Cursed Chico
günde x saat sadece yiyorsun. mesela sadece 20-24 arası yiyorsun. Geri kalamnlarda yemiyorsun. Oruç gibi.İlkel insan gibi ya da sapiens ya da doğadaki bazı canlılar gibi. YEmekbuldukça yiyip günlerce belki öyle kalabilmek.https://www.muscleforlife.com/does-intermittent-fasting-work/böylece daha zind
günde x saat sadece yiyorsun. mesela sadece 20-24 arası yiyorsun. Geri kalamnlarda yemiyorsun. Oruç gibi.
İlkel insan gibi ya da sapiens ya da doğadaki bazı canlılar gibi. YEmekbuldukça yiyip günlerce belki öyle kalabilmek.
www.muscleforlife.com
böylece daha zinde olujyormuşsun ve protein daha sağlam inşa ediliyor. Onlar diyor.
Aç kalınca metabozlizmöa yavaşlamıyormuş.
Bu yaşam tarzını benimseyen insanlarla tanıştım da. İlgşnç geldi. sonuçta bir artniyetleri olamaz bunu övmekle.
Var mı bilgisi olan?
www.youtube.com
İlkel insan gibi ya da sapiens ya da doğadaki bazı canlılar gibi. YEmekbuldukça yiyip günlerce belki öyle kalabilmek.
www.muscleforlife.com
böylece daha zinde olujyormuşsun ve protein daha sağlam inşa ediliyor. Onlar diyor.
Aç kalınca metabozlizmöa yavaşlamıyormuş.
Bu yaşam tarzını benimseyen insanlarla tanıştım da. İlgşnç geldi. sonuçta bir artniyetleri olamaz bunu övmekle.
Var mı bilgisi olan?
www.youtube.com
0
ben bir süre ciddi yaptım şimdi de daha kaçamaklı olsa da bir şekilde IF tarzı devam ediyorum. Burda da yapan çok var.
bir ara kilo ve yağ oranını azaltmak için başlamıştım sporla beraber. paleo beslenerek. bende işe yaramıştı.
www.youtube.com
bir ara kilo ve yağ oranını azaltmak için başlamıştım sporla beraber. paleo beslenerek. bende işe yaramıştı.
www.youtube.com
0
İnaanlar tarafından piyasaya atılmış ve beynimize öyle işlenmiş büyük yanlışlar var. Yıllarca bize sık sık ve az yememiz söylendi, mutlaka ara öğün yemeliymişiz ama aslında bu sağlıklı değil.
Oruç olayını biliyorum “bilimsel olarak” araştırmadığım için çok yorum yapmayacağım.
Kendi kullandığım yöntem şu şekilde günde 3 öğün yiyorum. Ara öğün falan yok ve akşam 8den sonra hiçbir şey yemiyorum. Tabi şeker, ekmeğin her türlüsü, un, paketli gıda vs yok orası normal diyet gibi ama meyvede gereksiz şeker olduğundan çok daha azalttım abartmadan yiyorum. Fakat 3 öğünde de sofradan doymadan kalkmıyorum. Yemekten birkaç saat sonra leptin hormonu (yağ yakıcı hormon) salgılanıyor eğer ara öğün yersek yağ yakamıyoruz tekrar kan şekerimiz yükseliyor ve yine başa sarıyoruz.
Her gün spor yaptığım için oruç olayının bana uygun olduğunu düşünmüyorum. Eğer oruç yöntemine geçmek istiyorsan bir anda kesmek yerine önce 3 ardından 2 öğüne geçip bırakabilirsin.
Oruç olayını biliyorum “bilimsel olarak” araştırmadığım için çok yorum yapmayacağım.
Kendi kullandığım yöntem şu şekilde günde 3 öğün yiyorum. Ara öğün falan yok ve akşam 8den sonra hiçbir şey yemiyorum. Tabi şeker, ekmeğin her türlüsü, un, paketli gıda vs yok orası normal diyet gibi ama meyvede gereksiz şeker olduğundan çok daha azalttım abartmadan yiyorum. Fakat 3 öğünde de sofradan doymadan kalkmıyorum. Yemekten birkaç saat sonra leptin hormonu (yağ yakıcı hormon) salgılanıyor eğer ara öğün yersek yağ yakamıyoruz tekrar kan şekerimiz yükseliyor ve yine başa sarıyoruz.
Her gün spor yaptığım için oruç olayının bana uygun olduğunu düşünmüyorum. Eğer oruç yöntemine geçmek istiyorsan bir anda kesmek yerine önce 3 ardından 2 öğüne geçip bırakabilirsin.
0
Evert o insalnar da böyle dediler.
günde 6 öğün yiyin aslında bu paket gıda endüstrileri vs olayıyımış.
1950lere kadar 2 öğün yiyormuş insanlar.
O arkdaşlar da spor yaıyor bu arada ilginç biçimfe. kalorilerini tek tek hesaplıyorlar. 3000 kalori alıyor 1 saatte. 1 saatte 3000.........
BEn başlarsam 4 saatlik başlayacğaım da daha spora yeni başladım. O yüzdfen başlamak istemiyorum ama yemek konusunda israfkar olduğumu hep düşünüyordum. bu kadar yemeye ihtiyacım yok aslında. her günk uruyemiş her gün meyve yiyorum.
ben fitim, kilo için başlamam da başlarsam. Görmek için nasıl bir şey
üniversite sona kadar zaten 2 öğün yerdim. Dışarda hiç yemek yemiyordum. o zamanlar çok güçlüydüm hasta olmazdım filan.
Şimdi kuruyemiş meyve derken 4-5 öğünü buluyor :(
günde 6 öğün yiyin aslında bu paket gıda endüstrileri vs olayıyımış.
1950lere kadar 2 öğün yiyormuş insanlar.
O arkdaşlar da spor yaıyor bu arada ilginç biçimfe. kalorilerini tek tek hesaplıyorlar. 3000 kalori alıyor 1 saatte. 1 saatte 3000.........
BEn başlarsam 4 saatlik başlayacğaım da daha spora yeni başladım. O yüzdfen başlamak istemiyorum ama yemek konusunda israfkar olduğumu hep düşünüyordum. bu kadar yemeye ihtiyacım yok aslında. her günk uruyemiş her gün meyve yiyorum.
ben fitim, kilo için başlamam da başlarsam. Görmek için nasıl bir şey
üniversite sona kadar zaten 2 öğün yerdim. Dışarda hiç yemek yemiyordum. o zamanlar çok güçlüydüm hasta olmazdım filan.
Şimdi kuruyemiş meyve derken 4-5 öğünü buluyor :(
0
ben de bir ara uyguladım hoşuma gitti. şu an tamamen öyle yaşamasam da alışkanlıklarımda bir etkisi oldu. Denemeyi tavsiye ederim.
0
Yapabildiğimde 23:1 kendimi iyi hissettiriyor, youtubeda OMAD revolution'u takip ediyorum adamın kısa basit kendi üstünden olayı çat çat anlatışı hoşuma gidiyor.
Ama ne zaman oburluk devreye giriyor, ay dur iki öğün olsun 16:8 olsun vs deyince abartıp vagondan düşüyorum. :/ gözümü doyurmayı öğrendiğim gün rahat edeceğim ama ne zaman...
Ama ne zaman oburluk devreye giriyor, ay dur iki öğün olsun 16:8 olsun vs deyince abartıp vagondan düşüyorum. :/ gözümü doyurmayı öğrendiğim gün rahat edeceğim ama ne zaman...
0
Dini oruc tuttugum zamanlarfa sadce bir kac saat yerdim. Bir anda bir suru yiyince mideye yuk biniyordu ve yoruluyordu bayagi.
O beni dusunduruyor biraz.
O beni dusunduruyor biraz.
0
ben yaklasik bir yildir 16.8 yapiyorum. 12'de birinci ogun. 6'da ikinci ogun. tavsiye ederim.
0
Sporcular da gördüm intenrette de ben spor sonrası midem kavruluyor. İfte (eğer sporu oruç tuttuğum zamanlar yaparsam) kötü etkiler dieye düşnüüyorum.
0
Ben bir süre yaptım ama yoğun koşulara başlayınca bolca kalori almam gerektiği için bıraktım.
Yemeğimi akşam spordan sonra saat 10'ya yemiş oluyordum. Ertesi sabah kahvaltımı 11-12 gibi yapıyordum.
Tabii erkekler için bu süre daha uzun.
Yemeğimi akşam spordan sonra saat 10'ya yemiş oluyordum. Ertesi sabah kahvaltımı 11-12 gibi yapıyordum.
Tabii erkekler için bu süre daha uzun.
0
www.fitekran.com
www.fitekran.com
Kadınlarda uzun süren açlık adet düzenini bozabiliyor, 14 saatten fazla açlık önerilmiyor o yüzden.
www.fitekran.com
Kadınlarda uzun süren açlık adet düzenini bozabiliyor, 14 saatten fazla açlık önerilmiyor o yüzden.
0
Bende bir süredir yapıyorum ve oldukça memnunum. 16-8, 2 öğün yapmaya çalışıyorum. İlk öğün Öğlen 13.00- İkinci öğün 21.00. Çalışan biri olarak kahvaltı zahmetinden ve yulaf yada daha sağlıksızı simit poğaça derdinden kurtuldum. Öğlen iyi yiyip, akşam 19-21 arası spor ve 21 de spor sonrası öğün şeklinde.
En güzel tarafı kalori hesabınızı bildikten sonra 24 saatlik dilimin istediğiniz saatine uygulayabilmeniz olması. Sabah erken mi yediniz ona göre sürenizi ayarlayarak diğer öğünü öne çekebilirsiniz. Yada tam tersi öğlen geç mi yediniz gece bile yiyebilirsiniz. Sadece yatmadan 2 saat önce yemiş olmayı kesmiş olmak sindirim açısından daha faydalı olur.
En güzel tarafı kalori hesabınızı bildikten sonra 24 saatlik dilimin istediğiniz saatine uygulayabilmeniz olması. Sabah erken mi yediniz ona göre sürenizi ayarlayarak diğer öğünü öne çekebilirsiniz. Yada tam tersi öğlen geç mi yediniz gece bile yiyebilirsiniz. Sadece yatmadan 2 saat önce yemiş olmayı kesmiş olmak sindirim açısından daha faydalı olur.
0
Anladigim kadariyla sadece yag kYbetmek ivin yapiliyor gibi dusunmemk lazim. Ben guclnmek kondsyon ve dayanikliligimi arttirmak istiyorum.
Ve gereksiz yemeyi de bitirmek.
Ben 8 de yulaf. Onbirde elma. Onikide spor. Birde baklagilli bir yemek. Altida tekrar bir ogun belki. Sekuzde kuruyemis . Dokyzda meyve yapiyorum.
Meyve ac yenmesi gerekiyor.
Bir de hee gun kurutemis meyveye gerek var mi bilmiyorum
Ve gereksiz yemeyi de bitirmek.
Ben 8 de yulaf. Onbirde elma. Onikide spor. Birde baklagilli bir yemek. Altida tekrar bir ogun belki. Sekuzde kuruyemis . Dokyzda meyve yapiyorum.
Meyve ac yenmesi gerekiyor.
Bir de hee gun kurutemis meyveye gerek var mi bilmiyorum
0
öğlen 12-akşam 8 arası 2 öğün, arada kahve vs ile 15 kilo verdim 1 senede.
regl dönemi arada akşam tatlı kaçamağı olabiliyor ama genel olarak hala aynı sistem devam ediyorum.(zayıflamak için değil ama öyle yerleşti artık düzen)
spor da yaptım ve yapıyorum.hiçbir sıkıntı yaşamadım.
regl dönemi arada akşam tatlı kaçamağı olabiliyor ama genel olarak hala aynı sistem devam ediyorum.(zayıflamak için değil ama öyle yerleşti artık düzen)
spor da yaptım ve yapıyorum.hiçbir sıkıntı yaşamadım.
0
maria puder
Harika bi fotoğraf, çekim,ışıklar vs bayıldım.Fotodakiler kimdi?Adamın ismi dilimin ucunda.Bir de bi film sahnesi m bu?
Harika bi fotoğraf, çekim,ışıklar vs bayıldım.Fotodakiler kimdi?Adamın ismi dilimin ucunda.Bir de bi film sahnesi m bu?
0
0
Bruce
iş yerinde sohbet esnasında "ben de saklambaç oynarken bizim dikiş makinesinin altına saklanıyordum" dedim, arkadaş "oo zenginmişsiniz siz yaa" dedi. öyle zenginlik bir durumumuz yoktu aslında ama arkadaş çok diretti, inandıramadım. "zengin olsam niye söylemeyeyim olm ne gereksiz bi inatlaşmaya sokt
iş yerinde sohbet esnasında "ben de saklambaç oynarken bizim dikiş makinesinin altına saklanıyordum" dedim, arkadaş "oo zenginmişsiniz siz yaa" dedi. öyle zenginlik bir durumumuz yoktu aslında ama arkadaş çok diretti, inandıramadım. "zengin olsam niye söylemeyeyim olm ne gereksiz bi inatlaşmaya soktun beni" diyorum, inanmıyor.
o yaşlarda başkalarında var mıydı hatırlamıyorum, bir sorayım dedim; haklı mı diye.
zengin miydik olm biz, niye benim haberim yok :/
şunun gibiydi
image5.sahibinden.com
o yaşlarda başkalarında var mıydı hatırlamıyorum, bir sorayım dedim; haklı mı diye.
zengin miydik olm biz, niye benim haberim yok :/
şunun gibiydi
image5.sahibinden.com
0
zengin olan evde dikişle uğraşmaz. terzi gelir evde ölçüsünü alır, gider diker getirir.
0
prestij göstergesi olan motorlu ve nakış makış yapan zamanın son model singer dikiş makineleri idi, öyleki o makinaya sahip olan bir ev hanımı, kendine diktiklerinden hariç konu komşuya da para ile dikiş nakış yapardı.
hatta burda dergisinin patronlarını toplarlardı falan, ciddi bir prestij belirtisi idi, renkli televizyon gibi.
tabi bu durum 80leri ve 90 ların ilk 3 senesini kapsıyor.
hatta burda dergisinin patronlarını toplarlardı falan, ciddi bir prestij belirtisi idi, renkli televizyon gibi.
tabi bu durum 80leri ve 90 ların ilk 3 senesini kapsıyor.
0
sağ olun arkadaşlar hep beraber bizim elemanın fakirliğini yüzüne vurduk aşlsdas.
yalnız o zaman değilsek bile şimdi olabilirmişiz. bu ney lan o.0
www.sahibinden.com
bunu tıpkısının aynısı vardı bizde, yaklaşınca aldığım o metal ve yağ kokusunu çok net anımsadım görünce. gariban anam elektrikliyle takas etmişti, zengin olsak antika olur bu diye saklardık zaten.
yalnız o zaman değilsek bile şimdi olabilirmişiz. bu ney lan o.0
www.sahibinden.com
bunu tıpkısının aynısı vardı bizde, yaklaşınca aldığım o metal ve yağ kokusunu çok net anımsadım görünce. gariban anam elektrikliyle takas etmişti, zengin olsak antika olur bu diye saklardık zaten.
0
@Bruce, linktekinten anneannemde var, apaynısı, zengin değillerdi tabii. Ama bu kadar ediyor muymuş bunlar ya, inş ediyordur:D
0
koynundakiyilan
Yaklaşık 6 ay önce ayak bileğimde uzun süren ödem ve ağrı şikayeti ile özel bir hastanede bir doktora göründüm.mr çekildi, ödem, kistleşme, bağlarda esneme tanısı koydu. Bir sürü pahalı pahalı bileklikler aldırdı, 20 seans fizik tedavi gördüm, evde egzersizler verdi vs. Fizik tedavi sonrası ağrıları
Yaklaşık 6 ay önce ayak bileğimde uzun süren ödem ve ağrı şikayeti ile özel bir hastanede bir doktora göründüm.mr çekildi, ödem, kistleşme, bağlarda esneme tanısı koydu. Bir sürü pahalı pahalı bileklikler aldırdı, 20 seans fizik tedavi gördüm, evde egzersizler verdi vs. Fizik tedavi sonrası ağrılarım geçti. Doktorun onayı ile spora geri döndüm. Ancak daha ilk spor aktivitemde aynı yere geri döndüm, bilek yine şişti, belli hareketleri ağrısız yapamıyorum.
Açıkçası doktordan ve tavrından pek memnun olmadığım için tekrar gitmek istemiyorum. Spor sakatlık ve yaralanmalarında bildiğiniz İstanbul'da uzman bir doktor var mıdır? Teşekkür ederim :)
Açıkçası doktordan ve tavrından pek memnun olmadığım için tekrar gitmek istemiyorum. Spor sakatlık ve yaralanmalarında bildiğiniz İstanbul'da uzman bir doktor var mıdır? Teşekkür ederim :)
0
fulya acibadem'de iyi bir doktor varmis. adini bilemiyorum da fulya'daki acibademsportun doktoru.
0
Spor camiasında büyümüş ve halen yetişen biri olarak söylüyorum bu spora dönüş kısmını gerçekten bilen ve doğru şekild eyapabilen çok çok az insan var. Eğer istanbuldaysan ve anadolu yakasındaysan sana bir abimi önerebilirim.
0
Bana mr görüntüleri, rapor vs. her seyi gonderebilirseniz. bir seyler soyleyebilirim.
0
Ben birkaç sene önce koşu esnasında oluşan korkunç diz ağrım için Memorial'da bir spor hekimine gitmiştim, çok memnun kalmadım çünkü mr'da bir şey çıkmadı ve "bir şey görünmüyor, geçer" diye gönderdi adam beni. Bir süre sonra koşuyu bırakmıştım zaten.
Birkaç ay önce de hem eklemler, hem efor testi vs genel kontrol amaçlı başka bir spor hekimine gitmiştim devlet hastanesinde, ondan çok memnun kaldım: baltalimanı hastanesi levent semt polikliniğinde canan gönen aydın isimli doktor. Çok ilgili davrandı, her şeyi tek tek açıkladı, tatlı bir kadın.
Gittiğimde bir kaç tane eklem ağrısı çeken teyze de vardı sıra bekleyen, onlara fizyoterapi uyguluyormuş. Taa bilmemnerelerden geliyoruz sırf bu doktora demişlerdi, başarılı bir doktor anladığım kadarıyla.
Birkaç ay önce de hem eklemler, hem efor testi vs genel kontrol amaçlı başka bir spor hekimine gitmiştim devlet hastanesinde, ondan çok memnun kaldım: baltalimanı hastanesi levent semt polikliniğinde canan gönen aydın isimli doktor. Çok ilgili davrandı, her şeyi tek tek açıkladı, tatlı bir kadın.
Gittiğimde bir kaç tane eklem ağrısı çeken teyze de vardı sıra bekleyen, onlara fizyoterapi uyguluyormuş. Taa bilmemnerelerden geliyoruz sırf bu doktora demişlerdi, başarılı bir doktor anladığım kadarıyla.
0
Erkek arkadaşımın eylül gibi yüzerken kolu çıktı ve kendisi powerlifting yapıyordu. Bir süre normal bir şekilde geçmesini bekledi sonra da aldığımız bir tavsiye üzerine baltalimanı kemik hastanesinden spor hekimliğine randevu aldık. Esas önerilen şu an adını hatırlamıyorum ama erkek olan doktorddu, biz her gece 12de şansımızı denememize rağmen alamadık randevu, öbür doktora (onun da adını hatırlamıyorum ama kadın olan) randevu aldık ve gitti röntgen falan çekip kontrol etmiş kremini vermiş memnun kalmıştı. Tamamen iyileşme sağlanmadı şu an mesela squatta falan sorun yaşıyor ama zaten çıkıklarda eski hale dönmek 6 ay alıyormuş.
0
sevgikusunkanadinda
Amazon'dan termos siparişi vermek istiyorum. Arada kaldım biraz: https://www.amazon.com/gp/product/B0017IHRNC/ref=ox_sc_act_title_1?smid=ATVPDKIKX0DER&psc=1https://www.amazon.com/gp/product/B0057FQNXG/ref=ox_sc_act_title_2?smid=ATVPDKIKX0DER&psc=1Bu iki modeli kullanan var mı? Daha önce dökülme prob
Amazon'dan termos siparişi vermek istiyorum. Arada kaldım biraz: www.amazon.com
www.amazon.com
Bu iki modeli kullanan var mı? Daha önce dökülme problemi yaşadınız mı, nasıllardır?
www.amazon.com
Bu iki modeli kullanan var mı? Daha önce dökülme problemi yaşadınız mı, nasıllardır?
0
Thermos'un başka modeli var bende, malzemesi falan gayet kaliteli. Dökülmesi imkansız görünüyor, hiç dokulmedi 2 senedir.
0
Bende de stanley var tas gibi valla. Ama termos isinde thermos ve stanley ikisi de oldukca kalitelidir.
0
freetakilir
para sıkıntısı yok şirket için alacağım. kaliteli bir marka olmalı. ne alayım?
para sıkıntısı yok şirket için alacağım. kaliteli bir marka olmalı. ne alayım?
0
Electrolux siklonlu bir modelini kullanıyoruz biz ofiste. Temizlikçinin tavsiyesi üzerine aldık, gayet iyi.
Edit: Dyson total animal modelini evde kullanıyorum. Overrated bence, hele ki ofis için gereksiz. Dyson'ın olayı çektiği havayı çok temiz şekilde vermesi. Electrolux gibi siklonlu diğer makineler de artık bunun gibi teknolojiler üretiyorlar. Şimdiki aklım olsa o kadar para vermezdim.
Edit: Dyson total animal modelini evde kullanıyorum. Overrated bence, hele ki ofis için gereksiz. Dyson'ın olayı çektiği havayı çok temiz şekilde vermesi. Electrolux gibi siklonlu diğer makineler de artık bunun gibi teknolojiler üretiyorlar. Şimdiki aklım olsa o kadar para vermezdim.
0
ben de dyson istiyordum ancak çook pahalı olduğu için alamadım.
eğer senin de dyson'a paran yetmiyorsa kesinlikle ikinci tercihin nilfisk olsun. bende nilfisk - bravo pet pack modelinden var, acayip memnunum. 2 kedi de var evde, hiç tüy toz bırakmıyor.
yalnız ben 3 ay önce 550 liraya almıştım şimdi 1000 lira olmuş
edit. aceleyle yazdım vallahi yanlış anlamışım "para sıkıntısı yok" kısmını, "para sıkıntısı var" gibi düşünerek paso paradan bahsettim. ibret olsun bana silmeyeyim :D
eğer senin de dyson'a paran yetmiyorsa kesinlikle ikinci tercihin nilfisk olsun. bende nilfisk - bravo pet pack modelinden var, acayip memnunum. 2 kedi de var evde, hiç tüy toz bırakmıyor.
yalnız ben 3 ay önce 550 liraya almıştım şimdi 1000 lira olmuş
edit. aceleyle yazdım vallahi yanlış anlamışım "para sıkıntısı yok" kısmını, "para sıkıntısı var" gibi düşünerek paso paradan bahsettim. ibret olsun bana silmeyeyim :D
0
dyson hakkaten iyi, evdekiler de seviyor. 3-4 süpürge bozulunca ciddi ciddi takibe almıştım.
tam amazon'dan almıştım ki, tüm türkiye'de 2-3 günlüğüne fiyatı abuk bir şekilde düştü. 1000 tl falan daha ucuza aldım. yurtdışından alınanlara tamir yapmıyorlar sanırım servisinde. aylardır da bozulmadı, o açıdan iyi sanırım.
tam amazon'dan almıştım ki, tüm türkiye'de 2-3 günlüğüne fiyatı abuk bir şekilde düştü. 1000 tl falan daha ucuza aldım. yurtdışından alınanlara tamir yapmıyorlar sanırım servisinde. aylardır da bozulmadı, o açıdan iyi sanırım.
0
bobinhoo
Selam arkadaşlar, akıllı ev aletleri üzerinde bir çalışma yapıyorum ve sizin de fikirlerinize ihtiyacım var. Evdeki akıllı ev aletlerini kontrol ederken dikkate alınması gereken parametreleri belirlemeye çalışıyorum siz de akılınza geleneleri yazarsanız sevinirim.Örnek vermek gerekirse: Diyelim ki e
Selam arkadaşlar, akıllı ev aletleri üzerinde bir çalışma yapıyorum ve sizin de fikirlerinize ihtiyacım var. Evdeki akıllı ev aletlerini kontrol ederken dikkate alınması gereken parametreleri belirlemeye çalışıyorum siz de akılınza geleneleri yazarsanız sevinirim.
Örnek vermek gerekirse: Diyelim ki evdeki lambaları otomatik olarak kontrol etmek istiyorum, bunun için havanın ne kadar karanlık olduğunu veya odada kimsenin olup olmadığını veya hangi oda olduğunu (çalışma odasının ışıkları daha parlak, oturma odasının daha az parlak gibi) vb. parametrelere ihtiyacım var.
Ya da buzdolabının sıcaklığını kontrol edeceğim diyelim, bunun için dolabın içindeki gıda maddelerinin neler olduğu veya dolabın kapağının açılma sıklığı( akşam saatleri çok açılır gece saatleri açılmaz gibi) vb.
Siz de aklınıza gelen şeyleri aşağıdaki ev aletleri için yazabilirseniz sevinirim:
-Buzdolabı
-Çamaşır makinası
-Bulaşık makinası
-Fırın
-Lambalar
-Klima
-Kombi
Örnek vermek gerekirse: Diyelim ki evdeki lambaları otomatik olarak kontrol etmek istiyorum, bunun için havanın ne kadar karanlık olduğunu veya odada kimsenin olup olmadığını veya hangi oda olduğunu (çalışma odasının ışıkları daha parlak, oturma odasının daha az parlak gibi) vb. parametrelere ihtiyacım var.
Ya da buzdolabının sıcaklığını kontrol edeceğim diyelim, bunun için dolabın içindeki gıda maddelerinin neler olduğu veya dolabın kapağının açılma sıklığı( akşam saatleri çok açılır gece saatleri açılmaz gibi) vb.
Siz de aklınıza gelen şeyleri aşağıdaki ev aletleri için yazabilirseniz sevinirim:
-Buzdolabı
-Çamaşır makinası
-Bulaşık makinası
-Fırın
-Lambalar
-Klima
-Kombi
0
kombi için sabit ortam sıcaklığı diyebiliriz. önceden belirlenen evin ortalama sıcaklığına gelene kadar evi ısıtması, ortalama sıcaklığa geldiğinde o sıcaklığı koruyacak kadar ısıtması. klima için de aynısını geçerli.
çamaşır makinesinin içine koyulan çamaşırların kumaşını tanıyıp ona göre program ve deterjan seçmesi gayet "akıllı" bi iş olur. want2die'ın dediği gibi gürültü meselesi de önemli. çamaşırların kokmaması için işlem bittiğinde kendi kendine kapağını açabilir, varsa kurutmaya geçebilir.
içindekini tanıyabilme fırın için de önemli. sadece kendi sıcaklığı değil pişirdiği şeyin sıcaklığı da önemli bir parametre, önceden belirlenmiş az pişmiş-çok pişmiş seçeneğine göre sıcaklığı ayarlayabilmeli.
tüm bu cihazların bulut üzerinden bir hesapla kontrol edilebilmesi, bildirim gönderebilmesi kısmı en temel özellik tabii.
çamaşır makinesinin içine koyulan çamaşırların kumaşını tanıyıp ona göre program ve deterjan seçmesi gayet "akıllı" bi iş olur. want2die'ın dediği gibi gürültü meselesi de önemli. çamaşırların kokmaması için işlem bittiğinde kendi kendine kapağını açabilir, varsa kurutmaya geçebilir.
içindekini tanıyabilme fırın için de önemli. sadece kendi sıcaklığı değil pişirdiği şeyin sıcaklığı da önemli bir parametre, önceden belirlenmiş az pişmiş-çok pişmiş seçeneğine göre sıcaklığı ayarlayabilmeli.
tüm bu cihazların bulut üzerinden bir hesapla kontrol edilebilmesi, bildirim gönderebilmesi kısmı en temel özellik tabii.
0
burka
MerhabaBirkaç sorum olacaktı, fikirlerinizi merak ediyorum. Öncelikle düzenli spor yapmaya başladım ve hemen hergün takip ettiğim bir programım var. Onun dışında düzenli bir yaşamım var, işim, dinlenme vakitlerim, yemek yediğim zamanlar gayet bir rutin çerçevesinde. Alkolü haftada 2-3 kez alan biri
Merhaba
Birkaç sorum olacaktı, fikirlerinizi merak ediyorum. Öncelikle düzenli spor yapmaya başladım ve hemen hergün takip ettiğim bir programım var. Onun dışında düzenli bir yaşamım var, işim, dinlenme vakitlerim, yemek yediğim zamanlar gayet bir rutin çerçevesinde. Alkolü haftada 2-3 kez alan biri olarak onu da neredeyse hiç kullanmıyorum, belki 10 günde bir. Şimdik, sorularıma gelirsek :
1. Spor dışında da işim sırasında sık sık hareket ediyorum, hareketten zarar gelmez kanısındayım öyle değil mi ?
2. Tatlıyı çok seviyorum ve sık sık tüketiyorum. Öyle bir oturuşta yarım pasta, bir sürü çikolata vb. yemiyorum ama örneğin 1 dilim cheesecake yiyorum mesela. Tatlıyı sırf şekerin zararından dolayı azaltmaya çalışıyorum, meyve tercih ediyorum ki bu konuda ilerledim ama gene de yeri geliyor bir parça çikolatayı canımın çektiği oluyor. İstemezsem hiç yemem ama baya arıyorum, yemek istiyorum. Yediğimde de mutlu oluyorum :) Sizce azaltmalı mıyım yoksa daha kontrollü mü yemek gerekli ?
3. Vücudum fit ve sağlıklı. Olması gereken kilo ve vücut ölçülerinde olduğumu sanıyorum. Öte yandan 1 parça daha sıkı olabilir hissiyatındayım. Bunun için yeme alışkanlıklarımı, egzersiz programlarımı değiştirmeli miyim yoksa daha farklı bir yolu var mıdır ?
Şimdiden teşekkürler
Birkaç sorum olacaktı, fikirlerinizi merak ediyorum. Öncelikle düzenli spor yapmaya başladım ve hemen hergün takip ettiğim bir programım var. Onun dışında düzenli bir yaşamım var, işim, dinlenme vakitlerim, yemek yediğim zamanlar gayet bir rutin çerçevesinde. Alkolü haftada 2-3 kez alan biri olarak onu da neredeyse hiç kullanmıyorum, belki 10 günde bir. Şimdik, sorularıma gelirsek :
1. Spor dışında da işim sırasında sık sık hareket ediyorum, hareketten zarar gelmez kanısındayım öyle değil mi ?
2. Tatlıyı çok seviyorum ve sık sık tüketiyorum. Öyle bir oturuşta yarım pasta, bir sürü çikolata vb. yemiyorum ama örneğin 1 dilim cheesecake yiyorum mesela. Tatlıyı sırf şekerin zararından dolayı azaltmaya çalışıyorum, meyve tercih ediyorum ki bu konuda ilerledim ama gene de yeri geliyor bir parça çikolatayı canımın çektiği oluyor. İstemezsem hiç yemem ama baya arıyorum, yemek istiyorum. Yediğimde de mutlu oluyorum :) Sizce azaltmalı mıyım yoksa daha kontrollü mü yemek gerekli ?
3. Vücudum fit ve sağlıklı. Olması gereken kilo ve vücut ölçülerinde olduğumu sanıyorum. Öte yandan 1 parça daha sıkı olabilir hissiyatındayım. Bunun için yeme alışkanlıklarımı, egzersiz programlarımı değiştirmeli miyim yoksa daha farklı bir yolu var mıdır ?
