Giriş
(17)

Ruh eşi?

FreSh
Ruh eşi diye bir şeye pek inanmıyorum ama daha iyi anlaşılsın diye öyle diyeceğim. Biriyle tanıştım yaklaşık 3 ay önce. Çok iyi anlaşıyorduk, eğleniyorduk. Her şey güzeldi. Ama saçma bir sebepten bana soğuk davranmaya başladı. Ben dedim böyle olmaz istemiyorsan direkt söyle iletişimi keselim. Niteki
Ruh eşi diye bir şeye pek inanmıyorum ama daha iyi anlaşılsın diye öyle diyeceğim. Biriyle tanıştım yaklaşık 3 ay önce. Çok iyi anlaşıyorduk, eğleniyorduk. Her şey güzeldi. Ama saçma bir sebepten bana soğuk davranmaya başladı. Ben dedim böyle olmaz istemiyorsan direkt söyle iletişimi keselim. Nitekim kestik :D
Soracağım şey şu, insan bu kadar iyi anlaştığı, fikirlerinin bu kadar uyustugu ve baya hoşlandığı birine nasıl yol verebilir? Ben böyle birini kaybetmek istemezdim. Benden gerçekten hoslaniyordu, aslında hoşlanmıyor muymuş, insanlar böyle dengesiz mi?
0
FreSh
(18.11.20)
Her şey sizin zannettiğiniz gibi olmayabilir. Onun penceresinden baksak kim bilir neler neler göreceğiz.
0
ruhen hastayim ben
(18.11.20)
E sorsana ona neden sormuyorsun sebebini?
0
her giriste sifresini unutan adam
(18.11.20)
İnsanlar çok iyi rol yapabiliyor. Ruh eşi gibi davranmak öyle mucizevi bir durum değil.
0
olaylar olaylar
(19.11.20)
Saçma dediğin sebep karşı taraf için saçma olmayabilir. Bazen tek bir olaydan yola çıkarak genel bir kanıya ulaşılıyor. Diğer ihtimal, belki de bir uzaklaşma süreci vardı o olay bardağı taşıran son damla olmuştur.
0
istege bagli sigortasiz
(19.11.20)
Baya hoşlanıyor gibi davranmak yeterince vakti olan biri için kolay iş. Vardır böyle tipler, sende istediği etkiyi ve intibayı bırakabilmek için bütün yeteneklerini sergiler ama senle cidden olup olmayacağının hesabını egosu tatmin olup rüştünü ispat ettikten sonra yapar. Achilles olsa adını tarihe yazacakmış ama kendi imkanlarıyla anca senin aklında bir süre yer edinmeyi başarabilmiş. Hakkını vermek lazım yapmış da.
0
IncredibleMau
(19.11.20)
o sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyor ve baktığınız gibi bakmıyordur büyük ihtimalle. eğer anlayttığınız gibiyse -ki bu çok ufak bir ihtimal bence- bazı insanlar kıymet bilmiyor ya da önlerindeki fırsatları göremeyebiliyorlar. ondandır.
0
candide
(19.11.20)
aynisini ben asik oldugum kiza yaptim yakin zamanda ki sizin pozisyonunuzdaydim ve karsimdaki kisi yuksek piyasasi da olan harika bir kizdi.

gelisine reddettim. yine olsa yine reddederim. donecekse bir kez daha.

ozetle vazgecilmezlik adimlari bazan karsi tarafta sacma gereksizlik olarak gorulebiliyor. o rest in teptigi bir durumdasiniz.

belki sans verir devam edersiniz. durumu ve dusuncelerinizi aciklayin. isterse devam eder. yoksa hayata devam.

istemeden bir alttaki yazarın söylemine göre fling denen şeyi yapıyormuşum.

@FreSh sadece kendini egosal olarak yukarda gormesinden, boyle sizin gibi rest cekmesinden dolayi. guzelligini kabul etmedim degil ki yuzune soyledim, defalarca yazdim bile. benim geldigim yolu izlese o guzelligini kenara birakir kafasiyla düserdi iliskiye. ama gerek gormedim. insan gibi deger vermek, insanca birseylere baslamak ve bazan normal sade olmak yeterli bazi seyler icin. karsindaki insan seni simartsin diye istekte bulunmak hic etik degil. en azindan benim gibi olan insanlar icin.

sizin yerinizde oldum. karsnizdaki insanin da. en iyisi gercekten acikca konusmak. kartinizi acik oynamak. kuskularinizdan vs soz etmek. yol verirse yine de, donmeyin ani olarwk kalsin hersey size. belki sans verir dedigim gibi. ben vermem o sansi diye sizin karsinizdaki bu kadar prensipli olmayabilir. deneyin demek icin yazdim bu kadar. sonra pisman olmayin diye. ben hic pisman olmadim, soru isaretsiz yasayin, guzel yasayin. esenlikler dilerim.
0
baldan kaymak
(19.11.20)
Fling deniyor bu olaya.
0
sonsuz
(19.11.20)
Sen sadece onun buyusune kapilmissin, o da gercegi tokat gibi yuzune carpmis.
0
baldur2
(19.11.20)
hoşlanmıyormuş ya da heyecanını kaybetmiş
0
lcha
(19.11.20)
Ben baya safım sanırım:( bir daha kimseye inanmayacagim, güvenimi iyice kaybettim

@her girişte
Sormuyorum çünkü daha önce çok üstüne düştüğüm oldu ve hiçbiri olumlu olmadı, özgüvenimi zedeledi bu. Sorsam da bir şeyin değişeceğini sanmıyorum.

@baldan kaymak
Aşık olduğunuz kızdan niye sogudunuz peki? Hataları mi oldu?
0
🌸FreSh
(19.11.20)
Hocam aşk falan birinden kazık yedikten sonra bu olaylara inanmak çok zor. Sevmediğin bir özellik görünce katlanma eşiğin düşüyor. Gelişine yolluyorsun.

Yaptığın hareket çok iyi ama. 2 ay önce falan aynısını yaptım. Sana değer vermeyen kimsenin derdi, sıkıntisi, tribiyle uğraşılmaz. En güzelini yapmışsın.
0
westblack
(19.11.20)
Acı ama muhtemelen o sizin gibi düşünmüyordu. Düşünse zaten bırakmazdı.
0
playing star again
(19.11.20)
iluzyonda olmanin tek suclusu sen degilsin aslinda. sonucta etki tepki meselesi. kaldi ki 3 ay daha ciksaniz gayet normal bir sekilde nisan falan konusuyor olabilirdiniz. karsi tarafin olgun olmayisi veya kisiliksiz olusu daha cok. neyse dersinizi alin, onunuze bakin.
0
baldur2
(19.11.20)
Bir kaç hafta önce sosyal bir ortamdan tanıştığım bir adamla, hiç görüşmeden 3 ay konuştuk. sadece sohbet. cinsellik sıfır. ve bu süreçte inanılmaz şeyler hissetmeye başladım. bunu tarif edemem. ancak sadece sanal bir iletişimdi, hala yüzyüze görüşmemiştik ve bu da beni inanılmaz dengesizleştirmişti. ve ona ve kendime duygusal olarak zarar vermemek için ayrıldım. bunu hiç kimse anlamaz biliyorum. ama gerçek bu. mesafelerden dolayı en mantıklısı buydu. maalesef bazen mantık ağır basabilir. karşınızdaki ne düşünüyor bilemezsiniz.
0
mobydick
(19.11.20)
@mobydick bizim de buna benzer bir sebeptendi. Tabi mantikliysa yapılacak bir şey yok.
0
🌸FreSh
(19.11.20)
karşısındaki insanın duygusal boşluğuna denk gelmişsin ve geçici bir süre doldurmuşsun ama fiziksel beğeniye hiç dönmemiş konu. Fikir uyuşması vb vs insana ilk başta aa bu olabilir hissi verir ama elektrik fizikselde yoksa o iş patlar. sende de öyle olmuş
0
KaraSakall
(20.11.20)
(12)

Sevildiğinizi ne zaman anladınız?

plutongezegendegilmi
The 5 Love Languages diye bi kitap okudum, oradan aklıma geldi. Eleman insanların sevgilerini (romantik ilişkilerde) nasıl gösterdiğini (ve sevildiklerini nasıl anladıklarını) kategorize etmiş falan, ilginç bi kitap, konuya ilgi duyuyorsanız tavsiye ediyorum.Soruma gelince, "şunu yaparsa sevdiğini a
The 5 Love Languages diye bi kitap okudum, oradan aklıma geldi. Eleman insanların sevgilerini (romantik ilişkilerde) nasıl gösterdiğini (ve sevildiklerini nasıl anladıklarını) kategorize etmiş falan, ilginç bi kitap, konuya ilgi duyuyorsanız tavsiye ediyorum.

Soruma gelince, "şunu yaparsa sevdiğini anlamış olurum" gibi genel örneklerden çok spesifik anılar bekliyorum, ama ayrıntı vermek istemezseniz genelleme de olur. İşte "süper bir şirketten iş teklifi aldı ama benimle aynı şehirde kalmak için gitmedi", "o akşam gözlerindeki ışıltı beni çok etkiledi" vs. gibi.

Yaşadığınız hangi olay size sevildiğinizi hissettirdi?
0
plutongezegendegilmi
(18.11.20)
Baya düşündüm tek cümlede nokta atışı bir cevap verebilir miyim buna diye ama bütün hikayeden tek bir kare çıkarınca ya çok anlaşılır olmuyor ya da sevginin bir işaretiymiş gibi görünmüyor.

Affetmek derim ama yine de. Çok kırıldığı halde, yaptığın şey kaldıramayacağı bir şeyse bile affedip unutmaya çalışması sevginin en büyük işareti olur benim için.
0
IncredibleMau
(18.11.20)
Çok çok eski bir ilişkimde, kız arkadaşım bana günlerce uğraşıp bir yapbozu tamamlamış, sonra da çerçeveletip vermişti. O kız beni deli gibi seviyordu zaten ama böyle jestleri de vardı. Normalde gözlerimin içine baktığında sevgisini görebiliyordum. Sadece bana öyle bakıyordu.

Başka bir ilişkimde, kavga ettikten sonra, ağlayarak hadi barışalım diye kucağıma geldiği zaman anlıyordum. Ya da birbirimize milk and mocha linkleri gönderdiğimizde.
0
stewie
(19.11.20)
kitabı üsküdardaki heeps coffeenin kitaplığında görmüştüm ve okumuştum kız arkadaşımla zamanında.
gayet güzeldi
ikimiz de beğenmiştik
sorunların nasıl çözüleceğini anlatan yararlı bir kitap
kitabı alacaktım, fakat unutuldu senin duyurana kadar, eyvallah sağolasın bu arada ))

sorunun cevabına gelince, uyumsuz ve huzursuz biri olmama rağmen ''beni tolere etmesi''
0
megacracker
(19.11.20)
yazmak isterdim ama karşı cins hiç öyle sevmediği için duyuruya cevap veremiyorum ya... çok acıklı haldeyim :'(
0
candide
(19.11.20)
yemeğini paylaşmayı sevmeyen biri olmasına rağmen, yurt dışında yediğimiz ve bir daha muhtemelen yiyemeyeceği bir yiyeceğin son ısırığını bana vermesi.
ben ayı gibi önceden yedim bitirdim, etrafı izliyorum. öyle gözüm kaldı da kıyamadı da değil. çok güzel bu sen ye diye yedirmişti.

tabii bunu en spesifik bir sevgi gösterisi olduğu için anlattım, yoksa öncesinde de sevildiğimi hissediyordum. çünkü yukarıda dendiği gibi sevgi denen şey öyle bir olayla anlaşılabilecek kadar kapsamı dar bir şey değil. o spesifik şeyi yapar ama onun haricinde hayatı zindan eder mesela, buna sevgi demem ben. sevgi pek parmakla gösterilebilecek bir şey değil bence, daha genel bir his hali.
0
Jux
(19.11.20)
önemsiz sayılabilecek günlük ihtiyaçlarım karşıdaki kişi tarafından düşünüldüğünde anlıyorum ben. sevmediğim şeyler yemeğe konmadığında bir de. heheh. aslında şimdi hatırladım. biraz özel bir anı olacak ama bir keresinde dönercide sıra beklerken unuturum diye telefonla aranıp sevmediğim için "dönerine sos koydurma" denmesi de aklımda yer etmiş. aslında zamanlama açısından sevildiğimi gösteren bir detay olduğunu düşünmüyorum ama dışarıdan dinleyen biri için hoş bir anı olabilir.
0
bohr atom modeli
(19.11.20)
Facebook'tan şu mesajı göndermişti:

"sanki hep seni aramışım gibi, yastığımın kenarı senin için boşmuş gibi"

Çok hoşuma gitmişti. Evet üniversitede kızlar teklif ediyordu :)
0
heidi'nin dedesi
(19.11.20)
Vallahi bana seni deli gibi seviyorum demişti. Bu da yetmişti. Bir de başka sevişiyordu. Koklayarak falan. Oradan demistim kızım velvo sen bu adamla sittin sene ayrılamazsın. öyle de oldu. Tabi şimdi el ense gürrş falan ediyoruz. daha bir 20 yılımız vardır. Ben önce ölürum. amin allahım sen meseleyi biliyorsun.
0
velvetmorning
(19.11.20)
Söyledigin de anlarim. Zaten hicbir iliskimde her mesajdan, konusmadan sonra 'luv you xoxo' seklinde konusmalar olmadi. Söylerler, anlarim. Ses tonu, söyleyis sekli elbette etki eder.

Birinin benim icin fedakarlik yapmasi, bir jest yapmasi, maddi-manevi hatta benim icin icine girecegi fiziki bir zorluk o kisinin beni sevdigini göstermez. Kendimden biliyorum. Bunlar daha cok kendimizle ilgili durumlar.
0
buf-e kür
(19.11.20)
Ben sevilmemişim ya, genelde ilişkilerim bittikten sonra yaşananlar beni bu düşünceye itti. Ben hiçbirini hiçkimseye yapamazdım.
0
antihero
(19.11.20)
babam hiç cin ali almadı bana küçükken. çocukluk travmam bu benim. çok saçma çocukça diye bana gitti 15 serilik başka bir kitap aldı. çocuktum ki zaten.

sınıfta herkes cin ali onu yaptı bunu yaptı bununla tanıştı der anlatır dururdu. bütün sene her gün kaçıncı kitapta olduklarını anlatıp durdular, bense aval aval baktım, ah o kötü çocukluk günleri. okuma dersinde hoca bana çok okutamazdı, okutunca da kimse birşey anlamaz o sefer onlar yüzüme aval aval bakardı. hala kendimi hiçbir sosyal arkadaşlık grubuna ait hissedemem. bu ilk travmadan ötürü belki de kimbilir.

bunu bir arkadaşıma anlatmıştım, sana doğumgününde cin ali alacağım demişti. mesela o gün inanılmaz sevildiğimi anlamıştım.

onun haricinde sevildiğimi beni düşünmesi ile anlarım. pahalı hediyeden nefret ederim. beni düşünüp eldiven alması, termal tayt almasını bile!(evet yaşadığım yer çok soğuk) seksi bir iç çamaşırına yeğlerim mesela.

şahsıma göre, övgü sözleri ahmaklarındır. akıllı ve zeki adam sevgisini davranışlarında gösterir.
0
mobydick
(19.11.20)
5 gündür görüşemedik ve özledi diye, 3 gün sonra Türkiyeye dönecek olmama rağmen, yarım gün görüşmek için kalkıp yurtdısına geldiginde sevdigini hissetmiştim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.11.20)
(9)

Gökkuşağı desenli çorap, takı/rozet vs kullananlar

isabella was a ginger
Bunları kullananları gördüğünüzde direkt bu kişi lgbt herhalde mi diyorsunuz, ne geçiyor aklınızdan? Sizce ne amaçla kullanılıyor olabilir, kimlik ifadesi mi, protesto mu, yoksa hiçbir şey mi?
Bunları kullananları gördüğünüzde direkt bu kişi lgbt herhalde mi diyorsunuz, ne geçiyor aklınızdan? Sizce ne amaçla kullanılıyor olabilir, kimlik ifadesi mi, protesto mu, yoksa hiçbir şey mi?
0
isabella was a ginger
(18.11.20)
Lgbti oldugunu dusunmuyorum. Daha dogrusu "aha bak bunu giymis kesin lgbt bu" demem. Oyle de olabilir ama sirf desenini, rengini begendigi icin de giyiyor olabilecegini dusunurum.
0
invictae
(18.11.20)
rozetler, gokkusagi desen ve renklerinden semsiye vs moda oldugu icin bir sey dusunmem
0
ala09
(18.11.20)
@playing star again+1
0
Amaranta ursula
(18.11.20)
Valla 10 senedir filan kullanıyorum aslında böyle takı süs vs., çok sevdiğim bir kolyem var, hatta dövmemin bir kısmında minik bir gökkuşağı var. Tiktokçu değilim, Tiktok çıkmadan gökkuşağı süslerim vardı :)
LGBT birey değilim, olsaydm da farketmezdi. Gökkuşağı yahu bu. Yağmur sonrası çıkıyor böyle heyecanla fotoğrafını çekiyor, gördük diye mutlu oluyoruz. Avokadolu çoraplar da aksesuarlar da sevimli geliyor, yarın onu da kamyoncular sembolize etse, avokadolu süs takanlar kamyoncu bireydir diye vazgeçmem. Gözüme gönlüme güzel geliyorsa kullanırım, kullananı da yargılamam aynı şekilde.
0
lcha
(18.11.20)
Êvimde, salonumda yıllarca o gökkuşaklı bayrak vardı.

Salonunda lgbti bayrağı olan biri hakkında ne düşünürsünüz?
işte ben hiçbiri değilim.

lgbti birey değilim, aktivist değilim, ergen değilim, tiktok nedir bilmiyorum, gökkuşağını severim ama bende çok aşırı özel bir yeri yok...

olay nedir, yine lgbti olmayan bir arkadaşım yıllar önce onur yürüyüşüne yolu düşmüş, sonrasında bana gelmiş, salonda perdenin yanında tam bayrağın sapını geçirecek bir askı bulup takmış, sonra da almamış:)
zaten renk cümbüşü olan salonumda hiç göze batmaması aksine ortama uyması ve benim de lgbti bireylerle hiçbir sorunum olmaması bir de insanların ne düşüneceğini çok umursamamam sebebiyle yaklaşık 5 yıl orada kaldı, taşınırken atıldı:)

demem o ki, hiçbir şey düşünmem çünkü her şey olabilir.
0
akil kupuru
(18.11.20)
hiçbir şey düşünmüyorum. sevmiş beğenmiş almıştır.

ama çorap, takı, rozet için geçerli bu.

bazı tshirt vb. var ben buradayım diye bağıran, gökkuşağının çok baskın olduğu. o zaman lgbt ile ilgisi olabilir ama bu da umrumda olmaz.
0
tabudeviren
(18.11.20)
hiçbir şey düşünmüyorum yahu, gökkuşağı kimsenin tekelinde olan bir şey değil sonuçta. lgbt olduğu için de kullanıyor olabilir, öyle renkli renkli hoşuna gittiği için de. aklımın ucundan herhangi bir şey geçmez açıkçası gökkuşağı gördüğüm için. çünkü en azından kafamda herhangi bir şeyle ilişkilendirmiyorum şahsen gökkuşağını.
0
der meister
(18.11.20)
Turkiye'de gokkusagi direk lgbt cagrisimi yapmiyor diye biliyorum son donemde degismedi ise. O yuzden sagda solda kullanilir.

Turkiye'de gorsem aklimdan birsey gecmez.
Yurtdisinda gorsem direk lgbt derim.
0
cooperr
(18.11.20)
lgbt hakları savunucusu diyorum.
0
sonsuz
(19.11.20)
(10)

Türk erkeği zevki vs holivud erkeği zevki

kirazz
Selam arkadaşlar, çok önemli (!)bir mevzu hakkında fikir almaya geldim:)Avrupanın ABD'nin ünlü erkeklerine bakıyorum, top list alt list fark etmiyor. Bomba, taş, afet diyeceğimiz güzellikte kadınlarla veya 20-30 yaş küçüklerle olanlar da var elbet ama önemli bölümü de dönüp bakmayacağımız kadınlarla
Selam arkadaşlar, çok önemli (!)bir mevzu hakkında fikir almaya geldim:)

Avrupanın ABD'nin ünlü erkeklerine bakıyorum, top list alt list fark etmiyor. Bomba, taş, afet diyeceğimiz güzellikte kadınlarla veya 20-30 yaş küçüklerle olanlar da var elbet ama önemli bölümü de dönüp bakmayacağımız kadınlarla birlikte. For example list yapmaya gerek var mı bilmiyorum, Hugh Jackman, Will Smith, Matt Damon, James Mcavoy, Chris Hemsworth, Tom Hanks ve daha tonlarcası. Hepsinin eşleri vasat hatunlar. Veya Samuel L.Jackson yüzyıllardır aynı kadınla evli. Prens Charles Camilla'da ne buldu, John Lennon Yoko'da? Bunlar böyle rastgele aklıma gelenler.

Diğer yandan bizim ünlülere bakıyorum, bu adam bu kızda ne bulmuş denen bir Barış Arduç geliyor aklıma. Onun dışında Youtube ünlüsü olan bile en güzel, en estetikli kızın peşine düşüyor. Futbolcular, şarkıcılar, oyuncular hepsi.. Normalde yüzlerine bakmayacak kadınlarla takılıyorlar hep.

Bana istisnalarla gelmeyin, genel görünüm bu epeydir gözlemliyorum bu durumu. İlişkiler konusunda çok farklı yaklaşımlarımız olduğu gerçek. Bizim bir türlü ayrılamamamız, reddeden insana düşman olmamız ama onların ayrılık sonrası arkadaş kalabilmesi gibi.. Bu da bir fact.

Beyin fırtınası yapalım hadi, niye böyle sizce? Aradaki fark ne?
0
kirazz
(17.11.20)
Buna kesinlikle katılmıyorum! Mesela jason mamoa kendinden hem yaşça büyük hem daha kısa hem olabileceğinden çok daha az güzel bir kadınla birlikte.
0
IncredibleMau
(17.11.20)
Doğru ya. İstisna ile geleyim derken yanlış gelmişim.
0
IncredibleMau
(17.11.20)
türkler olarak aşka ve sevgiye bakış açımız da, karşı cinste genel olarak aradığımız şey de farklı. kendimizi başkasının üzerinden tanımlamayı, arabamızla/sevgilimizle/paramızla/mevkimizle prestij kasmayı seviyoruz. türkiyeden verdiğin örneklerin çoğu genç yaşta parayı bulup kafayı başka hiçbir şeye yormayan hödüklerden oluşuyor. holivud erkeği diye tabir ettiğin örneklerin hemen hemen hepsi eğitimli, kafası çalışan, tek amacı nefes alıp vermek olmayan kişiler. bence fark bu. insan eğitimli olunca karşı cinsteki kriteri güzellik-yakışıklılık olmuyor, haliyle dışarıdan insanların "vasat" diyeceği tiplerle birlikte oluyorlar.
0
lesmiserables
(17.11.20)
Bu sekilde disaridan uyumsuz gozuken bir tarafin asiri iyi diger tarafin vasat oldugu ciftlerde genelde ya super bir yatak uyumu oluyor yada super bir kafa uyumu. Bizde insanlar sevgililerine tablo muamelesi yapip onunla ovunup hava atmayi sevdigi icin sadece fizige bakiyorlar
0
turkuaz
(17.11.20)
Biz türkler sığ insanlarız, önce güzelliğe bakıyoruz.
0
antihero
(17.11.20)
tamamen yuzeysellik, gosteris meraki. Kendi degerini baskasi uzerinden bicme seysi bu kadin erkek icin gecerli genelde Turk insani icin.

Fakat cebi para goren erkeklerin yaptigi tamamen kafa yapisindan ve kadini zaten insan seviyesinde gormeyip sadece cinsel bir obje olarak gormelerinden kaynakli.
0
2oda1salon
(18.11.20)
Tamamen sallıyorum, şimdi düşündüm bu tezi;

Gavurun erkeği az ünlüyken, ünlü olmadan önce de, hatta çok genç yaşlarda sekse ve kadına doyuyor. Ünlü olduğuna göre gençken hatta ergenken de eli yüzü düzgün bir erkek demek ki bunlar, yakışıklı olmasalar da karizmatikler.

E böyle olunca rahatça sekse ve sevgiliye doyuyor, ünlü olunca ya da yaş biraz kemale erince de seksilikten ve güzellikten dha başka şeylere değer veriyor demek ki.

Tam tersini bizim ve tüm ortadoğu için düşünelim şimdi!

Olay zevk değil aslında, tamaen ihtiyaç meselesi, yani ihtiyaç belki tam karşılığı olmadı ama getiri/götürü meselesi de olabilir.

Sonradan parayı bulanın hemen koşup en lüks araba alması, dededen ve babadan zengin adamınsa arabaya bu kadar önem vermemesi gibi mesela.
0
John Bloor
(18.11.20)
Türk erkeği parayı bulunca ilk arabayı sonra karıyı değiştirir, diye bir söz vardır.
Ortadoğululuk +1 bu yüzden. Adamlar bizden çok önce bazı şeyleri yaşıyor ve hayatın başka yönlerine bakmaya çalışıyor bence.

Bir de vefa çok önemli, Johnny Depp karısını boşadı, Amber Heard ile evlendi de ne oldu, doğduğuna doğacağına pişman oldu.
Bir de Gupse Özay Barış Arduç'a göre bence daha güzel ve zeki. Bu ilişkide ben hep Gupseye şaşırıyorum o adama nasıl baktı diye.

Eyyolamama bu kadar.
0
Hallegadola
(18.11.20)
burada herkes türk erkeği türk zihniyeti diye bok atmış. ancak ortalama evlilik süreleri, boşanma oranları, kendini yalnız ve arkadaşsız hissetme vb ABD'de vb çok daha yüksek. Yani biz hep bok yiyoruz ama ABD mikemmel kafası o kadar da geçerli değil.
0
KaraSakall
(20.11.20)
ask bu degil mi zaten?
0
baldur2
(23.11.20)
(4)

mantık ve kalp ile ilgili en dogru buldugunuz sozler hangısıdır?

kums
Sızce dogru olan hangısının yolundan gıtmektır? Ben kalple hareket edilmesi gerektigini dusunenlerdenim.
Sızce dogru olan hangısının yolundan gıtmektır? Ben kalple hareket edilmesi gerektigini dusunenlerdenim.
0
kums
(17.11.20)
Mantık ve kalbimin çeliştiği noktada mantıklı olanı seçtiğimde hep içimde bir ukte kaldı ve arkama baka baka devam ettim.
0
vedatchilipeppers
(17.11.20)
Mantık!
Hep mantığımla hareket ederim aslında. Bir kere mantığım arka planda hayır diye bağırırken kalbimi dinledim, aşırı pişmanım.
0
pati
(17.11.20)
Bazen kalbin sesini dinleyip hareket etmek kişinin yanlış kararlar verip üzülmesine sebep olabiliyor
0
rock n roll
(17.11.20)
kalp seni istediğin yere götürür. mantık, istemen gereken yere.

mantıklı olmak daha iyi ama zor.
0
tabudeviren
(17.11.20)
(3)

Bazı ölümlere daha çok üzülmek

kostüm çok güzel prenses misiniz
Bazı ölümler beni daha çok etkiliyor. Özellikle de kendi değer yargılarıma göre "hayatını yaşayamamış" insanlara daha çok üzüldüğümü fark ettim. Örneğin yoksul, hastalıkla cebelleşmiş, toplumun dışladığı ya da tercih etmedikleri bir yalnızlığı yaşayan kişilere. Genelde daha güzel ve başarılı insanla
Bazı ölümler beni daha çok etkiliyor. Özellikle de kendi değer yargılarıma göre "hayatını yaşayamamış" insanlara daha çok üzüldüğümü fark ettim. Örneğin yoksul, hastalıkla cebelleşmiş, toplumun dışladığı ya da tercih etmedikleri bir yalnızlığı yaşayan kişilere.

Genelde daha güzel ve başarılı insanlara daha çok üzülme eğilimi var sanki, en azından ben böyle gözlemledim. Bu kişiler nispeten daha iyi bir hayat (bana göre) geçirdikleri için onlara üstte bahsettiğim kişilere göre daha az üzülüyorum. En azından hayatı yaşamışlar diyorum. Aslında yakınlarımıza, çocuk ölümlerine de daha çok üzülüyoruz, yaşlıları daha kolay kabulleniyoruz. Bu da böyle bir şey diyorum kendime bazen, bazen de kötü hissediyorum. Ne bileyim bir huzursuzluk oluşuyor içimde. Sanki ölümler arasında ayrım yapıyormuşum gibi. Bilinçaltımda ezilmişin yanında olmak tarzı bir duygu mu var bilmiyorum.

