ikna oldu zamanla siz olamadınız bir sakin olun yahu.

Konuşuruz, burada kalmaya devam ederiz belki. Ne olacak şeytanken melek mi olacak birden. O da kafasina en yatan şeyi yapmak istiyor.

Zaten bana demedi ki ben gidiyorum gelirsen gelirsin falan. Oturuyoruz mantıklı karar vermeye çalışıyoruz.

Ha bahaneleri bol o ayrı tabi. Yine de ben istemezsem nereye gidecek. Hadi gitti diyelim ne yapacak tek başına.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Eski duyurularinizi da hatirliyorum. Bence bu hikayedeki tek falsolu yer sizin sundugunuz her alternatifin dogrudan curutulmesi, bu kadar insanin gicik oldugu nokta o. Ne kadar ciddi konusup degerlendirdiniz mesela Izmir'de kalmayi? Yoksa konu acilir acilmaz 'ya iste hastane stres ismim duyulmayacak, daha cok gelir ama daha cok gider, kafa kafaya ayni sey olacak ne gerek ver' a mi baglandi sonuc hemen? Kaldi ki benzer gelir olmasi zaten kalmak icin direkt dogrudan sebep? Hayat kalitesi dusmeyecek sonucta.

Istanbul'u Izmir'i stres olacak diye istemiyorsa Antep'te stres olmayacaginin garantisi var mi mesela? Muhtemelen daha fazla orta dogu profiliyle muhattap olacak mesela.

Veya yabanci potansiyeli olmasini ne kadar ciddi degerlendirdiniz? Yurt disinda yasayan biri olarak binlerce insanin daha ucuz ulkelere tedavilere gittigine sahit oluyorum, Kanada'dan Turkiye'ye giden Kanadali bile var, Meksikayi filan saymadim. Hem yabancilar icin cok daha ucuz, hem de Turk hekimler icin cok daha karli is. E turistik yer diyorsunuz, gencsiniz de, neden boyle bir girisiminiz olmasin ne kaybedeceksiniz?

Diger yandan zaman aleyhime isliyor demis, tam olarak nasil? Hayattaki oncelikleriniz neler de yapmaya yetisemediniz? Cocuk mu, kariyer mi, ikisi mi? Mesela cocuksa, cocuk Antep'te mi buyusun, Izmir'de mi, bu cok cok ultra onemli bir konu. Veya kariyerse, Antep'te kendi yerini acip kendi musteri kitlesini oturttuktan sonra geri donusu yok, omur boyu ordasiniz, razi misiniz bu duruma?

Su anda hayatinda nispeten az sorumluluk varken risk almayan insan isi gucu duzeni oturtup da coluk cocuga karistiktan sonra hayatta risk almaz. Birileri demis yukarda, muhtemelen ezelden beri plani "olmadi geri donerim" imis diye, bana da oyle geldi. Eeh denedim yetti bu kadar ben artik donuyorum daha fazla oyalanmak istemiyorum a gelmis durum onun icin.
0
taurina
(19.10.22)
@taurina, güzel diliniz ve anlatımınız için teşekkür ederim. Çok güzel fikir yürütmüşsünüz, evet öyle bir düşüncesi olduğunu ben de anlıyorum hatta söylemiştir belki kendisi de.

Ama artık evli, tek başına hareket edemez. Antep'e dönmekten daha net bir kararı şu; kendi yerini açmak. Kimi arkadaşı mezun olur olmaz açmış. O yüzden geç kaldığını düşünüyor. Acelesi biraz da o.

İzmiri değil ama (izmirde sadece kiralık yer baktık 1 gece oturup) İstanbul'u baya bir masaya yatırdık hatta Taşdelen bana biraz daha uygun gelmişti hem şehir şehir değil hem de daha önce kısa bir süre yaşadığım bir yer. Hem de kiralar çok uçmamış durumda.

Ama ekipman, laboratuvar gibi alanlarda güvenilir çevre yapmak için orada yaşamış veya çalışmış olması gerekiyor. O konuda tecrübesiziz.

İstanbul'da sağlık turizmi yapan birkaç yer ile görüştük, yakın bir maaş veriyorlar eski yerine göre ama dil istiyorlar. Eski yerinde çevirmenleri vardı. Orada yokmuş.

İngilizceye benden çok çalışıyor aslında ülkeden gitme yollarını da çok araştırdı denklikler, sınavlar, staj durumları falan ama yine dil yetersizliğinden tıkalı orası.

Yine de boş vaktinde ne yapar derseniz ingilizce çalışıyor cidden. Gideyim surilerle takılayım demiyor.

Ailesiyle de görüştük, siz burada yaşamak ister misiniz bilmiyoruz ki aranızda karar verin dediler.

Ben olmasaydım net dönerdi şu işten çıkarılma mevzusundan ötürü bu arada. Şuan sanki ben engelmişim gibi hissediyorum net bir şekilde istemeyerek.

@cambalkon, aynısını bugün dedim. Bizim sanki milyarlar gömecek çevremiz mi var da kim gelecek dedim. Ama o biraz da eleman lazım olur, kardeşlerim var, tanıdık lab var, malzemeci var, hukuki süreç olursa yine orada tanıdık var, kavgaya adam lazım olursa yine orada vs.. tarafından da bakıyor biraz. Maddi manevi kalabalık olmak istiyor bu tarz bir şeye girişirken.

Ama sektörü en risksiz alanlardan biri. Tutalım bir yer akmasa da damlar hem ingilizce öğrenme zorunluluğu burada iyice artar. Antepte salada bilir. Konuşucam bakalım tekrar.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Allah yardımcınız olsun. Bencillik aslında yaptığı. Cambalkon+1 katılıyorum. Ben de yorumlara bakıp gidiyorum. Eğer işinde iyiyse her yerden o doktora gelirler. Ben zamanında çok iyi doktor diye başka şehire günü birlik gitmisliğim var, demem o ki, sırf yakın akraba diye gidilmez doktora. Benim de çevremde tanıdık genel cerrah var ama gitmiyorum. Yeter ki işinin ehli olsun, her yerde başarılı olur, değilse hasta bulmada çekinir.
0
noeldayın
(19.10.22)
Hah doğru hatırlamışım. Açıkçası böyle bir sorunla karşılaşmanıza hiç şaşırmadım. Karşınızda nasıl biri olduğu taaaaaa o zamanlardan belliydi. Hatta iş evlenmekle bitmiyor ki, sonrası var dediğimi çok net hatırlıyorum.
0
elorelia
(19.10.22)
Az önce konuştuk, oluşacak sıkıntıların ve buradaki düzenin bozulmasını o da farkında ve doğuda çalışmaya o da zil takıp oynayarak yanaşmıyor. Sadece güvenli liman gibi orası. O yüzden yer açma önceliğini bu civara verecek. Şimdilik orası B veya C planı. İşler yürümezse eşyaları taşır gideriz artık ne yapayım illa birinin yanında çalış köle gibi mi diyeyim. Denesin burda ben her türlü desteklerim.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
okumadm

ev veya arsa aldırırsa
annenin üzerine al
0
bir soru sorcam
(19.10.22)
Hohooy konu nerelere gitti yine.

Yok ben benim ustume olmayan ailedeki seyleri de alıp karımın ustune yapicam cunku canim karım.

Ortak alinmissa beraber mucadele edilmisse ortak olur. Kimin ustunde oldugunun bir onemi yok o ahlaka sahibiz.

Kaldi ki benim suan oyle bir maddi gucum yok ki.

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Bence eşinize biraz daha cesur olup denemesini, sizin de destek olacağınızı söyleyin. Başlangıçta ve bir süre için daha az kazanmayı kabullenmeli. Eğer bir yıl sonra falan yürümeyecek gibi olursa gitmeyi o zaman yeniden konuşursunuz. Yürürse de iyi ki gitmemişiz diyeceksiniz.
0
mikro patlama
(20.10.22)
@mikro patlama, evet tekrar konuştuk. Orada 1 birim zorlanacağımıza burada 2 birim zorlanalım, ama sağlık turizmi ihtimali var burada dedim yeri gelir 1 ay kazandığını orada 1 yılda kazanamazsın dedim. Ve kendine aldığı ev de burada. Orayı günlük işletebilirim ama uzaktayken kime güveneceğiz dedim. Bir de şu an oturduğumuz ev çok güzel apartman dairesine girmek istemiyorum şahsen. Yoksa kuşadasıyla görüşüyordu sabah birisi devredecek hekim arıyormuş da şimdilik orası da külfetli. Yoksa Antep'e göre yine tercih edilebilir.

O da destek olacaksın bak her konuda beni yalnız bırakmayacaksın??? dedi. Ben de benim işim gücüm var dedimsdfjg yok yok burada aslanlar gibi kocan var dedim yanındayım tabii ki..

Biraz cesarete ihtiyacı varmış. Güçlü de bir kadın üstesinden gelir bence ufak bir destek ile. Yer değiştirme fikrini çıkardı şimdilik kafasından.

Teşekkür ederim yorumlar için.
0
🌸ananiyimioguz
(20.10.22)
Mutlu evliliği elde edebilmiş çok az şanslı kadından birisiniz ve sırf orada yaşayalım burada yaşamayalım gibi sudan sebeplerle güzel evliliğinizi sabote ediyorsunuz.
Sizin derdiniz sevdiğinizin adamın yanında olmak mı yoksa ailenizle yazlık keyfi yapmak mı? Eğer ikincisiyse boşanın ve kocanız onu sizden daha çok sevecek yeni biriyle evlenip mutlu olsun. Siz de istediğiniz şehirde yaşayın.
0
ekinuzbay
(21.10.22)
@ekinuzbay, ben erkeğim, karıştı sanırım. Sadece burada da 2 ay önce yeni ev dizdiğimiz ve taşındığımız için, farklı bir şehire taşınma + artan kira masrafı + artan giderler mantıksız geldiği için çok sıcak bakamadım. Bir de dediğim gibi bir ege kasabası ile doğu tarafı arasında bir tercih yapacak olursam tabii ki batıyı tercih ederim.

Aile yanı ve memleket planı benim kafada sadece her şey mahvolursa kaçılacak bir yer. Onun dışında insan en modern, en laik yerde yaşamak istiyor. Benim için Ege'den sonra gidilebilecek tek yer yurt dışı olabilir. Neden doğuya gideyim ki. İnsanı sıcak bu arada tü kaka olarak görmüyorum sadece muhafazakar bölgeler beni rahatsız ediyor.

Yoksa tabii ki ben eşimin yanında olmak isterim o mutlu olsun yeter ki. Ama oraya gittik burda işler olmadı şuraya gidicem, orasıda olmadı memlekete gidicem, orada da olmadı istanbula dönmemiz lazım.. tarzı şeyleri çok kazanan tarafın belirlemesi diğer tarafın düşünce ve isteklerine saygısızlık gibi geliyor. Tamam ben uzaktan çalışıyorum ama benim de yaşamaktan mutlu olduğum yerler var.

Çok zorunlu olsa amenna. Askeriyedesindir, memurdur zorunlu gönderilirsin falan neyse ben de o riski göze alarak plan yapar hayal kurarım ama burada da istenildiğinde düzen korunabilecekken hadi bakalım memlekete gidiyoruz demek biraz kolaya kaçmak değil mi? Kaldı ki kolay da değil baştan hayat kurmak ev bulmak taşınmak vs.

Bu tarz sıkıntıları anlatınca biraz ikna oldu burada deneyeceğiz bir yer açmayı bakalım önce.
0
🌸ananiyimioguz
(21.10.22)
(1)

Probiyotik için sirke yeterli mi?

hadi ya la
Yiyebildiğim zamanlar ev yoğurdu, sauerkraut, ev turşusu, el yapımı şalgam tüketiyorum fakat günlük probiyotik ihtiyacımı karşılamak için marketlerde satılan koruyucusuz (sodyum metabisülfit olmayan), filtresiz elma sirkesi kullansam yeterli olur mu?
Yiyebildiğim zamanlar ev yoğurdu, sauerkraut, ev turşusu, el yapımı şalgam tüketiyorum fakat günlük probiyotik ihtiyacımı karşılamak için marketlerde satılan koruyucusuz (sodyum metabisülfit olmayan), filtresiz elma sirkesi kullansam yeterli olur mu?
0
hadi ya la
(19.10.22)
Ben bu dediklerinizin hiç birini yapmıyorum. Gayette sağlıklıyım.

Antibiyotik kullanmıyorsanız, iyi probiyotik bakterilerinizi öldürecek bir beslenme düzeniniz yoksa, prebiyotik yönünden düzgün besleniyorsanız zaten var olan bakterilerinizi korursunuz.

Ben sizin yerinizde olsam sürekli probiyotik alıp bağırsak habitatımı bozmam. Her probiyotik kullanımınızda bakteri dengeniz değişiyor. Ve bu sizin için Her zaman iyi yönde olmak zorunda değil.
0
zimbirik
(19.10.22)
(24)

Sizce şu olayda kim haklı?

psmstc
Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz. Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız. Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer
Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz.
Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız.

Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam. Sizin de çok yetecek paranız yok gibi. O da fazla yük olmamaya çalışıyor. Neyse diyorsunuz ki bizim burada ara mevsim yok gibi ve bu mevsimlik ayakkabı sanki birazcık israf olur gibi. Zaten bulunduğumuz bölgede ara mevsim yok ya kış ya yaz.

Sonra bir kahve alalım diyor. Gidiyorsunuz kahve almaya ne içersin diye soruyorsunuz. Beraber içmek üzere bir büyük kahve alalım diyoruz. Siz kafeinsiz içiyordunuz. Kalmamış. Eşiniz de kasadan uzaklaşmış. Sırada insanlar var. Küçük boy kahve alıyorsunuz.

Hemen niye küçük boy aldın diyor. Daha açıklamanıza fırsat vermeden. Kafeinsiz yokmuş diyorsunuz. O zaman ben filtre alırdım bilseydim diyor. Az önce cappucinoya olur dedin Deyince; ama ben beraber içeceğiz diye dedim diyor. E ben açıklayamadım ki uzaklaştın diyorsunuz. Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor.

Yemek katına çıkıyorsunuz. Suratı asık. 10 dakika sonra Diyorki ben israfçı mıyım? hakikaten de öyle biri değil.
Olmadığını söylüyorsunuz. Ama artık sitem yemekten de yoruluyorsunuz. Ayakkabı konusunda fakir insanlarla ilgili durumu anlatıyorsunuz. İsrafçı olmadığını ama bu almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ediyorsunuz. En azından size göre böyle. Ona göre ise değil. Sonra gereksiz biçimde siz de yorulup tartışıyorsunuz. Eve dönüyorsunuz. Avm gezintiniz hiç olmuş.

Sizce kim haklı?

Edit: Hepinize teşekkür ederim. Bana ışık tuttunuz. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Bu konuda aklımı, zihin yapımı, yaklaşımımı, bütün bir biçimde baştan ayağa herşeyimi kesinlikle acil bir şekilde değiştirmem gerekli. Fazlasıyla üzgünüm.

Tekrar sağolun.
0
psmstc
(18.10.22)
Ayakkabının da israf olduğunu ilk kez duyuyorum. Durduğu yerde bozulan bir şey mi ayakkabı? Benim rengi bile aynı bir sürü spor ayakkabım var mesela. O an bi model beğendiysem israf olur diye düşünmem. Eşin ayakkabı için heveslenmiş ve tüm hevesini kursağında bırakmışsın. Yetecek paran yoksa bilemem ama "ara mevsim yok" bana aşırı ucuz bir bahane olarak geldi. Yemekte 10 dakika sonra ben israfçı mıyım diye sorması zaten her şeyi açıklıyor. O ana kadar sürekli bunu dert etmiş. Almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ederek de sanki kendi başına bunu düşünemeyecek biriymiş gibi davranmışsın. Karşında 5 yaşında çocuk varmış gibi böyle açıklama yapman daha büyük falso.

