sanat guresi
nerden, kaça alınır? h&m'de var mıdır? lcw'ye gittim bugün, 90'a var.seneler evvel yine lcw'den keten bolca bir şey almıştım. şimdi ara ara bulamıyorum.
nerden, kaça alınır? h&m'de var mıdır? lcw'ye gittim bugün, 90'a var.
seneler evvel yine lcw'den keten bolca bir şey almıştım. şimdi ara ara bulamıyorum.
seneler evvel yine lcw'den keten bolca bir şey almıştım. şimdi ara ara bulamıyorum.
0
70 tlye aldığım kargo pantolon 50 tlye düşmüştü en son. sezonu olduğunda da 100 lira falan.
pull&bear ve bershkaya bak ben pulldan aldım. siyah alırsan bir süre sonra renkte atma yapıcak bilgin olsun.
pull&bear ve bershkaya bak ben pulldan aldım. siyah alırsan bir süre sonra renkte atma yapıcak bilgin olsun.
0
deepsea.com.tr den alıyorum ben. n11dede mağazaları var. gayet kaliteliler. beli lastikliler var fazla kilolular için.
0
asuturias
eski olmasın
eski olmasın
0
amortisman
Oyun oynamıyorum. Basit seviyede photoshop kullanıyorum. Gerisi word, excel, Chrome vs. 2.000 lira civarında tavsiye edebileceğiniz bir laptop var mı? Mümkünse küçük, ince ve hafif olsun tabi. Çok teşekkürler.
Oyun oynamıyorum. Basit seviyede photoshop kullanıyorum. Gerisi word, excel, Chrome vs. 2.000 lira civarında tavsiye edebileceğiniz bir laptop var mı? Mümkünse küçük, ince ve hafif olsun tabi. Çok teşekkürler.
0
bana her yer cehennem
1- soru başlıkta2- en sevdiğiniz pornocu kim ve niye o
1- soru başlıkta
2- en sevdiğiniz pornocu kim ve niye o
2- en sevdiğiniz pornocu kim ve niye o
0
1. insan bazen ramazan da olsa kendini kaybedebiliyor :(
2. Bunu şu an düşünmek istemiyorum izninle :)
2. Bunu şu an düşünmek istemiyorum izninle :)
0
1- kafama göre(izlemiyorum diyenler dışarıdaki kızların götüne bakıyor zaten...)
2-james deen , işini hakkını vererek yapıyor ve sert yapıyor.
2-james deen , işini hakkını vererek yapıyor ve sert yapıyor.
0
1- niyetli bir insanın porno izlemesi yanlıştır. gerçi porno izlemek normalde de günahtır ancak ramazan özelinde oruç da bozduğu için izlemem.
2- bu soru yeterince filtrelendirilmemiş. yaş aralığı vs. gibi özelliklerle. o yüzden net cevap veremiyorum.
2- bu soru yeterince filtrelendirilmemiş. yaş aralığı vs. gibi özelliklerle. o yüzden net cevap veremiyorum.
0
Izliyorum firsat varsa. Yildiz pornoculardan hoslanmiyorum. Be pornoyu halk icin seviyorum. Noname :)
0
1. bu kısım inananlara yönelik sanırım, benim cevabım bir şey ifade etmez.
2. ava dalush. çünkü james baldwin, charles bukowski, shakespeare okuyor, heykelle uğraşıyor. diğer pornoculardan çok farklı o.... şaka şaka tipini beğeniyorum.
2. ava dalush. çünkü james baldwin, charles bukowski, shakespeare okuyor, heykelle uğraşıyor. diğer pornoculardan çok farklı o.... şaka şaka tipini beğeniyorum.
0
basubadelmevt
7-8 bin tl net geliri ve borcu harci(kirada yok) olmayan birinin Nike'in Air Max modellerini begenip '550 tl' bir ayakkabı icin cok diyerek almaması,sürekli indirimini kovalaması,eski modellerini arastırması vb.Sizce cimrilik midir?
7-8 bin tl net geliri ve borcu harci(kirada yok) olmayan birinin Nike'in Air Max modellerini begenip '550 tl' bir ayakkabı icin cok diyerek almaması,sürekli indirimini kovalaması,eski modellerini arastırması vb.Sizce cimrilik midir?
0
Cimrilik bence. 550'yi görünce başka sitede var mı diye bakarsın da yok olmasına rağmen sürekli indirim kovalamak cimrilik.
0
7-8 bin tl geliri olan babanın evladı değilse gayet normaldir. parasının kıymeti vardır.
0
değil tabii. adam ayakkabıya o para mı verilir der ama maket hastasıdır ona gider 2000 tl verir. ayrıcs bir ayakkabı yani 550 tl den bahseditoruz
0
cimriliktir ve ayrıca salaklıktır da. Nike'ın Air Max modellerine bakan kişi zaten en az 350 TL vermeyi göze almalı. bu kafadaki insan ayakkabıya 350 TL verilmez de der. boşu boşuna zaman harcar, eski modellerden de hiçbir şey almaz.
0
Değil bence, 550 tllik bir ayakkabı olmasın 50 tl'lik bir kalem olsun, ihtiyacınız olmadığını düşündüğünüz herhang bir şeyi almak gereksiz zaten. Siz demek ki söz konusu 550 tllik ayakkabıyı çok beğenmiyor ve ihtiyaç duymuyormuşsunuz ki daha eski modellerinin de işinizi göreceğini düşünüp o modellere yönelmişsiniz. Ancak yeri gelir 600 tl'lik bir ortopedik ayakkabı alma gereksinimi duysanız gider alırsınız, kısacası neye ihtiyacınız olup olmadığına bağlı.
Çok çok istediğiniz bir şey değilse ve ciddi gereksinimim yoksa almamakta iyi yapmışsınız bence.
Çok çok istediğiniz bir şey değilse ve ciddi gereksinimim yoksa almamakta iyi yapmışsınız bence.
0
air max daha ucuza bulunuyor. bizim arkadaş 170e mi ne aldı. biraz beklesin derim :)
hayatımda bir ayakkabıya 500 lira vermedim, umarım da vermem. şu ana kadar aldığım en pahalı ayakabı 180 filandır sanırım.
hayatımda bir ayakkabıya 500 lira vermedim, umarım da vermem. şu ana kadar aldığım en pahalı ayakabı 180 filandır sanırım.
0
performans/fiyat formülüne göre bu formüle uygun şekilde söz konusu ayakkabıdan daha avantajlı bir ürün olduğu müddetçe kişinin mal varlığı ne olursa olsun o ayakkabıyı daha ucuza almaya çalışması cimrilik değildir. cimrilik ancak şöyle olur. adamın 8000 lira geliri vardır başka hiçbir yerde ayakkabı falan kalmaz. adamın mevcut ayakkabısı pespaye olmuştur. ayakkabıya ihtiyacı vardır. ancak 550 liraya ayakkabı mı olur lan! diyerek -ben de diyorum bunu- ayakkabı almaz ve yırtık ayakkabısı ile gezer. bu cimriliktir.
0
Eğer belli bir sebeple para biriktirmiyorsa cimrilik bence. Kazandığı paranın tadını çıkaramayacaksa ne anlamı var o kadar kazanmanın?
0
Aslinda nike air max i begenmemistir bu yuzden 550 cok geliyordur,gercekten begense parayi basar alir.
0
Merhaba. Ben bütün okul hayatı boyunca "Harpagon" olarak adlandırılacak kadar cimri biriydim. Hala da öyleyimdir. Dışarıda kahve içmem ama bir ayakkabıya 600 tl vermem gerekiyorsa, veririm. kaldı ki verdim de... yani benim standartlarıma göre bile bu cimrilik. gerisini siz düşünün.
0
oha aynı ben :D ama cidden çok paraymış. ayda 100k kazansam da vermezdim heralde. 300 tl civarına lacoste alınır be.
0
O ayakkabıya çok ihtiyacı var ve alternatifi yoksa, o ayakkabı olmadığı için bir zorluk yaşıyorsa cimrilik olabilir. büyük ihtimalle cimrilik değildir. şahsen milyonlarım da olsa 550 liraya nike almam, klas bir şeyler alırım.
0
Bana biraz cimrilik gibi geldi. Ayakkabıya verilen paraya acimiyorum ben belki de o yüzden
0
bence değil, bir ayakkabı için çok fazla bir miktar. ha 300e kadar verirdim ama ben o kadar kazanıyo olsam
0
Duruma bağlı. 550 bir ayakkabı için gerçekten yüksek bir fiyat. İhtiyacı olduğu, sıkıntılı olduğu halde almamak için inat ediyorsa cimri diyebiliriz ama keyif için alacağı bir şeyi ucuzunu bulmak için bekletiyorsa sayılmaz.
0
ne kadar gelirin olursa olsun cimrilik değil tutumluluktur. daha uygun fiyata yine de kaliteli ayakkabı bulunabilir. cimrilik diye düşünenler parayı bulunca değişecek nesildir özenti de olabilirler bilemiyorum. sözüm meclisten dışarı. yersen.
0
Cimrilik değildir. Fena sayılmayacak bir gelirim var ama tutkudan, mutluluktan ikinci el kitap almayı severim mesela. Bilgisayarım 9. yılında, telefonum da 888 liralık (hala fiyatı bu) bir Android ama gidip bazı konularda paraya acımadan kıyacağım bir sürü alan var. Şimdi burada hoş olmaz ama hayatta dilenciye para vermem, hayrımı ameliyat parası bekleyenlere veririm, en az 6 ayda bir kan bağışlarım, çocuklara geçen paramın haddi hesabı yoktur.
0
Ben bırak cimri demeyi görsem ne güzel adamsın lan der imrenirim. Lisede bi arkadaşım vardi çocuğun ailesi baya zengindi. Ama çocuga baktiginda ne giyiminden kusamindan ne hal tavrindan zengin oldugu anlaşılmazdi. Cocuk sonra stamforddan mi ne kabul aldı, atıyorum burdaki 2 dairelerini feda etmediler stamford icin. Gitti amerikadaki daha az unlu bi okula devam etti.
Anlattigin durumdan da boyle bi insanin herhangi bi eşyaya saçmalık derecesinde heves etmeyecek kadar tutarli biri oldugu da çıkarılabilir yani.
Anlattigin durumdan da boyle bi insanin herhangi bi eşyaya saçmalık derecesinde heves etmeyecek kadar tutarli biri oldugu da çıkarılabilir yani.
0
Ben de aynı şeyi merak ediyorum. Param olmasına rağmen piyasada satılan giyim ayakkabı kozmetik vs hepsinin yüksek fiyattan satıldığını düşünüyorum. Ucuzlayınca almak varken sezonda almak markaların yaptığı oyuna gelmek gibi geliyor bana. Acil ihtiyaç olur alırım ama aciliyet yoksa elimdekiyle idare eder indirimde alırım.
0
yaptığı mantıklı. kapitalizme para kaptırmaya gerek yok. adamlar işten çıkınca sodexonda 50 tl para kalsa harcarsan utanmayıp maaşından kesiyor. o zaman 1 tlnin bile hesabını yaparım.
0
7- 8 bin lira kazanırsam tabii ki de o parayı o ayakkabiya vermem.
0
yons
şimdi hem işin eve uzaklığından hem de artık yaşın ilerlemesinin de (31) verdiği etki ile işyerine yakın kiralık eve çıktım. evdekilerle de kafa çok uyuşmuyordu, kafa mı dinlerim hem dedim.birikim de yapıyorum bir yandan. ama şimdilik ev peşinatı olacak kadar değil.bir yandan şeytan dürtüyor acaba e
şimdi hem işin eve uzaklığından hem de artık yaşın ilerlemesinin de (31) verdiği etki ile işyerine yakın kiralık eve çıktım. evdekilerle de kafa çok uyuşmuyordu, kafa mı dinlerim hem dedim.
birikim de yapıyorum bir yandan. ama şimdilik ev peşinatı olacak kadar değil.
bir yandan şeytan dürtüyor acaba eve geri dönüp, kiraya vereceğim para ile az biraz da kredi çekerek düzgün bir araba mı alsam diye (40-50bin civarı). hiç araç sahibi olmadım. getirisini götürüsünü kestiremiyorum. ödediğim kira 600, faturasıydı yemeğiydi vs 1300-1400 gidiyor cepten standart.
ama bir yandan da araç alsam dahi bir süre sonra aile ile yaşamak beni darlayacak gibi. bu ikilemde kalanınız vardır illa. fikriniz ne olur?
birikim de yapıyorum bir yandan. ama şimdilik ev peşinatı olacak kadar değil.
bir yandan şeytan dürtüyor acaba eve geri dönüp, kiraya vereceğim para ile az biraz da kredi çekerek düzgün bir araba mı alsam diye (40-50bin civarı). hiç araç sahibi olmadım. getirisini götürüsünü kestiremiyorum. ödediğim kira 600, faturasıydı yemeğiydi vs 1300-1400 gidiyor cepten standart.
ama bir yandan da araç alsam dahi bir süre sonra aile ile yaşamak beni darlayacak gibi. bu ikilemde kalanınız vardır illa. fikriniz ne olur?
0
aile ile yaşamanın +ları farklı , tek yaşamanın + ları farklı.
şuan zaten tek yaşıyorsun kafanı iyice dinle sonra ailenin yanına geç. zaten çalışıyorsun aile ile fazla aynı ortam bulunamazsın diye düşünüyorum.
paranı da biriktir evlenince ev alırsın bence. eğer istanbulda yaşıyorsan trafik kol gibi. bu trafik için araba almaya o kadar vergi verip benzin yakmaya değmez.
ucuzundan bir motosiklet alırsın gider gelirsin.
şuan zaten tek yaşıyorsun kafanı iyice dinle sonra ailenin yanına geç. zaten çalışıyorsun aile ile fazla aynı ortam bulunamazsın diye düşünüyorum.
paranı da biriktir evlenince ev alırsın bence. eğer istanbulda yaşıyorsan trafik kol gibi. bu trafik için araba almaya o kadar vergi verip benzin yakmaya değmez.
ucuzundan bir motosiklet alırsın gider gelirsin.
0
İstanbul'da yaşıyorsan araba alma bence.
Ben araba sahibiyim ve ayrı evde yaşıyorum. İzmir'den İStanbul'a taşındım.
İzmir'deyken araba olmadığında zorluk yaşıyordum. Burada araba ile dışarı çıktığımda zorluk yaşıyorum. Trafik derdi başka, park yeri derdi başka...
Ben araba sahibiyim ve ayrı evde yaşıyorum. İzmir'den İStanbul'a taşındım.
İzmir'deyken araba olmadığında zorluk yaşıyordum. Burada araba ile dışarı çıktığımda zorluk yaşıyorum. Trafik derdi başka, park yeri derdi başka...
0
evde kalin.
gerekiyorsa bir ev arkadasi bulup, masrafi dusurun.
o sekilde para biriktirip, almak istiyorsaniz araba alin.
gerekiyorsa bir ev arkadasi bulup, masrafi dusurun.
o sekilde para biriktirip, almak istiyorsaniz araba alin.
0
bence ailenizle yaşamaya devam etmeyin, aracı da bir süre boşverin. birikim yapın, tercihiniz zamanla oturur. ama aileyle oturmayın ya.
0
Ailenle aran iyi değilse ayrı yaşamak araba sahibi olmaktan daha değerli bir şey.
0
Ailenle aran iyi olsa bile donme, ayri evde devam et. Ayri yasamanin sana katacaklari cok daha fazla.
0
30 yaşını geçmişsiniz yahu, sizce de artık aileyle yaşamak için biraz yaşlanmamış mısınız?
0
Aile evine dönmeyin bence. Birincisi huzurlu ve rahat olamazsınız, ben eve gidince kendimi misafir gibi hissediyorum artık. İkincisi yol uzaksa arabayla da çekilmez çok yıpranır kafayı yersin, tecrübeyle sabit. Kısacası aynı evde kalın maksimum birikime devam bi süre sonra daha ucuz bi arabayı yine aynı evde yaşarken alırsın.
0
araba amelelik.
evden ise yuruyebiliyorsan ne guzel iste.
30'lu yaslarda aile ile yasanmasini sahsen biraz garipsiyorum. tabi kisisel tercihler bunlar ama eve ciktiginda daha bir birey oluyorsun. mini bir hayat donduruyorsun. ileride evlenirsen ona da hazirlik olmus olur. kadinlarimiz ana evinden hicbir sey ogrenmeden cikip gelmis adamlardan cok cekiyorlar maalesef.
aile ile yasadiginda da masrafin olacak. hicbir katkida bulunmadan baba evinde kalmiyorsundur. ustelik anlasamiyorsun da. kendi evin, kendi duzenin. ufak ufak da biriktir iste.
evden ise yuruyebiliyorsan ne guzel iste.
30'lu yaslarda aile ile yasanmasini sahsen biraz garipsiyorum. tabi kisisel tercihler bunlar ama eve ciktiginda daha bir birey oluyorsun. mini bir hayat donduruyorsun. ileride evlenirsen ona da hazirlik olmus olur. kadinlarimiz ana evinden hicbir sey ogrenmeden cikip gelmis adamlardan cok cekiyorlar maalesef.
aile ile yasadiginda da masrafin olacak. hicbir katkida bulunmadan baba evinde kalmiyorsundur. ustelik anlasamiyorsun da. kendi evin, kendi duzenin. ufak ufak da biriktir iste.
0
bursada yaşayan biri olarak bursanın şöyle bi problemi var hiç bi yer birbirine çok uzak değil ama hiç bi yere kısa sürede gidebilceğin bi toplu ulaşım yok
eğer eve düzenli olarak hatun atan,sürekli alkol ve sigara kullanan bi adamsan ayrı evde yaşaman kesinlikle şart ama bunları 40 yılda bir yapıyorum diyosan bursada kesinlikle araba seçeneğine gitmeni öneririm
diyosanki arada takılmaya yer lazım oluyo 1-2 ortak bul faturalar dahil kişi başı ayda size gideri 300tlye gelicek şekilde senin şuan yaşadığın evi bekar evi haline getir arada takılmaya kafa dağıtmaya gidersin
not:ev nerde ? iş nerde ? aile evi nerde ?
eğer eve düzenli olarak hatun atan,sürekli alkol ve sigara kullanan bi adamsan ayrı evde yaşaman kesinlikle şart ama bunları 40 yılda bir yapıyorum diyosan bursada kesinlikle araba seçeneğine gitmeni öneririm
diyosanki arada takılmaya yer lazım oluyo 1-2 ortak bul faturalar dahil kişi başı ayda size gideri 300tlye gelicek şekilde senin şuan yaşadığın evi bekar evi haline getir arada takılmaya kafa dağıtmaya gidersin
not:ev nerde ? iş nerde ? aile evi nerde ?
0
füt
hatta cadde üzerinde denecek kadar merkezi.o dükkanı nasıl değerlendirirdiniz? ne açardınız?
hatta cadde üzerinde denecek kadar merkezi.
o dükkanı nasıl değerlendirirdiniz? ne açardınız?
o dükkanı nasıl değerlendirirdiniz? ne açardınız?
0
alkolsüz ve yiyecek içecek satan bir yer açardım.
kadıköy'de crazy flakes diye bir dükkan var ve sadece kahvaltılık mısır gevreği çeşitlerinden satmasına rağmen her daim önünde kuyruklar oluyor. mısır gevreği bile bunca satıyorsa bence her türlü yemeğin gideri olur.
kendime ya da aşçıya güveniyorsam kendi markamı yaratırdım, ve daha önce hiç görülmemiş bir tarif yaratıp onun üzerinden markamı pazarlardım. öyle bir yiyecek olmalı ki, insanlar sırf onu yemek için gelmeli dükkana. yok kendime o kadar güvenmiyorsam da yurtdışında bilinen bir markanın franchise'ını alırdım. ama kaliteli bir markanın yani öyle pizza hut falan değil, örneğin ispanya'daki bacoa burgercisi geldi aklıma direk. ya da hollanda'daki ellis burger.
küçük bir dükkansa eğer büyük ihtimalle hot dog satardım. ya da yurtdışında tutan ve daha türkiye'ye gelmemiş, kolay hazırlanabilen ve servis edilebilen bir şeyler olabilir.
kadıköy'de crazy flakes diye bir dükkan var ve sadece kahvaltılık mısır gevreği çeşitlerinden satmasına rağmen her daim önünde kuyruklar oluyor. mısır gevreği bile bunca satıyorsa bence her türlü yemeğin gideri olur.
kendime ya da aşçıya güveniyorsam kendi markamı yaratırdım, ve daha önce hiç görülmemiş bir tarif yaratıp onun üzerinden markamı pazarlardım. öyle bir yiyecek olmalı ki, insanlar sırf onu yemek için gelmeli dükkana. yok kendime o kadar güvenmiyorsam da yurtdışında bilinen bir markanın franchise'ını alırdım. ama kaliteli bir markanın yani öyle pizza hut falan değil, örneğin ispanya'daki bacoa burgercisi geldi aklıma direk. ya da hollanda'daki ellis burger.
küçük bir dükkansa eğer büyük ihtimalle hot dog satardım. ya da yurtdışında tutan ve daha türkiye'ye gelmemiş, kolay hazırlanabilen ve servis edilebilen bir şeyler olabilir.
0
ppemreqq
dayanıklı ve ayağımın altında yastık varmış hissiyatı yaratacak bir model olsun istiyorum.
dayanıklı ve ayağımın altında yastık varmış hissiyatı yaratacak bir model olsun istiyorum.
0
nike downshifter . fakat ilk aldığında sert ve rahat değil gibi gelicek. düzenli giyince yumuşak esnek bir ayakkabı oluyor.
0
Koşu için Lunarglide 5 kullanıyorum, mavi değil de siyah olsa işe bile onunla gelirim. Çok rahat, tam olarak bahsettiğin hissi veriyor bana.
0
bir ileti paylastim
GibsonRulesRock n roll ucan spagetticanavariben smyrnamea maxima culpafreekarahope endercamiroquaywhoosiecompadritove daha niceleri, nicklere eski duyurularımdan ulaştım, "aa böyle biri vardı lan" dediklerim. biz mi çok kaldık bu sitede, onlar neden gitti :D
GibsonRules
Rock n roll
ucan spagetticanavari
ben smyrna
mea maxima culpa
freekara
hope ender
camiroquay
whoosie
compadrito
ve daha niceleri, nicklere eski duyurularımdan ulaştım, "aa böyle biri vardı lan" dediklerim. biz mi çok kaldık bu sitede, onlar neden gitti :D
Rock n roll
ucan spagetticanavari
ben smyrna
mea maxima culpa
freekara
hope ender
camiroquay
whoosie
compadrito
ve daha niceleri, nicklere eski duyurularımdan ulaştım, "aa böyle biri vardı lan" dediklerim. biz mi çok kaldık bu sitede, onlar neden gitti :D
0
gibson benim de aklıma geldi geçen ya, maç izliyorum kalecinin adı gibson'dı, direkt GibsonRules geldi aufjasfjau. kirmizikasekaban var benim aklıma gelen. bıraktı demişlerdi onun için ama ne oldu da bıraktı onu bilmiyorum. bi ara yazardı, takılırdı sıkça.
0
mea maxima burda, hatta geçen kitap klubü duyurusu mu ne açmıştı. animal'ı merak ediyorum ben de. bir de kanadada yaşayan zengin bir abimiz vardı o kimdi? onu da görmüyorum sanki.
0
freekara'nın başka bir isimle şu an aktif olduğunu biliyorum. gerisi hakkında fikrim yok.
0
@sta, animal gibsonrules değil miydi zati? kanadalı zengin abi nick the chopper idi sanırım.
0
ne eskiler gitti bir daha gelmedi o yüce insanlar :)
fade vardı , kırmızıkaşekaban , wide , aklıma gelmeyen niceleri kusura bakmasınlar...
fade vardı , kırmızıkaşekaban , wide , aklıma gelmeyen niceleri kusura bakmasınlar...
0
Kanadada yaşayan ermanen'di. O da artık yok, compadrito çok vakit alıyor diye bıraktı. M e l t e m veya whimsical vardı o da artık yok. Wide widee değil mi? Ben onları aynı kişi diye biliyorum :/ hope ender'i en son 2012 ekşi festte görmüştüm sonra bi daha görmedim. Ucan spagetticanavari benim de aklıma geldi geçen gün, bi saç boyatma olayı vardı, onun da öyle olayları vardı sonra k-pop atıp güzel değil mi derdi. Gidiyor herkes. Animal ve gibsonrules aynı kişi değil mi zaten, ingilterede kimonosuyla oturuyordur eheheh.
0
rurouni vardi en son 3-5 ay once cevap vermis
tepedeki sayko burada mi? veya sutlu nescafe? ben de o kadar girmiyorum artik.
compadritoyu dun gordum vay compadrito vardi di mi dedim.
harbi douchebag da yok.
tepedeki sayko burada mi? veya sutlu nescafe? ben de o kadar girmiyorum artik.
compadritoyu dun gordum vay compadrito vardi di mi dedim.
harbi douchebag da yok.
0
lanet olsun ifşa olmuşuz adsfasdfadf freekara bloklandı :)
bu aslında arkadaşın nickiydi de el koydum :D
bu aslında arkadaşın nickiydi de el koydum :D
0
kimisi bıraktı kimisi yeni nick aldı geldi
dönem dönem popüler olup sözlü küfürlü saldırıya uğrayıp nick değiştirenlerde çok oluyor
dönem dönem popüler olup sözlü küfürlü saldırıya uğrayıp nick değiştirenlerde çok oluyor
0
aa birileri beni tanıyor :D
Biz hep buradayız ama giden çok var. Paçoz paçoz seksist sorular ahkamlar falan yarısı artık buranın, eskiden cevap verirken nicke bile hiç bakmazken şimdi beş kere düşünüyorum yazsam mı yazmasam mı diye.
Biz hep buradayız ama giden çok var. Paçoz paçoz seksist sorular ahkamlar falan yarısı artık buranın, eskiden cevap verirken nicke bile hiç bakmazken şimdi beş kere düşünüyorum yazsam mı yazmasam mı diye.
0
ben 5-6 sene onceki nicklerin cogunu gormuyorum. sanirim insanlar bir sure sonra bikip gidiyor ya da nick degistiriyor. erkek arkadasim da uzun sure aktif kullandi mesela burayi; son 2 3 yildir cok nadir giriyor. beni girerken gorunce 'bikmadin mi hala ordan?' diyor. benim alistigim seylerden kopmam biraz zor oluyor mesela. duyuru da oyle oldu. sanirim biz bu yuzden hala burdayiz.
bu arada ben de en cok douchebag'i merak ediyorum.
bu arada ben de en cok douchebag'i merak ediyorum.
0
Bir lunedor vardi 5 sene önce falan kadikoy zirvesinden hatirliyorum(zurich dekinden) arada o geliyor aklima.
0
Bir lunedor vardi 5 sene önce falan kadikoy zirvesinden hatirliyorum(zurich dekinden) arada o geliyor aklima. Napiyor şimdi kim bilir.
0
Sözlüğe giriş amacım (7. nesil) tamamen duyuruydu. Her gün girmeden duramazdım. Şimdi aklıma bile gelmiyor. Eski tadı tuzu kalmadı, kısmen yozlaştı.
0
sta
neler yaparsınız? nerelere harcarsınız? ne kadarını harcarsınız ne kadarını biriktirirsiniz?
neler yaparsınız? nerelere harcarsınız?
ne kadarını harcarsınız ne kadarını biriktirirsiniz?
ne kadarını harcarsınız ne kadarını biriktirirsiniz?
0
hepsini yerim muhtemelen şu anda hepsini yiyorum. yine yetmiyor yea derim insanoğlu bu huyu değişmez.
0
nereden nasıl geldiğine bağlı
kira geliri yada faiz geliri ise yerim
değilse maaşım ise yatırım için bir kısmını biriktiririm.
birikim kısmı sanırım 30-40 arası olurdu.
kira geliri yada faiz geliri ise yerim
değilse maaşım ise yatırım için bir kısmını biriktiririm.
birikim kısmı sanırım 30-40 arası olurdu.
0
Gezmeye ayırırdım. Uçak bileti, otel parası derken hemen biter zaten. Amacım fotoğraf çekmek olurdu. Gezgin olurdum, fotoğraf çekerdim, anılarımı yazardım, hatta dergi bile çıkarabilirdim. Her hafta konsere katılmaya çalışırdım. Çok az bir kısmını biriktirirdim.
0
yakın bir tanıdığım var aylık 35K alıyor yaşı 50 civarı. öyle ultra lüks yaşayamıyor o para ile. çocukların özel okulu evlerin masrafları vs. iki ayda bir ydışı tatili yapar 2-3 günlük o kadar.
0
Sevdiklerimi, yakınlarımı sürekli ama sürekli tatile götürürüm.
Nereye isterlerse.
Hatta sürprizler yaparım. Tatil alışverişi dahil her şeylerini ben karşılamak isterim.
(Tabi yatırımlarımı başta yaparım ki, para kesilirse ortada kalmayalım)
Nereye isterlerse.
Hatta sürprizler yaparım. Tatil alışverişi dahil her şeylerini ben karşılamak isterim.
(Tabi yatırımlarımı başta yaparım ki, para kesilirse ortada kalmayalım)
0
emlak alımı ve nakit ile vatandaşlık alabileceğim bir avrupa ülkesi için paramı harcamak amacıyla biriktirirdim. onun dışında, ondan önce veya sonra; şu anki hayatıma devam. tek fark ispanya veya malta'da olmak.
0
Dostum bu parayı yiyecek zaman önemli. Yani haftada bir gün tatilin olup sabahtan aksama kadar çalışıyorsam eger bu parayı ben zaten yiyemem ki kendi kendine birikir gider. Sonra işten ayrılırım sonra paranın ...... diyorum bence bu daha mantıklı.
0
Hali hazırda birkaç milyon$ edecek yatırım yoksa, o seviyeye gelene kadar ayda 3-5k harcayıp, birikim yapmak. Daha sonra sadece yatırımdan gelen para ile istediğin şeyle uğraşmak.
0
tarla alır üzüm yetiştirir, şarap üretirim.
iş kurar batırırım.
dünyayı gezerim.
iş kurar batırırım.
dünyayı gezerim.
0
Önce 35 binini birikim hesabıma atar geri kalanını harcardım. 15 bin de her akşam nusret ayarında yerlerde yemek yemeyenler için oldukça yüksek standartta bir hayat sunar.
0
bir seylerin pesinden kosarak o para kazaniliyorsa o parayi harcayacak vakit olmaz.
suanki gelirim o kadar yok, lakin istedigim ulkeye gidecek ve tatil yapacak kadar param var. hatta suan, abd'den bir yerlerden yaziyorum bu cevabi. yakinda olacak bir toplanti icin hazirlik yapiyorum, su pazar gunu bile calisiyorum.
50 bin lira gelirin olsa, neden 50 bin daha gelirim yok diyip calisirsn muhtemelen. aylik gelirin 10 bin ya da 50 bin olmasi insanin hayatinda cok buyuk degisiklik yaratmaz. daha buyuk evin olur, daha pahali arabalara binersin o kadar.
param oldugunda nelere harciyorsan dersen, ucak bileti-tatil-kultur turlari-elektronik ve ailem & yakinlarim icin hediyeler.
aylik olarak dusunmedim, lakin bir yerden bir yere gitmeyi kestigim gun galiba gelirimle guzel bir kutuphane kurardim kendime.
suanki gelirim o kadar yok, lakin istedigim ulkeye gidecek ve tatil yapacak kadar param var. hatta suan, abd'den bir yerlerden yaziyorum bu cevabi. yakinda olacak bir toplanti icin hazirlik yapiyorum, su pazar gunu bile calisiyorum.
50 bin lira gelirin olsa, neden 50 bin daha gelirim yok diyip calisirsn muhtemelen. aylik gelirin 10 bin ya da 50 bin olmasi insanin hayatinda cok buyuk degisiklik yaratmaz. daha buyuk evin olur, daha pahali arabalara binersin o kadar.
param oldugunda nelere harciyorsan dersen, ucak bileti-tatil-kultur turlari-elektronik ve ailem & yakinlarim icin hediyeler.
aylik olarak dusunmedim, lakin bir yerden bir yere gitmeyi kestigim gun galiba gelirimle guzel bir kutuphane kurardim kendime.
0
şubat sonundan nisan ortasına kadar rusya'yı gezer, KHL play-off'larını yerinde izlerdim. kendimce bir tur planı yapardım. işte st. petersburg'da iki maç izlerdim, sonra sibirya'ya uçardım. omsk'a, çelyabinsk'e, novosibirsk'e hatta vladivostok'a giderdim. bazı maçları salonda, bazılarını televizyonda takip ederdim. diğer vakitlerimde de şehirleri gezerdim.
nisan ortasında nhl play-off'larıyla birlikte abd'ye giderdim. orada o kadar dolaşmak mümkün olmazdı sanırım 50k'yla, o yüzden yakın 3-4 takım belirleyip onların şehirleri arasında gidip gelirdim. new york-chicago-boston ya da los angeles-anaheim-san jose veya st.louis-nashville gibi çökerdim bi yerlere. bazı maçları salonda izlerdim, bazılarını bu amariganların sports barları oluyor oralarda izlerdim. akşam çıkardım neşvil'de country dinlerdim, açılırdım tennessee'nin çayırında bayırında köy köy dolaşıp maceracı gibi DEZZEM GÖZLEME Mİ YAPIYON deyip milletin ineğini samanını yerdim.
kışları ukrayna ya da rusya'da geçirmek isterdim. belki isveç'e giderdim, lulea'ya. ama oraya 50k yetmeyebilir. küçük bir daire kiralar, oyun falan oynardım. kitap yazmaya çalışırdım belki.
pek bi şey yapmazdım ya. gezerdim sadece. kalan olursa kenara koyardım. daha düzgün bir ülkeye yerleşmeye çalışırdım. orada yatırım falan yapardım yeterince param olduğunda. onun için biriktirirdim belki.
neyse ki fakirim, böyle şeyleri düşünmek zorunda kalmıyorum.
nisan ortasında nhl play-off'larıyla birlikte abd'ye giderdim. orada o kadar dolaşmak mümkün olmazdı sanırım 50k'yla, o yüzden yakın 3-4 takım belirleyip onların şehirleri arasında gidip gelirdim. new york-chicago-boston ya da los angeles-anaheim-san jose veya st.louis-nashville gibi çökerdim bi yerlere. bazı maçları salonda izlerdim, bazılarını bu amariganların sports barları oluyor oralarda izlerdim. akşam çıkardım neşvil'de country dinlerdim, açılırdım tennessee'nin çayırında bayırında köy köy dolaşıp maceracı gibi DEZZEM GÖZLEME Mİ YAPIYON deyip milletin ineğini samanını yerdim.
kışları ukrayna ya da rusya'da geçirmek isterdim. belki isveç'e giderdim, lulea'ya. ama oraya 50k yetmeyebilir. küçük bir daire kiralar, oyun falan oynardım. kitap yazmaya çalışırdım belki.
pek bi şey yapmazdım ya. gezerdim sadece. kalan olursa kenara koyardım. daha düzgün bir ülkeye yerleşmeye çalışırdım. orada yatırım falan yapardım yeterince param olduğunda. onun için biriktirirdim belki.
neyse ki fakirim, böyle şeyleri düşünmek zorunda kalmıyorum.