Dün bir tanıdığımızı kaybettik de üzerine düşündüm biraz. Paylaşmak istedim. Düşüncelerinizi paylaşırsanız da seve seve okurum..
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(16.11.20)
Katılıyorum ve benzerini annem öldükten sonra düşünmüştüm. Doktor bize artık şifa umudu yok götürün istediği mutlu olacağı yerde yaşasın dediğinde son zamanlarını güzel geçirsin diye nereye gitmek istiyorsa götürdük, ne yemek istiyorsa yedirdik. Çünkü maddi olanağımız vardı. Öldükten sonra olanağı olmayanları düşününce içim acıdı biliyo musun. Evlerinde ölümü bekliyorlar gitmeden yapmak istediklerini yapamıyorlar. O yüzden yaşamlarında da yaşamlarının sonunda da maddi sıkıntı yüzünden yüzü gulmemis insanların ölümü daha bi üzer beni.
0
dulcinea
(16.11.20)
İnsan empati yeteneği çok yüksek bir canlı.
0
sonsuz
(17.11.20)
Ayni sekilde hayatini yasayamadigini dusundugum insan icin vok uzuluyorum. memnun ayrildiginu dusundugum kisilere uzulmuyorum
0
ala09
(17.11.20)
(10)

bu ne şimdi?

spaghetti
bir çiftimiz var, 5+ yıldır evli. erkek evliliğin ilk yıllarında libidosu düşük bir insan olduğunu, ilişkiye girmeyi sevmediğini söylüyor. kadın kabullenip devam ediyorken tesadüfen erkeğin hiç de libidosu düşük biri olmadığını, tercihinin kendini tatmin olduğunu öğreniyor ve başka kadınları arzulad
bir çiftimiz var, 5+ yıldır evli. erkek evliliğin ilk yıllarında libidosu düşük bir insan olduğunu, ilişkiye girmeyi sevmediğini söylüyor. kadın kabullenip devam ediyorken tesadüfen erkeğin hiç de libidosu düşük biri olmadığını, tercihinin kendini tatmin olduğunu öğreniyor ve başka kadınları arzuladığını keşfediyor, çok ağır geliyor. iki yıl gel gitten sonra (fiziksel olarak aldatıldığını bilse bir saniye bile düşünmez) artık kaldıramıyor ve boşanmaya karar veriyor. boşanma kararından sonra son bir kez denemeye karar veriyorlar ve erkek bu aşamada birden değişip aşırı talepkar, istekli bir karaktere bürünüyor.
5 yılda libidosu 1/10 olan erkek birden 9/10 nasıl olabilir?
kadın bunun rol olduğunu düşünüyor ve anlam veremiyor.
not: boşanma gerçekleşse temiz bir ayrılık olacak, kadının bir talebi yok.
0
spaghetti
(16.11.20)
Geçmiş olsun. Kadınımız başta bir hataya düşmüş ancak bu hataya ikinci kez düşmesi onun aptallığı olur. Aptal olmasın.
0
ruhen hastayim ben
(16.11.20)
Bence bunun bir matematiği yok, olabilir yani. Ayrılığın adı geçmesi bile travmatik bi olay, hakikaten etkilemiş olabilir. Madem her şey normale dönmüş ben olsam devam ederdim. Kendini tatmin konusunu da çok iyi anlayabiliyorum, porno bağımlılığı çok ciddi bi olay. Durum gerçekten de bir bağımlılık olabilir. Sadece bu süreci 5+ yıl boyunca sürdürmek ilginç geldi.
0
roket adam
(16.11.20)
Koşarak profesyonel yardım almaya gitmelisiniz.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(16.11.20)
5 yılda libidosu 1/10 olan erkek birden 9/10 nasıl olabilir? Olamaz. Sizinle ilişkiye girmeyi sevmiyormuş demek ki, zaten başka kadınlara ilgisi olduğunu da fark etmişsiniz.

Ya size yıllarca yalan söylemiş veya sizi arzulamamış, ki libidosu hep 9/10sa fiziksel olarak da aldatmış olma ihtimali var.
Ya da psikolojik bir sorunu var, ki bence bunun bir anda düzelmesi mümkün değil, birden değişmesinin altında başka bir şey olabilir.
0
zetsuboushita
(16.11.20)
Erkek kişisinin eşcinsel olma olasılığı var. Son yıllarda çok fazla şekilde buna benzer olaylar duyuluyor. Bir çift evleniyor ama erkek kişisi yüzünden çok nadir şekilde -çoğunlukla kadının ısrarı ile- birliktelik yaşıyorlar. Bu tip erkekler genellikle kendilerini saklamak için evleniyorlar sonuçta evli barklı, evinde karısı olan adam imajı çiziyorlar.

Birkaç aylık evlilik olsa sorun değil, devam edilir evliliğe ama beş yıl çok ağır. Hani bir sorunu olsa zaten siz fark ederdiniz, derdiniz bu sorunu var bu yüzden birlikte olmak istemiyor ama o da değil.
0
GoodMorningTeacher
(16.11.20)
çocuk falan yoksa uğraşmayın boşuna derim ben. illa ki roldür.
0
prodeq
(17.11.20)
aklı başına gelmiş olabilir
arzuladığı kadınları elde edemeyeceğini anlamış olabilir
eşini arzulamaya başlamış olabilir
rol yapıyor olabilir
geçici olabilir

karşılıklı konuşmak gerekir
0
bir soru sorcam
(17.11.20)
Kadını arzulamıyorsa bile Cialis benzeri alındığında yarım saat içinde cinsel birlikteliğe hazır hale getiren ilaçların varlığını hatırlatmak isterim. Boşanmamak için onlara başvurduğunu düşündüm bir an.
0
velvetmorning
(18.11.20)
adam yalan soyluyorsa veya velvetmorning'in dedigi gibi ilacla falan bu acigi kapatiyorsa da bunda yanlis birsey yok. aksine kadinla iliskisine deger verdigini ve bitmesini istemedigini gosteriyor. bir caba var. aferim.

oturup konussunlar.
0
2oda1salon
(18.11.20)
mastürbasyondan kendisi vazgeçmişse ilişkiye daha aç hale gelmiştir.bu da olabilir.
0
drako
(18.11.20)
(11)

Ben Aramasam Hiç Bir Arkadaşım Aramıyor

qazwsx
3 ay boyunca kimseyi aramasam bi Allah'ın kulu da merak edip aramaz. İnsanlar mı çok hayırsız bende mi problem var anlamadım. Hayır yani öyle kötü bi tip değilim. Saçma sapan konuşarak kafa şişirmem, aykırı davranmam, gayet efendi her ortama girebilecek biriyim. Hatta örnek vereyim; yediğimiz içtiği
3 ay boyunca kimseyi aramasam bi Allah'ın kulu da merak edip aramaz. İnsanlar mı çok hayırsız bende mi problem var anlamadım. Hayır yani öyle kötü bi tip değilim. Saçma sapan konuşarak kafa şişirmem, aykırı davranmam, gayet efendi her ortama girebilecek biriyim. Hatta örnek vereyim; yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen bir arkadaşım vardı. Hep ben arar sorardım birlikte takılırdık, dedim bi kere de o arasın ben aramayacağım, deyiş o deyiş adam 1 senedir ne aradı ne hal hatır sordu Yolda görürsem selam veriyorum o kadar.
0
qazwsx
(15.11.20)
insanların çoğu genel olarak öyle, takma kafana.
0
tabirimekruh
(15.11.20)
aynı durumdayım, kimse aramaz sormaz(telefon numaram hiç değişmedi). tek yakın arkadaşım diyebileceğim kişi de sadece bilgisayarında sorun olunca arardı. bir kaç kere ters yaptım, "işin düşmese aramıyorsun." diye. sonrasında onunla da koptuk. düzenli konuştuğum/görüştüğüm kimse kalmayalı uzun zaman oluyor.
iş ile ilgili bir şeyler sormak için arayan olur, o kadar.
0
late viper
(15.11.20)
bunlar hep boyleler. bunlari takmayacaksin. isleri dustugunde ozellikle.
0
Sosyal teokrat
(15.11.20)
işte ben tam olarak o aramayan sormayan hayırsız arkadaşım. Soruları alıyım :)
0
msb
(15.11.20)
msb +1 ama soruları almayayım. zaten aramıyorum da her aradığında niye aramıyorsun lan hayırsız diyen arkadaşları özellikle hiç geri aramıyorum.
0
engelbert humperdinck
(15.11.20)
Serkan sen misin, nerelerdesin be oğlum?

Şaka bir yana, tespitiniz doğru, insanlar hayırsız. Çok sıkı eskiye dayanan ve birçok ortak noktayı paylaştığınız arkadaşlar hariç kimse kimseyi öyle arayıp hal hatır sorayım demiyor. Anca işi düşünce arar bunlar. Takmayın kafanıza.
0
battal gemalmaz
(16.11.20)
Aramayan sormayan benim +1

Artık insanlar sosyal medya ile o kadar haşır neşir ki, arama ihtiyacı duymuyorum. Her gün story atan arkadaşı niye arayayım ki? Görüyorum zaten ne yaptığını, nasıl olduğunu. Arada whatsapp'tan yazarım ama telefon çalınca kimin aradığından bağımsız olarak telefonu camdan fırlatasım geliyor. Hiç sevmiyorum telefonda konuşmayı.
0
himmet dayi
(16.11.20)
Ben hep aradigim adamlardan geri donus almayinca aramayi biraktim. Artik aramayani aramiyorum. 6 ay kimseyi arama, arayip ne oldu lan oldun mu kaldin mi demeyenleri ufaktan ikinci ucuncu kategori tanidik listesine atabilirsin.
0
cooperr
(16.11.20)
Aramayan hayırsız arkadaşım ben de. Telefonda konuşmayı sevmiyorum. Elim telefona gitmiyor.
0
pati
(16.11.20)
Ben de aramıyorum ama mesela onun bulunduğu şehre gidersem arayıp görüşelim diyorum, veya aynı şehirdeysek de arıyorum görüşüyoruz. Spesifik bir konu olmadan telefonda konuşmak bana garip geliyor.
0
plutongezegendegilmi
(16.11.20)
beni yakın arkadaşlarım senin gibi arasa hayırdır bi şey mi oldu derim. ısrarla haftada bir falan arasa ne arıyorsun oğlum habire derim. bizde de yok öyle arayıp konuşma olayı. bayağı da iyi arkadaşızdır.
0
bohr atom modeli
(16.11.20)
(8)

Hiçbir sorumluluğunuz, kimseniz olmasa nereye gitmek isterdiniz?

isabella was a ginger
Diyelim ki belli bir miktar paranız da var. Dünyada herhangi bir yere gidebileceksiniz. Ama bir süre sonra çalışmanız da gerekecek. Basit bir yaşam istiyorsunuz. Birtakım gönüllülük işleri de olabilir. Hayvanlarla, doğayla ya da fakir çocuklarla ilgili. Nereye gidip, ne işle uğraşmak isterdiniz?
Diyelim ki belli bir miktar paranız da var. Dünyada herhangi bir yere gidebileceksiniz. Ama bir süre sonra çalışmanız da gerekecek. Basit bir yaşam istiyorsunuz. Birtakım gönüllülük işleri de olabilir. Hayvanlarla, doğayla ya da fakir çocuklarla ilgili. Nereye gidip, ne işle uğraşmak isterdiniz?
0
isabella was a ginger
(15.11.20)
Güney Fransa'da motorla gezme fikri güzel geliyor, orada bağlarda çalışırım üzüm toplayıp şarap yapımı falan
0
vedatchilipeppers
(15.11.20)
ABD'ye giderdim. İş kurmaya çalışırdım.
0
dissendium
(15.11.20)
Portekiz
0
burka
(15.11.20)
norveç. doğası güzel, insanı az, huzuru çok, soğuk çünkü sıcak sevmem, telaşsız, sistemi oturmuş, insa nları düz acaba onu mu demek istedi bunu mu demek istedi diye lafın altında bişey aramayan, dürüst, sözlerini tutan, söylediği saatte söz verilen yerde olan , arkadaşlıkların mıçmıç olmadığı, kişiler arasında sınırların belli olduğu, çocuklarını olması gerekitpği gibi bir birey gibi yetiştiren insanların bulunduğu canım norveçte olmak isterdim. muhtemelen de öğretmen olduğum için çocuklarla ilgili bişeyler yapardım.
0
dedim ben sana
(16.11.20)
Portekiz +1
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(16.11.20)
yeni zelanda. beni bu kadar büyüleyen başka bir yer görmedim. ölmek istediğim yer yeni zelanda'dır.
0
bohr atom modeli
(16.11.20)
lizbon ya da barselona
0
az icilmis izmarit
(17.11.20)
ABD'ye giderdim.
0
battal gemalmaz
(17.11.20)
(4)

İçekapanık erkek

kiriko
Bu tarz erkeklere aşık olan kızlar var mıVarsa sizce neden aşık oluyordur
Bu tarz erkeklere aşık olan kızlar var mıVarsa sizce neden aşık oluyordur
0
kiriko
(14.11.20)
Aşık olmak için öyle çok anlamlı sebepler aramaya gerek yok. Fakat ilişki konusunda emin değilim. Kendinden bir şeyler bulmuştur diyelim
0
olaylar olaylar
(14.11.20)
evet kanka özellikle ekşi duyuru kullanıcısı olup nicki k ile başlayanları daha çok seviyorlarmış :D

sırf içe kapanık diye değil ama hoşlandığı kişi içe kapanıksa "ben onu açarım" diye düşünüp kendisi bile adım atabilir.

yani, elbette aşık olur. ama karşısındaki kişi içe kapanık olduğu için değil, ona aşık olduğu için.

yoksa tek başına "içine kapanık erkek" pek rağmen gören bir tür değil.
0
tabudeviren
(14.11.20)
Hoşlananlar var ama erkeklerin genelde dışadönük olanları rağbet görüyor.
0
Fiyu
(14.11.20)
Söz konusu erkekten daha fazla içe kapanık bir kız olabilir bu. Aksi durumlar pek uzun süre yürümez.
0
istege bagli sigortasiz
(14.11.20)
(16)

yüzyılın kapışması

Jux
hangisi alır?süt dilimi mi, pingui mi?
hangisi alır?

süt dilimi mi, pingui mi?
0
Jux
(13.11.20)
Pingui
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(14.11.20)
@yazdonumu, bal şurubu gibi bişey o, onu diyorsun sanırım. ballı talaş gibi biraz.
0
🌸Jux
(14.11.20)
ikisini de tatmadım ya :( bu duyuru vesilesi ile ikisini de tadacagım sanırım.
0
candide
(14.11.20)
çok net süt dilimi ya. pingui'deki çikolata bence kinder ürünü için ağır bir çikolata. oysa süt dilimi öyle mi. pamuk gibi.
0
heavy smoker
(14.11.20)
@candide, nerede yaşıyorsun, yaşadığın yerde yok galiba, gönderelim birer kutu duyuruca?
0
🌸Jux
(14.11.20)
Kesinlikle pingui bi kere aşırı ferah, süt dilimi bayıcı.
0
ekaterina
(14.11.20)
susatsa da pingui.
0
batlegolas
(14.11.20)
Süt dilimi
0
owaki
(14.11.20)
sutdilimi.

edit. cok cok cok ozur dilerim.
benim begendigim sey ne sut dilimi ne pingui demin resmine baktim. benim sevdigim sey süt burgermiş süt dilimi degil.
0
turbo sadık
(14.11.20)
pingui
0
hazen
(14.11.20)
Pingui
0
taurina
(14.11.20)
Pingui
0
epleindebisous
(14.11.20)
Süt dilimi
0
kararsızataletfilozofu
(14.11.20)
süt dilimi
0
basond
(14.11.20)
pingui
0
oekuklu
(14.11.20)
@Jux istanbulun ortasındayım da ne bileyim hiç bir tadayım demedim ya :/
0
candide
(15.11.20)
(3)

evden gelin alma olayı

kondansator
iyi akşamlar sevgili duyurucular. yarın nikahım var, bu evden gelin çıkarma muhabbeti nasıl oluyor? yani ma aile herkes evde mi oluyor, damat aşağıda mi bekliyor? saçma gelebilir ama bilemedim yani süreç nasıl işleyecek, ben aşağıda mı bekleyeceğim? davul zurna muhabbeti de var ayrıca
iyi akşamlar sevgili duyurucular. yarın nikahım var, bu evden gelin çıkarma muhabbeti nasıl oluyor? yani ma aile herkes evde mi oluyor, damat aşağıda mi bekliyor? saçma gelebilir ama bilemedim yani süreç nasıl işleyecek, ben aşağıda mı bekleyeceğim? davul zurna muhabbeti de var ayrıca
0
kondansator
(13.11.20)
kız tarafı maaile evde oluyor, siz de maaile gidiyorsunuz. aileniz aşağıda bekliyor siz ve varsa sağdıcınız yukarı çıkıp gelini alıyorsunuz. aşağı inip gelin arabasına biniyorsunuz. adetten arabaya binmeden önce ailenizle "kızı aldık" dansı yapıyorsunuz. sonra arabaya binip gidiyorsunuz.

hayırlı olsun :)
0
himmet dayi
(13.11.20)
Hocam tarzınıza bağlı, sirtlayip aşağı da indirebilirsiniz :)
0
encokbenisevinnolur
(13.11.20)
Ek olarak kapıların açılmadığı durumlar oluyor. Onun anahtarı para.
0
valarmurgulis
(13.11.20)
(4)

Küs olduğunuz,size ayıp eden biri evinize gelse "hoş geldin" der misiniz?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Diyelim ki sadece sizin yaşamadığınız evinize küs olduğunuz biri geliyor. Evin reisi siz olmadığınız için bir şey diyemiyorsunuz. Emr-i vaki gibi geliyorlar işte. Aranızda yaşanan olayı çıkaran o, hatalı da o ve buna rağmen zeytinyağı gibi üste çıkıp sizi suçluyor.Esas sizin olay
Merhaba arkadaşlar,

Diyelim ki sadece sizin yaşamadığınız evinize küs olduğunuz biri geliyor. Evin reisi siz olmadığınız için bir şey diyemiyorsunuz. Emr-i vaki gibi geliyorlar işte. Aranızda yaşanan olayı çıkaran o, hatalı da o ve buna rağmen zeytinyağı gibi üste çıkıp sizi suçluyor.Esas sizin olay çıkarmanız gerekirken o çıkarıyor, o kadar yüzsüz yani. Her neyse bir iki gün sizde kalacak diğer gelenlerle birlikte. Bu durumda siz nasıl davranırsınız? Yalancıktan "hoş geldin" mi dersiniz yoksa hiçbir şey demeyip görmezden mi gelirsiniz? Nasıl davranırsınız bu birkaç günlük süre içinde? "Hoş geldin" dememeyi falan nasıl karşılarsınız?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(13.11.20)
doğru veya yanlış umrumda değil, ben kesinlikle o yokmuş gibi davranırdım. tabi gerçekten haklı olan bensem. bu arada ben böyleyim, siz de böyle olun demiyorum. ben böyleyim sadece.
0
isveperver
(13.11.20)
görmezden gelirim +1
0
hazen
(13.11.20)
gormem
0
ala09
(13.11.20)
Kardeşinizin/abinizin kaynanasıysa yine olay, yüzüne bakmazdım.
0
Unde bach canim
(13.11.20)
(12)

keanu reeves

duyurukullanıcısı
bu eleman hiç birşey yapmayarak nasıl bu kadar karizmatik olabiliyor?
bu eleman hiç birşey yapmayarak nasıl bu kadar karizmatik olabiliyor?
0
duyurukullanıcısı
(13.11.20)
bence öyle doğmuş
0
hazen
(13.11.20)
matrix gibi bir filmde oyna. sonra sokağa çık. gerisi gelir.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(13.11.20)
Yüzü temiz falan. Bayağı parlak. Bir de karı kız meseleleri, alkol, uyuşturucu vs. İle pek gündemi yok. Kullanıyorsa bile gündem olmuyor.

He bir de Matrix'te oynamışsin. 2000lerin başında Matrix muazzam bir filmdi.(gerçi hala öyle) o saçma sapan kimseye yakışmayan gözlüğü hepimiz taktik maalesef :((
0
westblack
(13.11.20)
Kirma oldugu icin.

Dobermanlar da birsey yapmiyor ama karizmatikler. :D
0
cooperr
(13.11.20)
adamın matrix'te mimiği yok resmen tüm film karizma karizma geziyor.

bunun bi metodu olmalı bence.
0
🌸duyurukullanıcısı
(13.11.20)
İyi bir oyunca değil aslında. Hatta çok kötü rol çıkardığı filmleri var. Ama gerçekten karizmatik ve düzgün biri. Hoş adam.
0
old possum
(13.11.20)
Yakışıklı ve cool
0
Hallegadola
(14.11.20)
Düşününce evet, doğal bir soğukluk ve gizemi var (herhalde karizma bu oluyor) dolayısıyla gülümsediği ve güldüğü zaman bunu daha değerli bulunup iyice merak ettiriyor kendini ("Bu cool adam neye gülüyor acaba ya" gibi)

Matrix'e katılmakla beraber öncesinde Şeytanın Avukatı da var. O filmde de oldukça etkileyici olduğunu düşünüyorum ben. Öte yandan filmlerden bağımsız olarak baktığımda oyunculuk olarak çok dar bir kalıpta gibi görüyorum. Zaten adamın filmografisini düşününce aklıma gelenler Şeytanın Avukatı, Matrix, Hız Tuzağı, Ronin 47, John Wick oluyor. Demek ki yapımcılar, yönetmenler de onu bu tür rollere uygun görmeye başlamışlar.

Dipnot : Tüm oynadığı filmlere hızlıca bakınca içlerinde bazı bildiklerim var ama 7-8 tanesini belki hiç görmemişim bile. O filmler de aksiyon dışı filmler olmuş genelde. Demek ki diyorum o tür filmlerde pek öne çıkamamış Keanu, ya da dikkat çekmemiş film.
0
burka
(14.11.20)
TLDR: PRi cok iyi calisiyor.

Sisteme sifirdan girmis biri degil. Uvey babasi zaten Hollywood icerisinde (vasfini unuttum) yoksa bence nobody olarak bir bok yapamazdi. Adamin oyunculugu cok kotu. Sonradan da iste bebeginin olu dogmasi vb. hikayelerle PRini Allahu ekber daglarina cikardilar. Metro olayi tost makinesiyle fotograf cektigimiz zamanlardan onu da dahil ederek sad keanu, (hatta fat keanu) bilimum meme olagelen tum resimleri hepsi PR.

Kim o PRi akil ettiyse alnindan opup el ustunde tutmali.(keanu yapmali bunu, biz degil)
0
2oda1salon
(17.11.20)
Hiçbir şey yapmamak dediğin her film için aylarca it gibi çalışıp pro seviyede dövüşçü, savaşçı vb olurken diyetine, sağlığına, sporuna çılgınca önem verip genç ve zinde görünüp aynı zaman başarılı aktörlük yaparken bir yandan bu kadar şöhret ve paraya rağmen kişiliğini kaybetmeden sürekli hayır işleri ve çalıştığı kişilere büyük sadakat göstermek. Adam genetik olarak avantajlı tabi ama iyi bir aktör olması yanı sıra ne kadar iyi ve alçak gönüllü bir insan olduğunu anlatan şehir efsaneleri sayesinde bu kadar popüler oldu.
0
r_u_h
(11.01.21)
hiç bir şey yapmıyor derken mimik yok adam da demek istiyorum.

ama mesela bir yürüyüşü bakışı var

Clubbed To Death !!!

nasıl oluyor bu?
0
🌸duyurukullanıcısı
(11.01.21)
@rock bottom

jack Nicolson ve Johnny Depp

sana el sallıyor.
0
🌸duyurukullanıcısı
(11.01.21)
(17)

kaprisli iş arkadaşları

kakamelsokoban
selam arkadaşlar. aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü. bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yuka
selam arkadaşlar.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.

bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.

malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.

şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.

aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.

kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.

geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.

şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.

daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.

verdiği cevap şu oldu.

"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."

belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.

ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?

Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
0
kakamelsokoban
(13.11.20)
Akıllı, kültürlü, birikimli demişsin de bence bunlar geri zekâlı. Siz de onları üstünüze şikâyet edin.
0
dissendium
(13.11.20)
Kadınların çalışmasının yasaklanması lazım slkdgjsdgj. Şaka bi yana ortam çok kötüymüş hocam geçmiş olsun.

İkiniz de haksızsınız bence.

İşyerinde verilen maaşın, tanınan hakların sadece işle ilgisi olması lazım, aileyle, iş dışındaki hayatla ilgili değil. O açıdan arkadaşlarınız "ortada bir haksızlık var" demekte haklılar. "Benim çocuğum var zaten hayatım zor vs." şeklinde düşünmeniz hatalı.

Öte yandan devlette çalışıyorsunuz ve bu konuda kararların akıllı mantıklı bir şekilde alınması zaten imkansız. O durumda "o da gelsin" yerine "ben de gitmeyeyim" demek lazım. Bunu kişisel bir mesele haline getirmek manyaklık.

Yine de "onlar yüzünden böyle oldu" diye düşünmeyin, yani size verilen o hak zaten adil değildi, hiç verilmeseydi zaten bakıcı vs. bir şey ayarlamanız gerekecekti. Bakıcınızı ayarlayın. Sadece annelere özel bir düzenleme yapıldığında "yahu onların ne suçu var, onlara da bu hakkın tanınması gerek" diyin, siz de bencillik yapmayın. Belki zamanla düzgün bir iletişiminiz olur.
0
plutongezegendegilmi
(13.11.20)
Aslında sorunun kaynağı bu evden çalışma konusunun tüm çalışanlara eşit olmaması. Çalıştığınız kurumun çalışanlar arasında bir tartışma ortamı oluşmayacak şekilde bunu planlaması gerekirdi. İş yerine çalışmaya gelenlere ek izin mi eklenir, ek maaş mı eklenirdi bu tartışma ortamı oluşmasın diye ayarlamaları gerekirdi. Sizin bahsettiğiniz durumda ister istemez çalışanlar arasında bu şekilde tartışma ortamı oluşması normal.

Siz nasıl iş arkadaşlarınız için dışarıdan baktığınızda "hayatlarını yaşıyorlar, keyifleri yerinde, şanslılar" diye düşünüyorsanız şuan onlarda siz evli, çocuklu olduğunuz için sahip olduğunuz haklar için "ne kadar şanslı, evinde çalışırken keyfi ne kadar yerinde" diye düşünüyorlar. Bu düşüncenin kaynağı da iş yerinin yanlış planlaması.

Onların yaptıkları yanlış size böyle tavırlı davranmaları doğru değil. Sonuçta bu sizin kendi düzenlemeniz değil. Ama sizin tavrınız aynı şekilde yanlış. İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden bu şekilde konuşmanız hiç doğru değil. Onların evlilikleriyle ilgili sorunları yok, çocuklarıyla ilgili sorunları yok, eşlerinin aileleriyle ilgili sorunları yok ama başka sorunları olup olmadığını bilemeyiz. Bir insanın dışarıdan hayatı yaşıyor gibi gözükmesi, hayatında sorunlar olmadığı anlamına gelmez. Ben bebek bakıp sabaha kadar uyumuyorken sen gezip tozdun diyemezsiniz. Bilemezsiniz insanlar ne yaşıyor.
0
GoodMorningTeacher
(13.11.20)
Ben bu hikayedeki evlenmemeyi tercih etmiş olan tarafım. Benzer bir durum benim çalıştığım yerde de yaşansa ben de karşı çıkardım. Ama tutup "onlar da işe gelsin" diye değil, hep beraber evden çalışalım madem" olarak ayaklanırdım muhtemelen.

Çocuğu olan birine pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Üremek ya da ürememek kişinin kendi tercihidir. Evlenmek de öyle. Ama sırf biri üredi diye ona ek avantaj sağlanıyorsa, hayatında tercih etmediği bir şey yüzünden karşıdaki kişi neden haksızlığa uğrasın ki?

Not: Kendi açından baktığında haklı görebilirsin ama ben de kendi açımdan baktığımda eksik kısımlar görüyorum.
0
lcha
(13.11.20)
Yukarıda yazan arkadaşlara katılmakla birlikte, o insanlar bir şeyler yaşamıyor da olabilir. Keyifleri inanılmaz yerinde de olabilir. Bu da kendi hayatlarını planlamaları sayesinde oluşan bir durum olur. Durup düşünmüşler bir şeylerden fedakarlık etmişler. Siz ise bunları göze almışsınız, böyle bir sorumluluğun altına girmişsiniz. Bu yanlış demiyorum bu arada, ama iki tarafın da seçimleri ve sonuçları söz konusu.

