repentance
Merhaba,Istanbul Bilgi Üniversitesinde %100 burslu olarak okuyorum. Not ortalamam 4.00. Bursa ihtiyacım var. Vakıf burslarina başvurmayı düşünüyorum.Nerelere başvurmalıyım ?
Merhaba,
Istanbul Bilgi Üniversitesinde %100 burslu olarak okuyorum. Not ortalamam 4.00.
Bursa ihtiyacım var. Vakıf burslarina başvurmayı düşünüyorum.
Nerelere başvurmalıyım ?
Istanbul Bilgi Üniversitesinde %100 burslu olarak okuyorum. Not ortalamam 4.00.
Bursa ihtiyacım var. Vakıf burslarina başvurmayı düşünüyorum.
Nerelere başvurmalıyım ?
0
ben de aynı durumdayken zamanında istanbul ticaret odasından burs almıştım, oraya bakabilirsiniz.
ayrıca sizin memleketlilerinizin derneklerini bi araştırın, bazıları burs veriyor. hatta siz tüm dernekleri araştırın soruşturun, burs verenlerin hepsine başvurun. bazen yeterli sayıya ulaşamadıklarına kontenjanı doldurmak için kriter dışı başvurulara da burs verebiliyorlar.
ayrıca sizin memleketlilerinizin derneklerini bi araştırın, bazıları burs veriyor. hatta siz tüm dernekleri araştırın soruşturun, burs verenlerin hepsine başvurun. bazen yeterli sayıya ulaşamadıklarına kontenjanı doldurmak için kriter dışı başvurulara da burs verebiliyorlar.
0
yemrem
........ is my remedy tarzında bir söz vardı. derdim, problemim benim ilacım, dermanım manasındaydı. remedy ile ......... arasında kafiye vardı, neydi bu?
........ is my remedy tarzında bir söz vardı. derdim, problemim benim ilacım, dermanım manasındaydı. remedy ile ......... arasında kafiye vardı, neydi bu?
0
yarmasimo
Selam arkadaşlar,düşünürken beynimiz hatırı sayılır miktarda enerji harcıyo mu acep? Daldan dala atlamaktan değil zorlayıcı düşünmekten bahsediyorum. Ve hatta yaratıcı?"yürürken gücümün son sınırına kadar gelmemiştim hiç. Ama düşünürken hep gelirdim"
Selam arkadaşlar,
düşünürken beynimiz hatırı sayılır miktarda enerji harcıyo mu acep? Daldan dala atlamaktan değil zorlayıcı düşünmekten bahsediyorum. Ve hatta yaratıcı?
"yürürken gücümün son sınırına kadar gelmemiştim hiç. Ama düşünürken hep gelirdim"
düşünürken beynimiz hatırı sayılır miktarda enerji harcıyo mu acep? Daldan dala atlamaktan değil zorlayıcı düşünmekten bahsediyorum. Ve hatta yaratıcı?
"yürürken gücümün son sınırına kadar gelmemiştim hiç. Ama düşünürken hep gelirdim"
0
Beyin elektrik sinyalleri ile çalışıyor diye biliyorum . Her hamle her düşünüş bir elektirk sinyali gücüne denk geliyor. Sıçarken bile beynin hatrı sayılır bir enerji harcadığını düşünüyorum
0
Şöyle ki beyin yaklaşık 1.5 kilo bir şey ama vücuttaki enerjinin %20 civarını o kullanıyor. Beyin sağlam enerji istiyor her zaman.
Aynı soru geçen gün kafama takılmıştı, "Düşününce ne oluyor" diye. Çalışmalar çelişkiliymiş. Henüz tam oturmuş bir sonuç bulunamamış bu kadar. Enerji harcanıyor mu, bilinmiyormuş ama fiziksel bir çaba kadar da yorulduğu biliniyor.
Özetle deli gibi enerji harcıyor beyin. En çok enerji harcayan yer ama düşününce de çılgınca yorgunluk yapıyor ama harcanan enerjinin, düşünmezkenki zamanda harcanan enerjiden büyük olduğu yönünde anlamlı bir fark bulunamamış.
Aynı soru geçen gün kafama takılmıştı, "Düşününce ne oluyor" diye. Çalışmalar çelişkiliymiş. Henüz tam oturmuş bir sonuç bulunamamış bu kadar. Enerji harcanıyor mu, bilinmiyormuş ama fiziksel bir çaba kadar da yorulduğu biliniyor.
Özetle deli gibi enerji harcıyor beyin. En çok enerji harcayan yer ama düşününce de çılgınca yorgunluk yapıyor ama harcanan enerjinin, düşünmezkenki zamanda harcanan enerjiden büyük olduğu yönünde anlamlı bir fark bulunamamış.
0
death note'ta L sürekli ama sürekli şeker yemesine rağmen hiç kilo almıyordu. çünkü dedektifti herif deli gibi düşünüyordu hehe.
bilimsel bir kaynağım yok ama ben de yapıcı, sürekli düşünmenin ciddi enerji sarfiyatına yol açtığını duymuştum. gerçi L galiba kafası çalışsın diye şeker yiyodu ama olsun, o kadar şeker yiyip kilo almamak imkansız bence.
bilimsel bir kaynağım yok ama ben de yapıcı, sürekli düşünmenin ciddi enerji sarfiyatına yol açtığını duymuştum. gerçi L galiba kafası çalışsın diye şeker yiyodu ama olsun, o kadar şeker yiyip kilo almamak imkansız bence.
0
gün boyu ders çalıştığımda canım hep tatlı ister. konuya dair tek bilgim budur.
0
(bkz: sismanlarin havayi daha fazla kirletmesi)
bu bazal metabolizma ölçümlerini yaparkene, harcanan enerjiyi ölçüyodu bu cihaz. yat diyon herife, kapat gözünü, hiçbişey düşünme, mal gibi yat sadece diyon.
en fazla enerji harcayan herif bizim patron çıktıydı. içimizdeki en zeki herif de oydu.
bu bazal metabolizma ölçümlerini yaparkene, harcanan enerjiyi ölçüyodu bu cihaz. yat diyon herife, kapat gözünü, hiçbişey düşünme, mal gibi yat sadece diyon.
en fazla enerji harcayan herif bizim patron çıktıydı. içimizdeki en zeki herif de oydu.
0
liz lemon
Merhaba,Geçen hafta pazartesi günü kan tahlili yaptırmıştım. Sonradan birkaç gün içerisinde sol kolumun kan alınan bölgesinde damarların üstünde hafif kaşıntı da yapan kızarıklıklar oluştu. Bunu bir doktora göstermeli miyim, yoksa bir süre bekledikten sonra düzelecek bir durum mudur?
Merhaba,
Geçen hafta pazartesi günü kan tahlili yaptırmıştım. Sonradan birkaç gün içerisinde sol kolumun kan alınan bölgesinde damarların üstünde hafif kaşıntı da yapan kızarıklıklar oluştu. Bunu bir doktora göstermeli miyim, yoksa bir süre bekledikten sonra düzelecek bir durum mudur?
Geçen hafta pazartesi günü kan tahlili yaptırmıştım. Sonradan birkaç gün içerisinde sol kolumun kan alınan bölgesinde damarların üstünde hafif kaşıntı da yapan kızarıklıklar oluştu. Bunu bir doktora göstermeli miyim, yoksa bir süre bekledikten sonra düzelecek bir durum mudur?
0
uzman değilim, fakat başıma geldiği için söylüyorum; düzelecektir. aynı şekilde doktora başvurduğumda, gelmenize gerek yoktu olur böyle şeyler dedi. kanı alan kişinin tecrübesizliğinden kaynaklı o durum muhtemelen.
0
teşekkür ederim, tam da bayram öncesi bu olay başıma geldiği için endişelenmiştim de. doğru düzgün doktor bulmak imkansız oluyor bayramlarda malumunuz.
0
kola batan iğne sonucunda kızarıklık ve kaşıntı oluyor mu olmuyor mu diye adına paterji denen bir test yapılıyor. eğer kaşıntı kızarıklık ve bazen iltahap falan oluyorsa behçet hastalığı olma şüphesiyle daha detaylı tahlil yapıyorlar.
siz bi romatoloji uzmanına görünün en iyisi ( bana bu testi romatolojiden bi prof vermişti ordan biliyorum, belki başka branşlar da bakar ama bilmiyorum)
umarım öyle bir şey yoktur ama siz eşeğinizi sağlam kazığa bağlayın yine de, geçmiş olsun
siz bi romatoloji uzmanına görünün en iyisi ( bana bu testi romatolojiden bi prof vermişti ordan biliyorum, belki başka branşlar da bakar ama bilmiyorum)
umarım öyle bir şey yoktur ama siz eşeğinizi sağlam kazığa bağlayın yine de, geçmiş olsun
0
gonul_isleri
özel üniversite %100 burslu kazanılırsa, üstüne aylık burs da alınırsa, daha sonra pişman olunup bırakılırsa bir sorun çıkar mı? o paralar geri istenir mi?
özel üniversite %100 burslu kazanılırsa, üstüne aylık burs da alınırsa, daha sonra pişman olunup bırakılırsa bir sorun çıkar mı? o paralar geri istenir mi?
0
hepsi icin konusamicam ama bilkent'te herhangi bir sorun olmuyor, birakan tekrar giren arkadasim var..
0
%100 burslu kazanıp yarısında bırakırsan bir şey olmuyor. aylık burs için ise en başta herhangi bir sözleşmeye imza atmıyorsan yine bir şey olmaz.
0
japon askeri
hıı ne dedin?
hıı ne dedin?
0
Dünya kupasını alıp sonra da istemediler. Halbuki o hakkı devlet-i ali çok daha güzel kullanabilirdi. Dünyanın başkentine dünya kupası bunalr yüzünden gelmiyor.
0
en iyi brezilyalı ölü brezilyalıdır. birinci dünya savaşında ingilizlerle bir olup bizi sırtımızdan bıçaklarken düşüneceklerdi.
0
halk kupa düzenlendiği için yeterince tepkliydi zaten. olay çıkıyor sürekli. rezalet bir de organizasyondan söz ediyorlar. hak ettiler bence.
0
dahinnotha
selamlar,4 sene oldu galiba kola içmiyorum. ice-tea, meyve suyu vs tüketimim de neredeyse yok. cips gibi şeyleri de neredeyse hiç satın almam, ayda yılda bir anca yerim. draje, şeker, kek gibi şeyleri de tüketmem. abur cubur olarak sadece kraker, arada bir de biskivü, çok canım isterse de çikolata y
selamlar,
4 sene oldu galiba kola içmiyorum. ice-tea, meyve suyu vs tüketimim de neredeyse yok. cips gibi şeyleri de neredeyse hiç satın almam, ayda yılda bir anca yerim. draje, şeker, kek gibi şeyleri de tüketmem. abur cubur olarak sadece kraker, arada bir de biskivü, çok canım isterse de çikolata yerim.
akşam evde otururken bir şeyler yemek istiyorum çerez niyetine. arada bir kuruyemiş yerim, kuru üzüm falan, mısır patlarım. hadi cips, çokolat yerine kuruyemiş yedim. kola, ice-tea vs gibi şeyler yerine ne içeceğim.
bu saydığım şeyleri yemeyi içmeyi bıraktığımdan beri zaten bunları canım hiç istemez oldu, hatta lezzetsiz ve iğrenç gelmeye başladı.
ama ambalajlı ve market abur cubutrlarını hayatımdan çıkardığım beri yerine bir şey koyamadım. markete gidip serinletici bir içecek istesem maden suyundan başka alacak şey yok.
sorduğum soru şu: akşam evde otururken bir şey içmek istesem, çay ve maden suyu yerine ne içebilirim? keyifli ve lezzetli, doğal ve yapımı basit tariflerinizi bekliyorum. eskiden evdeyken her akşam meyve yerdik türlü türlü. artık pazara çıkamıyorum ki meyve salatası yapıp yiyeyim.
4 sene oldu galiba kola içmiyorum. ice-tea, meyve suyu vs tüketimim de neredeyse yok. cips gibi şeyleri de neredeyse hiç satın almam, ayda yılda bir anca yerim. draje, şeker, kek gibi şeyleri de tüketmem. abur cubur olarak sadece kraker, arada bir de biskivü, çok canım isterse de çikolata yerim.
akşam evde otururken bir şeyler yemek istiyorum çerez niyetine. arada bir kuruyemiş yerim, kuru üzüm falan, mısır patlarım. hadi cips, çokolat yerine kuruyemiş yedim. kola, ice-tea vs gibi şeyler yerine ne içeceğim.
bu saydığım şeyleri yemeyi içmeyi bıraktığımdan beri zaten bunları canım hiç istemez oldu, hatta lezzetsiz ve iğrenç gelmeye başladı.
ama ambalajlı ve market abur cubutrlarını hayatımdan çıkardığım beri yerine bir şey koyamadım. markete gidip serinletici bir içecek istesem maden suyundan başka alacak şey yok.
sorduğum soru şu: akşam evde otururken bir şey içmek istesem, çay ve maden suyu yerine ne içebilirim? keyifli ve lezzetli, doğal ve yapımı basit tariflerinizi bekliyorum. eskiden evdeyken her akşam meyve yerdik türlü türlü. artık pazara çıkamıyorum ki meyve salatası yapıp yiyeyim.
0
benim favorim maden suyu+vişne suyu ve maden suyu+portakal suyu
hem gazlı hem sağlıklı, damak zevkinize göre maden suyunun ve meyve suyunun yüzdesini kendiniz ayarlayın. başka meyve sularıyla da deneyebilirsiniz. size kalmış.
hem gazlı hem sağlıklı, damak zevkinize göre maden suyunun ve meyve suyunun yüzdesini kendiniz ayarlayın. başka meyve sularıyla da deneyebilirsiniz. size kalmış.
0
soğuk çayınızı kendiniz yapabilirsiniz.
soğuk kahve de olabilir.
kefir var şahane bir içecek, severseniz.
ayran da bir alternatif, ben sevmem ama.
soğuk kahve de olabilir.
kefir var şahane bir içecek, severseniz.
ayran da bir alternatif, ben sevmem ama.
0
Bol naneli limonata. Şekersizliğe zaten alıştıysanız şeker ilavesiz bile gideri var. Olmadı azıcık balla tatlandırırsınız. Gayet serinletici.
0
kendi abur-cubur alışkanlığımdan aklıma gelenleri söyleyeyim: kuruyemiş zaten demişsin ayrıntılara girmeyeceğim ama soslu olanları dahil etmiyoruz elbette. ayrıca alacağın çiğ kabuklu fıstığı kendin fırında kavurursan hem çok lezzetli olur hem de iyi protein almış olursun. az olmak kaydıyla kuru meyvelerden tüketilebilir. sıcak içeceklerin yanına kurabiye türü birşeyler istersen klasik un ve şeker içermeyen yulaf kepeği ve kuru meyve temelinde güzel tatlar yakalayabilirsin yaz-gi.com linkinde de görüleceği üzere. bu tarifi sen ceviz-fındık gibi sevdiğin yemişlerle de zenginleştirebilirsin (fıstık ezmesi de güzel oluyor bak içine)
içecek olarak kefir zaten denmiş, çay-kahve de klasik zaten, limon sıkılmış bir soda da güzel seçenek olabilir.
EK: bu yulaf kepeğinden internet üzerinde aramayla görebileceğin muhtelif sitelerde kek gibi atıştırmalık tarifleri de bulabilirsin. aklına yatan olursa değerlendir derim, kişisel olarak splenda gibi tatlandırıcılara karşıyım, gerek görmüyorum zaten, meyvelerle falan güzel bir tatlı oranı yakalanıyor.
içecek olarak kefir zaten denmiş, çay-kahve de klasik zaten, limon sıkılmış bir soda da güzel seçenek olabilir.
EK: bu yulaf kepeğinden internet üzerinde aramayla görebileceğin muhtelif sitelerde kek gibi atıştırmalık tarifleri de bulabilirsin. aklına yatan olursa değerlendir derim, kişisel olarak splenda gibi tatlandırıcılara karşıyım, gerek görmüyorum zaten, meyvelerle falan güzel bir tatlı oranı yakalanıyor.
0
aslında komposto derken
saatgeceninonikisi'nin dediği içeceği keşfettim. yalnız kırmızı erik, güneşten kızarıp kırmızı olan erik olmayacak, başka bir tür, çok ekşi.
saatgeceninonikisi'nin dediği içeceği keşfettim. yalnız kırmızı erik, güneşten kızarıp kırmızı olan erik olmayacak, başka bir tür, çok ekşi.
0
Her türlü meyve suyu, ki buna taze sıkılmış meyve suları da dahil, zararlıdır. Şeker yüklemesi yapmaya gerek yok. Bir bardak portakal suyu neredeyse kola kadar şeker içeriyor. İçindekinin doğal fruktoz olması bir şeyi değiştirmiyor. Şeker şekerdir. Kutu içinde satılan meyve sularından bahsetmiyorum bile. Meyve suyu değil zaten onlar; meyve ile aynı renge sahip zehirli sıvı. Limonata öneren de olmuş, şekersizi var demişler ama ya içindeki tatlandırıcı, ya raf ömrünü uzatmak için kullanılan kimyasal koruyucular, renklendiriciler? Ev yapımı olanlar için de içine bal koyabilirsiniz denmiş ama bal şekeri=sofra şekeri. Hiçbir farkı yok.
Ne içeceksiniz peki? Eğer bana bir zararı olmasın diyorsanız su ayran ve kefir, zararı olmayan içeceklerdir. Bunlardan birini tercih edebilirsiniz. Afiyet olsun.
Ne içeceksiniz peki? Eğer bana bir zararı olmasın diyorsanız su ayran ve kefir, zararı olmayan içeceklerdir. Bunlardan birini tercih edebilirsiniz. Afiyet olsun.
0
tellioglu
bayanlar/baylargelecek dönem tez yazacağım. şimdilik sadece tez konumu belirledik hocayla. çok kaba hatlarda ama. şimdi güzel bir tatil yapacağım. sonra da teze başlayacağım. her türlü tavsiyelerinize açığım. şunu yap, bunu yap, şöyle bir problemle karşılaşcan muhtemelen en baştan şunu yap vs. vs de
bayanlar/baylar
gelecek dönem tez yazacağım. şimdilik sadece tez konumu belirledik hocayla. çok kaba hatlarda ama. şimdi güzel bir tatil yapacağım. sonra da teze başlayacağım. her türlü tavsiyelerinize açığım. şunu yap, bunu yap, şöyle bir problemle karşılaşcan muhtemelen en baştan şunu yap vs. vs dediğiniz şeyler var mı yada güzel internet siteleri var mı te yazacaklara yönelik? aklınıza ne geliyorsa tecrübelerinizden belirtirseniz sevinirim. sadece teze yönelik değil misal bol bol şunu ye vs. gibi şeyleri de belirtebilirsiniz.
çok daha spesifik tavsiye vermek isterseniz de:
Berlin'de yapmaktayım yüksek lisansı,
tezi ingilizce yazacağım
bölümüm Ekonomi,
şimdiden saolasınız varolsaınız.
Gazamız mübarek olsun
gelecek dönem tez yazacağım. şimdilik sadece tez konumu belirledik hocayla. çok kaba hatlarda ama. şimdi güzel bir tatil yapacağım. sonra da teze başlayacağım. her türlü tavsiyelerinize açığım. şunu yap, bunu yap, şöyle bir problemle karşılaşcan muhtemelen en baştan şunu yap vs. vs dediğiniz şeyler var mı yada güzel internet siteleri var mı te yazacaklara yönelik? aklınıza ne geliyorsa tecrübelerinizden belirtirseniz sevinirim. sadece teze yönelik değil misal bol bol şunu ye vs. gibi şeyleri de belirtebilirsiniz.
çok daha spesifik tavsiye vermek isterseniz de:
Berlin'de yapmaktayım yüksek lisansı,
tezi ingilizce yazacağım
bölümüm Ekonomi,
şimdiden saolasınız varolsaınız.
Gazamız mübarek olsun
0
aşırı konsantrasyon geri tepebiliyor. çok konstantre olayım deme. gezmene, yemene içmene, sinemana, ilişkilerine felan kısıtlama getirme.
konuyu gerçekten iyi belirleyip taslağını önceden çıkarın ki taslağa bağlı olarak okumalar yapıp yazabilesin. o nedenle research proposal denen şey çok önemli.
tez için ilham gelmesini bekleme, hem çalış hem eğlen.
konuyu gerçekten iyi belirleyip taslağını önceden çıkarın ki taslağa bağlı olarak okumalar yapıp yazabilesin. o nedenle research proposal denen şey çok önemli.
tez için ilham gelmesini bekleme, hem çalış hem eğlen.
0
En büyük tavsiyem daha vaktim var yaeaaa bir ara yazarım hatasına düşme. Hiç bir şey planladığın gibi gitmeyebilir bunu sakın unutma ve ona göre tedbirli ol. Eğer word'de yazacaksan tez yazım yönergesine göre daha tezi yazmaya başlamadan bütün ayarları yap. Sitillerden ana ve alt başlıkları genel yazı tipini ayarla. Word'deki kaynakçaya her alıntı yaptığında kaynağı ekle ki en son kaynakça ekle dediğinde hepsi hazır olsun. Başlık ve alt başlıkları stil olarak ayarlarsan içindekiler de kolayca hallolur.
0
kendine bi calisma plani belirle. nasilsa onumde daha cok zaman var diye erteleme surekli. sonra o zamanlar bitiyor ve elinde yapilmasi gereken milyonarca is kaliyor.
ilk okumana en baba ve en genis kapsamli kaynaktan basla. sana konu hakkinda genel bir bilgi versin, boylece kafanda tz planini belirlersin. hangi konulari dahil edeceksin, basliklarin kabaca neler olacak vs vs.
kendine gore bi dosyalama sistemi yap, okudugun makaleleri kitaplari, tez icinde yer alacaklari bolumlere ve basliklara gore siniflandir. boylece hangi konu icin nereye bakman gerektigini bilirsin. bu isime yaramaz heralde dedigin kaynaklar olacak ama onlari da benzer bir sekilde dosyala. danisman ya da savunma da su da olaymis iyiymis derlerse hemen o kaynaklara bakacaksin.
yazacaklarini son haliyle yazmaya baslaman mumkun olmayacak. elli kere degisecek o plan ve paragraf sirasi. o yuzden roman yazar gibi yagmurlu bir gundu diye baslayip, konu orgusunu kurarak gitmeya calisma hic. ilk basta bi plan yapmistin ya, onu yeni bir sayfa olarak ac ve yazacagin yazmayi dusundugun ne varsa ilgili basligin altina yaz. onlari sonra duzenlersin. ama kimisi de baslik baslik yazmayi tercih eder, bu artik yogurt yeme tarzina bagli.
kaynaklarini ve dipnotlama sistemini iyi oturt. yazdigin her cumle icin dpnot ver gerekirse. cunku o cumleler ve paragraflar tez icinde surekli yer degistirmekten baslari donmeye basliyor bi sure sonra. yerleri sabitleyince, dipnotlari tekrar duzenlersin. ama dipnot vermen gereken bir yerde kaynagi kaybettiysen onu bulmak tezi yazmaktan daha zor.
enstitunun tez yazim klavuzunu ac ve ezberle. dipnot sistemi nasil, basliklandirma nasil. danismanin tezine ve varsa senden onceki son ogrencisinin yaptigi teze de goz at mutlaka.
tezi ing yazacaksan ing konusulan bir ulkeye gitmek daha mantikli geldi bana.
ayrica emin misin, son kararin mi? bak iyi dusun. bu yola bi kere girince geri donmesi cok zor.
ilk okumana en baba ve en genis kapsamli kaynaktan basla. sana konu hakkinda genel bir bilgi versin, boylece kafanda tz planini belirlersin. hangi konulari dahil edeceksin, basliklarin kabaca neler olacak vs vs.
kendine gore bi dosyalama sistemi yap, okudugun makaleleri kitaplari, tez icinde yer alacaklari bolumlere ve basliklara gore siniflandir. boylece hangi konu icin nereye bakman gerektigini bilirsin. bu isime yaramaz heralde dedigin kaynaklar olacak ama onlari da benzer bir sekilde dosyala. danisman ya da savunma da su da olaymis iyiymis derlerse hemen o kaynaklara bakacaksin.
yazacaklarini son haliyle yazmaya baslaman mumkun olmayacak. elli kere degisecek o plan ve paragraf sirasi. o yuzden roman yazar gibi yagmurlu bir gundu diye baslayip, konu orgusunu kurarak gitmeya calisma hic. ilk basta bi plan yapmistin ya, onu yeni bir sayfa olarak ac ve yazacagin yazmayi dusundugun ne varsa ilgili basligin altina yaz. onlari sonra duzenlersin. ama kimisi de baslik baslik yazmayi tercih eder, bu artik yogurt yeme tarzina bagli.
kaynaklarini ve dipnotlama sistemini iyi oturt. yazdigin her cumle icin dpnot ver gerekirse. cunku o cumleler ve paragraflar tez icinde surekli yer degistirmekten baslari donmeye basliyor bi sure sonra. yerleri sabitleyince, dipnotlari tekrar duzenlersin. ama dipnot vermen gereken bir yerde kaynagi kaybettiysen onu bulmak tezi yazmaktan daha zor.
enstitunun tez yazim klavuzunu ac ve ezberle. dipnot sistemi nasil, basliklandirma nasil. danismanin tezine ve varsa senden onceki son ogrencisinin yaptigi teze de goz at mutlaka.
tezi ing yazacaksan ing konusulan bir ulkeye gitmek daha mantikli geldi bana.
ayrica emin misin, son kararin mi? bak iyi dusun. bu yola bi kere girince geri donmesi cok zor.
0
teflon
Bizim sıpa yeğen iyi puan çıkartamadı. Babası %50 burslu ile bu iki okuldan birisine göndermeyi düşünüyor. Bölümü dil olduğu için Mütercim Tercümanlık düşünüyorlar. Bu üniversiteler hakkında veya bölüm hakkında fikir belirtecek, deneyim paylaşacak varsa memnun olurum.
Bizim sıpa yeğen iyi puan çıkartamadı. Babası %50 burslu ile bu iki okuldan birisine göndermeyi düşünüyor. Bölümü dil olduğu için Mütercim Tercümanlık düşünüyorlar. Bu üniversiteler hakkında veya bölüm hakkında fikir belirtecek, deneyim paylaşacak varsa memnun olurum.
0
Aydin universitesi hakkında bir bilgim yok ama beykente giden hiçbir arkadaşım, aileler vs memnun degil.
0
oraletarya
Sağlığından, içeriğinden, emin olduğunuz gıdalar, markalar var mı? nelerdir?
Sağlığından, içeriğinden, emin olduğunuz gıdalar, markalar var mı? nelerdir?
0
hiçbirine güvenmiyorum. pardon yaa. sadece otacının sabununa güveniyorum dicektim kii gıda soruyomuşşsun. geçenlerde şalgamın üzerinde yazan besin ve katkı değerlerinin yalnış olduğu tartışılıyordu burda yada sözlükte. yani kısacası en büyük değerin para olduğu bi ortamda ben hiçbir şeye güvenmem...
0
tarlalardan toplayıp satın aldığım domates, biber, kavun bilimum sebze meyve dışında her türlü seri üretim ve paketlenmiş gıdadan şüphem var.
