Giriş
(15)

ebeveynlere soru; yeni bebek gercekten hayatın sonu mu?

caliptyca
Doguma 2 ay kaldi ama kiminle denk gelsem "son iyi gunlerin", "bikac yil sabredeceksin" vs. modunda. Buna eşim de dahil (benden onceki evliliginde bebegin-o zaman 1 yasindayken- velayetini alip 5 yildir o baktigi icin..). Sonradan tatli tatli yumusatiyor gulunce dunyan degisecek ehe ehe diye ama onu
Doguma 2 ay kaldi ama kiminle denk gelsem "son iyi gunlerin", "bikac yil sabredeceksin" vs. modunda. Buna eşim de dahil (benden onceki evliliginde bebegin-o zaman 1 yasindayken- velayetini alip 5 yildir o baktigi icin..). Sonradan tatli tatli yumusatiyor gulunce dunyan degisecek ehe ehe diye ama onun da bi tarafi bezgin tabii..

Sonuc olarak su an 3 kisilik bi aileyiz yakinda 4 olacaz ama niye herkes dunyamiz bitecek gibi davraniyor ya da oyleyse neden cocuk yapiyorlar anlamiyorum. Gercektwn boyle mi ya?
0
caliptyca
(29.05.24)
7-24 ilgilenmen gereke, uyanık kısmının yarısında ağlayan bir varlık. bi yere bırakıp gidemezsin vs.
uykusuz geceler. hazırlıklı ol. bebeğim yok da durum böyle hep
0
jelly bear
(29.05.24)
bebek dünyanın tadı be. olsa da sevsek benimki büyüdü. tadını çıkarın. huzurlu olun, ağladığında kendinize yaklaştırın varlığınızı hissettirin, asla kızmayın bebeğinize, sizden çok daha zor bir iş yapacak ilk senelerinde.

bi dakika, "3 kişilik aileyiz" ile bebek sorusu örtüşmedi
0
screamshot
(29.05.24)
hayatın sonu değil ama büyük bir pranga olduğu kesin. evlenerek bir bacağımızı prangalıyoruz, çocuk yaparak da 2. ayak prangalanmış oluyor.

"göğsüne yatırdın mı her şeyi unutuyorsun." klişecileri hariç güzel yorum yapan yok ama herkes de çocuk yapıyor:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.05.24)
Bebeğim yok, bebekli arkadaşlarım var.
Bizimle takılmak istiyorlar, gittiğimiz yerlere de geliyorlar çünkü biz hep çayır, çimen, sahil falan çocuk dostu yerlere gidiyoruz.
Geliyorlar ama biz onlardan pek verim alamıyoruz. En az biri tüm ilgisini çocuğa veriyor. İkinci kişide yarı bizde yarı da çocuğuyla takılıyor. Buluşmamızın en az yüzde 40 ında ikisi de full time çocukla ilgileniyor.
Bizim yanımızda oldukları için mutlular, arada muhabbete de katılıyorlar, bizim açımızdan da sıkıntı yok. Ama onlar gerçekten çok kısa bir zamanlarını bizle geçirebiliyorlar totalde.

Eğer sizin de arkadaşlarınız, günlük hayatınız çocuk dostu ise o zaman yalandan da olsa hayatınıza devam edebilirsiniz.

Ama evde değil cafede buluşan bir arkadaş grubunuz varsa, boş zamanlarınızda çocuğun ağlamasından gerilmeyeceğiniz, çocuğu eğleyebileceğiniz bi yerlere gidiyorsanız o zaman kısmen, hayatınıza devam edebilirsiniz.
0
zimbirik
(29.05.24)
Evet bildiğiniz hayatın sonu, ama başka bir hayatın başlangıcı.
Mesela evlilik de hayatın sonu. Ama isteyerek yapıyoruz, devam ettirmek için aşırı uğraşıyoruz vs.

Siz hayatı nasıl görürseniz hayat o şekildedir.
Bu "yandın, bittin" diyenler her zaman her konuda var. Ebeveynlik çok yaygın bir durum olduğu için tavsiye veren daha çok oluyor.
0
michael_knight
(29.05.24)
Ust katimda yeni bebek var o kadar cok agliyor ki her saat basi saadece 15 dk kdr suaiyor ben bittim aileyi dusunemiorm
0
eja
(29.05.24)
yok ya bence planlı ve istenen bi bebekse öyle olmaz. bazı bebekler kolik oluyor çok ağlıyor bazıları da inanılmaz uysal oluyor. biraz şans işi. mesela kuzenimin 9 aylık bebeği var. hasta olmadıkça uykuları düzenli, gceleri çok uyanmıyor ve gündüz de oyuncaklarla oynuyor pek ağlamıyor. ama sen gezip tozayım kafasındayken çcouk yaptıysan tabi ki işkence olur. mesela youtubede doğum hikayesi videoları izle çook güzel çok duygusal şeyler var. bebek isteyen bekleyen planlayarak yapan merak eden birine işkence olamaz bence bu.
0
turuncu tonlarda
(29.05.24)
buyuk bi degisimin zorlugu yanisira sorumluluk yuku ve bence en onemlisi uykusuzluk yipratici olabilir ama esinizin tecrubesi rahatlatici geldi bana. cunku cocuk derdinden sonra esler arasi dertler de oluyor Vay nasil anne 724 cocuguyla ilgilenir beni ilgisiz birakir diye aglio erklerimiz
0
ala09
(29.05.24)
Böyle bir durumu duyuruda okumak gerçekten üzücü.

Yaklaşık son 20 senelik süreçte yükselen bireyselleşme, kişinin bir aile kursa bile artık çocuğa daha bakamayacağını, kendi zamanının ve imkanlarının kısıtlanacağını kişiye yavaş yavaş fısıldamakta.

"Annelik" veya babalık bir çok kimsenin aradığı şeyken başkaları için de zamanla istenmeyen bir durum olarak görülür oldu.

Çocuk, yuvanın korur aileyi bir arada tutar.
Bir süre evet, çocuğun da kendine göre gereksinimleri anne babanın biraz daha özveriyle bebeğe bakmaları gerekecek, uykular bölünecek belki ama doğan çocuk, başkaları yaptığı için ben de yapayım diye doğurulmamalı.
Çocuk güzel bir niyet, faydalı amaç için yetiştirilmeli.

Bazen duyarız çevredeki bazı yaşı büyüklerden:
- 4 çocuk büyüttüm, üniversite okudular, iş sahibi oldular , gelirleri iyi vs..

Kusura bakmasınlar da,o büyüttükleri çocukların ağzından küfür eksik değilse, eli altında çalışanın hakkına giriyorsa, çevresindekiler komşuları rahatsızlığından bıktıysa, hiç o çocukları yapmasaydınız teyze (veya amca)

Siz çevrenizin ne dediğine bakmayın. Çocuğa kardeşte lazım ayrıca.
0
diyecevaplandı
(29.05.24)
Eşim ikinci çocuğu istediğinde belli bölgemi kökünden kesmek mantıklı geldi öyle söyleyeyim.

Çok zor, maddi manevi yıpratıcı, özellikle manevi olarak yıpratıcı.

Ev, iş, hastane üçgenine hapsoluyorsunuz, yolculuklar ızdırap, sosyal hayat sıfıra yakınsıyor, özellikle annenin ruh hali perişan halde, uykusuzluk, hayattan bezmişlik, geçmek bilmeyen göz altı morlukları, yüzdeki devamlı bitkin ifade.

Yakınlarda yardım edecek akraba yoksa tam bir çılgınlık. Özellikle ilk aylar baba çalışacak, eşi evde duracak, olası bir problemde tek başına, gözünüz devamlı arkanızda.

Yeni çocuğu olmuş arkadaşlarımızı görünce eşimin de hevesi geçti, sebebi bulunamayan ağlama, evde parmak ucunda yürümek, hapşırığın bile içinde patlaması, bez değiştir, kusmuk temizle, günde 48489229848483 kere nefes alıyor mu diye kontrol et, evdeki her tehlike oluşturabilecek eşyayı bertaraf et.

Anlatırken içim daraldı. İkinci çocuğu yapanlara saygı duyar şapka çıkarırım, bende o cesaret yok. Oğluma ölürüm ama çok zor, ilki deli cesareti ile yapılır, biz ne kadar yazsak da bir kulağından girer diğer kulağından çıkar.
0
kimlanbu
(29.05.24)
Merhaba, bebeğinizi sağlıkla kucaklayın. Tecrübe ve gözlemlerimi yazmadan önce; eşinizle bebekli hayat konusunda söylediklerinin sizdeki karşılığını konuşun.

Araları 6,5 yaş olan iki çocuğum var. Onlar doğmadan önce de, doğduktan sonra da "hayatın bitti" mafyası vardı :) Bebeğiniz doğduktan sonra tutturacağınız düzenden her bahsedişinizde, aynı düşünceleri tekrarlayacak olmaları muhtemel:"Emzirmeyi sonlandırınca hayat bitecek. Ek gıdaya başlayınca hayat bitecek. Asıl yürümeye başlasın, hayat o zaman bitecek. 2, 3, 4 yaş sendromları başlasın, hayat asıl o zaman bitecek. Okula başlasın, hayat hakikaten bitecek. Ergenliğe girsin, hayat öz hakiki bitecek." Hayat, bitmiyor bunları tecrübe edince. Bununla birlikte; kendi deneyimlerini bu şekilde anlatanlar da bitmiyor.:)

Bebeğiniz doğduktan sonra bir adaptasyon süreciniz olacak. Uyku, emzirme, bebeğinizle bağ kurma, sosyal hayata dönme, yapmaktan zevk aldıklarınızı 2 çocukla tecrübe etme, kardeşlerin birbirine alışması... Önünüzde koskoca bir hayat olacak. Eşinizin dediği gibi; sizinle ilk göz teması ve gülümsemesi. Hayata bir canlı getiriyorsunuz ve hayatta kalmayı öğretiyorsunuz. Çok çılgın anılarınız birikecek. Koşulsuz sevgiyi tadacaksınız.
2 çocuğumla toplantılara, mesleki eğitimlere, STÖ desteklemeye, hobilerime, kamp tatillerine, arkadaşlarımla görüşmeye devam ettim. Uzun yıllar, tek başıma ebeveynlik yapıyor gibiydim, sonra gerçekte tek başıma ebeveynlik yaptım. Dünyaya, yaşamayı öğreteceğiniz bir canlı getiriyor olmanın bilinciyle hayatınıza devam edebilirsiniz. Kolik, bebek reflüsü, DEHB tanısı bunları da tecrübe ettim. Hayat kalitesi diyenlerin, hangi bilinçle bebek yaptıklarına bakın. Erken çocukluk döneminde kurduğunuz bağ, kişiliği gelişirken çok önemli olacak. Sevgiler.
0
from where i ride
(30.05.24)
modern zamanın depresyon sebebi çocuk sahibi olmak. dünyaya tehlikelerden koruyamıyacağımız bir varlığı getirip endişeleniyoruz. çocuk dünyanın en güzel şeyi deyip evde çocuğa her türlü yanlış hareketi yapan bir çok ebeveyn var.
kimse kendini kandırmasın çocuk sahibi olup bakmak dünyanın en zor şeyi. dünyanın yüzde 99u doğuruyor zaten mucizevi bir şeymiş gibi anlatılmasını halen anlamadım. bir çocuğum var çok seviyorum ama hayatım çocuk olduktan sonra tamamen değişti. çünkü hayatımın karar vericisi çocuk oldu.
0
mikahakkinen
(30.05.24)
Ben de bebek bekliyorum, son 2.5 ayım:)

Ve hiç etkilenmiyorum böyle söyleyenlerden. Bir çoğunun çocuğu yok zaten. Olup da şikayet edenler de olgun insanlar değil. İnsan çocuk yapmadan önce ne kadar fedakarlık yapabileceğini hesaplamalı.

Ben evlenirken de “evlenince erkekler değişiyor, sevgililik gibi olmaz, rutin hayat işte evlilik mutsuzluk” vs mafyası vardı acayip etkilenmiştim. 3 sene oldu sevgililik de neymiş be evlilik cennet diyorum 3 senedir her günüm mutlu. Şimdi de öyle olacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple insanların kişisel deneyimlerini umursamıyorum.

Edit: şu aklıma geldi, bir arkadaşım bebekten aşırı şikayet ediyordu öyle zor böyle berbat filan. Dedi ki en son sabah 8 olmadan kalkıyorum düşünebiliyor musun 7 saat bile etmiyor uykum:( ahslshaks. O sırada işe gitmek için zaten 6.30 da uyanık olan ben aydınlanma yaşamıştım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.05.24)
söyleyenler doğru söylemiş aslında. kimse bunun kolay olduğunu iddia etmesin. çok zor evet. kedi sahiplenince bile hayat bi tık zorlaşıyor, sorumluluklar artıyor. yeni ayakkabı bile alsanız ayağınıza vurur, bi süre dert çekersiniz. yani bu tip sorularda şunu anlamıyorum, bebekten hayatınızı değiştirmemesini mi bekliyorsunuz? yemesi, uykusu, bezi herrrr şeyi size bağlı bi canlıdan bahsediyoruz. ve o canlı bir sürü aşamadan geçip yetişkin olacak. kim buna 'ay abartmışlar, alt tarafı bi bebek' diyebilir? tabi ki hayatınızın bundan önceki evresi bitti ve tabi ki bundan sonrası çok zor olacak.

ben 1,5 sene gece kesintisiz 2 saat uyumadım. abartı değil tam 1,5 sene.

şu an konuşmasını iyice ilerletmiş 2 yaşında bi kız annesiyim. muhabbet edebiliyorum az çok kendisi ile. ve o kadar mutluyum ki. bugün mesela neredeyse ilk defa sabah ben işe hazırlanırken uyanınca ağlamadı ve odasından neslihan neslihan diye seslendi bana. gittiğimde oturmuş, gülümsüyordu. sarıldım, öptüm. yani bu mutluluğu tarif et deseler edemem. zor mu zor? ama verdiği mutluluk, işte o başka hiçbi duygu ile kıyaslanamaz. hayatınızda şu ana kadar en mutlu olduğunuz anı düşünün. benim bu sabah yaşadığım mutluluğun yanından geçemez.
0
elorelia
(30.05.24)
birisi demisti gecen bi duyuruda;

cocukla da zor, cocuksuz da zor. ama cocukla daha guzel.

kolay bir sey degil elbet ama cocuga kesinlikle karsi olma durumu yoksa, cocukla cok daha guzel.

yapiya gore de degisiyor tabi, takintili stresli anne-baba olunca da daha zor. cocuk bu, belli temel seyleri sagladiktan sonra gerisini kendisi hallediyor. gunde bin kere nefes aldigini kontrol etmeye gerek yok mesela, nefes almasini engelleyecek nesne ve durumlardan kacindiginiz surece nefes almaya devam edecek icgudusel olarak. cicek gibi biraz, yemegini suyunu verip temizligini yaptiktan sonra buyumesini bekleyecek/izleyeceksiniz.
0
icim urperiyor
(30.05.24)
(15)

herkes yurtdışına taşınıyor, gezmeye gidiyor nasıl?

mikahakkinen
aileden ev, kendi maaşımla araba almış 2 memur ve 1 çocuklu aileyiz. ben her ay kredi kartı ödemelerine zor yetişiyorum. orta seviye bir memurum, aranan bir mesleğim yok. millet yurtdışına çıkıp çatır çatır geziyor. antalya otele gitmeyip avrupaya gidiyorlar deniyor alakası yok 1 hafta aile ile norm
aileden ev, kendi maaşımla araba almış 2 memur ve 1 çocuklu aileyiz. ben her ay kredi kartı ödemelerine zor yetişiyorum. orta seviye bir memurum, aranan bir mesleğim yok.

millet yurtdışına çıkıp çatır çatır geziyor. antalya otele gitmeyip avrupaya gidiyorlar deniyor alakası yok 1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor nasıl geizyor bu insanlar?

taşınma olayında tamamen iş buldum gittim olamaz bence. yani cesaret en önemlisi ama burada biraz ekonomik gücü var ki oradada bir düzenle başlamıyor mu?

nasıl oluyor?
0
mikahakkinen
(29.05.24)
- Annesinden babasından malı kalmıştır, satıp satıp yiyordur. Benim böyle tanıdığım var, 150 dönüm tarlayı kumarda yedi, birazını da çiftlikbank vb çeşitli yerlerde kaybetti.

- Kredi çekiyordur. (Yakın zamana kadar 12 taksitli kredi çekip 2 hafta tatil yapan, çektiği fotoğrafların paylaşımını da 365 güne yayanlar vardı.)

- Kredi kartı limiti 500-600 bin liradır, yarısına kadar kullanıyordur. Benim böyle çok tanıdığım var.

- Cesareti vardır, biraz da birikmişi vardır, öyle gider. (Taşınanlar için söylüyorum, diğerleri tatilciler için zaten)
0
hayirsiz
(29.05.24)
İş bulup gidenlerin ekonomik iyi durumu olmasa da oda kiralıyor ben gibi.

Ben euronun 4 lira olduğu zamanlar, Roma ve Venedik'e 1 günlük ya da 2 günlük gitmiştim. Yanımda abur cubur götürdüm, hostelde kaldım. Uçağa 400 tl ödemiştim. Şu an pahalı cidden. Yurtdışında yaşayan kardeşim Türkiye'ye geliyor. Ona bile Avrupa pahalı.
0
Kahvedesu
(29.05.24)
yurtdışı tatili kişi başı max 30-40 bin. 15-20 bine bile yapılacak yerler var.

japonya amerika tayland gibi uzak yerler hariç tabii.

30-40 bin tatil için çok gelmiyor artık bana. senede 1-2 yapılabilir gayet. 40 bin maaş alan biri 1 maaşını tatile gömebilir bence.
0
jelly bear
(29.05.24)
Taşınma olayında gayet de "iş buldum gittim" olur.
Avrupa'daki bir şirket o kişi için çalışma izni başvurusu, sponsorluk vs. gibi işlerle uğraşıyorsa o kişi işinde iyidir. Büyük ihtimalle Türkiye'de maaşı 2-3 memur maaşıdır. Eşi de benzer şekilde olabilir.

Hiç değilse 2 milyon liralık yani 57 bin euro'luk bir arabası vardır.
Oraya gidince 17 bin Euro'ya ondan daha güzel bir araba alır, 40 bin euro'yu da taşınma masrafı, depozito, yeni yerde hayat kurmak için birikim olarak kullanır. 40 bin euro tutmaz zaten bu işler.
0
michael_knight
(29.05.24)
Ben su an TR'de yasamiyorum ama gordugum kadariyla ozel sektorde 15 yil tecrubeyi gecen arkadaslarim cok rahat 100-150K arasinda maas aliyorlar.Hemen hepsinde ev-araba vb. temel alimlar yapilmis zaten gecmis yillarda.

Ayrica Almanyada 1 hafta tatilin 100K'yi gectigini dusunmuyorum.Harcamada sinir tabii ki yoktur ama o paraya bircok Alman 1 ay aile gecindiriyor.
0
turkuaz
(29.05.24)
1 haftalık almanya 100bin mi :)

gidenler nasıl mı gidiyor? sorunuzdan anladığım, sizden farkları, araştırmayı ve 1 haftalık tatil fiyatını çıkarmayı bildikleri içindir. google'a "almanya tatil git" gibi şeyler yazıp bakarsanız size milyon $ reklam bütçesi harcayan otelleri turları göreceğiniz için o fiyatlar gelmiştir. ajetten zorlarsanız 2k biletler havada uçuyor bu yaza bile, gidip berlinde kalmayın almanyanın iç kesimlerini, dağlarını köylerini öğrenin. millet mis gibi dağ evlerinde butik otellerde 80-100€'ya otel tutuyor.

ayrıca "herkes" yurtdışına falan gitmiyor gezmiyor. nüfusun %9'unun pasaportu var, onların da yarısı hacı falan
0
avatar is back
(29.05.24)
"1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor" kısmı böyle olmak zorunda değil. öyle olsa bile bi günde 100bin çıkmayacak cebinizden.

vize almak için bir kaç ay öncesinde başvurup ödemelerini yapıyorsunuz.
vize için uçak bileti almanız gerekiyordu. onu da aylar öncesinden aldınız. 100bin dediğiniz tutarın uçak bileti ve vize kısmı aylar önce ödendi, taksit yaptınız.

ayrıca türkiye'de (özellikle istanbul ya da diğer büyükşehirlerde) yaşam pahalı. yani burada yaşıyorsa, üzerine biraz daha koyup avrupa'da tatil de yapabiliyorlar.

bir hafta antalya'da tatil yapsa ailecek yine benzer bir para tutacak bu arada.
0
biseysorcaktim
(29.05.24)
2 memur 1 çocuklu aileyiz gayet rahat geçinip üstüne yeşil pasaportumuzla gezebiliyoruz.

Artı evi ve arabamızı kendimiz aldık artı aileden destek görmeyi bırakın birde biz onlara destek oluyoruz.
Evin kredisi de devam ediyor ve evimizi kiraya veremediğimiz içn şu anda kirada oturuyoruz ve evimiz boş bekliyor.
(Tayin olursak kiracıyı çıkarmak zor olacak bu yüzden boş)
Tabii bu gezme işi bir anda olan bir şey değil hesabımızı ona göre yapıp ona göre para ayırıyoruz.
Mesela her ay maaşta 50 euro kenara atıyoruz.
Bunu her maaşta mutlaka yapıyoruz.
Minimal yaşiyoruz. Hava yollarının belirli kampanyaları var, turlar var. Vs. Vs.
0
kirmizipilotkalem
(29.05.24)
Benim merak ettigim vize nasil aliyorlar vize almasi cok sikinti
0
Zetnikov
(29.05.24)
Ben iş buldum gittim.
Gittiğim ülkede de ev ve araba almak için yüksek birikime ihtiyaç yoktu. Peşinatı 6 ayda birikti zaten. Şimdi ev ve araba kredimi ödüyorum. Maaşım da yetiyor.

Öyle aileden birikime gerek yok yani. Bazı avrupa ğlkelerinde sistem birikmiş parası olmayan ama düzenli geliri olanları kira öder gibi çooooook uzun vadede ev sahibi yapmak üzerine kurulu.

Türkiyede ise başta boyundan çok büyük krediye girip 5 seneye ödeyebileceğin bir kredi ayarına gelmesi sonrasında ise kuş kadar kalması üzerine kurulu. O yüzden türkiyede ev almak içinbaşka bir gelir de lazım ilk senelerde. Avrupada bu böyle değil.

Avrupaya taşınanlar hep avrupada iş bulabilecek mesleklerde çalışanlar, mesela mühendisler. İstisnasız herkes iş bulup taşınıyor. Türkiyede iyi okullardan mezun mühendisler avrupada iyi şirketlerde çalışabilecek kadar kalifiye. Hatta avrupadaki bir şirketin vize işleriyle uğraşmasına değecek kadar kalifiye çoğunlukla. İş bulup gitme olayı doğru yani. Bir birikim gerektirmiyor. Ev taşımak tabi ki masraflı. Türkiyede a şehrinden b şehrine taşınmak da bir birikim istiyor zaten. Ama avrupaya taşınıyorsan eşyaları götürmüyosun çoğunlukla. Orada da ikeadan bir ev döşüyorsun. İlk 6 ay yavaş yavaş ev eşyaları tamamlanıyo. Başta sadece en gereklileri alıyosun falan. Cidden ötle yüksek birikim gerektiren şeyler değil. 2 3 maaşlık birikim falan lazım. Ama o da yoksa zaten daha büyük sorunlar yaşarsın hayatta.

Tatile gidenler de mühendisler. 100k aylık mühendis maaşı türkiyede. Haliyle rahat rahat geziyorlar avrupada. Türkiyede iyi mühendisler gerçekten avrupa standartlarında kazanıyor ve türkiyede de masraflar avrupaya yaklaştı. Haliyle 10 gün türkiyede tatil yapacağına 1 hafta almanya da yapılıyor.
Öncelik meselesi bir de.
0
zimbirik
(29.05.24)
şahsen biz yılda 1-2 kere gidebiliyorsak gidiyoruz onun dışında da kıt kanaat yaşıyoruz.

bazı arkadaşlar 1 hafta gidiyorlar sonra 1 sene onun borcunu ödüyorlar böyle yaşayanlar da var.
0
ananiyimioguz
(29.05.24)
2 tane çok büyük avantajlara sahibim. Biri muazzam.

- Ailemle kalıp ev bize ait. Dolasıyla kira giderim yok.
- Çalıştığım firmada sayesinde yan hak olarak indirimli bilet (ced bilet) hakkım var.

Kira vermemem de muazzam aslında ama ced bilet ayrı bir muazzam. Avrupa'ya gidiş-dönüş biletler en fazla 3.500 türk lirası.
0
put it in your appropriate place
(29.05.24)
O kadar yüksek bütçelere gerek yok evli çocuklu bir tanıdığım bile 3 odalı evlerinin 2 odasını 2 ayrı öğrenci kıza verip ekonomilerini denkleştirmişti örneğin. Gezi olaylarında da yine yüksek bütçesi olmayanlar 1 sene öncesinden veya kampanyalarla ucuza bilet, 10-15-20 kişilik hosteller,vs en büyük gider kalemleri olan seyahat ve konaklamadan kısılarak hallediliyor.
0
iwasbornonamountainside
(29.05.24)
www.eksiduyuru.com bu tam iki hafta icinde ayni sekilde soruldu tartisildi.

gezme:
eskiden yurtidisi isi kulturel olarak asiri ice donuk ve de malum fakir bir ulke oldugumuz icin sadece ufak bir elit/egitimli kesimin yapabildigi bir seydi. kimse dogru duzgun ingilizce bilmezdi, vs. Son 20 senedir sartlar degisti, sosyal medya falan derken aliskanliklar meraklar daha global bir hal aldi ve yurtidisi gezme isi "halka indi"

oyle olunce herkes habire gidiyor ya ben gitmezsem ezik kalirim algisi olusmakta kacinilmaz olarak. bu trend eskiden de vardi tabii ama son donemde daha da alt tabakalara yayildi.

tasinma:
tasinma isi biraz daha komik bence. adam cekya'ya romanya'ya falan gidiyor uyduruk bir universiteye, "turkiye rezil bir yer haci ya ben defolup gidiyorum buradan" falan yaziyor...

gecenlerde biri "yurtisina gitmek icin aileyi karsima almaya deger mi" diye bir baslik acmisti mesela. ama ortada fol yok yumurta yok. net bir 'yurtdisi' plani soz konusu degil, gurcistan'a mi tanisinor sirbistan'a mi tasiniyor bilmiyor. sadece laf olsun torba dolsun eksik kalmasin diye "yurtdisi" diretmesi yapiyor kendine. garip cok var boyle.
0
hot potato
(29.05.24)
Taşınma öyle kolay değil. Turist vizesi alan taşındım diyor veya dil kursu, ogrencilikle gidip taşındım diyor.

Çalışma izni diye bir olay var. Kalıcı oturum diye bir şey var. Bunlar uzun süreçler. Para, yabancı dil ve zaman gerekiyor.

Evli, çocuklu aileler için çok zor ve değmez.

Çoğu türk gittiği yerde cepten yeyip sonra Türkiye'ye dönüyor. Bu en çok Amerika'da oluyor. Saatlik 6-7 dolardan kaçak çalışıp sonra böyle hayat çekilmez deyip dönüyorlar.

Türklerin çoğu için yurtdışı sadece bir fantazi. Çoğu ingilizce bilmiyor veya bildiğini sanıyor. Gittiği yerde mavi yaka veya işçi olmak istemiyor. Çok zengin olabileceğini sanıyor. Sosyal hayatta çok değer göreceğini sanıyor.

Abd'de 50 bin dolardan fazla para kaptıran Türkler tanıdım. Dil kursu ile gelmiş olmamış, hukuk acentalarına iş bulsun diye para kaptırmış olmamış, kaçak taksi yapacağım derken araba masraflarından zarar etmiş falan filan...Herşey göründüğü gibi değil kısaca

Burada biri sordu geçenlerde gittiğim yerde beyaz yaka olmak istiyorum hukukçuyum dedi. Olamazsın falan deyince kızdı. Kanada'da şöförlük yapan Türk mühendis, doktor falan var .5 sene kebapçılarda çalışanlar var.
0
ferenc
(29.05.24)
(9)

Çanakkale’de otel odasında külot kaynatılma ihtimali?

gabe h coud
Hilton’da odadaki kettle’da külot kaynatılmış mıdır? Normalde de kullandığım bir şey değil ama bu ihtimal ne kadar yüksek sizce?
Hilton’da odadaki kettle’da külot kaynatılmış mıdır?

Normalde de kullandığım bir şey değil ama bu ihtimal ne kadar yüksek sizce?
0
gabe h coud
(23.05.24)
O ihtimali hep düşündüğüm için ben de kullanmıyorum. Olabilir çünkü pis insan çok. Herhalde 1 tane içlerindeki külot ile gidiyorlar. Al 3-5 tane her gün değiştir. Koy poşete kirlileri evinde yıka. Her markette külot satılıyor, iğrençliğe gerek yok.
0
rock n roll
(23.05.24)
Hayatta başkalarına yaptığımız kötülüklerin oranı, onlardan alınan ah lar beddualar ile almak lazım bu durumu sanırım.

Örnek olarak bir video da
yabancı bir ülkede müşteri masada yemeğini beklerken arka tarafta yemeği hazırlayan çalışanın az sonra yenecek şeylerle yaptıkları akıl alır gibi değildi.
Masasında sessiz sedasız yemeğini bekleyen müşteri, bunu hak edecek ne yaptı geçmişinde? diye de düşünüyor insan.
Senin beklentin belki iç çamaşırı ama asıl kaynatılan bir çift çorapta olabilir.
0
diyecevaplandı
(23.05.24)
O ihtimal her yerde var. Kilot kaynatmasalar bile çorap kaynatırlar. Ögrenciyken dünyanın en büyük Bir otel zincirinin mutfağında çalışmıştım. O yemeklerin nasıl yapıldığını bilseniz bir daha yemek salonunun önünden bile geçmezsiniz
0
limonlu eksi
(23.05.24)
şu söylentileri duyduğumuz iyi mi oldu kötü mü bilmiyorum. çok sık seyahat eden ve otellerde kalan biri olarak artık zevk alamaz oldum. bir ay önce twitterda otel çalışanları tarafından yazılmıştı; bardakları köpükle yıkamadan kullanmayın banyoyu temizlediği havluyla o bardakları siliyorlar yıkamıyorlar vs diye. yani bizim tahminimizden çok öte bir pisliğe maruz kalıyor olabiliriz.
Hiltonda yapmazlar diyeceğimiz bir ülke değil burası :(
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
İllaki bi şeyler kaynatanlar vardır.

Ama ketıl dediğimiz şey içinde kaynar su barındıran bir alet. Bi 5 dk suyla kaynatıp sonra o suyu döküp ikinci kaynattığın suyu kullanıyorum ben.
Zaten kaynar su günlük hayatta karşılaştığımız bir çok mikrobu rahat rahat öldürüyor. Extrem bakterilerle de zaten otel odasında karşılaşmayız.

Yani fikir iğrenç olabilir düşününce, ama aslında o kadarda pis bi durum değil önden su kaynatıp ketılı temizliyorsan.
0
zimbirik
(24.05.24)
Bu kulot kaynatma lafini kim cikardiysa koca sektoru degistirdi yeminle.

