Giriş
(3)

Amazonda çalışan var mı?

dilligaf
Selamlar arkadaşlar,Aranızda amazonda çalışan varsa bir iki şey sorabilir miyim?edit: İş görüşmesi ile ilgili
Selamlar arkadaşlar,

Aranızda amazonda çalışan varsa bir iki şey sorabilir miyim?

edit: İş görüşmesi ile ilgili
0
dilligaf
(25.01.18)
@proletarier çok teşekkür ederim ama yazılımcı değilim :)
0
🌸dilligaf
(25.01.18)
Çalışan değil ama yakın zamana iş görüşmesine giren birini tanıyorum yazılımla alakasız bir alanda.
0
sopiro
(25.01.18)
@sopiro mesaj attım usta
0
🌸dilligaf
(25.01.18)
(8)

Kadınların sevgili yönünden maşşallah boş kalmaması

binder dandet
Maşşallah kısmını dikkatinizi çekmek için yazdım.1 ay önce sevgilisinden ayrılan kızla 20 gün önce falan gorusmustuk en son. Kötü ayrıldık falan demişti. Bugün mesaj attım naber diye gelen cevap '' sevgilimin ailesiyle tanışmaya şuraya geldim şehir dışındayım kusura bakma'' sen ne ara, sen nasıl ? (
Maşşallah kısmını dikkatinizi çekmek için yazdım.

1 ay önce sevgilisinden ayrılan kızla 20 gün önce falan gorusmustuk en son. Kötü ayrıldık falan demişti. Bugün mesaj attım naber diye gelen cevap '' sevgilimin ailesiyle tanışmaya şuraya geldim şehir dışındayım kusura bakma'' sen ne ara, sen nasıl ? (blank screen)

ya beni feci yiyiyor ya da MAŞŞALLAH kızlarımız çok hızlı.

Öyle misiniz kızlarımız? hıı?
0
binder dandet
(25.01.18)
@acetaminophen

KPSS?_?!
0
🌸binder dandet
(25.01.18)
Bu duyuruyu açarken ben niye böyle gereksiz bir şey yapıyorum diye düşünmedin mi? Seni onaylamamız mı gerekiyor? Bunca zaman durup da birden tek örnekle böyle bir şeyi kavramana şaşırmamız mı? Anlamadım.
0
Adramelekhh
(25.01.18)
Terk edilen her erkek duyuruya gelip kadinlarla ilgili bir genelleme duyurusu aciyor!
0
Traveller
(25.01.18)
bunlar hep stoklu çalışmanın faydaları.
0
Jimmy McNulty
(25.01.18)
Bu zaten bilinen bir şey. Kadınlar ilk hafta üzülmüş gibi yapıp ikinci hafta normale döner üçüncü haftada ise yeni flörtleriyle kahvaltıya giderler. Biz de bu yüzden ne yapıyoruz? Kimseye bağlanmıyoruz.
0
catch the arrow
(25.01.18)
Çünkü kadın ilişkiyi bitirmeden birkaç ay önce yavaş yavaş kafasında bitirmeye başlıyor. Kafada tam bitmeden ilişkiyi bitirmiyor. Hani artık nereden tutsan elinde kalacak bu ilişkiden bi bok olmaz demeden, geri dönüşü olmayacak kadar bitirmeden o ilişki bitmiyor. Haliyle kafada aylar önce bitmiş, pratikte ise 1 ay önce bitmiş ilişkiden normal hayata dönmek daha kolay oluyor.

Erkekler ise ilişkiyi kendisi bitirse bile bi anlık gazla yaptığı için kafada ölçüp biçip tartmadığı için kadının ilişki sürecinde yaşadığı kafada bitirme olayını ilişki teknik olarak bittiğinde yaşıyor. Dolayısı ile kendilerine gelmeleri tekrar ilişkiye başlamaları biraz zaman alıyor. Ama bu arada fakbadiler seksler falan havada uçuşuyor.

Ha bu benim gözlemim, tabi ki herkes böyle değildir, genelleme yapmak yanlıştır vs, ama bu yazdıklarım tecrübeyle sabit.
0
bir nick var benden iceri
(25.01.18)
Herhangi bir kadın size "bütün erkekler de bilmem ne vs" dese, "değiliz! değiliz!" diye taksime çıkmaya niyetlenirsiniz, ama dünyanın nüfusunun %51lik kısmını oluşturan bir türün böyle saçma bir yorumla genellenebilecek tek düzelikte olabileceğini düşünüyorsunuz.

Cevap: Değiliz.
0
sopiro
(25.01.18)
karakter meselesi. bir arkadaşım vardı, ayrıldıktan sonra değil 20 gün, 1 gün beklemeden yeni sevgilisi olurdu. tüm hayatı sevgili olayları üzerine kuruluydu, birincil gündem maddesi buydu.

ama böyle olmayan çok kadın da tanıyorum. dediğim gibi: karakter.
0
pinkpeony
(25.01.18)
(11)

Fakir yemeği

senolll
Merhaba,Reddit'te gördüğüm bir başlıl, buraya uyarlıyım dedim. Çocukken sevdiğiniz ancak onun sırf fakirsiniz diye yapılmış bir yemek olduğunu yetişkin olunca fark ettiğiniz yemek nedir?Tam aynısı değil ancak benim var böyle bir anım var, küçükken bir doğumgünümde pasta almamışlardı. Bir paket hurma
Merhaba,

Reddit'te gördüğüm bir başlıl, buraya uyarlıyım dedim.

Çocukken sevdiğiniz ancak onun sırf fakirsiniz diye yapılmış bir yemek olduğunu yetişkin olunca fark ettiğiniz yemek nedir?

Tam aynısı değil ancak benim var böyle bir anım var, küçükken bir doğumgünümde pasta almamışlardı. Bir paket hurma açmışlardı, tatlı niyetine herhalde. O zaman da sevmezdim hurmayı hala da sevmem. Para olmadığından pasta almadıklarını düşünebilmiş miydim hatırlamıyorum ama baya buruk olduğumu hatırlıyorum. Her doğumgünümde de aklıma gelir, başlığı görünce yine geldi.
0
senolll
(25.01.18)
Bende tam tersi bi olgu vardi elma uzerine. Cocukken elma fakir yiyecegi gibi gelirdi. Şimdi öyle bi algim yok :D
0
funl
(25.01.18)
Salca kavurma
0
mungojerry
(25.01.18)
Vay be çocukluğuma döndüm bi anda;
Aklımda kalan salçalı ekmek var.

Tavada kakao,yağ ve un ile yapılan çikolata var,daha sonra petibör arasına koyulup pasta gibi yerdik.

1tl 'ye pazarda satılan sucuk ve salamlar aklıma geldi .

Kasaptan tavuk kemiklerini alıp tencere de kaynattıktan sonra suyunu bayat ekmeklerin üzerine döküp yediğimiz şu an adına ne dediğimizi hatırlayamadığım bi yemek vardı.

Son olarakta eser miktarda haşlanmış pirinç ve yoğurtla yapılan çorba vardı .
0
sealth
(25.01.18)
ekmek arası domates
yumurtalı ekmek (ekmeği yumurtaya bulayıp tavada kızartma şeklinde)
bir de hamur diye bir şey yapardı annem. ya kendi yoğurduğu hamuru ya da fırından aldığı hamuru tavada kızartırdı. böyle şişkin bir şey olurdu.
0
misterturist
(25.01.18)
misterturist +1

hamur nedir hala çözemedim öyle garip şişik bir şey.
0
biravekahve
(25.01.18)
hep bayat ekmek yemek

ekmek arası domates peynir. - okulda çocuklar sucuk eppek yerdi öğle arası, çok canım çekerdi.

doğum gününde annenin yaptığı alman pastası. - yaş pastanın adını biliyorduk sadece canımız bile çekemiyordu. hediye almıyorduk.

ünide zyağı üstüne baharata eppek banarak beslendim tek öğün uzunca bi süre. kilo 65 kan değeri 6 ya düşmüştü. her yemek güzel geliyordu haliyle. yemekhaneden iki tabldot üst üste koyarak çalıyordu arkadaşlar arada bana.

fakir değildik, baba alkolikti ve bunun farkındaydık üzücü olan kısım buydu. yoksa daha zor şartları görmüş insanlar var elbette. neyse ki geberdi de kurtulduk.
0
hasmetizm 2046
(25.01.18)
@Misterturist, hamur dendiğini bilmiyordum, bizde pişi diye geçiyor o.

Fakirlik hallerinde bizde ot yemekleri yapılırdı. Ota çıkalım denirdi, dağ, tepe, bahçe... en yakında ne varsa gider türlü çeşit ot toplarsın kavurursun, yemeğini, böreğini yaparsın veya haşlar yersin. Ebegümeci, ısırgan dolu her yer. Yanına da bi bulgur pilavı. mis.

Kardeşimin doğum gününde jöle yapmıştık. Yuvarlak tepsiye portakal elma doğradık, jöleyle pasta gibi yaptık.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.01.18)
misterturist'in dediği gibi biraz. Bayat ekmekler küçük parçalara ayrılıp suyla mı yağla mı ikisiyle birlikte mi ne artık karıştırılmış yumurtalı ve baharatlı bir şeye bulanır tavada kızartılırdı. Peynirle falan yerdik. Çok fakir bir stuffing tarifi gibi oldu gerçi.
0
sopiro
(25.01.18)
Bayat ekmekleri yumurtayla kizartmak
0
rusyalı kozmonot
(25.01.18)
Ekmek arası sulandırılmış şeker
0
efreet sultan
(26.01.18)
@biravekahve ve @misterturist pişi değil mi yahu o ne garibi?
0
pamuk helvalar cebe
(26.01.18)
(2)

yüzme gözlüğü

superb
Yüzme dersi alıyorum, epey ilerledim decathlon'un standart gözlükleriyle ama artık su alıyorlaryeni bir gözlük almam gerekiyornelere dikkat etmem lazımbildiğim kadarıyla gözlükleri deneyemiyoruz?istanbul'dayım, mekan da önerebilirsiniz
Yüzme dersi alıyorum, epey ilerledim decathlon'un standart gözlükleriyle ama artık su alıyorlar

yeni bir gözlük almam gerekiyor
nelere dikkat etmem lazım
bildiğim kadarıyla gözlükleri deneyemiyoruz?

istanbul'dayım, mekan da önerebilirsiniz
0
superb
(25.01.18)
decathlon'da deneyebiliyorsunuz. kafa maketleri üstünde takılı örnekleri var. maketten çıkarıp deneyebilirsiniz.

ama decathlon'daki en ucuz nabaiji gözlükler gayet güzel bence. su almamaları lazım. lastik ve burun ayarları ile oynayın.
0
kibritsuyu
(25.01.18)
Ben de decathlondan almıştım, markasını hatırlayamıyorum, fazla pahalı olmayan bir speedo olabilir. Kenarları vakumlu ve damla şeklinde değil, biraz daha büyük olanlardan. Gayet memnunum.
0
sopiro
(25.01.18)
(13)

ölüm

firemanjonny
yalnız ölmekten korkar mısınız?
yalnız ölmekten korkar mısınız?
0
firemanjonny
(25.01.18)
korkmuyorum. bu huysuzlukla sanırım yanlız ölücem.
0
caletti
(25.01.18)
ya yalnız veya kalabalıklar içinde çok birşey farketmiyor aslında. insanoğlu hep yalnız.
ölümden de korkmuyorum.
benim korkum yaşlanmak üzerine. istemiyorum.
0
baharat
(25.01.18)
ne kadar büyük bir kalabalığın içinde de olsak yalnız öleceğiz. ben fiziksel olarak da yalnız ölmeyi tercih ederim.
0
rahip janick
(25.01.18)
herkes yalnız ölür zaten, rahip janick'in dediği gibi.
0
washe
(25.01.18)
dieis +1

başkalarını düşünmek değil de ben utanıyorum, evden kokum gelir de bulurlarsa diye. müstakbel cesedimin kokusundan utanıyorum yani. bir de evim dağınık pis olur da öyle ölürsem diye korkuyorum.
0
nonik
(25.01.18)
ne fark eder. oluyorum sonuç olarak
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.01.18)
yalnız ölmekten ziyade yalnız yaşamaktan daha çok korkarım.
0
bizansa karsi memleket takimi
(25.01.18)
Yaşlanıp vücudum tükendiği için uykumda vs ölmek dışındaki bütün alternatifler çok korkunç geliyor. Yalnız ya da değil.
0
sopiro
(25.01.18)
yalnız ölmek dedin de, hala içinden çıkamadığım taze bir olayı paylaşayım;
Geçen hafta, annemin çok eski bir tanıdığı vefat etmiş. yalnız bir kadın, vasiyeti üzerine evine gittik. Annemin anlattığına göre kadın hiç evlenmemiş, yani sürekli bir terk edilme durumu ve 3 defa düşük yapmış. Evin içerisi oyuncak bebeklerle dolu, hepsini giydirmiş, altını bağlamış.temizlemiş.
Çok ağır bir yalnızlık içinde vefat etmiş. gözlerimle gördükten sonra yalnız ölmekten korkmaya başladım.
0
kahramanikarus
(25.01.18)
Öyle ya da böyle bu olacak, ölünecek.

Yalnızlık kabullendiğim bir şey. O yüzden yalnız ölmek korkutmuyor.
Ölmek korkutmuyor öyle. Başlangıçlar ve bitişler korkutmuyor çünkü net bir oluş/yok oluş var.
Arada kalmak daha korkutucu geliyor, çünkü muallak. Muallak olan korkutur.
Nasıl ve ne şekilde ölümün geleceği düşüncesi üstüne düşününce inceden korkutmuyor değil. Düşünsene ; tam ölmeden beş dakika öncesi nasıl olacak? Hatta, acaba öyle bir beş dakika olacak mı? Yoksa saniyesinde kavuşacak mısın ölüme?

Ölmek değil ama muallak olan korkutuyor beni.
0
allegrezi
(25.01.18)
birilerinin beni ölürken seyretmesindense o sırada yalnız olmayı tercih ederim .
0
devilone
(25.01.18)
Direkt olumden korkarim, yalniz ya da grup halinde farketmez.
0
stavro
(25.01.18)
Eğer sağlıklı bir yalnızlığa sahipsem-yukarıda bahsi geçen kadın gibi değil-, muhtaç değilsem ve acı çekmiyorsam, yalnız ölmeyi tercih ederim. Geride sevgi dolu bir yaşamı ve sevdiklerini bırakma fikri daha acı verici geliyor.
0
harvey
(26.01.18)
(21)

Erkek arkadaşınız/Eşiniz telefonunuzda ne diye kayıtlı?

balpolen
Ben isminle kayıt etmekten yanayım fakat erkek arkadaşım pek böyle düşünmüyor. Alışık değilim sevgi sözcükleri ile kaydetmeye, siz ne diye kaydettiniz?
Ben isminle kayıt etmekten yanayım fakat erkek arkadaşım pek böyle düşünmüyor. Alışık değilim sevgi sözcükleri ile kaydetmeye, siz ne diye kaydettiniz?
0
balpolen
(24.01.18)
Tanıştığımız günden bu yana Sevgilim
3.5 yıllık evliyiz.
0
cakabo
(24.01.18)
İkimiz de birbirimizin telefonunda isim soyisim olarak kayıtlıyız. Ama şirinli minnoşlu rehber fotoğraflarımız var.
0
kobuzchu kiz
(24.01.18)
Benim adım yazıyor valla onda gayet normal bence bunun için koyuyorlar o ismi zaten, neye bozuluyor insanlar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(24.01.18)
İsim soyisim.
0
anumegha
(24.01.18)
kız arkadaş için de cevap verebiliyor muyuz? izin varsa eğer ad soyad olarak kayıtlı. herkes ad soyad olarak kayıtlı zaten de sevgili olduktan sonra değiştirme ihtiyacı hissetmedim. onunkinde adım yazıyor sadece.

@cakabo, meraktan soruyorum direk sevgili olma, evlendirilme maksadıyla falan mı tanıştınız ya da tanıştırıldınız? ne bileyim hiç flört dönemi falan olmadı mı nasıl direk sevgilim diye kaydedebilirsiniz ki tanışıp numarasını yeni aldığınız bir insanı??
0
nrmnm
(24.01.18)
Şu ana kadarki bütün erkek arkadaşlarım ismi ile kayıtlıydı.
Başka türlü kaydedecek olsam da en fazla sevgilim falan diye kaydederim, çok tatlışlı aşkitolu hitaplar hoşuma gitmiyor.
0
buff
(24.01.18)
anne baba dahil herkes ad soyad bende. rahat edemiyorum başka bişey yazınca. hiç sevgilimi de balım böceğim diye kaydetmedim.
0
elorelia
(24.01.18)
11 yıldır ilk ismiyle kayıtlı. Eşim, annem, babam ve kardeşim ilk isimle, onların haricinde herkes (yakın akrabalar dahil) isim ve soyisim olarak.
0
fotrsapka
(24.01.18)
Ben de eski sevgilimi adı ve soyadıyla kaydetmiştim. Çok kısa, atıyorum "Ali Yaz" gibi bir ismi olduğu için kendisini zaten "aliyaz" diye çağırıyordum.
0
sopiro
(24.01.18)
Hep isimle kaydettim
0
kuehles blondes
(24.01.18)
Adi :)
0
Traveller
(24.01.18)
Ben ismiyle kaydediyorum(er kişiyim). Sonradan telefonumla oynarken değiştirmesine birşey demem.

Ama karşı tarafta adımla kaydediliyorsam birşeylerin yanlış olduğunu düşünürüm.


Acı ama gerçek yaklaşımım bu.
0
mete kudur
(24.01.18)
ilk başlarda cicili bicili bişiydi şimdi kocam diye kayıtlı.
0
sta
(24.01.18)
ismi = xyz olsun. xyzciğim diye kayıtlı, er kişisiyim.
0
contavolta
(24.01.18)
ikimiz de isimle kayıtlıyız. isminden daha muhteşem bir şey var mı, YOK <3
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.01.18)
oo butun kizlar toplanmis. Ben minnosum diye kaydediyorum hep.
0
eksimeksi
(24.01.18)
Herr Müller diye kayıtlı.
0
velvetmorning
(24.01.18)
rehberdeki herkes ad soyad olarak kayıtlı.
0
ravenudon
(24.01.18)
McDreamy
Yanında da kalpler var
0
mutlusismankedi2015
(24.01.18)
askimovic
0
nonik
(24.01.18)
Ad Soyad <3 olarak kayıtlı
0
roket adam
(25.01.18)
(15)

Uçuş saatinden 20-25 dk önce check-in'e alırlar mı?

fleur du mal
Kafam yerinde değil ve saati yanlış hesaplayıp bir saat geç çıktığımı şimdi fark ediyorum. Havaş servisindeyim, yaklaşık 50 dk sonra Esenboğa'da olacağım ve uçak 18:30'da kalkıyor. Ne yapayım?
Kafam yerinde değil ve saati yanlış hesaplayıp bir saat geç çıktığımı şimdi fark ediyorum. Havaş servisindeyim, yaklaşık 50 dk sonra Esenboğa'da olacağım ve uçak 18:30'da kalkıyor. Ne yapayım?
0
fleur du mal
(23.01.18)
Kapanmadıysa online check in yap.
0
Lim5
(23.01.18)
valiz varsa sikinti, diger turlu belki yetisirsin.
0
ubi dubium ibi libertas
(23.01.18)
thy değilse sıkıntı yok da thy artık 60 dk kala kontuarları kapatıyor,30 dk kala da yolcu alımını bitirip kapıyı kapatıyor
0
hosein
(23.01.18)
online check in kapanmıştır.

şu şartlar altında 18.00 gibi alanda olacaksın. imkansız gibi bişey yetişmen.
0
elorelia
(23.01.18)
sonucu yazsana bilelim
0
superb
(23.01.18)
Online check-in yapmaya çalıştım, olmadı. Pegasus. Büyük valizim var. Şu an hâlâ servisteyim
0
🌸fleur du mal
(23.01.18)
Online check in yaptıysan, valiz de yoksa binersin.

edit: ümdini yitirme ama psikolojik olarak da hazırlan. Umarım istanbul uçuşu falandır. Atla trene gel
0
Nature Works
(23.01.18)
Pegasus'da check-in işlemleri iç hatlarda 45, KKTC ve dış hatlarda tarifeli kalkış saatine en geç 60 dakika kala sona erer. Bu süreye kadar bagaj ve check-in işlemlerini tamamlamamış olan yolcular o uçuş ile ilgili tüm haklarını kaybederler.

Uçuşa 20 dk kala uçağın biniş kapısında olmaman durumunda bu uçuşla ilgili tüm haklarınızı kaybedersiniz.


sitesinde yazanlar bunlar.

yani uçuşa yetişememen için tüm şartları toplamışsın. geçmiş olsun. :( acil gitmen gerekiyorsa şimdiden alternatif ayarlardım yerinde olsam.
0
elorelia
(23.01.18)
Online check-in yapabildim şimdi. Valiz var ama. Istanbul değil maalesef.
0
🌸fleur du mal
(23.01.18)
Dönüş biletini de almıştım :(
0
🌸fleur du mal
(23.01.18)
online check in yapabilmen mucize bu durumda.

yalnız gidişi kullanmazsan dönüşü kullanamıyorsun. gitmediğin yerden dönmeyeceğini varsayıyolar. eğer yetişemeyecek gibiysen telefonla arayıp iptal et. daha önce başıma geldi çünkü.

@pegasus müşteri hizmetleri aynen böyle söylemişti. uygulamada durum nedir bilmiyorum. ama internette kullanamadığını söyleyenler de var. zaten kullanılamayacaksa arayıp iptal etmek bişey kaybettirmez. en kötü alan vergisi alınır 8-10 tl :D
0
elorelia
(23.01.18)
@eloriella'nin dedigi ile alakali burada cok soru soruldu. Ben de dahil cogu kisi gidis biletiyle ucamasa da donusle geri döndü. Tam olarak dogru degil yani soylenen.
0
japon askeri
(23.01.18)
Soruya cevap değll amd elorelia'ya destek olmak için söyleyeyim: THY ile gidiş dönüş bilet aldığınızda, "gidişi kullanmazsanız, diğer yön de iptal olur" diye bir not çıkıyor. Bu kelimelerle değil de bu anlamda.
0
sopiro
(23.01.18)
Bileti iptal ettiremedim. İki dakika kala kacirdim ucagi. Donus bileti iptal olmuyormus, sordum
0
🌸fleur du mal
(23.01.18)
Tesekkurler herkese. Ders oldu bu diyecegim ama hep dalginim nedense
0
🌸fleur du mal
(23.01.18)
(17)

EkşiDuyuru cevap yazma

facebook
Duyuruda cevap yazarken yazarın kim olduğuna bakıyor musunuz, yoksa yazardan bağımsız olarak cevap mı yazıyorsunuz ?
Duyuruda cevap yazarken yazarın kim olduğuna bakıyor musunuz, yoksa yazardan bağımsız olarak cevap mı yazıyorsunuz ?
0
facebook
(23.01.18)
Bakmadan yazıyorum.
0
tabirimekruh
(23.01.18)
cevap yazarken kimmis bu diye bakmiyorum ama cevaplari okurken bakiyorum.
0
fakyoras
(23.01.18)
bakıyorum
0
rakicandir
(23.01.18)
Yıllardır burdayım ama yazar bazında tanıdığım az. Birkaç troll dışında herkese yazıyorum. Gerçi son zamanlarda okuyup geçiyorum :)
0
intihar etsem de kendime gelsem
(23.01.18)
bakmam, baksam da bisey ifade etmiyor zaten.
0
brkylmz
(23.01.18)
Bakıyorum
0
aquarium
(23.01.18)
Çoğunlukla bakmıyorum. Soruyu okuduktan sonra içeriğine göre kimin sorduğuna baktığım da oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.01.18)
bakiyorum
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.01.18)
Bakmıyorum.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(23.01.18)
Bakıyorum ama çoğu zaman bir anlamı olmuyor bakmamın.
0
ms brownstone
(23.01.18)
Bakmıyorum. Arada “Aaa kim sormuş ki” diye cevaptan sonra dönüp bakıyorum.
0
aychovsky
(23.01.18)
Bakmıyorum. Zaten kimseyi tanımıyorum.
0
cemallamec
(23.01.18)
soru anlamsız ya da hoşuma gitmediyse okurken kim yazmış diye bakıyorum. normal sorularda yazarına bakmadan cevaplıyorum.
0
dahinnotha
(23.01.18)
Genelde bakmıyorum. Ancak çok garip bir şey söylenmişse bakıyorum.
Eğer fark ettiysem ismi bir şekilde ve genelde sözel bir tartışmaya girmesem de fikren uyuşmadığım biriyse o zaman cevap vermiyorum.
0
sopiro
(23.01.18)
bakmıyorum, zaten baksam da tanımıyorum yazarları genelde.
0
kaputt
(23.01.18)
Bakmiyorum yazdiktan sonra bakiyorum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(23.01.18)
Bakmiyorum
0
rn
(23.01.18)
(11)

ben niye böyle omlet yapamıyorum

plastic_angel
bi kasede çırpıyorum tavaya döküyorum ama üzerinde hep beyazı pişmemiş şekilde kalıyor. bu resimdeki gibi hiç yapamadım. nasıl yapıyorlar ki?https://www.diyetkolik.com/site_media/media/foodrecipe_images/kasarliOmlet.210x210.png
bi kasede çırpıyorum tavaya döküyorum ama üzerinde hep beyazı pişmemiş şekilde kalıyor. bu resimdeki gibi hiç yapamadım. nasıl yapıyorlar ki?

www.diyetkolik.com
0
plastic_angel
(22.01.18)
pişmiyorsa eğer ters yüz etmiyorsun demektir.
0
funl
(22.01.18)
Erken alıyor olabilirsiniz. Bir de burada kaşarlı omlet diyor, kaşarlar hafif yanmaya başladığında bu görünümü alıyor olabilir, kaşar atıyor musunuz? Gerçi kaşar atmasanız da bu görünüm sağlanabilir biraz bekletilerek. Belki de siz sadece şemsiye yapmalısınızdır. Herkes omlet yapacak diye bir şey yok. :/

edit: ben çevirmediğinizi hesaba katmamıştım hiç, "yok canım, o kadar da değildir. plastic_angel yapmaz öyle şey." demiştim. gerçek mi bu?
0
rahip janick
(22.01.18)
altı pişince ters çevireceksin. çevirince üstte kalan kısım aynen böyle olur.
0
kibritsuyu
(22.01.18)
Kimi cafelerde biraz piştikten sonra şekli bozulmadan üstü de pişirmek için kısa bir süre fırına atıyorlar. Üzerine kapak örtüp altını kısarak da böyle sonuç alabilirsin, çevirmek de bir diğer seçeneğin
0
Nature Works
(22.01.18)
kapağı kapalı pişirmen gerekiyor. bu sekilde cevirmeye bile gerek kalmıyor. altı kısık olacak ama en kısık değil. üstte kalan sıvı kısımları pişirmek için kapagı acmadan tavayı hafif kaldırıp yuvarlama hareketi yapmak gerekiyor. anlatabildim mi bilmiyorum ama o sıvı kısmı tüm yüzeye yayıyorsun işte. tabii bunları yapmak yerine cevirebilirsin de.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.18)
www.youtube.com

fotodaki gibi kabarik istiyorsaniz daha cok cirpmak gerekiyor tavaya dokmeden. tuz dokerseniz kabariklik azaliyor.

ustunun pismesi icin altini kisip kapak kapayacaksiniz.
0
jimicik
(22.01.18)
Bu zaten çevirmiş, kapağı kapalı olsa bile üstü bu şekilde tam pişmesi için altı baya pembeleşir, alt üst yapmayacaksınız bile pişirdikten sonra düz tabağa ters çevirin bari böyle görünsün.
0
mslny
(22.01.18)
Kapaklı tavada yap. Üstü açık pişirirsen çevirmeden böyle olmaz.
0
i m cool with that
(22.01.18)
Ya alt üst edeceksiniz ya da üzerine kapak koyacaksınız.
0
SiyamkedisiZorro
(22.01.18)
Yumurtayı çırparken içine birazcık süt de koyabilirsiniz.
0
sopiro
(22.01.18)
Sopiro +1
0
boran79
(22.01.18)
(6)

Nesneler için "whose" kullanılabilir mi?

kitap arasında kalmış silgi tozu
"Yukarıda bilgileri verilen başvuru dosyası ile ilgili belgeler""The documents regarding the application file whose information given above"Nesneler için whose kullanılabilir mi bu şekilde? Hayır ise, bu kalıp nasıl kurulmalı?
"Yukarıda bilgileri verilen başvuru dosyası ile ilgili belgeler"

"The documents regarding the application file whose information given above"

Nesneler için whose kullanılabilir mi bu şekilde? Hayır ise, bu kalıp nasıl kurulmalı?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.01.18)
mentioned above deyin sadece?
The documents regarding the application file mentioned above gibi.
0
sopiro
(22.01.18)
@sopiro aslında bu kalıbın nesneler için nasıl kullanılabileceğini de merak ediyorum.
0
🌸kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.01.18)
www.merriam-webster.com

Kullanma, of which kullan gerektiğinde.
0
i was made for you
(22.01.18)
whose değil de which kullanılır nesneler için.
0
kaputt
(22.01.18)
for which olur burda ama gereksiz uzamış biraz cümle
0
nucleon
(22.01.18)
Bol bol kullanılıyor. Dediğin gibi kullanılabilir ama çok çok resmi yazışmalarda pek tercih edilmiyor.

i.hizliresim.com

Yukarıdaki örnek olsun diye yazdıysan güzel ama sopiro’nun dediği şekilde net ve sade olarak daha güzel olabilir.
0
aychovsky
(22.01.18)
(3)

Julio Cortázar'ın Bir Hikayesini Arıyorum

anumegha
Merhaba,Yanlış hatırlamıyorsam Julio Cortázar'ın yazdığı bir kitapta kişi, çocukluğu ile karşılaşıyordu. Hangi eserdeydi o bilen var mı? Teşekkür ederim.
Merhaba,
Yanlış hatırlamıyorsam Julio Cortázar'ın yazdığı bir kitapta kişi, çocukluğu ile karşılaşıyordu. Hangi eserdeydi o bilen var mı? Teşekkür ederim.
0
anumegha
(22.01.18)
Bir hikaye kitabı var bende, çok acil değilse eve gidince mesai sonrası bakabirim.
0
sopiro
(22.01.18)
Mırıldandığım öyküler olabilir mi?
0
ravenclaw
(22.01.18)
@sopiro acelesi yok. Teşekkür ederim. @ravenclaw, evet olabilir. O kitabı bulmalıyım, teşekkürler.
0
🌸anumegha
(22.01.18)
(39)

Hangi kitabı okuyorsunuz?

japon askeri
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
0
japon askeri
(21.01.18)
kurtlarla koşan kadınlar
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.01.18)
ikigai
0
hlt1985
(21.01.18)
Zaman Makinesi (h.g.wells) yeni bitti
0
jimjim
(21.01.18)
Orhan Pamuk - Beyaz Kale.
Ara verdim ama.
0
m e b
(21.01.18)
celal şengör-bilgiyle sohbet
0
rayde
(21.01.18)
Zülfü Livaneli - Serenad
0
tahin pekmez yoğurt
(21.01.18)
Charles Dickens - Oliver Twist
0
ms brownstone
(21.01.18)
Esther Perel'in Mating In Captivity isimli, uzun süreli ilişkilerde cinsellik nasıl aktif tutulur/tutulabilir mi konulu kitabını okuyorum. Böyle de çok yüzeyselleştirmiş oldum gerçi; aslında insanların neyi çekici buldukları, ne istediklerini nasıl ifade ettikleri, yıllarca kafamıza kazınmış bazı inançların yaklaşımlarımızı nasıl etkilediği vs gibi konular inceleniyor.