0
yerdim. ama istediğim her şeyi yaşama lüksüm olduğundan bitiremezdim (evet bitiremezdim) sanırım. çünkü boş vakitlerimi gelecek kaygısı gütmeden sınırsızca kitap okuyarak, film/belgesel izleyerek, gezerek, kafama estiğinde mütevazi bir sahil kasabasında yalnızlığı dibine kadar yaşayarak, sevdiğimle sevişerek ve tabiki pink floyd dinleyerek geçirirdim
bunlar ve bi karavanım olsun, zikmişim birikimi
bunlar ve bi karavanım olsun, zikmişim birikimi
0
tabudeviren
saci kazitanlar, yani surekli kel gozukenler bu surekliligi nasil sagliyorlar?her hafta kuafore mi gidiyorlar?saca sakal kesiminde kullanilan tras kopugunu surup tras bicagiyla mi kesiyorlar?tras makinesiyle mi kesiyorlar?
saci kazitanlar, yani surekli kel gozukenler bu surekliligi nasil sagliyorlar?
her hafta kuafore mi gidiyorlar?
saca sakal kesiminde kullanilan tras kopugunu surup tras bicagiyla mi kesiyorlar?
tras makinesiyle mi kesiyorlar?
her hafta kuafore mi gidiyorlar?
saca sakal kesiminde kullanilan tras kopugunu surup tras bicagiyla mi kesiyorlar?
tras makinesiyle mi kesiyorlar?
0
Her hafta gidiyorum, bazen çok canım sıkılırsa haftada 2
Köpük sürüp ustura ile çepeçevre kesiyor uzayan kılları
Köpük sürüp ustura ile çepeçevre kesiyor uzayan kılları
0
uzunluğa göre değişir. nasıl bir uzunlukta tutmak istiyorsan ona göre gidersin. tamamen pürüzsüz olsun istiyorsan 3-4 günde bir gitmen lazım
0
ben diş aralığı çok az olan bir makine ile 2-3 günde bir kendim kazıyorum kafamı.
0
sameidiot
Ne ısmarladınız?Ne çalıyor?Neyin üstünde oturuyorsunuz?
Ne ısmarladınız?
Ne çalıyor?
Neyin üstünde oturuyorsunuz?
Ne çalıyor?
Neyin üstünde oturuyorsunuz?
0
bira+antep fıstığı.
popüler yabancı ya da türkçe şarkıların hafif yavaşlatılmış remixleri oluyor o tarz kısık seste müzik çalıyor.
rahat bir sandalye veya koltukta.
3 birayı içerken uyumuş olucam. belki 2. güç %17
popüler yabancı ya da türkçe şarkıların hafif yavaşlatılmış remixleri oluyor o tarz kısık seste müzik çalıyor.
rahat bir sandalye veya koltukta.
3 birayı içerken uyumuş olucam. belki 2. güç %17
0
Mojito
Aztek elbise deri ceket
Ac/dc black in black
Teomanın bahsettiği bir bar taburesi
Aztek elbise deri ceket
Ac/dc black in black
Teomanın bahsettiği bir bar taburesi
0
bira tekila ve baharatlı patates söylemişim, adamlar çalsın lütfeen,
youtu.be
arkadaşlarımın yarısı gelmiş diğerlerini bekliyoruz geyiğin dibine vurmuşuz kahkahalar havalarda uçuşuyor
istanbulu özledim :(
youtu.be
arkadaşlarımın yarısı gelmiş diğerlerini bekliyoruz geyiğin dibine vurmuşuz kahkahalar havalarda uçuşuyor
istanbulu özledim :(
0
Moliendo cafe çalıyor.
Bira ve tuzlu fıstık.
Rahat bi sandalyemsi bir şey.
Gömlek pantolon var.
Düz adam bildirdi.
Bira ve tuzlu fıstık.
Rahat bi sandalyemsi bir şey.
Gömlek pantolon var.
Düz adam bildirdi.
0
Üstümde elbise var, hafif ışıltılı ama parlak olmayan bir şeyler.
Büyük olasılıkla Long Island Iced Tea ya da mojito ısmarladım ve yine büyük olasılıkla 'Bununla kafayı bulamazsam ikincisi pek pahalı' diye düşünüyorum.
Şu çalıyor ama canlısıysa daha güzel.
www.youtube.com
Böyle başladı ama bir küsur saate şuna dönecek.
www.youtube.com
www.youtube.com
Oturmuyorum, gruba eşlik için en öndeyim ya da oralarda bir yerdeyim. Oturmaya mı geldik!
Bar gibi yerlerde milletin ne dediğini duyup anlayamıyorum. En fazla yanımdaki kişiyi duyabiliyorum. Bir de zaten bütün gün laflayabiliriz. Onun için gece dışarı çıkmaya da gerek yok. Hazır çıkmışken, daha değişik, daha eğlenceli şeyler yapalım. Bol müzik olsun, bol şarkı olsun, dans-renk olsun.
Büyük olasılıkla Long Island Iced Tea ya da mojito ısmarladım ve yine büyük olasılıkla 'Bununla kafayı bulamazsam ikincisi pek pahalı' diye düşünüyorum.
Şu çalıyor ama canlısıysa daha güzel.
www.youtube.com
Böyle başladı ama bir küsur saate şuna dönecek.
www.youtube.com
www.youtube.com
Oturmuyorum, gruba eşlik için en öndeyim ya da oralarda bir yerdeyim. Oturmaya mı geldik!
Bar gibi yerlerde milletin ne dediğini duyup anlayamıyorum. En fazla yanımdaki kişiyi duyabiliyorum. Bir de zaten bütün gün laflayabiliriz. Onun için gece dışarı çıkmaya da gerek yok. Hazır çıkmışken, daha değişik, daha eğlenceli şeyler yapalım. Bol müzik olsun, bol şarkı olsun, dans-renk olsun.
0
Üzerimde en sevdiğim V yaka siyah basic tişörtüm
Koyu renk kot pantolon, sandaletlerim. Saçımı yarım toplamışım. Minicik bi makyaj var ama rimeli bol.
Vişneli votka içiyorum. Canlı müzik var. Ele güne karşı yapayalnız çalıyor.
Sandalyede oturuyorum.
Koyu renk kot pantolon, sandaletlerim. Saçımı yarım toplamışım. Minicik bi makyaj var ama rimeli bol.
Vişneli votka içiyorum. Canlı müzik var. Ele güne karşı yapayalnız çalıyor.
Sandalyede oturuyorum.
0
-spor ayakkabı, kot, v yaka tişört.
-bir duble jim beam.
-bu çalsın: www.youtube.com
-bir bar taburesinin üstündeyim tabii.
-bir duble jim beam.
-bu çalsın: www.youtube.com
-bir bar taburesinin üstündeyim tabii.
0
Sports pub. Fenerbahçe' nin basket maçı var - antremanı bile olsa olsa olur -
Üstümde beyaz keten bir gömlek -kollarını kıvırmışım- açık yeşil şort pantolon.
Hava sıcak, Cumartesi öğleden sonra. Kahverengi yazlık ayakkabılar. Saatim, sağ kolumda 3 tane bileklik. Gözlüğüm kafamda rahatsız etmiş, masaya koymuşum.
İlk yarı bitmemiş 4. biradayım. İki tane fıçı buğday birası içmişim, 3. bira fıçı Carlsberg, 4. fıçı Kozel. Çerez de söyledim 4. ile beraber.
Mekan çok kalabalık değil. Maçla ilgilenen bir kaç masa daha var -ilgilenmeyen bir iki masa da var-
Kaverengi bir masada rahat bir koltukta oturuyorum.
Devre arasında tv nin sesini kısıp arkadan hafif hafif Santana çalıyorlar.
Üstümde beyaz keten bir gömlek -kollarını kıvırmışım- açık yeşil şort pantolon.
Hava sıcak, Cumartesi öğleden sonra. Kahverengi yazlık ayakkabılar. Saatim, sağ kolumda 3 tane bileklik. Gözlüğüm kafamda rahatsız etmiş, masaya koymuşum.
İlk yarı bitmemiş 4. biradayım. İki tane fıçı buğday birası içmişim, 3. bira fıçı Carlsberg, 4. fıçı Kozel. Çerez de söyledim 4. ile beraber.
Mekan çok kalabalık değil. Maçla ilgilenen bir kaç masa daha var -ilgilenmeyen bir iki masa da var-
Kaverengi bir masada rahat bir koltukta oturuyorum.
Devre arasında tv nin sesini kısıp arkadan hafif hafif Santana çalıyorlar.
0
nigeo
şimdi benim bi ev arkadaşı adayım var. sever sayarım kendisini. ama benim mutfak yemek falan masraflarım çok saçma. kendi yiyeceklerimi alıp yemek istiyorum. tabii ki ihtiyaç halinde paylaşırız ama genel olarak ayrı olsun istiyorum kendi yiyeceklerimiz. sadece para da değil. ben kendimi ona göre pla
şimdi benim bi ev arkadaşı adayım var. sever sayarım kendisini. ama benim mutfak yemek falan masraflarım çok saçma. kendi yiyeceklerimi alıp yemek istiyorum. tabii ki ihtiyaç halinde paylaşırız ama genel olarak ayrı olsun istiyorum kendi yiyeceklerimiz. sadece para da değil. ben kendimi ona göre planlıyorum. dolaba koyduğum şeyi ertesi gün orda görmek istiyorum.
eve çıkarken bunu teklif etmek çok saçma mı? bu nasıl teklif edilir? nasıl ima edilir?
yeni tanıştık sayılır ama çok iyi anlaşıyoruz ve iş arkadaşıyız. 1-2 sene aynı evi paylaşabiliriz.
nasıl çözeceğiz bu işi?
mersi.
eve çıkarken bunu teklif etmek çok saçma mı? bu nasıl teklif edilir? nasıl ima edilir?
yeni tanıştık sayılır ama çok iyi anlaşıyoruz ve iş arkadaşıyız. 1-2 sene aynı evi paylaşabiliriz.
nasıl çözeceğiz bu işi?
mersi.
0
Ya bu zaten olması gereken bir ayrım. Olmazsa çok sorun çıkar. Herkesin genelde bulduğu çözüm şu. Dolapta raf paylaşıyorlar. Bu raf benim buradakilere dokunma. Şu raf senin ben de onlara dokunmayacağım.
0
hayır saçma değil. direkt bu şekilde teklif edebilirsin. ima etme, anlaşılmazsa ileride problem olur. aynen bu şekilde anlat, malzemenin kendisi değil benim düzenim önemli de. dolabı 2'ye bölelim ayrı kullanalım de.
0
Ben bunu çok önemsemezdim sanırım. Sonuçta evde de kardeşim, annem, babam, erkek arkadaşım ne yemiş diye bakmıyorum. Buzdolabına koyuyorum, kim isterse yer. Hatta bir şey tek kaldıysa hayatta alıp yemem, başkası görüp canı istemiştir belki diye.
Size çözüm olması açısından odalara mini buzdolaplari almayı teklif edebilirsiniz, böylelikle hiçbir şeyiniz karışmaz. Ya da isimleri yazacaksınız tek tek.
Size çözüm olması açısından odalara mini buzdolaplari almayı teklif edebilirsiniz, böylelikle hiçbir şeyiniz karışmaz. Ya da isimleri yazacaksınız tek tek.
0
Bu iş hatır gönül ile olacak iş değil. Genelde açılan duyurulara göz atın, başta süper giden ilişkiler bi süre sonra sapıtıyor.üzülmemek adına her ayrıntıyı açıkça konuşup beraber karar vermek en mantıklısı.
0
Normal olan dediginiz, su raf benim bu raf diye ayirin.
Zeytinyagi-baklagil-makarna-pirinc gibi erzaklik seyler ortak alinabilir.
Zeytinyagi-baklagil-makarna-pirinc gibi erzaklik seyler ortak alinabilir.
0
Bence çok saçma. Üniversitede böyle bir şey teklif etmişti 3. Ev arkadaşı attık biz çocuğu evden. Yemek dediğim beraber yapılır beraber yenir beraber toplanır sofra. Abur cubur konusunda senin dediğin olabilir ama peynir zeytin için çok yersiz geliyor.
0
Biz ev arkadaşımla ortak alışverişe çıkmıyoruz, ama evde deterjandan yiyeceğe her şey ortak. Ama bi şey bittiğinde biri gidip alıyor, en son kim aldıysa sonra diğeri alıyor çok ekstrem bi şey çıkmadıkça, kötü niyet olmadığı için anlaşıp gidiyoruz.
Ben hoşlanmazdım yiyeceklerimiz ayrı olsun modundan zira ev akadaşlığı evlilik gibi bir şey. Ha sadece odamı kiralayacağım evde benim kurallarım olacak gelen adamın da para ödemek dışında bi fonksiyonu yok benim için derseniz istediğinizi yapın tabi, ama ben bana bunu diyen/bekleyen kişiyle aynı evde yaşamam ve işte de arkadaşlığımı sürdürmem.
Ben hoşlanmazdım yiyeceklerimiz ayrı olsun modundan zira ev akadaşlığı evlilik gibi bir şey. Ha sadece odamı kiralayacağım evde benim kurallarım olacak gelen adamın da para ödemek dışında bi fonksiyonu yok benim için derseniz istediğinizi yapın tabi, ama ben bana bunu diyen/bekleyen kişiyle aynı evde yaşamam ve işte de arkadaşlığımı sürdürmem.
0
Bu işin standardı zaten raf ve dolapları paylaşmaktır, zeytingyağı, tuz, su vb şeyler ortak alınır sadece.
Ha herkesin düzeni birebir aynıdır, bütün yemekler aile gibi hep beraber yapılıp yenir o zaman ancak ortak almak çalışır. Yoksa boşuna herkes sinir olur.
Ha herkesin düzeni birebir aynıdır, bütün yemekler aile gibi hep beraber yapılıp yenir o zaman ancak ortak almak çalışır. Yoksa boşuna herkes sinir olur.
0
çay makarna yağ toz şeker vb. ortak alırız , diğer ürünleri herkes kendi alır kullanır. bu maddeyi ekle kesinlikle.
bazı şeyleri söylemek zor gelebilir.
bu şekilde kurallarını madde yap yaz kağıda. sen de arkasına yazarsın de ver. anlaşınca da imzalayın duvara asın.
ben bu muhabbeleri çok gördüm. sadece can sıkıyor yoksa giden malı parayı boşver.
bazı şeyleri söylemek zor gelebilir.
bu şekilde kurallarını madde yap yaz kağıda. sen de arkasına yazarsın de ver. anlaşınca da imzalayın duvara asın.
ben bu muhabbeleri çok gördüm. sadece can sıkıyor yoksa giden malı parayı boşver.
0
mantıklı olan bu ben aynısını yıllarca yabancı ev arkadaşlarımla yaptım. türklerle yapmak sorun oluyor kaba geliyor maalesef ama açık ve net olmanı tavsiye ederim.
@fraise sonuçta bu insan ailen değil ortak bir bütçe oluşturmuyorsunuz. ev arkadaşı olmak başka bir şey.
@gözü açık... ne var adam sınırlarını çizmiş.
önerim temizlik deterjanları hariç her şey ayrı olsun.
bizim mutfakta bir tek su birlikteydi. zeytinyağını özel olarak alıyorum mal gibi salata için bilmem kaç liralık aldığım zeytinyağında 1 tllik nugget pişirilsin istemem. özel getirtiyorum erken hasat gidip migrostan tekrar alabilceğim bir şey değil.
ya da başka kullandığım özel şeyler de vardı. daha rahat oluyor böyle kavga gıcıklık çıkmıyor.
bir de temizlik düzeni tavsiye ederim iş bölümleri belli olsun.
@fraise sonuçta bu insan ailen değil ortak bir bütçe oluşturmuyorsunuz. ev arkadaşı olmak başka bir şey.
@gözü açık... ne var adam sınırlarını çizmiş.
önerim temizlik deterjanları hariç her şey ayrı olsun.
bizim mutfakta bir tek su birlikteydi. zeytinyağını özel olarak alıyorum mal gibi salata için bilmem kaç liralık aldığım zeytinyağında 1 tllik nugget pişirilsin istemem. özel getirtiyorum erken hasat gidip migrostan tekrar alabilceğim bir şey değil.
ya da başka kullandığım özel şeyler de vardı. daha rahat oluyor böyle kavga gıcıklık çıkmıyor.
bir de temizlik düzeni tavsiye ederim iş bölümleri belli olsun.
0
nasıl 'ima' edilir dersen ev arkadaslıgında kaybedersın
kırıcı olmadan direk söyleyeceksin her turlu durumu. ima etmenin bu güne kadar hiç bir yakın ilişkiyi düzelttiği olmamıştır.
direk söyle, 'mutfak masrafını ortak yapmasak olur mu ben kafama gore istediklerimi istedigim kadar yemek istiyorum' diye.
kırıcı olmadan direk söyleyeceksin her turlu durumu. ima etmenin bu güne kadar hiç bir yakın ilişkiyi düzelttiği olmamıştır.
direk söyle, 'mutfak masrafını ortak yapmasak olur mu ben kafama gore istediklerimi istedigim kadar yemek istiyorum' diye.
0
doğrusu bu zaten, konuşun ama kesinlikle.
ben eski ev arkadaşımla bu konularda zaten şöyle yapardık, ben onun, o benim yemeklerime, abur cuburuma karışmazdı. ben ya da o teklif ederse alırsın ya da almazsın. makarna, pilav, yoğurt gibi sayılamayan çoğunluktaki bulk ürünlere ihtiyacı varsa gelir sorar, benim planım yoksa "al olm kafana göre" derdim. ya da sallıyorum çayı kalmamış, benim çayı görmüş gelir "ya abi çay var mı" der nezaketen, sakınmam böyle şeyleri, o da öyleydi. biz hiç konuşma gereği duymadık bu konuda, ama şüphen varsa konuş kesin, bunun ayıbı yok.
ben eski ev arkadaşımla bu konularda zaten şöyle yapardık, ben onun, o benim yemeklerime, abur cuburuma karışmazdı. ben ya da o teklif ederse alırsın ya da almazsın. makarna, pilav, yoğurt gibi sayılamayan çoğunluktaki bulk ürünlere ihtiyacı varsa gelir sorar, benim planım yoksa "al olm kafana göre" derdim. ya da sallıyorum çayı kalmamış, benim çayı görmüş gelir "ya abi çay var mı" der nezaketen, sakınmam böyle şeyleri, o da öyleydi. biz hiç konuşma gereği duymadık bu konuda, ama şüphen varsa konuş kesin, bunun ayıbı yok.
0
Fasulyek, ben arkadaşıma da farklı davranamam ama.Bu kişilikle ilgili bir durum. Kendim aynı evde böyle yaşayamam; bu görüşte olanlara da saygı duyarım, o ayrı.
Bu yüzden onceden konuşulmalı ki sonradan sorun cikmasin.
Bu yüzden onceden konuşulmalı ki sonradan sorun cikmasin.
0
Biz de yabanci arkadaslarla raf ayrimina gitmistik, ki bence en mantiklisi. Birlikte yemek yapilacagi zaman da herkes bir sey katardi, sorun olmazdi. Ya da peynirim bittiyse mesela birinden alip sonra mutlaka yerine koyardim vs. acik acik konusun en mantiklisi oyle.
0
ben direkt tersini söylüyorum. aldığım her şeyi isteyen kullanabilir. öbür türlü izin istendiğinde hoşuma gitmiyor. yani kullan ulan işte, izin istediğinde hayır diyecek halim yok. eh eşek de değil ya insanlar gidip de kullandığı şeyi bitirsin. yani evde kural koymaya biraz karşıyım, düzen kendiliğinden oturmalı, mümkün olduğunca rahat olunmalı, ev orası. ama her insan farklıdır tabii.
0
Son ev arkadaşım dışında hep raf paylaştık. Bence işin en temizi bu. Çünkü yurtta çok sevdiğim bi arkadaşım benden önce gelip yiyordu bazen. Olur yani acıkmıştır ama ben ona göre planlamış oluyor, sonra ortada kalıyordum.
İlk başta ayırıp sonradan duruma göre kuralları esnetmek iyidir. Ha bir de dümdüz açık açık konuşmak iyidir. "Benim mutfak masrafım çok abartı olur, o nedenle raf ayıralım istersen" de, direkt kaçar :D
İlk başta ayırıp sonradan duruma göre kuralları esnetmek iyidir. Ha bir de dümdüz açık açık konuşmak iyidir. "Benim mutfak masrafım çok abartı olur, o nedenle raf ayıralım istersen" de, direkt kaçar :D
0
Kız arkadaşım ev arkadaşıyla öyle yapıyordu. Mayonezine kadar Malzemeler tamamen ayrı. Olması gereken de bu bence kimisi nutellaya abanır kimisi yemez ama arada da yemek ister. Arada ortak yemek yapılabilir tabi.
0
benim sürekli ev arkadaşım olmuyor ama dönemsel olarak ev arkadaşım olduğunda yiyecek, içecek ve hatta temizlik malzemelerine kadar ayrı alıyoruz. en baştan öyle konuşuyorum. çünkü herkesin tüketim alışkanlıkları çok farklı. ben 7-8 yıldır "ne bittiyse sadece onu satın al" düşüncesine göre yaşıyorum ve inanılmaz azaldı market alışverişi harcamalarım, öyle böyle değil yani. toplu alışveriş mantığını bıraktım tamamen. e belki o toplu alışveriş isteyecek, kampanyalı ürünlerden bol bol almak isteyecek, ben kaya tuzu o normal sofralık tuz diyecek falan filan. tabii ki birinin bir malzemesi bittiğinde diğerinin malzemesini sormadan kullanıyor (karşı tarafı zor durumda bırakmadan, yağın son damlasını kullanıp boş şişe bırakmıyor kimse), ya da yaptığı yemekten ayırıyor diğerinin seveceğini tahmin ediyorsa. hani nazi disipliniyle bölmiyoruz her şeyi ama en baştan konuşup rafları paylaşıyoruz, en temizi bu şekilde. şayet bu derece açık olabilmeniz iletişiminizi aksatıyorsa zaten sıkıntı olmaz mı aynı çatı altında? düzgün ve net bir üslupla anlatılabilir.
0
ms brownstone
Ben bunları uzaktan seviyorum ama giymek için doğru zamanı bir türlü bulamadığım için asla giyemiyorum. Hep hava bunlar için fazla sıcak ya da soğukmuş gibi geliyor. Siz ne zaman giyiyorsunuz bunları? Bu günlerde giyilir mi mesela?
Ben bunları uzaktan seviyorum ama giymek için doğru zamanı bir türlü bulamadığım için asla giyemiyorum. Hep hava bunlar için fazla sıcak ya da soğukmuş gibi geliyor. Siz ne zaman giyiyorsunuz bunları? Bu günlerde giyilir mi mesela?
0
azıcık üşüyeceksin yeri gelince. bu aralar giyilir işte. altına çok ince giyme.
0
Butun kis giyiyorum.surekli arabada duruyor.evden sadece polarla cikiyorum.gunduz genelde yetiyor ama aksam sogugunda direk sisme yelege geciyorum.vucudu sikica sardigi icin harika isiniyorsun ve soguk icine girmiyor.bugunlerde cok usuyen biriyse giyebilirsin havalar goyilemeyecek kadar isindi,belki gene aksam serinliginde olur.
0
Almadıysan alma. Bende nike'ın en şişik olanlarından var, bildiğin kolsuz mont. Şekil şemal iyi de ne zaman giyeceğini bilemiyorsun. Beş seneden fazla olmuştur alalı, yılda üç beş gün giydiğim için hala yeni. O da yelek var kullanayım diye giyiyorum.
0
Kadın halimle öğrenciyken çok giydim. Spor ayakkabı üzerine.hala da severim. Ayın 20sinden sonra giymeye başlarım ara ara.sanırım 5 6 yıldır da giyiyorum.
0
araba kullanıyorsan; ilkbahar, sonbahar ve kış aylarında giyilebilir. fakat toplu taşıma kullanıyorsan yalnızca ilkbahar ve sonbaharın ılıman zamanlarında altına kalın bir şeyler giyerek kullanabilirsin. güzel bir şişme yelek günlük giyim için candır.
0
ben dün giydim gayet güzel oldu
şu andan itibaren hazirana kadar super giyinilir ama dikkat et kolların üşür cok ınce gıyersen gomlegı
şu andan itibaren hazirana kadar super giyinilir ama dikkat et kolların üşür cok ınce gıyersen gomlegı
0
sorunvar
Her sene 2 ay yurtdısını gezerek değerlendiren biri zengin midir ?
Her sene 2 ay yurtdısını gezerek değerlendiren biri zengin midir ?
0
abim ayda bir 1 haftalığına yurt dışına çıkıyor, öyle ahım şahım zenginliği de yok. anne babamla yaşıyor sıfır gideri var, ve aklı fikri gezme de. haftaya da güney kore'ye gidecek sanırım artık sormuyorum bile.
not : özel sektörde orta şeker gelirli mühendis, alkol sigara kira fatura dertleri yok
not : özel sektörde orta şeker gelirli mühendis, alkol sigara kira fatura dertleri yok
0
@carabelli şirket tamamen proje alıp yapma odaklı olduğu için aylık dilimlerde sürekli kendi birimini alakadar etmediği için boş günler oluyor. araya 1-2 gün müdürden izindi hafta sonuydu derken 1 hafta oluyor rahat
0
istanbulun göbeğinde yaşayıp 2000 lira maaşlı çalışan kişiler bile gezebiliyor, yeter ki vizyon istek ve araştırma olsun.
nasıl yapıyor? ya aile ile yaşıyor yada ev arkadaşları var masraflarını düşürüyor, lüks tüketimlere girmiyor, uçak bileti vs. gibi şeyleri önceden alıp tasarruf ediyor vs.
nasıl yapıyor? ya aile ile yaşıyor yada ev arkadaşları var masraflarını düşürüyor, lüks tüketimlere girmiyor, uçak bileti vs. gibi şeyleri önceden alıp tasarruf ediyor vs.
0
türkiye sınırlarındayken giderlidir.
yurt dışına çıkınca fakirleşiyor olabilir ama bilemeyiz :)
yurt dışına çıkınca fakirleşiyor olabilir ama bilemeyiz :)
0
olay 2 ay için bütçe oluşturmak değil...
2 ay izin hiçbir işte olmaz. bu adam nasıl bir işte ki, hem 2 ay izin var hem de maaşı var? baba parası yiyen biriyse ancak olur. maaşlı biri için çok zor. şirketin iş için gönderdigi gezileri "gezme" saymıyorum.
2 ay izin hiçbir işte olmaz. bu adam nasıl bir işte ki, hem 2 ay izin var hem de maaşı var? baba parası yiyen biriyse ancak olur. maaşlı biri için çok zor. şirketin iş için gönderdigi gezileri "gezme" saymıyorum.
0
aileyle vs yaşıyorsan ve giderin yoksa oluyor, tecrübeyle sabit. fakirim ve geziyorum
0
her sene 2 ay izin demek maaşlı çalışan değil demek. ya kendi işine sahip ya baba parası yiyor. 2 ay yurtdışı tatil masrafları da koymuyorsa zengindir net.
0
yurtdisinda neler yaptigina bagli olarak evet ya da hayir...
soyle ornek vereyim, son yurtdisi gezimde tesadufen 2 arkadasim ile karsilastik orada. 1 haftalik otele ben 8.500 tl civari verirken onlar hostel tarzi bir yerde 750 tl civarina kalmislar. ayni sekilde orada da yediginiz yemek fiyati, yaptigini aktivitelere vb. bagli olarak cok ucuza da kalabilirsiniz yurtdisinda cok pahaliya da... o yuzden sorunuzun kesin bir evet ya da hayir i yok :)
soyle ornek vereyim, son yurtdisi gezimde tesadufen 2 arkadasim ile karsilastik orada. 1 haftalik otele ben 8.500 tl civari verirken onlar hostel tarzi bir yerde 750 tl civarina kalmislar. ayni sekilde orada da yediginiz yemek fiyati, yaptigini aktivitelere vb. bagli olarak cok ucuza da kalabilirsiniz yurtdisinda cok pahaliya da... o yuzden sorunuzun kesin bir evet ya da hayir i yok :)
0
sorunvar
Mutlu musunuz ?
Mutlu musunuz ?
0
değiliz ama hala hayattayız, bugün pearl jam - alive şarkısının 25. yıldönümü ona video yapmışlar hem
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Bazen kafamı duvardan duvara vurdurası bir mutsuzluk geliyor. Alçıpanlarda kafamla dalmaçya deseni yapabileceğimden zerre şüphem yok lakin bunun hiç bir şeyi değiştirmeyeceği gerçeği bütün heyecanımı kaçırıyor ve vazgeçiyorum.
Mutsuzluk, umutsuzluk, karamsarlık, hayalperestlik ve alabildiğince kıtır kıtır buz karışımı bir bardağın içinde uyanıyorum güne. yüzümü umutla yıkarken bir anda aynadakiyle göz göze geliyor ve ellerim kapanıyor yüzüme.
eller... bu eller... dua ederken "allahım bu ellerle yaptım" diye gösterdiğim eller...
mutsuzum.
mutsuzluk kötü bir his midir? içinde kendinden başka bir duyguyu ya da zıttını barındırmayan, tek başına tahayyül edilebilen bir duygu var mıdır?
Yalnız uyuyup yalnız uyanmasam mutlu olacağım.Öyle ki bu konu bütün mutsuzluklara perde bile gerebilir belki. Ben huzur arıyorum. Gönlüm sükuta ersin istiyorum. Bu çok kapsamlı bir istek galiba.
Mutsuzluk, umutsuzluk, karamsarlık, hayalperestlik ve alabildiğince kıtır kıtır buz karışımı bir bardağın içinde uyanıyorum güne. yüzümü umutla yıkarken bir anda aynadakiyle göz göze geliyor ve ellerim kapanıyor yüzüme.
eller... bu eller... dua ederken "allahım bu ellerle yaptım" diye gösterdiğim eller...
mutsuzum.
mutsuzluk kötü bir his midir? içinde kendinden başka bir duyguyu ya da zıttını barındırmayan, tek başına tahayyül edilebilen bir duygu var mıdır?
Yalnız uyuyup yalnız uyanmasam mutlu olacağım.Öyle ki bu konu bütün mutsuzluklara perde bile gerebilir belki. Ben huzur arıyorum. Gönlüm sükuta ersin istiyorum. Bu çok kapsamlı bir istek galiba.
0
mutluluk sürekliliği olan bişey değil bence. huzur daha önemli. huzurluyum zaman zaman mutlu oluyorum diyebilirim. kendimi kötü hissetmiyorum ama.
0
Kendimizi kandırmayalım. Mutsuzluk da mutluluk kadar gerçek ve yaşanası. Bazen mutsuzlukla da mutlu olmak gerekir.
Not mutlu olup olmadığımı bilmiyorum ve bence bu önemli değil.
Not mutlu olup olmadığımı bilmiyorum ve bence bu önemli değil.
0
Az önce otel odamda Yunan müziği açıp dans ettim bir nedeni olmamasına rağmen. Mutluyum sanırım.
0
canımı sıkan birkaç şey var, onun dışında mutluyum.
iyiyim yani çok şükür.
iyiyim yani çok şükür.
0
mutluyum. ara ara mutsuzluk gelse de yuzde 80 mutluyum. yuzde 20 de hep ulkeyle alakali umutsuzluk ve mutsuzluklar. hedefledigim, sahip olmak istedigim seyleri zamaninda yapiyorum. insanlari seviyorum, iyi biri olmaya calisiyorum. kendimi tatmin ediyorum basariyla, parayla, aile huzurumla. saglik sihhat de olursa yeterli. mutluyum.
0
Genel olarak mutluyum ama iki haftadır hasta olduğum için yatıyorum. Lanet olası hastalığım geçmiyor. Konforum çok çok düştü sağlığın ne kadar büyük bir nimet olduğunu anladım.
0
hayatımda olumlu olan bi sağlığım, ikincisi de ailemle aramın iyi olması. onun dışında her şey berbat. mutsuzlukta nirvana yaşıyorum.
0
Mutsuz olanlara tik atmayıp bi darbe de sen mi vurmak istedin zıhahah, be tipler var yaa xD
cevap: mutluluktan geberiyorum (oldu mu? O.o )
cevap: mutluluktan geberiyorum (oldu mu? O.o )
0
fragile lady
Patlamış mısırlar ücretsiz. Yeeey!(Gelecek olanların listesi ektedir) http://i.hizliresim.com/r3JyYz.pngMekanın zomato linki; https://www.zomato.com/tr/istanbul/kad%C4%B1k%C3%B6y-no-30-a-kad%C4%B1k%C3%B6y-merkez-istanbulMekanın adresi; Caferağa Mahallesi, Sarraf Ali Sk. 30/A, 34710 Kadıköy/İstanbulS
Patlamış mısırlar ücretsiz. Yeeey!
