@istanbul kanatlarımın altında,
Olmaz gibi gelmesin hiç, öyle doğada yaşam kuranlar var çünkü. Küçük gruplar halinde veya aile olarak benim kızların arkadaşlarından, ben yaş grubundan yaşamını bu boyutta değiştirenler oldu. Geri dönen olmadı bir grup sonradan şehri seçti ama onların nedenleri farklıydı.
Paylaşımda bulunanlar da oluyor nette. Takip ediyorsunuzdur sanırım. Başlangıç olarak tatuta çiftliklerini de düşünebilirsiniz. Kendinizi deneme fırsatı olur hem de deneyim edinirsiniz.
İnterrail önerin için teşekkürler ama o tür bana uzak biraz. Hem fiziksel olarak yorar hem de benim isteğim müziğimi koyup şarabı yudum yudum içmek gibi; tadına vara vara sindire sindire gezmek.
Yol videolarını arada izliyordum ben de sonra izlemez oldum. Ses yok, koku yok, görüntü var. Tren makas geçiyor ama hissedemiyorsun. Tünel geçiyorsun sen aydınlıktasın. Birine el sallayamıyorsun, sana el sallayan insanlar yok. Tren'in kendine özgü kokusu yok, istasyon aralarında türkü söyleyen kondöktör yok, trenin ta-ta ta-ta ; ta-ta ta-ta sesleri yok..
Tat alamadım anlayacağın :)
Bu arada bi bilgi de vereyim, İzmir'e gelince yapılacak şeyler arasına alabilirsiniz.
İzmir'de dünya üzerindeki demiryolu ağlarında çok olmayan (dünyada sadece 6 yerde var ikisi Amerika'da biri Hindistan'da biri İngiltere'de) birbirini dik kesen iki hat (kavşak) var. O kesişme yerindeki sesler nedeniyle halk arasında oraya takatuka deniyor.
O hattı İzban kullanır. Metro üstten geçer, sadece göreblirsiniz, sesleri duyamazsınız.
Kesikli çizgili hat:
wikimapia.org Çadırlı gezmece de çok güzeldir. Ben de yaptım ama çok az oldu sanki, keşke daha çok yapsaymışım.
İşte onun için vaktiyle yapın listelerinizi diyorum ya. Yaş ilerledikçe bazı şeyler biraz daha zorlaşmaya başlıyor. Yapılmaz değil yapılır ama gençlikteki gibi değil daha farklı boyutta.