Kahve detayını geçiyorum. Gereksiz bir detay. Bir büyük kahveyi paylaşmak da ilginç geldi de neyse.
0
himmet dayi
(18.10.22)
Eşiniz haklı. Kadını salın. Bir ayakkabı, kahve için laf çoğaltmak çok gereksiz şeyler. Şu dünyada yiyip içmeyeceksek, alıp giymeyeceksek ne diye yaşıyoruz. Zaten dünyanın hali ortada. Nefes alsın kadın.
0
ruhen hastayim ben
(18.10.22)
bazı kelimelerin suçlayıcı etkisi oluyor. israf kelimesi yerine ihtiyacımız bu değil, gereksiz harcama, durumumuz olduğunda bakalım gibi ifadeler kullanılsaydı sorun yaşanmazdı. ben olsam takılmazdım ama israf dediğinizde bir tık suçlayıcı, agresif kelime olduğunu düşünüyorum. Eşinle buna benzer başka olaylar yaşamışsınız ve iletişim kurulmamış, sonuç alınmamış, içinde kalmış ve artık kolaylıkla sitem etmeye evrilmiş. bu bir aşama, bir eşikten geçilmiş. bundan sonra da basit konularda kolaylıkla sitem edildiğini göreceksiniz. oturup konuşmaktan, geçmiş olayları da olumlu bir şekilde kapatmaktan başka çare yok. içeride biriktirdiği küçük, basit ama kapanmamış konular onu kolaylıkla yükseltiyor.

siz de kelimelerinize dikkat edin. bir kere ağızdan çıkınca geri alması çok zahmetli.

alışveriş konusunda size katılmıyorum. tamamen kendisinin karar vermesi onun hakkıdır. ben olsam; beğenip beğenmediğimi söylerim ama alıp almaması kendi kararı. yetişkin insanlarsınız ve eşim diyorsunuz. ne karar verirse arkasında durmak lazım. ağzınızın tadını basit konularla bozmayın. hep güzel, hep olumlu düşünün ve söyleyin. olumsuz bir şey söylerken bile sevgi dolu söylenebilir. bir de bunu düşünün.
0
gabe h coud
(18.10.22)
paraya kıymak psikolog masrafından kurtarıyor

aşırı fiyatlardan dolayı hak verirdim ama
para harcama teklifleri senden gelmiş
0
bir soru sorcam
(18.10.22)
Eşiniz haklı. Israrla kadıncağızda bir kusur bulmak için burada kaç kere duyuru açtınız. Kadın iyi sabrediyor.
0
GoodMorningTeacher
(18.10.22)
Abi her zaman ihtiyacı yokken alan biriyse evet derim sitem edin ama ben yazdığından hanımefendinin öyle biri olmadığını anladım. Hevesi kursağında kalmış, hem de hediye edeyim diyip yan çizmişsin.
0
bigcaptain
(18.10.22)
Kadın iyi sabrediyor +1

eşinize daha yumuşak davranabilirsiniz bence. Burdan epey agresif görünüyor.
0
kaptan maydanoz
(18.10.22)
hem istediğini alcam diyorsun hem de o olmaz hayır diyorsun bende benimkine cimri diyordum benim adam aşeviymiş meğer.

aynı renk bir sürü ayakkabım var hepsinin de işlevi farklı biri daha yüksek topukludur biri nubuktur biri laciverttir illa farklı olan bir yeri vardır.

ha şu da var alınmış kahve için cırlamazdım ben ama kadında birikmiş bazı şeyler bence.

yemekte ne yediniz?
0
Hallegadola
(18.10.22)
Satır aralarınızı okuyorum:
"Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bir yıl önce bi bot almışsınız."
"Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam"

"Hadi gel sana kışlık kıyafet alalım" diyip eşinizle AVM'ye gidelim diyip sonra beğendiği bir ayakkabı için bir torba laf etmişsiniz. Burada bize soruyu sorarken bile "daha geçen sene bot aldık, ayakkabısı da sağlam ama yine ayakkabı bakıyor" falan diyorsunuz. Net bir şekilde haksızsınız.

Kahve konusunda şu cümleleriniz de garip: "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor" E az önce ayakkabı konusunda eşinizin isteği vardı siz onu "israf" olarak nitelendirdiniz?

Belki aklınızdan geçenler bambaşkaydı ama yaptıklarınız/söyledikleriniz sizi hiç tanımayan birisinde şu an böyle yansımış durumda.
0
pispinti
(18.10.22)
eşiniz çalışıp kendi ihtiyaçlarını kendisi almalı. bu şekilde birinin eline bakmak, çocuk gibi hissettirilmek çok fena. bilmiyorum farkında mısınız ama o da sizin gibi yetişkin ve siz babası değilsiniz.
0
deartheodosia
(18.10.22)
paran yoksa avm gitmeyin hem icimden geldi bi seyler alalim sonra o olmaz bu boyle soyle. usttekileri okumadim sizin de kendinizce bi freniniz var ama o hatunda bi seyler birikmis daraltmissiniz gibi. alamayacaksan hic bulasma. ha kahve icin ise bi arasaydin ama ben normalde kahve olayina triplenmezdim iste kadinin siniri bozulmus. biraz daha dusunceli davranabilirsiniz

parasiz erkek cok geriyor beni ya. hem hakli, yoksa yoktur, hem itici oluyor sozum meclisten disari :(
0
ala09
(18.10.22)
dostum insanın parası ve maddi durumu olmayabilir bu çok doğal bir şey, burada bir sıkıntı yok. ama paran yokken avm'ye gidip, üstüne bir de "kışlık bakalım içimden geldi" dedikten sonra, bu tanıma uyan bir şeyi reddetmen (bot) hayal kırıklığı yaratmış olabilir. bana sorarsan maddi durumunuz iyi değilse avm'lere gitmeyin. insanın ihtiyacı yoksa bile canı çeker, özenir. özenip alamadıktan sonra canı sıkılır. kahve konusu da önceki konunun devamı, önemli bir mevzu değil, ana konu bu.
0
roket adam
(18.10.22)
Ben de şunu anlamıyorum diyelim ki 2 bin tl niz var. Yol parası + yemek + içecek + sinema + kaliteli bir kışlık mont ile eldekini bitireceksiniz.

Ki benim de ucu ucuna yaşadığım zamanlar oluyor bu tarz kafamda günü planladığım ama farklı şeyler çıkarsa sorun ettiğim.. çünkü cidden nakit + kart dolmuşum yani ne yapayım, bir ayakkabı ne olmuş diyen var da zaten o ne olmuş bu ne olmuş diye diye veya derler diye boğazınıza kadar doldurmuşsunuz kendinizi.

Neyse ne diyordum, benim anlamadığım; eşiniz bu durumu biliyor ise, sizden neden ayrıca bir ayakkabı istiyor? İstiyorsa paranız var da siz mi pintilik yapıyorsunuz? Yok eğer paranız gerçekten yoksa eşiniz neden "sevgilim bunu da çok beğendim mont yerine bunu alsak veya bunun fotoğrafını çektim bir dahaki gelişimize de bundan alalım internetten falan da bakalım.." vs. neden demiyor?

Kahvecideki eşinizin tepkisinden içindeki birikmişliği anlayabiliyoruz. Demek ki hep yapıyorsunuz bunu. Mesela eşim de bana kızıyordu aşırı planlı ve hesapçı gittiğim zamanlar. Ama fark etti ki param olunca ile kısıtlı kaynaklar ile yürüttüğüm zamanki davranışım farklı, haa dedi demek ki bu sürekli yaptığı bir davranış değil. Siz sanki sürekli yapıyorsunuz gibi duruyor.

Ya dışarı çıkarken kendinizi +500 +1000 TL gibi esnetin öyle plan yapın. Ya da baştan oturun konuşun bence.

Ben param olunca eşim sormadan ona bir şeyler alıyorum zaten, onu görünce ön yargıları kırıldı. Ben hesap yapınca anlıyor artık paranın tükendiğini :D Yoksa zor bir durum yani kadının veya çevrenin diline düşmek.
0
ananiyimioguz
(18.10.22)
evlenince bütçe ortak olmalı. kazanılan parayı birlikte harcıyorsunuz. ebeveyn ilişkisi kurulmamalı +1 para durumunuza ikiniz de aynı ölçüde hakim olmalısınız. ihtiyaçlarınızı da listeleyin. neyin ne zaman alınacağına beraber karar verin. böylelikle ikiniz de nötr olursunuz olaya. ilişkinizi sabote etmeyin.
0
gabe h coud
(18.10.22)
abi son zamanlarda gördüğüm en haksız insan sensin. dua et yenge sormuyor bu soruları yarın boşanma celbini göndertirdik kadına.
0
coldegezenkutupayisi
(18.10.22)
üsttekilerin hepsi+1
ayrıca ala09+1

koskoca kadının kendi ayakkabısından botundan haberdar olduğunu düşünüyorum.
ne istediğine kendisi karar verir, ki zaten bu tip giyim kuşam işlerinde erkeklerle kadınların hem zevkleri, hem bakış açıları farklıdır.
ilişkide sınır ihlâli yapıyorsunuz.

bunun dışında, bir kahveyi paylaşmak, tek kişi için alındığında küçüğünden almak falan olacak iş değil.
bu parasızlık ve hesap yapmanın ötesinde bir şey, bir kafa yapısı.
cebinizde bir kahve parası bile olsa, alır eşinize ısmarlarsınız en kötüsü.
üstelik kadın uyum sağlamaya çalışırken siz hâlâ hesap kitap peşindesiniz.
0
blatta hiberna
(18.10.22)
A101 reklamı gibi. Yüzde 101 haksızsın.
0
dissendium
(18.10.22)
Cimriliğe dayanamadığım için bir kere daha yazıyorum. Herkes yazarın çalışıp eşinin çalışmadığını düşünmüş ancak durum tam tersi görünüyor. Önceki sorularınızdan hatırlıyorum eşiniz memur sizin ise düzenli bir geliriniz yok. Zaten eşiniz kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş bir kadınken bir de “ihtiyaçlarımız, isteklerimiz” diye çocuk yerine koyuluyor. Bence eşinize akıl vermek yerine önce ailelerden aldığınız destek olmadan kendi başınızın çaresine bakmayı öğrenin. Sonra hediye almaya da zaman gelir.
0
ruhen hastayim ben
(18.10.22)
eşiniz haklı bence de.
0
drako
(18.10.22)
eski sorularınızı yeniden okudum ve sizi hatırladım. umarım iyi bir psikiyatristten düzenli terapi alıyorsunuzdur. eşinizin sabrına hayranım sizi gerçekten seviyor. umarım siz de sağlıklı kafa yapısına sahip olursunuz tez zamanda
0
Hallegadola
(18.10.22)
"Hepinize teşekkür ederim. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Niyet olumlu olsa da üslup ve kelime seçimleri durumu batırabiliyor. Bu konuda daha çok çalışmam gerekli."

Şaka gibi bir sonuç gerçekten. Hocam senin üslubunda mı sorun var sadece sence? İsraf dememiş olsan ne fark eder? Kadın bir şey almak istemiş, sanki karşında çocuk var gibi davranıyorsun. Dünyanın en güzel cümleleri ile söylesen de bunu bir şey değişmiyor. Bu kadın sana bu kadar zamandır nasıl sabrediyor gerçekten çok şaşırıyorum. Umarım şizofren falan değilsindir de senin zihnindeki bir kadın için dertlenmiyoruzdur burada.
0
himmet dayi
(18.10.22)
Hocam allah kolaylık versin eşinize. Hem düzenli geliri getiren taraf eşiniz, hem de siz aileye gerekenleri belirliyorsunuz. Ve kadınına hediye almayı teklif ediyorsunuz (kimin parası ile kime hediye alıyorsunuz, ailenin parasını iki tarafta özgürce harcar, hediye almak istediyseniz onu sevindirecek bir sürpriz hediye alırsınız, dilenciye sadaka vermiyorsunuz sonuçta)(? Onun kazandığı parayla onu alışverişe götürmeyi teklif ediyorsunuz ) sizin istediğinizi almadığı için de ona kötü hissettiriyorsunuz vs. Olay üslup kesinlikle değil. Umarım eşiniz gördüğü bu tavrın doğru olmadığını bir gün farkeder.
0
zimbirik
(18.10.22)
Ben şu kısmı çok anlamadım; "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor."

Şimdi siz burada eşiniz size kahve konusunda hak verdi diye mi söylediniz bunu? Eğer öyleyse bana biraz garip geldi bu tutum.

Yazınızda eşinizin istekleri bence garip değil, ortama uymuş. Gittiğiniz yerin tadını çıkarmaya çalışmış ancak siz hep negatif bir tavır takınmışsınız. Sonunda da gezinin hiç olduğundan yakınmışsınız.

Ne kadar doğrudur bilmiyorum, ama ben bu yazıyı okuyunca aslında ayrılmak isteyen ama bunun adını henüz koyamamış birinin hislerini anlamlandırma çabasını okuduğumu hissettim. Sanki kendinizi bu fikre ikna etmeye çalışıyor, bunun için vicdanınızı rahatlatacak haklı bir sebep arıyor gibisiniz.
0
akhenaten
(18.10.22)
Hatalısınız, bir sene önce alınan ayakkabının / botun israf olduğu suçlamasını yaptıktan sonra günün iyi geçmesini ummak abes.
Eşinizin babası da kontrolcü sizin babanız da. Kadıncağız o yüzden uyum sağlıyor; çocukken ezilmiş. Siz de babanızdan gördüğünüzü evlilik hayatınızda devam ettiriyorsunuz. Eşinizin gözü açılana kadar devam eder de bu kafayla devam ederseniz ayrılmasanız bile mutlu olamaz ve huzur bulamazsınız.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(29)

Ev sahibi evi satıyor. Alıcılara iki yıl daha oturacağız demek uygunsuz mu?

psmstc
Şöyle ki ev sahibi ilk bize çıkın evi satacağım dedi. Biz çıkmayacağımızı ifade ettik. Aramızda uzlaşı var. Kavga gürültü yok. İstediği zammı yaptık.Şimdi satmak üzere birilerini getirdi. Satın alacak kişi de oğlunu oturtacakmış. Eşim memur iki sene daha minimum buradayız, dedim.Ev sahibi bozuldu be
Şöyle ki ev sahibi ilk bize çıkın evi satacağım dedi. Biz çıkmayacağımızı ifade ettik. Aramızda uzlaşı var. Kavga gürültü yok. İstediği zammı yaptık.

Şimdi satmak üzere birilerini getirdi.

Satın alacak kişi de oğlunu oturtacakmış.

Eşim memur iki sene daha minimum buradayız, dedim.

Ev sahibi bozuldu ben öyle söyleyince. Satışını baltalıyorum gibi.

Yanlış mıdır sizce bunu söylemek?
0
psmstc
(17.10.22)
Tabi ki yanlış.

Yasaya kanuna uymayacağını, işgalci olarak devam edeceğini açıkça belirtmişsin.

Ev satıldığında yeni ev sahibi seni sebepsiz çıkartabilir. İlk ay ihbar çeker. 6. Ayın sonunda boşaltman gerekir.

Sen iki sene kalmaya kararlı bir hava çizdiysen, ihbar aldığın halde çıkmayacağını belli ettiysen pek hoş olmamış.
0
zimbirik
(17.10.22)
Yanlış değil.
0
malheiros
(17.10.22)
çokta yanlış değil. ev sahipleri istiyor ki çık diyeyim çıksın gir diyeyim girsin kafasında olsun kiracılar. ev taşımak, yer değiştirmek, düzen değiştirmek hem maddi olarak hem de psikolojik olarak o kadar zor süreçler ki...

sen düşünceni, talebini söyle, zaten çok zordaysa satacaksa alıcı da çaresizce bu evin peşindeyse zaten işler yürür gider. onun haricinde yaptığın doğru
0
avatar is back
(17.10.22)
sen baştan söyliyceksin ki alan kişi de ona göre alsın. öyle bir planı varsa ona uygun evlere baksın, sizinkine değil. bence hiç sıkıntı yok, evi almayı düşünen kişi için de sizin için de uygun bir bilgilendirme. ev sahibinin de vermesi gereken bilgi bu en nihayetinde ama çıkarlarına uymuyor, bu yüzden bozulmuş. dürüst satıcı olsa, benden sonrası tufan kafasında olmasa bozulacak bir şey de yok.
0
sirkelimon
(17.10.22)
Ben de kiracıyım. Ev satıldıktan sonra ve size ihtar çekildikten belli bir süre sonra çıkmama gibi bir lüksünüz kalmıyor. Yeni ev sahibi sizi istememe ya da kendisi oturma hakkına sahip. Sizin bunu söylemeniz sadece alıcıyı soğutur, uğraştıracağınızı düşünerek. Böyle bir hakkınız olmadığını düşünürsek evet yanlış bir söylem.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.10.22)
yanlış değil hatta bence evi alacak kişiler için de daha iyi olmuş söylemeniz, daha sonradan çok daha büyük tartışmalar yaşanmasındansa en baştan konuşulması daha iyi.

hukuki açıdan daha iyi bilenler de yazacaktır muhtemelen de. yasaya kanuna uymamanız ya da işgalci olarak devam edeceğiniz gibi bir durum söz konusu değil. ev satıldığnda da yeni ev sahibinin sizi sebepsiz çıkarma hakkı yok. evi alınca ilk bir ay içinde ihtar gönderirse 6 ayın sonunda tahliye davası açma hakkı kazanıyor sadece. direkt evi boşaltma söz konusu değil. bu davayı açarsa da aynı şehirde başka bir evin olmaması, kendileri ya da birinci derece yakınlarının oturacağını ispat etmesi vs gerekiyor bildiğim kadarıyla.

yasal haklarınızı hem sizin hem de onların kullanmasında herhangi bir sakınca ya da etik dışı bir durum söz konusu değil. bunun yerine oturup taşınma masrafı yeni ev kirası vs konularında belli miktar ödeme almanız konusunda anlaşıp evi istedikleri zaman da tahliye etmeniz seçeneklerinizden birisi. yasalar çerçevesinde kalmak koşuluyla kimseyi mutlu etme gibi bir zorunluluğunuz bulunmamakta.
0
hypathia
(17.10.22)
Niyetini söyle tabii ki bunda yanlış bir şey yok. Adam ben yasal haklarımı kullanacağım uğraşacağım derse o ayrı. Sen söyle niyetini. Evi alacak kişi olsam bunu önceden bilmek isterim. Eğer çıkacağım deyip çıkmazsan daha büyük problem.
0
roket adam
(17.10.22)
Uygunsuz olan bunu soylemen degil ama kendileri oturmak icin aldiklari evi isgal etmen sorun.
0
kuzey li
(17.10.22)
Yanlış çünkü böyle bir hakkın yok. O evde sonsuza kadar oturamazsın. Sen ev alacak olsan ve biri böyle eve çökse ne yaparsın ona göre doğru mu yanlış mı düşün. Adı üstünde evi kiralıyorsun. Hadi %25 olayi neyse de eve çökme gerçekten yanlış.