(Gelecek olanların listesi ektedir) i.hizliresim.com
Mekanın zomato linki; www.zomato.com
Mekanın adresi; Caferağa Mahallesi, Sarraf Ali Sk. 30/A, 34710 Kadıköy/İstanbul
Selamlar duyuru ahalisi!
Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz zirvenin beklediğimizin de ötesinde bir muhabbete ve güzel arkadaşlıklara vesile olması üzerine arayı çok açmadan yeni bir zirve düzenlemek istedik.
Yapılan yorumlar neticesinde tarihin 1 Nisan 2017, buluşulacak yerin ise Kadıköy'de bulunan Muhit Cafe olması konusunda karar kıldık.
Gelişmeler üzerine duyuru editlenecektir.
Sevgiler <3
(Gelecek olanların listesi ektedir) i.hizliresim.com
Mekanın zomato linki; www.zomato.com
Mekanın adresi; Caferağa Mahallesi, Sarraf Ali Sk. 30/A, 34710 Kadıköy/İstanbul
Selamlar duyuru ahalisi!
Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz zirvenin beklediğimizin de ötesinde bir muhabbete ve güzel arkadaşlıklara vesile olması üzerine arayı çok açmadan yeni bir zirve düzenlemek istedik.
Yapılan yorumlar neticesinde tarihin 1 Nisan 2017, buluşulacak yerin ise Kadıköy'de bulunan Muhit Cafe olması konusunda karar kıldık.
Gelişmeler üzerine duyuru editlenecektir.
Sevgiler <3
0
@basond; anketlerde zirveye katılmayan arkadaşların da oy kullandığını fark ettiğimiz için böyle bir yol tercih ettik. ama istenmesi durumunda yapabiliriz elbette.
0
burada da aynısı olacak şu gün olsun deyip gelmeyecekler olacak cevap kalabağı ile uğraşmayın diye dedim. Kimin ne oy kullandığını gösteren bir uygulama varsa onu seçmeniz belki daha faydalı olur.
0
@eros
izmir zirveler açısından en zengin şehirlerden birisi. 2-3 ayda bir zirveler yapılıyor zaten. sözlükten de gerekli reklamlar yapılıyor. kaçırmış olabilirsiniz.
1-2 sene öncesine kadar kordonda bira-midye zirveleri oluyordu hatta.
izmir zirveler açısından en zengin şehirlerden birisi. 2-3 ayda bir zirveler yapılıyor zaten. sözlükten de gerekli reklamlar yapılıyor. kaçırmış olabilirsiniz.
1-2 sene öncesine kadar kordonda bira-midye zirveleri oluyordu hatta.
0
25 mart iyidir, ben katılabilirim belki.
edit: mekanı belirtmemişim. mekanda kadıköy iyidir.
edit: mekanı belirtmemişim. mekanda kadıköy iyidir.
0
kadıköy tarih farketmiyor sanırım bana da işim çıkarsa gelmem ama çıkmazsa kadıköy diyorum tekrar ediyim mi
0
25 mart kadikoy'e Evet diyorum. Zira bu kelimeye son zamanlarda hayli karsiyim
0
Tarih de lokasyon da fark etmiyor. Bu kez gelmek istiyorum bir aksilik çıkmazsa bakalım.
0
Geçen defaki ankette önce kadıköy çıktı sonra ne hikmetse Beşiktaş çıktı vs sırf buna uyuz olduğum için gelmedim açıkçası.
Eğer bi anket yapacaksanız belli bir gün saat koyun o saatten sonra sonuç değişirse de planı zırt pırt değiştirmeyin, itici oluyor.
Eğer bi anket yapacaksanız belli bir gün saat koyun o saatten sonra sonuç değişirse de planı zırt pırt değiştirmeyin, itici oluyor.
0
Bu arada üslubum çok sert olmuş, yeni uyandım ondan. Yanlış anlamayın :)
Ben kadıköy diyorum tarih fark etmez.
Ben kadıköy diyorum tarih fark etmez.
0
Vay arkadaş... Kırılgan hanım tertip edince iki saatte 20 kişi yazmış...
Benim tanzim ettiğim zirveye 15 kişinin gelmesi bile başarı aslında ahaha. :D
Her neyse, bu sefer Kadıköy diyorum ve +1 getiriyorum. Sevgiler.
Benim tanzim ettiğim zirveye 15 kişinin gelmesi bile başarı aslında ahaha. :D
Her neyse, bu sefer Kadıköy diyorum ve +1 getiriyorum. Sevgiler.
0
Tarih fark etmez, kadikoy +1. Avcilar'dan kadikoy'e gitmek besiktas'a gitmekten daha kolay :)
0
Tarih şimdilik farketmez ama kesinlikle Beşiktaş olmalı :) evet önceki de Beşiktaş'ta oldu ama ulaşım açısından 2 yaka için de en elverişli yer Beşiktaş diye düşünüyorum :)
0
izmir'de çok zirve yapılıyor diyen en son aralıkta yapıldığını unutmuş.
0
Gönül ister ki kadıköy olsun ama geç saatte avrupa yakasına geçmek biraz sıkıntı olabiiyor.
0
1 nisan olursa taaaa izmir'den gelebilirim cok buyuk ihtimalle.
0
25 mart ve kadıköy.
önceki zirve beşiktaş'ta yapılmıştı zaten. beşiktaş olursa katılmam.
önceki zirve beşiktaş'ta yapılmıştı zaten. beşiktaş olursa katılmam.
0
ben de gelebilirim. hiç gelmedim öncekilere. ama mesela merak ediyorum nasıl oluyor. hayvan gibi kalabalık bi mekanda bi masanın etrafına doluşup oturuluyor mu üniversite kulübü tanışma toplantısı yapar gibi? ekaterina'nın da dediği gibi şöyle ferah feza havasıyla manzarasıyla da sohbeti muhabbeti renklendirecek biyerde olsa?
sağol biz bilmiyoduk nası toplancağımızı şeklinde ezmeyin hemen ama demek istediğim geniş alanda, hafif parti, kokteyl rahatlığında bişey olsa? ya da öyle mi oluyor. zira beşiktaşta adam gibi biyer neresi var ben çok şeyapamadım.
sağol biz bilmiyoduk nası toplancağımızı şeklinde ezmeyin hemen ama demek istediğim geniş alanda, hafif parti, kokteyl rahatlığında bişey olsa? ya da öyle mi oluyor. zira beşiktaşta adam gibi biyer neresi var ben çok şeyapamadım.
0
Muhtemel gelmem ancak öneride bulunmak adına, kadıköyde toplanıp adaya kaçmak daha makul olmaz mı? Daha rahat vs.
0
Ortam ve hava iyi olduğu sürece anlıyorum ki gelmek isteyen bir sürü insan var bende gelirim ama +1 kadıköy olursa tadından yenmez belki izmit dolaylarından gelecek insanlar var bunu düşünürseniz iyi olur
0
gelmek çok isterdim ama buralara yazdığım yazılar, yolladığım yarı çıplak fotoğraflarımdan sonra gelmekten bir hayli çekiniyorum. bir de sözlükte lince uğramam etkili tabi.
0
Gerçi kimseyi tanımıyorum ama ben de gelmek isterim, hem de Kadıköy'deyse zaten
0
Arkadaşlar Beşiktaş değil Kadıköy konusunda karar kıldık. Kadıköy'de mekan öneriniz varsa yazabilirsiniz.
0
Beşiktaş diyorum. Tarih fark etmez zaten her türlü işim çıkabilir ve gelemeyebilirim.
0
Akmar pasajının hemen yukarısında.
i.hizliresim.com
Bilge Adam'ı sorarak da ulaşabilirsiniz, Bilge Adam'a daha yakın.
i.hizliresim.com
Bilge Adam'ı sorarak da ulaşabilirsiniz, Bilge Adam'a daha yakın.
0
Bursa'dan geliyorum, hayatımda ilk kez bir zirveye katılacağım, sözlük beni bağrına basar mı ?
0
ben gelemiyorum, turist misafirim geldi. Ona da dedim ama hepiniz Türkçe konuşacaksınız diyip gelmek istemedi. Başka bir sefere inşallah
0
Underground mekan mı burasi zira yer üstünde böyle bi yer yok :d
Harita Dimo Pub gösteriyor. Yardim plz
Harita Dimo Pub gösteriyor. Yardim plz
0
Yeri bulamayan arkadaslar akmar pasajini gectikten sonra sola donup yukari cikin. Dimonun ustu hemen. Kapida no 30 yaziyor.
0
Unuttum bile hepinizi.
Yalnız, 17'ye birlikte bindiğimiz hatun Harikulade idin, seni unutmam. bir dahaki zirvede görüşmek üzere.
Yalnız, 17'ye birlikte bindiğimiz hatun Harikulade idin, seni unutmam. bir dahaki zirvede görüşmek üzere.
0
Hakkaten güzeldi daha sık yapalım. Hala orada olanlara selamlar.
0
çok güzeldi emeğinize sağlık ama havalar ısınınca moda sahil buluşması kocaman bir circle falan daha ekonomik ve herkesin birbiriyle muhabbet etme şansı daha yüksek bir etkinlik olabilir.
0
Katılan ve zirveye bir şekilde destek olan herkese çok teşekkür ederim. Sizinle vakit geçirmek çok keyifliydi. Muhteşem insanlarla tanıştık. Bir dahaki zirvede görüşmek üzere :)
P. S: Geleceğini belirtip mazeret bildirmeden gelmeyen arkadaşları ayrıca yazdım zihnime, üzdünüz... :)
P. S. 2: Ek olarak bana gece boyunca yardım eden şahane insanlar olan sesobjesi ile welcometohell'e teşekkürü de bir borç bilirim. Sevgiler <3
P. S: Geleceğini belirtip mazeret bildirmeden gelmeyen arkadaşları ayrıca yazdım zihnime, üzdünüz... :)
P. S. 2: Ek olarak bana gece boyunca yardım eden şahane insanlar olan sesobjesi ile welcometohell'e teşekkürü de bir borç bilirim. Sevgiler <3
0
gmzo
öyle über başarılara sahip değilim, kimi zaman da hakikaten şansımın da yardım ettiğini düşünüyorum ancak kendime çok inanarak ve gıkımı çıkarmadan çalışarak elde ettiğim birkaç başarı var. örneğin lisans sürecinde iyi bir cv ve portfolyo yaratarak daha okul bitmeden görece iyi bir maaşla çalışmaya
öyle über başarılara sahip değilim, kimi zaman da hakikaten şansımın da yardım ettiğini düşünüyorum ancak kendime çok inanarak ve gıkımı çıkarmadan çalışarak elde ettiğim birkaç başarı var. örneğin lisans sürecinde iyi bir cv ve portfolyo yaratarak daha okul bitmeden görece iyi bir maaşla çalışmaya başlamak, alanımda çoğu ofisin sıcak bakmadığı part time çalışma şartıyla lisans sonrasında iyi maaş veren bir ofise kendimi kabullendirmek, bu esnada ağır bir programda yüksek lisans yapıp bilimsel yayın yapmak, son olarak da ülke sınırları içerisinde hayal edebileceğim en iyi akademik kadroyu kazanmak gibi.
dediğim gibi, bunlar aslında birçok insanın ulaşabileceği ama tembellikten es geçtikleri şeyler. örnekleri de bunun anlaşılması için verdim. çoğu arkadaşım ret yiyecekleri korkusuyla part time çalışmayı talep etmiyorlar bile, bunun sonucunda da "çalıştığım için yüksek lisansa vakit ayıramıyorum" ya da "yüksek lisans yaptığım için çalışamıyorum" deyip geçiyorlar. ya da birçok kadroya zaten giremeyeceklerini düşündükleri için başvurmuyorlar bile.
bense bu süreçte sırf istediğimi elde etmek için birçok ofise başvurdum, kimi zaman direkt kapılarına dayandım. istediğim kadro olana kadar birçok kadroya başvurdum. insanlar haftasonu gezerken dersime çalıştım ve yurtdışında konferansa gidebilmek için harcama yapmayıp evde oturdum. ancak süreçlerim sonlanınca insanların gözünde tüm bunlar yok oluyor ve her şey kucağıma düşmüş gibi davranıyorlar. "senin şansın iyidir zaten", "yine şansını konuşturdun" gibi laflar ediyorlar - başta ev arkadaşım olmak üzere. ben de kendimi övmeyi de katiyen sevmediğim için nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum ancak verdiğim emeğin görmezden gelinmesine çok sinirleniyorum.
böyle yaklaşımlarla siz de karşılaşıyor musunuz? bu yaklaşımların altında kötü bir niyet olduğunu düşünmüyorum ama insanlar neden başarıların kolayca elde edildiğini sanıyorlar? bir daha birisi bir başarımın karşısında "şanslısın" dediğinde ne diyeyim?
dediğim gibi, bunlar aslında birçok insanın ulaşabileceği ama tembellikten es geçtikleri şeyler. örnekleri de bunun anlaşılması için verdim. çoğu arkadaşım ret yiyecekleri korkusuyla part time çalışmayı talep etmiyorlar bile, bunun sonucunda da "çalıştığım için yüksek lisansa vakit ayıramıyorum" ya da "yüksek lisans yaptığım için çalışamıyorum" deyip geçiyorlar. ya da birçok kadroya zaten giremeyeceklerini düşündükleri için başvurmuyorlar bile.
bense bu süreçte sırf istediğimi elde etmek için birçok ofise başvurdum, kimi zaman direkt kapılarına dayandım. istediğim kadro olana kadar birçok kadroya başvurdum. insanlar haftasonu gezerken dersime çalıştım ve yurtdışında konferansa gidebilmek için harcama yapmayıp evde oturdum. ancak süreçlerim sonlanınca insanların gözünde tüm bunlar yok oluyor ve her şey kucağıma düşmüş gibi davranıyorlar. "senin şansın iyidir zaten", "yine şansını konuşturdun" gibi laflar ediyorlar - başta ev arkadaşım olmak üzere. ben de kendimi övmeyi de katiyen sevmediğim için nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum ancak verdiğim emeğin görmezden gelinmesine çok sinirleniyorum.
böyle yaklaşımlarla siz de karşılaşıyor musunuz? bu yaklaşımların altında kötü bir niyet olduğunu düşünmüyorum ama insanlar neden başarıların kolayca elde edildiğini sanıyorlar? bir daha birisi bir başarımın karşısında "şanslısın" dediğinde ne diyeyim?
0
Her şey istediğin gibi olduysa şanslısın demektir. Buradaki şans kelimesinin tesadüfi olarak başarı elde etmek anlamına geldiğini düşünmüyorum. Birçok başarılı insan sırf siyasi görüşleri nedeniyle üniversitelerden atılıyor. Onlar başarılı olabilirler ama böyle bir yönetimle karşı karşıya kalmaları onların şanssızlığı. Biri bana çok şanslısın dese "aynen, işler iyi gidiyor, sıkıntı yok şimdilik" derdim.
0
sen objektif olamıyor olabilirsin kendine karşı.
şöyle bir gerçek var. ister inan ister inanma, bana söv.
Diyelim mimarlık okuyorsun, o mimarlık okuma sürecinde ailenden full destek görüp, okumuş bir ailede yaşayıp az problem ve az karışma ile okuyan birinin yaptıklarını yapması bana çok garip gelmiyor. ben başardım, ben yaptım etc. elbette ben adamın başarılarına tek laf etmem ama bu noktada onun olduğu kadar ailesinin bir hediyesi ona.
umarım anlatabilmişimdir.
bir holding sahibinin oğlu harvardda okuyup bitiriyorsa bu çocuğun başarısı kadar aileninde başarısıdır, o ortamda olmayıp becerebilmek çok daha fantastik bir şey.
o adam o portfolyoyu hazırlayacak ortam bile bulamamış olabilir. o tembellik dediklerin bazen bilgisizlik, ailenin vizyonsuz olması, çevresinde yol gösterebilecek tek bir insan olmaması gibi durumlarında nedeni olabiliyor.
bende senin gibi yargılardım insanları eskiden ama bu doğru değilmiş.
şöyle bir gerçek var. ister inan ister inanma, bana söv.
Diyelim mimarlık okuyorsun, o mimarlık okuma sürecinde ailenden full destek görüp, okumuş bir ailede yaşayıp az problem ve az karışma ile okuyan birinin yaptıklarını yapması bana çok garip gelmiyor. ben başardım, ben yaptım etc. elbette ben adamın başarılarına tek laf etmem ama bu noktada onun olduğu kadar ailesinin bir hediyesi ona.
umarım anlatabilmişimdir.
bir holding sahibinin oğlu harvardda okuyup bitiriyorsa bu çocuğun başarısı kadar aileninde başarısıdır, o ortamda olmayıp becerebilmek çok daha fantastik bir şey.
o adam o portfolyoyu hazırlayacak ortam bile bulamamış olabilir. o tembellik dediklerin bazen bilgisizlik, ailenin vizyonsuz olması, çevresinde yol gösterebilecek tek bir insan olmaması gibi durumlarında nedeni olabiliyor.
bende senin gibi yargılardım insanları eskiden ama bu doğru değilmiş.
0
@kurnaz dediğini anlıyorum tabii ki, saydıklarımı zaten birçok ortalama insanın başarabileceğini yazımda belirttim. hatta bu nitelikte olduğu için insanların şans olarak adlandırdığını garipsediğimi ifade etmeye çalıştım. ancak ben kimseye istediği bir şeyi elde ettikten sonra "çok şanslısın" dediğimi hatırlamıyorum.
@dissendium eninde sonunda oldu ancak aynı kadroya iki buçuk sene önce de başvurdum ve başka birisi alındı. o zaman şanssızdım, şimdi şanslı mı oldum yani? her şey istediğim gibi olsaydı o zaman alırdım kadroyu.
@dissendium eninde sonunda oldu ancak aynı kadroya iki buçuk sene önce de başvurdum ve başka birisi alındı. o zaman şanssızdım, şimdi şanslı mı oldum yani? her şey istediğim gibi olsaydı o zaman alırdım kadroyu.
0
@gmzo, en son gelinen noktaya bakacaksın. Şu anda o kadroya girmiş olduğun için şanslısın. Arkadaşların bunu bildikleri için sana şanslısın diyorlar. Bu konuşma o zaman yapılsaydı arkadaşların belki de sana "ne kadar şanssızsın" diyeceklerdi.
0
@dissendium bu denli kaderci yaklaşımla hayat çok zor olur bence. kısmet deyip geçiyor muyuz o zaman? bana sorarsan o zaman yetersizdim kadro için.
0
bir de yalnızca kariyer açısından düşünmemek lazım. sağlık açısından ele alacak olursak, pcos ve buna bağlı insülin direncim var. düzenli spor, sağlıklı beslenme gibi şeylerle ikisinin de üstesinden gelmem mümkün. ancak yeterli irade gösteremediğim için kurtulamıyorum ikisinden de. şimdi insanlar bu rahatsızlıklarımın olmasına şanssızlık diyecek, bence değil. bu konuda iradem yok ve gerekli çabayı göstermiyorum, o kadar. yoksa herkesin karşısında fırsatlar da çıkıyor, sıkıntılar da. bunlar karşısındaki tutumumuz bence hayatımızın yolunu çiziyor.
0
@gmzo, kadercilikten bahsetmiyorum. Şans diye bir şeyin gerçekten var olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini söylüyorum. Kadro için mülakat yapan hocalardan birinin o gün mutlu olması bir şanstır. Mülakatta söylediğin her şeye olumlu yaklaşır. Bir hocanın günü kötü geçmiştir. Tek bir yanlış lafında seni gözden çıkarır. O gün hava güneşlidir. Enerjin yerindedir ve mülakatta hiç takılmadan kendini açıklarsın ve sorulara yanıt verirsin. Çok komik geliyor ama sırf boş vaktinden dolayı keyif almak için izlediğin filmden bile bir şey öğrenirsin ve bu şey seni kararlı yapar. Diğer bir aday vakit bulup film izleyemediği için, kitap okuyamadığı için yeterli motivasyona sahip olamaz. Her şeyi şansa tabii ki bağlayamayız ama bu hayattaki tüm değişkenleri kontrol edemeyeceğimiz de açık. Bunun kaderle hiç ilgisi yok. Bunlar tamamen yaşadığımız dünyanın bize sunduğu doğal sonuçlardır. Sen diyorsan ki ben böyle şeylerden nefret ederim, şans diye bir şey yok, o zaman sana şanslı diyenlere güler geçersin.
0
@dissendium zaten biraz da bunları tartışmak adına açtım duyuruyu ve bence çok da iyi oldu, kendi düşüncelerimi de toparlayabiliyorum. neyi nasıl tanımladığımızla alakalı işte, bahsettiğin değişkenler elbette var ama bunlar yalnızca birtakım tesadüfler. milli piyangoyu kazanmak bir tesadüftür örneğin, parayı nasıl kullanacağın ve bu tesadüfü olumlu bir yöne çevirip çevirmeyeceğin sana bağlıdır. haberlerde sokakta yaşayan eski kazananlar gösterildiğinde insanların aşırı şaşırması çok fazla şans diye tanımlanan şeye inanmalarından dolayı diye düşünüyorum örneğin.
0
Bahaneciler her zaman başkalarının başarılarına bok atar. Sayısal üstünlük de onlarda olduğundan bir birlerini pohpohlayarak huzura ererler. Takmayacaksın, işine bakacaksın. Neticede harekete geçecek özgüven ve azme sahip olmadıklarını kendileri de gayet iyi biliyor.
0
konuyu biraz araştırdım ve denetim odağı olarak adlandırılan bir konuya denk geldim. kabaca yaşamları üzerinde kontrolü olduğuna inananlar ve başarı/başarısızlık durumlarını kendilerine bağlayanlar içsel denetimli, bu tür durumları dış etkenlere bağlayan ve şansa inananlar dışsal denetimli olarak adlandırılıyormuş.
ilgisini çeken varsa okuyabilir: www.tavsiyeediyorum.com
ilgisini çeken varsa okuyabilir: www.tavsiyeediyorum.com
0
@gmzo
ortalama imkanlara sahip turk insani kendi tembelligini ve yapmamak icin buldugu bahaneleri bir kenara atip bu 'sans' isini cok kullaniyor bence. ben katiliyorum.
sans diye bir sey gercekten var, ona kimse bir sey diyemez ancak o sansi bir anlamda 'yaratabilmek' onemli. yoksa kimse kimseye - hele de ortalama imkanlara sahip insanlara - altin tepside bir sey sunmuyor.
sen o mulakatta yetkin oldugunu gostermeseydin, o mulakata yetkin olarak gitmeseydin, hoca istedigi kadar 'iyi gununde' olsun alinmazdin. ancak insanlarin, yeterli zamani ve emegi vermedikleri icin yapamadiklarini gormemek adina, senin yetkin oldugunu degil, hocanin o gun iyi gununde oldugunu dusunmek islerine geliyor.
ayrica, benim gordugum ve hoslanmadigim, asagi yukari benim kadar imkani oldugu halde yapmayanlar 'cok sanslisin' diye bahane uretiyor esasinda.
@dissendium sana laf carpmak icin soylemedim, cevaplara goz gezdirdigimde en son o ornek verildigi icin soyledim. yanlis anlasilma olmasin.
ortalama imkanlara sahip turk insani kendi tembelligini ve yapmamak icin buldugu bahaneleri bir kenara atip bu 'sans' isini cok kullaniyor bence. ben katiliyorum.
sans diye bir sey gercekten var, ona kimse bir sey diyemez ancak o sansi bir anlamda 'yaratabilmek' onemli. yoksa kimse kimseye - hele de ortalama imkanlara sahip insanlara - altin tepside bir sey sunmuyor.
sen o mulakatta yetkin oldugunu gostermeseydin, o mulakata yetkin olarak gitmeseydin, hoca istedigi kadar 'iyi gununde' olsun alinmazdin. ancak insanlarin, yeterli zamani ve emegi vermedikleri icin yapamadiklarini gormemek adina, senin yetkin oldugunu degil, hocanin o gun iyi gununde oldugunu dusunmek islerine geliyor.
ayrica, benim gordugum ve hoslanmadigim, asagi yukari benim kadar imkani oldugu halde yapmayanlar 'cok sanslisin' diye bahane uretiyor esasinda.
@dissendium sana laf carpmak icin soylemedim, cevaplara goz gezdirdigimde en son o ornek verildigi icin soyledim. yanlis anlasilma olmasin.
0
yav he he - boyle demen gerekiyor.
ev arkadasin seni hem sevip hem kiskaniyor olabilir. ama bir sure sonra zaten ayiracaksiniz yasamlarinizi. tartisip gerilmeye gerek yok. cok canini sikiyorsa bir kere daha sert bir uslupla biraz laf sokarak bunun senin emeginin sonucu oldugunu ifade edebilirsin. insanlar gozlerine sokulmazsa anlamiyor bazi seyleri. sen mutevazi takiliyorsun belki ama obur tarafta daha az calisiyor olmasina ragmen surekli ay cok calisiyorum, ay cok yoruldum, ay nasil bitecek bu isler deyip duran biri daha cok calisiyor saniliyor. yani bir yandan aldigin bu yorumlar biraz da senin davranislarinin, yarattigin alginin sonucu. insanlar senin duymalarini istedigin seyi duymayacak. ya hic umursamamayi ogrenmelisin, ya da illa ki bu sans konusunun kapanmasini istiyorsan davranislarini, sozlerini, yorumlarini vs. degistirmelisin. cok calisiyorum, cok yoruluyorum tarsi soylemleri artirman gerek.
ev arkadasin seni hem sevip hem kiskaniyor olabilir. ama bir sure sonra zaten ayiracaksiniz yasamlarinizi. tartisip gerilmeye gerek yok. cok canini sikiyorsa bir kere daha sert bir uslupla biraz laf sokarak bunun senin emeginin sonucu oldugunu ifade edebilirsin. insanlar gozlerine sokulmazsa anlamiyor bazi seyleri. sen mutevazi takiliyorsun belki ama obur tarafta daha az calisiyor olmasina ragmen surekli ay cok calisiyorum, ay cok yoruldum, ay nasil bitecek bu isler deyip duran biri daha cok calisiyor saniliyor. yani bir yandan aldigin bu yorumlar biraz da senin davranislarinin, yarattigin alginin sonucu. insanlar senin duymalarini istedigin seyi duymayacak. ya hic umursamamayi ogrenmelisin, ya da illa ki bu sans konusunun kapanmasini istiyorsan davranislarini, sozlerini, yorumlarini vs. degistirmelisin. cok calisiyorum, cok yoruluyorum tarsi soylemleri artirman gerek.
0
Ortalama insanlardan farklısın, çalışkansin,fedakarsin, daha zekisin ve bunun farkındasın. Başarılar elde etmişsin ve bunun diğerleri tarafından da farkedilip takdir edilmesini istiyorsun.
Maalesef insanların %90i başkalarının mutluluğu ile mutlu olmuyor. Başına kötü bir şey gelince herkesin dikkatini çekiyorsun. Ve belki diğerleri iyi ki onlara değil de senin başına geldi diye seviniyorlar. O yüzden asla başarın ya da mutluluğun nedeniyle başkalarının seni tebrik edeceğini sanma. Ben iş hayatına yeni girdim ve son zamanlarda bu konuda farkındalığım çok arttı. Herkes yüzüne gülüp arkandan birbirinin dedikodusunu yapıyor. Kimse senin iyiliğini istemiyor buna emin olabilirsin. Sadece ailen ve çok yakın arkadaşların haricinde. Ben de artık savunma geliştirdim. Gerçek dostlarım ve ailem dışında kimseyle başarilarim ya da mutluluklarım hakkında konuşmuyorum. Çünkü uzerine negatif dusunceler toplamaktan başka bir işe yaramıyor.
Maalesef insanların %90i başkalarının mutluluğu ile mutlu olmuyor. Başına kötü bir şey gelince herkesin dikkatini çekiyorsun. Ve belki diğerleri iyi ki onlara değil de senin başına geldi diye seviniyorlar. O yüzden asla başarın ya da mutluluğun nedeniyle başkalarının seni tebrik edeceğini sanma. Ben iş hayatına yeni girdim ve son zamanlarda bu konuda farkındalığım çok arttı. Herkes yüzüne gülüp arkandan birbirinin dedikodusunu yapıyor. Kimse senin iyiliğini istemiyor buna emin olabilirsin. Sadece ailen ve çok yakın arkadaşların haricinde. Ben de artık savunma geliştirdim. Gerçek dostlarım ve ailem dışında kimseyle başarilarim ya da mutluluklarım hakkında konuşmuyorum. Çünkü uzerine negatif dusunceler toplamaktan başka bir işe yaramıyor.
0
"Şans değil, alın teri" diyebilirsin. İlla açıklama yapmak zorunda değilsin, yaptığın şeylerin görmezden gelinmesini takıntı etmemeye bak.
0
Buradaki şans kelimesi hala ısrarla yanlış anlaşılıyor. @gmzo'nun arkadaşları onun yanında olduklarını belirtmek için ne kadar şanslısın diyor. Kötü bir durumda ona ne kadar şanssızsın deselerdi bu da bir desteği belirtecekti.
@kassiopeia, birilerinin hocanın iyi gününde olduğunu düşünmeleri neden onların işlerine gelsin ki? O kişilerin bundan ne kazançları var? Kaldı ki @gmzo'nun arkadaşları onun akademik yeterliğini ölçecek bilgi birikimine sahip olmayabilir. Bu durumda ne desinler ki? Arkadaş sohbeti sırasında şanslısın demişler. Laf çarpmadım diyorsun ama her cümlemi yorumlamışsın kendine göre.
@kassiopeia, birilerinin hocanın iyi gününde olduğunu düşünmeleri neden onların işlerine gelsin ki? O kişilerin bundan ne kazançları var? Kaldı ki @gmzo'nun arkadaşları onun akademik yeterliğini ölçecek bilgi birikimine sahip olmayabilir. Bu durumda ne desinler ki? Arkadaş sohbeti sırasında şanslısın demişler. Laf çarpmadım diyorsun ama her cümlemi yorumlamışsın kendine göre.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
ben erkeğim bu insan müsveddesi kadın. filmin başlamasına daha 10-15 dk varken(malum reklam süreci yani) bi baktım 3-4 sıra önümde oturmuş lahmacun yiyor içerisi leş gibi soğan baharat ve limon koktu. ben açıkçası gürültü yapanı uyarırım, rahatsız edeni uyarırım falan ama lahmacun yiyen bir insan gö
ben erkeğim bu insan müsveddesi kadın. filmin başlamasına daha 10-15 dk varken(malum reklam süreci yani) bi baktım 3-4 sıra önümde oturmuş lahmacun yiyor içerisi leş gibi soğan baharat ve limon koktu. ben açıkçası gürültü yapanı uyarırım, rahatsız edeni uyarırım falan ama lahmacun yiyen bir insan görünce nasıl yaklaşmam gerektiğini kestiremedim nutkum tutuldu resmen. siz olsanız bir şey diyebilir miydiniz ne derdiniz?
erkek olsa yanına gider kardeşim-abicim-dostum yeri mi derdim de orta yaş kadınlardan çok korkuyorum felaket çirkef olabiliyorlar.
erkek olsa yanına gider kardeşim-abicim-dostum yeri mi derdim de orta yaş kadınlardan çok korkuyorum felaket çirkef olabiliyorlar.
0
yetkılıye soyle.sınemada calısıyorum.calısan arkadaslarım mevzu ıcın aranıyor. ;)
0
"Hanfendi, sinema salonundasınız, buranın bir adabı vardır"
Bizim insanımız adap konusunda hassastır. Yanlış bir şey yapıyorsa telaşlanır. Malum, bunlar sokakta saraydan çocuğu gibi gezip evde kepçeyle bulgura (no offense, bulgur güzeldir) vurduğundan adapla utandıracaksın.
Bizim insanımız adap konusunda hassastır. Yanlış bir şey yapıyorsa telaşlanır. Malum, bunlar sokakta saraydan çocuğu gibi gezip evde kepçeyle bulgura (no offense, bulgur güzeldir) vurduğundan adapla utandıracaksın.
0
"o adam da patlamış mısır yiyor ben niye lahmacun yemeyeyim?"
dediğinde ne yanıt verecek bu arkadaşlar merak ediyorum. bundan sonra her sinemaya gittiğimde lahmacun yiyeceğim mk.
dediğinde ne yanıt verecek bu arkadaşlar merak ediyorum. bundan sonra her sinemaya gittiğimde lahmacun yiyeceğim mk.
0
Valla o tarz bir insana hiç bulaşmam of ki off yani.
Ben otobüste simit bile yemiyorum millete kokar, rahatsız ederim diye sabahları o kadar aç oluyorum, işyerine kadar sabrediyorum. (Bazen poça yiyorum ama o kokmaz diye :)
Ben otobüste simit bile yemiyorum millete kokar, rahatsız ederim diye sabahları o kadar aç oluyorum, işyerine kadar sabrediyorum. (Bazen poça yiyorum ama o kokmaz diye :)
0
ebeyinamı bacım afiyet olsun derdim.
öyle bir durumda tabi ki hemen çıkıp görevliye haber vermek gerek. muhattap olunmamalı
öyle bir durumda tabi ki hemen çıkıp görevliye haber vermek gerek. muhattap olunmamalı
0
Kadina bulasma, dedigin gibi buyuk ihtimalle cirkeftir.
Ben olsam gorevliye soylerim, cozum bulamazlarsa arada gidip -sinema avm icindeyse ve saat uygunsa- mangal ve sucuk alip salonda yakarim severim sinemanizi da comar musterilerinizi de diyerek olay cikarir dayagimi yer haber olurum
Sinemada lahmacun yemek ne demek lan yok ebesinin orekesi ya...
Ben olsam gorevliye soylerim, cozum bulamazlarsa arada gidip -sinema avm icindeyse ve saat uygunsa- mangal ve sucuk alip salonda yakarim severim sinemanizi da comar musterilerinizi de diyerek olay cikarir dayagimi yer haber olurum
Sinemada lahmacun yemek ne demek lan yok ebesinin orekesi ya...