Şimdiden teşekkürler
0
o kadar tatlıdan bi şey olmaz. İş sırasında da hareketli bir hayatınız varsa kaloriyi arttırmanız bile gerekebilir.
0
tatlı demek zehir demek değil. sadece aşırı şeker vucut için iyi değil. aşırı şekerden kasıt ise aslında pasta veya çikolatadan çok gazlı içecekler. bir kutu kolada yaklaşık 20-25 kesme şekere denk miktarda şeker var mesela.
şekerin bir tür bağımlılık yapıp mutluluk verdiği zaten biliniyor ama kalıcı değil. devamında vucut gene istiyor.
ben adım adım şekeri azalttım hatta bir dönem hiç çikolata-şeker de yemedim. aslında bakarsan o dönemde kendimi daha enerjik daha az yorgun ve kafa olarak da daha dinç hissediyordum.
şekerin bir tür bağımlılık yapıp mutluluk verdiği zaten biliniyor ama kalıcı değil. devamında vucut gene istiyor.
ben adım adım şekeri azalttım hatta bir dönem hiç çikolata-şeker de yemedim. aslında bakarsan o dönemde kendimi daha enerjik daha az yorgun ve kafa olarak da daha dinç hissediyordum.
0
Şekeri hayatımdan çıkardığımdan beri çok daha iyi hissediyorum kendimi. bir süre sonra aramıyorsun bile. Bunun kilo ile de alakası yok. çok daha sağlıklı olursun muhtemelen.
Canım tatlı istediğinde muz yiyorum ya da kahve (bazen aromalı) içiyorum. Tatlı ihtiyacımı kesiyor.
Bunun haricinde gün içerisinde 3-4 dilim ekmek tüketiyorsan karbonhidrat ihtiyacın karşılanmış olur. Ekmek için de tavsiyem eğer istanbulda yaşıyorsanız halk ekmekte satılan tam buğdaylı organik ekmek. Diğerlerine nazaran daha tok tutuyor.
Canım tatlı istediğinde muz yiyorum ya da kahve (bazen aromalı) içiyorum. Tatlı ihtiyacımı kesiyor.
Bunun haricinde gün içerisinde 3-4 dilim ekmek tüketiyorsan karbonhidrat ihtiyacın karşılanmış olur. Ekmek için de tavsiyem eğer istanbulda yaşıyorsanız halk ekmekte satılan tam buğdaylı organik ekmek. Diğerlerine nazaran daha tok tutuyor.
0
1. Çok ekstrem şekilde hareket değilse sorun yok, zarar gelmez.
2. Ben kontrollü yiyorum çikolata ve tatlıyı. Tamamen kesmedim, arada küçük bir parça yerim o bana yeter (haftada bir, 10 günde bir falan). Dediğin gibi yediğimde mutlu oluyorum, iyi hissediyorum. Yememek için kendini o kadar zorlamak da iyi değil bence, psikolojik açıdan yıpratıyor.
3. Düzenli spor yapmaya yeni başladın sanırım, kendine biraz zaman ver. Zaten egzersizlerin de zamanla level atlayacak, illaki sıkılaşırsın.
2. Ben kontrollü yiyorum çikolata ve tatlıyı. Tamamen kesmedim, arada küçük bir parça yerim o bana yeter (haftada bir, 10 günde bir falan). Dediğin gibi yediğimde mutlu oluyorum, iyi hissediyorum. Yememek için kendini o kadar zorlamak da iyi değil bence, psikolojik açıdan yıpratıyor.
3. Düzenli spor yapmaya yeni başladın sanırım, kendine biraz zaman ver. Zaten egzersizlerin de zamanla level atlayacak, illaki sıkılaşırsın.
0
neymiş
yaptıran var mı? herhangi bir dezavantajı var mı normal takılan diş teline göre
yaptıran var mı? herhangi bir dezavantajı var mı normal takılan diş teline göre
0
Üzerinde kolay işlem yapılamıyor. Dıştan daha fonksiyonel.
İçten kasıt damaklı ise o ayrı tabii.
İçten kasıt damaklı ise o ayrı tabii.
0
Konuşma ilk başlarda zor oluyor, sonra alışıyormuşsun, öyle dediler. Bir dezavantajı da parası tabii, 15 bin tl'lerde ücreti.
0
şeffaf plakları düşünebilirsiniz, bu ara hospitadent'te kampanya vardı bu ay için, 4.900 gibi bir fiyat belirlemişler. Ben gidicem bu hafta bir muayeneye
0
sırf görüntü olarak farkedilmediği için tercih ettim.
3 aydır kullanıyorum. alışması çok zor oldu. bikaç hafta konuşamadım. pelteklik oluştu. dil aşırı tahriş oldu. wax falan değil de gishy goo diye bi silikon baya yardımcı oldu. dil alışınca kullanmadım. tuhaf bi kokusu var zaten.
şuan alıştım. dil iyileşti. temizlik konusunda çok sıkıntı çekmiyorum. dıştan tel ile bir farkı olduğunu sanmıyorum. ama şu doktorun kullandığı aynalardan edin. bi de küçük bi fener oldu mu dişlerini kontrol etmek iyi oluyor. bazen temizlenmeyen yerler falan kalınca görüyorsun.
3 aydır kullanıyorum. alışması çok zor oldu. bikaç hafta konuşamadım. pelteklik oluştu. dil aşırı tahriş oldu. wax falan değil de gishy goo diye bi silikon baya yardımcı oldu. dil alışınca kullanmadım. tuhaf bi kokusu var zaten.
şuan alıştım. dil iyileşti. temizlik konusunda çok sıkıntı çekmiyorum. dıştan tel ile bir farkı olduğunu sanmıyorum. ama şu doktorun kullandığı aynalardan edin. bi de küçük bi fener oldu mu dişlerini kontrol etmek iyi oluyor. bazen temizlenmeyen yerler falan kalınca görüyorsun.
0
dilemma of subscribtionability
Daha önce duyuruda birkaç kez sorulmuş. İnternette forumlarda da irdelenmiş ama net bir cevap yok.Şimdi benim bildiğim kadarıyla egzersiz sonrası soğuk kaslara iyi geliyor. Soğuk oda, buzlu havuz vs. içinde 5-10 dk. geçirmek. Emin de değilim ya bundan.Haftada 1-2 yüzmeye başladım. Yüzdüğüm yerde de
Daha önce duyuruda birkaç kez sorulmuş. İnternette forumlarda da irdelenmiş ama net bir cevap yok.
Şimdi benim bildiğim kadarıyla egzersiz sonrası soğuk kaslara iyi geliyor. Soğuk oda, buzlu havuz vs. içinde 5-10 dk. geçirmek. Emin de değilim ya bundan.
Haftada 1-2 yüzmeye başladım. Yüzdüğüm yerde de sauna ve buhar odası ikilisi de mevcut. Ben şahsen sauna sever bir insanım da. Buhar odasını ise yüzmeden sonra tavsiye ettiler.
Soru 1: Yüzmeden sonra sıcak kaslara kötü gelmez mi? Saunaya vs. havuzdan önce mi girmeli?
Soru 2: Her üçünü de yapacaksak hangi sırayla olmalı?
Şimdi benim bildiğim kadarıyla egzersiz sonrası soğuk kaslara iyi geliyor. Soğuk oda, buzlu havuz vs. içinde 5-10 dk. geçirmek. Emin de değilim ya bundan.
Haftada 1-2 yüzmeye başladım. Yüzdüğüm yerde de sauna ve buhar odası ikilisi de mevcut. Ben şahsen sauna sever bir insanım da. Buhar odasını ise yüzmeden sonra tavsiye ettiler.
Soru 1: Yüzmeden sonra sıcak kaslara kötü gelmez mi? Saunaya vs. havuzdan önce mi girmeli?
Soru 2: Her üçünü de yapacaksak hangi sırayla olmalı?
0
Sauna lenf drenajını artırdığı için kas recoverysini biraz hızlandırıyor diye biliyorum ama ben spor sonrası en fazla 5 dakika filan kalıyorum çünkü çok kalınca zaten dehidrate haldeyken iyice elektrolit ve su kaybın olabilir (hele ki koşup terlemeli sporsa) bu nedenle abartmamak lazım. Benim kendi tecrübeme göre oldukça iyi geliyor sıralamayı da şöyle yapıyorum; yüzme - çıkınca sırf havuz suyundan vs arınmak için 15 sn lik hızlı ılık suyla bir duş - sauna - normal uzun duş. Buhar odasını hiç kullanmadım bilmiyorum.
0
oddyseus
sadece evet/hayır diye de cevap verebilirsiniz. ama ek olarak soru soracağım.siz kesinlikle haklıyken size büyük kötülük yapan birine hakaret ettiniz ve iş mahkemeye geldi. eğer söylediklerinizi geri almazsanız, haklı olduğunuz halde karşı taraftan af dilemezseniz ceza alacaksınız. bu kişinin karşıs
sadece evet/hayır diye de cevap verebilirsiniz. ama ek olarak soru soracağım.
siz kesinlikle haklıyken size büyük kötülük yapan birine hakaret ettiniz ve iş mahkemeye geldi. eğer söylediklerinizi geri almazsanız, haklı olduğunuz halde karşı taraftan af dilemezseniz ceza alacaksınız. bu kişinin karşısına çıkıp af diler misiniz?
not: durum tamamen kurgusal başımda öyle bir iş yok
siz kesinlikle haklıyken size büyük kötülük yapan birine hakaret ettiniz ve iş mahkemeye geldi. eğer söylediklerinizi geri almazsanız, haklı olduğunuz halde karşı taraftan af dilemezseniz ceza alacaksınız. bu kişinin karşısına çıkıp af diler misiniz?
not: durum tamamen kurgusal başımda öyle bir iş yok
0
gururlu bir insanım fakat bununla gurur duymuyorum.
o duruma düşmeden buradan söylemesi kolay ama af dilemem.
o duruma düşmeden buradan söylemesi kolay ama af dilemem.
0
Evet. Özür dilenecek kalitede biriyse özür dilerim hakaret ya da küfür ettiğim için ama özür dilenmeyecek biriyse ceza almayı tercih ederim. Af dilemek biraz iddialı bir ifade. Ne olur beni affet falan demem kimseye kolay kolay.
0
adamin tutumuna bagli. bi laf vardir ya g.te e g.t denir diye... hakaretin tam olarak oturdugu birisiyse ve ceza da cok yuksek bir melba degilse lafimi geri almam.
adam gercekten malsa ismail abi gibi yapar he he der lafimi geri cekerim.
pbs.twimg.com
adam gercekten malsa ismail abi gibi yapar he he der lafimi geri cekerim.
pbs.twimg.com
0
Evet gururlu olduğumu düşünüyorum, ama ceza almamak için af dilerim yani "özür dilerim" demekse olay derim, bunu söyleyince gururumdan bir şey eksilmez.
0
Gurursuzum, çok gurursuzum.
Genelde haklı da olsam, haksız da olsam özür dilerim zaten. Haklıysam, karşıdan da özür beklerim tabii ama %100 haklı olduğuma inanmam hiç, "Özürlük bir durum varsa, %100'ü tek bir kişinin suçu olamaz" dye düşünürüm ve %1'lik payım olsa da özür dileyiveririm genelde. Aynı şekilde, karşı taraf haklıysa onun da %100 haklı oldupunu düşünmem. Özür dilemem ya da affetmem hemen aynı ana döneceğiz, eskisi gibi güveneceğiz, şen şakrak olacağız veya olanlaeı unutacağız demek değildir. Sadece "Bu yük sadece senin yükün değil" mesajını verip rahatlatmak isterim. İki günlük dünya inatlaşmak için çok kısa bence. "Beşer şaşar" ve "Her şey insan için" atasözleri görüş olarak bana en yakın atasözlerinden. Gurursuzlukla onursuzluk arası çizgi aşılmadıkça benim için sorun yok.
Anlattığınız durumda, iş ne kadar uzarsa özür dilemek de o kadar zorlaşıyor. Genelde bu kadar bekletmem zorlaşmasın ve iletişim yolları kapanmasın diye ilk adımı atarım çoğunlukla ya da ilk adımı atabilecek kadar sakinleşmeyi beklerim en fazla. Anlattığınız durumda ceza almamak için özür dilerim sadece.
Genelde haklı da olsam, haksız da olsam özür dilerim zaten. Haklıysam, karşıdan da özür beklerim tabii ama %100 haklı olduğuma inanmam hiç, "Özürlük bir durum varsa, %100'ü tek bir kişinin suçu olamaz" dye düşünürüm ve %1'lik payım olsa da özür dileyiveririm genelde. Aynı şekilde, karşı taraf haklıysa onun da %100 haklı oldupunu düşünmem. Özür dilemem ya da affetmem hemen aynı ana döneceğiz, eskisi gibi güveneceğiz, şen şakrak olacağız veya olanlaeı unutacağız demek değildir. Sadece "Bu yük sadece senin yükün değil" mesajını verip rahatlatmak isterim. İki günlük dünya inatlaşmak için çok kısa bence. "Beşer şaşar" ve "Her şey insan için" atasözleri görüş olarak bana en yakın atasözlerinden. Gurursuzlukla onursuzluk arası çizgi aşılmadıkça benim için sorun yok.
Anlattığınız durumda, iş ne kadar uzarsa özür dilemek de o kadar zorlaşıyor. Genelde bu kadar bekletmem zorlaşmasın ve iletişim yolları kapanmasın diye ilk adımı atarım çoğunlukla ya da ilk adımı atabilecek kadar sakinleşmeyi beklerim en fazla. Anlattığınız durumda ceza almamak için özür dilerim sadece.
0
canbonomobenseno
Merhaba,Sabahları işe servisle geldiğim için çok erken geliyorum. Böyle olunca 1 buçuk saat civarı vaktim oluyor. İş yerinin altında spor salonuna yazıldım.İlk haftadayım. 10 kilo civarı fazlam var. Öncelik kilo vermek sonrasında vücut biraz şekle girsin.Salondaki hoca pazartesi, çarşamba, cuma gels
Merhaba,
Sabahları işe servisle geldiğim için çok erken geliyorum. Böyle olunca 1 buçuk saat civarı vaktim oluyor. İş yerinin altında spor salonuna yazıldım.
İlk haftadayım. 10 kilo civarı fazlam var. Öncelik kilo vermek sonrasında vücut biraz şekle girsin.
Salondaki hoca pazartesi, çarşamba, cuma gelsen yeter dedi. Genel antreman yazdı 50 dk civarı ağırlık çalışıyorum, yarım saat kardiyo. 1 ay boyunca aynı programa devam edecekmişim sonra bölgesel antreman yazacakmış.
Sorum salı ve perşembeleri de gidip ağırlık çalışmadan sadece kardiyo yapsam faydası olur mu?
Birde beslenme konusunda ne önerirsiniz?
Teşekkürler.
Sabahları işe servisle geldiğim için çok erken geliyorum. Böyle olunca 1 buçuk saat civarı vaktim oluyor. İş yerinin altında spor salonuna yazıldım.
İlk haftadayım. 10 kilo civarı fazlam var. Öncelik kilo vermek sonrasında vücut biraz şekle girsin.
Salondaki hoca pazartesi, çarşamba, cuma gelsen yeter dedi. Genel antreman yazdı 50 dk civarı ağırlık çalışıyorum, yarım saat kardiyo. 1 ay boyunca aynı programa devam edecekmişim sonra bölgesel antreman yazacakmış.
Sorum salı ve perşembeleri de gidip ağırlık çalışmadan sadece kardiyo yapsam faydası olur mu?
Birde beslenme konusunda ne önerirsiniz?
Teşekkürler.
0
Ağırlık çalışmadığın günler kardiyo yapabilirsin, faydası olur.
Beslenme konusunda yani kilo verme amacın olduğu için bu konuyu çok bilmiyorum ama makrolarını dengeli tutmalı ve gereksiz yere kalori almamalısın genel olarak. Myfitnesspal adlı uygulamayı kullanabilirsin kalori ve makro ölçümü için. Telefonuna indirip gün içide yediğin her şeyi oraya girmen gerekiyor.
Beslenme konusunda yani kilo verme amacın olduğu için bu konuyu çok bilmiyorum ama makrolarını dengeli tutmalı ve gereksiz yere kalori almamalısın genel olarak. Myfitnesspal adlı uygulamayı kullanabilirsin kalori ve makro ölçümü için. Telefonuna indirip gün içide yediğin her şeyi oraya girmen gerekiyor.
0
silah taciri
Merhaba. Arkadaşla sağlam bir yemek iddiasına girdik. İddia konumuz başlıktaki gibi. Ben, embriyonun cinsiyetinin babadan geçtiğini iddia ederken arkadaşım anneden geçtiğini iddia ediyor. Bu konu hakkındaki teknik, bilimsel dökümanlara ihtiyacım var :/
Merhaba. Arkadaşla sağlam bir yemek iddiasına girdik. İddia konumuz başlıktaki gibi. Ben, embriyonun cinsiyetinin babadan geçtiğini iddia ederken arkadaşım anneden geçtiğini iddia ediyor. Bu konu hakkındaki teknik, bilimsel dökümanlara ihtiyacım var :/
0
erkek cinsiyetini erkek belirliyor. yani andavallar erkek doguramadin diyorlarya kadina, aslinda erkekten erkek gecmedigi icin ole oluyor.
0
XX - kadın
XY - erkek
bebeğin kromozomlarının biri anneden, biri babadan gelecek
anneden mecbur X geliyor.
babadan da X gelirse kızınız olur, ama Y gelirse oğlunuz.
XY - erkek
bebeğin kromozomlarının biri anneden, biri babadan gelecek
anneden mecbur X geliyor.
babadan da X gelirse kızınız olur, ama Y gelirse oğlunuz.
0
işte ben de size katılıyorum. kadında sadece xx kromozomu, erkekte xy kromozomu olduğunu ve dolayısıyla cinsiyette erkekten y geçerse erkek, x geçerse kız olacağını biliyorum. ama buna inandırabilmem için bi makale, bilimsel bi kaynak lazım bana :/
0
Ay durun durun, buldum. Hem de gov.tr linki.
www.eba.gov.tr
Edit: Video çalışmazsa alternatif: www.youtube.com
www.eba.gov.tr
Edit: Video çalışmazsa alternatif: www.youtube.com
0
yani çok basit bir bilgi bu tabi ki erkek belirliyor, google da cinsiyeti belirleyen ebeveyn falan yazınca da çıkar hemen
www.uzmantv.com
www.uzmantv.com
0
Herkes bilimsel olan doğru cevabı yazmış, ama bir de şöyle bir durum var; kadında gelen bir genetik durum o Y kromozomunu çekiyor veya çekmiyor. Bunu destekleyecek bir bilimsel araştırma var mıdır bilmiyorum. Ama annenin aile pattern'i bunu gösteriyor olabilir.
Not: İki kızı olan bir annenin iki kız çocuğu olan kızıyım.
Not: İki kızı olan bir annenin iki kız çocuğu olan kızıyım.
0
Keşke Benim de böyle saksağan arkadaşlarım olsa da söğüşlesem onları.
El cevap: Erkek.
El cevap: Erkek.
0
ugrcn
Herkese Merhaba,Bir arkadaşımın çay dökülmesi sonucu bacaklarında yanıklar oluştu, hastahaneye gidildi, doktorun verdiği tüm ilaçlar ve solüsyonlar kullanılıyor ancak etraftan domuz yağı kullanılması yönünde bir kaç bişey duydum. Önce normal domuzun yağı olarak düşünsemde içinde domuz yağı bulunan k
Herkese Merhaba,
Bir arkadaşımın çay dökülmesi sonucu bacaklarında yanıklar oluştu, hastahaneye gidildi, doktorun verdiği tüm ilaçlar ve solüsyonlar kullanılıyor ancak etraftan domuz yağı kullanılması yönünde bir kaç bişey duydum. Önce normal domuzun yağı olarak düşünsemde içinde domuz yağı bulunan krem gibi bireymiş bu. Daha önce kullanan yada etrafında kullanılan varmıdır, işe yarar mı birde nerden bulabiliriz bu meredi
Şimdiden teşekkürler
Bir arkadaşımın çay dökülmesi sonucu bacaklarında yanıklar oluştu, hastahaneye gidildi, doktorun verdiği tüm ilaçlar ve solüsyonlar kullanılıyor ancak etraftan domuz yağı kullanılması yönünde bir kaç bişey duydum. Önce normal domuzun yağı olarak düşünsemde içinde domuz yağı bulunan krem gibi bireymiş bu. Daha önce kullanan yada etrafında kullanılan varmıdır, işe yarar mı birde nerden bulabiliriz bu meredi
Şimdiden teşekkürler
0
selam. domuz yağını duydum ama başka bir şey önereceğim. aneannemin bir merhemi var. yanıklara sürüyor hiç izi kalmıyor, mucize gibi bir şey. baya ciddi yanıkları geçirdiğine şahit oldum. içinde havaciva diye bir şey var. bitki galiba bu. aktardan alıyorsun birşeylerle karıştırıp sürüyorsun.
tam tarifini istersen anneme sorayım.
tam tarifini istersen anneme sorayım.
0
Ya ben küçükken çok ciddi bir yanık vakası geçirdim. Süt döküldü falan doktorlar bu yanık izi geçmez falan demişlerdi kolumda ama babam şu kitaptaki merhemi uygulamış ve hiçbir iz Yok şu an
www.hakikatkitabevi.net
www.hakikatkitabevi.net
0
amme hizmeti yapayım, anneme teşekkür edersiniz :)
bir su bardağı has zeytinyağını ateşte iyice kızdırın. yağın dumanı çıkmaya başlayınca kibrit kutusu kadar balmumunu içine atın. balmumu eriyince bir tutam havaciva bitkisini bu karışıma ekleyip altını kapatın.
"yalnız balkonda tekli tüpte falan yapsınlar, dayanılmaz derecede kötü kokuyor" diye de eklemiş.
balmumu ve havaciva aktardan alınabiliyormuş.
sonra bu böyle kırmızı-bordo bir renk olacak. yaptıktan sonra bir küçük kavanoza koyup ecza dolabında bekletebilirsiniz, hiç bozulmuyor.
edit. @peggy'e uyarısı için teşekkür ederim. şu kısmı da hatırlatmam gerekiyor galiba. ailemizde doktor dolu. onlar da kullanılmasını destekliyorlar. çünkü mantıken bakıldığında etkili bir şey. ikincisi, birçok yanık tedavisinde etkili oldu.
çalışma şeklini de anlatayım. bu merhemin asıl amacı havayla yanık yerin temasını kesmek. balmumu bu işe yarıyor. havaciva da acıyı, ağrıyı kesiyor. zeytinyağını açıkçası ben de bilmiyorum.
örnekleri de şöyle. 2 sene kadar önce dayımın eşinin yüzü yandı gaz patlaması sonucu. şu an hiçbir şey kalmadı mesela. aynı şekilde elektrik çarpması sonucu kol ve bacaklarında ciddi yanıklar olan temizlikçi ablada da iz kalmadı.
bir su bardağı has zeytinyağını ateşte iyice kızdırın. yağın dumanı çıkmaya başlayınca kibrit kutusu kadar balmumunu içine atın. balmumu eriyince bir tutam havaciva bitkisini bu karışıma ekleyip altını kapatın.
"yalnız balkonda tekli tüpte falan yapsınlar, dayanılmaz derecede kötü kokuyor" diye de eklemiş.
balmumu ve havaciva aktardan alınabiliyormuş.
sonra bu böyle kırmızı-bordo bir renk olacak. yaptıktan sonra bir küçük kavanoza koyup ecza dolabında bekletebilirsiniz, hiç bozulmuyor.
edit. @peggy'e uyarısı için teşekkür ederim. şu kısmı da hatırlatmam gerekiyor galiba. ailemizde doktor dolu. onlar da kullanılmasını destekliyorlar. çünkü mantıken bakıldığında etkili bir şey. ikincisi, birçok yanık tedavisinde etkili oldu.
çalışma şeklini de anlatayım. bu merhemin asıl amacı havayla yanık yerin temasını kesmek. balmumu bu işe yarıyor. havaciva da acıyı, ağrıyı kesiyor. zeytinyağını açıkçası ben de bilmiyorum.
örnekleri de şöyle. 2 sene kadar önce dayımın eşinin yüzü yandı gaz patlaması sonucu. şu an hiçbir şey kalmadı mesela. aynı şekilde elektrik çarpması sonucu kol ve bacaklarında ciddi yanıklar olan temizlikçi ablada da iz kalmadı.
0
Domuz yağını hiç duymadım. Ama Aloe vera bitkisinin içindeki jelimsi sıvının yanıklara çok iyi geldiğini söyleyebilirim, bir yerim yandığımda hemen bir yaprak koparıp içindeki sıvıyı sürüyorum hemen geçiyor, kabarmıyor bile.
Ama daha ciddi yanıklarda doktorunuza danışmadan bir şey yapmayın derim.
Ama daha ciddi yanıklarda doktorunuza danışmadan bir şey yapmayın derim.
0
Sabah sabah ne güzel insanlar gelmiş buraya yahu :) hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
@istanbul kanatlarimin altinda sana ayrı, valide hanıma ayrı teşekkür eder güzel ellerinden öperim akşama deneyeceğim.
@benaslindayohum sanada teşekkür ederim.
@peggy Aleovera yı nereden bulabileceğim konusunda en ufak bir fikrim yok, ama bulabilirsem onuda deneyeceğim. Çok teşekkür ederim
@istanbul kanatlarimin altinda sana ayrı, valide hanıma ayrı teşekkür eder güzel ellerinden öperim akşama deneyeceğim.
@benaslindayohum sanada teşekkür ederim.
@peggy Aleovera yı nereden bulabileceğim konusunda en ufak bir fikrim yok, ama bulabilirsem onuda deneyeceğim. Çok teşekkür ederim
0
@ugrcn, tüm çiçekçilerde vardır, bazen büyük süpermarketlere de geliyor, saksıda satılıyor direkt. Fiyatı da uygun.
0
Benim yüzüme kızgın yağ patladığında annem kantoron yağı sürmüştü, iz-miz kalmadı
Havacıvalı tarif için annene ben de teşekkür ederim istanbul. Annemden hatırlıyorum ama nasıl yapıldığını yazıya dökmemişiz. Harbi kötü kokuyordu yaparken, hatırlıyorum.
Havacıvalı tarif için annene ben de teşekkür ederim istanbul. Annemden hatırlıyorum ama nasıl yapıldığını yazıya dökmemişiz. Harbi kötü kokuyordu yaparken, hatırlıyorum.
0
Babam benzinli bir şekilde yandı. Halam ilaçlar harici yumurta sarısı yağı yapmıştı iz kalmadı sadece kulaklarının yarısı yok. Bakıldığında hiç yanmış gibi değil.
0
iz birakma ihtimali olan yaniklara kocakari metodlarini kullanarak iz kalma ihtimalini arttirirsiniz anca.
0
Yanıktaki hasar iyileştikten sonra kantaron yağı, aloevera ya da domuz yağı kullanabilirsiniz.
Ama henüz yara halindeyse kullanmayın, tahriş edebilir veya farklı bir reaksiyon gösterebilir.
Domuz yağı direkt bulursanız o da olur, annemler yanık izlerinde domuz yağı kullanarak büyümüş, hiçbirinde iz miz yok maşallah.
Ama henüz yara halindeyse kullanmayın, tahriş edebilir veya farklı bir reaksiyon gösterebilir.
Domuz yağı direkt bulursanız o da olur, annemler yanık izlerinde domuz yağı kullanarak büyümüş, hiçbirinde iz miz yok maşallah.
0
geçmiş olsun.
şu an için bir şey öneremeyeceğim ama sonradan arama yapacaklar için aklınızda bulunması için yazıyorum. ilk yanık anında refleks olarak koşup suyun altına tutulur. suya tutmayın, yanık yere buz koymayın. sadece zeytinyağı sürün. zeytinyağı bir mucize. evet suya tutmak kadar rahatlatmayacaktır belki, ama iz kalma ihtimali azalacaktır.
yanan ocağın kenarında kalıp cayır cayır kızmış kaşığı avuçladığımda ortalığa yanık et kokusu yayılacak kadar elim yandı, kaşığın izi tuttuğum parmaklarıma çıktı. ben bağrınıp suya koşarken eşim tuttu, zeytinyağı döktü. hiç rahatlamadım ama sonradan da hiç su toplayıp şişmedi. sonra da geçti. iz falan da kalmadı.
şu an için bir şey öneremeyeceğim ama sonradan arama yapacaklar için aklınızda bulunması için yazıyorum. ilk yanık anında refleks olarak koşup suyun altına tutulur. suya tutmayın, yanık yere buz koymayın. sadece zeytinyağı sürün. zeytinyağı bir mucize. evet suya tutmak kadar rahatlatmayacaktır belki, ama iz kalma ihtimali azalacaktır.
yanan ocağın kenarında kalıp cayır cayır kızmış kaşığı avuçladığımda ortalığa yanık et kokusu yayılacak kadar elim yandı, kaşığın izi tuttuğum parmaklarıma çıktı. ben bağrınıp suya koşarken eşim tuttu, zeytinyağı döktü. hiç rahatlamadım ama sonradan da hiç su toplayıp şişmedi. sonra da geçti. iz falan da kalmadı.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
Yapıyor musunuz? Neler var bakiim listenizde? (Yapmıyorsanız yapın. Benim gibi ömrün son demlerine bırakmayın siz de :)Listede olup yaptıklarınız oldu mu? Ben birkaç gün önce ciddi ciddi yapmaya başladım. Daha 4 maddecik yazabildim. Biri eski demiryolu hatlarında seyahat etmek. Bu epeydir aklımda o
Yapıyor musunuz? Neler var bakiim listenizde? (Yapmıyorsanız yapın. Benim gibi ömrün son demlerine bırakmayın siz de :)
Listede olup yaptıklarınız oldu mu?
Ben birkaç gün önce ciddi ciddi yapmaya başladım. Daha 4 maddecik yazabildim.
Biri eski demiryolu hatlarında seyahat etmek. Bu epeydir aklımda olan isteğim. O nedenle listenin en başında.
Bol ara istasyon inmeli binmeli yaacağım. Bütün ara istasyonlarda inesim var ama sefer saatleri izin vermez sanırım o kadarına.
Hayali bile çok güzel yaa:) Hele de kara tren seferleri olsaydı dadından yenmezdi. Neyse, artık yapçak bişi yok, bulabildiğim en yavaş trenleri seçerek yolu daha keyifli hale getirebilrim diye düşünüyorum. En azından istasyonlar eski istasyonlar. Metro heryere yayılmadı sonuçta. Traverslerin değişmediği hatlar, sundurmaların, yolcu bekleme koltuklarının, bilet gişelerinin olduğu gibi kaldığı istasyon doludur zannımca. Bakıp göreceğiz artık.
Sonuncu madde de kesinleşti. Hatta o burada bir soruyu cevaplarken oluştu. Cevap yazarken aklımda olanları derli toplu yazıya döktüm ve sonra listeme aldım. Galiba liste yapmaya iten de o cavaptı. Hayat böyle ilginç bağlantıların uzmanı değil mi zaten :)
soru şuydu: www.eksiduyuru.com
Arada kalan iki madde daha netleşmedi. O maddler biraz alışılmışın dışında, yapabilir miyim, nasıl yaparım bilemiyorum... ^_^
Nasıl yapacağıma karar verince vaya yaparsam editlerim.
Listede olup yaptıklarınız oldu mu?
Ben birkaç gün önce ciddi ciddi yapmaya başladım. Daha 4 maddecik yazabildim.
Biri eski demiryolu hatlarında seyahat etmek. Bu epeydir aklımda olan isteğim. O nedenle listenin en başında.
Bol ara istasyon inmeli binmeli yaacağım. Bütün ara istasyonlarda inesim var ama sefer saatleri izin vermez sanırım o kadarına.
