Giriş
(4)

Sahte Kabadayı Hamdi gibiyim nasıl giyinebilirim?

sassot
Kendimi fiziksel görünüş olarak hamdi'ye benzetiyorum tip hariç. :D omuzlar geniş boy 1.80 kilo var ama enine genişliyorum.https://youtu.be/rqbM8-6mmUgKısaca kalıplı biriyim.Şu ana kadar eşofman sweetshirt falan takıldım ama değiştireyim diyorum ama şimdikiler gibi de giyinmek istemiyorum. Sokaktaki
Kendimi fiziksel görünüş olarak hamdi'ye benzetiyorum tip hariç. :D omuzlar geniş boy 1.80 kilo var ama enine genişliyorum.

youtu.be
Kısaca kalıplı biriyim.

Şu ana kadar eşofman sweetshirt falan takıldım ama değiştireyim diyorum ama şimdikiler gibi de giyinmek istemiyorum. Sokaktaki 10 kişiden 9 u birbirine benzer giyiniyor. Yaş 24 tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
sassot
(13.10.22)
Biraz klise bir cevap olacak ama bence en iyi secenek Pinterest'te veya baska app/websitelerinde vs erkek giyim ustune seyler arayip begendiginiz fotograflardaki stilleri tabir-i caizse taklit etmeniz olur. Boylece o kisinin sizin fiziksel yapiniza benzeyip benzemedigini de gorursunuz.
0
sopiro
(13.10.22)
Bel çevresi ve göbek yoksa gömlek çok güzel yakışıyor bu vücut tipine. Benim de vücudum buna benzer ne zaman gömlek giysem kendimi beğeniyorum :)
0
bigcaptain
(13.10.22)
bunun en iyi yolu kendinize yakışanı bulmak.
mağazalara gidip gözünüze güzel görünen bazı şeyleri orada deneyeceksiniz, neyin yakışıp yakışmadığına bakacaksınız.
yani giyip kendi üzerinizde gördükten sonra zaten az çok bir fikir edinirsiniz.

bu süreçte yanınızda bir kadın (anne, kardeş, arkadaş vb.) olursa daha iyi olur tabii.
0
blatta hiberna
(13.10.22)
Keten pantolon gömleklere bak bro. Çok güzel modeller var farklı kesimlerde. Kalıplı insana (bkz ben) çok yakışıyor. Trendyolda çeşit bol
0
hasmetizm 2046
(13.10.22)
(18)

çocuk sahibi olmayı düşünmeyenler

portico quartet
birkaç soru sormak istiyorum sizlere. öncelikle kaç yaşındasınız? çocuk sahibi olmak istemediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? hiç bu kararınız için pişmanlık duyduğunuz oldu mu? çevrenizde hiç belirli bir yaşın üzerinde olan ve bu kararı için pişmanlık duyan bir tanıdığınız var mı? çocuk sah
birkaç soru sormak istiyorum sizlere. öncelikle kaç yaşındasınız? çocuk sahibi olmak istemediğinize ne zaman ve nasıl karar verdiniz? hiç bu kararınız için pişmanlık duyduğunuz oldu mu? çevrenizde hiç belirli bir yaşın üzerinde olan ve bu kararı için pişmanlık duyan bir tanıdığınız var mı?

çocuk sahibi olmayı düşünenler veya olanlar için de şöyle bir sorum var: hiç bu kararınızı sorguladığınız anlar yaşıyor musunuz?

şu an yirmili yaşlarımdayım ve şimdiye kadar hiç çocuk sahibi olmaya yönelik bir istek duymadım. bir yandan çocukları çok seviyorum, kendimi bildim bileli çocuklarla iyi anlaşıyorum ama kendimi bir ebeveyn olarak hayal edemiyorum. geleceğe dair planlarımı çocuk sahibi olmadığım bir senaryo üzerinden kurguladığım için de kendi adıma şunları merak ediyorum: sizce bu yaştan sonra fikirlerim değişir mi, değişmezse de 50'li yaşlarıma geldiğimde bunun için pişmanlık duyar mıyım acaba?
0
portico quartet
(11.10.22)
41 yaşındayım, çocuklara aşık olan biri olarak hayatımın hiçbir döneminde çocuk sahibi olmayı düşünmedim, tam olarak öyle bir karar verdiğim söylenemez ancak hiçbir zaman çocuğum olsa düşüncesine sahip olmadım, biyolojik saatim de hiç bu yönde çalışmadı diyebilirim.

ablamın çocuğu olduğunda kararımın kendim için daha da doğru olduğunu fark ettim. yeğenime tapıyorum, arkadaş gibiyiz onunla. benden çok iyi bir teyze oldu ancak anne olmazdı.

çocuk yapmadığım için hiç pişmanlık yaşamadım, çevremde evlenen ama asla çocuk istemeyen bir iki tane kadın arkadaşım var onlar da pişmanlık duymadı hatta hepimiz iyi ki çocuk istememişiz diyoruz.

yaşadığım tek sorun 30lu yaşlarda çok fazla olmasa da ailemin biraz beklentisi olması oldu. onlar da artık bana hak veriyor.
0
hypathia
(11.10.22)
27 yaşındayım. Sınıf öğretmeniyim. Öğrencilerimin her birini çok seviyorum. Tatildeyken özlüyorum. Ama hiçbir zaman çocuk sahibi olmayı düşünmedim, düşünmüyorum, düşünmeyeceğim de. Yanlış da anlaşılmasın tahammülsüz bir insan değilim, hiçbir çocuğun kalbini kırmamışımdır.

Geçen gün yeğenime birkaç saat bakmam gerekti. Çok uslu akıllı bir kız. Güzel güzel yemeğini yedirdim, beni hiç üzmedi. Ama antrenman zamanımdan çaldı. Dinlenme zamanımdan çaldı. Özünde kendine düşkün bir insanım. Çok sevsem de, bile isteye ömür boyu kendimi prangalayamam. Ben evine çiçek almayan insanım sağa sola gidersem kurur kalır diye.

Üstelik yapılan araştırmalarda yaşlılıkta en mutlu insanların hiç çocuğu olmayan insanlar oldukları saptanmış. Çünkü bu insanlar hayatlarını birine adamamış ve kendi hayatlarından çalmamışlar. Çocuklu insanlar ise gençliklerini adadıklarıyla, yaşlılıklarını ise boşa çıkan beklentileriyle harcamışlar.
0
ruhen hastayim ben
(11.10.22)
38 yaşında, yeni evli erkeğim. çocuk sahibi olmayı hep istedim. şimdi de istiyorum. çok iyi bir ebeveyn olurum. kararımı hiç sorgulamadım.

kadınlarda hormonal olarak bebeğe karşı karşılıksız duygular gelişiyor (normalde) ama erkeğin işi biraz zor.

şahsi fikrim, pişmanlık duyarsın. kızacaklar olacaktır ama kadınlar için en iyisi evlenip çocuk yapıp adamı boşamak oluyor :) yaşlanınca başında sürekli dırdır eden adam yerine zaman zaman ziyarete gelen, güzel zaman geçirdiğin karşılıksız sevdiğin evladın oluyor. arada sevgili de yaparsın. başını da dinlersin. ooh mis.
0
gabe h coud
(11.10.22)
38'den bildiriyorum, pişman değilim. Çocuk sahibi olmak istemediğime karar vermedim, yani vejetaryen olmaya karar verir gibi bilinçli bir şey değil. Bu konuda bir soruya daha aynı şeyi yazmıştım, çocukken bile çocuklarla iyi anlaşamazdım. Çocuk büyütecek, eğitecek, iyi insan olması için çabalayacak, 2-3 sene uykusuz kalacak sabrım, enerjim, isteğim yok. Birkaç yıla kadar akrabaların "eee, çocuk ne zaman?" sorusu da biterse hiç derdim kalmayacak.

60'larında ve kendi tercihiyle çocuk yapmayan bir tanıdığım (kadın) "hep pişman olursun dediler, şimdi çocuklu arkadaşlarım pişman ama benim hiç pişmanlığım yok" demişti, beni en rahatlatan sohbetlerden biriydi :)

Üç subreddit önereceğim, her bakış açısından ilginç fikirler bulabilirsiniz
www.reddit.com çocuk istemeyen ve çocuksuz yaşayanlar
www.reddit.com çocuk yapmak konusunda kararsız olanlar
www.reddit.com çocuklu insanların genel çocuk yetiştirme forumu (3 deyip 4 önermişim, bu bonus)
www.reddit.com çocuk yapıp pişman olanlar
0
kobuzchu kiz
(11.10.22)
Ya bu zaten bir karar degil. Daha 20lerindesin. Çocuk yapma kararı istersen verirsin ama çocuk yapmama kararı anca 35 de falan alınır. Çünkü 35 den sonra artık ihtimal azalıp riskler gözle görülür olmaya başlayacak. İsteyip istemediğini düşünmen gereken zamanlar.

Ama 20lerinde bunu hiç düşünmene gerek yok. Ben 30dayım şuan. 35 e kadar yolu var diyorum. Sonra karar veririm.
0
zimbirik
(11.10.22)
Ek:
www.bbc.com
Şu da güzel bir söyleşi. Orada konuşan kadınlardan birini tanıyorum, o da altı yıl sonra hâlâ çocuksuz ve halinden memnun.
0
kobuzchu kiz
(11.10.22)
zalbarath
(11.10.22)
29'dan bildiriyorum. Kendimi bildim bileli çocuk sahibi olmak istemedim, bu düşüncem hiç değişmedi. Bana çok uzak geliyor bu düşünce. Ayrıca çocuklara da düşkün değilim maalesef. İleride pişman olur muyum bilmiyorum hissiyatım olmayacağım yönünde, şu an acabam bile yok. Net bir şekilde çocuk istemeyen kendim hariç kimseyle karşılaşmadım çevremde.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(11.10.22)
28 yaşındayım. hayatımın büyük bölümünü klasik evlen-çocuk sahibi ol hayaliyle geçirmiştim. son 2-3 yıldır fikrim tamamen değişti.

kendime bile yetemiyorum, param yok, en az 20 sene bir insanı yetiştirmek için motivasyonum hiç yok. zaten eşim veya sevgilim de yok, olsa bile kimsenin bir yıldan fazla tahammül edeceğini sanmıyorum.

çocuk sahibi olursam korku ve kaygıdan hem onu berbat yetiştiririm hem kendim deliririm muhtemelen.

çocukları çok seviyorum. hatta filtresiz kafalarından dolayı ciddi ciddi oturup sohbet etmekten büyük keyif alıyorum. senin yıllarca düşünsen akıl edemeyeceğin şeyler söyleyebiliyorlar. ne bileyim bir çocuğa basit bir numara öğretmek bile büyüleyici bir şey, belki 30 sene sonra diplomat olacak bir insan yavrusunun aklında yepyeni bir kapı aralamış oluyorsun. o açıdan çocukları mucizevi buluyorum, süper sevimli bıcırık şeyler.

ama ben 30 yaşına yaklaşmışken önünü göremeyen birisi olarak onun sorumluluğuna girmem. giremem. her şeyin iyi olacağı garanti edilse bile istemem sanırım. 7/24 sürekli enerji lazım çocuğa. niye ki?
0
der meister
(11.10.22)
29 yaşındayım. Sadece bir çocuk istiyorum. Ekonomik olarak çok zor olduğunu fark edince bunu düşündüm. Çocuk bence yaydan çıkan ok gibi. Herkes başlarda çocuğun bezini düşünüyor da bu insan hep bebek kalmıyor ki. Bunun lisesi var, üniversitesi var. Düşün, askerlik yaparken kocaman insanken bile ailen para gönderiyor. Bebekleri, çocukları çok severim ama durum böyle.

Ben çocuğumla hafta sonu basketbol oynamak, ona bir sürü şey öğretmek istiyorum şimdi bile. İlgi açısından sorun yok.
0
dissendium
(11.10.22)
29 key. kimseyi kendimden daha fazla önemsemek istemiyorum, o yüzden şu an çocuk düşünmüyorum. ilerde nolur bilmem.
0
summer timetable
(11.10.22)
32e. 4 yaşından beri istemiyorum çocuk. sebebi tamamen sana muhtaç birinin sorumluluğunu almak istememek tabii. Hele tr’de. Tr olmasa da istemezdim de neyse.
0
the real brad pitt
(11.10.22)
bu soru her yıl ortalama iki veya üç kez sorulur duyuruda ve ben de her seferinde cevaplarım:)

33 yaşında bekar bir erkeğim, 30 yaşından sonra net çocuk istemediğimi farkettim hatta bundan dolayı evlilik de pek düşünmüyorum, sebebine gelecek olursa çocuk büyütmek bence çok zor bir olay, kendinden ve zamanından büyük fedakarlıklar gerektiriyor ve ona en iyi şartları sunamama kaygısı da beni istememeye yöneltiyor, bunun yanında psikolojik danışman olarak uzun zaman çocuklarla çalıştım, dolayısıyla bu da beni istememeye yöneltti.
0
blue rebel motorcycle club
(11.10.22)
en son lisede kızım olsun diye düşündüğümü hatırlıyorum. o da toplumsal ve çevresel sebeplerden dolayı bir zorunluluk gibi görmemdendi sanırım. fakat sonra düşüncelerim çok farklı noktalara evrildi. evlenmeyi de istemiyorum çocuk yapmayı da. kişiliğim müsade etmiyor, isteğim sıfır... 35 k. çocukları acayip severim ama.
0
anna sun
(11.10.22)
29K
cocuk bana cok buyuk bir sorumluluk olarak geliyor ve hayatimda fazlasiyla sorumluluk alanim oldugunu dusunuyorum. hayati da hayata bir bir insan getirecek kadar yasamaya deger bulmuyorum.
0
tuborg yesili
(11.10.22)
35k, 1.5 yaşında kızım var. Kariyerime ara verdim evde onunla ilgileniyorum. Döndüğüm zaman ortada bir kariyerim bile olmayabilir. Uykusuzum, çok yorgunum hatta bitiğim. Vücudum inanılmaz bozuldu. Ekonomik olarak kendimi geri plana attım, onun ihtitaçlarını fazlasıyla karşılamaya çalışıyorum, aslunda eşim de aynı. Şu saatte dahi (1.22) diş sıkıntısından dolayı 10 dk da bir uyandığı için ayaktayım.

Yaşadığım lohusa depresyonu zamanı haricinde, ki o zaman ne gerek vardı çocuğa dertsiz başıma dert aldım diye düşünüp böyle düşündüğüm için süçluluk hissiyle sürekli ağlıyordum, varlığından bir saniye bile pişman değilim. Ennee ennee diye sarılıp, ağzını açarak yanağıma dokundurması ( öpüyorum zannediyor) yeter. Gelecekte de ondan beklentim mutlu bir hayatı olması, yaşlılıkta filan da bana bakıp hayatını çürütmesi en en en son isteyeceğim şey olur.

20 li yaşlarda çocuk ister miyim diye bile düşünmeyecek kadar çocuk fikrine uzaktım. Bence çocuk isteğini biraz da hayatımızdaki insan belirliyor. Evlenme fikrim de hiç yoktu mesela karşıma eşim çıkana kadar. Evlilikte de evrilerek çocuk ister gale geldik. Eğer evli değilseniz, şu an çok da kafa yorulacak bir durumunuz yok bence.
0
physcos physcos
(12.10.22)
yaş 31. çocuklarla da çalışan bir spor eğitmeniyim. kendimi bildim bileli çocuk istemem. çocukları severim, iyi anlaşırım vs. ama ebeveyn olmak hayatının yarısından fazlasını çocuk için yaşamak demek. ben hayatımı bir veya birkaç çocuğa adamak istemiyorum. hem maddi hem manevi aşırı bir yük gibi geliyor bana. hele ki zaten böyle sikik bir dünyaya çocuk getirmek... ne bileyim.
0
motosiklet burclu adam
(12.10.22)
38 yasindayim. Cocuklugumdan beri hicbir zaman cocuk sahibi olmayi istemedim. Bir donem biraz dusundum, ama istemedigim gercegi cok net oldugu icin ustunde cok durmadim. Bebekleri cok seviyorum, cocuklarla pek iletisim kuramiyorum. Surekli enerjileri, oradan oraya kosturmalari, hep konusmalari, ilgi beklemeleri, hayatimin her kararini onlari dusunerek verme fikri, yillarca uykudan feragat etme, endiselenme, ve butun bunlara karsilik ne benim hayatta kalacagimin ne onlarin saglikli sekilde hayatta kalabileceklerinin garantisi olmamasi inanilmaz korkutucu geliyor. Ayrica hamile kalmak istemiyorum.

(Ogretmenim, genc insanlarla cok zaman geciriyorum ve dunyaya bu sekilde hizmet ettigimi dusunuyorum. Bir de cocuk yetistirmeme gerek yok bence.)

Bu konuda cok kitap, makale vs var. Onlari okuyup baska insanlarin fikirlerini ve nedenlerini duyarak dusuncelerinizi biraz daha sabitleyebilirsiniz belki.
0
sopiro
(12.10.22)
(19)

Boşanmış erkek ?

incelikler yüzünden
Ve hic evlenmemis kadın ilişkisine ne dersiniz? Kadın tarafı benim ama ben daha kabul etmeli miyim bilmiyorum, Aile ,çevre vs. tepki verecek bundan da cekiniyorum Bir yandan da ciddiye giden bir ilişki var ve benim kafam çok karışti Keşke hiç evlenmeseydi diyorum:(Ek olarak şu an farklı ulkelerdeyi
Ve hic evlenmemis kadın ilişkisine ne dersiniz?
Kadın tarafı benim ama ben daha kabul etmeli miyim bilmiyorum,
Aile ,çevre vs. tepki verecek bundan da cekiniyorum
Bir yandan da ciddiye giden bir ilişki var ve benim kafam çok karışti
Keşke hiç evlenmeseydi diyorum:(
Ek olarak şu an farklı ulkelerdeyiz bu da ayrı bir sorun:/
0
incelikler yüzünden
(10.10.22)
Yani sene olmus 2022, artik insanlarin bosanmisligini sorgulamasak mi diye dusunmeden edemiyorum. Eger bu kisi karisini dovdugu icin, aldattigi icin falan bosanmadiysa, yani evlenmis sonra yurumedigini fark edip bosanmis gibi bir durumsa, ya ne olacak idi diye dusunun. Sirf bir kere evlendi diye mutsuz eden bir iliski icinde yillarca surunen insanlar "yok bu boyle olmuyor" diyenden daha mi kiymetli.

Keske hic evlenmeseydi diye dusunun tabii de, dusuncelerinizle gecmisi degistiremiyorsaniz manasiz, zira bu sey olmus artik.

Burda sizin oturup bu benim icin bir dealbreaker mi degil mi diye dusunmeniz gerekiyor. Eger oyle ise, biz burdan 'hmm okay' desek nolur demesek ne olur. Dealbreaker degil ise neden kafaya takiyorsunuz.

Aileniz ve cevreniz boyle bir seye tepki verecekse ve bunu yonetemeyeceginizi dusunuyorsaniz hic bastan adamin da agzinin tadini kacirmayin.
0
sopiro
(10.10.22)
18 yıl önce tamda böyle bir evlilik yaptım,o yaşımda neysem simdi de oyum. Kim evlenmiş kim boşanmış zerre umurumda olmaz.. kişiliğine başka uymuna bak gerisi boş.
O konuşanlar 2 gün ya konuşur ya da konuşmaz,başkası değil kendin karar ver hayatına..
0
brnbrs
(10.10.22)
Evet çevre ne der diye düşünmek çok yanlış ama geleneksel aile arkadaş çevresi olunca tabiki düşünmem gerekiyor. Ilişki biraz ilerledikten sonra bunu söylemesi beni sarstı bir yandan da. Ya da ben şu an farklı bir ülkedeyim, uzaktayız, zaten güvenebilir miyim hala emin değilim üstüne bunu da öğrenince geri çekildim biraz
0
🌸incelikler yüzünden
(10.10.22)
bazi seyleri goze alamiyorsaniz bence daha fazla ileriye gitmeyin. mahalle baskisi gozunuzu korkutmus gibi. adam buyuk ihtimalle kendince dogru bir zamanda soylemis, iliskinin ciddiye gittigini siz soyluyorsunuz. benim gorusum adami daha fazla oyalamayin ve ayrilin. ayrilirken de sebebin mahalle baskisi ile mucadeleyi goze alamadiginizi soylerseniz, iyi ki daha fazla ilerlemeden bitmis diyecektir karsinizdaki. boyle bir aciklamayi hak ediyor bence.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(10.10.22)
ilişki yaşayan erkekle/kadınla arasındaki fark hukuki bir sözleşme oluyor
çocuğu yoksa, boşanma sebeplerini her 2 taraftan da dinlediysen
rol yapmıyorsa
normal bir insan olarak düşünebilirsin
0
bir soru sorcam
(10.10.22)
Bana söylediği boşanma sebebi çok haklı bir gerekçe, tabi eğer doğruysa.
Ben aslında kabul edebilirim ama çevreyi düşünüyorum sanırım tamamen. Yoksa onun dışında uzak mesafe olmamız dışında sorun yok ve gerçekten seviyorum.
@aman üstüme geliyorlar Ailemden saklamak istemiyorum. Belki çok rahat kabul ederler kestiremiyorum şu an.
Ya da ben karşı tarafla güven sorunu yaşıyorum bilmiyorum. Uzaktayız ve öncesinde çok zaman geçirmedik ama bir şekilde bu doğrultuda ilerledik. Olduğundan farklı yansıttığı bir şeyler var mı diye de düşünmeden edemiyordum zaten. Bir de evlilik eklenince iyice dağıldım
0
🌸incelikler yüzünden
(10.10.22)
@bir soru sorcam boşanma sebebini tek taraftan dinledim, eski eşi ile su an hiçbjr şekilde görüşmediğini söyledi. Çocuğu yokmuş
0
🌸incelikler yüzünden
(10.10.22)
güven sorunu yaşamasınız bunları sorguluyor olmazdınız. bence sizin ilişkinizdeki temel sorun güven. bir miktar da hızlı ve atlaya atlaya ilerlemiş sanki ilişki. ne kadar zaman geçirdiniz birlikte? hep mi uzak mesafeydi tanıştığınızdan bu yana? ne zamandır bu şekilde görüşüyorsunuz?
0
Phoebe
(10.10.22)
@Phoebe , hızlı ilerledi evet, yüzyüze tanışmıştık zaten, sonra ikimiz konuşmaya başlayınca niyetinin evlilik olduğunu söyledi direkt. Üstüne biz birkaç kere baş başa buluştuk sonra bir süre görüşmedik bir sebepten ama onu konuşup çözdük.
Şimdi de uzak mesafedeyiz. Toplamda 7-8 aya yakındır tanışıyoruz ama iletişimde kaldığımız süre 3 ay bile degildir
0
🌸incelikler yüzünden
(10.10.22)
Siz doğru düzgün konuşup görüşmemişsiniz bile. Ne evlenmesi. Ben olumsuz diyorum.
0
dissendium
(10.10.22)
boşanmış ve bekar kadın - erkek ilişkisinde bir sorun yok ama siz hiç ilerletmeyin.
0
gabe h coud
(10.10.22)
hakikaten bu ne acele? böyle evlilik kararı almak rus ruleti gibi bir şey. bence mesele onun evlenmiş boşanmış olması değil, içgüdüleriniz sizi güven duygusu üzerinden uyarıyor yanlış bir yolda olduğunuza dair.
0
Phoebe
(10.10.22)
ya şimdi linç edilmek istemiyorum ama boşanmış kadına güvenilmez gözle bakmazken erkek konusunda şüphelerim oluyor; kimbilir eşine neler çektirdi de kadın tüm toplum baskısını, “boşanmış ikinci el kadın” (!!) algısını ve benzer şeyleri göze alıp bu adamdan boşandı diye düşünüyorum. çocuğu varsa özellikle, nafaka veriyor mu (vermemek için neler yaptıklarını bilseniz), karısına davada hangi iftiraları atmış incelemek gerekir bence.

aslında kadın erkek ayırmadan boşanma dava dosyalarını incelemek gerekiyor, evet.
0
deartheodosia
(10.10.22)
bosanmıs erkek evlenmemis kadın ilişkisine ne diyebilirim hiçbir şeu. ama sizin ilişkiniz için sağlıksız bir başlangıç olmuş ve çok kaygılısınız. muhtemelen sağlıksız devam edecek. evlenilecek bir durum görmedim niuye evleniyorsunuz ki
0
ala09
(10.10.22)
Karşımdaki kişi evlilik istiyor bu bana tuhaf evet ama hemen evlenmiyorum yahu. Bu ilişkiyi sürdürmeli, ileriye taşımalı miyiz yoksa daha da bağlanmadan bitmeli mi diye düşünmediğim bir tek gün yok :/
0
🌸incelikler yüzünden
(11.10.22)
Boşanmış kişilerde bence 3 nokta önemli. Bunları çözerseniz, ilişkiye devam edebilirsiniz:

* Çocuğu var mı? Bu durumda pek çok etkiyi göz önüne almak lazım. Çok iyi düşünmeniz lazım.
- Eski eşiyle mecbur devamlı görüşecek.
- Çocuk sizinle mi yaşayacak? Size nasıl davranacak? vs. vs.

* Boşanmasındaki sebep. Örneğin eşini aldatıp, boşanmışsa büyük bir soru işareti gibi.

* Aileniz, ailesi olaya nasıl bakacak? Bunu da önceden aileyle konuşmalı, gerekirse tanıştırıp, onay almalı. Türkiye'de evlilik sadece eşler arasında değil, aileler arasında da oluyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.10.22)
@kartallar yuksek ucar , çocuğu yok zaten olsaydı bu en büyük sorun olurdu. Boşanma sebebi anlattığına göre karşı taraf ama bunu bilemem tabiki.
Problemim aile evet, turkiyede yasayınca aile faktörünü göz ardı etmek benim için imkansız malesef. Ailem de okeyse zaten en büyük yuk üstümden kalkmış olacak
0
🌸incelikler yüzünden
(11.10.22)
Boşanmış erkek ısırılmış elma gibidir. Ben olsam görüşmem.
0
ruhen hastayim ben
(11.10.22)
Boşanmış çocuksuz bir insan ile daha önce sevgilisi olmuş ama evlenmemiş insan arasında ne fark var tam olarak?