0
şimdi birbirimize karşı dürüst olalım.
filmin başlama saatine göre planını yapıp, gidip lahmacununu alıp getirmiş kadın beni etkiler arkadaşlar. ben açıkçası ciddi düşünürüm. "ver gız bi ıstırık" derim.
filmin başlama saatine göre planını yapıp, gidip lahmacununu alıp getirmiş kadın beni etkiler arkadaşlar. ben açıkçası ciddi düşünürüm. "ver gız bi ıstırık" derim.
0
"Hanımefendi çok afedersiniz de hayvan mısınız?" gibi bir ifade kullanırım sanırım.
Ayrıca popüler kültürün ve kapitalizmin amk, mısır da bok gibi kokuyor ama yanımızda hışır hışır bir kilo mısırı iki saatlik film boyunca tırtıklayan kişiye bir şey söyleyemiyoruz.
Ayrıca popüler kültürün ve kapitalizmin amk, mısır da bok gibi kokuyor ama yanımızda hışır hışır bir kilo mısırı iki saatlik film boyunca tırtıklayan kişiye bir şey söyleyemiyoruz.
0
toplum içinde nasıl yaşanacağını bilmeyen tuhaf yaratıklar.
sinema ne lahmacun ne ya?!
"görgüsüz karı" derim ;)
sinema ne lahmacun ne ya?!
"görgüsüz karı" derim ;)
0
gülmekten konuşamazdım muhtemelen.
bunu yapan insan ancak tebrik edilir.
yaratıcılığı baltalamanın alemi yok.
bunu yapan insan ancak tebrik edilir.
yaratıcılığı baltalamanın alemi yok.
0
"o adam da patlamış mısır yiyor ben niye lahmacun yemeyeyim" derse ne diyeceksiniz? +1
yani olay sinema salonunda bir şeyler yemekse tamam bunu konuşabiliriz. ama yenilen şeyin niteliğini tartışmak çok garip geliyor bana. şimdi çıkıp biri ama patlamış mısır kokmuyor mu diyecek. kokuyor, hem de çok kötü kokuyor. hatta lahmacun kokusunu tercih ederim patlamış mısır kokusuna. mesela en kötüsü şu doritoslar. onların kokusu parçalıyor bir çok kişiyi.
kısacası bence, sinemada bir şey yemek garip olan, lahmacun ya da ne bileyim incik yemek değil.
yani olay sinema salonunda bir şeyler yemekse tamam bunu konuşabiliriz. ama yenilen şeyin niteliğini tartışmak çok garip geliyor bana. şimdi çıkıp biri ama patlamış mısır kokmuyor mu diyecek. kokuyor, hem de çok kötü kokuyor. hatta lahmacun kokusunu tercih ederim patlamış mısır kokusuna. mesela en kötüsü şu doritoslar. onların kokusu parçalıyor bir çok kişiyi.
kısacası bence, sinemada bir şey yemek garip olan, lahmacun ya da ne bileyim incik yemek değil.
0
Caaannn
marmara universitesinde öğrenciyim. annem çalışmıyor, ev hanımı üstüne daire var. babam taksici çalışmıyor görünüyor.90 günlük vize çıkar mı? ben şuan part-time çalışıyorum.verirseler vize pasaport masrafım ne olur?Almanya
marmara universitesinde öğrenciyim. annem çalışmıyor, ev hanımı üstüne daire var. babam taksici çalışmıyor görünüyor.
90 günlük vize çıkar mı? ben şuan part-time çalışıyorum.
verirseler vize pasaport masrafım ne olur?
Almanya
90 günlük vize çıkar mı? ben şuan part-time çalışıyorum.
verirseler vize pasaport masrafım ne olur?
Almanya
0
60 euro + 20 tl kargo ucreti, seyahat sigortasinin ucreti var bir de 5-6 gunu 30 tl is bankasinda, pasaport icin de 25i gecmediysen 87,5 tl defter bedeli, biyometrik fotografin yoksa 15-20 lira da o. Baska da bir sey yok herhalde. Vize cikar mi belli olmaz. Almanya cok siki bu konularda. Cikabilir gibi geldi ogrencisin annenin evi var falan ama belli olmaz
Edit: 90 gunluk yazdigini sonradan okudum. Ne icin gideceksin ki? 90 gunluk turistik zor cikar. Genelde 5 gun gidiyorsan 5 gunluk verip geciyorlar
Edit: 90 gunluk yazdigini sonradan okudum. Ne icin gideceksin ki? 90 gunluk turistik zor cikar. Genelde 5 gun gidiyorsan 5 gunluk verip geciyorlar
0
basubadelmevt
Yaşanır mı?Yani saglıklı bir hayat sürdürülebilir mi?Kadın filan istemiyorum uzun bi süre. Böyle dönemleriniz oldu mu?Zor muydu?
Yaşanır mı?Yani saglıklı bir hayat sürdürülebilir mi?Kadın filan istemiyorum uzun bi süre. Böyle dönemleriniz oldu mu?Zor muydu?
0
yaşanır niye yaşanmasın. lise zamanlarımda diğer arkadaşlarım kadar olmasa da bazen çok arsızlaşıyordum :D. bir kaç kez organize olup mevzuya girince anladım ki çok önemli birşey değil. psikolojikmiş yani çok istemek. artık pek aklıma gelmiyor. gerçekten sevdiğin kişiyle yaşamadıktan sonra anlamsız aktivite.
0
Fiziksel sağlık yönünden sıkıntı olmaz, ama psikolojik olarak emin değilim. Arzu edilene erişememe, gerçeğe dönüştürememe mevzusu psikolojik yönden hangi zararları verebilir bilemedim.
0
elbette olur.
seks, atla, deve değildir.
kişinin, kendisini çevresindekilerle kıyaslama yapmayı bırakması ve ben gerçekten mutlu muyum sorusu önemli.
seks, atla, deve değildir.
kişinin, kendisini çevresindekilerle kıyaslama yapmayı bırakması ve ben gerçekten mutlu muyum sorusu önemli.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
Koşmayı seviyorum, (gerçi neredeyse 1 senedir koşmuyorum). Koşunca kilom çok düşüyor ve görünüm olarak epey ince oluyorum.Yağlar eriyor, ödem vs.gidiyor ama kas kütlesi diye bir şey kazanamıyorum.Şimdi boksa başlamak istiyorum. Başlamadan önce 3 ay falan fitnessa gitmem gerekiyor mu? Şu sıralar kond
Koşmayı seviyorum, (gerçi neredeyse 1 senedir koşmuyorum). Koşunca kilom çok düşüyor ve görünüm olarak epey ince oluyorum.Yağlar eriyor, ödem vs.gidiyor ama kas kütlesi diye bir şey kazanamıyorum.
Şimdi boksa başlamak istiyorum. Başlamadan önce 3 ay falan fitnessa gitmem gerekiyor mu? Şu sıralar kondisyonum epey düşük ve güçsüz hissediyorum kendimi.
Şimdi boksa başlamak istiyorum. Başlamadan önce 3 ay falan fitnessa gitmem gerekiyor mu? Şu sıralar kondisyonum epey düşük ve güçsüz hissediyorum kendimi.
0
3 ayda kas kütlesi mi kazanacaksın? 3 ayda 1 kilo kas kütlesini ancak inşa edersin, o da iyi çalışacaksın iyi besleneceksin iyi dinleneceksin de ancak öyle. Sen boksa başlayacaksan boksa başla, onunla birlikte ağırlık çalışması da yap. Öyle öyle 1 sene sonra bir noktaya gelirsin az da olsa.
0
@angelus Yanlış anlaşılma oldu galiba. Kas kütlesi için 3 ay demiyorum. Bir senedir spor yapmıyorum, koşu haricinde öyle bir spor geçmişim de yok. Boksa başlamak için önce bir fitnessa gidip kuvvetleneyim mi, boksa başlamak için fazla güçsüz hissediyorum dedim.
Yoksa boksa başlayıp en azından 2 sene giderim, duruma göre devam eder.
Yoksa boksa başlayıp en azından 2 sene giderim, duruma göre devam eder.
0
Boks yapacaksan boksa git onlar kuvvetlendirir seni merak etme.
0
Direkt başla, ön çalışmaya gerek yok. boks ile fitnessı birlikte yürütebilirsin, hatta yürüt yani.
0
Boks zaten kondisyon ağırlıklı bi disiplin, yani önden ekstra bir şey yapmana gerek yok ama tüm sporcular zaten yaptıkları spor ne olursa olsun antrenmanlarında güç çalışması yapıyorlar, Rocky'yi hatırla, sen de bu şekilde yaparsın. Yani güç çalışması senin antrenmanının bir parçası olacak zaten.
0
renkli hayalet
görsel ekte. A-B dinlenme A-B şeklinde gitmeyi düşünüyorum. hareket sırası ve programı yorumlar mısınız?chest press dediği bench ve incline benchsıralamada her bölgeden birer hareket yapılıyor yorulmamak için. örn: 1 omuz 1 bacak 1 omuz .. şeklinde
görsel ekte. A-B dinlenme A-B şeklinde gitmeyi düşünüyorum. hareket sırası ve programı yorumlar mısınız?
chest press dediği bench ve incline bench
sıralamada her bölgeden birer hareket yapılıyor yorulmamak için. örn: 1 omuz 1 bacak 1 omuz .. şeklinde
chest press dediği bench ve incline bench
sıralamada her bölgeden birer hareket yapılıyor yorulmamak için. örn: 1 omuz 1 bacak 1 omuz .. şeklinde
0
Karin gununu iptal et bence. Diger gunlere yayabilirsin karini. Bacak/omuz gunu cok kalabalik. Max 45 dakika sursun antremanlar. 3x15 barfiks yeni basladiysan cikarman cok zor ayrica.
Tavsiyem 4 gun antreman 3 gun dinlenme yap. Karin gununu diger gunlerle harmanla.
Bacak icin tek bir gun yarat. Cok yorulursun yoksa = Bayarsin.
Tavsiyem 4 gun antreman 3 gun dinlenme yap. Karin gununu diger gunlerle harmanla.
Bacak icin tek bir gun yarat. Cok yorulursun yoksa = Bayarsin.
0
yaradan sormaz mı reis bu nasıl program diye ?
göğüs ile sırtı aynı güne koymuşsun. ben arka kol basıcan hem ön kol. sonra ki gün spora gittiğinde ön kol ya da arka kol ikisi de yorgun olucak.
duyurum varın dediği gibi 15x3 barfisk çekebiliyorsan başlangıçta bu program sana vız gelir.
şöyle yap;
göğüs-triceps-karın
sırt-biceps-bel
bacak-karın(karın isteğe bağlı olabilir)
omuz-trapez-karın
göğüs ile sırtı aynı güne koymuşsun. ben arka kol basıcan hem ön kol. sonra ki gün spora gittiğinde ön kol ya da arka kol ikisi de yorgun olucak.
duyurum varın dediği gibi 15x3 barfisk çekebiliyorsan başlangıçta bu program sana vız gelir.
şöyle yap;
göğüs-triceps-karın
sırt-biceps-bel
bacak-karın(karın isteğe bağlı olabilir)
omuz-trapez-karın
0
çöp program. ilk bakışta bunun saçmalık olduğunu anlayamadığın için sen de suçlusun. bu işlere ciddili bir giriş yapmak istiyorsan okuyabileceğin düzgün türkçe kaynak da yok gerçi. ingilizcen, vaktin ve azmin yoksa hiçbir nesnel veriye dayanmayan kerameti kendinden menkul programlara ve terli (nispeten tüysüz) maymunların bench üstünde deli gibi mekik çektiği mantar yuvası havasız salonlara mahkumsun.
vaktin ve azmin varsa, ben birkaç yüz liraya mal ettiğim bench, betonarme barbell vb ekipmanımla homegym tarzı takılıyorum, sana da öneririm.
vaktin ve azmin varsa, ben birkaç yüz liraya mal ettiğim bench, betonarme barbell vb ekipmanımla homegym tarzı takılıyorum, sana da öneririm.
0
a perfect lie
Sadece iki rengi bulunan aklınıza ne geliyor? Her sey olabilir? Renkleri ile yazarsaniz cok sevinirim, Ben sadece limon diyebiliyorum herhalde sari ve yesil. Baska, baska? Simdiden teşekkür ediyorum.
Sadece iki rengi bulunan aklınıza ne geliyor? Her sey olabilir? Renkleri ile yazarsaniz cok sevinirim,
Ben sadece limon diyebiliyorum herhalde sari ve yesil.
Baska, baska?
Simdiden teşekkür ediyorum.
Ben sadece limon diyebiliyorum herhalde sari ve yesil.
Baska, baska?
Simdiden teşekkür ediyorum.
0
Nufus cuzdani cok iyi ornek olmuş,
Bozulmuş hal ya da olgunlasmamis hal dahil değil, son hali ile dusunmemiz lazim,
Takımlar da sayilabilir sanirim,
Teşekkürler,
Bozulmuş hal ya da olgunlasmamis hal dahil değil, son hali ile dusunmemiz lazim,
Takımlar da sayilabilir sanirim,
Teşekkürler,
0
takımların farklı renklerde deplasman forması da oluyor. sayılmaz bence.
ama aynı formada sarı-laciverte olur dediğiniz için ben de iki renkli ülke bayrakları diyeyim. türkiye, polonya, endonezya....
ama aynı formada sarı-laciverte olur dediğiniz için ben de iki renkli ülke bayrakları diyeyim. türkiye, polonya, endonezya....
0
battaniye almıştık geçen gün çift taraflı mor ve turuncuydu.
nar
futbol topu
zar
duo kahvaltı çikolatası
kivi
salatalık
beyazlamış saç
insan!
nar
futbol topu
zar
duo kahvaltı çikolatası
kivi
salatalık
beyazlamış saç
insan!
0
Nezaketen tikledim, caaannn in hic bir dedigi olmuyor tabii ki,
Ve tavla pulu da ve bir kac sey daha yarin butun cevaplardan sonra kabul olmayanlari yazacagim,
Ve tavla pulu da ve bir kac sey daha yarin butun cevaplardan sonra kabul olmayanlari yazacagim,
0
*takım formaları sayılıyorsa plakalar da örnek olarak verilebilir (siyah-beyaz, yeşil-beyaz, kırmızı-beyaz, mavi beyaz). bence ikisinin de sayılmaması gerekiyor.
*bulut (gri -beyaz)
*üzüm (siyah üzüm de var, bildiğimiz yeşil-sarımsı olanı da)
*incir (mor, yeşil incir)
*soğan (mor veya beyaz kabuklu/içli)
*zeytin (siyah, yeşil)
bunlar aklıma gelenler.
*bulut (gri -beyaz)
*üzüm (siyah üzüm de var, bildiğimiz yeşil-sarımsı olanı da)
*incir (mor, yeşil incir)
*soğan (mor veya beyaz kabuklu/içli)
*zeytin (siyah, yeşil)
bunlar aklıma gelenler.
0
aquarium
Sırf meraktan soruyorum. Burada defalarca gördük. Birlikte yaşayan sevgililer evlerine üçüncü bir ev arkadaşı arıyor. Aşağıdaki duyuruda hadi ev iki katlıymış yine bir derece ama bana garip geliyor. Ev arkadaşı olmak ayri bi şey, sevgiliyle hatta eşiyle yasadıkları eve nasil yabancı birini alıyorlar
Sırf meraktan soruyorum. Burada defalarca gördük. Birlikte yaşayan sevgililer evlerine üçüncü bir ev arkadaşı arıyor. Aşağıdaki duyuruda hadi ev iki katlıymış yine bir derece ama bana garip geliyor. Ev arkadaşı olmak ayri bi şey, sevgiliyle hatta eşiyle yasadıkları eve nasil yabancı birini alıyorlar ? Ve neden aliyorlar ? Kirayı mı ödeyemiyorlar ? Umarim bir tek ben garipsemiyorumdur.
0
istanbul'un ekonomik koşullarında normal bence. ekonomik bir gerekçe yoksa garipserim ben de sanırım biraz.
0
evli çiftin üçüncü alması olayını ilk defa duyuyorum garipmiş.
ben soruda geçen "sevgiliyle yaşadıkları eve" kısmına yorum yapabilirim.
direkt sevgiliyle çıkılan eve üçüncü almak garip olabilir ama iki arkadaşın evine birinin sevgilisinin yerleşmesi garip gelmiyor pek, bu yönden bakınca.
ben soruda geçen "sevgiliyle yaşadıkları eve" kısmına yorum yapabilirim.
direkt sevgiliyle çıkılan eve üçüncü almak garip olabilir ama iki arkadaşın evine birinin sevgilisinin yerleşmesi garip gelmiyor pek, bu yönden bakınca.
0
Duyuruyu görünce benim de aklıma takılmıştı. Üçüncü bir kadın tamam da üçüncü bir erkeğe nasıl güvenebiliyorlar şaşırıyorum.
Kız arkadaşımla yaşadığım evde üçüncü bir erkeğin olmasını şahsen benim aklım almıyor. Türkiye'de yaşıyoruz. Manyağı sapığı gırla..
Kız arkadaşımla yaşadığım evde üçüncü bir erkeğin olmasını şahsen benim aklım almıyor. Türkiye'de yaşıyoruz. Manyağı sapığı gırla..
0
@senolll evli cift gordugume eminim burada. Dediginiz gibi olsa normal orada sorun yok da benim bahsettigim ciftken yanlarina 3.nun dahil olmasi.
@niego ben ekonomik oldugunu sanmiyorum ya. Sadece kira paylasmak degil cunku. Kendi evlerine kiraci seklinde de aliyorlar. Ayrica ne kadar durum kotu olursa olsun sevgiliyle yasanan eve yabanci bir erkek/kadin sokmanin gerekcesi olamaz bence.
@niego ben ekonomik oldugunu sanmiyorum ya. Sadece kira paylasmak degil cunku. Kendi evlerine kiraci seklinde de aliyorlar. Ayrica ne kadar durum kotu olursa olsun sevgiliyle yasanan eve yabanci bir erkek/kadin sokmanin gerekcesi olamaz bence.
0
böyle şeyler mi oluyor? hemde defalarca :O Burada hiç görmedim valla.
0
boyle bi arkadasim vardi sonunda evden atildi sacmasapan sebeplerle, yani bir cesit mobbing ile sutlandı, gitmek zorunda kaldi
bence ultra sacma ben ciftlerin yaninda gunduz gozuyle disarda bile ucuncu kisiyi sacma buluyorum bi suredir
bence ultra sacma ben ciftlerin yaninda gunduz gozuyle disarda bile ucuncu kisiyi sacma buluyorum bi suredir
0
aynı fikirdeyim. ben dişi erkek ev arkadaşlığının da çok zararını gördüm.
0
Mantigi yok daha ne anlamı kaldı evde kalmanın. Ayrıca şüphe uyandıran bir durum.
0
Zamanında evli bir çiftle kaldım. Hatta 3 odanın birinde onlar, birinde ben, diğerinde önce bir erkek kalıyordu, sonra bir kadın kalmaya başladı, sonra bir erkek taşındı. Açıkçası garip olmuyor, sonuçta sevişmek için almıyorlar seni oraya. İki komşu bir evde yaşıyormuşsun gibi oluyor. Ben yemek yapar onlara ikram ederdim, onlar bana ikram ederdi, dördüncü de katılırdı. Bazı akşamlar ortak salonda laflardık. Hala da yakın arkadaşız. Araşır soruşuruz.
Tabii ki paraları yetse tek başına yaşarlar ama öyle garip bir ortam da değil. Ev arkadaşının sevgilisinin gelmesi ve orada kalması ile aynı. Sen onların ne zaman ne yaptıklarını hiç bilmiyorsun ki. Seviştikleri zaman odalarına çekiliyorlar işte. Annemizin babamızın yaptığı gibi odalarında sevişiyorlar, sonra da odadan çıkıyorlar. Çocuğun olduğu evde sevişmekle aynı. Her akşam romantik yemek de yemiyorlar haliyle. Evin içinde çift olunca gang bang olmuyor ve hatta yemek, film izleme gibi şeyler daha eğlenceli bile olabiliyor. Akşam odamdayken beni çağırıp "Hadi gel, cheesecake aldık, güzel bir film de var" falan derlerdi. Herhangi cinsel bir konuşma/davet, vb asla olmadı. Parasızlardı ve durum öyle olunca iki yakayı bir araya getirmek için kasmak yerine bir süre başkaları ile yaşamayı tercih etmişlerdi. Açıkçası en iyi ev arkadaşlarım da onlardı.
Tabii ki paraları yetse tek başına yaşarlar ama öyle garip bir ortam da değil. Ev arkadaşının sevgilisinin gelmesi ve orada kalması ile aynı. Sen onların ne zaman ne yaptıklarını hiç bilmiyorsun ki. Seviştikleri zaman odalarına çekiliyorlar işte. Annemizin babamızın yaptığı gibi odalarında sevişiyorlar, sonra da odadan çıkıyorlar. Çocuğun olduğu evde sevişmekle aynı. Her akşam romantik yemek de yemiyorlar haliyle. Evin içinde çift olunca gang bang olmuyor ve hatta yemek, film izleme gibi şeyler daha eğlenceli bile olabiliyor. Akşam odamdayken beni çağırıp "Hadi gel, cheesecake aldık, güzel bir film de var" falan derlerdi. Herhangi cinsel bir konuşma/davet, vb asla olmadı. Parasızlardı ve durum öyle olunca iki yakayı bir araya getirmek için kasmak yerine bir süre başkaları ile yaşamayı tercih etmişlerdi. Açıkçası en iyi ev arkadaşlarım da onlardı.
0
Bunu yapan evliler bile var. Bana kalırsa sağlıklı bi kafadan çıkabilecek düşünce değil. Ev arkadaşı olan birinin bir odada ev arkadaşı otururken diğer odada sevgilisiyle sevişmesi bile tuhaf.
0
@aychovsky bahsettiginiz olay nedense yurtdışında yaşanmış gibi geldi. Eğer öyleyse garipsemem zaten. Ama açıkçası Türkiye'de hicbir normal sevgili ya da evli çiftin evlerine aldıkları üçüncü bir yabancıya sıcak bakacagini sanmiyorum. Yani ne kadar zor bir durum olabilir ki sevgiliyle eve çıkılabildiyse ya da evlenildiyse az çok para vardir. Bilmiyorum para yuzunden çift olarak eve yabanci almak dünyanin en saçma şeyi hala gözümde.
0
sfist
Internet acayip yavasladi bir anda. Acaba bir olay mi oldu diye eksiye baktim. Aleyna Tilki konserinde bir patlamaolmus.Bununla alakali bir durum mu var acaba?Interneti yavaslayan baskalari var mi?
Internet acayip yavasladi bir anda.
Acaba bir olay mi oldu diye eksiye baktim. Aleyna Tilki konserinde bir patlamaolmus.
Bununla alakali bir durum mu var acaba?
Interneti yavaslayan baskalari var mi?
Acaba bir olay mi oldu diye eksiye baktim. Aleyna Tilki konserinde bir patlamaolmus.
Bununla alakali bir durum mu var acaba?
Interneti yavaslayan baskalari var mi?
0
speedtest 5.85mbit diyor. yurtta kalıyorum ama ona rağmen gün içinde bile çatır çatır maç falan izleyebiliyorum ben, son günlerde internet hiç olmadığı kadar iyi *tahtaya vur* GAD BLES MEHMET AMCA
0
sabenburak
yapan var mı? arkadaş dediğim öyle birkaç kere takılıp unutulan cinsten değil, baya baya kankilik yani. sevgililik olayları baya dönüyor mu mesela? (DÜŞÜYOR MU)
yapan var mı? arkadaş dediğim öyle birkaç kere takılıp unutulan cinsten değil, baya baya kankilik yani. sevgililik olayları baya dönüyor mu mesela? (DÜŞÜYOR MU)
0
sevgili ya da arkadaş değil de abla yaptım ben de.
bir süre buradan konuştuk. sonra diğer hesaplardan. 1 sene kadar böyle sürdü. daha sonra reeldende görüşmeye başladık. 2 seneyi devirdi galiba öz ablam gibiydi değil öyleydi. ailem bile biliyordu. sonra nedensizde kayboldu ortadan.
çalıştığı yer herkes açık bir yerdi. daha sonra orada kendisiyle karşılaştım bile, susmuştu. o gün bu gündür insan sevgisine inanmam.
ekleme: gece gece duygulandırdın , ayıpsana.
bir süre buradan konuştuk. sonra diğer hesaplardan. 1 sene kadar böyle sürdü. daha sonra reeldende görüşmeye başladık. 2 seneyi devirdi galiba öz ablam gibiydi değil öyleydi. ailem bile biliyordu. sonra nedensizde kayboldu ortadan.
çalıştığı yer herkes açık bir yerdi. daha sonra orada kendisiyle karşılaştım bile, susmuştu. o gün bu gündür insan sevgisine inanmam.
ekleme: gece gece duygulandırdın , ayıpsana.
0
Gözlemlerime göre burada bayağı sağlam orgyler dönüyor. İki haftada bir burada tanışıp kaynaşan insanların kavgalarına şahit oluyoruz. Yani evet, düşüyor.
Bana gelince, kafama silah dayasalar da buradan biri ile görüşmem. Ben kendi arkadaşlarımla zor görüşüyorum, buluşmaları ekmek için kırk takla atıyorum asdfgs bir de buradakileri mi bela edeceğim başıma.
Bana gelince, kafama silah dayasalar da buradan biri ile görüşmem. Ben kendi arkadaşlarımla zor görüşüyorum, buluşmaları ekmek için kırk takla atıyorum asdfgs bir de buradakileri mi bela edeceğim başıma.
0
Valla bir kankim var ki hakkını asla ödeyemem. Şu an aklıma başkası gelmiyor. O kendini biliyor. <3
Burada hiç sevgilim olmadı.
Burada hiç sevgilim olmadı.
0
valla hiç olmadı ya. isterdim yani ben tam bir klavye zamparasıyım. ama işte ben kimle soppet muhabbete girsem ankaralı çıkıyor anasını satayım. yeteri kadar erkek arkadaşım da var o yüzden erkeklerle mesajlaşmalarım birkaç kelimeden ibaret oluyor. kızlaar...
en son 2007de falan bi kız benle buluşmaya gelmişti galiba.. epey olmuş. 9 - 9,5 sene oluyor evet
en son 2007de falan bi kız benle buluşmaya gelmişti galiba.. epey olmuş. 9 - 9,5 sene oluyor evet
0
6-7 yıl önce o zamanlar kullandığım hesabımla bayağı iyi anlaştığım bir arkadaşım olmuştu burada, eskiden daha sıcak kanlıydım sanırım kısa sürede kaynaşmıştık. Sürekli konuşurduk, 2 yıla yaklaşırken biraz seyrekleşti, sonra sonra anladık sebebini; siyasi meseleler, hayat görüşü vs. girmiş aramıza. Zamanla seyreklikten kopmaya vardı.
Farklı şehirlerde olduğumuz için görüşme fırsatımız olmadı ama niyeti vardı buraya gelmeye o zamana dair planlar yapardık.
Sonra buradan da gitti gitmeden mesaj atıp vedalaşmayı da ihmal etmemiş sağolsun, uzun süre görmedim sonra da unuttum zaten.
Şimdi onun değil kendi kullandığım hesabın adını bile hatırlamıyorum ama özlemişim, onu fark ettim bak.
Artık gitmiş midir yoksa benim gibi farklı bir hesapla mı dolanır buralarda bilemiyorum.
Farklı şehirlerde olduğumuz için görüşme fırsatımız olmadı ama niyeti vardı buraya gelmeye o zamana dair planlar yapardık.
Sonra buradan da gitti gitmeden mesaj atıp vedalaşmayı da ihmal etmemiş sağolsun, uzun süre görmedim sonra da unuttum zaten.
Şimdi onun değil kendi kullandığım hesabın adını bile hatırlamıyorum ama özlemişim, onu fark ettim bak.
Artık gitmiş midir yoksa benim gibi farklı bir hesapla mı dolanır buralarda bilemiyorum.
0
Buradan arkadaş ya da sevgili olmaz. elbet bir gün bırakıp gidecek seni. sakat bu işler.
0
burda on cümleden fazla konustugum 3- 4 kişi var.
zannetmem.
zannetmem.
0
ekşi-duyuru gibi ortamlar hem arkadaş hem de sevgili sahibi olmak için ideal. çünkü insanların -genelde- doğal hal ve düşüncelerini görebiliyorsunuz.
are you sex? ten öteye giden dialoglar kuruldukça her türlüsüne sahip olabilirsiniz. elinizdeki imkanı kullanın.
are you sex? ten öteye giden dialoglar kuruldukça her türlüsüne sahip olabilirsiniz. elinizdeki imkanı kullanın.
0
bırak duyuruyu googleda bile sevgili olunur artık. herkes sevgili olabilir. öyle bir dönem. google a sevgili yaz anında düşer o derece.
0
cooook arkadas edindim hala da sıklıkla gorusuyorum pek coguyla. yalniz aktif iletistiklerimin cogunun istanbul disindan olmasi da benim ayibim sanirim. ne kadar insana kanim isinsa ya ankarada ya izmirde. biri de avusturya'da ;) aa hatta simdi biri de hollanda'da pehh!!
0
ramazanali
İyi geceler mutluluğa huzura sevgiye aşka kucak açmış ekşiduyuru ailesi :)Ben 24 yaşında garip bir öğretmenim bir doğu ilinde.Hukuk fakültesi kazandım bi de bu sene dgs ile. Ancak bu hukuk fakültesi zorluyor beni.Seviyorum aslında hukuku ama bi sevgili olmadan da hukuk filan boş geliyor. Niye sevgil
İyi geceler mutluluğa huzura sevgiye aşka kucak açmış ekşiduyuru ailesi :)
Ben 24 yaşında garip bir öğretmenim bir doğu ilinde.Hukuk fakültesi kazandım bi de bu sene dgs ile. Ancak bu hukuk fakültesi zorluyor beni.
Seviyorum aslında hukuku ama bi sevgili olmadan da hukuk filan boş geliyor. Niye sevgilin yok derseniz biraz sosyal yanım eksik galiba.Özgüvende kırık olabilir en azından korku var onu biliyorum.
%28 engelim var sağ tarafım zayıf biraz ama öyle açık açık belli olmuyor.Ama hayatıma çok etki ediyor.Bu yüzden hiç sportif değilim mesela. Elde de zayıflık var çalgı çalma işi de zor geliyor.
Maddi durum olarak ben de 1 araba var bi de 70 bin lira. Babam koklatmıyor da onda da 1 milyonu aşkın nakit var. Ortalamanın biraz üstü yani. Belki saçmasapan şeyler anlattım da bunların hepsi sadece bir sorunun çözümünü bulmak için
Ben doyumlu bi ilişki yaşamak istiyorum da elimde pek bi yetenek yok.Bu şartlar altında hukuk sınavlarına da kafa yorasım gelmiyor. Kendimi sosyal yetenek olarak geliştirmedikten sonra hukuk okumuşum ne olacak gene aynı devam edecek.
Doğru mu sizce tavsiyelerinizi alabilir miyim ?
Ben 24 yaşında garip bir öğretmenim bir doğu ilinde.Hukuk fakültesi kazandım bi de bu sene dgs ile. Ancak bu hukuk fakültesi zorluyor beni.
Seviyorum aslında hukuku ama bi sevgili olmadan da hukuk filan boş geliyor. Niye sevgilin yok derseniz biraz sosyal yanım eksik galiba.Özgüvende kırık olabilir en azından korku var onu biliyorum.
%28 engelim var sağ tarafım zayıf biraz ama öyle açık açık belli olmuyor.Ama hayatıma çok etki ediyor.Bu yüzden hiç sportif değilim mesela. Elde de zayıflık var çalgı çalma işi de zor geliyor.
Maddi durum olarak ben de 1 araba var bi de 70 bin lira. Babam koklatmıyor da onda da 1 milyonu aşkın nakit var. Ortalamanın biraz üstü yani. Belki saçmasapan şeyler anlattım da bunların hepsi sadece bir sorunun çözümünü bulmak için
Ben doyumlu bi ilişki yaşamak istiyorum da elimde pek bi yetenek yok.Bu şartlar altında hukuk sınavlarına da kafa yorasım gelmiyor. Kendimi sosyal yetenek olarak geliştirmedikten sonra hukuk okumuşum ne olacak gene aynı devam edecek.
Doğru mu sizce tavsiyelerinizi alabilir miyim ?
0
En basitinden hukuk okuma isini kendin icin yap. Bir seyleri baskalari icin degil de kendin icin yapmaya basladigin zaman mutlu olursun zaten.
0
git abicim tanış birisiyle. 10 kişiyle tanışmayı denesen 1 olur istatiksel olarak. her denemen bir öncekinden daha iyi olacak. amacın rezil olmak olsun. kaybedecek bir şeyin yok.
0
bak kral şu hayatta ne yapmak istiyorsan onu yapacaksın. seni gözüm tuttu içim ısındı ondan yazıyorum.
öğretmenlik mi yapıcan ? hukuğu mu bitireceksin ? ne istiyorsan onu yap! ikisini birden yapacak mısın yap. farklı şeyler istiyorsan onlara yönel.
farkettiğim kadarıyla sen de can sıkıntısı var , eksiklikler var sosyal eksiklikler var ilişki eksikliği var. herkes de eksiklik var. bana kalırsa ben çoğu şey için yeterliyim. en azından çoğu insanın yaptığı seyleri ben de yaparım fakat bana da insanlar çok soğuk geliyor dünya kapital geliyor birşey yapasım yok. sonuç olarak ben de de herkes de de sorun var salla geç bunları.
sportif değilsen sportis olmaya başla bence ilk olarak. ya arkadaşım ne hallerde olanlar spor yapıyor. sağ tarafını güçlendirmekle başla. belden aşağısı olmayan insanlar neler yapıyor. iki bacağı olmayan adamda ne vücut var.
i.dailymail.co.uk
öğretmenlik mi yapıcan ? hukuğu mu bitireceksin ? ne istiyorsan onu yap! ikisini birden yapacak mısın yap. farklı şeyler istiyorsan onlara yönel.
farkettiğim kadarıyla sen de can sıkıntısı var , eksiklikler var sosyal eksiklikler var ilişki eksikliği var. herkes de eksiklik var. bana kalırsa ben çoğu şey için yeterliyim. en azından çoğu insanın yaptığı seyleri ben de yaparım fakat bana da insanlar çok soğuk geliyor dünya kapital geliyor birşey yapasım yok. sonuç olarak ben de de herkes de de sorun var salla geç bunları.
sportif değilsen sportis olmaya başla bence ilk olarak. ya arkadaşım ne hallerde olanlar spor yapıyor. sağ tarafını güçlendirmekle başla. belden aşağısı olmayan insanlar neler yapıyor. iki bacağı olmayan adamda ne vücut var.
i.dailymail.co.uk
0
Kötü bir kafa bu. Engelli olduğun için kendini eksik olarak görüyorsun ve bu eksikliği para ile kapatmaya çalışıyorsun. Kendine saygı duy. Kimse seninle paran için birlikte olmasın.
