Hocam sevgili olmadan hukuk boş geliyor demişsin, oradaki bağ nedir? Hukuk okumak istiyorsan, hukuk oku. Bunun sevgiliyle alakasını göremedim.
Öbür yandan engelli olmayı kafanda çok büyütüyorsun. Herkesin zayıf olduğu yanlar var ve herkes o zayıflıklarını suçlayıp, onların üstüne gidip etkisini azaltmaya çalışıyor. Evet, senin zayıflığın daha nadir olan bir şey ve bunun dolayı da kendini diğer insanlardan farklı hissediyorsun, öz güvenin düşük. Yalnız insan psikolojisinde şöyle güzel bir eğilim var: sen kendini nasıl yansıtırsan karşındaki onu görüyor. Engelli olmayı zihninde ve dolayısıyla karşındakiyle iletişim halindeyken öne koyarsan, o da onu görür. Hepimiz gibi elbette senin için de insanların aklında başka sıfatlar vardır. Yakışıklısındır, paran vardır, (bunun ön planda olması hoş değil gerçi ama özellikle buna bakanlar da var, yapacak bir şey yok) düşüncelerin, sohbetin, duyguların güzeldir.
Burada işin güzel bir başka tarafı daha var; ekşi şeylerde bir yazar olayı çok güzel anlatmıştı: erkekler kadını görünce, kısa bir sürede aşık olur. Bizim devreler öyle bağlanmış. Kadınlar ise erkekte ona bakar, buna bakar, tartar biçer, sonra tamam der. Senin kendin olarak yansıttığın ve kendini geri tuttuğun şey engelinse, karşındakine yansıttığın bir şey var. Oysa başka özelliklerini yansıtsan onları görecekler, tartıp biçmeleri için daha çok şey sunacaksın. Kadınlar hiç aklına gelmeyen şeylerden birden hoşlanabiliyor.
Spor yapmak veya çalgı çalmak sosyal gelişmenin tek araçları da değil. Kitap oku, film izle, yaz vs. hoşuna giden başka bir şey yap. Hem sevdiğin bir şeyde gelişirsin, bu da öz güvenini artırır. Mesela ben de spor yapmıyorum ya da çalgı çalıyorum ama işimde çok iyiyim; çalışırken iyi olduğumu belli ediyorum, yüzümde yansıtıyorum ve eski kız arkadaşımla aynı yerde çalışırken bir gün gelip "sen çalışırken acayip seksi oluyorsun" demişti.
Zayıflığını arka plana al, zayıflığın hakkında insanların ne düşündüğünü de umursama,sevdiğin şeyi kendin için yap. Sen bunları benimsediğinde gerisi gelecektir.
0