Giriş
(10)

Bir kadın nasıl böyle bir erkekle evlenmeyi düşünür ?

iwasbornonamountainside
Geçen gün uzun zamandır görmediğim bir arkadaşıma rastladım. Konu konuyu açtı, evliliğe geldi. Bir süredir beraber yaşadığı bir kadın varmış ve evlenmeyi düşünüyorlarmış. Hayırlı olsun dememle birlikte içindekileri bir bir döktü bana. Meğerse bu kadın hiç tipi değilmiş, düşük seviyedeymiş, çok saf v
Geçen gün uzun zamandır görmediğim bir arkadaşıma rastladım. Konu konuyu açtı, evliliğe geldi. Bir süredir beraber yaşadığı bir kadın varmış ve evlenmeyi düşünüyorlarmış. Hayırlı olsun dememle birlikte içindekileri bir bir döktü bana. Meğerse bu kadın hiç tipi değilmiş, düşük seviyedeymiş, çok saf ve salakmış.. fiziksel olarak ta göğüsleri küçük, bacakları kalın, kıl-tüy, vs..Anlattı da anlattı... Kafa olarak uyuşuyor musunuz dediğimde, ya iyi vakit geçiriyoruz beni eğlendiyor falan dedi. Peki neden evleniyorsunuz, beraber yaşamaya devam edin dediğimde de kendince sebeplerini sıraladı. Aile baskısı, çevre baskısı, kurulu düzeninin olmasını istemesi, kadını istediği gibi idare edebilmesi, vs.

İlişkisi hakkında anlattığı detaylar da beni oldukça şaşırttı. Meğer bu kadınla beraber olduğu sırada birkaç kızla daha beraber olmuş, üstelik evleneceği kadın da bunu biliyormuş ama salağa yatmış. Arkadaşım çoğu zaman, kadınla seviştikten kısa bir süre sonra dahi porno izliyormuş veya başka kadınların resimlerine bakıp onlarla tatmin oluyormuş. Kadın bütün bunları bilgisayardan, telefondan öürendiği halde çoğu zaman sesini çıkarmıyormuş. Bunları konuştuğumuzda da inkar ediyorum veya bir daha yapmayacağım diyorum, kadın da hemen inanıyor dedi. Bunu elimde bu kadar kolay idare edebileceğim için ve bana muhtaç olduğu için de evlenmek istiyorum, olmazsa da tekmeyi basarım boşanırız deyince bana çok saçma geldi.

Bir kadın düşünün evleneceği erkek her haltı yiyor, hiçbir şekilde güven vermiyor, devamlı yalan söylüyor, maddi durumu desen de öyle çok zengin falan değil, özellikle vücudu çirkin olduğu için devamlı eksikleniyor ve kendini yetersiz hissediyor, vs.. ama tutunacağım bir dal olsun diye evleniyim diyor ! Ne kadar onursuzca, haysiyetsizce, gurursuzca, aşağılık bir düşünce yapısı böyle !!

Sorulara gelirsek ;

1. Bir kadın çalışıp iyi kötü kendi kendine yetebileceği halde nasıl böyle bir erkekle evlenmek ister, aşk bu kadar gözleri kör edebilir mi ?

2. Evleneceğiniz kişinin sözleriyle eylemleri bu kadar çelişiyorsa ilerde değişebilir umuduyla evlenmeyi düşünür müsünüz ?

3. Evleneceğiniz kişinin maddi durumu, sosyal statüsü ve toplum içindeki konumu evlilik kararınızda ne derecede etkili olur ?
0
iwasbornonamountainside
(28.02.17)
Bir erkek nasıl böyle bir kadınla evlenmeyi düşünür?
"Bunu elimde bu kadar kolay idare edebileceğim için ve bana muhtaç olduğu için de evlenmek istiyorum, olmazsa da tekmeyi basarım boşanırız"
Bu ne lan. Mantığına sıçayım ya.

Neyse olaydan bağımsız sorulara yanıt vereceğim:

1- Aşkın gözü kör etmesinden ziyade, aile ya da çevre baskısı da etken olabilir buna.
Aman "evde kaldı" demesinler diye düşünüp isteyebilir.
2- Hayır.
3- Maddi olarak da diğer açılardan da birbirimize yakın olmamızı, arada çok fark olmamasını isterim.
0
mutekebbir
(28.02.17)
Kalitesizlik akıyor.


1- Kadının çok aşık olduğunu sanmam o da idare ediyordur.
2- Düşünmeyi düşünmem
3- %50 etkili olur.
0
lcha
(28.02.17)
insanlar çok tuhaf varlıklar.
hastaların çoğu, aslında bilinçaltında iyileşmek istemez.
kendilerini bile bile olmayacak ilişkilerin içine atarlar.
sadece "ben bu ilişkiyi bir yere bağladım, bir sonuca ulaştırdım" diyebilmek için kötü giden bir ilişkiyi evliliğe dönüştürebilirler.
bu şekilde ilişkilerin içinde olanların çoğu da kendi egolarıyla ilişki içindedir.

linç edilebilirim, ama özellikle erkekler kontrol edebilecekleri kadınları istiyorlar.
bunun özgüvenle, egoyla ya da kuracağı ailenin sağlamlığını düşünmekle ilgisi olabilir.
sağlamlıktan kastım, mutlu ve güçlü temellere dayanan bir sağlamlık değil.
"yarın öbür gün bir bok yediğimde yakalarsa, yuvam dağılmaz" tarzı, kendini garantiye ve güvenceye almaya yönelik bir sağlamlık.
o yüzden kadının kılının, tüyünün önemi olmuyor.

kadın erkek ilişkisi er meydanıdır.
tamamen performansa dayalı, tarafların kendilerini dişil ve eril yanlarıyla birlikte açık ettiği bir ortam.
bu, erkeklerin kültürel ve sosyal avantajlarını kullanarak belden aşağı oynama yöntemi aslında.
ama bunu bilinçli olarak yapan da var, farkında olmadan yapan da.

ilişkilerin temelinde, herkesin sandığının aksine ego ve bencillik var.
senin amacına uyduğu sürece, karşındakinin adı, sanı, kimliği önemsizdir.
önemli olan, senin amacına ve aradığına uymasıdır.
çünkü temelde sevgi olduğunda, risk alınır.
herkes riskten ve belirsizlikten kaçar.
yargılamamak lazım, çünkü bu insanın temel dürtüsü.
o yüzden kolaya kaçılmak isteniyor.
ama aslında daha zor olanı yapıp, hayatlarını mahvediyorlar.
evlilik, ilişkiler, hayat böyle yaşanmaması gereken bir şey.

bir ilişki, insanı mutlu etmeli, onu maddi/manevi/kültürel/sosyal/ailevi/ruhsal/zihinsel/fiziksel/duygusal anlamda beslemeli.
ilişkiler beslendikçe büyür.

anlattığın şeyle ilişkilendirmek gerekirse; evlilik söz konusu olduğunda, (günümüz için konuşuyorum) ortada çoğu zaman sevgi olmadığından, kadın da, adam da kendi kendini tatmin ediyor aslında.
odak noktası evlenmiş olmak, ilişkiyi sonuca bağlamış olmak, başarmış (?!) olmak.

1. aşk gözleri kör eder, ama durumun böyle olduğunu sanmıyorum. önemli olan evlenmiş olmak.
2. asla. ama çoğunluk değiştirebileceğini, çekip çevirebileceğini düşünür ya da öyle düşünmek ister.
3. ailelerde kültür farkı varsa yüzde 90 etkiler. onun dışındakiler tartışmaya açık.
0
blatta hiberna
(28.02.17)
1. Kız erkeğe göre düşük seviyeymiş işte. Ya köpek gibi aşık oldu, ya da daha iyisini bulamayacağını düşünüyor. Bunun gibi çok örnek var. Esas soru; Bir erken nasıl böyle bir kadınla (hiç ciddiye almadığı) evlenmeyi düşünür? Beraber güzel vakit geçirdiklerini kabul etmek zor, erkek açısından...

2. Muhtemelen hayır.

3. Etkili. Zaten başta o insandan etkilenmeme bile etkili. Benden çok daha düşük maddi durum, sosyal statü veya toplum içindeki konuma sahip birini pek ciddiye alacağımı düşünmüyorum, işler zorlaşır. Benden çok yüksekse de kendimi ezik hissetmemek için tercih etmem.
0
long live rock n roll
(28.02.17)
olaya genel bakış açım;

(bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)

2- hayır.

3- eğer bu olaydaki erkek maddi durum olarak iyiyse kadından iyiyse, bu 3. soruya hayır diyenler de kısmen de öyleler işte. para, para para.

maddi duruma göre evlenilmez, kafaya bakılır kafa yapısına. kafa yapın uyuşmuyorsa karşındakinin istediği kadar maddi durumu, sosyal statüsü olsun cicim ayları geçer, seks biter kendinizi avukatın muhasebecisinin karşısında avukat ücreti bulurken görürsünüz.
0
blue eyes white dragon
(28.02.17)
bazı insanlar oldukları gibi gözükmez. birlikte olmak istedikleri insan nasıl bir insan istiyorsa onun gibi davranırlar. belli bir süre sonra yavaş yavaş gerçek yüzlerini göstermeye başlarlar. ama başta ustalıkla bir başkası gibi davrandığı için kişi ikileme düşer bu kişi başta davrandığı gibi mi biri yoksa bu kişi şimdi davrandığı gibi mi? eğer kendisi hiçbir zaman ustalıkla bir başkası gibi davranmadıysa ki büyük olasılıkla davranmamıştır, olayı anlamlandıramaz.

birlikte olduğu kişi eskisi gibi davranmamaya başlayınca ve artık sözleri hareketleriyle çeliştiği zaman kişinin aklında iki ayrı gerçeklik oluşur. ama bir şey hem siyah hem de beyaz olamaz, bu ikilem cognitive dissonance oluşmasına yol açar: en.wikipedia.org

artık kişinin iki seçeneği vardır: ya onun taklit ettiği gibi bir insan olduğunu seçmek ya da onun şimdiki halinin gerçek olduğunu seçmek. bu seçim yapıldıktan sonra kişi birlikte olduğu kişinin bütün hareketleri için kafasından nedenler, mazeretler yaratır ve yaptığı bütün her şeyin olmasını istediği kişinin yapacağı hareketler olduğunu düşündüren inandırıcı bir gerçeklik yaratır.

arkadaşının birlikte olduğu kadın arkadaşını senin onu gördüğün gibi göremiyor. belki duyuruyu açıp okumuştur ve ne garip insanlar var diye düşünmüştür. o yüzden o adamla evlenmek istiyor. kendisi için maddi durum, sosyal statü önemli değil, bahsettiğin gibi biriyse adam.
0
cikis yolu
(28.02.17)
Geçen gün bir kadının ropörtajına denk geldim. Kadın ekonomik özgürlüğü olan, dışarıda görsek dayak yediğini anlayamayacağımız, Nişantaşı bacısı ayarında bir kadın. Kocasından yıllarca dayak yemiş, en sonunda boşanmış ama o zamana kadar yediği dayaklar da buradan köye yol olmuş. Kadın 'Ayrıldıktan sonra ayıldım, ne yaptığımı anladım' diyordu. 'Ben kendimi aciz bir kadın olarak görmedim ki hiç! Ben kendimi hep güçlü ve savaşçı bir kadın olarak gördüm. Kocamın kötü zamanlarında benim yardımıma ihtiyacı vardı, içindeki canavarı iyileştirmek için bana ihtiyacı vardı. Sevdiği halde içindeki canavara karşı koyamıyordu. İkimiz canla başla o canavarla uğraşıyorduk. Üstelik diğer kadınlardan üstün görüyordum kendimi, çünkü diğer kadınların eşleri ile birlikte savaştıkları şeyler yoktu. Ben eşimle birlikte madalyonun diğer yüzü ile savaşıyordum. Kendimi çok güçlü hissediyordum.' diyordu.

Sonra düşündüm, ben hiç dayak yememiştim ama 'güçlüyüm ben, dayanacağız' dediğim bir ilişkim olmuştu. Birçoğumuzun içine aşık aşık girdiği ve aşığız diye bir ton saçma şey yaşadığımız ve ancak ayrılınca kafamıza dank eden, 'Ben salak mıymışım ki' dediğimiz şeyler olmuştur. Sadece kadınlar değil, birkaç istisna hariç hepimiz öyle saçmasapan şeyler yaşamamışızdır.

İnsan ilişki içinde birden böyle şeylerle karşılaşmıyor. Yaşadığımız her şeyin bir işareti oluyor ve yavaş yavaş geliyor. O işaretler de öyle alenen 'Ben seni döveceğim' diye olmuyor. Örneğin, bu kadına kocası ilk tanıştıkları zaman 'Sinirli bir insanım ama kötü biri değilim, kin tutmam. Bazen parlarım, hıncımı eşyalardan alırım, bazı şeyleri kırdığım olur ama hemen sönerim' demiş. Kadın tabii bunu söyleyince dayağı hayal edememiş bile. Nereden aklına gelsin. Hepimizin çevresinde aniden parlayıp sönen; kötü kalpli olmayan, kin tutmayan ama saman alevi siniri olan insanlar vardır. Onlardan biri gibi düşünmüş. İlk zamanlar öyleymiş de, hep alttan almış. Alttan alınması da o kadar kötü durumlar değilmiş. İlk dayak yıllar sonra gelmiş. Bir süre sonra bu durum ona normal gelmeye başlamış ve aslında dışarıdan farklı olduğunu görmesine rağmen bunu çekmeyi üstünlük saymış.

Hatta şurada Zihni Göktay'ın eşiyle yapılmış bir ropörtaj var.
www.sabah.com.tr
Zihni Göktay kadın için "Sevinç benim hayatımın ABS frenidir. Zararlı olaylara karşı beni frenledi. Sevinç, hayatımın freni. Olmasaydı, ben belki ölmüş olurdum" diyor. Kadına 'Evlilik nedir' diye soruluyor, kadın 'Mücadele etmek! Bunun zorluklarını yaşadım. Ama kocadan kocaya, ondan ona gezmektense savaş verdim. Ben mücadeleci bir kadınım' diyor. İnsan ilişki içinde buna alışıyor, bunu normalleştiriyor; kaçmayıp savaşmayı bir gurur ve güç meselesi haline getirebiliyor. Adam içip karısına kötü davranmış, arada aldatmış. Kadın 'Hiç aşık olmadım, zaman içinde sevdim' diyor, ona rağmen vazgeçmiyor mücadeleden. Bu toplum baskısı ile de açıklanabilir, ki 'Kocadan kocaya koşmadım' diyerek bunu da doğruluyor zaten ama kadının bununla gurur duyması tek başına toplum baskısı ile açıklanabilecek bir şey değil. Öyle olsa kendi başarısından bu kadar gururla söz etmez, suçu komple topluma atan cümleler kurardı.

Dolayısıyla
1. Aşktan öte, kadın ilişkisi için o kadar çalışmış ki, bırakıp gitse emekleri boşa gidecek ve bunu kendine yediremiyor olabilir. Adamla başa çıkmak gurur kaynağı haline gelmiş de olabilir. İçine de atıyor olabilir, belki bir noktada içinde düdüklü tencere yaptığı duygular patlar ve rahatlar. Her insanın da gücü bir noktaya kadar. O zaman boşanabilirler.

2. Öyle bir durumda olmayı istemem. Şimdi buradan ve her şey tıkırında iken 'Hayatta olmaz. Bir kere benim kendime saygım var şekerim' demek kadar kolay bir şey yok; umarım o zaman fark ederim de yapmam öyle bir hata.

3. Evsiz ya da müzmin işsiz, tembel değilse çok da etkili olmaz. Aslında şu açıdan etkili olacak şeyler var. Örneğin, bir ressam ile benim evliliğim çok saçma olur. O benim dünyamı anlamaz, ben onun dünyasını anlamam. Hayata bakışımız çatışır ama 'Ressam bu, hayatta olmaz' diye de bir şey söyleyemem.
0
aychovsky
(02.03.17)
sadece birkac bakis acisi birakip kacacagim.

*enteresan, adam neden asagilik degil? surekli yalan soyleyen, pornocu, asagilik kompleksli, ezik, insanlari kullanan, evlenecegi kadinla ilgili sagsa solda konusup kilini tuyunu anlatan, kadina tekme basmaktan bahseden bencil bir adam. himmmm...

*siz nasil boyle bir adamla arkadaslik edebiliyorsunuz? bunu suclamak icin yazmiyorum, sadece farkli gozlerden degerlendirebilin diye. yani ayni mantikla sizin boyle asagilik bir adamla dostluk kurmaniz da garipsenebilir.

*kadini asagilik yapan ozellikleri anladigim kadariyla saf olmasi, zeki olmamasi, guzel olmamasi, epilasyon yapmamasi ve aldatilmaya goz yummasi. bunlar etrafinizda cokca gorebileceginiz seyler. sadece guzeller birbiriyle ciftlesmiyor. aptallar da evleniyor. bircok adam aldatiyor, bir cok kadin bunu biliyor ve goz yumuyor.

yani ortada 3 unlemlik bir durum yok aslinda. herkes kendi hayatini yasiyor iste. herkesin kendi dogrusu, yanlisi, deger yargisi, hedefi var. bu kiz da evlenmek istiyor gibi gorunuyor. evlenmemis kadina toplumun yaptigi baskidan bikmis. kendini oldugu gibi Kabul eden birini bulmus evlenecek. bu kadar. anneleriniz de babalarinizla boyle evlendi.
0
jimicik
(02.03.17)
Gerçekten çok değerli yorumlar gelmiş. Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Öncelikle birkaç konuyu açığa kavuşturmak istiyorum, sonra tek tek cevap yazacağım.


Arkadaşım dediğim lafın gelişi bir ifadeydi, uzun süredir görüşmüyorduk ve sosyal medyada ikimizin de aktif olmaması sebebiyle de herhangi bir iletişimimiz yoktu. Uzun bir süredir beraber yaşadığını ve evlenmeyi düşündüğünü duyduğumda çok şaşırdım. Çünkü karakter olarak hiçbir şekilde bir kıza uzun süre bağlanabilecek birisi değildi, bu konuda geçmişi de epey sabıkalı. Hala da öyle olduğunu gördüm. Evlenmeyi düşündüğü kadının ismi ve birkaç ayrıntı şekilde tanımıyorum ve görmedim. Ancak onca olaya rağmen beraber yaşamaya razı gelmesinin, üstüne üstlük evlenmeyi düşünmesinin hiçbir mantıklı sebebi olamaz.


@mutekebbir Adamın neden evlenmeyi düşündüğünü @blatta hiberna güzel bir şekilde açıklamış bence. Kolay kontrol edebilecek olması, istediği zaman boşanabilecek olması ve aile baskısı ön plana çıkıyor. Tabi bunların anlamsızlığı ve mantıksızlığı konusunda seninle hemfikirim.

@Icha Katılıyorum. Kalitesizlik bu durumu ve iki kişinin de karakterini açıklayabilecek güzel kelimelerden biri.

@blatta hiberna Gerçekten de ilişkilerde herkesin ders çıkarılması gereken sözler. Saygıyla eğiliyorum.

@long live rock n roll Kadının düşük seviyede olduğu %100, adamın da ondan aşağı kalır bir tarafı yok bence. Daha iyisini bulamayacak olması onun açısından mantıklı olsa da, böyle saçma sapan bir evliliğe adım atması hangi açıdan bakarsan bak kabul edilebilir bir şey değil.

@blue eyes white dragon Maddi durum olarak kadından iyi ama orta halli diyelim. Ne evi geçindiremeyecek kadar fakir, ne de rahatlık içinde yaşayacak kadar zengin. Maddi duruma göre evlenilmemesi gerektiği yorumuna katılıyorum.

@cikis yolu Bazı kişiler illa kafasını duvara vurarak gerçeklerin farkına varabiliyor dediğin gibi.

@aychovsky Verdiğin örnek gerçekten de çok doğru. Olaya dışardan bana biri olarak benim gözlemimle, kendisinin yaşadıkları mutlaka bire bir örtüşemez. Ancak dediğim gibi kadının hem bu kadar uzun süre beraber yaşamasının, hem de evlenmeyi kabul etmesinin hiçbir mantıklı sebebini göremiyorum.

@jimicik Adamın karakteri hakkında yazdıkların su götürmez bir gerçek. Zaten devamlı görüştüğüm bir kişi olmadığını ve onun açısından evlenme sebeplerini de yazdım. Günümüzde okumuş,etmiş kendi kendine yetebilecek ekonomik özgürlüğü olan bir kadının böyle bir adama bu kadar körü körüne bağlanabilmesi ve gerçekleri yok sayması benim garibime giden şey. Hiçbirimizin annesinin ve babasının böyle bir evlilik ilişkisi içinde olduklarına ve olabileceklerine ihtimal dahi vermiyorum. Herkes kendi adına konuşsun.
0
🌸iwasbornonamountainside
(02.03.17)
1- Cunku kadinlar evlenmek ister.
2- Kadinlar dusunur. Erkekler de dusunur. Kendini kandirir insanlar.
3- Insanlar evlenmeye hep romantizm yasayip mecnun gibi asik olarak mi karar veriyorlar saniyodunuz?
0
stavro
(02.03.17)
(5)

karin agrisi ve ishal

iglesias
bugun 3. gune giriyor. dun hastaneye gittim acile. doktora anlattim. orsda bi serum takti. ancak hala karin agrim ve ishalim geçmedi. cuma günü çok fazla yürüdum, sonra karnim dolu degilken kola ictim. ardindan boyle oldum. yine doktora gitmeye gerek var mi? yoksa geçer mi?
bugun 3. gune giriyor. dun hastaneye gittim acile. doktora anlattim. orsda bi serum takti. ancak hala karin agrim ve ishalim geçmedi. cuma günü çok fazla yürüdum, sonra karnim dolu degilken kola ictim. ardindan boyle oldum. yine doktora gitmeye gerek var mi? yoksa geçer mi?
0
iglesias
(27.02.17)
Bu çok yürüme ve kola kaynaklı değil gibi. Kola ishal yapmaz. Yürümek de bağırsakları çalıştırır ama "ishal" yapmaz. Besin zehirlenmesi olmasın? Bence bi doktora git tahlil vs yapılsın erteleme.
0
yaren
(27.02.17)
Kola ishal yapmadığı gibi, kabızlığa neden olabilir ve aç aç mideye bir miktar kötülük etmiş olabilirsiniz.

yaren + 1 , Besin zehirlenmesi olabilir, başka bir şey de olabilir. Serum biraz anlık kurtarıcı gibi o durumda, hastaneye gitmeniz daha mantıklı. Basit bir şeyse bağırsak mukozasını düzenleyici bir ilaç verir, belki başka testler de ister.
0
aychovsky
(27.02.17)
iste o cok yurumeden sonra acayip terledim. hastalandigimi hissettim. bunun disinda rutin olmayan bir durum daha var. kantine yeni bir su markasi geldi ancak arkadaşlarımda sorun yok. bunun disinda rutin olmayan herhangi bir sey yok. beni ishalden ziyade karin agrisi mahvediyor. ancak doktorun sordugu supheli ishal durumlarindan hicbiri de yok (kanli ishal ya da farkli koku). isin aksi agriyan karnim, hastanede cok bekledikteb sonra agrimadi. eliyle baski yapti ama agri yoktu.
0
🌸iglesias
(27.02.17)
Suyun markası eğer bilindik ve güvenilir markalardansa kolay kolay sağlık problemi yapacağını hiç sanmam. Bilinmedik markaları bi araştırmak lazım, saçmalıklar çıkabiliyordu.

Bazen vücut ilgi ister. Benim de çoğu zaman öyle olur, doktora gittiğimde evdeki şikayetlerimi yaşamam doktorda. Belki temiz havaya, bol sebze ve suya, daha az karbonhidrat almaya ihtiyacın vardır. Bağırsak önemli, onu doğayla buluştur bakalım, neler olacak görelim.
0
yaren
(27.02.17)
Ek: acaip terleyip üzerinde mi soğuttun? Üstüne rüzgar yedin mi? Bu durumda yine terden değil ayak üşütmesinden karnın ağrıyor olmalı, ayakların çok terliyorsa böyle olmuş olabilir. Doktora gitmemezlik etme.
0
yaren
(27.02.17)
(11)

ne kadar yoruldunuz?

tchuck
işten olur, okuldan olur, insan ilişkilerinde olur veya başka şeylede olur.ben çok yoruldum. pamuk ipliğindeyim şuan.5 ayrı yandan sürekli baskı baskı, sürekli talep talep, sürekli herkesin cır cır cır kafamda taleplerini dinlemek, deadlinelar, sürekli herkesin "beni hoş tut" tavrı.gerçeten yoruldum
işten olur, okuldan olur, insan ilişkilerinde olur veya başka şeylede olur.

ben çok yoruldum. pamuk ipliğindeyim şuan.
5 ayrı yandan sürekli baskı baskı, sürekli talep talep, sürekli herkesin cır cır cır kafamda taleplerini dinlemek, deadlinelar, sürekli herkesin "beni hoş tut" tavrı.

gerçeten yoruldum. herş eyi bırakmaya karar vermeme çok ama çok az kaldı.
0
tchuck
(23.02.17)
10 üzerinden 8,5
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(24.02.17)
9
0
Adramelekhh
(24.02.17)
çok yoruldum. genel olarak hayattan. iş, borç, fatura, insanlar; saygısızlık, görgüsüzlük, cehalet, rant; malum ülke egemenleri...

10 üzerinden 9,5!

ama ufaktan hayat gülümsedi mi ne?

yeni bir iş teklifi aldım. ödeme merkezi'nde. 2000 tl maaş, artı sigorta, artı yemek, artı kalacak yer.

daha iyi olacak umarım. herkes için...
0
runfor
(24.02.17)
gayet rahatım. 10 üzerinden 2 diyebilirim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.02.17)
Bu hafta toplam 12 saat uyumaya zamanım oldu 4 günde sanırım. O yüzden 10 ama yarına uyuyacağım, o zaman 2-3'e falan düşecek. Haftaya tekrar döngü başlar.
Psikolojik olarak yorgun değilim ama fiziksel olarak başımı artık ofis masasına koyup uyuyacağım.
0
aychovsky
(24.02.17)
İnsanlara güvenim kırıldı ve kin tutmaya başladım. Biraz paranoyak oldum. Göğsümün üstüne kazan yakmışlar gibiyim. Şu an bir de durmadan çalışıyorum. Beni büyüten anneannem hasta, aklım bir yandan da onda. Ama eminim benden daha zor durumda olanlar vardır. O yüzden bencillik yapmıyorum, 8/10
0
helena
(24.02.17)
4
0
sytemofadownmanyagi
(24.02.17)
2 haftadır tatil yapıyorum. 4/10 a geriledik.
0
lion de la Turquie
(24.02.17)
Apocalypse
(24.02.17)
O kadar yoruldum ki bazen ancak ölürsem ruhumun,bedenimin,kalbimin huzura kavuşacağını düşünüyorum.
0
mavi kız
(24.02.17)
10 üzerinden 9.

10 olunca ölmüş olacağım. gün içinde ölsem umrumda olmaz diye düşünürken buluyorum kendimi.
0
cabiday
(24.02.17)
(5)

Üniversite Hocaları Hk. Bilgisi Olan?

deadwampir
Merhabalar. Yrd. Doç., Doç. ve Prof. ünvanlarını hepimiz biliyoruz. Fakat bu araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman ve uzmanların görevi nedir? Üniversitelere nasıl alınır, rütbe sırası nedir?Ek soru: Dışarıda belli bir süre çalışıp hoca olarak alınanlar hangi ünvan ile başlıyor? Şartları n
Merhabalar. Yrd. Doç., Doç. ve Prof. ünvanlarını hepimiz biliyoruz.

Fakat bu araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman ve uzmanların görevi nedir? Üniversitelere nasıl alınır, rütbe sırası nedir?

Ek soru: Dışarıda belli bir süre çalışıp hoca olarak alınanlar hangi ünvan ile başlıyor? Şartları neler?

Şimdiden çoook teşekkürler...
0
deadwampir
(21.02.17)
yadigar çok güzel açıklamış.
0
mungojerry
(21.02.17)
Eger biraz taninan biriysen seni ogretim gorevlisi yaparlar. Yoksa okutmansin. 40 yasinda doktorali okutmanlar dolu devlet universiteleri. Diyelim bir kitap yazdin az cok unlu oldun. 27 yasinda ogretim gorevlisi de olabilirsin.
0
Traveller
(21.02.17)
yadigar süper açıklamış. Minik bir ekleme yapacağım. Eğer ümiversitede kadrp sıkıbtısı varsa, yardımcı doçentlik ve hatta doçentlik ünvanını aşmış kişiler, öğretim görevlisi kadrosunda da bekletilir. Bir nevi tampon "akademik" kadro görevi görür. Bu tür durumlarda ar.gör. - öğr.gör. - yard.doç. diye de ilerler ve üniversite bir önceki kadronun şartı bir sonrakine en fazla eşit olacak şekilde belirleme hakkına da sahiptir. Örneğin, yardımcı doçentliğin doktora + birtakım makaleler şartı barsa, öğretim görevliliğinin de bu şartları olabilir. Ancak, bu dolu kadrolu üniversiteler için geçerli bir durum.
0
aychovsky
(21.02.17)
@dissendium'un bahsettigi Üniversiteler arası kurul docentlik için geçerlidir. Yrd. Doc. Kadrosu için her üniversitenin kriteri farklıdır.
0
antikitleruhlu
(21.02.17)
yadigar güzel açıklamış ama 657'ye tabi değildir akademik personel. 2547 sayılı kanuna tabidirler. daha başka bir kanun, 657 ile alakası yok.
0
rosencruz
(21.02.17)
(7)

daha önceden hangi duyuru moderatörünün işlem yaptığı gözüküyor muydu?

masa penisi
s.b gözüküyorduysa neden kaldırıldı.
s.b
gözüküyorduysa neden kaldırıldı.
0
masa penisi
(19.02.17)
Evet. Nicklerine özel soru açılmasın ya da küfür edilmesin kendilerine mesajla diye kaldırılmış. E saçma tabii.
0
devilred
(19.02.17)
Görünüyordu kin ve küfürler oluşuyordu
0
basond
(19.02.17)
ya bişey dicem olmucak da şimdi bir tane gevşek mod için bütün modlara aynı anda küfür ediyorum daha mı iyi oldu. sözlükte bile bu kadar salak salak kurallar yokken burda olması garip
0
🌸masa penisi
(19.02.17)
modları korumak için kaldırıldı. iyi oldu bence.
0
kurnaz
(19.02.17)
Gözüküyordu. Her sabah duyuruyu ayrı bir küfürle açıyorduk. Bazen haklı olan oluyordu ve özür diliyorduk ama çoğunlukla "Ben küfretmişim, silmişsiniz" ile başlayan bir mesaj küfürle devam ediyordu. Çelik gibi siniriniz yoksa, çok da başa çıkabileceğiniz bir durum değil yılın 365 gününün 360'ında sabah küfürle uyanmak. Syasi tartışmanın olduğu zamanlarda aynı gün 3 kere gaşidt, en az bir 5 kere terörist, birkaç kere de yobaz ilan edildim. Daha üstüne tehdit yedim yanu; "Seni bulur, yakarım" diyen oldu ve buradaki bilgilerimle beni bulmak çok zor da değil. Hata geçen gün öğrendim; 9 yıllık vesikalık bir resmim elden ele dolanıyormuş "Nahan da Aycho bu" diye. Ya, gönüllülük uslulü yapılan bir şeyde saçma bir duyuru ve onun cevabı için bize zarar geldiğinde kullanıcı arka çıksa ne olur, compumaster arka çıksa ne olur, en fazla "Hayvanmış yapan" der geçersiniz. Bunun üstüne "Sen benim cevabını silme, başka mod silsin. Sen bana kılsın ondan siliyorsun"lar vardı ki, silinmeler hep ortak kararımızdı. Açıkçası isimlerimizin görünmediği gün bayram eden taraftım. Hepimiz bayram etmedik ama artık slerken korkmam gerekmediği için çok mutlu olmuştum ben. Bir de kişisel hayatımdaki değişikliller için artık eskidi kadar aktif de olmayınca küfürü çok az yiyorum. Kafam aşırı rahat. Bir modun küfür yemesi için aktif olması yetiyor. Haklı, haksız olmasına gerek yok, duyuru ya da cevabı silince anında yiyorsun zaten. Kişisel olarak şu süreçte hollowlife'ı inanılmaz takdir ettim, adam Man of Steel'miş resmen.

Eğer bir cevabın haksızca silindiğini düşünüyorsanız, keyfi bir durum olduğunu düşünüyorsanız, aktif bildiğiniz herhangi b çr moda mesaj atın. Erken olur, geç olur ama ilgleniriz. Söz. Şu da var; aktif olan mod çarçabuk silmese o cevap büyük olasılıkla aktif olacak başka bir mod tarafından da silinir büyük olasılıkla. Ortak kararla sildiğimiz duyuru da çoktur sanırım.

Bana içinizden ya da dışınızdan ettiğiniz küfür önemli değil. Her sabah okduğum ilk beş mesaj bu olmadığı sürece sorun yok benim için. Anama küfretseniz de sorun yok, koskoca kadının seks hayatı beni ilglendirmez.

Monilden deli gibi imla hatası yapmışım bilgisayara geçince düzeltirim.
0
aychovsky
(19.02.17)
evet görünüyordu ve sürekli haklarında gereksiz duyurular açılıyordu küfrediliyordu filan. iyi olmuş kaldırılması geç bile kalındı. ne gereği var ki zaten moderasyonda kimlerin olduğu belli, nasıl ulaşılacağı belli illa ki nokta atışı kim silmiş bilmeye gerek yok.
0
rotten head
(19.02.17)
ne çok derdiniz varmış halbuki çözümü çok basit, milleti rahat bırakıp kuralları da kaldırırsanız böyle dertlerle uğrașmazsınız. compu yine her zamanki gibi işin kolayına kaçmış isimleri kaldırmış. onun yerine milleti engelleme koysaymis bunca zaman ananız da rahat edermiş siz de. burası ekşi sözlüğü sömüren bir yer, sözlükte bile küfür serbest kimse karışmıyor. bu ne kontrol merakı ülkenin başındakiler yetmiyo bi de allahın forumunda yaptıklarımızı didikleyen tiplerle uğraşıyoruz. yahu niye? sen iki kişi arasındaki alakasız 3. şahıssın niye müdahale ediyorsun.. zaten keyfi cevap sildiğinizi bilmeyen kalmadı burda bırakın bu ayakları sen yapmiyorsan öbürü yapıyor ortak kararı da külahıma anlat. yaptığın tek tuşa basıp cevabı silmek karışan eden yok. sildiğiniz cevapları geri getirmekle kimse uğraşmaz sen keyfinin kahyasına talebi iletene kadar soru/duyuru alıp başını gidiyor bilmem kaçıncı sayfaya. bu sitenin bütün olayı ilk sayfa. bugün sinemada ne yiyilir içilir duyurusuna ben cips bira sokup içiyorum yazdım 5dk sonra silindi cevap, bunun akla mantığa sığan bi açıklaması yok, alkol yasağı mı geldi buraya? ben duyurumda bana durmadan laf sokan bi salagin cevaplarını sildirmek için 50 kere rapor ettim silinmedi bi hafta durdu inat ettim gördüğüm her duyuruyu raporların açıklama kısmına da o silinmesini istediğim cevaplarin linkini verdim yine silinmedi, gittim özel mesaj attim bi moda adı aklimda değil en sonunda 2 gün geçtikten sonra kontrol ettim silinmiş. süper olay
0
🌸masa penisi
(19.02.17)
(4)

Kaplumbağa hızındaki Word

aychovsky
Kalan hiçbir yazılımla ya da bilgisayarın çalışma hızı ile ilgili bir sorunum yok. Word aşırı yavaş çalışıyor. Daktiloda yazsam daha hızlı yazarım. Yazdığım her harfi tek tek oturup izlemek zorunda kalıyorum. Nedendir, ne yapılır?
Kalan hiçbir yazılımla ya da bilgisayarın çalışma hızı ile ilgili bir sorunum yok. Word aşırı yavaş çalışıyor. Daktiloda yazsam daha hızlı yazarım. Yazdığım her harfi tek tek oturup izlemek zorunda kalıyorum. Nedendir, ne yapılır?
0
aychovsky
(17.02.17)
Tüm belgelerde geçerli olan bir sorun mu acaba?

Geçtiğimiz günlerde ben sormuştum, .pdf uzantılı bir dosyadan çevrilen bir Word belgesiydi, ona bağlı olarak gelişen bir sorundu. Tekrar ve farklı bir kaynaktan çevrildiğinde sorun çözülmüştü. Belki böyle bir şeydir.

