Giriş
(7)

Bu pantolon 50 yaşında 60 kilo bi kadına olur mu?

turuncu tonlarda
https://ty.gl/tlvmz0nzbsArkadaşlar bu pantolon çok genç işi değil mi? Binde sanırım düşük bel. 50 yaşında bi ablamız bu pantolonu beğendi, ben de senin yaşına gitmez 20 yaşındakiler giyiyo dedim. Ama ablamız çok öyle kilolu filan değil, yaşına göre fit. Tarz olarak da kot tişört filan giyen genç gör
ty.gl

Arkadaşlar bu pantolon çok genç işi değil mi? Binde sanırım düşük bel. 50 yaşında bi ablamız bu pantolonu beğendi, ben de senin yaşına gitmez 20 yaşındakiler giyiyo dedim.

Ama ablamız çok öyle kilolu filan değil, yaşına göre fit. Tarz olarak da kot tişört filan giyen genç görünen biri. Olur mu sizce?
0
turuncu tonlarda
(06.05.24)
olur çok da güzel rengi mengi. neden sabote ettiğinizi anlamadım
0
ala09
(06.05.24)
Olur
0
kirmizipilotkalem
(06.05.24)
olur

ablamıza üzüldüm bir özür dileyin bari 50 çok yaşlı da değil ki haha
0
king lizard
(07.05.24)
dusuk bel degil bu.
0
hot potato
(07.05.24)
Olur da fit olması ve biraz uzun boy lazım bence.
0
ferenc
(07.05.24)
Yasla bir alakasi olmaz da boyle pantolonlar genelde fotograftaki gibi crop top seylerle hos duruyor. Belinin kalinligi sebebiyle tisortun altinda kalsa bir acayip gorunebiliyor, bluzu icine soksaniz esofmanimsi bir goruntu.

Ben almakta tereddut etsem bu sebeple olurdu, yas sebebiyle degil.
0
sopiro
(07.05.24)
bence olmaz, bu ürünün hitap ettiği yaş aralığına uygun değil. ha giyen var doğru diyorsunuz kim ne isterse giysin orası da ayrı mesele, ben genel geçer cevap veriyorum.
0
delidiyorum
(07.05.24)
(19)

Kafayı yemek üzereyim.

kozm
Selam seferoğulları, 2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim. Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat h
Selam seferoğulları,

2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim.

Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat her türk evladı gibi speaking konusunda kafayı yemek üzereyim çünkü ne yapacağımı bir türlü kestiremiyorum.

sadece ama sadece tek atımlık bi 400 bin param var ve önümde sadece 1 senem var. Ne yapmalıyım? 1 senede bu iş için 400'ü car cur etmeye hazırım, yeterki adam gibi konuşabileyim. Mesala iş yerinde sunum yapabileyim.

1. irlanda dil kursları, 6 aylık hem çalışma fırsatı hem dil okulu dedikleri,
2. cambly, preply vb.. özel hoca, Allah ne verdiyse iyi hoca bulana kadar aramak
3. Özel bir kurs'ta conversation için iyi bi hocam bul yüz yüze daha anlamlı ve etkili olur.

İngilizce seviyem için bir fikir: Depending on your circumtances you may wish to opt for one method or the other.

Fakat speakingim sıfır. :/

Teşekkürler şimdiden.
0
kozm
(06.05.24)
bence sorun ingilizce degil senin bunu takinti yapman ve mukemmeliyetci olman. 5 aydir toplu ders alip 3,4 gramer kitabi bitirip speakinginin sifir olmasi imkansiz.
0
buenosdias
(06.05.24)
benim tavsiyem turistik bir yerde konusabilecegin bir ise gir, tur sat, barmenlik, garsonluk vs.
0
Ley
(06.05.24)
buenosdias, tespitin çok güzel, fakat bir çözüm yolu sunmadıkça etkisiz.
0
🌸kozm
(06.05.24)
biz türklerin çoğunda bulunan konuşmaya çekinme durumuyla karşı karşıyasın. Önce çekinmeyi bırak. speaking konuştukça gelişir. kendini geriye çekme.

Ayrıca speaking demek kelime demek. Kelime eksiğini gidermen lazım. Kelime çalış. Okuduğunda kelimenin anlamını bilmekle kullanmak farklı şeyler. Bazen kelimenin anlamını bilirsin ama konuşurken aklına gelmez.

cambly vs bence çok faydalı değil. yüzyüze konuşmak her zaman faydalı. Yurt dışında bulunmak kesinlikle fayda sağlar. 3. maddedeki durum da fayda sağlar.

Ama herşeyden önce çekinmeyi bırak ve konuş. Karşındaki yine anlar seni merak etme.
0
nuevo
(06.05.24)
nuevo, teşekkür ederim dostum.
0
🌸kozm
(06.05.24)
dissendium, teşekkür ederim dostum. Sektör itibariyle global şirketlerde konuşmama gibi bir lüksüm yok zaten. İş anlamında fırsatlarımı genişletmeye çalışıyorum, yönetici kaygısı taşımıyorum. Problemim, ingilizce olarak neredeyse hiç ağzımı açmış olmamam.. Sürekli listenin yapıyorum ama, türkçe düşünüp ingilizce konuşmaya çalışıyorum. Pratiğim yok.
0
🌸kozm
(06.05.24)
3 aylık tatile çık. Kurs falan onlar hikaye, gözünü boyamaktan başka bişey değil. Tatile çık, sosyalleş, partiler, arkadaş edin, bomba gibi dönersin. Hem çok daha ucuz.
0
numlock
(06.05.24)
Gerekirse I go you come gibi olsun ama konuşmaya başla. Şu yazdığın cümleyi bi kerede söylemek istiyosun ama öyle olmaz. Bunu yazabiliyorum ama niye söyleyemiyorum diye düşünüp iyice kilitliyosun kendini. Dil konuştukça açılır. Şimdi A0 ile başlarsın konuşmaya, sonra gelişir. Konuşacak kimse bulamıyosan kendi kendine konuş. Kafanın içinde Türkçe olan düşünce konuşmalarını ingilizce yapmaya zorla, sonra da kendini kontrol et yanlış bir cümle mi kurdum doğru muydu diye.

Benim ingilizcem reading ve listeningde c2 seviyesinde ielts sonucuma göre ama speaking ve writing'im b2 civarı çünkü ikisini de çok kullanmıyorum günlük hayatta. Ama yurtdışına tatile gitsem ikinci günden sonra c1 seviyesine çıkar, 2 ay sonra eski hâline döner, böyledir yani bu iş.
0
nundu
(06.05.24)
Soruda ingilizcenizin gayet yeterli bir düzeye ulaştığından ama speaking konusunda zayıf kaldığınızdan bahsetmişsiniz.

Verdiğiniz cevapların birinde ingilizce olarak ağzınızı hiç açmadığınızdan bahsetmişsiniz.

Eh, 5 gramer kitabı bitirmek eminim size gramer konusunda bir şeyler katmıştır. Aynı şekilde uzun süreler listening çalışmak da öyle. Belli ki faydasını görmüşsünüz. Yöntem belli kısaca.

Verdiğiniz 3 örnek de yeterince uygun. Bence en az masraflıdan en masraflıya doğru temkinli bir süreçte ilerleyin. Sadece speakingi geliştirmek için tonla para harcamanın bir alemi yok. Diğer skiller nasıl geliştiyse bu da öyle gelişecek.
0
akhenaten
(06.05.24)
gramer kitabini karsiniza alip dert anlatmiyorsaniz o kadar gramer kitabina gerek yok. speaking icin konusma alistirmasi yapacaksiniz baska yolu yok. bunu desteklemek icin de kitap okuyacaksiniz.

gramer denen sey zaten b2 gibi biter genelde. atla deve degil ki. onemli olan kelime haznesi ve pratik kazanmak.
0
bohr atom modeli
(06.05.24)
madem bu kadar takıntılısın en başta bu işe doğrudan yurt dışında başlayacaktın. türkiyede boşuna 1,5 yıl ve para harcamışsın.

malta, irlanda,ingiltere mümkünse kanada-abd arkana bakmadan koş git.
0
my fault
(06.05.24)
1 sene çok uzun bir süre 400 Bin TL'de ciddi bir rakam. Paranız cebinize kalsın. Belirttiğiniz gibiyse alt yapınız var size en fazla 3-4 ay yeterli. Yapmanız gereken yabancı bir gurbetçi (expat) bulup arkadaşlık etmek ya da ingilizce konuşma kulübü olan kafeler var haftada 1 defa gitseniz yeterli olur. Konuşma olmadığı sürece değişen bir şey olmaz.
0
doharkoman
(06.05.24)
yallah speaking cluba... evde kendi kendine konuşursan, günlük yazarsan vs iyidir. ydışı bilmiyom asosyalsen bi işe yaramaz ama o stresi atmana yarar bkz. malta en uygunu ama kitle önemli full göcmenlerle dil çalışmak no dostum
0
ala09
(06.05.24)
ingilizce konuşmak zorunda kalacağın bir yere 1-2 aylığına tatile git +1

aç kalmamak için illa alışveriş yapacaksın, mecbur kalıp konuşacaksın. sonra açılırsın zaten, kaldığın yerde arkadaş edinirsin falan. hostel, pansiyon gibi yerlerde senin gibi turistler bol olur, sohbet muhabbet ingilizce... gerisi gelir
0
kurbanlik koyun
(06.05.24)
chat gpt ile bi pratik yapmayi dene bence
0
foster
(06.05.24)
Cevap her zaman yurt disina gitmek degil, insanlar neden hep bunu oneriyor pek anlamiyorum. Yani 16 yasinda bir ogrenciyseniz ve yurtdisina gitmek demek egitim hayatinizi bir sure orada devam ettirip mufredati ingilizce gormek ve demek ise tabii kullanmak zorunda kalirsiniz ve ilerleme olabilir, ama yetiskin bir insan icin hicbir plan vs olmadan yurt disina gidip ingilizcenizin gelismesini beklemek luzumsuz. Turkiye'deki kendi hayatinizi dusunun, bircok sey her ulkede digital olarak yapiliyor artik. Markete gidip, alisverise gidip, restorana vs gidip tek kelime konusmamaniz mumkun. Insanlar da "ay bizim dili bilmeyen biri olsa da sohbet etsek" demiyor yani, herkesin vakti yok boyle seye. Bir sekilde denk gelmesi gerek oyle bir ortamin.

Guvenilir bir dil okulundan (yabanci bir ulkede de olabilir) birebir online ders alin derim ben. (Kullandiklari kitap, metod, ogretmen kalitesi vs icin guvenilir okul diyorum.) Bazi okullarda bu ders paketlerini online/yuzyuze olarak degistirme ihtimaliniz oluyor. Birkac hafta deneyip memnun kalirsaniz o ulkeye/sehre gitmeyi biraz da o kulturu tecrube etmeyi deneyebilirsiniz. Olmazsa en azindan ulasim, konaklama, vize masraflariniz cebinize kalmis olur.

Ben zaten Ingilizce ogretmeniyim. Yukarida bahsettigim sekilde baska bir yabanci dil ogreniyorum. Kendi calismam - online ders- ulkede ders kombinasyonunu kullanarak.
0
sopiro
(07.05.24)
anadili ingilizce olan bir ulkeye gidip 400bin bitene kadar kalman, kursa gitmen ve bir yandan da mumkunse part time calisman lazim.

illa buyuk sehirlerden biri olmasina gerek yok, hatta olmasa daha iyi olur, irlandanin ucra kosesindeki bir kursa git ki ingilizce konusmak disinda bir sansin olmasin.

6 ay icinde ozellikle listening/speaking de baya bir fark hissedersin. 1 sene icinde de sunum yapacak kivama gelirsin eger gramer oturduysa ve biraz da yetenek varsa..

onun disinda yok camblyden yardir, yok ozel ders, yok guneye git turistleri parmakla.. bunlarla olmaz. vakit, para ve enerji kaybi..
0
cooperr
(07.05.24)
hepinize çok teşekkür ederim seferoğulları.
0
🌸kozm
(07.05.24)
hocam utanmadan sıkılmadan cambly yada italki gibi yerlerde kendine amerika aksanı hocalar dene. begendiginle calıs. benzer sorun bendede vardı. ispanyolca ögreniyordum baya ders aldım 6 ay falan sımdı canavarım. korkma adamın gorevı senı konusturmak zaten
ıstedıgın kadar kekeleyebılırsın. sımdı lutfen dusunmeyı bırak kaydını olustur.
0
Zetnikov
(20.05.24)
(10)

sadece kadinlarin oldugu bir dunyada

douglas
yasamak istermiydiniz? (soru sadece kadinlara)
yasamak istermiydiniz? (soru sadece kadinlara)
0
douglas
(28.09.23)
Yooo. Gayet çok sevdiğim erkekler var (kardeşim, eşim, kuzenlerim, dayilarim, kedim vs.). Onlar olmasa hayat çok sıkıcı olurdu.
0
fraise
(28.09.23)
No.
Ben sadece kadinlarin oldugu bir ekipte bile calismak istemiyorum. :))
0
mor oje
(28.09.23)
Hayır.
0
Kahvedesu
(28.09.23)
Istemezdim, erkek kontrastı perspektif katıyor.
0
sekizdokuzon
(28.09.23)
İsterdim.
Şekilciyim, erkek formundan çok hoşlanmıyorum.
0
Dağcı
(28.09.23)
evet
0
sonsuz
(28.09.23)
çok isterdim. bazen böyle ütopik bir evren hayal ediyorum adsfasda
0
alaimisema
(29.09.23)
İstemezdim. Erkekler çok tatlı.
0
Gradient_tabanlı_mor
(29.09.23)
Güzel olurdu <3
0
Tina
(30.09.23)
Jane Hannigan diye bir yazarin Moths kitabinda bu konu isleniyor. Sadece erkekleri etkileyen bir salgin sonucunda dinamikler degisince dunya nasil degisiyor vs.
0
sopiro
(05.11.23)
(8)

Turkiye'den avrupa'ya giderken yaninizda ne goturuyorsunuz ?

Chips
Sorum yurtdisinda yasayanlara.
Sorum yurtdisinda yasayanlara.
0
Chips
(28.08.23)
Kahve, bazı baharatlar (mideyi yakmayan kirmizi biber, kekik, saf salep), şirkete tugba kuruyemisten lokum vs, hanimin içtiği mistik çay, kayinpedere altin serisi raki.

Bu kadar.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
çorap, iç çamaşırı. avrupa'da tekstil pahalı.
0
sir gawain
(28.08.23)
Biz bir tek rakı alıyoruz havaalanında. Onun haricinde herşey burada birebir aynı kalitede olmasa da var. Rakı almamızın sebebi de burada aşırı pahalıya geliyor. Beylerbeyi göbek serisinin en küçük boy fiyatına, TR havaalanından 1 ltre aldık daha geçen ay.
Bir ara ucuz toplu çocuk kıyafeti alıyorduk, lc waikiki falan, günlük paralansın diye, şimdi o da saçma fiyatlara geldi, primark beşte bir fiyatına geliyor neredeyse, onu da bıraktık.
0
quaker
(28.08.23)
Kalitelisinden zeytinyagi.
0
chihirovekohaku
(28.08.23)
Bir iki sise sarap, yeni kesfettigim iyi örnekler varsa.

Dolmalik kus üzümü. Minicik bir paket. Buradakiler nedense öküz üzümü gibi kocaman. Neredeyse yabanmersini büyüklügündeler. Türk marketlerinde düzgününü bulamadigim icin getiriyorum.

Kitap. Yil boyunca not defterine kaydediyorum. Takip ediyorum zaten hangi yayinevi hangi kitabi cikartmis diye...
0
buf-e kür
(29.08.23)
yukaridakilere ek;
oje, essie pahali digerelri cok kötü.
kotex ped.
kitap,
defter kullaniyorsan güzel defterler pahali.
saklama kabi; ise yemegimi kendim tasidigim icin güzel kap burada kastettigim.
ama ufak tefek mutfak plastiklerini de aliyorum arada, hem cesit az hem daha pahali.
havlu, terlik.
pasabahceden mudodan falan güzel kupa aliyorum.
kisisel; damla sakizli sakiz, cizi pynirli, tuzlu bisküviler. Almanya'da Türk marketinde var ama hem üretim yeri TR degil tadi pek hosuma gitmedi, pahali, valizim bos diye aliyorum. burada bisküvi olayi yok, varsa yoksa cikolata.
hazir corba, tatli da aliyorum bazen.
0
durgunfoton
(29.08.23)
Avrupada degil ama yurtdisinda yasiyorum:
dolmalik kus uzumu, kuru nane, mahlep goturuyorum baharat olarak. Baska bir sey getirmiyorum. Lokum, salca vs gibi seyleri turk markalari olarak bulabiliyorum kolay olmasa da.
Hediye getireceksem de pestemal gibi olan havlulardan getiriyorum genelde.
0
sopiro
(29.08.23)
kuru nane
sumak
zeytin (nedense buradan aldigim ayni marka ayni cesit zeytinin tadi cok kotu geliyor)
ceviz/badem/kuru kayisi+incir+dut
kuru dolmalik
raki (duty freeden. burdakiler cok pahali ve genelde yeni raki klasik var)
hamur kabartma tozu (burada 10 grlik paket yok, 15 gram var o da fazla geliyor)
tarhana
damla sakizi
nadiren zeytinyagi
ilac (ozellikle nurofen cold-majezik duo)
vitaminler (burada surekli kullandigim vitaminler pahali)
0
65 derece
(29.08.23)
(2)

suadiye - pendik arasında lazer epilasyon

ats
Merhabalar, maya estetik’e gidiyordum ama caddebostan şubeleri bitmek bilmeyen bir tadilata girdi. İstanbul anadolu yakası’nda başlıktaki konumlar arasında önerebileceğiniz temiz bir lazer epilasyon ve cilt bakımı merkezi var mı? Fiyatları da uçuk olmazsa tadından yenmez
Merhabalar, maya estetik’e gidiyordum ama caddebostan şubeleri bitmek bilmeyen bir tadilata girdi. İstanbul anadolu yakası’nda başlıktaki konumlar arasında önerebileceğiniz temiz bir lazer epilasyon ve cilt bakımı merkezi var mı? Fiyatları da uçuk olmazsa tadından yenmez
0
ats
(25.05.23)
Ben 2014-2015 arasında göztepe dharma med’e gitmiştim. Çok memnun kaldım. Hala daha etkileri devam ediyor.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.23)
Epiderm? Caddebostan sube tadilattaydi ama bitmistir herhalde.
0
sopiro
(26.05.23)
(7)

30'dan sonra tek basina yurt disina tasinanlar

unidentified floating object
Naptiniz? Hayat kurabildiniz mi? Yoksa gec kalmis gibi mi hissediyorsunuz? Lutfen ailesiyle veya esi sevgilisiyle tasinanlar yanitlamazsa guzel olur, cunku dinamikler cok farkli. Yalniz bambaska bir ulkede nasil olur 30'dan sonra? Destinasyon bati.
Naptiniz? Hayat kurabildiniz mi? Yoksa gec kalmis gibi mi hissediyorsunuz?

Lutfen ailesiyle veya esi sevgilisiyle tasinanlar yanitlamazsa guzel olur, cunku dinamikler cok farkli. Yalniz bambaska bir ulkede nasil olur 30'dan sonra?

Destinasyon bati.
0
unidentified floating object
(29.04.23)
29'a girmek uzereyken geldim amerika'ya mba yapmaya. okulu bitirdim simdi calisiyorum.

amerika dunya uzerinde manevi hicbir degerin olmadigi ama maddiyati da sonuna kadar yasatan bir ulke. buradaki amerikalilarla gonul iliskilerim de oldu ama hepsi asiri bencil insanlar. kultur tamamen boyle. bu bencili bizdeki karakteri bencil olan insan anlaminda kullanmiyorum. en gonlu genis olan bile ister istemez bencil cunku icinde yetistigi kultur boyle.

bu yuzden ciddi iliski dusunemiyorum. hem cocugumun amerikali olmasini da istemiyorum. burada turk de bulamiyorum, zaten havuz cok dar. o yuzden simdilik rafa kaldirdim gonul islerini. cok parasi olan ama yalniz ve mutsuz olan adami oynuyorum bir suredir.

hayat kurulur da tatmin eder mi bilmiyorum. 30 yas farkli bir kulture entegre olmak icin cok gec bence. mumkunse universite yillarinda bu is bitirilmeli. benim gordugum cut-off universite. universiteyi burada okuyanlar adapte olabiliyor. ama expat olarak yalniz gelenler cogunlukla dertli. evli gelenler esiyle vakit geciriyor.

bir de mesela 30 yasinda doktoraya gelip burada birileriyle evlenen de var. yani yolunu bulan her yerde buluyor orasi da ayri. ama bu tipler de yine sosyal cevre yapamiyor, esiyle takiliyor hep. bunun sebebi de universitede ister istemez sosyal bir cevrenin icinde sosyalizasyona tabi tutuluyorsun. butun egitim surecleri boyle. ama is hayatina gelirsen boyle bir sey yok.

gibi gibi.
0
antikadimag
(30.04.23)
36 gibi geldim. Ucuncu senem bitiyor. Tek basima geldim.
Expat olarak yasiyorum. Hicbir seye gec kalmis oldugumu dusunmuyorum.
Tasinma sebebinize bagli olarak kolayligi zorlugu degisiyor. Benim calistigim yer calisma izni, oturma izni gibi seyleri ayarliyor, o yuzden burokrasiyle kendi basima savasmam gerekmiyor. Buranin dilini konusmuyorum, onlar da benim konustugum dilleri konusmuyor. Ogrenmem de mumkun degil, on onbes sene kalsam belki. Ama ne bileyim, online alisveris, Google Translate, app ile taksi hizmeti (bitaksi gibi) vs gibi seyler oldugu icin gunluk hayatimi ve ihtiyaclarimi sorun olmadan giderebiliyorum.
Buranin kulturune entegre olmak vs gibi bir ihtiyacim yok. Cevreme zarar vermeyecek sekilde hassasiyetlerini ogrendim ve bunlara dikkat ediyorum (misal yasadigim ulkede hukumeti elestiremezsiniz, dolayisiyla lokal kisilerle konusurken bundan kaciniyorum vs). Burdan bikinca baska bir ulkeye tasinirim diyorum, boyle boyle hayat gecer.
0
sopiro
(30.04.23)
32 yasinda tasindim. Bu biraz hayata nasil bakmanizla alakali bence.

Kimisi hayat kurmak icin birisine ihtiyac duyar, tek basina mutsuz olur. Benim gibi kimisi ise tek basina hayat kurar, sonra hayatina birisini almayi degerlendirir.

Ben tek basina mutlu olamayan bir insanin baskasiyla da mutlu olamayacagini dusunuyorum. Mutlulugu, hayati baskalarine endekslerseniz gercek hayati kacirirsiniz. Siz tek basiniza hayat kurup mutlu olursaniz, hayatiniza kabul ettiginiz kisi mevcut mutlulugunuzu artirabilir, ama gene her seyi baskasina baglamamis olursunuz.
0
sertac akin
(30.04.23)
29'da geldim, en kötü ihtimalle yapamazsam dönerim ve kaybedecek hiçbir şeyim yok mantığıyla geldim aslında. Türkiye'deki tüm sosyal çevreyi ve aileyi bırakmak, buradaki kültüre hava durumlarına uyum sağlamak başlangıçta zor ama ilk 6 ay hatta 1 yıl adaptasyon süreci ile geçiyor bence. Tek başıma kimseyi tanımadan geldim, bu zor oldu ama ilk başta iş yerindekilerle arkadaş oluyoruz zaten. Benim bulunduğum ülkede ingilizce ana dil değil ve ben dillerini bilmiyorum ama translate ile halletmeye çalışıyorum.
Bence gidilen yaşın önemi yok ama türkiyeye tekrar dönülecekse asıl o zaman zor, çünkü yeni baştan düzen kurmak lazım. Ben ne kadar süre burada kalmak istediğimi hala bilmiyorum bu belirsizlik gelecek kaygısı yaratıyor :/
Sosyalleşmek dil bilmeyince zor ama artık buna takılmıyorum tek başıma spora, yürüyüşe veya cafelere gidiyorum. Yakında kursa da başlamayı düşünüyorum hatta.
Burada birini bulacağımı veya evleneceğimi sanmıyorum, hem kültür farkından hem de ömrümün sonuna kadar bu ülkede yaşamak istemediğimden, hem de birini zaten bulamadığımdan :D o yüzden yalnız takılmaya devam, bunun da bir avantajı var aslında kimseye bağlı olmadan özgürce yaşayabiliyorum. Başka ülkede güzel iş fırsatı olursa oraya giderim hatta. Her şeye rağmen de iyi ki gelmişim diyorum çünkü çok büyük tecrübe. Yaş ilerledikçe radikal kararlar almak zorlaşıyor bence, aklımızda kalacağına denemeliyiz
0
incelikler yüzünden
(30.04.23)
bence günümüzde bu konu biraz abartılıyor. internetten dolayı kültürel etkileşim daha az. o yüzden ileri yaşta da göç edilse bizim nesil için eskiye göre kültür şoku daha az olacaktır. ben mesela o kültür şokunu türkiye'de de yaşıyorum. ilgi alanlarımla ilgilenen insanların türkiye'de sayısı çok az mesela.
0
hknty
(30.04.23)
Cebindeki paraya bağlı olarak değişir. Paran varsa işin olmasa bile 6-8 ay eğitimini alırsın, dil lazımsa dilini öğrenirsin. Parasız ya da kısıtlı parayla sıfırdan başlıyorsan zor. Kültür şokundan ziyade 30'lu yaşlarda off herkesin villası var diye trigger olabilirsin. Avrupanın orta ve biraz orta üstünün işi düzeni kurulu, yaşıyor bu hayatı.
0
abi bi dizi buldum on numara
(04.05.23)
nereye gittiğiniz o kadar önemli ki.

mesela abd ye gittiğimde sanki 20 yıldır orada yaşıyormuş gibi hissettim, ten renginiz açıksa dışlanmak zor ancak abd o kadar uzak ki bir noktada yalnızlık sizi delirtmeye başlıyor.

avrupa da mesela almanyaya gitmek ile isveçe gitmek ya da yunanistanda gitmek bambaşka şeyler. almanyada doğma büyüme yunanlar almnayadan yunanistana kaçıyor?! sonradan almanyaya giden türkler her tatil fırsatında uçağa atlayıp türkiyeye geliyorlar. londrada arkadaşım var kız yılın yarısında türkiyede neredeyse. tek derdi sınırsız oturumu alıp 6 ay uk 6 ay türkiyede yaşamak. başka bir arkadaşım var anadili gibi ingilizce konuşuyor londranın baya kallavi bir restorantında çalışıyor vatandaş olmak üzere tek hayali yılın 4 5 ayı uk de çalışıp elindeki parayla kalan aylarda türkiyede kafa dinlemek.

bu örneklerdeki herkes 30 yaş üstü.
0
haskoylu deli hasan
(04.05.23)
(7)

Boşanmış ebevyn çocukları

sacrilegious
Selam!İki sorum var:Yaza düğünümüz olacak. Annemle babam ayrı, baba tarafından kimseyle görüşmüyorum. Muhtemelen babam da gelmeyecek düğüne. 1. Soru: babaya evlilik teklifi aldığımı söyledim. Hayırlı olsun içine sindiyse sevindim, tanışalım bir ara dedi. Baba farklı şehirde, damat yurt dışında, tanı
Selam!

İki sorum var:

Yaza düğünümüz olacak. Annemle babam ayrı, baba tarafından kimseyle görüşmüyorum. Muhtemelen babam da gelmeyecek düğüne.

1. Soru: babaya evlilik teklifi aldığımı söyledim. Hayırlı olsun içine sindiyse sevindim, tanışalım bir ara dedi. Baba farklı şehirde, damat yurt dışında, tanışabileceklerini sanmıyorum. Ayda 5-10 dk telefonda havadan sudan konuşuruz. Babaya yaza düğünümüz var nasıl diyeceğim?(ondan habersiz olup bitiyor herşey, baba olsam üzülürdüm)

2. Soru: davetiyenin aile kısmına kimin soyadını yazacağız şimdi?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(14.04.23)
Yani ben evlilik teklifi aldıktan hemen sonra babamla tanıştırırdım. O kişiyle evlenmeye karar verdiysem öncesinde de tanıştırırdim. Sizinkisi biraz geç olmuş babanız olsam üzülürdüm. Ama telafi edebilmek adına damat kişisi Türkiye'ye gelir gelmez baba ile tanıştırmak için bir organizasyon yapardım.
Soyadı konusunda bir fikrim yok açıkçası. Sizin içiniz hangisiyle rahat edecekse o olsun.

Edit: Benim ebeveynlerim boşanmadı, sizin durumunuzu (hissettiklerini) tam anlayamamış olabilirim. O yüzden yanitim soruya tam cevap gibi olmadı. Sizi kırmak da istemem.
0
Amaranta ursula
(14.04.23)
1- Babanızla telefonla görüşüyorsunuz belli ki, telefonda söyleyeceksiniz. Zaten teklif aldığınızı da söylemişsiniz yani konuyu biliyor. "Baba X'i biliyorsun, sana söylemiştim. Bu yaz evlenmeyi planlıyoruz" diyerek başlarsınız belki cümleye.

2- Davetiyede size sıkıntı yaratan Aile kısmını yazmayın. Müstakbel eşinizden de bu konuda destek isteyin. Davetiyelerde kural, kanun yok. Kimse de pek düşünmez burada neden "X ve X Aileleri" yazmıyor diye.

Mutluluklar,
0
michael_knight
(14.04.23)
1. Direkt evlenmeye karar verdik diyebilirsiniz. Ayda 5-10dk görüşmeyle her şeyi anlatamayacağınızı tahmin eder diye düşünüyorum.

2. İllaki soyadları yazmaya gerek yok sanki? illa yazılacaksa isimlerle birlikte yazılır o zaman annenizin ismi soyismi babanızın ismi soyismi ayrı yazabilir diye düşünüyorum
0
alaimisema
(14.04.23)
Benim anne baba da ayrı 1 yaşımdan beri. Benim babam da her şeyime gelmez annem var diye. Görüşmek istemez yani. Ama düğüne geldi şaşırdım. Bi teklif etmek lazım bişey olmaz.

Soyad kısmına gelirsek, mesela eşimin ailesinin soyadı öztürk olsun.
Benim annemin soyadıda çelik, babamınki de arslan olsun.

Şöyle yazdım

Eşimin tarafına "Öztürk Ailesi"
Kendi tarafıma "Çelik ve Arslan Ailesi"
0
ananiyimioguz
(14.04.23)
Bizimkiler ayrı değil ama 9 aylık oğlum var taze babayım yani, ne olursa olsun bir an önce haber verip muhakkak çağır inan çok sevinecektir, mutluluklar dilerim.
0
mirty
(14.04.23)
Tebrikler :)
'Muhtemelen gelmeyecek' demişsiniz...ön yargılı olmuş.
Ne hissettiğini ve düşündüğünü bilemeyiz, bırakın buna o karar versin.
Yukarıdaki bir yoruma katılıyorum: bu yaz evlenmeye karar verdikle başlayabilirsin telefonda konuşarak. Bence davet edin. öyle ya da böyle, hayat geçiyor, 3 günlük dünya.
belki içten içe çok görmek isteyecek sizi o gün, ama hiç duymayacaksınız bile. Ben olsam samimiyetle davet ederdim. İçinizdeki masum kız çocuğu da en azından o günlük barışsın babasıyla
0
gadlemler
(15.04.23)
Ben eski esimle evlenirken annemle babam ayri oldugu icin davetiyeye "Ayse-Ahmet X" "Fatma Y - Mahmut Z" seklinde onlari bir aile olarak, bizimkileri ayri bireyler olarak yazmistik.

Eski esimin ailesi bayagi muhafazakar bir aileydi. "Ay kusura bakmayin bizim konu komsumuz laf soyler, sorun olmasin" dediler ve kendileri ayni davetiyeleri "Ayse-Ahmet X", "Fatma-Mahmut Z" olarak yeniden yaptirdilar kendi cevreleri icin. Biz de zaten insan sevmeyen bir aile oldugumuz, bu kisilerin cogunu bir daha gormeyecegimiz ve fikirleri de umrumuzda olmadigi icin "he ne istiyorsaniz oyle yapin" dedik, kendi fikrimizi kendimize sakladik.

Simdi yeniden evlensem dugun mugun yapmam da, yapacak olsam da davetiye bastirmam da, davetiye bastiracak olsam kendi adimi ve esimin adini yazmayi tercih ederdim.

Eger babanizin gonlunu hos tutmak istiyorsaniz, "ay sana da son dakika soyluyoruz ama" yerine, "X yurtdisinda yasadigi icin hizli hizli kararlar almamiz gerekti, seni de haberdar etmis olayim" gibi farkli bir cercevede sunabilirsiniz durumu.
0
sopiro
(17.04.23)
(16)

anne olmak için en güzel yaş

lahmacun
kaçtır sizce?
kaçtır sizce?
0
lahmacun
(13.04.23)
Anne degilim ama annem super bi anne ve aramizda 22 yas var. Cok iyi anlasiyoruz. Bence ne kadar erken anne olunursa o kadar guzel olurmus. Ben 30'um, degil cocuk, hayvan bile bakmak istemiyorum. Insan kendi hayatina duskun olmadan, rahata alismadan coluk cocuk sahibi olmali eger onunde sonunda bir hayali varsa, yoksa zor bence. Bana imkansiz gorunuyor en azindan.
0
unidentified floating object
(13.04.23)
klasik ve tırt bir cevap olacak ama "kişinin kendini en anne hissettiği yaş" diyeceğim :)

bana bunun ideali 24-26 arası gibi geliyor. ne genç, ne yaşlı. öte yandan 30-32 yaşında doğurmuş kadına da "hadi len sen anne misin?" demek saçma olur. bence biyolojik olarak, olgunluk ve mevcut dünya düzeni vs. düşünülerek ilk çocuk için 24-26 yaş arası ideal nokta diye düşünüyorum ama tabii ki herkesin hikayesi, yaşantısı farklı. bebe sağlıklı olduktan sonra anne 35 yaşında olsun, ne çıkar?
0
mark greg sputnik
(13.04.23)
Karakterin oturup baska bir canlıya bakim saglayabilecek olgunluga erisebilmesi bakimindan en erken 32-34 diyorum
0
instant crush
(13.04.23)
Ben en az 35 diyorum. 20'li yaşlar kesinlikle değil bence. Birçok kadın üniversite okuduktan sonra evlendiği için ya da çocuk yaptığı için bir gün bile çalışmadan, kendi parasını kazanmadan, o kadar okumanın, uğraşmanın tadını çıkarmadan, tecrübe kazanmadan eve tıkılıp kalıyor. Başlarda bebeklikten çıkmasını bekliyorlar ama sonra bir bakmışlar çocuğu okula götürüp okuldan alıyorlar. O saatten sonra zaten çalışmak isteseler de kopmuş oluyorlar. Çocuk yetiştirmek için önce kişinin kendini geliştirmesi gerekiyor. 20'li yaşlar direkt sıkıntı çünkü çoğu hayattan habersiz oluyor.
0
dissendium
(13.04.23)
35'ten sonra bebek için riskli. anomalili doğabilir.
0
toua tokuchi
(13.04.23)
35 yaşında cocuk sahibi olmuş biri olarak yazıyorum enerji yetmiyor bence 30 ideal.
0
mirty
(13.04.23)
hicbi yas :))))) bana gore hicbi yas ama ideali dusunursem 28-29 diyecegim. maddi kaynaklarini cok on plana katmadan tadinda ve sevimli annelik icin bir miktar genclik lazim, o agirlik cokmeden, cocuk bakmak kolaylasabilir. cok kucuk yasta anne olunca da sosyal hayattan epeyi kopuluyor bir arkadasim 23unde dogurdu, biz yeni yeni para kazandikca gezip tozuyorduk o ise evin icinde yemek yapip cocuk bakiyordu. bence o yasta kaldirilabilrcek bir sey degil ki kendisi bunaliyordu. ama bazi zevkleri yasayip anne olunsa icinde ukde de kalmaz diye dusunuyorum.
0
ala09
(13.04.23)
29 yaşındayım.

24-26 yaşlar denmiş o yaşlarda çok çocuktum düşünüyorum da.

halen daha kendimde anne hissi yok. ben daha kendim hayatımı yaşamadım koşturmacadan.

33-35 yaşlarına kendimi hazırlıyorum.
0
Hallegadola
(14.04.23)
31 yaşında anne oldum. Bazen erkenmis diye düşünsem de şu an enerjim yetmezmiş gibi geliyor. Ama asla 30 yaş altı anne olmazdım.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(14.04.23)
33-34 denmiş 25’ten sonra insan yaşlanmaya başlar. 30’tan sonra çocuk sahibi olmak sıkıntılıdır diye düşünüyorum.
0
hold the door
(14.04.23)
İlk çocuğunu 20'li yaşlarda, 2. çocuğunu 30'lu yaşlarda doğurmuş bir anne en güzel cevabı verecektir. Çünkü çocuk bakmak ve büyütmek gerçekten yorucu, enerji isteyen, güç isteyen, sabır isteyen bir iş.

Biyolojik olarak da en idealinin 20-30 yaş arası olduğu yazılıyor bilimsel kaynaklarda, 35 yaşından sonra tüp bebek için bile işlemlerin oldukça zor olduğu belirtilmiş.

Allah isteyen herkese sağlıklı çocuklar nasip etsin, hepimizin çocuklarını da esirgesin, amin.
0
John Bloor
(15.04.23)
34 te doğurdum. Bi tık geç kaldığımı düşünüyorum, gerçi biz denedik kendisi anca tüp bebekle geldi napalım :)
30 civarı iyi gibi zira 30 dan sonra insanın enerjisi günden güne düşse de daha olgun olunuyor. 30 +-3 diyeyim kabaca.
0
physcos physcos
(15.04.23)
Cocuk yapmak niyetinde degilim. Fakat, 20li yaslarda cocuk sahibi olmak bana tam bir delilik gibi geliyor.
39 yasindayim, kafa olarak en iyi zamanim simdi bence. 39-45 yas arasi annelige cok daha saglam bir kafa ile yaklasabilirim. Ama fiziksel olarak senelerce uykusuz, yavas adimlarla cocuk pesinde yuruyen, cocukla oyun oynayacak vs durumda degilim kesinlikle. 30-35 daha uygun olurdu onun icin herhalde. Simdi enerjimi kendime harcamak istiyorum.

