Giriş
(6)

2 yıllık sevgiliye doğum günü hediyesi ne olsun?

rhan
yamaç paraşütü düşündüm ama bilemedim.kolye, küpe vs sıradan geliyor.
yamaç paraşütü düşündüm ama bilemedim.

kolye, küpe vs sıradan geliyor.
0
rhan
(10.09.23)
İhtiyacı varsa iyi bir spor ayakkabı.
0
Amaranta ursula
(10.09.23)
Az önce bir oyunda gördüm. Adam gizli gizli bir şeyler çiziyordu ama yeteneği konusunda kararsızdı, kimseyle çok paylaşmıyordu. Hanım arkadaşı doğumgününde çizim yapabileceği bir defter almıştı. Bu tarz bir şey olabilir. Kimsenin görmediği taraflarını görüyorum ve sana inanıyorum, seni destekliyorum hissi veren.
0
sekizdokuzon
(10.09.23)
kaliteli bir saat ve ya çanta. farklı bir şey düşünmeye çalışmaya gerek yok kadınların hepsi bu yazdıklarıma tav olur.
0
erifik
(11.09.23)
5 Sevgi dilinden hangisine sahip olduğunu bilirseniz hediye seçiminiz nokta atışı olacaktır.

Pahalı hediye

Başbaşa kaliteli(bol sohbet, anlatma ve dinleme) zaman gecirme aktivitesi

2 senedir size neler kattığına dair sevgi, onay ve takdir dolu bir mektup

Fiziksel temas için yeni bir oyuncak veya roleplay deneyimi

Tüm gün boyunca sizin tarafınızdan hazırlanmış ve uygulanacak olan hizmet verme deneyimi(yemekler, masaj, ve istenen diğer her şey)

Yazar, konuşmacı ve danışman Gary Chapman, 5 farklı sevgi dilinden bahseder; onay sözleri, kaliteli zaman, hediye alma, hizmet eylemleri ve fiziksel temas. Bu 5 sevgi dili, sevgiyi ifade etmenin ve almanın beş farklı yoludur.
0
hasmetizm
(11.09.23)
Bence kucuk bir tatil, istedigi bir kurs varsa o, guzel bir selfcare day (masaj, spa, yemek, guzel bir elbise) gibi gibi seyler bence hos olur.
0
mor oje
(11.09.23)
Hocam yamaç paraşütü güzel, oradan devam.

Kıyafet, çanta, ayakkabı falan çok sıradan. Ayrıca onun almak istediği şeyi denk getirmeniz çok zor.

Mektup falan çok sıkıcı bana göre. Seveni vardır bilemiyorum. Ama bence doğum günü değil yıldönümüne anca hediye olur o, onda bile uyduruk bulabilirim.

Romantik güzel yemek yemek için doğum gününü beklemeyin. Bana böyle bi hediye gelse, hediye almamışım gibi hissederim. Güzel bir akşam olur tabi ama pek bi hatıra kalmaz aklımda.

Tatil, paraşüt, kurs, dalış, uçak bileti vs hüzel hediyeler
0
zimbirik
(11.09.23)
(9)

İş yerleri böyle samimiyetsiz mi ?

skr1292
Yeni bir işe başladım. saçma sapan şeyler. İnsan ben niye böyle şeylerle uğraşıyorum diyor. Ekip lideri yazmış mesela hedefimiz şu, şunu yapmaya çalışıyoruz diye. Samimiyetsiz bir ortam. Her iş yeri böyle mi. İşim masabaşı yazılım desteği falan veriyorum.
Yeni bir işe başladım. saçma sapan şeyler. İnsan ben niye böyle şeylerle uğraşıyorum diyor. Ekip lideri yazmış mesela hedefimiz şu, şunu yapmaya çalışıyoruz diye. Samimiyetsiz bir ortam. Her iş yeri böyle mi.

İşim masabaşı yazılım desteği falan veriyorum.
0
skr1292
(04.09.23)
hedefini söylemesi mi samimiyetsiz anlamadım?
ama evet çok samimi ortamlar değiller. dıştan öyle gözüküyor ama.
0
jelly bear
(04.09.23)
her iş yerinde, ya da belli bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş gruplarda hedef koyulur evet.

tam olarak neyin samimiyetsiz geldiğini yazarsan belki daha yardımcı olabiliriz.
0
king lizard
(04.09.23)
Neyin samimiyetsiz olduğu belirsiz +1
0
logisticsmanager
(04.09.23)
çalışma hayatına hoşgeldin. muhtemelen ilk işin ve kurumsal dil sana garip geliyordur. bir zaman sonra alışırsın.
0
sir gawain
(04.09.23)
İş ortamı samimiyet beklemek için yanlış yer aslında, önemli olan şey kibar ve herkesin işine gücüne baktığı bir ortam olması. Samimiyet bunun üstüne yalnızca bir artı olabilir.

İnsanlar işe alınırken kişisel özelliklerinden ziyade yapılacak işteki yeteneklerine bakılıyor, aksi ayrımcılık olurdu, kime göre samimi mesela? Kimin geçinmeye hakkı olduğuna bu tarz özelliklere göre karar veremezsiniz. Haliyle birbirine çok zıt kutuplardaki insanlar ister istemez aynı işi yapmak için bir araya geliyor, burada önemli olan hırgür olmadan herkesin birbirinin alanına saygılı olarak işleri yürütmesi. Bunu yapmak için de arada bir mesafe bulunmalı, bu da size samimiyetsiz geliyor olabilir.
0
akhenaten
(04.09.23)
Evet samimiyetsiz. İş yerlerinde, hele de satış yapılan yerlerde; "Wow arkadaşlar süperiz, mükemmeliz, şöyle sattık, böyle hedefleri tutturduk" muhabbeti hiç bitmez. Az satanlarla çok satanlar birbirlerine kırdırılır, zira şirket satış yapanlara prim falan vermek istemediği için insanları birbirlerine düşürüp onları at gibi yarıştırma derdindedir.
0
salihdt
(04.09.23)
herhangi bir hedefim olmadan calismak istemezdim sanirim, ozellikle de bir ekip isi ise yaptigim. kendi isinizi yaparken de bir hedefiniz olur, su kadar para yapayim, su kadar musteriye ulasayim, su isi su zamanda bitireyim gibi gibi. ayrica is yerinden nasil bir samimiyet beklediginize gore degisir, insanlarin birbirine kibar ve saygili davrandigi, kole muamelesi gormediginiz, gercekci beklentiler icinde olan bir ekiple calismak, yaptiginiz isin deger gormesi vs. yeterli. is yeri sonucta bu, isimizi yapip cikacagiz.
0
kassiopeia
(04.09.23)
İşin samimi olmasına da gerek yok. Ama şirket amaçları ile kendi amaçlarını hiç ama hiç denk düşüremiyorsan o zaman o sektör sana göre olmayabilir.

Mesela bankacılık sektöründe müşteriden yapılacak kesintileri tıkır tıkır alırken, hala burada daha fazla kesinti yapmak in proje yaparken kendini insanlığa ihanet ediyor gibi hissediyorsan, yöneticinin koyduğu hedefler sana çok komik hatta adice gelir.

Ama bir telekominikasyon alt yapısı yapıyorsan ya da araç geliştiriyorsan falan o zaman insanlığa ihanet ediyor gi i düşünmüyorsun. araç geliştirirken yaptığın testlerin ileride insan hayatını korumak üzere olduğunu biliyorsun, sana koyulan hedefler o kadar da batmıyor.

Tabi ki tüm şirketlerin ilk amacı para kazanmak, kar etmek. Koyulan tüm hedeflerin de amacı daha çok para kazanmaya çıkıyor. Ama 2. Amaç müşteriyi soymak mı, onlara teknoloji mi taşımak, araçlarını güvenli hale mi getirmek? Bu 2. Amaç işte senin ortamı samimi bulup bulmamanı etkiliyor.
Eğer kar etme amacı dışında, sana daha anlamlı gelen bir sektör varsa, o zaman orada san göre daha anlamlı ve samimi bir ortam bulabilirsin
0
zimbirik
(04.09.23)
iş hayatına hoş geldin. ticari işletmeler için durum çoğunlukla böyledir.
0
ezkaza
(04.09.23)
(2)

İs yeri taşınması

horizon
Şuan ki is yeri sultanbeylide burdan gebzeye taşınacak diyorlar taşındığı zaman il değişikliği gerçekleşince tazminat hakkı doğuyor mu ? Ev maltepede
Şuan ki is yeri sultanbeylide burdan gebzeye taşınacak diyorlar taşındığı zaman il değişikliği gerçekleşince tazminat hakkı doğuyor mu ?

Ev maltepede
0
horizon
(04.09.23)
doğar evet, aynı şekilde tazminat almıştım daha önce. sadece tam tersiydi. gebze -> sancaktepe

yalnız taşınmaya yakın size razı olduğunuza dair bir kağıt imzalatmaya gelebilirler onu imzalamayın. iş sözleşmesinde esaslı değişiklik sebebiyle istifa edeceksiniz.
0
enteg
(04.09.23)
İl değişiminde doğuyor.
Ama misal beylikdüzünden pendiğe taşınırsa doğmuyor diye hatırlıyorum.
0
zimbirik
(04.09.23)
(8)

dini inanç

oberon
islamiyet ve genel anlamda klasik dinlere inancım yitti.ahiret/hesaplaşma kavramları beni teskin etmiyor artık. tanrı inancım ise zedelendi.ve bu dımdızlak hissetmeme, kaybolmuşluk hissine neden oluyor.ismet özel deyişiyle hangi suyun sakası olduğumu bilemez hale geldim.açmazlardayım.tam anlamıyla d
islamiyet ve genel anlamda klasik dinlere inancım yitti.

ahiret/hesaplaşma kavramları beni teskin etmiyor artık. tanrı inancım ise zedelendi.

ve bu dımdızlak hissetmeme, kaybolmuşluk hissine neden oluyor.

ismet özel deyişiyle hangi suyun sakası olduğumu bilemez hale geldim.

açmazlardayım.

tam anlamıyla dardayım.

n'apmalı, ne etmeli arkadaşlar?
0
oberon
(02.09.23)
muhtemelen, büyük bir şehirde hızlı bir hayat yaşıyorsunuz, veya içerinizde bulunduğunuz ruhsal durum bayağı bir ağır.
Bu gib durumlar bir çeşit depresyondan da kaynaklanabiliyor da olabilir , ki bu daha önce inancı güçlü biriyseniz.
Bence bu gibi durumların ilacı kafa dinleme ve sessizlik ve hayatı yavaşlatmak.

Çoğumuzun hayatı o kadar hızlandıki , bu hız içerisinde kendimizi unuttuk, kaybettik, çaresi yavaşlatmak hayatımızı dediğim gibi ta ki eskilerde olduğu gibi.
0
mrctrk
(02.09.23)
Hayatiniza anlam katacak baska seylere yonelmenizi oneririm.
Tutkuyla baglanabileceginiz bi hobi olur ya da gonulluluk esasina dayali calisan stklar olur.

Gidip arama kurtarma dernegine katilin eger ilginizi cekerse. Sel, yangin, deprem falan bi faydaniz dokunur. Size de iyi gelir faydali hissetmek.
0
zimbirik
(02.09.23)
valla çok da anlam yüklememek lazım zaten iki aşık olup yeni yerler görüp yeni yetenekler elde edip bağırıp çağırıp ağlayıp sızlayıp yeni arkadaşlar edindikten güzel bağlar kurduktan sonra mümkünse edinilen bilgileri yeni nesillere aktarıp soyun devamlılığını bilgisel olarak veya biyolojik olarak sağlayıp ölüp gidiceğiz işte o kısa aralığı nasıl yaşayacağınız size kalmış olsa da bir insanın yapabilecekleri neyse orada sınırlı kalacaksınız ister istemez. İster topluma faydalı olun ister faydasız, yapılabilecekleriniz sınırlı. Bu sınırlı çerçevede kendinize bir uğraş, bir amaç bulursanız zaman çabuk geçecektir.
0
ananiyimioguz
(02.09.23)
Anlam arayışında böyle duraksamalar, şüpheler olur. Devam etmek lazım. Yanlış ya da eksik ogrenmeler sonucu sağduyunuz tarafından uyarılıyorsunuz. Yaptığınız ettiğiniz şeylere daha dikkatli bakabilir, okuduğunuz kitapları en baştan okuyabilirsiniz. Farklı kaynaklardan faydalanın. Daha kapsayıcı, daha az köşeli. Rahatlatacaktır. Ama başta da dediğim gibi anlam arayışında bu tip mücadeleler kaçınılmaz. Kendinize yüklenmeyin.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Alışırsın.
0
parka
(02.09.23)
Kaybolmuşluk hissinin sebebi bu zamana kadar doğru kabul ettiğini, yeri geldiğinde bel bağladığınız inançlarınızın yerinin boş kalması aslında. Yoksa "inancımı kaybettim, hayatın ne anlamı kaldı ki" psikolojisine girmeyin. Belli bir yaştan sonra inancını kaybeden insanlar böyle şeyler yaşıyor sıklıkla.

Hiçbir şey yapmanıza gerek yok, yeni şeyler yaşayıp, yeni şeylerle karşılaşıp yeni bakış açınızla olayları değerlendirirken o boşluklar kendiliğinden doluyor zaten.
0
akhenaten
(02.09.23)
Aslında tam da inancın yerine inanacak bir şey koyma ihtiyacı dinin özeti olmuş.

Çünkü zaten insan inanma duygusu ile yaratılmıştır, fabrika ayarlarında inanma duygusu vardır. Allah’a ve dine olan inancında sorun yaşayanlar ise yerine başka bir şeye iman edip/inanıp sonra da “tanrı yok, dinler yalan” diyor.

Neye inandığı çeşitlidir, ancak bu duyguyu tatmin edecek “yerine ikame” bir şeye ihtiyaç vardır hep. Kendilerine inanacak yeni bir şey bulanlar ona sıkı sıkı bağlanıp din/iman duygusunu bir şekilde dönüştürürler. Fakat bu duygusunu tatmin edeceği şeyi bulamayanlar için sanırım hayat daha bir karmaşık ilerliyor ya da ilerleyemiyor.

Nihayetinde herkes için mutlak var olan değişmez gerçek, yaratılışındaki kodlarına nakşedilmiş olan iman/inanç duygusudur.

Yani diyorum ki; hangi suyun sakası olduğunu bir kez daha düşün… Mesela balık da derya içinde olduğunu bilmezmiş. Ya da hoca Nasrettin misal, yüzüğünü samanlıkta düşürüp sokakta ararmış ya.
0
epitaf
(03.09.23)
İnancın yerine bir inanç ikamesi koymak birkaç kişiyle birlikte benim verdiğim cevapla da kesişiyor gibi görünüyor. Onun için yanlış anlaşılmamak adına daha iyi ifade etmek istedim kendimi.

Dini inanç taşıyan birisi özellikle de öte dünya inancı olan birisi öldükten sonra ilahi ve yanılmaz bir yargıyla iyiliklerin ve kötülüklerin yerini bulacağına ve haksızlığa uğramışlık hissinden kurtulacağına birçok zaman bel bağlayıp hayatındaki zorluklarla baş etmede bu inancı kısa yoldan bir çıkış aracı olarak kullanabiliyor, inancını kaybeden birisiyse bu tarz bir "neyse" deme şansına sahip değil. Aynı şekilde öte dünya inancı taşıyan birisi ölmüş yakınlarının kayıplarıyla baş etmede yine bu inancı kendi bunalımına bir çıkış yolu olarak kullanabiliyor, yakınlarının hala bir yerlerde var olduğunu hissetmek ölümle baş etmede oldukça işe yarar bir şey. İnançsız birisi bunu böyle göremiyor.

Aynı şekilde inançlı birisi başına gelen bir takım iyi veya kötü şeyleri bir ödül, rızık, lütuf ya da ceza, uyarı olarak ilahi bir güce bağlayıp bazı konuları anlamlandırmaya çalışmadan hayatına devam edebiliyor.

Siz inancınızı kaybettiğinizde hem şimdi hem gelecek için ancak esas zpr tarafı hem de geçmişte bel bağladığınız bu hislerden de oluyorsunuz, bu büyük bir değişim.

Ancak yeni şeyler yaşadıkça artık inanç faktörünü bir kıstas olarak almadan olaylar arasında neden sonuç ilişkileri kurmaya başlıyorsunuz. Bu bir "inanç fıtratının" değil, çevresiyle aktif ilişki içerisinde olan sosyal bir canlı olmanın getirdiği bir zorunluluk. Yaşadığınız olaylar hayatınızı ve psikolojik durumunuzu etkiler ve bunları bir neden sonuç ilişkisine oturtarak iyi olayların devamlılığını korumaya ve kötülerin tekrarından kaçınmaya çalışırsınız. Bunu da hayata bakış açısınızla yaparsınız dolayısıyla bunun din benzeri bir inanç faktörüyle ilişkisi yok. Anlatmak istediğim bu.
0
akhenaten
(04.09.23)
(10)

şu ikilemde neye karar veirrsiniz

mhmtt
şu an çalıştığım işim. İstanbuldayım net 3k dolar maaş alıyorum. full timeTeklif: Part time iş, net 1k euro maaş (haftada 15-20 saat). remoteİkisini beraber de yapabilirim. Şu anki işverenim okay ona. ama ben şu anki işi bırakıp sadece part time olanı yapmak istiyorum sanki. 1k euro bana çok rahat y
şu an çalıştığım işim. İstanbuldayım net 3k dolar maaş alıyorum. full time

Teklif: Part time iş, net 1k euro maaş (haftada 15-20 saat). remote


İkisini beraber de yapabilirim. Şu anki işverenim okay ona. ama ben şu anki işi bırakıp sadece part time olanı yapmak istiyorum sanki. 1k euro bana çok rahat yeter ve boş zamanımın çok olma fikri benim aklımı başımdan alıyor. uzun zamandır hayalini kurduğum bir sürü projeyi hayata geçirebilirimişim gibi. kendime zaman ayırırım ve bu saçma düzenden biraz çıkmış olurum vsvs.

ama bir yandan da şuanki işim rahat. 3k maaş mis gibi para, ne gereği var diyorum bırakmaya. ikisini de yap para biriktir diyorum ama bu seferde hayalleri siyah poşete koymuş hissiyatı geliyor.

31 yaşında bekar erkek bireyim. çocuktur evdir arabadır gibi hayallerim yok. ne dersiniz dostlar
0
mhmtt
(01.09.23)
Para akıyorken dolduracaksınız bence. Burası Türkiye sonuçta. Para her zaman lazım. İki işi birden götürürdüm, en azından bir süre.
0
inawen
(01.09.23)
Paranız olduktan sonra 60 yaşında da bazı hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. :)

31-32-33 arasında çok fark yok :D 2 işi en az 1 sene götürüp kasayı biraz doldururdum ben de. Yıllık 50 bin dolar tüm dünyada geçerli bir paradır.

Ayrıca çok fazla boş vakit, çok fazla aktivite ve harcama demek olduğu için 1k Euro çöp olur. 30k şuan Türkiye şartlarında eh işte bir para çünkü
0
janavarorion
(01.09.23)
Ikilem göremedim, ikisini de yaparım.
0
nic cage
(01.09.23)
Ev hayali yok ne demek. 3 4 ev alana kadar devam ederdim. Yatırımlık paranız var ama değerlendirmiyorsunuz.
0
dissendium
(01.09.23)
yapabiliyorsan ikisi birden. yapamıyorsun mevcut işinden devam
0
paintov
(01.09.23)
ev, araba hayalim yok çok yanlış bir düşünce. şu anda yoksa bile ileride olacak.
0
sir gawain
(01.09.23)
ikisini birden goturmek cok zor olmayacaksa gelen 1k euro ile ev kredisine girerim direkt. o bitince de bir tane arsa alip kucuk bir ev yaptiririm ya da ege tarafinda yeni gelismekte olan sehrin disina dogru bir yerden bir tane daha ev alirim. calisma saatlerinde de problem yoksa aksam 8-12 arasi calissan hafta sonun sana kaliyor.

araba isine bir sey diyemem ihtiyacini toplu tasima ile gorebiliyorsundur ama ev sart abi. sonucta bu isler sonsuza kadar devam etmeyecek bazen 6 ay 1 yil is arama sureclerin olacak o zaman evinin olmasi buyuk bir kazanc.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(01.09.23)
Ev araba derdi yok derken hepsi var demek istiyorsanı 1k maaşı alıp vaktimi güzel güzel değerlendirirdim. Kazandığınız tüm zamanı spor aktivitelerine bile verseniz kardasınız.

Eğer ev araba yok ama istemiyorum diyorsanız o zaman 3k maaştan devam ederdim. Evsiz arabasız insan ilk seçene giderse toplu taşıma ile, ev kirası ödeyerek istediği hayata sahip olamaz, o yüzden vaktini internette geçirir. Öyle birinin çalışıp kendini aktif tutması, parayı harcayacak Zaman bulamaması daha iyi.
0
zimbirik
(01.09.23)
@zimbirik ev araba var. daha fazla olsun diye derdim yok demek istedim aslında.
0
🌸mhmtt
(01.09.23)
Hocam ben seni anladım. Bence senin durumunda zaman paradan daha değerli. Aradaki 2k fark ile sen Zaman satın alıyorsun.
Bence 1k yarı zamanlı olanı seç. Ama kendini oyalayamayan, oyuna, ziye, sosyal medyaya düşen biriysen o zaman 3k da kal derim.

Tam akdenize taşınıp dalışa falan başlayıp eğitmen olana kadar durmayacağın bi fırsat yakalamışsın. Mükemmel ötesi.
0
zimbirik
(02.09.23)
(27)

Usta tacizi

linus van peltt
Merhaba. Kadınım ve yalnız yaşıyorum. 11 Ağustos’ta yeni evime ocak takmak için bir usta geldi. Ocağın montajı ile ilgili sorun çıkınca bayiye haber verdiğimde başka bir usta geleceği söylendi. Ustanın adını ya da soyadını bilmiyorum. O gün usta arayarak konum atmamı söyledi. Attım. Güler yüzlü ve i
Merhaba. Kadınım ve yalnız yaşıyorum. 11 Ağustos’ta yeni evime ocak takmak için bir usta geldi. Ocağın montajı ile ilgili sorun çıkınca bayiye haber verdiğimde başka bir usta geleceği söylendi. Ustanın adını ya da soyadını bilmiyorum. O gün usta arayarak konum atmamı söyledi. Attım. Güler yüzlü ve iyi davrandım , her zamanki halim. Ustaya yardım edebileceğim bir şey olup olmadığını sordum sık sık çünkü çok zor takıldı ocak.

Fakat usta biraz tuhaf biriydi. Saçları peruk gibi düzgünce taranmış olan yaşı geçmiş bir adam. Şivesi kırık. Bir sorun olursa yine ararsınız dedi. Ben de ne usta olarak kaydedeyim dedim. İsmini söyledi fakat kaydetmemişim, sadece firma adı olarak kayıtlı. Önceki gece saat 11 gibi bu numaradan arandım. Sonra bana sms ile “pazar müsaait misin” yazmış. Ne yapacağımı bilemedim fakat epey tedirgin oldum. Cevap vermedim. Sonra dün yeniden aynı saatlerde aradı. Sabah telefonu her yerden engelledim. Önce bir mesaj yazmayı düşündüm aramaya devam ederseniz cezai işlem başlatılacaktır diye. Fakat sonra engelemem daha doğru olur dedim. Açık adresimi de biliyor ve bu beni çok tedirgin ediyor. Nasıl bir yol izlemem gerek, ne yapmam gerek? Başına gelmiş olan ya da yol gösterebilecek olan olursa çok sevinirim. Eve gelme ihitmali olur mu? Engellemem doğru bir karar mı? Gerçekten korkuyorum.
0
linus van peltt
(01.09.23)
şirkete bilgi verin, engellemek ywrine bu densizliğinizi şikayet ediyorum diyin.
0
rhan
(01.09.23)
bu ülkede kimseye kibar davranmamak gerekli demek ki.

şikayet edilmesi mi gerekli, ignorelenmesi mi gerekli bilemedim. süper rahatsız edici.
0
gurur
(01.09.23)
ben polise birini sikayet etmistim benzer sebeple, biraz emin olamamistim sikayet etmekten, polis iyi yaptin belki takip eder falan demisti.
0
durgunfoton
(01.09.23)
firmaya bilgi ver şikayet edeceğini söyle.
0
sizofren06
(01.09.23)
yaşlı falan bir tip olduğu için fazla bulaşacağını sanmam.
Hem usta olduğuna göre başka kadınların da evine gidiyordur. iyice manyak olamaz.
Savcılığa veriririm, nişanlım, babam, abim duyarsa büyük sıkıntı olur diye mesaj atarsanız korkar muhtemelen.