Böyle bir şey değilse, Word'ü çevrimiçi çalışmaktan çıkarabilirmişsiniz veya seçeneklerden canlı önizlemeyi kapatabilirmişsiniz. Google sonuçları böyle söylüyor :)
0
tel tokasini duzelten samuray
(17.02.17)
Yok, doğrudan kendi yazdığım Word.
0
🌸aychovsky
(17.02.17)
bence fazla araştırmadan silip yeni bi office yükleyin. sürüm düşükse yükseltin yüksekse düşürün. yani aynısını değil farklı bir office'i yükleyin.
0
freetakilir
(17.02.17)
@acemi Mac'teyim. Bir iki şey buldum ama tamir gibi değil de daha çok "Bak bakalım, sistem performansı nasılmış" şeklindeydi. Baktım, sorun yok.
0
🌸aychovsky
(17.02.17)
(15)

nasıl aştınız?

limoncello
Kadınlar, size doğdunuzdan beri aşılanan cinsellik, seks vs. ilgili olumsuz fikirleri,yasakları, bekaret vıdı vıdı teranelerini nasıl aştınız ya da aşabildiniz mi? ilişkilerinizde zorlandınız mı bu yüzden genel anlamda?
Kadınlar, size doğdunuzdan beri aşılanan cinsellik, seks vs. ilgili olumsuz fikirleri,yasakları, bekaret vıdı vıdı teranelerini nasıl aştınız ya da aşabildiniz mi? ilişkilerinizde zorlandınız mı bu yüzden genel anlamda?
0
limoncello
(16.02.17)
Erkekleri daha yakından tanıyınca, kimsenin kendimi dizginlemeye değmediğini anlayınca, bencillik duygularım ağır basıp yüzeysel düşünmeye başladığımda, kendimi her şeyden çok sevdiğimde ve kendi doğrularımın genel geçer doğrulardan çok daha kıymetli olduğunu farkettiğimde aştım.
0
megalomaniac
(16.02.17)
Nispeten baskıcı en azından cinsellik tabusunu yıkamamış bir ailede yetişmeme rağmen hiçbir zaman takmıyordum ben. Evet sorun yaşadım erkeklerle ilişkimde, ama sorun yaşatana kapıyı gösterince ortada bi sıkıntı kalmıyor. Yaparken iyi ama iş ciddileşince ımı bıkiri istiyim diyen tipleri insandan saymadığım için.
0
bir nick var benden iceri
(16.02.17)
Ben gelenek görenek dışında fiziksel teması pek sevmiyorum. En basitinden el tutmak birisine sarılmak bile pek hoşuma gitmiyor ama çaktırmamaya çalışıyorum.

Bunun dışında üniversite başlarında babam bir gün bekaret çok saçma yav diye bi konuşma yaptı pat diye. Hayatımda daha fazla utandığım bi an olmadı herhalde. Konuşunca zincirlerimi kırmadım ama rahatladım diyeyim.
0
jazzabel
(17.02.17)
aşamadım.
0
pinkpeony
(17.02.17)
çoğu konuda cevremden ve ailemden bagımsız olabildiğimi düşünüyorum. zaten 13- 14 yasımda ailemin yanından ayrıldım, ayda bir görüşüyorduk. bu konularda da bana telkinde falan bulunmadılar. böyle olunca bişey ' aşılanamadı' bana.

tabii ki toplumun aşılamaya calıstıgı birtakım seyler var yine de ama onların ben amk diyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.02.17)
bu konularla alakalı toplumsal değerlerin çok ikiyüzlü ve saçma olduğunu fark ettiğimde. sorup sorguladığımda hiç tatmin edici cevaplar alamadım, birçok konuda olduğu gibi. dini inancın da olmayınca elinde bir şey kalmıyor.
0
shin
(17.02.17)
İlk birlikte olduğum kişi ile zorlandım. Kafanda saçma olduğunu düşünüyorsun, başka birinin biriyle sevişmesi kötü bir düşünce gibi gelmiyor ama yaşamaya gelince heyecandan öte bir korku oldu. Hani, kadın ıslanır sonuçta; tüm o ıslanma geri kaçtı. Tabudan öte ekranda gördüğün ama senin bilmediğin, ortalıkta hiç konuşulmayan bir şeyi yaşamak çok garip.

Şöyle gibi; hayatın boyunca hiç tuvalete gitmemişsin gibi. Bazıları tuvalete gitmeye 'Iyyy, çok kaka, çok pislik, iğrenç, yivrenç' diyor ve çoğunlukta, tuvaletle ilgili filmler var ve bunlar el altından satılıyor (o dönemde internetten film ya inmiyordu, ya bir iki günde iniyordu), bazıları 'ne olacak, insani ihtiyaç' diyor ve o kesim azınlık. Kapalı kapılar arkasında insanların tuvalette olduğunu biliyorsun ve nasıl olduğunu merak ediyorsun. Teorik bilgin var ama pratikte ne olduğu hakkında pek bir fikrin yok. Dolayısıyla, o an geldiğinde insan ne yaptığının biraz fazla farkında oluyor. Atılan bir golü yavaş çekimde izler gibi; 'Oluyor, oluyor, oluyor, oldu sanırım, oluyor galiba, oldu' şeklinde, fazladan bir bilinç geliyor.

Zaten ilk sevişme kadınlarda genel olarak kötü geçen bir sevişme imiş; onu çok sonradan makalelerden öğrendim. Amerikan kadınları için iyi geçen ilk sevişme oranını %2 olarak gösteriyordu; Türkiye'de de ya benzer ya da daha düşük olacağını tahmin ediyorum.

Oysa, ailemde sevgilisi ile birlikte yaşayan kişiler vardı ve ailem hiç kötü gözle bakmamıştı, benimsemişti diğer kişiyi. Arkasından laf eden olmamıştı. Babam da 'Alt tarafı bir imza, gönül bağı olduktan olmadıktan sonra ne fark eder ki' diyordu ama aynı babaya 'Ben seviştim' desem kalpten gider. Sevişmiş olmamdan değil de, bizimkilerin gözünde hala küçük kızım, 'Hangi pedofil sulandı sana' diye üzülür; anlatamazsın 'Baba, ben 30'u geçtim' diye.

Seviştim diye dünya başıma yıkılmadı, bunalıma girmedim, suçluluk/kirlilik duygusu ya da yayın yapma ihtiyacı hissetmedim. Yine de o an kafamda 'Kadın olmak' olarak kodlanmış. Yataktan kalkınca topuklu ayakkabı ile yürüyebilir olacağımı sanmıyordum, bir anne gibi davranmayı beklemiyordum ama ona eşdeğer bir 'kadınlık' bekliyordum. Kadın olmadığım gibi, 'Eee, bugün dünün aynısı' oldum. Devamında görünürde bir sorun yoktu da, aslında çok büyük bir sorun vardı. Her şey güzel de ben zirve yapamıyordum (İlgili kelimeyi iş bilgisayarından yazamıyorum da, yasak). Oysa dışarıdayken iyiydi, içerisi ile ilgili büyük beklentilerim vardı. 'Sırf dışarıdayken böyle ise, içeride nasıl uçuluyordur kimbilir' diyordum; çoook büyük hayal kırıklığı oldu. Adamda sorun yok, yapması gerekeni yapıyor, dayanması gerektiği kadar dayanıyor; bende tık yok oğlu yok. Tüm bunların bu vıdı vıdı ve teraneler sonucu olduğunu düşünüyorum. O an bir şey düşünmesen ve kendini kaptırmış olsan, sen hissetmesen bile yolda giden adamın bacaklarına bakması ve senin defansif hale gelmen gibi şeyler etkiliyor bunu. Baskıcı bir ailede yetişmedim ama toplum baskılıyor da baskılıyor. Bu baskı sonucu da insan ya kendini topluma verip kabuğuna çekiliyor, kapanıp ilişkiden soğuyor ya da isyan edip 'Ey toplum, ben seni hiçe sayıyorum. Oooh, bu da senden intikamım' havasına giriyor.

Nasıl aştım? Aştım mı, bilmiyorum. Bununla ilgili görünürde bir sorunum yok. Zirve ile ilgili (ya bu kelime de çok komiğime gitti şimdi) sorunları neyle ve nasıl aştığımı burada 300 kere anlatmışımdır. Biri bu konu ile ilgili bir şey söylese 'He anam he' diyecek kıvamdayım ama hala bu vıdı ve teranenin etkisinde olduğumu düşünüyorum. Çünkü sevişme bir keşif işi, keşfettiğinin yüzlerce katı bir keşfetmediğin olan derya. Herkesin mezhebine göre bir hayal dünyası, coşturduğu şeyler var; haliyle benim de var. Yine de denemediğim ve denemeyi asla düşünmediğim birçok şey var. Örneğin, ilgili terimi yine yazamıyorum buradan ama sevişme sırasında acıdır, dayaktır, işemektir, 'Oramıza top, buramıza çubuk sokalım' gibi şeyleri sevmiyorum. Belki kafamda toplumsal tırı vırı olmasa sevecektim ve belki şu an aldığımdan daha da fazla zevk alacaktım; bilmiyoruz. Belki de tırı vırı hala kafamızın içinde ve bize bu sınırları sunuyor. Belki hetero olmayacaktım sadece, tüm cinsleri kucaklayan, hatta cinslerin ötesini kucaklayan biri olacaktım ama olamadım ve birçok şey kaçırdım; nereden biliyoruz. Belki daha da renkli hayallerim olacaktı, belki de "üç-beş şeyds of ayça" takılıyorum da haberim yok.

Bunun kadınla ilgili olduğunu düşünmüyorum sadece. Eşcinsel değilse erkekler de bir kadınla birlikte oluyorlar ve onların travmalarını ya da en basitinden sıkıntılarını taşıyan kişiler oluyorlar. Haliyle bunu kadınlar kadar yaşamıyorlarsalar da, en azından her bekaret bozan adam bir şeyler yine toplumsal bir takım sınırlarla karşı karşıya ve en basitinden ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını karşındaki kadının tutumu belirliyor. Üzüldü mü, sevindi mi, ne yaptı diye bakıyor insan. Eşcinselse zaten tabu, tırı vırı kadınlardan daha da ötede.
0
aychovsky
(17.02.17)
En beğendiğim sorulardan biri olmuş. Amme hizmeti resmen.


Çooook. Bu durumu kaldıramayıp ilişkide tartıştığım oluyordu. İnsan bunalıma giriyor işte böyle böyle toplumsal dayatmalardan. Sonra aştım işte bir şekilde. Yani galiba...
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(17.02.17)
geldi yine bizim magazin...

ayça döktürmüş yine +1
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(17.02.17)
Ben de lisede sadece kötü insanlar evlenmeden sevişir sanıyordum. Sonra libidosu sağolsun aştım. Ama hala yaşadığım sorunlar ve cinselliğim tam olarak kabul gördüğünü düşünmüyorum. Ailemin bir kısmı biliyor bakire olmadığımı ama biseksüel olduğumu bilmiyorlar. Üzücü benim için hep sakladığım bir şeylerimin olması, utanmam gerekiyor sanki.
0
fasulyek
(17.02.17)
okuyup araştırarak, kadın olarak kendime bir duruş belirleyerek. bunlar tabi öyle havadan gelmiyor. zaman, emek ve çaba gerektiriyor. bir kere her şeyi geç, seni cinsel tercihlerin (bekaret, fantezi,libido, partner sayısı, yönelim v.b.) konularla ilgili yargılama potansiyeli olan adamı/kadını asla yanına yaklaştırmayacaksın. yatağa girmeden bunun sinyallerini çok rahat yakalarsın. bu yüzden ben hem muhafazakar bir adamla olup, hem öncesinde yaşadığı cinselliği gizleyip, hemde adamı/kadını gerikafalılıkla suçlayan insanlarıda anlamıyorum. almayacaksın arkadaşım hayatına böyle kişileri.

kendin gibi düşünen veya en azından bu anlamda kendi içinde yolculuğa/arayışa çıkmış, sorgulayan/öğretilenin dışında yanıtlar arayan adam veya kadınla olacaksın. bu konuları aşmak pek öyle kendi kendimize yapabildiğimiz bir yolculuk olmuyor maalesef. bu yüzden bu yolculukta edindiğimiz yol arkadaşlarımızda belirliyor bunu aşmak için gösterilen çabayı.

çok düz ve basit bir mantık yürüttüm ergenlikten itibaren, benim vajinam, benim memem, benim götüm. bu beden ve hayat benim. kendi belirlediğim zamanda, kendim istediğim zaman, kendi seçtiğim kişiyle yaşadım ne yaşayadıysam.

bence bu konularda dikkat edilmesi gereken yegane nokta, özgürlük/kendi sınırlarını kendin belirlemekle, dejenarasyonu/yozlaşmayı karıştırmamak. cinsel özgürlükle, yozlaşmış/içi boşaltılmış bir cinsellik yaşamak aynı şey değil.
0
Phoebe
(17.02.17)
Ben çok baskıcı bir ailede büyüdüm. İlişki yaşama, ilkleri tecrübe etme yaşım biraz geç o yüzden. Benim için kırılma noktası yurtdışına gelişim oldu. Burada daha rahatım, sokağa çıktığımda Türk, yabancı ya da kadın olmamdan önce birey olduğumu hissediyorum ve toplumda gördüğüm bu kabul manevi olarak inanılmaz rahatlattı beni. Yaşadığım ilişkilere de olumlu yönde etki etti.

Türkiye'de de ilişkilerim oldu ama en entelektüel, en okumuşunun bile kafasında yarattığı önyargılar, tabular var. Nasıl bir cehennemin içinde yaşadığımı oradayken fark etmiyordum. Kimse kızmasın, hani ben de büyük söz söylemek istemiyorum ama bundan sonra bir Türk'le çıkmayı düşünmüyorum. Şahsi fikrimdir, erkekleri hepten eleştirdiğim düşünülmesin. Ben sadece ilişki yaşama gafletinde bulunduğum birkaç tane adamın bende yarattığı hayal kırıklıklarından dolayı böyle düşünüyorumdur büyük ihtimalle.
0
chitosan
(17.02.17)
Başlarda toplum baskısından sanırım faydalanan taraftım. Yönelimimi farketmeden (veya kendime itiraf etmeden) hayatımda olan insanlarla beraberlik yaşamayıp buna neden olarak inanç ve aile toplum yapısını neden olarak gösterdiğim yıllar oldu.

Daha sonra hayatımın nispeten özgür kadınlarla geçen döneminde de bu baskının aslında devam ettiğini farkettim. Her ne kadar toplum baskısını yok sayacak ilişkiler yaşasan da dışarıda kimse bunu bilmiyor ve yaptığının daha büyük suçluluğunu hissediyorsun (Hem cinsellik yaşıyor olmanın hem de bunu hemcinsinle yaşıyor olmanın birleşimi).

Şu an bunun tamamen bir ihtiyaç olduğu ve her insanın yaşaması gerektiğini savunmam 30lu yaşlarda olmama rağmen bu baskıdan doğan psikolojik durumu aşmama hala yardımcı olmadı. Uzun süreli ilişkim ve düzenli seks hayatına rağmen zirve konusunda sorununu aşamamıs biriyim (aychovsky çok sevdim kelimeyi kullanımı). Kafanın içinde kötü bir şey yapıyorum diye bir kodlama olarak kalıyor bence ve kolay aşılamıyor bu sorunlar.
0
monolog insanı
(17.02.17)
Çok şükür bu konuda hiç baskı kurulmadı üzerimde ama tabii ki seviştiğimi açık açık söyleyecek bir ortamım da olmadı. Yine de, bekaretimden çok psikolojimin iyi olması ile ilgilenen bir ailem olduğu için şanslıyım.
İlişkilerimde bu yüzden zorlanmadım veya suçluluk hissetmedim. Ama dediğim gibi bu konular benim için hep gizli saklı konulardı. Misal erkek kardeşimin seviştiği herkes tarafındna bilinirken, benimki bilinmezdi. Ortada ne kadar baskı olmasa da toplumsal tabular var, ondan nasibimizi aldık.
0
peggy
(17.02.17)
aşamadım bence. evli barklı yaşını almış kadınım hala o bölgeyi gidip ağda yaptırmışlığım yok mesela. bacak vs rahat rahat giderim ama orası beni tedirgin ediyor. ergenliğe girerken aman başka yerde açılmaz kesinlikle diye annem oturup ağda öğretmişti. o yaşlardan beri kendim yapıyorum. halbuki ağdacı kız orayı görse ne olur görmese ne olur...

aynı şekilde jinekolojik muayenelerde çok stres yapıyor bayan/erkek bir sürü doktora gittim ama her defasında uf ne gerek vardı diye rahatsız oluyorum. içime işlemiş.
0
yue
(17.02.17)
(5)

Telefon aramalarindaki sesler

djarwi
Arama yaptigimizda sadece 'dit dit dit' sesi cikip arama kendiliginden bittiginde ne anlamamiz gerekiyor?
Arama yaptigimizda sadece 'dit dit dit' sesi cikip arama kendiliginden bittiginde ne anlamamiz gerekiyor?
0
djarwi
(16.02.17)
Aradığın kişinin operatörü farklı demek
0
bloodymoon
(16.02.17)
Aradigim kisinin operatoru ayni bloodymoon.
0
🌸djarwi
(16.02.17)
Düşmüyor demek.
0
manuel mandalina
(16.02.17)
Telefon düşmüyor + 1
Telefonun çekmiyor olabilir, o anda yakındaki şebekeler aşırı yüklü olabilir, karşı tarafın orada şebekeler aşırı yüklü olabilir. Hatlı telefonsa hat meşgul demektir.
0
aychovsky
(16.02.17)
Hat alamadın. Cep telefonunun o anda servis aldığı baz istasyonunda boşta hat yoktu.
0
fyodor dostoyevski
(16.02.17)
(20)

Bu tablo hakkında neler dersiniz?

fragile lady
Güzel buldunuz mu? Sizde uyandırdığı hisler nelerdir? Üstüne birkaç kelam etmeniz gerekse neler derdiniz?http://hizliresim.com/l3okkE
Güzel buldunuz mu? Sizde uyandırdığı hisler nelerdir? Üstüne birkaç kelam etmeniz gerekse neler derdiniz?

hizliresim.com
0
fragile lady
(15.02.17)
Bence güzel değil. Sanki halı kenarı gibi.
0
m e b
(15.02.17)
Ben çok sevdim. Alıp asardım evime.Enerjisi çok güzel bi kere.
0
benoyledemekistemedim
(15.02.17)
renk renk çeşitli uygarlıklar üzerinde süren mücadele döngüsü. salladım tabi.
0
yeraltindan potlar
(15.02.17)
ikiye ayırmadan edemiyorum. alt kısmı sevemiyorum. halıya benzendiği de söylenmiş. fakat üst kısım da bir o kadar güzel gözüküyor.

görsel sanatlardan hiç anlamadığımı belirtmem gerek.
0
mewthree
(15.02.17)
alacakaranlıkta, bozkırda dört nala koşturan süvari kafilesi.

ressam hem gökyüzünü, hem yer kabuğunun üzerindeki hareketi hem de yerin altındaki katmanları betimlemiş. üslubundaki ve renkleri kullanışındaki çocuksuluğunu sevdim.

atlıların böyle dörtnala koşturmaları bana savaşa ya da baskına gittikleri izlenimini verdi. eğer bu doğruysa resmin betimlediği şey, üsluptaki iyimserlikle tezat oluşturuyor. bu tezat da güzel.

belki de savaşa gitmiyorlardır, avdan dönüyorlardır. belki de bu atların üstünde insan yoktur, bunlar akşamın geceye döndüğü ya da şafağın söktüğü saatte bozkırda başı boş koşturan bir sürüdür.

resmi beğendim.
0
filteria
(15.02.17)
Ben de çok sevdim. Desen/boyama tarzı olarak Miro'ya benzettim ama konu olarak Miro'ya göre fazla epik ve Miro kadar soyut değil ama bir miktar sürreal bence. Biraz Mondrian gibi suprematist bir havası da var ama onun kadar basit de değil. Aynı dönem olsa olur.
0
aychovsky
(15.02.17)
Değişik, sevdim. Alt tarafı yorgun gibi içine kapanmış, halsiz. Üstüyse coşkulu, telaşlı.
0
chipie
(15.02.17)
buna benzer bir kazagım vardı onu özlediğimi hatırlattı.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(15.02.17)
alt taraf bence jeolojik zamanları sembolize ediyor :)
0
freebird5406_2
(15.02.17)
bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
0
ben demistim zaten
(15.02.17)
Sarki albumu kapağı icin ideal.
0
funl
(15.02.17)
özellikle o göğün ağarması gibi görünen beyazlıktan etkilendim. birlikte ve kararlılıkla ulaşılabilecek güzelliklere umut hissi verdi. gece boyu yolda olan süvariler sabaha karşı çiçek açmış tarlaların yanından geçiyor. şunun gibi.

s-media-cache-ak0.pinimg.com

minimalist adamım, severek asarım evime.
0
kaichi
(15.02.17)
tam anlamıyla şöyle hissettim:
www.youtube.com
0
nocturness
(15.02.17)
Üstteki ve alttaki koyu renkler ortadaki beyazlığa instagramdaki lineer tilt shift özelliği katarak odak noktasını atlara çekmiş. Atların resmedilişi ise tabloya hareketlilik ve enerji katmış. Sıkıcı çizgileri dinamik bir tabloya çevirmiş.
0
premium hayat yan gel yat
(15.02.17)
çok güzel.
0
hmpf
(15.02.17)
Resmi yapan arkadas backgroundu boyamayi unutmus basinda, resmi bok etmemek icin katmanli bi hava vermis havaya, yersen.
0
mungojerry
(15.02.17)
mal gibi. hiçbir şey anlatmıyor.
0
freetakilir
(15.02.17)
atlar tabloya göre çok küçük kalmış bence.

Resimsel anlam taşıyan tablolarda üçgen kompozisyon ya da farklı kompozisyon türleri kullanılır. Bunda hem çok sayıda at var hem de çok küçük kalmışlar.
Minimalist olarak değerlendirilebilir belki de.

Ben ufuk çizgisinin altındaki renk kombinasyonunu sevemedim. Mavi ve turuncu kontrasttır ama ya aşağısı? Bir de atlarda perspektif hatası var gibi.

Yine de sanat sanattır. Kim yaptıysa eline sağlık. Ben de duvarıma asardım.
0
safepassage
(15.02.17)
atlar olmasaymış daha iyi olurmuş çok sırıtmışlar.
0
yue
(15.02.17)
Akıncı türkler gibi, sefer bizimdir.

tam olarak : www.youtube.com
0
kingsley
(21.08.17)
(40)

Sorum her iki cinse?

fragile lady
Kadınlar; en çok hangi renk ojeyi/ojeleri kullanıyorsunuz ve/veya seviyorsunuz?Erkekler; en çok hangi renk ojeyi/ojeleri beğeniyorsunuz?
Kadınlar; en çok hangi renk ojeyi/ojeleri kullanıyorsunuz ve/veya seviyorsunuz?

Erkekler; en çok hangi renk ojeyi/ojeleri beğeniyorsunuz?
0
fragile lady
(15.02.17)
canlı kırmızı. erkek cinsiyim.
0
thewizardofearthsea
(15.02.17)
Cırtlak olmayan herhangi bir renk. Kırmızının ucuzlaştırdığını düşünüyorum.
0
m e b
(15.02.17)
Erkek olarak renksiz olanı seviyorum, mümkünse naked olanı, her şeyin naked olanı makbul.

Siyah, kırmızı, pembe, fuşya hepsi ayrı iğrenç. Neden? Doğal değil ablacım. Garip duruyor.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(15.02.17)
kadın

kırmızı
bordo
mavi
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(15.02.17)
Nude tonları, k.
0
muslugubozukhayrat
(15.02.17)
su yeşili, bej, eflatun. (erkek)
0
yeraltindan potlar
(15.02.17)
Çok canlı renkler hariç hepsini sevmiyorum. Fıstık yeşilini sevmem mesela. Ama koyu tonlar(renkler değil) ve güçlü renkler özellikle ilgimi çekiyor.
0
mewthree
(15.02.17)
Siyahı çok seviyorum ama soğan kabuğu rengi daha çok yakışıyor. O yüzden ikinciyi kullanıyorum.
0
benoyledemekistemedim
(15.02.17)
Kadin

Bej, gri, bordo, tugla rengi

yazin acik mavi (bebek mavisi)
0
kuehles blondes
(15.02.17)
erkek, oje sevmiyorum
0
masa penisi
(15.02.17)
E/
Beyaz tenliyse (gerçek beyaz) siyah ve parlak kırmızı güzel gidiyor.
Esmerlere hiçbir ojeyi yakıştıramıyorum (bir kaç kez mat yeşil gibi bir renk görmüştüm o fena durmuyordu gerçi) mümkünse ojesiz en fazla bi french makul seviyede.
0
Euxinos007
(15.02.17)
Siyah ya da bordo kullanıyorum ben her zaman.
0
ms brownstone
(15.02.17)
Siyah dışında birçok rengi kullanıyorum ama en çok açık tonları kullanıyorum.
En çok şu rengi kullanıyorum, yanımda bulunduruyoırum.
3.bp.blogspot.com
French yapmıyorum ama şu tonları yoğun kullanıyorum, en çabuk biten onlar oluyor.
papatyaski.com
Bordo da kullanıyorum ama bordonun tonuna bakarak kullanıyorum. Sıcak - soğuk ton kıyafete göre değişiyor.
Yazları fosforlu renkler de kullanıyorum. Deniz kenarı ise şu renklerden kullandığım oluyor.
www.dijitaltrend.net
1.bp.blogspot.com
Ama bunlar yılda 5-10 günü geçmez.
Bunun dışında çok çok nadir lacivert mat oje sürmüşlüğüm ve açık zeytin yeşili sürmüşlüğüm var.
Yine de en çok açık ten tonları ve bordo kullanıyorum.
0
aychovsky
(15.02.17)
Gümüş gri
Koyu kırmızı mat
Bunlar dışında metalik saten mat serileri genelde seviyorum
0
megalomaniac
(15.02.17)
açık ve mat renkler - buz mavisi, bej, uçuk pembe vs./ K
0
dene
(15.02.17)
En cok kullandigim tonlar;
prnt.sc
prnt.sc
prnt.sc
prnt.sc

Yani fotograflarimdan da gorulecegi uzere nude ve sedefli ojeleri seviyorum. Canli renkler pek sevmem, suremem de. Eller benim, yani K
0
yuzır
(15.02.17)
Kırmızı. Erkek
0
empty man
(15.02.17)
@playing star

o petrol yeşili dediğin şey müthiş. mavisi de öyle.
0
mewthree
(15.02.17)
eller beyazsa herhangi bi oje. eller beyaz değilse dünyanın en güzel rengini -kırmızıdır bence- bile beğenmem.
0
zirrealist
(15.02.17)
En çok kullandıklarım koyu bordo, siyah, bordoya dönük kırmızı, nude, mat gri, bronz kahve.
Yazın bronzlaşınca daha neon renkler ve beyaz da kullandığım oluyor.
0
bir nick var benden iceri
(15.02.17)
sürmemeye çalışıyorum. kullanırsam da nude tonlar
0
blacksky
(15.02.17)
e, oje sevmiyorum, colorless, çok gerekliyse nude
0
kaichi
(15.02.17)
erkek

oje çok çirkin geliyor bana. efsane çirkin. bir de kokuyor. korkunç kokuyor. bak başıma ağrı girdi bunu söylerken. öyle fena kokuyor.
0
windowsguvenlikduvari
(15.02.17)
Kırmızı ve sade french çok hoş oluyor.
0
yirmisantim
(15.02.17)
French yapan kadınlar çok seksi geliyor bana
0
purple rain
(15.02.17)
bordonun elli tonu resmen , mat siyah, lila, arada kuaförde french(kendim yapamıyorum) onun dışında tam ten rengi bir bej kullandığım da oluyor.
0
shotgunwoman
(15.02.17)
erkek bordo
0
bohr atom modeli
(15.02.17)
Bordo
Siyah
Vişne

k.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(15.02.17)
bordo, nude tonları
0
elorelia
(15.02.17)
mat ve koyu renk ojeleri seviyorum.

kadın.
0
orange coffee
(15.02.17)
Yazın: nude
Kışın: nude, bordo, siyah
Bu üçünden başka asla.

French güzel görünüyor beğeniyorum ama kendim yaptırmıyorum. Kırmızı gözüme hiç güzel gelmez.

Kadın.
0
mutekebbir
(15.02.17)
Kiyafete uygun tonlu bir kirmizi veya krem rengi-beyaz yani acik renkler haricindeki her oje leş bence. Erkekim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.02.17)
Yeşil
Mavi
Bordo

Erkek
0
naberabi
(15.02.17)
bordonun elli tonu
0
shi aila
(15.02.17)
Sadece siyah biraz ilgi çekici görünüyor. Bunun dışında hemen hepsi iğrenç geliyor, pembe renkli araba etkisi yaratıyor. Bu kadar saçma pek az şey vardır herhalde.
0
harvey
(15.02.17)
Oje sevmem. Clear coat güzel duruyor.
cinsiyetim erkek
0
battal gemalmaz
(15.02.17)
Ya yeter dayanamıycam. Erkeğim, siyah oje sürmek istiyorum aşırı derecede. Oh.
0
kargn
(15.02.17)
genelde nude tonları ve hm mushroom
s-media-cache-ak0.pinimg.com

Onun haricinde altına hiç renk sürmeden;
2.bp.blogspot.com

Koyu kullanacaksam bordo.
Yaz döneminde tatilde fln açık maviler,lilalar
s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
demoniclewinsky
(15.02.17)
erkek,

bordo ve koyu tonları
0
mirty
(15.02.17)
Siyah, kırmızı ve bordo :)
0
kingsley
(21.08.17)
(10)

avrupa'da yasanacak ufak tefek bilinmeyen yerler

ekyil
avrupa birligi icinde, cok fazla bilinmeyen (pariste yada milanda yasarim demeyin diye) ve cok pahali olmayan yasanacak nereler var?sebep de belirtirseniz harika olur (yasam ucuz, dogal guzellik, sessiz sakin oh miss, buyuksehire yakin vs...)ornek vermek gerekirse, Napoli'nin guneyinde Amalfi'de diy
avrupa birligi icinde, cok fazla bilinmeyen (pariste yada milanda yasarim demeyin diye) ve cok pahali olmayan yasanacak nereler var?
sebep de belirtirseniz harika olur (yasam ucuz, dogal guzellik, sessiz sakin oh miss, buyuksehire yakin vs...)

ornek vermek gerekirse, Napoli'nin guneyinde Amalfi'de diyebilirsiniz (cok turistik oldu gerci) yada Barcelona'nin kuzeyi Mataro vs olabilir.
0
ekyil
(14.02.17)
şehir veremem ama,

bu yaz motosikletle tüm slovakyayı gezdim (zaten marmara bölgesinden küçük)insanlar nezih fiyatlar ucuz doğa harika.
kuzey ispanya yine gayet güzel ve nezih ama bize göre pahalı.
0
prezarlatif
(14.02.17)
Granada derim.
0
cakabo
(14.02.17)
isle of man
0
masa penisi
(14.02.17)
napoli'nin güneyindeki amalfi sahilleri vezüv yanardağının öteki tarafındaki salerno iline bağlıdır. ben de tam salerno diyecektim.

salerno şehir merkezinde mis gibi yaşanır. napoliye otobüsle gitmek 35 dakika, trenle gitmek 1 saat, hızlı tren hattı salerno'ya kadar uzanıyor ve floransaya böyle gitmek 3-4 saat, şehrin kuzey ve güneyindeki plajlar şahane, roma ve floransadan ucuz.

salerno şehri de küçük değildir o kadar zaten, campania'nın 2. büyük şehri. napoli izmir'se salerno aydın gibi.
0
rain when i die
(14.02.17)
nafplio. yunanistan'ın eski başkenti
0
cekilmis gayfe
(14.02.17)
hepsi de aradigim turde cevaplar, su ana kadar aldigim en efektif cevaplar oldu
tesekkurler, dahasi varsa beklerim :)
0
🌸ekyil
(14.02.17)
Alicante. İklimi nefis, Avrupa'nın birçok tarım ürünü yetişiyor, plajları güzel, insanlar neşeli ve mutlu.
Soğuk seviliyorsa da Ljubljana. Başkent gerçi ama pek kimsenin sallamadığı bir yer. Mini mini, huzurlu, sakin, halkı mutlu.
0
aychovsky
(14.02.17)
Granada veya cadiz - ispanya

Lagos veya cascais - portekiz

Uppsala - isvec

Dornbirn - avusturya
0
kuehles blondes
(14.02.17)
Sebep belirtmemisim :(

Granada = kultur harika, insanlar sicakkanli ama denizi yok. Yine de malaga hemen yani.

Cadiz = tam bir sahil kasabasi, birbirine laf atan yaslilar filan. Ama diger yandan da sahil partileri vb ama asiri turistik degil (malaga gibi degil mesela) Sevilla'ya yakin sayilir.

Lagos = hem turistik (yabanci turist) ama diger yandan da yazlik sehir. Yakinibdaki plajlar filan cok guzel. Faro'ya yakin. Deniz urunleri iyi :D

Uppsala = isvec dogasi, universite sehri. Cogzel.

Dornbirn = vorarlberg dogasi (muhtesem!) kucuk ama her seyi olan bir sehir -gece hayati az biraz sikici-
Canin istediginde isvicreye, almanyaya filan git gel... dogasi harika demistim di mi?
0
kuehles blondes
(14.02.17)
İtalya/Roma-Fiumicino ya da Ostia
Fransa/Avignon ya da Perpignan

Enfes doğa güzellikleri olmasa da hava şartları aradığım gibi, sessiz sakin kendi halinde yerler. Çok güzel şehirlere yakın olmaları da en büyük avantajlarından.
0
md11
(14.02.17)
(10)

ekşi duyuru ağlama duvarı

isimsiz uye
şuraya iç dökme benzeri tarzda kategori açılsa ya? içimiz şişiyo yazacak yer bulamıyoruz, bari okunduğumuzu bilip anonimce raad raad yazalım. söz cevap beklemek yok. ne diyonuz, çok mu ezik dururuz la site olarak? ironi yapmıyorum
şuraya iç dökme benzeri tarzda kategori açılsa ya? içimiz şişiyo yazacak yer bulamıyoruz, bari okunduğumuzu bilip anonimce raad raad yazalım. söz cevap beklemek yok. ne diyonuz, çok mu ezik dururuz la site olarak? ironi yapmıyorum
0
isimsiz uye
(11.02.17)
Kitlesel histeriye dönüşebilir.
0
kargn
(11.02.17)
ağlama melis.

madem öyle, anasayfada çıkmasın gönül işleri gibi ayrı tutulsun.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(11.02.17)
Bu akşam oldukça ihtiyaç duymuş birisi olarak benimde talep ettiğim bir başlık lakin Şu hususa dikkat etmek gerekirse belki burada olan soru kategorisindeki yığılma gerçekleşebilir hani alt kategori de olan başlıklar varken illaki sorudan sorma huyumuz yüzünden.
0
fıytfıyt
(11.02.17)
Gönül işlerinden aç iki cevap alırsın daha iyi gelmez mi?
0
maria callas
(11.02.17)
@kargn, alt kategorilerden biri olarak çok göze batmadan varolabilir

maksatın cevap alma olduğu duyurular zaten bir şekilde soru formatına uydurulup açılıyor. ben mesela kendi adıma cevap duymak istemeden sadece içimi dökmek istiyorum. eminim benim gibileri vardır
0
🌸isimsiz uye
(11.02.17)
maria callas ve fıytfıyt son paragraf sizin yazdıgınıza da bi cevap oldu umarım
0
🌸isimsiz uye
(11.02.17)
tamam da içini döküp bi yorum almak istemiyor musun? dökeyim kalsın mı amaç. O zaman sözlük üyeliği alıp ekşi itirafa gidip yardırıyorsun. Yoksa da yine gönül işlerine yazıp, sorum yok içimi dökmek istedim ama bi şey söylemek isteyen olursa diye soru olarak açtım da diyebilirsin.
0
maria callas
(11.02.17)
Ayri bir kategori olarak sorulu cevaplı olur belki ama cevap olmadan duyuru formatı gibi sadece iç dokme olmaz. Suyu çıkar bence. kişisel blog mu bu, cık iyi fikir degil.
0
aquarium
(11.02.17)
iyi hissettirir diye yorum beklemek pek gerçekçi gelmiyor. bi dolu saçmasapan kişiliğin acıyı küçümsemesi/yarıştırması da cabası. ama düşününce önünün alınması zor tabi. fikir olarak kalsın madem baska fikirlere cagrısım olur belki bir gün...
0
🌸isimsiz uye
(11.02.17)
@j r r Yorum almak istememek değil de mesele, 'Ben anlatayım karşımda biri dinlesin. Dediğimi duyan olsun, dediğim havaya gitmesin ama tepki veren de olmasın' gibi o biraz.