Mamafih, dedigim gibi, cocuk yapma niyetinde degilim.
0
sopiro
(17.04.23)
30-31 geçişi
sonrası geç
öncesi erken.
0
noisnot
(17.04.23)
ben 29’da anne oldum, 7/24 yalnız büyütüyorum. enerjim yetmiyor. 35lerimde şöyle rahat bi nefes alabilmeyi umuyorum. mental olgunluk açısından 30ların ikinci yarısı iyi gibi duruyor ama bir yandan da o yaşa kadar insan o kadar rahata alışıyor ki 30lardan sonra başka varlığın düzenine adapte olabilmek de zor, çocuk çok büyük bir challenge.

herkesin uygun vakti farklı. benim için 28 hamile kalmak için ideal görünüyordu.
0
deartheodosia
(17.04.23)
23-24
0
abi bi dizi buldum on numara
(17.04.23)
(4)

Her şeye evet demek ?

darth plix
Yes man diye bir film var izlemeyenler için anlatayım. Jim Carrey oynuyor çok güzel bir filmdir.Filmdeki Carl (jim carrey) işten eve, evden işe giden bir tip sosyal hayatı yok. boş vakitlerini evde yatarak ve film izleyerek geçiriyor. karısı bunu terketmiş, işinde yıllardır aynı mevkide yerinde saym
Yes man diye bir film var izlemeyenler için anlatayım. Jim Carrey oynuyor çok güzel bir filmdir.

Filmdeki Carl (jim carrey) işten eve, evden işe giden bir tip sosyal hayatı yok. boş vakitlerini evde yatarak ve film izleyerek geçiriyor. karısı bunu terketmiş, işinde yıllardır aynı mevkide yerinde saymış kısacası ezik, boş biri. Bir gün eski bir arkadaşı bunu görüp bir seminerden bahsediyor. Seminerde anlatılan şey; karşısınıza çıkan her teklife evet demek.

Carl'da seminere gidip buna karar veriyor, seminerden çıkınca evsiz biri yardım istiyor işte beni şuraya bırak falan. neyse kısa keseyim her şeye evet demesi bir kızla tanışmasına sebep oluyor. Kız aşırı sosyal biri. Carl'da her şeye evet diyince eğlenceli sahneler oluyor. Carl kendini geliştirmeye başlıyor, korece dersi alıyor, uçuş dersi gitar dersi alıyor. eski karısı, buna tekrar yürümeye başlıyor falan. çok daha sosyal ve hayattan zevk alan biri oluyor.

Sonuç olarak filmin sonunda her şeye evet demenin pek mantıklı olmadığı açıklansa da bana cazip geldi. Her şeye bir bahane üretmektense aşırı uç ya da aşırı tehlikeli bir şey olmadıkça evet dersek hayatımızdan daha çok zevk alacağımızı düşünüyorum. Sizce bu uygulanabilir mi, ben de her şeye bahane üreten biriyim. Belki bu şekilde biraz daha sosyal olabilirim diyorum ve eğlenceli olacağını düşünüyorum.
0
darth plix
(16.03.23)
Ben genel olarak baska insanlarla iletisim kurmayi pek sevmeyen biriyim. Evde kitap okuyup tek basima kosuya gitmeyi vs tercih ederim.
Gecen sene eylul ayi gibi terapistim bir hafta boyunca davet edildigim butun sosyal aktivitelere evet deme ve kisa da olsa katilma odevi verdi. Alakasiz bir is arkadasimla kahve ictim, birinin evine yemege gittim, baska bir seyler yaptim vs. Baskalari icin onemli bir sayi olmayabilir tabii ama bir hafta icinde bes sosyal aktiviteye katildim. Eglenceliydi, hayatimi degistirip karakterimi gozden gecirmemi gerektirecek buyuklukte bir etkisi olmadigi gibi kendimi eve kapatip bir ay boyunca cikmamama neden olacak kadar da nefret etmedim. Bir hafta boyunca degisiklik oldu, ve o donemde sosyallestigim bazi insanlarla simdi cok daha yakin arkadasim.

Yani makul cerceveler koyulursa bazi donemlerde keyifli olabilir. Benim isim geregi teklif edilen seylere evet deme sansim yok zira genc insanlarla calisiyorum, ama hayatin belli alanlarinda deneysel olarak yapilabilir belki.
0
sopiro
(16.03.23)
youtube'da yes theory diye bir kanal var insanların güven alanlarından çıkmasını teşvik eden keyifli içerikler bulabilirsin.
0
anon1m
(16.03.23)
Hayır diyebilme eğitimi var şiddetsiz iletişimde. Otomatik onay mekanizması çok da kişisel seçim içeren bir olay değil, özerklik kaybolur.
0
hasmetizm 2046
(16.03.23)
Ben hayır diyemediğim için her şeye evet diyorum da kimi zaman saçma sapan sonuçlara yol açabiliyor. Yine de her şeye hayır demektense evet demek daha makul olabilir.
0
signore
(16.03.23)
(8)

İngilizce çeviri lütfen.

kozm
Merhabalar, İngilizce olarak çevrilmesini istediğim cümle;“Yer değiştirmene, yeryüzü şahitlik etsin istedim.” Buradaki yer değiştirme gerçekten fiziki olarak bir adım ilerisi veya iki adım yan gibi somut bir yer değiştirmedir. Bu yer değiştirmeye de bastığım yeryüzü soyut anlamda bilsin istiyorum gi
Merhabalar,

İngilizce olarak çevrilmesini istediğim cümle;

“Yer değiştirmene, yeryüzü şahitlik etsin istedim.” Buradaki yer değiştirme gerçekten fiziki olarak bir adım ilerisi veya iki adım yan gibi somut bir yer değiştirmedir. Bu yer değiştirmeye de bastığım yeryüzü soyut anlamda bilsin istiyorum gibi düşünebiliriz.

Teşekkür ederim.
0
kozm
(15.03.23)
Yanlış anlamazsan hiçbir şey anlamadım. Türkçesini anlamadım ki çevireyim. Son cümlen native turkish için bile zor, kaçıncı seviye harbiden bu. Swh.
0
baldan kaymak
(15.03.23)
Haklısın dostum, örnekle açıklayayım. Başıma gelen bir hadisedir bu aynı zamanda. Ben bir yerde duruyordum ve ardından birisi geldi ve bana yerini vermek istedi.. ikimiz yer değiştirdik.. ben onun bulunduğu yer, o ise benim bulunduğum yere geçti. Ardından translate ile bana.. Senin yer değiştirmene yeryüzü şahitlik etsin istedim.” Dedi.. cümle çok hoşuma gitti. Umarım anlatabilmişimdir.

Örneğin, ben türkiyedeyim, adam beni Arjantin’e gönderiyor ve ardından üzerinde bulunduğum yeryüzünün buna şahitlik etmesini istediği için gönderdiğini söylüyor gibi düşünebilirsin :)))
0
🌸kozm
(15.03.23)
bunu geçende de sormuştun. bu cümleyle ne yapacaksın bilmiyorum ama türkçesi çok kasıntı, ingilizcesi daha da kasıntı ve anlamsız duruyor. bil istedim.

"I wanted the earth to witness your move" denebilir belki.
0
sir gawain
(15.03.23)
Teşekkür ederim fakat your move tam karşılığını vermiyor diye düşündüm.
0
🌸kozm
(15.03.23)
sir gawain +1

Yanıt içinize sinmemiş anlaşılan. Çünkü o çeviride dahi o anlam yatmıyor ben sizi anladım.

Önce zor olan dildeki şiirsel anlamı yakalamak lazım:

"Senin yer değiştirmene yeryüzü şahitlik etsin istedim."

Şöyle olsa:

"Dünyanın, senin varlığına şahit olmasını istedim."

"I wanted the world/earth to witness your presence."

Başka bi tane aklıma şu geldi:
Dünya senin varlığına şahit olmalı.

"The earth should witness your presence."

%100 o duyguyu aktarmanız biraz da mimik bence. Ama tam bu cümleyi çevirin diyorsanız, başta da söyledim sir gawain +1

Güzel cümle ama birşey eksik gibi. Örneğin "o kadar etkileyicisin ki; yer değiştirmene yeryüzünün şahitlik etmesini istedim" gibi gibi. Biraz daha çeviri anlamı oturur.

Tr kasıntı, ing daha da kasıntı.
0
baldan kaymak
(15.03.23)
@anlatamıyorum, ben bunu nasıl akıl edemedim. :D süpersin, sağol.
0
🌸kozm
(16.03.23)
Bence burada atladiginiz detay o kisinin soyledigi seyin muhtemelen o olmadigi.
Konusmadigim bir dilin oldugu bir ulkede yasiyorum. Gecen sene eve gelen temizlikci hanimefendi translate ile bir cumle gosterdi. "Her gun saat kac gibi tuvalete giriyorsunuz?" yaziyor mesajda. Ne?? diye dusundum, sonra bir baska arkadas orijinal dile bakinca "bugunku molaniz saat kacta?" demis megerse.

Yine ayni sekilde biriyle mesajlasmada annesinin oldugunu ogrendik, uzulduk, bassagligi diledik, megerse bir akrabasi yatiya mi gelmis neymis, orijinal cumle bambaska bir seydi.

Demem o ki translate app'leri bazen sacmaliyor. O kisinin size "bu koltuktan daha az gunes parliyor" falan demis olma ihtimali derin bir laf etmis olma ihtimalinden daha yuksek.

Onun disinda sir gawain +1
0
sopiro
(16.03.23)
@sopiro örneklerine saygı duyuyorum fakat buradaki durum farklı. adam gerçekleştirdiği eylemin nedeninden bahsetti, birbiriyle örtüşüyor. çevirisini araştırdım adam aynı zamanda bir hadisten bahsetmiş. Yukarıdaki verdiğim örnekleri misal teşkil ediyor, bire bir yaşadığım farklı birşeydi. Hepimizin deneyimleri farklı bunu gözardı etmemelisin.
0
🌸kozm
(16.03.23)
(2)

cilt serumu

hknty
şu cilt serumu, asitler dikkatimi çekti son zamanlarda. baya paylaşan gördüm. t bölgesinde siyah noktalar var ve ne yapsam tamamen geçmedi. pek cilt sorunum yok sadece bunlar sorun. şuradan sırayla hepsinden 1 ürün alıp rutin oluşturucam. kullanımını falan araştırdım.https://thepurestsolutions.com/p
şu cilt serumu, asitler dikkatimi çekti son zamanlarda. baya paylaşan gördüm. t bölgesinde siyah noktalar var ve ne yapsam tamamen geçmedi. pek cilt sorunum yok sadece bunlar sorun.

şuradan sırayla hepsinden 1 ürün alıp rutin oluşturucam. kullanımını falan araştırdım.

thepurestsolutions.com

ancak şu kafamı karıştırdı.

1-
su serum benim aradığım şey gibi. siyah noktaları azaltmış kullananların.

thepurestsolutions.com

ama şunda da siyah nokta falan diyor.

thepurestsolutions.com

bu iki serumdan hangisini alayım? ya da ikisini de alayım mı? ikisi aynı anda kullanılmazmış sanırım. aşırı etkisi olmasın.


2- cildi hassaslaştırıyormuş. fiziksel peeling yapmayın falan diyorlar. erkekler traş olunca da zarar vermez mi? traş da peeling gibi tahriş ediyor sonuçta.
0
hknty
(15.03.23)
1. ozellikle ilkini kullanirsan duzenli gunes kremi surmeye dikkat et.
2. "fiziksel peeling yapmayın falan diyorlar" - fiziksel peeling gereksiz bir sey kimyasalini yaptiktan sonra (yani ilk urun). piyasadaki bir cok fiziksel peeling urununde (eski moda, icinde tanecik olan yuz yikama jelleri mesela st ives falan) mikro-kesiklere yol acabiliyormus ciltte, gereksiz olmasina ek olarak.
3. ikisi ayni anda kullanilmaz diyorsa birini sabah birini aksam veya birini bir gece digerini diger gece kullanirsin.
4. cilt bakim urunlerini ilac gibi dusunmemek lazim. yani hastaydim antibiyotige basladim ve sonuna kadar kullandim, iyilestim gibi bir surec yok. buyuk ihtimalle gorecegin fayda %0 ile %10 arasinda degisecek. siyah noktalar genellikle cildindeki gozeneklerin buyukluguyle alakali bir sey, o da genetik ve degistirilemez. temiz ve nemli tutarak gorunumlerini azaltabilirsin en cok. bu urunleri kullanma demiyorum ama beklentilerini mutavazi tut ve cok ciddiye alma.
0
hot potato
(15.03.23)
yagli bir cildiniz/t bolgeniz varsa niacinamide mucize gibi gelecektir.

Ikisini de alin, niacinamide'i temiz cilde sabah, cok sikayetiniz varsa aksam da surersiniz. Normal nemlendirici vs makyaj rutininizle devam edersiniz.

Aha-bha olan haftada bir falan yapilir genelde, her gun kullanilmaz.
0
sopiro
(16.03.23)
(10)

1+1de yasayanlarin zorluklari neler?

ala09
buyuk eve aliskin ve cok esyasi olanbiriyim. 1+1de oturursam aklima gelmeyen zorluklari ne olabilir? ilk camasir kurutmak geldi aklima o da kurutmali cms mak ile cozulebilir. baska? amerikan mutfak btw 70m2 falan
buyuk eve aliskin ve cok esyasi olanbiriyim. 1+1de oturursam aklima gelmeyen zorluklari ne olabilir? ilk camasir kurutmak geldi aklima o da kurutmali cms mak ile cozulebilir. baska? amerikan mutfak btw 70m2 falan
0
ala09
(15.03.23)
Yemek kokusu. Özellikle kızartma falan.
Evcil hayvan varsa sıkıntı.
Çamaşır kurutmak sıkıntı.
0
romario
(15.03.23)
Depolama alanı sorun oluyor. Gardrop küçük geliyor bana
Temizlik çok kolay
Kızartma soru. Olabilir ama onun dışında yemek kokusu pek sıkıntı olmadı.
Çamaşır Makinesi bende mutfakta, üzerine kurutma koyacak yer Yok (zaten beya eşyalı tutmuştum)
Genelde kapıdan girer girmez evin içinde oluyorsun, antrenin olmayışı bir tuhaf gelebiliyor
0
kisa
(15.03.23)
çalışma odası veya yoga odası gibi lükslerin varsa salonda çalışmaya alışman lazım
çok samimi olmadığın misafir gelirse yanyana yatıyormuşsun gibi oluyor
0
roket adam
(15.03.23)
1+1'de yaşadım. boydan boya, yerden tavana gardırop yaptırdım. 5 dolabın birleşimi. her şeye yetecek kadar yer oldu. yatak da bazalı olsun. yemek kokusu dedikleri gibi sorun olabilir. balkonu mutlaka olsun. balkonsuz bir 1+1 intihar gibi bir şey. benim 1+1'in dışı full camdı ve corner şeklindeydi. çok ferah gözüküyordu bu nedenle.

kurutma makinesini sevmediğim için kurutmasız makine kullandım. çamaşırları bekletmezdim. minik bir çamaşır kurutmalığı alıp haftada bir kaç kez çamaşır yıkayabilirsin. nevresim gibi büyük şeyleri kuru temizlemeye vermek de seni epey rahatlatır.

www.ikea.com.tr
0
gabe h coud
(15.03.23)
tek başına yaşadığım 3+1den 1+1'e geçmiştim dezavantajları;

- kedimin canı çok sıkıldı
- çalışma odası yoktu
- misafir gelince büyük sıkıntı, yatılıysa salona yatması lazım filan
- yemek kokusu çok çabuk eve dolardı
- mutfağım küçüktü ve yeterince tezgah alanına sahip değildim, geniş masa da koyamıyordum

ama bunların yanında çok da avantajlı olduğu şeyler vardı mesela temizlik. yarım saatte biterdi :) yine geniş bir eve taşındım ve eski evimdeki o temizlik rutinimi özlüyorum.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.03.23)
ilk evlendiğimizde 1+1 ya da 2+1 ya da 3+1 seçenekler arasında çok gittik geldik. çok yakın bir tanıdığımızın 1+1'ini kiralayacaktık, sıfır. gittik baktık, şuraya şunu koyarız buraya bunu koyarız gibi konuştuk. çoğu şey için ikame şeyler buluyorsunuz bir şekilde ama en nihayetinde ütü masası, vileda kovası, elektrik süpürgesi gibi 3-5 şeyi hiç bir yere koyamadık. 2+1'den devam ettik. çocuk olunca 3+1'e geçtik.
0
co2s2
(15.03.23)
ben asirlardir yasiyorum valla cok bir zorlugunu hissetmedim ki 70 m2'nin cok altinda benimki. kurutma makinesi var. hassas giyisiler icin kurutmalik kullaniyorum, o da yer kaplamiyor zaten isi bitince katlanip kenara konuyor. misafir falan da geldi kanepede yatti.

ortalama bir insanin belki senede 1 kez bile giymedigi bir ton kiyafeti var (ben dahil), onlari biraz atmak ve habire hobi olarak alisveris yapmayi kesmek biraz ferahlamama yardimci oldu.

calisma olarak da ayri bir odaya ihtiyac yok bence, yemek yedigim masada calisiyorum.
0
hot potato
(15.03.23)
60m2 1+1 de tek basina gayet guzel yasaniyor.

evlenince patladim, bir hatun ile 1+1 mumkun degil. Iki tane gomme dolap vardi ikisinden de gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet ile cikartildim, pusuya dusuruldum. bir ara baktim donlarim salonda geziniyor tasinmaya karar verdim.

2 oda bir yere gectik simdi onu da patlatti, 100 cift ayakkabasi var. ev bakiyoruz..
0
cooperr
(15.03.23)
2+1 tut. ardiye lazım oluyor.
0
alperz
(15.03.23)
hem 1+1de hem studyo dairede yasadim. Yine olsa yine yasarim, temizlik vs cok kolay.
Benim en mutsuz oldugum nokta mutfaklarin kucukluguydu. Tezgah alani yeterli gelmiyordu (ben pasta kek vs yapmayi severim o yuzden o alana ihtiyacim vardi). Kahve makinasi, espresso makinasi, kettle koyuyorsunuz butun tezgahiniz bitiyor. Bazi yerlerde buzdolabi ancak kucuk boy koyulabiliyor ki sene olmus 2023, ne yarim buzdolabi... alisveris falan yapilamiyor coklu olarak. Eger normal mutfagi olan 1+1 ise sorun olmuyor.
Ikinci sikinti da yukarida dendigi gibi ivir zivir ama zorunlu olan seylerin depolanmasi. Elektrik supurgesi, vileda, kova, valiz gibi seyleri koyacak cok yer olmamasi.
Bunlarin disinda simdi Istanbul'a donsem muhtemelen 1+1 bir evde otururum, hatta satin alabilecegim bir yer bulursam yatak, depo, gardrop, mutfak vs gibi alanlari ozel olarak yaptiririm ve mutlu mutlu yasarim diye dusunuyorum.
0
sopiro
(16.03.23)
(9)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar, semptomlarınız neler?

nefertarii
sanırım bende bu var, en çok aşırı düşünme (overthinking), odaklanamama, organize olamama (yer yön duygusu, koordinasyonsuzluk) gösteriyorum.2 senedir terapi görüyorum (çocukluk travmaları dolayısıyla) , modum düzeldi öyle çok mutsuz değilim artık yani. ama hala organize olma ve overthinking'e çare
sanırım bende bu var, en çok aşırı düşünme (overthinking), odaklanamama, organize olamama (yer yön duygusu, koordinasyonsuzluk) gösteriyorum.

2 senedir terapi görüyorum (çocukluk travmaları dolayısıyla) , modum düzeldi öyle çok mutsuz değilim artık yani. ama hala organize olma ve overthinking'e çare bulamadık.

psikologuma bu durumu açsam saçma mı olur? yani bence bende deha var desem nasıl karşılar sizce, kendime teşhis koyuyorum gibi...
0
nefertarii
(05.03.23)
Sanal dünya tüm zihinleri dağıtıyor. Elinde telefonu olan herkes dehb li bence. Dağınık zihin kitabını oku. Tabi sendekinin şiddeti ne oranda ona doktor karar versin
0
sanemz
(05.03.23)
aşırı düşünme, maymun iştahlılık, dalgınlık, sıkılganlık, sürekli mutsuzluk ve yalnızlık.

genelde bu teşhisi koymuyorlar diye görüyorum neden bilmiyorum ama ben de normal bir insanın düşünce yapısı nasıl, bizim onlar gibi olma şansımız var mı diye merak ediyorum.

bence açın. bir de çocuklukta böyle belirtileriniz var mıydı?
0
konsomatrix
(05.03.23)
asıl konu dehb veya diğer hastalıklar değil, esas konu insanın doğanın ve doğalın dışanda yaşamaya bir anlamda itilmesi. Ve bunun sonucunda çeşitli sorun ve hastalıklarla karşı karşıya kalması, tabiki her kes kalacak diye bir şey yok ancak, her insanın bünyesi ve verdiği reaksiyonlar bir değil.

İnsanoğlu bir çok fiziki ve mental hastalıkların önüne geçmesinin tek yolu, kendi yaratılışına uygun şartlarda yaşaması.

Dehb gibi hastalıklar zaten aşırı bir şekilde telefon ve bildirimlere maruz kalan insanlarda , doğal olarak gelişiyor.
Hatta Yapılan araştırmalarda , insan beyninin fiziki olarak bile değişim gösterdiğini yönünde.

Yani şahsi tavsiyem, rahatsız doktorlara gitmek yerine, rahatsız olmadan kendimize sağlıklı bir şekilde yaşayabileceğimiz bir
ortam oluşturmak.

Evet teknolojiden de uzak kalayamıyz ancak bunun dozunu ayarlayarak sağlığımızıda koruyabiliriz.
0
mrctrk
(05.03.23)
psikoloğunuza bu durumu açmanız sizin adınıza bence çok yararlı olur. ilaç tedavisi, terapi vs. tam olarak bunun için var. ben 28 yaşında OKB tanısı aldım. takribi 12-13 yıldır gerizekalı gibi yaşıyordum söylemesi ayıp. hayatta kalmak için gereken minimum aktivitenin ötesine geçemiyordum, mental olarak paralize olmuş gibiydim. kendimi çok üzdüm, yıprattım bu süreçte.

sonra bir şekilde imkan oldu terapistle görüştüm, bir ilaç yazdı, yemin ederim "leke mi lan o?" deyip domestos'la sağa sola girişen manyak biri oluverdim. ha elbette sihirli değnek değil; hayat boyunca yaşadıklarımız, genetik vs. bazı şeyleri etkiliyor. kimi insan hep depresyona veya takıntıya meyilli. ona yapacak şey yok. ama ilacın bende yarattığı değişimi görünce açıkçası biraz kalbim bile kırıldı yani, "ben bunları yapabiliyordum da bu zamana kadar hasta olduğum için mi yapamadım?" diye düşünüp üzüldüm.

psikoloğunuza kesinlikle anlatın. yalnız teşhis için şişirmeyin, bu çok önemli. dürüst olun, samimi olun, ne hissediyorsanız onu paylaşın.
0
mark greg sputnik
(05.03.23)
saydığınız belirtiler herkeste bir ölçüde olan/olabilecek şeyler. bu yüzden dehb tanısı konulurken hayatı ne kadar etkilediğine çok önem veriliyor, birkaç alanda etkilenmeniz bekleniyor. benzer şekilde uzun zamandır (çoğunlukla çocukluktan beri) olması da tanı için gerekli görülüyor.
0
matlii
(05.03.23)
yetişkin dehb tespiti zor çünkü kişiler standart yaşama zorlanarak da olsa bir şekilde adapte olmuş oluyor. ama bunun arkasında potansiyelin ne kadarı ziyan oluyor ne kadarı işe dönüşüyor tartışılır.

dehb tespiti için aslında devlet hastanelerinin dehb klinikleri var. direkt overthinking ve koordinasyon eksikliğini dehb ile etiketlemek yanlış olur. overthinking-koordinasyonsuzluk bunların hepsi kaygıya bağlı da ortaya çıkabilir.
0
orpheus
(06.03.23)
Bende var dikkat eksikligi bozuklugu, ama teshisi benim terapistim onerdi bana. Su su su davranislarin ve dusunce seklin bana adhd olabilecegini dusunduruyor dedi, testler biseyler yapildi.
Bendeki onemli kriterlerin biri insanlarin acilarina dertlerine duyarli olmama, kendimce yardimci ve kibar biri olmama ragmen cocuklugumdan beri insanlara ilgi duymamamdi. Yani biri yanimda otuz saat otursun donup "merhaba" demem, biriyle bes saat konusayim adini sormam, yillardir tanidigim insanlarin hayatlarina dair onemli detaylari sormak aklima gelmez. Neredeyse kirk yasindayim, uc tane falan arkadasim var. Herhangi bir seyi dinlemem gerekirse "yeteeeeer bu cok can sıkıcı" diye bagirmamak icin buyuk caba harcamam gerekiyor. Is toplantilari, konferanslar vs tam bir savas. Asagi yukari dort bes dk icinde one arkaya saga sola sallanip ayaklarimi yere vuruyorum vs cunku baska turlu oturup bir sey dinleyemiyorum. Film izleyemiyorum. Onceden zaten izlemis olmadigim seyleri izleyemiyorum, ama saatlerce kitap okuyabilirim. Sozlu verilen instructionlari anlamiyorum.

bir de tam olarak alakasini hatirlayamiyorum ama adhdli kisilerin denge problemlerini siklikla yasadigini okumustum bir kitapta. Ben de ayakta dururken duvara carparim, yururken yanimdakinin ustune duserim vs. Komik bir detay olarak da bu var.

Terapistinize bahsedin tabii.
0
sopiro
(06.03.23)
psikoloğunuzla mutlaka konuşmanız gereken bir konu bu bence. bazen yetişkin dönemi dikkat dağınıklığı, overthinking, korodinasyonsuzluk vb. şeyler çocukluk travmalarının da uzantısı olabiliyor. koordine olamayan, bir türlü bir işi toparlayıp tamamlayamayan bir arkadaşımızın terapisinde annesinin hemen her gün sen hiç heves etme zaten beceriksizsin, bu kızımız da saftirik olan, aman ona iş vermeyin yapamaz eline yüzüne bulaştırır vb. demesinin uzantısı olduğu ortaya çıkmıştı mesela.

ayrıca sanal dünya, uygulamalar, bildirimler vb. şeylerin de dengeyi bozduğuna inanıyorum. bankacılık, çok elzem birkaç program, wp vb. dışında hiç bir uygulama yüklü değil benim telefonumda. haber, hava durumu, uygulama bildirimleri vesaire hiç biri yok. ekranıma bildirim düşmüyor. misal wp girince görüyorum gelen bildirimleri ki onların da tamamı sessiz, bildirim sesi yok gibi gibi. sosyal medya zaten çok sınırlı kullanıyorum. özellikle ofis ortamında dikkat, odaklanma gibi konularda hepsinden yaşça çok büyük olmama rağmen hepsinden ilerdeyim ve kesinlikle bunlarla alakası olduğunu gözlemliyorum.

bu anlamlarda sadeleşmek size de iyi gelebilir.
0
Phoebe
(06.03.23)
Yani bende overthinking, bir dusunceden bir dusunceye atlama, organize olamama, odaklanamama, ortamdan kopma, yeni seyler ogrenememe cok var. yani nerdeyse kendimi bildim bileli var.

Gecen bir siseye yakin sarap ictim, aman allahim birden bire her sey sustu. Yani sadece o anin icindeydim, baska hicbir sey dikkatimi cekmedi vs.

Sema terapi aliyorum, ve yetersizlik/basarisizlik semasi var. ama cocukluk travmalarina bagli olan mutsuzlugum gecti gibi. Takmiyorum artik, degistiremeyecegim seyler, ailemle arama mesafe koydum, artik beni o kadar da etkilemiyorlar. Ama yine de bu saydigim semptomlarda bir sey kaydedemedim giib ve isimi etkiliyor…
0
🌸nefertarii
(06.03.23)
(24)

İş yemeği / eve geç gelen partner

crinix
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.Sevgilim mezun olup kıdemli bir mima
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.

Sevgilim mezun olup kıdemli bir mimarla ortak olup bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladı.
1-2 ayda bir müşterileri ile birlikte içkili akşam yemeğine çıkıyorlar. Bu akşamlarda eve gelme saati belli olmuyor. Birkaç kez gece 2-3 gibi, sabaha karşı geldiği bile oldu. Baskıcı, maço bir tip değilim ancak bu beni çok rahatsız ediyor. Hem benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi, hem bir dönüş saati olmaması, hem de yemekteki herkesin karşı cins olması, bundan mutsuz olduğumu belirtmeme rağmen çözülmemesi bende travma oldu. Defalarca kez kavga ettik, özür diledi vs. vs. Pek bir şey değişmedi.
Önceden haber ver gecikeceksen diyorum, bildirdiği tek şey "gecikeceği" ve bunun ona istediği saatte eve dönme hakkı verdiğini düşünüyor.

Bu da yetmezmiş gibi bir de iş günleri, saatleri dışında da birlikte çalıştığı mimarla yazışıyor whatsapp'tan.

Geldiğimiz noktada, "ben böyle mutluyum, o yemeklerde mutluyum çünkü saygın biriyim, mimar X hanımım" diyor. "Onlarla A, B, C gibi senin ilgilenmediğin konuları konuşup paylaşabiliyorum." diyor.
Ben onun ilgi alanlarını paylaşmıyormuşum, benim mutlu hatırladığım eski anılarımızda bile onun çok mutsuz olduğu zamanlar varmış (eski yazışmalardan, mektuplardan örnekler gösteriyor), sen bana şunu demiştin, bana bunu yapmıştın, vs. vs.
Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs.

Geçmişte tabii ki de hatalarım oldu ancak onları kabul edip düzeltmek için elimden geleni yaptım.

Tüm bunlara rağmen yakın zamanda dahi hem iyi günde mutluluğu hem de kötü günde üzüntülerimi paylaşmıştı.
Kafamı karıştıran nokta da bu.
Artıları eksileri tartmaya çalışıyorum.

Kağıt üstünde evli olmasak da, biz her şeyde birbirimizin diğer yarısıydık, ve geldiğimiz nokta bu.
Siz ne düşünürsünüz?
0
crinix
(03.03.23)
Partnerin sosyal sınıf atladığı için seni maddi manevi yetersiz görüyor olabilir. Ne demek bu? Artık daha çok kazanıyor. Daha çok kazandığı için daha seçkin insanlarla takılıyor.
0
elitoangelito
(03.03.23)
"Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs."

yanlış anlama ama sal beni artık diyor sana. ancak bunu kendi yapmaya cesareti yok. bu yaptıkları da içgüdüsel olarak seni kışkırtarak ayrılık sebebinin sen olmasını sağlamak ve kendi vicdanını rahatlatmak.
0
orpheus
(03.03.23)
bu ilişkiyi ters yüz etsek erkek iş toplantılarına kalsa, iş için yurtdışına seyahat etmesi gerekse bunlar kadının hep hoş görmesi gereken şeyler olacakken tersi olduğunda sıkıntı çıkıyor.
ben yazdıklarınızda sizin de alınganlık yaptığınız şeyler olduğunu düşündüm çünkü açık açık yukarıda yazdığınız şeyleri söyleyen biri ilişkide de kalmaz, ayrılırdı bence.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Karşı cinsle yemeğe göndermekten ve onlarla mesajlaşmasından korktuğunuz biriyle niye birliktesiniz? Bence özgüven probleminizi çözün.

Ne demek benimle geçireceği zamanı onlarla geçiriyor? 5 yıldır birliktesiniz zaten. Aynı evde yaşıyorsunuz. Bu insanın hiç kendi alanı olmasın mı? Okurken ben de boğuldum sıkıldım valla. En son böyle hissettiğimde işim olmadığı halde boş boş okulda oturup eve gitmeyi geciktiriyordum. Ne acı bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(03.03.23)
ruhen hastayım’ın yazdığını ben de yazıcaktım da üşendim sonra. birliktesiniz diye 7/24 birlikte vakit geçirmek istemek çok yorucu ve manasız.
0
deartheodosia
(03.03.23)
O ilişki bitmiş kardeşim. Ortak noktamız yok olanlar da bitti demiş. Senin yüzünden eve gelmek istemiyormuş daha ne desin?
0
rodeocu
(03.03.23)
ilişkinin vadesi dolmuş, ayrıl coco.
0
candide
(03.03.23)
Bazen insanlar farkli yonlere dogru buyuyebilirler, bu cok dogal ve normal bir sey. Bu surecte yakinligi surdurmek caba gerektirir. Biriyle omur boyu birlikte olmak 40 cenazeye katilmaktir gibi bir laf vardi. Insanlar degisir, kendini yeniden dogurur hep. Siz degisime direniyor, degisimden korkuyor ve fark etmeden karsinizdakini boguyor olabilir misiniz?
Ayrica Iliskiniz kafanizdaki sinirli kadin erkek rollerine uymadigi icin alisma surecinde olabilirsiniz, bunyeniz gelisime direniyor olabilir.

Bana yazdiklarinizim bazilari pek inandirici gelmedi, ama dogruysa bile sikintili olan kisim 5 yillik bir iliskide ayda bir iki gidilen yemeklerde bile hala 'ihmal ediliyor' rolune giren biri, karsi taraf icin cok yorucu. Ayrica esimiz/sevgilimiz tum ihtiyaclarimizi karsilamaz, karsilamamali, herkesin nefes alacagi, farkli deneyimleri paylasabilecegi alanlara ihtiyaci var. Bu bizleri ve iliskiyi zengin ve saglikli tutan bir durumdur.
Iliskinizin durumunu bilemem ama kendinizle ilgili neden 5 yildir sizinle olan birinin zaman zaman yemege cikmasi, kendine bir alan yaratmaya calismasi, saglikli yetiskin deneyimleri sizi bu kadar rahatsiz ediyor, kadin erkek iliskisi ile ilgili sinirlayici gorusleriniz neler, neden ciddi bir ozguven problemi yasiyorsunuz bunlari dusunmek hem simdiki hem de gelecekteki iliskileriniz icin faydali olabilir.
0
kassiopeia
(03.03.23)
Yazdiklarinizi okuyunca ben partnerinizi cok hakli buldum. Bu etkinlikler ona kendisini onemli ve saygin hissettiren, hayatinin sizinle paylasamadigi paylasmasina da gerek olmayan bir tarafini destekleyen ve kendisini iyi hissettiren bir firsat sunuyor. Size "o erkeklerin bana olan ilgisi hosuma gidiyor" demiyor ki, "flort etmekten besleniyorum" falan demiyor yani, "keyif aliyorum, iyi hissediyorum" diyor. Siz de diyorsunuz ki "benimle gecirebilirdi o zamani". Hayat "sevgilimizle gecirdigimiz zaman vs geri kalan her sey" degil ki yani, bir yandan hayatimizi surdurup bir yandan da sevgilimizi dahil edecegiz bu duruma. Ona bakarsaniz doktora gitmek de sizinle gecirebilecegi zaman, gitmesin mi doktora?

O kadar yazmissiniz ama siz bu iliskide sevgilinize ne katiyorsunuz ondan bahsetmemissiniz. "Zor zamanda destek olduk" e guzel de gecti o zamanlar. O da size destek olmus, siz ona. Tamam bir donem destek olduk diye sonsuza dek kendini gelistirmese de, artik sevmesek de, mutlu olmasak da biriyle birlikte mi olalim sonsuza dek? Birlikte guzel zamanlariniz olmus, ama o degismis, ben bunu anliyorum. Degismek kotu bir sey olmak zorunda degil.

Size cok net beni boguyorsun, seninle bir sey paylasamiyorum demis. SIz sordunuz mu mesela, ne yaparsam iliskimizi resetleyebiliriz, benden beklentin ne, benimle su x aktiviteyi denemek ister misin, ben sunu yapmak istiyorum gel birlikte yapalim, bana herhangi bir websitesi, sosyal medya hesabi veya kitap falan onerebilir misin senin konularini biraz daha ogreneyim, vs.

Ayrica bazi beklentiler de yeniden gozden gecirilebilir. Mesela sevgiliniz is yemegine gittiginde gece ikide doner, diye bir fikir birligine varabilirsiniz. (keza siz de) BOylece her defasinda aksam sekizden sonra gec kaldi, niye gec kaldi diye dusuneceginize saat ikiden sonra gec kaldigini dusunmeye baslarsiniz, planlarinizi ona gore yaparsiniz. Sevgiliniz cerrah olsaydi ameliyattayken attiginiz mesaja cevap vermediginde "kimbilir ne yapiyor" diye dusunmezdiniz, farkli durumlar farkli dinamikler gerektirir.

Ha sorunuz "siz ne dusunurdunuz" - ben sevgilimin bana kibarca ben ayrilmak istiyorum dedigini dusunurdum.
0
sopiro
(03.03.23)
Okurken sinirlendim. Kendine başka ev bulup çık. Açıklama bile yapma. Sana saygı duymayan birine saygı duyup açıklama yapmana gerek yok. Bunu en kısa sürede yap.
0
dissendium
(03.03.23)
Bırak karşı cinsle yemeğe çıkmayı, iş yerinde doğru dürüst ortak paylaşımı olmayan insanlar bile whatsapp grupları maskesi altında deli gibi flörtleşiyor. Evli insanlar da buna dahil üstelik.

Şu “kişisel özgürlük alanı, karşı cinsle muhatabiyeti beni ilgilendirmez, özgürlük vs.” gibi zırvalarla dolu pembe dünyanızdan çıkın! Ya da çıkmayıp böyle sonuçlarıyla muhatap olun.

Partnerinizi şahsen itham etmiyorum. Ama karşı cinsle bir şekilde sürekli iletişim içinde olup “etkileşim” içinde olmamak İMKANSIZDIR! İNSAN DOĞASINA AYKIRIDIR! AKSİNİ SÖYLEYEN DE SAHTEKARDIR VE KENDİ HAYATINDA AYNI ŞEYLERİ GİZLİ GİZLİ DEFALARCA YAŞAMIŞTIR.