Ancak bunlar iş hayatından bağımsız şeyler. Size “siz çile çektiniz bebek baktınız, bu da ödülünüz, evden çalışın.” Denmemiş. Nedense öyleymiş, bu doğal bir hakkınızmış gibi yazmışsınız. Üzgünüm ama değil. Çocuğunuzu bırakacak yer olmaması vs büyük sıkıntı anlıyorum ama günün sonunda işyerindeki kimseyi ilgilendirmez bu. Tamamen sizin sorununuz. Bunları göze alan sizsiniz. Bu bir pozitif ayrımcılık hakkı doğurmuyor. İnsanlar pandemin ortasında işe gitmek zorundaysa siz de gitmelisiniz, evden çalışılabiliyorsa onlar da çalışabilmeli. Özel hayatınızda ne olduğu burada bir parametre değil.

Arkadaşınız da inanılmaz saçmalamış bu arada eklemeden geçmeyeyim. İkinizin argümanlarını da haksız buldum.
0
anneboleyn
(13.11.20)
Ben de arkadaşlara katılıyorum. Bu noktada "benim çocuğum var, öyleyse başkalarına tanınmayan bir rahatlık hakkı bana tanınmalı" gibi bir şey bana biraz ayrımcılık gibi geliyor. Bu devlete göre pozitif olabilir ama çocuksuz bir vatandaş olduğum için bana bildiğin negatif ayrımcılık yani. Sizin çalışma rahatlığınız, başkalarına ekstra iş yükü olarak da yansıyor veya yansıyacak olabilir. Sizin covid olma riskinizi neden bekar takım arkadaşlarınız üstlensin?

Ancak, bu insanlarla neden bu münakaşaya girdiğinizi anlayamıyorum. Ben olsam devlet vermiş kardeş, paşa paşa hakkımı kullanıyorum der geçerdim. Bunu niye bu kadar kafaya takıyorsunuz ki?
0
roket adam
(13.11.20)
arkadaşlar genel olarak şunu söylemek istiyorum ben burada evden çalışmak benim hakkım demedim yalnızca bana böyle bir hak verilmiş ve ben bunu kullanıyorum dedim. ama arkadaşların sinirlenip muhatap alacağı bir merci değilim ben, şikayet olanlar üst merciye gerekli başvuruyu yapmak yerine gelip bana ve diğer annelere çemkirmeleri, laf sokmaları sizce normal mi yani? eleştirdiğim nokta bu. evet ortada bir haksızlık var ama bu haksızlığı yaratan ben değilim, çözüm noktası da ben değilim bunun için idari kısım var. onlar bana, ben onlara kavga ederek çözülecek bir şey değil bu. hoşuma gitmeyen bir uygulama olduğunda ben de o uygulamaya katılanlara mı surat yaparak çözmeliyim yani?

bir de sen de geziyorsun tozuyorsun diye ona söylememin sebebi başta o arkadaşın senin çocuğun var eşin var hayat sana güzel demesi üzerineydi zaten. sen benim hayatımın olumlu yanlarını görüyorsun ama senin hayatının da bana göre olumlu yanları bunlar dedim. tamamen seçim meselesi sonuçta. kimse kimsenin kişisel tercihlerini ve sonuçlarını eleştirememeli bana göre.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
bu tiplere ne dendiğini herkes biliyor ama haklılar. çocuğu olana neden pozitif ayrımcılık yapılıyormuş? bak kendin söylemişsin "benim tercihim" diye.

sadece küçük çocuğa üzüldüm.
0
ya ben lan neyse
(13.11.20)
Yav zaten haftanın 3 günü, adamları ne zaman görüyorsun da sana surat yapıyorlar da sinirleniyorsun onu gerçekten tam anlayamadım ben. 2 gün de gözünü kapat devam et derim.
0
roket adam
(13.11.20)
@j r r tolkien hayranı evet onlar bir hafta işe gelip çalışıyor diğer hafta idari izinli sayılıyor. biz her hafta evden çalışacaktık. şu an için yapılan uygulamaysa 2 gün işyerinde diğer günler evden çalışma, bizim için idari izin yok.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
Kadınların kadınlara yaptıkları eziyeti çekememezliği kimse kimseye yapmıyor. Bekar kadınların siz çocuklu çalışanlara çemkirmeleri evet yanlış. Bu sorun bence de böyle çözülmemeli.
Bu kararı üst mercilere şikayet edip sorgulatmaları gerekir üst merci de kolaya kaçıp çözümü sizleri iki gün işe getirtmekte bulmuş. Asıl ben o arkadaşın yerinde olsam buna ses çıkarırım. Hep beraber iyi şartlarda çalışmak varken, benim şartım kötüyse onlar da iki gün gelsin madem diyip sakinleşmek çok anlamsız.
Bekar çocuksuz olup evinde yaşlı ya da kronik hasta bakan kadınlar ne olacak peki, onlara sorsak bize de izin verilsin diyecekler.
İş arkadaşınız ya da sizin için tamamen haksızsınız diyemiyorum. Ama bu süreçte işe gitmek zorunda olanlara da fazla mesai, siz evdekilerden bir saat işe geç başlama hakkı gibi iş yükünü az da olsa hafifletecek şeyler yapılsaydı keşke
0
umutsuzevjınıkı
(13.11.20)
Benim durumum birazcık farklı.
Erkeğim. 9 senedir otizmli kardeşime, yasal vasisi olarak tek başıma bakıyorum.
O süre içinde hiçbir çalıştığım iş yerinden bir ayrıcalık istemedim. Hatta ne evli insanların sahip olduğu ek haklara sahip olabildim ne de bekarlar gibi "hayatımı" yaşayabildim.

İnsani açıdan bakarsak:
Ofise zırt pırt çocuk getirilmesi, buldumcuk anne babalar, anne babaların sürekli/bazen ayrıcalık istemeleri duygusal olarak benim de canımı sıkıyor ve kendimi eksik hissetmeme yol açabiliyor. Bu konuda hayatının bir dönemine gelmiş olup da bir şekilde evlenememiş/çocuk sahibi olamamış insanlarla empati kuruyorum.

İş olarak bakarsak: Mevcut haklar neyse o. Evli çocuklu kendine verilmiş haklardan yararlanır, eşi çocuğu olmayan da avucunu yalar. Kimsenin de itiraz etmeye hakkı olmaz.

Orta yol: karşılıklı anlayış.
0
trixi
(13.11.20)
çocuk yapmak gibi tamamen bir yaşam tercihi olan bir konuyla, "bacağını kırsaydın da işe gidemeseydin ama yine de gel deselerdi ne olurdu" gibi tamamen istem dışı olan ve iş yapmaya engel olan bireysel bir sağlık sorununu nasıl bir tutabiliyorsunuz anlam veremiyorum açıkçası.
0
roket adam
(13.11.20)
çocuklu insanlara ayrıcalık tanınması gayet makul bir şey
yasal hakkını hiç acımadan kullan

o çocukların en güzel şekilde yetiştirilmesi, çocuksuz insanların kuzey yıldızlarını izledikten sonra ülkelerine döndüklerinde rahat etmelerini, emekli olduktan sonra emekli maaşlarının yatmalarını sağlayacak

hepimizin vergileri tanımadığımız çocukların okumalarına, insanların tedavi ve sosyal yardım almalarını sağlıyor
böylece sokakta yürürken cüzdanımız için bıçaklanma ihtmalimiz bir nebze engelleniyor
işimizi kaybedersek açlıktan ölme ihtimalimiz azalıyor

bi tek kirli havamız bedava
0
bir soru sorcam
(13.11.20)
çocuklu insanlara pozitif ayrımcılık avrupanın çoğu ülkesinde olan bir şey, bu tiplere sorsak avrupa şöyle güzel böyle güzel ama kıskançlık çekememezlik olunca şark kültürü damarları tutar.
çoğu ülkede çocuklu ailelere vergi indirimi, çocuk parası v.s olur. demek ülkede bunlar olsa bu tipler hasetinden kendi kendilerini yermiş.

bu anlattığın hikayedeki tipler bizim milletin genel çekememezliği aslında, sozlukte de sık sık görürüz, bu meslek niye bu kadar maaş alıyor, niye bu kadar rahat çalışıyor ben eziliyorum o da ezilsin v.s. diye her gün farklı bir konu.

sizin yerinizde olsam alttan almaz direk, hatta bu konuda sert çıkardım bir daha sizin 100metre çevrenizde bu konuyu açmaya cesaret edemezlerdi.
0
nuisance
(13.11.20)
hepsi gerizekalı +1
haklısınız
0
basond
(13.11.20)
Bence haklisiniz. Digerlerinin size gicik olmasi yanlis, size verilmis bir hakki kullaniyorsunuz alti ustu. Bu kurali da siz koymamissiniz neticede. Olmasi gereken sorunu is yerinin cozmesi, en bastan "madem evden calisilabiliyor, herkes evden calissin" idi. Veya illa ofise gitmesi gerekiyorsa birilerinin is yerinin bu durumu bir sekilde kompanze etmesi gerekirdi (ek ucret, ek izin gunu vs).

Sikayetler "hayir onlar da evden calismasin madem, bize mi sordular cocuk yaparken" ekseninden ziyade, "ee oluyormus demek ki biz de evden calisalim o zaman" ekseninde olmasi lazimdi.
0
taurina
(14.11.20)
(8)

Beyler bi kız var...

sorumu sorup gidicem
Merhaba, Yoğun çalışan bi insanım. Eve neredeyse sadece uyumaya giriyorum. Büyük bir sitede oturuyorum ve kat komşularımı bile tanımıyorum. Geçenlerde asansörde bir kadın ve bir erkekle karşılaştık. İyi akşamlar faslından sonra kadın kişisi sürekli benim kat komşum olduğunu, bazen beni gördüğünü, bi
Merhaba,
Yoğun çalışan bi insanım. Eve neredeyse sadece uyumaya giriyorum. Büyük bir sitede oturuyorum ve kat komşularımı bile tanımıyorum. Geçenlerde asansörde bir kadın ve bir erkekle karşılaştık. İyi akşamlar faslından sonra kadın kişisi sürekli benim kat komşum olduğunu, bazen beni gördüğünü, bir ihtiyacı olursa gelip gelemeyeceğini? sordu. Yanındaki arkadaşın neyi olduğunu kestiremediğimden tabii diyip uzaklaştım. 2 gün önce çöp atmaya çıkarken kapıda karşılaştık tekrar. Naber maber faslından sonra tanış olduk. O erkek kişisinin kuzeni olduğunu, yeni taşındığından falan bahsetti. Kendisini beğendim ama gerçekten çok işim vardı. Bir gün gelirsin bir şeyler ikram ederim falan dedim aaa harika olur falan derken öyle söz kestik. telefonunu almak aklımdan bile geçmedi. Ayın 7-10 günü falan iş dolayısıyla yurtdışında oluyorum. Yine o dönemlerden biri ve denk gelme şansımız düşük. Oturduğu daireyi biliyorum. Salaktan bi bahaneyle bir şey isteyip telefonunu alıp bu süreçte 1-2 kendimi hatırlatsam mı; yoksa önce iş sonra diğer iş mantığıyla döndüğümde tesadüf mü kovalasam. Arayı pek soğutasım yok güzel bi çekim almıştık birbirimizden.
0
sorumu sorup gidicem
(13.11.20)
Go go go! bir tatlı al, kendime alıyordum size de almak istedim de geç.
0
lcha
(13.11.20)
kale bos, top onune gelmis; sen vurmamak icin direniyorsun :) anlattigin kadari ile, golu at artik
0
sweetoffice
(13.11.20)
Garip bir durum. Böbreklere dikkat.
0
dissendium
(13.11.20)
İşi -en azından ikinci seferde- -istemeyerek de olsa- ağırdan aldığımın farkındayım ama tatlı götürmek veya salaktan kapısına gitmek daha önce hiç yapmadığım şeyler. Pek doğal gelmiyor. Biraz da böyle düşündüğüm için sorayım dedim.
0
🌸sorumu sorup gidicem
(13.11.20)
Tövbestağfirullah bildiğin cinsel seks teklifi. Aşağıda tasmalı bir köpek gördüm sizin mi diye kapısını çal. İşte benzer bir bahane bul, onu da mı buraya yazıyorsun. Vurduğun gol olsun, ayağına taş değmesin.
0
stewie
(13.11.20)
Boşver aga o senin peşinden koşsun hiç uğraşma.
0
Lethe
(13.11.20)
Evini biliyosan ve söz kestiyseniz telefonla falan uğraşma, geriye bir adım atmış gibi olur . Direkt müsait bir gününde yemeğe çağır ondan sonra zaten telefon melefon hepsi senin. Hele yemek falan yapabiliyosan of diyim sana
Beline kuvvet
0
yarey
(13.11.20)
Karakterine en uygun yolla yaklaş da, çok kaptırma. İyi etüt et nedir kimdir.

Senin yazdığından asansörde onu ilk defa gördüğün anlaşılıyor.
Önceden arada denk gelme-selamlaşma, asansör arkadaşlığı, köpek gezdirirken gülümseşme falan da yok. Bu durumda, yanında kuzeni de olsa bir erkek varken bu kadar rahatlıkla konuya girebilen birine kim olursa olsun dikkatli yaklaşmak lazım.
Kınamıyoruz, kıllanmıyoruz ama tedbiri de elden bırakmıyoruz.
Hadi bakalım.
0
testudos
(13.11.20)
(9)

Sevilmeyen Bir Şehirde Yaşamak Zorunda Kalmak

semsettin
Merhaba arkadaşlar Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum.
Merhaba arkadaşlar

Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum. Buraya İzmir övücülüğü yapmaya gelmedim. Herkese kendi memleketi güzeldir. Ancak doğup büyüdüğüm yere taban tabana zıt olan bu kentte resmen amaçsızca yaşıyorum, keyif almadan yaşıyorum. İstifa etmeye ve İzmir'e geri taşınıp sıfırdan bir hayat kurmaya, iş aramaya da cesaretim yok.

İnsanlara sorduğumda yaptığımın şımarıklık olduğunu söylüyor bir kısmı. Millet iş bulamıyor, sen şikayet ediyorsun diyen var. Haline şükret diyen var. Şükrediyorum orası ayrı konu. Ama keyif almadan yaşamak, sadece ölmemek için yaşamak yeterli midir? Hayatımdan keyif almıyorum. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin sokaklarında amaçsızca yürümenin, oradaki eski arkadaşlarımla oturup saatlerce muhabbet etmenin hayalini kuruyorum. 30 yaşımı geçtim ama hala hayallerim ve düşüncelerim bu. Resmen amaçsızca yaşadığımı hissediyorum. Şehirde sevecek şeyler bulmakta zorlanıyorum. Deniz kıyısından ve nispeten rahat bir memleketten gelmenin sebebi mi bu? Kişilik yapımın etkisi mi bilmiyorum. Bana burada her şey renksiz, sıkıcı, soluk geliyor. Her seferinde memlekete gitmenin hayallerini kuruyorum.

Benzer durumları yaşayanlar var mı? Şımarıklık mı yapıyorum? Çok şey mi istiyorum?
0
semsettin
(13.11.20)
kobuzchu kiz'a ek olarak; siz acaba "buyumeyi" sevmemis olabilir misiniz ? cocuklugunuzu, gencliginizi ozluyor olabilir misiniz ? evlilik, cocuk, is derken bunlar mi size zor geldi acaba ?
0
sweetoffice
(13.11.20)
Cevaplar için teşekkür ederim.

@kobuzchu kız

Sosyal çevrem kısıtlı evet, pandemi öncesinde de kısıtlıydı. Ancak pandemiden önce dediğiniz aktivitelerin bir kısmını yaptım, evet, fakat Ankara Kalesi beni çevresi itibariyle ürkütüyor mesela. Bakın hiçbir şehri kötülemek istemiyorum, belki sorun bendedir fakat ben Çankaya ilçesi sınırları hariç eşimin elini tutup güvenle yürüyemiyorum pek fazla. Yani benim doğduğum memlekette insanlar sokaklarda yaşar, gece bile ara sokaklarda şortlu, etekli kızları bulabilirsiniz. Ben erkek olarak akşam bile dışarı çıktığımda eşimin kıyafetine karışmak zorunda kalıyorum. Yaşamayan bilemez. Deniz kıyısı rahatlığı ile iç bölgelerin soğukluğu ile ilgili bir durum belki bahsettiğim. Her yer bina, her yer gri geliyor bana. Çok klişelere girmek ve suçlama yapmak istemiyorum. Benim hissettiklerim bu. Yoksa güzel bir konsere, tiyatroya, oyuna gittiğimde mutlu oluyorum fakat Ankara "sokakta" yaşanabilen bir şehir değil. Ben özgürce kilometreler yürüdüğüm zamanları özlüyorum.

@sweetoffice

Büyümeyi sevmediğim kesinlikle doğru bir tespit fakat eşimle kendi şehrimde olsak daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. Kısa zaman gittiğimizde zaten kendimi daha mutlu hissediyorum. Yalnızken bile yapacak bir sürü şey buluyorum. En basitinden deniz kenarında oturmak, sevdiğim semtlerin sokaklarını turlamak gibi. Ama burada bunu yapamıyorum. İzmir'de de çalıştım. Orada da dertlerim vardı fakat her gün umutla beklediğim bir şeyler yoktu, genel anlamda 10 üzerinden 5-6 mutlulukla yaşıyordum. Şimdi (pandemi öncesinde de) 2-3 puanı geçmiyordur herhalde.

@imojeen

İkimizin İzmir'de tatmin edici bir iş bulması biraz zor gibi gözüküyor. O burada mutlu. Halbuki ikimiz de İzmirliyiz ve ailelerimiz orada. Ama düzen burada oturdu işte.

Bazen düşünüyorum. doğu illerimizden birine, küçük bir şehire de gidebilirdim. Orada ne yapardım diye. Bunları düşününce yaptığım şımarıklık diyorum. Ama kendimizi mi avutuyoruz yoksa modern kölelik düzeninde her şeyi normalleştiriyor muyuz bilmiyorum. Sevdiğim şehirde, memleketimde bile yaşaamıyorsam, hangi refahtan, hangi haktan bahsediyoruz diye düşünürken buluyorum kendimi bazen.
0
🌸semsettin
(13.11.20)
sürekli arkanıza baktığınız için önünüzdeki yeni yolları göremiyorsunuz. kafanızın içi tamamen arkaya dönükken görmeniz imkansız. sevecek şeyler bulmakta zorlanmanızda bu nedenle, zihniniz o kadar ön yargılarla, geçmişle ve izmirle dolu ki yeni şeyler için alan yok zaten.

ön yargılarınızı ve geçmişte yaşamayı bir kenra bırakırsanız ancak o şekilde yeni bir hayat kurmanız mümkün olur.
0
Phoebe
(13.11.20)
Hocam 2 yol var.

a- Dönebilecek bir yol bulmak
b- Sevmeyi öğrenmek.

İkisinden birini başarabilirsiniz, hiçbir şey imkansız değil.

Sadece b şıkkına gidilecekse:
Biraz fazla taraflısınız. Ankara o kadar cehennem ve güvenilir olmayan bir yer değil. Bunu bir süre orada yaşamış ve hala da kardeşi orada yaşayan biri olarak söylüyorum. İzmirli olup Ankara'da yaşayan arkadaşlarım da epey var. Her şehrin kendine göre güzellikleri ve zorlukları var. Kabullenmek ve harekete geçmek lazım.
0
lcha
(13.11.20)
Ankara’da üniversitem nedeniyle üç yıl yaşadım.

Her fırsatta İstanbul’a geri döndüm. Bunun sosyal çevreyle bir alakası yok. Sosyal hayatımda hem etkinliklere katılıp hem de sosyal projeler yürüten, sürekli ekip çalışmasına katılan bir insanım çünkü. 5 yıl uzaklığa rağmen hala çok yakın olduğum bir arkadaş grubu da edindim.Yine de sevmedim şehiri. Tiyatro oyunlarını takip etmekle, müze gezmekle şehir sevilmiyor. Arkadaş çevresiyle de sevilmiyor.

Çünkü çirkin. Soluk. Akşam sokakları boş. Kışı insanın dışarıda vakit geçirip, gezip dolaşacağı şekilde geçmiyor. Ayrıca İç Anadolu insanı biraz şey, zor.

Şımarıklık değil. Sevmediğinizi kabullenip başka şehirde iş arayın. Keyifsiz yaşamanın ve bir yeri zorla sevmeye çalışmanın ne manası var?
0
buf-e kür
(13.11.20)
Denizi olan bir kentte doğup büyüyüp, öğrenci olarak 5 sene ankarada yaşamış biri olarak cevap vermeye geldim. Ve verilen cevaplara göz atınca kobuchu kız +1 gibi olacak.

Ben de ilk bir iki sene hiç keyif alamamış alışamamıştım. İhtiyaç duyduğum şeyleri bile alamıyordum. Eve gidince alırım diyordum. İlk yıl 40-45 otobüs biletim vardı saymıştım. Mezun olurkense bambaşkaydı.

Öncelikle Ankaradaki gerçekten en güzel şeylerden biri Devlet Tiyatrosu. (şuan içinde bulunduğumuz süreci hariç tutuyorum) Hala orada izlediğim bir çok oyunu mutlulukla hatırlıyorum. İstanbula geldim yine sayısız oyun izledim ama asla yerini tutmuyor. Ankaradaki bütün sahnelerde gidip oyun izlemişliğim vardır. O açıdan bile güzel. İstanbul gibi ulaşmak için sürünmüyorsunuz. Bence sık sık gitmeye çalışın bilemiyorum sever misiniz ama.

Sonra Ankara yürümek, dolaşmak için çok güzel bir şehir bence. İstediğiniz yere şıp diye de varabiliyorsunuz. Küçükesad, Bestekar, Tunalı, Tandoğan, ve hatta Sakarya Caddesi bile gezinmesi eğlenceli yerler gibi gelirdi bana. Buralarda arkadaşlarınızla yiyip, içip eğlenebileceğiniz yerler için seçenek de çok. İsterseniz 2 saatte moddan moda takılabilirsiniz.
Ben mesela binaların üst katlarında bar cafe bistro kitapevi şu bu olması olayını ilk kez Ankarada görmüştüm. Çok garip gelmişti. Karanfilde filan hiç kafamı kaldırıp bakmamışım bu binaların üstünde ne var acaba diye. Sonra onu keşfedince tek tek çoğunu denemiştim.

Ben avm hiç sevmem ancak Ankara da Kent Parkı çok severdim mesela. Belki içindeki Arkadaş Kitap evinden ve çok büyük olmasına rağmen az dükkan olmasından dolayıdır. O kitapevini saatlerce dolaşmak çok hoşuma giderdi çünkü rahatsız edecek pek bir şey olmazdı. Kalabalık yoktu, sakindi.
Mogana bisiklet sürmeye yürüyüşe gidebilirsiniz.

Biraz da Phoebe +1 olsun. Bence orada size aileyle beraber hatta bazen kendi kendinize yapması eğlenceli şeyler bulabilirsiniz.

Bence her boş vaktinizde Ankarada gitmediğiniz/yapmadığınız bir şeyleri deneyin. Onları yaparken başka şeylerle de karşılaşırsınız derken derken bir şeyler çoğalır.
0
a perfect lie
(13.11.20)
Uzun uzun ne güzel cevaplar yazmışsınız ya. Güzel insanlarsınız. Çok teşekkür ederim hepinize. Burada farklı bakış açıları görüyorum, kendimi değerlendirmemi sağlıyor.

Umarım bol bol cevaplar gelir. İnsanların tecrübelerini ve fikrini öğrenmek beni sevindiriyor.
0
🌸semsettin
(13.11.20)
Sorun şehirlerle alakalı değil. Bulunduğunuz şehir Ankara değil de İstanbul'un deniz kıyısında yer alan güzel, sakin, güvenli bir semti olsa yine aynı hissederdiniz. İzmir'e taşınsanız yine aynı şekilde amaçsızca yaşayıp, hayattan keyif almamaya devam edeceksiniz. Siz sanırım yaşadığınız sorunlara çözüm olarak İzmir'i görüyorsunuz ama öyle değil.

Ankara, İzmir'e zıt bir şehir değil. Siz İzmir'de taşınsanız orada yaşasanız hayatınız daha güzel olacaksandığınız hiç böyle düşünüyorsunuz. Üstelik İzmir'in her noktası sizin anlattığınız gibi değil.
0
GoodMorningTeacher
(13.11.20)
Ankarada izmirde çöp şehir. Tatavaya hiç gerek yok İstanbul'a gel :D

Buf e kür Ankara'nın durumunu çok iyi özetlemiş. Ağzına sağlık.
0
eazy
(13.11.20)
(20)

hic evlenmeden olen insan

slalom
az evvel sözlükte basliga denk geldim de sizin var mi hic cevrenizde hic evlenmemiş mesela 50 yas ustu kimse? ne mesela genelde asil sebep?baslik (git:https://eksisozluk.com/hic-evlenmeden-olen-insan--5075555)
az evvel sözlükte basliga denk geldim de sizin var mi hic cevrenizde hic evlenmemiş mesela 50 yas ustu kimse? ne mesela genelde asil sebep?

baslik (git:eksisozluk.com)
0
slalom
(13.11.20)
var. abla kardeş hatta. aynı evde yaşıyorlar. erkek olanı evlendirme çabaları oldu ama gerçekleştiremediler.

biri daha vardı. kardeşi hastaydı. ona bakardı hep. o vefat etti. sonra babasıyla başbaşa kaldılar. babası da vefat edince kendini soyutladı. ona da bir teklif gitti ama çok feci tersledi. daha sonra banyoda kalp krizi geçirmiş. 3 gün sonra mı ne bulundu evde.
0
sutlu nescafe
(13.11.20)
Ben soruyu tam anlamadım, ölmüş mü olması gerekiyor yoksa 50 yaş üstü evlenmemiş mi eğer öyleyse benim baya tanıdığım var. Bir tanesinden bahsetmem gerekirse kendisi şu an 55 yaşında geçmişte çok ilişkisi oldu ama hayal kırıklarıyla bitti sonrasında da istediği kafa dengi birisi çıkmadı karşısına arada flörtleri oluyor ama evliliği seçmedi. Çok donanımlı, muhabbeti harika ve güzel bir kadın. Ama benim asıl anlayamadığım evlenmemiş insanlara neden uzaylı muamelesi yapıldığı. Az önce başka bir duyuruda da aynısını yazdım, yine yaziyim herkes evlenmek zorunda değil.
0
carmenta
(13.11.20)
@sutlu tam olarak boyle bi şey gecmisti icimden yalnız olen biri, çok hazin geliyo bana nedense. çok merak ediyorum hikayesi neydi acaba nasıl gecti ömrü, hic istedi mi yoksa gayet keyfi yerindemiydi falan filan...


@carmenta tabi ki kimse evlenmek zorunda degil, bu bi tercih. ben sadece kisisel hikayeleri merak ettim o kadar.
0
🌸slalom
(13.11.20)
kendisini kardeşi ve babasına adamıştı. sosyal bir hayatı yoktu. ikisi de öldükten sonra akrabaları olarak bizlerden iyice uzaklaştı. zaten inançlıydı. iyice dine düştü. hatta teyzem yaşında, teyzem yerine koyduğum biriydi. bir keresinde benimle tokalaşmadı bile.
annemle, teyzemle telefonla bile görüşmemeye başladı. 212de oturuyordu. gel 216ya alalım dediler. akrabalara yakın ol dediler dinlemedi.
sonra da kapısında gazete ekmek birikmeye başlamış, komşular içerden su sesi duymuş. öleli 3 gün olmuş falan. öyle işte...
0
sutlu nescafe
(13.11.20)
Annemin kuzeni var, kadın. Gençken bir sevgilisi olmuş ve ona kaçmış, adam evli çıkmış ve bizim aile aşırı muhafazakar olduğu için muhtemelen kadın kendini bir travmanın içinde bulmuş. İdealindeki adamı bulsa evleneceğini söylerdi ama bu durum hiç gerçek olmadı bildiğim kadarıyla.

Ayrıca herkes evlenmek zorunda değil+1
0
Unde bach canim
(13.11.20)
evlenenler de yalnız ölüyor? babaannemin 5 çocuğu var mesela, ama kadın şu an yalnız yaşıyor. ölse yalnız ölmüş olacak. dedem de bir başına öldü. demem o ki, yalnız ölmek-bekarlık ilişkisi çok zorlama/uydurma bence.
0
hazen
(13.11.20)
ben de direk size ters çıkar gibi oldum ama toplumun dayatmalarını hayatım boyunca anlamamış ve tamamen de karşı birisiyim. maalesef bizde birisi boşanır hemen aa ne kusuru vardı acaba denir, evlenmez yine ayni, beraber yasar ayiplanir. yoksa kisiel merakiniza tamamen saygim var. bir kac ornek daha veriyim o zaman bir tanesi yillardir sevgilisiyle beraber yasiyor ama evlenmediler benim gozumde evlilikten hic bir farki yok gerci. Bir de babamin arkadasi vardi o da evlenmedi hic cok kiz arkadasi oldu onun da, beraber yasadiklari oldu ama is evlilige gelmedi hic bir zaman. Tamamen sansla ilgili bence, eger o kisi karsina cikmiyorsa ne yapabilir ki ve bence bu karari genelde mantik evliliginin ne kadar sacma oldugunu dusunenler aliyor.
0
carmenta
(13.11.20)
bol miktarda var. hemen aklima 4 kisi geldi mesela, ikisi erkek, ikisi kadin.

erkekleri cozmek kolay, bir tanesi kesin gay, hatunlardan uzak duruyor, su anda 70'e merdivendayamis vaziyette.