Dunyada otel odalarinda yuz milyonlarca kettle var, size denk gelmemistir bence.
0
brkylmz
(24.05.24)
Eli yüzü düzgün bir şehir otelinde kalan insan profili kettle'da don falan kaynatmaz. Ne bununla uğraşır, gider en kötü migrostan don alır; ne de düz kaynar suyun temizlediğine ikna olur.


Bunun çıkış noktası arapların otelleri pis kullanması oldu. Onlar da zaten boklu don giymekten sorun erinmeyecekleri için yıkamazlar.
0
Bruce
(24.05.24)
yüzde bir bile olsa ben o kettleı kullanmam. aşırı huylanıyorum bu mevzudan. otele girince banyoyu vs temizleyenler var, ben o kadar değilim ama kettle kırmızı çizgim. hatta geçen sene bebekle tatile giderken yanımda şu sinbonun vs ucuz kettleları var ya ondan götürecektim.
0
elorelia
(24.05.24)
ben de kullanmıyorum ama dedikodu gibi geliyor bana.
0
paintov
(24.05.24)
(5)

chatgpt resmen kafadan atıyor utanmadan yalan söylüyor

abelardo
chatgpt resmen kafadan atıyor utanmadan yalan söylüyor :)konusmanın tamamını aşağıda paylaşıyorum.niçin böyle sizce?Arda güler hangi takımda oynuyor ChatGPTArda Güler Galatasaray'da oynuyor.Yanlış ChatGPTÖzür dilerim, yanlış bilgi verdim. Arda Güler, Fenerbahçe'de oynuyor.HahaahaChatGPTÖyle bir hata
chatgpt resmen kafadan atıyor utanmadan yalan söylüyor :)
konusmanın tamamını aşağıda paylaşıyorum.
niçin böyle sizce?

Arda güler hangi takımda oynuyor

ChatGPT
Arda Güler Galatasaray'da oynuyor.

Yanlış

ChatGPT
Özür dilerim, yanlış bilgi verdim. Arda Güler, Fenerbahçe'de oynuyor.

Hahaaha

ChatGPT
Öyle bir hata yapmak hiç hoş değil tabii! Ne oldu, sizi güldürecek bir hikaye mi anlatayım?

Niçin yanlış cevap verdin

ChatGPT
Özür dilerim, yanlış cevap verdim. Söylemek istediğim cevap, Arda Güler'in Türk Telekom Basketbol Takımı'nda oynadığıydı. Yanlış bilgi verdiğim için üzgünüm. Gerçekleri yanlış anlamış olmalıyım. Teşekkür ederim düzeltme için.
0
abelardo
(22.05.24)
Bende bugün bir matematik problemi çözdürmeye çalıştım. İşlemlerin neredeyse tamamını yanlış yaptı.

İşlemlerde 8 , 10 basamaklı sayıların toplanması falan.
0
zimbirik
(22.05.24)
Chatgpt’nin olayı doğru cevap vermesi değil, insan gibi düşünebilmesidir. Zaten o işi Google çok iyi yapıyor. ChatGPT, Google tarzı bir şey değil yani.

Bir görsel görmüştüm Reddit’te. Birisi chatgpt’ye içinde fil olmayan bir oda çiz, demiş. ChatGPT’de içinde fil olan bir oda çizmiş.

Tabii insanlar bunu görünce dalga geçmişti, bu yapay zeka mı insanların yerini alcak falan diye. Ama aslında bu örnek yapay zekanın korkunç derecede başaralı olduğunun göstergesi. Siz bir insana, içinde fil olmayan bir oda düşün dediğinizde; o kişi ilk olarak içinde fil olan bir oda düşünür.

Mesela paragraf soruları çözmede çok başarılı. Ben ösym sınavlarındaki paragraf sorularını sormuştum, neredeyse hepsini doğru çözmüştü. Açıklamaları da çok iyiydi. İngilizce yazdığım lab raporunu ChatGPT’ye atıyorum, grameri düzelt ve cümleleri geliştir diye, mükemmel iş çıkartıyor! Hatta o kadar iyi ki, kullanmıyorum çünkü hoca benim yapmadığımı çok rahat anlar.
0
substituent
(23.05.24)
Buna yapay zeka halüsinasyonu deniyor.

teyit.org:~:text=Yapay%20zek%C3%A2%20destekli%20sohbet%20robotlar%C4%B1ndan,deyi%C5%9Fle%2C%20%E2%80%9Chal%C3%BCsinasyon%20g%C3%B6r%C3%BCyor.%E2%80%9D

Ama utanmadan yalan söylüyor kısmına katılmıyorum, utanmış bence, özür falan dilemiş :)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(23.05.24)
GPT Premium kullaniyorum. Son update ile bu tür sorulari online check etmeye basladi.

Bana verdigi cevap: Arda Güler, 2024 yılı itibarıyla Real Madrid takımında oynamaktadır. 2023 yazında Fenerbahçe'den Real Madrid'e transfer olmuştur.
0
VIPCH
(23.05.24)
Free sürümü kullanırsanız bilemez. (3.5)

"ChatGPT 3.5'in eğitim verisi 2021 yılı Eylül ayına kadar olan bilgileri içermektedir. Bu tarihten sonraki gelişmeler ve olaylar, ChatGPT 3.5'in eğitim veri setine dahil edilmemiştir."

4.0 veya 4.0o kullanırsanız:

Arda Güler, 2023 itibarıyla İspanyol futbol kulübü Real Madrid'de oynamaktadır.

Edit: Kaldı ki son sürüm de 2023 e kadar kapsıyor. Örnek:

İran cumhurbaşkanı öldü mü?
ChatGPT
Hayır, benim bilgime göre İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi öldü diye bir bilgi yok. Eğitim verilerim 2023 yılına kadar olan bilgileri kapsamaktadır ve bu tür önemli bir olay güncel bilgilere dayalıdır. Bu tür gelişmeler hakkında en doğru ve güncel bilgiye ulaşmak için güvenilir haber kaynaklarını kontrol etmenizi öneririm.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
(6)

çalışma temposundaki inanılmaz mantık hatası

playing star again
neden çok yoğunken iki günde patır patır iş bitirebiliyoruz da, işler azaldığında sündüre sündüre tek işi bitiremiyoruz?illa stres mi lazım yahu iş bitirmek için?
neden çok yoğunken iki günde patır patır iş bitirebiliyoruz da, işler azaldığında sündüre sündüre tek işi bitiremiyoruz?

illa stres mi lazım yahu iş bitirmek için?
0
playing star again
(21.05.24)
erteleme alışkanlığıyla ilgili.
0
orpheus
(21.05.24)
İşler yoğun değilken nasıl daha iyi olur diye kafamda kurup düşünmeye çok zaman harcayıp işi pratiğe dökme zamanı geldiğinde sıkılmış oluyorum.

İşler yoğunken ezbere çalışıyorum, düşünmüyorum, kafa yormuyorum.

Benim durumumda böyle.

Böyle olmasa daha mı iyi? Bence değil, hiçbir şey değişmiyor. Çünkü işler yoğun değilken dümdüz iş yapıp teslim edince "burası böyle olsa ya, şurası şöyle olsa ya" diye çok fazla düzeltme oluyor. Yine aynı yere denk geliyor. İşler yoğunken kimse bunları da sorgulamıyor. Kısacası boş zaman her halükarda dolmak istiyor.
0
akhenaten
(21.05.24)
Yav ben de sinir oluyorum buna. Ama bazen acele yapılan işlerde çok hata çıkıyor, etraflıca düşünülmeden yapıldığı için.
0
sevilen progressive türkücü
(21.05.24)
belli miktardaki stres faydalıdır
0
basond
(21.05.24)
Erteleme alışkanlığı (hatta hastalığı) +1
0
pispinti
(21.05.24)
Stress zaten performansinimizi arttirmak icin ve bizi hayatta tutmak icin var.
Daha stresli bir projede daha hizli is bitirebilmenizin nedeni bu.
Stress sagliyor bunu.

Stress duygusunun evrimsel surecte bizle beraber gelmesinin nedeni bu zaten.
0
zimbirik
(21.05.24)
(8)

uzaktan çalışmak için lokasyon tavsiyesi

tepedeki psychedelic adam
pandemiden beri uzaktan çalışıp bahar, yaz başı filan bir yerlere gideyim değişiklik olsun diye düşünüp hiç gidememiş biri olarak bu seneyi de pas geçeceğim sanırım. tercihim denize yakın olsun. arada yarım saat ara verince bi denize girip çıkayım olur ama zorunluluk da değil o kadar. şuraya gittim
pandemiden beri uzaktan çalışıp bahar, yaz başı filan bir yerlere gideyim değişiklik olsun diye düşünüp hiç gidememiş biri olarak bu seneyi de pas geçeceğim sanırım. tercihim denize yakın olsun. arada yarım saat ara verince bi denize girip çıkayım olur ama zorunluluk da değil o kadar. şuraya gittim rahat rahat çalıştım, iyi de vakit geçirdim diyen biri çıkar belki diye bir sorayım dedim bakalım. olmazsa olmaz olan stabil ve makul hızda internet.
0
tepedeki psychedelic adam
(20.05.24)
kaş kamping hoştur, rüyakent bodrum devremül'ü iyidir, bayrams place olimpos da hoş olur.
0
hsmbnl
(20.05.24)
Kabak koyuna turkcell hattımla gitmiştim. Bi problem yaşamadım.
0
zimbirik
(20.05.24)
Vietnam. eVisa ile 3 ay kalabilirsiniz.
0
synesthesia
(21.05.24)
Urla'da sezonluk tiny house kiralayabilirsin. Bahçeli, site gibi tiny house yerleşkeleri var. Hem denize yakın ve güzel bir deniz, hem şehirden uzakta değil. Karaburun tarafları da olur.

Ben kamp, camping seçeneklerini pek tavsiye etmem. Hem uzun dönemde pahalıya geliyor hem de çok gürültü patırtı oluyor. Çalışırken insanın kendine ait bir yere ve azami sakinliğe ihtiyacı oluyor.
0
thracia
(21.05.24)
keşke yurtiçi mi yurtdışı mı onu da yazsaydın. tayland, kamboçya, vietnam üçgeni freelancer’lar için çok uygun. bir kız arkadaşım her yaz gidip oralarda kalıyor. henüz başına bir şey gelmedi ve baya da seviyor. sadece bir kere maymun odasına girip eşyalarını çalmıştı :)
0
sir gawain
(21.05.24)
uygun yurt dışı bir yer de belki olabilir ama uzak doğu saat farkından dolayı eleniyor zaten benim için.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(21.05.24)
Çanakkale.
0
Amaranta ursula
(21.05.24)
İşinizin gereksinimlerini bilmeden ahkam kesmeyeyim tabii ki ama Asya ile saat farkı o kadar da dert değil aslında. Geç başlayıp geç bitiriyorsunuz. Çok işiniz olmazsa geç başlayıp erken bitirirsiniz. Sabah erken uyanma derdi de yok. Mis.
0
synesthesia
(22.05.24)
(6)

Yapay zeka teknelojisinde ne oldu da aniden patladı?

ya ben lan neyse
llm ile ilgili birkaç türkçe video izledim ama anlamadım.10 sene önce kimse bilmezdi ai falan. biz de matrix ten duyardık.neyi keşfettiler ki böyle sıçrama yaptı?yoksa sabit hızda mı ilerledi?link vs var mı okuyayım?
llm ile ilgili birkaç türkçe video izledim ama anlamadım.

10 sene önce kimse bilmezdi ai falan. biz de matrix ten duyardık.

neyi keşfettiler ki böyle sıçrama yaptı?

yoksa sabit hızda mı ilerledi?

link vs var mı okuyayım?
0
ya ben lan neyse
(20.05.24)
Technologic exponential growth
www.visualcapitalist.com
0
rentts
(20.05.24)
Popularize oldu diyelim yoksa akademideki çalışmalar halka pek yansımıyor.
0
doharkoman
(20.05.24)
aslında ai uygulamaları 6-7 senedir çok hızlı ve başarılı ilerliyordu ama benim toplumda görebildiğim llm'ler ile ve chatgpt3 ile olayın patlaması oldu. bundan 5 önce yine ai vasıtasıyla acayip işler yapılabiliyordu ancak, soğuk bir kış mevsiminde openai bir ürün tanıtıp "ister akrostiş şiir yazdırın ister x konusunda yazı, ne isterseniz yapar bu zalımın kızı" modunda sahneye atlayınca koptu gitti. yani mesela aşağıdaki ai uygulamalarına bi bakalım (ilk aklıma gelenler)

Tesla Autopilot
Siri, alexa
Face ID
google photos'un fotoları kategorize etmesi
alphago

bunlar başlı başına muazzamdı. ama openai çok yüksek parametreler ile geliştirilmiş gpt3 ile sahneye çıkınca olay patladı diyebiliriz. bir kaç gün içinde isteyenin kod yazdırdığı, isteyenin makale yorumlattığı herkesi içine alan bir şey sağlam patladı. çok göz ardı ediliyor ama bir de 1 ay gibi bir sürede adamlar 100 milyon kullanıcıya ulaştı. aylık trafikleri milyarları geçti. hal böyle iken pastadan pay için rekabette kızıştı, herkes sektöre daldı
0
avatar is back
(20.05.24)
Senelerce yapay zeka diye yanlış noktaları tırmalayıp durdular. O dönemlerde hiç ilerlemedi yapay zeka falan. Sonra yapay zekaya yaklaşımlarını değiştirdiler, insanların nöron sistemi ve öğrenmesine benzer bir yaklaşım geliştirdiler ve bum.
Artık uçuyor. Gerçekten sınırı olmayan süper zeka bir insan gibi. İnsan öğrenmesini taklit ediyor ama sınırsız kaynak ve mükemmel verimle.
0
zimbirik
(20.05.24)
teorik kısmı 70'lerden beri vardı. matematiksel arka planından söz ediyorum; bu çoktan beri vardı.

ihtiyaçlar, teknoloji, yaşam tarzı derken hayata entegre edildi.
0
ferenc
(21.05.24)
derin sinir ağları algoritmalarının geliştirilmesi, sosyal medya ve akıllı telefonlar ile toplanan verinin artması ve gpu'daki gelişmeler 2010'ların başında başlayan atılımı sağladı. 2017'de yayınlanan transformer (bir derin sinir ağı) algoritması da şimdiki doğal dil modellerinin önünü açan gelişmelerden biri.
0
inveniam viam
(21.05.24)
(22)

Her gün arabayla işe 20 km git gel yapılır mı?

dedeminhirkasi
İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için norma
İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için normal mi az ki çok mu siz ne dersiniz
0
dedeminhirkasi
(19.05.24)
Uzun süreli bir işse fırsat olduğu anda işe yakın bir yere taşınmak daha iyi seçenek gibi görünüyor
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Rota müsaitse elektrikli bisiklet için güzel bi uzaklık.
Ama trafiğe kalmıyosanız bence 25 km total bi şey değil
0
zimbirik
(19.05.24)
km'de ne kadar yakıt tükettiğine bak, sonra aldığın yol parasına bak. her halükarda konforundan dolayı araba tercih edilir, totalde %20-30 kendi cebinden çıksa bile.
0
numlock
(19.05.24)
Bir gün arabayla git bir gün toplu taşımayla.
0
sevilen progressive türkücü
(19.05.24)
hibritte yapilabilir. tek otobusle gidebilecegin konuma kadar arabayla gidip, park edip devam edebilirsin
0
foster
(19.05.24)
20 km hiç bir şey değil. ben olsam araba devam ederdim.

edit: he bu dediğim trafik yoksa tabi. diğer türlü toplu taşıma her türlü.
0
biergarten
(19.05.24)
üç vasıta çok yorucu olur. bu vasıtalarda hep ayakta mı gidiyorsunuz?
bi de birinden inip birine binmek de olmayacak. hep bekle bekle..

öte yandan sabah ve akşam trafiğini araçta yaşamak var. kaza riski falan var.

ama yine de trafik yoksa her türlü araba derim. masrafı çok olsa bile.

benim iş 18 km. araba var ama servis olduğu için servisle gidiyorum. hiç o trafiği çekemem. (istanbul anadolu yakası)
0
tabudeviren
(19.05.24)
arabaya sırf yakıt masrafı olarak bakmamak lazım. bunun lastik yıpranması var, bakımı var, sigortası-kaskosu var. bunlar hep maliyet.

istanbul için ya işe yakın eve taşınacaksın yada evine yakın iş bulacaksın.
0
my fault
(19.05.24)
Abi napıyorsunuz 10 git, 10 gelsen bahsediyor. Yok lastik yıpranması falan. Çıldırdınız mı.
0
numlock
(19.05.24)
Makul bir çözüm istiyorsunuz sanırım yanlış anlamadıysam bu durumdaevinizi iş yerinize yakın bir noktaya taşıyabilirsiniz ya da motosiklet, bisiklet, elektrikli scooter gibi alternatif ekonomik araçlara yönelebilirsiniz.
0
doharkoman
(19.05.24)
20 git 20 gel yapıyorum, toplu taşıma kullanıyorum. Hem şoförlük hem trafikte beklemek manasız geliyor, mis gibi toplu taşıma
0
kondansator
(19.05.24)
10 km çok kısa değil mi ya. Büyük şehirler algımızı mı bozdu acaba. 10 km benim markete gitme mesafem :D
0
yenibirgüzelnick
(19.05.24)
20 git 20 gel 40km gittim 2 sene. Trafik olmayan bir rota ise kendi aracımı tercih ederim. Trafik yoracaksa varsa servis yoksa toplu taşıma.
0
cilekli pasta
(19.05.24)
20 hatta 25 km gidiş dönüş İstanbul için son derece normal hatta az bile diyecektim ki araç seninmiş. Onun yakıtını, yıpranmasını falan yetiştiremezsin tabii ki. Mesafe diyorsan normal. Hatta 3 vasıta çekeceğine arabayla git gel derim ama "yetiştirememeye" başladım dediğin anda akan sular durur.
0
nawar
(19.05.24)
Bu kadar mesafe tek vasıtayla toplu taşıma olsa bile arabayla gidilir. Tabii aşırı trafikli bir güzergah değilse.
0
mbond
(19.05.24)
20 km ne ki tabiki yapılır. üstelik 3 vasıta değiştirme alternatifi varsa kesin yapılır
0
paintov
(19.05.24)
20 km az bile. arabasız ben gitmezdim asla. şu an bir araba ortalama kmde 3 tl yakıyor. ayda 1750 tl çok değil. işe de arabayla gitmiceksen arabanın anlamı yok. ben git gel 60 bile yapardım şahsen. bu konfordan kısılmaz. 3 vasıta diyosun bi de işkence resmen. eline geçen ekstra 1000 tlye değer mi? ki toplu taşıma da ucuz değil artık. daha az kalıyodur eline.
0
jelly bear
(20.05.24)
10km yol degil+1 bence arabayla gidilesi en iyi mesafe bu. 3 vasita dusunulemez
0
ala09
(20.05.24)
10 km mesafeye bu kadar taşıt değiştirmek durumunda olmak talihsizlik olmuş. 3 ayrı vasıta ile işe gitmek demek; 3 defa vasıta beklemek demek ve bunlara yürümek demek. Sırf yarım saate yakın bu şekilde kaybedersin. Dönüşte de bir yarım saat kaybedersin sana etti 1 saat.

Örneğin haftada 1 kez belki Cuma günleri işe toplu taşıma ile gidebilirsin. Ayda 1 haftalık benzin parandan tasarruf etmiş olursun.
0
Lethe
(20.05.24)
ben her gün 36 git, 36 gel, 72 km yapıyorum. toplam 3 saat. hatta bazı günler trafik çok olunca, 36 km yerine 65 km olan bir yoldan gidiyorum.

10 km gidip gelmek için 90 liralık benzin harcarsınız. toplu taşıma ne kadar tutuyor?
0
co2s2
(20.05.24)
10 km için 3 vasıta değiştirmek çok kötü
0
jülsezar
(20.05.24)
bence arabayla devam et.
0
sizofren06
(20.05.24)
(10)

Kariyer değişikligi

sanguine
Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bırakt
Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.

Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bıraktım, şu anki isimden memnunum, hatta mesleğimden (avukatlık yapıyorum) nefret ediyor olmama rağmen işim dolayısıyla sevmeye bile başladım, çalışma kosullarim iyi, maaşım da idare eder. Tekim, kira vermiyorum, kosullarim da kötü değil yani. Ama Türkiye'de olmaktan tarif edemeyecegim kadar mutsuzum, bunu yurtdışında daha iyi anladım. Burada içimden hiçbir şey yapmak gelmezken orada dışarıda dolaşırken, insanlarla sohbet ederken dahi ruhum inanılmaz besleniyor. Bariz iyi hissediyorum burada değilken. Bunu daha detaylandirmayacagim konu gitmek isteme sebeplerim değil.

Kuzey Avrupa'da bir bilisim şirketinde çalışan yakın bir arkadaşım var yazılım mühendisi. Onunla buluştuk, ona danıştım, ben geç kaldığımi (30 yaşındayim) düşünüyorum dedim o da hayır değil dedi. Benim bir bilgisayar mühendisi kadar onun çalıştığı alana hakim olmam tabi mümkün değil ama belli bir veya birkaç alan, konu üzerine yoğunlaşsam olabilir mi diye sordum. Özetle çalıştığı ülkede
Data scientist mesleğinin fazlaca talep edildiğini, bunun dışında bir kodlama dili öğrenebilecegimi, bunun çok zor olmadığını, spesifik olarak Java yi onerebilecegini söyledi. iş arkadaşlarının çoğunun diplomasi alakasız alanlardaymis. Sonra da bir takım kaynaklar gönderdi ossu computer science eğitimi gibi. İngilizcem ileri seviyede, konuşurken de yazarken de herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum. İkinci bir yabanci dilim yok.

Ben sıkı bir şekilde 1-2 yılımı buna vakfetmek istiyorum açıkçası. Ama 32-33 yaşından sonra hiç çalışmadığım alanda, sadece teorik bilgiyle, giriş seviyesi de olsa yurtdışında iş bulabilir ve yerleşebilir miyim çok şüpheliyim açıkçası. Ama arkadaşım bu konuda da beni cesaretlendirdi, sandığım kadar imkansız olmadığı vb. Türkiye'de bir daha iş aramak istemiyorum özellikle de avukatlık dışında bir alanda. Aynı surecleri tekrar yaşamak vb kabus gibi geliyor.

Bu arada Almanya'da çalışan bir arkadaşım da son dönemde yasanin degistigini skilled migrant olarak gelebilmek için iş tecrubesinin arandığını söyledi. Ayrıca kendi alanı dışında başka bir alanda iş aramak için vize başvurusunda bulunmanın da riskli olduğunu, kolay kabul edilmeyecegini söyledi.

Açıkçası kendi alanimda (hukuk) master kovalamak zulüm geliyor, özellikle okul ortamından sıkıldım, yoksa bir şeyler öğrenmeye kapalı değilim. Master işini düşünmüyorum o nedenle.

Ben hemen iş garantili, oturduğum yerden refaha ereceğim bir şey aramıyorum. Öyle yüksek standartlı bir yaşam hayalim de yok. İsteğim Avrupa'da yaşamak, öyle ya da böyle, tabi ki sürünmek de istemiyorum en azından ilk zamanlar dışında. Kendi başıma bu arkadasin önerdiği yoldan kendimi gelistirdikten sonra, ki buna dediğim gibi en az 1 yıl ayırmayı düşünüyorum, başlangıç seviyesinde iş bulabilir miyim Avrupa'da. Gerçekçi yaklaşımları duymak istiyorum bu konuda. Beni Türkiye'ye bağlayan herhangi bir şey yok, evli değilim, yükümlü olduğum birisi yok, bu hedefin makul olduğuna inanırsam odaklanabilirim. Bir miktar para da biriktirdim 1-2 yil çalışmadan kendimi idare edecek kadar, çalışmaya devam ettiğim için önümdeki süreçte de biriktirmeye devam edeceğim. Sanırım olumsuz da sonuclansa denemek istiyorum, en azından olmadı derim. Öğrendiklerim de yanıma kâr kalır ama insan korkuyor işte, hayalkırıklığı da bir süre sonra daha kötü etkiliyor. Ama tabi oluru olmayan bir mesele ise de boşa kürek çekmenin manası yok, bu yöndeki fikirleri de duymak isterim. Ara ara bu konuyla ilgili duyuru açıyorum, sanırım kendimi bir adım atmak için hazır hissettigim zaman şu an. Teşekkür ederim şimdiden görüş bildirecek olanlara.
0
sanguine
(19.05.24)
Yazılım şu saaten sonra çok doğru bir kariyer değil. AI günden güne gelişiyor. 1 yılda çok şey değişti.

Çalışma izni konusunu iyi bir araştır derim. Türkler bu konuyu anlayamıyor. Ülkenin spesifik göç politikası yoksa çalışma izni apayrı bir sorundur.
0
ferenc
(19.05.24)
30+ yeni gocmenler icin bence su maddeler cok onemli:

1 - gidecegin ulkenin dilini en kotu ortalama bir seviyede bileceksin, belki makale yazamazsin ama gunluk kominikasyon problemin olmayacak. "Yaw adamlar zaten ingilizce biliyor" bence yeterli degil.

2- meslegine ustune ufak tefek eklemeler yaparak, master falan gibi 1-2 sene icinde devam edebileceksin.

Bunlardan birisi bile yoksa benim icin NO-GO. Tatile gider gelirim, kalmayi aklimin ucundan bile gecirmem.
0
cooperr
(19.05.24)
Cooperr a hiç katılmıyorum dil konusunda.
Dil asla gerekli değil eğer okul yaşında çocuğun yoksa. Çocuğun varsa da “gerekli” değil, “olsa iyi olur”

Ben kuzey avrupadayım, seni relocation yapmaları için deneyimli olman lazım. Junior birinin relocation ile geldiğini hiç görmedim. Olsa olsa hali hazırda zaten ülke sınırlarındadır o alanda bir yüksek lisans yapmak için, o kişiyi junior olarak değerlendirebilirler.

Senin durumunda bence deneyimsiz junior olarak avrupada sana iş verip, senin relocaion evraklarınla uğraşacak şirket çok azdır. Önce türkiyede biraz deneyim kazanman, mülakatlarda anlatacak konular biriktirmen lazım, sonra mid level olarak başvurursun.

Onu geçtim, junior bir yazılımcı olup avrupada 30 yaşında bir insan olarak rahat şartlarda yaşaman çok olası değil. Hele türkiyede kendi evin, deneyimli olduğun işten gelen düzenli bir gelirin falan varsa avrupada juniordan başlayıp bu rahatlığa varman en az 3 5 sene sürer, çünkü junior gitmeyi düşünüyorsun.

Burada deneyimli mühendisler rahat yaşıyo tamam. Ama junior seviyelerini türkiyede daha iyi atlatırsın bence.
Göç konularını kendin araştırmana gerek yok. Zaten sen kendi şirketinle gitmiyorsun. Seni işe alacak şirket zaten senin gerekli evraklarını toplayıp başvuruyu senin adına yapacak. Bu konu senin tüm detaylarına hakim olman gereken bir konu değil ilk aşamada.

Ama ai konusu bence de her şeyi çok değiştiriyor. Değiştirecek. Yüksek maliyetlerden dolayı çok hızlı bir değişim olmasa da bir 10 seneye bilgisayar başında çalışan her türlü meslekte istihdam azalacak. Yazılımcılar da buna en önden dahil.
0
zimbirik
(19.05.24)
Arkadaşın saçmalamış
0
Cezcez
(19.05.24)
Üsttekilere katılıyorum. Ai artık junior ihtiyacını neredeyse bitirdi. Ben senior olarak bile başka iş yaparım bi 10 yıla diye düşünüyorum. Aklı olan kariyerini yazılım üstüne kurmaz bu saatten sonra.
0
yenibirgüzelnick
(19.05.24)
Ai ve hintliler gibi 2 rakibin varken intihiar. Ustteki yazar gibi ben de bi 10 yilimin kaldigini dusunuyorum, bu yuzden frugal yasiyorum
0
lapaz
(19.05.24)
Neler önerirsiniz peki
0
🌸sanguine
(19.05.24)
avrupa'ya gidip gezip eğlenirken konuşmak falan zaten açar adamı hocam. bunun tr-eu ile alakası çok yok. 2 yıl aralıksız eu yap, 3 günlüğüne istanbula gel 3-5 samimi arkadaşınla görüş güzel mekanlarda yemek tatlı yap, "türkiye cennet cennet" diye gezersin ortalıkta.

yazılım öğrenilir de, teknoloji adaptasyonu seviyeniz ne durumda? hukukçusunuz ok, mesela daha önce bu alanda bi veri işleyeyim dediniz mi? data sc tarafı önerildiği için soruyorum. yani bu işler öyle ki bugün 3-4 yıllık tecrübeli adam bile yıllarca ünide öğrendiklerini yaptıklarını, hatta işe ilk girişte kullandığı teknolojileri bugün hiç kullanmıyor bile. sürekli yenilik, değişim sürekli aksiyon var
0
avatar is back
(30.05.24)
gencler bu gittigin ulkenin dilini konusamam mevzusunu ben yasadim, kimseye tavsiye etmem. seni maymun kategorisine bile sokmazlar, uyarayim. kac tane diploman olursa olsun cahilin cahili muamelesi gorursun.

toplum icinde bir konuma gelmek istiyorsan oranin dilini konusman lazim, yoksa alt kademe lerde bir yerlerde camurun icinde debelenir durursun.

ha bir de sunu soyliyim, bunun tersini de gordum, yonetici pozisyonunda turkiye'ye gelip tek kelime turkce bilmeyen ingiliz/amerikali tipler var. Ama adamlarin olayi farkli, heriflere zaten tanri gozuyle bakiliyor, onlar icin biz marabayiz. Bizim malesef durumumuz ayni degil o yuzden karsilastirma yapmak gereksiz.
0
cooperr
(30.05.24)
Hocam arkadaşın bi noktayı atlamış: 1-2 yıl hayvan gibi çalışsan bile olmayabilir. Bi şekilde okulunu bitirip yazılımcı olamayan bir sürü insan da var.

Yapay zeka konusunda ortadayım. Yani yeni başlayanların işini bi açıdan kolaylaştırıyor, çok iyi bir eğitmen. Video izlemekten falan daha iyi. Öte yandan bi junior dev'in yaptığı işi yapabiliyor cidden. Yani ben mesela AI kullanarak, yanımda 2-3 junior olmasından daha hızlı iş yapabiliyorum. Hatta bazen AI'ı junior'a tercih ettiğim oluyor yani.

Fakat, 10 yıl sonra dahi bir senior developer'ın yaptığı işi yapabileceğini sanmıyorum, çünkü LLM'ler mantık yürütme için icat edilmiş araçlar değiller, onu yapamıyorlar. Hani basit işlerde okey, ama kompleks işlerde şu an da sınıfta kalıyorlar, ileride de başarılı olacaklarını sanmıyorum, çünkü tasarlanma amaçları o değil, "öyle" çalışmıyorlar. Başka biri başka bişey icat eder, onu bilemem.

+ Yazılım piyasası şu aralar çok kötü. 2 seneye düzelir mi bilmem, ama böyle giderse piyasaya sıfırdan girmek çok zor, 2 sene öncesi gibi değil artık. Düzeleceğini kişisel olarak sanmıyorum, yavaştan "quality over quantity" muhabbeti yerleşiyor gibi geliyor bana, ama bunu kesin olarak bilmek zor zaten.