Elbette ilişki içerisinde insanlar özgür olmalı. Ama o özgürlük, bu özgürlük değil.

Adam/kadın duyuruda hiç görmediği insanla flörtleşiyor aylarca, çeşitli şekillerde; sen kalkmış sabaha karşı eve dönen, “iş yemeği” adı altında bunu maskeleyen insanı rasyonelize etmeye çalışıyorsun.

Hayallerle yaşayanı gerçekler ne yapar bilirsin!
0
duchess jessamine
(03.03.23)
anlattığınız detaylarda çok net "gaslighting" de var. size alttan alta suçlu taraf olduğunuzu hissettirmiş çoktan. "düzeltmek için elden geleni yapmak" bu biraz zamanın da gerektirdiği bir şey. herkes bir şekilde değişiyor. kendinizde bir sorun aramayı bırakın, başarabilirseniz. ama artık durum hassaslaşmış. bu kadar sallamayayım deseniz de alttan alta aranızdakiler kafanızda mesele olmaya devam edecek. bence konuşmanın dahi anlamı yok. çünkü yine suçlanacaksınız. hele bir şeyleri anlatmayı asla denemeyin, anlaşılmayacaksınız. ya sallamayıp keyfinize bakacaksınız ya da ayrılacaksınız.
0
the man with no name
(03.03.23)
eninde sonunda canın yanacak. olabilecekleri yazmıyorum. temiz temiz ayrıl. insanların bu yanını aslında ilişki başında bile görüyoruz ama görmezden geliyoruz.
0
gabe h coud
(03.03.23)
hanım diyince kendini bir şey sanan eziğin teki. tekmeyi bas kendi yoluna git.
0
Hallegadola
(03.03.23)
Sabaha kadar hangi toplantı sürüyormuş ya. Sal bu işi. Bitmiş bu olay
0
jackyr
(03.03.23)
İş yemeği neden sabaha karşı bitiyor ki? Partneriniz X hanım olmaktan önce müşterileriyle arasındaki ilişkinin sınırlarını belirleyebilen pozisyonda olmayı öğrenmeli bence. iş yemeğine tabi ki çıkılır ama sabaha karşı nedir yani. Sizinle geçirebileceği zamanı onlarla geçiriyor gibi düşünmeyin, ayrı bir alanı olması güzel ve önemli. Ama müşterileriyle geçirdiği zaman size göre makul bir zaman değilse bu durumda tercih sizin. Siz aynı şeyi yapsanız ne tepki verecek, özel alan diyebilecek mi o önemli. Durum size uymuyorsa ayrılırsınız.

Onu boğduğunuz sıktığınız konusunu bilemeyiz. Orada hatanız varsa siz de bunu düzeltmeye çalışabilirsiniz. Diğer taraftan partneriniz sizinle sorunları çözmekten ziyade doğrudan sizi hatalarınızla suçlamaya girmiş gibi. Geçmişle suçlamak vs. biraz üste çıkma çabasıdır genelde. O yemekleri neden sevdiğini bile sizin ona hissettirmediklriniz üzerinden açıklamış. Karşılıklı düzeltilebilir bir şeyler ama iki tarafın da istemesi lazım. bence tadı kaçmış ve şimdi bitmese de yakında bitecek bir ilişki.
0
aquarium
(03.03.23)
duchess jessamine, bu iddiana göre tüm çalışanlar aldatıyor :) ya öyle şeyler yazıyorsunuz ki tüm insanları töhmet altında bırakıyorsunuz. ne alaka cidden? o zaman bir partner/eşimiz olduktan sonra hiç karşı cinsle konuşmayalım, iş yapmayalım, bir arada bulunmayalım… bence anahtar şu: flört etmek isteyen fırsat oluşturup herkesle flört eder/aldatır, istemeyen de hangi durumda olursa olsun kendini korur/geride tutar, aldatmaz.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Para kazanmaya başlayınca insanların değişmesi çok komik gelmiştir bana hep. Bir de ünvan sahibi olunca statüsünün değiştiğini zannedenler. Sorunlarınız standart ve çok türk işi sadece roller değişmiş. Hikaye biraz serin geldi bana. Güvenin ve saygın sarsılmış gibi hikayenden anlaşılan bu. Kadın açıkça söylemiş bazı ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsun, ben de başkalarından karşılıyorum diye. Elini taşın altına koy ortak bir çözüm bulun. Yoksa fazla sürmez bardağın taşması
0
hasmetizm 2046
(03.03.23)
ben de iliskilerde kisisel alan birakilmasindan yanayim. birakmayanla devam edemiyorum. ama o ozgurluk, bu ozgurluk degil +1

insanlar "modern" veya "avrupai" neyse adi iste gozukmek icin abartili seylere goz yumar hale geldiler. oysa avrupali biri de sunu sacmalik gorur.

ustelik rahatsizligini belirtmissin ve ona ragmen devam ediyor kadin. ne oldum delisi olmus biraz da. cok itici geldi bana o acidan da. mimar x hanim falan lol

o sozleri soylediginde, o kavgalar ciktiginda zaten ayrilmaliydin. 5 sene nedir ki. hic beklenmedik insanlar 25 yil sonra hic yere ayriliyorlar. iste o ayriliklar disariya "hic" gozukuyor.
ayril daha neyi dusunuyorsun yani. kadin ayrilan taraf olmak da istemiyor gibi geldi bana. hem onu hem kendini rahat birakmis olursun ayrilinca.
0
Kittie
(03.03.23)
bir yerde okumuştum, hayatınızdaki insanla çok badireler atlatmış, çok fedakarlıklar yapmış olabilirsiniz.

ancak biriniz diğerinden önce bir statü atladığında ve değiştiğinde, yanındaki kişi olarak siz ona hep o eski ezikliği, fakirliği, tecrübesizliği veya acizliği -artık yerine negatif ne koyarsanız fark etmez-, bunları hatırlatıyormuş. Yani sizin onu tüm o geçmişinizle bilip sevmeniz, kabul etmeniz bir anlam ifade etmiyor da onu sanki hep güçlü olarak tanıyıp bilenlerin olduğu ortam onu daha çok tatmin ediyor. bence çok suni bir mastürbasyon ama işte ne yaparsın..

neyse işte o yüzden de yeni girdiği ortamında kalmayı veya o ortamdaki kişilerle olmayı tercih ediyorlarmış. umarız bi aldatma falan olmasın o daha travmatik olur.

buradan tek kurtarış yolu sizin onun hipergamisini tekrar tetiklemeniz olabilir. onu merak etmeyin, darlamayın, başka bir şey ile meşgul olun, yeni arkadaşlar edinin, yeni bir uzmanlık edinin veya işinizde uzmanlaşın.

bir şekilde sizde hayranlık uyandıran bir şeyler yaratın. maddi olabilir, sosyal olabilir veya görünüşle ilgili de olabilir.

bu da bir şeyleri değiştirmez ise geçmişler olsun başta korkunc gelebilir ama ben de çok uzun yıllarımı bir insanla paylaşmış olsam da uzun birlikteliklerde insanlar değişiyor. siz de değişmiş olabilirdiniz. mevcut durumunuza uygun bir partner bulmak daha sağlıklı olacaktır.
0
ananiyimioguz
(03.03.23)
Sevgilinizin bir iki ayda bir iş arkadaşları ile yemeğe çıkması, eğlenmeye gitmesi neden problem oluyor?
Benim partnerim bunu problem etse benim de gözüme tüm negatif konular batmaya başlardı.

O kadar normal bir şeye takılmışsınız ki itmişsiniz kızı kendinizden. Tahminime göre de bu baskıcılığı biraz fazla abarttığınız için karşı taraf artık negatif görmeye başlamış tavırlarınızı.

Yani o kadar abzürt ki düşünceniz diyecek söz bulamıyorum. 1-2 ayda bir olan gece eğlenmesi de problem yapılmaz be kardeşim.
Bir de mesela yazdıklarınız arasında bazı çok saçma şeyler var mesela “ benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi” demişsiniz. Ayda bir olan buluşma için böyle düşünmek çok hastalıklı bir durum.
Ayrıca mesajlaşıyor demişsiniz, a değil b kişisi de olabilir mesajlaştığı. Arkadaşı olmuş artık, arkadaşıyla muhabbet ediyor yani ne var. İnternette gezmesinden bir farkı yok.
0
zimbirik
(03.03.23)
Ayrıl coco,
Öyle iş yemeği mi olurmuş gündüzün suyu mu çıkmış.
Herkesin kabul ettiği sınırlar farklıdır tabi ama ben ciddi ilişki içinde bunlara sorun çıkarırım.
sınır nerede olacak olmayacaksa niye ilişki var ortada sorumluluk niye var diye düşünürüm
0
kararsızataletfilozofu
(03.03.23)
Cinsiyet farketmez, saat ikiye kadar iş yemeği olmaz.
0
Coma
(03.03.23)
ben de genel kani itibariyle 'hobi ve zevklere dem vurma'(bahane uretimi), "mimar x hn" (hor gorme), ve iliskinin bittigi yonunde anladim. ozellikle 'seninle paylasamadiklarimi onlarla paylasabiliyorum' net bir kiskirtma.
0
kobretti
(08.03.23)
(9)

naaş /cenaze /ceset - deprem konusu içerir

selam
Anlamadığım bir şey var, deprem nedeni ile yakınını kaybedenler ceset diyorlar, cesedi enkaz altında kaldı alamadık diyorlar, neden ceset diyorlar?ben derim, kan bağım yok, başka bir yerden konuşuyorum, bilim adamını da anlıyorum, gazeteciyi pek anlamıyorum, ama depremde eşini kaybeden insan eşine
Anlamadığım bir şey var, deprem nedeni ile yakınını kaybedenler ceset diyorlar, cesedi enkaz altında kaldı alamadık diyorlar, neden ceset diyorlar?

ben derim, kan bağım yok, başka bir yerden konuşuyorum, bilim adamını da anlıyorum, gazeteciyi pek anlamıyorum, ama depremde eşini kaybeden insan eşine ceset der mi diyesim geliyor, bir uzaklaşma isteği mi acaba bu?
0
selam
(02.03.23)
konuşup anlatabilmesi bile olumlu, ne dediğini kendisi bile bilmiyordur. insanların geçirdikleri felaket gerçekten çok büyük.
0
gule gule
(02.03.23)
Hocam insanlar yakınlarını battaniye ile gömmek zorunda kaldı, ceset torbası ve kefenle gömebilenler şükür öyle gömdük diye seviniyorlar

Hayat şu an orda apaçık en doğrudan en gerçek haliyle yaşanıyor biz normal zamanlarda hayatı genelde dolaylayarak yorumlar ve anlatırız
0
freebird5406_2
(02.03.23)
Doğru kullanıyorlar aslında. Ceset, ölü beden demek. Cenaze ise kefenlenip tabuta konmuş insan ölüsü gibi bir şey. Maalesef bu insanların ölülerinin bedenleri ne çıkarılabildi ne de cenaze olabildi. Bir de bu kadar yoğun ölüm ve ölüyle meşguliyet hali istemsiz bir yabncılşma getirmiş de olabilir.
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(02.03.23)
Bunun tanıdıklarımızdan uzaklaşmaya bir ilgisi yok.
Toplum hafızasına yerleşen haliyle ceset kelimesi çoğunlukla mezardaki ya da mezardan çıkarılan insan bedeni için kullanıldığından sizin için olumsuz bir mana ifade ediyor olabilir.
Gerçekte ise cesed, ruhsuz insan bedeni için kullanılan bir kelimedir.

Yine hayvan kelimesi de buna benzer olarak bizim için, insan dışında haraketli, üreyen, duyu organları olan varlıkları ifade etse de gerçekte "canlı" demektir.
0
diyecevaplandı
(02.03.23)
Ne diyecektik? Ben de ceset dedim. Cenaze yanlis. Ne cenaze yapabildik ne bisi. Kendimiz gomduk, kimse yoktu. Kendi mezar yerimizin oldugu yerde baska insanlar uyuyordu (canli). Alakasiz bir yere gomduk.
0
camussar
(02.03.23)
Kefen yoktu. Morg yoktu. Ne 112 ne afad ne bisi. 3.gun
0
camussar
(02.03.23)
depremi uzaktan izleyip "nasıl ceset diyorlar", "nasıl soguk ve rahat bi şekilde ölülerini sayıyorlar" deme şımarıklığı gösterenleri konuşmalıyız bence daha çok.
anormal olaylara/olaylarda verilen anormal tepkiler normaldir.
0
anna sun
(03.03.23)
ceset 'insan olusu' demek. Olu bir insandan bahsediyorsaniz ceset dersiniz.
Cenaze denmesi icin cenazesinin olmasi gerekir. Oldugunuz anda cenaze olmuyorsunuz yani.

Mesela "sokakta ugradigi saldiri sonucu hayatini kaybeden adamin cesedi bes saat boyunca Taksim meydaninda kaldi." demekte garip bir sey yok. Kaba degil. "Cenazesi bes saat boyunca kaldi" diyemezsiniz.

Kisaca "ceset kotu bir kelimedir,x sekillerde olmus insana veya yakinimiz olmayana soylenir" kodlamasi sizin zihninizde olan bir sey.

Kaldi ki "tone policing" denen hadiseye de gerek yok. Anasini babasini karisini kaybetmis insana "Fakat biraz kaba mi yas tutuyorsun sen? Oyle demesen mi?" falan diyecek halimiz yok.
0
sopiro
(03.03.23)
Bunu ben de düşünmüştüm. Sonradan fark ettim ki herkes bir yandan sürekli haberleri ve sosyal medyayı takip ediyor.

Bu alanlarda konuşulan dilde de "enkaz altındaki cesetler" bir kalıp olarak sürekli kullanılıyor. Haliyle bir şekilde terimleşmiş bir kullanıma dönüşüyor. Örneğin ben de günlük hayatta hiçbir şey için opsiyon demememe rağmen banka müşteri hizmetleriyle konuşurken opsiyon derken bulabiliyorum kendimi. Aynı insanlar arasında kendi yakınlarıyla konuşurken ceset sözcüğünü kullanma oranının düştüğüne yemin edebilirim ama ispatlayamam.
0
akhenaten
(03.03.23)
(2)

Suluboya dovme

nax
Suluboya gibi dovme yapan sanatcilardan memnun kaldiginiz ve tavsiye edebileceginiz var mi? Istanbul ankara veya eskisehir olabilir. Bir de eger boyle bir dovmeniz varsa biraz bilgi verir misiniz? Rengi soldu mu? Normal dovmelerle kiyasladiginizda artisi eksisi vb var mi
Suluboya gibi dovme yapan sanatcilardan memnun kaldiginiz ve tavsiye edebileceginiz var mi? Istanbul ankara veya eskisehir olabilir.
Bir de eger boyle bir dovmeniz varsa biraz bilgi verir misiniz? Rengi soldu mu? Normal dovmelerle kiyasladiginizda artisi eksisi vb var mi
0
nax
(01.03.23)
Yaptırmayı düşünüyorum, takibe aldığım yeşim kurt var.
instagram.com
0
Bruce
(02.03.23)
Koray Karagozlerin yaptigi suluboya dovmelerim var. Biri 2016'da biri 2017'de yapildi diye hatirliyorum.
Rengi solmadi. Gunes kremi aklima geldikce surmek disinda ozel bir bakim yapmadim.
Artisi eksisi hakkinda bir fikrim yok, isteyerek ve begenerek yaptirdigim icin benim icin arti. Eksisi dikkat cekiyor olmasi, insanlar bazen soru soruyor falan, sevmiyorum konusmayi.
Koray Bey berline tasindigi icin tavsiye edecek kisi bilmiyorum.
0
sopiro
(02.03.23)
(22)

Sözlükteki Netflix ve Starbucks boykot ile linçi

put it in your appropriate place
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.

Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
0
put it in your appropriate place
(12.02.23)
Marka ve ünlülerden hesap sormak yerine olayın muhataplarına yönelmeli. Netflix zaten çöp. Starbucksa da gideceğim evet. Çünkü onlarlık bir mevzu değil. Kapısına dayanmamız gereken asıl sorumlular başka.

Edit: Ha bu arada yardımlar konusunda kendi açımdan vicdanım çok rahat. Fakat bir tane bile gönderi/story/mesaj paylaşmadım çünkü bunların somut bir katkısı yok kimseye. Elimiz iş görsün. Ağzımız laf yapmasın.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.23)
Bu tür bir tepkiyi genel olarak saçma buluyorum. Şirketlerin mesaj yayınlaması, destek olması, bağış yağpması vb. güzel şeyler tabi ancak bir şirket destek mesajı yayınlamadı diye buna tepki göstermek anlamsız geliyor. Depremin sonuçlarının suçlusu belli, tepkilerimizi onlara göstermek daha mantıklı... Şahsen bir boykot vb. olacağını, olsa da bunun bu şirketleri herhangi bir şekilde etkileyecek boyuta ulaşacağını da düşünmüyorum.
0
salihdt
(12.02.23)
başıma bir şey gelmeyecekse hiç bir şirketin bağış yapmak zorunda olmadığını düşünüyorum. vergi veriyorsa, suç işlemiyorsa benim için yeterlidir.
baskı yaparak bağış yaptırmayı vandalca buluyorum.
dolayısıyla hiç bir şirketi boykot etmeyeceğim.
sorumluluklarını yapmayan şehir planlamacıları, müteahhitleri, siyasileri, bürokrotları boykot etmek lazım.
0
abelardo
(12.02.23)
bir kere fazlaca "kötü şey yapan" kişi ve kurumlarla muhattap olduğumuz bir dönemde "yeterince iyi şeyler yapmadı" diye gösterilen aşırı tepkiler inanılmaz saçma. bir temel gıda şirketi veya tekstil şirketi olsalar duyarsızlıklarından ötürü bu tarz tepkiler gösterenlerin mantığını anlayabilirim ama netflix ve starbucks gibi tamamen alakasız 2 şirkete bu tepkilerin gösterilmesi garip. tabi böyle küresel çapta bilinen markaların küresel çapta farkındalığın artmasına sağlayacak yardım kampanyaları vs. yapması güzel olurdu ama dediğim gibi bu en fazla yeterince iyi şeyler yapmamaktır. bunun için boykot vs. çok abartılı tepkiler.

öte yandan bu boyutta olup hem de türkiye'de ofisleri olan şirketlerin hiçbir yardım yapmamış olmasının da imkansız olduğunu düşünüyorum. benim şirketim en büyüklerden olmasa da gene de ilgilisinin adını sanını bildiği bir holding. onlar da mesela bağışlarını ve kampanyalarını duyurmamışlardı başta, sadece şirket içi maillerde duyurulmuştu sosyal medyada değil. yani bu şirketlerin de türkiye merkez ofisleri 3-5 kişiden oluşmuyorsa az veya çok bir şeyler yapmışlardır mutlaka.
0
semaforo de medianoche
(12.02.23)
Platforma üyeliğim yok. Türkçe içerikler de üretilen bir platform. Çok fazla üyesi de var.
Duyarlı olmak kötü değildir, her firma yapmalı diye düşünüyorum. Tepki göstermeyi de anlamsız bulmuyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(12.02.23)
Yardım yapabilecek şirketlerin yapması çok iyi oluyor. Örneğin Arçelik-Beko grubunun baya iş görecek aletleri gönderdiğini biliyorum ki bu çok güzel.

Netflix'in öyle bir ürünü yok (ama dizi yaptırıyor sektör bağlantılarını kullanıp o bölgeye ışık ve jeneratör yığabilirdi mesela) fakat yakın arkadaşım şunu söyledi ve mantıklı geldi, bu yabancı şirketler "biz de sizdeniz" diye kültüre adapte olmaya çalışıyor sürekli reklamlar yapıyorlar madem öyle kötü durumda da yanımızda olsunlar. Ayrıca para bağışlamasına bile gerek yok, Netflix'in erişimi çok yüksek, sitede ve sosyal medyada bir duyuruyla veya birkaç ünlü oyuncunun paylaşımıyla çok büyük yardımlar toplanabilir*, uluslararası kitlelerin ilgisi çekilebilir. Şunun için ceplerinden para bile çıkmaz. Bu açıdan bakınca çok mantıklı. Tabii global şirketler de "dünyanın her yerinde sürekli büyük şeyler oluyor hangi birine bunu yapacağız" gibi düşünüyor sanırım.

*örneğin ABD kitlesi olan Hasanabi diye bir twitch yayıncısı 1m dolar topladı. Yuh yani böyle bir adam bile milyon dolar toplayabiliyorsa daha büyük erişimi olanlar neler yapar onu düşünemiyorum. Tabii bu bağışların kitlelere düzgün aktarımı ayrı bir organizasyon. O iyi yapılabilecek mi bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(12.02.23)
@nhk, netflix jeneratör, starbucks kahve vs her şeyi sağladı aslında. reklam yapmadıkları için duyulmuyor ve linç yiyorlar.
0
neira
(12.02.23)
Yardım yapmaları ayrı şey ancak ben bir üzgünüz mesajı yayınlamaları gerektiğini düşünüyorum.

Burada iş yapıyorsun. Deprem olmuş. Senin müşterilerin veya yakınlarının canı yanmış. Bir "üzgünüz", "geçmiş olsun" mesajı koymaları gerekirdi. Yardım yaparmış, gizli yaparmış, hiç yapmazmış kendi bilecekleri iş. Biz, bize yeteriz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.02.23)
Starbucks'a kırk yılda bir giderdim, Netflix desen aboneliğim yok. İkisi için de; bulundukları alanlarda hizmet almayı düşünürsem son tercihim olur. Böyle büyük firmaların doğal afet gibi durumlarda hızlı ve makul reaksiyonlar gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece kendileri değil, iş ortakları aracılığı ile de zor şeyleri hızlı bir şekilde çözebilirler.

Sapla samanı karıştırmamak adına: bu şirketlere sitem etmek ile sorumlulardan hesap sormak bağımsız iki olay.
0
giovanne
(12.02.23)
Netflix ve Starbucks günah keçisi oldular ama benim için hiç sıkıntı değiller, ben bu ülkede milyonlarca lira kazanan ama Twitter kesilince çıkıp tek kelime etmeyen dizicilere şarkıcılara falan daha çok ayarım, para yardımını zaten herkes yapıyor bu işler parayla alakalı konular değil, bu ülkenin Twitter kesilince "ya birader bak bu Twitter'la hayat kurtarıyor insanlar kesmeyin şunu" diye çıkıp 2 çift laf edecek insana daha çok ihtiyacı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.02.23)
Valla yardim etmek bir zorunluluk değil nihayetinde evet ama lgbt derneğine bagis yapip duyarli gozukmeye calisan bir firma bu durumda bagis yapmiyorsa samimiyetsizdir ikiyuzludur. Onlar insan da bunlar ne?
Hic bir bsgista bulunmamamis olsalardi markaya antipati duymayacaktim ama boyle duyarli gecinip de boyle felaketi gormezden gelmek...
0
stavro
(12.02.23)
Starbucks gerçekten samimiyetsiz bir firma, bunu da burada al-shaya grup tarafından temsil edilmelerine bağladım ben. Globalde bu tarz yardım kampanyalarını daha önceden yapmışlar çünkü. Ama sonrasında tepkiler üzerine güzel kampanya başlattılar buna sevindim. Yine de sbux'a gitmemeye çalışıyorum fiyatlarından ötürü.

Netflix üyesi değilim, torrentçiyim :) Ailemde nflix üyeleri var, onlara da bir şey demem.

Bu bütün markalar için bir case study oldu. Trde iş yapacaksanız bu üllenin yardıma ihtiyacı olduğunda hemen aktif olduğunuzu göstereceksiniz gibi bir mesaj almış olması lazım tüm yabancı firmaların. Öyle parayı alıp gideyim yok artık. Kamuoyu çok aktif, bizi tebrik ediyorum bu konuda. Seve seve bağış yaptırdık adamlara.
0
roket adam
(12.02.23)
zorunlu değiller ama yardım yapmalılardı. eleştirilen konu yardım yapmamalarından önce sosyal medyada ilk 2 gün içinde geçmiş olsun mesajı bile paylaşmamaları değil mi, ben mi yanlış biliyorum? marka kimlikleri herhalde felaketlerde sessiz kalmak ama twitter'dan salak salak esprili içerik paylaşmak? bu firmaların takibini yapıp sosyal medyada paylaşan kişiye teşekkürümü edeyim buradan. starbucks zaten alshaya isimli arap bir gruba ait.

bir de turkcell'in borçlarınızı 1 hafta erteleyeceğiz açıklaması var. düşük zekalı insanlara mı karar verme ve açıklama yapma yetkisi veriyorlar, bilmiyorum?
0
deartheodosia
(12.02.23)
7/24 tweet atan sosyal medyacılar ve şirketler için taziye mesajı yayınlamak zor değil. bağış çok sonradan da yapılır. önemli olan hızlı biçimde aksiyon alabilmek mesaj konusunda.

netflix'i ablamın üzerinden kullanıyordum hatta you'nun son sezonunu izleyecektim vazgeçtim, açmadım bile.
starbucks'a çok nadir giderdim evde kahve yapıyorum zaten. artık gitmem.
0
false pretension
(12.02.23)
ben de ilk kez böyle bir boykota katıldım.

bu felaket normal bir felaket değil çünkü. 20-25 bin öl üyazdıklarına bakmayın. en iyi senaryoda 200-250binden fazla cenaze var. büyük ihtimalle 300-400bin arası. atom bombası atıldığında bile bu kadar insan ölmedi.

bir ülkede iş yapıyorsan böyle bir şeyi görmezden gelemezsin. geliyorsan, 5sn'lik bir metin yayılnayamıyorsan bunun altında kasıt ve kötü niyet vardır.
0
tchuck
(12.02.23)
kapısına dayanmamız gerekenler başka, ama starbucks'a da gitmeyeceğim, netflix'i de iptal edeceğim tabii ki.
0
damba
(12.02.23)
netflixi zaten önceden birakmistim.
en sevdigim marka starbucks, ben bile lincleyecegim. Bir sehre gittigimde oranin starbucks neredeymis vs diye bakar giderim, Seattledakini bile gördüm. ama artik düz kafelerde garson mobbingini cekecegim.

soru gayet net, netflix ve starbucks özelinde sorulmus, kimse bunlari boykot edip digerlerinden hesap sormayacagiz da demiyor.
0
wishmaythşngs
(12.02.23)
şahsen boykot taraftarı değilim. boykot yapanlara asla niye boykot yapıyorsunuz demem ancak söylendiği gibi bu tarz firmalardan çook önce hesap sorulması gereken başkaları var. vakti zamanında bu yapılar düzgün yapılsaydı bu boyutta bir felaketi yaşamayacaktık.

benim şu vaziyette hangi şirket yardım yapmış, hangi şirket taziye mesajı yollamış, bunları araştırıp soruşturacak enerjim yok. umurumda da değil açıkçası. bölgenin ihtiyaçları sağlandığı sürece bunu kim sağlamış mühim değil. tüm enerjimi bu günleri yaşamamıza neden olan siyasilerden, müteahhitlerden ve başkalarından hesap sormaya ayırma niyetindeyim.
0
knight of cydonia
(12.02.23)
Netflix hesabım var. Kullanmaya devam edeceğim. Starbucks'a ayda 1-2 kere gidiyorum belki. Bundan etkilenmeyecek. Bizim milletimiz böyle. Hesap sorması gerekenlere gücü yetmez, gücü yettiğinden çıkarır öfkesini. Devlete dair saçma bir kutsal bakışları var. Bu arada devletçiyim ben, buna rağmen söylüyorum. Twitter ve linç kültürünün böyle saçma sonuçları var. Rüzgar nereden esiyorsa ona göre konum alanlar var bir de.

Yani tabii ki insanlar kullandığı firmaların bu gibi konularda hassasiyet gösterip konuyla ilgili bir açıklama yapmasını ya da el atmasını isteyebilir. Bunu yapmayanları protesto da edebilir. Fakat şu an durum bundan çok farklı yerlere geldi.
0
nawar
(12.02.23)
linci doğru bulmuyorum ancak verilen tepkiyi anlıyorum. en azından tekiye almadan önce bir başsağlığı mesajı yayınlayabilirlerdi. insani bir jest bu.
Starbucks zaten pahalı bulduğumdan gitmiyordum. netflix'i kullanmaya devam edeceğim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.02.23)
Turkiye'de starbucks'a gitmeyi dusunmuyorum. Netflix'i de herhalde sifre paylasma iptal oldugunda iptal ettiririm. İkisi de gozumde cok buyuk eksi puan aldi. Farkedilen baska bu tarz sirketler varsa ilerde onlari da alirim listeye.

Bu arada sunlar da shaya(starbucks'in turkiyedeki sahibi) grubuna aitmis turkiye'de:
The Body Shop, Debenhams, Topshop/Topman, Miss Selfridge, Dorothy Perkins, Evans, Claire's, Le Pain Quotidien, Starbucks Coffee, Shake Shack, Bath&Body Works, Victoria's Secret, Coast, Warehouse ve Pinkberry,
0
fakyoras
(13.02.23)
Benim bildigim kadariyla bagistan ziyade olayi tanimamis olmalarina tepkili insanlar. Yani sey gibi, ananiz babaniz oluyor, ertesi gun ise gidiyorsunuz ofiste kimse basin sagolsun demiyor, gibi. Demek zorundalar mi? Hayir. Deseler bir sey degisir mi? Hayir. Ama sosyal, duygusal, ve iliskisel kodlar bunun taninmasini gerektirir mi? Evet.

Mesela Caffe Nero "deprem felaketi sebebiyle gecmis olsun diliyoruz. Kurumsal bagsi yaptik. Yemek de yolluyoruz." gibi bir post yayinlamisti hesaplarinda.
0
sopiro
(13.02.23)
(19)

Amerika'da zencilere karşı ırkçılık

vizivozo
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
0
vizivozo
(29.01.23)
Devam ediyor hicbir zaman bitecegini sanmiyorum. Amerika'nin dezavantaji yuzolcum olarak cok buyuk olmasi bunun sonucunda zenci zenci bolgesinde, beyaz kendi bolgesinde yasiyor. Bu yuzden Ingiltere'yi fransa'yi 100 yil geriden takip edecek irkciligi yenme konusunda. Avrupa'ya kiyasla sosyal devlet de olmayinca (!) yoksulluk sarmalindan cikamiyor zenciler, isi zor Amerika'nin.
0
freedonia
(30.01.23)
polisleri sürekli zenci öldürüyor gibi bir algı var bende.
0
ahm1
(30.01.23)
benim gozlemim kalmadi. ama bunu bir zenciye sormak lazim.

yeni nesilde hic kimsenin umrunda degil bu konular. hatta bircok noktada artik pozitif ayrimcilik da var. mesela sirf siyahi oldugun icin diversity recruitment ile guzel sirketlere bir beyaza gore daha kolay giriyorlar.

sehirlerin asiri segrege olmasi, zencilerin dusuk sosyoekonomik seviyede olmasi fakirlik ile ilgili mevzular. onlar cok derin mevzular. ama direkt bir irkcilik falan yok artik. oldugu an carmiha geriyorlar.
0
antikadimag
(30.01.23)
speedy
(30.01.23)
Bro ABD'de zenciler beyazlara ırkçılık yapıyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.01.23)
Bu kadar belirgin bir ayrım varken bitmesi zor gibime geliyor. Bir siyahi suç işlediğinde, bir beyazın aklına ilk gelen ifade, "pis zenci" oluyordur muhtemelen.
0
🌸vizivozo
(30.01.23)
sırf zenci olduğu için kamu ihalesi, ucuz kredi, en iyi okullarda kontenjan, büyük şirketlerde kontenjan, kamu personeli alımında kontenjan hakları var.

zencilere en ufak kötü söz söylerseniz ırkçı olduğunuz için işten atılıyorsunuz. kiracıysanız evinizden çıkarıyorlar. web siteniz varsa kapatıyorlar. dükkanınız kapatılıyor belediye mühürlüyor ya da zenciler gelip yakıyor ve polis ellemiyor ırkçı olduğunuz için.

zenciler akpliler gibi, sürekli mağdurlar ama ülkenin kaymağını sonuna kadar yiyorlar. nüfusun %13'ü olup cinayet suçlarının %56'sını işliyorlar. yani zenciler olmasa ülkenin cinayet oranı yarıdan aza düşecek. özellikle büyük şehirlerde yani zenci nüfusun yoğun olduğu yerlerde neredeyse hiç cinayet kalmayacak demek bu. yani zenciler sopayı almış sana vuruyor, ırkçılık var bana sopa vuruyorlar diye de bağırıyor bir yandan.
0
sert siyah krom
(30.01.23)
@ sert siyah krom: hocam yazdıklarınız akplilerden ziyade ülkemizde olan bir milleti (ırkı) hatırlattı. Kimler olduğunu söylemeye gerek yok.
0
Erestor
(30.01.23)
Sistematik ve kurumsal ırkçılık azaldı ancak tam anlamıyla bitmedi, bitmesi de oo kadar kolay değil zira ırkçılık kendini çeşitli şekillerde yenileyen bir ideoloji. Burada anlaşılması gereken şey şu sanırım; siz bir ırkı onyıllar boyunca baya eşya olarak kullandıktan, sömürdükten sonra geri dönüp çıkardığınız bir kaç yasa ve üç beş pozitif ayrımcılık uygulamasıyla sorunları çözemiyorsunuz. Kapitalist bir ekonomide bütün sermaye beyazların elinde birikiyor, uzun yıllar süren kölelik ve sonrasındaki ayrımcılık politikaları nedeniyle azınlıkların nitelikli eğitime, ev alacak, iş kuracak krediye, vb. kamu kaynaklarına erişimi engelleniyor, basit suçlar için bile azınlıklar hapisle cezalandırılıyor ve bu nedenle aile kurumu parçalanıyor. En nihayetinde bu sistem kendini yineliyor zira hemen her toplumda suçlular anne babası birlikte olmayan, sağlıklı bir çocukluk dönemi geçirmemiş, iyi eğitim almamış, düşük seviyeli insanlardan çıkar. Dolayısıyla "Çok suç işliyorlar" bir sebep değil sonuç. "Şirketlerde kotalar var" falan demek de "Ne istediler de vermedik" tarzı bir söylem haline geliyor. ve ne yazık ki bu kavramlar doğru dürüst anlaşılamadığı için yeni nesil içinde ırkçılığı körüklüyor.
0
salihdt
(30.01.23)
ABD’deki zencilerde çok fena ama..
benim denk geldiğim iş yerinde yüzüne gayet kibar ama arkasından dalga geçiyorlardı.
0
wishmaythşngs
(30.01.23)
Yani, amerikada ırkçılık bitti diyebilmek için herhangi bir bilgi kaynağına erişimi olmayan, ulaştığında da okuma bilmemek, dinlediğini de anlamamak falan gerekir.
Daha yakın zamanda African American tarihi müfredatı ile ilgili sorunlar çıktı, siyah amerikalıların polis tarafından öldürülme ihtimalinin yaklaşık dört kat daha yüksek olduğunu gösteren data mevcut, bazı istatistiklere göre amerikan hapishanelerindeki 17-18 yasindaki siyah genç sayısı üniversitedekilerin sayısından daha fazla. Charlottesville protestoları daha 4-5 sene önce oldu. Bunlar politik, sistemik, düzensel, sosyal kavramlar, geçtiğini bittiğini bizim ömrümüz görmez herhalde.

Edit: bu alanda master yapiyorum aka data yorumlamayi kimseden ogrenecek degiliz.
0
sopiro
(30.01.23)
@sopiro; data yorumlamak zor bir konu cogu insan eline yuzune bulastiriyor (bkz: correlation not causation)

o saydiginiz datalarin irkciliktan mi yoksa sosyal esitsizlikten, kulturel farkliliktan mi kaynaklandigini nasil biliyorsunuz? bunlar farkli kavramlar. mesela san francisco shoplifting diye aratin youtube'da bakalim shoplifter'lar hakkinda ne farkedeceksiniz?

2023 yilinda amerika'da yasayip da irkcilik var demek zor.
0
antikadimag
(30.01.23)
nüfusun %13'ü olup cinayetlerin %56'sını işlemek ne sosyoekonomik faktörlerle, ne geçmişte yaşananlarla, ne yıllar önce yasal olarak bitmiş ayrımcılıkla hatta pozitif ayrımcılığa dönmüş bir durumla açıklanabilir... bu ayrı bir şey. nüfusa oranla dört kat cinayet işliyorsun, yani silahlı suça dört kat fazla karışıyorsun, e polis de senle dört kat fazla muhattap olur bu matematik... cezaevine de girersin kardeşim. sosyoekonomik hiçbir faktör insanı katil etmez. çekme tetiği? bıçakla doğrama? bu kadar basit. insan kendisi bir sadist ve cani olduğu için, gücü yettiğine zulüm ve işkence edecek bir karakterde olduğu için katil olur...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
gelismis ulkelerde bariz irkcilik kalmadi, ama gizli irkcilik suruyor.
Kuzey Amerika'da zenci irkciligi bitmis degil, bunu zaten adamlarla konusunda anliyorsun.

"sen suca bulasirsan tutuklanirsin" eywallah da adamlara uvey evlat muemelesi cekersen boyle oluyor, ortada bir suca tesvik var. Adamlarin yirtmasina izin vermiyorlar kolay kolay.