Oburu zamaninin hizli playboy'u imis, pil bitince ki bu 50lerin sonuna denk geliyor evlenmeye calisti ama bu arada para sikintisi da cektigi icin malesef kimseyi bulamadi ve yakin zamanda oldu gitti. Bunun kiz kardesi var o da 60'i gecti herhalde, evde tek basina beyaz atli prensini bekliyor.

Hatunlari cozmesi zor, ama biri yuzunden dayak bile yemisligim var. Uzak bir akrabaydi babaanneme gelip giderdi, hic evlenmedi saniyorum yakin zamanda vefat etti. 4-5 yasinda falandim, baktim hatun gelip gidiyor ama ortada bir cocuk yok, ben de babaannemde sikiliyorum biri gelse de oynasak kafasindayim. Hatuna senin neden cocugun yok? diye sordum, hatununun aglamaya baslamasi ve benim babaannemden tokadi yemem herhalde 2 saniye kadar surdu. Neden tokat yedigimi uzun sure cozemedim. Bu da boyle bir animdir :D
0
cooperr
(13.11.20)
2 tane akrabam var. Biri sağlık nedeni, biri de ailelerin anlaşamaması sonucunda.
0
horowitz
(13.11.20)
arkadasimin annesinin teyzesi. 70 ustundeydi kadin, hic evlenmemis (kizkardesi de o da)

bu kadin banyoyu temizlerken camasir suyuyla tuz ruhu karistirip zehirlendi.

herkes evlenmek zorunda degil ama hic kimseyle olmadan yasayip olmek bana da hazin geliyor.
0
yoggi
(13.11.20)
yaşamın en güzel amaçlarından biri sevmek ve bundan mahrum kalanlar icin, hayat sartlarinin talihsizlikleriyle koca bir ömrü yalnız, belki sevmeden sevilmeden geçirmiş insanlara çok üzülüyorum. belki kendisine sorsan varligini bilmediği bi duygu icin yok ben gayet iyiyim kafam rahat kimseyi çekemem diyecekti ama var mi su dünyada butun aklin ve kalbinle emin olarak bir başkası tarafından sevilmek kadar güzel bir duygu?
0
🌸slalom
(13.11.20)
biri 53 biri 50 yaşında abla kardeş var. aile evinde kalıyorlar, yani anne babalarıyla.
şans, talih, kader, kısmet işte. evlenecekleri insan denk gelmedi. gelse evlenirlerdi.
hayatlarında insan oldu ama evlenemediler. ama evlenememiş olmayı da kafaya takmıyorlar.
ben şu açıdan üzülüyorum: anne veya baba olma duygusunu tadamamış olmak. (ben de tatmadım, orası ayrı)
yani dünya üzerinde olan ve başkalarının yaşayarak mutlu olduğu bir şeyi deneyimleyememiş oluyorsun.
sana anne/baba diyerek koşan bir çocuk.. ne bileyim. güzel olurdu herhalde.
yaşıtlarının üniversite mezunu çocuğu varken, onlar bebeği olma duygusunu bile tatmadan ölecekler. (belki ben de).. ölmek mesele değil de, dünyada olan ve herkesin deneyimlediği bir şeyi deneyimleyemiyorsun işte.

bir de yazdığın şuna takıldım:
"yalnız olen biri, çok hazin geliyo bana nedense. çok merak ediyorum hikayesi neydi acaba nasıl gecti ömrü, hic istedi mi yoksa gayet keyfi yerindemiydi falan filan.."

yalnız ölmek niye hazin geliyor dostum, evli olsan da yalnız ölebilirsin. evliliği bir yalnız ölmeme garantisi olarak görmek saçma değil mi? elvis presley evinin banyosunda ölü bulundu mesela, evli değilse de evinde kız arkadaşı vardı. yalnız ölmek hiç umrumda değil. bu beni hiç tedirgin etmiyor.
0
tabudeviren
(13.11.20)
Kac yasindasiniz ve nerede yasiyorsunuz cok merak ettim.

Sevgiden mahrum kalmak mi
Yalniz olen kisinin hazin hikayesi mi... cok ilginc buldum dusuncelerinizi.

Herkes evlenmek zorunda olmadigi gibi her evli de sevilip sevmis olmuyor. Icime dogan bulundugunuz cevrede bu tur insanlarin bolca olabilecegi. Gorucu usulu falan evlenirler, cocuk da yaparlar, toplum gozunde evli mutlu cocuklu olurlar :) peki evin icinde ne yasaniyor, kimse bilmez.. bu insanlar bosanmaya da karsilardir yani bi omur gercekten evli kalirlar. Bu mudur yani hazin olmayan hikaye.

Obur yanda nikah kiymayip ciddi ask yasayan da var. Kimisi evet 50sinde ayrilabilir ve hayatina bi daha kimseyi almayabilir. Bu kisiler simdi sizde uzuntu mu yaratiyor.

Ayrica evlenip cocuk sahibi olan ve yalniz olenler de var. Cocuk ailesine bakma araci olarak gorulmemeli, cocuk da kendi hayatini kurup sinirli bir bakim saglayabilecek sonucta ailesine.

Gene sanki sizin dusunce yapinizin cevresine gore cocuk, dul kalan ebeveyni evlenince yanina almali.. yok oyle bi sey.

Kisacasi bekarlar yalniz olur, sevgiden mahrum kalir gibi bi dusunce hos ve anlamli degil.
0
Kittie
(13.11.20)
Kimisi ailesine bakmak için evlenmiyor, sonra da yaş geçiyor zaten. 60 yaşlarda bir komşumuz var o da evlenmemiş. Yaş ilerledikçe bir başkasına katlanıp beraber yaşama düşüncesi zor geliyor diyordu
0
gazozailacatmauzmani
(13.11.20)
İlerleyen zamanlarda ben olacağım bu sanırım. Çok istiyorum; mutlu olayım, mutlu edeyim minnoş minnoş çocuklarımız olsun. Her gün maceradan maceraya atılalım. Ama olmuyor işte. İlk girişi beceremiyorum. Tanışıyorum ama devamı gelmiyor. Hep hüsranla bitiyor. Geçenlerde bi kız var diye soru sormuştum buraya, o işte yattı. Halbuki çok iyi anlaşıyorduk. Bence bu dünyada beni sevebilecek biri yok.

Burada yazılanları okudum daha kötü oldum. Sanırım bende bir gün banyoda sessiz bir şekilde tek başıma öleceğim. Halbuki böyle bitmemeliydi hikayem :(
0
top_secret
(13.11.20)
Hiç evlenmemiş olanda var, evlenip ayrılmış ve bir daha evlenmeyende var çevremde. yalnız yaşamayı kotarabilen bir mizacınız varsa evlilik şart değil, öyle bir modda da değil hiç biri, ben de dahil. mutluluğu sadece hayatında birinin olmasına, dış faktörlere, 2.-3. şahıslara bağlamak sağlıklı gelmiyor misal bana. mutluluk dediğimiz şey içsel bir motivasyon. elbette keyifli bir yol arkadaşlığı çok güzel ama olmuyorsa da olmaz. sanki kendini gerçekleştirmenin tek yolu buymuş gibi düşünmek, yalnızlığa bu kadar trajik anlamlar yüklemek tamamen kültürel kodlarımızla ilgili. varsayalım banyoda öldüm, 3 gün sonra bulundum. yahu zaten ölüp gitmişim ne durumun farkında olacağım ne nasıl bulunduğumun önemi olacak, toprağa gömecekler olcak bitcek işte.

dipnot olarakta bunu yazmadan geçemeyeceğim; aynı evde yaşayan evli ve hatta çocuklu ama birbirlerinden nefret eden, herkesin cep telefonu ve sosyal medyası ile yaşadığı ve birbirleriyle sıfır iletişimi/bağı/teması olan milyonlarca insan var. yalnızlık kime göre neye göre...
0
Phoebe
(13.11.20)
Evli çocukluyken de yalnız ölebilirsiniz. Hümeyra'nın oğlu gibi. Yanlış insan insanı kanser eder, kalp krizi geçirtir.
0
gelmeistemem
(13.11.20)
Halam 54 yaşında, hiç evlenmedi. İnanılmaz sosyal ve çok sayıda hobisi olan bir insan. Hiç evlenmek, evini ve hayatını paylaşmak istemedi. Yaklaşık 8 yıldır süren bir ilişkisi var, evlenmeyi düşünmüyorlar.
0
fotrsapka
(13.11.20)
Evliliğin ne halt olduğunu anlamış aydınlanmış insanlar oluyor bunlar genelde.
0
lcha
(13.11.20)
Evlenmek istememiş ve evlenmemiş yok. Evlenmek istemiş ama evlenememiş bir kadın ve bir erkek . İki tanıdık var.
Emin olun ikisi'de uyumsuz ve geçimsiz insanlar.
0
ycaycayca
(13.11.20)
(11)

Boşanma planlayalım

theblizzard
Şöyle kiiii.. boşanıyoruz. Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul. Ortalama gelirim 12.000₺Bana kalacak 10.000. Kaçını kiraya vermeliyim?Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum. Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?
Şöyle kiiii.. boşanıyoruz.

Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul.
Ortalama gelirim 12.000₺

Bana kalacak 10.000.

Kaçını kiraya vermeliyim?
Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum.

Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?
0
theblizzard
(12.11.20)
şehir önemli. eğer büyükşehir ise ben şehir merkezinde oturmayı tercih ederim. nasılsa artık bekarsın şehir merkezinde oturman daha iyi sosyalleşebilmen için. çocuğu her gün göremeyeceğin için ve araban da olduğu için oradaki uzaklık çok dert olmaz gibi. basar gidersin. kira için 2500-3000 gibi bir şey düşünürdüm max.
0
amandil
(12.11.20)
Bir çocuğa oda bir de kendinize desek 2+1 ev gerek. Trafik sorunu yoksa çocuğa yakın otururum ben. Varsa işe yakın olmak daha makul.
Kira da 2500 e kadar çıkardım aidat fatura derken ev masrafının kalemi var da var abartmak fuzuli olur.
0
cilekli pasta
(12.11.20)
nasılsa artık bekarsın şehir merkezinde oturman daha iyi sosyalleşebilmen için +1. Ufak ama ici temiz, yapili bir daire tut. spor salonu, gerekiyorsa sac ektirme vb olaylara girerdim herhalde ben olsam. onlara butce ayir bir de biriktir tabi bir kenarda ayda 2-3 bin en az.
0
hot potato
(13.11.20)
2500'i gecmesin.
Niye sac ektiriyor ki, kel oldugu nerde yaziyor adamin?
0
baldur2
(13.11.20)
Bosanmissin artık..üstüne iki bin verip bir de cocuga yakın mi oturacaksan? Ne gerek var ki????
0
elorelia
(13.11.20)
Merkeze yakın otur. "Senin" içine sinen rahat edebileceğin bir ortam kur kendine. Rahat hareket edebileceğin bir miktarda ayır harcamaların için. Bunların miktarını sen biliyorsun. Tertemiz bir sayfa aç kendine.
0
top_secret
(13.11.20)
Bunun sizcesi mi olur yav :)
Çocuğunu sık sık görmek istiyorsan yakın otur.
Çocukla ilişkim de pek matah değil, annesini de görmek istemiyorum.
Yeni hayat kuracağım kendime, sıfırdan başlayacağım diyorsan, istediğin semtte otur.

Kaçını kiraya vermeliyim kısmı da bu üstteki duruma göre şekillenecek
Nişantaşının ortasında oturmak istiyorum dersen 4-5 vermelisin
bebekte oturmak istiyorsan 6 7
Halkalıda oturmak istiyoran 2
0
summatinyourteeth
(13.11.20)
çocuğa yakın oturun. nerdeyse bütün boşanmış kadın ve erkek arkadaşlarımda erkek olanlar kendi hayatlarına dalıp gittikleri için o çocukların sıkıntılarını göremiyorlar. gece çocuğunuz kafasını patlatsa veya annesi düşüp kafasını patlatmış olsa, çocuk sizi arasa şehir merkezinden gitme sürenizle yakın yerden kendisine ulaşma süreniz tek kriteriniz olmalı bence. bir arkadaşımızın eski eşi ben neo köylü olcam dedi çekti urla'nın köyüne gitti. çocuk geçenlerde çok ciddi bir sıkıntısı olduğunda annesi babanı çağırmamı ister misin dediğinde, beni istese oraya mı taşınırdı kendi keyfi için, boşversene anne rehber öğretmenimle konuşurum sen üzülme demiş (sınıfta erkek çocuklarının birbirine zorbalığı ile ilgili). 7. sınıf öğrencisi bir çocuğun düşüneceği ve kuracağı bir cümle olmamalı bu, annesi de çok üzüldü kaç gün. anlayana çok ağır bir cümle.

çocuk sahibi olmak bir tercih. bu tercihte bulunduysanız çocuk belli bir yaşa gelene kadar bunun gereklerini yerine getirmeniz insani ve ebeveyn olarak sorumluluğunuz.
0
Phoebe
(13.11.20)
Phoebe +1

çocuğa çabuk ulaşabileceğiniz yerde olmalısınız.
annesiyle karşılaşmayacağınız ya da sürekli burun buruna olmayacağınız kadar uzak ama acil bir durumda çocuğa hemen yetişebilecek kadar yakın.
dünyanın bin türlü hali var.
bir kaza olur, hastalanır gece doktora götürmek gerekir, annesi hastalanır çocuğu bir yere getirmek/götürmek gerekir vb.
çocuk söz konusu olunca bunları düşünmek lazım.
sadece lojistik nedenlerle değil, genel olarak çocuğa "uzak" kalmayın.
babasının yakında olduğunu bilsin.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
phoebe +1 demek isterdim, ancak çocuğunuzu evlilikle birlikte kurtulmak istediginiz bir sey gibi mi goruyorsunuz? sorunuz bile tuhaf geldi ama durum bu demek ki. cocuga mi yakin olayim vs sehir merkezinde mi oturayim... bana acimasiz bir kiyaslama gibi geldi ama kararinizi vermis gibisiniz. bekar bir baba degil de bekar bir erkek gibi yasamak istiyorsaniz sehir merkezinde oturun.
0
hazen
(13.11.20)
Tabiki çocuğa yakın, bu da soru mu..
0
sta
(13.11.20)
(8)

Alıngan insanlar

sydney
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
0
sydney
(12.11.20)
Alındığı konuda gerçekten kendisini eksik hissediyor.
Kompleks yapıyor.

Bill Gates'e fakir desen alınmaz.
Arkadaşına desen alınır
gibi
0
summatinyourteeth
(12.11.20)
attention bunlar hep, attention wh.

kötü niyet değil ama çocuklukta onlara gösterilen ilginin devam etmesini istiyorlar.

bazen eksik hissetme söz konusu olmayabilir. o konuda kendisine çok fazla güvense bile ilgi için özellikle böyle davranabilir. hatta alındığı konuda gerçekten ciddi bir eleştiri almışsa, alınganlığı bırakıp saldırı moduna geçer.
0
stewie
(12.11.20)
En büyük alınganlar anneler, babalar.
Hani evladına yaptığını karşılık beklemeden yaparsın ya, tam tersi. Ben böyle olduğunu evlenince gördüm. Hava yağmurlu desem "sen bana ördek dedin" durumu oluşabiliyor. Biraz ego, biraz da iyi niyetli biriysen yandın. Üzüntüsüyle yönetiyor çevresini.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.20)
çocukluk döneminde ilginin eksik verilmesi ya da inanılmaz derecede fazla ilgilenilmesi gibi durumlarla ortaya çıktığını düşünüyorum.

böyle aşırı alıngan bir arkadaşım var. çocukken gereksiz bir şekilde üzerine titrediler, aşırı müdahaleci bir ailesi vardı yakından şahidim. bu arkadaş ortamda alakasız bir konu konuşulduğunda bile devamlı üstüne alınıyor, kendini sorgulamaya başlıyor. daha sonra da hiç onu kastetmememize rağmen savunma geliştiriyor, surat asıyor ve günlerce alınıyor.

kötü niyetli değil elbette ama çevresindekiler için yorucu bir karakter. her ne kadar onu sevsem de sık görmek istemiyorum mesela.
0
muslugubozukhayrat
(12.11.20)
ilgi sevgi eksikliği ve ihtiyacından oluyor. Ama bunu kendi kontrol edemiyor olabilir. Çok sevdiğim ama aşırı alıngan 2 arkadaşım var. kabullendik :D
0
lcha
(12.11.20)
Eski alınganlardan biri olarak "biraz büyümemiş" yorumuna katılıyorum. Ancak her şeyin kendi etrafımda dönmesini hiçbir zaman arzu etmedim.

Artık neredeyse hiçbir şeyi sallamıyorum. Kim ne derse desin umrumda değil. Demek ki biraz büyümüşüm :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
alınganlık eşittir eziklik diyebilecek kadar kaba, gaddar ve terbiyesiz biriyim.
0
d e j i n
(12.11.20)
psikolojik nedenleri değişir kişiden kişiye ama benim herhangi bir ilişki sürdürmekte çok zorlandığım insanlar oluyorlar.
dolayısıyla, bir noktadan sonra çok da sürdürmüyorum, sürdüremiyorum zaten.
çok yorucu.
dünya kimsenin etrafında dönmemeli.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
(1)

feci bir yalnızlık hissi

tarantine quentino 54mg
birkaç ay önce tüm sosyal medya hesaplarımı kapattım ve insanlarla etkileşimim günden güne azaldı. önceden de çok yoktu ama yine de instagram'dan birileriyle konuşuyordum arada sırada. şu an tamamıyla yapayalnız durumdayım, ne bir arayan var ne merak eden. kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra çok kapat
birkaç ay önce tüm sosyal medya hesaplarımı kapattım ve insanlarla etkileşimim günden güne azaldı. önceden de çok yoktu ama yine de instagram'dan birileriyle konuşuyordum arada sırada. şu an tamamıyla yapayalnız durumdayım, ne bir arayan var ne merak eden. kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra çok kapattım kendimi açamıyorum bir türlü. nasıl arkadaş edinilir unuttum resmen. tinder benzeri uygulamalardan da nefret ettim. sosyal hayatım yok gibi bir şey. illa sitelere girip profil oluşturmam mı gerekiyor... napsak?
0
tarantine quentino 54mg
(12.11.20)
Off buraya gelip şimdi hobi edin filan yazacaklar. Halk eğitim kurslarına filan katıl teyzelerle tanışırsın :)

Sosyal medya bir araç onu kullanarak gerçek insanlarla tanışman lazım. Yani orada tanıştığın biriyle hemen buluş. Amaç sadece onu tanımak olsun. Sonra bir gün onun ortamında başkalarıyla da tanışırsın böyle böyle büyür.

Arkadaş sayını hiç bir zaman sıfıra indirme. Her zaman bir başlangıç noktası oluştur.
0
top_secret
(13.11.20)
(11)

siz de kızgın mısınız?

dedi ayca
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. eur
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. euro olmuş 10, 3 kuruş maaş alıyoruz, istediğimiz şeyleri satın almak imkansız hale gelmiş durumda, yurt dışına gideyim hem doğa göreyim hem kültürleneyim, müzelere gireyim, iki resim bakayım diyemiyoruz, siyaset ayrı mide bulandırıcı, ekonomi ayrı boğucu. önümdeki 40 sene daha bu şekilde geçecek, belki siyaset değişir belki biraz ekonomi düzelir ama yine ortalama bir hayat olacak yine neredeyse elim ayağım tutmayana kadar bu ömür törpüsü insanlarla savaşarak çalışacağım. bunu yaşamak olarak göremiyorum. yaşamak böyle bir şey değil. dediğim gibi ilk başta saydıklarım olmasaydı çoktan son vermiştim hayatıma. nefret ediyorum kendimden de böyle bir hayata sıkışıp kaldığım için.

sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
0
dedi ayca
(11.11.20)
Yok
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.11.20)
Samsaraya hoşgeldin. Ben de aynı tatminsizligi derin yaşadım, kendi çıkışımi Budist pratikte buldum.
0
JohnOakley
(11.11.20)
vardı da ayrıldık :)) şimdi yok. bundan sonra da olmasını istemem. daha yeni, hayatım düzene girdi. gelirim katlandı. bundan sonra vur patlasın, çal oynasın.
0
stewie
(11.11.20)
Kızdığım ve suçu attığım kimse yok. Hayatımdaki insanlar da köpeğim de, bana hayatımı sınırlamak için değil, aksine yeni alanlar açmak için var olmalılar. Yoksa onlardan uzaklaşırım.

Hastalıklı ilişkileri, kimle ve neyle olursa olsun kendimden uzak tutuyorum.
0
buf-e kür
(11.11.20)
@buf-e-kür hastalıklı ilişki gibi düşünmemek lazım aslında. sonuçta beni bundan alıkoyan şey "annem mahvolur, eşim çok üzülür..." düşüncesi. ilişkilerimiz sağlıklı ama annesi hayatta olan ya da kendine ait bir ailesi olan herkes için intihar etmek 10 kere düşünülen bir şey bence.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
valla benim eşim de yok. hatta doğru düzgün bir ilişkim de yok.

yaşamayı seviyorum sadece mevzu bu heralde, yoksa çekilecek çile değil cidden. İstanbul'da ilk depremde yıkılacak 2+1 evi 4000e kiraya vermişler. Bu ülkeden gitmedikçe bu dertlere çözüm yok. burda oldukça cidden o satrançtaki piyonlardan farksızız.
0
lcha
(11.11.20)
@Icha ben işte bu sebeplerden yaşamayı da sevmiyorum. buradan gitmenin çözüm olacağını ya da şartları çok çok daha iyileştireceğini düşündüğüm için, gitmek üzere her şeye sahiptim 2 ay öncesine kadar, corona yüzünden tüm planlarım, elimdeki her şey yok oldu gitti. şimdi burada ekstra mutsuzlukla sürünmeye devam ediyorum.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
@dedi ayca, yasamak icin bir sebep olarak baska insanlari gormuyorum. Kimse beni hayata baglamiyor, kimse de hayattan sogutmuyor. Sadece baskalari icin hayatta kalma dusuncesi bana gore saglikli degil. Ama bana gore iste. "Sıkıstırılmıs" hissetmemek bence yasamaya dair en guzel seylerden. Boyle hissetmemenize uzuldum.

"o uzulur, bu aglar, sunun akli bende kalir, su ben olmasam hayatta kalamaz" diye yasanmiyor, bu tip sinirlamalar beni o insanlardan ve seylerden bir süre sonra otomatik olarak uzaklastiriyor. bence sadece bunlara sarilarak hayata tutunmak tehlikeli.

Benim de bir ailem var. Ornegin annem bir kontrol-delisi oldugu icin onunla arama fiziki bir mesafe koymam sart. Cok seviyorum ve seviliyorum, ancak her hareketim onu uzecek diye, onun istedigi gibi yasayamam. Bana iyi gelmedigini gordugum akraba ve arkadas iliskilerinden kendimi bir derece soyutluyorum. Cünkü yasamak boyle bir sey degil.
0
buf-e kür
(11.11.20)
kizgin degilim, afganistan’da da dogabilirdim. kosullarimi kabullendim. ayrica is yerindeki insanlar da senin icin ayni seyi dusunuyor olabilirler.
0
anais
(11.11.20)
Ben hayatta en çok kendime kızarım.
Kendimden de şu an kurtulmak istemiyorum.
Bir bakalım neler olur, diye bekliyorum.
0
fempusay
(11.11.20)
Beni hayatta tutabilecek bir şey yok. Battı balık yan gider bakalım neler olacak diye bekliyorum bakalım.
0
jazzabel
(11.11.20)
(9)

Ruya Dinlemek

pofudukayi
Birisi bana ruyasini anlattigi zaman komik, abdurd bir tarafi yoksa hayatimdan calinmis gibi hissediyorum, cok bos geliyor. Ki normalde iyi bir dinleyiciyimdir. Seven var mi baskasinin ruyaini dinlemeyi ?
Birisi bana ruyasini anlattigi zaman komik, abdurd bir tarafi yoksa hayatimdan calinmis gibi hissediyorum, cok bos geliyor. Ki normalde iyi bir dinleyiciyimdir. Seven var mi baskasinin ruyaini dinlemeyi ?
0
pofudukayi
(10.11.20)
hayır.
rüya her zaman sahibine aittir.
0
janderzel zartanyan
(10.11.20)
beni görmediyse ilgimi çekmiyor.
0
black holes in the sky
(10.11.20)
Gördüğü ben değilsem zerre ilgilenmiyorum aşırı sıkıcı geliyor bir de böyle heyecanlı heyecanlı anlatıyorlar ya deliriyorum.


Not: Ben de gördüğü rüyaları çok fazla seven ve anlatırken çok heyecanlanan biriyimdir.
0
mutekebbir
(10.11.20)
başkasının rüyasını dinlemeyi niye sevesin ki zaten? anca seni görmüş olması lazım.

sevmiyorum ama nefret de etmiyorum. biri bana anlatıyorsa normal bir şekilde dinliyorum.
0
ahm1
(10.11.20)
j r r tolkien hayrani +1, özellikle rüyalardan absürt çıkarımları yapmayı çok severim. konuya çok vakıf olmayanlara frued falan diyip gubidik yorumlar yaparım, "sie lan ne alakası var" derler. troll rüya yorumları yapmayı seviyorum yani.
0
Bruce
(10.11.20)
Bana da hafakanlar basıyor. Eşim ve annem anlatmaya bayılıyorlar ama ben çok çok çok enteresan bir şey görsem bile hmm şundan herhalde deyip geçiyorum. Hiç sevmiyorum dinlemeyi ama mecbur dinliyorum :(
0
le jeune turc
(11.11.20)
Sadece rüya değil karşımdaki kişi beni ilgilendirmeyecek ne konuşursa konuşsun 30-40 saniye sonra flulaşıyor ve kulağım duymamaya başlıyor.

Çok konuşan ve boş konuşan bazı kişilere çok maruz kaldım. Bu da bende bir taktik evrimleştirdi. 10-15 saniyede 1-2 kelime alıp birleştiriyor konuşmanın ana hatlarını kendim çıkarıyorum. Yanlış anlamışsam vereceğim feedback’i beğenmeyip bi daha anlatıyor zaten tükenmek bilmeyen bir enerjiyle.