Hayali bile çok güzel yaa:) Hele de kara tren seferleri olsaydı dadından yenmezdi. Neyse, artık yapçak bişi yok, bulabildiğim en yavaş trenleri seçerek yolu daha keyifli hale getirebilrim diye düşünüyorum. En azından istasyonlar eski istasyonlar. Metro heryere yayılmadı sonuçta. Traverslerin değişmediği hatlar, sundurmaların, yolcu bekleme koltuklarının, bilet gişelerinin olduğu gibi kaldığı istasyon doludur zannımca. Bakıp göreceğiz artık.
Sonuncu madde de kesinleşti. Hatta o burada bir soruyu cevaplarken oluştu. Cevap yazarken aklımda olanları derli toplu yazıya döktüm ve sonra listeme aldım. Galiba liste yapmaya iten de o cavaptı. Hayat böyle ilginç bağlantıların uzmanı değil mi zaten :)
soru şuydu: www.eksiduyuru.com
Arada kalan iki madde daha netleşmedi. O maddler biraz alışılmışın dışında, yapabilir miyim, nasıl yaparım bilemiyorum... ^_^
Nasıl yapacağıma karar verince vaya yaparsam editlerim.
0
Bende yapiyorum. Pinterestre guzel ornekler var. Konu konu ayirmislar. Ordan almistim.
Ne var? hirvat bi arkadasima ozendim daglara cikicam biri bu.
Ne var? hirvat bi arkadasima ozendim daglara cikicam biri bu.
0
benim listemde hayatımın geri kalanını sevdiğim adamla birlikte inşa edeceğimiz orman içinde bir evde geçirmek ve mümkün olduğunca tüketimimizi sınırlayarak kendi kendimizi idare etmek var. böyle anlatınca çok rüya gibi, olmaz gibi geliyor ama olduracağız bence. emekliliği falan da beklemeyeceğiz, ben inanıyorum ki 10 seneye kadar sizlere o huzurun içinden yazacağım.
sonra karavanla bir bölgeyi turlamak var aklımda. amerika turu olabilir. böyle popüler şehirleri falan değil ama. dağlık bölgeleri, coğrafi anlamda türkiye'de olmayan, sadece amerika'ya bahşedilmiş o doğal güzellikleri falan haritadan işaretleyip hepsine bir bir gitmek istiyorum. tabi gene onunla.
çok daha yakın ve kesin plan olarak çadırla türkiye turu yapacağız. ben daha önce ailemle yapmıştım küçükken. (çadırla değildi tabi.) her yeri olmasa da çoğunu hatırlıyorum. şimdi o da görsün istiyorum. adıyaman'da güneşin batışını seyretmeden, karadeniz'de bulutları tepeden görmeden ölmemek lazım.
senin için de bir öneriyle geleyim. istediğin gibi istasyonlardan, trenlerden avrupa'da bolca mevcut. neden interrail yapmıyorsun?
www.euractiv.com
bak bu harita avrupa'daki ve malesef ülkemizdeki tren yollarını gösteriyor. bizde ne kadar az, ama avrupa'da neredeyse her ilçede bir tren istasyonu var. çoğu da filmlerde gördüğümüz gibi küçücük, tatlı yerler.
bir de şu ve benzeri çok video var. mutlaka izlemelisin. benim çok hoşuma gidiyor. www.youtube.com
sonra karavanla bir bölgeyi turlamak var aklımda. amerika turu olabilir. böyle popüler şehirleri falan değil ama. dağlık bölgeleri, coğrafi anlamda türkiye'de olmayan, sadece amerika'ya bahşedilmiş o doğal güzellikleri falan haritadan işaretleyip hepsine bir bir gitmek istiyorum. tabi gene onunla.
çok daha yakın ve kesin plan olarak çadırla türkiye turu yapacağız. ben daha önce ailemle yapmıştım küçükken. (çadırla değildi tabi.) her yeri olmasa da çoğunu hatırlıyorum. şimdi o da görsün istiyorum. adıyaman'da güneşin batışını seyretmeden, karadeniz'de bulutları tepeden görmeden ölmemek lazım.
senin için de bir öneriyle geleyim. istediğin gibi istasyonlardan, trenlerden avrupa'da bolca mevcut. neden interrail yapmıyorsun?
www.euractiv.com
bak bu harita avrupa'daki ve malesef ülkemizdeki tren yollarını gösteriyor. bizde ne kadar az, ama avrupa'da neredeyse her ilçede bir tren istasyonu var. çoğu da filmlerde gördüğümüz gibi küçücük, tatlı yerler.
bir de şu ve benzeri çok video var. mutlaka izlemelisin. benim çok hoşuma gidiyor. www.youtube.com
0
@wishmaythşngs,
Popüler olanlarla ilgili bi blog yazısı görmüştüm, "aslında oralar öle değil" içerikli bi yazıydı. Bazı fotoğraflarda durumu biraz abartmış ama popüler olanın da böyle bi riski var.
Dağlar güzel fikir. Öyle popüleritenin zedeleyeceği bişey de değil, çünkü dağ çok ve nispeten zor.
Popüler olanlarla ilgili bi blog yazısı görmüştüm, "aslında oralar öle değil" içerikli bi yazıydı. Bazı fotoğraflarda durumu biraz abartmış ama popüler olanın da böyle bi riski var.
Dağlar güzel fikir. Öyle popüleritenin zedeleyeceği bişey de değil, çünkü dağ çok ve nispeten zor.
0
Yapıyorum. Kuzey ışıklarını görmek bunlardan biriydi. Geçen sene izlanda'ya gittik göremedik şansımıza, hep kapalıydı hava. Ama daha iyi oldu, tekrar gitmeye bahane var:)
0
@istanbul kanatlarımın altında,
Olmaz gibi gelmesin hiç, öyle doğada yaşam kuranlar var çünkü. Küçük gruplar halinde veya aile olarak benim kızların arkadaşlarından, ben yaş grubundan yaşamını bu boyutta değiştirenler oldu. Geri dönen olmadı bir grup sonradan şehri seçti ama onların nedenleri farklıydı.
Paylaşımda bulunanlar da oluyor nette. Takip ediyorsunuzdur sanırım. Başlangıç olarak tatuta çiftliklerini de düşünebilirsiniz. Kendinizi deneme fırsatı olur hem de deneyim edinirsiniz.
İnterrail önerin için teşekkürler ama o tür bana uzak biraz. Hem fiziksel olarak yorar hem de benim isteğim müziğimi koyup şarabı yudum yudum içmek gibi; tadına vara vara sindire sindire gezmek.
Yol videolarını arada izliyordum ben de sonra izlemez oldum. Ses yok, koku yok, görüntü var. Tren makas geçiyor ama hissedemiyorsun. Tünel geçiyorsun sen aydınlıktasın. Birine el sallayamıyorsun, sana el sallayan insanlar yok. Tren'in kendine özgü kokusu yok, istasyon aralarında türkü söyleyen kondöktör yok, trenin ta-ta ta-ta ; ta-ta ta-ta sesleri yok..
Tat alamadım anlayacağın :)
Bu arada bi bilgi de vereyim, İzmir'e gelince yapılacak şeyler arasına alabilirsiniz.
İzmir'de dünya üzerindeki demiryolu ağlarında çok olmayan (dünyada sadece 6 yerde var ikisi Amerika'da biri Hindistan'da biri İngiltere'de) birbirini dik kesen iki hat (kavşak) var. O kesişme yerindeki sesler nedeniyle halk arasında oraya takatuka deniyor.
O hattı İzban kullanır. Metro üstten geçer, sadece göreblirsiniz, sesleri duyamazsınız.
Kesikli çizgili hat:
wikimapia.org
Çadırlı gezmece de çok güzeldir. Ben de yaptım ama çok az oldu sanki, keşke daha çok yapsaymışım.
İşte onun için vaktiyle yapın listelerinizi diyorum ya. Yaş ilerledikçe bazı şeyler biraz daha zorlaşmaya başlıyor. Yapılmaz değil yapılır ama gençlikteki gibi değil daha farklı boyutta.
Olmaz gibi gelmesin hiç, öyle doğada yaşam kuranlar var çünkü. Küçük gruplar halinde veya aile olarak benim kızların arkadaşlarından, ben yaş grubundan yaşamını bu boyutta değiştirenler oldu. Geri dönen olmadı bir grup sonradan şehri seçti ama onların nedenleri farklıydı.
Paylaşımda bulunanlar da oluyor nette. Takip ediyorsunuzdur sanırım. Başlangıç olarak tatuta çiftliklerini de düşünebilirsiniz. Kendinizi deneme fırsatı olur hem de deneyim edinirsiniz.
İnterrail önerin için teşekkürler ama o tür bana uzak biraz. Hem fiziksel olarak yorar hem de benim isteğim müziğimi koyup şarabı yudum yudum içmek gibi; tadına vara vara sindire sindire gezmek.
Yol videolarını arada izliyordum ben de sonra izlemez oldum. Ses yok, koku yok, görüntü var. Tren makas geçiyor ama hissedemiyorsun. Tünel geçiyorsun sen aydınlıktasın. Birine el sallayamıyorsun, sana el sallayan insanlar yok. Tren'in kendine özgü kokusu yok, istasyon aralarında türkü söyleyen kondöktör yok, trenin ta-ta ta-ta ; ta-ta ta-ta sesleri yok..
Tat alamadım anlayacağın :)
Bu arada bi bilgi de vereyim, İzmir'e gelince yapılacak şeyler arasına alabilirsiniz.
İzmir'de dünya üzerindeki demiryolu ağlarında çok olmayan (dünyada sadece 6 yerde var ikisi Amerika'da biri Hindistan'da biri İngiltere'de) birbirini dik kesen iki hat (kavşak) var. O kesişme yerindeki sesler nedeniyle halk arasında oraya takatuka deniyor.
O hattı İzban kullanır. Metro üstten geçer, sadece göreblirsiniz, sesleri duyamazsınız.
Kesikli çizgili hat:
wikimapia.org
Çadırlı gezmece de çok güzeldir. Ben de yaptım ama çok az oldu sanki, keşke daha çok yapsaymışım.
İşte onun için vaktiyle yapın listelerinizi diyorum ya. Yaş ilerledikçe bazı şeyler biraz daha zorlaşmaya başlıyor. Yapılmaz değil yapılır ama gençlikteki gibi değil daha farklı boyutta.
0
i@peggy, Kuzey ışıkları da harika fikir, aklıma gelmemişti. Hepsini yapabilir miyiz meselesi de var ya, bakalım diğerlerini yapınca sıra ona da gelir belki... :))
Şu da popüler bucket list maddeleriyle ilgili o yazı ^_^
www.thisworldrocks.com
Şu da popüler bucket list maddeleriyle ilgili o yazı ^_^
www.thisworldrocks.com
0
Listemde tikli olanlar
Bungee jumping
Paraşütle atlama
Threesome
Gibi
Bungee jumping
Paraşütle atlama
Threesome
Gibi
0
simdilik kisa vadelerle koydugum hedeflerimim ve farkli listelerim var
* 30 olmadan once (cok az zamanim kaldi) surekli erteledigim ve harekete gecmedigim, yaparsam beni mutlu edecek 5 maddelik bir listem var (yeni dil ogrenmek veya ogrenmeye baslamak, dovme yaptirmak, vize basvurulari gibi...)
* 5 sene icinde yapilacaklar var (hayatima yon verecegim maddeler bunlar, yasayacagim ulkeler gibi vs vs...)
* son olarak olmeden once yapilacaklar listem var bunun icinde konserler, ulkeler, olaylar olaylar var :)
belirttigim ilk listeyi yapana kadar olmeden once yapilacaklar listemi sadece kafamda dusunup duruyordum. ilk listeyi de olusturunca hayatim icin adimlar atmaya basladim. en azindan her sabah o 5 maddeyi gorerek uyaniyorum, yatarken bu 5 madde icin ne yaptin diyerek yatiyorum ahahah :)
* 30 olmadan once (cok az zamanim kaldi) surekli erteledigim ve harekete gecmedigim, yaparsam beni mutlu edecek 5 maddelik bir listem var (yeni dil ogrenmek veya ogrenmeye baslamak, dovme yaptirmak, vize basvurulari gibi...)
* 5 sene icinde yapilacaklar var (hayatima yon verecegim maddeler bunlar, yasayacagim ulkeler gibi vs vs...)
* son olarak olmeden once yapilacaklar listem var bunun icinde konserler, ulkeler, olaylar olaylar var :)
belirttigim ilk listeyi yapana kadar olmeden once yapilacaklar listemi sadece kafamda dusunup duruyordum. ilk listeyi de olusturunca hayatim icin adimlar atmaya basladim. en azindan her sabah o 5 maddeyi gorerek uyaniyorum, yatarken bu 5 madde icin ne yaptin diyerek yatiyorum ahahah :)
0
@hayat aklını, hahah ben de izlanda'ya ıssız, sakin, kuzey ışıklarını görebilceğim bir yer diye gittim, 10 gün boyunca kapalı hava yüzünden görülemeyen ışıklar ve bir sürü turistle karşılaştım:) Aynı şekilde blue lagoon acaip kalabalıktı.
Listemdeki diğer şeyler: maraton koşma, şu an onun için çalışıyorum. Umarım birkaç sene içinde başaracağım.
Likya yolu'nu yürüme
Fotoğrafçılık diploması alma (okula yazıldım)
Nepal'i görme
Gerçekleştirdiklerim de var: Dağcılık (alpin tırmanış ve kaya tırmanışı) - küçükken dikey limit filmini izlediğimden beri dağcı olma isteğim vardı ve üniversitede gerçekleştirdim çok şükür-, tüplü dalış (kaptırıp eğitmeni oldum heheh), dövme yaptırma, yurt dışında tek başına gezme, bungee jumping, ispanyolca öğrenme.
Listemdeki diğer şeyler: maraton koşma, şu an onun için çalışıyorum. Umarım birkaç sene içinde başaracağım.
Likya yolu'nu yürüme
Fotoğrafçılık diploması alma (okula yazıldım)
Nepal'i görme
Gerçekleştirdiklerim de var: Dağcılık (alpin tırmanış ve kaya tırmanışı) - küçükken dikey limit filmini izlediğimden beri dağcı olma isteğim vardı ve üniversitede gerçekleştirdim çok şükür-, tüplü dalış (kaptırıp eğitmeni oldum heheh), dövme yaptırma, yurt dışında tek başına gezme, bungee jumping, ispanyolca öğrenme.
0
nıç
Nisan'da Avusturya'dan schengen'e başvurup mayıs-haziran'da ülkeye giriş yaptım. 12 Ekim'de yine başvuru yapıp kasım'da gideceğim.fotoğrafın yeni olması gerektiğini belirtmişler ama belirli bir zaman belirtmemişler sitelerinde.6-7 ay geçmiş üzerinden ve bir önceki vizemde kullanılmış
Nisan'da Avusturya'dan schengen'e başvurup mayıs-haziran'da ülkeye giriş yaptım.
12 Ekim'de yine başvuru yapıp kasım'da gideceğim.
fotoğrafın yeni olması gerektiğini belirtmişler ama belirli bir zaman belirtmemişler sitelerinde.
6-7 ay geçmiş üzerinden ve bir önceki vizemde kullanılmış
12 Ekim'de yine başvuru yapıp kasım'da gideceğim.
fotoğrafın yeni olması gerektiğini belirtmişler ama belirli bir zaman belirtmemişler sitelerinde.
6-7 ay geçmiş üzerinden ve bir önceki vizemde kullanılmış
0
Hayır. Bir önceki vizenin fotoğrafı red sebebi dahi olabilir diye postalamışlardı beni.
0
Ben vize evraklarını teslim ederken önceki vizenin fotoğrafına bakıp aynısı diye almamışlardı. Aradaki süre 6-7 aydı benim de.
Orada hemen yeni bir tane çektirmiştim.
Orada hemen yeni bir tane çektirmiştim.
0
4 sene evvel ağustos ayında pasaport çıkartmıştım. Pasaporttaki aynı fotoğrafla Mart ayında Hollanda, Mayıs ayında ABD vizesi almıştım. Nasıl böyle risk almışım hayret. Onlar nasıl verdi buna da hayret. Özellikle ABD vizesinde. Şanslıymışım.
Riske atma git yenisini çek.
Riske atma git yenisini çek.
0
Cursed Chico
Spor çantasıyla işe geldim 2 gün önce. 5 günlük plan yapmıştım. İçinde 5 bower, 5 çorap var, bir şort ve bir tişört. 5 gün sonunda eve götüreceğim.Hep aynı tişörtle spor yapıyorum. Ne kadar terlese de. VE şortla da.Sonra duş alıp önceki kıyafetlerimi giyiyorum yeni boxer ve çorapla spor sonrası.Sonr
Spor çantasıyla işe geldim 2 gün önce.
5 günlük plan yapmıştım. İçinde 5 bower, 5 çorap var, bir şort ve bir tişört. 5 gün sonunda eve götüreceğim.
Hep aynı tişörtle spor yapıyorum. Ne kadar terlese de. VE şortla da.
Sonra duş alıp önceki kıyafetlerimi giyiyorum yeni boxer ve çorapla spor sonrası.
Sonra kurualnıp bu hepsini aynı çantaya atıyorum.
Ama 2 gün olmasına rağmen çanta kokmaya başladı ayağımın dibinde beklettiğim.
Çözüm önerisi mne olabilir? Torblara koymak mesela ama fazla da uyğraşmamam lazım. Öğle arasında gittiğmi için çok vaktim olmuyor da.
Serecek bir yer de yok.
Eve götürüp getirmek sitemiyorum. Unuturum çünkü.
OTurduğum sandalyeye srebilrim belki , sırtıma ama ıslanırım diye düşnüüyorum.
5 günlük plan yapmıştım. İçinde 5 bower, 5 çorap var, bir şort ve bir tişört. 5 gün sonunda eve götüreceğim.
Hep aynı tişörtle spor yapıyorum. Ne kadar terlese de. VE şortla da.
Sonra duş alıp önceki kıyafetlerimi giyiyorum yeni boxer ve çorapla spor sonrası.
Sonra kurualnıp bu hepsini aynı çantaya atıyorum.
Ama 2 gün olmasına rağmen çanta kokmaya başladı ayağımın dibinde beklettiğim.
Çözüm önerisi mne olabilir? Torblara koymak mesela ama fazla da uyğraşmamam lazım. Öğle arasında gittiğmi için çok vaktim olmuyor da.
Serecek bir yer de yok.
Eve götürüp getirmek sitemiyorum. Unuturum çünkü.
OTurduğum sandalyeye srebilrim belki , sırtıma ama ıslanırım diye düşnüüyorum.
0
yanlis anlamayin ama siz spor yapmayin lutfen...
"Hep aynı tişörtle spor yapıyorum. Ne kadar terlese de. VE şortla da."
ve
"Çözüm önerisi mne olabilir? Torblara koymak mesela ama fazla da uyğraşmamam lazım. "
o spor salonunda olanlarin isi gercekten cok zor!
"Hep aynı tişörtle spor yapıyorum. Ne kadar terlese de. VE şortla da."
ve
"Çözüm önerisi mne olabilir? Torblara koymak mesela ama fazla da uyğraşmamam lazım. "
o spor salonunda olanlarin isi gercekten cok zor!
0
tabiki kokar öyle. havasız ortamda nemli kalan şeyler sonuçta. kokmayı geçtim sağlıklı da değil. bakteri ürer. bunun en mantıklısı eve götürüp getirmen. oturduğunuz yerde sandalyeye sereceksiniz ama çalıştığınız yerde tek misiniz? milleti kokusu rahatsız etmesin?
0
Off okumasaydim keske.O terlerle toplu tasimayada binersnz simdi.Cözüm evine git dusunu al ve havlunu kurut.Nikein cok kucuk boy spor cantalari var.Onlarla kolay oluyor
0
40 50 dakikada vücuda geçer mi bakteriler, bilmiyorum.
Toplu taşımaya da binerdim de yazdığım gibi duş alıyorum ve sonrasında sabah giydiğmi temiz kıyafetleri giydiğim için kokmyorum.
Havlu ilk başta temiz olursa sersem de kokmaz dşye düşünüyorum.
Şu an yapmak istediğim eve bir şey götürüp evden bir şey getirmemek.
Daha 2 gün oldu, 5e kadar bakalım ne kadar kokacak :D
Toplu taşımaya da binerdim de yazdığım gibi duş alıyorum ve sonrasında sabah giydiğmi temiz kıyafetleri giydiğim için kokmyorum.
Havlu ilk başta temiz olursa sersem de kokmaz dşye düşünüyorum.
Şu an yapmak istediğim eve bir şey götürüp evden bir şey getirmemek.
Daha 2 gün oldu, 5e kadar bakalım ne kadar kokacak :D
0
ulan ben markete gittiğim tshirtü yıkamadan bir daha giyemiyorum adam 5 gün terli tshirt giyiyorum diyo. helal olsun.
0
terli tişörü tekrar giyerek hem kendinize hem salondaki diğer insanlara eziyet etmeyin bence. bu şekilde illa ki kokar yapacak birşey yok.
0
5 tisort + 5 sort + torba (torba ne ugrastiracak yav icine koyacan, agzini siki kapat).
veya eve getir gotur.
alternatifi yok.
hem istekilere yazik, hem spor salonundakilere yazik hem de toplu tasimadakilere yazik (mesele dus alman degil, cantandakiler kokuyor). herkese yazik yani, olmaz oyle.
veya eve getir gotur.
alternatifi yok.
hem istekilere yazik, hem spor salonundakilere yazik hem de toplu tasimadakilere yazik (mesele dus alman degil, cantandakiler kokuyor). herkese yazik yani, olmaz oyle.
0
olaya temelden giriyorum.
simdi modern insanlar ya da diger bir deyisle homo sapiens sapiens canli varliklar arasinda ökaryot olarak bilinen cok hücreli canlilar arasindadir.
insanlarin hücre sayilari cok olmakla beraber özellesmis hücrelere sahibiz, mesela üreme hücresi gibi.
bizim tersimiz tek hücreli canlilara prokaryot denir.
bu alemin farkli canli gruplarindan biri bakterilerdir. bu bakteriler adi tek hücreli olmakla beraber farkli özelliklere sahip olabilirler.
insanlarin medeniyeti gelistikce bu tek hücreli canli gruplarini anlayabildik. mikroskobun kesfi ile bunlari görebildik. bununla beraber saglik ve alt dali tip cok ilerledi.
bu ilerleme ile birlikte yasamimizin ciddi bicimde degismesi taniklik ettik tarih boyunca. güney amerikanin kesfi sirasinda mesela binler ve belkide milyonlarca insanin immün sisteminde tanimadiklari tek hücreli canlilar ve virüsler yüzünden öldügünü anladik.
iste bu tek hücreliler bizim vücutlarimizin atiklari ile cok güzel bicimde harmanlanip onlari host olarak kullaniyorlar. terin icindeki organik besinler onlar icin güzel üreme ortamlari.
bu üremenin ciddi hale gelmesi özellikle canta gibi yerlerde distinktif bir kokuya sebep olur.
cantanizi kokmasinin nedeni basit biyoloji.
teknoloji ile cok güzel buluslardan bir tanesi camasir makinasi. bunu kullanalim, kullanilmasini tesvik edelim.
simdi modern insanlar ya da diger bir deyisle homo sapiens sapiens canli varliklar arasinda ökaryot olarak bilinen cok hücreli canlilar arasindadir.
insanlarin hücre sayilari cok olmakla beraber özellesmis hücrelere sahibiz, mesela üreme hücresi gibi.
bizim tersimiz tek hücreli canlilara prokaryot denir.
bu alemin farkli canli gruplarindan biri bakterilerdir. bu bakteriler adi tek hücreli olmakla beraber farkli özelliklere sahip olabilirler.
insanlarin medeniyeti gelistikce bu tek hücreli canli gruplarini anlayabildik. mikroskobun kesfi ile bunlari görebildik. bununla beraber saglik ve alt dali tip cok ilerledi.
bu ilerleme ile birlikte yasamimizin ciddi bicimde degismesi taniklik ettik tarih boyunca. güney amerikanin kesfi sirasinda mesela binler ve belkide milyonlarca insanin immün sisteminde tanimadiklari tek hücreli canlilar ve virüsler yüzünden öldügünü anladik.
iste bu tek hücreliler bizim vücutlarimizin atiklari ile cok güzel bicimde harmanlanip onlari host olarak kullaniyorlar. terin icindeki organik besinler onlar icin güzel üreme ortamlari.
bu üremenin ciddi hale gelmesi özellikle canta gibi yerlerde distinktif bir kokuya sebep olur.
cantanizi kokmasinin nedeni basit biyoloji.
teknoloji ile cok güzel buluslardan bir tanesi camasir makinasi. bunu kullanalim, kullanilmasini tesvik edelim.
0
panpa bende senin kafadayım ama olmuyor öyle maalesef. ben atleri filan çamaşır makinasına attım bi kaç gün beklettim yıkandıktan sonra üstünde lekeler kalıyor. pislik bi insansın karşim tebrik ederim.
0
Yahu cildirdin mi? Tabii ki kokar. Sporda giydigini asla tekrar giyme ve eve gelir gelmez cantandan cikar. Cantaya koyarken de posetleyip agizini bagla. Aninda kokar yoksa. Senin spor yaptigin salonda spor yapmak istemezdim:)
Ter kokusu lanet bir koku.
Ter kokusu lanet bir koku.
0
Ben antrenman arasında bile tişört değiştiriyorum.
Bizim salonda da çok fena kokan bir amca var, salon kalabalık olduğunda bile etrafında boş bir alan oluyor abinin:D Tahminimce o da senin gibi yapıyor.
Bir giydiğini bir daha yıkamadan giyme, çözüm bu.
Bizim salonda da çok fena kokan bir amca var, salon kalabalık olduğunda bile etrafında boş bir alan oluyor abinin:D Tahminimce o da senin gibi yapıyor.
Bir giydiğini bir daha yıkamadan giyme, çözüm bu.
0
duş havlusu olarak decathlondaki microfiber havlulardan al. hem az yer kaplıyor hem de çabuk kuruyor. kullandıktan sonra serer kurutursun. ayakkabını, terliğini (iyice kuruttuktan sonra) ofiste bırak. şort, tişört, çorap, ter havlusu vs. her gün götürür getirirsin. unuturum dersen akşamdan hazırla.
havlu kurutma hariç daha önce haftada 5 gün spora gidiyordum iş yerinde bu şekilde.
havlu kurutma hariç daha önce haftada 5 gün spora gidiyordum iş yerinde bu şekilde.
0
tertemiz eşyalarla gittiği spor salonundan kokarak dönersin, 5 gün üst üste giysen nükleer atık olursun.
0
bir keresinde sporda giydiğim atleti çantada unutmuştum. 4-5 gün sonra küflendiğini siyah siyah beneklendiğini gördüm.
olm pislik yapma 5 tişört 2-3 tane de şort koy kirlileri de poşetle akşam eve götür.
yok sırtıma asayım yok yere sereyim gibi saçma sapan icatlar da uydurma.
olm pislik yapma 5 tişört 2-3 tane de şort koy kirlileri de poşetle akşam eve götür.
yok sırtıma asayım yok yere sereyim gibi saçma sapan icatlar da uydurma.
0
Bir hafta boyunca aynı şeyleri giyersen satranç oynasan da kokar çantan. North Face'ten 3-4 tane sporluk tişört almıştım ben. 5 kere olmasa da 2 kere üst üste giyilebiliyorlar. Şort olarak da Nike'ın termal hedeleri var. Bunun ötesinde bir yöntem aklıma gelmedi. Çorap, don zaten her gün değişmeli her türlü. Ayakkabılar havalandığı sürece aralıksız giyilebilir bir tek. -Ki o da muhteşem sağlıklı bir şey değil.
0
Allah alla niye koktuki kokmamasi lazim normalde. Ulan millet antreman sırasında yedek t shirt giyer. Bende kendimi pis olarak tanimlardim
0
basubadelmevt
Istanbuldaki en iyi otellerden birinin spor merkezi ve spası.Evime 10 dakika. 3 tane havuz var,fitness bölümü harika.Mimarisi cok baska,icri girince huzurla doluyor insan resmen. Buhar odasi,sauna,dinlenme odalari bir sürü özellik daha. Aylik 625 tlye geliyor. Sizce bu fiyat cok mu fazla? Mahalle ar
Istanbuldaki en iyi otellerden birinin spor merkezi ve spası.Evime 10 dakika. 3 tane havuz var,fitness bölümü harika.Mimarisi cok baska,icri girince huzurla doluyor insan resmen. Buhar odasi,sauna,dinlenme odalari bir sürü özellik daha. Aylik 625 tlye geliyor. Sizce bu fiyat cok mu fazla? Mahalle arasi sadece fitness aleti iceren yerlerin bile aylkk 200-250 oldugunu düsünürsek nasıl geliyor kulağa? Verebilcek durumdayim ama yine de sokaga atacak param da yok.O yüzden fikir alisverisine ihtiyacim var.
0
aradığına bağlı bence uçuk derecede pahalı, ama ben sadece fitness kısmı ile ve popülasyon ile ilgileniyorum az kişi olsun yeterli(fitness sauna masaj herşeyi var gittiğim yerin)
sen dersen ki sauna fitness herşeyi kullanacağım ve ödemek bana koymayacak üye ol derim.
sen dersen ki sauna fitness herşeyi kullanacağım ve ödemek bana koymayacak üye ol derim.
0
Izmirdeki swiss otelin spasindan 1100 tl aylik ucret diye bi fiyat almisligim var.Sadece fiyat almakla kaldkk tabi.Otellerin spor merkeznde spa hizmeti de girince fiyat ucuyor.Zaten bu koyulan fiyatlar,oraya sadece belirli bir kitlenin gelebilmesi icin.Dedigin spa 300 tl olsa aylik,gelebilcek tipleri düsünsene. Eger otel cok cok iyi ve merkezdeyse ben iyi fiyat diyorum,
0
Aylık 625 bana göre çok fazla, bu özellikler birçok fitness center'da var zaten.
Mahalle arası değil, benim gittiğim salonun yarı olimpik havuzu, jakuzisi, sauna, buhar, hamam, dışarıda yeşillikler içinde tartan koşu parkuru, tenis-basketbol kortu, buz pisti, vs her şeyi var, aylık 150ye falan geliyor.
Elit takılayım diyorsan Ok ama diğer türlü gereksiz geldi bana.
Mahalle arası değil, benim gittiğim salonun yarı olimpik havuzu, jakuzisi, sauna, buhar, hamam, dışarıda yeşillikler içinde tartan koşu parkuru, tenis-basketbol kortu, buz pisti, vs her şeyi var, aylık 150ye falan geliyor.
Elit takılayım diyorsan Ok ama diğer türlü gereksiz geldi bana.
0
Benim bütçeme göre yüksek ama sizi sıkıntıya sokmayacaksa ve keyif alacaksanız gidin tabii ki.
spor salonları bütçeden bağımsız olarak ,senelik üye oldum ama toplamda 3 defa gittim gibi bir duruma dönüşebiliyor zamanla. Evinize yakın olması avantaj o anlamda ama gerçekten gidecek miyim diye de sorgulayın kendinizi bence.
spor salonları bütçeden bağımsız olarak ,senelik üye oldum ama toplamda 3 defa gittim gibi bir duruma dönüşebiliyor zamanla. Evinize yakın olması avantaj o anlamda ama gerçekten gidecek miyim diye de sorgulayın kendinizi bence.
0
Benim gittiğim salonda da hepsi var ve senelik üyelikte aylığa 200 tl ye filan denk geliyor. Bence pahalı bir de otellerin fitness merkezlerinde seçenek çok olmayabiliyor büyük fitness salonlarını bir araştırın derim. Masaj ve cilt bakımı filan da üye olana 60 tl ye filan denk geliyor. Ama benim salonun havuzu küçük mesela, otellerin de havuzları çok büyük olabiliyor o avantajı var. Eve yakın başka büyük fitness salonu olabilir bir bakın aaştırın bence.
