Giriş
(7)

Konsolos/büyükelçi nasıl olunur?

nundu
Şu an için cevap muhtemelen torpille ama torpillin olmadiği ideal bir türkiye için soruyorum.Ciddi olarak değil ama geçen düşünüyodum, şu an okuduğum bölüm (tıp fakültesi) hariç bi meslek yapsam bi ülkede Türkiye'nin büyükelçisi ya da en azından konsolosu olmak isterdim diye. Geçen de bi haberde İzm
Şu an için cevap muhtemelen torpille ama torpillin olmadiği ideal bir türkiye için soruyorum.

Ciddi olarak değil ama geçen düşünüyodum, şu an okuduğum bölüm (tıp fakültesi) hariç bi meslek yapsam bi ülkede Türkiye'nin büyükelçisi ya da en azından konsolosu olmak isterdim diye. Geçen de bi haberde İzmir'deki İtalyan konsolosunun görev süresinin bittiğini gördüm ve adamın ünvanı Dr. Şeklinde yazılıyordu. Yani normalde düz dr. Ünvanı sadece tıp doktorlarının kullanması için ama emin de değilim tıp doktoru mu kendisi. Ama tıp mezunuysa kendimi yakın hissettim bi an.

Neyse sonuç olarak mesela Yeni Zelanda ya da Avustralya'da görevli bir konsolos/büyükelçi olmak için ne yapmak gerekir? Bu iki örneği İngilizce konuşulduğu için verdim, başka dil gerekmesin diye.

Uluslararası ilişkiler okumak %100 gerekli mi mesela? Okuduktan sonra ne gibi aşamalardan geçmek gerekir ortalama olarak? Önce daha ufak ve diplomatik olarak daha az ilişki olan ülkelerden mi başlanıyo mesela bu işe? Atıyorum sadece İngilizcem varsa Zimbabwe'ye falan mı gönderirler önce?

Dediğim gibi ciddi olarak düşünmüyorum ama çok saygı duyduğum bi meslek ve farklı ülkelere ve uluslarası politikaya ve kültürlere meraklı biri olarak paralel bir evrende yapmak isterdim. Merak da ettim bu işe nasıl başlanıyor, hangi aşamalardan geçiliyor diye.
0
nundu
(11.02.19)
Dr ünvanını doktora yapanlar kullanıyorlar, tıp okumamış olabilir yani.
akademik başarı, en az iki yabancı dilde mükemmel seviye, uluslar arası ilişkiler mezunu olmasa da, bu alandaki başarılar. esas olan bunlar.

torpille demişsiniz ama şu geçen roma kıyafetiyle davete katılan kadını misal hükümet sevmez. ama kadın büyükelçiydi. çünkü okumuş-etmiş.
0
lovemyself
(11.02.19)
yds 90+ alıp dış işleri kariyer memurluğundan tırmanmaya başlayabilirsiniz. ancak o pozisyonlar ideal bir türkye'de torpil ister. torpil demek biraz az kalır.
0
Whily
(11.02.19)
@lovemyself

İngiltere'de sanayi devrimi döneminden beri gelen toplumsal kurallara göre doktor ünvanı sadece tıp doktorları için. Bir ortamda birisi ben dr. X diyosa onun tıp doktoru olduğu anlaşılır. O zaman toplumda az olan doktorların kendini belli edip, bi ihtiyacın olursa beni bul deme şekli ve yanılmıyorsam o zamanlarda böyle bir yasa da varmış.

O yüzden demiştim sadece doktor ünvanı normalde sadece tıp doktorları için diye. Günümüzde doktora yapanlar da kullanıyor olabilir gerçi ama tarihsel olarak tıp doktorlarına atfedilmiş bir hak olarak geçiyor.

Soruya cevap için de teşekkürler. Evet genelde baştakinin "monşer" diye nitelendirdiği, elit bir kesim oluyor elçiler ama torpille göreve gelen de çok miktarda var diye biliyorum
0
🌸nundu
(11.02.19)
Anladığım kadarıyla eskiden liyakata dayalıyken, uzun süre dışilrçerinde çalışanlar konsolos vs olurken, artık dışişlerine dışardan atama yapılabiliyor, torpil yani. Baskın oran ın kitabında okumuştum çok detay hatırlamıyorum ama zorunlu hizmetleri falan var, büyükelçi olup merkeze atanma vs var.
0
euteamo
(11.02.19)
tanidigim bir konsolosun ozgecmisine baktim,
Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu.
Disisleri bakanliginda goreve baslamis 2-3 sene aday meslek memuru olarak calismis. Cesitli ulkelerdeki konsolosluklarda 3. katip olarak 4-5 sene calismis.
4 sene bir ulkede mustesarlik yapmis.
ve konsolosluga yukselmis.
0
cooperr
(11.02.19)
uluslararası ilişkiler şart değil ama masterı uluslararasıdan yapmak gerek diye biliyorum. yds en az 90 olacak. ispanyolca biliyorsan şansın çok yüksek ispanyolca konuşan 20 küsür ülke var.

dışişleri artık kendi sınav yapıyor meslek memuru için. zehir gibi olmak lazım tabi sınav artı mülakat için. alınırsan ateşe veya muavin konsolos olarak başlıyorsun yanılmıyorsam. büyükelçi olmak için yol biraz uzun tabi. bu arada dışişleri devlet kurumları arasında liyakata önem veren ender yerlerden biridir ama bazen merve kavakçı'yı kuala lumpur büyükelçisi yapabiliyorlar :)
0
prasinos
(11.02.19)
duyurunu görünce merak edip zamanında bölük komutanı olan yüzbaşıya baktım

en son askeri ateşeydi, kurmay albay olmuştu.

yüzbaşıyken kurmaylığa hazırlanıyordu falan ama pek parlak birisi değildi ki kurmaylık sınavının çok zor olduğunu biliyorum

derken fetöden ihraç edildiğini öğrendim isminin google a yazınca

www.abchaber.com

ilk sayfa 29 numara.

yani al işte soruna 10 numara bir cevap.

hiç unutmam, odasına çağırmıştı beni, ben karşısında esas duruşta nasıl duracağımı şaşırırken, tam karşısındaki koltukta bildiğin bir er bacak bacak üstüne atıp oturmuş kahve içiyordu.

konsolos ve büyükelçinin askeri kolu bu ateşelik falan oluyor işte.
0
killerbee
(11.02.19)
(5)

Kediye isim bulmaca

sacrilegious
Şöyle bi şey sahiplendik, ismini ne koyalım? https://i.hizliresim.com/0R0OyV.jpg Bir de sokak kedisi gibi değil değişik güzel bi şey ama birinin evinden kaçsa tasması olurdu di mi?Yaşını türünü tahmin edebilecek biri varsa güzel olur. Teşekkürler.
Şöyle bi şey sahiplendik, ismini ne koyalım? i.hizliresim.com

Bir de sokak kedisi gibi değil değişik güzel bi şey ama birinin evinden kaçsa tasması olurdu di mi?Yaşını türünü tahmin edebilecek biri varsa güzel olur.

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(11.02.19)
Çok asil. Kesin bakılmış buna. Belki bilerek bırakılmış olabilir, tasma olmadığı için. Yine de patibuldular'a ve İstanbul'da iseniz yedikule barınağına bi foto gönderin derim.

ben olsam "eliz" koyardım sanırım. elizabeth kısaltması. ilk bakışta aklıma nedense eliz geldi. saçma maçma, yazam dedim.
0
lovemyself
(11.02.19)
Öncelikle, evde bakılan her kedinin tasması olmuyor. Misal; benim piremsesim. Bebekliğinden beri tasma taktırmadı hiç. Umarım evden kaçmamıştır. :/

Yaşını veteriner tahmin edebilir belki. Norveç orman melezi gibi duruyor kendisi.

İsim bulmada hiç iyi değilim; ama cinsiyetini söylersen belki daha rahat isim bulunabilir.

Yeni ev arkadaşınla musmutlu yaşayın. :)
0
siyah noktali film
(11.02.19)
Cinsiyet erkek bu arada teşekkürler ^_^
0
🌸sacrilegious
(11.02.19)
vikingler'in aslaug'una benzettim ben erkek olmasına rağmen, o isimlere bakabilirsiniz belki :)
çok güzelmiş. sağlıkla yaşar umarım.
0
amelie poulain
(11.02.19)
Fiko koyun :)
Yaşı için bir şey diyemedim, hekim dişlerine falan bakarak yorum yapabilir.
0
mutlusismankedi2015
(11.02.19)
(11)

Ekşisözlük’ün iyiden iyiye bozması

takıl yani takmıyo belli
ben mi yeni jenerasyonu yakalayamıyoum yoksa her geçen yıl daha vasıfsız bir nesil mi geliyor? Güncel başlıklardan birkaç örneği ele alalım; -sahip olduğun arabayı söylemeden anlat -kavgaya çağırılabilecek ünlüler -0532 2xx’li hattın verdiği güven -osururken ses çıkmasın diye ne yapmalıBöyl
ben mi yeni jenerasyonu yakalayamıyoum yoksa her geçen yıl daha vasıfsız bir nesil mi geliyor?
Güncel başlıklardan birkaç örneği ele alalım;
-sahip olduğun arabayı söylemeden anlat
-kavgaya çağırılabilecek ünlüler
-0532 2xx’li hattın verdiği güven
-osururken ses çıkmasın diye ne yapmalı
Böyle saçma sapan başlıkların altında binlerce amaçsız entry. Okuyana da yazana da hiçbir şey katmayan, laf salatası muhabbetler.

Size de böyle geliyor mu?
0
takıl yani takmıyo belli
(11.02.19)
yazar seçme kriterlerinden kaynaklanıyor bence. 10 entry yerine en çok favlananlar arasından yazar alımı yapılsa daha düzgün içerikler yazanlar ortaya çıkar.
0
scudman1
(11.02.19)
(bkz: 1 temmuz 2004 karnımın acıkması)

gereksiz başlıklar hep oluyor zaten. ben python, öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler,mesleki bir kaç başlığı vs takip ediyorum, her girişimde oralara entry girilmiş oluyor okuyorum gerekirse yazarına yazıyorum konuşuyoruz fikir alışverişinde bulunuyoruz. ekşiyi böyle kullanırsanız gayet faydalı ve güzel olduğunu görürsünüz.

twitter-instagram gibi deli saçması yerlerden kat be kat daha faydalı emin ol.
0
avatar is back
(11.02.19)
Yazar secme kriterinden kaynaklaniyor evet. Adam gibi 10 entry girip formati anlayan ve uygulayan yazarlar arasindan alim yapsalar daha duzgun icerikler yazanlar ortaya cikar evet.
0
bos gezenin bos ustasi
(11.02.19)
çoktandır böyle hatta yaklaşık bi 7 -8 sene önce terkedenler oldu ekşiyi bu yüzden. son 5 senedir iyice boku çıktı ama avatar is back nickli arkadaşa katılıyorum. alanında tek olması bakımından hala ekşiye muhtacız ve hala bilgi edinebiliyoruz o yüzden hala faydasını görebilirsin. gözünü aptal başlıklara kapatıp sadece ilgilendiğin başlıkları takip ederek bunu yapabilirsin ben de öyle yapıyorum.
0
camene87
(11.02.19)
ben uzun zamandır pek yazamıyorum bu sebepten.
yani, eskiden bi köpüklü kahve nasıl yapılır başlığına yazsak çaylak oluverirdik, uçanlar olurdu.
dün okuyayım dedim, başlıkta "bebe bisküvisi seven kadın" gibi bir şey yazıyor, eleman "tadını çok sevdiğim bisküvi çeşidi" demiş. başlığı okumamış bile. başlık doğru olsaydı bile, "tadını çok sevdiğim" diye tanım neden yazılır? bu tarz entryler önceden birileriyle dalga geçmek amaçlı yazılıyordu.
biraz inci sözlük tadı alıyorum artık ekşide. "up up" yazan mı, tanımla hiç alakası olmayan sözler mi, gurur-kibir, ne ararsan var.
eskiden de elbet vardı bir şeyler, ama ekşinin kuralları katıydı. sözlük hesabını satmak ne demek? duyuruda hesapların satıldığını görünce şok olup, sormuştum, artık legalleşti mi bu durumlar, diye.

kalite konusunda çok katılardı eskiden. şimdi entryler tanım değilse sıkıntı olmuyor, hesaplar satılıyor. tiyatro gibi özel alanlarda yazılanları kaale alıyorum açıkçası. bir oyun hakkında yazmak için, gidip izlemiş olmak gerekiyor sonuçta.

seneler önce bir entryde, ateist bir arkadaşın dinî bakış hakkındaki yazdıkları beni derinden etkilemişti. şimdi "allah yok yeaaa"lar uçuşuyor. he yok. sen de anana babana isyan eden, mükemmel bi bireysin, uuu ateistsin, süper, deyip kapatıyorum sayfayı.

bu arada belirteyim, 1 Temmuz 2004 karnımın acıkması güzel başlıktı. o zamanlar için yeni bir hamleydi. çok abartmış demeyin, başlığı açan özelinde demiyorum da, ilber ortaylı'nın sakız çiğnemesi olaydır, komşu fadime'nin patlatması değil.
0
lovemyself
(11.02.19)
Bu sitenin konsepti bu zaten, anormallik yok.
0
stavro
(11.02.19)
kalitesizleri elememesinden dolayı oluyor......
moderasyon olsa sözlüğün %90’ı yazarlığının ilk haftasında uçardı.......

abartmıyorum, %90’ı
0
2 tostos turan
(11.02.19)
Adnan Oktar mevzusu yuzunden(sene 2011 olmasi lazim) birakan saglam elemanlardan sonra duraklama donemine girdi. Moderatorlarin istifasiyla da gerileme donemine.. Twitterin populerlesmesinden sonra da tahtinin sallandigini goren SSG de format mormat yok kafaniza gore takilin anlayisini bwenimseyince tabutuna son civi cakilmis oldu sozlugun. Boka sormasi yeni degil yani.

Zilyon tane alternatifi var artik yahu, yil 2003 degil ki eksiye mahkum olalim. 5 yili askindir girdigim yok, eksikligini hissetmiyorum. Evet yeni nesilin vasifsizligi, vs epey neden sayilabilir tabi ama inci sozluk etkisi de yadsinamaz bence; bu kadar kisa surede bu kalite dususu olmazdi yoksa.. Ha bu saatten sonra da imkan yok duzelmez artik, cok da sey yapmamak lazim yani..
0
twq
(11.02.19)
cok uzun zamandir bu durumda sozluk ve daha da kotuye gidiyor
0
tahtakafa
(11.02.19)
Neden gündeme bakıyorsunuz?
0
baal
(11.02.19)
Yaklaşık 10 senedir buradayım, her sene aynı geyik yapılıyor. Yapacak bişey yok, değişime ayak uydurmak lazım
0
dinsizin hakkindan gelen imansiz
(13.02.19)
(9)

Aile hekimini değiştirmek hakkında sıkıntı

windows95
Sıkıntı arkadaşımın annesine ait. Aile hekimini değiştirmek istiyormuş. Herhangi bir tartışma yok ama kadın ne zaman gitse doktor azarlayacak bir şey buluyormuş. Artık gidemez olmuş nerdeyse yine azar işitecek diye. Öyle cahil bir insan değil, 40lı yaşlarında. Sakinbir kadındır benim tanıdığım kadar
Sıkıntı arkadaşımın annesine ait.

Aile hekimini değiştirmek istiyormuş. Herhangi bir tartışma yok ama kadın ne zaman gitse doktor azarlayacak bir şey buluyormuş. Artık gidemez olmuş nerdeyse yine azar işitecek diye. Öyle cahil bir insan değil, 40lı yaşlarında. Sakinbir kadındır benim tanıdığım kadarıyla. Komşu diğer kadınlar da doktor hakkında aynı şeyleri diyormuş. Bunlar da bir tanıdıklarına sormuşlar, dilekçe verip aile hekimini değiştirirsin demişler.

Kadın da gitmiş sağlık ocağına dilekçe vermeye, geçeceğin aile hekimine sorup onayını alman lazım demişler. O diğer doktor da "Ben arkadaşımın hastasına bakmam, burda kimse bakmaz gelme bana" demiş. E yani yakın olarak da bir tane sağlık ocağı var.

Bu kadın ne yapsın? Aile hekimi değiştirme hakkı diye bir şey varsa neden kullanamıyoruz yani?
0
windows95
(11.02.19)
Dilekceye gerek yok ki, enabiz'dan degisiyor. Neden dilekceyle ugrasiyor?
0
dont eat me
(11.02.19)
@dont eat me, doktor olan başka bir tanıdıkları öyle akıl vermiş. Ben de hiç bilgi sahibi değilim.

E-nabızdan değiştirdiğinde de bakmazlarsa ya kadına? yaparlar mı öyle bişey?
0
🌸windows95
(11.02.19)
cimer mi bimer o tip bi yere şikayet etsin.
0
scudman1
(11.02.19)
değiştirdikten sonra şikayet edin. Emin olun o doktora geri dönüşü olacaktır.
0
siyahliadam
(11.02.19)
şikayet ikinci planda şu an arkadaşlar, sağolun söylediğiniz için onu da yaparlar umarım ama bu kadına doğru dürüst bakar mı şimdi bu doktor yani? şikayetle çözülecek olsa adam bu şekilde "gelme bakmam" demezdi gibi geliyor.
0
🌸windows95
(11.02.19)
Hekimi de merkezi de enabızdan bir tıkla değiştirmek mümkün.

Değiştirdiğin zaman 3 ay değişiklik yapamıyorsun, o nedenle değiştirirken sağlık merkezi nosunu falan iki kere kontrol edin de yanlışlıkla adresi ters bir yerde olmasın.
0
patiska
(11.02.19)
olayı haber boyutuna getirme tehtidi olmazsa bakmazlar. kendini doktor yerine koy. mesai arkadaşından şikayetçi olup sana geliyor hasta. düz mantıktaki insan da arkadaşıyla kötü olmak istemez. "beni kabul etmeyeceğinize dair sizden yazı istiyorum" falan deyip ısrar etmesi gerekiyor. bak bakalım yazılı bir şey verebiliyorlar mı.

bu arada sağlık bakanlığı şikayet hattını aradığınızda muhakkak konuyu çözüme ulaştırıyorlar. açık şikayet kalamıyor. orayı arayıp "doktorumu değiştirmek istedim, kabul etmediler" desin. bak nasıl yapıyorlar. eğer önceki doktor hakkında sayıp sövmezse, ona da bir zararı olmaz. yeni doktoruna gidince "önceki doktoruma bir zarar gelmesin diye şikayetçi olmadım" desin, onlar da şükrederler içlerinden, susarlar.
0
lovemyself
(11.02.19)
sağlık bakanlığı ya da cimer muma döndürür onları merak etmeyin
0
oscar
(11.02.19)
Cimer +1 hiç sakınmayın başka ocağa da geçebilir
0
photo85
(12.02.19)
(7)

Doğu Ekspresi Yatakli Bilet

Jeckson
TCDD sitesine baktim. 1 aylik dilimde bilet yok. Zaten internette de bulunamadığı konuşuluyor.Ama turizm operatorlerinde bulunuyormuş galiba. Bunlardan satın almak mümkün mü?
TCDD sitesine baktim. 1 aylik dilimde bilet yok. Zaten internette de bulunamadığı konuşuluyor.

Ama turizm operatorlerinde bulunuyormuş galiba. Bunlardan satın almak mümkün mü?
0
Jeckson
(11.02.19)
Mümkün değil. Turizm operatörleri biletleri satmak için almıyorlarmış. Duyduğuma göre biletlerin hepsini alıp ellerinde tutup iflas etmeye çalışıyorlarmış. Halbuki satsalar kar edebilirlerdi. Operatörler ilginç cidden...
0
Tears of Devil
(11.02.19)
malum twitte dendiği gibi, doğu ekspresi romantizmi yaşanacak diye millet köyüne gidemiyor.
0
zgrydn
(11.02.19)
Bulunan turizm operatörlerinin birincisi, TCDD'ye ait olan Raytur :)
0
whoosie
(11.02.19)
köyüne gitmek isteyen uçağa binsin. hem ankara'dan hem istanbul'dan karsa uçak var. 1-1.5 saatte varıyor. yataklı vagon sayısı da öyle çok değil zaten. daha çok normal koltuklar var ve çoğu boş. ayrıca köyüne giden kişilerin yaptığı seyahat zevk için yapılandan daha ciddi değildir. yata yata gitmek zorunda değil. normal koltuk bileti alsın gitsin ya da söyleyin tcdd'ye sadece bir vagonu koltuklu diğerlerini yataklı yapsın.

soruya cevap: evet bazı şirketlerin fırsatçılık yapıp bu biletleri kaptığı doğru.
0
error522
(11.02.19)
biletlerin ne zaman çıktığını öğrenip, o dakikada girerseniz siteye, alabiliyorsunuz.
Kars'ta gezecekseniz orada ekstra epey para harcayacaksınız. araç kiralama ya da taksi tutma, karda kışta zor derseniz zaten bir turdan alın bilet. hepsi dahil oluyor.
yok ben özgürce takılıp, uygun yerlerde kalırım derseniz, dediğim gibi biletlerin çıktığı günü takip edin.
0
lovemyself
(11.02.19)
biletlerin cıkmasi ne demek acaba?

nundan 1 ay sonrasindan sonraya zaten bilet aldirmiyor.

1 ay sonrasi icin her gun için otomatik olarak açmıyorlar mı bu mantıkla? biletin çıkmasını beklemek ne demek?
0
🌸Jeckson
(11.02.19)
gezipgordum.com

bunun gibi açıklamalı siteler var. bi bakın isterseniz.
0
lovemyself
(11.02.19)
(6)

İstanbul'da işe bisikletle gidip gelmek? Tavsiyeleriniz?

dergus
Arkadaşlar İstanbul Bahçelievler'de oturuyorum, Bakırköy Adliyesi'nde çalışıyorum. Yol tam olarak 4 km. adliyeden yukarı çıkan rampa dışında çok dik bir rampa olmamakla birlikte yol genel olarak düz sayılmaz. Vakt-i zamanında bu yolu motosikletle gidiyordum. Motoru satıp servise başlayınca bir cinne
Arkadaşlar İstanbul Bahçelievler'de oturuyorum, Bakırköy Adliyesi'nde çalışıyorum. Yol tam olarak 4 km. adliyeden yukarı çıkan rampa dışında çok dik bir rampa olmamakla birlikte yol genel olarak düz sayılmaz. Vakt-i zamanında bu yolu motosikletle gidiyordum. Motoru satıp servise başlayınca bir cinnet hali başladı bende. Serviste her sabah aynı tipleri görmek, kısacık yolun 50 dakika sürmesi ve çocuk bağırtısı beni bezdirdi. Tekrar motosiklet olayına da girmek istemiyorum, o yüzden bisikleti deneyeyim diyorum. Gelelim sorulara:

1-Yorgunluk, terleme gibi durumlar aşağı yukarı ne boyutta yaşanır? Adliyeye vardığımda çalışamayacak kadar leş gibi terlemiş olur muyum? Cevabı evet ise, Bunu nasıl aşabilirim? Dönüşte terlemek önemli değil, evde alırım duşumu.

2-Kilo verme durumuna etkisi olur mu? 183 boy, 98 kiloyum. İşin açığı kilo vermek istiyorum. Fitness'a başlamak istiyorum. Bisiklet işin içine girince salona gitmeden de istediğim kiloya inebilir miyim? Farz-ı misal, 85 kilo civarı iyidir benim için. Yaş 31.

3-Bütçem maksimum 1000 TL. Bu paraya diyorum ki Bianchi'nin çok güzel bir retro modeli var. Tek vites, çok basit bir alet ki bu tarz vitessiz bisikletlerin çok daha dayanıklı olduğunu memleketten biliyorum. Görünüşü de hoşuma gitti:

bianchi.com.tr

Sizce bu işimi görür mü? Ya da ikinci el daha farklı bir şey mi baksam? Ya da sizin başka tavsiyeleriniz var mı?

Şimdiden teşekkürler.
0
dergus
(11.02.19)
güzel spor olur. ama en ufak bayır bile çıkmak bisikletle işkence. yürüyerek gittiğinde sana düz gelen yolun bayır olduğunu bisikletle gidince anlıyorsun.

yol düz değilse baya terletir. gittiğinde duş imkanın yoksa sıkıntı olabilir
0
egokalp
(11.02.19)
4 km yol ise, bence yürü. hem evden daha erken çıkmak için daha erken uyanırsın, gece de erkenden uykun gelir. bu sayede hayatın da düzenli olur. koşmazsan terlemezsin de. yokuşlar da yavaş çıkılınca sorun değil. akşam hafif tempolu yaparsın, evde duş olmadan terlemiş olursun. Günde 8 km yürümek kilo için ideal. Aralarda mola vermemen ve gün içinde bol su içmen de mümkünse, ooh mis..
0
lovemyself
(11.02.19)
hollanda'da yasamiyorsaniz vitessiz bisiklet kullanmak insani kahreder.

en kucuk bir yokusa viteslerin kiymetini anliyorsunuz.

uzun sure pedallayip yorgunluk basinca vites degistirmenin ne buyuk nimet oldugunu goruyorsunuz.

linkteki bisikletin ederi (sahsi fikrim) o kadar olmamali. markasina ve retro olusina aliyorlar o parayi.
4 km o kadar terletmez. basta erken cikin yavaş kullanin. idman yapip vücut guclendikce daha hizlanirsiniz. ama efor cok harvamayacaginiz icin terleme olmaz. spor gibi degilgezinti gibi gidersiniz isyerine.
buna ragmen tabii ki kilo vermede ise yarayacaktir. ama yediklerinize de dikkat edin.
0
balik kraker
(11.02.19)
O bisiklet kayseri,konya icin.
Gittiginde bol bol gorursun.

Benim bisiklet 7 vitesli o bile yetmiyor istanbul'a.
0
acemi
(11.02.19)
en iyisi yürümek gibi.
eğim az da olsa o bisikletle o yolda terlersiniz. arabaların falan yarattığı stresle de ekstra gerilip terleyebilirsiniz. eğer takım elbise giyiyorsanız sorun olabilir. spor kıyafetle gidip değiştirmek daha iyi. iş yerinde duş alma imkanı yoksa ve işiniz gereği insanlarla yakın çalışıyorsanız kıyafet değiştirme, ıslak mendil falan kolay olmuyor.
ben hava düzgünse (yağmur ve aşırı rüzgar yoksa) ara sıra maltepe-laleli arası işe bisikletle gidiyorum (bostancı-karaköy kısmı motorla) ama istanbul'da bisikletle "trafiğe çıkmak" çok tehlikeli ve gereksiz.
0
bumbum
(11.02.19)
Elektrikli bisiklet al, terleyeceğin zamanlarda pedal çevirmezsin daha iyi olur. İşim bisikletle gidilcek kadar yakın olsa mutlaka alırdım elektrikli bisiklet.
0
Boris
(11.02.19)
(12)

migrenine çare bulan oldu mu?

luin 41
son 5 yıldır hayatımda bir migren kabusu var. çok komalık olmuyorum ama migren ağrısını çeken bilir, insanda derman bırakmıyor. mide bulantısı ve benzeri yan etkilerini de çok şiddetli yaşamıyorum. ağrı çok şiddetli değilse bol su, sıcak duş ve uyku ile atlatmaya çalışıyorum. ağrının şiddetine dayan
son 5 yıldır hayatımda bir migren kabusu var. çok komalık olmuyorum ama migren ağrısını çeken bilir, insanda derman bırakmıyor. mide bulantısı ve benzeri yan etkilerini de çok şiddetli yaşamıyorum. ağrı çok şiddetli değilse bol su, sıcak duş ve uyku ile atlatmaya çalışıyorum. ağrının şiddetine dayanamadığım yerde bir migrex alıyorum ama o da bütün vücudumda inanılmaz bir hassasiyet yaratıyor, saç diplerim acıyor, yüzüme iğneler batıyor gibi hissediyorum. zaten ilaç kullanmaktan da pek hoşlanmıyorum.

migrenimi tetikleyen yiyecekleri keşfettikçe onları hayatımdan çıkarıyorum.

magnezyumun iyi geldiğini duydum bir yerlerde ama kafama göre magnezyum almak ne kadar doğru bilemedim.

migren botox'u herkeste işe yaramıyor diyorlar, işe yaramama ihtimali varsa diye o kadar para bayılmak istemiyorum, zaten etkisi de 6 ayda geçiyormuş.

boyundan elektrik dalgaları verilen bir yöntem varmış ama çok bir şey bulamadım bununla ilgili.

migrenine "şu çok iyi geldi, en azından sıklığını azalttı" gibi çareler bulmuş olanlar var mıdır acaba?