Bazı arkadaşlarım çözdü bunu. Dinliyormuş gibi yapma ses ve mimiklerimi okuyup dinlemediğimi ve sıkıldığımı anlıyorlar ve kısa kesmiyorlar konuşuyorlar yine hiç sıkılmadan.
0
pass
(11.11.20)
Rüya dinlemeyi seviyorum o kişiyle ilgili çok fazla izlenim verebilir bir rüya. Bilinç dışının ham hali ve karşıdaki kişi bu özel şeyi benimle paylaşmış. Gayet keyifle dinlerim. Alakam olmayan biriyse bu bilgiye ihtiyac duymadığım için çok keyif almasam da canim sıkılmaz.
0
Mossy
(11.11.20)
Tanıdığın biriyse rüyalarındaki ufak tefek alegorik anlatımları kendince deşifre etmek keyifli oluyor. Ama sadece zeki insanların rüyalarını dinlemek keyifli.
0
basingse
(11.11.20)
(10)

Küs iş arkadaşlarıyla barışmak

ir mania
Bu tiplerle neredeyse geldiklerinden beri küsüm. Beni dışlayıp kendileri arakadaş grubu olmuş durumdalar. Yönetim de sağolasun benim anlaştığım herkesi yolladı. Ben şuan tek kaldım. Bu tipler de uzun zamandır ben yokmuşum gibi takılıyor benim de fino köpeği gibi peşlerinden koşacak halim yok. Şuan o
Bu tiplerle neredeyse geldiklerinden beri küsüm. Beni dışlayıp kendileri arakadaş grubu olmuş durumdalar. Yönetim de sağolasun benim anlaştığım herkesi yolladı. Ben şuan tek kaldım. Bu tipler de uzun zamandır ben yokmuşum gibi takılıyor benim de fino köpeği gibi peşlerinden koşacak halim yok. Şuan ortal değişikliği pek mümkün görünmüyor. Ne yapmamı önerirsiniz var mi sizin de böyle tecrübeler
0
ir mania
(10.11.20)
Küs olmanızın nedeni ne? Tartıştınız mı?
0
GoodMorningTeacher
(10.11.20)
Başka iş bulun ve iş hayatı ile özeli karıştırmayın. iş arkadaşıyla küs olmak nedir? amatörlük
0
lcha
(10.11.20)
başlığa barışmak yazmışsın ama soruda öyle bir şey göremedim.
neden küstünüz bunu bilmek lazım ama dışlandığın bir ortama artık tekrar girmek pek mümkün değil arkandan ne dedikodular dönmüştür orda. ya sallamayacaksın ya da iş değiştirmen lazım ama bence bu sebepten iş değiştirilmez sonuçta öğle arası dışında öyle kankitoluk yapma zamanı olmuyordur iş ortamında.
0
ruby elixir
(10.11.20)
İstifa edin.
0
infernalcadre
(10.11.20)
Küs olmak demek hiç konuşmamak demekse işlerinizi nasıl yapıyorsunuz? Benzer bir durumdaydım ama küsten ziyade birbirimizden hazzetmezdik hiç. Sevmediğim birileri tarafından dışlanmak bana koymamıştı. Böyle bir durum varsa iyi anlaşmak zorunda olmadığınızı düşünün ve işinize devam edin derim.
0
walser
(10.11.20)
Sorun tamamen bu kişilerden kaynaklı benim yapıcı tutumumu mobinglerle sabote ediyorlar. Böyle bir ortamda gerek sosyal gerek kariyer anlamında koreldigimi düşündüğüm icin dert ediyorum bu durumu yoksa hepsi ciğeri beş para etmez tipler
0
🌸ir mania
(10.11.20)
Barışmak mümkün olmaz size mobbing yapan ekiple. Hiç öyle bir adım atmayın. İş veriminizi ve psikolojinizi olumsuz etkiliyorsa bu durum başka iş bulun. yapıcı olmanız zaten işe yaramamış. her işte de bir hayır vardır bu arada, daha iyi bir iş bulursunuz belki
0
sevenay
(10.11.20)
Bunlar Benim dibimde oturuyor. Bunlar konuşmasa bile konuşsam konuşmadiklarinda laf soksam mi diye düşünüyorum artık tahammülüm kalmadi çünkü
0
🌸ir mania
(13.01.21)
başıma geldi, iş değiştirdim. ama laf sokmadım, küs ayrılmadım, herhangi bir şey demedim. sektörel anlamda ileride belki onlara ihtiyacım olur diye. zaten iş değiştirince de pek umurunda olmuyor.

o güne kadar sabah dokuzda taktım kulaklığı, yemek yerken bile kulaklıklaydım akşama kadar. zaman geçiyor bir şekilde, akıl sağlığı her şeyden önemli. küs falan olmaya gerek yok ama, onlar senin arkadaşın değiller.
0
allineed
(13.01.21)
İş değiştirmeyi düşünmüyorum bunlar için. Suan amirimle konuşup baska bi arkadasla yerimi değiştiremesini bu durumun beni rahatlatacağını söyleyeceğim eğer kabul edilmezse dibimdeki bu kişilerle muhabbet kuracağım sallamazlarsa laf sokacagim. Karakterim böyle olmadığı için nasıl yaparım bilmiyorum ama artık sabrım tükendi
0
🌸ir mania
(13.01.21)
(9)

nikah öncesi süreç

kondansator
selamlar, normalde nişanlımın dedesinin evinde yaşıyordum. nikaha 3 4 gün kala evi boşaltıyorum. eve misafirler gelecek falan ayrı bir konu. oturacağımız evde de kayınpeder kayınvalide falan olacak. şimdi nikah öncesi ben de gidip o evde kalsam, önceden de kalıyorduk beraber ma aile mevzu değil de,
selamlar, normalde nişanlımın dedesinin evinde yaşıyordum. nikaha 3 4 gün kala evi boşaltıyorum. eve misafirler gelecek falan ayrı bir konu. oturacağımız evde de kayınpeder kayınvalide falan olacak. şimdi nikah öncesi ben de gidip o evde kalsam, önceden de kalıyorduk beraber ma aile mevzu değil de, nikah sabahı hep beraber aynı evden çıkma fikri abuk geldi bana. sanki o ambiyansa aykırı bir plan gibi geliyor. ne bileyim o gelinliği ile evden çıksın, ben de o gece o evde kalmış olmamalıyım gibi bakıyorum. bir kaç gün otelde kalayım hem kafa dinleyeym biraz hem de ayrı hanelerden çıkalım diyorum ya sizce nasıl olmalı
0
kondansator
(10.11.20)
Bence de otelde kalmalısin
0
elorelia
(10.11.20)
Normalde dedesinin evindeydiniz ve yeni evinizde de eşinizin annesi ve babasıyla mı yaşıyacaksınız?
Hani bence normalde de önemli değil kimin hangi kapıdan çıktığı da sizin senaryoya bakınca, yapacağınız herhangi bir hareket zaten tuhaf kaçmaz.
0
irene
(10.11.20)
Rahat ol kardeşim yav, canın ne istiyorsa onu yap. Elalemin ne diyeceğinden sanane.
0
antihero
(10.11.20)
Kayınpeder yazlığa taşındı biz de onun evine yerleşiyoruz şu an
0
🌸kondansator
(10.11.20)
Hocam ambiyans nedir yahu? Eskidenmiş o kız evinden kız alma geyikleri. Sırf ambiyans diye otele para vermenin luzumu var mı şu devirde. Yazıktır israf
0
lcha
(10.11.20)
siz birlikte yaşıyorsunuz anladığım kadarıyla. adetleri uygulamaya ortadan başlayınca olmuyor işte baştan uygulamanız gerekirdi:)
0
sonsuz
(10.11.20)
Ambiyanstan öte bir kere rahat edilmez. Misafirleri gelir, kadınlar evde hazırlanır vs vs tuvalet sırası mi bekleyeceksiniz damatlikla? Hadi pandemi dönemi desek yine de saçma bence, ben istemezdim.
0
elorelia
(10.11.20)
@antihero +1

Ayrıca ilk gecenizi otelde beraber geçirseniz daha iyi bile olur bence? Hatta eğer balayı gibi bir planınız ve organizasyonunuz yoksa 3 gün otelde geçirip mini balayı yapmış gibi ufak bir hoşluk olur sanki.
0
1bir1bir1
(10.11.20)
toplumsal normları boşverelim, rahat edemezsin +1
0
ruby elixir
(10.11.20)
(3)

Rüya tabiri sorusu

osssy
Normalde tabirle pek ilgim yok ama benzer şekilli ilginç bir nesneyi bugün üç farklı rüyada farklı bağlamlarda görünce ne anlama geliyor diye merak ettim. Nesneyi anlatması zor, bilinen bir şey değil. Aşağıdaki linkte kabaca çizdim. Altta beyaz sapı, üstte de metal kazıyıcı gibi bir şeyi olan kısa m
Normalde tabirle pek ilgim yok ama benzer şekilli ilginç bir nesneyi bugün üç farklı rüyada farklı bağlamlarda görünce ne anlama geliyor diye merak ettim. Nesneyi anlatması zor, bilinen bir şey değil. Aşağıdaki linkte kabaca çizdim. Altta beyaz sapı, üstte de metal kazıyıcı gibi bir şeyi olan kısa mala/tıraş bıçağı/havuç soyucu gibi bir şey. Cisim garip olunca internette de aratamadım neye yoruyorlar. Hadi bir yorumlayalım.

sketchtoy.com
0
osssy
(08.11.20)
Tabir olarak değil de bazı deodorant ve parfümlerin kutusu akla geldi.
Hatta seksenler de bu vardı.
i.hizliresim.com

Galiba avmleri çok gezmemelisin :)
0
Erva
(08.11.20)
"Kazıma raspa"sına benziyor tarifiniz ve çiziminiz, ama bununla ilgili rüya yorumu aramak pek mantıklı değil sanki :)

İnstagramda filan böyle teknik işler, dekorasyon sayfalarında filan birinin elinde görüp de bilinç altında kalmış olabilir.
0
John Bloor
(09.11.20)
John Bloor, sagol, sen isaret edince aratabildim. Buldugum anlamlar uc asagi bes yukari tuttu bende.

dreamhawk.com
www.chinaabout.net
0
🌸osssy
(10.11.20)
(8)

Üçüncü buluşma

top_secret
olacak pazar günü. Umutluydum açıkçası güzel vakit geçiriyoruz diye lakin geçen buluşmadan sonra bir kere o yazdı. Sonra iki gün ben yazdım ama yazmadığım gün o da yazmadı. Yazışırken de anlık yazışmalar oluyor gün boyu filan sürmüyor. Her sabah günaydın filan mı yazmak lazım idi hata mı yaptık yine
olacak pazar günü. Umutluydum açıkçası güzel vakit geçiriyoruz diye lakin geçen buluşmadan sonra bir kere o yazdı. Sonra iki gün ben yazdım ama yazmadığım gün o da yazmadı. Yazışırken de anlık yazışmalar oluyor gün boyu filan sürmüyor.

Her sabah günaydın filan mı yazmak lazım idi hata mı yaptık yine mi friendzone :(

İnsanlar reddedilince bile sevdiğinin peşinden koşarmış, böyle yapıp vazgeçmeyip sonuca varan çok kişi olmuş. Pazar günü tutup biz sadece arkadaşız dese ben azalarak kaybolurum onun hayatından, koşturmak ısrar etmek mi lazım?


Ya aranızda yok mu ilişkilerden anlayan birileri. Bana sorular sorsun teşhisler koysun filan. Yönlendirsin beni akıl versin.

Nolur :(
0
top_secret
(07.11.20)
Valla farklı görüşler mevcut olmakla birlikte, bazı görüşlere göre de, arkadaşız dese, cool davranıp zaten ben de ötesini düşünmedim demeniz. Kaçan kovalanır ve (bkz: 4 s kuralı )
0
fezagezgini_4
(07.11.20)
İnsanlar reddedilince bile sevdiğinin peşinden koşarmış: doğru
böyle yapıp vazgeçmeyip sonuca varan çok kişi olmuş: yanlış

Açık konuşun, ya umut görüyordur flört devam eder ya da (daha olası) kendince olmayacağını düşünmüştür sessizce uzaklaşıyordur onu söyler.
0
aguen
(07.11.20)
Sen erkek tarafi misin? Daha 2 kez bulusmussunuz genelde erkegin konuşmalari başlatmasi beklenir en baslarda. Sen yazmaliydin günaydın falan. Simdi niye erkekler yapmak zorunda muhabbetini gecelim. Flortten iliskiye dönme esnasinda bu boyledir is ilerleyince o muhabbetlere girilir. İlgisizlik bir kadini en cok sey iten seylerden biri. Ilgi ilgi ilgi. Olay burda arkadaşlar cok zor degil ya. Tabi ayrıntıları bilmiyorum anlattığın kadariyla bu kadar soyleyebilirim.
0
ruby elixir
(07.11.20)
Yorumlar için teşekkürler. İşin ayrıntısı şu, zamanında başka bir kıza çok ilgili davrandım o günaydınlar mesajlar vs vs bol miktarda vardı ve kız bana başkasında hoşlandığını filan anlattı noluyoruz lan dediğimde ben seni arkadaşım olarak görüyorum dedi.

Şimdi başıma bu olay gelince korkuyorum anlıyor musunuz çok korkuyorum.

Evet biliyorum ben bu konuları açarım, ilginin kralını gösteririm ama tekrar aynı şeyleri yaşamaya ponçik kalbim dayanmaz.

Buraya da yalvarma sebebim aslında bir tık cesaret biraz tecrübe filan. Belki nispeten pasif kalarak geleceğimin en güzel günlerini kaçırıyorum, ya da en ufak bir samimiyeti yanlış anlayarak kendimi aylar sürecek bir depresyona hazırlıyorum bilmiyorum.
0
🌸top_secret
(07.11.20)
Pazar günü olan buluşmayı sonraki pazara ertelemek istediğini söyle. Cevabı alınca tekrar yaz.
0
istege bagli sigortasiz
(07.11.20)
paran, kariyerin yoksa ya da aşırı yakışıklı değilsen, yedek listeye alınmayı göze alarak bu buluşmalara girmen lazım. o listeden asıllar ödülünü almayacak da sana sıra gelecek.

sen kendine yatırım yap. kızlar seni bulur, hiç merak etme.
0
stewie
(07.11.20)
yaş ne
0
einszweipolizei
(07.11.20)
"Sonra iki gün ben yazdım ama yazmadığım gün o da yazmadı." Konu kilit bence.
0
twelfth
(09.11.20)
(3)

Ama bu haksızlık !

elma
Merhaba,Belki bir çoğumuz bir şekilde haksızlığa uğramışızdır, berbat bir his :( Peki hiç farkında olarak ya da olmayarak siz birine haksızlık ettiniz mi?Fark ettiğinizde ne hissettiniz, telafisi olmayacak bir haksızlıksa ne yaptınız, neler hissettinizDüşündükçe geçmişte şu kişiye o hareketi yapmam
Merhaba,

Belki bir çoğumuz bir şekilde haksızlığa uğramışızdır, berbat bir his :(

Peki hiç farkında olarak ya da olmayarak siz birine haksızlık ettiniz mi?
Fark ettiğinizde ne hissettiniz, telafisi olmayacak bir haksızlıksa ne yaptınız, neler hissettiniz
Düşündükçe geçmişte şu kişiye o hareketi yapmamlıydım çok pişmanım dediğiniz olumsuz tecrübeleriniz var mı?

Bu konuda paylaşmak istediğiniz bir şeyler olursa çok sevinirim :)

Teşekkür ederim
0
elma
(05.11.20)
Yaptım ama üzerinde düşünmüyorum, herkes yapmıştır kimse sütten çıkmış ak kaşık değil.

Ben de daha çok ne kadar yumuşak davranmışım kafası var. Bazı insanlar çok arsız.
0
Hallegadola
(05.11.20)
10 sene önce, beni deliler gibi seven birinden, bir günde, eve çağırıp bitti diyerek ayrıldım. bana o kadar bağlanmıştı ki, epey üzücü oldu iki taraf için de. haksızlık sayılır mı bilmiyorum ama ilişkide kalsaydım daha büyük haksızlık olacaktı.

bir de 6-7 sene önce buradan biriyle tanışmıştım. suriye sınırında yaşıyordu ve o zamanlar sınır kapalı değildi, çok zor durumdaydı. bir iş kurmuştu ama o ortamda tutacak iş değildi. benden o zaman 50 bin lira istemişti, vermedim. beni "kurda kuşa yem ediyorsun" demişti. sınırda olan her olaydan sonra onu düşündüm ve çok üzüldüm. kendisine de ulaşamadığım için vicdan azabı çekiyorum.
0
douchebag
(06.11.20)
Yakın bir arkadaşımla kontağı birdenbire kestim hiçbir neden vermeden. Bana çok iyilik yapmış, çok sevdiğim, beraber yaşadığım bir insandı. Yurt dışına taşınmıştı hemen sonra, belki de zaten ufak ufak kopacaktık zamanla. Ama yaptığım çok büyük ayıptı. Bazen düşünüyorum bulup özür dilemeyi, açıklamayı denesem mi diye. Ama kendi vicdanımı rahatlatmak için yapıyor olacağım sadece. Böyle bir insan olduğumu bildiğim için de sonrasında hiç gerçek arkadaşım olmadı zaten.
0
peki madem
(06.11.20)
(4)

fantezi vs. gerçek hayat

Bruce
aslında gönül işilik bir durum değil ama mod'ların buraya taşıyacağını tahmin ettiğim için böyle açtım. cinsel birliktelik esnasında normal hayatındaki halinin tam tersi fantezilere sahip bir insan için psikolojik olarak nasıl bir tanımlama yapılabilir? bu kişinin aslında olduğu kişi fantezilerindek
aslında gönül işilik bir durum değil ama mod'ların buraya taşıyacağını tahmin ettiğim için böyle açtım.

cinsel birliktelik esnasında normal hayatındaki halinin tam tersi fantezilere sahip bir insan için psikolojik olarak nasıl bir tanımlama yapılabilir? bu kişinin aslında olduğu kişi fantezilerindeki halidir denebilir mi? öyleyse bile bunun farkında olup o halini kötü bulup tam tersi role bürünmesi samimiyetsiz mi gelir size?

ya da fanteziler birer kaçış mıdır, bilinmeyen ya da alışıldık olmayanı tatmanın verdiği zevk midir? bu konuda okuyabileceğim bilimsel makaleler ya da kitaplar varsa öneri alabilirim.

teşekkürler!
0
Bruce
(05.11.20)
Hepimizin karanlık yönleri vardır. Bu bizim o fanteziyle olan bağımızı yansıtmaz. Böyle bir zorunluluk yok. Burada problem gerçeğin alanının muallak yapısıdır. Gerçeği yanlış tanımlamış olmamızdır. Her zaman fantezi gerçekten önce gelir fakat bu bilinen anlamda -cinsel - olmak zorunda değildir. Gerçek çarpıltrılmış olduğu için fantezi hep gerçekle çatışır gibi olur.

O yüzden cinsel fantezileri aslında gerçeğin sıkışmış yapısını aşma eğilimi olarak görülebilir, bunu da bizler yaratırız gerçeği dar bir alana hapsederek.

Lacan okumanı öneririm
0
olaylar olaylar
(05.11.20)
normal hayatındaki halinin tam tersi fanteziler kısmını anlamadım. yani normal hayattaki fantezi nasıl oluyor? diyelim ki bu kişinin facesitting fantezisi var. bu normal hayata nasıl uyumlu ya da uyumsuz oluyor o kısmını anlamdım. bunu nasıl anlayabiliyorsunuz?
0
Sour
(05.11.20)
Yok ya bence denmez. Seks baska gercek hayat baska.

Millet o kadar uzun yazmis ki kendimi dunyadan daha duz bir adam gibi hissettim(evet dunyadan)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.11.20)
yatakta olan yatakta kalir, üzerine bilimsel makale kitap okunacak bir mesele yok. yataktakiler kendi rizasi ile istedigini yapmakta istedigini düsünmekte serbest, bunun icin sucluluk duymana gerek yok. bana asıl tam tersi garip geliyor, insanlar gercek yaşamlarında oldukları kadar yatakta da sıkıcı iseler hiç cekilmiyorlar.
0
proteus
(08.11.20)
(4)

Nasılsınız?

Sakinolmamlazim
Ben İzmir'deyim ailemin yanındayım. Çok büyük bir travma yaşadık, iliklerime kadar hissediyorum herkesin acısını. Yorgunum sanki sırtımda taş taşımış gibiyim, günlerce uyusam ancak dinlenirim gibi hissediyorum.Siz nasılsınız?
Ben İzmir'deyim ailemin yanındayım. Çok büyük bir travma yaşadık, iliklerime kadar hissediyorum herkesin acısını. Yorgunum sanki sırtımda taş taşımış gibiyim, günlerce uyusam ancak dinlenirim gibi hissediyorum.

Siz nasılsınız?
0
Sakinolmamlazim
(04.11.20)
yatak odasında eve taşındığımdan beri bir çatlak var tribe giriyorum her başımı yastığa koyduğumda, yer istanbul
0
nahtoderfahrung
(04.11.20)
Bu deprem beni çok sarstı, çok keyifsizim bu aralar. Bu ülkede insan canının bu kadar ucuz olmasını kabullenemiyorum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(04.11.20)
üzgünüm, çok üzgünüm...
bir yandan deprem olduğunda başka bir şehirdeydim, iki gün sonra eve döndüm, evimde bir hasar yok; bunlar için çok şanslıyım.
0
pati
(04.11.20)
istanbul'da yalnız yaşıyorum.

deprem benim de moralimi çok bozdu. özellikle genç insanların acı dolu hikayeleri, enkazdan çıkan bebeğin anne demesi bitirdi beni.

Seda Dinçer, Zarife Doğan, erkek kadın ve bir çocuğu, nine ve 4 torunu, ikiz kardeşler ilk aklıma gelen hayatlar.

ardarda gelen iki bebeğe sevindim ama onların da birinin annesi birinin kardeşi ölmüş.

üzgünüm.
0
tabudeviren
(05.11.20)
(24)

İlişkide kadın ve erkeğin maaşı arasındaki fark

Geceler
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye giriyor mu?
0
Geceler
(04.11.20)
Çok büyük çoğunlukla egolar devreye gider. Kadın sorun etmese erkek yetersizlik hissine oradan aşağılık kompleksine kapılır. Gerek yok.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Girmez girmez.
0
all girls dream
(04.11.20)
Eşimin benden daha çok ya da az kazanması sorun oluşturmaz.
0
hayirsiz
(04.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. Ben tınlamam böyle şeyleri ama çalışmalar kadınların bu durumu sorun ettiğini gösteriyor.
0
glamdr1ng
(04.11.20)
erkekte oluşmasa bile kadında sorun olur. maaşına göre bir partner arar. Kendisi kadar ya da fazla maaş alan biriyle olsa daha lüks evler, arabalar, tekneler alırdı, çocuğunu daha iyi okula gönderirdi, yurtdışı tatili yapardı. Ama böyle fakirliğe talim :(

Boşver sen bu ilişkiyi, yol yakınken dön.
0
stewie
(04.11.20)
benden fazla kazanan bir suru kadin var. bunlardan birinin benim esim olmasi sorun mu yaratmali? bos isler. birey kendine yetecek kadar kazaniyorsa, digerinin daha fazla kazanmasi sorun degil. hos kendine yetecek kadar kazanmiyorsa da problem degil bence.
0
camussar
(04.11.20)
abi olaya tersten bakarsan mantıksızlığı daha net göreceksin, manzara şu:
ben fakirim o zaman eşim de fakir olsun ailece hep böyle az kazanalım.
0
rewlack
(04.11.20)
Benim icin benim param, benim paramdir, iliski turune bakilmaksizin. "Sikinti icerisindeyim, ihtiyacim var sinyali verilirse", elbette paramin uzerinde uyumam, paylasirim. Saklayacak degilim, ancak bir denge kurulsun isterim. Ego konusu yapilacak tek sey degil para. Iliskinin gelecegini sadece bu belirlemez.

Ancak egitim, sosyal cevre egonun cok daha guclu oldugu konular. Oralarda durum nasil?
0
buf-e kür
(04.11.20)
Benim hayatımda olan şu:

Babam isteği dışında zorla emekli edildiğinde maaşı 10'da 1'e düştü ve annemin maaşının yarısından da az oldu. Annem öğretmen. Babam gittikçe hırçınlaştı gittikçe daha fazla borç yaptı ve sonunda annemi aldattı. Annem babamla parası için evliymişmiş de emekli olduğundan beri babamı istemiyormuşmuş. Halbuki annemin babama olan davranışları hiç değişmedi, bu tamamen babamın kuruntusuydu. O borçları hâlâ ödüyoruz, belimiz doğrulmadı.

Kardeşim ise önüne gelen her işi yaptı. Kokoreççilikten saray restorasyonuna su satıcılığına şantiye şefliğine ve evrak memurluğuna kadar. Karısı onun aldığı hiçbir maaşı beğenmedi (kendisi asgarî ücretle ve haklarını gözetmeden çalışıyor) ve kardeşimi çok büyük borçlara soktu. Kardeşimde ne metabolizma kaldı ne diş ne sağlık hiçbir şey, kardeşim kendi kazandığı parayı artırmayı elbette istiyor ama bunu sen ben davasına çekmiyor, ama kadın götüne bakmadan sürekli daha fazla para diye ortalığı yırtıyor.

Kişilerin karakterine kalmış. Ama olan genellikle bu arkadaşlar. Belki yeni nesil farklıdır. 39 yaştan bikdiriyorum.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Maaşımın 2 katını alan bir kadın bulursam anında evlenirim. Hayalimdeki kadının kriterlerinden biri benden çok kazanması. Hatta öyle çok kazansın ki benim çalışmama gerek kalmasın, evi ben çekip çevireyim; mis!
0
Jux
(04.11.20)
Eşim benim kazandığımın iki katını kazanıyor. Sorun olması aklıma bile gelmedi. Eminim onun da böyle kaprisleri yoktur. Hatta çocuğumuz olduğunda bir süre evde kalabileceğimi bile önermişti.

Ben erkeğim.
0
a man alone
(04.11.20)
Ben problem olarak görüyorum.

Beraber olacağım insanın benden daha iyi bir pozisyonda olmasını istiyorum. Haliyle de bu durum maaşa da yansıyor.

28K
0
purplee
(04.11.20)
Bi arkadaşım bu sebeple boşandı. Kadın sürekli laf sokuyormuş ama demesine göre.
0
sekerse tehlike
(04.11.20)
Sorun olur oluyor. Erkeğin maaşı büyük eşittir kadının maaşı.
0
Hallegadola
(05.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. ve kadının beklentisine.

aynı ilişkide kadın olarak, erkek memur 4-5 bin, kadın 10-11 de idim. Ve hiç önem vermezdim. Bilmiyordum o zamanlar bu duruma bakış açımı sonsuza kadar değiştirecek bir ilişkiye başladığımı. Erkek mükemmel bir görünüme havaya ve coolluğa sahipti. Alışmış o, yakışıklılıkla herşeyi karşıdan beklemeye, eski ilişkilerinden biliyorum.. Bana söylediği şey tam olarak "sen ilerde evin masraflarını ödersin ben araba alacağım" Böyle lömp diye ama, tamamen bu cümle ile. Hayırdır hacı. Bunu söylemenin bin yolu var. Sonra ayrılacağımız gün sen böyle dedin dediğimde diyor ki, araba senin üzerine olurdu (ben öyle birşey mi istedim acaba), ki böyle bir muhabbetin içinde de kalmak istemezdim. Ve hayatım boyunca kalmadığım kadar para mevzusunun içinde kaldım onunla olan ilişkimde. Bana dese idi ki, bak benim maaşım bu, ilerde ne yaparız, nasıl yaparız, ev giderleri bana da bir araba fln alırsak nasıl olur ikimizde ortaya birşeyler koyalım vs. Ama onu söyleyiş tarzı.. Bilemiyorum..

Bence kadını beklentileri ve adamın tavrı ve karakteri çok önemli. Erkeğin tavrı aşırı aşırı aşırı önemli.

Şahsen erkeğin bu durumu kafaya benden daha çok taktığını düşünmem, beklentilerim ve daha fazla bu kadar para mevzusunun içinde kalmak istemediğim için ayrıldım.

Beklenti mevzusu. Ben tatile önem veririm. İlk başladığımızda kanada'ya gidecek adam,(sonra iptal oldu), ben sonra yazın kübaya gitmek istediğimde uzattı da uzattı bin türlü bahane buldu en sonunda maddiyat olduğu benim kavga edip olayı derinleştirmemle anlaşıldı. Okey de baştan söylese hiç sorun olmazdı ki küba masraflı bir yerdi anlardım ve onun hakkında düşüncelerim değişmezdi. Sonraki sene gidelim dediğimde olur dedi nereye gidelim fln dedi. sonra zaman geçince ilişkinin bir yerinde dedi ki, ben hiç bir zaman yurtdışına gidemem sanırım. Dalga mı geçiyorsun benimle. Bozcaadaya gidelim dedim, onda bile uzattı da uzattı. Bir tatile bile güle oynaya gidemedim. Elini asla bana karşı açık oynamadı. Asla. Her dediğime yaparız dedi. günü gelince param yok oldu. Şuan maaşını bile tahminen yazdım asla bilmiyorum hala ne aldığını. Benimse açık ve seçik ortada idi. Ama beni bu kadar yıpratmadan en baştan, benim şuan durumum bu şekilde, bir kaç sene tatile gidemem, yurtiçinde gidelim, ne kadar bütçe ayıralım kendimi ayarlayayım, böyle yapsak benim için daha uygun olur dese idi, ona olan sevgim saygım azalmadan belki şimdiye herşey farklı olmuştu. Onunla tanıştığımızda asla takmazdım. ama artık bu durumu inanılmaz takıyorum sağolsun. Bir daha dersen hayır. Kendimi öyle bir durumda bulmak istemem.

Ve saygı. Zamanla ona olan saygım o kadar azaldı ki, bu davranışları söylemleri ile. Onu gerçek bir erkek olarak bile göremedim. Ve o babyface vücutlu vs vs adamla son 3 ayda sevişmedim bile. Hala zaman zaman, fotoğrafına bakıp birşey hissetmemem üzerinde düşünüp duruyorum, okdr yakışıklı bir adamla sevişmek istemeyeceğim denli yalanlarına. Ayrıldıktan sonra annemi arayıp, laf arasında maaşının 8-9 olduğunu söylemiş mesela, bana ne isterse 20 olsun bu saatten sonra. Para mevzusunda yalan berbat birşey. Asla yaşatmayın karşı tarafa.