Yok anacığım, ortalık iyice foruma döndü zaten. Mod değil de, kullanıcı aychovksy olarak 'İyice çivisi çıktı artık' derdim. Hani, bir tavsiye ya da bir akıl ya da akılsızlık istiyorsa güzel de, 'Sevgili günlük, bugün de yüzüme bakmadı' ya da 'Patron bugün de zam vermedi be Duyuru' tarzı şeyler kullanıcı olarak çok hoşlaştığım şeyler değil. Kategori de meşrulaştırmış olur bunu. Çok isteniyorsa, isteyelim sahibinden, yaparsa yapsın da, bu biraz kullanıcı inisiyatifinde.
0
aychovsky
(11.02.17)
(10)

yanına ne gider?

miss magara kadini
selam. evde küçük bi party durumu olcak. ben hariç(?) ev ahalisi yabancı (ispanyol-fransız). evde guacamole, nachos ve içki olcak başka bişey yok. ben de bunlara değişik bişey yapıyım istiyorum. biraz karnımız doysun ama ortamı da bozmasın yani şimdi kalkıp patlıcan oturtma demeyin. ne yapılır bu üç
selam. evde küçük bi party durumu olcak. ben hariç(?) ev ahalisi yabancı (ispanyol-fransız). evde guacamole, nachos ve içki olcak başka bişey yok. ben de bunlara değişik bişey yapıyım istiyorum. biraz karnımız doysun ama ortamı da bozmasın yani şimdi kalkıp patlıcan oturtma demeyin. ne yapılır bu üçlünün yanına hoşa gidebilecek ve bi yandan da türk mutfağı diyebileceğimiz?
0
miss magara kadini
(10.02.17)
Acuka - muhammara iyi gider. Aslında çok zor değil, salça, ceviz, zeytinyağı, ekmek içi, baharat. Hem nachoları daldırır daldırır çıkarırsınız, hem de uluslararası ortamda Türk-Orta Doğu bir şey olur.
0
aychovsky
(10.02.17)
aychovsky'e ek humus derim ben de. hem çok popüler oldu, hem de yapması çok kolay.
0
turk kizi
(10.02.17)
mercimek kofte olmaz mi
ve gavurdagi salatasi
0
jimicik
(10.02.17)
benzer organizasyonlarda hep minik atıştırmalık sandviç ve benzeri şeylerin verimli olduğunu gördüm.
sen de küçük pastırmalı peynirli sandviçler falan yapabilirsin belki. kanepe kadar küçük değil de küçük yani.
0
naberabi
(10.02.17)
Humus+1 ve bence bir de karides güveç yapabilirsin hem kolay hem de yemek gibi olur sonra somonlu krem peynirli kraker ya da kanepeler olabilir
0
chipie
(10.02.17)
eti form üzerine az yağlı krem peynir ve roka. efsane oluyor ve eti form sayesinde tokluk hissi de yaratıyor.
0
yazmamaya yemin eden adam
(10.02.17)
@aychovsky benimde ilk aklıma gelen acuka oldu. en kolayı bu galiba
@turk kizi humus burda da var ya biliyolar yani.
@jimicik mercimek köftesine ölürüm ama burda yapması biraz kasabilir. ince bulgur yok nihayetinde.
onun dışında kanepe peynir somon falan aslında iyi gider tabiki ama türk mutfağı gibi değil.
mücver düşündüm bide ne dersiniz?
0
🌸miss magara kadini
(10.02.17)
Yoğurtlu kereviz salatası? Bence gider gibi yanına.
0
kaymaktutmayansicaksut
(10.02.17)
Patlıcan deyince, közlenmiş patlıcan salatası, veya yoğurtla karıştırınca ben çok seviyorum.

Veya yine patlıcandan şakşuka gibi bir şey.

Veya havuçlu tarator? Bunu ben yapmıştım yurt dışında, çok beğenmişlerdi ve değişik gelmişti.
0
peggy
(10.02.17)
@kaymaktutmayansicaksut kereviz iyi gidebilir evet.
@peggy yalnız közlenmiş patlıcan ve havuç tarator beni bitirdi. çok severiiim. güzel olur.
0
🌸miss magara kadini
(10.02.17)
(6)

En sevdiğiniz Yıldız Tilbe şarkısı

fragile lady
hangisi acaba? ve Yıldız Tilbe hakkında ne düşünüyorsunuz?
hangisi acaba? ve Yıldız Tilbe hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
fragile lady
(09.02.17)
Dayan yüreğim (trt'deki programındaki "kafa bi dünya kaydı olacak ama :)
0
manuel mandalina
(09.02.17)
El adamı
0
mandalina kokusu
(09.02.17)
Deliliğini seviyorum. en sevdiğim şarkısı da aşk yok olmaktır.
0
muslugubozukhayrat
(09.02.17)
El Adamı, Sana Değer ve Aşkperest. Kadını çok seviyorum, ilk albümlerini de eh-meh severdim ama Aşkperest'ten sonraki şarkılarını pek sevemedim.
Hatta şu olmuştu bana da
eksisozluk.com

Normalde şarkı sözlerine dikkat etmem. Şarkı sözleri şarkıya eşlik ederek daha fazla zevk almayı sağlayan bir araçtır benim için. Müzik ve düzenleme hoş geldikten sonra tüm kutsal değerlerime saydırsa fark etmez. Nane Nane'nin güzel bir düzenlemesi, sağlam altyapısı ve Ajdar'ın daha güzel bir sesi olsa onu da severdim. Şarkı sözlerine dikkat ettiğim bir iki istisna var. El Adamı o istisnalardan biri.
0
aychovsky
(09.02.17)
aha! yıldız tilbe'yi küçüklüğümden beri çok severim. bana her daim hüzünlü geliyor kendisi. görür görmez hem sevgi, hem de bir acı hissediyorum kendisine karşı.
en ama en sevdiğim şarkısı:
aşk laftan anlamaz ki

ama bunlar da tavsiye olsun henüz dinlenilmediyse veya listelerde hep atlandıysa:
-şivesi sensin aşksın, sevdiğime hiç pişman olmadım, bir benim ol, sor, paraçi, tanıdım seni, sunam.
0
m e b
(10.02.17)
emi
ask yok olmaktir
el adami
ve tum diger sarkilari
0
tiredpanda
(10.02.17)
(34)

dünyanın en boş beleş lisans bölümü?

anonymice
garantili işsizlik sunan bölümlerden bahsetmekteyim. Öğrenci arkadaşları ayıktıralım baabında..hangileri sizce.ben başlayayım biyoloji!Garantili issizlikle gelen değersizlik hissi sizi bir Avon satış temsilcisine transforme edebilir (malesef ciddiyim) (based on a cruel story)
garantili işsizlik sunan bölümlerden bahsetmekteyim. Öğrenci arkadaşları ayıktıralım baabında..

hangileri sizce.

ben başlayayım biyoloji!

Garantili issizlikle gelen değersizlik hissi sizi bir Avon satış temsilcisine transforme edebilir (malesef ciddiyim) (based on a cruel story)
0
anonymice
(09.02.17)
gender studies

issiz feminazi yetistirir sonra kdnlara is verilmiyor yhaa .s.s.s
0
eksimtrak
(09.02.17)
Bir arkadaşım matbaa öğretmenliği bölümündeydi. Her sene 40 kadar kişi mezun ettiklerini ve ancak 2'sinin iş bulabildiğini söylüyordu. Dünyanın en boş beleş bölümü değildir ama işsizlik oranı yüksekmiş. Öyle diyordu.
0
aychovsky
(09.02.17)
ne yazık ki sanat tarihi
0
fragile lady
(09.02.17)
astronomi, astroloji de olabilir tam adını bilmiyorum. Akbank gişede çalışan arkadaşım var buradan mezun.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.02.17)
Felsefe, tarih, sanat tarihi, jeoloji müh, maden müh, ziraat müh
0
Cruyff
(09.02.17)
astronomidir o astroloji olsa duramazdı.

bence de astronomi bu arada. yani boş beleş bir bölüm değil aslen ama işte ülke faktörü. hollanda'da astronomi bölümü mezunu olmak ile türkiye'de astronomi bölümü mezunu olmak farklı tabii.

bunun dışında, arkeoloji, antropoloji, sanat tarihi, latin dili ve edebiyatı da neredeyse mezunlarına işsizliğin kapılarını aralayan diğer bölümler.
0
levpontryagin
(09.02.17)
bir sürü var, ama en birinci anadoludaki üniversitelerde güzel sanatlar fakültesi. eski bir kız arkadaşım kocaeli ünide fotoğrafçılık okuyordu, en son eskortluk yolunda gidiyordu son durum ne bilmiyorum.
0
masa penisi
(09.02.17)
fen-edebiyat fakültesindeki bütün bölümler.

boş beleş demeyelim ama iş bulamıyorlar diyelim. yoksa fiziğe boş beleş demek doğru olmaz.
0
nickini degistiren yazar
(09.02.17)
Felsefe. Tek caren akademisyen olup kendin gibi bos beles adam yetistirmek:)
0
stavro
(09.02.17)
hepsinin boş beleş olduğunu düşünmesem de fen-edebiyat fakültesi bölümlerinin tümü işsizlik garantilidir.
0
devilred
(09.02.17)
sanat tarihi

zengin kodamanların kızları okusun diye kurulmuş bir bölüm ama Türkiye'de ÖSYM sınavlarından yeterli puan alamayan kekolar giriyor. Yurtdışında sanat tarihi okuyan insanlar kültürlü, saygın, düzgün insanlar, burada tam tersi.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(09.02.17)
Biyoloji konusunda sana katılmıyorum.
Yüksel lisansını tamamlayan bi arkadaşım şuan bi kolejde öğretmen gayet de mutlu.
0
megalomaniac
(10.02.17)
Fen edebiyat fakültesinin tüm bölümleri diyemeyiz. Matematik bölümünde okuyan arkadaşlar eğitim fakültesinde matematik öğretmenliği okuyan arkadaşlara göre daha donanımlı oluyorlar ve kısa sürede iş bulabiliyorlar. Ben daha 1. sınıfken işe başlamıştım. Boş beleş demek zaten imkansız. Kimsenin mesleğini kötülemek istemem ama işletme, iktisat gibi sözel bölümler kaliteli bir işsizlik sunuyor. İngilizce, Almanca haricindeki çoğu dil bölümü (Türk dili ve edebiyatı dahil) işsizlik riski taşıyor. Ben sayısalcı olduğum için sözel bölümleri zor olarak görmüyorum. Buna hukuk da dahil. Tıbbın belli bir kısmı da dahil.
0
dissendium
(10.02.17)
@megalomaniac biyoloji'ye katılmayıp yüksek lisansını tamamlayıp kolejde öğretmen olma örneği ağır ironi içermiyorsa çok komikmiş :)
0
goodz
(10.02.17)
Biri de dememiş ki çevre mühendisliği diye.
0
kargn
(10.02.17)
Fen Edebiyat +1 özellikle sözel bölümleri. İki yıllık meslek yüksekokullarını okuyun ve iş sahibi olun burada 4 sene ve çok daha fazlasını tüketmektense.
0
saridendigindekirmizidiyebagiranadam
(10.02.17)
goodz +1
0
devilred
(10.02.17)
Hadi işletme neyse de iktisata sözel bölüm diyen arkadaşları gördükçe ufkum açıldı, bir ara her iki lisansın müfredatını atayım da onlar da ayni aydınlanmayı yaşasınlar. Bu bölüm mezunları İş hayatında sayısalcıyım diye geçinenlerden daha çok hesap kitap işi ile uğraşıyor, daha doğrusu hayatlarına işliyorlar.

Bunun haricinde işletme ve iktisat olduğunu düşünmüyorum, üstüne ne kadar koydukça o kadar yol alınan bölümler, kaldı ki işletmenin çok geniş bir iş skalası var. Asıl fikrimi beyan edeceksem olursam kamu yönetimi ve öğretmenlik olduğunu düşünüyorum. Atama işleri malum, iş bulmaları tamamen tesadüf olarak ilerliyor desem yeridir.
0
sytemofadownmanyagi
(10.02.17)
Hepsi +1

Duyuruyu da silmeyin olur mu
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(10.02.17)
İletişim fakültelerinin tüm bölümleri.
0
la rana
(10.02.17)
@sytemofadownmanyagi, kardeşim ben makine mühendisliği okuyorum. İktisat bölümündeki derslerin yarısı hukuk dersidir. Senin atacağın üç beş sayısal dersle benim ufkum açılmaz. O derslerdeki matematiği biz okulda ön bilgi olarak görüyoruz. İş hayatında bir mühendisten çok matematik kullandığını iddia etmek? Çok iyiymiş. Çok basit bir makine parçası üretimi için bile sayfalar dolusu mukavemet hesabı yapıyoruz. İşin termodinamik, ısı geçişi kısmına girmiyorum bile. Lütfen mantıklı argümanlarla bölümünüzü savunun.
0
dissendium
(10.02.17)
@disaendium sayılarla olan bağınızın kelimelerden daha sıkı olduğu yazdıklarımı anlamadığınızdan çokça aşikar. Size iş hayatınızda başarılar dilerim :)
0
sytemofadownmanyagi
(10.02.17)
bizde eğitim fakültesi diye bir şey var..y.dışında ise genelde, fen fakültesi okuyup öğretmenlik yapmak için ayrıca eğitim almak var. süreç içinde öğretmen oluyorsunuz. kadrolu olana kadar seneler geçiyor vb.
o yüzden aslında biyoloji okuyup formasyon almak veya eğitimde yüksek yapmak, öğretmen olmak için saçma bir durum değil. illa bilim y.lisansı olmak zorunda değil. fen fak. okuyanların kariyeri. argesi bilimi olmayan bir ülkede fen fak. okumak çok iyi olmuyortabi. fen. fak. mezunuym bu arada:) genetikçiyim, işsizlik sorunum olmadı orası başka.
Ama bu bölümleri boş beleş olarak görmüyorum. zira aslında müfredatları dopdolu ülke iş veremiyorsa, bu bambaşka bir durum. gıda mühendisliği de mesela işsizlik garantili oldu artık ama babalar gibi bölüm. istatistik, ekonometri resmen hardcore bölümler ama iş yok...bir de tabi işsizlik garantili bölümlerde giderek profil düşüyor, profil düştükçe mezunlara duyulan saygı azalıyor ve alan dışı iş bulma şansı da düşüyor. kısır döngü.

benim kafamın almadığı bölümler daha çok sosyal, edebiyat, iletişim, tasarım, işletmenin envai türevleri, medya, görsel ne biliyim ne gibi bölümler. 4 sene bu okullarda ne okutuyorlar, sıkılmıyorlar mı diye düşünüyorum hep.
0
niye ama
(10.02.17)
@sytemofadownmanyagi, yok yok, gayet iyi anladım ben. Size de başarılar. :)
0
dissendium
(10.02.17)
ayrıca öğretmenler atanamıyor diyen arkdaşlara vallahi yuh diyorum artık ya.
fizik, almanca gibi, en atanmayan bölümün öğretmenleri bile bir şekilde atanıyor, bizimkilerin hepsi atandı. dinci, sınıfçı, inglizceci, okul önceci iseniz zaten sınava girseniz atanıyorsunuz.

başka kimse öğretmenler kadar ağlamıyor, hepsi bu.
sülalem öğretmen. dersini 3 güne toplayamazsa müdürle kavga eden insanlar bunlar. hayatları ağlamakla geçiyor.
0
niye ama
(10.02.17)
ben bu duruma pek katilmiyorum. bunu da asagida iletisim fakultelerindeki tum bolumler yazisini okuyunca rahatsiz hissedip yazayim dedim. soyle ki:

ben bir iletisim fakultesi mezunuyum(radyo televizyon sinema). cok da parlak bir universiteden degil bu arada. universite boyunca cevremde gordugum insanlardan daha birinci sinifta kimlerin o meslegi yapacagi, kimlerin yapmayacagi belliydi. sadece iletisim fakultesi ozelinde degil diger fakultelerde okuyan tanistigim insanlarda da.


turkiyede universitelerin yetkinlik kazandirmasi 'ali ata bak' cumlesini okuyan cocugun kazandigi okuma yetkinligi seviyesiyle ayni. yani sunu demek istiyorum. sen universitede 4 sene okudum artik uzmaniyim bu isin diye daha dunyadan haberin olmadan piyasaya atlayip bakin ben uni mezunuyum bana hemen iyi parali rahat bir is vermeniz lazim diye dolanirsan ortalikta uzgunum hayat boyu garantili bir issiz olabilirsin.

ne yapman lazim; kendini gelistirip sabretmen ve biraz sansli olman lazim. sonunda kazandigin yetkinlikle omur boyu issiz kalmamayi garantileyebilirsin. ama tabi ki bir cogumuz icin paranin hizli ve bol geleni onemli olunca sonuc pek degisemiyor.

edit: bir de simdi gordum. niye ama yazmis .4 sene iletisimde , tasarimda ne okutuyorlar sikilmiyorlar mi diye? sikilma kismindan degilde. o 4 sene de hic bir sey okutmamalarindan dem vuracagim. o kadar les durumdayiz ki adama bedavadan 4 yillik universite hakki veriyoruz 4 senede bi bok ogrenmeden okul bitiyor. geldi gitti kaldi etti yedi icti kulliyen zarar.

yaptigim isle alakali bir okul var kanada'da ve 1 senelik egitim veriyor. ucreti $120K civari. ama soyle ince bir fark var . bu okulu 1 yilda basariyla bitirirsen senin dunyanin herhangi bir yerinde sirketine almayacak adam kalmiyor pek karsinda.
0
jack n brooks
(10.02.17)
niye ama + systemofadownmanyagi + 1
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(10.02.17)
Sanirim herkes daha cok kendi bolumunu yaziyor daha cok, yoksa ac kilavuzu bak, ari yetistiriciligi, ascilik falan var, neredeyse bohcacilik konacak, bunlar bir yana, benim de kanaatim tum iibf bolumleri olmak uzere basta uluslararasi iliskiler denilen adi buyuk kendi kucuk bolumdur.. Uzak durun, aman diyim uzak durun...
0
alttaraf
(10.02.17)
su ürünleri.
0
lonelyman
(10.02.17)
Boş beleş lisans bölümü yok, boş beleş insan+eğitim sistemi var bence.

Küçükken sahip olmak istediğimiz ideal mesleklerden biri bilimadamlığı idi. Ancak bilim insanı yetiştirmesi gereken biyoloji, fizik, kimya, edebiyat vb bölümler boş beleş kategorisinde.

Diğer taraftan, etrafımızdaki tek tük insanlara bakarak genelleme yapamayız.

Eğer kafada bir ideal yoksa, garantili işsizlik değil de, nispeten garantili iş sağlayan bölümlere odaklanmak lazım. Yoksa bir insan işsiz bir bilgisayar mühendisi de olabilir, yüksek maaşlı bir kimyager de.
0
peggy
(10.02.17)
Bos beles bolum yoktur, bos beles insan ve bos beles sistem vardir +1

Muhendislerin cogu issiz su anda, issizlik dogru bir kriter degil yani. Su urunleri ya da sanat tarihi gibi bolumler yurtdisinda son derece gecerli ve saygin meslek dallari. Bizim yemekci ablanin kizi sanat tarihi mezunu, kiz burs kazanip yurtdisina yerlesmis orada akademisyen ve su an turkiye'de cogu iktisatci ya da muhendisin yasayamadigi bir hayati yasiyor. Aldigi oduller neticesinde ingiliz vatandasligi bile vermisler 2 senede.

Turkiye'de antropoloji okuyan kesin issiz ama yurtdisinda cok gecerli bir bilim dali. Yani bizim ulkede saglikcilar haric herkesin issiz kalma potansiyeli var o yuzden issiz kalma ile bos beleslik arasinda bir baglanti kurmak bizim ulkemiz adina cok dogru bir tespit degil. Biyoloji de muazzam bolumlerden birisi bu arada.
0
neferkitty
(10.02.17)
bütün fen edebiyat fakültesi
0
füt
(13.02.17)
çoğu bilim dalı mezunları maalesef işsiz bu ülkede en güzeli merkezi yerde büfe derim.
0
basond
(13.02.17)
Hiçbir lisans bölümünün "boş beleş" olduğunu düşünmüyorum, özellikle sanata dair bölümler nedense "boş" olarak görülmüş. Yapılan gözlemler bölümlerin değil, bu lisans bölümlerinde okuyan öğrencilerin çoğunluğunun "boş" olduğu yönünde oysa ki. Dolayısıyla birey hakkını verdiği sürece her lisans bölümü önemlidir.

Senede 2 mezun veren arkeoloji, sanat tarihi, biyoloji gibi bölümlerden o 2 kişi işini bulabiliyorsa, sorunu bölümde değil; diğer 38 kişide aramak gerekir. Hepimiz hemfikiriz ki, yetisi olmasına rağmen pek çok lisans öğrencisi aldıkları lisans eğitiminin üzerine koyacak bir çaba göstermiyorlar. Avrupa'da da olsa, Türkiye'de de olsa lisans eğitimi -özellikle sosyal bilimlerde- öğrencinin okuduğu bölüme dair bireysel çabasını gerektirir.
0
BuddyGuy
(13.02.17)
(8)

4 aylık hamile eşimi işten çıkardılar. Ne yapabilirim?

maimai
Merhaba eşim özel bi sağlık kuruluşunda 6 ay iş-kurlu olmak üzere 14 aydır ik sorumlusu olarak çalışıyordu. Bugün hamile olmasına rağmen radyoloji sekreteri olarak bölümünü değiştirmek istemişler, o da kabul etmemiş. Yöneticisi hamile olduğunu öğrendikten sonra bildiğin takmış şerefsiz.Kıdem tazmina
Merhaba eşim özel bi sağlık kuruluşunda 6 ay iş-kurlu olmak üzere 14 aydır ik sorumlusu olarak çalışıyordu. Bugün hamile olmasına rağmen radyoloji sekreteri olarak bölümünü değiştirmek istemişler, o da kabul etmemiş. Yöneticisi hamile olduğunu öğrendikten sonra bildiğin takmış şerefsiz.

Kıdem tazminatını almak için anlaşmış. Normalde 1 yılı dolmadığı için alamıyor. Yani anlayacağınız istifaya zorlamışlar. Ben ne yapayım şimdi?
0
maimai
(09.02.17)
öncelikle geçmiş olsun. ben olsam mobbing'den dolayı dava açardım. bi de hamile kadını radyolojide çalıştırmak istemek ne tür bi kahpeliktir çözemedim. para için anasını bile satar böyle adamlar. çakın davayı hiç acımadan.

1 yılı dolmadıysa ne adı altında verecekler kıdem tazminatını? onu anlamadım.
0
zirrealist
(09.02.17)
@Zirrealist

cevabınız için teşekkür ederim. Öncelikle yanlış yazdım. 4 haftalık ihbar tazminatı vereceklermiş, kıdem yokmuş. Şimdi eşime tekrar sordum. Çok affedersiniz böyle orospu çocukluğu olamaz, öğlenden beri sövüyorum.
0
🌸maimai
(09.02.17)
çakın davayı bi avukatla görüşüp. haksız yere işten çıkarmak ve mobbing. hem de hamile kadına. üstüne bi de hamile kadını bebeğine zararlı olabilecek bi bölümde çalışmaya zorlamaktan da üstlerine gidebilirsiniz. ama bunlar için şahit de bulmanız şart. biraz çirkin şeyler yaşarsınız, mahkemede karşı tarafın kancık şahitleri eşinize iftira bile atar hatta. ama güçlü şahitler bulursanız ağlatırsınız bence karşı tarafı.
0
zirrealist
(09.02.17)
İlk olarak Bimer'e yazsam bir sonuç çıkar mı? Eşim bimer'in işe yaramayacağını, olayı bir şekilde kılıfına uyduracaklarını söylüyor. Gerçekten zor bir durum...
0
🌸maimai
(09.02.17)
geçmiş olsun.

doğuş'a bağlıycam şimdi, babadan oğula nesil bunlar. benzer bi durumu bi tanıdığımdan duymuştum. hamile kalınca işten çıkarmışlardı onu da.

şurayı anlayamadım farklı bi durum var sanırım, 14 ay çalıştı demişsiniz, bu durumda 1 senelik kıdem tazminatı hakkı oluyor.

ve bence elinizden gelen her şeyi yapın, bimer'e de yazın bi avukatla da görüşüp dava açın. çalıştığı sağlık kuruluşu kurumsal bi yerse daha üst kademelere de durumu bildirebilirsiniz belki bi faydası dokunur.

özür dilerim, çok bi bilgim yok boşa kalabalık ettim belki de ama görünce dayanamadım. çok geçmiş olsun tekrardan.
0
buneperhizwhatisthis
(10.02.17)
Eşinizin stres yaşamamasını sağlamak öncelikli amacınız olsun lütfen.

Güleceksiniz, güldüreceksiniz. İlla içinizden geliyor diye değil, misyon olarak bunu üstlenin lütfen. Yani zaten yapıyorsunuzdur, ne yapmanız gerektigini de benden öğrenecek değilsiniz ama olsun, iki tane orospu cocugu icin ulkemin gelecegi olan bebek zarar gorsun istemedigim icin yaziyorum.

Kolayliklar. Esinize selamlar.
0
arcexo
(10.02.17)
Çok geçmiş olsun. Eşinizin morali birinci öncelik, ancak o da istiyorsa uğraşılabilir tabii ki. Ben de zirrealist gibi düşünüyorum, yalnız Türkiye'de olmanın şöyle bir zorluğu var. İşverene dava açtığınızda iş bulmak zorlaşıyor. Kuzenim de aynı şeyi yaptı ve yeniden iş bulması sürdü biraz. Ancak, sen açma, ben açma (ki benim de işyerine açılmış davam var, sonradan dava şartları ortadan kalktı), bu pislikler istedikleri gibi at koşturuyorlar 'Senin yerine çalışacak bin kişi var' diye.

Yine de bir avukatla konuşsanız ve neye karşı dava açılabileceğini, kazanma ihitmalini ve örnek davaları soruştursanız. Geçmişte bu tarz örnek davalar vardır mutlaka, çünkü çok yaygın bir konu. Bu kişilere sosyal medyadan ulaşıp aynı zamanda bir de dava sonrası süreci sorsanız. Belki Ekşi Sözlük'te uygun bir başlık açıp bu tarz mağdurların neler yaşadığını falan da sorabilirsiniz. Yaygın bir problem çünkü.
0
aychovsky
(10.02.17)
Hepinize teşekkür ederim. Eşim nedense su an bikkinliktan mi yorulmusluktan mi bilmiyorum dava acmaya pek yanaşmıyor. Kılıfına uydururlar deyip duruyor. Ama ben sakin bir kafayla ilk olarak Bimer'e yazacağım. Geceden beri sinirden uyuyamadim. Serefsizler ya.
0
🌸maimai
(10.02.17)
(11)

lens kullanmanin artilari eksileri

regina phalange
Ozellikle de gunluk lensin. Daha c9k eksileri lazim bana aslinda zorluklari ne keske gozluk taksaydim.bunla ugrasacagima dedirten durumlar var mi vs.
Ozellikle de gunluk lensin. Daha c9k eksileri lazim bana aslinda zorluklari ne keske gozluk taksaydim.bunla ugrasacagima dedirten durumlar var mi vs.
0
regina phalange
(09.02.17)
Kuruma yapabiliyor ama "keşke gözlük taksaydım"lık olmuyor. Ağır bir şey gözlük çünkü yüzde taşımak için.
0
devilred
(09.02.17)
Tek zorlugi bilgisayar ile calisiyorsaniz bende goz kurulugu yaratiyor. Onun disinda kim icat ettiyse allah razi olsun.
0
kassiopeia
(09.02.17)
yok.
son derece rahat.

ama sürekli bilgisayar başındaysan ya da gözlerin genel olarak kurumaya yatkınsa, suni göz damlasıyla gözlerini nemlendirmen gerekir.
0
blatta hiberna
(09.02.17)
Uykusuz kalınca benim gözlerimi acıtıyor biraz ama keşke gözlük taksaydim dedirtmiyor hiç.
0
turuncu tonlarda
(09.02.17)
tek dezavantaji gunluk olanlarin pahali olmasi bence baska dezavantaji yok. cok rahat aksine :)
0
superfluid
(09.02.17)
Takması çıkarması zor ve sağlıksız.
Sürekli kayıp yere düşme ihtimali var.
Bir anda eldeyken yapışıyor uçları kendi kendine, açarken de eldeki mikroplar bulaşıyor.
İlk alışma sürecinde gözünde sürekli bir fazlalık ve batma hissi oluyor.
Çok pahalı.
Sana yakışan bir gözlük ile kendi tarzını istediğin gibi değiştirebilirsin.
Üşengeç biriysen alma çünkü bakımı zahmetli.
Göz kuruluğu yarattığı için damlalara esir oluyorsun.
Gece unutup yatarsan sabaha gözlerini açamayabilirsin en önemlisi de bu, hastanelik edebiliyor.

Çok düzenli ve el temizliğini maksimum düzeyde tutan zengin birisi isen eğer bence al.
0
tekila shot bardağı
(09.02.17)
yok. denize bile girdim. yetmedi havuza girdim. hatta gozluk taktigimda gozumu bile acabildim su altinda. adamlar yapiyor. 5 senedir kullaniyorum takmadigim bir gun yok ve oyle bi kuruma yasamadim her gece cikariyorum. basta o da zor geliyordu haftada bir cikariyordum. artik daha dikkat ediyorum. ve alistim hic zorlamiyor her gun tak cikar yapmak.
hicbir gun ne yirtildi ne bisey oldu. sadece benim dikkatsizligimden bazen takip cikardigimi sasiriyorum lensler gozumde diye lavaboya dokmuslugum oldu solusyonlu kabini.
0
tiredpanda
(09.02.17)
Lise 1de başladım lens kullanmaya, 10 sene olmuş.
Ne zenginim ne de temizlik takıntılı bir obsesifim.
Ve lensi hiçbir şeye değişmediğim en önemli mevzu sabah uyandığımda dünyayı net görebilmek.
Bu gözlere yapışıyor batıyor vs diyenler lens diye ne kullanıyorlar acaba?
Aylık lensler yapışma yapmaz, bir ay boyunca hiç çıkarmadan kullanıyorum ben, havuza denize de giriyorum, makyaj da yapıyorum, 10 senedir tek bi sıkıntı yaşamadım.
0
bir nick var benden iceri
(09.02.17)
Ben de denize havuza girerdim bir sey olmazdi. Basket futbol vs oynicaksan duserse bulamayabilirsin. Uyuma bi de. Hic uyumadim lenslerle gerci, ne zarari olur tam bilmiyorum.
0
baldur2
(09.02.17)
Temiz ol lensle uyuma yılda bi kere kontrole git bişicik olmaz
Kuruluk yapması ve pahalı olması kötü yönü
Her türlü gözlükten iyidir
0
photo85
(09.02.17)
Normalde 1.5 yıldır lens kullanıyorum, birkaç gündür gözlüğe döndüm biraz göz dinlendirmek için. Bilgisayar başında ve günde az saatler uyuyarak çalışıyorum. O yüzden kuruyabiliyor. 0.75 astigmatım var, lenste ortalık benim için az daha bulanık ve göz kısma, vb. gibi taktiklerle görmeye çalışıyorum bazen. Gözlükle ortalık daha net olmasına rağmen, nefret ettim üç gündür.
- Gözlük kirleniyor ne kadar temizlersen temizle. Bugün 7-8 kere temizledim gözlüğü, lens kadar parlak ve net olamadı. Alışmışım lense, eskiden rahatsız etmeyen gözlük kiri şimdi çok rahatsız ediyor. Gözümün önündeki beyaz lekelere odaklanmaktan işe odaklanamadım.
- Gözlük soğuktan içeri geçince buğulanıyor, yağmurda ıslanıyor ve görünmüyor. Lenste böyle bir dert yok hiç.
- Gözlük burunda ağırlık. Varlığını hissettiriyor lensten sonra.

Keşke gözlük taksaydım dediğim durum bu 0.75 astigmat yüzünden oluyor. Bir de geçenlerde konjonktuvit olmuştum, o zaman lens sorun yarattı. Çünkü mikrop tuttuğundan iyileşme sürecini geciktirdi. O ara gözlük takmak zorunda kaldım.
Ben havuza da girdim ama içeride gözlerim kapalı idi.

Bu arada gerçekten yatmadan önce çıkarmak önemli. Şehir efsanesi sanıyordum ama uyku sonrası kensi çıkarmaya çalışırken gözün lense yapışması sonucu korneanın da bir kısmını sıyırarak tek gözü oldukça büyük bir görme kaybı yaşamış biri ile şahsen tanışınca inandım. Hani, herkesin başına gelecek diye bir şey yok ama çok çok küçük olasılıkla olsa da misminik bir risk var. Uçak kazası gibi, çok küçük bir olasılık ama olabiliyormuş böyle bir şey.

Bir de şu var, benim gözümün bombeliği 8.6 ve Acuvue Oasys kullanıyorum. Normalde 8.4 alınca 8.6'yı kaldırması gerekiyor, doktor öyle kullanmamı söyledi ama şimdi şimdi rahatsız ediyor ve batma yapıyor. Markayı değiştirip doğrudan 8.6'lığı kullanmam gerek sanırım.
0
aychovsky
(09.02.17)
(29)

Kıskanmak?

arockm
Merhaba kıskanç biri misiniz?Eski/yeni sevgilinizi kıskanır mısınız?Genel anlamda kıskançlık dereceniz nedir?hiçazortaçokKonu çok geniş biliyorum özetle kıskanç biri misiniz diye sorayım?
Merhaba kıskanç biri misiniz?
Eski/yeni sevgilinizi kıskanır mısınız?

Genel anlamda kıskançlık dereceniz nedir?
hiç
az
orta
çok


Konu çok geniş biliyorum özetle kıskanç biri misiniz diye sorayım?
0
arockm
(08.02.17)
Evet çok kıskancım.
0
prince legolas
(08.02.17)
Çok kıskancım. Sahiplenme duygusu nedeniyle.
0
dissendium
(08.02.17)
hiç.

linç edileceğimi biliyorum ama kıskanmak kadar varoş bir duygu yok. bunu yalnızca ilişki değil her anlamda söylüyorum. kıskanç insanla işim olmaz.
0
sir gawain
(08.02.17)
az ile orta arası. o anki ruh halime ve duruma bağlı.

bu arada eski sevgilimi kıskanmam yenisini kıskanırım, eskisinden banane.
0
elorelia
(08.02.17)
Eski sevgililerimden sadece birini kıskandım, uzun sürdü, evlendiğinde geçti.

Sevgililerimden sadece birini kıskandım, çok kıskandım, kaç kafam olursa olsun hepsini anında yiyebilecek haldeydim, bu adam yukarı paragraftaki adam.

Diğerlerine bu derece kıskançlık beslemedim. Çünkü hiçbirine âşık değildim. Çok sevdim ama âşık değildim işte.

Yani âşıksam çok kıskancım, değilsem az kıskancım.
0
yaren
(08.02.17)
çok.
eskileri hatırlamıyorum bile ama seviyorsam kıskanıyorum. zor güvenebilirim.
0
filteria
(08.02.17)
hiç test edilmedim. kıskanç değilim sanırım. durduk yere kıskanmam. güvenmediğim kimseyle birlikte olmam. bilemedim.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(08.02.17)
hiç. ne diyor siz, gavatım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.02.17)
insan ilişkilerinde kıskanç biri değilim.
aklıma bile gelmez birini kıskanmak.
imrenmek... belki bazen.

duygusal ilişkilerimin genelinde kıskanç biri değilim.
kıskançlık yaptığım ya da kıskandığım bazı durumlar olabiliyor sadece.
bunlar da ufak tefek şeyler olduğundan ve açıkça ifade ettiğimden, genelde ilişki içinde espri konusu olur.

kıskançlık doğru şekilde yansıtılmadığında ya da ilişkinin temelini oluşturup, güvensizliğe vardığında sir gawain'in dediği gibi "varoş" bir hal alıyor.
o da çekilmez bir şey zaten.
0
blatta hiberna
(08.02.17)
çok aşırı kıskancım
0
sta
(08.02.17)
derecesi duruma göre değişir ama kıskancım.
0
nick konusunda kararsizim
(08.02.17)
Orta. Yenileri hic, eskileri cok kıskanırım, bu durumda orta oluyorum.
0
cabiday
(08.02.17)
Hiç değilim ve inanılmaz itici geliyor bana
0
jazzabel
(08.02.17)
Orta kıskançtım eskiden. Şimdi; hiç.
0
peggy
(08.02.17)
çok.
0
tughan
(08.02.17)
bazı spesifik konularda çok kıskancım, mevcut sevgili için. ona da belki kıskançlık değil hırs bile diyebiliriz.

atıyorum; karşı cinsten bir iş arkadaşı sırf sevgilim seviyor diye işe börek-çörek-kurabiye yapıp getiriyorsa, benim o kıza karşı önyargım asla kaybolmaz ve her manevrasında rahatsızlığımı dile getiririm.

yoksa adam arkadaşlarıyla çıksın eğlensin diye yalvaran da benim.
0
piremses
(08.02.17)
Hiç kıskanç değilim.
0
mutekebbir
(08.02.17)
değilim diyorum ama kıskancım galiba.
0
Apocalypse
(08.02.17)
Orta
0
aklimdakisorular
(08.02.17)
evet
evet
çok
0
çakıstes
(08.02.17)
eski sevgili hiç.

yeni; görünürde az, iç dünyamda orta.
0
zgrydn
(08.02.17)
ÇOK kıskanç biriyim. Bunun özgüven eksikliği olduğunu da düşünmüyorum ayrıca.
0
alaimisema
(08.02.17)
çok kıskanırım, az belli ederim.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(08.02.17)
valla ben kıskançlık olarak adlandırılan davranışlarımın sonradan ne kadar haklı yakarışlar olduğunu gördüm. onun için artık sorunun bende değil karşı tarafta olduğunu anlıyorum. boşuna devreleri yakmıyorum ve yoluma bakıyorum.
0
miss magara kadini
(09.02.17)
blatta hiberna + 1
Hiç kıskanç değilimdir, bir iki durumsal istisna olabilir. O da on saniyelik bir espri ve karşılıklı gülme seansı ile sonuçlanır.