Sana ihtar çeker ve 6 ay içinde çıkarsın maksimum. Çıkmazsan da yeni kontrat yapılır ona göre para isteyerek çıkarır. Önceki kontrat yeni ev sahibini bağlamaz. Bu süreçte sadece karşındakini uğraştırırsın o kadar. Şimdi diyecekler ki zam da yapamaz... çıkaramaz da.. adam sana direkt evi vermiş hayırlı olsun.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
yanlış değil, niyetini ifade etmek gayet doğrudur.
söylenmemiş hakikat yalandır. burada aramızda etiğini tartışmayalım diye hukuk var, orası karar verene kadar da kimse sizi çıkaramaz. yeni ev sahibinin, dolu bir evi satın aldığının şuurunda olduğunu unutmayın. bütün dönecek dolabı kendi lehine planladığını, birini evinden çıkaracak bir adım attığını biliyoruz. ev sahibiniz de buraya ''yanlış mı?'' etiketli bir soru bırakabilirdi. onunki de değildir, iç meşruiyetini sağlamış olmalı şimdiye dek.
0
Etanglement
(17.10.22)
burada işgalden, eve çökmekten bahsedenlere de şöyle içimi dökmek isterim,

2020 yılında aynı sitede karşılıklı iki daire vardı kiralık, iki daire arasında seçim yaparken tek kriterim en azından 4-5 yıl oturabileceğim taşınmakla uğraşmayacağım bir ev olmasıydı. ev sahibi ile günlerce konuştuk, uzun yıllar oturacağımı anlattım elbette dedi, evi boyasız badanasız tuttum çıkarken de öyle bırakacaktım, eve girdim emlakçı kira nakliye ve ev içi tadilat boya badana, stor perdeler vs derken 15bin tl masrafım oldu, taşındıktan 6 ay sonra ev sahibim başta uzun yıllar oturacağım konusunda anlaştığımızı ama fikrini değiştirdiğini evi satmaya karar verdiğini söyledi.

takip eden 6 ay boyunca en azından 6 farklı emlakçı sürekli evime geldi, yatak odam dahil her odamın onlarca fotoğrafları çekilip sitelere konuldu, haftanın bir günü mecburen evi gösterme günü yaptım 6 ay boyunca ayda 4 gün, kovid döneminde dışarı çıkmazken onlarca insan evimin ortasında pazarlık yaptı.

hepsine oturmaya devam edeceğimi söyledim, bir tane uyanık emlakçı satılır satılmaz çıkmam gerektiğini yasal hakkımın olmadığını söylediğinde açıp ona ilgili maddeleri gösterdim. geri adım attı, masraflarımı istedim alamadım, 6 ayın sonunda lanet ederek kendime iki katı kiraya ev bulup çıktım, ev sahibim hakkımı helal etmemi söylediğinde sadece güldüm ve asla dedim.

kimse lütfen işgalden, etikten haktan hukuktan bahsetmesin. ev satın almak demek anında tüm haklara sahip olup o evde kiracı olarak oturan insanların anında evden çıkarılması demek değil, kiracının evi işgal etmesi demek de değil. bir sözleşme yapılıyorsa bu iki tarafı da bağlar. sorun yaşamak istemeyenler kiracısız ev almayı tercih ediyor. yasa var , sözleşme var, herkesin maddi gücü imkanları farklı. kimsenin kendinizi kötü hissettirmesine izin vermeyin,
0
hypathia
(17.10.22)
satışını baltalamak gibi oluyor ama gerçek bu büyük ihtimalle. Ben alıcı olsam duymak isterim bunu.

Satılırsa ilk ay ihbar çekip 6 ay sonra onlar dava açacak, o 1-2 yıl sürecek. Bu sürede oturan kiracılar var. Alan kişinin de bu ihtimali bilmek hakkı. "1-2 yıl oturamayabilirim" diyerek almalı. Babamlar tam olarak böyle bir evi almak üzereler ve artık en kötü bir yıla falan ev boşalır diye umuyoruz.

edit: önceki kontrat gayet yeni ev sahibini de bağlıyor, avukattan gelmişti bu bilgi. ilk ay tebligat gelmezse zaten direkt kabul etmiş sayılıyor.
0
nhk ni youkosu
(17.10.22)
-Kanuna göre yeni mülk sahibi, -tapuda şerh yoksa- tapu devrinden sonra bir ay içerisinde kiracıya evi boşaltmasına dair ihtarname göndermelidir. İhtarname gönderildikten sonra eğer kira sözleşmesi 6 aydan uzun süre sonra bitecek ise, kiracı 6 ayda evi boşaltmalıdır. Şayet kiracı evi belirtilen tarihlerde terk etmez ise dava yoluyla kiracı evden tahliye edilebilir.

Bir avukatın sitesinden alıntı. 1-2 sene bekleme falan yok. İhtar çekildi mi çıkmama durumu olmuyor. Max süre 6 ay. Bu kafalar oldukça 1000 dolar üstü kiralar istemek en doğru olanı gibi görünüyor.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
"Şayet kiracı evi belirtilen tarihlerde terk etmez ise dava yoluyla kiracı evden tahliye edilebilir."

o dava ne kadar sürüyor onu bir sor. Şu an en erken 6-7 aya süre veriyorlarmış ki tek seferde karar çıkmayabilir. Alıcının eve gerçekten ihtiyacı olduğunu kanıtlaması gerekiyor.

Bu arada ben kiracıyım ama babamlar alıcı durumunda iki taraftan da biliyorum olayı.
0
nhk ni youkosu
(17.10.22)
Dava düşen mahkemenin yoğunluğuna göre sürer.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
@OrangeYellow ihtar çekilince pat diye evden çıkma evi tahliye etme gibi bir durum söz konusu değil, ancak dava açmaya hak kazanılıyor 6 ay süre dolunca, dava aşamasında da evde kimin yaşayacağı 1 derece yakını ve, ya da aynı şehirde başka evin olup olmadığı vs gibi konuları kanıtlamak gerekiyor. süre doldu hop kapı dışarı gibi bi durum söz konusu değil, hukuk sizin düşündüğünüz gibi işleyen bir şey değil,

bahsedilen 1-2 senelik süre bu dava aşaması ardından kararın verilmesi ardından kararın temyizi kesinleşmesi vs. ev sahibi kazanırsa evi tahliye ettirir ve dava masraflarını da alır, kaybederse kiracı hakkı olan evde oturmaya devam eder. bu tartışmaya pek açık bir durum da değil zaten.

iyi ki hukuk devletiyiz, iyi ki yasalarımız, bizi ve haklarımızı koruyan sözleşmelerimiz var değil mi.
0
hypathia
(17.10.22)
İyi ne deyim sonsuza kadar otursun. adamın paraya ihtiyacı var belki gerçekten. Bu durumda cidden zorbalık.

"6 ay sonra ev sahibim başta uzun yıllar oturacağım konusunda anlaştığımızı ama fikrini değiştirdiğini evi satmaya karar verdiğini söyledi" adamın paraya ihtiyacı olmuştur. Belki acil bir durum var. Bu nedenle para bulması gerekiyor. Bu durumda ne yapacak? aaa benim kiracım vardı. ben ölsem de otursun mu evde diyecek?

Neyse sen çıkma kardeşim. Eskimo halkları gibi tüne adamın evine.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
@OrangeYellow yeter ki ev sahibi hiç üzülmesin yaaaa, ben 6 ayda bir durmadan 15k ödeyip masraf yapıp ev değiştireyim, zaten bi saatlik iş değil mi, benim zor durumum benim paraya ihtiyacım olup olmamam, haklarıma rağmen mağdur edilmiş olmam filan hiç önemli değil yeter ki ev sahibi olanlar mutsuz olmasın, yeter ki onlar üzülmesin.

sen otur dediğin ben hakkım olmasına rağmen iki katı para verip uğraşmamak adına çıktım gitim, ben burada yasa hak hukuk diyorum, umarım kimse sizin kiracınız olmak zorunda kalmaz.
0
hypathia
(17.10.22)
Ben hiç üzülmüyorum ev sahiplerine. Bu arada benim de kiracım var. Ama diyorum ki müstehak bu tarz ev sahiplerine.

Öncelikle evi alan adam kira kontratını da devralır. Sizin konuşmanızda sıkıntı yok yani.

Bir defa bu yanlış değil. Ev sahibi ile kiracı arasında bir minnet ilişkisi olsun bekleniyor. Ev sahibi istiyor ki sana evin kullanım hakkını verdi diye minnet et.

Ama ortada ticari bir sözleşme var ve bu sözleşme iki tarafı da bağlıyor. Sana kiralarken satacağını söylemedi değil mi? Mesela şunlar bile oluyor. Adam evi ocak'ta kiralamış. Kiralar coşunca haziranda satacağım çık diyor. Yok yaaaa...

Bir de ağlıyorlar evime çöktü, işgalci diye. Allah Allah...

Nedense bu ev sahipleri evini kiralayan sıradan vatandaşa aslan kesiliyor. Ama evini bir iş yerine ya da dükkanını bankaya falan verince hiiiiiiç ses edemiyor. Bakalım kaç dükkan sahibi mülkünü kiraladığı bankaya, evini kiraladığı avukat'a öyle zöt zöt konuşabildi? %150 zam teklifi götürebildi.

Sonuçta evi satıyorsa zaten senin çıkman ya da kalman ev sahibini ilgilendirmez alıcıyı ilgilendirir.

Sen de oturma isteğini potansiyel alıcıyla konuşabilirsin. Hatta ev sahibinin yanında kira için pazarlık bile yapabilirsin.

Bir defa şu bir gerçek. Ev satılsa bile, senin orada bir süre daha yasal olarak oturacağın net. Ev satıldı 1 ay sonra çok diye bir şey olamaz. O yüzden söylemende sakınca yok. Alıcı çık dese bile senin yasal süreni bitirmeni beklemek zorunda.

O zaman adam bilsin ona göre alacaksa alsın. Almayacaksa almasın.

Ev sahibin de birçok ev sahibi gibi keko gibi kirayla geçinirim diye aldığı yatırımlık evin turşusunu kursun.

ben emlakın yatırım olduğunu düşünmüyorum. Kişisel görüşümdür bu. Benim anneanneden kaldığı için duruyor yoksa gidip para verip almadım. Ama kira alırım diye milyonları eve saçan adamlara müstehak bunlar. Az bile:)

Sonuçta alan adam da senin çıkacağına güvenerek ev almasın. Gitsin boş ev alsın.
0
anten
(17.10.22)
@hypathia

abi tamam sen haklısın. ekşi sözlükçü daima haklıdır zaten :) adam hasta paraya ihtiyacı var diyelim yine sen haklısın. Yaşasın Sjw, halkların kardeşliği, sokak hayvanları uhüüüw.
0
OrangeYellow
(17.10.22)
yasaya uygun. 6 ay bekleme süresi var. 6 ay sonunda dava açar. dava 2 yıl sürer. yani tahmini 2.5 yıl oturabilirsiniz.
0
nickini degistiren yazar
(17.10.22)
doğru yapmışsınız tabi ki. kendisi oturacaksa ya da daha yüksek bedele kiraya verme düşüncesi varsa ona göre karar verecek alacak olan kişi de. ya diğer seçeneklere yönelecek ya da yasal süreçle uğraşması gerekeceğini bilerek alacak illa o evi istiyorsa.

öyle 6 ayda atma falan yok bu arada. 1 ay içinde yazılı bildirim yapma şartıyla 6 ayın sonunda açılacak dava ile sözleşme sona erebilir. ayrıca evi satın alan yeni ev sahibi otomatik olarak eski sözleşmeyi de devralmış olur aynı şartlar ile. turunculu arkadaş sallamış baya ama mevzuatta açık açık yazıyor hepsi. dün soru sorup gelen cevapları reddeden kullanıcının yan çarı olabilir kendisi ahdkfkf
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(17.10.22)
doğru demişsiniz. alacak olan kişi, sizin çıkmak istemediğinizi bilerek evi alsın.
evi aldıktan sonra, iharname yollar, davasını açar, davanın bitmesini bekler.
bunları göze alabiliyorsa evi satın alsın, göze alamıyorsa gitsin boş bir ev baksın.
0
de jure
(17.10.22)
ya burada kesin kesin hukuki yorum yapanlara inanmayın. ilk yorum yapan arkadaş tamamıyla sallıyor. hukuk hiçbir şekilde bu şekilde söylemiyor. bir de bu kadar işkembeden sallayıp bu kadar kendinden emin yazmak da bir garip yani.

ev sahibi sebepsiz çıkarabilirmiş işgalci olurmuşsunuz falan… pehh!
0
al sana nick it
(17.10.22)
kiracıların bu tavırları uzun vadede kendilerine zarar. nasıl olsa hukuk yavaş işliyor diye bunu suistimal ediyorlar. tahliye kağıdı olmadan kimse evini kiralamayacak yakında. rayiç bedelin %30'una kadar da düştü kiralar. zaten alınan para harçlık gibi. bu tavırlardan da dolayı birçok ev sahibi evini boş tutacaktır.
0
nick bulamadim
(17.10.22)
19 yıllık kiracıyım. benim ev satıldı.
kira yükseltmesini 1 ay geçe satıldı. çıkmayacağımı belirttim.
yeni ev sahibi noterden yeni kira artışı dönemi için ihtarname çekmek durumunda kaldı.
hala 11 ay oturma hakkım var yani.
0
ankarakecisi
(17.10.22)
Hayir soyledigim yanlis degil. Burada verilen öneriler yasaya uymayıp davalık olmayı içeriyor. Ama o dava kurala uymayan kiracı nedeniyle açılıyor. Bu dava sonunda kiracıya çıkan masrafın çok fazla olmaması, bu davanın kiracı evde işgalci olduğu için açıldığı gerçeğini değiştirmiyor.

Ve evet yeni ev satın aldıysanız, ilk bir ay ihbar çekersiniz kiracının çıkması için, 6. Ayın sonunda kiracı çıkmalı. Ya da sözleşme yenilersiniz. Sözleşmeniz öylece kaldığı yerden devam etmek zorunda değil. Ev sahibiniz değişince sözleşmeniz, kiranız, evde devam edip edemeceğiniz değişir. Zaten bu kurala uyulmadığı için ev sahipleri ile kiracılar davalık oluyor.

Sanki bu davalık olma durumunu sürecin olağan işleyişi gibi aksettirmemek gerekli.

Olaya ev sahibi gözünden de bakmıyorum. Her şey kağıt üzerinde yasalarla net zaten. Uymayınca da davalık oluyorsun. Bu kadar basit.
0
zimbirik
(18.10.22)
Duyurunun ev sahiplerini kiracılardan ayırt ettiren bir cevap külliyatı olmuş :D

Yanlış değil tabii ki. İçinde kiracılı bir ev satın alıp kiracıyı çıkarmak için binbir türlü avukat, noter işleriyle uğraşan biri olarak söylüyorum.