Bir de usta gelmeden kapıya bir erkek ayakkabısı/eşyası bırakırsanız caydırıcı olabilir.
0
parka
(01.09.23)
Yanlislikla atmis olamaz mi? Baskasina atacakken size gitti belki?
0
Kahvedesu
(01.09.23)
korkmayın, sakin ve soğukkanlı bir şekilde önce ilgili bayiyi arayın, rahatsız etmesinden girin kvkk gereği bu numarayı bu şekilde arayamayacağından çıkın. durum tekrarlanırsa ustayı onlar yönlendirdiği için kendilerinden şikayetçi olacağınızı iletin. bayiyi aradığınızda da telefona çıkan sekreterya vb ile değil, doğrudan yetkili ile görüşün, isim soyisim mutlaka sorun, mail adresi isteyin ve yazılı da beyan etmek istediğinizi söyleyin. şirket çözsün, siz sakın birebir iletişim kurmayın. baktınız şirket lakayt davrandı veya usta devam ediyor rahatsız etmeye, doğrudan karakola gidip şikayet edin.
0
Phoebe
(01.09.23)
hem şirkete söyleyin, kendi isimlerini markalarına zarar veriyor usta, işten atılır zaten haklı sebepten.
ama yazılı şikayet olması açısından ben polise de şikayette bulunurdum, şirkete de bu yazılı şikayet dilekçesini iletip işlem yapmalarını talep ederdim. firma da sadece sözlü bir şikayetten aksiyon alamayabilir çünkü.onların da elinde somut delil olması lazım.
umarım polisler de yardımcı olur. bazen ne yapacakları belli olmuyor çünkü.
0
sirkelimon
(01.09.23)
Üzüldüm geçmiş olsun. Kimseye kibar olmamak gerekiyor ne acı ki.

Şirketi arayıp bilgilendirin. Arama geçmişini gönderin ve şikayet kaydı oluşturun.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.23)
Hiçbir şey yapmayın. Başka bir numaradan yazarsa onu da engelleyin. Yazışmaların ekran görüntüsünü alın. Bir süre kapınızı çalana karşı dikkatli olun.

Bence işe (şimdilik) polisi ve şirketi karıştırmayın.

Bu devir özellikle kadınlar için düşman kazanılması için uygun bir devir değil.

Bir daha da güler yüz konusunda daha cimri olun. Ortalık öküz kaynıyor.
0
Tina
(01.09.23)
Valla ben ilk olarak iyi niyetle yaklaşmaya çalışıyorum. Taciz dediğiniz şey sadece sms'e konu olan "pazar müsait misin" ifadesinden ibaret ise iş yapmaya çalıştığı başka biriyle zaman ayarlamaya çalışıyor ama yanlış kişiye yazmış olabilir diye düşündüm.

Aradığında siz konuştunuz mu kendisiyle? Ya da size bir şey söyledi mi?
0
synesthesia
(01.09.23)
bence degil ama yine de yanlislik olma ihtimalini goz onunda bulundururum ben. atacagim cevap: "merhaba mesaji yanlis kisiye attiniz lutfen numarayi kontrol edin"

ondan sonra devam ediyorsa o zaman sirkete haber verilebilir.

vaktiyle ev tasimistik groupondan buldugum bi firmayla. genc bir kadin olarak yalniz yasadigim evden anneme tasiniyordum. her sey cok normaldi. hatta pazarlik yaptilar kitaplarla dolu odayi gorunce. eve tasinmamiz gece 11'e kadar surdu neredeyse. ama hedef evde annem var yani.

neyse bu eleman bana upuzuuuun bir mesaj yazdi yarim saat sonra "ben seni sevdim" temali. sonra ben wtf dedim kaldim. birkac dakika sonra pardon mesaji geldi. cevap bile vermedim. yani pek inanmadim yanlislik olduguna ama inanmis gibi yaptim.


-- bence engellemek cok mantikli degil. gorun ne yaptigini ki ona gore ne yapacaginiza karar verin. ha ben cevap veririm duramam diyorsaniz o zaman engelli kalsin.
-- ters cevap vermeyin. aramalara cevap vermeyin. inanin vazgeciyorlar.

numaram bir askerin eline gecmisti 20 yil kadar once ve herkes birbirine verdi. cagri merkezi gibiydi telefonum. baslarda cevapliyordum. hepsini tarihle kaydettim, o kadar cok vardi. hepsi bitti sonra. cevap vermedim, yoksaydim. bir tane bile kalmadi.

kadin olmak zor. basimiza bir sey gelse polise %100 guvenemeyecegimizi bilerek yasamak daha da zor.
0
supergirl
(01.09.23)
Telefonu açmadım. Konuşmadım. Yalnızca öngörüm şu, iş yapacak olsa bile gece 11.30’da iş yapacağı kimseyi aramaz diye düşünüyorum. Adam gerçekten tuhaf bir adamdı, nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama anlıyorsunuz bir sorun olduğunu. Bu yüzden taciz olduğunu düşünüyorum.
Karakol konusunda bir polis ile konuştum. Tacizin nasıi ilerleyeceğini bilmediklerini bu yüzden karakola gitmemin iyi olacağını söyledi. İki kere aradıysa da gece araması taciz kapsamına girebilirmiş, iş saatleri sonrası araması.
Söylediğim gibi, adresimi bilmesi epey kötü.
0
🌸linus van peltt
(01.09.23)
İş yapacak usta ile gece vakti yazıştığımı biliyorum. Saat ile bu işin ilgisi yok. Adam gerçekten tuhaftı demek de bir şey ifade etmiyor. Kime göre tuhaf?

Ortada bir sorun yok demiyorum ama elle tutulur bir sebep de yok ortada.
0
synesthesia
(01.09.23)
İş için, acilse ve ulaşmak istiyorsa, gün içinde de arar, ulaşmaya çalışır diye düşünüyorum. Ya da mesajda daha detaylı bir şeyler yazar. Arıyorum, ulaşamıyorum vs diye. Gece aynı saatlerde araması ve sonra hiç aramamasını açıklayamıyorum. İsterim ki yanlış olsun, ama bir terslik var.
0
🌸linus van peltt
(01.09.23)
En ufak tacizde bile polise gider şikayet ederim. ikinci taciz olduğunda -şikayet etmemişsin ama ile karşılaşmak çok kolay.
0
wishmaythşngs
(01.09.23)
bana sanki baskasina atacakken size atmış gibi geldi. ilk mesaj pazar müsait misin olmuş. bu sanki daha once konuştuğu birine mesaj atıyor gibi geldi bana. ilk size mesaj atsa pazar müsait misin demezdi bence. ben olsam ben o gun ocagini taktiğiniz suyum, bu mesajı bana mi atıyorsunuz olurdu.
0
oscar
(02.09.23)
Ben böyle durumla karşılaşınca sen bana ne hakla gece gece arıyosun yazıyosun falan diye çıkışıyorum. Pısmayın yani. Ne hakla arıyor sizi, ne hakla mesaj yazıyor gece gece.
Ben engellemezdim, azarlardım onun yerine. Polise de verirdim evet. Derdini polise anlat diye üste çıkardım.
Sonra özür mesajları, özür aramalarından sıkılırdınız.

Bunlar böyle kart horozlar. Zayıf gibi görünmeyin, görmezden gelmeyin, haklarının farkında, korkmayan bi tavrınız olsun. “Evime gelirse takarım bıçağı” enerjisi verin yani (tabi ki öyle bir şey yapmayın ama gözü kara olun demek istiyorum), “sen yanlış kadına bulaştın, seni savcılıklarda süründürücem, gör bak” gibi bi tavrınız olsun. Pişman olsun yani. Anca böyle geri basıyo bu tipler.

Eğer böyle şeyler söylerseniz kesin “yanlış atmışım” diyerek özür falan diler. Konuyu kapatmaya çalışır. Bu konu da böyle kapanır.
0
zimbirik
(02.09.23)
Anladığım kadarıyla bekarsınız, biraz da kibar davrandıysanız sizin de kendisi ile ilgilendiğinizi düşünmüş ve böyle bir yanlış algıya kapılmış olabilir, beni yanlış anlamışsınız sanırım lütfen bana daha fazla mesaj atmayın diyerek geçiştirin, eğer devam ederse tacize dönüşmüş olur, devam etmeniz durumunda şirketinize durumu bildirmek zorunda kalacağım diyin, polis molis demeyin artık herkes polise şikayet edilince başına bir şey gelmeyeciğini biliyor maalesef blöf yaptığınızı düşünebilir ama şirketinizle görüşeceğim derseniz işini kaybetme korkusuyla son verecektir.
0
solo
(02.09.23)
şu an şikayet etme cevap da atma bence. bir süre dur istersen. tepki vermeyince gider. baştan tepki verirsen bulaşmasın. hala uzatırsa şikayet edersin ve uyarırsın. doğrusu diğeri ama türkiye'deyiz sonuçta.
0
hknty
(02.09.23)
yapmak için geldiği işi bitirdiyse müsaitliğinin ne önemi var ki? neden arıyor? bal gibi de yoklamak için aramış artı mesaj da atmış ve tekrar aramış -sanırım sıra böyle- ama çok iyi niyetli erkeklerimiz "ya yanlışlıkla gönderdiyse" diyor ya deli oluyorum. şikayet ettin mi son durum ne?
0
anna sun
(02.09.23)
Evet, aradı, mesaj attı ve ertesi gece yeniden aradı. Ben neredeyse taciz oluğuna eminim. Burada cevap yazanlar ve yanlış numara olduğunu düşünenlerin cinsiyetini bilmiyorum. Yazdığım gibi, yanlış numara olsa başka şeyler yazardı ve gündüz arardı diye düşünüyorum. Gerçekten tedirgin edici bir adamdı.

Engeli kaldırdım. Dün neredeyse hiç uyumadım, aramadı. Umuyorum bu gece de aramaz. Bu tedirginlikle nasıl yaşanır bilmiyorum.
0
🌸linus van peltt
(02.09.23)
@linus van peltt, ben kadınım. Yanlışlıkla aramış diyenlerden biri de benim. Sürekli ustalarla muhatap oluyorum, ya da usta olmasa da tanımadığım insanlara eşyalarımı vermek amacıyla konum atıyorum. Ben de tedirgin oluyorum ama ''müsait misin'' demesi, sanki başkasıyla konuşuyormuş da mesaj sana gitmiş gibi algılamama neden oldu. Sorsaydınız keşke, bana mı dediniz, ne için, ne demek istiyorsunuz diye.
0
Kahvedesu
(02.09.23)
Kahvedesu, gece yazışmak istemedim. Ben saat dokuzdan sonra kimseyi aramıyorum. Yanlış bile olsa beni bir usta hiç gece 11’de aramadı. Normal bir şey gibi gelmedi hiç. Ertesi gün normal bir saatte arayabilirdi ya da mesajın devamında şu ya da bu iş için yazabilirdi. Ya da diyelim ki ulaşması gerek birkaç kere arayabilirdi. Ertesi gün beni niye yeniden 11 buçukta arıyor? Gün boyu hiçbir şey yazmıyor ya da aramıyor? Siz kendinizi düşünün. Pazar günü işiniz olan birine mesaj atıyorsunuz. Bir kere mesajı atıp, gece 11 buçukta arayıp, sonra bırakır mısınız?

Eve yeni taşınıyorum. Ben de bu süreç içinde elektrikçi ve başka servis ustaları ile çalıştım. İş bitene kadar mesajlaşmalar oluyor, biliyorum. Konuşmalar ya da. Bu adam rahat İletişim kuramayan biriydi. Birkaç kere sen diye hitap etti, sonra bir kere siz dedi. Bu mesajı belirli bir niyetle atabilecek biriydi. Hiç diyalog kurmak istemediğimden ve zaman çok geç olduğundan yazmadım bir şey.
0
🌸linus van peltt
(02.09.23)
Sen neden korkup tedirgin oluyorsun ki, tedirgin olması gereken kişi o. Ertesi gün sert bir şekilde cevap verip, üstelemesi durumunda hem bayiyi hem de polisi aramalıydın bence.
0
fobfilm
(02.09.23)
merak ettim sonuc ne oldu, bir gelisme var mi ?
0
oscar
(07.09.23)
Gece aramalarına iki gün ara verdikten sonra pazartesi günü sabah sekizde aradı. Tüm aramaların görüntü kaydını aldım. Pazartesi günü beni sürekl arayarak rahatsız ettiğini, kayda aldığımı ve bir daha ararsa anında iş yerine ve polise şikayette bulunacağımı yazdığım bir mesaj gönderdim. Bu mesajdan sonra aramalar kesildi. Son durum bu.
0
🌸linus van peltt
(08.09.23)
(12)

Better call saul - belli bir yerden sonra akıyor mu

regina phalange
Yılladır izlemeye çalışırım ama hiç akmaz bende. Şimdi yine başlaayım dedim ilk bölümü açtım. Bir yerden sonra akıcı olmaya başlıyor mu devam edeyim mi ne yapayım?
Yılladır izlemeye çalışırım ama hiç akmaz bende. Şimdi yine başlaayım dedim ilk bölümü açtım. Bir yerden sonra akıcı olmaya başlıyor mu devam edeyim mi ne yapayım?
0
regina phalange
(26.08.23)
yıllardır bitirmeye çalışıyorum, dün son sezon 7. bölüme geldim. jenerik başlayana kadar öyle bir sahne koyuyor ki onu geçmen imkansız, her bir saniyesi inanılmaz merak uyandırıcı oluyor ama jenerikten sonra da geri kalan dakikalarda size bu kadar heyecan yeter deyip uyku moduna geçiyor maalesef. bu diziden maksimum keyif alabilmen için hiç ara vermeden, her detaya dikkat ederek izlemen lazım. dün mesela son sezon altıncı bölümde jimmy'nin rakip avukatlık şirketinden transfer ettiği sekreterin yeni iş yerine arabaya geliş sahnesi var, o esnada arabada yüksek sesle severek dinlediği müzik türüyle birşey anlatılmak isteniyor, bakın karakteri bu deniliyor eyvallah ama o şarkının adını ve karakter hakkında ne fikirler vereceğini öğrenmeye mecalim yok açıkçası. yav he hee deyip geçiyorum o an uyumuyorsam. yani bu şekilde keyif almak imkansız. yoksa gerçekten sinema adına çok fazla detay içeren ağır bir dizi. walking dead biraz aksiyon biraz trajedi biraz bilim kurgu olarak başladı ve yıllar sonra elimizde sadece trajedi kaldı. işte better call saul'de bu baştan beri böyle. belki ilk sezonlar hariç. orada abi kardeş çatışması aşırı lezzetliydi kabul. özetle bu dizide karakterler arası diyaloğu izlersin ama asıl diyalog sustukları an başlıyor, bakışlarında, mimiklerinde, gülüşlerinde çok sayıda cümle yatıyor, aldığın zevk bunları okuyabileceğin kadar. bu da herkese gelmez.
0
onemoremile
(26.08.23)
Kesinlikle katiliyorum.

Son birkac sezondur bende de akmamaya basladi, cunku cok dikkatle izlemek gerekiyor ustteki yorumda oldugu gibi.
Zaten hukuk terimleri vs giriyor, bir de konular baglantili olunca yoruyor. Gecen sezonda bunu fazlasiyla hissettim, o yuzden bu kez her ne kadar sevsem merak etsem de cesaret edip izleyemiyorum.
0
va
(26.08.23)
Ben güzel güzel bitirmiştim güncel güncel. Eşim 2. Sezon mu 4. Sezon mu ne dayanamayıp bıraktı. Akmıyorsa hiç zorlamayın. Dizi hep o tempoda gidiyor...
0
yadigar
(26.08.23)
bence son iki sezonu daha heyecanlıydı çünkü Breaking Bad'den tanıdığımız karakterler işin içine giriyordu. Ama temposu aynı aslında.
0
nhk ni youkosu
(26.08.23)
Final sezonu akmıyor. Ondan önceki sezonları iple çekerdim. Son sezonu 2 senedir bitiremedim.
0
prole
(26.08.23)
better call saul bir dark side'e geçiş hikayesi, üstelik bu hikaye breaking bad gibi bir sürecin yaşandığı albuquerque evreninde geçiyor, eğer breaking bad'i severek izlediyseniz, vince gilligan'ın hikaye anlatımına ve sinematografisine alışkınsanız bu dizinin sıkıcı gözüken her bir saniyesi bile altın değerindedir. benim için gelmiş geçmiş en iyi dizi nedir sorusunda sopranos'la yarışır, o kadar çok seviyorum.

ama işte bu anlatım herkese göre değil, tonla arkadaşım var ilk 2 sezonu geçemediği için breaking bad'i izleyemeyen. eğer bu diziden benim kadar keyif alacaksanız breaking bad hafızanızın iyi olması gerekiyor ki walter'ın imparatorluğu kurulmadan önce neler olmuş, jimmy dark side'e nasıl geçmiş, tavukçu nasıl dağıtımı eline almış, mike nasıl ekibe dahil olmuş, kim gibi önemli bir karakter neden breaking bad sürecinde yok bu sorulara aranan cevaplar diziyi mükemmel kılıyor.

diziyi mutlaka izleyin, pes etmeyin. eğer akmıyor diyorsanız da bir oturuşta 2-3 bölüm izlemeli partiler yapın. unutmayın bir dark side'a geçiş hikayesi izliyorsunuz, ince ince işleniyor öykü, eğer tamamlarsanız hayran kalacaksınız.
0
beatbox yapan metalci
(26.08.23)
zaten dizinin olayı yavaş temposu. ben dizideki ambiansı çok sevdim.
son 2 bölümdeyim.
arka arkaya 3-4 bölüm izlenecek, hafta sonu bir iki sezonu bitirilecek bir dizi değil. sindire sindire izlenen bir dizi.
0
alicandan
(26.08.23)
Yaşlı adamı bilge dahi falan yapmışlar hadi neyse de, o yaşta sokak serserilerini haşat etmesi falan nedir ya?
0
parka
(26.08.23)
Yok gençler almıyor bu dizi ya ben ozark’tan dewamke
0
🌸regina phalange
(26.08.23)
prole +1
0
jackyr
(26.08.23)
İlk Sezon ilk bölümler akmıyor. Ben bi kere deneyip bırakmıştım. Sonra tekrar başladım, ilk bölümleri geçince bi anda çok akıcı, her bölümü merak uyandıran bir hale geldi. Sonunu nasıl getirdim anlamadım.
0
zimbirik
(27.08.23)
temposu sonuna kadar ayni. Yavaş. Detaylardan keyif alan bir izleyici degilseniz sevmezsiniz.
0
congratulationsyouwon
(05.09.23)
(3)

ÖSYM ve küpe sorusu

prole
Yaklaşık iki hafta önce kulağımı deldirdim. Kulağımda metal başlı küçük delme küpelerinden var. Pazar günü ÖSYM sınavına gireceğim ve muhtemelen küpelere mudahale edecekler. Normalde basit piercing yasak değil ama küpeleri muhtemelen piercingden saymayacaklar. Bu deldirme küpelerini 4-5 saat için çı
Yaklaşık iki hafta önce kulağımı deldirdim. Kulağımda metal başlı küçük delme küpelerinden var. Pazar günü ÖSYM sınavına gireceğim ve muhtemelen küpelere mudahale edecekler. Normalde basit piercing yasak değil ama küpeleri muhtemelen piercingden saymayacaklar. Bu deldirme küpelerini 4-5 saat için çıkarıp sınav sonrası tekrar taksam sorun yaşar mıyım? Deldirdiğim yer "1 ay çıkartma" demişti.
0
prole
(23.08.23)
Küpeye bir şey derler evet. O yüzden direkt diğer seçenekler üzerine (ip vs.) yoğunlaş :)
0
giovanne
(23.08.23)
Ben kulağımı deldirdikten belki bir 3-4 hafta sonra plansız şekilde mr’a girmek zorunda kalmıştım. Öncesinde yapılan görüntülemeler, mr vs toplamda 3 saat falan sürdü ve sonrasında küpeyi takamamıştım. Eve geldiğimde resmen deliği tekrar açmam gerekti. Bence ip bile olsa oraya bir şey takın.
0
irene
(23.08.23)
İp taksanız bile içerideki doku o iple bütünleşecek ve sizin canınızı çok fena yakacak. Buna hazır olun. O ipi ihtihap kaptırmayacak ama dokununda kaynaşmasını engelleyecek bir kremle falan kaplayıp takabilirsiniz belki.
0
zimbirik
(23.08.23)
(4)

20'lik Diş Çekimi Sonrası Dilin Bir Tarafında Hissizlik

twelfth
Cumartesi günü eşimin 20'lik dişini çektirdik. Bayağı zorlandı hekim. Dikiş falan attı dişin olduğu yere. Yüzü şişti. Antibiyotik alıyor şimdi. Ancak uyuşturucunun etkisinin geçmiş olması gereken Pazar günü ve hatta bu sabah bile dilinin bir tarafında hissizlik var. Parmağı ile dokununca bile hisset
Cumartesi günü eşimin 20'lik dişini çektirdik. Bayağı zorlandı hekim. Dikiş falan attı dişin olduğu yere. Yüzü şişti. Antibiyotik alıyor şimdi. Ancak uyuşturucunun etkisinin geçmiş olması gereken Pazar günü ve hatta bu sabah bile dilinin bir tarafında hissizlik var. Parmağı ile dokununca bile hissetmiyor. Endişe etmeli miyiz?
0
twelfth
(21.08.23)
birkaç gün daha bekleyin bence. ama doktorun uyarmış olması gerek kalıcı hissizlik için. 6 ay falan da sürebiliyor.
0
jelly bear
(21.08.23)
bence biraz daha bekleyin jelly nin dediği gibi uzun da sürebiliyor.

eğer işlem yapılan yer sinire çok yakın ise sinire ister istemez zarar verilebiliyor ve bu komple kalıcı hissizliğe de dönebiliyor. ama şu an o tarz bir şeye endişelenmek için erken bence.

doktora sormanız lazım filmde elf gözleri neler görüyor, sinire dokunmuş olabilir mi..
0
ananiyimioguz
(21.08.23)
Dikiş ve ödem nedeniyle hissizlik oluşabiliyor. Normalde her ameliyat sonrasında dikiş yeri çevresinde hissizlik olabiliyor bir süre.

Ben olsam normal olup olmadığını doktora sorardım arayıp. Ama bence normal
0
zimbirik
(21.08.23)
Bence belli bir bölgede hissizlik varsa önemseyin. Bir tanıdığım aynı şekilde ağzının kenarında belli bir bölgeyi hissetmiyor kalıcı olarak. Ne olur ne olmaz sorun bence
0
personaa
(21.08.23)
(3)

mülakat sonrası

aynose
Mülakattan bir hafta sonra attığım follow up mailine şunu yazmışlar:We appreciate your continued interest in the opportunity. Please accept my apologies for the delay in our response. Unfortunately, due to a combination of sickness and holiday commitments within our team, we've had to postpone the p
Mülakattan bir hafta sonra attığım follow up mailine şunu yazmışlar:

We appreciate your continued interest in the opportunity. Please accept my apologies for the delay in our response. Unfortunately, due to a combination of sickness and holiday commitments within our team, we've had to postpone the planned interviews.

Your patience is greatly appreciated during this time. We assure you that our team is diligently working towards a decision. We anticipate providing you with an update by the end of next week.


Bu seçtikleri kişinin işe başlamasını ve garantiye almayı bekliyorlar anlamına mı geliyor? Her iki ihtimalde olabilir tabii ama maildeki durumun doğruluk payı nedir sizce?
0
aynose
(17.08.23)
Ben doğru olduğunu düşünüyorum. HR’ın bu kadar hikayeler uydurup bahane üretmesine gerek yok ki. Bana samimi gibi geldi.
0
irene
(17.08.23)
Abi Avrupa'daysa herkes tatilde. Biz de iki kisi aldik, ikisine de süreç iyi gidiyor ama herkes tatilde bir sonraki görüşmeler bir kaç hafta sonra olur diye söyledik.

Şu an Avrupa'da herkes tatilde.
0
logisticsmanager
(17.08.23)
Hocam başka biriyle görüşüp ondan karar bekleselerdi direk bunu söylerlerdi. Ya da başka adaylarla görüşüyoruz, size sonrasında döneceğiz derlerdi.

Avrupada herkes tatilde evet. Yeni yeni dönüyolar. %99 doğrudur yani.
0
zimbirik
(17.08.23)
(4)

Tr-eng çevirisi için yapay zekalı appler var mı

condom kurşunu
Sb tşk
Sb tşk
0
condom kurşunu
(17.08.23)
deepl
0
gurur
(17.08.23)
ChatGPT'nin app'i var.
0
sertac akin
(17.08.23)
google'ın da böyle bir hizmeti var cloud.google.com
0
bravoteam
(17.08.23)
Hangi amaçla kullanacağınıza göre değişir.

Google translate de yapay zeka tabanlı çeviri uygulaması.