Bugün başladım.
0
sopiro
(21.01.18)
Sevgi Soysal, Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
0
fotrsapka
(21.01.18)
Murat Yetkin, Meraklısı icin entirikalar kitabi
0
rn
(21.01.18)
ihsan oktay anar, galiz kahraman
0
kaichi
(21.01.18)
Dünyayı Sarsan On Gün
John Reed
0
mutekebbir
(21.01.18)
puslu kıtalar atlası- ihsan oktay anar

duyuru yılbaşı hediyeleşmesinde hediyenin yanına kitabı da iliştirmiş canım duyurucu. çok mutlu etti. o yüzden tekrar okuyorum. burdan tekrar selamlıyorum kendisini:)
0
hemsta
(21.01.18)
Sevme sanatı Erich fromm
0
Amaranta ursula
(21.01.18)
georges ifrah-rakamların evrensel tarihi 3.cilt
0
rakicandir
(21.01.18)
son okuduğum üç kitap sırasıyla şöyle.

aytmatov - gün olur asra bedel
aytmatov - cengizhan'a küsen bulut
jose saramago - körlük

son kitabımı bugün öğlende bitirdiğim için şuan yeni bir şeye başlamadım.

aytmatov ya da saramago'nun başka kitaplarıyla devam edebilirim. bu üç kitaba da hayran kaldım.
0
dahinnotha
(21.01.18)
Şevket Süreyya Aydemir - Suyu Arayan Adam

bitirince başlayacağım kitap:

Doğan Avcıoğlu - Milli Kurtuluş Tarihi
0
burya
(21.01.18)
Sapiens
0
en_birinci
(21.01.18)
decameron
0
tepedeki psychedelic adam
(21.01.18)
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar - Stefan Zweig
0
nickimin hakkini veremedim
(21.01.18)
Budala - dostoyevski.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(21.01.18)
Düğümlere Üfleyen Kadınlar, Ece Temelkuran.
0
soylu
(21.01.18)
Bir Sürü Endişe - Onur Ünlü/Alper Kırklar
0
allegrezi
(21.01.18)
Ian Aitken - Avrupa Sinema Kuramlari
0
battal gemalmaz
(21.01.18)
Orhan pamuk/cevdet bey ve oğulları
0
Dormicumm
(21.01.18)
irvin yalom - existential psychotherapy (doğru düzgün türkçesini bulamadım. imanım gevriyor anlayacağım diye)
ve
şerif mardin - ideoloji
0
d e j i n
(21.01.18)
Homo deus
0
rusyalı kozmonot
(22.01.18)
aytmatov gün olur asra bedel
0
ferrarimizolaydisatardik
(22.01.18)
zor bir ailede büyümek
0
for day to break
(22.01.18)
Ursula Le Guin - Anlatış
0
kobuzchu kiz
(22.01.18)
kervan yolda duzulur - mahir cipil
0
kamyonsans
(22.01.18)
bertrand russell- mutlu olma sanatı
0
daha neler
(22.01.18)
sabahattin ali - kuyucaklı yusuf

sabah başladım.
0
frankie
(22.01.18)
gazap üzümleri- j. steinbeck
0
cabiday
(22.01.18)
Orhan Pamuk- Yeni hayat
0
aquarium
(22.01.18)
Tanrı'nın Tarihi - Karen Armstrong
0
cinsi kisi
(22.01.18)
umberto eco - günlük yaşamdan sanata
0
devilone
(22.01.18)
tahsin yücel - yalan
0
wilhelmwasmuss
(22.01.18)
İtaatsizlik Üzerine-Erich Fromm

*

Beyaz Gemi, okumaya yeni başladığım yıllarda okuyup sevdiğim kitaplardan biriydi.:)
0
harvey
(22.01.18)
(23)

evli olup da mutlu olabileniniz var mı?

sarper361
Etrafımdaki herkes pişman. Ama sorunca da "Nerden biliyorsun mutsuz olacağını" diyorlar. Etrafında evlenip mutlu olabilen var mı diye sorduğumda da çok normal bir cevapmış gibi "yoooo hiç duymadım" diyorlar. Burada var mıdır evlenip pişman olmayan?
Etrafımdaki herkes pişman. Ama sorunca da "Nerden biliyorsun mutsuz olacağını" diyorlar. Etrafında evlenip mutlu olabilen var mı diye sorduğumda da çok normal bir cevapmış gibi "yoooo hiç duymadım" diyorlar. Burada var mıdır evlenip pişman olmayan?
0
sarper361
(20.01.18)
Var.
0
mavibalık
(20.01.18)
Evliyim, 2 de çocuğum var. Hanım tarafından şanslıyım, bu yüzden mutluyum.

Ama zamanı geri alabilsem evlenmez, çocuk sahibi olmazdım. Bekarlık cidden büyük bir lüks.

Evlenip mutsuz olma ihtimali çok korkutucu bekarlar için, hele ki boşanma evresi aman aman.

Bekaralara benim tavsiyem amerikan filmlerimden öğrendiğim şey olur, bir kaç yıl berbaer yaşayın. Ha baktın hayatının kalanını devam ettirebileceğin bir eş bu, o zaman nikahlanın.
0
John Bloor
(20.01.18)
ben evli değilim (bkz: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1255865/kac-yasinda-evlendiniz )

çevremdeki evli insanların hepsi mutlu. mutsuz bir evlilik yok benim etrafımda...
0
peace.on
(20.01.18)
Ben evli değilim ama evli olup mutlu olan çook kişi var
Neden evliliğe öcü gibi bakılıyor anlamıyorum
Tabi 100 evliden ikisi öküzler gibi kavga edip ayrılınca aaa evlilik ne kötü algısı oluşuyor... ama sevgililer kavga edip ayrılınca kimse aaa sevgililik ne kötü demiyor...
Yani kendimizi evlilik kötü diye kandırmayalım. Güzel bir şey; ;)
0
benaslindayohum
(20.01.18)
Ayrıca çevremizde mutlu sandığımız evlilerin mutlu olduğuna nasıl karar verdiğimiz de önemli.

Sosyal medya paylaşımlarına bakarak mı?

3.bp.blogspot.com
0
John Bloor
(20.01.18)
var
0
horizon
(20.01.18)
Kardeşim iki buçuk senedir evli. Sevgiliyken nasillarsa şimdi de aşağı yukarı öyleler. Tabii aile, yakın çevre, örf ve adetler yüzünden hareket alanları kisitlaniyor. Bunun gerginliğini de birbirlerinden çıkardıkları oluyor ama orta yolu buluyorlar. Beraber bir hayat, bir düzen kurmaktan, birbirlerine daha yakın olmaktan mutlular (bence).
0
femme vitale
(20.01.18)
sosyal medyada paylaşılanlara bakarsan herkes çok mutlu. benim arkadaşlarım da öyle.
ama konuşup evliliği sorduğumda... bir dokun, bin ah işit.
0
tabudeviren
(20.01.18)
evlenip mutlu olamıyorsan kendine uygun olmayan birini bulmuşsundur büyük ihtimal.
0
mikahakkinen
(20.01.18)
100 kisiden 2 kisi kavga etmiyo haci 40-45 tanesi kavga ediyo. Bosanma olanlarin bi bak istersen
0
baldur2
(20.01.18)
Bekar olup mutlu olabilen var mı?
Mutluluk kişiye bağlı bi kavram. Çok genel, ortak bi tanım bulmak gerekirse; istediklerini bulduğun, istemediklerinden kaçındığın oranda mutlu oluyorsun.
Evlilikte beklentilerin karşılık bulması olarak tanımlıyrum ben bu durumu.

Ben şimdilerde 36 yıllık evliliğimi sonlandırıyorum. Şimdiki aklımla, deneyimlerimle geriye dönsem evlenir miydim? Evet, ama aynı kişiyle değil.

Annemle babam mutluydular. Şimdi geriye bakıp değerlendirince de mutlu olduklarını görüyorum. Onların birbirlerine bakarken gözlerindeki ışıltı hiç eksilmemiş.

Edit: Diyelim aynı kişiyle evlendim bu kez de ne kendi hatalarımı tekrar yapar ne de onun yapmasına göz yumar/izin verir/sessiz kalırdım.
Biz başka türlü davranabilseydik belki sürdürülebilir bi evliliğimiz olabilirdi.
Suçu kabahati evlilikte aramak çok doğru değil. Kendimize bakmamız lazım öncelikle. Nasıl karar verdik, birbirimize ne kadar emek harcadık, neler bekledik, beklediğimizi buldacağımızı umarak mı yoksa bilerek mi başladık, en başından ve sürekli birbirimize karşılıkı olarak dürüst ve açık mıydık...
Bu ve benzeri unsurların olmadığı hiç bir ilişki sürdürülebilir olmaz. evlilik ise ilişkinin sürdürülebilir olmasını beklediğimizbi aşama/ hal.
Yürümeyen evliliklerde sorun evlilikte değildir bizde ve/ya bizim davranışlarımızdadır. Evliliğin tek sakıncası "sahiplendim", "elde" düşüncelerine zemin olabilmesi. İmzayı attık geri dönemeyiz, zor olur vb düşünceleri getirmesi. Başkaca bi değişik işlevi yok, ilişki yönünden tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.01.18)
mutluyum diyenlerin çoğu mutlu değil. çok yakın bi arkadaşım her gün isyan ediyo. ama dışarıdan bakınca mutlu gibi gözükmeye çalışıyo. rol yapıyo yani insanlar.
0
spirit crusher
(20.01.18)
Konuya dair bir yorumum yok aslında, ben 28de evlendim, 30a gelmeden boşandım. Yanlış kişiyle evlilik çekilecek dert değil.

Ana Seth Davidowitz’in Everybody Lies kitabına bakarsanız, Facebook ve birkaç başka sosyal medya mecrasında yapılan bir araştırmaya göre kadınların “status” kısmında eşleri hakkında husband kelimesi ile sık sık “best friend, amazing, the best” gibi tabirler kullanırken, Google aramalarında “husband” kelimesi ile en çok “jerk, gay, stupid” vs gibi olumsuz ifadeler sorguluyorlarmış. Bu bile tek bir anekdot olmasına rağmen, dışarıdan görünenle için bir olmadığının bariz bir kanıtı.

Evlilik, net ve kırıcı olmadan iletişim kurmak hiçbir yerde doğru düzgün öğretilmediğinden, insanların birbirlerinin eşiğini çok kolay aşabildikleri bir ortaklık. Öyle olunca da, Türkçede ne deniyor bilemiyorum da, bir “resentment” oluşuyor, içten içten sinir olmaya başlıyor yani taraflar birbirine. Zor iş. Düzeltmek için bir sürü şeyin baştan öğrenilmesi gerek.
0
sopiro
(20.01.18)
Mobilde edit edemedim: yukarıda yazdığım mesaj yanlış anlaşılmasın lütfen. “Gay”in olumsuz bir kelime olduğunu düşünmüyorum. Bir kadının kocası hakkında “acaba kocam gay mi?” diye düşünmesi ilişki adına bariz bir olumsuzluk demek istedim.

Basın açıklamam bitti.
0
sopiro
(20.01.18)
Mesela @spirit curusher'in örneklediği çift neden geri dönmüyor? Madem sürekli yakınıyor, hergün isyan ediyor neden bekarlığa geri dönmüyor?
Boşanan neden tekrar evleniyor?

Demek ki; ona göre bekarlığın artıları evliliğin artılarından fazla değil vea evliliğin eksileri bekarlığın eksilerinden az.

Yazdıklarımdan evlilik taraftarı olduğum anlaşılmasın. Evlilik güzel bişey eğer uygun eşi bulabilirsen. Benim görüşüm bu.
Biliyorsunuz ben üç kız evlat yetiştirdim. Birgünden birgüne hiç birine "evlenin" temalı fikir beyan etmedim. Evlenmiş olmak için evlenmemelerini, hayat arkadaşlığı yapabilecekleri kişiyle karşılaşana dek beklemelerini öğütledim. Evlat sahibi olma kararlarından önce de evlendikleri kişinin ömür boyu evladının babası kalacağını bilerek karar vermelerini öğütledim.
İnsan evlenmek zorunda değil, çocuk sahibi olmak zorunda da değil. Tabii her yönden ideal olan; anlaşabileceği biriyle hayatını birleştirip sevgiyi yaşayarak yaşlanması.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.01.18)
biiiiizzzzz. martta 10 yıl bitecek.

zerre pişman değilim. milyon kere dünyaya gelsem gene onla evlenirim.

etrafta bu kadar mutsuz evli-sevgili olması sebebi tvlerde, filmlerde, dizilerde gördüğünüz prototipler. ben bağırayım o bağırsın, ben trip atayım o peşimden koşsun, ben köpek çekeyim bana kul köle olsun. kızayım surat asayım ama söylemeyeyim o anlasın. hayır arkadaşım evlilik böyle bir şey değil. derdin mi var, neyse söyle anlat o da bilsin sen de içini dök. biriktirme. ama insan gibi anlat, bağırmadan küfür etmeden, de ki sen böyle yaptığında ben şöyle hissediyorum. o da insansa anlar yapmaz. ya da de ki ben öyle trip mrip anlamam kardeşim, insanlar konuşmayı icat kaç milyon yıl oldu. insan gibi anlat neyse canını sıkan. ama bizde öyle değil. işte mi sinirlendin, 5 karış suratla gel eve bir de evde terör estir. durduk yerde ortam gerilsin sonra bağır çağır olmaz işte. bi kere kırıldın mı bi kere biriktirmeye başladın mı sonra baraj gibi olur bi yerden sonra tutamazsın hoop bitti gitti.

sonracıma hemen 20-25 yaşında evlenmeyin kardeşim. önce bi sen olgunlaş, büyü. kendini tanı. ben nasıl bir insanım, ilişkiden hayattan ne bekliyorum bil. ondan sonra yanına birini daha al. sen düş o seni kaldırsın, o düşünce sen tut elinden. ama yok daha çocuk yaşta evlencem de evlencem. bok ye.

evlilik sevgililikten bambaşka bir şey. cafelerde sinemalarda tanınmaz evleneceğin insan. varsa imkanınız en az 1-2 yıl birlikte yaşayın. yoksa mümkün olduğu kadar uzatın tanıma, nişanlılık vs süresini. sen onun evine gir çık, o seninkine. en doğal ortamında görün birbirinizi.

sonra senin anan benim abam demeyin. benim senin demeyin. iki kişi yerine tek kişi gibi yaşayın. evlilikte özel alan falan yoktur. o benim özelim dediğin iş biter.
0
halanne
(20.01.18)
kendi tanışıp, isteyip, sevip evlenen ve mutsuzum diyen, mutsuz olduğunu gördüğüm çok az benim etrafımda.
varsa ya gerçekten saçma sapan insanlarla evlenmiş olduğundan- bariz görünür bir şey. neden evlenmiş o insanla dersiniz yani.
ya da çok uzun süre kendi hayatını yaşayıp, sonra evlenmiş, özgürlüğüne çok düşkün mesela, evliliğe adapte olmak biraz zor geliyor, bunlar tam mutsuzum demiyor ama "çocuklar olmasa evlilik o kadar da şart değil" kafasında. bunlar için de evli olmak harika diyorlar, diyemem ama anne-baba olmak harika diyorlar. evet.
bir üst kademede boşananlar var, çocuklu olup boşanan bir dolu arkadaşım var ki hemen hepsi tekrar evlendi.
0
niye ama
(20.01.18)
Biz çok mutluyuz diyen hanımlar kocalarının kaçamağını henüz yakalamamış hanımlardır yalnız, içinize kurt düşürmeyeyim ama uzun yıllardır evli olduğunuz halde kocanızın hiç bir yanlışını görmemiş olmanız onun küçük de olsa kaçamak yapmadığı anlamına gelmez :)
0
John Bloor
(20.01.18)
"Bekar olup mutlu olabilen var mı?"

Ben:) ama şimdilik yaş 30.
"Mutluluk kişiye bağlı bi kavram. Çok genel, ortak bi tanım bulmak gerekirse; istediklerini bulduğun, istemediklerinden kaçındığın oranda mutlu oluyorsun." Çok doğru.

@hayat aklini konusacak bir filozof uret, ne güzel söylemişsiniz. Çocuklarınız sizin gibi anneleri olduğu için çok şanslı.

Ben mesela çocukluğumdan beri anne ve baba kavgasının arasında büyüdüm. Annem okumuş, etmiş, mesleği olan biri. Vakti zamanında evde kaldı diyorlar diye evlenmiş. Bu yüzden evlenmemek lazım. Evlenip mutsuz olanların çoğu bence bir amaç için evlenen kişiler; evimde bir erkek olsun, bana baksın, erkeksiz olmuyor falan filan diye düşünenler, ya da karım olsun, evimi düzenlesin bana baksın :S

Ruh eşini bulup, severek evlenen arkadaşlarımın çoğu mutlu. Vatandaşlık alayım ya da zengin kocaya kapak atayım diyenler mutsuz hatta boşandılar bile.
0
geçerkenugradım
(20.01.18)
valla biz çok mutluyuz etrafımdaki çoğu arkadaşımda gayet mutlular boşanan yakın çevremden kimse olmadı.

gene gelsem dünyaya gene eşimle hiç düşünmeden evlenirdim.
0
basond
(20.01.18)
Gerçekten de mutlu olmayacağını ya da olacağını mutlak olarak bilemezsin, fakat karşıdaki kimsenin içten olup olmadığını anlayabilirsen hiç değilse nasıl bir işe girdiğinizi de aşağı yukarı kestirebilirsin. Razı olursan olursun, olmazsan olmazsın.

Dolayısıyla evlilik meselesini tartışırken evlenecek kimselerin göz önünde olması şart.

Öte yandan kişilerden bağımsız olarak evlilik kurumu, resmi olarak kadını koruyan, erkeği maddi ve manevi olarak sömüren bir kurumdur. Erkeğin toplum için kendini feda etmesi evli de olsa bekar da olsa beklenirken; evli bir erkeğin mikro bir toplum olan ailesi için de gerektiğinde kendini feda etmesi beklenir. Bir çok erkek de bu duruma teslim olmuştur, şartları içselleştirmiştir. Mazoşistin sadistten kopamadığı gibi...

Tartışmaya girip uzatmadan ideal olanı özetlersek: Karşındaki insan birey olabilmiş, olgunlaşmışsa; derdi seni sömürmeden seninle iyi kötü paylaşımda bulunmaksa, sen de bu duygularda ortaklaşıyorsan geçinip gidersiniz.

Pratikte olgunlaşmak ise büyük çaba ister. Birey olmak, sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Bu da Scott Peck'in de kitabında anlattığı gibi 'Az Seçilen Yol'dur.

Pratikte çoğu zaman kadınlar maddi manevi erkeklerin üzerine yıkılmak isterler. Erkeğim beni taşısın söylemi literal olarak dile dahi dökülmüştür. Buna karşılık kadınların aşırı istekleri ve sorumsuzlukları neredeyse hiçbir zaman yadırganmamıştır. ('Ben yıkılmak istemem'ciler bu genellemeleri üzerine alınmasın ama iğneyi kendi cinslerine batırsınlar)

eksisozluk.com

Erkeklerse sırf çocuk yapma, neslini sürdürme içgüdüsü yüzünden, içten içe rasyonel olarak bütün bu çökük sistemi sırtalamak istemediklerinden dolayı evlilik kurumu da kurum olarak çökmüş durumdadır.

Bu konularda fazlasıyla iç içe geçmiş derin sorunlar ve dinamikler de var bu yüzden evlilik konusunda kendi hayatını planlarken olabildiğince rasyonel olmakta fayda var.

Seçim yaparken sorumluluğunu da almalısın:

Sırf çocuk için ya da evlenmiş olmak için evlenirsen başına nelerin gelebileceği de aşağı yukarı bellidir.

Yine böyle bir hukuki düzende, böyle bir toplumda evlenirsen yine başına gelecek potansiyel sorunlar bellidir.
0
idexo
(21.01.18)
Ben çok mutsuzum şu an ağlıyorum.
0
for day to break
(21.01.18)
evlilik fakir insan işi. zengin olup da genç evlenenlerin hepsi mutsuz. 40 yaş sonrasında da sosyal destek ve kendini baktırmak için evleniyor böyle kişiler.

fakirlerse eve iki maaş girsin derdinde. istanbula ataması yapılan çoğu memur hemen evlenecek birini aramaya başlar.
0
Cruyff
(21.01.18)
(35)

Çok değişik , asil bir kızla tanıştım, önemli!

riniminitin
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor. Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil biris
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;
2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor.
Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil birisi mi diyeyim bilemiyorum.

Yaşadıklarımı anlatayım, sizin bu konu ile ilgili bildikleriniz var ise tavsiyelerinizi bekliyor olacağım, sevgiler.

Öncelikle kız ilk tanıştığımızda yazışırken, "İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" dedi, ilginç birisi olduğunu buradan çıkartmıştım.  

Belli bir zamandan sonra buluşmaya karar verdik;
Buraları ben bilmiyorum, sen bir yer seç dedim ve bana "Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" dedi.
Salaş yerleri kesinlikle sevmiyor son derece şık böyle herkesin grand tuvalet giyinip gittiği fransız restoranlarını seçiyor, montunu kesinlikle kendisi çıkartmıyor ve herşeyi rica ediyor "Lütfen montumu çıkartabilirmisin?" gibi.
Masaya su gelince , "Benim için suyu açabilirmisin?",
meyve tabağı geldi "Bana üzüm verebilirmisin?"
ses tonu aşırı kibar ve alçak, 
şaşırdım açıkcası, ilk buluşmamızda oldukça kibar diye düşünmüştüm.
sonra ki  4-5 buluşmamızda hep bu tarz yerlerde geçti, genellikle yemeklerin yanında 1 bardak şampanya içiyor.
Klasik müzik, resim ve mimarilerle ilgileniyor , genelde bu konularda sohbet ediyoruz.

Neyse asıl kafamı karıştıran son olaylara geleyim, ben ev arkadaşım ve köpeğimle tanıştırmak için bizim eve davet ettim ve ne kadar daha çok erken felan desede köpeğimin hatrına ikna etmeyi başardım kendisini.

Bizim evin kapısında taksiyle durdu 30-40 saniye bekledim aşağı inmiyor, anladım ki kapıyı açmamı bekliyor kapıyı açtım, sonra eve yürüdük kapıya geldik lütfen montumu alırmısın, tarzı arkasını döndü, hemen montunu aldım, sonra "Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" dedi, içeri girince ev arkadaşımı gördü ve elini uzattı böyle öptürmek için, filmlerde ki, oda öptü.
Bi ara acaba bu kraliyet ailesinden felan mı geliyor diye düşündüm.

Neyse 1 saat kadar sohbet ettik, tanıştırlar felan geri giderken, "Benim için taksiyi arayabilirmisin?", "Montumu tutabilirmisin?", "Ayakkabılarımı giymem için sandalye getirebilirmisin?", "Eldivenlerimi giydirebilirmisin?" dedi. Açıkcası biraz sinirde oldum ama bayada ilginç geldi.

Bilerek mi böyle yapıyor yoksa özel bi kültürde mi büyümüş böyle olmuş.
Bunun ismi ne, kuralları varmı?
Örnek veriyorum ben bu kızla ciddi bir ilişkiye başlasam 1-2 sene sonra da böyle mi olacak bu?
Açıkcası ilk başlarda hadi nazdı oydu buydu, ben bir süre sonra bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Çok sinir bozucu özelliklede ayakkabısını giyerken bile sandalye istemesi.
0
riniminitin
(19.01.18)
Valla bana bu asillik değil de şımarıklık gibi geldi.
0
bego
(19.01.18)
Bana piremses hastalığı gibi geldi. Aynısını Türk kızları yapsa kezban deriz ama elin Fransızı yapınca asil oluyor işte. Kızın rol yapıp yapmadığını ancak kızın ailesiyle tanışınca öğrenebilirsin. Ailesi de böyleyse yüzde doksan gerçektir. Ailesinden böyle gördüyse kolay kolay değişmez.
0
dissendium
(19.01.18)
1600'lerde yaşamıyoruz, yol ver. Rol yapıyorsa ruh hastası, özü buysa daha da kötü.

Tabii ailesinin servetini de göz ardı etmemek gerek. 50 milyon euro ve üstündeyse bu tavırlar mazur görülebilir.
0
i was made for you
(19.01.18)
şu an titriyorum. kim olursa olsun bu ne hacıt ya. tanımadan gıcık kaptım. ona ümraniyede bir tavuk döner yedir de yazılımı düzelsin.
0
tukenmez adam
(19.01.18)
Sizi hizmetçisi yapmış hala ilginç diye yorum yapıyırsunuz. Kız kendine resmen uşak/kahya etmiş sizi. Bence huylu huyundan vazgeçmez
0
neysene
(19.01.18)
Fransiz kezbani sizin gözünüzde asil olmuş.
0
all girls dream
(19.01.18)
Şaka gibi bir hikaye. Ne işiniz var bu kızla hâlâ? Bu kadar saçma bir insan daha görmedim.
0
kulagina kupe olsun
(19.01.18)
hocam sen onun çevresine gir bakalım orada davranışları nasıl diğer insanlar yadırgıyor mu bu durum vs. açıkçası bu kadar nezaket yapmacık olmaz gibime geldi. cidden çok elit bir ailede yetişmişse durum böyle olabilir
ama bu kadar zerafet bize fazla gelir.

sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi (:
0
Ufuk
(19.01.18)
abi sen de ayaklarımı yıkar mısın de.
i.ytimg.com
kadının da sana karşı kimi görevleri olmalı :D onlar neymiş acaba.
öyle tek taraflı olmaz :)

lütfen duyurum için gönder butonuna basar mısın?
neyse ben bastım bu seferlik
0
güneyli çocuk
(19.01.18)
böyle yaşanmaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.01.18)
Fransa'daki en kaliteli zengin okullar amerikan kolejleri miymiş? Benim en şaşırdığım kısım bu oldu valla. Hem bu kadar elegan bir Fransız düşesi, hem de amerikan kolejine gidiyor he...
Okulda mı öğrenmiş tüm bu gelenekleri acaba, sorsana bi.
0
Bruce
(19.01.18)
tamam bir kadın tabii ki centilmenlik ister, bunu direk söyleyecek kadar da "açıksözlü" olabilir. bir hanımefendinin montunu çıkarmak da eldivenini çıkarmak da gurur okşayıcı olur. ama bu iş resmen orta çağ roleplayine, shakespeare oyununa dönmüş. hanımefendiye söylerseniz yıl 2018, ancien régime paket olalı çok oldu, sonra napolyon savaşları oldu gene sıkıntı.

çok serin hikaye ama, yalan yok.
0
fast times at celiktepe cengizhan high
(19.01.18)
Bence çok renkli ve komik bir kişilik. Okurken bayağı güldüm. Yerinde olsam iyice tanımaya çalışırdım. Hayatında kaç kere böyle bir insanla karşılaşabilirsin Ki?
0
rabitelli
(19.01.18)
ne asili yahu bildiğin kibarımsı kezban. Türk kızı olsa gömeriz fıransız diye iltimas geçmeye gerek yok
0
KaraSakall
(19.01.18)
asillik bu mu?

çekilecek dert değil.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
KaraSakall +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
bir insanin bilincli sekilde boyle salak salak davranacagini sanmam. kiz bence ya sosyal deney yapiyor ya da coklu kisilik bozuklugu gibi bir hastaliktan muzdarip.
0
jimicik
(19.01.18)
Hakikaten serin hikâye, güldürdü en azından. Gerçekse sizin açınızdan çok vahim.
0
mslny
(19.01.18)
kıza saydırmaya gelmiştim ama çok üzerine gitmişler garibin. o değilde eldivenlerini sen nasıl giydirdin Allasen ya. o parmaklarını uzattı sen de takıştırdın öyle mi? dur ben bir deneyim evde.
0
for day to break
(19.01.18)
asil filan değil narsist.

"İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" - Bunu kendine hak görüyor, özel muamele istiyor.

"Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" - Hem salak, hem de etraftan nasıl görüneceğini fazla önemsiyor.

"Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" - Hizmet görmeye alışmış.
0
beyteper canavari
(19.01.18)
Çeşitli fiziksel özellikler/eksiklikler (ağır bir şeyi taşıyabilecek güçte olmamak mesela ya da elin kırık olması vs), bilgi eksikliği nedeniyle ("ben ispanyolca konuşamıyorum, siparişi sen verir misin?"), özel koşullar (dini inanç/yaşam tarzı gereksinimleri misal) veya güvenlik nedeniyle ("o semt tekin değil, tek başıma gitmeyeyim, sen de gelir misin" vs) değil de sadece ama sadece cinsiyeti nedeniyle çeşitli rollere bürünüp ayrı ve özellikle daha üstün muamele görmeyi bekleyen bir insanda problem vardır diye düşünüyorum ben.

Hikayeye inanmak istemedim ama dünya deliyle dolu, e kadın da size istediği her şeyi yaptırmış, neden gerçek olmasın demeyi seçtim.

Kaldı ki, ayakkabı giymek için sandalye istemekte garip bir şey yok herhalde. Bazı çizmeleri vs oturmadan giymek veya çıkarmak zor olabiliyor. Normal bir ayakkabı için istediyse o garip.
0
sopiro
(19.01.18)
Elit olup olmadığını bilemeyiz ama elitist olduğu kesin.

Ses tonu, davranışlarının kibarlığı, manipülasyon kabiliyetinin üzerini örtüyor.

Karşıdaki bir birey gibi davranmıyor, sorumlulukları manipülasyon kabiliyetiyle ve en azından açık bir dille karşıya yüklüyor.

Bilerek mi böyle yapıyor? insan bilmeden böyle yapamaz.
Bunun adı tekrar: Literal olarak prenseslik. Eminim modern prensesler dahi böyle değildir. O kadar da yapmacık bir durum.
Ciddi bir ilişkiye başlarsın ama kız seni ciddiye almayabilir, yörüngesinde kullanışlı biri olursun. Bu anlamda kız seni aldatır demiyorum. Tanımam etmem, belki hayatı prenses olarak yaşamak istiyordur, karşılığında sana sadakat vaat edip etmeyeceğini senin anlaman lazım zira emrine girdiğin biri istediği gibi davranır, hesap da vermez. Sen emrine girmeye razıysan, o da sana sadık olmaya razıysa allah mesud etsin.
Bu kesinlik naz değil. Naz başka türlü olur, biraz yokuşa sürersin, ağırdan satarsın...

Sıkıntı şu: Birbirinize uygun musunuz? Sana kibarca emreden biriyle olmak ister misin?
'Çok sinir bozucu'ysa bırak başkası çeksin derdini.

Ama ödül, ceza, şartlanma, köpek eğitimi gibi konularda biraz araştırmanda fayda var. Kız yarın bir gün derileri çeker, kırbacı çıkarırsa da şaşırma.

Kolay gelsin.

Edit: Fikrimi istersen, kız seçkin bir aileden gelmediği için elitist olabilir. Kültürlü bir arka planı ve çevresi olmadığı için böyle şeylere meraklı olabilir. Gerçek kraliyet ailesinde bu kadar ritüelli değildir bu işler. Kızın yine internetten tanışması da kendi çevresinden uzaklaşmak istediğini gösterebilir.
0
idexo
(19.01.18)
Kazara halvet olsanız neler olur, düşünmek bile istemiyorum.
0
femme vitale
(19.01.18)
ıyy :D

"bu ne amk manyak mısın" demedin mi?
gerçi bunu desen arkasına bakmadan kaçardı herhalde. neden böyle garip davrandığını "kibarca" sormadın mı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
Ya bu yazdigin hikayenin aynisini kizin Fransiz oldugunu belirtmeden sanki Türkiye'de Türk biriyle yasamissin gibi herhangi bir foruma yaz ve gelen yorumlarda kizin kezbanlik derecesini ölc lütfen.