Yeni evi alacak kişinin sizin çıkmaya niyetinizim olmadığını bilmesi çok önemli. Biz evi alırken "Kiracıyla konuştuk, kesin boşaltacak 3 ay içinde" demişlerdi. Sonra binlerce lira masraf ödedik adamı evden çıkarana kadar.

Noterden ihtarlar çekilmeden, size taşınmak için 6 ay süre sunmadan kimse sizi o evden çıkaramaz. Rahatınıza bakın.
0
BuddyGuy
(18.10.22)
ülkemizde okuduğunu anlama oranı gerçekten çok düşük. yoksa yukarıda da aynen söylendiği gibi "Her şey kağıt üzerinde yasalarla net zaten". yeni ev sahibi sadece dava yoluyla sözleşmeyi sona erdirebilir, bildirimle değil. ev sahibinin bildirim yoluyla fesih hakkı olan tek durum 10 yılın dolması.

prnt.sc

www.mevzuat.gov.tr
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.10.22)
(6)

Eskiden inançlı, şimdiyse inançsız arkadaşlar yaşamınızda ne değişti?

psmstc
Gerçek manada inançlı ve Allah'a, Tanrı'ya bağlı olduğunuzu hissettiğiniz zamanla şimdiyi kıyaslarsanız, iç huzurunuz, olayları kabul etme şekliniz ve kaygı seviyeniz değişti mi?Din ve maneviyatın yerine modern insanlar sizce aynı etkide başka birşey koyabiliyor mu?
Gerçek manada inançlı ve Allah'a, Tanrı'ya bağlı olduğunuzu hissettiğiniz zamanla şimdiyi kıyaslarsanız,

iç huzurunuz, olayları kabul etme şekliniz ve kaygı seviyeniz değişti mi?


Din ve maneviyatın yerine modern insanlar sizce aynı etkide başka birşey koyabiliyor mu?
0
psmstc
(17.10.22)
geçen uğura inanmak sorusu vardı. orada verdiğim cevap buna da gider aslında.
bu şekilde kendime ve hayata karşı çok daha adil ve nötr olabiliyorum.

din yerine bir şey koyma ihtiyacım yok zaten. iç huzur da kendi doğrularıma uygun hareket ettiğim sürece elde etmesi gayet kolay. örneğin iyi beslenmek, düzenli spor yapmak, gereksiz ve toksik mevzulardan beynimi arındırmak, insanlığa ve kendime yararlı şeyler yapmak, hayvanlarla vakit geçirmek vs. uzar gider bu.
0
lazpalle
(17.10.22)
manevi bir boşluk hissetmiyorum. olayları kabul etme şeklim değişti, artık tembel bir insan değilim. eskiden olumsuz bir şey olduğunda ya da bir şey ters gittiğinde kader der geçerdim.

şimdi kendi geleceğimi kendim belirleyeceğimi bildiğim için ona göre yatırım yapıyorum hayatıma. mukadderat demiyorum hiçbir şeye. bize böyle uygun görülmüş demiyorum. bu en olumlu etkisi oldu bana inançsızlığın.

'günah' işlememe iradem artık allah korkusundan değil vicdanımdan geliyor. etik anlayışım çok gelişti. bir kötülüğü sadece ilahi bir güç yapma dedi diye değil ölçüp tartıp neden yapılmaması gerektiğini irdelediğim için oldu bu. hem daha iyi empati yapabiliyorum hem de doğruyu yanlışı sürekli ölçüyorum.

zaten önceden de dini şartları yerine getiren bir insan değildim. sürekli namazım yoktu, hayatım boyunca oruç tutmadım. günlük yaşantımda pek değişen olmadı o yüzden.
0
coldegezenkutupayisi
(17.10.22)
eskiden çok inançlı dindar seviyedeydim şimdi eh işte seviyesindeydim. çok araştırdım hatta yokluğun gerçek olduğuna da kafam yatıyor. ancak akıl ve ruh sağlığım için yine de bir şeylerin var olduğuna inanmayı seçiyorum beni rahatlatıyor.

yani kendimi kısıtlayacak kadar dini hayatıma sokmuyorum artık. ibadet yapmıyorum. kendimi daha özgür ve mutlu hissediyorum. deizme de kayıyorum biraz.
0
Hallegadola
(17.10.22)
Yerine bir şey koymadım. Koymaya da ihtiyaç duymadım, duymuyorum. Hatta neredeyse 25 yıl geçti farkındalığımın başladığı günden bugüne ve hala etkilerinden arınmak için çabalıyorum. Çünkü bu sosyal mühendislik ürünü kadim bir parazit ve oldukça zor olsa da zihinden temizlenmesi gerekiyor. Zihin bu parazitin kontrolünden çıkıp arındıkça insan gerçek doğasını anlamaya. masallar yerine gerçeklerle yaşamaya başlıyor.
0
Jazz
(17.10.22)
Aksine huzuru cehenneme, çok eşliliğe, çocuk yaşta hatta çocuklarla evlenmeye, sıkı giyim kurallarına ve homofobiye inanmamakta buldum. Yıllardır en ufak bir şüphe hissetmedim. Ölsem gam yemem artık.
0
ruhen hastayim ben
(17.10.22)
Yanlış kararlardan, tedbirsizliklerden, kadercilikten dolayı teyzemi kaybettik. Akrabalar hep “ömrü yokmuş, allah sevdiği kulunu alır, demekki tedavi olsa da 1 sene yaşayabilecekmiş, ömür uzamaz, kısalmaz vs” dedi durdu. İçlerini rahatlattılar. Ama ben biliyorum ki teyzem ameliyat olsaydı belki uzun yıllar yaşayacaktı. Bu gerçekle yaşamak benim için çok üzücü. İnançlı olan kuzenlerim ölünce teyzemle tekrar bir araya geleceklerini düşünüyorlar. Bense pisi pisine teyzemi kaybettim. Konunun sorumluları ile de ilişkimi kestim.

Bu tip kayıp durumlarında tekrar buluşacağına inanmak, aslında senin kararlarının ömrünün uzunluğunu değiştirmediğine inanmak çok kolay bi yol. Bunu kaybediyorsun inançsız olunca.

Ama onun dışında her şey benim için güzel ilerliyor. İyi insan olmaya odaklanıyorsun ve dinin dayatmalarından, sana vicdan muhasebesi yaptıran anlamsız kurallarından uzaklaşıyorsun. İnsanın vicdanı gelişiyor, etkili çalışmaya başlıyor diyebilirim. Böylece hayatındaki tüm kararları kendi vicdanına göre aldığın için hayatında tutarsızlık olmuyor, iç huzurun oluyor.

Mesela inançlı bir kadınsın. Bir çok din alimine göre başını kapatman ve oldukça kapalı giyinmen gerekli. Ama sen biliyosun ki bir tişörtle sokakta gezmek yalnızca senin seçimin olmalı, kimseye bir zararı yok. Sonra senin gibi düşünen din alimlerine yöneliyorsun ister istemez. Ama içten içe biliyosun ki aynı kitabı okuyup kara çarşafa girmeni söyleyen alimler de var. Sen kendi doğrularına göre yaşasan bile bilinç altında bir çelişki. Her kadın tişört gitmek istiyor demiyorum yanlış anlaşılma olmasın.

İnançsız olunca formül basitleşiyor. Vicdanına, kendi doğrularına uyuyor mu uymuyor mu ona bakıyorsun.

Bir de cin konusu falan var. O konuda aşırı rahatladım. Paranormal hiç bir şeyden korkmuyorum artık. Çarpılmak olsun, musallat olsun, geze mezarlıkta gezmek olsun. Sınırlarımdan arındım diyebilirim.

Yerine bir şey koymayı düşünmüyorum. Gerekte yok.
0
zimbirik
(17.10.22)
(18)

çocuk sahibi olmayı düşünmeyenler

portico quartet
birkaç soru sormak istiyorum sizlere. öncelikle kaç yaşındasınız? çocuk sahibi olmak istemediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? hiç bu kararınız için pişmanlık duyduğunuz oldu mu? çevrenizde hiç belirli bir yaşın üzerinde olan ve bu kararı için pişmanlık duyan bir tanıdığınız var mı? çocuk sah
birkaç soru sormak istiyorum sizlere. öncelikle kaç yaşındasınız? çocuk sahibi olmak istemediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? hiç bu kararınız için pişmanlık duyduğunuz oldu mu? çevrenizde hiç belirli bir yaşın üzerinde olan ve bu kararı için pişmanlık duyan bir tanıdığınız var mı?

çocuk sahibi olmayı düşünenler veya olanlar için de şöyle bir sorum var: hiç bu kararınızı sorguladığınız anlar yaşıyor musunuz?

şu an yirmili yaşlarımdayım ve şimdiye kadar hiç çocuk sahibi olmaya yönelik bir istek duymadım. bir yandan çocukları çok seviyorum, kendimi bildim bileli çocuklarla iyi anlaşıyorum ama kendimi bir ebeveyn olarak hayal edemiyorum. geleceğe dair planlarımı çocuk sahibi olmadığım bir senaryo üzerinden kurguladığım için de kendi adıma şunları merak ediyorum: sizce bu yaştan sonra fikirlerim değişir mi, değişmezse de 50'li yaşlarıma geldiğimde bunun için pişmanlık duyar mıyım acaba?
0
portico quartet
(11.10.22)
41 yaşındayım, çocuklara aşık olan biri olarak hayatımın hiçbir döneminde çocuk sahibi olmayı düşünmedim, tam olarak öyle bir karar verdiğim söylenemez ancak hiçbir zaman çocuğum olsa düşüncesine sahip olmadım, biyolojik saatim de hiç bu yönde çalışmadı diyebilirim.

ablamın çocuğu olduğunda kararımın kendim için daha da doğru olduğunu fark ettim. yeğenime tapıyorum, arkadaş gibiyiz onunla. benden çok iyi bir teyze oldu ancak anne olmazdı.

çocuk yapmadığım için hiç pişmanlık yaşamadım, çevremde evlenen ama asla çocuk istemeyen bir iki tane kadın arkadaşım var onlar da pişmanlık duymadı hatta hepimiz iyi ki çocuk istememişiz diyoruz.

yaşadığım tek sorun 30lu yaşlarda çok fazla olmasa da ailemin biraz beklentisi olması oldu. onlar da artık bana hak veriyor.
0
hypathia
(11.10.22)
27 yaşındayım. Sınıf öğretmeniyim. Öğrencilerimin her birini çok seviyorum. Tatildeyken özlüyorum. Ama hiçbir zaman çocuk sahibi olmayı düşünmedim, düşünmüyorum, düşünmeyeceğim de. Yanlış da anlaşılmasın tahammülsüz bir insan değilim, hiçbir çocuğun kalbini kırmamışımdır.

Geçen gün yeğenime birkaç saat bakmam gerekti. Çok uslu akıllı bir kız. Güzel güzel yemeğini yedirdim, beni hiç üzmedi. Ama antrenman zamanımdan çaldı. Dinlenme zamanımdan çaldı. Özünde kendine düşkün bir insanım. Çok sevsem de, bile isteye ömür boyu kendimi prangalayamam. Ben evine çiçek almayan insanım sağa sola gidersem kurur kalır diye.

Üstelik yapılan araştırmalarda yaşlılıkta en mutlu insanların hiç çocuğu olmayan insanlar oldukları saptanmış. Çünkü bu insanlar hayatlarını birine adamamış ve kendi hayatlarından çalmamışlar. Çocuklu insanlar ise gençliklerini adadıklarıyla, yaşlılıklarını ise boşa çıkan beklentileriyle harcamışlar.
0
ruhen hastayim ben
(11.10.22)
38 yaşında, yeni evli erkeğim. çocuk sahibi olmayı hep istedim. şimdi de istiyorum. çok iyi bir ebeveyn olurum. kararımı hiç sorgulamadım.

kadınlarda hormonal olarak bebeğe karşı karşılıksız duygular gelişiyor (normalde) ama erkeğin işi biraz zor.

şahsi fikrim, pişmanlık duyarsın. kızacaklar olacaktır ama kadınlar için en iyisi evlenip çocuk yapıp adamı boşamak oluyor :) yaşlanınca başında sürekli dırdır eden adam yerine zaman zaman ziyarete gelen, güzel zaman geçirdiğin karşılıksız sevdiğin evladın oluyor. arada sevgili de yaparsın. başını da dinlersin. ooh mis.
0
gabe h coud
(11.10.22)
38'den bildiriyorum, pişman değilim. Çocuk sahibi olmak istemediğime karar vermedim, yani vejetaryen olmaya karar verir gibi bilinçli bir şey değil. Bu konuda bir soruya daha aynı şeyi yazmıştım, çocukken bile çocuklarla iyi anlaşamazdım. Çocuk büyütecek, eğitecek, iyi insan olması için çabalayacak, 2-3 sene uykusuz kalacak sabrım, enerjim, isteğim yok. Birkaç yıla kadar akrabaların "eee, çocuk ne zaman?" sorusu da biterse hiç derdim kalmayacak.

60'larında ve kendi tercihiyle çocuk yapmayan bir tanıdığım (kadın) "hep pişman olursun dediler, şimdi çocuklu arkadaşlarım pişman ama benim hiç pişmanlığım yok" demişti, beni en rahatlatan sohbetlerden biriydi :)

Üç subreddit önereceğim, her bakış açısından ilginç fikirler bulabilirsiniz
www.reddit.com çocuk istemeyen ve çocuksuz yaşayanlar
www.reddit.com çocuk yapmak konusunda kararsız olanlar
www.reddit.com çocuklu insanların genel çocuk yetiştirme forumu (3 deyip 4 önermişim, bu bonus)
www.reddit.com çocuk yapıp pişman olanlar
0
kobuzchu kiz
(11.10.22)
Ya bu zaten bir karar degil. Daha 20lerindesin. Çocuk yapma kararı istersen verirsin ama çocuk yapmama kararı anca 35 de falan alınır. Çünkü 35 den sonra artık ihtimal azalıp riskler gözle görülür olmaya başlayacak. İsteyip istemediğini düşünmen gereken zamanlar.

Ama 20lerinde bunu hiç düşünmene gerek yok. Ben 30dayım şuan. 35 e kadar yolu var diyorum. Sonra karar veririm.
0
zimbirik
(11.10.22)
Ek:
www.bbc.com
Şu da güzel bir söyleşi. Orada konuşan kadınlardan birini tanıyorum, o da altı yıl sonra hâlâ çocuksuz ve halinden memnun.
0
kobuzchu kiz
(11.10.22)
zalbarath
(11.10.22)
29'dan bildiriyorum. Kendimi bildim bileli çocuk sahibi olmak istemedim, bu düşüncem hiç değişmedi. Bana çok uzak geliyor bu düşünce. Ayrıca çocuklara da düşkün değilim maalesef. İleride pişman olur muyum bilmiyorum hissiyatım olmayacağım yönünde, şu an acabam bile yok. Net bir şekilde çocuk istemeyen kendim hariç kimseyle karşılaşmadım çevremde.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(11.10.22)
28 yaşındayım. hayatımın büyük bölümünü klasik evlen-çocuk sahibi ol hayaliyle geçirmiştim. son 2-3 yıldır fikrim tamamen değişti.

kendime bile yetemiyorum, param yok, en az 20 sene bir insanı yetiştirmek için motivasyonum hiç yok. zaten eşim veya sevgilim de yok, olsa bile kimsenin bir yıldan fazla tahammül edeceğini sanmıyorum.

çocuk sahibi olursam korku ve kaygıdan hem onu berbat yetiştiririm hem kendim deliririm muhtemelen.

çocukları çok seviyorum. hatta filtresiz kafalarından dolayı ciddi ciddi oturup sohbet etmekten büyük keyif alıyorum. senin yıllarca düşünsen akıl edemeyeceğin şeyler söyleyebiliyorlar. ne bileyim bir çocuğa basit bir numara öğretmek bile büyüleyici bir şey, belki 30 sene sonra diplomat olacak bir insan yavrusunun aklında yepyeni bir kapı aralamış oluyorsun. o açıdan çocukları mucizevi buluyorum, süper sevimli bıcırık şeyler.

ama ben 30 yaşına yaklaşmışken önünü göremeyen birisi olarak onun sorumluluğuna girmem. giremem. her şeyin iyi olacağı garanti edilse bile istemem sanırım. 7/24 sürekli enerji lazım çocuğa. niye ki?
0
der meister
(11.10.22)
29 yaşındayım. Sadece bir çocuk istiyorum. Ekonomik olarak çok zor olduğunu fark edince bunu düşündüm. Çocuk bence yaydan çıkan ok gibi. Herkes başlarda çocuğun bezini düşünüyor da bu insan hep bebek kalmıyor ki. Bunun lisesi var, üniversitesi var. Düşün, askerlik yaparken kocaman insanken bile ailen para gönderiyor. Bebekleri, çocukları çok severim ama durum böyle.