0
İlişki anlamında ciddi eksik var bi sevgilim oldu. o da 2.5 yıl sürdü. çevremde çok kız var ama arkadaş muhabbetinden ileriye gitmiyor. hiçbiriyle ileri sarmadı muhabbet.
0
Ozguvenim yok ama param var dusuncesinden bi sıyrıl önce. Bahsettigin engel oyle çok da engel olmamalı sana. Biraz o engelin arkasina sıgınıyorsun gibi geldi bana. Yapabildigin kadar gelistir kendini. Fakulteden cevre yap iste ne guzel. Engelini unutmaya calis cok buyutme gozunde.
0
pozitif birisine benziyorsun. Sen varoldukça etrafın da varolur, o yüzden sen önce kendi işlerin ile ilgilen sonrasında bazı şeyler kendiliğinden olur. Böyle bir şey olacak gibi bir aşk veya sevgili diye beklentiye girince insan üzülüyor.
0
Hocam sevgili olmadan hukuk boş geliyor demişsin, oradaki bağ nedir? Hukuk okumak istiyorsan, hukuk oku. Bunun sevgiliyle alakasını göremedim.
Öbür yandan engelli olmayı kafanda çok büyütüyorsun. Herkesin zayıf olduğu yanlar var ve herkes o zayıflıklarını suçlayıp, onların üstüne gidip etkisini azaltmaya çalışıyor. Evet, senin zayıflığın daha nadir olan bir şey ve bunun dolayı da kendini diğer insanlardan farklı hissediyorsun, öz güvenin düşük. Yalnız insan psikolojisinde şöyle güzel bir eğilim var: sen kendini nasıl yansıtırsan karşındaki onu görüyor. Engelli olmayı zihninde ve dolayısıyla karşındakiyle iletişim halindeyken öne koyarsan, o da onu görür. Hepimiz gibi elbette senin için de insanların aklında başka sıfatlar vardır. Yakışıklısındır, paran vardır, (bunun ön planda olması hoş değil gerçi ama özellikle buna bakanlar da var, yapacak bir şey yok) düşüncelerin, sohbetin, duyguların güzeldir.
Burada işin güzel bir başka tarafı daha var; ekşi şeylerde bir yazar olayı çok güzel anlatmıştı: erkekler kadını görünce, kısa bir sürede aşık olur. Bizim devreler öyle bağlanmış. Kadınlar ise erkekte ona bakar, buna bakar, tartar biçer, sonra tamam der. Senin kendin olarak yansıttığın ve kendini geri tuttuğun şey engelinse, karşındakine yansıttığın bir şey var. Oysa başka özelliklerini yansıtsan onları görecekler, tartıp biçmeleri için daha çok şey sunacaksın. Kadınlar hiç aklına gelmeyen şeylerden birden hoşlanabiliyor.
Spor yapmak veya çalgı çalmak sosyal gelişmenin tek araçları da değil. Kitap oku, film izle, yaz vs. hoşuna giden başka bir şey yap. Hem sevdiğin bir şeyde gelişirsin, bu da öz güvenini artırır. Mesela ben de spor yapmıyorum ya da çalgı çalıyorum ama işimde çok iyiyim; çalışırken iyi olduğumu belli ediyorum, yüzümde yansıtıyorum ve eski kız arkadaşımla aynı yerde çalışırken bir gün gelip "sen çalışırken acayip seksi oluyorsun" demişti.
Zayıflığını arka plana al, zayıflığın hakkında insanların ne düşündüğünü de umursama,sevdiğin şeyi kendin için yap. Sen bunları benimsediğinde gerisi gelecektir.
Öbür yandan engelli olmayı kafanda çok büyütüyorsun. Herkesin zayıf olduğu yanlar var ve herkes o zayıflıklarını suçlayıp, onların üstüne gidip etkisini azaltmaya çalışıyor. Evet, senin zayıflığın daha nadir olan bir şey ve bunun dolayı da kendini diğer insanlardan farklı hissediyorsun, öz güvenin düşük. Yalnız insan psikolojisinde şöyle güzel bir eğilim var: sen kendini nasıl yansıtırsan karşındaki onu görüyor. Engelli olmayı zihninde ve dolayısıyla karşındakiyle iletişim halindeyken öne koyarsan, o da onu görür. Hepimiz gibi elbette senin için de insanların aklında başka sıfatlar vardır. Yakışıklısındır, paran vardır, (bunun ön planda olması hoş değil gerçi ama özellikle buna bakanlar da var, yapacak bir şey yok) düşüncelerin, sohbetin, duyguların güzeldir.
Burada işin güzel bir başka tarafı daha var; ekşi şeylerde bir yazar olayı çok güzel anlatmıştı: erkekler kadını görünce, kısa bir sürede aşık olur. Bizim devreler öyle bağlanmış. Kadınlar ise erkekte ona bakar, buna bakar, tartar biçer, sonra tamam der. Senin kendin olarak yansıttığın ve kendini geri tuttuğun şey engelinse, karşındakine yansıttığın bir şey var. Oysa başka özelliklerini yansıtsan onları görecekler, tartıp biçmeleri için daha çok şey sunacaksın. Kadınlar hiç aklına gelmeyen şeylerden birden hoşlanabiliyor.
Spor yapmak veya çalgı çalmak sosyal gelişmenin tek araçları da değil. Kitap oku, film izle, yaz vs. hoşuna giden başka bir şey yap. Hem sevdiğin bir şeyde gelişirsin, bu da öz güvenini artırır. Mesela ben de spor yapmıyorum ya da çalgı çalıyorum ama işimde çok iyiyim; çalışırken iyi olduğumu belli ediyorum, yüzümde yansıtıyorum ve eski kız arkadaşımla aynı yerde çalışırken bir gün gelip "sen çalışırken acayip seksi oluyorsun" demişti.
Zayıflığını arka plana al, zayıflığın hakkında insanların ne düşündüğünü de umursama,sevdiğin şeyi kendin için yap. Sen bunları benimsediğinde gerisi gelecektir.
0
kuzey li
1000TL'yi geçmeyecek haydi geçti diyelim çok geçmeyecek telefon arıyorum ne alabilirim.g4'e baktım sorunlu dediler, zenfone 3 hala çıkmadı.
1000TL'yi geçmeyecek haydi geçti diyelim çok geçmeyecek telefon arıyorum ne alabilirim.
g4'e baktım sorunlu dediler, zenfone 3 hala çıkmadı.
g4'e baktım sorunlu dediler, zenfone 3 hala çıkmadı.
0
gm5 plus alabilirsin. telefon karşılaştırma sitelerinden telefonlarla karşılaştırırsan anlarsın iyi olduğunu. kağıt üstündekinen daha iyi bence kullanıyorum 3 ay oldu sanırım bir sorunu yok.
0
İphoneculara ayıp olacak ama o fiyat aralığındaki bir android telefon her konuda, bakın her konuda diyorum, iphonea çakar geçer. Snapdragon 410a sahip bir telefon 5sten çok daha iyi çalışır. Yaşları ve durumları aynıysa 6ya da hız açısından çakar geçer. Kamera modelden modele değişir kesin olarak bir şey söylenemez. Şarj süresinde çok daha iyidir kesin. Apple ipad ve maclerde inanılmaz şarj süreleri sağlıyor ama telefonları genelde rezalet. Tasarım falan zevk meselesi, ekran boyutu da öyle. Siz ne yapacağınızı söyleyin ona göre öneri verelim. Whatsapp YouTube yakılacaksanız 600 tllik lenovo yeter de artar bile. Büyük oyun, kamera falansa bütçeyi arttırmak gerekir.
0
Günlerdir araştırıyorum, neredeyse tüm yorumları okuyup anneme 1120 TL'ye Zenfone 2 aldık. Asus tam bir fiyat performans ürünü.
0
Asgga tüm yorumları okuyorum ara ara. Vaktin bolsa zenfone 3 beklenir bence. Kral alet olur ama fiyatı 1000in çok üzerinde olur. Zen 2 Intel işlemcili olmasa o da alınır. Batarya emici biraz kendisi. İyi telefon onun haricinde. Fp ucuz bir şey istersen zenfone 2 laser olabilir. General mobilelar da kağıt üzerinde iyi telefon. Kameraları leş. Dokunmatiklerini de pek beğenmiyorum ben. Dokunuş hissi hoş değil.
0
@glamdr1ing su an asus zenfone2 laser kullanıyorum memnunum kardeşim nokia kullanıyor onun ki bozuldu benimkini ona vereceğim kendime başka birşey alacağım, o yüzden laser alasım yok, belki laser 6" alabilirim, sarj sorun değil aslında benim için bütün gün ofisteyim sarjım %50'nın altına inince zaten hemen takıyorum sarja. her yere zaten power bank'l3 gidiyorum.
zen 2 nin tek handikapı sarjıysa benim için sorun olmaz. :) 3'u beklemek yerine 2 alabilirim :)
zen 2 nin tek handikapı sarjıysa benim için sorun olmaz. :) 3'u beklemek yerine 2 alabilirim :)
0
ytse jam
aynı anda ikisi de açık oluyor mu? çoğu insanda böyle olmadığını biliyorum, hatta bazılarınız bunun farkında bile değil bunu okuduktan sonra farkedecek ama nazal döngü denen olaya karışmayacak kadar rahat nefes alan kaç kişi var aramızda?
aynı anda ikisi de açık oluyor mu? çoğu insanda böyle olmadığını biliyorum, hatta bazılarınız bunun farkında bile değil bunu okuduktan sonra farkedecek ama nazal döngü denen olaya karışmayacak kadar rahat nefes alan kaç kişi var aramızda?
0
Maalesef alamıyorum. Kuvvetle muhtemel olarak deviasyon mevcut. Uyku kalitesizliği, çabuk yorulmak, gün içinde uykunun gelmesi, ne ararsanız mevcut.
0
Hayir, daima biri tikali oluyor. Ameliyat olmam gerekiyormus doktorun dedigine gore.
0
Biri diğerinden az mı nefes alıyor bilmiyorum ama sorunsuz nefes alıyorum. Burun estetiği yaptırmak istiyorum nefes alışım bozulur diye de korkuyorum
0
ben onu çalışma prensibi tek taraflı diye okumuştum yalan mıymış?
biri full çekiyor diğeri %30 destek.
biri full çekiyor diğeri %30 destek.
0
biri normal diğeri kapalı gibi , diğerine göre daha az oksijen alıyor. ihtacımız karşılayacak kadar almıyor. ama ikisi birlikte yeterli.
antrenman yaptığım zamanlar giderler iyice açılıyor. o zaman ikisi de açık oluyor :)
antrenman yaptığım zamanlar giderler iyice açılıyor. o zaman ikisi de açık oluyor :)
0
İkisi de tam açık. Bazen yattığımda biri tıkanıyor, sonra o açılıp öbürü tıkanıyor. Çoğu zaman soğuk algınlığı varsa oluyor bu, yani vücut hafif kırıksa falan.
0
burun deliklerinin ikisi aynı anda aktif olmaz. nöbetleşe çalışırlar.
0
sağlıklı bir insanda burun deliğinin biri açık diğeri yarı kapalıdır. türk insanının zaten yüzde 70'inde deviasyon var ama bu nefes almaya engel değil. bizim millette mal bulmuş mağribi gibi koşa koşa bıçak altına yatıyor. hey yarabbim.
0
bazı arkadaşların da belirttiği gibi burun delikleri dönüşümlü olarak çalışır ama bunun da bir yüzddesi, sınırı var. ben geceleri her yattığımda bir tanesi neredeyse %90 kapanıyor ta ki kalkana kadar.
0
İki sene öncesine kadar ne güzel gürül gürül nefes alıyordum her ikisiyle de ama askerde ne olduysa sol deliği kaybettim, o taraf genelde tıkalıya yakın olmakla beraber %30 verimle çalışıyor.
KBB'ye gittim, konka hipertrofisi tanısı koydu ve haftaya gel ameliyat ederim ben dedi, öyle saç kesecekmiş gibi konuşunca korktum gitmedim. Tek delikle idare ediyorum bir süredir :/
KBB'ye gittim, konka hipertrofisi tanısı koydu ve haftaya gel ameliyat ederim ben dedi, öyle saç kesecekmiş gibi konuşunca korktum gitmedim. Tek delikle idare ediyorum bir süredir :/
0
pavlis
Oh be sonunda!Tam bir sene bir ay sonra memleketime, denize, sıcağa, sahil boyuna, yurduma dönüyorum. Vay be, buraya gelmeden önce İstanbul'a gitsem mi diye duyuru açmıştım. Bu illet yerden, kalabalıktan, ölmüş insanlıktan, bilmediğim yollardan, her yere doluşan arabalardan, iğrenç yüzlerden ve eziy
Oh be sonunda!
Tam bir sene bir ay sonra memleketime, denize, sıcağa, sahil boyuna, yurduma dönüyorum. Vay be, buraya gelmeden önce İstanbul'a gitsem mi diye duyuru açmıştım. Bu illet yerden, kalabalıktan, ölmüş insanlıktan, bilmediğim yollardan, her yere doluşan arabalardan, iğrenç yüzlerden ve eziyetten kurtuluyorum.
Siz kalanlar, nasıl yapıyorsunuz, nasıl yaşayabiliyorsunuz "bu" şehirde?
Kalan sağlara sabır diliyorum. Hoşçakalın yumurcaklar, ben gidiyorum!
Tam bir sene bir ay sonra memleketime, denize, sıcağa, sahil boyuna, yurduma dönüyorum. Vay be, buraya gelmeden önce İstanbul'a gitsem mi diye duyuru açmıştım. Bu illet yerden, kalabalıktan, ölmüş insanlıktan, bilmediğim yollardan, her yere doluşan arabalardan, iğrenç yüzlerden ve eziyetten kurtuluyorum.
Siz kalanlar, nasıl yapıyorsunuz, nasıl yaşayabiliyorsunuz "bu" şehirde?
Kalan sağlara sabır diliyorum. Hoşçakalın yumurcaklar, ben gidiyorum!
0
Istanbula gercek anlamda alışsaydın ve paran olsaydı böyle gelmezdi.Kültürel, etkinlik burda, mekanlae burda, her semtin güzelligi ayrı En iyi semtlerden birindeyim, cebimde param var ve Istanbul mükemmel:) Baska sehirde yasayamam. Bizi dusunme yani biz iyiyiz. Güle güle.
0
Kadıköy de bir yıl geçirdim, paramda yeterince vardı istediğim şeyi yapmadığım olmadı. Tamam, her şey burada, mekanlar ok, etkinlikler ok peki ya insanlar? O kalabalık, rezalet sıkışıklık, her şeyin iç içe üst üste binmesi ne olacak? O trafiği parayla mı açacaksın? Geçin Allah için ben almayayım.
0
E hiç gelmeseydin? Sana da çekici geldi ki pek sevdiğin memleketini bıraktın geldin, o çekiciliğini yitirmiş olması İstanbul'un ya da insanların sorunu değil ki. Kalanlar da o çekiciliği henüz kaybetmemiş, ya da her gün kendini çekecek yeni bir şey bulabilen insanlar. Şahsen burada doğdum büyüdüm, başka bi istanbul yok
0
Bir macera ettim, geldim. Beni çeken dışarıdan anlatılan İstanbul, tünelin ucu bombok işte onu diyorum. İnsanlara da lafım yok, on ürün al dokuzu İstanbul da üretiliyor. İş burada diye buradalar. Yine on kişiden sekizi buradan nefret ediyor, adım kadar eminim. İstanbul var ama yaşamak için yok. Gel, gez, gör, git böyle var.
0
hoşçakal, yolun açık olsun!
bu kalabalıkta seni özlemicez ama sorun sen değilsin valla :/
bu kalabalıkta seni özlemicez ama sorun sen değilsin valla :/
0
hayat tarzı meselesi. o yüzden siz nasıl yaşıyorsunuz gibi düşünceler bana saçma geliyor. evet ben de çoğu zaman istanbul'dan nefret ediyorum. ama şöyle örnek vereyim, bu nefretim facebookta göreceğim "oliver koletzki indigo'da" eventine kadar. istanbul dışında yaşayıp şöyle bir şey görsem, uzun süre mutsuzluk sebebi olur benim için. napsam etsem de istanbul'a yerleşsem diye planlara düşerim.
bu sadece bir örnek. bu ne aradığınla alakalı. istanbul'da aramadığım ve nefret ettiğim çok şey olabilir, ama aradığım her şey burda. aradığım her şeyin olduğu yeri tercih ederim, aramadığım şeylerin varlığına rağmen. yetinme meselesi sanırım, aradığın her şey değil de buldukların yetiyorsa pekala antalya'da da yaşarsın başka yerde de.
bu sadece bir örnek. bu ne aradığınla alakalı. istanbul'da aramadığım ve nefret ettiğim çok şey olabilir, ama aradığım her şey burda. aradığım her şeyin olduğu yeri tercih ederim, aramadığım şeylerin varlığına rağmen. yetinme meselesi sanırım, aradığın her şey değil de buldukların yetiyorsa pekala antalya'da da yaşarsın başka yerde de.
0
Evet tam da böyle. Öncelikler farklı ve ben rahat yaşamak istiyorum. Her şeyin elimin altında olmasına lüzum yok.
0
git abi-abla git en iyisini yapmışsın. ben de gitmek istiyorum nasip olmuyor ya. ömründen ömür kaybediyorsun bu sevdiğimin (!) şehrinde. yolun açık olsun
0
ben kadıköylüyüm ve istanbul'da yaşamaktan çok memnunum açıkçası. ölmüş insanlık deniyor da, şehirdekilerin zaten %80'i dışarıdan gelen kişiler ve insanlığı öldürenler de onlar. ben çocukken bile daha çok istanbullu vardı, şimdi herkes başka yerli, son 10 sene içinde gelmiş. küçük şehir övücülüğü yapamayacağım o yüzden :)
0
Nasil yasayabiliyorum? Baska yerde yasayamayacagim icin burada yasiyorum. Her sey burada, baska yerde yapamam. Yani sana pek gipta etmedim:)
0
Bende 1buçuk yıl önce geldim istanbul'a. Eğer birgün gitmek zorunda kalırsam çok üzülürüm. Az önce beşiktaş'a gittim de trafik yok diye üzüldüm resmen :) anlayacağın bazen trafiğini bile sevdiğim oluyor ara ara.
Ha sitem ettiğim zamanlar da olmuyor değil. Bakırköy'de yaşıyorum ve otopark sorunundan gına geliyor. Ama bakırköy'ü de çok seviyorum. Gülü seven dikenine katlanır misali.
Ha sitem ettiğim zamanlar da olmuyor değil. Bakırköy'de yaşıyorum ve otopark sorunundan gına geliyor. Ama bakırköy'ü de çok seviyorum. Gülü seven dikenine katlanır misali.
0
Kendi işime gücüme bakıyorum. Şehirden bir beklentisi olmamalı insanın, bu arada doğma büyüme İstanbulluyum yani... Yapmak istediklerini yapabiliyorsan mutlusun. Ha İstanbul olmuş ha başka bir yer.
ama şunu gördüm başka yerde özellikle kabalığın olmadığı, koşuşturmanın olmadığı yerde büyümüşseniz zor gerçekten. Sizin için sevindim. Hoşçakal
ama şunu gördüm başka yerde özellikle kabalığın olmadığı, koşuşturmanın olmadığı yerde büyümüşseniz zor gerçekten. Sizin için sevindim. Hoşçakal
0
Ben de 3 sene önce taşındım İstanbuldan üstelik orda doğdum büyüdüm bir de kadikoyluyum. Şu an Mersindeyim benim için boş ve gereksiz bir şehir istanbul a geri dönmeyi planlıyorum ve canı gönülden istiyorum
0
hayırlı olsun.
ben de antalyalıyım ama ilkokula başlayacağım sene istanbul'a taşındık ve neredeyse 20 sene oldu. ömrümün hatırlayabildiğim kısmının tamamına yakını burada geçti yani. eş dost akraba hep orada olduğu için tüm bayram, ara dönem ve yaz tatillerini antalya'da geçirirdik. aklımda kalanlar hep çocukluk dönemi gözlemleri olduğundan mı bilmem ama her geldiğimizde daha da kötüleşmiş görünürdü gözüme şehir. bu sene sadece bayramda gidebildim ama son bir kaç ziyaretimde gördüğüm kadarıyla ne kalabalığın ne de trafiğin istanbul'dan (sayı olarak değil elbette ama yoğunluk olarak) altta kalır yanı yok. 100. yıl caddesinden her geçişimde acaba bu şehirde trafik kuralları farklı mı diye düşünüyorum. tarladaymışçasına araba sürerek istanbul'daki keko şoförlere rahmet okutuyorlar resmen. altyapı leş, senelerdir de düzeltilemedi. kışın fena oluyor. toplu taşıma kötü bile değil, resmen yok. misal; geçen sene bir kongre için serik bölgesindeydim. tam da o gün kuzenim doğum yaptı, ziyaretine gideyim dedim. otelden çıkıp merkeze varmam 2 saate yakın sürdü hatta geçmiş bile olabilir tam da hatırlamıyorum. üstelik daha hastaneye varamadım, tramvayın bir durağından arabayla aldılar da öyle gittik hastaneye. istanbul'da o kadar sürede tekirdağ sınırına ulaşılır neredeyse. belediye otobüsüyle istanbul'dan kocaeli'ye gidip geliyorum, 1 saat anca sürüyor yol. taksi mesela serik'ten merkeze o yol için 100 euro istedi. lisenin ilk yazında tek başıma göndermişlerdi beni tatilde antalya'ya otobüsle. otogardan taksiye bineyim dedim cepte para bol olunca. o dönem evden (kadıköy) okula (küçükyalı) bir kaç defa taksiyle gittim 10 -milyon- lira tutuyordu, o yolun yarısı kadar mesafe (otogar-meltem mh) 20 -milyon- lira civarı tuttu ki o dönem en büyük banknot oydu. yolu da biliyordum dolaştırma falan olmadı yani. çok oturmuştu içime o yaşta, hiç unutmam. taksiyi ve taksiciyi genel olarak sevmem ama acil ihtiyaçlarda falan rahatça biniyorum burada. etkinliklerden falan zaten bahsetmeye gerek yok. ben gitme fırsatı bulamadım ama şu expo açıldı da insanlar evinden çıkacak bir sebep bulabildi akrabaların sosyal medya paylaşımlarından gördüğüm kadarıyla. antalyalı olduğumu söyleyince herkes ooo falan diyor yıllardır ama senede sadece 1-2 haftalık kısa ziyaretlerde dışarıdan gelen biri olarak gözlemlerim bu şekilde. allahtan antalya bir de yani, daha küçük bir anadolu şehri olsa ne yapardım bilmiyorum. bahsettiğim yer muratpaşa başta olmak üzere konyaaltı kepez üçgeni bu arada. diğer ilçelerdeki durumu bilemem ama merkezden daha iyi olduğunu da düşünmüyorum.
bana göre istanbul'a göre tek avantajlı yönü barınma ücretleri (konut fiyatları, kiralar vs.) ve plajları antalya'nın. bir de nerede yetiştiğinle ilgisi var sanırım. bir kuzenim üniversite için geldi istanbul'a. kendisi istanbul'un keyfini benden daha iyi yaşayabilecek bir karakterdi ama okulu bitirdi iş güç derken 2. senesini dolduramadan çok yıprandı ve geçen sene döndü antalya'ya. ben ise bir kaç ufak seyahatten sonra anladım ki istanbul'dan başka yere alışmam zor. uzun lafın kısası bu işin doğrusu yanlışı yok. "istanbul'da yaşanır mı kardeşim siz mal mısınız?" ya da "başka şehirde nasıl yaşıyorsunuz anlamıyorum" falan demek doğru değil. tamamen kişisel bir mesele ve herkes nerede mutlu ise orada olmalı, mutlu olacağı işi yapmalı, yanında iyi hissettiği kişilerle birlikte olmalı. senin için de doğru bir karar olur umarım antalya.
ben de antalyalıyım ama ilkokula başlayacağım sene istanbul'a taşındık ve neredeyse 20 sene oldu. ömrümün hatırlayabildiğim kısmının tamamına yakını burada geçti yani. eş dost akraba hep orada olduğu için tüm bayram, ara dönem ve yaz tatillerini antalya'da geçirirdik. aklımda kalanlar hep çocukluk dönemi gözlemleri olduğundan mı bilmem ama her geldiğimizde daha da kötüleşmiş görünürdü gözüme şehir. bu sene sadece bayramda gidebildim ama son bir kaç ziyaretimde gördüğüm kadarıyla ne kalabalığın ne de trafiğin istanbul'dan (sayı olarak değil elbette ama yoğunluk olarak) altta kalır yanı yok. 100. yıl caddesinden her geçişimde acaba bu şehirde trafik kuralları farklı mı diye düşünüyorum. tarladaymışçasına araba sürerek istanbul'daki keko şoförlere rahmet okutuyorlar resmen. altyapı leş, senelerdir de düzeltilemedi. kışın fena oluyor. toplu taşıma kötü bile değil, resmen yok. misal; geçen sene bir kongre için serik bölgesindeydim. tam da o gün kuzenim doğum yaptı, ziyaretine gideyim dedim. otelden çıkıp merkeze varmam 2 saate yakın sürdü hatta geçmiş bile olabilir tam da hatırlamıyorum. üstelik daha hastaneye varamadım, tramvayın bir durağından arabayla aldılar da öyle gittik hastaneye. istanbul'da o kadar sürede tekirdağ sınırına ulaşılır neredeyse. belediye otobüsüyle istanbul'dan kocaeli'ye gidip geliyorum, 1 saat anca sürüyor yol. taksi mesela serik'ten merkeze o yol için 100 euro istedi. lisenin ilk yazında tek başıma göndermişlerdi beni tatilde antalya'ya otobüsle. otogardan taksiye bineyim dedim cepte para bol olunca. o dönem evden (kadıköy) okula (küçükyalı) bir kaç defa taksiyle gittim 10 -milyon- lira tutuyordu, o yolun yarısı kadar mesafe (otogar-meltem mh) 20 -milyon- lira civarı tuttu ki o dönem en büyük banknot oydu. yolu da biliyordum dolaştırma falan olmadı yani. çok oturmuştu içime o yaşta, hiç unutmam. taksiyi ve taksiciyi genel olarak sevmem ama acil ihtiyaçlarda falan rahatça biniyorum burada. etkinliklerden falan zaten bahsetmeye gerek yok. ben gitme fırsatı bulamadım ama şu expo açıldı da insanlar evinden çıkacak bir sebep bulabildi akrabaların sosyal medya paylaşımlarından gördüğüm kadarıyla. antalyalı olduğumu söyleyince herkes ooo falan diyor yıllardır ama senede sadece 1-2 haftalık kısa ziyaretlerde dışarıdan gelen biri olarak gözlemlerim bu şekilde. allahtan antalya bir de yani, daha küçük bir anadolu şehri olsa ne yapardım bilmiyorum. bahsettiğim yer muratpaşa başta olmak üzere konyaaltı kepez üçgeni bu arada. diğer ilçelerdeki durumu bilemem ama merkezden daha iyi olduğunu da düşünmüyorum.
bana göre istanbul'a göre tek avantajlı yönü barınma ücretleri (konut fiyatları, kiralar vs.) ve plajları antalya'nın. bir de nerede yetiştiğinle ilgisi var sanırım. bir kuzenim üniversite için geldi istanbul'a. kendisi istanbul'un keyfini benden daha iyi yaşayabilecek bir karakterdi ama okulu bitirdi iş güç derken 2. senesini dolduramadan çok yıprandı ve geçen sene döndü antalya'ya. ben ise bir kaç ufak seyahatten sonra anladım ki istanbul'dan başka yere alışmam zor. uzun lafın kısası bu işin doğrusu yanlışı yok. "istanbul'da yaşanır mı kardeşim siz mal mısınız?" ya da "başka şehirde nasıl yaşıyorsunuz anlamıyorum" falan demek doğru değil. tamamen kişisel bir mesele ve herkes nerede mutlu ise orada olmalı, mutlu olacağı işi yapmalı, yanında iyi hissettiği kişilerle birlikte olmalı. senin için de doğru bir karar olur umarım antalya.
0
yorke
saçlarım aşırı dökülüyor hatta ara ara seyrelmiş durumda. doktorun yaptırdığı testlerde bazı değerlerim düşük çıktı yaklaşık bir buçuk aydır ilaç kullanıyorum ama dökülme hiç azalmıyor. bu normal mi yoksa etkisini göstermiş olması mı gerekirdi?
saçlarım aşırı dökülüyor hatta ara ara seyrelmiş durumda. doktorun yaptırdığı testlerde bazı değerlerim düşük çıktı yaklaşık bir buçuk aydır ilaç kullanıyorum ama dökülme hiç azalmıyor. bu normal mi yoksa etkisini göstermiş olması mı gerekirdi?
0
medusa
Elektronik sigara içiyorum ama bu lanet sigara öyle bir esir alıyor ki insanı hala canım istiyor... Su iç haricinde motive edecek biri olur mu? Çok teşekkürler.
Elektronik sigara içiyorum ama bu lanet sigara öyle bir esir alıyor ki insanı hala canım istiyor... Su iç haricinde motive edecek biri olur mu? Çok teşekkürler.
0
Su ana kadar icmedigin gunleri/saatleri dusun.
Bunu tekrar sifirlamak istiyor musun?
Bunu tekrar sifirlamak istiyor musun?
0
bi kere bence sigarayı birakmak/ bırakmaya çalışmak gurur duyulacak bişey. bir bağımlılığından kurtuluyorsun. henüz vücudun nikotiiiiiiiiinnn diye çemkirdiği için kendini kötü hissediyorsundur tabiki ama uzun sürmeyecek ki. hem bence sigarayı bırakabilmiş insanlar çok havalı.
7 dakika şeysi vardı, belki onu deneyebilirsin. canın sigara istesiğinde 7 dakika bekliycem geçmezse o zmn içicem diyosun. ya unutuyosun ya da canın istemiyo artık. allen carrın videolarında falan mantıklı şeyler söyleniyor. duymadıysan eğer ona bak. kuruyemiş, sakız, örgü dene.
hadi sen yaparsın! sen aslansın!
7 dakika şeysi vardı, belki onu deneyebilirsin. canın sigara istesiğinde 7 dakika bekliycem geçmezse o zmn içicem diyosun. ya unutuyosun ya da canın istemiyo artık. allen carrın videolarında falan mantıklı şeyler söyleniyor. duymadıysan eğer ona bak. kuruyemiş, sakız, örgü dene.
hadi sen yaparsın! sen aslansın!
0
Sigarayi boşver leş gibi kokuyor.inan ictiksen sonra keşke icmeseydim iğrenç kokuyor diyeceksin elektronik sigaranın kokmayan dumanindan sonra.
0
sigarayı bırakma evresinin sol halkasının da sol halkasındasın. helal olsun hocam, az dayan.
mutfağa git bir kaç tane karanfili ağzına at. azıcık nemlensin, arada hafifçe ısır o acılığın tadını çıkar. mis gibi de kokuyor.
tuzsuz leblebi,badem,ceviz,incir,kayısı,fındık göm çayla/kahveyle beraber. hatta küçük kaseye bal koyup bandırabilirsin.
mandalina,limon,portakal ve greyfurt ye, mis gibi.
bol şans!
mutfağa git bir kaç tane karanfili ağzına at. azıcık nemlensin, arada hafifçe ısır o acılığın tadını çıkar. mis gibi de kokuyor.
tuzsuz leblebi,badem,ceviz,incir,kayısı,fındık göm çayla/kahveyle beraber. hatta küçük kaseye bal koyup bandırabilirsin.
mandalina,limon,portakal ve greyfurt ye, mis gibi.
bol şans!
0
1 tane bile içsen pişman olacaksın. içmemeye devam edersen canının istemediği zamanlar gelecek.
0
Şu an sağlıklı olduğun için içmek kolay geliyor ama zaman içinde küçük ya da büyük bedeller ödemeye başladığında biraz geç olmuş olacak.
0
içmiyorken kafana göresin olum içip napcan . salla boşver. 2 hafta içmesen parasıyla şunu yaparım de dayanmaya devam.
0
sorunvar
Evet alayım dertlerinizi ?
Evet alayım dertlerinizi ?
0
Kuru yemiş yerken arka dişimin küçük bir kısmı kırıldı. Vizeler çok yakınken bir de onla uğraşmam umarım. Neyse. Allah uçak kazası vermesin.
0
1-) 10 günlük geriye kalan stajımın dalga geçer gibi 5i kabul olacakmış. Küfür dağarcığım bugün bayağı gelişti. Oc Nasıl olunur 101
2-) 10 küsür ders alıyorum ve haftanın hergünü 2-3 sınavım olacak ve kafam almıyor artık dersleri. Okul 1 sene DAHA uzayacak :)
3-) Bir halta yaramadığımı iliklerime kadar hissediyorum. Benden bir bok olmaz.
2-) 10 küsür ders alıyorum ve haftanın hergünü 2-3 sınavım olacak ve kafam almıyor artık dersleri. Okul 1 sene DAHA uzayacak :)
3-) Bir halta yaramadığımı iliklerime kadar hissediyorum. Benden bir bok olmaz.