Adamın tadını kaçırırsınız. Bulaşmayın +1
0
synesthesia
(17.10.22)
(4)

Geçmeyen enerjisizlik

sanguine
daha nasıl ifade edebilirdim bilmiyorum ama. içimden kelime anlamıyla (literally) HİÇBİR şey yapmak gelmiyor. birkaç şey dışında (coinlerde paramı kaybetmiştim aylar önce ama artık onu da takmıyorum aklıma bile gelmiyor açıp bakmak ne oldu diye) öyle büyük bir derdim yok. hatta şu aralar tam istediğ
daha nasıl ifade edebilirdim bilmiyorum ama. içimden kelime anlamıyla (literally) HİÇBİR şey yapmak gelmiyor. birkaç şey dışında (coinlerde paramı kaybetmiştim aylar önce ama artık onu da takmıyorum aklıma bile gelmiyor açıp bakmak ne oldu diye) öyle büyük bir derdim yok. hatta şu aralar tam istediğim gibi gidiyor her şey. düzenimi, evi barkı oturttum, yarım bıraktığım okula bile afla geri döndüm. işimden memnunum, spor yapacak ve kısmen okula gidecek kadar vaktim oluyor gün içinde.

buna rağmen yazla birlikte yaklaşık 4 aydır sabah kalkıyorum işe gidiyorsam işe gidiyorum, gitmiyorsam genelde erken uyanıyorum 8 gibi, 12ye 1e kadar elimde telefona bakıyorum, oyun ya da finans programları falan da yok, sosyal medya, youtube vs. sonra bir şeyler yiyorum sonra gene telefon, tv arada uyukluyorum, sonra tekrar yemek yiyorum yatıyorum. faydalı bir şey asla yapmıyorum, yeni bir şey izlemek, dışarı çıkmak, etkinliğe katılmak, spora bile gitmeyi bıraktım neredeyse. işe gittiğimde de işimi erkenden bitirmeme rağmen evde sıkıldığım için 6-7de çıkıyorum oyalanıp. Haftasonu son zamanlarda markete bile gitmemeye başladım. işin tuhafı hiçbir şey yapmamama rağmen sıkılmıyorum da, zaman çok hızlı geçtiği için üzülüyorum o kadar.

otuz yaşındayım ilk defa bu kadar boşlukta hissediyorum, üniversitedeyken de çok boş yaşadım gene insan içine çıkmadığım günler olurdu ama derse giderdim bir şey yapardım. şu an dönmek için can attığım okulda aldığım derslere gitmek, makale okumak, spora gitmek hepsi zulüm geliyor. sadece işe gitmekten ve çalışmaktan keyif alıyorum. olan işi bitirmekten fazla çalışmanın hiçbir fayda sağlamadığı ve beklenmediği bir işim olduğu için de çok çalışmamın hiçbir faydası olmuyor ne yazık ki. hatta aylar sonrasını da önceden halletmiş olduğum için sadece o gün gelen şeyleri yapıp gene internette telefonda salak salak dolanıyorum.

bu zamana kadar hep kendimi zorlayarak bir şeyler yaptım, spor yapmak olsun iş bulmak olsun. diğer yandan bakıyorum millet kıçını yırtıp kendini yurtdışına atıyor, yüksek lisans yapıyor, sosyalleşiyor etc. içimde zevk aldığım şeyler için bile bir çaba göstermek gelmiyor. m*asturbasyon ya da s*ks bile yapasım yok. artık psikolojim bozulmaya başladı cumadan beri hiç evden çıkmadım. sadece yarın işe gideceğim için mutluyum o kadar.

durumu belki biraz yazıya dökersem üzerinde düşünürüm bir şekilde eyleme geçerim vs diye de yazdım bunları. nasıl aşıyoruz bu durumu? tatile falan gideyim dedim ama param yok, olanı binancede rehin olduğu ve birkaç yıl dokunmayacağım için. yeni bir şey izleyeyim desem saniyesinde sıkılıyorum, bilgisayar oynamayalı aylar oldu çok istememe rağmen.
0
sanguine
(09.10.22)
faaliyet birden olan seyler degil. bi ortamdasindir birinden feyz alirsin veya bir sey okursun izlersin fikirlenirsin. fikirsizlik var biraz sanki. sizin su an tercih ettiginiz gibi ne etliye ne sutluye ne kendimi inciteyim ne bi yol alayim sifir oldugun yerde kendini korumak coook yaygin bir sey. millet soyle soyle yapiyo demissiniz ama sizin gordukleriniz azinlik aslinda. belki akranlar icin biraz daha fazladir toplum genelinde azinliktir.

bana gore sizin ihtiyaciniz okumak. cunku okudukca neye ilginiz oldugunuz ortaya cikacak. sacma bile gelse bi seyler okuyarak baslayabilirsiniz he zaten tembelkesin belgesel izle. yaz buraya ne izleyeyim aksam diye doseyelim altini listelerde. ben de cok tembelimdir ama bu huzursuzlugu cok iyi anliyorum ve zaten hicbir seyden tatmin olmuyorum. hep daha fazlasi istegi harekete geciriyor. sanguine kimdir nelerden hoslanir dedigimde bir seyler siralanmali
0
ala09
(09.10.22)
Ben default o moddayım bilmem kaç senedir. Beni o durumdan çıkaran şeyler hep başkalarının dürtüklemesi sayesinde oluyor. Biri diyor hadi şuraya, hadi bunu yapıcaz, eh meh diyip yapıyorum ama iyi geliyor sonra.

Senin de ihtiyacın elinden tutup sana bişi yaptıracak birileri. Arkadaş olur, sevgili olur, etkinlik grubu olur.

Tabii bunlar hep semptomatik tedavi, biraz bu hayata tutunma motivasyonu geliştirmen lazım. Bunun için de belki terapi, belki özdeğer yükseltici bakış açısı kazanmak için bakış açısı kazanman lazım.
0
Bruce
(09.10.22)
ben yazmışım gibi... Bu sene bu rutini kırmak için tekrar sınava girip sanki oyunu bitirip başa dönmeyi bekliyorum. Zamana oynuyorum sanki... sadece yalnız olmadığınızı bilmeniz için yazayım dedim. Kendini geliştirecek insanların arasında olmak insan veriyor belki çalıştığımız yerler bu şeyleri sağlamıyor. bilemiyorum.
0
sakince
(09.10.22)
Eger dikkat bozuklugu/ADHD vs gibi herhangi bir eyleme gecmenizi zorlastiran bir durumunuz yoksa, birseyleri yapmak icin motivasyona sahip olmaniz gerekmedigini hatirlayarak baslayabilirsiniz. Bahsettiginiz bir suru seyi caniniz istemeye istemeye de yapabilirsiniz. "Motivation follows action" diyor uzmanlar, bir seyi yaptiktan sonra onu yapmayi istemeye basliyorsunuz yani.
Birinci adim, dediginiz gibi sosyal medyada telefonda saatlerce vakit gecirmekten vazgecmek olabilir. Bunun icin de uyandiginizda telefonunuzu baska bir odada birakabilirsiniz, yastigin arkasina koyabilirsiniz, alarm koyabilirsiniz "telefonu birak" diye, normalde yaptiginiz sey yerine kahvenizi disarida icip, podcast dinleyip, "habit chunking" denen seyi yapip -yapmak istediginiz seyi yapmak istemediginiz seyle birlestirip- biraz daha faydali zaman gecirmeye calisabilirsiniz.
0
sopiro
(10.10.22)
(16)

Kadınların bir şiddete karşı durup başka bir şiddeti kullanmaları

ananiyimioguz
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdu
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.

Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdur. Dengeler biraz değişiyor. Sanki kadınların hızlarını alamayıp erkekleri fazla istedikleri gibi evirdiklerini ve hatta zaman zaman ilkel dürtülerine yenik düşüp yine bir önceki versiyon erkek tiplemelerinden hoşlandıkların da görüyorsunuzdur. Henüz tam oturmuş sayılmaz değişiklik.

Beni en çok rahatsız eden konu ise şu;

Kadınlar dedi ki fiziksel şiddete karşıyız. Dayak yiyoruz. Gücünüz bize mi yetiyor dediler. Haklılardı da. Fiziksel olarak daha güçsüz bir canlıya bu denli bir üstünlük ve baskı kurmak yanlıştı.

Tamam dedik biz de savunuyoruz, kadına şiddete karşıyız.

E peki bizim bu anlayışlığımızın mükafatı olarak biz ne görüyoruz?

Trip, surat, laf sokma, aşağılama, aşırı kıskançlık, aşırı denetim, ses yükseltme, çevreye zarar verme ve hatta bazen alanı boş bulup da şiddet uygulama.

Şimdi soruyorum size elinizi vicdanınıza koyun, şu üstte yazdıklarımın her biri insanı yavaş yavaş öldürür. Bazen öyle çileden çıkartır ki dayak yesem daha iyiydi dersiniz (fiziksel şiddeti savunmuyorum).

Kadın erkek eşitliği derken erkeklerin sesinin daha az çıktığı, kadın egemen bir topluma gittiğimizi söyleyebilir miyiz?

Sizce de bu durumda eşitlik savunucularında bir iki yüzlülük söz konusu değil midir? Duygusal şiddetin tillahını uygulamak da bir şiddet değil midir? Öyle görülmüyor mu yoksa? Kendi güçlü oldukları alanlarına çekildik diyebilir miyiz :)

*Dikkat edenleri tenzih ediyorum.
0
ananiyimioguz
(03.10.22)
Algida seçicilik mi yapiyorsunuz acaba diyorum. Etrafımda ne siddet gören kişi oldu ne de böyle bahsettiginiz eslere sahip kisiler.
Bu insanlar kadina şiddet normal kabul edilirken de böyleydi simdi de böyle. Dayak yemedi diye bir insan trip atar hale gelmez.

Yani öyle bir genellemissiniz ki anlaşılan şu;
Eskiden dayak vardi kadinlar usluydu. Simdi dayak yok kadinlar tepemize çıktı. Ben 30 yaşımda bahsedilen teoriyi destekleyecek hiçbir araştırma ya da kendi deneyimim görmedim. Hayatimda çok saçma kadın oldu, bıraktım gittiler. Bu kadar basit. Duygusal siddet olayını da gördüğüm an bastım gitti. Basitti.

Bu arada erkeğin de duygusal siddetini yapanlar çok meşhur. Bu gene tek tarafli değil. Kadinin da "kadin" diye fiziksel siddet yapanı da var.
Duygusal siddet bana göre boşanma sebebiyken fiziksel siddet hapis sebebi. Bir insan fiziksel siddet yapıyorsa yaralama ya da öldürme de yapabilir. Zaten sıkıntı olan burası. Bu sebepten Türkiye gibi ülkelerde "ailesiniz barisin" diye diye kadin cinayeti tavan yapıyor. En basta devreye girilmesi lazım.
0
logisticsmanager
(03.10.22)
Kisaca: Kadinlara fiziksel siddet uygulamiyoruz, ee mukafati psikolojik siddet mi?

Inanilmaz bir kafa. Inanilmaz tehlikeli. Araya bir iki tane de hakli makli eklenmis ki tepki frenlensin. Laftan anlayacaginiz konusunda insani muthis supheye dusuren bi kafa.

Psikolojik siddetin onemini/vehametini anlatmak icin sectiginiz yol hem haksiz hem cirkin. Psikolojik siddet vardir ve kimseye uygulanmamalidir zaten. Bu bir seyin mukafati da cezasi da degil. Buna maruz kaldiginizi dusundugunuz yerden cikabilirsiniz. Kararlarinizin yanlisligini buyuk mucadeleler sonucu edinilmis kazanimlari kotuleyerek, bunlari sacma karsilastirmalara malzeme ederek gizleyemezsiniz. Hele hele genelleyerek hicbir yere varamazsiniz. Varsa hayatinizdaki kadinlarla bir derdiniz hayatinizi, hayatinizdaki kadinlari degistirin. Daha da iyisi yalniz kalin. Siddetin hicbir turlusunun gunluk hayatta, ikili iliskilerde yeri yok, olmamali. Bunu siz de cevrenizdekiler de ogrenememis gibi duruyor.
0
summer timetable
(03.10.22)
bahsettiğiniz konu cinsiyetlerde enerji kayması. erilde dişil enerji geçişi, dişide de eril enerji yükselmesi. zaten olay, dengede kalabilmek. bunun için farkındalık, empati, duyarlı olmak gerekiyor. bu bahsettiklerim de tek bir yerde değil, her yerde geçerli olması gerekenler.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Anlayış dediğiniz şey kadınlara şiddet uygulamamaksa bu bir lütuf değil. Doğal olarak bunun karşılığında bir ödül olamaz. Fiziksel şiddet zaten hiç olmaması gereken bir şey.

Psikolojik şiddet de olmaması gereken bir şey.

Trip, surat, laf sokma ile aşağılama, çevreye zarar verme çok farklı şeyler.

Duygusal şiddet uygulamak da bir şiddettir. Kadınların ya da erkeklerin bu konuya da dikkat etmesi gerekir. Duygusal şiddeti savunan biri ikiyüzlülük yapıyordur.
0
dissendium
(03.10.22)
Konuya girişim yanlış olmuş olabilir ama ben demiyorum ki kendimi zor tutuyorum şiddet uyguluycam bakın engel oluyorum onlar da engel olsun.. gibi bir yaklaşımım yok ben oldum olası şiddeye meyilli değilim.

Biz dövmuyoruz onlar da x yapmasın da demek istemedim. Sadece hemcinslerimiz tarafından sebep olunan bir eşitsizliğe bizler de destek verdik ve yanlışın düzeltilmesine destek olduk. Fakat amaç yanlışı düzeltmek ise diğer yanlış olan psikolojik şiddet neden gündem olmuyor? Onun için neden bizim yaptığımız gibi kadınlar tarafında bir birlik oluşumu yaratılmıyor? Hatrı sayılır bir sayıda değil mi yapılmakta olan?

Yani sadece fizikseli ile mücadele edilirken psikolojik olanı ile edilmiyor hatta fazlasıyla uygulanıyor gibi geldi oraya parmak basmak istedim.

Bu saydıklarımın da bazilarini sadece gordum, bazilarini gecmiste yasadim bazilariyla da halen yuzlesiyorum.

Ben de bazen bilgisizlikten duygusal siddete maruz birakmisimdir fakat ustte saydiklarim sanki kara bir bulut gibi erkeklerin uzerine cokmus gibi geliyor bilmiyorum yanlis miyim..
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
psikolojik kısmı elle tutulur, somut bir şey olmadığı için özellikle ülkemizde görmezden gelinen veya önem verilmeyen bir konu. realistik bakış açısının az olduğu yerlerde somut olmayan durumlara değer verilmez, konusu veya tartışılması gerek görülmez. mobbing ve buna bağlı durumlar bile kaç sene sonra kabul görmeye başlanıldı siz düşünün.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Erkekler fiziksel, kadınlar duygusal şiddet uygular diye bir kural mı varmış? Çünkü sistematik psikolojik şiddet uygulayıp sen de müsaade etmeseydin diye kendini savunan, sonra ortamlarda fiziksel şiddet uygulamamış olduğu için şiddete meyilli olmadığını iddia eden erkekler de var. Mış yani öyle duydum.
0
anneboleyn
(03.10.22)
İnsan bazen kendini, bir şeyleri veya insanları harcadıktan sonra ve geri dönülemez hatalar yaptıktan sonra tanıyabiliyor. Bir öğrenilmişlik ve düzelme söz konusu ise şiddet de çoğu şey gibi yok olur gider zaten. Ha bazen etkisi sürebilir tabi o da beynin zaaflarından.

Fakat ben burada kendilerinde bir hakmış gibi görülen ve istisnasız hayatlarındaki her insana benzer şekilde uygulanan psikolojik veya fiziksel şiddetten bahsediyorum burada bir şey anlatmakta çok zorlanıyorum herkes ayrı bir yere çekiyor maaşallah
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Yazdıklarınıza katılıyorum. Ayrıca şunu eklemek isterim hukuk sistemimizde ne yazık ki kadın erkek eşitliği yok aksine hukuk sistemimiz kadından yana. (Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması gibi) aslında bu konuda yazacak çok şey var. Medya (yazılı, görsel, sosyal) eliyle insanlara feminizm pompalandı ve hala pompalamaya devam ediyor hatta öyle bir durum var ki bu konuları tartışmaya açanlar bile (size yapıldığı gibi) mobbing görüyor mahalle baskısı görüyor kadın her konuda yüzde yüz haklı olamaz. "Kadın cinayeti" "kadına şiddet" gibi uyduruk tanımlar medyanın uydurduğu tanımlardır hukuken bir karşılığı yoktur doğrusu insan cinayeti, insana yönelik cinayettir. Evet iki yüzlülük, riyakarlik çünkü kadın kadını öldürürse, sığınmacı kadın öldürülürse, doğulu kadın öldürülürse, başörtülü kadın öldürülürse bunun adı "kadın cinayeti" olmuyor. Medyanın pompaladığı bu algı artık öyle bir yere geldi ki sokakta erkek kadın sözlü kavga ettiği zaman üçüncü kişiler kendilerine vazife çıkarıp müdahale eder oldular ayrıca kadınlar bu ayrımcılığı bir güzel kullanip sınırlarını istedikleri gibi genisletiyorlar özellikle "cinsel taciz" ve "cinsel istismar" sanıklarının büyük kısmı ne yazık ki iftira mağduru erkeklerden oluşuyor.

Bu konuyla ilgili bir başlık açmıştım www.eksiduyuru.com
0
beemaker
(03.10.22)
Açıkçası kadınların tarih sahnesinde uzun yıllar ezilmesi ve eziyet görmesi sonrası şimdi yasaların kadınları savunma ağırlıklı hatta eşitlikten çıkmış olması durumu beni o kadar da rahatsız etmiyor ne yalan söyleyeyim.

Ama işin suistimal edilmesi kısımına ve bir eşitlik olmaması kısımına katılıyorum. Özellikle de ülkemizde ve dünyada "kadın erkek rolleri" diye bir ayrım yapılmasına, eşitliği çoğu insanın sözde savunup ama iş pratiğe geldiğinde beklenti içerisine girmesine ve bazı sorumlulukları üzerinden atmasına karşıyım.

Sizin dediğiniz yakın ama benim değindiğim noktanın biraz dışında kalıyor.

Yasalar ve adalet ile ilgili sanrım bir sonraki evre de tekrardan bir rayına oturtmak ile geçecek.

Ben şu an işin ilişkilerdeki dengeler boyutundayım ^^
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Duygusal şiddet ve istismar fiziksel şiddetten daha acı verici ve etkisi kalıcı sıkıntı şurada fiziksel şiddet gözle görülebilen bir şey ve medyada (yazılı, görsel, sosyal) "kadına şiddet" adı altında kamuoyu bu yönde manipüle ediliyor. Aslında burada pr'ın maşa olarak kullanılan kurbanı kadınlar.
0
beemaker
(03.10.22)
Siz bence sistematik baskı ile kişisel baskıyı karıştırıyorsunuz. Kadınların gördüğü sistematik baskı (ki bu düzen erkekleri de negatif etkiliyor). Sizin anlattığınız iki insan arasında olan bireysel ilişkiler. Bu demek değil ki kadınlar da baskı/şiddet uygulayamaz. Kadınlar da insan ve insanın da iyisi de olur kötüsü de. Siz sadece erkek olduğunuz için psikolojik şiddet görmüyorsunuz (belki erkek olarak güçlü olmanız gerektiği topluma pompalandığı için karşınızdaki insanlar buna katlanabilmenizi bekliyor olabilir ama bu yine aynı sistemin ürünü). Ama kadınlar sadece kadın olduğu için şiddet görüyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Aradaki farkın bu olduğunu düşünüyorum.
0
peki madem
(03.10.22)
Bahsettiğin şeyler tırı vırı hocam asıl pozitif ayrım unsurlarının içinde. Trip yapmayanı, kafeslemeyeni, surat asmayanı bulabilirsin, veya buna maruz kalmamayı tercih edebilirsin, ayrıca bak biz dövmüyoruz siz de psikolojik şiddete başvurmayın argümanı da nasıl bir karşı argüman ilişki kuramadım (insana şiddet direk hukuki bir suç, mükafatlandırılması gereken bir ödül değil), biri diğerinin varlığını/yokluğunu gerekçelendiremez.
Asıl problem yukarıdaki arkadaşın özetinde ve çok çok daha kritik. "Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması".. yetmez, üstüne hayat "birleştirirken" min 300 bin tl masrafın erkeğe yıkılması (takısı, düğünü, tatili vs).. Maddi konfor unsurlarının temininin "erkek"likle bağdaştırılması (ev, araba vs.), uzatırım da hepimiz biliyoruz işte. Hayat zor, kimi kadınlara daha zor, çoğu erkeğe en zor.
0
wiekannich
(03.10.22)
Bir insana siddet uygulamamayi neden baskasina karsiliginda size minnet gosterilmesi gereken bir iyilik olarak goruyorsunuz ki? Oyle gormuyorsaniz da yazdiginizdan oyle anlasiliyor.

Yazdiklarinizi olusturan dusunme seklinde o kadar cok hata var ki, ben kadin haklari/insan haklari konusunda saatlerce ders anlatabilecek enerjiye sahip oldugum halde su an tek tek duzeltme dusuncesinden boguldum. O yuzden umarim daha cok kritik dusunceye tesvik eden seyler okuyup bakis acinizi gelistirirsiniz bu konuda.
0
sopiro
(04.10.22)
Konuya oradan girmiş olabilirim şiddet e karşıyız e onlar da böyle davranmasın demek biraz sığ oldu ama aslında ana fikir, "biz mevcut geçmiş düzene karşı duruyoruz her iki taraf için de.. fakat kadınlar kendi psikolojik şiddetleri için de benzer bir gayret ve örgütlenme gösteriyor mu?" idi.

Yani şu an 100 göstergeli bir tepki metreye bakıyor olsak,

Erkek kadına fiziksel şiddet uyguladığında ibre 100 ü,
Kadın erkeğe fiziksel şiddet uyguladığında 40 ı,
Erkek kadına psikolojik şiddet uyguladığında 25 i,
Kadınların erkeklere uyguladığı psikolojik şiddetin tepkisi de toplunda 10 u gösteriyor gibi geliyor.

Bunun karşısında arkadaşlar biz ne yapıyoruz diyen çıkmıyor gibi geliyor.

Bilmiyorum daha net anlatabiliyor muyum kendimi? Diğer yasalar konularında olan taraflı sessizlik de cabası tabii ki.

Yani kadınlar kendi yaptıklarının farkında mı bilmiyorum ama her ne kadar darp, yaralama ve öldürme gibi bir problem doğurmasa da, o şiddetin altında kalıyor olsa da önem olarak, hatrı sayılır sayıda karşı tarafı bir psikolojik şiddete maruz bırakma söz konusu. Bir yaslanıp çevrenizdeki ilişkilere bir bakın. Dışarıdaki ilişkilere bir bakın. Burada nasıl oluyorsa herkes 4/4 lük yaşıyor anlamıyorum ben marsta yaşıyorum her halde. Anadolusundan metropolüne, eğitimsizinden eğitimlisine herkesi gözlemlemeye çalışıyorum. Var böyle bir şey yani.
0
🌸ananiyimioguz
(04.10.22)
Eger gercekten siddetten bahsediyorsaniz, fiziksel siddet yani, (kadindan erkege uygulanan fiziksel siddet) dunyanin bircok ulkesinde bu istatistik yaklasik yuzde iki civarinda ve neredeyse her zaman oz savunma veya yetiskin kadindan erkek bebek/cocuga uygulanan siddet seklinde.
Aile ici siddette tabii ki esine siddet gosteren kadinlar var ve erkeklerin bu konuda destek alabilmesini saglayan hem sosyal hem sistemsel gelismeler olmasi gerekiyor suphesiz ama istatistiksel olarak digerine kiyasla cok kucuk bir yuzde olan bir seye dayanarak 'kadin egemen' bir topluma gittigimizi iddia etmek cok yanlis bir dusunme sekli.
Bu bana biraz, tv'de herhangi bir escinsel cift gorunce 'escinsel iliskileri gozumuze sokuyorlar' diyen insanlari hatirlatti sanki dunyadaki film ve dizilerin yuzde doksandokuzu heteroseksuel iliskiler hakkinda degilmis gibi.

Bahsettiginiz ibrenin daha yuksek bir deger gostermesi olayi biraz su yukarida bahsettigim sebepten olabilir. Bir erkegin kadina siddet gostermesi neredeyse her zaman "sokakta yuruyen kadini kacirip, tecavuz edip, kafasini kesmek" gibi herhangi bir sebeple aciklanamaz vahset sebebiyle oluyor. Kadinin erkege siddeti haberi, "kendisine tecavuz eden kayinbiraderini yedi kez bicakladi" seklinde oluyor. Yani onaylamasak da siddeti, sebebi herhangi bir kiskirtmayla, travmayla vs aciklanabiliyor. Durup dururken Muge Anli'da falan gordugumuz "sevgilisiyle kacmak icin bes yasindaki oglunu oldurdu" haberlerindeki kadinlar da zaten gayet tepki goruyor.

Jason Katz - Macho Paradox ve genel olarak Laura Bates'in kitaplarini okumanizi veya arastirmanizi tavsiye ederim eger siddet olaylarinin istatistiksel, vakasal, ve diger yansimalarini daha detayli ogrenmek isterseniz.

Not: editinizi simdi gordum. "Erkek dedigin soyle boyle olur" tarzi psikolojik siddet dogrudur, o bir toplumsal yara. Onun da uzerine calismak gerek tabii.
0
sopiro
(04.10.22)
(7)

annemin böyle davranmasının nedeni ne?

deartheodosia
her ne olumsuz olay yaşasam istisnası olmadan benim karşımdaki şeyi savunuyor. yani bir gün dışarıda yürürken saldırıya uğrasam ve ölümün kıyısından dönecek olsam “haklılar tabii. oradan yürümeyecektin. saldırırlar tabii, hata sende.” der. her zaman böyle. neden böyle davranıyorsun dediğimde de gerç
her ne olumsuz olay yaşasam istisnası olmadan benim karşımdaki şeyi savunuyor. yani bir gün dışarıda yürürken saldırıya uğrasam ve ölümün kıyısından dönecek olsam “haklılar tabii. oradan yürümeyecektin. saldırırlar tabii, hata sende.” der. her zaman böyle. neden böyle davranıyorsun dediğimde de gerçekleri dile getirdiğini, doğruları konuşmak gerektiğini söylüyor ama durum öyle değil. aynısını babama karşı da yapıyor. devamlı eleştiri. devamlı başkasını haklı görme.

eşimin annesi tam tersi mesela; o da çocukları ne yapsa daimi çocuklarının savunucusu. çocuğu birini öldürse “sor bakalım neden öldürmüştür, mutlaka nedeni vardır ki öldürülen öldürülmeyi hak etmiştir” kafasında. tamam hadi bunu bir nebze anlayabiliyorum ama anneminkini asla anlamıyorum.

beni aşırı yoruyor ve soğutuyor.
0
deartheodosia
(02.10.22)
bazi insanlar baska insanlari sevmeyi bilmiyor pek.
Hayat dersi vermeyi, elestirmeyi, guya karsisindakini 'hayatin gerceklerine hazirlamayi' vs kiymetli saniyor, 'ah benim guzel kizim, cok seviyorum seni' falan demek yerine.

Buna iletisim zayifligi ve kendinden memnuniyetsizlik de eklenince boyle surekli elestiren, antipatik insanlar cikiyor ortaya. Annemiz babamiz olmalari maalesef baska kosullarda tanissaydik vakit gecirmeyi veya samimiyeti tercih etmeyecegimiz insanlar olabilme ihtimallerini degistirmiyor. Bu butun aile uyeleri icin gecerli yani.

Yapabileceginiz bir sey yok. Beklentinizi, iletisimdeki tercihlerinizi, kendisinin bu davranisinin sizi incittigini yeterince net ve yeterince defa soylediginizi dusunuyorsaniz, su andan itibaren sadece kendi davranisinizi/tepkinizi kontrol edebilirsiniz. Daha az zaman gecirmek, olan seyleri onunla paylasmamak, herhangi bir konuda fikrini sormamak, sizi elestirdiginde ortami terk etmek gibi seyler yapabilirsiniz. Madem kendisi boyle bir insan, baska davranis beklemek gereksiz olur.
0
sopiro
(02.10.22)
Birçok anne bu şekilde davranıyor. Bunun sevmekle alakası yok. İnsan kendi yakınında biriyle konuşurken daha rahat kafasındakileri döküyor ortaya, ne dediğini tartmıyor. Benim annem de kız kardeşime böyle davranıyordu bir ara, mesela okulda bir şey unutuyordu, annem de "unutmayacaktı şöyle yapacaktı, böyle yapacaktı" diyordu. Ya da herhsngi bir aksilik konusunda söyleniyordu. Ben birkaç kez açıkçası sert bir şekilde yaptığının yanlış olduğunu ifade ettim, artık içinden söyleniyor. İnsanın arkadaşı böyle davransa kırılmaz ama anne olunca daha yapıncı davranmasını bekliyor haklı olarak.
0
GoodMorningTeacher
(02.10.22)
goodmorning, birçok annenin böyle davrandığını düşünmüyorum. “şöyle yapacaktın”dan farklı bir şey bu. karşımda kim varsa onu savunmaya başlıyor. bunu da hayatın ve insanların gerçeklerini anlatarak bana iyilik yapma olarak kılıfa uyduruyor. kötülük yapan insanı bile savunan bir tutumu var, yeter ki karşısında babam/ben ya da abim olsun. bu motivi nereden geliyor anlayamıyorum.
0
🌸deartheodosia
(02.10.22)
freedonia
(02.10.22)
kesin psikolojik olarak analizi vardır

benimki de her şeye yapamazsın beceremezsin negatifliği ile yorum yapıyor
keyif alamıyorum inadına yaptığımdan, ispat etme çabasından
onay, övgü bekleme hastası yaptı beni
baya geç farkettim
0
bir soru sorcam
(03.10.22)
ebeveyni bilmem de ben de ilk başta eşi dostu savunamıyorum.
haklılığı ilk olarak karşı tarafa veriyorum.