Ben çocuğumla hafta sonu basketbol oynamak, ona bir sürü şey öğretmek istiyorum şimdi bile. İlgi açısından sorun yok.
0
dissendium
(11.10.22)
29 key. kimseyi kendimden daha fazla önemsemek istemiyorum, o yüzden şu an çocuk düşünmüyorum. ilerde nolur bilmem.
0
summer timetable
(11.10.22)
32e. 4 yaşından beri istemiyorum çocuk. sebebi tamamen sana muhtaç birinin sorumluluğunu almak istememek tabii. Hele tr’de. Tr olmasa da istemezdim de neyse.
0
the real brad pitt
(11.10.22)
bu soru her yıl ortalama iki veya üç kez sorulur duyuruda ve ben de her seferinde cevaplarım:)

33 yaşında bekar bir erkeğim, 30 yaşından sonra net çocuk istemediğimi farkettim hatta bundan dolayı evlilik de pek düşünmüyorum, sebebine gelecek olursa çocuk büyütmek bence çok zor bir olay, kendinden ve zamanından büyük fedakarlıklar gerektiriyor ve ona en iyi şartları sunamama kaygısı da beni istememeye yöneltiyor, bunun yanında psikolojik danışman olarak uzun zaman çocuklarla çalıştım, dolayısıyla bu da beni istememeye yöneltti.
0
blue rebel motorcycle club
(11.10.22)
en son lisede kızım olsun diye düşündüğümü hatırlıyorum. o da toplumsal ve çevresel sebeplerden dolayı bir zorunluluk gibi görmemdendi sanırım. fakat sonra düşüncelerim çok farklı noktalara evrildi. evlenmeyi de istemiyorum çocuk yapmayı da. kişiliğim müsade etmiyor, isteğim sıfır... 35 k. çocukları acayip severim ama.
0
anna sun
(11.10.22)
29K
cocuk bana cok buyuk bir sorumluluk olarak geliyor ve hayatimda fazlasiyla sorumluluk alanim oldugunu dusunuyorum. hayati da hayata bir bir insan getirecek kadar yasamaya deger bulmuyorum.
0
tuborg yesili
(11.10.22)
35k, 1.5 yaşında kızım var. Kariyerime ara verdim evde onunla ilgileniyorum. Döndüğüm zaman ortada bir kariyerim bile olmayabilir. Uykusuzum, çok yorgunum hatta bitiğim. Vücudum inanılmaz bozuldu. Ekonomik olarak kendimi geri plana attım, onun ihtitaçlarını fazlasıyla karşılamaya çalışıyorum, aslunda eşim de aynı. Şu saatte dahi (1.22) diş sıkıntısından dolayı 10 dk da bir uyandığı için ayaktayım.

Yaşadığım lohusa depresyonu zamanı haricinde, ki o zaman ne gerek vardı çocuğa dertsiz başıma dert aldım diye düşünüp böyle düşündüğüm için süçluluk hissiyle sürekli ağlıyordum, varlığından bir saniye bile pişman değilim. Ennee ennee diye sarılıp, ağzını açarak yanağıma dokundurması ( öpüyorum zannediyor) yeter. Gelecekte de ondan beklentim mutlu bir hayatı olması, yaşlılıkta filan da bana bakıp hayatını çürütmesi en en en son isteyeceğim şey olur.

20 li yaşlarda çocuk ister miyim diye bile düşünmeyecek kadar çocuk fikrine uzaktım. Bence çocuk isteğini biraz da hayatımızdaki insan belirliyor. Evlenme fikrim de hiç yoktu mesela karşıma eşim çıkana kadar. Evlilikte de evrilerek çocuk ister gale geldik. Eğer evli değilseniz, şu an çok da kafa yorulacak bir durumunuz yok bence.
0
physcos physcos
(12.10.22)
yaş 31. çocuklarla da çalışan bir spor eğitmeniyim. kendimi bildim bileli çocuk istemem. çocukları severim, iyi anlaşırım vs. ama ebeveyn olmak hayatının yarısından fazlasını çocuk için yaşamak demek. ben hayatımı bir veya birkaç çocuğa adamak istemiyorum. hem maddi hem manevi aşırı bir yük gibi geliyor bana. hele ki zaten böyle sikik bir dünyaya çocuk getirmek... ne bileyim.
0
motosiklet burclu adam
(12.10.22)
38 yasindayim. Cocuklugumdan beri hicbir zaman cocuk sahibi olmayi istemedim. Bir donem biraz dusundum, ama istemedigim gercegi cok net oldugu icin ustunde cok durmadim. Bebekleri cok seviyorum, cocuklarla pek iletisim kuramiyorum. Surekli enerjileri, oradan oraya kosturmalari, hep konusmalari, ilgi beklemeleri, hayatimin her kararini onlari dusunerek verme fikri, yillarca uykudan feragat etme, endiselenme, ve butun bunlara karsilik ne benim hayatta kalacagimin ne onlarin saglikli sekilde hayatta kalabileceklerinin garantisi olmamasi inanilmaz korkutucu geliyor. Ayrica hamile kalmak istemiyorum.

(Ogretmenim, genc insanlarla cok zaman geciriyorum ve dunyaya bu sekilde hizmet ettigimi dusunuyorum. Bir de cocuk yetistirmeme gerek yok bence.)

Bu konuda cok kitap, makale vs var. Onlari okuyup baska insanlarin fikirlerini ve nedenlerini duyarak dusuncelerinizi biraz daha sabitleyebilirsiniz belki.
0
sopiro
(12.10.22)
(19)

35 inden sonra aşk mı, mantık evliliği mi?

atar ramazan
iki aday var. birisiyle yeni tanışılmış. hoşsohbet, güzel, iyi de eş olur ama heyecan hiç yok. diğeri ise yuzune bakarken dahi bu yaştaki koca bir adamın yüreğini pırpır ettiriyor ama eş olur mu konusu tam bir muamma. adamın başından berbat bir evlilik geçmiş, maceralara aksiyona doymuş. daha çok de
iki aday var. birisiyle yeni tanışılmış. hoşsohbet, güzel, iyi de eş olur ama heyecan hiç yok. diğeri ise yuzune bakarken dahi bu yaştaki koca bir adamın yüreğini pırpır ettiriyor ama eş olur mu konusu tam bir muamma. adamın başından berbat bir evlilik geçmiş, maceralara aksiyona doymuş. daha çok detay var anlatılması gereken tabi ki ama ana hatlar bu şekil.

şimdi bu adam hangi yoldan gitsin. sakin ama garantili yoldan mı, yoksa uçurumlu ama manzarası güzel yoldan mı :)
0
atar ramazan
(30.09.22)
İkisini de haklı olduğunuzu düşündüğünüz bir konuda eleştirin.

Hangisi sakin kalıyorsa onu tercih edin.
0
psmstc
(30.09.22)
Bu anlattiklariniz kadarıyla tabi ki ilgi duyduğunuz ile devam edin. Ama ilgi duyduğunu kişi ile tartışamıyorsanız, kafanız uymuyorsa o zaman ikisini de salın.

Saygı, sevgi, cinsellik, sadakat vs. Bir evlilikte olmazsa olmaz etmenler bunlar. Biri bile olmasa o evlilik çatlar. Siz daha tam olarak bir sevgi(romantik anlamda) olmadan ilk seçeneği değerlendirmeye almışsınız. Bu gidişle cinsellik de biraz zor olur. Bunların ikisi olmadan da evlilik asla yürümez.

2. Seçenek ile bu 4 lüyü yakalayabiliyorsanız knunla devam edin bence.
Ama önemli olan size ne hissettirdiği. Mantık evliliği yaparsanız karşınıza kalbinizi pırpır ettiren biri çıktığında çok zorlanırsınız.
0
zimbirik
(30.09.22)
Asksiz tutkusu heyecandiz iliski olmaz. Ev arkadasi bulun daha iyi.
0
mor oje
(30.09.22)
İki aday da sizinle evlenmek istiyor mu?

Evlenmeyin. Sırf evlenmiş olmak için evleniyorsunuz çünkü.

Edit: Ayrıca başka seçeneklere kafa yorabiliyorsanız ikincisi aşk değildir.
0
ruhen hastayim ben
(30.09.22)
normalde aklınızda kimse yokken, illa bir daha evlenmek istiyorsanız birinci seçenek belki o zaman incelenebilir.
o zaman bile bence sağlıklı olmaz ama tartışılabilir.

ama sizi zaten heyecanlandıran biri varken diğer seçeneği düşünmek resmen gelecekteki mutsuzluğunuzun garantisi olur.
aşkın da yaşı olmaz zaten, yani "25ken aşk mantıklı, 35ken olmaz" diye düşünce kalıplarından çıkın bence.

diğer yandan, madem başınızdan bir evlilik geçmiş, acele etmenize gerek yok.
evlenmeyin, birlikte yaşayın anlamında demiyorum, ki o da bir seçenek her zaman.
ama zaten evlenmişsiniz, kadın da değilsiniz, doğum vb. derdiniz yok.
isterseniz 50 yaşında evlenirsiniz tekrar.
0
blatta hiberna
(30.09.22)
Evlenmeyin. Sırf evlenmiş olmak için evleniyorsunuz çünkü. +1

Evlenmek zorunda mısınız? İki aday da evlen benimle diye ayaklarınıza mı kapanıyor? Siz niye illa ikisinden biriyle evlenmek istiyorsunuz? Bunların cevaplarını kendinize verin, sonra heyecan olmayan kadıncağızı bırakın, karşılıklı heyecanlanacağı birini bulsun. Heyecan olan kadıncağızı da bırakın, "eş olur mu" diye düşünmeyen birini bulsun.
0
kobuzchu kiz
(30.09.22)
Siz eş mi arıyorsunuz heyecan mı? Heyecansa evlenmeyin, eş arıyorsanız da 1'e temkinli yaklaşın. Belli olmaz belki tanıdıkça cozutacak veya tanıdıkça mıknatıslanma oluşacak.
0
muhayyer divan
(30.09.22)
@ruhen hastayım ben. evet birincisi ile baştan evlilik maksatlı bir tanışıklığımız oldu. öbürü de uzun yıllardır alttan alttan mesaj veriyor ama cesaret edemiyordum. şimdi bana bir cesaret bir özgüven geldi.
0
🌸atar ramazan
(30.09.22)
@kobuzhcu kız yani kimse kimsenin ayağına illa evlenelim diye kapanmaz diye düşünüyorum. sorduğum soruda da cinsiyetçi bir yaklaşımım oldugunu düşünmüyorum. artık düzen istiyorum hayatımda bu yüzden de evlenmek istiyorum. bu ayıp mı günah mı? ve ortada iki alternatif var ikisinin de artıları ve eksileri var kafam aşırı karıştığı için de sizinle paylaşıyorum. insanlar keşke hayata bakış açılarına göre yargı dağıtacaklarına karşıdaki ne diyor diye anlamaya çalışsalar.
0
🌸atar ramazan
(30.09.22)
@muhayyer divan ben ikisinin kombinasyonunu arıyorum galiba. hem tembel pazar kahvaltıları yapabileceğim hem de bundan 5 sene 10 sene sonra bile içimi titretecek birini arıyorum.
0
🌸atar ramazan
(30.09.22)
@sofrabezinde kuruyup kalan pirinç tanesi ya evet bu kadar korkmamdaki temel sebep bu zaten. ama herkesin hikayesi farklı. bu heyecanlandıran arkadaşı 10 yıldır tanıyorum aşağı yukarı. ufak bir manitacılık geçmişimiz de olur gibi oldu ama hiçbir zaman birbirimizden kopamadık. aradan 6 ay geçse bu sürede hiç görüşmesek te muhabbetimize kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. ki bu bence çok önemli birşey.
diğer yandan 1 nolu aday kişisi de çok aklı başında, mantıklı, rasyonel yani muhtemelen evlenirsek sorunsuz ama sıkıncı bir evliliğimiz olur.
0
🌸atar ramazan
(30.09.22)
atar ramazan çok yanlış yoldasın. Evlendiğin kadın hasta olsa heyecan duymadığın birinin zor zamanında yanında olacak mısın? Mantık sadece mantık gerektiren durumlarda işe yarar. Hayatın büyük bir kısmı mantık dışıdır. Sevdiğin insanı tercih etmelisin.
0
dissendium
(30.09.22)
@dissendium size göre öyle olabilir. ben gerçekten severek evlenen çift sayısının çok az oldugunu düşünüyorum. kaldı ki aşkından ölsen de sonunun mutlak mutsuzluk oldugu bir ilişkiye başlamak ta mantıksızlık. yani tutkulu ilişkilerde bile bir mantıksallık aranmalı. hasta olsa demişsiniz de hasta olunca yanında olmak sevgiyle ilgili değil insanlıkla ilgili bence. Asla öyle bir durumda yalnız bırakmam evlendiğim insanı. konuya çok farklı yerlerden bakıyoruz. ben bu hayatın büyük kısmının mantık içi oldugunu düşünüyorum. :) önemli olan mantıklı olacağız derken hayatı ıskalamamak.
0
🌸atar ramazan
(30.09.22)
Arzuladığın kadını seç.
0
Hallegadola
(30.09.22)
İkisinde de içine sinmeyen şeyler var.
Zamana bırak.
Acele etme.
Bunun üçüncüsü var, dördüncüsü var.
'Kesinlikle budur.' demiyorsan O değildir.
0
Mirket
(30.09.22)
Mantık evliliği diye yola çıkarsınız Allah karşınıza birini çıkarır aşık olur herşeyi unutursunuz.

Sakin ama garantili yol varken macera niye?
0
beemaker
(01.10.22)
yüzüne bakılmayacak kadar çirkin, ya da hiç konuşulmayacak kadar muhabbeti kötü değilse kesinlikle 1.
0
nuisance
(01.10.22)
akliniza en sefil en caresiz oldugunuz halinizi getirin
en parasiz, en rezil

hangisi destek olurdu size?
ben esimle sevgili olduktan 3 4 ay sonra, eski kiz arkadasima verdigim borcun geri gelmemesi sebebi ile maddi olarak zorluk cektim 6 ay kadar, arabami sattim.

3 4 aylik kiz arkadasim bana "bana lazim degil sen kullan" diye kendi arabasini verdi
baska kiz olsa, "araban yok, gorusmemiz artik zor ayrilalim" derdi

guvenebildiginizle evlenin
0
Corc
(01.10.22)
Yazı tura atın ciddi ciddi, çıkan kadına bilinçaltınızın verdiği ilk tepki üzülmek olursa diğerini seçin. Rahatlama olursa da çıkanı seçin.
0
inawen
(01.10.22)
(11)

Yabancılar Ne Yemeyi Sever?

sacrilegious
20 farklı milletten insanla bu akşam iş çıkışı bi buluşma planladık. Herkes birşeyler getirecek yiyecek-içecek. Ne götürmeli sizce? Teşekkürler.
20 farklı milletten insanla bu akşam iş çıkışı bi buluşma planladık. Herkes birşeyler getirecek yiyecek-içecek. Ne götürmeli sizce?

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(30.09.22)
- donut
- türk mekandan alınan baklava
0
mstiteltr90
(30.09.22)
yurtdisindasin herhalde, guzel borek (bulgarlar yapar) bulursan patlat.
0
cooperr
(30.09.22)
Ben böyle ortamlara midye, sarma, çiğ köfte falan götürüyorum
0
jazzabel
(30.09.22)
döner, hiç sekmez.
0
anten
(30.09.22)
Herkesin yiyebileceği evrensel fastfoodlar ve buna benzer yerel yiyecekler köfte, börek, döner işte aklınıza ne gelirse. Salatalar, çorbalar vs.
0
beemaker
(30.09.22)
Ben benzer bir gruba mercimek koftesi yapmistim. Cok lezzetli bulmuslardi ve vegan oldugu icin ekstra sevilmisti.
0
pike
(30.09.22)
humus. henuz sevmeyen yabanci gormedim.
0
sir gawain
(30.09.22)
Mercimek köftesi, kabaklı yoğurtlu mezeler, sarma, çiğ köfte olursa o da güzel.
0
zimbirik
(30.09.22)
akşam yemeğine eşlik edecek mezeler ortama renk katabilir. kolay hazırlanması açısından havuç tarator ve haydari yardımcı olur. imkana bağlı olarak deniz börülcesi ve dolgulu kiraz biber de fena olmaz. ben pek sevmem ama musakkayı seven de çok gördüm. son olarak zirveye yükselmek istiyorsanız yaprak sarması
0
bravoteam
(30.09.22)
Kısır hem pratik hem lezzetli :)
0
chihirovekohaku
(30.09.22)
Pide
0
hot potato
(30.09.22)
(31)

Okuyarak enayilik mi yaptık?

birmilyonunvarmi
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.

Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26 yaşımda bu halimle ay sonunu getiremiyorum. Bırak sıfır arabayı 15 yaşında araba almak bile benim için çok zor.

Konuya dönelim, bizler okuyarak enayilik mi yaptık?
0
birmilyonunvarmi
(24.09.22)
Hem evet, hem hayır. Hayır, enayilik yapmadınız çünkü denge tekrar kendini bulacaktır, şu an herkes niteliksiz iş gücünün ya da zanaatkarların çok iyi kazanıyor olduğunun farkında ve üniversitelere olan eğilim gittikçe azalıyor. Eğer bu eğilim doğru yönetilir de tekrar nitelikli insan enflasyonu oluşturulmazsa orta vadede düzelme başlar. Umarım artık doğru düzgün bir istihdam planlaması yapmanın önemi kavranmıştır. Türkiye çok yanlış bir şey yaptı, bir yandan "biz ara eleman ülkesiyiz, bizden mucit çıkmaz" mottosu savunulurken bir yandan da yeterli iş planı olmadığı halde çok fazla sayıda üniversite açarak eğitim siyaseti yaptı. Hal bu oldu.

Evet, enayilik yaptınız çünkü muhtemelen bu düzelme bizim neslimizi ilgilendirmez. Biz hayatın çoktan gerisinde kaldık. Sadece bir nebze toparlanma olur her şey yolunda giderse. Yani evet, niteliksiz iş gücünün patladığı, tarihteki bu ender dönemlerin birinde yanlış bir tercih yaptınız.

Ama sizi rahatlatacaksa, 17-18 yaşında bunun böyle olacağını bilemezdiniz.
0
akhenaten
(24.09.22)
sizin berber olup tek başınıza bir dükkanı işletebileceğiniz ne malumdu? artık telefon modeline göre statü belirlemeyi birakalım ayrıca. lise ögrencileri ip11 kullanıyor ceplerinde 5 lira yok. eskiden arabasına saatine vs göre bi şeyler ayırt edici gibi görünürdü bu işin telefona düşmesi aslında hepimizin ne kadar fakirleştiğinin göstergesi. 10-20bin liralık şeylerle zengin sanıyoruz he
0
ala09
(24.09.22)
Kısmen evet.
0
OrangeYellow
(24.09.22)
karsindaki adam kendi isini yapiyor, sen birinin yaninda calisiyorsun. en buyuk temel fark bu. oradan baslayarak hesabini yapabilirsin.
0
idexo
(24.09.22)
Net cevap; evet.
0
etna
(24.09.22)
Kendimi de dahil etmek uzere evet, uluslararası firmada çalışıyorum, elektronik haberleşme sektöründe ve dediğin gibi ay sonu gelmiyor, ama aşağımızdaki kuruyemisci bu dönemde sıfır Peugeot 508 aldı. Üstelik iş stresi de yok.
0
mirty
(24.09.22)
Eğer mühendis olma, okul okuma sebebiniz çok kazanmaksa evet hata yaptınız.

O berber hem işinde sizden daha tecrübeli hem de kendi işini yapıyor. Ayrıca fiziksel de bir iş, ofiste masabaşı bir iş değil.

Bir berberin yanında çalışsaydı büyük ihtimalle sizden az kazanacaktı. Siz de bir mühendislik şirketi kurarsanız büyük ihtimalle berberden fazla kazanacaksınız. Diploma ile para arasında bu kadar net bir ilişki olması gerektiğini düşünmeyin.
0
michael_knight
(24.09.22)
Ben okudum ve üniversite deneyimini,yurt hayatını, gurbeti öğrendim. Daha üniversitenin ikinci ayında ihtiyacım olmadigi halde işe girip çalıştım sırf insan ilişkilerim guclensin diye. Üniversitede işimi kurdum. Şimdi bir muhendisin on katı kazanıyorum ama üniversite yıllarımı doğru degerlendirmeme borçluyum hepsini. İyi ki okumuşum
0
alimcgraw
(24.09.22)
Soruya cevap değil ama telefon örneğiniz üzerinden konuşursak, kime ailesinden neler kaldığını bilemeyiz. Her kazanç mesleki kazanç olmayabiliyor yani. Çok alakasız, para etmez diyeceğimiz araziler çok büyük paralara satıldı geçtiğimiz 10 - 15 senede.
0
cometome
(24.09.22)
bu ne kadar sığ bir yaklaşım. berberin (ki yaşı ailesi v.s. belli değil, belki aileden desteği v.s. var veya geçmiş birikimi) bir iphone alıp bir de yurtdışına çıkabilmesi böyle bir karşılaştırmaya neden olmuş.

okuyarak enayilik yapmışsınız çünkü maalesef size pek bir şey katmamış en azından böyle karşılaştırmalar yapmayacak kadar.
0
nuisance
(24.09.22)
Herkes sadece berber örneğine odaklanmış ancak berber burada sadece bir örnek. Soruyu soran arkadaş da gördüğü tek bu örnek üzerinden bir sonuca varmamıştır eminim.

İçinde olduğumuz durumda resmi verilere göre ülkenin %50 civarındaki bir kısmı asgari ücretle çalışıyor. Beden işçilerine yüksek bir talep var. Çoğu şantiyede beden işçileri başlarındaki mühendisle neredeyse aynı maaşı alıyor, hatta mühendisten fazla maaş aldıkları örnekleri bizzat kendi gözlerimle gördüm. Bugünkü durumda somut olarak, yüksek öğrenim görmek çok da çekiciliği kalmamış bir durum.

"Sen iyi olduktan sonra her şekilde kazanırsın" gibi şeyler söylenebilir ancak alanında çok iyi olan insanlar zaten her zaman, her yerde, her koşulda kazanır. Burada problem en iyisi olmak değil, problem ortalama bir hayat sürmenin çok zorlaşmış olması. Yani ya çok iyi olacaksınız ya da hiçbir şey olmayacaksınız durumu var.

Sorunun bir cevabı da bu aslında. "Orta direk" değil artık kimse. Okumak, okumamak önemli değil. Hal böyleyken insan ben neden bunu yaptım diye sorabilir elbette.
0
akhenaten
(24.09.22)
berber imkansizliktan ya da kendi seciminden dolayi okumamis olabilir ve islerini kurmus belli bi gelir seviyesine cikmis olabilir. inanamiyorum en az lisans mezunu birinin iphonu, samsungu kistas yapip okula gitmeyi enayilik gormesine.
kisaca cevap: asla degil ama sizinki enayilik olmus +1
0
Kittie
(24.09.22)
hayır.
0
ya ben lan neyse
(24.09.22)
Okumasaydin otomatik olarak berber olmayacaktin ki?

Berberlik muhendislikten daha zor, pis ve ogrenmesi cok daha mesakkatli bir is ve bu kucumseme durumu garip olmus.

Okumasaydin gerceklesme ihtimali en yuksek ihtimaller soyle:
1. asgari ucretle herhangi bir is
2. tumden issizlik

Okuyarak hata yaptim, bak futbolcular benin 1 yilda kazandigimi 1 haftada kazaniyor diye hayiflanmak kadar sacma.
0
hot potato
(24.09.22)
@hot potato + 1

toplumda sizin mesleğinize göre albenisi daha kötü gözüken bir çok meslek var sizden 90910295 kat daha fazla kazanıyor. çünkü bunun da bir nedeni var.

yani siz mühendis oldunuz diye toplumun çoğundan daha iyi kazancaksınız diye bir şey yok. buna kanıp mühendis olduysanız o zaman hata yapmışsınız. aksi halde belli bazı ön koşullar, yetiler vs. yok ise sizin de çoğumuz gibi yüksek tahsil yaparak iş piyasına dahil olmaktan başka çareniz yoktu.
0
AlsterWasser
(24.09.22)
Berber aslında şirket sahibi, sen ise bir şirkette çalışansın.

Sen eğer bir berberde çalışırsan çok daha kötü bir hayatın olur şuandakine göre. Ama eğer kendi çalıştığın gibi bir şirket açarsan o zaman daha iyi şeyler kazanabilirsin.

Ama şirket sahibi olmak her zaman zordur, meşakatlidir. Daha risklidir. Ticaret kafası da gerektirir. Öyle dükkan işletmek de kolay şey değil yani. oturmuş bir dükkanı devralmak kolay. Ama sıfırdan bir zanaat öğrenip, buna uygun bi işletme açmak vs kolay değil.

Bir işe girip çalışmak, bir dükkan açmaktan daha güvenli bir seçim, bu yüzden de daha az kazandırıyor doğal olarak.
0
zimbirik
(24.09.22)
Ek olarak, benim kuaförüm çocuğunu 14 yaşında yanında part time çalıştırmaya başladı. 18 yaşın bu işi öğrenmeye başlamak için çok geç bir yaş olduğunu söylüyordu. Yani o meslek de o kadar kolay değil
0
zimbirik
(24.09.22)
diploma sahibi olup maaşlı çalışmak ile okumayıp zanaatkar olmak seçimlerini yaparken incelenen parametreler 20 yıl önce başkaydı, bugün başka. çocuklarını bir ustaya değil de bir öğretmene teslim edenler bugünlerin geleceğini bilmiyorlardı. çünkü o anne ve babalar, bir memurun ya da okuyup bankada çalışan, fabrikada mühendis olan, plazada beyaz yakalı olan bir diplomalının maaşıyla, kendi ömür sınırları dahilinde ev, araba ve hatta yazlık alabildiğini, nispeten de orta sınıf hayatı yaşadğını biliyor ve görüyorlardı. belki kendileri de bu şansa sahip olmuşlardı. bu yüzden enayilik diyemeyiz. öngörüsüzlük de diyemeyiz. koca bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısını değiştirebilecek kadar kötü bir yönetimin başa gelip 20 yıl gitmeyeceğini öngörebilmek mümkün değil. yani sahil kenarından, denizi gören, denize sıfır bir ev alıyorsun. sonra birileri senin evinin önündeki deniz kıyısına beton dolgu yapıyor metrelerce ve oraya gökdelen dikiyor. ve senin yapacak bir şeyin yok. bu enayilik değil yani, talihsizlik.
0
durbakalim
(24.09.22)
@durbakalim iyi bir noktaya değinmiş.

Bundan 10 yıl önce Rusya ile Ukrayna'nın savaşacağını, Türkiye'de darbe yapılmaya çalışılacağını çok az kişi tahmin edebilirdi. Bize 3. Dünya Savaşı çok uzak geliyor, olmaz diyoruz, ama o da olabilir. Bugüne kadar iki kez oldu, üçüncüsü niye olmasın. Bugüne göre değerlendirmek doğru değil. Değerinin bilindiği bir ülkede okuduğun için çok mutlu olabilirsin.

Ben kendi adıma enayilik yaptığımı düşünmüyorum. İnsan karakteri neye uygunsa onu seçer. Benim karakterimde üniversite eğitimi almak vardı. Okuduğum için mutluyum istediğim gibi işler bulamasam da.

Bazı berberlerin iyi kazandığı doğru. Ama ben uğraşmazdım bu işle.
0
dissendium
(24.09.22)
araba tamircisi ve oto elektrikçi olan 2 arkadaşım çocuklarının ilköğretimden sonra çıraklık eğitime verdi. oto elektrikçi olan arkadaşın çocupu 18 yaşına geldi, bayan kuaförü, resmen para altında.

ötekisi de hem çalışıyor hem çıraklık eğitime gidiyor, 14 yaşındaki çocuk 3 kuruş maaşla hayat geçmez diye söyleniyor şimdiden. tabi bunun babasına haftada 3 tane motoru patlak araba gelse en az 60 lira kar bırakır. bi yağ bakımından 500 lira alıyolar, günde 4 5 tane kesin geliyor, ufak tefeği yok parçacıdan geçirmesi, yok eline kalan çıkma parçalar derken, toplayınca deli para oluyor.
0
killerbee
(24.09.22)
Çoğu mesleğin "bazisi" iyi kazanıyor.
Benim de berber tanıdıklarım var mutlu değiller. Ama berber olup deli mutlu olan da var. Yani bu garanti değil ki.

Ama hep böyle başarılı örnekler göz önüne sokulur hiç değişmez. Avrupa için de iste mavi yaka/zanaatkar goygoyu var ama kimse o noktaya gelinene kadar kaç para alınıyor vs bakmıyor. Herkes 4-5 bin euro kazanıyor saniyorlar.

Neyse yani bir örneğe bakıp hata mı yaptım demek saçma. Bu mantıkla ben de size izmir'de müdürlerine 80-100 bin lira veren, dövizle para veren, yöneticilere a3 veren yerler söylerim. Ama bunlar da başarılı örnekler gene.

Ha herkesin üniversite okumasının saçma olduğuna inanıyorum ama bu herkesin iş yeri sahibi olması gerektiği düşüncesi kadar saçma.
0
logisticsmanager
(24.09.22)
Ne okuduğuna bağlı. Mesela benim üniversite okumama gerek yoktu. Burslu olarak okudum ama bana tek faydası %100 ingilizce olduğu için bana ingilizce katması oldu. Toplamda 6 sene okudum, 4 senesi çöp. Evet çöp olan kısmı lisans kısmı. Aile ve toplum baskısı+merak diyebilirim okulumu bitirmemi sağlayan şeyin.

Ben şahsen gerçekten eğitim veren 3-5 üniversite haricinde türkiye'de üniversite okumanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ortalık her meslekten ortalama okuldan mezun olmuş insan kaynıyor. Gerçekten bu kadar mühendise, mimara, avukata, iktisatçıya, ve sözel puanla alan herhangi bir bölümden mezuna ihtiyaç yok.

Çok net diyorum bu ülkede 100 üniversite varsa 90'ı kapatılmalı. 100 akademisyen varsa 95'i kapı önüne konmalı. Bu ülkenin en büyük fabrikası boş beleşten üniversiteler.
0
denizgonen
(24.09.22)
Mezun enflasyonu mağdurusu , ve berber vergi ödemiyor, üstüne kaçırıyor. Türkiye'de parayı bulabilmenin yegane yolu, ticaret ~= vergi kaçırmak.
0
wiekannich
(24.09.22)
berberlerin işi de epey düştü
kendi traş olmayı öğrenenler
genel olarak saçları problemli zaten ülkenin
artan traş ücretleri

işinde en iyi olmadıktan sonra zengin olamazsın
0
bir soru sorcam
(25.09.22)
Uzunca bir süre bende böyle düşündüm. Sonra farkettim ki şu an sahip olduğum statüyü okumadan elde etmem mümkün değildi.

Rakiplerim dahi hayal edemezlerdi. Hepsini yenince herşey çok başkalaşıyor. Az okumak, öz okumak lazım.
0
baldan kaymak
(25.09.22)
bence evet. türkiyede üniversite okumaya çok büyük önem atfediliyor. herkes okuyup masa başı iş, memuriyet peşinde koşuyor. senin bölümünden veya benim bölümümden her sene binlerce mezun çıkıyor. benim durumum iyi ancak bizi kandırdılar ve yıllarca oyaladılar. benim berberim de çıkan her iphone u alacak gücü var. bugün 13 pro max almış. ama benim bir sürü meslektaşım alamıyor. okuyan ve çalışan arkadaşlarım da alamıyor. insanları bir hayalle kandırdılar. şimdi köle gibi çalıştırıyorlar.
0
paintov
(25.09.22)
Brolar sakin. Bana amma sallamışsınız :d

Ezberci eğitimin getirdiği klasik beyaz yakalılıkla çoğunuz ana fikri dahi anlamamışsınız. Berber burada sadece bir örnek. Kırtasiyeci de benden fazla kazanıyor, kuruyemişçi de benden fazla kazanıyor. Ben ise az kazanmıyorum, hatta burada bana sallayanların çoğundan fazla kazandığımı düşünüyorum ama bu para bana yetmiyor. Gidip iphone 14 alamıyorum. Ayrıca mesleğimde kendi yaş grubumun en başarılılarından biri olduğumu söyleyebilirim. O yüzden bana sallamayı kesin.