Bir 8-10 yıl önce kıskanç hareketlerim vardı, şimdi çok anlamsız geliyor. 'Eskiden seviyordum, şimdi sevmiyorum' durumu yok; eskiden de aşık oluyordum, şimdi de aşık oluyorum. Hayatımdan drama, çalkantılar çıktı. Bu benim kararım değildi ama bu yönde evrildim ve hayat kalitem arttı. Bunun birlikte olduğum insanla da ilgisi yoktu, o değişim süresi boyunca aynı kişi ile beraberdim. Şimdi her türlü kıskançlıklı, kavgalı, dramalı şeyler her bölümünde 350 milyon olay olan ama süreyi uzatmak için de konuşmaları sündüren Türk dizisi kıvamında geliyor. Bu herkesin ilişkisinin dinamiğine uyacak bir şey değil. Bazı ilişkileri de kıskançlık ayakta tutabilir, tutkuyu körükleyebilir ama benim tutkumu söndürüyor. Yıldız Tilbe 'Aşk düzlükte yaşanıyor, düzlük tek aşkta' gibi güzel bir laf etmiş; ben tutkuyu sakinliğin (hatta bazılarına göre monotonluğun) içinden çıkarmayı seviyorum. Kıskanılırsam da oflayıp puflamaya, bunalmaya başlıyorum zaten.

Eski sevgili, 'eski sevgili' kalıbı geçmedikçe aklıma gelmiyor zaten. Kıskanmayı geçtim, hiçbir şey hissetmiyorum.
0
aychovsky
(09.02.17)
kiskancim
eskiyi de yeniyi de kiskanirim
çok kiskancim
ozetle kiskanc biriyim
0
tiredpanda
(10.02.17)
Bazen evet bazen hayır. Aynı durum için hem feci bir kıskançlık hissi duyarken, 2 dakika sonra amaaaan durumuna geçiyorum. Sonrasında genel olarak kıskanmıyorum, kıskançlığın getirdiği yakıcı duygularla uğraşmamak için. Kendimi kasamıyorum kısaca.

@aychovsky +1. hiçbir şey hissetmiyorum eski sevgiliye karşı.
0
sefil
(11.02.17)
çok değil.

ara sıra.

genel anlamda orta-az. güzel bir etin pişme derecesi gibi.
0
bir ileti paylastim
(11.02.17)
Kıskanç değilim mantıksız kiskancliklarim hiç yoktur sevgilime eski sevgilin de allah için güzel kızmış muhabbeti yapabilen bir insanım ama tabii ki çok saçma bir durum varsa kiskanabilirim yani gavat da sayılmam.
Eski sevgiliyi kıskanma kısmını anlayamadım eski Sevgilimi niye ve nasıl kaskanayim ki? Ayrıldıktan sonra uzun süre bir şeyler hissetmeme ve onun yeni bir sevgilisi olmasına rağmen kiskandigimi hatırlamıyorum.duygularım bittikten sonra kıskanmam zaten mümkün degil.
0
pastörizesüt
(11.02.17)
(45)

Yakın zamanda yurt dışına çıkacak olan Ekşi Duyuru sakinleri! (Güncelleme!)

tel tokasini duzelten samuray
Merhabalar!Başlıkta da gördüğünüz üzere, yakın zamanda yurt dışına çıkıp kısa sürede de dönecek olan sözlük yazarlarına hitaben bir sorum, daha doğrusu bir isteğim olacak: Acaba giden herhangi bir kullanıcı, gittiği bir ülkeden bir anahtarlık getirebilir mi mümkünse?Çok eskiden beri, Edirne'nin ötes
Merhabalar!

Başlıkta da gördüğünüz üzere, yakın zamanda yurt dışına çıkıp kısa sürede de dönecek olan sözlük yazarlarına hitaben bir sorum, daha doğrusu bir isteğim olacak: Acaba giden herhangi bir kullanıcı, gittiği bir ülkeden bir anahtarlık getirebilir mi mümkünse?

Çok eskiden beri, Edirne'nin ötesine geçip uzun süreli olmasa da gezmeye, hatıra barındıran bir şeyler ile dönmeye çok özendim. Eğitim hayatım boyunca sürekli öğrenci değişim programları ve yardımcı olabilecek aracılar ile durumu çok zorladım fakat maddi durumun izin vermemesi ile bir türlü gerçekleşmedi bu hikâye.

Şimdi de hem okul hem iş aynı anda gidiyor, başka şeylere zaman kalmasa da; maddi durum nispeten daha tutarlı fakat babamın vefatı sonrasında ailemi bırakıp değil havalimanına, şehir dışına dahi çıkmam mümkün değil. Üzerinden belli bir zaman geçmesine rağmen hâlâ durumu kabullenmiş değiller, dolayısıyla artık elverişli olan şartların da bir anlam ifade etmemesi söz konusu. İdare etmem gereken bir hane halkı dururken olmuyor ne yazık ki, istesem de olmuyor. Örneğin eğitim için çıkmayı önerdiğimde de mesela, kabul edilmiyor.

Öğrenci değişim programları ile yurt dışına çıkan, hostes olan arkadaşlarımdan da rica ettim fakat unuttular hep. Bir kez istedim, unuttular; ikinciye istemek unuttuklarını yüzlerine vurmak gibi olur diye tekrar soramıyorum da onlara. Ayıp olmasın şimdi. Az çok bu anlamda hareketli bir yer olduğundan Ekşi Duyuru geldi aklıma.

Direkt bir alışveriş sitesinden temini de mümkün fakat onun bir anlamı kalmıyor, birinin beraberinde getirmesinin yanında.

Herhangi bir şekilde ücretini karşılamak kaydıyla, küçük bir anahtarlık getirebilecek olan var mıdır acaba?

Güncelleme: Duyuru yukarıya çıkıp turuncu falan oldu, yanlış bir şey yaptıysam veya çiğnediğim bir kural varsa eğer özür dilerim, silebilirim duyuruyu da.

2. güncelleme: devilred rumuzlu kullanıcı uyardı sağ olsun, sakıncalı bir durum değilmiş bu; konudan benim gibi uzak olan kullanıcılar görsün diye bırakayım hiç değilse düzeltmeleri.

3. güncelleme: Bu duyuru üzerinden cevap veren ya da mesaj vasıtasıyla ulaşan, düşündüklerini paylaşıp küçük bir anahtarlıktan çok daha ciddi şeyleri öneren; hâlâ güzel olan bir şeylerin varlığını hatırlatan der meister, bir nick var benden iceri, kassiopeia, icim urperiyor, antikitleruhlu, devilred, gencliginde metalci dovmus hikmet amca, speranza, nickimin hakkini veremedim, dene, beyaztenlikiz, aychovsky, tiny penny, kaymaktutmayansicaksut, gilbeys, fraise, sarlatan, cakabo, peggy, sannora, chitosan, loae haled, opucuk baligi, runfor, monsieur turti, aliza, elorelia, orpheus, eliminhamurubeniboguyor, oligomer, murtiii, kurcalamabozarsin, domates yiyom, hasmetizm 2046, ananiyimioguz, ruhu sarisin, yadigar, murtiii ve high hopes of the sozluk rumuzlu tüm kullanıcılara sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız efendim!

4. güncelleme: mayeskuel rumuzlu kullanıcının şüphesi, daha önceki tecrübelerine nazaran verdiği bir tepki olabilir gayet. Duyuruyu paylaşmadan önce, "Birkaç kullanıcı cevap verirse mutlu olurum." diye bir düşüncem vardı; açıkçası böyle bir geri dönüş alacağımı da tahmin etmiyordum; bir şekilde destek olan tüm kullanıcılara ve öne çıkararak kullanıcıların yardımcı olmasına destek olan site yönetimine de tekrar teşekkürler. Ancak ticarete dökülecek bir şey olsa, bu şekilde niyetimi belirtip söylerdim en baştan; neden manevi değeri maddi değerinden fazlaca öne çıkacak bir şeyden gelir elde etmek için böyle bir kılıf kullanayım? Ekşi Sözlük yazarı olmama rağmen Ekşi Duyuru hakkında çok fazla bir fikrim yok ayrıca; sadece yardıma ihtiyacım olan konularda kullandığım, keza bildiğim bir şey oluyorsa sorulara not düştüğüm, sadece kırmızı işaretli olan kan aranıyor duyurularını başta görüp kalan duyuruların tarihe göre sıralandığını düşündüğüm bir platform zaten. Yaşanılanlar neticesinde şüphelenmek kişinin en doğal haklarından biri ancak insanların biraz mutlu olmasını boğazlarına dizmenin bu haklardan biri olduğunu sanmıyorum. Duyuruyu silmem için hiçbir sebep yok, bu kadar güzel insanların her zaman hatırlanması amacıyla elimden geldiği kadar saklayacağım fakat daha önemli duyuruların yukarıda kalması hususunda da söz konusu kullanıcıya hak veriyorum; nasıl olduğunu bilmediğim üzere yukarıya çıkartıldığı gibi yine nasıl olacağını bilmediğim şekilde diğer duyuruların arasına inmesi daha uygun olacaktır. Kullanıcıların birbirleriyle karşı karşıya gelmesinden daha önemli değil zira.

5. güncelleme: Sizlerden gelen paketleri açmak, her seferinde biraz daha mutlu etti. Bir insanın ne kadar uzun süre gülebileceğini, her bir hediyede bir kez daha tecrübe ettim. Yazdığınız notlar, insanın içini umutla ve mutlulukla doldururken gözlerin dolmasını engellemek mümkün olmadı; iyi ki de olmadı.

elorelia, dene ve kardeşi, kurcalamabozarsin ve kardeşi, speranza, antikitleruhlu, cakabo, sannora, monsieur turti, eliminhamurubeniboguyor, beyaztenlikiz, nickimin hakkini veremedim, aliza, peggy, yadigar, icim urperiyor, murtiii, tiny penny ve high hopes of the sozluk sayesinde; şöyle bir şey çıktı ortaya:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

Duyuruyu buraya koymadan önce çok çeliştim, zira gerçekten çok önemli bir hadise olarak gelmedi bana da. Fakat geri dönüşler, aslında çok güzel insanlarla etrafımızın sarılı olduğunu yüzüme öyle bir çarptı ki; yaptığımdan en ufak bir pişmanlık duymadım. Anahtarlıklar, magnetler, İngiltere'den çaylar, Mısır'dan buraya kadar gelen kum, broşlar, rozetler, harita, bardak altlığı ve Marteniçka dahil olmak üzere, bunların yanında hepsinden de kıymetli ve yanımdan ayırmadığım bir sürü not geldi sizlerden. Eğer ben gidip bizzat bunları alsaydım; bu kadar güzel bir hikayeye, bu kadar güzel insanlarla tanışmama, bu kadar umut verici bir olayın insanlara iletilmesine hiçbir zaman erişemeyecektim.

Söylenecek çok fazla şey var ama yeterli sözcük maalesef yok sanırım. Herkese çok çok teşekkür ederim. Sırayla, döndüre döndüre hediyelerinizi kullanıyorum ve ömrüm yettiğince de kullanacağım. İyi ki varsınız, bu duyuruyu görüp katkıda bulunan ve fikri ile yanımda olan herkes!

Sahi, anahtarlık an itibariyle 410 gram çekiyor ve gerçekten güzel bir şey çıktı ortaya :)
0
tel tokasini duzelten samuray
(05.02.17)
sadece tek bir yerden mi istiyorsunuz? belki her giden bir yerlerden getirir bir suru ani olur size?
eger cok acelesi yoksa ben mart gibi gelecegim, gelirken getiririm.
0
kassiopeia
(05.02.17)
Hayır hayır, özellikle bir yerden değil. Herhangi bir yerden. Bir hatıra barındırsın, bir anlamı olsun; yeterli. Teşekkür ederim.
0
🌸tel tokasini duzelten samuray
(06.02.17)
abi o kadar naif ve güzel bi dille yazmışsın ki komple şehri üstüne yapasım geldi ya, ben senin yerinde olsam yurtdışına çıkabilmiş herkesten nefret eden, insanların mutluluğundan nem kapan ruh hastası oçun teki olurdum. gerçi çıktığım halde öyleyim. ne güzel adamsın.

ben 11'inde türkiye'ye dönüyorum. getireceğimin sözünü veremiyorum çünkü hem unutkan hem tembelim ama denk gelirsem, sen de istersen eğer kiev'den anahtarlık yahut tabak/çanak vs. getirebilirim. aslında vakit bol ama önümüzdeki 4-5 gün hava inanılmaz kötü olacak diyorlar, ben de şehre bayağı uzağım, bir yerlere çıkabilir miyim, ben çıksam buz tutmadan şehre varabilir miyim, varsam hediyelik eşya dükkanına dalabilir miyim bilemiyorum.

bulabilirsem eğer daha güzel bi şey almaya çalışırım, şahsen anahtarlık veya ona benzer herhangi bi şey asla almıyorum mesela çünkü hem lüzumsuz pahalı hem de tamamen gereksiz, tırt şeyler bana göre. futbol falan seviyosan dinamo kiev-şahtar atkısı dolu mesela öyle bi şey alabilirim ne biliyim.
0
der meister
(06.02.17)
O kadar güzel yazmışsın ki anlamı olan bir hediye vermek istedim, eğer yakın zamanda gidersem Bulgaristandan sana marteniçka getireceğim, yurt dışına çıkmayı dilersin belki :)
0
bir nick var benden iceri
(06.02.17)
rica ederim. bana ozelden adresinizi vs. atin,biraz gecikir, marti bulur rahat dedigim gibi ama unutmam. (viyana)
0
kassiopeia
(06.02.17)
yok hocam yanlış anlama lütfen, lüzumsuz pahalı derken 2 liralık şeyi 15 liraya ittirdikleri için dedim. demek istediğim, becerebilirsem eğer amacı turist silkelemek olmayan bi yerden çok daha doğal ve yerel bi şey getirmek, ondan şeyaptım. yoksa "ANAHTARLIK PAHALIYMIŞ YAV, 15 LİRA VERİRSEN VERİRİM" diyecek halim yok :)
0
der meister
(06.02.17)
afrika'dan getireceğim. mart sonu gibi.
0
icim urperiyor
(06.02.17)
Ben döndüm, fazladan hediye ederim diye almıştım. Adres verirseniz göndermeye calışırım :)
0
antikitleruhlu
(06.02.17)
Ben çıkmıyorum, dolayısıyla getiremeyeceğim ama dayanamadım, yazmak istiyorum. Ne tatlı dildir bu böyle sahiden, ne kadar naif bir istek, umarım çok çok çok anahtar gelir :)
0
devilred
(06.02.17)
16 şubat'ta italya'dan döneceğim. Teslimat adresi paylaşırsan kargolarım sana. :)
0
gencliginde metalci dovmus hikmet amca
(06.02.17)
dostum bı tane napoli anahtarlıgı bir tane venedik broşu benden adres gönder
0
speranza
(06.02.17)
anahtarlık değil ama rozet var bende, yollayabilirim istersen 4-5 tane.
0
nickimin hakkini veremedim
(06.02.17)
Ne güzel yazmışsınız :) Şubat sonu İtalya'dan gelirken getiririm
0
beyaztenlikiz
(06.02.17)
Ne kadar güzel yazmışsınız! Ben de getiririm ama uzun sürecek, zaman alacak. 4-5 ay sonra uygun olursa, o zaman getireyim. Duyuruyu favorilere attım, gelirken sizinle iletişime geçerim yeniden.
0
aychovsky
(06.02.17)
ben leyleği havada görengillerdenim, adresini yaz, gönderirim.
mayıs ortasına kadar gideceğim yerler, Fransa, Cezayir, Japonya, Sırbistan.
0
tiny penny
(06.02.17)
Günaydın, yurtdışına çıkmayacağım ama sabah sabah beni inanılmaz mutlu ettiğiniz ve yüzüme gün boyu sabitlenecek gülüşü oturttuğunuz için teşekkür etmek istedim. Sarılasım geldi. Siz nasıl güzel bir insansınız! Dilerim hediyeler bir yana gönlünüzden geçen yere yolunuz düşer.
0
kaymaktutmayansicaksut
(06.02.17)
Merhaba :)en de sürekli gidip gelenlerdenim normalde ama şu 4 aylık dönemde kesin giderim diyemiyorum. Gecikmeli kabul ederseniz getirebilirim bir anahtarlık :)
0
fraise
(06.02.17)
Çorbada benim de tuzum bulunsun.

Bu akşam Doha'ya gidiyorum. Toplantılardan fırsat bulup bir anahtarlık getirmeye çalışacağım.
0
cakabo
(06.02.17)
İzlanda volkanik taşından ister misiniz? Anahtarlık yapılabilir, delikleri var. Taşı aldığım bölgenin fotosunu da gönderebilirim.

İzlanda'dan taş mı taşıdın diye gülmüşlerdi bana:(
0
peggy
(06.02.17)
20 Şubat'ta döneceğim, Prag, Viyana, ikisinden de getireceğim :) Adres ulaştırabilirseniz ileteyim.
0
sannora
(06.02.17)
Adresinizi bana da mesaj atabilirseniz Berlin'den bir buzdolabi süsü Nisan'da Türkiye'ye geldiğimde size postalanacaktir ;)
0
chitosan
(06.02.17)
Interrail grupları var facebookta. Orda paylaşırsan tam olarak istediklerine daha rahat ulaşırsın.
0
loae haled
(06.02.17)
duyuruya cevap değil, duyurudaki tatlı ve naif talebe bir cevap da değil maalesef ama...

gezi zamanı sözlükteki bir başlığı aklıma getirdi...

duyuruyu açan arkadaş, duyuruyu yukarılara sabitleyen moderasyon, sıcak cevaplar veren arkadaşlar...

(cinsiyetçi algılamasın kadın yazarlar)

eksisozluk.com
0
runfor
(07.02.17)
ben fransa'da yasiyorum, turkiyeye ne zaman gelirim bilmem, adres yollarsan postalarim burdan :)
0
monsieur turti
(07.02.17)
Şubat ortasında dönüyorum. Almanya'dan kesin getiririm. Eğer gidersem Belçika-Fransa veya Danimarka'dan da getiririm.
0
aliza
(07.02.17)
Bi kontrol etmem lazım ama Bulgaristan'dan bi anahtar gonderebilirim sanıyorum.

Bir de Mısır'dan getirilmiş kum var, onu da istersen gönderebilirim.
0
elorelia
(07.02.17)
selam, yarın sabah parise uçuyorum cuma günü de döneceğim. istediğin bir şeyi getirebilirim.

bu arada geçen sene italyadan aldığım ufak bir vespa motosiklet anahtarlık var. onu da hediye edebilirim eğer istersen.
0
orpheus
(07.02.17)
Merhaba, umarım ileride gönlünüzce boool bol gezip tozarsınız. :) bende de yunanistan'dan, bulgaristan'dan, paris'ten ve amsterdam'dan böyle ufak tefek şeyler var. eğer adresinizi özelden paylaşırsanız göndermek isterim. bir de yakın arkadaşım şu an malezya'da, siz de isterseniz size oradan bir kart atmasını söyleyeceğim. kart işi cidden çok tatlı oluyor. ^^
0
eliminhamurubeniboguyor
(07.02.17)
nice onemli duyurular pas gecerken bu duyuru neden uste alindi?

ayrica boyle romantizmleri de pek samimi bulmuyorum.

hem ne malum adamin anahtarlik isi yapmadigi, belki yurtdisindan millete anahtarlik getirtip gittigidiyor'da falan satmadigi ne malum?

neymis efendim kendisi de internetten siparis verirmis de ayni sey degilmis. bana daha cok toplu getirtemedigi(gumrukten dolayi) boyle biseye basvuruyor intibasi birakti.

son olarak sozluk uyesi olup, su paragrafi yazip saf'a yatmasi ayri bir iskillendiriyor.
-------------
Güncelleme: Duyuru yukarıya çıkıp turuncu falan oldu, yanlış bir şey yaptıysam veya çiğnediğim bir kural varsa eğer özür dilerim, silebilirim duyuruyu da.
-------------
0
mayeskuel
(07.02.17)
Keşke her konuya bu kadar negatif ve kötü niyetli şekilde yaklaşmasak, insanlara inancımızı bu kadar kolay kaybetmesek. Üzülüyorum hemen böyle felaket senaryoları yazanları görünce.


Kaldı ki önemli bir durum olduğunda modlara mesaj atıldığı takdirde hemen ilgileniyorlar. Daha önce bir kere daha yazmıştım; rahatsız oluyorsanız okumadan geçersiniz. İlla eleştirmek zorunda değilsiniz.
0
fraise
(07.02.17)
yapmayın yahu ne anahtarlık ticareti, o kadar da değil. bana çok saçma geldi şu fikir.
0
orpheus
(07.02.17)
Yunanistan Bulgaristan eksikse bana adresini gönderir misin. O eksikleri ben tamamlamak isterim.
0
oligomer
(07.02.17)
E tamam tekrar yazıyorum; biz Sadri Alışık replikleri ile yelkenleri suya indiriyoruz ve mutluyuz. Siz farklı düşünüyorsanız bunu ille belirtmek zorunda değilsiniz zira kimse size 'sen de anahtarlık gondersene' demedi. Okumazsiniz, elestirmezsiniz, yorum yapmazsiniz. Bu kadar basit.
0
fraise
(07.02.17)
ücretini karşılamak kaydıyla farklı ülkelerden anahtarlık getirilmesini rica eden birine yardım etmenin mutluluğu > adamın anahtar ticareti yapan çin mafyası üyesi çıkması durumunda oluşacak üzüntü ve şaşkınlık

abicim sen romantik olma. bizim cebimizden, duyuru sahibinin cebinden çıkan üç beş kuruşun hesabını da sen düşünme. giden anahtarlık olsun, sen işine bak.
0
elorelia
(07.02.17)
Yazık ki duyuru sahibi burada yazılan bazı şeyleri görünce bu duyuruyu silecek, ona üzülüyorum. Silmesin.
0
devilred
(07.02.17)
@mayeskuel ben de garipsemiştim bu duyuruyu başta hatta oldukça sığ bir istek gibi de geldi ama madem mutlu olacak bununla; yargılamayı bırak bok yemek düşer bana dedim kendime.

olaya madem mantığınla yaklaşıyorsun stalk'lasaydın hemen, 30 saniye sürerdi. siteye giriş sayısı 66 yani duyuru hakkında fikri yok diyebiliriz. ekşi hesabındaki ilk entry's i 2013 ve 300+ entry var yani yan hesap falan da değil bildiğin aktif kullandığı asıl hesabıdır. ben gezdim geldim hiçbir yerden anahtarlık cart curt toparlamadım sırf bu yüzden trip atan saygı duyduğum insanlar oldu. yani o kadar ortamlara aqtıysan insanların sosyal seviyeleri ne olursa olsun böyle ufak şeylere önem verebildiklerini de bilmelisin. haydi iyi işler bol kazançlar.

bir de ufak düşünüyorsun, adamın süper naif bir üslubu var, bu kadar güzel rol yapabilen, insanları bu kadar iyi içine alabilen bir adam bence anahtarlıkla idare etmezdi..
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.02.17)
şimdi polemik yaratmak istemiyorum da böyle bir duyuru okuyup adam anahtarlık getirtip satacak demek nasıl bir hayata bakış açısı ve ruh sağlığı gerektirir acaba. bu duyuruda insanların talep karşısında yardım etmek için koşmaları insanlığa inancı tazelerken odaklanması gereken şey bu mudur?

buradan gelip gelmeyeceği meçhul 10 tane anahtarlığı satacak adam ne kazanacak?

lakin, bıyık büküle büküle kaytan insan sikile sikile şeytan olurmuş dediklerinden hareketle kimseyi de suçlayamıyorum.

gevşek gevşek gelip ben çok şeyler gördüm sizi gidi sadri alışık repliğiyle keklenen saflar diyerek bu güzel insanlara dil uzattığın için yazıyorum bunları da. yoksa bilmem kaç senede belli bir akıl olgunluğuna ulaşamayan adam benim karalayacağım üç paragrafla mı hizaya gelecek.
0
antikadimag
(07.02.17)
bu masum kadin, karakoy'de zavalli annesiyle milleti kandiriyor
www.youtube.com

bu da cefakar simitcimiz
www.youtube.com

bu da gariban boyacımız
www.youtube.com

bunlarin girla oldugu bir ulkede bu duyuru'ya temkinli yaklasmam gayet normal.

ayrica antiga sen kimsin de beni hizaya getiricen? senin yakaladigin fareler kadar benim.... neyse.
0
mayeskuel
(07.02.17)
Unutmamak için notlarıma ekledim.
0
murtiii
(08.02.17)
@mayeskuel

hocam, duyuruyu eger okursaniz, gercekten okursaniz, bakin ne yazmis arkadas:

'herhangi bir sekilde ucretini karsilamak kaydiyla'. bu ifade duyurunun ilk halinde de vardi.

yani bu insan saf salaga yatip kimseyi kandirmaya calismiyor. boyle bir istegim var, parasini da veririm demis. burada her gun onlarca duyuru aciliyor, yurtdisindan sunu getirir misiniz diye.

ha bir cok kisi istemeyecegiz parasini, zaten 3-4 euro bir seyden bahsediliyor, ancak onceden parasini istemeyi tercih edenin de onunde hicbir engel yok. suphesi olan varsa parasini ister, arkadas gondermezse de alamam der. bu kadar basit. insanlari sacma sapan suclamayin lutfen.
kaldi ki, buradan kac tane anahtarlik gelecek. tas catlasa 30 kisi gonderdi diyelim - tas catlasa - 30 cevap bile yok. 30 anahtarlikla neyin ticaretini yapacak? zaten aliexpreste muhtemelen 0.25 cente satiliyordur.
0
kassiopeia
(08.02.17)
Bunun sabitlenmesindeki mantığı bir yönetici arkadaş açıklayabilir mi?
0
loser blueser
(08.02.17)
@speranza'dan aldım üstünde süprizler ekledim sabah gönderiyorum :)
Hersey gonlunuzce olsun şimdiden
0
kurcalamabozarsin
(08.02.17)
Unutmazsam sana m-16 mermisinden bir anahtarlık yapıp göndereceğim dostum.
0
domates yiyom
(09.02.17)
tam da epoksi reçineden hediyelik eşya yapacaktım, üstüne bu duyuruyu gördüm. sevdiğin bi çiçeği söyle, içine koyarım anahtarlığın, ben den da sana böyle gelsin.
0
hasmetizm 2046
(13.07.17)
ben hala topluyorum senin için, Kenya ve Gana'dan da aldım; haftaya bir arkadaş Colmar'dan getirecek. Umarım bunların alındığı her yeri gezip görme şansın olur; ne demişler; hayat bir kutu çikolata gibidir.
0
tiny penny
(14.07.17)
(36)

Klibine bayıldığınız parçaları dökülüyoruz hadi

matrix
iyi pazarlar duyurudaşlar...böyle şarkısı bir yana (ki o da güzel olabilir. ama çok önemli bir kıstas değil) klibi çeşitli nedenlerden (görsellik olur, anlatım olur, kurgu olur, kamera geçişleri vs olur) çok güzel olan, bayıldığınız parçalarınız var mı?ben size hemen muhteşem bir örnek vereyim, konu
iyi pazarlar duyurudaşlar...

böyle şarkısı bir yana (ki o da güzel olabilir. ama çok önemli bir kıstas değil) klibi çeşitli nedenlerden (görsellik olur, anlatım olur, kurgu olur, kamera geçişleri vs olur) çok güzel olan, bayıldığınız parçalarınız var mı?

ben size hemen muhteşem bir örnek vereyim, konu daha da otursun kafalarda. sanırım şu ana kadar izlediğim en iyi iş bu. başka var mı böyle şeyler merak ediyorum, hepsini toplamak istiyorum. sonra hepsinin üstüne pudra şekeri döküp kaşıklayacağım...

www.youtube.com

iyi pazarlar demiştim değil mi?^^
0
matrix
(05.02.17)
tabii ki var:

www.youtube.com

burada solistin arada soyledigi kelimelerin ne oldugunu cozmeye calisiyorlar. sanki bir seyleri tersten soyluyor gibi.

www.youtube.com

www.youtube.com
0
safepassage
(05.02.17)
woodkid - run boy run

edit: bu arada istisnasız tüm massive attack klipleri güzeldir.
0
Apocalypse
(05.02.17)
Rammstein - Pussy
0
razvan rat
(05.02.17)
dirtysecretsofduyuru
(05.02.17)
sırayla izliyorum kliplerinizi;

@safepassage:

1.si eh işte. tabi güzel bölümleri var. fakat 2.ye bayıldım. "işte bu" dedim. tam da kafama göreymiş. 3. de güzel. direkt hayatın metaforu var. hayat da budur. bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkana kadar geçmiş olan süreçtir. teşekkürler :)
0
🌸matrix
(05.02.17)
david lynch filmlerini izleyenler yönetmenin kullandığı anlatım öğelerini, kurguları vs. tanır. kliplerinde de çok güzel bir şekilde kullanmış.

www.youtube.com
www.youtube.com

sebepsiz seviyorum bu klibi. çocuklar oynayınca insanın yüzünde bir tebessüm oluyor.

www.youtube.com

doğu rusya güzelliği <3 :

www.youtube.com
0
lesmiserables
(05.02.17)
www.youtube.com tame impala - mind mischief

3:17 den sonra ucuyor
0
safepassage
(05.02.17)
çok klasik ama ne yapam, klip filan izlediğim yok bayağıdır. michel gondry'den.

www.youtube.com
0
filteria
(05.02.17)
dio - holy diver

www.youtube.com

bu klipte anlatamadığım bir çekicilik var. artiz artiz konuşmam gerekirse sinematografi olarak çok başarılı geliyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.02.17)
fragile lady
(05.02.17)
The weeknd - false alarm
youtu.be

The weeknd'i cok severim, bu sarki spotify'a ilk düştüğünde cok begenmemistim ama klibi geldiğinde mükemmel oldu çünkü klibi harika. Biraz şiddet içerikli (biraz değil çok) ama mükemmel aksiyonlu bir klip
0
nundu
(05.02.17)
beyoncé - flaws and all: www.youtube.com
buradaki şirinliği ve sadeliği çok güzel geliyor bana.

björk - all is full of love: www.youtube.com
nedense hem ürkütücü hem de çok güzel geliyor.

naughty boy & sam smith - la la la: www.youtube.com
klipte işlenenler oz büyücüsü'nde olduğu gibi. duygulanıyor insan.

naughty boy & beyoncé & arrow benjamin - runnin: www.youtube.com

m.i.a. - go off: www.youtube.com
o patlamalar, iş makinaları... anlatabiliyor muyum?
0
m e b
(05.02.17)
neiked - sexual, son aylarimin her gun izleyerek enerji aldigim videosu.

www.youtube.com

disclosure - you & me, bana cok estetik geliyor.

www.youtube.com
0
lamira
(05.02.17)
Kesinlikle 30 Second to Mars - Hurricane: www.youtube.com
0
BuddyGuy
(05.02.17)
klip konusunda coldplay'in yeri ayridir bende: www.youtube.com
klipten sayiliyorsa bu benim zayif noktam: www.youtube.com
0
tiredpanda
(05.02.17)
The neighbourhood little death

g.co
0
buzbebek
(05.02.17)
depeche mode - wrong vimeo.com

massive attack - angel www.youtube.com

röyksopp - sayit www.youtube.com
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(05.02.17)
Linklere bakmadım ancak;

A-ha / Take on me

yazılmadıysa ayıp ederiz! :)

www.youtube.com
0
neferkitty
(05.02.17)
Massive Attack - Karmacoma www.youtube.com
0
pike
(05.02.17)
Ohne dich eklenmemis sanirim

www.youtube.com
0
acediac
(05.02.17)
çok acıklı. ben izleyemiyorum ama bir yandan çok da güzel, naif :)

beni bırakma feridun düzağaç
www.youtube.com
0
dene
(05.02.17)
hayirsiz
(05.02.17)
depeche mode - wrong.
hem şarkısı hep de klibi bir harika.

storm corrosion - drag ropes
0
dahinnotha
(05.02.17)
Şarkıyı çok sevmiyorum ama klibi çok güzel. Oren Lavie - Her Morning Elegance
www.youtube.com

Jamiroquia - Virtual Insanity
www.youtube.com

Guns n' Roses - November Rain
www.youtube.com

Massive Attack - Teardrop
www.youtube.com

Weezer - Island in the Sun
www.youtube.com

Take on Me + 1

Bir de Jonas Akerlund'un çektiği çoğu klip.
0
aychovsky
(05.02.17)
neynep
(05.02.17)
vakit buldukça izlemeye devam ediyorum sırayla. epey öneri gelmiş, çok saolun. şimdi izledikçe bir yandan yorumlamaya da devam edeyim;

@Apocalypse

woodkid - run boy run

Bu harikaymış. Keşke filmi olsaymış da izleseymişim dedirtti. Hatta üstüne o gazla, önerilenler içinden Woodkid - Iron (Official Video) klibini de seçip izledim. Onun tamamı değil belki ama içinde yine çok güzel anları var görselliğe dair.

@razvan rat

Rammstein - Pussy

Teşekkürler ama kafamdaki şeye uygun değildi. Meme mi yani burada ayılıp bayılacağımız kısım dedirtti. İlginç bulamadım. Hatta bence konu Rammstein ve Pussy ise şu daha ilginç diyebiliriz. :) Tam uygun yerini mimleyerek linkliyorum: youtu.be


@dirtysecretsofduyuru

The Weeknd - False Alarm

İşte bu harikaymış. Bayıldım. Zaten eğer ki bir de "tek plan" sahneler diye bir listemiz olsaymış, bu kesinlikle o listeye girermiş. Bayılırım tek plan işlere ayrıca da.
0
🌸matrix
(08.02.17)
@lesmiserables

David Lynch - I know

hmm. Davidgillerden daha çok cronenberg'i sevdiğimden ben biraz mesafeliyim lynch abiye. filmlerini falan izledim elbette ama fazla mı abartılıyor ne biraz? :) yine de yiğidi öldürüp hakkını vermek için ben de sana "David Lynch & Lykke Li - I'm Waiting Here" önerecektim ki zaten 2. parçada onu yazmışsın. :) bak o klip daha güzel işte bence. zaten kendi filmi Kayıp Otoban'ı hatırlatıyor direkt. :)


Heartless Bastards - Only For You (Official Music Video)

haklısın. benzer his bende de oluyor. :) burada güzel olan ayrıntı, tüm dünyanın çocuk olmaması olmuş. sadece başroldekilerin öyle olması hoşuma gitti. bir tür "içimizdeki çocuk" mesajı var onun içinde. çok hoş :)

Ноггано - Облака (OST "Газгольдер")

bunda da "aha geliyor galiba memeli bacaklı bir klip" diyordum ama öyle olmamasına sevindim. :) çok da kafamdaki klip arayışına uymasa da güzel manzaları lüplettim o da ayrı tabi. :)
0
🌸matrix
(08.02.17)
Hep yabancı klipler verilmiş sanki ama benim aklıma ilk bu geldi:

Nil Karaibrahimgil - Bu Mudur www.youtube.com

Bir de The Avalanches - Frontier Psychiatrist var klibini sevdiğim www.youtube.com

A tabi bir de Bomfunk MC's - Freestyler www.youtube.com
0
turakin
(08.02.17)
@safepassage

tame impala - mind mischief

sevdim. "seksi" imiş. :) dediğin gibi o noktadan sonrası daha uçuk, daha seksi. zaten genelde uzay muzay kafası içeren şeyler güzel oluyor. tenks.