0
Fiyat cok yuksek. Mahalle arasi yerler aylik 200-250 de degil ayrica.
Herhangi bir butce seviyesi baz almaksizin soyluyorum, pahali.
Herhangi bir butce seviyesi baz almaksizin soyluyorum, pahali.
0
Aylık 625 liraya bir aylık konaklama da dahil değilse, o fiyatı kabul etmek kerizlik olur. Öncelikle oteller oraya gelen müşteriler için o fitness salonlarını kuruyorlar, fiyatlarını da ona göre belirliyorlar, ki bu da dediğin şekilde fahiş fiyatlar oluyor. Onun dışında, gelen müşterilerin birincil amacı da spor yapmak olmadığı için çok donanımlı olmuyor salonlar; birkaç koşu bandı bisiklet birkaç makine koyunca spor salonu oluyor işte, bu anlamda hem gereksiz pahalı hem de yetersiz bir yer için o kadar para vermek müsriflik olur. Ayrıca aylık 250 lira isteyen mahalle arası salon bulamazsın, yani dediğin mahalle St Tropez'de falan değilse olmaz, MacFit'ler falan 60-70 liraya müşteri alıyor, ha müşteri profili düşük oluyor gidilecek yer değil ama bu şekilde ucuz yerler de var.
0
estranged
deniz şortunu hangi mağazalarda bulabilirim. decathlon'a gittim ancak hepsi slipti. normal deniz şortu arıyorum. yer: izmit.
deniz şortunu hangi mağazalarda bulabilirim. decathlon'a gittim ancak hepsi slipti. normal deniz şortu arıyorum. yer: izmit.
0
Outlet center adidas nike ne durumda ? Eskiden ne güzel quiksilver vardı
0
Cursed Chico
Var mı önerilerinizhttps://www.runtastic.com/bu uygulamada burpee filan yaptırıyor mesela.Ama spor salonunda aletler varken vücut ağırlığımla yapmak da isteimyorum biraz.
Var mı önerileriniz
www.runtastic.com
bu uygulamada burpee filan yaptırıyor mesela.
Ama spor salonunda aletler varken vücut ağırlığımla yapmak da isteimyorum biraz.
www.runtastic.com
bu uygulamada burpee filan yaptırıyor mesela.
Ama spor salonunda aletler varken vücut ağırlığımla yapmak da isteimyorum biraz.
0
önce bi burpee yap ondan sonra konuşalım. o makinalar beginner veya tembeller için var zaten, onların çekici gelmesi normal.
0
Push up, plank, leg raise, squat, triceps dips, bridge, denge egzersizleri.. makineler ve ağırlık olmadan bodyweight başlayıp vücut hakimiyetini kontrol edebilmen daha iyi zaten. Barfiks machine varsa barfiks çekemeyenler için başlangıçta ideal bence.
0
Burpee gibi hareketlerin makinede karşılığı yok, farklı kategorideler zaten. Ben makinelerle de çalışıyorum, içlerinde en iyileri cable mac'ler. Ve kürek aleti de favorilerimden.
Onun dışında boot camp ve hiit derslerine katılıyorum. Salonda bu tarz grup dersleri varsa tavsiye ederim. Burpee zaten temel hareketimiz gibi bir şey. Onun dışında jump squats, jumping jacks, push up çeşitleri, plank çeşitleri, lunge hops, dips vb hareketleri yapmadan geçmiyoruz.
Onun dışında boot camp ve hiit derslerine katılıyorum. Salonda bu tarz grup dersleri varsa tavsiye ederim. Burpee zaten temel hareketimiz gibi bir şey. Onun dışında jump squats, jumping jacks, push up çeşitleri, plank çeşitleri, lunge hops, dips vb hareketleri yapmadan geçmiyoruz.
0
Benim programımı salondaki hoca yazıyor, ama arada şu siteden bir şeyler seçip yapıyorum, sevdiğim bir site:
darebee.com
30 günlük programlardan seçebilirsin:
darebee.com
Mesela şunları beğendim:
darebee.com
darebee.com
Buradan da filtreleyip seçebilirsin:
darebee.com
İllaki makinede başlamak istiyorsan, bizim salonda herkese verdikleri 18 antrenmanlık başlangıç programı şöyle (hepsi makinede - 3er set, 10/15 tekrar):
1. leg extension
2. leg curl
3. chest press
4. seated row
5. shoulder press
6. biceps curl
7. triceps extension
+ 2 karın hareketi - mat üzerinde (leg raises, plank, scissors vs)
+ 20 dk kardiyo
darebee.com
30 günlük programlardan seçebilirsin:
darebee.com
Mesela şunları beğendim:
darebee.com
darebee.com
Buradan da filtreleyip seçebilirsin:
darebee.com
İllaki makinede başlamak istiyorsan, bizim salonda herkese verdikleri 18 antrenmanlık başlangıç programı şöyle (hepsi makinede - 3er set, 10/15 tekrar):
1. leg extension
2. leg curl
3. chest press
4. seated row
5. shoulder press
6. biceps curl
7. triceps extension
+ 2 karın hareketi - mat üzerinde (leg raises, plank, scissors vs)
+ 20 dk kardiyo
0
Ne istedğime emin olamıyorum
all types
cardio / high burn 285
combat 80
hiit / interval training 131
strength / tone 468
stretching / flexibility 40
wellness 35
yoga 29
saydığım şeyler hangisi, güçlenmek dövüşçü gibi esnek çevik vs olmak vs
all types
cardio / high burn 285
combat 80
hiit / interval training 131
strength / tone 468
stretching / flexibility 40
wellness 35
yoga 29
saydığım şeyler hangisi, güçlenmek dövüşçü gibi esnek çevik vs olmak vs
0
Ziplayan kaucuk top. Otomatlarda 1tl ye alinanlardan. Bunu duvara atip atil yakalayacaksin. Reflekslerini ciddi sekilde guclendirir. Evde de yapabilirsin.
Spor salonunda yapacagim leg curl bilmemne refleksine katki saglamaz ki. Ya soruyu yanlis sordun ya da ben yanlis anladim.
Spor salonunda yapacagim leg curl bilmemne refleksine katki saglamaz ki. Ya soruyu yanlis sordun ya da ben yanlis anladim.
0
Makineler, serbest ağırlık veya vücut ağırlığınla yaptığın hareketler güçlendirir.
Esnek olmak için stretching yapman lazım.
Çevik, hızlı vs olmak için de kardiyo, hiit.
Başlangıç olarak: ağırlık çalışması, sonrasında koşu, sonrasında esneme yaparak günü bitirebilirsin. Hepsinde bir anda iyi olunamıyor maalesef, bir yerden başlamak lazım:) Bahsettiğim gibi grup dersleri varsa onlara katılabilirsin.
Salonda hocalar varsa onlardan yardım al.
Veya bir crossfit salonuna yazıl. İstediklerin crossfit'e daha uygun geldi bana.
Esnek olmak için stretching yapman lazım.
Çevik, hızlı vs olmak için de kardiyo, hiit.
Başlangıç olarak: ağırlık çalışması, sonrasında koşu, sonrasında esneme yaparak günü bitirebilirsin. Hepsinde bir anda iyi olunamıyor maalesef, bir yerden başlamak lazım:) Bahsettiğim gibi grup dersleri varsa onlara katılabilirsin.
Salonda hocalar varsa onlardan yardım al.
Veya bir crossfit salonuna yazıl. İstediklerin crossfit'e daha uygun geldi bana.
0
bu nasıl başlangıç için
darebee.com
Gerçi burda ağırlık çalışma yok kol vs için.
40 50 dakikavaktim var öğle arası olduğu için. ve macfite gidiyorum :( o saatte bilmiyorum kurs var mı.
Aslında istediğim parkour free run daha çok.
darebee.com
Gerçi burda ağırlık çalışma yok kol vs için.
40 50 dakikavaktim var öğle arası olduğu için. ve macfite gidiyorum :( o saatte bilmiyorum kurs var mı.
Aslında istediğim parkour free run daha çok.
0
Bu biraz zor gelebilir başlangıç için ama sen bilirsin:)
Bir de kol için çalışma yok demişsin ki doğru ama açıklamada şunu yazmış zaten:
"To maximize results, in addition to the program we recommend you include one of the following workouts on every Power Burn day, post-circuit: Back & Biceps Express, Back & Biceps, Upperbody Forge, The Butcher or Power 20."
Yani Power Cardio'yu yapacaksan şunu da ekle diyor misal:
darebee.com
Bana şu Spartan Trials programı daha uygun geldi, hem de dha eğlenceli görünüyor:
darebee.com
darebee.com
Bunun sonrasında vakit kaldığı kadar hafif koşu ve stretching ile bitirirsin.
Bir de kol için çalışma yok demişsin ki doğru ama açıklamada şunu yazmış zaten:
"To maximize results, in addition to the program we recommend you include one of the following workouts on every Power Burn day, post-circuit: Back & Biceps Express, Back & Biceps, Upperbody Forge, The Butcher or Power 20."
Yani Power Cardio'yu yapacaksan şunu da ekle diyor misal:
darebee.com
Bana şu Spartan Trials programı daha uygun geldi, hem de dha eğlenceli görünüyor:
darebee.com
darebee.com
Bunun sonrasında vakit kaldığı kadar hafif koşu ve stretching ile bitirirsin.
0
0
mete kudur
Şimdi bi' meyve çekirdeğini toprağa gömüyor ve besliyoruz ardından o tohum kök salıyor büyüor ve ağaç oluyor, sonra o ağacın meyveleri oluyor ve her meyve çekirdeği yine bi' tohum olabiliyor. Peki o ilk gömdüğümüz çekirdek bunlardan hangisinde
Şimdi bi' meyve çekirdeğini toprağa gömüyor ve besliyoruz ardından o tohum kök salıyor büyüor ve ağaç oluyor, sonra o ağacın meyveleri oluyor ve her meyve çekirdeği yine bi' tohum olabiliyor. Peki o ilk gömdüğümüz çekirdek bunlardan hangisinde
0
sedat peker in yegeni
Üsküp, Priştine, Bükreş, Tiran, Atina ve Saraybosna arasında hangisi en gezilesi?
Üsküp, Priştine, Bükreş, Tiran, Atina ve Saraybosna arasında hangisi en gezilesi?
0
Atina bunlardan farklı bir kategoride bence. Atina veya Saraybosna diyorum. Üsküp çok gereksiz.
Diğerlerini görmedim.
Bir de listede yok ama Belgrad'ı çok seviyorum.
Diğerlerini görmedim.
Bir de listede yok ama Belgrad'ı çok seviyorum.
0
@peggy aslında Belgrad var da orayı yakın zamanda gezdik :) pegasus'un %30 indirimi varmış, listede bu şehirler var.
0
Diğerlerini bilmem ama Bükreş'i hemen listeden çıkarın. Çirkinliğini geçtim kafanızı çevirdiğiniz anda çantanızı çalarlar.
0
Asla saraybosna degil.
Cok sikici. Bosuna para.
Belgrad uskup ya da atina diyorum
Cok sikici. Bosuna para.
Belgrad uskup ya da atina diyorum
0
douglas
Karaköy veya civarı bu montların merkezi ya buralarda bulabilir miyim bu montları (uygun fiyata) (piyasa fiyatına değil) (orijinal)
Karaköy veya civarı bu montların merkezi ya buralarda bulabilir miyim bu montları (uygun fiyata) (piyasa fiyatına değil) (orijinal)
0
oradaki outdoorcuları gezin belki denk gelir indirim. ama sezon başlıyor şansınız pek yok.
0
Ben beşiktaş'taki tnf mağazasından almıştım, en uygun orada bulmuştum ama indirim vardı. Şu an sezon başı, max fiyattan alırsın büyük ihtimal.
Karaköy'deki Everest Outdoor dışındakilere bir bakabilirsin. (Everest outdoor'u her fırsatta kötülüyorum valla adamlar çakal esnaf resmen.)
Karaköy'deki Everest Outdoor dışındakilere bir bakabilirsin. (Everest outdoor'u her fırsatta kötülüyorum valla adamlar çakal esnaf resmen.)
0
Fritz-X
Almayı düşünüyorum bir taraftan da dünya kadar marka ve kişilerde de görüyorum alsam mı almasam mı? Yaş 30
Almayı düşünüyorum bir taraftan da dünya kadar marka ve kişilerde de görüyorum alsam mı almasam mı? Yaş 30
0
ben de aynısını kendim için düşünüyorum. yaş olmuş 30, bütün kadınlar kaşe montlarıyla şık şık geziyor diye. bir de kendime bakıyorum, tombalak bir lise öğrencisi gibiyim.
sonra üşümediğim için mutlu oluyorum.
sonra üşümediğim için mutlu oluyorum.
0
neden olsun ki son derece makul bir giysi, hatta ve hatta en normallerinden bence. yüzeyleri de cilalı gibi pasparlak ve ışıl ışıl oluyor, mavi sarı kırmızı derken kışın ihtiva ettiği kasveti de alıyor bir nebze, enerji katıyor. takım elbise dışında her şeyin üstüne de gider. takım elbise üzerine giyilirse, bu başlığın açılmasına neden olan ilkokul bebesine dönme korkusu gerçek olabilir, doğruya doğru.
0
Hafif olanlardan spor bir mont - şişme olanlardan değil - ve yanına peacoat denilen kaşe denizci kabanlarından satın al, değiştire değiştire giyersin
0
ms brownstone
Vejetaryen yemek çeşitleri ve güzel tatlıları olan bir yer arıyoruz özellikle. Var mı aklınıza gelen güzel bir yer?
Vejetaryen yemek çeşitleri ve güzel tatlıları olan bir yer arıyoruz özellikle. Var mı aklınıza gelen güzel bir yer?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
herbalist li ching yuen demiş ya;"kaplumbağa gibi oturungüvercin gibi yürüyünköpek gibi uyuyun" diye. Gözlemlerime göre köpekler sık sık uyuyorlar, nerdeyse bi gözü açık uyuyorlar. Derin uyku zamanları da oluyor.İnsan metobolzmasına uygun gelmiyor bana bu davranış. Bizim dengemiz farklı kurulmuş, fa
herbalist li ching yuen demiş ya;
"kaplumbağa gibi oturun
güvercin gibi yürüyün
köpek gibi uyuyun" diye.
Gözlemlerime göre köpekler sık sık uyuyorlar, nerdeyse bi gözü açık uyuyorlar. Derin uyku zamanları da oluyor.
İnsan metobolzmasına uygun gelmiyor bana bu davranış. Bizim dengemiz farklı kurulmuş, farklı çalışıyor.
Uyku aktivitesinde insandan insan değişiklikler oluyor mesela ben uyudum mu top patlasa duymam, taa ki uyanana kadar. Uyandığımda da bi dakka yatamam fırlar kalkarım. Bir diğeri her tıkırtıya uyanır, diğeri uyanınca bir süre yatak keyfi yapar. Yine de hiç birimiz köpekler gibi uyumuyoruz sanki. Demi?
Sorularım:
Köpekler nasıl uyur?
Köpek gibi uyuyabilen var mı?
Duyurunun bilim insanlarına yönelik sorum:
Daha çok kesikli, tetik ve sık sık uyumanın biz uyurken çalışan hormonların durumuna, beynin yıkanması vb fizyolojik işleyimize olumlu olumsuz etkilerini merak etmekteyim.
İlgili konularda (mümkünse basit dille anlatılmış) okuma, video önerileriniz makbule geçer.
"kaplumbağa gibi oturun
güvercin gibi yürüyün
köpek gibi uyuyun" diye.
Gözlemlerime göre köpekler sık sık uyuyorlar, nerdeyse bi gözü açık uyuyorlar. Derin uyku zamanları da oluyor.
İnsan metobolzmasına uygun gelmiyor bana bu davranış. Bizim dengemiz farklı kurulmuş, farklı çalışıyor.
Uyku aktivitesinde insandan insan değişiklikler oluyor mesela ben uyudum mu top patlasa duymam, taa ki uyanana kadar. Uyandığımda da bi dakka yatamam fırlar kalkarım. Bir diğeri her tıkırtıya uyanır, diğeri uyanınca bir süre yatak keyfi yapar. Yine de hiç birimiz köpekler gibi uyumuyoruz sanki. Demi?
Sorularım:
Köpekler nasıl uyur?
Köpek gibi uyuyabilen var mı?
Duyurunun bilim insanlarına yönelik sorum:
Daha çok kesikli, tetik ve sık sık uyumanın biz uyurken çalışan hormonların durumuna, beynin yıkanması vb fizyolojik işleyimize olumlu olumsuz etkilerini merak etmekteyim.
İlgili konularda (mümkünse basit dille anlatılmış) okuma, video önerileriniz makbule geçer.
0
Haa bu adam 250 küsur yıl yaşayan adam, duymuştum ve inanmamıştım:D
Bence sallamış biraz ya:) Kaplumbağa gibi oturmak da saçma mesela. Oturması yürümesi aynı pozisyon hayvanın. Ki hareketsizlik de iyi değildir bence.
Bir ay kadar önce Cnntürk'de bir program izlemiştim, Gündem Özel ismi. Sağlıklı ve uzun yaşamanın yolları tartışılıyordu, konuklar arasında uzman doktorlar, genetik bilimciler vb bilim insanları var. (Arada işliyorlar bu konuyu, internette bölümleri vardır diye tahmin ediyorum.)
Doktorun biri dedi ki "insanlığı bir adım ileri taşımak istiyorsak alarmları hayatımızdan çıkarmamız lazım"
Ben buna kesinlikle inanıyorum mesela. Uyku esnasında beyin daha kendini resetleyemeden, güne hazırlanamadan tak diye kalkıyoruz zorla. Beynimizin gün içerisindeki ve uzun vadedeki performansı çok düşüyor bu yüzden.
Bence biyolojik saatimize göre uyuyup uyanmamız lazım. Belki bunu demeye çalışmıştır bu sözde de. Köpekler uykuyu severler ve istedikleri zaman uyuyup istedikleri zaman ayağa fırlarlar. Hani akşam saat 10-11 olsun da öyle uyuyayım derdi yok. Gerçi bütün hayvanlar için bu böyle, neden özellikle köpek belirtilmiş onu da anlamış değilim.
Bence sallamış biraz ya:) Kaplumbağa gibi oturmak da saçma mesela. Oturması yürümesi aynı pozisyon hayvanın. Ki hareketsizlik de iyi değildir bence.
Bir ay kadar önce Cnntürk'de bir program izlemiştim, Gündem Özel ismi. Sağlıklı ve uzun yaşamanın yolları tartışılıyordu, konuklar arasında uzman doktorlar, genetik bilimciler vb bilim insanları var. (Arada işliyorlar bu konuyu, internette bölümleri vardır diye tahmin ediyorum.)
Doktorun biri dedi ki "insanlığı bir adım ileri taşımak istiyorsak alarmları hayatımızdan çıkarmamız lazım"
Ben buna kesinlikle inanıyorum mesela. Uyku esnasında beyin daha kendini resetleyemeden, güne hazırlanamadan tak diye kalkıyoruz zorla. Beynimizin gün içerisindeki ve uzun vadedeki performansı çok düşüyor bu yüzden.
Bence biyolojik saatimize göre uyuyup uyanmamız lazım. Belki bunu demeye çalışmıştır bu sözde de. Köpekler uykuyu severler ve istedikleri zaman uyuyup istedikleri zaman ayağa fırlarlar. Hani akşam saat 10-11 olsun da öyle uyuyayım derdi yok. Gerçi bütün hayvanlar için bu böyle, neden özellikle köpek belirtilmiş onu da anlamış değilim.
0
headon emil lion
a) Merhaba, Hocam, nasılsınız?b) Merhaba, hocam, nasılsınız?c) Merhaba, Hoca'm, nasılsınız?
a) Merhaba, Hocam, nasılsınız?
b) Merhaba, hocam, nasılsınız?
c) Merhaba, Hoca'm, nasılsınız?
b) Merhaba, hocam, nasılsınız?
c) Merhaba, Hoca'm, nasılsınız?
0
Merhaba Hocam,
Nasılsınız?
olacak.
Edit: www.tdk.gov.tr
"Mektuplarda ve resmî yazışmalarda hitaplar büyük harfle başlar" denmiş..
Nasılsınız?
olacak.
Edit: www.tdk.gov.tr
"Mektuplarda ve resmî yazışmalarda hitaplar büyük harfle başlar" denmiş..
0
Eğer mektup, kart yaşıyorsanız veya mail yoluyla iletişim kuruyorsanız ve bu hitap kısmı ise:
"Merhaba Hocam
..."
şeklinde olmalı. Yok düz konuşmayı yazıya döküyorsanız da şöyle: "Merhaba hocam, ..." İlki yazışmaların kuralı bu olduğu için, ikincisinde ise cins isim kullanımı olduğunu için. İsimle kullanıyor olsaydınız büyük harfle yazmak gerekirdi: "Ahmet Hoca'ya bir merhaba diyeceğim." gibi.
"Merhaba Hocam
..."
şeklinde olmalı. Yok düz konuşmayı yazıya döküyorsanız da şöyle: "Merhaba hocam, ..." İlki yazışmaların kuralı bu olduğu için, ikincisinde ise cins isim kullanımı olduğunu için. İsimle kullanıyor olsaydınız büyük harfle yazmak gerekirdi: "Ahmet Hoca'ya bir merhaba diyeceğim." gibi.
0
in vino veritas
ben dusunuyorum su ahir omrumde hic sevincten aglamamisim. sevincten agladiniz mi hic, sebebi neydi ki? gercekten sevincten aglanabiliyor mu ki?edit: ahah soruyu tekrar okudum da cok acikli yazmisim :) yani mutlu oldugum zaman cok da aglatmadi hic gibilerinden sormak istemistim, ben de acilarin kadi
ben dusunuyorum su ahir omrumde hic sevincten aglamamisim. sevincten agladiniz mi hic, sebebi neydi ki? gercekten sevincten aglanabiliyor mu ki?
edit: ahah soruyu tekrar okudum da cok acikli yazmisim :) yani mutlu oldugum zaman cok da aglatmadi hic gibilerinden sormak istemistim, ben de acilarin kadini gibi yazmisim, oyle degil tabi :) merak benimkisi.
edit: ahah soruyu tekrar okudum da cok acikli yazmisim :) yani mutlu oldugum zaman cok da aglatmadi hic gibilerinden sormak istemistim, ben de acilarin kadini gibi yazmisim, oyle degil tabi :) merak benimkisi.
0
Yani sevinçten midir bilmem ama mesela arkadaşlarımın bi çoğunun nikah töreninde gözlerim dolmuştur. Benzer şekilde ilk öğrencilerimi mezun ederken, çok değer verdiğim kişiler tarafından övülürken vd.. gururla karışık mutluluk durumlarında oluyor bana sanırım.
0
istedigim okulu kazaninca sevincten aglamistim.
mutluluktan agladigim da cok oldu.
mutluluktan agladigim da cok oldu.
0
Oldu birkac kere, genel olarak hayatimi degistiren olaylardi.
Bir de genel olarak arkadas dugunlerinde gozlerim doluyor ama hungur hungur agladigim mesela su an yasadigim ulkenin vatandasligina kabul mektubu aldigimda olmustu.
Bir de genel olarak arkadas dugunlerinde gozlerim doluyor ama hungur hungur agladigim mesela su an yasadigim ulkenin vatandasligina kabul mektubu aldigimda olmustu.
0
bazen sevgilime karşı hislerim yoğunlaştığında bile ağlıyorum. hatta dışarda bir çiçek bir hayvan gördüğümde bazen. ' ne kadar güzel' mutlulugundan agladıgım çok olur.
0
Sağlığım için ağlamıştım. Patoloji sonucunu sabah 8 buçuk gibi bana arayıp söyleyecekti, geceden sabah telefon çalana kadar gözümü kırpmadım. Hayatımın en mutlu anıydı ve mutluluktan ağlarken uyumuştum. Bir tane daha var, hayatımın en güzel doğum günüydü. Bi daha öyle bir gün yaşar mıyım bilmem.
0
Ben hayatimda sevincten ilk defa dogacak cocugumun cinsiyetinin kiz oldugunu ogrendigimde aglamistim.
Ikinci defasi da kizimin dogdugu andir.
Dusunuyorum da hayatimda beni aglatan, gulduren, yasama tutunduran yegane sey kizimmis zaten. Beni bu hayatta aglatacak da guldurecek de tek varlik o.
Ikinci defasi da kizimin dogdugu andir.
Dusunuyorum da hayatimda beni aglatan, gulduren, yasama tutunduran yegane sey kizimmis zaten. Beni bu hayatta aglatacak da guldurecek de tek varlik o.
0
Birkaç kere.
Doğduğum ve büyüdüğüm şehirden uzaklaşmıştım, o şehirdeki evimizi satmıştık. İlk 17 yılımın tamamını, sonraki 5 yılı da yılda 4 ay geçirdiğim şehri 4 sene hiç görmemiştim. Rüyalarımda üstünden uçup konamıyordum, yüzüyordum ama oraya ulaşamıyordum. 4 sene sonra adım atınca sevinçten önce elim ayağım kitlendi, dilim tutuldu, ne yapacağımı ve nereye bakacağımı şaşırdım. Sonra gözlerim dolmaya başladı, sonra da birden koşmaya başladım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. En sonunda da dizlerimle yere oturup avucuma biraz toprak alıp koklamaya ve daha çok ağlamaya başladım. Bir anda kavuşunca öyle kısa süreli bir delilik oldu. Şimdi o kadar özlemiyorum ama, o zaman çok özlüyordum. Kavuşunca çok çarpmıştı.
Bunun dışında, bazen huzur dolunca da gözlerim dolar. O anı yakalamak, oama sahip çıkmak isterim.
Doğduğum ve büyüdüğüm şehirden uzaklaşmıştım, o şehirdeki evimizi satmıştık. İlk 17 yılımın tamamını, sonraki 5 yılı da yılda 4 ay geçirdiğim şehri 4 sene hiç görmemiştim. Rüyalarımda üstünden uçup konamıyordum, yüzüyordum ama oraya ulaşamıyordum. 4 sene sonra adım atınca sevinçten önce elim ayağım kitlendi, dilim tutuldu, ne yapacağımı ve nereye bakacağımı şaşırdım. Sonra gözlerim dolmaya başladı, sonra da birden koşmaya başladım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. En sonunda da dizlerimle yere oturup avucuma biraz toprak alıp koklamaya ve daha çok ağlamaya başladım. Bir anda kavuşunca öyle kısa süreli bir delilik oldu. Şimdi o kadar özlemiyorum ama, o zaman çok özlüyordum. Kavuşunca çok çarpmıştı.
Bunun dışında, bazen huzur dolunca da gözlerim dolar. O anı yakalamak, oama sahip çıkmak isterim.
0
ben ilk defa kedim doğum yaptığında mutluluktan ağlamıştım. hiç anlam verememiştim, ne diye akıyor bu gözyaşları diye düşündüğümü hatırlıyorum.
ikincisinde ise kabak koyu'nda şelaleye çıkarken durduğumuz, tersi fena ya da tersi dünya denilen kayalıklarda ağladım mutluluktan. yanımda çok sevdiğim adam, önümde dünyanın en güzel manzarası vardı. hiçbir kötülüğe yer olmayacak kadar güzeldi her şey. "çok güzeeğğll" diye hüngür hüngür ağlamıştım.
ikincisinde ise kabak koyu'nda şelaleye çıkarken durduğumuz, tersi fena ya da tersi dünya denilen kayalıklarda ağladım mutluluktan. yanımda çok sevdiğim adam, önümde dünyanın en güzel manzarası vardı. hiçbir kötülüğe yer olmayacak kadar güzeldi her şey. "çok güzeeğğll" diye hüngür hüngür ağlamıştım.
0
ben de bu sorudaki hikayeleri okuyunca alamaklı oldum şu an biraz. sizlerin adına sevindiğimden.
0
Duygusal biri değilim. Sadece evlenme teklifi aldığımda ağlamıştım (istemsiz bir iki damla yaş sadece). Evde otururken durduk yere gelmişti teklif, çok huzurlu ve rahat olduğum bir anda yakalamıştı. Restoranda orda burda olsa ağlamazdım yine.
0
ağlanıyor tabi.
ben galiba en son 6 sene önce ağlamıştım, başka hatırlamıyorum bile.
ben galiba en son 6 sene önce ağlamıştım, başka hatırlamıyorum bile.
0
diğer örneklere göre biraz tırt olacak ama djokovic roland garros'u kazandığında ağlamıştım. benim için de öncesinde bu durum bir mevhumdan ibaretti, nasıl olur falan diyordum. sonrasında da şaşkınlığım sürmüştü. ama olabiliyormuş hakikaten.
0
Hiç sevinçten ağlamadım. Benim için çok onemli olan şeyler de yaşadım, sevinçten havalara ucmam lazım olan durumlar da oldu gayet sakin davrandım hep. Sadece üstume gereksiz bir huzur çöker öyle durumlarda.
Üzüntüden, kizginliktan agladigim cok olur ama. Anahaber izlerken ağlayan biriyim.
Üzüntüden, kizginliktan agladigim cok olur ama. Anahaber izlerken ağlayan biriyim.
0
Bana olmuyor oyle seyler. Tabii erkek kisisiyim, onun da etkisi vardir.
Su da cok tatli:) www.youtube.com
Su da cok tatli:) www.youtube.com
0
my pink
evde mi, isyerinde mi?ne yersiniz?
evde mi, isyerinde mi?
ne yersiniz?
ne yersiniz?
0
Stajdayken serviste simit yiyordum. İş yerinde poğaça ve meyve suyu. Çevremdekiler evden sandviç getirip yiyorlardı. Ben uğraşmıyordum.
0
İşte.
Bazen müsli, bazen domates+peynir+yumurta+biber salatası, bazen yarım tost, bazen de sakallı. (Peynirli olan)
Bazen müsli, bazen domates+peynir+yumurta+biber salatası, bazen yarım tost, bazen de sakallı. (Peynirli olan)
0
evde. kahvaltıyı işyerine bırakmak kocaman bi hataymış 1 sene böyle yaptım, şimdi birkaç aydır evde yapıyorum ve çoheyi. poğaçayla simitle ömür geçmiyor.
0
Üşenmediğim günlerde sallama çay+zeytin peynir vs
Veya cornflakes
Üşendiğim günlerde kahvaltı yapmadan çıkıyorum, zaten yarım saat önce iş yerinde oluyorum, kahvaltı da çok ucuz, orada yapıyorum 3 4 lira tutuyor
Veya cornflakes
Üşendiğim günlerde kahvaltı yapmadan çıkıyorum, zaten yarım saat önce iş yerinde oluyorum, kahvaltı da çok ucuz, orada yapıyorum 3 4 lira tutuyor
0
2 tane muz yiyorum. Mideyi rahatlatıyor ve partik oluyor. Kışımda ballı limonlu ıhlamur yanıma. Süper oluyor. Tavsiye ederim.
0
iş yerinde simit, poğaça tarzı şeyler. ama artık gına geldi. biraz daha erken kalkmayı göze alarak evde yapmak istiyorum ben de artık.
0
kahvaltı hep hazır olur sabahları ama zaman darlığından dolayı portakal suyundan bi firt alır, çıkarım. halledemiyorum pek.
0
küçük bi kavanoza 2 yk yulaf, 1 yk chia tohumu, 1 tane doğranmış meyve, 1 bardak süt yanında da haşlanmış yumurta götürerek olayı kapatıyorum.
0
kahvaltı yapmayarak hallediyorum. 15 dakika falan varsa bi poğaça alıp yürürken yiyorum. o da haftada 1-2.
0
Akşamdan tostu hazırlıyorum, uyanınca makineye koyup üstümü giyiniyorum. Evden çıkarken alıp yürürken yiyorum.