0
hayatın rastlantısallığı
yaşadığım ülke
gelecek kaygısı
dalgalı ruh halim
barışamadığım bir geçmiş
ve tabiki yalnızlık, biraz da bundan kaynaklı umutsuzluk
yaşadığım ülke
gelecek kaygısı
dalgalı ruh halim
barışamadığım bir geçmiş
ve tabiki yalnızlık, biraz da bundan kaynaklı umutsuzluk
0
hiçbir sorunum yok. sadece internete engelsiz girmek istiyorum :(
ha bir de, gece gece iş mi yollanır allaşkına. uyumak istiyorum :/
ha bir de, gece gece iş mi yollanır allaşkına. uyumak istiyorum :/
0
dün gece yine tanımadığım birinin evinde emrivaki ile kalmak zorunda bıraktım kendimi. zorunluluğu kendim yarattım mk. delicesine uykusuzum bi de.
0
mobydick
https://www.oxxo.com.tr/tr/puskullu-deri-ceket_16kox-elpuscek16k/siyah/147ya benim geçen ilkbaharda burdan almam gereken bir çek vardı. onu bu deri ceketi alarak kullandım ama hiç giymedim etiketiyle duruyor.sizce giyilir mi?giyilmeyecekse m bedene değiştirip kardeşime vereyim diyorum.dipnot: cevapl
www.oxxo.com.tr
ya benim geçen ilkbaharda burdan almam gereken bir çek vardı. onu bu deri ceketi alarak kullandım ama hiç giymedim etiketiyle duruyor.
sizce giyilir mi?
giyilmeyecekse m bedene değiştirip kardeşime vereyim diyorum.
dipnot: cevaplarken gerçek deri ceketlerle değil de, gerçek deri olmayıp deri görünümlü ceketlerle karşılaştırırsanız sevinirim. benim feyk dememin sebebi ön tarafında boyundan aşağıya doğru inen kısmında biraz potluk olması.
ya benim geçen ilkbaharda burdan almam gereken bir çek vardı. onu bu deri ceketi alarak kullandım ama hiç giymedim etiketiyle duruyor.
sizce giyilir mi?
giyilmeyecekse m bedene değiştirip kardeşime vereyim diyorum.
dipnot: cevaplarken gerçek deri ceketlerle değil de, gerçek deri olmayıp deri görünümlü ceketlerle karşılaştırırsanız sevinirim. benim feyk dememin sebebi ön tarafında boyundan aşağıya doğru inen kısmında biraz potluk olması.
0
Esinsin
Sorum özellikle erkeklere dişlek kadınları beğeniyor musunuz ?
Sorum özellikle erkeklere dişlek kadınları beğeniyor musunuz ?
0
dişlek olup sevimli bulduğum arkadaşlarım oldu. arkadaşlarım olmasa beğenebilirdim. yani; dişleklik etken değil pek.
0
buak
Biraz uzun ama rica ediyorum okuyun.1 yılı aşkın süre önce, şu an aynı ofiste olduğum arkadaşıma 7.000 TL kadar borç verdim.Aradan uzun zaman geçince ve 2-3 kere utanarak konuyu açtığım vakit 2.000 kadar alabildim.Ben 2 ay kadar önce kendisine geniş ofisimde masa verdim. Ofise destek olarak da aylık
Biraz uzun ama rica ediyorum okuyun.
1 yılı aşkın süre önce, şu an aynı ofiste olduğum arkadaşıma 7.000 TL kadar borç verdim.
Aradan uzun zaman geçince ve 2-3 kere utanarak konuyu açtığım vakit 2.000 kadar alabildim.
Ben 2 ay kadar önce kendisine geniş ofisimde masa verdim. Ofise destek olarak da aylık 250 TL vermesi konusunda ikimiz de hemfikir olduk. 2 aydır bunu vermiyordu. En son bana 'abi kartında varsa 30 TL bişey alıcam ya pazartesi veririm' dedi. Ve diyalog şöyle gelişti.
Ben: var var. ama senin zaten ofis desteği çıkman gerekiyordu? Pazartesi 530 tl gönderebilecek misin?
O: Olm nerden neyi bağladın ya. İstemiyorum, tamam.
Ben: para mevzusunu para mevzusuna bağladım?
O: Yani tamam da şu an bir mini ricaydı bu, o mevzuyla alakasız. elmayla armutu bağladın yani, meyveler ama farklı meyveler.
Ben: neticesinde aynı sepetteler. ben de income ve outcome şeklinde düşünüyorum. ve hiç eleştirilmeyi hak etmiyorum.
O: Olm senle çok temel ve basit meseleleri çözmek bile imkansız. Hep bu aynı tutumla. Eleştirmedim, bir şey demedim. tamam. bye
Ben: pasif agresifliğe gerek yok be abi. ben hep diyalog temelliyim farkındaysan. diyaloga açığım. ilk cümlenin ardından gelen [haklı] sorum ile birlikte 'istemiyorum, tamam' şeklinde pasif agresifliğe geçiş yapıyorsun. sonra benim açımdan durumu anlatıyorum; bye çakıyorsun. sonrasında da temel ve basit meseleleri çözmenin imkansız olmasının sebebi ben oluyorum.Vallahi hak etmiyorum.
O: X'in mesela bana 550 TL borcu var ve adam benden 20 TL istediğinde, çıkmadığı zaman 'E ABİ 550 TL BORCUN VAR' demiyorum adama. Bu kadar temel bir şey.
Ben: abi 29 gün önce göndermen gereken bir miktar hala gelmedi. 2 kere laf arasında sordum, aynı gün gönderiyorum dedin, gelmedi. şimdi üstüne 30 tl diyorsun. ben veririm zaten biliyorsun beni, bugüne kadar hiç dert etmedim ama elbette önce diğerini de soracağım. bence aramızda bir borç alışverişi olmamalı çünkü ilişkimiz geriliyor gibi hissediyorum. alışkın değilim zaten bu tip ilişkilere, bu nedenle bi yapılandırma yapalım ödeyeceğin zamanı konuşalım ve bi daha konuşmayalım diye düşündüm ama onun bile diyalogunda tökezledik. ben de sıkışığım kaç aydır ama sana gelmeye çekiniyorum sırf bu diyaloga girmemek için. sen benim arkadaşımsın ve aramızda böyle gerilim yaratabilecek bir unsur olmasın istiyorum artık. bu nedenle artık şu borç meselesini sıfırlayalım ve hiç konuşmayalım. ben bu konumda olmak istemiyorum.
O: Abi inanılmazsın. Sırf şu muhabbetle yaşa diye ilk gelen paramı direkt veriyorum ve sıfırlıyorum. Yapılandırma diye bir şey yok. Buna nasıl gelindiğini de sen düşün artık. Biraz diyalogsuz kalmakta fayda var, pasif agresif değil, gerçekten görüşürüz. Teşekkürler sabrettiğin için bunca zaman.
Ben şimdi bu diyalog yüzünden kendimi kötü hissediyorum.
Ortada gerçekten yaptığım bir haksızlık mı var?
Nasıl davranmam gerekiyor?
1 yılı aşkın süre önce, şu an aynı ofiste olduğum arkadaşıma 7.000 TL kadar borç verdim.
Aradan uzun zaman geçince ve 2-3 kere utanarak konuyu açtığım vakit 2.000 kadar alabildim.
Ben 2 ay kadar önce kendisine geniş ofisimde masa verdim. Ofise destek olarak da aylık 250 TL vermesi konusunda ikimiz de hemfikir olduk. 2 aydır bunu vermiyordu. En son bana 'abi kartında varsa 30 TL bişey alıcam ya pazartesi veririm' dedi. Ve diyalog şöyle gelişti.
Ben: var var. ama senin zaten ofis desteği çıkman gerekiyordu? Pazartesi 530 tl gönderebilecek misin?
O: Olm nerden neyi bağladın ya. İstemiyorum, tamam.
Ben: para mevzusunu para mevzusuna bağladım?
O: Yani tamam da şu an bir mini ricaydı bu, o mevzuyla alakasız. elmayla armutu bağladın yani, meyveler ama farklı meyveler.
Ben: neticesinde aynı sepetteler. ben de income ve outcome şeklinde düşünüyorum. ve hiç eleştirilmeyi hak etmiyorum.
O: Olm senle çok temel ve basit meseleleri çözmek bile imkansız. Hep bu aynı tutumla. Eleştirmedim, bir şey demedim. tamam. bye
Ben: pasif agresifliğe gerek yok be abi. ben hep diyalog temelliyim farkındaysan. diyaloga açığım. ilk cümlenin ardından gelen [haklı] sorum ile birlikte 'istemiyorum, tamam' şeklinde pasif agresifliğe geçiş yapıyorsun. sonra benim açımdan durumu anlatıyorum; bye çakıyorsun. sonrasında da temel ve basit meseleleri çözmenin imkansız olmasının sebebi ben oluyorum.Vallahi hak etmiyorum.
O: X'in mesela bana 550 TL borcu var ve adam benden 20 TL istediğinde, çıkmadığı zaman 'E ABİ 550 TL BORCUN VAR' demiyorum adama. Bu kadar temel bir şey.
Ben: abi 29 gün önce göndermen gereken bir miktar hala gelmedi. 2 kere laf arasında sordum, aynı gün gönderiyorum dedin, gelmedi. şimdi üstüne 30 tl diyorsun. ben veririm zaten biliyorsun beni, bugüne kadar hiç dert etmedim ama elbette önce diğerini de soracağım. bence aramızda bir borç alışverişi olmamalı çünkü ilişkimiz geriliyor gibi hissediyorum. alışkın değilim zaten bu tip ilişkilere, bu nedenle bi yapılandırma yapalım ödeyeceğin zamanı konuşalım ve bi daha konuşmayalım diye düşündüm ama onun bile diyalogunda tökezledik. ben de sıkışığım kaç aydır ama sana gelmeye çekiniyorum sırf bu diyaloga girmemek için. sen benim arkadaşımsın ve aramızda böyle gerilim yaratabilecek bir unsur olmasın istiyorum artık. bu nedenle artık şu borç meselesini sıfırlayalım ve hiç konuşmayalım. ben bu konumda olmak istemiyorum.
O: Abi inanılmazsın. Sırf şu muhabbetle yaşa diye ilk gelen paramı direkt veriyorum ve sıfırlıyorum. Yapılandırma diye bir şey yok. Buna nasıl gelindiğini de sen düşün artık. Biraz diyalogsuz kalmakta fayda var, pasif agresif değil, gerçekten görüşürüz. Teşekkürler sabrettiğin için bunca zaman.
Ben şimdi bu diyalog yüzünden kendimi kötü hissediyorum.
Ortada gerçekten yaptığım bir haksızlık mı var?
Nasıl davranmam gerekiyor?
0
ne haksızlığı yav ? çok bile sabretmişsin, masa falan vermişsin ? mağdur edebiyatı yapıyor, günümüzde moda zaten :) salla. böyle insanla arkadaş olma, birşey kaybetmezsin.
0
ya paranı istemekte sonuna kadar haklısın da üslup inanılmaz itici geldi bana. income outcome olarak bakıyorum, diyalog temelliyim, pasif agresifliğe gerek yok hjasfjak cidden böyle mi konuşuyosun günlük hayatta? bu şekilde konuşan birisi bana der meister seni çok seviyorum ne kadar harika bi insansın dese yine bozulurum ben.
0
okurken gülerek eğlenerek okudum çünkü böyle hikayeleri ben de yaşadım.
bu tür insanlar ile asla çözüm yolu bulamazsın. çünkü normal bir insan sana vereceği tarihi söyler ona göre borcunu öder. çok ekstra birşey olursa gelir sana durumu anlatır ona göre bir ödeme planı ister. ama bu insanlar ukalaca üste çıkma politikası izlerler. çünkü onlar zaten bu parayı vermemek için alırlar ya da eli çok bol olunca kendileri isteyince vermek için alırlar.
bir iş yerinde işleyen sistem gibi sistemli çalıştıklarını düşünüyorum artık. saf birinden para alayım . taktiği yapayım üste çıkarak vermeyeyim. senin ne düşündüğün ya da arkadaşlıgın gerilemesi onun için önemli değil, onun için para önemli. insanların çoğu artık bu yapıda malesef. onun için birine para mı vereceksin ? yardım mı edeceksin? yap , et yalnız geri dönüşümlü yapma bunu beklenti ile yapma , karşılıksız olucaksa yap yoksa üzülen sen olursun.
kendini kötü hissetmeye gerek yok. böyle insanlar ile ilişkin olmasın bence çünkü yaşam kaliteni düşürürler seni üzerek.
bundan sonra aylık ödemeler gecikirse seni istemiyorum git bile diyebilirsin.
umrunda olmasın.
şunu da ekleyeyim: diğer yorumları okuyunca dank etti. adamın sana hala 5000 tl borcu var. günümüz türkiyesin birisi bana 5000 tl taksın direk yolu veririm. kimse ödeyemeceği borcu almamalı. alıp ödemiyorsa durduk yere... o insan seni kullanmak için almıştır zaten.
bu tür insanlar ile asla çözüm yolu bulamazsın. çünkü normal bir insan sana vereceği tarihi söyler ona göre borcunu öder. çok ekstra birşey olursa gelir sana durumu anlatır ona göre bir ödeme planı ister. ama bu insanlar ukalaca üste çıkma politikası izlerler. çünkü onlar zaten bu parayı vermemek için alırlar ya da eli çok bol olunca kendileri isteyince vermek için alırlar.
bir iş yerinde işleyen sistem gibi sistemli çalıştıklarını düşünüyorum artık. saf birinden para alayım . taktiği yapayım üste çıkarak vermeyeyim. senin ne düşündüğün ya da arkadaşlıgın gerilemesi onun için önemli değil, onun için para önemli. insanların çoğu artık bu yapıda malesef. onun için birine para mı vereceksin ? yardım mı edeceksin? yap , et yalnız geri dönüşümlü yapma bunu beklenti ile yapma , karşılıksız olucaksa yap yoksa üzülen sen olursun.
kendini kötü hissetmeye gerek yok. böyle insanlar ile ilişkin olmasın bence çünkü yaşam kaliteni düşürürler seni üzerek.
bundan sonra aylık ödemeler gecikirse seni istemiyorum git bile diyebilirsin.
umrunda olmasın.
şunu da ekleyeyim: diğer yorumları okuyunca dank etti. adamın sana hala 5000 tl borcu var. günümüz türkiyesin birisi bana 5000 tl taksın direk yolu veririm. kimse ödeyemeceği borcu almamalı. alıp ödemiyorsa durduk yere... o insan seni kullanmak için almıştır zaten.
0
çakala bak sen ya hiç ses etme ödesin parayı. ondan sonra ağzının payını verir içindekileri dökersin. yani parayı alana kadar ayıya dayı de bence
0
Arkadasın maģdur edebiyatı yapmaya calismis aklinca. Senin kendini kötü hissetmen için bir sebep yok. Laf ebeligi yapmis karsi taraf.
0
paranı al ve iletişimini bitir bu adam eve alacağı makarnanın bile hesabını yapan bir tip gibi geldi bana.
0
Sen alistirmissin yapacak bisey yok. 7000 liranin borcun 5000 lirasini silen adam 500tl nin hesabina yapinca adamin garibine gitmistir. Arkadasinin sana 5500TL arti bankada mevduat hesabinda dursa 1 seneden fazla surede kazanacagi faiz kadar (en az +600TL) borcu var. 6000 lira de sen ona. Sen 6000 liranin lafini yapmiyorken 500 tl nin lafini yapiyorsun.
Yani tabii ki suc onda ama borc verip sonra silersen kendini bu durumda baska insanlara karsi bulacaksin hayatin boyu. Biri bedava para dagitiyorsa kapisinda sira olan cook olur.
Yani tabii ki suc onda ama borc verip sonra silersen kendini bu durumda baska insanlara karsi bulacaksin hayatin boyu. Biri bedava para dagitiyorsa kapisinda sira olan cook olur.
0
okurken resmen ben sinirlendim. aynısından bi tane de bende var. her gece dışarda barlarda meyhanelerde ama konu borcunu ödemeye geldi mi param yok diyor. her ay önümüzdeki ay mutlaka gönderiyorum diyor ama asla göndermiyor. şimdi de motor kursuna yazılmış yeni. bunlara nasıl paran var dediğimde arkadaşlarım ödüyor ben hiçbir şeyi ödemiyorum diyor. tam bir yüzsüz anlayacağın. kişiliğime tersti şu yaşıma kadar kimseden verdiğim borcu geri istemiş değilim ama artık bundan her fırsatta istiyorum. sen de öyle yapmalısın, duygu sömürülerine aldanma, karşındakinin enayi buldum kafasında olduğunu unutma. her fırsatta iste paranı. aynı iş yerindeyseniz mecburen iletişeceksiniz ama iş harici en ufak bi noktaya götürme diyalogunuzu. borcu bitirsin önce. sana enayi muamelesi yapan insana hayatında ihtiyacın yok unutma. kötü hissetmiş olmanı anlıyorum ben de öyle oluyorum her konuşmamız sonrasında ama kötü hissetmesi gereken asıl kişi o.
0
ilk gelen paran ne zaman ucu açık konuşmuşsun yapılandırma böyle olmaz demeliydin sonunda.
kıl olduğum adam tipi çünkü bunlar X ne zaman konuyu açarsa diye evde konuşma repliği yapan tiplerdir.
kıl olduğum adam tipi çünkü bunlar X ne zaman konuyu açarsa diye evde konuşma repliği yapan tiplerdir.
0
@jamswety 'nin dediğini yaptım.
Ucu açık konuşmuşsun. İlk gelen paran ne zaman? Yapılandırma böyle olmaz. Bu borcu kapatalım, beni yoruyor. Seni yormadığını hissediyorum ama benim de durumum bu miktarı unutup gidecek bir durum değil.
dedim, cevap gelmedi. 1 saat sonra tekrar yazdım.
abi sen soruma cevap vermeyince ben bi hesap kitap yaptım. benim çarşambaya ihtiyacım var. 5250TL. opsiyon olarak yakın bir tarih önerebilirsin eğer zordaysan ama ben çarşambaya kadar bekliyorum senden. sonra diyalogsuz kalmanın faydalarını konuşuruz dilersen. bu konuda senden en kısa zamanda cevap rica ediyorum.
bakalım bakalım.
Ucu açık konuşmuşsun. İlk gelen paran ne zaman? Yapılandırma böyle olmaz. Bu borcu kapatalım, beni yoruyor. Seni yormadığını hissediyorum ama benim de durumum bu miktarı unutup gidecek bir durum değil.
dedim, cevap gelmedi. 1 saat sonra tekrar yazdım.
abi sen soruma cevap vermeyince ben bi hesap kitap yaptım. benim çarşambaya ihtiyacım var. 5250TL. opsiyon olarak yakın bir tarih önerebilirsin eğer zordaysan ama ben çarşambaya kadar bekliyorum senden. sonra diyalogsuz kalmanın faydalarını konuşuruz dilersen. bu konuda senden en kısa zamanda cevap rica ediyorum.
bakalım bakalım.
0
son durum:
parayı alamadım. ödemek istiyorum ama param yok ne yapabilirim? diyor. param olunca ödeyeceğim, diyor.
o kadar ihtiyacım var ki hayatımın şu döneminde. bunu biliyor bir de.
ofisten kovmaya karar verdim. parayı verirse, verir artık şu dakikadan sonra ne yapabilirim ki...
not. borcumu tahsil edebilecek ve bin lirasını alabilecek biri/birileri ya da böyle bir yöntem var mıdır?
parayı alamadım. ödemek istiyorum ama param yok ne yapabilirim? diyor. param olunca ödeyeceğim, diyor.
o kadar ihtiyacım var ki hayatımın şu döneminde. bunu biliyor bir de.
ofisten kovmaya karar verdim. parayı verirse, verir artık şu dakikadan sonra ne yapabilirim ki...
not. borcumu tahsil edebilecek ve bin lirasını alabilecek biri/birileri ya da böyle bir yöntem var mıdır?
0
Gayet iyi, düzgün diyalog kurmak istemişsiniz adamla. Doğrusu ben bunu başaramazdım galiba, parayı hiçbir şekilde isteyemezdim, belki de gizlediğim öfke yüzünden saçma sapan bir yerde patlardım.
Anlaşılan o ki medeni tavrınızı samimiyet kılıfıyla sömürmeyi alışkanlık hâline dönüştürmüş. Karşı taraf sizin dostluğunuzu hak etmiyor. Bu kesin.
Anlaşılan o ki medeni tavrınızı samimiyet kılıfıyla sömürmeyi alışkanlık hâline dönüştürmüş. Karşı taraf sizin dostluğunuzu hak etmiyor. Bu kesin.
0
vazovski
Selam, Elime bi PS3 geçti , yalnız hanımla birlikte oynayayım diyorum. Vaktiyle hatırladıgım bi oyun vardı iki kardeşin hikayesiydi sanki .iki kişi aynı cihazdan oynanabiliyordu sanki. hikayesi grafikleri de gayet guzeldi. neydi adı ? bir de bu tip birlikte oynanabilen oyun tavsiysi olursa şahane ol
Selam,
Elime bi PS3 geçti , yalnız hanımla birlikte oynayayım diyorum.
Vaktiyle hatırladıgım bi oyun vardı iki kardeşin hikayesiydi sanki .
iki kişi aynı cihazdan oynanabiliyordu sanki. hikayesi grafikleri de gayet guzeldi. neydi adı ?
bir de bu tip birlikte oynanabilen oyun tavsiysi olursa şahane olur.
ps.googleladım ama mamafih buamadım
Elime bi PS3 geçti , yalnız hanımla birlikte oynayayım diyorum.
Vaktiyle hatırladıgım bi oyun vardı iki kardeşin hikayesiydi sanki .
iki kişi aynı cihazdan oynanabiliyordu sanki. hikayesi grafikleri de gayet guzeldi. neydi adı ?
bir de bu tip birlikte oynanabilen oyun tavsiysi olursa şahane olur.
ps.googleladım ama mamafih buamadım
0
mortal kombat. mortalın bir serisinde ikiniz bir olup karşınıza gelen iki rakiple dövüşüyordunuz.
tekken
pes
fifa
call of duty yanınıza 2 kişi daha alıp 4 kişi ve üstü de var sanırım. zombilere karşı savaşabiliyorsunuz.
araba yarışları var yine çoklu oynana , blur...
tekken
pes
fifa
call of duty yanınıza 2 kişi daha alıp 4 kişi ve üstü de var sanırım. zombilere karşı savaşabiliyorsunuz.
araba yarışları var yine çoklu oynana , blur...
0
yuvarlanantencereninkapagi
yetişkin bir birey kilogram başına 0.8 gram protein almalı. bu da 55 kg bir insanın günde 44 g protein alması demek. bir yumurtada yaklasık 6 gram protein var. yani günde yaklasık 7 yumurta yememiz gerekir ki bir bütün yumurtadan söz ediyoruz. beyazında yaklasık 4 gram protein var. günde ikiden fazl
yetişkin bir birey kilogram başına 0.8 gram protein almalı. bu da 55 kg bir insanın günde 44 g protein alması demek. bir yumurtada yaklasık 6 gram protein var. yani günde yaklasık 7 yumurta yememiz gerekir ki bir bütün yumurtadan söz ediyoruz. beyazında yaklasık 4 gram protein var. günde ikiden fazla yumurta sarısı gelecek yıllarda kolesterol konusunda sıkıntı cıkarabilir.
simdi biz bu ihtiyacımız olan proteini almazsak muhakkak kas kaybı mı yaşarız?
bir de spor yapıyorsak tam bir felaket mi olur?
kolay yoldan protein almak için protein tozları ne kadar sağlıklı ve mantıklı?
' spor yapmak' protein ihtiyacını nasıl ve ne kadar etkiler?
bu ve bunun gibi sorular.
simdi biz bu ihtiyacımız olan proteini almazsak muhakkak kas kaybı mı yaşarız?
bir de spor yapıyorsak tam bir felaket mi olur?
kolay yoldan protein almak için protein tozları ne kadar sağlıklı ve mantıklı?
' spor yapmak' protein ihtiyacını nasıl ve ne kadar etkiler?
bu ve bunun gibi sorular.
0
Genellikle ihtiyacımız olan proteini alabiliyoruz. 170 gram yağsız yoğurtta 17 gram protein varmış. Sadece 500 gramlık bir yoğurdun yarısını yesen zaten ihtiyacının neredeyse yarısını karşılıyorsun ki gün içinde bundan çok daha fazlasını yiyoruz. Olaya sadece yumurta açısından bakmamak gerek. Protein açısından daha zengin yiyecekler var. Örneğin peynir protein açısından zengindir.
Kas kaybı hemen yaşanmaz. Vücutta açlık durumunda önce karbonhidratlar, sonra yağlar, sonra da proteinler kullanılır. Kaslar proteinden oluştuğu için sıra kaslara gelene kadar vücuttaki şekerin ve yağların azalması gerek. Bu da uzun süren bir açlık demek. O kadar aç kalmadıkça belirgin kas kaybı görülmez.
Spor yapınca vücudun sadece proteine değil mineral gibi inorganik maddelere de ihtiyacı artıyor. Spor dediğiniz şey vücut geliştirme ise yeterli besin alamazsanız kas kütleniz çok artmaz.
Protein tozları doğal olmadıkları için kalp ve böbrek üzerinde uzun vadede zararlı etkiler oluşturuyor. Aşırı kullanımlarında böbrek yetmezliği oluşabiliyor.
Sporun amacı aslında vücut sağlığını korumak. Yanlış yapılan spor vücuda daha çok zarar verir. Sporun mantığını iyi anlamak gerek.
Kas kaybı hemen yaşanmaz. Vücutta açlık durumunda önce karbonhidratlar, sonra yağlar, sonra da proteinler kullanılır. Kaslar proteinden oluştuğu için sıra kaslara gelene kadar vücuttaki şekerin ve yağların azalması gerek. Bu da uzun süren bir açlık demek. O kadar aç kalmadıkça belirgin kas kaybı görülmez.
Spor yapınca vücudun sadece proteine değil mineral gibi inorganik maddelere de ihtiyacı artıyor. Spor dediğiniz şey vücut geliştirme ise yeterli besin alamazsanız kas kütleniz çok artmaz.
Protein tozları doğal olmadıkları için kalp ve böbrek üzerinde uzun vadede zararlı etkiler oluşturuyor. Aşırı kullanımlarında böbrek yetmezliği oluşabiliyor.
Sporun amacı aslında vücut sağlığını korumak. Yanlış yapılan spor vücuda daha çok zarar verir. Sporun mantığını iyi anlamak gerek.
0
günlük kilon kadar ya da 1.5 katı protein almak spor yapan birine yeter diye biliyorum.
spor yapıyor isen harcadığın kadar kaloriyi sağlıklı bir şekilde al. kilonun 1.5 katı kadar protein al bomba gibi olursun. proteini alırken hayvansal olarak aldığınız kadar bitkisel olarak da alın.
spor yapmıyor isen tozlar çok mantıksız. spor yapılıyor ise ve çok zayıf bir bünye varsa destek olarak alınabilir. sonrasında doğal besinlerler götürürsün. yetersiz gelirse toz dediğin takviye ile devam edebilirsin. bana aklırsa takviyeler ihtiyaç oldukça alınmalı. beslenmenin yetersiz kaldığı yerde.
spor yaparsan protein ihtiyacın artar çünkü kasların protein ihtiyacı duyar.
şunu da belirteyim: ben aldığımız besinlerin üzerinde yazan değerlere inanmıyor ve yazanın altında olduğunu düşünüyorum.
yani söyle diyelim. 60 kilo spor yapan bir insanın 90 kilo protein ihtiyacı varsa günlük bunun üstünde almasa daha mantıklı olur bence. çünkü o hesaplamalar yanlış. çok da fazla üstüne çıkarsak iç organlar yıpranır. bunu dengelemek lazım. zaten aç olduğunu hisseder yersin. gelişemediğini görürsen daha fazla yersin ve protein oranı daha yüksek gıdalar tüketirsin.
spor yapıyor isen harcadığın kadar kaloriyi sağlıklı bir şekilde al. kilonun 1.5 katı kadar protein al bomba gibi olursun. proteini alırken hayvansal olarak aldığınız kadar bitkisel olarak da alın.
spor yapmıyor isen tozlar çok mantıksız. spor yapılıyor ise ve çok zayıf bir bünye varsa destek olarak alınabilir. sonrasında doğal besinlerler götürürsün. yetersiz gelirse toz dediğin takviye ile devam edebilirsin. bana aklırsa takviyeler ihtiyaç oldukça alınmalı. beslenmenin yetersiz kaldığı yerde.
spor yaparsan protein ihtiyacın artar çünkü kasların protein ihtiyacı duyar.
şunu da belirteyim: ben aldığımız besinlerin üzerinde yazan değerlere inanmıyor ve yazanın altında olduğunu düşünüyorum.
yani söyle diyelim. 60 kilo spor yapan bir insanın 90 kilo protein ihtiyacı varsa günlük bunun üstünde almasa daha mantıklı olur bence. çünkü o hesaplamalar yanlış. çok da fazla üstüne çıkarsak iç organlar yıpranır. bunu dengelemek lazım. zaten aç olduğunu hisseder yersin. gelişemediğini görürsen daha fazla yersin ve protein oranı daha yüksek gıdalar tüketirsin.
0
aslında burda kas kaybından kastım, evet kas kaybı. ama şöyle evet günlerce ac kalmadıgımız sürece ' erimeyiz' , ama bu ' günlük alınması gereken protein' neyi kast ediyor öyleyse?
vücut falan geliştirmiyorum. kendi kendine spor yapmaya calısan bir kadınım. sadece bugün bunu düşündüm ve kafam karıştı.
özellikle yumurtadan yürüme sebebim de yumurtaya ' protein' gözüyle bakmamız. yoksa elbette ki birçok seyde var.
vücut falan geliştirmiyorum. kendi kendine spor yapmaya calısan bir kadınım. sadece bugün bunu düşündüm ve kafam karıştı.
özellikle yumurtadan yürüme sebebim de yumurtaya ' protein' gözüyle bakmamız. yoksa elbette ki birçok seyde var.
0
Günlük protein ihtiyacı hücrelerin yenilenmesi ile ilgili aslında. Her gün vücudumuzda hücreler ölüyor ve yenileri oluşuyor. Hücre bölünmesi sırasında DNA sentezi gerçekleştiriliyor. Sentezde kullanılan aminoasitler proteinlerin yapı taşıdır. Proteinlerin düzenleme görevleri de var. Proteinleri sadece yapı bileşeni olarak görmemek gerek.
0
kas kaybi beslenmeyle oldugu kadar antrenman cesidiyle de ilgili bir durum.
bu durumda anahtar kelime: dengeli beslenmek
dengeli kismini antrenmaninizin cesidine gore kararlastirmalisiniz.
vucudunuz sizin nasil bir hayat yasadiginizin aynasidir.
anlayacaginiz yaptiginiz sporun cesidine gore de kaslariniz degisik tepkiler verecektir.
hic agirlik antrenmani yapmadan sadece kardio egzersizleriyle calisirsaniz kas kaybetmeniz kacinilmaz.
maraton kosucularina bakin mesela, bir deri bir kemik kalmislar ama dayaniklilar. uzun sure kosabiliyorlar. cunku vucutlari daha az enerji harcamak uzere kaslarin "gereksiz" kismini yakmis oluyor.
sprintcilere bakarsaniz oldukca fit olduklarini gorursunuz. cunku vucutlari en kisa surede kosmak uzere vucut agirliklarini yeterince gucle itebilecek kadar kas bulundururlar.
ikisinin antrenmanlari da beslenmeleri de baskadir. yasam bicimleri de ona goredir. yani iyi sporcular hayat boyu zinde kalmayi hedeflerler. istikrar uzun vadede cok ufak farklarla da olsa rekorlarin gelistirilmesini saglayabilir.
beslenme konusuna da donersek.
dengeli beslenmek icin hem vucudunuzu iyi tanimalisiniz hem antrenmaniniza uygun enerjiyi uygun zamanlarda almalisiniz.
yoksa bakin phelps ne yiyormus: www.youtube.com
bu durumda anahtar kelime: dengeli beslenmek
dengeli kismini antrenmaninizin cesidine gore kararlastirmalisiniz.
vucudunuz sizin nasil bir hayat yasadiginizin aynasidir.
anlayacaginiz yaptiginiz sporun cesidine gore de kaslariniz degisik tepkiler verecektir.
hic agirlik antrenmani yapmadan sadece kardio egzersizleriyle calisirsaniz kas kaybetmeniz kacinilmaz.
maraton kosucularina bakin mesela, bir deri bir kemik kalmislar ama dayaniklilar. uzun sure kosabiliyorlar. cunku vucutlari daha az enerji harcamak uzere kaslarin "gereksiz" kismini yakmis oluyor.
sprintcilere bakarsaniz oldukca fit olduklarini gorursunuz. cunku vucutlari en kisa surede kosmak uzere vucut agirliklarini yeterince gucle itebilecek kadar kas bulundururlar.
ikisinin antrenmanlari da beslenmeleri de baskadir. yasam bicimleri de ona goredir. yani iyi sporcular hayat boyu zinde kalmayi hedeflerler. istikrar uzun vadede cok ufak farklarla da olsa rekorlarin gelistirilmesini saglayabilir.
beslenme konusuna da donersek.
dengeli beslenmek icin hem vucudunuzu iyi tanimalisiniz hem antrenmaniniza uygun enerjiyi uygun zamanlarda almalisiniz.
yoksa bakin phelps ne yiyormus: www.youtube.com
0
Vücut besinlerden gelen kolesterolü kullanmaz, keşke kullansa zira kolesterol yaşamın gerekliliği için şart bir madde. Kolesterol zaralıdır düşüncesi çok eskide kaldı.