@filteria

:) daha ne yapacaksın. "michel gondry" candır. tam da aradığım kafayı zaten 7/24 yaşayan bir amca kendisi bence. "rüya bilmecesi" gibi filmleri o kadar çok sevme sebebim hem bu kafa, hem de o amca zaten. :) ben de bir björk klibi bırakayım, yine yönetmenliğini michel amcanın yaptığı > www.youtube.com



@proletarier aller lander vereinigt euch

dio - holy diver

ımmm. teşekkürler ama ben o hissi alamadım. belki kızacaksın bana ama kara murat, tarkan filmlerinden halliceydi malesef. zaten kafasında maske olan abiyi de cüneyt arkın'a benzettim. :)



@fragile lady

Thirty Seconds To Mars - Hurricane (Uncensored Director's Cut)

ımm "yaramaz" bir klipmiş. şarkı ayrıca güzelmiş zaten. klip uzunluğu ve sinematografisi ile kenara ayrılıyor. sevenleri için J. Leto barındırıyor epey bir albenili şekilde. :) biraz grinin 50 tonu kurnazlığı da sezdim gerçi ama yine de suçlayacak kadar değil. çünkü bu tarz mevzular genelde bu şekilde işlenir. izleyen de "acaba ben ne kadar taşıyorum böyle şeyler" diyerek kendini sorgulayabilir, izlerken, içinin ne kadar gıcıklandığından yola çıkaraktan. teşekkürler. şu kısım da dip not olabilir > "do you really want me dead, or alive to torture for my sins"
0
🌸matrix
(08.02.17)
@nundu

bunu yukarıda @dirtysecretsofduyuru da önermişti. tabi direkt link vermişti o. "İşte bu harikaymış. Bayıldım. Zaten eğer ki bir de "tek plan" sahneler diye bir listemiz olsaymış, bu kesinlikle o listeye girermiş. Bayılırım tek plan işlere ayrıca da." sana da teşekkürler. :)


@m e b

beyoncé - flaws and all

evet beyonce şirin zaten. fakat klip kafamdaki mevzuya göre değildi. :) normal yani bence sadece.

björk - all is full of love

zaten björk bambaşka bir kategori olsa gerek şu hayatta ya da müzik söz konusu olduğunda. ve evet, bu klip güzel. izletiyor kendini. insana dair olan şeyleri (aşk, sevişmek gibi) yapay zekada falan görmek güzel bir tezat oluşturuyor ve insanı düşünmeye itiyor. teşekkürler.


naughty boy & sam smith - la la la

renk filtresi ve anlatım tarzıyla listeye girdi bu klip. :) çocuğun da karşısındakini duymamak iplememek adına kulaklarını tıkayıp "la la la" yapması sevimliymiş. :)


naughty boy & beyoncé & arrow benjamin - runnin

işte bu ya. ba-yıl-dım. harika anlatım. süper kareler. "suyun içinde koşmak" gibi anlamlı tasvirler. normalde bu şarkıyı sever miydim (sözlerine bakmadım çünkü) bilmem ama şu klip bunu sağlatabilir işte. attım heybeye seve seve^^


m.i.a. - go off

ahahaha. kesinlikle türk insanına orgazm yaşatacak bir klip çekmiş adamlar. :D



@lamira

neiked - sexual

ilginç bir işmiş bu. :) basit, sade ama güzel. şarkının da evet böyle istemsizce eşlik edilesi kısımları var. :)

disclosure - you & me

şimdi izleyince bana da öyle geldi. doğru kelimeyi bulamıyorum bu tarz şeyler adına ama buğulu geliyor. ve asla bir porno gibi değiller. aradaki o ince çizgiyi geçmemeleri çok iyi. porno izlemiş gibi hissetmiyorum yani bunlarda. birine dokunmak ve onun sana dokunması anının nadir olarak yaratabileceği o teslimiyet arzusunu hissettiriyor. transa girmiş bir modda yani. ki normalde de öyle olması gerekiyor bu anların. Aklıma geldi de Sense8 dizisini izlerken de yaşıyorum bunu derinlemesine. Tabi o diziyi izlerken hissettiğim şey sadece bu değil. Bu da var. Ne de olsa insana dair her şeyi gösteriyor o dizi. Böyle bir şeyin olmaması da düşünülemezdi. Haliyle izlediğim en iyi dizi olması boşa değil. Bu da bir iç döküş oldu durduk yere. :) teşekkürler.


@BuddyGuy:

bunu yukarıda @fragile lady de önermişti. :) tenks.
0
🌸matrix
(09.02.17)
neynep
(10.02.17)
"tikleri" görmeyince izlemeyi bıraktığımı falan sandınız değil mi önerilerinizi? :) beni hiç tanıyamamışsınız eğer öyleyse eyy duyurudaşlar. sırayla izlemeye ve yorumlamaya devam...


@tiredpanda

Coldplay - Hymn For The Weekend

eveeet. bu direkt bana The Fall filminin cici atmosferini ve bir de maykıl ceksın abimizin brezilya'da geçen klibini hatırlattı. güzelmiş. :)

TARKAN - Sevgililer Günü - Valentine's Day

klipten sayılır belki ama tarkan'ı seviyor olsam da düz bir anlatım var bunda.



@buzbebek

The Neighbourhood - A Little Death

başlarda güzel ve kendince "seksi" gelse de bir noktadan sonra baydı. :) istediğim listeye girmez ama kötü değil. şarkı da güzelmiş ama.




@cikmaz sokaktan cikagelen cocuk

depeche mode - wrong

bak bu epey yeni ve ilginçti işte. :) o kadar uzun bir yolu da nasıl bulmuşlar acaba.


massive attack - angel

ilginçtir ki bunca zaman epey sevdiğim bu şarkının "klibine bir bakayım ne anlatıyor acaba" dememiş olmama şaşırdım. çok da tutmadım ama. son sahnedeki değişiklik birazcık bir fark yaratsa da şarkının muhteşemliğinin üstüne çıkması imkansızdır. hatta bence şarkı bu kadar güzel olduğu için klip de güzel geliyordur.

röyksopp - sayit

hiç beğenmedim. göze eziyetten başka bir şey değil. klip yapabildik diye kandırmışlar kendilerini. şarkı da zaten 5 para etmiyor.




@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine

Muse - panic station

hmm. eğlenceli ve farklı dursa da bir süre sonra sıktı malesef beni, kapattım.
0
🌸matrix
(14.02.17)
@neferkitty

a-ha - Take On Me

yazılmamıştı sana kadar. ve evet yazılmadıysa kesinlikle ayıp edermişiz. eyvallah :)


@pike

Massive Attack - Karmacoma

şarkı güzel. ama klibin çok bir numarası yok. her odasında farklı bir "kafanın" gösterildiği klip anlayışı bir süre "kafa" hissettirse de sonradan bayıyor.



@acediac


Ohne dich

bunu da çok tutmadım. bir filmin kesiti olabilir en fazla.
0
🌸matrix
(14.02.17)
Günün anlam ve önemine binaen :)
www.youtube.com
0
minduser
(14.02.17)
velvet revolver - she builds quick machines;

www.youtube.com

-----

r.i.p scott weiland
0
rain when i die
(14.02.17)
@dene

Feridun Duzagac - Beni Birakma

ben izledim. sevdim de epey. listeme girdi. teşekkür ederim.

--------------------


@hayirsiz

Öncelikle en büyük teşekkürü sana etmek istiyorum. Bana ne kadar da çok klip tatma şansı vermişsin böyle. :)

Pentagram - Gecmisin Yuku

üzgünüm. içinde bir adet nejat işler barındırıyor olsa da klasik türk klibi işte. bir "farklı" durum göremedim.


Sum 41 - The Hell Song

:D bu güzelmiş. çok yaratıcı anları var. merakla izledim sonuna kadar.


Pascal Pinon - When i can't sleep

bu çoook güzelmiş ama ya. ismi nedir bilmem ama bu tarzın hastasıyım. hiç bitmesin diye izledim. :) bir gün bir klip ya da kısa film çekmek istersem böyle olacaktır. ek olarak şarkıyı da tuttum. kadının sesi björk'ü anımsattı. teşekkürler.


Lissie - In Sleep

bu kadının sesi de cranberries'i anımsattı. ama klip düz idi. renk filtresi hoş. canlı yayın kliplerinden işte. tabi şarkıyı uzun süre dinleyen ve seven biri olsaymışım belki klip de güzel gelebilirmiş.


Miss Conduct - Sinner Vs Sinned

çok düz bir konser ortamı klibiydi malesef.


Regina Spektor - "Laughing With"

güzel şarkı. güzel klip. kafamdaki formüllere çok uygundu.


SERENITY - The Chevalier (Official) feat. Ailyn (Sirenia)

groteks dedikleri şey sanırım bu. ama beni pek açmadı. yer yer güzel kareler ve renkler olsa da toplamda sınıfı geçemedi. :) parça da, animelerin açılış müziklerinden halliceymiş.


TRISTANIA - Year of the Rat

bunda da anlık güzel kareler var sadece.


NIGHTWISH - The Islander

genel olarak güzeldi. epic bir film tadındaymış.


PONY PONY RUN RUN - WALKING ON A LINE www.youtube.com

eveet. bu da girdi listeme. adamlar yapıyor işte :)


Ezra Furman - Restless Year

offff. çok iyiydi. stop-motion candır, can. :)


Paramore: Brick By Boring Brick

kuşlar, kelebekler, rengarenk, cıvıl cıvılmış ama sanki bir şey eksikmiş gibi. ne olduğunu bulamadım. :)


Flyleaf - Again

eh işte :)


In Flames - Crawl Through Knives

yok abi, bu da bize uzak olsun :)
0
🌸matrix
(17.02.17)
(5)

besin zehirlenmesinde ne yapılır?

isimsiz uye
yarım saat önce çok afdersiniz balık yedim, 3-4 saat önce de muzlu süt içmiştim baya. balık dün kemeraltından alınmış bi de. başka yer olsa tazedir derdim geçerdim de kemeraltına güvenemedim haliyle :D böyle bi durum nasıl anlaşılır ne yapılması gerekir? uykuda ölmeyeyim
yarım saat önce çok afdersiniz balık yedim, 3-4 saat önce de muzlu süt içmiştim baya. balık dün kemeraltından alınmış bi de. başka yer olsa tazedir derdim geçerdim de kemeraltına güvenemedim haliyle :D böyle bi durum nasıl anlaşılır ne yapılması gerekir? uykuda ölmeyeyim
0
isimsiz uye
(03.02.17)
Anlaşılmaz açıkçası :D ama önden bi karın ağrısı gelir zaten bozuksa balık. Ayrıca sütü içeli de baya olmuş, bir şey olmaz bence.
0
helena
(03.02.17)
uykuda anlar ve uyanırsam sorun yok da uyurken öldürmesin :D
0
🌸isimsiz uye
(03.02.17)
önce bi karın guruldaması, karın ağrısı ile başlar, zaten uykudaysan seve seve uyandırır o ağrı. sonra işemeli sıçmalı kusmalı ayin yaptırır sana zorla. emin ol uyanırsın yani.
0
masa penisi
(03.02.17)
masa penisi + 1

Uykuda öldürmez. Zaten ishal ile, mide bulantısı ile uyandırır. Vücut öyle bir anda zehirlenip gitmiyor, süründürücü bir süreç o. Aşırı doz hap almak gibi değil. Hafiften hafiften gelip yükselir.
0
aychovsky
(03.02.17)
Balık bayatsa süt/yoğurt zehirlenme belirtilerini daha erken gösterir, yani süt içmiş olmanız kötü bişey değil, iyi bişeydir. Balığın bayat olmasından yiyen herkesin endişe etmesi lazım. Ciddi anlamda bayat olma ihtimali varsa , yoğurt yiyebilirsiniz, kusmanıza ve zehiri atmanıza yardımcı olur.

daha bilimsel yazılar da vardır ama ilk çıkanı koydum www.biyolojigunlugu.com
0
i am a legal alien
(04.02.17)
(4)

transatlantik ucusunda internet baglantisi

mavicorap
var miydi? thy ile ucacagiz bu sefer, bir tanesinde vardi ama hangi havayolu hatirlayamadim, elimde birikmis isler var, eger internet varsa laptopu da yanima alip is yapacagim ama emin olamiyorum.ucus ist-sfo arasi bu arada.
var miydi? thy ile ucacagiz bu sefer, bir tanesinde vardi ama hangi havayolu hatirlayamadim, elimde birikmis isler var, eger internet varsa laptopu da yanima alip is yapacagim ama emin olamiyorum.
ucus ist-sfo arasi bu arada.
0
mavicorap
(03.02.17)
THY ile gidip geldim. Giderken vardı (ben kullanmadım ama yanımdaki kullanıyordu), dönüşte yoktu. İST-JFK
0
aychovsky
(03.02.17)
Var.
0
duptıs
(03.02.17)
boeing 777 lerde vardı airbus 330 larda yoktu ama takılacaktı.
0
oscar
(04.02.17)
ileriki donemler icin yazayim vardi ama ucusun cogunlugunda bozuktu. hic calisamadim.
0
🌸mavicorap
(07.02.17)
(11)

adrenalin ihtiyacinizi nasi karsiliyosunuz?

sergerde
karsiliyor musunuz? evetse nasil?ne yapilabilir turkiyede? fikir verebilirseniz cok memnun olurum.boyle bi ihtiyaciniz var mi onu da merak ediyorum.
karsiliyor musunuz? evetse nasil?
ne yapilabilir turkiyede?
fikir verebilirseniz cok memnun olurum.

boyle bi ihtiyaciniz var mi onu da merak ediyorum.
0
sergerde
(03.02.17)
Türkiye'de adrenalin için özel bir şeye gerek duymuyorum ben trafiğe çıkmak yetiyor.
0
angelus
(03.02.17)
istanbul yollarında bisiklet kullan.

birkaç kilometrede bir ölümün kokusunu alacaksın, emin ol. bundan daha fazla adrenalini ancak işid topraklarında papaz kıyafetiyle gezerek salgılayabilirsin.
0
filteria
(03.02.17)
ben kadın olarak sokağa çıkıyorum, yetiyor. Yetmedi, hani tam olarak canına kastetsinler istiyorsun, kadın olarak bisiklet kullan.
0
neynep
(03.02.17)
işim adrenalin dolu o yüzden ihtiyaç duymuyorum.
0
cabiday
(03.02.17)
Kalabalık yerlerde yürüyorum
0
gozu acik sevisen yahudi
(03.02.17)
Bisiklet +1

Bisiklet yolunda bile türlü türlü belayla karşılaşabiliyorsun, canım ülkem <3

Bunların dışında sürekli olamasa da roller coaster, paraşütle atlama, bu yaz mümkün olursa bungee jumping gibi aktivitelerle de yıllık birikimi karşılamaya çalışıyorum.

Şahsen adrenaline ihtiyaç duyuyorum ve o ihtiyacı gidermekten, hatta planlamaktan zevk alıyorum.
0
chicha
(03.02.17)
borsadayım ben.

sabah 10 akşam 6, bitmeyen bir heyecan :P tavsiye konusunda bir şey diyemem tabi.

bisiklet sürebilirsin, epey heyecanlı bir aktivite.
0
hayirsiz
(03.02.17)
yamaçparaşütü yapıyordum götü kırınca bıraktım. adrenalin bence de bir ihtiyaç. tabii heyecan vereni. trafikteki gibi çıldırtanı değil. alında o da adrenalin değil zaten.
0
vassal
(03.02.17)
Özellikle "ay adrenalin krizine girdim" gibi bir ihtiyacım yok ama hobi olarak yaptığım sporlar genelde adrenalin içeriyor.

Kaya tırmanışı yapıyorum. Ya da indoor tırmanış duvarına gidiyorum, indoor da heyecanlı oluyor eğer yükselmişsem.

Scuda dalış yapıyorum bir de. Bu bir noktadan sonra heyecan vermiyor, alıştıktan sonra normal takılıyorsun su altında. Ama gece dalışı her zaman heyecanlı.

Bunlar dışında roller coaster'lar çok heyecanlı benim için, rüyamda bile görüyorum:p
0
peggy
(03.02.17)
şimdi bisikletle dışarı çıkacağım, çıldırmış olmalıyım.

böyle bi ihtiyacım gençken vardı, lisede sorsan sürekli ordan burdan atlayıp, o zamanlar türkiye'de olmayan parkur sanatı ile yıkacaktım ortalığı. Büyüyünce geçti. Büyüyünce çekmem gerekenler yetti.

(Türkiye'de yapılabilecekler konusunda yazıcam sonra.)
0
neynep
(03.02.17)
Böyle bir ihtiyacım olmadı hiç, hatta adrenalinli şeylerden genelde kaçarım. İyi hissettirmiyor bana.

Metrobüs itişme sırasını hatırladım ilk. Güçlülerin hayatta kaldığı yerlerden biri.

Türkiye için konuşursak Fethiye'deki şu uçurumdan moroelu paraşütle atlanan şey olabilir. Soroz'da dalış yapılabilir. En kötü Anadolu otostopla gezilebilir.
0
aychovsky
(03.02.17)
(17)

Duyduğunuz en yaratıcı şarkı sözü

cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
'vay be ne söz yazmışlar' dediğiniz şarkılar neler?illa ki aşk meşk üzerine olanları sormuyorum, mesela;ne anlarlar derttten, hâldenhepsi gelmiş neanderthalden.
'vay be ne söz yazmışlar' dediğiniz şarkılar neler?

illa ki aşk meşk üzerine olanları sormuyorum, mesela;

ne anlarlar derttten, hâlden
hepsi gelmiş neanderthalden.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(01.02.17)
Lambada titreyen alev üşüyor.
0
minduser
(01.02.17)
americansongwriter.com

smells like teen spirit bu arada, bunu da ekleyeyim
0
alm est
(01.02.17)
seninle bi daha ayni yolda yurumem
seninle yuruyene yolda tuzaklarin var


dun duydum. aa ne guzelmis dedim
0
tedavisisuruyor
(01.02.17)
Yazin cikan orman yangini gibi yazin yakmadigi cok belli.
0
condom kurşunu
(01.02.17)
bir menekse kokusunda seni aramak var ya
0
tiredpanda
(01.02.17)
"güzelliğin on par'etmez
bu bendeki aşk olmasa"

anlaması gereken(ler) hiç anlamadı tabii bunu.
0
runfor
(01.02.17)
yaşamak istiyorum gençligimi yeni baştan...
(haydi abbas)
0
1adam
(01.02.17)
Orijinali şarkı sözü değil de, şiir olduğundan olsa gerek, "Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak" beni en çok etkileyen.
0
aychovsky
(02.02.17)
Ghost - Cirice

"A candle casting a faint glow
You and I see eye to eye
Can you hear the thunder?
How can you hear the thunder that's breaking?
Now there is nothing between us
From now our merge is eternal

Can't you see that you're lost?
Can't you see that you're lost without me?

I can feel the thunder that's breaking in your heart
I can see through the scars inside you"

edit: Bu anımsamayla birlikte, en az 1 ay sürecek Ghost dinleme maratonum yeniden başlamış oldu. Teşekkürler.
0
BuddyGuy
(02.02.17)
"mevsimler bir bir gelip geçiyor
hasretine talibim"
0
dene
(02.02.17)
"Yokluğun cehennemin öbür adıdır Üşüyorum kapama gözlerini"
0
bnmzz
(02.02.17)
yaratıcı değil ama feridun düzağaç apaçık bir şairdir benim için. bir örnek verelim;

Otlarım yanar
Sensizlik nadasında toprağım
Birazcık dinlensin
Büyüsün yeşersin
Gelmeyişin

Hiçbir şey diyen bir cümlenin
Ortasına terkedilmiş bir kelimeyim
Öznesiz,zamansız,zarfsız...
Mektupsuz,adressiz..


Seni arar durur bir kör ebeyim
Çık ortaya ne olur yaralarım iyileşsin
Çok zaman geçti,çok zaman geçti
Haber vermeden gelme zor olur
Ürker tenhalığım kıskanır ağlar belki
Ama ben ağlayamazsam gücenme ne olur..
Gözlerim bitti,gözlerim bitti...

Dört yanım hasret
Unutulmuş bir ada gibiyim
Açıklarımda batmış yüzbinlerce gemi
Limanım yorgun yastan


diğer örneği de verelim;

Ne Kaybetmeler Buldum Ben
Bir Elim Bile Kayıp Gitti Ötekinden
Her şehre Bir Çakıltaşı Fırlattım
Aslıda Hiç Olmayan Denizimden

Bir Film Şeridi Gibi Geçiyorum Şimdi
Olmayanlarımın İçinden
Çok İsteyince Oluyordu Hani!
Söyle Nerdesin Hiç Gelmeyen?

Bu şarkılar Hepsi yalan..
Seni Benden Neden Alıkoyar Zaman?
Kapım Çalmaz Gelen Olmaz
Yoksun Diye İştahsız Sabah Olmaz Zaman
Ama Bıktım Karanlıktan..
0
insomni4c
(02.02.17)
"Söz ver düşüne yoldaş olayım
Hüzn-ü halimi aleme sayayım"

"When a men lies he murders some part of the world,
These are the pale deaths which men miscall their lives,
All this i cannot bear to witness any longer,
Cannot the kingdom of salvation take me home"

"Gecenin kıyısında durmuşum, kefenin cebi yok,
Koynuma yıldız doldurmuşum, Koşun çocuklar, koşun sabah üstüme üstüme geliyor"

"Now i'm trying to wake you up,
To pull you from the liquid sky,
Because if i don't we will both end up,
With just your songs that say goodbye"

"Bilirim güldürmez devr-i alemden
Bir günümüzü yüz bin zara yazmışlar"
0
Euxinos007
(02.02.17)
"seni kaybetmekten korkmak çok zor"
0
Apocalypse
(02.02.17)
the grass was greener
the light was brighter
the taste was sweeter
the nights of wonder
with friend surrounded
the dawn mist glowing
the water flowing
the endless river
forever and ever

high hopes pink floyd
0
freetakilir
(02.02.17)
Aklıma hemencecik gelenlerden:

Radiohead-nude:
"Don't get any big ideas, they're not gonna happen"

Pink floyd-lost for words
"So I open my door to my enemies and I ask could we wipe the slate clean. But they tell me to please go fuck myself. You know you just can't win"

Son lux-alternate world

"Tear me away from this fight take me to an alternate world, alternate age, alternate life"
0
mrsmoon
(02.02.17)
ölümümüzden sonra başka bir ömür gerek
ki biz bu ömrü sevgiliye kavuşma ümidiyle yaşadık

www.youtube.com
0
Fernand Sansua
(19.09.18)
(5)

"Kimse için değil, kendim için" kalıbından anladığınız nedir?

vonkhar
Bu kalıbın dayandığı temeli ve ifade edilmek isteneni merak ediyorum.Güzel, çekici görünmek için sarf edilen çabaların dayanağı kendini iyi hissetmek olabilir evet.Ancak bu noktada kişiye kendini iyi hissettiren nedir?Toplumu, yani diğer insanları bu odağın dışında tutmanın dayandığı nokta duymak is
Bu kalıbın dayandığı temeli ve ifade edilmek isteneni merak ediyorum.
Güzel, çekici görünmek için sarf edilen çabaların dayanağı kendini iyi hissetmek olabilir evet.
Ancak bu noktada kişiye kendini iyi hissettiren nedir?
Toplumu, yani diğer insanları bu odağın dışında tutmanın dayandığı nokta duymak istediğim.
0
vonkhar
(01.02.17)
Boş laf.
0
jamalbsf
(01.02.17)
bireysel mutluluk, huzur?
0
pieta
(01.02.17)
Temizlik veya normalde olduğundan daha iyilik, belki mükemmellik hissi. Örneğin, kimse için ağda yapmam, kendim için yaparım. Issız adaya düşsem ve ağda yapamasam, bir ay sonra kendime bile görünmek istemem. Ruh halime yansır, mutlu hareket edemem. Dolayısıyla, kendimi temiz hissetmemek için yaptığım bir şey. Bakım da bunun gibi. Hiç dışarı çıkmasam, kimseyi görmesem, aynada kendimi görüyorum; o da olmasa bile cildimi hissediyorum. Yani, diyelim ki hücre hapsindeyim ve kimse beni görmüyor. Hatta ben bile kendimi görmüyorum. Yine de yapacağım şeyler kendim için yapacağım şeyler olur. Yine de her gün yüzüme kremimi sürmeye çalışırım. 10 gün banyo yapmadığında ya da odayı toplamadığında kendini pis, paspal hissedersin ve yıkandığında, odayı topladığında taze, temiz, canlı hissedersin; işte bu tarz şeyler de (hatta makyaj ve güzel giyinme) yapılmadığında insan kendini paspal, hantal, vb. hissediyorsa ve yapmadığı için rahatsız oluyorsa kendi için yapıyor demektir. Amcamın eşi evde otururken bile rujla dolaşır mesela, ki amcam vefat etti ve evde sadece kendisi yaşıyor. Her gün olmasa da çoğu gün evindeki günlük kıyafetine uyumlu bir ruj sürer. Dünya güzeli olmakla ilgim yok ama kendi standardımı yakalayamazsam hantal ve hasta hissederim. Aynı fazla kiloyu taşırken nasıl ağırlık hissettiriyor ve biraz kilo verince insan hafifliyor, aynı his.

Ötesinde bazen maalesef bazen de iyi ki sosyal canlılarız. Doğada kendi yerimizi başkası ile kıyaslayarak buluyoruz. Aynı şekilde övgü ve yergilerle de kendi yerimizin ince ayarını yapıyoruz. O sırada da biraz daha üst sıralarda olmak iyi hissettiriyor. Bu sanırım içten bir yarışma.

brakgn çiftleşmekten bahsetmiş, ki haklı. Ancak, bir yandan da toplumumuzdaki kadınlarda vajinismus ve anorgazmi yaygın. Kadınlar içgüdüleri ile hareket etmiyorlar, onlar o kadar bastırılmış durumda ki, en temel çiftleşme içgüdüleri çalışmayabiliyor, içinden gelmiyor. Hatta seksi görev olarak görüp sevmeme de var. Bu kadınlar bile dışarı çıkarken olabildiğince güzel görünmeye çalışırlar ve beğenilmek isterler.
0
aychovsky
(02.02.17)
İlk öğrenilişi çevreden olabilir ama artık içselleştirdikten sonra çevre olmasa bile,yapılmadığı zaman kişiyi rahatsız ediyor. Çevrenin durumdan haberi olmuyor, dolayısıyla sallayıp değerlendirecek bir çevre yokken bile işin yapılması artık hareketin içselleştirilmesi anlamına geliyor.

Kıl konusunda çevreden öğrenmekten öte, millete baskı yapan çevre benim; çevrenin ta kendisiyim. Dayatıyorum. Bugün 'Orta Çağ'a geri dönüyoruz. Kıl günah oldu, bundan sonra kaşımıza kadar yolacağız. 2020 modası böyle artık' deseler bayrak taşıyanı olurum. Öyle tiksindiğim bir şey :)

Ben de öpücükler, sevgiler.
0
aychovsky
(02.02.17)
kendini kandırmaktadır böyle bir laf eden kişi;
zira insan, başkasıyla var olan; başkasıyla anlam kazanan bir canlıdır.
ötekine ihtiyaç hayatidir.
haliyle, başkaları farketmeyecekse güzel olmanın bir manası var mıdır?
0
pangea
(02.02.17)
(6)

Yapanlar chia pudding'i nasil yapiyor?

aychovsky
Ilk seferinde yaptigimi tutturmustum ama ondan sonraki uc seferde olcuyu degistirmeme ragmen beceremedim. Bildigin sivi oldu, sut iki gram katilasmadi. Normalde de muhallebiden hafif sivica kivamda oluyor ama dunden beri sutle ayni kivamda. Iki kasik chia tohumu, 200 ml sut. Sutu yagsiz kullandim di
Ilk seferinde yaptigimi tutturmustum ama ondan sonraki uc seferde olcuyu degistirmeme ragmen beceremedim. Bildigin sivi oldu, sut iki gram katilasmadi. Normalde de muhallebiden hafif sivica kivamda oluyor ama dunden beri sutle ayni kivamda. Iki kasik chia tohumu, 200 ml sut. Sutu yagsiz kullandim diye mi oldu, nasil yapiyorsunuz?

(Tikler gecikebilir ama gelecek)
0
aychovsky
(01.02.17)
ben blenderda muz ile soya veya badem sütünü karıştırıyorum. hayvansal sütle hiç denemedim. daha sonra chia atıyorum içine. kakao koyabilirsin 1 çay kaşığı falan mesela, tatlandırmak için. sonra dolapta 4-5 saat bekletiyorum. çok katı olmuyor zaten ama tohum biraz çeksin, dolapta bekledikçe katılaşacaktır. imkanın varsa, bitkisel sütle yaparsan daha çok faydasını görürsün. afiyet olsun :)
0
mrsmoon
(01.02.17)
İki gün bekledim öncekini, bu da dün akşamdan beri dolapta katılaşmadı hala. Sütün sıvılığı olduğu gibi duruyor. Tarif için sağ ol ama blender'ım yok. Olduğunda denerim artık.
0
🌸aychovsky
(01.02.17)
Tohum az geliyor olabilir ya da iyi karistirmiyor olabilir misin? Ben olculu yapmiyorum, goz karari koyuyorum o yuzden olcu veremeyecegim ama sebebi bir tek bu geldi aklima. Pudingimsi kivami alana kadar karistirmak onemli. Ne zaman az karistirsam dibe pudingimsi kisim cokuyor, ust tarafi hala sivi sivi sut kaliyor.
0
yuzır
(01.02.17)
Bir bardak süte iki kaşık chia tohumu ekliyorum ben sade yapacaksam. Bir de ilk 1 saat oda sıcaklığında bekletiyorum ara ara karıştırıp. Sonrasında buzdolabina atıyorum.

Muz ile yapacaksam (ki blender gerekmiyor) bir muzu eziyorum, 3-4 kaşık chia tohumu, 1.5 çay bardağı süt, 2 tatlı kaşığı kadar da kakao ekliyorum. Bundan 2 cup çıkıyor. Yine aynı şekilde 1 saat dışarda beklettikten sonra dolaba atıyorum.
0
fraise
(01.02.17)
ölçüler aynı gibi, yağsız olması etkilemiş olabilir
benim de her zaman tutmuyor, ama yarım saatte bir çalkalamak çok önemli.
0
red g
(01.02.17)
Ablam yoğurtla ve muzla yapmış çok güzel olmuştu. içine badem kırığı da koymuş.
0
innerbliss
(01.02.17)
(11)

Benzer insan mı? Zıt insan mı?

tiksinmedenuyanmak
Size benzeyen hemen hemen ortak şeylerden zevk aldığınız insanla mı yoksa güldüğünüz şeyler, yapmayı sevdiğiniz şeyler çok farklı olan insan mı? İlkiyle daha çok kavga ediyorsunuz. İkincisiyle kavga yok karşı tarar bir şekilde alttan alıyor.
Size benzeyen hemen hemen ortak şeylerden zevk aldığınız insanla mı yoksa güldüğünüz şeyler, yapmayı sevdiğiniz şeyler çok farklı olan insan mı? İlkiyle daha çok kavga ediyorsunuz. İkincisiyle kavga yok karşı tarar bir şekilde alttan alıyor.
0
tiksinmedenuyanmak
(31.01.17)
Benzer insan mümkünse.

Ek: Benzer derken zevkler ve dünya görüşü açısından bir benzerlikten bahsetmiştim, karakter dahil değil bu benzerliğe.
0
devilred
(31.01.17)
kesinlikle zıt insan.
futbol seven kadın mesela, nefret ederim. kadınlar futobl sevmemeli
0
benaslindayohum
(31.01.17)
Normalde ben de hayat görüşü, zevkler vb. konularda uyumlu olmanın ilişkileri kolaylaştırdığını düşünüyorum. Ama bazı durumlarda bunlar anlaşmaya yetmiyor, huzur olmadıktan sonra bunların önemi kalmıyor.
Benim oyum zıt insana.
0
olabilir ya da olmayabilir
(31.01.17)
benzer
0
shotgunwoman
(31.01.17)
Konu ile ilgili 3141592653'ün bir 'tolere edilebilir farklılık limiti' teorisi var şu entry'de bahsettiği katılıyorum.
eksisozluk.com
0
aychovsky
(31.01.17)
Benzer.
0
kulagina kupe olsun
(01.02.17)
Benzer tabii ki. Hayata bakis acisi noktasinda benzer, karakter olarak farkli olabilir ama cok da farkli olmamali.
0
perfectum
(01.02.17)
Hem benzer hem de zit karmasi diyorum.

Yani genel ozellikler benzemeli ama detaylar zit olursa daha bir renkli olabilir hayat. Mesela iki kisi dusunelim; ikisi de evde vakit gecirmeyi, kitap okumayi, sakinligi seviyor. Genel yasam tarzi benzer olmali. Ama karakterde zitliklar oldugunda bir sekilde uyumu buluyorsun; ornegin ikisi de inatci olmamali. Ya da ikisi de fevri olmamali, bir taraf aktif olurken diger taraf inaktif ( ama pasif degil) kalabilmeli ve roller degisebilir tabiki de. Bu sekilde daha uyumlu olabilecegini dusunuyorum.
0
neferkitty
(01.02.17)
anlattığın şekliyle ilki. sürekli tek tarafın alttan aldığı bir ilişki illaki patlar.
0
zgrydn
(01.02.17)
şahsen farklı insanı tercih ederim. benimle aynı karakterde biriyle üç gün geçirebileceğimi sanmıyorum. birinin çıkıntılarını diğeri boşluğuyla doldurmak zorunda bence. "farklı olmak" illaki biri komünistken diğeri ülkücü olacak demek değil. yönetilebilir/yönlendirilebilir kişisel/karakteristik farklılıklar bence daha iyi. benimle aynı karakterde biriyle olsaydım mesela muhtemelen dördüncü gün evde açlıktan ölürdük.
0
der meister
(01.02.17)
Tek bir kalıba indirgeyemezsin. Nefer özetlemiş.
Hayat görüşü, ilgi alanları gibi konular aynı dili konuşmayı gerektirir evet.
Ancak mizaç farklılığı elzemdir.
0
vonkhar
(01.02.17)
(2)

Hatunlar - yüz tüyleri epilasyonu

yaren
SelamGeçen hafta gaflete düştüm ve yüz tüyleeimi sir ağdayla aldırdım. Bi alnıma dokunulmadı, gerisi gompile bööööyle... öhm.Fakat dün cc krem sürdüm tipime, bi de allık sürdüm. Dün ve bugün yüzüm çok kaşındı, biraz kabarıp kızardı. Acaba cc kreme mi allığa mı yoksa epilasyona mı tepki bu? Tüylerin
Selam

Geçen hafta gaflete düştüm ve yüz tüyleeimi sir ağdayla aldırdım. Bi alnıma dokunulmadı, gerisi gompile bööööyle... öhm.

Fakat dün cc krem sürdüm tipime, bi de allık sürdüm. Dün ve bugün yüzüm çok kaşındı, biraz kabarıp kızardı. Acaba cc kreme mi allığa mı yoksa epilasyona mı tepki bu? Tüylerin yenisi de çıkıyor tabi bir yandan...