Özetle: %100 imkansız olmayabilir. Ama bu riski almaya değer mi? Bence değmez. Zaten mesleğin var, çalıştığın işin var, kötü de değiller. Oradan yürü yürüyebiliyorsan.
0
plutongezegendegilmi
(30.05.24)
(6)

iyi excel bilgisi yalan mı oldu?

floydian
yıllarca excel ile uğraştım öğrenmeye çalıştım falan ama geçen karmaşık bir formüle ihtiyacım oldu, dedim dur chatgpt'ye isteklerimi yazayım ve tek seferde bana formülü hazırladı. artık uğraşmaya gerek yok mu acaba öğrenmek için sizce?
yıllarca excel ile uğraştım öğrenmeye çalıştım falan ama geçen karmaşık bir formüle ihtiyacım oldu, dedim dur chatgpt'ye isteklerimi yazayım ve tek seferde bana formülü hazırladı. artık uğraşmaya gerek yok mu acaba öğrenmek için sizce?
0
floydian
(18.05.24)
1-2 sene kadar R öğrendim. Son 1 yıldır yeni hiçbir şey öğrenmiyor olabilirim R’a dair. Ne istersem pat diye veriyor.
0
but that was just a dream
(18.05.24)
yaptığın işe göre değişir, bizim şirkette chatgpt açılmıyor, bir şekil ulaşır da şirket bilgisayarındaki herhangi bir bilgiyi oraya girersem beni kurşuna dizerler. Lokal ChatGPT ler çıkıp Ofis Programlarına entegre olana kadar excel bilgisi iş yapar.
0
nahtoderfahrung
(18.05.24)
Guru olmaya gerek yok artık. Hala kısayollar, klavye ile çalışmak iyi bir görüntü ama çalışmak amelelik.
0
gabe h coud
(18.05.24)
excel'i bilmeyen biri ne istedigini chatgpt'ye anlatamayabilir. muhtemelen siz bildiginiz icin dogru duzgun sordunuz.

bir de kullandiginiz is icin o formulun gerekli oldugunu bilen sizsiniz.

tabi ki chatgpt isleri kolaylastirir ama bence excel bilmek her zaman arti.
0
supergirl
(18.05.24)
Supergirl+1

Ben asla "bilmeye gerek" yok demem. Misal ben Cok kullanıyorum çünkü veriler sap'den falan gelse misal örnek veriyorum çok alakasız bir şeyin yapılması lazım. Chatgptye formul sormak değil bu. Bazen çok basit pivot tablelarin, formullerin yazılması çok zor geliyor kişilere çünkü sana chatgpt soyleyemez hangi kolonlarin kullanilmasi gerektiğini vs.

Bu arada benim kendi fikrim excel iste öğrenilir. Ben exceli iste youtube videolari, google, deneye yanila öğrendim. Aksamlari falan macro yazmaya çalıştım.

Chatgpt iyidir ama chatgpt olduğu için excel öğrenmeye gerek yok diyen biri kendini kandırır. Chatgpt excel bilen biri için isin kolaylasmasini sağlar.
0
logisticsmanager
(18.05.24)
Yeni çıkan chatgpt bilmeyen birine de o işi yaptıracak seviyede zeki.
Bilmeye evet gerek yok. Ama birisi işe alınacaksa bilenler daha düşük maaşa alınacak. Bilmeyene gene ekmek yok yani.
0
zimbirik
(19.05.24)
(4)

Mangal pası problemi

ananiyimioguz
Selamlar, mangalda cok bir tevrubem yoktur. Gecen yillarda barbaku almistim onu kullanirken cok sorun yoktu tel izgara vardi ustunde, mangal sonrasi zaten evin bahcesinde yaptigimiz icin yikayip kaldiriyorduk.Fakat ormanlik yerde hemen yikayip kaldiramiyoruz bazen evde gelince yikiyabiliyoruz.Hal bo
Selamlar, mangalda cok bir tevrubem yoktur. Gecen yillarda barbaku almistim onu kullanirken cok sorun yoktu tel izgara vardi ustunde, mangal sonrasi zaten evin bahcesinde yaptigimiz icin yikayip kaldiriyorduk.

Fakat ormanlik yerde hemen yikayip kaldiramiyoruz bazen evde gelince yikiyabiliyoruz.

Hal boyle olunca her yer pas oluyor.

Pasini giderebilmek icin aksamdan sabaha kadar 2 litre elme sirkesi ve limona yatirdim.

Gecmesine gecti ama ben surekli böyle sirke mi heba edeceğim.

Mangal sevdesindan vaz mi geceyim ne yapayim?
0
ananiyimioguz
(18.05.24)
Pas, temizlememekten olmaz, demirin hava ile temasından olur. Güzelce temizleyip antipas atarsan, hatta üzerine birde boya, hiç bir şey olmaz bundan sonra.
0
etna
(18.05.24)
Adi bir mangal almışsın. Çok sağlıksız bir olay. Ya sanayiye götürüp o mangalın ızgarasına bir galvaniz attır ya da galvanizi iyi yeni bir mangal al.

İlla ki bu haliyle kullanacağım diyorsan, iyi bir tel fırça ile kullanma öncesi bütün pası temizle sonra bir iç yağı veya kuyruk yağı parçasıyla ızgarayı bir güzel sil.

Bir kasaba gidip mangal temizlemek için dersen onlar bilir. verir bir parça kuyruk yağı.
0
Mirket
(18.05.24)
Sdhfjg mobilde hep yanlis yazmisim.

www.nurgazshop.com.tr

Valla izgara şu, hala iade sürem duruyor. O kadar ugrasacaksam baska pratik ürün önerilerine acigim, bunu da iade edeyim.
0
🌸ananiyimioguz
(19.05.24)
Bence siz çok temizlemekten galvanizini kaldırmış olabilirsiniz.
Evdeydi yıkayıp kaldırıyorduk diyosunuz. Biz pek deterjan dokundurmuyoruz mesela ızgaraya. 1 kere yıkamışızdır evde.
Ateşte duran şey zaten. Bir sonraki mangalda ilk 5 dkda temizleniyor. Ya da çok kirliyse mangalın sonunda bi harlayıp yakıyoruz üzerindeki kalıntıları. O sıcakta bakteri falan kalmıyor haliyle. Yağ zaten problem değil.
0
zimbirik
(19.05.24)
(3)

lisede bilişim bölümünü seçmek için ne yapmak gerekir?

semenderr
8. sınıftan bu yıl mezun olacak bir genç, pendikteki bilgisayar bölümü olan meslek liselerinden birine gitmek istiyor. bu okulların listesine ve başvuru için gerekenlerin bilgisine sahip değil.yardımcı olabilecek var mı?
8. sınıftan bu yıl mezun olacak bir genç, pendikteki bilgisayar bölümü olan meslek liselerinden birine gitmek istiyor. bu okulların listesine ve başvuru için gerekenlerin bilgisine sahip değil.
yardımcı olabilecek var mı?
0
semenderr
(17.05.24)
Bence bilişime yönelmek için geç kalınmış bir dönem.

Aynı mimarlık gibi, bir dönem mimarlar çok iyiydi. Sonra her yer mimarlık fakültesi doldu. Bir dünya mimar mezun oldu. Şuan büyük çoğunluğu asgari ücretle çalışıyor.

Bilgisayar başındaki işlerin yapay zekaya devredilmesi an meselesi. Bundan 7 8 sene sonra junior yazılım mühendisi için ben bir iş alanı göremiyorum.

Eğer başka alternatifi varsa değerlendirsin.
Kusura bakmayın sorduğunuz soruya yanıt değil
0
zimbirik
(17.05.24)
Meslek lisesinde ancak word excel ve format atmayi ogrenebilir.
0
halk
(17.05.24)
En mantıklısı müsait bir zamanda 1-2 okula giderek müdürden veya yardımcısından sorarak öğrenmek olur bence.
Kimse de sorulan soruya cevap vermemiş.
0
numlock
(17.05.24)
(9)

muğla gibi turistik yerlerde insanlar nasıl kışın para kazanıyorlar?

Zetnikov
fethiye ve marmarise gitmiştim adam mesela gozlukcu kuyumcu vs açmış. kış gelince çok az insan yaşıyor oda yerlisi.ayrıca turist kışın gelmiyordur diye düşünüyorum. bu insanlar dükkanımı kapatıyor yada kışın açık kalıp para kazanabiliyorlar mıdır acaba az populasyona ragmen?bu olaydan ayrı bide adam
fethiye ve marmarise gitmiştim adam mesela gozlukcu kuyumcu vs açmış.
kış gelince çok az insan yaşıyor oda yerlisi.
ayrıca turist kışın gelmiyordur diye düşünüyorum.

bu insanlar dükkanımı kapatıyor yada kışın açık kalıp para kazanabiliyorlar mıdır acaba az populasyona ragmen?

bu olaydan ayrı bide adam garson yada otelde calısıyor mesela elemanlar kısın memleketlerine gidiyorlar galiba bildigim kadarıyla.
otel sonbaharda bi sure açık oluyor sanırım. acaba otel soyle bı teklıf sunuyor mudur seni begendik sen as kadroda ol gel 12 ay calıs bizle vs.

bu tarz şeyleri merak ediyorum bilgisi olan aydınlatsın
0
Zetnikov
(14.05.24)
fethiye'ye hic gitmedim ama marmaris o kadar kucuk bir yer degil ki. kisin da kendine gore nufusu var. gozlukcu de kuyumcu da kendi capinda is yapabilir.
0
hot potato
(14.05.24)
kışın da para kazanıyorlar ama yazdan çok daha az
0
abelardo
(14.05.24)
gözlükçü, kuyumcu, takıcı, turistik eşya dükkanları, birçok restaurant genelde sezonluk kiralanıyor, 6 ay iş yapıp gidiyorlar.

onun harici buralarda yerleşik bir nüfus var esnaf kışında iş yapıyor.
özellikle pandemi sonrası yerleşik nüfus sayısı çok arttı.

otel sektöründe genel durum şu şekilde 12 ay kalan küçük bir çekirdek kardo oluyor, bunun haricinde ki çalışanlar sezonluk bulunuyor, nisan-kasım gibi düşünebilirsin. Sezon harici daha düşük ücret verip, eline personel tutanda oluyor.

Sezon harici büyükşehirlerde ki otellerde, restaurantlarda çalışanlarda oluyor. Turizm sektöründe personel sirkülasyonu inanılmaz yüksektir.

Turizm işi ülkemizde çok sıkıntılı maaşlar düşük kaldı, tatil beldelerinde iş sürekliliği yok, hemşericilik çok, bu ve benzeri sebeplerden birçok tanıdığım körfez ülkeleri ve uzak doğu ülkelerine gittiler, gençlikte iyi ancak yaş alınca, aile kurunca sezonluk çalışma işi insanlara çok zor geliyor.
0
sealth
(14.05.24)
tatil köylerini bilmiyorum, ama bodrum merkez ve gündoğan'da kışın oteller çalışıyor, odalarda tadilatlarını yapıyorlar ve kalan odaları da kışın iş yapmaya gelenler olursa diye satıyorlar. personel çok az, housekeeping olarak zaten bodrum'un yerlileri günlük geliyorlar, ön büroda da müdür veya otel sahibi gibi insanlar oluyor. yani personel sıfıra yakınsıyor, ama işletme kapanmıyor.
0
malheiros
(14.05.24)
Fethiyenin yerlisi baya fazla. Kendini döndürecek kadar fazla.
Bir çok tatil yerinin yerlisi var aslında.

Ama restaurantlar falan daha çok sıkıntı çekiyor kışın. Yazın kazanıp kışın cepten yiyor köklü restaurantlar.
0
zimbirik
(14.05.24)
Bodrum 200 bin
Fethiye 180 bin
Marmaris 100 bin

Kalıcı nüfusları yaklaşık bu şekilde. Hiç de ufak yerler değil yani, kendilerini döndürecek kadar iş yapıyorlardır.

Bu kış kasım sonu gibi Muğla'da değil ama Antalya Beldibi'nde bir otelde kongremiz olmuştu. Otel yabancı turistlerle doluydu, personelle konuşunca kışın da neredeyse full dolu olduklarını, pek çok yabancının kışı otelde geçirdiğini söylemişti. Ülkedeki tüm otellerde durum bu değildir tabii ama pek çok otelde kışın da yaşlı İngilizler falan kalıyor kendi ülkelerinde evlerinde harcayacakları paraya denk geliyor neredeyse diye haberler vardı
0
nundu
(14.05.24)
Plaj, beach clup, eğlence yerleri gibi mekanlar kepenk kapatıyorlar. Karınca gibiler. Yazın kazanıp kışın yiyorlar.

Otel ve restoran gibi yerlerin yazlık ve kışlık personel sayıları farklı. Yazın dışardan gelen mevsimlik personelle iş yaparken kışın çekirdek kadro ile faaliyete devam ediyorlar. O bölgelerde kış mevsimi de ılıman olduğu için yakın mesafeden gelen günübirlikçilerle değirmen dönüyor.

Bu arada yazlıklarda 12 ay boyunca yerleşik hayata geçiş de her geçen yıl artmakta. Bu da o bölgeleri kış mevsiminde de hareketli hale getiriyor.
0
Mirket
(14.05.24)
eskiden yazin yaptiklarini yerlerdi, kisin yatarlardi.
bir de kisin yazlik yerlerde insaat sezonudur, oradan beslenirlerdi.

simdi zaten emekli tayfa ve buyuk sehirlerden oraya tasinip online calisanlar sayesinde tahminen butun sene stabil takiliyorlardir.
0
cooperr
(15.05.24)
Sayfiye yerlerinde genelde sezonluk kazandıkları para kışında yetiyor. Turizmde güzel kazanç var. Otel çalışanları ise genelde asgari ücretli olarak sezonluk üniversite öğrencileri veya sigorta için çalışmak isteyen civar köylerden gelen çalışanlardan olur.
0
doharkoman
(15.05.24)
(12)

Dikkatli besleniyorum ama yine de ağırlık çöküyor

noxie
Merhaba, yemeklerden sonra ağırlık çökmesi ve uyku halinden şikayetçiydim. Yediklerimi büyük ölçüde değiştirdim ama yine aynı durumu yaşıyorum. İnsülin direncime henüz baktırmadım ama varsa bile hamur işinden, abur cuburdan, işlenmiş şekerden uzak durun diyor. Ben de buna göre besleniyorum ama yine
Merhaba, yemeklerden sonra ağırlık çökmesi ve uyku halinden şikayetçiydim. Yediklerimi büyük ölçüde değiştirdim ama yine aynı durumu yaşıyorum. İnsülin direncime henüz baktırmadım ama varsa bile hamur işinden, abur cuburdan, işlenmiş şekerden uzak durun diyor. Ben de buna göre besleniyorum ama yine de bir şey değişmiyor.

Bakın size yediklerimi sıralayacağım, bir bakın:

Sabah - bir kahve, sonrasında su
Öğle arası - burada kahvaltı yapıyorum. domates, salatalık, biber, maydonoz (yağsız tuzsuz hepsi), zeytin (5-6 tane), beyaz peynir, kaşar, ceviz (2 adet), bir haşlanmış yumurta, tam buğday ekmek 1,5 dilim, bir kupa çay, bir tatlı kaşığı ev yapımı reçel (bunda işlenmiş şeker var ama bu kadarı da etkilerse bilemiyorum).

hepsi normal porsiyonlarda, abartılı bir şey yok.
yedikten sonra çok iyiyim ama 1 saat sonrasında görseniz, öyle ağırlaştım ki sanki bir tabak mantı yemişim gibi.

şu an çay-kahve içsem kendime gelirim biraz ama demir seviyem de düşük olduğu için çok içmek istemiyorum.

daha sağlıklı nasıl beslenebilirim allah aşkına?
0
noxie
(14.05.24)
gluten etkiliyor olabilir. ekmek yemeyin bir gün öyle deneyin.

gluten dışında diğer yiyecekler de dokunuyor olabilir.

annem keçi sütünden yapılmış peynir yiyebiliyor inek sütü ürünleri dokunuyor vs.

benzer bir şekilde geçici (edit: geçirgen) bağırsak sendromu da olabilir ama tek belirtisi bu değil , amacım internet doktorluğu değil ama sadece sağlıklı görünen yiyecekler ile çözülemiyor olabileceğini ifade etmek istedim.
0
jülsezar
(14.05.24)
protein yok mu?
0
numlock
(14.05.24)
Kahvaltıda protein ağırlığı aşırı az. Hemde düz şeker, ekmek falan da yiyorsunuz, o yüzden olabilir belki.
0
zimbirik
(14.05.24)
ben de bu konudan şikayetçi idim. 1 porsiyon pilav uyutuyormuş meğer.
ekmeği yarım dilime indirebiliyor musunuz ? bi deneyin isterseniz.
0
WithWorth
(14.05.24)
yumurtayı unutmuşum ekledim, peynir de var protein olarak.

salam, sosis gibi işlenmiş gıdaları bıraktım. sucuğu da olursa hafta sonları yiyorum.
0
🌸noxie
(14.05.24)
1 yumurtadaki protein diğer yediklerinizin yanında pek bir şey değil.
0
zimbirik
(14.05.24)
1 yumurtada olan protein hiçbir şey. Aksam iyi yemiyorsaniz low protein diet olmus.

Eğer bu diyet ise yaramiyorsa tam tersini yapıp deneyin (high protein). Cinsiyete göre ideal protein alimini examine.comdan falan bulabilirsiniz.

Olay yedikleriniz ile mi alakalı denemek isterseniz o öğlen yemeginiz yerine dümdüz salata ve ızgara tavuk yapın. Ekmek yok, yağ yok (yağ umrumda değil de böyle olsun simdilik). Sadece sebze ve tavuk. Bundan da ağırlık çökerse o zaman bir baktırın. Hayatımda salata ile ağırlık çökmedi.

Buna ek olarak ben yemekten sonra limonlu sıcak su iciyorum, bilimsel yani ne bilmesem de mideme iyi geliyor.

Her şeyi deneyin ama sadece tek bir seye odaklanmayin (glutenden oluyor, bundan oluyor, sundan oluyor diye. Deneyerek bulun. Herkesin bünyesi farkli. Yıllardır gluten yerim bir derdim yok).
0
logisticsmanager
(14.05.24)
yediklerin sadece bu kadar mı? kaç kilosun? burada pek bir şey yok ki. pek bir şey yemediğin için yorgun hissediyor olabilirsin.

ayrıca ağırlık çökmesi şunlardan olabilir:
bir hastalık olabilir, doktora gidebilirsin.
kan değerlerin düşük olabilir, bu ihtimal var çünkü az yiyorsun, doktora gidip kan tahlili olabilirsin.
gün içinde çok yoruluyor olabilirsin.
uykunu alamıyor olabilirsin.
son olarak alışkanlık olabilir. her akşam yemekten sonra uykun geliyorsa vücut artık buna alışmış ve o saatte uyumak istiyor olabilir.

bence asıl sebep bu:
www.eksiduyuru.com
0
abelardo
(14.05.24)
Bağırsaklarımda işlev bozukluğu vardı, yemek sonrası çöken ağırlık da belirtilerinden biriydi. Sizde de böyle bir şey var demiyorum ama, doktorum yemek sonrası ağırlık çökmesinin normal olmadığını, yemekten sonra ağırlaşmak yerine aksine enerjik olmanın beklendiğini söylemişti. Sindirim sisteminize bir baktırabilirsiniz.
0
amelie poulain
(14.05.24)
1. Kan değerlerine baktır. Özellikle şekerine

2. Bir hafta süreyle glutensiz beslen.
İçinde gluten olan gıdalar ile gluteni taklit eden gıdalar diye arat ve onları hiç yeme. Azıcıktan bir şey olmaz mantığı yanlış. Hiç yeme. Öyle bir dene.

Yine olmazsa safra kesene falan baktır. Bir gastroentorologa görün.
0
Mirket
(14.05.24)
Sağlıklı beslenmede reçel yüksek şeker ierdiği için olmaması gerekir. Ekmekte bir süre çıkarılabilir proteine ağırlık verebilirsiniz. Sağlık sorununuz için hekime görünün.
0
doharkoman
(15.05.24)
Ekmegi tam bugday yap az ye
Sekeri sifirla

Spora basla
0
Zetnikov
(15.05.24)
(12)

bulgur pilavına ne katıyorsunuz ?

WithWorth
domates ve biber'den başka yakıştırdığınız bir şey var mı ?
domates ve biber'den başka yakıştırdığınız bir şey var mı ?
0
WithWorth
(10.05.24)
soğan tabikisi + salça
www.nefisyemektarifleri.com
şu tarifin aynısını asma yaprağını katmadan yapıyoruz , pilavı asma yaprağına sarıp yiyoruz
0
eja
(10.05.24)
Patlıcan
0
zimbirik
(10.05.24)
yeşil mercimek.
0
orangesandsea
(10.05.24)
Yeşil mercimek +1. Bambaşka bir yemek oluyor.
0
akhenaten
(10.05.24)
biz nohut ve pancar da koyuyoruz
0
kondansator
(10.05.24)
Tuzot da yakışıyor.
Bulgur iri olunca daha çok seviyorum ben. Ayrıca kemik suyu etsuyu vs olmalı mutlaka.

Standart bulgur pilavımda ince kıyılmış kuru soğan, sivri biber kapya biber, küp doğranmış domates, Tuzot ve etsuyu oluyor. Ben mısırlı da severim ama herkes sevmediği için koymuyorum
0
buzbebek
(10.05.24)
Tereyağı, soğan, biber, salça, karabiber, tuz. Bu kadar.
0
prole
(10.05.24)
Kuru patlıcan, kuru domates, kuru biber, kuru kabak.
Bunlar efso olur.
0
kaptan maydanoz
(10.05.24)
Soğan ve salça yeterli olur. Ama birde azıcık kıyma koyarsan arşa çıkar. Bu arada hem domates hem salça koyduğun için bir çimdik şeker koyarsan o ekşiliği alır çok güzel bir tat verir.
0
etna
(11.05.24)
yukarıdakilere ek başakbaşı-başbaşı bulgurla yapılırsa güzel olur.
0
my fault
(11.05.24)
tabi ki kemik suyu veya et suyu veya tavuk suyu.
0
o kadar da degil aga
(11.05.24)
ben biraz sulu seviyorum normal pilav gibi kuru kuru değil. o yüzden normalden biraz fazla su koyuyorum. çorba gibi değil biraz sulu...
0
naksidil
(11.05.24)
(11)

korse işe yarar mı?

kibritsuyu
arkadaşlar ben 1.78 boyunda, ocak ayında 115 kilo iken haftada 3 gün yüzme ve aralıklı oruç şeklinde zamanlanmış bir diyet ile bugün 98 kiloya kadar düşmüş göbekli bir adamım.şimdi güzel, kilo veriyorum, belim inceliyor. göbek ve çevresi dışında başka tarafımda pek bir fazlalığım olmadığı için tam i
arkadaşlar ben 1.78 boyunda, ocak ayında 115 kilo iken haftada 3 gün yüzme ve aralıklı oruç şeklinde zamanlanmış bir diyet ile bugün 98 kiloya kadar düşmüş göbekli bir adamım.

şimdi güzel, kilo veriyorum, belim inceliyor. göbek ve çevresi dışında başka tarafımda pek bir fazlalığım olmadığı için tam istediğim gibi göbeğim küçülüyor.

ama göbek küçüldükçe fark ediyorum ki göbek derilerim de sarkıyor. bugün biraz buruşmuş olduğunu fark ettim. ağır yaşamlar'daki nowzaradan'ın hastaları gibi olmadığım için ameliyatla alınacak kadar değil elbet ama yine de bir miktar sarktığını veya zamanla sarkacağını hissediyorum.

productimages.hepsiburada.net

şöyle bir korse buldum evde. bunu gün içinde göbek etrafına sımsıkı sarıyorum. ürünün adı "zayıflama korsesi" olarak geçiyor ama yanlış anlaşılma olmasın, benim korseden beklentim zayıflatması, inceltmesi değil, ben diyet ve egzersiz ile kendim zayıflarım. amacım sadece sarkan/sarkacak derileri toparlamak.

işe yarar mı? ya da sarkmayı toparlayacak işe yarar başka önerileriniz var mı?
0
kibritsuyu
(09.05.24)
yarar ama alışma. alışırsan psikolojik olarak normal kıyafet giyemezsin o olmadan.
0
numlock
(09.05.24)
sarkmayı en iyi kolajen önlüyor. güvenilir bi markadan takviye alıp, diyetine tavuk ya da kemik suyu katarsan faydasını epey görürsün. ağırlık antrenmanlarını da unutmamak lazım. ek olarak niveanın sıkılaştırıcı vücut kremi de düzenli kullanımda fayda sağlıyor. tabi tüm bunlara rağmen yine sarkmaların olabilir, çünkü genetik faktörler bu saydıklarımdan çok daha etkili. eşimle beraber kilo verme sürecimde ben takviye almadan, sadece ağırlıkla hiç sarkmazken, o bütün bu tavsiyelere rağmen sarkmıştı mesela.

korse geçici çözüm olur sadece. anlık derli toplu gösterir, o kadar.
0
nolmus yani
(09.05.24)
Korse, sadece korseyi taktığın zaman için görüntüyü kurtarma işine yarar.

Vücut çalışıp hacim kazanarak derinin gerilmesini sağlayabilirsin.
0
Mirket
(09.05.24)
durun kavga etmeyin.

spor konusunda çok fazla bilgim yok. yani göbeğimdeki yağlardan kurtulup yağın yerini kasla doldurup deriyi tekrar germek istemiyorum. ben incelmek istiyorum. yağlardan kurtulduktan sonra belki o zaman kas yapmayı düşünebilirim de göbeğin yerini hacmen dolduracaksam ben o işten ne anladım?

dediğim gibi göbek çevresi dışında fazlalık olan bir tarafım yok. biraz gıdım var, biraz da memem var. bu kiloya rağmen kadın bacağı gibi incecik bacaklarım, küçük bir dötüm var. yüzme geçmişim olduğu için, fırsatını buldukça da yüzdüğüm için omuzlarım geniş, kollarım da bıngıl bıngıl değil.

amacım vücut yapmak değil, kilo vermek. kilo verirken de elbette yağlardan verip, kaslarımı korumak. o yüzden yüzüyorum zaten. 1.5 saat el paleti ile 1600-2000 metre civarı yüzüyorum, su içmek hariç molasız. seans sonunda kollarım omuzlarım yanıyor. ha ağırlık antrenmanı kilo vermeye, deri toparlanmasına yardım edecekse ekleyebilirim, ama dediğim gibi göbeği indirip yerine kas doldurmak istemem, six pack çıkarmayı hele bi göbeği bitirince düşünürüz :)

bir de kronik ve ameliyat geçirmiş bir bel fıtığı hastası olduğum için yapabileceğim ağırlık antrenmanları da kısıtlı, her hareketi yapamam. mesela ağırlığı yerden kaldırmalı hareketler bana ters. gerçi o ikinci konu, ağırlık işine gireceksem zaten salondaki hoca yönlendirir hangisi uygunsa.

korsenin aklıma gelmesi de şundan. şimdi liposuction ile yağ aldıranlar, ameliyattan sonra bir süre sımsıkı korse takıyor, bir anda içi boşalan deriler toplansın diye. e yağ aldıranın derisini korse topluyorsa benimkini niye toplamasın? yani benim korse işe yaramıyorsa bile bu iş için üretilmiş daha medikal bir korse de kullanabilirim varsa.
0
🌸kibritsuyu
(09.05.24)
Adam 2 soru sormuş.
1. Korse işe yarar mı? Cevap verilmiş. Yaramaz.

2. Başka öneriniz var mı? Cevap verilmiş. Vücut çalış.

Yani Brad Pitt'ler boş yapmayıp tam olarak soruya cevap vermiş.

Haklısın boş yapmamak lazım.
0
Mirket
(09.05.24)
Çoğu zaman olduğu gibi, mirket +1.

Korset ve waist trainers denilen şeylerin işe yaradığını sadece bunu satanlar yazıyor.
Bilimsel olarak elimizde sarkık vücudu toplayacak net bir şey yok. Yalniz 17 kg ciddi sarkık, toparlanamayacak bir vücut yapmaz. Ben zamaninda 30 vermiştim misal. Covid dönemi de 14 verdim. Hiçbir sarkma yoktu çünkü resistance training, strength training yapıyordum.
Misal ciddi sarkık vücut istersen ünlü aktör ethan suplee bak. O adam totalde 90 kg verdi. Sürekli antrenman yapsa da malesef estetik dışında onun çözümü yok. Yoksa milyon dolarlari olan adam da korse takardı.
www.instagram.com

Bir de belli noktada insanın kendini sevip salması lazım. Imperfection olur yani. Bende de catlaklar var zerre umrumda değil.

Yanlış anlamayin ama spor konusunda(özellikle strengh/resistance training vs) fazla bilginiz olmadığını ki genel halkın yüzde 99u sizden daha kötüdur zaten, ikinci yazdiginizdan anladım.
"yağlardan kurtulduktan sonra belki o zaman kas yapmayı düşünebilirim de göbeğin yerini hacmen dolduracaksam ben o işten ne anladım?"==> Illa hypertrophy yapmaniza gerek yok. Haftada 3 gün strength training yapın. Yani zaten isteseniz de her şeyi düzgün yapmadan öyle kas dolduramazsiniz. Göbeğin yerini de kasla dolduracak kadar kas yapabilecek adam burada soru sormaz. Ronnie coleman degilsiniz yani.

"amacım vücut yapmak değil, kilo vermek. kilo verirken de elbette yağlardan verip, kaslarımı korumak. o yüzden yüzüyorum zaten. 1.5 saat el paleti ile 1600-2000 metre civarı yüzüyorum, su içmek hariç molasız. seans sonunda kollarım omuzlarım yanıyor. ha ağırlık antrenmanı kilo vermeye, deri toparlanmasına yardım edecekse ekleyebilirim, ama dediğim gibi göbeği indirip yerine kas doldurmak istemem, six pack çıkarmayı hele bi göbeği bitirince düşünürüz :)" burada da hata var. Yüzme iyi bir spor ama yüzme ile ağırlık kaldırma aynı şey kesinlikle değil. Biri cardiovasculaire aktivite, progressive overload falan yok. Yüzmenin çok ciddi kas yaptığı yanilgisi swimmer body illusion diye geçiyor hatta. Çok iyi spor ama güç antrenmanı gerekmiyor demek değil bu. Bir de Türkiye'de her şey bodybuilding üstüne dönüyor ama yurtdışında strength training vs diye bir sürü şeyi var. Misal ben bodybuilding yapmam. Çok kilolu olmadığım sürece nerem nasıl gözüküyor umrumda değil. Ne kadar ağır kaldirdigima bakarım o kadar.

Benim size tavsiyem direkt bu soruları googleda sorun, bu konuda okuyun. Dan john, mike israetel, menno henselman, greg schofield vs. Çünkü kilo vermek isteyen kişilere aksine resistance training yapmalari bu şekilde kas kütlelerini korumalari söylenir. Siz yüzüyorsunuz ama 1 saat yüzme ile hayvan gibi kalori yakilir, bunu yeteri kadar protein, kalori ve en azindan strength training ile beslemezseniz kaslarinizi da kaybetme olarak geri döner.
0
logisticsmanager
(09.05.24)
Kas çalışırsanız boşalan derinin içini doldurmasanız bile deri toplanır ve sıkılaşır olan kasların etrafında. Tüm boşalan deriyi kasla doldurma fikri nereden çıktı bilmiyorum. Eğer şok diyetle haftada 5 kilo vermiyorsanız o zaman kas çalışmanın sarmanızı önlemede etkisi olacaktır.