Vay arkadas ya!!! Yillardir sözlükte bizim milletin kizlarina giydirilen hicbir eksik sey kalmadi. Herkes yabanci hatun bulun, bunlarin derdi cekilir mi diyor. Senin anlattigin hikayeye bakiyorum ve sok icindeyim.

Böyle insanlarin kahri cekilir mi ya :O
Bir de komik yani :D Ben su an böyle bir kiz acaba sevisirken nasildir acaba, diye düsünüyorum. "Canim rica etsem o bacagimi biraz daha kaldirabilir misin!!!1111!!11! "
0
chitosan
(19.01.18)
idexo +1

Gerçek prensesler böyle değil. Valla, fıkra gibi olacak ama bir Alman, bir İngiliz ve bir de Danish prens / prenses tanıyorum. Bu hareketlerin bazıları yapılıyor, evet. Ancak eldivenimi giydirir misin, ı-ıh. Bir de genç olanlar asla el öptürmezler. Gayet de normal senin-benim gibi oluyorlar, sadece oturmayı kalkmayı ve nazik konuşmayı biliyorlar. Bence kızcağız özenti.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
ahah, femme +1. bence sevişip, ardından güncelle bu soruyu. ben meraktan birlikte olurdum sanırım fklds.

bunun asalet olmadığının sen de farkında olmalısın, sadece bu durumdan eğleniyorsan gözlem misali bir süre daha vakit geçir, yoksa durma bile iki saniye. prim vermeyin şöyle insanlara lütfen. /:

ha bir de, bir kere de sen de absürt bir talepte bulunsana, ne oluyor bakalım, gözleri fal taşı gibi açılıyor mu? kendi silahıyla vur, deneysel takılmak müstahak buna.
0
treamorg
(19.01.18)
Evlenseniz ayak tırnaklarını da sana kestirir bu. Ütüyü, bulaşığı hep sen yaparsın.
0
femme vitale
(19.01.18)
sen ciddi ciddi kraliyet ailesi mensubuyla tanışabileceğini düşünmüyorsun dimi
0
regardless of what they say
(19.01.18)
Olm değişik bi tecrübe işte, ben olsam bırakmazdım, biraz daha uğraşırdım açıkçası. Seviyorum değişik tipleri. Ama 1-2 sene süreceğini sanmam. Bu tarz tipler genelde seni tamamen köleleştirdikten sonra sıkılıp terk ediyor.
0
roket adam
(20.01.18)
Bu kadin asilse ben lordlar kamarasindanim.
0
i m sick tired
(20.01.18)
hacı ilginç bir kadınmış.
zenginse idare et.
0
alt4y
(20.01.18)
bana daha mistress bir arkadas da kendisine submissive slave ariyor gibi geldi. kirbacin sapini kicinda görene kadar sabret bakalim nereye kadar gidecek :)
0
eriksatie
(22.01.18)
0
AlsterWasser
(22.01.18)
Bu kız elit filan değil, resmen rol kesiyor :). Bulgularımla konuşayım.

1) Elit bir insan karşısındakinin yüzüne ''Lütfen kısaltma kullanma.'' demez. Ya bunu görmezden gelerek devam eder ya da arkadaşlığını bitirir. Ki ben yazım kuralları için arkadaşlığı bitirmeyi seçmezdim.

2) ''Kızlar rezervasyon yaptırmaz'' buna güldüm. Kızın içinde gram feminizm duygusu yok.

3) Eldiveni çıkartma gibi gelenekler eski yüzyıllara ait bir şey. Yüzyılımızın insanı değil. Kaldı ki bu kadar ''elit'' bir insan, bu durumu kültürel farklılığa yorum anlayış gösterir. Mutlaka benim dediğimi yapacaksın, yoksa külahları değişiriz tadında bir cevap vermiş ki kesinlikle üslup bozukluğundan başka bir şey değil.

4) Takside kapıyı açma olayına geleyim. Bu kültürel farklılık, Fransa'da açıyorlar mı bilemiyorum ama bir Alman kadına karşı bunu yapsan, ikinci buluşmayı kaçırırsın. Çünkü onlar da bunu kadını güçsüz yerine koymak olarak algılıyor.

5) Hesabı ilk buluşmanızsa sana kasabilir, fakat ikinci veya üçüncü buluşmanızda sana kasacak kadar kezbansa uzaklaş :).
0
break your happy home
(24.01.18)
(3)

dövmeci var mı?

Tears of Devil
ilk defa dövme yaptıracağım. ben watercolor bir şey istiyordum, dövmeci arkadaşım ben renkli çalışmıyorum dedi o yüzden vaz geçtim. siyah beyaz bir dövme olacak, maksimum 10x15 cm bir alanda (kol) olacak... bu işin fiyatlandırması hakkında bilgisi olan varsa ve yardımcı olursa sevinirim. aldığım fiy
ilk defa dövme yaptıracağım. ben watercolor bir şey istiyordum, dövmeci arkadaşım ben renkli çalışmıyorum dedi o yüzden vaz geçtim. siyah beyaz bir dövme olacak, maksimum 10x15 cm bir alanda (kol) olacak... bu işin fiyatlandırması hakkında bilgisi olan varsa ve yardımcı olursa sevinirim. aldığım fiyat pek normal gelmedi gibi bana...

şimdiden teşekkürler.
0
Tears of Devil
(18.01.18)
Sanatçısına göre de değişiyor.
Emin olmadığınız kimseye güvenmeyin, ben yıllar sonra ilk yaptırdığım dövmeyi kapattırmak zorunda kaldım, küçüktü ama kötüydü.
0
sopiro
(18.01.18)
Vaso Vasiko Tattoo Studio


www.vasovasiko.net
0
silah taciri
(18.01.18)
suadiye big bang tattoo burak

www.instagram.com
0
bir garip melek
(18.01.18)
(11)

günde 2 saat hangi konuda okuyayım?

nigeo
selamlar,günde 2 saat kadar boş vaktim var. ofisteyken bilgisayar başında 2 saat mal mal sözlüğe falan bakmak istemiyorum.her gün 2 saat okuya okuya kurcalaya kurcalaya bir konuda biraz bir şeyler öğreneyim istiyorum.kitap götürüm okuyamam.bir konuda online araştırma tarzı düşünebilirsiniz.çok konsa
selamlar,

günde 2 saat kadar boş vaktim var. ofisteyken bilgisayar başında 2 saat mal mal sözlüğe falan bakmak istemiyorum.

her gün 2 saat okuya okuya kurcalaya kurcalaya bir konuda biraz bir şeyler öğreneyim istiyorum.

kitap götürüm okuyamam.
bir konuda online araştırma tarzı düşünebilirsiniz.

çok konsantre kesintisiz 2 saat gibi de düşünmeyin ama totalde en az 2 saat okuyacak vaktim var bilgisayar başında her gün.

dil öğrenmek istesem ideal olurdu mesela.
her gün 2 saatlik çalışmaya biraz ilerlerdim bir dilde. ama istemiyorum.

konu adaylarım:
*beslenme
*anatomi. insan vücudu. temel tıp.
*bahis sektörü
*temel fizik

herhangi bir şey önerebilirsiniz.

ne konuda kendimi az da olsa geliştirebilirim sadece online okuma-araştırma ile?

ortalama 3-4 ay günde 2 saat vakit var.

Teşekkürler.


edit: türkiye tarihi, siyaseti vs istemiyorum arkadaşlar bu arada.

belki bir ülke ya da bölge seçip oranın tarihini sosyolojisini okuyabilirim.
0
nigeo
(17.01.18)
Norobolim? Noropsikoloji olur, norobiyoloji olur. Bu konularda bir şeyler bilmek hem kendinizi hem de çevrenizdeki insanları daha iyi tanımanıza, anlamanıza yardımci olur.
0
fraise
(17.01.18)
Antik Mısır tarihi, arkeoloji, botanik, ornitoloji, jeoloji...
0
dissendium
(17.01.18)
anatomi
0
duygusal pehlivan
(17.01.18)
durbikonusucaz
(17.01.18)
Kuantum fiziği.
2.dünya savaşı ve nazi almanyası tarihi.

Benimkiler bunlar.
0
brad pitt
(17.01.18)
Borsa
0
ovungec zeus
(17.01.18)
Coursera’da yanlış hatırlamıyorsam stanford üni’nin hazırladığı bir beslenme konulu kurs vardı. O ve Coursera’daki diğer her şey olabilir, ücretsiz.
0
sopiro
(17.01.18)
Bence youtubedan video izlemek ya da podcastleri takip etmek daha mantıklı.
Okuma olayı daha çok ön hazırlık istiyor.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
Borsa + 1
0
keep out
(17.01.18)
okumak değilde, belirli bi konuda tutorial izleyip kendini geliştirsen?

herşey olabilir bu, fotoğrafçılık, photoshop vs vs
0
Photographer
(17.01.18)
Nörobilim+1

Borsa denmiş ama; yeni teknolojik gelişmelerle birlikte borsa konusu tamamen boyut değiştirecek gibi görünüyor. Değiştirmiştir veya başlamıştır bile belki.
Bu durum olmasaydı bile borsa konusu "az da olsa geliştireyim" denecek bir konu değil.
www.ted.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
(4)

Öğrenci için ingilizce film ve öğrenme yöntemi sorusu

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Genç 10. sınıfta okuyor. İngilizce düzeyi 11. sınıf belki viraz daha ileri. İnternette ingilizce olarak yazıştığı arkadaşları, gruplar var. İngilizce yönünde ilerlemeyi düşünüyor. Yurt dışı eğitimi için sınava girmek istiyor. Sınav bu ay sonunda olacakmış. Öğretmeni 11. ve 12.sınıf testlerinden ve
Genç 10. sınıfta okuyor. İngilizce düzeyi 11. sınıf belki viraz daha ileri. İnternette ingilizce olarak yazıştığı arkadaşları, gruplar var.

İngilizce yönünde ilerlemeyi düşünüyor. Yurt dışı eğitimi için sınava girmek istiyor. Sınav bu ay sonunda olacakmış.

Öğretmeni 11. ve 12.sınıf testlerinden vermiş, 11'i çözerken gözlemledim cümleleri anlıyor, kelime eksiği var

Bi alıştırma kitabı vardı 11. sınıf içinmiş, deyimler, farklı alanlarda kullanımları vb. bilgiler vardı. O kitaba bir iki baktı, kapatıp yana koydu. Çekmedi veya zorlandı sanıyorum. "bunlar kolay" deyip 11. sınıf testlerinden çözmeye başladı.

Çizgi film izlerdi şimdi yeni yeni film izlemeye başladı. Açlık oyunlarını bitirmiş bir iki film daha söyledi hangileriydi unuttum. Filmleri türkçe izliyormuş. İngilizce olunca anlamadığını söyledi. Filmleri ingilizce dil ve ingilizce alt yazıyla izlemesni tavsiye ettim.

Basit ve anlaşılır dil kullanılan film tavsiyeniz olur mu? Marvel, fantastik, bilim kurgu ilgisini çekecek yapımlar.

Çalışma yöntemleri, siteler, sözlük... ingilizce öğrenmesine yardımcı olabilecek tavsiyelerinize talibiz.

Kelime pekiştirmek için tatoeba.org sitesini not almıştım. Önermeyi düşünüyorum, belki sizde daha güzel kaynaklar vardır diye önermeden sorayım dedim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
Yurtdışında okumak için sınav dediğiniz hangi sınav? 10. sınıf ise PSAT olabilir. Ya da coşup SAT alıyordur fakat ikisi de vocabulary konusunda zorlar bir öğrenciyi, öyle Türkçe kaynaklardan falan çalışarak çok fayda sağlayamaz, neticede kolay da bulmuş zaten.

O yaş grubu çocuklarda çılgın bir distopya hayranlığı oluyor: Açlık Oyunları serisi, Divergent serisi, Maze Runner serisi, ve ismini hatırlayamadığım bir sürü serinin kitapları ve filmleri var. Kitapları İngilizce okusun, filmleri de İngilizce sese İngilizce altyazıyla izlesin.

Ben contextten bağımsız kelime çalışmayı pek faydalı bir aktivite olarak görmüyorum, ama illa öyle çalışacaksa internette websitelerinde veya kitap olarak “en sık cıkan SAT/ TOEFL/ IELTS kelimeleri” gibi şeylere bakabilir. Benim ÇOK sevdiğim bir kitap var Vocabulary For The College Bound Student diye. Kelimelerin latince veya yunanca kökleri, ekleriyle vs anlatıyor. Sevmeyen veya o kökleri öğrenince aklı başından gitmeyen öğrencim olmadı şimdiye kadar.

Aklıma bunlar geliyor öğle arasında, sonra güncellerim artık.
0
sopiro
(17.01.18)
filmden ziyade dizi olarak arrow, the flash, supergirl gibi dizilerin dili müthiş kolay. ilgisini de çekiyor madem böyle marvel fantastik şeyler, bence gayet keyif alır. ingilizce altyazılı izlemesine bile gerek olmayabilir onları hatta.
0
vedderbaug
(17.01.18)
lost'un dili mesela çok basit. lost izleyebilir. konuşmalar gayet anlaşılır.
harry potter serisini izleyebilir.
0
dilemma of subscribtionability
(17.01.18)
@sopiro, teşekkür ederim öncelikle.
Gireceği sınav, liseler için öğrenci değişim programı sınavıymış. Kendi bulmuş.
www.wcepturkey.org
Sözlük önerini hemen iletiyorum. Öğrencilerden onay alan sözlük bulmak çok iyi oldu. Ben ingilizce-ingilizce önermiştim ama erken mi acaba diye emin de olamadıydım.
Filmleri de ileteceğim tabii:)

Kız kelimeleri google'a soruyor. tureng app. önerdim. uygun mu?

Artı olarak karşılaştığı kelimeleri cümle içinde kullanmasını söyledim. Farklı cümlelerde okumasının pekiştirmeye yardımcı olacağını düşünüyorum. Bu yöntem hatalı mı olur?

Mesela 1 sayfa test ( 10 soru kadar) çözerken 15 civarı yeni kelimeyle karşılaştı.
Kelimelerin yanlarına türkçesini yazdı. O kelimeler orda kalmasın hafızasına kaydolsun diye ek çalışma yapılmalı mı yoksa karşılaştıkça tekrar etme yöntemi mi daha iyi?

@vedderbaug, dizi izler misin diye sormuştum, "bilmiyorum ki, hiç izlemedim" dedi. İlgisini çekecek dizi olursa izleyebilir gibi. Önerdiklerini ileteceğim. Çok teşekkürler.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
(11)

kadınlar için kas desteği olması için protein tozu sakıncalı mı?

mslny
Önceki duyurumdan sonra karar verip spora yazıldım. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1251196/sporla-ilgili-arkadaslardan-tavsiye-istiyorumÇok anlayamadığım Vücut analizinde yağ 11.90 yağ oranı 24.60 kas 34.50 çıktı. Ölçümü yapan kadın "normalde 2 kilo eksiksin ama kas yok, Yağ oranı iyi ama kasları
Önceki duyurumdan sonra karar verip spora yazıldım. www.eksiduyuru.com

Çok anlayamadığım Vücut analizinde yağ 11.90 yağ oranı 24.60 kas 34.50 çıktı. Ölçümü yapan kadın "normalde 2 kilo eksiksin ama kas yok, Yağ oranı iyi ama kasların çok güçsüz. Olan yağı da kasa çeviricez bu yüzden yumurta vs hariç hızlandırmak için protein tozu kullanmalısın" deyince zararlı değil mi dedim Hayır biz de kullanıyoruz dedi. 6 ay gibi bir zamanda istediğim güce kavuşurmuşum=) Bir de spor yapanlara sorayım dedim, hakket kaslarım çok mu zayıf ve en önemlisi toz alayım mı?
0
mslny
(15.01.18)
"yağı kasa çeviricez" dediyse kaç.

Kaç kilosun da 34.5 kilo kas var?

Neyse, yediğin yiyeceklerden aldığın protein yetersiz ise protein tozu kullan. Bildiğimiz ayrıştırılmış proteinden başka bir şey değil. Günlük ne kadar protein alman gerektiğine şuradan bakabilirsin: www.bodybuilding.com
0
alperz
(15.01.18)
Onu diyen kadına kibarca bsg de
0
benaslindayohum
(15.01.18)
O 34,50kas,kemik, su toplamidir diye dusunuyorum. Yapqcagin cok abarti bir spor degilse yumurta, tavuk, et, kurubaklagiller yeterli olur bence. Protein tozuna gerek yok.
0
red g
(15.01.18)
arkadaşlara katılıyorum.cahil konuşması.yağ kasa dönmez .ama kilon çok az ise alabilirsin bence de.ayrıca 11 yağ oranı çok düşük bile.ayva göbeği bile yoktur sende.
0
birdposing
(15.01.18)
@alperz benim anladığım 34.5 kilo kas değil %34.5 kas varmış %24.6 da yağ varmış

Protein tozu sakıncalı olmamakla birlikte 'hangi protein tozu?' sorusu da önemli. Rastgele ve merdiven altı bir besin takviyesi almayın. Alacağınız besin takviyesini de uygun şartlarda saklayın ve kullanın.

Protein tozu olmadan da protein alabilirsiniz ve bence sizin durumunuzda almak zorunda da değilsiniz. Genelde protein tozu daha ucuza protein alabilmek içindir. Yani örneğin günde yarım kilo et yemek zorunda kalmazsınız.
0
idexo
(15.01.18)
@alperz, neden kaç kilosun da o kadar kas var dediniz? Yanlış mı yazdım diye düşündüm, cahilim bu konuda dediğim gibi. bana sadece abartısız kas yapmak için hareketler yapıcam, direncim düşük, yağ yakmak için bişey yapmıcam? Kilo hassas tartıda 48.


@red g, @idexo, eğer günde günde 4 yumurta beyazı yerim dersen toza gerek yok sadece daha hızlandırmak için dedi. Tabii Aletli yapılan spora uzak biri olarak protein tozunun iyisini de bilmiyorum, iyi bir yerden alabilirim sadece.
0
🌸mslny
(15.01.18)
Yağ oranı %24 sanırım, %11 olması için sporcu falan olmanız gerekir herhalde, o zaman da kas düşük çıkmazdı.
Ama yağı kasa çevirmek demesinin sebebi halkın anlayacağı dilden konusmaktır diye umuyorum, ya da oranlardaki olacak değişime gönderme yapıyordur. Yoksa yukarıda denildiği gibi, öyle olmuyor.

Ben kullandım protein tozu kısa bir süre. Besinden alamıyorsanız kullanılabilir diye bakıyorum. Ama bir sürü gıda alternatifi de var, ben o sırada bayağı yoğun antrenman yapıyordum, iştahsızdım da, iyi destek olmuştu.

Burada benden daha iyi bilenler vardır tabii, o yüzden bir şey demeyeyim de, kısaca kullandım, ölmedim, kadınım.
0
sopiro
(15.01.18)
Şunun şurasında alman gereken protein miktarı ortalam 60-70 gram, bunu yemeklerden alamıyorsan zaten çöp besleniyorsun demektir, yemeklerden almaya çalış, ölçümü yapan kadın sana protein tozu itelemek için öyle söylemiştir. Ha bana kalırsa bu diyaloğun geçtiği yerden koşarak kaç.
0
angelus
(15.01.18)
gelen yorumlardan sonra size tavsiyem:

- dengeli ve yeterli beslenmeyi öğrenin, protein tozuyla da uğraşmayın.
- spor yaparken alışma devresinde kendinizi gereksiz yere zorlamayın fakat hareketleri de doğru yapmayı öğrenin.
- spor yaparken hareketleri yarım yapmayın, hareketlerden çalmayın, gerçekten yapın.
- spor ve beslenme konusunda en başta kas yapmaya veya kilo alıp-vermeye odaklanmayın. bunun yerine kondüsyonunuzu öğrenip geliştirmeye odaklanın.
- özellikle ilk ay vücudunuzu, ihtiyaçlarınızı, sporu ve beslenmeyi dikkatle keşfedin.
- yaptığınız egzersizlere göre ve vücut kompozisyonunuza(ağırlığınıza ve yağ kas kompozisyonunuza göre, takriben) ne kadar kalori harcadığınızı ve buna göre kalori ihtiyacınızı öğrenin.
- imkanlarınız dahilinde olabildiğince işlenmemiş gıda tercih edin.
- doğru kaynakları belirlerken mükemmelliyetçi davranmayın veya milimetrik kalori/protein/yağ/karbohidrat hesaplarına ihtiyacınız yok.
- sporu ciddi ve disiplinli yapın fakat işkenceye dönüştürmeyin.
- beslenme konusunda disiplinli ve ciddi olun ve yine işkenceye dönüştürmeyin.
- sporu ve beslenmeyi bir hayat tarzı olarak uygulayın, dönemlik diyet ve spor alışkanlıkları yerine hayatınızın bir parçası haline getirin.
- beslenme konusunda zaman içerisinde göz kararı veya ölçüyle kalori saymaya da başlarsanız iyi olur. başta 1 yumurta ortalama kaç kaloridir veya sarısı beyazı kaçar kaloridir bilemeyebilirsiniz, internetten araştırın. zamanla göz kararıyla dahi kalori sayabilir hale gelebilirsiniz. 1 kaşık zeytinyağı, 1 bardak süt gibi ölçülere zamanla alışırsınız...
- sporun niteliği ve süresi de önemlidir. yani mesela yürürken ve koşarken kalp ritminizi takip etmek isteyebilirsiniz, kaç dakika ve kaç kilometre koştuğunuz da önemlidir.
- üzerinde çok durulmayan bir konudur fakat dinlenme de çok önemlidir.

daha da bir çok madde eklenebilir fakat benim son ekleyeceğim madde şudur:
- acele etmeyin. yukarıda belirttiğim gibi yaşam biçiminize entegre bir egzersiz ve beslenme düzeni oturtun. pratik olmayan, fazla özen gerektiren davranışlardan bir süre sonra bıkarsınız. pratik olmaya ve imkanlarınıza uygun davranışlar edinmeye bakın ki alışkanlık haline dönüşsün.

Bunlar için hem deneme yanılma hem de internetteki sonsuz kaynaklar size yardımcı olacaktır. Bir sorunuz varsa önce google'a yazın birkaç değişik kaynaktan okuyun. Tatmin olmazsanız o zaman sorun, araştırın. her zaman şüpheci olmakta fayda var.
0
idexo
(16.01.18)
Şimdi hocayı burda gömdüm gibi oldu ama inanın diyalog benim saçma hafif omuz istiyom isteğimle bir nevi şekillendi ve tabii buraya en saçma yerini ekledim sırf soruyu kestirmeden sormak için. Yoksa bilinçsiz korkunç kaçılası bir yer ve kişi değil, benim aktarımım kötü=)

@idexo, Teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. Zaten en büyük sıkıntım beslenme konusunda çok dengeli ve iyi olmamak, su içmemek. Sıvı oranı 25 çıktı=( ayrıca şöyle söylim sadece son 1 yıldır düzenli kahvaltı yapıyorum. Önceden günde 1 öğün yerdim. Şimdi yemek biraz seçmek harici tek sinir olduğum sağlıksız şeyleri tümüyle bırakmamak, Film izlerken illâ bir kase cips kola sonra üstüne 1 eti cin veya benzeri yemek gibi. Neyse ki salata ve meyve çok severim, ama şu abur cuburu beynimden silmem gerek, sağlık için. Kalori vs hiç anlamadığım anlamaya uğraşmadığım şeyler, bilmiyorum bu konuda ilerler miyim ama spor konusunda dediklerinize özellikle dikkat edicem.
0
🌸mslny
(16.01.18)
'Şimdi yemek biraz seçmek harici tek sinir olduğum sağlıksız şeyleri tümüyle bırakmamak, Film izlerken illâ bir kase cips kola sonra üstüne 1 eti cin veya benzeri yemek gibi.'

Bu tarz abur cuburları yasak elma haline getirirseniz muhtemelen içinizde bunlara karşı bir açlık da başlayacaktır. Onun yerine kendinize bir kalori sınırı koyun. Diyelim ki haftada ihtiyacınız 14bin kalori almak olsun. Bunun en fazla 750 kalorisini bu tarz abur cuburlardan alın. Eğer canınız istemezse ne ala, isterse böyle kalori sayarak tüketirseniz kontrol de sizde olur.

Yine mesela sadece su içmek çok sıkıcıdır. O gün en azından 2 litre su içmemişseniz gazlı içecek de tüketmeyin.

Yine gazlı içeceklerin yerine bitki çaylarına yönelmenizde fayda var.

Bunları alışkanlık haline getirmek için en başta bilinçli olmanız lazım, sonra da devam ettirmek için disiplinli olmanız lazım.

işkence haline getirmeyin derken bunu kast ediyorum. kendinizi %100 mahrum bırakmayın, tadımlık tüketin.

Sonra tabi basit şekeri büyük oranda hayatınızdan çıkarın. Çayı kahveyi şekersiz içmeyi öğrenin. Kahve gibi kafeinli içecekleri, enerji içeceklerini abartmayın, mümkünse enerji içeceklerini hiç tüketmeyin.

Üzerinde diyet yazan ürünlere abanmayın, bu ürünlerin de kalorisi yüksektir. Normal versiyonlarından farkı diyet ürünlerin içindeki yapay tatlandırıcılar vs. dir. Bunlara ihtiyacınız yok. Mevsim meyvelerini tüketin. 1 elma sizi kesmiyorsa 2 elma 2 portakal yiyin. 1 paket bisküviden kat kat iyidir.

tabi günümüzde tarım ürünleri ne kadar sağlıklı o da sorgulanıyor fakat yine de raf ömrü 1 yıl olmayan şeylere yönelmekte fayda var.
0
idexo
(16.01.18)
(6)

sabah ve gece içecekleri

douglas
akşam yatmadan önce bir şey içme alışkanlığım olsa bu uykuma ve uyku düzenime iyi gelir diye düşünüyorum.yatmadan önce muzlu fındık sütü içmek uykuya teşvik edici olarak uykumu düzenler mi sizce?uyandığımda da limonlu çay içebilirim ama henüz düzene oturtmadım. sizin içtiğiniz bir şey var mı uyumada
akşam yatmadan önce bir şey içme alışkanlığım olsa bu uykuma ve uyku düzenime iyi gelir diye düşünüyorum.
yatmadan önce muzlu fındık sütü içmek uykuya teşvik edici olarak uykumu düzenler mi sizce?
uyandığımda da limonlu çay içebilirim ama henüz düzene oturtmadım. sizin içtiğiniz bir şey var mı uyumadan önce ve sonra, tavsiyeleriniz?
0
douglas
(15.01.18)
uyumadan önce rezene, papatya çayı, yoğurt, ayran, süt
0
killerbee
(15.01.18)
Uyumadan önce su ve/veya papatya çayı/doğadanın nefis zencefil ve limon kabuklu çayı.

Uyanınca her şeyden önce su.
0
sopiro
(15.01.18)
Yatmadan önce muzlu fındık sütü içmek sadece vücudu gereksiz sindirim işleriyle uğraştırıp uyku kalitesini bozmaktan başka bir işe yaramaz, aynı etkiyi Nutella yersen de görürsün bir farkı yok, yatmadan önce Nutella yemek ne kadar uyku düzenine iyi gelirse o kadar iyi gelir. Çaylar da belki ilk etapta işe yararmış gibi gözükse de onların da muhakkak bir rebound etkisi olacaktır. Onun dışında sabah da su iç işte.
0
angelus
(15.01.18)
ben uyumadan önce viski içiyorum üç parmak. dört buzlu. hemen uyku getiriyor.

uyandığımda da ılık su.
0
kablelvuku
(15.01.18)
uyku sorunun yoksa gerek de yok bir sey icmenize. Sabah limonlu su olabilir veya elma sirkeli su.
0
jimicik
(15.01.18)
İçtiğim bir şey yok ama başka bir tavsiyem var: benim uyku düzenime iyi gelen şey yatmadan önce 5-10dk meditasyon yapmak, kafamı boşaltmak.
meditasyonguru.com

Yatmadan önce (su dışında) yediğim içtiğim şeyler ise midemde şişkinlik hissi verip beni rahatsız ediyor.
0
peggy
(15.01.18)
(6)

aksiyon filmi = silahlar, kurşunlar kurşunlar, daha çok kurşunlar mı oldu?

hayat aklini konusacak bir filozof uret
tv'de John Wick vardı. Hadi ben de izleyeyim Keanu varmış dedim. Silahlar, kurşunlar, kan vs almış başını gidiyor. Başka da bişi yok filmde. İlk kez bi ekşicilik yapıp yarısında çıkacaktım o da olmadı, film evimin salonunda oynuyor.(N'oldu yani şimdi adalet mi sağlandı?Ben de diyorum gençlerdeki bu
tv'de John Wick vardı. Hadi ben de izleyeyim Keanu varmış dedim. Silahlar, kurşunlar, kan vs almış başını gidiyor. Başka da bişi yok filmde.
İlk kez bi ekşicilik yapıp yarısında çıkacaktım o da olmadı, film evimin salonunda oynuyor.

(N'oldu yani şimdi adalet mi sağlandı?
Ben de diyorum gençlerdeki bu asalım keselimcilik neden bu kadar ivmelendi?)

O bitti şimdi Tetikçiler (Killer Elite) başladı. Başlar başlamaz silahlar kurşunlar kurşunlar...


Gelmişken kaliteli aksiyon filmi önerir misiniz?
mısır tabağı elimde, film hevesim kursağımda kalmayayım:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.01.18)
Tropa de Elite
0
angelus
(13.01.18)
(bkz: aksiyon filminde aksiyondan şikayet etmek )

edit: altta birisi daha demiş ozaman ne varsa eskilerde var diyip terminator 2 ve aliens diyorum bende
0
lorensoth
(13.01.18)
aksiyon değildi ki bu, hep silah. ne heyecan var ne bişi. daha fimin başından sonunu anladım.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.01.18)
izlemişsindir tahminim.

terminator 2
aliens
point break
the saint
to live and die in L.A.
0
EasyTiger
(13.01.18)
Evinizde izleyemezsiniz ama sinemada Liam Neeson’ın yeni filmi the Commuter var. O güzeldi. Keza onun başka filmleri de olabilir. Run All Night, mesela.

Komedi-aksiyon olurda Ryan Reynolds’ın Bilmemnenin bodyguard’ı diye bir filmi vardı. Neyin bodyguard’ı onu hatırlayamıyorum ama.
0
sopiro
(13.01.18)
Geç kaldım yanıtlamak için ama yine de yazayım, belki daha sonra izlersin.

The Bourne Identity

Heat

The Fugitive

Bir de Fransız gelsin; Dobermann
0
old possum
(14.01.18)
(15)

Şu öğretmen şikayet edilmeli mi?

ya ben lan neyse
Hoca 2 aylık hazır ayranı sınıfa getirmiş -5. sınıflar- önce "bakın çocuklar bu 2 aydır dolabımda duruyor ve şimdi bozulup bozulmadığına bakacağız. bozulmamışsa içinde katkı maddesi var demektir çünkü son kullanma tarihi geçeli 1,5 ay olmuş." demiş.sonra ayranı açmış ve çocuklara koklatmış. ayran bo
Hoca 2 aylık hazır ayranı sınıfa getirmiş -5. sınıflar- önce "bakın çocuklar bu 2 aydır dolabımda duruyor ve şimdi bozulup bozulmadığına bakacağız. bozulmamışsa içinde katkı maddesi var demektir çünkü son kullanma tarihi geçeli 1,5 ay olmuş." demiş.

sonra ayranı açmış ve çocuklara koklatmış. ayran bozulmamış.