0
aynes
beypiliç
keskinoğlu (adamlar tek başına savaşa girdiler resmen, herkese gelin çiftliklerimizi görün, fabrikamızı gezin diyorlar. doktorları diyetisyenleri çağırıyorlar)
nuh'un ankara
aroma (meyve suları diğer markalara göre daha güvenilir)
aile gıda sektöründe olduğundan süt, tavuk, yumurta gibi sektörlerin fabrikalarını yakından biliyorum
beypiliç
keskinoğlu (adamlar tek başına savaşa girdiler resmen, herkese gelin çiftliklerimizi görün, fabrikamızı gezin diyorlar. doktorları diyetisyenleri çağırıyorlar)
nuh'un ankara
aroma (meyve suları diğer markalara göre daha güvenilir)
aile gıda sektöründe olduğundan süt, tavuk, yumurta gibi sektörlerin fabrikalarını yakından biliyorum
0
Bim urunlerine guveniyorum. Hani bu gune kadar onca patlayan firma arasinda tek bir bimde satilan urun cikmadi..
En buyuk sut markalarinda bile "eheh biz degilde, uretici keciye koyun, koyuna inek karistirmistir ondan oyle, ozur dileriz. Hepsine hadlerini bildirecegiz." gibi sacma aciklamalar yapti.
Dost sut dimdik ayakta.
En buyuk sut markalarinda bile "eheh biz degilde, uretici keciye koyun, koyuna inek karistirmistir ondan oyle, ozur dileriz. Hepsine hadlerini bildirecegiz." gibi sacma aciklamalar yapti.
Dost sut dimdik ayakta.
0
hiçbirinden emin değilim. sadece tipine bakıp alıyorum ürünleri. belki de en sağlıksızları alıyorum, bilemiyorum.
0
tavuk etinin helal kesim olduğunu bildiğim markalar var:
erpiliç, beypiliç, lezita, keskinoğlu
et ürünlerinde de danet, dana ürünlerinde bolçi, itina markalı ne olursa güvenirim ayrıca. kasaplık etlerimi de hep ordan alırım.
torku ürünleri de güven veriyor ayrıca ama emin değilim. mısır şurubu kullanmıyorlarmış sözde
erpiliç, beypiliç, lezita, keskinoğlu
et ürünlerinde de danet, dana ürünlerinde bolçi, itina markalı ne olursa güvenirim ayrıca. kasaplık etlerimi de hep ordan alırım.
torku ürünleri de güven veriyor ayrıca ama emin değilim. mısır şurubu kullanmıyorlarmış sözde
0
she was my baby
3-4 saat zaman gecirilebilecek bir yer var mi? 17:00 gibi isim bitecek, civarda olcam. 21:30'da ucagim var.taksime git gel yapsam mantiksiz olacak.napim?
3-4 saat zaman gecirilebilecek bir yer var mi?
17:00 gibi isim bitecek, civarda olcam. 21:30'da ucagim var.
taksime git gel yapsam mantiksiz olacak.
napim?
17:00 gibi isim bitecek, civarda olcam. 21:30'da ucagim var.
taksime git gel yapsam mantiksiz olacak.
napim?
0
mall of istanbul'da eğlence parkı gibi bir yer vardı. taksiyle 15 dk. sürer. bi bak istersen
yeşilköy sahile gidebilirsin.
yeşilköy sahile gidebilirsin.
0
vay arkadas bi suru avm acilmis.
* starcity outlet
* airport avm
* armoni park
civarda bunlar var galiba.
hangisi guzel?
* starcity outlet
* airport avm
* armoni park
civarda bunlar var galiba.
hangisi guzel?
0
üçüne de gittim hiçbiri güzel değil bence :( metroport var biraz daha uzak orda sinemaya git :)
0
bir de metroport var o biraz daha uzak saydıklarınıza göre.
starcity daha çok outlet gibi, çok uyugn fiyatlı ürünler oluyo, diğerleri hakkında bilgim yok.
starcity daha çok outlet gibi, çok uyugn fiyatlı ürünler oluyo, diğerleri hakkında bilgim yok.
0
hiç biri güzel değil. taksiyle aqua floryaya git. terasında oturur kahve içersin.
0
peace.on
En yakın arkadaşım evlendi şimdi evine yemeğe gideceğim. Sizce ne alınır güzel kullanışlı ve klişe olmayan bir hediye tavsiyesi arıyorum.
En yakın arkadaşım evlendi şimdi evine yemeğe gideceğim. Sizce ne alınır güzel kullanışlı ve klişe olmayan bir hediye tavsiyesi arıyorum.
0
tost makinesi ekmek kızartma makinesi su ısıtıcısı(kettle) bıçak seti çaydanlık ooo herşey alınabilir ki yeni evli çifte
0
çok yakınsanız sorabilirsiniz, farklı olmak adına gereksiz birşey almış olmayın, vardır illa bir ihtiyaçları.
0
En güzelini siz bilirsiniz sizin yakın arkadaşınız. Aranızdaki bir espiriye yönelik ürün olabilir mesela.
Kahve makinesi olabilir.
Kahve makinesi olabilir.
0
iki farklı önerim var, belki birisi ilginizi çeker, özellikle ikincisi evliliğin ileri yıllarında çok fonksiyonlu bir görev edinebilir:)
1.www.db-dizayn.com
2.www.tchibo.com.tr
1.www.db-dizayn.com
2.www.tchibo.com.tr
0
0
tabu xlarge ve/veya trivial pursuit al. eşya telaşından kimse bunlara para harcamaz. en azından değiştirme kartı koy. varsa başka bir oyun alırlar.
0
kibritsuyu
oğlumun iki yaşına gelmesiylen birlikte terrible two denen iki yaş sendromuna girmiş bulunuyoruz.yaşayandan bilenden tavsiyeler almaya açığım. inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım? sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım? henüz konuşmadığı için ne istediğ
oğlumun iki yaşına gelmesiylen birlikte terrible two denen iki yaş sendromuna girmiş bulunuyoruz.
yaşayandan bilenden tavsiyeler almaya açığım. inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım? sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım? henüz konuşmadığı için ne istediğini de anlamıyoruz, tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor. karga tulumba kaldırıp götürmekten başka çare kalmıyor. o zaman da iyice deliriyor.
annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?
kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert. ciddi güreş yapıyoruz el kadar veletle.
oyun olsun diye veya bir şeye kızınca kafasını küt küt vuruyor. vurma diyince iyice vuruyor. beyin sarsıntısı geçirecek diye korkuyorum.
ne yapacağız yahu?
yaşayandan bilenden tavsiyeler almaya açığım. inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım? sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım? henüz konuşmadığı için ne istediğini de anlamıyoruz, tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor. karga tulumba kaldırıp götürmekten başka çare kalmıyor. o zaman da iyice deliriyor.
annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?
kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert. ciddi güreş yapıyoruz el kadar veletle.
oyun olsun diye veya bir şeye kızınca kafasını küt küt vuruyor. vurma diyince iyice vuruyor. beyin sarsıntısı geçirecek diye korkuyorum.
ne yapacağız yahu?
0
ağladığında istediğini yaparsanız, ağladığı zaman her istediğini elde edebileceğini zanneder. bırakın hiç ilgilenmeyin, ağlarken siz kitap okuyun, tv izleyin ona bakmayın bile. bir süre sonra susacak mecburen.
0
bazılarını 1.5 yaşındaki kızımda yapıyor, ilgisini başka yöne çekerek o durumdan kurtulmaya çalışıyoruz, bir iki kurtulamadık bıraktık ağladı ağladı ağladı uyudu :)
alt değiştirme, saç tarama felan gibi sıkıntılı durumlar büyüyene kadar sürecek galiba.
alt değiştirme, saç tarama felan gibi sıkıntılı durumlar büyüyene kadar sürecek galiba.
0
inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım?
- inat dogustan gelen bi ozellik degil. daha once bisey icin inat etmis, ve istedigini almis. cocuga inat etmeyi ogretmissiniz. inat ettigi seyi yapmazsaniz zamanla duzelir.
sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım?
- bekleyin. sonsuza kadar oyle yatacak hali yok. bes dakka aglar on dakka aglar yorulur, kaldirir bise olmamis gibi nereye gidiyosaniz oraya gidersiniz. cocuk akilli. 'ben simdi zirlarsam anam babam millete rezil olmamak icin dedigimi yaparlar'i kapmis.
tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor
- yapilacak biseyse yapin, yapilacak bise degilse yapmayin. koca koca insanlarsiniz, cocugun aklina ne bakiyonuz. ister de ister. agliyosa da aglasin. dunyanin sonu degil?
annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?
- agzinin ustune bi tane cakacaksin, o dogru. sesle falan otorite kuramazsin. otoriteyi cocuk coktan kurmus sizin ustunuzde. neyi nasil alacagini o biliyor. siz bilmiyosunuz. nasi ana babasiniz anlamadim ki
- inat dogustan gelen bi ozellik degil. daha once bisey icin inat etmis, ve istedigini almis. cocuga inat etmeyi ogretmissiniz. inat ettigi seyi yapmazsaniz zamanla duzelir.
sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım?
- bekleyin. sonsuza kadar oyle yatacak hali yok. bes dakka aglar on dakka aglar yorulur, kaldirir bise olmamis gibi nereye gidiyosaniz oraya gidersiniz. cocuk akilli. 'ben simdi zirlarsam anam babam millete rezil olmamak icin dedigimi yaparlar'i kapmis.
tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor
- yapilacak biseyse yapin, yapilacak bise degilse yapmayin. koca koca insanlarsiniz, cocugun aklina ne bakiyonuz. ister de ister. agliyosa da aglasin. dunyanin sonu degil?
annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?
- agzinin ustune bi tane cakacaksin, o dogru. sesle falan otorite kuramazsin. otoriteyi cocuk coktan kurmus sizin ustunuzde. neyi nasil alacagini o biliyor. siz bilmiyosunuz. nasi ana babasiniz anlamadim ki
0
@joel:
ana babalık da doğuştan gelen bir özellik değil. nedir ne değildir soruyoruz, öğrenmeye çalışıyoruz işte. siz nasıl tavsiye verensiniz ki bizim ana babalığımızı sorguluyorsunuz? yanlış yapıyorsak "şu davranışınız yanlış şöylşe davranın" dersiniz, dikkate alır uygularız. "ne biçim ana babasınız anlamadım" ne demek yahu? bu nasıl terbiyesizce bir cevap?
ben "istediğini vurarak elde ediyor ve alıyor, vermezsek vuruyor" gibi bir şey demiş miyim? okumamışsınız bile. sinirlenince hatta sinirlenince de değil, oyun oynarken vuruyor. o oyun sanıyor, biz oyun olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz, bunu da ne şekilde yapmamız gerektiğini de bir bilene, yaşayana sorarak öğrenmeye çalışıyoruz. siz nasıl tavsiye verensiniz ben de onu anlamadım ki. muhtemelen anne veya baba veya konu uzmanı değil, hariçten gazel okuyan birisiniz. lütfen başka soruyu trolleyin, ciddi ve mantıklı cevaplara ihtiyacım var. çocuğun ağzına iki tane vur gibi tavsiyelere değil.
ana babalık da doğuştan gelen bir özellik değil. nedir ne değildir soruyoruz, öğrenmeye çalışıyoruz işte. siz nasıl tavsiye verensiniz ki bizim ana babalığımızı sorguluyorsunuz? yanlış yapıyorsak "şu davranışınız yanlış şöylşe davranın" dersiniz, dikkate alır uygularız. "ne biçim ana babasınız anlamadım" ne demek yahu? bu nasıl terbiyesizce bir cevap?
ben "istediğini vurarak elde ediyor ve alıyor, vermezsek vuruyor" gibi bir şey demiş miyim? okumamışsınız bile. sinirlenince hatta sinirlenince de değil, oyun oynarken vuruyor. o oyun sanıyor, biz oyun olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz, bunu da ne şekilde yapmamız gerektiğini de bir bilene, yaşayana sorarak öğrenmeye çalışıyoruz. siz nasıl tavsiye verensiniz ben de onu anlamadım ki. muhtemelen anne veya baba veya konu uzmanı değil, hariçten gazel okuyan birisiniz. lütfen başka soruyu trolleyin, ciddi ve mantıklı cevaplara ihtiyacım var. çocuğun ağzına iki tane vur gibi tavsiyelere değil.
0
Psikolog olarak www.tavsiyeediyorum.com bu soruda söylenen her şeye gönülden katılıyorum. Yorumlara değil ama. Sorgulamak bana-bize düşmez.
0
joelskellington+1 ne kadar ilgi gosterirseniz o kadar tepenize biner. aglyarak, yere yatarak birsey elde edemeyecegini ogretmeniz lazim. benim yegenim de istedigi birsey olmadiginda kafasini kapilarin kosesisne vururdu. bir iki yapma dedik yada istedigini yaptik surekli yapmaya basladi. sonra kafasini vurmaya basladiginda hic orali olmamaya basladik. ona bakmadik bile tv izlemeye muhabbet etmeye devam ettik. bir iki daha yapti, sonra birakti
0
bizimki de 22 aylık benzer durum bizde de var.
size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.
bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).
babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.
bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.
altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.
ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.
ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.
kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.
veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:
büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.
yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.
elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.
not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.
bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).
babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.
bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.
altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.
ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.
ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.
kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.
veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:
büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.
yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.
elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.
not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
0
@kibritsuyu: kanka ne baariyon? geyik yapiyom benim tarzim bu? beyenmiyosan tik atmazsin olur biter. tikimi de vermisin zaten eyw
ciddili yaziyom: benim gorusum, cocugun ustune cok titriyonuz. yazdigindan ben 'aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza' gibi bi ana baba figuru gordum.
cocuk dogadaki her canli gibi hayatta kalma icgudusuyle hareket eder ve ihtiyaclarinin karsilanmasi icin elindeki tum olanaklari kullanir. cocuk aslinda bicok yetiskinden cok daha iyi bi manipulatordur. istedigini aldirmak / yaptirmak icin hangi yontemin ise yaradigini deneme yanilmayla ogrenir ve kullanir. kullandigi yontemler cocugun karakterini sekillendirir. seker dukkaninin onunde yere yatip aglayarak seker aldiran cocugun buyudugunde duygu somurusu yapan bi yetiskin olmasi ihtimali, sekeri neden istedigini anlatan (ya da en azindan eliyle anasina babasina gosteren) cocuktan daha yuksektir.
misal: "kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert." demissiniz. kavga dovus temizletiyorsa bi temizlemeyin bakalim altini? kendin icin degil cocuk rahat etsin diye temizliyosun sonucta. 'bu hareketleri yapmaya devam edersen sana yardim edemem'i sozle ya da davranisla anlatabilirsen olay bitmistir. ama yok zorla temizliyorsan cocukta 'ben agzina da sicsam bu benim bokumu temizleyecek' dusuncesini yaratiyosun. onun uzerinde bir otoriten kalmiyor. otoriteyi cocuga veriyosun. dusme ustune cocugun.
ciddili yaziyom: benim gorusum, cocugun ustune cok titriyonuz. yazdigindan ben 'aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza' gibi bi ana baba figuru gordum.
cocuk dogadaki her canli gibi hayatta kalma icgudusuyle hareket eder ve ihtiyaclarinin karsilanmasi icin elindeki tum olanaklari kullanir. cocuk aslinda bicok yetiskinden cok daha iyi bi manipulatordur. istedigini aldirmak / yaptirmak icin hangi yontemin ise yaradigini deneme yanilmayla ogrenir ve kullanir. kullandigi yontemler cocugun karakterini sekillendirir. seker dukkaninin onunde yere yatip aglayarak seker aldiran cocugun buyudugunde duygu somurusu yapan bi yetiskin olmasi ihtimali, sekeri neden istedigini anlatan (ya da en azindan eliyle anasina babasina gosteren) cocuktan daha yuksektir.
misal: "kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert." demissiniz. kavga dovus temizletiyorsa bi temizlemeyin bakalim altini? kendin icin degil cocuk rahat etsin diye temizliyosun sonucta. 'bu hareketleri yapmaya devam edersen sana yardim edemem'i sozle ya da davranisla anlatabilirsen olay bitmistir. ama yok zorla temizliyorsan cocukta 'ben agzina da sicsam bu benim bokumu temizleyecek' dusuncesini yaratiyosun. onun uzerinde bir otoriten kalmiyor. otoriteyi cocuga veriyosun. dusme ustune cocugun.
0
@joelskellington, bir evladının olmadığı yazdıklarından o kadar belli ki, çocuğun olduktan 2 yıl sonra görüşlerini tekrar almak lazım. evlat büyütürken 2+2=4 olmuyor işte
0
@yemrem: neden 2+2 4 olmuyor? cocuk dogarken matematik devrimi olarak mi doguyor?
0
@joel kardeş ben de senin gibi düşünüyorum. umarım çocuğumuz olduğunda bu disiplini sürdürebiliriz. Asıl modern anne-baba budur bence.
0
@arandur: eyvallah kanka. ogretecez herkese gercek ana baba nasil oluyomus
0
çocuğum yok ama rock n roll'un tavsiyesini annem küçükken bana uygularmış, anlatır arada. tv izler, kitap okur beni kendi halime bırakırmış. ben çok inatçıydım, hala öyleyimdir annem hariç (:
0
şimdi gerçekten de söylemek kolay geliyor.
yanlış tahlil etmişsiniz, "aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza"
şeklinde davranmıyoruz, davranmadık da. ağladığı zaman "aman istediğini verelim de sussun" da demiyoruz. ama çocuğu olan bilir, ağlamasına da dayanamıyorsun. katılırcasına ağlıyor. en son daha minik bebekken "uyumuyor ağlıyorsa kendi haline bırakın, ağlar ağlar susar sonunda uyur" dediler. tam 2 saat kesintisiz ağladı ve uyumadı. ertesi gün sesi çıkmıyordu, fenerbahçe galatasaray derbisini kale arkasından izlemiş fanatik gibi tıslıyordu. gel de dayan şimdi buna. kafayı mermere vuruyor abi sert de vuruyor, bırak elleme bir iki vurur geçer gibi değil, bir iki vurur, üçüncüde karpuz gibi yarılır zannedersin sıkıyorsa bırak kendi haline.
delirirken kafasını yere vuruyor, canı acıyınca daha çok ağlıyor. alıp anlatıyorum büyük adam gibi "bak öyle saçma hareketler yaparsan canın acır işte böyle, yapma" diyorum. belki beyninin bir yerine işliyor ama anlayıp da "evet demek ki kafamı vurmamam lazım" diyebildiğini hiç sanmıyorum.
altını kendi için temizlediğimizi anlatmaya çalışıyoruz zaten ama henüz o bağlantıyı burabilecek yaşta değil. e o zaman temizleme de görsün dersen de "hmm temizlemeyince pişik oluyor canım acıyor, demek ki temizlemeleri lazım, o zaman rahat durayım" bağlantısını da henüz kurabilecek yaşta olduğunu sanmıyorum. bu dedikleriniz belki birkaç ay sonra olabilir.
yanlış tahlil etmişsiniz, "aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza"
şeklinde davranmıyoruz, davranmadık da. ağladığı zaman "aman istediğini verelim de sussun" da demiyoruz. ama çocuğu olan bilir, ağlamasına da dayanamıyorsun. katılırcasına ağlıyor. en son daha minik bebekken "uyumuyor ağlıyorsa kendi haline bırakın, ağlar ağlar susar sonunda uyur" dediler. tam 2 saat kesintisiz ağladı ve uyumadı. ertesi gün sesi çıkmıyordu, fenerbahçe galatasaray derbisini kale arkasından izlemiş fanatik gibi tıslıyordu. gel de dayan şimdi buna. kafayı mermere vuruyor abi sert de vuruyor, bırak elleme bir iki vurur geçer gibi değil, bir iki vurur, üçüncüde karpuz gibi yarılır zannedersin sıkıyorsa bırak kendi haline.
delirirken kafasını yere vuruyor, canı acıyınca daha çok ağlıyor. alıp anlatıyorum büyük adam gibi "bak öyle saçma hareketler yaparsan canın acır işte böyle, yapma" diyorum. belki beyninin bir yerine işliyor ama anlayıp da "evet demek ki kafamı vurmamam lazım" diyebildiğini hiç sanmıyorum.
altını kendi için temizlediğimizi anlatmaya çalışıyoruz zaten ama henüz o bağlantıyı burabilecek yaşta değil. e o zaman temizleme de görsün dersen de "hmm temizlemeyince pişik oluyor canım acıyor, demek ki temizlemeleri lazım, o zaman rahat durayım" bağlantısını da henüz kurabilecek yaşta olduğunu sanmıyorum. bu dedikleriniz belki birkaç ay sonra olabilir.
0
@yemrem'in cevabı üzerinden cevap vereyim kendi uyguladıklarımızı.
** ları ben yazdım.
size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.
** zaten bir şeye hayır dedikten sonra ağlamasına dayanamayıp "peki o zaman yapayım bari" demiyoruz. aynen davranışımız budur.
bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).
** çoğunlukla yatışmıyor. aksine pata küte vuruyor. iyice kendini yerlere atıyor, sanırım "dediğimi anlamıyorlar" diye. khenüz anne baba'dan öte konuşmaması da buna etken. ama annesi yatıştırma konusunda daha başarılı.
babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.
** alt değiştirirken anne ve anneannesi ile güreş mücadelesi içinde, ben daha başarılıyım. vurmuyor ama güreşiyor resmen. kendini kasıp ters köprü pozisyonu alıyor kafası ve ayakları ile. eline bir şey verip onunla oyalanırken bağlayabilirsek bağlıyoruz.
bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.
altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.
ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.
** evde delirince parka götürüyoruz, enerjiyi atıyor, bu sefer eve girmek istemiyor. dört kat merdiveni çıkana kadar bağırış çağırış apartmanın içinde. merdivenin ortasında "kendi haline bırak ehehe" de olmuyor. orada kendini yere atarsa paldır küldür yuvarlanır mazallah.
ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.
kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.
veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:
büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.
yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.
elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.
** bu tavsiye çok güzelmiş. deneyeceğim.
not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
** ları ben yazdım.
size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.
** zaten bir şeye hayır dedikten sonra ağlamasına dayanamayıp "peki o zaman yapayım bari" demiyoruz. aynen davranışımız budur.
bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).
** çoğunlukla yatışmıyor. aksine pata küte vuruyor. iyice kendini yerlere atıyor, sanırım "dediğimi anlamıyorlar" diye. khenüz anne baba'dan öte konuşmaması da buna etken. ama annesi yatıştırma konusunda daha başarılı.
babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.
** alt değiştirirken anne ve anneannesi ile güreş mücadelesi içinde, ben daha başarılıyım. vurmuyor ama güreşiyor resmen. kendini kasıp ters köprü pozisyonu alıyor kafası ve ayakları ile. eline bir şey verip onunla oyalanırken bağlayabilirsek bağlıyoruz.
bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.
altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.
ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.
** evde delirince parka götürüyoruz, enerjiyi atıyor, bu sefer eve girmek istemiyor. dört kat merdiveni çıkana kadar bağırış çağırış apartmanın içinde. merdivenin ortasında "kendi haline bırak ehehe" de olmuyor. orada kendini yere atarsa paldır küldür yuvarlanır mazallah.
ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.
kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.
veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:
büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.
yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.
elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.
** bu tavsiye çok güzelmiş. deneyeceğim.
not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
0
Birde bunun beş yaş sendromu var ki oralara şimdilik girmeyelim.
Öncelikle bazı durumlarda duyuru sakinleri ile karşılıklı oturup konuşma fırsatına sahip olmadığım için hayıflanıyorum. Üşenmiycem elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.
Benim çocuğumda bu durum kendini göstermeye başladığında ilk başlarda umursamamış fakat tamamen teslim olduğumuzu eş dost söyleyince kendimize gelerek anlayabilmiştik. Saatler süren ağlama nöbetleri, fırlatmalar, kafasını salladığında uyumayacağım direnmelerine varıncaya kadar durum pek fenaydı.
Ben bir pedegogla bireysel olarak görüştüm çünkü çocuğumun bu durumunu benim de tutarsızlığım ya da ona davranışlarımın dozunu ayarlayamamam sebep olduğunu ya da ilerlettiğini biliyordum. Her şey çocuğundan değil anne baba olarak bizden de kaynaklanıyor. Sonra pedegog beni yönlendirdi sinirlendiğim zamanlar neler yapmam gerektiğini vs vs. Öncelikle kurallı programlı ve sğlamaya geçtiğinde karşısında kendisi gibi kararlı gözler görmeye ihtiyacı oluyordu çocuğun. Ağlamaya başladığında odasına kucaklayıp götürüyorduk ya da sevdiği bir oyuncağı elinden alıp kaldırıyor ve hiç onunla ilgilenmiyormu gibi yapıyordum. Yemin ederim sana saatlerde balkon yerlerinde göstere göstere ağlayarak bana nispet yapıyordu. ses tonumu mümkün olduğunca yumuşak tutmaya çalıştım. Tabi çiftlerle bitmiyor bu iş etrafta onu şımartacak büyükler varsa onlarında sizin aldığınız kararlara saygı duyması gerekiyor ve desteklemesi.
Aslında çocuğum şimdi kocaman bazı şeyleri unutmuşum ama eşimle konuşayım bi yazarım size yeniden
Öncelikle bazı durumlarda duyuru sakinleri ile karşılıklı oturup konuşma fırsatına sahip olmadığım için hayıflanıyorum. Üşenmiycem elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.
Benim çocuğumda bu durum kendini göstermeye başladığında ilk başlarda umursamamış fakat tamamen teslim olduğumuzu eş dost söyleyince kendimize gelerek anlayabilmiştik. Saatler süren ağlama nöbetleri, fırlatmalar, kafasını salladığında uyumayacağım direnmelerine varıncaya kadar durum pek fenaydı.
Ben bir pedegogla bireysel olarak görüştüm çünkü çocuğumun bu durumunu benim de tutarsızlığım ya da ona davranışlarımın dozunu ayarlayamamam sebep olduğunu ya da ilerlettiğini biliyordum. Her şey çocuğundan değil anne baba olarak bizden de kaynaklanıyor. Sonra pedegog beni yönlendirdi sinirlendiğim zamanlar neler yapmam gerektiğini vs vs. Öncelikle kurallı programlı ve sğlamaya geçtiğinde karşısında kendisi gibi kararlı gözler görmeye ihtiyacı oluyordu çocuğun. Ağlamaya başladığında odasına kucaklayıp götürüyorduk ya da sevdiği bir oyuncağı elinden alıp kaldırıyor ve hiç onunla ilgilenmiyormu gibi yapıyordum. Yemin ederim sana saatlerde balkon yerlerinde göstere göstere ağlayarak bana nispet yapıyordu. ses tonumu mümkün olduğunca yumuşak tutmaya çalıştım. Tabi çiftlerle bitmiyor bu iş etrafta onu şımartacak büyükler varsa onlarında sizin aldığınız kararlara saygı duyması gerekiyor ve desteklemesi.
Aslında çocuğum şimdi kocaman bazı şeyleri unutmuşum ama eşimle konuşayım bi yazarım size yeniden
0
bir uzman yardımı her zaman için en iyisidir diye düşünüyorum. sizi aylarca oyalayıp bir adım yol götürmeyecek merkezlerden, kişilerden uzak durulmalı elbette.
hacettepe'de çok bilinen bir prof. dr. var, ferhunde öktem. şahsen tanımıyorum ancak çok olumlu yorum duymuşluğum var hakkında.
hacettepe'de çok bilinen bir prof. dr. var, ferhunde öktem. şahsen tanımıyorum ancak çok olumlu yorum duymuşluğum var hakkında.