Bir arkadas bir gece kulubunde sabahlari temizlik yapiyordu bir yandan okurken, mekan sehir merkezinde. Sabah zenci bir eleman kapiya tikliyor, birsey soracam diye. Buda aciyor kapiyi, acar acmaz agzina silahi sokuyorlar. Bunu tuvalette borulardan birine ters kelepce bagliyorlar, agzina da ban cekiyorlar. Bir tanesi merak etme sana birsey olmayacak kasalari patlatip kacacaz, is bulamiyoruz aciz falan demis. Sonra mekanin sahibi geliyor, onu da aliyorlar. Kasayi patlatip, icerideki kumar makinalarini falan bosaltip uzuyorlar.
0
cooperr
(31.01.23)
cinayetlerin yüzde 50 bilmemnesi tekerlemesini 10 kere söyleyince ne kadar etkili oluyor di mi
tam bir cherry picking. tam bir art niyet. tam bir yönlendirme. kötücüllük. hem ölümleri aklamaya çalışıyor. hem de -onlar aşağı ırk ben ise yırttım kafası'nı temize çekmeye çalışıyor. yırtamamışsın ki sen, senin niyetin bozuk.

peki gerçek rakam ne?
nüfusun yüzde 13ü ve toplam suçların yüzde 26sı zenciler kaynaklı.

biri de çıkıp o beyazlar ırakta 30 senedir ciddi ciddi 2 milyon insanı katletti deyince cepteki argümanları suya düşecek

cinayette değil fakat başka suçlarda dezavantajlı olmak, internet trolleri nezdinde olmasa da mahkemelerde suçu hafifletici kararlar aldırıyor. bu türkiyede de böyle.

insanlığın yerleşik hukuk usulünün bu kafalardan azade olması, bu kafa dünyada yeşermeden evvel hukukun temellerinin yerleşmiş olması büyük talih.

bu işte okulda kayırmalar demokratların eğlencesi.

kimse -doğal olarak- gidip zencilerle aynı mahallede yaşamayacak, evlenmeyecek, örtük olarak onlar ve biz kafası devam edecek. bu da tümden yadırganacak bir şey değil. kaçınılmaz bir şey. insan için varsa yoksa gözüne değen şey önemli. hayvani bir dürtü bu.
0
comp
(31.01.23)
Gizli ırkçılık mı? George Floyd'un ölümünün üstünden 5 yıl bile geçmedi. Aynı şey bir beyaza yapılabilir miydi? Irkçılık bitmiş değil.
0
dissendium
(31.01.23)
ben cinayet diyorum, tüm suçlar diyor. cinayet önemsiz mi? tekerleme değil bilimsel somut gerçek. bu rakamların hepsi bilimsel veri toplayan kuruluşların elinde var ve kolayca ulaşılabiliyor. eğer bilime inanıyorsan sayısal veriye bakarsın. yok bilim karşıtı, aşı karşıtı, düz dünyacı, üfürükçüysen bilime değil hacı hocaya taparsın.

obama yemenden afganistana en büyük katildi, düğünlere drone'la roket atma olayını başlatan da oydu, ırak'ta en büyük askeri varlık da onun dönemindeydi, obama beyaz da hafif yanık tenli mi?

ayrıca iş bulamayıp aç kalan adam kasa patlatacak aleti, silahı falan nerden buluyor? yalan dolan.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
obama amerikaya prangalarla getirilmiş zenci köle mi?
babası afrikalı vurkaç meraklısı bir değişim öğrencisi, anası beyaz amerikalı hristiyan bir kadın.
o halde afgan işgalini yarı beyaz yarı siyah biri yaptı.

hem amerikanın afganistan işgali 2000'de başladı obama ortada yokken.
amerikan hükümeti ve ordusu da harlemli zencilerden ibaret değil. hatta zenciler azınlıktalar.

verdiğim örnek ırak iken, obamanın -olmayan amerikan zenciliğine- vurgu için ırakı görmezden gelmek ve afganistanı konuşmaya başlamak çarpıklığı, esas niyeti açık ediyor.

2 ırak işgalini ve cinayetini de beyaz teksaslı hristiyan baba oğul başlattı. sebepsiz.
o halde beyazlar katildir? mi diyeceksin. dememek için başka örneklere mi atlayacaksın.

üfürükçülük ithamıyla ne taraftar toplayabilirsin ne de kendini haklı çıkarırsın. ancak kendini kandırırsın. redditten buraya her bulduğunuz zırvalığı taşımayın.

bilim kendi namınıza ve diskurunuza çalışan bir şey değil çocuklar. komik olmayın.
sana bilimi göstereyim. meseleye ne kadar bilimsel yaklaştığını ortaya koyayım.

rakamlara bakıp -hah işte zenciler katil tıynetli olur diyorsun,
ben aksi yönde, insanları kitlesel olarak imha eden beyaz güruhtan söz edince de,
chewbacca defansına geçiyorsun, obama afganistan bilmem ne gibi verdiğim örneği yanlışlayamayan şeyler sıralamaya başlıyorsun.

ırkla cinayet motivasyonunu ilintilendirmek için istatistiğe sarılamazsın.
yaparsan kitlesel cinayet işleyen beyazlar örneğinde duvara toslarsın. bu bilim değil psödö-bilimdir. bu dolandırıcılıktır. falcılıktan farkı yoktur. yani üfürükçünün ta kendisi olursun bu durumda.

rakamlar sadece rakamdır. sebepleri söylemez. genetik bile kromozom bozuklukları hariç şu kimseler katil mizaçlıdır demez.

ırkla üstünlük kurma muhabbeti 1850lerden 1920lere avrupada başlayıp bitmişti.
köhnemiş modaları balçıktan çıkarıp tezgaha koymayın. gerçi sen değilsin koyan, bunlar siyasi havaya göre avrupada türetiliyor, yerli fedailer türkçeye çeviriyor, sen de kendi fikrin olarak sahiplenip ilan ediyorsun sağda solda.

insanları tek bir değişkene(ırk) bağlı robotlar yazılımlar gibi görmek de büyük bir cehalet. insan böyle bir şey değil.
bu yüzden rakamları ideolojiniz ve duruşunuz için mesnet etmeyin. mide bulandırıyor.
0
comp
(31.01.23)
color of crime kitabının 2005 yılından verileri paylaşacağım. kitabın 2016'de üçüncü baskısı çıktı orada da benzerdi tablo. tüm veriler de resmi verilerden geliyor: twitter.com

görebilirsiniz ki şiddet içeren suç oranlarını en iyi tahmin eden istatistiksel değişken ne fakirlik, ne eğitim, ne işsizlik.

yani rakamlar ortada. bilimsel veri ortada. açık açık söylüyor gerçekleri. aşı karşıtı düz dünyacı üfürükçüler, bilim karşıtları, bilimden ve istatistikten anlamayan hacamatçılar bir yanda, biz bir yanda.

bu arada rica ederim, kimse bir şey çevirmiyor, bunları her dilde zaten ben yazıp yayınlıyorum - kişi kendinden bilir işi tabi.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
(5)

Bu şekilde aldatılsanız bilmek ister misiniz?

Blackberrycheesecake
Yakın zamanda bir arkadaşımın aldatıldığını öğrendim ve kendisine söyleyip söylememek konusunda kararsızım.Arkadaşım (E.) ve karısı (K.-o da arkadaşım) üniversite 1. Sınıftan beri birlikteler. 3 yıllık evlililer. Hiç uzun süre ayrı kalmadılar. Genel olarak uyumku ve mutlu bir çiftler. İkisi de ayrı
Yakın zamanda bir arkadaşımın aldatıldığını öğrendim ve kendisine söyleyip söylememek konusunda kararsızım.

Arkadaşım (E.) ve karısı (K.-o da arkadaşım) üniversite 1. Sınıftan beri birlikteler. 3 yıllık evlililer. Hiç uzun süre ayrı kalmadılar. Genel olarak uyumku ve mutlu bir çiftler. İkisi de ayrı ayrı mutlu olduklarını ve evliliği tavsiye ettiklerini defalarca söylemişlerdir. Birbirlerini sevdiklerini de biliyorum.

Yakın zamanda yeni bir iş yerine başladım. Orada benimle aynı fakülteden üst dönemim bir kişiyle tanıştım. Önceden sadece göz aşinalığımız vardı. Kendisi E ve K ile yakın arkadaş olduğumu bilmiyor. Muhabbet ilerleyince bana bizim dönemden sevgilisi olan bir kızı yatağa nasıl attığını anlatıp böbürlenmeye başladı. O kızın K olduğunu söylediğinde başımdan kaynar sular döküldü. Önce inanmak istemedim ama ilişkileri ile ilgili çok özel şeyleri bile bildiğini fark ettim.

Normalde böyle bir durumda asla söylemeyi düşünmezdim. Bir seferlik bir hata olmuştur diye düşünüp geçebilirdim.

Ancak aldatmanın koşulları ve detayları o kadar mide bulandırıcı, o kadar haince ki buraya yazmak bile istemiyorum. Olayı öğrendiğim 2 gündür uyuyamıyorum. Bir insanın bırakın yıllarca sevgili olduğu kişiye, düşmanına bile yapmayacağı kadar onur kırıcı.

Arkadaşıma söylesem hayatına nasıl bir iyilik etmiş olacağımı bilmiyorum. Yuvası yıkılacak. Onuru kırılacak. Belki bir daha hiçbir kadına güvenemeyecek. Ama ben olsam gene de sahte bir mutlulukla kendimi kandırmaktansa bilmek isterdim. Siz ne dersiniz?
0
Blackberrycheesecake
(21.01.23)
Arkadasinizin bu olayi bilip bilmedigini bilmiyorsunuz ama. Belki kendi aralarinda konustular, cozduler, kabullendiler. Baskalarina gidip "ya beni aldatmisti ama affettim" falan diyecek hali olmadigindan size hic sorun yasamamis gibi vs davraniyor olabilirler.

Anlatan kisi nispeten yeni tanistigi birine cinsel hayatini anlatip boburlenen bir manda olduguna gore uyduruyor olma ihtimali de cok yuksek. Belki denemistir sansini, kadin pas vermemistir vs o da kendince boyle konusuyordur.

Belki de dogrudur, onu da bilemeyiz.

Su anda devam eden bir sey olsaydi soyleypi soylememeyi dusunmeniz anlasilabilirdi ama yillar once olmus, o zaman da bilmediginiz tanik olmadiginiz, anlatanin durust olup olmadigini bilmediginiz bir durumda karismaniza gerek yok bence. Gozunuze uyku girmemesini gerektiren bir sey de yok.
0
sopiro
(26.01.23)
Hiçbir insan aldatılmayı haketmiyor. Eminseniz fake hesaptan açıklayın sizden bilmesin ama şunu unutmayın eden kurtulur söyleyen kurtulmaz.
0
komando kani var bende
(26.01.23)
zamanlama olarka evlilikten öncesi gibi
karısının karakteriyle alakalı, böyle bir meyli varsa ileride daha zor duruma düşürebilir arkadaşını
diğer konu arkadaşının bir aldatma hikayesi olup olmadığını biliyor musun

ortak buluştunuğunuz gün iş yerindeki çocuktan bahsedebilirsin sadece tepki ölçmek için
karısında pişmanlık ifadesi var mı yok mu
eşi olaydan haberdar mı değil mi anlarsın

sonra tekrar düşünürsn
0
bir soru sorcam
(26.01.23)
Aldatılsam bilmek isterim. Arkadaşım biliyorsa da bana söylemesini isterim. Ama sizin durumunuzda ne oluru kestirmek zor. Arkadaşınızın haberi olup bunu aralarında çözmüş olabilirler,olay tamamen yalan olabilir. Bir de öğrenince çiftin barışması ve olayın faturasının size çıkması da olası. Ben yerinizde olsam herhalde başkasının başına gelmiş gibi sorup fikir alırdım. Evli arkadaşımın aldatıldığını öğrendim,söylesem mi söylemesem mi,evli olunca tereddüt ettim vs deyip nasıl tepki vereceğini öğrenirdim.
0
asteriks
(26.01.23)
evet, kesinlikle bilmek isterim.

konuşmuşlardır denilmesi bana çok hayalperest geliyor, konuşmuş olsalar şu an evli olmayacaklarını düşünüyorum ben. bu tip aldatılma hikayelerinden sağ çıkanlar çok nadir. taraflardan birinin yalan söylüyor olma ihtimali de var tabii.

ben once a cheater always a cheater diyenlerdenim. bi kere aldatanın devamında da rahatlıkla aldatacağını düşünüyorum.

söyleyin ama anonim olarak. eşi biliyorsa zaten problem olmayacaktır.
0
deartheodosia
(26.01.23)
(5)

İran, kuzey Kore, Çin ve Rusya ne araç kullanıyor

aretwoane
Arkadaşlar dünya ile bağı olan ama genelde ambargo yiyen bu ülkeler, Mercedes falan yoktur diye düşünüyorum araçları nedir modelleri markaları bilgisi olan var mı
Arkadaşlar dünya ile bağı olan ama genelde ambargo yiyen bu ülkeler, Mercedes falan yoktur diye düşünüyorum araçları nedir modelleri markaları bilgisi olan var mı
0
aretwoane
(12.01.23)
Cin'de satilan Mercedes sayisi Avrupa'nin toplamindan fazla: www.statista.com

Ama Cin'in kendine ait, yurt disina acilmamis bir suru markasi da var.
0
sertac akin
(12.01.23)
Merak edip baktim,

Rusya en cok satan markalar:

Rank Brand Sales Market share
1 Renault-Nissan 477,279 33.5%
2 VW Group 156,712 11.0%
3 Kia 149,567 10.5%
4 Hyundai Group 145,300 10.2%
5 Toyota Group 118,685 8.3%
6 GAZ 55,803 3.9%
7 UAZ 48,848 3.4%
8 Mercedes-Benz 43,912 3.1%
9 Ford 42,528 3.0%
10 General Motors 31,737 2.2%

Kuzey Kore'nin kendi markalari var: en.wikipedia.org

Her ulke icin "top selling car brands in china" gibi aramalarla listelere ulasabilirsiniz.
0
sertac akin
(12.01.23)
Ne zaman İran filmi izlesem yer gök pejo.
0
allah yazdiysa bozsun
(12.01.23)
Yanlış düşünüyorsunuz.
Cin'de ya da İran'da bulunmadim. Rusya'da bulundum. Normal Türkiye gibiydi her yer.
0
logisticsmanager
(13.01.23)
Cin'in kalburustu bir bolgesinde yasiyorum, hayatimda hic bu kadar luks arabayi bir arada gormedim. Hicbirinin markasini vs bilmiyorum anlamam o islerden ama spor araba denince gozumuzde canlanan seyleri kastediyorum.
0
sopiro
(13.01.23)
(5)

Spor salonu üyelik aidatına yapılan fahiş zam...

msb
Geçen sene 2500 liraya kaydolduğum spor salonu fiyatı 11.000'e yükseltti.Alım gücümden bağımsız 1 sene bile olmadan yapılan 4,5 katı zam zoruma gidiyor.Sizde durumlar nasıl?Macfit'ler kaç para oldu?Kadıköy/Koşuyolu civarlarında tavsiye edebileceğiniz salon var mı?
Geçen sene 2500 liraya kaydolduğum spor salonu fiyatı 11.000'e yükseltti.

Alım gücümden bağımsız 1 sene bile olmadan yapılan 4,5 katı zam zoruma gidiyor.

Sizde durumlar nasıl?

Macfit'ler kaç para oldu?

Kadıköy/Koşuyolu civarlarında tavsiye edebileceğiniz salon var mı?
0
msb
(11.01.23)
www.sikayetvar.com

Su kişiye göre cadde kadikoy macfit aylik 460.
0
logisticsmanager
(11.01.23)
ibb spor tesisleri 65 lira. 65 liraya 2 aya yakın gidiyorum ben. kontör usulü düşüyor ödemeler.

online.spor.istanbul

burdan sana en yakın tesise bakabilirsin.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.01.23)
kucukyalidaki macfit aylik 960, yillik ucret de 580 mi ne oluyor aylik odenen.
0
sopiro
(11.01.23)
ben macfit'e geçen sene 120 lira veriyordum. şimdi güya eski üyeyim diye 300 lira yaptılar. normali 450 falanmış.
0
alperz
(11.01.23)
maalesef oyle, gecen sene aralik ayinda 9.000 gibi bir rakama 3 yillik olmadim. sonra 4-5 ay sonra ayni pakete 22.500 tl uye olmak zorunda kaldim. su an ne olmustur dusunmek bile istemiyorum :)
0
sweetoffice
(11.01.23)
(3)

İstanbul Erkek Için Lazer Epilasyon Önerisi

cepteki son dolar
Merhabalar,İstanbul'da tüm vücut epilasyon yaptırmak istiyorum. Kıllarım siyah ve kalın. Bunun için buz lazer uygun oluyor mu? Bir de tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı? Mümkünse Anadolu yakasında.Teşekkürler
Merhabalar,
İstanbul'da tüm vücut epilasyon yaptırmak istiyorum. Kıllarım siyah ve kalın. Bunun için buz lazer uygun oluyor mu? Bir de tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı? Mümkünse Anadolu yakasında.
Teşekkürler
0
cepteki son dolar
(11.01.23)
siyah kalın tüyler için alexandrite daha etkili.
0
jelly bear
(11.01.23)
selamlar.
kadıköy'de bir güzellik merkezinde komple vücut (sırt, omuzlar ve penis+tertislerim hariç) epilasyona gidiyorum. bazı bölgelerimden aşırı memnunum ama bazı yerlerimde sanki ben epilasyona gitmeyi bırakırsam yeniden çıkacakmış gibi hissediyorum. özel olarak soru varsa özel mesajla yanıtlayabilirim.

alexandrite kullanıldı.
0
m e b
(11.01.23)
lazer isinin kesinlikle yalan oldugunu dusunmuyorum. Erkek degilim ama son bir senedir kil tuy isleriyle ilgilendigimi hatirlamiyorum desem dogrudur. Ozellikle sevmiyorsaniz bu seyleri, gercekten hayat kalitesini inanilmaz yukselten bir islem bence.

Epiderm Bagdat caddesi derdim ama bir suredir tadilatta ve randevu vermiyorlar. Nisantasi ve Etiler'de de subeleri var.

Edit: ben onu "bu lazer isi toptan yalan" diye okudum da o yuzden konferans verdim yukarida. kusura bakmayiniz.
0
sopiro
(11.01.23)
(7)

Günde 4-5 paket sigara içmek

signore
50 yaşında erkek kişisi, diyelim 30 yıldır sigara içiyor ama son 10 yıldır artan şekilde, şu sıralar 4-5 pakete çıkmış. Mevcut durumda hiçbir sağlık sorunu olmadığını varsayalım, böyle devam ederse 60'ı görmesi şans olur diyebilir miyiz?
50 yaşında erkek kişisi, diyelim 30 yıldır sigara içiyor ama son 10 yıldır artan şekilde, şu sıralar 4-5 pakete çıkmış. Mevcut durumda hiçbir sağlık sorunu olmadığını varsayalım, böyle devam ederse 60'ı görmesi şans olur diyebilir miyiz?
0
signore
(08.01.23)
elbette diyebiliriz. mevcut durumuna bile yine iyi gelmiş.
0
zgrydn
(08.01.23)
Kaygısız bir tipse birşey olmama ihtimali de var elbet.
0
apocalipy
(08.01.23)
günde 4-5 paket çok fazla.
0
durbidakka
(08.01.23)
Örnek olsun diye yazmıyorum ancak benim dedem de böyleydi, birini söndürmeden diğerini yakardı, 99 yaşını gördü.
0
mirty
(09.01.23)
günde 8 saat uyku, yemek vs.. olsa kalıyor 16 saat.
16*60=960 dakika
5 paket sigara=100 dal sigara

her 10 dakikada 1 bir sigara demek bu. 5 dakika da sigara içme süresi.
günde dumansız çektiği dakika sayısı 460.

bence şu anda bilmediği bir kaç tane damar tıkanıklığı, akciğerlerde de bazı sorunları vardır.
0
teritori
(09.01.23)
Rahmetli babam da 3 paket falan icerdi. Burada anahtar kelime 'rahmetli'.
0
sopiro
(09.01.23)
Bu anlattığınızın aynısı babamdı. 86 yaşına kadar yaşadı.not: 80 yaşında sigarayı bıraktı
0
sta
(09.01.23)
(7)

ülke gündemi takip

susannah delgado
selamlar ahali,özellikle yurtdışında yaşayan userlara bir sorum var, ülke gündemini nerelerden nasıl takip ediyorsunuz? ülkede olan şeyleri kaçırıyor gibiyim sürekli. yetişemiyorum. önceden böyle olmazdı hiç. ekşi ve twitter kullanıyorum ama bazen hiç duymadığım bir muhabbet geçiyor. o ne, ne ara ol
selamlar ahali,

özellikle yurtdışında yaşayan userlara bir sorum var, ülke gündemini nerelerden nasıl takip ediyorsunuz? ülkede olan şeyleri kaçırıyor gibiyim sürekli. yetişemiyorum. önceden böyle olmazdı hiç. ekşi ve twitter kullanıyorum ama bazen hiç duymadığım bir muhabbet geçiyor. o ne, ne ara oldu yahu diye kalakalıyorum... hala uyum sağlama çabasındayım, bundan kaynaklı mı oturtamadım acaba? yoksa yaşlandım da takip edemiyorum mu nedir, hiç anlamadım.
0
susannah delgado
(06.01.23)
Eksi ve twitter.
Onun dışında sadece bloomberght.

Her şeyden haberdar olmak zor
0
logisticsmanager
(06.01.23)
kendi psikolojik sagligim icin ben surekli ulke gundemi takip etmeyi biraktim. Guncel haberlerden haberdar olmak tabii ki onemli; bu yuzden gunde bir defa turkiye icin sozluk ve sozcu gazetesine soyle bir goz atiyorum, bir kere de bulundugum ulkenin gazetesine bakiyorum ama surekli gundemi takip edeyim diye ozel bir caba harcamiyorum. Hele de turkiye'de bir gun cok onemli olan sey iki gun sonra unutuluyor zira surekli gundem degisiyor. Bunu takip etmek cok yorucu.

cok cok onemli bir konu olunca instagram'da vs ister istemez onume dusuyor zaten, maruz kalmamak imkansiz gibi bir sey su donemde.
0
fraise
(06.01.23)
sadece ekşi sözlük gündem başlıkları ve türkiye'den konuştuğum eş dost. muhtemelen çoğunu kaçırıyorumdur, umurumda da değil.
0
sir gawain
(06.01.23)
takip etmiyorum. Cok onemli bir sey olursa bir sekilde ogrenirim diye dusunuyorum.
0
sopiro
(06.01.23)
Aposto'nun her sabah gönderdiği bülten işimi görüyor.
0
fotrsapka
(06.01.23)
eksi sozluk. tr'de iken de eksi'den takip ediyordum cok bir degisiklik olmadi.
0
antikadimag
(06.01.23)
etmiyorum +1. cok onemli bir sey olunca arkadaslarim (turk olmayan) soruyor o zaman acik bakiyorum. eksi cok kalitesiz bir sey takip etmek icin ama ister istemez goruyorum bazen acinca sol tarafta.
0
hot potato
(06.01.23)
(17)

Evlenecek ya da taşınacak olsanız aile evinizden neleri alırsınız?

Cesario
Ben Tv ve tv için hoparlör aldım eve. Alırken de dedim aileme ileride götürürüm bunları peşinen söyleyeyim diye. (tabi ki evde ailem için başka bir tane daha tv var)Geçende sohbeti açıldı. Bir arkadaşım dedi ki abim evdeki basküle kadar aldı götürdü evlenirken diye. Sizin cevaplarınızı merak ediyoru
Ben Tv ve tv için hoparlör aldım eve. Alırken de dedim aileme ileride götürürüm bunları peşinen söyleyeyim diye. (tabi ki evde ailem için başka bir tane daha tv var)

Geçende sohbeti açıldı. Bir arkadaşım dedi ki abim evdeki basküle kadar aldı götürdü evlenirken diye.

Sizin cevaplarınızı merak ediyorum.
0
Cesario
(26.12.22)
bana lazım olup aileme olmayanları
0
bir soru sorcam
(26.12.22)
Kendi özel eşyalarım (kıyafet vs) ve tencere tabak harici bir şey almadım.
0
lcha
(26.12.22)
Götürdüklerimi söyleyeyim; L koltuk, TV ve sehpası, çalışma masası-sandalye (yeni evde kendime ofis odası yaptım)

Tencere-tava-çatal-bıçak vb. mutfak gereçleri (mutlaka lazım oluyor). Mutfak için kare şeklinde bir masa ve iki adet sandalye.
0
Lethe
(26.12.22)
Ben aile evinden sadece kişisel eşyalarımı alırdım.
0
bugisme
(26.12.22)
Saadece kişisel eşyalarımı alırım. Annem arada aldığım airfryer için bunu kutusuna koy çeyizine kaldır ya da kendi evin olunca götür:D vs der ama onu da götürmem.
0
Amaranta ursula
(26.12.22)
Ben eşya almadım ama sonradan bana gelenler oldu. Mesela ailem mutfak masasını değiştirdi eskisini bana verdiler, babam ofisi küçülttü oradaki koltuğu bana verdi gibi.
0
peki madem
(26.12.22)
Kişisel eşyalarım dışında benim merakımdan aldığım/alınan ve evde benden başka kimsenin kullanmadığı mutfak aletlerini, manevi anlamı olan birkaç kupayı/bardağı, dekorasyon nesnesini (müzeden alınmış bardak altlıkları, arkadaşımın yaptığı suluboya resim vs), %90 benim kullandığım bir iki valizi aldım.

Sonrasında babam ve vefat etmeden önce annem her gittiğimde/eşimle gittiğimizde kamp sandalyesi, anahtar takımı, İsveç çakısı falan gibi ıvır zıvırlar verip gönderdiler; babam hâlâ devam ediyor.
0
kobuzchu kiz
(26.12.22)
kitaplarımı ve giyim eşyalarımı almıştım yalnızca. çeyiz olarak her şey alınmıştı zaten.
0
deartheodosia
(26.12.22)
Kisisel esyalarimi alirim bir ihtimal kendi odama dolap almistim onu isteyebilirim ama hiiiic sanmiyorum tasiyacagimi. bu evde kullanan cikarsa goturmem

baskul biraz ayip olmamis mi ya. belki o aksam bavul tartmak icin lazimdir balayina giderken falan ama yine de odunc alinabilirdi.
0
ala09
(26.12.22)
Ayrı eve çıkarken kıyafetlerim ve makyaj malzemelerimi almıştım. Bir de kendi uyuduğum yatağı aldım eşya olarak. Sonra her şeyi sıfırdan kendim aldım.
0
ruhen hastayim ben
(26.12.22)
tasinirken evden goturebildigim her seyi gotururdum. annem biraz hoarder zaten, her seyden cok var. carsaf, yorgan, battaniye, yastik, havlu falan ve her turlu mutfak malzemeleri - bunlari sifir almam direkt evden tasirim. annem teklif eder zaten bosuna para verecegine bunlari gotur kullan diye.
0
hot potato
(26.12.22)
Kesin olarak bilgisayar. Kılık kıyafet zaten olacak.

Belki kitaplarım olur.
0
put it in your appropriate place
(26.12.22)
kendi aldığım mobilyalar dahil hiçbir şeyi almadan çıkacağım. Sadece kişisel eşyalar.
0
alaimisema
(26.12.22)
Kitaplarımı ve bir adet tablomu alırım başka da bir şey almam.
0
vedatchilipeppers
(26.12.22)
Kişisel eşyalar+mezatlardan topladığım tablolar. Annem tabloları vermeye gönüllü değil ama bırakmam.
0
jazzabel
(26.12.22)
aile evinden tasinali cok oldu ama o zaman da benim temel ihtiyacim olan ve anneme fazla olan seyleri almistim sadece. Mesela, annem yillar icinde bin tane catal bicak takimi aldigindan evinde 50 catal, 60 bicak, yedi tane spatula vs vardi. Bana her birinden 4-5 tane olacak sekilde catal bicak, tahta kasik falan gibi seyler vermisti ilk etapta isimi gorsun diye. Onun disinda herhangi bir sey almadim kendi giysilerim haric. Almazdim da.
0
sopiro
(27.12.22)
Aile evimdeki yatak odamı boşalttım. Zaten odamda 2 adet tekli koltuktan, 4 kişilik yemek masasına, orta sehpadan çalışma masasına, 2 kitaplıktan şifonyere her şey vardı. Yatak odamdaki eşyalar sayesinde kendi evime çıkınca beyaz eşyalar, bir adet kanepe ve 1 adet gardrop aldım o kadar.
0
denizgonen
(28.12.22)
(14)

Yurtdışına giden birine ne alınır?

pudra
Avrupadaki bir ülkeye taşınacak. Anı vs. için bir şeyden ziyade kullanacağı bir şey almak istiyorum. Ne alsam?
Avrupadaki bir ülkeye taşınacak. Anı vs. için bir şeyden ziyade kullanacağı bir şey almak istiyorum. Ne alsam?
0
pudra
(26.12.22)
cayci.
0
buenosdias
(26.12.22)
Kabin boy valiz olabilir. Termos bardak olabilir. Ayakkabı, mont olabilir.
0
The_Lollok
(26.12.22)
Açıkçası batı avrupa ülkeleriyse türkiyeye has olup da eksikliğini çekeceğini düşündüğü her şeyin fazlasını rahat bulur.

Güney veya doğu avrupa falansa ne bileyim türk kahvesi seviyorsa cezve ve fincan falan olabilir de onun da minvalleri var tabi işte anısı da olur diye..
0
AlsterWasser
(26.12.22)
ince, polarimsi, kolay kuruyan, yumus yumus bir battaniye ve vakum poseti. (valizde az yer kaplasin diye)
soguk buralar :p
daha az yer kaplasin derseniz ve turk kahvesi seviyorsa kahve makinesi (basitlerinden) +tekli paketli turk kahvesi
baska da bir sey gelmedi aklima
0
65 derece
(26.12.22)
Türk kahvesiyle uzaktan yakından ilgisi yok.
Battaniye ya da kabin boy valiz gibi şeyler istemiştim aslında. Normalde hep ben bir şeyler istiyorum oralardan. Yerleşme sürecinde yalnız olacak, o arada işine yarayan bir şey vermek istiyorum.
Valiz açıkçası kötü bir şey alamam. İyi olanlardan kendime aldığımda 12 bin olmuş(manyak bunlar). İlk bunu düşündüm de gideceği yerde daha iyisi daha ucuza geliyor zaten. Komik olur.
Bunun dışında her şey var dediğiniz gibi. Battaniyeyle termosa bakayım ben.
0
🌸pudra
(26.12.22)
stanley termos.
0
valkin rockefeller
(26.12.22)
Şu anki fiyatlarını bilmiyorum ama nevresim takımı çok güzel bir hediye olurdu benim için.
0
IncredibleMau
(26.12.22)
Valiz her turlu ise yarar. Zaten valizinin olmasi bunu degistirmez. Hatta kabin boyu olmasina gerek yok, full boy da olabilir. Yurtdisina tasinan biri %95 ilk yilin sonunda tekrar tasinacak. kutularla ugrasmaktansa ivir ziviri 4 tekerlekli valize koyup tasimak buyuk rahatlik. kalici duzene gectiginde de depolama amacli kullanilir.

kaliteli bir bornoz takimi olabilir. ben kullanmam ama seven seviyor.

montu gittigi yerden alsin turkiye ilik ulke oldugu icin alinan montlar hep yanlis oluyor.
0
hot potato
(26.12.22)
Turşu bidonu
0
cakmayazar
(26.12.22)
kettle çaycı ne denirse ondan kesinlikle lazım. termos bardak/yemek kutusu tarzı bir şey de olabilir.

bana en çok dolap içi düzenleyici gerekmişti. ilk aşamada en azından. kupa/bardak kesinlikle kullanışlı.

yurtta kalacaksa ya da eşyalı bir eve taşınıyorsa bence alez çok işe yarardı :/. battaniye de efektif. dönüştürücü (gerekliyse) ve uzatma kablosu. üçlü priz vs ilk aşamada lazım oluyor. çıkıp onları almak hem zor hem de daha pahalı.
0
susannah delgado
(27.12.22)
demlik ve turk cayi
turk kahvesi makinasi + sakizli kahve
taze ihlamur/adacayi
kaliteli tahin/pekmez
0
cooperr
(27.12.22)
Ihlamur, adaçayı ve benzeri Türkiye'de görece ucuz olan diğer tüm bitkisel ürünleri ben de diğer arkadaşlar gibi tavsiye ederim.
Taşındıktan sonra iklim farkı vs. derken hasta oldukça gittik göt kadar ıhlamur paketine tonla para verdik otantik ürün diye. (Aldığımız zaman TR fiyatının 6-7 katına geliyordu neredeyse.)
Bavul da güzel fikir ama taşınacak insan zaten bunları planlamıştır diye düşündüm ben.
0
quaker
(27.12.22)
Eger tasinma islemi kolilere doldurup uluslararasi tasimacilik sirketi ile gondermek falan olmayacaksa hic cayci mayci alip yuk etmeyin derim ben. Zaten gittigi yere gore prize uymayabilir, voltaji farkli olabilir falan, gereksiz bir ton sorun.

Avrupaya gidiyorsa zaten belli basli ulkelerde rahatlikla, nispeten kucuk ulkelerde de biraz zorlukla da olsa bircok seyi bulur. Benim yasadigim ulke dunyanin oteki ucu fakat bir tarhana bulamadim, onun disinda baldan salcaya, peynirden lokuma aklima gelen bir cok seyi turk markasi olarak buldum sorun olmadan. Dolayisiyla bence onlar da gereksiz.

Ben tasinirken birisi bana nevresim falan verseydi, onu da cok gereksiz bulurdum. Kutusuyla koysaniz nerden baksaniz 1,5 kilo. Gittigi ulkede ikea'dan 10 euroya alacagi bir sey olacak.

Valiz ise yarayabilir tabii ama pilini pirtini toplayip yurtdisina tasinan bir insan da herhalde kac valize ihtiyaci vardir falan biliyordur. Ozellikle sorup valiz cevabi almadiysaniz hic girismeyin derim.

Cok olumsuz yaklastigimin farkindayim fakat gercekten bircok sey orada ya isine yaramayacak ya da giderken basina bela olacak. Benim onerilerim sunlar olur:
- illa kullanacagi bir sey olsun diyorsaniz ve yoksa powerbank (20000'den fazlasini ucaga almiyorlar, aklinizda olsun.) ve uluslararasi seyahat adaptoru, zira ozellikle ilk gunlerde lazim olabiliyor.
- kullaniyorsa -ilgisine gore turkiyeyi de hatirlatacak, mesela nazar boncugu gibi- bir taki, mesela kupe veya kolye
- gitme tarihi yaklasirken halletmesi gereken bir ise yardim ve ardindan yemege vs cikarmak
- gittigi ulkenin amazon'undan hediye karti
- gittikten sonra ihtiyaci olan veya ozledigi seyleri gondermek
0
sopiro
(27.12.22)
Gidilen ülkenin dilini bilmiyorsa o dil için konuşma kılavuzu veya gramer kitabı, sözlük falan olabilir. Gerçi ülkesine göre de değişir. Burada İzlandaca veya Lüksemburgca üzerine kaynak bulacağını sanmıyorum.
0
d max
(27.12.22)
(6)

Yeni kıstaslar, bakım, estetik

evegirmekistemiyorum
Merhaba,Dayatılan güzellik kıstasları sizi alakadar ediyor mu? Herkes bir estetik, botoks vs işine bulaşmış durumda.. hiç o taraklarda bezim yok, hatta hayatımda cilt bakımına, pediküre vs bile gitmedim. Ama bu doğal kalma halinin çok yadırgandığını hisseder oldum. İnsanların bu tür operasyonlarla v
Merhaba,

Dayatılan güzellik kıstasları sizi alakadar ediyor mu? Herkes bir estetik, botoks vs işine bulaşmış durumda.. hiç o taraklarda bezim yok, hatta hayatımda cilt bakımına, pediküre vs bile gitmedim. Ama bu doğal kalma halinin çok yadırgandığını hisseder oldum. İnsanların bu tür operasyonlarla vs genç ve güzel kalma hırsına nasıl bakıyorsunuz? Yaşlanmak, estetiklerden, dolgulardan, botokslardan daha doğal bir durum değil mi? Yoksa ben mi çağın gerisinde kaldım? Yanlış anlamayın diye ekleme: 38 yaşındayım, her gün duş alırım, köyde vs yaşamıyorum Almanya’dayım. Olanaklarım da ortalamanın üzerinde ama dediğim gibi bir konu gözümden kaçmış olabilir mi?

Siz bu trendlere, platin saçlara ayak uyduruyor musunuz? Yoksa saçlarınızı benim gibi doğal akışına mı bırakıyorsunuz? Cevaplarda yaş ve cinsiyet belirtirseniz çok memnun olurum.
Herkese çok teşekkür ederim. Sevgiler..
0
evegirmekistemiyorum
(12.12.22)
Bugün trendyoldaki çok oy olan görselli yorumlara bakıyordum. Takma kirpikli, lensli, platin sarısı, şiş dudaklı kadın görmekten algım bozuldu. Ben estetik karşıtı değilim, aksine bazen yapılan müdahaleler kişiyi bambaşka bir noktaya taşıyor. Fakat estetiği abartınca eskortlara dönüyor insanlar.
0
ruhen hastayim ben
(12.12.22)
Bu trendlerden hiçbirine ayak uydurmuyorum, kısa cevap.

Uzun cevap: Uydurmuyorum çünkü buna ayak uydurursam süresi geçtiğinde bir sonrakine ayak uydurmak zorunda kalacağım. Kaşlarımı zamanında nasıl incecik almadıysam şimdi de dövme yaptırmıyorum. Kendi kendimin en doğal, en temiz, en bakımlı hali olmaya çalışırım ki zaman geçip eski fotoğraflara bakınca kendimden utanmayayım. Bazen cilt bakımına, saç bakımına, pediküre giden kadınlara özenirim bu vakitleri kendilerine ayırıp kendilerini şımartabildikleri için. Ama sadece bu kadar. Bu döngüye bir kere girince çıkmanın imkansız olduğunu düşünüyorum ama buna harcayacak ne vaktim var, ne de hevesim...
0
silverleaf
(12.12.22)
39 e
Estetik iyi ellerde harikalar yaratabilir. Herkesin aynı kalıba girdiği estetik hariç. Dudak dolgusu da hiç sevmem.
0
gabe h coud
(12.12.22)
tum bu modalarin tamamen urun satmak amacli oldugunun bilincinde olmak lazim. insan bazen unutuyor.

ben cocukken/gencken asiri ince kas modaydi. son 5-10 yilda dondu dolasti ve asiri kalin cara delavine kaslarina kadar vardi mevzu. neden? cunku moda dergilerini/bloglarini/yazarlarini reklamalariyla finanse eden sirketler kalin kas dikte edilirse bir suru malzeme satabilecegini hesapladi. simdi dongu yeniden basliyor ve kas kalmayincaya kadar aldirtmaya calisiyorlar - ki ileride tekrar "cozum olarak" kozmetik urun stabilsinler. bu sadece bir ornek, aklima geldi.

dolayisiyla bilincli olup, modanin, estetik trendlerin isine gelen sana uyan kisimlarini almak gerisini gormezden gelmek lazim.
0
hot potato
(12.12.22)
Kadın, 31

Herkes çıldırmış. Saçımı hiç boyatmadım, 40'tan sonra belki. Hiç manikür pedikür yaptırmadım, kısa tırnak severim. Kaşlarım eşit değil microblading yaptır dıyorlar, yaptırmam. Kaşlarımın eşit olmamasını seviyorum ben, güzelliğim mükemmellikten değil kendine haslıktan geliyor. Korkunç yani herkes birbirinin aynısı.
Botoks vs yapılabilir belki sonraki yaşlarda ama bu mükemmellik arayışının çok yanlış olduğunu düşünüyorum.
0
malwethiel
(13.12.22)
38 yasinda bir kadinim.
Botoks falan yaptirdim bir kac kez, burnum estetik. Ama klasik cilt temizlik urunleri, beyazlasinca boyatilan saclar veya eyeliner falan disinda ozellikle bakimli veya feminen gorunumlu bir insan degilim.