Proteini sadece kas inşası için gerekli diye düşünme, protein kas inşasından tırnakların uzamasına kadar her şey için gerekli. Günlük protein alımı bunlar için gerekli. Sen kaslarını yıpratacak kadar spor yapıp gerekli proteini almıyorsan kas kaybı yaşarsın ama hemen olmaz tabii bu, az miktarda da protein alıyorsan bir süre idare eder seni ama bir noktadan sonra endojenik yoldan sorun giderilmeye çalışılır, o zaman da kas proteinlerinin kaybı yaşanır. Spor yapmıyorsan kas kaybı daha az olur ama hiç olmaz diyemeyiz.
Protein tozu peyniraltı suyunun kurutulmasıyla elde edilen bir üründür, içinde ne olduğu bellidir. Bir kalıp peynir ne kadar zararlıysa ancak o kadar zararlıdır. Sağlıklı bir insana zarar vermez.
Spor yapan bir insan kaslarını yıptatıyor demektir, amacı kas büyütmek ya da değil, kaslarını kullanıyorsa bunun tamiratı için iyileşmesi için protein alımı belli bir miktarda şart. Dediğim gibi, bu alım gerçekleşmezse vücut ihtiyaçlarını içeriden giderir, o da kas kaybına neden olur.
Proteini sadece kas inşası için gerekli diye düşünme, protein kas inşasından tırnakların uzamasına kadar her şey için gerekli. Günlük protein alımı bunlar için gerekli. Sen kaslarını yıpratacak kadar spor yapıp gerekli proteini almıyorsan kas kaybı yaşarsın ama hemen olmaz tabii bu, az miktarda da protein alıyorsan bir süre idare eder seni ama bir noktadan sonra endojenik yoldan sorun giderilmeye çalışılır, o zaman da kas proteinlerinin kaybı yaşanır. Spor yapmıyorsan kas kaybı daha az olur ama hiç olmaz diyemeyiz.
Protein tozu peyniraltı suyunun kurutulmasıyla elde edilen bir üründür, içinde ne olduğu bellidir. Bir kalıp peynir ne kadar zararlıysa ancak o kadar zararlıdır. Sağlıklı bir insana zarar vermez.
Spor yapan bir insan kaslarını yıptatıyor demektir, amacı kas büyütmek ya da değil, kaslarını kullanıyorsa bunun tamiratı için iyileşmesi için protein alımı belli bir miktarda şart. Dediğim gibi, bu alım gerçekleşmezse vücut ihtiyaçlarını içeriden giderir, o da kas kaybına neden olur.
0
Kolesterol konusunda bahsettiğin endişe yersiz. Uzun süreli eksik protein alımı sadece kas kaybı değil başka sağlık problemleriyle de sonuçlanabilir. Yaptığın sporun yoğunluğuna göre protein ihtiyacın da artabilir tabii. Protein tozları kimyasal işlemden geçen her raf ürünü kadar risk taşıyor, daha fazla değil.
0
voyage
Soru başlıkta !
Soru başlıkta !
0
bu işaret dili öğrenebilen gorilin, ismi de vardı hatırlayamadım şimdi ''insanlar çok yanlış yolda, yol yakınken doğaya dönmeli'' filan dediğine inanmıyorum mesela. işaret dili öğrenebilirsin ama ebesinin de a*ı diye düşünüyorum. teşekkürler.
0
@timmie'nin bahsettiği goril koko.
Bence bazıları bizi seviyor, bazıları sevmiyor. Türden türe göre değiştiğini düşünüyorum.
Bence bazıları bizi seviyor, bazıları sevmiyor. Türden türe göre değiştiğini düşünüyorum.
0
Düşünmüyorlar (sebep-sonuç ilişkisi kurabiliyorlar da oturup bir konu hakkında sırf meraktan kafa yormuyorlar), ama insanlara karşı bir şeyler hissediyorlar ya da insanlardan bir şeyler bekliyorlar.
İnsan ona bir travma yaşattığı için insandan korkan da var, insan onu sevdiği için insanı seven de var, insan onun ihtiyaçlarını karşılandığı için insan görünce mutlu olan da var, insan tarafından görmezden gelindiği için insanın dikkatini çekmeye çalışan da var... Bunlar ilk aklıma gelenler.
İnsan ona bir travma yaşattığı için insandan korkan da var, insan onu sevdiği için insanı seven de var, insan onun ihtiyaçlarını karşılandığı için insan görünce mutlu olan da var, insan tarafından görmezden gelindiği için insanın dikkatini çekmeye çalışan da var... Bunlar ilk aklıma gelenler.
0
yuvarlanantencereninkapagi
bu konuda kendinizi nasıl dizginliyorsunuz?ben bilhassa su saatlerde kendime engel olamıyorum ve olmak istiyorum.
bu konuda kendinizi nasıl dizginliyorsunuz?
ben bilhassa su saatlerde kendime engel olamıyorum ve olmak istiyorum.
ben bilhassa su saatlerde kendime engel olamıyorum ve olmak istiyorum.
0
çevremdekilerin gazına gele gele obez olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum.
bu da ek soru olsun, kardeşlerim, ben hayvan gibi yiyorum. bir şey olmuyor ama olacak bu gidisle. nasıl motive olucam nasıl yemeyecegim?
bu da ek soru olsun, kardeşlerim, ben hayvan gibi yiyorum. bir şey olmuyor ama olacak bu gidisle. nasıl motive olucam nasıl yemeyecegim?
0
dizginlemiyorum.
üşenmezsem yaparım direk. saati mi var? geldik gidiyoruz be... hey gidi hey
üşenmezsem yaparım direk. saati mi var? geldik gidiyoruz be... hey gidi hey
0
sameidiot
s.b.
s.b.
0
iki tane çok sevdiğim arkadaşımla video görüşmesi yaptım, yemek yapıyorlardı. benden bilgi istemişlerdi. mezun olunca böyle şeyler insanı duygulandırıyor.
0
komşumun kızının sesini duydum. bugün ilk sesini duyduğum kişi de o oldu. gün boyu her saat sesini duydum hatta. her şeyi öğretmişler ama susmayı öğretememişler bu çocuğa
0
Komşunun çocuğunu tekele göndermiştim bira alsın diye, o geldi az önce. Onun sesi.
0
bu akşam aksaray tramvay istasyonunda beyin fortlaması neticesinde ısrarla giriş turnikelerinden çıkmaya çalıştım. hepsini tek tek deneyip çıkamayınca da güvenliğe "NERDEN ÇIKILIYOR YAU" diye sordum. oradaki çocuğun sesini duydum en son. tabii sokaktayken duyduğum, beni muhatap almayan ve kimden geldiği belli olmayan sesleri saymıyorum. işin komik tarafı aksaray durağı her gün bulunduğum bi' yer, ayı gibi asılıyorum bi de turnikeye jsfsk rezillik. neyse karanlıktı da çok kişi görmedi hehe
0
vayezikhan
değişik kramponları mı giyerler? yoksa aynı kramponu birkaç maç giydikleri olur mu? üst düzey takımlardaki futbolcuları soruyorum.
değişik kramponları mı giyerler? yoksa aynı kramponu birkaç maç giydikleri olur mu? üst düzey takımlardaki futbolcuları soruyorum.
0
Aynı kramponu, hatta sağlamsa aynı formayı giyiyorlar. Yani sonsuz bir ekipman döngüsü yok. Bu ilk beşe oynayan takımlar için de geçerli.
0
kesin bir bilgim yok ama ektra bir durum veya reklam olayı olmadıkça uzun süre aynı kramponu giyiyorlardır.
çünkü ayakkabıya alışma süreci var bir de kramponun biraz giyilip esneklik kazanılması lazım. bundan dolayı sürekli değişmezler diye düşünüyorum.
çünkü ayakkabıya alışma süreci var bir de kramponun biraz giyilip esneklik kazanılması lazım. bundan dolayı sürekli değişmezler diye düşünüyorum.
0
hede hodo
Özellikle koşu ve bisiklet için. Nasıl giyiniyorsunuz?
Özellikle koşu ve bisiklet için. Nasıl giyiniyorsunuz?
0
Kis icin taytlar var. benim yasadigim yer baya soguk oldugu icin bacaklar da usuyor. O yuzden spalding marka, ici bir seyle kapli tayt almistim ben. Yani polar gibi ici ama cok cok ince. Nasil anlatiyim bilmiyorum.
Terletmiyor ve kesinlikle usutmuyor. Nike in da var kis icin taytlari.
Ustumeyse termal uzun kollu, mont.
Terletmiyor ve kesinlikle usutmuyor. Nike in da var kis icin taytlari.
Ustumeyse termal uzun kollu, mont.
0
Mutlaka boyunluk gibi bir şey alın. Rüzgarı yiyince boğaz ve yüz gidiyor. Kulaklar da önemli. Pamuklu şeyler giyin. Fazla terletmeyecek kadar kalın giyinin. Hafif üşümek iyidir. Direnciniz artar.
0
pomaks
selam ulu romalılar;şimdi 30 yaşında hali hazırda askerliğini devireli 5 sene olmuş maliye mezunu(aöf) yine aynı zamanda adalet mezunu(aöf) ingilizcesi öyle çok über olmayan ama konuşabilen anlayabilen bi adamım. totalde 5 senelik bi iş deneyimim var 4 farklı firmada. şimdi benim derdim ben ciddi ci
selam ulu romalılar;
şimdi 30 yaşında hali hazırda askerliğini devireli 5 sene olmuş maliye mezunu(aöf) yine aynı zamanda adalet mezunu(aöf) ingilizcesi öyle çok über olmayan ama konuşabilen anlayabilen bi adamım. totalde 5 senelik bi iş deneyimim var 4 farklı firmada.
şimdi benim derdim ben ciddi ciddi gerçekten bi noktadan sonra kendi isteğimle ciddi anlamda hayatımı sonlandırmak istiyorum. hemen attention whore lan bu demeyin sebeplerim var;
birincisi çok geri zekalı bi hayat planlaması yapan bi ailem olduğundan ve tek çocuk olduğumdan yine çok salak bi okul okumak zorunda kaldım. yaptığım işleri hiç sevmedim muhasebecilik ya işte muhasebe tandanslı işler.
baktım böyle gitmeyecek hukuk okurum ben dedim. 2 kez dgs ye girdim artan oranlarda puanlar aldım mesela tekrar iibf okusam o puanla istanbul'a falan giriyorum ama kodumunun yerinde herkes hukuk okuduğundan yetmedi tabi. bu arada tabi işimden ayrıldım zaten verdikleri para 1450 lira maaş tek yaşayan biri olarak kiram olmamasına rağmen açıkçası yetmiyor yetemiyor.
sınavdan sonra ailemin yanına geldim, sınavdan önce gel bu bölgede ne iş yapmak istersen yap 3 kuruş paraya çalışma diyen ailem şimdi göt kadar bi ilçede ne iş yapacaksan yap yoksa evlenene kadar bu göt kadar ilçede yaşamak zorundasın diyor.
sürekli bi evlilik planları var. ortada kız bile yokken bu planlar var benim üzerimden fikir yürütülüyor yorum yapılıyor. nitekim ben de bu göt kadar ilçede yaşamak istemiyorum. 10 sene istanbul'da tek ama sürekli eksi bakiyede yaşadığım günleri köpek gibi özlemedim desem yalan olur.
ha bu arada ailem son 5 senedir hayvancılık yapıyor bu son 2.5 ayda bildiğin maraba gibi çalışıyorum. bayağı ırgat işçisi gibi çalışıyorum ki peder bey eski memur olduğundan sürekli komutla çalıştığından 25 küsür sene şimdi aynı şeyi kendi yapıyor ki bunu sadece bana yapıyor başkalarına öyle de kibar bi adam ama iş bana gelince o adam gidiyor emir kipiyle konuşan bi adam geliyor.
2.5 aydır böyle boktan bi hayat yaşıyorum. iş bulmam takdirde buradan gitmeme de izin vermiyorlar. illa çalışacaksan burada iş bul diyorlar.
sınava 275 gün kalmışken oturup çalışsam diyorum ama bu sefer de istanbul'da olan evi satıp bu göt kadar yerden ev alalım diyorlar. vakıf kazanırsan satarız satarız evi okursun diyorlar ki mal almak çok kolay mal satmak çok zor buralarda. ona da ben razı gelmiyorum.
ya benim hayatım neden bu kadar boktan arkadaş ya? gerçekten yani mallık bende mi yani nedir ben mi geri zekalıyım?
şimdi 30 yaşında hali hazırda askerliğini devireli 5 sene olmuş maliye mezunu(aöf) yine aynı zamanda adalet mezunu(aöf) ingilizcesi öyle çok über olmayan ama konuşabilen anlayabilen bi adamım. totalde 5 senelik bi iş deneyimim var 4 farklı firmada.
şimdi benim derdim ben ciddi ciddi gerçekten bi noktadan sonra kendi isteğimle ciddi anlamda hayatımı sonlandırmak istiyorum. hemen attention whore lan bu demeyin sebeplerim var;
birincisi çok geri zekalı bi hayat planlaması yapan bi ailem olduğundan ve tek çocuk olduğumdan yine çok salak bi okul okumak zorunda kaldım. yaptığım işleri hiç sevmedim muhasebecilik ya işte muhasebe tandanslı işler.
baktım böyle gitmeyecek hukuk okurum ben dedim. 2 kez dgs ye girdim artan oranlarda puanlar aldım mesela tekrar iibf okusam o puanla istanbul'a falan giriyorum ama kodumunun yerinde herkes hukuk okuduğundan yetmedi tabi. bu arada tabi işimden ayrıldım zaten verdikleri para 1450 lira maaş tek yaşayan biri olarak kiram olmamasına rağmen açıkçası yetmiyor yetemiyor.
sınavdan sonra ailemin yanına geldim, sınavdan önce gel bu bölgede ne iş yapmak istersen yap 3 kuruş paraya çalışma diyen ailem şimdi göt kadar bi ilçede ne iş yapacaksan yap yoksa evlenene kadar bu göt kadar ilçede yaşamak zorundasın diyor.
sürekli bi evlilik planları var. ortada kız bile yokken bu planlar var benim üzerimden fikir yürütülüyor yorum yapılıyor. nitekim ben de bu göt kadar ilçede yaşamak istemiyorum. 10 sene istanbul'da tek ama sürekli eksi bakiyede yaşadığım günleri köpek gibi özlemedim desem yalan olur.
ha bu arada ailem son 5 senedir hayvancılık yapıyor bu son 2.5 ayda bildiğin maraba gibi çalışıyorum. bayağı ırgat işçisi gibi çalışıyorum ki peder bey eski memur olduğundan sürekli komutla çalıştığından 25 küsür sene şimdi aynı şeyi kendi yapıyor ki bunu sadece bana yapıyor başkalarına öyle de kibar bi adam ama iş bana gelince o adam gidiyor emir kipiyle konuşan bi adam geliyor.
2.5 aydır böyle boktan bi hayat yaşıyorum. iş bulmam takdirde buradan gitmeme de izin vermiyorlar. illa çalışacaksan burada iş bul diyorlar.
sınava 275 gün kalmışken oturup çalışsam diyorum ama bu sefer de istanbul'da olan evi satıp bu göt kadar yerden ev alalım diyorlar. vakıf kazanırsan satarız satarız evi okursun diyorlar ki mal almak çok kolay mal satmak çok zor buralarda. ona da ben razı gelmiyorum.
ya benim hayatım neden bu kadar boktan arkadaş ya? gerçekten yani mallık bende mi yani nedir ben mi geri zekalıyım?
0
Hocam ben 15 yaşında Anadolu ticaret meslek lisesi kazanmıştım, annem gitmem için baskı yaparken o yaşta annemle ve babamla tartışıp düz liseye gitme kararı almıştım. O yıllarda Anadolu meslek liseleri daha yeni yeni açılmaya başlamıştı. Ben yine de karakterimden ödün vermeyip istemediğim şeylere bulaşmadım. Eğer o okulda okusaydım şu anda mühendislik okumuyor olurdum. Sen 30 yaşında olmana rağmen daha annenle ve babanla belli bir kopuş yaşamamışsın. Önce bu sorunu çözmen gerek. Ondan sonra da ne istiyorsan onun peşinden git. Sınav için daha çok vakit var. Kazanabilirsin hukuku. Benim okuduğum bölümde Yıldız Teknik Üniversitesi'nden 90'lı yıllarda atılmış bir abi var. Adamla aynı derse giriyoruz. Teorik bilgisi sıfır ama bir şekilde geri dönmüş. Yaş olayını çok takma.
0
cevabı kendin vermişsin
- 2.5 aydır böyle boktan bi hayat yaşıyorum. iş bulmam takdirde buradan gitmeme de İZİN VERMİYOLAR. illa çalışacaksan burada iş bul diyorlar.
bu tabi kafana göre hareket et demek değil,
tamamıyla uyduruyom ve basitleştiriyom ve abartıyom:
diyelim ki akşam dışarı çıkıcam
izin istiyosam:
- baba akşam dışarı çıkabilir miyim?
- nereye gitcen
- falancayla filan yere
- falanca kimdi ki
...
izin isteyen tonda konuşma uzar gider en sonunda
- tamam çok geç saate kalma'ya varır.
bir diğeri
- baba ben akşam dışarı çıkıcam, geç gelebilirim merak etmeyin ya da belli olmaz gece falancada kalırım yolu geri tepmeye üşenirsem (ki bunu bir dostunla aynı evde yaşıyosan da söylersin pekala)
yumuşatılmış hali üsttekinin benzeri
- baba ben akşam dışarı çıkıcam, geç gelebilirim merak etmeyin ya da belli olmaz gece falancada kalırım yolu geri tepmeye üşenirsem. dışarıdan ya da o taraflardan eve lazım bişey var mı alayım?
sen izin ister konumda tutarsan kendini; tabi baban da emir veren tonda konuşur, ya da öyle yapmıyosa bile; sen öyle sert algılarsın söylediklerini. çünkü nasıl olsa oğlum, abim, ablam, kardeşim... diye pekala gelsene, gitsene, yapsana, versene, şunu bana ver... diye konuştuğumuz olur. yani bizim oluyo ve emir veren tonda algılamıyom bunları, ben de söylüyom öyle.
- 2.5 aydır böyle boktan bi hayat yaşıyorum. iş bulmam takdirde buradan gitmeme de İZİN VERMİYOLAR. illa çalışacaksan burada iş bul diyorlar.
bu tabi kafana göre hareket et demek değil,
tamamıyla uyduruyom ve basitleştiriyom ve abartıyom:
diyelim ki akşam dışarı çıkıcam
izin istiyosam:
- baba akşam dışarı çıkabilir miyim?
- nereye gitcen
- falancayla filan yere
- falanca kimdi ki
...
izin isteyen tonda konuşma uzar gider en sonunda
- tamam çok geç saate kalma'ya varır.
bir diğeri
- baba ben akşam dışarı çıkıcam, geç gelebilirim merak etmeyin ya da belli olmaz gece falancada kalırım yolu geri tepmeye üşenirsem (ki bunu bir dostunla aynı evde yaşıyosan da söylersin pekala)
yumuşatılmış hali üsttekinin benzeri
- baba ben akşam dışarı çıkıcam, geç gelebilirim merak etmeyin ya da belli olmaz gece falancada kalırım yolu geri tepmeye üşenirsem. dışarıdan ya da o taraflardan eve lazım bişey var mı alayım?
sen izin ister konumda tutarsan kendini; tabi baban da emir veren tonda konuşur, ya da öyle yapmıyosa bile; sen öyle sert algılarsın söylediklerini. çünkü nasıl olsa oğlum, abim, ablam, kardeşim... diye pekala gelsene, gitsene, yapsana, versene, şunu bana ver... diye konuştuğumuz olur. yani bizim oluyo ve emir veren tonda algılamıyom bunları, ben de söylüyom öyle.
0
@dafaisss
anlatmak istediğim öyle bi şey değil. zaten dediğin şekilde bi diyalog hiç olmadı olamaz da zira burası kırsal bi yer ve sadece tv ve internet var işte. onun dışında sabah akşam ırgatlık bi de hafta bir alıveriş için ilçeye gidiyoruz hatta ona da ben gitmiyorum.
anlatmak istediğim şey bi adam herkese ama herkese karşı aynı konuşup bana neden farklı konuşur hitap eder? üvey evlatmışım gibi hissediyorum. mesela asla bi dediği bi dediğini tutmuyor adamın. hani yapsam da yapmasam da suç oluyor bi şeyi. bunu söyleyince de ben ikizler burcuyum karakterim böyle deyip kestirip atıyor.
konuşma olayı öyle normal değil hocam işte. sürekli ya misal atıyorum sandalyede minder var minderi kaldıracak pomaks gel al şunu kaldır demesi bana abes geliyor. minder lan al koy bi kenara yani ben isviçre çakısı mıyım?
bi şey söyleyince benim konuşmam öyle hala alışamadın mı bik bik bik diye cevaplar alıyorum :/
anlatmak istediğim öyle bi şey değil. zaten dediğin şekilde bi diyalog hiç olmadı olamaz da zira burası kırsal bi yer ve sadece tv ve internet var işte. onun dışında sabah akşam ırgatlık bi de hafta bir alıveriş için ilçeye gidiyoruz hatta ona da ben gitmiyorum.
anlatmak istediğim şey bi adam herkese ama herkese karşı aynı konuşup bana neden farklı konuşur hitap eder? üvey evlatmışım gibi hissediyorum. mesela asla bi dediği bi dediğini tutmuyor adamın. hani yapsam da yapmasam da suç oluyor bi şeyi. bunu söyleyince de ben ikizler burcuyum karakterim böyle deyip kestirip atıyor.
konuşma olayı öyle normal değil hocam işte. sürekli ya misal atıyorum sandalyede minder var minderi kaldıracak pomaks gel al şunu kaldır demesi bana abes geliyor. minder lan al koy bi kenara yani ben isviçre çakısı mıyım?
bi şey söyleyince benim konuşmam öyle hala alışamadın mı bik bik bik diye cevaplar alıyorum :/
0
anladım, ben olduğundan farklı anlamışım bir mikdar.
ama oradan gitmene izin vermemeleri nasıl oluyo onu anlamadım demek ki o zaman, napıyolar tehdit mi ediyolar bizi bir daha göremezsin diye, zorda kalırsan zırnık koklatmayız mı diyolar, yani kendini öldürmeyi düşünücek kadar öfkelendircek noluyo?
kırmadan dökmeden karşına almaya ihtiyacın var diye düşündüm ben. ya da gönülleri olsun kalpleri kırılır gibi mi düşünüyosun? bana açıklamasını gerek görmüyosan yazman şart değil de, kendine sorasın diye; soru şekliyle yazıyorum.
ama oradan gitmene izin vermemeleri nasıl oluyo onu anlamadım demek ki o zaman, napıyolar tehdit mi ediyolar bizi bir daha göremezsin diye, zorda kalırsan zırnık koklatmayız mı diyolar, yani kendini öldürmeyi düşünücek kadar öfkelendircek noluyo?
kırmadan dökmeden karşına almaya ihtiyacın var diye düşündüm ben. ya da gönülleri olsun kalpleri kırılır gibi mi düşünüyosun? bana açıklamasını gerek görmüyosan yazman şart değil de, kendine sorasın diye; soru şekliyle yazıyorum.
0
okudum yazmaya üşendim be kardeşim.
benim de benzer sorunlarım var onlara dayanarak konuşuacam. bence de hayatın kötü ya da güzel değil diyelim.
sende de mallık var tabi ki.
mutlu değilsen mutlu olabileceğin şeyler yapıp mutlu olacağın yerde olmalısın.
bunları düşünüp yazabiliyorsan mallığı aşabilirsin bence.
çözümlemeri yap hemen o bölgeden uzaklaş. sonra ileri hayatını inşa et.
benim de benzer sorunlarım var onlara dayanarak konuşuacam. bence de hayatın kötü ya da güzel değil diyelim.
sende de mallık var tabi ki.
mutlu değilsen mutlu olabileceğin şeyler yapıp mutlu olacağın yerde olmalısın.
bunları düşünüp yazabiliyorsan mallığı aşabilirsin bence.
çözümlemeri yap hemen o bölgeden uzaklaş. sonra ileri hayatını inşa et.
0
@dafaisss
ya yok işte ben diyorum ki iş bulursam neresi olursa gider çalışırım yok illa burada kalacaksın. gidersen de git bi daha gelme diyorlar. ben zaten para pul istemiyorum ki bu zamana kadar hep kendi kendimi finanse ettim. bana sürekli istanbul işi bitti orayı kafandan sil evlenene kadar ilçede bi ev alırız orada yaşarsın diyorlar. lan ben orada yaşamak istemiyorum ki. bunu diyorum bu sefer yok gidip 3 kuruş maaş alıyorsun zaten zor geçiniyorsun diyorlar. ya ben geçiniyorum siz mi geçiniyorsunuz hayret bi şey para pul istemiyorum ben kendimi finanse ediyorum diyorum yok.
hayır ne alkolüm ne sigaram ne kahvem ne başka bi şeyim var işten eve evden işe giden adamım hani sicilim kabarık olsa diyeceğim haklılar eyvallah da yani çok saçma sekilde diretiyorlar.
ya yok işte ben diyorum ki iş bulursam neresi olursa gider çalışırım yok illa burada kalacaksın. gidersen de git bi daha gelme diyorlar. ben zaten para pul istemiyorum ki bu zamana kadar hep kendi kendimi finanse ettim. bana sürekli istanbul işi bitti orayı kafandan sil evlenene kadar ilçede bi ev alırız orada yaşarsın diyorlar. lan ben orada yaşamak istemiyorum ki. bunu diyorum bu sefer yok gidip 3 kuruş maaş alıyorsun zaten zor geçiniyorsun diyorlar. ya ben geçiniyorum siz mi geçiniyorsunuz hayret bi şey para pul istemiyorum ben kendimi finanse ediyorum diyorum yok.
hayır ne alkolüm ne sigaram ne kahvem ne başka bi şeyim var işten eve evden işe giden adamım hani sicilim kabarık olsa diyeceğim haklılar eyvallah da yani çok saçma sekilde diretiyorlar.
0
Babanin söylediklerinden bu kadar alınmana bence artık çocuk olmaman sebep oluyor olabilir. Ama baban da seni hâlâ emir kipiyle bir şeyler yaptırabilecegi küçük oğlu olarak görüyordur. Yani sadece tahmin.
Bence gidersen bi daha gelme falan demeleri biraz lafta olabilir. Sen çıkıp gitsen cidden "tekrar bu eve gelme" moduna gireceklerini sanmıyorum. Ama tabi ki durumlari sadece yazdığın kadar biliyoruz, yanlış tespitler olabilir :/
Bence kendini intihar etme fikirlerinin içinden çıkar, odağında çözüm olmalı. Madem gitmek istiyorsun, onları ikna etmeye çalış, kendine hakli sebepler bulmaya çalışabilirsin, mesela sinava hazirlanacaksan, dersaneye gitmek istiyorum, orda daha iyi çalışabilirim vs gibi haklı sebepler bulursan ikna etmen daha kolay olabilir. Yok burdan ayrılmam mümkün değil diyorsan, bulunduğun yerde bir şeyler yapmaya çalış, ilçede bir iş bulmaya çalışabilirsin, dersnaye falan gidebilirsin, ne bileyim ne yapmak istiyorsan onu yapabilirsin. Bu tür durumlarda aileyle zıtlaşmak bence işleri daha kötü yapıyor, ikna etme politikasi daha iyi sanırım. Ama ikna etmek de kolay değil, dedigim gibi kendine sağlam bahaneler bulmalisın ki tezini çürütemesinler :)
Bence gidersen bi daha gelme falan demeleri biraz lafta olabilir. Sen çıkıp gitsen cidden "tekrar bu eve gelme" moduna gireceklerini sanmıyorum. Ama tabi ki durumlari sadece yazdığın kadar biliyoruz, yanlış tespitler olabilir :/
Bence kendini intihar etme fikirlerinin içinden çıkar, odağında çözüm olmalı. Madem gitmek istiyorsun, onları ikna etmeye çalış, kendine hakli sebepler bulmaya çalışabilirsin, mesela sinava hazirlanacaksan, dersaneye gitmek istiyorum, orda daha iyi çalışabilirim vs gibi haklı sebepler bulursan ikna etmen daha kolay olabilir. Yok burdan ayrılmam mümkün değil diyorsan, bulunduğun yerde bir şeyler yapmaya çalış, ilçede bir iş bulmaya çalışabilirsin, dersnaye falan gidebilirsin, ne bileyim ne yapmak istiyorsan onu yapabilirsin. Bu tür durumlarda aileyle zıtlaşmak bence işleri daha kötü yapıyor, ikna etme politikasi daha iyi sanırım. Ama ikna etmek de kolay değil, dedigim gibi kendine sağlam bahaneler bulmalisın ki tezini çürütemesinler :)
0
@turuncu tonlarda
Hocam ben zaten son 2 senedir dersaneye gittim ama iş hayatıyla verimli olamadı maalesef tek yaşadığım için pek vakit ayıramadim. Yani dersane işi tutmaz o yüzden. Geçen sene sınavı kazanamadigimda mesela hayatında ilk defa beni kovmustu evden sakalımı bahane edip bu sene şükür kovmadi :) bana sunulan seçenek şu otur 9 ay sınava calis ya da gidersen bi daha gelme. Diyorum ya iş bulursam yine gidip çalışayım kendimi finanse ediyorum zaten ki bu zamana kadar dersane ücretlerimi bile ben ödedim yani para da istemedim ama yok illa burada kalacaksın. Ya ben burada yaşamak istiyor muyum diyorum evlenene kadar burada kalacaksın evlenince esin nereye isterse oraya gidebilirsin diyorlar.
Misal bi bayram gelmesem hemen tamam hiç gelme ya gelme yani bayramda gelmiyorsan hiç gelme diye hemen trip koyuyorlar. Anlatamıyorum ya benim de arkadaşlarım var benim de kendimce çevrem var yani ben de insanım yok arkadas.
Hocam ben zaten son 2 senedir dersaneye gittim ama iş hayatıyla verimli olamadı maalesef tek yaşadığım için pek vakit ayıramadim. Yani dersane işi tutmaz o yüzden. Geçen sene sınavı kazanamadigimda mesela hayatında ilk defa beni kovmustu evden sakalımı bahane edip bu sene şükür kovmadi :) bana sunulan seçenek şu otur 9 ay sınava calis ya da gidersen bi daha gelme. Diyorum ya iş bulursam yine gidip çalışayım kendimi finanse ediyorum zaten ki bu zamana kadar dersane ücretlerimi bile ben ödedim yani para da istemedim ama yok illa burada kalacaksın. Ya ben burada yaşamak istiyor muyum diyorum evlenene kadar burada kalacaksın evlenince esin nereye isterse oraya gidebilirsin diyorlar.
Misal bi bayram gelmesem hemen tamam hiç gelme ya gelme yani bayramda gelmiyorsan hiç gelme diye hemen trip koyuyorlar. Anlatamıyorum ya benim de arkadaşlarım var benim de kendimce çevrem var yani ben de insanım yok arkadas.
0
Ben şunu anlamadım, hayatını sonlandırmaya cesaretin var da ailene rest çekip istanbul'a gitmeye mi cesaretin yok?? eğer seni daha çok mutlu edeceğine inanıyorsan ailene ciddi olarak kararını bildir, izin falan isteme ve git, sonra barışırsınız. Bu tür aile ile kapışmalar çok insanın başına geliyor, bi noktada yapman gerekeni yapmalısın. Senin hayatın ailene fazla bağımlı yaşadığın için boktan ve düzeltebilirsin.
0
Evlensen de seni sana bırakmayacak, sürekli yönetmeye çalışacak, marazlı annelik denen türde anne içeren bir ailen var. 30 yaşındasın, hayat ne zaman bitecek bilinmez, kendini gerçekleştiremezsen bir gün sen bizzat kendin babanın 5 beteri olursun. Evet babana da bu hak tanınmamış ve o maalesef ailesinin yamacında kalmakla kendine yüklenip kalmış, sonucu sen çekiyorsun. Bi didikle bak aynen dediğim çıkar.
Aileni SEN karşına almak zorunda değilsin. Koskoca adamsın, istediğin yerde hayatını kurarsın, onların rızasını gerektiren bir durum olduğunu sanmıyorum. Çünkü hayat senin hayatın, ne kadar ailenin sende hakkı olsa da bu hayatı yönetmek senin hakkın. Onların değil.
Karşısına alan kişi sen olma, ""sizden izin istemiyorum, para da istemiyorum, sadece anlayış ve manevi destek bekliyorum, vermiyorsanız da canınız sağolsun yine benim anam babamsınız hürmetler eder ellerinizden öperim, her zor günde yanınızdayım"" şeklinde davranarak samimiyet ve kararlılığını, bir de hürriyetini ortaya koyabilirsin ve belki de ailen ilginç bir manevrayla sana daha çok güvenmeye başlar. Baban bence hiç de şapşik bi adam değil, bence o seni anlar ve destekler. Babanın ruhunun güzelliğine güvenerek hareket et.
Daha ilerde evlencen baba olcan... nasıl insan yetiştircen? Nasıl kocaman bir sülaleyle anlaşcan, insanlarla nasıl başarılı olmayı bilecen? Dimi?
E bunlar için intihara gerek var mı allaasen, intihar ancak sana olan güvenlerini azaltır, seni aklından zoru olan biri gibi gösterir. Hiç gerek yok.
Şimdiye kadar yaşadıklarını kendine birer hayat tecrübesi olarak al, inan çok işine yarayacak. Vaktin gelmiş senin, bence muhteşem bir doğuş yaşayacaksın. Azcık zorlanacaksın sadece, o da olur o kadar. Hadi görelim seni be, yaparsın.
Aileni SEN karşına almak zorunda değilsin. Koskoca adamsın, istediğin yerde hayatını kurarsın, onların rızasını gerektiren bir durum olduğunu sanmıyorum. Çünkü hayat senin hayatın, ne kadar ailenin sende hakkı olsa da bu hayatı yönetmek senin hakkın. Onların değil.