0
bu arada kafaya vurma olayı, psikolojik veya fiziksel bir eksikliğin doğrudan dışa vurumudur.vurma durumuna elbette ki odaklanın, kalıcı bir hasar olmasın, alışkanlık haline de getirmesin. ama daha önemlisi, sanırım sebeplerini tespit edip onlara doğrudan müdahale edebilmek.
0
siradisi00
Dostlar şimdi doktora yapmak için eskiden belli başlı üniversitelerin web sitesinden duyuruları takip edip başvuruyorduk. uzun adam sağ olsun ünv. sayısını 177'ye çıkardı. şimdi 3 günde bir 177 tane web sitesindeki duyurulardan doktora başvurusu mu takip etmek gerekiyor?he bir de öyp doktora yerine
Dostlar şimdi doktora yapmak için eskiden belli başlı üniversitelerin web sitesinden duyuruları takip edip başvuruyorduk.
uzun adam sağ olsun ünv. sayısını 177'ye çıkardı. şimdi 3 günde bir 177 tane web sitesindeki duyurulardan doktora başvurusu mu takip etmek gerekiyor?
he bir de öyp doktora yerine geçiyor mu?
bu konuda bir web sitesi ya da portal var mıdır bana önerebileceğiniz?
1. amaç askerden kaçmak
2. tıp, işletme ve elektrik enerjisi üretim iletim dağıtımı mezunuyum. yani birçok bölüm bana uyar. zaten doktora olsun taştan olsun modundayım. madde 1de belirttiğim üzere.
3. ales 86 üds 82.5 yds 78
uzun adam sağ olsun ünv. sayısını 177'ye çıkardı. şimdi 3 günde bir 177 tane web sitesindeki duyurulardan doktora başvurusu mu takip etmek gerekiyor?
he bir de öyp doktora yerine geçiyor mu?
bu konuda bir web sitesi ya da portal var mıdır bana önerebileceğiniz?
1. amaç askerden kaçmak
2. tıp, işletme ve elektrik enerjisi üretim iletim dağıtımı mezunuyum. yani birçok bölüm bana uyar. zaten doktora olsun taştan olsun modundayım. madde 1de belirttiğim üzere.
3. ales 86 üds 82.5 yds 78
0
tüm ilanlarlar için ilan.memurlar.net
güncel bir şekilde ilanlar yayınlanır burayı kontrol et yeter
güncel bir şekilde ilanlar yayınlanır burayı kontrol et yeter
0
bence üniversitelere bölümlere git tek tek sor. tıp mezunuyum de zaten bundan dolayı illa kabul eden çıkar. Puanların da iyi yani. Hocalarla yüz yüze konuş. Ne adamlar giriyor bilsen. 70 alesi zor alıp rahat giren var.
0
face den ogeder in sayfasını takip et, açılan yl ve doktora başvurularını haber veriyor orada
0
yuksek lisans mi lisans mi bu mezuniyetleriniz? doktoradan once bi yuksek lisans yapin bence. hatta sirf askerden kacmaksa amac tezsiz yls yapin.
yalniz doktoranin ortasinda skerim boyle askin izdarabini diyip bi nefes almak icin askere kacma ihtimaliniz var. sonra uyarmadilar demeyin.
yalniz doktoranin ortasinda skerim boyle askin izdarabini diyip bi nefes almak icin askere kacma ihtimaliniz var. sonra uyarmadilar demeyin.
0
oddyseus
Sorularlaislamiyet.com'daki cevap beni tatmin etmediği için buraya soruyorum."Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan sonra da arşa hükmeden Rahman’dır. Bunu bir bilene sor.""NAHL 40 "Bir şeyin olmasını isteyince, ona sadece “Ol” deriz, o da, hemen oluverir.""YASİN 82 "O, bir şey
Sorularlaislamiyet.com'daki cevap beni tatmin etmediği için buraya soruyorum.
"Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan sonra da arşa hükmeden Rahman’dır. Bunu bir bilene sor."
"NAHL 40 "Bir şeyin olmasını isteyince, ona sadece “Ol” deriz, o da, hemen oluverir."
"YASİN 82 "O, bir şey yaratmak isteyince, “Ol” der, hemen oluverir."
Bu ayetler birbirleriyle çelişmekte midir yoksa mantıklı bir açıklaması var mı? Müslümanlar cevaplarsa sevinirim. Bunun neden çelişki olduğunu gösteren değil de bir açıklaması olduğunu gösterebileceklerden cevap bekliyorum.
Not: O 6 günün milyarlı yıllar halinde aşama sayısı olduğu söylense bilr zaman kavramı girmektedir işin içine.
"Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan sonra da arşa hükmeden Rahman’dır. Bunu bir bilene sor."
"NAHL 40 "Bir şeyin olmasını isteyince, ona sadece “Ol” deriz, o da, hemen oluverir."
"YASİN 82 "O, bir şey yaratmak isteyince, “Ol” der, hemen oluverir."
Bu ayetler birbirleriyle çelişmekte midir yoksa mantıklı bir açıklaması var mı? Müslümanlar cevaplarsa sevinirim. Bunun neden çelişki olduğunu gösteren değil de bir açıklaması olduğunu gösterebileceklerden cevap bekliyorum.
Not: O 6 günün milyarlı yıllar halinde aşama sayısı olduğu söylense bilr zaman kavramı girmektedir işin içine.
0
konu hakkında bilgim yok, mantık yürüteceğim sadece, ne isteyeceğini düşünürken geçen süre neden olmasın o? sonuçta küçücük durumlarda bile ne istediğimizi, detaylarını hemen belirleyemiyoruz küçücük insanlar olarak.
0
@devilred bu ayetlerden o anlamı çıkarmak biraz zorlama gibi duruyor. Allah'ın düşünme eylemi yaptığına daha da ilginci bunun için belli bir süre harcamış olabileceğini mi söylüyorsun?
0
mantık yürüterek cevap vermek gerekirse; zaten o kadar sürede olmasını istemiştir. Her istediğini yapabilen tanrı o kadar süreyi uygun görmüştür ve yapmıştır diyebiliriz. bu çok takılınılacak bir ayet gibi gelmiyor bana.
0
NAHL 40'ta kudretinden bahsediyor. Bu kudreti öyle kullanırdı ki gözlerini açtığında kendini Allah katında, yaşadığın söylenen 60 yılın hesabını veriyorken de bulabilirdin meselâ. Öyle olmamış ama. Dünyada veya bir başka gezegende hayatın yeşerebilmesi için gereken süre buymuş diyerek sıyrılıyorum şu cevabı konusunda çok az sorumlu hissettiğim sorundan.
0
bu konunun üstüne hiç düşmedim, biraz ne işime yarayacakcılardanım, ama duyduğumda aklıma dünyanın oluşumundan önceki zaman geldi. evren zaten vardı, alemler zaten vardı, dünya sonradan oluştu(big bang mi bi anda mı oldu bilmem) ilk insana ruhu üflenmeden dünyada yine canlılar vardı. önceki kısım da olabilir, şu an hala yaratılış devam ettiği için sadece dünyanın ilk yaratıldığı andan itibaren de olabilir. bu da 6 çağa ya da 6 bilmem kaç sıfır yıla tekabül ediyo olabilir.
dediği gibi bi bilene sormak lazım, belki bi kaç yıla bilimsel açıklaması çıkar.
kun fe yekun kısmı ise biraz kafa yorucu ve anlatımı zor. mesela bi kaya yuvarlanıyor diyelim o kaya aslında direk yuvarlanmaz. bi mekanda yok edilip diğer mekanda tekrar yaratılır. her cisim her atom için her 'an' yaratılma söz konusudur. o yüzden iki ayet çelişmemekte sadece yorumlama önemli. 6 günde yaratılan dünya da aslında her an ol denilerek yaratılmıştır.
devilrede cevaben de Allah için zaman kavramı, hatta düşünme gibi bi eylemi olmadığı için ne istediğine karar verme için süre geçme durumu olamaz.
dediği gibi bi bilene sormak lazım, belki bi kaç yıla bilimsel açıklaması çıkar.
kun fe yekun kısmı ise biraz kafa yorucu ve anlatımı zor. mesela bi kaya yuvarlanıyor diyelim o kaya aslında direk yuvarlanmaz. bi mekanda yok edilip diğer mekanda tekrar yaratılır. her cisim her atom için her 'an' yaratılma söz konusudur. o yüzden iki ayet çelişmemekte sadece yorumlama önemli. 6 günde yaratılan dünya da aslında her an ol denilerek yaratılmıştır.
devilrede cevaben de Allah için zaman kavramı, hatta düşünme gibi bi eylemi olmadığı için ne istediğine karar verme için süre geçme durumu olamaz.
0
öncelikle din dogmatik bilgiler bütünüdür. yani varlığı nedeni sorgulanmayan baştan kabul edilen bilgiler bütünü.
Allah bir şeyi yaratmak isteyip de ol dediğin o hemen olur. bir şeyi yaratmak isteyip 3 gün 7 saat 42 dakika 11 saniyede ol derse o şey tam da 3 gün 7 saat 42 dakika 11 saniyede olur, 6 günde olmasını isterse 6 günde olur.
peki niye hemen değil de 6 günde olmasını istemiş? ona da kendisi cevap veriyor yine: bakara-30: “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.”
son olarak, din dogmatik bilgiler bütünüdür. yani varlığı nedeni sorgulanmayan baştan kabul edilen bilgiler bütünü.
Allah bir şeyi yaratmak isteyip de ol dediğin o hemen olur. bir şeyi yaratmak isteyip 3 gün 7 saat 42 dakika 11 saniyede ol derse o şey tam da 3 gün 7 saat 42 dakika 11 saniyede olur, 6 günde olmasını isterse 6 günde olur.
peki niye hemen değil de 6 günde olmasını istemiş? ona da kendisi cevap veriyor yine: bakara-30: “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.”
son olarak, din dogmatik bilgiler bütünüdür. yani varlığı nedeni sorgulanmayan baştan kabul edilen bilgiler bütünü.
0
araştırdım geldim; o gün kavramında ilk 2 gün evren 3. gün arz 4. gün bitkiler 5. gün hayvanlar 6. gün insanlar yaratılmış. 7. günde ahireti temsil ediyomuş. daha 8-9-10. günler varmış ama ne olacağı meçhul.
ha bu ne işe mi yarar, fosillerden neyim kıyametin ne zaman kopacağını tahmin etmeye yarar. kıyametin zamanını tahmin etmek ne işe yarar dersen devlet yatırımları haricinde bi halta yarayacağını sanmam.
ha bu ne işe mi yarar, fosillerden neyim kıyametin ne zaman kopacağını tahmin etmeye yarar. kıyametin zamanını tahmin etmek ne işe yarar dersen devlet yatırımları haricinde bi halta yarayacağını sanmam.
0
turan dursun'un din bu serisinin ilk cildinde ayrintili bir aciklamasini bulabilirsin. aciklama derken celiskinin ortaya konmasindan bahsediyorum.
0
la noix
türkçesi nedir? omuz anladım da, kasapta falan ne diye geçiyor?
türkçesi nedir? omuz anladım da, kasapta falan ne diye geçiyor?
0
Hayvanın ön bacaklarının gövdesiyle birleştiği ancak gövdede olan etler. Aşağıdaki resim üzerinden söyleyecek olursak kol buna tekabül ediyor. Ben böyle biliyorum.
www.pasaetpazari.com
www.pasaetpazari.com
0
posta güvercini
Hayırlı ramazanlar.Büyük şehirlerde oturanlara soruyorum özellikle. Davul sesiyle mi sahura kalkıyorsunuz? 21. yüzyılda hala sokaklarda davul çalınması garibinize gitmiyor mu? Düşünceniz nedir?
Hayırlı ramazanlar.
Büyük şehirlerde oturanlara soruyorum özellikle. Davul sesiyle mi sahura kalkıyorsunuz? 21. yüzyılda hala sokaklarda davul çalınması garibinize gitmiyor mu? Düşünceniz nedir?
Büyük şehirlerde oturanlara soruyorum özellikle. Davul sesiyle mi sahura kalkıyorsunuz? 21. yüzyılda hala sokaklarda davul çalınması garibinize gitmiyor mu? Düşünceniz nedir?
0
Gelenektir, penceremin önünden ayrılmadan çalmadığı sürece çalsındır, geçsindir, gitsindir. Benden bahşiş falan da alamazdır.
0
eskiden teknoloji yokken davulcular uyandırıyormuş da şimdi niye var bilmiyorum. Bir de oruç tutmayanlarda sahura kalkıyor bu yüzden
0
benim düşüncem, müslüman olan adam zaten davul sesiyle değil, alarmını kurarak kalkıyor sahura. Bu durumda davul salt gürültüden başka bir şey değil. Bu ezan gibi dini bir şey de değil. Bunu Israrla devam ettirmenin bir anlamı var mı?
0
hoslanmiyorum hic. urkutuyor beni :c ama ozellikle +35 te bi mutluluk yarattigini gozlemliyorum, o vakit azicik sempatik geliyor ama i ih cekilir sey degil. uyumuyoruz ya da alarmla kalkiyoruz biz.
0
Rezalet. Hangi aklı başında insan davul sesiyle uyanmak ister ya. Kalkmak isteyen her türlü kalkıyor zaten.
0
artık gereksiz buluyorum fakat madem insanlar seviyor devam etsin de sahur topu nedir artık bir çok şehirde atmaya başladılar, gecenin sessizliğinde iftardakinden daha fazla çıkıyor sesi apartmanlar arasında yankılanıyor
gece davulcu geçiyor
ezan okunuyor
saat, alarm, cep telefonu gibi araçlar var
bunun üzerinde bir de sahur topu cidden rahatsız edici bir yöntem.
gece davulcu geçiyor
ezan okunuyor
saat, alarm, cep telefonu gibi araçlar var
bunun üzerinde bir de sahur topu cidden rahatsız edici bir yöntem.
0
Hayatımın ilk yumruklu kavgasını para istemeye gelen davulcuyla yaptım. Uyanmak istemiyorum zaten üstüne bir de para alıyolar. Laik bir ülkedeyiz yahu müslüman var olamyan var.
0
şu an burada olmama sebep olan şey. uykumdan zıplayarak uyandım sayesinde. nasıl sevgi doluyum anlatamam..
0
çalınmasını falan geçtim de kapı kapı gezip para istemeleri resmen trajikomik bir olay.ulan ciddi ciddi çok önemli bir iş yaptıklarını zannedip,hiç tanımadığı etmediği adamların ziline basıp para istiyorlar.acayip bir özgüven bu ya keşke bende de olsaydı valla.ulan hem gece gece dünyanın en gereksiz müzik aletiyle(şahsi fikrim-en azından tek başına çalındığında-hoş zurnayla da kötü) kafa sikiyorsun bir de üstüne utanmadan gelip para istiyorsun.olum çok ilginç lan gerçekten.
0
dipnot olarak söyleyeyim, genelde kapı kapı çalıp para isteyenler sahte davulcular olabiliyor. zira bizim buradaki davulcular asla zil çalmazlar. yıllardır da aynı davulcular geçiyor buradan, tanıyoruz artık. davulu çalar geçerler, isteyen çıkar balkona verir parasını. son iki senedir sahte davulcular geliyor ve zili çalıyorlar para istiyorlar; biz de kovuyoruz, rencide ediyoruz, toplum içinde parmakla gösteriyoruz.
0
bir keresinde antepte bir kac gece kalmam gerekiyordu birinin evinde, tam da ramazanin basladigi gunler. neyse, o gece de nasil sicak, uyku uyunmuyor. bu davulcu basladi dank dank dank, ritimsiz sekilde kafa sikiyor, sokagin bir ucundan obur ucuna gidip gidip geliyor. karsi binadan basladi kadinin biri "ya cik git burdan, cocuk uyuyo burada bebek var" diye, davulcu da "hanim hanim dinine sahip cik" gibisinden biseyler soyledi. kadinin sesi kesildi. davulcu da gidip gelmeye devam etti, sonra sokaktan cikti. soyle bir bes dakika sonra yine geldi. orada 30 saniye falan kalmistir, bir gurultu, bir cagirti, pencereden bir baktim ki halk ayaklanmis, davulcuyu linc etmekte. davulcu zopayi yedi, ondan sonraki gece de gelmedi haliyle.
0
Mahalle baskısından başka birşey değil bana göre de. Artık alarmlı saatlerin bile demoda kaldığı, cep telefonunun uyku sırasında oluşan titreşimleri ölçüp ona göre insanı üzmeden kaldırabildiği bir zamanda yaşıyoruz. Hastası var, çocuğu var, uyku problemleri çekeni var, sabah erkenden işe gitmek zorunda kalacak ve o bir saatlik fazladan uykuya gerçekten ihtiyacı olan insanlar var. Tüm bunları düşününce korkunç bir bencillik, görmemişlik ve "ben uyanıyorsam sen de uyanacaksın, sokakta da yemek yediğini görürsem ağzını burnunu kırarım"cılığın yansıması olarak görüyorum.
Bahşiş mi? Ne bahşişi :)
Bahşiş mi? Ne bahşişi :)
0
işlevsel olarak gereksiz ki artık uyandırma işlevinden dolayı değil de kültürel bir öğe olduğu için devam ettiriliyor. yalnız bunu o davulcu arkadaşlara da söylemek lazım ki işi abartmasınlar.
not: bulunduğum yerde davul ve zurna ile bu işi yapıyorlar. gecenin bi yarısı "aman melekem kavur balıkları" eşliğinde sahur yapma keyfi bir başka, henüz inmedim ama ara ara mahalleli (alevisi-sunnisi karışık) sahurda aşağıya inip 5-10 dakka davul-zurnayla halay çekiyorlar, sonra herkes evine dağılıyor, davulcu dolaşmaya devam ediyor.
buna ne kafa z.ktiler bea diye de bakabilirsin, gülümseme eşliğinde de izleyebilirsin, mizacına, hayata bakışa bağlı
not: bulunduğum yerde davul ve zurna ile bu işi yapıyorlar. gecenin bi yarısı "aman melekem kavur balıkları" eşliğinde sahur yapma keyfi bir başka, henüz inmedim ama ara ara mahalleli (alevisi-sunnisi karışık) sahurda aşağıya inip 5-10 dakka davul-zurnayla halay çekiyorlar, sonra herkes evine dağılıyor, davulcu dolaşmaya devam ediyor.
buna ne kafa z.ktiler bea diye de bakabilirsin, gülümseme eşliğinde de izleyebilirsin, mizacına, hayata bakışa bağlı
0
nicotr
Bu adama uluslararası turnuvalarda görev verilmesinin nedeni nedir? Benim göremediğim bir yeteneği mi var?
Bu adama uluslararası turnuvalarda görev verilmesinin nedeni nedir? Benim göremediğim bir yeteneği mi var?
0
yetenek falan derken ne bekliyordunuz adamdan? parende atarak mı sarı kart versin? kırmızı kart verdiği oyuncuyu uçan tekmeyle mi göndersin saha dışına? normal yönetiyor adam işte. şu an açıp araştırmadım google'dan, tahminim puanlama sistemleri gibi bir şey vardır, adamlar da ona göre çağırıyorlardır.
0
Uluslararası maçlarda hep iyi yönetti adam. Son iki büyük turnuvada da iyiydi. Türkiye liginde neden böyle değil bunu araştırmalılar bence
0
yabancı dil büyük etmen. sırf bu yüzden fırat aydınus uluslararası organizasyonlarda şans bulamıyor..
0
Pozisyonları yakından takip edicem diye topla oyuncularin arasına giriyor ve bunu neredeyse bütün maclarda yapiyor. Bu nedenle ya pozisyonu engelliyor ya da defans yapan takima handikap yaratiyor.
0
Futbolculara çok yüz vermiyor, iki takım da futbol oynamaya geldiyse maçı durdurmamaya çalışıyor, ortada bir pozisyon varsa hiç kafa yormayıp şak diye kırmızıyı çıkarıyor. Olayı bu.
Tabii bunları Türkiye'de yapamıyor mafyaların elinde olduğu için bazı kulüpler.
Tabii bunları Türkiye'de yapamıyor mafyaların elinde olduğu için bazı kulüpler.
0
İlginçtir Türkiyede anadolu takımlarının maçlarında bile vasatın altında maç yönetiyor.Avrupada ise üst düzey bir hakem gibi.Dünya kupasındaki hakem hatalarından sonra Cüneyt Çakır yarı final maçı rahat alır.
0
tüm hakemler hata yapar, önemli olan maçın sonucunu etkileyecek hata yapmaması. çakırın da olayı tam da bu.
bizde yok orta sahada bilmem kimin eline top çarpmış da oyunu niye durdurmamış diye 2 gün adamı eleştiriyorlar. mevzu ne demiştim: önemli olan maçın sonucunu etkileyecek hata yapmaması.
ayrıca uluslararası maçlarda çirkeflik yapan, hakeme oynayan oyunculara gerekli cezayı çoğu zaman veriyor. aynısını türkiyede yapınca o çirkef futbolcunun çirkef camiası tarafından itin g.tüne sokuluyor, çünkü arkasında sırtını dayadığı ağır abiler (!) yok.
bu adamı biz beğenmiyoruz ya, ya biz futbolu bilmiyoruz yada dünyanın geri kalanı
bizde yok orta sahada bilmem kimin eline top çarpmış da oyunu niye durdurmamış diye 2 gün adamı eleştiriyorlar. mevzu ne demiştim: önemli olan maçın sonucunu etkileyecek hata yapmaması.
ayrıca uluslararası maçlarda çirkeflik yapan, hakeme oynayan oyunculara gerekli cezayı çoğu zaman veriyor. aynısını türkiyede yapınca o çirkef futbolcunun çirkef camiası tarafından itin g.tüne sokuluyor, çünkü arkasında sırtını dayadığı ağır abiler (!) yok.
bu adamı biz beğenmiyoruz ya, ya biz futbolu bilmiyoruz yada dünyanın geri kalanı
0
dünyada başarılı teknik direktörler nasıl türkiyede itin götüne sokuluyor ve başarısız oluyorsa, cüneyt çakır da aynen öyle. çünkü bizdeki futbol değil, mahalle kavgası
ha türkiyede de başarısız değil bence cüneyt çakır. ama uluslararası maçlarda çok iyi. en az yarı final yönetir dünya kupasında
ha türkiyede de başarısız değil bence cüneyt çakır. ama uluslararası maçlarda çok iyi. en az yarı final yönetir dünya kupasında
0
infernalcadre
Kafam çok karıştı bilgisi olan yardım edebilir mi?Bir çok ünivesitenin kayıt tarihleri yaklaşmış bende işletme mezunu olarak yüksek lisans yapmak istiyorum ama ;1- Hafta içi 8-17 çalışan biri olaraka)Tezli yüksek lisans yapabilir miyim ?b)Tezli de devam zorunluluğu var mı?c)Tezsiz de devam zorunlulu
Kafam çok karıştı bilgisi olan yardım edebilir mi?
Bir çok ünivesitenin kayıt tarihleri yaklaşmış bende işletme mezunu olarak yüksek lisans yapmak istiyorum ama ;
1- Hafta içi 8-17 çalışan biri olarak
a)Tezli yüksek lisans yapabilir miyim ?
b)Tezli de devam zorunluluğu var mı?
c)Tezsiz de devam zorunluluğu var mı?
d)Tezli yada tezsiz bulunduğum il dışında olursa sürekli git gel yapar mıyım ?
2- Tezsiz de mesela kredi başına 200 TL ücret istiyor.
a)Ortalama kaç kredi oluyor?
b)Yüksek lisansım boyunca ortalama ne kadar bir ödeme yaparım?
3- İşletme mezunu olarak kamu hukuku, bilişim hukuku, kamu yönetimi gibi bölümleri tercih etme şansım olabiliyor mu?
Bir çok ünivesitenin kayıt tarihleri yaklaşmış bende işletme mezunu olarak yüksek lisans yapmak istiyorum ama ;
1- Hafta içi 8-17 çalışan biri olarak
a)Tezli yüksek lisans yapabilir miyim ?
b)Tezli de devam zorunluluğu var mı?
c)Tezsiz de devam zorunluluğu var mı?
d)Tezli yada tezsiz bulunduğum il dışında olursa sürekli git gel yapar mıyım ?
2- Tezsiz de mesela kredi başına 200 TL ücret istiyor.
a)Ortalama kaç kredi oluyor?
b)Yüksek lisansım boyunca ortalama ne kadar bir ödeme yaparım?
3- İşletme mezunu olarak kamu hukuku, bilişim hukuku, kamu yönetimi gibi bölümleri tercih etme şansım olabiliyor mu?
0
1a. yaparsın. bazı yerler derslerini haftasonuna veya gece saatlerine alıyor. ama bunu önceden konuşun,geçen yıllarda dersleri hangi gün-saatlerde işlediniz diye.
1b.hocasına göre değişir ama çoğu devam ister.
1c. bkz.1b
1d. derse devam etmeni isteyen hocaların dersine git gel yapmak zorundasınız
2a. üniversitesine ve bölümüne göre değişir, başvuracağınız enstitünün ilgili yönetmeliklerine bakın
2b. üniversiteyle görüşmelisiniz, bazı vakıf üniversiteleri uçan kuşa indirim yapıyorlar bkz. haliç, beykent vs.
3. eğer şu şu bölümler başvurabilir diye önceden belirtmemişlerse evet yapabilirsiniz. en fazla öncelikle bilimsel hazırlık okuturlar 1-2 dönem, ondan sonra normal 1. sınıftan başlarsınız
başarılar
1b.hocasına göre değişir ama çoğu devam ister.
1c. bkz.1b
1d. derse devam etmeni isteyen hocaların dersine git gel yapmak zorundasınız
2a. üniversitesine ve bölümüne göre değişir, başvuracağınız enstitünün ilgili yönetmeliklerine bakın
2b. üniversiteyle görüşmelisiniz, bazı vakıf üniversiteleri uçan kuşa indirim yapıyorlar bkz. haliç, beykent vs.
3. eğer şu şu bölümler başvurabilir diye önceden belirtmemişlerse evet yapabilirsiniz. en fazla öncelikle bilimsel hazırlık okuturlar 1-2 dönem, ondan sonra normal 1. sınıftan başlarsınız
başarılar
0
YL yapmak biraz sabir isidir, yapacaginiz alana, sizin konuya hakimiyetinize, hocaniza, esinize, arkadasiniza kadar bi suru seyden etkilenir.
1.
a) Ders zamanlari izin alabilirseniz evet
b) Genel olarak evet
c) bilmiyorum ama genel olarak evet
d) Evet, her hafta 8 saat yoldan derse gelip giden arkadaslarim oldu
2.
a) 21 kredi diye biliyorum
b) bilemiyorum
3- Evet, olabilir. Basvuracaginiz bolum ve hocalarla gorusmeniz ve o alanda bilgili olmaniz gerekir ama.
1.
a) Ders zamanlari izin alabilirseniz evet
b) Genel olarak evet
c) bilmiyorum ama genel olarak evet
d) Evet, her hafta 8 saat yoldan derse gelip giden arkadaslarim oldu
2.
a) 21 kredi diye biliyorum
b) bilemiyorum
3- Evet, olabilir. Basvuracaginiz bolum ve hocalarla gorusmeniz ve o alanda bilgili olmaniz gerekir ama.