çocuklardan birine zorla içirmiş gibi yapmış. çocuk da gülerek "yok yaa içmiycem" falan demiş.

sonra tüm sınıfa çocuğun içmesi için "iç iç iç iç..." diye tezahürat yaptırmış. bu sırada tabi tüm sınıf da çocuk da gülüyor.

bu hoca şikayet edilmeli mi?

ben tamamen olaydan bağımsızım ve yorum yapmıyorum. olmuş bir olayı anlattım.

sizin düşünceniz nedir?
0
ya ben lan neyse
(12.01.18)
çocuk ayranı içmiyor sonuç olarak sanırım.

ebeveynler öğretmene ayar çekmeli.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.01.18)
ne için şikayet edilecek, anlamadım.
0
elorelia
(12.01.18)
şikayet edip rezil olmayın. şikayetlik bir durum yok.
0
burya
(12.01.18)
kadrolu öğretmen. çocuk içmemiş tabii ki. hep beraber gülmüşler.
0
🌸ya ben lan neyse
(12.01.18)
hoca sığır oğlu sığır orası net. bu zırvalıkları canan karatay'dan falan öğreniyorlar galiba.
0
doxanikee
(12.01.18)
Saçmasapan bir şey olmuş da şikayetlik bir mesele değil bence.
Bizim okulda da fen derslerinde yok çiğnenmiş ekmek inceleme, içine tükürülmüş bir kabın bilmemkaç saate bir incelenmesi falan gibi insana "ne?" dedirten çalışmalar yapıyorlar, hem de uluslararası müfredatın bir parçası olarak, zira hepsinin incelenmesinin bilimsel bir nedeni var. Haliyle, "son kullanma tarihi geçmiş bir ürün böyle görünür, böyle kokar" gibi bir gözlemi çok da manasız bulmadım ben. Ama bu anlattığınız amaçsız bir çalışma gibi, ve denetimi de iyi yapılmamış. Hoca elbette ki çocuğa o şeyi içirmezdi diye düşünmek istiyorum ben, o yüzden o tezahurat falan saçmalık olmuş. Dersten önce ve sonra da çocuğun kutuya erişimi olmamışsa, çok da büyük bir sorun değil. Klasik gençlere karşı ilginç olmaya çalışan yetişkinin sınırını bilememesi saçmalığı.

Ama bir veli toplantısında falan karşılaşırsınız "amacınız nedir?" diye sorabilirsiniz.
0
sopiro
(12.01.18)
Dogrudan iletisime gecin, ögretmenin kendisine sorun. Anlatilanlarzaki her eksik aktarim olayi degistirir. Ogretmen acikca katkili yiyecekle, katkisiz yiyecegi ayirabilsinler diye derse ornek getirmis ve ogrencileri ile olan iliskileri cercevesinde de olaylar gelismis. Ogrencide rahatsizlik yaratam birsey olmus mu? Asil onemli nokta bu.
0
rn
(12.01.18)
Hocayi neden hastanede ziyaret ediyorsunuz? O mu icmis ayrani?
0
rn
(12.01.18)
Evet hemen şikayet edilmeli hatta bence çekin vurun düşündüğünüze değmez. Ya resmen sinirlendim gece gece bu yorgunlukla ve 2342343 tane sınav okumuş kafayla dayanamayıp yazıyorum şu an neyse siz olayı çocuktan dinlediniz büyük ihtimal. Acaba 10 yaşında bir çocuk sınıf içerisinde yaşanmış bir olayı size ne kadar doğru aktarabilir bunu sorguladınız mı? Hoca mesleğe yeni başlamış olabilir, sınıfın kontrolünü birkaç dakika kaybetmiş olabilir, canı öyle istemiş olabilir, o an olay öyle gelişmiş olabilir, çocuklarla beraber eğlenmek ve aynı zamanda onlara olayı yaşatarak, göstererek öğretmek istemiş olabilir. Size ne? Bu saçmalıkların zararı yine kendi çocuklarınıza dokunuyor, hergün görüyoruz nasıl çocuklar yetiştiğini, nasıl bir neslin bizi beklediğini. Ben bu bizdeki öğretmene karşı gelişen ben her haltı biliyorum gidip ona göstericem şimdi kafasını bir türlü çözemedim. Bu whatsapp grubundaki veli gaza gelmesinden, yok efendim hocaya ayar verelimlerden falan tiksindim artık. Bu üslupta yazanlara soruyorum; Siz kimsiniz acaba bir öğretmene gidip dersi nasıl işlediği veya işleyeceği ile ilgili hesap soracak cüreti kendinizde buluyorsunuz? Ders esnasında oradamıydınız, çocuk zor durumda kaldı mı, ne yaşadı da bunları gelip burada sormaya değer buldunuz? Gerçi elinden gelse o ders konusunda kör cahil olsa dahi sınıfta dersi dinleyip yorum yapacak yüzlerce veli çıkar bu ülkeden. Fırsatını bulan illa ki dalgasını geçip, aklı sıra kendinden aşağıda görüyor öğretmeni. Bu rezillik ve basitlikten başka birşey olamaz ve bu toplumdan bir halt olmaz.
0
strangerinhere
(13.01.18)
çocuklar eksi beş'e mi gidiyor ?
0
docrivers
(13.01.18)
ayrani icmesi icin yuklenilen cocuk sarsilmis mi, ne olmus? ne bos soru bu, ya...

ayranin bozulmama sebebini yanlis anlatiyor diye mi sikayet edecegiz? anlamadim. boyle sacma sebeplerle milletin hevesini kirmayin.
0
e haliyle
(13.01.18)
Strangerinhere +1
0
mezarkabul
(13.01.18)
'sizin düşünceniz nedir?'

Bence aşırı hassas insanları toplayıp bir güzel dövelim. Artık bayılmayı ölmek sanmasınlar. Biraz gerçek hayat deneyimi yaşamış olurlar.
0
idexo
(13.01.18)
Cok ozur diliyorum da sana ne.
0
balpolen
(13.01.18)
Bence 1,5 metre boyunda, 1 metre eninde bir fanus alın, çocuğu içine koyup öyle yollayın okula. yabancı insanların aldığı nefes bile üstüne değmesin.

böyle saçma bir şekilde üstüne düşerek çocuk yetiştiriyorsunuz sonra garip garip tipler ortaya çıkıyor.
0
catch the arrow
(13.01.18)
(8)

Sessiz müzik

dahinnotha
Selamlar,Şarkıların çoğu avaz avaz bağırmak için yazılmış sanki. Bense olabildiğince kısık seele dinlemeyi seviyorum bazı müzikleri, fisildarcasina söylenmiş şarkıları seviyorum. Biraz melankolik oluyorlar tabi.Var mi aklınıza gelen bağırmadan söylenmiş şarkılar?
Selamlar,

Şarkıların çoğu avaz avaz bağırmak için yazılmış sanki. Bense olabildiğince kısık seele dinlemeyi seviyorum bazı müzikleri, fisildarcasina söylenmiş şarkıları seviyorum.
Biraz melankolik oluyorlar tabi.

Var mi aklınıza gelen bağırmadan söylenmiş şarkılar?
0
dahinnotha
(11.01.18)
cars hiss by my window - the doors
0
no frost
(11.01.18)
kablelvuku
(11.01.18)
Amaranta ursula
(11.01.18)
Ben de seviyorum o tür şarkıları.
www.youtube.com
0
[GODDARD]
(11.01.18)
sopiro
(11.01.18)
tom jobim, joao gilberto, nara leao.
0
nocturness
(12.01.18)
Yerli olarak nilipek var. Hep sessiz söylüyordu en son. Müzikler hep öyle sessiz değil maalesef
0
fatih baker
(12.01.18)
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
0
mirror of erised
(23.07.19)
(5)

şu iki saatten hangisi daha hoş sizce?

vitativ
bir kız arkadaşıma hediye alacağım. sade tasarımları sever kendisi. yaş 22. aşağıda linki olan iki saat arasında kaldım. zevkine güvenenleri yoruma davet ediyorum. ps: ilk linkteki saatin ortasındaki aylı yer ayın evrelerini gösteriyormuş.(git:https://www.saatvesaat.com.tr/saat/bayan/skagen/SKW2373
bir kız arkadaşıma hediye alacağım. sade tasarımları sever kendisi. yaş 22. aşağıda linki olan iki saat arasında kaldım. zevkine güvenenleri yoruma davet ediyorum.

ps: ilk linkteki saatin ortasındaki aylı yer ayın evrelerini gösteriyormuş.


(git:www.saatvesaat.com.tr )
(git:www.saatvesaat.com.tr )
0
vitativ
(11.01.18)
Karakterine bağlı olarak değişir bence. Biraz daha çocuksuysa birincisi, feminen bir kişiyse ikincisi daha uygun.
Benim fikrimi sorarsanız birincinin rengi güzel değil keşke ikincinin renginde olsaymış.. bu yüzden ikinci diyorum ben. :)
0
katunca
(11.01.18)
22 yaşındaki bir kadının tamamen altın görünümlü bir saati nerede takacağını benim aklım basmadı ama ikinci daha güzel, illa birini seçeceksem.

Dürüst olmak gerekirse, ben kullanmazdım.
0
sopiro
(11.01.18)
birinci çok güzelmiş. rose gold herkesin seveceği bir renk değil ama altın her şekilde kullanışlı.
0
theseachange
(11.01.18)
ikincinin rengine yakın olan şu versiyonu nasıl peki birincinin?

(git:www.lidyana.com )
0
🌸vitativ
(11.01.18)
Son gönderdiğiniz koyu renkli ay detaylı bence.
0
mslny
(11.01.18)
(10)

özledim diyen eski sevgili

Bruce
sanıyorum bu kadarı herkesin başına gelmiştir; eski sevgili bu, alameti farikası durup dururken özlemek zaten.ama bu seferkinin sıkıntısı "görüştüğü" birinin olması.ayrılırken "dost kalalım" demiştik, nispeten uzun süreli bir ilişkiydi; baktık ki ilişkinin devamından beklenti ikimiz için aynı değil,
sanıyorum bu kadarı herkesin başına gelmiştir; eski sevgili bu, alameti farikası durup dururken özlemek zaten.

ama bu seferkinin sıkıntısı "görüştüğü" birinin olması.
ayrılırken "dost kalalım" demiştik, nispeten uzun süreli bir ilişkiydi; baktık ki ilişkinin devamından beklenti ikimiz için aynı değil, olaysız dağıldık. akabinde çat diye mesaj attı ben biriyle görüşsem üzülür müsün diye, yok dedim bana ne bitti iş nasıl olsa, ne istiyorsan yap. koydu mu koydu ama bitti gitti yani, çok da uzatmadım zaten içimde de. fotoğraflar paylaşıldı sağda solda, reklamı yapıldı yani. sonra bu yazmaya devam etti normal, ki konuşuruz diyorduk zaten, ortak spesifik zevkler ve saire...
bir kere dedi buluşalım özledim, arkadaşça olmayan bir üslupla. sevgilin ne der bu işe dedim, bozuldu, sevgili demeyelim şuna dedi, bana bi daha böyle şeyler söyleme dedi. peki dedim ama konuşmaları hep kısa tutmaya çalışıyorum o günden beri, hoş bir durum değil.

bu en son 2 gün önce bi daha yazdı konuşma arasında özledim diye. unutamamış belli, ki söz konusu benim yani, TABİİ Kİ ÖYLE KOLAY UNUTAMAZ!
ama baktım hala çocukla fotoğrafları duruyor.
ben çocuğa ulaşıp söylesem mi sevgiline sahip çık diye şasjkdas.

ya bi de işin i sense much gavatlık in you kısmı var, galiba bu çocuğa benden bahsetmiş. ortak olduğumuz bir facebook grubunda paylaşımlarımı beğendi bikaç kez bu tip, ftw?!

kızı insan olarak çok seviyorum, üzmek istemiyorum, sevgilin varken bana bu tip şeyler söyleme diye ciddi konuşsam hem üzülür hem de benimle bir daha konuşmaz. benim için çok sorun değil, neredeyse tüm eski sevgilileriyle kanlı bıçaklı olarak ayrılan biri olarak ortada bir sorun olduğunu düşünüyorum zaten :D
ama kız üzülür yani, düşününce "takıldığı" biri için bir arkadaş kaybetmeyi istemeyebilir. ama arkadaşı gibi de davranmıyor. bir daha olmayacağını, benim kararlı olduğumu biliyor öbür yandan da.

napam?
0
Bruce
(11.01.18)
Olmaz de geç.
0
kablelvuku
(11.01.18)
Ama bunu bu hale getiren (sadece okuduğum kadarıyla anlıyorum ki) sen değilsin, o. Yani seni kaybederse bu senin değil onun suçu olur. Sen niye metresmiş gibi hissedesin ki? Madem unutamamış çok özlüyormuş, o zaman kimseyi üzmesin, vatandaştan ayrılsın sana dönsün mesela. Ama bu haller bana biraz güvenilmez görünüyor. Hiç hoş değil. Herkesi parmağında oynatma gibi bi hedefi falan mı var noluyo ki yani.
0
yaren
(11.01.18)
Eğer eski kız arkadaşınızla tekrar barışma arzunuz varsa, başka kişilerle olan ilişkisini kopararak size bir adım atması halinde tekrar deneyebileceğinizi söyleyin.

Eğer eski kız arkadaşınızla tekrar barışma arzunuz yoksa, özellikle başkasıyla "takılıyor" dahi olsa sizi böyle bir arada kalmışlık durumunda bırakmasını doğru bulmadığınızı, her koşulda kendi kararınızın net olduğunu, dolayısıyla böyle konuşmalar yapmaktan rahat olmadığınızı söyleyin. (Pardon buna Türkçe'de ne deniyor bilemedim, "I'm not comfortable with..." kalıbını kastediyorum.) Gerekirse arkadaşlığınız zedelensin veya bitsin.

Eminim şahane bir insansınız ve sizi unutmak çok zordur ve o kızın kaybıdır, fakat herhalde en fazla on on beş sene ağlar, sonra yoluna devam eder. :) (Sarcasm yaptım burada, güzel oldu mu?)

İnsanların prensipleri bazı konularda "bulunduğun kabın şeklini alma" durumuna dönüşmemeli. Tabii ki her şey her zaman siyah veya beyaz değil ama bazı ahlaki değerler veya yaşamsal kararlar de nispeten sabittir bence.
0
sopiro
(11.01.18)
Okumadım. Başından sav ve önüne bak.
0
i m cool with that
(11.01.18)
hayırlısı olmuş, boşver.

www.google.com.tr
0
naksidil
(11.01.18)
@yaren, evet bu hale getiren ben değilim, hatta aramız soğusun diye sevgili yapmadan önceki buluşma taleplerini de geçiştirmiştim. parmağında oynatma niyeti olan biri asla değil, kötü niyeti olmadığına neredeyse eminim. duygusal ve psikolojik olarak çok stabil bir insan değil sadece, içip içip duyguları çoşan insanlar gibi olabiliyor bazen bişey içmese de.

@sopiro, barışmak gibi bir arzum kesinlikle yok, arada bir kırgınlık olmadığı için ayrılmak zorunda değildik, yani barışacak olsam ayrılmazdım zaten. ama kararlı olmak konusunda haklısınız. aslında ayrılırken bu kararlılığı gerçekleştirdik, çok da zor olmamalı.

@acemi, ben söyledim böyle gitmiyor ayrılalım diye. bitirmeden 6-7 ay önce söyledim ilk defa, deneyelim biraz daha dedi, bu süreçte aslında aramızda olan ama onun görmek istemediği şeyleri görmesini sağladım, o da razı oldu sonradan.
0
🌸Bruce
(11.01.18)
Senin arkadaşlıktan başka bir beklentin var mı peki niye duygularını umursuyorsun? Çok iyi bir insan mısın?

Açıkça niyetinin arkadaşlıktan başkası olmadığını bildirdiysen, buna rağmen ısrar ediliyorsa konuşmayı da kes gitsin.

Diğer adama bir şey söyleme veya muhatap olma, kendi sorumluluğunu kendi bilsin.
0
idexo
(11.01.18)
eski sevgilimle arkadaş kalalım demiştik geçen sene. baktım bi süre geçti, eski şeyler su yüzüne çıktı. bi daha konuşmak istemedim. kız tekrar sizden hoşlanmaya başlamış, ama siz aynı şeyleri hissetmiyorsanız, iletişimi sürdürmenizde hiçbi mantık yok bence.
0
nice tnetennba
(11.01.18)
aslında bu noktada onun hayatında birinin olması, iletişimi devam ettirme kararında ikincil öneme sahip. aslolan senin aranızdaki konuşmayı ne şekilde korumayı düşündüğün ve tekrardan sevgili sıfatıyla hayatına dahil olmasını isteyip istemediğin. eğer birlikte olmak senin için bir seçenek değilse ve ona "hayatında biri var ama" gerekçesiyle bir açıklama yaparsan, bunu yanlış yorumlayabilir. "demek ki şimdikinden ayrılırsam Bruce ile bir şansım var" beklentisine de kapılabilir.

o yüzden ya konuşmayı özleme vurgusuna değinmeden devam ettirmeye çalış ya da onun hayatında birisi olduğu için değil, zaten aranızdakilerin bitmesi sebebiyle konunun özlemeye gelmemesi gerektiği yönündeki tavrını, net bir şekilde koy. şimdiki sevgiliyi konuya dahil etmemen gerektiğini düşünüyorum, işin sonu çok acayip yerlere çıkabilir.
0
treamorg
(11.01.18)
Barışmak istemiyorsan kesinlikle görüşmemelisin.
0
iwasbornonamountainside
(11.01.18)
(16)

Biri size bunu deseydi...

bahtiyar
Biri size;“Her gun mesajlasmak zorunda degiliz. Bu konu da kendini zorunlu hissetmeni istemem.” Diye mesaj atsaydi ne hissederdiniz?Bosverin olayin detayini metayini bu mesaj size ne hissettirirdi?
Biri size;

“Her gun mesajlasmak zorunda degiliz. Bu konu da kendini zorunlu hissetmeni istemem.”

Diye mesaj atsaydi ne hissederdiniz?

Bosverin olayin detayini metayini bu mesaj size ne hissettirirdi?
0
bahtiyar
(11.01.18)
Trip, sitem olduğunu hissederdim ve önemsediğim biriyse bunu yeterince göstermediğim biriyse iyi manada üstüne giderdim kendimi affettirirdim. Ama zaten mesafeli olduğum biriyse sırf tavırsa sırf gıcıklığına ise kızabilirdim.
0
mslny
(11.01.18)
Karsimdaki insani pek ciddiye almadigimi ve onu istemeden kirdigimi dusundururdu. Her turlu ufaktan uzulurdum.
0
anarsika
(11.01.18)
Tamam derdim. Haklı çünkü.
0
[GODDARD]
(11.01.18)
Ona zorla konuşuyormuşum hissini verdiğimi düşündürttü. Eğer gerçekse yani ben de böylr düşünüyorsam onaylar ve nedenlerini yazardım yok değil yanlış anlaşıldıysam da kendimi doğru ifade etmiş ve doğru anlaşılmış olduğuma emin olana dek uğraşırdım.
0
eksi sozlugun tatli insani
(11.01.18)
Kişisine ve aradaki hukukun derinliğine göre, bi de o anki ruh halime göre değişir.
0
yaren
(11.01.18)
oradaki da birleşik yazılıyor yalnız diye düşünüp karşımdakinden soğurdum. ajdjdjdd
0
nice tnetennba
(11.01.18)
iç ses: "-işte evleneceğim kadın"
0
Ufuk
(11.01.18)
Flört durumu var gibiyse net sıktır çekmiş kişi. Yazma bana her gün, benim mesaj beklediğim kişi sen değilsin demiş.

Mesaj beklediği kişi zaten bu her gün konuşmayalım kişisi olsa öyle bir mesaj gitmezdi
0
canercuxy
(11.01.18)
Söyleyen hatun ise sıkılmış, erkek ise manitası var.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Yani diyor ki sen olmasan da olur. Hic zorlamazdim ben.
0
stavro
(11.01.18)
"Evet, bence de" derdim.
Bir şey hissetmezdim, çünkü öyle düşünüyorum ben de.

Ama bu kişinin bir manipülasyon çabasıyla söylediğini düşünüyorsam hakkında fikrim biraz değişirdi.
Gerçekten "beni azıcık rahat bırak" demek istediğini düşünüyorsam, konuşma başlatma oranımı 0%'e düşürürdüm.
0
sopiro
(11.01.18)
Hah sonunda kendim gibi biri bana denk geldi çok şükür derdim. Sevinirdim.
0
i m cool with that
(11.01.18)
Kastırdığımı, abarttığımı düşünürdüm. Hele bunu dile döktürene kadar bayıyormuşum.

ya da muhabbetim sıkıcı ve yapay değildiyse karşı tarafın benle aynı frekansta olmadığını anlardım.
0
idexo
(11.01.18)
zorla yaziyormusum gibi hissettirmisim karsi tarafa ve o da bozulmus, laf sokuyor.

diye dusunurum.
0
jimicik
(11.01.18)
sadece bu cümleden yola çıktığım için trip attığını düşünüyorum ama haklı mı haksız mı bilemicem.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
Varlığın yokluğun bir, çok da kasma alt metnini okurum. Yazmam heralde bir daha.
0
denef
(11.01.18)
(11)

hangi E-readerı almalı?

yeopgijeogin geunyeo
amazon kindle, nook, kobo gibi farklı markalar var. hangisi almak daha iyi ? ben illegal adamım arkadaş! en illegali hangisi bunların? amazon kindle'da internetten indirdiğiniz ücretsiz bir kitabı yükleyebiliyor musunuz? yoksa app store gibi sadece amazonun kaynağından mı indirmek zorundayız? çok ya
amazon kindle, nook, kobo gibi farklı markalar var. hangisi almak daha iyi ? ben illegal adamım arkadaş! en illegali hangisi bunların?

amazon kindle'da internetten indirdiğiniz ücretsiz bir kitabı yükleyebiliyor musunuz? yoksa app store gibi sadece amazonun kaynağından mı indirmek zorundayız? çok yabancıyım bu işlere
0
yeopgijeogin geunyeo
(11.01.18)
kobo touch sahibiyim 2-3 senedir calibre + kobo = $ukela. tek tavsiyem isikli almaniz.
0
pwnography
(11.01.18)
Pwnography'nin dediği gibi ışıklı olsun kesinlikle. Kindle paperwhite kullanıyorum bir süredir ve çok memnunum.

İnternette bulunan epub formatlı kitaplar yüklenebiliyor hepsine.
0
donald groves
(11.01.18)
kobo aura edition 2 öneririm, her türlü illegal yola geliyor, aydınlatması da var. kindle'ın aydınlatması olmayan modeliyle aynı fiyatta, ben n11'den 2 hafta önce 386 tl'ye aldım.
0
signore
(11.01.18)
markaların farklarından anlamam. bende kindle'ın en ucuz olanı var, yapamadığı bir şey yok (pdf okutmamak dışında ki bu her reader'ın ortak sorunu).

arka aydınlatmayı siktiret. durduk yere iki kat para ödüyorsun. gece, karanlık odada okumayacaksan arka aydınlatmanın zerrece bir olayı yok. karanlıkta çok okuyorsan bir kitap ışığı al 5 liraya, klipsli olanlardan, 250 lira cebine kalsın. gereksiz masraf amk. millet bir bokmuş gibi anlatıyor ama ne işte kullandığını söyleyebilen yok.

kindle'a her türlü illegal kitabı yüklüyorum. orijinal kitap yok bende :D libgen candır diye geziyorum ortada. sorun yok o konuda.
0
cagdas donem kuramcisi
(11.01.18)
kindle paperwhite al (ışıklı olan modl bu). ışıklı olana ihtiyacın yok diyenleri hiç sallama. her gece yaklaşık üç saat kitap okuyorum ve saçma sapan kitap okuma ışığı vs uğraşmaktansa hayat boyu kullanacağım ışıklı fıstık gibi bir cihaz kullanmayı bin kere tercih ederim.
0
sen git ben geliyorum
(11.01.18)
türkiyede en kolayı d&r'da satılan kobo.

ücretsiz pdf, epub her indirdiğini yüklersin. no problem. bilgisayarındaki klasöre dosya atar gibi kitap atabilirsin.
0
eindaclub
(11.01.18)
Kobo almıştım geçen sene kendi kendine bozuldu yakın zamanda. Kobo'nun D&R dışında servisi olmayışı çok can sıkıcı haberiniz olsun.
0
luna est domina severa
(11.01.18)
Işığa gerek yok diyen fakirleri ciddiye alma, Kindle Paperwhite al keyfine bak. Çevirme olayı da kullanıcıyı ilgilendirmiyor, Calibre'yi bir kere ayarlıyorsun atarken otomatik çeviriyor zaten epub'dan mobi'ye, beş saniyelik bir iş.
0
i was made for you
(11.01.18)
Kindle Paperwhite kullanıyorum.
Işık çok önemli. Kendinizi ne durumda bulacağınızı bilemezsiniz, yanınızdaki uyumak ister, siz okumak. Otobüste uçakta seyahat ediyor olursunuz, ekleme olan ışık parlar, rahatsız eder. Güneş parlar, sahilde vs okuyamazsınız. Kısaca önemli. Ayrıca gözlerinizde bir problem varsa, misal ben normalden biraz daha parlak ışık olmayınca çok zor görüyorum, ihtiyacınıza göre ışığın miktarını ayarlayabiliyorsunuz. Saatlerce okusanız da göz yormuyor böylece.

Ben illegal değil de, direkt Amazon'dan ücretiyle alıyorum kitapları. Ama internetten indirdiklerini okuyan çok kişi de biliyorum. Keyfinize ve tercihinize göre yani.

Edit: Türkçe ve Kindle olayını bilmiyorum ama. Yabancı dilde okuyacaksanız kesin kindle.
0
sopiro
(11.01.18)
tüm tavsiyeler için teşekkürler. kobo aura one dikkatimi çekti. ekranı büyük sonra ışıklandırması var. kindle oasis de güzel ama amazon türkiye'ye göndermiyor. yalnız tek aklıma takılan bu iki modelde de paperwhite özelliği yok yani o klasik hafif eski, sarımtırak bir sayfa rengi var. ne dersiniz? kobo aura one iyi bir tercih midir?

edit: pardon renk oasis'de de beyaz galiba.
0
🌸yeopgijeogin geunyeo
(11.01.18)
ben aura one kullanıyorum gayet iyi.

paperwhite özelliğinden kasıt beyaz olması mıdır? çok fark edeceğini sanmıyorum açıkçası.

varsa başka spesifik soruların yanıtlayabilirim.
0
eindaclub
(11.01.18)
(11)

avokado ile ne yapılır

pushing up the daisies
merhaba, avokadonun tadını sevemiyorum bir türlü. diyete sağlıklı sebzeler eklemek istiyorum aslında eskiden karnabaharla kerevizi de sevmezdim, değişik tariflerle sevmeye başaldım. avokado ile ne yapabilirim? bir keresbde arkadaşım domates ve biberleri minik minik doğrayıp avokadoyu ezip limon ve z
merhaba, avokadonun tadını sevemiyorum bir türlü. diyete sağlıklı sebzeler eklemek istiyorum aslında eskiden karnabaharla kerevizi de sevmezdim, değişik tariflerle sevmeye başaldım. avokado ile ne yapabilirim? bir keresbde arkadaşım domates ve biberleri minik minik doğrayıp avokadoyu ezip limon ve zeytinyağı dökerek servis etmişti, o fena değildi aklıma gelen. başka ne yapılır,?
0
pushing up the daisies
(10.01.18)
yaptığın salatalara minik minik doğrayarak ekleyebilirsin. mevsim salatalarında güzel olur, sirke narekşisi limonla vs çok tadını anlamazsın.

diyet dediğin için, avokadoyu rendeleyip hindiztan cevizi, muz ve balla karıştır tarifi mantıklı değil.
0
burty
(10.01.18)
arkadaşının yaptığı şeyi makarnayla karıştırınca çok güzel oluyor. hatta ben biraz soğan sarımsak fesleğen de ekliyorum buna.

ama diyet demişsin. bilemedim diyette makarna oluyor mu :) belki kepekli makarna?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.01.18)
avokadonun olgunlaşmış olması önemli öncelikle.

benim en sevdiğim tarif iyice olgunlaşmış yumuşak bir avokado ile bir olgun muzu biraz kakao ile blenderda çekiyorsunuz ve puding kıvamında harika bir şey çıkıyor ortaya.

yine sabah kahvaltılarında yumusak bir beyaz peynir ile ezip -azıcık dereotu ile de karıştırabilirsiniz, damak zevkinize kalmış- sade ya da ekmeğin üstüne sürüp üstüne biraz çörek otu serpiştirebilirsiniz.

salatalarınıza ekleyebilirsiniz.

bir lavaşın içine dilimleyip yumurtayla bir dürüm yapabilirsiniz.

ben eskiden yiyemezdim tadından dolayı, şimdi pahalı olduğundan arada kendimi ödüllendirmek için yiyorum.
0
ruh i tibbiye
(10.01.18)
Ben tatlı olarak yemiyorum avokadoyu, hatta fikri bile korkunç geldi açıkçası.

Sarımsak, limon, birazcık tuz, domates ve canım ne isterse ekleyip rondoda parçalı olacak şekilde karıştırıyorum. Sonra misal kızarmış ekmekle, veya herhangi bir tür salataya ekleyerek, bazen de sadece limon ve salatalıkla birlikte yiyorum.
0
sopiro
(10.01.18)
sırf faydası için yiyeceksen kaşıkla gitsin burnunu kapatıp. uğraştığın zahmete değmez elde edeceğin şeyin lezzeti.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.18)
Olgunlaşmış avokadoyu ezip sarımsak, parmesan ve cevizle karıştırıp makarna sosu yapıyorum ben. Kafama göre baharat da ekliyorum tabii.
0
ms brownstone
(10.01.18)
Çok güzel puding oluyor; 1 muz ve yarım olgun avokadoyu kakao ile karıştırın tadına bayılacaksınız
0
neferkitty
(10.01.18)
Aynı şekilde yarım avokado + cennet /trabzon hurması + kakao karışımı da olur.
0
neferkitty
(10.01.18)
Beyaz peynirle ezip içine sarımsak ve zeytinyağı koyuyorum.
0
bego
(10.01.18)
En güzelini söylüyorum: kahvaltıda bal ve avakodo. Çok az bal alıp avakadoya sürüp hüpletiyorsun, muazzam tat. tabi diyette olur mu bilmem ancak zaten bal miktarı yüksek değil.
0
kojonotsuki
(10.01.18)
Ortadan ikiye bölüp çekirdeğini çıkarınca oluşan boşluğa yumurta kırıp fırına verince de çok güzel oluyor. Yumurta pişince çıkartıp üzerine karabiber ve zeytinyağı da gezdirilebilinir
0
buraya yalniz uyanmak icin geldim
(10.01.18)
(25)

çok sinirlendiğinizde..