Yani tamamen "herkesin hayatina hic kimse karisamaz" durumu bu. Kendinizi mutlu eden surdurulebilir secimler yapmaniz gerekiyor. Kimsenin kimseye sacini platine boyat diye baski yaptigini sanmiyorum akil sagligi yerinde olan insanlar arasinda.

Ama 'Sacimi boyatmadim bir kere bile' 'bir kere bile bakim yaptirmadim' dusuncesinin 'her ay duzenli dip boyami yaptiririm'dan daha iyi bir insan yaptigini dusunuyorsak bizi (bunu ustteki kullaniciya istinaden soylemedim, sac boyasi kolay bir ornek oldugu icin dedim), ya da keza bizim gogsumuz estetik sayesinde yandaki kadindan daha buyuk diye daha iyi bir insan oldugumuzu saniyorsak problem var orada.

Hayatimin herhangi bir noktasinda yanak veya dudak dolgusu yaptiracagimi sanmiyorum. Yani 99% eminim yaptirmayacagimdan da acik kapi birakiyorum belki fikrim degisir diye. Ya da alti yedi santimlik yapay tirnaklar estetik gorunmuyor. Yapan insanlari elestirmiyorum. Ayrica salyangoz bilmemnesi enjekte etmek, kristal tasla bilmemne ovmak gibi seylerin bilimsel karsiligi oldugunu dusunmedigim icin yaptirmam.

Yasadigim yerde (Turkiye degil) genc ve guzel kalma hirsi gormuyorum. Yasliliga saygi buyuk. Aksine kendisinden mutlu olmak icin cabaliyor insanlar. Spor yapan cok. Dovme vs saci pembeye mora boyamak da populer. Kimse de kimseye bir baski yapmiyor imaj konusunda.
0
sopiro
(13.12.22)
(11)

Üzerime biraz moral atar misiniz?

polopan
Ilgi duydugum kisiye ilgimi belli edecek sekilde davrandim. Kendisinin bana ilgisi bir var bir yok gibiydi ama son raddede arkadas olarak görmeye baslamisti beni (sanirim onun aklinda baska biri var). Sonra da kendim zor bir durumdayken (ufak bir kaza yasadim) ondan ilgi görmeyince sitem ettim biraz
Ilgi duydugum kisiye ilgimi belli edecek sekilde davrandim. Kendisinin bana ilgisi bir var bir yok gibiydi ama son raddede arkadas olarak görmeye baslamisti beni (sanirim onun aklinda baska biri var). Sonra da kendim zor bir durumdayken (ufak bir kaza yasadim) ondan ilgi görmeyince sitem ettim biraz. Sonra sitem ettigime üzüldüm, tekrar durumu telafi edecek birseyler yazdim. Ona olan duygularim komple ortaya sacilmis oldu. Kisacasi sictim yani. Karsi taraf simdilik sessiz, muhtemelen kaydedeger bir sey yazmayacak, tanidigim kadariyla sefkat dolu bir insan degil kendisi. Kendimi kabugu kirilmis kablumbaga gibi hissediyorum. Üzerime biraz moral atar misiniz?
0
polopan
(12.12.22)
he's just not that into you filmini izle. her inişin bir çıkışı vardır.
0
gabe h coud
(12.12.22)
Duygu ve düşüncelerinizi dolaylı ve sitem yoluyla iletmeseniz de daha doğrudan açık olsanız bu belirsizliği yaşamazsınız, reddedilmek de romantik ilişkilerin bi parçası, madem her şey ortaya saçıldı bunu değerlendirin söyleyin işin aslı sana karşı böyle hislerim var diye, top sizden çıksın, sonuçta her iki cevapta da rahatlarsınız belirsizlik kalkar

Birinden hoşlanmak duygularını ona söylemek aptalca, utanılacak bişey değil çok insani, bunları söylemenizden dolayı sizi suçlu hissettirirse sallarsınız

Şu an bu olay hayatınızda bir tekamül noktası bunu değerlendirin :)
0
freebird5406_2
(12.12.22)
Keşke sitem etmeseydiniz. Birinden hoşlamak son derece normal ama karşıdaki sevgilinmiş de senle ilgilenmiyormuş gibi yazmak tüm ipleri koparır.
0
Kahvedesu
(12.12.22)
Sağlık olsun hocam, yolunuza bakarsınız artık. Canınızı sıkmayın. Ünlü düşünür İsmail YK'nın dediği gibi bazen beğendiklerimiz bizi beğenmeyebiliyor.
0
Amaranta ursula
(12.12.22)
ilgi göstermeyince gururun incindiği için daha bir değerli olmuş. boşver gitsin, gözünde büyütme bu kişiyi ve reddedilmeni.
0
deartheodosia
(12.12.22)
Sana deli gibi aşık ama naz yapıyor. Ona küçük sürprizler yapmaya devam et.
0
baba553
(12.12.22)
@free+1
Net olmak her zaman iyidir. Sitem edip ondan sonra telafi edecek sekilde davranmasan daha iyiydi cunku en azindan tutarli olmali insan ancak yine de cevap gelmediyse salla gitsin.

Oyle gurur meselesine falan girip de kendini hirpalama, kendince denedin olmadi. Onune bak.
0
j r r tolkien hayrani
(12.12.22)
"Kendimi kabugu kirilmis kablumbaga gibi hissediyorum." :D

sukaplumbagasi.com
0
WithWorth
(12.12.22)
Freebird+1
Rejection is redirection. Hic uzulmeyin yahu, bunlar hic utanilacak seyler degil. Ayrica asla unutmayin, insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seyler icin pisman olurlar, siz yapmissiniz olmamis, o da guzel, baska bir yol cizersiniz kendinize. Sevmek utanilacak bir sey degil.
0
kassiopeia
(13.12.22)
sen mesela icinin isinmadigi birine sirf sana sitem etti, askini itiraf etti falan diye isinip birlikte olur muydun? olmazdin. bu dunyanin en normal seyi. empati kurarsan kablumbaga gibi hissetmene gerek kalmadigini goreceksin.
0
hot potato
(13.12.22)
Insanlar romantik partner secimlerini de ayni hayattaki bir cok baska seyde oldugu gibi kendi tecrubelerine, ailelerine, hayattaki baska deneyimlerine vs gore yapiyorlar. Veridkleri karar her zaman sizinle ilgili olmayabiliyor bile. Bazen de hakikaten direkt bizi sevmiyorlar. Uzucu ama yapacak bir sey yok. Sizin de bugune kadar hoslanmadiginiz bir suru insan olmustur.

Ama sitem isi olmamis. Insanlarin bizden beklentileri olmasi zaten stresli bir sey, bi de bu karsilikli ustunde anlasilmamis bir iliskiden gelince daha luzumsuz.
0
sopiro
(13.12.22)
(14)

Arkadaşlığa devam eder misiniz

Tihulu
Bir arkadaşınız var.Kötü gününde hep yanında oldunuzVe kavga ettiğiniz bir kişiyle görüşmemesi konusunda ricada bulundunuz ama o görüşeceğini söyledi tavrınız ne olur ?
Bir arkadaşınız var.Kötü gününde hep yanında oldunuz

Ve kavga ettiğiniz bir kişiyle görüşmemesi konusunda ricada bulundunuz ama o görüşeceğini söyledi tavrınız ne olur ?
0
Tihulu
(12.12.22)
Kavganın sebebine ve nasıl bir kavga olduğuna bağlı. Bir de o kişi ile onun ilişkisi nasıl? Ne zamandır ve nereden tanışıyorlar? Sonuçta yakın arkadaşım da olsa benim kavga etmem, onun görüşüp görüşmemesini neden etkilesin?
0
nawar
(12.12.22)
ettiğim kavgaya bağlı.
çok bireysel bir kavga ise neden karışayım arkadaşımın o kişi ile görüşmesine.
kaldı ki kavga ile alakalı objektif bakamıyor da olabilirsiniz? arkadaşınız belki dışarıdan objektif bir göz olarak sizi haksız gördü...
0
teritori
(12.12.22)
yaptığın iyiliklerin karşılığını beklemen normal
ama bu karşılığı spesifik bir olaya indirgemen baskı olur karşı taraf için

bu olay dışındaki konularda denge varsa devam edilebilinir
0
bir soru sorcam
(12.12.22)
Ben gorusmuyorum diye arkadasimin gorusmemesini istenem. Bunu isteyenle aram sogur o soguk yapmasa bile.

Kac yasina gelmis insanlariz bende o kisinin artisini eksisini goruyorumdur elbet. Gorusuyorsam da bir nedeni vardir. Baskasinin karismasi hosuma gitmez bu yuzden bana biri yol verecekse de okay.
0
kuzey li
(12.12.22)
Kankamsa hep benim yanımda olmalı, ama normal arkadaşsa böyle birşey beklemek doğru değil.
0
spherical
(12.12.22)
Kavga ettiğim biriyle, başka bir arkadaşım gorusmesin isteyecek kadar çocuk olduğum için kendimle iletimi keserim xd
0
abuzer
(12.12.22)
1. Arkadaşlığımın samimiyetine bağlı.
2. Diğeriyle ettiğim kavgaya bağlı. Ortada iftira vbg. bir durum varsa konuşmayı keserim. Ki ben iftiraya maruz kaldığımda iftira olduğunu adları gibi bilen arkadaşlarım o kişiyle konuşmaya devam ettiklerinde böyle bir talepte bile bulunmadan arkadaşlığımı kestim. Hadi her şeyi geçtim sizi o kadar düşünmüyorsa bile insan kendini düşünür bana ileride ne yapar diye.
0
black holes in the sky
(12.12.22)
Çok yakın bir arkadasimsa
Kavga kötü bir kavgaysa
Kavga ettiğim insan bu kavgada kötü niyetli ise

Benim görüşme dememe gerek yoktur, kendi akıl etmesi gerekir bunu.

Kavga ettiğim insan, kötü niyetli değilse ve dünya görüşu, bakış açısı nedeniyle anlasamadiysak onunla görüşmeye devam etmesini yadirgamam, ama yakın arkadaş olurlarsa ben de arkadasligimi gözden geçiririm.

Zaten yakın bir arkadaşım değilse ne yaptığı önemli degil.
0
sanguine
(12.12.22)
Kavga sebebine bağlı.

Husumet benim ve bu kişi arasındaysa sorun olmaz (alacak verecek, iş meseleleri, ön tıkama, bekletme, umursamama vs.) Ancak bu kişi yakınlarımla alakalı bir olayın öznesi olduğu için ya da çevremdeki insanları bana karşı kışkırttığı için bir husumet doğduysa (aldatma, aileyi rahatsız etme vb.) sorun olur.
0
akhenaten
(12.12.22)
hakkımda yalan dolan, iftira atan birisi ile görüşüyorsa görüşmemesini talep edebilirim ama görüşürse de arkadaşlığımı sonlandırmayı düşünmem. dandik bir mevzudan kavga ettiysem de "görüşme" demem bile.
0
duster
(12.12.22)
Biç üç kişilik bir gruptuk. Ben Ayşe ile görüşmüyorum. Ortak arkadaşım olan Fatma'ya görüşme, etme demedim. Arkadaşlık devam ancak laf götüreceği şeyleri anlatmam.
0
Kahvedesu
(12.12.22)
Kimsenin tapusu bende değil. Ben böyle bir ricada bulunmazdım.
Hele bunu "kötü gününde yanında oldum" ile desteklemeyi düşünmezdim çünkü iyilik yaparken karşılık beklemiyorum.

Annemin kavgalı olduğu dayımla da iletişimim var örneğin. Beni bağlamaz, herkesin meselesi kendine. Bu benden istenildiğinde de aynı o kişi gibi "ben görüşeceğim" der geçerim. Karşımdaki benimle bu yüzden görüşmezse de kendi kaybeder.
0
lcha
(12.12.22)
kimseye o kişiyle görüşme demem açıkçası ama benim hoşlanmadığım diğer kişiyle çok samimiyse ben kendim mesafe koyardım. eğer arkadaşlığım önemliyse bunu fark eder zaten.
0
deartheodosia
(12.12.22)
Bir insana ne yapip ne yapmayacagini soyleyemezsiniz. Sinir koymak oyle bir sey degil, kontrol onun adi. Sizin sinirlariniz ancak kendi davranis ve secimlerinizle ilgili olabilir.

O kisi ile gorusurse bundan hoslanmayacaginiz icin kendisiyle daha nadir gorusmeyi secebilirsiniz. Daha az sirrinizi anlatirsiniz vs vs.

Ha tabii kavganin ne ile ilgili oldugu da cok onemli.
0
sopiro
(13.12.22)
(6)

evi istikrarlı biçimde temiz-düzenli tutmak için yapılması gerekenler?

kel aynak kusu
belki çok basit görünüyor sorunca.. ama pratikte bunu hayatıma aksettiremiyorum. ev arkadaşımla beraber yaşıyoruz ama sorunu önceliği kişisel alanımda. mesela yeteri kadar geniş bir giysi dolabım olmadığı için kıyafetlerim tekli koltuğun üzerinde, bazen yerde, kimisi kitaplığın en alt rafında takılı
belki çok basit görünüyor sorunca.. ama pratikte bunu hayatıma aksettiremiyorum. ev arkadaşımla beraber yaşıyoruz ama sorunu önceliği kişisel alanımda.

mesela yeteri kadar geniş bir giysi dolabım olmadığı için kıyafetlerim tekli koltuğun üzerinde, bazen yerde, kimisi kitaplığın en alt rafında takılıyor. bi süre sonra giy çıkar, yıka vs derken odanın her yerinden her türlü kıyafet çıkabilir hale geliyor. etrafta, yerde eşyalar varken de süpürge açılmıyor haliyle.

işin fenası, bu dağınıklıkla başlayan mesele pisliğe doğru da yol alıyor zaman geçtikte. haftada bir tertemiz ediyorum ya da etmeye niyetlenip 10 günde bir yapıyorum. ama her halükarda istikrarlı bir temizlik düzenlilik sağlayamıyorum.

masamda küllüki boş sigara paketi, iki gün önce içtiğim çayın yarım kalmış bardağı gibi gibi şeyler birikiyor sıfırdan.

kalk her seferinde gerekeni yap demek şahane basit bir çözüm. ama buna yönelik her seferinde uğraş içine girmek içimden gelmiyor. bu önce batırıp sonra tertemiz yapma kısır döngüsünü kırmak için önerilerilerinize ihtiyacım var. çünkü sabah kalkınca odamı bu halde görmek artık çok canımı sıkıyor. lütfen kestiirip atmayın ve yapıcı eleştirilerde bulunmaya gayret edin. zira kendime bu durumu yakıştıramadığım için baya bir geriliyorum zaten. özbakim konusunda hiçbir falsom olmamasına rağmen yaşadığım ortamda istediğim düzeni istikrarlı biçimde kuramıyor olmak artık canımı sıkmaya başladı.
0
kel aynak kusu
(03.12.22)
1. az eşya
2. kutular
3. ne olursa olsun o kül tablasını boşaltacaksın. o bardağı temizleyip kaldıracaksın. öz bakımla ilgili sorunun yoksa diş fırçalama rutinine ekle. diş fırçasına yaz kalemle.
0
alperz
(03.12.22)
@alperz kutular iyi çözüm hocam. teşekkürler, deneyeceğim
0
🌸kel aynak kusu
(03.12.22)
Once elinizdeki gereksiz, sik kullanilmayan, olmasa da olur her seyden bagislayarak veya atarak kurtulacaksiniz. Sonra gerek satin alarak, gerek baskalarinin elden cikardigini alarak bir depolama cozumu bulacaksiniz. Yeni daha buyuk bir gardrop, sifonyer veya kutular gibi.
Giysiler icin kapakli bir kirli sepeti alrsaniz cikardiginizi atip kapagini kapatirsaniz daginik gorunmez.
Aksam yatmadan once bir on dk derleme toplama rutini olusturun. Butun bulasiklar mutfaga, varsa makineye, yastiklar falan duzgun dizilecek, copler atilacak gibi.
BEnim en faydali buldugum derleyip toplama onerisi "bir sey bes dkdan az surecekse hemen yapin" olmustu. Usendigimiz bir cok sey aslinda sadece birkac saniye veya dakika aliyor. Bunu gozlemleyip alisinca daha duzenli oluyor insan.
0
sopiro
(03.12.22)
10 gunde bir temizlik olmaz. dogrusu her gun. ben yarim saatlik mesela bir youtube videosu aciyorum, onu dinlerken seri temizlik yapiyorum yavas yavas. telefona bakma falan yok. yavas bile olsa ara vermeden konsantre bicimde yapinca cok sey halloluyor.

duzenli insanlar aslinda surekli temizlik/tertip yapar. aradaki fark bu. sen dogal olarak duzenli degilsen daginikliligin onune gecmek icin her gun spesifik olarak zaman ayirman lazim. onu kabul et.
0
hot potato
(03.12.22)
robot süpürge alın.
her gün çalışacağı bir saat belirleyin ve kesinlikle bu saate uyun. (kafaınıza göre programı değiştirmeyin, makineyi çalışırken durdurmayın)
o gezinirken takılmasın diye yerde ne var ne yok topladığınızı fark edeceksiniz. Topladığınız eşyaları da koltuklarda bırakmayın bir zahmet.

ayrıca her gün süpürülen ev gerçekten temiz oluyor.

diğer bir husus da masanızda minimum eşya olsun ve masanızı da tozlandıkça silin, ferahladığınızı hissedeceksiniz.
0
durbidakka
(03.12.22)
Az eşya +1

Ben toz alırken son bir yılda hiç kullanmadığım, eksikliğini hissetmediğim ne varsa atıyorum. Giysi, eşya vs fark etmez.
0
ruhen hastayim ben
(03.12.22)
(21)

Evinizde yılbaşı ağacı süslüyor musunuz?

ms brownstone
Ağaç dışında evde yılbaşı temalı ortam yaratmaktır, bir yerlere süs asmaktır falan böyle şeyler de yapıyor musunuz? Sosyal medyada biraz gezince devasa noel babalı aşırıya kaçmış bazı istisnalar olsa da güzel süslenmiş evler gördüm ve bence de yılın en güzel zamanları olduğu için içim açıldı bir mik
Ağaç dışında evde yılbaşı temalı ortam yaratmaktır, bir yerlere süs asmaktır falan böyle şeyler de yapıyor musunuz?

Sosyal medyada biraz gezince devasa noel babalı aşırıya kaçmış bazı istisnalar olsa da güzel süslenmiş evler gördüm ve bence de yılın en güzel zamanları olduğu için içim açıldı bir miktar. Buradan da gelecek cevapları merak ettim. Buyrun evdeki bütün yılbaşı ritüellerinizi anlatın.
0
ms brownstone
(30.11.22)
yok yav :/

edit: altta konuya farklı yaklaşımlar olmuş, ben inançsız biriyim ve kültürel olarak da bir sorunum yok benimkisi tembellikten :)

yılbaşı ritüelim 31 aralık gecesi havamda olursam sıcak şarap hazırlamak, bir iki kupa içerken oyun oynayıp uykum gelince yatmak
0
freebird5406_2
(30.11.22)
Hiç yapmadım.

Anlamsız geliyor.
0
Mirket
(30.11.22)
Evet, somine etrafina da bir seyler yerlestiriyoruz.

Olmasa aramam ama esim seviyor.
0
sertac akin
(30.11.22)
Hiç yapmadım, yapmam da herhalde.
0
halitkin
(30.11.22)
Aile evinde arada yapıyorduk. Şu ışıklardan var işte. Birazı pencereye birazı ağaca şeklinde tabii. Ağaç dediğim de evdeki 1-1,5 metrelik bitki işte. Öyle instagramlık süslemeler değil. Tek başıma uğraşmam da olmasını isteyen biri varsa yardım ederim. Eğlenmek güzeldir.

Ekleme yapayım cevap yazmak yerine. Kültürümüz/geleneğimiz değil falan yorumlarını okuyorum da... Neyse ahahahahahahahah
0
nawar
(30.11.22)
Aile evinde yapıyoduk da sonra ağacımız eskidi mi kırıldı mi bilmiyorum son birkaç senedir yapmıyoruz. Kendi evimde de zaten ev küçük ve tembelim diye uğraşmıyorum ama güzel bi şey yani severim noel(yılbaşı da olur hadi) ağacını
0
nundu
(30.11.22)
Evet. Çocukken de severdim. Annem de çok sever.

Esim zaten noel doneminin hastası olduğu için kesin yapiyoruz.
0
logisticsmanager
(30.11.22)
Süslemiyorum.
0
Amaranta ursula
(30.11.22)
15 senedir hiç atlamadan her yılbaşı süslüyorum ve bayılıyorum da, eskiden dolar bu halde değilken aliexpress,alibaba vs gibi sitelerden her sene bir sürü süs alırdım, bu yüzden çok değişik ve güzel süslerim var. hatta tam şu an evde yeni süsler de yapmaya çalışıyorum, bir iki gün içinde de ağacımı süslemiş ışıklarını yakmış olurum, ocak ortasına kadar da kaldırmam. yılın en sevdiğim aktivitesi :)
0
hypathia
(30.11.22)
Yılbaşı ritüelim kuru yemiş, kola, çay ve film. Portakal çıkarsa portakal yerim. Bu yıl maalesef hafta sonuna denk geliyor. İşten de kaçamayacağız. Hafta içine gelse iyiydi. Yılbaşı süslemeleri Eski Türkiye'ye ait bir şey benim gözümde. Ben süslemem. Belki bir gün dertsiz olursam, evli ve çocuklu olduğumda çocuklar isterse olabilir.
0
dissendium
(30.11.22)
Evet, çam ağacım var zaten terasta hep, onu ışıklandırıyoruz, adventin ilk günü evi advent mumlariyla da süsledik. Evin içini de süslüyoruz. Asiriya kacmali noel babali dir durum yok. Oyle kirmizili mavili renkli isiktir, sesli showdur sevmem.

Bu ayi gecirmenin baska bir yoklu yok, keske ocak ve subat icin de bir kutlama olayi olsa da katilsak.

31.12 icin rituelimiz yok, noel bitince kaldiriyoruz süslemeleri. Acik havada sampanya disinda bir rituelimiz yok.
0
buf-e kür
(30.11.22)
Hayır, henüz kültürel anlamda o kadar yozlaş(a)madık.
0
m e b
(30.11.22)
hayır. gereksiz.
0
benibulmanlazim
(30.11.22)
hayir, hic de yapmadim, yurtdisinda yasiyorum, tum sokak bir dekor yapiyorsa biz de ufak bir katkida bulunabiliriz diye dusunuyorum su anda, ama muhtemelen usenmekten bir sey yapmayacagim, tabi gereksiz bir harcama tarafi da var...
0
hewit
(30.11.22)
m e b +1
0
duchess jessamine
(30.11.22)
hayır. nereye koyacağım? ev zaten küçük. ayrıca öyle bir kültürden gelmedim 35 yaşında alışkanlıkları değiştirmek zor oluyor.
0
ya ben lan neyse
(30.11.22)
Bence yilbasi agaci, evi süslemek vs kis aylarini renklendirmeye yardimci oluyor. Genel olarak motivasyonumu yükselttigini de düsünüyorum. Renkli isiklar, simli süsler, yilbasi agaci... Cocuklugumda da evde süs hazirlardim :D Aynen devam...

Yilbasi gecesi ailecek biraraya gelinir,
Yemekler yenir,
sarkilar türküler söylenir,
tatli tatli raki sarap bira ne varsa icilir,
geri sayim yapilip birbirine iyi seneler dilenir.
0
chihirovekohaku
(30.11.22)
cocukken kardesimle birlikte cam agacimizi susler, cama isiklar asardik; simdi de ben kendi evimde suslemeye devam ediyorum cok asiriya kacmadan. severim boyle seyleri.
0
fraise
(30.11.22)
hayir, gereksiz ve cevre icin kotu bir gelenek. bizden bir gelenek de degil zaten.

gercek agac almak daha iyi gibi duruyor ama yine de onun da sorunlari var. sadece agaci kesmek olarak degil tabii. bunun endustrisi var ve ozel noel agaci yetistiricerleri var. ama onlar da kesme, tasima islemleri, su ve bocek ilaci kullanimi, agaclari geri donusum yontemleri, bunlarin hepsi cevre icin sorun olabilir. ama yetistiricler de agac dikerek (ve her alinan bir agac icin daha cok tohum dikerek) bir yandan cevreye yardim etmeye ve buyuk cam ormanlari olusturmaya da calisiyorlar.

bir de yapay plastik agaclar var. onlarin endustrisi, karbon emilimi cevre icin daha kotu tabii ve cogu insan kullandiktan sonra atiyor. ama bir aile uzun sure yapay bi agaci evinde tutarsa cevre icin daha iyi olur.

daha mantikli yaratici ve cevreye dost noel agaclari da olabiliyor. surda verilmis bikac fikir, saksida cam agaci, DIY agaclar gibi:
zerowastememoirs.com
0
ermanen
(30.11.22)
öncelikle çam ağacı süslemenin sümerler'e kadar dayandığını ve anadolu geleneği olduğunu söyleyeyim.
dokuma kilimlerde bile ağaç motifi vardır türk el işinde, yani yozlaşmakla falan ilgisi yok bunun.

ailemde süslenir, ben de her zaman süsledim ama bu eve taşınırken nakliyeciler tek başıma biraz zor alabileceğim bir yere koymuşlar, geçen yıl kuramadım o yüzden.
bu hafta sonu yerinden çıkartıp kuracağım.

kültür ve inanç dışında bence çok dekoratif, sıcak, eğlenceli bir şey.
hayatın içinde güzel bir renk oluyor kışın.
0
blatta hiberna
(30.11.22)
Rituelim yok. Dini sebeplerle falan degil, minimalist bir insanim. DUrup dururken cikarip bir agac suslemek cok gereksiz geliyor. Beni ozellikle mutlu ya da mutsuz etmiyor o yuzden yapmamayi seciyorum.
Yilbasinda ozel bir sey yapmam. Turkiyedeyken birileriyle bir araya gelip yemek falan yerdik birinin evinde. Eglenceye, otele vs gitmem.
Su anda baska bir ulkede yasiyorum. Insanlar Christmas icin vs hazirlaniyor, isyeri susleniyor, aktiviteler duzenleniyor. Insanlarin mutlu olmasina mutlu oluyorum ama benim icin bir anlami yok. Bu sene de herhangi bir kutlama organize etmeyi ya da katilmayi dusunmuyorum.
0
sopiro
(01.12.22)
(21)

makul bir yalana ihtiyacım var

belki bilardo
selamlar, makul bir yalana ihtiyacım var. yalan söylemek çok iyi olduğum bir konu değil ama tereyağından kıl çeker gibi halletmezsem hiç iyi olmayacak.şimdi, görüştüğüm iki kişi var, sevgilim değiller, daha çok sosyalleşme ve cinsellik maksatlı bir araya geldiğim iki farklı insanlar. arada hiç sevgi
selamlar, makul bir yalana ihtiyacım var. yalan söylemek çok iyi olduğum bir konu değil ama tereyağından kıl çeker gibi halletmezsem hiç iyi olmayacak.
şimdi, görüştüğüm iki kişi var, sevgilim değiller, daha çok sosyalleşme ve cinsellik maksatlı bir araya geldiğim iki farklı insanlar. arada hiç sevgi yok değil, ikisine de "muhabbet besliyorum" diyeyim. fakat kimsenin kimseye verdiği bir söz yok. ikisi ile de uzun zamandır tanışıyorum. birisi ayşe diğeri fatma olsun isimlendirme olarak.
ben yoğun biriyim, yani geç saatlere kadar çalışıyorum bazı günler. önceki gece 11 gibi işimi bitirdim ve biraz ayşe ile muhabbet ettim, sonra yorgun olduğumu söyleyip biraz boş takılacağım yarın görüşürüz dedim, o da 'ok ben de yorgunum dizi izleyip yatacağım' dedi. ayşe whatsapp kullanmadığı için imessage uygulamasından yazışıyoruz.
neyse ben gerçekten de işte boş boş takılıyordum kendi evimde ama sonra fatma aradı, istersen buyur gel dedi ve çıktım fatma'ya gittim. fatma daha önce 1-2 defa telefonumdan bir şeyler baktı, hiç yalan söylemeyen şeffaf birisi olduğum için ihtiyacı olduğunda telefonumu verdim. gerçekten de normalde hiç yalan söylemiyorum ama ikisi de başkası ile görüştüğümü bilmiyor, yani ben bu detayı söylemedim ve onlar da sormadı ama aramızda böyle bir sevgililik sözleşmesi de olmadığı için ben de bir şey sormadım onlara hiç. 3lü olarak işimizde gücümüzde insanlarız zaten, onlar da benim kadar yoğun işlerde çalışıyorlar.

şimdi zurnanın zırt dediği yere geliyorum; ben fatma'nın evine girince telefonu do not disturb moduna aldım. fakat görünen o ki ekstra bir ayar yapmazsan imessage uygulaması karşı tarafın bildirimlerini sessize aldığını diğer görüşmeciye bildiriyor!
eve çok yeni girmiştim ve koltukta fatma ile yan yana otururken telefona baktım ve ayşe'den gelen "niye sessize aldın telefonu" mesajını gördüm. ben bu uygulamanın karşı tarafa gittiğini bilmediğim için aşırı derecede panikledim. hemen modu değiştirdim ve telefonun sesini açtım ve ayşe'ye telefonu sessize aldığımı nasıl bildiğini sordum. ayşe de korkumu körükleyerek "heeer şeyi görüyorum canım, nerde olduğuna kadar bilgim var;)" yazdı. ben de bunu okuyunca kan beynime sıçradı çünkü ikisinin de evi birbirine çok yakın. biri caddenin başında diğeri caddenin sonunda diyeyim yani 200 metre yok arada.
o an niye bu kadar mantıksız düşündüm bilmiyorum ama ayşe'nin gerçekten telefonumdaki her şeyi gördüğünü düşündüm ve hoş olmayan bir süprizle karşılaşmaktan korktum. şimdi bu yazışma sürerken tam dibimde fatma'nın oturduğunu ve telefonun sesini açtığımı kafada tutun. ve ben kem küm bir şeyler yazınca ayşe beni aramaya başladı, hem de inanılmaz tacizkar ve ısrarlı şekilde. ben her telefon çaldığında reddedince, fatma "kim arıyo açsana iştendir belki" dedi ve o esnada telefonda kimin aradığını gördü. şimdi burası kritik çünkü iki insan tanışmasa da birbirinin ismini biliyor, haliyle "patronum arıyor" gibi bir şey diyemedim. saatin de o esnada 00.30 olduğunu hatırlatayım, yani birisi ölmediyse kimse kimseyi o saatte aramaz. durumu fatma'ya açıklama fırsatını ısrarlı telefon çalışı sebebiyle bulamadım ve bi noktada telefonu açtım. o esnada kalkıp diğer odaya geçemedim ama fatma sağolsun bir yan koltuğa geçti ve ayşe şaka yaptığını ve bildirimi imessage'da gördüğünü söyledi ben de he tamam dedim ama tam o anda inanılmaz bir sessizlik oldu. fatma yan koltuktan anlamsız şekilde gözlerimin içine bakıyor (böyle kriz anlarında donakalma gibi bir huyu var), ayşe telefonun ucunda susuyor ve ben mal gibi kalmışım böyle. o an 30 saniye sürdü (bana 30 yıl gibi geldi) ve bir şey demeden telefonu kapattım.
fatma'ya bir arkadaşım acil bir şey sordu ve istedi dedim ve üstelemedi konuyu ama yüzü düştü ve sonrasında benle konuşmadı, hiçbir şey demeden kalkıp yatağa geçti.
sabahtan beri ikisinden de ses seda yok. ki normalde ne bileyim bi reelstir bir komikli tweet atmaktır falan bir paylaşım olurdu.
benim şu an içinde doğruluk payı da olan mantıklı bir yalana ihtiyacım var ama aşırı saçma geliyor her şey. ikisi de olayın tam ne olduğunu bence anladılar fakat kurtarma payım var. fatma'nın telefonda ayşe'nin ismini gördüğüne %90 eminim ama görmemiş de olabilir. ayşe ise telefonda başka yerde olduğumu anlamış olabilir ama onu'da cover edecek tutarlı bir şey söylemem gerekiyor.

ikisine de "ben başkasıyla da görüşüyorum ha" deme durumum yok. bunun 2 sebebi var, birincisi "ya görüş tabii ben de görüşüyorum zaten" lafını duyma ihtimalim var, ikincisi "ama ben seni çok sevmiştim sen sadece benle görüş ve gel sevgili olalım" durumuna hazır hissetmiyorum henüz. ayşe'ye özellikle beni tacizkar şekilde aradığı için yükseldim mesajda ama bunun dışında elimde koz yok.

okumayanlar için özet: telefonu do not disturb moduna almayın. alırsanız da kimseye bildirim düşmediğinden emin olun.
0
belki bilardo
(29.11.22)
Abi millet sevgilisine telefonunu vermiyor özel hayata saygıdan, sen niye fwb'ne telefonunu veriyorsun?

Ben burada insan kınamaya karşıyım ama bu yaptığın insanlarla dalga geçmek. Bu insanlara, kişiliklerine azıcık saygı duyuyorsan gerçeği söylemelisin. Man up diyor ya gavurlar, tam olarak ondan.
0
Bruce
(29.11.22)
@Bruce, telefonu tam olarak vermek gibi değil illa, aynı ekrandan bir şey bakarken yukardan bildirim gelme ihtimalini düşündüm daha çok.

ek: neden gerçeği söylemediğimi şurda ifade etmiştim ki bu özellikle bir tanesi için duyma ihtimalimin yüksek olduğu bir konu.
"ben seni çok sevmiştim sen sadece benle görüş ve gel sevgili olalım" durumuna hazır hissetmiyorum henüz.
0
🌸belki bilardo
(29.11.22)
dürüstlük ve sadakat önemli ve kıymetlidir. tek eşlilik sadece takılmak için bile olsa kadınlar için önemli. ikisine de söylemelisiniz bence. muhtemelen ikisi de ayrılacak zaten sizden ama doğru olanı yapmış olacaksınız.
0
naksidil
(29.11.22)
"ama ben seni çok sevmiştim sen sadece benle görüş ve gel sevgili olalım" durumuna hazır hissetmiyorum henüz.

Demeyecektir belki kanka.

Ben en başından sessize alma işlerine girmezdim. Sevgiliniz değil sonuçta. Olaylar en başından açık bir şekilde gelişseydi kimsenin size bir şey demeye hakkı yoktu ama böyle çocuk gibi oyun oynamışsınız.
0
ruhen hastayim ben
(30.11.22)
birincisi "ya görüş tabii ben de görüşüyorum zaten" lafını duyma ihtimalim

bu niye sizi rahatsiz etti? siz baskalariyla gorusurken iyi, onlar gorusunce kotu mu? ne guzel iste herkes istedigi ile istedigi zamanda gorusuyor istedigi sekilde?

yani madem sevgili olmak istemiyorsunuz, su ustteki sizin icin en iyi senaryo. alternatifi olursa da karsinizdakine soyleyeceksiniz iste sevgililik aramdiginizi, konu kapanacak, bi daha gorusmeyeceksiniz muhtemelen.

tam olarak yalan bulamadim durumunuza ama keske ayseyi hic sallamayip uyumustum deseydiniz. ya da uyumak icin actim fln deseydiniz ne bileyim. sacma sapan olmus su anki durumunuz.

ipadiniz filan varsa onunla bisey deniyordum diyebilirsiniz belki.
0
taurina
(30.11.22)
Neden gerçeği söylememen gerektiğini yazmışsın ama yine de gerçeği söyle diyorum ben de. Burada açıkladığın gibi aranızdaki iliskiyi ve başkasıyla hangi duzlemde görüştüğünü söylersen rahatlarsın. Seni seviyorum vs moduna girmeyeceklerdir sanmıyorum. Baskasiyla görüştüklerini söylerlerse de ne olacak?:) Bu noktada kendini bi eleştir derim. Belli ki bu işi kotaramayacak birisin, senin için en iyi opsiyon olayları açıklamak olacaktır, yoksa tekrar benzer şeyler yaşayacaksın belli ki. En kotu senaryoda da ikisini de kaybedersin, ee nolmus? Ki sanmıyorum ben, bir şey olmaz gibi duruyor.
0
veritaslibertas
(30.11.22)
allah kimseyi bu kadar DURUST VE SEFFAFLIKLA sinamasin ahsjjsjs

bence fatmayi sal ama aysenin kurtarir yani var ayse niye sessizlesti anlamadim ben dint disturb iste uyuyamiyordum uyumaya calisiyordum falan denir hatta uzerinden zaman gecmis aciklama bile yapmadan muhabbete devam et ama ftmayla karsilikli donakalmissiniz o is tatsiz bi boyut.

okumayanlar icin not: beceremeyeceginiz mevzulara kalkismayin cok. yalanla örterek eldeedilen bi kazanc o kadar kiymetli degildir diye dusunuyorum
0
ala09
(30.11.22)
"'ya görüş tabii ben de görüşüyorum zaten' lafını duyma ihtimalim var"

bu niye seni korkutuyor onu anlamadım. iki kızla da ayrı ayrı sevgili mi olacaksın? yayılmacı bir politika izliyip bütün kızları ele geçirip onların başka erkeklere yar olmasına engel mi olacaksın?

fazla düşünme, "bir arkadaş aradı, önemli bir şey sordu" de geç. zorlarsa da açıkla. hem "öğrenmesinler", hem "sevgililik istemesinler", hem "hiçbir kaybım olmasın", hem "bilmem ne olsun", ohooo, daha ne kadar fazla şey istemeye devam edebilirsin, bilemedim cidden.
0
ahm1
(30.11.22)
Gerçekten de hiç yalan söylemeyen şeffaf biriymişsiniz, tebrikler.