Kan dolaşımını arttırmak zaten dokuların daha iyi kanlanmasını ve beslenmesini sağlar. Yediğiniz içtiğiniz kolajenden daha iyi faydalanır dokular. Zaten yediğini kolajeni kolojen gibi kullanmak yerine çoğu durumda vücut yakıp enerji olarak kullanıyor.

Siz şuan yüzerek kardiyo yapıyorsunuz. Normalde diyetle beraber kardiyo değil kas çalışması önerilir. Zaten az kalori alıyorken kardiyoya yüklenirseniz kaslarınıza elveda dersiniz. Sizin tam tersine kas çalışıp derinizi yukarı toplamanız lazım. Kasılıp sıkı, kısa hale gelen kaslar çevredeki deriyi toplar.
0
zimbirik
(09.05.24)
Mirket'in dediği "Vücut çalışıp hacim kazanarak derinin gerilmesini sağlayabilirsin" cümlesini, "vücut çalışarak, içi boşalıp gevşeyen derinin içini kasla doldurup gerebilirsin" şeklimde yorumladım. Boşalan derinin içini kasla doldurmayı ben oradan uydurdum.

Bu işleri hiç bilmeyen biri için öyle anlaşılmıyor mu sizce de bu cümle?
0
🌸kibritsuyu
(09.05.24)
Diyet dediğim de öyle 1 haftada 5 kilo verdiren şok diyetler falan değil. Ekmeği, hamurişini, sekeri, tatlıyı falan kestim. Fazla kalorili yiyecekleri kestim. Onun dışında normal besleniyorum. Simit poğaça börek yerine kahvaltıda (daha doğrusu aralıklı orucun yeme saatinde) peynir zeytin domates biber yiyorum, bazen haşlanmış tavuk yiyorum, ton balıklı salata yiyorum. Akşama kadar kazınırsam birkaç tane fındık badem atıyorum, akşam da ne yemek varsa onu yiyorum, yine hamurişinden, ekmekten, tatlıdan mümkün olduğunca uzak durarak. Protein ağırlıklı olmak üzere kalori kısıtlıyorum. Kendimi aç bırakıp eziyet etmiyorum. Diyet diyince aklınıza çükübik mucizesi, fikibok şoklaması falan gelmesin.
0
🌸kibritsuyu
(10.05.24)
Sarkmayi onleyemezsiniz orda o deri oluştu bı kere onu yok edecek bı yöntem yok. Sadece cerrahi mudahele yapılır. Önce bı kilo verin sonra doktora gidin.

Spor falan yalan yani. Göbek çevren kadar kas yapman mümkün değil sadece kolda sarkma onlenebiliyor çünkü içini kasla dolduruyorsun
0
lennonade
(12.05.24)
çare pilates
0
neseli portakal
(12.05.24)
(9)

oda kiralamayla ilgili önemli bir soru

ahm1
sahibi olduğum evin bir odasını sözleşmesiz kiraya versem, kişi, tutarı bana yollarken "kira" seçeneğini de seçmese mesela ama yolladığı paranın dekontunu atsa whatsapp'tan "şu ayın kirası" diye. sonra ben bu kişiyi çıkardığımda yeni airbnb yasasına dayanarak beni şikayet edebilir mi? ve "100 gün al
sahibi olduğum evin bir odasını sözleşmesiz kiraya versem, kişi, tutarı bana yollarken "kira" seçeneğini de seçmese mesela ama yolladığı paranın dekontunu atsa whatsapp'tan "şu ayın kirası" diye. sonra ben bu kişiyi çıkardığımda yeni airbnb yasasına dayanarak beni şikayet edebilir mi? ve "100 gün altı kiracı alıyor" vs. diyip bana 100 bin lira ceza kestirebilir mi? aslında evi günlük kiralamayı düşünmüyorum ama sonuçta bu kişi 100 gün altında kalmış olacak.
0
ahm1
(09.05.24)
kira diye belirtmesin dekontta. en temiz yöntem bu.
0
numlock
(09.05.24)
Parayi gonderirken kira diye belirtmiyor zaten. Ancak sanirim kendisini guvene almak icin dekontu bana whatsapp'tan yollarken altina mesaj olarak "kira parasi" yaziyor.

Simdi bu kisi sorun cikariyor. Bunu evden cikarirsam ve beni sikayet ederse ne olur? Sadece kira vergisi vermiyorum diye mi ceza yerim, yoksa airbnb yasasi kapsaminda kiracilara 100 gun alti sureligine evi kullandiriyorum diye 100 bin mi ceza yerim?

Yani evi otel gibi gunluk kiralamiyorum ama sonucta bu gelen kisi 2 ay kalip gitmis olacak.
0
🌸ahm1
(09.05.24)
whatsapptan yazıyorsa sorun yok. bişey olmaz merak etme. daha doğrusu şöyle olur; herkes neyin ne olduğunu bilir ama elde avuçta hukuki bişey olmadığı için sorun çıkmaz.
0
numlock
(09.05.24)
Peki ispatlayamaz mi yani "bakin ben kira diye mesaj atarak gondermisim parayi, karsi taraf da tamam, sag ol demis" gibi? Cunku sanirim sozlu kira sozlesmesi de oluyor ama ispatlamak gerekiyormus diye okudum.
0
🌸ahm1
(09.05.24)
hiçbişey olmaz. teoride dediğin doğru, ama türkiyede pratik işliyor.
0
numlock
(09.05.24)
Tesekkurler.

Bu arada her seye ragmen, sadece vergi cezasi kesseler sikinti degil ama 100 bin liralik cezayi yersem biterim.
0
🌸ahm1
(09.05.24)
hallederiz
0
numlock
(09.05.24)
Sözlü de olabilir sözleşmeler. Ayrıca kira olarak belirtmeden para atsa bile, orada yasadıgını kanıtlarsa o zaman size attığı para kira olarak değerlendirilir. Ki zaten whatsapptan da atıyormuş. Siz de ne alaka diye cevap vermiyorsunuz sonuçta. Bu durumda yasalar karşısında bu kişi sizin kiracınız.
Ama başta kısa süreli olacak diye konuşmadıysanız o zaman airbnb konusunda sıkıntı yaşamazsınız bence. O konu biraz kanıt istiyor gibi. Diğer türlü gereğinden erken evden çıkan herkes bu konuda şikayetçi olabilir.
0
zimbirik
(09.05.24)
@zimbirik: Hicbir sekilde kisa sureli kiralama icin konusmadik. Zaten whatsapp konusmalarimizda kiracinin yillarca kalmak istedigiyle ilgili mesajlari mevcut. Tek korkum airbnb cezasi yemek ama biraz fazla mi korkuyorum acaba?
0
🌸ahm1
(09.05.24)
(7)

Tuketici cayma hakki

eja
Magazadan alinip acilip kullanilip begenilmediginde 7 gun icinde kosulsuz iade hakkimiz var midir?Konuya sebep olan bir adet supurge kullanildi suan 6. Gunu yarin sorun cikmadan media mrkt aldigim subeye iade goturebilirmiyim?
Magazadan alinip acilip kullanilip begenilmediginde 7 gun icinde kosulsuz iade hakkimiz var midir?
Konuya sebep olan bir adet supurge kullanildi suan 6. Gunu yarin sorun cikmadan media mrkt aldigim subeye iade goturebilirmiyim?
0
eja
(08.05.24)
mağazadan koşulsuz iaden hakkın yoktur. fakat mağazalar inisiyatif ile iade alabilirler. ama almaması yasalara aykırı değildir. git şansını dene. nakit iade vermezler de hediye çeki verebilirler.
0
jelly bear
(08.05.24)
hayır.
0
neden beni sevmedin
(08.05.24)
Mağazadan alınan ürünlerde cayma hakkı yok. Gördün, aldın.
İnternette cayma hakkı olmasının mantığı görmeden almak zorunda olmamız.

Sizin süpürgenin ambalajı açılmış, kullanılmış, haznesi toz dolmuş. Yeni bir müşteriye satılamayacak durumda. O ürün mediamarkt için artık çöp. Büyük ihtimalle iade almayacaklardır.
Yine de belli olmaz. Müşteriyi memnun etmek için iade alırlar belki.
0
michael_knight
(08.05.24)
Nedennnnn hayir ;( googleda hem var hem yok gibi bu cok uzduu konussamda tamam peki der kapatirim ya cazgir olamafdm bi turlu sgdhdjj
0
🌸eja
(08.05.24)
Neden mi hayır?
Çayma hakkın olmadığı için hayır.
Görerek alıp üstüne üstlük kullandığın ve içine toz girmiş bir süpürgeyi iade etmek sence ne kadar olası?
0
zimbirik
(08.05.24)
Soru anlaminda degil bir nayir nolamaz anlamindaki "neden"di acikcasi
Hic kedi kilina ise yaramadi ya bosa 35k verdik
0
🌸eja
(08.05.24)
Farklı uçları ekstra satılıyor bazı markaların. Özellikle kedi kılı, tüy gibi şeyleri toplayan başlıkları oluyor, iade edemezseniz ona bakabilirsiniz
0
zimbirik
(08.05.24)
(5)

Tay dili

mavibalık
Çok zor biliyorum ama tayca bilen biri var mıdır?
Çok zor biliyorum ama tayca bilen biri var mıdır?
0
mavibalık
(08.05.24)
Arkadaşım var taylandlı, adını asla doğru tonlama ile söyleyemediğimiz için nick name kullanıyor.
Tonlama farkı ile her kelimenin anlamı değişmiyormuş. Aynı hece 6 farklı tonlama ile söylenebiliyormuş falan.
Zor yani 2. Dil olarak öğrenmek
0
zimbirik
(08.05.24)
Evet öyle, translete de güven vermiyor o yüzden
0
🌸mavibalık
(08.05.24)
Kısa bir şey için lazımsa Reddit'te r/translator'da yardım isteyebilirsiniz, Türkçe zor ama İngilizceye çevirecek biri çıkar muhtemelen.
0
kobuzchu kiz
(08.05.24)
Çok uzun bi şey değilse arkadaşıma sorayım
0
zimbirik
(08.05.24)
Teşekkürler, tek bi kelime aslında, sorabilirseniz sevinirim
0
🌸mavibalık
(09.05.24)
(8)

Ozel hastaneye gitsem serum taktirabilir miyim?

sckxyss
Çok hasta değilim ama hafif ateş ve halsizlik var. Kendimi biliyorum, 4-5 günde gitmiyor bu. Önceden daha kötü durumda acile gittiğimde takılan serumun çok iyi geldiğini tecrübe ettim. Acile gitsem, bir serum yiyip kendime gelsem diye düşünüyorum. Mantıksız mi? Zararı var mi? Gideceğim hastane olduk
Çok hasta değilim ama hafif ateş ve halsizlik var. Kendimi biliyorum, 4-5 günde gitmiyor bu. Önceden daha kötü durumda acile gittiğimde takılan serumun çok iyi geldiğini tecrübe ettim. Acile gitsem, bir serum yiyip kendime gelsem diye düşünüyorum. Mantıksız mi? Zararı var mi?

Gideceğim hastane oldukça boş bir hastane, yani başka bekleyenlerin sırasını falan almış olmayacağım.
0
sckxyss
(07.05.24)
Takarlar.
Çok insan bunu yapıyor. Twitter'da doktorların bunu eleştirdiğini görüyorum ama tanıdığım doktor ve hemşireler kendileri de biraz halsiz kalınca bi serum takıyorlar. Hem kendilerine de etrafındakilere de.

Siz yine de gıcık bir doktora rastlarsanız diye bodoslama "serum takın" demeyin de "serum bana genelde iyi geliyor, faydası olur mu?" gibisinden sorun. Kesin takarlar.
0
michael_knight
(07.05.24)
Özelde serum takarlar. Doktorlar da alıştı gibi hastalsrın bu isteklerine. Ama serum eskisi gibi fayda etmiyor. Eskiden serumu yer, bir güzel uyur, uyandığımızda çok daha iyi olurduk. Şimdi ne serum uyutuyor, ne de içindeki ilaçlar iyi geliyor.
0
birşeylersoracağım
(07.05.24)
Serum dediğiniz şey tuzlu su.
Kendine serum takan doktorlar içine çeşitli vitaminler falan karıştırıyor kendi tercihlerime göre.
Bana serum takın diye giderseniz tuzlu su içip dönmüş olursunuz.
0
zimbirik
(07.05.24)
Parasını verdiğin sürece ya da özel sağlık sigortan kapsıyorsa neden takmasınlar? Önce bir de özeldeki doktorun muayenesi gerek diyerek onun parasını da alırlar. Özel hastanenin canına minnet. Ticarethane gibi işliyorlar.
0
nawar
(07.05.24)
serumun içinde özel bir şey yok ki. içine ateşin varsa parol, ağrın varsa arveles koyuyorlar.
serum taktırana kadar eczaneden bunlardan veya soğuk algınlığı ilacı al daha iyi.
0
my fault
(07.05.24)
Serum bir çok ülkede halsizlik ve kırgınlıklara karşı çözüm olarak kullanılıyor fakat buna hekim karar verir Ismarlama olarak serum takacaklarını sanmıyorum zaten böyle bir şey olmamalı da. Tıp ticarileştirilmemeli.
0
doharkoman
(07.05.24)
serumu keyfe keder yapmasalar bile iğne yaparlar ki aynı şey oluyor zaten. serumun içine ağrı kesici ateş düşürücü falan koyuyorlar direkt damardan bol miktarda alınca hızlı ve etkili şekilde iyi hissetirmeye başlıyor. iğne de aynı sebepten direkt damardan verince ağrı kesici ateş düşürücüyü hızlıca kendine getirtiyor. paracetamol, ibuprofen falan gibi klasik etken maddeler ama aldığınız şey özel bir şey değil yani eczaneden aldığınız grip ilaçlarında da bunlar var.
0
semaforo de medianoche
(08.05.24)
özeller parası ile herşeyi yapar, kokteyl derseniz onlar anlar
0
eja
(08.05.24)
(1)

küflenen ajvar

air
ya bu tarz içeriklerin üstünü güzelce düzeltip böyle bir miktar zeytin yağı koyarsak küflenmeyeceğini öğrenmiştim annemden vaktiyle. annem salçayla yapıyordu tabi.neyse günümüze gelirsek; ajvar kavanozundan bir miktar aldım tükettim, sonra temiz bi kaşıkla güzelce düzeltip üstüne sızma zeytin yağı d
ya bu tarz içeriklerin üstünü güzelce düzeltip böyle bir miktar zeytin yağı koyarsak küflenmeyeceğini öğrenmiştim annemden vaktiyle. annem salçayla yapıyordu tabi.

neyse günümüze gelirsek; ajvar kavanozundan bir miktar aldım tükettim, sonra temiz bi kaşıkla güzelce düzeltip üstüne sızma zeytin yağı döktüm ve sıkıca kapadım kapağını. 1 hafta sonra bir daha açıp kullandım ve tekrar kapattım. sonra bir hafta sonra tekrar açtım ama bu sefer böyle beyaz topçuk gibi oluşum gördüm bir iki tane. bayaa küf gibi duruyor.

neden oldu bu şimdi böyle? buzdolabında uzun süre gitmesi gerekmiyor muydu bunlar? farklı bir şey mi yapmam lazımdı. tek yaşıyorum öyle çok bir şey tüketmiyorum, hani açtığım bi kavanoz sos vs uzun süre gidiyor. o yüzden soruyorum.
0
air
(01.05.24)
Küfleniyo olması falan iyi. Demekki basmamışlar kimyasalı.
Ama zeytinyağı tekliğini her seferinde uygulamanız lazım.
Üzeri açıldığı anda hava ile temastan dolayı küflenir. Kahvaltıda yiyip sonra tekrar üstünü düzeltip zyağı eklemek lazım.
0
zimbirik
(01.05.24)
(8)

Evlilikte eşinizle ihtiyaçlar dengesini nasıl kuruyorsunuz?

psmstc
Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim is
Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim isteğinde talebinde ısrar ediyor, (müthiş psikolojik baskısını stres olarak ben hissediyorum) konuşmamız böyle 15-20 dakika sürüp gidiyor.

Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?

Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum

Şimdiden teşekkürler
0
psmstc
(25.04.24)
Soruya cevap değil ama hastanede ziyaret etsin ne olacak ki bunun neden sorun haline geldiğini anlamadım. Seni de mi yanında götürmek istiyor? İki saatten bir şey olmaz ya gidiver. Tartışmaya değmez.
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.04.24)
ben evliyken denge göz etmiyordum. eşimi mutlu edecek her şeyi baş tacı edip, elimden geleni yapıyordum.
0
numlock
(25.04.24)
Hanima ayni yumurta ikizi olmadigimizi 10 senedir anlatiyorum, heryere el ele tutusup gitmenize gerek yok. Onceleri garipsiyordu, sonra alisti. Simdi kendi kendine ben baydim 2-3 gun uzaklasacam diyor, aman diyorum ne olur git, alip basini gidiyor. Bazen nereye gittigini bile bilmiyorum. Herkesin yalniz kalmaya ihtiyaci var arada.

Ozetle: Zaman lazim...
0
cooperr
(25.04.24)
zamandan da ote anlamak lazim. bir de surekli bahane ureten taraf misin diye donup bakmak isterim hep mi yogun hem mi bitiksin? boyleyse sorunlarin icin ne yapiyorsun? esinin bu konuda destek oldugu anlar var mi? drama mi yoksa ekstrem bir donem mi? cubku surekli yogun surekli kafam dolu muhabbeti yapiyorsan inandiriciligi ya da gecerligi azalabilir sorulacak cok soru var bence. ha hastane ziyaretine de kendi gidebilir o da biraz yapisik ikiz olmus onun derdi de kurcalanmali..... destek olmak isteyen kendisiyse gidip olsun iste :(
0
ala09
(25.04.24)
Hocam asıl enerjinizi ailenize ayırlamalısınız. Hayatınızdaki en önemli şey aileniz. Siz tüm verimizini, işe verip bitirince ailenize bir şey kalmıyorsa haliyle sorun çıkar.

Aile standart arka planda dönen duran bir şey gibi görünse de öyle değil. Yatırım yapmanız, zaman ayırmanız, ilgi göstermeniz lazım. Hele bir de çocuğumuz varsa eve enerjinizi tamamen bitirmiş bi halde gelmemelisiniz.

Eşiniz ve çocuğunuz sizden ilgi ve zaman bekler. İkili ilişkileri karşılıklı ilgi ayakta tutar zaten. Onlarla bir şey yapacak, zamanınızı, enerjinizi onlarla harcayacak hevesiniz yoksa zamanla onların da hevesi biter. Bu durumda sizi sadece attığınız imza ve alışkanlıklar bir arada tutar hale gelir.

O yüzden eğer eşinize çocuğunuza hevesle koşmuyorsanız. Onların istekleri için harcayacak enerjiniz kalmıyorsa o zaman ya aileyi ya da işi değiştirmeniz lazım.
0
zimbirik
(26.04.24)
İki ayrı insanız ve bunun farkındayız, birlikte yaşasak da ikimizin de bireysel bir hayatı daha var. Ortak yolu bulmanın da tek yolu konuşmak. Sizin örneğinizde ben yorgunsam ve gitmek istemiyorsam ve eşim gidilmesi gerektiğine inanıyorsa gidebilir, ilişkilerde her şeyi birlikte yapmak zorunda değiliz. Oturup konuşmak dışında bir yol pek yok, evlilik karşılıklı anlayış üzerine kurulu bence.
0
tuborg yesili
(26.04.24)
@zimbirik +1

Aile her zaman birinci sirada olmali.

Is guc bazen yogun olabilir, ancak ailenin onune gecmemeli.
0
adventchant
(27.04.24)
O dönemlerden geçmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki evde çocuğa bakmak yorucu bir iş günüyle eşdeğerdir, hatta ben işte olmayı kat be kat tercih ederdim. Çocuğunuz küçük anladığım kadarı ile bu durumda zaten hem anne hem de baba işbölümü çok önemli. Yanlış anlamıyorsam eşiniz siz işten geldiğinizde çocuğunuzla ilgilenin istiyor, o da bu arada arkadaşını hastanede ziyaret edecek. Bu durumda eşinize destek olmak durumundasınız. Eşinizin de kafayı ve bedeni toparlama gereksinimi var, biliyorsunuz değil mi?
Not: 20+ senedir mutlu evliliği + iki çocuğu olan ve çalışan bir kadın olarak söylüyorum bunu. Bitkin hissediyorsunuzdur mutlaka, doktora görünün, doping yapın kendinize ama mutlaka eşinize çocuk dışı nefes alma olanağı tanıyın, yoksa bir anda bütün evliliğiniz elinizde patlayıverir, "o (sadece) evde çocuk bakıyor" düşüncesi çok çok tehlikelidir.
0
SiyamkedisiZorro
(07.05.24)
(7)

Gaza gelip dil bilmeden italya'ya gitmek

dedeminhirkasi
Dostlar merhaba, acaba olur mu, dur Bi oteli ayarlayalım, aman uçak biletini de alalım vs derken vize de çıktı.Fakat eşimle benim İngilizcemiz sıfır yani bildiğiniz im Fine thanks bu kadar.Çok salaklık mi ediyoruz yoksa bu iş telefonla translate ile vs çözülür mu.Tavsiyeniz nedir.
Dostlar merhaba, acaba olur mu, dur Bi oteli ayarlayalım, aman uçak biletini de alalım vs derken vize de çıktı.
Fakat eşimle benim İngilizcemiz sıfır yani bildiğiniz im Fine thanks bu kadar.
Çok salaklık mi ediyoruz yoksa bu iş telefonla translate ile vs çözülür mu.
Tavsiyeniz nedir.
0
dedeminhirkasi
(25.04.24)
çözülür yaa niye çözülmesin. mobil internet işini hallet yeter, translate ile her şeyi yaparsın. sonuçta oraya insanlarla sosyalleşmeye değil, ülkeyi gezmeye gidiyorsunuz. neresine gitmeyi düşünüyorsunuz bu arada?
0
numlock
(25.04.24)
internet açtırıp, google translate ile Türkçeden İtalyancaya çevirin. Çeviriler son derece gelişti.

Gitmeden de çok lazım olacak 5-10 cümleyi, netten not alın. Fazlasıyla yeterli olur.


.
0
kartallar yuksek ucar
(25.04.24)
italya'daki tatili degilde pasaport kontrolunu dusunun bence. muhakkak orada ingilizce cok lazim olacak. onlar icin youtube'da falan pasaport polisi pratigi yapin.
0
buenosdias
(25.04.24)
@ buenosdias,
Hello, we turist, 3 day roma and 2 day floransa and 1 day venedik. To back county turkey. Flight ticket.

Valla direkt bu şekilde gidip konuscam. Bisey sorarsa cevap veremem çünkü
0
🌸dedeminhirkasi
(25.04.24)
bu tarz gezilerde ingilizcenizin olması tatile sadece ekstralar katar. örneğin vatikan'ı ya da uffizi'yi bir rehberden dinleyerek gezmek çok ekstra tatminler. ama ingilizcenizin olmaması tatilin güzelliğinden hiçbir şey götürmez. mükemmel bi macera sizi bekliyor, döndüğünüzde ne boşuna endişe etmişiz dil konusunda diyeceksiniz.

telefonunuzda aktif internetiz olsun. trene falan binerken, yer yön sokak tabelalarına bakarken, bir de sipariş verirken google translate fazlasıyla yeter. google maps'i da çok kullanacaksınız. bir de foursquare bu gezilerde hayat kurtarır, kullanmıyorsanız gitmeden mutlaka yükleyin.

memleketin güzelliğini gördükçe ağzınız açık gezeceksiniz zaten başka bir şeye ihtiyacınız yok. :) iyi tatiller şimdiden.
0
robin crusoe
(25.04.24)
anladim. o zaman internet icin airalo yukleyin gitmeden. bide seyahat planiniz icin bir dosya yapin. memur sordugunda al hepsi burda dersin.
0
buenosdias
(25.04.24)
Memurla da telefon üzerinden çeviri ile konuşabilirsiniz bence. Zaten bu dedikleriniz yeterli olur.
Otel rezervasyonu ve dönüş bileti yanınızda basılı olsun. Onu direk önüne koyarsınız.
Siz en pratik çeviri uygulaması araştırın yeter.
0
zimbirik
(25.04.24)
(6)

30 yaş üstü karşı cins eski arkadaşları çaya kahveye çağırmak

duyurukullanıcısı
30+ herkesin bir şekilde eşi, sevgili oluyor olmasa bile bir süre sonra oluyor. sevgililik veya evlenme sonrası karşı cins eski arkadaşınızı rahat rahat çaya, kahveye, öğle yemeğine, yeni bir yer denemesine çağırabiliyor musunuz?yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?
30+ herkesin bir şekilde eşi, sevgili oluyor olmasa bile bir süre sonra oluyor. sevgililik veya evlenme sonrası karşı cins eski arkadaşınızı rahat rahat çaya, kahveye, öğle yemeğine, yeni bir yer denemesine çağırabiliyor musunuz?

yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?
0
duyurukullanıcısı
(20.04.24)
Eşi ya da uzun süreli sevgilisi varsa davetimi çift olarak yapıyorum.
İş arkadaşı falan gibi düzenli görüştüğüm biriyse o zaman hani eşini de çağırabilirsin demeden plan yaparım ama yine karşı tarafa eşini de dahil etme özgürlüğünü vermiş olurum.

Eğer yalnız biriyse tabi ki yapıyorum plan. Ne olacak.
0
zimbirik
(20.04.24)
aramdaki iletişime bağlı. o kişiyle bire bir olarak yakın bir dostluğum, paylaşımlarım olmuşsa normal plan yapabilirim -o kişi de eşini/sevgilisini yanında getirmek isteyebilir bazen-. ne kadar yakın bir geçmişimiz olursa olsun çok da sık yapamam bunu ama arada bir belki. içimden gelmez yani. ancak o kadar da özel bir muhabbettim olmadıysa zaten çağırmam ama illa çağıracaksam da tek başına çağırmaya utanırdım herhalde.
0
semaforo de medianoche
(20.04.24)
Evlilik dinamikleri çok farklı, erkeğim, eşimi bir erkek arkadaşıyla dışarı göndermem, gurupça gidebilirler, kız kıza gidebilirler vs.

Sevgiliysen daha gevşek davranabilirsin duruma ve karaktere göre.
0
kimlanbu
(20.04.24)
Evli değilim fakat benim gözlemim de şu:

Evliliğin ilk yıllarının heyecanıyla kendini dışarıya kapayan, arkadaşlıklarını sonlandıran kişiler o insanları ve ortamları tekrar yerinde bulamıyor, bir yaştan sonra yeni arkadaşlıklar ve çevre kurmak da zor

Çiftler sosyal anlamda yanlız kalıyorlar ve birbirlerine sarmaya başlıyorlar
0
grimavi
(20.04.24)
Uzun süredir görüşmüyorsam bir anda çağıramam ama evli ya da sevgilisi olan arkadaşlarımla çay-kahve-içki içiyor. Öğle yemeğinde bir yerlere gidiyoruz. Aynı şekilde kocaları ile de aram iyi olduğu için arkadaşlarım olmadan buluştuklarım var tabii ki. Tamamen evlilik öncesi ilişkiye ve evlendikleri eşlerine bağlı bence.
0
nawar
(20.04.24)
sevgilileri ya da esleri bana uygun insanlarsa zaten onlari daha cok seviyor oluyorum flgkh o yüzden cift olarak cagiririm. gelmezlerse de ok. sevgililerinden hoslanmadiysam ikisine de mesafe koyarim cünkü tekli plan yapmam ve cift olarak da onlari hic cekemem.
0
robert bosch
(20.04.24)
(14)

Bu saat nasil

Kittie
https://www.swatch.com/tr-tr/trendy-lines-in-sienna-so28o703/SO28O703.htmlIlk defa boyle bi soru sordum.Kucukken babam arada dogum gunlerimde bana swatch saat alirdi.Saat tutkum yok ama bu acidan bi swatch sevgim var.Basit tasarimlari seviyorum.Kendime de bi sebepten bi hediye almak istiyorum. Bi ne
www.swatch.com

Ilk defa boyle bi soru sordum.
Kucukken babam arada dogum gunlerimde bana swatch saat alirdi.
Saat tutkum yok ama bu acidan bi swatch sevgim var.
Basit tasarimlari seviyorum.

Kendime de bi sebepten bi hediye almak istiyorum. Bi nevi odul olacak bana.
Bunu alayim mi?
30+ kadin icin komik mi sizce. Cocuksu mu?
Veya cok gosterisli bi renk mi?
0
Kittie
(19.04.24)
30+ için çocuksu.
0
adivar
(19.04.24)
ben de sade seviyorum, model iyi ama rengi farklı seçmeniz lazım.
0
candide
(19.04.24)
Böyle çocukça tasarımları severim, herkes sevmez tabi
0
grimavi
(19.04.24)
güzel saat alınır, komik ya da çocuksu değil, çok gösterişli de değil tam kıvamında bence.
0
gule gule
(19.04.24)
baya kötü :(
0
robert bosch
(19.04.24)
saatin kendisi de kötü renk de kötü. ucuz duruyor bir de.
0
elorelia
(19.04.24)
swatch severim ama bu dandik çocuk saati gibi duruyor.
0
sir gawain
(19.04.24)
Elorelia ve sir gawain: swatchun olayi o zaten cogu modelinde. Renge odaklanalim, renk oksa alicam :)
0
🌸Kittie
(19.04.24)
Bence de gayet tatlı. Seviyorum Swatch tasarımlarını, alınır
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.04.24)
turuncu, fosforlu yesil, civciv sarisi vs..bunlar iddiali renkler.
Serra Yılmaz kafasinda bir hatunsa takan olur.
Yoksa bir $eye kelebek konmus gibi de olabilir.
tikkat etmek lazimdir.
0
cooperr
(19.04.24)
Hocam bu çok kişisel bi karar. Kendinize güvenin. Hoşunuza gittiyse alın. Dış kapının dış mandalıyız biz. Neden burada dışarıdan görseniz tarzını beğenmeyeceğiniz insanlardan fikir alıyorsunuz. Belki de biz kısa kollu çizgili gömlek giyen, kösele ayakkabı giyen biriyiz. Gerçekten fikrimizi merak ediyor musun?

Benim fikrime gelirsek, Tarzı böyle olan insanlara bu tarz saatler çok yakışıyor. baya güzel saat, ben de alıp takardım bu rengi. Bence kotla ve beyaz renkli üstlerle falan baya güzel durur.
0
zimbirik
(19.04.24)
Swatch bence tam olarak böyle renklerle alınması gereken bir saat. Bu renk elbette her zaman her yerde kullanılmaz ama iş ortamınız elveriyorsa uygun giyimle bence gayet güzel kombine edilebilir. Hafta sonu ve tatiller için zaten harika bir renk.

Swatch az paraya güzel görünecek saatler üreten bir marka. Bu tip aykırı renkler Swatch ve benzeri markalara çok yakışıyor. bir Rolex ya da Omega alacak olsanız elbette böyle bir renk olmaz ama Swatch bu renklerin saati. Beğendiyseniz alın.
0
10551037
(19.04.24)
kadınsan soruya gerek bile yok. Kadınlar her şeyi kendilerinde hoş gösterebiliyorlar. Enerjik çocuk ruhlu kadın olursun ne olacak.