MandMs
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı? varsa normal mi?
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı?
varsa normal mi?
0
MandMs
(10.01.18)
ben çok sinirlenince iki şey yapıyorum. çocukluktan kalma alışkanlık. biri dizimi yumrukluyorum. çünkü çocukken dizimde bir sorun vardı. dizimi yumrukladıkça canım yanardı.

bir de kolumu ısırıyorum.

en son bir önceki iş yerinde klavyeyi duvara vura vura kırmıştım, eski kız arkadaşımla kavga ederken arabaya yumruk atmıştım.

iyi geliyor gibi o an ne bileyim. sinirlenmeyeli baya oldu.
0
kablelvuku
(10.01.18)
Ben sinirlendiğimde kırıp dokmem ama sinirimi de tam olarak atamam. Içimde patlamış gibi hissederim.
0
femme vitale
(10.01.18)
Kesinlikle yok. Normal olduğunu da düşünmüyorum. Çok sinirlendiğimde çok yüksek sesle müzik dinlerim ben. Beni sakinleştiriyor.
0
windowsguvenlikduvari
(10.01.18)
çok sinirlenirsem evet. normal mi bilemem. başkasına veya kendimize fiziksel zarar vermediğimiz sürece eh.
0
elorelia
(10.01.18)
hocam bunlar hep şiddete meyletmek.. Ben çevremde bu şekilde davrananlardan uzak duruyorum. bugün eşya kıran yarın beni dövmeye kalkar.
0
lcha
(10.01.18)
Normal olup olmadığını bilemem ama eşyalarıma zarar veririm. Ama sinirlendiğim şeyler genelde kırdığım şeyler oluyor. Örneğin fare tutukluk yapıyorsa kırıyorum. Tıraş makinem sakalımı kesmeyip canımı yaktıysa parçalarım. Kulaklık Kulağımdan düşüp duruyor ya da dolanıp duruyorsa kopartırım. Bilgisayar saçmalıyorsa yumruk atarım. Saçlarım bir türlü düzen almıyor, sakalım tıraş olurken canımı yakıyorsa kendime vururum. Ama en başta tahammül gösteririm, durum hala devam ediyorsa sinirlenirim. Böyle işte.
0
m e b
(10.01.18)
Yok.
0
i m cool with that
(10.01.18)
kırasım geliyor ama kırmıyorum.
0
lonelyman
(10.01.18)
Sinirden gozlerim doluyor benim. Bagiriyorum bazen. Bisi vurup kirmiyorum ama iyi gelmiyor o. Eger arabadaysam bos yol bulup gaza basiyorum. Ani gaz/fren yapiyorum. O kadar, yarim saate geciyor zateb.
0
mor oje
(10.01.18)
ergenlik çağında birey için normal sayılabilir, ama yetişkin birey için normal değil bence.
0
evde liyakat kalmamis
(10.01.18)
amma manyaklar varmış duyuruda yahu tırstım
0
benaslindayohum
(10.01.18)
Yok bir gun hissedersem de psikologa gorunurum
0
Traveller
(10.01.18)
Yok.

Zaten sinirlenen biri değilim de sinirlenirsem kendime haksızlık ettiğimi düşündürecek en ekstrem hareketim gözlerimin dolması/ağlamak oluyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
Uzun zamandir olmadi ama kendimi kaybedip yapmisligim var. Yatak yumrukluyordum, anlik sakinlesme sagliyordu.
0
voyager 1
(10.01.18)
Yok, yapmıyorum.
Ergenlikte bi kez yapmıştım. Babamın haksız bi ithamı olmuştu, o sözü hem ona hem kendime yakıştıramadım, bişey de diyemedim. Öfkelendim. Evin taraçasına çıkıp anneannemin saksı altı yaptğı metal bi tepsiyi dizimden yardım alıp ikiye katladım. Sonra yaptığımı çok anlamsız bulup gülmeye başladım. Tepsiye bakıp bakıp güldüm. O oldu bidaha sinirlenip bi eşyaya zarar vermedim.

Çok ve kolay sinirlenen biri değilim yine de olmuyor değil. Olduğunda müzik açıp satranç oynmak gibi sinirli halimi geçirecek kafa dağıtacak şeylere yöneliyorum. Normal duygu durumuna geçince de sinirlendiğim şeyle ilgili ne yapmam gerektiğine bakıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
Duyuruda ne manyaklar varmis hakikaten. :O

Ben cok sinirlenirsem elimde olmadan gözlerim dolar, aglarim.

Bir de galiba stresli zamanlarimda dislerimi cok sıkıyorum. Disciye gece kalibi yaptirdik bu yüzden, aksamlari yatarken onu takiyorum. Onu kullanmaya basladiktan sonra farkettim, cenemdeki sürekli agrinin ve basagrisinin sebebi de dislerimi sıkmam galiba.
0
chitosan
(10.01.18)
Ben çok sinirlendiğimde genelde kitleniyorum tepki veremiyorum.
0
powerpufgirl
(10.01.18)
Kimseye zarar vermedim ama tartışma anında çok sinirlendiysem rahatsız edici derecede bağırmışlığım olmuştur. Telefonumu kırmışlığım da oldu. Sakinleşince ne gerek var , niye bu noktaya gelecek tartışmalara giriyorum diye kızarım kendime.
0
dyg*dyg
(10.01.18)
2-3 kez oldu.

Birinde lise hazirliktayken babamla kavga etmistik cok fena. Ben de o sinirle biseylere zarar vermek istedim ama etrafimda zarar verebilecegim bir obje yoktu. Sadece kendim vardim. Rotring uclu kalemle kendime faca attim resmen. Izi haal duruyor.

Bir kez de cok cok hoslandigim cocuk bana inat olsun diye gozumun icine baka baka baskasiyla flortlesti beraber gittigimiz partide. Sinirle partiyi terkettim sonra sokakta camli reklam panosuna 2 yumruk attim o sinirle. Cama bisey olmadi da parmaklarimin ustu kanadi ve acidi biraz.
0
kuehles blondes
(10.01.18)
Sinirlendiğimde dışarıdan anlaşılmıyor bile.
Eğer çok mantıksız, saçma veya tartışılamayacak bir durumsa, şu klasik gözleri yumup, dudakları kısarak "ya sabır" der gibi olan harekete benzer şekilde nefes alıp veririm biraz.
Kalkıp gidebileceğim bir durumsa "ben bir sakinleşip gelirim" diyerek gider bir iki dakika uzaklaşırım.
Çok yakın bir arkadaşım var, bazen öyle şeyler yapıyor ki oklava ile dövmek istiyorum, bir ona biraz sert çıkıyorum sanırım.

Onun dışında, dediğiniz gibi huylarım yok. Olan kişiyle de mesafemi korurum.
0
sopiro
(10.01.18)
işim gereği sürekli sinirleneceğim ortam oluşuyor, ama o sakin durup birden patlayan insanlar gibi değilim, zaten çabuk sinirlenirim, çabuk sönerim, çok sinirlenirsem imkanlar dahilindeyse(evdeysem vs.) kırıp dökecek bir şey ararım. telefon kırmışlığım da vardır. ama kırıp dökerken bile kontrolü kaybetmiş hissetmem. çok rahatlatıyor beni. biraz da pasif agresiflik var. kum torbası alma hayalim var eve de komşuları naparız bilmiyorum :/
0
olutaklidi
(10.01.18)
Normal değil, bu öfke kontrolü yok demektir ve bir gün duvara vurmak yetmeyebilir, ki yetmez.
0
mslny
(10.01.18)
hayir, yok. normal bulmuyorum...
0
e haliyle
(10.01.18)
Ben başkalarına zarar vermek istiyorum kendime ve etrafıma zarar vermem. Ama yapamıyorum bir şey tabii.
0
jazzabel
(10.01.18)
beni aşırı sinirlendiren ve bu yüzden zarar verdiğim tek şey teknolojik aletler. gerçi onu da hayatım boyunca bi kez yaptım. laptop'ın hard diskini kırmıştım kalsjdaskdf yıllar oluyor.

onun dışında çok sinirlenirsem tüm vücudum titremeye başlar ve ağlarım. sonra gülerim. yorganın altına girer geçmesini beklerim. kimseye bulaşmam.
0
nice tnetennba
(10.01.18)
(12)

günaydın sorum beyaz yakalılara!

haydudd
sabahları kahvaltı işini nasıl hallediyorsunuz?ofiste mi yiyorsunuz?ben kek falan alıp çalışırken yapıyordum ama bıktım artık tatlı şeylerden hem de zararlı şeyler. hazır kahvaltılık bir şeyler alıp mı koysak ne yapsak?
sabahları kahvaltı işini nasıl hallediyorsunuz?ofiste mi yiyorsunuz?

ben kek falan alıp çalışırken yapıyordum ama bıktım artık tatlı şeylerden hem de zararlı şeyler. hazır kahvaltılık bir şeyler alıp mı koysak ne yapsak?
0
haydudd
(10.01.18)
ben ofisteki dolaba koyuyorum:
bal, tarçın, yulaf, kuru meyve alıyorsun. sütle yiyorsun hepsini karıştırıp.
0
allaccess
(10.01.18)
Ofiste 3 tane kafeterya var ucretsiz kahvalti veren, o gun ne yemek istedigime gore birini seciyorum.
0
crown
(10.01.18)
Ekmek ve peynir ile evde sandviç ya da tost hazırlıyorum. Buzdolabı poşetine sarıyorum. Ofise getiriyorum.
0
monogram
(10.01.18)
Ben de ofiste yapıyorum kahvaltımı.

Genelde Eti'nin yulafından alıyorum ve içine kuru üzüm ve ceviz koyup sütle karıştırıyorum. Yulaftan sıkıldığımda da tost yapıp yiyorum (bu imkanınız var mı bilmiyorum). Bunlar haricinde bazen yoğurt getirip içine elma dilimliyorum ve üzerine tarçın döküyorum.

Bir aralar dışarıdan simit & poğaça yiyordum sıklıkla ve hem kilo aldırdı hem de sıkıldım, o nedenle artık hazır bir şeyler yememeye çabalıyorum.
0
a day at the races
(10.01.18)
Sabah çıkmadan yumurta haşlıyorum. Ofise peynir yumurta kuruyemiş zeytin ve mevsim sebzeleri götürüyorun. Kahvaltı en kolayı ya ne var ki onda
0
mor oje
(10.01.18)
Ben aksam 7'den sonra birsey yemedigim icin sabahlari kopek gibi ac oluyorum. Bu sebeple evde kahvalti yapmadan cikamam. Ancak ozellikle kadinlarin ve evi ise cok uzak olanlarin isi zor. Kolayliklar diliyorum kardeslerim..
0
dougsampson
(10.01.18)
Kahvaltı yapmak istediğim zaman yulaf+muz+çiğ badem+süt ile yapıyorum. Süt yerine süzme yoğurt da olabilir. Ofiste bir şey yerken kokmamasına özen gösteriyorum, haşlanmış yumurta önerisi gelmiş ama sıkıntı olabilir.
0
pike
(10.01.18)
yemekhanede kahvaltı çıkıyor.
canım ne isterse cuzi bir fiyata alıyorum.

tabi bu senin beklediğin cevap değil.
eski işyerimde ya evde sandviç hazırlıyordum ya da ofise gelirken simit alıp, dolaptan da ortak aldığımız peynirlerden yiyordum.
0
teritori
(10.01.18)
pff, sabahları ofise gelirken simit, açma veya poğaça tarzı hamur işi alıyorum maalesef /: bazen yanına ayran.
en kötüsünü yapıyorum sanırım
0
MandMs
(10.01.18)
kahvaltı yapmıyorum.

sabah 6 da uyanmaya çalışsam da hep 6.30 da uyanıyorum evden 6.45de çıkıyorum 12.50 ye kadar sadece kahve ve sigara. sonra öğle yemeği. akşam yemeği 6 da. sonra ertesi gün 12.50 ye kadar yine aç.
0
kablelvuku
(10.01.18)
evde yulaf+muz+ceviz+süt şeklinde yapıyorum
0
veritaslibertas
(10.01.18)
Haftaiçi kahvaltıda yoğurt, yulaf, lifalifin kuru meyvelisini elma veya muz+ tarçınla karıştırıp yiyorum.
Hazırlanma aşamasındayken kahve demleyip onu bir termosa koyarak yanımda getiriyorum.
Sabahki ilk arada bir muz veya başka bir meyve yiyorum (elmayı açken yemek iyi gelmiyor bana hipoglisemi olduğu için), kahve içiyorum.

Şu bölmeli saklama kaplarından var, onlar bayağı pratik, bugün de yanımda yumurta, zeytin, havuç, salatalık getirdim misal öğlen için. (Okulda da yemek var fakat benim programım biraz yoğun olduğundan gidemiyorum genelde.) Başka zamanlarda da adam gibi yemek getirip mikrodalgada ısıtarak yiyorum.

Tost, poğaça vs biraz boş. Yanına kuruyemiş, avokado vs ekleyin bari de bir besleyici değeri olsun.

Kısaca: yulaflı bir şeyler ve beslenme çantası içinde kahvaltılık.
0
sopiro
(10.01.18)
(20)

Kürt veya başka etnik kökenden olduğunuz için ırkçılık ve ayrımcılığa

tahin pekmez yoğurt
uğradığınız mı? Ne zaman ve nerede? Bu sizi üzdü mü? Nasıl tepki verdiniz? Etnik kökeninizi belirtirseniz daha aydınlatıcı olur.Teşekkür ederim.
uğradığınız mı? Ne zaman ve nerede? Bu sizi üzdü mü? Nasıl tepki verdiniz? Etnik kökeninizi belirtirseniz daha aydınlatıcı olur.

Teşekkür ederim.
0
tahin pekmez yoğurt
(09.01.18)
Turk oldugum icin ayrimciliga ugradim. 9 sene once, kiralik ev bakarken. Avusturya'da.
Tepki vermedim.
0
kuehles blondes
(09.01.18)
kürt olduğu için sevdiği kızın ailesinden ret yiyen bir arkadaşım vardı. severek ayrılmak zorunda kaldılar.
0
biravekahve
(09.01.18)
türk ve sünni olmama karşin kürt ve alevi sanıldığım için staj yerim kabul etmemişti.
0
paudi
(09.01.18)
Anadoluluyuz ama kürtlere dükkan kiraladığımız için dükkanlarımız yakıldı.

Ailenin erkekleri otobüs kaldırıp o şehre gitti nöbet tuttu. Bir sorun mu var diye esnafları gezdiler. Kalabalık görünce kedi gibi oluyorlar.
0
jazzabel
(09.01.18)
avrupaya çıktığımızda bir ayrımcılığa uğruyoruz ama fiil olmuyor. eşim kumral ben siyah saçlıyım genelde portekizlimisiniz diye sorduklarında Türk deyince suratlar düşüyor ve muabbet kesiliyor.
0
mikahakkinen
(09.01.18)
Soruya tam cevap olmayacak ama, geçenlerde başıma geldi bu, çok şaşırdım hayatımda ilk defa oluyor diye.
Benim etnik kökenim falan öyle değişik değil. Türkiye zamanında göçmüş ama kimsenin hatırlamadığı bir aile, Türküz, beyazız vs.

Geçenlerde yabancı arkadaşlarımla olan bir grupla sohbet ederken, beni "öteki"lerin olduğu gruba dahil ederek, "white people" hakkında konuştular. Benim "middle eastern" olduğumla ilgili bir değerlendirme oldu. Burada doğruluk, yanlışlık, katılıp katılmamaktan bağımsız olarak yorum yapıyorum, kastettiğim o değil çünkü. Fakat ilk defa kendimi "sopiro vs. white people" gibi bir karşıtlık bağlamında buldum ve ırkçılığa, ayrımcılığa maruz kalmış insanların ne hissettiğini anladım deme aşırılığını gösteremeyecek olsam da, ufak bir "ayrımcılığa giriş" tadında bir tecrübe yaşadım.
0
sopiro
(09.01.18)
Yunanistan'da uğramıştım. Üniversite öğrencisi ufku açık olması beklenecek insanlardan böyle tavırlar gördüğüm için üzülmüştüm. Güruhun hepsi Yunan değildi.
İşin komiği, Çerkes'im.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(09.01.18)
evet, lisede. bir kere de biri etnik kökenim **gürcüyüm** için ' o ne kürt gibi bir şey mi ? ' dedi. suratı 5 karıştı tabi. aşırı milliyetçi biriydi.
0
cabiday
(09.01.18)
evet.
ardahanlıyım, azeri annem, babam da bildiğin türk. ama ardahanlı olduğumu duyunca "siz kürtler şöyle, böyle...." diye başlayan çok oldu. hiç bozmadım, tartıştım, cevap verdim.

insanlar nasıl bu denli saçma düşüncelere sahip oluyor, kürt olmadığım halde beni kürt düşünüp bile nasıl sert biçimde yargılıyorlar. bunu görmek çok üzdü beni.
0
mojiziku
(09.01.18)
Ev kiralarken ev sahibi memleketimi sordu evi normalden yüksek fiyata söyledi bende gıcıklık olsun diye kabul ettim sonra çark etti hemen bu akşam başkası bakacak tanıdık olmazsa ararsın dedi. ( Ev sahibi doğulu )

Almanya'da yaşadığım olaylar çok sıradan.
0
Fritz-X
(09.01.18)
Tipten belli biraz doğulu olduğum, uzun boylu, esmer, hafif kıllı bi adamım. Her iş görüşmesinde nereli olduğum soruldu eksiksiz(ülkenin en iyi okullarından birinin prestijli bölümlerinden birinden mezunum). Dersim'li olduğumdan kürtlükten mi alevililikten mi elendim bilmiyorum oralarda, en sonunda başka bi dersimlinin yanında iş buldum(ki o işi kabul ettiğimde artık asgari ücretle garsonluğa falan bakmaya başlamıştım).
0
noluyo yaa
(09.01.18)
ben kökenimde kürtlük de var olmasına rağmen ulusalcıyım diye aynen acemi'nin tarif ettiği gibi 5-6 şirketli, taraf okuyan ve özlük haklarından bahseden (özlük haklarını kimlikle karıştırıyordu), hem türkiye'deki varlıklarını korumak isteyen, "ezildiği", dilini konuşamadığı türkiye'de kalmak isteyen, hem de istanbul'un nezih semtlerinden birinde yaşamaya devam ederken hiç gitmeyeceğini söylediği kürdistan için çarpışan bir kürt arkadaştan "kendi insanına nasıl ihanet edersin, faşistlerle nasıl birlik olursun, ne farkın var onlardan, sizin gibiler..." tarzı bir zılgıt yemiştim. bunları söylerkenki vıcık vıcık kıllı romantizm ve ajitasyonun derecesini anlatamam.

o vakit yumruğumu o zamanlar dünyayı kurtardığımız yer olan üniversite kantin masasına vurdum ve kendi şovenizmini bana yansıtma, türkiye'de yokluğunu hisseden pek çok sol parti var, işçiler falan var, hazır duygusallaşmışken bir boka yaramaya başlarsan sonra gelip bana neden bir sürü etnik kökenden fazla ayrıcalık sahibi olmanız gerektiğini şu etnik geyiğini solculuk sosuna bulamaya kalkışmadan anlatabilirsin babında bir şey söyledim. tabii böyle uzun bir cümleyi tek hamlede kuramadım. sürekli böldüğünden parça parça bunu söyledim.

kendi insanımı aşağılarsam nobel alır mıyım, filmlerime ödül verirler mi, entellektüel bir kimlik ilan edilip ihya edilir miyim adamlarının oynattığı vitrin farelerinden boş kalan zamanlarda kimi tc'li, kendisine türk diyen, çeşitli etnik kökene sahip arkadaştan da kürtlüğüme değinen naneler duydum. kötü şeyler de vardı, anlayışla karşıladığım şeyler de. şu ülkede sosyal devlet olma tartışmasını, insanca yaşam (iş, ekonomi, bağımsızlıki, eğitim, sağlık), tartışmasını bunun kadar öteleyen, unutturan, gündemi meşgul tutan, (bir politika olarak başkalarınca)* ihraç edilmiş başka bir kimlik problemi duymadım. bende gürcülük falan da var ama onların bundan ekmek çıkarma girişimiyle en azından politize olmuş şekilde hiç karşılaşmadım.

işin komiği tunceli'den göçmüş olan bir tarafım da kendilerini kürt sananlardan oluşuyor. en son öğrendiler ki kökleri iran türklerine dayanıyor. bunlar aleviliği de kürtlükle harmanlayarak yarattıkları edebiyatta kendi kendilerini boğmuş durumdalar. alevilikteki semahın, sazın nereden geldiğini sanıyorlardı bunlar, kürtlerden mi? o da ayrı bir olay. aslında köken anlamında daha ziyade anadolu insanı olsam da orta asya türklerine acımaya başladım. bunların başına gelen haltı anlıyorum artık. bunlar hiç intikam tarihi yazmamışlar. kölemenlik zamanında bile. kavimler göçünü bir tür kahramanlık hikayesi gibi anlatıyorlar ama, benim anladığım, olay aslında yurttan kovulmak. (bugün uygurların çin'i karıştırmaya çalışması gibi etnikçilikleri dışarıda bırakarak, geçmişe dair söylüyorum bunu. yoksa uygurlar da oligark kaması olmaya devam ediyor.)

sonra önüne gelen asıl seni asimile ediyor. pagan dininden vazgeçiyorsun, içinde olduğun her devletin ordusuna sokuluyorsun iyi savaşçı olduğun için, sana devlet kurduruyorlar ama hiçbir şeyden nemalanamıyorsun vs. sırf türklere değil medeniyetle buluşmak zorunda kalmış tüm barbar toplumlara acıyorum.

neyse, dolmuşum, konu nerelere geldi.

ayrıma başka yerlerde de uğradım. ama en gıcık olduğum, aynı ülkede yaşar ve hiç olmazsa bir dilde konuşup anlaşabilirken hangi kriterleri kaale alıp neden ülke birliğini savunduğumu kabul falan etmek değil, merak bile etmeyen gendaş?ımın savurduğu bu saçmasapan sözlerdi.


edit: dikkat ediyorum da son zamanlarda ithal yerine ihraç diyorum. fark ettim ki ihraç eden ülkeye odaklanmak gerektiğini düşündüğüm için bunu yapıyorum ama aceleyle, dikkatsiz yazdığımdan "başkalarınca bize ihraç edilen" demediğimden, anlam karmaşası oluyor. sonradan dönüp bakarsa diye soruyu soran için, dikkat derecem hakkında not düşmek adına kendim için bu açıklamayı ekledim.
0
godoşu beklerken
(09.01.18)
Türk olduğum için güneydoğu illerine gitmeyi göze bile alamıyorum.
0
catch the arrow
(09.01.18)
uğramadım ama avrupa'da hissettim direk söylemeseler de o küçümseyen tavırlarını.

türkiye'de yaşayan bir türk olarak zaten ayrıcalıklı gruba dahilim. onun dışında farklı ırklar/dinler için de ayrımcı olan insanlarla takılmam, birebir karşılaşırsam da sert şekilde aşağılıyorum. onlar da benle takılmaktan kaçınıyorlar o yüzden :)
0
otonomo
(14.05.18)
Türküm.
Türkmenim de ayrıca daha 1960lara kadar yarı göçermiş bizimkiler.

Ama gel gelelim ben tip olarak kürt-arap-hint arası bir şeyim. Ne olduğum belirsiz.

Bununla ilgili Türkiye'de olsun yurtdışında olsun milyon tane hikayem var.Hiç aşağılamak dışlamak olarak görmedim hep çok eğlendim ben bu durumla- hep anlatırım dost meclislerine. Ha tam faşist olup aşağılık pislik bakışları atan nazi abiler de vardı ama fiili bir şey olmadı.
0
niye ama
(14.05.18)
ben limonlu bir kekim. hep kakaolu alıyolar. starbucksta. made in türkiye. spesifik olarak hatça teyzenin ellerinden çıktım.
0
godoşu beklerken
(07.09.18)
TUrk oldugum icin irkciliga ugradim bir fransiz tarafindan. Sadece 1 kez basima geldi yurtdisinda. Uzmedi. Fransizlara kil oluyorum zaten.
0
stavro
(07.09.18)
şöyle bir iddia öne sürüyorum.

bu ülkede kürt olup ırkçılığa ve ayrımcılığa uğramayan tek bir insan evladı olmamıştır çünkü ırkçılık cahilllik göstergesidir ve bizim ülkede cahillik oranı çok yüksek.
aynı şekilde türk olupta avrupa'da yaşayan insanlarda aynı şeye maruz kalıyorlar ama orada cahil olmayan oran daha yüksek olduğu için daha az yaşanıyor.
0
hopp
(07.09.18)
türk'üm ve doğudaki bir şehirde 3 sene korkarak yaşadım.
şehir merkezinin dışına çıkmadım.
istanbul'a dönerken de kendi arabamla gelmek yerine arabamı kamyona koyup gönderdim. ben de uçakla havadan döndüm.

sırf türk olduğum için öldürülmeyi ve kaçırılmayı göze alamam.
0
işimdeyim gücümdeyim
(07.09.18)
tek başıma bayan olarak doğunun en ücra köylerinde bile gezdim, çekim yaptım, çocuklarla ve köylülerle vakit geçirdim.
kız kardeşlerimle dağa tırmandım, üstelik yemeklerimi ısmarladılar, bazı şeylerden para almadılar, evlerinden ekmek, peynir, çorap hediye ettiler.

yani türk olduğum için öldürülecektim cümlesine gülmek isterim 3 yaşında bir kız çocuğu değilse yazan.
0
hopp
(09.09.18)
(9)

Akşam yemeği?

narudocko
Şöyle sağlıklı, bol proteinli, besleyici bir(veya birkaç) yemek yapmak istiyorum ama ne yapacağımı bulamadım. Önerilerinize açığım. Tşkler.not: mevsim sebzeleri olursa harika olur.
Şöyle sağlıklı, bol proteinli, besleyici bir(veya birkaç) yemek yapmak istiyorum ama ne yapacağımı bulamadım. Önerilerinize açığım. Tşkler.

not: mevsim sebzeleri olursa harika olur.
0
narudocko
(09.01.18)
brokoli karnıbahar haşla ye.
0
mikahakkinen
(09.01.18)
humus ve sebzeler
fasulyeli salata
omlet ve haşlanmış sebze
0
sopiro
(09.01.18)
Karnıbahar haşlama, üzeri sarımsaklı yoğurt ve yağda az kavrulmuş nane - kırmızı biber.

Yalancı mantı gibi :)
0
cakabo
(09.01.18)
Kıymalı kapuska
Kıymalı, nohutlu pırasa
Kıymalı, dolmalık fıstıklı ıspanak
küp küp kerevizli, patatesli ekşili köfte
kıymalı erişteli yeşil mercimek
Fırında karnabahar graten
0
SiyamkedisiZorro
(09.01.18)
Domatesli kinoa ve tofulu sebze sote. Afiyet olsun ^^
0
lamira
(09.01.18)
Parça et yanına da sebze haşlama, brokoli karnabahar havuç patates kabak.
0
i was made for you
(09.01.18)
Dilim somon yanına ıspanak kavurma
0
aslinda sana ne
(09.01.18)
Tavuk sote, soole sogan biber baharatca zengin.
Yanina da mercimekli bulgur pilavi.
Ya da barbunya olabilir.
Yogurt cacik vs.
0
red g
(09.01.18)
Mevsim sebzelerini yeni gordum. Zeytinyagli kereviz olur o zaman havuc pattes filan
0
red g
(09.01.18)
(2)

greencard başvurusu yılın hangi zamanında oluyor?

asuturias
sb
sb
0
asuturias
(09.01.18)
ekim-kasım ama Trump bunun kaldırılacağına ve bu senenin son olduğuna dair yorumlar yaptı geçen ay.
0
sopiro
(09.01.18)
trump iptal etti bütün kartları. meksika duvarından atlamaktan başka çare kalmıyor.
0
eindaclub
(09.01.18)
(19)

Istanbul'da nasil yasiyorsunuz?

neumann
Nasil katlaniyorsunuz bu kesmekese? Sizi yormuyor mu, deger mi bu strese? Gecmisiniz midir sizi burada tutan?
Nasil katlaniyorsunuz bu kesmekese? Sizi yormuyor mu, deger mi bu strese? Gecmisiniz midir sizi burada tutan?
0
neumann
(31.12.17)
Valla yer yer çıldırıyorum görgü kurallarından bihaber tipler yüzünden. Ama çok seviyorum İstanbul'u. Hangi şehre gidersem gideyim, oralar bana unutulmuş bir yer gibi geliyor.

İstanbul için şöyle İngilizce bir yazı görmüştüm ve hak veriyorum:
-You call it chaos, we call it home.
0
m e b
(31.12.17)
İstanbul'un keyfini süren bir kesim var. O kesimden olma hayali. Şehir çok güzel; ama ufak bir kesim sadece tadını çıkarabiliyor. Belki %5. Milyon dolarlık yalılarda oturmaktan bahsetmiyorum bu arada, yanlış anlaşılmasın. Orta sınıf dahilinde konuşuyorum.

edit: m e b'in dediği yazının tişörtünü giydim yıllarca. Hatta şu anda pijama olarak kullanıyorum. :)

ikinci edit: mesela sopiro en genel anlamda hayal ettiğim tarzda hayatı yaşıyor. O %5 dediğime örnek.
0
g man
(31.12.17)
istanbul'da olup da kendi küçük dünyanızı yaratabilirsiniz neticede. Ben iş yerime çok yakın bir yerde oturuyorum mesela, yürüyorum genelde. Haliyle trafik çekmediğimden keşmekeşi pek görmüyorum. Eğlence anlayışım kalabalık mekanlarda eğlenmek falan da değil, o sebeple yorucu bir baskı da hissetmiyorum. İlla trafik çekeceksem, mesela annemi ziyarete falan gidiyorsam (farklı yakalarda yaşıyoruz) saatleri toplu taşımayı rahat kullanacağım zamanlar olarak ayarlıyorum.

Mecburen veya öngörülemeyen bir sebepten dolayı trafiğe falan takılmadığım sürece İstanbul benim için bir kişilik bir şehir.
0
sopiro
(31.12.17)
Seviyoz biliyon mu.
0
balpolen
(31.12.17)
az bir süre kaldım. yaşnmaz değmez. bu şehrimize göç edenler için artık kota sınırlaması gelmeli. oradaki trafikte araç kullanmadım ama bunu yapabilen biri daha her türlü zorluğa katlanır bence. 1 dakikada -ancak- bir kaç cm ileri gidebilen ve dayanabilen gerçekten kendisi için büyük adım atmıştır.
0
1adam
(31.12.17)
meb +1
ama ayni parayi izmirde kazanabilsem giderim.
0
imnotsureabout
(31.12.17)
anladigim kadariyla mesele "duygusal" her iki manasi itibariyle.
0
🌸neumann
(31.12.17)
aaa m e b'in dediği yazının tişörtünü g man gibi ben de giyiyorum, daha pijama olmadı:D

birkaç sene önce ankarada okuyup büyüdüğü istanbula hasret bir genç olmanın verdiği gazla o tişörtü giymeye başlamıştım. şimdi koşarak uzaklaşmak istiyorum buradan. çok yorucu bir şehir, resmen yaşlandım

edit: demeyi unutmuşum, beni bu kentte tutan Boğaz'ı değil, başka bir şehirde veya ülkede henüz istediğim gibi bir iş bulamamış olmamdır. Hoş buradaki de istediğim gibi değil ama neyse
0
it oynamis yonca masarasi
(31.12.17)
fırsatım olsa dakika durmam giderim. iş yok.
0
captainobvious
(31.12.17)
Ev iş çok yakın ve merkezi bir ilçede.
0
chavezding
(31.12.17)
Dışarıdan buradaki yaşam şartlarına bakılınca kahrı çekilmiyor gibi gözüküyor.