şimdi neden diye düşündüm şöyle bir şey çıktı;

ilk neden; benim kardeşim, destekçim ve savunucum pek olmadı. o yüzden her koşulda "kendinden" olanı savunan insanları oldum olası sevmemişimdir. biraz objektif bakın öyle değerlendirin yani.

ikinci neden ise; her durumda sevdiğin insanı savunmak, o insanın gelişimine katkıda bulunacağını düşünmüyorum (tersi durumda psikolojik olarak yaraladığımın farkında değilim tabi). Yani diyelim ki çocuğum var ve arkadaşı ile tartıştı. Boşver oğlum gerizekalı herkes diye gazı vermek yerine, kim bilir ne yaptın biraz hareketlerine dikkat et çabuk tepki veriyorsun, çabuk sinirleniyorsun, yont biraz kendini demek veya o amaç ile onu savunmamak daha doğru geliyor.

Mesela eşimle bir konuda tartıştık diyelim. Bir juri olsa ve dışarıdan değerlendirse benim tepkim doğru. Fakat kardeşleri, kardeş oldukları için el birliği ile benim tepkimi yanlış olarak görebiliyorlar. Halbuki birisi çıkıp da ablasını eleştirebilse gözümde güneş gibi parlayacak saygım artacak. Ailede o aile içini bile eleştiren kişi benim işte.

Ama bu eleştiri önceliğini eşime karşı da uygulamamda onun üzüldüğünü görünce biraz ben de kendimi yonttum. Yoksa ben de nedense haklılık payını önce "el"den yana kullanıyordum. İnsanlar neden birbirinin yanında ki destek olmayacaklarsa diye düşünerek, artık canım karım sen haklısın minvalinde yanında olmaya çalışıyorum çünkü önemli olan onun mutluluğu.

Ben de onu eleştirirsem tamam belki yanlış yaptığı huyunu törpüler biraz ama yanında ona destek olamayan birisi imajı çizerim sürekli ve uzun vadede bu ilişkimizi zedeler.

Sanırım annenizin bu farkındalığa ulaşması lazım.
0
ananiyimioguz
(03.10.22)
@sopiro mükemmel bir tespitte bulunmuş, bunu belirtmeye geldim.
0
mimetorg
(03.10.22)
(6)

Burnunuz akıyor mu

dissendium
Merhabalar. Havaların soğumasıyla burnum akmaya başladı. Hasta değilim. Ama niyeyse peçeteyle gezmeye başladım. Bende mi bir sorun var acaba? Sizin burnunuz havalar soğuyunca hemen akmaya başlıyor mu?
Merhabalar. Havaların soğumasıyla burnum akmaya başladı. Hasta değilim. Ama niyeyse peçeteyle gezmeye başladım. Bende mi bir sorun var acaba? Sizin burnunuz havalar soğuyunca hemen akmaya başlıyor mu?
0
dissendium
(25.09.22)
Sonbaharda yakup (kanarya) otu polenleri çok yoğundur. "Hasta değilim" demişsiniz, polen alerjiniz olabilir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(25.09.22)
Cold induced rhinitis diye bir sey var bend, soguk havada sogukluk arttikca burun akintim da artiyor. Oyle ki ortalama bir kis gununde yurumem veya disarida baska bir sey yapmam zorlasiyor cunku burnumu silmeden bir an bile duramiyorum. Yani insanin soguk havaya alerjisi olmasi gibi dusunun. Her sabah uyaninca ve ihtiyac halinde tekrar antihistamin hap almam gerekiyor. Baharda hava isininca geciyor.
0
sopiro
(25.09.22)
Akıyor. Sesim de değişmiş. Güne kötü başladım.
0
ruhen hastayim ben
(25.09.22)
2 haftadır pertim, boğazlar şiş, burun ya tıkalı ya akıyor, halsizlik, eklem ağrısı, ara ara ateş...Covid testi negatif, doktor en son antibiyotik verdi, daha iyiyim ama insan 2 hafta hasta gezer mi yahu. Bütün işyeri hastalıktan kırılıyor, herkes "snıff snıff" modunda.
0
kimlanbu
(25.09.22)
1 hafta önce başladı. Akıntı devam ama ben motosiklet sürüyorum.
0
baldan kaymak
(25.09.22)
genelde rüzgarlı havalarda akar benim de. bazı zamanlar azalır bazı zamanlar her gün elimde peçete gezerim. doktora gitmedim ama alerjik bir durum muhtemelen.
0
pikap
(25.09.22)
(10)

hediye vermek faşizmdir

biseysorcaktim
yıllar önce, üniversite sınavına hazırlanırken miydi bilmiyorum, türkçe soruları arasında bir paragraf sorusu vardı ve özetle hediye vermek faşizmdir diyordu. faşizm kelimesi paragrafta yer aldığı için zihnime kazınmış.metni tam olarak hatırlamıyorum ama anafikir aklımda kalmış.birine bir hediye ver
yıllar önce, üniversite sınavına hazırlanırken miydi bilmiyorum, türkçe soruları arasında bir paragraf sorusu vardı ve özetle hediye vermek faşizmdir diyordu. faşizm kelimesi paragrafta yer aldığı için zihnime kazınmış.

metni tam olarak hatırlamıyorum ama anafikir aklımda kalmış.

birine bir hediye verirsin, beğenmez ama beğenmedim diyemez. belki kullanmak istemez, atmak ister ama manevi değeri olduğu için atamaz. her gördüğünde seni hatırlar. kendini borçlu hisseder falan.

açıkçası aşağı yukarı böyle düşünüyorum. biri tarafından verildiği için atmaya kıyamadığım, ama hiç de lüzumlu görmediğim bir sürü şey var evimde.

sizin konu hakkındaki fikirleriniz nedir?
0
biseysorcaktim
(23.09.22)
hediye vermek birine üstünlük belirtmektir. o hediyeyi atamaz, başkasına veremez. bu üstünlüğünüzü reddetmek anlamına gelir; sizinle ilişki kurmak istemediğini, üstünlüğünüzü reddettiği ifade eder.

bu üstünlük taslamaktan kurtulmasının tek yolu size en azından aynı değerde bir hediye vermesidir.

bu yönüyle hediye bir tahakküm aracıdır evet.

edit: faşizm bambaşka bir siyasal sistem, hediye bir tahakküm aracıdır.
0
babilfish
(23.09.22)
beğenmediğim bir hediyeyi hemen gider değiştiririm.
benim aldığım hediyeyi beğenmeyen de gidip hemen değiştirsin zerre umursamam. yeri geliyor, hayatınızı paylaştığınız eşinize bile beğenmediği bir hediye alabiliyorsunuz.

ama bahsettiğiniz durumda olan çok kişi de mutlaka vardır. yine de ben faşizm olduğunu düşünmüyorum. fazlaca zorlama bir düşünce şekli.
0
teritori
(23.09.22)
Hediye veren kişi beni yeterince tanıyorsa ihtiyacım olan, hoşuma gidecek olan, kullanabileceğim şeyi alır getirir zaten. Tabi burda kastettiğim büyük meblağlı şeyler değil. Atıyorum geçen doğumgünümde 2 ayrı kişiden gömlek geldi, birisi tam benim beğeneceğim tarzdaydı ama diğeri cırtlak bir sarı renkteydi. Şimdi bu sarı gömleği alan kişi, benim onu giymeyeceğimi, tarzım olmadığını bilmiyorsa çok da umrumda değil açıkçası.
Sırf hediye olsun diye alınan hediyelere kıymetli gözüyle bakamıyorum ben. O yüzden işime yaramayacağını düşünüyorsam atarım, faşistlik yapılmış gibi de hissetmem.
0
gallienus
(23.09.22)
Faşizm ağırlığı olan bir kavram ve ota boka kullanılmasına karşıyım çünkü anlamı sulanıyor bu şekilde.
0
peki madem
(23.09.22)
Ben bu konuda net olmak gerektigini dusunuyorum. Benim ailemde mesela obje olarak hediye vermeme anlayisimiz var ortak olarak. Yani al gordum bu bibloyu aldim falan demiyoruz kesinlikle. Kullanilacak seyler aliyoruz giysi, yiyecek, kozmetik veya ihtiyaci olan bir urun gibi, ya da etkinlik hediye ediyoruz, bir yere gitmek, yemege cikarmak falan gibi seyler.
Eger tanimadigim sevmedigim veya onemsemedigim bir yerden formalite olarak bir hediye geldiyse, isteyen birine veriyorum veya elden cikariyorum. Bu konuda kendimi kotu hissetmemeye calisiyorum.
0
sopiro
(23.09.22)
insanoğlu hayatı kendine zehir etmek için her şeyi düşünüyor heralde... hediye hediyedir, beğenirsen kullanırsın ne ala. beğenmezsen atarsın satarsın tutarsın yutarsın kime ne, dert edecek bir tarafı yok. faşizm benzetmesine girmiyorum bile direkt saçmalık.
0
summer timetable
(23.09.22)
İhtiyacım olmayan hediyeler bana da çok yük oluyor. Zaten eşyanın kölesi olmuşuz çok eşya içinde boğulmuşuz. Mümkünse kimse ihtiyacım olmayan bi hediye almasın bu nedenle bana . Bi süre tutup sonra etrafa dağıtıyorum
0
photo85
(23.09.22)
@sumer timetable +1

Eğer olayları tarttığımız kantarın hassasiyetini bu noktaya çekecek olursak yaptığımız her şey faşizm olur.

Bıçakla ekmek de kesebilirsiniz, insan da. Hediyeyi bir üstünlük göstergesi olarak ya da bir baskı altına alma, ses kesme aracı olarak da kullanabilirsiniz sadece ince düşündüğünüz için de.

Kötü niyetli olan insan, hediye kavramının bunda bir etkisi yok. Bu bakış açısıyla hediyenin faşizm olduğunu söyleyip iyi niyetli insanları zan altında bırakmak daha büyük bir faşizm.

Siyasi yobazlık hiç masum olmayan tehlikeli bir şey.
0
akhenaten
(23.09.22)
faşizm ağır bir kelime bu konu için.

ama hediye almanın ve hediye vermenin de bir adabı vardır. örneğin bir arkadaşınıza çok çok pahalı hediye almak onun ihtiyacını görse, hoşuna gitse bile kendini biraz suçlu hissetmesine yol açabilir. çünkü o size hediye almak istediği zaman ona denk bir şey alamayabilir, alamadığı için de kendini suçlu hissedecektir. bu hediye işine karşılık işi mi diye bakmak kulağa çok doğru gelmese bile mahcup olmamak adına bunu hissediyoruz ister istemez.
0
black holes in the sky
(23.09.22)
Aynı seviyeden gelen hediye hediyedir. Beğenip beğenmemek ayrı konu.

Senden alt sınıf/pozisyondan gelen hediyenin genelde bir sebebi vardır, aynı şekilde üstten gelenin de. Rüşvet, teşvik, teşekkür, sugardaddylik vb birçok açıklaması olabilir.
0
nhk ni youkosu
(23.09.22)
(6)

Lazer epilasyon zararları

beemaker
Ne gibi zararları var?
Ne gibi zararları var?
0
beemaker
(23.09.22)
bıraktığın an kıllar eskisiden çok daha fazla olarak geri geliyor. başka da bir zararını görmedim. (daha ne göreceksem)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(23.09.22)
üstteki yoruma katılmıyorum. Fazla olarak geri gelmesi belki kişiden kişiye değişiyordur. Yapılırken hissedilen acı hariç bir zararına şahit olmadım.
0
alaimisema
(23.09.22)
hicbir zararina sahir olmadim ben de. Hayatimda yaptigim en mantikli, parasina degen, akillica ve hayat kalitemi arttiran kararlardan biri oldu.

Cok cok cok hassas tenliyseniz ilk birkac seansta cildiniz biraz gunes yanigi gibi yanabilir. Yanmayabilir de. Ben hayatimda ilk defa 16-17 yasindayken gittim ve hani favori mi ne denen kulagin onundeki saclara yaptirdim. O kisim kizarmisti ve dedigim gibi gunes yanigi seklinde acidi biraz belki bir gun belki iki gun. Daha sonra vucudumun diger kisimlarinda seans bittikten sonra devam eden hicbir olumsuz etki olmadi.
0
sopiro
(23.09.22)
+1 sopiro
koltuk altı için terlemenin artması olabilir en fazla
0
eja
(23.09.22)
20 yıl önce yaptırdım ölmedim :)
0
photo85
(23.09.22)
İlk yazara katılmıyorum. Belki ipl için geçerlidir bilemem. Ama o da lazer epilasyon sayılmıyor.

Hmm, koltuk altında kılların içinde bulunduğu gözenekler boşalınca terleme miktarınız artıyor. ama rolon ile aşıyorum ben bu sorunu.
0
zimbirik
(23.09.22)
(7)

Ayarı kaçmış empati

akhenaten
Birkaç hafta önce bir olaya şahit oldum. Arkadaşlar ve arkadaşların arkadaşları falan grup olarak bir yemeğe gidecektik. Ben bizimkileri almaya gittim, öğrendim ki birinin hoşlandığı kız da orada olacakmış. Bu da evde hazırlanıyor, ama ne hazırlanma; soruyor soruşturuyor ne yapayım ne giyeyim falan
Birkaç hafta önce bir olaya şahit oldum. Arkadaşlar ve arkadaşların arkadaşları falan grup olarak bir yemeğe gidecektik. Ben bizimkileri almaya gittim, öğrendim ki birinin hoşlandığı kız da orada olacakmış. Bu da evde hazırlanıyor, ama ne hazırlanma; soruyor soruşturuyor ne yapayım ne giyeyim falan diye, baya heyecanlı. Neyse, giydirdik süsledik falan gittik. Sonra kız, sen tut resmen dalga geç çocukla. Yani dalga geçmek derken, ortamı bozan garip bir şey değildi ama tamamen "arkadaşlar arası" ortama uygun bir yaklaşım. Sadece bir an çocuğun gözünde bir bakış yakaladım, böyle tam bir hayal kırıklığının resmi, bir an ama.

Nasıl kalbim kırıldı, nasıl kötü hissettim, nasıl etkilendim anlatamam. Kendime yapılan hiçbir şey beni öyle etkilememişti.

Her neyse bu olaydan sonra saçmalamaya başladım. Örneğin birkaç gün önce yerel ürün satan bir yerden tereyağı aldım, yağ bir tuhaftı acı gibi. İade edeyim dedim sonra aklıma geldi acaba belki orda duran kadın dükkanını çok seviyor, yağını falan beğenerek oraya koyuyor da birisi beğenmeyip getirirse kalbi kırılacak, üzülecek falan gibi hissettim iade etmedim. Gözümde böyle elinde tereyağıyla depoya gidip sessizce iki damla ağladığı falan canlandı teyzenin.

Başka bir sefer butik, şirin bir cafede yediğim hamburgerin köftesi baya balık kokuyordu, ama buram buram. Ne alaka işte... Baktım garsonlar baya güleç falan, dedim acaba şimdi söylesem beğenmedi burgerimizi diye içerlerler mi... Demedim bir şey.

Deli saçması tabi, eş zamanlı olarak bunun da farkındayım ama engel olamıyorum. Fena travma yaşadım nedense :D çıkmıyor ağzımdan.

Geçer mi acaba bu kendi kendine.
0
akhenaten
(22.09.22)
hocam belki o çocuğun o tavırla yüzleşmesi gerekiyordu duygusal olgunluk kazanmak için

dükkandaki teyzenin de belki yağının biraz acılaştığını bilmesi yeni ürünleri için iyi olur

aynı şekildeki restoranın yağ konusu da böyle

doğru şeyleri uygun bir dille iletmek daha iyi olur
0
freebird5406_2
(22.09.22)
önceden de var mi boyle asiri empati? ben de asiri hisliyim uzuluyorum biri uzulunce hemen. biraz psikoloji kitapları, makaleleri okumak iyi geliyor. bir de daha duyarsiz kisilerle aynı ortamda bulundukca onlar gibi davranmaya calisiyorum. yapacak bir sey yok demeyi ogreniyoruz az biraz.

ustteki yorumun dedigi gibi o tavirla karsilasip duygusal olgunluk edinir ki olgunluk guzel bir seydir :) hangimiz ret yemedik ki?
0
ala09
(22.09.22)
zamanla düzelir, daha önce gözünüzün önünde yıkıcı bir hayal kırıklığı yaşayan birine denk gelmediyseniz normaldir. beğenilmemek, sevilmemek insanı olgunlaştırır. arkadaşınızın hevesi kırılmıştır ama uzun vaadede işine yarayacak bir hayat tecrübesi kazanmış.

Sizin aşırı empati sıkıntınız geçmesine geçer de bu aralar üç boyutlu figürdür, ne bileyim tasarımdır ihtiyacınız varsa göndereyim hemen. Beğenmediği ürünü iade etmeyen müşteri bulmak zor bu ekonomik ortamda.
0
coldegezenkutupayisi
(22.09.22)
@ala09 normalde de empati yaparım ama bu kadar absürt şekilde olmazdı hiç, şu sıralar baya yolundan saptı iş.

@coldegezenkutupayisi, ahahahahah :D
0
🌸akhenaten
(22.09.22)
Asiri empatiden otr kendi hakkinizi savunmak, kendi fikrinizi soylemek ve sesinizi cikarmak konusunda bir sikinti var gibi geldi. Bunu da baskalarinin hissine asiri kendini acarak regule etmeye calisiyormussunuz gibi hissettim
0
mor oje
(22.09.22)
Ben de boyleyim, baskasi adina ondan daha cok ve daha uzun sure uzuluyorum. Kirilmasinlar diye ses etmiyorum vs.

Terapistime bundan bahsettigim bir seansta, 'neden diger insanlara olan inanciniz bu kadar az?' dedi. Nasil yani dedim. Neden insanlarin elestiriyle basa cikamayacaklarini, zor birseyler yasarlarsa kirilip dokuleceklerini falan dusunuyorsunuz ki? Neden kapleri kirilsa da zor durumlardan gecseler de toparlanip hayatlarina devam edebileceklerini dusunmuyorsunuz?' dedi.
Aaa, dedim icimden.
Karsinizdakiler de yetiskin insanlar. Onlarin da sizin gibi dogru kararlar verip dogru sureclerden gecebileceklerine inanmaya calisin bence, dedi.

Ikna oldum.
0
sopiro
(23.09.22)
Hanımefendi kendisinden hoşlanan beyefendi ile biraz flört etmek istemiş ancak beyefendi bunu anlamamış. flört aşamasında kadınlar erkekler ile dalga geçmeye meyillidir, beyefendi eğer bu dalga geçmeleri savuşturabilseydi bir umut bir şeyler olurdu.

sizin bundan etkilenip de başkalarına vermediğiniz tepkiler gereksiz nezaket örneği.

hamburgercideki şef severek yaptığı bir şeyin beğenilmediğini öğrendiğinde yapacağı şey neden beğenilmediğini, düzeltebileceği bir şey ise daha iyi nasıl yapacağını düşünmek.

belki bir önce o tezgahta balık yapıldı ve bu nedenle kokusu sizin hamburgerinize sindi, veya etin bulunduğu dolaba iş güzarın biri balık koydu, siz bunu söylediğinizde bundan sonra buna dikkat edecek belki etrafındaki kişileride uyaracakken hem sizi kaybetti, hemde sizden sonrakileri.

gereksiz nezaket göz çıkarır.
0
selam
(24.09.22)
(6)

avrupa'da yaşayıp, çocuğu ilkokul çağında olan arkadaşlar

roket adam
çocuğun okul işini nasıl hallediyorsunuz, yaklaşık aylık ne kadara mal oluyor? yuva ve sonrası için konuşuyorum. bizde özel okul fiyatları inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda. aynı maaşı alsan bile resmen sırf okul masrafından ötürü burası çok pahalı kalmaya başladı gibi bir düşüncem var. acaba doğ
çocuğun okul işini nasıl hallediyorsunuz, yaklaşık aylık ne kadara mal oluyor? yuva ve sonrası için konuşuyorum.

bizde özel okul fiyatları inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda. aynı maaşı alsan bile resmen sırf okul masrafından ötürü burası çok pahalı kalmaya başladı gibi bir düşüncem var. acaba doğru mu diye teyit etmek istedim.
0
roket adam
(20.09.22)
Bende çocuk yok ama fiyatlarını biliyorum.

Fransa'da çevremde çocuklarını özele gönderen yok pek. Fiyatlar Türkiye'den daha ucuz. Çünkü Fransa'da tercihken Türkiye'de zorunluluk. Bugün yeğen için konuşurken ailesi sırf bu dini eğitim zirvalarindan kurtarmak için özele yolluyoruz dedi. Fransa'da bu risk olmadığı için ve genel eğitimi Türkiye'den iyi olduğu için millet normal okula yolluyor.

Ornek olarak sağlam bir okula baktım (spor aktiviteleri yüzme, hokey, eskrim falan olan) yillik ailenin gelirine göre değişiyor, en pahalı 1350 euro.
Yemek de (iste yok organik, yok dayanikli urun, tek kullanımlık plastik yok vs. Zaten Fransa'da okullarin yemekleri ünlüdür) kisi başı 7.35 Euro günlük yemek. Ne kadar yenilirse.

Ha dediğim gibi çoğu insan yollamaz, önemli olan düzgün yerde yaşayıp oradaki okula yollamak.

Bu dediğiniz olayı ben numbeo üzerinden düşündüm; misal orada hesaplanirken özel okul dusunulmuyordur ama Türkiye'de özel okul bir zorunluluk. Misal Türkiye'de cevremde çocuk sahibi olup özele yollamayan insan yok.
0
logisticsmanager
(20.09.22)
Evet, tam dediğin sebepten araştırıyorum ben de hocam. Yani şu an tr'de avrupa şartlarında kazanıyorum denebilir, giderim burada daha az olduğu için ciddi avantajdayım. Ama çocuk denklemi tam tersine çeviriyor gibi geldi. Yıllık 1350 euro diyorsan mesela inanılmaz düşük bir rakam, ama aylık 1350 euro ise buradakine denk bir masraf.

Merak ettiğim konu bizim türk expat'lar fransa'da özel okula gönderiyor mu mesela çocuklarını? Yoksa 0 euro masrafla devlet okulunda mı okutuyorlar.
0
🌸roket adam
(20.09.22)
@roket adam; yıllık. Ama normal özel okul, yabancılar için değil.

Özel okula yollayabilirsin. Benim yaşadığım yerde amerikan özel okulu var. Ama diyorlar ki çocuk Fransızca konuşuyorsa ya da burada uzun süre kalacaksa devletin europol yabancı okuluna yollayın vs.

İngilizce konuşulan özel okul 5 bin euro civarında.
Etrafımda tam expat yok, expat gelip burada evlenenler falan var haliyle direkt yabancı denk gelmedim. Facebook grubunda amerikan okuluna yollayan amerikalilar cok var.
0
logisticsmanager
(20.09.22)
Viyana’daki ozel okullara baktim, cok fazla var ama cok butik ve mesela sadece ortaokul ya da sadece lise, sadece ilkokul vs diye ayrildigi icn sayica cok gozukebiliyor. “Ana okulundan universiteye X Koleji” style cok cok fazla yok.

Ozel okullarin cogu da dini okul.(yarisi roma katolik kilisesi ve evangelist kiliseye aitmis, 8i islamik okul, 4u yahudi okuluymus) Bilmemne christian schule filan seklinde. Birkac tane de international school var.
Onun disinda montessori, waldorf gibi “alternatif”(!) mufredatlarin ogretildigi okullar var.
Vienna international school 24bin euroya kadar cikiyormus. Bazilari yillik 4bin€ civari ama artilar vs oluyor tabi. Avrupa’da, gelismis bir ulkede onemli bir durum yoksa ozel okula gondermek biraz simariklik olarak goruluyor. Gocmen mahallesinde yasayip “benim beyaz cocugum gocmenlerle ayni okula gitmesin” irkciligi yapanlar da ozel okullara gonderiyorlar baya :/
Bilgileri su siteden cevirdim: www.stadt-wien.at
0
kuehles blondes
(21.09.22)
abi ayda 1350 avroya nereye gonderiyorsun, cocuk basina rakam mi bu yoksa 2-3 cocuk toplami mi? benim liseye baktim senelik 95k tl, ayda 450 avroya geliyor.

Tr'de avrupa standartlarinda kazanin sirf okul icin disari cikmasi mantiksiz olur, degmez.
0
cooperr
(21.09.22)
@Roket adam, eger expatlardan bahsediyorsaniz yani o ulkede uzun sure de olsa gecici sureli olarak calisma amaciyla bulunan kisiler, %95'inin sirketi cocugun egitim masraflarini kismen de olsa karsiliyordur.Hatta ogretmenseniz bir uluslararasi okulda mesela, cocugunuz calistiginiz veya anlasmali olduklari bir okulda bir cocuk ucretsiz, digerlerine indirim vs gibi sekillerde okuyabilirler. Relocation package denen hadise genelde bunu icerir yani. Zaten cogu kisinin cocugu gider gitmez yerel dili biliyor olmadigi icin devlet okullarina veya ozel okullara gitmek yerine uluslararasi okul denen okullara gonderilir oyle durumda. Ilkokul da olsa, lise de, benim gozlemim boyle. Bunlarin fiyatini soruyorsaniz Istanbulda MEF var mesela, uc bes sene once 25bin dolar civariydi yilligi. Simdi cok daha artmistir. Ben yurtdisinda bir uluslararasi okulda calisiyorum, yillik ucreti 110bin dolar.