Ayrıca mesela Dan Brown romanlarındaki profesörün mickie mouse'lu saat takması gibi, alanında uzman vs. biri aşırı çocuksu veya saçma bişey yapınca da cool durabilir. Senin nasıl taşıdığına bağlı.

edit: titanic kemancısı güzel örneklerle gelmiş.
0
nhk ni youkosu
(19.04.24)
TV ya da bilişim sektöründe değilsen kötü bence.
0
nawar
(19.04.24)
(3)

Sağ kulağım duymuyor

nic cage
Hastayken uçağa binmem gerekti. Ust solunum yollarim, kulaklarim vs komple kapaliydi zaten bi de havada basinctan iyice bloke oldular, sag kulagim 2 saattir hic duymuyor. Duzelir dimi gecici bi seydir?
Hastayken uçağa binmem gerekti. Ust solunum yollarim, kulaklarim vs komple kapaliydi zaten bi de havada basinctan iyice bloke oldular, sag kulagim 2 saattir hic duymuyor. Duzelir dimi gecici bi seydir?
0
nic cage
(17.04.24)
bana da oldu sonra düzeldi.
cok sik olan bir durum. kendiliginden düzeliyor genelde ama %100 seninki de düzelecek demek degil.

bir daha böyle bir sey olursa ucak kalkarken ve inerken burnuna ikiser fis burun spreylerinden sik. doktor degilim ama ben öyle yapiyorum.
0
robert bosch
(17.04.24)
Düzelir. Bende epey ağrı da yapmıştı iniş esnasında. Geçmiş olsun.
0
pispinti
(17.04.24)
Sakız çiğnemek yardımcı olabilir
0
zimbirik
(17.04.24)
(5)

Belirli Üründe Sadece Nakit Kabul Eden Lokanta

praisebe
Merhaba dostlar. Öncelikle işin parasında değilim fakat esnafın tavrından ve uygulamasından ötürü bir şeylerin yanlış olduğunu ve bunun zararı ne olursa olsun cezasını çekmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda şikayeti nasıl ve nereye etmeliyim, bilmediğimden danışmak istedim. Olay Ankara'da bir ke
Merhaba dostlar. Öncelikle işin parasında değilim fakat esnafın tavrından ve uygulamasından ötürü bir şeylerin yanlış olduğunu ve bunun zararı ne olursa olsun cezasını çekmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda şikayeti nasıl ve nereye etmeliyim, bilmediğimden danışmak istedim.

Olay Ankara'da bir kebapçı lokantada geçiyor. Lokantanın menüde bulunmayan (bunu bilmiyordum), sadece camında asılı ve oldukça ekonomik bir menüsü var. Kağıtta sadece nakit kabul ettiği yazıyormuş bu üründe fakat ben buna hiç dikkat etmedim çünkü o zamana dek ödemeyi patron yapıyordu. Cebimde sodexo, ticket ve kredi kartıyla girip yemeği yedim. Sıra ödemeye gelince yemek kartıyla ödemek istediğimi belirttim ve sadece nakit dedi. Kapıdaki sodexo logosunu söylediğimde yediğim menünün sadece nakit olarak satıldığı, kapıda bunun da yazdığını söyledi. Kredi kartıyla ödemek istedim, onu da kabul etmedi. Dedim ki, normal menüden bir yemek seç, onu yemişim gibi yemek kartından fazlasıyla çek. İnatla kabul etmedi. En son iban alıyordum ama vergi kaçırdığından şüphelendiğimden yemeğin parasını göndermeyecektim, bunu çakmış olmalı ki kredi kartıyla ödemeyi kabul edip yemeğin üzerine 20 TL ekleyerek kredi kartından çekti. Tavrı da sanki ben orada paramla yemek yememişim de bedavaya yemek yemişim gibi çirkinceydi.

Bu esnaf hakkında nereye nasıl bir şikayette bulunabilirim? Bu olaylar şikayet için yeterli mi? Bilirkişilerden cevap bekliyorum, teşekkürler.
0
praisebe
(17.04.24)
Restoran kendi çağınca müşterisi için vergisiz ucuz menü çıkartmış. Her şey için vergi vermesi demek o menünün o restorandan kalkması ve sadece pahalı yemeklerin kalması demek. Yaptığı şey doğru demiyorum. Yasa dışı bir iş yapıyor. Ama durumu gerçekçi değerlendirelim. Sen o ucuz yemeği restoran vermesi gereken tüm vergileri vermediği için bulabildin.
Restoranlar bu tip yasal olmayan durumlara giriyor maalesef. Vermek zorunda oldukları tüm vergileri verseneler ve bunu fiyatlarına yansıtsalar o zaman şuan dışardan yiyebilen bir grup insanın dışarıdan yemeye parası yetmeyecek bu da bir gerçek.

Sen bu restoranı şikayet edersen o ucuz menüye ihtiyacı olan müşterileri baltalamış olacaksın, restoranı değil.
0
zimbirik
(17.04.24)
nakit satışlarda fiş veriyorsa problem değil ama diğerödeme türleri de varsa ben kabul etmiyorum diyemez. kredi kartı ile sigara satmayan yerleri il ve ilçe zabıtasına şikayet ediyorduk bu işletmeyi de o şekilde şikayet edebilirsiniz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(17.04.24)
Kredi kartı kullanımının işletmeye yükleyeceği maliyeti ortadan kaldırıp ucuz yemek menüsü yapmış. İnsani bir davranış. Dışarıya da yazmış,

Ayrıca vergi kaçırıyordur, ona bir şey diyemem ama böyle yapıyor olması vergi kaçırdığını göstermez.

Haksız olduğunuzu düşünüyorum.

Birçok internet mağazasında kredi kartına ayrı fiyat havale/EFT'ye ayrı fiyat uygulanıyor. Bir örneği aşağıda. Şimdi bunlar vergi mi kaçırmış oluyor, suç mu işlemiş oluyor?

www.nadirgold.com
0
Mirket
(17.04.24)
@Mirket birçok internet mağazası dediğin kayıtlı satış yapıyor. Bu adamlar bütün gün deli gibi kâr yapıp sıfır vergi ödüyor. Kredi kartı kabul etmeyen adam fiş mi verir, bu kadar saf olmayın. Bunun gibi dolu yer var. Kliniğe gidiyorsun ibana at diyor, çiçekçiye gidiyorsun ibana at. Kimse vergi vermiyor, fakat fiyatlar vergili. Vergi düştükleri yok, hepsi hormonlu fiyat. Devlet bunların peşine düşmeli esas. Her yük garibanın sırtında.
0
adivar
(17.04.24)
ben böyle durumlarda ödediğim ücrete bakıyorum, eğer benzerlerinden daha hesaplıysa ve işletme bana bunu nakit ödeme alması sayesinde sağlıyorsa, bu da vatandaşa hizmettir. Vergi vermekten daha az değerli değildir bana göre. Yüzlerce insan hesaplı bir fiyata yemek yiyor. Ha eğer nakit ödemeye zorluyorsa ve halihazırda diğer kredi kartıyla ödeme alan yerlerle aynı fiyatsa ya da daha yüksekse, ödemediği vergiyi benden almaya çalışıyorsa, bu durumda adil görmem. Gidip şikayet etmem, fakat bir daha alışveriş yapmam oradan.
0
tejeve
(17.04.24)
(6)

Dük süpürge önerebilir misiniz?

santimantal
Kablolu süpürgem var ama süpürürken beni yorduğu için temizlik yapmak istemiyorum ya da erteliyorum.Bu yüzden dikey süpürge almaya karar verdim. Belki böylece üşenmeden her gün temizlik yapabilirim.Süpürgenin emiş gücü yüksek olmalı. Ama kablolu süpürgeye oranla ne kadar yüksek oluyordur bilemiyorum
Kablolu süpürgem var ama süpürürken beni yorduğu için temizlik yapmak istemiyorum ya da erteliyorum.

Bu yüzden dikey süpürge almaya karar verdim. Belki böylece üşenmeden her gün temizlik yapabilirim.

Süpürgenin emiş gücü yüksek olmalı. Ama kablolu süpürgeye oranla ne kadar yüksek oluyordur bilemiyorum. Bu konuda bilginiz var mı?

Marka ve model önerebilir misiniz?
0
santimantal
(16.04.24)
Hocam birazdan 10 kişi dyson, bir kişi de philips yazacak sana. Ama ben soruda şunu anlamadım: Kablolu süpürge istemeyip dikey süpürge isterken aslında şarjlı dikey süpürge mi istiyorsun? Yoksa kablolu dikey de olur mu?
0
prole
(16.04.24)
Hocam üşenmeden her gün temizlik yapmanın gerekliliği üzerine düşünün ve günlük hayatımızdaki mikropların bize ne kadar faydalı olduğu üzerine okuma yapın bence.
Her gün temizlik yapmak diye bir gereklilik yok.
Ev ahalisinin çalıştığı onca hanede 2 haftada bir yarım yamalak yapılıyor temizlik.
Çocuklar çamur içinde büyüyünce sağlıklı oluyorlar falan.
Ben miele in normal kablolu süpürgesini kullanıyorum. Ama hareketi o kadar kolay ki yerde, hiç zorluk olmuyor temizlik. Onu da düşünebilirsin. Bataryalı dikey süpürgelerin bataryaları çok uzun gitmiyor diyorlar.
0
zimbirik
(16.04.24)
grundig aldık anneme daha yeni diyip çekileyim.
0
baldan kaymak
(17.04.24)
greenote gsc50 veya gsc60, amazon üzerinden yurtdışından alabilirsiniz. ben 1 haftadır kullanıyorum. çok hafif, kullanımı çok rahat ve günlük temizlik için gayet yeterli. fiyatı 4000 tl civarı. dyson vb markalara 20 bin lira vermek istemedim.
Yurtdışından satmak için birkaç tane getiren arkadaşım var, videosunu inceleyin düşünürseniz yardımcı olurum.
0
mustafakesekci
(17.04.24)
dyson derler dysonun bataryası bitince yenisi 5 bin tl.
ortalama bir marka alıp bataryası ucuz olursa daha mantıklı.

dünya batarya işini çözene kadar kralını da alsan bir gün o batarya bitecek. dikey süpürgede ağırlık önemli ağır bir şey alıpta zorlanmakta var, çekiş gücü düşük alıp çekmemeside var.
0
mikahakkinen
(17.04.24)
Bütçeniz varsa bütçenize göre Dyson v15 veya v8 öneririm.
Dyson alıp da memnun olmayan insan hiç görmedim. Beğenmeyenlerin hepsi kullanmayanlar. Belki istisnası vardır diyeceğim ama yoktur.

Kablosuz süpürge gerçekten temizlik yapmaya başlamak için çok yardımcı oluyor. Hangi marka olduğu çok önemli değil. Her gün temizlik hedefiniz bana fazla geldi. Her gün değilse de aklınıza geldiğinde hemen süpürmeye başlayabilirsiniz.
0
michael_knight
(17.04.24)
(19)

Hayatınızdaki en mutlu anların kaçı sporla ilgili?

nundu
Öyle çok aşırı fanatik, futbol/basketbol vs ile yatıp kalkan holigan biri değilim, ama şimdi hayatımdaki en mutlu 10 an listesi yapsam aklıma gelen örneklerden minimum 3-4 tanesi spor dünyasından olaylar. Yani öyle mutsuz bir hayatım da yok ya da çok boş beleş de yaşamadım şimdiye kadar neyse ki ama
Öyle çok aşırı fanatik, futbol/basketbol vs ile yatıp kalkan holigan biri değilim, ama şimdi hayatımdaki en mutlu 10 an listesi yapsam aklıma gelen örneklerden minimum 3-4 tanesi spor dünyasından olaylar. Yani öyle mutsuz bir hayatım da yok ya da çok boş beleş de yaşamadım şimdiye kadar neyse ki ama hayatta yaşadığımız olaylar anlık mutluluktan ziyade süreç gibi olduğu için "en mutlu an" kategorisine girecek spesifik olayların sayısı o kadar fazla değil gibi.

Bununla ilgili meşhur bir alıntı da vardı, Nick Hornby diye aklımda kalmış ama futbol kitapları yazan başka birine de ait olabilir, işimde gücümde çocuk sahibi adamım ama hayatımın en mutlu anlarının çoğunda futbol var gibi bir sözdü.

O yüzden mesela futbol vs takip etmeyen, spor dünyasına uzak kişiler için bunun yerini dolduracak bir şey var mı diye merak ediyorum bi yandan da. Messi'nin 2022 dünya kupası şampiyonluğu mesela hayatta en çok mutlu hissettiğim iki üç andan biri net olarak benim. Hele bi Arjantinli için falan tahayyül edemiyorum. O yılların birikmişliğini atan anlık mutluluk hali biraz zor yakalanacak bi şey gibi geliyor ki zaten futbolu futbol yapan da bu tabii.
0
nundu
(16.04.24)
Sayılır mı bilmiyorum ama yoga yapıyorum, burgularda çok iyiymişim hocam söyledi. Çok iyi düzeyde esneğim. Hatta bunu geliştirmeye çalışıyorum.
0
rock n roll
(16.04.24)
Futbolseverlik ayrı bir olay. Bence ayrıca incelenmesi gereken bir olgu. Başlığı spor ve mutluluk üzerine açmışsın. 14 yaşımda Tae Kwon-Do yla başladım spora, hayatımın hiçbir evresi sporsuz geçmedi ve bana aşırı mutluluk vermiştir.

Sen spor severlik deyip Arjantini de işin içine katıp milli duygularla bezemişsin ama iki tane Tae Kwon-Do cu ya da halterci Dünya Şampiyonu kızımızın ismini say desem sayamayacağını tahmin ediyorum.

Dediğim gibi Futbol seyri severlik ayrı bir olgu. Futbol hakemlik eğitimim de var, lisans almadım gerçi. Ayrıca Beşiktaşlıyım derim de şu an kalecisi kim bilmem. 20 yaşımdan sonra Hiçbir maçın 90 dakikasını baştan sona seyretmedim. Asla da hayatımda bir mutsuzluk ya da eksiklik hissetmedim.
0
Mirket
(16.04.24)
eğer sporu kendim yapmıyorsam, hayatımdaki en mutlu anlarım listesine almak aklıma bile gelmez.
0
co2s2
(16.04.24)
başlığı spor diye açmamın nedeni, oraya futbol yazarsam basketbol, tenis, voleybol sevenleri dışlama durumu. Mesela geçen yaz voleybol avrupa şampiyonluğumuz da benim top 50'ye girer. Nadal'ın kazandığı son Avustralya açık yine girer, basketbolda 2010 dünya şampiyonası sırbistan maçını da yazarım. Bunlar beni inanılmaz mutlu eden anlardı. Olimpiyatları her sene düzenli takip ederim ama olimpiyatlarda aldığım keyif, bu anlık mutluluk peakleri gibi değil. O kadar benimsediğim olimpik sporcu hatırlamıyorum.

Ezberden birkaç tekvandocu sayabilirim, dünya şampiyonu halterci kızımızı haberlerde gördüm ama ismi aklımda değil ama bunun soruyla ne alakası var çözemedim. İkisi de aşırı ilgili olduğum sporlar değil, ben tüm sporlarla çok ilgiliyim iddiasında bulunmadım. Ama mesela 1988 olimpiyatlarında hayatta olsam belki naim'in şampiyonluğuna da bu kadar sevinecektim ya da muhammed ali'nin dövüşlerine yaşım yetse o da bu listeye girecekti.
0
🌸nundu
(16.04.24)
Mutlu hissettiğim anlarin hepsinde olaylarin oznesi benim, aktif bir roldeyim ve ekran karsisinda degilim.

Herhangi bir sey izledigim herhangi bir an benim icin cok mutlu kategorisine kolay kolay giremez. Mac izlemek gibi aslinda benim bir sey yapmadigim, sadece izleyicisi oldugum bir an bana o tatmini saglamaz, saglamiyor. Benim hayatta daha buyuk mutluluklarim tatminlerim var.

Hayatinda futbol olmayanlar senin yasadigin bu hissin yerine bir sey koyma geregi duymuyor olabilir. Cunku bir seyi izlerken olaylara gostedigin pasif sevinc aslinda insan hayatinda cok buyuk bir yere sahip degil, izledigin bi filmi sevmek gibi.
Kendimle alakali mutlu oldugum onca sey var. Izledigim bir seyden mutlu olmak bunlarin en kucugu. Spor yapmak bunlardan biri. Ama izlemek degil.
0
zimbirik
(16.04.24)
ne kadar mutluluğum varsa hepsinde galatasaray’m var.
0
baldan kaymak
(16.04.24)
iki ama ikisini de cocukluguma bagliyorum, bugun olsa etkilemez yani.

1- raikkonen'in f1 sampiyonlugu, sandalyeden araba vites tabaktan direksiyonla tum sezon her yaris 70 tur beraber suruyordum. 12 yas.

2- ilhan mansiz'in altin golu, 7 yas.
0
gule gule
(16.04.24)
2008 ya da 2009'da sanirim 3-2 biten efsanevi türkiye cek cumhuriyeti futbol maci haric hicbiri :) o da 14 yasinda falan oldugum icin o zaman.

linki buldum
www.youtube.com

insanin fatih terim fonuna giresi geliyor. cidden güzel macmis. 3-2 öne gectigimizde volkan in rakibi ittirip kirmizi kart almasi ise tam bizlik olmus.
0
robert bosch
(16.04.24)
%70'i. galatasaray ve milli takim.
0
buenosdias
(16.04.24)
Amator olarak Muaythai ve boks kasiyordum. Bi gun bi uyusturucu saticisi bana saldirdi ve adami dovmustum. Arkasina bakmadan kacmisti o gun insanlar beni tebrik etmisti fena mutlu oldum
0
Zetnikov
(16.04.24)
10' da 3-4 fln vardır heralde - ki ben anlık mutluluklardansa biraz daha sürekliliği olan huzurlu olma duygudurumunu daha çok tercih ediyorum.

Fenerbahçe Euroleague şampiyonluğu ilk aklıma gelen.


Sporla ilgili en mutlu olduğum anların da çoğunda Fenerbahçe basketbol takımı var.
0
kumandanim
(16.04.24)
neredeyse hepsi.

ben spor aşığı bir adamım ama fanatik değilim, kültürel açıdan çok kıymetli bulduğum bir olgu spor. aynen senin dediğin gibi, arjantin şampiyon olduğunda yaşanan o mutluluk bambaşka bir şey. yahut şampiyonlar ligi maçlarının olduğu günün sabahında uyanmak ve milyonlarca insanla o aynı kıpırtıyı hissetmek, dünya kupası'na üç gün kalmışken nijerya'dan tut polonya'ya kadar onlarca ülkede çocukların aynı heyecanı yaşadığını bilmek... bu çok ucuz (hatta ücretsiz) ama yine de inanılmaz güzel bir deneyim.

benim için çocukken de böyleydi bu. babam pek eve uğramazdı, star tv'de sabri ugan'ın sesiyle şampiyonlar ligi maçlarını anamın dizinin dibinde, battaniyeye sarınıp izlerdim. saf mutluluktu resmen. lech poznan'ın şov yaptığı dönem, 2011-12 olması lazım, kar altında oynanan bi maç vardı, sanırım salzburg maçıydı. o zaman polonyalı bi kız arkadaşım vardı poznanlı, ben FM'deki kariyerlerimden dolayı lech'i zaten çok seviyordum. o maçın oynandığı akşam bizim orada da kar yağıyordu. totomu sobaya verip bilgisayardan izlemiştim.

keza altı yıl kadar önce çok alakasız bi şekilde pazar günü öğleden sonra izlediğim bi holstein kiel maçı vardı almanya 2. liginde. patates kızartması ve sosis almıştım marketten. saat öğleden sonra 2-3 gibi. keyfim yerinde. kiel'in stadyumu kutu gibi minicik çok sevimli zaten, izlerken bile huzur doluyor insan. böyle hani her şey tam denk gelir de çok iyi hissedersin ya, transa geçmiş gibi keyifli ve saf bi 90 dakikaydı benim için.

yani anlayacağın işin içinde illa "kazanma" olmasına bile gerek yok ya. f1'de 2021 sezonunun son turu olsun, arjantin'in dünya kupası şampiyonluğu olsun, kura çekimleri olsun, akşamüstü dışarıda tatlı tatlı hafif bi esinti varken oturup dünya kupası maçı izlemek olsun... kendi hayatıma, hayatımdaki insanlara, şahsi başarılarıma yönelik beş tane mutluluğa karşılık sporla ilişkili 55 tane vardır herhalde.

artık tabii pek imkan olmuyor ama nhl play-off'larında gece boyu buz hokeyi izleyip sabah 6'da periyot arasında doğan güneşi izleyip cuvaret içmek, maç bitiminde yatağa uykulu ve mutlu girip AYU GİBİ uyumak...

ben spor tutkum olmasa yüzde yüz balici filan olur ve çok erken ölürdüm ya.
0
mark greg sputnik
(16.04.24)
Sıfır (0). Takım tutmuyorum, hiçbir sporu özellikle takip etmiyorum. Kendim de spor namına fitness ve yürüyüş/koşu yapıyorum, yaparken iyi hissediyorum ama sıralamaya girmez :D
0
akhenaten
(16.04.24)
Kendimi desteklemek için bir cevap daha yazmak istemezdim ama şimdi aklıma geldi,

Hayatımızda bir mutluluk ölçüm cihazı olmadığı için iki an arasındaki mutluluk kıyasını yapmak zor ama biri sana en mutlu olduğun 10 anı sorarsa aklına çok spesifik şeyler gelir üniversite sınavı kazanmak, sevdiğin kişiyle önemli bir an, çocuk sahibi olmak vs vs. Ama bunlarla beraber izlediğin bir maç ya da bir yarış da gelir çünkü paylaşılmış bir mutluluk o durum. Yani üniversite sınavını kazanman bireysel, hadi en fazla 15 kişiyle paylaşabileceğin bir mutluluk ama takımının şampiyon olmasını milyonlarca kişiyle paylaşıyosun. Yani ailemle, arkadaşlarımla, sevgilimle geçirdigim ve çok mutlu olduğum günler var, eğitim hayatımda ya da iş hayatımda başarılı olup mutlu olduğum zamanlar var ama çok spesifik olanlar hariç bunlar genel hayat mutluluğuna katkısı var ama 10 sene önceki bir arkadaş buluşmasında da çok mutluydum be demek zor yani. Ama Beşiktaş'ın 2021 şampiyonluğunda Göztepe maçında Ghezzal'ın attığı penaltı golü, 2002'de İlhan Mansız'ın altın golü gibi anlar beynimde capcanlı duruyor. O an yaşadığım mutluluklar minimum bir senelik bekleyişin anlık coşkusu olduğu için de çok etkili hisler oluşturuyor.

Mesela Bayer Leverkusen taraftarlarına sorsan hayatındaki en mutlu gün ne diye, futbolla yatıp kalkmayan standart bir taraftar bile dünkü şampiyonluklarını ilk 5'e koyar. Ömürlük bir bekleyiş ve muhteşem bir şampiyonluk kazandılar, bunun "Pehh futbol işte" diye küçümsenmesi yanlış geliyor.
0
🌸nundu
(16.04.24)
yazdığını görünce yine yanıtlayayım istedim.

kesinlikle katılıyorum. futbol peh işte diyen kimse uzaklaşıyorum. golfle ilgilensen ilgisini çeker çünkü. futbolu basit buluyor. ben onunla deşarj oluyorsam benim için o dur. küçümseyenlerin yüzüne laf etmiyordum önceden, artık öyle bir laf ediyorum ki bir daha karşılaşmayalım bile.

ayrıca biz kimiz ki yüzyıllardır milletlerce uluslarası branşta kabul gören bir spor türünü yargılayacağız bakışı yok. voleybolu da ben sevmiyorum ama pehh voli demiyorum. karşısındakine saygı duymayan insan, düşmanımın çöpüne bile layık değil.

benim için önemliler:
11.12.13 juventus galibiyeti
12.05.12 şükrü saraçoğlu şampiyonluğu
mauro icardi’nin takıma katılması
bayern münih ile süper 3 lü kupa yılı

üzüntülerde de var:
ulu johan elmander in çok geç transferi
0
baldan kaymak
(16.04.24)
Verilen cevapların benim yazdıklarımla ilgisi var galiba şeklinde bir alınma oldu bende. Onun için cevap vereyim dedim.

Ben sporseverlik deyince akla 'futbol seyretme severliği'nin gelmesi konusuna takıldım ve onu dile getirdim sadece.
Daha önceki cevabımda da söylediğim gibi ben kendimi bir sporsever olarak nitelendiriyorum ama yönetmek ya da yönetimine katkıda bulunmak zorunda kaldığım birkaç maç dışında hiçbir maçı 90 dakika boyunca seyretmedim.

Bana küçük ya da kötü gelmiyor. Ben bu olaydan bir zevk almıyorum. Zevk alana da söyleyebileceğim olumsuz bir söz yok. Haddim değil.

İlaveten golf de oynadım ve zevk aldığımı söyleyemem. Onu da sevmem yani. Tenis desen seyretmeyi severim bak. Ama o da baştan sona değil.

Yani sporseverliğin ayrı, Futbol seyretme severliğin ayrı şeyler olduğunu düşünüyorum. Bu benim düşüncem. Herkes istediğini düşünebilir ve hiçbirini küçümsemem. Hepsine saygım sonsuz.
0
Mirket
(16.04.24)
Hayatımın en mutlu hissettiğim günü; 17 Mayıs 2000.

İleride çocuğum olursa sadece onun hissi geçebilir.
0
jonas
(16.04.24)
Resmen şaşkınlıkla okudum bu duyuruyu.

Ömrüm boyunca oturup düşünsem insanların spordan dolayı mutlu olabileceği aklımın ucundan geçmezdi. Hele ki ilk sıralara eklenmesi filan. Olayların öznesi bile değilken sadece dışarıdan izlerken hem de.

Bir süre buna şaşırmaya devam edeceğim. Nası ya nasıııı?
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.04.24)
@gradient ‘e bir yanıt yazacağım :)

toplumun gerçek anlamda parçası olmak demek bence ait olduğun yada iz bulduğun parçayı taşıyan yada temsil eden bir başkasının başarısıyla mutlu olmaktan geçiyor.

ben merkezcilikten uzak birlikte bir paydada keyif alıyorsun.

şöyle düşünelim şampiyonlar ligi final yada dünya kupası final maçı. 11-11 toplam 22 oyuncu olacak sahada.

hiç konuşulmasa izlenmese herkes evinde maçtan bir haber. ama konuşuyoruz buluşuyoruz kafeye gidiyoruz. 22 kişi kadar sporcu değiliz ama bir şekilde parçası olup sohbet aracı haline getiriyoruz. kaybedene takılıyoruz falan.

ee dalga geçme seviyen ve yüzünü güldürme seviyesi de yüksek ise al sana anı :)

ilk sıralara gelme olayına gelince daha mutlu olaylar yaşanmadığı içindir. şahsen çocuğum olsa onu birinci sıraya koyardı gönlüm.

bu bence daha çok seni sen yapan, keyif aldığın şeylerin etkisi ile ilgili. eğlenceli bir noktaya güzel bir bakış açısıydı, yazmak istedim. konuşurum bile bu konuyu. çok değişik şeyler çıkabilir bence içerisinden. :)
0
baldan kaymak
(18.04.24)
(9)

H. Türkoglu'nun TR'ye dönmesi

Yourcousinmarvinberry
US'de kalsa yedi sülalesini cennette yasatacak adamlar neden bunun yerine tr'ye dönerler ki ?Motivasyonlarinin kaynagi nedir ? Sirf merakimdan soruyorum.
US'de kalsa yedi sülalesini cennette yasatacak adamlar neden bunun yerine tr'ye dönerler ki ?

Motivasyonlarinin kaynagi nedir ? Sirf merakimdan soruyorum.
0
Yourcousinmarvinberry
(10.04.24)
Hidayet emekli olana kadar ABD'de oynayip para kazandi zaten. Basketbolu biraktiktan sonra ABD'de kalmasinin espirisi ne ki? AKP'ye yakin oldugu icin Turkiye'ye donusunde kendine federasyon baskanligi verildi. Bu da bir dunya ekstra para ve prestij demek. Daha ne olacak?

"US'de yedi sülalesini cennette yasatacak adamlar" - sanki Turkiye'de Ankara Sincan'da yasiyor gibi yazmissin.
0
hot potato
(10.04.24)
makam, mevkii yeterli degil mi? Hali hazirda saray danismani, basketbol federasyon baskani. Bir de Tr, parasi olan kisi icin cennet
0
speedy
(10.04.24)
yukarıdaki arkadaslar yeteri kadar bilgi vermişler zaten ama yazmadan edemedim.

abdde yaşasa ne yapacaktı ki? sıkıntıdan patlardı. türkiyedeki statüsü, forsu ve çevresi orada olmazdı ki. ayrıca türkiye parası ve statüsü olan birisi için abdden çok daha yaşanabilir bir ülke.
0
benarrivo
(10.04.24)
türkiye mis gibi memleket. istanbul'da boğaz'ı gören güzel bir ev al, yazları için de bodrum civarında bir yazlık yaptır iyi bir mimarlık şirketiyle çalışıp. şöyle temiz güzel bir de tekne aldın mı, ege senin akdeniz benim gez. böyle güzel memleket mi var? tr'deki koylar çok nadide çok güzel. bu mantıkla bakarsan her sene gelen bill gates, jeff bezos niye geliyor olabilir?
0
avatar is back
(10.04.24)
Hidayet abd'de kalsa ne yapacak? Çok afedersin de o kadar basketci varken hidayet ne yapacak?
Ama burada reyizi ile beraber mis gibi yiyor paralari.
0
logisticsmanager
(10.04.24)
Abd'de yapacağını yaptı. Abd emekli adama göre değil, sürekli çalışman lazım.
Türkiye'ye gelip siyasi kariyer yaptı. İktidara yakınlığı ile kazandıkları abd'den fazladır.

Abd'de olsa gereksiz yere vergi ödeyip cepten yiyecekti. Stagnasyona girmek yerine yeni başlangıç yaptı
0
ferenc
(11.04.24)
Abd'de yapacağını yaptı. Abd emekli adama göre değil, sürekli çalışman lazım.
Türkiye'ye gelip siyasi kariyer yaptı. İktidara yakınlığı ile kazandıkları abd'den fazladır.

Abd'de olsa gereksiz yere vergi ödeyip cepten yiyecekti. Stagnasyona girmek yerine yeni başlangıç yaptı
0
ferenc
(11.04.24)
Yabancıların çalıştığı bir yerde çalışıyorum. Sanırım ne olduğun değil kimle paylaştığın çok önemli. Para mutluluk getirmiyor. Asgari ücretten bahsetmiyorum tabii ki :)
0
EXXE01
(11.04.24)
Turkiyede kendi fanusunda yasiyorsan, ekonomik problemlerin yoksa, cocuklarina da iyi egitim alacaklari, iyi insanlar taniyacaklari bir fanus olusturabileceksen o zaman baska ulkede gocmen olmanin anlami yok.