Ama build in bi şey yazımsa, bir yere gömüp otomatik şekilde çalışmasını sağlayacaksanız o zaman bravoteam+1
0
zimbirik
(17.08.23)
(5)

Spor ve saç dökülmesi

personaa
1,5 aydır evde spor yapıyorum ve biraz abartıyorum, off day vermeden yaptığım haftalar oldu. Vücutta toparlanma var, fakat saç dökülmem çok arttı. Adetimde de azalma oldu. Testosteron artışından olma ihtimali var mı bunun? Kas yapayım derken kel kalmayayım bir de.
1,5 aydır evde spor yapıyorum ve biraz abartıyorum, off day vermeden yaptığım haftalar oldu. Vücutta toparlanma var, fakat saç dökülmem çok arttı. Adetimde de azalma oldu. Testosteron artışından olma ihtimali var mı bunun? Kas yapayım derken kel kalmayayım bir de.
0
personaa
(15.08.23)
Antrenman esnasınsa testosteron akut olarak artar kalıcı olarak değil, akut olarak dediğim de normalde 4mg ise 5mg olur ama o da kortizol gibi diğer hormonların salınımıyla yine negatife düşer. Bu dediğim döngü tabii nispeten ağır ağırlık antrenmanları ve erkekler özelinde geçerli, kadınlarda testosteron artışına neden olacak spesifik bir hastalık yoksa antrenmanların testosteron artışına etkisi yok denecek kadar azdır. Aslında hiç yok ama ayıp olmasın diye biraz olur belki diyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.23)
yediklerin azaldıysa güçten düşmüş olabilirsin ya da aynı döneme denk gelen başka bir sıkıntı var ya da tetiklendi, sporun ve testesteronla alakalı değildir. kan testi vs doktora danışabilirsen fena olmaz bence.
0
abi bi dizi buldum on numara
(16.08.23)
keşke testosteron arttırmak bu kadar kolay olsa. erkekler yaşla hiç kas kaybetmez, sprocular 6 ayda hulk gibi olurdu.

kadın vucudu için bu dediğiniz imkansıza yakın.
0
orpheus
(16.08.23)
Testerondan degil. Ayrica almiyorsaniz tabii ki.

1.5 ay kisa bir sure, dolayisiyla yasadiginiz degisikliklerin donemsel olmasi sebepsel degil korelasyona dayali olmasi mumkun. Bu anlamda da sahsi deneyimler veri niteligi anlaminda problemlidir ancak diyelim ki cidden bir problem var, bunun sebebi su an ki spor/diyet duzeni. Yuksek ihtimalle az beslenmeyle alakali olabilir, eger vucudu yuksek efor ve aclik kriziyle korkuttuysaniz tepki vermesi dogaldir. Yine baglantili olarak recovery olanaklarini yeterince kullanmiyorsaniz, illa off day vermek degil bu ama tabii ki bir parcasi, yipranma olmasi normaldir.

Boy kilo yas, yapilan idman, yenen kalori ve mumkunse icerik ve bu kaloriyi nasil olctugunuzu, uyku duzeninizi vs. yazarsaniz daha kapsamli bir yorum yapilabilir.
0
wallcan
(16.08.23)
Fiziksel stress nedeni ile vücudunuz gereğinden fazla kortizol salgılamış olabilir.

Yeterli beslenmiyor olabilirsiniz bu durumda vücut saç gibi gereksiz şeyleri beslemeyi keser.

Off day vermeden ağır spor yapıyorsanız bence bunu yapmayın, fiziksel stress hafife alınacak bi şey değil.
0
zimbirik
(16.08.23)
(3)

Klima ve güneş gözlüğü sorusu

iddaaci
Merhaba arkadaşlar, iki sorum var. 1- Güneş gözlüğü camındaki siyahlık derecesi uv korumasını mı artırıyor? Yani kapkara gözlükler daha mı koruyucu? Değilse, yani açık siyah gözlükler çok uv koruması olacak şekilde yapılabiliyorsa kapkara gözlükler neden var?2- Bir odada çalışan klima içerideki hava
Merhaba arkadaşlar, iki sorum var.

1- Güneş gözlüğü camındaki siyahlık derecesi uv korumasını mı artırıyor? Yani kapkara gözlükler daha mı koruyucu? Değilse, yani açık siyah gözlükler çok uv koruması olacak şekilde yapılabiliyorsa kapkara gözlükler neden var?

2- Bir odada çalışan klima içerideki havayı temizler mi? Atıyorum içerideki solunmuş hava dışarı atılıyor mu? Evi havalandırmalı mıyız? Spesifik olarak sözgelimi içeride bir parfüm kokusu olsa hiç kapı pencere açmadan bu koku dışarı tahliye edilir mi?

Peşinen teşekkür eder esenlik dilerim efendim
0
iddaaci
(14.08.23)
ikinci soru ile ilgili bilgim yok. araba dışında hayatımda klimam olmadı, klima kullanmadım. arabada da ayarı var, dışarıdan hava al, içerideki havayı çevir diye.

birinci soru için; hayır koyuluk derecesinin uv filtresi ile ilgisi yok. tamamen şeffaf olup uv ışınlarına karşı filtreliyor da olabilir. tamamen kapkara olup hiç uv filtresi de olmayabilir.

kapkara gözlükler şunun için var, çünkü tek derdimiz uv'den korunmak değil. gelen güneş ışınını zayıflatıp gözümüzü kısmadan karşıya bakabilmek. mesela benim taktığım acucue oasys lenslerinde %90 küsur uva uvb koruması var. yani hiç güneş gözlüğü takmadan da uv ışınlarına karşı korunuyorum. ama şeffaf anasını satayım. hafi güneş karşıdayken bi gözünü aç açabiliyorsan. bana hiç uv koruması bile olmayan kapkara bir gözlük yeter bu durumda.

ben gölge istemiyorum kardeşim, uv'den korunayım diyen açık renk kullansın, hem uv'den korusun, hem de gölge etsin başka ihsan istemem diyen uv korumalı koyu camlı kullansın. parlamaları da kessin diyen bi de polarize arasın. benim lenslerim zaten uv'den koruyor, yeter ki güneşin geldiği tarafa gözümü kısmadan dönebileyim diyorsan işportadan alacağın 30 liralık koyu camlı gözlük de iş görür.
0
kibritsuyu
(14.08.23)
1. Güneş gözlüğünde göz koruma seviyesini gösteren camın rengi veya koyuluğu değil, kaplamasıdır. Açık siyah gözlüklere UV koruması yapılabiliyor, kapkara gözlükler ışığa hassasiyeti olanlar için var.

2. Normal klimalar havayı gerçek anlamda temizleyemez, kalitesini arttıramaz. İçindeki modeline göre farklı kalitedeki hava filtresi toz, polen ve diğer alerjenleri filtrelemeye yardımcı olur. Evi kesinlikle havalandırmalısınız. Ancak yeni bazı klimalar içlerinde dahili hava temizleyicilerle gelir. Örnek: www.daikin.com.tr Bu klimalar temizlediğini iddia ediyor ama şahsen araştırmadan-denemeden yorum yapmam doğru olmaz. Kullanan varsa bu sorunun yanıtını da ona bırakalım.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(14.08.23)
2. Klimaların dışarı iile hava devir daimi yapan bir bağlantısı yok. (Ticari tipli olanlarda olabiliyor)

Koku dediğimiz şey havada asılı kala. Partiküller olduğu için klimanın filtresi bu kokuyu havadan temizleyebilir, ama içerideki havanın oksijenlenmesini falan arttırmayacaktır.

Hava kalitesini arttırdığını vaad eden ozon modlu klimalar da var. Havayı temizlediğini söylüyorlar. Ama ozon gazını da solumamak gerekiyormuş diye duydum. Klimaların ozon modu açıkken odada bulunmamak gerekliymiş falan. Yani klimanın havayı temizleme durumu biraz cacık.

Eğer sürekli klimalı bi ortamdaysan o zaman havanın serin olduğu anlarda camları açıp bi püfür püfür estirmen gerekiyor içerinin havalanması için.
0
zimbirik
(14.08.23)
(3)

Bu işin içinden nasıl çıkayım-Vize sorusu

spacevan
Bugün bildiğiniz üzere pegasus ve Ajet'te kapmanya vardı.Ben de gaza geldim gidiş dönüş Konya'da Kopenhag'a bilet aldım ne alakysa asjakjhd (Ankaradayım bu arada)1500 tl para ödedim bir de flex yaptım en kötü iptal ederim diye falan. Mart 2024 tarihli biletler bu arada.Sıkıntı şu ki aynı güne git ge
Bugün bildiğiniz üzere pegasus ve Ajet'te kapmanya vardı.
Ben de gaza geldim gidiş dönüş Konya'da Kopenhag'a bilet aldım ne alakysa asjakjhd (Ankaradayım bu arada)
1500 tl para ödedim bir de flex yaptım en kötü iptal ederim diye falan. Mart 2024 tarihli biletler bu arada.
Sıkıntı şu ki aynı güne git gel bilet almışım hahahah Öyle acele ile aldım ki ne olduğunu analamadım
Ama allahtan iptal ettirebiliyorum cezasız
Şimdi 1800 tl para istiyor tarihi değiştirmek için pegasus

Kafam karışık şimdi sorularım şunlar?
Danimarka vizesi almak kolay mıdır? (Daha önce Fransa vizelerim mevcut)
Gidişi almanya hamburg yapsam ya da dönüşü? Sizce hangi ülekden vize almam daha kolay olur ?
Sizce nasıl bir plan izlemeliyim ? Siz olsaydınız ne yapardınız?
0
spacevan
(10.08.23)
Iptal et gitsin. Bir dahaki daha sakin ve mantikli plan yaparsin. Alisveris cilginligi olmus, hepmizin basina geliyor.
0
hot potato
(10.08.23)
1 musibet 1000 nasihatten iyidir, iptal ettirin.
0
burka
(10.08.23)
Dönüş biletini iptal edip kopenhag istanbul falan alabilirsiniz. Kopenhag istanbul arasıda ucuz bilet yakalama ihtimaliniz yüksek.

Kopenhag da istanbul gibi aşırı turistik bir şehir. Ben vize konusunda problem yaşayacağınızı düşünmüyorum.

Ama bir sonraki vizenizi de fransadan alırsanız o zaman bir önceki fransa vizenizden daha uzun olacak. Bu durumda bir önceki vizenizi nereden aldıysanız bir sonrakini de oradan almak mantıklı. Bu nedenle konyadan kopenhaga gidişini iptal edip onu istanbul fransa şeklinde tekrar alırsınız. Vizenizi fransadan alırsınız. Seyahat zamanı gelince de fransaya uçup biraz fransada gezip trene ya da uçakla kopenhaga geçersiniz, orada biraz gezip konyaya uçarsınız.
0
zimbirik
(10.08.23)
(7)

Aile yanında hiçbir şeye odaklanamıyorum

hadi ya la
Depremden sonra ailemin yanına taşınmak zorunda kaldım, 29 yaşındayım. Bir süre bu düzende olacağım. Ev o kadar kaotik geliyor ki. Aslında iyi ve sakin insanlar, ama kulaklığımı takıp kendimi işime veremiyorum. Sürekli bir mevzu oluyor ve katılmak durumunda kalıyorum. Ev işleri, tadilatlar, banka iş
Depremden sonra ailemin yanına taşınmak zorunda kaldım, 29 yaşındayım. Bir süre bu düzende olacağım. Ev o kadar kaotik geliyor ki. Aslında iyi ve sakin insanlar, ama kulaklığımı takıp kendimi işime veremiyorum. Sürekli bir mevzu oluyor ve katılmak durumunda kalıyorum. Ev işleri, tadilatlar, banka işleri, küçük akraba krizleri, hep ama hep bir mevzu var doğal olarak. Fakat çalışmam gereken saatler içinde kendimi izole edemiyorum. Sanırım bir odaya kendimi kapatıp belli saatler içinde çıkmamam ve mesai yaptığımı vurgulamam gerekiyor. Sorunu yazarken kendim çözdüm gibi, ama size de sorayım. Özellikle yaşıtlarım ve büyüklerim, aile yanında kalmak tarifi zor bir huzursuzluk yaratıyor mu?
0
hadi ya la
(10.08.23)
evden çalışılıyorsa belli yaştan sonra aile yanı zor oluyor. dışarda çalışabilirsiniz starbucks veya kahvecilerde kütühanelerde.
0
playing star again
(10.08.23)
Ev o kadar kaotik geliyor ki +1. Sana katiliyorum kardesim. 1+0 da olsa kendi evine cik maddi olarak baska seylerden kesip.
0
hot potato
(10.08.23)
Kaotik oluyor. Ama kendimi odaya kapatıp çözüyorum. Sıcak yemek, sınırsız içecek falan olması da cabası.

Kendinizi odaya kapatmıyorsanız çok zor
0
zimbirik
(10.08.23)
bütçe varsa tabi 1+1 ev, yoksa yakınlarda bir cafe, kütüphane, coworking space de iş görebilir.
0
orpheus
(10.08.23)
Önemli bir durum yoksa rahatsız etmemelerini söyledim. Odaya girip kapatıyorum kendimi. Hiç çıkmıyor değilim. Mola verip tekrar giriyorum.

Her olaya dahil olmaya çalışmayın. Acil işim var deyin.
0
sevilen progressive türkücü
(10.08.23)
Valla ben de benzer bir durumdayım. Uzaktan çalıştığım için sorumlu olduğum bir işim olduğunu idrak etmeleri zaman aldı. @zimbirik'in dediği gibi kendimi odaya kapatıyorum, toplantılardan anlayinca odaya yemek içecek servisi başladı:D
0
Amaranta ursula
(10.08.23)
Kendinize özel alan yaratın çalışmak için. Ve çalışmaya başlarken çalışmaya başladığınzıı, kapıyı vurmadan girmemelerini söyleyin.
0
elitoangelito
(11.08.23)
(5)

Türkiye'deki sivrisinek meselesi (yunanda niye yok)

whatdreamsnevercome
en kuzeydeki istanbul'da, cam açık oturamıyoruz. balkonda oturamıyoruz.iniyoruz güneye; kaş'ta oturamıyoruz. çıkıyorum izmir'e, izmir'de odada bile oturamıyorsun sivrisinekten ve karasinekten.gidiyorum aydın'a, yine aynı şey.aydın'dan feribota binip samos'a geçiyorum.1 tane sivrisinek yok. 1 yav, 1.
en kuzeydeki istanbul'da, cam açık oturamıyoruz. balkonda oturamıyoruz.
iniyoruz güneye; kaş'ta oturamıyoruz. çıkıyorum izmir'e, izmir'de odada bile oturamıyorsun sivrisinekten ve karasinekten.

gidiyorum aydın'a, yine aynı şey.


aydın'dan feribota binip samos'a geçiyorum.
1 tane sivrisinek yok. 1 yav, 1.
hiçbir evde sineklik yok, hiçbir otelde yok. gece balkonda oturuyoruz 1 defa ısırılmıyoruz. plaja iniyoruz gece, yine ısırılmıyoruz.

ben türkiye'de balkonda, bahçede oturmak nedir tamamen unutmuş durumdayım sinekten.

fark ne?
aydın'dan 10km denize açılınca sivrisinek istilasının bıçak gibi kesilmesinin başlıca sebebi nedri?
0
whatdreamsnevercome
(22.07.23)
Bu yaz thasos ve Midilli’ye gittim. İkisinde de çok fazla sinek vardı. Çoğu otelde sineklik vardı. Argüman çok doğru değil
0
gokank4
(22.07.23)
Argüman doğru değil bence de çünkü ben de gittim Samos’a ve tek bacağımda 17 ısırık falan saymıştım. Tek fark ettiğim şey, rüzgar var sivri sinek yoktu. Hava durgun ise her yer sinek.
0
irene
(22.07.23)
Bizim sitede cok var, ilaclama talep ettik, bir iki kere yapip kestiler, ilac ingiltereden _hammadesi_eliyormus cok pahaliymis gibi seyler soylediler.
0
rumpleteazer
(22.07.23)
Sivri sinek su birikintisinde üreyen bir şey. Eğer bir yerde bir kap su varsa, bataklık, çamur bi yer varsa, bir araba lastiği, bir ormanın kenarına atılmış tek başına bekliyorsa ve yağmurda içine su dolduysa o zaman sivri sineği ilaçla kurutma ihtimalin yok. O sinekler orada üreyip sonra tüm şehre yayılıyor.
Biraz pislikle ve altyapı problemleri ile alakalı yani.

Yunanistana gitmedim bilmiyorum bu arada.
0
zimbirik
(22.07.23)
Sivrisinek, balık ve kurbağa olmayan durgun suda üreyebilen bir canlı. Bir arkadaş söylemiş su kenarında araba lastiğinin oluşturduğu çukurdaki su, apartman su depoları, çok sulanmış çim alanlarda çukur kesimlerde biriken su, bataklıklar, kuş cennetleri, hatta saksı tabaklarındaki birikinti su bile üremesi için elverişli koşulu sağlar.

Rüzgarlı havayı sevmez. Sanırım rüzgarlı havada Yunanistandaydınız.

Açık arazi için bir ilacı vardır. haddinden fazla pahalıdır ve havada kalıcılığını arttırabilmek için mazotla karıştırılır. Belediyeler zenginse bunu yapar. Az zenginse mazota az karıştırır. Bazıları da mazota karıştırmayıp mazotu sıkar geçer. mazot kokusu hayvanı bir süre uzak tutar. Zaten ilaç da hayvanı daha uzun bir süre uzak tutar.

Sonuçta hayatın bir gerçeğidir ve kişisel korunma yöntemleri vardır.
0
Mirket
(23.07.23)
(10)

cruise yolculugu nasil bi sey

Kittie
hijyenik degil diye okuyorum ama iyilerinin luks bir otelden farki yok ki. yoksa farkli mi?gece okyanusun ortasinda ilerliyor olmak korkutucu mu? (geminin batmayacagi yuzde yuz de bahsettigim sey ucsuz bucaksiz bir suyun ortasinda olma hissi)hastalandiniz diyelim gemideki doktoru da asiyor durumunuz
hijyenik degil diye okuyorum ama iyilerinin luks bir otelden farki yok ki. yoksa farkli mi?

gece okyanusun ortasinda ilerliyor olmak korkutucu mu? (geminin batmayacagi yuzde yuz de bahsettigim sey ucsuz bucaksiz bir suyun ortasinda olma hissi)

hastalandiniz diyelim gemideki doktoru da asiyor durumunuz, hemen helikopter mi isteniyor?

genel olarak guzel bir sey mi? bir de nereye seyahat ettiniz?

bonus soru: tasarimlari tam bir otel gibi oldugundan boyle gemi olmazcilardan misiniz? cirkin mi tasarimlari?

bir duyuru icinde 35 tane soru sordum ama aklinizda kalanlari cevaplarsiniz iste :)
0
Kittie
(21.07.23)
Ben Beşiktaş'tan Kadıköy'e vapurla geçerken bile gerilen biri olduğum için böyle yolculukları düşünürken bile nabzım yükselmeye başlıyor, bana çok klostrofobik bir ortam gibi geliyor, ayrıca batmayacağının da bir garantisi yok son 2-3 senede özellikle kuzey denizinde batan alabora olan çok yolcu gemisi var böyle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.23)
Kim demiş hijyenik değil diye.
Titanikin buzulu gelip çarpmazsa batmaz.
5 yıldızlı bir oteldeki her şey var. 24 Saat etkinlik. Asla sıkılmazsın.
Kaldıklarımın mutfağı süperdi.
İçeceklerin ayrıca ve fahiş ücretlendirilmesi kötü.
Ege adaları ve Akdeniz limanları.
Tasarım süper.
Doktorları kalite. Helikopter gelir.
0
Mirket
(21.07.23)
otelden farkı yok, egede çok az dalgada bile uyumak biraz zor oluyor sonra alışıyorsun(bu ege cruiseleri orta boyda)
alt katlarda olmak zor motor sesi geliyormuş, üstün bir altı iyidir.
birde panik ataklıksanız binmeyin bence, helikopter için çok extrem olmalı ameliyat harici müdahale yapabiliyorlar.
gemideki havuzlar küçük ve keyifsiz bence, ege adaları turları yapılabilr, tasarımlarıda gayet güzeldi
0
eja
(21.07.23)
7'den 70'e her yaşa ve zevke hitap eden harika bir deneyim. Her insanın hayatından en az 1 kere katılmasını tavsiye ederim. Hijyenik olmama ihtimali yok 5 yıldızlı otellerde temizlik nasılsa o, odalar her gün 1 kere ortak alanlar her gün sayamayacağın kere temizleniyor. Sağlık konularında endişe etmek de yersiz karadan o kadar uzak seyir olmuyor titanik gibi atlantiği bir uçtan uca geçen bir rota yok. Penceresiz ve manzarasız iç kabinler bir nebze klostrofobik olabilir ama sadece yatmak için odada kaldığınız için manzaralı, balkonlu, ferah bir odayla aradaki 8-10 bin euroluk farkı vermek istemeyebilirsiniz. 6 kere yolculuk yaptım. Karayipler, uzakdoğu, akdeniz, baltık, orta avrupa, britanya hepsinden ayrı ayrı keyif aldım. En büyük avantajı uçak, otel, yemek, ulaşım, aktivite, vs hepsiyle ayrı ayrı uğraşmak emek ve vakit harcamak yerine tek seferde parasını verip keyfine bakması.
0
iwasbornonamountainside
(21.07.23)
Hangi cruise olduğuna bağlı. Şimdi ufak gemiyle yunan adaları turu yapan da var,

Devasa gemiyle karayip, akdeniz, uzakdoğu dolaşan da.

Büyük gemiler ufak bir ilçe gibidir. Küçükler sadece yüzen bir oteldir.

Alışık olmayan biri için okyanus korkutucu olabilir. Ama okyanus yolculuğuna çıkan bir gemi zaten büyük bir cruise gemisidir. Bunların da inanılmaz teknolojileri var, fırtınaya yakalanmaları düşük ihtimaldir hava raporlarıyla sensörleriyle fırtınaları önden tahmin edip rota değiştirirler. Stabilizer sistemleri vardır dalgaların etkisini azaltır sallanmayı azaltır.

Zaten geminin içinde o kadar çok aktivite vardır ki, okyanus geçtiğinizi anlamazsınız bile.

Yine büyük gemilerin birçoğunda ufak cerrahi operasyonları bile yapabilecek ekip ve donanım oluyor. Çok kritik durumlarda en yakın limandan sahil güvenlik desteği isteniyor. Artık o ülkenin elinde hangi araç varsa onunla gelip hastayı alıyorlar.

Güzel olup olmaması bütçeye ve seyahat ettiğiniz şirkete göre değişiyor. Şimdi mesela bizde en popüler olanlar yunan adaları cruise turları. Bunlar yüzen oteldir. Küçük bir kabinde kalırsınız (tavsiyem balkonlu kabin alın, diğerleri klostrofobik olabilir çoğu insan için), 1-2 restoran olur gemide. 1 ya da 2 havuz olabilir ya da hiç olmaz. Bunlarda yapacak çok bir şey yoktur. Gemi sabah limana yanaşır, gittiğiniz yeri gezersiniz. Akşam yola çıkar, gemide yemek yer uyursunuz. Sabah kahvaltıda yeni limana yanaşır orayı gezersiniz.

Orta üst segment firmalar msc, royal carribean vb. daha büyük gemiler sunar. Bunlarda yapacak çok şey vardır. Sahne şovları, kulüpler, spor aktiviteleri, farklı tarzlarda çeşit çeşit restoran, yanaşılan limanlarda özel turlar, bazen turlara dahil olan özel konserler, mesela turun ortasında geminin tiyatrosunda bir anda mariah carey sahne alabilir, aşırı keyifli olabilir. Eğer iyi bir kabinde konaklıyorsanız yani deniz gören, balkonu olan vs bu turlar keyiflidir. Zaten gittiğiniz yerler de güzel olur bu gemilerle, singapur, akdeniz adaları, karayipler, kuzey buz denizi vs.

Bir de üst segment ya da tematik cruise turları var ki bunlar çok acayiptir. Mesela ritz carlton'un mega yatlarla yaptığı turlar var. Ya da disney'in fantasy gemileri var bunlar başlı başına olaydır.

Yani ne kadar bütçe o kadar eğlence.

Temizlik başka bir konu. Firmaya göre değişir. Küçük firmalarda bazı şeyler gözünüze batabilir. Ama çok büyük firmalarda bu tarz konular çok ciddiye alınır genelde.