(bu arada bende göz migreni de var, zaman zaman geçici görme kaybı yaşıyorum)

teşekkürler!
0
luin 41
(10.02.19)
Duzenli uyku. Bir kere universite yillarida sabaha kadar oyun oynayip kahvalti yapip tekrar uyuma duzensizliginden bayilmistim hatta.
0
Traveller
(10.02.19)
(bkz: nane yağı)
0
manivela
(10.02.19)
geçmiş olsun. seni anlıyorum. sık olmuyor ama oldu mu ağrıdan ağlarım, midem de bulanır aynı zamanda.

sık olmadığı için kendim bir şey yapmadım ama migrenden kurtulan (en azından sıklığını belirgin şekilde azaltan) iki kişiyi anlatayım:

eskiden migrenden çok çeken bir arkadaşım var, ablası nörolog, ablasına botox yaptırdı ve çok işe yaradı. 3-4 sene etkisi devam etti, sonra tekrar yaptırdı yanlış hatırlamıyorsam. annemin de günlerce geçmeyen ölümcül ağrıları olurdu, o da bu arkadaşın ablasının hocasına gitti, düzenli ilaç kullandı (isimlerini hatırlamıyorum), o ilaçlar da ona çok iyi geldi. sadece lodos olduğu zaman ağrısı oluyor şimdi.
0
pati
(10.02.19)
Bana migrex birak agri kesmeyi yan etki bile yapmiyor. O kadar notr bir ilac durumuna geldi. Bana en iyi gelen seyler sirasiyla,

1.Sicak dus basimdan asagiya sicak sularin akmas.
2. Limonlu soda ya da bol limonlu cay.
3. Klasik karanlik oda ve uykuya dalmak icin icimden galvar yakar dua etme.

Bunlarin hepsini sirayla yapiyorum. Midem bulaniyorsa motilium aliyorum. Bir de kolonya koklamak da fena gelmiyor. Gözlerime sicak cay pansumani da yaptigim oluyor.
0
nick konusunda kararsizim
(10.02.19)
Migren geldi mi gitmiyor evet ama gelmemesi icin dikkat edersen senede 5-6 defa cekersin en fazla.

-Az uyumayacan ama cok da uyumayacan. Herkesin optimali var benimki 6.5 7 saat max 4,5 saat minimum.
-Oyle uzun saatler telefona bilgisayara falan odaklanmayacan.
-Ac kalmayacaksin. Bol su iceceksin.
-Headbang falan yapmayacaksin, oyle sacma sapan takla atmak olsun, ucmak kacmak olsun bunlar dokunuyor bana. Havuza ters atladim birinde kafa donunce butun gun gecmedi namussuz.
-Araba fari. Gece uzun sure arac kullaninca tetikleyebiliyor. Goze direkt yuksek isik girmesi sikinti. Mesela telefonun da hep kisarim ekran isigini.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.02.19)
Tam klube hoşgeldiniz diyecektim ki 5 yıldır muzdaripmişsiniz. Çok geçmişler olsun.

Ben kendimde şunu gözlemledim: ilaçlar haplar kullandikca bağımlılık yapıyor haliyle ilac kullanmayı bıraktim.
Bulabildiğim kesin bir çözüm ne yazık ki yok. Bende de mide bulantılari oluyor hatta çok şiddetli olunca dişlerim dahi sızlıyor.

Karanlık ve sessiz oda en işe yarar çözüm oldu. Öyle lanet bir şey ki basladı mi tüm gün sürüyor ve uyumayana kadar geçmiyor.

Yukarıda yazan arkadaş gibi nane yağı da acılı ataklarin şiddetini azaltıyor ama malesef ince sızı halinde devam ediyor. Yine de çantanizda minik bir şişe olmasında yarar var. Sanırım sinüs bosluklarini aciyor ve biraz da olsa iyi geliyor.

Onun dışında ellerime masaj yapıyorum baş parmak ve isaret parmaginin arasinda avuç içinde bi nokta var oraya basinç uygulayinca azalıyor. Nette bakabilirsiniz.

Bazen yere yatıp ayaklarimi duvara dayıyorum kan dolaşımına iyi geliyor biraz diniyor.
Uyku duzeni de çok önemli fazla uyuyunca sabah uyandigimda mal gibi oluyorum ve korkunç baş ağrısı çekiyorum. Dolayısıyla uyku duzeninize de dikkat edin az da uyumayin çok da.

Tetikleyicilere gelince ben de şunu fark ettim, sigara dumani ve alkol kokusu aninda migrenimi nüksettiriyor. Haliyle bunlarin içildiği ortamlardan uzak duruyorum. Ama ne yazık ki kokuya hassasiyetim var. Dışarı çıkıp gelince saçlarima sigara kokusunun sindiğini alıyorum. O bile başlatabiliyor.

Tekrardan çok geçmiş olsun, kesin bir çözüm bulursanız beni de aydınlatın lütfen.
0
Amaranta ursula
(10.02.19)
Tam atak başladığı anda kullanilirsa aninda atagi kesen maxalt diye bir ilac var ama doktor kontrolünde kullanılması gerekir. Bir de kaş botoksu yaptiranlarin migreninin gectigini biliyorum. Normal dogum yapmak da bazi kadinlarin migrenini bitiriyor.
0
a summer day
(10.02.19)
uzun yıllardır migren illetini çeken biri olarak şöyle önerilerde bulunabilirim;

açlık migreni en çok tetikleyen olgulardan birisi. öğün atlanmayacak, her daim çantanızda bir şeyler bulunacak. muz ve çiğ badem en pratik olanları, triptan ve magnezyum içerdiklerinden migren açısından faydalılar aynı zamanda.

çok kuvvetli bir ışık direkt gözüme geldiyse, bazen tek başına bu bile migrenimi harekete geçirebiliyor. bu sebeple pc, laptop, ev içi aydınlatma, cep telefonu hep en kısık ışıkta duracak, flaşlı fotoğraf çektirilmeyecek.

ayrıca bol temiz hava, bol bol su, soda-vişne suyu/limon suyu veya magnezyum tabletleri, şakaklara vicks, yeşil granny smith elma, karanlık oda, uyumaya çalışmak.

çok soğuk veya çok sıcağa maruz kalınmayacak. çok veya az uyunmayacak, uyku rutinine bağlı kalınmaya çalışılacak.

Probiyotik, prebiyotik, fermente beslenme ile migren ve candida ilişkisi, geçirgen mide araştırılacak. Uzun vadede beslenme tarzını değiştirmek çok fayda edecektir. Migren bir çeşit gıda intoleransı olarakta kabul ediliyor yabancı makalelerde falan. ben son 3 yıldır buna uygun besleniyorum, atakların arası ciddi derecede açıldı mesela. düzenli şekilde kefir ve ev yapımı yoğurt tüketiyorum.

ha bir de günlük tutun ağrılarınız sürekli hale gelldiyse. son 3 gün farklı ne yedim, içtim, nasıl uyudum, hava nasıldı v.b. bir kaç ay sonra güzel bir dikkat etmeniz gerekenler listeniz oluyor size özel.

migren dönem dönem yaşa, hormonal durumlara, strese ve yaşam tarzı değişikliklerine bağlı olarak tip değiştirebiliyor, auralı-aurasız-sessiz migren gibi gibi. ben bir süre görme ve işitme kaybı yaşıyordum ama baş ağrısı olmuyordu mesela, bir yıl kadar devam etti bu. sonra anlaşıldı ki 15 kilo verdiğim için hormonlarımda değişiklikler olmuş.

ben özellikle mevsim geçişlerinde yazın kendi kuruttuğum biberiyelerden yaptığım çayı da tüketiyorum, oldukça iyi geliyor.

bu arada ailede şeker varsa migren hastaları arasında şeker hastalığı 3 katı daha fazla görülüyor, bunu da kontrol ettirin bence.

migren ilaçları olan migrex, relpax ve türevleri doktor kontrolü olmadan alınmamalı, buna da lütfen dikkat.

yaşasın migren kardeşliği!

edit: çok uzun süre ekranda çalışacaksam veya sinemaya gittiysem güneş gözlüğü takıyorum. ciddiyim. gülüyor falan insanlar ama umurumda değil :).
0
Phoebe
(10.02.19)
@phoebe

Geçen yıl bir tiroid hikayesi yaşadım ve sonrasında 3 hafta süreyle kısıtlı iyot diyeti yaptım. Pek çok gıdayı listemden çıkarmak zorunda kaldım o 3 haftada. bu diyeti takip eden 4 ay hiç migren atağı yaşamadım, normal yeme düzenime dönünce migren yeniden hayatıma girdi. Ama dönem yememem gereken o kadar çok şey vardı ki (ıspanaktan peynire, yumurtadan zeytine kadar) neyin migrene sebep olduğunu çözemedim. şimdi söylediklerini düşününce gıda intoleransı konusu çok mantıklı.

teşekkürler herkese!
0
🌸luin 41
(10.02.19)
@luin, o günlük tutma meselesi özellikle bunun için. mis gibi bir liste oluyor elinizde.

geçmiş olsun, ağrısız günler bizimle olsun, amin.
0
Phoebe
(10.02.19)
açlığa, susuzluğa, strese, uykusuzluğa dikkati zaten yazmışlar. ben yakın zamanda şu mucizevi şeyle tanıştım: minik bir ahşap kutu içinde bir şey. bitkisel ürün satan bir yerden almıştım, tesadüfen. şimdi yazmak için baktım, adı mentolbox. rabel kozmetik yazıyor yapan firma ismi olarak. bu kutucuğu açıp, başın yeni ağrımaya başlamışken başının iki yanına, eğer kasılıyorsa boynuna da sürebilirsin. direkt krem gibi değil, ilginç bir şey. damarları genişletiyor, ağrıyı o yüzden engelliyor, demişti satan adam. gerçekten de sürdükten kısa sonra mentolü hissediyorsun. eğer ağrının başında kullanırsan işe yarıyor. sevgilers.
0
lovemyself
(10.02.19)
depakin diye bir ilaç var ve benim atak sıklığımı çok ama çok azalttı. doktorunuzla görüşebilirsiniz belki.
0
durme
(10.02.19)
(3)

Tanimadigimiz bir kisinin ölüm sebebini ögrenme

matilda
Merhaba, Garip bi soru olacak belki. Dedemin mezarinin yaninda bi mezar var. Farkinda olmadan butun aile sahiplenmisiz bi gun konusurken fark ettik. Dedemin mezarini her ziyaret eden onun mezarini da temizleyip su dokuyor, cicek falan ekiyormus. Mezarin ustunde “Artvinli Er” yaziyor ama sehit mezari
Merhaba,
Garip bi soru olacak belki. Dedemin mezarinin yaninda bi mezar var. Farkinda olmadan butun aile sahiplenmisiz bi gun konusurken fark ettik. Dedemin mezarini her ziyaret eden onun mezarini da temizleyip su dokuyor, cicek falan ekiyormus.
Mezarin ustunde “Artvinli Er” yaziyor ama sehit mezari gibi degil muhtemelen askerdeyken ya da izindeyken ölmüs. 21 yasinda ölmüs cünkü. 1972 yilinda vefat etmis. Ismi Adil Yüksel. Google’ladim ama hicbir sey cikmadi. Istanbul mezarliklar mudurlugunun bir sitesi var oradan olum tarihini ve adini girince cikiyor diger insanlarin olum sebepleri (mesela 2010’da olen teyzemin neden öldügü cikiyor) ama bu askerin kaydi bile cikmiyor. Mezarlikta calisan gorevlilere sorduk askerlik subesinden ogrenilir ama bi akrabalik baginiz olmadigi icin bilgi vermezler dedi. Butun aile deli gibi merak ediyoruz cunku resmen o da aileden gibi oldu. Ailesi hic gelmiyor sanirim muhtemelen onlar da öldü coktan ama biz yasadigimiz surece onu asla yalniz birakmayacagiz.
Lafin kisasi nasil ogrenebiliriz ölüm nedenini?
0
matilda
(09.02.19)
denemek lazım, mezarlıklar müdürlüğü, nüfus müdürlüğü, askerlik şubesi falan.
0
killerbee
(09.02.19)
90 öncesi ölüm kayıtlarına ulaşmak direkt mezarlıktaki görevliden zor.
bence bu niyetinizi açıkça söyleyip, eğer kimseye mantıklı gelmezse "akraba olabiliriz" falan deyip gidin nüfus müdürlüğüne. size "olmaz" diyene "peki kim yardımcı olur" deyin. bu kadar merak ediyorsanız öğrenin. ne güzel meraklar bunlar. umarım sonuçlanır.
0
lovemyself
(09.02.19)
Nufus mudurlugunden zorlamak en iyisi. Merak iste, nasil bir onemi olabilir baska.
0
Deathrow
(10.02.19)
(7)

Filtre kahve makinesi

kafayamahsus
Merhabalar,filtre kahve makinesi almayı düşünüyorum.Filtre kahve uzmanları, makul fiyatlara satılan hangi markayı/modeli önerir?Zira 150 liraya olduğu gibi 1600 liraya da var.
Merhabalar,
filtre kahve makinesi almayı düşünüyorum.
Filtre kahve uzmanları, makul fiyatlara satılan hangi markayı/modeli önerir?
Zira 150 liraya olduğu gibi 1600 liraya da var.
0
kafayamahsus
(03.02.19)
Rossmann'inkini aldik gecen, fiyat-performans bayagi iyiydi.
0
evrim halkasi
(03.02.19)
hepsi aynı hemen hemen ama kaliteli üst seviye temiz bir ürünü 2. el bulursan alabilirsin çünkü çok fazla insan var bir heves gidip alıp hiç kullanmayıp satan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.02.19)
Delonghi markasına bak
0
melancholia
(03.02.19)
Kahve öğütücülü ve süt köpürtmeli modellerden aramıyorsanız, amacınız sadece filtre kahve ise 100 ila 1000 lira olanlar arasında pek fark yok gibi.
Hepsi aynı sistemle çalışıyor. Hazineden suyu al, alırken ısıt, kahve bölümüne aktar ordan da karafa dök. Bu kadar.
En ucuz olanı alın bence.
0
maskeli balonun maskesizi
(03.02.19)
Hazne**
0
maskeli balonun maskesizi
(03.02.19)
delonghi icona serisi diyeceğim ama kim bilir ne kadar oldu!?french yada moka işini görmez mi analog iyidir her koşulda.
0
jactantia
(03.02.19)
eğer süt köpüğünü ben yaparım diyorsan, tchibo'dan en uygun olanını al. ki, bence de ilk aşamada öyle yap, çünkü her kahve yaptıktan sonra kalan sütü kokmasın diye boşaltmak, sütün temas ettiği yerleri bozulmasın diye yıkamak zorundasın. en sade olan makine aslında en az enerjinizi alacak olan makine.
köpük de isterseniz manuel köpürtücü var, onu alın.
ek olarak söyleyeyim, onun birkaçbin liralık olanı var arkadaşta, sırf temizlememek için kahve yapmıyor kendine, salonda kocaman bir biblo gibi duruyor.
0
lovemyself
(04.02.19)
(6)

En ucuzundan birinci el telefon alacağım da..

lovemyself
durum şu, yardımda bulunduğum biri var. doğuda bir köyde yaşıyor. telefonu bozulmuş.ikinci el alsam yakın zamanda bozulmasını istemiyorum.birinci elde de pahalı bir şey almamam lazım ki, ailesinden biri alıp satmasın.iphone almak istemiyorum, aynı nedenle. huawei gibi markaların uygun fiyata telefon
durum şu, yardımda bulunduğum biri var. doğuda bir köyde yaşıyor. telefonu bozulmuş.
ikinci el alsam yakın zamanda bozulmasını istemiyorum.
birinci elde de pahalı bir şey almamam lazım ki, ailesinden biri alıp satmasın.
iphone almak istemiyorum, aynı nedenle. huawei gibi markaların uygun fiyata telefonları var mıdır? samsung derseniz, ne tavsiye edersiniz?

İstanbul'dan alınacak telefon. her türlü tavsiyeye açığım. sevgiler.
0
lovemyself
(01.02.19)
birinci el diye bir tabir yok. sıfır ve ikinci el

samsung ve huawei bazı modelleri yurtdışından getirip kendileri kaydedip spot olarak garantisiz satıyorlar. onlara bakabilirsin. istanbul doğubankta, kadıköy yazıcıoğlunda
0
efruz
(01.02.19)
@efruz, hakikaten ya, ikinci el olmasın demeye çalışırken sıfır yerine ne yazmışım :)) şimdi fark ettim, teşekkürler.
garantili olsun istiyorum. doğubank'taki esnafla anlaşamıyorum pek, kazıklanacak biri gibi duruyorum sanırım. garantisiz olan şey bozulsa o mağazaya gidip de durumu açıklamak benim işim değil. yapamam.

aslında sorum şu yüzdendi, birkaç yere gidip de marka ve fiyat araştırması yapacak zamanım ve ilgim yok. hiç cevap gelmezse samsungun alt modellerini sorup alacağım sanırım.
0
🌸lovemyself
(01.02.19)
16GB alırsanız hafıza kartı da almanız gerekecek. Ama program ve yazılım güncellemeleri her türlü dahili hafızadan yiyecek. Güncelleme yapmasanız bile zor oluyor. Min. 32GB alın.
0
the coon
(01.02.19)
garantili alacaksan her yerde aynı aşağı yukarı. internet sitelerinde kampanya oluyor. amazon veya hepsiburadayı takip et.

özellikle distribütör garantisi olsun. ithalatçı garantisi sakat
0
efruz
(01.02.19)
@the coon, hafızayı hiç düşünmemiştim, çok teşekkürler.
0
🌸lovemyself
(01.02.19)
internetten almayı hiç düşünmemişim, şimdi baktım da, samsung s3600i diye bir şey var mesela, 300 küsür liraya. alam mı bunu?
0
🌸lovemyself
(01.02.19)
(11)

hic bocek yediniz mi?

Leonardo~Da~Vinci
bu soruyu bbc'nin su https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47061391 haberini izledikten sonra sorayim dedim size. haberde, ~ Böcek tüketimi sağlıklı ve protein değeri yüksek.~ Dünyada tahminen 10 kentilyon kadar bocek var.~ Böcek yetiştirirken atmosfere daha az sera gazı salınıyor. ~ Böcekler ay
bu soruyu bbc'nin su www.bbc.com haberini izledikten sonra sorayim dedim size.

haberde,

~ Böcek tüketimi sağlıklı ve protein değeri yüksek.

~ Dünyada tahminen 10 kentilyon kadar bocek var.

~ Böcek yetiştirirken atmosfere daha az sera gazı salınıyor.

~ Böcekler ayrıca daha verimli. Mesela aynı miktarda protein almak için cırcır böceğine verilen yem miktarı ineklere verilenden 12 kat daha az.

sorularim:

- daha once hic bocek yediniz mi? yediyseniz tadi nasildi, bana tarif edin. yiyin demeyin mumkun degil yiyemem.

- turkiye'de sofralik bocek pazari var mi? (oyle bir sordum ki sanki hic turkiye'de yasamiyorum) yoksa da ileride olusur mu sizce?

- bocek yemenin dinde yeri nedir? haram midir? (ulkenin cogunlugu musluman)

- siz bocek yer misiniz?

- vejetaryenlerin bu konudaki dusuncelerini merak ediyorum. bocek yeme isine nasil bakiyorsunuz?
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.02.19)
Isteddigi kadar besin degeri yuksek olsun bilerek ve isteyerek yemem. Bocegi gordugum yerde oldurum, Boceklerden nefret ederim.
0
stavro
(01.02.19)
''sofralık böcek pazarı'' öncelikle buna çok güldüm hakiki köy böceği :D
Karınca ve çekirge yedim. Karıncanın tadı berbat zehir gibi. Çekirge ise yoklukta gider cinsten. Baharatlasan yenilir yani.
0
heidi'nin dedesi
(01.02.19)
Türk kültüründe böcek yemek yok. böcek yiyenler genelde yakın tarihinde bol bol savaş görmüş ve nüfusu çok kalabalık olan yerler. çinliler yer mesela, çünkü çok insan var. neyle doyuracaksın o kadar insanı :) Ama Türkiye'de yok. yakın zamanda olmaz da. salt mantıkla bakınca, kocaaa ineğin parçalarını yiyorsun, küçücük solucanı neden yemeyesin, ama işte, kültürümüzde yok.
çekirge eski dönemlerden beri yenen bir hayvan. yemek isteyen onunla başlayabilir.
bu arada, vejetaryen hiçbir hayvanı yemeyen kişi olduğuna göre elbette bu konuda da katıdır.
0
lovemyself
(01.02.19)
Vejetaryenim
0
Traveller
(01.02.19)
Haram değil. Medine savunmasında da askerler çatır çatır çekirge yiyerek hayatta kalmışlar. Medinede de bir çekirge var sanırsın kuş. Bazen komple kenti basıyor. Yemicen de napcan? Konu çok güzelmiş bu arada, ilgiyle takip ediyorum.
0
windows95
(01.02.19)
Dünyada böcek pazarı büyüyor. Türkiye'den de böcek ihraç eden var. İnsan tüketimi için değil ama yem olarak böcek üreten yerler var.

Ben böcek yemedim ama salyangoz yedim. Sayılır mı? Sakız gibiydi eti. Gırç gırç ediyordu yerken. Ama kötü değildi, ahtapota benziyordu sanki.

Böcek yemek fikri bana pek sevimli gelmiyor. Yiyeceğimi sanmıyorum. Ama hayatta yemem diyemem. Et yiyen biri bence böcek de yiyebilir.

Medine savunmasında ya da başka olaylarda yenmiştir. Zaruri durumlarda haram kılınan şeyler bile tüketilebilir. O yüzden haram/helal konusunda bir ölçüt olarak alamayız. Ama bildiğim kadarı ile islamiyette böcek yemek kabul edilen bir şey değil.

Vejeteryan birinin tavuk ya da kırmızı et yemektense böcek yemeyi tercih edeceğini düşünüyorum. Böcek yiyen vejeteryanlar da çıkabilir. Ben öyle yapardım. Bir kilo kırmızı et üretimi için harcanan gıda, enerji ve suyu düşünerek vejeteryan olan insanlar var. (Ben de onlardan biriydim bir süre) Eğer bu kadar kaynak tüketilmese ete karşı daha sevecen olurdum. Böcek üretiminin daha doğa dostu olduğunu düşünüyorum.
0
biseysorcaktim
(01.02.19)
Denemek için yedim evet. Çekirge ve (böcek değil ama) solucan yemiştim.

Çekirgeler iyi kızartılırsa ve boyutu çok büyük değilse gayet güzel oluyor. Cipse benziyor pişirmene bağlı olarak yağ çekmiş patates ile çıtır cips arasında tadı. Bazı çöl ülkelerinde uçan karides diyorlar. Ketçapla güzel gideceğini düşünüyorum. Parmak büyüklüğündeki çekirgelerin ise kanatlarının katlandığı kısımdan oldukça kıvamlı sarı bir sıvı çıkıyor, tavsiye etmem.

Solucan ise baya lezzetsizdi, onu kaynatarak yemiştim. Kaynatmadan önce 5-10 dakika suda bekletmek gerekiyor ki içindeki taş ve toprağı dışarı atsın. Yoksa onunla beraber taş ve toprağı da yersin.

Dini olarak bilemem ama bence yenmesi gayet mantıklı ve tadı güzelleştirilebilecek bir şey. Yani çekirgeyi yağda kızartıp üstüne tuzla ketçapla falan satsalar ben alır yerim. Ya da yumurtaya sonra da una bulayıp satsalar falan.
0
utkumon
(01.02.19)
karides sayılıyor mu?
0
sttc
(01.02.19)
Bangkok'ta sokakta kızartması vardı tattım.
0
karacigerim vur kadehlere
(01.02.19)
Ayrıca sırf böceği katır kutur yemek olarak düşünmeyin. Çekirge ve bazı solucanlar (mealworm) un haline getirilip de kullanılıyor. Mesela Almanya'da kıymasında böcek unu olan hamburger ya da pizza satılıyor marketlerde. Bence bu şekilde tüketmek çok daha uygun olsa gerek çünkü besin değerleri ve çevreye etkisi azalırken tadında çok büyük değişiklikler olmuyor.
0
Haldamir
(02.02.19)
tayland ta yemiştim. lezzetli idi. bir daha olsa yerim.
0
paudi
(02.02.19)
(19)

nasıl bir sürüş stiliniz var?

hocam
arabanızı genelde sakin ve konfor odaklı mı yoksa agresif ve hız odaklı mı kullanırsınız? trafik kurallarına riayet eder misiniz, yayalara öncelik verir misiniz? arabada yalnızken farklı birileri varken farklı kullanır mısınız yoksa bir şey değişmez mi?
arabanızı genelde sakin ve konfor odaklı mı yoksa agresif ve hız odaklı mı kullanırsınız? trafik kurallarına riayet eder misiniz, yayalara öncelik verir misiniz? arabada yalnızken farklı birileri varken farklı kullanır mısınız yoksa bir şey değişmez mi?
0
hocam
(01.02.19)
Ben biraz sinir bozucu şekilde kontrollü kullanıyorum.
0
angelus
(01.02.19)
acelem varsa biraz agresif olurum yoksa yımış yımış sakince giderim. yayalara yol veriyorum hatta bu sebepten çok küfür yemişimdir muhtemelen
0
prasinos
(01.02.19)
Tek başıma ya da yanımda birisi varken farketmeksizin kurallı, sakin kullanıyorum. Geçiş önceliği de her zaman yaya ve bisikletlerde oluyor, onun dışında da diğer şoförlere olabildiğince yol veririm.