0
gerard
selam,diyelim insaat, enerji gibisinden yatirimlar yapan bir sirketim var. daha da is yapmamis. ben simdi bu sirketimi tecrubeli gostermek icin sirket websitesine baska sirketlerin yaptiklari projelerin fotolarini kendim yapmis gibi koyabilir miyim?yoksa illegal bisi mi?tesekkurler
selam,
diyelim insaat, enerji gibisinden yatirimlar yapan bir sirketim var. daha da is yapmamis. ben simdi bu sirketimi tecrubeli gostermek icin sirket websitesine baska sirketlerin yaptiklari projelerin fotolarini kendim yapmis gibi koyabilir miyim?
yoksa illegal bisi mi?
tesekkurler
diyelim insaat, enerji gibisinden yatirimlar yapan bir sirketim var. daha da is yapmamis. ben simdi bu sirketimi tecrubeli gostermek icin sirket websitesine baska sirketlerin yaptiklari projelerin fotolarini kendim yapmis gibi koyabilir miyim?
yoksa illegal bisi mi?
tesekkurler
0
ete summer
mesela; bir yerde "kjbfsdnlk" şeklinde imza atıp, başka yerde "uwergepo" şeklinde imza atsam olur mu?not: bokunu çıkartmaktan bahsetmiyorum.
mesela; bir yerde "kjbfsdnlk" şeklinde imza atıp, başka yerde "uwergepo" şeklinde imza atsam olur mu?
not: bokunu çıkartmaktan bahsetmiyorum.
not: bokunu çıkartmaktan bahsetmiyorum.
0
zamanında iş bankasına para çekmek için gitmiştim, rastgele bir imza attım, görevli bi benim imzama bi önündeki bilgisayarın ekranına baktı, bu senin imzan değil dedi. bankaların imzanı dijital ortamda kontrol amaçlı tuttuklarını öğrendim o gün.
kısaca en azından bankalarda tek imza kullanın
kısaca en azından bankalarda tek imza kullanın
0
imza, hayatımızda yer tutan en ciddi konulardan birisidir. bir imza kullanın sadece.
0
Isbankasi +1 ve tum bankalar, vergi dairesinde sorun yasamisligim var, aman ciziktirivereyim soyle dedigim icin. Bokunu cikarmasan da ozellikle bankalarda hemen ayirt ediyorlar.
0
yasal anlamda bunun bir zorunluluğu var mı? her vatandaşın tek imzası olur vs.
banka gibi vergi dairesi gibi fazla resmi ve prosedür gerektiren alanlar için sormuyorum.
basit emanet teslimatlarında, kargo teslimatlarında, basit bir mekanda orda olduğuna dair imzalarda vs. sorun çıkarır mı?
banka gibi vergi dairesi gibi fazla resmi ve prosedür gerektiren alanlar için sormuyorum.
basit emanet teslimatlarında, kargo teslimatlarında, basit bir mekanda orda olduğuna dair imzalarda vs. sorun çıkarır mı?
0
imza aslında kişinin kendi adı ve soy adını el yazsısı ile yazmasıdır.
fakat biz toplum olarak imzayı bir işaret gibi algılayıp bir şeyler karalamaktan ibaret sanıyoruz.
bu yüzdendir ki hiç bir ciddi işlemde sadece imza alınmaz, mutlaka isim soy isim yazmanızı isterler.
bu konuda mustafa kemal'i örnek almamamız büyük bir ayıp aslında.
tabi ki sadece m.kemal değil, benim bildiğim bütün devlet adamları ve tarihi kişliklerin imzası dediğim gibi isimlerini yazarak olur.
ha ama şu da var ki benim gibi isim soyisim yazarak imza kullanmaya başladığınızda "imzanızı da atın lütfen" cümlesinden bıkıp zamanla iki kere isim soyisim yazıyorsunuz :)
fakat biz toplum olarak imzayı bir işaret gibi algılayıp bir şeyler karalamaktan ibaret sanıyoruz.
bu yüzdendir ki hiç bir ciddi işlemde sadece imza alınmaz, mutlaka isim soy isim yazmanızı isterler.
bu konuda mustafa kemal'i örnek almamamız büyük bir ayıp aslında.
tabi ki sadece m.kemal değil, benim bildiğim bütün devlet adamları ve tarihi kişliklerin imzası dediğim gibi isimlerini yazarak olur.
ha ama şu da var ki benim gibi isim soyisim yazarak imza kullanmaya başladığınızda "imzanızı da atın lütfen" cümlesinden bıkıp zamanla iki kere isim soyisim yazıyorsunuz :)
0
ahah! is bankasi!
"-bu daha onceki imzalariniza benzemiyor.
-or'daki neye benziyor?
-"a"ya benziyor.
-nasil, ya? baslangici asagidan mi, yukaridan mi? (egilip ekrana bakiyorum, panpa "cotank!" diye ekrani ceviriyor.)
-ya, buraya bakamazsiniz...
-ya, daha once atmadigim imzayi bir bakista taklit edemem!
-boyle yildiz gibi iste...
-he, anladim, bu mu?
-eh...
-eh..."
"-bu daha onceki imzalariniza benzemiyor.
-or'daki neye benziyor?
-"a"ya benziyor.
-nasil, ya? baslangici asagidan mi, yukaridan mi? (egilip ekrana bakiyorum, panpa "cotank!" diye ekrani ceviriyor.)
-ya, buraya bakamazsiniz...
-ya, daha once atmadigim imzayi bir bakista taklit edemem!
-boyle yildiz gibi iste...
-he, anladim, bu mu?
-eh...
-eh..."
0
islergucler2
avea uygun içerikli bir tarife sunmuş.aylık belirttikleri sabit ücreti geçmelerinden korkuyorum. vergi vs. adı altında ekstra ücretler yansır mı sizce?
avea uygun içerikli bir tarife sunmuş.
aylık belirttikleri sabit ücreti geçmelerinden korkuyorum. vergi vs. adı altında ekstra ücretler yansır mı sizce?
aylık belirttikleri sabit ücreti geçmelerinden korkuyorum. vergi vs. adı altında ekstra ücretler yansır mı sizce?
0
avea fatursli kullaniyorum.
bu zamana kadar hic bir zaman o belirtilen ucret gelmedi.
bu zamana kadar hic bir zaman o belirtilen ucret gelmedi.
0
turkcell faturalı kullanıyorum, sabit ücret konusunda ne dediyseler o geldi. ne eksik, ne fazla.
0
Ruprect
Soru şu: eskiden mangal yakmak problemdi benim için ama o işi çözdüm. Şimdi derdim mangalı söndürmek.Akşam mangal yaptık ettik, yatmadan önce o ateşin sönmüş olduğuna emin olmam gerek. Ateşi uyutun vs gibi cevaplar olmaz yani. Mangalın üzerine cozurt su dökmek de istemiyorum. Varmıdır bunun yolu yor
Soru şu: eskiden mangal yakmak problemdi benim için ama o işi çözdüm. Şimdi derdim mangalı söndürmek.
Akşam mangal yaptık ettik, yatmadan önce o ateşin sönmüş olduğuna emin olmam gerek.
Ateşi uyutun vs gibi cevaplar olmaz yani. Mangalın üzerine cozurt su dökmek de istemiyorum. Varmıdır bunun yolu yordamı, aleti edevatı.
Mangal kapaklı değil
teşekkürler,
Rupi
Akşam mangal yaptık ettik, yatmadan önce o ateşin sönmüş olduğuna emin olmam gerek.
Ateşi uyutun vs gibi cevaplar olmaz yani. Mangalın üzerine cozurt su dökmek de istemiyorum. Varmıdır bunun yolu yordamı, aleti edevatı.
Mangal kapaklı değil
teşekkürler,
Rupi
0
işi epey çıkmaza sokuyorsunuz. döner istiyorum ama dönmesin istiyorum hesabı.
bırakırsanız kendi söner.
illa sönmesinden emin olmak istiyorsanız biraz dumanlı bir yol ama su dökünce cozz diye söner ama ortalık toz duman olur.
su da dökmem diyorsanız kapaklı bir mangal alırsınız, işi bitince mangalın altındaki ve kapağın üstündeki deliği kapatıp kapağını da örterseniz çabucak söner.
kapaklı mangal alamam, illa kendi mangalım derseniz benim aklıma başka çözüm gelmiyor.
patatesleri folyoya sarıp o sönmemiş köze gömerseniz sabah kahvaltısına eşlik edecek çok şahane bir malzemeniz olur. merak etmeyin, ormanda kampta değilseniz, hava da mangalı veya içindeki közü uçuracak kadar fırtınalı değilse sönmeden bırakınca bir şey olmaz.
bırakırsanız kendi söner.
illa sönmesinden emin olmak istiyorsanız biraz dumanlı bir yol ama su dökünce cozz diye söner ama ortalık toz duman olur.
su da dökmem diyorsanız kapaklı bir mangal alırsınız, işi bitince mangalın altındaki ve kapağın üstündeki deliği kapatıp kapağını da örterseniz çabucak söner.
kapaklı mangal alamam, illa kendi mangalım derseniz benim aklıma başka çözüm gelmiyor.
patatesleri folyoya sarıp o sönmemiş köze gömerseniz sabah kahvaltısına eşlik edecek çok şahane bir malzemeniz olur. merak etmeyin, ormanda kampta değilseniz, hava da mangalı veya içindeki közü uçuracak kadar fırtınalı değilse sönmeden bırakınca bir şey olmaz.
0
içine üstünü kapatcak kadar toprak dökün, sabah toprakla birlikte külünü dökersiniz.
0
toprak yada kum iş görür. şehir alanındaysanız ve bunları bulamıyorsanız marketten büyük pakette tuz alıp dökerseniz o da söndürür.
0
rivulet
Merhaba, İstanbul'da önceden seyyar satıcı olup sonra dükkana/lokantaya evrilmiş bşarılı yerler biliyor musunuz? Her türlü yiyecek olur.
Merhaba, İstanbul'da önceden seyyar satıcı olup sonra dükkana/lokantaya evrilmiş bşarılı yerler biliyor musunuz? Her türlü yiyecek olur.
0
Yeditepe Üniversitesi'nin orda pilavcı vardı, sonra arabasını koyduğu yerin karşısındaki dükkanı aldı. Arabadaki lezzet yoktu sanki.
0
fatih historia'nın karşısındaki pilavcı
istiklaldeki sabırtaşı (adam önceden içli köfte yapıp tepside satarmış, sonra burayı açmış, ben mezun olmadan önce arasıra adamı yine aşağıda tepside içliköfte satarken görürdüm, devam ediyor mu bilmiyorum)
istiklaldeki sabırtaşı (adam önceden içli köfte yapıp tepside satarmış, sonra burayı açmış, ben mezun olmadan önce arasıra adamı yine aşağıda tepside içliköfte satarken görürdüm, devam ediyor mu bilmiyorum)
0
Nejat işler nişantaşında sokakta kitap satardı, sonra beyoğlu'nda sahafı olmuştu.
0
yeniköy'de teknede balık ekmek yapanların hepsi istinye-yeniköy hattında alkolsüz balıkçı lokantası oldu zaman içinde.
0
göztepe fırat dürüm evi.
eskiden yine aynı yerde seyyar olarak dürüm satıyordu.
eskiden yine aynı yerde seyyar olarak dürüm satıyordu.
0
2 ayrı duyuruya aynı cevabı yazdığım ilginç bir gün.
taksim sabırtaşı restoranı. önceden istiklal'de içli köfte satarmış.
taksim sabırtaşı restoranı. önceden istiklal'de içli köfte satarmış.
0
delifaruk
Evde kac kisi olup ortalama ne kadar elektrik odediginizi yazar misiniz?6-7 kisi kalip gunduz genelde kimse evde olmayip 220-230 tl normal mi?
Evde kac kisi olup ortalama ne kadar elektrik odediginizi yazar misiniz?
6-7 kisi kalip gunduz genelde kimse evde olmayip 220-230 tl normal mi?
6-7 kisi kalip gunduz genelde kimse evde olmayip 220-230 tl normal mi?
0
Tek yaşıyorum, 50 küsur geliyor her ay.
Ekleme: Lan ben evde santral mi çalıştırıyorum, bana niye böyle geliyor?
Ekleme: Lan ben evde santral mi çalıştırıyorum, bana niye böyle geliyor?
0
4 kişi. 60 tl max.
220 fazla tabi ki. mesken yerine işyeri elektriği gibi farklar oluyoç faturaya bakıp kontrol edin. bi de ketıl çok yakıyo diyolla.
220 fazla tabi ki. mesken yerine işyeri elektriği gibi farklar oluyoç faturaya bakıp kontrol edin. bi de ketıl çok yakıyo diyolla.
0
3 kisiyiz, ortalama 120-130 geliyor ama bizim buzdolabında sorun oldugu icin cok gelmesi normalmis.
0
Bana tek başıma 40-45 geliyordu, bu ay 55 gelmiş. Bunu nasıl başardım ben de anlayamadım.
0
5 kişiyiz çamaşır makinası ve buzdolabı devamlı çalışıyor kışın 80 tl çünkü şofben var. yazın 60tl...
0
ailemleyim
kışın 400tl civarı
yazın şuan en düşük faturam 130tl :S
napıyosak artık evde.
buzdolabı çalışıyo 2-3 saatte bir mikrodalgayı max2dk çalıştırıyoruz
sebil ve tv-uydu-5+1 kullanılıyo falan
başka ha bi de odanın lambasını akşam açıoz:S
nasıl bu kadar geliyor hayret.
kışın 400tl civarı
yazın şuan en düşük faturam 130tl :S
napıyosak artık evde.
buzdolabı çalışıyo 2-3 saatte bir mikrodalgayı max2dk çalıştırıyoruz
sebil ve tv-uydu-5+1 kullanılıyo falan
başka ha bi de odanın lambasını akşam açıoz:S
nasıl bu kadar geliyor hayret.
0
Elektrik tüketimi kişi sayısıyla değil güç birimleriyle ölçülür. Isıtıcılar ve içinde ısıtıcı helezon vb. bulunan aletler beklenenden daha yüksek faturalarla karşılaşmanıza neden olabilirler.
0
tek kişi 30-40 arası ara sıra 40'ı çok az geçiyor
0
4 kişi 80tl civarı birşey geliyor,haftada 4 kere camasir makinesi çalışır,1 adet buzdolabı ve derin dondurucu 7/24 çalışır ,lcd tv sabah akşam açık ,3 saat kadar masaüstü pc çalışır
0
basond
Tv de değil tabikonser falanda değil normal hayatta yolda,yemekte gördüğünüz en ünlü kişi kimdi?
Tv de değil tabi
konser falanda değil normal hayatta yolda,yemekte gördüğünüz en ünlü kişi kimdi?
konser falanda değil normal hayatta yolda,yemekte gördüğünüz en ünlü kişi kimdi?
0
konser sayılmaz dedin ama yazayım madonna. konser sırasında pınar altuğ, yağmur atacan.
bir de gülse birsel söyleşiye gelmişti gazi üniversitesine. çok severim, acayip mutlu olmuştum.
bir de gülse birsel söyleşiye gelmişti gazi üniversitesine. çok severim, acayip mutlu olmuştum.
0
recep tayyip erdoğan ve kurmayları (görmez olaydım)
sugar jackson (kanki olmuştuk neredeyse; meşhur lacivert bir şapkası vardı, onu da hediye etmişti)
sugar jackson (kanki olmuştuk neredeyse; meşhur lacivert bir şapkası vardı, onu da hediye etmişti)
0
Kadir İnanır'ı görmüştüm Şile'de bir film seti çıkışı, gördüğüm ünlüler arasında en ünlüsü o sanırım.
Ha, pardon unutmuşum, Kamer Genç vardı bir de. Onla da el sıkışmıştım. Asdaadsasfas
Ha, pardon unutmuşum, Kamer Genç vardı bir de. Onla da el sıkışmıştım. Asdaadsasfas
0
oguz savas'i gormustum vapur iskelesinde. tekrar tekrar baktim adamin vapurla ne isi var diye ama oydu, 6 metre herif.
0
bkm deki ibrahim fındıkazdede
demet akalın incirlide
nuri alço istiklal de
veee daha bugun athena gökhanı gördüm range roverda :)
demet akalın incirlide
nuri alço istiklal de
veee daha bugun athena gökhanı gördüm range roverda :)
0
0
Donald Trump ve turuncu saçları
bi de bi artiz gördüydüm de adı gelmiyo aklıma. du bi gugıllıyım bakiyim.
serhat tutumluer kim la?
artizin adı Matt Dillonmış.
bi de bi artiz gördüydüm de adı gelmiyo aklıma. du bi gugıllıyım bakiyim.
serhat tutumluer kim la?
artizin adı Matt Dillonmış.
0
silver linings playbook'un galasi vardi ispanyada bradley cooperi gordum bide fotograf cektik. en unlusu buydu galiba hahaha
0
en yakın olduğum, sarılıp beni öpen oktay kaynarcaydı. diğerleri saçma sapan popili insanlar.
0
ahmet kural geldi aklima su an. selam verdiydim basimla, o da karsilik vermisti, seker sey:)
0
Tolga Çevik, Ezgi Mola (gösteriden sonra), Burçin Terzioğlu (alışverişte), İclal Aydın (annemin arkadaşı), Arto, Pamela (yemek yiyorlardı), Şenay Akay (Akmerkez'de eczanede). İbrahim Tatlıses çoook eskiden kuzenimin sünnetine sanatçı olarak gelmişti. Bir de Ivana Sert'i Paşabahçe mağazasında gördüm. Makyajsız falan çok güzeldi.
0
kobe bryant (caddebostan sahile bir etkinlik için gelmiş, bende bisiklet sürüyordum, baktım etrafta baya bir kalabalık sordum kim geldi diye kobe gelmiş meğer. hayatımın en güzel günlerinden biriydi, keşke bir de imza alabilseydim)
0
Saka lan saka..
Sinasi yurtsever, sonra kardespayindaki oguzhan ve mafya basi(canisi mi desem ne diyorlardi), demet akbağ hepsini bi gunde gordum ama sayilir mi bilmiyorum.
En banko ornegim harun erdanay, bagaji duzeltirken gunaydin anlaminda kafami egmistim, saol gozum sana da gunaydin anlaminda agzini sag dogru hareket ettirmisti. Ahhahsjdkd.
Sinasi yurtsever, sonra kardespayindaki oguzhan ve mafya basi(canisi mi desem ne diyorlardi), demet akbağ hepsini bi gunde gordum ama sayilir mi bilmiyorum.
En banko ornegim harun erdanay, bagaji duzeltirken gunaydin anlaminda kafami egmistim, saol gozum sana da gunaydin anlaminda agzini sag dogru hareket ettirmisti. Ahhahsjdkd.
0
(bkz: christoph waltz)
ben o muydu değil miydi diye anlayamadan geçti gitti önümden, emin olsaydım atlardım önüne, hıammına...
istanbul'da belirli yerlerde gezdikçe elbet görüyorsun ünlü. bir sürü gördüm ben de ama aklımda kalan azra akın oldu. ben çıkarken o iniyordu metroya, böyle resmen süzüle süzüle geçmişti yanımdan. he bi de hasta olduklarım arasında leyla lydia tuğutlu var. okulda aynı katta okuyoruz, ilk gördüğümde baya dibim düşmüştü.
ben o muydu değil miydi diye anlayamadan geçti gitti önümden, emin olsaydım atlardım önüne, hıammına...
istanbul'da belirli yerlerde gezdikçe elbet görüyorsun ünlü. bir sürü gördüm ben de ama aklımda kalan azra akın oldu. ben çıkarken o iniyordu metroya, böyle resmen süzüle süzüle geçmişti yanımdan. he bi de hasta olduklarım arasında leyla lydia tuğutlu var. okulda aynı katta okuyoruz, ilk gördüğümde baya dibim düşmüştü.
0
Ilk gördüğüm ünlü tecavüzcü Coşkun, Antalya da paso görüyorduk ve beni korkutmuştu, selam verip şişşt merhaba diyerek, sanırım çok korkak bakmıştım yaş 8.
En ünlü gördüğüm kişi jude law, Londra'da.
Türk ünlülerden Levent'te çalışırken kanyonda paso görüyorduk ünlüleri.
En ünlü gördüğüm kişi jude law, Londra'da.
Türk ünlülerden Levent'te çalışırken kanyonda paso görüyorduk ünlüleri.
0
Benim cok yaa
İpek erdem
Umit erdim
Pashan yilmazel
Ayca abana
Kerem kupaci
Cisil oral
Yeliz degirmenci miydi hayat bilgisinde oynayan, o
Serhan arslan
Bunlari hayat bilgisi setinde gordum
Tuncel kurtiz rahmetliyle isiklarda karsilastik gulumsedim o da gulumsedi bana
Levent Kirca
Daghan Kulegec
Tarik Menguc
Oguzhan Koc fotograf cektirdigim tek ünlü
Pascal Nouma avmye geldi gecen haftalarda :D
Serenay Aktas su survivordaki kiz eski makinistimizin kizi. Cilgin dershane 3 cikmadan once gelmisti babasinin yanina el sıkıstık :D
İpek erdem
Umit erdim
Pashan yilmazel
Ayca abana
Kerem kupaci
Cisil oral
Yeliz degirmenci miydi hayat bilgisinde oynayan, o
Serhan arslan
Bunlari hayat bilgisi setinde gordum
Tuncel kurtiz rahmetliyle isiklarda karsilastik gulumsedim o da gulumsedi bana
Levent Kirca
Daghan Kulegec
Tarik Menguc
Oguzhan Koc fotograf cektirdigim tek ünlü
Pascal Nouma avmye geldi gecen haftalarda :D
Serenay Aktas su survivordaki kiz eski makinistimizin kizi. Cilgin dershane 3 cikmadan once gelmisti babasinin yanina el sıkıstık :D
0
Aslında baya gördüm ama daha bugün sarp apaka denk geldim. Çekim hazırlıkları vardı, bankta oturuyordu. Ben de önünden bisikletimle geçtim gittim ehi.
0
rte (ankara kizilay meydani-o gune lanet olsun),
nihat genc (ankara yuksel caddesi-selamlar nihat abi),
mogullar grubu (essen-almanya),
ekmek teknesindeki celal (ahmet yenilmez) (ankara yuzuncuyil mah. kiler market),
orhan pamuk (bochum-almanya-hazzetmem bu heriften)
umut sarikaya,erdil yasaroglu, selcuk erdem (odtu ankara-evet, umut cizdigi karakterler gibi kemcuk agizli :P)
imkanim olsa, hugh laurie ve fazil say ile tanismak isterim. Vefat etmeselerdi, tuncel kurtiz ve firinci nusret babayi ya da bu gozlerle gormek iyi olurdu.
gecen, freiburg'ta kucucuk bir topluluga konser vermisti fazil abi, son dakika konserin verilecegi cadira geldigimiz icin almamislardi bizi. tanisma firsatini oylece tepmis olduk. hugh laurie, londra'da yasiyormus duydugum kadariyla, yolum ara ara dussede, denk gelinir mi zor.
nihat genc (ankara yuksel caddesi-selamlar nihat abi),
mogullar grubu (essen-almanya),
ekmek teknesindeki celal (ahmet yenilmez) (ankara yuzuncuyil mah. kiler market),
orhan pamuk (bochum-almanya-hazzetmem bu heriften)
umut sarikaya,erdil yasaroglu, selcuk erdem (odtu ankara-evet, umut cizdigi karakterler gibi kemcuk agizli :P)
imkanim olsa, hugh laurie ve fazil say ile tanismak isterim. Vefat etmeselerdi, tuncel kurtiz ve firinci nusret babayi ya da bu gozlerle gormek iyi olurdu.
gecen, freiburg'ta kucucuk bir topluluga konser vermisti fazil abi, son dakika konserin verilecegi cadira geldigimiz icin almamislardi bizi. tanisma firsatini oylece tepmis olduk. hugh laurie, londra'da yasiyormus duydugum kadariyla, yolum ara ara dussede, denk gelinir mi zor.
0
en son ivane serti gordum. pascal nouma devamlı müsterimdi. hakan peker eskiden komsumuzdu.
0
David Tennant'ı görmüştüm, hatta arkasını dönüp bana bakmıştı. Artık adamın içine nasıl düştüysem..
0
cemil ipekciyi gormustum fransiz sokaginin girisinde, sanirim orada dukkani mi ne varmis zati.
yilmaz vural'i gormustum bi kac futbolcuyla ankara kentpark avmde alisveris yaparken
yilmaz vural'i gormustum bi kac futbolcuyla ankara kentpark avmde alisveris yaparken
0
Barack Obama ve Bill Clinton'i bir 10-15 metreden gormustum. Daha samimi olarak; Katy Perry ve Michael Jordan'la konusup el sikismisligim var.
0
Konser vs hepsini elendikten sonra aklıma ilk gelen Hakki Bulut. Birinde Ataköy'de yolda yürürken gördüm. Diğerinde de İzmir'de korumasiyla yine yolda yürürken görmustum.
He birde Murat Kekilli'yi gordum Başakşehir'de bi kafeye gelmişti gs nin sampiyonlar ligi maçını izliyordu. Tokalastik falan.
Cem Davran ile Erkan Can' i gördüm İstiklal'de salina salina yürüyorlardı.
He birde Murat Kekilli'yi gordum Başakşehir'de bi kafeye gelmişti gs nin sampiyonlar ligi maçını izliyordu. Tokalastik falan.
Cem Davran ile Erkan Can' i gördüm İstiklal'de salina salina yürüyorlardı.
0
şener şen alışverişte, gamze özçelikle kocası bağdat caddesinde, hugoyu sunan tolga abi alişverişte, mehmet turgut da fotoğrafımı çekmişti.
0
Şevket Süha Tezel, Metin Keçeci (BKM Mutfak) (Araba yarışı gibi bir şeyde co-pilotlarıydım.)
Mehmet Haberal (çıktıktan sonra bir söyleşide)
Kemal Kılıçdaroğlu
Yılmaz Büyükerşen ve ilçe belediye başkanları
Doğu Perinçek (söyleşi)
gerisini yazmıyorum, resmen siyasetin içindeymişim haberim yok. :D
Mehmet Haberal (çıktıktan sonra bir söyleşide)
Kemal Kılıçdaroğlu
Yılmaz Büyükerşen ve ilçe belediye başkanları
Doğu Perinçek (söyleşi)
gerisini yazmıyorum, resmen siyasetin içindeymişim haberim yok. :D
0
_k_u_z_g_u_n_
bu resimdeki
bu resimdeki
0
evet atatürk, hatta bazı komplocular devrimi gerçekleştirenin atatürk değil de onun yerine geçen başka bir benzerinin olduğunu gerçek atatürkün ise daha önceden öldüğünü söylüyorlar.
kanıt olarak sundukları belgelerden biri de bu resimler. bu resimlerdeki atatürk ile cumhuriyet kurulduktan sonra çekilen resimler arasındaki anatomik farklılıkları kanıt olarak sunuyorlar.
kanıt olarak sundukları belgelerden biri de bu resimler. bu resimlerdeki atatürk ile cumhuriyet kurulduktan sonra çekilen resimler arasındaki anatomik farklılıkları kanıt olarak sunuyorlar.
0
@yemrem, iyi de komplo değil ki sadece geyik o.