Elbette firmadan bağımsız çok kalabalık dönemlerde havuz, jakuzi vb gibi ortamların %100 temiz kalması çok mümkün olmayabilir.
0
anten
(21.07.23)
2019 da balayına cruise ile çıktık. Yunan adalarını gezdik, biz suit tuttuğumuz için çoğu otelden güzel bir odada kaldık, batacak diye hic düşünmedim ama bir gece ciddi dalga oldu ve güverteyi kapamışlardı, cok hafif sallanıyordu o kadar. Havuzu hiç kullanmadık ama normalde de sevmem. Tiyatro salonu ayrı disco kısmı ayrı 5 tabe restoran vardı, 7 katlı. Kendi doktor ve hemşiresi var. Yine gider miyim, kesinlikle giderim.
0
mirty
(21.07.23)
Bu benim çocukluk hayalimdi. Filmlerde falan hep çok zenginlerin gittiğini görünce çok pahalı diye düşünürdüm.
Geçenlerde öyle bi esti araştırdım da verilemeyecek bir para da değilmiş.
Sadece kendime çok güvenmediğim için yanıma bir yoldaş bulana kadar erteledim bu sefer :)
Seneye böyle bir tatil yapmayı çok istiyorum ama aklına soktuğum o parayı vermek istemiyor ya genel olarak bu tür tatil istemiyor, annem, kardeşim bana ödetmek istiyor vs. :)

Tecrübem olmadığı için tasarım soruna yanıt vereyim sadece;

Bence gayet güzel görünüyorlar. Geçenlerde Galataport'a demir atan farklı türde gemiler görmüştüm bir tanesi böyle standart Cruise'lar gibi değil böyle sanki korsan gemisi gibi görünüyor uzaktan ama yakınlaştıkça yolcu gemisi olduğu belli olan hoş bir tasarımdı mesela o büyük kaba görüntüden hoşlanmayanlar bu tarz gemileri de tercih edebilirler.
Hatta onları yan yana görünce biri site konutu biri bahçeli ev gibi ne kadar farklılar ama sonuçta amaçları aynı diye düşünmüştüm.
Mesela arada çok fark yoksa ben o görmeye alışık olmadığım gemiyi tercih ederim ileride.
Var böyle hayaller bakalım artık...
0
Dağcı
(21.07.23)
Batması konusunda bilgi vereyim daha yeni titanik ile alakalı okuma yaptım.

Batmaz. Kaza yapsa, sorun yaşasa bile yolcularını öldürecek hızda batacak aletler değiller gemiler artık.

Titanikte 15 tane hata üst üste yapılmış. Bunlardan 1 tanesi bile yapılmasaydı yolcular ölmeyecekti. Şimdi o yaptıkları 15 hatanın 15 i de regülasyonlara ve kontrollere tabi. Bu nedenle deniz ortasında ilerleme hissi korkutucu değildir sanırım.
Ama benim de deneyimim yok. Büyük turlara çıkanlar çok memnun ama duyduğum kadarıyla.
0
zimbirik
(21.07.23)
Gemilerek nasıl batmıyor ya ben tam anlamadım, sanırım en son M/S Estonia batıp 800 yolcusu ölmüştü. O da çok eski bi tarih değil yani 94 yılında oldu gayet modern denizciliğin ürünü bi gemiydi. Onu saymayacaksak Costa Concordia var, illa batmasına da gerek yok alabora olunca da ölebiliyor insanlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.23)
Selamlar

Ben cruise gemisinde çalışıyorum, hatta bu yanıtı şu anda kamaramdan yazıyorum. İşte size her yönüyle yolcu gemilerinin perde arkası :)

1. Cruise sektörü hijyen konusunda çok katı ve titizdir. Dünyanın pandemi ile daha yeni tanıdığı pek gündelik yöntem bizim hayatımızın bir parçasıydı. Dolayısıyla hiç endişe etmeyin, tabiri caizse 7/24 temizleniyor. Hele de Amerika'da "Public Health" denetimleri oluyor ki görmeniz lazım, en mikroskobik toza kadar denetliyorlar.

2. Okyanus aşırı yolculuklar sürekli olmuyor. Mesela yılda 1-2 kez filan Avrupa'dan Amerika'a geçerken ya da tam tersi. Ama tabi gene de açık denizde olmak hissi farklı birşey ancak kendi adıma konuşursam korkutucu değil. Daha ziyade huzurlu ve rahatlatıcı.

3. Her gemide sağlık birimi muhakkak var. Ufak düzeyde cerrahi operasyonlar yapılabilecek düzeyde donanımlı sağlık çalışanları ve ekipmanlarımız mevcut. Hatta daha az önce revirdeki röntgen cihazının yazılımıyla ilgilenmem gerekti. Ciddi durumlarda eğer limana yakınsak hemen yanaşıyoruz ya da geri dönüyoruz. Karadan uzakta, açık denizde isek de helikopter geliyor ki 2-3 kez bizzat karşılaştım. Geminin burnuna sedye indirdiler, yolcuyu tahliye edip götürdüler.

4. Genel olarak güzel birşey :) Bu gemiler 5 yıldızlı yüzen otel gibiler, içlerinde gerçekten de yok yok. Alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar, spa salonları, farklı dünya mutfaklarından restorantlar, değişik ambiyansa sahip barlar, puro odaları, kumarhaneler, dans gösterileri, yüzme havuzları, jakuziler, kütüphaneler, basketbol, futbol sahaları ve türlü türlü etkinliklerle dolu. Hatta gemilerimizden birinde go kart pisti bile var, okyanusa karşı araba yarışı yapabiliyorsunuz! Gösteri ve şovların bazıları Broadway'dan transfer edilmiş dünyaca ünlü performanslar oluyor. Hatta bazı yolcularımız özellikle onları seyretmek için geliyorlar.

Sakince kitap okuyup denizi de seyredebilirsiniz, kumar masasında çoluğunuzun çocuğunuzun geleceğini heba da edebilirsiniz. Bence en keyifli yanı ise bavullarınızı alıp karamanıza yerleştikten sonra rahat rahat seyahat etmeniz. Gece yolculuk edip sabah apayrı bir yerde gözünüzü açıyorsunuz.

5. Elbette çok devasa yapılarda oluyorlar (ki içlerinde benim de beğenmediğim gemiler var) ama kişisel olarak tasarımlarını güzel buluyorum. Hele de iç dekorasyonları gerçekten de çok güzel hatta sanat eseri gibi oluyor. Bazı gemilerimizin dışını ünlü ressamlar ve sanatçılar boyuyorlar.
0
burka
(21.07.23)
(11)

Stalk konusu

kraltaci
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancakelemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.) olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmenhala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir) görseniz evlilik düşünmeye devam
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancak
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?
0
kraltaci
(21.07.23)
lamı cimi olmadan hayır benlik değil, 3-4 sene önce yüz alamadığı elemana da gerek yok. herhangi bir kişiyi stalklayan birisine diyeceğim tek şey güle güle.
0
gule gule
(21.07.23)
1 gram duygu hissetmediğim eski sevgililerimi bile zaman zaman stalklıyorum, ne yapıyorlar merak ediyorum. Bunu yapan da bence oldukça fazla insan var. Çok sinir olurdum görsem ama fevri karar da vermezdim. Haftada 1 pek normal gelmedi yalnız
0
personaa
(21.07.23)
düşünmezdim ben de. hatta genel olarak evlilik düşünmezdim bu devirde ama siz bilirsiniz.
0
orient blue
(21.07.23)
Ya zamanında elde edemediği birini sırf meraktan stalklıyor da olabilir. Yani belki elemanın battığını vs görse, çok kötü duruma düştüğünü vs görse rahatlayacak ve tekrar stalklamayacak.

Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.

Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.

Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.

Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.

Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
0
zimbirik
(21.07.23)
Sevgilin de benim gibi midir değil midir bilmiyorum ama ben de hiç bir duygu beslemediğim seneler önce kısa süre görüştüğüm insanları bile stalklarım arada. Sadece merak.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.
0
yenibirgüzelnick
(21.07.23)
Eskiden bir şeyler hissedilmiş biri olmasına gerek yok, herhangi bir karşı cinsi sürekli stalklamanın altında bir şeyler aramak normal. Ayda yılda bir öylesine bakılmış olsa anlaşılabilir ama düzenli ve sık stalklıyorsa bi durup düşünürdüm ben. Açıkça konuşun bence, konuşurken halinden tavrından anlarsınız az çok.
0
dfn4
(21.07.23)
Biraz soğumuşsunuz sanki, ben olsam bende soğurdum. Ama böyle durumlarda açık iletişim gerekiyor, bende harekete geçmeden önce mutlaka konuşun derim.
0
olimpia
(21.07.23)
haftada bir/iki haftada bir itici geldi. sorun ederdim. ayda yilda bir olsa herkes stalklanabilir hic takilmam.

kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
0
Kittie
(21.07.23)
Kanka ona bakıp senle kıyas yapıyor doğru tercih yapmış mıyım diye. Bunu kaldırabilirsen devam et keke
0
olaylar olaylar
(21.07.23)
Haftada bir iki bana da çok fazla geldi. Yani evleneceğim kişi geçmişte sevdiği birini sürekli takip ediyor olsun istemem. Bu durumun tek başına rahatsız edici olmasının yanında, bu kişi bir göz kırpsa beni bırakıp gitmesi kesin falan heralde. Böyle bir risk alamam. Nişanı iptal ederim.

Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
0
akhenaten
(21.07.23)
Öyle birisini nereden biliyorsun, yani sana neden anlattı. Haftada bir bilgisine nasıl ulaştı? Haftada bir bakmak Stalk olmuyor, takip etmek oluyor. Takip etmesindeki amaç ne onu öğrenmek gerekiyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
(10)

Gölde,derede ya da barajda yüzeniniz var mı? Niçin boğuluyorlar

cccbehzatccc
merhaba, bu boğulmaların teknik açıklamaları var tabi. tatlı su kaldırmıyor deniz gibi. ve iç akıntı da olabilir.ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi?
merhaba, bu boğulmaların teknik açıklamaları var tabi. tatlı su kaldırmıyor deniz gibi. ve iç akıntı da olabilir.
ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.
bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?

Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi? kankam iyi yüzer denizde. Sapancada tekneyle açılmışlar. Kayık daha doğrusu. "su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm" dedi, ben de şaşırdım. yüzmek için açılmamış. öylesine gezinti.suyun altı tribe sokmuş. bana ilginç geldi.
Bununla ilgili tecrübelerinizi çok okumak isterim
0
cccbehzatccc
(20.07.23)
Gölde yüzdüm,sapanca gölünde, sanki yüzerken ayağomda taş varmış gibi ağır hissediyordum. Kayıktan atladım ve kayığa ulaşıncaya kadar yoruldum. Akıntı yoktu.
Bir de suyun altından yüzeye çıkmak daha zor geldi.
0
hebanon
(20.07.23)
Gölbilimci değilim ama, ortalama bi göl suyunun yoğunluğu havuz suyuna benzer değil midir ya? Havuzda yüzmekten çok farkı olduğunu sanmıyorum. Hani en büyük fark derinlere açılırsan yorulduğunda tutunabileceğin havuz kenarı yok gölde. O yüzden daha tehlikeli olabilir

Edit: ben denizde büyüdüm, bebeklikten 10 yaşina kadar yazın her gün denizde yüzdüm. Havuza ilk kez 11-12 yaşında girmiştim ve başta bi zor gelse de hızla alışmıştım diye hatırlıyorum. Gölde bi kere yüzdüm sanırım ama onda da bi fark hatırlamıyorum pek.
0
nundu
(20.07.23)
Göl, tatli su. Tatli suyun kaldirma kuvveti daha dusuk. Havuz ile göldeki su, ayni su degil.
0
ahm1
(20.07.23)
yirmili yaşlara kadar yalnızca denizde sonrasında genelde havuzda yüzdüm. havuzda da hiç rahatsız hissetmedim. tatlı su gölünün içerdiği az miktarda mineralden ötürü deniz ve havuzdan çok daha düşük özkütleye sahip olduğunu sanıyorum.

ikinci sebep oynak ve içine çeken çamurlu zemin olabilir, dere ve göl zeminleri deniz gibi değil, kumdan çok akarsularla taşınan ince killi toprak yığınlarıyla dolu, bunlar üstüne basıldığında ayağa resmen yapışıp içine çekebiliyor, sığ dize kadar gelen yerlerde bile denenip bu etki hissedilebilir.

su kanallarının ve sulama göletlerinin içi de ya membranla kaplı ya da beton, bir de konik zemin, destek alacak kaymadan ayakta durulabilecek bir yer yok eğimden ötürü.

"su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm"

bu his bende de var, doğal ortamın olmadığı için savunmasız hissediyorsun, hadi sahilde büyüdüm deniz yaşamı hakkında bir şeyler biliyorum ama göl tamamen yabancı bir ortam, arada göl balıkçılığı programlarında gördüğüm dev kedi balığı turna balığı gelip ucumdan azcık alır mı acaba diye hisler gelebiliyor.
0
engelbert humperdinck
(20.07.23)
sapanca golunce defalarca yuzdum, suyu cok guzeldir, hicbir sikinti yasamadim deniz gibiydi.

Sonra iznik golunde yuzmustum galiba, boktandi. Bir suru su yilani vs, golun dibi cok karanlik. Korkutucuydu.

Alibeykoy barajinda yuzdum, o da boktandi, karanlik, bulanik su vs.

Bogulmalarin nedeni buyuk ihtimal golun tabaninin cok yumusak olmasi, basinca dizine kadar girersin bazi yerlerdi balcik icine. Kaldirma kuvvetiyle falan alakasi yok, golde dip akintisi falan da olmaz, bogaz gibi yerlerde olur o.
0
cooperr
(20.07.23)
zemini çakıllık bizim "çay" dediğimiz derelerin gölet yaptığı noktalarda çok süper yüzülüyor. en meşhuru da hasan boğuldu sanırım.
0
alperz
(20.07.23)
Kaldırma kuvvetinin azlığı ve balçık olan dip iyi yüzme bilen insanı boğacak etmenler değil.

Yüzme bilseniz bile boğulmanıza neden olacak 2 etmen var baraj ve göllerde;
Birincisi- göllerde kıyıdan açığa ve suyun dibine doğru akıntı olma ihtimali var. Güçlü rüzgarlar alan göllerde bu yaşanabiliyor. su yüzeyimden kıyıya doğru esen rüzgar, suyu yüzeyden doğru kıyıya taşıyor, bu su bi noktada dibe ve açığa tekrar dönmeli. Bu nedenle suyun dibine ve açığa doğru da ters bir akıntı oluşuyor kıyıya yakın. Bu vakum etkisi yüzme bilen insanı da boğabiliyor.

İkincisi de barajlarda, kanallarda gerçekleşecek bir şey. Barajın duvarında, suyun altında, eğer bir açıklıktan ufak bir su barajın/ kanalın diğer tarafına akıyorsa, barajın yüzdüğümüz tarafında o su akan açıklığa doğru bir çekim oluşuyor. Bu çekimin etkisi baraj duvarını takip edip direk yüzeye çıkmıyor. Suyun ve havanın şartlarına göre barajın ortalarında bi yerde dibe doğru bu vakum etkisi oluşabiliyor.
Bu da yine yüzme bilen insanı boğacak bir etki.

Arkadaşınızın dibi yosunlu görüp endişelenmesi yosundan korktuğu anlamına gelir o kadar.
0
zimbirik
(20.07.23)
Cesaretten ve bilmediklerinden dolayı boğulduklarını düşünüyorum ben.

Gölde yüzmedim. Bataklık olur çeker, benim için diğer sebepte bana temiz gelmiyor.

Havuz denizden daha çok kaldırıyormuş gibi geliyor.

Deniz ise başka, bilmediğim yerde kenarda yüzerim bunun akıntısı var, balığı var vs.
ama iç anadolulu arkadaşlarla sapancaya gittik üniversitedeyken, ben gölde yüzmem dedim bunlar hem beni eziklediler sen hayatında kaç kere bodrumda marmariste yüzdün de burayı beğenmiyorsun diye (marmarisliyim) hem de hemen açıldılar.
0
Coma
(20.07.23)
suyun kaldirma etkisi cok onemli degil. sadece kaldirma etkisine bakarsak saf suda bile insan yuzebilir. asil etmen dip akinti yada girdaplar. ozellikle volkanik daglarin kraterlerinde olusan goller huniden bosalan su gibi dibe dogru ceker ve bu cekime kapildiysaniz cikmasi cok zor olur. bu sekilde bogulmus profesyonel yuzuculer bile var maalesef
0
crucio
(20.07.23)
Denizsiz bir ülkede yaşadığım için sürekli göl ve nehirlerde yüzüyorum. Bazı göllerde o kadar balçık oluyor ki hem dibi göremiyorsun hem de dize kadar olmasa da baya bi batıyosun bir anda. O yüzden o göllerde yüzmüyorum.
Dibini en azından girerken görebildiğim göllerde başka insanların da girdiği noktalardan girmeyi tercih ediyorum, bunun sebebi de otlar. Bir kez kafama göre (yüzülebildiğini bildiğim bir gölde) otlu taraftan girmiştim. Otlar neredeyse yüzeye ulaşıyordu ve her ayak çırpmamda ayağımın etrafına dolanıyorlardı. panik oldum sonra sırt üstü yatıp kolları yana açarak yüzdüm sadece. Korkunçtu.

Güzel, berrak sulu bir gölde yüzmek ya da bir dağ gölünde buz gibi suda yüzmek denizde yüzmekle kapışır bu arada.

Grnel olarak panik insanların boğulmasındaki en büyük sebeplerden bence.
0
kuehles blondes
(21.07.23)
(12)

sürekli baş ağrısı

mark greg sputnik
annemin sürekli başı ağrıyor. üzülüyor ve endişeleniyorum biraz çünkü yapılmadık tetkik kalmadı, hiçbir şey çıkmıyor. neredeyse her akşam böyle enerjisiz, mutsuz. migren atağı gibi değil. daha hafif ama sürekli bir ağrı. sık sık vuruyor bu, bazen 3-4 gün boyunca geçmiyor. yeni bi şey de değil aslınd
annemin sürekli başı ağrıyor. üzülüyor ve endişeleniyorum biraz çünkü yapılmadık tetkik kalmadı, hiçbir şey çıkmıyor. neredeyse her akşam böyle enerjisiz, mutsuz. migren atağı gibi değil. daha hafif ama sürekli bir ağrı. sık sık vuruyor bu, bazen 3-4 gün boyunca geçmiyor. yeni bi şey de değil aslında yıllardır böyle. daha 49 yaşında, bildiğimiz bi sağlık sorunu yok. bünyesi hassastır zaten o yüzden sık sık hastaneye gider. holter mi takmadılar tomografi mi çekmediler hiçbi şey çıkmıyor ama kadın anam hep keyifsiz, hep başı ağrıyor.

bunun cidden psikolojik olma ihtimali var mı mesela? ya da benzer şekilde yaşayan birini tanıyor musunuz, ona iyi gelen bir şey olmuş muydu? yani ben böyle şey görmedim yav sebepsiz bu kadar ağrımaması lazım başın.
0
mark greg sputnik
(19.07.23)
Tansiyon kaynakli olabilir.
0
Amaranta ursula
(19.07.23)
Kesinlikle hayat kalitesini cok dusuruyordur, bi cozume kavusturmanizi dilerim.

Akla gelmemis olabilir ama boyun fitigi da yapar bas agrisi, hatta duzlesme bile. Tum gun tekrarlayarak yaptigi seyler(masabasi is, orgu, kitap vs.) kaynakli da olabilir sebebi mesela. Bi degerlendirin derim.
0
jnlbnnn
(19.07.23)
Psikolojik de olabilir fiziksel de. venografi de çekildi mi? ve mr ile tomografi ilaçlı mı çekildi?
(Tansiyonu değerlendirildi mi?)
0
gadlemler
(19.07.23)
tansiyonu normal. işi masabaşı ama öğle arasında çıkıp gezer hep, genel olarak da hareketli biridir. boyun fıtığına sanırım bakılmadı, bildiğim kadarıyla venografi de yok.
0
🌸mark greg sputnik
(19.07.23)
sinüslerle ilgili olabilir. arveles içince geçiyor mu?
0
adivar
(19.07.23)
@adivar, hayır :/ ki kendisi ağrı kesicileri şeker gibi yutan birisi değildir, özellikle dikkat eder, cidden zorda kalmadığı sürece almaz ama genelde hiçbir ağrı kesici işe yaramıyor.
0
🌸mark greg sputnik
(19.07.23)
Belli ağrayan bir kısmı var mı? Şöyle, diş sıkma da olabilir, bu boyun kaslarını da etkiler, kafadaki terik noktalarını da etkileyebilir. Ben yıllarca salak gibi migren ilacı içtim, dişçi şansa farketti. allah razı olsun ondan. meğer bilinçsizce dişlerimi ve boyun kaslarımı sıkıyormuşum. Başım aprımadığı zamanlarda bile keyifsiz oluyordum. Masseter botoksu hayat kalitemi yükseltti, üstüne bir de migren botoksu yaptırdım. kuş gibi hafifledim. bunu ve boyun fıtığını da değerlendiriniz.
0
gadlemler
(19.07.23)
sadece relpax kesiyordu aprımı, ayda 3'ten fazla içilmemesi gereken ağır bir ilaç.
0
gadlemler
(19.07.23)
zamanında başımdan şöyle bir şey geçmişti. Eğer pc göz hizasında değil de sürekli aşağı bakarak çalışıyorsa ense gerilip baş ağrısı yapıyor, bir ihtimal bundan olabilir.

eksisozluk1923.com
0
opethian
(20.07.23)
Masabaşı çalışıyorsa ama yoğun olarak pc kullanımı yoksa boyun kaynaklı olmayabilir. Duruşuna dikkat etsin yine de.
Diş sıkma olabilir. İnsanı huzursuz eden baş ağrısı yapıyor. Böyle ne tam ağrın geçiyor ne de geçmiyor.

Yürüyüş yaparken nefes alışlarına dikkat etsin. Çenesini rahat bıraksın.
0
sevilen progressive türkücü
(20.07.23)
D vitamini bakılabilir. Benimde annemde 50 yaşlarının başında baş ağrısı peydahlandı. Her şeye bakıldı ama bulunamamıştı. Özel ağrı kesicilerle evde yatıyordu.

D vitamini kullanmaya başladığından beri yaşamıyor artık. Bence bir doktora gidip olabilecek tüm vitamin minerallere bakılmalı.
Baş ağrısı için gittiği doktorlar d vitaminine hiç bakmamıştı, çok alakasız bi anda çıktı ortaya d vitamini eksikliği olduğu.
0
zimbirik
(20.07.23)
oncelikle gecmis olsun. bas agrisi o kadar generic bir rahatsizlik ki herseyden olabilir. soylendigi gibi psikolojik olabilir, tansiyon olabilir. bunun disinda genelde pek alaka kurulamayan

- dis curugu
- goz bozuklugu
- vitamin(B2, B6, D,) eksikligi
- mineral eksikligi(magnezyum, demir, potasyum, kalsiyum)
- gun icinde yeterli su tuketmeme
- gun icinde kan sekerinin cok oynamasi

bunlarin herbiri ayri ayri bas agrisi yapma potansiyeline sahip
0
crucio
(20.07.23)
(21)

bekarlık sultanlık mı değil mi?

olimpia
Sizce?
Sizce?
0
olimpia
(14.07.23)
Evliysen sultanlık, bekarsan değil.
0
michael_knight
(14.07.23)
değişir. rezillik olan evlilik de var sultanlık olan da. aynısı bekarlık için de geçerli.
0
oceanthousand
(14.07.23)
Günümüzdeki ortalama ilişkilere baktığımızda evet bekarlık sultanlık.

Kişisel alanlara ve özgürlüklere saygı varsa ve her an yanında hissettiğin güvenilir bir omuz bulabiliyorsan nimettir işte. Hiçbir bekarlıkla kıyaslanamaz.
0
ruhen hastayim ben
(14.07.23)
Belli bir yaşta öyle, belli bir yaştan sonra değil. Bu sözün çıkış noktası bence 20'lerinin başında evlenen insanlar. O çağlarda evlilik çok kısıtlayıcı bir şey.

Ama göreceğinizi görüp yettiğini hissettikten sonra evlilik ya da eşdeğeri bir ortaklaşma işi insana iyi geliyor. Tabi severek evlendiyseniz.

İnsanların azımsanmayacak bir kısmı evliliği hayatın bir aşaması olarak gördüğü için evleniyor, düzgün bir sevgililik dönemi yaşayıp evlenen çevremde gördüğüm çiftlerin hepsi görünürde gayet mutlu, birlikte bir şeyler yapmaktan zevk alıyorlar. Hatta ben de onlarla birlikteyken mutlu oluyorum. 20'lerin başında evlenen çok kişi de tanıyorum iş ortamında, daha ziyade onlar evlilikle ilgili olumsuz konuşuyor.

Ben evli değilim ama çok uzun süredir bir birlikteliğim var. Halimden gayet memnunum açıkçası.
0
akhenaten
(14.07.23)
bence gayet de sultanlık.
0
nothing in my way
(14.07.23)
Sevdigin ve anlastigin biriyle olmak sultanlik. Sevdigin ve anlastigin biri yoksa bekarlik da sultanlik. Sultanligi kafa rahatligi olarak goruyorum, bu bekarken de olabilir iliskide de. Surekli yalnizligin da yanlis partnerle iliskinin de sultanlikla alakasi yok.
0
unidentified floating object
(14.07.23)
Tipin iyiyse paran da varsa (arkadaşlarının yarısından fazlası evlenene kadar) sultanlık. Sonra evliler ayrı sosyalleşmeye başlıyor. O zaman değişiyor tabii.
0
nawar
(14.07.23)
Sevgili olup gezip tozmak, kavda edip ayrılmak barışmak yerine evlendiyseniz bekarlık sultanlık.