Yurtdışıspor
0
crown
(01.02.19)
Emekli amcaların Corolla sürüşü gibi kullanıyorum.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.02.19)
Sakin ve temkinli kullanırım. Kurallara uymayanlar, uyanıklık yapıp sağımdan önüme girmeye kalkanlara, kurallara beni tehlikeye atacak şekilde uymayanlara çok sinirlenirim. Düşük zekaları için aileleri adına üzülürüm
0
nop
(01.02.19)
genelde sakin ve neseli kullanirim. neseli, cunku isten cikip motora binince bir oh diyorum, bir sevinc geliyor. sarkili turkulu surerim. dikkatliyim de. risk almam. yaya kutsalimdir. artci tasimam. cok sinirlenirsem hay senin anlaminda elle isaret yapar gecerim. birkac kere beni tehlikeye soktuklari icin durdurup yaptiklari seyin kotu oldugunu izah etmeye calismisligim var.
0
jimicik
(01.02.19)
insanlara ve kurallara saygılı bi şekilde seri sürüyorum. =) bi tek hız limitlerini çiğniyor olabilirim ancak 90 120 arası giderim genelde işte nerde kaçla gittiğime bakmıyom, sokakmı, caddemi, otoyolmu çevremde riske atacak kimse olmadığını düşünüyosam basıyorum bu hız aralıklarında. şerit değiştirirken ve dönüşlerde kesin sinyalimi veririm, hızlı geçişler yaparken bile ˆˆ. fakat haksız ve sıkışık trafikteki çakallara denk gelince adeta hulka dönüşüyom sinir basıyo o zaman kural falan tanımıyom o çakala bi mesaj vermek için.
0
0zzy
(01.02.19)
şehir içinde hiç kullanmıyorum, COMPLETE MADNESS!
otoyolda temkinliyim, belki de fazla temkinliyim.
bomboş ara yollarda ise tam bir rallici oluyorum, bizim köyün asfaltlı ama iniş çıkışlı ve virajlı yollarında, hele ki altımda güzel bir araba varsa, çılgın atıyorum.

araba kullanmayı çok severim, keyfini çıkarabileceğim zamanlarda fırsatı değerlendiririm. yolun tenhalığı önemli tabii, zaten bilmediğim, ilk kez geçtiğim yollarda o topa girmiyorum.
0
Bruce
(01.02.19)
minimum yakit tüketimi. duracagimi sezdigim saniye gazdan ayagimi cekerim. kırmızıy gördüm mü asla gaza basmam. 90ı asla aşmam. az fren yaparım.
0
lata
(01.02.19)
0zzy +1

trafikteki en önemli kuralın saygılı olmak olduğunu düşünüyorum. yaptığın her şeyi etrafta başka insanlar olduğunu düşünerek yapmak gerektiğini düşünüyorum. bu şekilde bakınca yolun ortasında 40-50 km hızla ilerleyip üstüne bir de çok kurallı, temkinli olduğunu sanan insanlardan nefret ediyorum. trafiğin doğal akışını bozmanın da bir kural ihlali olduğunu öğrenmesi gereken çok kişi var. araba sahilde dolaşır gibi sallana sallana kullanılacak bir araç değildir. dikkatinizi tamamen yola vermeniz ve a noktasından b noktasına en hızlı şekilde ulaşmayı amaçlamanız gerekir.

oh içim döktüm yemin ederim.
0
görünmezkaza
(01.02.19)
Seri, agresif ama kurallara uygun. Boş yolda bile sinyal veririm. Yayalara yol veririm. Takip mesafesine uyarım. Uyuşuklara tahammül edemiyorum. Yavaş gitmek de hızlı gitmek kadar trafiği riske atıyor. Otobanda kullanıyorum zaten ben, arabada birisi yoksa 120-130-140 genelde. Selektör yapanlara, kadın görüp sıkıştırmaya çalışanlara, makasçılara izin vermiyorum.
0
Lim5
(01.02.19)
her daim konforlu sürüş. vites geçişleri-hızlanmalar-yavaşlamalar-dönüşler yumuşak. ama gerektiği zaman elbette atik kullanırım motoru sıkıştırmaktan yolcuyu rahatsız etmekten çekinmem.

hayatta her şey böyle zaten. denge..
0
ssiradanbirigibi
(01.02.19)
sakin ve konfor odaklı kullanırım. keyfini sürerim araç kullanmanın.
0
naksidil
(01.02.19)
yayalara hep öncelik veririm. yaya şeritlerinde dururum hep. genelde arkadaki arabadan küfür ve korna yiyorum bu yüzden. yağışlı günlerde hassasiyetim artar.
asla sinirli olmam. tek kötü alışkanlığım, bütün gün içmemiş olsam bile, arabaya binince bir sigara yakarım. açarım müziğimi. çerezlerim yanımda. yemişim trafiği falan. arabada mutlu olunmayacaksa nerde olunacak. arabasını sevenler çıksın trafiğe, yolu gideceği yere ulaşmanın önünde bir engel olarak görenler değil.
0
lovemyself
(01.02.19)
Yalnızken gayet agresif ve deneyselimdir. Diğer sürücülere sürekli söylenirim, trafik kurallarına tabii ki riayet ederim emniyet kemersiz markete bile gitmem. Yol müsaitse hız limitinin üzerine çıkabiliyorum. Yanımda biri varken sakin ve garantici sürerim, Konfor odaklıyımdır.
0
olutaklidi
(01.02.19)
Güvenli ve defansif teknikte kullanırım.
0
rockdriller
(01.02.19)
2-3 sene öncesine kadar önümdeki boşluk dolana kadar gaza basardım, sanki dolduramadığım her boşluk Benim için kayıptı. Yaşlandım sanırım, aşırı sakin kullanıyorum, sağ şeritten 80le gitmek daha konforlu geliyor.
0
okumakserbestbegenmeksart
(01.02.19)
2009'dan beri bilfiil araba kullanirim her gun. En azi da 50 km olur. Suratli degil, seri ve agresif kullanirim. Ama bunu trafikteki diger araclar fark edemez. Onlara zararim yok. Benim gibiler trafige fayda saglar. Benim gibi surenlerle de yolda illa ki birbirimizi farkederiz, arkadas kazandığım bile olmustur.

En buyuk onceligim yayadir. Kurallara uyarim.

Cok kivrak kullanirim, fiti fiti.

Gozum hep dort beş sonraki hamlede ve araclardadir.

Nazar degmesin tek bir kazam yok.

Tahammulum olmayan tek sey dogru seritte yanlis hizla gidenler ve telefonla oynayip saga sola meyledenler ve kuyruga kaynak yapanlar.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(02.02.19)
Rap'i sahiden cok severim. Köpeklerim bile rap dinlemekten " yo yo madafaka " diye konuşmaya baslayacaklar diye korkuyorum. Böyle kliplerde gorüyoruz. Rapçi siyahi yiğidimiz arabadan kolunu cıkarmış müzik açık, usul usul keyifli bir şekilde başıni aşağı yukarı sallayıp arabayı da sanki dans ediyormus gibi hafif hafif zıplatarak usul usul mahalleleri dolaşır. Okadar yavaşçacık surer ki gülümser ve dişindeki pirlanta parıldar, görürsün. Işte ben de kafanızda bu imge benim araba sürüş tarzımla birleşsin diye rapçi gibi araba sürüyorum dedim. Yani sahiden böyle ve okadar keyifli ve usulca ki yürüyen birine yanımda arabanın pencerisinden gülimsesem dişimdeki pırlanta ışıldayacak, dunyaya böyle bir "yo yo madafaka"dercesine.
0
velvetmorning
(02.02.19)
(16)

Kaliteli hayat nasıl yaşanır ?

tower34
Sizin için nedir ?
Sizin için nedir ?
0
tower34
(01.02.19)
ağrısız sızısız ilaçsız. kısaca sağlıklı.
0
sutlu nescafe
(01.02.19)
Sağlık, zaman zaman güzel bir şarap veya kahve içmek gibi komplike keyifler, güzel insanlarla güzel ilişkiler içeren hayattır.
0
duseyazar
(01.02.19)
kesinlikle önce sağlık sonra huzurlu bi aile ve iş. gerisi çom mühim değil.
0
lata
(01.02.19)
dedikodu ve gereksiz bilgi ve ilgiden uzak kalarak. yani kim ne demiş, neden şu şöyle yapmış, kısımları olmadan. bu şekilde bakınca ne işyerinde diğer çalışanlarla geçinme sıkıntısı kalır, ne de kalitesiz zaman geçirirsiniz. akraba ve ailenizle mutlu olursunuz. televizyonda survivor izlemez, esra erol'un adını bilmezsiniz.

paranın önemi büyük ama ben soyut olan kısmı yüceltmek istedim önce. paran olsa Türkiye'ye konsere gelen bir kaliteli ses olduğunda önce fiyatına bakmadan arkadaşını arar, "alayım mı iki bilet" dersin.

"boş zamanlarınızda ne yaparsınız" sorusuna verilen cevapları yaparak da bu kaliteyi 10'la çarpabilirsiniz. cevapları hatırlarsınız: tiyatroya gitmek, kitap okumak, film seyretmek gibi şeyler.
0
lovemyself
(01.02.19)
Gezerek, görerek, öğrenerek. Rahat bir şekilde göçebe yaşam ile. İstediğim yerlerde ikamet edebilme özgürlüğü ile.
0
mekaniker
(01.02.19)
Saglik, ozgurluk, guzel bir semtte yasayip guzel bir semtte calismak ve bu ikinin yuruyus mesafesinde olmasi. Trafikte omur curutmemek. Haftada 40 saatten fazla calismamak.
0
hot potato
(01.02.19)
Kesinlikle tatmin edici bir arkadaş çevresi olmalı bunun için bence. Alım gücünün yüksek olduğu bir ülkede yaşıyorum, altımda arabam var, cebimde çok olmasa da sosyalleşmeye yetecek kadar param var ama doğru düzgün güvenilir (bi ortaya çıkıp bi kayboluyolar o anlamda) bir arkadaşım olmadığı için bok gibi bir hayat yaşıyorum. Yani sağlık, yeterli miktarda para, imkan olsa da akşam bi yere çıkmalık birileri yoksa hiç de kaliteli olmuyo hayat maalesef.
0
nihannihan
(01.02.19)
İçe dönük , huzurlu , yavaş ve sağlıklı. Bence kaliteli böyle olur yaşam. Kimsenin ne yaptığına değil kendi yaptıklarına odaklanarak, kendini mutlu eden şeylere vakit ayırarak, düşünerek yazarak okuyarak ve güzel yemekler yiyerek yaşamalı insan.
0
rakidabalikolsa
(01.02.19)
İhtiyaçlar hiyerarşisi sorunun cevabını veriyor aslında. Belirli bir gelir düzeyinin üstünde paranın bir önemi olmadığını söylüyor araştırmacılar. Türkiye için aylık 15-20K bi gelir denebilir buna.

Kişinin kendisinde ve ailesinde bir sağlık problemi yoksa ve maddi sıkıntı veya huzur bozan bir durum yoksa, geriye nasıl bir işte çalıştığı ve boş zamanını nasıl değerlendirdiği sorusu kalıyor.

Sorunun cevabı ortaya çıktı ama özetleyelim. Sağlık, huzur, iyi bir iş, kendine zaman ayırabilmek. İlk ikisi gayet açık ama 'iyi bir iş' ve 'kendimize ayırdığımız zaman' tanımları herkesin farklıdır.
0
the coon
(01.02.19)
Bahis oynayan, ilkokul mezunu, kaportacı çırağı Ahmet, çok sağlıklı ise, tutkun bir aileye sahipse bu onun kaliteli bir hayat yaşadığını mı gösterir? Kalite; Toplumbilimine gore bir şeyi şu ya da bu bakıma göre oluşturan ve onu öteki şeylerden ayrı kılan üstünlüktür. Felsefeye gore; bireyi, yaşantının bir yönünü ya da nesneyi ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özelliktir.. sağlık, iş, aile önem verdiğimiz şeylerdir fakat bunlara sahip olmak; bize, öteki şeylerden ayrı kılan üstünlük saglamaz. Kaliteli hayat yaşamak için zevk sahibi olmanız icap eder. Zevkler de ancak bilgi ve birikimle anlam kazanır.
0
hepbiarayisicinde
(01.02.19)
Iyi uyku (8 saat)
Iyi yemek, bol protein
Guzel guluslu komik bir adam

Not: Erkek dogmaliymisim.
0
perfectum
(01.02.19)
hayvan,doğa ve sanat sevgisi ile.
0
hasmetizm 2046
(01.02.19)
bana kızacaklar şimdi ama bence
çok çalışarak, ve sağlıklı...
0
tamamhosdiyonda
(01.02.19)
şimdiki huzurlu yuvamda yaşamaya devam edeyim
enstrüman çalmaya devam edeyim
canım ne istiyorsa yiyip içebileyim
arkadaşlarıma geniş sofralar kurabileyim
bol bol kitap okuyayım
sağlığım yerinde olsun, düzenli antrenmanlarıma devam edeyim
0
superb
(01.02.19)
güneşle uyanmak, vaktinde uyumak, az şeker, bol protein, bol spor, temiz hava, güzel müzik, güneş, rahat ayakkabılar, sıkı karın, sauna, hamam, havuz, masaj, güzel sohbet, sıkı arkadaşlıklar, stressiz hayat, tekne, balık, güneşin denizde yansıması, sevdiceğin seni gördüğünde gözlerindeki parıltısı...
0
Jesus Christ
(01.02.19)
benim icin, oncelikle saglikli ve huzurlu bir hayat kaliteli bir hayattir. herkes icin diliyorum.

saglik icin:
- yedigine ictigine dikkat etmek
- sigara ve alkol tuketmemek
- uykunu almak
- spor yapmak, cunku ileri yaslarda sikinti cikmamasi icin
- temizlige onem vermek, dis temizligi kisisel temizlik.. vs.

huzur icin:
- sevdigin isi yapmak
- manevi anlamda iyi gelen aktiviteler yapmak: bu kimisi icin dindir, kimisi icin meditasyon, kimisi icin buddha, kimisi icin zen, kimisi icin bilim... benim icin eckhart ogretileri. bana iyi gelen bu.
- aile ve arkadaslarla iyi vakit gecirmek, aktiviteler yapmak
- baska insanlara kar amaci gutmeden yardim etmek
- agac dikmek
- asik olmak
- zor zamanlarda sogukkanliligi ve sakinligi korumak, akillica hareket etmek
- kendini kimseyle hicbir sekilde kiyaslamamak
- isinle ugrasip zaman harcamak
- daha az siyaset daha az gundem daha az sosyal medya
- disarda gormek istedigin degisimin kendisi olmak
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.02.19)
(13)

sanırım benden bu kadar ya

tchuck
yaptığım meslekte hiçbir geleceğimi göremiyorum.bulunduğum yaş itibariyle arada sıkışıp kalmış durumdayım, ne ileri ne geri hareket edebiliyorum.giderek daha da çöküyorum ve artık çevremdeki kimseyle ilişki kurasım, konuşasım veya dert anlatasım yok.herkesi kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum artık
yaptığım meslekte hiçbir geleceğimi göremiyorum.
bulunduğum yaş itibariyle arada sıkışıp kalmış durumdayım, ne ileri ne geri hareket edebiliyorum.
giderek daha da çöküyorum ve artık çevremdeki kimseyle ilişki kurasım, konuşasım veya dert anlatasım yok.
herkesi kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum artık.

ve cidden. kolumu kaldırasım gelmiyor. günü kurtarmak için iş yaptım bugüne kadar, ama şuan ileri baktığımda aydınlık hiçbir şey göremiyorum. yıllarımı çarçur ettim, hiçbir şeyin telafisi de yok. ne maddi ne manevi (daha doğrusu kariyer olarak) en ufak bir şey biriktiremedim. şuan tam bir çöp poşetine döndüm.

eşime de anlatasım gelmiyor, bu konu hakkında, büyük başarısızlığım hakkında konuşasım gelmiyor.
onun da önünü tıkamak istemiyorum, çünkü bu saatten sonra sadece yük olarak devam ederim diye düşünüyorum.
biraz yolun sonundayım. işi kendime öldürmeye vardırabilir miyim bilmiyorum, veya da herkesten uzaklaşıp bir köşede çürümeyi falan beklerim diye düşünüyorum.

sadece yazmak istedim aslında. pek bir yorum vs beklentim de yok.
duyuru silinmesin diye sorayım; sizce öldükten sonra reset atılıyor mudur her şeye
0
tchuck
(31.01.19)
La olm yazilimcilik boyle bisey.
Sallamiycan devam edicen iste.
Ayni web servisten 500. Kez isteyecekler yine yazackasin.

Salla gitsin.
0
acemi
(31.01.19)
Depresyonda da olabilirsiniz, lütfen bir psikoloğa danışın.
0
shangrilla
(31.01.19)
hayatımda şikayet ettiğim çok şey var şu günlerde. çok yaram oldu. son birkaç sene o kadar çok büyüdüm ki bu yaralarla. ama sana asla "bak ben de aynı durumdayım" falan demeyeceğim.
sadece şunu diyeceğim, lütfen bencillik gibi görme ama, okurken "aa eşi varmış, birini sevip evlenmiş ne güzel" dedim içimden. sonra baktım ki genel bir bunalım halini yazmışsın. ama bana, aynı evi paylaştığın biri varsa, onunla evlenecek kadar çok aşık olduysan, ne bileyim, bütün tanıdıklarını falan çağırıp, hepsinin huzurunda da aşkını ve evlilik yeminini dile getirdiysen ne kadar mutsuz olursan ol, hep bir çıkış yolun var gibi geliyor. ağlamak, konuşmak, başarısızlığını paylaşmak, başarı planı yapmak için bir beden var yanı başında.
yalnızlık bazen çok kişi yanında da olur, doğru. ama aşk bambaşka.
soruna gelince, bence bu dünyayı kıvıramayıp ölenler diğer tarafta da mutsuz olurlar. deneme yanılma yöntemine devam.
0
lovemyself
(31.01.19)
Yahu senden nice salak, cahil, bilgisiz adam var türkiye'de sen kendini yoruyorsun. Salla gitsin. takma kafaya bu kadar... Senin yanına yaklaşamayacak adamlar mutlu. ...Boş ver relax ol...

Baktın atlatamayacaksın yardım al bi uzmandan.

Kendini öldürsen ne olacak? Dışarıda bir sürü şerefsiz var... onlara inat yaşayacaksın bu hayatta.
0
komando kani var bende
(31.01.19)
depresyon tarif ediyorsunuz gibi.
depresyon kendimizle, çevremizle, gelecekle ilgili negatif düşünmemize neden oluyor. negatif düşündükçe mutsuz olmaya, mutsuz oldukça da daha negatif düşünmeye başlıyoruz. bir kısır döngü haline geliyor. döngüyü bir yerden kırınca yavaş yavaş insan kendine gelmeye başlıyor.
gelecekle ilgili güzel şeyler bizi beklese de mutsuz olduğumuzda her şey daha kötüye gidecek diye düşünmeye eğilimli oluyoruz.

lütfen bir psikiyatriste görüşün.
0
master of ceremonies
(01.02.19)
insan mutlu olmadığı şeyi saatlerce yapıyorsa bu durumda olması normal geliyor bana.. Mutsuz olduğum bir işteyken neredeyse her akşam gelip ağlıyordum, huzursuzdum fiziki ve psikolojik olarak.Merak ettiğim şey yaş kaç da bir şey değişmez? Gerçekten değişmez mi? Sabahtan akşama çalışıp da akşamları uykudan feragat edip de başka bir işe geçmek için gerek kurs gerek yeni şeyler öğrenilmez mi? Daha alt seviyeden ama daha hevesli ve mutlu bir şeylere başlanmaz mı? Yani kolay değil ama sonu olmayan bir şeyde yıpranmaktansa yenilmeden, yaş gözetmeden başka bir şeylere adım atılmaz mı?
0
Lanovaromana
(01.02.19)
İnsan kıyaslayarak düşünen bir sistem. Kariyer herşey demek değildir. Hatta bazılarına göre hiçbir şey. Kariyerinizi , paranızı , geçmişinizi vb. hiç kimseninki ile kıyaslamayın. Kıyaslamak hayatın tüm neşesini kaçırır. Önemli olan sizi tatmin etmesi başkasını s* edin. Eşinizle konuşun. Psikiyatra veya psikoloğa görünün. Sizi bu durumdan çıkaracak bir yol çizin.
0
rakidabalikolsa
(01.02.19)
Esinizden uzaklasmayin, ne olursa olsun konusun. Ona da size de yazik olur.

Olumden sonra reset atilmiyor, bu hayatta ogrenmeniz gereken seyi ogrenemeden gittiginiz icin sonraki yasaminizda yine bu yuku tasiyorsunuz, dolayisiyla kendinizi kaybetmeyin.
0
kassiopeia
(01.02.19)
hayatım çok berbat geçti. ülke ortalamasına bakarsak sanırım hala öyle.

şöyle yap demicem, ama şunu söylücem. birini seviyordum, hayatımda bu yaşıma kadar istediğim tek şeyin onun olduğunu fark ettim, çabaladım ama olmadı. onun yanında hayatımın diğer kısmının da berbat olmasına bile razıydım. yani diyorum ki, eşin varmış. muhtemelen sevdiğin insandır. belki farkında değilsin ama en büyük dayanağın o olmalı. işten, paradan daha önemli bir şeye sahipsin. yaşam bazı insanlar için fırsat olduğu gibi bazılarını da dibe itiyor. eldekinin değerini bilmek lazım. mesela bende her ikisi de yok.
0
sorumatik
(01.02.19)
Ülkenin genel halinin de etkisiyle depresyona giren çok kişi var malesef.
0
herhaltibiliyoring
(01.02.19)
ya ben lan neyse
(01.02.19)
eşinle konuş. hem iyi gelecektir hem de baska kimsenin olmadığını hatırlarsın.
0
hasmetizm 2046
(01.02.19)
Biraz rahatlaman lazım abi. Birikimi vs. salla şimdilik, gerekirse yaşadığın şehri, yaptığın işi değiştir. Yazılımla uğraşıyordun sanki, zaman zaman çok stresli olabiliyor. Belki o zamanlardan birini yaşıyorsun ve çok bunaldın.

En önemlisi de eşinle paylaş, seni buradaki herkesten daha iyi tanıyan ve sana destek olacak kişi yine o olacak.
0
chicha
(01.02.19)
(12)

Ev alma olayı

guzellige inancimi sarsan simgeler var
Selam, aklıma bisey takıldı. Insanlar nasıl ev alıyor? Parayı nasıl denklrstiriyorlar sonuçta 500 milyardan aşağı değil. Evet soru bu.
Selam, aklıma bisey takıldı. Insanlar nasıl ev alıyor? Parayı nasıl denklrstiriyorlar sonuçta 500 milyardan aşağı değil. Evet soru bu.
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(31.01.19)
kredi çekiyorlar
0
taurina
(31.01.19)
Sorunun cevabı kişiden kişiye göre farklılık gösterir. Evlenip eşiyle birlikte çalışıp krediye giren var, halihazırda ailesinin evinde oturan var, babadan kalan var, ailesi yardım eden var, köydeki arsayı satan var, var da var yani.
0
shangrilla
(31.01.19)
sadece turkiye ozelinde degil bu butun dunyada insanlarin buyuk bir cogunlugu 20-30-40 yillik krediler ile ev alir.
0
crucio
(31.01.19)
yurtdışındaki tanıdığım 38 yıllık mı ne krediye girmişti, 12 yılı kaldı diye seviniyordu. orada çok fena bu işler.
ama açıkçası hiç imrenmedim.
0
lovemyself
(31.01.19)
@üğpoıuy hanım kızım, öğretmen değil misin sen?
hemen gidip şöyle matematikçisinden, ingilizcecisinden ek dersi filan bol bir öğretmen bey buluyorsun. düğün altınlarını peşinata veriyorsunuz.
senin maaş krediye (hoş şu anda hakketen kredi çekilmez de, yapan böyle yaptı) veriyorsun, beyinin maaşıyla da geçiniyorsunuz sen dersini 3 güne topluyorsun çocuğa bakıcı bile tutmuyorsunuz çünkü hep para. ek dersler yattığında eve balık pişiricisinden balık filan söylüyorsunuz. yaz tatilinde de 1 ay senin memlekete bir ay eşinin memlekete gidiyorsunuz. oğlunuza isim eymen kızınıza ebrar, hadi Allah mesut etsin. şimdiye kadar öğretmenler odasında tüm bunların masterını yapmış olman lazımdı yahu.
yani, genelde böyle oluyor işte.ben benimle aynı soyada sahip bunu yapan 8 çift filan sayarım.
0
niye ama
(31.01.19)
Herkes maaşlı çalışan değil. Aileden gelen mirası kullanan çok.
0
mekaniker
(01.02.19)
Biz tokiden aldık. 620 lira aylık ödemesi var şu an. İlk 2 ayını ödedik. Kaldı 178:) Başka yolla almamız da mümkün değildi.
0
error522
(01.02.19)
Yurtdisinda ev almakla turkiyede ev almak arasinda cok fark var; yurtdisinda mortgage kiradan daha ucuza gelebiliyor, o zaman da eve girdim ne yapicam derdi olmuyor, o kira zaten odenecek yani.
0
kassiopeia
(01.02.19)
Miras(aile büyüğü ölür evi-arsası-tarlası satılır buradan kalan pay), kredi çekilir ve birikmiş bir miktar paraya eklenir.
Miras+kredi+holosko+bir miktar para
0
the coon
(01.02.19)
yanlış yere bakıyorsun. 500 bine ev alanlar rahatlıkla ödüyor. eğer senin için fazlaysa 300 binlik evlerin olduğu semtler senin gelir grubunun olduğu yerdir.
0
black mamba
(01.02.19)
annesinden babasından kalan paralara 200 300 ekleyip alıyorlar.
0
mikahakkinen
(01.02.19)
maaşlı işlerde değil kendi işlerinde çalışıp daha çok kazanıp muhtemelen vergi de vermiyorlardır
0
bir soru sorcam
(01.02.19)
(2)

Osmanbey-Ümraniye Ulaşım

ovungec zeus
En kolay nasıl giderim? Metro ağırlıklı bir tarif güzel olurdu?
En kolay nasıl giderim? Metro ağırlıklı bir tarif güzel olurdu?
0
ovungec zeus
(31.01.19)
Metroyla mecidiyekoy. Metrobusle altunizade ordan da umraniyr metrosu
0
red g
(31.01.19)
hiç yukarı çıkmadan,
metroyla yenikapı. marmarayla üsküdar. metroyla ümraniye.
0
lovemyself
(31.01.19)
(1)

Dostlarınızla nasıl konuşuyorsunuz

her gece aç
samimi konuşmam insanlara kabalık olarak mı geliyor anlamıyorum. Eskiden arkadaş şuan küs olduğum kişilerle mesajlarıma bakıyorum o ara normal gelen yazdığım şuan düşününce rahatsız edici olabilir gibi geliyor. Insanlardaki bu işine gelince ses etmeme işine gelmeyince trip atma olayından bunaldım. S
samimi konuşmam insanlara kabalık olarak mı geliyor anlamıyorum. Eskiden arkadaş şuan küs olduğum kişilerle mesajlarıma bakıyorum o ara normal gelen yazdığım şuan düşününce rahatsız edici olabilir gibi geliyor. Insanlardaki bu işine gelince ses etmeme işine gelmeyince trip atma olayından bunaldım. Sen aynı davransan tepki gösterecek biri başkası yapınca normal karşılıyor Veya mesela birebirde samimi başka biri gelince seni tanımıyor gibi davranan tipler. Bu tür insanlar bana güvenilmez geliyor ve bir daha konuşmak istemiyorum onlarla. O nedenle de samimi arkadaşım yok.
0
her gece aç
(16.01.19)
samimi arkadaş yıllar geçtikçe oluşan bir şey. çam ağacı gibi. yirmi yıllık arkadaşlarım var, kızsam bağırsam umursamayız. ki, kızıp bağırmam da zaten. küsmeyiz de, çünkü eninde sonunda barışacağız. geçenlerde böyle eski bir dostum bir şey söyledi, yazdı whatsapp tan, çok kızdım. kızdığımı da açıkça yazdım, laf ettim falan. sonra sabah yazdıklarımı görüp, sana demedim ben bee, yazdı. ben de bana yazdın biliyorum, ama geçti sinirim, dedim, aynen devam ettik.
sonuçta yıllarca ne güzel şeyler yaşamışsın, bir kalemde silmek saçma oluyor. yani, birine samimi arkadaş demesi için beş yıl beklemek gerek. yoksa hayal kırıklığı yaşarsın.
ama mesela, yıllardır görüşüp hâlâ samimî olamadığım insanlar da var, bu da frekans meselesi.
0
lovemyself
(16.01.19)
(11)

İkinci el alım satımda vazgeçme hakkı

damba
Arkadaşlar selam, Teknolojik bir ürünüm var, satmak için bir kaç yere ilan vermiştim. Bir alıcı da buldum, ve istediğim fiyattan satabiliyorum. Fakat arkadaşla konuşunca falan ürünü satmak istemediğimi fark ediyorum. Alıcı arkadaştan hoşlanmadım, bazı tutarsız davranışları, ürünün fiyatı düşürmek iç
Arkadaşlar selam,

Teknolojik bir ürünüm var, satmak için bir kaç yere ilan vermiştim. Bir alıcı da buldum, ve istediğim fiyattan satabiliyorum. Fakat arkadaşla konuşunca falan ürünü satmak istemediğimi fark ediyorum. Alıcı arkadaştan hoşlanmadım, bazı tutarsız davranışları, ürünün fiyatı düşürmek için söyledikleri vs.
Sonunda istediğim parayı da veriyor.