Bir de sizce bunun kesin çözümü nedir, lazer demeyin hormonal sorunlardan ötürü işe yaramamıştı başka bölgelerde.
0
yaren
(31.01.17)
kesin çözüm iğneli. ama güvenilir bi yer bulmanız lazım iz kalmaması için.
0
pide
(31.01.17)
İğneli epilasyon + 1 ama hormon sorunu olduğunda kesin sonuç için biraz zaman feçmesi verwkştoe. Hemen sonuç alınmayabilir.
eksisozluk.com
0
aychovsky
(31.01.17)
(11)

Meme hassasiyeti

devilred
Sorum doğal olarak kadınlara:Meme hassasiyetiniz reglden kaç gün önce başlıyor? İki haftayı bulan var mı?
Sorum doğal olarak kadınlara:

Meme hassasiyetiniz reglden kaç gün önce başlıyor? İki haftayı bulan var mı?
0
devilred
(31.01.17)
Değişiyor. Bazen bir hafta bazen 2 hafta çoğu zaman uzun sürüyor ama.
0
pastörizesüt
(31.01.17)
Benim genelde 10 gün önceden başlıyor.
0
yaren
(31.01.17)
Benim de genelde 10 gün önceden. Ovulasyon sonrası direkt hassasiyet başlıyor ve reglden 1-2 gün önceye kadar devam ediyor.
0
trulymadlydeeply
(31.01.17)
Hiç olmuyor bende
0
jazzabel
(31.01.17)
Bazen 1 hafta-10 gün önceden başlıyor, bazen hiç olmuyor. Bu ay hiç olmadı mesela.
0
buff
(31.01.17)
2-3 gun
0
balpolen
(31.01.17)
benim hanımın 2-3 gün.
0
harzem
(31.01.17)
Hiç olmuyor.
0
peggy
(31.01.17)
Hiç belli olmuyor. Bazen hiç olmuyor, bazen bir hafta evvelden başlıyor. İki hafta olduğunu hiç hatırlamıyorum.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(01.02.17)
2 -3 gün önce.
aşırı ağlatacak kadar ağrımaya başladı bir süredir.
0
damla sakızlı dondurma
(01.02.17)
Hiç hissetmiyorum.
0
aychovsky
(01.02.17)
(3)

Duyuru bildirim

devilred
Duyuru'nun bildirim saati sizde de beş dakika önden mi gidiyor? O an yazılmış cevap için "5 dk önce" bildirimi görüyorum, sizde de öyle mi? Ve neden böyle, neden 5 dk?
Duyuru'nun bildirim saati sizde de beş dakika önden mi gidiyor? O an yazılmış cevap için "5 dk önce" bildirimi görüyorum, sizde de öyle mi? Ve neden böyle, neden 5 dk?
0
devilred
(30.01.17)
Duyurunun saati sapıtıp duruyor, biz de çözemedik. 'Kısmet böyleymiş' deyip geçiyoruz da, sadece sende 5 dakika önce ise aklıma şu seçenek geldi. Duyuru senin bilgisayarınla sistem saati arasındaki farka bakıyor. Bilgisayarın saati otomatik almıyor ve manuel olarak da 5 dakika ileri ayarlı ise, yeni yazılan duyuru 5 dakika önce yazılmış gibi olabilir. Mesela benim telefon manuel olarak 15 dakika ileride. Dolayısıyla bir bildirim olur olmaz '15 dakika önce' yazıyor. Alıştım ben.
0
aychovsky
(30.01.17)
bende de öyle bu saatlerin geri alınmama olayıyla alakalı galiba
0
condom kurşunu
(31.01.17)
Şimdi fark ettim, buranın saati, normal saatten beş dk geri. Geri de niye beş dk, onu anlamadım.
0
🌸devilred
(31.01.17)
(11)

bizim insanımız karaktersiz mi?

haskoylu deli hasan
cidden merak ediyorum. bizim insnaımız karaktersiz mi yoksa paragöz mü? neden böyle diyorum şu sebeple;(bkz: 10 ağustos 2016 izmir konak trafik kazası)https://eksisozluk.com/entry/62290323https://eksisozluk.com/entry/65787120sözlükten bu mesajları yazan kişinin adını buradan ifşa etmiyorum fakat söz
cidden merak ediyorum. bizim insnaımız karaktersiz mi yoksa paragöz mü? neden böyle diyorum şu sebeple;


(bkz: 10 ağustos 2016 izmir konak trafik kazası)
eksisozluk.com
eksisozluk.com

sözlükten bu mesajları yazan kişinin adını buradan ifşa etmiyorum fakat sözlükten katili bulmak için ortalığı ayağa kaldıran velveleye veren kişi yukarıda linki görülecek ikinci linkte şöyle demiş;
--------------------------------------------

ilk duruşması 30 ocak 2017 pazartesi günü izmir adliyesinde görülecek kaza...
en iyiyi umarak ama en kötüye hazırlıklı olarak, sabırla, ailecek orada olacağız. annem ve teyzem görgü tanığı olarak ifade verecekler. adalete güvenmediğim için utanmayı ummaktan başka dileğim yok.
1 23.01.2017 12:54 pufu

---------------------------------------------

evet bugün 30 ocak ve sonuç ne mi buyrun kendiniz görün;

www.hurriyet.com.tr


--------------

İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık N.D. ile kazada yaşamını yitirenlerin aileleri katılmadı. Oturumda, tarafların avukatları hazır bulundu. Sanık avukatı Cengiz Haliç, kazada yaşamını yitiren Haliloğlu ile Yurdaer'in aileleriyle, olaydan doğan maddi ve manevi tazminatın karşılanması konusunda uzlaşıldığını mahkemeye beyan etti.
-------------------

yani sözlük yazarı pufu adalete güvnmediği için utanmayı diliyormuş falan filan. ulan kardeşinin katilinden parayı alıp davandan vazgeçmişsin utanacak yüz var mı sende? birde beylik beylik yazılar yazmış. sözlüğü kullanmış kardeşinin katilinden para sızdırmak için. dellendirdiniz ya. bu ülkeden gitmek için ne gerekiyorsa yapmak lazım.
0
haskoylu deli hasan
(30.01.17)
bile isteye adam öldürünce bile bi kaç seneye çıkıyosun. burdaki trafik kazasında kaşrı tarafın yatarı nedir ki? belki o parayı hayır kurumuna bağışlayacaklar belki çok ihtiyaç hasıl oldu belki başka bişey. bana da ters geliyo para almak işin iç yüzünü bilemeyiz. kimse kardeşinim ölümü üzerinden böyle bi menfaat için davasından vazgeçmez bana göre.
0
elorelia
(30.01.17)
Ne yazik ki egitimsiz ve cahil olan bir kesim var, hatta daha da ne yazık ki egitim aldığı halde icinde yetiştigi kültür nedeniyle yalanın, iki yüzlülüğün içine işlediği dolayısı ile egitimin bile düzeltmediği yani eşekliğin baki kaldığı bir insan grubu var. Üzülerek söylüyorum, evet, karaktersizler.
0
balpolen
(30.01.17)
hocam kardeşi ölen vatandaş 23 ocakta sözlüğe mahkemeye güvenmiyoruz adaletede ailecek mahkemede olacağız umarım utandırırlar diye yazmış. 16 aralıkta tutuksuz yargılanmasın demişler. tam 7 gün sonra mahkemeye aile katılmamış ailenin avukatı biz maddi ve manevi anlaştık davadan vazgeçtik demiş. madem parayı alıp yollarına bakacaklardı çarpan kişiyi biliyorlardı zaten araç kaza yerinde bırakılmış o kişilere haber salsalardı kardeşimin ve teyzemin kanının ve canının değeri budur ödeyin şikayetçi olmayelım diye. sözlüğü insanları kullanıp sonra 1 haftada cukka için davadan vazgeçiyorsa adaletten ahlaktan ne diye bahsediyorlar?
0
🌸haskoylu deli hasan
(30.01.17)
bu kuru sıkıcı tayfa yıldırdı artık. sürekli üfürüyorlar, ulan icraat yap? yok. ben sallamıyorum böyle tipleri genelde.
0
cekilmis gayfe
(30.01.17)
yok zaten kaç sene ceza alacaktı ki muhabbetini geçin adam alkollü. kaçmış savcı biz anlaştık demlerine rağmen ceza çektirmek için uğraşıyor belli. 26 yaşında kardeşi ölmüş pisi pisine 60 yaşında teyzesi. sanırım 60 lık kadın zaten daha ne kadar yaşayacaktı boşver dediler. kardeşininde 26 sı üstüne 44 daha ekleyip yıllık bazda 5 6 bin liraya bitirdiler anlaşmayı. afiyet olsun o parayla ev alın araba alın gidin kebap falan yiyin keyfini çıkartın kardeş eti baldan tatlıdır size ulan sözlükte ilk okuduğumda ne kadar üzülmüştüm bende izmirliyim kaza yerinden her geçtiğimde aklıma geliyordu bu olay , kimlere üzülmüşüz. birde bir yere bağışlayacaklarmış parayı belki kim bilirmiş.. vallahi pes.
0
🌸haskoylu deli hasan
(30.01.17)
bizim insanımız karakterli mi? bana bi tane örnek gösteremezsin. ülke yavşak, karaktersiz, menfaati için herkesle işbirliği yapabilecek şerefsizlerle dolmuş vaziyette.
0
zirrealist
(30.01.17)
merhaba
bir süredir kuzenim ecem haliloğlu ve teyzem lütfiye yurdaer’in trafik cinayetine kurban gitmesi ile ilgili paylaşımlarda bulunuyor ve olayla ilgili kişinin yakalanması için kamuoyu oluşturarak davacı taraf olan aileme destek oluyordum. ecem’in davasının ilk duruşması bugün görüldü ve davacı taraf çeşitli nedenlerden dolayı davadan çekildi. ecem’in ailesinin kendi kararıdır, acı ve sıkıntıları öncelikle çeken onlardır ve bize de bunu anlayışla karşılamak düşer.
bu süreçte ülkede hukukun ilerleyiş şeklinden, yardım istediğimiz dönemde insanların acımasız ve vicdansız davranış, mesaj ve yönlendirmelerinden, sigorta firmalarının vefat eden kişiler kayıp edilmiş birer ürünmüşçesine fırsata atlamak için gönderdikleri mide kaldıran iletilerinden, acımasız sahte ihbarlar ve durumdan faydalanmaya çalışan bir çok çirkin insan ile muhattap olmak zorunda kaldık. bunun yanında bizleri tanımadığı halde her şekilde desteğini esirgemeyen bir çok insan, kuruluş ve yayın organı sayesinde de umut ile doldum.
davanin gidisati ve şekli dolayisiyla ailemiz davadan cekilme karari aldi. dava kamu davasi olarak devam edecektir. bu surecte yanimda olan dostlara tesekkurler.
30.01.2017 16:57 pufu
---------------------

ulan hakikate utanmaz bunlar ya. ilk mesajda ve sonraki mesajlarda hep kardeşi olarak bahsederken hürriyettede kardeşi olduğu belirtilirken şimdi kuzenim demeye başlamış utanma yok bunlarda.
0
🌸haskoylu deli hasan
(30.01.17)
parayla anlaşıyorlarsa bunun hiçbir açıklaması olmaz. isterse hayır kurumuna versinler fark etmez. can karşılığı para almayı kabul ediyorlar mı? ediyorlar. olay kapandı.

kendi tercihleri diyeceğim. kan parası diye bir şey var mı var. ben asla almazdım. olayın olduğu zamanları da hatırlıyorum. abisi konusunda da aynı fikirdeyim. kendi açımdan yargılıyorum evet ama kendi tercihleri.
0
pinkpeony
(30.01.17)
O insanların yerinde değiliz, ne yaşandı bilmiyoruz. Yerlerinde olmadan ne yapacağımızı çok da söyleyemeyebiliriz. Belki karşıdaki aile güçlü ve tehdit edildi, hiç istemeden yapmak zorunda kaldılar. Normalde insan hiçbir şey yokken oradan oraya dönmez. Belki döndürecek kadar büyük bir şey oldu. Ne olduğunu bilmeden aileyi yargılamak istemiyorum.

Bir de gazetelere inanmıyorum. Aselsan intiharlarından biri ailesini de tanıdığım yakın bir arkadaşım idi. O kadar çok yanlış şey yazıldı ki, gazetede verilen şekliyle düşünüyorum da, insan ne kadar farklı düşünebilir o yanlış bilgi ile. O yüzden gazetede yazana güvenmiyorum, insanların ağzından çıkana da güvenmiyorum. Bu yüzden olayı bilmeden, insanların tutumlarını eleştirmek istemiyorum.

Edit: Hürriyet haberine baktım. İş adamı diyor ve Polat Alemdar kılıklı bir adam. Her şey olmuş olabilir. Olanı biteni bilmeden iyi veya kötü yorumda bulunamam.
0
aychovsky
(30.01.17)
kan parası diye bi kavram var bizde. kaza bu. olan olmuş, o acıyı hiç bişey dindirmez. konuyu kapatıp hayatına devam etmek istemiş de olabilirler. sürücü alkollü ise yine ceza alacaktır zaten. bu yüzden hapiste yatan adam tanıyorum.
0
hasmetizm 2046
(30.01.17)
www.hurriyet.com.tr

olay 300 bin lira + 150 bin lira ile tatlıya bağlanmış adamda 3.5 ay kaçtıktan sonra 45 bin lira adli para cezasıyla olaydan yırtmış. iki kişiyi 500 bin liraya öldürebiliyorsunuz ülkede ne güzel.
0
🌸haskoylu deli hasan
(25.12.17)
(5)

sıradan olduğunu hissetmek

sorunvar
Günün biri geliyor ve boyle olduğunuza artık evet ben farklı değilim diyorsunuz .Sonrası ? Kabullenip mutu mu oluyorsunuz ?
Günün biri geliyor ve boyle olduğunuza artık evet ben farklı değilim diyorsunuz .Sonrası ? Kabullenip mutu mu oluyorsunuz ?
0
sorunvar
(30.01.17)
İlk anda çok çarptı, 'Ya, benden bahsediyoruz, nasıl tırt olurum' diye bir reddetme yaşadım. Sonra sakin sakin yaşayıp gidince 'E işte, yaşayıp gideceğim düz insan olarak' düşüncesi kabullenmeyle birlikte çok büyük bir rahatlığa kavuşturdu. Omzumdan çok büyük bir yük kalktı. Ki omzumda yük falan yoktu. Ne kalktıysa artık, bayağı bir hafifletti, kuş gibi yaptı.
0
aychovsky
(30.01.17)
Hep siradan olmak icin ugrastim, o kadar ugrastim ki cok ortalama mi oldum ya diye dusunuyorum bazen.

Hataymis yani, biraksaymisim eskisi gibi kalsaymisim.
0
kuehles blondes
(30.01.17)
Ya ne olacaktı? Her insan sıradan geliyor bana neredeyse, yalnızca kendini farklı adlediyor herkes. Ya şu lafı duymayanınız var mı? " Ben çok deliyim / çılgınım / ne yapacağım belli olmuyor yea" kimsiniz siz ya hu?

Özellikle ilişkilerde peydah oluyor bu, kendini yüceltecek diye garip garip tanımlıyor herkes kendini, heycan yaşamaktan zevk alıyormuş? Ne yapıyorsun güvenliksiz mi tırmanıyorsun? Geceleri dışarıda olmak hoşuna gidiyormuş, çorbacıya mı gidiyorsun, kokoreçciye mı?

Direkt söylüyorum ben özellikle bir ilişki yaşayacaksam "bak ben düz bir insanım, bu şekilde anlayıp bu şekilde yaşıyorum" diye, bunda da utanılacak ya da rahatsız olunacak bir şey görmüyorum.

(Asabi bir cevap olduğu doğrudur)
0
Apocalypse
(30.01.17)
İşe başlayana kadar sıradan biri olmadığımı düşünüyordum (en azından tr şartlarında), beni hep etrafımdakilerden ayıran belli başlı şeyler vardı, başka kimsenin yapamadığı şeyleri yapmıştım/yapıyordum, kendime benzer başka bir insan bulamıyordum:p

Sonra çalışmaya başladım ve monoton bir hayata adım attım, gitgide sıradanlaştığımı hissettim, artık farklı değilim diyorum. Bununla barışığım şimdilik. Ama ileride çıldırır mıyım bilemiyorum:)
0
peggy
(30.01.17)
Hepimiz bizi belirleyen bir avuç özelliğimizle sıradanız, birinde a fazla, ötekinde b ama sıradanız. O sıradanlığın içinde de özeliz diye düşünüyorum. Sıradan bir teklik bu. Olsan da olur olmasan da tekliği ama, önem yüklenen dedğil. Bunun hep farkındaydım aslında, farkında olmam gereken ortamlarda büyüdüm. Hatta beni olduğumdan sıradan hissettiren ortamlarda bulundum yılarca.

Bir yandan üzülüyorsun filan ama neticede insana fazla değer yüklememek ve insandan fazla şey beklememek lazım. Bir nevi kendine dair beklentileri sıfırlamak ve hatalı olabildiğini, kusurlu olabildiğini, cahil, deneyimsiz, bir dolu konuda kabİliyetsiz, kimi konularda anlayışsız, önyargılı falan filan...Güzel değil şirin olduğunu anlamak gibi bir yandan ama aralarda hala ''yok be ben güzelim aslında'' dediğin anlar oluyor, ''Ben biliyorum.''bu işi.'' vb... O anlar değerli, insanı motive ediyor.
0
kaymaktutmayansicaksut
(30.01.17)
(8)

Olumsuz manada eleştirdiğiniz insanlarla empati kuruyor musunuz?

cahs
Birkaç misalle anlatmaya çalışayım.# para için kalemini satan gazeteciler. # rüşvet yiyenler.# hukuka aykırı olarak hak elde edenler.# insanlarla iletişim kurarak çalışan insanların anlayışsızlğı karşısında.Ayrıca ben olsam yapardım ya dediğiniz durum olduğunda ne hissediyorsunuz?Ben son zamanlarda
Birkaç misalle anlatmaya çalışayım.
# para için kalemini satan gazeteciler.
# rüşvet yiyenler.
# hukuka aykırı olarak hak elde edenler.
# insanlarla iletişim kurarak çalışan insanların anlayışsızlğı karşısında.

Ayrıca ben olsam yapardım ya dediğiniz durum olduğunda ne hissediyorsunuz?

Ben son zamanlarda istemsiz empati kuruyorum. Bazen lan ben de yapardım heralde ya diyorum. Sonra garip hislere kapılıyorum. Adama/kadına ne kızıyosun o zaman diyorum ama bakıyorum yaptığı doğru değil.

Mesela bana yüklü miktarda para verseler nihat doğanla program yaparım ama nihat doğanla program yapan birini görünce kızıyorum bu adamı tanıyamamışlar mı daha kim niye konuşturuyor vs.

Cins cins danışmada durup baştan savma cevap veren insanlara kızıyorum ama sonra gün içinde ne kadar mal varsa uğraştıkları aklıma geliyor lan ben olsam ben de sinirlenirim bazen sallarım diyorum.

Neyse benim anlatım zayıflığıma karşın sizin anlayışınıza güvenip yazıyı noktalıyorum.
0
cahs
(30.01.17)
evet maalesef. berbat bir şey...
0
runfor
(30.01.17)
evet. bir insanı yeterince gözlemişsem kendince doğru bir iş yaptığına, onu o karara yada eyleme götüren insani bir şeylerin varlığına ve o şartlarda o sonucun kaçınılmazlığına rahatlıkla ikna olurum. aşırı empatiklik de iyi b'şey değil ama normalden bir tık fazlası beklentileri geniş tutmayı kolaylaştırarak en zorlu durumlarda bile soğukkanlı bir insan olmanızı sağlayabiliyor, doğal bi düşünme tarzı oldu çoktan bende. seviyorum.
0
kaichi
(30.01.17)
hayır kurmuyorum. bu biraz kişinin karakteriyle alakalı kişi net, kesin duruşlu, kararları sık değişmeyen özelliğe sahip olmalı. menfaatçilik olmamalı, kişi için doğru ve dürüstlük önde gelmeli. biraz kırılgan davranmaktan dolayı bu gibi şeyler bizde fazlaya zaten.
0
aat bh
(30.01.17)
yerine göre kuruyorum. ben oldum olası konumunu hak etmeyen insanların oralara gelmesini anlayamadım, hak da vermedim uç örnek olmadıkça.
kyk'ya başvurmuştum üniversiteye başlarken ve durumumuz en azından kyk kriterlerine göre hiç de iyi olmamasına rağmen bana yedek olarak 80'lerde sıra çıktı. etrafımdaki herkes de "git bir cemaate, işini sağlama al, en azından onların evlerinde kalırsın." dediler. neyse, ben öyle bir şey de yapmadım. her gün okuduğum şehre günübirlik gidip geldim. kyk sırası gelene dek günde iki feribota ve dört otobüse binip geliyordum, para bile harcayamıyordum yemek için. 2 ay sonra bana yurt çıktı. sonra oradaki konuştuğum insanların sıralamaları yedek 600'lerdeydi ve üstelik durumları da gayet iyiydi (arabaları, dükkanları, evleri olan insanlar). onlara "peki siz nasıl oldu da girebildiniz? ben iki ay boyunca gidip gelmek, annemin ev temizliğine giderek kazandığı paraları hep yol parasına vermek zorunda kaldım." dedim. onlar da pişkin pişkin "benim babamın tanıdıkları devreye girdi. ben sıralamaya dahil olmadan yerleştim." diyordu. o günden sonra zaten hak vermediğim ve hırsızlığın başka türü olarak gördüğüm bu torpil/referans olayına daha gıcık kaptım. çevremde koyu chp'li ve atatürkçü olan, hatta agnostik ile ateistlik arasında gidip gelen arkadaşım mezun olmasına yakın akp'li gibi davranmaya, sanal ortamlarda o şekilde paylaşımlar yapmaya, dindarmış gibi görünmeye başladı. kimileri akp gençlik kollarına üye oldu filan.
bu tür şeylerde empati kuramıyorum işte.


ama insan ilişkilerinin daha ağırlıklı olduğu alanlarda insanların ister istemez tahammül sınırlarının düşmesine hak veriyorum.
0
m e b
(30.01.17)
Tamamen empati kurduğum da oluyor, bir noktada tıkandığım da.

Bazı durumlarda elime bu şekilde geçen ve pas geçtiğim fırsatlar oldu. O fırsatları kullananlara da 'Ben yapmadım ama yapanı anlarım' dediğim oldu. Belki böyle hak yemeli fırsatlar değerlendirmedim, ne bileyim, hırsızlık yapmadım ve rüşvet yemedim de ama hayatın da insanı nereye götüreceği ve ne yaşatacağı hiç belli olmuyor. Herkesin fiyatı olduğuna inanmıyorum ama herkese ulaşılacak bir yol olduğuna inanıyorum. Yani, para için kalemimi satmazdım, küçük bir tehdit için kalemimi satmazdım ama belki büyük bir tehdit için satardım. Hatta şimdi düşününce kalemimi satabileceğim bir iki durum düşünebiliyorum. Tabii, gerçekleşmesi imkansız olaylar çoğu. Ne bileyim, ailemi tehdit etseler ben anında satarım kalemimi, da kim niye ailemi tehdit etsin ama ailesi tehdit altında olduğu için bunu yapan birine kızmam mesela. Ben süper kahraman falan değilim, kimseden de 'Adalet timsali' olmasını beklemiyorum.

Ya da, şimdilik ortada rüşvet yiyeceğim bir durum yok da, ya öbür gün olursa ve bu da 'Al parayı yap işi' değil de, daha dolaylı ve rüşvet olduğunu hissettirmeyecek bir yolsa ve yersem? Şu an 'Hayatta olmaz' desem, belki yarın 'Olabilir mi acaba' diyecek durumda olabilirim. Hayat bu, belli olmaz.

Hani, bu ara ünlü olan ve ortalıkta dolanan bir yazı var. Betty Crocker'ın hazır pastaları ilk çıktığında kimse almamış, az kalsın batıyorlarmış. Çünkü o dönemki ev hanımları hazır bir şey yapmayı gururlarına yediremiyorlarmış. Betty Crocker da bunu satabilmek için 'Evin hanımı karışıma bir yumurta kırmalıdır' gibi bir ibare eklemiş ve kadınlar hazır kek yapmanın verdiği suçluluktan kurtulmuşlar. Satışlar da fırlamış. Baktığında yapılan şey hazır pasta. Eklenen bir yumurta suçluluğu ortadan kaldırmaya yetiyor. Bu yüzden de, hepimizi suç işlerken suçsuzmuş gibi hissettirecek bir yumurta olduğuna inanıyorum. Mesele de zaten o yumurtanın büyüklüğü/küçüklüğü. Bazısına yumurtanın hayali yetse, bazılarına bir sepet yumurta gerekebilir. Hatta, kişi bazında bile ruh haline bağlı değişebilir bunlar. Hepimiz bir suç işlemeye bir cinnet kadar uzağız. Bu yüzden, her durumun durumsallığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gereğine inanıyorum. Tabii, buradan adaletle ilgili felsefe yapacak ne birikim, ne donanımdayım ama buradan başlayabilirim belki. Biraz da organize suç ile adi suç arasında farklılık görüyorum, organize suç biraz daha düşünme ve değerlendirme zamanı veriyor insana.

Dün bir adam Van'da bir yenidoğana tecavüz edip öldürmüş mesela, uğraşsam bile empati kuramıyorum ki bu kişi ile. Yani, açıkçası çok uğraştım empati kurmaya, çok çok azdığımı düşündüm, çok çok azsam neye saldırabileceğimi düşündüm. Yenidoğana tecavüzü bıraktım, tecavüz kısmına gelemedim. Yani, empati yeteneğim yoksa orada tıkandım, varsa da bana yetmedi ama insan döven bir İETT şoförü ile çok fena empati kurabiliyorum. 'Ben olsam ben de kesin birilerini döverdim bir noktada' diyorum ve dayak yiyen ben olsam bile uzun vadede adama kızamam sanırım.

İki sene önce kapkaça uğradım, kapkaççı bir taksiye atladı gitti ve taksi şoförünü de tanık olarak çağırdık. Taksi şoförü 'Ben tanırım şu an. Üstündeki mont çok istediğim bir monttu ve çok pahalı diye alamamıştım' dedi. O zamandan beri taksi şpförüne ayrı, kapkaççıya ayrı acıyorum. Taksi şoförü o montu isteyip alamadığı için, kapkaççıya da o mont istettirildiği ve isteğine dizgin vuramadığı için; kızamadım. Tabii ki kurban olarak bana yapılanın cezasız kalmasını istemem ama bu taksi şoförüne ve kapkaççıya yapılanın cezasız kalmasını da istemiyorum. Tek kurban benmişim gibi gelmiyor. Belki taksi şoförü o kapkaççılığı mont için yapmaz ama ailesinden biri ölecek olsa ve tedavi için paraya ihtiyaç olsa yapabilir. Belki o zaman da doğrudan kapkaççılık yapmaz ama başka türlü dolaylı bir haram paraya el uzatabilir.
0
aychovsky
(30.01.17)
Kuruyorum. "Ben de yapardim" dedigimde elestirmeyi birakiyorum genelde.
0
stavro
(30.01.17)
Özellikle sonuncusuyla evet, o yüzden hastane sekreterleri gibi insanlara karşı fazladan anlayışlı ve sakin oluyorum; onların yerinde ben olsam her gün en az beş kişiyi dövmeye kalkışırdım boyuma bakmadan.

Diğerleriyle çok empati kuramıyorum, yani akıl yürütmelerini anlayabiliyorum ama hak veremiyorum.
0
kobuzchu kiz
(30.01.17)
ben kuramıyorum. sanırım bu yüzden kendimi şanslı saymam gerek :) kurabilsem nefretimi dizginlemek zorunda kalırdım ki çok yorucu olurdu. gerçi belki duygularımı çok yoğun yaşadığımdan mantığımı kullanmaya enerjim kalmıyor. neyse, bugünün gerçeği de duygu yoğunluğu mutluluktur olsun :p
0
isimsiz uye
(30.01.17)
(15)

Başkalarını görünüşü üzerinden aşağılayan insanlar

devilred
Bu tür insanların içinin irin dolu olduğunu düşünen bir ben miyim? Nedir bunun motivasyonu?Kusura bakılmasın ama en çok da burada görüyorum bu davranışı, hatta daha az önce gördüm bir soru altında. Herkes herkesi beğenmek zorunda değil lakin bu aşağılama ukalalığını sergileme cesaretini kendinizde n
Bu tür insanların içinin irin dolu olduğunu düşünen bir ben miyim? Nedir bunun motivasyonu?

Kusura bakılmasın ama en çok da burada görüyorum bu davranışı, hatta daha az önce gördüm bir soru altında. Herkes herkesi beğenmek zorunda değil lakin bu aşağılama ukalalığını sergileme cesaretini kendinizde nasıl buluyorsunuz? Oysa sizi beğenmeyen de var, hep oldu ve hep olacak. Birilerini görünüşü üzerinden aşağılıyor olmanız sizin daha güzel görünmenizi sağlamaz.
0
devilred
(30.01.17)
haklısın.
0
thewizardofearthsea
(30.01.17)
internette insanlar ayrı bir ahlak anlayışına bürünüyor. trafikte araba içinden millete hareket çekmek küfür etmek gibi. yüzyüze yapılmayacak şeyler.

medeni olalım biraz.
0
sttc
(30.01.17)
Haklısın ben eşofman gitmeyi seviyorum rahat sonuçta, geçen kuzeni akşam yemeğine çıkarcaz askere gidiyor diye abim bir giyinmiş zannedersin ingiliz kraliyet ailesi üyesi bende eşofmanı çektim göte çıktım. Bana bu ne böyle çapulcu gibi gelmişsin dedi, sonuç olarak hepimiz aynı yemeği yedik vale benim kapımı açtı aracı ben sürdüğüm için ben kazandım yani.

Olay bir yana ben zerre takılmam, bana eşofman giydim diye çapulcu vs diyecek adam benimle tartışacak kalitede bir adam değildir zaten daha çok ekmek yemesi lazım.
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.01.17)
@sttc

Yok, bu tür insanlar kendi aralarında da yoldan geçen biri için "gördün mü bak ne giymiş?" ya da "şuna bak, fil gibi" diyecek tıynette insanlar.
0
🌸devilred
(30.01.17)
herkes ikiyüzlü. buraya gelip boyu kısalarla alay edilmesine saydıranlar kilolularla alay etmeyi ve hor görmeyi normal görecekler misal.
0
pinkpeony
(30.01.17)
Bahsettiğin cesaret sanal ortam cesareti. Yüz yüze olunsa kimse kimsenin yüzüne karşı atıp tutamaz, sıkar biraz:)
0
peggy
(30.01.17)
Ne yazıldı ne çizildi bilmiyorum öncelikle, kendi görüşümü belirteyim.

Ben seni haklı buluyorum ancak birkaç uç örnekten bahsetmek istiyorum.

Dış görünüşe göre insan yargılamak bazen bireysel savunma mekanizmamızdan kaynaklanabiliyor, örneğin tinerci tipli diye tabir edilen tekinsiz bir imaj çizen insandan tedirgin olmamız şaşırtıcı olmayabilir. Her ne kadar doğru bulmasam da bunun ters bir örneği de Hallo Effect diye tabir edilen; güzel giyinimli ve güzel tipli insanların iyi insanlar olduğu yanılgısı da sosyolojik bir gerçek.

Bu tarz uç örneklerin dışında insanları dış görünüşlerine göre yargılamak (şunu giymiş, yok işte poposu büyük, o kadar profesör olmuş doğru düzgün giyinemiyor vs vs) gibi kalıpsal yargılamaların boş insan işi olduğunu düşünüyorum. Şu ana dek denk geldiğim en donanımlı insanlar hep son derece sade ve basit dış görünüşe sahip insanlardı. Çünkü daha önemli şeylerin peşinde koşan insanların bu tarz ufak şeyleri aldırdığını pek düşünmüyorum. Güzel görünmek, güzel olmayı istemek herkesin kendi tercihi olur ya da olmaz, mutluluk verici olabileceği gibi saçma da gelebilir ama dış görünüşü havalı olmayan bir insanın donanımsız olduğunu düşünmek bizim ülkemizde çok yaygın. Mesela Türk kadını genelde minyon tiplidir ve burada çoğu kişi 30 yaşında dahi yeni mezun muamelesi gördüğünü söyleyebilir. Çünkü genç görünümlü= bikgisiz= tecrübesiz gibi etiketlemeler de çok yaygın. Halbuki dünyada 14-17 yaşlarında devasa buluşlar yapan insanlar dahi mevcut. OYh ne çok konuştum, bu örnekler uzar gider ama genel olarak Türk insanında biraz daha fazla bence bu özellik. Boş işlerle çok fazla ilgilendiğimiz için de olabilir.
0
neferkitty
(30.01.17)
insanın kendi elinde olan şeyler için bir nebze 'anlaşılabilir'. ancak doğuştan gelen, genetik olan, değiştirilemeyecek şeyler üzerinden birini aşağılamak başlı başına bir aşağılık kompleksi. keza aynı şekilde, elinde olmadan çaba göstermeden elde edilen şeyleri övünç kaynağı haline getirmek de basitlik.
0
icim urperiyor
(30.01.17)
Hayatını giderek artan bir kiloda şu an ise uzun zamandır obez olarak geçiren bi insan olarak yolu kilolu olmakla kesişmemiş tüm insanların kendilerinde kiloluları aşağılama hakkını gördüğünü, bu konuda birleştiğini yaşayarak öğrendim.
Hatta daha acısı, bi dönem kilolu olup bi şekilde kilo veren insanlae o aşağılanmanın ezikliği ile aynı şeyi başkalarına karşı yapıyorlar.
Bunun ne kadar incitici,ne kadar kırıcı bir şey olduğunu umursamıyorlar bile. Lisedeyken o kadar ağzıma sıçıldı ki bu yüzden intiharı bile düşünmüştüm. yıllar geçti ama değişen bir şey olmadı hala aşağılanıyorum. Ama en azından yüzlerine karşı takmıyormuş gibi davranmayı öğrendim.
Öyle içimi dökmek istedim sadece.
0
bir nick var benden iceri
(30.01.17)
Var boyle insanlar ve bence fazlasiyla avam. Hatta ismi lazim degil zamaninda yine buradan bir kadin aynaya hic bakmamis gibi bana fiziksel birkac imada bulundu ki, kafa olarak buna musaitim :) ve umursamamda hic ama o fiziksel gorunumuyle bana abuk subuk konusmasi acayip ironikti. Boyle kisileri gordugum vakit umursamiyor ve olay mahallinden uzaklasiyorum.
0
bruceandwayne
(30.01.17)
@bir nick var benden iceri

Sonradan zayıflayan şişman en beteri gerçekten de. Dışları güzelleşirken içleri çirkinleşiyor nedense.

@j r r tolkien hayrani

Başka bir duyurudan bahsediyordum ama bir benzeri dediğinde de mevcut.
0
🌸devilred
(30.01.17)
bireyler arası ilişkilerde biz ne kadar reddetmeye uğraşsak bile dış görünüş önem taşıyor. halo etkisinden birisi bahsetmiş zaten, bilinçaltımız istem dışı bu süreci gerçekleştiriyor. primatız en nihayetinde, o kadar da zeki bir tür olmadığımızı düşünüyorum. fakat sizin bahsettiğiniz gibi bilinçli olarak bir insanın dış görünüşü üzerine kafa yorup, bu konuda aşağılayıcı yorum yapanların zaten pek muvaffak bireyler olduklarını sanmıyorum. beynini kavramlar/fikirler üzerine yormayanlar genelde halihazırda kıt olan beyinleriyle başkalarını ellerinde olmayan nedenler yüzünden kendi koyduğu sözde güzellik " standartlarına " uymadığı için küçümseyip, gereksiz varlıklarına en azından kendi çerçevelerinde meşruiyet kazandırmaya çalışırlar. düşünsenize, bizden çok daha gelişmiş bir medeniyet ruhumuz bile duymadan bizi izliyor ve bir primatın diğerini dış görünüşü yüzünden aşağıladığını gözlemliyor. sırf şu hareket bile çok da sapiens olmadığımızın ispatı aslında.

edit: meşruiyet o, meşrutiyet ne lan :D
0
scotty cheese cake
(30.01.17)
Sana katılıyorum. Duyuruyu bilmiyorum ama genel olarak aynı görüşteyim.

Hani, basit şeyler olur. Örneğin, o gün kendime bakmamışımdır, saç baş darmadağındır, yakın bir arkadaşım gelir ve 'Papaza dönmüşsün' der. Hepimizin böyle günleri olabilir. Ya da içsel olarak insan kendine yakın olanı kendince güzel bulabilir ve ona yaklaşabilir. Görünüşü aşağılamak bambaşka bir şey.

Sadece Türkiye'de yaygın değil bu, Amerika'da 'body shaming' diye geçiyor ve suç sayılması yakındır. Hatta, hemen bir baktım, konu ile ilgili dava bile varmış.
reason.com

Bana 'Şişman insan kendine bakmayan, sağlığına dikkat etmeyen kişidir. Bu yüzden de saygı duymam' savunması tamamen bahane gibi geliyor. Kendine başka şekillerde bakmayan, sağlığını başka şekilde bozan kimseye bu kadar ayrım yapıldığını sanmıyorum ya da aynı kişinin baz istasyonundan en az 30 metre uzakta yaşamaya çalışmasına dikkat etmiyor bile olabilir. Sağlığın görünüşü etkileyen o kısmı ile ilgilendiğini düşünüyorum. Eğer sağlıkla ilgili her etmende bu ayrımı yapıyorsa, sadece kilo, yiyecek ve sigara ile ilgilenmiyorsa, saygı duyar geçerim.