Ama 20lerinizde baya güzel eğlendiyseniz, yanında da varsa sana göre biri varsa o zaman evlenmek sultanlık.
0
zimbirik
(14.07.23)
Belirli bir yaşa kadar evet, sonra değil +1

Kimse evlenmek zorunda değil elbette, ama yaşamın zorluklarını birlikte sırtlayabileceğiniz, güzelliklerin tadını birlikte çıkarabileceğiniz bir hayat arkadaşınızın olması önemli bence. O yüzden herkes bu insanı bulabilsin isterim.

Mesela çocuk da çok güzel bir şey ama sorumluluğu bambaşka. Dolayısıyla bu sorumluluğu almadan da yaşayabilir insan. Ama hayat arkadaşı olmadan çok zor.

Fakat doğru insanla doğru zamanda yapılmış evlilikten bahsediyorum tabii. Yoksa yanlış zamanda, yanlış kişiyle evlenmek hayatı cehenneme çevirebilir.
0
gmzo
(14.07.23)
Erkek için sultanlık olabilir de kadın için bilmem, erkekler hayatları boyunca çok az kadına ulaşabiliyor günümüzde. 30dan sonra parası da varsa kıymetli oluyor ve o sırada bekar olacaktım varya demeye başlıyorlar işte bu yüzden erkek için farklı kadın için farklı diyeyim.
0
olaylar olaylar
(14.07.23)
Mutlu bir evlilik yapildiysa bekarlik sultanligin yanından gecmez
0
instant crush
(14.07.23)
kafa dengi, hayatı güzelce paylaşabileceğin bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık değil. ancak hayatı dinzan edecek kapasitede, darlayan bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık
0
kondansator
(14.07.23)
evlilik de bekarlık da bir seçim, kimse evlenmek yada bekar kalmak zorunda değil ve seçiminizden memnunsanız ikisi de sultanlık olabilir. ama sizi seven, değer veren, emek bilen biriyle hayatınızı paylaşıyorsanız evlilik bence sultanlık, ben bekarlık dönemimde çok dağınıktım mesela o zamanda sultanlık dönemlerim oldu ama evlilikle birlikte esas sultanlık buymuş dedim , birlikte her şeyi paylaşabileceğiniz bir eşiniz varsa evlilik de sultanlık, hatta ayrı bir güzel.
0
crackcodemood
(14.07.23)
ben evliliğimde mutluyum bekarlığa dönmek istemem ancak çocuk problem :)
0
mirty
(14.07.23)
Birçok değişken var. Maddi durum ve sosyal çevre önemli. Yapışkan bir ailen varsa ve bekarken de olsa her işine salça oluyorsa sıkıntı. Tek maaşla kira ödeme zorluyorsa yine sıkıntı. Bence insanlar biraz da zorunluluktan evleniyor. Bu zorunluluk maddiyat olur veya cinsellik vb şeyler olabilir gibi
0
roe
(14.07.23)
benim icin kesinlikle sultanlik. evlenip standartini ciddi oranda yukseltirsen evlilik de iyi bir seye donusebilir ama ben hala neden evlenildigini tam olarak cozebilmis degilim. kendine yetmeyen insanlar genelde bu yola hizli giriyor ve eksiklikleri azalmak yerine cogaliyor
0
mess
(14.07.23)
Duruma göre değişiyor.
0
poncikkurabiye
(14.07.23)
Duruma göre değişir+1
Su an Türkiye'deyim, hanımı özledim 10 günde. Vallaha şu an evde olup televizyon karşısında uyumayi, hanımın üstüme örtü örtmesini(bu sicakta değil tabi) arkadaslarla dışarı çıkıp kokteyl içmeye tercih ederim.
Bana göre sultanlik değil çünkü eşimin hayatima kisitlamasi sıfır; oyun oynarim hatta o benden fazla oynuyor son zamanlarda, alkol alir sigara icerim, canim isterse ondan farkli yemek yerim, cikar arkadaslarla dışarıda icerim vs yani bunu bekarken de evliyken de yapıyorum ama esimle beraber aynı ortamda bulunmak, sabah kahve içmek apayrı olay.
0
logisticsmanager
(15.07.23)
Bekarlık sultanlık değil tabi…
0
yalniz kizkulesi
(15.07.23)
değil. Bu hayatı aynı şekilde algıladığın, anlaşabildiğin, güvendiğin destek olduğun, desteğini aldığın bir insanla yaşamak sultanlık. Bunların olmadığı zorlama bir ilişkidense bekarlık sultanlık.
0
sparkle kiddle
(16.07.23)
Bekarlık sultanlık net, er geç demokrasiye geçiliyor.
0
abi bi dizi buldum on numara
(01.08.23)
(5)

Aylardır gördüğüm rüyanın sonunda bir anlama kavuşması?

sassot
Sahip olduğumuz ama bankalara olan borç yüzünden oturamadığımız bir evimiz var. biz yıllarca oturduk sonra kiraya verdik. şu an bizde kiradayız. neyse;ben aylardır şöyle bir rüya görüyorum;kendi evimizin olduğu binaya giriyorum asansöre biniyorum. yok arkadaş bir türlü 3.kata çıkamıyorum. bina 3 kat
Sahip olduğumuz ama bankalara olan borç yüzünden oturamadığımız bir evimiz var. biz yıllarca oturduk sonra kiraya verdik. şu an bizde kiradayız. neyse;

ben aylardır şöyle bir rüya görüyorum;

kendi evimizin olduğu binaya giriyorum asansöre biniyorum. yok arkadaş bir türlü 3.kata çıkamıyorum. bina 3 katlı ama asansör ya 4'te duruyor ya bozuluyor ya -1'e falan iniyor. bir türlü asansörden inip eve ulaşamıyorum. merdivenle çıkmayı deniyorum 2-3 adımdan sonra yorulup asansöre biniyorum yine aynı şeyler.

ben bu rüyayı en az 3-4 aydır görüyorum. ne alaka falan diyordum.

yeni gelişme oldu artık o evi satmamız gerek borçlarımızı bitirmek için. öncesinde hep tekrar oturma düşüncemiz vardı ama öyle bir ihtimal kalmadı.bu rüyada bu şekilde anlamlandı bence. ne diyorsunuz?
0
sassot
(14.07.23)
Güzelmiş. Böyle şeyleri gördükçe inanasım geliyor doğaüstü işaretlere, haberlere.
0
mezzosprite
(14.07.23)
Doğaüstü işaret değil bence. Zihin hali hazırda var olan bir problemi çözmeye anlamlandırmaya çalışıyor. Evde oturamıyormuşsunuz zaten. Zihninizde de bunun yansımasını görüyorsunuz. Rüyada da eve giremiyorsunuz. Gerçek hayatta olan şeyin birebir yansıması. Kafaya çok taktığımız şeyler zihinde böyle sembolik şekilde yer bulabiliyor.
0
playing star again
(14.07.23)
Doğa üstülükle hiç bi alakası yok,
Sizi strese sokabilecek çok da hoş olmayan bi durum varmış, bununla bağlantılıda bir ev varmış zaten hayatınızda.

Rüyanızda bu eve giremediğinizi görmeniz zaten çok olağan. Nitekim banka borcu yüzünden oturamıyormuşsunuz. Bunu rüyanızda görmenizin bi ilginç yanı yok.

Borç yüzünden oturamadığınız evinizin sarılmasında da ilginç bi durum yok.
Günlük olaylarda doğa üstülük aramayın boştan yere.

Ama çok geçmiş olsun, nahoş bir durum gerçekten. Umarım düzene girer ekonominiz, borçlarınızdan tez zamanda kurtulursunuz.
0
zimbirik
(14.07.23)
Bilinçaltı açısından:

Bu rüya, bilinçaltında hissedilen güvensizlik ve başarısızlık duygularını yansıtabilir. Sorunlarla başa çıkma güçlüğünüzü ve özgüven eksikliğinizi temsil edebilir. Bina içinde asansöre binmek ve bir türlü asansörden çıkamamak, hayatınızda yaşadığınız engeller ve başaramama korkusunu sembolize edebilir. Asansörün sürekli çalışmaması veya yanlış katlara gidip gelmesi, engellerin üstesinden gelmede kararsızlık ve hayal kırıklığı hissinizi yansıtabilir. Merdivenleri çıkmaya çalışmak, bir süreliğine çözüm üretmeye çalışmanızı gösterirken, yorgunluk hissi ise sürekli tekrarlanan mücadelelerin sizi tükenmiş hissettirdiğini ifade edebilir. Bu rüya, içsel güveninizi yeniden keşfetme ve engellerle başa çıkma becerinizi geliştirme ihtiyacınızı yansıtabilir.

ai tarafından yorumlandı.
0
wct3 org
(14.07.23)
kaygılarınız, size aynı felaket senaryosunu rüya olarak tekrar tekrar gösterecek kadar paranoyaya dönüşmüş ve böylece zihniniz o olayı yaratmış da olabilir. geleceği görmüyor, geleceği yaratıyor olabiliriz.
0
praisebe
(14.07.23)
(9)

Yurt dışına gitmek istiyorum

cemallamec
Bunun için tüm yöntemleri bana yazınız. Bıktım bu ülkeden.
Bunun için tüm yöntemleri bana yazınız. Bıktım bu ülkeden.
0
cemallamec
(13.07.23)
Uçak biletini al vize isteyen ülkeler için vize talebinde bulun vizesiz ülkeler için de direkt git.
0
Bir ben var benden şurada
(13.07.23)
Yaşamak için istiyorum, gezmek için değil.
0
🌸cemallamec
(13.07.23)
Yabanci ülkeden kiz/erkek birini bul. Evlen.
Çünkü verdiginiz bilgi ile verilebilecek tek öneri bu.
0
logisticsmanager
(13.07.23)
mesleğinle alakalı şirketlere mailler yaz, mülakatlar talep et. 40-50 şirket ile bunu yapabilirsen önümüzdeki sonbahara kadar illaki biri kabul edecektir. daha sonra sponsor olmalarını iste ve şirketin olduğu ülkeye taşın. bu kadar basit. bu yol ile sıfır sorun, sıfır problem rahatça gidebilirsin
0
avatar is back
(13.07.23)
Meslege göre degisir is bulup gitmek. Yurtdisindaki sirketin sana calisma izni cikarmasi, hem fazladan para hem de zaman gerektiren bir sey. Mesela ingiltere'de is buldun. Sirketin yillik 10 bin sterlin devlete para ödemek zorunda disaridan adam getirdigi icin. Ayrica senin ve ailenin tasinma masraflarini karsilamak zorunda. Tek kisiysen 3-4 bin sterlin eder..bazen vizeyi de ödüyorlar. Kisacasi biz masrafiz adamlara..
0
ubi dubium ibi libertas
(13.07.23)
isteyen gidebilse ülkede adam kalmazdı abi zaten. "istenen" olmak mesele. onun için de işte ya evleneceksin, ya çok paran olacak eğitim için gideceksin ve devamında tutunmaya çalışacaksın ya da yurtdışında eleman eksiği olan bir alanda tecrübeli bir çalışan olacaksın ki "sen gel" deyip sana sponsor olmak istesinler. yoksa çok zor.

mültecilerin sınırdan güle oynaya girdiği türkiye gibi muz cumhuriyetinde bile yasal olarak kalmaya çalışan yabancılar bissürü şeyle uğraşıyor. herhangi bir ülkede yasal oturum izniyle bulunmak cidden zor. çok somut bi şeyler lazım. onlar da daha o ülkeye giriş yapmadan lazım ki girişini onaylasınlar.
0
mark greg sputnik
(13.07.23)
ben 8-10 yil evvel, Avrupa'ya gitmek, orada bir ulkede yasamak istiyorum dedigimde aldigim cevaplarin %95'i "herkes istiyor ama kolay degil" idi. yani kimse tesvik etmedi, herkes ne kadar zor oldugunu soyleyip durdu.

cagri merkezi isine basvurdum, cook kisa bir sure sonra tasinmistim. 7 yildir yunanistanda yasiyorum. diger yurtdisina gitmek istiyorum diyen bircok kisiye yardimci olmak istedigimde ya isi/maasi ya da ulkeyi begenmediler. (gercek Avrupa gibi degil tabi). isimde yukseldim. maasim da yukseldi. su anki isimi TR'den bulup buraya gelmem mumkun degil mesela.

yani gercekten istiyorsan, Ingilizce'yi yabanci biriyle gorusme yapacak kadar biliyorsan (yani advanced seviye olmasina gerek yok) basvur cagri merkezi ilanlarina. o ilk adim olur sonra baska gitmek icin ufkunu acar. tek onerebilecegim yontem bu. zaten hicbir bilgi de vermemissin.
0
supergirl
(13.07.23)
1. yontem: yurt disinda is bulun
2. yontem: egitim bahanesiyle gidip oyle is bulun
3. yontem: yabanci uyruklu biriyle evlenin
4. yontem: iltica edin
5. yontem: gezmeye gidin, donmeyin, basinizin caresine bakin.
0
taurina
(14.07.23)
Avatar is back +1

İş kovalayacaksın. Ama hobi gibi değil, tam zamanlı, düzenli, atik bir şekilde iş kovalayacaksın. Cv ni gözden geçireceksin, bir güzel parlatacaksın. Başvuduğun her şirketi araştırıp oturup ön yazı yazacaksın her şirket için özel. İlanlarda verilen yönetici isimlerini, ik görevlisi isimlerini linkedinden ya da mail atarak darlayacaksın.

Şunu yapmasam da olur aslında demeyeceksin, bu şirkete de ön yazı yüklemeyeyim, bu şirketi biraz az araştırayım demeyeceksin.

Dil problemin varsa bunu aşacaksın.

Meşakatli bir süreç, yorucu da aynı zamanda ama elinde bir mesleğin varsa bu yöntemle gitmeme şansın yok.
0
zimbirik
(14.07.23)
(8)

Hintlilerin konuştuğu dil?

Bir ben var benden şurada
Bu ara Hint filmleri izliyorum da dikkatimi çekti, yani bunların konuştuğu dili zaman zaman anlayacak gibi oluyorum ama anlamıyorum, neyce konuşuyor bunlar tam olarak? Yani Hintçe böyle bir dil değildir diye düşünüyorum günlük hayatta kullandıkları dil nedir tam olarak İngilizce gibi ama tam da deği
Bu ara Hint filmleri izliyorum da dikkatimi çekti, yani bunların konuştuğu dili zaman zaman anlayacak gibi oluyorum ama anlamıyorum, neyce konuşuyor bunlar tam olarak? Yani Hintçe böyle bir dil değildir diye düşünüyorum günlük hayatta kullandıkları dil nedir tam olarak İngilizce gibi ama tam da değil gibi.
0
Bir ben var benden şurada
(13.07.23)
çok fazla lehçe veya her neyse ondan var diye biliyorum. Kendi aralarında bile anlaşamıyorlarmış.

İngilizce'den çok fazla kelime almışlar (mecburen belki de) o kelimeler veya onların değişmiş halleri tanıdık geliyordur bence.
0
nhk ni youkosu
(13.07.23)
Resmi dil Hindi ve İngilizce ama çok fazla insan Bengali, Punjabi falan gibi yerel dilleri de konuşuyor. Bir de günlük dillerine epeyce İngilizce karışıyor diye biliyorum.
en.wikipedia.org

localingual.com
bir de şöyle bir site var, Hindistan'ın farklı bölgelerinden yerel konuşma örneklerini dinleyebilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(13.07.23)
Birkaç dil konuşuyorlar. Hele güneye indikçe koy koy farklı dil konuşuluyor. Hintce Türkçe ile çok ortak kelimeye sahip. Ya doğrudan hintce kaynaklı ya da farsça kaynaklı kelimeler. Onun haricinde de çok fazla kelime kalıp ya da doğrudan ingilizce cümle kullanıyorlar dilin içinde.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.07.23)
Hindistan'dayken cumleleri anlamsam da pek cok kelimeyi anlayabildigimi farkettim, sordugum kelimeler hep Farsca kokenli cikti. Ayni kelimeler hem onlarin diline hem bizimkine girmis. Ilk aklima gelen ortak kelimeler cihan, kabza, dusman, sarap...
0
sertac akin
(13.07.23)
Punjab ve Tamil de çok yaygın. İngilizce ve kırık İngilizce de var. Hem coğrafya çok büyük hem de insan sayısı çok fazla. Kaçınılmaz şekilde bunlar birbirine girmiş halde. Günlük hayatta daha girift kullanımı vardır. Bizim dilimiz de öyle değil mi şu an? Bir yabancı salı sabahına meeting set ettiğimizi duyunca şaşırıyordur. Kürtler de Kürtçe konuşurken bolca Türkçe kelime kullanıyor. Biz hem nüfus olarak hem yüz ölçümü olarak onların çeyreği bile değiliz.
0
nawar
(13.07.23)
Hepsi farklı dil konuşuyor. Her bölgenin dili farklı. Kendi aralarında ingilizce konuşuyorlar, o yüzden herkes ingilizce biliyo ve konuşuyo, bu nedenle kendi dillerine de ingilizce çok karışıyor.
0
zimbirik
(14.07.23)
farsça kelimeler türkçeye girmiş = hindistan iran afganistan türklerin de yaşadığı bir havza, zaten oralıyız. orayla buranın arası da çok yok.
0
mimo
(14.07.23)
İngilizce dahil bir suru dilleri var turkcede anabaci girmek tarzinda ne varsa konusuyorlar
0
Slynmaster
(15.07.23)
(5)

Free shoptan puro önerisi

zimbirik
Bir tanıdığıma puro götüreceğim istanbul duty freeden alıp. Ama ben hiç bilmiyorum bu işleri. Götüreceğim kişi de bilmiyor. Var mı sigara içmiş ama puro içmemiş birine hediye olarak götürülebilecek puro öneriniz? Mümkünse türkiyede tekellerde denk gelinmeyen bir şey olsun. Bunlarin incesi kalini vs
Bir tanıdığıma puro götüreceğim istanbul duty freeden alıp. Ama ben hiç bilmiyorum bu işleri. Götüreceğim kişi de bilmiyor.

Var mı sigara içmiş ama puro içmemiş birine hediye olarak götürülebilecek puro öneriniz? Mümkünse türkiyede tekellerde denk gelinmeyen bir şey olsun.

Bunlarin incesi kalini vs var sanirim, her turlu oneriye acigim.

Bir de bu konuları araştırabilecegim ya da hic bilmeyene anlatir gibi anlatan bir kaynak biliyorsaniz onu da paylasabilirsiniz.
0
zimbirik
(12.07.23)
toscanello olabilir. türkiyede bazı yerlerde bulunabiliyor ama iyidir. pahalı bir şey alacağım diyorsan ayrı bir oda oluyor orada satılıyor sağlam olanlar heralde ben hiç girmedim oraya :)
0
paintov
(12.07.23)
Butcem 50 - 80 euro max.
Odaya girmeye deger mi ki?
0
🌸zimbirik
(12.07.23)
iki taraf da bilmiyorsa toscanello alıp geçin hocam paketi 5€ gibi bişey, üzmez :) Bütçe o kadarsa her aromasından alabilirsiniz ama benim tercihim anason ve grappa (mavi ve beyaz)
0
mirafiori
(13.07.23)
Ben olsam vegueros alırdım. Sigara içmeyin puro içen birisi bana vegueros alsa çok mutlu olurdum misal. Sözlükte "puro kültürü" başlığını okuyabilirsiniz. 4lü vegueros 25-27 € civarında bulunabilir
0
oligomer
(13.07.23)
fatih altaylı şurda puro anlatıyor: www.youtube.com
0
wct3 org
(13.07.23)
(5)

Streching - esnetme gerdirme

dunyatuhaf
Merhaba, Bel fıtığından mütevellit bir dönem bel hareketleri ( fizik tedavi hareketleri ) yaptım .Sonra sardı tam vücut esnetme falan arada yapıyordum uyku kalitem bile artıyordu.Fakat sözlükte mi okudum bilmiyorum ama bu hareketlerin hiç faydası olmadığına dair bişeyler okudum, tüm büyü bozuldu .Şi
Merhaba,
Bel fıtığından mütevellit bir dönem bel hareketleri ( fizik tedavi hareketleri ) yaptım .
Sonra sardı tam vücut esnetme falan arada yapıyordum uyku kalitem bile artıyordu.
Fakat sözlükte mi okudum bilmiyorum ama bu hareketlerin hiç faydası olmadığına dair bişeyler okudum, tüm büyü bozuldu .
Şimdi hafif boyun ağrısı , abi harekete bağlı başdönmesi falan olduğu için bunları tekrar yapmak istiyorum .
Boşuna mı sizce ?
0
dunyatuhaf
(11.07.23)
Yapınca iyi gelmiş işte
Boşuna değil demek ki
0
kisa
(11.07.23)
Yogaya doğru da bir yönel sen.
Youtube'da Çetin Çetintaş'ın videolarını izleyip uygulamaya en baştan başla.
Pamuk gibi olursun.
Ne ağrı, ne sızı.
0
Mirket
(11.07.23)
Boşuna olur mu ya,
Masajın faydalarını, meditasyonun faydalarını falan silip attın şimdi sen.
0
zimbirik
(12.07.23)
aletli pilates çok iyi geldi, hiç tutulmadım yaptığım aylar boyunca. esneme zaten gözle fark edilebiliyor, uzanamadığım hareketleri yapabilmeye başladım vs. esnemenin faydasını şahsen gördüm, siz de görmüşsünüz :)

bu arada kasları güçlendirip bele binen yükü azaltmak gerek. ama long term bir iş tabi. yüzmek de iyi geliyor.
0
wct3 org
(12.07.23)
kesinlikle bir uzman eşliğinde bel fıtığı için yapılmasından emin olduğunuz egzersizl hareketlerine devam edin, benim annemin de bel fıtığı var ve önce egzersizlerle başladı ardından aletli pilatese yazıldı( eğer bunu düşünürseniz tabi rahatsızlığınızı mutlaka belirtin ona uygun bazı hareketler konusunda yönlendiriyor veya bazı egzersizleri yaptırmıyorlar.) ama şu an çok daha iyi durumda, genel anlamda da kasları güçlendiği için de daha rahat.
0
crackcodemood
(12.07.23)
(6)

Abiler gözlerimde ne var, gittiğim hekimler neden konjuktivit dedi?

ya ben lan neyse
2 yıl önce haziran ayında sabah güneşe karşı yolculuk yaparken asfalttan yansıyan ışık gözlerime zarar verdi. tabi bunu yolculuktan sonra fark ettim. o aralar gözlerimde yoğun alerji vardı, sulanma, kaşıntı, sürekli kırpma vs.iki gözümde de onlarca küçük, 2 tane nispeten daha büyük siyah nokta oluşt
2 yıl önce haziran ayında sabah güneşe karşı yolculuk yaparken asfalttan yansıyan ışık gözlerime zarar verdi. tabi bunu yolculuktan sonra fark ettim. o aralar gözlerimde yoğun alerji vardı, sulanma, kaşıntı, sürekli kırpma vs.

iki gözümde de onlarca küçük, 2 tane nispeten daha büyük siyah nokta oluştu. bunun yanında yüzlerce şeffaf iplik oluştu. sağ gözümde çok kenara bakmaya çalıştığımda ortaya çıkan beyaz bir perde oluştu.

bir gözüm diğer gözüme göre karanlıkta daha az görüyor.

ayrıca sabahları ilk uyandığımda bazen 1-2 saniyeliğine renkleri olduğundan farklı görüyorum. mesela sarı tahta kapıyı yeşilimsi görüyorum. hemen geçiyor sonra.

bazen görüş alanımın en kenarlarında çok küçük ışık çakmaları oluyor. bu sanırım haftada 1-2 defa oluyor.

hepsi o yolculuktan sonra oldu.

2 defa göz doktoruna gittim. iki gözüm 0.25, 0.50 gibi bir şey çıktı. gözlük vermedi doktor.

gözlerime o yoğun ışık veren cihazlarla da bakıldı ve bir şey yok dediler. ikisinde de konjüktivit dediler. ona göre damlalar verdiler.

alerjiyle ilgili rahatsızlıklarım geçeli çok oldu ama lekeler, noktalar, iplikler gitmiyor.

benim gözüme tam olarak ne oldu? neden geçmiyor? tedavisi yok mu? doktorlar bunu o cihazlarla göremiyorlar mı?
0
ya ben lan neyse
(10.07.23)
anlattıkların retina yırtılması gibi.
0
adivar
(10.07.23)
@hocam: adivar: hocam doktorlar göz damlası damlatıp ışıkla cihazla baktı gözlerime. olsaydı ortaya çıkmaz mıydı?
0
🌸ya ben lan neyse
(10.07.23)
çıkması lazım fakat bence çok yönlü retina filmi filan çektirt. devlet hastanelerinde var çoğunda. anlattıklarının konjuktivit ile ilgisi yok.
0
adivar
(10.07.23)
Sulanma, kaşıntı vs olan kaşıntılarım konjonktivit. Diğerlerinin ilgisi yok.