Ürün de sevdiğim bi ürünümdü, sevmediğim birine vermeye gönlüm razı olmuyor.

Kapora almadım, ürün senin diye anlaşma vs yapmadım. Adam parayı hazırlamaya çalışıyor.

Vazgeçmek çok büyük ayıp mı olur?
0
damba
(16.01.19)
Yani doğrusunu söyleyip vazgeçemiyorsan dur ben bi şunu kontrol edeyim gibisinden bir bildirim ilet sonra da deki ben ayıplı mal vermek istemiyorum karrrrrrdeşşşşim (racon bu) o malı adama satma
0
fıytfıyt
(16.01.19)
Yalan söylemek istemiyorum. Ürünü daha önceden gördü, ayıplı mal değil :)
0
🌸damba
(16.01.19)
satmaktan vazgeçtim, kusura bakma.

bitti gitti.
0
işimdeyim gücümdeyim
(16.01.19)
Aynısını yapmıştım, adam bana telefonda alem adamsın eksimeksi demişti.
0
eksimeksi
(16.01.19)
Özür dileyerek satmaktan vazgeçtiğinizi söyleyebilirsiniz.

Azıcık küfür yiceksiniz tabi ama aşırı ayıp bir şey değil.

Alışverişin tam olarak içinize sinmediğini, üründen vazgeçemediğinizi falan söyleyerek hafifletici sepet uydurabilirsiniz.

hemmmen ardından tekrar satışa koyarsanız almaya niyetlenen arkadaş tarafından çok okkalı küfürlere hedef olabilirsiniz ama :D
0
hedep
(16.01.19)
nesnelere baglanma, bosver, sat gitsin. parani duzgun, eksiksiz veriyorsa duygusal davranma hic
0
x daemon
(16.01.19)
ben de ilk defa bir mal satacaktım yıllar önce. bir kamerayı koydum sahibinden'e. 2 gün sonra adamın biri aradı çocuğuma alıyorum, her yaz denize gidiyoruz, şu kadara anlaşalım, çekmecede durmasın gibi bir ton dil döktü 70 liralık kameraya. aramadan önce de telefonun kimin üzerine olduğunu araştırmış, senin ismin değildi ne ayak gibisinden sordu.

bu insanla konuşmayı daha fazla midem kaldırmadı. satmıyorum dedim kapattım. bir daha da ikinci el satmadım zaten. böyleleriyle uğraşacağıma çöpe atarım.
0
diffarentiationation
(16.01.19)
içine sinmediyse, illa bi arıza çıkar diye düşünenlerdenim. bence satmaktan vazgeçtim, de olsun bitsin. kankan değil sonuçta. kapora da almamışsın.
0
lovemyself
(16.01.19)
Kime sattığına bu kadar önem verme. Kiralayacak olsan anlarım. Sattıktan sonra adamı bir daha nerede göreceksin...
0
himmet dayi
(16.01.19)
başıma böyle çok olay geldi ve hiç birine satmadım.

öyleki günlerce yalvaranlar oldu.

mesela bir gitar satmak istiyordum, eleman geldi baktı, ben para hazırlıycam dedi.

neyse ben çorludayım çocuk edirnede, çorluda baktı uzun uzun denedi, neyse ben alcam ne zaman geleyim dedi, dedim gelme ben geliyorum edirneye, arkadaşlarla falan bi kafede buluştuk, alım satım olcak, bu eleman da arkadaşların arkadaşları.

bu bu sefer şurası şöyle burası böyle demeye alenen çamur atmaya başlayınca kızdım, satmıyorum dedim bastım döndüm, çocuk haftalarca peşimi bırakmadı. tabi gitarın çok az bulunan bir model ve custom manyetikli olduğunu da söyliyeyim, paf pro takılıydı ve ibanezin en muhteşem gitarlarından birisiydi, çok zor bulunuyordu.

öteki hikayem de bas ile alakalı, çok özel amerikan malı pahalı butik bi bas satıyordum, yine aynı olay oldu.

bunun dışında böyle çamur atıp fiyat düşürmeye çalışanlara ya da düşürmeyeceğini bile bile böyle şeylere yeltenenlere katiyen bişey satmam.

köpek gibi de dolanırlar peşimde günlerce.

öte yandan alıcının tutarsız hareketleri milyondolarlık işleri bile iptal eder. o yüzden ne sen bu elemana sat, ne de bu konu üstünde nezaket falan diye düşün.

başkasına sattım de geç.
0
killerbee
(16.01.19)
yillardir onlarca satis yaptim. kullanmadigim seyi elimde tutmam, aninda satarim.

sahibinden ve letgo'daki kitle farkli. eger belirli kriterleriniz olursa hic ugrasmadan satabilirsiniz. ilan aciklamasi cok onemli. aciklamayi oyle bi yazarim ki adamin arayip soracak hic birseyi kalmaz. (ki arayip "abi her seyi yazmissin ne soracagimi da bilmiyorum ama arayim dedim yine de" diyen de oldu :) . ciddi bi indirim yapmistim cocuga :D

senin konuna gelince; "para hazirliyorum","orasi oyle burasi soyle" diyen adam gercek alici olmuyor genelde. (hatta yuzde 95). alacak olan adam arayip adresi alip gelip aliyor. 10bin liralik urunde de boyle, 100 liralikda da.

o yuzden icine sinmediyse ortada yanlis bir sey muhakkak vardir :) mal satiyorsun diye insanlarin cilesini cekmek zorunda degilsin. ararsa da "urunu gordun, paran hazir olunca ara, gelip alirsin. onun disinda vaktim yok, senden once biri gelirse de satarim." de.

almak icin degil muhabbet icin arayan cok insan olur cunku. omrun yetmez onlara laf anlatmaya :)
0
brkylmz
(16.01.19)
(7)

ahmet mümtaz taylan

belki de
bu adamın oyunculuğunu beğenen biri var mı? bence çok kötü bir oyuncu, oynadığı her karakter ben rol yapıyorum diye haykırıyor resmen. hep aynı şekilde oynuyor her oynadığı şeyi, nerede görsem hep aynı adam.şimdi trt'de bi dizide denk geldim yine öyle, leyla ile mecnun'da da öyleydi, izlediğim filml
bu adamın oyunculuğunu beğenen biri var mı? bence çok kötü bir oyuncu, oynadığı her karakter ben rol yapıyorum diye haykırıyor resmen. hep aynı şekilde oynuyor her oynadığı şeyi, nerede görsem hep aynı adam.

şimdi trt'de bi dizide denk geldim yine öyle, leyla ile mecnun'da da öyleydi, izlediğim filmlerinde de aynıydı. sanki hiç sallamıyor gibi işini yaparken parayı aldık şu iş de aradan çıksın da gidelim gibi bir hali var her işinde.

bu soruyu sormamın sebebi de bu kadar kötü oyunculuğa rağmen adamın sağda solda oyuncular arasında falan üstat muamelesi görmesi. buna anlam veremiyorum. izlediğim bir filmde falan kendisi varsa direkt dikkatimi dağıtıyor rol yapamayışıyla.
0
belki de
(15.01.19)
aynı fikirdeyim, çok itici bir adam. hiç sevmiyorum.
0
mayeskuel
(15.01.19)
arkadaşlar, diziler ya da bir yapımcıdan ödenek alan, kar amacı güden tüm yapımlar;dizi, oyun, film hepsi ne yazıkki yapımcı ve veya dolayılı olarak yönetmen elinde gelişiyor.
bi çok kişiye ablacım, abicim sen sadece şunu yap diyorlar ne yazıkki. hep öyle görmenizin sebebi ya da oyuncuda bir süre sonra, bu kadar sınırlılık dahilinde daha iyisini vermeye dair bir motivasyon kalmıyor.
itici olabilir. ancak oyunculuğunu önceden;ya da başka işlerde (sahnede) bilenler ona göre tavır alıyordur.
ha evet oyuncular/yönetmenler arasında; iğrenç,2.sınıf,demode oyunculuk anlayışına sahip bir çok oyuncuyu yere göğe sığdıramayan da çok insan var o ayrı.
0
jimjim
(15.01.19)
kendisini onur saylak'ın dahasında nbc'nin bir zamanlar anadoluda'sında izlediniz mi?
0
Ufuk
(15.01.19)
Aslinda adam yeteneksiz degil de, eksiciler fazla abartinca adam da saldi kendini. Ove ove dizileri falan da mahvediyor bu herifler.
0
acemi
(16.01.19)
@Ufuk
izledim, dikkat dağıtmaktan başka bir işlevi yoktu.
0
🌸belki de
(16.01.19)
ilginç (: ben böyle düşünmüyorum ama insanlar türlü türlü tabi...
0
Ufuk
(16.01.19)
sevilen bazı oyuncular, o rolle sevilir. yani oyunculuğu kıyaslama anlamında demiyorum da, Münir Özkul da başlarda daha komedi rollerinde oynuyordu ama yaşlandıkça aile babası rollerinde görüldü. O rele sevildi insanlar.
şimdi ahmet mümtaz da farklı bir rolle çıksa, başka mimikler, başka oyunculuk, dizi seyircisi yadırgar. yeni bir işte bilinen karakteri ve rahat oyunculuğu içerisinde görmek, izleyiciye dizide tanıdık bir şeyler olduğu hissi uyandırıyor. ama sinema derseniz, iş ayrı. zaten söylendiği üzere, Daha filminde çok başka bir rol oynamıştı. adamdan nefret ediyordunuz. tecavüzcü, pis bir adamdı ve bütün mimikleriyle bunu yaşattı. ama dizide olsa izleyiciyi itebilir.
demet özdemir de bu yolu erkenden takip etti mesela. hep fakir, sakar ve zengin tavlayan yaz kızı.
0
lovemyself
(16.01.19)
(7)

Hediye

bir nick var benden iceri
İlk maaşla anneye babaya ablaya ne hediye alınır?Kalıcı olması önemli o yüzden parfüm gibi tükenecek bi şey istemiyorum. Bir de nereden alabilirim? Her türlü öneriye açığım. Teşekkürler.
İlk maaşla anneye babaya ablaya ne hediye alınır?
Kalıcı olması önemli o yüzden parfüm gibi tükenecek bi şey istemiyorum.
Bir de nereden alabilirim? Her türlü öneriye açığım. Teşekkürler.
0
bir nick var benden iceri
(13.01.19)
oynamaya düşkünseler satranç olmak çok güzel olur. dekoratif olarak da güzel duruyorlar, göz önünde olur. değilse bile belki bir yol gösterir diye diyorum.

lakin, ilk maaşla çıkılan yemeği de unutmaz kimse. hoş anı olur. hediyenin yanında onu da tavsiye ederim. çok pahalı olmayan bir yerde (ilk maaşı hemen bitecek diye kaygılanıyorlar yoksa) bir de fotoğraf çekilirsiniz, negzel olur. başta ne gerek var diyorlar ama ısrar edince de hevesi kırmamak için kabul ediyorlar.
0
lovemyself
(13.01.19)
En iyi hediye ihtiyacı ya da isteği karşılayandır. Buradaki öneriler de tabiiki yol gösterir ama onlarla konuşup farkettirmeden gözlemleyerek ihtiyaçlarını ya da isteklerini öğrenebilirsin.

Çünkü en güzel hediye kişiye özel olanıdır.
0
reyals
(13.01.19)
Reyals +1

Kalıcı deyince aklıma saat geliyor ilk. İnternetten alabilirsiniz nerede uygun kampanya varsa.
0
hair freak
(13.01.19)
Anne gibi olan anneanneye cüzdan almıştım ben vakkodan mesela.
0
kullanıcıadımbuolsun
(13.01.19)
Anne babaya ortak bi hediye düşününce aklıma hep çay ya da fincan takımı gelir iki kişilik. Ama sıradan bişi değil. Paşabahçe’de ya da kütahya porselende güzel seçenekler oluyor
0
sibilant
(13.01.19)
Ben yurt dışındayım gözlemleme şansım ne yazık ki yok.
Ablama saat ya da kolye alacağım.
Babama güzel bi cüzdan alayım diyorum 20 senedir aynı cüzdanı kullanıyo manyak dkkfkdls
Ama anneme ne alayım bilemedim, takı falan sevmez çünkü.
0
🌸bir nick var benden iceri
(13.01.19)
Ablanıza sormayı deneyebilirsiniz. Ne zamandır yeni tv, çamaşır makinesi, yatak, ne bileyim ütü almayı düşünüyor ama erteliyor olabilirler.

Ben anneme laptop almıştım.
0
kullanıcı adı
(13.01.19)
(6)

Özel Sektörde Maaşlar Ortalama Ne Kadar?

atsız karınca
Merhaba,Başka bir başlık açmıştım ama sektör olarak spesifik sordum sanırım. Bir süredir yurt dışında çalışıyorum, geri dönmek istiyorum ama güncel maaşlar hakkında fikrim yok. Şu anda işe yeni başlayan, 1-2 yıllık çalışan, 4-5 yıllık uzman vs ne kadar maaş alıyor kurumsal şirketlerde. İş görüşmeler
Merhaba,

Başka bir başlık açmıştım ama sektör olarak spesifik sordum sanırım. Bir süredir yurt dışında çalışıyorum, geri dönmek istiyorum ama güncel maaşlar hakkında fikrim yok. Şu anda işe yeni başlayan, 1-2 yıllık çalışan, 4-5 yıllık uzman vs ne kadar maaş alıyor kurumsal şirketlerde. İş görüşmelerine gideceğim, maaş talebimi sorduklarında yakın bir şeyler söyleyebilmek istiyorum.

Teşekkürler.

not: benim bölümüm Finans.
0
atsız karınca
(12.01.19)
bölümü boşver, dayın amcan var mı? ülkede liyakat para etmiyo. diplomanı anca duvara asarsın. kimin yeğenisin onu söyle sana maaşını söyleyeyim.
0
johnnie w lker
(13.01.19)
imumax
(13.01.19)
3500 diye söyle.
0
[GODDARD]
(13.01.19)
bir-iki yıllık deneyimle, 3.500'la başlaman olası. yeteneğine göre artar.
diplomaya bakılmadan, sadece kimin yeğeni olmana göre maaş verildiği kısmına katılmıyorum. hiçbir iş başvurusunda akraba sorulduğunu duymadım. özel sektör bu, adam işinin başarısını düşünüyor, o amcaları çiğ çiğ yer.
0
lovemyself
(13.01.19)
bt müdürü, ağır sanayi. tecrube 13 yıl, 8000 + yol + yemek
0
helenart
(13.01.19)
Mali işler uzmanı öncesinde 1.5 sene planlama mühendisi deneyimi
4650 tl net
0
bigcaptain
(13.01.19)
(6)

Beyaz altın alyans?

wendyangelamoiradarling
Sevgili duyurucular, Bugün alyans bakmaya gideceğiz. Ancak sevdiceğim bana beğendiklerinden örnek olarak hep beaz altın kaba alyans resimleri gönderdi. Ben düz altın hiçbir süsü olmayan bir alyans düşünüyordum bilemedim şimdi farklı alsak olur mu? Veya sevdiceği nasıl ilna ederim?
Sevgili duyurucular,
Bugün alyans bakmaya gideceğiz. Ancak sevdiceğim bana beğendiklerinden örnek olarak hep beaz altın kaba alyans resimleri gönderdi. Ben düz altın hiçbir süsü olmayan bir alyans düşünüyordum bilemedim şimdi farklı alsak olur mu? Veya sevdiceği nasıl ilna ederim?
0
wendyangelamoiradarling
(12.01.19)
kalın olanlar hiç kullanışlı değilmiş. evli olan kim varsa aynı şeyi söyledi bana, ince al dediler. bunu söyleyebilirsin.

alyans farklı olmaz bence. erkek ve kadın için farklı modellerde alyanslar oluyor ama bence mantıksız. kalınlık farklı olabilir, bizim öyle.

ha bu arada bizim alyanslar da beyaz altın. siz sanırım sarı istiyorsunuz. yani bence beyaz daha düzgün duruyor ben sarı hiç sevmiyorum mesela ama tabi sizin beğenmeniz lazım, siz kullanacaksınız. bence orta yol bulmaya çalışın, yapacak bişey yok.
0
elorelia
(12.01.19)
bizimkiler kalın düz model 14 ayar. kullanışlı olmadığı için takmıyoruz. klasik anneanne stili 3-4 mm kadar ince olanını alın derim. çok rahat. imitasyon 3 rengini aldım (rose, gümüş, sarı) saatlerime hangisi uygunsa onu kullanıyorum şu anda. ;)
0
j lithium
(12.01.19)
kalın alyans alanlar en fazla bir yıl dayanıyorlar. parmağın yüzük altında kalan kısmı nemli oluyor, buruşuyor. hiç rahat değil.
ama, bence aynı takım almanın modası geçti. aynı tişörtü giyen çiftler gibi olmak zorunda değilsiniz. hem ellerinizi yanyana getirince uyum mu yakalamak amaçlanıyor ki? zevkinize göre alın bence.
0
lovemyself
(12.01.19)
biz klasik yuzuk aldik lord of the rings de yuzuk yani. onunla bile rahat edemedik valla yuzuk falan takmiyoruz biz kari koca.

neyse, ikna etmek zor. ben rahat edemedim diye acik acik soyleyeceksiniz.
0
cairo
(12.01.19)
Velruta baksaniza. Degisik olur. Belki begenir
0
nax
(12.01.19)
Ben de düz klasik altın rengi olanları beğeniyordum. Sosyal baskı görmesin diye beyaz altın istedi, "farklı alırsak ayrı gayrı oluruz hiç olur mu" gibi naif bir kafayla ayrı almadım set aldık. Şimdi kendisi hiç takmıyor. Ayrı alsam klasik takılsam olurmuş. :)
Evlenseniz de ayrı birer birey olarak kalmaya devam ediyorsunuz, iknaya çalışmayın kendiniz neyi takmak istiyorsanız onu alın.
0
Sulfoxaflor
(12.01.19)
(3)

doğum günü süprizi tavsiyesi

burty
arkadaşlar haftaya perşembe eşimin doğum günü. 5 yıllık evliyiz ve 20 günlük bir bebeğimiz var. bu yüzden bebekle beraber dışarda doğumgünü kutlamaca yapamam. geçen benim doğumgünümde de, çevremdeki bütün arkadaşlarımıza haber salmış evde 30 kişi beni karşılayıp süpriz yapmışlardı. böyle bir süprizi
arkadaşlar haftaya perşembe eşimin doğum günü. 5 yıllık evliyiz ve 20 günlük bir bebeğimiz var. bu yüzden bebekle beraber dışarda doğumgünü kutlamaca yapamam. geçen benim doğumgünümde de, çevremdeki bütün arkadaşlarımıza haber salmış evde 30 kişi beni karşılayıp süpriz yapmışlardı. böyle bir süprizi de taklit eder gibi yapamam. ne yapmalıyım ki çok şaşırtmalıyım? tavsiyelerinizi bekliyorum. onun süprizinin altında kalmak istemiyorum. bu arada erkek olan benim.
0
burty
(11.01.19)
hamilelik vs. derken kadın zaten bunalmıştır, çocuğu bi yere atıp 2 saatliğine bira bile içseniz yapacağın tüm sürprizlerden iyi gelir.

pahalı bi restoranda rez. diyorum.
0
legalize marijuana
(11.01.19)
20 günlük bebekle dışarıda bir program çocuğun yanınızda olup olmamasından bağımsız olarak zehir olur ve burnunuzdan gelir bence. yemekleri genelde sizin yapmadığınızı düşünerek yazıyorum, evde çekirdek ailenize (siz, eşiniz ve bebeğiniz) özel bir akşam yemeği hazırlayabilirsiniz; en kötü ihtimalle bir catering firmasından yardım alırsınız. eşinizi dışarı yollayıp bir iki saat içerisinde güzel bir sofra kurarak hoş bir ambians yaratabilirsiniz, yemeklerin servisini eşinizi hiç yormadan kendiniz şık bir restoranda yemek yiyormuş gibi yapsanız değişik olabilir. maksat şaşırtmaksa denenebilir bence. yeni bebekli bir çift için daha uygun bir senaryo düşünemiyorum :)
0
evde liyakat kalmamis
(11.01.19)
bebeği bırakmak için annesiyle ya da annenizle anlaşın bence. tek sorun, sağılmış süt olması gerek. o yüzden önceden haber verin, bebişin babası falan hazırlansın önceden, bırakılsın.
bebekten bağımsız iki saat geçirin. başbaşa yemek elbette en kestirme olanı. tabi tam da o gün, eşinizin çok sevdiği birinin konseri denk gelse de ona gitseniz daha iyi tabi ama iki saatte konsere girip çıktığınızı anlamazsınız. dışarda yemek iyidir. eşiniz panikler, bebek için meraklanırsa da sadece iki saat, dersiniz. evden çıkmak iyi gelecektir, eminim.
0
lovemyself
(11.01.19)
(6)

İşten ayrılırken hissedilen "ne halt ediyorum ben" telaşı...

lovemyself
Merhaba,Uzun yıllardır çalıştığım ve üst düzey yöneticilik yaptığım işyerinden ayrılıyorum. Ayrılma fikri epeydir kafamda vardı. Ama bundan sonrası sıkıntılı olacak gibi. Aynı kategoride bir iş bulmam çok zor. Bütün şartları iyiydi işimin, ancak bana ayrılan sürenin sonuna geldik işte. Elbette yeni
Merhaba,
Uzun yıllardır çalıştığım ve üst düzey yöneticilik yaptığım işyerinden ayrılıyorum. Ayrılma fikri epeydir kafamda vardı. Ama bundan sonrası sıkıntılı olacak gibi. Aynı kategoride bir iş bulmam çok zor. Bütün şartları iyiydi işimin, ancak bana ayrılan sürenin sonuna geldik işte. Elbette yeni iş stresi, ayrılırken hangi haklardan yararlanacağım konusu hep aklımda. Ancak bunların dışında, tuhaf bir his var içimde. İsteyerek ve tamamen kendi rızasıyla, ayrılmanın daha iyi olduğunu bildiği halde, yine de eşya toplama kısmında garip hissetmek doğaldır, değil mi?

Ayrılmama kararım net. Ama insan da sormak, "sen ne istiyorsan yap" "evet, öyle hissetmen normal" sözlerini duymak istiyor. Resmen ayrılmadan kimseye söyleyemiyorum da..
0
lovemyself
(11.01.19)
7 sene calistigim yerden gecen sene ayrildim, istifa mektubunu verene kadar zordu ama kariyerde ilerlemek icin konforunu terk etmen gerektigine inaniyorum, biryer fazla konforlu gelmeye baslamissa ogrenme duruyor. mektubu verdigim aksam son 10 senenin en guzel uykularindan birini cektim superdi. yeni is yerim de isim daha zor zira alisma donemi var, beklentiler yuksek, cita yukarda. ama hic pisman degilim.

bas istifayi :)
0
cooperr
(11.01.19)
@cooper, tam olarak bahsettiğin konfor duygusu istifama sebep. bir de yöneticilerden biriyle çakışma, ama o uzun mevzu. benim haklı olduğumu bildikleri için birkaç senedir beni kolladı şirket ve şartlarımı iyileştirdiler, ama olmuyor işte.

peki, sence bu işyerinin referansıyla (çakıştığım yönetici dışındaki, cici ve şirket sahiplerinin referansıyla) başka bir işe girmek mi, yoksa "amaaan sallayın, ben bulurum yeni iş" deyip çıkıp gitmek mi? ikinci seçeneği yapan bir başka yönetici oldu yakınlarda, konuştuk, bilerek onların yönlendirmesini istemedim, kendim iş arıyorum ve çok rahatım dedi bana. ama maddî olarak risk almak demek bu durum. gururu o kadar da abartmasam mı?
0
🌸lovemyself
(11.01.19)
ben obur sirkete imza atmadan mektubu vermedim iceriye, kendimi saglama aldim sonra adamlara 3 hafta sure verdim ama insallah hemen sepetlerler beni biraz tatil yaparim dedim zira rakiplerden birine gectim ama hemen kovmadilar, sanssizlik iste :)
bence is bulmadan ziplama. birde benim gordugum hali hazirda isi olan adam daha degerli, issiz adama secenegi yok ne versek kabul edecek gozuyle bakmalari olasi.
0
cooperr
(11.01.19)
Cok cok daha iyi sartlarda islere giderken bile aglayarak ayrildim sirketlerimden, bence cok normal. Ancak eger kafanizda kendi isinizi kurma ya da bir sure dinlenme fikri fln yoksa yeni is bulup ayrilin derim ben de. Ha kovulan genel mudur yardimcilari gordum yine cok iyi sartlarda is buldular, bulunuyor bir sekilde sonucta goreviniz sirasinda illa ki network yapmissinizdir elbette ama bu benim kendi bakis acim.
0
kassiopeia
(11.01.19)
9 yil calistigim ve aslında oldukca kotu bir yerden kendi istegimle ayrilir/kurturulken bile uzuntu yasadim. İnsan bir sekilde ordaki kendini, hatiralarini, emegini vs birakmakla ilgili huzun duyabiliyor. Bundan sonra ne yasayacagi da belirsizse bu huznun ustune kaygi da ekleniyor. Bence normal asil boyle dunyanin en siradan seyini yapiyormus gibi ayrilip bir daha da hic dusunmeyenleru anlamak kolay degil. Hic bag kurmamak gibi
0
red g
(11.01.19)
Altı ay çalıştığım yerle bile bağ kurmuşum, kendi isteğimle çıkarken üzüldüm. Çok doğal hisler. Gününüzün büyük kısmı orada geçti sonuçta.
0
inawen
(11.01.19)
(4)

kahve olaylarına giriş(giremeyiş)

cemiyetin ünlü siması
şimdi bu filtre kahve olaylarına girdik; kupa var, kahve var. kahve doğru kahve mi tam anlamadım. kuzen yollamış bi tane markası bu: http://www.cartenoire.co.uk/ama altın renginde bi paketi vardı. aynı türk kahvesi gibi toz şeklinde. filtre kahve granül gibi değil miydi?nasıl olacak bu?
şimdi bu filtre kahve olaylarına girdik; kupa var, kahve var. kahve doğru kahve mi tam anlamadım. kuzen yollamış bi tane markası bu: www.cartenoire.co.uk

ama altın renginde bi paketi vardı. aynı türk kahvesi gibi toz şeklinde. filtre kahve granül gibi değil miydi?

nasıl olacak bu?
0
cemiyetin ünlü siması
(26.12.18)
bunun tadı nescafeye daha çok benzer. tam filtre kahve bu değil. giriş için starbucks ya da başka bir kahveciden öğütülmüş filtre kahve istemenizi tavsiye ederim.
0
lovemyself
(26.12.18)
kahveyi neyle yapacaksınız? gelen kahve neye göre çekilmiş? espresso'mu yoksa filtre için mi yoksa french press için mi? hangisine göreyse ona göre bir alet alın.

filtre kahve granül kahve gibi çözülmez. içinden yavaş bir şekilde su geçirilir öyle demlenir.

siteye baktım espresso, filtre kahve, kapsül, çözünebilir kahve hepsinden var. üstünde yazanları okuyun derim o yüzden. ground coffee diyorsa muhtemelen kahve makinesi içindir.
0
argent dawn
(26.12.18)
kuzene bana filtre kahve gönder dedim burdan almış. türk kahvesi gibi aynı. bence yanlış almış dingil:) kendi de bilmiyor, "söyledim bunu verdiler" dedi.

kahveyi üstten bastırmalı fincan var işte, onla yapacağım.

sitede bana gelen ürün gözükmüyor. eve geçince resmini atarım.
0
🌸cemiyetin ünlü siması
(26.12.18)
Espresso kahvesi yollamış bunun için mola pot lazım bana vir
0
fasulyek
(26.12.18)
(9)

Ablaya hediye önerisi?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar Yakin zamanda ablamın hamile olduğunu öğrendik. Ailemize torun/ yeğen kategorisinde dahil olacak ilk üyemiz olacak. Haliyle hepimiz çok heyecanlıyız. Ablamsa heyecanin yaninda biraz gergin sorumluluklarınin artacağını düşündüğünden. Bende ablama minik bir hediye almaya karar verdi
Merhaba arkadaşlar

Yakin zamanda ablamın hamile olduğunu öğrendik. Ailemize torun/ yeğen kategorisinde dahil olacak ilk üyemiz olacak. Haliyle hepimiz çok heyecanlıyız. Ablamsa heyecanin yaninda biraz gergin sorumluluklarınin artacağını düşündüğünden. Bende ablama minik bir hediye almaya karar verdim yüzünü birazcık da olsa güldürecek bir şey.