Gocmus kisilerden bahsediyorsaniz, onu bilmiyorum.
0
sopiro
(21.09.22)
(9)

utanç verici mailleri siliyor musunuz mailbox'tan ?

duyurukullanıcısı
sizin attığınız veya size atılan başarısızlık, utandığınız maillerinizi siliyor musunuz? yoksa ders olsun diye saklıyor musunuz?
sizin attığınız veya size atılan başarısızlık, utandığınız maillerinizi siliyor musunuz? yoksa ders olsun diye saklıyor musunuz?
0
duyurukullanıcısı
(19.09.22)
mail silmek bende de yoktur. ya lazım olursa diye düşünürüm hep
0
chanandler bong
(19.09.22)
hiç bir maili silmiyorum.
0
roket adam
(19.09.22)
utanç verici mail de ne ola ki? işe yaramayan mailler (zoom üyelik yenileme maili falan filan) dışında hiçbir şeyi silmiyorum.
0
summer timetable
(19.09.22)
utanç verici diyemem ama flört, sevgililik vb. durumlarda olumsuz sonuçlandıysa yaptığım tüm yazışmaları, mail, whatsapp ne var ne yok silerim. böylece dönüp okuyup üzülmüyorum, kafamda kurmuyorum, çoğaltmıyorum. pişman olduğum da oluyor ya o ses kaydında ne tatlıydı filan diye ama olsun, temizlik iyidir.

işle ilgili tek bir harf dahi silmem hiç bir yerden, beni çok kritik durumlardan kurtarmıştır bu alışkanlığım.
0
Phoebe
(19.09.22)
kendi hatıralarımı silmek istemem ama niye silmedin diye trip yeme durumu yaşamamak için silmek lazım
0
bir soru sorcam
(19.09.22)
Eski sevgililerimle falan bir yazismam varsa onlari silerim. Baskasi gorur vs diye degil, gereksiz buldugum icin.
0
sopiro
(19.09.22)
ya öyle değil mesela kovulduğunuz, sınavında sonuncu olduğunuz, net bir şekilde bir yerden red yediğiniz falan mailleri.

bir tartışmayı büyük bir yenilgi ile kaybettiğiniz mailleri vs.
0
🌸duyurukullanıcısı
(19.09.22)
silmem niye sileyim. klasör klasör ayırıyorum. atarım uygun bir yere. başarısızlıklar da benim başarısızlığım. iş mailimde kişisel mailler olmaz. sevgili, arkadaş vs. olmaz zaten. kişisel mailimde ayrı ayrı klasörlerim var. oraya bir yere atarım. eski sevgilileri sınıflandırmıyorum tabii, diğer diyorum :)
0
gabe h coud
(19.09.22)
maillerim halka acik degil ki, niye utanc versin. kimse gormuyor, ben de acip bakmiyorum zaten "benim gibi hep basarili olmsi gereken adama nasil boyle mail geldi" gibisinden bir duygu olmsumuyor.

zaten silmiyorum +1
0
hot potato
(19.09.22)
(12)

dünyanın en saçma sorusu olarak öğretmenin piercing takması caiz midir

ala09
septumu gizleyebiliyorum fakat kullanmak da istiyorum. sadece müdürle tanıştım yarın ilk kez gideceğim okula. herhangi bir kılık kıyafet konuşmadık ama okul ortamında çalışan arkadaşlar belki yaşadıysa diye sormak istedim. asıl yapmayı düşündüğüm şey "bu uygun değil" gibi bir uyarı almadıysam normal
septumu gizleyebiliyorum fakat kullanmak da istiyorum. sadece müdürle tanıştım yarın ilk kez gideceğim okula. herhangi bir kılık kıyafet konuşmadık ama okul ortamında çalışan arkadaşlar belki yaşadıysa diye sormak istedim. asıl yapmayı düşündüğüm şey "bu uygun değil" gibi bir uyarı almadıysam normal şekilde devam etmek. aksi düşünen varsa yazabilir.

piercing bölgesini merak edenler için link www.tattoomarkt.com

not: ist şişli'de imam hatip. mix bir ortam öyle kız erkek ayrı değil butik bir okul
0
ala09
(15.09.22)
memura dövme bile yasak normalde. görünmeyen yerlere yaptırıyolar.
bunun hayatta hoş karşılanacağını düşünmüyorum. hiçbir okulda.
0
jelly bear
(15.09.22)
İmam Hatip için fazla aykırı kaçar sanki.
0
kukuleta
(15.09.22)
Neresi olursa olsun uygun olmaz. Öğrenciler bizim gibi düşünmez. Aralarında "bu nasıl öğretmen" demelerinin dışında ailelerine de bunu anlatırlar. Ben lisedeyken sınıftakiler öğretmenler hakkında neler konuşuyorlardı.
0
dissendium
(15.09.22)
hiçbir zaman piercingli bir öğretmene rastlamadım. dövmeye hiç kimse bir şey demiyor. piercing için yönetmeliğe bakmak lazım.
0
baylarbayi
(15.09.22)
hos karsilanacagini sanmam. benim lise ogretmenim taksa garibime giderdi, ben dogru bulmadigimdan degil, cesaretinden dolayi.

ogrenciye yasak, kilik kiyafet yonetmeliginde acikca "pirsing takamaz" yaziyor. ama ogretmende yok boyle bir goremedim.
0
supergirl
(15.09.22)
cok net olmaz. imam hatibi falan ya da ozeli devleti de yok olmaz. anca kursta olabilir o is bi derece.
0
Kittie
(15.09.22)
%99.9 uygun değil diyecekler. karışmasa bile okul içi dedikodular, okul yönetimine yönelik veli baskısı oluşacak. yine sen uğraşacaksın. işe ne kadar ihtiyacın var onu düşün ve piercing tutkun ile kıyasla. ona göre karar ver.
0
zgrydn
(15.09.22)
Memura dövme ve piercing yasağı mevzuatta yoktur. Tanıdığım onlarca dövmeli, burunda hızma kulaklarında piercing olan öğretmen arkadaşlar var ama sizinkisi ihl için biraz uçlarda olmuş. Kadrolu öğretmen iseniz takabilirsiniz , uyarırlar ve çıkarmazsanız sıfır hatayla çalışmaya bakın , başka işlerde yapacağınız en ufak hatayı bile idari cezaya dönüştürmeye çalışırlar.
0
synax
(15.09.22)
ahlaki acidan degil meslek etigi acisindan yanıt vereyim. eğitmenlerin kilik kiyafetinin egitim alanların dikkatini cekecek sekilde olmasi egitim ögretim işini aksatir. dekolteyi kastetmiyorum, cok renkli, cok sekilli kiyafetler, cok ses cikaran takilar, kolaylikla fark edilen dövme piercing, farkli sac sekilleri, sac renkleri dikkat dagitir, egitmenin olabildigince "görünmez" olmasi gerekiyor, dersten ciktiginda hatirladigin ögretmenin nasil göründügü degil nelerden bahsettigi olmali.
0
tadellesever
(16.09.22)
Sene 2022 oldugu ve ortacagda yasamadigimiz icin piercing ile insanlarin isinin gucunun bir alkasi yoktur diye dusunuyorum. Cocuklarin dikkati kupeyle etekle pantolonla falan dagilmiyor. Ama yemek yememisse uyumamissa dagiliyor, anasi babasi "90dan asagi not al da gor gununu" derse dagiliyor, hayati boyunca evdekilerle oturup bir rahat sohbet etmemisse dagiliyor, arkadasiyla kavga etmis sevgilisinden ayrilmissa dagiliyor vs. Tak tak ses yapan topuklu ayakkabi falan giymediginiz surece, surekli piercinginizden, dovmenizden konusmadiginiz surece bir sorun gormuyorum.

Yuzumde alti tane piercing var, nispeten gorunur dovmelerim var, en az alti yedi tane yuzuk vs takarim ortalama bir gunde, ve dunyanin en iyi okullarindan birinde calisiyorum. 20senedir bir kisi de demedi ki bu nedir. Ben de mudur yardimciligindan bolum baskanligina bir suru pozisyonda bulundum, bir kere de kimseye demedim ki senin bu kiligin nedir.

Bu genel cevabim.

Sizin durumundaki cevabim: ben olsam ilk gunlerde takmaz ortami tartar okulun kulturunu daha iyi anladikca mumkunse yavas yavas ozume donerdim. Okulun kulturu kaldirmiyorsa, bunu hos karsilamiyorlarsa, veliler ve ogrenciler cok tepki gosteriyorsa vs "buna karsi savasabilir miyim' diye sormaniz kararinizi ona gore vermeniz gerekir. Evet de hayir da makul cevaplar olur.
0
sopiro
(16.09.22)
piercing taktıracagınız bölge çok göz önünde oldugu için daha meslek hayatınızın ilk anlarında ihtar yiyeceğiniz kesin. Ayrıca size tavsiyem ergenlik zamanımda ben de o bölgeye taktırmıştım. Saglık konusunda bir sürü problem olmuştu. Ayrıca çocukların gözünde bu capsla canlanacagınızı belirtmek isterim.
images.app.goo.gl
0
limonlu eksi
(16.09.22)
cevaplar icin tesekkurler ozellikle @sopiro hocama :)

okulda piercingli pembe sacli falan bir hocamiz varmis. zaten cikarmamistim piercingi, biz burdan devam :)
0
🌸ala09
(16.09.22)
(10)

Sosyal fobili öğretmenim

kiriko
9 senedir öğretmenim.2 yıldır derslere girerken kaygı yaşıyorum öğrenciler dersi dinlemeyecek kavga edecekler gürültü yapacaklar gibi düşünceler geliyor ve adeta öğrencilerden korkuyorum. Sınıfı yönetemeyeceğimden küçük düşeceğimden korkuyorum.İnsanlara bu durumu anlatamıyorum bile düşünün küçücük ç
9 senedir öğretmenim.2 yıldır derslere girerken kaygı yaşıyorum öğrenciler dersi dinlemeyecek kavga edecekler gürültü yapacaklar gibi düşünceler geliyor ve adeta öğrencilerden korkuyorum. Sınıfı yönetemeyeceğimden küçük düşeceğimden korkuyorum.İnsanlara bu durumu anlatamıyorum bile düşünün küçücük çocuklardan korkuyor dıyecekler diye.Beni küçümsemelerinden korkuyorum.Sizce de bu durumum çok abes mi insanlar benimle dalga geçer mi? Ne yapabilirim rezil olmaktan korkuyorum
0
kiriko
(15.09.22)
bişey olmaz öncelikle bunu iyice aklınıza yerleştirin, bugün merdivenden yuvarlanıp ters takla da atsanız 2 saat sonra insanlar evinde çarşı pazarda işinde gücünde oluyorlar. amatör bir yorum ama bu böyle çok sıkmayın kendinizi sizi anlıyorum. ek olarak buna sebep olacak bir şeyler olduysa (ki 7 seneden sonra baş gösteren bir sorun gibi duruyor) ben olsam üzerine giderdim
0
avatar is back
(15.09.22)
Belki bu genel bir durum olabilir, siz zamanın çoğunu okulda geçirdiğiniz için sadece sınıfın farkindasinizdir. Genel anlamda hayatın farklı durumlarında rahatsız eden bir kaygı durumu ise profesyonel destek de almanızda fayda olabilir.
0
havadakarada
(15.09.22)
Normal bir durum değil zannımca. Mesleğe yeni başlamış olsaydınız beklenilebilir bir durum olabilirdi fakat oldukça tecrübelisiniz. Bu sizin işiniz ve işinizi yaparken sürekli kaygıyla başa çıkmaya çalışmanız uzun süre sonunda olumsuz sonuçlara yol açabilir. Destek almayı değerlendirebilirsiniz. Bol şans.
0
but that was just a dream
(15.09.22)
hocam yumruğu vurdunuz mu o sınıfı muma çevirirsiniz, hiç gerek yok böyle düşüncelere. korkmayın, eğlenin onlarla. çünkü üstün olan sizsiniz.
0
duster
(15.09.22)
Bu durumun birkac cozumu var bence:
1) Sosyal fobi diye bakiyor olmaniz. Durumu reframe etmeye calisabilirsiniz. "Sosyal fobim var ve kucuk dusecegim, ogrencilerimden korkuyorum" dusuncesi yerine "derslerimin herkes icin stressiz ve sakin gecmesini cok onemsiyorum' gibi 'sinif yonetimi benim icin cok onemli' gibi daha yapici cumlelere donusturmeye calisin once.

2) Cocuklar tabii ki gurultu yapacaklar ve tabii ki kavga edecekler. Yaslarina gore cep telefonlarina bakacaklar, birseyler yiyecekler, aglayacaklar, altlarina kaciracaklar, bagiracaklar falan filan. Bunlarin bir kismi insani seyler, o gun sinavi koru gecmistir, gece uyuyamamistir, annesi babasi kizmistir, parasi yoktur, babaannesi hastadir olur da olur yani. Bir minimum kabul edilebilir esiginiz olmasi gerekir. Herhangi bir sinifta herhangi bir karmasa olmasi o sinifin kotu bir ogretmen tarafindan islendigini degil sinifta insanlarin oldugunu gosterir. Cocuklar dersin sonunda hedeflerine ulasiyor mu, o gun bir sey ogrendi mi ona yogunlasirsaniz kendiniz de daha rahat edersiniz.

3) Derslerinizi karmasa usulu planlayabilirsiniz. Cocuklar cok mu hareketli? Hareket edecekleri aktivite ler planlayin. Dersi siz anlatmayin da her duvara astiginiz notlardan ana mesaji ogrenmeye calisarak o duvardan o duvara kosturarak yapmalarini saglayin mesela. Istasyonlar kurun, yuvarlak masa toplantisi yapin, Harkness metodu uygulayin, proje verin, dersi bahcede yapin, Kahoot oynayin "ohahaha nasil da yendim ama" diye bagirsinlar vs.

4) Alan bilginiz yeterli mi degil mi bu konuda durust bir degerlendirme yapip kendinizi gelistirmeye calisabilirsiniz. Sinif yonetimi ve interaktif aktivitelerle ilgili milyon tane kitap var, onlari okuyabilirsiniz.

5) sinif yonetimi icin evrensel belli basli hareketler vardir ya, onlari kullanabilrisiniz. Mesela benim okulumda "sessiz olun, hissst!' falan demek gibi seyler yok. Herhangi bir ortamda herhangi birinin kolunu kaldirmasi sessizlige davet etmek demek. Onu goren kisi de susup kolunu kaldirir. Onlari goren de, onlari goren de... Yaklasik dort bes saniye icinde besyuz kisi sessiz olabiliyor kimse 'sessizlik' diye bagirmadan. Keza jazz hands denen elleri yanda sallama hareketi de birine katilmak demek. Boylece siz birsey derken sozunuzu kesmek yerine ellerimizi sallayarak iletismis olabiliriz. Bu gibi cok sey var. Cocuklariniza bunlari ogretebilirsiniz.

6) 6 sene once Turkiyedeyken bir kolejde calismistim. Ogrenciler o kadar simarik ve okul o kadar korkunctu ki, her sabah ise giderken "insallah servis kaza yapar. olurum de ise gitmem gerekmez' diyordum. Burada yapilacak bir sey yok. Eger hemen isi birakmaniz gibi birsey soz konusu degilse isi hayatinizin sponsoru olarak gormeye baslamanizi tavsiye ederim. Ben o sene boyunca "sonucta bu da cocuk, boyle davraniyorsa kimbilir hayatinda kotu ne olmus. Bugun bu cocugun gordugu kibar yetiskin ben olucam" diye kendime telkinde bulunuyordum.

Iyi sanslar
0
sopiro
(15.09.22)
Eski bir İngilizce öğretmeni olarak yazayım, durumunuzla empati kurabiliyorum. O yüzden samimi yazacağım.

Alanım öğretmenlik olmamasına rağmen hasbelkader özel bir okulda İngilizce öğretmeni olarak işe başlamıştım. Hiçbir tecrübem yok. Elimde sadece İngilizcem ve kendime güvenim vardı. Beni bir sınıfa verdiler, 6. sınıf çocuklar. Okulun en deli sınıfı. Tabii haberim yok. Benden önce 3-4 İngilizce öğretmeni kaçırmışlar.
Başlarda hiçbir şeyden haberim olmadığı için cahil cesaretiyle işi kabul edip derse girdim.

Yaptığım, sonradan çözdüğüm hataları anlatayım.
Kesinlikle kendinizi kaybedecek kadar sinirlenmeyin, bağırmayın. Öğrencileri bir şekilde yakalamanız gerekecek. Bazı öğrenciler gerçekten çok zor. Gerçek anlamda kötü niyetliler, sizi anlamayacaklar. Fakat, melek gibi harika öğrencileriniz de olacak. Sizin yaşadığınız zorluklarla empati kurup size destek bile olacaklar.

Önce olumlu ve iyi niyetli bir yaklaşım benimsemek gerekiyor bence. Sınıfa ve öğrencilere bir şeyler katacağım, bendeki bilgi ve tecrübeyi aktaracağım diye düşünmek gerek. Sadece müfredatı anlatırım, işime bakarım derseniz öğrencinin dinlemediği durumda elinizde bir şey kalmaz.

Bir duruşunuzun olması lazım. Yani, kiriko hoca çok kızmaz, ama kızınca da fena kızar. Onu o noktaya getirmeyelim demesi lazım çocukların. Burada manipülasyon yapacaksınız. Yapılan bir hatayı tespit edip kontrollü bir şekilde çok kızacaksınız, sesinizi yükseltmeden ama, ciddi bir şekilde. Sonra çocuklar onu bir eşik olarak kabul edecek. Onun üzerine çıkmaktan korkacaklar. İlk zamanlarımda çok kızınca öğrenciyi dersten çıkarıp müdürün yanına gönderiyordum. Hiçbir işe yaramıyor. Çocuk daha arsızlaşıyor, sizin bir şeye gücünüzün yetmediğini fark ediyor çocuklar.

Bende işe yarayan çözümleri söyleyeyim. Sınıf genelde bir erkek, bir de kız liderin/liderlerin etrafında şekillenir. O öğrenciler ne derse diğerleri de onu yaparlar. O lider çocuğu bulacaksınız, geniş bir zamanda yanınıza alacaksınız. Bir güzel dinleyeceksiniz, gizli arkadaş olacaksınız. Görevler vereceksiniz. Sınıfın içinde öveceksiniz, kıymetli olduğunu söyleyeceksiniz. Bir veya birkaç seans sonra o lider çocuk artık sizin askeriniz. Ne derseniz yapacak, sözünüzden çıkmayacaktır. Bu çocuğu kullanarak, görev ve sorumluluk vererek siz daha sınıfa girmeden önce dahi sınıfı kontrol ettireceksiniz. Sınıftan ses çıkarsa da teneffüste ondan hesap soracaksınız. Bir de böyle kız öğrenci bulacaksınız. Aynı şeyleri ona da yaptıracaksınız.

Her sınıfta böyle olmaz, ben en sıkıntılı sınıfta bu yöntemin işe yaradığını gördüm. Gerçi zaten ben sosyal açıdan iyi adapte olabilen biri olduğum için yaklaşık 1 ay sonra öğrenciler beni tanıyıp sevince böyle sorunlarım kalmadı. Ama benim sınırlarımın hep farkında oldular, o sınırlardan çekindiler. Çok emek verdim, teneffüste, okul sonrasında onlara değer verdiğimi hissettirdim, onlara zaman harcadım. Gerçekten de değer veriyordum zaten. Öğrenciden nefret ederseniz bu ilişkilerinize yansıyacaktır. Geçmiş olsun. Bir şekilde sevmeniz lazım. İçinizden gelmiyorsa onları sevmek, işinizi düzgün yapabilmeniz için mecburen seveceksiniz.

Bunlar olumsuz özellikler, size öğretmenliği sevdirecek o harika öğrenciler de olacak zaten. Onlara da değer verin, sevildiklerini bilsinler. Onlar zaten size sorun çıkarmayacaklardır.

Benim ilk zamanlarımda gizli gizli ellerine İngilizce sözlük alıp ben görmeden bana en zor olduğunu düşündükleri İngilizce kelimeleri soruyorlardı. Beni test ediyorlar akılları sıra. Benim alan bilgim çok iyiydi. Bunu onlara fark ettirdim. Bir yerden sonra bana saygı duymaya ve otorite kabul etmeye başladılar.

Şimdi fark ettim, siz zaten tecrübeliymişsiniz. Bunları kendiniz de fark etmişsinizdir zaten. O zaman bence sorun yok demektir. Bir diğer yöntemim de, fake it till you make it yöntemi. Bu yöntemde, kaygılı, endişeli hissetsem bile kendi kendime sınıfın kapısından girerken bu sınıfı harika yöneteceğim, harika bir ders geçireceğim deyip öyle girerdim. Zamanla bu benim karakterim oldu. Artık her yaptığım işe bu işi harika yaparım, ben mükemmelim diye başlıyorum. Sonuç çok büyük oranda olumlu oluyor. Olmuyorsa da kendime eziyet etmiyorum. Hayat bu, her şey olabilir. Her şeyi başarmak zorunda değiliz.

Tecrübenize saygı ve değer göstermekle birlikte benim çalıştığım okulda nice +10 yıl tecrübeli öğretmenlerin bu hataları yaptığını ve süreci yönetemediklerini fark ettim. O yüzden bakış açısı değişimine ihtiyacınız olabilir.

Biraz düzensiz yazdım kusura bakmayın. Eminim alan bilgisi çok iyi, müthiş bir öğretmen ve harika bir insansınız. Fakat bildiğiniz gibi öğretmenlik çok zor bir iş. Bazı yöntemler benimsemek gerekiyor.

Yazdıklarımı bir değerlendirin, size uyanı benimseyin.
Söylediklerime yorum ve değerlendirmeniz olursa onları da konuşabiliriz.

Sevgiler.
0
slymene
(15.09.22)
Öncelikle kesinlikle psikiyatri desteği, sonrasında sosyal fobi alanında bilişsel davranışçı terapi uzmanı bir klinik psikolog, eş zamanlı olarak da sosyal fobi ile ilgili kendine yardım kitaplarından faydalanmak yararlı olacaktır.

Fakat ilk olarak ilaçla bir ön destek sizi oldukça rahatlatır sonrasında terapi ve kitaplarla ilerlenir düşüncesindeyim.
0
psmstc
(15.09.22)
terapiyle çözülebilecek bir sorun. bilişsel davranışçı terapiyi araştırabilirsin. bir de hayatı yeniden keşfedin kitabını kesinlikle okumalısın.
0
nick bulamadim
(15.09.22)
Tecrubeli bi ogretmeni taklit edin. Sanki o derse giriyormus gibi. Tiyatro gibi.
0
halk
(16.09.22)
hipnoterapi uygulamalari var telefona kurabileceginiz. ingilizceniz varsa harmony tavsiye ederim ancak parali. bende de araba kullanma fobisi olusmustu, bu ise yaradi. bir defa da psikologdan yardim almistim sosyal fobi konusunda ama hipnoterapi konusunda iyi olan biri de cok pahaliya mal olabilir. 2-3 seans gerekebilir.
0
bir varmis bir yokmus
(16.09.22)
(17)

Güç sende artık gibi çok bilinen film replikleri

Cezcez
Sloganvari film replikleri ne geliyor aklınıza?Çoğu kişi tarafından bilinen
Sloganvari film replikleri ne geliyor aklınıza?
Çoğu kişi tarafından bilinen
0
Cezcez
(14.09.22)
Sen seçilmiş kişisin.

Sen herkesten farklısın.

Şu özelliğin annene/babana benziyor.
0
dissendium
(14.09.22)
-ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.
-peki zeki müren de bizi görecek mi?

direkt bu ikisi geldi aklıma ki iki filmi de tam anlamıyla izlemedim.
0
m e b
(14.09.22)
Seni seçtim çünkü sen farklısın japonsun bir kere akıllı adamsın.
0
Amaranta ursula
(14.09.22)
i see dead people :)
0
Kittie
(14.09.22)
may the force be with you
0
AlsterWasser
(14.09.22)
Bağırmayacaktın Anton, artık ağzının yerini biliyorum.
0
havadakarada
(15.09.22)
"egonu sarsmak istemem ama yüzüme silah doğrultan ilk kişi sen değilsin." pulp fiction


"beni anca rüyanda vurursun. sonra da uyanıp özür dilersin."
(rezervuar köpekleri)

+"sen neden hiç konuşmuyorsun üzeyir abi ?
- bir ara çok konuştum, faydasını görmedim, bıraktım."

(bkz: organize işler)
0
debian
(15.09.22)
-Aslında ben yooğumm yoğuum!”
0
megalomaniac
(15.09.22)
Gorevin X tabii eger kabul edersen...

Taken'da Liam Neeson'in soyledigi "I don't know who you are. I don't know what you want. If you are looking for ransom, I can tell you I don't have money. But what I do have are a very particular set of skills, skills I have acquired over a very long career.' repligi
0
sopiro
(15.09.22)
"bu herifi de hiç sevmem" korkusuz korkak
"ben ananın olduğu tarafa gidiyorum" üç kağıtçı
"ateş su toprak tahta" gora
"sonunu düşünen kahraman olamaz" + 3 kez art arda hapşırmak- kurtlar vadisi
"amenna" kısmetse olur
"ben de nişantaşı çocuğuyum" avrupa yakası
"i am not in danger i am the danger" breaking bad

aklıma gelenler bunlar..
0
Hallegadola
(15.09.22)
Parka gidecekmiş gözümün iki çiçeği-Çöpçüler Kralı
0
wendyangelamoiradarling
(15.09.22)
You shall not pass!
I know kung fu.
You talkin' to me?
Live long and prosper. (Tamam dizi çıkışlı ama filmlerde de kullanıldı.)
0
kobuzchu kiz
(15.09.22)
0
foolrules
(15.09.22)
Go ahead, make my day
May the force be with you
I'll be back
Hasta la vista, baby
Are you not entertained?
Just keep swimming
Why so serious?
I could do this all day
I am Groot
With great power comes great responsibility
This is Sparta!
You shall not pass!
0
gabe h coud
(15.09.22)
Açaydım kollarımı gitme diyeydim
0
elvan abeyiylegezse
(15.09.22)
Kahrolası federaller
0
etna
(15.09.22)
Zed's dead, baby. Zed's dead.
0
cooperr
(15.09.22)
(7)

Bir insan ömrünü neye vermeli?

neseli portakal
mesela evlenmediyse pişman olur mu? çocuk istemezse sonradan pişman olur mu? bir sürü kişiyle imkanı olduğu halde sevişmezse sevişmediği için sevişirse de seviştiği için pişman olur mu? hayatın sizce ölçüsü nedir?
mesela evlenmediyse pişman olur mu? çocuk istemezse sonradan pişman olur mu? bir sürü kişiyle imkanı olduğu halde sevişmezse sevişmediği için sevişirse de seviştiği için pişman olur mu? hayatın sizce ölçüsü nedir?
0
neseli portakal
(11.09.22)
“Evlenirsen, pişman olursun; evlenmezsen pişman olursun; evlenirsen ya da evlenmezsen, her iki şekilde de pişman olursun, evliysen ya da evli değilsen yine pişman olursun. Hayatın çılgınlıklarına gül, pişman olursun; ağla, pişman olursun, hayatın çılgınlıklarına gül ya da ağla, iki şekilde de pişman olursun; birisine inan, pişman olursun; inanma, pişman olursun; inan ya da inanma, iki şekilde de pişman olursun. Kendini asarsan pişman olursun, asmazsan yine pişman olursun; kendini as ya da asma, her iki şekilde de pişman olursun. Kendini astın, yine pişman olursun; kendini asmadın, yine pişmansın; astın ya da asmadın, her şekilde pişmansın. İşte, pratik aklın özeti budur.”

Søren Kierkegaard
0
zihua
(11.09.22)
o kişinin canı ne istiyorsa hayatın ölçüsü odur. canın isteyip de kendini uzak tuttuğun ne varsa yakanı hiç bırakmıyor.
0
roket adam
(11.09.22)
Yeterince sevişmediği için ve çocuk yapmadığı için pişman olabilir.
Ömrünü sağlıklı olmaya, üretken olmaya, para kazanmaya ve hayırlı bir evlat yetiştirmeye vermeli.

Yaşlandığında bile deli gibi cinsel çekim duyacağın bir eş de bulabilirsen, ooh tereyağlı ballı ekmek.
0
gabe h coud
(12.09.22)
bence insan kendine hedefler koyar ve bu hedefleri başardıkça mutlu olur. bu bağlamda hedefleri makul biçimde belirli bir azimle gerçekleştirilebilir ve kişiye değer katacak bir biçimde seçmek de önemli. cinsellik konusunda bir erkek olarak üzülerek söylüyorum ki, çok güzel bir kadın ile de birlikte olsanız bir süre sonra çekici gelmiyor, seks yapmak istemiyorsunuz, hep yeni ve farklı heyacanlar arıyorsunuz, belki de ben anormalim. bir ara çok güzel fakat psikopat bir kadınla az daha evleniyordum, bir mucize oldu ve son anda kurtuldum, şimdi bir başka kadınla uzun süredir birlikteyiz ama o imzayı atmak gündemde dahi değil, zaten o da farkında ve escort falan takılmama da göz yumuyor. bence çoğu erkek böyle ama çaktırmıyor veya aldatıyor, ben ise hiç aldatmadım, kartlarımı açık oynuyorum. çocuk yapma konusu benim için hala çok uzak geliyor, yeterince gezip tozmadığımı hissediyorum, hem istiyorum hem sorumluluk alacak olgunlukta hissetmiyorum.
0
rca
(12.09.22)
Insanlarin genel olarak yaptiklari degil yapmadiklari seylerden pismanlik duymalari bildigim kadariyla uzun sureli mutluluk calismalari vs ile de kanitlanmis gercek bir durum. Ama bu daha cok olumlu seyleri yapmamak ustune bir pismanlik, yani insanlar "keske cinayet isleseydim ya" diye uzulmuyor da "keske zam isteseydim, keske asik oldugum o adamin pesinden gitseydim, keske daha cok tatil yapsaydim" gibi serzenisler yasayabiliyorlar.

Bu konuda cok fazla kitap okudum ve cocuk konusunda pismanlik neredeyse hep cocuk yapanin yapmaktan pisman olmasi seklinde gerceklesiyor. (Ozel mesajla falan saldirmadan once butun cocuk yapanlarin pisman olmasi demedigimi bir kez daha okuyun lutfen, pisman olanlarin daha cok cocuk yapanlardan cikmasi dedim.) Bunun kaynagi Seth Stevens-Davidowitz'in Google bazli big datayi kullanarak yazdigi 'Everybody Lies/Bana Yalan Soylediler' kitabi.

Ayrica bir seyi yapmak isterken yapmama, yapmamak isterken yapma konusunda pismanlik duymanin da fikrimizi degistirmemizde rol oynayan faktorun ne oldugu ile ilgili muhtemelen. Hasta annemize omrunun son gunlerinde bakmak icin bir is teklifini geri cevirmek ile 'ya kendimi agirdan satayim, istemiyor gibi goruneyim' diyerek kacirdigimiz bir is teklifi muhtemelen farkli duygularla hatirlanacaktir.