şu keanu reeves'in "ya oksijen bizi 60 yılda öldüren bi zehirse" geyiği gibi bişi yani
şu keanu reeves'in "ya oksijen bizi 60 yılda öldüren bi zehirse" geyiği gibi bişi yani
0
komplo diyenlerin üzerinden geyik yapılıyor.sanırım doğru tanım bu :)
sorunun cevabı Atatürk,trablusgarp savaşından.hem böyle bir karizma başka kimde olabilir ;)
sorunun cevabı Atatürk,trablusgarp savaşından.hem böyle bir karizma başka kimde olabilir ;)
0
babamasoliimbananickaldirsin
bunu bilerek mi boyle yapiyorlar? terimlerden bahsetmiyorum cumle dizilislerinden bahsediyorum mesela. ya da mesela yuzde yuz ayni anlama gelecek, hatta bazi durumlarda daha iyi anlatacak kelime varken bildigin thesaurus tan bakilip gunluk hayatta kullanilmayan absurd kelimeler yazilmasi ne kadar ma
bunu bilerek mi boyle yapiyorlar? terimlerden bahsetmiyorum cumle dizilislerinden bahsediyorum mesela. ya da mesela yuzde yuz ayni anlama gelecek, hatta bazi durumlarda daha iyi anlatacak kelime varken bildigin thesaurus tan bakilip gunluk hayatta kullanilmayan absurd kelimeler yazilmasi ne kadar mantikli?
bunlari yazan bilim insanlari bu ise senelerini vermis, bu bilgileri gelecek nesillere aktarmayi gorev bilmis oturup usenmeden sikilmadan bu kitaplari senelerce yazan, gelistiren guncelleyen insanlar. ee manyaklar mi ne bu anasini satayim ego tatmini mi yapiyorlar lan nedir bu?
konu o kadar basit ki kendi cumlelerimle ilkokul cocuguna anlatirim 5 dakikada ama kitapta ici bos 100 sayfa bilgi var o 5 dk lik konu hakkinda. hani diyorum illa ki detay veriyordur ekstra bilgi veriyordur ne bileyim ileriye hazirliyordur bir sey vardir altinda. yok arkadas. bildigin gereksiz. ici bos bin sayfa kitap otur oku, okumazsan sinavda sicacak "basarisiz" olacaksin. bir seyler ogrenmekle gecirebilecegin zamani masturbasyonla bosa harca resmen.
butun dersleri khan academy deki gibi anlatsalardi herkes muhendis doktor avukat olabilirdi de iste... boyle sistemin... herkes muhendis olmasin tabi oyle bir sey demiyorum neyse lan anladiniz siz benim derdimi.
bunlari yazan bilim insanlari bu ise senelerini vermis, bu bilgileri gelecek nesillere aktarmayi gorev bilmis oturup usenmeden sikilmadan bu kitaplari senelerce yazan, gelistiren guncelleyen insanlar. ee manyaklar mi ne bu anasini satayim ego tatmini mi yapiyorlar lan nedir bu?
konu o kadar basit ki kendi cumlelerimle ilkokul cocuguna anlatirim 5 dakikada ama kitapta ici bos 100 sayfa bilgi var o 5 dk lik konu hakkinda. hani diyorum illa ki detay veriyordur ekstra bilgi veriyordur ne bileyim ileriye hazirliyordur bir sey vardir altinda. yok arkadas. bildigin gereksiz. ici bos bin sayfa kitap otur oku, okumazsan sinavda sicacak "basarisiz" olacaksin. bir seyler ogrenmekle gecirebilecegin zamani masturbasyonla bosa harca resmen.
butun dersleri khan academy deki gibi anlatsalardi herkes muhendis doktor avukat olabilirdi de iste... boyle sistemin... herkes muhendis olmasin tabi oyle bir sey demiyorum neyse lan anladiniz siz benim derdimi.
0
Hangi dersin ne kitabından bahsediyorsunuz bilmiyorum ama benim kitaplarım boş laflardan oluşmuyordu. Evet kalıplar günlük kullanımdan uzak ve komplikeydi ama akademik düzeyde ilgileniyorsan bir konuyla nüans farklılıkları bile önemli. Dolayısıyla kötü içerik/anlatım farklı kompleks tanımlar farklı konular.
0
Misirli bir hocam vardi, adamin ingilizcesi bayagi aksanli filan, nasil bir kompleksse artik, herif bir assignment yaziyordu, anlayana kadar 5 kere okuman lazim. Yani sirf "ben ingilizce biliyorum" demek icin sacma sapan cumleler kullaniyordu. Ha, ayni insanin sinav sorularini kitaptan alip, dogrudan alindigi anlasilmasin diye sorunun sonunu basa koyarak anlasilmaz cumleler yarattigini kesfettik sonradan. Akademik dilin teknik olarak insani zorlamasi normal ancak Balzac'a ozenenip edebiyat yapmaya kalkana benim de odunla giresim geliyor.
0
bir cok dersin kitabinda yasadim, fizik kimya ekonomi matematik aklima ilk gelenler. bildigim konuya bakiyorum onu bile anlamiyorum bildigim seyi unutuyorum, o kadar gereksiz karmasiklastirmislar ki cocuk oyuncagi seyleri. ek bilgi olsa tamam diyecegim ki ileriye hazirliyor yok o da yok.
0
o dediğin durum ne yazık ki türk hocaların yazdığı kitaplar için çok doğru. nedense bizimkiler gereksiz yere kasıntı cümleler kuruyorlar, çok basit bir şekilde anlatılabilecek şeyleri öyle karmaşıklaştırıyorlar ki sanki öğrenciler anlayamasın diye yazmışlar dedirtiyor insana.
yabancı ders kitapları daha anlaşılır geliyor bana.
yabancı ders kitapları daha anlaşılır geliyor bana.
0
@yemrem yabancilarin yazdigi kitaplardan bahsediyorum hic birinin yazari turk degil.
0
Ben matematik okudum ve en baba kitaplarda öyle birşey yoktu ama bölümde pek kullanılmasa da yemrem'in dediği gibi Türk yazarlı kitaplar genelde çöp oluyordu.
0
herhangi bir dersi lisans derecesinde alan öğrencinin kelime dağarcığı, okuma ve anlama kapasitesi, uzun ve karmaşık cümleleri bir kerede bir bütün olarak algılayabilme kapasitesi daha yüksektir diye düşünüyorlardır muhtemelen.
hukuk öğrencisiyim 'şu kadar ki' kalıbının olumsuz bir ifadesi olduğunu, yani ''bu son söylenecek olan hariç'' anlamına geldiğini ve ya 'ne...ne..' kalıbını doğru kullanmayı öğrenmeden mezun olsaydım kendimden utanırdım zaten. hangi fakülte olursa olsun.
hukuk öğrencisiyim 'şu kadar ki' kalıbının olumsuz bir ifadesi olduğunu, yani ''bu son söylenecek olan hariç'' anlamına geldiğini ve ya 'ne...ne..' kalıbını doğru kullanmayı öğrenmeden mezun olsaydım kendimden utanırdım zaten. hangi fakülte olursa olsun.
0
letheavendangered
eğer kabul edilirsem, yurtdışında tekrardan lisans okuma durumum var, ama aslında durumum yok. yani maddi olarak. aileden sıfır destekle gideceğim, "kız başıma" ne iş bulsam yapacağım. şimdiden o şehirdeki iş ilanlarına bakıyorum da, seçenekler baya kısıtlı. hatta seçenek yok, sadece mühendis arıyor
eğer kabul edilirsem, yurtdışında tekrardan lisans okuma durumum var, ama aslında durumum yok. yani maddi olarak. aileden sıfır destekle gideceğim, "kız başıma" ne iş bulsam yapacağım. şimdiden o şehirdeki iş ilanlarına bakıyorum da, seçenekler baya kısıtlı. hatta seçenek yok, sadece mühendis arıyor adamlar. ben de olur da gidersem diye gitmeden iş bulma şansımı artırmak için mümkün olduğunca "şey" ekleyeyim istiyorum kendime. karnımı doyurmam, en azından kiramı ödemem lazım. karnım doymasa da olur, razıyım.
karşıma en sık çıkan şartlardan biri de sap bilgisi. ne olduğunu az çok öğrendim, hatta eski bir duyuruda bunun çok geniş kapsamlı olduğunu, o yüzden "sap nasıl öğrenilir" gibi bir sorunun net bir cevabı olmadığını da okudum. ama yine de, nasıl öğrenilir bu sap? illa ki kursuna gidip sertifika mı almak lazım işverene kendimizi kabul ettirmek için? değilse ben bu programı şimdi kurcalaya kurcalaya öğrenmek istiyorum, ama sanıyorum programı satın almadan bu mümkün değil. peki ona yakın, benzer, ücretsiz ya da deneme sürümü olan, veya crack yapabileceğim başka bir yazılım daha var mı? onu öğrenip en azından onu söylerim, "sap bilmiyorum ama muadili olan şunu şunu biliyorum" diye. olmaz mı?
karşıma en sık çıkan şartlardan biri de sap bilgisi. ne olduğunu az çok öğrendim, hatta eski bir duyuruda bunun çok geniş kapsamlı olduğunu, o yüzden "sap nasıl öğrenilir" gibi bir sorunun net bir cevabı olmadığını da okudum. ama yine de, nasıl öğrenilir bu sap? illa ki kursuna gidip sertifika mı almak lazım işverene kendimizi kabul ettirmek için? değilse ben bu programı şimdi kurcalaya kurcalaya öğrenmek istiyorum, ama sanıyorum programı satın almadan bu mümkün değil. peki ona yakın, benzer, ücretsiz ya da deneme sürümü olan, veya crack yapabileceğim başka bir yazılım daha var mı? onu öğrenip en azından onu söylerim, "sap bilmiyorum ama muadili olan şunu şunu biliyorum" diye. olmaz mı?
0
Her firmanın kullandığı ayrı menüleri var. Sistemi kullanarak her ürünü takip edebilirsin. Farklı kodlar yazarakistediğin bilgiye ulaşabilirsin. Gittiğin yerde hangi kodla nereye ulaşacağını öğrenmek zor değil. Aslında sap denen naneyi çalıştığın yerde öğrenebilirsin. Biliyorum dersen yalancı çıkmazsın.
0
lisansın nedir peki ?
sadece meraktan soruyorum.
Bir de hangi ülkeye gidiyorsun ?
sadece meraktan soruyorum.
Bir de hangi ülkeye gidiyorsun ?
0
halihazırda ingilizce öğretmeniyim. uluslararası işletme için almanyaya gitmeye çalışıyorum.
0
SAP'yi öğrenme konusu değil de, muadili uygulamalar konusunda cevap vereyim. SAP biliyorsun tek bir uygulama değil, farklı farklı modüllerden oluşuyor MM, PP, CRM, HRM, BPM vs. şeklinde. Oracle'ın SAP muadili uygulamaları var, mesela CRM konusunda Oracle Siebel CRM. Oracle'ın BPM ürünü de epey popüler. Diğer SAP modüllerinin de benzer yazılımları vardır eminim. Yine tam emin olmamakla birlikte, Oracle'ın web sitesinde ürünlerin deneme sürümleri olması lazım, ayrıca genel olarak dokümantasyonları da iyidir.
0
kusrlarda bile SAP tam öğrenilmiyor, işverenler ne kursuymuş o diye burun kıvırıyorlar. Sap en iyi iş üzerinde öğrenilir. ha en iyi dediğime bakma başka yoldan öğrenenini görmedim.
SAP hem burda hem yurtdışında çok önemli. size tavsiyem SAP kullanan bir yere yalvar yakar ücretsiz staj için girmeniz. 2-3 aya ben bu işi biliyorum kıvamına gelirsiniz.
ingilizce öğretmeni olmanız uluslararası firmalara girmeniz kolaylaşır. tercümanlık okuyan bir arkadaşım dediğim şekilde bir şirkete girdi, 2-3 ayda SAPı kaptı. şimdi kafasına göre bir işten çıkıp hemen ötekine giriyor. seçilen değil seçici eleman oldu anlayacağın
SAP hem burda hem yurtdışında çok önemli. size tavsiyem SAP kullanan bir yere yalvar yakar ücretsiz staj için girmeniz. 2-3 aya ben bu işi biliyorum kıvamına gelirsiniz.
ingilizce öğretmeni olmanız uluslararası firmalara girmeniz kolaylaşır. tercümanlık okuyan bir arkadaşım dediğim şekilde bir şirkete girdi, 2-3 ayda SAPı kaptı. şimdi kafasına göre bir işten çıkıp hemen ötekine giriyor. seçilen değil seçici eleman oldu anlayacağın
0
@zikardo, zaten su anki isim icin, girmeyi dusundugum isler icin olsa iyi olacak olan ozellikler arasinda var sap. Ama oyle bir sey ki, customer support icin bile yaziyorlar. O yuzden en azindan benim alinmamin olasi olabilecegi bolumleri ilgilendiren modullerle ilgili as cok bir sey bilsem avantajima olacakmis gibi geliyor.
@yemrem, staj isi zor sanki ya. 2 yillik mezun 25 yasinda insani alirlar mi alakasiz bir yerde staja? Tanidik falan olsa keske ama oyle bir sey omrum boyunca olmadi hicbir isim icin.
@yemrem, staj isi zor sanki ya. 2 yillik mezun 25 yasinda insani alirlar mi alakasiz bir yerde staja? Tanidik falan olsa keske ama oyle bir sey omrum boyunca olmadi hicbir isim icin.
0
balpolen
günaydın arkadaslar bana bir virüs programı lazım bilgisayarımda vardı bi tane ama artık onu kullanamıyorum, ücretsiz nasıl ulaşabilirim?
günaydın arkadaslar bana bir virüs programı lazım bilgisayarımda vardı bi tane ama artık onu kullanamıyorum, ücretsiz nasıl ulaşabilirim?
0
Avira vardı, ücretsiz olarak kullandığım. Yolda bırakmadı hiç.
0
ücretsiz olarak şimdi windows'un kendi virus programını kullanıyorum, çok memnunum, zamanında parayla aldığım norton'u bile kurmuyorum bilgisayara o derece. siz de bi deneyin isterseniz
0
mayday
1 aydır kullandığım alerji ilacı(rupafin) ile boğaz iltihapı nedeniyle antibiyotik(alfoxil 500mg) ilacını 1 er saat ara ile kullanabilirmiyim? İlaç etkileşimi vs olurmu?
1 aydır kullandığım alerji ilacı(rupafin) ile boğaz iltihapı nedeniyle antibiyotik(alfoxil 500mg) ilacını 1 er saat ara ile kullanabilirmiyim? İlaç etkileşimi vs olurmu?
0
ya evde 2 farklı antibiyotik var ikisi de 500mg'lık. 75 kiloyum. Ne yapmam lazım?
0
doktor tavsiyesi olmaksızın ilaç içmeni önermem.
ayrıca soğuk algınlığını antibiyotikle tedavi etmek pek doğru bulunmuyor günümüz tıbbında.
ayrıca soğuk algınlığını antibiyotikle tedavi etmek pek doğru bulunmuyor günümüz tıbbında.
0
21 aylık kızıma doktor alerji ilacı ve antibiyotiği birlikte verdi. kızıma bi şey olmadıysa size de olacağını sanmıyorum. ancak tabi doktor tavsiyesine mutlaka uyun
0
thatam
Selamlar baylar bayanlar;Pazar günü 1. evlilik yıldönümümüz ve hatunu güzel bir mekana yemeğe götürmek istiyorum. Aşağıdaki kistaslarima gore tavsiyeniz varsa muteşekkir olurum.- istanbul avrupa yakasındayız.- gonlumden geçen boğaz manzarali bir mekan olmasi ama fazla tuzlu olur diye cekinmekteyim.-
Selamlar baylar bayanlar;
Pazar günü 1. evlilik yıldönümümüz ve hatunu güzel bir mekana yemeğe götürmek istiyorum. Aşağıdaki kistaslarima gore tavsiyeniz varsa muteşekkir olurum.
- istanbul avrupa yakasındayız.
- gonlumden geçen boğaz manzarali bir mekan olmasi ama fazla tuzlu olur diye cekinmekteyim.
- bugun ya da yarin arayip rezervasyon yaptirabileyim.
- arabam yok, toplu taşıma ile gitmek zorundayiz :(
- yeterince yuksek limitli kredi kartim mevcut, hesap 500 de gelse odeyebilirim o an fakat;
- odemek istedigim hesap 2 kisi icin max. 150 TL
- Alkol kullanmiyoruz icecek olarak kola içeriz
- ne yiyecegimiz hakkinda bir fikrim de yok acikcasi
yardimlarinizi beklemekteyim.
Pazar günü 1. evlilik yıldönümümüz ve hatunu güzel bir mekana yemeğe götürmek istiyorum. Aşağıdaki kistaslarima gore tavsiyeniz varsa muteşekkir olurum.
- istanbul avrupa yakasındayız.
- gonlumden geçen boğaz manzarali bir mekan olmasi ama fazla tuzlu olur diye cekinmekteyim.
- bugun ya da yarin arayip rezervasyon yaptirabileyim.
- arabam yok, toplu taşıma ile gitmek zorundayiz :(
- yeterince yuksek limitli kredi kartim mevcut, hesap 500 de gelse odeyebilirim o an fakat;
- odemek istedigim hesap 2 kisi icin max. 150 TL
- Alkol kullanmiyoruz icecek olarak kola içeriz
- ne yiyecegimiz hakkinda bir fikrim de yok acikcasi
yardimlarinizi beklemekteyim.
0
mekan aramak yerine haftaiçi izin alıp evde yemek yap süpriz olsun. hem daha ucuza gelir hem elinden yemek yemiş olur.
0
Evde yemek fikri daha iyi gibi ama illa disarda yiyecekseniz taksiyle gidin bence en azindan.
0
İstanbul'daki romantik/ ucuza sevgiliyle akşam yemeği mekanları
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
Tebrikler, daha nice mutlu yıllar ikinize de, İzmirli olarak elimden gelen bu oldu.
Edit: Şu listeden de combo ayarlayabilirsiniz bence. Çikolatalı- dondurmalı filan.
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
Tebrikler, daha nice mutlu yıllar ikinize de, İzmirli olarak elimden gelen bu oldu.
Edit: Şu listeden de combo ayarlayabilirsiniz bence. Çikolatalı- dondurmalı filan.
0
vapurla üsküdara geçin, fetipaşa korusuna doğru 10 dakka yürüyün. fetipaşa korusunun girişinin karşısında boğaz kenarında belediye tesisi var. 2 kişi full+full 80 lirayı geçmez. ayrıca belediye tesisi diye burun kıvırmayın, adı bilinen çoğu restoranttan daha kaliteliler.
illa avrupa yakası diyorsanız balattaki ve floryadaki belediye tesislerini tavsiye ederim (floryadaki daha şık, ayrıca yemekten sonra hemen önündeki deniz kıyısındaki yürüme alanında da romantik bir yürüyüş yapabilirsiniz)
güneş batarken kasımpaşa belediye tesisini de öneririm, haliç kıyısında güneşin batışı güzel oluyor, ama güneş gözlüğü yanınıza alın daha rahat edersiniz.
onca yere boşuna para döktükten sonra f/p olarak belediye tesislerinde karar kılmış biriyim
illa avrupa yakası diyorsanız balattaki ve floryadaki belediye tesislerini tavsiye ederim (floryadaki daha şık, ayrıca yemekten sonra hemen önündeki deniz kıyısındaki yürüme alanında da romantik bir yürüyüş yapabilirsiniz)
güneş batarken kasımpaşa belediye tesisini de öneririm, haliç kıyısında güneşin batışı güzel oluyor, ama güneş gözlüğü yanınıza alın daha rahat edersiniz.
onca yere boşuna para döktükten sonra f/p olarak belediye tesislerinde karar kılmış biriyim
0
0
j000ker
16.000 TL kredi kullanmak istiyorum,faiz oranı en düşük banka hangisidir acaba?vade (12 veya 18 ay olacak)Vakıfbank: 1.15 diyor.
16.000 TL kredi kullanmak istiyorum,
faiz oranı en düşük banka hangisidir acaba?
vade (12 veya 18 ay olacak)
Vakıfbank: 1.15 diyor.
faiz oranı en düşük banka hangisidir acaba?
vade (12 veya 18 ay olacak)
Vakıfbank: 1.15 diyor.
0
bugün ziraatten geldiler, aylık 1.1 (100 TL komisyon) ile kredi veriyorlar, bi bakın isterseniz
ayrıca bu oran uygun mudur ki?
not: düşük faiz oranlarına aldanmayın, ne kadar masraf, komisyon, sağlık sigortası vs. alıyorlar, onlar da çok önemli. yoksa faizi çok düşük gösterip diğer kalemlerden haşırt diye geçirebiliyorlar)
ayrıca bu oran uygun mudur ki?
not: düşük faiz oranlarına aldanmayın, ne kadar masraf, komisyon, sağlık sigortası vs. alıyorlar, onlar da çok önemli. yoksa faizi çok düşük gösterip diğer kalemlerden haşırt diye geçirebiliyorlar)
0
@yemrem +1
aylık fazi oranına değil aylık maliyet oranına bakmanız lazım. yani toplam masrafı da hesaba katmanız lazım. yapmanız gereken en doğru şey şubelere gidip birebir konuşmak. internette yazan oranlarla şubede size verilen oran farklı oluyor genelde. yapı kredi'ye de bir bakın derim. internette 1.29 olarak görünen oran 1.03'e; toplam maliyet 1.09'a falan gelmişti zamanında.
aylık fazi oranına değil aylık maliyet oranına bakmanız lazım. yani toplam masrafı da hesaba katmanız lazım. yapmanız gereken en doğru şey şubelere gidip birebir konuşmak. internette yazan oranlarla şubede size verilen oran farklı oluyor genelde. yapı kredi'ye de bir bakın derim. internette 1.29 olarak görünen oran 1.03'e; toplam maliyet 1.09'a falan gelmişti zamanında.
0
işteöylebirşey
Biraz erken tabi ama,halk yuruyusunde de tamamladigimuz icin tişört ve madalya hediye ediliyormus dogru mu?Yürüyüş dedigimiz yari maraton gibi mi yoksa tin tin yürüyecek miyiz,insanlar göğüs numarasi takiyor mu?Çok mu kalabalik oluyor?Varis noktasona ilk gelenlerden olmanin bir önemi var mı? Interne
Biraz erken tabi ama,halk yuruyusunde de tamamladigimuz icin tişört ve madalya hediye ediliyormus dogru mu?
Yürüyüş dedigimiz yari maraton gibi mi yoksa tin tin yürüyecek miyiz,insanlar göğüs numarasi takiyor mu?
Çok mu kalabalik oluyor?
Varis noktasona ilk gelenlerden olmanin bir önemi var mı?
Internet sitesinde bu bilgiler yok da.
Gerçek anlamda koşmak istiyorum ben ama 10km'yi yemiyor,bi de acemiyim zaten.
Yürüyüş dedigimiz yari maraton gibi mi yoksa tin tin yürüyecek miyiz,insanlar göğüs numarasi takiyor mu?
Çok mu kalabalik oluyor?
Varis noktasona ilk gelenlerden olmanin bir önemi var mı?
Internet sitesinde bu bilgiler yok da.
Gerçek anlamda koşmak istiyorum ben ama 10km'yi yemiyor,bi de acemiyim zaten.
0
ilk yarışa profesyonel sporcular başlıyor zaten. O yüzden evet varış noktasına ilk gidenlerden olmak iyi bişey :)
eğer profesyonel değilseniz yarı profesyoneller arasına katılıp yarışa bilirsiniz isterseniz. En kötü kendinizi denemiş olursunuz
Ben şahsen tın tın yürüyenlerden olmuştum :D bitiş yerine çok geç gitmezseniz eğer hatıra madalyası alabilirsiniz. geçen sene göğüs numarası olmayanları yoğunluk yüzünden etkinliğe almamışlardı.
eğer profesyonel değilseniz yarı profesyoneller arasına katılıp yarışa bilirsiniz isterseniz. En kötü kendinizi denemiş olursunuz
Ben şahsen tın tın yürüyenlerden olmuştum :D bitiş yerine çok geç gitmezseniz eğer hatıra madalyası alabilirsiniz. geçen sene göğüs numarası olmayanları yoğunluk yüzünden etkinliğe almamışlardı.
0
5-6 sene önce katılmıştım iki kez. aynen madalya ve tişört veriyorlar. genelde tın tın yürüyorsun, en azından biz koşu modunu pek sürdüremedik :) köprüde çömüp kahvaltı yapanlar bile oluyor.
0
keşke sorularınıza numara koysaydınız, cevap vermek daha kolay olurdu. sırayla cevap vermeye çalışayım.
yarış sonunda bekleyen minibüslerden size verilen sırt numarasıyla madalya ve tişört alabiliyorsunuz, ama çok sonlara kalırsanız elimizde bitti diyebiliyorlar.
maraton kısmı önce başlıyor, onlar arayı açınca daha kısa mesafeli bi koşu başlatıyorlar, onlar da arayı açınca millete hadi ister yardırın ister güle oynaya gidin diye yolu açıyorlar.
fazla sayıdaki katılımcı köprünün dengesini bozduğundan, tehlikeyi önlemek için belirli sayıda katılımcıya izin veriliyor artık, onu da sırt numarasıyla sınırlandırıyorlar. yani atıyorum 10 bin adet numara bastırıyorlar, daha öncesinde açılan kayıt masalarında dağıtıyorlar. yarış yerine de numarası olmayanı almıyorlar (güya)
evet kalabalık oluyor.
yaş ve cinsiyet grubuna göre ilk 3 içindeyseniz ufak bi ödülü var.
10 kmyi yemiyorsa hiç koşmayın, yada şimdiden hazırlık yapmaya başlayın ufak ufa
yarış sonunda bekleyen minibüslerden size verilen sırt numarasıyla madalya ve tişört alabiliyorsunuz, ama çok sonlara kalırsanız elimizde bitti diyebiliyorlar.
maraton kısmı önce başlıyor, onlar arayı açınca daha kısa mesafeli bi koşu başlatıyorlar, onlar da arayı açınca millete hadi ister yardırın ister güle oynaya gidin diye yolu açıyorlar.
fazla sayıdaki katılımcı köprünün dengesini bozduğundan, tehlikeyi önlemek için belirli sayıda katılımcıya izin veriliyor artık, onu da sırt numarasıyla sınırlandırıyorlar. yani atıyorum 10 bin adet numara bastırıyorlar, daha öncesinde açılan kayıt masalarında dağıtıyorlar. yarış yerine de numarası olmayanı almıyorlar (güya)
evet kalabalık oluyor.
yaş ve cinsiyet grubuna göre ilk 3 içindeyseniz ufak bi ödülü var.
10 kmyi yemiyorsa hiç koşmayın, yada şimdiden hazırlık yapmaya başlayın ufak ufa
0
hediyeler son seferde yarış sonu verilmedi. belirli yerler gösterdiler(spor salonları vs), oraya gidip alacaksınız dediler.
yürüyüş olan bildiğin yürüyüş ama koşucam diyorsan herkesin katılabileceği yarış olanı da var. göğüs numarası halk yürüyüşünde sembolik olarak veriliyor, diğerinde resmi.
çok kalabalık oluyor.
halk yürüyüşünde hayır, bi önemi yok(bildiğim kadarıyla). ama tişört vs. dağıtımı alanda yapılırsa sona kaldığında bittiğini görebilirsin.
ben son birkaç yıldır sürekli katılıyorum halk yürüyüşüne. bir tanesine yalnız gitmek zorunda kaldım, madem yalnızım koşayım o zaman dedim. erkenden gidip sıranın önüne geçersen, yani önünde yavaş yavaş yürüyecek kimsenin olmamasını sağlarsan, kendince koşabilirsin; yorulduğunda da durabilirsin.
yürüyüş olan bildiğin yürüyüş ama koşucam diyorsan herkesin katılabileceği yarış olanı da var. göğüs numarası halk yürüyüşünde sembolik olarak veriliyor, diğerinde resmi.