Baştan açık olsaydınız karşınızdakiler de ona göre davranırdı çünkü insanlar aksi belirtilmedikçe tek eşli bir ilişkide (ilişki eşittir seks tabii bu durumda) olduklarını varsayar genellikle. Şuradan sonra her yalan durumu daha beter edecektir, dürüst davranırsanız belki biri "yok ya sorun değil" der.
0
kobuzchu kiz
(30.11.22)
Cok fena sıcmıssın heyecanla okudum beceremiyorsanız niye girişiyorsunuz böyle işlere sdfjg bak ben beceremiyorum uzun ilişki forever..

Ayse bordo bereli wp bile kullanmıyormus onu sal fatmayı kandırırsın bir şekilde.

Ama ikisi de dursun diyorsan hiç öyle yalanmış gerçekmiş bir şey açıklamaya çalışma. Sen de sessizliğe gömül. Meraktan tutuşurlarsa ve kıymete binersen dönerler.

Yok dönmezlerse ve sen en az bir tanesini istiyorsan, gerçeği söyle burdan dönmez artık. Dürüstlükten kurtarırsan kurtarırsın ancak.
0
ananiyimioguz
(30.11.22)
@ananiyimioguz, ayşe gerçekten bordo bereli gibi kadın :D serseri mayın gibi alakasız zamanlarda nsfw içerikler yollar. zaten beni korkutma sebebi de buydu. her şeyi görüyorum deyince anlık panikle her şeyi gördüğünü düşündüm. dediğin gibi ilerliyorum şu an. işe yaradı gibi de görünüyor.

@ahm1, sen eğer benim eski ev arkadaşım olan ahmet isen benleyken başka birisi ile görüşen kişinin beni ne derece yaraladığını bilirsin. kaybetmek istemediğim iki insan var. zorlama ile elde etmedim onları aynı anda. bir takım tesadüfler beni bu ikili duruma soktu diyelim. yoksa tek eşliyim.

@ruhen hastayim ben, bir tanesi kesin bunu diyecek hatta böyle bir falsomu bekliyor. uzun ilişkim varken bile beni ayda bir yoklayan birisidir. aksi halde hiçbir şey olmamış gibi davranmayı tercih etmek yerine makul bir insan beni o anda evden kovardı diye düşünüyorum. kovmadı ama.
0
🌸belki bilardo
(30.11.22)
@belki bilardo: ahmet falan değil benim ismim :)
0
ahm1
(30.11.22)
Offff anlatırken allayıp pullayınca kendinizi daha iyi biri gibi hissediyor olabilirsiniz. Ama sonuçta ikisinden de gerçeği saklayarak durumu suistimal etmişsiniz. İkisinin de size karşı sizden daha fazla duygu hissettiği kesin ama siz ‘sosyalleşme ve cinsellik amaçlı’ iki tarafı da kullanıyorsunuz. Daha fazla yalan söyleyerek durumun içinden çıkmaya çalışmak istemeniz de düşüncemi destekliyor.
0
elorelia
(30.11.22)
Şurada güzel güzel konuşuyoruz, birbirimizi yemeyelim. "ben başkasıyla da görüşüyorum ha" deme durumunuz yok çünkü bunu derseniz %97 kapı önüne konacaksınız. Tabii sizin kendi nedenleriniz yine çok başarılı ulvi nedenler. Durumu iki tarafa da açıklayın bence.
0
archmage mahmut
(30.11.22)
acemi zampara durumu olmuş. kız sana "niye sessize aldın" diye yazdığında sen de "sana ne?" diyip geçecektin. yalan malan toparlamaya uğraşma. senin hamurunda yoksa böyle şeyler olmaz.
0
alperz
(30.11.22)
valla iyi olmuş yok öyle iki kızı aynı anda oyalamak.

ikisi de anlamıştır mevzuyu geçmiş olsun. bi soğuk su iç üstlerine.

ne zorsun ahir zaman.
0
Hallegadola
(30.11.22)
Gogılladım rahatsız etme modunda karşı tarafa bildirim gittiğine dair bir emare yok. Bence ayşe seni zarfladı sen de kek gibi yedin :))

Soruya cevap: bence durumu açıklamana gerek yok böyle devamke kadınların anladığı dil bu.

Gece ateşim çıkmış telefonda saçmalamadım di mi tarzı giriş yap ne dediğini bilmiyormuş gibi
0
respect
(30.11.22)
İki kişi ile görüşüyorken "benleyken başka birisi ile görüşen kişinin beni ne derece yaraladığını bilirsin" demeye hakkınız yok bence. Hem ayranım dökülmesin hem götüm sikilmesin demişsiniz.
0
peki madem
(30.11.22)
görünüşe göre düşük iqlu bir arkadaşımızsın ve ayşe yularınu çekmiş dehliyor.
0
anais
(30.11.22)
:D hocam en başta sessize aldım ne var desen hiç sorun olmayacaktı... onu söylemeye geldim
umarım halledersin
0
Coyote
(30.11.22)
Isin icinde cinsellik varken karsi tarafa baskasiyla da iliskiniz oldugunu soylememek dupeduz kotuluk ve dolandiricilik.
Siz de tamamen durust olmadiginizin farkindasiniz ki panik yapmissiniz. Bu zamana kadar da "ya ben direktim, oyle soylemedim boyle soyledim" falan diye bahaneler bularak kendinizi avutmussunuz.

Belli ki bu insanlara bir sekilde "aksi iddia edilene kadar bu iliski baska kisilere de aciktir" mesajini direkt olarak vermemissiniz. Karsinizdaki kisiler de birlikte vakit gecirdikleri, sevistikleri, flortlestikleri insanin kendilerine onem verdigi izlenimine kapilmislar hakli olarak.

Yalan falan soylemeden direkt kendinizi elestirin bence, ve bir yetiskin olarak neden net olmamayi tercih ettiginizi dusunun.

Illa yalan istiyorsaniz da, fatmaya aysenin de sizi bir etkinlige (konser tiyatro vs) cagirdigini ama fatmayla takilmak icin hasta oldugunuz vs gibi bir yalan soylediginizi, sonra o arayinca da yalaninizin ortaya ciktigini dusunerek mahcup oldugunuzu soyleyebilirsiniz. Yani bu sacmaliga da neden ortak oluyorsam, bilemiyorum.
0
sopiro
(01.12.22)
(8)

arkadaşım ne yapsın?

baldan kaymak
5 yıldır tanışıyorlar. 2 sene kadar çıkmışlar. 3 yıldır ayrılar. kız ciddi birliktelik istiyor, çocuğun aklında birliktelik yada iletişim kurmak yok ki kız 3 yıl önce de söylemiş ama kızı da kıramıyor olanı biteni anlatıyor sadece, hayatıma bakacağım demiş en son. Ama kız çok sevdiği için kıramıyor.
5 yıldır tanışıyorlar. 2 sene kadar çıkmışlar. 3 yıldır ayrılar. kız ciddi birliktelik istiyor, çocuğun aklında birliktelik yada iletişim kurmak yok ki kız 3 yıl önce de söylemiş ama kızı da kıramıyor olanı biteni anlatıyor sadece, hayatıma bakacağım demiş en son. Ama kız çok sevdiği için kıramıyor.

Kızı bende tanıyorum, iyi biri. Çocuğun hayatına başkaları da girdi, rutin devam ediyor yaşamaya. Ama kız kimseyi almamış bu sürede. En son "sadece düzgün, doğru birini arasam bu kızla olurdum zaten ama ben aşık olacağım birini arıyorum, kimseyi de olumsuz etkilemek hayatını mahvetmek istemiyorum" dedi.

Ben de onun hayatı da diye karışmadım açıkçası tavsiye falan da vermedim. Dinledim. Ne yapacaksın bile demedim yönlendirmiş olurum diye. Sizce ne yapsın? Ve sizce ben doğru mu davrandım, yani sonuçta karışmamak en iyisi gibi gelir hep bana böyle zamanlarda.

Teşekkürler şimdiden.
0
baldan kaymak
(29.11.22)
Karışmamak derken, put gibi dinlemeyi kastetmemistik xd sana doğru gelen davranışı söyleyebilirsin.

Benimki mesela; kıza aşık diilse salsın.
0
abuzer
(29.11.22)
Bir insan bir insanla birlikte olmak istemiyorsa bu bir munazaraya davet degildir ki. Yapilacak bir sey yok yani, konu kapanmis seneler once. Arkadasiniz da zaten kimseye ne yapayim diye sormamis anladigim kadariyla. Herkes kendi isine gucune baksin bence. Arkadasiniz da kizla birlikte olmayacaksa kiramiyorum vs geyigini biraksin, acik acik ilgisi hosuma gidiyordu ama bosuna umit vermeyeyim artik desin ve iletisimi kessin.
0
sopiro
(29.11.22)
Sallantıda kalmış güzel anılara ve hislere. İhtiyaçlarını belirleyip devam etmeli elbette
0
hasmetizm 2046
(29.11.22)
Kıza kıyamıyorsa zamanını gereksiz yere neden harcıyor? Birisi size takıntılıysa bunu iletişimi devam ettirerek bitiremezsiniz. Bir yıl bile çok büyük bir zaman. İnsan hayatını 20'li yaşlarında veya 30'ların başında oturtuyor. Sizin bu uzatmalı çift 10 sene harcamış, neredeyse bütün gençlikleri. Bu çok saçma bir durum. İkisi için de berbat bir şey.

Ha der ki, benim umrumda değil ben hayatıma bakarım, kendi böyle istiyorsa kendi bilir. Kimse bir şey diyemez. Ama yani kıyamıyorum geyiği çok klişe ve alakasız.
0
akhenaten
(29.11.22)
ya bu tür ilişkileri bi çözemedim ya.

hoşlanıyorsa tipini beğeniyorsa çekim varsa kısaca seviyorsa sevgili olsunlar.

ha sevmiyor beğenmiyor mu o zaman tamamen koparsın ipleri.

kız da kurtulur bu ne ya.
0
Hallegadola
(29.11.22)
Arkadaşınız ya sıçsın ya tuvaletten kalksın ne diyeyim.
0
peki madem
(29.11.22)
arkadaşınız dürüst değil, kız çok sevdiği için kıramıyorumun alt metni ohhh mis gibi benden vazgeçemeyen birinin ilgisiyle egom sabah akşam yıkansın.

kız iradesiz ve bağımlı. ilişkin olmayan birini 3 yıl beklemek sağlıklı bir yetişkin davranışı değil.

sizlik bir durum yok, fikriniz sorulursa söylersiniz, sorulmazsa tek kelime etmezsiniz.
0
Phoebe
(29.11.22)
Maalesef bazı erkekler ilişkide acı çekince daha iyi hissediyorlar çünkü acı çekmek onların "vasopressin" hormonu salgılamalarında yardımcı oluyor diye bir teori dolaşıyor günlerde. öyle birşey olabilir.

arkadaşınız sanırım "nice girl" o yüzden istediği kişi onu onun kadar istemiyor.

sayfalarca şeyler yazıldı videolar çekildi bu konuda.

erkekler arafta kalacakları ilişkileri istiyorlar çoğu zaman. dikkat ederseniz buraya yazılmış sorular hep kadınların soru işareti bıraktığı durumlar. kadınlar ancak böyle yaptıklarında ilgi çekiyorlar bir şekilde.
0
my pink
(16.12.22)
(13)

instagramda post olarak bir ünlü/belediye başkanı ile resim atar mısınız?

baldan kaymak
sb.örneğin mansur yavaş ile fotoğrafınızı olsa, anı olsun diye atar mıydınız? yoksa story de falan mı bırakırdınız? yada hiç mi atmazdınız? neden?
sb.

örneğin mansur yavaş ile fotoğrafınızı olsa, anı olsun diye atar mıydınız? yoksa story de falan mı bırakırdınız? yada hiç mi atmazdınız? neden?
0
baldan kaymak
(28.11.22)
atmazdim. akpli biriyle atmaktan hicbir farki yok. turkiye'de herkes bolum bolum bolunmus. karsit goruslu arkadaslarin, akrabalarinin sana bakisi degisebilir.
0
buenosdias
(28.11.22)
Story atarim en fazla. Kalıcı post atmam. ama atsam da sorun olmsz cevremin cogunlugu benle ayni goruste.
0
stavro
(28.11.22)
Atarım, sosyal medyada akrabalarımdan olan çomarları dahi temizledim.
0
kimlanbu
(28.11.22)
omar souleyman'la fotografim var 2015'ten. ama zaten son yillarda yilda bir post anca atiyorum, su an atmazdim. story akar. ama sen mesela 10 gunde bir post atan biriysen at bence cok da siritmaz
0
hjarteblod
(28.11.22)
Atmam, ne gerek var.
0
ruhen hastayim ben
(28.11.22)
ben atmam, zaten öyle bir fotograf cekilmem. hesabimda kendi fotograflarim da yok ki zaten, hobimle ilgili fotograflar paylasiyorum.
0
buf-e kür
(28.11.22)
post değil ama story atarım.
0
paintov
(28.11.22)
sadece siyasetin içinde olan değil, genel olarak da "ünlüyle fotoğraf çektirme" meselesini oldum olası anlayamamışımdır.
ancak çocuksan falan olabilir.
dolayısıyla öyle bir fotoğrafım olmaz.

bırakın fotoğrafı, sevdiğim birini görsem en fazla göz göze geldiğimde ya da yanından geçiyorsam selam veririm, imza günü falan olmadıkça gidip konuşmam bile.
0
blatta hiberna
(28.11.22)
Paylaşacaksam story olarak atarım.
0
nawar
(28.11.22)
ne atacam o benle fotoğrafını atsın. ha çekilmem de zaten.
0
gurur
(28.11.22)
eğer çok sevdiğim bir ünlüyse post atarım.
orta derecede sevdiğim bir ünlüyse storyde bırakırım ki,post atacağım insanı çok sevmem lazım.
0
carpikbacaklibasketbolcu
(29.11.22)
atmam zira kendimi paylasmiyorum.
0
sopiro
(29.11.22)
atarım tabii ki. atmayacaksam herkes görmeyecekse neden çekindim. :)))

bu arada hem post atarım hem storyden paylaşırım. hem facebook hem instagram hem twitter'dan paylaşırım. :D
0
naksidil
(29.11.22)
(3)

İngiltere'deki akademisyen grevi neyle ilgili?

kurbanlik koyun
Twitter'da İngiltere'deki akademisyenlerin bazılarının toplu greve gittiğini falan okudum ama anlamadım nedenini. İyi maaş almıyorlar mı? Hayat pahalılığı arttı tabi ve ülkede hemşirelerin, işçilerin greve gittiklerini izledik haberlerde ama akademisyenlerin de grev yapmalarına şaşırdım. Yaşadıkları
Twitter'da İngiltere'deki akademisyenlerin bazılarının toplu greve gittiğini falan okudum ama anlamadım nedenini. İyi maaş almıyorlar mı? Hayat pahalılığı arttı tabi ve ülkede hemşirelerin, işçilerin greve gittiklerini izledik haberlerde ama akademisyenlerin de grev yapmalarına şaşırdım. Yaşadıkları problemler tam olarak nedir? Sizce Türkiye'deki akademisyenlerin yaşam koşulları daha mı iyi (ironi değil, gerçekten merak ettim)?
0
kurbanlik koyun
(24.11.22)
Ben iş bakıyorum, İngiltere’deki ilanlar 38 bin pound civarı maaş öneriyor (yıllık ve brüt). Az bence, ellerine aylık 2300 falan geçiyordur tahminen.

Edit: Türkiyedekiler iyi durumda değil tabii. Ama şikayet etmek grev yapmak falan kültürümüzde yok galiba.
0
nhk ni youkosu
(24.11.22)
Genel olarak artan fiyatlar ve karşısında eriyen maaşlar, hayat şartları vs. grev sebebi. Ama @nhk ni youkosu'nun dediği gibi 38K yıllık ücret akademisyenler için az değil. Başlangıç Londra dışı yerlede 20-25'lerde. Zaten 38 ile Londra dışında tek başına yaşayan biri oldukça iyi yaşar, evli ve çalışan bir çift ise yine rahat ettirir.
0
quaker
(24.11.22)
Gecen gun hocalarimizdan biri 30 kasimda grevde olacagini, ders yapamayacagini soyledi. Union'in onerisi imis grev. Calisma sartlari ve kalici kontrat almanin zorluklari gibi seylerden bahsetti. (Eger asina degilseniz 'tenure' nedir bakiniz. Turkiye'de boyle bir sey var mi bilmiyorum. Akademisyen degilim.)
0
sopiro
(25.11.22)
(40)

Gilli konuşan biriyle çıkar mısınız?

Bruce
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
0
Bruce
(20.11.22)
Şekilci olduğum nadir konulardan biri. Çıkmam, çıkamam.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
bruce sen olaylara dışardan bakarken gayet mantıklı şeyler yazarken kendin içinde olunca bi saçmalıyorsun :)
0
freebird5406_2
(20.11.22)
benim son date'im bana tespih hediye etti. ona rağmen gil'e tahammul edemem gibi duruyor. ancak şaka olabilir
0
ala09
(20.11.22)
soğurum. çıkıp çıkmamak ayrı bir mesele gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(20.11.22)
normalde gramer nazilerinden biri olarak buna takılmazdım ya herhalde.
ama -gil'den neden nefret ediyor herkes, buna da anlam veremiyorum hiç. yerel bir ifade işte; şarz, deyil, muhattap, adletmek gibi bir yanlışlık yok ki? ben mi yanlış hatırlıyorum, bilmiyorum ama küçükken büyük ve küçük ünlü uyumunu bozan ifadeler arasında öğretmenler bu eki(?) de dahil ediyordu. ama gerçekten, şimdi neden çoğu kişi -gil'den nefret ediyor, bir türlü anlamıyorum.


ekleme: konunun gramer olmadığının farkındayım, konuşmakla alakalı bir soru ama vermek istediğim mesaj aynıydı. :(
0
m e b
(20.11.22)
imkani yok
not: elime kiz eli degmedi
0
nibba
(20.11.22)
Ahsha buna tek takan olmadığıma sevindim
0
kisa
(20.11.22)
cikarim. belki ironik olarak soyluyordur. ki yanlis bir kullanim da degil zaten.
0
hot potato
(20.11.22)
@hot potato ironik olarak söylediğini anlamıyorsak o bizle çıkmasın zaten. Sen de yani...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Ne var ki, bu cok takilacagim bi sey degil. Cikarim, sevgili olurum, evlenirim. Ne gerekiyosa yapariz sıkıntı yok ;)
0
balpolen
(20.11.22)
@meb, avamlık, "köylülük" algısı yaratan bişi bu, yanlış Türkçe kullanmaktan ayrı bişi. Rizelu bir hanfendu ile de aynı şeyi hissederim muhtemelen.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
hahaha valla bu özelliklere sahipse ve iyi anlaştığım biriyse ben çıkarım ya, kulağa sevimli geliyor. ne olacak. hatta çok affedersin i'd fuck the villager out of her yani.
0
mark greg sputnik
(20.11.22)
Özelden sen sanki çok mu düzgün konuşuyorsun, seni duysak eminim avamlığın vardır dendi. Benzer düşüncede olanlar bana ulaşsın, youtube'ta yayınlanan panel konuşmalarımı atıcam, oradan karar verebilirsiniz.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Bu kadar kopuk yaşamadım için sogumazdım
0
olaylar olaylar
(20.11.22)
Değiştirip geliştirebiliyor muyuz, yoksa hep aynı şekilde "sevgilimgil" mi olacak? Eğer bu huyundan kurtaramıyorsak olmaz.
0
nawar
(20.11.22)
Arkadaşlar Bruce benden sonra bu duyuruda en düzgün konuşan insandır. Beni de zaten spiker sanıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
@nawar, insanoğlunun öğrenme ve gelişme kapasitesine inancım hep var olmuştur, o yüzden doğru bir noktaya parmak bastığını düşünüyorum. Yine de bununla uğraşmaya değer mi, bilemedim...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
çıkarım ben. saçma sapan birçok şeye takılan şekilci birisiyim ama bunu sorun etmem.
0
juliette
(20.11.22)
öyle şeylere pek takılmam, kendim de günlük muhabbetlerde kimi kelimelerde "k" yerine "g" kullanıyorum, eskiden yapmazdım sonradan edindiğim bir alışkanlık, 1-2 yıl "gil" kullanan bir bölgede yaşasam bende kullanmaya başlarım.

garip gelir ama onu diyeyim dalga geçerim falan ama annemgiller dedi diye sevgim azalmaz. utanmam, çekinmem.

karakterli, saygılı olup olmaması, huzur ve mutluluk için daha önemli.
0
selam
(21.11.22)
Evet sogurum. Bi´ hayal ettim ve hemen sogudum.
0
buf-e kür
(21.11.22)
Bu tür detaylara ben de takılıyorum maalesef.

Mesela FELAN, ŞARZ türü şeyler diyorsa da anında uzarım. Vın.
0
Berck
(21.11.22)
bu söylemi kendim hiç kullanmam, karşıdan duyunca da dikkatimi çeker evet ama takılmam. ve asla birisine olan sevgimi veya saygımı etkilemez.
bana hep kültür faşizmi gibi geliyor salt bu ve benzeri durumları neden gösterip bir tercihte bulunmak.
0
pardus
(21.11.22)
avamlıkla alakasını kuran beri gelsin vehbi koç baatlucan yerüm diyor akşam yemeğinde ama elit?! ne demekse artık

ben kendi diksiyon/şivemde birini arıyorum diyebilirsin, buna hakkın var, bu şımarıklık değil asla.
0
comp
(21.11.22)
Filan kelimesi, annemgil kelimesi vs hep doğru kullanımlar.
Şarz ile, “bişi” ile, yanlız ile aynı kefede değil yani. Ayrıca şive vs de değil. Yazım dilinde de bu şekilde kullanımı olan, istanbul türkçesine uygun bir kullanım.
Gelip “bir şey” kelimesini doğru kullanamayan insanlara “sevgilim ‘annemgil’ diyor ne yapayım” diye soruyorsun. Bence bu durum sevgilinin gilli konuşmasından daha absürt.
Ben gil kullanımı ile soğumam. Şarz ile soğurum, baskın bi şive ile soğurum. Ama şivesiz, yanlışsız biz türkçe konuşan bir kişiden konuşması nedeni ile soğumam. İçerik önemli olan.
0
zimbirik
(21.11.22)
@zimbirik, konu benim sevgilim değil buradan yanlış bir algı yaratmayalım lütfen. Teorik bir soru sormuştum, etrafımda böyle konuşan biri dahi yok zira...
0
🌸Bruce
(21.11.22)
Genel kanının aksine sempatik dahi bulabilirim. Öyle olmasa bile, sırf belirli sözcükleri ifade ediş biçimi yöresel izler taşıdığı için diğer özellikleri itibarıyla uyuştuğum ve sevdiğim birini gözden çıkarabileceğimi sanmıyorum.
0
huçi kuçi
(21.11.22)
Türkçe’yi doğru kullanıyor yalnız :)
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(21.11.22)
Siz kafayı yemişsiniz ahaha. Şekilci eksiciler sizi.

Kişiye göre değişir. Söylediğin gibi biriyse umrumda olmaz. Hatta bence samimiyet göstergesi
0
westblack
(21.11.22)
Sempatik bulurum +1

Ayrıca bruce, öyle özelden değil direkt buraya at da 7 düvel görsün/duysun, beyoğlu beyefendisini lütfen :)
0
respect
(21.11.22)
Evet. Tartışmasız.
0
muhayyer divan
(21.11.22)
bu o kadar kotu bir sey mi yahu? ben de arada kullaniyorum bunu.

kaldi ki modern, tahsilli, acik goruslu ve zeki bir insanimdir huyum kurusun. benim icin kirmizi cizgi yazim yanlislari, kelimelerin yanlis kullanimidir.
0
antikadimag
(21.11.22)
Garip bulurum cunku ben kullanmiyorum, aliskin da degilim. Muhtemelen gulumserim veya en azindan tek kasimi kaldiririm duyunca. Ama cok iyi anlastigim, begendigim birini sadece gil dedi diye silip atmam.
Ilk gil dedigini duyduysam sonra begenmem zor olabilir ama once begendiysem sonra gil dediyse idare edebilirim.

Kendisi de "ahah gil dedim ya" derse dedikten sonra daha guzel olur.
0
sopiro
(21.11.22)
direkt sogurum. dogru bi kullanim da olsa bendeki cagrisimi gunduz kusagindaki kadin programlarinda ciglik cigliga kendini anlatmaya calisan ama anlatamayan kadin profili
0
Kittie
(21.11.22)
ahhdhdjad. antalyada cok kullanirlardi bunu. sive sayildigi icin hayir sogumam beni yanlis turkce kullanimlari sinir eder sadece. ya da internet agziyla konusan insnalar var twitter laflarinu gunluk hayatta kullaniyor mesela oyle birinin yerine deyzemgile ne zaman gitcez gari diyen birini tercih ederim.
0
aydonno
(21.11.22)
"meetinglerini push eden" biri yerine gil kullanan biri daha caziptir kanımca.
0
charbiel
(21.11.22)
sopiro +1
0
gabe h coud
(21.11.22)
köylülük, kasabalılık bence kötü veya ayıp bir şey değil.
ama böyle konuşan birini kendi sosyal çevremden görmekte zorlanırım, dolayısıyla soğurum diyeceğim ama soğumak doğru kelime değil.
"benden, benim çevremden değil" algısı yaratır bende.

sorun aslında konuşma tarzı da değil.
köyden şehre geldiysen, şehirde yaşıyorsan, şehirli insanlarla muhatapsan, o zaman şehre ayak uydurman lazım.
dil ve dilin kullanım şekli de bunun en önemli yanlarından biri.
üstelik mesleğim gereği zaten hassas olduğum bir konu çünkü çevirmenim.

bunun makrosu köyden gelenlerin şehre ayak uydurmayıp istanbul'u mega köy haline getirmiş olmasıdır mesela.
bizim de ülke olarak köy kültürümüz şehirden daha ağır bastığı için buna esir olmamak mümkün değil.
öyle konuşan birini de uzun vadede "şehre ayak uyduramamış" olarak göreceğim için soğurum soğursam çünkü ben şehirliyim ve şehirli olmasa da, şehirli gibi yaşayan birine uyum gösterebilirim.
dil yaşam tarzını da yansıtır, böyle konuşuyorsa evinde de kendi adetlerini sürdürüp ona göre yaşıyordur muhtemelen.

yani uyumsuzluk aslında karşılıklı olur ilerleyen süreçte.
o da benim bazı şeylerimi beğenmez zaten büyük ihtimalle.
çok aşık değilsem soğumayabilirim ama en azından uzaklaşırım, olmayacağını düşünürüm.
gerçi işte bu sebeplerden ötürü aşık da olamam zaten, birbirini getiriyor.
0
blatta hiberna
(21.11.22)
böyle kasıntı takıntılarım yok. şiveli bile konuşabilir, bu da ülkenin bir rengidir yani. bence mesela -de -da'ları ayrı yazamaması daha büyük sorun ama da o da öğretilir gerekirse.
0
roket adam
(21.11.22)
yorumlar karşısında şoka uğradım. sanırım burada herkes ingiltere prens-prensesi
0
purrp
(21.11.22)
Hayır. Seks esnasında falan derse bunalım yaşarım.
0
romario
(21.11.22)
(18)

Yaslanmaktan mutsuz olmak

abuzer
Arkiler s.a gelin dertlesek31 yaşımı doldurdum sanırım gecenlerde. 30 u gectigimden beri zamanın geri dondurulemez oluşu canımı sıkıyo :) ölüme yaklaşmak... Seviyorum çünkü yaşamayı. daha gençsin diceksiniz de değil bence. Max 30-40 yıla ölürüm heralde. Yani şimdiye kadarki kadar daha yaşarım Max. V
Arkiler s.a gelin dertlesek

31 yaşımı doldurdum sanırım gecenlerde. 30 u gectigimden beri zamanın geri dondurulemez oluşu canımı sıkıyo :) ölüme yaklaşmak... Seviyorum çünkü yaşamayı. daha gençsin diceksiniz de değil bence. Max 30-40 yıla ölürüm heralde. Yani şimdiye kadarki kadar daha yaşarım Max. VE BU ÇOK AĞĞĞZZZ :///

zaten artık zaman aşırı hızlı geçiyor :/ sizce de öyle diil mi 30 yaş üstü kardeslerim?

Yaşadığın anları güzel yasa diyenler olacaktır. Bence eppey de güzel yasiyorum aslında. 1-2 ayrıntı dışında her şey tıkırında.

Napak? Var mı bu histen kurtulmanin yolu? Yoksa siz "ölsek de kurtulsak" modunda misiniz:')
0
abuzer
(20.11.22)
30lar ilerledikce bu his artiyor kesin bilgi yayalim :))
Durumu kabullenmek, geriye donup bakinca ulan guzel gunler gecirdim, sunlari sunlari yaptim diyecek sekilde zamani degerlendirmek, hayal ettiklerinizi elden geldigince gerceklestirmek bi cozum.
0
mor oje
(20.11.22)
Yürü git,alalalala :))))

Yok yok haklısın. Hayat güzel. Yaoacak bir şey yok ama. Mevcut hali en iyi şekilde yaşayıp çok da düşünmemek lazım.
Senin derdin çok bir derdin olmaması aslında.
0
kisa
(20.11.22)
Sürekli seyahet eğlence gibi şeylerle gerçeklerden kacabilirsin mesela ama eninde sonunda yakalar seni. O yüzden kabullen ve çok da şeetme
0
kisa
(20.11.22)
32 yaşındayım, katılıyorum. hayatı hem iş hem seyahat vs adına tadına varacak şekilde yaşadığımı düşünüyorum, hatta daha iyi yaşayamam gibi geliyor ama yine de zamanın geçmesi evet çok koyuyor insana.
0
roket adam
(20.11.22)
Yakında gençleri kıskanacagim diye korkuyorum
0
kisa
(20.11.22)
Yaş 27 boşuna yaşıyorum hissi var bende de hiç keyif almıyorum.
0
darkwizard
(20.11.22)
Geçen yine bir başka duyuruya yazdım mı yoksa yazıp sonra sildiğim onlarcasından biri miydi hatırlayamadım ama yazayım yine.

yanlış hatırlamıyorsam bir filmde duymuştum. karakterlerden biri zamanla ilgili endişesi olan diğerine "şu ana kadar yaşadığın hayat uzun geldi mi sana" diye soruyor. 35 belki 40larında olan da evet diyor. diğeri de "işte önünde yaşayacak bir o kadar hayatın daha var" diyor. basit bir düşünce ama benim aklımda baya yer etti. zaman bundan sonra biraz daha hızlı geçecek, daha az verimli geçecek, daha az kayda değer olacak ama nihayetinde aklının ermeye başladığı yaşı 20 falan kabul etsen, kendi hür iradenle özgürce karar verip yaşayabildiğin hayatın 10 seneden ibaret olduğunu düşünsen, önünde bunun aynısından 4 tane daha var.

kafayı zamanla çok erken yaşlarda bozmuş biri olarak anlıyorum bu psikolojiyi ben. benim kendi çözümüm evlenip çoluk çocuğa karışmak. ilk çocuğu elime aldığım zaman omuzumdan büyük bir yük kalkacağını hissediyorum. benim için ahsen umut verici bir düşünce bu.
0
IncredibleMau
(20.11.22)
@incre, benim çözümüm de benzer. Hep çok mantıklı gelmissindir bana zaten. Ama onu da yemiyo.. :')
0
🌸abuzer
(20.11.22)
çok sağol, güzel böyle şeyler duymak :P şurda kaç kişiyiz otuzlarının başlarında
0
IncredibleMau
(20.11.22)
Ölsek de kurtulsak modundayım. Yaşanabilecek şeyler bitmez ömrün ne kadar olursa olsun, bu arayış hali beni çok yoruyor. Öldüğümde gözüm açık gitmeyecek tatmin seviyesinde yaşadım, bardağın dolu tarafına bakıp doydum ben kalkıyım diyorum.
0
Bruce
(20.11.22)
yaşlanmak diilde bedensel sorunlar yaşayacak olmak zoruma gidiyor :) öyle bir dönemdeyiz ki nerede ise her sene müthiş teknolojik gelişmeler, bilimsel çalışmalar oluyor öldükten sonra bunlardan haberim olmayacak, çok koyuyor :)

bunlardan sonrası amaan bu ne be dünün aynısı :=)
0
selam
(20.11.22)
kesinlikle zaman asiri hizli geciyor + yaslanmaktan asiri mutsuzum. onumde secenek olsa sonsuza dek yasamak isterim
0
hot potato
(21.11.22)
İşte bunlar hep görelilik kuramı. 1 yaşında birinin 2 yaşına kadar geçirdiği 1 yıl ömrü kadarken, 60 yaşında birinin 61 yaşına kadar geçirdiği 1 yıl önrünün 1/60 ı kadar. Ondan dolayı yaşlandıkça zaman hızlanıyor galiba. Ama iyi haber insan ömrü uzuyor.
0
yazdonumu
(21.11.22)
abuzer yoksa sen ben misin? ben de gectigimiz gunlerde 31 yasimi doldurdum ve ayni seyleri hissediyorum.

30'dan sonra artik her seye gec kalmis gibi bir his var uzerimde. guzel bir isim var, vs ama artik gelecege umutla bakma durumunu kaybettim. bu safaktan sonra atomu parcalayacak halimiz yok.

benim aklima gelen cozum evlenmek. bir yuva kurup cocuk falan yapmak artik. sadece asik olabilecegim son bir kadin ve onunla beraber yaslanmak... otesinde bir beklentim yok hayattan.
0
antikadimag
(21.11.22)
Zaman cok hizli geciyor evet ama bence 30lu yaslar cok cok daha guzel 20li yaslardan. 40lar daha da iyi olur umarim. Yani su an 38 yasindayim, hep bu yasta kalacagimi bilsem bir an bile uzulmem.

Tavsiyem yok. Olmekten kacinmak gibi bir secenek de yok. Dusundugumde kafamin icinde alarm caliyormus gibi bir panik yasiyorum. O yuzden dusunmemeyi seciyorum.
0
sopiro
(21.11.22)
Ben ölmekten ya da hayatın kısalığından değil de parça parça ölmekten korkuyorum. 20'li yaşlarda yapılacak şeyler ayrı, 30'lar ayrı vs. 60 yaşında tutup da 20'lik arkadaş topluluğunda gibi davranamam sonuçta.

Yapabileceğim şeyleri istediğim gibi yapamıyor olmak sıkıyor canımı.

Bunla nasıl baş ediyorum? Edemiyorum :D
0
akhenaten
(21.11.22)
Tamam 20ler ayrı 30lar ayrı 60lar ayrı ya, heh işte, ben 60lardakileri istemiyom :') çok saçma.. nene olmak istemiyom.

Aslında bir daha hiç 20 yaşında olamayacak olmak canımı sıkıyo:') yaşamayı çok seviom
0
🌸abuzer
(21.11.22)
yasımı fıksleme ımkanı olsa sececegım yas otuzlarda olurdu. 31-32 falan olurdu muhtemelen.Benım omrumun en guzel yasları bunlardı sımdıye kadar. 40 ustunden bıldırıyorum
0
turkuaz
(21.11.22)
(20)

erkek : yaş 18 / kadın : yaş 26 - düşünceleriniz?

Transa
yürütülebilir bir ilişki mi sizce?
yürütülebilir bir ilişki mi sizce?
0
Transa
(10.11.22)
Abla kardeş ilişkisi mi? Öyleyse gayet uygun bence.
0
AlsterWasser
(10.11.22)
tamamen kişilerin olgunluklarına bağlı, yürütülebilir.
0
sta
(10.11.22)
18 yaşında birinin hayata bakışı ile 26 yaşın bambaşka
0
freebird5406_2
(10.11.22)
imkansız. seks yapılıp keyifli vakit geçirilir ama ciddi ilişki olmaz.

ben de zamanında böyle cevaplar görünce çok sinirlenirdim, "hadi len ben olgunum gayet de güzel olur, aşkın yaşı olmaz" diyordum ama hiçbiri uzun sürmedi. bir nevi çocuk muamelesi görüp dehlendim bir noktadan sonra "olur" diyen kişiler tarafından.

hatta şöyle söyleyeyim, 18 yaşındaki bir erkekle sağlıklı romantik ilişki kurabilen 26 yaşındaki bir kadının fazlasıyla anormal olduğunu düşünürüm ben. yani bi problemi, ciddi bi sorunu filan vardır diye değerlendiririm kendi kafamda.

bak 28-36 olurdu, belli bi yaştan sonra farklar flulaşıyor ama 18-20 yaş filan bu seviyeler çooook genç.

ha erkek tarafıysan yardır derim. güzel tecrübe olur. çok şey öğrenirsin. sonra çok ağlarsın ama olsun. kadın tarafıysan diyecek bi şey bulamıyorum.
0
mark greg sputnik
(10.11.22)
İmkansız diyorum.
0
roket adam
(10.11.22)
mark +1
kadin anlasabiliyorsa bi sorun oldugunu dusunurum kadinda. 26 yasinda 18 yasindaki cocuga tahammul edemezsin. istedigi kadar cocuk olgun olsun, iyi egitim, iyi aile vs. olmaz...
0
Kittie
(10.11.22)
Yaş farkında değil de, erkeğin daha 18 yaşında olmasında sorun var bence.

E: 25, K:33 olsa olurdu mesela.
0
Mirket
(10.11.22)
Her insan, her ilişki kendine özgüdür.