Burada doğup büyüyüp buradaki şartlara alışınca farklı bir şehirde yaşam eğer belirli bir amacı yoksa sıkıcı geliyor. 3 farklı şehir değiştirip kısa süre önce tekrar döndüm buraya. Küçük şehirlerdeki dinginlik bir süre sonra anlamsız, saçma sapan bir şekilde rahatsız edici oluyor. Alışkanlık, amaçsızlık, kök salmak, iş sorunu gibi şeyler beni şuan için burada tutan.

Evet dışarıdan bakınca kahrı çekilmeyen gibi gözüken şehir bu saydıklarım yüzünden katlanılabilir oluyor ne yazık ki. Bir nevi sigara içmeye benzetiyorum bu durumu. Verdiği zararın farkındasın, içmeye de devam ediyorsun.

Ha bu arada demeden edemeyeceğim ; Kavafis haklı.

Bu şehir arkandan geliyor.

soundcloud.com
0
allegrezi
(31.12.17)
gülün de dikeni var :) doğru zamanda doğru yerlere gitmeyi öğreniyorsun zamanla, gezdiğim yerleri kısıtlıyorsun vs derken gayet rahat ve huzurlu olabiliyor.
0
washe
(31.12.17)
İstanbul'da beni yoran sadece trafik olması değil. Gereksiz korna, tak diye önüne kıran bir araç. Emniyet şeridinden giden araçlar. Parayla tutulmuş sahte ambulanslar. Bir yerde konferans var diye yollar kapatılınca trafiğin artması. Yeşil yandı mı gereksiz bir gerginlik. Toplu taşımada insanların birbirine davranışları. İnerken de binerken de herkesin insan dışı davranması.

Dikkatle baktığımda çoğu detay umutsuzluğa sevk ediyor. İnsan odaklı bir toplum değiliz maalesef.

istanbulda doğup büyüdüm. İki seçenek var. Ya burada yaşayacağım ya gideceğim. İlkindeyim ve akıl sağlığımı korumaya özen gösteriyorum.

Sopiro'nun dediklerine katılıyorum. Trafiğin çok olduğu saatler -özellikle h.sonu- kaçmayı tercih ediyorum. Bunun yerine öğleye kadar gideceğim yere gitmeye çalışıyorum.
0
EasyTiger
(31.12.17)
@allegrezi siir cok guzelmis, tesekkur ederim!
0
🌸neumann
(31.12.17)
@neumann eyvallah! =)
0
allegrezi
(31.12.17)
ogrenci olarak bes sene bulundum. istanbul'dan degil ama istanbul'da yasamak fikrinden nefret ediyorum. ankara'ya tasindim. hayatim 180 derece degisti diyebilirim. acik konusayim burasi oraya kiyasla daha renksiz ve tekduze geliyor ama insan gibi yasayabildigim icin sikayetci oldugumu soyleyemem. istanbul'da da bungee jumping yapmiyordum her gun sonucta. ankara'nin gozunu seveyim. buyuk konusmak gibi olmasin ama turkiye'de yasamak zorunda kalacaksam ankara'dan baska yere skseler gitmem. hem buyuk sehir hem de istanbul'un igrencligi, rezilligi yok.
0
der meister
(31.12.17)
Yoruluyorum, bu strese değmez ama taşınmak istediğim yerlerde arzu ettiğim gibi işler bulamıyorum maalesef.
0
inawen
(31.12.17)
Kovulmayı bekliyorum.
0
yirmisantim
(31.12.17)
Stresi, kalabalığı, rezillikleri yadsımıyorum. Sadece bu ortamda bile mutlu olabilmenin yollarını aramaya çalışıyorum. Gitme imkanım olsa giderim. Ama gidemediğime göre işleri kendim için daha da zorlaştırmaya gerek yok diye düşünüyorum. Kaldığım süre boyunca da keşmekeşe en az bulaşarak, sevdiğim mekanlarda sevdiğim insanlarla zaman geçirmeyi sürdüreceğim.
0
monogram
(31.12.17)
(12)

Şu anda içebilen kaç kişiyiz?

pavlis
Kaçımız bu lükse sahip?
Kaçımız bu lükse sahip?
0
pavlis
(30.12.17)
içmek lüks mü ihtiyaç mı?
0
goodz
(30.12.17)
Lüks
0
🌸pavlis
(30.12.17)
niye lüks ki? ben birşeyler içtim ama lüks falan değildi.

Edit: Ha pardon, ben süper burjuva algımla maddiyata gönderme yaptığınızı düşünmedim de içme eylemi olarak baktım. "18'den büyükseniz yaparsınız?" gibi düşündüm. Çünkü çok param var. Lanet olsun.
0
sopiro
(30.12.17)
Uzun uzun yazmaya lüzum yok.
%5x oy alan iktidar ve vergiler lüks ediyor işte.
0
🌸pavlis
(30.12.17)
evde bira yaptığımız sürece lüks değil. şişesi 1.5 liraya lüks mü olur?
0
babilbaligi
(30.12.17)
6 tanesi 65 kron 30 lira yapar nesi luks ula
0
bos gezenin bos ustasi
(31.12.17)
ben icemiyom. yarin aksam bendeyiz mesela, normalde plan farkliydi ama bes kurusum yok. ama ev var. o yuzden sende toplanak, arpani suyunu da biz alak dediler, oylelikle ikna oldum. birine iki, birine dort bira kitledim. digeriyle de pazarlik yapiyorum. yetmiyo. en azindan 7-8'i bulmam lazim. kendi param yok. uc biracik alsam iki, bilemedin uc gun daha param olur cebimde, sonrasi wefad. cok isterdim hafta sonu birami acayim fistigimi findigimi yiyeyim ama yok. evde bi de yani. o bile olmuyo. haftada 4 bira icsen ayda 130 lira falan. yuh. nerden baksan 15-20 gunluk yemek parasi.
0
der meister
(31.12.17)
Pek içen birisi değilim. İçtiğim zaman dışarda içerim ama düşünürüm ne kadar gidecek gibisinden. Çok üst düzey gelirim de yok bana yetecek kadar işte.
Ama dediğin gibi lüks birşey oldu içmek. Bir de evde alkol yapma olaylarına da el attılar. Hepten lüks oldu.
Orta direk şaban filmiydi sanırım. Zam gelen kahvaltılığı kavanoza atıp ekmak banıyordu kemal sunal. Yakında yine öyle olacak galiba :)
0
ismira007
(31.12.17)
ben su içiyorum bu bir lüks müdür?
0
regardless of what they say
(31.12.17)
yerine göre değişiyor bu durum. şişe biranın markette 1,70 pln olduğu diyarlardan yazıyorum. alkol ucuz, herkes içiyor, herkes mutlu :)
0
fatih terim akti
(31.12.17)
bu duyuru açıldığında alsancak'ta yalnız başıma üçüncü birayı gömmüştüm. evdeyim şimdi +1 ekleyin.

lüks değil lan sanki? 11 lira şişe bomonti. 2.60 küsür lira otobüsle gidiş, 2.60 lira dönüş. şimdi 2.86 yapacaklarmış gerçi.
0
rain when i die
(31.12.17)
Bu kosullarda luks. Haftada bir falan ancak kendine kucuk bir guzellik yaparsin en fazla. Hatta biz onu ay yapalim.
0
runagain
(31.12.17)
(8)

E-kitapları içselleştirememek

m e b
Sadece kokuya indirgemek istemem ama herhalde somut oldukları için ben basılı kitaplardan daha çok verim alıyorum ve e-kitaptan okuduklarımı içselleştiremiyorum bir türlü. Sanki o kitabın kendisini değil de yansımasını, hatta taslağını okuyor gibi hissediyorum. Hani desem ki sadece birkaç tane e-kit
Sadece kokuya indirgemek istemem ama herhalde somut oldukları için ben basılı kitaplardan daha çok verim alıyorum ve e-kitaptan okuduklarımı içselleştiremiyorum bir türlü. Sanki o kitabın kendisini değil de yansımasını, hatta taslağını okuyor gibi hissediyorum. Hani desem ki sadece birkaç tane e-kitap okudum da belki alışkanlığıma yenik düştüğüm için böyle. Ama ayrım da yapmıyorum. Basılı kitap alacak durumum yoksa e-kitap haline yöneliyorum bazı eserlerde. Yine de bir eğretilik var gibi. Okuduklarım uçucu gibi hissediyorum.

Siz nasıl alıştınız e-kitaba normal gözle bakmaya?

Not: E-kitap derken PDF kastetmiyorum.
0
m e b
(30.12.17)
Alışamadım olmadı valla.
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.12.17)
Ben hâlâ alışabilmiş değilim. E-kitap olarak okuduğum bazı kitaplar oldu ama bir türlü basılı kitap tadını alamadım. Aynı şekilde makale vb. okuyorsam da çıktısını alıp okuduğum zaman daha kolay aklımda kalıyor. Gerçi ben pc veya tablet ile okuduğum için dikkatim dağılıyor da olabilir (internet vs.) ama durum böyle. Peki çözüm olarak ne yapıyorum? Artık hiçbir şey okumuyorumasdma basılı alamamışsam mecburen okuyorum.
0
skooma
(30.12.17)
Hiç sorun etmiyorum, içeriği daha önemli. Hayatımda hiç bir kitabı koklamamış bir insan olarak “kitap kokusu” argümanı bana samimi gelmiyor, bahane gibi daha çok.
Kindle ile istediğim kitabı anında alıp okuyabiliyorum. Kargo va beklemek gerekmiyor. Çantada ağırlık yapmıyor. “Ya kitabım ben dışarıdayken biterse” endişesi yaşamıyorum. Altını çizdiğim şeyleri bir dosya halinde tarih/saat belirterek saklayabiliyorum, haliyle hatırlamak ve referans göstermek daha kolay. Yer kaplamıyor. Bilgi aynı bilgi, zevk aynı zevk.

Ha ben sentimental bir insan değilim, fonksiyonelliğe bakıyorum. O yüzden 2013’te aldığım ilk andan itibaren hiç zorlanmadım.
0
sopiro
(30.12.17)
türkçe kitapları basılı kitaptan, ingilizceleri ağırlıklı olarka kindle'dan okuyorum.

e-kitap okumayı şu nedenlerden seviyorum :

-sayfa geçişi çok hızlı, okumam hiç bölünmüyor gibi hissediyorum.
-dahili sözlükle bilmediğim ingilizce kelimelerin anlamını görüyorum.
-eğer toplu taşımada ayakta olmak gibi, kitabı tutmamı engelleyecek durumlarda telefon üzerinden uygulamadan kitaba devam edebiliyorum. bu da okuma alışkanlığıma katkı sağlıyor.
-gözlerim normal kitaba daha az yoruluyor gibi hissediyorum.


bazı insanlar alışamıyor. bence kimse alışmak zorunda da değil. ben de bluetooth hoparlörlere alışamadım mesela :)
0
EasyTiger
(30.12.17)
Pardon, mobil: ayrıca kindle Türkiye’de ne zaman ne bütçe yetiştirebileceğiniz bir ingilizce kitap havuzu da sunuyor tabii. Sırf bu yüzden bile hiçbir rakibi yok benim gözümde.
0
sopiro
(30.12.17)
İlk e-reader edinince böyle bir hissiyat oluyor gerçekten. Hatta bir süre gitmiyor. Ama sonra alışıyorsun.

Mesela ben ilk aldığımdan beri hep İngilizce kitap okudum ilk türkçe e book okuduğumda da bir böyle alışamamıştım (saçma sapan bir durum aslında) ama sonra alışıyorsun hepsine. Yani demek istediğim bu alışkanlık meselesi, sacece şekille alaklı bir durum. İçerik önemli olan zaten. Bol bol kullanman lazım işte.

Benim hala alışamadığım durum kitap eğer çok sayfalı tuğla gibi bir kitap olunca oluyor...Yani evet yüzde , dakika falan yazıyor ama zihnimde konumlandıramıyorum kitabın neresinde olduğumu. Bitmeyecekmiş gibi geliyor. O yüzden hep contente bakııyorum ara ara açıp. İlla bir kuş bakışı görmem lazım nerdenb geliyorum neredeyim ne kadar kaldı falan..

Bir yandan da öyle tuğla gibi taşınmyacak kitabı cebinde taşıyor ve istediğin şekilde rahat rahat okuyabildiğin için yine de e reader çok kullanışlı.
0
AlsterWasser
(30.12.17)
bende hiç sıkıntı olmadı, zaten kurgu kitap(öykü, roman vs) okuyunca 2 satır sonra olaya girip kopuyorsun zaten fiziksel bağlamdan.
0
doxanikee
(30.12.17)
sadece basili kitaplarin agirligi ile okuyucu agirligi farki bile benim icin yeterli sebep. (genelde fantastik okudugumdan hepsi tugla gibi kitaplar)

bir de gecenin bir yarisi bir kitap aklina geldiginde ve sende olmadiginda erisip direk okumaya baslamak paha bicilemez = )

tatile ciktiginda yaninda kitap tasimak yerine kucucuk bir alet tasimaya daha girmedim farkederseniz = )
0
pwnography
(30.12.17)
(3)

bütçe sinirsiz hediye onerisi

her giriste sifresini unutan adam
alinacak kişi: kadin.kalan süre: 12 saat.hayalgucunuze saygilarimla, sb.yine de dipnot: butce sinirsiz dedimse ev araba degil. bi kaç bine kadar cikilabilir zira pahasıyla degil, inceliğiyle, sevilebilirligiyle öne çıksın istenir.
alinacak kişi: kadin.
kalan süre: 12 saat.

hayalgucunuze saygilarimla, sb.

yine de dipnot: butce sinirsiz dedimse ev araba degil. bi kaç bine kadar cikilabilir zira pahasıyla degil, inceliğiyle, sevilebilirligiyle öne çıksın istenir.
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.12.17)
Mücevher
0
sopiro
(30.12.17)
Kesinlikle mucevher. Tektas olur, set olur, bileklik olur kolye olur. Butce sinirsiz ise.

Saat yahut sevdigi parfum olur.

Pasabahce magazalarinda iki kisilik yesil renk maya turk kahvesi fincan takimi satiyorlar cok zarif. Beraber kahve bir omur muhabbetine.
0
dilemma of subscribtionability
(30.12.17)
kişinin zevklerine göre düşünmek lazım. mücevheri kafana da atabilir.
0
orpheus
(30.12.17)
(6)

meb müfredatı-insanlık nerede doğdu sorusu

Bruce
ben üniversiteye kadar hiçbir dersimde insanoğlunun bugünkü bildiğimiz haliyle ilk olarak afrika'da ortaya çıktığına dair bir şey öğrendiğimi hatırlamıyorum. siz hatırlıyor musunuz, böyle bir bilgi verilmiş miydi size? tamam, evrimden belirli ölçüde bahsedilmemesini anlarım ama ben 6. sınıfta doğal
ben üniversiteye kadar hiçbir dersimde insanoğlunun bugünkü bildiğimiz haliyle ilk olarak afrika'da ortaya çıktığına dair bir şey öğrendiğimi hatırlamıyorum. siz hatırlıyor musunuz, böyle bir bilgi verilmiş miydi size?

tamam, evrimden belirli ölçüde bahsedilmemesini anlarım ama ben 6. sınıfta doğal seçilimi, mendel'i gördüğümü çok net hatırlarken afrika meselesine dair hiçbir şey yok kafamda, üniversiteye geçince öğrendim. yaratılışa karşı çıkmadan da öğretilebilecek bir konu bence, ben mi hatırlamıyorum yoksa öğretilmedi mi merak ettim.

şu anki müfredatta var mı mesela bu konu? "homo sapiensin kökeninin afrika olduğu düşünülüyor" gibi bir bahis bile olsa yeter. çok önemli bişey değil mi bu ya, her insanın bilmesi gereken bir şey bence.
0
Bruce
(30.12.17)
Sorunuza tam cevap değil ama benim çok sevdiğim bir roman serisi vardır; St Mary's Chronicles diye. Bu romanda güya zaman yolculuğu bulunmuştur ve İngiltere'deki Trisk Üniversitesi bir tarih departmanı kurar. Bu tarihçiler, önemli olaylara yolculuk eder, kamera kayıtları vs ile belgeler ve daha doğru, gerçekçi raporlar, akademik makaleler yazarlar. (Zaman yolculuğu yaptık da öğrendik demezler de gördükleri detayları vs eklerler yani)
Bu kitabın bir kısmında bu olaya gidiyorlar ve nasıl olduğunu gözlemliyorlardı. Bir romanı kaynak olarak göstermek saçma oldu tabii de orada daha bilimsel göndermeler ile açıklıyorlardı.


Edit: Ya pardon çok saçmalamışım. Ben sizin sorunuzdan "böyle bir saçmalığı MEB çocuklara mı öğretiyor??" diyorsunuz gibi algıladım, o yüzden "yok yok, bu kabul edilmiş bir bilgi" gibi bir şey demek istedim. Birkaç defa daha okuyunca sizin neyi sorduğunuzu anladım. "Okuduğumuzu Anladık Mı Cevap Verelim" tarzı bir ibretlik tecrübe olsun diye cevabımı silmiyorum.
0
sopiro
(30.12.17)
@sopiro, kabul edilmesini geçtim, "böyle bir teori var, hani siz inanmayın da, öyle uydurmuşlar işte kafalarından dış mihraklar" deseler bile bir şey, inanmasalar bile kulak aşinalıkları olsun çocukların diye düşünüyorum.
0
🌸Bruce
(30.12.17)
@üğpoıuy, benim özetimden daha güzel anlamanı sağlayacak olan şunu okuyabilirsin.
evrimagaci.org

meb'in müfredata koyması demek öğretmenlik okullarında bunları öğretmesi demek olmuyor mu aynı zamanda, orasını bilmiyorum? ya da müfredata sonradan eklenen şeyi öğretmenlerin öğrenmesi gerekmiyor mu? öğretmenlere öğretmesi zor diye bilgiden kaçacaksak oraya niye gönderiyoruz çocukları?
bunu anlatacak fen bilgisi öğretmeni yetiştirmek de milli eğitim konusunun önemli bir parçasıdır. bunu bahane olarak kabul edemem, bi çözümünü bulsunlar.
0
🌸Bruce
(30.12.17)
uzun yıllar oldu mezun olalı ama ben de hatırlamıyorum. gerçi biyoloji hocamızın evrim konusunu "bunu geçelim" diyerek atladığını çok iyi hatırlıyorum (uslanmaz bir evrim düşmanı olarak sırıttığımı hatırlıyorum. ne malmışım). demek ki vardı o zamanlar öğretim programında. (15 sene önce gibi)

sorunun cevabını en iyi kaynağın kendisi verecektir. şu andaki öğretim programlarını incelemek için: mufredat.meb.gov.tr
lise biyoloji: mufredat.meb.gov.tr
fen lisesi biyoloji: mufredat.meb.gov.tr
0
sanat guresi
(30.12.17)
Okullarda ogretilmedi ama ornegin o yillarda Tubitak kitaplarinda evrimden soz edilirdi. Tubitak'in o kitaplari simdi satilamiyor sanirim.
0
Traveller
(30.12.17)
@acemi, meb'le nasıl alakası yok yav. koyarsın kitaba, hoca bilmese anlatmasa bile çocuk okurken görür, bu ne der hocasına sorar, hoca mırın kırın etse bile interneti var artık, araştırır.
0
🌸Bruce
(30.12.17)
(16)

Ailesiyle yaşayıp çalışanlar, ailenize para veriyor musunuz?

mutlusismankedi2015
Ya da ev için ne şekilde harcama yapıyorsunuz?
Ya da ev için ne şekilde harcama yapıyorsunuz?
0
mutlusismankedi2015
(29.12.17)
Maaş aldığımda bi miktar veriyorum anneme. Pazar, market parası olarak ay içinde 3-4 defa veriyorum. Akşam eve gelirken bişey lazımsa alıyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.12.17)
ufak tefek şeyler dışında hayır. ihtiyaç yok. 6 aydır filan telefon ve interneti ödüyorum düzenli olarak.

ailemin geliri var. yaptığım harcamın maaşıma oranı da 1/10 ya var ya yok.
0
elorelia
(29.12.17)
Editleyemiyorum duyuruyu ama; yazarken maaşınızla oranlarsanız ve ailenizin geliri olup olmadığını da yazarsanız çok sevinirim. Kendi durumumla karşılaştırıyorum da...
0
🌸mutlusismankedi2015
(29.12.17)
Maddi olarak zor bir süreçten geçiyoruz, çoğu noktada destek oluyorum . öyle olmasa da en azından faturaları ben öderdim.
0
cabiday
(29.12.17)
Evlenmeden önce full eve giderdi.evlendim yine aynı :)
0
brnbrs
(29.12.17)
Şu an çalışmıyorum çalışırken de vermiyordum üstüne babam para vermeye devam ediyordu.

Ya bizim ailede çocuktan para istemek, çocuğa bir şeyler ödetmek çok ayıp bir şey. Doğumdan ölüme kadar aile mutlaka destek olur. Özellikle çocuk kadınsa daha fazla verilir ki kocası fazla kazanıyorsa yanında bükük durmasın, ihtiyacı yoksa da kenara atsın biriktirsin. Anneannem de hala 5 çocuğuna para verir. İstemezler zorla mont ceplerine çekmecelere para sıkıştırır.
0
jazzabel
(29.12.17)
direkt olarak olmasa da endirekt olarak, evet. kardeşim askerde ona para gönderiyorum, internet ve telefonu ödüyorum, eve alışveriş yapıyorum vs.

ama dediğim gibi, direkt olarak para alıp verme olayını sevmiyorum.
0
keçeli-kalem
(29.12.17)
Ailemin geliri var. Allah'a şükür iyi bir muhitte oturuyoruz güzel mesleklerimiz var. Bu durumda dahi aileme destek oluyorum. Kardeşlerime para veriyorum anneme de babama da. Hatta babamın adına çekip ödediğim krediler var. Aylık taksit yatırıyorum falan falan
0
etfalmorgu
(29.12.17)
öyle küçük birkaç gider haricinde vermiyorum. Ama öyle ayrı gayrı bir bütçe söz konusu da değil. Kim sıkışık ise diğerleri onu destekliyor.
0
keep out
(29.12.17)
Şirketin verdiği yemek kartının neredeyse tümünü evin mutfak alışverişine ayırıyordum, öğle yemeğimi evden getirip götürüyordum. Ayrıca özellikle veriyor muydum hatırlamıyorum ancak ne zaman ihtiyacı olsa verirdim. Bir de galiba 1-2 ufak aidatı ben ödüyordum. Geçinmek zor zanaat...
0
burka
(30.12.17)
bekarken harçlığım kadarını alıp gerisini anneme veriyordum. babam emekliydi, annem ev hanımıydı, okuyan 3 kardeşim vardı. evlendikten sonra da duruma göre desteklerim oldu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.12.17)
birlikte yaşarken de verirdim, şimdi de veriyorum. Her ay maaşımı aldığım gün maaşımın 1/8'ini annemin hesabına aktarıyorum. Ayrıca herhangi bir ihtiyacı varsa giysi, ayakkabı falan onları da ben alırım. Ziyaretine gittiğimde de genelde üstümdeki nakitin bir kısmını ona bırakırım. Market alışverişini birlikte yaptıysak onu da ben veririm. Ben gitmiyorsam veya evde yoksam da bir şey lazım olursa onu da getir'den falan sipariş edip adresine yollatır ben öderim.

Ama arada sırada onda kaldıysam ve üstümde nakit yoksa taksi parası falan alırım (sonra geri öderim).
0
sopiro
(30.12.17)
0
arada kuruyemş yeşillikler alıyorum. Onlar da dahja çok bbana. Yemiyor kimse.
Meyve belki yiyorlar arada.

MEyve de 1/10 filandır. o da multinetle alıytorum daha çok
0
Cursed Chico
(30.12.17)
Ailem emekli ama beni okuturken ve aynı dönemlerde abim de işsizken çok borçlanmışlardı. Bir on yıl birlikte zor belimizi doğrulttuk. Eskiden abimle yaşıyordum. Anna-babamız da kışın üç ay bizim eve geliyorlardı İzmir’den. Evde faturaları abim ve ben ödüyorduk. Onlara da bazen biraz pazar parası bırakıyorduk ama onlar da bir miktar pazar parası ödüyordu. Bunun dışında, ek bir harcama varsa da ödüyorduk ara ara.
0
aychovsky
(30.12.17)
evlenene kadar ailemle yaşadım.Maaşımdan harcayacağım kadarını alır kalanını aileye verirdim
0
turkuaz
(30.12.17)
Babam emekli. Çıkarıp kimseye düzenli olarak para vermiyorum ama özellikle kışın doğal gaz faturaları abarttığı için bunların ödenmesi için para veriyorum. Alışveriş yapıyorum gerektikçe; sonuçta bu evde ben de yaşıyorum ve oturup beni beslemelerini beklemem. Bir de evde tamir edilmesi gereken bir şey olduğunda veya yeni eşya gerektiğinde bunları ben ödüyorum. En son apartmanın giriş kapısı değiştirildi, bunun parasını ödedim mesela.

Kendi durumunuzla karşılaştıracaksanız şunu da belirteyim: 18 yaşından beri ailemden tek kuruş almamışımdır; üniversiteyi aldığım burslarla okudum. Anne ve babamda bu nedenle aman çocuğumuz bize baksın beklentisi pek yoktur.
0
wish i could find a way to disappear
(30.12.17)
(15)

Hayvansever ve Et Yeme Deri Kullanma Celiskisi

bos gezenin bos ustasi
Eger hayvansever bir insan oldugunuzu dusunuyorsaniz cevaplayin.Kedi kopekleri koruyup kollayan, gidip para verip mama alan, buna butce ayiran bir suru insan var. Her gun et yiyorlar, deri ceket, kaz tuyu mont, deri cuzdan kullaniyorlar, yun kazak giyiyorlar.Gercekten hayvancilik endustrisinin ne ha
Eger hayvansever bir insan oldugunuzu dusunuyorsaniz cevaplayin.

Kedi kopekleri koruyup kollayan, gidip para verip mama alan, buna butce ayiran bir suru insan var. Her gun et yiyorlar, deri ceket, kaz tuyu mont, deri cuzdan kullaniyorlar, yun kazak giyiyorlar.

Gercekten hayvancilik endustrisinin ne halde oldugundan haberdar degil misiniz yoksa kendinizi mi kandirmaya calisiyorsunuz? Yoksa hayvanseverlik sadece bir PR calismasi mi sizin icin?

Gercekten hayvansal giyim ve aksesuar olmadan yasayamaz mi bu insanlar mumkun degil mi boyle bir sey?

Veya et yemek zorundalar mi cidden? Et ve saglik iliskisi kurmadan aciklayin bu durumu nitekim vejetaryen olarak yasayip olen insanlari gecelim toplumlar var hicbir kronik saglik sorunu olmaksizin.

Nasil acikliyorsunuz bunu?
0
bos gezenin bos ustasi
(27.12.17)
Bir siz, bir onlar üslubu kullanarak yazmışsınız, dolayısıyla bizim fikrimizi mi soruyorsunuz yoksa gözlemlediğimizi mi yazalım istiyorsunuz anlamadım açıkçası... Ama sorduğunuz şey zaten yüz yıllık bir ikilem. Cevabı böyle ekşi duyuru’da verilebilir bir şey olsaydı, zaten sormanıza gerek olmazdı. İnsanlar daha sık gördüğü ve ilişki kurduğu hayvanlar ile daha çok yakınlık kuruyor herhalde. Onların hisseden varlıklar olduğunu gözlemleyebiliyorlar. Görmedikleri veya aktif iletişim içinde olmadıkları hayvanları yok sayıyorlar. A.Leopold’un Land Ethic kavramını göz önünde bulundurmak gerek herhalde ideal olan için, ama o da Land Ethic’i savunup sonra ava çıkıyor; ilginç bir kafa olsa gerek.
0
sopiro
(27.12.17)
Hayvan ve doğa sevgisine sahip olmak bana ekstra bi sorumluluk vermiyor saygı duymaktan başka. İster yemek veririm kedilere, ister çöp toplarım kampa gittiğim yerlerde. Ben kediye tekme atmıyor doğayı kirletmiyor isem bu yeterlidir benim gözümde. İnstagramda gözümüze sokulan hayvan sevgileri elbette yapmacık ve gerçeklikten uzak. Ama sen beslenme ve giyinmeye geçersen iş başka. İnsanlığın gelişimi bunlarla entegre olmuş. İşi lüks moduna sokmadığımız sürece et yemekte sorun yok. Yediğin otları git kendin topla,
Bakliyatı buğdayı git kendin yetiştir. Kimse seni tutmuyor. Tüketim toplumu bu, kolay mı bu kadar insanı doyurmak. Ayrıca şu vegan soruları kadar bayat sorular yok. Hayvan sevgisiymiş.
0
hasmetizm 2046
(27.12.17)
kedi köpek sevip et yiyen ya da dediğin gibi deri kullanan insanları -kendim de dahil- hayvansever olarak görmüyorum. kedim olduğu halde biri "hayvansever misin?" diye sorduğunda "hayır, petseverim" diyorum. son 2-3 yıldır çok az et yemeye başladım. deri, kaz tüyü, yün vs zaten kullanmıyorum. et işini de halledebilirsem işte o zaman hayvansever olarak görebilicem kendimi.
0
sir gawain
(27.12.17)
Ben hayvan seviyorum. Hatta bazı zamanlar insanlardan da çok seviyorum hayvanları. Beslemek için, ihtiyacı olan bi tanesinin tedavisi için bütçe de ayırıyorum.

Ama sırf bu yüzden vegan olmayı düşünmüyorum. Sonuçta hayvanların bazıları yemek için var. Hayvan seviyorum diye neden Adana dürüm yemeyeyim ki?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.12.17)
ya sorulan soruları eleştirmeyi sevmem, sorman güzel ama bana kalırsa bunu orada burada pek sorma yani çünkü dışarıdan bakınca ukala bir vegan gibi duruyorsun. çevremde bir sürü vegan-vejetaryen var, hiçbiri de çıkıp böyle şeyleri sorgulamıyor. o sebzesini yiyor, ben karşısında etimi yiyorum, konusu bile açılmıyor. anca duyar kasan veganlardan böyle sorular çıkıyor.

hayvanları seviyorum. evde iki kedim var. sokaktaki hayvanları da koruyup kolluyorum. hafta sonları dağlara, doğanın içine kamplara gidiyorum. dönerken arkamda çöp bırakmıyorum. tüketimimi minimumda tutmaya, ihtiyacım olmadıkça iğne bile almamaya çalışıyorum. diğer yandan, bir kaz tüyü montum var. 10 senedir giyiyorum hala ilk günkü gibi. kim ne derse desin sentetik tüylü montlar ile arasında dağlar kadar fark var. eti ise illa aramam ama varsa elbette yerim. durumum özetle bu.

demişsin ki; et yemek zorunda mısınız. hayır kesinlikle değilim. et olmasa da yaşarım. kaz tüyü montum olmasa da yaşarım. ama et var, ben de yiyorum. kaz tüyü mont üretmişler, ben de giyiyorum. bunlar benim hayat standardımı iyileştiriyorlar. tutup farklı renklerde 10 tane kaz tüyü mont alanı ben de eleştiririm, ya da kampa gidiyoruz, yolda et alıyoruz. "çok aldık şunu bırakalım" diyorum. "bozulursa da atarız ya nolcak" diyene ağzının payını veriyorum. ama ihtiyaca yönelik tüketim zaten olması gereken şeydir.

yemek yemek güzel bir şey. sevmediğim yemek yoktur benim, tüm sebzeleri ayrı, etli yemekleri ayrı severim. süt, yoğurt, yumurta üçlüsünü her gün mutlaka tüketirim. ayda 1-2 balık mutlaka yerim. asla hasta da olmam. ciddiyim yıllar oldu ben en son grip olalı. bunu da açıkçası bu kadar çeşitli ve dengeli beslenmeme bağlıyorum. sağlıkla ilişki kurma demişsin ama kusura bakma sağlıkla elbette ki ilgili bu iş.

diyelim ben vegan olsam;

1- bu güne kadar hayvansal proteine alışmış vücudum için bu bir yıkım olacaktır. bitkisel proteinden aynı desteği alamam. bu tempoya dayanamaz, sık sık hasta olurum. asla ilaç kullanmayan bir insan olarak kesinlikle perişan olurum. o bahsettiğin vegan toplumlar nasıl yaşıyor, bir de biz İstanbul'un göbeğinde bu karmaşanın ortasında nasıl yaşıyoruz, bunu bir incele.