Bazen muz yiyorum yolda aynı şekilde. Nadiren adam gibi oturup kahvaltı yapıyorum.
Bazen muz yiyorum yolda aynı şekilde. Nadiren adam gibi oturup kahvaltı yapıyorum.
0
Zamanım varsa evde yapıyorum, zaman darsa hiç yapmıyorum. Evde yapacaksam duşa girmeden hemen önce yumurtayı kırıyor / haşlanmaya koyuyorum. Kaseye de varsa yulaf (Dr. Oetker Vialis) ve sütü koyuyorum.
Poğaça, simit vs. ile yıllarca midemi çöplüğe çevirmişim. Çok pişmanım. Artık poğaça yiyeceğime öğlene kadar aç duruyorum. Kahvaltı yapmamak, poğaça yemekten çok daha iyidir bence.
Poğaça, simit vs. ile yıllarca midemi çöplüğe çevirmişim. Çok pişmanım. Artık poğaça yiyeceğime öğlene kadar aç duruyorum. Kahvaltı yapmamak, poğaça yemekten çok daha iyidir bence.
0
Bir süre evden sandviç götürdüm. Sonra bir arkadaşla birleşip ortak buzdolabı aldık. İçine zeytin, peynir, ekmek, yoğut falan koyduk. İşe gelir gelmez kahvaltı yapıyordum. Sonra işi büyütüp ocak aldık, menemen yapıyordum işte. Şimdi ya evde yapıyorum ya da iş yerindeki buzdolabından malzemeleri alıp yiyorum.
0
evde. bazen kaşarlı tost, bazen omlet, bazen quark üstü yulaf. eşim hazırlıyor sağolsun.
0
İş yerinde. Peynir, domates, zeytin ezmeli dürüm (kepekli lavaşa) yanında 1 haşlanmış yumurta. Ya da kesilmiş domates ve peynir götürüyorum bir kaba koyup, yanında 2 haşlanmış yumurta.
0
sucuklu yumurta
Bu duyuru muhtemelen fark edilmeyecek ya da fark edenler de okumaya üşenecek belki, ama ben gene de yazacağım çünkü içimdekileri bu kadar uzun bir yazıya dökecek kadar doldum. Bu kadar dolmama neden olan yaşadıklarımdan ziyade bu yaşadıklarımın kısır döngü olduğu ve bu döngüden hiç kurtulamayacağım
Bu duyuru muhtemelen fark edilmeyecek ya da fark edenler de okumaya üşenecek belki, ama ben gene de yazacağım çünkü içimdekileri bu kadar uzun bir yazıya dökecek kadar doldum. Bu kadar dolmama neden olan yaşadıklarımdan ziyade bu yaşadıklarımın kısır döngü olduğu ve bu döngüden hiç kurtulamayacağım düşüncesi. Yaşadığım her şey ve kendi zayıflığım bu düşünceyi sürekli körüklediğinden ve kuvvetlendirdiğinden artık bu düşüncenin doğruluğuna kendimi inandırdım. Belki bu yazıyı okuyan biri çıkar, belki benle benzer durumları yaşayanlar vardır. Bunlar da dert mi diye düşünecek kişiler de olacak belki ama bizzat yaşayan bilir, bunlar çok ağır geliyor insana ve ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım.
Küçüklüğümden beri hep grupların dışında kaldım, girdiğim grupların da zayıf halkası hep ben oldum. Bir kişi oyun grubu oluştururdu, ben oluşturmaya kalksam kimse katılmazdı bile. Sanki yokmuşum gibi. Arkadaş gruplarında bir yere gidileceği zaman unutulan tek kişi ben olurdum. Öğle teneffüsü olurdu, grupça kantine inilirdi, işi uzayan sona kalan kim olursa olsun grup o kişiyi beklerdi, benim dışımda. Eğer sona kalan ben isem grubun çok umrunda olmaz ve sınıfa çıkarlardı. Sona kalan Ayşe, Fatma bilmem kim ise onlar beklenirdi. Bu çocukluk zamanlarımla sınırlı kalmayıp ergenliğime de sıçradı. En iyi arkadaşım dediğim kişilerin en iyi arkadaşları hiçbir zaman ben olmadım. Ergenlik dönemimde beraber sinemaya gidelim diyeceğim ya da beni davet edecek bir arkadaşım hiç olmadı. Elimden geleni de yapıyordum halbuki, sıcakkanlı davranıyordum, fazla yılışmıyordum her şeyi kararında götürüyordum ya da ben öyle sanıyordum. NE ZAMAN BİRİYLE TANIŞSAM İLK ZAMANLARDA ÇOK SICAK DAVRANAN BU BİRİ, İLERİKİ ZAMANLARDA SANKİ HAKKIMDA UTANÇ VERİCİ BİR DEDİKODU DÖNMÜŞ GİBİ BENDEN HIZLA UZAKLAŞIYORDU. Lisenin bahar şenliklerine " yanımda kimse yok tek başıma nasıl eğleneceğim ki" deyip hiç gitmedim. Yalnızlığımdan utanırdım ama kaçamıyordum da üstümde bir kara büyü varmış gibi. Okulda ya da dershanede sanki vebalıymışım gibi sınıfta yanı boş olan kişi hep ben oldum,istisnasız, inanın.
Üniversitede de bu durumdan kurtulamadım. Bu sefer bir tane arkadaş edinebilmiştim kendime ancak o arkadaşın da bir arkadaşlığını göremedim. Yine de yalnızlıktan iyidir deyip attığı kazıklara rağmen yanında olmaya devam ettim. İlk defa sinemaya gittiğim arkadaşım oydu, cafeye gittiğim de. Asosyal değildim ama bilmediğim bir sebepten insanlar hep benden uzaklaşıp bana karşı tiksinti ya da acıma dolu bakışlar atıyordu. Tanımadığı kişiyle bile notlarını paylaşan öğrenciler nedense bende hep bir bahane buluyordu. Mezuniyet günümde de bu dışlanılmışlığın utancını ve kaygısını yaşadım. Diploma için ismi anons edilen her kişi alkışlanıyordu. Ben ise alkışlanmayacağımı biliyordum ve ailemin bu dışlanmışlığa şahit olmasının vereceği ağır utanç duygusu beni daha da streslendiriyordu. Evet dışlandığımdan utanıyordum ve ailemin de bu dışlanmışlığımı ve ezikliğimi görmesinden çok korkuyordum. Ama ilginçtir orada ismim anons edildiğinde alkış sesleri geldi çok olmasa da. Sanki hiç hazırlanmadığım çok önemli bir sınav birkaç ay sonraya ertelenmiş gibi müthiş bir rahatlık ve mutluluk yaşadım. Bu alkış herkes için olağandı ama benim için imkansız gibi bir şeydi.
Şu an 29 yaşındayım ve çalışmaktayım. Ofiste 6 kişiyiz. Tahmin edeceğiniz gibi tek dışta kalan kişi benim. Günaydınına cevap verilmeyen iyi akşamlarına kem küm ses çıkartılan kişi benim. Yemekhanede genelde yalnız yemek yiyen, ya da ofisteki grubuyla gittiğinde sona kalırsa beklenmeyen tek kişi benim. Hiç sevgilim de olmadı, dostum da. Sadece arada bir iki yazdığım üniversite arkadaşım var yukarıda bahsettiğim.
Bunları hak etmek için ne yaptım bilmiyorum, hayatımın her anında ve her ortamda böyle ezik ve dışlanmış olmak için bilmeden insanlara hakaret falan yağdırıyorum herhalde. Milletin telefonları susmazken bana haftada anca bir iki kere gelen whatsapp mesajı, ona da şükür diyorum aylarca kimsenin mesaj attığı olmadığı zamanları da yaşadım çünkü. Daha fazla böyle devam edebilir miyim bilmiyorum. Birkaç kez intihara kalkışmıştım ergenken, şu an da aklıma gelip gelip gidiyor. Hiçbir psikolog psikiyatr da çözüm etmiyor sanki hepsi para tuzağıymış gibi, boş boş dinliyorlar ve seans bitimini bekliyorlar.
Küçüklüğümden beri hep grupların dışında kaldım, girdiğim grupların da zayıf halkası hep ben oldum. Bir kişi oyun grubu oluştururdu, ben oluşturmaya kalksam kimse katılmazdı bile. Sanki yokmuşum gibi. Arkadaş gruplarında bir yere gidileceği zaman unutulan tek kişi ben olurdum. Öğle teneffüsü olurdu, grupça kantine inilirdi, işi uzayan sona kalan kim olursa olsun grup o kişiyi beklerdi, benim dışımda. Eğer sona kalan ben isem grubun çok umrunda olmaz ve sınıfa çıkarlardı. Sona kalan Ayşe, Fatma bilmem kim ise onlar beklenirdi. Bu çocukluk zamanlarımla sınırlı kalmayıp ergenliğime de sıçradı. En iyi arkadaşım dediğim kişilerin en iyi arkadaşları hiçbir zaman ben olmadım. Ergenlik dönemimde beraber sinemaya gidelim diyeceğim ya da beni davet edecek bir arkadaşım hiç olmadı. Elimden geleni de yapıyordum halbuki, sıcakkanlı davranıyordum, fazla yılışmıyordum her şeyi kararında götürüyordum ya da ben öyle sanıyordum. NE ZAMAN BİRİYLE TANIŞSAM İLK ZAMANLARDA ÇOK SICAK DAVRANAN BU BİRİ, İLERİKİ ZAMANLARDA SANKİ HAKKIMDA UTANÇ VERİCİ BİR DEDİKODU DÖNMÜŞ GİBİ BENDEN HIZLA UZAKLAŞIYORDU. Lisenin bahar şenliklerine " yanımda kimse yok tek başıma nasıl eğleneceğim ki" deyip hiç gitmedim. Yalnızlığımdan utanırdım ama kaçamıyordum da üstümde bir kara büyü varmış gibi. Okulda ya da dershanede sanki vebalıymışım gibi sınıfta yanı boş olan kişi hep ben oldum,istisnasız, inanın.
Üniversitede de bu durumdan kurtulamadım. Bu sefer bir tane arkadaş edinebilmiştim kendime ancak o arkadaşın da bir arkadaşlığını göremedim. Yine de yalnızlıktan iyidir deyip attığı kazıklara rağmen yanında olmaya devam ettim. İlk defa sinemaya gittiğim arkadaşım oydu, cafeye gittiğim de. Asosyal değildim ama bilmediğim bir sebepten insanlar hep benden uzaklaşıp bana karşı tiksinti ya da acıma dolu bakışlar atıyordu. Tanımadığı kişiyle bile notlarını paylaşan öğrenciler nedense bende hep bir bahane buluyordu. Mezuniyet günümde de bu dışlanılmışlığın utancını ve kaygısını yaşadım. Diploma için ismi anons edilen her kişi alkışlanıyordu. Ben ise alkışlanmayacağımı biliyordum ve ailemin bu dışlanmışlığa şahit olmasının vereceği ağır utanç duygusu beni daha da streslendiriyordu. Evet dışlandığımdan utanıyordum ve ailemin de bu dışlanmışlığımı ve ezikliğimi görmesinden çok korkuyordum. Ama ilginçtir orada ismim anons edildiğinde alkış sesleri geldi çok olmasa da. Sanki hiç hazırlanmadığım çok önemli bir sınav birkaç ay sonraya ertelenmiş gibi müthiş bir rahatlık ve mutluluk yaşadım. Bu alkış herkes için olağandı ama benim için imkansız gibi bir şeydi.
Şu an 29 yaşındayım ve çalışmaktayım. Ofiste 6 kişiyiz. Tahmin edeceğiniz gibi tek dışta kalan kişi benim. Günaydınına cevap verilmeyen iyi akşamlarına kem küm ses çıkartılan kişi benim. Yemekhanede genelde yalnız yemek yiyen, ya da ofisteki grubuyla gittiğinde sona kalırsa beklenmeyen tek kişi benim. Hiç sevgilim de olmadı, dostum da. Sadece arada bir iki yazdığım üniversite arkadaşım var yukarıda bahsettiğim.
Bunları hak etmek için ne yaptım bilmiyorum, hayatımın her anında ve her ortamda böyle ezik ve dışlanmış olmak için bilmeden insanlara hakaret falan yağdırıyorum herhalde. Milletin telefonları susmazken bana haftada anca bir iki kere gelen whatsapp mesajı, ona da şükür diyorum aylarca kimsenin mesaj attığı olmadığı zamanları da yaşadım çünkü. Daha fazla böyle devam edebilir miyim bilmiyorum. Birkaç kez intihara kalkışmıştım ergenken, şu an da aklıma gelip gelip gidiyor. Hiçbir psikolog psikiyatr da çözüm etmiyor sanki hepsi para tuzağıymış gibi, boş boş dinliyorlar ve seans bitimini bekliyorlar.
0
kendini gruba zorla kabul ettirmen gerekiyor. Soğuk davranıldığında "bu onların problemi" deyip ısrarla günaydınlarına filan devam et ya da ne bileyim evinde davet ver. Bir de insanlara karşı hassas olmamayı öğren. Alınganlığında yüzde yüz haklı olabilirsin ama çoğu bunu anlmaz.
ne ypmış olabilirsin? muhtemelen hassas ve kibar birisin insanlr da bunu eziklik sanıyor.
ne ypmış olabilirsin? muhtemelen hassas ve kibar birisin insanlr da bunu eziklik sanıyor.
0
bazen ağır ve üstüme vazife olmamasına rağmen konuştuğum için bu halleri çok tecrübe ettim. genel kabulün aksine farklı olanı söylediğim ve yaptığım ve söylediğim için genelde ters, aksi hatta kimilerince gereksiz olduğum yüzüme pek çok söylenmesine rağmen bir gün amann deyip saldım. ne bileyim umursamıyorum kimseyi.
bence sen de göge bakacağım diye ayağının dibindeki çicekleri görmüyorsun. biraz farklı yönlere bakmanı tavsiye ederim. ben de işe yaradığını söyleyebilirim.
bence sen de göge bakacağım diye ayağının dibindeki çicekleri görmüyorsun. biraz farklı yönlere bakmanı tavsiye ederim. ben de işe yaradığını söyleyebilirim.
0
bu duyurunu okuyunca insan yardımcı olmak istiyor ama tüm dünya neden böyle davranıyor bilemiyoruz gerçekten seni tanımadan bununla ilgili bir şey diyemeyiz.
Sosyal çevre aile baskısı senin farkında olmadan insanları kırıcı şeyler söylemen her şey olabilir.
Daha sosyal olmak gerekli buradaki zirvelere vs katılabilirsin.Yada dil kurslarına el işi kurslarına(ahşap,maket) katılabilirsin.
secrex +1 diyebilirim.
Sosyal çevre aile baskısı senin farkında olmadan insanları kırıcı şeyler söylemen her şey olabilir.
Daha sosyal olmak gerekli buradaki zirvelere vs katılabilirsin.Yada dil kurslarına el işi kurslarına(ahşap,maket) katılabilirsin.
secrex +1 diyebilirim.
0
gereksiz takıyorsun. yani olmazsa olmaz arkadaş grubu ofiste ne var bunda. öyle kafadan bacaklı değilsen de erkek arkadaşın da olur, mutlu da olursun, neler gördü bu gözler.
eskiden ben de öyleydim, hele lise ve üniversite başları, arkadaşlar hala dalga geçerler yaptıklarımla dsfsd. sonra işte böyle gitmeyeceğini kavrarsın, ben üniversite biterken açılmıştım zaten, sonra yurtdışında yüksek lisans yaparken zaten ipin ucunu kötü yönde bile kaçırmış olabilirim ahah.
kimseyi fazla aramam etmem, ama arada buluşuruz yani. hatta millete laf sokmayı çok severim, öyle kabul ediyorlar artık.
fake it til you make it
eskiden ben de öyleydim, hele lise ve üniversite başları, arkadaşlar hala dalga geçerler yaptıklarımla dsfsd. sonra işte böyle gitmeyeceğini kavrarsın, ben üniversite biterken açılmıştım zaten, sonra yurtdışında yüksek lisans yaparken zaten ipin ucunu kötü yönde bile kaçırmış olabilirim ahah.
kimseyi fazla aramam etmem, ama arada buluşuruz yani. hatta millete laf sokmayı çok severim, öyle kabul ediyorlar artık.
fake it til you make it
0
inanın her ortamda böyle oluyor. istisnasız. her yeni ortama girerken umutlu oluyorum, bu sefer bambaşka olucak, arkadaşlarım olucak.. Başlangıçta herşey iyi, insanlar çok sıcak, mutlu oluyorum. Ama zaman geçtikçe bu insanlar benden uzaklaşıyor. İnanın kırıcı davranmıyorum,inanın, sıcakkanlı davranıyorum, çok da yılışık olmamaya dikkat ediyorum,kendimce dozunu ayarladığımı düşünüyorum. Ama yine hüsran yine hüsran. Benim lanetim sanırım bu durum, kurtulamadığım.
0
Psikolog-psikiyatr kısmını biraz hızlı geçmişsin; gittin mi yoksa önyargın mı var anlayamadım. Konuyu ciddiyetle ele alarak bir psikologla görüşmeni öneririm. Uzaktan ne desek boş olur.
0
Bendede aynı sorun var ama bazen yalnızlığı istediğim içinde oluyor örneğin millet batak atıyor belki 4-5saat ben katlanamıyorum hergün uzaklaşıyorsun o şekilde yani tahammül edebileceğin insanlarla vakit geçirmen lazım ayrıca biraz arayıp soran olman gerekiyor yorum yapan katkıda bulunan fikirlerini söyleyen.
Birde bu sorunu çok problem etmemek lazım şöyle bir şeyde var insanlarla iletişim kurmadıkça kurduğun cümleler kelime seçimlerin filan biraz abes kalıyor bunlarda konuştukça düzeliyor. Saçmalıyormuyum sıkıyor muyum diye düşünüp utanmamak lazım.
Psikiyatrik ilaçlar doktor kontrolünde olduktan sonra yaklaşık 4-5 ay üstünde devamlı kullanınca iyi etkiler alınıyor.
Psikologlar malesef pek yardımcı olmadığı için o konuda bir şey demiyorum.ama iyisini bulursan git. Onun yerine kişisel gelişim ve terapi kitapları önerebilirim.
Fikirlerinin oluşması ve düşünceler için ise ilgi duyduğun,klasikler gibi kitaplar okumanı film izlemeni dizi izlemeni öneririm. Kurs veya kulüplerde iyi geliyor mecburen konuşup birşeyler öğreniyorsun.
Benim tespit ettiklerim bunlar kendim için etkilerini gördüm en azından herkesle daha rahat konuşabilecek seviyeye geldim.
Birde bu sorunu çok problem etmemek lazım şöyle bir şeyde var insanlarla iletişim kurmadıkça kurduğun cümleler kelime seçimlerin filan biraz abes kalıyor bunlarda konuştukça düzeliyor. Saçmalıyormuyum sıkıyor muyum diye düşünüp utanmamak lazım.
Psikiyatrik ilaçlar doktor kontrolünde olduktan sonra yaklaşık 4-5 ay üstünde devamlı kullanınca iyi etkiler alınıyor.
Psikologlar malesef pek yardımcı olmadığı için o konuda bir şey demiyorum.ama iyisini bulursan git. Onun yerine kişisel gelişim ve terapi kitapları önerebilirim.
Fikirlerinin oluşması ve düşünceler için ise ilgi duyduğun,klasikler gibi kitaplar okumanı film izlemeni dizi izlemeni öneririm. Kurs veya kulüplerde iyi geliyor mecburen konuşup birşeyler öğreniyorsun.
Benim tespit ettiklerim bunlar kendim için etkilerini gördüm en azından herkesle daha rahat konuşabilecek seviyeye geldim.
0
8 Eylül'de intharın eşiğindeyim diye duyuru açmıştınız. Haftalar sonra böyle bir yanlış yapmadığınızdan emin olmak için sizi hiç tanımayan ama derdinizi önemseyen biri olarak, size sadece merhaba yazan bir mesaj atmıştım geçenlerde. Ona cevap vermediniz ve ben cidden üzülmüştüm belki de hayatınızı kaybettiğinizi sanarak. Ama neyse ki yeni duyuru açtığınıza göre hayattasınız buna sevindim ama aynı zamanda mesajımı sallamadığınızı da görmüş oldum ve aklıma başka düşünceler geldi böyle olunca. Örneğin, bence siz bu anlattıklarınızı değil başka bir şeyler yaşıyorsunuz gibi geldi.
Belki de insanlar sizi önemseyip dinliyordur ama siz göremiyorsunuzdur!
Bu yüzden diyorum ki siz üstte anlattıklarınızı yaşadığınızı sanıyorsunuz.
Hem zaten çok küçük yaşlardan beri bu kadar fena insanlarla karşılaşmak çok mümkün değil. Arabesk bir anlatım seziyorum üstte ve bence bu gerçekten de sizin yaşadığınızı sandığınız hayat olabilir.
"Aslında olan" başka olabilir.
Edit: passion rules the game +1
eksisozluk.com
Belki de insanlar sizi önemseyip dinliyordur ama siz göremiyorsunuzdur!
Bu yüzden diyorum ki siz üstte anlattıklarınızı yaşadığınızı sanıyorsunuz.
Hem zaten çok küçük yaşlardan beri bu kadar fena insanlarla karşılaşmak çok mümkün değil. Arabesk bir anlatım seziyorum üstte ve bence bu gerçekten de sizin yaşadığınızı sandığınız hayat olabilir.
"Aslında olan" başka olabilir.
Edit: passion rules the game +1
eksisozluk.com
0
bazen ne yaparsan yap olmuyor. ben arkadaş çevresi konusunda inanılmaz şanslıyım çok şükür. ama tek arkadaşı olarak benim olduğum 2 tane arkadaşım daha var. tutturamıyorlar bir türlü. kurslar okullar hobiler vs. bir türlü arkadaş edinemiyorlar. bazen akışına bırakmakta fayda var. ben eminim arkadaşlığın çok kıymetli olurdu ama üzme kendini. önce bir kendini sev. motive ol hayata karşı. yaşamayı sevmek lazım. bunu düstur edin kendine. insan sadece kendiyle de bir başka mutlu oluyor. 6 ay yalnızlığımda bunu tecrübe etmiştim. hala anarım o günleri:)
0
İlacını yazıyorum. %100 başarılı. Okuduğunda hemen farkedip şok olacaksın. Ben oldum.
Bu bir kitap:
Tanrı Daima Tedbili Kıyafet Gezer
Bu kitabı sadece bilenler bilir.
Kendi hikayeni okuyacaksın
Bu bir kitap:
Tanrı Daima Tedbili Kıyafet Gezer
Bu kitabı sadece bilenler bilir.
Kendi hikayeni okuyacaksın
0
Bütün dunya bu sekilde davrandığına gore sorun senin bakis acın ve davranışlarında. Sosyal fobi tedavisi eğer kendi kendine yenemiyorsan iki antidepresana bakar. Bence iyi psikolog ve psikiyatriste ya denk gelememissin ya da dediklerini pek dinlememissin. Özgüvensizlik siliklik getirir. Bi yere girdiğinde gnydn diye agzinin icinde yuvarliyosan kimse cevap vermez, konuşurken sesin yuksek ve kelimeler net cikmali. Sen kendine saygi duymazsan kimse duymaz. Bu sekilde olmana sebep olan seni baskalarinin yaninda kucuk dusuren bir ailen vardi muhtemelen ve bu senin suçun değil. Normalde yapamayacagini düşündüğün seyler yap ve hatalarina gül gerisi gelecek. Hayati kendine daha fazla rezil etme kararli ol kendine guven.
0
Seni anlıyorum.
Çözülmeyecek bir sorun değil, çözülüyor. Bu iyi haberdi. Kötü haber de kolay olmayacak, emek vermen üzerinde çalışman gerekecek. En zor kısmı da kendine ayna tutma kısmı. Bunun için davranışçı psikolog yardımı iyi olur. Gittim faydasını görmedim diyorsun. Vazgeçmeyeceksin. Vazgeçtiğin anda kaybedersin. Başkasını dene bu kez araştırarak dene. Öneri al, çalışma alanlarına bak...
Bir de yalnız olmadığını bimende fayda var. Senin yaşadığını yaşayan insanlar tanıyorum. Yani nedenini ben de tam çözemedim ama bazen oluyor bu durum.
Benim kızımın lise sınıfında bi çocuk vardı senin gibi. Yalnız oturuyomuş, kimse onunla konuşmuyormuş, anlattığın her şey onun için de geçerliydi. Kızımla bunu çok konuştuk, sen yakın davran diğerleri yapmıyorsa diyordum. Ancak niyeyse kızımın çabaları sonuçsuz kaldı. İlişki tek taraflı kurulmuyor, Ayşe o topa giremedi bi türlü. Aynı zamanda topluluk psikolojisi, davranış modeli diye bir durum var ve onu kırmak pek öyle kolay olmuyor. Ayşe lise son sınıfa kadar yalnız kaldı, sonrası ne oldu bilmiyorum.
İlk ve orta okulda yanına oturulmak istenmeyen, oyunlara dahil edilmeyen, tam anlamıyla dışlanan bi çocuk tanıyorum. Yakından tanıdığım biri. Şimdi sağlam kemik bi arkadaş gurubu var, yeni arkadaşlar da ediniyor. Ama durup dururken olmadı bu. Tavsiyelere önerilere kulak verdi, kendi de epey çabaladı ve en önemlisi vazgeçmedi.
Başka örnekler de var.
Sana yardımcı olacak bazı araçlar önereyim.
Kitaplar; %100 düşünce gücü, Duygusal Zeka, İyi Hissetmek ilk aklıma gelenler. Sen araştırıp dahasını bulursun. (ne kadar emek o kadar ekmek :)
Ted konuşmaları; kısa olması, görsellerle örneklerle desteklenen deneyim ve çalışmalar olması yönünden iyidir. Yararlı, ulaşımı kolay ve ekonomitir.
İlk yapman gereken şey de kurduğun cümlelere dikkat etmek. Mesela " ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım" cümlesini ve benzerlerini kurduğun sürece ne yaparsan yap sittin sene bu döngüyü kıramazsın. Asla kendini proveke edecek cümleler kurma, kelimeler seçme. Acil olarak tam aksi yönde cümleler edin, kullanımına al.
"Döngüden çıkmama gerçeği" diye bişey yok, döngüden çıkma veya çıkmama olasılığı var. Sen hangisini seçersen o gerçek olacak. Çünkü bizi biz yapan, ona gönderdiğimiz bilgi ve duyguları işleyip aklımızı düşüncemizi oluşturan beynin çalışma şekli böyle. Senin yollamadığın bişeyi bilemez, uygulamaya alamaz, işleyemez, kullanamaz. Döngüden çıkıyoruz diyeceksin ki o da "hımm döngüden çıkıyomuşuz" diyecek, gerekenleri yapmaya başlayacak. Beyne yolladığın bilgiler 2 üzeri olarak ifade bulur. O katlayacak onu hiç merak etme. Sen sadece doğru, olumlu düşünmeye geç ve bırakma.
Çözülmeyecek bir sorun değil, çözülüyor. Bu iyi haberdi. Kötü haber de kolay olmayacak, emek vermen üzerinde çalışman gerekecek. En zor kısmı da kendine ayna tutma kısmı. Bunun için davranışçı psikolog yardımı iyi olur. Gittim faydasını görmedim diyorsun. Vazgeçmeyeceksin. Vazgeçtiğin anda kaybedersin. Başkasını dene bu kez araştırarak dene. Öneri al, çalışma alanlarına bak...
Bir de yalnız olmadığını bimende fayda var. Senin yaşadığını yaşayan insanlar tanıyorum. Yani nedenini ben de tam çözemedim ama bazen oluyor bu durum.
Benim kızımın lise sınıfında bi çocuk vardı senin gibi. Yalnız oturuyomuş, kimse onunla konuşmuyormuş, anlattığın her şey onun için de geçerliydi. Kızımla bunu çok konuştuk, sen yakın davran diğerleri yapmıyorsa diyordum. Ancak niyeyse kızımın çabaları sonuçsuz kaldı. İlişki tek taraflı kurulmuyor, Ayşe o topa giremedi bi türlü. Aynı zamanda topluluk psikolojisi, davranış modeli diye bir durum var ve onu kırmak pek öyle kolay olmuyor. Ayşe lise son sınıfa kadar yalnız kaldı, sonrası ne oldu bilmiyorum.
İlk ve orta okulda yanına oturulmak istenmeyen, oyunlara dahil edilmeyen, tam anlamıyla dışlanan bi çocuk tanıyorum. Yakından tanıdığım biri. Şimdi sağlam kemik bi arkadaş gurubu var, yeni arkadaşlar da ediniyor. Ama durup dururken olmadı bu. Tavsiyelere önerilere kulak verdi, kendi de epey çabaladı ve en önemlisi vazgeçmedi.
Başka örnekler de var.
Sana yardımcı olacak bazı araçlar önereyim.
Kitaplar; %100 düşünce gücü, Duygusal Zeka, İyi Hissetmek ilk aklıma gelenler. Sen araştırıp dahasını bulursun. (ne kadar emek o kadar ekmek :)
Ted konuşmaları; kısa olması, görsellerle örneklerle desteklenen deneyim ve çalışmalar olması yönünden iyidir. Yararlı, ulaşımı kolay ve ekonomitir.
İlk yapman gereken şey de kurduğun cümlelere dikkat etmek. Mesela " ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım" cümlesini ve benzerlerini kurduğun sürece ne yaparsan yap sittin sene bu döngüyü kıramazsın. Asla kendini proveke edecek cümleler kurma, kelimeler seçme. Acil olarak tam aksi yönde cümleler edin, kullanımına al.
"Döngüden çıkmama gerçeği" diye bişey yok, döngüden çıkma veya çıkmama olasılığı var. Sen hangisini seçersen o gerçek olacak. Çünkü bizi biz yapan, ona gönderdiğimiz bilgi ve duyguları işleyip aklımızı düşüncemizi oluşturan beynin çalışma şekli böyle. Senin yollamadığın bişeyi bilemez, uygulamaya alamaz, işleyemez, kullanamaz. Döngüden çıkıyoruz diyeceksin ki o da "hımm döngüden çıkıyomuşuz" diyecek, gerekenleri yapmaya başlayacak. Beyne yolladığın bilgiler 2 üzeri olarak ifade bulur. O katlayacak onu hiç merak etme. Sen sadece doğru, olumlu düşünmeye geç ve bırakma.
0
Maalesef ki insanlar dış görünüme ve etiketlere çok önem veriyor. Yani bunu bilinçli yapmasalar bile bilinç altında önem veriyorlar. Hani "hiç olmasın öyle arkadaş" desek bile belki biz de öyleyiz bilinç altımızda.
Bu konulara çok önem veriyor musun veya yapıyor musun bilmiyorum ama, yapmıyorsan, bakım yap kendine biraz. Saçlarını boyat veya kesimini değiştir, tırnaklarını yaptır, güzel kıyafetler al, güzel giyin. Bir kursa git. Dans olabilir mesela, latin dansları. Sosyal fobisini dans ile yenen birçok insan gördüm.
Çalışıyorsun ve bunlara biraz para ayırabileceğini düşünüyorum. Zamanla etrafındaki insanların sana önem vermeye başladığını göreceksin.
Bir de bizim toplumda kibarlık maalesef eziklik olarak algılanıyor. Çok fazla kibar olmamaya çalış.
Ben ortaokul lise zamanımda senin gibiydim. Hep o sessiz, bir iki arkadaşı olan, yalnız kızdım. Herkesin muhabbeti beni sıkıyordu yani bir arkadaş grubunun içine girsem muhabbet edemiyordum, söylecek bir şey bulamıyordum resmen, onlara katılamıyordum. Benden borç isterlerdi, hayır diyemezdim (hepsinin durumu benden iyi olmasına rağmen), sonra borç aldıklarını bile unuturlardı -umursamadıklarından- , bir de üstüne 5 parasız kalırdım ve isteyemezdim:D Okul kulüplerine gidiyordum, ama sadece gidip geliyordum.