Ha boyle hayat degistiren onemli kriterlerden bagimsiz olarak surekli ay onu mu yapsaydim bunu mu secseydim keske vs diyerek yasiyorsaniz da karar verme mekanizmanizda bir gariplik vardir demek ki. O durumda da bir seyi yapmadan once kararinizi etkileyecek kriteri "bunu yapinca ne kazanacaginiza" degil, "bunu yapmak icin neyi yapmamam gerekecek" dusuncesi belirleyerek ilerleyebilirsiniz.
Ornegin bir suru kisiyle imkaniniz oldugu halde sevismiyorsaniz 'uuu ne cok seks yapmis olurum' dusuncesi yeterince etkilemiyorsa 'surekli baska insanlarla iliski yasamam cok yuksek ihtimalle duzenli bir iliski surdurmemi imkansiz kilar' diye dusunerek karar verebilirsiniz.

Benim soruya direkt cevabim da insanin kendi kendine yalan soylememesi gerektigi sanirim. Disariya ne dersek diyelim, nasil gorunursek gorunelim kendi icimizi biliyoruz yani, bizi neyin mutlu ettigini, kararlarimizdaki gercek motivasyonu vs. Bu detaylarla yasayabiliyorsak pismanlik cok fazla olmaz.
0
sopiro
(12.09.22)
Evlendim. 9 yıl çocuk yapmadım. Gezdim tozdum. Hatta millet benim ve eşimin kısır olduğunu düşünüyormuş. Sonra kardeşimin çocuğu oldu ve çocuğa benim ismimi verdi.

Gözlerim doldu. Benimle aynı isim soy ismi taşıyan bir yeğenim vardı artık.

Bu beni çocuk fikrine ısindirdi.birer yıl arayla iki çocuk yaptık. Şimdi diyorum ki kafama tüküreyim şu güzellikler için neden 9 sene beklemişim.

Çocuk var ya çocuk, sadece sahip olanların bileceği bir his. Umarım herkese nasip olur.
0
soper
(12.09.22)
insan pişman olmak istedikten sonra varlığından bile pişman olabilir. hayatın ölçüsü bir sürü şeyden biraz biraz, bir şeyi çok iyi ayarında görüyorum ben. Bu ayarı iyi gibi geliyo bana. arada bir de silkelendin mi süper işte.

evlenmedim, pişman değilim. çocuğum yok pişman değilim. bazı şeylerden pişmanım, bazı şeylerden değilim. hatta aynı olay için bile bazen pişmanım bazen değilim. okulu biraktım mesela, bazen keşke bırakmasaydım diyorum bazen iyiki bırakmışım diyorum ama o kadar da umursamıyorum.

hayatın bir ölçüsü yok aslında herkesinki kendine durumu biraz. kimine çalışmaktır, kimine ailedir, kimine hayvandır, bitkidir, ilimdir, bilimdir diye gider böyle. bunları toplayınca bir istatistik çıkar ancak ama o kadar. yani bence biraz öyle.
0
selam
(14.09.22)
(14)

şirketime başvuran kişilerden "bey" dememesini rica etmek

Stoneface
erkeklerle hemen uyum sağlıyoruz da kadınlar yanlış anlar mı sizce? "bey" eklentisinden nefret ediyorum.
erkeklerle hemen uyum sağlıyoruz da kadınlar yanlış anlar mı sizce? "bey" eklentisinden nefret ediyorum.
0
Stoneface
(07.09.22)
Anlar tabiki. Hele de ilk kez gördüğün birine.
0
etna
(07.09.22)
yanlis anlarim. samimiyet mi kurmaya calisiyor derim. is gorusmesinde o sekil hitap edilir karsilikli. ise girince de "bu arada bana X demen yeterli" diyebilirsin. bu sekilde yanlis anlama ortadan kalkar.
0
Kittie
(07.09.22)
Yanlış anlaşılır marjinal olan sizsiniz
0
beemaker
(07.09.22)
biz bütün şirkette "sen" dili kullanıyoruz, öyle bir şey varsa olur.

ama herkes birbirine hanım/bey diyorsa yanlış anlaşılabilir.
0
benaslinda
(07.09.22)
Tam olarak playing star again +1
0
pispinti
(07.09.22)
Başvuru ne alaka. Çalışanınız olsa neyse de gelen kişi en fazla 1 saat konuşur. Onda niye bey demesin. Çalışansa iletişim kolaylığı açısından burada direkt isim söyleyerek konuşuyoruz diyebilirsin.
0
dissendium
(07.09.22)
Artık sanayide bile bey diyorlar.
0
OrangeYellow
(07.09.22)
eklemem gereken şeyler var :

1) ofisi olan bir şirket değiliz. internet üzerinden / telefon üzerinden çalışanlarla bağlantıdayız.

2) kurumsal bir şirket görüntümüz yok. müzik üzerine yoğunlaşan butik bir markayız. zaten 4-5 kişi çalışıyoruz ve herkes arkadaş gibi konuşuyor birbiriyle. ancak yeni dahil olacak kişilere bunu ne zaman belli etmeli, onu soruyorum.
0
🌸Stoneface
(07.09.22)
Benim calistigim yerde kural bu. Yoneticilerden calisanlara herkes ilk ismiyle hitap ediyor. Hatta ogrencilerimiz de bize ilk ismimizle hitap ediyor. Mrs Sopiro falan gibi kullanimlar yok. "Organizasyon kulturumuz geregi" deniyor bunu yapan kisilere, ama sizin dediginiz durumda basvuran kisi ile ne demek istediginiz anlasilmiyor.
Sizin sirket grubunuzun bir parcasi olmayan birine herhangi bir yaptiriminiz olamaz tabii, onerebilirsiniz sadece.

Eklentinizi simdi gordum: oryantasyon sirasinda dersiniz, o kadar.
0
sopiro
(07.09.22)
Ben bana doğrudan ismimle hitap edilmesini tercih ediyorum... gibi bir şey denebilir de yine de bey derse yapacak bir şey yok.
0
encokbenisevinnolur
(07.09.22)
4-5 kişilik samimi bir iş ortamıyız, kendini nasıl rahat hissedeceksen o şekilde hitap edebilirsin tabi ama doğrudan ismimle hitap etmende hiçbir sakınca yok diyebilirsin gibi
0
materyalist imam
(07.09.22)
ben telefonda yeni tanistigim sirket icinden birine eger uzun sure beraber calisacaksak bey demeseniz olur mu diyorum uzun sure beraber calsiacagiz nasil olsa

ama sirkette iismle hitap etme kulturu var zaten
0
bonjourrr
(08.09.22)
@playing star again +1

Ben de bana hanım denmesinden nefret ediyorum ama iş ortamında katlanıyorum racon budur diye.

Büdüt: Diğer cevabınızı şimdi okudum o zaman ben de sopiro +1 diyorum. İşe aldığınız kişi ile konuşsanız yeter bence görüşmeye gelen herkese söylemenize gerek yok.
0
peki madem
(08.09.22)
playing star again+1

şirket kültürünün veya sizib kültürünüzün senli benli konuşmaya yakın/uygun olması herkesin bunu tercih etmeyi uygun bulacağı anlmına gelmiyor.

ayrıca bakkal tipi kobilerde çalışmıyorsam herkese hanım bey demek daha uygun bence.
0
jimjim
(08.09.22)
(6)

Öğrendiğinize pișman olduğunuz yada keșke öğrenseydim dediğiniz dil?

Slynmaster
Olaya șöyle giriș yapayım bir dili sevmeden insan gercekten yapamiyor en azindan ben boyleyim.İngilizceden sonra arastirdim ve o meshur 500milyon insan 21 ulke anadil konusuyor bu dili ve cok kolay kardesim denilmesi ayrica sempatik gelmesi uzerine ispanyolca ogrenmeye basladim.Online tmm sikinti yo
Olaya șöyle giriș yapayım bir dili sevmeden insan gercekten yapamiyor en azindan ben boyleyim.

İngilizceden sonra arastirdim ve o meshur 500milyon insan 21 ulke anadil konusuyor bu dili ve cok kolay kardesim denilmesi ayrica sempatik gelmesi uzerine ispanyolca ogrenmeye basladim.

Online tmm sikinti yok arkadaslar ama istanbulda yuz yuze boyle hani cafede vs bi yerde bu dili konusan adam bulmak cok zor.
Bunun sebebi de sanirim 21 ulkenin enaz 18inin fakir olmasi gercegini anlamamin gec olmasindan heralde turist gelmiyor galiba fazla bilmiyorum.

Yuzyuze konusmak online dan farkli benim icin ozguven acisindan ayni masada oturup konusmak muthis motive ediyor. Zaten online da ders alirsan ancak sureklilik oluyor bide sansliysan duzgun bi arkadas bulursan. Biraz sikintiliydi benim icin.

Cevremde herkesin arapca konusmasi ve arap turistlerin surekli para getirmesi ve benim arapca ve kulturune sifir ilgimin olmasi sorunsali.

İatemeden de olsa arapca zorlasaydim ispanyolcadan 10 kati hizli speaking kasmistim heralde isteksiz halimde. Bu konuda pismanligim var.

Ama benimde sucum yok devletin ismek kurslarina bakiyorum full arapca kurs acmislar yani suanki kosullarda arapca ogrenmeye mecbur birakilmisim heryonuyle. Okudugunuz icin tesekkurler
0
Slynmaster
(07.09.22)
Ben 37 yaşımdayım ve bu sene arapçaya heves ettim, arap dili ve edebiyatı bölümünü kazandım. inşallah zorlanmadan öğrenirim. Bu yaşa kadar öğrenmediğime pişmanım.
Bu arada İSMEK kursları devletin değil, İBB'nin. Belediye el değiştirince kurslar da çeşitlenmiştir belki. Eğer yeni baktıysanız bilemiyorum.
0
mustafakesekci
(07.09.22)
Başlığa cevap vereyim. Korece öğrendim, pişman değilim ama öğrenmesemde olurdu. Boşu boşuna zaman kaybettim diye düşünüyorum. Aslında dizileri izlerken öğrendim sonrasında 2 yıl kursa gittim. O zamanlar çok hevesliydim ama şu an tüm ilgim kayboldu.
Korece öğrenmek yerine daha geçerli bir dil öğrenebilirdim ya da ingilizcemi dahada geliştirebilirdim diye düşünüyorum.
Irmak konusundada çok haklısınız neredeyse tüm dillerin kursları vardı ama Şu an hem dil sayısı kısıtlı hem çoğu sadece A1, A2 seviye. Üst seviyeler yok denecek kadar az
0
hayalhayal
(07.09.22)
İsmek konusunda haklısınız olacaktı.
0
hayalhayal
(07.09.22)
Rusça.
Tedarik zincirinde savaş öncesi de yerleri çok azdı. Doğru düzgün bir üretim yok, fabrika vs yok. Savaş sebebiyle komple gg.

Dili çok seviyorum, ülkeyi de. Ama kariyer için önemi yok. Avrupa dili öğrenmeyi tercih ederdim. Buna ek olarak yaşanacak yer de değil. Ahanda Fransa'da yaşıyorum keşke okulda Fransızca öğreneydim diyorum :)
0
logisticsmanager
(07.09.22)
Olaya konuşma açısından bakmak bence doğru değil. Bilgi ve iletişimin çok yüksek seviyede olduğu bir çağdayız. Etkileşim çok fazla. Dünyanın bir ucundaki insanlarla konuşma şansımız var. Dünyanın herhangi bir yerinde bir olay olsa Instagram'da paylaşılma süresi dakikalarla ölçülüyor. Böyle bir ortamda bence hiçbir dili öğrenmek pişmanlık olmamalı. Sen İspanyolca bir haberi okuyup anlıyorsan, yanındaki kişi okuyup anlamıyorsa iş bitmiştir. Sen bilgiye ulaştın, o bilgiye ulaşamadı.

Almanca öğrenmeye başlamıştım. Pişman değilim. Dil öğrenmenin çok faydası var.

Sevme konusuna katılıyorum. Mühendis olduğum için Almanca tavsiye ediliyor hep. Almanya merkezli bir şirkette de çalıştım. Ama zor. Zor olduğu için sevmiyorum. İtalyanca güzel geliyor. Kapıyorum hemen. Aklımda kalıyor hemen. Keşke öğrenseydim değil ama keşke zaman ayırıp öğrensem diyorum.
0
dissendium
(07.09.22)
Yasadigim ulkenin dilini ogrenmeye calistim, cok zor geldi ve biraktim. Pisman degilim. Ogrenseydim hayatim suphesiz cok daha kolay olurdu, ama ogrenmek icin ozel bir caba gostermeyi dusunmuyorum. Google translate ve lokal ceviri programlarini kullanarak gundelik islerimin buyuk bir kismini halledebiliyorum.

Kendi kendime ispanyolca calisiyorum, memnunum, 40 yasima gelince bir sene calismaya ara verip Ispanya'ya gitmeyi ve daha iyi ogrenmeyi planliyorum.
0
sopiro
(07.09.22)
(6)

Sevgiliniz ve aile fertlerinizle birlikte programlar yapar mısınız?

magni
Merhaba. Kuzenim ciddi ilişki formatında ilişki yaşadığı çoğu kızı annesiyle tanıştırır mesela, beraber kahvaltıya falan giderler, organizasyon yaparlar. O bunu seviyor, buna alışmış. Ben ise şahsen bu tür şeyleri çok gerekli bulup da kendi hayatında tercih eden biri değilimdir, anca evlilik moduna
Merhaba. Kuzenim ciddi ilişki formatında ilişki yaşadığı çoğu kızı annesiyle tanıştırır mesela, beraber kahvaltıya falan giderler, organizasyon yaparlar. O bunu seviyor, buna alışmış. Ben ise şahsen bu tür şeyleri çok gerekli bulup da kendi hayatında tercih eden biri değilimdir, anca evlilik moduna gireceğim biriyle düşünürüm.

Sizin aile fertlerinizle birlikte plan, program yaptığınız sevgilileriniz oldu mu, genel itibariyle seviyor musunuz bu olayları?
0
magni
(27.08.22)
Cok oldu, babamla mac seyretmekten ablamla kahvalti yapmaya, annemle kahve icmeye vs bir suru sey yaptik.
Ortada sifir baski var, dolayisiyla tanistirmak "Bu benim helalim, gelecekteki esim" falan gibi dramatik bir anlam yuklemiyor. Ama yasim ilerledikce, ben kimsenin ailesiyle tanismak istemedigimden esitlik olsun diye bir araya getirmek icin ozel bir caba sarf etmedim. Herhangi bir sebeple ayni ortamda olurlarsa engellemeye calismiyorum, ama ozellile bir araya gelsinler gibi bir arzum da yok. Dedigim gibi, ben de kimsenin ailesiyle tanismak istemiyorum. Bir de annem sagolsun, merhaba diyene aile travmalarindan 45 sene once olmus olaylara kadar her seyi anlatir. Ayri tutmakta fayda var.
0
sopiro
(28.08.22)
yapmam. evlenme yoluna girdiğim biriyle yaparım sadece.
0
benibulmanlazim
(28.08.22)
Ben de yapmam. Evlilik yolunda kafamda her konu netleştiyse, ozaman tanıştırırım.
Bana gereksiz geliyor bu tarz işler ama her ailenin yapısı farklı.
Bu şekilde tanışma gerçekleşti diye hemen evleneceğini sanıp kaç minnoş kalp kaçarak kayıplara karışmıştır; kaç minnoş kalp ise ortada kalmıştır kim bilir…
0
megalomaniac
(28.08.22)
Ben de senin gibi düşünüyorum. evlenmeden önce ailemi bu işin içine hiç sokmadım.
0
roket adam
(28.08.22)
denk gelİrse kaçırmam. denk gelmedİyse ortam oluşsun dİye zorlamam. uzak tutmak daha mantıklı
0
abuzer
(28.08.22)
Yapmam, yapanı da sevmem.
0
ruhen hastayim ben
(28.08.22)
(5)

Evde spor programı

toucheamore
Youtube olur, torrent olur. Evde spor programı lazım. Amacım bir erkek olarak 60 kilomu koruyup yağlarımı azaltmak hatta sanırım yağ azaltmak değil kas kütlesi arttırmak. Destek için teşekkür ederim.
Youtube olur, torrent olur. Evde spor programı lazım. Amacım bir erkek olarak 60 kilomu koruyup yağlarımı azaltmak hatta sanırım yağ azaltmak değil kas kütlesi arttırmak. Destek için teşekkür ederim.
0
toucheamore
(20.08.22)
Bir erkek için 60 kilo az değil mi?
Chloe ting var YouTube'ta. Sitesinde haftalık/aylik programları da var.
0
Amaranta ursula
(20.08.22)
Ben youtube'da Juice and Toya kanalindaki videolari seviyorum.
Ayrica instagram'da Jason and Lauren Pak hesabina bakarsaniz, onlar RISE diye bir program yaratmis. Barbell'li ve barbellsiz diye iki versiyonu var. Guzel bir program, her ay yenileniyor vs. (ucretli)
0
sopiro
(20.08.22)
Pamela reif de olabilir
0
mor oje
(20.08.22)
30 day shredded yap. Tam istedigin.
0
baldur2
(21.08.22)
Shred olacak pardon.
0
baldur2
(21.08.22)
(5)

Bosna hersek tatili yapanlar

rebecca
Kasımda 4 5 gün için vizesiz bir yerlere gidelim istiyoruz, ilk olarak aklıma bosna hersek geldi. Gidenler deneyimlerini aktarırsa cok sevinirim. Mesela kaç gün ayırmalı, hangi şehirlere gitmeli neler yapmalı?Bir de tur seçeneği işleri cok kolaylaştırır gibi geliyor hiç bu sekilde tatil yapan var mı
Kasımda 4 5 gün için vizesiz bir yerlere gidelim istiyoruz, ilk olarak aklıma bosna hersek geldi. Gidenler deneyimlerini aktarırsa cok sevinirim.

Mesela kaç gün ayırmalı, hangi şehirlere gitmeli neler yapmalı?
Bir de tur seçeneği işleri cok kolaylaştırır gibi geliyor hiç bu sekilde tatil yapan var mı?
0
rebecca
(15.08.22)
Ben Hırvatistan çok pahalı olduğu için Bosna ya geldim. Özellikle Mostar a bayıldım, çok küçük ama harika bi şehir, güzel biralar içtik gzl yemekler yedik Bosnalılar eğlenmeyi seviyorlar ve biliyorlar :)
0
euteamo
(16.08.22)
Ek olarak şu anda bile akşamları donuyoruz kasımda nasıl olurbilemedim
0
euteamo
(16.08.22)
Sarajevo'da klasik sehir merkezi, o meshur franz ferdinand kosesi vs gibi seyler var, soykirim muzesi cok dokunakli. Muhtemelen aglatir.
Biz ingilizce konusan bir rehber ve araba kiralayip Mostar'a gitmistik. Yolda cok guzel bir nehir kenarinda durduk, guzel manastirlar vs vardi, bir restoranda yemek yedik. Mostar da cok guzel.
Eger vaktiniz olursa sehirin altindaki tunelleri vs gosteren bir aktiviteye katilabilirsiniz.

Ben 4 gun kaldim annemle birlikte ve bana biraz fazla geldi acikcasi.
Ek olarak kis doneminde cok temiz yakitlar kullanilmadigi icin hava kirliligi ve sis sebebiyle sabah erken saatlerde ve aksam saatlerinde goz gozu gormez olabiliyor. Ilk gun bir sure disarida pek bir sey gorememistik yani. :) Benim ucagim uc defa iptal oldu, otobusle Belgrad'a gecip ordan ucmam gerekmisti. Belki bu detay da aklinizda olsun. (Aralikta gittim)
0
sopiro
(16.08.22)
4 gun cok fazla. Hicbisi yok o kadar gorecek. 2 gece yeter. Mostar’i net gorun bu arada
0
mor oje
(16.08.22)
blagay tekkesinı de görebilirsiniz gitmişken
0
brkylmz
(16.08.22)
(7)

Bilgisayar açıldığında önceki oturumdaki programların açık kalması

tey tey
Merhaba, Laptopumu çok fazla taşımak zorunda kaldığım için bir sürü programı ve bunlarda görüntülenen dosyaları (pdf, pptx, vb..) tek tek açmak istemiyorum. Bunun için ne yapabilirim acaba? Bataryam yok maalesef.
Merhaba,

Laptopumu çok fazla taşımak zorunda kaldığım için bir sürü programı ve bunlarda görüntülenen dosyaları (pdf, pptx, vb..) tek tek açmak istemiyorum. Bunun için ne yapabilirim acaba? Bataryam yok maalesef.
0
tey tey
(15.08.22)
windows laptop herhalde. hibernate yaparak kapatırsanız her şey olduğu gibi durur.
0
orient blue
(15.08.22)
hazırda beklet (hibarnate) özelliğini kullanın. başlat menüsünde yoksa eklenebiliyor veya konut satırına "shutdown -h" yazabilirsiniz
0
inheritance
(15.08.22)
batarya yoksa pcyi açıp kapatıyorsanız önceki durumu kaydetmenin bi yolu yok bildiğim kadarıyla ama ya bi scriptle ya da istediğiniz dosya ve klasörlerin açılmasını otomatize eden bi programla bu yapılır.

github.com
bunun workflow diye bi özelliği var önceden belirlediğiniz dosya ve klasörleri tek aramayla açıyor.
0
curious mind
(15.08.22)
@curious hibernate batarya olmasa da çalışır sorun yok. sleep anlık durumu ram'e kaydettiğinden gücü kesersen kaldığın yerden devam edemiyorsun. hibernate anlık durumu ssd veya hdd'ye kaydediyor. istersen pcyi parçalarına ayır tekrar topla yine kaldığın yerden devam eder
0
konetsu
(15.08.22)
Biz kurum olarak bu problemi yasiyoruz, butun programlar uyku halinde de acip kapayinca da vs tamamen kapaniyor. Herkese cok fazla sorun cikardi. IT'deki arkadaslarimiz Windows'a bilmemnezaman gelen bir guncellemenin bu sorunu cikardigini soylediler. Guncellemeyi iptal ettiklerinde vs de duzelmedi. Topluca sinir oluyoruz su an. Sizin de belki oyle bir sorununuz vardir.
0
sopiro
(16.08.22)
@konetsu bilmiyordum hocam teşekkürler güç düğmesi kısmına ekledim şimdi deniyicem bi dahaki sefere.

şöyle ekleniyormuş: denetim masası --> güç seçenekleri --> sistem ayarları

"şu anda kullanılamayan ayarları değiştir" diye bi şey var üstte. ona tıklayınca "hazırda beklet"in yanına tik atılabiliyor güç düğmesinin altındaki seçeneklere geliyor böylece (başlat simgesine basıp aç/kapa bastığımızda gelen menü). sanırım hibernate'in türkçesi bu
0
curious mind
(16.08.22)
Bir bat dosyasıyla çözebilirsiniz sanki spesifik dosyalardan bahsediyorsanız. ben benzer bir durum için açmak istediğim bir kaç sitenin chrome'da açılmasını sağlayan bir şey yapmıştım.
0
veritaslibertas
(16.08.22)
(2)

Yurtdışındayken İngiltere için alınan vizenin Türkiye'ye dönmeden alınması

goga
Özetle durum şu, schengen vizesi ile İngiltere vizesine aynı anda başvuracağız. Önce schengen bölgesine gideceğiz.Örneğin İtalya'dayken vize çıksa Türkiye'ye dönüp almak gerekecek. Böyle olsun istemiyorum doğal olarak. Vakit kaybı ve pahalı. İtalya'dayken Türkiye'de çıkan vizeyi alıp doğrudan İngilt
Özetle durum şu, schengen vizesi ile İngiltere vizesine aynı anda başvuracağız. Önce schengen bölgesine gideceğiz.

Örneğin İtalya'dayken vize çıksa Türkiye'ye dönüp almak gerekecek. Böyle olsun istemiyorum doğal olarak. Vakit kaybı ve pahalı. İtalya'dayken Türkiye'de çıkan vizeyi alıp doğrudan İngiltere'ye geçme şansı var mıdır?

Baya aradım ama tam olarak alakalı bir yazı bulamadım. Deneyimi olan varsa paylaşırsa süper olur.
0
goga
(15.08.22)
Vize icin pasaportunuzu vermeniz gerekiyor konsolosluga?

Edit: Oyle bir detay bilmiyordum, kusura bakmayin.
0
sopiro
(15.08.22)
İngiltere için vermeden de başvurulabiliyormuş. Çıkınca pasaporta işletmek gerekiyor. İşletme işi illa Türkiye'de mi olmalı, net bir bilgi yok.
0
🌸goga
(15.08.22)
(4)

Kanada'dan Türkiye'ye Fransa aktarmalı uçuş ve bagaj kuralları hakkında

dream machine
Merhaba dostlar,Önümüzdeki hafta Kanada'dan Türkiye'ye Fransa üzerinden geleceğim ve eşe dosta eli boş gitmeyeyim diye uğraşıyorum. İlk defa geri döneceğim, çok fazla uluslararası uçuş tecrübem yok, o yüzden sizlere sormak istedim. Kurallar yazıyor bi' yerlerde biliyorum ama okuyup da ihtiyacım olan
Merhaba dostlar,

Önümüzdeki hafta Kanada'dan Türkiye'ye Fransa üzerinden geleceğim ve eşe dosta eli boş gitmeyeyim diye uğraşıyorum. İlk defa geri döneceğim, çok fazla uluslararası uçuş tecrübem yok, o yüzden sizlere sormak istedim. Kurallar yazıyor bi' yerlerde biliyorum ama okuyup da ihtiyacım olan detayları bulacak zamanım yok, o yüzden birileri özet geçebilirse güzel olur.

Daha önce duyduğum kadarıyla Fransa epey katı bu yiyecek falan işlerinde. Uçuş transfer olmasına rağmen canımı sıkarlar mı bilmiyorum. Getirmek istediğim ürünler paketinde peynir, konserve, sebze meyve falan eğer oluru varsa. Bunlarla ilgili sorun yaşama ihtimalim var mı yolculukta?

Bir de bu duty free işleri nasıl oluyor onu da hiç bilmiyorum, burdaki içkilerden getirmek istiyorum, bizim ordaki duty free'de yoktur diye varsayıyorum ama burdakine gidebileceğim aralıkta valizleri vermiş olacağım sanırım. Yanlış mı biliyorum, nasıl ayarlanıyor bu işler?
0
dream machine
(15.08.22)
Diger sorularin cevabini bilmiyorum ama muhtemelen Kanadadaki herhangi bir supermarket veya liquor store tarzi bir yerden ickileri alip valizinize koyarsaniz daha ucuza bile gelebilir. Duty Free her zaman dikkate deger bir indirime sebep olmuyor, bir de alisverisiniz sinirli oldugundan zaten en fazla iki sise falan alabilirsiniz. (2 lt falan gibi sinirlar olabiliyor yani.)

Kopuk abalaja veya kalin havlularla falan sararsaniz genelde sorun olmuyor kirilma vs gibi.
0
sopiro
(15.08.22)
disaridan aldigin urunu el valizine koyarsan fransa'da gecerken buyuk ihtimalle el koyarlar. check ettigin valize konulmali. duty free'den alinan seyleri belli olcutler dahilinde geciriyorlar ama sikinti cikmayacaginin orada da hic garantisi yok. benim maple syruplarimi almislardi, hos gerci cok da umrumda olmadi.

sebze meyvenin oluru pek yok bence ama niye tutup turkiye'ye sebze meyve tasinir ki kanada'dan. peyniri falan bagaja verilecek valize koy.
0
hot potato
(15.08.22)
Ek bilgi: Haberiniz var mı bilmiyorum ama Fransa aktarmalı uçuşlarda Türk vatandaşlarından transit vize talep ediliyor artık.

www.tursab.org.tr

İspanya da aynı şekilde transit uçuşta Türkiye vatandaşlarından vize istiyor. Geçen ay başladı.
0
Cesario
(15.08.22)
Ya sebze meyve işi bizdeki gibi elma armut değil, Türkiye'de kolay bulunmayan şeyler, garipsenecek bi'şey yok ama onları elbette getirmesem de olur, çok da mesele değil. Maple syrup getireceğim konservede, alınması canımı sıkar açıkçası.