Çok büyük bir bütçe ayırmadım haliyle 50 lira civarında ne alabilirim sizce?

Benim aklıma bir çift bebek patikleri geldi olur mu bilemedim ama. Birde cinsiyeti belli olmadığı için renk sorunsalı da var ne renk almak icap eder?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(25.12.18)
şöyle ki
kadının zaten içi dışı bebek hamilelik ürünleri olacak.
ablanın sevdiği, hamilelik ve bebek dışında bir şeyi hediye olarak almanı öneririm.
0
teritori
(25.12.18)
Amigurumi oyuncak alabilirsin.
0
nax
(25.12.18)
Bence da hamilelik döneminde zaten herkes onu sadece bu sıfatıyla önenseyecek, bari siz bu kadar yakını olarak, onun kişiliğine hobilerine yani kısacası özgür zamanlarına dair bir hediye verin, kesinlikle hamilelik veya bebekler ile alakalı olmasın. Siz de böyle yaparsanız hamilelik sonrası depresyon kaçınılmaz olur.
İlla hamilelik ile ilgili bir hwdiye alacaksanız, ablanızın eşine bebek bakımı ile ilgili kitap alın, ablanız hiç değilse daha rahat bir hayat sürer.
0
mavicorap
(25.12.18)
mavicorap ve teritori +1
0
fotrsapka
(25.12.18)
Valla çok haklıymışsınız ben düz mantık diyerek hamilelikle ilgili patik alacaktım. Sormam iyi olmuş.

O vakit müzik kutusu mu alsam? Ya da kar küresi filan? Ablam kendi zevkleri konusunda bir çok şeye sahip. Yani spesifik bir şey bulmam güç olacak.
0
🌸Amaranta ursula
(25.12.18)
dnr'da mutluluk ajandasi diye bir sey var. bence eglenceli. 60kusur lira.
0
jimicik
(25.12.18)
nax +1.
amigurumi oyuncak aldım geçen kendime. deli mutlu oldum. gören de bayılıyor.
rastgele örenler de oluyor. avmden ya da instagramda fotoğrafını görüp alabilirsin. çok ciciler. 50 liralık olanlar minik olur, o da şirin.
0
lovemyself
(25.12.18)
tema'ya bağışta bulun (30 tl). ablanın adına ağaç dikilsin sertifikasını hediye edersin. bundan daha anlamlı bir hediye olamaz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.12.18)
Hamilelikle ilgili bir hediye önereceğim ben de. Hamileler için t-shirtler var. Normalde giydiği bedende alıyorsunuz, sadece karın kısmı lastikli yapıldığı için genişliyor. Pamuklu kumaştan üretiliyor ve boyaları zehirsiz. Bir bakmanızı öneririm. Mama Cool Design diye ararsanız bulursunuz internette. Çok tatlı mottolar içeren kartlardan da hediye olarak gönderiyorlar t-shirtlerle birlikte. Rahat bir doğum olsun, yeğeniniz sağlıkla doğsun ve büyüsün.
0
mysweetloleeta
(25.12.18)
(6)

hangisi orkide mi teraryum mu

beyza_bingöl
selam en yakın arkadaşım terfi aldı yarın yeni pozisyonu için bir tebrik ve hediye yollamak istiyorum orkideler ve teraryumlar arasında kaldım yok mu ince fikirli arkadaşlar yönlendirse beni https://www.cicekgaraj.com/teraryumlar/https://www.cicekgaraj.com/orkide/
selam en yakın arkadaşım terfi aldı yarın yeni pozisyonu için bir tebrik ve hediye yollamak istiyorum
orkideler ve teraryumlar arasında kaldım yok mu ince fikirli arkadaşlar yönlendirse beni
www.cicekgaraj.com
www.cicekgaraj.com
0
beyza_bingöl
(24.12.18)
orkide daima iyidir. beyaz orkide klasiktir, iyidir. eğer farklı olsun istiyorsan, sarı ya da pembe seçebilirsin. ben mavi orkideye bayılıyorum ama aldığım ikinci mavi orkide boyalı olarak gitmişti. bildiğin yapraklarına dokununca mavi boya geliyordu eline. bu tarz bir siteden sipariş edeceksen beyaz ısmarla, garantili.

imkanın varsa, yakın bir semtte isen gidip çiçekçiden görerek alıp götürmelerini isteyebilirsin. değilse çiçeksepeti falan kullan, derim. 444çiçek diye bir siteden de bana gönderenler olmuştu, onlar da ortalama oluyor.

ama eğer para konusu çok sıkıntı değil dersen, bütün ofisin beğenme garantisi olan daha özgün sitelere bak derim. son zamanlarda yeni modellerini beğenmesem de bloomandfresh mesela orjinal şeyler gönderiyor.
0
lovemyself
(24.12.18)
www.cicekgaraj.com
biri bana bunu gönderse çok sevinirdim mesela. orkide baydı..
0
blacksky
(24.12.18)
siteyle ilgili sıkıntım yok site zaten çiçek sepetinin en iyi butik çiçeksi :) ben teraryum mu yoksa orkide mi diye sormuştum.
lovemyself teşekkürler ilgili ve uzun cevabınız için.
0
🌸beyza_bingöl
(24.12.18)
teşekkürler blacksky
0
🌸beyza_bingöl
(24.12.18)
gerçekten bonsai kokodema çok iyi imiş. ;))
0
🌸beyza_bingöl
(24.12.18)
ikisi de degil. olum soyle yapmayin iste ya adam gibi reklam verin.
0
groove
(24.12.18)
(8)

bekar evine camasir makinesi

galandar kostumu
2 kisi yasiyoruz. 2.elden dilim yandi simdi basit bisiy de olsa sifir alayim diyorum. nelere dikkat etmek gerekir. ucuz olanlar 800 devir yeter mi? illa bin devir mi olsun?ya da 5 kg ve 7kg modelleri arasinda 200 lira fark var en az, deger mi? oneriniz varsa ayrica mutesekkir olurum
2 kisi yasiyoruz. 2.elden dilim yandi simdi basit bisiy de olsa sifir alayim diyorum. nelere dikkat etmek gerekir. ucuz olanlar 800 devir yeter mi? illa bin devir mi olsun?
ya da 5 kg ve 7kg modelleri arasinda 200 lira fark var en az, deger mi? oneriniz varsa ayrica mutesekkir olurum
0
galandar kostumu
(24.12.18)
kurutmalı bir makina almanı tavsiye ederim. hoover markasına bakabilirsin. pek bilinmediği için ucuz ama oldukça kalitelidir. yıkama kapasitesi ve sıkma devri gibi şeyler biraz pazarlama hilesi.
0
orpheus
(24.12.18)
yorgan ve battaniye yıkamayacaksanız, fazla kilo almanıza gerek yok. bence tabi.
markası iyi olsun, küçük olsun. aldığınız detarjanı daha önemli buluyorum.

800 devir biraz daha ıslak çıkarıyor çamaşırları. ama mesela 1200 deviri de ben fazla görüyorum. ıslak dediğim, öyle şapır şupur su damladığı falan yok.
emin olduğum şey, bakmaya başladığınızda "olmuşken şöyle olsun" demeye başlarsanız ipin ucu kaçıyor. alın 800 devir, 5 kilo, sıfır makine, kullanın. daha az ses çıkaranını sormanızı tavsiye ederim, ama o modeller genelde ses çıkarıyor.

ikinci el almamakla en iyisini yaparsınız.
0
lovemyself
(24.12.18)
daha geçen ay 9kg kapasiteli bir çamaşır makinası almış birisi olarak bu konularda öğrendiğim birşey varsa o da 9kg yazan makinayı 9kg dolduramıyorsun.. yani istesen doldurursun ancak ağzına kadar dolu bir makinanın yıkama performansı şak diye düşüyor.. konunun uzmanları makinanın 2/3 oranında doldurulmasını tavsiye ediyor.. yıkama esnasında kazan döndükçe çamaşırlar hareket edebilsin kenarlara çarpsın diye sanırım..

toparlarsak bu zamanda 5kg kapasiteli bir makina alınmaz..
sıkma devri de çok matah birşey değil..
en az 7kg kapasiteli fazla özelliği de olmayan makinaları tavsiye ederim..
0
strobist
(24.12.18)
Lovemyself kesinlikle oyle. Bın liraya sıfır var derken o mantıkla binucyuzu buldum.

Strobist 5 cok mu az? Kıyafet dısında en fazla nevresim yıkıyoruz?
0
🌸galandar kostumu
(24.12.18)
İstanbul Anadolu yakasindaysaniz ikinci el satan bir yer önerebilirim. Pişman etmez.
0
kisa
(24.12.18)
ben bekar evindeyken regal kullandım. sıfırını spotçudan almıştık 800 tl'ye. memnun kalmıştım. eğer çamaşır kurutacak yeriniz varsa 800 devir yetebilir.
0
hononu
(24.12.18)
3-4 sene evvel bekar evi için (2 erkek) bakındık piyasaya. sıfır alacaktık. eve de yakın yerlere baktık. en sonunda fiyat sebebiyle vestelden bi bulaşık bi çamaşır makinesi aldık..
en ucuz ve en basit makinelerdi.
sonra evlendim. iki makine de hala çalışıyor, idare ediyor. bi tamire de gitmedi henüz.
"maksat yıkasın" diyorsan; vasatlığı ucuzlukla buluşturan marka vestel iyidir.
0
barankovan
(24.12.18)
5.5kg 800 devir altus kullaniyorum. baya memnunum. oyle sulu cikmiyor, normal sikilmis gibi.
tek kisilik ince yorgani rahat yikiyor ama cift kisiligi atinca suspansiyonu bozuldu biraz malesef. yine de sorunsuz devam ediyor.
0
jedilance
(24.12.18)
(2)

sushi

zuppi
eşimle sushi yemek ve deneyim kazanmak istiyoruz. ankara'da önerebileceğiniz mekan var mı? fiyatları nedir ve ilk kez tadacak biri olarak öneriniz nedir
eşimle sushi yemek ve deneyim kazanmak istiyoruz. ankara'da önerebileceğiniz mekan var mı? fiyatları nedir ve ilk kez tadacak biri olarak öneriniz nedir
0
zuppi
(23.12.18)
vejeteryan sushi yerseniz (avokado, salatalık veya turp içerikli) hiç garipsemezsiniz. Ha gerçek sushi tecrübesi olarak bakar mısınız bilmem.
0
sopiro
(23.12.18)
nigiri ya da sashimi yemeyin. bunlar, direkt balık eti şeklinde sunuluyor. ilk tadımda ağır gelebilir.
maki ya da roll şeklinde olanları tadın. söylendiği gibi çiğ balık olmadığını göreceksiniz. ankara'yı pek bilmiyorum. ama daha butik bir yere gidin bence öncelikle. lokanta ne kadar lüks olursa fiyatları tahmin edemeyeceğiniz kadar abartıyorlar.
0
lovemyself
(24.12.18)
(5)

geçmiş olsun çiçeği

nemo problemo
çiçeksepetinden önerdiğiniz bir çiçek var mı? kadın olarak nasıl bir şey gelse mutlu olurdunuz?not: grip olmuş. öyle ciddi bir şey değil.
çiçeksepetinden önerdiğiniz bir çiçek var mı? kadın olarak nasıl bir şey gelse mutlu olurdunuz?

not: grip olmuş. öyle ciddi bir şey değil.
0
nemo problemo
(22.12.18)
otrivine mentollü burun damlası ve bir paket(10'lu) selpak göndersen daha güzel olur bence.

gribin de çiçeği mi olurmuş?
0
killerbee
(22.12.18)
Gönder işte birini ne fark eder
0
[GODDARD]
(22.12.18)
Eski kafalı biri olarak, Pötibör bisküvi-Meyöz Kayısı meyve suyu ikilisini yolla derim.
0
bikimoyoz
(22.12.18)
çiçeksepeti görselindeki hiçbir ürünün aynısını göndermediği için herhangi bir çiçekçiden sipariş versen daha iyi olur. bir demet lisyantus herkesi mutlu eder.
0
j lithium
(22.12.18)
çiçeksepeti ürünleri beni mutlu etmiyor. tasarım çiçek bölümünde bazı orjinal bi şeyler var. diğerlerinin tasarımı, duruşu, kullanılan ürünler canlı durmuyor.
istanbul'da ise bloomandfresh var mesela, onun sayfasına girip, kadını mutlu eden çiçek çeşitlerini görüp, ardından çiçeksepeti ürünlerinin donukluğuna bakıp, durumu anlayabilirsin.

portakalbahcem.com'dan meyve sepeti göncerirsen de deli sevinir bence. orjinal bi şey hem. bir iki gün sonra ulaşır eline tabi, o ayrı mesele.
0
lovemyself
(22.12.18)
(15)

iş yerinde taciz iftirası

her gece aç
Sanıyorum böyle bir durumla karşı karşıya kaldım. Biz bir odada 2 erkek 2 kız işe başladık. 6 ay çalıştık. Aramızda iyi bir arkadaşlık olduğuna inanıyordum. Daha sonra benim odam değişti hatta ben çok üzüldüm. Bunların o kadar üzüldüğünü sanmıyorum zira beni ziyarete bile gelmediler. Ben fırsat buld
Sanıyorum böyle bir durumla karşı karşıya kaldım. Biz bir odada 2 erkek 2 kız işe başladık. 6 ay çalıştık. Aramızda iyi bir arkadaşlık olduğuna inanıyordum. Daha sonra benim odam değişti hatta ben çok üzüldüm. Bunların o kadar üzüldüğünü sanmıyorum zira beni ziyarete bile gelmediler. Ben fırsat buldukça gittim ama ve beni tacizle suçlayacak olan kızla muhabbet ettim daha çok. Arakadaş olduğumuzu sanıyordum hatta seni ablam olarak görüyorum bile dedim. Ben yeni yerimdeki kişiyle onlar da benim yerime gelen kişiyle anlaşamamış. En başından beri Odaların birleşmesi için çok uğraştım. Ne var ki odalar birleşince daha önce çalıştigim 3 kisinin bana cephe aldigini gördüm. Sebebini sorunca onları rahatsiz ettigimi söylediler. Herkes benim yerime gelen kişiye tavır almisken ben almadim ona da bozulmus olabilirler. Beya samimiyetine güvendiğim kıza yaranmak için yapıyor olabilirler. Artık muhatap olmuyorum onlarla ama hala tavırları devam ediyorm Gecen toplantı oldu ben son gittim bu kızın yanı hariç yer kalmamis yanindaki erkege yer değiştirelim falan diyor müdür de duyyor. Korkma yemem diyesim geldi de ses etmedim. Ama böyle nereye kadar gider bilmiyorum. Ofiste büyüyoruz git gide ama bunların tavırları yüzünden yeni gelenler de Bi tuhaf davranıyor sanki. Bu kezban yüzünden kariyerim tehlikeye girerse başlarım böyle işe.
0
her gece aç
(22.12.18)
Kaliteli İnsan İşiyle, Boş insan Kişiyle Uğraşır…

milletle uğraşmayı bırak kendi işine bak yoksa işler kötü noktalara gider üzülürsün
0
baknedicem
(22.12.18)
zaten onlar sen yokmuşsun gibi davranyolardı, çokta takılma
0
her gece yeminler ediyorum
(22.12.18)
onları ne kadar takarsan o kadar büyürler gözünde. ve bunu fark edip daha kötü davranırlar.
sana tacizle alakalı iftira atamaz, çünkü şirkette bizzat gören, yer ve zaman verecek birileri ve kamera kayıtları gerekecektir. yalandan taciz iftirası atmak çok zor. illaki ayrıntılarda yakalanır o kişi.
ama bırak seni sevmesinler. o yanındakiyle yer mi değiştirmek istiyor, sen de yanındaki kişiye gidip, "ya evet, size zahmet olmazsa yer değiştirir misiniz" desen kız kalacaktı ortada. donu üzerinde düşünüp, karşı tarafı incelediğin sürece dibe batarsın. bence.
0
lovemyself
(22.12.18)
her gece ac, orasi is yeri... oraya sosyallesmeye gitmiyoruz.

isini yapacak ve cikacaksin. insanlardan sana ne? acilen kendine gel. bunlarin hepsi senin kurgularin ve hepsi senin (kendinle, digerleriyle, isinle) iliskilerin icin tehlikeli.
0
e haliyle
(22.12.18)
Tavsiyeler için teşekkürler. Ben bunların tutumunu görene kadar isimi disiplinle yapan hatta amirlerden övgü alan biriydim. Ama baktım ki bunlar laklak muhabbet ediyor kimse de bişey demiyor benim de motivasyonum düştü. Demek ki iş yapmak değil insanlara yalakalık yapmak lazimmis dedim.
0
🌸her gece aç
(22.12.18)
hic sevmem boyle dolayli dolayli laf sokmalara arkadan is cevirmelere vs. gec karsisina senin benle sorunun ne diye sor. varsa bir derdi gelsin soylesin. birsey demezse de yoneticine git durum boyle boyle diye soyle. onceden bunu bildirirsen sonradan isler buyurse "ben onceden bunu bildirdim" dersin.
0
crucio
(22.12.18)
Sordum rahatsiz oluyorum muhatap olma dedi. Artık ben de konuşmak istemiyorum zira asabım bozuluyor. Yöneticiler çuvaldızı kendine batır modundalar.
0
🌸her gece aç
(22.12.18)
Erkeğimsi olanın kızlara yaltaklık etmesi yüzünden durum bu halde zaten en çok ona kızgınım.
0
🌸her gece aç
(22.12.18)
Bu konuda bir cok defa soru sordugunuzu gordum, ayrica bazi konularda da takintilariniz oldugunu yazmissiniz. Bence taciz etmeseniz de kayginiz veya baska bir sebeple insanlari germis ve rahatsiz etmis olabilirsiniz bu kadar usteleyerek. Bence bu kisilerle artik herhangi bir sekilde temasa gecmeyin yapilacak ortak bir is vs olmadikca. Ve bulundugunuz yerde iyi bir terapist bulun. Bu is boyle giderse bir sure sonra işinize de mal olabilir.
0
red g
(22.12.18)
şu andan itibaren ivedi şekilde onlarla olan iletişimi en asgari seviyeye indirmen gerekiyor. çalıştığın kişilerle yakın iletişimde olmak önemlidir ancak türkiye'de bu genellikle senin de başına geldiği gibi boka sarıyor. sosyalleşmek için başka mecralara yönel, kafan daha rahat olacaktır.
0
ada meltemi
(22.12.18)
sürekli iş yerinle alakalı duyuru açıyorsun. acaba gereğinden fazla takıyor olabilir misin?

işini yap ve evine dön. iş yerinde zaten öyle samimi arkadaşlık olmaz ki.

ayrıca konunda taciz iftirası ile alakalı bi şey göremedim.
0
elorelia
(22.12.18)
taciz iftirasi nerede? detaylandirir misin?
0
cedex
(22.12.18)
Bu anlattıklarında taciz iftirasına dair hiçbir şey yok.
Adamlar senden hoşlanmamış, sana karşı cephe almışlar. Olan biten bu.
0
chitosan
(22.12.18)
bence sen sorunlu birisin. neredeyse eminim bundan

sorunlu oldugun için bu 3 kişi seni sevmiyor, seninle muhatap olmak istemiyorlar

taciz falan yok ayrıca. sorunlu oldugun için olayları yanlış değerlendiriyorsun.
0
dafuq
(22.12.18)
@dafuq sorunlu olmak milleti yalamamaksa evet öyleyim
0
🌸her gece aç
(05.01.19)
(3)

Su böreği

etna
Ben bunu peynirli yapıyorum (3-4 çeşit peyniri karıştırıp)Kıymalı da yapıyorumAcaba kıymalı yapıp içine birazda kaşar peyniri koysam lezzeti nasıl olur? Tabidir mı birbirine yoksa bozar mı tadını?Teşekkürler herkese
Ben bunu peynirli yapıyorum (3-4 çeşit peyniri karıştırıp)
Kıymalı da yapıyorum
Acaba kıymalı yapıp içine birazda kaşar peyniri koysam lezzeti nasıl olur? Tabidir mı birbirine yoksa bozar mı tadını?
Teşekkürler herkese
0
etna
(21.12.18)
olmaz. bence su böreği kıymalı bile olmaz da sen bilirsin yine.
0
sutlu nescafe
(21.12.18)
kıyma ve kaşar beraber olunca aşırı yağlı olur bence.
0
lovemyself
(22.12.18)
aşırı yağlı olur. +1

ayrıca et ve süt ürünlerini birlikte tüketmek beni bozar bence. gerçi kaşar süt ürünü sayılır mı, onu da bilemedim.
0
turk mavisi
(22.12.18)
(3)

Sağlık ocakları kaçta kapanıyor?

ya ben lan neyse
raporlu ilaç yazdırmak için bugün 4.30'da gittim, muayene bitti dediler. içeride hiç bekleyen hasta yoktu. sık sık burdaki doktorları 4.30'da çıkıp giderken görüyorum. kaçta bitiyor mesaileri?edit: eskişehir/şehir merkezi
raporlu ilaç yazdırmak için bugün 4.30'da gittim, muayene bitti dediler. içeride hiç bekleyen hasta yoktu. sık sık burdaki doktorları 4.30'da çıkıp giderken görüyorum. kaçta bitiyor mesaileri?

edit: eskişehir/şehir merkezi
0
ya ben lan neyse
(21.12.18)
17 yada 17.30 biliyorum
Ama sizin ki neden erken gidiyor.kapida yazması lazım çalışma saatleri.
0
brnbrs
(21.12.18)
4'e kadar muayene oluyor, sonrasındaki 1 saat acil durumları bilmiyorum ama muayene olmuyor.
bana da saçma gelmişti, ama doktorlar boş dursun diye değil, muayene dışında işleri, örneğin sorumlu oldukları hanelerle ilgili araştırmaları incelemek, doğumu yaklaşan ama kontrole gelmeyenlerin durumunu öğrenmek vs gibi işler için ayrılıyormuş o bir saat. ki, mantıklı. doktor kapıdan girip, çıkana kadar hasta bakarsa başka bir şey yapamaz. ama mesela önemli bir rahatsızlığınız varsa ve gitmediyseniz kontrole sizi arayıp, ya da kapınıza gelip soruşturuyorlar falan. işte onlara zaman bırakıyormuş bu bir saat.
0
lovemyself
(21.12.18)
bebeğimiz olduğunda bazı aşılarını kayınpederin ilçesinde yaptırmıştık.
kendi sağlık ocağımızdan hemşireler kapıya dayanıp eksik aşınız var diye uyarmışlardı. belki bu gezici ekibin içinde doktorda vardı bilemiyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(22.12.18)
(10)

Oruc tutmak

füt
Oruc tutarken imsak saatini mi baz aliyoruz? Mesela bugunlerde imsak 06:44 oldugu icin bu saatte yiyip mi tutuyoruz? Yoksa bilmedigim bir prosedur var mi
Oruc tutarken imsak saatini mi baz aliyoruz? Mesela bugunlerde imsak 06:44 oldugu icin bu saatte yiyip mi tutuyoruz? Yoksa bilmedigim bir prosedur var mi
0
füt
(17.12.18)
Sabaha ezanı
0
zxcd
(17.12.18)
imsak vakti. sabah ezanı biraz daha geç okunuyor.
0
kljgslsdkjsd
(17.12.18)
imsak +1
0
birsürüsorumvar
(17.12.18)
İmsak vakti. 6:44’e kadar yiyebiliyoruz. Ezan sonrasında da okunabiliyor.
0
asaf
(17.12.18)
sabah ezanı diyeni tiklemişsin ama bu birkaç mezhepte böyle. Abdulaziz Bayındır'ın görüşü mesela. Genel inanç imsak vakti der. Yine de bil yani.
0
lovemyself
(17.12.18)
bunun mezheplik bir durumu yok. kuran'da yazan bellidir. gecenin karanliginda beyaz ip ile siyah ip birbirinden ayrildiginda yeme icme kesilir. bu vakte de imsak vakti denir, ayni zamanda sabah namazinin vaktinin girdigi zamandir. eskiden sabah ezani emsaktan 30dk-1saat sonra okunuyordu, cemaat camiye daha rahat gelebilsin diye. sanirim simdi diyanet bunu degistirdi ve imsak vaktinde ezan okunmaya baslandi. tabi bu tur seyleri duyuruda vs sormak yerine kuran'dan acip kendin ogrenmen daha dogru olur. hicbir hocanin yada bir baskasinin dedigine dogrudan inanma. kurandan ac arastir dogrula.
0
crucio
(17.12.18)
ezan istendigi zaman okundugu icin ezani dikkate almayin/ imsak vaktidir. normali. ezan saati son zamnda degisti mesela namaz vakti yerine imsak vaktine cekildi.
0
eipcack
(17.12.18)
İmsak vakti +1

Ezan namaz kılınmasını hatırlatmak için bir duyurudur, namaz ya da oruç vaktini başlatan ya da bitiren bir şey değildir.

Bazı ülkelerde mesela hem imsak vaktinde hem de namaz vaktinde olmak üzere iki kere ezan okunur sabahları.

Sabah namazının vakti de imsakta başlar güneşte biter, bazı mezhepler ilk saatlerde bazıları son anlarda kılınmasının daha sevap/evla olduğunu söyler.

Sabah namazı imsak ile güneş arasında herhangi bir zamanda kılındığı anda yerine gelmiş olur.