2- benim için büyük dert olur. ne yiyeceğim? etsiz balıksız sütsüz yemek bul ye, nereye kadar? sabah kahvaltısında peki? hayatımın tadı tuzu kalmaz. yukarıda da dedim, yemek yemek benim için bir zevk meselesi. kendimi bundan niye mahrum edeyim ki? şimdi diyeceksin; "ama hayvanları seviyoruz, onları koruduğumuz için rererö". bu kadar hayalci olmayın. siz, biz, onlar et yemeyi bıraktık diye daha az hayvan mı kesilecek sanıyorsunuz? ya da afrika'daki açlar daha mı iyi beslenecek? ya da doğa daha mı iyi korunmuş olacak? bu dünyanın bir düzeni var ve en tepedeki para babaları bu düzenin değişmesini istemediği sürece sen et yemeyerek bir yaprak bile kıpırdatamazsın. tek bir hayvanın bile hayatını kurtaramazsın. o tavuk kesilecekse gene kesilir, gerekirse sen yemedin diye çöpe atılır. sen ise bin çeşit yemekten mahrum kaldığınla kalırsın. ben de tavuk yemiyorum mesela hormonlu diye, tavuklara bir katkım oluyor mu? no.

3- hayvanlar da birbirini yiyor. bu doğal bir denge. (düz adam :D)

peki benim merak ettiğim; bunun PR ile ne alakası olabilir? (PR=halkla ilişkiler)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
Cehalet ve/ya bencillik.
0
auroraaurora
(27.12.17)
evet et yemek zorundalar. hayvansal proteini hayvan olmayan canlılardan mı karşılasınlar? 30 kilo brokoli mi yesinler? vegan beslenmek insan evrimine aykırıdır.
0
nice tnetennba
(27.12.17)
(bkz: www.iskur.gov.tr)

bence sen buradan bir iş bul kendine

yok illa cevap istiyorsan da:

öncelikle et giren yere dert girmezmiş. et yenecek aga. et önemli.
ikincil olarak da cincilya kürk gibi "gerçek" kürk giymiyorsa bir sıkıntı yok demektir. çünkü kürk için hayvan yetiştirilip öldürülmesi vahşettir. burada hemfikiriz.

diğer taraftan evet et yenmesi gerekiyor. sonradan vegan olanların birkaç yıl sonra çok sorun yaşadıkları ve zibilyon tane destekleyici hap kullandıklarını hepimiz biliyoruz. onlara sağlıklı demek tam anlamıyla komedi. ha toplumsal olarak o şekilde yaşamış ve vücut buna alışıksa sıkıntı olmaz.

ayrıca şu vegan faşizmini bırakın artık, kim ne yerse yesin size ne?! sonuçta elde tüfekle ava çıkmıyor bu insanlar.
0
hosein
(27.12.17)
merhaba

daha önceki duyurularımdan belki biliyorsunuzdur. kendi kendime düzenli olarak orman beslemesine gidiyorum. ayrıca yerel hayvan koruma görevlisiyim. herhangi bir hayvanın tek bir tüyüne zarar gelmemesi için her şeyi yaparım. kedi, köpek, at, eşek, hamam böceği, yılan bunların hepsi benim için aynı kategoride.

mesleğim gereği malesef deri ile haşır neşirim ancak kendim kullanmıyorum.

yolda kürk giyen biri gördüm mü mutlaka yanına gider "kürkünü çıkar vicdanını giy." derim. (eski işyerimden kürklü ürün yapmaya zorlandığım için ayrıldım.) kürk giyen bir tanıdığım varsa ilişkimi keserim. kürk konusunda gerçekten çok hassasım.

et konusuna gelelim: etin tadını gerçekten bilmiyorum. küçükken yedim ancak hatırlamıyorum. vücudumda et yemediğim için hiçbir şey eksik değil. etten aldığım ne varsa kuru baklagil, chia tohumu gibi yiyeceklerden alıyorum.

hem hayvan sevip hem et yiyenler bence hayvanseverliği yalnızca sokaktaki köpeği veya kediyi sevmek sanıyor. ben köpek ile dananın farkını göremiyorum. bence etsiz de yaşanıyor. yiyene saygım var, kimseye sen niye et yiyorsun demem. banane kendi tercihleri.
0
suicides underground
(27.12.17)
Ya ben anlamıyorum, binlerce kez sorulup binlerce kez cevabı verildi bu. Lükse kaçmadıkça ve kesim anında hayvanlara eziyet çektirilmedikçe o et yenebilir. Madem hayvanlar can, o zaman bitkiler de can güzel kardeşim, bitkileri de yemeyelim ve hatta hayvanların da bitkilerini yemesini engelleyelim ne dersin? Bitkiler de acı çekiyor? Var mı böyle bi saçmalık ya?

Hayvanları çok seviyorum, kimseye anlatmak zorunda değilim bunu. Seviyorum diye de Tanrının bana haram kılmadığı gıdayı yememezlik etmem. İmkanım olduğunda yeri gelmişse lüzum olmuşsa yerim. Nedir yani bunun hayvan sevgisiyle ilgisi? Endüstriyel hayvan kesimi vs işlerini biz mi yapıyoruz, biz mi işkence ediyoruz da bize soruyorsun bunu? Hayvan sevmek de problem oldu ya, size mi soracaz kimi neyi sevip sevmeyeceğimizi??
0
yaren
(27.12.17)
"bitkiler de acı çekiyor, bitki de yemeyelim" diyen de geldiğine göre tartışma burada bitmiştir, dağılıyoruz.

mezbahaya götürüleceğini anlayınca gözleri sulanan, huysuzlaşan, kendini ve türdeşini tanıyan, benliğinden haberdar, seninle ve tüm gezegenle iletişim kurabilen, üst duygular geliştirebilen bir canlıyı sırf et gömmeyi sevdiğin ve bunu haklı çıkarmak için pırasayla bir tutmalar falan hala devam ediyor mu? hayvanı yiyorsunuz, bari aşağılamayın yav. vegan muhabbetini sevmek zorunda değilsiniz, vejetaryenlerden tiksiniyor olabilirsiniz ama ne olur şunu da yapmayın artık. modern zamanların "o zaman şimdiki maymunlar neden insan olmuyor"u gibi bir şeye dönüştü bu da.

bu arada bitkilerde sinir sisteminin ve beynin olmayışına, dolayısıyla bunlardan mahrum bir organizmanın her etkiye verdiği tepkiyi acı olarak algılamanın insana özgü bir yanılsama olduğuna falan da girmek lazım da yazarken sıkılıyor insan. yav he, bitkiler de ağlıyor, acı çekiyor, karşısında pırasanın kesildiğini gören bir başka pırasa korkudan büzülüyor falan. "ama bilim adamları deney yapmış, kesilirken gönderdiği sinyal artıyormuş?" yav tabii ki artacak. her canlı organizma etkiye tepki verir, mercan resifi de verir, mantar da, bakteri de. yaşam dediğimiz şey o zaten. ama normalde umurunda bile olmayacak böyle konuları "o halde gönül rahatlığıyla iskender gömebiliriz" demek için kullanıyor ya insanlar, cidden aşırı rahatsız ediyor beni.
0
sir gawain
(27.12.17)
Iste buna turculuk deniyor. Inlar yalnizca kedi ve kopek seviyor. Turkiye'de adi hayvansever(?) olan bur dernek kedileri kuzu disinda et yiyemiyor diye kuzu eti satisina cikmisti.
0
Traveller
(27.12.17)
Sen bilmiyorsun diye bitkiler acı çekmiyor mu, bütün evrenle iletişim kurmuyor mu yani, bi tek sen bilmiyorsun diye? Çok güzel kafalar bunlar.

Madem doğa sevgisi madem hayvan sevgisi, o zaman nice nice verimli tarlalara inşaatlar yapılmasın, hayvanların yaşam alanları da işgal edilmesin. Ağaç kesilip kağıt yapılmasın. Arı salgısı bal yenmesin. İneğin koyunun keçinin sütü yavrularına kalsın dokunulmasın. Biz sentetik beslenelim.

Aklınızı başınıza toplayın, hayvana acıyıp bitkiye doğaya acımamak, hayvanı aşağılıyorsun deyip pırasayı pespaye bir şeymiş gibi göstermek saçmalığın daniskasıdır. Hayvan etini yiyen yer yemeyen yemez. Aslolan zulmetmemektir. Aşırılığın alemi yok.
0
yaren
(27.12.17)
Çok basit birkaç soru sordum. Hakaret yoktu, iğneleyici bir söz dahi yoktu. Hayvansever olanlar cevaplasın demiştim. Kendilerini böyle görenler yani. İşsizmişim ve ukalaymışım bu vesileyle anlamış oldum teşekkür ederim.

Şu sözü söyleyip başka bir şey yazmayacağım bu başlığa:

"tüm gerçekler üç aşamadan geçer. önce alaya alınırlar, sonra kendilerine şiddetle karşı çıkılır, son olarak ise doğruluklarının çok açık olduğu ilan edilir."
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(28.12.17)
hayvanseverim birazcık üzülsem de fazla takmıyorum, ne yapayım doğada herkes birbirini yiyor. fazla vicdan cildi bozar :)
ama sonuçta bir hayvanın leşini yiyoruz :)
0
titiraprap
(26.03.18)
(2)

web de aratılan kelimelerin istatistikleri

MandMs
google analytics dışında, web de yapılan aramalara dair istatistiklere nereden ulaşabiliriz. hangi kelime kaç kere aratılmış, hangi saat aralıklarında, hangi bölgeden daha çok arama olmuş vb.
google analytics dışında, web de yapılan aramalara dair istatistiklere nereden ulaşabiliriz. hangi kelime kaç kere aratılmış, hangi saat aralıklarında, hangi bölgeden daha çok arama olmuş vb.
0
MandMs
(27.12.17)
Adwords keyword planner, google trend iyi kaynaklardır.
0
the coolest dude
(27.12.17)
Sorunuza cevap değil ama bununla ilgili Everybody Lies diye süper bir kitap var.
0
sopiro
(27.12.17)
(6)

Seyahat planı yapmak bana eski heyacanı vermiyor

sorunvar
34 ülke gördüm.Son 4 yıldır her sene 1 ay 2 ay yurtdışını gezerek tadını çıkardım.Yaşım 28 e geldi .Şimdi kafamda japonya kore yada afrika capetown yada amerikaya gitme planları yapıyorum. Hep yalnız gezdim ama yol boyunca farklı arkadaşlarım oldu .Bu yıl yapacağım plan eski heyacanını vermiyor.Artı
34 ülke gördüm.Son 4 yıldır her sene 1 ay 2 ay yurtdışını gezerek tadını çıkardım.Yaşım 28 e geldi .Şimdi kafamda japonya kore yada afrika capetown yada amerikaya gitme planları yapıyorum. Hep yalnız gezdim ama yol boyunca farklı arkadaşlarım oldu .

Bu yıl yapacağım plan eski heyacanını vermiyor.
Artık daha farklı şeyler yapıp heyacan kazanabilirim diyorum.Sizce bunun nedeni nedir ?
0
sorunvar
(27.12.17)
fazla mi zengin ve/veya işsizsiniz (kiskanclik ihtiva eder)
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.12.17)
Biraz calisip tatili ozleyebilirsiniz. Bir seyler ariyorsunuz ama onu 34 ulkede bulamamissiniz. Bir durup dusunun. Nedir aradiginiz?
0
ykyt
(27.12.17)
34 ulkenin her yerini degil de en merak ettiginiz ve size gore gorulesi yerlerine gitmissinizdir. Bence baska yerlere de sans verin, buyuk sehrin kucuk komsusuna da ugrayin bir dahaki gezinkzde. “Yok, ben boyle iyiyim” diyorsaniz bulunmaktan en hosnut oldugunuz sehirleri listeleyin ve o sehirlerde yerel insanlar gibi birer hafta gecirmeyi deneyin. Mukemmel bir his olacak :)
0
lamira
(27.12.17)
Eski heyecanı vermiyorsa boş yere gitmiş olmak için bir yerlere gitme bence. Sevdiğin yerlere bu sefer yanına sevdiğin birilerini alarak gezi planı yapabilirsin. Ya da gezmek dışında keyif alabileceğin başka şeyler deneyebilirsin; dil öğrenmek, spor, vb...
0
hottamale
(27.12.17)
34 ülke gezmedim. Türküm Türkiyeyi bile dosdoru gezemedim. Fransaya 10 kere gittim Sadece Parisi bitirdim. Marsilya, Lyon, Bordo, Nice gezemedim. Normandiyanın birazını gezdim yaşım 32. 34 ülke gezemem. ne param yeter. yalnız gezmek sıkıcı avrupadan sora amerikada dat vermez.
0
mikahakkinen
(27.12.17)
We Need to Talk About Kevin isimli şahane romanın anlatıcısı bir gezi rehberi yazarı. Sürekli seyahat ediyor. Bir noktada “kültür farklı, ama neticede bir kültür var. Mutfağı farklı, ama neticede bir mutfak var. Bir yerden sonra ‘al işte burda da ağaç’ vs” gibi baktığını anlatıyor. Seyahat her zaman çılgınca eğlendiren ve hayatınızın anlamı olmak zorunda olan bir şey değil. Bir süre ara verin. Kendinizi seyahat ile anlamlandırmak zorunda değilsiniz.
0
sopiro
(27.12.17)
(14)

Hangi şeyler üzerine yapılan edebiyat/romantizme sinir oluyorsunuz?

m e b
Çay, rakı, "90'lar süperdi ya. Buram buram 90'lar kokuyor." gibi mesela. Siz hangi konulardaki romantizme sinir oluyorsunuz?
Çay, rakı, "90'lar süperdi ya. Buram buram 90'lar kokuyor." gibi mesela. Siz hangi konulardaki romantizme sinir oluyorsunuz?
0
m e b
(26.12.17)
Çay, Leyla ile Mecnun(severek izlerdim), şiir sokakta muhabbeti ve sosyal medyada gördüğümüz diğer bayağı sözler, görseller.
0
voyager 1
(26.12.17)
90lar edebiyati, eski turkiye ozlemi (simdiki turkiye boksa, eski turkiye bomboktu) ecdadimiz goygoyu ilk aklima gelenler.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.12.17)
pesoa gibi kendine acıma üzerinden prim yapanlara gıcık oluyorum. bunun farklı bir örneği hakan günday mesela
0
eriksatie
(26.12.17)
her şeyin romantizmine sinir oluyorum ben, prim amaçlı olsun ya da olmasın. futbol romantizmi mesela, bu kadar maskülen olup da bu kadar romantizmi yapılan daha başka bir şey yok. özellikle bizim topraklarda arabesk duygular hala çok popüler, çok içselleştiriyoruz her şeyi. samimiyeti kaçıyor böyle olunca, gerçek hisler bile olsa yapmacık duruyor.
0
Bruce
(26.12.17)
Ben bir şeylerin üzerine edebiyat/romantizm yapanlara sinir olanlara sinir oluyorum. Bırakın abi insanlar neyin romantizmini yaparlarsa yapsınlar. Nedir bu alınganlık?
0
gonion
(26.12.17)
Köy hayatı, köylülük, kırsal detaylar, anadolu, şiveler.
Ve tabii ki cehaletin, bilmemenin, daha doğrusu öğrenmemenin, anlamaya çalışmamanın “ay ne kadar şirin ne kadar da samimi, adeta bizden biri ihi ihi ^^” şeklinde kaktırılması.
0
i m cool with that
(26.12.17)
İzmir, izmirli olmak. Rakı, rakı içen kadın. Varoluşsal sancılar, kendine dert yaratmak ve bunun üzerinden kafa açmak.
Sinir olmaktan ziyade böyle muhabbetlere eşlik edemiyorum ya komik geliyor, ya zorlama. Bazen karşımdakini söylemlerimle kırıyorum.o yüzden sevmiyorum. Yoksa kim ne istiyorsa onu konuşsun banane.
0
denef
(26.12.17)
@Gonion: Yok yav, kimseye bomba atıp da imha edelim demiyorum ben. Sadece hani, her ortamda kaçınamadığın, maruz kaldığın aşırı övmeler, edebiyatını kasmalar vs var ya, onun getirdiği bıkkınlık sadece.
0
🌸m e b
(26.12.17)
1-amerika'ya (emperyalizm değil, karikatürize edilmiş haline) takılmış solcu tiplemesi. öeh be abi, yetmedi mi...
2-her şeyi bozan kadın tiplemesi. kadın, başına buyruk davrandığı için tüm işleri bozar. bu nasıl bir bilinçaltı hareketi, yeter ya..
0
her giriste sifresini unutan adam
(26.12.17)
Delikanlıyız, aşkına eşkiya falan triplerindeki her şeye.
0
roket adam
(26.12.17)
Abartılan her şey. Özellikle varoluşsal problem yaşayan ve negatifliğini yayan insanlar. Asla iletişime geçmiyorum.
0
jazzabel
(26.12.17)
Kadın öyle bir gider ki, gittiği yerde bilmemne... kadın öyle bir sever ki üstat, sevdiği yerde ıvır zıvır. Bu tarz "bir kadın olacak ki" edebiyatını çok sinir bozucu buluyorum.
0
sopiro
(26.12.17)
Kahve

X kahve içmeden güne başlayamıyorum, y kahve içmezsem mal gibi oluyorum vs.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(26.12.17)
Afili Filintalar tayfasının yaptığı her türlü edebiyat işte.
0
angelus
(26.12.17)
(18)

Yılbaşında nerdesiniz napcaksınız

rajaz
Buyrun sohbete
Buyrun sohbete
0
rajaz
(26.12.17)
Film izlerim, yıllardır tek başıma film izliyorum.
0
i was made for you
(26.12.17)
kitap okurum evde yüksek ihtimal.
0
mr sherlock
(26.12.17)
Satışa geldim, burada da başka satışa gelen ya da planı olmayan varsa güçlerimizi birleştirebiliriz. :/

Yoksa evde mandalina yiyeceğim.
0
yirmisantim
(26.12.17)
akrabalar gelecek
klasik yılbaşı sohbetleri,televizyon izlemece vs
0
red hot chili
(26.12.17)
Ben hep evde geçiriyorum yılbaşını. Dışarının gürültüsünü patırtısını kafam kaldırmıyor artık. Ufak rakı, 2 bira.
0
m3mphis
(26.12.17)
Evde ailemle kutlayacağım kısmetse.
0
simderun
(26.12.17)
bi ev partisine davetliyim.kalabalık bi ortam olacak
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(26.12.17)
Çanakkale deyiz kismetse.
0
opitseri
(26.12.17)
evde ailemle aksam yemegi yiyecegim. sonrasinda yine ailemle abur cubur kuruyemis cips icki vs tuketerek sarki turku soyleyerek yeni yila girmece :)
0
tabudeviren
(26.12.17)
Ev partisi
0
twelfth
(26.12.17)
Evde tek başıma portakal yiyecektim, sonra fikrimi değiştirdim. Şimdi annemin evinde annemle birlikte portakal yiyeceğim. Portakal kesin.
0
sopiro
(26.12.17)
evdeyiz yemek pişiricez
0
shotgunwoman
(27.12.17)
trendeyim.
0
lalu
(27.12.17)
home party hard şeqli. dağın başında, etrafta kimsenin olmadığı bir evde... büyük vurgun var, 2018'in ikinci gününü görebilirim umarım *-*
0
Bruce
(27.12.17)
makale okuyor olacagim.
0
neumann
(28.12.17)
arkadaş grubu olarak evdeyiz biz. içmek dışında ne yapacağımıza dair bir fikrimiz yok açıkçası, bir yerden bulabilirsek tabu falan oynayalım diye düşündük. son görüşmemizde, grubun ortak birliğini ve beraberliğini bozduğu için seksi yasakladım tamamen, "bana ne ben yapıcam" diyen olursa da herkesin önünde yapacak. benim hiçbir şey yapasım yok ama "sana beş kuruş harcatmayacağız" dedikleri için atladım. hepsi dörder bira alma sözü verdi. 16 bira yapar. pazar + pazartesi için yeter de artar bile. içilmeyenler de bana kalacak evi ben sağladığım için, skseler bırakmam. daha hala geçen seferden şarap ve bira duruyor. ooh mis. muhtemelen gece 2-3 gibi ÇOK BAĞIRMAYIN deyip uyumaya giderim ben.
0
der meister
(28.12.17)
black mirror izlerim bi de ders çalışırım.
0
ghilleinthemist
(28.12.17)
sevgilimle ve birkaç arkadaşla deniz kenarında bir balıkcıda fasıllı yemek.
28 senelik hayatımda ilk defa dışarda yılbaşını kutlayacağım.
0
false pretension
(28.12.17)
(6)

derin bir boşluk duygusu hissedenler?

denizzz
bu hissi gidermek için ne yapıyorsunuz? mesela bende daima yeterince iyi olmadığım hissi var. önceleri kendimi geliştirerek, örneğin yeni bir alanda uzmanlaşarak, yeni ilişkiler kurarak, daha yüksek "statülü" bir işe girerek vs bunu aşacağımı düşünüyordum. bunların hepsi gerçekleşti, ama içimdeki bo
bu hissi gidermek için ne yapıyorsunuz? mesela bende daima yeterince iyi olmadığım hissi var. önceleri kendimi geliştirerek, örneğin yeni bir alanda uzmanlaşarak, yeni ilişkiler kurarak, daha yüksek "statülü" bir işe girerek vs bunu aşacağımı düşünüyordum. bunların hepsi gerçekleşti, ama içimdeki boşluk hala mevcut. ne yapmalı, bu histen nasıl kurtulmalı?
0
denizzz
(26.12.17)
Boslugundan cikmak icin basvurdugun yollarin hepsi borls sahte mutluluklar.sen boslukta olmayacaksin da kim olacak.
0
a summer day
(26.12.17)
terapiye gidebilirsiniz. once o hissin sebebi bulunur akabinde daha iyi hissedersiniz zaten.
0
beyteper canavari
(26.12.17)
kendin için değil başkaları için bişeyler yapmaya başlayabilirsin mesela.
0
elorelia
(26.12.17)
Hayati yeniden kesfedin- Jeffrey E.Young,Janet S.Klosko
0
seyirdefteri
(26.12.17)
Self-care ve self-compassion konusunda okuma yapmanızı tavsiye ederim. Meditasyon - yoga da iyi gelebiliyor.
0
sopiro
(26.12.17)
Deli gibi çalışıyorum. "Uykusuz her gece" adlı şarkıyı dinle derim.
0
roket adam
(26.12.17)
(14)

İnsanın kendinde olan bir şeyi karşıdan da beklemesi hakkı mıdır?

mr sherlock
Mesela düzenli spor yapan bir erkeğin, kadının da spor yapmasını beklemesi. Ya da düzenli kitap okuma alışkanlığı olan bir kadının, erkeğin de düzenli kitap okuma alışkanlığına sahip olmasını istemesi. Gelir seviyesi belirli bir düzeyde olan kişinin karşı taraftan da o gelir seviyesine yakın bir gel
Mesela düzenli spor yapan bir erkeğin, kadının da spor yapmasını beklemesi. Ya da düzenli kitap okuma alışkanlığı olan bir kadının, erkeğin de düzenli kitap okuma alışkanlığına sahip olmasını istemesi. Gelir seviyesi belirli bir düzeyde olan kişinin karşı taraftan da o gelir seviyesine yakın bir gelir elde etmesini beklemesi.

Şimdi böyle söyleyince sanki ilişki başladıktan sonraymış gibi algılanıp, bir insanı değiştirmek zor şeklinde yorumlar gelebilir. Bunu ilişki başlamadan önce de düşünebilirsiniz. Örneğin, bir kadının spor yapmayan erkekleri direk en baştan elemesi gibi.

Sizce bu şekilde düşünmek o kişinin hakkı mıdır?
0
mr sherlock
(26.12.17)
bu durumda hak olarak görmek bence çok da mantıklı değil ama mesela kitap okuyan bir insanın kitap okuyan bir insanla birlikte olmak istemesi normaldir, hakkıdır. fakat kitap okumadığı halde seviyorsa sonradan hadi sen de kitap oku diyorsa bence hakkı değildir.
0
ocanal
(26.12.17)
insanın kendinde olan bir şeyi karşıda da "araması" hak olabilir. ama karşıda bunu bulamadıysa ve o şekilde birlikte olduysa sonradan o kişiden öyle olmasını bekleme hakkı yoktur.
0
aquarium
(26.12.17)
hakmıdır bilmiyorum ama hiç kimse kendinden daha düşük seviyede gördüğü biriyle ilişkiye başlamak istemiyor. spor örneğinde olduğu gibi kendi spor yapıyor ama karşı taraf kiloluysa o kişi nekadar iyi olursa olsun o iş olmuyor. karşısındakini fizik,kültür,iş,para gibi konularda denk görmesi gerekiyor. yada denkliği sağlaması için taraflardan birinin ekstra özelliği olması lazım(para,ün vb)
hakmıdır kısmı tartışmalı ama düzen böyle istisnalar harici hiç kimse gidipte kendinden çok alakasız birine tutulmuyor.
0
genc irisi
(26.12.17)
Ya kişilerin kiminle ilişki yaşamak istediğine karar verdiği kriterler "hakkı" değilse, kimin "hakkı"? sokaktan geçen Mehmet Abinin mi?

Ben de ortak zevklere sahip olduğum kişilerle birlikte olmak isterim. Kahve seven, sporla ilgilenen, müzikle ilgilenen, iyi bir işi kariyeri olan vs vs.. Karşımdaki kişi ile ilişkide olmak için bu beklentilerimin olması normal değil de ne?!

Mavi gözlü olmasını bile isteyebilir kişi, hakkıdır. Sonuçta yatağına o girecek ben değil. Mavi gözlü olmazsa sevişemem diyorsa zorla yapacak değiliz ya?!

Kendinde olanı ya da olmayanı..Kişinin bir ilişki için karşıdan beklentisi tamamen kendi hakkıdır.
0
lcha
(26.12.17)
Bence empati eksikligidir. Karsidaki kisi siz degil, kendisi. Unurltmamak lazim.
0
dilemma of subscribtionability
(26.12.17)
Haksızdır. Karşıdaki kişi bizimle tamamen aynı olmak zorunda değil.
0
nickini degistiren yazar
(26.12.17)
lcha +1
0
rahip janick
(26.12.17)
Icha +1
0
seyirdefteri
(26.12.17)
Hak mi bilemem ama ben sohbet ederken keyif alamadigim, opusurken haz almadigim, kendine ait kisisel zevkleri ve bir dunyasi olmayan ancak bir sevgilisi olunca hayati anlamlanan kadinlari kafadan eliyorum.sohbet ve cinsel cekim yoksa iliski yok benim icin.durustluk tip meslekle iliski akmiyor bunlarla akiyor. Beraber sacmalayip eglememeyen tatillerde birbirini yoran zoraki sevisen, birbiriyle konusmaktan sikilan bir cift olacagima masturbasyon yapan tek basina istedigi filmi izleyen biri olmayi tercih ederim
0
a summer day
(26.12.17)
Iliski baslamadan once elbette hakki.
0
rusyalı kozmonot
(26.12.17)
Bence şöyle ilerliyor bu sistem: bir olmazsa olmazlarımız, ingilizcede “deal breaker” denen kriterler var, bir de olursa süper olurlarımız var. Herhangi bir kişi olmazsa olmazlarımıza hitap ediyorsa, olursa süper olurları görmezden gelebiliyoruz. Misal, siz eğer “depresif olmasın, pozitif biri olsun” kriterinize uyan birini o zamana kadar “abi kadın dediğin sarışın mavi gözlü olacak” kriterinize uymasa da sevebiliyorsunuz.

Benzer bir durumu ben kendim için anlatabilirsem, eski erkek arkadaşım çok akıllı bir adamdı, çok güzel sohbet eder, çok gülerdik. Oturup kuantum fiziği de politika da konusulabiliyordu. Ama kitap okumazdı mesela. Beni tanıyan herhangi birine sorun “sence sopiro’nun en önemli kriteri nedir sevgilide?” diye, ilk diyecekleri şey “kitap okuması” olur mesela. Ama demek ki benim olmazsa olmazım aktif olarak kitap okunması değil de, bilgi birikimiymiş, güzel sohbetmiş.

Eğer tesadüfen olmazsa olmazlarımızı biz de partnerimize sağlıyorsak o zaman öyle bir “hak” durumundan bahsedilebilir herhalde. Sağlayamıyorsak da sorun değil, herkesin ilişkiye getirdiği ayrı neticede.

Bazen burada da gördüğüm, dışarıda insanlardan da duyduğum beklenti olmasını yüzeysel bulmak olayını anlayamıyorum ben. Yani tamam herkesi kucaklayalım, insanı sevelim, doğayı koruyalım da, sevgilim diye elini tutup aileme sokacağım, yatağıma alacağım adamı/kadını da insani bir gönül bağıyla kucaklamak zorunda değilim diye düşünüyorum. “O da insan” diye bana aradığımı (ne bileyim, güven olsun, sadakat olsun, hoş sohbet, fiziksel çekim, zekice espriler vs olsun) veremeyecek birini niye isteyeyim.
0
sopiro
(26.12.17)
Tercih hakkı var elbette.

Tıpkı erkeklerin diretme, dayatmaları gibi kadın da tercih edebilir.