İçki limitlerinden haberim var da Kanada'dan çıkmadan duty free göreceğim noktada sanırım bavulları vermiş olacağım, öyle mi olacak emin değilim ki aslında onu sormak istemiştim.

Bir de dostum bana kısa süreli kurdeşen döktürdün ama benim anladığım o transit vize Kanada vize sahiplerine sorulmuyormuş, yine de aklıma kurt düştü yani. Ben bileti 3-4 ay evvel aldım üstelik hani...
0
🌸dream machine
(15.08.22)
(5)

evde sushi yapmak

hlt1985
evde sushi yapma fikrim var uzun süredir ama detaylı araştırmadım. evde sushi yapan var mıdır? Malzemeleri nereden alıyorsunuz? (İstanbul) Kolay tarifleriniz varsa paylaşır mısınız?California roll favorim ama maki'ler de olur.Ek olarak evde kolay yapabileceğimiz uzak doğu yemek tarifleriniz varsa on
evde sushi yapma fikrim var uzun süredir ama detaylı araştırmadım. evde sushi yapan var mıdır? Malzemeleri nereden alıyorsunuz? (İstanbul) Kolay tarifleriniz varsa paylaşır mısınız?
California roll favorim ama maki'ler de olur.
Ek olarak evde kolay yapabileceğimiz uzak doğu yemek tarifleriniz varsa onlara da talibim:)
0
hlt1985
(14.08.22)
Metro markette tum malzemeleri bulabilirsiniz. Balik disindaki her sey internetten de alinabilir. Asyagurme veya trendyolda cogu var yine onlarin da. Ben kaitatuya nori, okomesan pirinc, amoy pirinc sirkesi kullaniyorum, gari’yi kendim yapiyorum, wasabi sevmedigimden kullanmiyorum. İcine ton baligi bulamadigim icin koymuyorum, somon ve karides cogunlukla koyuyorum. Karides de cogu yerden alinabilir haslanip konabilir ama somon icin sushi grade somon olmasina dikkat etmek lazim, yani somonun soguk zincirden hic cikmamis olmasi gerekir cig yendigi icin. Yine bu da metro markette bulunabilir.
0
gibicibicis
(14.08.22)
internette çubuk + sarma rulosu + nori yaprağı birlikte satılıyor.

pirinç yine metro gibi marketlerde oluyor, internetten de alınabilir ya da muadil olarak uygun türk pirinçleri oluyor.

ben somon sevmediğim için avokado + salatalık + havuç + pirinç + karfur'dan alınma yengeç surimi + nori yaprağı ile gayet kolay bi tarif yapıyorum genelde.
0
patronaj1
(15.08.22)
Bazı malzemeleri almak için önce metro, orada kalmamışsa makro market orada da kalmamışsa büyük carrefour'da buluyorum. Sadece Wasabi'yi internet dışında hiçbir yerde bulamadığımdan ikea'nın yiyecek marketi kısmından alıyorum. Aynı parayı harcayarak dışarıda yiyeceğinden 5 katı bolluğunda ve daha bol malzemelisini yapıyorsun. Tabi içine koyacağın malzeme miktarı, çeşidi falan deneyerek birkaç seferde oturuyor. Bazı çeşitlerinde labne kullanmanı tavsiye ederim, mutlaka pirinç sirkesi kullan yaparken. bulamadım başka sirke de olur deme. mutlaka suşi pirinci kullan. surumi ve somon konusunda fiyat performans olarak metro marketi tek geçerim. genelde suşi yaprağını da carrefourda uygun aldım.
0
disneyplus
(15.08.22)
Asya'da yasiyorum, malzemelere ulasmak cok kolay oldugu icin sorun yasamiyorum, ama bilgim de isinize yaramaz haliyle. Ama su linkteki hanimefendi kim ise onun anlatimini cok kolay, keyifli buldum. www.youtube.com
Acikcasi ben tamamen kendi yemek istedigim gibi yapiyorum, yok gercek sushi soyle olurmus boyle olurmus diye dusunmuyorum.

Evde yapilacak en kolay tarif muhtemelen fried rice cesitleri. Her seyin elde kalaniyla yapildigi icin ayrica yemekleri bosa harcamamak acisindan da guzel oluyor. Onceden pisirilmis pirinc, herhangi cig ya da pismis sebze, et, vs ile yumurtayi birlestirmeniz yeterli. Cok fazla tarif var.

Spring roll da rice paper bulursaniz tamamen keyfinize gore yapabildiginiz ve glutensiz oldugu icin guzel bir secenek. Bu hanimefendiyi cok komik buldum ben, o yuzden onun tarifine bakmistim ilk yaptigimda. www.youtube.com
0
sopiro
(15.08.22)
Biz icinde nori, sarma rulosu, pirinc, sirke, soya sosu ve wasabi olan bir DIY sushi seti almistik. Turkiye'den almadigimiz icin link veremeyecegim ama bunlari ayri ayri da cok rahat alabilirsiniz. Pirincin Asya tipi birbirine yapisan cinsten olmasina dikkat edin. Sushi'ye uygun. cig yemeye musait somon bulmak zor olabilir. Tazeliginden emin degilseniz fumelenmis somon kullanmanizi tavsiye ederim.

Icine somon, avokado, salatalik ve krem peynir koymustuk biz ve cok lezzetli olmustu. Ayrica kalabalik olarak oturup yapmak da cok keyifli bence.
0
pike
(15.08.22)
(12)

Galiba aldatildim, ne yapacagimi bilmiyorum

anahaber
3 yillik evliyoz ve bir oglumuz var. Bir suredir icimde garip bir his vardi ve bir seylerin yolunda gitmedigini hissediyordum. İliskimiz boyunca hic yaomadigim bir sey yaptim ve esimin telefonunu karistirdim. Maalesef whatsappta eskisevgilislye olan yazismalari buldum.gectigimiz hafta yazismislar ve
3 yillik evliyoz ve bir oglumuz var. Bir suredir icimde garip bir his vardi ve bir seylerin yolunda gitmedigini hissediyordum. İliskimiz boyunca hic yaomadigim bir sey yaptim ve esimin telefonunu karistirdim. Maalesef whatsappta eskisevgilislye olan yazismalari buldum.gectigimiz hafta yazismislar ve ilk mesajesim atmis. Biraz hal hatir faslindan sonra, beni ve ailesinine kafar sevdigini soylemis ancak eski sevgilisyle olan zamanlarindan da ozlemle bahsetmis. Yazismalarin detayina cok girmeyecegim ama bulusmuslar. Esimin is aekadaslariyla is cikisi bir seyler dedigi bir aksam bir yerlere gitmisler.

Elimayagima.dolandi, icime okuz oturdu resmen. Daha bitmedi. Aralarinda ne gectibilmiyoeum ama ben esime son zamanlarda bir terslik oldugunu hissettigimisoyledim ve boyle bir seyden suphelendigimi ilettim. Tabii ki asla.boyle bir sey olmadigini, arkamdan kesinlikle is cebirmeyecegini soyledi. İnandim. Sadece eski bir dostla bulusmuslar herhalde dedim. Cok hos bir hareket olmasa da fiziksel ya da duygusal bir sey olduguna dair bir kanitda yoktu neticede ama suphe insani bitiriyor.

Bugun yine dayanamadim ve telefonuna baktim. Rehberden eski sevgilisinin ismini ssii. Whatsappta da bir sey yoktu, biraz rahatladim en azindan mesaj alinmis galiba dedim. Ama sonra icime yine bir kusku dustu. whatsappta tumrehberine go, gezdirdim ve eski sevgilisini baska.bir isimle kaydettigini gordum. Profil fotosundan tanidim haliyle.

Su saat oldu hungur hungur agliyorum ne yapicam bilmiyorum. Hayatimda ilk deda basima geliyor ve icimden bir parca sokulmud gibi.
0
anahaber
(13.08.22)
Önce sakin olun. Bir şey belli etmeyin. Boşanma için avukat araştırın. Boşanırsanız elinizde kanıt olması için size tavsiye verebilir. Bu sayede çocuğunuzu da alırsınız.
0
dissendium
(13.08.22)
Sakin kalmaya çalış. Biz burda ne desek boş. Önemli olan sakin kalmak.

Sen bir süredçr gariplik hissediyorum demişsin. Ne zamandır gariplik hissediyorsun, ve eşinin yazışmalarını gördüğün zaman ile, gariolik farketmeye başldığın dönem arasınd ne kadar süree var.

Misal eşin 5 aydır gariptir ama eski sevgilisine 1 hafta önce maj atmıştır gibi...

Bu 5 aylık sürede kavgakarınız oldu mu, ona soğuk davrandın mı? İlgisiz davrandın mı, lavga edip günlerce küs kaldınız mı vs vs bir sürü şey var bilşnmesi gereken. Eşin bir anda mı gario davranmaya başladı? Çok fazla bilinmeyen var.

Bunları onu haklı çıkaracak bir bilgi sebep bulmak için sormuyorum. Şu yüzden soruyorum. Bazı tipler karakter olarak, yukaroda bahsettiğim durumlar oluşunca ve mutsuzlaşınca, eskiye özlem duyar. Eşin böyle bir durumda olabilir.

Elbetteki ortada bir aldatma yalan söyleme durumu var. Bunun bahanrsi yok, olamaz.

Ancak sürecin neden buraya geldiğini anlamak lazım. Eşindeki gariplikleri farkedşnce sordun mu "hayatom neyin var bir süredir" falan konuştun mu? Yoksa o garip, sen soğuk öyle aylar mı geçti.

Anlattığını neredeyse aynısını yaşadım. Evli değilim ama. O sebeple sordum bunları. Dilersen özelden de cvp verebilirsin.
0
neden beni sevmedin
(13.08.22)
@neden beni sevmedin

Yazim hatalari icin uzgunum, mobildennyaziyorum elim titriyor.

Yani kronoljik olarak.bilemiyorum. belki 1 aydir boyle hissediyorum, gecen hafta da dayanamadim baktim iste telefonuna.

Her evli ciftin oldugu gibi tabii arada ufak gerilmeleriiz oluyodu ama kus kalmazdik, ilgisiz degildik.vs. is gu cocuk dongusunde tabii ki basbasa vakitlerimiz kisitli ama bundan kaynakli kendi tarafimda neyi yanlis yapmis olabolirim bilmiyorum.

Yazdigimi okudugumda biraz karisik geldi.Esimin yazismalarini gordukten ve eski sevgilisyle bulustugunu ogrendikten sonra onunla yuzlesmedim, yuzlesemedim. Sadece bir seylerin beni rahatsiz ettigini soyledim ve mesaj vermeknistedim.belki de gercekten eski bir arkadasiyla yemeknyedi dedim. Yanlis bir hareket ama belki sadece o kadardir dedim.
0
🌸anahaber
(13.08.22)
İlk olarak kendi geleceğinizi, huzurunuzu düşünmek zorundasınız çocuğunuz için. Sizden gizli buluşmuş olması bile iğrenç bir şey. Ama zannettiğiniz gibi aldatma durumu olsa telefonunu öyle sizin ulaşabileceğiniz şekilde asla bırakmazdı. Siz gizli gizli bile baksanız, saklayacak bir şeyi olsa uygulamaya ayrı şifre koyabilirdi. Ağlamanın kimseye faydası olmaz. Ben sizin yerinizde olsam önce bulabildiğim kanıtları yedeklerdim. Siz sanırım böyle narin yapılı birisiniz. Sizin yerinizde başkası olsa bu telefonu alır çoktan parçalardı. O başka bir isimle kaydetmeyi kesin yanınızda telefon çalar, mesaj gelirse ekranda ismi görmeyin diye değiştirmiştir. Kafanızda boşanmak olsun, olmasın mutlaka elinizdeki yazışma, bu rehberdeki telefon kaydı gibi şeylerin fotoğrafını çekin yedekleyin. Gerisi size kalmış. Avukata gidip bilgi almak mantıklı. Sakin kalın, yavaş ve temkinli davranın.

Eğer yüzleşmeye, sert tepki vermeye hazır değilseniz. Sakin, sessiz tepki verebilirsiniz. Eşinizin telefonunu alın, eski sevgilisinin numarasını engelleyip, silin. Bu noktada kendisi gelip size açıklama yapmaya kalkmaz ben öyle anladım sizin iletişiminizden. Ama yakalanma telaşı ile bir güzel gerilir.

Bu aldatma ya da size yalan söyleme olayı sizden, sizin davranışlarınızdan, sizin eşinizle daha az daha fazla zaman geçirmenizle alakalı değil. İnsanın karakteri ile ilgili bir şey böyle kötü davranışlar. Kendi yalanı ortaya çıkacağı zaman sizin ne kadar üzüleceğinizi tahmin edip, bunu yapmaması gerekirdi. Siz sonuçta yıllardır değer verdiği, hayat arkadaşınınız. Sakın kendinizi suçlamayın. Eski sevgili ile karşılaştırmayın. Siz hala ona saygı duyup olay çıkarmadan ağlıyorsunuz.
0
GoodMorningTeacher
(13.08.22)
durumu eşinize dolaysız, direkt, doğrudan anlatın.

n'oluyor?

"ben dayanamadım ve telefonuna baktım."
0
edgenabby
(13.08.22)
Zor bir durum. Cocugunuz oldugu icin daha da zor bir durum. Ama her sey geciyor inanin. Sizi cok iyi anliyorum. Suan evlere sigamiyorsunuz sizi anliyorum. Bu sekilde yasayamazsiniz ama. Yuzlesmeniz lazim fakat bunu akil ve mantik cercevesinde yapmaniz lazim. Esiniz nasil bir insan bilmiyorum. Karakteri nasildir, en kotu ihtimali dusunun, ayrilik aninda nasil bir tavir takinir bu yorumlamaya calisin. Cirkeflesecek ve mal paylasiminda sikinti yaratacak biri ise kanit toplayin. Bunun icin de sakin kafa lazim.
Bunlari dusunmek, neyin ne oldugunu ogrenmek icin esinizle yuzlesmelisiniz. Aci da olsa her seyi ogrenmelisiniz ki hayatiniza devam edebilin. Belki de yaniliyoruz, sadece sohbet edildi, bir sey olmadi. Belki de esiniz sizi, cocugunuzu ne kadar sevdigini daha iyi anladi. Hepsi birer ihtimal. Esinizle konusmaya hazir hissettiginiz anda konusun. Kafanizda soru isareti kalmasin, tum sorulari sorun.
Bunun icin zamana ihtiyaciniz olabilir. Ben olsam onunla ayni evde durmazdim. Aileniz, arkadasiniz olur kafanizi toplayana kadar onlarla vakit gecirin. Sonra da yuzlesin. Ona bunun bir oyun olmadigini, boyle bir durumun kabul edilebilir olmayacagi mesajini da verin konusma ve tavirlarinizla ki olur da iliskinizi devam ettirme karari alirsaniz bir daha buna yeltenemesin. Anladigim kadariyla buna musait bir yapisi da var.
Tum bunlardan once lutfen uzulmeyin. Her serde bir hayir olduguna kendinizi inandirin. Emin olun ki geciyor ve siz guclenerek cikiyorsunuz. Bu surecte, kafanizi toplayip konusmaya hazir olana dek kafanizi dagitacak, size iyi gelen seyler yapin. Sevdiklerinizle vakit gecirin.

Olurda paylasmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. Bu surecte konusmak, paylasmak cok iyi geliyor.
0
balpolen
(13.08.22)
Hiçbie yanlış, aldatmayı haklı göstermez. Aldatmanın bşr bahaneai vs olamaz. Ben ilişki dinamiğinizi biraz anlayabilmek için sormuştum.

Sizi üzmek istemem ama söylwmek lazım. Bir insan evlenmiş çocupu vs olmuş, buna rağmen hala eaki sevgilisine özlem duyuyorsa, takıntılı ezik ve aciz bir insandır. Kişisel fikrim böyle, kusura bakmayın.

Ve çook büyğk ihtimalle, siz yarın karşoaına geçip durumu anöatsanız ve boşanıykruz deseniz, ataklarınıza kapanacak ağlayıp yalvarak bir tip.

Sizin yazış şeklinize de bakarsak, eşinizi affedecek potansiyelde birisiniz.

Sakin kalıp, bir avukat tutup boşanırdım yerinizde olsam. Ama tabi yukarıda da dedikleri gibi, eşiniz çirkenleşir mi, aileler seni vazgeçirmeye çalışır mı, düzenli işin maaşın var mı vs vs bir sürü şey var. Bir de öocuk faktörü var.

Boşanmazsan, 1-2 yıl içinde sinir hastası olursun. Ömrün eşinin telefonlarını karıştırmakla geçer, her hareketten anlam çıkarır derecede paranoyaklaşırsın çocugun mutsuz bir evde büyür. Çocuk var diye ayrılmamak, çocuğa esas zararı verir.
0
neden beni sevmedin
(13.08.22)
Yuzlesmek istiyorum ama belki de duyacaklarimdan korkuyorum. Esim dunyabiyisi bir bir insandir, cirkefe baglayacak son kisidir is orays giderse.

Diyorum ya beni asil uzen arkamdan is cevrilmesi. Yasadigim sey tam.olarak aldatilmak mi onu da bilmiyorum. Tekrari olur mubilmiyorum, belki sadece sohbet ettiler bir seyler ictiler bilmiyorum
0
🌸anahaber
(13.08.22)
Edit: Sanki hep bu soru sorulsun diye beklemisim gibi upuzun yazmisim kusura bakmayin.
Ozet geceyim: aldatma ustune bosanmis biriyim. Once bir iki gun uzaklasin, ama evi terk etmis gibi degil, birini ziyarete gider gibi vs.

Asil cevap:
Benzer bir durumda kaldim ben on sene kadar once, ama sadece suphesi yoktu yani aldatma kesindi.

Ben esime bir sey soylemedim. Canim cicimli de davranmadim, normal, tanidigim herhangi bir insanla konusur gibi iletisim kurdum gun icinde ve o gun haftasonu icin Istanbul'a anneme gitmek istedigimi soyledim. (Bu normaldi, anneme gitmek kavgali olmak gibi degildi yani.) Onu da benimle gelmesi yerine kendi arkadaslariyla takilmasi icin yonlendirdim.

Istanbul'da kendi basima gezdim, kahve ictim, sinemaya gittim vs. Bundaki amac olayi kendi icimde tartmakti once. Cunku bazen oyle ciftler oluyor ki kavga gurultu herkes dahil ediliyor, herkes fikrini soyluyor, curcuna... Sonra cift normale donuyor. Sacmasapan bir durum oluyor. Bazi insanlar aldatmayi affedip iliskilerini iyilestirebiliyorlar mesela. Kinamiyorum, herkes bir kere yasiyor sonucta, canlari ne isterlerse onu yapsinlar. Ben bu kendi icsel sorgulamam sonucunda zaten onceden de benzer huzursuzluklarimiz oldugundan, hayatimi bu rahatsizlikla gecirmek istemedigime karar verdim. Affetmek, hosgormek vs istemiyordum. Ama kavga etmek de istemiyordum. Detay duymak da istemiyordum. Zaten isim gucum vardi, daha genctim, beni bu iliskide tutan hicbir sey olmadigina karar verdim. Annemle ve kardesimle konusup dertlestim, onlar da beni hakli bulup destek oldular.

Sonra Pazar gunu esimle tekrar biraraya geldigimizde beni aldattigini bildigimi soyledim, nasil ogrendigimi anlattim. Bunun kesinlikle bosanmayla sonuclanacagini, ikna edilme sansim olmadigini, kararimin kesin oldugunu soyledim. O gece icin isterse misafir odasinda kalabilecegini, isterse gidip baska bir yer bulabilecegini soyledim. Lojmanda yasadigimiz icin olay cikarmamasini rica ettim, eger alkollu vs geri gelirse guvenlikten kendisini siteye almamasini isteyecegimi soyledim. Boyle tek tek rapor verir gibi her seyi soyleyip evden tamamen gitmesi icin de iki hafta sure tanidim kendisine.

Sonra zaten tanidigimiz bir avukat vardi, onunla islemleri baslattik. Iki uc hafta kadar sonra bosanmistim.

Burada bazi detaylar var tabii: benim cocugum yok, param var, destek olabilen ve boyle 'bosanmis kadin' vs gibi seyleri hic ama hic kafaya takmayan liberal bir ailem var, ve esimin karakteri sebebiyle bunu tekrar tekrar yapacagini bildigimden 'oh vallahi kurtuldum bu stresten' gercegi var.

Sizin de bu detaylari tartmaniz gerekiyor. Bence su bir gercek ki, insanin icine bir seyler doguyorsa bunlar genelde dogru oluyor. Bilimsel aciklamasi da var bunun, beyniniz siz farkinda olmadan bazi detaylari isliyor, onceki bilgilerinizle kiyasliyor, size bir seyleri hatirlatiyor vs ama siz bunu spesifik olarak bilmiyorsunuz. O yuzden 'icime dogdu' 'hissettim' falan diyoruz.

"Su saat oldu hungur hungur agliyorum" diyorsunuz mesela, esiniz nerde su an? Neden size sormuyor sen neden saatlerdir agliyorsun diye?

Eski sevgilisine durup duruken mesaj atmasi cok yanlis. (Hani sevgilinin anasi babasi olur, taniyorsunuzdur, basiniz sagolsun denir de, baska bir sebep olamaz bence.) Onunla bulusmasi cok yanlis. Ismini baska isimle kaydetmesi, onunla iletisiminin surmesine sizin kalbinizin kirilmasindan daha cok onem verdigini gosteriyor. O kisiyle sevisti mi sevismedi mi gibi bir detay cok yaralayici olur suphesiz, ama biraz da onemsiz, zora esiniz zaten luzumsuz bir yakinligi cesaretlendirecek adimlari atmis bile.

Bugun ayni sey basima gelse soyle yapardim: Mumkunse kendi telefonumdan esimin telefonunun ekran resimlerini cekerdim. Bunu illa onun aleyhine kullanmak icin degil kendime hatirlatmak icin yapardim zira ben unutuyorum neye sinirlendigimi bir sure sonra. Ardindan mumkunse cocuga bakabilecek birini bulup (anneanne, babaanne falan) iki gun uzaklasir dusunur icimi soguturdum. Esimden bosansam naparim, birlikte kalsam naparim diye senaryolar dusunurum ana hatlariyla. Sonra esime gidip 'sen hayirdir?' der, olayi anlatmasini isterim. Burda onemli olan gaslight edilmemeye dikkat etmeniz. "Ne kadini ya?" "Ya deli misin, onun da o gun Besiktasta ayakkabisinin topugu kirilmis" falan gibi Cem Yilmaz-vari sacma hikayelerle yanlis anlamissiniz veya abartiyormussunuz gibi bir izlenim olusturulmamasina ozen gostermeniz.

Sonra da iste, ne kadar inandiginiza veya inanmak istediginize gore hareket edersiniz.
0
sopiro
(13.08.22)
Esim dun aksam sirket organizasyonundaydi. Yok bu sefer instagram, linkedn falsn teyidli. :) Yalniz kalinca ben de yogun nir gece gecirdim haliyle.

Yuzlesmek istiyorum ama korkuyorum da bir yandan. Bir de telefonuni karistirdim diye uste cikip iyice agresiflesmesinxen, konunin sapmasindam cekiniyorum.
0
🌸anahaber
(13.08.22)
Şimdi elinizdeki veriler şunlar

1- Bir şekilde eşinizin eski sevgilisiyle bağlantısına şahit olmuşsunuz. Bu durum içinde eşinizin eski sevgilisiyle olan günlerini de özlediğini okumuşsunuz.

2- Eşiniz kendisine yapılan imadan sonra bu kişiyle olan iletişimini size anlatıp yanlış anlaşılmanın önüne geçmek ya da bu kişiyle iletişimini tamamen koparmak yerine onun kayıtlı ismini değişip sizden gizli iletişime devam etmiş.

Bir kişi, eşine açıklayamayacağı bir durumun içerisinde olmamalı. Bunun lamı cimi yok. Eğer siz bunu kabul etmemekte ısrarcıysanız ve kendi kişisel alanınıza çok müdahale ettiğinizi düşünüyorsa sizinle bu konuyu o tartışmalı ya da sizle olan ilişkisini bitirmeyi göze almalı. "Benim hiçbir kötü amacım yok, ama şimdi eşime söylesem olay olur" gibi bir şey benim için kabul edilebilir olmazdı. Aldatan insanların da büyük kısmı "zaten eşimi seviyorum, birlikte olduğum kişiyi sevmiyorum, sadece vakit geçiriyoruz" gibi şeylerle kendini haklı göstermeye çalışıyor.

Şüphe tedavi edilmeden geçmeyen, geçmediği gibi de büyüyen ve nihayet şüpheye sahip olan kişiyi gerçekten haksız duruma düşüren bir şey. Siz şüphelendikçe zaten aranızdaki saygıyı baltalayan davranışlar geliştirmeye başlayacaksınız. Birgün eşiniz eve geç geldiğinde onu hiçbir sıkıntı hissetmeden güleryüzle karşılayabileceğinize karşılayabileceğinize inanıyor musunuz? Peki kavganın ertesi gün ne olacak. Diyelim o gece tepki gösterdiğiniz için özür dilediniz. Peki bu özüre kendiniz inanacak mısınız? İçiniz ferahlayacak mı?

Ben bu durumda şahit olduğum şeyleri söyleyip bir açıklama getirmesini isterdim. Sorumluluğunu bilip ona göre hareket etmesini talep ederdim. Siz bir çift olmak için söz verdiniz. Bundan önce kafanızda "olabilir, hayatına başkaları da girebilir" gibi bir düşünce olduğunu sanmıyorum. Onun da sizin buna onay vereceğinizi düşündüğünü sanmıyorum. Bu bilinçle evlendiniz. Eğer böyle olmayacağını bilseydiniz evlenmezdiniz. Verdiği sözleri tutmasını istemek ve bunlar gerçekleşmediğinde tepki koymak hakkınız.

Endişelenen taraf siz olmamalısınız. Özgüvenli, sakin ve anlamak amacıyla yetişkin insanlar gibi konuşmanız bence en iyisi. Eğer açıklamasından ve vereceği sözlerden tatmin olmazsanız o zaman ayrılmayı da düşünürsünüz.

Ben şahsen eski sevgilisi önünde benimle olan birlikteliğini zedeleyici şeyleri yapan biriyle evli kalmak istemezdim. Eski sevgilisiyle bir araya gelmesi beni rahatsız da etse bana bunu bildirse asla gidemezsin diyecek bir insan değilim. Ama benim bilgim olmadan böyle bir şey yapılması benim için kabul edilemez.
0
akhenaten
(13.08.22)
Galiba değil, aldatılmışsınız. Oturup sohbet bile etmiş olsalar bu karşı tarafı özlediği ve size yalan söylediği gerçeğini değiştirmiyor. Kaldı ki siz şüphelendikten sonra ismini başka şekilde kaydetmesi gayet yeterli aldatılmak İçin. Yüzleşip açık açık konuşmalısınız ama sakince. Aldatmak için sevişmek gerekmiyor. Siz bundan sonrası için bir karar vermelisiniz. Ya bu aldatmak değil deyip devam edersiniz ya bitirirsiniz. Önemli olan içinize sinmesi.
0
dfn4
(13.08.22)
(1)

Yağlı cilt için krem önerisi

balllooon
Yüzümde sadece alnım ve burnum yağlı geri kalan kısım kuru. Buna T tipi diyorlarmış. Sürekli alnımı silmek zorunda kalıyorum yaz kış farketmiyor. Bu tip cilde sahip olanlar ne kullanıyorsunuz? İnternette su bazlı nemlendirici önerenler olmuş tek başına kullanmak çözüm olur mu?
Yüzümde sadece alnım ve burnum yağlı geri kalan kısım kuru. Buna T tipi diyorlarmış. Sürekli alnımı silmek zorunda kalıyorum yaz kış farketmiyor. Bu tip cilde sahip olanlar ne kullanıyorsunuz? İnternette su bazlı nemlendirici önerenler olmuş tek başına kullanmak çözüm olur mu?
0
balllooon
(12.08.22)
Iki urun tabsiye edeyim size:
Yuzunuzu yikadiktan sonra teniz cildinize, sadece T bolgesi de olur, Niacinamide surun. Tercihen direkt niacinamide serumu olsun, niacinemide’li krem falan degil. Mesela The Original, The Ink Key, veya akliniza gelen baska bir marka.