Dogdugun buyudugun kulturu terkedip gitmek oyle kolay degil. Insan hep bi geri donmenin pesinde oluyor. Tas yerinde agirdir.
0
zimbirik
(11.04.24)
(14)

Türkiye en fazla cinsel partneri olan ülke çıkmış

peki madem
Aşağıdaki çalışmaya göre ortalama 14.5 partnerimiz varmış her birimizin:https://worldpopulationreview.com/country-rankings/average-number-of-sexual-partners-by-countryBana biraz mübalağa var gibi geliyor siz ne dersiniz?
Aşağıdaki çalışmaya göre ortalama 14.5 partnerimiz varmış her birimizin:

worldpopulationreview.com

Bana biraz mübalağa var gibi geliyor siz ne dersiniz?
0
peki madem
(08.04.24)
Biraz abartı var gibi ama düşününce tek kriteri nefes alsın yeter olan kişileri de baz alırsak normal gibi.
0
rock n roll
(08.04.24)
Bence doğru, çok fazla kişiyle birlikte olmayı marifet sananlar olduğu için normal. Doğru olmasa HPV bu kadar yüksek olmazdı.
0
Kahvedesu
(08.04.24)
bence de dogru. bizim insanımızın bitmek bilmeyen cinsel açlıgı sebebiyle bu böyle. kadını da erkegi de bunu marifet sanıyor
0
limonlu eksi
(08.04.24)
Kerhaneci dayilar yukseltmistir. Ukrayna'ya otobus kaldiran, Tayland'da bayi toplantilari yapan milletiz sonucta.
0
freedonia
(08.04.24)
Kafam karisti, diger ulkeler ons'leri saymiyor sanirim, rakamlar epey dusuk geldi bana
0
speedy
(08.04.24)
Bir seyler atlanmis ya da yanlis anlasilmis olabilir.
13 tane cinseli birak normal duygusal iliski yasamis insan sayisi bile cok az.
Ben beyaz yakali muhendis olarak cevremde boyle insanlara hic denk gelmedim. Gayler haric. Onlar cok aktif.
0
zimbirik
(08.04.24)
Zimbirik +1
Çok afedersin ama ülkenin büyük bölümü ilk gördüğü ile evleniyor, beşik kertiliyor, başlık parası ile veriliyor vs vs. Yani bu datanin nasıl toplandigina bakmak lazım. Ben guvenemedim.
0
logisticsmanager
(08.04.24)
Ben bi kaynak taraması yaptim da verilen link uzerinden. Asıl araştırmaya kadar uzanmıyor, bi tane blog sitesinde bahsedilen bir araştırma kaynak gosterilmis. Araştırmasının ismi, yapan kurum, link falan hiç bi şey yok.
Yani tırt.
0
zimbirik
(08.04.24)
Logisticsmanager, en son ne zaman Tr'ye geldin? Kadın gruplarında bile HPVli çok kişi duyuyorum.
0
Kahvedesu
(08.04.24)
Bana da sayı biraz abartı geldi, partner ortalaması oldukça yüksek insanlar var ancak bir yandan da çok düşük insanlar var, ben bu ortalamaya ulaşabileceğimize inanmıyorum açıkçası.
İnsanımızda bu bir gurur meselesi olduğundan oldukça abartılı cevaplar alınmış olabilir er kişilerden.
0
yagmurlu bir gun
(08.04.24)
@kahvedesu
Hpv dediğimiz şey siğil. Oldukça bulaşıcı, o kadar bulaşıcı ki bir otelde yıkanmamış bir havluya denk gelsen bile hpv kapabiliyorsun kullanılmış havludan,
Epilasyon merkezleri, hamamlar, havuzlar, ıslak alanlar hep riskli yerler.
Ayrıca tek eşli, ve sadece bir kişi ile beraber olmuş kadınlarda bile yaygınlığı çok fazla. Çünkü erkeklerin taşıyıp taşımadığı kolay kolay anlaşılmıyor.
Şu hpv ye hiv muamelesi yapmayın. Kadınların çoook büyük kısmı hayatında en az bir kere hpv olup iyileşiyor. Bu böyle aids gibi falan bi hastalık değil.
Ayrıca türkiyede genital siğilin görülme oranı amerikaya göre düşük çünkü orada her kadın hayatında siğil kapıyor bir dönem. Cinsel hayatları türklere göre çok daha aktif olduğu için herkes kapıyor, iyileşiyor etc.

Bu konunun bu kadar ciddiye alınmasının nedeni riskli türlerinin kanserle bire bir ilişkili olması.
Ama aşı da olsan risksiz türleri yayılmaya devam edecek .
Bu gözünde arpacık çıkması, dudağında uçuk çıkması gibi bi şey. Hpvli kadınların az olmaması herkesin çatır çatır seviştiği anlamına gelmiyor yani.
0
zimbirik
(08.04.24)
bir vurup üç saymışlardır.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.04.24)
dogru olma ihtimali var.

@speedy'nin soyledigi gibi tek gecelik iliskileri saymiyor olabilir diger ulkeler, dusuk geldi o kisim.
0
gule gule
(08.04.24)
zimbirik, havludan ondan bundan kapmadılar, sevgililerinden kaptılar.

Bir kız arkadaşım hpvli, buna rağmen partneri korunmasız birlikte oluyor, sonra da başkalarıyla yatıyor.
0
Kahvedesu
(08.04.24)
(6)

Uçağa alınmamak

nivoandmira
SunExpress uçuşuma 30 dk kala havaalanındaydım. checkin işlemini yoldayken yapmaya çalıştım uygulama hata veriyordu. Görevli uçuşa 45 dk kala checkin sistemlerinin kapandığını uçağa alınmayacağımı ve vergi iadesi yapılabileceğini söyledi. Bir sonraki sefere aktarım yapılmasını istedim o da olmadıBe
SunExpress uçuşuma 30 dk kala havaalanındaydım. checkin işlemini yoldayken yapmaya çalıştım uygulama hata veriyordu. Görevli uçuşa 45 dk kala checkin sistemlerinin kapandığını uçağa alınmayacağımı ve vergi iadesi yapılabileceğini söyledi. Bir sonraki sefere aktarım yapılmasını istedim o da olmadı
Benim bu tarz durumlarda ne yapmam gerekiyordu? Muhtemelen uçak full dolu gitti fazladan bilet satışı yaptılar bende ortada kaldım
0
nivoandmira
(07.04.24)
Ne yazık ki yapabileceğiniz birşey yok. Online check-in yapabilseydiniz 20 dk. kalaya kadar uçağa binebilirdiniz, ama yapamadığınız için yapacak birşey kalmamış.
0
tss
(07.04.24)
Fazladan bilet yuzunden oldugunu sanmiyorum. Oyle olsa soylerlerdi. Bu gizledikleri bi durum falan degil zaten.
Yapmaniz gerekenleri yapmamissiniz, ucaga girememissiniz bu kadar net.
Boyle durumlarda yapacaginiz bir sey yok. Bir sonraki sefere yapmaniz gerekenleri dogru zamanda tamamlarsaniz ucaga girebilirsiniz.
0
zimbirik
(07.04.24)
Zimbirik+1

Sunexpress kullanım koşulları konuyu aşağıdaki gibi açıklamış:

Tarafınıza uçuşla ilgili olarak hazır bulunmanız için başka bir zaman bildirilmediyse yurt dışı uçuşlarında uçuş saatinden en az 2 saat önce Check-in/Kontuar önünde bulunmakla yükümlüsünüz.

Türkiye dahilindeki uçuşlarda, size uçuşla ilgili olarak hazır bulunmanız için başka bir zaman bildirilmediyse uçuş saatinden en az 90 dakika önce Check-in/Kontuar önünde hazır bulunmakla yükümlüsünüz.

Havalimanına varışınızı bildirilen sürelere uyacak şekilde planlamanızı önemle rica ederiz. Ek olarak, uçağa binmek için bildirilen zamanda uçağa biniş kapısında hazır bulunmanız gerekir.

Bu süreye uymadığınız takdirde SunExpress, uçuş rezervasyonunuzu iptal etmeye ve taşımayı reddetmeye yetkilidir. Bu kuralların sadece tarafınıza atfedilebilecek nedenlerle ihlali sonucu ortaya çıkan zararlarınız ve harcamalarınızdan SunExpress sorumlu değildir.
0
salihdt
(07.04.24)
sunexpress'e özel bi uygulama değil.thy'de de aynı şekilde. o yüzden online check in yapıp elektronik bileti bastırmak gerekiyor. bu şekilde yaparsanız kapı kapanana kadar şansınız var.
0
spirit crusher
(07.04.24)
sunexpress 36 saat kala check in açıyor, son 45 dk ise tüm şirketler check-in kapatırlar. çünkü son 30 dk yolcu binişi başlar.

"Benim bu tarz durumlarda ne yapmam gerekiyordu?", son 36 saat içinde yaklaşık 1,5-2 dk zaman ayırıp check-in yapmanız gerekiyordu.
0
avatar is back
(07.04.24)
Kaçırmışsınız uçağı. Elden birşey gelmez
0
basond
(07.04.24)
(3)

İstanbul hava limanında iç hatlardan gelip dış hatlara aktarma yapmak

zimbirik
Ne kadar sürüyor? Bavulum yok. İç hatlar üzerinden istanbul havalimanına iniş yapıp, dış hatlar aktarma tabelalarını takip edip pasaport kontrolünden geçeceğim ve dış hatlar uçuşuna yetişeceğim. Çarşamba günü öğleden sonra, bayram falan olmayan bir tarihte. 1 saat 20 dk yeter mi sizce?
Ne kadar sürüyor?

Bavulum yok. İç hatlar üzerinden istanbul havalimanına iniş yapıp, dış hatlar aktarma tabelalarını takip edip pasaport kontrolünden geçeceğim ve dış hatlar uçuşuna yetişeceğim.
Çarşamba günü öğleden sonra, bayram falan olmayan bir tarihte.

1 saat 20 dk yeter mi sizce?
0
zimbirik
(01.04.24)
İdeal süre. Yeter.
0
synesthesia
(01.04.24)
İndiğiniz kapı uzaksa bekleme, pasaport kontrol, güvenlik kontrol derken ortalama 30dk sürer.

Burada esas korkmanız gereken şey eğer uçuşlarınız bağlı değilse ve ilk uçakta rötar olursa kaçırma ihtimaliniz çok yüksek, pegasus kafadan yarım saat rötarı var her uçuşta.
0
kimlanbu
(02.04.24)
Thy aslında iki uçuşum da.
Ayrı ayrı almak durumunda kaldım. Arasam bağlarlar mı? Bu şekilde bağlatan var mı?
0
🌸zimbirik
(02.04.24)
(2)

Son 2 ay içinde evlenen kadınlar sadece kendi soyadlarını kullanabiliyor mu

zimbirik
Sadece gercek ornekleri soruyorum. Lütfen canlı kanlı bir örnek tanımayan bu konuya cevap vermesin.Yasa da nedir, ne yapılması gereklidir gibi teorik bilgiler degil merak ettigim. Son iki ay içinde evlenen kadınlar, eslerinin soyadlarını almak istemedikleri durumda nüfus mudurlukileri buna uygun sek
Sadece gercek ornekleri soruyorum. Lütfen canlı kanlı bir örnek tanımayan bu konuya cevap vermesin.
Yasa da nedir, ne yapılması gereklidir gibi teorik bilgiler degil merak ettigim.

Son iki ay içinde evlenen kadınlar, eslerinin soyadlarını almak istemedikleri durumda nüfus mudurlukileri buna uygun sekilde islem yapıyor mu? Yoksa süreçlerde oluşan boşluktan dolayı eskisi gibi mi davranıyor?

Bir kaç tane örnek duydum, nüfus müdürlüğünde bu konu ile alakalı yasal bir boşluk var, daha belli değil ne olacağı diyip tek soyad kullanma istediği reddetmişler.
0
zimbirik
(21.03.24)
Biz nikah dairesinde sorduk. Dediler ki dilekçe yazıp verin, nikah tarihine kadar kanun çıkarsa işleme koyarız, çıkmazsa eskisi gibi devam ederiz.

AYM eski kanunu iptal etmiş, ama yeni kanun yok ortada. Yenisi çıkana kadar eskiden devam ediyorlarmış.
0
plutongezegendegilmi
(21.03.24)
Hangi sehirde yasadınız bunu?
0
🌸zimbirik
(22.03.24)
(9)

Neden araba, ucak yapamiyoruz

congratulationsyouwon
mühendislik alanında diğer gelişmiş ülkelerden ne eksiğimiz var? Tip alanında pek çok bati ülkesinden daha iyi durumdayız. dünyada ilkleri gerçekleştiren, nobel alan hekimlerimiz var. dünyanın en iyi üniversitelerinde, bilimsel merkezlerinde calisan fizikçilerimiz, mühendislerimiz var. yani bilimsel
mühendislik alanında diğer gelişmiş ülkelerden ne eksiğimiz var? Tip alanında pek çok bati ülkesinden daha iyi durumdayız. dünyada ilkleri gerçekleştiren, nobel alan hekimlerimiz var. dünyanın en iyi üniversitelerinde, bilimsel merkezlerinde calisan fizikçilerimiz, mühendislerimiz var. yani bilimsel açıdan mühendislerimizin Amerikalı, alman ya da japon bir mühendislerden eksiği yok. belli ki para konusunda da sikintimiz yok. Sarayın bir aylık masrafı ile NASA uzaya roket gönderiyor. bir ucagin, arabanın motorunun nasıl calistigi da belli. dizaynına kadar neden her parçayı ithal edip, monte ediyoruz da kendimiz yapamıyoruz? yapamadigimiz kısmi neresi? tek sorun ucagi yapacak malzemeyi üretememek mi?
0
congratulationsyouwon
(26.02.24)
Arabayla ilgili söylenen; araba yapmakta sıkıntı yok, arabayı düzgün pazara ulaştırıp kâr etmek asıl sıkıntı. Ha ben kâr etmiycem sadece gövde gösterisi olsun, icabında halkıma ucuz araba sağlayayım dersen yaparsın. Şimdiki togg da bu yolla çıktı sanırım da ucuz kısmı geçerli olmayacak gibi
0
nundu
(26.02.24)
araba degil de yongayi dusunelim mantik ayni.

m.youtube.com

videoyu 6.15'den bu yana izlerseniz gayet net aslinda her sey.
0
gule gule
(26.02.24)
Türkiye'nin en genel sorunu--> tutarlı olmamak. 50 yıl boyunca aynı şey üzerine çalışabilecek bir kurum kurabilecek miyiz? yoksa bir dönem başlayan şey öbür dönem siyasete alet edilip mahvedilecek mi?

Celal Şengör'ün söylediği doğru şeylerden biri şuydu, Türkiye'de bireysel olarak başarılı bir sürü insan var ama "sistem" yok, "kurumlar" yok. Bunların hepsinin sebebi de çok kısa vadeli düşünmek.
0
nhk ni youkosu
(27.02.24)
Bu mevzular konusunda baya dusundum bir aralar kendi yasadiklarimi da goz onune alarak. sonunda ulastigim sonuc, bizim ana problemimiz "hayal kurmaya izin verilmemesi". Ulkede ortam buna musait degil. Herkes bir yere kosusturuyor, toplum "bizim cocuk doktor/muhendis olmazsa olecek" hastaligina yakalanmis.

80lerin sonu, ilkokuldayim. Mahalledeki devlet okulu. Doverek matematik ogretmek diye birsey gelistirmisler. Resim, muzik, spor hicbir egitim yok, bunlarin zaten hocalari falan da yok, paso matematik yapiyoruz. Sinif 60 kisi, herkesi ayni tornadan gecirmeye calisiyor.

Yaw arkadas, bu cocuklar arasinda belki de gelecegin muzisyeni var ressami var, ama kimsenin umrunda degil. Her hafta birinin kafasinda bir cetvel kiriliyor, yan siniftan kemik sesleri geliyor vs.

Bu egitim tarzinda bir degisiklik oldugunu hic sanmiyorum, tersine geri gidis olduguna bile eminim.

Boyle bir egitim goren milletten, inovasyon falan cikmaz, cikamaz. Uygulayici oluruz, onu da olmasi gerektigi gibi yapamayiz zaten ortaya boyle dandik bir toplum cikar.

Bizim universite mezunlarinin cogu bence en iyi ihtimalle teknik lise mezunu kivaminda..hocalarda zaten is yok ki oncelikle..
0
cooperr
(27.02.24)
Sorun tamamen sistem sorunu:
- Adalet bittiği için,
- her şey bir kişinin 2 dudağı arasında olduğu için,
- Torpil alıp başını gittiği için,
- 15 milyon kaçak, sığınmacı size ne zaman saldıracak, tecavüz edecek belli olmadığı için,

vs. vs. insanlar burada gerçek değerini gösteremiyor veya göstermiyor. Aklı başında herkes yurt dışına kaçma peşinde.


Sebep tamamen siyasal. Yoksa Türkiye şu an uçak ta yapıyor, araba da... Hem de isterse en iyilerini yapıyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.02.24)
Olay mühendis ya da şirketlerin kalitesi değil. Çünkü türkiyede iyi bir şirketteki mühendis kalitesi avrupalı bir bir araç şirketindeki mühendis kalitesinden daha bile iyi sayılır.
Aslında doğru adımlar atılda türkiyedeki şirketten çok daha iyi sonuçlar çıkar mı çıkar. Ama iyi mühendise sahip olmak demek iyi çıktı üretmek demek değil.

Öncelikle odak noktayı belirlemek gerekiyor. Çok kaliteli bir şey mi üretilecek, orta ayar bütce dostu bir şey mi çıkacak oraya. Buna göre pazarda ne kadar pay bekleniyor, kaç sene boyunca full yatırım yaparak devam edilecek.

Eğer ülkeden bir araç, bir uçak çıkmasını isteseydi gücü elinde tutan güruh zateh çıkardı rahat rahat, bunların teknolojisini üretecek mühendis bizde çok. Ama devletin büyük çapta bir teknoloji ürünü ile pazardan pay alması için önce buna göre alım satım anlaşması yapması gerekiyor. Politikalarını ona göre belirlemesi lazım. Bu şirkete yatırım yapması lazım. Bu şirket tökezlediğinde elinden tutması lazım.
Bu şirketle alakalı alınan kararların tamamının akılcı alınmadı lazım. Ki akıllı insan herçekten türkiyede var. Ama akılcı karar almak gibi bir niyet yok üst yönetimlerde.

Bak bankacılık sektörleri tıkır tıkır işliyor. Avrupadan çok daha ileride. Çünkü gerçekten hükümet eliyle desteklenen bir sektör. Batmasına izin verilmliyor. Kararların akılcı alınması engellenmiyor.

Bizim bit boengimizin olmamasının nedeni tamamen hükümetin bununla uğraşmak istemememesi. Araplara arsa satmak, vatandaşlık satmak, avrupadan mülteci desteği almak varken gidipte akılcı bir şekilde desteklenmesi gereken bir sektöre para koymak istemiyor.
0
zimbirik
(27.02.24)
ülkemizdeki sermaye sahiplerinin vizyonsuzluğu.

devletin el attığı şey de verimsiz oluyor.
0
kveldulv
(27.02.24)
almanya'da makine muhendisi olarak calisiyorum. bana her imkan saglaniyor. laboratuvar var. icindeki malzemenin sertligini mukavemetini olcen aletler bizim turkiye'deki koca universitedekinden daha iyi. onun disinda uretimini yaptigimiz urunler icin farkli deney aletleri var. ar-ge'de calisiyorum yillik hayvan gibi butce veriliyor sadece uretimi ya da urunleri verimlilestirmeye yonelik.

turkiye'de de muhendis olarak calistim. bana yaptirilan isi yanimdaki lise mezunu kiz da yapiyordu. her sey ezbereydi. hesap kitap asla yoktu. gercekten muhendis oldugumu burada ise baslayinca hissettim.
imkan verildiginde cok iyi seyler yapabilecek muhendisler var ama yazik ediliyor onlara turkiye'de. patronlarin cogu bilgisiz ve yenilige kapali. ar-ge departmanlari ismen var cogunlukla.

almanya'da hic duymadiginiz urunlerin dunyada lideri olan cok firma var. herkesin aklina mercedesi audisi geliyor ama gecen sene is gorusmesi yaptigim bir sirket mars'a yollanan aracin cok alakasiz bir parcasini yapmisti mesela ve kucuk olcekli denebilecek bir sirketti ama o konuda cok uzmanlasmis.

su anda calistigim yer de buna benzer bir yer. ille de otomobil uretmeye gerek yok. ufak sirketler de dunya capinda bilinen iyi ara urunler uretebilir. bu bizde yok pek. biraz mentalite ve gelenek meselesi.
0
bohr atom modeli
(27.02.24)
ülkece fırsatçılık psikolojisi içinde kısılıp kalmışız. şunu kabul etmek lazım. bir japon ya da alman gibi çalışkan bir toplum değiliz. çalışmadan da olmuyor bu işler.
0
orpheus
(27.02.24)
(13)

uykuya dalmak için takviye, ilaç, yol, yordam, yöntem?

mr.goodcat
melatonin denendimagnezyum denendipapatya çayı ve türevleri denendirahatlatıcı müzik, meditasyon melodileri vs. gibi şeyler denendibir işe yaramıyor. yatağa yatınca düşünmekten uykuya dalamıyorum. düşünceler saçma sapan. sanki kafamda yeni bir dünya yaratılıyor ve orada yaşamaya başlıyorum. olasılık
melatonin denendi
magnezyum denendi
papatya çayı ve türevleri denendi
rahatlatıcı müzik, meditasyon melodileri vs. gibi şeyler denendi

bir işe yaramıyor.

yatağa yatınca düşünmekten uykuya dalamıyorum. düşünceler saçma sapan. sanki kafamda yeni bir dünya yaratılıyor ve orada yaşamaya başlıyorum. olasılıklar, o gün yaşadıklarım, yarın yaşayacaklarım vs. vs.

tek çözüm alkol ancak o da kötü yöne doğru gider. başka bir yolu olmalı.

var mı tavsiye?
0
mr.goodcat
(26.02.24)
Ben de aynı durumdayım. Uyumak istediğimde genelde kombo yapıyorum her şeyi. Bade marka( diğer markalarınki kötü) lavanta yağından 4-5 damla bir kağıt havluya damlatarak yastığımın üstüne koyuyorum kokusu mayıştırıyor. Uyku müziği olarak bende iş yarayan tek müzik; m.youtube.com
0
blonde redhead
(26.02.24)
Bir dakikada uyutan teknik diye Google la. Henüz 1 dakikayı tamamlayamadım. Yani 1 dk dolmadan uykuya dalıyorum ben o teknikle. Ama sadece mecbur kalınca kullanıyorum.
0
gece abisi
(26.02.24)
redepra 15mg
0
arakaali
(26.02.24)
Doktora gittiniz mi? Tam olarak sizinle aynı sebepten uyuyamama sorunu yaşıyordum gittim, ilaç yazdı aynı gece mışıl mışıl uyudum bitti.

Bence siz kolayı varken zoru seçmişsiniz sanki.
0
akhenaten
(26.02.24)
4-7-8 nefes tekniği diye bir yöntem var gevşemek için. uykuya dalmak için de stresli bir ortamda gevşemek için de çok işe yarıyor. Google'da nasıl yapıldığına dair birçok anlatım var. İwatch'da da benzeri bir nefes uygulaması var.

@gece abisi +1 diyorum. Defalarca uygulamışımdır.
0
Mirket
(26.02.24)
doktora gitmeni tavsiye ederim. 1 senedir aynı sorunu yaşıyorum. bir çok ilaç kullandım.
şu anda magnezyum, melatonin, keday xr 50 mg ve imovane kullanıyorum.
0
gabe h coud
(26.02.24)
redepra falan bunlar antidepresan ilaçlar. doktor tavsiyesi olmadığı sürece kullanmayın.

bu yöntemler işe yaramadı çünkü listede düzenli egzersizi göremedim. :P o yüzden benzerlerini önermeyeceğim ama şu bir gerçek ki uyku olmadan yatağa girersen uyuman iyice zorlaşıyor. benim de uyku sorunum var daha doğrusu uyku düzenim bozuk. geç yatıp geç kalkıyorum. şöyle ki normalde 2-3 gibi uyku böyle inceden bir yoklar ama yatağa girersem uyuyamam, sağa sola döner uykumu kaçırırım. o yüzden kendimi anında yatağa atacak duruma hazırlarım. yani uyku öncesi diş fırçalama, magnezyum içme vb. hazırlıkları tamamlarım. sonra sevdiğim, kafamı dağıtacak bir şeyler açıp izlerim karanlık salonda. o ara bir melatonin atarım ağzıma (venatura 3 mg) onu emdikten bir süre sonra gözlerim kapanırken hemen tv'yi kapatıp yatağa geçer ve uyurum.

ama sizde aşırı düşünme durumu olduğu için bir psikolog ile görüşseniz iyi olabilir.
0
motosiklet burclu adam
(27.02.24)
Beyin aslında bu konuları unutmamak için senin önüne getirip duruyor.
Zihnini yarın bu konularla ilgileneceğine ikna etmen gerekiyor. Bu konularla ilgileneceksin ama şuan değil, yataktayken gece değil.

Bunu bir kaç şekilde öneriyorlar.
Evindeki spesifik bir yerde detaylarıyla bir kutu hayal et, kitaplıktaki mavi bir kutu. Tüm detaylarıyla hayal et kutuyu, büyüklüğü, rengi dokusu, hangi rafta duruyor vs. Bu kutu senin yarın değerlendirilecekler kutun. Eğer gece bi konuyu kafanda kapatamıyorsan o zaman bu kutuyu tüm detaylarıyla hayal edip, o kutuya gittiğini ve aklındaki o konuyu o kutuya bırakıp kapağını kapattığını hayal et.
Bu şekilde bir hayal kurduğunda beyin bu konuyu yarın bakmak üzere kapattığına ikna olabiliyormuş.
20 sene önce olan rezil olma anını bile kapat kutuya gitsin.

Eğer beynin böyle hayali bir şeyle ikna olmuyorsa o zaman bir defter kalem alıp gece beyninde döndüğü için seni uyutmayan bir düşünce varsa o düşünceyi not alıp, bu konuyu not aldım, yarın bu konuyu düşünmeye devam edeceğim falan gibi telkinler vermen gerekiyormuş kendine.

Yani amaç beyninin unutmak istemediği konuyu not almak ve ertelemek.

Ben de aynı sorunlarla muzdaripken okumuştum bi yerlerde. Raftaki kutu olayı çoğunlukla bende işe yarıyor.
0
zimbirik
(27.02.24)
Uyku hijyeni diye bir şey var, bir bakın isterseniz ama en önemlisi süreklilik:

www.cdc.gov
sleepeducation.org
0
biryazgünü
(27.02.24)
Sağlıklı beslenme, spor, uyku hijyeni +1

Deprem sonrası çok kaygılı dönemler geçirdim, tam olarak bu şekilde atlattım. Gün içinde fiziksel olarak kendimi o kadar yordum ki gece uykuya adeta "düşer" hale geldim.

18 sonrası hiçbir şekilde kahve içilmemeli.
Yatmadan bir yarım saat önce birkaç kaşık yoğurt...
0
silverleaf
(27.02.24)
Benim de uykuya dalma güçlüğüm var. Normalde uyku için kullanılan bir ilaç olmamasına rağmen kaygı ve depresyon için prozac kullandığımdan beri uykuya kolay dalıyorum. Yani en azından yarım saat 1 saat içinde uykuya geçmiş oluyorum. Prozacı kesince en az 2 saat yatakta dönüp duruyorum.
Prozacı gece değil, gündüz alıyorum ama bir şekilde bendeki bazı mekanizmaları düzenlediği için uykuma da olumlu etkisi oluyor bence.
0
curukturpkokusu
(27.02.24)
bir adet terapist kedi, inanmıyorsanız araştırın.
0
Rao
(27.02.24)
bir süre için kahve ve çayı sıfıra indir.
0
orpheus
(27.02.24)
(6)

Hiçbir şeye alerjim yok - ama alerjim var

tchuck
bazı zamanlar için konuşuyorum;sokağa çıktığımda veya bir sabah yatağımdan kalktığımda bir anda alerji krizi başlıyor.mesela 2-3 ay önce öyle bir alerji oldum ki, burnum, gözlerim durmadı. kafayı yiyecektim.bu sabha yine uyandım, burnum tıkalı, hapşuruyorum. alerji yani, hissediyorum. zaten bariz de
bazı zamanlar için konuşuyorum;

sokağa çıktığımda veya bir sabah yatağımdan kalktığımda bir anda alerji krizi başlıyor.
mesela 2-3 ay önce öyle bir alerji oldum ki, burnum, gözlerim durmadı. kafayı yiyecektim.
bu sabha yine uyandım, burnum tıkalı, hapşuruyorum. alerji yani, hissediyorum. zaten bariz de, hafif kaşıntılar var.

neyse, 2-3 ay önce bu bahsettiğim krizi geçirince alerji doktoruna gititm.
önce normal koldan testi yaptı, sonra üstüne kan testi yaptı.

ikisinde de kedi alerjim çıktı, başka hiçbir alerjim yok gözüküyor.

evde kedi yok, ama bu sabha muazzam bir alerji kriziyle uyandım yine. ve gün içinde bu ilerleyerek devam edecek, biliyorum.

bu nedir arkadaş? ben neye alerjim olduğunu nasıl tespit ettirebilirim?
hayat kalitesini bu kadar düşüren başka hiçbirş ey yok.

x bir cafede otururken bir anda gözlerim yaşarmaya, hapşurmaya ve burnum akmaya başlıyor mesela. sonra ilerledikçe göz akıntısından önümü göremez oluyorum.

ne yapmam lazım? ne yapabilirim? hiçbir öneriniz var mı?

alerjinin kaynağını tespit edemediğimiz için, tedavi de olamıyorum.

-----

bu arada alerji dokturna gittiğimde 2-3 gündür felaket bir alerji krizinin ortasındaydım.
bana ilk gittiğim gün bir kortizon iğne yaptı, neredeyse 1 ay hayatımın en mutlu dönemini geçirdim. burnum eskisinden bile daha açık hale geldi. hiçbir şeyden alerji olmadım vs.
0
tchuck
(26.02.24)
hangi testleri yaptı prick ile yama yaptı mı?
deriyi çizip damla damlatıyorlar veya yine çizip yapışkan yapıştırıyorlar?
devlete mi gittiniz? aslında tüm doktorlar alerji ilaçları dayıyor hemen akşam uyumadan önce içilenlerden, alerjinin kaynağı derken kaynağına göre tedavisi olan bişey değil ki, kediye alerjin varsa şu ilaç toza alerjin varsa bu ilaç demiyorlar ki.

sağlık ocağı doktoru bile teşhis edebiliyor alerjiyi, başka doktora gidin atak zamanında
0
eja
(26.02.24)
Tıp hiçbir şeye alerjin yok diyecek kadar ilerlemedi henüz.
Tespit edilebilir bir alerjiniz yok demiştir.
Neye alerjin olduğunu kendin bulmalısın.
Önce yatağında akar olmadığından bir emin ol. Sonra süpürgeni yenile, evdeki halıları bir yıkamaya yolla. Evdeki koltukları yıkat.
Kullandığın ilaç varsa prospektüsünü oku.
Sonra ne zaman, ne yapınca, ne yiyince, hangi mevsimde, nerelerde diye düşüne düşüne ilerle.
0
Mirket
(26.02.24)
Benzeri bir durumu ben de yaşadım geçişte. Alerjinin katalizörü veya nedeni stres olabilir. Bu açıdan da değerlendirmenizde yarar olur. Eğer stres ile ilgiliyse, mümkün olduğunca ferah molalar (sahilde çay içmek gibi) almanızda yarar olur. Temiz hava ve ufuk çizgisi (deniz kenarı veya dağ silüetindeki ufuk çizgisi) iyi gelebilir. Böyle bir durumda vücut hemen kendini toparlar.