Hangi şehirdesiniz? İstanbul’da iseniz birebir tecrübe ettiğim çok çok iyi göz doktorları tavsiye edebilirim.
0
invictae
(10.07.23)
www.istanbulretina.com
Floaters denen şu şeyler var ama o da retina yırtılması belirtisi olabilir diyor kaynaklar.
0
kobuzchu kiz
(11.07.23)
Hocam kendinizi bu şekilde anlattınız mı doktora, retina yırtığından şüphelenmemiş olması çok garip. Belirtiler tam uyuyor.
0
zimbirik
(11.07.23)
(7)

Diş için kanal tedavisi uzun ömürlü olmuyor mu?

filipis
Bir dişe kanal tedavisi yaptırdım endodonti bölümünde. Yapan doktor işlem sonrası röntgen çektirdi, güzel olmuş dedi gönderdi. Bir kaç ay sonra dişte hafiften sızı başladı. Genel diş hekimine gittim röntgen çektirtti ve muayeneye çıktığımda normalde sızlıyor mu deyip aslında kanalı güzel yapmış ama
Bir dişe kanal tedavisi yaptırdım endodonti bölümünde. Yapan doktor işlem sonrası röntgen çektirdi, güzel olmuş dedi gönderdi. Bir kaç ay sonra dişte hafiften sızı başladı. Genel diş hekimine gittim röntgen çektirtti ve muayeneye çıktığımda normalde sızlıyor mu deyip aslında kanalı güzel yapmış ama iltihap var antibiyotikten sonra çekelim dedi. Azı dişim olduğu için çektiresim gelmiyor ama sanırım kanaldan sonra diş bir süre sonra çekilecek duruma geliyor. Sizde durum nedir? Kanal yapıp yıllarca sorunsuz kullanabildiniz mi yoksa yaşadığım durum normal mi?
0
filipis
(10.07.23)
Hekim değil hasta olarak bilgi veriyorum;
Kanal tedavisi o dişin sinirlerini öldürür ve sonsuza dek (kırılmak vs. hariç) o diş ağzınızda kalır.

Ama nadiren o dişteki sinirler %100 ölmemiş oluyor ve orada iltihap başlıyor. Bu durumda çekmek zorunda kalıyorlar mı yoksa yeniden kanal tedavisi uygulayabiliyorlar mı ona emin değilim.
0
michael_knight
(10.07.23)
olmuyor. sadece belli bir süre zaman kazanıyorsunuz çekimden önce.

2 3 sene sorunsuz tutabilirseniz iyidir. çünkü kırılıcak bir şey olcak sorun çıkartacak ve çekilmesi gerekecek.
0
Lubb
(10.07.23)
2014'te kanal tedavisi yaptırdım(+üstüne kaplama), 2022'de başka bir yirmilik diş için röntgen çektiler bişey demediler. Sorun yok.
0
nhk ni youkosu
(10.07.23)
Hekim olarak eyyorluyorum. Tomografi almadan iltihap var cekelim demek kolaycilik. Cekime gidene kadar bir dolu yol var.

@lubb’a da katilmiyorum. Mesnetsiz soylemis.

Yasadiginiz durum normal degil. 10-15+ sene kullanan ccok insan var sokakta. Kanal tedavisinin duzgun yapilmasi herkesin harci degil, emek ve bilgi lazim. Bunlar da hasta acisindan ucuz degil.

Saygilar
0
bir ileti paylastim
(10.07.23)
En az 10 yildan fazla kullandigim kanal tedavili disim var. hatta 2 disime ikinci kez kanal yapildi ve sorunsuz kullaniyorum. Kesinlikle cektirmeyin ve iyi bir endodonti uzmanina gidin. Istda iseniz toygan bora hocayi oneririm. Cekilecek 2 disimi 2. kez kanal yaparak kurtardi ve 7 yil gecti ustunden.
0
oscar
(11.07.23)
Arttırayım 21 yıl önce yaptırdığım kanal hala sağlam.
0
montreal
(11.07.23)
Kanal tedavilerim 10 yıldır benimle. Düzenli fırçalayıp, diş ipi falan kullanıyorum çevresinde.

Azılardan birini ilk yaptırdığımda üzerine bastığımda keskin bir acı oluyordu. Daha sonra onunla alakalı yapan doktora gittim, bir şey yok gibi, olur öyle biraz, kullan bakalım ne olacak falan demişti.

Sonra o acı geçti. Ama baya benimle kalmıştı, artık görmezden gelmeye başlamıştım. Şuan yok.

Ama ben bunlar olurken 20 yaşındaydım, zararlı alışkanlığım yoktu, iyi besleniyordum falan. Belki doktor iltihabi durumu benim vücudumun aşacağını düşünüp çekmemiştir.

Bence yapan doktora ya da çok denetimli bir doktora bir daha gidin.
0
zimbirik
(11.07.23)
(1)

tozlu çamaşır makinesi

who cares wins
Merhaba.Kurutmalı çamaşır makinem var hoover marka. Kurutmasını ara sıra kullanıyordum en çok kışın tabii. Alalı sanırım4 yıl oldu ya da olacak. Şu an yıkadığı bütün çamaşırı acayip tozlu çıkarıyor. Hav denilen kıyafet tozundan bahsediyorum. Toz toplama kısmı olmadığı için kurutmada aldığı tozu yıka
Merhaba.

Kurutmalı çamaşır makinem var hoover marka. Kurutmasını ara sıra kullanıyordum en çok kışın tabii. Alalı sanırım4 yıl oldu ya da olacak. Şu an yıkadığı bütün çamaşırı acayip tozlu çıkarıyor. Hav denilen kıyafet tozundan bahsediyorum. Toz toplama kısmı olmadığı için kurutmada aldığı tozu yıkamada çamaşırlara kusuyor diye düşünüyorum. Leke çıkarma performansından da memnun değilim. Üç seçeneğim var;
1. Servis çağırıp temizlik bakım vesaire yaptırıp bir daha hiç kurutma yaptırmadan kullanacağım.
2. Yeni çamaşır makinesi alacağım bu makinede sadece kurutma yapacağım.
3. Yeni kurutma makinesi alacağım, bu tozlu yıkasa da kurutma makinesi tozu kiri toplayacak.

Hangisini seçmek mantıklı dersiniz? Benim gönlüm 2den yana.
0
who cares wins
(09.07.23)
2 den uzak durun.
Kırıtma makinelerinin özellikleri karma makinelere göre çok daha iyi oluyor, çok daha fonksiyonal oluyor o yüzden 3 olabilir.

Ama siz makine ile sadece kurutma bile yapsanız tozu toplayıp alabileceğiniz bi yer olmadığı için bi noktada kıyafetlere verecek tekrar. Bence siz hali hazırdaki makinenizde kırıtma hiç yapmayın.

Mümkünse 1+3
0
zimbirik
(10.07.23)
(6)

Bir kac aylik iliskim cikmaza girerken kendime sordugum soru

karanlik yanim
Bir kac aydir görüstügüm ve sevip deger verdigim kisiyle iliskim bitme safhasinda (yaslar 35 civari, ben erkek tarafi). Kendisine gercek bir ilgi duyduguma bir türlü ikna olmadi. Böyle düsünmesine yol acan en temel sebep haftada ortalama 2 kez görüsmenin bana dogal gelmesi, onun icin bunun yetersiz
Bir kac aydir görüstügüm ve sevip deger verdigim kisiyle iliskim bitme safhasinda (yaslar 35 civari, ben erkek tarafi). Kendisine gercek bir ilgi duyduguma bir türlü ikna olmadi. Böyle düsünmesine yol acan en temel sebep haftada ortalama 2 kez görüsmenin bana dogal gelmesi, onun icin bunun yetersiz olmasi. Her gün sabah aksam mesajlastigimiz, ortalama 4 günde bir bulustugumuz, haftada genelde 1, bazen 2 geceyi beraber gecirdigimiz, araya 4 günden fazla zaman girerse uzun telefonlastigimiz bir iliski temposu bana gayet tadinda geliyordu ama kendisi icin bunlar cok yetersiz kaliyormus. Evlerimiz arasi mesafe 45 dakika, benim yol dahil calisma saatlerim 8-19:30, onunki 7-16 (biliyorum cok rakamsal veri verdim ama durumu net tarif etmek istedim).

Bana dogal gelen bu görüsme temposu ortalamaya göre cok mu düsük? Uzun süreli iliskileri olan bazi arkadaslarimla konustum da, bir cogu biz ilk aylarda haftada 4-5 geceyi beraber gecirerek baslamistik, neredeyse ayrilamiyorduk, her an birbirimiz arzuluyorduk, senin kiz da senden böyle bir arzu-istek görmek istemis demek ki dediler.

Bu konuda genel olarak ne düsünüyorsunuz?
0
karanlik yanim
(09.07.23)
bunun azı çoğu yok bu konuda "compatible" değilsiniz, yani sürdürme niyetiniz varsa nasıl yapalım diye konuşursunuz
0
freebird5406_2
(09.07.23)
@freebird
Cok konustuk, bir ay boyunca bir tik daha yogun görüsmeye cabaladim, daha cok telefon actim ama yine de onun bekledigi seviyeye cikamadik, az geliyor, ben bu sekilde yapamiyorum diyor.
0
🌸karanlik yanim
(09.07.23)
35 yaşındasınız. siz ne istediğinizi biliyorsunuz karşınızdaki kişi ne istediğini biliyor ve istekleriniz ortaklaşmıyor. Ayrılın.
aynı evde yaşasanız örneğin, siz bazen bir odaya geçip kendi kendinize takılmak isteyeceksiniz bu kez "neden yan yana değiliz?" denecek size. Ayrılın. Özellikle belirli bir yaştan sonra istekleri, beklentileri ortaya koymak ve bunlarda ortaklaşma varsa yola devam etmek lazım. aksi hali çok yıpratıcı ve yorucu oluyor. zorlama oluyor.
0
sparkle kiddle
(09.07.23)
kendi istediğin gibi yaşa ve canın istediği gibi iletişim kur hem sen daha mutlu olursun hem de muhtemelen sana daha çok bağlanır

ya da direk evlenip sorunu evlilik içinde çözebilirsin ya da pişman olabilirsin
0
bir soru sorcam
(09.07.23)
Bunun ötesi zaten evlenmek. Bir de kız arkadaşın yanlış düşünüyor. Her gün görürsen konuşacak şey kalmaz. Özlemezsin. Gösterdiğin dikkat azalır. Çabuk ilerleyen çabuk biter. Haftada 5 gece beraber olursan 2 ay sonra ben sıkıldım der. Sık görmek istemesi doğal bir şey. Anlıyorum. Ama bu nedenle bitmesi seni sevmediğini gösteriyor. Basit bir mantık. Ayrılınca hiç göremeyecek. Asıl sorun görüşmek istemesi değil. Asıl sorun görüşemeyince ayrılmayı düşünmesi. Onu yine anlıyorum. Böyle bir beklentisi varsa ayrılmak isteyebilir. Bu ilişkide üzülen sen olacaksın. Çok bağlanma derim.
0
dissendium
(09.07.23)
Arada tutku olunca ilk aylarda insan sürekli görüşmek istiyor. Her akşam görüşmek, konuşmak istiyor. Karşınızdaki kişi size bunu hissediyorsa ama siz ona karşıböyle değilseniz bence o sizin için yanlış kişi olabilir.
Çünkü 30 yaşında işgi güçlü insanlar da yeni ve doğru bir ilişkiye başladığında bu tutkuyu hissediyor. Belki kişiden kişiye değişir bilemiyorum.
Ama mesela ben sizin case de olsam kendimi öyle bi kaptırırım ki cuma akşamı buluşup pazartesi sabah işe gitmek için ayrılırım yanından.
Yep yeni ilişki, beraber yeniden keşfedecek dünya kadar şey var. İnsanın içinde yaptığı şeyleri bir de onunla yapma, gördüğü yerleri bir de onunla görme isteği olur.
Sizde bu istek, heyecan yoksa karşınızdaki kişi ile bir mantık ilişkisi yürütüyor olabilirsiniz.
0
zimbirik
(10.07.23)
(6)

"Vergiden kaçınmak" etkili bir çözüm mü?

nhk ni youkosu
İki senaryo düşünelim.1. Maaşlı çalışan. Aylık brüt kazancı/maaşı 40 bin tl olsun.2. Freelance çalışan. Aylık kazancı 40 bin tl ama bunun üzerinden vergisini kendi veriyor. Aldığı laptop, kamera bilmemne gerekliliklerini vergiden düşüyor.Yıl sonunda ikinci opsiyon daha karlı mı? Yoksa şirket giderle
İki senaryo düşünelim.

1. Maaşlı çalışan. Aylık brüt kazancı/maaşı 40 bin tl olsun.

2. Freelance çalışan. Aylık kazancı 40 bin tl ama bunun üzerinden vergisini kendi veriyor. Aldığı laptop, kamera bilmemne gerekliliklerini vergiden düşüyor.

Yıl sonunda ikinci opsiyon daha karlı mı? Yoksa şirket giderleri daha mı yüksek? Her halükarda ikisi de aynı harcamaları yapıyor ama ikinci bunu vergiden düşebiliyor bu yıl sonunda cebine daha fazla para kalmasını sağlıyor mu merak ediyorum.
0
nhk ni youkosu
(07.07.23)
Sürekli laptop vb almayacaksa ikinci seçenek daha zararlı olabilir. Bir de faaliyet alanına da bağlı. Ona göre gider kaleminde gösterebileceği harcamaları değişiyor. Ayrica aylık KDV geri ödemesi, belirli aralıklarla stopaj vergisi ve yıllık gelir vergisi kalemleri de var. Ve yine ayrıca kendi bağkur odemenizi kendiniz yapacaksıniz ikinci seçenekte.
0
encokbenisevinnolur
(07.07.23)
kurumlar vergisi %25 bunun üzerinden örnek vereceğim: eğer işinizle ilgili direkt olarak vergide matrahtan düşülebilecek bir faturanız var ise (bunu mali müşaviriniz bilir, her ürün düşülemiyor veya tam düşülemiyor), sallıyorum dediğiniz gibi bilgisayar 10.000₺'e aldınız diyelim, gelir vergisine tam etki ediyor diyelim, bunu %25 daha ucuza almış gibi olacaksınız, yani 7.500₺'e.

öte yandan freelancer kendi sigortasını yapacak (yapmayabilir, ama maaşlıdan geride kalacaktır), smmm ödeyecek, standart kdv'dir, damga vergisidir falan bunları ödeyecek. eğer maaşlı ve freelance aynı brüt kazanç ile yıllar boyu çalışacaksa arada dağlar kadar fark yok.
0
malheiros
(07.07.23)
bir mali müşavir bunu daha iyi cevaplayabilir ama kabaca bir hesabını yapalım.

Freelance çalışanın şahıs şirketi olduğunu varsayalım.
-Şahıs şirketinin ödeyeceği gelir vergisi giderler düştükten sonra kalan miktara göre şekilleniyor.
-Yaptığı iş türüne göre değişmekle birlikte mutfak alışverişinin bir bölümünü, ofis olarak evini gösterdiyse elektrik, su doğalgaz faturalarının bir kısmını, Yemek harcamalarını, aracının benzin masraflarını, iş için yaptığı yolculukları, kirasının bir bölümünü, dediğiniz gibi bilgisayar, telefon gibi alışverişleri gider kaydedebilir.

-Maaşlı çalışanın gelir vergisi 40.000 brüt maaşı üstünden kesilir. Bu tarz giderlerinin olması gelir vergisi miktarını etkilemez.

-Ama şahıs şirketinde de şöyle durumlar var. Mesela bir defa mali müşavir ücreti ödemesi gerekiyor. Sigortasını ödemesi gerekiyor. Evini iş yeri gösterdiğinde kirası artacaktır çünkü orada stopaj çıkıyor gibi gibi.

-Burada net olarak şu daha avantajlı demek doğru değil. Oturup ince ince iki durumu kıyaslamak lazım şartlara göre. Mesela maaş 40000 brüt ama, bunun yanında şirket araç veriyor, benzini karşılıyor, yemek ücreti ödüyor, özel sigorta yapıyor olabilir.

-Detaylı bir hesaplamayla resim görülür. Ama ben kafa kafaya geleceğini düşünüyorum. Yani aylık bazda 2-3 bin tl fark çıkabilir, ama şahıs şirketi kurup, mevcut iş yükünüzün içine bir de ekstra ön muhasebe işi yapmanız gerekir.

-Şahıs şirketi kurup freelance çalışmanızın avantajı şu olur, mevcut gelirinizi daha artırma şansı. Mesela freelance olarak çalışırken bağlayıcı bir anlaşmanız olmadığı durumda aynı anda 2 şirkete birden çalışabilirsiniz. Küçük ek projeler alabilirsiniz. Maaşla çalışırken bunlar işten çıkarılmanıza sebep olabilir. Daha çok çalışırsınız, ama daha çok kazanırsınız. Ya da freelance çalışırken saat ücreti üstünden anlaşırsınız. Böylece çalıştığınız her saat size ekstra para olarak döner. Türkiye'de her şirket maaşla çalışana mesai ödemiyor çünkü. MEsai ücreti maaşa dahildir yazıp anlaşma yapan çok yer var.

Özetle duruma göre değişir avantajları.
0
anten
(07.07.23)
Ek bir fikir olarak,

1. Durumda şirketin o çalışanı kovması çok zor. Küçülme göstermesi lazım, ya da elle tutulur başka bi kanıt lazım. Şirket 40 bin de verse bu çalışan az çalışarak senelerce o şirkete kazık çakabilir.

2. Durumdaki çalışan ise risksiz, beğenmediğinde işten kolaylıkla çıkartabildiğin bir eleman. Çünkü şirket o elemanı işe almadı. Bir tüzel kişilikle sözleşme üzerinden o elemanı çalıştırıyor. Danışman misali. Şirket istemediği anda bu kişi ile olan sözleşmesini sorgusuz bitirebilir. Ayrıca işe alım, vergisi ıvır zıvırı uğraşmıyor.

Bu nedenle işe alım yapan bir şirket 1. Seçenekteki elemanı alıp aylık 40k maaş veriyorsa ( ki bunun iş verene maliyetki 40k dan daha fazla oluyor) 2. Seçenekteki elemanla anlaşınca ona min 60k vermeye hazır oluyor. Çünkü çöpsüz üzüm.

O yüzden böyle iki durumda da aynı geliri elde ediyor gibi düşünmeyin.
0
zimbirik
(07.07.23)
zimbirik'a ek olarak maaşla çalışanın kıdem tazminatı avantajı da var.

Freelancer çalışanın yapacağı anlaşmada sözleşmenin bozulması durumunda tazminat talebini ekletmesi lazım mesela.

Ama zaten freelancer çalışmanın olayı bir şirkete bağlı olarak çalışmak değil. Orada birden fazla şirkete iş ve hizmet satmak için yani daha çok gelir elde etmek için freelancer yapıyor insanlar. Her iş buna uygun olmuyor. Ama belli iş kolları mesela tasarımcı, mesela video editor, mesela reklamcı, mesela çevirmen, mesela yazılımcı gibi...

Bir tasarımcı maaşla çalıştığında ayda 3 tasarım projesine de, 10 tasarım projesine de aynı maaşı alacak.

Ama freelance çalıştığında ayda kaç proje yaparsa o kadar gelir alacak.

Mesela bir tasarımcı 40bin maaşla çalışıyor diyelim. Bir ajansta haftada 2 proje tamamlar ortalama. Ayda 8 proje eder.

Bu projeleri freelance yaparsa, proje başına zaten 10-20bin arası fatura kesecek. Yani aynı işi yapıp 80-160bin arası bir cirosu olacak. Hatta fotoğraf çekimi gibi 3. parti işler varsa onları da outsource edip üzerine markup koyup, yani fotoğrafçı çekim için 20bin dedi, tasarımcı bunu müşteriye 25 fatura edip oradan da küçük gelir elde ediyor, gelirini daha da artırabilir.

Ama bunlar kişiye, işe göre değişiyor işte. her ay maaşlı işindeki kadar proje alabileceğini garantilemesi lazım.

Özetle şartlara göre değişiyor avantaj.
0
anten
(07.07.23)
Freelance olarak kazancınız bir işletmede çalışarak kazanacağınız kadar ise elbette çalışan olmak daha avantajlı. Bu sebeple freelance çift kaşeye yakın çalışır. İşletme sonuçta sizin giderlerinizi kendi cebinden karşılamıyor. Sizin brüt maaşınızdan karşılıyor.
0
onepointzero
(09.07.23)
(4)

Düğün ve arkadaşlar sorunsalı

sacrilegious
Pazar günü yapacağımız düğüne şehir dışından eşimin 7 benim 7 arkadaşımız gelecek. Bu kişiler bir gün önce gelip ayarladığımız misafirhaneye yerleşecekler ve cumartesi beraber birşeyler yapalım yemek falan diyorlar. Biz ise hepsini çok sevsek de bir gün öncesine bir event daha organize edecek gücümü
Pazar günü yapacağımız düğüne şehir dışından eşimin 7 benim 7 arkadaşımız gelecek. Bu kişiler bir gün önce gelip ayarladığımız misafirhaneye yerleşecekler ve cumartesi beraber birşeyler yapalım yemek falan diyorlar. Biz ise hepsini çok sevsek de bir gün öncesine bir event daha organize edecek gücümüz kalmadı, maalesef maddi manevi tükenmiş hissediyoruz bu düğün planlama sürecinde…

Eşimin arkadaşları bir grup, hepsiyle topluca buluşabiliriz belki. Ama benim gelen arkadaşlardan sadece 3ü birbirini tanıyor, diğerleri alakasız hatta biri yabancı filan. Nasıl yapacağız bu durumda? Görüşmesek insanlar bizim için onca yol geldi ayıp olur e görüşsek o güne bir sürü işimiz olacak rahat rahat takılamayacağız.

Siz olsanız bu görüşme işini nasıl organize ederdiniz kimsenin gönlünü kırmadan?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(06.07.23)
Valla düğünüme çağırdıysam yakın arkadaşlarımdır ve beni en iyi tanıyan- anlayan insanlardır. Haliyle düğün öncesi mecalimin olmadığını söylediğimde anlayışla karşılayacaklarını umarım.
0
Amaranta ursula
(06.07.23)
yolu sizin icin gelmediler. Evlenenler iki kişi onlar on dort kisi. on dort kisi iki kisinin hesabini paylasabilir. bir sey yapmak istiyorlarsa bir grup kursunlae planlasinlar ve sizden de 1 saat de olsa katilmanizi beklesinler. Amaclari aktivite, siz olmasaniz da eglenirler zaten. bir gorunseniz yeter.
MUTLULUKLAR ^^
0
sparkle kiddle
(06.07.23)
Bence siz onların tamamının olduğu bir whatsapp grubu kurup herkesi birbiriyle bi buluşturun. Sonra da cumartesine bi ayarlama yapamayacağınızı, ama onlar bi etkinlik yaparsa 1 saat katılabileceğinizi falan yazın. Hem sizin arkadaşlarınız yalnız kalmaz, gerekirse bi çay içecek insan olur şehirde.
Hem de topluca durumunuzu anlatmış olursunuz.
0
zimbirik
(06.07.23)
sizin veya esinizin cok yakini olan ve yasadiginiz sehirde olan bir arkadasinizdan rica edin, bir grup kursun, bu 14 kisi icin bir yerde aksam yemegi ya da bir sey icmelik bir sey ayarlasin, kendisi de katilsin, illa ki yasadiginiz yerde cok yakin bir arkadasiniz vardir, nedime olabilecek biri yani. Siz de esinizle gidin 1-2 saat takilin. insanlardan yardim isteyince gercekten cok yardimci olacak insan cikiyor, genellikle bizler istemiyoruz/istemeyi bilmiyoruz.
0
songforsomeone
(06.07.23)
(4)

dalaman havalimanı - marmaris

tabudeviren
cumartesi gecesi 02.15'te anadolujet uçağı iniyor gözüküyor.bu saatte marmaris'e giden araç bulunur mu?yoksa sabahı mı beklesem veya araç mı kiralasam?
cumartesi gecesi 02.15'te anadolujet uçağı iniyor gözüküyor.
bu saatte marmaris'e giden araç bulunur mu?
yoksa sabahı mı beklesem veya araç mı kiralasam?
0
tabudeviren
(05.07.23)
uçak saatlerine uygun olarak servis var diye biliyorum ben. inince bi sorun bence.
0
karamell
(06.07.23)
dalaman havalimanında bodrum marmaris muğla fethiye kalkan ve kaşa giden araçlar bulunur. ancak firmalar önceden rezervasyon da alıyorlar yolcular için bu sebeple yer kalmayabilir. veya hiç talep olmadığı zamanlarda gece geç saatlerdeki uçuşlar için sefer düzenlemiyorlar.
0
bravoteam
(06.07.23)
Hocam mutaş ve havaş vardı önceden. İnternet sitelerinde yazıyordu vakitleri. Saatlerini uçak seferlerine göre ayarlıyorlar.
0
zimbirik
(06.07.23)
Muttaş
0
fikox
(26.07.23)
(6)

metrodaki kişi ne demiş olabilir? (ingilizce-londra)

avatar is back
metro ani hareket edince savrulup arkamdaki kızın ayağına bastım dönüp "ı'm sorry" dedim o da bana tam anlamadım ama "your curby - your courby" gibi bişey dedi. türkçe olarak yazarsam "your körbi - korbi" gibi bişey duydum ama emin değilim. sonra yanındaki herkes güldü mahcup oldum da anlamadım ne d
metro ani hareket edince savrulup arkamdaki kızın ayağına bastım dönüp "ı'm sorry" dedim o da bana tam anlamadım ama "your curby - your courby" gibi bişey dedi. türkçe olarak yazarsam "your körbi - korbi" gibi bişey duydum ama emin değilim. sonra yanındaki herkes güldü mahcup oldum da anlamadım ne demek bu?

not: şehir-dil ve cinsiyeti fikir vermesi için yazdım. sözlüklerde ve chatgpt'de sordum detaylı anlattım bilemediler sokak ağzı sanırım
0
avatar is back
(03.07.23)
no biggie falan demiş olabilir mi?
0
kirby
(03.07.23)
No worries
0
zimbirik
(03.07.23)
küfretmiş gibi. linkteki 3. anlam.

slangdefine.org
0
mutlu yillar sana
(03.07.23)
Your courtesy demiştir, "thank you for your coutesy" denek yerine kısaltmıştır. Özür dilediğiniz için çok incesiniz manasında bir laf
0
akhenaten
(03.07.23)
Gülerek söylemediyse curby demiştir kötü anlamda at kafası gibi bir anlam
0
shredd
(03.07.23)
hurt me-worries değildi. k,r,b kelimelerinden eminim. courby-curby,curbie her ne ise ondan emin değilim ve anlamını bulamamıştım sanırım.

mekandan dönen ve bağıra bağıra gülüp konuşan bir gruplardı, kibar söylediklerini düşünmedim o yüzden takılmıştım. en mantıklısı "mutlu yıllar sana" ve "shredd"in dedikleri gibi duruyor. kibar ve gülerek söylemişti ama gülüşler pek öyle değildi lol. çok teşekkürler bilgilendirmeler için
0
🌸avatar is back
(03.07.23)
(5)

Atesim düsmüyor

Avoiding The Puddle
iki gündür atesim düsmüyor, ne yapayim ?
iki gündür atesim düsmüyor, ne yapayim ?
0
Avoiding The Puddle
(02.07.23)
doktor?
0
king lizard
(02.07.23)
Acilde soyun dediklerini gördüm.
0
dissendium
(02.07.23)
Muhtemelen bir yerlerinizde enfeksiyon var ve vücudunuz o enfeksiyonla mücadele edebilmek için ateşinizi yükseltiyor.
Tehlikeli yerlere gelmediği sürece ateşinizi düşürmeye çalışmayın ve bir doktora görünün.
0
Mirket
(02.07.23)
39 olmadığı sürece sorun yok
0
jelly bear
(03.07.23)
Bol bol dinlenin, sürekli bi şeyler yemeyin ki vücuta enerji kalsın savaşacak, bütün gün sindirimle uğraşmasın, baktetilerle de savaşabilsin.
Bir de yeterince sıvı tükettiğinize emin olun.