Nemlendirici olarak da Origins markasinin Original Skin Matte Mousturizer with Willowherb kremini kullanin. Azicik surseniz yeter. Kutusu pembe. Link bulursan yollarim.

Bu krem beni asar, daha ucuz bir sey isterim derseniz, Maybelline Fit Me Matte+Poreless primer with clay kullanin. “Ama bu makyaj urunu ve ben erkegim?” Derseniz de 1) sene olmus 2022, 2) renksiz, kokusuz, disaridan belli olmayan bir urun. Bildiginiz krem. Siz soylemezseniz kimse yuzunuzde bir sey oldugunu bilmez. Sadece T bolgesine surmeniz yeterli. Ama bunun kozmetik bir urun oldugunu unutmayin, yani nemlendirici gibi sikca surmeyin, sonra da yikayin.

Yine ortalama bir markanin kil maskesini alip arada onu da yapabilirsiniz.

Butun bunlari hormonal veya dermatolojik bir hastaliginiz olmadigindan emin oldugunuz varsayimiyla yazdim.

Origins krem:

www.amazon.com

Maybelline Primer:

www.amazon.com
0
sopiro
(13.08.22)
(11)

Lojman veren şirket var mı?

michael_knight
Son yıllarda pek çok yeni şirket çalışan mutluluğunu arttırmak için pek çok yeni imkan sağlıyor.Uyuma odası, playstation odası, ücretsiz abur-cuburlar, doğumgünü izni, telefonla konuşma kulübesi aklıma gelen ilk birkaç örnek,Peki çalışanlarına imkan olarak ofise çok yakın veya ofisle birleşik lojman
Son yıllarda pek çok yeni şirket çalışan mutluluğunu arttırmak için pek çok yeni imkan sağlıyor.
Uyuma odası, playstation odası, ücretsiz abur-cuburlar, doğumgünü izni, telefonla konuşma kulübesi aklıma gelen ilk birkaç örnek,

Peki çalışanlarına imkan olarak ofise çok yakın veya ofisle birleşik lojman sağlayan veya istediği geceler uyuyabilmesi için ofisle aynı yerde otel gibi hizmet sunan bir şirket var mı?
Türkiye'de veya yurtdışında böyle bir şey duydunuz mu?
Yoksa neden yok?
0
michael_knight
(12.08.22)
expatlara lojman sağlayanlar var, hemşireleri lojmanlarda konaklatanlar var, aynı evde 3-4 kişi olacak şekilde.
bahsettiğiniz yeni imkanları genelde beyaz yaka çalışanı olan şirketler sağlıyor, ücretler düşük olmadığı için bir zahmet gidip evinde uyusun :) hem çok çok büyük bir maliyet, şirket neden buna katlansın, hem de büyük bir iş yükü.
bir de artık evden çalışma /hybrdi çalışma varken..
0
benaslinda
(12.08.22)
Var. Eskiden daha çok vardı hala var ama.

Beyaz mavi yaka farketmiyor.
0
Mcfly
(12.08.22)
Avcilardaki bi oyun firmasi var arkadasin calistigi. Yazilimcilar icin villa tutmuslar, haftaici orda kaliyorlarmis, haftasonu evlerine gidiyorlarmis.
0
brkylmz
(12.08.22)
Siz ev vermeyi sormuyorsunuz sanirim degil mi? Gecici uyuma ve kalma hizmeti soruyorsunuz?

Zamaninda bir tercume burosunda is gorusmesine gitmistim. Ofisin icinde uyumalik bir oda vardi. Calisanlar yorulduklarinda biraz uyuyup calismaya devam etsin diye. Hayatimda daha psikopat bir potansiyel isveren gormemis olabilirim. (bu sebeple degil)
0
sopiro
(12.08.22)
@sopiro aslında merak ettiğim tüm bu şirketlerin (özellikle Amerika'dakilerin) aşırı mesaiyi, gece yarılarına kadar çalışmayı takdir etmesi, yüreklendirmesi ama dediğim gibi rahat uyunacak, kalınacak bir yer yaratmamış olmasının sebebi.

Yasal bir engel mi, aklıma gelmeyen bir sorun mu, onu anlamaya çalıştım. Cevabın masraf olduğunu sanmıyorum, çalışanlarına çok yüksek paralar verebilen silikon vadisinin dev şirketlerini kastediyorum.

6-7 kişinin çalıştığı işyerlerinde uyunacak bir yer oluyor bazen ama benim asıl merak ettiğim kurumsal şirketlerde bunun olup olmadığı.
0
🌸michael_knight
(12.08.22)
ismini vermeyeceğim bir bankanın genel merkezinde daha çok şehirdışından (şube vs.) gelenler için bir misafirhane var. pandemiden önce işte sabahlayanlara da kullandırıyorlarmış sanırım. bunun dışında dinlenme odası vs. de var.

benim çalıştığım şirket de evden çalışma dönemi öncesi gece meseaiye kalacaklar için otel ayarlıyordu. (önceden haber vermek gerekliydi)
0
inheritance
(12.08.22)
benim bir tanıdığım var, oto yıkamacı, geceleri orada kalıyor.
0
xdenizx
(12.08.22)
Mercedes-Benz Türk, Aksaray fabrikasında çalışanlar için lojman imkanı veriyor.
Faydalanan beyaz yakalar var. Şartlarını (herkese var mı vs.) bilmiyorum.
0
burfak
(12.08.22)
bizde var.

-uzun süreli çalışan ise şirket ev tutar (istanbul'da değiliz)
-şirketin ayrıca bekarlar ve gelip gidenler için geçici barınma lojmanı var (4 kişi kapasiteli)
- bende her gün uzun yoldan geliyorum bazen mesaiye kalınca anlaşmalı otele gidip orada uyuyorum.
0
delidir yakalayin
(12.08.22)
Birkaç ilanda görmüştüm. Az da olsa var.
0
dissendium
(12.08.22)
Bizim şirkette de vardı 3 daire ama sonra sattılar, artık anlaşmalı otel var ofise yakın oraya yönlendiriyorlar.
0
Bruce
(12.08.22)
(8)

Londra disi gezilecek sehir

freedonia
Otobus firmasi National Express'e sikayet maili atmistim sofor hakkinda. Ozur dileyip gidis donus beles bilet veriyorlar. Uk sinirlari icinde Hangi sehre gideyim? 3 gun falan kalirim diyorum, yaninda guzel sehir varsa baska bir sehir daha sikistirabilirim. Kriterler: Inin cinin top oynadigi kasabada
Otobus firmasi National Express'e sikayet maili atmistim sofor hakkinda. Ozur dileyip gidis donus beles bilet veriyorlar. Uk sinirlari icinde Hangi sehre gideyim? 3 gun falan kalirim diyorum, yaninda guzel sehir varsa baska bir sehir daha sikistirabilirim.
Kriterler: Inin cinin top oynadigi kasabadan bozma olu sehirlerden olmasin. Hareketli, Civil civil bir sehir olsun. Iyi isleyen bir toplu tasimasi olsun. Glasgow'a, Dublin'e kadar cikabilirim deger diyorsaniz 11-12 saat gerci ama
0
freedonia
(07.08.22)
Bristol
0
sopiro
(07.08.22)
Yazın Southampton ce çevresi güzel olur
0
kaptan memo
(07.08.22)
Edinburgh bence, ama 3 gün fazla olabilir.
0
valkin rockefeller
(07.08.22)
vizeniz uygunsa dublin gercekten guzel bir sehir ama liverpool'u da ben cok cok sevmistim bir beatles hayrani oldugum icin belki. dublin kadar uzak degil ama biraz zevk meselesi diye dusunuyorum.
0
in vino veritas
(07.08.22)
York (1-2 gun)
hazir hava guzelken brighton (1-2gun yeter ama sahilde yatis paha bicilemez)
Bath (1-2 gun)
Bristol(1-2 gun)

Edinburgh yolu otobusle oldurur, bence o kadar uzaklasma. 3 gun ideal edinburgh icin
0
fakyoras
(07.08.22)
Edinburgh hayran olduğum nadir şehirlerden. Ben mi çok sevdim bilmiyorum ama bence değer. Ağustos'ta Fringe festivali olurdu, şu an varsa her gün farklı tiyatro vs. bir sürü etkinlik olur. Glasgow daha düz şehirdi mesela orayı tavsiye etmem ben.

edit: Brighton Southampton Bournemouth vb. sahil yerleri de keyifli olabilir hem yakın.
0
nhk ni youkosu
(07.08.22)
Bu sıralar Brighton güzel olur ama madem elinizde biletiniz var bence de daha uzağa, kuzeye gidin. Edinburgh ve Newcastle diyorum.
0
voyager 1
(07.08.22)
Bristol 've Bath... ikiside yakin...
Ayrica gallere de gecebilirsiniz Bristoldan.

Glasgow+edinburgh da guzel ama 6-8saat x2 yolda gecer.

Dublin UK disinda, vizeniz yoksa gitmeyin!
Arada Irish sea oldugu icin 2-8 saat x2 extra zaman alir.
Illaki irlanda derseniz Kuzey Irlandada Belfast.

En iyisi Bristol 've west country. Super Indy bir sehir. 2-3 tane universite var. Sehir Merkel civil civil. Pisman olmasiniz.
0
parcxerox
(07.08.22)
(23)

cok sevdigimiz arkadasimizin katlanamadigimiz cocugu

in vino veritas
cok sevdigimiz bir arkadasimiz var. kendisiyle de esiyle de cok iyi anlasiyoruz ailecek. fakat bu arkadaslarin bir cocugu var ki evlerden irak, gercekten cocuk seven bir insan olmama ragmen ben bile tahammul edemiyorum. kendisi 10 yasinda ve asla hicbir sekilde yapma dur gibi seyleri anlamiyor. sure
cok sevdigimiz bir arkadasimiz var. kendisiyle de esiyle de cok iyi anlasiyoruz ailecek. fakat bu arkadaslarin bir cocugu var ki evlerden irak, gercekten cocuk seven bir insan olmama ragmen ben bile tahammul edemiyorum. kendisi 10 yasinda ve asla hicbir sekilde yapma dur gibi seyleri anlamiyor. surekli bir israr ve simariklik halinde, kendi istemedigi hicbir seyi yapmiyor ve yapilmasina da izin vermiyor. yapmaya kalkani da yaptigina pisman ediyor, kendini yerlere atarak agliyor vs. bizim de 20 aylik bir bebegimiz var ve cocuk bizim bebeyle oyuncak bebekmis gibi oynamaya calisiyor, surekli kucagina almalar, minciklamalar, uyudugu zaman sevmek icin uyandirmaya calismalar vs. ve dedigim gibi asla hayirdan anlamiyor cocugu kucagindan dusurecek basina bir is getirecek diye de endise ediyoruz zaman zaman.

bunlari neden anlattigima gelirsek. bu arkadaslarla cocuklari da oldugu zaman zaten bulusmaktan biraz imtina ediyoruz ama arkadaslari cok sevdigimizden cocuga da bir sekilde katlaniyoruz. yine de cocugun da geldigi her bulusmamiz sonrasinda ikimiz de uzerimizden kamyon gecmis gibi oluyoruz :) simdi bu arkadaslar bizimle surekli bir tatil plani yapmak istiyor ama bu zamana kadar hep gecistirdik. artik plan yaparken onlara ayip olacak gibi hissediyoruz, cikamadik isin icinden. ne zaman tatile gitsek neden bize haber vermediniz birlikte giderdik diyorlar ve ust uste birkac kez bunu yasadigimizdan artik tatile gitmeye cekinir olduk :/ nasil bir bahane bulmali bilemiyorum. su an eylul ayina bir planimiz var mesela okullar acildiktan sonraya geliyor tarihlerimiz. simdi soylesek cocugun okulu var diyip gelmezler nasilsa diyoruz ama bir yandan da bir yolunu bulup denk getirip gelirlerse 1 hafta o cocukla gecmez mumkun degil, yilda topu topu 1-2 hafta tatil yapiyoruz onun da koca 1 haftasini bu cocukla gecirmeyi gozumuz yemiyor. ama soylemesek de artik ayip oluyor. bu isin icinden nasil cikmali? siz ne yapardiniz?
0
in vino veritas
(06.08.22)
Bebeginizle bu kadar yakin temas kurmasini engelleyin bence. 10 yasindaki simarik bi ergen her turlu aptalligi yapabilir (kotu niyetli olmasa bile sirf ilgi cekmek icin). E cocuga da kucucuk bir zarar bile gelse bunu simariklikla izah edemez kimse.

Ben olsam cocuga karsi sert bir duvar orerdim (istedigi kadar simarik olsun, 10 yasinda, iki hot dedin mi ucuncuye gotu yemez. Kendi ana babasini dinlemez ama sizi dinlemer bence)

Ha siz ona sert yapinca anne babasi alinacaksa hic tatil matil isine girmeyin derim. O sinir stresle gun gecmez. (Bi ihtimal tatil de havuzdu denizdi sizi gozu gormez ama sans tabi :))
0
brkylmz
(06.08.22)
Valla ben olsam çocuğun anne babasına açık açık bu sebepten istemiyoruz derdim kibarca.
0
Amaranta ursula
(06.08.22)
@Amaranta ursula, bunu demenin kibar bi yolu yok :) nasil dersek diyelim kaba oluyor ve arkadasligimizi bitirir sanirim boyle bir seyi istemiyoruz. cocuk muhtemelen birkac seneye zaten ergenlige girip rahat birakacak anne babasini yani birkac sene daha disimizi sıkıp tatil konusunu oldu bittiye getirebilsek sonrasi dert degil de iste :)
0
🌸in vino veritas
(06.08.22)
Hocam geçiştirmenin bi yolu yoksa bu tatilinizi feda edin birlikte çıkın, muhtemelen ilişkiniz bozulacağı için ya dostluğunuz tamamen biter ya da yolda görsem merhaba merhaba seviyesine iner her şekilde size yarar, bunu da değerlendirebilirsiniz. Bakarsınız 2. günde tatili ayırırsınız, olabilir yani kendiliğinden çözülmüş olur problem.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(06.08.22)
O vakit aileden başka birileri ile (anne baba, kardeş görümce vs) ile gittiğinizi deseniz? Söz gelimi kardeşiniz başkaları ile rahat edemesin.
0
Amaranta ursula
(06.08.22)
Bebekle tatil zor oluyor deyin. Tatile annenizin de geldiğini ve bebeğe baktığını söyleyebilirsiniz.
0
dissendium
(06.08.22)
@dissendium, zaten bu zamana kadarki kacisimiz buna benzer bahaneler oldu hep. annemi de taniyorlar, ogrenir yani birlikte gitmedigimizi :) ama sanirim baska bir arkadas grubuyla gidecegimizi soylemek mantikli bu sefer de. 1 seneyi daha kurtarmis oluruz hic degilse :)
0
🌸in vino veritas
(06.08.22)
"Sizle tatile gelince biz de cocuklu tatil yapmis oluyoruz, senede iki haftamiz var onda da istedigimiz kadar dinlenemiyoruz uzgunum"

Deseniz anlayis gosterecek insanlarsa boyle deneyebilirsiniz.
0
aguen
(06.08.22)
bu işler öncesinde çocukla ilgili sohbet açıp iyice şikayet ettikleri bir noktada "berke için terapi düşündünüz mü?" deyin. belki gerçekten düşünürler ve herkes yarar görür veya en kötü ihtimal iyice rahatsız olduğunuzu anlayıp daha proaktif olurlar. bence anlayışlı insanlarsa bu noktada bir çok şeyi kendileri çözüp birlikte tatil yapalım diye de ısrar etmezler.
0
kaichi
(06.08.22)
Bebek bir iki yaş daha alsın birlikte bir tatil planı yaparız, şimdilik çekirdek aile gitmek bize daha rahat oluyor, tatili idare etmek hala 20 aylıkken zor gibi bir açıklama yapabilirsiniz rahatlıkla. Sizin kalabalık tatil için zamana ihtiyacını olabilir.
0
kullanıcıadımbuolsun
(07.08.22)
Bi kere sizin bu insanlarla bu çocuk davranışları konusunu açık ve net konuşmanız lazım.

Çocuğa baktığınızda annesinin de babasının da ne kadar düşüncesiz olduklarını görebilirsiniz aslında. Bir çocuğa istediği her şeyi vermek, otorite kurmamak, disiplin oluşturmamak, ona sınırlarını öğretmemek o çocuğa açıkça zulümdür, bunu umarım siz biliyorsunuzdur.

Önce arkadaşlarınızla bu konuyu oturun konuşun. Siz bizden önce anne baba oldunuz, evladınız gibi bir çocğun bebeğinize böyle davranması hoşunuza gider miydi diye sorun. Siz bunu nasıl soramadınız hayretler içindeyim, insanları hoş görmek idare etmek iyi yönlerine odaklanmak tamam ama, bir çocuğun keyfi için bir bebek belki travma yaşıyor ve sizin sabrınız aşırı fazla bence. Siz neden bu kadar çok sabır gösteriyorsunuz onu da anlayamadım.

Çocuk konusunu konuşurken de, çok samimi söylüyorum, onlara "çocuğunuzun bu davranışları sebebiyle sizinle tatil yapamayız" demeniz gerekiyor. Açık ve net konuşmazsanız bu çok sevdiğiniz karı koca sizi kesinlikle anlamayacak. Çünkü şimdiye kadar zaten anlamamış, anne olan arkadaşınızın annelik içgüdüleri devreye girmemiş bebeğiniz için, baba olan kişinin kafası basmamış...

Çok fazla, çok aşırı sabırlısınız, bebeğiniz sizin bu sabrınızdan dolayı saha çooook zarar görebilir haberiniz olsun. Bırakın aile size kırılırsa kırılsın küserse küssün. Sizin çocuğunuz için endişelenmeyen, kendi çocuğunu eğitmeyen insanları çok sevmeniz size fayda sağlamaz...

Çok tuhaf buluyorum bu olanları.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
benim anlamadığım bir şey var.
bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?

bence açıkça "çocuklu tatil istemiyoruz, bizim de dinlenmeye ihtiyacımız var" deyin.
sonradan yakalanmayacaksanız kendi bebeğinizi de bırakıp tatile gitmiş gibi davranın ya da sadece kendi çocuğunuza katlanabileceğinizi uygun bir dille söyleyin.

ayrıca yani çekirdek aile olarak tatile gitmek isteyebilirsiniz, illa grup hâlinde tatile çıkmak istemek zorunda değilsiniz ki.
dostluklarda böyle hesap vermek zorunda olmadığım konularda sıkıştırılmalar beni rahatsız eder mesela.
"biz bu sefer çekirdek aile olarak gidelim dedik" deme özgürlüğünüz olmalı.

bunun dışında bence çocuğa verdikleri terbiye veya çocuğun direkt durumuyla ilgili yorum yapmamalısınız ama çocuğun sınırı aştığı bir anda müdahale etmelerini isteyebilirsiniz.
çocuğa karşı bu kadar sabırlı olmanız bence gereksiz.
yani bu konuda açık olabilmelisiniz bence ama eleştirmeden.
eleştirirseniz dostluğunuz bozulur.

gerçi çocuğa müdahale etmelerini istediğinizde de bozulacaklar, o ayrı.
bana kalırsa bozulsunlar zaten ama siz dostluğunuzu korumak istediğiniz için pek bir şey diyemiyorum.
anlattıklarınız çok saçma ve "çocuğunuzun davranışları nedeniyle sizle çocuklu tatile çıkmak istemiyoruz" demeyi hak ediyor.
ama bu tarz bir yorum yaparsanız dostluk biter, görüşmezler sizle muhtemelen.
0
blatta hiberna
(07.08.22)
@muhayyer divan, biz bunlari konusmaya gerek duymadik cunku bebekle cocuk toplamda 2 kere kisa sureli ayni ortamda bulundu. ucuncusu olmasin diye bebekle gorusmedik o zamandan beri, soyledigim gibi cocuklari yanlarinda oldugu zaman onlarla gorusmekten zaten oldukca kaciniyoruz. cocugumuzun neyden nasil zarar gorebilecegini hesap edebiliyoruz herhalde. gerekli gordugumuz yerde tabii ki mudahale edip cocuga zarar vermesini engelliyoruz. bizim istemedigimiz sey surekli bu sekilde tetikte olmak zorunda olmak ve bu cocukla yapacagimiz bir tatilde surekli bu olacagi icin istemiyoruz zaten. sozleriniz kaba ve dusuncesizce, cocugumuzu baska bir cocugun eline birakiyor ve hic mudahale etmeden zarar vermesini izliyor oldugumuzu dusunmediniz herhalde?
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
@blatta hiberna, "bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?" surekli yapma kizim uyuyor bebek uyaninca oynarsin simdi uyusun vs. diyorlar ama dedigim gibi cocuk zaten bunlari dinlemedigi icin o an yapmayi biraksa bile 10 dakika sonra tekrar belli girisimlerde bulunuyor. o 10 dakika boyunca da bebek ne zaman uyanacak diye soruyor. yani surekli bir rahatsizlik verme halinde. yorucu oluyor yani surekli tetikte olmak veya aciklama yapmak hali. cocukla bebek ayni anda 2 kere bir arada bulundu, birinde bebegin uyku saatiydi tamamen uyudu ve o uyudugu sure boyunca cocuk surekli ne zaman uyanacak diye sordu mesela, yani surekli bir aciklama yapma zorunlulugu, surekli bir mudahale etmek icin tetikte bekleme hali. annesini babasini zaten dinlemiyor biz mudahale ediyoruz ama onu bile cok ciddiye almiyor. oyle olunca zor yani bir arada birkac saatten fazla bulunmak, gozumuz kesmiyor.

boyle konularda sıkıştırılmak gercekten beni de rahatsiz eder ama bu kisilerle olan arkadasligimiz cok samimi 25 yil onceye dayaniyor, haliyle bu israrlarinda bizi sıkıştırdıklarını bile dusunmuyorlardir eminim. ama iste baskasinin cocugu, cocugu yetistirememissiniz denmiyor arkadasliklari bozmadan. ve birkac sene icinde bitecek bu sacma durum icin de bunca yillik arkadasligimizi bitirmek cok yazik olur, gercekten seviyoruz cunku bu insanlari. bu zamana kadarki tatillerimizde hep cekirdek aile olmak istedik vs. gibi seyler soyledik ya da cocuk cok kucuk biraz buyusun laf anlayacak kafaya ulassin eziyet olmasin size filan dedik ama bizim de cocugumuz var sonucta halden anliyoruz ne olacak diyorlar :)
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
Valla sizin durumunuzda çoktan kavga etmiştim ama çocuğumuz küçük, onun ve kendimiz için özel bir tatil düşünüyoruz diyin. Ya da başka bir şey uydurun işte.

Aslında doğruyu söyleyip toplum sağlığını düşünmek en iyisi. Şımarık çocuk kadar kötü bir şey yok. Geçen parkta çocuklar çiçekleri yoluyordu en sonunda bağırdık kızdık, çocukların anası babası bir şey demiyor hala. Özgüvenli çocuk yetiştirmek bu mu? Çoğu da okumuş tipler ha.
0
Hallegadola
(07.08.22)
Arkadaslariniz cocuksuz veya dunyanin en uslu cocuguna sahip olsa bile onlarla tatil yapmak istemeyebilirsiniz. Bir neden sunmaniza gerek yok. Biz ailece bir tatil yapmak istiyoruz bu sene dediginizde anlayisla karsilamiyorlarsa da onlarin problemi, ki cift ya da cekirdek aile olarak tatil planlamak cok makul bir istek. Cocugun davranislarina bile deginmeye gerek yok boyle bir plana onlari dahil etmemek icin.
0
pike
(07.08.22)
@in vino veritas

Duyurunuzda toplamda 2 kez aynı ortamda bulundukları verisi yok. Fakat bu veri bana sizin çok hassaslaştığınızı, o ailenin de son derece bencil olduklarını düşündürdü. Sizin o aileye olan sevginiz, maalesef kendinizi kısıtlamanıza sebep oluyor, halbuki olması gereken onlara bir sınır çizmeniz, gerekli ayarı uygun şekilde vermeniz, buna karşılık nasıl davranıyorlarsa da önce onlara verdiğiniz değerin altını çizmeniz sonra da ne halleri varsa görmeleri için bırakmanızdı. Siz kendinizi sıkıntıya sokuyorsunuz ben buna şaşırıyorum. Çocuk hakkında sadece 2 defa görmekle koyduğunuz teşhis doğruysa yani, ki neden doğru olmasın, ben hâlâ o ailenin gayet düşüncesiz, bencil insanlar olduklarını düşünüyorum. Çünkü ne olursa olsun bir anne bir bebeğe zarar gelmesini istemez, kendi çocuğuna bile höt zöt eder. Si kendinizden pay biçin, ama o hiç umursamamış demek ki. Sizin bu kadar kendi içinize doğru kasılmanıza, yalana filan başvurmaya kalkışmanıza sebep olacak kadar ben merkezci davranıyorlar siz de bunu görmemiş kabul etmişsiniz. Vurgulamaya çalıştığım şey bu.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
Şunu eklemek istiyorum:

Ben müzisyenim, enstrüman çalıyorum ve isteyenlere öğretiyorum da. Bir öğrencim oldu, 7 yaşlarında bir kızı var ve hayatta sadece birbirleri var. Dolayısıyla çocuk annesini kimseyle kolay kolay paylaşamıyor, annesinin her türlü konuşmasını muhakkak sabote ediyor, sürekli ilgi üzerinde olsun istiyor.

Toplamda 3 veya 4 ders yaptık. Her derste çocuk sürekli annesine bir şeyler sordu, oyuncak fırlattı, ben de çalıcam ben de söyleyecem triplerine girdi. İlkinde tepkimi öğrencime söyledim, dedim ki bak bu şekilde ders yapamam, gerçekten ders yapacaksak benim seni doğru düzgün takip edebilmem lazım, yani senin gözümün önünde çalman lazım ki ne yapıyorsun anlayayım. Bu şekilde olmaz. İkinci derste azaldı sandım, önce azaldı sonra abardı, öğrencimi tekrar ikaz ettim. Üçüncü derste çocuk içeriye gitti anneannesiyle içeriden çıkmadı oldu, en fazla yarım saat sürdü. Benim dersim en az 1 saat sürer, genelde 1 saat 15 dk veya 30 dk arasına uzar çünkü arada dinlendiririm kafayı dağıtmasını isterim. Yarım saatten sonra daha da ilgi açlığıyla daldı derse, benim tepem attı, anne anneanne dinlemedim çocuğa söz söyledim. Dedim ki bak sen sürekli annene bir şeyler sorarsan ben annene ders veremem. Hiçbir şey öğretemem, o da hiçbir şey öğrenemez. Bize müsaade et biz dersimizi yapalım, annen sonra sana öğretir, hatta ben de sana çalarım sen de söylersin.

Bu sözümün ilk kısmını duymayıp ikinci kısmını kullanmaya çok çalıştı ve annesi de hani ortalığı idare etmek adına kızın istediklerini yapmaya çalıştı. Sonunda çocuğa sert çıktım, öğrencime bu şekilde olmaz ya yalnız ders yapıcaz ya da dersi bırakıyorum dedim. Dersi hiç bırakmak istemeyen öğrencim tabii ki derslere devam edemedi, çok çok yetenekli ve enstrümana âşık bir insan olduğu halde.

Çocuğu eğitmediği için çileyi kendisi çekiyor. Ben çekmek zorunda değilim, ömür benim, emek benim, sırf para kazanayım diye bu kadar saçmalığa tahammül etme mecburiyetim de ahlaksızlığım da yok. Bunlar benim ölçülerim.