Karşındaki küçüktür ama olgun olabilir. Karşındaki büyüktür ama senin yaşına uyum sağlayabilir. Seninle aynı yaşta olan biri seni aldatır ve seni yıkıma uğratır ama senden küçük ya da senden büyük biri seninle evlenip sana güzel bir çocuk kazandırabilir. Zorluklar sevgiyle aşılabilir. Zorluk olur mu? Tabii ki olur. Erkek daha üniversiteyi bitirecek, askerliğini yapacak, iş bulacak... Kız bir noktada yaşım geçiyor deyip evlenmek isteyebilir ya da seni bekleyebilir.

İnsanın sevdiği birini bulması güzel bir şey. Ben böyle sorularda size denk gelmişken şansınızı deneyin diyorum. Hayırlısı olsun.
0
dissendium
(10.11.22)
mark+1 erkolar biraz etkileniyo bu durumdan iyi ve kotu olarak. bir de 18 kucuk bi yas

yeni nesilin gumbur gumbur gelmesi sorununun dogurdugu sorunlarr. bizim lise zamani yoktu bunlar
0
ala09
(10.11.22)
Mümkün değil
0
gabe h coud
(10.11.22)
Kadınların erkeklerden her türlü daha erken olgunlaştığı gerçeğini de göz önüne alırsak oluru hiç yok, sıfırın altında.

Kendi 18 yaşımdaki halimi de bir düşünüyorum da şu an.. breh breh breh :)
0
Berck
(10.11.22)
Hayir
0
balpolen
(11.11.22)
18 yasinda insan cocuktan biraz hallicedir. Kendisi 26 yasinda olup da 18 yasindaki biriyle iliski yurutmeyi dusunen insanin kendisi, hayat, etik, ve romantizm konularinda ciddi sorunlari vardir diye dusunurum ben.

Aradaki yas 8 yil oldugu icin degil. Taraflardan biri daha 18 yasinda oldugu icin. Hayatta ayni "milestone" (bu nedir bilmiyorum, donum noktasi diyeyim) tecrubeler yasanmamistir zira. Bir de ben ogretmenim, ve bu tarz bir dusunceyi tahayyul edemiyorum bile durust olmak gerekirse.
0
sopiro
(11.11.22)
26 yaşında kadın 18 yaşında erkeği abuse eder alimallah… Abla kardeş ilişkisi olur ancak ordan. İlerleyen yaşlarda tekrar deneyiniz.
0
vedatchilipeppers
(11.11.22)
Kadın tarafı acilen terapiye gitmeli.
0
lcha
(11.11.22)
Yürür. 18 kadın-28 erkek versiyonu hayatımın en güzel ilişkisiydi.

Kafa yapın uymadıktan sonra yaşlarının yakın olması bir şey ifade etmiyor. Bazı genç insanlar olgun ve stabil düşünceli, bazı orta yaşlı insanlar çocuk gibi olabiliyo. Karakterler uyumluysa, cinsel çekim de varsa pekala yürür.
0
liberal demokrat partili hamit
(11.11.22)
Şu an 18 yaşındaki erkeklere ablalık yapıyorum kardeş gözüyle bakıyorum... imkanı yok uçurum var arada çünkü iki yaş grubu da en kritik ve değişken dönemlerindeler. 18 ergenligin doruklarinda 26 yetiskinligin düzenin baslarinda
0
ddenizz
(11.11.22)
Erkekler zaten geç olgunlaşıyor. 26 yaşındaki erkekler bile şu an çok çocuksu, yetişkin değiller. 18 yaşında birini öğrencim gibi görürdüm, düşüncesi bile rahatsız edici.
0
ruhen hastayim ben
(11.11.22)
bu yaşlarda 8 yaş çok fazla.
0
false pretension
(11.11.22)
seks için evet, düz ilişki hayır.
0
zgrydn
(12.11.22)
(12)

Yurtdisinda yasayanlar, Turkiye’ye

lemmiwinks
1- ne siklikta gidiyorsunuz?2- ne kadar kaliyorsunuz?3- araba kiraliyor musunuz?4- nerede kaliyorsunuz?
1- ne siklikta gidiyorsunuz?
2- ne kadar kaliyorsunuz?
3- araba kiraliyor musunuz?
4- nerede kaliyorsunuz?
0
lemmiwinks
(07.11.22)
1- senede 1
2- 10-15 gun
3- hayir (transfer ayarliyorum)
4- Otel
0
Corc
(07.11.22)
1- iki senede bir
2 - 30 ile 45gun arasi
3 - nadiren
4 - buyuklerin evinde misafirlik, gerekirse otel.
0
cooperr
(07.11.22)
Senede iki kez
15 gun
Arabami satmadim
Evi bosaltmadim
0
kuzey li
(08.11.22)
1- senede 2 veya 3
2- total 35-40 gün
3-hayır ailemin arabasını alıyorum
4- aile evi- tatile gidiyorsam otel
0
garavel
(08.11.22)
1- senede 1 ama seneye planim iki.
2-2 hafta ama seneye 2-3 hafta toplam bakıyorum.
3- hayır. Ailemde iki araba var, birini alıyorum.
4-arkadaslari göreceksem sehirdeki evde, diger türlü yazlikta.
0
logisticsmanager
(08.11.22)
Senede 1
20 gun
hayir
baba evi ve otel
0
hot potato
(08.11.22)
1- senede 2
2- 2 hafta
3- hayir
4- annemlerde
0
fakyoras
(08.11.22)
1) 2,5 senede 1 kez geldim. Yasadigim ulkede sinirlar kapali, seyahat imkani yok. Yoksa alti aya bir falan gelirdim.

2) 5 hafta. Seyahat mumkun olsa Christmas tatilinde vs de gelir, 10 gun kadar kalirdim.

3) Hayir cunku araba kullanmiyorum.

4) Onceden Turkiye'de kendi evim vardi kirasini odedigim. Simdi otel ve anne evi dusunuyorum.
0
sopiro
(08.11.22)
1. Senede 2
2. Kış -> 1 hafta, yaz -> 1 ay
3. Bazen
4. Annemde, eşimin ailesinde
0
but that was just a dream
(08.11.22)
Senede 5 (Bunda cilt bakımı, botoks, manikür pedikür gibi şeylerin Türkiye’de ucuz olması etkili, Hollanda’da bunları yaptıracağım paraya uçak bileti+işlem ücretlerini çıkarıyorum).

Genelde 1 hafta kalıyorum.

Araba kiralıyorum çünkü diğer türlü ailemin günlük hayatını aksatıyor gibi hissediyorum.

Ailemin yanında kalıyorum.
0
marla is in my head
(08.11.22)
1. Yilda bir ya da nadiren iki kez. İkinci genelde doktor randevulari vs. nedeniyle oluyor. Türkiye'ye tatile gelmiyorum. Aile,arkadas ziyareti ya da doktor randevuları...

2. Bir hafta kadar.

3. Hayir, sehir icinde taksi kullaniyorum. Arkadaslarimla ya da ailemle sehir disina cikarsam ya tren kullaniyorum, rota İstanbul-Ankara cünkü, ya da onlarin araclariyla gidiyorum.

4. Cok büyük oranda hotel ya da airbnb. Bir iki günü gecen misafirligi sevmiyorum, aile ya da arkadas evi olsun, ben rahat edemem.
0
buf-e kür
(08.11.22)
1- 3-5 senede bir. cok uzaktayim.
2- en az 3-4 hafta.
3- ailemin arabasi var.
4- aile evinde.
0
baldur2
(08.11.22)
(4)

Terapistle haftada iki seans

encokbenisevinnolur
Yaklaşık 5 aydır terapi alıyorum. Bugün terapistim en azından haftada iki seans yapmamızın ilerleme açısından daha uygun olacağını söyledi. Gerekçelendirmesi beni ikna etti de iki sorum var:1- böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum yaygın bir uygulama mi bu?2- benim programım vs ona uymadığı için iki gün
Yaklaşık 5 aydır terapi alıyorum. Bugün terapistim en azından haftada iki seans yapmamızın ilerleme açısından daha uygun olacağını söyledi. Gerekçelendirmesi beni ikna etti de iki sorum var:

1- böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum yaygın bir uygulama mi bu?
2- benim programım vs ona uymadığı için iki gün aralıkla görüşeceğiz ortak uygunluk bulabilene kadar. Salı Perşembe. Ben konuşacak bir şey olmaz gibi geliyor nasıl olacak dediğimde çoğunlukla geçmişteki bazı olaylardan konuştuğumuz için bir sakincasinin olmayacağını söyledi. Ayrıntısını çok yazmak istemiyorum buraya da geçmişten travmatik olaylar konuşacağız diyebilirim önemliyse. Buna dair ne dersiniz?

Yani hepsini ona sorabilirim ve cevabini da alırım da seans sonunda olunca biraz afalladim. Sıradışı geldiği için bir de buraya sormak istedim.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
Bir bildiği vardır. İleride seyrekleşir.
0
ruhen hastayim ben
(07.11.22)
Tanidigim bir narsistik sapkin (teshisi buydu) haftada 2 gidiyor, deniz dulgeroglu haftada 3. Yani oluyor
0
mor oje
(07.11.22)
5-6 ay haftada 2 terapi almıştım. nadiren haftada 3 kez gittiğim de olmuştu. terapiler sonuç vermeye başladıktan sonra terapistim artık bana gelmenize gerek yok demişti. bazen 3-4 ayda bir terapi alıyorum ama tamamen keyfi, geyik yapıyoruz :D

konuşacak bir şey bulamamak diye bir şey yok açıkçası. belli ki travma çalışacaksınız muhtemelen hatırlamadığınız çok fazla anı olacak onlar üzerine artık hangi teknik kullanılıyorsa ilerleyecektir.

benimki salı perşembeydi mesela, salı günleri gündelik hayatımdaki problem/sorun vs konuşurduk, perşembe günü anılar üzerine çalışırdık.(travmalar üzerine aslında)
0
burchak
(07.11.22)
Yillar once siddetli anksiyete yasadigim bir donemde iki ay kadar haftada iki kez gitmistim.
0
sopiro
(08.11.22)
(17)

Ebeveynlerin Boşanmış Olması Sorunsalı

sacrilegious
Merhaba,hayatımın her önemli anında problem olan bir konu yine hortladığı için duyuru ahalisi olarak fikrinizi sormak istedim. Annem ve babam 12 sene önce babamın annemi aldatması sebebiyle olaylı bi şekilde boşandılar ve o günden sonra hiçbi şekilde asla iletişim kurmadılar. Yaşananlardan sonra ann
Merhaba,hayatımın her önemli anında problem olan bir konu yine hortladığı için duyuru ahalisi olarak fikrinizi sormak istedim.

Annem ve babam 12 sene önce babamın annemi aldatması sebebiyle olaylı bi şekilde boşandılar ve o günden sonra hiçbi şekilde asla iletişim kurmadılar. Yaşananlardan sonra annemden babamla ilgili beddua dışında birşey duymadık diyebilirim. Üniversite mezuniyetime babamı da çağırmak istememe rağmen annem “ya o ya ben” triplerine girdi vs vs. Ben babamın da o gün yanımda olmasını istememe rağmen sırf annem yüzünden dahil edemedim.

Önümüzdeki yaz, sevdiğim adamla evlenmeyi planlıyoruz. Çok mutlu olmam gerekirken ben yine önümde aşılması gereken kocaman bir problem var gibi hissediyorum. Mesela isteme muhabbetleri nasıl olacak. Ben babam da bu süreçlerde bulunsun istiyorum. Ama annem asla kabul etmiyor. Bu kadar güzel bir günde annem sırf babam var diye drama queen olacaksa ben bu şekilde bir gerginlik yaşamayı kaldıramam diye düşünüyorum. Annem ve babam böyleyken biz bu düğün süreçlerini nasıl geçireceğiz, ne olur akıl verin. Bu işin en kolay oluru nedir? Mutlaka aramızda benzer durumda olan vardır. Siz nasıl aştınız bu durumları? En az zararla nasıl atlatabiliriz?

Not: ikisi de 60 yaşında koca insanlar olmasına rağmen hiçbi zaman çocuklarının psikolojilerini düşünmedikleri için yine durumu idare etmesi gereken bizleriz. Annem bu saatten sonra değişmeyecek ve babam sürece dahil olursa durumu olaysız atlatmamız mümkün değil. Neredeyse herşeyden vazgeçmek üzereyim. Bu durumda olası isteme-düğün mevzuları için siz ne önerirsiniz?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(06.11.22)
Ayrılma süreci sonrası yola annenle devam etmişsin anladığım kadarıyla.

Babana 'Kusura bakma.' diyeceksin ve annenle yoluna devam edeceksin.

Anneni üzeceğini bile bile babanı da dahil etme gayretini anlamadım ben.

Kadın 'herşeye rağmen' 'aman da çocuğum mutlu olsun' diye kendini aldatan adamla elele gülücük mü dağıtsın etrafa?
0
Mirket
(06.11.22)
baban zamanında aldatarak ailesini gözden çıkartmış zaten.
0
deartheodosia
(06.11.22)
annenize aldatılanın ve ayrılanın kendisi olduğunu, sizin babanızın çocuğu olmaya devam ettiğinizi hatırlatmanız lazım.
bunu ya konuşarak ya tartışarak ya da bir şekilde ona hatırlatmalısınız.
hayatınızın en önemli adımlarından birinde odak noktasını kendisi olarak belirlemeye hakkı yok.
evet bunlar zor süreçler ama yaşı ve konumu itibariyle bu süreci daha iyi yönetebilmesi gerekirdi.
yönetememiş olması da normal, sonuçta anne de olunsa mükemmel olunmuyor ama dediğim gibi, babanızı yanınızda istemenin ona bir ihanet olmadığını, babanızın hâlâ babanız olduğunu, bu yaptığının size haksızlık olduğunu, onu anladığınızı ama daha olgun davranmasını beklediğinizi bir şekilde ona yansıtmalı, onunla konuşmalısınız.

gerekirse psikolojik destek alın.
zaten bu süreçlerde terapistler anneyle, babayla, eşle vb. görüşmek isteyebiliyorlar.
annenizi de bu sürece dahil edecektir, belki bu şekilde çözersiniz.

bu sorunlar yüzünden sizin vazgeçmeniz de çocukça olur.
sonuç olarak bu sizin hayatınız ve bu, çevrenizdekilerin size uyum sağlaması gereken bir süreç.
en kötü ihtimalle "olduğu kadar" olur, babanızla ayrıca tanışırlar ya da başka bir yol bulunur.

ebeveynler arasında seçim yapmak çocuğu psikolojik olarak bölen bir şey.
diğer yandan, maalesef ebeveynlerden biri tarafından diğerini dışlamaya zorlamak da çocuğa bir tür psikolojik şiddet uygulamak demektir.
anneyle baba arasında bir kadın-erkek ilişkisi var ve bu ilişkide swinger olmaktan tutun, birbirini aldatmaya ya da ölümsüz bir aşk yaşamaya kadar her şey yaşanabilir.
bunu sorgulamak aile dinamikleri açısından çocuğun haddine olan bir şey değil.
ebeveynler arasında yaşanan herhangi bir sorun ve ayrılık sonucunda da, ebeveynlerin çocuklarla olan ilişkisinin taraflarca manipüle edilmesi doğru bir şey değil.
çocuğun iki ebeveyne de ihtiyacı var.
kadın erkek ilişkisiyle, ebeveyn çocuk ilişkisini karıştırmak çocukta kalıcı travma yaratır, hayatını etkiler.
yani burada asıl "ebeveyn olma bilinci"nin devreye girmesi lazım.
ne kadar kırgın olunursa olunsun, ebeveyn olarak olgun davranılmalı ve yetişkin olarak da sorumluluk alınmalı.

erkeğin kadına ihaneti çocuklarına ihanet demek değildir, bunu ayrıştırmayı öğrenmedikçe de böyle ebeveynlerin duygusal manipülasyonuna maruz kalmaya devam edeceğiz.
yani bu sadece evlilik sürecinizle ilgili değil, hayatınızın geneliyle ilgili bir konu aslında.
sadece bu sebeple değil, zaten çözmeniz gereken bir sorun bu.


edit:
bu arada şu da var.
sırf bu yüzden evlilik planlarından vazgeçmeyi düşünmeniz, sizin de zaten bu aile dinamiği içinde büyüyemeden çocuk kaldığınızı gösteren bir şey.
bir yetişkin olarak karşınızdaki insana verdiğiniz söz her şeyin üzerinde olmalı ve bunu tüm zorluklara rağmen gerçekleştirebilmelisiniz.
yani siz de bir yuva kuracakken belli bir "sağlamlığa" erişmiş olmanız lazım.
işte bu tip travmaların çocuklar üzerinde böyle bir etkisi oluyor maalesef çünkü annenizin oğlu/kızı olmaya zorlanıyorsunuz.
o yüzden bu sorun için psikolojik destek alırsanız her yönden fayda görürsünüz.
0
blatta hiberna
(06.11.22)
Eşiniz sizi aldatsa ve siz üzülüyorken çocuğunuz size drama queen dese ne hissedersiniz?

Bu olayda babanızın yeri olmamalı.

Annenizi aldatan biri için bu kadar ısrarınızın sebebi ne?
0
dissendium
(06.11.22)
Annenizle babanızın arasında olanlara sizin dahil edilmemeniz gerekirdi. Baba sorumluluğu başka kocalık başka. Annenizin tavrı doğru değil. Kendisi iletişimi en aza indirebilir ama sizin baba-evlat ilişkinizi bu şekilde etkileme, engel olma hakkına sahip değil.

Eğer babanızla iletişiminiz iyiyse, o anı babanızla geçirmek istiyorsanız annenizin ikna olmasını sağlayacaksınız. Bir tanıdığınızdan rica edin annenizle konuşsun. Böyle özel günlerde odak nokta anne babanızın iletişi olmamalı.

Benim çevremde çok fazla anne babası boşanmış tanıdığım var, hiç öyle o gelmezse ben gelmem muhabbeti duymadım. Ha araları kötü olan boşanmış çiftler böyle günlerde yan yan oturmayıp, konuşmuyorlar ama ortamda sorun, kavga olmadı. Gerekirse aynı fotoğraf karesine bile girdiklerini gördüm ben kuzenimin eşinin anne-babasında.
0
GoodMorningTeacher
(06.11.22)
Nerdeyse aynı durumdayız. Bizde aldatma olmadı ama her şey çok olaylıydı.

Biri anneniz diğeri babanız, siz çocuksunuz. Ebeveyn gibi davranmaları gereken kişi onlar, siz değilsiniz. Nasıl istiyorsanız öyle yapıp dik durmanız lazım. Terapiye +1 diyorum. Benim annem bu konularda çok drama yaratıyordu ben yine dik duruyordum ama üzülüyordum da. Terapiden sonra doğru yaptığımı fark edip asla çizgiyi geçmesine izin vermedim.

Ben isteme nişan vs için dışarda yer tutmaya karar verdim, benzer durumda olan arkadaşım da dışarda tatlı bir yer tuttu. Anne baba yine aynı ortamda ama evde değiller. Benim annem de baban bu eve giremez ondan ayrı benden ayrı istesinler gibi saçma sapan şeyler söylüyordu. Çocuk değilsiniz aynı ortamda duramayacaksanız nikahıma misafir gibi gelip gidersiniz demiştim. Sonra kabul etmişti.
0
jazzabel
(06.11.22)
@Dissendium +1

Aldatan insan sadece eşini aldatmıyor ailesini de gözden çıkarmayı kabul etmiş oluyor. O sebeple çok da üzülecek bir şey yok.

Ayrıca anneyi çok haklı buldum, ben de beni çok üzen bir insanı evladım sevmeye devam etsin istemezdim.
0
kaptan maydanoz
(07.11.22)
babanız annenizi aldatmış ancak eylemi babanızın annenize karşı. ve ayrıca boşanmışlar. o sizin hala babanız. babanızın yanında olmasını istemeniz normal. bence bunu sakince annenize anlatmaya çalışın.
0
drako
(07.11.22)
babalık görevi varsa ailesine sadık kalsaymış diyenlerdenim ben de
haksız tarafın yanında yer almazdım

anlaşamadıkları için boşansalardı bunları yaşamayabilirdin

anne tarafının da öfkesinin bitmiş olması iyi olurmuş ama bu yaştan sonra değişmez diyorsun

bence annen aynı ortamda bulunmak istememekte haklı
0
bir soru sorcam
(07.11.22)
Babanız mı daha varlıklı anneniz mi? Babanız gibi geldi bana…

Benim babamla annem de boşandı aldatma falan yok psikolojik baskı sebebiyle. 25 yıl anneme çok çektirdi. Ve biz 8 yıldır görüşmüyoruz. Ne üniversite mezuniyetine ne düğüne çağırdık.

Babanız annenizi aldatmış. Sizin için bir sorun yok mu?
0
andy kaufman
(07.11.22)
Dissendium +1

Benim bi akrabam var, boşandılsr, kızları evlendiğinde anne çok zor günler yaşamış olmasına rağmen kızımın mutlu günü ve o da babası diyerek olaylara dahil etti babayı, her ne kadar üzülse de kızının mutluluğunu bir anne olarak kendi üzüntüsünün önüne koydu. Olması gerekn budur.

He gelgelelim annenle baban boşanmamış olsa evlilik süreci çok mu güzel olacaktı? Cevap: kesinlikle hayır.

Ben de geçen yaz evlendim. Ne çektiğimi ben bilirim. Babam ben evlenmek istediğim için "drama queen"e bağladı. Delirdi adam, gerçi zaten aklında vardı bir iki tahtası eksikti de iyice kötü oldu.

Ben de dedim ki, nikah başvurusu yapılırken benden anne-baba muvafakatnamesi istemicekler nasılsa. Paşa gönlünüz bilir. Eğer mutlu günümde yanımda olmak istiyorsanız gelirsiniz. Yok biz senin mutluluğunu çekemiyoruz, görmeye bile dayanamıyoruz diyosanız da tercih sizin, saygı duyarım dedim.

Efendi gibi geldiler sonra.

Sanma ki anne baba boşanmamış olsa her şey güllük gülistanlık oluyor. Her ailede yaşanıyor, yok efendim niye altın takmadı yok efendim niye bohça getirmedi, yok niye öyle dedi, niye şu niye bu. Sorun çıkarmak isteyen insan bi şekilde çıkarıyor. Sana da sıkıntı stres panik atak kâr kalıyor. Çünkü ebeveynler kendi duygu durumlarından çıkıp süreci mantıklı bi şekilde ve çocuğunun mutluluğuna odaklanarak geçiremiyorlar. Yapılacak bir şey yok. Sen o adamla aynı yastığa baş koymaya karar verdiysen yolundan dönme, bi şekilde geçiyor.
0
turuncu tonlarda
(07.11.22)
babanı neden davet ediyorsun sorusunu soracak veriye sahip olmadığımızı düşünüyorum. bireysel yaklaşmak gerekli. babası annesini aldatmış, evet. fakat çocuğa karşı babalık görevlerini yerine getirdi mi? maddi manevi destekde bulunmaya devam etti mi? bunları bilmeden çağır ya da çağırma diyemeyiz. keza başlık sahibinin sorusu da bu değil.

açıkçası yıllar boyunca annem beni manipüle ederek babamdan soğuttu. belli bir yaşa geldikten sonra babamın %100 hatalı olmadığını anladım. evet annemle çalkantılı bir ilişkileri vardı ve bu ikisi arasındaydı. bana karşı görevlerini her zaman ama her zaman yerine getirmişti. anneme karşı hatalarına göz yumduğum anlamına gelmiyor bu. bunlar için her zaman tavrımı ortaya koydum ve dediğim gibi, tek hatalı babam değildi, annem de babamın ona yaptıklarının aynısını babama yapıyordu. ben bu insanlara ne yapayım, döveyim mi kulaklarını mı çekeyim? yaptıklarını tasvip etmediğimi söylemekten başka bir şey çıkmaz elimden aga, benim de kendi hayatım var yani...


blatta hiberna'nın dediği her şeye katılıyorum. jazzabel'in çektiği rest de çok mantıklı. ben olsam ikisini de davet ederim. en mutlu günüme isteyen gelir isteyen gelmez der geçerdim. annemle aram bozulacaksa da bozulsun ne yapayım, o babamla hatıralar yaratmama engel olurken iyiydi allah allah.
0
nolmus yani
(07.11.22)
baban aldatmakla tercihini yapmış diyenlere katılmakla birlikte, hısım akraba olunan bir dönemde ileride sana karşı kötü ithamlar duymamak adına anne ve babanın yan yana olması iyi olur. başkalarına karşı kendinizi dağılmış bir aile tablosu içinde göstermeyin.
0
Hallegadola
(07.11.22)
annenin olayı kendi içinde kapatıp baba hakkında kötü konuşmaması olması gerekendi

ama sen nasıl 2sini bir arada görerek mutlu olmak istiyorsan annen de aynı şekilde eski eşini görmeyerek mutlu olmak istiyor
0
bir soru sorcam
(07.11.22)
Çok benzer olmasa da benzer bir durumu yaşadım, yaşıyorum. bizde baba anneyi terkediyor. anne 4 çocuğunu bırakıyor ve geri almak ya da görüşmek için yeterli eforu sarfetmiyor, özetle. benim kardeşlerim annemle görüşmez, affetmezler. babamı da hayatlarından çıkarmadılar ama adam zaten herkesi hayatından iten birisi olduğu için iyice araları soğudu. yeni evlendim. ne annemi, ne babamı düğüne çağırdım. annemi çağırmak istedim ama kardeşlerim istemedi. önceliğim kardeşlerim olduğu için anneme anlattım, o da kabul etti, gelmedi. babamı sildim.

yıllar geçmiş, olan olmuş, ben anneme bir şans daha verdim ve iyi gidiyoruz. senin için de yıllar geçmiş, babana bir şans daha vermişsin ve bu şansı geri alamazsın şimdi. annenle bunu güzelce konuş. annen olmaz derse, benim kardeşlerimi seçmem gibi, anneni seçmen gerekir diye düşünüyorum.
0
gabe h coud
(07.11.22)
Babalık vazifesi ve eşlik vazifesi farklı şeyler. Baba sadakatsizse eşine sadakatsizlik göstermiş, nasıl ki eşlerden biri bir çocuğuyla görüşmek istemiyorken kardeşlerin ya da diğer eşin görüşmesini engellemesi saçmaysa bu da saçma olur.

Eşler birbirine düşman diye çocuğun yaşayan ve kendisini kabul eden bir ebeveynden mahrum yetişmesi haksızlık.

Anne babanız arasında kötü bir olay yaşanmış, ancak anlıyorum ki babanızla aranız kötü değil.

Babanız annenizi aldatarak kötü bir şey yapmış, ancak bu babanızın komple aforoz edilmesini gerektirmiyor. O halde eşini aldatan kimseleri kendi anne babaları da reddetsin. Bu gerçekçi bir tepki değil. Aile bütündür, ancak aile bağları bireyseldir. Annelik, babalık, kardeşlik kavramları bireye göre tanımlanır. Birisi sizin babanızken, diğerinin eşidir. Bu ikisi aynı şeyler değiller.

Annenize bunu anlatmaya çalışmalısınız. Bu düğün vesile olsun, çünkü bu zincirin bir yerde kırılması lazım.

Babanızla aranız kötü olsa zaten sorun olmayacak, ancak hayat akıp geçiyor ve siz istediğiniz halde babanızı hayatınıza katamıyorsanız, bunun için annenizden vazgeçmeniz bekleniyorsa ortadaki tek mağdur sizsinizdir.

Üzerinden yıllar geçmiş, annenizin en başta kendisi için artık bunu atlatıp yoluna bakması lazım. Sizi istediğiniz halde babanızdan mahrum edemez.
0
akhenaten
(07.11.22)
Babaniz annenizi aldatip bosandiktan sonra, sizinle olan iletisimini nasil tuttu, bu da onemli bence.
Eger sizinle ilgilendi ve maddi/manevi sorumluluklarini yere getirdi ise, yani kendisinden "kotu kocaydi ama iyi babaydi" diye bahsedebiliyorsaniz bir nevi, annenizin bugunun sizin gununuz oldugunu vs kabullenmesi gerekir. Bunun ustune destekle vs calismasi gerekir.

Eger bosanmalarindan sonra babaniz sizi arayip sormadiysa, annenize sorun cikardiysa, size cok da bakmadiysa yani, ama simdi siz "aman ille de babam" diyorsaniz, ben de annenizin yerinde olsam "eeh simdi mi kiymete bindi otuz senedir ben bakiyorum, ne bu baba sevdasi arayip sormayan adama" derdim.

Bunlarin disinda blatta+1
0
sopiro
(08.11.22)
(13)

neden bu davranışlar

antikitleruhlu
merhaba,geçen yazdığım bir yanıttan sonra mesajla fikir belirtenler olmuştu. Genel olarak fikrinizi almak istedim.+30 yaşlardayız. Çok fazla vakit geçirmemizden yola çıkarak flörtüm olarak düşündüğüm adama arkadaş olmak istemediğimi söyledim, ve bir güzel red yedim.Ancak bundan sonrasında aramızın i
merhaba,
geçen yazdığım bir yanıttan sonra mesajla fikir belirtenler olmuştu. Genel olarak fikrinizi almak istedim.

+30 yaşlardayız. Çok fazla vakit geçirmemizden yola çıkarak flörtüm olarak düşündüğüm adama arkadaş olmak istemediğimi söyledim, ve bir güzel red yedim.
Ancak bundan sonrasında aramızın iyi olmayacağının kendisini üzeceğini söyledi. Ben de arkadaş kalabileceğimizi belirttim. Ama arkadaşlık, eskisi gibi sık görüşmelerin olacağı "kankalık" olabilecek bir durum değil.

Ancak o günden beri sürekli arayan, plan yapmak isteyen, görüşmek isteyen kendisi. Mesajlaşmalardan sonra ilk defa dün yürüyüş teklifine tamam dedim. Ama bana iyi gelmedi. Bugün yine neden böyle diye üzüntü içindeyim.

Fikrinizi almak istediğim şey şu: Reddeden bir erkek olarak neden hala aramayı ve iletişimde kalmayı sürdürüyor. Flörte girebilecek mesajlar atıyor. yedekte tutuyordur desem artık benden ona giden/gidecek bir iletişim yok.

Aslında farkındayım bunun net bir yanıtı yok. Sanırım içimi dökmek istedim. Çünkü alışma sürecime izin vermediği için zorlanıyorum. bu durum hala acaba hoşlanıyor da başka bişey mi var dememe sebep oluyor. O zaman yine başa dönüyorum. Alışamıyorum bu yanıtına.

İyi pazarlar :)
0
antikitleruhlu
(06.11.22)
Bir beklentiniz var haliyle ama bana daha cok adamin avci ruhu tetiklenmis gibi geldi. Tekrar adim atsaniz kacacak gibi. Tam bir kacinganlik davranisi.
Guven vermedi acikcasi
0
mor oje
(06.11.22)
@mor oje, bir daha adım atmayı düşünmüyorum. konuyu da tekrar açmıyorum. o aramasa ve mesaj atmasa ben herhangi bi şekilde iletişime geçmiyorum
0
🌸antikitleruhlu
(06.11.22)
Siz kendinize böyle bir söz verdiniz, tamam ama karşı taraf sizi biraz tanıdıysa ve @mor oje'nin bahsettiği gibi avcı ruhluysa yelkenlerinizi hemen suya indireceğiniz bir jestle, mimikle, teklifle, davetle vb. karşınıza çıkar, yine bir şekilde kendini düşündürür. Ben açık açık konuşmanız taraftarıyım açıkçası, derdi neyse konuşsun, bu iş olmayacaksa da olacakmış gibi davranmasın.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(06.11.22)
"Ama arkadaşlık, eskisi gibi sık görüşmelerin olacağı "kankalık" olabilecek bir durum değil. "
Bu senin düşüncen o böyle düşünmüyor. Ya arkadaşlığınız bozulması diye soğukluk gitmesi için yapıyor ya da bir zaman sonra yelkenleri suya indirip fwb'ye evrilmesi niyeti var.
0
Bruce
(06.11.22)
Sebebini bilemiyorum ama "orada" kalmanızı istiyor. Bu yaptığını yapmasa belli bir mesafede olacaksınız. Yaptığında uzaklasamayacaksiniz ama. Siz nasıl tavır gösterirseniz gösterin nedenini belli eder zaten. Kontrol oyunu gibi geldi bana biraz.
0
encokbenisevinnolur
(06.11.22)
Nedeninin ne önemi var ki? Birlikte bir şey yapmak istiyor ancak istediği şey size iyi gelmiyor, onaysa iyi geliyor. Bu kişi sizi zaten reddetmiş, yani desteğe ihtiyaç duyan sizsiniz ancak nedense onu mutlu hissettirecek ve sizi sıkacak şeyleri onun için kabul ediyorsunuz.

Nereye varmaya çalışıyorum anlatabildim sanırım. Yapmayın bunu kendinize. Sebebi neyse ne, sonuçta sizi reddetmiş. Bu sebep her neyse sizden daha önemli onun için. O halde herkes kendi yoluna gitse daha iyi değil mi?
0
akhenaten
(06.11.22)
bazı şeylerden vazgeçmeyi kabullenemediği için böyle yapıyordur

sadece bir soruyla bir ilişkinin kopması erkek mantığına ters

ama önemli olan sizin nasıl huzurlu hissettiğiniz
kimseyi memnun etmek gibi bir göreviniz yok
0
bir soru sorcam
(06.11.22)
böyle davrandığı için benim de umudum maalesef devam etti. bi anda kesemedim iletişimi. sonunda da her türlü huzursuz oldum :(
0
🌸antikitleruhlu
(06.11.22)
iletisimi kesinlikle sürdürmeyin, birakin. hisleriniz devam ederken bu durumda olmak kesinlikle iyi bir sey degil. beklentilerinizi sifirlayin, sadece romantik niyetlerle görüsmeye devam edebileceginizi, bunun haricinde görüsmek istemediginizi söyleyip yol verin. kem küm ederse buna saygi duymasi gerektigini söyleyin. onun gözündeki degeriniz artacaktir. bir süre sonra tekrar iletisime gecerse de bu söylediginizi tekrar yeni bastan hatirlatin, ayni döngüye girmeyin. sinirlarinizi ve isteklerinizi net söyleyin.
0
catgroove
(06.11.22)
her türlü iddiaya girerim, bu şekilde sürekli arafta bıraktığı birden fazla kişi var ve sizlerle kendi egosunu yelpazeliyor, kendi tüylerini parlatıyor. bu konudaki özne ne sizsiniz ne de sizin arkadaşlığınız bla bla bla. özne herkes her daim her koşulda benimle ilgilensin duygusu.
0
Phoebe
(06.11.22)
İnsan bir açık kapı gördüğü zaman buradan girer. Her insan yapar bunu. Eğer bu durum her ne isim altında olursa olsun size iyi gelmiyorsa o kapıyı kapatmak (en azından siz yolunuza devam edene kadar) bir çözüm. O istediği hayatı sürdürebiliyorken sizin üzülmeniz hiç mantıklı değil çünkü...
0
charbiel
(07.11.22)
ne yaptığını bilmiyor da olabilir.
0
gabe h coud
(07.11.22)
Benzer durumda olan biri olarak, kendim de duymayi pek istemesem de, diyorum ki adam size cevabi vermis. Burda sizin onun ustunden degil kendi ustunuzden cevaplamaniz gerekiyor.

O oyle yapti, boyle dedi, boyle mi dusundu diye sorgulayacaginiza, 'ben her gordugumde birazcik uzulecegim biriyle vakit gecirmek istiyor muyum' diye sormaniz gerekir. 'beni neden etrafinda tutmak istedigini net anlamadigim birine vaktimi sunmak istiyor muyum' diye dusunmeniz gerekir.

Otuz yasinda olup da reddettigi birinin, hala etrafinda olmasi sonucu zaman zaman uzulecegi gercegini sanki boyle bir sey yokmus gibi "ama biz arkadasizzzz" diye vurgulayan insan her seyden once duygusal olarak olgunlasmamis biridir. O kadar kiymetli bir arkadasliksa karsinizdakine zaman verirsiniz, ruhunun dinlenmesini beklersiniz, o size ulasirsa da arkadasliginiza zaman verirsiniz. Ama arkadasiz yuruyelim, ama arkadasiz flort edelim diye darlamaya gerek yok. Bu manipulasyondur.
0
sopiro
(08.11.22)
(13)

Sevgiliye telefon alarm sesi şarkısı kaydetmek

Caremio
Sevgilinizin şarkı söyleyen sesiyle uyanmak isterseniz hangi şarkıyı söylesin isterdiniz?Yerli ya da yabancı olması türü fark etmez.
Sevgilinizin şarkı söyleyen sesiyle uyanmak isterseniz hangi şarkıyı söylesin isterdiniz?
Yerli ya da yabancı olması türü fark etmez.
0
Caremio
(06.11.22)
Istemezdim
0
balpolen
(06.11.22)
ben de vokalle uyanmak istemezdim fakat çaldığı bir enstruman varsa sevdiğim ya da onun sevdiği bir şarkıdan kaydettiği melodiyi zil sesi yapabilirim
0
freebird5406_2
(06.11.22)
Şunu isterdim:

youtu.be
0
ruhen hastayim ben
(06.11.22)
yiyosa en sevdigim sarkiyi soylesin youtu.be

istemezdim tabii ki. ama boyle agir romantik takiliyorsak xanima min olabilirdi. veya enta omry ÖMRÜMMMM temali
0
ala09
(06.11.22)
Hakkı Bulut'tan "Uyan Be Kardeşim".
0
huçi kuçi
(06.11.22)
uyan guzeeel ac gozunu dinle asigin sooozunu
0
ala09
(06.11.22)
Herkesin romantizmine kimse karışamaz tabi ama @balpolen +1 diyorum. Ha yok ben çok isterim illa da duyacağım derseniz nazende sevdiğimi söylesin bari. Romantizminize uyar en azından
0
yazdonumu
(06.11.22)
Net bu youtu.be
0
Bruce
(06.11.22)
ala09 +1 ahahahahahah
0
Hallegadola
(06.11.22)
İstemezdim, çünkü eninde sonunda kullandığım bütün alarm seslerinden tiksinti duymaya başlıyorum. Çok kritik bir olay :D

İlla ki isteseydim

Mika - relax, take it easy
0
akhenaten
(06.11.22)
istemezdim, çok cringe ve ateş başında "akdeniz akşamları" söyleyen gitarlı tatil köyü erkeği imajı yaratıyor bende.

ama "günaydııııııığğğğnnnnn" falan diye sesini kaydedip beni yerimden sıçratsa çok gülerdim.
komiklikler şakalar her zaman olabilir ama şiir okumak, şarkı söylemek falan "no-no".
0
blatta hiberna
(06.11.22)
Sevgilim Michael Buble bile olsa boyle bir sey yapsin istemezdim.
0
sopiro
(08.11.22)
ben de istemezdim. çünkü genelde beni uyandıran sesler bana antipatik gelmeye başlıyor kızdan soğumak istersem o zaman belki mantıklı bi eylem olabilir.
0
dnzy 1
(07.12.22)
(18)

Çevrenizde mutlu evlilik var mı?