çok kalabalık oluyor.
halk yürüyüşünde hayır, bi önemi yok(bildiğim kadarıyla). ama tişört vs. dağıtımı alanda yapılırsa sona kaldığında bittiğini görebilirsin.
ben son birkaç yıldır sürekli katılıyorum halk yürüyüşüne. bir tanesine yalnız gitmek zorunda kaldım, madem yalnızım koşayım o zaman dedim. erkenden gidip sıranın önüne geçersen, yani önünde yavaş yavaş yürüyecek kimsenin olmamasını sağlarsan, kendince koşabilirsin; yorulduğunda da durabilirsin.
0
charlotte blanc
http://i.imgur.com/DPivfRS.jpgsoyle bir cardak var. cardak pislensin onu bosverin su beyaz oturma yerlerini kus pisliginden tozdan mozdan koruyacak bir cozum onerisi ariyorum. her gun temizlemekten ve kilifini cikarip geri sokmaktan gina geldi.surgulu cam ile mangal yerini cardagin tamamini kapatmak
i.imgur.com
soyle bir cardak var. cardak pislensin onu bosverin su beyaz oturma yerlerini kus pisliginden tozdan mozdan koruyacak bir cozum onerisi ariyorum. her gun temizlemekten ve kilifini cikarip geri sokmaktan gina geldi.
surgulu cam ile mangal yerini cardagin tamamini kapatmak istemiyoruz.
benim daha cok dusundugum araba ortusu gibi araba cadiri gibi birsey ile o oturulan yerleri bir ortu altina almak. ama o da sanki pratikte zor olur gibi geldi.
cozum onerilerine acigim.
ps oradaki uyuyan adama camis demek serbesttir.
soyle bir cardak var. cardak pislensin onu bosverin su beyaz oturma yerlerini kus pisliginden tozdan mozdan koruyacak bir cozum onerisi ariyorum. her gun temizlemekten ve kilifini cikarip geri sokmaktan gina geldi.
surgulu cam ile mangal yerini cardagin tamamini kapatmak istemiyoruz.
benim daha cok dusundugum araba ortusu gibi araba cadiri gibi birsey ile o oturulan yerleri bir ortu altina almak. ama o da sanki pratikte zor olur gibi geldi.
cozum onerilerine acigim.
ps oradaki uyuyan adama camis demek serbesttir.
0
o adamdan 3-5 tane daha bulup kullanmadiginiz zamanlarda koltuklarda uyutabilirsiniz.
cadir madir isine girerseniz tipki bu adam gibi cadir da su guzel ortami bozar.
cadir madir isine girerseniz tipki bu adam gibi cadir da su guzel ortami bozar.
0
boyacıların kullandığı, mobilyalara ve yerlere boya damlamasın diye serdikleri ince naylon bir örtü var, hem ucuz hem bol miktarda bulunabiliyor. ondan alın, rüzgarda uçmasın diye altlarını minderlerin altına sokun,
sermesi en fazla 2 dakika (altlarını minderlerin altına sokacağınızı farzediyorum), toplaması 4 saniye sürer
sermesi en fazla 2 dakika (altlarını minderlerin altına sokacağınızı farzediyorum), toplaması 4 saniye sürer
0
nawres +1
alternatif olarak bu minderleri koymak için mobilyanıza uygun sandıklar var hem şık hem işinizi görür. gövdeleri kirlenmesin derseniz de şeffaf muşambalar var yapı marketlerde. ama direkt minderlerin üstüne örterseniz muşambanın tozundan yine minderler kirlenir. en güzeli söylediğim sandıklar iki dakikada atarsınız akşiam içine sabah da aynen yerleştirirsiniz
www.koctas.com.tr
media1.tchibo-content.de
alternatif olarak bu minderleri koymak için mobilyanıza uygun sandıklar var hem şık hem işinizi görür. gövdeleri kirlenmesin derseniz de şeffaf muşambalar var yapı marketlerde. ama direkt minderlerin üstüne örterseniz muşambanın tozundan yine minderler kirlenir. en güzeli söylediğim sandıklar iki dakikada atarsınız akşiam içine sabah da aynen yerleştirirsiniz
www.koctas.com.tr
media1.tchibo-content.de
0
bahcenin kosesine yada bu koltuklarin arkasina ufak bir sandik yaptirin. minderleri kullanmadiginizda onun icine koyarsiniz.
0
letheavendangered
http://www.radikal.com.tr/turkiye/kuantum_iude_coktu-1195769Soru: siz de utandiniz mi?
0
olayı tek taraftan dinliyoruz burada yalnız. iki taraftan da dinlemeden akademisyene yapılanlara utanmak için henüz erken. ama laboratuvara, öğrencilere her türlü yazık olmuş.
0
Bilimin bir takım görüşlere (hangisi olursa olsun), siyasete alet edilmesi kadar öfkelendiğim bir şey yok şu dünyada.
"İki gün sonra 40 yaşıma giriyorum. Evliya olacağım da yok. Bilimdi, lab’dı memleketi artık siz düşünün. Bu kadar pis adamın arasında debelenip durmaktan bıktım. Üstelik hem kendimi hem de bana inananları hayal kırıklığına uğratmaktan da bıktım.”
Bilim bilimdir felsefe de felsefe. Felsefecilerin inandıkları, bilim adamının çalışmaları değerlendirilir.
Ve evet, her iki tarafı da dinlemeden karar vermek olmaz. devilred+1
"İki gün sonra 40 yaşıma giriyorum. Evliya olacağım da yok. Bilimdi, lab’dı memleketi artık siz düşünün. Bu kadar pis adamın arasında debelenip durmaktan bıktım. Üstelik hem kendimi hem de bana inananları hayal kırıklığına uğratmaktan da bıktım.”
Bilim bilimdir felsefe de felsefe. Felsefecilerin inandıkları, bilim adamının çalışmaları değerlendirilir.
Ve evet, her iki tarafı da dinlemeden karar vermek olmaz. devilred+1
0
konusunu vs. soylemeyim ama ablamin olmekte olan bir tarihi mirasimizi kurtarmak uzere tasarladigi tubitak da dahil suruyle odul almis projesi para vermeyelim ya kimse bakmiyo zaten denilip uygulanmadi. su an o tarihi eser yok.
oyle bir ulkeyiz iste amk. ne bekliyorsunuz ki?
not: abla da sonra amerika'ya kacti zaten. cok senelerdir orda :(
oyle bir ulkeyiz iste amk. ne bekliyorsunuz ki?
not: abla da sonra amerika'ya kacti zaten. cok senelerdir orda :(
0
Hangi sebep utanmayıp 'eh hak edilmiş ama' demenize neden olurdu, merak ettim.
Sebebi ne olursa olsun ben utandım.
Bu ülkede bilime ve sanata önem verilmediğini bildiğimiz için şaşırmadım ama.
Yazık.
Sebebi ne olursa olsun ben utandım.
Bu ülkede bilime ve sanata önem verilmediğini bildiğimiz için şaşırmadım ama.
Yazık.
0
vay ake dedim okurken dava ustune dava acmis okul ota boka. bunu dedim diye bana da acarlar kesin. yazik valla bu zihniyete
0
Okul yönetimiyle lab'ın kurucusu ters düşüyor, lab. kapanıyor, adam Almanya'da çalışmaya başlıyor, okul lab'ı açıyor, adam "lab. benim üzerime zimmetli açamazsınız" deyip engel oluyor.
Her iki tarafı dinlemekten söz ederken, okul "zaten bilimden ziyade başka amaçla kullanılıyordu" gibi bir açıklama da yapabilir. Yani her şey mümkün ve ne yazık ki hiç birine şaşırmıyoruz artık. Kanıksadık.
.
Her iki tarafı dinlemekten söz ederken, okul "zaten bilimden ziyade başka amaçla kullanılıyordu" gibi bir açıklama da yapabilir. Yani her şey mümkün ve ne yazık ki hiç birine şaşırmıyoruz artık. Kanıksadık.
.
0
birkaç yıl önce yurtdışında çok sağlam bir hoca memleketime faydalı olayım diye türkiyeye döndü, sakarya üniv.da göreve başladı. sonra aylarca tübitakın, bakanlıkların ve kurumların kapısını aşındırdı ve konusunda türkiyeye çağ atlatacak bir proje için 8 milyon liralık yardım aldı. bununla labaratuvar kuracaktı.
sonra rektörlük, dekanlık, bölüm başkanlığı vs. bu para çok sana diyip dalga geçer gibi paranın büyük kısmına el koyup adama 500 bin lirasını verdiler. adam da aq sizin gibi adamların diyip yurtdışına geri gitti.
okul ise kesinti yaptıktan sonra makam odalarının mobilyalarını ve bilgisayarlarını değiştirdi. artık daha rahat koltuklarda daha hızlı solitaire aynayabiliyorlar.
sonra rektörlük, dekanlık, bölüm başkanlığı vs. bu para çok sana diyip dalga geçer gibi paranın büyük kısmına el koyup adama 500 bin lirasını verdiler. adam da aq sizin gibi adamların diyip yurtdışına geri gitti.
okul ise kesinti yaptıktan sonra makam odalarının mobilyalarını ve bilgisayarlarını değiştirdi. artık daha rahat koltuklarda daha hızlı solitaire aynayabiliyorlar.
0
cause
iki gündür ishalim (kanlı değil) ateşte vardı dün gece ancak şu an yok. Denemediğim alternatif yontem kalmadı. Kahve-limon, muz, şeftali, limon tuzu, çubuk kraker, haşlanmış patates. Sabahta reflor kullanmaya başladım. 2 doz aldım baktım olacak gibi değil acile gittim. serum taktılar ilaç yazmadan m
iki gündür ishalim (kanlı değil) ateşte vardı dün gece ancak şu an yok. Denemediğim alternatif yontem kalmadı. Kahve-limon, muz, şeftali, limon tuzu, çubuk kraker, haşlanmış patates. Sabahta reflor kullanmaya başladım. 2 doz aldım baktım olacak gibi değil acile gittim. serum taktılar ilaç yazmadan muz, çubuk kraker ye deyip yolladılar. işin kötü yanı sınav dönemindeyim ve en yakın olanı 10 saat sonra. ne önerirsiniz, nasıl kurtulabilirim?
0
İshal zordur ama vucuttan atilmasi gereken zehri atar. Bence bol sivi alarak kendi gecmesini bekle. Bir kac gun daha gecmezse doktora git tekrar. Not: doktor degilim
0
reflorla beraber bi ilaç daha veriyolardı beraber kullanılan. biz sınav olunca onla tampon yapmıştık.işe yaramıştı da. adı da faryln mi fragil mi ne hatırlamıyorum. bi eczacıya sorabilirsen söyle muhtemelen
0
kızılcık suyu bul acilen. kocakarı fikri değil bak, çok çabuk etki eder. ilaç olarak diyorsan imodium vardı, muazzam işe yarayan, artık bulunmuyor sanırım ama muadili lopermid olacak. o iş görür, yine de eczacına danışarak hallet tabi, bir de spazmlı durumlarda, buscopan iş görüyor. denenebilir.
0
Nişastali yogurt ye. Gerçi yazilan her şeyi denemeye kalkarsan hiç duzelemezsin. Yine de ben yazayım. 1 kase yogurda dolu dolu olmayacak şekilde 1 yemek kaşığı nişasta.
0
@aşksız prens'in dediği gibi;
Reflor-Saşe al yarım çay bardağı suda tozunu çözdür iç.
Kesin çözüm.
10-12 tl'lik bir ilaç.
Reflor-Saşe al yarım çay bardağı suda tozunu çözdür iç.
Kesin çözüm.
10-12 tl'lik bir ilaç.
0
refloru ihmal etme,
alternatif tıp tavsiyem ise, pirinci tuzsuz-yağsız olarak normal suda haşla, pişince yoğurt ve kuru nane ile karıştır ye, 3-4 saate motoru toplamana yardımcı olur. ancak o da iyi geliyormuş, bu da iyi geliyormuş diye her şeyi denersen sırf bunlar bile seni hasta ederler. çok karıştırma
geçmiş olsun
alternatif tıp tavsiyem ise, pirinci tuzsuz-yağsız olarak normal suda haşla, pişince yoğurt ve kuru nane ile karıştır ye, 3-4 saate motoru toplamana yardımcı olur. ancak o da iyi geliyormuş, bu da iyi geliyormuş diye her şeyi denersen sırf bunlar bile seni hasta ederler. çok karıştırma
geçmiş olsun
0
Qaşksızprens arkadaşın dediği ilacın adı flagyl dir.
etki eder. fiyatı 4 bilemedin 5 tl falandı.
etki eder. fiyatı 4 bilemedin 5 tl falandı.
0
sylow
dünyada en sevmedigim rahatsızlık besin zehirlenmesi. az once bulanacak gibi hissettim, hafif bulutlanma var. bundan kusmalara kalmadan nasıl geceriz. maden suyu falan ise yariyo mu
dünyada en sevmedigim rahatsızlık besin zehirlenmesi. az once bulanacak gibi hissettim, hafif bulutlanma var. bundan kusmalara kalmadan nasıl geceriz. maden suyu falan ise yariyo mu
0
nasıl geçer bilmiyorum, benim de midem bulanıyor. nane limon içiliyor mide bulantısında ama o yanlışmış. burada doktor olan birisi söylemişti.
0
eczaneden "emedur" al. şıp diye keser hap şeklinde bir ilaç. daha ileri aşamalarda emedur un iğnesini yaparlar.
0
"dünyada en sevmedigim rahatsızlık besin zehirlenmesi" demişsiniz, eğer bundan dolayı mideniz bulanıyorsa kusun, savunma mekanizması, ama arada ilişki kurmamız için yazdıysanız, sarı leblebi haşlanmış tuzlu patates ve nane şekeri işinize yarayabilir
geçmiş olsun
geçmiş olsun
0
değişik yöntemler var aslında hepsi doğru ama bünyeye göre değişkenlik göstermektedir.
bunlar işe yaramıyorsa mikrop kapmışsındır ne bilim başka bir şey vardır yani.
demli çay içiyom iyi geliyo.
bunlar işe yaramıyorsa mikrop kapmışsındır ne bilim başka bir şey vardır yani.
demli çay içiyom iyi geliyo.
0
cemlemikonusuyorsun
Gece su içmeye kalktım. Hayvan gibi bi karafatma vardı, ışığı açınca duşakabinin altına girdi.Neyse bugün tuvalete girdim, bi baktım tavanda yine hayvan gibi bi karafatma. Başparmağım kadar falan.Hemen gidip ilaç aldım ve ev arkadaşım sıkıp öldürdü. Yere düştü sonra. İlacı duşakabinin altına da bol
Gece su içmeye kalktım. Hayvan gibi bi karafatma vardı, ışığı açınca duşakabinin altına girdi.
Neyse bugün tuvalete girdim, bi baktım tavanda yine hayvan gibi bi karafatma. Başparmağım kadar falan.
Hemen gidip ilaç aldım ve ev arkadaşım sıkıp öldürdü. Yere düştü sonra. İlacı duşakabinin altına da bol bol sıktım.
Bunlar ürerler mi? Acayip tırsarım bu varlıklardan, tüm konsantrasyonum gitti her şeye. Ne öneriyorsunuz. Ev böcek yuvası olsun istemiyorum.
Şimdiden sağolun
Neyse bugün tuvalete girdim, bi baktım tavanda yine hayvan gibi bi karafatma. Başparmağım kadar falan.
Hemen gidip ilaç aldım ve ev arkadaşım sıkıp öldürdü. Yere düştü sonra. İlacı duşakabinin altına da bol bol sıktım.
Bunlar ürerler mi? Acayip tırsarım bu varlıklardan, tüm konsantrasyonum gitti her şeye. Ne öneriyorsunuz. Ev böcek yuvası olsun istemiyorum.
Şimdiden sağolun
0
valla korkutmak gibi olmasın da büyük karafatmalar dolaşmaya başladığında 2. nesil bile üremeye başlamış olabiliyor. Yolunu kaybetmiş bir böcek değilse ciddi bir ilaçlama, ayrıca eve girebilecekleri deliklerin kapatılması gerekiyor.
0
onlar hem çok hızlı hem de çok fazla ürüyorlar. ilaçlama yaptırman lazım. hatta mutlaka apartmanda da vardır. komple apartmanı ve evi ilaçlatmak lazım.
0
tamam telaş yapma. harekete geç.
önce evini güzel bir temizle. yerdeki şeyleri kaldır, yatak altlarını vs. köşe bucak temizle. bu senin için rahat etsin diye. odanın kapısının altını tıkayabilirsin. ama asıl hedefin evin içindeki giderler olmalı.
banyo ve mutfaktaki giderleri tespit et, plastik kapak ve tıpa ne lazımsa satın al ve kullanmadığın sürece hepsini kapalı tut. bir de evdeki kuytu yerlere bak, mesela mutfak dolaplarının altında, yanında ince boşluklar varsa içine ilaç sık ve tıka boydan boya. dolap kapaklarının iyi kapandığından emin ol, etrafta yiyecek bırakma ve mutfak tezgahını temiz tut her zaman.
sokak kapısını kontrol et, altında boşluk kalıyor mu? kalıyorsa orayı kapatmalısın. yapışkanlı sünger şeritlerden koyabilirsin mesela.
eşyalarını dolaplara kaldırdın, evi temizledin giderleri kapattın. şimdi güzelce ilaçla.
geceleri apartmana bak, bina içinde geziniyorlarsa binanın da komple ilaçlanması lazım (bodrum katları özellikle). yönetimle görüş ilaçlama için.
önce evini güzel bir temizle. yerdeki şeyleri kaldır, yatak altlarını vs. köşe bucak temizle. bu senin için rahat etsin diye. odanın kapısının altını tıkayabilirsin. ama asıl hedefin evin içindeki giderler olmalı.
banyo ve mutfaktaki giderleri tespit et, plastik kapak ve tıpa ne lazımsa satın al ve kullanmadığın sürece hepsini kapalı tut. bir de evdeki kuytu yerlere bak, mesela mutfak dolaplarının altında, yanında ince boşluklar varsa içine ilaç sık ve tıka boydan boya. dolap kapaklarının iyi kapandığından emin ol, etrafta yiyecek bırakma ve mutfak tezgahını temiz tut her zaman.
sokak kapısını kontrol et, altında boşluk kalıyor mu? kalıyorsa orayı kapatmalısın. yapışkanlı sünger şeritlerden koyabilirsin mesela.
eşyalarını dolaplara kaldırdın, evi temizledin giderleri kapattın. şimdi güzelce ilaçla.
geceleri apartmana bak, bina içinde geziniyorlarsa binanın da komple ilaçlanması lazım (bodrum katları özellikle). yönetimle görüş ilaçlama için.
0
eğer bu azmanlar apartmanın diğer yerlerinde değil de sizin evinizde ürüyorlarsa işinizin nispeten daha kolay. markete gidin, raidin ucunda uzun bi boru olan böcek ilacından alın. onu sıkınca geldiği yerde köpürüyor, onları kastediyorum.
evde duvarın, kapının alt köşelerine, dolapların altına, kısaca geçme ihtimali olan yerlere sıkın, o sıktığınız şeyle daha sonra temas edince hemen ölmüyorlar, bir süre daha geziyorlar ki bizim de istediğimiz bu çünkü böylelikle zehiri yuvalarına da taşıyacaklardır.
bunu başta 3-5 günde bir bir iki sefer sonra 10 günde bir tekrarlayın, rahat edersiniz.
ancak bu böcekler apartmanın diğer yerlerinden geliyorsa aparatmanı komple ilaçlatmalısınız. ancak önce yukarda yazdıklarımı yaparak sizden gelmediğinden emin olun
evde duvarın, kapının alt köşelerine, dolapların altına, kısaca geçme ihtimali olan yerlere sıkın, o sıktığınız şeyle daha sonra temas edince hemen ölmüyorlar, bir süre daha geziyorlar ki bizim de istediğimiz bu çünkü böylelikle zehiri yuvalarına da taşıyacaklardır.
bunu başta 3-5 günde bir bir iki sefer sonra 10 günde bir tekrarlayın, rahat edersiniz.
ancak bu böcekler apartmanın diğer yerlerinden geliyorsa aparatmanı komple ilaçlatmalısınız. ancak önce yukarda yazdıklarımı yaparak sizden gelmediğinden emin olun
0
üremiştir o pezevenk.
migrosta kipada falan vardı bunların ilaçları.
açıyon yerleştiriyon kuytu köşe yerlere 6 ay rahat. ohh mis.
migrosta kipada falan vardı bunların ilaçları.
açıyon yerleştiriyon kuytu köşe yerlere 6 ay rahat. ohh mis.
0
diger arkadaslar kismen haklilar da yolunu sasirmis birkac tane de olabilir. apartman boslugu falan var mi tuvalete bakan? sadece tuvalette mi gördünüz? tuvaletten disari cikis var mi? alaturka tuvalet mi? kendiniz acik tüm delikleri girisleri kapatip kendiniz ilaclayin o bölgeleri. sonrasinda biraz daha bakin, o genel ilaclama hem zahmetli hem eve girmeyeceksiniz, kumaslara isleme durumu var, evcil hayvaniniz varsa sonrasinda iyi sterilizasyon gerek falan da falan.
siz bi dediklerimi yapin eger hala varsa yorgani atese verebilirsiniz. bir de komsularla görüsün ayni sorundan yasayan var mi? disardansa kaynagi yoketmeniz/ettirmeniz daha cok isinize yarayabilir.
siz bi dediklerimi yapin eger hala varsa yorgani atese verebilirsiniz. bir de komsularla görüsün ayni sorundan yasayan var mi? disardansa kaynagi yoketmeniz/ettirmeniz daha cok isinize yarayabilir.
0
deprem yüzünden evinden fırlamıştır acaba geri döner ve bizi rahat bırakır mı diye soruyorsan :) karafatma varsa vardır ve üreyecektir. mücadele edeceksin mecburen.
0
fuerteventura
ulan yatağa yattığımda ölecek gibi oluyorum böyle tarif edilemez bi sıkıntı var. uykum da yok bu gece yine zehir olacak sanırım siz ne yapıyorsunuz
ulan yatağa yattığımda ölecek gibi oluyorum böyle tarif edilemez bi sıkıntı var. uykum da yok bu gece yine zehir olacak sanırım siz ne yapıyorsunuz
0
mad men s7e7. ezele tekrar başladım bi de. sabaha karşı finaller aklıma gelir ama vicdanımı sızlatmasına izin vermeden uyurum hemen.
0
birikmis utuleri yapiyorum. laptopumu da kuruyorum karsi masaya, korean drama izliyorum. korean dramalarin yesilcam-vari iyilestirici bir gucu var.
0
babamasoliimbananickaldirsin
bulmaca niyetine turev integral cozuyorum lan. tam tersi oluyor onu biliyoruz sevdigimiz konularin icine ediyor berbat hocalar ama bunu yasadiniz mi merak ettim? Calculus klasik algebradan on kat daha kolay geliyor belki ondandir bilmiyorum. Bonus sorayim calculus muhendislik disinda nerelerde kulla
bulmaca niyetine turev integral cozuyorum lan. tam tersi oluyor onu biliyoruz sevdigimiz konularin icine ediyor berbat hocalar ama bunu yasadiniz mi merak ettim? Calculus klasik algebradan on kat daha kolay geliyor belki ondandir bilmiyorum.
Bonus sorayim calculus muhendislik disinda nerelerde kullaniliyor genelde? Finansta cok uygulamasi var mi? Baska nerelerde olabilir?
Tesekkurler.
Bonus sorayim calculus muhendislik disinda nerelerde kullaniliyor genelde? Finansta cok uygulamasi var mi? Baska nerelerde olabilir?
Tesekkurler.
0
matematik'ten 40 ve üzeri puan alamayıp hep insiyatif ile 7 sınıfa kadar gelmiş biri olarak söylüyorum, murat hocam vardı. :)
Adam sayesinde matematiği o kadar sevdim ki; en düşük notum 78'di. :)
Sonra öyle gitti işte.
Adam sayesinde matematiği o kadar sevdim ki; en düşük notum 78'di. :)
Sonra öyle gitti işte.
0
bundan seneler once yabancı dille eğitim veren bir okulu kazanmıştım. köyden kalktım okula şehire okula gittim. ilk yıl hazırlıktı ve ingilizceden alabildiğim en yüksek not 5 üzerinden 1di. stresten 12 yaşında uykumda altıma işmeye bile başlamıştım.
sonra ingilizce derslerinden birinin hocası değişti, ben de değiştim, ingilizceyi o kadının yardımıyla öğrendim. hatta üniversitede okurken büyükelçilere tercümanlık bile yaptım.
sonra ingilizce derslerinden birinin hocası değişti, ben de değiştim, ingilizceyi o kadının yardımıyla öğrendim. hatta üniversitede okurken büyükelçilere tercümanlık bile yaptım.
0
evet, master'da analytical mechanics almistim erhan hoca'dan. odtu fizik'te. birkac puan farkla BA bana kalmisti ama cok guzel kavramistim. 3 sene oldu, simdi yine unuttum ama baksam cok cabuk hatirlarim.
edit: aslinda lisansta da bayilirdim klasik mekanik dersine. ama bu hocayla daha bir sevdalisi oldum.
edit: aslinda lisansta da bayilirdim klasik mekanik dersine. ama bu hocayla daha bir sevdalisi oldum.
0
ay nov kung fu
Hellö,Dün akşamüstü duş alıp saçlarımı kurutmadım. Kendi kendilerine kurusunlar istemiştim. İyi halt ettim, akşamdan beri başım ağrıyor. Geçen hafta diş ağrımdan mütevellit kamyon yüküyle ağrı kesici tüketmiştim. Ancak toparladı vücudum. Yine ağrı kesici içmek istemiyorum.Ama kafamı koparıp atasım
Hellö,
Dün akşamüstü duş alıp saçlarımı kurutmadım. Kendi kendilerine kurusunlar istemiştim. İyi halt ettim, akşamdan beri başım ağrıyor.
Geçen hafta diş ağrımdan mütevellit kamyon yüküyle ağrı kesici tüketmiştim. Ancak toparladı vücudum. Yine ağrı kesici içmek istemiyorum.
Ama kafamı koparıp atasım var öyle bi' ağrıyor.
Önerileriniz nelerdir? (nane yağı falan demeyin, yüzüme yağ sürmem. :/)
Dün akşamüstü duş alıp saçlarımı kurutmadım. Kendi kendilerine kurusunlar istemiştim. İyi halt ettim, akşamdan beri başım ağrıyor.
Geçen hafta diş ağrımdan mütevellit kamyon yüküyle ağrı kesici tüketmiştim. Ancak toparladı vücudum. Yine ağrı kesici içmek istemiyorum.
Ama kafamı koparıp atasım var öyle bi' ağrıyor.
Önerileriniz nelerdir? (nane yağı falan demeyin, yüzüme yağ sürmem. :/)
0
Aynı 2 sene önceki ben. Tek çözüm yolu: saçınız dahil olmak üzere sıcak suyla yıkanın. Saçınızı kupkuru olana kadar kurutun. İlaç alacaksınız bir tane, sağlam bir tane alın. Sonra başınızı ve boynunuzu sıcacık sarıp (eğer kokusu sizi rahatsız etmiyorsa vicks sürerek) mümkünse sıcak su torbasını başınızın ve/veya boynunuzun ağrıyan bölgelerine koyarak yatın uyuyun. Ben çok çektim, siz çekmeyin.