Oruç da imsaktan önce yemeyi bırakmak ile başlar.
0
John Bloor
(17.12.18)
crucio az bise atarli yazmis ama bilmiyor tam maalesef.
kurandan ogrensin insanlar ama bidatci diyanet her seyi ayetmis gibi dayatinca insanlarin kafasi karisiyor.
turkiyede sabah ezani diyanettw yazan imsaktan ortalama 40-45 dk sonra okunur. bu asagi yukari oynayabiliyor. zira diyanetin imsak dedigi hesaplama sacma. astronomik seher diye bisey kullaniyorlar.
kuranda yemegi birakma vakti bellidir. hava az bisey aydinliga donmeye baslar ufuktan. bunu duz bir bolgede yasiyorsaniz gozunuzle bile bulursunuz. degil sehirdeyseniz ister diyanet imsakiyesine yazan imsaka garamti payiyla 50dk katin, ister suleymaniye vakfinin sitesinde yazan imsaki baz alin.
diyanetin yazdigi imsak vaktinde kilinan sabah namazi vakti girmeden kilinan sabah namazidir.
0
galandar kostumu
(17.12.18)
Diyanet'in imsak vaktine güvenebilirsiniz.
0
güneyli çocuk
(17.12.18)
(4)

Hayattaki problemlere bakış açısı

gazozailacatmauzmani
Herhangi bir can sıkıcı olay ile karşılaşınca "olan oldu, canımı mı alacaklar?" diyerek kendinizi rahatlatabiliyor musunuz? Yoksa kendi kendinizi yiyip duruyor musunuz?
Herhangi bir can sıkıcı olay ile karşılaşınca "olan oldu, canımı mı alacaklar?" diyerek kendinizi rahatlatabiliyor musunuz? Yoksa kendi kendinizi yiyip duruyor musunuz?
0
gazozailacatmauzmani
(16.12.18)
malesef kendimi yiyip duruyorum ve bu bence en azindan benim adima bir sorun
0
tuy kalem
(16.12.18)
Olan oldu bi dahakine daha dikkatli olurum deyip geciyorum. Kafaya takinca neyi cozeceksin ki zaten?
0
superfluid
(17.12.18)
iş konusu dışındaki her şeyi tam olarak böyle atıyorum kafamdan. iş konusu daha gıcık.

millette ne dertler var, şükret, falan deyip gazlayın kendinizi. sevdiğiniz bir kahve alın falan, yani neyi seviyorsanız onu alın, çocuk avutur gibi, onlar da işe yarıyor.
0
lovemyself
(17.12.18)
Bu ikisinden biri neden olmak zorunda olsun? Dalımı kıranın ağacını g*tüne sokarım felsefesine inanıyorum.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.12.18)
(13)

yaşadıklarım normal mi?

Techsavvy
Çocukluğumda yoğun bir biçimde aileden, okuldan (ilkokul öğretmeni ş.siz)Gençlik çağımda yine aileden, lisedeki şahıslardan (10 kişiye karşı dövüştüğümü bilirim)Fiziksel şiddet gördüm.Ailede olanlar anne,baba ve abi kaynaklıydı. -Şimdi anlatırken bile göz yaşlarım akmak istiyor ama dayanıyorum- okul
Çocukluğumda yoğun bir biçimde aileden, okuldan (ilkokul öğretmeni ş.siz)

Gençlik çağımda yine aileden, lisedeki şahıslardan (10 kişiye karşı dövüştüğümü bilirim)

Fiziksel şiddet gördüm.

Ailede olanlar anne,baba ve abi kaynaklıydı. -Şimdi anlatırken bile göz yaşlarım akmak istiyor ama dayanıyorum- okulda bölme sorusunu yapamadığımda dövüyordu ilkokul öğretmeni. tabi bu tek dayak yediğim konu değildi.

Gençlik çağımda abimle çok takıştık. Bir kaç kez burnum patladı, çok haksız bir nedenden burnumu ısırdı-koparıyordu az daha. Ama ben asla zarar verecek şekilde kavga etmedim..

Bu yaşadıklarım normal mi? yani herkes yaşıyor mu? küçüklükte yenen ufak dayaklar'a girebilir mi? yoksa isyan etmekte haklı mıyım?
0
Techsavvy
(16.12.18)
Biz de kavgalar ettik, dayaklar yedik kirve. Fakat aile konusu o kadar da değil tabii. En fazla okuma yazma öğrenme kısmında bir iki sille yediğimi hatırlıyorum ama çevreden senin gibi olan baya vardı. Aniden falan da bir iki yırmıhtır o kadar. Seninki Türkiye ortalaması içinde uyumlu görünüyor yani sıkıntı yok
0
zxcd
(16.12.18)
Aniden ne olm ya. Abiden olacak
0
zxcd
(16.12.18)
Aile öğretmen abi arkadaş çevreden model görüp onu uyguluyorlardı, modeller azalırsa davranış biçimi değişkenliğe gider. Önceden öğretmenin öğrenciyi dövmesi normaldi, şimdi bitarafından kan alırlar adamın. Ebeveynler de önceye nazaran bilinçlendi biraz. Yani senin yaşadığıdı birçoğumuz yaşadık.
0
insomnia
(16.12.18)
hayir normal degil. dermani olmayan bir dert de degil. psikologa falan gidin bence, terapi falan gorun.

isyan etme ile cozume kavusamazsiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(16.12.18)
Sizi yaralamışsa ve şuan da üzebiliyorsa bir durum, normal değildir.
Birinin kafasını kirarlar umursamaz, başka biri tokat yer unutamaz. O yüzden normal değil.
0
veritaslibertas
(16.12.18)
Anne baba egitimsiz, abi de cocuk olabiliyor ama ogretmenin cocuk dovmesine katlanamiyorum.

Yasadiklarin zor ama sen farkli bir insan ol.
0
Traveller
(16.12.18)
Öğretmen mevzuu da öyle tabii. Bana denk gelmedi de ilkokulda bazı öğretmenlerin en ufak şeyde dövdüğünü duyuyorduk yan sınıflardan. Bana hep mini giyen milf hocalar denk geldi elhamdülillah
0
zxcd
(16.12.18)
Biri sana vuruyosa seni sevmiyodur. Normal değil. Ben olsam ilişiği keserdim.
0
Delay Fuze
(16.12.18)
İnanın bizim de ilkokul öğretmeni dövüyordu hem de çok fena. Adama ne ahlar etmişti öğrencileri. Bir çocuğun kafasını sürekli tahtaya vuruyordu. Hatırladım da Allah bildiği gibi yapsın bu gibi insanları. Kardeş kavgaları da çok oluyor, yerinizde olsam abimle anlaşamıyorsam mesafeli davranırım saygı çerçevesinde. Dövüşmek övünülecek bir davranış değil. İnanın sizin durumunuzda çok insan vardır. Kısacası isyan etmeyin.
0
noeldayın
(16.12.18)
Bizim ilkokulda ogretmenin sabah rutini bizi dovmekti. Sopayla girisirdi kari.

Sayesinde derece yaptim :D takma kafaya kac nesil boyle buyudu.
0
acemi
(16.12.18)
gözünüze yaş getiriyorsa normal değil. Ama bu sizin anormal olduğunuz manasına gelmiyor. Yaşadıklarınız ağır gelmiş ve kaldıramamışsınız gayet doğal bu. Yalnız bu iç hesaplaşma bitmez, kendinizi yer bitirirsiniz. Bence de yardım almalısınız.

Yardım alamayacak durumdaysanız şu kitabı tavsiye ederim. İnsanın içine farkında olmadan yerleşmiş "acaba ben mi kötüydüm de bana ailem böyle davrandı" duygusundan biraz özgürleştiriyor. www.dr.com.tr
0
birsürüsorumvar
(17.12.18)
Şöyle maddeleyeceğim,
Aile içi şiddet, malesef yakın zamanda daha bilinçli yaklaşılan bir durum. bazı insanların çocuklarına "Kalk lan bi su getir" diye bağırmaları bir 15 yıl önce çoğu yerde kötü görülmüyordu. ama şimdi çocuk da isyan eder, şahit olanlar da. yaşadığınız aile içi şiddeti asla normalleştirmiyorum, ama anne baba dayağı yiyen çok insan var etrafımda. erkenden çocuk sahibi olmuş, maddî manevî sorunlarla boğuşurken anneliğinin ve babalığının tadını çıkaramamış, bu eksikliği sinirle yansıtmış çok ebeveyn var. artık sayıları daha az.
abi konusunda ise, abisinden ya da ablasından dayak yememiş insan sayısının daha da az olduğunu söylemeliyim.

öğretmenlik ise apayrı bir fecaat. ilkokul bir'deki öğretmenin sınıfta çıt çıksa kafaya patlattığını bilirim, hani kulağımızın 10 dakika kadar çınlatığı patlatmalar bunlar. hele ki tembel olanları tekmeyle sınıftan attığını bilirim öğretmenin. şimdi su içmeye izin vermeyen öğretmenin karşısında laf sıralıyor veliler.

her şeyi normalleştirmiş değilim, yanlış anlama sakın. ama şu var, abiden ve öğretmenden dayak yemiş çok insan var. ama de ki, annem burnumu kırdı, bak bu konu isyan etmelik derim.

belirteyim, yüksek sesle konuşmanın, misafir olduğunuz evde sizi susturmak için atılan öldürücü bakışların bile şiddet olduğunu düşünürüm. asla küçümsemiyorum söylediklerinizi. sadece malesef bizde öğretmen ve abla/abi şiddeti yakın zamanda dikkate alındı, diyorum. sorduğun soru da bu zaten, "bunu herkes yaşıyor mu" demişsin. ben yaşamadım pek, ama arkadaşlarımın çoğu yaşadığını söyler. şimdilerde nostalji diye sevecenlikle bahsedilen "anne terliği" de aslında şiddetin dikalasıdır.
0
lovemyself
(17.12.18)
orselenmis insanlar baskalarini da orseliyor ve biz epeyce orselenmis bir toplumuz.

gecmise isyan biraz mantiksiz, sanki... gecmis yok ki? varsa ispat edin? sadece bizim anlattigimiz sekilleriyle hikayeler var, bazisini unutmayip, tekrar edip durmaktaki israrimiz niye, belli degil.

siz kendinizi dovmeyin, digerlerinden ogrendiginiz gibi, baskalarini da dovmeyin - fiziksel ya da degil - bu kafi. annenin, babanin, abinin ya da ogretmenin daha becerikli olmamis olmasini bos verin.
0
e haliyle
(17.12.18)
(2)

şu hayvan örneği nasıldı bi buldurun

tabudeviren
-----kurbağa çok güzel dans ediyormuş. ona sormuşlar "nasıl dans ediyorsun anlat bize" diye.. anlatmaya çalışırken bocalamış ve bir daha dans edememeye başlamış..-----kurbağa veya dans değişebilir. çok eskiden okuduğum bir şeydi.bi buldurun be abiler ablalar kardeşler..
-----
kurbağa çok güzel dans ediyormuş. ona sormuşlar "nasıl dans ediyorsun anlat bize" diye.. anlatmaya çalışırken bocalamış ve bir daha dans edememeye başlamış..
-----

kurbağa veya dans değişebilir. çok eskiden okuduğum bir şeydi.
bi buldurun be abiler ablalar kardeşler..
0
tabudeviren
(09.12.18)
Aradığınız şey değil ama benzer konsept olarak şunu seviyorum. Aklıma geldi.

Hocaya "sakalın pek heybetli, çok güzel ama yatarken yorganın içinde mi bırakıyorsun üzerinde mi" diye sormuşlar. Hoca yanıt verememiş ertesi gün sakalsız olarak geri dönmüş,
0
hedep
(09.12.18)
kurbağa değil bu, kırkayak :) kırkayağın çok güzel dans etmesini kıskanan bir başka hayvan onu engellemek için soruyor. "Mükemmel dans ediyorsunuz, süpersiniz, ama 3. ayağınızı öne attığınızda 18. ayağınız arkada mı oluyor? 30. ayakla 40. ayak aynı anda mı hareket ediyor?" gibi bi şeyler soruyodu, kırkayak da bir daha dans edemiyordu :) Bu şekilde aratırsan zati google'da çıkıyor hikaye.
0
lovemyself
(09.12.18)
(4)

tek kişilik gezi önerileri

tosunpasa
ankaradayım. türkiye ve yurt dışı olabilir. pasaportum yok ve haliyle vizem de yok ama pasaportla gidebileceğim ülkeler için pasaport çıkartabilirim. aylık seyahat bütçem 600 lira. haftasonu gidip-gelmelik nereye gidebilirim?not : eskişehir hariç.
ankaradayım. türkiye ve yurt dışı olabilir. pasaportum yok ve haliyle vizem de yok ama pasaportla gidebileceğim ülkeler için pasaport çıkartabilirim. aylık seyahat bütçem 600 lira. haftasonu gidip-gelmelik nereye gidebilirim?

not : eskişehir hariç.
0
tosunpasa
(08.12.18)
Biraz biriktirip Balkanlarda vizesiz yerlere gidebilirsin.
0
ovungec zeus
(09.12.18)
gürcistan ile başla kimlikle giriliyor zaten. ya da kıbrıs. eskişehir hariç demişsin de ne yapacaksın zaten orada? devasa 100. yıl eskişehir dediğin :))
0
prasinos
(09.12.18)
ekspreslerle tren seyahati yap. Sivas, Kars, hepsine gidiliyor ve çıkış yerleri Ankara zaten. Çok da uygun. İstersen iki kişilik odayı biraz daha ödeyip kapatabilirsin bile.
0
lovemyself
(09.12.18)
Atina, budapeşte
0
bradshaw
(09.12.18)
(6)

tercih ettiğiniz su damacana markası

the roscoe
dostlar bir süredir içtiğimiz damacana sudan memnun değiliz. hem aradıktan sonra 1-2 gün gecikip su getirdikleri oluyor hem de tadını artık beğenmiyoruz ailecek. hem değerleri iyi olan hem de tadını beğendiğiniz fiyat/performans anlamında tavsiye ettiğiniz bir marka var mıdır?konum gerekecekse istan
dostlar bir süredir içtiğimiz damacana sudan memnun değiliz. hem aradıktan sonra 1-2 gün gecikip su getirdikleri oluyor hem de tadını artık beğenmiyoruz ailecek. hem değerleri iyi olan hem de tadını beğendiğiniz fiyat/performans anlamında tavsiye ettiğiniz bir marka var mıdır?

konum gerekecekse istanbul.
0
the roscoe
(06.12.18)
buzdağı iyi geliyor bana. fiyatı bilemem.
0
lovemyself
(06.12.18)
saka'dan memnunum. lezzetli.
0
dilemma of subscribtionability
(06.12.18)
Pürsu içiyoruz biz yıllardır. Aygaz'ın su markası, Koç Holding'in. Baya beğeniyoruz ailecek
0
nundu
(06.12.18)
Buzdagi
0
kisa
(06.12.18)
erikli, çok memnun değilim.
elimde olsa kaltun alırım ama istanbulda yok.
0
barankovan
(06.12.18)
saka şimdilik iyi gibi duruyor.
0
kraldan cok kralci
(06.12.18)
(10)

bir konuda çok kararsız kaldım...maddi yardım etmek hk.

passion rules the game
aylar önce askıdanevar sitesine yemek bırakmıştım bir kaç adet. bir öğrenci almış, bir de mesaj atmış geçinmek zor, part time çalışıyorum ama derslere konsantre olamıyorum, destek olur musunuz diye. tanımam etmem, sadece bölümü ve telefonu var. ayda bir miktar para yollamak koymaz ama doğru yere mi
aylar önce askıdanevar sitesine yemek bırakmıştım bir kaç adet. bir öğrenci almış, bir de mesaj atmış geçinmek zor, part time çalışıyorum ama derslere konsantre olamıyorum, destek olur musunuz diye. tanımam etmem, sadece bölümü ve telefonu var. ayda bir miktar para yollamak koymaz ama doğru yere mi gider emin değilim. ne yapsam ne etsem bilemedim? transkript isteyecek halim yok ama zaten akademideyim, notlarına bir şekilde ulaşmaya çalışabilirim, gerçi bu da pek olmaz, ayıp olur. bir yandan da gerçekten ihtiyacı olmasa uğraşmazdı diye düşünüyorum. ama etraf da çakal dolu.

gerçekten ihtiyacı varsa ve ben sırtımı dönersem diye üzülüyorum.

siz olsanız ne yapardınız?

danke.
0
passion rules the game
(10.11.18)
ben olsam notlarına bi bakardım. yani burs için ultra süper başarı aramak saçma ama en azından bi tık gelecek vaad etmeli bence. hani 3 senedir 1. sınıfta olan birine burs vermezdim ama alttan dersi olan, notları ortalama olan birine verirdim. ama vermeden önce de imkanım varsa gerçekten ihtiyacı olup olmadığı konusunda bi araştırma yapmaya çalışırdım. sonuçta sen dahil 10 kişiye birden mesaj atmış olabilir değil mi?

son olarak eğer eline para saymak içime sinmiyorsa ayni yardım da yapabilirsin. aylık erzak kolis gibi. ha markete harcayacağı yine cebine kalır o ayrı mesele ama.
0
elorelia
(10.11.18)
Gerçekten ihtiyacı olup olmadığını bilemeyiz. Okuldayken tanıdığım biri asgari ücretin üç-dört katını böyle böyle topluyordu. O dernek senin bu vakıf senin. Bir diğer tanıdığım da ihtiyacı olmasına rağmen hiçbir yere başvurmuyordu.

Böyle de bir dünya.
0
fermiparadoksu
(10.11.18)
ya böyle böyle çok tırtıklandım ben sanırım, artık inanılmaz temkinli yaklaşıyorum.

bir de tırsıyorum, hani yollar ederim, adam dadanır sürekli daha fazla ister diye. yollamamak tabi mümkün ama insan üzülür.
0
🌸passion rules the game
(10.11.18)
Öğrenci belgesi ister yollardım yerinde olsam. Ama tek şartla o da büyüyüp iş meslek sahibi olduğunda başkasına burs verme sözü verecek... notmuş vs hepsi hikaye bi üste taşımak istersen tecrübelerinden mentorluk yapabilirsiniz.
0
lupelius
(10.11.18)
aslında askıdanevar sitesi öğrenci belgesini kontrol ediyor. sistem güzel, tavsiye edeyim bu arada

ama işte nerede çalışıyor, başka yardım eden var mı vs. bilmek imkansız. sanırım işin zorluğu burada.
not da aslında bilmiyorum ne derece mantıklı, ben de hiç parlak bir öğrenci değildim mesela, kötü de değildim gerçi

sosyal medyadan bakayım dedim ama kapalı, pek bir şey çıkmadı. benim asıl korkum kazıklanmak. belki ihtiyacı olan biri varken ihtiyacı olmayana yardım etmek gibi
0
🌸passion rules the game
(10.11.18)
Bana yollayabilirsin parayı. Haftada bir 70lik şarap içme durumum var, hem doğru ve gerçek bir yere yardım etmiş olursun. Karşılığında hiçbir şey vermem ama söyleyeyim. Belki ileride biraz param olunca ben de böyle sağa sola para dağıtırım. Bakalım.
0
zxcd
(10.11.18)
elbette araştır. Bu mesajı bir tek sana atmadığını bilemezsin. Bu pinpiriklik değil, gayet mantıklı bir şey.
öğrenci olsa bile, 5 yerden burs almadığını bilemezsin.
0
lovemyself
(10.11.18)
abi kahvede oturan dayı styla olacak ama ''iyilikten maraz doğar''....
0
binder dandet
(10.11.18)
Ben okulu uzatmış gsf resim öğrencisine burs veriyorum. Transkript ve öğrenci belgesi istedim ki neden istemeyeyim.
Arada tanıdık vardı. Bir yandan çalışıp bir yandan okumak ne kadar zor boyalar ne kadar pahalı biliyorum. Hiç tanımadığım birine de verebilirdim. İyi araştır olmadı belge iste. Hiç tanımıyorsun referans yok arada, gerçekten ihtiyacı varsa toplar getirir yoksa sallar.
0
fasulyek
(10.11.18)
bence burs degil ama borc verilebilir, yarin obur gun okulunu cok uzatmadan bir an once bitirip adam olmasi icin de gaza getirmis olursunuz. ben cok rahat yardim isteyen insandan tirsarim, gercekten ihtiyaci olan boyle rahat rahat isteyemiyor.
0
mavicorap
(10.11.18)
(8)

Amerika vs. Dikili

nickini vermek istemeyen uye
Selam dostlar,Yazmayı pek beceremiyorum. Başlayınca bir sürü şey geliyor aklıma, duramıyorum. Anlatamıyorum, anlaşılmıyorum.O yüzden şimdiden affola.Mayıs sonunda Green Card ile Amerika'ya geldim. Çok istekli olduğum söylenemezdi. Kurada çıktı ya bir deneyelim dedik. Bu arada istifa ettiğim işimde 5
Selam dostlar,

Yazmayı pek beceremiyorum. Başlayınca bir sürü şey geliyor aklıma, duramıyorum. Anlatamıyorum, anlaşılmıyorum.
O yüzden şimdiden affola.

Mayıs sonunda Green Card ile Amerika'ya geldim. Çok istekli olduğum söylenemezdi. Kurada çıktı ya bir deneyelim dedik. Bu arada istifa ettiğim işimde 5800tl maaş alıyordum.
Amerika'da küçük bir sahil yerinde bir markette işim hazırdı. Kız arkadaşım da work and travel ile geldi. Birlikte çalıştık. Ama acayip çalıştık. Pis işti. Saati 11 dolardan. Ayda 2200 dolar kazandık. İngilizce ilerletelim sonra o doner ben taşınırım demiştik. Öyle olmadı.

Şimdi paraları yazıyorum. Sevdiğimden değil. Herkes paraya göre karar veriyor. Eski iş arkadaşlarım senede 100k dolar kazanırsın diye gönderdiler. Buradakiler zaten para kazanmaya gelmiş. Kimi okulu bırakmış, kimi öğrenci. Moldavalı bir arkadaş şakayla karışık sizin ülkeden gelip bizim kızları kaçırıyorlar demişti. Gerçekten başka çaresi olmayan insanlar dayanıyor burda. Dayanıyor diyorum çünkü şartlar gerçekten zorlu. Geçtiğimiz üç ay nasıl dayandım bilmiyorum ama son girdiğim coffee işinde ki baristaydım 3 gün dayanabildim. Maalesef bilgisayar mühendisi olduğumu, Türkiye'de belirli bir standartta yaşadığımı hatırladım. Kısaca kibir diyebilirsiniz. Bir de buradakiler sürekli ülkelerine dönme hayalleri kuruyor. Benim böyle bir imkanım da var. Sıkıntı çekmeye değer mi? Kalsam kendimi geliştirecek gücü bulur muyum bilmiyorum.

Yukarıda öyle olmadı dedim. Talihsizlikler oldu. Biraz benim hatam biraz da hayat. Kendimi geliştiremedim. Mesela Apple Linkedin üzerinde ulaştı. Telefon görüşmesi yaptık. Bir sürü danışmanlık şirketi çalışanı aradı. Yani doğru burada umut var, güzel işler var.

Ama benim gücüm yok.

Yıllar önce Ankara'dan İstanbul'a taşındıktan 1 ay sonra en yakın arkadaşımı kaybetmiştim.
Amerika'ya geldim. 1 ay sonra annemin vefat haberi geldi.

Türkiye'ye dönmeye de gücüm yok. Sağolsun herkes yanımda. Ama bunları ben daha önce de yaşadım. Ölüm paylaşılmıyor.
Babam yalnız. Ablamlarda kalacak bir süre ama rahat edeceğini sanmıyorum. Kendi evimizde 1 gece bile kalamamış. Evi kapatmaya karar verdiler. Ben zaten evimi kapatmıştım gelirken. Kız arkadaşımın ailesi İzmir'de. Ona iş bulmamız lazım, bana iş bulmamız lazım. Askerlik var. Evlenirsek bize bir ev, belki babama da kendisini rahat ettirecek bir ev açmamız lazım.

Ya da diyorum. Gideyim Dikili'ye yazlık var. Soğuk olur, kışın ulaşım zor olur ama idare ederim bir şekilde. Bağlatırım bir internet. Yeter. Sonra ne olacak bilmiyorum. Belki gelecek yaz tekrar gelirim buralara tekrar deneriz.

Öyle yazayım dedim.
0
nickini vermek istemeyen uye
(21.09.18)
Abd’de de kendini geliştirmeye bak. Bizim bir tanıdık da gitmişti oraya aynı şekilde. Benzincide çalışmoş üstüne dil öğrenmiş üstüne pastacılık okuyup kendini bu alanda ilerletince abd’den Avustralya’ya yerleşerek orada önce başkasının yanında sonra kendi işinde çalışmaya başlamış. İki ev satın almış zamanla. Ama memleket özlemiyle tr’ye dönmüş birkaç yıl önce. Şimdi tekrar gitme niyetinde. Demek istediğiim ise abd’de çalışırken kendini geliştirmelisin. Bir mesleğin var ve o alanda ilerlet kendini en azından.
0
cemallamec
(21.09.18)
Ben de şu kısma takılıyorum, baban ya da sevdiğin ve Türkiye’de yaşayan biri daha kötü bir şey yaşasa, tabi Allah korusun da, hani yanlarında olmamak üzmez mi seni? On yıl sonra Amerika’da bir araba ve iyi derece ingilizce sahibi olunca çok mutlu olacaksan okey. Yok eski şartlarına yakın bir işte ama ülkende mutlu olacaksan çok da anlamı yok. Benim görüşüm hep hayatın hastet çekecek kadar uzun olmadığı yönünde. Amerika’nın en büyük artısı sevdiğin kişinin yanında olması olmuş..
0
lovemyself
(21.09.18)
Kiz arkadasin ne diyor? Bu karari tek basina vermeyeceksinizdir saniyorum.

Onceden uluslararasi olcekte duzgun bir basarin yoksa, Amerika'da zaten Afrika'nin Hotantot kabilesinden gelmis, elektrigin ne oldugunu yeni ogrenmis muamelesi goruyorsun. Ben ortalama bir akademisyen olarak geldim, iki senedir kendimi kanitlayamadim daha, ugrasip didiniyorum. Yurtdisindan gelen herkese de davranis az cok ayni sekilde gordugum kadariyla. Turkiye'deki basarili ve kac yillik deneyimi olan insanlarin fareli odalarda yasadigini, benzin istasyonunda calistigini cok duydum. Her gocmenin bir tur dibe vurma hikayesi var. Turkiye'de zanaati ile bilinen, Eksi Sozluk'te bile entry sayisi cok olmasa bile ovgu ile bahsedilen, sehirdisindan musterileri gelen bir arkadasim iki yil once yesil kartla geldi ve burada Walmart'ta calisiyor gunde 13-14 saat. Birkac ay da evsiz kaldi arada. Ilk seneler gercekten zor ama dayananlarin hemen hemen hepsi bir sekilde basariyor ama o surec hirpalayici bir surec biraz.

Kuzenimin esi de ucak teknisyeni olarak geldi ve uzun sure taksi soforlugu, tamircilik falan yapti. Ancak, ne zamanki gunduz isini yapti ve gece bir aksam okulundan isiyle ilgili sertifika aldi; o zaman kendi isini yapabilmeye basladi. Bana da kac kere "Derece guzel de, Amerika'dan degil" dendi. Eger yapabilecek durumun varsa gunduz calisip gece sertifika almaya bakilabilir.
0
aychovsky
(21.09.18)
Teşekkür ediyorum cevaplar için. Bazı ayrıntıları verdim beni bencil pislik birisi sanmayın diye. Ailem ve kız arkadaşım tabi ki fikirlerini söylüyor. Ama korktuğum şey şu: Amerika’da fareli evde votka içip ölümü düşünürken kimse yanımda olmayacak. Daha önce İstanbul’da olan buydu. Tek başımaydım dışardan bakılınca güzel bir hayatım vardı. Burda onu da sağlayamadım.

Amerika’nın zor olduğunu ben ilk kez sizden duydum. Benim tahmin ettiğim de buydu zaten. İnsanlar nasıl bu kadar kolaymış gibi anlatıyor aklım almıyor. Hayır taksi şöforlüğü diyorsunuz o da zor.
0
🌸nickini vermek istemeyen uye
(21.09.18)
Ben belli bir standardın düşmesini istemem.

Yani Amerika'da çöpçü olacağıma Uganda da kral olurum daha iyi.

İlla yaşadığım yerin adı Amerika diye her derdini neden çekeyim ?