Ayrıca berberi küçümsediğimi nereden çıkardınız? Ben bluetooth le ile lorawan ile wifi ile ethernet ile iot projeleri geliştirirken o adam saç kesiyor antep fıstığı satıyor. Sadece daha fazla kazanmayı hak ettiğime inanıyorum.

Bir de bana para için mi okudun demiş üstte biri. Yok kanka hayrına okudum ben. Ne parası?
0
🌸birmilyonunvarmi
(25.09.22)
@birmilyonunvarmi o iş öyle olmuyor maalesef, ticaret > maaşlı çalışmak. Atomu da parçalasan bir sistemin parçasısın ve işveren seni başka biri ile değiştirebilir.

Kimin ne kadar kazanmayı hak ettiği çok farklı bir konu, sonuçta iş kuran insan ortaya bir sermaye koyuyor. Ticari risk alıyor. Bir ara 3-5 lokmacı köşeyi döndü 300 tane lokmacı açıldı. Sonra hepsi kapandı. Piyasada da kimseye bedava para yedirmiyorlar.

Daha çok para kazanmayı geçtim, bence teknokrasi ile yönetilmemiz lazım ama o işler de öyle olmuyor.

Boşuna mı okuduk? Bence mesleki olarak tatmin olduğun bir iş yapıyorsan; hayır. Aldığın eğitim sayesinde yurt dışında iş bulabiliyorsan; hayır
0
archmage mahmut
(25.09.22)
kısmen evet.
eğitimli olmak güzel şey ama bu devirde eğitimi paraya çevirmek meşakkatli ve zor iş.
0
benibulmanlazim
(25.09.22)
Okumak iyi para kazanacağınız anlamına gelmez zanaat her zaman kazançlıdır ayrıca artık alaylı zanaatkar yetişmediği için zanaat günden güne değer kazanıyor.
0
beemaker
(25.09.22)
berber dediğin adam sanatçıdır, vasıfsız işçi gözüyle bakma. sende o yetenek ya da o heves var mı? olmadığı için mühendis olmuşsun zaten. mühendis olarak iyi para kazanmanın yükselmenin yolları var, o yolların peşinden koşacaksın. ulan berber bile bizden fazla alıyor berber olaydım keşke dersen aldığın diplomaya yazık. x kişi elektronik mühendisi dolar kazanıyor, ben nasıl öyle olabilirim diye düşünmen lazım.

mesleğinde kendi yaş grubunda en iyilerden biri olsaydın, ulan berber bile benden fazla kapanıyor gibi sığ bir tespitle gelmezdin dostum. acı ama gerçek maalesef.
0
roket adam
(25.09.22)
(3)

ingiltere/avrupa iş arama platformu hangisi?

birgumuspeni
iş arama ve başvurma platformu olarak. teşekkürler
iş arama ve başvurma platformu olarak. teşekkürler
0
birgumuspeni
(24.09.22)
Scale up vizelerine bakın. Türk bi şirket var. İŞ bulucu employin5 buraya bakın
0
dakota
(24.09.22)
Linkedin,
Glassdoor
0
zimbirik
(24.09.22)
memur tarzı kamu iş ilanları için buraya bakabilirsiniz

www.civilservicejobs.service.gov.uk
0
shane.rp
(24.09.22)
(2)

foça-kuşadası-manisa üçgeninde 6 saat turist gezdirmece

soyle bir sey de var
merhaba arkadaşlar,bugün biraz sürpriz bir şekilde yarın 10-17 arası orta yaşlı iki belçikalı kıymetli bilim insanını gezdireceğimi öğrendim. açıkçası bu işleri de severim ama vaktin kısıtlı olması, başlangıç ve bitiş noktasının manisa olması kafamı bulandırdı. kafamda bir iki rota önerisi var, hem
merhaba arkadaşlar,
bugün biraz sürpriz bir şekilde yarın 10-17 arası orta yaşlı iki belçikalı kıymetli bilim insanını gezdireceğimi öğrendim. açıkçası bu işleri de severim ama vaktin kısıtlı olması, başlangıç ve bitiş noktasının manisa olması kafamı bulandırdı. kafamda bir iki rota önerisi var, hem eklemeleriniz olursa hem de ülkemizin yiyeceklerini güzel yapan bu civarlarda bir yerler hakkında öneriniz olursa seve seve duymak isterim. aklıma gelenler;
1. manisa merkezde sultan cami (mesir şenliğinin yapıldığı yer) ve tıp müzesi(camiiye yakın, içi biraz tırt ama belki ilgilerini çeker) gezdirmek. merkezde manisa kebabı yapan bir yerde yemek molası. sonra sardes antik kenti olabilir veya turgutluya yakın nif bağlarında şarap tadımı ve geri dönüş
2. direk foçaya gideriz orayı gezeriz, ama 4-5 e kadar oyalar mı orası bilemedim. bir de foça da önerebileceğiniz güzel yemekçi varsa çok memnun olurum
3. efes antik kentine gideriz, manisaya dönüşta lucien arkas bağları veya yedi bilgeler de şarap tadımı yaparız.
önerileriniz eklemeleriniz olursa çok memnun olurum, şimdiden çok teşekkürler
0
soyle bir sey de var
(23.09.22)
3. Sü açık ara daha iyi. Ve gayet güzel bir plan
0
zimbirik
(24.09.22)
Efes+şirince+Meryem Ana kilisesi sonra Manisa vs.
0
westblack
(24.09.22)
(9)

Outlook'un olayı ne?

akhenaten
Belki de hiç mail bombardımanlı bir işim olmadığından anlamadığım bir şey bu benim. Çocukkenden beri bu program benim için movie maker gibi orada öylece duran sürekli görülen ama kullanılmayan aynı babaanne vitrinindeki bardaklar gibi bir program.Özellikle anlam veremediğim şey niçin sorunsuzca mail
Belki de hiç mail bombardımanlı bir işim olmadığından anlamadığım bir şey bu benim. Çocukkenden beri bu program benim için movie maker gibi orada öylece duran sürekli görülen ama kullanılmayan aynı babaanne vitrinindeki bardaklar gibi bir program.

Özellikle anlam veremediğim şey niçin sorunsuzca mail hesabınızın websitesini kullanmak yerine mailleri geç alabilen, bazen hatalar veren üçüncül bir program kullanıyor ki insanlar? Vardır heralde bir hikmeti, nedir?
0
akhenaten
(23.09.22)
mail clientlar (outlook, thunderbird vs) daha rahat kullanim saglar cunku. webapp'te yapacagin isi kat kat kolaylastirir. ben yillardir thunderbird kullaniyorum gec mail gelme, hata verme vs diye bir sey yok. ayrica bunlara birden fazla hesap ekleyebiliyorsun. senin mantiginla tek tek webappten sifre girmen gerek. varsa 2fa auth girecen de ohoo. sahsen outlook'u begenmiyorum bu arada ama thunderbird cok saglam

edit: ek olarak bu mail client'lari offline da kullanabiliyorsun. yani atiyorum webapp goctu mail client uzerinden yine maillerine ulasabilirsin
0
nibba
(23.09.22)
Mailleri gec almiyor, o oluyorsa eskiden oluyordu.

Is ortaminda sirketteki diger elemanlarla entegrasyon sagliyor. Mesela takvim. teams uygulamasi vasitasiyla instant messaging falan filan. outlook tabii ki mukemmel degil ve cok demode yanlari var ama boyle bir program tamamen luzumsuz degil calisan icin.
0
hot potato
(23.09.22)
Bir işimde kullanıyorlardı. Bana nasip olmadı kullanmak ama o demode dediğiniz şey aslında göz yormadığı için, basit olduğu için kolaylık sağlıyor. Ekşi'nin popüler olma sebeplerinden biri de buydu. Renkleri göz yormuyordu. Saatlerce yazı okuyabiliyordun. Dikkat dağıtmıyordu. Şimdi reklam, kullanıcı fotoğrafı gibi bir sürü şey var. Hatta iddia ediyorum, Facebook'un gözden düşmesinde bile karmaşıklaşmasının etkisi var. Başlarda çok basitti.
0
dissendium
(23.09.22)
Outlook-Takvim-Teams toplantısı entegrasyonu. Şirketlerde büyük kolaylık sağlıyor.
0
uvcray
(23.09.22)
outlook < gmail bulanlardanım bende.

teams, outlook parça parça oluşu da büyük kaynak verimsizliği gibi geliyor bana.

Hatta yakında exceli de bırakıp google sheets'e geçme planı yapıyorum.
0
baldan kaymak
(23.09.22)
şirket domainli mail hesaplarını kullanmak için outlook ya da benzeri bir program kullanman şart. [email protected] diye bir adresin var diyelim, bunu client olmadan nasıl kullanmayı düşünüyorsun?

outlook'a ofiste uzun yıllar kullandım. maillerin geç gelmesi ya da çökme gibi bir sorun yaşadığımı hatırlamıyorum.
0
sir gawain
(24.09.22)
bir domaine bağlı hesap kullanmak için yazılım şart değil. Birçok şirket Google Suite kullanıyor direkt gmail'e giriyorsun.

Bunun dışında browser bazlı servisler de var.

Ama mailleri bilgisayarda tutmak, her şeyi hazırlayıp internet olduğunda tek seferde yollamak vb. offline şeyler için iyi sanıyorum. Bir de şirketler için çalışanın online olduğu süreyi görme anlık yazışma vb. şeyler var sanırım.
0
nhk ni youkosu
(24.09.22)
Browser'daki tab'ler arasında kaybolması yeribe alt+Tab ile geçebileceğin sadece e-posta için kullanılacak bir program olması pek de garip değil.
Mesela Whatsapp da web sayfasından kullanılabiliyor ama çoğu insan bilgisayarına yüklüyor whatsapp'ın desktop versiyonunu. Siz yüklemediniz mi?
0
michael_knight
(24.09.22)
Kurumsal şirketlerin neredeyse hepsinde default mail programı olarak geliyor. Çünkü hepsi kendi domainlerine ait mail hesaplarını kullanıyor. Yani bu insanların seçimi değiş çoğu zaman, şirketlerin seçimi
0
zimbirik
(24.09.22)
(6)

Arkadaşlarımın toplum içindeki bazı halleri beni rahatsız hissettiriyor

norules
Merhaba. Çok uzun yıllardır arkadaşım olan arkadaşlarım/arkadaş grubumuz var. Birebir insani yönden çok sevdiğim adamlar fakat toplum, topluluk içerisindeki bazı hal ve hareketleri beni oldum olası geriyor biraz.Mesela bir cafeye gideriz; gereğinden yüksek sesle konuşmalar, küfürlü ifadeler, yüksek
Merhaba. Çok uzun yıllardır arkadaşım olan arkadaşlarım/arkadaş grubumuz var. Birebir insani yönden çok sevdiğim adamlar fakat toplum, topluluk içerisindeki bazı hal ve hareketleri beni oldum olası geriyor biraz.

Mesela bir cafeye gideriz; gereğinden yüksek sesle konuşmalar, küfürlü ifadeler, yüksek kahkahalar. Bazı insanlar hep bizim masaya bir döner bakar falan. Ben bu tür bize bakmalara da denk gelince "İnsanlar rahatsız oluyor" diye bir gerilirim. Hepimizin yaşlar da 30+, ufak çocukları ikaz eder gibi bir şey de demek istemiyorum yani. Bu sebeplerden dolayı ev buluşmalarımızda çok daha rahat hissediyorum mesela, ben de rahatça komple salıyorum kendimi :)

Arkadaşları arasında benimle benzer konumda olanlar var mı aramızda? Hiç ekibinize uyarı falan yaptığınız oluyor mu? Merak ettim.
0
norules
(23.09.22)
Kafede böyle bir grup görsem bir daha oraya gitmem. Bu kadar diyeyim. Seviyeyi çok düşüren hareketler bunlar. Günümüzde liseliler bile böyle hareketler yapmıyor. Sizin durumunuzda olsam uyarırdım. Devam ederlerse bir daha onlarla kafeye gitmezdim. Benim arkadaşlarım genelde efendi tipler oluyor. Taşkınlığa denk gelmedim hiç.
0
dissendium
(23.09.22)
Kendimi bildim bileli arkadaşım olan yakın arkadaşlarım arasında yok, ama diğer arkadaşlar içinde var.

Ben konuşan kişinin konsantrasyonunu bozmadan hafif sırıtıp, kafamı "evet, dinliyorum" der gibi sallarken elimle de sesi alçalt diye hafifçe yukarı aşağı hareket yapıyorum. Bu zamana kadar hep işe yaradı. Deneyin bence.
0
akhenaten
(23.09.22)
Ben uyarıyorum özellikle toplu taşımadaysak sesini alçalt, yavaş gül vs. diye.
0
black holes in the sky
(23.09.22)
O arkadaşlarınızdan biriyim. Bence böyle şeylere gerek yok kasma kendini derdim eğer beni ikaz etseydiniz bu konuda. Yok ille de olmasın derseniz de yakinligimiza bağlı, bilemedim napicagimi. Yani mesela kahkaha zaten "ayarlı" bir şey olarak çıkmıyor, kafeye uygun desibelde kahkaha diye bir şey varsa da o bende yok. Özetle bunlari derdim ama sonra nolurdu bilmiyorum.

Söz konusu ayaküstü oturduğumuz bir kafeyse bunu düşünmenin mantığını anlamıyorum. Cafe biraz böyledir, gürültülü uğultulu. Bazıları müzik kullanır bastırmak için, mekanin akustiği de zannediyorum ayarlanabilir bir şeydir ama hiç böyle bir yere rastlamadım.
0
encokbenisevinnolur
(23.09.22)
küfür yok da çok yüksek sesli konuşmayı seven adamlar var. arada uyarıyorum, ya da kendim iyice kısık sesle konuşuyorum onlar da bir tık düşsün diye. bu konudaki fikrim, ara sıra elbette espri olur yüksek sesle gülünür ama iyi sıkı arkadaşlar olunca çoğunlukla konuşulanlar özel konular oluyor zaten, bu konuşmaların rahatsızlık verecek seviyede yayınlanıyor olması gerer beni. vaiz miyiz biz herkese sesimizi duyuyoruz, toplum yararına bir şey mi konuşuyoruz. bir de konuştuğu konuya göre söz gelimi kendini övme fırsatı veren bir konu olunca ses yükseltenler var ki allahtan öyle tipler yok benim etrafımda.
0
kaichi
(24.09.22)
Ben uyarırdım. Ve aslında evde rahat olmanıza anlam veremedim. Mesela sizin evinizde toplanıldı, o yüksek sesli kahkahalar, bağırış çağırış sizin evinizde yaşanıyor. Bunda problem yok mu? Eğer eviniz müstakilse tamam ama değilse cafedeki gürültü değil evdeki gürültü falsolu.
Konşularınıza çok ayıp edersiniz. Kafe dediğimiz yerdeki çıkan gürültü daha masum, çünkü ortam zaten kamuya açık.

Ben bu insanları kafede belki uyarırım, şşşt falan derim. Elle işaret yaparım. Ama eve asla almam. Evde gürültü yapılmaz. Yapılmamalı. Kafe bi seviyeye kadar okay. Ama evde bu seviye daha düşük. Evde daha rahat olmanızı anlayamadım.
0
zimbirik
(24.09.22)
(1)

Aparman yönetimi toplantısı olmadan alınan kararın yol açtığı zarar

solo
Merhaba dostlar,Çok karmaşık bir sorunla karşı karşıyayız. Bundan 2 yıl önce yeni bir apartmana taşındık, apartmanın dış cephesi son derece bakımsızdı ve apartmanın şu anki yöneticisi de bu durumdan rahatsız olduğu için her daire sahibinden imza toplayıp izolasyon ve boya işleri için 3 farklı firmad
Merhaba dostlar,

Çok karmaşık bir sorunla karşı karşıyayız. Bundan 2 yıl önce yeni bir apartmana taşındık, apartmanın dış cephesi son derece bakımsızdı ve apartmanın şu anki yöneticisi de bu durumdan rahatsız olduğu için her daire sahibinden imza toplayıp izolasyon ve boya işleri için 3 farklı firmadan fiyat teklifi alıp işi başlatıyor.