Saygı biterse ilişki biter. Kadın asla saygısını kaybetmesin, erkek kadının saygısını kaybettirecek şeyler yapmasın. Erkek asla para mevzusunda yalan söylemesin. Neyse o. Azsa az yani, bunu değiştirecek şekilde göstermesin. Ve çok fazla para mevzusu mevzu bahis olmasın.

Ha aslında bakarsın yürümez mi yürür, kadın ortaya 4 koyar adam ortaya 4 koyar. Yaşar giderler, kadının üstü onda kalır. Ama dediğim gibi erkeğin tavrı ve kadının beklentileri çok önemli.

Edit: sonraki sene gidelim dediğinde bana ülke tarih fln seçtirdi, konuşuyorduk yani üzerine, sonra ben bulunca buna gidelim diyince işin rengi değişti. Dalga geçer gibi ben okdr zmn baktıktan sonra, ben hayatım boyunca gidemem demez mi bir de. Baştan söylesene hayatimda en sinir olduğum insan tipi, içinden hesap yapan. Onun haricinde baştaki kanada fayk olabilirdi bilmiyorum artık. Maaşının tutarı hakkında 4 kere yalan söyledi. Okdr çok yalan söyledi maddi mevzuda artık tek cümlesine inanmıyorum hayatının. Bu arada evet çok doluyum bu mevzuda. Ben eski moby, ilk başta aylarca adama hiçbirşey demedim, alınır gücenir diye. Maaşım 2 dedi ona bile tamam neyse yapacak birşey yok dedim. Düşünebiliyor musunuz öyle biri idim ben. Sonra kredi öduyor kalan tutar 2 oldu, sonra krediyi ailesi ödüyor o kredi kartlarini ödüyor oldu, sonra krediyi yine o ödüyor ailesi evlenmesi için para biriktiriyor oldu, sonra ailesi arabası icin para biriktiriyor oldu, sonra evlenince araba için kredi çekecek oldu, bu arada maaşı 2 den 4 5 e ayrılırken de 9 10 a yükseldi. oldu da oldu yani... Ha bir de aynı çocukla çıkarken ilk başta bukdr mükemmel biri bende ne buldu diye aylarca düşünmüştüm ya ne safmışım ya. Cidden ki ne güzel iyi niyetli güzide insanmışım.. Bu arada son söz, bir daha düşünmem. Şöyle ki, bir arkadaşım da maaşı 5 6 olan biri ile çıkmıştı. Kız bütün yurtdışı tatillerine tek çıktı. Ve aralarında laf sokma başlamıştı. Bence olmuyor ya. Ve iyi niyet de bir yerde bitiyor. Ve o kız 2 yıl çıktı, ayrıldıktan sonra ya farklı hayat beklentileri oluyor ya bir daha asla düşünmem demişti ben üzerine cok düşünmemiştim o sırada güzide bir şekilde ilişkim devam ediyordu çünkü. Ah şimdi karşımda olsa ne dertleşirdim o kızla var ya.
0
mobydick
(05.11.20)
mantıklı bakan 2 insan arasında problem yaratmamalı. zaten direk maaş muhabbetinden eziklik açısından bakıyorlarsa yürümez o iş. şimdi benim eşimin maaşı *5 olsa ben memnun olurum daha çok kazansın yani
0
kondansator
(05.11.20)
davul bile dengi dengine
kadın kendisi gibi maaş alan birini bulsa (ki kadın şimdi pratisyen 3 4 seneye uzman olunca 20 30lar alacak) hayatı bambaşka olur
bu devirde 4 bin alan erkek, vasıfsızdır, vasıfsız da kalacaktır
Ne senelik ücreti 100 bin olan fransız okuluna gönderirsin çocuğunu
ne senede 1 2 kere yurtdışına gidersin
bodruma herşey tatil bile zor adamın 3 kuruşu ile

adama hayat güzel de
kadına eziyet

düzgün işi gücü okulu olan adam bulsun
0
summatinyourteeth
(05.11.20)
Oturup konuşulduğunda çoğu insan sorun olmaz diyebilir.

Oturup konuşan insanların bu soruya cevap vermesi için düşündüğü süre bir kaç saniye.

X'i Y'yi sorun etmem deyip de evlendikten sonra tam da X'i Y'yi sorun eden insanlar tanıyorum.

Çünkü evlilik bir kaç saniye düşünülüp veya aynı şeyleri yaşamadan fikir söylenecek kadar basit bir süreç değil. 1 sene içerisinde zibilyon tane konu, iş, tartışma, uyuşmazlık, inatlaşma, alışveriş ve plan yapılıyor. Dengesizlik bir yerde patlak verecektir. Bir taraf kötü hissedecek veya diğer taraf laf sokmaya başlayacaktır. Normalde öyle insanlar olmasa bile ailesi veya arkadaşları gaza getirecektir.

Çok çok az duydum ama ortak havuzda paralarını toplayıp kimseye de kulak asmayıp mutlu mesut geçinen insanlar var. Fakat iki taraf da vizyon sahibi. Parayı kullanan var kullanamayan var.

Yine de güçler dengesinin birbirine yakın olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü erkek fazla kazanınca hovardalık yapabiliyor, aşağılayıp küçük görebiliyor. Kadın da benzer şekilde laf sokarak hayattan bezdirebiliyor. Sorun aslında çoğumuzun güçlü karakterde olmaması. Başta düşündüklerimiz çok rahat değişiyor ileride. Sonra da diyoruz ki yaşamadan bilemeyiz. Kardeşim sen her ihtimali düşünüp de yola çıkacaksın. Düşünmüyorsanız o sizin plansızlığınız. İyi günde kötü günde deriz ama çoğumuz için fasa fiso. O yüzden bunu düşünerek söylüyorum, çok büyük ihtimalle ileride sorun çıkar.
0
ananiyimioguz
(05.11.20)
Bizim arkadaşlar var oğlan hemşire 5bin tl falan alıyordur, Eşi kadın doğum uzmanı sanırım 20 bin tl falan alıyordur.
Gül gibi geçinip gidiyorlar.Evlilikte 3. yılları....
0
aids rakun
(05.11.20)
Avrupada ve dunyanin medeni ulkelerinde sorun olmaz ama Turkiyede kadinlar kendilerini armagan olarak gordukleri icin cok kucuk bir azinlik disinda yurumez derim.Turk kadinlarindaki bu mantalitenin duzelmesi icin 2-3 kusak daha gecmeli
0
turkuaz
(05.11.20)
Maaşta değil ama eğitimde ve görgüde fark varsa yürümez. Erkekte ilerisi için potansiyel varsa yürür.
0
SiyamkedisiZorro
(05.11.20)
Kadın aldığı maaşı aldığı gibi kocasının hesabına yatırıp kocasının kendisine harçlık vermesini bekler ve tartışma nereye giderse gitsin asla para mevzusunu açmazsa olur.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.11.20)
İlişki yürür de evlilikte işler değişir. evlilik demek ortaklık demek. sen kendinden az sermayesi olanla ortaklığa girer misin öyle düşün.

Ben erkek olarak benden çok az kazanan kadınla evlenmem. 8 alırsın o 6-7 alır olur ama 8'e 4 olmaz. Bİr de o ilerleyecek, sen de bu imkan yok.

Olaya şöyle bak. Kendi gibi birini bulursa daha hızlı ev alır. Ailenin arabası olur. Çok kazananla az kazananın ilişkisinde bunlar geç olur.
0
OrangeYellow
(05.11.20)
SiyamkedisiZorro +1

evlilik uzun bir süreç.
sürekli power couple olabilenlere ne mutlu.
ama işsiz kalınan dönemler, iş değişiklikleri falan gibi süreçler de yaşanabilir.
bunlar atlatılır.
ama kökten gelen bir fark veya hiç değişmeyecek maddi uçurumlar sorun yaratır.

birinin diğerini hayatın içinde geriye düşürmemesi veya aşağı çekmemesi gerekir.
böyle olunca genelde kadınlar parayla ezmeye ve adama saygı duymamaya, erkekler de para azlığından komplekse girmeye ve kendini erkek gibi hissetmek için saçmalamaya meyilli olabiliyor.
temelden gelen bu tarz bir farklılık olunca karakterlere ve çiftin dinamiğine göre iki taraftan birine doğru denge bozuluyor.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
(4)

Birini nasıl seviyorsunuz? (sevgili olarak)

Alimelli
Şuan ki sevgiliniz ya da eski sevgilinizi ilk gördüğünüz de etkilendiniz mi? Yoksa sonradan tanıya tanıya mı bir şeyler oluyor? Benim çıktığım ya da çıkmak istediğim kızlar ilk görüşte hiç ilgimi çekmemişti. Sonradan sohbet edince beğenmeye başlıyorum ben. İlk görüşte beğendiğim kızlarla da hiç olmu
Şuan ki sevgiliniz ya da eski sevgilinizi ilk gördüğünüz de etkilendiniz mi? Yoksa sonradan tanıya tanıya mı bir şeyler oluyor?

Benim çıktığım ya da çıkmak istediğim kızlar ilk görüşte hiç ilgimi çekmemişti. Sonradan sohbet edince beğenmeye başlıyorum ben. İlk görüşte beğendiğim kızlarla da hiç olmuyor tanıdıkça o beğenme bitiyor.
0
Alimelli
(03.11.20)
İlk görüşte aşk gibi güçlü duygular yaşamadım hiç ama görünüş olarak beğendiğim kişilerdi. Zamanla sevdim genelde.
0
jazzabel
(03.11.20)
İlk görüşte aşk yaşamadım +1
Hiç tanımadığım birini görüp ilgimi çekip yürüdüğüm de pek olmadı, tanıyarak sevdim genelde.
0
Bruce
(03.11.20)
Gördüğüm anda etkilendim. Sevgili olmak amacıyla tanıştım ve olduk. Daha önce olmamıştı.
0
catch the arrow
(03.11.20)
İlk görüşte aşık olmadım hiç. Hep önceden bir şekilde tanıdığım uzaktan da olsa arkadaş olduğum kişilerle duygusal yakınlık yaşıyorum.
0
muslugubozukhayrat
(03.11.20)
(5)

Her şeyden cabuk vazgeçen bir insana neden güven duyulmaz?

ElfElf
Ben yapi gereği biraz kolay pes eden biriyim yani olursa olur olmaz sada çok şeyimde kafasındayım . bu gamsız hallerim mi diyeyim ne diyeyim çok eleştiri almaya başladı son zamanlarda. Bilemiyorum kendimi değiştirmeye de pek niyetim yokk. Bu benim savunma mekanizmam.vazgeçmeyen, kararlı, inatçı insa
Ben yapi gereği biraz kolay pes eden biriyim yani olursa olur olmaz sada çok şeyimde kafasındayım . bu gamsız hallerim mi diyeyim ne diyeyim çok eleştiri almaya başladı son zamanlarda. Bilemiyorum kendimi değiştirmeye de pek niyetim yokk. Bu benim savunma mekanizmam.vazgeçmeyen, kararlı, inatçı insanlar neden seviliyor bunu da anlamış değilim. Bence,böyle insanlar fazla cabuk gaza geliyor. Kitaplardaki filmlerdeki hayali karakterlere fazla özeniyorlar. Gerçek dünya KitaPlardaki filmlerdeki ka-dar karmaşık değil. Bi ise başlarsın, zorla güzellik olmaz ise, yarım bırakırsın. Kendini üzmeye, inat etmeye ne gerek var anlamıyorum. Biraz psikolojik danışmanlık alanı olaraktan kullandım burayı ama 1 aydinlatirsaniz su kardeşinizi...
0
ElfElf
(03.11.20)
Her şeyden çabuk vazgeçenler istikrarsız oluyor, haliyle güven vermiyor. Hayatın tümünde olmasa da ufak bi alanda yer kaplıyor bu. Öyle aman aman bir zorunluluk değil bana göre de ama bazen gerekli
0
olaylar olaylar
(03.11.20)
Dediğin tarzın söktüğü yer var sökmediği yer var. Mesela iş bulup çalışması gereken 2 çocuklu bir baba bir iki iş bulma girişiminden sonuç alamadı diye amaan çok da şeyimde deyip yatmalı mı? Hayır. Yani vazgeçmeme davranışının gerekli olduğu yerler var. Ama öyle konular da var ki, teklif tekrar ısrar'dan fazla uğraşmak olmaz. Israr bile fazladır. Bazı konularda tekrar bile çok lüzumsuz olabilir. İşin o tarafı da ayrı. Bunları iyi ayırt etmek ve dengesini kurmak lazım.
0
1bir1bir1
(03.11.20)
Hayat zorluklarla dolu, kolay bir şey yok çünkü.
0
roket adam
(03.11.20)
Bir gün benden de çabuk vazgeçerse diye tedirgin oluyor insan.
0
bitse de gitsek
(03.11.20)
yukarıdakiler +1
"zorla güzellik olmaz"daki zorluk eşiği buradaki asıl mesele.
zora gelemeyen insan güven vermez çünkü hayatta her şey kolay veya bırakılabilir olmuyor.
kimse de önüne ne çıkacağını bilemez.

mesela uç bir örnek belki ama çocuk yaptın, çocuk engelli doğdu.
ne yapacaksın?
"olmadı bu çocuk, bakımı da zor" diye bırakıp gidecek misin?
o zorluğa katlanabilir olman lazım.

ya da bir iş kurdun, olmadı.
"e olmadı yapamıyorum" diye oturan adam hayatta ne uzar ne kısalır.
zaten birkaç kere olmayacak ki, sonra onun neden olmadığını anlayıp oldurabil.

yani herhangi bir anlamda başarı kendiliğinden gelmiyor.
o olmadı, bu olmadı demek istikrarsızlık ve başarısızlığı getirir.
iyi ebeveyn olmak da, işinde iyi olmak da, iyi bir eş olmak da, hayatı iyi yaşayabilmek de bir şeylerin peşini bırakmamayı gerektiriyor.

gamsızlık, kolay pes etmek ve çabuk vazgeçmek aynı şeyler değil bu arada.
0
blatta hiberna
(04.11.20)
(5)

Bi kız var...

top_secret
Sevgili gönül işleri uzmanları;Öncelikle sizi en kalbi duygularımla selamlamak isterim.Başlıktan anlaşılabileceği üzere bi kız var.Bi arkadaşımın arkadaşı, 2 sene önce filan bi tanıştık ama çok muhabbet olmadı.O kadar zamandan sonra benden mesaj attı, uzmanlık alanımla ilgili bişey rica etti. Bu ves
Sevgili gönül işleri uzmanları;
Öncelikle sizi en kalbi duygularımla selamlamak isterim.
Başlıktan anlaşılabileceği üzere bi kız var.

Bi arkadaşımın arkadaşı, 2 sene önce filan bi tanıştık ama çok muhabbet olmadı.

O kadar zamandan sonra benden mesaj attı, uzmanlık alanımla ilgili bişey rica etti.

Bu vesile ile buluştuk filan. Acayip süper aman geçirdik, yedik içtik eğlendik. Ayrılmadan "biz bu kadar az sürede nasıl bu kadar iyi anlaştık" dedi. Ayrıldıktan sonra mesajlaştık filan.

O ilk buluşmamızda onun alanıyla ilgili ve ihtiyacım olan bir tür ders gibi bişey verebileceğini filan söylemişti. Bu buluşmadan sonra bana bu konuyla ilgili kaynaklar kitaplar filan getirdi.

Daha sonraları çok fazla görüşmedik. Yani 3 hafta boyunca toplasan 5-6 kere mesajlaşmışızdır. Bi ara böyle ağırdan alıyor gibi hissedince açıkçası saldım bende çok oralı olmadım.

3 haftanın sonunda konu bu anlatacağa şeye geldi ve hafta sonu buluşalım dedi. Bende olur dedim ve buluştuk yorgun olmasına rağmen bana 2 saat sunum yaptı bu konuyla ilgili epey bir yardımcı oldu yani.

Sonrasında çay kahve muhabbet derken uzun uzun birbirimizle ilgili konuştuk. Yine aşırı güzel vakit geçirdik. Ayrılırken çok güzel vakit geçirdiğini söyledi.

Şimdi gelelim sorulara;
Bu okuduklarınızdan ne anladınız? Yani bu yol nereye gidiyor?

Açıkçası uzun zamandır bu kadar güzel vakit geçirdiğim biri olmamıştı. Yani keşke aramızda bişeyler olsa ama ben buradan nasıl çeviririm, nasıl bu maçı alırım bilemiyorum.

Tavsiye ve önerilerinize, ayrıca sorularınıza acayip ihtiyacım var.

Saygı ve sevgilerimle...
0
top_secret
(01.11.20)
Kız sana çok net bir mesaj vermiş bence ama sen anlamamışsın :)

Uygun bir zamanda buluşma teklifi yap. Neden diye sorarsa iyi vakit geçirdik vs diye gir direkt konuya.
0
himmet dayi
(01.11.20)
Bence bu tür konulara "maç almak" şeklinde yaklaşmamalısınız

İdeal bir ilişkide iki insanin yaşayacağı birliktelik tamamen gönüllüdür ve karşıdaki insana da bu gözle yani elde edilecek bir nesne ya da bir rekabet sonunda elde edilecek bir ödül şeklinde değil de bilinç sahibi, duyguları olan, sizinle bir ilişki içinde olması gerekmeyen fakat eğer olursa çok güzel olacak birisi gibi bakmalısınız

Bir ilişkide istenecek ortak hisler (eğlenme, çekici bulma vs.) sizin durumunuzda varsa zaten olur diye düşünüyorum

Şimdi zorunlu bir buluşmadan ziyade "date" şeklinde bir buluşma teklif edin bana kalırsa
0
Coyote
(01.11.20)
@coyote, o kelime tamamen anlatımı ilgi çekici hale getirmek için. Yoksa asla bir elde etme skor alma anlamı değil. Hatta detaylı anlatayım, maçta 2-1 yeniksindir. “Bir olay bir mucize olur, bir ipucu bulursun, bir parmak şıklar” ve iş 3-2 olur. İşte sorum o tırnak içine aldığım kısımla ilgiliydi. Lütfen yanlış anlaşılmasın.
0
🌸top_secret
(01.11.20)
bence zemin müsait.
himmet dayi+1
0
ilkot
(01.11.20)
Benim yorumum ilgisi var sansini dene seklinde. En azindan yanlis mesaj almissan bile seni efendice geri cevirecek birine benziyor.
0
cleric
(02.11.20)
(5)

30 yaş erkek ile 40 yaş kadın ilişkisi

parcaliham
Eski ilişkimin sonlanmış olması sebebiyle yalnız kalmaya çalışıp, kendime döndüğüm bir dönemde hiç beklemediğim bir şekilde benden 11 yaş büyük bir kadınla karşılaştım. Bir gece birlikte olduk. Ben 30'a yakınım o ise 40'larına yakın.Tabii ki de çok mantıklı bir ilişki durumu değil gibi dursa da onun
Eski ilişkimin sonlanmış olması sebebiyle yalnız kalmaya çalışıp, kendime döndüğüm bir dönemde hiç beklemediğim bir şekilde benden 11 yaş büyük bir kadınla karşılaştım. Bir gece birlikte olduk. Ben 30'a yakınım o ise 40'larına yakın.

Tabii ki de çok mantıklı bir ilişki durumu değil gibi dursa da onun ilgisinin, beni dinlemesinin ne kadar iyi hissettirdiğini fark ettim. Aramızda maddi hiçbir ilişki durumu yok. Beni merak ediyor, benimle konuşmak istiyor ve her konuştuğumuzda da oldukça ilgileniyor. Bir derdim varsa çözmeye çalışıyor vs.

Bir ayrılık sonrası yaşadığım boşluk ve yalnızlık hali sebebiyle, kendime güvenimin de çok düştüğü için mi bu bana çok iyi geliyor yoksa gerçekten buradan bir diyalog, sevgililik ya da farklı bir ilişki biçimi çıkabilir mi diye düşünmeye başladım.

Böyle bir ilişkiniz oldu mu? Olduysa nereye gittiğini merak ediyorum. Kişisel düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim çünkü şu anda kendi duygularıma güvenemiyorum.
0
parcaliham
(01.11.20)
Abi niye olmasın böyle bir ilişki? Karşılıklı sevgi saygı ve dayanışmaya bakar ilişki, ikiniz de yaşını almış olgun insanlarıınız. Mis gibi de olur. Seni seven değerli insanları önyargılardan dolayı kaybetme, yazıktır.
0
JohnOakley
(01.11.20)
mis gibi olur hem de, olgun kadın candır. ne istediğini bilir, dahası ne istemediğini bilir. salak saçma git gellerle uğraştırmaz, net olur, ayakları yere basar. tabii her 40 yaşındaki kadın böyle olacak diye bir kaide yok ama ne olursa olsun 40 yaşında olmanın getirdiği avantajları görürsün.
0
Bruce
(01.11.20)
Bence olmaz. Bir süre sonra bıkarsın. O bıkmaz ama, aksine daha çok ilgi ister sevgili olunca. Ayrıca olgunluklar aşırı farklı, aşağı yukarı standart kültürlerde büyüdüyseniz o ilişki kötü sonlanacak emin ol. Hatunun muhtemelen annelik içgüdüleri kontrolü ele geçirmiş durumda. Ben onun şu anki halinin kadınlık+annelik olduğunu düşünüyorum. İleride bu seni huzursuz edebilir, eğer anaç kadın istemiyorsan.
0
1bir1bir1
(01.11.20)
Bu 4 paragrafla bu soruya cevap verilmemez malesef. yanlis olur.
0
tunaktunaktun
(02.11.20)
Iliskiyi bir sure daha iyi arkadaslik seviyesinde tutup gidisatinizi gozlemle bence.
0
cleric
(02.11.20)
(23)

sean connery'yi tanımayan insan

Jux
ya böyle basit şeylerden insan ayırmayı sevmiyorum ama sean connery'yi de tanı be kadın!biriyle konuşuyorum, flört gibi bişey ama daha yeni. rahmetliden bahsettim bugün, tanımadı :/flörtünüz sean connery'yi tanımasa soğur musunuz? soru da bu olsun. anlaşılan benim zaten soğuyasım varmış da, sizi mer
ya böyle basit şeylerden insan ayırmayı sevmiyorum ama sean connery'yi de tanı be kadın!
biriyle konuşuyorum, flört gibi bişey ama daha yeni. rahmetliden bahsettim bugün, tanımadı :/

flörtünüz sean connery'yi tanımasa soğur musunuz? soru da bu olsun. anlaşılan benim zaten soğuyasım varmış da, sizi merak ettim.
0
Jux
(01.11.20)
ben isim olarak bilmiyordum ama yüzünü görünce tanıdım.

Ben Tesla'yı tanımayan kadından soğurum.
0
fezagezgini_4
(01.11.20)
Soğurum. Birazcık pop kültür de olsun. Basit bir şey gibi geliyor ama bir yerden sonra sürekli bir şeyler anlatırken buluyorsunuz kendinizi karşıdakinin de size katacagı şeyler var mı yok mu böyle anlarda fark ediliyor.
0
spadæs
(01.11.20)
olabilir çünkü bizde çok popüler biri değil, duyan da michael jackson'ı duymamış falan zanneder :d
0
rose parks
(01.11.20)
25'den büyükse soğurum.
0
ya ben lan neyse
(01.11.20)
Çocukluğumdan beri ismini bilirim ama her defasında yüzüne bakmam gerekir. Yüzü tanıdık gelmeyince ben bu adamı niye tanıyorum diye her defasında sorarım kendime. Gençliğine baktım çok iddalı değil. Yaşlanınca daha bi oturmuş. Filmografisine baktım şimdi hep 80ler 90lar. Benim jenerasyonumun ilgisini çekmeyebilir.

Sınır 25 kabul edilmiş ama 32'ye kadar garipsenecek bişey yok.
0
IncredibleMau
(01.11.20)
Duymuş olan da tanıyor mu ki? Indiana Jones ve James Bond seven bir kadın varsa anca o tanıyordur zaten. Bırak bu filmleri, genç nesil Yüzüklerin Efendisi, The Matrix vb. görece 2000 civarı filmleri bile izlememiş oluyor.
0
nhk ni youkosu
(01.11.20)
Az önce arkadaş ile bire bir aynı muhabbeti yaptık. Özetle "eğer favori aktörleriniz yaşlılıktan bir bir ölüyorlarsa siz yaşlanıyorsunuz demektir" sonucuna vardık. Arkadaş'a örnek verdim: İki sene evvel üniversiteden mezun olan, doğma büyüme İstanbul'da yaşayan bir iş arkadaşım İlyas Salman'ı tanımıyordu. Yeni nesil eski nesli tanımak zorunda değil. Bir Atilla Atasoy, Nalan Altınörs falan bilinmeyecek birkaç seneye...
0
dilemma of subscribtionability
(01.11.20)
@playing star again, bilginin niteliğinin entelektüelite ve kültür birikimi açısından önemsiz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Herhangi bir bilgi, birkaç bir şey bilmek çok afaki tabirler çünkü.

Sean connery'yi bilmeyen birinin entelektüel olmadığını ve genel kültürünün eksik olduğunu çok rahat savunabilirim mesela, bu bilgi herhangi bir bilgi gibi değil bana göre. Karşıdakinin bilmediğini bilmek değil maharet, o yüzden herhangi bir bilgi olarak kısıtlama yapılamaz diyorum.
0
🌸Jux
(01.11.20)
@playing star again, kimin daha çok bildiğinden bağımsız aslında benim söylemek istediğim şey. Jari menpaa Sean connery kadar tanınmış biri değil, bunu kabul edersin sanırım?
Bazı bilgiler temeldir, onu demek istiyorum. Buna ben karar vermiyorum, belirli seviyeye gelmiş herkes bildiği için temel hale geliyor
Menpaa'yı bilen herkes entelektüeldir denebilir mesela. connery ondan daha common bir isimdir, onu bilen herkes entelektüel diyemem. Ama onu "bile" bilmeyen birinin kendini benim senden ayrı bildiklerim var demesi tuhaf gelirdi bana. Onları öğrenirken nasıl kaçırdın bunu gözden derdim öyle birine.
0
🌸Jux
(01.11.20)
karşınızdakiyle sizin aranızdaki genel kültür düzlemi farkının ölçümü binlerce küçük bilgi / görgü parçası üzerinden yapılmalı. tek atış tek kurşunla adamdan soğuma aşırı genelleme olur. siz de bunun farkındasınız da belki de tanımadığını söylerken takındığı umursamazlık filan batmıştır.
0
engelbert humperdinck
(01.11.20)
Yerli yabanı ünlü tanıma konusunda benle kapışana rastlamadım. Sean connery’i herkes bilmez, zaten bilen insan az çok sinema kültürü olan bir insandır. Ama james Bond gibi bir kültü tanımayan, takip etmeyeni içten içe kınar içimden gülerdim herhangi bir platformda böyle bir kişiye rastlasam.
0
Hallegadola
(01.11.20)
Ben bilmiyom. Çünkü isim hafızam yok. Şuan bunu burada okudum ve tartismalari takip ettim ya, 3-5 ay sonra tekrar sorulsa yine hatirlamayabilirim. Demem o ki hemen sogumayin :') 1-2 testten daha geçir xd
0
abuzer
(01.11.20)
Sinema kültürü yeterli değildir. Başka kültürleri var mı ona bakın.
Bomboş biriyse o zaman soğuyun.
Herkes her şeyi bilmek zorunda değil.
0
pro9it9is9
(01.11.20)
siz ronny johnsen'i bilir misiniz kendisi besiktasa rekorla gelmisti?

insanlarim toplamdaki degerleri esittir. bu bilgi icin de boyle zeka icin de boyle yetenek icin de boyle.

ornek veriyorum, hekim arkadas derse kafasini yormustur disari cikmamistir kendisi spor alaninda pek bulamamistir.
bir de ders calismayip eve girmeyen gence bakarsin besyo'da okuyordur.

bakarsin birisi kendisini ise vermistir. isinde cok basarilidir altinda 800.000 lik arabayla dolasir laboratuvarindan cikmiyordur. digeri de internetten dizilerden gece aleminden kitaplardan sosyal hayattan dusmez ama altinda megane vardir.

biz insanlar icin de boyle. normal bireyler icin gozlerimiz goruyor diyoruz, ama gorme engellilerin de kulaklari bizden daha hassas onlar da oradan o acigi kapatip bizden one geciyor. ya da down sendromlular mesela. ilk bakista normal bir insanin aldigi egitimi almasi zor. bu alanda iyi degiller ama sayi ezberleme kapasiteleri. diger insanlardan cok cok cok cok daha fazla bizim yapabileceklerimizim ustunde.

sonunda herkeste 100 birimlik bir olusum var. kimisi 40 birimini c'ye koyuyor 60ini d'ye, kimisi 30'unu c''ye atiyor 70'ini D'ye. bazisi da cidde freedos hdjsks.. o da iste ne verirsen ezberlemeye meyilli tabularasa gibi emiyor hdks
0
turbo sadık
(01.11.20)
İki ihtimal var. Ya yaşı küçük ya da cidden boş birisi.
0
dafuq
(01.11.20)
50 kisilik üniversite sınıfında hitchcock un ismini duymus 4 kisi vardi. sınıftan sogudum. flört durumunda tuvalete gitmek icin izin ister bir daha geri dönmezdim.
0
proteus
(01.11.20)
Bu soruya Sean Connery özelinde değil de daha genel cevap vermek istiyorum.
Kişiye göre değişen durumlar, istediğin şey senin tanıyıp bildiğin birini onun da tanımasını istemen, mesela yukarıda biri Tesla'yı bilmezse soğurdum demiş ama Sean Connery'i bilmemesine takılmamış bunun gibi..