Nerede mutluysam orada yaşarım.
Birinci şart mutluluk. Gerisi fasa fiso
0
bana her yer cehennem
(21.09.18)
Ben de benzer düşünüyorum. Ama 4 sene sabretsen Türkiye’de kral olursun diyorlar. Aklımı çeliyorlar.
0
🌸nickini vermek istemeyen uye
(21.09.18)
Son yaşanan gelişmelerle Dikili öne geçti dostlar. Aile önemli.
0
🌸nickini vermek istemeyen uye
(22.09.18)
Hüzünlendim dostlar. İstanbul’dayım. Nişanlanmıştık.
Ayrıldık.

Ölüm, ayrılık, hastalık.

Herkese sabır diliyorum. Yaşamak zor bir oyun.
0
🌸nickini vermek istemeyen uye
(28.03.19)
(5)

iphone icloud geri yükleme

lovemyself
Sorunum şu,İphone 7'yi servise götürdüm. geri aldığımda "yeni bir iphone olarak başlat" diyerek açmamı söylediler. sonra ayarlamaları yaptım.ancak, icloud'dan geri yükleme yapamıyorum. bütün açıklamaları okudum, ama söyledikleri sekme bende yok. yedekleme yapma sekmesi falan var, ama "yedeklemeden g
Sorunum şu,
İphone 7'yi servise götürdüm. geri aldığımda "yeni bir iphone olarak başlat" diyerek açmamı söylediler. sonra ayarlamaları yaptım.
ancak, icloud'dan geri yükleme yapamıyorum. bütün açıklamaları okudum, ama söyledikleri sekme bende yok. yedekleme yapma sekmesi falan var, ama "yedeklemeden geri yükle" seçeneğini bulamıyorum. bir saatten fazla uğraşıp başıma ağrılar girince de buraya yazayım dedim.

rica etsem, bi bunu yapamamış saf, şeklinde yorumlarınız olmasın. evet, anlamıyorum bu işlerden.
0
lovemyself
(25.08.18)
Cihazı sıfırla. Kurulum sayfası tekrar geldiğinde iCloud'dan geri yükle seçeneği ile ilerle. Ancak eski icloud hesabın neyse onla oturum açman şart.
0
himmet dayi
(25.08.18)
ayarlardan tümünü sıfırla diyorum, telefon ayarlayıp kapanıyor. ama açıldığında direkt ana sayfaya açılıyor, yine kurulum istemiyor :(( kurulum istemesini nasıl sağlayacağım?
0
🌸lovemyself
(25.08.18)
"Tüm içerikleri ve ayarları sıfırla" seçeneği ile sıfırlamak gerekiyor.
0
himmet dayi
(25.08.18)
tüm ayarları sil" seçeneği ile oluyormuş. saatlerim heba oldu. cevap verenlere teşekkürler..
0
🌸lovemyself
(25.08.18)
bi tek ben cevap verdim zaten. asdhasdhahs.
0
himmet dayi
(25.08.18)
(2)

filmlerin içindeki küçük nüanslar

syd barrett in kedisi
mesela filmin ana konusunun dışında gelişen olaylar vardır.filmin içindeki umutsuzluğu/umudu vesaire bize yansıtır. ne biliyim ufak detaylar işte. sözgelimi bir filmde komşu sürekli eve sarhoş gelirken, onun sarhoş olması bir film akışında sürekli bir detayken, film sonuna doğru artık ayık geziyor o
mesela filmin ana konusunun dışında gelişen olaylar vardır.

filmin içindeki umutsuzluğu/umudu vesaire bize yansıtır.

ne biliyim ufak detaylar işte. sözgelimi bir filmde komşu sürekli eve sarhoş gelirken, onun sarhoş olması bir film akışında sürekli bir detayken, film sonuna doğru artık ayık geziyor oluşuna değinilmesi böyle bir nüanstır. buna benzer şeyler yani.

bunlara ne deniyor?
0
syd barrett in kedisi
(24.08.18)
edebiyatta motif deniyor dediğinizi doğru anladıysam, filmlerde de aynı şey olabilir.
0
sopiro
(24.08.18)
yan hikaye. esas kızla esas oğlan da ana hikaye oluyor.
0
lovemyself
(25.08.18)
(5)

Amir memur işleri.

Evocati
Selam herkese,Bir şirkette fena sayılmayan bir pozisyondayım. Yılbaşında terfi aldım. Diğer terfi alanlar mülakata sınavlara falan girerken yöneticilerim bana güvendiği için direk unvan verdiler. Aslında unvan olmadan uzun süre yönetici olarak çalışıyordum. Bir de ben ve ekibim yöneticilerden başka
Selam herkese,

Bir şirkette fena sayılmayan bir pozisyondayım. Yılbaşında terfi aldım. Diğer terfi alanlar mülakata sınavlara falan girerken yöneticilerim bana güvendiği için direk unvan verdiler. Aslında unvan olmadan uzun süre yönetici olarak çalışıyordum. Bir de ben ve ekibim yöneticilerden başka bir ofiste çalışıyoruz. Başımda kimse yok. Sadece gün içinde bazı soruları cevaplıyorum bir de toplantı olursa katılıyorum. Bunun dışında karışan eden yok. Bunları soracağım soruya zemin olması açısında yazdım. Şimdi gelelim sıkıntımızaaaa...

Şimdi ben nedense benim üstlerimin her zaman benden memnun olmadıklarını düşünüyorum. Arada küçük bir şey düzeltecek olsalar bile "salak buna da her şeyi söylemek zorundayız, bunu da mı akıl edememiş, yapamamış" gibi içerleniyorum, suçlanıyorum, hatalı hissediyorum. Bazen hafta boyunca hiç bir yöneticimle karşılaşmıyorum. O zaman da ne zaman bir toplantıda görsem sanki benim hakkımda konuşuyorlarmış gibi geliyor. Sanki hepsi toptan bana düşman. Onlarla çok iletişimim olmadığı için de sürekli kendi kendime bileniyorum. Gittikçe onlara düşman kesiliyorum.

Yukarıdaki yazılanların çoğu iletişim kaynaklı gibi gelebilir ancak işin doğası gereği böyle olmak zorunda. Sizce bu düşünceleri nasıl yenerim? Derdini seveyimciler uzak dursun lütfen. Açık açık içimi dökmek istedim.

Sevgiler.
0
Evocati
(13.08.18)
kafana taktığın şeyler dandik olaylar. yani diğer departmanların veya benzer şubelerin problemleri yanında muhtemelen devede kulak bile değil. boş yere evham yapıyorsun bence. azıcık şirket dedikodularına takıl. kim nasıl fırça yemiş, satış hedefi tutmayınca x bey y beye ne mail atmış vs. gibi. emin ol senin sorunlar devede kulak bile kalmayacak. bende takıyordum senin gibi artık sallamıyorum.
0
delidir yakalayin
(13.08.18)
Hissettiğin şey, genelde yaşanandır. Takıntılı biri değilsen, genelde arkandan konuşulduğu zaman, ya da herkes senden hoşlanmadığında bunu hissedersin.
dengin olan yöneticilerle muhabbet önemli. Anlatacağın şeyleri biriktirip onlarla kahve iç. Yemeklere beraber gitmeye başla.
Üst düzey yöneticilerinle beraberken aşağılandığını hissettiğinde bütün cesaretini topla ve "şu konunun yeterince açık olmadığını mı düşünüyorsunuz, isterseniz bir de başka açıdan bakıp tekrar göndereyim raporu" gibi şeyler de. Konuşmak zorunda olsunlar.
0
lovemyself
(14.08.18)
(bkz: anksiyete bozukluğu) olabilir mi?
0
xdenizx
(14.08.18)
Bana da anksiyete bozukluğu belirtileri gibi geldi. Kendim de benzer sıkıntılar çektim, çekiyorum çünkü. Bir yardım alsanız?
0
monogram
(14.08.18)
cipralex kullan..
0
jesues
(14.08.18)
(8)

Kapalı kızlar daha çok dikkatinizi çekiyor mu?

susadım çeşmeye varmaz olaydım
yolda, çarşıda, pazarda şunu farkettim ki kapalı kızlar açık olanlardan (dekolte vs. olmayan) daha çok dikkat çekiyor giyim/kuşam/süsleri ile. daha bir süslüler, makyajları var, giydikleri şeyler daha canlı renklere sahip vs vs. tesettürün amacı dikkat çekmemek değil mi? bu kızlar bazı şeyleri yanl
yolda, çarşıda, pazarda şunu farkettim ki kapalı kızlar açık olanlardan (dekolte vs. olmayan) daha çok dikkat çekiyor giyim/kuşam/süsleri ile.

daha bir süslüler, makyajları var, giydikleri şeyler daha canlı renklere sahip vs vs.

tesettürün amacı dikkat çekmemek değil mi? bu kızlar bazı şeyleri yanlış yapmıyor mu? eğer bunları birileri kapanmaya zorluyor ise - ki hiç sanmıyorum; kimi bölgeler ve gruplar hariç - demiyor mu bu ne hal?

not: trollük yapmıyorum, bait atmıyorum, siyasal islamı ben araştırayım ama o kızların bundan bihaber olduğuna da eminim.

güzel görünmek, dikkat çekmek ve beğenilmek istediklerini görüyorum ama insan inandığı şey ile bunlar arasındaki tercihini bu kadar rezil şekilde ifade etmemeli diye düşünüyorum.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(20.03.18)
siyasal islamı bir araştır.
0
makarnavodka
(20.03.18)
Mevcut aile ve toplum cevresinin koydugu sinirlar icerisinde kendini maksimum duzeyde ifade etmeye calisiyor. Dogrusu yanlisi bizi pek ilgilendirmez. Herkesin kendini ifade etmeye ihtiyaci var, etrafindaki kisiler "baskiyi artirirsak hepten basini acar" diye dusunerek boyle zimni bir anlasmaya varmis olabilir.

Rezillik diye bir sey de yok. Cok koseli bakiyorsunuz bence hayata. Gercek hayatta hersey yazili kurallar ve kabuller dahilinde gelismiyor. Milyonlarca degisik durum ve istisna var.
0
dougsampson
(21.03.18)
makyaj denen şey artık aile içinde anneler tarafından bile yapıldığı için kızların da yapması gayet normal karşılanır oldu. istenen tek şey; giyim kuşam. gerçek anlamda tesettür denen şeye zıt şeyler yapılsa da artık modern dünya bu duruma getirdi. gerçi bizim camianın en büyük sorunu hala giyim kuşamın ne ile olacağı. halbuki, dinde ne giyileceği değil nasıl giyileceği belirtilmiştir.

bizim sülalede de var bu tiplerden. pantolon giymesin kızım. neden? yasak. neye dayandırdıkları da belli değil. ben de artık cehaletleriyle başbaşa bırakıyorum.

ayrıca; bir insan sırf kapandığı için müslüman olacak diye bir şey yok. belki zevk için giyiyor? bunu sen ya da ben bilebilir miyiz? hayır.
0
blue eyes white dragon
(21.03.18)
benim birkaç tanıdığım var bu şekilde giyinen. hepsi aile baskısıyla kapanmış ve öyle büyütülmüş. güzel olmak, beğenilmek herkesin ihtiyacı. onlar da ailelerinin izin verdiği ölçüde dikkat çekmeye çalışıyorlar. baskıdan dolayı da abartıyorlar giyimi, makyajı.

bir arkadaşım vardı mesela. boynu ve saçları görünecek şekilde başını bağlardı. kocaman küpeler takardı. günlük hayatta düğün makyajı yapardı. çoğu zaman babasını kızdırmayı hedeflerdi. babası ise sadece başında örtü olsun derdindeydi. sonra bir şekilde babasından kurtuldu ve açıldı. şimdi dünyanın en sıradan insanı gibi giyiniyor. ne makyaj yapıyor ne de abartılı giyiniyor. çok mutlu.
0
straight from the heart
(21.03.18)
öncelikle son sözümü baştan söyleyeyim. "tesettürün amacı zaten dikkat çekmemek değil mi?" cevap: "yööö"
hiç de öyle bir şey yok.
din mantık kuralları dışında kalan bir şey. mantık üstü görünür uyan kişiye. yani, şöyle örnek vereyim: namaz kılan kişiler namaz hareketlerinin aslında sağlığa ne kadar da faydalı bir şey olduğunu anlatır dururlardı. külliyen saçmalık. selam verme hareketinin boyun egzersizi işlevi görüp de sağlığa yararlı olması anlaşılır bir şey, ama kimse "namaz kılayım da belim-boynum kireçlenmesin" demiyor.bu mantıkla kılınmıyor namaz. ha, direkt bedensel faydaları var mıdır? olabilir. ama kimse bunun için kılmaz namazı. Allah istemiş der kılar.

başörtüsü de aynı. başörtüsü takmanın "saçını göstermemek" yahut "karşıcinsi etkilememek" yahut "seksi olmamak" veya "dikkat çekmemek" amacı yok. Allah istemiş diyor takıyor. öyle emredildiğine inanıyor. bu kadar basit. dindar bir insan yaratıcının her sabah 10'da ondan amuda kalkmasını istediğini düşünse, her sabah tam 10'da amuda kalkar. inanmayan saçma görür, inanıyorum ama kalbim temiz diyen kalkmaz amuda. bu kadar basit yahu.
makyaj yapmak günah mı? yolda yürürken dikkat çekmek günah mı? bu konular başörtüsünden bağımsız, apayrı konular. nasıl ki "ben müslümanım ama alkolümü de alırım, kime ne" diyen insanlar varsa, "evet, makyaj günah, ama yaparım kime ne" deme özgürlüğüne sahiptir başörtüsü takan kişi de. yani, mantıklı baktığımızda müslüman ama başını örtmeyen bir kadın hakkında "o nası dikkat çekici giyinmiş öyle" deyip kınar msınız? kınamazsınız. Kınarsanız Nihat Doğan olursunuz. Aynı şekilde, bir insanın çeşitli gerekçelerle saçını örtmesi de "aha nası da dikkat çekici giyinmiş o ööle" deme hakkını size vermez. modern birey bunu aklından bile geçirmez. benim modernlik algım bu.
zenci birini görünce "oha çok kara" diyor musun? yok. neden? çünkü eşitlik.
mini etek giyen biri için "oha ne kadar da tahrik edici" diyor musun? yok. çünkü nihat doğan kafası.
başörtülü biri için de kurma bu cümleyi. içinden ya da dışından. bir kadını kolundan tutup "saçını örteceksen git İran'a" diyen zihniyetle, "madem kapalısın sigara içmeyeceksin, o makyaj olmuş mu, kapalıysan niye dikkat çekici giyiniyosun" demek aynı şey. ikisi de gericilik.

ha, "ama onlar benim komşumun kızının mini eteğine kızmış" diyen olursa, "onlar" ne demek arkadaşım? familya mı bunlar? hepsi aynı kafada gezen, başka düşünemeyen mantar cinsi mi? kimi kızıl, kimi kürt, kimi faşist, kimi duygusal, kimi sokak köpekleri için kermese gidiyor, kimi kocasını boşayacak.. insan işte da. bir başını örten kötü davrandıysa diğerine kızmak, "bütün kürtlerin anasını avradını..." yazan sosyal medya klavyecisiyle aynı kafa bence.

hayır, senin sorun bu kadar kaba değil. ama ben genel bir cevap yazdım.

bir de şunu ekleyeyim, siyasal islam terimiyle başörtüsünü açıklayan kafaya 10 şişe rakı da benden hediye. Bir insan hiç "şu partiyi tutuyorum" diye ömrü boyunca saçını örter, uzun kollu giyer mi? sen tuttuğun parti için kıçını açar mısın? bu da aynı mantık. bir partiyi tutan çoğu kadın kapalı olabilir, ama bu o parti destekçilerinin, o partiyi desteklemek için başörtüsü taktıkları anlamına gelmez. işte burada da o müthiş söz yerini buluyor: "velev ki, siyasi simge olarak saçını göstermiyor bu insanlar, bu suç mu?"

bırakınız mini giysinler, bırakınız saçlarını örtsünler. bırakınız "müslümanım ama alkol kullanıyorum" desinler, bırakınız "başörtülüyüm ama dikkat çekici giyinmek istiyorum" desinler. mantıksız mı? bırakınız mantıksız olsunlar. "rezil bir şekilde" dolaşmak mı istiyorlar, bırakınız dolaşsınlar. "Rezil bir şekilde dolaşıyorsunuz" diye kızan uzun sakallı, şalvarlı bi hacıemmi olsa "özgürlük elden gidiyor" diye sokaklara doluşuruz, aynı mantıkla biz düşünüyoruz.

ayh çok kızdım, gidip bi çay içeyim.
0
lovemyself
(21.03.18)
lovemyself++++++1
0
Phoebe
(21.03.18)
Sana kesinlikle katılıyorum ama işte herkesin nefsiyle mücadelesi farklı farklı. Herkes becerebildiği kadar. Ama niyette önemli kapalı daha güzel olduğunu düşündüğü için kapananlar bile var. Bunlarin niyetleri güzel değil bence. Mesela edepli ahlaklı olmakta güzel şeyler ama öyle görünmek içinse bunlar güzel değil. Lakin seni amacına ulaştırmada bir araç olarak kullanılmadan yapılıyorsa güzel. Amaç sadece maneviyata ulaşmak içinse. Ama Allah'ın bizim makyajımıza htiyacı olduğunu sanmıyorum. Eyyorlamam bu kadar.
0
for day to break
(21.03.18)
lovemyself +1binmilyonmilyar

takılmayın artık şöylere. açığına kapalısına. kadın üzerinden eleştiri yapmayı da bırakın. şekilcilikten vazgeçin. önünüze bakın. ufkunuzu genişletin.
0
dedim ben sana
(21.03.18)
(13)

Neden elektrik çarpıyor?

fragile lady
İş yerinde sürekli bilgisayar başındayım ve bilgisayardan uzaklaşır uzaklaşmak demir kapıya dokununca elektrik çarpıyor. Sürekli oluyor ve az buz da can yakmıyor yani, fena acıtıyor. Başka kimse bu sorunu yaşamıyor. Bende mi bir problem var? Bu salak sorun neyden kaynaklanıyor olabilir ve çözümü var
İş yerinde sürekli bilgisayar başındayım ve bilgisayardan uzaklaşır uzaklaşmak demir kapıya dokununca elektrik çarpıyor. Sürekli oluyor ve az buz da can yakmıyor yani, fena acıtıyor. Başka kimse bu sorunu yaşamıyor. Bende mi bir problem var? Bu salak sorun neyden kaynaklanıyor olabilir ve çözümü var mıdır?
0
fragile lady
(25.01.18)
üzerinde ne var?


:p üzerindekiler de etkiler. demek ki statiği çekiyorsun.
0
binder dandet
(25.01.18)
neyden kaynaklandığını ve çözümünü bilemiyorum maalesef ama aynı durum arkadaşlarımdan biri için de geçerli. çok garip bir şekilde, adam sınıftaki sandalyelerin demir ayaklarına temas ettiğinde çarpılıyor. bir keresinde herif çığlık attı ve sonrasında kolunun uyuştuğunu söyledi. yapı olarak da hiç öyle abartacak, drama yaratacak, laf olsun diye konuşacak biri değildir. birkaç kez çarpıldığına ve irkilişine ben de şahit oldum. dışarıdan bakınca acayip komik görünüyor ama cidden çok rahatsız edici olmalı.
0
der meister
(25.01.18)
bana da çok ama çok fazla oluyor. çatırtı ve çıtırtıları çok net duyabiliyoruz. iş de hep çelikle metalle, içerden bi iş için çağırdıklarında, çeliğe dokunup detayına bakmam gerekiyor ve o an 4-5 kişi hınzırca gülümsüyor, biliyorlar ki az sonra çatırtı sesleriyle o an yaşanacak. ben de gülmeyin olm durun yaa diye kedinin patisiyle korktuğu şeyi seri hızlı hareketlerle pıt pıt yoklaması gibi alıştıra alıştıra dokunuyorum. yine de çarpıyor.

ben kışlık kıyafetlerdeki statik elektriğe bağlıyordum, duyurunun birine de yazmıştım hatta ondandır diye, değilmiş.

bi de arabadan inince o kapıyı kapatırken neresinden tutarsam tutayım çatırt diye yine çarpıyor. bi keresinde plastiğinden tutup kapatayım derken plastikle metalin birleştiği bi çukura girdi parmak, orda voltaj bayağı yüksekmiş, hepten derin çarptı.
0
onemoremile
(25.01.18)
Yünlü şeyler giyiyorsan ve giydiğin ayakkabının tabanı yer ile tam izolasyon sağlıyorsa ondan olur.
0
sealth
(25.01.18)
ciplak ayakla toprakta gez.
0
mungojerry
(25.01.18)
statik elektrik, muhtemelen ayakkabılarınızla ilgili -elektrik üzerinizde toplanıp yere aktaramıyorsunuz-, değiştiğinde de durum aynı mı?
0
mor.inek
(25.01.18)
ilkokul fen derslerini hatırla. kazağa sürtülen kalem ve çekilen kağıtlar. burada kalem sensin, üzerinde statik elektrik var ve dokunduğunda çarpılıyorsun.

çözüm: sık sık toprağa dokunun, duş alın. stresten uzak durun
0
hosein
(25.01.18)
stress en büyük neden bende.
birkaç haftadır sıkıntılıyım ve dokunduğum her şeyi çarpıyorum mesela. canım acıyor. her kapıya dokunmam ayrı bir işkence. dün açık olan musluğun altına elimi tuttum, sudan elektrik çarptı. mantıklı bir açıklama aramıyorum artık. stresli dönemlerimde hep oluyor.

insanlara çok anlatma. bir keresinde mağazada çalışan bir kıza dokununca çarpmıştım, kız çığlık atıp kaçmıştı yanımdan. okuyorsa eğer, salak bi kızdı. illa evliya mı olmak gerek, illa büyücü mü olur çarpan, normal insan da bazen çarpar işte.
işyerinde bilgisayar, elektrik sistemleri derken daha fazla elektrik yüklenirsin.
no panic. geçecek.
0
lovemyself
(25.01.18)
her zaman oluyorsa giydiğin ayakkabılardandır. üzerindeki elektronlar ayaklarından tavana gitmeyip sende kalıyor ve birikiyor, dokunduğun ilk iletken de kapı olduğu için kapıdan yolcu ediyorsun elektronlar. tabanı kauçuk, plastik olmayan ayakkabı giyersen olmaz.
0
syabk
(25.01.18)
ayakkabılardan dolayı olması kuvvetle muhtemel; resmen aydınlandım. teşekkürler herkese.
0
🌸fragile lady
(25.01.18)
ayakkabıdandır. beni de skechers ve çizme giydiğimde hep çarpıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.18)
sandalye kaplaması polyester cinsinden muhtemelen. sandalyeyi değiştir ya da üstüne bişey at
0
sttc
(25.01.18)
bilgisayar dizüstü mü? touchpad denen hede vücuda statik elektrik yüklemesiyle ünlüdür.
0
goodz
(25.01.18)
(5)

istanbul güvenli site

kafkef
yakın zamanda istanbula taşınacağım. çocuklu bir aile için güvenlikli sosyal bir sitede oturalım istiyoruz. kiralık ev için üst limitimiz 2500 tl olacak. avrupa -anadolu yakası özel bir tercihimiz yok. sadece işyeri mecidiyeköyde, yollarda ömrüm çürümesin istiyorum.tavsiye edeceğiniz yerler neresi o
yakın zamanda istanbula taşınacağım. çocuklu bir aile için güvenlikli sosyal bir sitede oturalım istiyoruz. kiralık ev için üst limitimiz 2500 tl olacak. avrupa -anadolu yakası özel bir tercihimiz yok. sadece işyeri mecidiyeköyde, yollarda ömrüm çürümesin istiyorum.

tavsiye edeceğiniz yerler neresi olur?
0
kafkef
(25.01.18)
oda sayısı belirtmemişsiniz ama teyzemlerin oturduğu şu site baya güzel, bir tane kiralık da varmış. belki başka da vardır.

www.sahibinden.com

araba yoksa, trafiksiz durumda metrobüs boğaz köprüsü durağı otobüsle/minibüsle 15-20 dk civarı. oradan mecidiyeköy 2 durak zaten. arabayla da köprünün direk başından giriliyor. Yoğun saatlerde trafik var tabii de nerede yok...
yani toplu taşımayla 35-40 dk da mecidiyeköyde olunur diye düşünüyorum.

edit: şimdi baktım da otobüsle yarım saat diyor köprüye bence o kadar sürmüyor gibi ama. yani 45-50 dk diyebiliriz ulaşım için belki.
0
senolll
(25.01.18)
mecidiyeköy için en ideali üsküdar. avrupa yakasının o kısımları çok pahalı oluyor. 2500'e site ve ciddî güvenlikli sitede zorlanırsınız ama. ciddi güvenlik derken, önüne gelene kapıyı açan, kimlik sormayan güvenlik görünümlü arkadaşların tersini kastediyorum.
0
lovemyself
(25.01.18)
İkitelli başakşehir bahçeşehir de düşünebilirsiniz. güvenlidir, evleri güzeldir.
0
binder dandet
(25.01.18)
Mecidiyekoyde calisacak biri icin uskudar hic de mantikli gelmedi bana acikcasi. Ya metrobuse ya da kopru trafigine mahkumsunuz demektir. Ikisi de les bence. Mecidiyekoy civarini arastirmak daha mantikli bence.
0
balpolen
(25.01.18)
kadıköy kentplus'a bakın.
yeni kuzenlerim taşındı 3+1'i 2700, 2+1ler 2300 civarı tl.

hem binanın kendisi çok güzel.
hem de metrobüse 2dk.

metrobüs ile mecidiyeköy 20dk.
0
tchuck
(25.01.18)
(28)

grip aşısı yaptırıyor musunuz?

centrolenidae
yıllardır yaz kış grip falan olmadığım için daha önce hiç düşünmemiştim aşı yaptırmayı. ama bu yıl eylül sıcağında ve son bir ay içinde iki kere yakalanınca seneye yaptırsam mı diye düşünüyorum.yan etkisi vs. var mıdır, bir zararı olur mu? siz yaptırdıysanız koruyuculuğu nasıl? sanırım tamamen enge
yıllardır yaz kış grip falan olmadığım için daha önce hiç düşünmemiştim aşı yaptırmayı. ama bu yıl eylül sıcağında ve son bir ay içinde iki kere yakalanınca seneye yaptırsam mı diye düşünüyorum.

yan etkisi vs. var mıdır, bir zararı olur mu? siz yaptırdıysanız koruyuculuğu nasıl? sanırım tamamen engellemiyor, daha hafif geçirmenizi sağlıyor yakalanırsanız. bir de herhangi bir hastaneye gidip yaptırabilir miyim yoksa aile hekiminde falan mı olması gerekiyor?

teşekkürler şimdiden ^^

ek: enfeksiyondan etkilenen ve normalden daha kötü seyreden bir rahatsızlığım var. yani grip üzerine onun yarattığı etkilerle daha ağır seyrediyor.
0
centrolenidae
(25.01.18)
Grip aşısını önermiyorum, hem öyle çok kötü bir hastalık değil hem de aşının çok işe yarayacağını düşünmüyorum
0
meyve parcacikli kadin
(25.01.18)
@cureforlove, grip olmak tabii ki kötü bir şey değil. ama önemli dönemlere denk geldiğinde sorun olabiliyor (sınav haftaları, seyahat vs.) normalde ağrı kesici bile kullanmam fakat yatıp dinlenme imkanı olmayınca ağrı kesici, burun spreyi falan kullanmaktansa aşının bir zararı yok ise yaptırmayı düşündüm.
0
🌸centrolenidae
(25.01.18)
doktor ve eczacı tavsiyesidir. grip aşısı yalan bir şey. yaptırma.

her sene bir sürü insan grip oluyor ve bu yüzden grip mikropları her sene daha da dirençli olmak için mutasyona uğruyor. sen aşı olunca vücuduna grip mikrobu alıyorsun ya hani, o senenin yeni grip mikropları senin aşıyla vücuduna aldıklarından çok daha çetin ceviz olmuş oluyorlar. dolayısıyla aşı bir işe yaramamış oluyor, hatta tam tersi boşu boşuna vücudu yormuş oluyorsun.

grip sözkonusu olduğunda doğrusu düzgün beslenmek. ben yıllardır hiç ilaç almam, antibiyotik kullanmam, aşı olmam ama hasta da olmam mesela.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.18)
grip diye nezle oluyor olabilir misin?
0
alperz
(25.01.18)
@alperz, grip olduğuna eminim. yüksek ateş oluyor ve ağır geçiyor.
0
🌸centrolenidae
(25.01.18)
Bizim fakultedeki enfeksiyon hocalari bize her ders mutlaka olun dediler, hatta zorunlu tuttular bile denebilir. Hepsi bu alanda uzman profesörler olduğu ve okuduğum okul da Türkiye'de onemli bi tıp fakültesi olduğu için bence olunması gerekiyor
0
nundu
(25.01.18)
@nundu

kimseye bilmeden etmeden laf etmek istemem, eminim değerli profesörlerdir. ama eğer bazı doktorlar ve profesörler grip aşısı olun diye diretmezse kimse grip aşısı olmaz ve grip aşısı üreticileri para kazanamaz.

bashico.blogspot.com.tr
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.18)
Aşı karşıtlığı benim gözümde düz dünyaya inanmak gibi hatta daha zararlı bir batıl. Dünya sağlik örgütü başta olmak üzere tüm sağlık otoritelerin önerdiği aşıları komplo teorileriyle küçük düşürmek toplum sağlığı açısından da zararlı.
0
nundu
(25.01.18)
ben yaptırdıktan 2 hafta sonra penisim düştü.

neyse az buçuk ingilizcen varsa şunu oku, boşver kaynım bunu dedi, hocam şunu dedi zırvalıklarını. www.cdc.gov
0
doxanikee
(25.01.18)
Bazı seneler oluyorum, bazı seneler üşeniyorum. Bilim aşığıyım, modern tıbba güveniyorum. Aşı olduğum seneler 1, olmadığım seneler 3 kere grip oluyorum hiç sekmedi şu ana kadar.