Yalnız bu işe tek bir kişi karşı çıkıyor apartmanda eskiden yöneticilik yapan ve oldukça uyumsuz bir emekli tip. Adamın amacı yöneticiyi devirip yeniden yönetici olmak.

Her neyse şu anki yönetici, defalarca duyuru yapıyor apartmanın girişine duyuru panosuna her yere yapılan bakım sözleşmesini, binanın boyandıktan sonraki temsili görselini, ödeme şartlarını vs her şeyi haftalar öncesinden asıyor.

Taşeron firma iskelesini kurup işe başlıyor binanın bir cephesi tamamen sıvanıp boyanıyor, diğer cephesi de sıvanıp boyanma aşamasındayken bu cins eski yönetici olaya müdahale ediyor, henüz ödeme yapmamış kişileri arayıp ödeme yapmayın bu alınan karar hukuksuz yönetim toplantı yapılmadan yönetim defterine imza atılmadan böyle büyük bir bakım onarım işi yapılamaz üstelik de piyasaya göre çok pahalı ben daha uygununu buldum diyor.

bu süreçte midesi bulanan firma iskelesini de toplayıp bilirkişi getirteceğini adli yollara başvuracağını söylüyor.

İşin özeti şimdi şöyle bir durumdayız, dalmaçyalı gibi yarı boyalı yarı boyasız sıvasız bir bina, üstüne düşen payın tamamını ödeyen bir kaç daire sahibi, ve neredeyse hiç ödeme yapmayan muhalif eski başkanı destekleyen kat malikleri.

Ben de ödeme yapanlar sınıfındayım ve şöyle bir durumla karşı karşıyayız, önümüzdeki hafta tekrar bir yönetim toplantısı yapılacak ve yönetici değişirse gelecek olan bu yeni yönetici bu şirketle olan anlaşmayı feshedecek biz ödememizi alamayacağız muhtemelen, ve yeni yönetici muhtemelen başka bir firmayla anlaşacak ve onlara da ayrı ödeme yapmamız gerekecek gibi bir durum var.

Biraz karmaşık bir mevzu ama yorum ve önerilerinize ihtiyacım var, ne yapmak nasıl davranmak gerekiyor, sonuçları ne olur vs.

Saygılar.
0
solo
(23.09.22)
Bu tip bi karar oy birliğiyle değil, oy çokluğuyla alınıyor diye biliyorum. Ve bu işi üstlenen şirketler normalde çıkıntılık yapanlardan parayı alacaklarından çok emin oldukları için bir kaç kişi kabul etmese bile, eğer çoğunluk kabul ettiyse işe giriyorlar.

Şuan ne yapılır bilgim yok açıkcası. Ama gider hesaplanırken, önceki şirkete yapılan ödemeler de apartman gideri olarak sayılabilir.

Bence siz bi danışmanlık alın avukattan
0
zimbirik
(23.09.22)
(6)

Lazer epilasyon zararları

beemaker
Ne gibi zararları var?
Ne gibi zararları var?
0
beemaker
(23.09.22)
bıraktığın an kıllar eskisiden çok daha fazla olarak geri geliyor. başka da bir zararını görmedim. (daha ne göreceksem)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(23.09.22)
üstteki yoruma katılmıyorum. Fazla olarak geri gelmesi belki kişiden kişiye değişiyordur. Yapılırken hissedilen acı hariç bir zararına şahit olmadım.
0
alaimisema
(23.09.22)
hicbir zararina sahir olmadim ben de. Hayatimda yaptigim en mantikli, parasina degen, akillica ve hayat kalitemi arttiran kararlardan biri oldu.

Cok cok cok hassas tenliyseniz ilk birkac seansta cildiniz biraz gunes yanigi gibi yanabilir. Yanmayabilir de. Ben hayatimda ilk defa 16-17 yasindayken gittim ve hani favori mi ne denen kulagin onundeki saclara yaptirdim. O kisim kizarmisti ve dedigim gibi gunes yanigi seklinde acidi biraz belki bir gun belki iki gun. Daha sonra vucudumun diger kisimlarinda seans bittikten sonra devam eden hicbir olumsuz etki olmadi.
0
sopiro
(23.09.22)
+1 sopiro
koltuk altı için terlemenin artması olabilir en fazla
0
eja
(23.09.22)
20 yıl önce yaptırdım ölmedim :)
0
photo85
(23.09.22)
İlk yazara katılmıyorum. Belki ipl için geçerlidir bilemem. Ama o da lazer epilasyon sayılmıyor.

Hmm, koltuk altında kılların içinde bulunduğu gözenekler boşalınca terleme miktarınız artıyor. ama rolon ile aşıyorum ben bu sorunu.
0
zimbirik
(23.09.22)
(5)

yabancı firmaya uzaktan çalışmak, mülakat korkusu vs.

portico quartet
bir süre önce yurt dışındaki ufak bir kurumun (linkedin'de 20 civarı çalışan sayısı var) insan kaynakları asistanı ilanına başvurdum ve 4 gün sonrası için mülakat ayarladılar. benim hiç yabancılarla mülakat yapma ya da yurt dışındaki bir yere uzaktan çalışma deneyimim yok, o nedenle birkaç nokta kaf
bir süre önce yurt dışındaki ufak bir kurumun (linkedin'de 20 civarı çalışan sayısı var) insan kaynakları asistanı ilanına başvurdum ve 4 gün sonrası için mülakat ayarladılar. benim hiç yabancılarla mülakat yapma ya da yurt dışındaki bir yere uzaktan çalışma deneyimim yok, o nedenle birkaç nokta kafamı karıştırdı.

öncelikle ingilizce seviyem iyi, yani okuma/yazmada bir zorluk yaşamıyorum ama en son ne zaman ingilizce konuşmam gerekmişti hatırlayamıyorum bile. o nedenle mülakat beni fazlasıyla korkutuyor. 4 günde ne yapbilirim, yarım saatlik mülakatta çok zorlayıcı sorular gelme ihtimali var mıdır?

merak ettiğim diğer konu da uzaktan böyle ufak çaplı bir yer için çalışmanın ne kadar güvenli olduğu meselesi. yabancı bir kuruluşa remote çalışmakla ilgili prosedürleri bilmiyorum ama daha önce bu çalışma biçiminde vergi ödemenin karmaşıklığıyla ilgili birkaç yazıya denk gelmiştim. bu konuyu mülakat esnasında sormalı mıyım acaba? bir de başka önerileriniz, bu konuya yönelik deneyimleriniz varsa ve paylaşırsanız mutlu olurum.
0
portico quartet
(22.09.22)
Mulakata ciddi prova yaparak hazirlanmalisin. Youtube'da falan videolar var. Bu ise neden uygun oldugunu anlat ve diger tahmin edilebilir klasik mulakat sorularina bulbul gibi sakiman lazim. (ki ters sorularda takilirsan onu telafi etsin) 4 gunde calisarak repliklerini yazabilirsin. Ayna karsisinda prova, vs.

3. paragraftaki sorunun cevabini bilmiyourm.
0
hot potato
(22.09.22)
1- prova +1, ayna karşısında pratik, kendini konuşurken kaydedip sonra izlemek vs. iyi olur. biraz gergin bi olay ama geliştirir seni.

2- mülakat esnasında sorma, teklif gelirse ondan sonra sorarsın. şahıs şirketi kurup fatura kesersin muhtemelen, o da çok karmaşık bişey değil.
0
plutongezegendegilmi
(23.09.22)
bol bol prova. alanınla ilgili çıkabilecek mülakat sorularını yaz bir kağıda ver her biri için bir base oluştur kafanda.
0
axl
(23.09.22)
En son ingilizce konuşmanı gerektiği dönem ingilizceniz ne kadar akıcıydı? Eğer o dönem kendinizi rahat hissediyorsanız şuan prova ile halledersiniz. Ama ingilizce konuşamayan bir insansanız, o zaman bende kendinize zaman verin bu konuda. Bir kaç ay üzerine düşün, sonra mülakat yapın.

Kendi cvnizi ingilizce anlatın ayna karşısında, bir de insan kaynaklarının sorduğu “iş hayatında en çok zorlandığın zaman” tarzında sorulara kendi kendinize çalışın.

Bir kaç denemeden sonra eğer kendinizi tatmin edecek kadar akıcı değilseniz o zaman mülakatı ertelemenizi öneririm.
0
zimbirik
(23.09.22)
Mülakatta sorulabilecek sorulara dair hazırlık yapın öncesinde, cv'nizi kendinize ingilizce anlatın... Bazı jenerik cümleler kurun kafanızda. Gerisini bırakın, rahat olun, her firmayla ayrı konuşmalar yapacaksınız, mülakat da bir deneyim işi, kasmayın kendinizi.

Yabancı firmalar buradan eleman çalıştırabilmek ve vergilerini ödeyebilmek için buradaki aracı firmalarla anlaşıyorlar, sigortanız TR'deki firma üzerinden yatıyor ama hizmeti yurtdışına veriyorsunuz. Bunları zaten son aşamada kendileri anlatır, sormanıza gerek yok bence.

Bol şans!
0
anx
(23.09.22)
(10)

Seboreik dermatit

lacrim
En sonunda dayanamayip saci 3 e vurdum, yillardir cekiyorum bu hastaligi ama hic bu kadar olmamisti. Kulaklarima kadar geldi artik. 7 aydir hicbir sekilde gecmedi. Artik elma sirkesini hem kafama sprey olarak sikarak, hem de gunde 1 yemek kasigi icerek ayrica her gun sacimi yikayarak nasil olacak go
En sonunda dayanamayip saci 3 e vurdum, yillardir cekiyorum bu hastaligi ama hic bu kadar olmamisti. Kulaklarima kadar geldi artik. 7 aydir hicbir sekilde gecmedi. Artik elma sirkesini hem kafama sprey olarak sikarak, hem de gunde 1 yemek kasigi icerek ayrica her gun sacimi yikayarak nasil olacak gormek istiyorum.

Benim merak ettigim sey, bu lanet hastaligin cidden bagirsakla alakali olup olmamasi. Kendimi bildim bileli ishalimdir. Hic gecmez. Yediklerime de oldukca dikkat etmeye calisiyorum, ekmek asla yemem, gluteni mumkun oldugunca tuketmemeye calisirim, meyve yemem seker tuketmem, abur cubur yemem. Daha ne yapayim arkadas? Doktorlar bir halta derman olmuyorlar. Benim gibi seboreik dermatit hastasi olup bagirsaklarindan problem yasayan var mi? Surekli gurul gurul sesler geliyor ve dedigim gibi kendimi bildim bileli ishalim. Artik psikolojim tamamen bozulmak uzere. Evden disari cikmiyorum, sosyal hayatim bitti. İntihari bile dusunduruyor bu hastalik. Ayni durumda olan ve bir nebze tavsiye verebilecek olanlari bekliyorum.
0
lacrim
(22.09.22)
sebirox şampuan & advantan M losyon
denemenizi tavsiye ederim
0
ala09
(22.09.22)
Vichy dercos 10 yıllık serüvenimi bitirdi. İlk seferlerde 2 güne bir sonra haftada bir sonra ayda bir Şuan sadece atak dönemlerinde.
Bağırsak falan bilmiyorum ama şunu fark ettim, stresli zamanlarda ve pizza gibi hamur işlerde, fast food kızartmaları atak dönemini başlatıyor.
0
gokank4
(22.09.22)
iç hastalıklarla ilgili mi bilmiyorum (bildiğim bir bağırsak sorunum yok) fakat mevsim geçişlerinde azdığını biliyorum. Benim de şu sıralar arttı. Bu hormonal bir şeyden mi oluyor yoksa havadaki nem oranı değişiyor o mu etkiliyor bilemem.

Neutrogina T-Gel işe yarıyor bende. Sakalım için çözüm bulamadım ama (çok umrumda da değil)
0
nhk ni youkosu
(22.09.22)
Yediklerinden oluyorsa git doktora uygun görürse bir antihistaminik hapına düzelirsin. Değilse Vichy dercos öneririm ama genel olarak kafaya taktığında çoğalıyor, stresli olmadığın bir dönemde kendiliğinden geçiyor. Yıllardır uğraşırım bu meretle.
0
uvcray
(22.09.22)
Süt ve süt ürünleri de etkiliyor 1 ay kesmenizi öneririm. Özellikle peynir.

Dışardan yemek yiyorsanız, ne yerseniz yiyin yağı vs dokunuyor olabilir. Ben dışarıdan yemeyi kesince ishalim gidiyor.

Sonra maya dokunuyor olabilir. Mayalı alkoller, tam tahıllı da olsa, çavdar da olsa glutensiz de olsa ekmek bu gruba girer.

Et ürünleri dokunuyor olabilir. Özellikle kırmızı et. Aslında yalnızca kırmızı et dokunabiliyor. Bunu deneyebilirsiniz.

Paranız varsa holistik bir doktora görünün. Çünkü beden cidden bir bütün.
0
zimbirik
(22.09.22)
İshal konusu önemli. Vücudun elektrolit dengesini bozarsın. Kötü şeyler gelir başına. O konuyu ihmal etme. İyi bir doktor bul.

Seboreik dermatit ilaçlarının neredeyse tamamı yan tesiri çok fazla olan ilaçlardır. Bu ilaçların ve şampuanların deriyi inceltici ve daha da korumasız hale getirici özelliği vardır. Tamamen geçirici tedavisi olmayan, zaman zaman alevlenen bir hastalıktır. Alevlenme esnasında ilaçla alevlenmeyi sönünümlendirmek, daha sonra başka bir grup ilaçla yeniden alevlenme zamanını mümkün olduğunca geciktirmek gerekir. Bu işlem için de bilinçli ilaç kullanımı, yani hekim kontrolü gerekir.
0
Mirket
(22.09.22)
vichy dercos benim de uzun süreli saçla ilgili sorunumu komple çözdü. kesinlikle bir kez kullanın ve 1 aylık süreçte değişimi görün. en azından deneyin.

yüz bölgesinde de hametan ve travazol kullanmıştım başta değişmeli doktor tavsiyesi ile. sonra travazol u bir zaman sonra bıraktım. çok nadiren hametan kullanıyorum. yüzde 70-80 oranında rahatladı, tamamen yok oldu diyemesem de o çok büyük kızarıklıkları giderdi.

baharattan uzak dur demişti bir doktor.

bir yazar ise, her şeyi denediğini ama sorunun istanbul şebeke sularından kaynaklandığını keşfettiğini, dolayısıyla duş başlığına filtre taktırdığını söylemişti ve bu konuyu çok heyecanlı anlatmıştı.


ama ben bu halimle tüm vücudumda gerçekten yüksek oranda hallettim diyebilirim. baskılıyoruz en azından.
0
la traviata
(22.09.22)
vichy dercos+zaman zaman ketoral
0
marla is in my head
(22.09.22)
10 yıl çektim, carnivore olduğumdan beri tamamen geçti. 2 yıldır bir kez bile tekrarlamadı, hep stresten stresten diyip duruyorlar ama bu son 2 yıl hayatımın belki de en stresli dönemiydi ayrıca. ne yüzümde/ellerimde dermatit kaldı ne saç derimde/kaşlarımda kepek kaldı... daha geçen ay görmüştüm benzer şekilde dermatitim geçti diyenleri www.reddit.com daha önce de çok gördüm carivore diet ile çeşitli sağlık problemlerinden kurtulanları.

2 yıldır özel bi krem veya şampuan da kullanmıyorum, eskiden kortizonlu kremler dercos h&s clinical strength ketoral, coresatin vs. derken bulabildiğim ne varsa denedim hiçbiri kalıcı kesin çözüm olmuyordu.
0
konetsu
(22.09.22)
bende 15 yıldır var, zaman içinde azaldı çok şükür ama hala var.

süttü, domatesti ottu boktu alayı traş. keza sirke de... bağışıklık sisteminin güçlü olması lazım. düzenli egzersiz, d vitamini, çinko takviyesi, koenzim q10... bunlar mühim. bu genetik bir hastalık. kişiden kişiye göre atak sebepleri farklı ama hep varlar, olacaklar.

şimdi coresatin sarı kutu alıyorsun (kortizonsuzdur kendisi), yatmadan önce sürüyorsun saç derine, uyandığında vich dercos ile saçını yıkıyorsun. her gün veya gün aşırı bu işlemi uyguluyorsun, sonra da bana dua ediyorsun. :)

kortizonlu kremlere bulaşmamanı tavsiye ederim. hepsi kısa süreli çözüm, uzun vadede daha çok zararı var. he, benim dediklerim de kısa süreli ama en azından zararsız.
0
motosiklet burclu adam
(23.09.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.