Kendimce "başarılı", "yetenekli" bulduğum ve sevip beğendiğim ya da yeteneksizliğiyle nam salmış sevmediğim ama "popüler" olan insanları tanımaması (ya da tanıyıp beğenmesi :)) soğuturdu.

Şu an aynı şeyi yaşasam mesela ve karşımdaki kişi "Sean Connery mi aa o kimdi?" dese ne derdim bilmiyorum, soğurdum direkt. Zaten soğuyasım varmış olayına çok inanmıyorum böyle şeyler önemli, çok sevip değer verdiğimiz insanlar böyle böyle puan kaybedebiliyorlar.
0
mutekebbir
(01.11.20)
bilinmemesine şaşırılacak biri değil ki?

ben de adamı sadece james bond filminden biliyorum ki filmi de izlemedim sadece ekrandaki görüntülerden gördüm. adını ölümünden sonra duydum.

ama daha bilindik biri olsa: mel gibson, leonardo di caprio gibi birini bilmese de umrumda olmaz.

bunlar çok basit şeyler. onun da ilgilendiği başka bir alan vardır benim bilmediğim.
0
tabudeviren
(01.11.20)
Benim de bilmediğim genel kültüre dair o kadar çok şey var ki sadece Sean Connery üzerinden bir insanı yargılayacak konumda olmadığımı düşünüyorum kendi açımdan.
0
peki madem
(01.11.20)
sogurum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(02.11.20)
Valla şirkette eğitimde bir arkadaş Saddam Hüseyin'i tanımıyordu. Ben dinozorum kabul ettim onu çoktan, ama kendinden önceki 20 seneyi üniversite okuyan birinin bilmemesi bana yanlış geliyor. 90'lı birinin Ecevit'i, Demirel'i tanımaması gibi bir şey.

Politika'dan örnek verdim ama kült filmlerde oynamış birini üniversitede okuyan birinin tanıyor olmasını beklerim.
0
SiyamkedisiZorro
(02.11.20)
Soğumam, çiğ bir tavır ve dahası bahane.
0
alfred
(02.11.20)
Sean Connery nerdeyse 20 yildir oyunculuk yapmiyor ve oynadigi filmlerin ciddi kismi belli bir zevke hitap ediyor. Tanimiyor olabilir.

Sorun kendi yasi ve zevkine uygun bilgilerde bile genel kultur seviyesinin cok asagida kalmasi ise soguyabilirim bir insandan.
0
cleric
(02.11.20)
(13)

sevgiliniz sosyal medya DM'lerinizi (özel mesajlarınızı) okusa

Transa
tepkiniz ne olurdu? a) umursamam, saklayacağım bir şey yok baksınb) izinsiz baktığı için kızarımc) diğer (açıklayınız)
tepkiniz ne olurdu?

a) umursamam, saklayacağım bir şey yok baksın
b) izinsiz baktığı için kızarım
c) diğer (açıklayınız)
0
Transa
(30.10.20)
Refleks olarak yaptıysa 1.
Düzenli olarak yapıyorsa kızarım elbette.
0
olaylar olaylar
(30.10.20)
A
0
sta
(30.10.20)
Hiç önemsemedim. Hatta eğlenceli olabiliyor. A, son kararım.
0
Amory Lorch
(30.10.20)
A
0
velvetmorning
(30.10.20)
Kontrol edilmek sinirimi bozuyor. Telefon ortada duruyor işte.
0
allah yazdiysa bozsun
(30.10.20)
b tabii ki.
0
isabella was a ginger
(30.10.20)
B. sevgiliyiz diye sınırımız yok değil.
0
rose parks
(30.10.20)
Hem A hem B. Anlamadığım bir nokta var. İzinli dm bakma nasıl oluyor? a ile b aynı oluyor o zaman zaten galiba.
0
bitchesaintshit
(30.10.20)
b. sakladığım bi sey oldugundan değil ama gizli gizli bakıp kontrol etmek çirkin geliyor. yoksa yanimda okuyorsa veya geyigine yapiyorsa yapsin sorun yok.
0
pink cadillac
(30.10.20)
b
0
yuvarlanantencereninkapagi
(30.10.20)
B
Sevgilimin okumasını istemeyeceğim mesajlarım var. Onun telefon gruplarında da görmek istemeyeceğim arkadaş mesajları var.
Ortada bir durum yoksa kimsenin telefonuna el sürmem. Sürmem gerekiyorsa da ilişki biter zaten. Hislerim hiç yanıltmadı beni.
0
pudra
(31.10.20)
Saklayacak bir şeyinin olmaması birinin sana saklayacak bir şeyin var gibi davranması hakkını vermez. Kaldı ki saklayacak bir şeyin de olabilir. İlle aldatıyorsun diye bir şey yok sevgilisin diye her şeyini bilmeye hakkı var sanıyorsa zaten sinirlenirim. Herkesin özeli olabilir.
0
eatpraylaw
(31.10.20)
c) böyle bir varoşla neden birlikteyim ki diye kendimi sorgularım.
0
bohr atom modeli
(31.10.20)
(11)

Partnerinizin karşı cins ile iletişiminde rahatsız olma sınırınız nedir

kitap arasında kalmış silgi tozu
Kıskanmak mı demek lazım buna emin değilim. Genelde kıskanç olmayan biri olsanız da partnerinizle ilgili şahit oldugunuz bir noktada "öhh" deyip rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bu kimisi için partnerin iş arkadaşıyla lak lak etmesi olabilir. Başkası ise partnerinin tanımadığı insanlarla tatile gitmes
Kıskanmak mı demek lazım buna emin değilim.

Genelde kıskanç olmayan biri olsanız da partnerinizle ilgili şahit oldugunuz bir noktada "öhh" deyip rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bu kimisi için partnerin iş arkadaşıyla lak lak etmesi olabilir. Başkası ise partnerinin tanımadığı insanlarla tatile gitmesinden dahi rahatsız olmayabilir. Ben de herhangi bir şeyden kolay kolay kıllanmayan taraftayım. Sizin düşünceleriniz nedir bu konuda?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(30.10.20)
Normalde hiç kıskanç bir insan değilim, hiç rahatsız olmam aksine iletişim becerisinin zayıf olduğunu düşündüğüm insanlardan zamanla soğuyorum.
Benim bir erkek arkadaşım vardı böyle iletişimi çok kuvvetli, iş yerinden en yakın arkadaşı ile beraber sıklıkla iş çıkışında vakit geçirirlerdi. 6 ay falan böyle devam etti, asla rahatsız olmadım ama bir gün arayıp birlikte olduklarını söyledi. O zaman rahatsız oldum işte :) hakikaten “öehh” dediğim nadir davranışlardan birisi.
Ha bu arada böyle söyleyince 6 ayın sonunda sevişmişler gibi oldu da yok öyle değil 6 Aydır sevişiyorlarmış zaten.
0
irene
(30.10.20)
merhaba merhaba seviyesinin üzerine çıkılmasına karşıyım. 2 karşı cinsin uzun süre vakit geçirdiğinde en az bir tarafın duygusal olarak etkilendigine inanıyorum.
0
egokalp
(30.10.20)
Gereksiz samimi mesajlaşma, sosyal medyada aktif şekilde kız takip eden kişilere direkt yol veriyorum. Bu tip insanlarla fazlaca karşılaştığımdan artık önyargılıyım aslında. Arkadaş olarak mesajlaşma/konuşma ile flörtöz konuşmayı ayırt edecek akla, hisse, tecrübelere sahibim çok şükür. Şu ana kadar da tespitlerimde yanıldığım olmadı.
0
Hazelelif18
(30.10.20)
güveniyorsam, zerre rahatsız olmam. grup seks partilerine izleyici olarak bile gidebilir :)
0
stewie
(30.10.20)
ben biraz kıskanç bi tipim. eskiden (20li yaşlarımda) korkunçtu bu durum. en yakın arkadaşlarından birinin oturduğu semti biliyor diye o dönemki sevgilim, şimdiki eşime hayatı zindan ettim. benim yüzümden kızla konuşmuyor.
neyi kıskanacağım da hiç belli olmuyor. yakın bi arkadaşı var mesela çok güzel bir kız, hostes falan bi de cilveli falan da bi kız ama zerre kıskanmıyorum. ama çok çirkin bi arkadaşı var deliriyorum o kız yazınca çünkü açık açık belli ki imalı yazıyor. yok işte siz şimdi matilda'yla kahvaltıdasınızdır, yok hafta sonu planınız vardır ağız mı arıyor napıyor. alakasız zamanlarda arar güya basın bülteni yazdıracak. bak yazarken delirdim.
normalde de kıskanıyorum ama çok diil, hayatı zindan etmiyorum en azından biraz daha sakinleştim.
0
matilda
(30.10.20)
Partnerimin milliyetine göre değişiyor bu durum. İsveç ve Ukraynalı partnerlerime yönelik aklıma bir rahatsızlık gelmedi. Türk kadınları hakkında yorum yapmıyorum.
0
heidi'nin dedesi
(30.10.20)
Romantik bir hissiyata girmediği sürece arkadaş olması ile ilgili bir rahatsızlığım yok.
0
roket adam
(30.10.20)
@egokalp artı 1 aynı şekilde düşünüyorum.
0
eazy
(30.10.20)
herhangi bir kıyaslamada tercih edilmeyeceğimi düşünürsem kıskanırım. öyle değilse bile bana öyle hissettiren bir tavra girmekte sakınca görmüyorsa da terkederim. ince bir çizgi.
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.10.20)
Rahatsız oluyordum, rahatsız olmamın anormal olmadığı ortaya çıktı. En basitinden bir mesajlaşma bile neler neler ortaya çıkarabiliyor.
0
bitchesaintshit
(30.10.20)
arkadaşlarını ben belirliyorum
0
megacracker
(30.10.20)
(5)

Sosyal fobi, yalnızlık, bir baltaya sap olamama

huçi kuçi
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor. Bu saate kadar hep bir asalak olarak
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor.

Bu saate kadar hep bir asalak olarak yaşadım, 25 yaşımda bile halen ailemin sırtında yük olmaya devam ediyorum. Hiç iş deneyimim olmadı. Paraya dönüştürebileceğim bir meziyetim de yok, kelimenin tam anlamıyla vasıfsızım. Felaket korkağım ayrıca, başkalarının kafasından benimle ilgili neler geçtiğini düşünmeden adım bile atamıyorum. İnsan içindeyken kendimi hilkat garibesi gibi hissediyorum. Acınası bir yaratığım. Güvenli alanımın dışında bulunduğum anlar, etrafımdaki insanların her hareketimde ve her sözümde bir acayiplik saptadıkları düşüncesiyle çarpışarak geçiyor. Hiçbir şeyi sıradan bir insan gibi doğru biçimde yapmayı beceremiyorum. Basit, gündelik bir diyaloğu bile geride utanç duyacağım bir anı bırakmadan tamamlayamıyorum. Bu da beni az konuşmaya, insanlarla ilişkilerimi asgari düzeyde tutmaya itiyor. Yalnızım, hiç arkadaşım yok. Günlerim evde oturarak geçiyor. İnternette geziniyorum, oyun oynuyorum, bir şeyler okuyorum, müzik dinliyorum, haberlere bakıyorum vesaire vesaire... Kendimi ikna edebildiğim zamanlar, ara sıra dışarı çıkıp deniz kıyısında öylece yürüyorum. Yürüyen bir boşluğum. Kapasitemin sınırlarına dayanmış gibiyim. Görülecek yeni bir şey yok, daha ilerisi yok. Herkese rolleri dağıtılırken beni es geçmişler sanki, senaryodaki yerime dair hiçbir fikrim yok. Mantığım, bundan böyle bu varoluşu sürdürmenin anlamsız ve acı verici bir çırpınış olacağını söylüyor. Bu yargıyı başkasının ağzından duymak gurur kırıcı olurdu ama doğruluğuna itiraz edemiyorum. Yine de olduğum kişiyi bazı yönleriyle seviyorum. Hayatta olmayı yeğliyorum. Ancak hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Baştan yanlış temeller üzerine kurulmuş bir kişiliğim var, başarısız bir ürünüm. Böyle gitmeyeceği çok açık.
0
huçi kuçi
(30.10.20)
Öncelikle kendine acımayı bırakmadıkça bu durumun düzelmeyeceğini bilmelisin. İki şey insanı başarısız yapıyor; birincisi “benden bi halt olmazı kabullenmek” diğeri de “benim suçum değildi deyip hatalar için başkasını suçlamak”

Hayatta başarının en önemli sırrı da pes etmemek. Çok boş laf gibi gelebilir ama hayatın her alanında bu kesin kaidedir. Bazıları şanslıdır/yeteneklidir çok uğraşması gerekmez ama başkası için çok uğraşmak gerekliliktir.

Tenis, piyano ve gitar eğitimi aldım. Hepsinde orta düzeye gelince pes ettim. Halbu ki benimle devam edenlere baktığımda iyi seviyelerdeler. Örneğin profesyonel olduğu halde başarılı olabilmek için bir tenisçi haftada kaç kez topa vuruyordur? Gerçekten binleri buluyor. Hayatın her ayrıntısı böyledir. Bir hedef belirleyip pes etmeden devam edersen başarmamak için dünyanın en şanssız insanı olmalısın ve emin ol o kişi sen değilsin.

Asosyallik konusunda bi tavsiye verecek olursam ancak psikolog tavsiyesi verebilirim.

Yaşım senden büyük ve mesleğim artık kazandırmıyor ve işsizim. Çok azimli olmasam da aöf yönetim bilişim sistemleri okuyup yazılım öğreniyorum kendi çabamla.

Son olarak da; eğer bu senin için anormalse ve normal olmak istiyorsan bir sorun olduğunu kabullenip yardım almalısın.
0
Unde bach canim
(30.10.20)
Sakin ol. Bu dönem yaşamakta olan insanların herhalde 4/10 bu şekildedir.
Bakış acini ve şimdiye kadar yaptığın şeyleri yapma biçimini değiştir bence...
0
fempusay
(30.10.20)
Bir yardım almadan sosyal fobiyi aşabilirsiniz ama yardım alarak daha kolay bir süreç geçirirsiniz bence. Hayatınızı bu kadar etkileyecek seviyede olduğuna göre almanız iyi olur. 1-2 sene önce sizinle aynı şeyleri hissediyordum, şuanda da özgüven patlaması yaşamıyorum ama, rezil olma korkum yok. Düşüncelerimle savaşmıyorum kabullenip geçiyorum. Kendimizi kastıkça daha da sıkıntı çekiyoruz. Ben karakter olarak da içedönüğüm. Ailem ve 3 4 kişi hariç çok yakınlığım yok, bu bana normal geliyor aslında. İyiki çevremde çok insan yok yani mutluyum bu durumdan. Ancak kendime eziyet etmeyi de bıraktım. Psikologtan yardım almak bana iyi geldi.
0
Hazelelif18
(30.10.20)
Hayatı yeniden keşfedin ve iyi hissetmek diye iki kitap var. Kendi kendine yardım, terapi kitapları. Oku mutlaka. Testleri çöz onlardaki.
0
black mamba
(30.10.20)
Psikolojik danışmanlık yapacak bilgiye sahip değilim ama 25 yaş bir şeyi düzeltmek için hala çok erken.
0
arnold schwarzeneger
(30.10.20)
(6)

Sürekli şikayet eden arkadaştan neden kaçmalı?

kırmızıayakkabılıgargamel
Yakın bir arkadaşımın sürekli şikayet ettiğini fark ettim. Aslında uzun süredir arkadaşız ama son zamanlarda şikayetlerinin benim de içimi şişirmesi sonucu galiba, ne kadar çok şikayet ettiğini fark ettim. Daha öncesinden ilişkimiz şöyleymiş, özellikle onun hayatında bir sürü olumsuz şey olmaya başl
Yakın bir arkadaşımın sürekli şikayet ettiğini fark ettim. Aslında uzun süredir arkadaşız ama son zamanlarda şikayetlerinin benim de içimi şişirmesi sonucu galiba, ne kadar çok şikayet ettiğini fark ettim. Daha öncesinden ilişkimiz şöyleymiş, özellikle onun hayatında bir sürü olumsuz şey olmaya başladıktan sonra: o şikayet ediyor, ben de hep onu teselli ediyorum. Diyaloglarımız bir şekilde benim tesellilerime dönüyor, kendimi teselli ederken buluyorum. Ama ona etkisi oluyor mu farkında değilim de, ben tükendiğimi fark ettim.

Şimdi ben bu arkadaşlar kaçmalı mıyım? Yoksa durumu ona söylemeli ve çözüm üretmesine yardımcı mı olmalıyım? Çünkü hiçbir şey söylemeden çekip gitmek (yavaş yavaş uzaklaşmak)!, dostluk kurallarına aykırı gibi geliyor.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(29.10.20)
ilk once sen de birseyden sikayet et aynen onun tarziyla, seni gecistiriyor mu? teselli mi ediyor?
ona göre iyi veya kotu sekilde konusursun.
0
wishmaythşngs
(29.10.20)
uzaklaşmak insanliga sigmaz, tek bir şartla: tükendiysen kaç.
0
tunaktunaktun
(29.10.20)
Çok yakındığı için kendisinden sürekli kaçılan biri olduğunu düşünen biri olarak önerim düşüncelerini onla açıkça paylaşman (değişmesi için sorunu fark etmesi gerek).

Yoksa bu sorudaki arkadaş ben miyim? :O
0
pantepember
(29.10.20)
başta yapıcı davranırım ilk olarak senin yaptığın gibi sonra amaan uğraşamam senle der geri çekilirim.
0
basond
(29.10.20)
Bizim arkadaş grubumuzda da olabiliyor böyle. Yeter ne şikayet ettin belki de sorun sendedir dediğimiz de oldu destek olduğumuz da. İlişkinize bağlı tamamen.

Çok yakın değilsem sürekli negatiflik yayanlardan kaçıyorum ama. 250mb beynim var yer kalmadı artık.
0
jazzabel
(29.10.20)
Sürekli benzer sorundan bahsediyorsa ya da olmadık şeyleri sorun olarak görüp çözümü için çaba sarf etmiyorsa bence bunu açık açık konuş. Senin açık konusmana karşılık olarak bu kadar sert tepki vermeni eleştirip anlayış beklemeni istiyorsa uzak dur. Bir de arkadaşın hayatında iyi şeyler olduğunda seninle paylaşıyor mu ona bir bak bakalım. Hayatında iyi olduğu dönemde seninle az görüşüp sorun olduğunda seni arıyorsa kaç kaç kaç...

Benimle negatifi paylaşıp pozitifi paylaşmayan insanları hayatımdan bir bir çıkarıyorum hiçbir açıklama yapmadan çünkü sadece negatif olduklarında ilgi istediklerinde iletişimde olmaları dost olmadıklarını kanıtlıyor.
0
Corpsebridee
(30.10.20)
(6)

Uzaklara gitmek bir çözüm mü? Aileden kurtulmak için?

kırmızıayakkabılıgargamel
Bir süredir ailemle birlikte yaşıyorum. Annemin ve babamın iletişiminde sindiremediğim durumlar var. Babamın senelerdir anneme yaptığı psikolojik, fiziksel şiddete, baskıya tanık olmuş bir çocuğum. Büyüdüm, belki bunlar azaldı ama annemin üzerinde etkisi devam ediyor. Baba olarak da bana yaptıkların
Bir süredir ailemle birlikte yaşıyorum. Annemin ve babamın iletişiminde sindiremediğim durumlar var. Babamın senelerdir anneme yaptığı psikolojik, fiziksel şiddete, baskıya tanık olmuş bir çocuğum. Büyüdüm, belki bunlar azaldı ama annemin üzerinde etkisi devam ediyor. Baba olarak da bana yaptıklarının etkisi devam ediyor. Genel olarak baktığımız zaman bana direkt yaptıkları bir şey yok, ama annemin o adama hala katlanıyor olmasına (parası, pulu, mesleği var, isterse çeker gider) babamın yaptıklarını bilmesine rağmen anneme mahcup olmamasına dayanamıyorum. Evde kendi kendimi geriyorum.

Uzaklara gitmek bir çözüm olabilir mi? Başka bir yerde yaşasam? Türkiye’de başka bir şehirde, başka bir memlekette?

Belirli bir süre yurtdışında yaşamıştım, o zamanlar çok güzeldi, bir gram özlemedim ailemi. Yine gitsem çözüm olur mu diyorum ama gurbetin getirilerinden de çekiniyorum.

Biliyorum bende bıraktıkları yaralar benimle birlikte gelecek ama en azından güncel gerginliğim azalır belki diye umut etmek istiyorum.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(29.10.20)
Her gün sinirlerinizi yıpratacağınıza olanaklarınız tam oluştuktan sonra gidin.
Ama yapamayacağınız yerde veya bir türlü oturtamadığınız düzenle gitmeyi göze aldığınızda daha kötü oluyorsunuz söyleyeyim.
Yani sırf kurtulmak için rahatınızı bozacak yerlere gitmeyin veya bağlı kalmadan yaşacağınız yere gidin.

Ve sakın yakın memleket olmasın. Bari bir şey yapıyorsunuz tam yapın. Aman en azından yakın olayım diye bir hataya düşmeyin.
Etrafınızdaki insanlardan tutun yaşacağınız yerdeki insanların neden gitmiyorsun ailenin yanına diye darlamasına maruz kalırsınız.
0
coca cola
(29.10.20)
Günlük dozda bir çözüm. Sonuçta 7/24 telefonda olacak değilsin.

Ancak kafanda kopmak için çözüm değil. Aşırı fedakar evlat modelleri var, onların yapacağı hiçbir şey olan biteni daha iyi hale getirmeyecek olsa da kendilerini heder ediyorlar. Eğer bu kişilerdensen ve uzaktan ailenin her büyük sorununa yetişmeye çalışacaksan hiçbir şey fark etmeyecektir.
0
mentuhotep
(29.10.20)
Ben 10 yıldır ailemden ayrı yaşıyorum neredeyse, benim için öncesi ve sonrası diye iki insan var. O şiddet ortamından kurtulmak, gerginlikten uzak kalmak sık sık şükrettiğim bir şey.
Yaralar sizinle gelecek elbette, umarım sarabilirsiniz. Benim için hala bazıları taze. Sadece plansız gitmeyin, kaçar gibi değil de düzeninizi hazırlayıp gidin. O zaman muhakkak iyi gelecek. Umarım karşınıza güzel insanlar çıkar.
0
irene
(29.10.20)
cozum olur
0
ala09
(29.10.20)
Tek başına yaşamak bana ciddi bir özgüven ve özgürlük hissi verdi. Öneririm.
0
EasyTiger
(29.10.20)
kesinlikle git
0
kart yuklemeniz gerceklesti
(08.11.20)
(29)

sevgiliniz ingilizce bilmese ya da çok az bilse

Stoneface
bu sizi etkiler miydi? bazen çok güzel yazılar buluyorum ancak paylaşamamak biraz canımı sıkıyor :/
bu sizi etkiler miydi? bazen çok güzel yazılar buluyorum ancak paylaşamamak biraz canımı sıkıyor :/
0
Stoneface
(29.10.20)
intermediate seviye biriyle bile birlikte olmam.
0
stewie
(29.10.20)
Etkilerdi. Filmleri İngilizce izliyoruz. Bazen konuşma pratiği yapıyoruz. Bazen Gif atıyoruz. Çok önemli şeyler değil belki ama çeşitlilik oluşturan şeyler.
0
dissendium
(29.10.20)
Yanında bir de Fransızcası yoksa yanına yaklaşmam
0
olaylar olaylar
(29.10.20)
Ben de aynı durumdan muzdaripdim. Ama sorun değil bu. Yazıyı çevirip paylaş, anlatarak paylaş. Etkilenecek bir durum yok. Büyütmemelisin.
0
Amory Lorch
(29.10.20)
ben iki yabancı dil arıyorum koşul olarak. ayrıca en az 1 yıl tecrübe, kimseye baştan her şeyi öğretemem.

etkilerdi.
0
alors
(29.10.20)
Etkilerdi, soğurdum
0
sta
(29.10.20)
etkilerdi ama paylas arada yollayip cevirebilirsin. o fazla tepki vermiyor ve ogrenmeye aciksa cok etkilenmemelisin aksi durumda kotu bir sey.
0
ala09
(29.10.20)
İngilizce kırmızı çizgim
0
kisa
(29.10.20)
Etkisi üzülürdüm.

Keşke bilse diye hayıflanırdım. Güvenlebileceğim, birlikte olmaktan mutlu olacağım birini buldum da, İngilizcesi kaldı.
0
put it in your appropriate place
(29.10.20)
İngilizce bilmiyor ile az biliyor ama hevesli ve çabalıyor farklı şeyler bence, gerçekten çok az bilen ve hevesi olmayan biri , dünya görüşü ve kişiliği ile alakalı az çok negatif ipuçları veriyor bence. Çok iyi ingilizce bilen biri ile hiç hevesi olmayan biri zaten birlikte olamaz, ha nasıl olur, lisede misede zoraki öğrenmiştir iş gereğide pekiştirmiş ve onunla beraber büyümüş bir ingilizce olabilir, oteller su gibi ingilizce bilen turizm mezunu şeriatçılarla dolu mesela.
0
docrivers
(29.10.20)
Üniversitedeki sevgilime dair en unutamadığım birkaç şeyden biri “have” ile “has” arasındaki farkın “have”in daha bir sahiplenme anlamı taşıdığını söylemeseydi. “Has” aynı etkiyi vermiyormuş ajsjx. Doğrusunu anlatmaya çalışınca da “bence böyle, ben buna inanıyorum” gibi bir şeyler söylemişti. Tabii ki başka sebeplerle ayrıldık ama bu tür şeyler benim yavaş yavaş soğumama neden olmuştu zamanında.

Üstte dalga geçilmiş ama o kadar da önemsiz değil bence. Tabii ki yabancı bir dili mükemmel seviyede bilmeyebilir herkes ki ben de mükemmel bilmiyorum zaten ama en azından karşındakinin öğrenmeye açık olması bile önemli yani bu zamanda İngilizce konusunda.
0
ms brownstone
(29.10.20)
cinsiyet belirterek yazsak daha doğru olabilir :)

bir erkek olarak, zerre kadar etkilemez diyorum.
0
tabudeviren
(29.10.20)
Ben IELTS sonucu görmeden date bile yapmıyorum.
0
pass
(29.10.20)
Hiç İngilizce bilmeyen insanla aynı ortamda bulunmadım yaşıtım olarak. Benim de çok iyi değildir bu arada İngilizcem. Ama az çok bilmek de gerek bu çağın dilini. Özellikle bu internet çağında genç bir insanın az buçuk da olsa İngilizce bilmemesi beni dumura uğratır,
0
Hallegadola
(29.10.20)
başka batan şeyler varsa her şey gibi bu da bal gibi etkileyebilir. ama fazla detay olmadığı için her şey ideal bir model kurup düşünelim, yabancı bir sevgiliniz/eşiniz var, ikiniz de farklı dillerle doğup büyüdünüz. yıllardır bildiğiniz alıştığınız dilde belki de sizi siz yapan mizahı, argoları, çok daha sofistike hilarious kalıpları, sözlerine gülüp ağladığınız şarkıları sevdiceğinizle paylaşamıyorsunuz :( buna rağmen, diğer her şey yolundaysa, birbirini seven ve ingilizce gayet iyi anlaşan bireyler olan size bu soru soruluyor. büyük olasılıkla "haha amk bunun için ara bozulur mu" diyerek el ele uzaklaşıyorsunuz. şimdi voilà anı, yukarıdaki metinde "ingilizce" kelimesini "türkçe" ile değiştirin
0
engelbert humperdinck
(29.10.20)
Dilin kendisi önemli değil, ancak ingilizce biliyor olmanın önemli olduğu o kadar çok şey var ki hayatta eğer bir insan belli bir yaşta hala bu dili öğrenmek zorunda kalmamışsa direkt hüküm vermesem de şöyle bir göz ucuyla bakarım hayatına. Kendine yeten, düzgün bir hayatı varsa, örneğin birkaç meme paylaşamıyor olmam çok da sorun olmaz benim için.
0
mentuhotep
(29.10.20)
internetteki neredeyse her düzgün kaynak ingilizce, günümüzde ingilizce bilmeyen biri gerçek manada kendini geliştiremez, geliştirse bile bir yerde tıkanır; entelektüel olamaz. entelektüelite meraklısı olmayan biriyle en baştan sevgili olamam.
denedim, olmadı. güldüğüm bir meme'i bile paylaşamadım, napıyım öyle ilişkiyi.
0
Bruce
(29.10.20)
3 dil bilmeyen insana selam bile vermiyorum şahsen ben. Ne flörtü, ne sevgilisi?
0
westblack
(29.10.20)
yani genel olarak yillar icinda asla asla dememeyi ogrendim o yuzden kesin konusamam. bir insanin bu yasa gelip nasil ingilizce ogrenmemeyi becerebildigini sorgularim garipserim ama dedigim gibi hayat, ozellike gonul isi, belli olmuyor.
0
hot potato
(29.10.20)
Ben ingilizce bilmeyen tüm insanları gördüğümde dövüyorum otobüse falan almıyorum aynı havayı solumuyorum lflfkvögög

Şaka bir yana İngilizce çok aman aman bir sorun oluşturmaz ama belli bir seviyede bilgi birikim şart paylaşım için.
0
basond
(29.10.20)
İng bilmemesinin olumsuz etkisi olmaz, bilmesinin olumlu etkisi olur. Sevgilim yok gerçi ama şöyle örnek vereyim; bazen bi story’i birine tam atacak oluyorum, sonra ingilizce olduğu için vazgeçiyorum ya da bi başkasına atıyorum.
0
üşüdüm üstümü örtsene hande
(29.10.20)
Esim internet memelerini benim kadar takip etmedigi icin bile paylasamayip uzuldugum seyler var. Ingilizce bilmemesini dusunemiyorum.