Ancak bahar başladı, bahar nezlesi olanlar da etkileniyor. Bana sorarsanız bu ay başladıysa, bahar veya saman nezlesi olup olmadığınıza (tekrar) baktırmakta yarar olur.
0
alfired
(26.02.24)
Şekerli gıdalar da vücutta bu alerji semptomlarını yapabiliyor.
0
zimbirik
(26.02.24)
Bu konuda bana doktorum, önceden alerjin olmayan şeye sonradan alerjin gelişebilir, anlık alerji olabilir, havada bulunan toz zerreciğinden bile alerji olabilirsin ama sonrasında o da geçebilir, hiçbir zaman emin olamazsın diye açıklamıştı. Ben de alerji ilaçları kullanıyorum böyle hissettiğimde.
0
jazzabel
(26.02.24)
Şubat ayi alerjim baslar bahar bitince gecer belki bu aralar seninde alerjik rinit vardir. Not bendede normalde hicbir alerji cikmiyor
0
Zetnikov
(26.02.24)
(11)

Kiraya Zam

parcaliham
Kiracıyım. Ev sahibimi severim, iyi ve anlayışlı bir adamdır.Bu sene evdeki 4. yılım. İlk yıl zam yapmadı. İkinci yıl yapmaya gönlü el vermedi pandemiden, ben olmaz öyle şey, yapalım diyerek yaptım. Üçüncü yıl yine zammı yaptık. Zam görüşmelerimiz 2 dakikayı geçmiyor.Kiram apartmandaki dairelere gör
Kiracıyım. Ev sahibimi severim, iyi ve anlayışlı bir adamdır.

Bu sene evdeki 4. yılım. İlk yıl zam yapmadı. İkinci yıl yapmaya gönlü el vermedi pandemiden, ben olmaz öyle şey, yapalım diyerek yaptım. Üçüncü yıl yine zammı yaptık. Zam görüşmelerimiz 2 dakikayı geçmiyor.

Kiram apartmandaki dairelere göre epey uygun ama sonuçta 4 yıllık kiracıyım. Geçen yıl %200 zam yapmak istedi. Abi bu fazla oldu %100 yapalım dedim. Tamam ama seneye yine konuşalım mı? dedi, olur abi dedim.

Şimdi o gün geldi çattı. Bugün yarın yeni fiyatı konuşacağız. Karşımdaki daireyi geçen hafta benim kiramın 4 katına vermişler.

Ne yapmalıyım? Bu adama %25 yapıp geçilmez, gönlüm razı değil. Siz olsanız yüzdelik dilim olarak ne yapardınız?
0
parcaliham
(25.02.24)
en az %100 yapmanız lazım bence.
0
jelly bear
(25.02.24)
Karşı daireyle kıyaslayınca 3 kat uygun gibi duruyor.
0
Mirket
(25.02.24)
İlk taşındığınızda kiranız maaşınızın yüzde kaçıydı, bunu da hesap ederek %100 yapabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(25.02.24)
Benim kendi mantığıma göre zamanında daireyi kiraladığınizda sözleşmede yazan Tüfe/ufe neyse onlarin oranina göre bugün ne olmaliysa onu yapın. Yasalar buydu, ben şahsen karşı daire neymiş ne olmuş umursamam.

Seneye de piyasadaki oraninin bir yüzde 15-20 altına yapın ve hatta kontrat yenileyin bu şekilde gelecek 10 sene rahat olun.
0
logisticsmanager
(25.02.24)
Kira = (Karşı dairenin kirası * 0,75) olacak şekilde ayarlardım ben.
0
pispinti
(25.02.24)
şu an o muhitte yeni oturmak isteyen kiracının vereceği ücretin yarısı ideal bence, çünkü yeni kiraya verilen daireler risk faktöründen ve %25 sınırından dolayı fahiş fiyattan veriliyor.
0
egokalp
(25.02.24)
Düzenli kirasını ödeyen eski kiracının yeni kiracıya göre yarı fiyatına falan oturması çok doğal. Bu konuda kendinizi kötü hissetmeyin.

4 sene önceki kirayı düşünün, her yılın tüfesine göre uygun zammı üzerine koyun, yeni kirayı ona göre hesaplayın.
0
zimbirik
(26.02.24)
Şubat başı kiramın zam dönemiydi. Yeni kira bedeli olarak Sahibindende oturduğum sitedeki dairenin kira bedeli x 0,75” yaptım.
0
boyalı kuş
(26.02.24)
SON DURUM: Ev sahibim %300 zam istedi ya da zamsız otur, Ağustos ayında da çık dedi. Tüfe'ye göre %55 zamn yaparım, seneye de kira tespit davası açabilirsiniz dedim.
0
🌸parcaliham
(01.03.24)
al işte pandemide zamn yapmak istemeyen iyi niyetli ev sahibine verilen kötü niyetli cevaba bakın.

sonra ev sahipleri kötü.
0
nuisance 2
(01.03.24)
@nuisance 2
yorumunuza katılmıyorum. belki ayrıntıya sahip değilsiniz ondan. evet, iyi bir ev sahibim var. bunu ben de biliyorum. ama ben de aynı iyiliği sundum hep. zam yapmayalım dedi, yapalım dedim. yeri geldi 6 aylık kirayı peşin ödemeyi ben teklif ettim, enflasyona yenilmesin diye. bunları ben akıl ettim, ben teklif ettim. yani ev sahibi iyiyse, biz de şeytan değiliz. yasal sınır olan %25'i geçen sene de yapmadım, bu sene de teklif etmedim.

nihayetinde %300 zam yapmak isteyen ev sahibine buyur yap da diyemem. benim maaşım %300 artmadı maalesef.

ev sahipleri iyi midir, kötü müdür bilemem. ben genelleme yapmayı sevmem, imtina ederim. bu örnekte de %300 zam yapmak istediği için ev sahibim kötü diyemem. ama bunu kabul etmeyen kiracıyı da bu durum kötü yapmaz.
0
🌸parcaliham
(02.03.24)
(13)

Kira ödemesini diğer ödeme seçip boş bırak diyen kiracı?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlarEv sahibine kirayı da faturaları da ödüyoruz. Kira için ödeme türünü kira seçmiştim. Açıklamaya da hangi ayın ödemesi ise onu yazıyordum. Faturayı da para transferi seçip açıklamaya şu kadar doğalgaz şu kadar elektrik bedeli vs yazıyordum. Ama kendisi başta faturalar için açıklamay
Merhaba arkadaşlar
Ev sahibine kirayı da faturaları da ödüyoruz. Kira için ödeme türünü kira seçmiştim. Açıklamaya da hangi ayın ödemesi ise onu yazıyordum. Faturayı da para transferi seçip açıklamaya şu kadar doğalgaz şu kadar elektrik bedeli vs yazıyordum.
Ama kendisi başta faturalar için açıklamayı boş bırak dedi. Şimdi de kira ödemesini diğer ödeme seçip açıklamayı yine boş bırak diyor.

Bunun sebebi vergi kaçırmak değil mi? Adamla papaz olmak istemiyorum. Dediği gibi yapmamın benim için bir zararı olur mu ileride?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
Güneşli pazarlar herkese.
0
Amaranta ursula
(25.02.24)
Açıklama ve kira ödemesi seçimi mahkemede yasal delil olarak kabul edilir. Sen 3 sene kirayı gönderdim diye düşünürsün ama adam kirayı ödemedi deyip mahkemede seni borçlu çıkarır. Evden çıkartmak için de kullanabilir. Adam art niyetliyse yapar.
0
opethian
(25.02.24)
Size bazı jestler yaptıysa en azından 3-4 ay kira olarak göndereyim, zaten maliye kontrol ediyormuş siz de sıkıntıya düşmezsiniz deyip geçin. Ama aranızda öyle bir durum yoksa hepsini kira gösterip geçin, muhasebecim böyle istedi diye bir şeyler uydurun. Zaten faturalar da onun üzerine olduğu için, 3-4 ay kira gösterirseniz, gelir vergisinden onları da mahsup edecek, kuş kadar vergi ödeyecek.
0
malheiros
(25.02.24)
@malheiros,
Valla pek bı jestini görmedim. Adam muhasebecimin olmadığını da biliyordur bence. Öyle sriketim vs yok. Adamla papaz olmak istemediğim için dediği gibi yapmamın benim için bir zararı olur mu diye merak ediyorum. Sözleşmem 6 aylık ve gıcık olursa 6 ayın sonunda zam yapmasını istemem açıkçası:/
0
🌸Amaranta ursula
(25.02.24)
Sırf açıklamada kira olarak yazmıyor diye ev sahibi sizi mahkemeye veremez. Siz her ay düzenli kira kadar ücreti gönderdiyseniz başınız bu konudan ağrımaz merak etmeyin.
0
zimbirik
(25.02.24)
Zimbirik+1

Hatta kontratınız kaybolsa dahi komşu şahitliğiyle kiracı olduğunuzu ispatlayabiliyorsunuz. Her şeyin bir usulü var, düzenli para gönderimini hakim anlamayacak kadar salo olamaz. Tek kriter kontrat üzerindeki isimle gönderen hesap sahibinin isminin eşleşmesi
0
filipis
(25.02.24)
açıklamayı yazmaya devam edin ama ödeme türünü kira yapmayın. o zaman bir sıkıntı olmaz
0
paintov
(25.02.24)
@paintov,
Açıklamaya da bir şey yazmamı istemiyor.
0
🌸Amaranta ursula
(25.02.24)
Açıklama kısmının boş kalması size sorun çıkartmaz. Düzenli ödeme yapın yeter.
0
pispinti
(25.02.24)
Benim ev sahibim de aynı şeyi istemişti. İkimiz için de sıkıntı olur deyip kira seçmeye ve açıklama yazmaya devam ettim. Vergisini vermeyen hırsızdır. Hırsız olmayın.
0
ruhen hastayim ben
(25.02.24)
Burası garip bir yer, hukukçu olmayan insanlar kendilerinden aşırı emin şekilde bir dünya yalan yanlış bilgi veriyorlar.

Bir avukat olarak size tavsiyem, tanıdık bir avukat bulup bu soruyu sormanızdır. Buradaki tavsiyeleri dikkate alırsanız bu iş size oldukça pahalıya mal olacaktır.
0
10551037
(25.02.24)
eski ev sahibi de bu konularda takık olduğu için boş bırakıp gönderiyordum, yine de maliyeye takıldı ve vergi ödedi. maliye bu tür düzenli ödemelere de bakıyor zaten bildiğim kadarıyla, siz kira yazmayınca durum pek değişmiyor birilerinin gözüne takıldıysa. bir de aradı bana söylendi, kızına yollamamı istedi kabul etmedim.
0
Phoebe
(25.02.24)
Benim ev sahibi de boyle yapmami istedi, hatta ilk ay kira olarak gonderdigim parayi geri atip elden borc odemesi yazdirdi. Biraz da sikintili bi tip oldugunu ilk ayin sonunda gordum, emlakci ile meger is tutup boyle yapiyorlarmis. Aciklama kismina apt adi ve daire yazip gonderiyorum.

Yukarda sozlesmeye yazili isimle ayni olmali yazmislar mesela, benim sozlesmede elemanin dayisinin ismi var. Parayi kendisi aliyor. Whatsapp yazismalari var diye pek takilmamistim bu duruma ama galiba sikintidayim... :(
0
ahmet oturum cerezi
(25.02.24)
Ev sahibinin istediği gibi yapın. Ama e-devletten kira bildirimi de yapın.
www.aa.com.tr
0
kobuzchu kiz
(25.02.24)
(14)

Kötü niyet bu mudur?

skr1292
Bir arkadaşla aramızda geçen diyalogları birebir yazıyorum;Ben : Bugün öğlene kadar uyudumO : depresyonda mısın---Ben : aklımda şöyle şöyle bir iş fikri varO: Yapamazsın deneme bile---Ben: Abi işsizlik psikolojisi çok kötü insanın hayat enerjisi bitiyorO: Doğru ama sen niye bu kadar mutlusun onu anl
Bir arkadaşla aramızda geçen diyalogları birebir yazıyorum;

Ben : Bugün öğlene kadar uyudum
O : depresyonda mısın

---

Ben : aklımda şöyle şöyle bir iş fikri var
O: Yapamazsın deneme bile

---

Ben: Abi işsizlik psikolojisi çok kötü insanın hayat enerjisi bitiyor
O: Doğru ama sen niye bu kadar mutlusun onu anlamadım

---

Ben: Bugün ehliyet sınavım var
O: bu yağmurda işin çok zor

---

Ben: İngilizce için kitap aldım
O: 2-3 gün sonra çalışmayı bırakırsın iade et bence

---

Bütün bu diyaloglar bir yana yaşadığım şu olay bitirdi beni ;

bu arkadaşla normal bir şekilde sohbet ederken telefonum çaldı iş görüşmesine çağırdılar. Telefonu kapattım, arkadaşa söyledim iş görüşmesi için aradılar yarın görüşmeye gidicem diye. Abi yüzü bir düştü sanki çekip vurmuşlar gibi. İnanılmaz morali bozuldu. Bir anda durgunlaştı sessizleşti. Ben keyfini yerine getirmek için kıvrandım.
0
skr1292
(25.02.24)
(bkz: Dalyarak)

Belli ki kendi hayatı çok iyi gitmiyor, etrafındaki kimsenin de iyi gitmesin istiyor. Bilerek isteyerek zarar vermese bile iyiliğinizi istemiyor işte.
0
salihdt
(25.02.24)
“Ben keyfini yerine getirmek için kıvrandım.” Neden? Kesinlikle salihdt +1. Art niyetini rahatlıkla dışavurmaktan çekinmeyecek kadar kötü.
0
odiyus
(25.02.24)
heves baltalayan balta diye bi karikatür serisi vardı. onun baş karakterine benziyor.
son olay bambaşkaymış. bu kimse arkadaşın olmayı haketmiyo olabilir. yaptığından emin ol ve yol ver
0
lambırcek
(25.02.24)
saflığından faydalanıyor.
o senin keyfini yerine getirecek
hiç bir şey yapmamış oysa.
Araya mesafeni koy.

Bazı insanlar beden olarak büyüyor ama empati veya diğergamlılık olarak yerlerinde sayabiliyorlar.

Arada bazı oyunlar hazırla onun için.
Mesela kargodan gelmiş gibi kendine bir paket hazırla içine de güzel bir kaç eşya koy. bunları seni seven bir arkadaşın göndermiş gibi hareketler çiz.
yine bir arkadaşına, sen onun yanındayken aramasını söyle.
Seni akşam eve davet ettiğini söylesin o da duysun konuştuklarınızı.
Ona oldukça uygun indirimlerden aldığın eşyaları da göstermeyi ihmal etme.
senden yardım benzeri bir şey talep ettiğinde beklentisinin altında tavır sergile.
mesela borç olarak 500 mü istedi? 150 TL var ama markette bana lazım de.
psikolojik savaş neymiş görsün.

neyse, konunun mizahla kurgu edilmiş hali burada:
m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(25.02.24)
Kıskanıyor enerjinizi emiyor hiçbir şey demeden engelleyin arkadaşlığınızı bitirin
0
Hallegadola
(25.02.24)
Ya iyidir kötüdür bilemem. Ama hayatını negatif yaşadığı belli. Sadece negatifleri görüp negatife odaklanıyor ve negatif duygularını paylaşıyor. Zihninde pozitif bir şey döndüğünü hiç sanmıyorum ben. Yani pozitif ve mutlu bir yanı olsa ve sana göstermese kötü niyetli derdim. Ama kendi negatif duygularını o kadar büyütmüş ki içinde pozitif bir şey kalmamış.

Ben olsam mesafe koyarım. Bu durumlar bulaşıcı. Bir şeyi 40 kere söylersen olur. Nasıl duygulara maruz kalırsan ona dönüşürsün. Görüşmeyı bırak bu insanla.
0
zimbirik
(25.02.24)
ben size daha iyi bi arkadaş olurum. buradan anlayabilirsiniz ne niyeti varmış.
0
baldan kaymak
(25.02.24)
Sizi kıskanıyor da olabilir, kötü niyetli de, eğer o da işsizse dümdüz mutsuz da. Tanımadığım için bir şey diyemem. Tek bildiğim arkadaştan uzaklaşmanız gerektiği. Kendi başını yesin :)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(25.02.24)
Ben de de var bu tarz valla artık yaşım gereği sanırım iyice sıkıldım yük gibi taşımaktan beni beğenmez ama yaptıklarımın da aynısını yapar. Öncelikle storylerimi görmesini engelledim, görüşmelere de gitmiyorum, wapptan cevap yazında da gruplardan cevap atmıyorum. Kendi mutsuz olduğundan sizin hayatınızın akışında gitmesini istemiyor, iyiliğinizi istemiyor kısaca.
0
esinikaybetmiscorap.
(25.02.24)
Kesin kıskanıyor bırak kudursun
0
turuncu tonlarda
(25.02.24)
cosmicstring +1

Sorunuzu okurken ben de aynı şeyi düşündüm. Neden hala arkadaşsınız anlamış değilim.
0
pispinti
(25.02.24)
o arkadasın bu mu?
www.eksiduyuru.com
0
benarrivo
(25.02.24)
@benarrivo

hayır hocam farklı kişiler.
0
🌸skr1292
(25.02.24)
Kendi içindekileri size yansıtmış gibi. Depresyondadır ve mutsuz hissediyordur. Acıyı paylaşmaya odaklanmış bakış açısı, sizin mutluluğunuz onu mutsuz etmiş daha çok. Arkadaşlığın gidişatı sizin yaklaşımınız ile belirlenecektir şimdi. Destek mi olacaksanız yoksa yalnız mı bırakacaksınız? Ne derdi var diye sorun, ne olsa derdi biter hayatı güzelleşir diye sorun, neye ihtiyacı varmış öğrenin merak ediyorsanız ve yardımcı olmak isterseniz.
0
hasmetizm 2046
(26.02.24)
(4)

şapkalı hırkaya ne denir?

architects creed
merhaba, partilerde çok rastlanan şu uzun ve şapkalı kıyafete ne deniyor? hangi kelime ile bulunabilir? örnek1: https://external-content.duckduckgo.com/iu/?u=https%3A%2F%2Fi.pinimg.com%2Foriginals%2F66%2F2b%2Fec%2F662bec98dd4b3e663c7f94043416b9c0.jpg&f=1&nofb=1&ipt=0ebe588a614e4c7d78cbbc6dc4b88200c3
merhaba, partilerde çok rastlanan şu uzun ve şapkalı kıyafete ne deniyor? hangi kelime ile bulunabilir?

örnek1: external-content.duckduckgo.com
örnek2: external-content.duckduckgo.com

bir de şu şapka gibi şeye ne deniyor?

örnek3: external-content.duckduckgo.com
0
architects creed
(23.02.24)
Şapka gibi şey : balaklava
0
zimbirik
(23.02.24)
balaklava başka birşey.

tam olarak böyle arayın. bi ara ben de merak salmıştım. şapkalı hırka diyin gösterin.
0
baldan kaymak
(23.02.24)
3.sünün İngilizcesi festival hood, Türkçesi olduğunu sanmıyorum.

2. Baya yakasız trençkot

1.si de standart bir tür değil, temel olarak hoodie. Kolsuz hoodie, hoodie yelek, önü açık hoodie yelek olarak sorabilirsiniz.
0
akhenaten
(23.02.24)
Kapüşonlu denir.
0
sehpa fx350
(24.02.24)
(6)

dize sıvı enjeksiyonu yaptırmak faydalı mı?

0zlem
Annem için doktor söyledi 2 iğne 4k tutuyor vermeye değer bir şey mi?
Annem için doktor söyledi 2 iğne 4k tutuyor vermeye değer bir şey mi?
0
0zlem
(22.02.24)
annem duzenli yaptiriyor pahali ama benimki cok memnun kaliyor yoksa cok agrisi oluyor yuruyemiyor
0
kassiopeia
(22.02.24)
prp ise faydalı olabilir.
0
mikahakkinen
(22.02.24)
Babaannemin omzuna yapılıyor düzenli. Ağrıları geçiyor.
0
zimbirik
(22.02.24)
Yaptirin ozelde doktor sadece yapmaya 2k aliyor
Annemde yaptirdi dize, diz arasindaki kilodan asinma vardi rahatlatiyor
0
eja
(22.02.24)
Kimse soylememis ben soyliyeyim annem yaptirmisti cok agir geldigini soylemisti ve biraktik demekki herkesde ayni etkisi yok
0
Zetnikov
(23.02.24)
@Zetnikov eklem arası steroid enjeksiyonu mu ağır geldi, vucudun geneline etki eden birşey değil ki?
farklı bir şeyden bahsediyorsunuz galiba
0
eja
(23.02.24)
(5)

Cümlede "challange" kullanımı

jjimyl
Yurtdışından biriyle mail üzerinden toplantı ayarlamaya çalışıyorum. 1 martı önermiştim, şöyle bir yanıt geldi: "1st of March will be a challenge. Would it work for you to select a date and time here?"Challenge burda mümkün değil başka bir zamana ayarlayalım anlamında mı? Yoksa zor olacak ama yine d
Yurtdışından biriyle mail üzerinden toplantı ayarlamaya çalışıyorum. 1 martı önermiştim, şöyle bir yanıt geldi: "1st of March will be a challenge. Would it work for you to select a date and time here?"

Challenge burda mümkün değil başka bir zamana ayarlayalım anlamında mı? Yoksa zor olacak ama yine de ok randevu linkinden ekleyebilirsin anlamında mı sizce?
0
jjimyl
(22.02.24)
Başka bir zaman seçmenizi istediğini anlıyorum ben ("date" demiş çünkü), seçimi de size bırakmış. Mümkünse başka bir zaman önermeniz daha kibar olur belli ki.
0
fotrsapka
(22.02.24)
Burada challenge, iyi olmaz, bizi zorlar, ideal olmaz anlamında.
0
but that was just a dream
(22.02.24)
Eğer sizin yakın zamanda oraya gitme planınız varsa o zaman demiş ki, 1 mart olmaz. Sen buraya geldiğinde date i seçsek olur mu?

Ama eğer öyle bi şey yoksa o zaman anlaşılır konuşmamış,
Senden mi bir başka date seçmeni istiyor yoksa onun seçmesinin senin için okay olup olmadığını mı soruyor ben anlayamadım.
Ama başka bir tarih seçileceği kesin.
0
zimbirik
(22.02.24)
Yabancılar kültürleri gereğince bazen böyle dolambaçlı cümleler kuruyor. Karşıdaki insanın o dile kendisi kadar hakim olmadığını düşünerek daha net cümleler kurmalilar bence.
1 mart tarihini beğenmemiş. Bu zor olur diyor. Burada tarih belirleyelim ki derken ne demek istemiş anlamadım. Oraya gitmek gibi bir planıniz var galiba.
0
benarrivo
(23.02.24)
Teşekkürler hepinize. Evet 1 Mart olmaz direkt ifade edebilirdi bence de. Olumsuz durumları kapalıca söyleme halleri var bir de evet. Fiziksel olarak orda olma durumum yok,here dediği bir linkti, linkten başka bir tarih seçtim
0
🌸jjimyl
(24.02.24)
(5)

Karadeniz'den akdeniz'e irmak kazmak

duyurukullanıcısı
Karadeniz'den akdeniz'e kadar anadolu'yu canlardirmak icin kucuk yapay ve kucuk irmaklar kazilsa, hersey bilim adamlarinin denetiminde olsa (kurak yerlerden gececek, yasama zarar vermeyecek, 30 yil imara acilmayacak vb) bu faydali mi olur zararli mi?
Karadeniz'den akdeniz'e kadar anadolu'yu canlardirmak icin kucuk yapay ve kucuk irmaklar kazilsa, hersey bilim adamlarinin denetiminde olsa (kurak yerlerden gececek, yasama zarar vermeyecek, 30 yil imara acilmayacak vb) bu faydali mi olur zararli mi?
0
duyurukullanıcısı
(20.02.24)
Boydan boya ülkeyi yarıp kanal mı yapacaksınız, yoksa varolan su havzalarından ufak su kanalları mı kazacaksınız? İlkin fiziki olarak imkansı olmasının yanında tuzlu su zaten tarıma katkısı olmaz. Ayrıca torosları ve karadeniz dağlarını nasıl geçeceksiniz yani? İkincisi için büyük göl lazım ki orta anadoluda tuzgölünü saymazsak öyle büyük göl yok pek. Koca Aral gölünü Sovyetler kuruttu böyle 20-30 yılda. Su kanalı işi zor yani
0
nundu
(20.02.24)
zararlı olur. kanal açmanın imkansızlığını, kanalın doğaya vereceği zararı her şeyi geçtim. iki denizin de farklı ekosistemleri var. ikisinden birini yok eder.
0
paintov
(21.02.24)
Hocam anadolu deniz seviyesinden ne kadar yüksekte hiç baktınız mı? Yolculuk yaparken şehirlerin rakımlarına da mı gözünüz takılmadı hiç? Ayrıca nehirler tatlı su kaynağıdır. Deniz ise tuzlu su.
0
zimbirik
(21.02.24)
150 sene önce yapılan süveyş kanalının olumsuz etkileri gün yüzüne çıkıyor artık. kızıldeniz'de olması gereken bazı su canlıları akdenizde bulunuyor. ege'ye ulaştı ve marmaraya ulaşacak. sıcaklık ve tuzluluk farkı engel olsa da, zamanla bu fark kapanıyor ya da bunu önemsemeyen hayvanlar geliyor.

her şey yolunda olsa bile, buna benzer mikro ölçekte onlarca farklı alışveriş olur. küçük ırmak kazılır mı emin değilim, yükseklik farkı yüzünden akıntı küçük olmayabilir.

bir de denmiş zaten, ırmaklar tatlı su denizler tuzlu. böyle bir şeyin yapılması tatlı su kaynaklarının da yok olmasını sağlar.

tr.euronews.com
0
biseysorcaktim
(21.02.24)
Rusya'nın ayağına sıcak denizleri getirme projesi
0
durbidakka
(21.02.24)
(4)

arkadaslik ile ilgili bir soru

my pink
yillar once internations'da tanisip date'e ciktigim biri vardi (ben kadin o erkek). olmayinca arkadas olduk ama arada ince bir flort hissediyorum bazen. ben onu onun tanimadigi arkadas ortamlarima sokuyorum. ve gecen gun ogrendimki benim cok yakindan tanidigim ve pek aramin iyi olmadigi biriyle birk
yillar once internations'da tanisip date'e ciktigim biri vardi (ben kadin o erkek). olmayinca arkadas olduk ama arada ince bir flort hissediyorum bazen. ben onu onun tanimadigi arkadas ortamlarima sokuyorum. ve gecen gun ogrendimki benim cok yakindan tanidigim ve pek aramin iyi olmadigi biriyle birkac kere bulusmus. buna birsey demedim, bildigimi belli etmedim ama azicik icerledim.

son olarak da onu farkli bir ortama soktum (dogumgunum), birden herkesin numarasini almaya basladi. bana biraz tuhaf geldi bu hareket. ben boyle durumlarda bulunuyorum fakat kimse ile numara paylasacak kadar samimi olmuyorum.

acaba her ortama internations muamelesi mi yapiyor? siz nasil yapiyorsunuz?
0
my pink
(20.02.24)
“ekmeğinin peşinde” standart bir erkek profili gibi göründü bana eldeki verilerle. sevgili olmadığınıza göre sorun yok.
0
orient blue
(20.02.24)
Ben olsam pek ortamlara sokmam bu elemanı.

İnternation etkinliklerinde numara istemek falan okay. Herkes oraya yeni birleriyle tanışmaya geliyor, zaten tek amaç yeni insanlarla tanışmak.
Ama sizin onu çağırdığınız bir arkadaş buluşmasında herkesle tanışmaya, numaralaşmaya çalışması pek hoş değil. Sizin doğum gününüz herkesin yeni birileriyle tanışmayı amaçlayarak geldikleri bir event değil sonuçta, kapalı bir grup.
Ben bu elemanı pek olgun ve yol yordam bilen biri gibi bulmadım. Bence sınır koyun.
0
zimbirik
(20.02.24)
Arkadaş olarak görüyorsan sorun etmemen lazım senle olmadı diye diğerleriyle neden görüşmesin ki. Çatır çutur numara da alır date de çıkar ama burda mesele sana değil de başkalarına yazması
0
olaylar olaylar
(20.02.24)
ekmeğinin peşinde +1
0
benarrivo
(20.02.24)
(4)

Başörtülü kadınlar erkek kuaföre gidiyor mu?

summerof69
Bunu nasıl mantığa bürüyorlar?
Bunu nasıl mantığa bürüyorlar?
0
summerof69
(18.02.24)
Gitmiyorlar. Erkek çalışanların olduğu kuaförlerde tesettürlü kadınlar için ayrı bir oda olur genelde, kadın çalışanlar orada işlemlerini yaparlar.
0
fraise
(18.02.24)
Hayır gitmiyorlar. Onların özel kuaförleri oluyor. Dışarıdan içerisi bile gözükmez
Ve çalışanların hepsi kadın oluyor. Ayrıca başörtülü kadınların kuaföre gitme sıklığı diger başı açık kadınlara göre kıyasla çok ama çok düşük
0
limonlu eksi
(18.02.24)
Tabi ki gitmiyorlar onu nerden çıkardınız.
0
kaptan maydanoz
(19.02.24)
Gidiyorlar.

Herkes hardcore dindar değil. Bazı yaşı ilerlemiş kadınlar dindarlıktan değil, kültürel alışkanlıktan dolayı başını kapatıyor.

İnanç olayı 1 0 şeklinde işlemiyor. Ya hep, ya hiç diye bir mantık yok. Herkes elinden geldiğince ya da istediği miktarda dinin gerekliliklerini uyguluyor.
Kimisi alkol alırken ramazanda bırakıyor, kimi 3 aylarda bırakıyor.
Kimisi namaz kılmıyor. Kimi sadece cumalara gidiyor.
Kimi kadınlarda başları çoğunlukla kapalı olduğu halde bazen isteyince açıyorlar.
Kuaförleri de erkek olabiliyor. Genellikle de aynı kişiye gidiyorlar zaten.
Arada bir içki içmekle arada bir başını açmak arasında bir fark yok.
0
zimbirik
(19.02.24)
(9)

restoranlar kalan yiyecekleri atıyor mudur, ne kadar atıyordur?

tabudeviren
akşam bi yerde yemek yerken acılı ezmenin yarısına gelince bir düşündüm:- ya başkasından kalan bir acılı ezmeyi tamamlayıp önüme getirmişlerse..o an bi tiksinme geldi.hiç çalıştınız mı böyle bir yerde, tanık oldunuz mu?daha önce birine götürdükleri ve o kişinin bir kaşık alıp bıraktığı acılı ezmeyi
akşam bi yerde yemek yerken acılı ezmenin yarısına gelince bir düşündüm:

- ya başkasından kalan bir acılı ezmeyi tamamlayıp önüme getirmişlerse..

o an bi tiksinme geldi.
hiç çalıştınız mı böyle bir yerde, tanık oldunuz mu?

daha önce birine götürdükleri ve o kişinin bir kaşık alıp bıraktığı acılı ezmeyi dökmeyip, tamamlayıp, yeni sipariş verene götürüyorlar mıdır? :(
0
tabudeviren
(11.02.24)
Siyasetin ve sosisin nasıl yapıldığını bilseniz rahat uyuyamazdınız diye bir laf var ya... (:
0
anon1m
(11.02.24)
Hiç belli olmaz. Ama olayı görmeden her an süpheyle bakmakta yanlış olur.