Oturup saatlerce ansikolopedi okuduğum ve ders aralarında sınıfta kalıp sadece walkman/discman dinlediğim zamanlar:D Rehber hocası benimle özel ilgileniyordu bu yüzden ama bir işe yaramadı. Lise sonda biraz daha çabalayıp sosyalleşir oldum. Üniversitede ise ilk dönem okula gitmedim, ikinci dönem başladım. Daha kötü çünkü ben gittiğimde arkadaş grupları oluşmuştu bile. Ama ne oldu bilmiyorum, bir iki öğrenci kulübüne katıldım. Ve kendimi zorlaya zorlaya insanlara alıştım. Tam tersine, popüler oldum birden. Çünkü kendime bakmaya başladım. Eskiden yırtık pırtık demeden elime ne geçiyorsa giyip çıkıyordum, giyimime özen göstermeye başladım, saçlarımı yapmaya, hafiften makyaj yapmaya başladım. İlk defa sevgilim oldu.
Üniden sonra şehir değiştirdim, çalışmaya başladım. Şimdi üni.deki arkadaş grubum yok. En iyi arkadaşım yurt dışına yerleşti. Şu an eskilerden sadece 1-2 tane arada görüştüğüm arkadaşım var. Bu şekilde mutluyum.
Bu konulara çok önem veriyor musun veya yapıyor musun bilmiyorum ama, yapmıyorsan, bakım yap kendine biraz. Saçlarını boyat veya kesimini değiştir, tırnaklarını yaptır, güzel kıyafetler al, güzel giyin. Bir kursa git. Dans olabilir mesela, latin dansları. Sosyal fobisini dans ile yenen birçok insan gördüm.
Çalışıyorsun ve bunlara biraz para ayırabileceğini düşünüyorum. Zamanla etrafındaki insanların sana önem vermeye başladığını göreceksin.
Bir de bizim toplumda kibarlık maalesef eziklik olarak algılanıyor. Çok fazla kibar olmamaya çalış.
Ben ortaokul lise zamanımda senin gibiydim. Hep o sessiz, bir iki arkadaşı olan, yalnız kızdım. Herkesin muhabbeti beni sıkıyordu yani bir arkadaş grubunun içine girsem muhabbet edemiyordum, söylecek bir şey bulamıyordum resmen, onlara katılamıyordum. Benden borç isterlerdi, hayır diyemezdim (hepsinin durumu benden iyi olmasına rağmen), sonra borç aldıklarını bile unuturlardı -umursamadıklarından- , bir de üstüne 5 parasız kalırdım ve isteyemezdim:D Okul kulüplerine gidiyordum, ama sadece gidip geliyordum.
Oturup saatlerce ansikolopedi okuduğum ve ders aralarında sınıfta kalıp sadece walkman/discman dinlediğim zamanlar:D Rehber hocası benimle özel ilgileniyordu bu yüzden ama bir işe yaramadı. Lise sonda biraz daha çabalayıp sosyalleşir oldum. Üniversitede ise ilk dönem okula gitmedim, ikinci dönem başladım. Daha kötü çünkü ben gittiğimde arkadaş grupları oluşmuştu bile. Ama ne oldu bilmiyorum, bir iki öğrenci kulübüne katıldım. Ve kendimi zorlaya zorlaya insanlara alıştım. Tam tersine, popüler oldum birden. Çünkü kendime bakmaya başladım. Eskiden yırtık pırtık demeden elime ne geçiyorsa giyip çıkıyordum, giyimime özen göstermeye başladım, saçlarımı yapmaya, hafiften makyaj yapmaya başladım. İlk defa sevgilim oldu.
Üniden sonra şehir değiştirdim, çalışmaya başladım. Şimdi üni.deki arkadaş grubum yok. En iyi arkadaşım yurt dışına yerleşti. Şu an eskilerden sadece 1-2 tane arada görüştüğüm arkadaşım var. Bu şekilde mutluyum.
0
nezaketin ve her seyi icsellestirmenden oturu bu boyle. digerlerinin daha cok sallaniyor olmasi onlarin harika insanlar olmalarindan degil kendilerini kale aldirmayi bilmelerinden kaynaklaniyor. insanoglu 'challenge' seviyor. karsindakine kotu davrandiginda, onemsemediginde lan bu beni niye sallamiyor diye daha cok ustune dusuyorlar. ayarinda bir terslik ise yariyor yani. ama sadece ters olmican, arada sevip guzel seyler de soylicen ki ayyy sucuklu bizi ovdu desinler.
o diger kisiler (kadin grubu bence bu, erkeklerin dunyasinda pek yasanmiyor boyle durumlar) kendilerini zorla Kabul ettiriyor. mesela 9 kisi x'e gidelim derken 1 prenses y'ye gidelim diyor ve diretip, gerekirse kusup dedigini yaptiriyor. kusmesi cok gerizekalica ama ise yariyor iste. boyle boyle ilerliyor iliskiler.
ha bence butun bu numaralar falan cok salak salak isler. illa ki bir yerde kafana gore biri denk gelir. ama arada her seyi kabullenmek yerine karsi oldugun seyi belirtmeyi, dedigini yaptirmayi ogrenmeyi deneyebilirsin.
o diger kisiler (kadin grubu bence bu, erkeklerin dunyasinda pek yasanmiyor boyle durumlar) kendilerini zorla Kabul ettiriyor. mesela 9 kisi x'e gidelim derken 1 prenses y'ye gidelim diyor ve diretip, gerekirse kusup dedigini yaptiriyor. kusmesi cok gerizekalica ama ise yariyor iste. boyle boyle ilerliyor iliskiler.
ha bence butun bu numaralar falan cok salak salak isler. illa ki bir yerde kafana gore biri denk gelir. ama arada her seyi kabullenmek yerine karsi oldugun seyi belirtmeyi, dedigini yaptirmayi ogrenmeyi deneyebilirsin.
0
merhaba
doktor ya da psikolog değilim ancak şöyle bir tezim var.
küçükken, 0-7 yaş arasında çok sevdiğin ve güvendiğin birileri tarafından çok ezildin ve dışlanmışlık yaşadın mı? örneğin anne babandan. bilerek isteyerek yapmışlardır demiyorum. mesela kardeşin olmuştur, bir dönem onunla çok fazla ilgilendikleri için sen çok ilgi istediğin bir anda seni sallamamış olabilirler. bunu sürekli yapıyor olmalarına gerek de yok, çok anlık bir olay da olabilir. 100 seferin 1 seferinde ilgilenmemişlerdir ama o gün o dışlanma hissi öyle koymuştur ki hala acısı canlıdır içinde.
ya da çok sevdiğin deden senin yerine başka torununu parka götürmüştür mesela ne bileyim.
en sevdiğin insan vefat etmiştir ve ondan başka sana güvenen, seni benimeyen kimsenin kalmadığını, bir daha da öyle birini bulamayacağını düşünmüşsündür çocuk aklınla.
şimdi diyeceksin ki; öyle olduysa bile ne alaka, 29 yaşıma geldim koca kız oldum. niye hala sürüyor bu dışlanmışlık hissi. valla sürer. 0-7 yaş arasında yaşanılanlar çok önemli. o dönemler yaşadığın anlık bir olay beyninde negatif bir kayıt olarak yerleşmişse, hayatın boyunca o negatif kayıda saplantılı olarak yaşarsın. (eğer şu an aklına böyle 0-7 yaş arası yaşadığın bir negatif kayıt gelmiyorsa psikanalist'e gitmeni tavsiye ederim. ben de hiç gitmedim ama gidenlerden duyduklarım çok etkileyici.)
örneğin; anne babanın kardeşini senden daha çok önemsediğini ve seni dışladıklarını hissettiğin bir an olduğunu düşünelim. 5 yaşındasın ve ilk defa kendini dışlanmış hissediyorsun. hem de en güvendiğin, sevdiğin insanlar tarafından. sonra bilinçaltın diyor ki; "bak gördün mü, en çok güvendiğin iki insan bile seni dışladı. kimseye böyle fazla güvenme. dışlanacaksın."
sen de bu bilgi ışığında insanlara o kadar fazla güvenemedin. çünkü biz farkında olmasak da bizi bilinçaltımız yönetir. eh, arada böyle bir güven olmayınca güçlü bir bağ ve arkadaşlık da kurulamadı. ve onlar seni çok fazla sallamadı çünkü hiçbirinin en yakın arkadaşı olacak kadar güvenmemiştin onlara. sen sandın ki onlar seni dışlıyorlar. oysa sen kendini dışarıda tutuyordun. bu arada ilkokulda kantinde yalnız bırakıldığında, kimse senin yanına oturmadığında, yalnız yemek yediğinde falan bilinçaltın da dedi ki, "bak gene dışlandın işte. ben demiştim, herkes bir gün seni dışlayacak." ve sen bu dışlanmışlık hissini benimsemeye başladın. hem kendine, hem de çevrendekilere güvenin kalmadı. kimsenin arkadaşlığı için uğraşmadın.
yok ben aslında arkadaşlarıma çok güvenirim uğraşırım falan deme, bir düşün daha girişken olup daha çok çabalayabilir miydim diye. iyi biri olduğun halde bütün dünya seni umursamıyorsa sende bir yetersizlik var demektir. yetersizlik de, HER ZAMAN ama HER ZAMAN istediğimiz bir şeyi yapabileceğimize inanmamaktan dolayı olur.
yogaya gidiyorum, derslerde her zaman söylenen şey şu: eğer kendinize "ben şu kız kadar eğilemem, hele ellerimin üstünde asla duramam. onun kadar esnek de değilim" derseniz esnemeniz OLANAKSIZDIR. ama yapabileceğinize inanırsanız er ya da geç bütün hareketleri yaparsınız.
denemekten zarar gelmez. şunu düşün. en kötü ne olabilir.
diyelim biriyle çok yakın bir ilişki kurmaya çalıştın, ilk adımları sen attın, günaydın'ları bağırarak söyledin, duymadılar bir daha söyledin. yemeğe indin iş arkadaşlarının masasına oturdun çat diye, afiyet olsun dedin. birilerinin seni unuttuğunu hissettiğinde zorla aralarına girdin, arkalarından koştun yetiştin, gülmeye devam ettin. ve diyelim ki onlar gene bir yere gittiler ve gene seni çağırmadılar. en kötü ne olabilir? şu an bulunduğun noktada olursun. geri gitmezsin. ama eğer önce kendine sonra çevrendekilere güvenerek bu girişkenliğini sürdürürsen, bana öyle geliyor ki bu yaşadıkların düzelecek.
doktor ya da psikolog değilim ancak şöyle bir tezim var.
küçükken, 0-7 yaş arasında çok sevdiğin ve güvendiğin birileri tarafından çok ezildin ve dışlanmışlık yaşadın mı? örneğin anne babandan. bilerek isteyerek yapmışlardır demiyorum. mesela kardeşin olmuştur, bir dönem onunla çok fazla ilgilendikleri için sen çok ilgi istediğin bir anda seni sallamamış olabilirler. bunu sürekli yapıyor olmalarına gerek de yok, çok anlık bir olay da olabilir. 100 seferin 1 seferinde ilgilenmemişlerdir ama o gün o dışlanma hissi öyle koymuştur ki hala acısı canlıdır içinde.
ya da çok sevdiğin deden senin yerine başka torununu parka götürmüştür mesela ne bileyim.
en sevdiğin insan vefat etmiştir ve ondan başka sana güvenen, seni benimeyen kimsenin kalmadığını, bir daha da öyle birini bulamayacağını düşünmüşsündür çocuk aklınla.
şimdi diyeceksin ki; öyle olduysa bile ne alaka, 29 yaşıma geldim koca kız oldum. niye hala sürüyor bu dışlanmışlık hissi. valla sürer. 0-7 yaş arasında yaşanılanlar çok önemli. o dönemler yaşadığın anlık bir olay beyninde negatif bir kayıt olarak yerleşmişse, hayatın boyunca o negatif kayıda saplantılı olarak yaşarsın. (eğer şu an aklına böyle 0-7 yaş arası yaşadığın bir negatif kayıt gelmiyorsa psikanalist'e gitmeni tavsiye ederim. ben de hiç gitmedim ama gidenlerden duyduklarım çok etkileyici.)
örneğin; anne babanın kardeşini senden daha çok önemsediğini ve seni dışladıklarını hissettiğin bir an olduğunu düşünelim. 5 yaşındasın ve ilk defa kendini dışlanmış hissediyorsun. hem de en güvendiğin, sevdiğin insanlar tarafından. sonra bilinçaltın diyor ki; "bak gördün mü, en çok güvendiğin iki insan bile seni dışladı. kimseye böyle fazla güvenme. dışlanacaksın."
sen de bu bilgi ışığında insanlara o kadar fazla güvenemedin. çünkü biz farkında olmasak da bizi bilinçaltımız yönetir. eh, arada böyle bir güven olmayınca güçlü bir bağ ve arkadaşlık da kurulamadı. ve onlar seni çok fazla sallamadı çünkü hiçbirinin en yakın arkadaşı olacak kadar güvenmemiştin onlara. sen sandın ki onlar seni dışlıyorlar. oysa sen kendini dışarıda tutuyordun. bu arada ilkokulda kantinde yalnız bırakıldığında, kimse senin yanına oturmadığında, yalnız yemek yediğinde falan bilinçaltın da dedi ki, "bak gene dışlandın işte. ben demiştim, herkes bir gün seni dışlayacak." ve sen bu dışlanmışlık hissini benimsemeye başladın. hem kendine, hem de çevrendekilere güvenin kalmadı. kimsenin arkadaşlığı için uğraşmadın.
yok ben aslında arkadaşlarıma çok güvenirim uğraşırım falan deme, bir düşün daha girişken olup daha çok çabalayabilir miydim diye. iyi biri olduğun halde bütün dünya seni umursamıyorsa sende bir yetersizlik var demektir. yetersizlik de, HER ZAMAN ama HER ZAMAN istediğimiz bir şeyi yapabileceğimize inanmamaktan dolayı olur.
yogaya gidiyorum, derslerde her zaman söylenen şey şu: eğer kendinize "ben şu kız kadar eğilemem, hele ellerimin üstünde asla duramam. onun kadar esnek de değilim" derseniz esnemeniz OLANAKSIZDIR. ama yapabileceğinize inanırsanız er ya da geç bütün hareketleri yaparsınız.
denemekten zarar gelmez. şunu düşün. en kötü ne olabilir.
diyelim biriyle çok yakın bir ilişki kurmaya çalıştın, ilk adımları sen attın, günaydın'ları bağırarak söyledin, duymadılar bir daha söyledin. yemeğe indin iş arkadaşlarının masasına oturdun çat diye, afiyet olsun dedin. birilerinin seni unuttuğunu hissettiğinde zorla aralarına girdin, arkalarından koştun yetiştin, gülmeye devam ettin. ve diyelim ki onlar gene bir yere gittiler ve gene seni çağırmadılar. en kötü ne olabilir? şu an bulunduğun noktada olursun. geri gitmezsin. ama eğer önce kendine sonra çevrendekilere güvenerek bu girişkenliğini sürdürürsen, bana öyle geliyor ki bu yaşadıkların düzelecek.
0
sıkıcı birisin net, bunu hakaret babında söylemiyorum. tespitim bu. bu durumları cok kafana takma ve olduğu gibi davran. kasıntı olma.
0
önceki duyurulardan da anlaşıldıgı üzere sert otoriter bir baba ve biraz da hassas bir kişilik bu sonucu doğurmuş. insanların sen yokmuşsun gibi davranmaları ve sana acır gibi davranmalarının sebebi özgüvensiz davranışların. özgüvensiz yürüyüşün, kısık ses tonun, karşındakinin gözünün içine bakmayan gözlerin, hakkını savunamayışın insanların sana saygı duymamasına yol açıyor. düğün salonunda ayağa kalkmana bil karışan bir aile ile bundan daha fazlası olamazdın zaten. ilk iş ailenden koparak kendi kararlarını alan bir birey olmak.
0
nathanieltroy
yedigöller'e kampa gideceğiz. eylül başı yalova'ya gittik, gece dondum. yedigöller hem lokasyon olarak hem de mevsim olarak buz gibi olacak tabii. aslında iyi bir tulum almak istiyorum ama bütçe kısıtlıyor işte. 250'nin üstüne çıkmak istemiyorum çok. şöyle bir şey çok mu kötüdür? http://www.avfoni.c
yedigöller'e kampa gideceğiz. eylül başı yalova'ya gittik, gece dondum. yedigöller hem lokasyon olarak hem de mevsim olarak buz gibi olacak tabii.
aslında iyi bir tulum almak istiyorum ama bütçe kısıtlıyor işte. 250'nin üstüne çıkmak istemiyorum çok.
şöyle bir şey çok mu kötüdür? www.avfoni.com
bu daha pahalı, markası da iyi ama bilemedim: www.tibetoutdoor.com
aslında iyi bir tulum almak istiyorum ama bütçe kısıtlıyor işte. 250'nin üstüne çıkmak istemiyorum çok.
şöyle bir şey çok mu kötüdür? www.avfoni.com
bu daha pahalı, markası da iyi ama bilemedim: www.tibetoutdoor.com
0
Husky mark olarak bir tık daha iyidir, ama -3'ü anlamadım.
Linklerde pek bilgi verilmemiş, dolgusunun ne olduğu bile yazmıyor ki elyaf olduğu belli (de yine de yazmalılar). Benim bildiğim tulumların genellikle confort ve extreme olarak 2 ayrı sıcaklık derecesi belirtilir, şimdi burada -20 ve -3 tam olarak ne anlamadım. -3lük bir tulum kışlık sayılmaz zaten. O yüzden ilk linkteki daha iyi bence. Karda buzda yatmayacaksan işini görür gibi geliyor.
Bu arada çadır ve mat çok önemli. Mat ince ise yerden direkt soğuğu alıyor vücut, tulumla birlikte iyi bir mat al derim.
Linklerde pek bilgi verilmemiş, dolgusunun ne olduğu bile yazmıyor ki elyaf olduğu belli (de yine de yazmalılar). Benim bildiğim tulumların genellikle confort ve extreme olarak 2 ayrı sıcaklık derecesi belirtilir, şimdi burada -20 ve -3 tam olarak ne anlamadım. -3lük bir tulum kışlık sayılmaz zaten. O yüzden ilk linkteki daha iyi bence. Karda buzda yatmayacaksan işini görür gibi geliyor.
Bu arada çadır ve mat çok önemli. Mat ince ise yerden direkt soğuğu alıyor vücut, tulumla birlikte iyi bir mat al derim.
0
www.avfoni.com
bu tulumla birçok yere gittim. yattığın yere yalıtım için mat alman lazım. hatta götürebiliyorsan battaniyede güzel oluyor. alt-üst içlik giy, yanında bere bulundur.
bu tulumla birçok yere gittim. yattığın yere yalıtım için mat alman lazım. hatta götürebiliyorsan battaniyede güzel oluyor. alt-üst içlik giy, yanında bere bulundur.
0
ceann deas
Dikkat yakin mercek goz fotografi: https://i.hizliresim.com/mJ7ayV.jpgAz önce biri göz renginin yesile dönmeye başladığını yazmış oradan aklima geldi ben de bir sorayim dedim. Gozum bir kac yildir yavas yavas acik kahveden kehribar rengine donuyordu. Bikac gun once her zaman baktigim kac yillik ayna
Dikkat yakin mercek goz fotografi: i.hizliresim.com
Az önce biri göz renginin yesile dönmeye başladığını yazmış oradan aklima geldi ben de bir sorayim dedim. Gozum bir kac yildir yavas yavas acik kahveden kehribar rengine donuyordu. Bikac gun once her zaman baktigim kac yillik aynadan kendime baktigimda gozumun alt kisimlarinda bi degisiklik gozume carpti. Boyle beyaz beyaz yerler var. Sanki kartus azalarak bitmiste bir kismi boyanamamis gibi. Goz doktoruna gidip anlatsam ciddi bir sey var midir yoksa dalga gecildigimle mi kalirim?
Az önce biri göz renginin yesile dönmeye başladığını yazmış oradan aklima geldi ben de bir sorayim dedim. Gozum bir kac yildir yavas yavas acik kahveden kehribar rengine donuyordu. Bikac gun once her zaman baktigim kac yillik aynadan kendime baktigimda gozumun alt kisimlarinda bi degisiklik gozume carpti. Boyle beyaz beyaz yerler var. Sanki kartus azalarak bitmiste bir kismi boyanamamis gibi. Goz doktoruna gidip anlatsam ciddi bir sey var midir yoksa dalga gecildigimle mi kalirim?
0
Gelen ışık yüzünden öyle görünüyor olmasın? Git tabii ki, sor, öğren hem için ferahlar.
0
Aynayı o yüzden vurgulamak istedim. Yillardir ayni ayna, ayni ampul, ayni ışık şiddeti oldugu icin bir gariplik oldugunu farkedebildim. Daha sonra yakindan baktigimda beyazlamis yerleri kesfettim.
0
Bulanık çıkmış ama üst kısmın koyu, alt kısmın açık renk olmasından bahsediyorsun sanırım. sen farkettiysen bir değişiklik vardır. bir değişiklik varsa da nolur nolmaz doktora git. kimse dalga geçmez sağlık bu. göz önemli.
0
bende de var, anormal bir durum degil bence. daha cok goz rengiyle alakali.
digerleri de oyle gibi?
www.google.com.tr
hatta yakin cekim, bunu kastediyorsun, degil mi?
i.pinimg.com
digerleri de oyle gibi?
www.google.com.tr
hatta yakin cekim, bunu kastediyorsun, degil mi?
i.pinimg.com
0
Beyaz ışık altında mı çektin? Işıktandır, benim ki de beyaz ışıkta böyle, sarı ışıkta kahverengi oluyor. Beyaz yerler de parlama gibi geldi bana, flu çıkmış o yüzden belli olmuyor. Bir de farklı ışıkta bak derim.
Normaldir bence ama içinin rahat etmesi için doktora gidebilirsin, dalga geçmez.
Normaldir bence ama içinin rahat etmesi için doktora gidebilirsin, dalga geçmez.
0
notinhere
Selamlar,Sağlık kontrolü için gittiğim doktor hanımefendiyi çok beğendim, cuma son kontrol sonrası gelecek hafta kendisine çiçek yollamak istiyorum, bu sosyal medya devrinde sizce nasıl bir davranış bu?Not: karşı tarafın bekar ve ilişki içinde olmadığını biliyorum.
Selamlar,
Sağlık kontrolü için gittiğim doktor hanımefendiyi çok beğendim, cuma son kontrol sonrası gelecek hafta kendisine çiçek yollamak istiyorum, bu sosyal medya devrinde sizce nasıl bir davranış bu?
Not: karşı tarafın bekar ve ilişki içinde olmadığını biliyorum.
Sağlık kontrolü için gittiğim doktor hanımefendiyi çok beğendim, cuma son kontrol sonrası gelecek hafta kendisine çiçek yollamak istiyorum, bu sosyal medya devrinde sizce nasıl bir davranış bu?
Not: karşı tarafın bekar ve ilişki içinde olmadığını biliyorum.
0
İnce bir davranış olur. Doktorlar hastalarına pek o gözle bakmazlar(bir bayhan karizman yoksa) ama sizden memnun kaldım teşekkür ederim mahiyetinde anlaşılma durumu da var, o yüzden yolla.
0
Son kontrole gittiğinde kendin verebilirsin, bahsettiğin şey ölü çiçekler değilse tabii. Canlı saksı çiçeği olmalı bence mutlaka çiçek olacaksa hediye.
0
yollama. herkes çiçek yolluyor, alıyor (ailem doktor). kim göndermiş bakmıyorlar bile. +1 olacaksın.
0
hastaneye canli çiçek yollamak kadar tehlikeli bir sey olamaz. bkz: aspergillozis
0
@denklemci aynen, sonra da bi kebapçıya götürürüm, ellerimizle yemek yeriz.
@Peasant niyetim ciddi, kullan at amacım yok ama şimdiden ne olacağını nasıl bilebilirim?
@fallopian amacım hava atmak değil, kendisini yakından tanımak istemek.
@stavro yanlış yeri alıntılamışsın, "Nasil bir davranis bu?" değil, "bu sosyal medya devrinde sizce nasıl bir davranış bu?" olmalıydı. evet amacım o zaten ama bunun güzel mi abes mi bayık bir davranış mı olduğunu sormuştum.
@Peasant niyetim ciddi, kullan at amacım yok ama şimdiden ne olacağını nasıl bilebilirim?
@fallopian amacım hava atmak değil, kendisini yakından tanımak istemek.
@stavro yanlış yeri alıntılamışsın, "Nasil bir davranis bu?" değil, "bu sosyal medya devrinde sizce nasıl bir davranış bu?" olmalıydı. evet amacım o zaten ama bunun güzel mi abes mi bayık bir davranış mı olduğunu sormuştum.
0
Tamam iste, yurumus oluyorsun. Hoslandiysa olumlu donus alirsin hoslanmadiysa bosa gider, olay bu. Cicek gondermenin kotu bir tarafi yok, en fazla "pfff gerizekali" diyip cicegi bir kenara atar.
0
abartılı güller değil de bahar çiçekleri olabilir aslında neden olmasın .
sen giderken götürmek istersen de bonsai tavsiye ederim .
minik minyatür bir ağaç ona gelen ve gelecek olan bütün çiçeklerden farklı olacaktır.
sen giderken götürmek istersen de bonsai tavsiye ederim .
minik minyatür bir ağaç ona gelen ve gelecek olan bütün çiçeklerden farklı olacaktır.
0
içinde kalmasın yolla. sonra reddedil iyice içine dert olsun. sonra yine yaz buraya biz seni teselli ederiz.
0
@stavro işte sonunda bir cevap alabildik, teşekkürler.
@devilone ben giderken götüremem, biraz utanabilirim :)
@MaNOfTheYear örnek?
@for day to break bunu dert edecek değilim :)
@devilone ben giderken götüremem, biraz utanabilirim :)
@MaNOfTheYear örnek?
@for day to break bunu dert edecek değilim :)
0
cevaplara verdiği tiklerden zaten yollamaya kararlı olduğun anlaşılıyor. bizim ne dediğimizin bir önemi yok. o yüzden yolla/yollama tarzı bir şey demeyeceğim.
ama bir kadın olarak cevap vereceğim, artık çiçek almak her kadının hoşuna gitmiyor. benim mesela. (bir buket çiçek yolladığını varsayıyorum) "çiçek neymiş ya napcam şimdi bunu" derim şahsen. saksıda bir canlı çiçek (bakımı fazla zor olmayanından, bonsai çok zor mesela) çok daha güzel olabilir, en azından 2 gün sonra ölüp kötü koktuğu için çöpü boylamayacak. ama o da hastanede zararlı demiş @betsy. bilemedim.
mektup yazsana ^^
ama bir kadın olarak cevap vereceğim, artık çiçek almak her kadının hoşuna gitmiyor. benim mesela. (bir buket çiçek yolladığını varsayıyorum) "çiçek neymiş ya napcam şimdi bunu" derim şahsen. saksıda bir canlı çiçek (bakımı fazla zor olmayanından, bonsai çok zor mesela) çok daha güzel olabilir, en azından 2 gün sonra ölüp kötü koktuğu için çöpü boylamayacak. ama o da hastanede zararlı demiş @betsy. bilemedim.
mektup yazsana ^^
0
çiçek yollamak için flört olmasa bile en azından iki taraf da birbirinin farkında olmalı sanki. Senden hoşlanmasa bile çiçek geldiğinde senden geldiğini tahmin edebilmeli falan. birazcık belli etseydin önce daha iyi olurdu. yani şu haliyle "ne münasebet"lik bir durum bana göre.
0
Sen baklava yolla diyen arkadaşla dalga geçmişsin ama hastanın çiçek yollaması nasıl desem biraz irrite edici bir durum kız zor durumda kalabilir. Aranızdaki ilişki sadece hasta doktor olduğunu varsayarak konuşuyorum.
Gerçekten yiyecek bir şey daha mantıklı ve hoş olabilir. Baklavayı aşağıladığın için sana ekler öneriyorum.
Gerçekten yiyecek bir şey daha mantıklı ve hoş olabilir. Baklavayı aşağıladığın için sana ekler öneriyorum.
0
@istanbul kanatlarimin altinda çiçek olmasa bile tanışmak için bir adım atacağım. sosyal medya üzerinden takip etmek istemedim çünkü "beni mi stalklamış?" gibi bir soru sorulmasını istemedim. çiçeğin daha şık olacağını düşündüm, zaten bunu da başka alternatif var mı acaba diye sormak için açtım. yani çiçek derken gül papatya vs değil, büyüyebilecek, çiçek açabilecek, aşırı bakım gerektirmeyen bir şey olacak. eheh mektup daha doğru düzgün tanışmıyorken biraz şey değil mi, hani flört edilir, o zaman yazılır gibi geldi :) hem mektupta ne yazabilirim, hastane nasıl, işler nasıl gidiyor :P
@aquarium isim soyadımı biliyor zaten, çiçeği yollarken de teşekkür mesajı, isim soyad telefon yazacağım, bu kadarı yetmez mi :/
@pastörizesüt ama yiyecek yenecek ve bitecek, hatırlatıcı bir şey olmasından dolayı çiçek demiştim. zor durumda kalması yok, içeriden başka bilgiler aldım, çiçek yollamak sorun değilmiş :) baklavayı aşağılamadım, sadece hoş bir hanıma en azından tanışma aşamasında göndermek saçma bence. ekler yollayacaksan adresimi verebilirim :)
@aquarium isim soyadımı biliyor zaten, çiçeği yollarken de teşekkür mesajı, isim soyad telefon yazacağım, bu kadarı yetmez mi :/
@pastörizesüt ama yiyecek yenecek ve bitecek, hatırlatıcı bir şey olmasından dolayı çiçek demiştim. zor durumda kalması yok, içeriden başka bilgiler aldım, çiçek yollamak sorun değilmiş :) baklavayı aşağılamadım, sadece hoş bir hanıma en azından tanışma aşamasında göndermek saçma bence. ekler yollayacaksan adresimi verebilirim :)
0
zaten sen hava atarsın diye değil, gönderdiğin doktor hanım hava atar diye yazdım. Yürümenin başarıya ulaşması düşük bir ihtimal geldiği için senin için faydasını es geçtim.
0
Bekar ve ilişki içinde olmaması bu jeste beklediğiniz şekilde karşılık vereceği anlamına gelmiyor yalnız.
Siz nezaket ve hoşluk olarak gönderirsiniz, doktor hanım da sevinir, mutlu olur, gururlanır filan güzel olur.
Yürüyecekseniz biraz daha yaratıcı olunabilir bence. Doktor-hasta ilişkisini devam ettirmeniz gereken bir doktor değilse, sağlığınıza daha çok özenip sık sık sağlık kontrolüne gidebilirsiniz mesela :D hafiften sohbet etmek vakit geçirmek çiçekten daha etkili olur
Siz nezaket ve hoşluk olarak gönderirsiniz, doktor hanım da sevinir, mutlu olur, gururlanır filan güzel olur.
Yürüyecekseniz biraz daha yaratıcı olunabilir bence. Doktor-hasta ilişkisini devam ettirmeniz gereken bir doktor değilse, sağlığınıza daha çok özenip sık sık sağlık kontrolüne gidebilirsiniz mesela :D hafiften sohbet etmek vakit geçirmek çiçekten daha etkili olur
0
@otonomo aynen, gelmiyor ve bunun farkındayım. zaten çiçeğe karşılık gelecek olan tepkiye göre hareket edeceğim. mesai saatleri içerisindeyken sohbet biraz zor da, çiçekle birlikte bir mesaj vs gelirse oradan sohbet devam ettirilebilir.