Rahat ettirin yani vücudunuzu ki temizlik yapsın rahat rahat.
0
zimbirik
(03.07.23)
(4)

Kış aylarında yurtdışı balayı seçenekleri

sirisum
Merhabalar. Düğün sonbaharda. Kasim-Aralik gibi balayına nereye gidilir? Yurt dışı önerisi alabilirim
Merhabalar. Düğün sonbaharda. Kasim-Aralik gibi balayına nereye gidilir? Yurt dışı önerisi alabilirim
0
sirisum
(02.07.23)
Maldivler. En güzel ayları. Fiyatlar da ona göre tabi.
0
Ruprect
(02.07.23)
o mevsimde KKTC'ye gitmiştik
0
ir10
(02.07.23)
Bali veya Filipinlerde Cebu ya da Boracay'da mis gibi deniz tatili yapılır. Yağmur yağabilir ama yağmur da kısa sürüyor, hava soğumuyor. (Uçak biletini hariç tutarak) otel, yeme içme masrafı Türkiye'ye denk ya da daha ucuz. Ama uçak pahalı, aralık ortasından itibaren Noel sezonu yaklaştığı için daha da pahalı.
0
kobuzchu kiz
(02.07.23)
Kasım ortasından itibaren taylandın güneyleri.
0
zimbirik
(03.07.23)
(16)

Hakeret küfür vs

yalniz kizkulesi
İlişkide ne sıklıkla küfür hakaret edersiniz yada edermisiniz ?A) hiç etmem salak aptal lan bile demem o da demezB) ufak tefek kırıcı olmayan küfürler şakayla karışıkC) kavga anında ederim pişman olurumD) karşılıklı ederiz birbirimizden alınmayız küfür etmemek kasıntı asıl
İlişkide ne sıklıkla küfür hakaret edersiniz yada edermisiniz ?

A) hiç etmem salak aptal lan bile demem o da demez
B) ufak tefek kırıcı olmayan küfürler şakayla karışık
C) kavga anında ederim pişman olurum
D) karşılıklı ederiz birbirimizden alınmayız küfür etmemek kasıntı asıl
0
yalniz kizkulesi
(30.06.23)
A samimiyet yakınlık= küfür algısı olanlar var. Birbiriyle konuşurken amk ka ekleyen bi çift bile görsem korkunç geliyor. Karşılıklı küfür daha da kötü bence
0
yazdonumu
(30.06.23)
a
0
freebird5406_2
(30.06.23)
A
0
Amaranta ursula
(30.06.23)
Ses yükseltme bile olmamalı diyerek artırıyorum. A tabii.
0
ruhen hastayim ben
(30.06.23)
İlişkinin temelinde saygı olmalı A dışına asla çıkılmamalı. Çıkmam.
0
Mirket
(30.06.23)
A
0
mor oje
(30.06.23)
dogdugumdan beri elime kadin eli degmedi ancak iliski demissin dolayisiyla insan iliskisi olarak anliyorum
yakin arkadaslarim disinda kimseyle kufurlu hakaretli konusmam
0
nibba
(01.07.23)
A
Ama türk kızları için d. Gizli d.
0
pavlis
(01.07.23)
Küfür, hakaret, beddua etmeyiz. Sık sık tartışsak da...

Bazen dayanamayıp kendime ettiğim oluyor çok nadir. Ancak karşı tarafa asla...
0
yadigar
(01.07.23)
a
0
Kittie
(01.07.23)
Tartışmasız A
0
2027
(01.07.23)
Çok çok uzun bir ilişki süresince, bunun dışında flortlerde vs hiç bir hakaret duymadım etmedim.
Okulda falan arkadaşlarınla olur da ilişki de hiç bir şekilde kabul edilecek bir şey değil. Gördüğümde de varoş damgasını basıyorum.
Ha, çevremde de böyle bir şey görmedim.
0
kisa
(01.07.23)
A.
0
chihirovekohaku
(01.07.23)
Agresif veya ciddi tondaysa A, hiçbir zaman. Ama bazen şımarık modda "yaa salak şey ashahs" falan dediğim oluyor.
0
akhenaten
(01.07.23)
A
0
zimbirik
(01.07.23)
E)Kavga anında ederim pişman da olmam.
0
Avoiding The Puddle
(12.07.23)
(4)

Evlilik Yildonumu Hediyesi

the catcher
Hanima ne alabilirim? Kargo bekleyecek vakit yok. Saat ya da inci kupe nasil olur sizce?
Hanima ne alabilirim? Kargo bekleyecek vakit yok. Saat ya da inci kupe nasil olur sizce?
0
the catcher
(30.06.23)
Şık bir altın kolye güzel olur.
0
Amaranta ursula
(30.06.23)
Eşinizin tarzını en iyi siz bilirsiniz. Kayınvalidem bana hediye inci bir set almıştı mesela; çok güzel ve şık evet ama benim giyim tarzıma çok da uygun olmadığı için iki yıldır kutusunda öylece bekliyor. Hediye olduğu için satsam satamam da. İlerleyen yıllarda takacak giysi kombinleri yaparım diye umut ediyorum. Eğer takar derseniz inci şık ve zarif durur.

Onun dışında güzel bir altın bileklik ya da kolye de olur.
0
fraise
(30.06.23)
Biz evlilik yıl dönümlerinde daha çok işlevsel şeyler alıyoruz ya da beraber yapacağımız bir etkinlik belirleyip yapıyoruz.

Takı falan almak çok yüzeysel geliyo bana. Bana eşim takı hediye etse cidden bozulurum. Kıyafette ona keza. Kişi zaten kendisine alıyor gitmek istediği kıyafeti.
Eşinizin bahsettiği illaki bi şeyler vardır, gitmek istediği bir yer, almayı planladığı ama almaya fırsat bulamadığı ya da bütçesel düşünüp almaya eli gitmediği bir şeyler vardır. İşten bi kaç saat erken çıkıp gidin alın. Biraz kafa yormak lazım. Alelade bir kıyafet falan ilişkinin değerini düşürür benim gözümde.
0
zimbirik
(01.07.23)
kadinlara rolex cok yakisiyor alabilirsen guzel bir hediye olur
veya $Ik bir elmas su yolu bileklik olabilir
0
nibba
(01.07.23)
(7)

Hangi Ayakkabı?

depresif çocuk
İki farklı tarzdan birer tane almak istiyorum. Sizin görüşleriniz nedir?a) kahverengi - günlük ayakkabı1) https://www.massimodutti.com/tr/haki-nubuk-spor-ayakkab%C4%B1---studio-l128162502) https://www.timberland.com.tr/erkek-maple-grove-koyu-yesil-oxford-ayakkabi-p_1278143) https://www.timberland.co
İki farklı tarzdan birer tane almak istiyorum. Sizin görüşleriniz nedir?

a) kahverengi - günlük ayakkabı

1) www.massimodutti.com
2) www.timberland.com.tr
3) www.timberland.com.tr
4) www.timberland.com.tr


b) beyaz - deri günlük ayakkabı

1) www.massimodutti.com
2) www.yalispor.com.tr
3) www.massimodutti.com
4) www.massimodutti.com
0
depresif çocuk
(29.06.23)
a2
b2
0
freebird5406_2
(29.06.23)
a-4
b-2
0
pro9it9is9
(29.06.23)
a 4 (aslında 3 demek istiyorum ama üstten bakınca klasik, yandan bakınca spor, çok uzun bakınca kafmaı karıştırdı)

b 2
0
kobuzchu kiz
(29.06.23)
Bu deri olanlar kokmaz mı peki?
1a güzel
0
Kahvedesu
(29.06.23)
a4, b2.

a4 benzeri bende var, hava sicaksa bayagi terletiyor.. uyarayim..
0
cooperr
(29.06.23)
a4 a2

b1 b4
0
paintov
(30.06.23)
A 1 2 4
B 1 3 4

Ama böyle dış görünüşe göre seçmenizi hiç önermem. Belki birinin tabanı daha iyidir, daha rahattır falan. Ona göre seçin
0
zimbirik
(30.06.23)
(3)

Sürekli hasta

Ladymermaid
Pandemiden sonra sürekli hasta olan var mı? Bağışıklığım eskiden bu kadar düşük degildi şimdi 2 3 haftada bir enfeksiyon oluyorum resmen. Bazen ishal bazen solunum yolu enfeksiyonu.çok yoruldum
Pandemiden sonra sürekli hasta olan var mı? Bağışıklığım eskiden bu kadar düşük degildi şimdi 2 3 haftada bir enfeksiyon oluyorum resmen. Bazen ishal bazen solunum yolu enfeksiyonu.çok yoruldum
0
Ladymermaid
(29.06.23)
Antibiyotik kullanıyor musunuz sık sık?
0
zimbirik
(30.06.23)
ben.
0
baldur2
(30.06.23)
Bi şu uzun COVID/Long covid meselesine bakın isterseniz:/
0
orangesandsea
(30.06.23)
(19)

mesajlara gec donen insanlar

antikadimag
yurtdisinda yasiyorum ve burada bazi turklerle tanisiyorum. 2 tur tip var biri mesajlara normal donus yapanlar ki ben de bunlardan biriyim. hepimiz telefonla yasiyoruz sonucta. biri bir sey yazarsa sak diye donerim.diger bir grup da mesaj atinca bazen 1 bazen 3 gun sonra donuyor. bu grubu cozmeye ca
yurtdisinda yasiyorum ve burada bazi turklerle tanisiyorum. 2 tur tip var biri mesajlara normal donus yapanlar ki ben de bunlardan biriyim. hepimiz telefonla yasiyoruz sonucta. biri bir sey yazarsa sak diye donerim.

diger bir grup da mesaj atinca bazen 1 bazen 3 gun sonra donuyor. bu grubu cozmeye calisiyorum simdilik farklilik yaratan nedir diye. nedir bu durumun sebebi? ya hic yazma, ya da aninda yaz cunku anlik cevap verilebilecek bir sey soruyorum mesela eleman 3 gun sonra donus yapiyor.

bu iletisim istemiyorum'un bir ifadesi midir? bu arada mesaj dogrudan bilgi icerikli basit bir soru mesela. birinin yasadigi apartmana tasinacaktim (o baska bir sehre tasiniyor). hangi interneti kullaniyorsun sorusuna bile gec donus geldi.

nedir bu kabile? turkiye'de hic karsilasmadigim bir durumdu bu o yuzden yurt disi diye sordum.
0
antikadimag
(29.06.23)
benim öyle bir arkadaşım var. herif meşhur bir internet girişiminin ceo'su. it gibi çalışıyor. beyninin geri kalan %1'ini de bana hemen cevap vermek için ayırmak istemeyeceğini tahmin ediyorum.

benim de bazen böyle çok yoğun dönemlerim oluyor. telefonum hep sessizde. mola verdiğim anlarda telefona bakıyorum. bence önemli ya da işle ilgili şeylere dönüş yapıyorum. arkadaşımın "hangi internet'i kullanıyosun?" sorusuna da yoğunluğum bitince, mesela on gün sonra cevap veriyorum.
0
alperz
(29.06.23)
Bir sürü bahanesi sebebi olabilir de, hepsi şurada toplaniyor bence: öncelik sırasında sonlardasiniz.
0
encokbenisevinnolur
(29.06.23)
Her yer aynı mı bilmiyorum, ama Hollanda’da mesela yaygın bir durum, insanlar yoğun çalışıyor ve müsaitlik durumlarına göre cevap veriyorlar. Kişisel algılamamak lazım.
0
but that was just a dream
(29.06.23)
Bence yurt dışında yaşamak genel olarak yorucu bir şey. Özellikle ilk 10 yılda falan. Her şey yeni, her şey alıştığından farklı. O kadar fazla yenilik var ki insan mutsuz hissetmese bile bence beyin yoruluyor bu maruziyetten. Bu bilinç altı yılgınlığı öncelikleri değiştiriyor olabilir.

Aslında alperz nin bahsettiği yorgunluğu bilinç altında yaşıyor olabiliriz.

Ben de yurt dışında yaşıyorum ve ben de yapıyorum bunu. Amacım görmezden gelmek değil. Aklımın bi yerinde kalıyor cevap atmam gerektiği zaten. Ama gerçekleştirdiğimiz her task, çöpü atmak, dişi fırçalamak, birine mesaj atmak, sosyalleşmek etc. Kendimde her zaman bu taskları gerçekleştirecek gücü bulamıyorum. Bence nedeni de bu kültür değişiminden dolayı yaşadığım beyin yorgunluğu.
0
zimbirik
(29.06.23)
yoo turkiyede de cok var bu insanlardan. bizzat yakinlarim hem de. burada da yogunluktan 10 gun sonra donerim diyen olmus. garip gelmiyor mu size bu diye sormak istiyorum gorurse. yani karsi taraf icin uzucu bi sey oluyor. bi kere bi arkadasa yazdim 2 gun 3 gun gecti cevap yok. sinirlendim sildim yazdiklarimi. aninda silince ozurler falan dileyip dondu... istese donermis demek ki.

vallahi ben de cok sasiriyorum. oncelikte sondasindir kismina da katilamayacagim. surekli takildigim, beni arayan soran biri de yapiyor bunu. bi sey soruyorum en az 2 gun sonra yaziyor. sordugum sey de bir cumleyle cevaplanabilir. yogundum diyor o da. nasil bir yogunluk oldugunu anlayamiyorum maalesef
0
Kittie
(29.06.23)
insanlar yoğun+1 eğer bana anında yazan herkese cevap verseydim gün içerisinde 3-4 saat kesintisiz whatsapp başında olmam gerekirdi ve yapan vardır ama şahsen benlik değil. gerçek hayattaki etkileşim ilk sırada, telefonda yazanlara gelince aile eş dost vs. geliyor ki bu insanlar da gün içerisinde çok yazıyor, sonrasında iş için takip etmem gereken whatsapp grupları var, e yeni tanıştığım birine doğal olarak sıra en sonda geliyor o kişiyle de düzgün iletişim kurmak istersem eğer sakin kafayla cevap vermek isterim yani 1-2-3 gün geçtiği oluyor bazen bunun için. 10 gün sonra cevap verenle iletişimi direkt kesebilirsin ama.
0
william morris
(29.06.23)
o yoğunluğu anlayamayanlar öyle bir yoğunluk yaşamamıştır.
0
alperz
(29.06.23)
birkac nedeni var;

- ayni anda tek bir konuya konsantre olunmak istenmesi. genelde isle ilgili bir konuya konsantre olunca motivasyon dagilmasin diye baska seylerle ilgilenmek istenmiyor.
- sirada bekleyen bircok cevaplanacak mesaj olmasi. bircok kisiye bircok kanaldan mesaj geliyor. email, sms, whatsapp derken bircok mesaj geliyor, ve maalesef genelde oncelik is ile ilgli olanlarda oluyor.
- mesaj bircok durumda tek bir mesajda kalmiyor. ozellikle whatsappda uzun dialoglara neden oluyor. muhabbeti kesmek de olmuyor, o yuzden bircok durumda baslamiyor.
- duzgun cevap vermek isteniyor olabilir. eger detayli bir soru ise o konuda dusnunup ise yarar cevap vermek gerkebiliyor. bu durum da zaman gerektirebiliyor, zaman bulmak zor olabiliyor.
- insanlarin baska derleri olabiliyor. esiyle problemi olanlar, cocuklari ile ugrasanlar, is stresi yasayanlar vs.
- bazilari icin telefon cok kisa bakilan sonra kenera biraklian bir arac oluyor.
- bazilari icin ozellikle sevdigi, samimi arkadaslarina hemen cevap veremeyebiliyor. cunku yakin arkadaslik geregi, acil bir durum degilse, bu meseleye cok takilmayacaklarini biliyor. yakin dosluklarda boyle seyler kafaya takilcak seuler degildir. kafaya takilan seyler de direkt soylenir zaten, kimse alinmaz.
0
emrahday
(29.06.23)
almanyadan bildiriyorum.
1. telefon sürekli ellerinde degil bizimkiler gibi. seninle kahve iciyorsa sadece seninle ilgileniyor.
2. bizde her sey acil sürekli bi cabukluk özensizlik. genellemek gerekirse trdeki bi arkadasima nasilsin diye mesaj atsam cevap su: iyi sen?
alman arkadasima atsam 3 gün sonra gelen cevap destan gibi oluyor. iyiyim yeni kursa basladim. gitar calmayi cok kücük yaslardan beri istiyordum ama bir türlü firsat olmamisti. is yerinden bi arkadasimla tanistim ve birlikte gitar kursuna basliyoruz..... sen nasilsin?

adamlarin hicbi isi de acil degil rutinde. eger sen hizli cevap bekledigini belirtmezsen sana da kendi hizinda dönüs yapiyo. tez canli degiller. :)
0
sonsuz
(29.06.23)
Emlakçıya mesaj attım. 1 gün sonra yazdı. Adam para kazanacak bir de.
0
socially awkward
(29.06.23)
Yoğunluk deyince anlık sürekli bişiyle meşgul olma durumu algılanıyor, öyle değil. Ben de kısmen böyle bir insanım, hızlıca dönemiyorum çoğu şeye. Kafa yoğunluğu ayrı, hayatı yaşama yoğunluğu ayrı. Odaklanma konusu da önemli keza.
Hele ki havadan sudan muhabbetse onu sakin bir zamana, üzerine konuşabileceğimiz bir zamana erteliyorum.
Bi mesaj geliyor, bell ki 5-10 mesajlık diyalog oluşturacak. Anlık boşlukta cevap vericem ama sonraki cevabı hemen veremeyeceğimi biliyorum, ona da yazmıyorum. Bu sefer sürekli geç cevap atıyor olucak çünkü. Başı ile sonu arasını uzatmalı yapacağıma başını erteliyorum, sonrasında gereken vakti özeni ayırıyorum.

Bazen insanlar cidden anlamıyor, 40 saniye sürecek nasıl vaktin yok diye. Bunu da denedim, anlık boş vaktim sığan kısa net cevaplar, cevaplar arası uzun vakitler. Trip yiyorsun o zaman da, niye soğuk yazdın, sen dönene kadar..., bişi mi oldu??

Böyle insanları arayın hızlı cevaba ihtiyaç varsa. Arayanı açıyorum çünkü konuşarak halletmek daha kolay.
0
Bruce
(29.06.23)
bazı insanlar da aşırı unutkan. İnternet örneği vermişsin, o tür bir soruya ben her detayına kadar cevap veririm ama "bilmem ki ilk taşınırken bişey bağlatmıştık aylık faturayı bile hatırlamıyorum" diyene de rastladım. Var böyle tipler aramızda yaşıyorlar. O yüzden pek şaşırmamadan ve beklentiye girmeden devam etmek lazım. Bilgi gelirse ne ala. Hani detaya bakmak için akşam eve gitmeyi bekleyen, sonra unutan, sonra yea antikadimag mesaj atmıştı bakayım diyip 3 gün daha erteleyen tip çok olası geldi gözüme.

edit: "yurtdisinda yasiyorum ve burada bazi turklerle tanisiyorum."
Türklerle muhatap olmak istemeyen Türk stereotipi de olabilir. Her şeye yardım ister bu şimdi diyor olabilir.
0
nhk ni youkosu
(29.06.23)
yogunluk vs degil, bahanelere gerek yok. o kisi tarafindan onemsenmiyorsun, o kisinin onceligi degilsin. cevap bu. baska bir cevabi yok bunun.
0
baldur2
(29.06.23)
Benim de hoşuma gitmez ama işimin çok çok yoğun olduğu bir dönemde çok yakın olduğum arkadaşlarımın mesajlarına acil olmadığı sürece geç dönüyorum.
0
Amaranta ursula
(29.06.23)
Hocam yogunluk falan değil. Oyle bir yogunluk olma ihitmali cok cok cok düşük o yuzden o ihtimali eleyebilirsin. Yani o kadar iyi niyetli dusunmeni anlamı yok. Basitce, senin soruna cevap vermeyi önemsemiyorlar aciklamasi bu. Sen de ona gore davranirsin.
0
stavro
(29.06.23)
ustume alindigim icin soyle cevaplayayim

-daha musait oldugumda donerim deyip unutuyorum
-islerin cok ama cok yogun oldugu zamanlar (hatta bu sirada calismaktan saat 20 21e kadar yemek yemedigim zamanlar) yogunluktan donemiyorum. oyle ki sirket yazisma kanalinda bile hicbir seye cevap veremiyorum bu sirada. arayan olursa musait degilim deyip kapattigim oluyor.
-onem derecesi az olan kisilere musait olma oranim dusuyor

bir de sunu eklemek isterim benim gibi insanlar surekli elinde telefon olan tipler olmuyor genellikle. bu yuzden instagram kullanan tayfa gibi her bildirimde telefona bakmiyoruz
0
nibba
(29.06.23)
Adamina gore gec donuyorum.

Normal yakin arkadaslarima 45 saniye icinde donuyorum. Isime gelen bir is meselesiyse 10 saniyede donuyorum.

Cok hoslasmadigim bazi ozelliklerine gicik oldugum insanlara 2-3 is gunu icinde donuyorum, cunku sohbet zaten acmiyor. Nezaketen mecburiyetten cevap veriyorum bir bakima. Veya mesela gecmiste bana donmeyi unutmussa ve ortada olum kalim meselesi de yoksa da donus yapmak icin acele etmem.
0
hot potato
(29.06.23)
yaw insan yeri geliyor e$ine bile sak diye donemiyor, toplantida oluyoruz vs.
insaatta calisan arkadaslar var bazen 3-4 saat sonra geri donuyorlar.

ama biri sana 3 gun sonra donuyorsa bu nazikce "birader beni pek arama" demek.
0
cooperr
(29.06.23)
iki durum olabilir birincisi narsistik kişilik yüzünden ben istediğim zaman yazarım modu. diğer durum da dikkat eksikliği ve hiperkaitivteye bağlı dalgınlık ve bir ara yazarım modu. ikincisi normal insana mantıksız gelebilir ama kötü niyet olmadan görüşmeyi istediğim insana bile bugun yazarım, yarın yazarım derken 3 ay sonra geri dönüş yaptığım olmuştur.
0
orpheus
(30.06.23)
(8)

Ortada ayağı olmayan 3,5 kişilik koltuk problemi

zimbirik
Merhaba, Yakınlarda koltuk almayı planlıyorum. Xl diye tabir ettiğimiz 3,5 4 kişilik koltuklardan alacağım. 250 cm boyunda, total ağırlık 78 kg bir koltuk. Ama ortada ayağının olmaması, yalnızca 4 ayaklı olması beni biraz düşündürüyor. Bir kere alınca kullanmak istiyorum haliyle senelerce. Konu ile
Merhaba,
Yakınlarda koltuk almayı planlıyorum. Xl diye tabir ettiğimiz 3,5 4 kişilik koltuklardan alacağım. 250 cm boyunda, total ağırlık 78 kg bir koltuk. Ama ortada ayağının olmaması, yalnızca 4 ayaklı olması beni biraz düşündürüyor. Bir kere alınca kullanmak istiyorum haliyle senelerce.