Karşısına alan kişi sen olma, ""sizden izin istemiyorum, para da istemiyorum, sadece anlayış ve manevi destek bekliyorum, vermiyorsanız da canınız sağolsun yine benim anam babamsınız hürmetler eder ellerinizden öperim, her zor günde yanınızdayım"" şeklinde davranarak samimiyet ve kararlılığını, bir de hürriyetini ortaya koyabilirsin ve belki de ailen ilginç bir manevrayla sana daha çok güvenmeye başlar. Baban bence hiç de şapşik bi adam değil, bence o seni anlar ve destekler. Babanın ruhunun güzelliğine güvenerek hareket et.
Daha ilerde evlencen baba olcan... nasıl insan yetiştircen? Nasıl kocaman bir sülaleyle anlaşcan, insanlarla nasıl başarılı olmayı bilecen? Dimi?
E bunlar için intihara gerek var mı allaasen, intihar ancak sana olan güvenlerini azaltır, seni aklından zoru olan biri gibi gösterir. Hiç gerek yok.
Şimdiye kadar yaşadıklarını kendine birer hayat tecrübesi olarak al, inan çok işine yarayacak. Vaktin gelmiş senin, bence muhteşem bir doğuş yaşayacaksın. Azcık zorlanacaksın sadece, o da olur o kadar. Hadi görelim seni be, yaparsın.
0
Öncelikle sen ne yapmak istediğini bilmiyorsun ki.
İstanbul'da köpekler gibi süründüğün günleri yaşamak mı? Okumak mı? Yani bence senin sorunun mallık değil, ne istediğini bilmemek, hatta biraz şımarıklık.
Önce gerçekten ne istediğine karar ver. Sonuçları ne olursa olsun kabul edeceksen, ailene rest çek ve yapmak istediğini yap.
İstanbul'da köpekler gibi süründüğün günleri yaşamak mı? Okumak mı? Yani bence senin sorunun mallık değil, ne istediğini bilmemek, hatta biraz şımarıklık.
Önce gerçekten ne istediğine karar ver. Sonuçları ne olursa olsun kabul edeceksen, ailene rest çek ve yapmak istediğini yap.
0
bcdhms
selam,maddi güvenceniz olsa, gelecekle ilgili aklınızı meşgul eden kaygılarınızdan kurtulsanız kendimi şuna "adardım" diyeceğiniz bir şey var mı? yani düşünün ki piyango çıktı, yıllardır en büyük hayalimdi artık yapmak için hem param hem de zamanım var deyip kafayı kırarcasına tutkuyla yapacağınız b
selam,
maddi güvenceniz olsa, gelecekle ilgili aklınızı meşgul eden kaygılarınızdan kurtulsanız kendimi şuna "adardım" diyeceğiniz bir şey var mı? yani düşünün ki piyango çıktı, yıllardır en büyük hayalimdi artık yapmak için hem param hem de zamanım var deyip kafayı kırarcasına tutkuyla yapacağınız bir şey var mı? kendimi zor tutuyordum, oh bee sonunda sabah akşam bununla uğraşabileceğim diyeceğiniz bir şey?
sevdiğiniz bir şeyden, hobilerinizden bahsetmiyorum. saplantı derecesinde kafanızı kurcalayan büyük bir isteğiniz, hayaliniz var mı?
zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum o şeyle meşgul olurken, saatler akıp gidiyor gibi...
şu sebepten merak ediyorum; benim vardı, artık yok, olmayınca da geriye kocaman bir boşluk kaldı, meşgul ediyorum bir şekilde kendimi ama çok farklı şimdilerde,
üniversite zamanları saatlerce gitar çalardım, evden çıkarken son bir kez dokunurdum filan, şimdi işti güçtü derken koptum bundan uzun süredir, bir kere koptum bir daha da toparlayamadım,
belki hali hazırda hayalini yaşayanlar da vardır, onlar da yazsın :)
maddi güvenceniz olsa, gelecekle ilgili aklınızı meşgul eden kaygılarınızdan kurtulsanız kendimi şuna "adardım" diyeceğiniz bir şey var mı? yani düşünün ki piyango çıktı, yıllardır en büyük hayalimdi artık yapmak için hem param hem de zamanım var deyip kafayı kırarcasına tutkuyla yapacağınız bir şey var mı? kendimi zor tutuyordum, oh bee sonunda sabah akşam bununla uğraşabileceğim diyeceğiniz bir şey?
sevdiğiniz bir şeyden, hobilerinizden bahsetmiyorum. saplantı derecesinde kafanızı kurcalayan büyük bir isteğiniz, hayaliniz var mı?
zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum o şeyle meşgul olurken, saatler akıp gidiyor gibi...
şu sebepten merak ediyorum; benim vardı, artık yok, olmayınca da geriye kocaman bir boşluk kaldı, meşgul ediyorum bir şekilde kendimi ama çok farklı şimdilerde,
üniversite zamanları saatlerce gitar çalardım, evden çıkarken son bir kez dokunurdum filan, şimdi işti güçtü derken koptum bundan uzun süredir, bir kere koptum bir daha da toparlayamadım,
belki hali hazırda hayalini yaşayanlar da vardır, onlar da yazsın :)
0
Doğada yaşamaya ve kendi kendime yetmeyi öğrenmeye adardım. Şehirlere mümkün olduğunca uğramamaya çalışırdım.
0
sevgilim, eşim o an ki duruma göre yok ise sevdiğim bir arkadaş kuzen neyse onunla beraber dünyaya gezerim. anlık olarak kafama estiği gibi yaşarım.
bu durumdan sıkılacağımı düşündüğümden dediklerimi yaptığım süreçte yeni şeyler planlarım sanırım.
bu durumdan sıkılacağımı düşündüğümden dediklerimi yaptığım süreçte yeni şeyler planlarım sanırım.
0
öyle yüce bi planım programım yok ya, sabah akşam maç izlerdim herhalde. mesela nhl ya da khl play-off'ları geldiğinde günün 16 saatini maç izleyerek geçirip 8 saatinde uyumak isterdim. iki ay boyunca.
0
sanatın tüm dalıyla haşır neşir olmak isterdim. aslında hayatın her lezzetinden az az tatmak isterdim. sadece tek bir şeye odaklanamazdım. benim için tek bir şey en keyifli şey de olsa uzun süre hayatımda olması bana zulüm olurdu. spor yapmak, güzel dostluklar kurmayı başarabilmek, ne istersem yiyebilmek falan filan hepsinden ortaya karışık...
0
robot yapmak istiyorum. yani maddi sıkıntım yok diyelim, hatta şu spacex'in kurucusu gibiyim diyelim.
robota adarım kendimi.
robota adarım kendimi.
0
Göl kenarında bir ev ve sabahları kitap okumak. Çok küçük oldu belki ama benim hayalim bu abi sabah uyandıktan sonra kahvaltı yaparken kitap okumak istiyorum yada sonrasında neyse. Şu an için öyle bir imkanım yok dedem felç her sabah uyandığımda kahvaltı yapmadan önce altını temizliyorum her sabah bu yüzden 7 de uyanmak zorundayım 5 ay oldu durum böyle. Çok basit dursa da istediğim bana çok uzak geliyor şuan için.
0
Bir çiftlik yaptırır toplayabildiğim kadar hasta kedi köpek toplardım. Onları besler kısırlaştırır ölünceye kadar bakardım. Onlar öldükten sonra yenilerini alırdım. Böylece dışarıda sefil yaşayan hayvan sayısını kendimce azaltırdım.
0
Elektronik, viyola, kitap, sanat, dünya turu.
Bunları kapsar, bunlarla sınırlı değildir.
Bunları kapsar, bunlarla sınırlı değildir.
0
dalış teknesi alır, uzakdoğu ülkelerinde dalış yapar, sonra da yaptırırdım. bir yandan da boş zamanlarımda dünyayı gezerdim.
0
Şimdi ben eleğini elemiş duvarına asmış bir emekli olarak yapmak istediğim şeylerin büyük kısmını yapıyorum. Mesela "oh bee öyle sabah akşam bununla uğraşabileceğim" dediğm şeyi yaptım, halen de yapıyorum ama artık sabah akşam ylın her günü yapmıyorum. canım istedikçe. Zaman içinde üstüne yeni şeyler ekledim hepsini yapmaktan keyif alıyorum.
En güzeli de; ne istersem, para ve fiziki gücüm engellemediği sürece yapabileceğimi biliyor olmak. Hayat bana güzelmş şimdi böyle yazınca :)
Param olsa, çok çok çok param olsa idi; büyük bir araştırma evi kurmayı isterdim. Bilimle uğraşmak isteyen gençlerin kafalarına göre çalışabilecekleri bir yer. siyaset, ekonomik vs engeller olmadan.
Bir de kimsesiz çocuklar ve yaşlıların bir arada barınabilecekleri bakım evi kurardım. Böyle idealist isteklerim çok şimdi hepsini yazmayayım. Her mahalleye gençler için mini spor tesisi projem var mesela o da uçuk bi istek. pinpon masası olabilir gibi ama :)...
Gitarı çalışırken de çalabilirsin ki. 7/24 çalışmıyorsun ya..
En güzeli de; ne istersem, para ve fiziki gücüm engellemediği sürece yapabileceğimi biliyor olmak. Hayat bana güzelmş şimdi böyle yazınca :)
Param olsa, çok çok çok param olsa idi; büyük bir araştırma evi kurmayı isterdim. Bilimle uğraşmak isteyen gençlerin kafalarına göre çalışabilecekleri bir yer. siyaset, ekonomik vs engeller olmadan.
Bir de kimsesiz çocuklar ve yaşlıların bir arada barınabilecekleri bakım evi kurardım. Böyle idealist isteklerim çok şimdi hepsini yazmayayım. Her mahalleye gençler için mini spor tesisi projem var mesela o da uçuk bi istek. pinpon masası olabilir gibi ama :)...
Gitarı çalışırken de çalabilirsin ki. 7/24 çalışmıyorsun ya..
0
öncelikle dünya turuna çıkardım bir kaç sene. sağda solda biriktirdiğim, görmek istediğim her yere giderdim. dünya turu esnasında, çıkmadan önce planını çizdirdiğim, ben seyahattayken yapılmasını istediğim, akdeniz ülkelerinden birinde (malta, italya ya da yunanistan) earthship mantığına sahip bir ev yaptırırdım. bir de denize açılıp, zaman zaman yaşayabileceğim bir tekne. tabi tüm bunlar minimum gereksinimler sağlanarak planladığım şeyler. ultralüks bir mantıktan bahsetmiyorum.
kalan rakamla, insanlığa nasıl faydam dokunur üzerine kafa yorup üzerine giderdim. plastik atıklardan tuğla üretip ev yaptıran kolombiyalı gibi. ya da ideolojilerden tamamen sıyrılmış, dini ve siyasi tüm ideolojilerden, uygulama ağırlıklı bir eğitim kurumu.
hayvanların otoyollara çıkmamasını sağlayacak bir teknoloji üzerinde çalışırdım. atıyorum onlar için tehlike sinyali yayacak bir koku olabilir. tüm otoyol kenarlarına uygulanacak bir çözüm. hayvanların karşıdan karşıya geçilmesi gereken yerlerde özel yerler hazırlayarak tabiki.
kalan rakamla, insanlığa nasıl faydam dokunur üzerine kafa yorup üzerine giderdim. plastik atıklardan tuğla üretip ev yaptıran kolombiyalı gibi. ya da ideolojilerden tamamen sıyrılmış, dini ve siyasi tüm ideolojilerden, uygulama ağırlıklı bir eğitim kurumu.
hayvanların otoyollara çıkmamasını sağlayacak bir teknoloji üzerinde çalışırdım. atıyorum onlar için tehlike sinyali yayacak bir koku olabilir. tüm otoyol kenarlarına uygulanacak bir çözüm. hayvanların karşıdan karşıya geçilmesi gereken yerlerde özel yerler hazırlayarak tabiki.
0
yuvarlanantencereninkapagi
fark ettim ki ben bir boktan tat alamıyorum. bu insanlar nereden cıkıp cıkıp geliyorlar karşımıza. nasıl mutlu, neşeli, ' güleç' bir insandım ya..... duyuru müsaade etse aralara güzel küfürler serpiştiricem.size de böyle oluyor mu ' fazla bağlananlar' ? ben bir türlü kendimi toparlayamıyorum. dönüp
fark ettim ki ben bir boktan tat alamıyorum.
bu insanlar nereden cıkıp cıkıp geliyorlar karşımıza. nasıl mutlu, neşeli, ' güleç' bir insandım ya..... duyuru müsaade etse aralara güzel küfürler serpiştiricem.
size de böyle oluyor mu ' fazla bağlananlar' ? ben bir türlü kendimi toparlayamıyorum. dönüp dönüp tekrar düşünüyorum saçma sapan seyleri. beynimi yiyeceğim. ulan ben de öfkelenmek, ' iyi ki kıçına tekmeyi basmışım' gibi hissetmek istiyorum. neden olmuyor. çok karışığım. beynimi tatile çıkarmak istiyorum.
bu yazdıklarım genel seyler. tek bir ilişki için bunları söylemiyorum. ve her türden ilişki.
mesela ben bes yıl sonra da birinden ayrılsam ya da bir arkadasımla ilisiğim bitse aynı bu sekilde salakça davranırım. bu değişmez gibi. değişir mi?
böyle yapamadığım, yaptığım ve sinirimi bozan bir sürü sey var ve bunlar beni deli ediyor. yoruyor. düşünmek istemiyorum. ben de bırakabilen, tat alabilen bir insan olayım istiyorum. çok mu şey istiyorum!!!!1!!1
edit: bunu da buraya ekliyorum www.youtube.com
bu insanlar nereden cıkıp cıkıp geliyorlar karşımıza. nasıl mutlu, neşeli, ' güleç' bir insandım ya..... duyuru müsaade etse aralara güzel küfürler serpiştiricem.
size de böyle oluyor mu ' fazla bağlananlar' ? ben bir türlü kendimi toparlayamıyorum. dönüp dönüp tekrar düşünüyorum saçma sapan seyleri. beynimi yiyeceğim. ulan ben de öfkelenmek, ' iyi ki kıçına tekmeyi basmışım' gibi hissetmek istiyorum. neden olmuyor. çok karışığım. beynimi tatile çıkarmak istiyorum.
bu yazdıklarım genel seyler. tek bir ilişki için bunları söylemiyorum. ve her türden ilişki.
mesela ben bes yıl sonra da birinden ayrılsam ya da bir arkadasımla ilisiğim bitse aynı bu sekilde salakça davranırım. bu değişmez gibi. değişir mi?
böyle yapamadığım, yaptığım ve sinirimi bozan bir sürü sey var ve bunlar beni deli ediyor. yoruyor. düşünmek istemiyorum. ben de bırakabilen, tat alabilen bir insan olayım istiyorum. çok mu şey istiyorum!!!!1!!1
edit: bunu da buraya ekliyorum www.youtube.com
0
Değişmez. Çünkü biz değişmemek için çaba sarf ediyoruz. Biz değişmiyoruz ki saçma sapan davranışlarımız değişsin.
0
isyan ettiğim işkenceye dönüştürdüğüm de oluyo ama ben seviyom da böyle olmasını, hatta benim kadar yapan istisna bile derim. acaba bunu mu demek istedi bana laf mı soktu aslında o dediği geçen ay söylediği şununla bağlantılı gibiydi hmm o zaman böyle demek istedi, önce puzzle haline getirip sonra parçaları yerine koyuyorum sanki. ya da basit bakkal manav otobüs şoförü yol sorma diyalogları bile.
niye seviyom böyle olmasını emin değilim ama böyle oyun oynamak hoşuma gidiyo, sebebi de yok.
kendini bir şey yaparken, söylerken izlediğin oluyo mu? ya da yapmadan evvel onu yaparken hayal ettiğin?
niye seviyom böyle olmasını emin değilim ama böyle oyun oynamak hoşuma gidiyo, sebebi de yok.
kendini bir şey yaparken, söylerken izlediğin oluyo mu? ya da yapmadan evvel onu yaparken hayal ettiğin?
0
Caaannn
arkadaşlar bilgisayardan pes oynuyoruz fakat elimdeki konsollar eskidi yeni olanlarda biraz sıkıntılı.internette klasik ps2 konsollar var ama hangisini seçsem bilemedim. kimi ağır kimi sert kimisi 1 tuşu basında iki tuş birden algılıyor.iki tane kablosuz konsol aldım en son , onlarda aynı anda çalış
arkadaşlar bilgisayardan pes oynuyoruz fakat elimdeki konsollar eskidi yeni olanlarda biraz sıkıntılı.
internette klasik ps2 konsollar var ama hangisini seçsem bilemedim. kimi ağır kimi sert kimisi 1 tuşu basında iki tuş birden algılıyor.
iki tane kablosuz konsol aldım en son , onlarda aynı anda çalışmıyormuş pcde.
1-www.bimeks.com.tr
2-www.bimeks.com.tr
3-www.bimeks.com.tr
bu tarz şeyler var.
kontorland 13-40
snoppy 15-45
fiyatlar bu arada değişiyor hepsi birbirine benziyor neye göre seçsem bilemedim.
mağazaya gitsem direk pek seçenek yok ve oralarda paketi açtırıp denetmiyorlar zaten.
internette klasik ps2 konsollar var ama hangisini seçsem bilemedim. kimi ağır kimi sert kimisi 1 tuşu basında iki tuş birden algılıyor.
iki tane kablosuz konsol aldım en son , onlarda aynı anda çalışmıyormuş pcde.
1-www.bimeks.com.tr
2-www.bimeks.com.tr
3-www.bimeks.com.tr
bu tarz şeyler var.
kontorland 13-40
snoppy 15-45
fiyatlar bu arada değişiyor hepsi birbirine benziyor neye göre seçsem bilemedim.
mağazaya gitsem direk pek seçenek yok ve oralarda paketi açtırıp denetmiyorlar zaten.
0
oncelikle bunlarin ismi konsol degil, onu belirteyim. playstation, sega genesis, xbox gibi seylere konsol deniyor.
bunun disinda snopy ve kontorland gibi markalar hep ayni kalitede. almayin demem ama alirsaniz da cabuk can vermesi mumkun. logitech'in gamepad'leri nispeten daha iyi. biraz daha pahali ama.
bunun disinda snopy ve kontorland gibi markalar hep ayni kalitede. almayin demem ama alirsaniz da cabuk can vermesi mumkun. logitech'in gamepad'leri nispeten daha iyi. biraz daha pahali ama.
0
Yani söylendiği bu markalar iyi markalar değil maalesef, logitech almaya çalışın, eskiden logitech ucuzdu ama onlar da uçmuş, arada 30% indirimi oluyor olmalı oradan rast getirirseniz f310, f510, f710 modellerinden birini alabilirsiniz.
0
f710 al imkanın varsa, çocuğun da oynar. Pahalı dersen f310 al o zaman. yukarıdakiler 1 yıla cortlar benden demesi
0
Kontorland'in kablosuz kolunu 2 yıl boyunca kullandım. Yanılmıyorsam media-markt'tan 30 liraya mi ne almıştım. Hunharca abanmama rağmen baya baya işimi gördü. Ama bu biraz da şans işi, arkadaşım da aynı ürünü çok daha nazik kullandığı halde 3 ay sonra falan cortladı. Bir de böyle birşey var.
Sonuç olarak halen almadıysan kontorland'in kablosuz olanını tavsiye ederim. Tek handikapı çabuk pil tüketmesi. Bence başka bir falsosu yok.
Sonuç olarak halen almadıysan kontorland'in kablosuz olanını tavsiye ederim. Tek handikapı çabuk pil tüketmesi. Bence başka bir falsosu yok.
0
pavlis
Biliyorum çok saçma ama salak yerine konmak beni sinir etti.Bir mağazada çalışıyorum ve günde iki vardiya dönüyor. Sabah gelenler 9-17, öğlen gelenler 17-22 arası çalışıyor. Bir gün sabah, diğer gün öğlen diye eşit devam ediyor vardiyalar.Bugün müdür bana, öğlen gelenler daha az saat çalışıyor o yüz
Biliyorum çok saçma ama salak yerine konmak beni sinir etti.
Bir mağazada çalışıyorum ve günde iki vardiya dönüyor. Sabah gelenler 9-17, öğlen gelenler 17-22 arası çalışıyor. Bir gün sabah, diğer gün öğlen diye eşit devam ediyor vardiyalar.
Bugün müdür bana, öğlen gelenler daha az saat çalışıyor o yüzden her öğlen geldiğinizde sizden(personelden) alacağım oluyor.
Neden, diğer günde sabahçı geliyoruz ve bu vardiya saatine siz ve yardımcınızda değilsiniz o yüzden kendinizden de alacağınız olmuyor mu dedim.
Sen bizi ne yapacaksın, ben sizden alırım da siz bizden alamazsınız diye cevap verdi.
Bu konunun muhatabı genel müdürlük, orada bu konuyu açın, bu saatleri onlar belirliyor dedim ve bana ters yapmaya başladı hanımefendi.
Dengesiz sürtük.
Genel müdürlüğe mi şikayet edeyim ne yapayım?
Soru dandik ama maksat birine şunu anlatmaktı.
Bir mağazada çalışıyorum ve günde iki vardiya dönüyor. Sabah gelenler 9-17, öğlen gelenler 17-22 arası çalışıyor. Bir gün sabah, diğer gün öğlen diye eşit devam ediyor vardiyalar.
Bugün müdür bana, öğlen gelenler daha az saat çalışıyor o yüzden her öğlen geldiğinizde sizden(personelden) alacağım oluyor.
Neden, diğer günde sabahçı geliyoruz ve bu vardiya saatine siz ve yardımcınızda değilsiniz o yüzden kendinizden de alacağınız olmuyor mu dedim.
Sen bizi ne yapacaksın, ben sizden alırım da siz bizden alamazsınız diye cevap verdi.
Bu konunun muhatabı genel müdürlük, orada bu konuyu açın, bu saatleri onlar belirliyor dedim ve bana ters yapmaya başladı hanımefendi.
Dengesiz sürtük.
Genel müdürlüğe mi şikayet edeyim ne yapayım?
Soru dandik ama maksat birine şunu anlatmaktı.
0
valla şikayet bişeyi değiştirmez, sonuçta ona bi şekilde güvenmişler mağazaya müdür yapmışlar, emin ol senden daha yavşak olduğu içindir
ha şikayet edersen eğer , en iyi ihtimal müdürü bi uyarırlar, seni daha çok huzursuz eder.
öğren abicim karaktersiz insanlarla polemiğe girmemeyi.
ha şikayet edersen eğer , en iyi ihtimal müdürü bi uyarırlar, seni daha çok huzursuz eder.
öğren abicim karaktersiz insanlarla polemiğe girmemeyi.
0
ben bilmem deyip çıkacaktın işin içinden, benim anlaşmam böyle diyecektin
çünkü bi bok yapamyacağını kendi de biliyor, baktın yaptı, hemen çat genel müdürlüğe bi yazı, ben sizinle böyle anlaşmadım bitti gitti.
çünkü bi bok yapamyacağını kendi de biliyor, baktın yaptı, hemen çat genel müdürlüğe bi yazı, ben sizinle böyle anlaşmadım bitti gitti.
0
Öğlen geldiğimiz günleri toplayıp o kadar saat daha çok çalışacağız işte mağazada.
17 değil de, 14de gideceğiz mesela oglenci olarak.
17 değil de, 14de gideceğiz mesela oglenci olarak.
0
götünden kanun çıkarmasın, istersen iş bakın başka kendine.alternatif olarak
bence müdür kafasına göre mesai saati belirleyemez.
acı olan şey böyle birşeyi firmaya yalakalık olarak kullanacak olması
işte ben böyle böyle bi sistem getirdim, öğrencilerin sırtına daha güzel biniyorum diye.
bence müdür kafasına göre mesai saati belirleyemez.
acı olan şey böyle birşeyi firmaya yalakalık olarak kullanacak olması
işte ben böyle böyle bi sistem getirdim, öğrencilerin sırtına daha güzel biniyorum diye.
0
Ben olsam saatimde çıkar, kadını da sallamazdım. Bir sözleşme var ve sözleşmede çalışılan süre belli neticede.
0
Ayrıca genel merkeze şikayet etmek yerine onun genel merkezden bir mail, bildirim falan göstermesini talep ederdim. Bazı işyerlerinde part time personelin 1 dakika bile fazladan çalışması yasak. Yaptırımı falan var demek ki.
0
Çalışma saatlerini merkez belirliyor ve zaten ofiste de yazıyor. Hanımefendi kendisi alacaklı sayıyor kendini.
0
senden daha taşşaklı ve yavşak olduğu için bu karıyla başetmen zor. bir daha muhabbete girme bence ya altta kalıyorsun ya da müdürünü göt ettin diye surat yapılıyor sana.
fazla sallama. üstlere gidersen ona da sana da konuşur geçerler. ikinizde kapitalist şirkete para kazandıran güzelciklersiniz sizlerden vazgeçmez şirket. lakin vazgececek olursalar önce sen gidersin sonra müdür. onun için bulaşma dalgana bak.
mağaza müdürleri her zaman göt olurla mağaza kendisininmiş gibi davranırlar bunu unutma. alayının aq. koydumda...
ekleme: bu arada söylemeden geçemicem , keşke beni de böyle birşey uyutmasa :)
fazla sallama. üstlere gidersen ona da sana da konuşur geçerler. ikinizde kapitalist şirkete para kazandıran güzelciklersiniz sizlerden vazgeçmez şirket. lakin vazgececek olursalar önce sen gidersin sonra müdür. onun için bulaşma dalgana bak.
mağaza müdürleri her zaman göt olurla mağaza kendisininmiş gibi davranırlar bunu unutma. alayının aq. koydumda...
ekleme: bu arada söylemeden geçemicem , keşke beni de böyle birşey uyutmasa :)
0
boyle tipleri hukukla korkut yaptiginin yasal dayanagi olup olmadigini ogren ki buyuk ihtimalle yoktur, sonra dava acarim de. en kotu mobbing davasiyla korkut
0
At kahkahayı suratına, "yav he" de yürü git, geç.
Böyle durumlarda tartışmak hiçbir şeyi çözmez. Sana da gelip "haklısın, afedersin" denmez muhtemelen yani kimse böyle tartışmaz.
Böyle durumlarda tartışmak hiçbir şeyi çözmez. Sana da gelip "haklısın, afedersin" denmez muhtemelen yani kimse böyle tartışmaz.
0
0
sorunvar
Günümüz insanı çok parada ,çok malda mülkte parada aramiyor mu mutluluğu ? Daha çok para daha çok mal ? Bunun sonu yok ? Neden bu kadar hırslıyız ? Oysa hayat daha şükürcü bir bakış açısıyla mutlu olmak ,buna kucak açmak daha iyi değil mi ?
Günümüz insanı çok parada ,çok malda mülkte parada aramiyor mu mutluluğu ? Daha çok para daha çok mal ? Bunun sonu yok ? Neden bu kadar hırslıyız ? Oysa hayat daha şükürcü bir bakış açısıyla mutlu olmak ,buna kucak açmak daha iyi değil mi ?
0
öyle biri değilim ve sevmiyorum öyle tipleri. kırk yılın başı bir araya geliyorsun, başlıyor işten, kariyerden bahsetmeye. sanki çok önemli bi haltmış gibi.
0
şirketler 10 tlye ürettiğini 200 tlye satmasaydı para hırsı daha az olurdu en azından.
bana ihtiyacım olan şeyleri versinler para vermeselerde olur.
bana ihtiyacım olan şeyleri versinler para vermeselerde olur.
0
öyle sanırım. dünyam o kadar küçük ki ben bunu bu yaz ev ararken anladım. adamın nezih sayılacak bir semtte belki ondan fazla dairesi vardı ama elli liranın muhabbetini yaptı. ben utandım. 1000 lira veriyorsam 1050 lira da veririm diyorum ama o diyemiyor. samimiyetle söylüyorum ilginç.
0
azim ve hırsı karıştırmamak lazım bence.
bir de, azimli olan herkes paraya kitlenerek yapmıyor bunu.
o kafaya koyduğunu yapıyor, parası da arkasından kendi kendine geliyor.
ama kişiyi tatmin eden şey başarı oluyor o noktada mesela.
bir de, zaten başarılı olmak için de şükürcü olmak lazım.
ve yaptığın şeyden zevk almak.
bir de, azimli olan herkes paraya kitlenerek yapmıyor bunu.
o kafaya koyduğunu yapıyor, parası da arkasından kendi kendine geliyor.
ama kişiyi tatmin eden şey başarı oluyor o noktada mesela.
bir de, zaten başarılı olmak için de şükürcü olmak lazım.
ve yaptığın şeyden zevk almak.
0
Bunu inceleyenler, insanları Type A - Type B diye ikiye ayırmış.
A tipi insanların sürekli yarış halinde olmaktan, sürekli koşturmaktan hoşlandıklarını ve önemli olanın mal hırsı olsa da olmasa da çok fena yarışma hırsı olduğunu, sabırsız olduklarını ve bu şekilde mutlu olduklarını belirtmişler.
B tipi insanların da 'Sülalem raad' modunda olup 'Oooh, şuraya kurulsak ne rahat ederiz'den keyif aldıklarını ve hayatın tadını bu şekilde çıkardıklarını belirtmişler.
Buna son zamanlarda D tipi insan eklendi. D tipi insanın mutluluk kaynağı daha ilginç: Endişeler. Endişelenmeyince, anksiyete olmayınca, acı olmayınca hayattan zevk alamıyorlarmış.
Çalıştığım şirketin patronu vardı, adam 'Work hard, play hard' derdi. Doğrudan İngilizce söylediği için o şekilde yazdım. Adamı poposunun üstüne koyamazsın, rahat batar ama gece 3'e kadar çalışınca 'Ohh, ne güzel gündü' der. Yaptığı işten zevk alınca bunu yapmak zevk verebilir örneğin. Adamın malı, mülkü de var ama hırsı doğrudan mal hırsı değil. Adam 4 saat uyuyup kalanında çalışmayla mutluluğu yakalamış. Batsa çıksa umrunda değil, yeter ki çalışsın. Onun rahatlama ihtiyacı yok ki, daha doğrusu o çalışırken ve koştururken kendi doğasını yaşıyor ve en rahat hali o. Ben de A tipine yakın bir insanım ama biri bana sevdiğim iş için bile onu yapsa küfrederim ya da somurturum en azından. Akşamları gelip yayılmaya, kaykılmaya, sakinleşip yavaşlamaya ihtiyacım var ama bu da süreklilik kazanırsa hantallık hissederim ve bunalırım.
A tipi insanların sürekli yarış halinde olmaktan, sürekli koşturmaktan hoşlandıklarını ve önemli olanın mal hırsı olsa da olmasa da çok fena yarışma hırsı olduğunu, sabırsız olduklarını ve bu şekilde mutlu olduklarını belirtmişler.
B tipi insanların da 'Sülalem raad' modunda olup 'Oooh, şuraya kurulsak ne rahat ederiz'den keyif aldıklarını ve hayatın tadını bu şekilde çıkardıklarını belirtmişler.
Buna son zamanlarda D tipi insan eklendi. D tipi insanın mutluluk kaynağı daha ilginç: Endişeler. Endişelenmeyince, anksiyete olmayınca, acı olmayınca hayattan zevk alamıyorlarmış.
Çalıştığım şirketin patronu vardı, adam 'Work hard, play hard' derdi. Doğrudan İngilizce söylediği için o şekilde yazdım. Adamı poposunun üstüne koyamazsın, rahat batar ama gece 3'e kadar çalışınca 'Ohh, ne güzel gündü' der. Yaptığı işten zevk alınca bunu yapmak zevk verebilir örneğin. Adamın malı, mülkü de var ama hırsı doğrudan mal hırsı değil. Adam 4 saat uyuyup kalanında çalışmayla mutluluğu yakalamış. Batsa çıksa umrunda değil, yeter ki çalışsın. Onun rahatlama ihtiyacı yok ki, daha doğrusu o çalışırken ve koştururken kendi doğasını yaşıyor ve en rahat hali o. Ben de A tipine yakın bir insanım ama biri bana sevdiğim iş için bile onu yapsa küfrederim ya da somurturum en azından. Akşamları gelip yayılmaya, kaykılmaya, sakinleşip yavaşlamaya ihtiyacım var ama bu da süreklilik kazanırsa hantallık hissederim ve bunalırım.
0
Ben tam tersini düşünüyorum. Eskiden insanlar taşınmaz mallar edinmeye daha fazla önem verirdi ama artık gençler pek ev almıyor. Artık seyahat etmeye, değişik tecrübeler edinmeye daha fazla değer veriyorlar.
Bununla ilgili bir makale okudum yakın zamanda. Artık gençler tek bir ev satın alıp sabit olarak orada yaşamaktansa ya da ne bileyim yazlık alıp yazları hep o yazlıkta tatil yapmaktansa sürekli yer değiştirmeyi tercih ediyorlar, keşfedebilecekleri kadar fazla yer keşfetmeyi daha tatmin edici buluyorlar yazıyordu. Ben buna kısmen katılıyorum. Çevremdeki gençler artık ev sahibi olmak için kendilerini paralamıyorlar (zaten evler artık çoook pahalı, ev sahibi olayım desen yıllarca borç ödeyeceksin) onun yerine seyahat etmek için para biriktiriyorlar. Hepsi ufak ve ucuz dairelerde oturuyor, hayatlarını daha minimalist yaşıyorlar, daha az eşya alıyorlar ama daha çok geziyorlar.
Bununla ilgili bir makale okudum yakın zamanda. Artık gençler tek bir ev satın alıp sabit olarak orada yaşamaktansa ya da ne bileyim yazlık alıp yazları hep o yazlıkta tatil yapmaktansa sürekli yer değiştirmeyi tercih ediyorlar, keşfedebilecekleri kadar fazla yer keşfetmeyi daha tatmin edici buluyorlar yazıyordu. Ben buna kısmen katılıyorum. Çevremdeki gençler artık ev sahibi olmak için kendilerini paralamıyorlar (zaten evler artık çoook pahalı, ev sahibi olayım desen yıllarca borç ödeyeceksin) onun yerine seyahat etmek için para biriktiriyorlar. Hepsi ufak ve ucuz dairelerde oturuyor, hayatlarını daha minimalist yaşıyorlar, daha az eşya alıyorlar ama daha çok geziyorlar.
0