0
yollama yazanlara tik vermemişsin sinir oldum. yollayacaksan neden soruyorsun o zaman? allah allah.
0
@pinkpeony bu sitedeki insanların gerginliğine bayılıyorum, sorular ne olursa olsun bir albay amca, bir huysuz nine kıvamındasınız :P tonla fikir alışverişi oldu, bunun için açmıştım duyuruyu zaten, niye sinirlendiniz anlamadım?
0
ahahaha :D sürekli ülkedeki cahillik ve yobazlıktan şikayet edip milletin hayatına muhtarlık eden pasif agresif kitle onlayn mı?
adamın tasviri bile güzel bak şirin hanfendi filan diyor. bırakın yollasın çiçeği ya, o çiçekler yollansın lütfen! :D hem bakarsın çiçek açar denemeden bilemezsin
adamın tasviri bile güzel bak şirin hanfendi filan diyor. bırakın yollasın çiçeği ya, o çiçekler yollansın lütfen! :D hem bakarsın çiçek açar denemeden bilemezsin
0
Yolla bence güzel bir davranis.
Yolladiktan bir gün sonra falan sosyal medyadan ekler konusmaya baslarsin. Sonra biraz muhabbetiniz olursa da kahve icmek icin bulusursunuz.
Yolladiktan bir gün sonra falan sosyal medyadan ekler konusmaya baslarsin. Sonra biraz muhabbetiniz olursa da kahve icmek icin bulusursunuz.
0
o kadar patırtı kopmuş. yollayınca haber verin bari, ne oldu biz de bilelim?
ayrıca cevap: yolla.
ayrıca cevap: yolla.
0
voyager 1
Soyle bilgisayar karsisina geceyim de bir film izleyeyim diyemedim cogu zaman. Acayip useniyorum, filme kendimi vermek icin resmen caba harciyorum. Bittikten sonra cok begenip etkilendigim filmler olsa da bu hep boyle oldu.Bu gece bir sey izleyeyim istiyorum bana soyle vurucu bir baslangici olan fil
Soyle bilgisayar karsisina geceyim de bir film izleyeyim diyemedim cogu zaman. Acayip useniyorum, filme kendimi vermek icin resmen caba harciyorum. Bittikten sonra cok begenip etkilendigim filmler olsa da bu hep boyle oldu.
Bu gece bir sey izleyeyim istiyorum bana soyle vurucu bir baslangici olan film tavsiye edebilir misiniz? Hani boyle once karakterlerin tanitildigi sonrasinda olaylarin baslayip gelisip sonuca baglandigi filmlerden olmasin da direkt olayla baslasin benim merakimi cezbetsin.
Tesekkur ederim.
Bu gece bir sey izleyeyim istiyorum bana soyle vurucu bir baslangici olan film tavsiye edebilir misiniz? Hani boyle once karakterlerin tanitildigi sonrasinda olaylarin baslayip gelisip sonuca baglandigi filmlerden olmasin da direkt olayla baslasin benim merakimi cezbetsin.
Tesekkur ederim.
0
tum haklari saklidir
Maalesef odamda fare var. Dışarı cikip kaçması için çok zorladim ama kaçmıyor. Biraz fare zehirli yemlerden verdim, yerken de gördüm ama tahminen ne zaman ölür? Deneyimi olan var midir?
Maalesef odamda fare var. Dışarı cikip kaçması için çok zorladim ama kaçmıyor. Biraz fare zehirli yemlerden verdim, yerken de gördüm ama tahminen ne zaman ölür? Deneyimi olan var midir?
0
Zehirden ziyade kapan daha sağlıklı çözüm. Kapana sert bir peynir koyarsanız al kaş yapmasının önüne geçersiniz.
0
Sert peynir onerilerim;
Parmesan
İzmir tulumu
Rafine zevkleri olan bir fareyse Gorgonzola
Parmesan
İzmir tulumu
Rafine zevkleri olan bir fareyse Gorgonzola
0
Olmekten beter yapmak istiyosan yapiskanli kartonlar var, uzerine koy ekmek peynir, yapisip kaliyolar zavallilar. Hicbir sey yapmazsan bir gun sonra oluyorlar.
0
Zehir yedikten sonra oldugu yeri bulmak sikinti +1
Yapiskanli karton mantikli.
Yapiskanli karton mantikli.
0
fare zehiri hemen öldürmüyor. bunu bilerek böyle yapıyorlar. bu fareler tek başına dolaşmıyor pek. çok da şüpheciler. beraber yemek bulmaya çıktıklarında, biri yediği şey yüzünden diğerinin öldüğünü görürse bir daha yemiyor o şeyi. o yüzden geciktiriyorlar. su içtikçe fare, ölüm hızlanıyor diye biliyorum.
canice ama yapışkan daha hızlı çözer. zehirleyince arkadaşların dediği gibi ölüsünü bulmak zor. ama tek başına olmama ihtimali yüksek o arkadaşın.
canice ama yapışkan daha hızlı çözer. zehirleyince arkadaşların dediği gibi ölüsünü bulmak zor. ama tek başına olmama ihtimali yüksek o arkadaşın.
0
Şunu yapmayı denesenize, çok basit:
www.youtube.com
Yapışkan kullanmayın ya, ben bir kere yapışkana yapışmış fare gördüm, travma oluşturdu bende. Fare kurtulmaya çalışırken ikiye ayrılmış ve ciyak ciyak bağırıyordu, çok korkunç, yıllar geçti ama hala en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorum maalesef:(
www.youtube.com
Yapışkan kullanmayın ya, ben bir kere yapışkana yapışmış fare gördüm, travma oluşturdu bende. Fare kurtulmaya çalışırken ikiye ayrılmış ve ciyak ciyak bağırıyordu, çok korkunç, yıllar geçti ama hala en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorum maalesef:(
0
6agustos1945
Merhaba arkadaşlar aranızda daha önce fermuarlı bot kullanmış olanınız var mı? Bu tür botlar su geçirir mi? Kullanım açısından önerir misiniz? Bağcık sorunundan dolayı terxig etmeyi düşünüyorum.
Merhaba arkadaşlar aranızda daha önce fermuarlı bot kullanmış olanınız var mı? Bu tür botlar su geçirir mi? Kullanım açısından önerir misiniz? Bağcık sorunundan dolayı terxig etmeyi düşünüyorum.
0
Su geçirmez (Waterproff/goretex) yazmıyorsa geçirir. Fermuar su engellemez.
Tabi yağmurdan değil su birikintisine basmandan bahsediyorum.
Tabi yağmurdan değil su birikintisine basmandan bahsediyorum.
0
Acaba karlı havalarda yağışlı günlerde fermuarlardan içeri su alırmı diye teredütteydim.
0
söylemez
Özellikle uzun ilişki sonrası evlenenler yanıtlayabilirse sevinirim:)Siz ne zaman anne-baba oldunuz? Ben şu ara tek gündemim bu fakat sağlık engellerim var bu sıra onların geçmesini beklemek zorundayım 6 ay kadar malesef. Sanki geç kalıyorum gibi hissediyorum:( Yaş:28 6 yıl ilişki+1 yıl evlilik
Özellikle uzun ilişki sonrası evlenenler yanıtlayabilirse sevinirim:)
Siz ne zaman anne-baba oldunuz? Ben şu ara tek gündemim bu fakat sağlık engellerim var bu sıra onların geçmesini beklemek zorundayım 6 ay kadar malesef. Sanki geç kalıyorum gibi hissediyorum:(
Yaş:28 6 yıl ilişki+1 yıl evlilik
Siz ne zaman anne-baba oldunuz? Ben şu ara tek gündemim bu fakat sağlık engellerim var bu sıra onların geçmesini beklemek zorundayım 6 ay kadar malesef. Sanki geç kalıyorum gibi hissediyorum:(
Yaş:28 6 yıl ilişki+1 yıl evlilik
0
Vücudun kendini toparlaması açısından 26-30 aralığı iyi diye düşünüyorum. Ama psikolojik olarak kendini hazır hissetme ve doğumdan sonra 'birden yaşlandım gençliğimi buna harcadım heba ettim' dememek için 30-35 aralığı.
Şöyle olur, 26-30 arasında vücut kolay toparlanıyodur ama 30-35 aralığında daha sıkı çalışırsak eski formumuzu yakalarız diye ümit ediyorum. Ama psikolojik olarak hazır olmadan doğum yapmanın telafisi yok, sorunlu bireyler artarak çoğalmış olur.
Psikolojik açıdan doğru zamanı tayin etmek daha önemli bence.
Şöyle olur, 26-30 arasında vücut kolay toparlanıyodur ama 30-35 aralığında daha sıkı çalışırsak eski formumuzu yakalarız diye ümit ediyorum. Ama psikolojik olarak hazır olmadan doğum yapmanın telafisi yok, sorunlu bireyler artarak çoğalmış olur.
Psikolojik açıdan doğru zamanı tayin etmek daha önemli bence.
0
eger bunu zaten istiyorsaniz yani bir bakima hazirsaniz yapin, yok eger cok istemiyorum ama iste yapmazsak pisman olur muyuz ya da olsa da olur olmasa da olur tadindaysaniz - ki boyle olabilirsiniz gayet normal, boyle olmaniz cocugunuz dogdugunda ona herseyinizle bakmayacaginiz ve iyi yetistirmeyeceginiz anlamina gelmiyor - o zaman 33'den once yapmayin. zira, kendi paranizi kazaniyorsaniz, kafa da bir esiniz varsa hayatin tadi 30'dan sonra cikiyor.
0
çocuğun ihtiyaçlarının maddi ve manevi olarak karşılanabileceği, anne ve babanın çocuk sahibi olmaya hazır ve istekli olduğu zaman ideal yaş.
0
28 yaşında geç kalıyor gibi hissetmen bence hiç normal değil. sandalyeye tutku bisküvi oturtmayanlardan olduğunu varsayıyorum tabii. soruna gelecek olursam ebeveyn olmanın hakkını verebilmek için herkesin en azından 30'u devirmesi gerektiğini düşünüyorum.
0
Çocukla aramda 30+ yaş olsun istemem aynı zamanda 30'dan önce de olsun istemem. Garip bir ikilem oldu ama.
0
Ebeveynlik geri dönüşü olmayan kararlarımızdan biri. Bence en önemlisi.
Bir ömür boyu sürecek olan böyle bi kararın anne ve baba hazır olmadan, birbirlerinden ve evliliklerinin geleceğinden emin olmadan verilmemesi uygun olur. Tabii ki hayat neler getirecek belli olmaz ama hali hazırda ufak tefek kuşkular, soru işaretleri bile varsa öncelikle onları halletmekte yarar var.
22-23 ve 37 yaşlarımda 3 normal doğum yaptım. İlk ikisinde nasıl davranacağımı çok da bilmeden bazen el yordamı, bazen eskilerin deneyimleri, daha çok kitaplar ve içgüdülerimle ilerledim. Avantajım enerjik olmaktı. Her şeye yetişecek enerjim vardı. Sonçeyi büyütürken ilklerdeki kadar olmasa da yine de enerjiktim. Avantajım hayat tecrübemdi. Daha olgundum, daha sabırlıydım, daha tadını aldım, daha bilerek ilerledim.
Yani geç kalmıyorsun. Önce sağlık engellerin geçsin. Daha vakit var:)
Bir ömür boyu sürecek olan böyle bi kararın anne ve baba hazır olmadan, birbirlerinden ve evliliklerinin geleceğinden emin olmadan verilmemesi uygun olur. Tabii ki hayat neler getirecek belli olmaz ama hali hazırda ufak tefek kuşkular, soru işaretleri bile varsa öncelikle onları halletmekte yarar var.
22-23 ve 37 yaşlarımda 3 normal doğum yaptım. İlk ikisinde nasıl davranacağımı çok da bilmeden bazen el yordamı, bazen eskilerin deneyimleri, daha çok kitaplar ve içgüdülerimle ilerledim. Avantajım enerjik olmaktı. Her şeye yetişecek enerjim vardı. Sonçeyi büyütürken ilklerdeki kadar olmasa da yine de enerjiktim. Avantajım hayat tecrübemdi. Daha olgundum, daha sabırlıydım, daha tadını aldım, daha bilerek ilerledim.
Yani geç kalmıyorsun. Önce sağlık engellerin geçsin. Daha vakit var:)
0
30 yasinda erkekler henuz cocuk olabiliyor. Bir de bence evliligin de 6 yili gecmesi gerekli cunku 3. ya da 4. yillarinda bircok cift bosaniyor. O sureci de atlatsalar iyi olur. Yani 35 - 36 ideal olabilir. Bu arada kadinlar icin canlar caliyor klisesi biraz curuyor.
www.youtube.com
Ingilizce biliyorsaniz sunu izleyin.
www.youtube.com
Ingilizce biliyorsaniz sunu izleyin.
0
en ideal yaş anne-babanın kafasının rahat olduğu yaş.
çocuk konusunda size bir önerim var, çocuğun en ideal rotada olmasını beklemeyin. her çocuk ayrı bir hikayedir. en güzel sizin hazır olduğunuz, doğru bulduğunuzdur.
ben 20 yaşında çocuk sahibi olup mutlu olan da biliyorum, 40 yaşında da. rahat olun. yoksa her adımda başınız çok ağrır, demedi demeyin.
çocuk konusunda size bir önerim var, çocuğun en ideal rotada olmasını beklemeyin. her çocuk ayrı bir hikayedir. en güzel sizin hazır olduğunuz, doğru bulduğunuzdur.
ben 20 yaşında çocuk sahibi olup mutlu olan da biliyorum, 40 yaşında da. rahat olun. yoksa her adımda başınız çok ağrır, demedi demeyin.
0
robin crusoe
armut.com, eve gelen temizlik işçilerinden yüzde kaç komisyon alınıyor net olarak bilen var mı acaba?
armut.com, eve gelen temizlik işçilerinden yüzde kaç komisyon alınıyor net olarak bilen var mı acaba?
0
Yüzdesini bilmiyorum, belki değişiyordur, ama armuta 80tl ödediğimiz temizlik için kadın 60 tl aldığını söylemişti.
0
Kedilerinefendisi
Merhaba arkadaşlar,sorum yeni evlenmiş veya evlenme aşamasında olanlara. Haziran 2018'de düğünüm var. Mobilyaları kelebek mobilyadan, çamaşır ve bulaşık makinasını da bosch'tan aldım. Geriye bozdolabı kaldı. önerilerinize açığım. türk markaları hariç 2500-4000 arası kombi tipi hangi buzdolabı iyidir
Merhaba arkadaşlar,
sorum yeni evlenmiş veya evlenme aşamasında olanlara. Haziran 2018'de düğünüm var. Mobilyaları kelebek mobilyadan, çamaşır ve bulaşık makinasını da bosch'tan aldım. Geriye bozdolabı kaldı. önerilerinize açığım. türk markaları hariç 2500-4000 arası kombi tipi hangi buzdolabı iyidir? fiyat performans açısından düşüncelerinizi bekliyorum.
sorum yeni evlenmiş veya evlenme aşamasında olanlara. Haziran 2018'de düğünüm var. Mobilyaları kelebek mobilyadan, çamaşır ve bulaşık makinasını da bosch'tan aldım. Geriye bozdolabı kaldı. önerilerinize açığım. türk markaları hariç 2500-4000 arası kombi tipi hangi buzdolabı iyidir? fiyat performans açısından düşüncelerinizi bekliyorum.
0
kombi tipi ne demek bilmiyorum ama Hitachi'nin buzdolapları için çok iyi diyorlar. Çok uzun süre kullanılıyormuş.
0
merhabalar,
türk markası hariç demişsin ama ben kendimi tutamadım, sorun olursa silebilirim.
2012 yazında evlendik, arçelik'ten almıştık. hiçbir sorun yaşamadık. ne buzluk kısmında ne alt kısımda. yalnız bizimki hiçbir özelliği olmayan no-frost inox bir modeldi.
türk markası hariç demişsin ama ben kendimi tutamadım, sorun olursa silebilirim.
2012 yazında evlendik, arçelik'ten almıştık. hiçbir sorun yaşamadık. ne buzluk kısmında ne alt kısımda. yalnız bizimki hiçbir özelliği olmayan no-frost inox bir modeldi.
0
siemens var. modelini bilmiyorum. kombi ne demek onu da bilmiyorum ama standart bir model. 10 yıldır bir defa arıza yaptı servis geldi onun dışında sorunsuz çalışıyor.
0
Hitachi kullanıyoruz, alırken bayağı araştırıp almıştık. Gayet iyi bir performans sergileri şimdiye kadar.
0
hitachi en iyisi hocam.
4000 tl altına alınacak boschlar genellikle türkiye üretimi ve çin malı motor kullanan cihazlar olacak.
O yüzden düşük fiyat aralığında arçelik - beko. Motorları "Türk elektrik" her türlü çin malı motoru olan bosch ve siemensten iyidir. Hatta vestel ve alt markaları bile iyi. Çoğunun motoru avusturya yada italyan malı.
4000 tl altına alınacak boschlar genellikle türkiye üretimi ve çin malı motor kullanan cihazlar olacak.
O yüzden düşük fiyat aralığında arçelik - beko. Motorları "Türk elektrik" her türlü çin malı motoru olan bosch ve siemensten iyidir. Hatta vestel ve alt markaları bile iyi. Çoğunun motoru avusturya yada italyan malı.
0
rahip janick
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?
ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.
ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi soruyorum ve çevrenizde yaygın olarak nasıl yapılıyor, onu öğrenmek istiyorum.
ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.
ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi soruyorum ve çevrenizde yaygın olarak nasıl yapılıyor, onu öğrenmek istiyorum.
0
Benim çevremde ikisinin yanında da pirinç pilavı tercih edilir.
Ben şahsi olarak bu tür yemeklerin yanında bulgur pilavı tercih ederim.
Pirinç pilavından çok hoşlanmam.
Ben şahsi olarak bu tür yemeklerin yanında bulgur pilavı tercih ederim.
Pirinç pilavından çok hoşlanmam.
0
Kuru fasülyenin ekürisi, kesinlikle, bembeyaz pirinç pilavıdır. Bu durumda, nohutun yanına da bulgur pilavı kalıyor mecburen:) Ama şahsen, nohutun yanına da pirinç pilavını tercih ederim.
0
kadın anam kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç pilavı yapar. ben böyle alıştım.
açıkçası bulgur pilavının yenebileceği her ortamda pirinç pilavının da gideri vardır ama bunun tersini söylemek benim için mümkün değil. "buna pirinç pilavı değil de bulgur yakışır" diyebileceğim tek bir yemek bile düşünemiyorum. ha bulguru da severim, yanında turşuyla falan şahane gider, daha sağlıklıdır güzeldir vs. ama kuru fasulye ve nohutun yanında bence pirinç pilavı tartışmasız bir numaralı adaydır. nohutla bulgur pilavı mı yenir yav, onun yerine ne bileyim bi çorba salata falan yaparım ben olsam. bakliyat ve bulgur? ABSOLUTELY BARBARIC
açıkçası bulgur pilavının yenebileceği her ortamda pirinç pilavının da gideri vardır ama bunun tersini söylemek benim için mümkün değil. "buna pirinç pilavı değil de bulgur yakışır" diyebileceğim tek bir yemek bile düşünemiyorum. ha bulguru da severim, yanında turşuyla falan şahane gider, daha sağlıklıdır güzeldir vs. ama kuru fasulye ve nohutun yanında bence pirinç pilavı tartışmasız bir numaralı adaydır. nohutla bulgur pilavı mı yenir yav, onun yerine ne bileyim bi çorba salata falan yaparım ben olsam. bakliyat ve bulgur? ABSOLUTELY BARBARIC
0
Şahsi görüşüm, ikisinin yanına da bulgur.
Çevremde olan ikisinin yanına da pirinç pilavı. Bulgur pilavını etli yemeklerin yanında kullanıyorlar daha çok.
Çevremde olan ikisinin yanına da pirinç pilavı. Bulgur pilavını etli yemeklerin yanında kullanıyorlar daha çok.
0
bence ikisinin yanında da pirinç pilavı gider ama illa eşleştireceksek nohut&bulgur, kuru fasulye&pirinç olur.
0
ikisi de ikisiyle de gider. hatta dördünü birbirine de karıştırabiliriz o da farklı bi deneyim olur
0
Kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç gider, taze fasulyenin yaninda bulgur gider.
Ayrıca çok pis canım çekti.
Ayrıca çok pis canım çekti.
0
Kuru fasulyeyi de nohutu da sevmem ama ikisinin yanında da yaygın olarak pirinç pilavı yeniyor çevremde.
0
Bulgurrrrr....
Pirinç pilavı sadece tavukla güzel gider :))
Pirinç pilavı sadece tavukla güzel gider :))
0
sarper361
Selamlar adonisliler,Ben haftada 3 gün havuz ve spor aldım bizim buradan. Havuz yarı olimpik, spor aletleri tam gaz. 4. haftamdayız. Pazartesi çarşamba cuma gidiyorum. Hiç aksatmadım. Önce 45 dk cardio, sonra ağırlık çalışmaları, ardından havuzda yarım saat yüzme. Yediklerime de hiç dikkat etmedim.
Selamlar adonisliler,
Ben haftada 3 gün havuz ve spor aldım bizim buradan. Havuz yarı olimpik, spor aletleri tam gaz. 4. haftamdayız. Pazartesi çarşamba cuma gidiyorum. Hiç aksatmadım. Önce 45 dk cardio, sonra ağırlık çalışmaları, ardından havuzda yarım saat yüzme. Yediklerime de hiç dikkat etmedim. Zaten dikkat etmiyordum kilom sabitti, spora başlayınca 2 kilo aldım.
Hoca herkese verdiği bir a4'ü verdi program diye. Kime anlatsam programı öyle şey mi olur yahu filan diyorlar. İşten döndüğümde de saat 7 oluyor. Yemek yiyip bir saat içinde spora gidiyorum tok karnına. Yoksa zaman yetmiyor. (Kapanış 22:30)
Spor geçmişi yok. Ne yemeyeyim? Yemek işini saat meselesinden nasıl çözeyim? Yemeyip dönünce yiyim desem saat oluyor 11. Beslenme, spor programı vs. nasıl olmalı?
Anlayan bi sahip çıksın şu sabiye.
Ben haftada 3 gün havuz ve spor aldım bizim buradan. Havuz yarı olimpik, spor aletleri tam gaz. 4. haftamdayız. Pazartesi çarşamba cuma gidiyorum. Hiç aksatmadım. Önce 45 dk cardio, sonra ağırlık çalışmaları, ardından havuzda yarım saat yüzme. Yediklerime de hiç dikkat etmedim. Zaten dikkat etmiyordum kilom sabitti, spora başlayınca 2 kilo aldım.
Hoca herkese verdiği bir a4'ü verdi program diye. Kime anlatsam programı öyle şey mi olur yahu filan diyorlar. İşten döndüğümde de saat 7 oluyor. Yemek yiyip bir saat içinde spora gidiyorum tok karnına. Yoksa zaman yetmiyor. (Kapanış 22:30)
Spor geçmişi yok. Ne yemeyeyim? Yemek işini saat meselesinden nasıl çözeyim? Yemeyip dönünce yiyim desem saat oluyor 11. Beslenme, spor programı vs. nasıl olmalı?
Anlayan bi sahip çıksın şu sabiye.
0
Aynı gün içerisinde o kadar uzun spor yapmak çok mantıksız değil mi? 45dk cardio, yüzme+ağırlıkla beraber 2 saati buluyor. Ağırlık çalışması ile yüzme ve cardioyu ayrı günlere yaymayı düşünün bence ilk olarak.
0
@nopdog, valla önceliğim kilo vermek dedim. Böyle bir program çıkardılar. Ara günlerde mi yüzeyim sadece?
0
Bence bölün, bölmeyecekseniz de 45 dk cardio yerine hiit, tabata vs. gibi daha kısa ama yoğun şeyler yapabilirsiniz. Günde 2 saat yapılan sporun çok devamlı olabileceğini sanmıyorum.
0
45dk kardiyo, sonra ağırlık sonra tekrar yarım saat kardiyo, çok saçma olmuş. Öyle şey olur mu kısmına katılıyorum valla. Hele spor geçmişi olmayan bir insan için.
Bence bunu iki güne böl.
İlk gün, ağırlık ve sonrası yarım saat yüzme.
İkinci gün, 45dk kardiyo
(üçüncü gün, dinlenme)
Benim şu anki programım buna benzer ama ağırlığı da 2ye bölüyorum. 2. gün sadece üst bölge ve 45dk spinning/koşu var mesela.
Yemek sonrası mide dolu şekilde kardiyo zaten sıkıntılı. Ben spor öncesi küçük bir şey (meyve, kuruyemiş vs) atıştırıp akşam yemeğimi spor sonrası yiyorum.
Spora ilk başladığında kilo alman normal, vücudun su tutuyor.
Bence bunu iki güne böl.
İlk gün, ağırlık ve sonrası yarım saat yüzme.
İkinci gün, 45dk kardiyo
(üçüncü gün, dinlenme)
Benim şu anki programım buna benzer ama ağırlığı da 2ye bölüyorum. 2. gün sadece üst bölge ve 45dk spinning/koşu var mesela.
Yemek sonrası mide dolu şekilde kardiyo zaten sıkıntılı. Ben spor öncesi küçük bir şey (meyve, kuruyemiş vs) atıştırıp akşam yemeğimi spor sonrası yiyorum.
Spora ilk başladığında kilo alman normal, vücudun su tutuyor.
0
Spor salonunun ilk kuralı: hocayı siktiredin. fuck the hodja...
Kimsiniz? Cinsiyetiniz, Yaşınız kaç? Mevcut postürünüz nasıl? Mesala çömelmeyi (squat) yapabiliyor musunuz? Ya da nasıl yapıyorsunuz?
Bunları bilmeden görmeden kimse kimseye program filan yazamaz. İlk 2-3 ay spora (hareketli yaşam tarzı) ancak alışırsınız zaten. Ama sonrasında ciddi bir program ve düzgün çalışma gerekecek. Bu konuda internette daha iyi olan hoca birkaç tane türkiye'de. Araştırarak olacak.
Kimsiniz? Cinsiyetiniz, Yaşınız kaç? Mevcut postürünüz nasıl? Mesala çömelmeyi (squat) yapabiliyor musunuz? Ya da nasıl yapıyorsunuz?
Bunları bilmeden görmeden kimse kimseye program filan yazamaz. İlk 2-3 ay spora (hareketli yaşam tarzı) ancak alışırsınız zaten. Ama sonrasında ciddi bir program ve düzgün çalışma gerekecek. Bu konuda internette daha iyi olan hoca birkaç tane türkiye'de. Araştırarak olacak.
0
çok saçma sapan bir program. uygulama bunu. zaten beslenmezsen kuş kadar kalırsın bu programla :)
0
fearisthemindkiller
Annemle yurtdisinda bi yere gitmek istiyorum, onerileriniz nedir? Cok uzak bir yer olmamali. Normalde benim yaptigim gibi sirt cantali hostellerde kalmali, sabahtan aksama yurumeli bir gezi olamaz tabi. Oyle uzun uzun yuruyemez. Tipik Turk annesiyle nereye gidilir?
Annemle yurtdisinda bi yere gitmek istiyorum, onerileriniz nedir? Cok uzak bir yer olmamali. Normalde benim yaptigim gibi sirt cantali hostellerde kalmali, sabahtan aksama yurumeli bir gezi olamaz tabi. Oyle uzun uzun yuruyemez. Tipik Turk annesiyle nereye gidilir?
0
prag
cok minnak, merkezde kalirsiniz, nispeten daha ucuz, cok fazla muze yok, tam boyle iki uc gun sakin sakin gezeyim, hem yurtdisina cikmis olayim hem cok yorulmayim sehri. fazla yurumeye gerek yok. biraz sogumus olur sadece siz gidene kadar.
cok minnak, merkezde kalirsiniz, nispeten daha ucuz, cok fazla muze yok, tam boyle iki uc gun sakin sakin gezeyim, hem yurtdisina cikmis olayim hem cok yorulmayim sehri. fazla yurumeye gerek yok. biraz sogumus olur sadece siz gidene kadar.
0
Ben annemi ilk yurtdışı gezimizde Saraybosnaya götürdüm. Her yerde sigara içildiği için çok şikayet etmedi. Orada hala restoranda, otelde vs sigara içiliyor, dolayısıyla anneniz sigara içmiyorsa bu önemli bir mutsuzluk faktörü olabilir. Ama yemekler, sokaklar falan çok farklı gelmedi, hoşuna gitti. Çok şok edici olmadı yani. Fakat hava hem çok soğuktu, hem de hava kirliliği nedeniyle (havalar soğuyunca herkes bulduğunu yakıyor, zaten hep sis var, şehir grileşiyor, uçaklar kalkamıyor) mahsur kaldık. Otobüsle Belgrad'a geçmek zorunda kaldık vs macera oldu kadıncağıza. Her şey yolunda giderse güzel bir gezi olabilir ama aksilik ihtimalleri de çok fazla.
Sonra Londra'ya gittik. Hep filmlerde vs gördüğü bir yer olduğu için memnun kaldı. Farklı biralar denedi, bir sürü fotoğraf çekti. Hoşuna gitti. Tavsiye ederim. Ama ingilizce bilmiyorsa, müzeler falan çok cazip gelmeyebilir tabii.
Sonra Londra'ya gittik. Hep filmlerde vs gördüğü bir yer olduğu için memnun kaldı. Farklı biralar denedi, bir sürü fotoğraf çekti. Hoşuna gitti. Tavsiye ederim. Ama ingilizce bilmiyorsa, müzeler falan çok cazip gelmeyebilir tabii.
0
Prag olmaz. Terezin, karlovy vary vs var oralar uzak araçla yol gitmek lazım zor olur. Oraları görmeden de dönülmemeli bana göre. Ben annemle romaya gittim ulaşım metro ağı ile çok kolay zaten küçük bir şehir tavsiye ederim.
0
Anne avrupa gorsun derseniz net viyana.
Avrupa imgesi denince akla gelen her sey var. hem cok buyyk degil, hem yapilacak baya cok sey var. toplu ulasim cok gelismis vs.
Avrupa imgesi denince akla gelen her sey var. hem cok buyyk degil, hem yapilacak baya cok sey var. toplu ulasim cok gelismis vs.
0
mslny
Sizi en dağıtan film hangisiydi? sayko aşk da olabilir, sadece dram da. Avrupa, Asya, kuzey yapımı hiç farketmez, yeter ki klişeden ölmesin. İzlemediğim çıkacak mı merak ediyorum.
Sizi en dağıtan film hangisiydi? sayko aşk da olabilir, sadece dram da. Avrupa, Asya, kuzey yapımı hiç farketmez, yeter ki klişeden ölmesin. İzlemediğim çıkacak mı merak ediyorum.
0
Benim için eternal sunshine of the spotless mind.
Tamam belki ciğer sökmez ama izlediğim dönem yaşadığım durumlardan ötürü benimkini fazlasıyla sökmüştü.
Tamam belki ciğer sökmez ama izlediğim dönem yaşadığım durumlardan ötürü benimkini fazlasıyla sökmüştü.
0
klişe değil -checked
sayko -checked (kimine göre)
dram -checked
avrupa -checked
izlemediğiniz -checked (muhtemelen)
Love -Gaspar Noe
sayko -checked (kimine göre)
dram -checked
avrupa -checked
izlemediğiniz -checked (muhtemelen)
Love -Gaspar Noe
0
somewhere in time ve when harry met sally iyi filmler
about time, notebook, a walk to remember, never let me go bunları da beğeniyorum.
izlememiş olabilirsiniz the lovers of the arctic circle var.
about time, notebook, a walk to remember, never let me go bunları da beğeniyorum.
izlememiş olabilirsiniz the lovers of the arctic circle var.