Olay sadece kilo değil tabii ki, ama yukarıda da konusu geçtiğinden ve en çok dalga konusu olan konu olduğundan ilk aklıma geldi. Yani, karşımızdaki kişi Brad Pitt / Angelina Jolie olsa bu ona dalga geçme veya aşağılama hakkını mı verecek. Ya da çirkin ördek yavrusu kuğuya dönse milletle dalga geçmesini haklı mı kılacak. Kendiyle gurur duysun, biz de onunla duyalım da, ayıp yahu.
0
aychovsky
(30.01.17)
kisisel gozlemim; genel olarak kendiyle barisik olmayan, kendini begenmeyen, donanim olarak yetersiz ama egosu yuksek tipler bunu yapanlar. en basit haliyle kendi hissettigi ezikligi bir baskasini ezerek tatmin etmeye calisma hali.
0
jimicik
(30.01.17)
aychovsky'nin yazdığını (body shaming) bu duyuruda yapan çok kişi var. biri "şişmanım" diye duyuru açıyor, hemen "şişmansan sana sana duymam, yedin şiştin"ciler geliyor. bunlar ne olacak?
0
pinkpeony
(30.01.17)
(6)

statik elektriğe bir çare?

pinman
ofiste en az 10 kere çarpılıyorum. baya kıvılcım çıkıyor parmaklarımdan. bunu önlemenin yolu nedir?
ofiste en az 10 kere çarpılıyorum. baya kıvılcım çıkıyor parmaklarımdan. bunu önlemenin yolu nedir?
0
pinman
(30.01.17)
Ayakkabınızı değiştirip bir daha deneyin dilerseniz. Etkili oluyor.
0
bazilika
(30.01.17)
nerede oluyor? kapıda mı mesela, ben kapıda çarpılıyorum ve kapıya önce kolumun daha geniş bir kısmıyla dokunup deşarj oluyorum.
0
ron dennis
(30.01.17)
eski ofisimde sandalyem yüzünden oluyordu. sırt kısmı poliester malzemeden, giydiğim gömleğe sürtününce yükleniyordum.

ya yüklenme yaratacak bu objelerden kurtulmak lazım ya da deşarj olacak bi bölge seçin, büyük bir yüzeyle dokunun, avuç içi gibi. ben pencerenin alüminyum çerçevesine dokunup boşaltıyordum yükleri :D
0
sttc
(30.01.17)
galiba sandalye yüklüyor beni de. pencere çerçevesi, kapı kolu, su sebili her yerde oluyor.
0
🌸pinman
(30.01.17)
Bana da oluyordu, genelde yün kazaktan. Haliyle kışın toprağa da basılmıyor. Bir yerde 'Bİr süre musluğu tutun, o da elektriğinizi topraklar, iletkendir ve toprağa bağlıdır' diyordu. Bende işe yaradı. Birkaç dakika musluk tutunca iyi geliyor ama tutup hemen bırakmayın, bir süre tutun.
0
aychovsky
(30.01.17)
bazilika+1
Eğer lastik ayakkabı giyiyorsanız üzerinizde normalden fazla elektrik birikir.
0
mikro patlama
(30.01.17)
(11)

Bir tikten daha fazlasını bekliyor veya yapıyor musunuz?

m e b
Evet, dert şey yapma butonunu kullanabileceğiniz bir soru olabilir bu ama olsun.Bazen içinden çıkılmaz bir durumdan kurtulmak için duyuru açıyor veya buna cevap veriyoruz ya da en basitinden, duyurucudan daha çok efor harcayıp araştırma yapıyoruz filan. Efendi yanımızı kenara bırakıp egomuzu konuştu
Evet, dert şey yapma butonunu kullanabileceğiniz bir soru olabilir bu ama olsun.
Bazen içinden çıkılmaz bir durumdan kurtulmak için duyuru açıyor veya buna cevap veriyoruz ya da en basitinden, duyurucudan daha çok efor harcayıp araştırma yapıyoruz filan. Efendi yanımızı kenara bırakıp egomuzu konuşturacak olursak eğer, bir "kuru tik"ten daha fazlasını bekliyor musunuz? Böyle bir durumdan kurtulduğunuzda, size yardımcı olmuş kişiye özel mesaj filan atıyor musunuz?
0
m e b
(30.01.17)
Adam benim için mesaj gönderip kod almış, birisini arayıp öğrenmiş ya da bir tikten fazlasını hak etmiş ise ne gerekiyorsa yaparım.

Burada yaptığım bir photoshop çalışması için birisi çok teşekkür edip ne yapabilirim demişti bende çydd ye bağış yapmasını istemiştim bunun gibi güzel şeyler oluyor tabi.
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.01.17)
beklemiyorum. tick de beklemiyorum. ne ki tick? yenir mi?
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(30.01.17)
Tikimi versinler yeter, tik atilmayinca adeta baharatsiz bir yemek, meltemsiz bir yaz gibi eksik duruyor soru.
0
neferkitty
(30.01.17)
yoo. birine yardım etmekten çok kendi merakımdan araştırıyorum.

bi de tik atmayan epey kullanıcı varken tik almak bile ayrıcalık :D
0
sttc
(30.01.17)
Minnettarlığımı göstermek adına mesaj atarım arada ama kimseden mesaj beklemem.
0
devilred
(30.01.17)
şahsen, sikimde bile değil dostum.
0
zirrealist
(30.01.17)
Tiki de beklemiyorum, yardımcı olduysa ne güzel, olamadıysa da en azından denedim. Zaten Bildirimler'de geri çıkmadığı sürece hatırlamıyorum da yazdığım cevabı. Duyuruyu silerse de önemli değil.
0
aychovsky
(30.01.17)
"kuru tik"ten fazlasını beklemiyorum. tik demek ben senin cevabını okudum, cevabın işime yaradı, eyv. demektir benim için. bu da yeterli. ayrıca özel mesaj gelirse falan mutlu oluyorum ama tabii ki. bekliyo muyum? hayır. o kadar efor sarf etmemi gerektirecek kompleks sorulara cevap vermiyorum zaten, uğraşamam hehe.
0
der meister
(30.01.17)
beklemiyorum sanıyordum ama bekliyor da olabilirim. fazlasını yapıyor gibi olduğumda hemen her seferinde bir "çok teşekkürler" mesajı geliyo zaten sağolsunlar, doğrusu bu gibi gelmeye başladı o yüzden aynını ben de yapıyorum.

ancak teşekkür mesajını alınca ben onlara geri ne yazacağımı çok bilemiyorum ondan eminim bak. "eyv. ne demek zevkti" gibi şeyler yazıyorum.
0
kaichi
(30.01.17)
Bi halta yaradıysam "evet dediğini yaptım oldu" demelerini bekliyorum. Birine verdiğim moralle gitti kıza açıldı mesela. İki gün adamı iteledim. Umudum da yoktu başta. Üçüncü gün "abi oldu" dedi. Adını bile hatırlamıyorum. O da beni hatırlamaz. Marsa pathfinder indirmiş nasa kıvancı yaşadım.
0
kargn
(30.01.17)
ben nadiren soru soruyorum, onlarda çok aman allahım ne büyük meseleyi çözdüm türünden önemli konular olmuyor. öyle bir durum yaşamadım ama illa mesaj atıp teşekkür ediyorum, nokta atışı bir cevap almışsam.

sanmıyorum ki ben verdiğim cevaplarda, insanların çok büyük bir sıkıntısını çözmüş olayım? ama bir beklenti içine girmiyorum.
0
wilhelmwasmuss
(30.01.17)
(12)

Kızlar çıplak olduklarında güzel görünmüyorlar değil mi?

denizaya
Bi süredir görüştüğüm kız Eskişehir'den Bursa'ya geldi. Çok güzel tatlı bir kız. Ona bakarken büyüleniyordum sanki. Dün otele gittik geceyi beraber geçirdik ama çıplakken o kadar güzel görünmüyorlar sanki. Mesela giyinirken iç çamaşırlarını giydi yine etkilendim. Way be kıza bak, yine çıkarsa yine h
Bi süredir görüştüğüm kız Eskişehir'den Bursa'ya geldi. Çok güzel tatlı bir kız. Ona bakarken büyüleniyordum sanki. Dün otele gittik geceyi beraber geçirdik ama çıplakken o kadar güzel görünmüyorlar sanki. Mesela giyinirken iç çamaşırlarını giydi yine etkilendim. Way be kıza bak, yine çıkarsa yine hoşuma gitmicek sanki.

Demek istediğimi anlatamadım sanırım ama kızlar sanki iç çamaşırı ve elbiseli daha seksi güzel görünüyorlar sanki. Memenin az kısmı daha hoş görünürken hepsini görmek o kadar da güzel gelmiyor bana.

Birde duşa girip saçları yıkamama olayı var kızlarda. Kuruması kolay olmuyormuş. Pes artık.

Durun şimdi kendimi tam ifade edemedim eve gidince bu mesajı editlerim ama demek istediğim kızlar iç çamşırıyla daha güzel görünüyorlar, çıplak olunca o büyü bozuluyor sanki.
0
denizaya
(28.01.17)
Bence de kıyafet ve iç çamaşırı ile daha çekici gözüküyoruz, o trilyonluk iç çamaşırı sektörü bunun için var.

Ayrıca saç yıkamayan kızlardan biri benim hele ki saç kurutma makinası olmayan bir yerde isem ve mevsim kışsa seviştikten sonra yıkamam evet, dışarı adım atar atmaz burnum akmaya başlar, akşamına da yatak döşek olurum.

Bir de sabah duş almışım, birkaç saat sonra sevişmişim, saçlarımı tekrar yıkamak için bir sebep göremiyorum saçlarımın dibi terden sırılsıklam olmadıysa? Eziyet resmen yarım saat saç kurutma makinesi ile oturmak.
0
kaymaktutmayansicaksut
(28.01.17)
öncelikle milli olmuşsun hayırlı olsun.

iç çamaşırı kaliteli olunca evet gerçekten çok güzel oluyorlar ama çıplak da güzel bence. genel olarak güzel kızın her halini beğeniyorum ben.
0
catch the arrow
(28.01.17)
çırılçıplaklıkta erotizm biraz ölüyor. yani yatak dışındaki çıplaklık.
harika bir sevişmeyi az önce bitirmiş, yan yana yatıyorsunuz. kalkıp o haliyle dangıl dungul lavaboya doğru yürüdü.

hoş olmadı değil mi?
0
filteria
(28.01.17)
Full latex kaplama en iyisi filhakika. Libidoyu sıfırlamışken çıplaklık göze batabilir lakin. Hiç saç uzatmadıysan yıkamaya üşenmeyi anlamazsın mamafih.
0
kargn
(28.01.17)
O dedigin gorunmeyenin daha cekici olmasi. Buyu kayboluyor.
0
baldur2
(28.01.17)
iç çamaşırının organların kusurlarını kapattığı gerçeği var, adriana limayı çıplak görsen aynısını düşünmezsin muhtemelen.

bunun haricinde estetikten öte erotizm kaynaklı olarak "daha seksi gelme" durumu var, yukarıda açıklanmış zaten.
0
baba jo
(28.01.17)
duyuru sahibine katılıyorum.

sütyenli meme ile sütyensiz meme çok farklı şeyler. no offense.
0
carabelli
(28.01.17)
Memesi sütyensiz de aynı güzellikte olan bir Emily Ratajkowski var galiba.
0
la rana
(28.01.17)
doğru ama yazılan sebeplere katılmıyorum. kadında her şeyi beğeniyorum

elde edilen bir şey değersizleşir
0
isimsiz uye
(28.01.17)
evet
0
shotgunwoman
(28.01.17)
kaymak + 1

İç çamaşırının da yeri ayrı gerçekten. Bir nedeni de nedeni heyecanlandırıcı olması ve girş niteliği taşıması, doğrudan konuya atlamaması olabilir. Hepsinin yeri ayrı.

Banyo konusuna girince, spordan sonra yıkıyorum ama saç kurutmak tek başına yaklaşık 40 dakikamı alıyor. Kolum ağrıyor ve saçı yatıştırana kadar canım çıkıyor. Banyo demek kafadan bir saat demek. Saçım kalın telli, gür. Hele ki otelin ıslık gibi üfleyen saçma saç kurutma makinalarıyla kuruyana kadar, yaz sıcağı değilse farenjit kesin, zatürre plase. Bir de her gün yokarsam kuruyup kepekleniyor, günaşırı yıkamam gerekiyor. Doktor "Mümkünse ara ara uzun tut, yağlansın, kendine gelsin" bile dedi. Sabahına yıkadıysam sadece seviştim diye saç yıkamam eğer kardiyodan çıkmış derecesinde değilse, zaten o ancak saç dibini besleyecek ve derimi kurutmayacak kadar yağı ancak üretebilmiştir.
0
aychovsky
(07.06.17)
Çünkü "o kadar"daki kadar güzel bir kadın vücudu yok. Gösterilenlere baka baka manyak olduk ve "o kadar"a ulaşabilmek için süsleniyoruz. Erkekler de aynı şekilde soyununca "o kadar" da iyi görünmüyorlar. Kadınlarda daha fazla estetik yan olduğundan bu görüşü daha çok destekliyor yaptıkları sahtekarlıklar. Lafın kısası kadınlar ve erkekler zaten hiçbir zaman "o kadar" değillerdi.
0
podrostok
(07.06.17)
(10)

Kedinin surata atlaması

hede hodo
Soruyu nasıl soracağımı bilemedim. Babam(60) yatağına yattığında kedi yatağın ucunda uyuyormuş. Ses etmemiş babam. Tam uykuya dalmış ki beni çağırdı. Al şunu buradan diye. Alnında burnunun ucuna kadar çizmiş ve 2 3 yerden derin. Batikonla sildik ettik de fazlasıyla sinirlendi tabii adamcağız. Uykulu
Soruyu nasıl soracağımı bilemedim. Babam(60) yatağına yattığında kedi yatağın ucunda uyuyormuş. Ses etmemiş babam. Tam uykuya dalmış ki beni çağırdı. Al şunu buradan diye. Alnında burnunun ucuna kadar çizmiş ve 2 3 yerden derin. Batikonla sildik ettik de fazlasıyla sinirlendi tabii adamcağız. Uykulu halde doğal tabii ki.
Bu hayvancağız saldırma iç güdüsü ile mi yoksa oynamak için mi saldırmış olabilir. Ele kola alıştık da babamı şimdi kanlar içinde görünce evdeki havayı yumuşatmak adına bi seyler yapmam lazım. Bunun için tavsiyeler?
Ayrıca yüZdeki o çiziği geçirmek için nasıl merhem önerirsiniz?
Bepanthene plus işe yarar mı?
O hayvanı sokaktan ben getirdiğim için kendimi hep meshul görüyorum. bu durumlar beni çok yoruyor. Öf
0
hede hodo
(28.01.17)
Kedi uyurken babanız oraya gidip yattığı için sinirlenmiş ve saldırmış bence. Kedi erkekse, aile üyeleri henüz uzun süre yakınlık kurmadıysa ve kısır değilse en ilkel şekilde bölge savaşı diye tabir edilen şey olmuş. Kısırlaştırıp, kediye pofidik bir yatak yapın belki oraya alışır ve sorun ortadan kalkar.
0
neferkitty
(28.01.17)
:))) ben tuhaf bi haz duyuyorum bu hikayelerden, çok gülüyorum ama kimseye söylemiyorum, size de söylemedim şuan bilmiyosunuz.

Kediler biz uyuyunca böyle oyun oynama işlerine girişiyolar genelde, evinde kedisi olan arkadaşlarıma misafirliğe gittiğimde hep öyle oldu. Uyurken aniden kafama zıplayanlar, karnıma yatıp av pozisyonu alıp birden sıçrayanlar...:) babanız eliyle çekip almaya kendini korumaya çalışmıştır, av daha eğlenceli hale gelmiştir sdgjkş
0
megalomaniac
(28.01.17)
Genelde oynamak için yapıyorlar. Bizim yatış saati, onların kuduruş saati olabiliyor. Benimki de yorgandan ayak çıldırdığında tırnaklarını geçirir ve ısırırdı ama belki baban uykuya dalarken başı kedinin vücudunun olduğu tarafa doğru düşmüşse, 'La la la, haneye tecavüz var. Bölgemi korumalıyım'' diye de saldırmış olabilir.

Yara kremleri biraz daha işe yarar tabii ama mucize beklemeyin. Normal çizik yarası gibi zamanla iyileşir. Bundan sonrası için dikkat edebilirsiniz, onların olduğu odaya gece girmesini kapı kapatarak, vb. engelleyebilirsiniz.
0
aychovsky
(28.01.17)
Kedi dişi. 7 aylık ve kısır değil. Salonda uyuduğumuz zaman uyumasa bile yine bi atlama olayına girişiyor.
0
🌸hede hodo
(28.01.17)
babanın fazlasıyla sinirlenmesi doğal, uykudan değil o. bizim öğrenci evindeki kedi aynı şeyi yapsa muhtemelen sokağı boylardı. iyice eğitene kadar yatak odasına almayın, babanın da sabrını daha fazla test etmeyin bence.
0
zgrydn
(28.01.17)
Kedileri cok cok seviyorum ama bence hic komik degil, baban hakli. Gozunu tirmalasa, gozune bir sey olsa hesabini kimse veremez. Ayri uyuyun mutlaka, kimse odasina almasin, belki boylece ogrenir.
0
themeningrey
(28.01.17)
Yok aslında biri uyurken odadan çıkartırız genelde. Babam yatak odasına gittiğinde kediyi görmüş kıyamamış. Sessizce yatmış. Uykuya dalmış ki ne olduğunu anlamamış zaten. Ben girdim alnı burnu kanıyor. Resmen ucuz atlattık.
0
🌸hede hodo
(28.01.17)
iyi eğitilmiş olsa bile hayvanla muhatap olurken acaba tersine gelir ve fazla tepki verir mi, ani bir harekette pençeyi gözüme geçirse ne olur tereddütü her zaman olsun. karşıdaki sonuçta hayvan, insan değil. ucuz atlatmışsınız. geçmiş olsun.
0
sporty
(28.01.17)
Münferit ve menfur bir saldırı. Büyük ihtimalle tekrar etmez. Hırçınlığı var mı diye takip altında tut hacım yine de. Ben uykuda bi saldırı yedim, bi daha tekrarlamadı, yavru büyüyünce duruluyor, sakinleşiyor.Bi saat avlanıp yirmi saat ense yapan hayvanlar bunlar. Diş çıkarırken falan cozutuyorlar ama özünde iyiler.
0
kargn
(28.01.17)
canı sıkıldığı için öyle o, oynamak istemiştir büyük ihtimalle. saldırsa anlarsınız, birkaç çiziğe saldırı denmez.

ben kedim hastalandığı zaman veterinere götürmek için kutusuna koyacaktım. hayvan hasta olduğundan hem korkmuştu hem huysuzdu. böyle bir durumda nasıl saldırıyor biliyor musun? çok korkunç gerçekten.

benim kedi ya sabahları elimi yalıyor, ya dokunup kaçıyor (saklambaç) ya da banyoya gidip (oranın yankı yaptığını biliyor hayvan herif) sesleniyor.

eğer uyurken yorganın içinde hareket eden bir şeyler olursa bu ona ilginç gelecektir haliyle, merak edebilir. ayağın yorgandan sarktı diyelim, ayağını da yalayabilir. bunlar oluyor.

kafamı aşağıya doğru eğdiğim zaman da gerinip kafa atıyor.

kediye göre değişiyor bunlar gördüğün gibi, zamanla biraz düzeliyor ama sonuçta kedi bu, köpek gibi tam itaat beklemeyin.
0
hayirsiz
(28.01.17)
(18)

ayfoncular spotify mi kullaniyor yoksa apple music mi?

fakyoras
yeni bir ayfoncu olarak sorum baslikta.evet.
yeni bir ayfoncu olarak sorum baslikta.

evet.
0
fakyoras
(28.01.17)
sıpotifay
0
washe
(28.01.17)
Fizy
0
megalomaniac
(28.01.17)
Spotify +1
0
razvan rat
(28.01.17)
spotify, ama yutup önbelleğe kaydetme özelliğini getirsin bunların hepsi leyla olacak. kahinim evet.
0
atalet momenti
(28.01.17)
Spotify.
0
pike
(28.01.17)
Hiçbiri
0
Lim5
(28.01.17)
iTunes'dan satin aliyorum. Hicbiri
0
bollocks44
(28.01.17)
spotify.
0
avianthem
(28.01.17)
apple musicle basladim spotifya gectim.
0
eksimtrak
(28.01.17)
Spotify.
0
malwethiel
(28.01.17)
Spotify ve Spotify'da bulunmayan parçalar için tubidy, soundcloud
0
welcometofreakshow
(28.01.17)
Spotify kullanıyorum. Apple müzik de denedim ama haftasında geri döndüm Spotify a.
0
devilred
(28.01.17)
Spotify kullanıyorum.
0
aychovsky
(28.01.17)
Genellikle youtube kanallarindaki coverlari hicbir platformda bulamadigim icin kendi muzigimi indirip yukluyorum.cok sevdigim ve destek vermek istedigim sanatcilari da satin aliyorum.
0
eclipsed moon
(28.01.17)
Coolplayer
0
le jeune turc
(28.01.17)
spotify + soundcloud
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(28.01.17)
Winamp.

Şaka şaka spotify
0
la rana
(28.01.17)
apple music. uygulama olarak uyumu bence daha iyi ve kolay. ama bilgisayarda da spotify kullanıyorum ve listeleri daha güzel geliyor bazen
0
blacksky
(28.01.17)
(3)

Nişantaşı'nda Güzel Kahve Yapan Yer?

BuddyGuy
Var mı, şöyle yazımızı yazarken huzurlu huzurlu kahve içebilecek bir kafe?
Var mı, şöyle yazımızı yazarken huzurlu huzurlu kahve içebilecek bir kafe?
0
BuddyGuy
(27.01.17)
Ğangaltı tarafındaki Douwe Egberts'ü çok severim.Yalnız bazen çok sessiz sakin oluyor ve içinde bol bol kitap okuyanlar oluyor, bazen gürültülü olabiliyor. Ne zaman ne olduğunu ben de bilemiyorum.
0
aychovsky
(27.01.17)
amerikan hastanesi'nin ana girişi yanından otoparkına inen yokuşta, gravite.
0
filteria
(27.01.17)
İkisi de çok sevdiğim yerler. Bu sefer Brasserie'yi denedim, biraz gürültülüydü ama kahvesi güzel.
0
🌸BuddyGuy
(27.01.17)
(3)

Evlilikte Cinsel İlişki

dog day afternoon
Öncelikle gençler, bekarım. Sorum şu, evlilikte eşiniz ilişkiye girmek istemiyorsa veya ayda bir-iki kere birlikte oluyor olsaydınız tepkiniz ne olurdu? Cinsel hayatınız dışında hiçbir sorun olmadığını varsayalım. Eşinizi çok seviyorsunuz aranızda hiçbir sorun yok. Ne yapardınız?
Öncelikle gençler, bekarım. Sorum şu, evlilikte eşiniz ilişkiye girmek istemiyorsa veya ayda bir-iki kere birlikte oluyor olsaydınız tepkiniz ne olurdu? Cinsel hayatınız dışında hiçbir sorun olmadığını varsayalım. Eşinizi çok seviyorsunuz aranızda hiçbir sorun yok. Ne yapardınız?
0
dog day afternoon
(27.01.17)
Bihter geldi aklıma. Zavallı Adnan. Başka biri mi var diye şüphelenirim önce. Açık açık bu durumun nedenini sorarım. Tatmin edici bir yanıt alamazsam bir süre ses çıkarmam. Yaşım gençse ve bir şeyler yaşamaya istekliysem ayrılabilirim.
0
dissendium
(27.01.17)
bu işin ideali ve sağlıklı olanı hafta 2-3'tür arkadaşlar. hem fiziksel hem zihinsel-ruhsal sağlık açısından en uygunu budur. eşler genelde birbirlerinden çekinirler. kadın ister fakat söyleyemez, utanır. erkek için de aynısı geçerli. bunu yaşayan tanıdıklarım var ordan biliyorum. her türlü ilişkide en önemli şey iletişimdir. öncelikle iletişimi düzgün kurmak lazım. bunun haricinde eşlerden biri ayda 1-2 kez ilişki yaşamak istiyorsa sorun var demektir. bunun sebebini de açık bir biçimde karşı tarafa anlatmalıdır. mesela "canım istemiyor." yeterli bir açıklama değildir. canın neden istemediği tespit edilmelidir... bence bu konu aldatılmayla alakalı değildir. tamamıyla eşlerin yetiştikleri çevreden gelen cinsellik kültürüyle(altyapısıyla) alakalıdır.
0
humat
(27.01.17)
İlla başka biri olmak zorunda değil, ne zaman evlenildi. Bu lafı bir kadın söylerse "Ya çok fazla sevişildi ve artık nöronlar havalara uçmaktan kendini kaybetti ya da bu zamana kadar feyk atıyordu, artık bıktı ve daha fazla feyke devam edemiyor, şimdi söyleyebildi" derim. Erkek söylese, duruma göre "Kurudu kaldı" da diyebilirim, "Bir sağlık sorunu mu var" da diyebilirim, "Herhalde aşk bitti, yan yana osurma dönemi başladı" derim.

Ben durumu 'Söylemek' şeklinde yorumlamışım. Evlilikte karşılıklı zamanla azalma olması normal de, biri bunu söyleme ihtiyacı hissediyorsa ortalık karışık demektir.
0
aychovsky
(27.01.17)
(23)

İyi şeyler söyler misiniz ?

sorunvar
Az moralim bozuk da iyi şeyler söyler misiniz ? :(
Az moralim bozuk da iyi şeyler söyler misiniz ? :(
0
sorunvar
(27.01.17)
iyi ki varsın lan
0
atalet momenti
(27.01.17)
1. Olan olmalıydı.
(Pişmanlığı bırak!)

2. Olacak olan olur.
(Kuruntu yapma!)

3. O halde olan olur.
(Telaş etme!)
0
razvan rat
(27.01.17)
Yalniz degilsin. Bu aralar benim de moralim bozuk.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(27.01.17)
her gece sabahına kavuşur paşam, takma kafana. sağlığın yerindeyse moral bozuklukların olsa da önemli değil.
0
orospu
(27.01.17)
yavrukuşşş kıyamam sana
0
balpolen
(27.01.17)
Ne de olsa kışın sonu bahardır.
0
gozu acik sevisen yahudi
(27.01.17)
sen nasıl çalıştın nasıl yoruldun
acep kimi sevdin kime darıldın
altı arşın bir beyaza sarıldın
işte akıbetin bu insanoğlu.
0
essoist
(27.01.17)
meme.
0
zirrealist
(27.01.17)
Hayır olandadır. Şimdi anlamıyorsun ama bu halinde bir güzellik var. İlerde çok işine yarayacak. Gözlemle bak.

İyi ki varsın +1
0
yaren
(27.01.17)
Yarin sicacik citir citir simitle taze beyaz peyniri demli, buhari tuten bir cayla mideye indirebileceksin.
0
beriberi
(27.01.17)
Şu an bir zengin sitesinde, kapıda, kar altında nöbet tutuyor olabilirdin asgari ücret kazanmak için. Kanserin son evresinde olmadığını da varsayıyorum.
Muhtemelen evdesin, doğalgaz yanıyor ve aç değilsin. Daha ne iyi olsun ki hayatında. Gocunmayın bak, hep böyle böyle geliyor kazalar belalar..
0
lovemyself
(27.01.17)
Nickini sevdim:)
0
mobydick
(27.01.17)
umarım sağlıksal bir problemin yoktur. bazen bu öylesine söyleniyor ama, sağlıgın yerindeyse daha ne olsun.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(27.01.17)
değiştiremeyeceğin şeyler için moralini bozma.
0
humat
(27.01.17)
keskin kürpe sikine zarar.
0
empty man
(27.01.17)
stres kapıdan içeri girdiğinde "öleceksin ve ardında kalacak her şey bir gün ölecek. bunu bir kere daha düşünmeye çalış" diyorum.
0
matrix
(27.01.17)
Estonyalı Lennart Meri diye bir yazar varmış ve şu güzel sözü söylemiş: Durum b.ktan ama geleceğimizin gübresi de buradan geliyor. Geleceğe güzel bir gübre olsun bugünler!
0
aychovsky
(27.01.17)
HAYIR, evet'e göre önde görünüyor.
0
nigeo
(27.01.17)
yarınlar daha güzel olacak Allah'ın izniyle.
0
for day to break
(27.01.17)
Hiçbir duygu kalıcı değildir. Bu his de birkaç saate geçecek. Düşüncelerine odaklanma ;)
0
dessy
(27.01.17)
Her şey geçiyor. Ama her şey. Unutmak olmasa devam edemezdik. Bi de gerçekten çok yaşayınca herşeyin küçülüyor. 10 yıl olur, 3 hafta olur, bir gün olur, zaman geçtikten sonra sen aynı kişi değilsin aslında. kümülatif zaman ile çarpılan sensin.
0
neynep
(27.01.17)
az bozukmus. cok da olabilirdi :)
0
jimicik
(27.01.17)
Geçecek inşallah. Merak etme her gecenin sabahı var. Sevdiğin yerde huzurlu bir tatil nasıl yapardın onu düşün. benim hoşuma gidiyo düşününce:)))
0
faik abi
(28.01.17)
(5)

medyada itelenen okumadan zengin olan adamlar-kadınlar

anonymice
Örneğin ağaoğlu, bir sözü var ''oku adam ol dediler okumadım milyarder oldum'' diye.. daha bir cok ornek var, mesela acun.Bunlar hep manipülasyon değil mi? bakın okumadan da basarılıyor mesajı veriliyor, alt sınıflar isyan cıkarmasın diye yapılıyor değil mi?yoksa ben mi çok marx okudum?
Örneğin ağaoğlu, bir sözü var ''oku adam ol dediler okumadım milyarder oldum'' diye.. daha bir cok ornek var, mesela acun.

Bunlar hep manipülasyon değil mi? bakın okumadan da basarılıyor mesajı veriliyor, alt sınıflar isyan cıkarmasın diye yapılıyor değil mi?

yoksa ben mi çok marx okudum?
0
anonymice
(26.01.17)
Gerçekleri söylüyorlar sadece. Cem Yılmaz'ın da bu konuda bir açıklaması var. "Herkes benim yokluktan bu günlere geldiğimi düşünüyor ama ben eskiden de zengindim. Biz hep havyar, hep rahatlık." benzeri bir şey söylüyordu bir gösterisinde. Haksız değil. Bu adamın 2000'li yılların başında Porsche'si vardı bildiğim kadarıyla. O yıllarda bile o arabayı alacak kapasitesi varmış demek ki. Ali Ağaoğlu da sıfırdan zengin olmuş biri değil. Ailesi zengin. Bu laflar biraz da okumaya g.tüm yemedi, ama bakın zenginim iması taşıyor. Sanki okul okuyanlar milyoner olmak için okuyor. Onlar bunun öyle olduğunu düşünüyorlar.
0
dissendium
(26.01.17)
aslında ortamda iki farklı durum var buna sebep olan:
1. toplum içinde, okumuş olmanın getirdiği saygınlığa erişememiş olanların (ki bu bile tartışmalı açıkçası), bu eksik yönünü "bakın, neden okuyorsunuz? hayatınızı iyi şekilde idame ettirebilmek için. peki, ben bunu okumadan başardıysam, demek ki okumamamın hiçbir anlamı yok. yani bana bu noktadan vuramaz, eleştiri yapamazsınız." diyerek örtme eğilimi. bir nevi aşağılık kompleksinin bir türlü dışavurumu da diyebiliriz başka yönden de.

2. (bkz: survivorship bias )
0
m e b
(26.01.17)
ağaoğluna şirketi babasından kalmış
acun'un zaten abisi doktor, amcası akp milletvekili, kendisi de kadıköy anadoluda okumuş yani, öyle anadolunun bağrından yokluktan gelmiş kişiler değil bunlar yine de.

eskiden üniversite okumak da maddi-manevi anlamda daha zor olduğundan okuyan eden adama ihtiyaç var, okuyan-üniversite mezunu dil bilen adam az, dolayısıyla devlette de özelde de en klas ve iyi yerlere bu adamlar geliyor, en iyi paraları genelde iyi lise, kolej ve üniversitelerden mezunlar kazanıyor, zaten sayılı okul var o dönem.
fakir çocuğu da çalışıp okuyarak iyi yerlere gelip, sınıf atlayabiliyor.
ama şimdi geldiğimiz hal belli.
0
limoncello
(26.01.17)
Manipülasyon doğrudan amacı olabilir, olmayabilir ama tabii ki manipülasyon. Bunu geriye götürecek olsam kendi çocukluğuma kadar götürebilirim belki ama bizim 8-10 yaş civarımızda 'Ya topçu ya popçu olacaksın' konuşmaları vardı. Tabii ki televizyonda topçunun, popçunun, 'it-girl'ün ya da benzer bir zenginin gördüğü saygınlığı ve parayı gören bir kişi (özellikle daha yeni hayatı anlama evresindeyse, çocuk veya ergense) neden çalışmak istesin ki? Hani, çalışması onu bir yere taşıyacak olsa bir motivasyonu olur ama hem sıkıcı sıkıcı şeyleri eşek gibi çalışacak, hem de getirisi bir topçu-popçu, vb kadar yüksek değil. Kolay yoldan para kazanmak ya da köşeyi dönmek her zaman bir kesimin isteği tabii ki ama ülkemizde yüceltilmesi, baş tacı edilmesi 1980'lerde gerçekleşen, 1980'le gelen bir durum. (En azından, dönem eleştiri filmlerinin gösterdiği kadarı ile). O dönem magazinin Ses dergisi formatından çıkıp halka erişir olduğu ve bayağılaştığı dönem, aynı şekilde arka arkaya sürekli pop şarkıcılarının çıktığı ve albüm patlamalarının yaşandığı dönem, peşinden gelen 90'lar zaten Televole'nin başladığı dönem. Yoksa bizim kanallarda Bill Nye'lar, Neil de Grasse Tyson'lar vardı da, bizim millet mi izlemedi.

'Okumadan da başarılıyor' mesajı veriyor tabii ki alttan alta ama bu bir anda gelen bir şey değil. Bu sürekli bir dönüşümün sonucu. Bunun ve birtakım politikaların sonunda da zaten cahilliğin iyiden iyiye neredeyse gurur kaynağı olduğu, birilerine 'entel' denerek güya aşağılandığı, yöneticilerine kadar cahilliğin içimize işlediği dönemlere geldik. Hatta buna cahillik demek ayıp olur; sonuçta bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. Hepimiz bir noktada cahiliz. Buna cahillik demeyelim de, öğrenmeye direnmek, öğrenmemek için inat etmek ve bunu da başı dik bir şekilde savunabilmek diyelim.
0
aychovsky
(26.01.17)
Bu insanlar işvereni oldukları beyaz yakalıları sindirmek zorunda. Kendileri okumayıp zengin olmuş. Okumayıp amele olanlar da var ve asıl çoğunluk bu kesim zaten. Arada nispeten şanslı beyaz yaka var ve okumamış zengine karşı iş çevirebilme yeteneği teorik olarak bu beyaz yakada mevcut. Ha ama işte o beyaz yaka hakkında en alttaki amele bile "okumuş da noolyo, ilkokul mezunundan emir alıyo" diye düşünürse, beyaz yaka kendini değersiz hissedecek. Üstten alttan kuşatılınca kendi işinin patronu seviyesine ulaşamayacak. Verimli yıllarını patronu zengin etmeye harcayıp 40 yıllık şantiye mühendisiyim/40 yıllık fabrika müdürüyüm titriyle hayatını anlamlandıran bir beyaz yakalı posasına dönüşecek.

@aych
Beakman be mcgyver iyiydi bence, söylemeden edemedim.
0
kargn
(26.01.17)
(19)

Hanımların dikkatine - makyaj temizleme

devilred
Makyaj çıkarmada hangi markaların hangi ürünlerini kullanıyorsunuz? Cilt tipiniz nasıl?
Makyaj çıkarmada hangi markaların hangi ürünlerini kullanıyorsunuz? Cilt tipiniz nasıl?
0
devilred
(25.01.17)
Normal cilt. Nütrücina
0
helena
(25.01.17)
Cilt tipim hassas normal. La roche posay toleraint gel mousse ile komple yüzümü yıkıyorum makyajımı da çıkarıyor.
0
neferkitty
(25.01.17)
Cildim karma, sivilceye meyilli. La roche posay effaclar jel ile yıkıyorum hemen hemen hiç kalmamış oluyor. Yine de emin olmak için kulak pamuğunun üstüne garnier'in makyaj çıkarma suyunu döküp kirpik diplerimın üstünden geçiyorum.

yalniz sunu da ekleyeyim, ben ten makyaji nerdeyse hic yapmiyorum. kirk yilda bir bb krem suruyorum. fondoten kullanimim yilda 2'yi gecmez.
0
fraise
(25.01.17)
cliique take the day off. cildim hassaslı, t bölgesi yağlı, karman çorman.
0
pide
(25.01.17)
Karma ve hassas. Bioderma h2o ile makyajı çıkarıp avene cleanance ile yıkıyorum.
0
jazzabel
(25.01.17)
Ben nivea ve bebe nin makyaj temizleme mendilini kullaniyorum. (Hangisini aldiysam)

Sonra the body shop vitamin E li serisinin yikama jeliyle yikiyorum.
Sonra cay agaci iceren tonikle siliyorum.