KUCO
En az 10 yıldır evli olup hala birbirini seven, mutlu ve sadık olan evli çiftler var mı bilip tanıdığınız?(bu arada bunun gönül işleri ile ilgili olduğunu düşünmüyorum lütfen soru kısmında kalsın)
En az 10 yıldır evli olup hala birbirini seven, mutlu ve sadık olan evli çiftler var mı bilip tanıdığınız?

(bu arada bunun gönül işleri ile ilgili olduğunu düşünmüyorum lütfen soru kısmında kalsın)
0
KUCO
(06.11.22)
Var. 10 yil ustu kriterse 1 tane :)
0
mor oje
(06.11.22)
Evet var. Epeyce hatta

Haklisin, medikal bu soru xd
0
abuzer
(06.11.22)
Var kuzenim var, 2006'da evlendiler halen çok mutlular. Kuzenim acaba ben ne dua ettimde böyle bir adama denk geldim diyor.
Annem-babam. 1987'de evlenmişler. Babam hayatta en büyük şansının annem olduğunu annem sayesinde tüm güzelliklerin ayağına geldiğini söyler. Iki torunları var çiftçi köyde yaşayan insanlar ama taze aşık gibiler.
Ve beni aşka değil saygi ve sevginin aslolduguna inandıran anneannem ve dedem. 1955'te evlenmişler. Dedem 92 yaşında ama anneanneme bakışında saf sevgiyi görebilirsin.
Yine amcam ile yengem var, 25 yıllık evli onlarda çok mutlular.

Sizin sorduğunuz sanırım 10-20 yıllık arası evlilikler, işyerinde iki kadın arkadaşım var ikiside çok mutlu eşleriyle.
Halen mutlu evlilikler birliktelikler var, ben olduğuna inanmak istiyorum ve bir gün benimde olacağına inanıyorum.

(Bahseettigim kişiler sadıklar bu arada)
0
hayalhayal
(06.11.22)
Çok var.
Hatta bir ben mi beceremedim diye düşündüğüm zamanlar olmuştur.

Bu arada evlilik 'Eşimle mutlulukta Nirvana'ya ulaşacağım' diye yapılmamalı. 'Hayatı birlikte göğüslemek', Hayat arkadaşlığı', 'birbirine destek olabilmek' konuları ön plana çıkıyor 10 yıl üzeri evliliklerde.
Evet, çok arkadaşım var, mutlu ve sadık.
0
Mirket
(06.11.22)
Yok.
0
ruhen hastayim ben
(06.11.22)
Var
0
kisa
(06.11.22)
var tabii ki
0
ala09
(06.11.22)
Pek yok. Aceleyle alınmış evlilik kararları, çift maaş olalım düşüncesi vb evlilikleri genelde yaygın.
0
seaman
(06.11.22)
yok
0
nothing in my way
(06.11.22)
Mutlu evliliği geçtim, çevremde örnek alacağım evli bir aile yok. Hepsi kedi köpek gibi birbirini yiyor, kalabalık ortamlarda mutlu aile profili çiziyorlar.
0
grabbing hands
(06.11.22)
var, biz. evlilikte 12 yılı bitirip 13. yıla giriyoruz 1 ay sonra. bizi yakından tanıyan herkes "evlilik kurumuna inancı ayakta tutan çift" olarak tanımlar.
bizim çevremizde başka yok ama :(
0
halanne
(06.11.22)
Var benim de. Hatta mutsuz evlilik daha az diyebilirim.
0
roket adam
(06.11.22)
Var çevremdeki herkes diyebilirim
0
basond
(06.11.22)
Hayır, neredeyse hiç yok. Yani vardır ama aklıma örnek gelmedi. Boşanmalar ve mutlu olmayıp devam edenler var. Mutlu evlilik görmedim diyebilirim. Yani tabii burada mutluluktan kasıt ne, ona bakmak lazım.
0
nawar
(06.11.22)
çoğu zorlama, görev birliktelikleri gibi evet ama spesifik olarak iki tane mutlu örnek var çevremde. Birlikte bir şeyler yapıp gezip eğlenmek modunda takılıyorlar. İmreniyorum. Hatta bunlardan biri çocuk yaptı, şaşırdım. Ne güzel gezip eğleniyordunuz neden yaptınız dedim. Bunu da istedik dediler. Daha anlatayım mı acaba ya?! çok hoşuma gitti.
0
sparkle kiddle
(06.11.22)
Bildigim evlilikler arasinda bana mutlu gorunen, iyi iliski kriterlerime uyan, veya imrendigim bir tane yok. Ha ama kendilerine sorsaniz mutluyuz diyebilirler, onu da ben bilemem.
0
sopiro
(06.11.22)
Boşanan çok olduğu gibi, mutlu evlilik sürdüren eş dost da çok
0
gazozailacatmauzmani
(06.11.22)
Gördüğüm kadarıyla var, arkaplanını bilemem. Hepsinin ortak noktası severek ve görece geç evlenmiş olamaları. Bunu özellikle takip ediyorum, bence evliliğin başarısına büyük katkısı var bu iki durumun.

Erken ve kısa sürede evlenenler genelde zoraki evliymiş gibi davranıp, arkadaş ortamında kaçamaklarını falan anlatıyorlar.
0
akhenaten
(06.11.22)
(17)

Hiç televizyona çıktınız mı?

magni
Selamlar. TV programları, yarışmalar, röportaj vs. herhangi bir sebepten televizyona çıktığınız oldu mu hiç?
Selamlar. TV programları, yarışmalar, röportaj vs. herhangi bir sebepten televizyona çıktığınız oldu mu hiç?
0
magni
(30.10.22)
Ben haberlerde çıkmıştım. "Kadına şiddete hayır" demek için bisiklet sürmüştük İstanbul Caddebostan'da. Halen o saniyelerin ekran görüntüsünü saklıyorum.
0
baldan kaymak
(30.10.22)
olur da sokak röportajına denk gelirim diye arkadan geçen kişi dahi olmamak için yolunu değiştiren biriydim. askerliğimi tören askeri olarak yaparken bütün hayatıma yetecek kadar kamera önüne çıktım. bu da herhalde "herhangi bir sebep" kategorisine giriyor. girmiyosa da girsin artık, anlatacak ortam olmuyor, yazık oluyor bütün anılar.
0
IncredibleMau
(30.10.22)
evet abbas güçlü genç bakış
0
basond
(30.10.22)
Çıkmadım.
0
Amaranta ursula
(30.10.22)
90’larda şiir yarışmasında birinci oldum. Şiirimi törende okudum ve televizyonda yayınlandı.
0
gabe h coud
(30.10.22)
90'larda anaokulunda oynadığım piyes kırşehir yerel televizyonunda birkaç sene döndü durdu. bir de futbol ile alakam sınırlı olmasına rağmen yayıncı kuruluşa taraftar olarak 10 saniyelik sokak röportajı vermiştim.
0
zgrydn
(30.10.22)
ilkokulda resim yarışmasında ilçe birinciliği kazandım. o zamanlar şimdiki cumhurbaşkanımız sayın recep tayyip erdoğan beyoğlu belediye başkanıydı. ödülü kendisinden aldım ve akşam haberlerde ikimizi izledim....
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
tv kanalinda calistim demolarda bile kamera karsisina cikmadim. hic sevmem, poz veremem, rol yapamam
0
ala09
(30.10.22)
Balkes yerel kanalina röpo vermistim unide xd
0
abuzer
(30.10.22)
Küçükken 23 Nisan için annem Cemal Reşit Rey'e götürmüştü, orda benle röportaj yapmışlardı.

"Çıkmak" denemez ama birkaç kere de çeşitli yerlerde "göründüm" swh.
0
akhenaten
(30.10.22)
Lisede yerel bir kanalin programina katilmistim. Hatta edebiyat hocasi konusursaniz sozlude 100 verecegim demisti soz de almistim ama **** ruhlu kadin not vermemisti.

Aklima geldi yine kizdim kadina.
0
kuzey li
(30.10.22)
22 yıllık televizyoncuyum, 1 kere çıkmadım.
0
duster
(30.10.22)
Televizyona cikmadim ama mesut sureye ciktik youtube'da.
0
matilda
(30.10.22)
2006 olsa gerek, çıkmıştım. Enstrümanımla taksim yapmıştım.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
2008 yılında trtdeki bir kelime bir işlem yarışmasına seyirci olarak katıldım, yarışmacılar matematik sorusunu bilemeyince ben çözmüştüm, nacar saat bana hediye edilmişti bunun karşılığında.
0
blue rebel motorcycle club
(30.10.22)
cocukken bir dizide oynamistim. Kimseye soylemiyorum ne oldugunu.
0
sopiro
(31.10.22)
turkiyenin bence acik ara en kotu reklaminda basrol oynadim :D
0
monicapp
(31.10.22)
(13)

ikinci bulusma icin gece cıkma hk

huzurlarinizda huzursuzluk
Diyelim ki biri ile ikinci defa buluşacaksınız dışarıda ve siz hatun kişisiniz. Davet eden erkek ve iş yerinden. Fakat işyeri büyük ve lokasyonlarınız farklı. Yani yüzyüze görüsme olmuyor, mesajlasma dısında. 22.30 sularında çıktınız evden. Gece de 4.00 gibi döndünüz.Sizce bu saatler randevu için tu
Diyelim ki biri ile ikinci defa buluşacaksınız dışarıda ve siz hatun kişisiniz. Davet eden erkek ve iş yerinden. Fakat işyeri büyük ve lokasyonlarınız farklı. Yani yüzyüze görüsme olmuyor, mesajlasma dısında.

22.30 sularında çıktınız evden. Gece de 4.00 gibi döndünüz.

Sizce bu saatler randevu için tuhaf mı, normal mi?

Kendi yorumumu katmadan soruyorum. Er kişi karşı cins için farklı şeyler düşünür mü? Siz olsanız düşünür müydünüz? Ya da kızın yerinde olsanız bu saat aralığında siz de kalır mıydınız sohbet, muhabbete?

Dipnot. Normalde hatun kişi olarak eve en geç 02.00 'de falan gelmişsinizdir, onda da bilindik insanlarla berabersinizdir.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(22.10.22)
Büyükşehirler için normal bir saat aralığı. Tuhaf bulmadım. Bir etkinliğe gitmiş bile olsanız 9da başlıyor, 11de bitiyor, arkadaşlarla otur, muhabbet et derken gece yani 2yi bulsa, eve gidiş 2-3 olur.
0
GoodMorningTeacher
(22.10.22)
Nerede takılacaksınız? Erkeğin evine ikinci buluşmada gidecekseniz farklı şeyler düşünür tabii ki. Kafe falansa çok kalitesiz. Aşk, sevgi varsa bence ilk buluşmalar birkaç saat olmalı. Böyle hızlı ve çok zaman geçirmeyle sağlıklı bir ilerleme olmaz.
0
dissendium
(22.10.22)
Tiyatro vb bir etkinlikse @goodmorning’e katılıyorum. Fakat sohbet etmek için gece dörde kadar dışarıda kalmak istemezdim. Ya sohbeti kısa keserdim ya da dışarılarda sürünmek yerine bir tarafın evinde buluşmayı tercih ederdim.

Edit: Farklı düşünmek derken “hafif kadın” gibi bir şeyi kastettiniz sanırım. Böyle erkekler çoktan annelerinin bulduğu kadınlarla evlendiler zannediyordum.
0
ruhen hastayim ben
(22.10.22)
Yani 30+ ustu bir insan olarak 22:30’da coktan uyumus oldugumdan boyle bir seyin olma ihtimalini cok cok dusuk buluyorum, ama “birlikte vakit gecirme” etkinligi ise kabul etmezdim ve daha erken bulusmak isterdim. Herhangi bir anlami oldugundan degil, uykum geleceginden. Konser falan gibi o saatte baslayan veya bir sebepten karanlikta/gec saatte yapilmasi gereken ilginc bir aktivite icin bulusuyorsak idare edilir.
Bundan veya baska bir sebepten benim hafifmesrep oldugumu dusunen bir erkek de suphesiz olabilir, fakat uzaktan uzaktan dusunur artik zira kendisinin bu fikrini degistirmeye calismayi birakin bir daha muhatap olmam bile.
0
sopiro
(22.10.22)
Yani ben beni 04:00'a kadar uyanık tutacak kadar tatlı sohbeti olan kadına nikahı basmam gerektiğini düşünürüm.
0
babilfish
(22.10.22)
Rahat bir kız olduğunu düşünürüm. Üçüncü buluşmada eve davet ederim. Gelmezsen bir şeylerin ters gittiğini düşünüp yoluma giderim. Yani dördüncü buluşma olmaz.
0
Mirket
(22.10.22)
bence tuhaf ama sizin yazdıgınız sebeplerden dolayı değil.
uykum gelir benim. hiç bir şey beni 4e kadar uyanık tutamaz
0
abelardo
(22.10.22)
benim bugüne kadar yaptığım akşam planlarım genelde 22,00 civarında başladı en erken de 3-4 gibi bitti. 20li yaşlarımda bile arkadaşlarımızla gece 12den önce evden çıkmazdık sabah da gün doğumuna yakın eve dönerdik, bu yüzden bahsedilen saatler benim için çok normal saatler.

date ya da flört olayında da farklı değil bence. örneğin shift sistemi ile çalışan bir sürü insan var sağlık sektörü, havacılık vs. o yüzden saat açısından bence tuhaf bir durum değil. ayrıca kendi açımdan gündüz planı yerine gece uzun süreli eğlenmeyi, bi yerlere oturup sohbet ederek bişeyler içmeyi, yemeğe ya da etkinliğe gitmeyi tercih de ederim.

ama bu farklı şeyler düşünme meselesi daha garip bi durum. böyle düşünecek biriyse zaten hiç olmasın daha iyi. ben bugüne kadar bu durumda farklı düşünecek olan ya da geç saatlerde buluşmayı, vakit geçirmeyi tuhaf karşılayacak olan kimseyi tanımadım.
0
hypathia
(22.10.22)
Kendi adıma saat dörtte dışardayım diye beni olmadığım biri gibi düşünen biriyle işim olmaz. Çünkü malumunuz "farklı bir şey düşünür mü" diye sorduğunuza göre o "farklı bir şey" kategorisine soktuğunuz şeyler sizde yok. Demek ki mümkün olabiliyormuş bu. Basit.

O kadar zaman vakit geçirince zaten sizle ilgili fikir edinebileceği başka detaylarla karşılaşmış olmalı. Hal buyken sadece saate bakıyorsa saçma olmaz mı bu?

Çok anlamsız geldi bana... Ya da mesela siz saat 4'e kadar dışarda kalabilen bir insan olarak bu kişi bunu yanlış anlar diye çıkmak isterken evde mi kalacaksınız zorla? Niye ki yani?

Yapmayın gözünüzü seveyim. Sizle oturup bir araba laf ettiğiniz kişi günün sonunda "ya ama saat dörtte hala dışardaydı" sonucuna varıyorsa bırakın gitsin ne işiniz var ki?

Çok tuhaf hissettirdi bana bu soru. Sanki birine hırsızlık yapmanın neden kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyormuşum gibi hissettim.
0
akhenaten
(22.10.22)
Zaman aralığı belirlemek zor. Yani eğer o günkü sohbet pek sarmadiysa ya da birinizden biriniz havasında değilseniz azami 2-3 saatten fazla oturmak bana işkence oluyor. İlle de 4'e kadar neden?

Bir de naparsaniz yapın dusunecekse düşünür. Ben olsam ve bu konuda gerilsem geyigini yapardım. "Ya şimdi saat 2'yi de geçti şimdi biz saat ilerledikçe daha hafif kadın ve daha serseri erkek mi oluyoruz heheh" ama bence bu tarz bir şey de ikinci buluşma için fazla olabilir.

Bence siz huzurlarınızda huzursuzluk olmayın, biraz başka bir şey daha olun mesela spontane olun. Gerisini de onun tavrına vs göre karar verirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(23.10.22)
Ben ekşi sözlükten birkaç kız ile buluştum. Gece 3 ya da 4'te döndükleri oldu. Haklarında olumsuz bir şey düşünmeme sebep olmadı. Demek ki o da "keyifli zaman geçirdi bu saate kadar kaldığına göre" dedim. 22:30 biraz geç ama çok da sorun olacak bir süre değil. Öncesinde planları olabiliyor insanların ya da üşenebiliyor. İstanbul'da normal şeyler bence.
0
nawar
(23.10.22)
Siz bu kişinin sırf saatler sebebiyle sizi fuckbuddy gibi algılamasından korkuyorsunuz anladığım kadarıyla. Bunun çözümü basit. Çıktığınızda konuyu ciddi ilişki muhabbetine getirin, bu konuda ciddi olmayan her türlü yaklaşıma kapalı olduğunuzu söyleyin. Başka türlü çözemezsiniz bunu
0
ekinuzbay
(23.10.22)
Büyükşehirde normal çünkü dışarıda yapılacak çok şey var
0
Hallegadola
(23.10.22)
(3)

Kadınlardaki şu hastalığın adı nedir?

ya ben lan neyse
erkeklerde var mı bilmiyorum. hamile kalınınca düşük riski olan, kanın pıhtılaştığı bir hastalık. ama sadece hamile kalınınca mı ortaya çıkıyor bilmiyorum. hamilelik esnasında düzenli iğne vuruluyor.
erkeklerde var mı bilmiyorum. hamile kalınınca düşük riski olan, kanın pıhtılaştığı bir hastalık. ama sadece hamile kalınınca mı ortaya çıkıyor bilmiyorum. hamilelik esnasında düzenli iğne vuruluyor.
0
ya ben lan neyse
(19.10.22)
Hastalığın adı derken? Geçmişinde pıhtı vakası olan kişiler hamilelikte kan sulandırıcı iğne oluyor her gün.
0
damladamla
(20.10.22)
Belli bir hastalık değil. Gebelik bu tip hastalığı olanlarda, ailesinde bu hastalıklar olanlarda veya genetik olarak pıhtılaşma bozuklukları olanlarda pıhtı atma (trombus) riskini arttırıyor. Trombofili bu duruma yatkınlığı tanımlayan terim sanırım, emin değilim. Birçok hastalık gebelikte iğne yapma diye tabir ettiğiniz, kan sulandırıcı ilaç tedavisine sebep olabilir.
0
curukturpkokusu
(20.10.22)
Benim ailemde de var bu problem. Kizkardesimde asiri kan pihtilasmasi, bende ise hic pihtilasmama seklinde oluyor. Dediginiz gibi hamilelik surecinde dusuk ve baska problemler oldu. Kizkardesim igne vs de oldu, ama kan sulandirici bir hap (aspirin?) aldi o surecte. Baska ekstra tedavi gerekmedi.

Daha onceden benim saglik sorunumu biliyorduk zira ameliyat oldugum zamanlarda hep ekstra tedavi gormem gerekti kanama sebebiyle ve faktor bilmemne serumlari vs verildi cok defa. Ayrica ekstrem sporlar, tehlikeli isler yapmamam gerek kanama ihtimalini minimalize etmek icin. Ama kizkardesiminkinden haberimiz yoktu. Onun doktoru genetik bir rahatsizlik oldugunu soyledi, random harf kombinasyonu gibi bir adi var, ama maalesef her defasinda unutuyorum.
0
sopiro
(20.10.22)
(35)

ekşi duyuruda geçirilen süre

rakicandir
kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.
kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?
not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.
0
rakicandir
(19.10.22)
10 olmasi lazim
0
der meister
(19.10.22)
bir duyuruya ilk kez cevap verdigim tarihten itibaren burada oldugumu varsayarsak 2008'den beri giriyorum diyebilirim o duyurunun tarihine bakarak. ustuste hic girmedigim 2-3 ay oldu sadece.

ilk cevap verdigim duyuru (git: 25690)
0
supergirl
(19.10.22)
ilk cevap verdiğim duyuru 2008 yılındaymış, o günden şimdiye yaklaşık 11700 giriş, düzenli olarak da neredeyse aralıksız buralardaydım.
0
hypathia
(19.10.22)
Aşırı düzensiz olarak 7 sene.
0
nawar
(19.10.22)
2011 yılından beri buradayım.

29569 kere giriş sağlamışım.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(19.10.22)
10 yılı geçti. 2010 civarından beri buradayım.
0
lesmiserables
(19.10.22)
2008
0
baldur2
(19.10.22)
İlk cevabımı 14 Ocak 2007'de vermişim.
0
pispinti
(19.10.22)
7 yıl olmuş
0
veritaslibertas
(19.10.22)
Ilk cevabı 2011 yılında vermişim
0
mirty
(19.10.22)
8-9 yıl olmuş :O
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
2007 mayis ilk cevabim. ilk zamanlar duzenli girmiyor olsam, 2008'den beri hemen hemen duzenli diyebilirim. ara verdigim zamanlar olmustur ama uzun degildir.
0
lemmiwinks
(19.10.22)
10 yıldan fazla
0
elma
(19.10.22)
ilk cevabım 29.06.2011 ama sildiklerim olmuştur. yine de en fazla 2010 diyebilirim. valla baya ciddi mesai harcamışız buraya duyuru bize maaş bağlasın. :) eyt'den emekli etsin. :)
0
naksidil
(19.10.22)
Hesabım çok eski ama iki üç aydır falan heralde düzenli giriyorum
0
akhenaten
(19.10.22)
4 yıl olmuştur.
0
black holes in the sky
(19.10.22)
14 olmak üzere.
0
zgrydn
(19.10.22)
10 yıldan fazla, 14-15 olabilir.
0
blatta hiberna
(19.10.22)
2007 galiba ilk kurulduktan 1 hafta sonra girmistim. o zamandan beri farklı nicklerle ara ara giriyorum.
0
tadellesever
(19.10.22)
15-16 yil olmus. Vays.

Ilk sordugum soruya da compumaster ve yersen cevap vermis.
0
brkylmz
(19.10.22)
8-10 vardır
0
gabe h coud
(19.10.22)
10 yıl olmuş :')
0
theseachange
(19.10.22)
2 yil olmasi lazim. 1 senedir cok takiliyorum burada
0
ala09
(19.10.22)
9 yıl.
0
ruhen hastayim ben
(19.10.22)
10 yıl benim de
0
peki madem
(19.10.22)
6 yıldır/düzensiz
0
iwasbornonamountainside
(19.10.22)
2009 dan beri düzenlı gırıyorum.
0
deepness
(19.10.22)
13 yıl falan oldu. Burada yaşlandık resmen :)
0
msb
(19.10.22)
12

Edit: 2020'de yasadigimizi sandigim icin 12 demisim. 14 demek.
0
sopiro
(20.10.22)
18.02.2008, 4 ay sonra 15 yıl.
0
phonex
(20.10.22)
2007'den beri duzenli giriyorum, o da sanirim 7. nesil yazar alinima falan denk geliyordur. sozlugun okunmaz hale gelmeye basladigi zamanlar kacmak icin kullaniyordum, sozluk iyice batakliga donunce daha cok zaman gecirmeye basladim. .ilk soruyu 2008'de sormusum. 15 sene diyebiliriz.
0
cooperr
(20.10.22)
11 yıl
0
false pretension
(20.10.22)
2006 aralığında ilk cevabımı vermişim, 16 yıl...
0
montreal
(24.10.22)
2010'dan bu yana 12 sene, aşırı düzensiz
0
elvan abeyiylegezse
(25.10.22)
sözlük hesabı ile beraber 11 olmuş

yaw beni herkes tanırdı yaw.
0
duyurukullanıcısı
(25.10.22)
(28)

Kendinizi beğeniyor musunuz?

south park in kapusonlu uyesi
Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?
Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?
0
south park in kapusonlu uyesi
(16.10.22)
giderim var. cildim çok hassas ve kuru oldugu icin sorun oluyor komple cildimi değiştirebilirmişim
0
ala09
(16.10.22)
hayır. pek çok şeyi değiştirmek şeyi isterdim.
0
candide
(16.10.22)
Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim. 1.63’üm :’)

Edit: Himmet dayi yalan söylüyor.
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
adamın olmadığı yerde adam yerine koyulurum gibi geliyor, fiziksel olarak.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
Memnunum. Dönemsel olarak gelen şurası böyle olsa fena olmazdı diyebiliyorum ama uzun sürmüyor. Özetle kendimle barışığım.
0
Amaranta ursula
(16.10.22)
beğeniyorum, gögüslerim biraz daha büyük olsa on numara olurdu
0
hopp
(16.10.22)
Kendimi beğeniyor muyum, bilmiyorum. Boyum uzun olsun isterdim. Mümkünse 1.70.
0
Kahvedesu
(16.10.22)
Beğenmiyorum ama bir şeyi değiştirmezdim.

edit 1: ruhen hastayim ben kendi için nötr diyerek yalan söylüyor, normalde kendini beğenmiş biridir.

edit 2: sonradan aklıma geldi. dermatit var bende, ayda bir yüzümde ufak tefek kızarıklıklar oluyor. artık nasıl benimsediysem hemen aklıma gelmedi. ondan kurtulmak isterdim. hemen yeri gelmişken söyleyeyim 'carnovore diet' önereni üzerim.
0
himmet dayi
(16.10.22)
Beğenmiyorum. Sanırım baştan aşağı her şeyi değiştirmek isterdim.
0
hayalhayal
(16.10.22)
Zaman zaman beğeniyorum, bazen aynaya bakınca iyi görünüyorum gözüme gaza geliyorum. Bazen de beğenmiyorum, kızıyorum saldın iyice diye.

Boyumu azcık daha uzatmak isterdim.
0
akhenaten
(16.10.22)
Zaman zaman ayna baktığımda ya aslında bir tipim var dediğim oluyor.

Genel olarak Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim +5. Zira 1.64'üm.
0
put it in your appropriate place
(16.10.22)
Çok beğenirim kendimi. Bu aralar yaşlandım ama göz altlarım belirginleşti gibi.
0
Hallegadola
(16.10.22)
hayır. mümkün olsa her şeyi değiştirmek isterdim sanırım
0
alaimisema
(16.10.22)
beğenmiyorum, ama bi şey değiştirecek kadar umrumda olmayan bi yaşta ya da dönemdeyim.
0
pide
(16.10.22)
ben beğeniyorum ama boyum kısa diye kadınlar beğenmiyor sanırım:)
0
nothing in my way
(16.10.22)
Evet kendimi beğeniyorum. Türkiye’den ayrılıp, yurtdışına yerleşince, burada insanların dış görünüş konusunda Türkiye’deki kadar takıntılı olmadığını görünce, insanların kendilerini sevmeleri için yapılan beden olumlama seanslarına katılınca vücudumu beğenmeyi ve sevmeyi öğrendim. Zaten bir kere kendimi sevdikten sonra spora başladım, sağlıklı yemeye başladım ve farkında olmadan fitleştim. Değiştirsem bacaklarımı değiştirirdim ama daha uzun olsunlar isterdim.
0
you are my lethe
(16.10.22)
Kaş düşüklüğüm ve göz çevrem dışında beğeniyorum ya adam olana çok bile
0
ananiyimioguz
(16.10.22)
Çoğunlukla beğenmiyorum. Rötuş yapmak istediğim bazı kusurlar tespit edebiliyorum kendimde. Çenemdeki eğrilik gibi mesela, hafif kamburluğum gibi. Ama bu değişikliklerle de tatmin edici bir fiziksel görünüme kavuşacağımı sanmıyorum. Dış görünüşümdeki sıradanlığı yırtmak için bambaşka bir simaya bürünmem lazım.
0
huçi kuçi
(16.10.22)
Yüz olarak beğeniyorum 36 yaşındayım ama sakalsız 20 yaşında sanıyorlar dolayısıyla sürekli sakallı geziyorum. Baba olunca spora vakit ayıramıyorum göt göbek salmış durumdayım o kötü.
0
mirty
(17.10.22)
Begeniyorum.
Bacaklarimda catlaklarim var, onlar olmasaydi daha ozguvenli olurdum herhalde.
0
sopiro
(17.10.22)
hayir, hic begenmedim.
dudaklarimi inceltirim, boyumu da en az 5 cm uzatirim.
0
cooperr
(17.10.22)
halihazırda fena değilim. sadece bacak boyuma 3-4 santim, vücuduma da eser miktarda kas kütlesi ekleyecek olsalar bana göre mükemmelliği yakalarım.
0
zgrydn
(17.10.22)
Valla şu gıdığım gitse ve bir 5 kilo daha versem giderim var.
0
curukturpkokusu
(17.10.22)
Ayrı ayrı kusurlu olan yerlerim birleşince tuhaf bi sekilde fena durmuyor. Aynaya baktığımda himm bugün güzelim dediğim oluyor. Beğeniyorum genelde. Ama bazen o kusurlu kısımları sorun edip beğenmiyorum. Onları degistirebilirdim.
0
ddenizz
(17.10.22)
Beğenmiyorum, hatta bu sebeple zorunlu olmadıkça fotoğraf bile çekinmem.
0
Erestor
(19.10.22)
hayır, ellerim hariç her şeyi değiştirmek isterdim.
0
rakicandir
(19.10.22)
şu anki halimi fazla kilolardan dolayı beğenmiyorum ama hammaddeyi (yani normal kilodaki vücudumu/tipimi) beğenirim. bakanın dönüp tekrar bakacağı bir tip değilim ama kompleks yapıp üzülecek kadar kötü olduğumu da düşünmüyorum açıkçası.
0
der meister
(19.10.22)
10 kilo versem 10 numara olacağım. Boyum kısa, ona yapacak bir şey yok.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(11)

Eski sevgilimi affetmeli miyim?

you are my lethe
Yaklaşık 1 yıldır devam eden ve ciddileşmeye başlayan (evlilik vs) bir ilişkim vardı. İlişkinin son 3 ayında kavgalarımız çok artmaya başladı. Kavgaların sebebi arkadaşlarıyla daha çok takılıp, benimle ilgilenmemesiydi, arkadaşları şehir dışından geldiği için onlarla 1-2 hafta takılıp beni arayıp so
Yaklaşık 1 yıldır devam eden ve ciddileşmeye başlayan (evlilik vs) bir ilişkim vardı. İlişkinin son 3 ayında kavgalarımız çok artmaya başladı. Kavgaların sebebi arkadaşlarıyla daha çok takılıp, benimle ilgilenmemesiydi, arkadaşları şehir dışından geldiği için onlarla 1-2 hafta takılıp beni arayıp sormuyordu.

Bu süre içerisinde de bende bir tümör buldular, biyopsi sonuçları belirsiz çıktı, 2 ay takip edip aynı şekilde devam ederse ameliyata alacağız dediler. Bu durum ile kavgalarımızın çıkmaya başlaması benzer tarihlerde oldu. Anca o da zamanında çok ciddi sağlık sorunları yaşadığı için bu konuda yanımda oldu.

En son artık aramalarıma, mesajlarıma cevap vermeyince bende köprüler yıkıldı. Onun arkadaşıyla çıkan bir arkadaşım eski sevgilimin ciddi ilişkiye hazır olmadığını fark ettiğini ancak benden ameliyat öncesi ayrılmak istemediğini, ameliyatın geçmesini beklediğini söyledi. Bu konuyu ona açınca da durumu kabul etti, bende bu dönemde kurduğu iletişimin beni çok üzdüğünü, ameliyat döneminde böyle üzüntü çekmek istemediğimi o yüzden de bitirmek istediğimi söyledim ve ‘arkadaşça’ ayrıldık.

Ameliyat olmadan önceki bir hafta çok iyi arkadaşça konuşuyorduk, hatta umutlarım baya yükselmişti ama ameliyat sonrası iletişimi tak diye kesti. İnsta’dan 4-5 tane kız ile ekleşti, son görülmeleri hep sabah 4-5 gibiydi. Arkadaşlarımda bana onu ameliyat olduğum hafta sonu barlarda kızlarla konuşurken gördüklerini, hatta bir kız ile bardan ayrıldığını söylediler. O kadar koydu ki bu bana anlatmam. Benim acı çektiğim gecelerde onun başka kızlarla birlikte olması…

Bundan 2-3 ay sonra tekrar buluştuk. (Benim sonuçlarım güzel çıktı, doktorlar tümörü kansere çevirmeden aldılar, çok şanslıydım) Benden özür diledi ve geri dönmek istediğini söyledi. Benden uzakta olunca değerimi anladığını ve ilk başta ciddi ilişkiden çok korktuğunu ama bensizlikten daha çok korktuğunu, bu yüzden geri dönmek istediğini ve evlenmeye hazır olduğunu söyledi.

Başka bir durumda olsa affedip, devam edebilirdim ama şu durumda ne yapacağımı bilemiyorum. En acı çektiğim, en kötü anımda yanımda yoktu, daha da beteri başka kızlarla birlikteydi. Benim ameliyat sonrası acıdan uyuyamadığım o gece onun başka kızla seks yapıyor olması düşüncesi beni deli ediyor. Diğer yandan yakışıklı biri ve maddi durumu iyi (gerçi benden iyi değil) yani kendine başka kızlar bulmak onun için sorun değil. Bana gerçekten beni özlediği için geldiğini biliyorum ama içim çok yanıyor.

Arkadaşlarım onu çok seviyordun, tekrar sevebilirsin, eski günlerinize dönebilirsiniz diyorlar ama onların bizi biraraya getirmek için böyle dediklerini biliyorum. O aile kurmayı istediğim ilk erkekti, sanki karşıma onun gibi başkası çıkmayacak gibi geliyor ama bir yandan da en zor anımda onun ne yaptığı aklıma geliyor. Tekrar ona bir şans vereyim mi yoksa onu silip tamamen bitireyim mi karar veremedim.
0
you are my lethe
(16.10.22)
boşver, sana adam mı yok? şimdi evet desen bile evlenseniz bile affedemeyeceksin. herhangi bir kavganızda direkt aklına gelecek ve söyleyeceksin. yapmam deme. atlatabileceiğin bir şey olsa çoktan atlarıdın. daha da kötü olacak.
0
susannah delgado
(16.10.22)
bu yaziyi unutma küpe yap bisey nasil baslarsa oyle gider. yuru yoluna kac git. unut. sil.
0
tunaktunaktun
(16.10.22)
yazdığınız duyuruyu ss alıp telefonda saklayın. aklınıza her 'acaba' geldiğinde açıp açıp okuyun ki dışarıdan nasıl göründüğünü hatırlayın. özellikle şu cümlenin altını çizerek;

"Benim ameliyat sonrası acıdan uyuyamadığım o gece onun başka kızla seks yapıyor olması düşüncesi beni deli ediyor"
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
"Bana gerçekten beni özlediği için geldiğini biliyorum"

Bu hatalı bir düşünce. Seni özlemiyor. Seni özleseydi bu kadar sürede 100 kere iletişim kurardı. Boşlukta kalmış olabilir. Yazmasının sebebi budur. Bunun dışında hayatının en kritik zamanında yanında olmayan biriyle arkadaş bile olmamalısın.
0
dissendium
(16.10.22)
Çok geçmiş olsun, eminim çok daha güzel insanlarla tanışacaksınız.
0
euteamo
(16.10.22)
Bir yıllık adam için gereğinden fazla düşünüp yazmışsınız. Adamı suçlamıyorum neticede sırf hastasınız diye size yalandan ilgi göstermek zorunda değildi. Siz onun ikinci seçeneğiymişsiniz. Sahiden böyle birisiyle evlenmek veya bir ilişki içinde olmak sizi tatmin edecek mi?
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
Ben olsam en ihtiyacım olan dönemde yanımda olmayan, ciddi ilişkiye hazır olmadığı için ayrılmayı planlayan, iletişimi tak diye kesen, aramalara/mesajlara cevap vermeyen bir adamla pişman olmuş olsa bile devam etmezdim. Şimdiden bunu yapan ilerde de yapar. İnsanlar çok zor değişir çünkü. Ya bu haliyle kabul edip mutlu olmaya çalışın ya da unutun
0
mya
(16.10.22)
Kendinize bunu reva görmeyin. Size değer veren insan davranışı değil bunlar. Sizin ameliyatınız öncesinde ayrılmamasının sebebi siz değilsiniz, aslında kendisi, kendi vicdanı ile hesaplaşmak zorunda kalmamak için öyle davrandı. Başkasına iyilik diye yaptıklarımız aslında kendimizi rahatlatmak içim yaptığımız şeylerdir, o da böyle yapmış. Üzgünüm ama 1 yıl beraber olduğum insanla ayrılmayı düşünsem bile ameliyat sonrasında yine de arar sorarım. Ayrılık başka insanlık başka, aramayı geçtim adam barda ava çıkmış. Zor durumda nasıl davrandığımız bizim gerçek karakterimizi ele verir. Hadi aramamış neyse barda kız avlamak sizin onun aklının ucundan bile geçmediğinizi gösteriyor. Evlenirsiniz böyle zor zamanlarda bu adam arazi olur, bunu bilip öyle davranın.
0
ya volna
(16.10.22)
Oh ne ala memleket ya canım istedi ayrılayım günümü gün edeyim, döndüğümde de kabul edileyim… aynı şeyi sen yapsan karşındaki yüzüne bile bakmazdı. Sen üstüne bir de barışmayı düşünüyorsun.
0
elorelia
(16.10.22)
En sevdigim sozlerden biri "insanlar size nasil biri olduklarini gosterdiklerinde onlara inanin'. Bu arkadas da nasil biri oldugunu gostermis, aksini dusunmenize gerek yok bence.
0
sopiro
(17.10.22)
kimse %100 iyi ya da kötü değildir. birisi hakkında karar verecek isek kritik anlarda yaptıklarına bakarız. bu arkadaş olabilecek en kritik durumlardan birine denk gelmiş ve sınıfta kalmış gibi görünüyor. demek ki hayat birleştirmek için doğru insan değil.
0
zgrydn
(17.10.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.