0
The Ring of the Nibelungs. Şimdi bazılarınız ne alaka diyecek (belki dandik film diyenler de olabilir, tabii bilen varsa) çünkü konu sadece o değil belki ama ben beğenmiştim. Spoiler olmasın ama bayağı üzücüydü.
Aklıma bir tek bu geldi. Ama muhtemelen bunu izlememişsinizdir.
Aklıma bir tek bu geldi. Ama muhtemelen bunu izlememişsinizdir.
0
Yav eleman ciğer söken demiş, nerde şen şakrak film varsa sıralamışsınız.
Bi tane daha geldi aklıma: what dreams may come
Bi tane daha geldi aklıma: what dreams may come
0
Kısa zamanda izlicem. Yazılanlar arasında izlemediklerim;
Love
The vow
One Fine Day
Ruby Spark
İmmortal beloved
Somewhere in time
the lovers of the arctic circle
The Ring of the Nibelungs
what dreams may come
Love
The vow
One Fine Day
Ruby Spark
İmmortal beloved
Somewhere in time
the lovers of the arctic circle
The Ring of the Nibelungs
what dreams may come
0
peggy
En kolay ve hızlı nasıl gidebilirim?Harbiye'den 72T'ye bin diyor google maps ama 72T akşam geç saatte kalkıyor.
En kolay ve hızlı nasıl gidebilirim?
Harbiye'den 72T'ye bin diyor google maps ama 72T akşam geç saatte kalkıyor.
Harbiye'den 72T'ye bin diyor google maps ama 72T akşam geç saatte kalkıyor.
0
72tnin aksam gec saatte kalktigini iettnin sayfasindan gorduyseniz bazen her saati yazmiyorlar niyeyse. yoksa gun icinde 72tnin gectigine cok sahit oldum. otobus disinda metrobusle incirli duraginda inip minibusle ya da caddenin baslarina gidecekseniz yuruyerek de gidebilirsiniz.
0
www.iett.istanbul
İett'den baktım evet, saatler bir garip:) Caddenin ortalarına gidicem, minibüs varsa öyle yaparım o halde.
Teşekkürler.
İett'den baktım evet, saatler bir garip:) Caddenin ortalarına gidicem, minibüs varsa öyle yaparım o halde.
Teşekkürler.
0
cedex
bu işlere başlamak istiyorum ama asosyal biriyim. kuluplere katılmak istemiyorum.tek başına bu işlere girişilir mi? yoksa dağda kurda kuşa yem mi olurum?
bu işlere başlamak istiyorum ama asosyal biriyim. kuluplere katılmak istemiyorum.
tek başına bu işlere girişilir mi? yoksa dağda kurda kuşa yem mi olurum?
tek başına bu işlere girişilir mi? yoksa dağda kurda kuşa yem mi olurum?
0
Tek başına girişilmez, net. Kulüplere katıl.
Edit: Sen burada gidilir diyenlere bakma. Kaç senelik tecrübem var. Grup oldukları halde kaybolup, helikopterle kurtarılmak zorunda kalan, kayıp düşüp sakatlanan, hatta maalesef hayatını kaybeden insanlar tanıdım. Dağı da bırak, denizde zıpkın yaparken "tek başına" olduğu için hayatını kaybetti çok yakın bir arkadaşım. Suyun sadece 1 mt altında sığ su bayılması yaşadığı anda yanında onu çıkarabilecek biri olsaydı şu an yaşıyor olacaktı.
Bir sisin inmesine, bir fırtına çıkmasına bağlı, ne olduğunu anlamadan yaşam savaşı verir pozisyona gelebilirsin. Prof dağcılar için bile tek başına faaliyet yapmak ayrı bir challenge iken daha yeni başlamayı düşünen insan bunu düşünmesin bile lütfen. Doğa şakaya gelmez ve hafife alınmaz.
Edit: Sen burada gidilir diyenlere bakma. Kaç senelik tecrübem var. Grup oldukları halde kaybolup, helikopterle kurtarılmak zorunda kalan, kayıp düşüp sakatlanan, hatta maalesef hayatını kaybeden insanlar tanıdım. Dağı da bırak, denizde zıpkın yaparken "tek başına" olduğu için hayatını kaybetti çok yakın bir arkadaşım. Suyun sadece 1 mt altında sığ su bayılması yaşadığı anda yanında onu çıkarabilecek biri olsaydı şu an yaşıyor olacaktı.
Bir sisin inmesine, bir fırtına çıkmasına bağlı, ne olduğunu anlamadan yaşam savaşı verir pozisyona gelebilirsin. Prof dağcılar için bile tek başına faaliyet yapmak ayrı bir challenge iken daha yeni başlamayı düşünen insan bunu düşünmesin bile lütfen. Doğa şakaya gelmez ve hafife alınmaz.
0
Girisilmez. Sikilirsin zaten. Bir de yonunu sasirip kaybolma riski falan var. Grup halinde kaybolanlar bile var tanidigim.
0
Tek basina gercekten dogaya gitmesi cok zor. Ben her seyimi tek basima yaparim ama doga biraz baska, hiking partner ariyordum baslangic seviyesinde.
Klupler degil de fb gruplari vb varsa ya da
Ilk etapta doga turlari yapan tur firmalari vb olabilir
Klupler degil de fb gruplari vb varsa ya da
Ilk etapta doga turlari yapan tur firmalari vb olabilir
0
bisiklet daha uygun böyle şeyler için. doğayı seviyorsan dağ bisikleti çok keyifli.
0
Fritz-X
Yoğun spor yapıyorum haliyle terleme okuyor normal atlet + tişört ile spora gidiyorum ama bir zaman sonra resmen sırtım su gibi atlet yapış yapış. Aradan atlet değiştirmek soyunma odasına gir çık vs . Termal atlet yada bambu atlet vs duydum tecrübesi olan kullanan varmı?
Yoğun spor yapıyorum haliyle terleme okuyor normal atlet + tişört ile spora gidiyorum ama bir zaman sonra resmen sırtım su gibi atlet yapış yapış. Aradan atlet değiştirmek soyunma odasına gir çık vs . Termal atlet yada bambu atlet vs duydum tecrübesi olan kullanan varmı?
0
ter emen atlet değil de ter tutmayan dışarı atan formalar vardır. bisiklet sürerken bu tür formalar kullanıyoruz. koşu vs. için de vardır. decathlon'un sitesine göz atabilirsiniz.
0
Spor yaparken pamuklu tişört kullanmayın, içinize atlet giymeyn derim. Pamuklu, yünlü vb ürünler terden dolayı ıslanır ve kolay kolay kurumazlar, sizi de hasta ederler. Termal veya bambu olanlar da iyi değil sporda, özellikle kardiyoda.
Teri emmeyip atacak kumaşlar kullanmak gerekiyor.
Teri emmeyip atacak kumaşlar kullanmak gerekiyor.
0
ter tutmayan kumaştan kıyafet giyin. kışın soğukta bile kısa şort ve atlet tarzı şeyler ile çalışmak mümkün zaten. pamuklu kıyafetler giymek çok saçma.
www.decathlon.com.tr
www.decathlon.com.tr
0
mertozkoy
MerhabaKendi kendime öğrenerek vucut geliştirmem mümkün müdür acaba?Personal Trainer olması daha evla ama fiyatları 1000 lirayı aşıyor.Acaba kendi kendime öğrenirsem şekil bozukluğu ya da sakatlanma gibi sorunlarla karşılaşabilir miyim?Saygılar
Merhaba
Kendi kendime öğrenerek vucut geliştirmem mümkün müdür acaba?
Personal Trainer olması daha evla ama fiyatları 1000 lirayı aşıyor.
Acaba kendi kendime öğrenirsem şekil bozukluğu ya da sakatlanma gibi sorunlarla karşılaşabilir miyim?
Saygılar
Kendi kendime öğrenerek vucut geliştirmem mümkün müdür acaba?
Personal Trainer olması daha evla ama fiyatları 1000 lirayı aşıyor.
Acaba kendi kendime öğrenirsem şekil bozukluğu ya da sakatlanma gibi sorunlarla karşılaşabilir miyim?
Saygılar
0
ben soruyu anlamadım zaten herkes kendi kendine öğreniyor veya öğrenmiştir yapanların %90'ı yani
0
yani personal trainer eğitimi olmadan internetten yada kitap kaynaklardan okuyarak doğruca geliştirilebilir mi?
sonuçta evet herkes kendisi öğreniyor ama doğru ve bilimsel öğrenmek de önemli.
sonuçta evet herkes kendisi öğreniyor ama doğru ve bilimsel öğrenmek de önemli.
0
Hocam olay şöyle.
Gym'e yazıldığında sana bazı ölçümler yapıp bir program veriyorlar. Bu program oldukça generic yani neredeyse herkese uygulanan bir şey. Zamanla ileri seviyeye geçtikçe o programı senin isteğinle update ettiriyorsun. Ama bunların hiçbiri personal trainer değil. Personal trainer sana verilen programı doğru uygulamana ve motive olmana yardımcı olan ve her sporda yanında olan hocaya deniyor. Ekstra ücreti var. Dolayısıyla personal trainer olmadan gym'deki hocalara sorarak sağlıklı şekilde vücut geliştirebilirsin. Evde tek başına youtube'la diyorsan eğer, o da olur ama hata riski daha fazladır tabiki.
Gym'e yazıldığında sana bazı ölçümler yapıp bir program veriyorlar. Bu program oldukça generic yani neredeyse herkese uygulanan bir şey. Zamanla ileri seviyeye geçtikçe o programı senin isteğinle update ettiriyorsun. Ama bunların hiçbiri personal trainer değil. Personal trainer sana verilen programı doğru uygulamana ve motive olmana yardımcı olan ve her sporda yanında olan hocaya deniyor. Ekstra ücreti var. Dolayısıyla personal trainer olmadan gym'deki hocalara sorarak sağlıklı şekilde vücut geliştirebilirsin. Evde tek başına youtube'la diyorsan eğer, o da olur ama hata riski daha fazladır tabiki.
0
piyasadaki PT'lerin çoğu leş. temel anatomi bilgisi, kas / iskelet yapısını bile bilmeden basma kalıp egzersiz programlarını millete veriyorlar. sonra da gelişme görmeyen ya da çok az gelişme sağlan insanlar bırakıp vazgeçiyor.
ben 1,5 yıldır yapıyorum. sayısız yerli / yabancı bu konuda yazılmış makaleler okudum, araştırdım. sonuç olarak; amaca yönelik bir antrenman programım var, programımdaki egzersizleri doğru tekniklerle yapmayı öğrendim(hareketten çalmadan, sakatlık yaşamadan nasıl yapılır), hangi hareketin hangi kas grubunu nasıl çalıştırdığını, düzgün beslenmeyi öğrendim. vs..
derli toplu bir kaynak arıyorsan ağırsağlam'a bakabilirsin.
(git: www.agirsaglam.com)
ben 1,5 yıldır yapıyorum. sayısız yerli / yabancı bu konuda yazılmış makaleler okudum, araştırdım. sonuç olarak; amaca yönelik bir antrenman programım var, programımdaki egzersizleri doğru tekniklerle yapmayı öğrendim(hareketten çalmadan, sakatlık yaşamadan nasıl yapılır), hangi hareketin hangi kas grubunu nasıl çalıştırdığını, düzgün beslenmeyi öğrendim. vs..
derli toplu bir kaynak arıyorsan ağırsağlam'a bakabilirsin.
(git: www.agirsaglam.com)
0
Sıfırdan kendi başına çalışmaya kalkarsan sakatlanmalar yaşabilirsin evet. Ben @twelft'in dediği gibi yapıyorum. Programa başlarken hareketin doğru formunu öğreniyorum ve o şekilde devam ediyorum, allahtan çok bilgili bir hocam var, herhangi bir şeyde de gidip danışıyorum. Salona gidiyorsan, orada vücut çalışan insanlarla muhabbet kurup onlardan da yardım alabilirsin. İnternetten araştırdığın, videodan izlediğin ne olursa olsun bilen birinin sana uygulamalı göstermesi kadar iyi olmuyor.
0
sana tavsiyem öncelikle vücut ağırlığınla başla
şöyle bir programlabaşlayabilirsin
www.kasvekuvvet.net
ilerleme kaydettikten sonra da bir tane ayarlanabilir dumbell seti alırsın
ve şu programı uygularsın
www.kasvekuvvet.net
yaklaşık 3 veya 4 ay sonrada barfiks barı al hb de 49 liraya var tavsiye ederim
ve bu barfiks i de programa ekledinmi yıllarca götürür seni
kolay gelsin.
şöyle bir programlabaşlayabilirsin
www.kasvekuvvet.net
ilerleme kaydettikten sonra da bir tane ayarlanabilir dumbell seti alırsın
ve şu programı uygularsın
www.kasvekuvvet.net
yaklaşık 3 veya 4 ay sonrada barfiks barı al hb de 49 liraya var tavsiye ederim
ve bu barfiks i de programa ekledinmi yıllarca götürür seni
kolay gelsin.
0
pembefil
nette baya bi araştırdım ama hiçbir çözüm bulamıyorum.annesi ölmüş, 1 aylık yavru bir kedimiz var. tek kalmasın, bakalım diye sahiplendik.büyüyene ve tuvalet alışkanlığını edene dek ona bir oda ayırdık. mamasını suyunu eksik etmiyoruz.sevilme ve ilgilenilme zamanları dışında odasından çıkartmıyoruz
nette baya bi araştırdım ama hiçbir çözüm bulamıyorum.
annesi ölmüş, 1 aylık yavru bir kedimiz var. tek kalmasın, bakalım diye sahiplendik.
büyüyene ve tuvalet alışkanlığını edene dek ona bir oda ayırdık. mamasını suyunu eksik etmiyoruz.
sevilme ve ilgilenilme zamanları dışında odasından çıkartmıyoruz zaten günün 15 saati uyuyor ancak sevildikten sonra odasına ne zaman koysak 10-15 dakika boyunca aralıksız miyavlıyor veyahut her kapı çaldığında uyanıp kulaklarımızı tırmalarcasına miyavlıyor.
diceksiniz ki ilgi istiyor kendini farkettirmek istiyor vs. yemeği var, tuvaleti hazır, zaten ilgileniyoruz. ama her miyavladığında gidip ilgilenmek istemiyorum bunu alışkanlık haline gelmesinden korkuyorum.
bu hayvanı susturmak için ne yapmak lazım. valla bu kadar "beni sevin" diyeceğini bilseydim gider köpek sahiplenirdim. kediler kendi hallerinde takılmıyorlarmıydı?
annesi ölmüş, 1 aylık yavru bir kedimiz var. tek kalmasın, bakalım diye sahiplendik.
büyüyene ve tuvalet alışkanlığını edene dek ona bir oda ayırdık. mamasını suyunu eksik etmiyoruz.
sevilme ve ilgilenilme zamanları dışında odasından çıkartmıyoruz zaten günün 15 saati uyuyor ancak sevildikten sonra odasına ne zaman koysak 10-15 dakika boyunca aralıksız miyavlıyor veyahut her kapı çaldığında uyanıp kulaklarımızı tırmalarcasına miyavlıyor.
diceksiniz ki ilgi istiyor kendini farkettirmek istiyor vs. yemeği var, tuvaleti hazır, zaten ilgileniyoruz. ama her miyavladığında gidip ilgilenmek istemiyorum bunu alışkanlık haline gelmesinden korkuyorum.
bu hayvanı susturmak için ne yapmak lazım. valla bu kadar "beni sevin" diyeceğini bilseydim gider köpek sahiplenirdim. kediler kendi hallerinde takılmıyorlarmıydı?
0
@mandalina
sevgi istediğinin farkındayım, sevmiyoruz demedim ki. 1 saat sevip odasına koyduktan sonra bi 1 saat daha sevmek için kimsenin vakti yok. sevildikten hemen sonra odasına koyar koymaz zırıl zırıl miyavlıyor ta ki miyavlamaktan yorulup uyuyana kadar kulağımızı tırmalıyor. hadi bizi geçtim diğer komşular şikayet etse başka birisine vermek zorunda kalacağım ki bunu hiç istemiyorum.
ne yapmalı, daha somut çözümleri bekliyorum.
hayvanın tüm ihtiyaçları eksiksiz yapılıyor.
maması 5 öğün var.
suyu var.
tuvaleti temizleniyor.
5-6 saatte bir sürekli seviliyor ve oynanıyor.
sevgi istediğinin farkındayım, sevmiyoruz demedim ki. 1 saat sevip odasına koyduktan sonra bi 1 saat daha sevmek için kimsenin vakti yok. sevildikten hemen sonra odasına koyar koymaz zırıl zırıl miyavlıyor ta ki miyavlamaktan yorulup uyuyana kadar kulağımızı tırmalıyor. hadi bizi geçtim diğer komşular şikayet etse başka birisine vermek zorunda kalacağım ki bunu hiç istemiyorum.
ne yapmalı, daha somut çözümleri bekliyorum.
hayvanın tüm ihtiyaçları eksiksiz yapılıyor.
maması 5 öğün var.
suyu var.
tuvaleti temizleniyor.
5-6 saatte bir sürekli seviliyor ve oynanıyor.
0
Kediler bir odaya kapatılmaktan hoşlanmazlar.Hele ki tek kediyse ve bebekse devamlı yanınızda olmak istemesi normal. Tuvalet alışkanlığı kazanmış olması lazım aslında, odaya kapatmamaktan başka bir önerim yok. En azından girmemesi gereken bir yer varsa orayı kapatın kendi gezsin keşfetsin evi.
0
Eğer surekli odaya kapatmak zorundaysanız 1-) bir bebek kedi daha alabilirsiniz, oynarlar.2-) odasına ciddi bir kedi oyun alanı kurarsınız, vakit gecirebilir 3-) serbestce gezebileceği bir eve sahiplendirebilirsiz
0
bir rahatsızlığı falan olmasın çocuğun, sağlık bakımından diyorum.
bu arada mümkünse bence de kapatmayın bir odaya.
bu arada mümkünse bence de kapatmayın bir odaya.
0
büyüse zaten tüm ev onun bundan bir endişem yok ama 1 aylık tam tamına el kadar kedi ve ev dubleks. işim gereği sürekli bilgisayar başında olduğumdan koca evde başına binbir şey gelebilir yavru haliyle.
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?
0
O bir bebek, elbette yaşam ihtiyaçlarını giderir ama yalnız hissediyor ve ağlıyor doğal olarak,hem annesiz diyorsunuz normalde annesinin koynundan çıkmayacak kadar küçük. Bu dönemde mümkün oldugunca az yalnız bırakırsanız zamanla alisir.
0
Uzun yazmaya üşenmiştim, “sevmiyorsunuz sevin!” demedim ki ben de.. benim de başımdan benzeri geçti, bi derdi mi var diye iki günde bi veterinere taşıdım, bi derdi mi var diye veteriner her seferinde muayene etti vs. sonuç: sevgi istiyor.
0
Kediler özellikle yavrular onları besleyenin sevenin yanında durmak istiyor. Zaten yanınıza alsanız max 10-15 dk gezip yine ayağınızın dibine gelir uyur. Kesinlikle yavru da olsa yanlız hissediyor. Bende bir aylıkken bulup bi yavru büyüttüm sayılır şimdi 5 aylık.
Bir de bence zilli bir tasma alın evin içinde nerde olduğunu zil sesinden çok çabuk buluyorsunuz.(komplike bişey değil bizim taşıma kabının yanına hediye diye koymuşlardı)
Bir de bence zilli bir tasma alın evin içinde nerde olduğunu zil sesinden çok çabuk buluyorsunuz.(komplike bişey değil bizim taşıma kabının yanına hediye diye koymuşlardı)
0
Kıyamam ben ona. Yalnız kalıyor bir odada, ev dubleks olabilir sizin yanınızda dursun, Bulunduğunuz odanın kapısını kapatın. 1 saat sevip odaya kapattım gibi oluyor dediğiniz=( bence bulunduğunuz odada güvende hissedip oyalanır ve miyavlamaz. Lütfen bi de böyle deneyin. çok minik daha, anne kuzusu, tek istediği ilgi ve sevgi=(
0
Sizin yanınızda dursa sürekli sevilmek istemez, sizi görebileceği bir yere tüneyip uyuyabilir ya da kucağınıza çıkıp uyuyabilir yine. Küçük çocuklar da mesela sürekli ilgi istemeseler bile annelerinin bulunduğu ortama gelip orada oyalanırlar, o hesap.
Kedi sizin bulunduğunuz odaya girdikten sonra kapıyı kapatabilirsiniz belki. Ki öyle çok ekstrem birşey de gelmez başlarına eğer pencere vs açık değilse ya da ocakta yemek vs yoksa. Bu arada kedim beş yaşında ve eğer uyanıksa mutlaka benim bulunduğum odada durur, başka odalara geçince de 2 dk sonra peşimden gelir. Büyüyünce geçecek bir davranış olmayabilir yani.
Benim de tavsiyem odaya kapatmamanız yönünde olur. Eğer tuvalete yetişemez gibi bir endişeni varsa 2 3 tanr leğene kum koyup evin farklı yerlerine dağıtırsanız çözülmüş olur problem.
Kedi sizin bulunduğunuz odaya girdikten sonra kapıyı kapatabilirsiniz belki. Ki öyle çok ekstrem birşey de gelmez başlarına eğer pencere vs açık değilse ya da ocakta yemek vs yoksa. Bu arada kedim beş yaşında ve eğer uyanıksa mutlaka benim bulunduğum odada durur, başka odalara geçince de 2 dk sonra peşimden gelir. Büyüyünce geçecek bir davranış olmayabilir yani.
Benim de tavsiyem odaya kapatmamanız yönünde olur. Eğer tuvalete yetişemez gibi bir endişeni varsa 2 3 tanr leğene kum koyup evin farklı yerlerine dağıtırsanız çözülmüş olur problem.
0
Aradaki sorunuzu görmemişim. Kedilerin kulaklar felaket iyi duyuyor. Benimki yorgan hışırtımdan uyandığımı anlayıp öat diye yatak odasına koşturuyor ya da elimin dediğine göre benim arabanın motor sesini öğrenmiş, duyduğu an önce pencereye koşup benim olduğumu teyit ediyor (başka arabalara böyle bir tepkisi yok) sonra da koşturup kapının önğne gelip beklemeye başlıyor. Dolayısıyla sizin evde çıkarttığınız sesler, hatta belki de nefes alış veriş sesinizden bile diğer odada olduğunuzu ve onu orada yalnız bıraktığınızı anlıyordur. Lütfen kapatmayın gerçekten.
0
bizimki de bebekken öyleydi, gündüz bizim yanındaydı fakat uyurken mecbur odaya koyuyorduk. bir süre sonra miyavlamaları azaldı. bir kaç hafta sürebilir. tek başına korkuyor gariban.
0
Yanına peluş bir oyuncak ayı ve sıcak su torbası (tabii sıcak değil ılık) koymayı deneyin bir de. Annesinin sıcaklığını arıyor.
0
nasıl ki insan bebeğini bir odaya kapatıp yalnız bırakırsanız korkup ağlamaya başlayacaktır bir süre sonra. aynen öyle. zaten serbest bırakırsanız anlayacaksınız ki sürekli sizi takip etmeye başlayacak. bakmayın sosyal medyada kedi hakkında saçmalamayanlara. yalnızlığı pek sevmezler. sürekli sizin olduğunuz odaya gelmek isterler. yasak yerlerin kapısını kapatın yeter. sizi görebileceği bir yerde durur öyle.
0
"büyüse zaten tüm ev onun bundan bir endişem yok ama 1 aylık tam tamına el kadar kedi ve ev dubleks. işim gereği sürekli bilgisayar başında olduğumdan koca evde başına binbir şey gelebilir yavru haliyle.
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?"
Böyle birşeyi yazmanız kendi yanlışınızı zaten öne çıkarmış.
Bir hafta öncesine kadar evde iki yavru kedim vardı.3 aydır evde 4 kediyle yaşamamı saymazsak tabii.
Yavru kediler sağa sola kakalarını çişlerini yaptıkları için onları odaya kapatmadım mesela. Kediler zaten kuytu yerleri tercih ederler deyip, tuvalete alışana kadar yine de önlem olsun diye halıları kaldırdım.
Evliyim ve her gece yatakta 6 can uyuduk. Hiç kolay olmadı. Sabaha karşı ayak parmağımı n ısırılma acısıyla uyandım, bazen üstüme atladı ufaklıklardan birisi. Zamanla onlar bana, ben onlara alıştım. hayatımda geçirdiğim en sevgi dolu 3 aydı, ufaklıklarla olmak.
kediler saksı değil arkadaşım. onların odaya kapatılması demek; senin özgürlüğünün elinden alınıp hapsedilmen demek.
eğer kaybolmasından korkuyorsan gerçekten, korkma zira kendisi eğer onu gerçekten seviyorsan dibinden ayrılmayacaktır. sadece camları kapatmayı unutma, eğer zıplayacağı yükseklikteyse farkında olmadan aşağıya düşebilir, sakatlanabilir, ölebilir.
kusura bakma uzun tuttum ama evlere, odalara ve yalnızlığa hapsedilen kedileri bırakın onları özgür kılacak insanlar baksın. bu cana yapılan bir zulümdür.
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?"
Böyle birşeyi yazmanız kendi yanlışınızı zaten öne çıkarmış.
Bir hafta öncesine kadar evde iki yavru kedim vardı.3 aydır evde 4 kediyle yaşamamı saymazsak tabii.
Yavru kediler sağa sola kakalarını çişlerini yaptıkları için onları odaya kapatmadım mesela. Kediler zaten kuytu yerleri tercih ederler deyip, tuvalete alışana kadar yine de önlem olsun diye halıları kaldırdım.
Evliyim ve her gece yatakta 6 can uyuduk. Hiç kolay olmadı. Sabaha karşı ayak parmağımı n ısırılma acısıyla uyandım, bazen üstüme atladı ufaklıklardan birisi. Zamanla onlar bana, ben onlara alıştım. hayatımda geçirdiğim en sevgi dolu 3 aydı, ufaklıklarla olmak.
kediler saksı değil arkadaşım. onların odaya kapatılması demek; senin özgürlüğünün elinden alınıp hapsedilmen demek.
eğer kaybolmasından korkuyorsan gerçekten, korkma zira kendisi eğer onu gerçekten seviyorsan dibinden ayrılmayacaktır. sadece camları kapatmayı unutma, eğer zıplayacağı yükseklikteyse farkında olmadan aşağıya düşebilir, sakatlanabilir, ölebilir.
kusura bakma uzun tuttum ama evlere, odalara ve yalnızlığa hapsedilen kedileri bırakın onları özgür kılacak insanlar baksın. bu cana yapılan bir zulümdür.
0
karnı ağrıyor olabilir mi? sütünü nasıl veriyorsunuz, bir şeyle karıştırmadan direkt inek sütü veriyorsanız muhtemelen midesi öğütmüyor, karnına baskı uyguluyordur.
bizim kedi de saatlerce uyur, uyandığında bağırıp çağırırdı. sistit olmuş meğer, kısırlaştırdıktan sonra. mamasını değiştir, özel mama yiyor artık.
bizim kedi de saatlerce uyur, uyandığında bağırıp çağırırdı. sistit olmuş meğer, kısırlaştırdıktan sonra. mamasını değiştir, özel mama yiyor artık.
0
fog weaver
Merhaba,Sokaktan bir kedi sahiplendim evde bakiyorum ama ayrica ayda cok kucuk bir butce ile (50 TL civari) muhtac hayvanlara yardim yapmak istiyorum. Yanliz kararsiz kaldim yardimi mama kumbarasi gibi hesaplar araciligiyla mama gondererek mi yapmali yoksa yarali hayvanlarin tedavilerine mi gonderme
Merhaba,
Sokaktan bir kedi sahiplendim evde bakiyorum ama ayrica ayda cok kucuk bir butce ile (50 TL civari) muhtac hayvanlara yardim yapmak istiyorum. Yanliz kararsiz kaldim yardimi mama kumbarasi gibi hesaplar araciligiyla mama gondererek mi yapmali yoksa yarali hayvanlarin tedavilerine mi gondermeli?
sizce hangisi oncelikli?
Sokaktan bir kedi sahiplendim evde bakiyorum ama ayrica ayda cok kucuk bir butce ile (50 TL civari) muhtac hayvanlara yardim yapmak istiyorum. Yanliz kararsiz kaldim yardimi mama kumbarasi gibi hesaplar araciligiyla mama gondererek mi yapmali yoksa yarali hayvanlarin tedavilerine mi gondermeli?
sizce hangisi oncelikli?
0
kişisel sosyal medya hesaplarından paylaşım yapmak epey etkili oluyor kendi dışınızda yardımsever bulmak için.
0
kimseye para gondermeyin. cok cebe atan serefsiz var. kime guveneceginizi bilemiyorsunuz. bi arastirmaya kalksaniz her hayvansever/dernek digerini kotuleyip hirsizlikla sucluyor. direkt mama yardimi yapin.
0
Yaşadığınız sokaktaki kedilere köpeklere mama veren yoksa 15 kiloluk mito mama alip her gün Bi tabak kapının önüne koyabilirsiniz.
0
bizim okulda da öğrencilerin topluluğu var, destek oluyoruz ama çoğu zaman yetmiyor, ilgilenirsen eğer.
0
Bagista bulunmak bir opsiyon, ama mama bagisi olsun.
Diger secenek de; 15'er kiloluk mamalardan alip her gun kapinin onune 1 kap birakmak ya da -manevi tatmini en yuksek olarak- haftada 2-3 kere sokaklarda dolasip mamayi kendin dagitmak.
Bu arada guzel dusunceniz icin de bol bol tebrik ediyorum.
Diger secenek de; 15'er kiloluk mamalardan alip her gun kapinin onune 1 kap birakmak ya da -manevi tatmini en yuksek olarak- haftada 2-3 kere sokaklarda dolasip mamayi kendin dagitmak.
Bu arada guzel dusunceniz icin de bol bol tebrik ediyorum.
0
herkese teşekkürler. evimin önünde maalesef hiç hayvan yok, iş yerinin önündekilere de mama veriliyor zaten.
ofiste herkesin görebileceği bir yere küçük bir kumbara koydum, insanlar cebindeki bozukları atsınlar diye, ayda 20 TL civarı da orada birikecek gibi gözüküyor. crazy cat lady muamelesi görsem dahi, işe yarıyor tavsiye ederim :)
sanırım mama bağışında bulunacağım. patifood'un mama kumbarası hoşuma gitti.
ofiste herkesin görebileceği bir yere küçük bir kumbara koydum, insanlar cebindeki bozukları atsınlar diye, ayda 20 TL civarı da orada birikecek gibi gözüküyor. crazy cat lady muamelesi görsem dahi, işe yarıyor tavsiye ederim :)
sanırım mama bağışında bulunacağım. patifood'un mama kumbarası hoşuma gitti.
0
Mama bağışı ve tedavi masraflarına yardımcı oluyorum ben. Tedavi yardımını veterinerin hesabına göndereceksem yapıyorum sadece, açıklama da yazıyorum. Bence tedavi daha önemli tabii ama güven mevzusu olduğu doğru..
Kumbara da iyi fikirmiş:)
Kumbara da iyi fikirmiş:)
0
her ay 15-20 kg mama alıp besleme yapın. büyük yardım.
besleme yaparken gözünüze çarpan hasta vs hayvan görürseniz sosyal medya hesabınızdan veya belediye veteriner hizmetlerinden yardım isteyin.
bunlar yeter de artar bile
besleme yaparken gözünüze çarpan hasta vs hayvan görürseniz sosyal medya hesabınızdan veya belediye veteriner hizmetlerinden yardım isteyin.
bunlar yeter de artar bile
0
Gerçekten en ufak bağışlara bile ihtiyacı olan Umutlu Patiler Derneği(umutlupatiler.com) ya da Çakbipati Derneği(www.cakbipati.org)
0
cosmicgadin
Sb.
Sb.
0
0