0
vişne suyunun içinde doğal ağrı kesici var, işim hamileliğinde vişne suyuyla ağrılarının bir kısmını dindirmişti
0
şal, çember gibi bi şey varsa alnınızın çevresinden sıkıca sarın. işe yarıyor.
0
baba131
Merhabalar sayın bankacılar finans uzmanları bir sorum olacaktı,şimdi elimde düğünden kalma çeyrek tam ve bilezik tarzı takı türü altınlar var.. Bunları Bankaların altın günü uygulaması kapsamında bankaya yatırmak istiyorum. ama sanırım çok değer kırıyorlarmış. bilgisi olan var mı nasıl oluyor acaba
Merhabalar sayın bankacılar finans uzmanları bir sorum olacaktı,
şimdi elimde düğünden kalma çeyrek tam ve bilezik tarzı takı türü altınlar var.. Bunları Bankaların altın günü uygulaması kapsamında bankaya yatırmak istiyorum. ama sanırım çok değer kırıyorlarmış. bilgisi olan var mı nasıl oluyor acaba.. Bunları güvenli saklamanın yolu nedir
şimdi elimde düğünden kalma çeyrek tam ve bilezik tarzı takı türü altınlar var.. Bunları Bankaların altın günü uygulaması kapsamında bankaya yatırmak istiyorum. ama sanırım çok değer kırıyorlarmış. bilgisi olan var mı nasıl oluyor acaba.. Bunları güvenli saklamanın yolu nedir
0
Isciligini dusup ayari uzerinden gramla aliyorlar.net degerine ulasmis oluyor.kiralik banka kasasinda saklayabilirsiniz.yillik 100 lira gibi bir bedeli olur.
0
bankaları bilmiyorum ama kuyumcuya gitseniz de işçilik düşer. kuyumuculardan fiyat alın. bunları yazın. bankaya gidin. hangisi karlı ise ona bozdurun. çeyrekte falan fiyat kırmazlar.
0
kuyumcular altını hurda altın fiyatına alıyorlar. normalde altının gramı 100 lira ise hurda altının fiyatı 90 lira civarı oluyor. sonra çiziği falan yoksa aldığı gibi vitrine koyup 100 liradan tekrar satıyorlar.
bankalar ise altını hurda altın fiyatının üzerinde bir tutara alıyor. dolayısıyla banka daha karlı. ancak siz yine de birkaç kuyumcuya sorun, bakarsınız insaflı birileri çıkarda altınlarınıza normal fiyatına yakın bir değer verirler.
bankalar ise altını hurda altın fiyatının üzerinde bir tutara alıyor. dolayısıyla banka daha karlı. ancak siz yine de birkaç kuyumcuya sorun, bakarsınız insaflı birileri çıkarda altınlarınıza normal fiyatına yakın bir değer verirler.
0
işçilik düşülecek tipte altınlar değil, normal çeyrek tam ve işçiliksiz bilezik.. yani direkt altın hesabı açıp, benim altınları tartıyorlar ve altın hesabı açarak hesapta x miktarda altın olacak şekilde mi bulunuyor? teşekkür ederim bu arada önceki cevaplar için
0
Yalan olmasın ama bu altın günlerinde gelin altınlarınızı bozalım durumu olmamalı diye biliyorum, yani size altın hesabı açılıp oraya kaç gram altınınız varsa onu tanımlıyor olmalılar ve istediğiniz zaman o hesaptan altın bozarak tl'ye çeviriyor olmalısınız.
Ama çeyrek altın mesela 1,60-1,70 gr arası olmalı ve kesinlik olmuyor bu yüzden banka kendi gramını giriyor.
Ama çeyrek altın mesela 1,60-1,70 gr arası olmalı ve kesinlik olmuyor bu yüzden banka kendi gramını giriyor.
0
@atom karınca , aynen bende onu duymuştum ,şimdi hatırladım. daha doğrusu ziynet altınını 24 ayar gram altın değerine çevriliyor ve hesapta o şekilde kalıyor sanırım.. ama bu gram altın değerine çevirme esnasında fazla zarar ettiriyor diye duymuştum.. Bulunduğum yer anadoluda biraz mahrumiyet bölgesi ziraatten başka banka olmadığı için de soramıyorum.. başka bilgisi olan var mı acaba
0
Alt4y
favoriniz hangisi?bir de harbiden 150 lira verilip bu ayakkabı alınır mı? yıllardır alıyorum ama artık sorgulama vakti geldi ahah:) önceden çok daha kaliteli yaparlardı şimdi saçma sapan bir şeye dönüştü modeller. adam bildiğin lastiği satıyor..önceden deri falandı en azından lan.
favoriniz hangisi?
bir de harbiden 150 lira verilip bu ayakkabı alınır mı? yıllardır alıyorum ama artık sorgulama vakti geldi ahah:) önceden çok daha kaliteli yaparlardı şimdi saçma sapan bir şeye dönüştü modeller. adam bildiğin lastiği satıyor..önceden deri falandı en azından lan.
bir de harbiden 150 lira verilip bu ayakkabı alınır mı? yıllardır alıyorum ama artık sorgulama vakti geldi ahah:) önceden çok daha kaliteli yaparlardı şimdi saçma sapan bir şeye dönüştü modeller. adam bildiğin lastiği satıyor..önceden deri falandı en azından lan.
0
ne için kullanacağına bağlı olarak vereceğin fiyat da değişir. önce kullanım amacını belirle sonra model bak bence.
0
günlük bi çift adidasım var. koşu ve tenis için birer tani asics'im var.
günlük kullandığım naykiler çok çabuk dağılıyor genelde onun için tercih etmiyorum.
günlük kullandığım naykiler çok çabuk dağılıyor genelde onun için tercih etmiyorum.
0
normal günlük kullanım. hep puma almışımdır ben. 1-2 kere adidas-nike aldım çok tırt çıkmıştı.
0
nedense nike'ı hiç sevemedim. adidasçıydım bir t-mac'i 5 sene giymişliğim vardı. 3-4 senedir reebok dmx max hastasıyım ama 1 sene sonunda tabanları çökebiliyor. bir öncekini 150 civarına falan almıştım boyner indirimleriyle geçen sene aldığım 220 civarıydı o biraz oturdu evet.
0
puma giyiyorum bu aralar ama yağmurda kayıyor ve taban altı desteği yok :/
120 lira civarı bu markaların hepsi, indirimde ve orjinal bulursan al.
bi de dikkat et, taban desteği olsun altında.
120 lira civarı bu markaların hepsi, indirimde ve orjinal bulursan al.
bi de dikkat et, taban desteği olsun altında.
0
birkaç istisna hariç hemen hemen hepsi çabuk dağılıyor.
istisna olarak karşılaştığım puma whirlwind'dir. ek olarak tavsiye edebileceğim diesel'dir.
istisna olarak karşılaştığım puma whirlwind'dir. ek olarak tavsiye edebileceğim diesel'dir.
0
adidas +1
%50 indirimle 2 adidas almıştım, ne zaman aldığımı hatırlamıyorum bile. hala açılma yırtılma yok ikisinde de.
%50 indirimle 2 adidas almıştım, ne zaman aldığımı hatırlamıyorum bile. hala açılma yırtılma yok ikisinde de.
0
sadece spor ayakkabı kullanan biri olarak hepsinden var bende.
Adidasın hepsi iyi puma kötü falan gibi bi yorum yapmak çok saçma. Her markanın güzel olan serileri ve dandik olan serileri var. Ben nike/puma/adidas/asics/nb hepsini kullanıyorum şuan, nb hariç hepsinden oldukça memnunum. 150ye bulduysan yine iyi ayrıca :)
Adidasın hepsi iyi puma kötü falan gibi bi yorum yapmak çok saçma. Her markanın güzel olan serileri ve dandik olan serileri var. Ben nike/puma/adidas/asics/nb hepsini kullanıyorum şuan, nb hariç hepsinden oldukça memnunum. 150ye bulduysan yine iyi ayrıca :)
0
evde dolapta bekleyen adidas, nike, kinetix, onitsuka tiger, dockers vs. ayakkabılarım var ama 1 yıldır lescon giyiyorum. indirimdeyken ucuzundan bi tane alıp deneyeyim dedim (sezon fiyatı da 80 tl yi geçmiyor zaten), o gün bugündür ayağımda, rahatlık konusunda diğer markalarla boy ölçüşür, ufak bi açılma yapsa gidip yenisini alacam ama o da yok ,taş gibi meret.
lescon efsaneymiş de haberim yokmuş. marka fetişi değilseniz bi deneyin.
lescon efsaneymiş de haberim yokmuş. marka fetişi değilseniz bi deneyin.
0
şuna geçen sene 300 tl vermiştim. modeli sevmiştim. rahatlık açısındanda çok ilerde değil.
www.sporjinal.com
www.sporjinal.com
0
srhn_fb
Beyler ağustosta askere gitmek için tecili bozdurdum. şu anda 183 boyunda 104 kilo bir adamım.. mekatronik müh. mezunu,çıkar çıkmaz iş bulmuş, cok daha iyi firmalardan da bi kaç ay içinde iş teklifi alabilecek durumdayım.Sorun şu ki; bi kaç gün önce öğrendiğime göre eğer 110 kilo olsaydım askerlikt
Beyler ağustosta askere gitmek için tecili bozdurdum. şu anda 183 boyunda 104 kilo bir adamım.. mekatronik müh. mezunu,çıkar çıkmaz iş bulmuş, cok daha iyi firmalardan da bi kaç ay içinde iş teklifi alabilecek durumdayım.
Sorun şu ki; bi kaç gün önce öğrendiğime göre eğer 110 kilo olsaydım askerlikten muafmışım??!?! hem de eskisi gibi 2 sene aralıklarla konrtol değil de 6 ay sonra tek kontrol ile..sonrasında freedom...
Bana göre ülke eğer bir savaş halinde değilse askere gitmek tam bir saçmalık.Hayattan beklentisi olmayan,saçma sapan insanlarla 6 ay geçirmek(eğitim almamışlar ben mühendisim hıh!demiyorum beyler,bundan kastım sokakta ne baktın lan diyerek adam öldüren it kopuk-bir kaç arkadaşım askerde bu itlerle aynı yerde olduğunu için sıkıntı çekti-) 26 yaşındayım ve küfür duymak bu saatten sonra komutan egosu için saçma sapan işler yapmak cok gereksiz. Sizce bu fırsatı kullanmalı mıyım?
teraziden hemen önce 4 5 litre su içerek bu saçmalıktan muaf olan birini de biliyorum.
Soru şu ki araştırdım , bulamadım bu 6 ay olayını.. var mı bildiğiniz? ve fikrinizi de alayım
Not: askerlik vatan borcu !! vs ile lütfen gelmeyin.Ortada askerlik bir durum yokken askere gitmeyi mantıksız buluyorum o kadar.İhtiyac halinda Allah Allah sesleriyle saldırmasını da sizden öğrenecek deiğilizzzz bizz !
Sorun şu ki; bi kaç gün önce öğrendiğime göre eğer 110 kilo olsaydım askerlikten muafmışım??!?! hem de eskisi gibi 2 sene aralıklarla konrtol değil de 6 ay sonra tek kontrol ile..sonrasında freedom...
Bana göre ülke eğer bir savaş halinde değilse askere gitmek tam bir saçmalık.Hayattan beklentisi olmayan,saçma sapan insanlarla 6 ay geçirmek(eğitim almamışlar ben mühendisim hıh!demiyorum beyler,bundan kastım sokakta ne baktın lan diyerek adam öldüren it kopuk-bir kaç arkadaşım askerde bu itlerle aynı yerde olduğunu için sıkıntı çekti-) 26 yaşındayım ve küfür duymak bu saatten sonra komutan egosu için saçma sapan işler yapmak cok gereksiz. Sizce bu fırsatı kullanmalı mıyım?
teraziden hemen önce 4 5 litre su içerek bu saçmalıktan muaf olan birini de biliyorum.
Soru şu ki araştırdım , bulamadım bu 6 ay olayını.. var mı bildiğiniz? ve fikrinizi de alayım
Not: askerlik vatan borcu !! vs ile lütfen gelmeyin.Ortada askerlik bir durum yokken askere gitmeyi mantıksız buluyorum o kadar.İhtiyac halinda Allah Allah sesleriyle saldırmasını da sizden öğrenecek deiğilizzzz bizz !
0
gata doktorlarıyla yakın ilişkilere girmeye çalış yoksa fiziki durumu senden çok ama çok kötü olup da muaf olamayan insanlar çevremde.
0
Askere gidip gitmemek sizin tercihiniz;
ama 98 kilo gidip 5,5 ay sonra 72 kilo olarak dönen birisi olarak şunu belirteyim, TSK çok güzel kilo verme yeri. Olaya bu açıdan bakmak da lazım.
ama 98 kilo gidip 5,5 ay sonra 72 kilo olarak dönen birisi olarak şunu belirteyim, TSK çok güzel kilo verme yeri. Olaya bu açıdan bakmak da lazım.
0
kesinlikle gitme.
6 kilo dediğin nedir ki? ekmek pilava dayandınmı tamamdır. askerlik o kadar da kötü değil diyenlere bakma, sonuçta nereye ne şartlarda düşeceğin belirsiz.
askerlikten tamamen/hayatın boyunca muaf olabileceksen ol. olamayacaksan git çok güzel kilo verirsin.
6 kilo dediğin nedir ki? ekmek pilava dayandınmı tamamdır. askerlik o kadar da kötü değil diyenlere bakma, sonuçta nereye ne şartlarda düşeceğin belirsiz.
askerlikten tamamen/hayatın boyunca muaf olabileceksen ol. olamayacaksan git çok güzel kilo verirsin.
0
ben onu 6 ay değil de 5 sene olarak biliyorum. her yıl gidip kilonu ölçtürüyorsun, sonrasında muafsın (bir arkadaşım 5 yılımın dolmasına az kaldı falan diyordu). bunun için askerlik şubesine bi telefon açıp sor istersen, kesin olsun
0
@yemrem kardeşim ben de 2 sene diye biliyordum.hatta işler güçleri izlediysen salih abi vardı kilomu 2 sene koruyayım ki muaf olayım diyodu..
artık o iş değişmiş ve sadece 6 ay sonra gidip muaf olabiliyormussun ama dediğin gibi emin olmak için gidicem mutlaka askerlik şubesine..
artık o iş değişmiş ve sadece 6 ay sonra gidip muaf olabiliyormussun ama dediğin gibi emin olmak için gidicem mutlaka askerlik şubesine..
0
3 defa kontrole giriyorsun. 3. den sonra çürük raporu veriyorlar. yani 6 sene kilolu gezmeyi göze alıyorum diyorsan -ki bu sürede kalp damar hastalıklarına yakalanıp siki tutma ihtimalin de var- çürük raporu al.
not: atarsa 55
not: atarsa 55
0
@bigl0rd kardeşim bu konu hakkındaki kesin bilgiyi nerden ne şekilde öğrendin? çunkü benım de tanıdıgın tanıdıgı 10 günlük askerlik sonrası kilosu fazla diye gönderilmiş ve 6 ay sonra kontrole gel,fazlaysan çürük raporu alırsın demişler onu bekliyomuş... 6 sene diye bişey hiç duymadım ben çünkü ? iyice karıştı burası herkes başka diyor en iyisi askerlik şubeyi arayıp sormam..
not:hayırlı teskereler...
not:hayırlı teskereler...
0
tchuck
veripark'ın staj ilanı var.sorun şu: ben mezunum ve askerliğimi bile yaptım.web yazılımla ilgileniyorum ama hiç profesyonel bir iş yapmadım, bilgiliyim bu konuda ama tecrübe isteyen işlere bu yüzden başvuramıyorum. çünkü daha önce hiç, bir ekiple çalışmadım ve profesyonel tecrübeye sahip değilim.siz
veripark'ın staj ilanı var.
sorun şu: ben mezunum ve askerliğimi bile yaptım.
web yazılımla ilgileniyorum ama hiç profesyonel bir iş yapmadım, bilgiliyim bu konuda ama tecrübe isteyen işlere bu yüzden başvuramıyorum. çünkü daha önce hiç, bir ekiple çalışmadım ve profesyonel tecrübeye sahip değilim.
sizce veripark'ın stajyer ilanına başvurup bu konuda biraz tecrübe kazanayım mı? yoksa, "zaten mezunsun daha neyin vaktini kaybediyorsun" mu dersiniz?
ben işletme mezunuyum. 2-3 senemi web yazılımlarıyla geçirdim, iyiyim bu konuda. bu iş üstünde kariyer yapmak isterim açıkçası ama dediğim gibi profesyonel tecrübem olmadığı için elim başvurulara gitmiyor.
sorun şu: ben mezunum ve askerliğimi bile yaptım.
web yazılımla ilgileniyorum ama hiç profesyonel bir iş yapmadım, bilgiliyim bu konuda ama tecrübe isteyen işlere bu yüzden başvuramıyorum. çünkü daha önce hiç, bir ekiple çalışmadım ve profesyonel tecrübeye sahip değilim.
sizce veripark'ın stajyer ilanına başvurup bu konuda biraz tecrübe kazanayım mı? yoksa, "zaten mezunsun daha neyin vaktini kaybediyorsun" mu dersiniz?
ben işletme mezunuyum. 2-3 senemi web yazılımlarıyla geçirdim, iyiyim bu konuda. bu iş üstünde kariyer yapmak isterim açıkçası ama dediğim gibi profesyonel tecrübem olmadığı için elim başvurulara gitmiyor.
0
gözünde büyütme bu kadar profesyonel iş hayatı dediği şeyi. iş ilk başlayan kişinin de bir işi öğrenme süreci olacaktır merak etme. stajyerliği düşünmezdim yerinde olsam.
0
bence stajyerlik doğru adım. staj yaptığım her yerde daha sonra çalışma fırsatı buldum. kimse maaşlı alıp eğitmek istemiyor, staj dediğin şey birçok kurstan çok daha faydalı. 4 yıllık web tasarım eğitimi + 2 yıllık programlama eğitiminde öğrenmediklerimi stajda öğrendim ben.
0
stajı mutlaka yap, ha yok benim çok daha önemli işlerim var diyorsan o ayrı mevzu ama staj yap
0
www.kariyer.net
şöyle bir ilanları da var. bu ilandaki çoğu standarda da uyuyorum ama ciddi eksiklerim de var.
örneğin jquery dışında bir js kütüphanesiyle çalışmadım.
son maddedeki de çoğu şey hakkında ciddi bilgilerim yok.
ha ben kendime güvenirim aslında, bunları da oldukça minimum zamanda öğrenebilirim, yüzde yüz eminim de rahatça öğreneceğimden ama. ne bileyim.
şöyle bir ilanları da var. bu ilandaki çoğu standarda da uyuyorum ama ciddi eksiklerim de var.
örneğin jquery dışında bir js kütüphanesiyle çalışmadım.
son maddedeki de çoğu şey hakkında ciddi bilgilerim yok.
ha ben kendime güvenirim aslında, bunları da oldukça minimum zamanda öğrenebilirim, yüzde yüz eminim de rahatça öğreneceğimden ama. ne bileyim.
0
staj zaten böyle bi seviye için ideal abi. hatta gerçekten deneyimli ve becerikliysen stajyerlik seni kesmez bile. başvur düşünme bile. çekinme abi, ilanlarda hep olur öyle 1-2 madde. hakim olmadıgın. "henüz bilmiyorum, öğrenirim, yanımda bilen birileri de olduğu sürece fazla zaman almaz öğrenmem" falan dersin.
0
stajyerlikle vakit kaybetme gercekten. iyi oldugunu dusunuyorsan tecrube isteyen ilanlara da basvur, portfolyo sun karsi tarafa. ustelik profesyonel ve ekip calismalari daha kolay oluyor bence.
0
ya ben lan neyse
selamlar,eskiden bunlardan hiçbiri bizim eve girmezdi lan. ekonomik seviyemiz de hemen hemen aynıydı.türkiye mi zenginleşti? bunlar mı ucuzladı? şimdi çok şükür ulaşabiliyoruz bunlara.sadece bunlar değil tabi bunlar akla gelenler.edit: şu konuya akp yi karıştırmasak arkadaşlar? ben 20 yıl öncesinden
selamlar,
eskiden bunlardan hiçbiri bizim eve girmezdi lan. ekonomik seviyemiz de hemen hemen aynıydı.
türkiye mi zenginleşti? bunlar mı ucuzladı? şimdi çok şükür ulaşabiliyoruz bunlara.
sadece bunlar değil tabi bunlar akla gelenler.
edit: şu konuya akp yi karıştırmasak arkadaşlar? ben 20 yıl öncesinden bahsediyorum.
eskiden bunlardan hiçbiri bizim eve girmezdi lan. ekonomik seviyemiz de hemen hemen aynıydı.
türkiye mi zenginleşti? bunlar mı ucuzladı? şimdi çok şükür ulaşabiliyoruz bunlara.
sadece bunlar değil tabi bunlar akla gelenler.
edit: şu konuya akp yi karıştırmasak arkadaşlar? ben 20 yıl öncesinden bahsediyorum.
0
hem ülke zenginleşti, hem ulaşılır hale yaygın hale geldiler.
ama ekonomimiz şişmiş bir balon bence orası ayrı.
ama ekonomimiz şişmiş bir balon bence orası ayrı.
0
bunlarin satin alma algisi farkliydi.
ben de cocuklugumda kasar peyniri muz falan aldigimiz cok nadir hatirlarim. hele ki muzu sadece misafirlige gelenler getirirdi. aslnda bence eskiden de cok pahali degildi ama erisim sinirliydi diyelim. simdi her yerde satiliyor. bim falan ananas satiyor mesela. eskiden ananasi sadece luks semt manavlarinda gorebilirdik.
ben de cocuklugumda kasar peyniri muz falan aldigimiz cok nadir hatirlarim. hele ki muzu sadece misafirlige gelenler getirirdi. aslnda bence eskiden de cok pahali degildi ama erisim sinirliydi diyelim. simdi her yerde satiliyor. bim falan ananas satiyor mesela. eskiden ananasi sadece luks semt manavlarinda gorebilirdik.
0
bunların dağıtımı arttı, maliyetlerinin düştüğünü sanmıyorum ama tüketimleri arttığı içinfiyatları da ucuzladı diye düşünüyorum.
-psikolojik lüks olmaları algısı da kırılmıştır artık sanırım-
-psikolojik lüks olmaları algısı da kırılmıştır artık sanırım-
0
Olum şaka mı yapıyorsunuz? Bu saydıklarına dar gelirli kişiler bile ulaşabilir. Kaşar demiş muz demiş magnum demiş bunlar pahalı/ulaşılamaz şeyler değil ki. Ulkenin zenginleştiği yok, olsa olsa bu ürünler eskiden pahalıysa şimdi ucuzlamıştır çeşitli nedenlerden dolayı.
0
pazarın genişlemesi bence.
muz pazarı türkiye de yeni yeni oturmaya başladığı dönemlerdi onlar.
magnum ise yeni abur cuburların çıktığı,yeni tüketim dönmeine girmişti.
şimdi bir sürü markanın bir sürü çeşit abur cuburu var.
kaşar peynir için ise yorumum yok.
+ okuduğunuzu mu anlamıyorsunuz ? diyor ki bir zamanlar pahallıydı evet beni çocukluğumda da 5 gün max yiyorsam 1 gün belki magnumdu.şuan öyle olmayabilir ama o zaman öyleydi.
muz pazarı türkiye de yeni yeni oturmaya başladığı dönemlerdi onlar.
magnum ise yeni abur cuburların çıktığı,yeni tüketim dönmeine girmişti.
şimdi bir sürü markanın bir sürü çeşit abur cuburu var.
kaşar peynir için ise yorumum yok.
+ okuduğunuzu mu anlamıyorsunuz ? diyor ki bir zamanlar pahallıydı evet beni çocukluğumda da 5 gün max yiyorsam 1 gün belki magnumdu.şuan öyle olmayabilir ama o zaman öyleydi.
0
sanirim akp yi ovmemizi istiyorsun.
akp cok re-ro-re-ro
ona bakarsak, 100 yil once kimsenin evinde renkli televizyon yoktu, kimsenin cebinde telefon yoktu, simdi herkeste var ? ekonomi iyiye gittigi icin olmali, haklisin. :(
budut: tv ile muz nasil bir olur ? (iktisat 101 giris)
renkli televizyon ilk ciktigi donemler turkiyede sayili kisilerde, zenginlerde vardi muhtemelen cunku uretimi, ihracati azdi, uretildigi bolgeden kendin ithal etmen gerekiyordu, turkiye gibi 3. dunya ulkesi ancak avrupa ve amerika nin ihtiyac fazlasini ithal edebilir, muz da ayni boyle oldu.
alim gucumuz hala ayni, etrafiniza bakin, asgari ucretle calisipta cebinde iphone 5s ile gezen bir suru insan var, yasam kalitesini dusurerek sacma sapan ithal urunlere para harciyorlar.
akp cok re-ro-re-ro
ona bakarsak, 100 yil once kimsenin evinde renkli televizyon yoktu, kimsenin cebinde telefon yoktu, simdi herkeste var ? ekonomi iyiye gittigi icin olmali, haklisin. :(
budut: tv ile muz nasil bir olur ? (iktisat 101 giris)
renkli televizyon ilk ciktigi donemler turkiyede sayili kisilerde, zenginlerde vardi muhtemelen cunku uretimi, ihracati azdi, uretildigi bolgeden kendin ithal etmen gerekiyordu, turkiye gibi 3. dunya ulkesi ancak avrupa ve amerika nin ihtiyac fazlasini ithal edebilir, muz da ayni boyle oldu.
alim gucumuz hala ayni, etrafiniza bakin, asgari ucretle calisipta cebinde iphone 5s ile gezen bir suru insan var, yasam kalitesini dusurerek sacma sapan ithal urunlere para harciyorlar.
0
40 yaş veya üzerisiniz herhalde? muz'un lüks olduğu dönem o zamana denk geliyor çünkü. gümrük anlaşmaları, kotalar ve daha nicesi yüzünden muz lüks görülüyor. ondan sonra tabii bunlar ülkeye daha rahat girmeye başladı. fiyatları düştü vs..
benim babam, geçimi sağlamak için bir dönem ek iş yapmak zorundaydı. işten çıkıp, sonra gece 12'ye kadar bilet saatığını falan hatırlıyorum ben çok küçükken. şimdi 26 yaşındayım bizim o maddi durumumuza rağmen hiçbir zaman muz ya da kaşar peynirinin lüks olduğunu hatırlamıyorum.
magnum ise çocuk harçlığı göz önüne alındığında lükstü tabii. hani o konuda fiyat ve büyüklük karşılaştırılması yaptığı için daha ucuz olan cornette en pahalı alternatif oluyordu benim için.
türkiye'nin zenginleşmediğine eminim fakat borç ile dönen değirmende bir "oha galiba paramız var" algısı var tabii.
benim babam, geçimi sağlamak için bir dönem ek iş yapmak zorundaydı. işten çıkıp, sonra gece 12'ye kadar bilet saatığını falan hatırlıyorum ben çok küçükken. şimdi 26 yaşındayım bizim o maddi durumumuza rağmen hiçbir zaman muz ya da kaşar peynirinin lüks olduğunu hatırlamıyorum.
magnum ise çocuk harçlığı göz önüne alındığında lükstü tabii. hani o konuda fiyat ve büyüklük karşılaştırılması yaptığı için daha ucuz olan cornette en pahalı alternatif oluyordu benim için.
türkiye'nin zenginleşmediğine eminim fakat borç ile dönen değirmende bir "oha galiba paramız var" algısı var tabii.