Buradaki mesele acılı ezme ile sınırlı da değil.
Daha ne tür etler yemeklere katıldı?
Sene doksanlar da "tamamen etsiz" sucuğun haberi bile çıktı.
İçine et yerine konanları siz düşünün artık.

Hazır akla gelmişken biraz mizah:
m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(11.02.24)
restoranda çalışmışlar daha iyi cevaplar ama %90 , temiz bırakılmış içine başka şey karışmamış soslar vs'yi karıştırıp yeni müşterinin önüne veriyorlar. niye döksünler?

otellerde kalan pastalar haftanın bir günü karıştırılıp ek sostu şekerdi kakaoydu derken "özel pasta" diye satılıyor demişti ekşiden biri yıllarca otelcilik yapan.

michelin yıldızlı bir yere gitmişsen öyle bir şey gelmez muhtemelen. özellikle serpme kahvaltılarda ürünlerin çoğunun yeniden servis edildiğini düşünüyorum.

sorduğun acılı ezmeye gelirsek, tabağı bitirip azıcık bırakmışsın altında, onlarda olmaz zaten yıkayıp geçiyorlardır da %80'i duran bir tabağı da dökmezler bence.
0
avatar is back
(11.02.24)
restoran, kafede çalıştım hala mutfağı olan bir barda çalışıyorum, hepsinde o yemekler komiler tarafından çöpe atıldıktan sonra bulaşığa gelir, artan yemeği falan tekrar servis etmek çalışanların işine asla gelmez, bizim tembelliğimize güvenin :) ama şunu da söyleyeyim, bu sektörde asla olmaz diyemem, ben açıkçası dışardan yemeyi uzun zamandır bıraktım
0
fakat
(12.02.24)
a... tantuni'nin sahibi bi elinde kamera çöpten turşuları toplar geri kavanoza koyarken bi yandan ustaları fırçalayıp izinlerinden kesiyordu. internette bu vidyo
ezme, ısırılmış zeytin gibi de değil yeni kaba koydun mu sıfır ürüne dönüşüyor
ben de yiyorum şimdi farkettim yemiyim bari

cevap restorana kalmış, sahibinin ahlakına kalmış.
0
lambırcek
(12.02.24)
geçen hafta aynı olayı yaşadım ve aynı şeyi düşündüm, başkasından kalan acılı ezmeyi tamamlayıp mı koydular acaba diye. tırnak pideyi banarak yemiştim ve bir ara tabağın içinde ekmek parçası gördüm. ben mi düşürdüm bilemiyorum ama yüksek ihtimal yapıyorlardır. askerde gıcık kapılan komutanın çayına yapılanları görmüştüm :)

ayrıca @lambırcek +1 çöpten turşu ayıklayan dükkan sahibi videosu
0
Improbable
(12.02.24)
ben yediğim bazı yerlerde görüyorum, hiç dokunmamış bile olsam ezmeyi şunu bunu alırken tabakları üst üste koyup götürüyorlar, hiç dokunmadıysam bile servis edilmeyecek hale getiriyor yanımda. üzülüyorum ama masaya gelmiş bir şey tekrar servis edilemez. çalışan zaten onun yenmiş mi yenmemiş mi bi kaşık alınmış mı olduğunu hemen anlayamaz ki.

ama çok lüks bir yerde, ortalama yemeğin asgari ücrete denk olduğu bi yerde yakınım çalışmıştı. neler anlattı. orada bile durum böyleyse deyip dışarıdan çok az yemeye başlamıştı.
0
biseysorcaktim
(12.02.24)
Yerine göre değişir.
Zamanında Ankara'da bir Kızılay kafesinde garsonluk yapıyordum. Kahvaltıdan masadan dönen zeytinler çöpe atılmazdı, mutfakta ayrılırdı. Hatta patatesin yanında gönderilen soslar bile atılmazdı (eğer patates bandırılmışsa atılırdı ama hiç dokunulmamışsa ayrılırdı ama dokunulmadıysa bile üstüne hapşurulmuş olabilir sonuçta).
Aynı şekilde ekmekler de atılmazdı. Atıyorum masaya 10 dilim ekmek gitti, 5 dilim geri döndü. O 5 dilim ekmek dolabına geri koyulurdu, sonraki siparişte başka bir masaya giderdi. Sabah gelen ekmek akşam atılırdı bayatlayacağı için, onun dışında çöpe gitmezdi.

O yüzden bu tarz geri dönebilecek şeyleri hiçbir zaman yemem. Çok güvendiğim bir yer olması lazım yemem için.
0
pianeta
(12.02.24)
Restaurantımız var,
Asla öyle başkasının masasına gitmiş bir ürün dokunuşmamış olsa da geri dönüp ayrı bir müşteriye gitmez ya da üretime tekrar dahil olmaz.

Ama gerçekten dokunulmamış, hijyen açısından kötü hissettirmeyen şeyler restaurant çalışanlarının ve sahibinin masasına dönebilir. Ama çok nadirdir. Gerçekten dokunulmamış olması lazım, ıslak gıda, soslu şeyler falan dokunulmamış olsa bile çöpe gider.

Bir de kahvaltı servisinden kalan peynir ve salam vs her türlü kediye köpeğe gider.
0
zimbirik
(12.02.24)
(5)

Çay kahve bağımlısı ne yapmalı?

fakat
Çeşitli nedenlerden dolayı iki gündür çay ve kahve hiç içmedim. Dün sinirliligimi farkettim, canım da sürekli çay kahve istiyor, kafamda hafif ağrıyor. Dün fark edince bugün bilinçli olarak icmedim. Üç gün olmuş oldu. Yani yarın içmeye başlayayım mi? Garip ama hep en azından kahvaltıda içtiğimiz içi
Çeşitli nedenlerden dolayı iki gündür çay ve kahve hiç içmedim. Dün sinirliligimi farkettim, canım da sürekli çay kahve istiyor, kafamda hafif ağrıyor. Dün fark edince bugün bilinçli olarak icmedim. Üç gün olmuş oldu. Yani yarın içmeye başlayayım mi? Garip ama hep en azından kahvaltıda içtiğimiz için insan fark etmiyor. Sonuçta hiçbir şeye bağımlı olmak istemiyorum.
0
fakat
(11.02.24)
Kahve bağımlısıyım. Elimden gelse uyurken de içerim.
Hayatı bu kadar sevmeye gerek yok, günde 1 litre içmediğiniz sürece bu kadar abartacak bir şey değil.
0
pianeta
(11.02.24)
Sadece kahvaltıda içiyorsanız ne gibi bir sorun olabilir ki?

Zaten 3 gün içmeyip geri içecekseniz 3 gün içmemenin ne anlamı var ki?
0
akhenaten
(11.02.24)
yazdığım gibi, EN AZINDAN kahvaltıda içiyoruz, sadece kahvaltıda içiyoruz değil. yine yazdığım gibi, özellikle içmemezlik yapmadım.
0
🌸fakat
(11.02.24)
Uyanmak için çay kahve yerine açık havayı kullanabilirsiniz
0
mellifica
(12.02.24)
Uyandıktan sonra işk 3 saat çay kahve içmezseniz bağımlı olmazsınız.

Kahveyi kafeinsiz kahveyle değiştirebilirsiniz, ya da suyla seyreltilmiş kahve içebilirsiniz.
Çayı çok açık içebilirsiniz. Böylece bütün gün çay kahve içip sağlıklı sınır içinde rahatlıkla kalabilirsiniz.

Ama uyandıktan sonra ilk 3 saat kuralı önemli.
0
zimbirik
(12.02.24)
(5)

Surekli İnsanlarami akil vermeli yoksa kendimizemi akil vermeliyiz

Zetnikov
Baslik biraz karisik olmus olabilirDikkat ettimde insanlara guzel mantikli akil veriyorum faydali falanAma hicbirininde aslinda laftan anlamadigini ayni tas ayni hamam devam ettiklerini gordum ve vakit ve enerji kaybettigimi farkettimSonra birgun kendi hayatima baktim kendi sorunlarimi tamamen cozem
Baslik biraz karisik olmus olabilir

Dikkat ettimde insanlara guzel mantikli akil veriyorum faydali falan
Ama hicbirininde aslinda laftan anlamadigini ayni tas ayni hamam devam ettiklerini gordum ve vakit ve enerji kaybettigimi farkettim

Sonra birgun kendi hayatima baktim kendi sorunlarimi tamamen cozememisim ve kimsede bana akil fikir vermemis artik var olan aklimi kendime saklayipta kendime yardimci olmaya karar verdim

Artik insanlara akil vermeyi kestim yanliz bu insanlar en iyi arkadasiniz da olabiliyor yani yakinlarim herkesden bahsetmiyorum

Bu konu hakkinda ne dusunuyorsunuz
0
Zetnikov
(11.02.24)
Hocam insanlar sizi kırmamak için akıl verdiğinizde terslememişler. Ama aklınızı kendinize saklayın. Çok yakında bu akılla yalnız kalabilirsiniz.

Bir de insanların problemleri hakkında problem sahibinden daha iyi akıl yürütebildiğinizi düşünmek baya baya büyük bir yanılsama, bence siz aklınızı toplayıp bi düşünün.
0
zimbirik
(11.02.24)
Uzmanlık alanınızla alakalı bir konu vs değilse akıl vermek çok itici bir şey, hele ki karşıdakini yargılayan bir üslupla yapılıyorsa, buna hakkımız yok. Nice yakın arkadaşlıklardan soğuyor insan bu yüzden.

Aslında siz de bulmuşsunuz çözümü zaten, insan önce kendine dönüp bakmalı, kendi sorunlarını çözmeli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(11.02.24)
Anneannem akıl verenin aklı kalmaz der. Bunu hatırlar birisi sormadan akıl pek vermem.
0
jazzabel
(11.02.24)
Baskasi size gelip bana akil ver demediyse, kimseye akil vermeyin, zaten bu akil vermek degil, ben kendi dertlerime bakmak yerine baskalarinin dertleri ile ugrarak kendime bakmaktan kaciyorum, kendimden kacmayi seciyorum demek bence.
Ben akil istemeden akil vermeye calisan insanlari etrafimda tutmam, sadece fikrine ve yasam gorusune deger verdigim insanlara akil sorarim, biri bir sey anlatirsa alan acar dinlerim, akil vermem. Bazen akil mi istiyorsun sadece dert anlatmak mi diye bile sordugum olmustur, kimi akil da ister kimi sadece dert anlatmak istiyorum der.
Zaten kimsenin sizden talep etmedigi enerjiyi bosa harcadiginizi fark etmis olabilirsiniz, ne guzel, kendinize kullanin bu enerjiyi.
0
kassiopeia
(12.02.24)
Siz akıl vermeden önce maruz kaldığınız hikâyeler toksik olabilir, bazı insanlar sadece derdini anlatacak kişi arar, çözüm yolu önerecek kişi değil, o yüzden duymuyor olabilirler.
Ek olarak başkalarının hikayesindenki sorunları veya çözümleri tespit etmek kendi içimizdeki sorunları çözümleri tespit etmekten çok daha kolaydır. Kendinizle ilgilenirken bulduğunuz her farkındalık gerçekçi olmayabilir bu arada, başkalarından geri bildirim almak verimli olacaktır.
0
hasmetizm 2046
(12.02.24)
(41)

Duyurudaki tenhalık

rock n roll
Selamlar, belki biraz gereksiz bir soru olacak ama duyurulara eskiden daha çok mu cevap oluyordu? Biraz seyrekleşti sanki. Ne düşünüyorsunuz? Duyuru kendini yok edebilir.
Selamlar, belki biraz gereksiz bir soru olacak ama duyurulara eskiden daha çok mu cevap oluyordu? Biraz seyrekleşti sanki. Ne düşünüyorsunuz? Duyuru kendini yok edebilir.
0
rock n roll
(30.01.24)
10 sene önce ne güzeldi ya bir duyuruya 30 40 cevap gelirdi ortalama
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.01.24)
Sözlük sub-etha linkini aşağı tarafa aldığından beri sessizleşti, uygulamadan erişim de zaten yok galiba. Sadece cevap sayısı değil, duyuru sayısı da inanılmaz düşmüş. eskiden sayfalarca geri giderdim gün içi duyuruyu bulmak için.
0
iustitia omnibus
(30.01.24)
Bence insanlar duyuruyu bilmiyor. Sözlükte sürekli duyuruda soru olacak başlıklar açılıyor bir de.
0
peki madem
(30.01.24)
Bence bir nedeni de ban ve uçurulma. Mesela ben doğrudan duyuruya üye oldum ve sanırım 4 yıllık üyeliğımdeki doğru cevap / cevap oranım 1547/1874. Ama geçtiğimiz aylarda sanırım 2 ay süreyle ban yedim. Yeni üyelik çok değildir, ban yedikten sonra geri gelme de azdır diye düşünüyorum.
0
prole
(30.01.24)
Eskiden daha özgür ve salaş bir ortam vardı fakat son zamanlarda kurallar çok katılaştı.

Cinsellikten tutun da siyasete kadar her şeyi soruyor cevaplıyorduk, artık yasak.

O yüzden ben bile neredeyse 11 yıllık üyeyim ama arada bir ya uzaklaştırma alıyorum ya 1 aylık ban yiyorum.

E bazen acil bir şey oluyor sorman gerekiyor bir topluluğa. Elin kolun bağlanınca insanın çok giresi de gelmiyor.
0
ananiyimioguz
(30.01.24)
İlk sebebi uzun süredir sözlükte sub-etha linki yok. İkinci sebebi yazar kalitesi, yerlerde.
0
kimlanbu
(30.01.24)
@prole ve @ananiyimioguz +1000...

Ben de ban yedim. Hiçbir şey yazasım gelmiyor. Hatta cevap vermek istediğim bir şey varsa genelde mesajla vermeyi tercih ediyorum. O da ne buraya giresim, ne de cevap yazasım gelmediği için nadir oluyor.
0
nawar
(30.01.24)
Cevap sayısı konusunda sizin gibi düşünmüyorum. Yeterli sayıda cevap geliyor bence. Eskiden 40 tane cevap gelirdi, 5 tanesi faydalı olurdu. Artık 5 tane cevap geliyor, 3 tanesi faydalı oluyor. Bence böylesi daha verimli.

Ancak sorulan soru sayısında bariz düşüş var. Bu daha kötü bence. Demek ki buranın müdavimleri bu kültüre sahip çıkıyor ancak yeni gelen üye sayısı düşüyor.

Sözlükte sub-etha kesinlikle daha görünür olmalı. Sözlükte açılan forum başlığı gibi başlıkları da azaltacaktır.

*Kuralların katılığı konusunda eleştirilere katılıyorum, devlet dairesi gibi bir ortam var. Biraz da eğlenceli olacak ki, insanlar eğlensin, varlık göstersin. Verilen cevap başına ücret almıyor kimse burada sonuçta.
0
kent sakini
(30.01.24)
Cevap sayısında ve ayrıca soruların kalitesi hususunda da tenhalık var.
Bunlar da cevap veriyorum aslında ama şunu mu alsam bunu mu giysem pastanın üstüne kakao parçacıkları mı serpsem? türünden çok soru var.

Duyurunun Türkçe siteler içinde benzerini ben görmedim ama bunu fırsata çevirerek konsept gündelik içeriklerden daha çok biraz daha üst seviyeye çıkarılmalı.
Alanında yetkin kişilerin katkısı daha fazla olmalı ve soru kategorileri biraz daha genişletilmeli.
0
diyecevaplandı
(30.01.24)
Her yorumu siliyorlar. İnsan bırakmadılar. Bunu da silerler.
0
Kahvedesu
(30.01.24)
Sürekli siliyorlar ve bircok kisi banlandı
0
mirty
(30.01.24)
ayrımcılık oldugunu da dusunuyorum. ne zaman duyuruda sorduklarima tesekkur etsem (yanlislikla) format geregi olmaz deniyor veya usuluyle ilgili sorsam kaldiriliyor. bunlarin tam tersini yapanların kalıyor. benim gozlemim boyle ve bir tane yazarin dedigi gibi de bilmeyenler de var veya orada daha fazla dikkat cekecegini dusunuyor.
0
evimin paspasi
(30.01.24)
1 ay ban yemiştim geçenlerde. 1 gece ard arda psikolojik destek ihtiyacı olan insanların sorularına aldığım şiddetsiz iletişim eğitiminin verdiği bilgi ile cevap verdiğim için spam falan diyip silmiş sonra engellemişler. O değil de adminlerin agresif tavırları üzücü. Gücü üzerine kullanmak diyoruz buna. Bir empati versem pamuk gibi olurlar aslında. İfade özgürlüğü çok uzun zamandır yok zaten internette. Birkaç yalnız tipin günlük soruları haricinde bomboş artık duyuru
0
hasmetizm 2046
(30.01.24)
en büyük sebep moderasyon.
işlerine gelmeyen her yorumu siliyorlar.
kafalarına göre hesap uçuruyorlar.
hele seçim dönemleri işlerine gelmeyen her cevaba tartışma başlatıcı içerik diye siliyorlar.
seçim yaklaşıyor tekrar başlarlar.
0
my fault
(30.01.24)
Google'da çıkmıyor bunun da etkisi var.
0
ferenc
(30.01.24)
Enteresan şekilde çok silinen sorum ya da cevabım yok. Genel olarak trigger eden şeylere karşı "aman banane" demeyi öğrendim. Bir de bazı sorulara ak ya da kara cevap vermek yerine akin da karanin da olabildiğini gostermeye çalışıyorum çünkü bazı konularda çok kesin cevaplar oluyor, özellikle başka ülkelerle alakalı orayı hayatında görmemiş kişiler tarafından. Bunlara gri cevap verince silinmiyor da duzeltmeye kalkarsan siliniyor. O yüzden amaaan banane diyorum.

Eskiden daha canliydi o kesin. Ama eski ne kadar eski emin değilim.

Tek can sıkan google'da ilk linkte çıkanı soran sorular. Ha bunlar da olmasa herhalde western filmlerindeki çalı geçecek buradan =d

Kullanımi zor bir de, eskisi olmayan için burayı kullanmayi gerektirecek hiçbir şey yok. Ekside sorduğum soruya daha cok cevap geliyor misal.
0
logisticsmanager
(30.01.24)
verilen bkz. lara yönlendirmenin bile güncellenmediği platform için gayet iyi durumda.

ben görece yeni kullanıcıyım, duyuruda bakış açısını, düşünme şeklini sevdiğim bilgisine/deneyimine güvendiğim 6-7 kişinin verdiği cevapları okumaya giriyorum özellikle kullanıcı adını aratıp. mesela içlerinden birisi @hasmetizm. simdi cevapları okurken banlandığını öğrendim. yazdıkları sayesinde 2023'te iletişim konusunda kendi içimde devrim yaptım fakat spamden banlanmış.

siyah-beyaz-gri cevap olayından "tartışma başlatıcı içerik" sebepli silinecek diye düzgün yazası gelmiyor kimsenin, eğer tartışma gerçekten başlarsa taraflara mute atmak daha iyi bir çözüm olabilir yoksa herkesin yazdığı kendine zaten.
0
gule gule
(30.01.24)
Evet eskiden sohbet muhabbet olurdu sırf onun için her gün girerdik. Şimdi tatsız. Duyurudan kankilerle yüz yüze görüştük mecbur.
0
ruhen hastayim ben
(30.01.24)
Ilk kez 11 yil once girdim buraya. O zamanlar bambaskaydi. Simdi buradan faydali cevap alma sansin cok dusuk. Ben de oldukca niş bi konuda yazmaya useniyorum cunku sansur cok agir uygulandi ortamin tadi kacti.
0
floydian
(30.01.24)
Ucurdular herkesi modlar kimse kalmadi cevap yazacak

edit: bak normalde bu cevabı yazdım diye beni uçururlardı kimse görmeden.
0
duyurukullanıcısı
(30.01.24)
adminler benim bir kaç duyurumu anlamsız sebeplerle sildi. Benim de giresim gelmiyor artık.
0
EXXE01
(30.01.24)
Yazılan hemen hemen her şey saçma sebeplerle siliniyor, akıl tutulması yaşıyo insan. Ondan kimsenin yazası gelmiyor bence.
0
truf
(31.01.24)
Eskiden burada cidden bilmediğim bi şeylere denk geliyordum. Artık hangi ayakkabıyı alayım sorularıyla ya da gerçekten kısa bi google aramasıyla rahatlıkla bulunabilecek şeylerle dolu ortalık. Buraya emek veren bir çok kişi banlandı zaten. Bom boş bi yer oldu.
0
zimbirik
(31.01.24)
Ucurulma olayini cok ciddi seviyede kapattim. Kurallari da basitlestirecegim. Google Adsense'in yapma dedigi kurallar, ve genel olarak saygili bir alan olmasi disinda da 300 tane kural olmasi gerekmiyor. Cunku bu gidisle siteden geriye hic bir sey kalmazsa kurallari olsun ne degisecek ki?
0
compumaster
(31.01.24)
aslinda bu konsepti cok seviyorum ve hatta sozluk uyeligim yokken burada hesap acmistim ama ben de girmiyorum artik.

kisacasi yonetim beceriksizligi olarak ozetlenebilir. yanlis kararlar, keyfi yonetim anlayisi, ahbap cavus iliskisiyle dagitilan yetkiler, bu yetkilerin kullaniminda bir denetleme olmamasi. akp'nin yonettigi ulke neden cokuyor demek gibi retorik bir soru. hicbir accountability'si olmayan bir yonetim olabilir mi? insanlari bastirirsaniz uzaklasirlar. su duyuru altinda bile insanlar oto sansurle yaziyorlar.

istemem eksik olsun.
0
antikadimag
(31.01.24)
oo compucum gelmiş. dağılabiliriz. değişim gelmesi güzel. compu elin değmişken en çok istenen istekleri de yapabilirsin belki :) sorulara cevaplara artı eksi verme güzel olurdu mesela. ama bu kadar zaman sonra yapar mısın bilmiyorum. chatgpt'ye de yaptırabilin :)

soruya cevabım: eskilerdenim ben de. uzun zaman sonra geri geldim. eskisi kadar takılmıyorum ama. türkiye ile ilgili sorularım olmaya başladıydı o yüzden gelmiştim. ama eskinin hatırına da tam gidemedim işte. ben de banlanmıştım kısa süre çok saçma bişey için. yine de gitmedim tam. yardım etmeyi de seven biriyim. umarım değişim bir işe yarar. yeni özellikler gelmesi de güzel olurdu hani.
0
ermanen
(31.01.24)
eskiler banlandı ve küstürüldü. divit kardeş mesela. gerçi işlerine gelmiştir. zamanlarını daha iyi değerlendiriyorlardır.
0
gabe h coud
(31.01.24)
bir arkadaşım compu'nun cevabını bana whatsapp'tan gönderdiği için özel olarak buna cevap vermeye geldim.

duyuru tabii ki tenhalaştı.
çünkü ismi lazım olmayan ve son senelerde ortaya çıkmış bir mod, olur olmaz cevap silip, insan banlayıp durdu.

yani 15 yıldan uzun süredir burada belki maksimum 1-2 cevabı silinmiş, uzun uzun cevaplar yazan, bir başlığın altında günlerce konuşan ben ve diğer insanlar bugüne kadar kuralları yanlış biliyormuş, bu arkadaş sayesinde kural öğrendik son 3-4 senede.
bizi hizaya soktu sağ olsun.

herkes mesaisi sırasında, zaman ayırıp birilerine faydam olur diye burada duyuru açıyor ya da cevap yazıyor.
sen insanların zaman ayırıp yazdığı şeyleri kafana göre kural uydurup silemezsin, herkesin işi gücü var.

ben bunu zamanında gerek diğer mod arkadaşlara, gerek compu'ya bildirdim ama önemsemediler.
millet gittikten sonra banlama yasaklansa ne olur, yasaklanmasa ne olur?

kaç senelik kullanıcılar abuk subuk, neredeyse var olmayan kurallarla uçuruldu durdu.
her yazılan, yorum ve fikir içeren cevap silindi.
kaç tane duyuruya "o kadar yazacağım, silecek yine" diye cevap vermediğimi hatırlıyorum.

zaten artık bu yüzden girmiyorum da.
popüler olan ya da olmayan birçok kullanıcı da girmiyor.
banlamasa bile küstürdü çünkü.
eskiden bilgisayarı açınca maillerimle beraber duyuruya bakardım.

bir modun eline teslim ettiler duyuruyu, iş işten geçti, geçmiş olsun artık.
zamanında yapılacaktı bunlar.


edit:
bu cevap da silinebilir.
0
blatta hiberna
(31.01.24)
özenip bezenip yazdığım paragraflarla dolu cevabımda geçen ancak muhatabı dahi olmayan, hatta birçok kişiye göre argo dahi olmayan bir sözcük yüzünden silindikten sonra her şeye cevap yazmıyorum. hatta çoğu kez yazıp "amaaan nasılsa birisi keyfine göre siler, ne uğraşacağım" diyor ve yazmıyorum.
0
Improbable
(31.01.24)
Guardian yilini sarkisi falan secmis bunu, su kisimda: youtu.be Mcdonals calisanlarina hakaret var sanki, cancel sebebi degil mi bu batida? Yoksa ironi falan mi var orada diye soru sordugum icin duyurum silinmisti. Tartisma baslatici icerikmis.
Sanirim Modlardan biri zamaninda turkishmusic.org'da moddu. Sezen Aksu tartismasina zamaninda mudahale edemedigi icin isler cigirindan cikti ve efsane kufurler literaturumuze gecti:) Ve bu olay o modda travma yaratti. Her sorunun her cevabin turkishmusic.org'daki sezen aksu tartışması gibi olacagindan korkarak ne bulduysa sildi, sildi, sildi. Teshisim budur.
0
speedy
(31.01.24)
@compumaster yazdığı için yazıyorum. @antikadimag otosansür hakkında haklı. Şu duyuruya otosansür olmasa çok farklı cevap veriyordu insanlar, ben de dahilim. Bunun sebebi de uçurulma endişesi değil, tekrar uçurulmadan durumu/derdini aktarabilmek.

Compumaster "Kurallari da basitlestirecegim." demiş. Düzenli takip edemedim Duyuru'nun zevksizliği ve kısıtları yüzünden ama son zamanlarda banlanan kişiler ve silinen şeylerin %90'ının kuralları çiğnemediğine eminim. Yani en azından kendimden gördüğüm kadarıyla. Kurallar basitleşsin tabii ama ondan daha önemli bir konu var, o da bu kuralların uygulanıp uygulanmadığını, uygulamanın doğru olduğunu kimin takip ettiği
0
nawar
(31.01.24)
1.5 sene önce ban yemişim, çabuk kalktı dikkat edersen.
bu kadar zamandan sonra bi' soğuma oluyor tabi ama bu süre zarfında bile giriyordum. Sorularda azalma görüyorum ben, doğal olarak cevaplar da azalıyor.
0
kumandanim
(31.01.24)
Üzgünüm compü abi geç kaldın biraz.

Sana bulabildiğim tüm ortamlardan yazmıştım modlar terör estiriyor buraları çok sahipsiz bıraktın diye ama olan oldu giden gitti benim gibi eli alışanlar hariç kimse kalmadı.

Buradan tanıştığım eşimin bilmem kaç yıllık hesabı bile uçuruldu moderatörler neden böyle yapıyor duyurusu açtığı için. Yazık gerçekten.
0
chicha_v2
(31.01.24)
@compu

yapma allasen

biz sana yazıyorduk sözlükten modların hatalarını o zmn girme kardeşim diyordun bize. benim sözlük hesabı duruyu istatisliklerinde top5'teydi. bir tane mod kafasına göre uçuruverdi beni.

2000'e yakın duyurum, %85'ten fazla tickli cevabım vardı. 14 yıldır duyurudaydım.

modlar bizim gibi insanları uçuruyordu, biz sana yazıyorduk sallamıyordun bizi.
çok yanlış işler yaptın compü!
dahası hiç birşey yapmadın!
alacağın var!
0
duyurukullanıcısı
(31.01.24)
himmet abi, kaleci sacli, bruce gibi kaliteli yazarlar gitti bence o da biraz duyurunun modunu dusurdu.
0
hot potato
(31.01.24)
düşene vurmak gibi olmasın ama buranın gelişmesi adına objektif olabileceğime emin olduğum görüşümü ve deneyimimi aktarmak istedim;

duyuruyu yıllardır takip eden ancak sadece soru sorduğum zaman 1 soru sorduysam 3-5 cevap verip çıkmayan bir kullanıcıyım. bir tür sosyal sorumluluk gibi görüyorum burayı. buranın dramasını, atmosferini, gediklilerini ve hatta compu nickli kişiyi bile bugüne kadar bilmeyen bir kullanıcıyım.

geçenlerde aldığım bilmem kaçıncı "yanıtınız silindi" özel mesajından sonra düşündüğüm şey tam olarak şu olmuştu; ulan 20 seneye yakın süredir forum, sözlük, reddit vb. bir sürü yazılı iletişim mecrasında çok yüksek sayıda katılımı, yöneticilikleri olan ve bugüne kadar hiç hesabı banlanmamış ve belki de sayılı uyarı almış birisiyim. buraya ne zaman bir şey yazsam, bir sonraki girişimde mesajlar sekmem parlamış ve uyarı yemiş oluyorum. ne garip moderasyonu var demiş ve ciddiye almamaya başlamıştım siteyi... bir farkındalık olması hoşuma gitti.
0
kent sakini
(31.01.24)
compu: Kandirildik. Modlar kendi arasinda paralel bir yapi olusturmus. Kullanicilarin ucurulup, cevaplarin silindigini enistemden ogrendim.
0
freedonia
(31.01.24)
Ya bence tek sorun modlar ve insanların küstürülmesi de değil.
Bir de artık kaynaksız ve doğru olmayan çok bilgi paylaşılmaya başlandı. Bu gerçekten bilgili insanların küstürülmesi nedeniyle olabilir tabi. Ama yalan yanlış çok fazla bilgi dönmesi de şuan hala içeride olan, bilgili ve faydalı yazarları uzaklaştırıyor.
Eskiden her soruma burada doğru cevap alırken şuan kulaktan dolma bilgilerle cevap veren yazarlar arasında bazen doğru bilgi bulamıyorum bile.
0
zimbirik
(31.01.24)
Beni de uçurdular. Sebebi bile yok. Bu yan hesabım. Ne yazsam siliyorlar ve silinmesi için hiçbir sebep yok bile. Soğudum. Yaklaşık 10 yıldır duyuru kullanıcısıydım üstelik. Bu duyurunun anında silinmemesine şaşırdım.
0
birgumuspeni
(01.02.24)
Nawar+1
Kurallar eskiden de vardı ama böyle devamlı silinmiyordu duyuru ve cevaplar. Sıradan bir şey soruyorsun, çat siliyorlar. Nedeni de yok. Bunu sorunlu tek bir mod mu yapıyor yoksa hepsi mi böyle merak ediyorum. Normal koşullarda bu yanıttan sonra bu hesabımın da uçurulması gerekirdi.
0
birgumuspeni
(01.02.24)
blatta hiberna +1
İnsan gibi vakit ayırıyoruz. Anında siliyorlar.
Şimdi de uçurulmayı bekliyorum hahah. Birkaç dk içerisinde olabilir.
0
birgumuspeni
(01.02.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.