Ama bu rutini 3 haftadir yapmadim sanirim. Gozeneklerim insaat tozu doldu:/
0
kuehles blondes
(26.01.17)
Göz icin nivea
Cilt icin babe temizleme sütü (normal ve karma ciltler icin uygun )
En son gül suyunu tonik niyetine kullanıyorum.


Cildim karma normal arasi.
0
cabiday
(26.01.17)
Normalden yağlıya dönük.
Çoğu uygun fiyatlı markanınkileri kullandım ama en beğendiğim Garnier argan yağlı yüz temizleyicisi oldu.
0
powerpufgirl
(26.01.17)
aşırı kuru ve hassas. bioderma h2o kırmızı olanla bol bol temizliyorum. başka bir şey yapmıyorum bunun dışında.
0
pinkpeony
(26.01.17)
La roche posay toleraint gel mousse bende ama temızledıkten sonra.

organik ürünlere bakın sevgili devilred. organik temizleme jelleri ile veyaz gül suyu yahut bebek şampuanı ile yüzünüzü yıkayın lütfen, deterjan kadar kimyasal var çoğunda
0
hopp
(26.01.17)
Cildim kuru. Once bee beauty nin makyaj temizleme suyuyla siliyorum makyajimi, sonra gozlerimi goz sampuaniyla yikiyorum -onceden bebe sampuaniyla yikardim ama cok kurutuyordu goz cevremi- yuzumun kalanini da pure beauty nin white and bright serisinden yuz yikama kremi mi kopugu mu oyle bir seyi var onunla yikiyorum.
0
ma ya
(26.01.17)
Makyaj temizlerken bebe şampuanı ile yıkıyorum yüzümü. Lens kullandığım için kirpik dibi iltihabını önlüyor ve iyi temizliyor. Haftada birkaç kez garnier 3ü bir arada. Gülsuyunu tonik olarak kullanıyorum. Nemlendirici olarak da çayağacı yağı. Cildim hassas, kuru, alerjik ve sivilceye yatkın.
0
curukturpkokusu
(26.01.17)
@fraise

Benim fondötenim bile yok :)
0
🌸devilred
(26.01.17)
Açıklıyorum.

Bir dünya markanın makyaj temizleme sıvısına şununa bununa sahibim. (Loreal var, Clinique var, Clarins var, Nivea var; epey var yani.)

Sabunla temizliyorum ben. Süslü conconlu iş yapasım varsa da Clinique yüz yıkama şeysiyle yıkıyorum yüzümü. O cancanlı zımbırtılara da yalnızca jel eyeliner falan gibi suyun sabunun temizlemediği bir şeyler sürdüysem gidiyor elim.

Kuruya dönük cildim. (32 yaşında ve hiç kırışıksız olduğumdan bahsetmiş miydim?)
0
offred
(26.01.17)
Aşırı derecede kuru ve hassas bir cildim var. Bununla birlikte cilt problemlerine çok yatkın ve alerjiktir. Bioderma Sensibio H2o'dan başka ürün kullanamıyorum. Makyaj yapınca da bununla çıkartıyorum, makyaj yapmadığım günler cildimi temizlemek için yine bu ürünü kullanıyorum.
0
köstebek kurabiye
(26.01.17)
Cilt tipim kuru ve karma karışığı. Yanaklar kupkuru, burun falan da kuru ama zamanında yağlıymış, onun izlerini taşıyor hala. Aşırı hassas, en ufak hatayı kaldırmıyor.

Önce makyaj temizleyici mendil ile genel bir toplama yapıyorum. Fondöten olsun olmasın, şöyle bir genel kirini, pasağını alsın diye bir tur hafif geçiyorum. Hatta makyaj yapmamış olsam bile günün yüzüme yapışan pisliklerini üstünkörü toplasın, temizliğin diğer aşamalarında daha verim alayım diye de yapıyorum bunu.

Peşinden Shiseido'nun makyaj çıkarıcısı ile çıkarıyorum.
www.shiseido.com
Göz bölgesi rimelli mimelli ve daha zor çıktığı ve tenimi aşındırmamak istediğim için disk pamuğu ikiye ayırıp iki tarafına da bu krem çıkartıcıdan sürüyorum. Gözümün üstünde bir iki dakika bekletip makyajı yumuşatıyorum. O arada yüzüme hafif hafif, pıt pıt masaj yaparak kan dolaşımını bir hareketlendiriyorum. Gerçi bu markaya bağlı değil, bunu hep yapıyorum markası ne olursa olsun. Çok yoğun göz makyajı yapmasam bile rimel olduğu sürece onu çıkarmaya çalışmak, cildim için teflon tavayı tel bezle silmeye eşdeğer bir şey. Makyajın çıkması için cildimi acıtmam gerekiyor hiç yumuşatmadan silersem. Makyaj yumuşadığı zaman silerek temizliyorum. Peşinden L'Occitane'nın temizleme köpüğü ile temizliyorum.
img.loccitane.com
Sonrasında, tonik-nemlendirici serum-krem-göz kremi diye serime devam ediyorum.

Sadece göz kalemi+rimel olsa da böyle yapıyorum, birinin düğünü için ortama uymalık pandamsı makyaj yaptığımda da.
0
aychovsky
(26.01.17)
Ben direkt otacı'nın sabunlarıyla yıkıyorum. Tertemiz oluyor. Şimdi herkes böyle ayrıntılı yazınca, "gözenekler pis mi kaldı acaba?" Diye bir çekinmedim değil ama. :/

Cilt tipim kuru, göz altı kapatıcısı + eyeliner + rimel + allık dışında makyaj malzemem yok.
0
bfm
(26.01.17)
Cilt tipim normal. Dirty works'un makyaj temizleme suyunu kullanıyorum. Ama duş almam yakınsa hiç ellemiyorum, duşta normal sabunla yıkıyorum. Makyaj yapma ortalamam haftada 2 gibi bir şeydir. Fondoten hiç kullanmıyorum. Sabun yeterli oluyor o yüzden.
0
peggy
(26.01.17)
cildim karma, bioderma h2o ile makyajımı temizleyip neutrogena pembe olan yüz yıkama jeli ile yıkıyorum gayet iyi temizlendiğini hissediyorum cildimin. (her gün makyaj yapan birisiyim) yıllardır aynı ürünleri kullanıyorum, yüz yıkama jelinden belki ama makyaj temizleyicimden asla vazgeçemem.
0
isyankar tosbaga
(26.01.17)
(6)

eski turk filmlerinde kokoslarin "kulup" diye bahsettigi yerler?

mayeskuel
hani ailenin kokos anasi, ben kulube gidiyorum der. genelde deniz kenarinda yiyip, ictikleri, kumar oynadiklari, yuzdukleri yer oluyor. boyle yerler var mi hala? not: kokos degilim
hani ailenin kokos anasi,

ben kulube gidiyorum der. genelde deniz kenarinda yiyip, ictikleri, kumar oynadiklari, yuzdukleri yer oluyor.

boyle yerler var mi hala?

not: kokos degilim
0
mayeskuel
(25.01.17)
Var.
0
once
(25.01.17)
Var. Nezih bi tanesi büyük kulüp misal.
0
kargn
(25.01.17)
var ama nasıl bişey ben de bilmiyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.01.17)
Var.

X deniz klubu vb tarzi gecen klupler, buyuk klup vb.
0
kuehles blondes
(26.01.17)
reina'nın olduğu yer eskiden kulüp idi mesela. adı da lido idi. murat bardakçı da yazmış geçenlerde:

''SOSYETENİN MEKANI

1943 yazında faaliyete geçen Lido, 100 metre uzunluğundaki açık havuzu, dans salonları, restoranları ve gece klübü ile uzun seneler İstanbul’un en lüks eğlence mekânı oldu. Yüzme yarışmaları burada yapılıyor, önemli ve bazen de resmî yemekler Lido’da veriliyor, İstanbul’a gelen zengin turistler Lido’ya mutlaka uğruyorlardı ve klüp, İstanbul sosyetesinin artık en önemli mekânı idi.

Lido, Emin Vâfi’nin hayata veda ettiği 1968’e kadar İstanbul’un en meşhur eğlence merkezi, hattâ o senelerin “Reina”sı gibi idi ama sahibinin 28 Nisan 1968’deki vefatından sonra yıldızı kararıverdi. Emin Vâfi’nin vârisleri klübün inşa edilmiş olduğu sahili elden çıkarttılar ve Lido da kısa bir müddet sonra kapandı, gitti...

HAVUZDA DANS EDİLİYOR

İstanbul’un bu en lüks klübü böylece tarihe intikal etti ama Lido’dan zamanımıza gelebilen birçok şey var: Mekânın sonraki senelerde defalarca el değiştirmesine rağmen, Lido’nun mimarı Halit Femir ile Emin Vâfi’nin eseri olan birçok kısmı bugün de duruyor ve hâlâ kullanılıyor. Eski restoran kısmında şimdi değişik restoranlar faaliyet gösteriyor, daha doğrusu geçen haftaki saldırıya kadar “gösteriyorlar idi”.

Ve, klübün bugünlere gelebilen çok daha önemli bir başka yeri: Lido’nun bir zamanlar yarışların yapıldığı, yaz mevsimi boyunca etrafında İstanbul sosyetesinin güneşlendiği ve üzeri sonradan kapatılmış olan 100 metrelik meşhur havuzu, Reina’nın 39 kişinin canından olduğu dans pistidir!''
0
jangbogo
(26.01.17)
Ataköy'deki Yelken Kulübü'nün bulunduğu yer var. Tabii yelkenciler var da, oraya takılan bir kesim de mevcut hala.
0
aychovsky
(26.01.17)
(33)

Sevdiğiniz ressamlar hangileri?

basubadelmevt
Dali,Kandinsky, Miro, Picasso, Van Gogh dışında birileri olursa çok iyi olur.Tabi bunları seviyor olabilirsiniz. Ama yeni kişiler lazım biraz.:=)
Dali,Kandinsky, Miro, Picasso, Van Gogh dışında birileri olursa çok iyi olur.Tabi bunları seviyor olabilirsiniz. Ama yeni kişiler lazım biraz.:=)
0
basubadelmevt
(24.01.17)
Rembrandt. özellikle şu tablosu: anadolusanat.org

frederic remington bir de. onun da özellikle şu tablosu: www.frederic-remington.org
0
halitkin
(24.01.17)
Velazquez, Rembrandt, Vermeer, jacques-Louis David kesinlikle..

Bir de Raphael de School of Athens ten dolayi yeri ayridir :)
0
qazaqwsx
(24.01.17)
James Abbott McNeill Whistler
0
buff
(24.01.17)
mucha
0
thewizardofearthsea
(24.01.17)
klimt galb galb
0
pide
(24.01.17)
yeni kesifler icin dailyart uygulamasini tavsiye ederim. her gun bi eser paylasiyor.
0
pide
(24.01.17)
Goya
0
vonkhar
(24.01.17)
edward hopper
edward munch
myasoyedov
0
lesmiserables
(24.01.17)
munch
0
anonymice
(24.01.17)
gerhard richter. yaşayan en büyük sanatçı diyebiliriz. sanırım en pahalısı da...
0
a man alone
(24.01.17)
Mucha
Van Gogh
0
gadjodilo
(24.01.17)
Yazılanlar dışında Henri de Toulouse var sevdiğim.
0
ms brownstone
(24.01.17)
monet
rembrandt
geoffrey johnson
osman hamdi bey
michelangelo (so much ronesans, floransa, Davut*)
raphael
da vinci
+rene magritte nasil unuturum
0
tiredpanda
(24.01.17)
ne kadar çok insanın sevdiği bir veya birkaç ressam varmış vay anasını. salvador dali benimki de.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.01.17)
o kadar kişiden bahsediliyor, kimse de çıkıp Rene Magritte demiyor. Çok ayıp. Benim en sevdiğim ressam, net.
0
rodriguez2
(24.01.17)
Sandro Botticelli.
Caravaggio.
Toulouse-Lautrec.
Marc Chagall.
0
grace margaret mulligan
(24.01.17)
Kandinsky ve Miro yu çok severim ama

Tetsuya Ishida

Gustav Klimt

Fernando Botero

Jackson Pollock

Willem de Kooning

Frida Kahlo


adlarını hatırladıkça eklicem

Paul Klee
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(24.01.17)
bir kişi de fikret mualla dememiş, dedim
0
freebird5406_2
(24.01.17)
Canim Frida kahlo, dumbuk Diego Rivera
Egon Schiele
0
kassiopeia
(24.01.17)
Pek bilgi sahibi değilim ama rene magritte, goya hoşuma gidiyor. Picasso ve hayatıyla ilgilendim bir süre onu da severim. Salvador dalinin penceredeki kız tablosuna galiba saatlerce bakabilirim. Keza goya'nin çocuğunu yiyen satürn tablosuna da. İlk anda aklıma bunlar geldi, gelirse eklerim.
0
Apocalypse
(24.01.17)
bir suru, az once de sunu izliyordum. yeni bir seyler ogrenmis olduk:

www.youtube.com
0
ubi dubium ibi libertas
(25.01.17)
Hundertwasser
Matisse
0
köstebek kurabiye
(25.01.17)
Egon schiele. Resimden zerre anlamam, varoşum ama bu dayıyı tanır hürmet ederim.
0
kargn
(25.01.17)
Rembrandt

müzesinde eserlerini canlı görmüş biri olarak resme olan ilgimi arttırmıştır. bir de türklerden burhan doğançay'ı severim. ikisinin de toprakları bol olsun
0
condom kurşunu
(25.01.17)
Monet.
Twitter'da @MenschOhneMusil hesabını takip ediyorum harika paylaşımlar yapıyor.
0
dickens
(25.01.17)
en.wikipedia.org

www.guggenheim.org

üstteki resmi bir dizide görmüştüm. ben genelde bu tür resimleri seviyorum. sanattan hiç anlamam, arada müzelerin sitelerini geziyorum sadece :))
0
hayirsiz
(25.01.17)
rembrandt, vermeer, halz, ruisdael, cuyp gibi hollanda altin cagi ressamlari
0
wagner love
(25.01.17)
mark rothko. bu kadar sikimsonik resimlerle isim yapabildiğine göre alt metni çok sağlam hazırlamış olmalı.
0
zgrydn
(25.01.17)
kandinsky. manifestosu aklıma yatmıştı. üstelik soyut manifesto ciddi iştir.
0
füt
(25.01.17)
Henry Matisse ve Paul Cezanne + 1, Fovizm hastasıyım.
Bir de Paul Klee, Alphonse Mucha ve Georges Seurat.

Edgar Degas'yı hiç sevmem, seveni çok sever.
0
aychovsky
(25.01.17)
Sevdiğim birçok ressam var ama, bende ayrı bir yeri olan: ivan aivazovsky
0
peggy
(25.01.17)
sayacaklarım arasında yeni isimler bulur musunuz bilmiyorum ama en sevdiklerim bunlar:
baba pieter bruegel
ls lowry
andrew wyeth
edward hopper
gustave caillebotte
0
misterturist
(25.01.17)
anmadan olmaz: bedri rahmi eyuboglu, fikret mualla, abidin dino.

kimse yazmamis: jmw turner da olmali.
0
ubi dubium ibi libertas
(25.01.17)
(19)

20'lik dişleriniz çıktı mı?

proletarier aller lander vereinigt euch
çıktıysa ne kadar çıktı? çevremde 20'lik dişten çekmeyen insan yok resmen eğer çıkmışsa en azından bir tanesinden. benimse 4'ü birden komple çıktı hiçbir sıkıntı vermeden. nolacak şimdi bunlar çabuk mu çürüyecek? bana nedense iyi fırçalanamadığı için çabuk çürüyor gibi geliyor bu dişler aslında yani
çıktıysa ne kadar çıktı? çevremde 20'lik dişten çekmeyen insan yok resmen eğer çıkmışsa en azından bir tanesinden. benimse 4'ü birden komple çıktı hiçbir sıkıntı vermeden. nolacak şimdi bunlar çabuk mu çürüyecek? bana nedense iyi fırçalanamadığı için çabuk çürüyor gibi geliyor bu dişler aslında yani öyle tahmin ediyorum işin aslı bu mu?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.01.17)
4 çıktı ikisi çekildi. Temizlersen olmaz bir şey panpa.
0
bir ileti paylastim
(24.01.17)
Bir tanesi tam çıkmadı. Yarısı gömülü kaldı. Bir yerden okuduğum kadarıyla 20'lik dişler evrimsel olarak körelmiş bir yapıymış. İnsanlar eskiden daha sert şeylerle beslendikleri için o dişlere ihtiyaç duyuluyormuş. Yediğimiz yemekler daha yumuşak hale gelmeye başladıktan sonra o dişlere de ihtiyaç duyulmamaya başlamış. Çene yapısı nedeniyle de onları pek kullanamıyormuşuz. Bana göre çabuk çürümez ama fazla kullanılmadığı için diş taşı oluşumu görülebilir. Fırçanın oraya tam ulaşması gerek.
0
dissendium
(24.01.17)
biri yamuk olmak üzere dördü de çıktı. ve evet acayip hızlı bir şekilde 2 tanesi çürüdü bile. çürüyen üsttekiler bu arada. fırçayla ulaşması üsttekilere daha da bi zor. he bende çürüdüğü halde ağrı falan yapmadı. ben de çektirmedim öyle takılıyoruz. çok da önemsemedim açıkçası.
0
olkol
(24.01.17)
İki tanesi baş verdi, yıllardır öyleler. Dişçi o ikisine dolgu yaptı. Çürümediği sürece problem yok sanırım.
0
aychovsky
(24.01.17)
hic cikmayan birini cerrah aldi; digerlerini cenede yer olmadigi ve cikmis disleri sikistiracagi icin, ilaveten zaten pek de saglikli olmadiklari icin aldilar.
0
e haliyle
(24.01.17)
12 yaşında ağrımaya başladı 16 yaşında dördü birden çıkmıştı. hala hiçbir sıkıntıları yok.
0
pide
(24.01.17)
4ü de aynı anda belirdi önce sağ alt. sonra sağ üst en son sol üstü çektirdim. şu an sol alt kaldı ameliyatla alınacak diye çok acele etmiyorum.

bir de sağ üstte tekrar çıktı. yani totalde 5 tane var bende.
0
kablelvuku
(24.01.17)
benimkiler tam çıkmadan çekildi. sürekli kulak ağrısı çekiyordum; doktor bir şey bulamayınca dişçiye yönlendirdi. Film çektiler çapraz yönlenmiş meret, ağrısı kulağa vuruyormuş. sırayla hepsini çektiler. çene cerrahı şart...
0
late viper
(24.01.17)
çıkmadı hala ara ara yokluyor ama dişçi korkum var gidip gösteremiyorum bakalım ne olacak. bu arada çıktı gibi oluyor sonra bakıyorum tekrar gömülüyor değişik değişik hareketleri var yani seninki de öyle olmasın.
0
pamuk helvalar cebe
(24.01.17)
Benim üsttekiler çıkmayacakmış zaten ama alttakiler çıkmaya başladı. Biri yeni gibi ama diğeri bayağı görünüyor artık.

Neden çabuk çürüyorlar bilmiyorum ama ben bir de diş teli kullanmıştım, 20'likler alt dişlerimi bozmaya başladı. Çok iyi de fırçalasam çektirmem gerekecek yani bu yüzden ama çok korkuyorum. Çocukluktan beri hayatta en korktuğum şey diş hekimleri sanırım. Şimdi bu duyuruyu gördüm, iyice tavan yaptı diş hekimi fobim. Bu gidişle nasıl çekilecek o dişler hiç bilmiyorum.
0
ms brownstone
(24.01.17)
bende yok! 25 yasima kadar çıkmadı. sonra dişçiye gittim, "ne zaman çıkar, çıkmadan almak gerekir mi vb" sorayim diye. muayene etti, röntgen çekti.
yok.


yaş 35 hala yok :)

ya fazla evrildim ya çok şanslıyım.
0
balik kraker
(24.01.17)
4 ünü de çıkarttırdım 18 yaşımda. 2şer 2 şer.
0
shotgunwoman
(24.01.17)
galiba genetiğin de etkisi var. benim 4ü de çıktı biri sıkıştırıyor diye çekildi. diğer üçünü de bi ara sıkıştırdığı için çektiricem ama ne çocukken ne de ana dişlerim çıktıktan sonra çok şükür tek bi çürüğüm olmadı. yapısal olarak çabuk çürüyen dişleriniz varsa ekstra dikkat etmek gerekir heralde.
0
kozmosta bir nokta
(24.01.17)
26 yaşındayım, çok şükür hiç çıkmadı. en son dişçiye gittiğimde sende çıkmaz artık demişti ama, belli olmaz tabii.
0
duygusal pehlivan
(24.01.17)
üç dört sene önce diş röntgeni mi çene röntgeni mi her neyse onun sonucunu görünce orada olduklarını fark ettim. dördü de gömülü ve gömüldükleri iki taraftan diğer dişleri birbirlerine doğru iteliyorlar gibi görünüyordu.

bende hiçbir rahatsızlık yaratmadılar. şu saatten sonra da yaratmazlar sanırım.
0
filteria
(24.01.17)
20 yaş dişlerini, dişlerin en arka kısmımda olduğundan pek kolay temizlenemez, o yüzden çok kolay çürürler. Pek bir sıkıntısı yoksa çektirmeye gerek yoktur. Ama yine de hekimin değerlendirmesinde fayda var.
0
denlar
(24.01.17)
benim sadece sağ alt çıkayazdı. yarı gömülüydü ve yamuk çıkıyordu. ben de operasyonla aldırdım. diğerlerini bekliyoruz. 28 oldu hala duruyor diğerleri.
0
kallesnikof
(24.01.17)
üsttekilerden haberim yok ama alt çenelerdeki 2si de gömülü, bir tanesini cerrahi çekimle aldırdım, diğeri de sürüyormuymuş neymiş, o da sıkıntı çıkaracak dedi doktor ama şu an kötü bir ağrısı yok iyice kötü olunca o da cerrahi çekimle alınır artık
0
limoncello
(24.01.17)
dördü de gömülüydü, operasyonla aldılar. dişleri sıkıştırıp estetiği bozuyormuş. dahası zaten ağzımı tam açamıyordum bile alınmamışken, bir şey çiğnerken cenem kırılıyormus gibi ses geliyordu. çene eklemlerini de kötü etkileyebiliyor.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.01.17)
(9)

90'lardaki Oyun & Oyuncaklar

deadwampir
Dokuz taşDokuz kiremitTornetTopaçBaşka neler vardı?
Dokuz taş
Dokuz kiremit
Tornet
Topaç

Başka neler vardı?
0
deadwampir
(24.01.17)
taso
0
prompter
(24.01.17)
dunyadan arafa
(24.01.17)
seksek
yakar top
istop
0
kimlanbu
(24.01.17)
biz tik tak oynardık. ekşisözlük'te çivili futbol oyunu diye açmışlar başlığını.
0
misterturist
(24.01.17)
sokak oyunlarından yağlı kayış ve zımba bizim mahallede çok popülerdi. ikisi de adam dövme odaklı oyunlardı.
0
sir gawain
(24.01.17)
bilye, saklambac, renkli istop
0
jimicik
(24.01.17)
Simitttttt
0
condom kurşunu
(24.01.17)
Met
0
isott
(24.01.17)
En çok saklambaç ve renkli ya da renksiz istop oynardık.
Köşe kapmaca
Mendilim köşe köşe
Dansa davet
0
aychovsky
(24.01.17)
(9)

Uçus fobisi

basubadelmevt
Feci uçus fobim var. Yenmem lazım artık.10 gün sonra Dubai ucusum var. Simdiden ezberlerdim hava, ucak durumu filan. 10 gunluk cozumler degil de uzun vadeli bisiler istiyorum. Ciddi bi bütce ayırdım, gercekten. Bıktım ya. Ucus fobisini yenme diye bi uygulaması varmis THY'nin? O nasıldır?
Feci uçus fobim var. Yenmem lazım artık.10 gün sonra Dubai ucusum var. Simdiden ezberlerdim hava, ucak durumu filan. 10 gunluk cozumler degil de uzun vadeli bisiler istiyorum. Ciddi bi bütce ayırdım, gercekten. Bıktım ya. Ucus fobisini yenme diye bi uygulaması varmis THY'nin? O nasıldır?
0
basubadelmevt
(23.01.17)
arabaya cok kez binmissindir diye tahmin ediyorum
kasisli yollardan kalabalik trafiklerden gecmissindir.
ama sanmiyorumki arabayla hareket halindeyken araba bozulsunda yolun ortasinda kalakalmis ol.
ustelik bu araba ne kadar gicir bile olsa yilda en fazla 2 defa bakim yapiliyordur.
ama motor bir kere calisti mi o araba seni gidecegin yere kadar goturur.

simdi aynisini ucak icin dusun.
her ucustan sonra bakimi yapiliyor.
muhendisligin belki de son noktasi. teknoloji o bicim.
motor desen araba motorunun binlerce kati daha guclu.
pilotlar desen sen ben gibi araba surucusu degil, bu isi profesyonel olarak yapan kisiler.

bence arabadan korkmuyorsan ucaktan da korkma nedenin yok.
sarsinti mutlaka olur. gurultu mutlaka olur.
olcek olarak dusundugunde arabada da sarsiliyorsun, motor sesi korkutucu oluyor bazen.
boyle dusun.
0
bim tribi
(23.01.17)
THY'nin nispeten yüksek bir meblağ karşılığında (sağlam bir yurt dışı bileti ayarında) sunduğu uygulama var.

Son derece etkili olduğunu duydum. Seni bir iki günlüğüne kampa alıyorlar bir nevi, işin profesyonelleri vs ile yaşayarak öğreniyorsun ve interaktif bir şekilde uçuş gerçekleştiriyorsun.

iş için uçması gerekenler, fobisini hizli yenmesi gerekenler için vs gözü kapalı yapılası yatırım derim.
0
fiorentina
(23.01.17)
Emdr terapisinden fayda saglayabilirsiniz.
0
red g
(24.01.17)
Akışkanlar mekaniği dersi bana yetmişti. Özetlemek gerekirse, bernoulli diye bir sürü adam var, aile bunlar, aşırı sağlam adamlar ve uçaklar onlar sayesinde uçuyor.
0
kargn
(24.01.17)
korkuyu besleyen şey süreci bilmemek. kalkış sürecinden rotaya giriş sürecine kadar bir pilotun neler yaptığını öğren. kaç km hıza ulaşınca uçak havalanıyor, iniş takımları ne zaman kapatılıyor, belli bir yüksekliğe çıkmak için hangi manevralar yapılıyor vs. uçuş esnasında da bunları "şimdi x'i yapıyor olmalı" şeklinde aklından geçir. öyle oyalanmaya çalış.
0
zgrydn
(24.01.17)
uçuşa kadar yaklaşık 24-30 saat uyuma ve uçuşa git indiğinde gözlerini açmış olursun. bu arada pilot olarak yazdım bunu, iyi uçuşlar.
0
monkey
(24.01.17)
Daha önce yazdığımı kopyala-yapıştır olarak yazayım, sonra da ekleyeyim:

Sırf korkum yüzünden elime fırsat geçti ve uçaklarla ilgili bir çalışma yaptım, uçaklardaki teknik hata zamanları ile ilgili. Mantık falan yürümüyor bende. Yukarıda 'Evden daha güvenli. Valla bak, sen sakarsın da, senin evinden çok daha güvenli. Havaalanına gelişin bile daha riskli' diye diye kendimi ikna etmeye çalışırken soğuk terler veya düşen tansiyonlarla uğraştım. Yanımdaki tanımadığım insanlara sarıldım, tanıdık insanları tırmaladım; abime tokat bile attırdım kendime getirmesi için. Deseler ki 'Kara yolunda kesin öleceksin ama havada kesin ulaşacaksın', o gün geldiğinde kara yolunu tercih ediyorum. Uçağa paşa paşa biniyorum, o ayrı. Her uçuştan sonra 'Bİr daha binersem verilmedik belam kalmasın' diye kendime lanet okuyorum. Hostes korkmuyor, yanındaki yolcu horul horul uyuyor ya; onları tokatlayasım geliyor 'Niye korkmuyorsunuz' diye; gerçi onların korktuğu yerde ben kalpten giderim ya da bağıra çağıra ağlarım zaten. Onlar korkmasınlar, kalsın öyle.

Üç yöntemim var:

İlacı 3 parça halinde almak. Pasiflora'nın birini evden çıkarken, diğerini havaalanına gelince, diğerini uçağa binerken alıyorum.

İlaç yoksa alkol. 'Rakı içtim, şarap içtim, sallandım' adındaki bu yöntemde içiyoruz. Çakırkeyif olunca uçak korkutmuyor. Hatta 'Yihuu, vuheyyy' gibi sesler de çıkartabiliyoruz türbülansta ya da 'Oooh, türbülans da beşik gibi tam uyumalık' diyoruz ve sızıyoruz. Bu yöntemin eksisi, 20 saatlik bir yolculukta uyguladım. O günden beri bir daha içki içemedim bir kadehten fazla, tiksinti geldi.

En çok yarayan yöntem şu oldu: Benden daha çok korkan birinin yanıma denk gelmesi. Onu sakinleştirirken kendi korkum yok oldu. Yolda kadına, 'Şu anda şunu yapıyoruz', 'Dönmede korkulacak bir şey yok, dönüp inmesin mi uçak? Avusturalya'ya kadar gidelim mi böyle', 'Şimdi buluta giriyoruz, hafif sallanacağız. Telaşlık bir durum yok', 'Aşağıya inerken üç tane güp sesi ve sarsılma olacak. İniş takımları açılırken güp sesi gelecek, aynı sesin küçüğü flap kapaklarından da gelecek. Bir de ne olduğunu bilmediğim başka bir güp duyacağız. Hadi birlikte sayalım' derken ben ilaçsız ve içkisiz zerre korkmadım. Hatta kadın bana 'Siz keşke hostes olsaymışsınız,' dedi. Ben de 'İyi ama ben uçaktan çok korkuyorum' dedim. Bu yöntem çok garanti değil, bir daha o kadar korkanına nereden denk geleyim.

Bu da hislerimizin tercümanı bir entry. Okuduğumda 'Ben mi yazdım da haberim yok' demiştim.
eksisozluk.com


Şimdi minik bir ekleme yapayım. Geçen hafta, 10 saatlik uçuştan önceki 36 saatte toplam 2.5 saat uyku + binmeden 3 kadeh şarap + bindikten 3 saat sonra 'Ölürsem de ölürüm. En azından paniklemeden öleyim. Şu yaşadığıma değmez' diyerek bir adet uyku ilacı. İlaç etkileşimlerini binmeden önce incelemiştim gerçi, etkileşimlerinin az olduğu bir ilacı seçmiştim. Sadece bunu sık sık yaparsam karaciğer için zorlayıcı olduğu söyleniyordu. O şekilde ölü gibi uyumam gerekiyordu, bir saat uyuyabildim ama korku açısından işe yaradı mı, yaradı. Uçağa çakırkeyif bindiğim için kalkarken ve türbülansta eheheehe diye güldüm. Sonrasında da uyku hapının ve uykusuzluğun, kandaki alkolün etkisi ile gayet hissizdim yere konarken. Sapsakin gittim. Diğer yolculardan farkım yoktu. Bir tek yanımda uyuyan kızdan farkım vardı, çok pis uyudu, çok içim gitti.

THY programları hakkında şunu çok duydum: Sana bilgi veriyorlar ve 'Hiçbir şey olmayacak' deneme uçuşları yaptırıyorlar.. Eğer korku bilgi eksikliği kaynaklı ise (Örn. Bu kadar demir havada duramaz, vb) o zaman işe yaradığını söylüyorlar. Lakin benim derdim hiçbir şey olmayacak olması değil. O milyonda bir bir şey olmayacak için Milli Piyango bileti alan insanım ben. Dolayısıyla, olay duygularla ilgili ise THY ve benzer eğitimler çok işe yaramıyormuş deniyor. Dolayısıyla işe yarayabilir de, yaramayabilir de.

Şu tarz bir program var, bunun biraz etkili olduğunu söylüyorlar.
www.fearofflying.com

Bir de EMDR terapilerinin işe yaradığını söylüyorlar ama Dubai uçuşuna yetişmez.
0
aychovsky
(24.01.17)
zanax turevi olan alprozalam aliyorum boarding baslayinca. Degil ucakta uzay roketinde olsan umrunda olmuyor. Tabi kisa vadeli bir cozum.
0
elcucu
(24.01.17)
Benim de var az cok korkum bi nevi klostrofobi diyebiliriz. Ben elimde su ve ipad olmadan jcamiyorum.tavsiye ederim su rahatlatiyor ipaddeki diziler de kafa dagitiyor. Sonuc inis icin alcaliyoruz litfen kemerlerinizi baglayin
0
condom kurşunu
(24.01.17)
(9)

Hepinizin bir özelliği var mı ?

top_secret
Merak ettim.Bakıyorum kiminiz müzik alanında iyiKiminiz süper resim yapıyorKiminiz fotoğraf çekiyorKiminiz oyun oyuyorKiminiz elektronikle uğraşıyorKiminiz arabalara meraklıBenim hiç yok böyle şeylerim. Her şeyden az az biliyorum hiç uzmanlaştığım bir konu yok. Özellikle müzik konusunda başarılı olm
Merak ettim.

Bakıyorum kiminiz müzik alanında iyi
Kiminiz süper resim yapıyor
Kiminiz fotoğraf çekiyor
Kiminiz oyun oyuyor
Kiminiz elektronikle uğraşıyor
Kiminiz arabalara meraklı

Benim hiç yok böyle şeylerim. Her şeyden az az biliyorum hiç uzmanlaştığım bir konu yok.

Özellikle müzik konusunda başarılı olmak isterdim ve başarılı olanları çok kıskanıyorum
0
top_secret
(21.01.17)
benim durum şu:

s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
dinsiz adam
(21.01.17)
benim az az bildiğim bile yok. notin special bout me

www.youtube.com
0
ron dennis
(21.01.17)
benim de yok. şimdi sadece müzik alanında iyi olsam sadece müzikle ugrasırdım gibime geliyor. ama şimdi her şeyden biraz ama hiçbir şeyden tam değil. bu daha güzel gibi.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(21.01.17)
Yalnız değilsin:):)
Çok az kara kalem biliyorum o kadar. Çok da şeetme biraz vicdan olaun yeter sanki:)
0
cahs
(21.01.17)
Bende de durum şu:
goo.gl
0
aychovsky
(21.01.17)
@godoş

bence bir yerden başla o resimleri yapmaya lütfen:)
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(21.01.17)
Hayatta en çok üzüldüğüm şeylerdendir bu konu. Resmen hiçbir şeye yeteneğim yok benim de. Sadece müzik konusunda çok fazla şeye hakim olmaya çalışırım ve bundan zevk alırım, hayatımın bir parçasıdır ama o da sadece dinleyici olarak maalesef.
0
ms brownstone
(21.01.17)
Hiçbir yeteneğim yok. Üstüne üstlük gıcığın tekiyim.
0
cabiday
(21.01.17)
- Oldukça iyi bir müzik dinleyicisi olduğumu düşünüyorum ama çaldığım bişey neredeyse yok.
- Resim çizerim, idare eder ama devamlılığım yok, düzenli yapsam memnun olacağım kendimden.
- Futbol oynarım, çok yetenekli değilim ama kendimi geliştirdim, savunmada en güvenilen adamlardan biriyim. Yine de sahanın zayıflarından sayılırım.
- Bir yıldır latin dansları yapıyorum, bachata'dan oldukça keyif alıyorum ama etraftaki çok iyi örnekleri görünce kıskanıyorum.
- İzlemiş olduğum konser, seyahat ettiğim ülke sayısı yüksek, bunlar güzel birikimler ama pek de meziyet sayılmaz.

Bunlar dışında da gitar, mızıka çalmışlığım, fotoğrafla ilgilenmişliğim, tango yapmışlığım, tenis oynamışlığım falan var hep, ama hiçbirini yukarıdakiler kadar bile yapmadım. Bunca şeyi denediğim için mutluyum, çoğunu keyif alarak yaptım, ama bir tanesini tam uzmanlaşarak yapmayı isterdim. Hayattaki nadir pişmanlıklarımdan biri bu. 27 yaşından sonra da uzmanlaşmak çok kolay değil ama keyif aldıklarımı sürdürüyorum, geliştirmeye çalışıyorum işte.
0
long live rock n roll
(21.01.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.