Konu ile alakalı deneyimi, bilgisi olanlar paylaşabilir mi? Ortada ayak olmaması sorun olur mu zamanla?
Fotoyu ve koltuk linkini ekliyorum.

www.mcdn.net

www.mio.se
0
zimbirik
(27.06.23)
Dilini bilmediğimden siteyi anlayamadım ama koltuğun düzgün bir metal iskeleti varsa, (iskelet sadece kenarları dolaşan bir dörtgen değil de kafes gibi ya da orta kısımları destekleyen 1-2 parça daha varsa) sorun olacağını hiç sanmıyorum.

Edit: Merakımdan montaj pdf'ini indirdim, benim dediğim gibi bir iskelet yok galiba. Bu durumda eğer minderlerin yerleştiği taban dayanıklıysa iyi, ikea'nın ucuz mobilyaları gibi dandik suntaysa zamanla sorun olabilir diye çekinirim ben olsam.
0
kobuzchu kiz
(27.06.23)
Eğer iskelet ve malzemesi sağlamsa orta ayağa gerek yok. 1200€'ya sağlam bir koltuk olması olasılık dışı değil. Şöyle düşün mesela yatak alıyorsun 180x200, 2 kişi yatıyorsun esneme sarkma olmuyor orta ayağı da yok. Mesela bizim evdeki koltuklar da 260'lık ve 25 yıllık, orta ayaksız ne bir sarkma ne çatlama var. Birim'den alınmış zamanında.

Bir de bu sektörde orta ayak çirkin bir şey olduğu için fotoğraflarda ve renderlarda sökülür öyle bir şey de var ticari markaların özellikle sıklıkla kullandığı bir tekniktir. Her ne kadar kobuzchu'nun dediği gibi kılavuz da orta ayak gözükmese de...
0
mirafiori
(28.06.23)
Gerçekten dayanıklı mı bilmiyorum. Bu marka ikeanın bir üstü bir kalitede oluyor. Ama hala seri ürerim zincir mağaza.

Orta ayak olmadığı kesin. Ama mağazadaki bi tık ucuz ürünlerde orta ayak kesin varken nedense bunlara koymamışlar.

Ama yorumlar için teşekkürler. Alacağım sanırım
0
🌸zimbirik
(28.06.23)
Orta ayak cooooook yuksek ihtimalle vardir. Bu tur katalog fotolarinda hos dursun diye orta ayagi siliyorlar
0
floydian
(28.06.23)
@floydian

Hocam orta ayak yok. Bu bilgi kesin.
0
🌸zimbirik
(28.06.23)
Daha ucuz segmentinde orta ayak varken bunda yoksa bir bildikleri vardır, iskeleti ona göredir. Alın gitsin :)
0
kobuzchu kiz
(28.06.23)
Orta ayak kesin yok diyorsan orta ust segment urundur o zaman. Turkiyede de var oyle urunler ve bir sey olmuyor, dogru iskelet yapisiyla problem olmuyor. Iskeletin malzemesi degil de iscilikle alakali. Yani agac da olsa tamamen dogru iscilikle ilgili. Ne zaman problem olur, ustune lonk diye atarsan kendini otururken surekli.
0
floydian
(28.06.23)
Alıyorum arkadaşlar. Hayırlı olsun.
0
🌸zimbirik
(28.06.23)
(6)

kolajen takviyesi?

my pink
ne yapiyorsunuz? benim bildigim yontemler kolajen tozu, tabletler, ve kemik suyu.
ne yapiyorsunuz? benim bildigim yontemler kolajen tozu, tabletler, ve kemik suyu.
0
my pink
(26.06.23)
Haftada bir gün paça çorbası. Doğal olandan şaşmamak lazım.
0
Mirket
(26.06.23)
www.instagram.com
Şu linke yine ekşi duyuru'da denk gelip izlemiştim, bu adam "isterseniz kemik suyu, paça falan da için, o da bir işe yaramaz" gibi bir şey diyordu, tam hatırlayamadım şimdi.
Anlattığı molekül ağırlığı mevzusuna bakıp supra multi collagen complex aldım. Üstelik kolajen alma niyetim de yoktu, sırf burada gördüm izledim diye aldım. -_-
0
kobuzchu kiz
(26.06.23)
Kocam kelleyle paçayla olmuyo o işler, enerji olarak yakarsınız kolajenleri.
Doğru formda, doğru zamanda falan almak gerekiyor. Kobuzcu kızın attığı videoyu atmaya gelmiştim.
0
zimbirik
(26.06.23)
Benim söylediğim omuz eklemi için. FTR uzmanı tavsiyesi.
İşin kırışıklık, güzellik konularını bilemem.
0
Mirket
(26.06.23)
kuzu haşlama
0
bir soru sorcam
(26.06.23)
geçen hafta ortopedi doktoru yılda iki defa üçer aylık periyotlarda shot kolajen içmemi istedi. tip 2 mutlaka bulunsun, şeker katkısı olmayan bir tanesini seç dedi. araştırdım, gerçekten shot şeklinde olduğunu görünce de çok şaşırdım.
0
Phoebe
(26.06.23)
(14)

Yarım kalmış makarna sos

Kahvedesu
Yemeklere konulan krema sos açılınca bozulur mu? Hepsini kullanamadım da. Bir de bunu yapmanın püf noktası ne, benimki hemen çamur gibi oluyor.
Yemeklere konulan krema sos açılınca bozulur mu? Hepsini kullanamadım da. Bir de bunu yapmanın püf noktası ne, benimki hemen çamur gibi oluyor.
0
Kahvedesu
(25.06.23)
dolaba koy en az bir hafta bozulmaz

çamur gibi olma kısmını anlamadım ne tür yemek ve sos yapıyorsun
0
freebird5406_2
(25.06.23)
Makarnaya koydum. Hazır satılan içim krema sostan aldım.
0
🌸Kahvedesu
(25.06.23)
- makarnayı pişirirken suyuna yağ koyuyorsanız koymayın, sosun makarnaya karışıp düzgün dağılmasını engeller.
- sos çok kıvamlıysa makarnayı süzmeden önce suyundan yarım bardak ayırın, makarna ve sosu tencerede karıştırırken kaşıkla az az ekleyin, kıvamını düzeltir.

Ama daha önemlisi benim bildiğim içim'in makarna sosu yok, siz bildiğimiz süt kremasını aldınız, onu mu eklediniz makarnaya? Öyleyse sıcakta kesilmiş de olabilir.
0
kobuzchu kiz
(25.06.23)
@kobuchu kiz, var yemeklere ve makarnaya konur yaziyor.
0
🌸Kahvedesu
(26.06.23)
şu kutunun fotoğrafını atsana hele.

"krema sos" diye bir şey, ya da içeriğinde krema olan bir makarna sosu ne duydum ne gördüm.
0
alperz
(26.06.23)
Yemeklere ve makarnaya koyulan düz krema ile tatlılara koyulan düz krame iki ayrı pakette bu belirttiğim ismlerle satılıyor.
Siz düm düz yemekler için olan kremayı (sosu değil) makarnaya koyuyorsunuz.
O krema kremalı sıcak yemek yapacağınızda kullanmanız için normalde.
0
zimbirik
(26.06.23)
Şu işte www.youtube.com

Üstünde makarna fotosu var.
www.youtube.com
0
🌸Kahvedesu
(26.06.23)
hocam bildiğin az yağlı krema bu. tam yağlı olsaydı bozulabilirdi ama yağını azaltmak için uyguladıkları yöntemler ve ekstra koydukları ıvır zıvırla bozulmuş olacağını sanmıyorum.

az yağlı olduğu için kıvamı geri kazandırmak için ekledikleri nişasta dibe çökmüş olabilir.

dolapta durduysa bir şey olmaz.

ha bir de krema seviyorsan sana tikveşli'nin kremasını öneririm. www.migros.com.tr
0
alperz
(26.06.23)
O sos değil, sos, çorba vs pişirirken kullanmak için yağı azaltılmış süt kreması :)
Ha dümdüz makarnaya koyunca yenmez değil ama istediğiniz sos kıvamını vermez. Ayrı ufak bir tencerede biraz tereyağı, az bir baharat, 1-2 kaşık makarna suyuyla ısıtıp kıvamını aldıktan sonra makarnaya eklerseniz aradığınız şey olur sanırım.

En dümdüz tarif şu mesela: yemek.com

Edit: Ben soslarda, yemeklerde de tam yağlı krema (%35 civarı yağlı, İçim'in mavi pakette olanı mesela) kullanıyorum, tadı daha güzel.
0
kobuzchu kiz
(26.06.23)
hocam kullandığınız krema doğru çoğu yemek ve sos bu süt kreması ile yapılır, baz bir ürün yani, tatlı kreması sos kreması yemek kreması diye ayrı ayrı ürünler yok, ihtiyacına göre şekerle ya da baharatla çeşnilendirip yönünü sen belirlersin kremanın
0
freebird5406_2
(26.06.23)
@alperz

hocam krema soslu makarna şöyle bir şey
youtu.be
0
freebird5406_2
(26.06.23)
ee bildiğin kremalı makarna işte.
0
alperz
(26.06.23)
Kullandım ve hala yaşıyorum.
0
🌸Kahvedesu
(27.06.23)
allah uzun ömür versin.
0
alperz
(27.06.23)
(6)

Esinizi/sevgilinizi havalimanindan/otogardan/gardan aliyor musunuz ?

Chips
Eger aliyorsaniz arabaniz oldugu icin mi karsiliyorsunuz ?Arabaniz yoksa da gidiyor musunuz ?
Eger aliyorsaniz arabaniz oldugu icin mi karsiliyorsunuz ?

Arabaniz yoksa da gidiyor musunuz ?
0
Chips
(24.06.23)
Her türlü alırım
0
basond
(24.06.23)
Ev halkından biri, daima bir diğeri tarafından karşılanır ve uğurlanır.
Kesin kural.
Eş/Sevgili de bu kapsamda.
0
Mirket
(24.06.23)
Arabamız varken alıp bırakıyorduk birbirimizi. Ama işlerimizi bozacak gibi değil. Müsaitsek alıp bırakıyorduk.

Arabamız olmadığı dönemde alıp bırakmıyorduk. Aşırı boş olmamız lazım yapmak için.

Ama bi tarafın yardıma ihtiyacı varsa yolda o zaman diğerimiz almaya bırakmaya gider.
0
zimbirik
(24.06.23)
Her türlü alırım, her zaman bırakırım.
0
logisticsmanager
(24.06.23)
Araba yoksa gitmem varsa giderim.
0
jelly bear
(25.06.23)
İstemesede alırım.
0
abi bi dizi buldum on numara
(01.08.23)
(3)

Dalış kıyafetinin kısa ya da uzun kollu olması önemli mi?

kurbanlik koyun
Dalmayı öğrenmeye karar verdim, bunun için kendi kıyafetimi alayım diyorum. Ama bazı modeller sortlu ve kısa kollu, bazıları uzun kollu ve uzun paçalı. Dalanlarınıza sorayım deneyimlerinizden öğreneyim dedim, arada fark oluyor mu üşüme açısından? Yoksa ikisinden herhangi birini alsam olur mu? Kısa k
Dalmayı öğrenmeye karar verdim, bunun için kendi kıyafetimi alayım diyorum. Ama bazı modeller sortlu ve kısa kollu, bazıları uzun kollu ve uzun paçalı. Dalanlarınıza sorayım deneyimlerinizden öğreneyim dedim, arada fark oluyor mu üşüme açısından? Yoksa ikisinden herhangi birini alsam olur mu? Kısa kollular daha ucuz çünkü :)
0
kurbanlik koyun
(22.06.23)
1 kez daldım ama etrafımda dalan çok kişi var.

Öncelikle ben hayal kırıklığı yaşamıştım, o yüzden denemeden yatırım yapma derim.
Kısa kol uzun koldan daha az korur tabi, o da dalış yaptığın sıcaklığa göre bünyeye göre değişir.

Ama tecrübe etmeden yatırım yapma diye tekrar etmek istiyorum
0
kisa
(22.06.23)
once birkac defa gidip, teknedeki ekipmanlarla deneyimleyin. rastgele alinacak bir ekipman degil cunku.

uzun kollu ve kisa kollu olmasinin yaninda, kalinliklari da fark ediyor. kalinliga bagli olarak yuzerliginiz de degisiyor, usumeniz de degisiyor. once bir sure deneyimlenmesi ve kendinize gore ekipmanlari almaniz gerekiyor.

ilave olarak, ilk satin alinacak sey elbise degil. maske ve palet olacaktir. bunu da yine deneyimleyip karar vermeniz lazim.
0
sanal uyku
(22.06.23)
Hocam en az 1 yıldız eğitimi alın. Sonra dalmak istediğiniz lokasyonlara ve kendi deneyimlerinize göre seçersiniz.

Böyle spora başlamadan yatırım yapılmaz. Dalış kıyafeti zaten çooooooooook meşakkatli iş. Yıkaması, kurutması, taşıması falan bi dünya iş. İlk günden bu derde girmeyin. Bir yıldızı alın, sonra bakarsınız.
0
zimbirik
(22.06.23)
(2)

Vites birden yağ gibi akmaya başladı?

burakdonmez95
Vites geçişlerim çok sertti. Birden yağ gibi geçmeye başladı. Sebebi ne olabilir?
Vites geçişlerim çok sertti. Birden yağ gibi geçmeye başladı. Sebebi ne olabilir?
0
burakdonmez95
(22.06.23)
Debriyaj balatası sıyırmaya başladıkça geçişler kolaylaşır. Ama yumuşamış olması sıyırmak üzere olduğu anlamına gelmez.
0
zimbirik
(22.06.23)
@zimbirik google'da tam tersi yazıyor
0
🌸burakdonmez95
(22.06.23)
(6)

9 kiloluk çam. mak. birkaç elbise atılır mı?

0zlem
2 3 parça tişört etek falan atıp kısa programda çalıştırsak bir şey olur mu?
2 3 parça tişört etek falan atıp kısa programda çalıştırsak bir şey olur mu?
0
0zlem
(20.06.23)
çamaşırlar çok kirli değilse elde yıkama programında (2 kg) çalıştırabilirsin
0
the guy from batman
(20.06.23)
Çamaşır makinesinin max kg ı 9 olsa bile her programın kendi kilo sınırı vardır ayrıca. Mesela kısa yıkama için max 5, narin için max 3 vs gibi. 9 kg aslında makinenin limiti. bir şey olmaz yani atarsanız.
0
zimbirik
(20.06.23)
makinenin 9 kilo kapasiteli olması her seferinde 9 kilo yıkamanız gerektiği anlamına gelmiyor.
9 kiloya kadar yıkıyor işte.
zaten makinenin kalibrasyonunu yapmışsınızdır.
eğer 9 kiloyu geçerseniz, makine uyarı verir.

onun dışında isterseniz boş çalıştırın, makineye hiçbir zararı olmaz.

edit:
makinenin boşken çalışmaması diye bir şey yok.
ya sizin kullandığınız makinenin markasından ya da modelinden kaynaklanıyordur ya da makinenizde sorun vardır.
kazan temizleme programları oluyor artık makinelerde, onlar zaten makine boşken çalıştırılıyor mesela en basiti.
hadi o program ona ayarlı denebilir de, diğer programlarda da makine boş çalıştırılabilir gayet.

yani 2-3 parça tişörtü ve eteği normal ve uzun programda da yıkayabilirsiniz istiyorsanız.
0
blatta hiberna
(20.06.23)
Makinalardaki max kilo kapasitesi tüm programlar in geçerli değil +1 ama şu da var tamam max 2 kilo oluyor genelde kısa programlar ama çok hafif olunca mak çalışmayabiliyor? 2-3 parça kıyafet az gelirse makina dönmeden durabiliyor(başıma geldi) o yüzden sırf az daha içinde bişiler olsun diye kirli olmayan bişiler de attım makinaya(fazladan yıkamamnın sorun olmayacağı boya vermeyen tüy bırakmayan vsev tipi kıyafetler gibi(
0
yazdonumu
(20.06.23)
yeni makineler akıllı zaten ona göre otomatik program tanımlıyor. onun dışında eğer dengesiz dağılımlı yük yoksa makine mutsuz olmaz. o
0
enteg
(20.06.23)
makineler zaten kiloyu algılayıp ona göre kendi çevrim sürelerini ayarlıyor. 9kg asgari değil azami ağırlıktır. tek parça tişört bile yıkayabilirsiniz. ben sık sık bir iki tişört atıp yıkıyorum ekspres program ile. yıkayabilirsiniz, hiçbir şey olmaz.
0
ezkaza
(20.06.23)
(16)

İngilizceyi geliştirmek mi sıfırdan Almanca öğrenmek mi

kahver
Merhaba.İngilizcesi çok da yeterli olmayan birinin, kursa gidip ingilizcesini mi geliştirmesi daha mantıklıdır. Yoksa Almanca'ya sıfırdan başlayıp Almancayı mı öğrenmesi. Almanca öğrenince gelecek planları için avantajları olabilir, o yüzden almanca spesifik olarak seçilmiştir.Teşekkürler.
Merhaba.
İngilizcesi çok da yeterli olmayan birinin, kursa gidip ingilizcesini mi geliştirmesi daha mantıklıdır. Yoksa Almanca'ya sıfırdan başlayıp Almancayı mı öğrenmesi. Almanca öğrenince gelecek planları için avantajları olabilir, o yüzden almanca spesifik olarak seçilmiştir.

Teşekkürler.
0
kahver
(19.06.23)
Bir dili çok iyi bilmek 2 dili yarım bilmekten daha iyidir bence.

O yüzden ingilizce derim.
0
bu yolun yolcusu
(19.06.23)
2. yabancı dil, orada yaşamıyorsan tamamen fantezi. Hiçbir işe yaramaz. Şu an ben b2 seviyedeyim ingilizcede. Bilmediğim çok şey var. Öğrenmenin de sonu yok. İngilizceyi geliştirmek çok daha mantıklı.
0
hold the door
(19.06.23)
İngilizce.
Elbette dil öğrenmekten, hayattan, kariyerden ne beklediğinize de bağlı ama İngilizceyi tamamlamadan başka bir dil daha öğrenmek çoğu senaryoda yanlış seçim olur.

Tıp veya mühendislik alanındaysanız ve Almanya'da çalışmayı hedefliyorsanız o zaman belki Almanca doğru seçim olur ama Almanca'yı da yarım yamalak değil tam öğrenmek gerek bu durumda. Almancayı tamamen bilseniz de İngilizce olmaması herhalde ciddi bir dezavantaj olur.
Zor.
0
michael_knight
(19.06.23)
hayatinda hangisi lazimsa o tabi ki, yoksa gelistirmek ya da sifirdan olmasinin cok bir onemi kalmiyor bu durumda.
0
bay b
(19.06.23)
İngilizcesi yeterli düzeyde değilse ingilizcesini geliştirmiş olması gerekir. En basitinden Almanya'ya yerleşme planı yaparken dahi İngilizce üzerinden süreçlerini yönlendirebilir.

Buna tek istisna Almanya'ya yerleşim için somut, gidişatı belli bir yerleşim sürecinin başlatılmış olması. Bütün yolunu çizmiştir, sadece dil engeli kalmıştır o zaman Almancaya ağırlık verilmesi mantıklı olur.
0
akhenaten
(19.06.23)
Almanyada calissan bile ingilizceyi cok iyi bilmen, konusman gerekecek. O yuzden ingilizce.
0
zimbirik
(19.06.23)
Ingilizcen heryerde suratina şirrak diye carpacak. Yol yakinken dön.
0
Slynmaster
(19.06.23)
Önce Ingilizcenizi yeterli duruma getirmenizi öneririm.

Bunu gerceklestirirken ufak ufak a1-a2 seviyesinde Almanca konularini ögrenmeye baslayabilirsiniz. A1-A2 konulari cok zor degiller. Ingilizcenizden emin oldugunuzda Almanca'ya agirlik verirsiniz.
0
chihirovekohaku
(19.06.23)
Almancayı İngilizce öğreniyorum ben. İngilizce bilmesem Almancayı sağlıklı öğrenemezdim çünkü kaynak yok. Önce İngilizce. En azından okuduğunuzu anlayacak noktaya gelin.
0
dissendium
(19.06.23)
Almanya'dayım ing kursuna gidiyorum fluent seviyeye gelmek için. Öncelik ingilizce. 1.5-2 sene ben hayatımı adayacağım başka bir şeye yönelmek istemiyorum diyorsan almanca öğrenebilirsin direkt olarak. ancak dipnot almancayı tr de öğrendim demen çok zor. ing ise bir şekilde konuşma kulupleriyle destekleyerek pratiğini canlı tutabilirsin.
0
abi bi dizi buldum on numara
(19.06.23)
önce ingilizceni geliştir, sonra almancaya başlarsın. iki dili aynı anda öğrenmek inan çok zor. o yüzden önce ingilizceni belirli bir seviyeye getirmeni öneririm.

meslek belirtmemişsin ama ofiste çalışan beyaz yaka olduğunu varsayarak, ileride almanya'ya taşınma planın olduğunda iş başvurularında senden ileri düzeyde ingilizce isteyecekler.
0
sir gawain
(19.06.23)
ing kasmaya devam..
0
cooperr
(19.06.23)
kural 1: ingilizce bilmiyorsan önce ingilizce öğren.

kural 2: ilk kuralı tamamıyla başardığından emin ol. (sorsan herkes biliyor)

kural 3: ilk iki kural tamam ise gerek olduğunda başka bir dile başla.

kural 4: ingilizceye tam enerjini vererek öğrendikten sonra öğreneceğin diğer yabancı dilleri sırasıyla öğren ve bir dilde orta-üst olmadan diğer dillere başlama.

kural 5: dil öğrenmek için kursa para verme.
0
AlsterWasser
(19.06.23)
doktor musunuz hocam
0
holy biblo
(19.06.23)
İksini de bilen biri olarak: önce ingilizceyi halledin.
0
gadlemler
(20.06.23)
Almanya'da almanca konusmak cok güzel, eger almanya'da yasacaksan almanca ögren.
ingilizceye gelince ortalama bir ingilizce yeterli.
0
durgunfoton
(20.06.23)
(3)

neden bu kadar çok insan cambly üyeliklerini devretmek istiyor?

Slynmaster
birçok forumda görüyorum baya bir sürü insan var böyle uzun süreli üyeliğini falan devretmek istiyor. mevzu nedir?
birçok forumda görüyorum baya bir sürü insan var böyle uzun süreli üyeliğini falan devretmek istiyor. mevzu nedir?
0
Slynmaster
(17.06.23)
hiç kullandın mı bilmiyorum ama bu tür uygulamalarda ilk üç beş ders iyi gider. sonra sana külfet gibi gelmeye başlar, en sonunda da satsam da kurtulsam dersin.

yeni dünya self-learning'i çok fazla pompalıyor ama bunun için çelik gibi irade lazım. herkesin yapabileceği bir iş değil.
0
sir gawain
(18.06.23)
Bir de dersler çok sıkıcı geçiyor. İradeden de bagımsız. Ben 3 aylık almıştım mesela, 1 ay yaptım bıraktım. Başka bir kursa kaydoldum 6 ay aksatmadım.

Camblyde konuyu devam ettirmek çok zor. Karşı daki kişi konuşmayı yönlendiren bir modarötör gibi değil de yolda karşılaştığın biri gibi davranıyor. Konuşacağın konuyu bulmak vs hep sana kalıyor. Eğer çok efor koymuyorsan ders dışı o zaman yarım saatlik tanışma seanslrından ileri gidemiyor.
Bir de takip edebileceğin konularla alakalı örnek sorular, kelimeler, sunumlar var. Onlar üzerinden de gidebiliyosun dersle. Ama o sorular, o konuşmalar vs kariıdakinin o kadar ilgisini çekmiyor ki anlıyorum yani. Üzerine tek kelime etmeden bana sıradan soruları sorup geçiyor.
Yani iyi hocaya denk gelip yapışman lazım. Diğer türlü devam ettirmek çok zor.

Çok daha iyi işleyen kurslar var.
0
zimbirik
(18.06.23)
iyi bir hoca bulup devam ettiremezsen sıkılırsın. ben 2 sene kullandım memnundum
0
abi bi dizi buldum on numara
(18.06.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.