Not: Erkek.
0
baldan kaymak
(26.12.17)
bence tercih olarak böyle bir kriter olursa ilişki daha iyi yürür gibi geliyor bana.mesela ben düğün sevmem ,böyle milletle halaylı alkışlı misketli oynmayı sevmiyorum.buluşma olarak kafede oturup kahve içip kalkmak hiç hoşuma gitmiyor.gülen eğlenen espri yaoan insanlar hoşuma gidiyor kasıntılık değil.spor yapmak hoşuma gidiyor.akşamları geceleri çıkıp gezmeyi filan seviyorum.akşam sekizde evine gidecek bana uymaz mesela .insalar kendi hobilerine göre insanlarla ilişki yaşarsa daha sağlıklı olur.özellikle erkekler.kız olsun da nasıl olursa olsun kafası belli bir süre sonra çok sıkabilir.
0
birdposing
(26.12.17)
değil. kimseyi kendi istediğin gibi davranması ve yaşanaması için zorlayamazsın ve bunu bekleyerek baskı da oluşturamazsın. spor yapıyorsan ve bu senin için çok önemliyse senin gibi spor yapan biriyle sevgili ol. ama sevgili olup da "ben spor yapıyorum o halde sen de spor yapacaksın" ya da "ben spor yaptığım için senin de spor yapmanı bekliyorum" diyemezsin.

spor yapmayan kişilerle sevgili olmamak en doğal hakkın tabi.

fark şu: ilişkideyken birini zorlayamazsın ama ilişkiye başlamadan önce dilediğince seçme özgürlüğün var.
0
pinkpeony
(26.12.17)
(31)

hala pinar'i protesto ediyor musunuz?

in vino veritas
yoksa "ilk uc gun ben de destekledim"cilerden misiniz?
yoksa "ilk uc gun ben de destekledim"cilerden misiniz?
0
in vino veritas
(25.12.17)
ediyorum tabii ki. bir ürününü bile alırsam beni siksinler.
0
Delay Fuze
(25.12.17)
boykot konusunda odun vermem. cunku elimden gelen sadece bu.
0
pide
(25.12.17)
ediyorum.
0
sopiro
(25.12.17)
protesto degil de unutmak gibi oldu bende. urunleri karsilastirirken pinarin fiyatina bakmiyorum bile. 1/4 fiyatina bile olsa almayacagim nasilsa.
0
imnotsureabout
(25.12.17)
Ilk gunden beri ediyorum pinar kullanan yerlere bile gitmemeye calisiyorum ama gecen kangal sucugunu neredeyse yari fiyatina satiyordu market indirimde aldim bi tane.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.12.17)
kesinlikle almıyorum. watsons'a da gitmiyorum.
0
cemallamec
(25.12.17)
Pide +1, tam olarak aynı şekilde düşünüyorum.
0
Bruce
(25.12.17)
Hala ediyorum. Geçenlerde dalgınlık ile süzme peynirini almisim; kasaya doğru giderken fark ettim. Hemen gidip değiştirdim. Bir daha evimize tek bir ürününü sokmam.
0
fraise
(25.12.17)
Ediyorum, artık marka olarak beynimden silindi zaten
0
mutlusismankedi2015
(25.12.17)
Ediyorum. Haddini öğrendiğinden emin oluncaya kadar devam.
0
muhayyer divan
(25.12.17)
Ediyorum.
Özellikle ediyorum hem de. Ödün vermek yok.
0
motley crue
(25.12.17)
ediyorum ürünlerini almıyorum.
0
sta
(25.12.17)
Ediyorum ve asla almıyorum. Alternatifi yoksa o ürünü de almıyorum.
0
mor oje
(25.12.17)
Yesss
0
[GODDARD]
(25.12.17)
Hiç etmedim, hâlâ etmiyorum. Ama Pınar da almıyorum çünkü dibimde Şok var onun günlük sütünü (Mis) içiyorum. O da gerçi 1 ay bozulmuyor nasıl günlük sütse.
0
i was made for you
(25.12.17)
Ürünlerini almamaya çalışıyorum ama 2-3 kez aldıktan sonra fark ettiğim ya da o anda daha iyisini bulamadığım için aldığım oldu açıkçası.
0
ms brownstone
(25.12.17)
ediyorum. sürekli alışveriş yaptığım yerlerde neden hala bunun mallarını getiriyosunuz diye laf söylüyorum.

bi de geçen karabiber alıyodum. baktım bağdat baharat var. lan dedim bunu da boykot ediyoduk. almadım.

turkcell'i kapatmadım ama. diğer tarifelerde sıkıntı yaşarım. yapacak bişi yok.
0
spirit crusher
(26.12.17)
yıllardır yörsan'ı, sütaş'ı bile protesto ediyorum. haliyle pınar'ı da. bu gidişle süt ürünü tüketemeyeceğim.
0
cevab veremedim
(26.12.17)
hayır etmiyorum yerli üretim her daim desteklenmelidir. boykot bence ırkçı emperyal güçlere karşı olmalıdır.
0
masumiyetkarinesi
(26.12.17)
Ediyorum. Zevkle.
0
amelie poulain
(26.12.17)
Yörsan ve pınar'a olan nefretim hep taze. Yalnızca Sütaş'a karşı zaafım var.
0
md11
(26.12.17)
bu arada eğer marketinizde varsa teksüt tavsiye ederim. gerçekten iyi firma.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.12.17)
adam erzincandan kuruyemiş gönderiyor, antepten baklava gönderiyor. bu tarz markaların ürünlerini tüketmenin gerçekten bir anlamı yok. erzurumdan peynir söylüyorum, şımarasım varsa karstan eski kaşar. hem kendi adamım kazanıyor, hem doğal ürün tüketiyorum. çocuğuma her gün yoğurt mayalatıyorum anneme.

gerek yok. çok acil durumda kalırsam kaşarı falan alıyorum. o da torku mümkünse. k
0
liriamer
(26.12.17)
ediyorum.
0
bass solo take one
(26.12.17)
eskiden bir numaralı markamdı özellikle süt ve aç bitir salamlarını kullanırdım şimdi almıyorum. trakyada süzülmüş kardeşler, alkanlar, aldoğru gibi yerel markalar var onları kullanıyorum. geri kalanlarda ise sek tercih ediyorum
0
tantunizade murat efendi
(26.12.17)
Evet.
0
hasmetizm 2046
(26.12.17)
Aç bitir salamını özlüyorum ama inatla almıyorum. Süt ürünleri zaten Sek varken Pınar almıyordum, bakmıyorum bile.
0
kobuzchu kiz
(26.12.17)
ediyorum. tohumuna para mı saydım sanki...
0
babilbaligi
(26.12.17)
kesinlikle devam.

bir yada iki kez zorda kaldığım için yoğurt fln aldım, o kadar.
0
izmirlimuh
(26.12.17)
Hala ediyorum. Akıllara kazındı artık Pınar.
0
peggy
(26.12.17)
Onu, yeşilli bankayı ve Maraşlı dondurmacıyı boykot ediyorum.
0
insomnia
(26.12.17)
(12)

2018

i m cool with that
Yeni yıl için aldığınız kararlar, gerçekleştirmeyi planladıklarınız neler? Hani şu ecnebilerin “New year resolution” dedikleri şeyi soruyorum. İllaki çok büyük hedefler olmak zorunda değil, çok basit çok ufak şeyleri de yazabilirsiniz.Son zamanlarda duyuruya pek sık uğramadım, bu soru yakın zamanda
Yeni yıl için aldığınız kararlar, gerçekleştirmeyi planladıklarınız neler? Hani şu ecnebilerin “New year resolution” dedikleri şeyi soruyorum. İllaki çok büyük hedefler olmak zorunda değil, çok basit çok ufak şeyleri de yazabilirsiniz.

Son zamanlarda duyuruya pek sık uğramadım, bu soru yakın zamanda sorulduysa kusura bakmayın, silerim o vakit.
0
i m cool with that
(25.12.17)
Live or die trying.
.
.
.
Or simply die and be done with it, eheh

Başka da bir şey düşünmedim yeni yıl için.
0
skooma
(25.12.17)
-alkolü azaltmak
-daha fazla video çekmek
-uykuyu düzene sokmak
-evlenme teklif etmek
0
brakgn
(25.12.17)
Türkiye'den siktir olup gitmek, yaz sonu olacak diye umut ediyorum. Onun dışında bir hedefim, planım yok şimdilik.

Ha bir de 4 Ocak'taki Massimo Dutti/Zara indiriminden istediğim ürünleri bitmeden kapabilmek.
0
i was made for you
(25.12.17)
Para biriktirmek. (Miktarı yazmıyım şimdi ama eğitimim için belirlediğim rakama ulaşmak)
Daha çok kitap okumak.
Az sayıda gerçekten değer verdiğim insanlarla görüşmek, diğerlerine yol vermek.
Haftada en az 1 gün spor yapmak. (Hiç olmamasındansa 1 olması iyidir)
Erken kalkmak eğer yapabiliyorsam gündoğumunu izlemek.
Daha çok su içmek.
Sağlıklı beslenmek.
İnsanlara acımamak.
Daha az sinirlenmek.
0
powerpufgirl
(25.12.17)
şubat ayında sınava giriyorum, onu geçeyim.
almak istediğim bir unvan var, onu alayım.
girmek istediğim bir iş var, gireyim.
yaptığım işte de azcık ilerlemek istiyorum, az bi ilerleyeyim.
denemek istediğim 3-4 çeşit bira var, onlar yapıp deneyeyim.
borcum yok, borç yapmadan bu yılı da bitireyim.
bütün bunları yaparken 4-5 hafta da tatil yapayım.
bir de düzenli spora gidersem, öp başına koy.
0
babilbaligi
(25.12.17)
ingilizce sınavını geçmek ve akıcı ingilizce konuşmak
ispanyolcayı ilerletmek
kilo vermek
bol kitap okumak
pasaport çıkarıp avrupa gezisi yapmak
para biriktirmek.
0
antik depresan
(25.12.17)
Seninle bir kahve içmek.
0
shenergy
(25.12.17)
borçları bitirmek. aileden ayrı ev tutmak. ikisi yeterli olur.

he bi de daha çok para kazanmak. iş performansımı arttırmak.
0
Delay Fuze
(25.12.17)
Eğer Türkiye'de kalırsam, şu anda oturduğum apartmandan kontratım bitince taşınmak. Sirkte mi ev tuttum, mahalle apartmanında mı belli değil.

Sporu iyice düzene sokmak. Ama ideal olarak özel hocayla çalışmayı bırakıp, kendim doğru düzgün işler yapabilecek hale gelmek.

İspanyolca veya Afrikaans'tan birini öğrenmek/ilerletmek.

Okuma hızımı vs bozmadan devam etmek.

Böyle.
0
sopiro
(25.12.17)
Kas yırtığı olmadan geçireceğim güzel bir sezon ve Amsterdam'da evlenme teklifi etmek.

Dahasını da isterdim önceden ama bunları kaybetmeyeyim o da yeter. Silme silme güzel olmuş soru.

+1 İstanbul'daysan türk kahven benden. Arrivederci.
0
baldan kaymak
(26.12.17)
Kilo vermek ve sonrasında hamile kalmak.
0
physcos physcos
(26.12.17)
3 yıldır oynadığım gta v i bitirmek.
0
shenergy
(03.03.18)
(13)

Dinlediğiniz şarkılar

simderun
Merhaba sevgili kullanıcılar. Bu aralar ne dinliyorsunuz acaba? Cevaplar için teşekkürler.
Merhaba sevgili kullanıcılar. Bu aralar ne dinliyorsunuz acaba? Cevaplar için teşekkürler.
0
simderun
(25.12.17)
Alanis Morissette dinliyorum bu aralar nedense.
0
sopiro
(25.12.17)
rampue - una bluna'ya taktım bu aralar.
0
sedat peker in yegeni
(25.12.17)
Yine, yeni, yeniden tool. bazen dream theater.

sinirlendiğimde in flames.

bir de araba kullanırken kesmeşeker ve cenk taner.
0
rahip janick
(25.12.17)
dissendium
(25.12.17)
her daim deep house
0
jamswety
(25.12.17)
Bu arada spesifik olarak bir şarkı belirtmek isterim. Rishloo - freaks and animals. Genel olarak çok güzel şarkı sözü yazan bir grup. Bu şarkı ise sonu sürpriz biten film gibi geliyor bana. Tarz hoşunuza gitmiyorsa bile şarkı sözlerine bakabilirsiniz. Hoş bir şiir gibi bulabilirsiniz.
0
rahip janick
(25.12.17)
eazy
(25.12.17)
Genelde hep karışık modda dinliyorum kendi müziklerimde. Ama yine de son dönem şunları daha sık açıyorum:
-Inna - Nirvana, Ruleta
-Justin Bieber - Friends
-J Balvin & Willy William & Beyoncé - Mi Gente
-N. E. R. D. & Rihanna - Lemon
-N. E. R. D. & Future - 1000
-Simge - Üzülmedin Mi?
-Katy Perry - Deja Vu
-Camila Cabello & Quavo - OMG
-Taylor Swift - I Did Something Bad, Delicate
0
m e b
(25.12.17)
bunu dinliyorum, ölüyorum. yani nasıl anlatılır bilemiyorum, yaşıyor şarkı.
www.youtube.com
0
Bruce
(25.12.17)
silver apple
(25.12.17)
123 diye grup buldum.
0
alperz
(25.12.17)
fink başgana sardım şu ara

www.youtube.com
0
bruceandwayne
(25.12.17)
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
0
mirror of erised
(23.07.19)
(16)

Boşanmış aile çocuğu olanlara yönelik..

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Eşimle boşanma kararı aldık, dilekçeyi verdik, işlem başladı. Çoğunuz biliyorsunuz bilmeyenler için yazayım, ikisi 35 li yaşlarda biri 20 yaşında 3 kızımız var. Bu yılbaşında son kez ailece birlikte olacağız, kardeşler yeğenler falan kalabalığız. İşte fotoğraf falan çekiliriz, anılar birirktiririz.
Eşimle boşanma kararı aldık, dilekçeyi verdik, işlem başladı.
Çoğunuz biliyorsunuz bilmeyenler için yazayım, ikisi 35 li yaşlarda biri 20 yaşında 3 kızımız var.
Bu yılbaşında son kez ailece birlikte olacağız, kardeşler yeğenler falan kalabalığız. İşte fotoğraf falan çekiliriz, anılar birirktiririz. Sonra yavaş yavaş kendi yollarımızı çizeriz.

Süreçte ve sonrasında çocuklara sıkıntı çıkaracak bişeyler olsun istemiyorum. Durumu biliyorlar ve olumlu bakıyorlar. Büyükler zaten yollarını çizdiler, bizlik pek bişeyleri kalmadı onları pek düşünmüyorum da küçük için sıkıntı olabilir mi bilmiyorum.

Çocuklar babalarının da benim de ihtiyaçları halinde onların yanında olacağımızı bilirler.
Bunun dışında aklıma gelmeyen, öngöremediğim şeyler var mıdır diye size danışmaya geldim. Tavsiyeleriniz, önerileriniz makbule geçer.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.17)
Bir uzmana danışabilirsiniz psikolojik destek için. Bu hali ile ne dense boş gibi. Yani çok üzülüyor ama belli etmiyor da olabilir, umurunda olmayadabilir hatta sevinebilirde. Bilemeyiz. Ya da karşınıza alıp konuşmayı deneyin açıkça.
0
veritaslibertas
(25.12.17)
Küçük de yeterince büyümüş olayı kabullenmek için bence. Geçmiş olsun.
0
cleric
(25.12.17)
Siz buradaki hepimizden daha tecrübeli daha bilgilisiniz, eminim her şeyi düşünmüşsünüzdür. Umarım tüm aileniz daha mutlu olur bundan sonra <3
20 yaş küçük değil, o da artık yetişkin biri ve eminim o da sizi (tabii eşinizi de) ve gerekçelerinizi anlıyordur.
0
kobuzchu kiz
(25.12.17)
Hergün huzursuz bir ailede olmaktansa; ayrı ayrı ama mutlu anne&baba ile olmak her zaman daha iyidir. O nedenle her iki tarafta da büyük bir problem de olmadığına göre, çocukların yaşı da algılayabilmek için oldukça müsait zaten. Hiç sorun olmayacaktır diye düşünüyorum.

Herkes için en hayırlısı olsun.
0
lcha
(25.12.17)
tam anlamıyla eşşek kadar olmuş onlar, bence rahatlıkla atlatırlar bu durumu.
0
hosein
(25.12.17)
Benim annemler de ben (ailenin en küçüğü) 25-26 yaşlarındayken boşandı. Açıkçası hiç sorun etmedik, zira mutsuzlardı. Annem, o mutsuz, hasta, hep sinirli kadın, kurslara katıldı, dışarıdan okulu bitirdi, hazır hissedince sevgili yaptı, seyahatlere gitti. İlişkimiz çok iyileşti, gerçek karakterini görmeye başladık adeta.

Sizin için de böyle olur umarım. Tabii onlar sizin yakınınız, derdinizi vs çekecekler ama klasik iki tarafın da birbirini kötülemediği, “aşkımız biter arkadaşlığımız bitmez” tarzı bir yaklaşım kızlarınızın da kafalarında ilişki kavramını oturtmasında etkili oluyor. Tabii, kendinizi ezdirmediğinizden eminseniz. Benim babam rahmetli sonradan evlenmesine rağmen, arada annemi ziyarete gelir, “anne sultan, hatun” vs diye seslenir karşılıklı çay kahve içer dertleşirlerdi.

Huzurlu olursunuz umarım. İyi şanslar!
0
sopiro
(25.12.17)
onların bir çok boşanmış aile çocuğu arkadaşları vardır.problem olacağını sanmıyorum çok duygusal düşünmeyin derim .
2 çocuklu boşanmış biri olarak üzerinizden büyük bir yük kalkacağını düşünüyorum .
0
devilone
(25.12.17)
tahmini 55 yaş civarı olacağınızdan boşanınca ne olacak süper bir hayatınız mı olacak,ne gerek var salla gitsin diyesim var.
0
jamswety
(25.12.17)
20 yaşında olan nerede kalıyor, yaşıyor? okuyorsa okuldan sonra (ya da şimdisi için de tatillerde, okul olmadığı dönemlerde) hemen iş güç bulamazsa da hem şimdi hem sonrası için sizle doğrudan alakası olmamakla birlikte arada kalmış hissedebilir, nerde kalıcam nasıl olucak; ya da ne bileyim mezuniyet sonrası iş arama süreci daha gerici olabilir. ya da ilişkisi olan birini sırf kendime has bir düzenim olsa daha iyi olur diye düşünerekten gereksiz aceleye getirebilir. o da sizden ziyade kendisine bağlı, hani içine kapanık değilse ya da gurur meselesi haline getirmezse oturulup konuşulmucak şey değil zaten, arada yoklarsınız ağzını bu tip şeylerle ilgili. bir de tabi boşandıktan sonra nasıl bir düzeniniz olacağı ile de ilgili bir mikdar bunların olması.
0
dafaisss
(25.12.17)
Aile kurumuna olan inançları azalacak. Orası kesin. Son yemeğinizde mutluluk tablosu çizmek yerine televizyonu ve telefonları kapatıp, bir masaya oturarak boşanmanızın nedenlerini eşinizle birlikte ayrı ayrı açıklayın. Çocuklarınızın her birine söz hakkı verin. Akıllarındaki soruları sorsunlar. Siz de dürüstlükle cevap verin. Bu işi en kolay böyle atlatırlar. Yaşlarının büyük olması duygusal olarak güçlü oldukları anlamına gelmez.
0
dissendium
(25.12.17)
Ay allah aşkınıza, “boşanınca ne olacak” diyen insanları dinlemeyin. Ben kendim de boşandım, anlatabilirim ne olacak.

Hayatını ve bireyselliğini önemsemeyen, kendine saygı duymayan insan lafı gibi geliyor “boşanınca ne olacak”. Evlenince ne oluyor ona bakarsanız? Şu duyuruda saçma saçma cevaplar gördüm, böylesine ilk kez denk geldim herhalde.

Boşanınca bir insanın duygusal yükünü artık taşımayacaksınız. Pasif agresiflikten kurtulma ihtimaliniz artacak. Kendinizi öfkeniz ve mutsuzluğunuz için suçlu hissetmekten vazgeçeceksiniz. Canınızın istediğini istediğiniz şekilde yaparak özsaygı, self-care ve bir nevi terapi ihtiyacınızı gidereceksiniz. Kendinize “ben de mutlu olmayı hakediyorum, benim fikirlerimin ve seçimlerimin bir manası var” diyeceksiniz. Hazır hissettiğinizde yine aşk dolu, şefkat veya tutku dolu, ne arıyorsanız o dolu bir ilişki yaşama şansı bulacaksınız. Yaşınız kaçsa kaç, benden büyüksünüzdür ama benim sizden daha uzun yaşayacağımın bir garantisi var mı?

Tavsiye verirken azıcık mantık yürütün lütfen.
0
sopiro
(25.12.17)
ben 20 yaşında bir ergenken annem babam boşansaydı bu kesinlikle umurumda olmazdı ne yalan söyleyeyim. şimdi boşansalar (27 yaşındayım) aman annemin yanında olayım, ay babam naptı acaba falan diye daha çok umursarım, arar sorarım. 20 yaşındaki kızınız muhtemelen arkadaşlarına “bizimkiler de boşanıyo yaa” falan diyecektir.

ha içten içe de üzülür belki ama artık o da kendi içindeki güçle atlatması gereken bir durum. şimdiye kadar güçlü ve hayattaki zorluklara karşı direnebilen kadınlar yetiştirdiyseniz hepsi bunu çok kolay atlatacaktır. eminim ki sizin kızlarınız da öyledir :)

madem kızlar kazık kadar olmuş, artık onları salın, kendinize bakın. asıl bu boşanma sonucu hayatı değişecek olan sizsiniz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
Cevaplar için çok çok teşekkür ederim. İçim daha bi rahatladı şimdi.

Boşanmayın diyen arkadaşlar, bu karar yeni bi karar değil. Epeeey eski bi tarihi var. Ufak büyüsün diye bekledim. Ufağın üniversite yarılandı gibi uzamazsa tabii.

Ben mental, ruhsal her yönden şimdi iyiyim. 36 yıllık evliliği bitirmek elbette çok kolay değil. Geçmişle ilgili olumlu, olumsuz şeyleri değerlendirdim, bazı şeyleri sindirip, hesaplaşmalarımı yapıp ondan sonra uygulamaya geçtim. Kolay olmadı tabii. Neyse ki nihayet oldu, bi ara başaramayacak gibiydim. Keşkelerle hesaplaşmak çok zormuş. Affetmek çok daha zormuş. Ne çok şey biriktirmişim içimde. Ne gerek vardı dedğim zamanlar çok oldu kendime kızdım, çocuklar için daha mı kötü oldu daha mı iyi oldu çok sorguladım...
Böyle işte.
Kısaca bu kararın geri dönüşü yok. Kalırsam kendimden vazgeçmiş olurum, çocuklarıma yanlış örnek olurum.

disendium, son yemeğimizde mutluluk tablosu çizmek değil olay. Boşandıktan sonra da belki benzer koşullarda toplanırız. Kavgalı küs ayrılmıyoruz. Böylesi daha iyi olacağı için ayrılıyoruz. Konuşmaları elbette yapacağız, bir bölüm konuştuk da zaten. İlk konuşma beni biraz zorladı, sonrası daha kolay olur sanıyorum.

üğpoıuy, canımsın, üzülme sen, ben şimdi gerçekten yaşamaya başlayacağımı hissediyorum. sopiro'nun annesi gibi kendime geleceğimi biliyorum. bu iyi bi karar benim için.
işte o içten içten meselesi düşündürüyor beni esas. umarım çocuklara da iyi karar olduğunu yansıtabiliriz.

tekrar teşekkürler herkese.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.17)
sopiro, 57 yaşındayım ben. yazdığın herşey o kadar anlamlı ki benim için..
kendim olmak evet ama şu var ki ben yapı olarak bir anneyim. kendim olmak annelikle bir gibi bişi benim için. kararı uygulamak o nedenle bu kadar uzun zamanımı aldı çünkü annelik, sorumluluk ağır bastı. belki de hata yapmışımdır bilmiyorum. neyse ne, ben hesapları kapattım artık.
şimdi bundan sonrası var.
çok çok teşekkürler :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.17)
boşanınca ne olacak nasıl saçma bi yaklaşım...

26 yaşındayım. aralarında sevgi veya paylaşım namına pek bişey kalmamış olsa da ailem boşansa üzülürdüm. ama siz sanıyorum benim annemden ve babamdan farklı bi profildesiniz. yani hayatınıza devam edecek donanımda birisiniz. hani eşten nafaka bekleyip kendini eve kapatacak birine benzemiyosunuz. bu açıdan bakınca sizin için doğru bi karar olduğunu onlar da görüyodur. hiç üzülmüyolardır diyemem. muhtemelen üzülüyolardır bence ama bu üzülme derde düşmek anlamında değil de hafif bi burukluk şeklindedir.

ayrıca sizi buralarda verdiğiniz cevaplarla görüyodum. mantıklı ve işe yarar. üzüldüm ne yalan söyleyeyim. boşanmak dünyanın sonu ya da bi başarısızlık göstergesi değildir. sadece mutlaka sizin için zor olmuştur, ona üzüldüm.

yeni hayatınızda başarılar ve mutluluklar.
0
elorelia
(25.12.17)
çocuklar; sizlerin, kendi yanlarında olacaklarını biliyorlarsa hiç bir sıkıntı yok. Çünkü herkes büyümüş. Herkes işini ele alabilir. Aklıma gelen ilk başta; bazı zamanlarda ikiye bölünmek olacak. Bir de ilerleyen tarihlerde çocuklarınızın evlilik durumlarında bir araya gelmek durumunda kalacaksınız. Kavgalı ayrılmadınız belki ama bazı çok konuşan akrabalar canınızı sıkabilir.
Boşanan aileler için benim gördüğüm kadarıyla aileler çocuğu şımartabiliyor. Çocuk büyük ama hiç bir şey olmaz fakat bir arkadaşım özel üniversitede okumuş. Anne baba ayrı. Hatta baba evlenmiş ama arada boşandığı eşinin evine de uğruyor. Çocuk anne baba arasında parayı buluyor. Kimde rahat ederse çapayı oraya atıyor. Eğlence, sefahat de cabası. Aklıma gelenler bunlar. Eğer çocuklardan birinin eğitim durumu varsa ayrıntılı olarak konuşun derim.
0
ceyhan prensi adana
(26.12.17)
(8)

yalnız yaşayan insanlar bi süre sonra bencilleşir mi?

dedim ben sana
böyle bi kanıya varabilir miyiz? ne kadar süredir yalnız yaşıyorsa evet bencildir/bencilleşmiştir diyebiliriz? ya da tam tersi eliaçıktırlar diyebilir miyiz? nasıl anlarız?
böyle bi kanıya varabilir miyiz? ne kadar süredir yalnız yaşıyorsa evet bencildir/bencilleşmiştir diyebiliriz? ya da tam tersi eliaçıktırlar diyebilir miyiz? nasıl anlarız?
0
dedim ben sana
(25.12.17)
Cok cok asiri bir genelleme olmus.
0
Traveller
(25.12.17)
paylaşmaktan uzak kalan, kendi işini kendi görmek zorunda kalan insanların bu durumdan muzdarip olduğunda tepkisel olarak kendi odaklı olması, olaylara "ben her şeyi kendim yapıyorum onlar da kendi yapsın" penceresinden bakması muhtemeldir.

lakin ki her zaman öyle değildir. yalnız yaşamanın bencilleşmeye sebep olabilecek şartları sağladığını düşünüyorum ancak süper eli açık bir insanın sonradan yalnız yaşadı diye bencilleşmesi için daha derin şeyler yaşaması gerek diye de düşünüyorum.
0
Bruce
(25.12.17)
Bununla ilgili bir araştırma vardı aslında, kaynağını hatırlamıyorum. Aşağı yukarı şöyle bir şeydi: sağlıklı (duygusal ve bireysel olarak) yalnız başınıza yaşadığınızda birçok şeyi kendi başınıza halledebildiğiniz için (tercihen veya mecburiyetten) ve birçok insan için yalnızlık bir süre sonra zevk veren ve kendi kuralları çerçevesinde yaşadıklarından bireyselliği vurgulayan bir şey olduğundan, dışarıda kurdukları ilişkiler daha anlamlı, daha sevgi dolu oluyor. Yani, benim evde oturup kahvemi kitabımı alarak, istediğim müziği dinleyip istediğim zaman çalışarak geçireceğim vakitten vazgeçmeme değiyorsunuz ki sizinle görüşüyorum gibi...

Ayrıca, yine yalnız yaşayan (ve bekar olan) aile üyelerinin, kardeşlerin, çalışanların sırf bu sebeplerden daha çok sorumluluk almak zorunda kaldıklarını da gösteriyor bu araştırma. Örneğin, Christmas’ta birinin çalışması gerekirken “ya seni evde bekleyen mi var, ama George’un iki çocuğu babasız mı Christmas yapsın?” deniyor, “ya kocam işten yorgun gelecek zaten onunla ilgilenmem gerek, anneme bugün de sen bak” deniyor vs. Yani aslında bencillik gibi bir şansları pek kalmıyor.

Tabii, Türkiye’ye pek uymaz herhalde bu söylediklerim.
0
sopiro
(25.12.17)
Bir süre sonra öyle olması muhtemeldir. Tamamen bencilleşmiştir diyemeyiz
0
MaNOfTheYear
(25.12.17)
Söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür…

demiş gandi amcam...

Yani adam tek başına yaşıyor, herşeyini kendi hallediyorsa, kimseye muhtaç değilse :"karnımı o mu doyuruyor da bilmem ne" diye diğer insanları saymıyorsa olabilir. bu biraz sosyalleşme ile ilgili.

mesela evin tek çocuğu olayı.

ama genelleme yapmak doğru değil. 1 elin 5 parmağı da aynı değil.
adam tek yaşıyordur vurdum duymazdır. önünden ekmeğini al bişey demez. adam tek yaşıyordur herşeyi kafaya takmıştır çöpünü alırsın ciyaklar.
0
qobel
(25.12.17)
7 sene yalnız yaşamış, son 3 senedir evini başkalarıyla paylaşan biri olarak diyebilirim ki, manevi olarak kesinlikle bencil değilim ama evet maddi olarak bencilim. ama yalnız yaşadığım için mi oldu, yoksa benim huyum hep mi böyleydi bilmiyorum. galiba içimde vardı hep böyle bir maddiyatçılık.

@acemi'nin dediği gibi, eşyalarım çok kıymetli. biri halıya, koltuğa bişey dökse, ya da tabak-bardak kırsa çok sinir oluyorum. karşımdakine de ayıp olmasın diye yansıtmamaya çalışıyorum ama pek beceremiyorum, kesin anlıyor. ya da ev arkadaşımın ya da onun başka arkadaşının bazen salondaki koltukta uyumasından hiç hoşlanmıyorum çünkü ben o koltuğu oturulsun diye aldım. yatınca, inanmayacaksınız ama eskiyor, yatan kişinin derileri saçları kılları koltuğa dökülüyor, pis midir nedir belli değil. evet bunlara takılıyorum. ayrıca benim koltuğum değil mi, bence istediğim kişiyi kaldırma hakkım olmalı. ama kimseye "sen o elindeki sigarayla o koltuğa oturma" diyemiyorsun çünkü görmemişin koltuğu olmuş oluyor. o yüzden bir şey demiyorum ama koltuğa oturmuş kafası güzel geniş geniş sigara içen birini falan görünce ya da halıya kırıntıları döke saça pizza yiyen biri olunca içim içimi yiyor. valla benim işim zor bence. oh ya şunu şuraya yazdım da rahatladım. KOLTUĞUMDA UYUMAYIN, HALIMI KİRLETMEYİN :D

bunun yanında bir güzel huyum var, kendi eşyalarımı asla kaybetmem. her şeyin yerini hatırlarım. yıllardır iğne bile kaybetmedim. ki habire kampa gidiyoruz, festivale gidiyoruz, birkaç tane yurtdışı tatili yaptık, 30 gün interrail yaptım vs oralarda bile hiçbir şeyimi kaybetmedim. o derece değerli eşyalarım.

ama dediğim gibi ben yalnız yaşamadan önce de böyleydim. yalnız yaşadığım için "benim aldığım" ve "bana ait" eşyalarım çoğaldı, böylece bir eşyamın başına biri tarafından bir şey gelme ihtimali çok arttı :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
4 senedir yalnız yasıyorum daha da cömertleşiyorum imanım arttıkça
0
masumiyetkarinesi
(25.12.17)
bu kısıtlı bir bakış açısı.

insanlara sadece yemek yapılması, evin temizlenmesi, vs. için muhtaç değiliz. sosyalleşme de bir ihtiyaç. her işini kendisi yapan bir insan da sosyalleşmeye ihtiyaç duyar.
0
nickini degistiren yazar
(25.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.