Şöyle maddeleyeceğim,
Aile içi şiddet, malesef yakın zamanda daha bilinçli yaklaşılan bir durum. bazı insanların çocuklarına "Kalk lan bi su getir" diye bağırmaları bir 15 yıl önce çoğu yerde kötü görülmüyordu. ama şimdi çocuk da isyan eder, şahit olanlar da. yaşadığınız aile içi şiddeti asla normalleştirmiyorum, ama anne baba dayağı yiyen çok insan var etrafımda. erkenden çocuk sahibi olmuş, maddî manevî sorunlarla boğuşurken anneliğinin ve babalığının tadını çıkaramamış, bu eksikliği sinirle yansıtmış çok ebeveyn var. artık sayıları daha az.
abi konusunda ise, abisinden ya da ablasından dayak yememiş insan sayısının daha da az olduğunu söylemeliyim.
öğretmenlik ise apayrı bir fecaat. ilkokul bir'deki öğretmenin sınıfta çıt çıksa kafaya patlattığını bilirim, hani kulağımızın 10 dakika kadar çınlatığı patlatmalar bunlar. hele ki tembel olanları tekmeyle sınıftan attığını bilirim öğretmenin. şimdi su içmeye izin vermeyen öğretmenin karşısında laf sıralıyor veliler.
her şeyi normalleştirmiş değilim, yanlış anlama sakın. ama şu var, abiden ve öğretmenden dayak yemiş çok insan var. ama de ki, annem burnumu kırdı, bak bu konu isyan etmelik derim.
belirteyim, yüksek sesle konuşmanın, misafir olduğunuz evde sizi susturmak için atılan öldürücü bakışların bile şiddet olduğunu düşünürüm. asla küçümsemiyorum söylediklerinizi. sadece malesef bizde öğretmen ve abla/abi şiddeti yakın zamanda dikkate alındı, diyorum. sorduğun soru da bu zaten, "bunu herkes yaşıyor mu" demişsin. ben yaşamadım pek, ama arkadaşlarımın çoğu yaşadığını söyler. şimdilerde nostalji diye sevecenlikle bahsedilen "anne terliği" de aslında şiddetin dikalasıdır.
0