0
@grimer: he amk. babam cimriydi sonradan açıldı.
tv ile muz nasıl bir oluyor bi açıkla da iktisat bilgimiz artsın? muzun yeni versiyonu çıkınca muz ucuzluyor mu?
edit: cevabını kendin veriyorsun işte. "üretim arttı." demek ki senin dediğin gibi babamın tutumu ya da iktidarın çalışmaları etkili değilmiş. bildiğin bakkal hesabıymış.
tv ile muz nasıl bir oluyor bi açıkla da iktisat bilgimiz artsın? muzun yeni versiyonu çıkınca muz ucuzluyor mu?
edit: cevabını kendin veriyorsun işte. "üretim arttı." demek ki senin dediğin gibi babamın tutumu ya da iktidarın çalışmaları etkili değilmiş. bildiğin bakkal hesabıymış.
0
türkiye zenginleşti kardeşim, bunlar eskiden lükstü, asgari ücret bundan 15 yıl evvel 200 milyon civarındaydı ama bu ürünler hep bu banttaydı. eskiden her bakkalda yok muydu, salam sucuk yada sosis. pazarlarda muz yokmuydu vardı ama nasıl alırdın 2 tane muz alırdın. şimdi 2 kilo muz alsan koymuyor. bunun mimarı akp mi tabiki değil, akp koyun sürüsünü bile güdemez. bunun mimarı kemal derviş dir. acı reçeteyi kestiğinde özel sektörün anası ağladı, çok banka batmak durumunda kaldı ama olması gereken buydu ve şu anda kaymağını yiyoruz.
0
şimdi işin akp/siyaset kısmını falan geçicem, o beni bağlamaz.
ama cevaben;
özal zamanından önce millet kaçak marlboro içer ve paçalara saklardı.
çünkü yoktu, alım gücüyle alakalı değil. yoktu ve alınamıyor, bulunamıyordu.
serbest piyasaya geçişle, sonradan herkes içmeye başladı ve biz manyak bir tüketim toplumu olduk. nokta.
ama cevaben;
özal zamanından önce millet kaçak marlboro içer ve paçalara saklardı.
çünkü yoktu, alım gücüyle alakalı değil. yoktu ve alınamıyor, bulunamıyordu.
serbest piyasaya geçişle, sonradan herkes içmeye başladı ve biz manyak bir tüketim toplumu olduk. nokta.
0
rekabet arttıkça fiyatlar düştü
kusura bakma ama hala gerçek eski kaşar alamazsınız ekonomik seviye artmadıysa
sadece aynı tadda yapılan daha ucuz versiyonlarını alırsınız
araba gibi, bugün içi tofaştan daha dandik olan duster'a binen de cipim var diyor, rubicon'a binen de.
fakirler için bu ürünlerin muadilleri yapıldı sadece.
Magnum başından beri fakirler için olan bir ürün zaten, haagen dazs, ben and jerry's, baskin robbins alamayanlar içindi, ben bana para versen magnum almam mesela.
kusura bakma ama hala gerçek eski kaşar alamazsınız ekonomik seviye artmadıysa
sadece aynı tadda yapılan daha ucuz versiyonlarını alırsınız
araba gibi, bugün içi tofaştan daha dandik olan duster'a binen de cipim var diyor, rubicon'a binen de.
fakirler için bu ürünlerin muadilleri yapıldı sadece.
Magnum başından beri fakirler için olan bir ürün zaten, haagen dazs, ben and jerry's, baskin robbins alamayanlar içindi, ben bana para versen magnum almam mesela.
0
hem alım gücü arttı, hem bu ürünler ucuzladı, hem de daha kolay erişilebilir oldular.
mesela benim çocukluğumda hayalim doyana kadar muz yiyebilmekti, siz anlayın artık
mesela benim çocukluğumda hayalim doyana kadar muz yiyebilmekti, siz anlayın artık
0
magnum ben kucukken 1.000.000TL idi. o sirada max 25.000TL yada 50.000 TL'ydi. Aradan 15 yil gecmis magnum 2TL, max 1TL sanirim. Okul harcligim da haftalik 500.000TL'ydi sanirim. magnum icin konusursak eskiye gore cok cok ucuz. Pringles da oyleydi mesela. Bunlar bizim zamanimizda bir cocuk icin en ulasilamayacak urunlerdi. Bir iddiaya girilecegi zaman magnumuna yada kucuk boy pringles'ina girilirdi. simdiki cocuklara magnumuna iddaa desen para vereyim git kendine iki tane al derler.
0
bizim eve de eskiden kuru fasulye girerdi şimdi kilosu 12 lira oldu.
o zaman ülke fakirleşti :S
o zaman ülke fakirleşti :S
0
Bunlar 20-25 yıl önce erişilebilir şeyler değildi. Muz bir memur ailesinin evine belki iki ayda bir girerdi. Magnum piyasaya tam ne zaman girdi hatırlamıyorum (yine 20 yılı var herhalde) ama ilk çıktığında evet, bir dondurma için ÇOK pahalıydı. Kaşar peyniri, çikolata gibi, evin küçük çocuklarının gizlice buzdolabından aşırdığı bir şeydi. Bugünse her yemeğin bir de kaşarlı versiyonu var (ayrı bir tartışma konusu).
Bunların ucuzlamasının başlıca sebebi rekabet. Artık çok sayıda alternatif var.
Önceden parayla bile satın alamadığımız şeylerin olduğunu hatırlatırım. Vaktinde gurbetçi akrabalar yaz tatilinde getirirse ancak görebildiğimiz Snickers bugün 1 Lira (en son öyleydi). Bir zamanlar "Amerika'da kolayı lavabo açmak için kullanıyorlarmış," geyiğini "Vay canına, ne zenginler," diyerek dinlerken, bugün 1 Litrelik Le Cola 1 Liranın altına alınabiliyor (olmalı). Lavabo açıcıdan daha ucuz en nihayetinde.
Ayrıca bu pahalı "statü" nesnelerinin yerini bugün yenileri aldı. Yani hak ettiğinden fazlasını ödeyerek satın aldığımız şeyler hala var.
Bunların ucuzlamasının başlıca sebebi rekabet. Artık çok sayıda alternatif var.
Önceden parayla bile satın alamadığımız şeylerin olduğunu hatırlatırım. Vaktinde gurbetçi akrabalar yaz tatilinde getirirse ancak görebildiğimiz Snickers bugün 1 Lira (en son öyleydi). Bir zamanlar "Amerika'da kolayı lavabo açmak için kullanıyorlarmış," geyiğini "Vay canına, ne zenginler," diyerek dinlerken, bugün 1 Litrelik Le Cola 1 Liranın altına alınabiliyor (olmalı). Lavabo açıcıdan daha ucuz en nihayetinde.
Ayrıca bu pahalı "statü" nesnelerinin yerini bugün yenileri aldı. Yani hak ettiğinden fazlasını ödeyerek satın aldığımız şeyler hala var.
0
Ben de muz ve çilekle ilgili fikirlerimi şurada dile getirmiştim:
eksisozluk.com
Kapitalizm daha stabil hale gelince, bu ürünlerin de tedariği ucuzladı, fiyatları düştü.
eksisozluk.com
Kapitalizm daha stabil hale gelince, bu ürünlerin de tedariği ucuzladı, fiyatları düştü.
0
benzer durum kinder sürpriz'de de var. ben çocukken bütün büyüklerime kinder sürpriz diye yalvarırdım, annem kızardı isteme oğlum ayıp derdi. delisi olmama rağmen ancak ayda bir iki kez yiyebilirdim. şimdi markette üçlü halde satıyorlar, kimse dönüp yüzüne bakmıyor. bunun ülkenin zenginleşmesiyle, alım gücüyle vs ilgisi yok. kapitalizmle, vahşi rekabetle ve lojistikle alakası var.
0
tayyip kafası da böyle çalışıyor işte; 2003'de 20k genişbant kullanıcısı şimdi oldu milyonlar diyor. bu soru da aynı zihnin ürünü. cevabı da aynı mantık da gizli; eskiden 2003'teydik şimdi 2014'e geldik. kimin sayesinde? tabi ki akp.
0
magnum glikoz şurubundan, kaşarlar kalite düşürmüş olmaktan kaynaklanıyor büyük ölçüde. yalnız şeyi anlamadım, muz ucuz mu olm ya? yedi liraya aldım ben iki gün önce kilosunu?
0
@tuyra: mına koyim her siki akp ye getirmeseniz olmuyor mu oğlum?
20k internetle muz bir mi? muzun da yeni versiyonları mı çıkıyor? muz 10 sene önce mi icat edildi de şimdi piyasası genişlesin?
sikicem akp yi de yaftalamacı anlayışı da. akp partiyle kafayı yemişiniz olum siz. onlara çatamıyorsunuz çatacak yer arıyorsunuz. defolun gidin onlarla hesaplaşın. ruh hastalığıdır, paraşizofrenidir bu benim gözümde. yat akp-kalk akp-sıç akp-ye akp... sizin yüzünüzden soru sormaya korkak olduk. herkese ajan diyen manyamış bdp liler gibisiniz.
bu dediğim sadece sana değil ha. duyuruda senin gibi olan herkese. bi de yazmışız yukarda ki yapmayın şu manyaklığı...
bu dediğimi ersin karabulut da çizdi, levent kırca da zamanında oynadı. demek ki benim gibi düşünen çok kişi var. cevaplardan bile belli. neresi akp bunun?
20k internetle muz bir mi? muzun da yeni versiyonları mı çıkıyor? muz 10 sene önce mi icat edildi de şimdi piyasası genişlesin?
sikicem akp yi de yaftalamacı anlayışı da. akp partiyle kafayı yemişiniz olum siz. onlara çatamıyorsunuz çatacak yer arıyorsunuz. defolun gidin onlarla hesaplaşın. ruh hastalığıdır, paraşizofrenidir bu benim gözümde. yat akp-kalk akp-sıç akp-ye akp... sizin yüzünüzden soru sormaya korkak olduk. herkese ajan diyen manyamış bdp liler gibisiniz.
bu dediğim sadece sana değil ha. duyuruda senin gibi olan herkese. bi de yazmışız yukarda ki yapmayın şu manyaklığı...
bu dediğimi ersin karabulut da çizdi, levent kırca da zamanında oynadı. demek ki benim gibi düşünen çok kişi var. cevaplardan bile belli. neresi akp bunun?
0
abi, abiler, agalar, conlorem,
pek sevgili hatta sefkili akpolular
yapmayın etmeyin lan. muzmuş. olm ben memur çocuğuyum. yaşım da var iyi kötü. (olmayaydı iyiydi çok isterdim 92li olmak ama maalesef var işte emikö) velhasıl, bizim arabamız vardı. (arabayı almak çok zordu bak. ona bi itirazım yok. kartal vardı ve iki aile ortak almıştık.) ve o arabaya doya doya doya doya doya doya binebiliyorduk lan. baya bildiğin gezebiliyorduk. arabayla türkiyenin nerelerine gittik saysam inanmazsınız. onu da geçtim,
et
yiyorduk abi. baya bildiğin alabiliyorduk. et şimdiki gibi pahalı bir şey değildi. pirzola falan yiyebiliyorduk. dar gelirli yine yiyemiyordu ama şimdiki kadar da değil yani. bi de onun da dışında, benim aklımın yetmediği,
bir yerde çalışınca insan yerine koyuluyorduk. üniversite okumak bile yetmez, yüksek lisans yapman lazım ki 1200 tl ye işe girebilesin muhabbeti yoktu.
bi de onu bunu falan boşver de, insanlık vardı lan. dostluk vardı. arkadaşlık vardı. komşuluk vardı. çanakkaleye gitmiştik (arabayla lan ne sandın) bi tane dayı görmüştük yaşlıydı adam balıkçıydı falan muhtemelen kulübede yaşıyordu biz de oturup yemeği yiyecek yer arıyorduk. pirzolalı bulgur pilavı vardı hep beraber yemiştik doymuştuk falan. herneyse saçmalamış olabilirim siz akıllı ekonomik ve siyasi argümanlarınıza devam edin. bana beyin bedava.
pek sevgili hatta sefkili akpolular
yapmayın etmeyin lan. muzmuş. olm ben memur çocuğuyum. yaşım da var iyi kötü. (olmayaydı iyiydi çok isterdim 92li olmak ama maalesef var işte emikö) velhasıl, bizim arabamız vardı. (arabayı almak çok zordu bak. ona bi itirazım yok. kartal vardı ve iki aile ortak almıştık.) ve o arabaya doya doya doya doya doya doya binebiliyorduk lan. baya bildiğin gezebiliyorduk. arabayla türkiyenin nerelerine gittik saysam inanmazsınız. onu da geçtim,
et
yiyorduk abi. baya bildiğin alabiliyorduk. et şimdiki gibi pahalı bir şey değildi. pirzola falan yiyebiliyorduk. dar gelirli yine yiyemiyordu ama şimdiki kadar da değil yani. bi de onun da dışında, benim aklımın yetmediği,
bir yerde çalışınca insan yerine koyuluyorduk. üniversite okumak bile yetmez, yüksek lisans yapman lazım ki 1200 tl ye işe girebilesin muhabbeti yoktu.
bi de onu bunu falan boşver de, insanlık vardı lan. dostluk vardı. arkadaşlık vardı. komşuluk vardı. çanakkaleye gitmiştik (arabayla lan ne sandın) bi tane dayı görmüştük yaşlıydı adam balıkçıydı falan muhtemelen kulübede yaşıyordu biz de oturup yemeği yiyecek yer arıyorduk. pirzolalı bulgur pilavı vardı hep beraber yemiştik doymuştuk falan. herneyse saçmalamış olabilirim siz akıllı ekonomik ve siyasi argümanlarınıza devam edin. bana beyin bedava.
0
sakingitarist
Gerçekte ne işe yarıyor?Ekte fotoğrafı mevcut.
Gerçekte ne işe yarıyor?
Ekte fotoğrafı mevcut.
Ekte fotoğrafı mevcut.
0
belediye otobüsleri mühendisliğin yüz karasıdır.İnsanlar g.tünün bir bölümünü bir yere koysun, gerisi zerre kadar önemli değildir.Ayağını nereye koyacak, bacağını nereye uzatacak, koltuğa sığacak mı hiç önemli değildir.
Man ından Mercedes ine hepsinde aynı halt, aynı rezillik.Bir koltukta diz mesafesi ebesinin amcası kadar, başka bir koltukta o kadar az ki geçip de oturamıyosun.
Bu kapağın altında bir vana ya da bir aksamın köşesi vardır,önemli bir şey yani.Tabanı alçaltırken açıkta kalan logar kapağı gibi kalmış ortada.Napsak demişler, kafasına takke geçirmişler.
Man ından Mercedes ine hepsinde aynı halt, aynı rezillik.Bir koltukta diz mesafesi ebesinin amcası kadar, başka bir koltukta o kadar az ki geçip de oturamıyosun.
Bu kapağın altında bir vana ya da bir aksamın köşesi vardır,önemli bir şey yani.Tabanı alçaltırken açıkta kalan logar kapağı gibi kalmış ortada.Napsak demişler, kafasına takke geçirmişler.
0
orası tekerin üstüne gelen bölüm, alttaki bi aksamın gövdeye bağlanma noktası orası, o bağlantı yerinin üzerine basılarak zarar görmesin diye onu koyuyorlar.
0
dingilin falan bağlantı yeridir muhtemelen hayvan gibi somunu vardır yüzeye çıkıyordur o yüzden böyle bir kapakla kapıyorlardır
0
Büyük ihtimalle amortisör şapkası veya ona benzer bir şey var kapağın altında. Yemrem'in dediği gibi zemini alçak tutmak için oraya kapak koymuşlar.
0
hulahop
Merhaba,iş hayatına girdikten sonra karakterinizde/huylarınızda nasıl değişimler oldu? Mesela ben daha cıvık bir insandım şimdi daha durgun biriyim. Bu tip değişimlerden nasıl koruyorsunuz kendinizi?
Merhaba,
iş hayatına girdikten sonra karakterinizde/huylarınızda nasıl değişimler oldu? Mesela ben daha cıvık bir insandım şimdi daha durgun biriyim. Bu tip değişimlerden nasıl koruyorsunuz kendinizi?
iş hayatına girdikten sonra karakterinizde/huylarınızda nasıl değişimler oldu? Mesela ben daha cıvık bir insandım şimdi daha durgun biriyim. Bu tip değişimlerden nasıl koruyorsunuz kendinizi?
0
Karakterimde bir şey değişmedi. Sadece planlı programlı ve daha mutsuz bir insan oldum.
0
ilk başladığımda işine önem veren bir adamdım. şimdi sikerler diyorum.
insanlara da önem veriyordum ayrım yapmaksızın. şimdi sikerler diyorum.
insanlara da önem veriyordum ayrım yapmaksızın. şimdi sikerler diyorum.
0
Huyumda suyumda hiç bir değişim olmadı hemen hemen. Bunu en çok birlikte mezun olduğum kişilerle buluşunca anlıyorum ve onlara göre bayağı genç görünüyorum. Hatta, onlar da bunu söylüyorlar. Ama şu oldu, yaş almakla ilgili değişimleri yaşadım. 5-10 yıl öncekiyle aynı davranılmıyor da, bunun benim açımdan işle ilgisi pek yok gibi.
Buna en büyük katkının kendimle en ufak bir ilgisi yok, tamamen iş ortamından geldiğine inanıyorum. "Biz bir aileyiz" klişesine bağlamak istemezdim ama gerçekten aile gibi çalışıyoruz. Akşam yemeklerine birlikte gittiğimiz oluyor. Bu da şansın denk gelmesi, fanusun içinde gibi yaşıyoruz. Sürekli bir "Hadi, hep birlikte şunu da yapalım, bunları da çağırsana. Şimdi de bu atraksiyona girelim" havası var. Fesat, kuyu kazıcı, kafa ütüleyici tipler hiç sevilmiyor ve anında soğuyorlar insanlar onlardan, "Günaydın"la geçiştiriliyorlar sadece.
Buna en büyük katkının kendimle en ufak bir ilgisi yok, tamamen iş ortamından geldiğine inanıyorum. "Biz bir aileyiz" klişesine bağlamak istemezdim ama gerçekten aile gibi çalışıyoruz. Akşam yemeklerine birlikte gittiğimiz oluyor. Bu da şansın denk gelmesi, fanusun içinde gibi yaşıyoruz. Sürekli bir "Hadi, hep birlikte şunu da yapalım, bunları da çağırsana. Şimdi de bu atraksiyona girelim" havası var. Fesat, kuyu kazıcı, kafa ütüleyici tipler hiç sevilmiyor ve anında soğuyorlar insanlar onlardan, "Günaydın"la geçiştiriliyorlar sadece.
0
değişimlerden kendimi korumuyor, ortam şartlarına uyum gösteriyorum.
idealistlik mükemmeliyetçilik bu gibi takıntılardan kurtuldum. koyveriyorum rahvan gidiyor..
idealistlik mükemmeliyetçilik bu gibi takıntılardan kurtuldum. koyveriyorum rahvan gidiyor..
0
aslında huy ve karakter pek değişmiyor. sadece zorunlu maruz kaldığınız çevreye karşı etkileşimler hayatınıza da yön verebiliyor. ama genel olarak iş ve özel hayatımı çok iyi dengeliyorum diyebilirim. Zaman mefhunu daha iyi kullanmak zorunda kalıyorsun...
(bkz: zamania)
editasyon olarak: iş yerimden 3 kişi ile dışarıda da görüşüyorum.
(bkz: zamania)
editasyon olarak: iş yerimden 3 kişi ile dışarıda da görüşüyorum.
0
Cıvıktım o bitti gitti...mutsuz bir insan oldum
Eskiden de gülmeme rağmen iş hayatından sonra sebepsiz gülmeye basladım..
Eskiden de gülmeme rağmen iş hayatından sonra sebepsiz gülmeye basladım..
0
karakter ve huylarımda herhangi bir değişiklik olmadı. sadece daha düzenli bir hayatım oldu. iş hayatı beni mutsuz yapmadı hem. kendi mutluluğumu işimde de yaşıyorum.
0
ha bir de benim kahkaham değişti yalandan güle güle. kötü adam kahkahası atıyorum artık :)
0
pek değişim olmadı.
askerlik etkiledi beni biraz. "ben mi yapayım?" insanları yüzünden hayata bakış açım değişti :)
askerlik etkiledi beni biraz. "ben mi yapayım?" insanları yüzünden hayata bakış açım değişti :)
0
ilk sene eşek gibi çalıştım
ikinci sene olum ben neden eşek gibi çalışıyorum diye düşünürken geçti
üçüncü sene sikerler modundayım, kafama uymayan proje gelirse he deyip geçiyorum
sonuç olarak daha mutsuzum, üniversite hayatını mumla arıyorum
ikinci sene olum ben neden eşek gibi çalışıyorum diye düşünürken geçti
üçüncü sene sikerler modundayım, kafama uymayan proje gelirse he deyip geçiyorum
sonuç olarak daha mutsuzum, üniversite hayatını mumla arıyorum
0
hümanizmin doruklarında yaşarken,sadist,narsist bir insana dönüşümümü dehşetle izlemekteyim.
0
mutsuz, huysuz, sinirli bir insana dönüşmeye doğru gidiyorum ister istemez. bu değişimlerden kendimi nasıl korumaya çalışıyorum dersen... anlaşabildiğim bir kaç insan olursa şirketten onlarla iş dışında da zaman geçirmeye çalışıyorum, şirketteki olayların dedikodusunu yapıp rahatlıyorum. ve gerçekten sevdiğim, yanında rahat hissettiğim insanlarla sürekli görüşüp asıl "ben"i kaybetmemeye, unutmamaya çalışıyorum.
0
paranın insan hayatında neden bu kadar önemli olduğunu anlama çabasına düştüm.
daha agresif ve iş arkadaşlarından nefret eder oldum ( yanyana gelince hep dedikodu ),
bir şirkette çalışılacak en sikindirik departmanın muhasebe/finans olduğunu anladım.
patron veya müdürlerin dedikoduya prim verdiğini, yalakalık ve pohpohlanmayı sevdiklerini çok iyi anladım. bünye nefret nedir bilmezken şimdi her bi şeyden nefret eder oldum. anamın babamın gitme diye üstüme atlamayacağını bilsem köyümde çobanlık yapmaya razıyım.
kravatlı köle olmuşuz mınagoyyim. paranında mınagoyyim başka bi şey demiyom.
daha agresif ve iş arkadaşlarından nefret eder oldum ( yanyana gelince hep dedikodu ),
bir şirkette çalışılacak en sikindirik departmanın muhasebe/finans olduğunu anladım.
patron veya müdürlerin dedikoduya prim verdiğini, yalakalık ve pohpohlanmayı sevdiklerini çok iyi anladım. bünye nefret nedir bilmezken şimdi her bi şeyden nefret eder oldum. anamın babamın gitme diye üstüme atlamayacağını bilsem köyümde çobanlık yapmaya razıyım.
kravatlı köle olmuşuz mınagoyyim. paranında mınagoyyim başka bi şey demiyom.
0
daha sinirli ve tahammülsüz. bazen çok garip şeylere sinirleniyorum, sonra bir bakıyorum niye sinirlendim lan ben buna diyorum.
insanları daha az önemsiyorum. önceleri arkadaşlık ilişkilerime daha çok önem verirken şimdilerde daha sikerler'e bağladığımı hissediyorum.
insanları daha az önemsiyorum. önceleri arkadaşlık ilişkilerime daha çok önem verirken şimdilerde daha sikerler'e bağladığımı hissediyorum.
0
Oglum boyle seyler yazmayin la sinirim bozuldu. Ben daha simdiden boyleyim universitede calismaya basliyinca cenazem yapilsin bari.
0
olgundum, daha bi olgun oldum ama bu ekstra olgunluktan pek hoşnut değilim. ayrıca eskiden de asabiydim ama içimde yaşardım asabiyetimi, şimdi yeri geliyor sinir küpü oluyorum, özellikle trafikte.
0
basond
Örneğin akrebin iğnesi, yılanın zehri, ahtapotun uyum yeteneği gibi silahları var, insanoğlunun en büyük silahı sizce nedir?Peşin not: Zeka demeyin baştan kabulümdür, sorum fiziksel anlamda
Örneğin akrebin iğnesi, yılanın zehri, ahtapotun uyum yeteneği gibi silahları var, insanoğlunun en büyük silahı sizce nedir?
Peşin not: Zeka demeyin baştan kabulümdür, sorum fiziksel anlamda
Peşin not: Zeka demeyin baştan kabulümdür, sorum fiziksel anlamda
0
başparmak!
bu kavrama yeteneğidir ki zekayla birleşince üretmeye, icatlara, ilerlemeye yol açar:)
bu kavrama yeteneğidir ki zekayla birleşince üretmeye, icatlara, ilerlemeye yol açar:)
0
Kadınlarınki meme :p
Fiziksel olarak hassas tutuş sahibi olmak olabilir. Her şeyi bu sayede yapmışız.
Fiziksel olarak hassas tutuş sahibi olmak olabilir. Her şeyi bu sayede yapmışız.
0
ter kokusu kesinlikle. toplu taşıma aracı eziyet oldu. sezonu çok erken açtılar.
0
ozgur irade, gerci o da bi yanilsama sayilabilir ama insan sadece kendini tatmin etmek icin kotuluk yapabiliyor.
ya da bir gun olecegini bilmek de olabilir, ozgur iradeye veya ruha inanma ihtiyaci da bunun sonucu olarak ortaya cikiyor zaten. adini koyamadim ama kotuyuz abi. cok luzumsuz yere kotuyuz hem de.
ya da bir gun olecegini bilmek de olabilir, ozgur iradeye veya ruha inanma ihtiyaci da bunun sonucu olarak ortaya cikiyor zaten. adini koyamadim ama kotuyuz abi. cok luzumsuz yere kotuyuz hem de.
0
Evrimsel anlamda Uyum ve adaptasyon yeteneği. Soğuk havaya koyarsın kendine buzdan iglo yapar, sıcağa koyarsın ağaçlardan gölge yapar, ormana koyarsın yağmurdan korunmak için bi şeyler yapar. Böylece her ortamda hayatta kalabilir. Zeka deme demişsin ama bunu yapabilmesinin sebebi de akıl ve mantıklı düşünme yeteneğidir.
0
Uyum ve adaptasyon yeteneği +1
sibirya tundralarından sahra çölünü kadar hemen her yerde, hemen her türlü tehlikeyle başa çıkabiliyor insan. dili de kopsa, dişleri de dökülse, geçtim parmakları kolu da kopsa bir şekilde buna da uyum gösteriyor ve kendini yeni duruma adapte edebiliyor.
sibirya tundralarından sahra çölünü kadar hemen her yerde, hemen her türlü tehlikeyle başa çıkabiliyor insan. dili de kopsa, dişleri de dökülse, geçtim parmakları kolu da kopsa bir şekilde buna da uyum gösteriyor ve kendini yeni duruma adapte edebiliyor.
0