Ingilizce bilmeyen veya az bilen biri buyuk ihtimalle benim zihinsel dunyama yakin degildir. Belli kosullarda anlasilirsa hala iliski yasanir ama cok zor.
0
cleric
(29.10.20)
bunu 1-2 kere yaşadım, olmuyor.
sorun ingilizce değil aslında, paylaşımın kısıtlı kalması sanırım.
çok güldüğüm, çok sevdiğim birçok şeyi paylaşamamak kötü oluyor.

sevdiğin şarkılar bile aynı olamıyor.
olsa da, sende yarattığı duyguyu yaratmadığını biliyorsun.
tatsız.
bütünleşemiyorsun, aynı dili konuşamıyorsun sanki öyle olduğunda.
0
blatta hiberna
(29.10.20)
İngiliz olmadığım için etkilemez.
0
alfred
(29.10.20)
sabahlari vocabulary aksamlari perfekt tense calisacaksa bilmeyebilir onemli degil.
0
Ley
(29.10.20)
etkiliyor, ön yargılı olduğumu düşünüp ve denedim birkaç kere, olmadı. zira ilave bir dil biliyor olmak, başka bir dildeki kaynaklara da ulaşabilmek, daha çok araştırma yapabilmek, daha çok bilgiye ulaşabilmek, dolayısıyla da kendini daha çok geliştirebilmek demek. ha ingilizce bilir ama yine de bunları yapmayabilir. o zaman zaten oluru yok. ayrıca özellikle internet ile birlikte daha da global bir dünya ile haşır neşir olmanın gereği olan bir konuya zaman ve enerji harcamamış olması da beni olumsuz etkiliyor.

muhakkak iki kişi arasında bir makas yaratıyor, özellikle belli bir yaştan sonra yaşamsal birikmişliklerin, bilgi birikiminin paralel/benzer seviyelerde olmaması ilişkiyi imkansız hale getiriyor.
0
Phoebe
(29.10.20)
(bkz: mürsel ve anna) başka söze gerek yok. :)))
0
naksidil
(29.10.20)
Sanırım yapamazdım.
Aynı dili konuşamayan iki insanın bir arada yaşaması gibi. Aynı esprilere gülememek gibi. Farklı kültürlerde yetişmiş olup temel konularda anlaşamamak gibi.
Bunun dışında, eğer başka bir yabancı dil de bilmiyorsa, bu, dünyasının çok dar olmasını getirir.
Öğrenmeye çalışıyorsa durum değişir tabii. Destekleyebilirdim.
0
pantepember
(29.10.20)
Sorun İngilizce değil +1. Üniversite mezunu olmayan biriyle de birlikte olmam mesela. Şaka gibi gelmesin, Bayrampaşa'daki Nişantaşı üniversitesinden mezun olmuş biriyle de birlikte olmam. Genelleme olacak ama bunlar insanların nasıl bir hayat görüşü edinerek büyüdüğünü o kadar iyi anlatıyor ki; belki tanısam bambaşka biridir ama insan bir yerden sonra uğraşmak istemiyor. Etiketlere bakıp çıkarımda bulunmak zorunda kalıyorsun. Çok etkiler beni.
0
piremses
(29.10.20)
(11)

Instagram ve üstü kapalı escortluk

insomniac
Yeni üye oldum ınstagram'a. Buradaki sürekli bikinili tangalı lüks hayatlar süren kadınlar escort mu oluyorlar? Normal bir işi gücü olan insan o pozlarla nasıl hayatına devam ediyor?
Yeni üye oldum ınstagram'a. Buradaki sürekli bikinili tangalı lüks hayatlar süren kadınlar escort mu oluyorlar? Normal bir işi gücü olan insan o pozlarla nasıl hayatına devam ediyor?
0
insomniac
(28.10.20)
İnstagrama üyeliği olan herkes öyle, bir bakıyorsunuz öğle vakti gişede memur amca akşam tangalı escort.

Hoş geldiniz dünyamıza.
0
buf-e kür
(28.10.20)
Normal işi gücü olan bir insanın bikinili poz vermesinde ne gibi bir sakınca var? Herkes konya'da yaşamıyor bu ülkede.
0
roket adam
(28.10.20)
Normal bir bikini değil işte. Şimdi burada örnek gösteremiyorum.
0
🌸insomniac
(28.10.20)
Artık insanların ne giyeceğine karışmayın erkek milleti olarak. Sene oldu 2020 hala bikini normal mi tartışması yapılıyor. Büyüyün ve sadece kendi giydikleri bir ilgilenin lütfen. Isteyen istediğini giyer, kendi bedeni kendi kararı.
0
JohnOakley
(28.10.20)
dünyada böyle hayatlar ve insanlar da var. gayet normal.

ama şu da var. bazı insanlar influencer olmak için bu tip gönderiler paylaşıp takipçi arttırıyorlar.
0
tabudeviren
(28.10.20)
Kişisel Blog yazıyor mu profillerinde?
0
pass
(28.10.20)
@pass kişisel blog değil. iş birliği iletişim için mail falan yazıyor.
0
🌸insomniac
(28.10.20)
Link olmadan yorum yapamadık sanırım. Ciddi bir ücretli görüşen instagram hesabı var.
0
neymis
(28.10.20)
@buf-e kür, Instagram'a üyeliği olan herkes öyle değil.
0
pro9it9is9
(28.10.20)
Her acik giyinen escort degil ama kisinin escort oldugunu ele veren bir suru ince detay var. Sosyla medya okuryazarliginiz arttikca anliyorsunuz.
0
cleric
(29.10.20)
Bi de bu aralar escortlar "Cinsel saglik danismani", "Cift Terapisti" gibi sifatlar kullanarak ve doktor onlugu giyerek sosyal medyada paylasim yapiyor.
0
cleric
(29.10.20)
(2)

Tipimin kayık olması

namidigerkokuc
Yüzümün sağ tarafı gayet iyi ama sol tarafı sanki yukardan ve arkadan tutup çekmişler gibi. Daha yukarda ve hafif geride. Moralimi bozuyor bu durum. Arkadan bi tane koysam düzelir mi
Yüzümün sağ tarafı gayet iyi ama sol tarafı sanki yukardan ve arkadan tutup çekmişler gibi. Daha yukarda ve hafif geride. Moralimi bozuyor bu durum. Arkadan bi tane koysam düzelir mi
0
namidigerkokuc
(27.10.20)
Allah rızası için fotoğraf at :)
0
allah yazdiysa bozsun
(27.10.20)
Bana da atabilirsin belki şiddete başvurmadan düzelecek bir şeydir
0
diffarentiationation
(27.10.20)
(19)

En yakın arkadaşınızın aldatıldığını kesin olarak öğrenseniz söyler misiniz

sonhakan
....
....
0
sonhakan
(27.10.20)
Evet
0
cemallamec
(27.10.20)
kesin eminsem soylerim, %0.1 ihtimal bile suphem varsa soylemem.
0
in vino veritas
(27.10.20)
en yakın arkadaşım ise söylerim. kesin emin olmam şart. normal arkadaşım ise söylemezdim.
0
belkider
(27.10.20)
En yakın arkadaşımın karakterine bağlı. Eğer kendisine aldatıldığını söylediğimde akıllıca davranacak biriyse kendim açıkça söylerim. Ama söylediğimde saçma sapan davranacak biriyse kendim söylemem. Ona aldatıldığına dair şüphelenmesine sağlayacak şekilde davranırım.

Sevgilisine/eşine bu duruma yakıştırmayıp bana kötü davranıp, beni suçlayabilir. Aldatıldığını biliyor bunu kabul etmiş olabilir, aldatıldığını yüzüne söylediğim için beni kötü bilebilir. Aldatıldığını söylerim bana inanmaz beni suçlar. Her şey olabilir.
0
GoodMorningTeacher
(27.10.20)
Aldatan ben miyim peki? Degilsem soylerim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.10.20)
Hayır. Belki sineye çekilecek, kurtarılacak bir evlilik olan biteni ben biliyorum diye, bunu ifşa eden benim diye bitebilir. Şartları bilmiyoruz. Çocuk varsa ortada durum daha komplike. "Karın/kocan seni aldatıyor" demek dile kolay ayrıca.
0
IncredibleMau
(27.10.20)
söylerim. ufak bir şüphede bile söylerim.
0
bohr atom modeli
(27.10.20)
iki kişilik ilişkilere dahil olmamak, bu işlere dikkat etmek lazım.
üstelik çok fazla değişken var.
nasıl bir aldatma?
beş yıldır devam eden bir ilişki mi, tek gecelik sarhoşken yaşanan bir şey mi?
ben bunu nasıl öğrendim, nereden biliyorum?
evliler mi, üç aydır çıkıyorlar mı?

kesin bir cevap vermek çok zor.
ama uzun süreli bir evlilik falan söz konusuysa, bilmesi gerektiğinden yüzde yüz eminsem, belki önce aldatan tarafla konuşup onun itiraf etmesi için uğraşabilirim.
veya en azından durumla ilgili diğer tarafın düşüncelerini öğrenebilirim, ona göre hareket ederim.
ya da belki ben yine söylemem ama bir şekilde öğrenmesini sağlarım.

önemsiz ya da yeni bir ilişkiyse direkt yüzüne söylerdim ama ciddi bir durumsa gidip yüzüne söylemek en son tercihim olurdu muhtemelen.
0
blatta hiberna
(27.10.20)
Kanıt varsa söylerim. Ama söylemeden görmesini, anlamasını sağlamanın bir yolu varsa denerim.
0
the coon
(27.10.20)
Net söylerim. Ama lak diye değil.
0
turk kasi
(27.10.20)
evet
0
lcha
(27.10.20)
bu sorunun cevabı kesin değil.
en yakın arkadaşım bunu benden öğrenirse ve daha sonrasında eşini affederse benimle olan arkadaşlığı da zarar görebilir.
belki ilk etapta aldatan kişiye bu konuyu bildiğimi belli ederim.
ama şahit oldum diye beni imha edecek insanlar değillerse tabi :)
0
dafuq
(27.10.20)
Iki kisilik iliskilere asla karismamayi biliyorum. Soylemem
0
hindistan cevizi
(27.10.20)
söylerim. ama dikkatli ol senin kıskançlıktan bunu yaptığını düşünebilir. emin ol.
0
tabudeviren
(27.10.20)
En berbat ikilemlerden biri. İnan onun yerine yakaladığım adamı/kadını orada ifşa etmeyi tercih ederim. Söylesen belki biliyor ama harekete geçmek için doğru zamanı bekliyor. Ben söyleyince zamanlamasını bozmak zorunda kalacak, daha erken hareket edecek. Ya da sineye çekmeyi düşünüyor. Ya da kendi yakaladı ama bir şans vermeyi düşündü. Bin türlü senaryo. Bakmayın "ben bana söylensin isterim" diyenlere. Bilmeyi istemekle yüzyüze birinden duymayı istemek farklı şeyler. "Bir dost" notu ile iletilen mesajlar çok daha doğru gibi geliyor bana.
0
SiyamkedisiZorro
(27.10.20)
Kesin olarak söylerim
0
sacrilegious
(27.10.20)
Söylerim.
0
westblack
(27.10.20)
Kesinlikle söylerim.
0
love my way
(27.10.20)
Dünya da insanlar da çok garip. Bazen suçu gösterirsin, suçlu sen olursun. Onlar yine mutlu olur, olan sana olur.

O yüzden benim söylediğimi bilmeden bir şekilde söylemeye çalışırım. Farklı bir mailden tüm bildiklerimi sıralarım mesela. Veya farklı bir hesaptan instagramdan vs.

Yani bir şekilde söylerim evet. Çünkü kendimi onun yerine koyarım. Aldatıldığını bilmeden ilişki yürütmek çok kötü bir şey.

Ama soru şöyle olsaydı; yakın bir arkadaşım sevgilisini aldatıyorsa, onu gidip kıza söyleyemem sanırım. Kötü bir şey, biliyorum ama arkadaşımı satamam sanırım. En fazla bu böyle olmaz git ona söyle veya ayrıl falan derim. Kendimi yakın bir arkadaşımın yerine koyabiliyorum ama karşı tarafın yerine koyamıyorum sanırım :D
0
ananiyimioguz
(30.10.20)
(3)

İlişkiyi bitirdiğim kişiyle olan ortak arkadaşın düğünü?

namidigerkokuc
Biz 3lü takılan bir gruptuk. Birisiyle bazı meselelerden dolayı ilişkiyi bitirdim. Kızgınlığım artık pek kalmadı ama yüzünü görmek istemediğim birisi. Diğer arkadaşın kınasında, düğününde nasıl olacak bilmiyorum. O bayağı yakın arkadaşım. Böyle bir durumu tecrübelemiş olan var mı
Biz 3lü takılan bir gruptuk. Birisiyle bazı meselelerden dolayı ilişkiyi bitirdim. Kızgınlığım artık pek kalmadı ama yüzünü görmek istemediğim birisi. Diğer arkadaşın kınasında, düğününde nasıl olacak bilmiyorum. O bayağı yakın arkadaşım. Böyle bir durumu tecrübelemiş olan var mı
0
namidigerkokuc
(26.10.20)
tam olarak böyle bir durumu yaşadım. 16 yıl 3 kişi takıldıktan sonra iki kişi koptuk ve birbirimizle görüşmemeye başladık. 3. arkadaşımızın düğününde, nikahında, nikah sonrası toplaşmada vesaire merhaba merhaba, nasılsın dedik geçtik. düğünden sonra yine görüşmedik. ki düğün sahibi bana seni strese sokacaksa çağırmayayım da demişti. bence başrol düğünü olan kişi, onu ne seçim yapacak ne de gerilim yaşayacak duruma sokmamalısınız.
0
Phoebe
(26.10.20)
bahsettiğin gibi üçlü gruptan birinin yeni sevgilisi olarak bir düğüne gitmiştim, hatta eski sevgiliyi yol üstünden alıp birlikte gitmiştik. arabada da düğünde de normal muhabbet olmuştu, gerginlik fln yoktu yani bilmesem eski sevgili olduklarını anlamazdım.

şimdi eski sevgiliyle karşılaşacağım bir etkinliğe gidecek olsam, eski sevgilinin yeni sevgilisiyle gelmesi ve benim sap gitmem ihtimalini düşünerek gitmezdim herhalde ama.
0
pati
(26.10.20)
Benim lisede en yakin arkadasimin sevgilisi ile universitede yakin arkadas olduk. Dugunume ikisi de geldi sonuc olarak, 2 ayri uca oturttup, ikisine de dedim geldiklerini. Ikisi de medeni bir sekilde kabul etti bana bir sey demediler de iclerinden ne gecirdiler bilmiyorum
0
la noix
(26.10.20)
(8)

Instagram Dm'den SS alma bildirim acil

sakince
bi kız arkadaşım dm'den mesaj attı bende başka bi arkadaşa göndermek için ss aldım. Karşı tarafa bildirim gider mi? Lütfen acil cevaplayın lafı yumuşatarak göndermem gereken birşeydi. Ara bozucu gibi olucam.
bi kız arkadaşım dm'den mesaj attı bende başka bi arkadaşa göndermek için ss aldım. Karşı tarafa bildirim gider mi? Lütfen acil cevaplayın lafı yumuşatarak göndermem gereken birşeydi. Ara bozucu gibi olucam.
0
sakince
(26.10.20)
Evet
0
freebird5406_2
(26.10.20)
Hayır. Denendi.
Kişiye özel olarak gönderdiğiniz fotoğrafin ekran görüntüsünü alınca bildirim gidiyor.
0
elorelia
(26.10.20)
biz geçen gün arkadaşlarla denemek için aldık bildirim gitmedi ama gittiğini söyleyenler de var. güncellemeyle falan alakalı olabilir.
0
hadsafhada
(26.10.20)
Foto değil adece yazışma vardı.
0
🌸sakince
(26.10.20)
Gitmiyor
0
cemallamec
(26.10.20)
Çok sağolun arkadaşlar cansınız.
0
🌸sakince
(26.10.20)
Dm'den değil de hikayeden ss alınca bildirim gidiyor kesin bilgi
0
olaylar olaylar
(26.10.20)
Instagramdan hikayede dm’de ekran görüntüsü alınca bildirim gitmiyor, çok defa denendi, kesin bilgi.
0
Hallegadola
(26.10.20)
(15)

Türkiye'nin en güzel kadını?

ya ben lan neyse
çok klasik soru ama olsun.yüz olarak. yüz güzelliği...edit: göz önünde olanlardan. yoksa ne güzeller var.
çok klasik soru ama olsun.

yüz olarak. yüz güzelliği...

edit: göz önünde olanlardan. yoksa ne güzeller var.
0
ya ben lan neyse
(25.10.20)
hülya avşar
0
superb
(25.10.20)
pınar deniz olabilir.
0
ismim ibrahim
(25.10.20)
Dilan Çiçek Deniz
0
eazy
(25.10.20)
Arzum Onan
Songül Öden

Kisilikeleri de cok guzel insanlar.
0
a perfect lie
(25.10.20)
selma ergeç
0
der meister
(25.10.20)
Dilan çiçek deniz mi , kadın full estetik ama yine de güzel değil.

Bu soruya Tuba Büyüküstün’den başka cevap yoktur. İnş onun gibi kızım olur ileride.
0
Hallegadola
(25.10.20)
en güzel denebilecek seviyede herkesin kabul ettiği kimse yoktur da, yukarıda görünce belirteyim dedim; eda şölenci'ye ben de bitiyorum. ünlü olmadan önceleri instagram'da yaman bir takipçisiydim, baktıkça içim açılırdı. güzel kadın dediğin öyle olur zaten, baktıkça için açılır, mutlu olursun. başka da böyle biri gelmiyor aklıma ünlülerden. ünlü olmayanlardan var ama yüz güzelliğini takdir ettiğim.
gerçi benim güzellik anlayışım herkese uymuyor ama eda'yı görünce şaşırdım, eklemek istedim.
0
Bruce
(25.10.20)
Sinem Kobal
Tuvana Türkay(estetikli ama çok güzel bence)
Selma Ergeç
Cansu Dere
Bunları saatlerce izlerim...
0
megalomaniac
(25.10.20)
Turk kokenli sayilirsa Elif Aksu cicek gibi kadin. Cansu Dere Azra Akin cok guzeller. Tugba Buyukustun dogal guzel
0
hindistan cevizi
(25.10.20)
Merve İldeniz
www.youtube.com

Hangimiz o kaşık olmak istemedik?
0
boray eris
(25.10.20)
Gönül Yazar 1

Hülya Avşar 2

Türkan Şoray 3

Yenilerin hiçbirinin yüz hatları bu denli muntazam değil bana kalırsa.
0
msb
(26.10.20)
yazilan bazi kadinlari gece görsem korkarim, helen dilan c. deniz, seda sayanin 50 yasinda yaptirdigi estetigi yaptiriyo.
msb+1
+emel sayin
0
durgunfoton
(27.10.20)
Yazılanlara baktım. Benim için sonuç hala aynı, Dilan Çiçek Deniz'in kaşına gözüne 10 tane adam öldürürüm :D
0
eazy
(27.10.20)
gülsen bubikoğlu.

türkan şoray'ın gözlerini çok bayık bulsam da, bugünün insanlarına göre çok güzel tabii ki.

banu alkan'ın gençliği de çok güzelmiş bence.

günümüzdekiler çok silik ve makyaj/estetik güzeli genel olarak.
0
blatta hiberna
(27.10.20)
tuba buyukustun
nehir erdogan
aysin zeren
0
camussar
(27.10.20)
(13)

ilişkilerini sosyal medyada yaşayanlardan mısınız,yaşamayanlardan mı?

neoluyokardesimnebutantantana
story,post falan atar mısınız mesela?
story,post falan atar mısınız mesela?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(25.10.20)
asla atmam, bana saçma geliyor. ondan ayrılınca hepsini tek tek silmek zorunda kalıyorlar komik.
0
jelly bear
(25.10.20)
Ben bu tarz paylaşımlar yapmıyorum ama yapan kişilere de tuhaf bakmıyorum.
0
manuelka
(25.10.20)
asla, ben sosyal medya kullanmıyorum zaten de karşı tarafın atmasını da istemem.
artırıyorum, arkadaşlarla foto çekildiğimiz zaman fln da içinde benim olduğum fotoları sosyal medyaya koymamalarını rica ediyorum.

edit: ahaha @antihero +1
0
pati
(25.10.20)
Pek yapmam ama güZel, paylaşmaya değer bir an olduğunda da paylaşırım
0
gazozailacatmauzmani
(25.10.20)
Bir sevgilimle çok attım üniversite zamanı. Avrupa turu yapmıştık çok güzel fotoğraflarımız vardı. Ayrılınca sildim bir daha kimseyle fotoğraf koymadım. Fotoğraf ekle, tekrar sil vs artık zor geliyor. Arkadaşlarımla da zaten fotoğraf koymuyorum sadece ben ve gittiğim yerlerden fotoğraflar var.

Ama bu ilişkilerimde çok büyük sorun yarattı. Beni saklıyorsun, aldatıyor musun, neden beni göstermiyorsun, utanıyor musun gibi tartışmalar yaşadım. İki üç hikaye atar gönlünü yaparım bu yüzden.
0
jazzabel
(25.10.20)
İlişki yaşamayanlardnım.
0
antihero
(25.10.20)
Şu ara. Korona vs. Sebebiyle de iyice asosyal olduk.


antihero +1
0
westblack
(25.10.20)
Çok nadir, yılbaşında belki.
0
stewie
(25.10.20)
antihero +1

ilişkideyken de atmazdım. iki güne bir nefesim ömrüm diye paylaşanları da samimi bulmuyorum.

sürekli bunu sorun eden bir erkek arkadaşım vardı, onu sakladığımı ve aldattığımı düşünüp saçma sapan sadakat testleri uygulardı. kendi hesabı benimle olan fotolarla dolu diye kendi sevgisini överdi ne alakası varsa. meğer o aldatıyormuş. çok ciddiye almaya gerek yok yani.
0
pink cadillac
(25.10.20)
Hiç yan yana fotoğraf atmadım, manzara ya da güzel bir mekanın fotoğrafını çekersek birbirimizi etiketleyerek atıyoruz arada.
0
Hallegadola
(25.10.20)
arada bi toplu etkinliklere katıldığımızda story atmışımdır başka da yok, evlenmek üzereyiz hala fotosu yok yani.
0
rayde
(25.10.20)
Sevgilinin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmamak kadar paylaşmak da normal. Biri kotulenirken birinin insanın kendisini övme aracı olması bana ilginç geliyor. Şu ara en çok kedimi paylaşıyorum. O zaman kedimle olan ilişkimi sosyal medyada mi yaşamış oluyorum? Doğrusu veya yanlışı olmayan durumlar için insanların aferin bekler gibi kendi davranışını yuceltmesi komik.

Cevap; çok değil ama paylaşıyorum.
0
elorelia
(25.10.20)
elorelia +1

ben paylaşmazdım. ama paylaşana da niye paylaşıyor gözüyle bakmam. ben zaten ayda yılda bir fotoğraf paylaşırım. onda da ekseriyetle ben yer almam.
0
himmet dayi
(25.10.20)
(7)

sevgilinin sigara icmesinden rahatsiz olanlar

ala09
ben de kullandigima ragmen sevgilimin sigara icmesinden son derece rahatsizim cunku ben koku birakmayacak sekilde son derece dikkatli ve az tuketiciyim. sevgilim ise karsidan karsiya gecerken, uyanirken, yatarken emzik gibi agzinda sigarayla gezmesinden cok rahatsizim fakat bu durumu dile getirdigim
ben de kullandigima ragmen sevgilimin sigara icmesinden son derece rahatsizim cunku ben koku birakmayacak sekilde son derece dikkatli ve az tuketiciyim. sevgilim ise karsidan karsiya gecerken, uyanirken, yatarken emzik gibi agzinda sigarayla gezmesinden cok rahatsizim fakat bu durumu dile getirdigimde onun keyfine mani olma, onu kisitlama gibi bir cabadaymisim hissi yaratacak karsiliklar veriyor. "bi sigaramiz var", "dertliyim bi sey deme sigraya" gibi artik karsilik veremeyecegim cevaplar aliyorum. onceden istesem birakirim modundayken simdi "kolay mi sanki" cevabi aliyorum.
ozetle birakmak istemiyor. bu sorunu yasayip cozebilen oldu mu? nasil yaklasim sergilemeliyim?
0
ala09
(23.10.20)
Ben hoşlanmadığımı belli ediyorum, biliyor, elinden geleni yapıyor ama ben de elimden gelmeyeni yapamıyorum. Öperken kırk kere düşünüyorum kokuyor diye. Kaldı ki sigara sadece içildikten sonra ağzı değil sabaha kadar nefesi de kokutuyor. Tükürük bile mide bulandırıcı oluyor. Sigara içen birinin bilmesi gereken şeylerden biri de soba borusu gibi kokan bir ağız öpülmek istenmeyebilir, insanlar kendisinden uzak durabilir. Mesela gece uyurken kokan nefes yüzünden biri size götünü dönüp yatıyorsa dırdır etmeyeceksin. Bu gibi şeyler iki taraf için de anlaşılabilecek halde ise sorun yok. Ama anlaşılamayacak durumdaysa o ilişli yürümez.
0
pass
(23.10.20)
evdeysek listerine dis fircalama falan okey ama isten gelince hosgeldin diye atlarken burnumu kokmayan neresi olabilirse oraya donerek hsjsjs benimki sadece koku da degil bu kadar bagimlilik ciddi bi zayiflik hissi veriyor malesef:/
0
🌸ala09
(23.10.20)
Sigara konusu çok fena zorlar insanları, ilişkileri. Ciddi bir konuşma yapmanın vakti gelmiş.
0
stewie
(23.10.20)
Bırak içsin ama senin onu öpmemene, yanına fazla sokulmamana da katlatsın. Kendimden biliyorum, öyle hemen bırakabilecek bi şey değil bazıları için. Onlarca kez denedim olmuyor, günde iki paket sigara içiyorum yav, kendi kokumdan kendim bile rahatsız oluyorum bazen.
0
antihero
(23.10.20)
opmemek opememek veya on kere dusunup opmek onun katlanacagi degil olsa olsa benim tahammul etmeye calistigim sey olur. manitayi operken on kere dusunmek veya uyaninca mis gibi sigara dumaniyla gozunu acacaginu hayal etmek..</3
0
🌸ala09
(23.10.20)
sigaraya başlayın.

şaka şaka, yani en kötü daha az kokan, daha düşük bi şeye geçmesini tavsiye edebilirsiniz. ama "bi sigaramız var" demesi kötü, yani sizin ne düşündüğünüzü takmıyor demek ki. insan sevgilisine rahatsızlık vermekten çekinmeli. gerçi belki sizin üslubunuz da sıkıntılıdır, ona da bi dikkat edin.
0
plutongezegendegilmi
(23.10.20)
ikiniz de bırakın
0
bir soru sorcam
(23.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.