Grip aşısı eğer yaşlı veya bebekle yaşamıyorsan, bağışıklık sistemin kuvvetliyse o kadar zorunlu değil. Güçlü bir insanı devirebilecek seviyedeki grip virüsü zaten aşı maşı dinlemez, ona özel ayrı aşı yaparlar en iyi şartta.

Öteki taraftan şunu farkettim ki grip olunca doktoruma gidiyorum, raporumu alıp işten azcık kafa izni alıp evde yatmış oluyorum. Düşününce avantajlı sayılırım.
0
cleric
(25.01.18)
Bu arada aşıların kar marjı çok düşük, eğer ilaç firmalarına saldıracaksanız kanser ilaçları ve insülin üzerinden saldırın ki manalı olsun.
0
cleric
(25.01.18)
aşı karşıtlığını ben de "batıl" buluyorum ama söz konusu grip aşısı %100 koruma sağlayan bir aşı değil, o senenin virüsünün alacağı şekil tahmin edilerek üretiliyor ve tutmayabiliyor(tartışmadaki arkadaşların benden daha iyi bildiği üzere). bu seneki "sürümün" çok başarılı olmadığı konuşuluyor mesela.

bu şartlar altında grip aşısının "pazarlanıyor" olması tartışmalarının çıkması bence mantıksız değil. bakış açısıyla alakalı aslında, kimi "%10 koruma ihtimali varsa bile yaptırın, bir önlemdir" diyor, kapitalist açıdan değerlendirmiyor bile, umrunda değil çünkü o kısmı, olmak zorunda da değil zaten. kimi de "ben göz göre göre bu insanların ekmeğine yağ süremem" diyor, hele ki %100 koruma sağlamıyorken. doğru ya da yanlış hangisi, en azından grip aşısı özelinde karar vermek hatalı olur diye düşünüyorum; herkes kendi bakış açısıyla değerlendirsin.

ben yaptırmıyorum, gerek görmüyorum.
0
Bruce
(25.01.18)
Bağışıklık sistemin güçlü değilse yaptır demeye geldim.

Ben senelerdir grip olmuyorum, dolayısıyla yaptırmaya gerek duymadım ama sıklıkla gribe yakalanıyor olsam yaptırırdım.
0
peggy
(25.01.18)
aile sağlığı merkezindeki doktorum grip aşısı ve kafaya göre antibiyotik kullanılmaması konusunda inatçı birisiydi. Gerçekten grip olsak yataktan çıkamayacağımızı, hatta ve hatta ölebileceğimizi belirtmişti. grip virüsü için aşı geliştirilmekte ama geliştirilen aşı bir önceki senenin grip virüsü baz alınarak geliştirilmiştir. Virüs dediğimiz canlı kendi genetik yapısını değiştirebilme özelliğine sahip bir yaşam formudur. yani yaptırdığınız aşının bu seneki grip salgını için hiçbir faydasını görmeme ihtimali yüksek. Örneğin bir sene domuz gribi, başka bir yıl kuş gribi vb...

Antibiyotik konusuna gelirsek eğer, antibiyotik bakterilere karşı geliştirilmiş bir ilaçtır. Bakteriler virüslerin yaptığı gibi genetik yapılarını değiştiremezler. Bu yüzden antibiyotikler "gerektiği" kadar kullanılırsa işe yarar. Ama her sıkıntıda kafanıza göre antibiyotik kullanmanız da bakterilerin antibiyotiklere karşı bağışıklık kazanmasına neden olacaktır.

sonuç olarak, kafanıza göre antibiyotik kullanmayın ve -şahsi fikrim- grip aşısı saçmalıktır.
0
silah taciri
(25.01.18)
"Antibiyotik konusuna gelirsek eğer, antibiyotik bakterilere karşı geliştirilmiş bir ilaçtır. Bakteriler virüslerin yaptığı gibi genetik yapılarını değiştiremezler."

Yanlış

Evrim virüs ve bakteri gibi hayat döngüsü kısa canlılarda çok daha hızlıdır. (bkz: lenski deneyi) Bakteri antibiyotiğe bağışıklık kazandı dediğinde aslında antibiyotikle ölmemiş olabilecek %1 mutant bir bakteriden bahsediyorsun. O mutant bakteri hayatta kalınca sonraki nesiller hep aynı mutasyona sahip oluyor. O yüzden kafamıza göre antibiyotik kullanmamamız gerekiyor zira şu an 100küsür farklı antibiyotiğin %80-90nına dayanıklı bakteriler var ortalıkta.
0
cleric
(25.01.18)
Her sene yaptırıyorum.
Yani 10 grip saldırısının 4 ünden kurtarıyor.
Tamamen aşının içeriğine bağlı
Yan etkisini görmedim
0
infernalcadre
(25.01.18)
Hocam yine herkes bi yerinden saydırmaya başladı.

19 yıldır grip aşısı vuruluyorum. Eğer bi yan etkisi çıkacaksa ilk bende çıkacak kesin diyorum hatta..

Olay şu: Deli miyim? hayır.. Herkesin gribi yaşama durumu farklı. Grip olup 3 gün yatıp sonra toplayan adam aşı vurulmasa da olur. Ama bende durum fena, grip bronşite hatta ordan yol bulursa astıma çeviriyor. Çocukluğum sayısını hatırlayamadığım iğneler, aylarca alınan raporlarla geçti. Durum böyle olunca, doktor tavsiyesiyle başladım. Sonrasında da gerçekten böyle sürünme durumum olmadı. Hiç olmuyor değilim. Çok daha az oluyorum ve çabuk atlatıyorum.

Şimdi herkes kendi bildiğini okusun.
0
lcha
(25.01.18)
grip asisi herkese önerilen bir asi degil. yapilmasi önerilen belli risk altindaki kisiler var. saglik personeli, yaslilar, koah hastalari vs vs bir liste var. bu sekilde risk altindaki kisilerdenseniz yaptirmaniz mutlaka önerilir. digerleri icin yaptirmasaniz da olur ama yaptirirsaniz da bir zarari olmaz. size kalmis.
asilar pazarlaniyor, cocuklari kisir ediyor, icinde civa varmis, domuz kani varmis sacmaliklari ise toplum sagligi ile oynamayi görev edinmis zirtopozlarin uydurdugu hurafeler. he diyin gecin. sizle bizle ayni oksijeni alip dünyanin düz oldugunu savunan insanlar da var sonucta.
grip asisinin icinde bir önceki sene en sik görülmüs 3 grip virüsü bulunur. bu sene de ayni Virus turlerinin hastalik yapacagi Garantie olmadigi icin de yüzde yüz bir koruma söz konusu degildir. ama en azindan korunma sansinizi artirmis olursunuz, grip olacaksaniz da daha hafif atlatirsiniz. canan karatayci tereyagcilar da geldigine göre tükani kapatin. zeytinyagina tereyagi banip yerseniz kansere iyi geliyormus. canan karatay diyor.
0
fayfim
(25.01.18)
Aşıların güvenilirliğinden şüphem yok, olanları da ciddiye almam. Ancak olmuyorum, en son ateşim çıktığında 12 yaşındaydım. Burun akıntısı ve öksürük oluyor en fazla.
0
i was made for you
(25.01.18)
Bir kac sene araliksiz yaptiriyordum ama pek bir yararini görmedim. Bu sene bende yaptirmadim simdiye kadar mis gibi :)
0
VIPCH
(25.01.18)
Aşıya karşı olup canan karatay gibi medya şarlataninı savunmak cidden iyi trollmüş saygılar.

Canan Karatayın enfeksiyon branşı üzerindeki bilgi duzeyi ne ki ömrünü bu anabilim dalina ayiran hocalara laf ediyor?

Not: grip aşisini risk gruplari mutlaka, halk ise isteğe bağlı olmalidir. Bizim hocalarin bize zorunlu tutma nedeni hastanedeki hastalarin sagliklarini korumamiz gerekmesi, o konuyu netleştirmemişim ilk cevapta, burda belirteyim. Ama bence olmanin hiçbir zarari yokken %1 faydasi bile varsa olunmasi gerekir.
0
nundu
(25.01.18)
Aşı karşıtı değilim ama grip aşısı hiç yaptırmam bunun yerine bağışıklık sistemimi besin yoluyla desteklerim. Aşı olup beslenme çöp olduğunda onun da pek faydası olmayabilir.
0
neferkitty
(25.01.18)
Eğri oturup doğru konuşalım ilaç firmaları dr.ları prof.ları avuçlarının içine almak için neler yapıyorlar bilseniz hiç o konuya girmeyeceğim neyse.
Canan hoca bu ülkede göte göt diyen ilk prof tur.
Grip aşısı uzun vadede etkisini sizde olmasa bile soyunuzda gösterecektir az sabırlı olun.
Yaptırmıyorum ilk çıktığında düşünmüştüm hakkında okudukça o ve türevlerinden ürktüm.
0
esmeralda
(25.01.18)
iki sene üst üste aşı yaptırdım.ne zaman grip aşısı yaptırsam bi haftaya kalmadan grip oluyordum.bağışıklık direncim düşük sanırım bu yüzden.

grip aşısını yaptırdığında bir kere grip oluyorsun sonra kışı rahat atlatıyorsun
0
regardless of what they say
(25.01.18)
ben yaptırmıyorum. ama senin durumunda yani immun sistemin bir sekilde bastırıldığı kişiler yaptırmalı. yeni aşı olmadı.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.01.18)
doğal değil diye, senelerce grip aşısı yaptırmadım. "grip olmak kötü bi şi diil kii" derken kızarmış bir burnum ve omzunda battaniye vardı. kışın dışarı çıkmaya korkardım. tam reklam tadında yazmış gibi oldum ama, bir gün gidip aşı oldum. tek püf noktası şu, aşı olmadan önceki 7-10 gün hiç bir kırgınlık yaşamamış olmanız, çok sağlam hissetmeniz gerek. mesela "dün hapşırdım bikaç kere ama geçti" derseniz bile yaptırmıyorlar.

gerçekten de kendimi birkaç haftadır iyi hissediyordum, hiç hapşırmamış ya da boğazımda hafif şişlik falan hissetmemiştim, gittim aşıyı yaptırdım. ve bütün kış ahenkle dans ettim. kış boyu koruyor.

her hastalığa iyi gelemez diyorlar ama çoğuna etkili işte o aşı. eğer ağır geçmiyorsa olmayın isterseniz, ama bir gribim bir ay etkiliyordu beni. hasılı, kola içen, paketlenmiş gıda maddelerinden kaçamayan insanlarız. aşı iyidir, candır, kötülenmemelidir.
0
lovemyself
(25.01.18)
oo duyuru seviyeli bi tartışmaya dönmüş. en sevdiğim. madem öyle ben de ilaç firmalarıyla alakalı olarak dediklerimi biraz açmak isterim. konudan çok sapacağım ama baştan uyarayım.

aşağıdakileri bu duyuruyla alakalı mesajlaştığım birine yazdım, size de kopyalıyorum.

her şeyi kenara koyup şunu düşünün. bir ilaç firması sahibisiniz. görünürde işiniz sağlık sektörü olsa da asıl işiniz para kazanmak, kar elde etmek. sonuçta ekmek paranızı çıkardığınız yer o şirket. istemez misiniz daha çok kazanmayı, sonra daha da çok kazanmayı, sonra daha daha çok? bunun için insanlara pek zarar vermeden ama pek de bir fayda sağlamadan bir şeyler yapma fırsatınız varsa ve üstelik tüm diğer ilaç firmaları da bu işi böyle yapıyorsa siz de yapmaz mısınız? ya da insanları “tedavi edici” değil de “şikayetlerini önleyici” ilaçlar geliştirerek onları bu ilaçları sürekli kullanmaya mecbur bırakmaz mısınız?

dürüst bir insansanız yapmazsınız. ama dünyayı yöneten para babalarının hangisi dürüst ki?

konu sağlık olunca insanlar normal olarak çok cahil oluyorlar ve bu işin 6+ yıl okulunu okumuş doktorların her dediğinin doğru olduğunu düşünüyorlar. oysa, genellemiyorum ama doktorların bir kısmı direkt olarak ilaç firmalarına çalışıyor. bunları böyle havadan konuşmuyorum, benim ailem baştan aşağı sağlıkçı. en yakınım olarak babam devlet hastanesinde göz doktoru. onlardan dinlediğim, ya da bizzat şahit olduğum o kadar şaşırtıcı şeyler var ki. hatta burada da doktorlar var, onlar da başlarına geldiyse anlatsın isterim.

bu ilaç şirketleri evimize tehdit mektubu yolladı ya. uygun bir dille yazılmış, “çocuklarının sağlığından endişe etmeye başlayabilirsin” temalı tehdit mektubu. hem de "benim ilacımdan şu kadar sat, karşılığında sana ve ailene tatil, ya da tıp alanındaki sempozyumlara gidiş (bu sempozyumlar doktorların kendilerini geliştirmeleri ve tıp alanındaki yeniliklerden geri kalmamaları için yapılır ama pahalılardır) ve oralarda konaklama olanakları" dediler sonra babam bunların mümessillerini tekme tokat dışarı attı diye üstelik. ben daha ne diyim.

yanlış anlaşılmasın, ben ilaca, tıp bilimine, aşıya falan karşı değilim. gerektiği noktada her türlü ilaç alınır. hele ki soruyu soran arkadaşın ek’te belirttiği gibi bir ekstrem durum varsa muhtemelen yaptırmak da gerekiyordur. hepimizin bildiği gibi tıp bu kadar ilerlemese 50 yaşına gelmeden ölürdük ve bu normal karşılanırdı. kişisel olarak da işini doğru yapan doktora duyduğum saygıyı başka hiçbir meslek sahibine duymuyorum. “vay efendim doktor hastaya sen demiş de niye siz dememiş” gibi şeylere takılmaktansa, doktorun bana uyguladığı tedavi yöntemi benim için önemlidir. ama bu sektör malesef manipülasyona o kadar açık bir sektör ki. ilaç firmaları da bunu bildikleri için “sağlık önemli" diye diye, medyayı ve bazı doktorları da yanlarına alarak işin suyunu çıkardılar. herkese habire ilaç dayıyorlar. oysa her ilacın, her aşının yan etkisi mutlaka ama mutlaka vardır. sizin yan etksini görmemiş olmanız, vücudunuzda yan etki yapmadığı anlamına gelmez. nereden bileceksiniz karaciğer yağlanmanızın kullandığınız bilmemne ilacı yüzünden olup olmadığını? ve basit rahatsızlıkların ilaçsız ve doğal çözümleri de vardır. elbette gereken durumda gereken ilaç kullanılır ama hangi durum gerçekten ilaç kullanmayı gerektiriyor? bu aşamada tek güveneceğimiz kişi doktorumuz. ama ya doktorumuz ilaç firmasına çalışıyorsa? nereden emin olabiliriz ki? bu yüzden ben diyorum ki, doktor bile olsa herkesin her dediğine inanmamakta, en azından şüpheyle yaklaşmakta fayda var.

en sevdiğim konu olan antibiyotik örneğini vereceğim. hastalanmamanız için gerekn doğal çözümlerden birisi olur olmaz her yerde antibiyotik kullanmamak. çünkü antibiyotik elbette hastalığınızı geçirir ama bir yandan bağışıklığı düşürür (bunu şuradan anlayabilirsiniz; özellikle kışın ya da direnciniz düşükken antibiyotik kullandığınızda dudağınızda direk uçuk çıkar) ve bağırsak florasını bozarak oradaki hem iyi hem kötü bütün bakterileri yok eder. oysa o iyi bakterilere çok ihtiyacımız var. bu nedenle antibiyotik yazan bir doktorun size "mutlaka bu aralar doğal probiyotikli şeyler tüket ki bağırsaklarındaki iyi bakterilerin bitmesin, bağışıklığın düşmemesi için de sebze ve meyvelerden bol bol vitamin almaya çalış" demesi gerekir. bir tane doktordan bunu duydunuz mu? sanmıyorum. augmentin verip gönderirler. çünkü onların gözünde sadece satılan bir adet daha antibiyotik kutususunuz belki.

üzücü ama durum bu. tabiki doktora gidin, ama şüpheniz varsa ikinci bir doktora daha gidin. benim hiçbir şeyim yokken sırf o gün rapor almak için gittiğim aile doktoru bana antibiyotik ağrı kesici ve c vitamini yazıp gönderdi mesela. ne bu şimdi? ben bu adama mı güvenicem? devlet bi de aile hekimi diye koymuş başıma.

ideal bir dünyada sağlığın ve eğitimin herkese ücretsiz ve adil bir şekilde ulaştırılması gerektiğini savunuyorum. bu dediğim olsun, doktorların her dediğini harfiyen uygulamazsam bana da adımla seslenmesinler :)

bu arda canan karatay’ı öyle çok takip etmiyorum, sanırım üslubu yüzünden biraz manyakça kaçan söylemleri var. o yüzden tüm dediklerine deli zırvası olarak bakılıyor. ama çok doğru şeyler söylüyor aslında. o kadar kestirip atmayın. örneğin kollestrol ilacı konusu vardı bi ara, yan etkileri çok fazlaymış o yüzden bunu kullanmak yerine yürüyüş yapın, beslenme düzeninizi değiştirin diyordu canan karatay. ben de olmayan tıp bilgimle böyle şeyleri savunuyorum işte. her şeyi ilaçtan beklememek lazım, azıcık popomuzu kaldıracağız, emek vereceğiz. habire patates yiyip tv izlersek tabiki hasta oluruz.

tl; dr: sağlıkla ilgili yazılan her şeye (benim dediklerim de dahil) körü körüne inanmayın. “doktordan daha mı iyi bileceğim” demeyin. hep bir şüpheyle yakşaşın. interneti kullanın, size verilen ilaç aşı vs neyse açın neymiş bir okuyun.

sağlıklı günneer :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.18)
Data iki hafta once bizim kurumdan biri gribin zaturreye cevirmesi sonucu oldu ve hastanede yatmisti iki hafta oncesinde grip icin, bakiliyordu. Bunyeye cok bagli bu durum.

Bir de soguk alginligi ile gribi karistirmamak gerek. Yetiskin insanlar ortalama 5 yilda bir gribe yakalaniyorlarmis. "Her sene oluyorum" diyorsaniz, buyuk olasilikla gribe benzer belirtileri olan soguk alginligi olabilir. Dolayisiyla grip dedigimiz "Iki gun yatinca geciyor" cinsinden hastaliklar degil. Grip olundugunda yataktan kalkmanin bile cok cok zor oldugunu soyluyorlar.
journals.plos.org

Her sene yaptirmiyorum ama genelde yaptiriyorum. Bu sene yaptirdim. Ben asi yaptirdiktan bir ay sonra bir grip salgini cevrede basladi. Hatta, isyerime kadar geldi iste. Grip asilari o senenin populer viruslerine ya da virus tahminlerine gore yapiliyor. Bunlardan koruyor, bunlara yakin viruslerin yol actigi gribin daha hafif gecmesini sagliyor ama virus cok saparsa da asinin yapabilecegi bir sey yok. Simdilik "Asi korudu sanirim" diye dusunuyorum ama tabii ki surekli bir el yikama, surekli bir buruna kulak pamugu ile tuz basma gibi onlemleri uyguluyoruz.
0
aychovsky
(25.01.18)
(9)

eski lisansın dersleri yeni lisansın derslerine saydırılabilir mi?

çaykovski
merhabalar, çok fazla lisans üzerine lisans okuyan olmadığı için bu konunun muhattabını, cevabını bulamadım.bir lisans okudunuz bitti, bir tane daha okumak istediniz. ortak dersler var, atıyorum inkılap tarihi, türkçe, akademik ingilizce, sosyal bilimler seçmelisinde şu anda okuduğunuz okulda da ola
merhabalar, çok fazla lisans üzerine lisans okuyan olmadığı için bu konunun muhattabını, cevabını bulamadım.

bir lisans okudunuz bitti, bir tane daha okumak istediniz. ortak dersler var, atıyorum inkılap tarihi, türkçe, akademik ingilizce, sosyal bilimler seçmelisinde şu anda okuduğunuz okulda da olan bir ders almışsınız içerikler veya ders adı uyumlu. böyle dersler saydırılabilir mi?

bunun genel bir açıklaması, kuralı var mı? kurumdan kuruma değişir mi?

***
tek bildiğim dereceler yani ön lisans/lisans/yüksek lisans arası ders saydırılması söz konusu olmuyor zira dereceler denk değil.
bu bilgiden yola çıkarak düşününce aslında lisans'ta denkliği bulunan verilmiş bir ders her koşulda saydırılabilir. zaten çap yapan öğrenciler de diğer lisansta yer alan ortak derslerden muaf oluyorlardı. tüm seçmeliler ve zorunlu tk, inkılap, ingilizce dersleri gibi. aynı kurum içi olduğu için bu sorunsuz böyleydi tabi.
0
çaykovski
(22.01.18)
mezun olmadıysan saydırılabilir. okulun kendi şartları falan devreye girer o durumda. mezun olduysan saydıramazsın.
0
nrmnm
(22.01.18)
nrmnm'in cevabi dogru.
0
hot potato
(22.01.18)
ben 2007 de mezun olmuştum lisanstan. tekrar bu sene farklı bir fakülte bölüm kazandım aynı okulun (gazi). 5 seneyi geçtiği için mezuniyet saymadılar yoksa sayılıyordu.
0
tolgan
(22.01.18)
Ders ismi aynıysa saydırıyorsun. yaptım. yine yaparım.
ama mesela inklap tarihi dersinin isminde bi değişiklik vardı, onu saymadılar.
eski okuluna gidip mezun olduğun derslerin listesini istiyorsun. transcript gibi. belki de odur, tam hatırlayamadım. sonra öğrenci işlerine gidip "bak ben bunu bitirdim, notlarım da yazıyor" diyorsun. danışmanına ya da hocalara hiç sorma derim. bulaştırmak istemiyorlar. öğrenci sayısı az olmaması gereken dersler mi oluyor ne, ya da uğraşmak istemiyorlar.

böyle bir imkanın varsa hiç üşenme. bir dersten üşenmiştim, muafiyet işlemleri ile uğraşmamıştım. vize, final derken sonradan kızdım kendime epey. sen neden kızasın?
hadi bağy.
0
lovemyself
(22.01.18)
saydırabilirsin tabiki de. normal yatay geçişten farkı ne? yok. alırsın eski okulundan transkript, içerik verirsin yeni okula kredi ve içerik tutan aynı isimli dersler sayılır.

www.anadolu.edu.tr

rastgele bir aöf seçtim. tarih, türkçe ve ingilizce 3 kredi. eminim çoğu okulda 2 kredidir hatta bildiğim bir okulda sıfır krediydi. ama saydırıyor otomatik olarak.
0
blue eyes white dragon
(22.01.18)
@lovemyself

merhabalar,
allah allah, bu şekilde saydırıyorlarsa aslında içerik aynıysa saydırmaları gerek yahu. mesela inkılap tarihi bütün okullarda var fakat farklı isimlerde olabiliyor. sizinki hangi okuldu acaba?
0
🌸çaykovski
(22.01.18)
Ben yaptım. Eski okuldan transkript ve ders içeriği alıp onaylatıp yeni okula verdim. Ders içeriğinin denk olup olmadığına kurul karar verdi. Muaf olunan derslerin yeni ders ortalamama etki etmeyeceği m notu ile görüneceği söylense de ikinci lisans bitmek üzereyken, "yeni yök kararıyla değiştirdik sistemi" diyip dersi aldığımdaki not neyse onu da işlediler. Sonradan öğrendim ki okula göre değişiyormuş bu kısım.
0
buraya yalniz uyanmak icin geldim
(22.01.18)
ikinci okuduğunu açıköğretim fakültelerinden biriyse tarih, türkçe ve yabancı dilden muaf oluyorsun.
mantıken örgün öğretimde de olunması gerekir.

ben açıkta okumaya başlayınca yabancı dilden kasıtlı olarak muaf olmayıp aa almıştım. not ortalamanı yükselteceğine emin olduğun ders varsa boşuna muaf olma.
0
d e j i n
(22.01.18)
çaykovski, direkt söyledikleri şey buydu. ismin aynı olması. misal, edebiyat dersinden türk edebiyatı bilmemnesi dersi ile muaf olamazsın. öyle demişlerdi. devlet üniversitesi.

fazla dallanıp budaklandırırsan, ders içeriklerini falan isterler, içerikler uyuyor mu falan, iş uzar.
0
lovemyself
(23.01.18)
(7)

5 yaşındaki erkek çocuğa hediye

noeldayın
5 yaşındaki erkek yeğenime doğum günü için ne hediye alabilirim?
5 yaşındaki erkek yeğenime doğum günü için ne hediye alabilirim?
0
noeldayın
(22.01.18)
Boyama kitabi ve renkli kalem, kitap, ilgisini bilime ve ogrenmeye dogru cekecek eglenceli seyler.
0
Traveller
(22.01.18)
Lego
0
EasyTiger
(22.01.18)
play-doh oyun hamuru seti
0
hot potato
(22.01.18)
Lego +1. Ama orijinal Lego al çakma değil.
0
i was made for you
(22.01.18)
(bkz: Satranç takımı.)
Dayım aldıydı bana da sağ olsun.
0
nickini vermek istemeyen uye
(22.01.18)
para konusu dert değilse uzaktan kumandalı olan herhangi bir şey.
en sevdiği akrabası olacaksın. bi anda.
0
lovemyself
(22.01.18)
Şuraya bakabilirsiniz: www.brainshop.com.tr
0
fotrsapka
(22.01.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.