Sizin mevzu bebek. Bir çocuğun sürekli olarak bir bebeğe yönelmesi, söylenen sözleri dinlememesi ciddiye almaması, bir araya gelince de şimdiye kadar çoktaaan annesi tarafından öğretilmiş olması gereken şeylerin hâlâ öğretilmemesi, çocuk odaklı ebeveyn iletişimleri. Ve buna siz maruz kalıyorsunuz, bunu onlar farkında olmasalar da kendileri oluşturuyorlar. Sizin bu olayı yönetmeniz gerekiyor, çünkü söz konusu olan sizsiniz ve sizin çocuğunuz. O bir bebek. Yani eğitim kabul edecek durumda değil qma öbürü 10 yaşında, insaf. Üstelik kız çocuk, hiç mi şefkat duygusu yüklememişler merak ettim. Resmen ben merkezcilik öğretiliyor dehşet içindeyim yani. Bu insanların tek arkadaşları siz değilsinizdir, o çocuğun mutlaka başka arkadaşları da vardır diye düşünüyorum ve 10 yaşında hâlâ bir bebeğin uyurken oyun oynayamayacağını öğrenememiş olmasını da anne babasına fatura ediyorum. Lütfen tekrar düşünün, sınırlarınızı iyi belirleyin. Bu kadar gerilmek zorunda hiç değilsiniz. Ve bu dostluk sürdükçe çocuklar illa ki bir araya gelecek, hatta gelmeli, ama bunu bugün onlara siz söylemezseniz kim söyleyecek? Dostluk illa iyi olmak demek midir, hatasını problemini söylemeyecekseniz dostluk diye düşünmeyin onu.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
@muhayyer divan, aslinda bencil ve kotu insanlar degiller, bilakis tanidigim en minnos insanlardir ama sadece cocuk yetistirme ve sinirlama konusunda basarili olmadiklarini dusunuyorum ben ve bence baskasinin cocugu hakkinda sen bunu yapamamissin demek dogru degil arada ne kadar buyuk bir samimiyet olursa olsun. cocugu bu hale getiren de anneanne ve babaannesi aslinda cunku cocuk kendi anne babasindan cok onlarla buyudu ve ilk torun olmasi sebebiyle de fazlaca simartildi maalesef. cocugu 2 defa gordugumu soylemedim, bebegimle 2 defa birlikte bulundular dedim. ben cocugu dogdugundan beri belli araliklarla goruyor ve her seferinde de bulusma sonrasinda yorgun ayriliyorum cunku cocuk yorucu bir cocuk, simartilmis ve her istedigi yapilmis cocuklar nasildir bilirsiniz. anne babasi cocuga zarar vermesin diye mudahale etmeye calistiklarinda onlari dinlemiyor dedigim gibi. yani en basitinden hicbir fiziksel girisimde bulunmasa bile konusarak yoruyor :) zor bir cocuk.anne babasi da cocuklarinin baskalari icin yorucu oldugunu dusunmuyor gozlemledigim kadariyla cocuk bu yapar normaldir dusuncesi hakim onlarda da. ama dedigim gibi birkac seneye zaten ergenlige girip vazgececek bu hallerinden, muhtemelen eskisi gibi anne babasina yapismayacak bulusmalara gelmek istemeyecek. 25 yillik arkadasligimizi bitirmek icin dogru bir sebep degil yani cocugun cok simarik o yuzden ona bi cekiduzen ver demek, zaten birkac yila otomatik olarak duzelecek isler. o yuzden gecistirmeye, bahane bulmaya calisiyorum zaten.
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
eklemenizi simdi gordum, sizin ogretmen olarak siniri belirleyip belli bir noktada da devam etmiyorum demeniz cok daha kolay, bu maalesef benim durumumda biraz zor. arkadasim dunya uzerinde gercekten dostum olan birkac kisiden biri, belki de bu kisim beni alikoyuyor cocugu hakkinda mudahale etmek ve elestirmekten, gercekten sevdigim biri cunku, cocugu hakkinda ne kadar yumusatmaya calisarak soylenmis olursa olsun bu tarz bir elestiri kendi hareketlerini sorgulamasini hicbir sekilde saglamayacagi gibi aramizi da belki geri donulmez sekilde acacak, ben de bunu istemiyorum. bu arada dedigim gibi cocugu belli araliklarla hep gordum dogdugundan beri ve hep yorucu bir cocuktu ama her gordugumde bir oncekine gore daha makul biri olmaya basladiginin da farkindayim. o yuzden ergenlik ve sonrasi icin umutluyum :) o yuzden bos yere arkadasligimizi bitirmeyi istemiyorum. bebegimizi tabii ki her kosulda herkese karsi koruruz ama surekli tetikte olmak zaten bizi asil yoran ve dusunduren kisim, yoksa biz yaninda oldugumuz sure cecocuk zaten bebegimize zarar veremeyecektir o acidan endisem yok.
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
Eger arkadasiniza "ya sizin cocuk soyle boyle" demeyi bir secenek olarak gormuyorsaniz, ki cok kolay bir sey degil, hic ama hic kimse cocugu hakkinda olumsuz bir sey duymak istemiyor- benim aklima gelen alternatifler sunlar:

- eger arkadaslarinizla gorusmekten vazgecmek istemiyorsaniz, aktivitelerinizi yetiskin aktiviteleriyle sinirlayin. Raki balik yapmaya gidin, konsere gidin, tiyatroya gidin vs, bunu da 'X aksam cocuklari birakip soyle bir y yapalim' seklinde sunarsiniz. Bu durumda sizin de bebegi birakmanin bir yolunu bulmaniz gerek, ama uzlasmak boyle bir sey.

- evinizde bulusmayin, evlerine gitmeyin. Cocuk oyun alani olan, parkli, aktiviteli vs yerlere gidin. Cocuk kossun, oynasin, takip etmek de anne babasina dussun. Arada sirada belki siz de cocukla futbol, ip atlama, top atma vs bir sey yaparsiniz cok istiyorsaniz, boylece cocugu disliyormussunuz gibi de olmaz. Ama sonucta bir cocugun hareketinden ve guvenliginden once beveynleri sorumlu oldugundan cocugu dogaya veya oyun alanina saldiklarinda ilgilenmek arkadaslariniza duser sonucta. Siz de kendi bebeginizi istediginiz kadar uzak tutabilirsiniz.

- Eger bir adim daha ileri goturmek isterseniz, cocugun yaptigi spesifik bir davranis olursa dikkat ceken, onunla ilgili bir habere veya makaleye denk gelirseniz arkadasiniza gonderebilirsiniz. "Cocugunuz tirmanmayi cok mu seviyor? Neler yapmalisiniz?" - "Yetiskinlerin sozunu kesen cocuklar" falan gibi bir haber gorurseniz mesela, "ay gecen gun Berke/Berkesu ile yasadigimiz durumu hatirlatti bu yazi" gibi biraz dikkatlerini cekmeye calisabilirsiniz.

- Mumkun oldugu zamanlarda cocuga siz de insancil davranmayi deneyin, sabriniz yetiyorsa yani, yoksa sizin isiniz degil ama iste dedikleri gibi 'it takes a village' cocuk yetistirme soz konusu oldugunda. Mesela soz kestiginde ve susturuldugunda vs sessizlik olunca, 'canim sen ne demeye calisiyordun az once?' diye sorabilirsiniz. Bebekten uzak olan sekilde ayarlayip gosterip 'annenin yanina mi babanin yanina mi oturacaksin?" diye sinirli secenekler vermeyi deneyebilirsiniz.

- Cocuk simarik vs demek biraz kopruleri yikmak olur ama benzer bir durum yasayinca bir sonraki seferde, 'ya gecen sefer hareketli dostumuzun enerjisi bizi cok yordu, bebege gece kalkmaya zorlandik. Bizi bu sefer pas gecin." falan diyebilirsiniz.

Benim aklima bu secenekler geliyor.
0
sopiro
(07.08.22)
@in vino veritas

Köklü ve çok sevdiğiniz bir arkadaşlığınız olmasından ötürü hassaslaşmanızı çok iyi anlıyorum, ayrıca çocukla muhatap olurken sert veya ilgisiz veya olumsuz yaklaştığınızı hiç sanmıyorum aksine onunla çok da iyi iletişim kurduğunuzu düşünüyorum. Fakat burada mesele sizin bu kadar değer verdiğiniz ve size değer verdiğini söyleyen dostluğunuzun, bir problemi dile getirmeye müsaade etmemesi... evet onun çocuğu olması da ayrı hassas bir durum ama bu sefer sizin çocuğunuz gümbürtüye gidebilir. Unutmayın ki sizinki de büyüyor ve şu anda beyni theta dalgaları ile çalışıyor, yani her şeyi dünyadaki en çabuk şekilde ve en köklü şekilde kaydediyor. Bu olup bitenler onun bilinçaltına kaydediliyor yani. Eğer o çocuktan bir şekilde acı duyarsa ve kendi anne babasının olaya müdahale etmediğine inanırsa bu tamamen sizin probleminiz olur, arkadaşlarınızın da değil. Arkadaşlarınızın problemi, sizin çocuğunuzun iç dünyasında sizin probleminiz haline gelir "beni korumadılar, ben korunacak kadar değerli değilim" kodu oluşabilir. Bunların hepsi tamemen ihtimaldir ve bilinçsizce olur elbette.

@sopiro'nun dediği gibi çeşitli yumuşak temaslar çok faydalı olabilir. Ama samimiyetinizi bence "gerektiğinde açıkça söylemek" şeklinde de ortaya koymalısınız. Eğer aranızda hiçbir problem oluşmuyorsa veya oluşsa da bunların hiçbiri hakkında konuşarak anlaşmıyorsanız bu iletişim çok problemlidir, dikkatinizi çekmek istiyorum. Buradan görünen, bu arkadaşların sürekli alan, sizin sürekli veren taraf olduğunuz. Yani siz tahammül ettikçe iyisiniz, konuşmaya da hakkınız yok gibi. Halbuki bana göre şu an bununla sınıyor hayat sizi, ileride çocuğunuza bunu öğretmeniz gerekecek. Hayır demeyi, sınır çizmeyi, istemediği şeyi yapmamak zarar vermediği müddetçe yapmamayı öğrenmemişsiniz gibi ağır bir şekilde sınanıyorsunuz. Öyle görünüyor bu bilgiler ışığında.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
siz tatil yapmaya mı gidiyorsunuz yoksa başkasının cocuguyla stres olmaya mı. ben olsam hayatta gitmem.
0
sizofren06
(08.08.22)
(6)

1980 doğumluyum tetenoz aşısı olmuş muyumdur?

sipsiyah
E nabızdan bulamadım. Bugun paslı bi şey kesti gidip acile tetenoz aşısı yaptırdım. Eger daha önce olmadıysam 3 doz olmak gerekmiş. Nereden bulabilirim bu kayıtları?
E nabızdan bulamadım. Bugun paslı bi şey kesti gidip acile tetenoz aşısı yaptırdım. Eger daha önce olmadıysam 3 doz olmak gerekmiş. Nereden bulabilirim bu kayıtları?
0
sipsiyah
(04.08.22)
Tetanoz ömürlük bir aşı degil. Son 5 senede olmadiysan olman gerekiyor.
0
ahm1
(04.08.22)
Daha önce dediği yakın dönemdir zaten. 5 seneye bakıyorlardı sanki.
0
glamdr1ng
(04.08.22)
Oldum zaten de, 3 doz mu olmalıyım şimdi hiç olmamış gibi?
0
🌸sipsiyah
(04.08.22)
Olmuşsundur. Askerliğini yaptıysan orada da yapmışlardır. Doktor değilim ama kesik çok yüzeysel. Tetanos için daha derin kesik olması gerektiğini okumuştum. Aile hekimine sor bu soruyu. Yaptır derse yaptırırsın.
0
dissendium
(04.08.22)
Sorunuzun cevabini bilmiyorum ama iki ay once kapinin ustundeki bir metal parcasi ayak parmagimi ciddi sekilde kesti. Hemsire tetanoz asisini kesiklerde degil “saplanma” kabul edilecek durumlarda yapmak gerektigini soyledi. Saplanmadan kasit objenin orda asili kalmasi degil de iceri dogru daha derin islemesi.
0
sopiro
(05.08.22)
Okulda askerde filan mutlaka olmuşsundur ama denildiği gibi ömürlük değil bu aşı.

Şimdi 1. aşıyı oldun,

bir ay sonra 2. aşıyı olunca 1 yıl koruma süresi var.
altı ay sonra 3. aşıyı olunca 3 yıl koruma süresi var.
ilk aşıdan bir yıl sonra sonra 4. aşıyı olunca 5 yıl koruma süresi var.
bir yıl sonra sonra da 5. aşıyı olunca 10 yıl koruma süresi var.

Ayrıca bu kesikten ve bu demirden tetanoz bulaşma riski neredeyse imkansız gibi, çünkü tetanoz mikrobu bilinenin aksine pasta değil, en çok nemli toprakta bulunur. Topraktaki mikrobu vucuda taşımanın en çok rastlanan hikayesi de topraktaki bir demir/çivi/teneke parçasının vucuda batması iledir.

Yanlışım varsa affola ama hatırladıklarım bunlar kabaca.
0
John Bloor
(05.08.22)
(3)

İnsan zamanı durdurmak istediği yere mi aittir ?

garavel
Yaklaşık 1 senedir yurtdışındayım, sanırım hala daha tam olarak alışamadım. Ailemle aşırı sık görüşüyorum oradayken ve sürekli türkiye gündemi takip ediyorum etrafım da türk zaten. Maddiyat hariç motivasyonum yok, belki aşık olsam birine tutulsam sorunu halledicem ama yapamıyorum olmuyor. Bu durumda
Yaklaşık 1 senedir yurtdışındayım, sanırım hala daha tam olarak alışamadım. Ailemle aşırı sık görüşüyorum oradayken ve sürekli türkiye gündemi takip ediyorum etrafım da türk zaten. Maddiyat hariç motivasyonum yok, belki aşık olsam birine tutulsam sorunu halledicem ama yapamıyorum olmuyor. Bu durumda da aklımda hep türkiye oluyor, şimdi 18 temmuz’dan beri türkiye’deyim ve özlemişim ben ya, vallahi özlemişim. İşin kötü kısmı günler çifter çifter gidiyor. Durumu acıtasyon yapmak kurulu düzene getirmek istemiyorum çok mutsuz da değilim ara ara çok güzel günlerim de geçiyor yurtdışında ama tam şuan zamanı durdurmak isterdim. Burda da her zaman mutlu değilim ama en azından etrafımda sevdiklerim var. Ailen, sevdiklerin, arkadaşların eşin dostun vs. Resmen tatili beklemek tatilin kendisinden daha iyi. Bu arada şöyle bir yanılsama içindeyim onun da farkındayım, bozduğum döviz sayesinde çok rahat yaşıyorum ve o beni yanıltıyor. Arkadaşlarımın hepsi borç içinde. Eskiden aklımıza ne gelirse yapardık şuan ayak uyduramadıklarını farkediyorum.

Ne bileyim niye yazdım da bilmiyorum dönücem ve 2 hafta depresyondan sonra alışıcam oraya da. Ama şuanda da böyle hissediyorum, öyle işte. Olay tamamen tatil bitmesinden kaynaklı da olabilir. Sizce ?
0
garavel
(03.08.22)
özlem ve hasret gerçek duygulardır, bastırmaya ya da utanmaya gerek yok. oradaki düzenin mi buradaki hayatın mı ağır basar bunu ancak sen bilebilirsin. sadece anlık gaza gelip karar verme, iki hayatı karşılaştıracaksan a dan z ye tüm etkilerini karşılaştır derim.
0
roket adam
(03.08.22)
Internette sanki herkes yurtdisinda yasamaliymis gibi sacma bir mesaj olustu. Halbuki ne alakasi var. Bazilarinin zevkine, yasam tarzina, kulturune en uygun ulke Turkiye olabilir gayet de. Bu cok dogal. neticede salliyorum Turkiye'de asyada afrikada falan yasamayi tercih eden batili da var, herkesin dogasi farkli. bence senin durumunda biraz daha para biriktirip donmen mantikli olabilir maddi bir sikinti yoksa.
0
hot potato
(04.08.22)
Turkiyeye daha duzenli gelip gitme alternatifleri yaratmaya calışabilirsiniz. Cok nadiren gidince biraz sacma oluyor, misal ben haziran 2023te gidicem. Bu beklenebilir bir şey değil.
Her uc dort aya bir gidip gelseniz en azından bir yıl boyunca belki daha iyi olur.

Keza bunu tam tersi de ise yarıyor. Bir sure bulundugunuz ulkede gezi planları yapıp orayı cözmeye odaklanırsanız hayatınız sanki turkiyedeymiş gibi hissetmezsiniz.
Ayrıca ilk yıl her ülkede karga tulumba geciyor. Ikıde biraz rahatlıyorsunuz ancak.
0
sopiro
(04.08.22)
(3)

60 bin kelimelik bir roman kaç sayfa eder

pstm
Ortalama bir roman boyutunda düşünürsek kaç sayfa eder
Ortalama bir roman boyutunda düşünürsek kaç sayfa eder
0
pstm
(03.08.22)
Font, bosluk sayisi, buyukluk vs gibi detaylar var tabii bazi yayinevlerinin ozel tercihleri olabiliyor. 270-300 kelime arasi dusunun bir roman sayfasini.
0
sopiro
(03.08.22)
bölümlü olup olmamasına da bağlı ama ortalama 200-300 arası diyebiliriz.
0
rose parks
(03.08.22)
300 sayfa civarı en az.
0
mg3929
(03.08.22)
(5)

soğuk su ile duş almak

hlt1985
Soğuk su ile duş almak ok ama ne kadar soğuk su ile? Direkt soğuk taraftan açılan su ile mi duş alıyor soğuk duş alanlar? Yoksa ılıtıyor musunuz? Ilıtıyorsanız ne kadar?
Soğuk su ile duş almak ok ama ne kadar soğuk su ile? Direkt soğuk taraftan açılan su ile mi duş alıyor soğuk duş alanlar? Yoksa ılıtıyor musunuz? Ilıtıyorsanız ne kadar?
0
hlt1985
(01.08.22)
5C ideal.
0
kaerin
(01.08.22)
Hava çok sıcaksa direk soğuk taraftan açıyorum. Mesela bu sabah o şekilde duş aldım ama genelde önce ılık açıp yavaş yavaş soğutuyorum.
0
kaptan memo
(01.08.22)
Damarlarda ani büzülmeye sebep olur. Kalp damar problemi olanlar için ölümcül olabilir.
0
Mirket
(01.08.22)
Dr Huberman diyor ki "cikmak isteyecek kadar rahatsizim ama birkac dakika daha kalmam gerekirse kalabilirim" dedirtecek bir soguklukta olmasi gerekiyormus
0
sopiro
(01.08.22)
ılıktan soğuğa geçiyorum. oldum olası birden soğuk suyla başlamaya alışamadım. ne kadar terlersem terleyeyim ilk başta üşüyorum:)
0
nothing in my way
(01.08.22)
(7)

Balkondaki bir çekmeceyi ne ile kaplayabilirim?

ananiyimioguz
Yağmur yağarsa çok etkilenmesin diye. Üstü zaten biraz kapalı ama yine de açık taraftan kesin yağmur yiyecek.Komple naylon bir şey geçirsem kötü durur hali hazırda kullanıyoruz.Metrelik yapıştırma bir şeyler varsa onunla kaplayayım dedim ama nasıl bir malzeme bulmam lazım bilmiyorum.
Yağmur yağarsa çok etkilenmesin diye. Üstü zaten biraz kapalı ama yine de açık taraftan kesin yağmur yiyecek.

Komple naylon bir şey geçirsem kötü durur hali hazırda kullanıyoruz.

Metrelik yapıştırma bir şeyler varsa onunla kaplayayım dedim ama nasıl bir malzeme bulmam lazım bilmiyorum.
0
ananiyimioguz
(01.08.22)
Merhaba. Bir fotoğraf paylaşsanız belki daha iyi öneriler alırsınız. :)
0
graphytube
(01.08.22)
ikea'da balkon dolapları için fermuarlı plastik malzemeden bir ürün vardı. şimdi bulamadım sitelerinde ama ben de balkona onlardan almayı düşünmüştüm bir ara. kurcalarsan bulursun illaki sitelerinde ya da mağazalarında.
0
teritori
(01.08.22)
Şöyle bir cekmeceli dolap www.hizliresim.com

Su alirsa sisebilir. Orada bir lavabo var onun yanina koydum mangallik malzeme falan koyariz, lavoboluk biseyler koyariz vs. diye.

Ikea seyinden de buldum ama o baya araba kilifi gibi bisey. Her yerini kapatir kullanisli olur mu bilemedim. Belki ön tarafını keserim alip..
0
🌸ananiyimioguz
(01.08.22)
normalde camasir makinelerini kapatmak icin ters u seklinde ama onu boyle acilir kapanir, ay aman niye anlatmaya calisiyorsam, soyle bir sey iste: tinyurl.com

Belki isinize yarar.
0
sopiro
(01.08.22)
Bence ahşabı yağlı boya ile boyayıp kuruduğunda da üzerine vernik atarsanız sudan ve nemden koruyabilirsiniz.
0
graphytube
(01.08.22)
Mutfak tezgahı kaplamak için kullanılan - bir nevi- kağıtlar var kendinden yapışkanlı. Tezgahta kullanılacağı için su geçirmediğini zannediyorum. Onlardan baksanız?
0
balik kraker
(02.08.22)
Edit : bunu buldum mesela

www.instagram.com
0
balik kraker
(02.08.22)
(13)

Çevrenizde temelli yurtdışına gidip sonra vazgeçip dönen oldu mu?

marlonbranda
Biliyorsunuz son senelerde ülkeden baya bir genç, beyaz yakalı vb.. yurtdışına göç etti. buradaki kariyerlerini bırakıp oralarda uber, doordash, garsonluk gibi meslekleri yapıyorlar. etrafınızda bu şekilde gidip çeşitli sebeplerden dolayı -mesleki tatminsizlik, ırkçılık...- vazgeçip ülkeye temelli d
Biliyorsunuz son senelerde ülkeden baya bir genç, beyaz yakalı vb.. yurtdışına göç etti. buradaki kariyerlerini bırakıp oralarda uber, doordash, garsonluk gibi meslekleri yapıyorlar. etrafınızda bu şekilde gidip çeşitli sebeplerden dolayı -mesleki tatminsizlik, ırkçılık...- vazgeçip ülkeye temelli dönen birilerine denk geldiniz veya duydunuz mu?

bir grup insanla bu konuda iddialaştım; mümkün değil, neden dönsünler minvalinde ama merak ettim acaba var mı gerçekten.
0
marlonbranda
(31.07.22)
Kanada'dan donen arkadasim oldu. Ben de Amerika'dan dondum ama cok uzun zaman once.
0
msb
(01.08.22)
kanada'dan kesin donus yapan 10-15 kisi/aile taniyorum.
pisman misin sorusuna evet yanitini veren olmadi bir kisi haric. O bir kisi de tekrar kanada'ya geri geldi.

genelde sebepler:
1 - meslegini icra edememek, onune bir suru set cikmasi.
2 - maddi tatminsizlik.
3 - manevi tatminsizlik
4 - toplum icindeki konum kaybi
5 -hayallerle gerceklerin birbirini tutmamasi

vs
0
cooperr
(01.08.22)
Evlenip Kanada'ya giden orada çocuk yapan ona rağmen boşanıp geri dönen bikaç kişi tanıyorum, Kanada sıkıntılı bir yer sanırım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.08.22)
Fransa ve Abd'den dönen tanıyorum.
0
OrangeYellow
(01.08.22)
Akrabalarla, sülaleyle çok içiçe yaşama alışkanlığı olanlar dışarıda tutunamıyor.

benim gözlemim bu.
0
Mirket
(01.08.22)
dedem var 70lerde calismak icin gittigi almanya'dan dönmüş. dedeme tum torunlari olarak bu konuda biraz kirginiz -_-

sebebi burada devlet memuru olarak gununu gun ederken almanya'da fabrikada isci olmanin daha cazip gelmemis olmasi.
0
in vino veritas
(01.08.22)
ben de böyle birkaç kişi tanıyorum, yurtdışında yaşamak zor, her şey para değil. özellikle türkiye’de durumu iyi olanlar doğal olarak daha çabuk pes edip ne uğraşıcam lan bunlarla diyerek dönüyorlar. aileleri yaşlandığı - sağlık problemi yaşadığı için dönen de iki ayrı kişi tanıyorum, o da bir kriter.
0
roket adam
(01.08.22)
Ben minimum 1,5 defa gidip, döndüm fakat sonunda temelli taşındım yurtdışına
0
jenasinans
(01.08.22)
Amerikaya gidip orda yapamayıp baska ülkeye giden tanıyorum ama temelli donen tanımıyorum.
0
sopiro
(01.08.22)
Yani temelli döndü mu bilmiyorum da almanya sonrası İsveç derken şimdi döndü. Ama sağlık sorunları falan da var ondan olabilir.

Onun dışında master yapmaya gidip iş bulamayip dönenler var. Ama daha başka is bulup vs sonra dönen görmedim, duymadim.
0
logisticsmanager
(01.08.22)
avrupa'da tanıdıklarımın yarısı türkiye'ye döndü veya ülke değiştirdi. türkiye'ye dönenlerin sebebi genelde iş bulamamak, özellikle corona zamanında öğrenci vizesiyle kalanların büyük çoğunluğu mezun olduktan sonra işsiz kaldı çünkü. ülke değiştirenlerin de en büyük şikayeti avrupa'nın gelenekçi özellikleriydi bu yüzden amerika ve kanada gibi ülkeleri tercih ettiler.

eğitimin ücretsiz olduğu avrupa ülkelerine master için giden insanlar çok arttı mesela, aynı sınıfta bile bir sürü türk bulmak mümkün. bunun sonucu olarak yine işsizlik problemi sebebiyle dönen insanlar daha çok olur diye düşünüyorum.
0
william morris
(01.08.22)
Valla benim baya var ya. Şöyle bi düşündüm, ABD, Avrupa ve Avustralya'dan geri dönenler var. Yazılımcı bunların hepsi.

TR'de iyi bi standart tutturabileceğine inananlar dönüyo. Para daha kıymetli, rekabet daha düşük, insanlar daha sosyal, iş yapmak daha kolay vs. Hepsinin başka başka sebepleri var.
0
plutongezegendegilmi
(01.08.22)
dolaylı ve doğrudan en az 30-40 kişi var ydışına giden bildiğim. bir tanesi bile henuz geri dönmedi.

gidenler ağırlıklı olarak hollanda, almanya ve ingiltereye gitmişlerdi.
0
nuisance
(01.08.22)
(2)

Kıyafet Sorusu (Erkek)

depresif çocuk
Merhaba, öncelikle şu kazağın hangi rengi daha güzel, fikrinizi merak ediyorum. Siyah olanı bende var, kahverengi ve bej arasında kaldım.kahverengi: https://www.massimodutti.com/tr/bisiklet-yaka-%25100-kasmir-kazak-l00969425?colorId=700bej: https://www.massimodutti.com/tr/bisiklet-yaka-%25100-kasmir
Merhaba, öncelikle şu kazağın hangi rengi daha güzel, fikrinizi merak ediyorum. Siyah olanı bende var, kahverengi ve bej arasında kaldım.

kahverengi: www.massimodutti.com

bej: www.massimodutti.com

Ayrıca şu gömlek hakkındaki görüşünüz nedir?

www.gant.com.tr
0
depresif çocuk
(30.07.22)
Ten ve saç renginize göre değişebilir kazak sorusunun cevabı. İki renk de güzel. Ben kendime alıyor olsam açık olanı tercih ederim. Saçlarınız daha koyuysa koyu kahve daha çok yakışır. Altına da koyu lacivert kot ile muazzam olabilir…

Gömleği maalesef mankene korkunç bir kombinle giydirmişler. Altına açık gri hafif kumaşlı bir pantolon ile daha iyi durabilirdi. Bu şekilde tam olarak yorum yapamiyciim.
0
megalomaniac
(30.07.22)
Kazaklarin ikisi de cok guzel.
Gomlek fotografin korkunclugu yuzunden hic hos gelmedi.
0
sopiro
(31.07.22)
(15)

erkekte kolye

sabenburak
hakkında ne düşünüyorsunuz? beğeniyorsanız ne tarz kolye önerirsiniz?
hakkında ne düşünüyorsunuz? beğeniyorsanız ne tarz kolye önerirsiniz?
0
sabenburak
(28.07.22)
Berbat bi item olduğunu düşünüyorum.
0
mg3929
(28.07.22)
Tamamen kisinin havasina gore degisiyor her aksesuarda oldugu gibi.
0
sopiro
(28.07.22)
tarzına göre bileklik, bazen yüzük bile olabilir ama kolye "no-no".
0
blatta hiberna
(28.07.22)
nasıl olduğuna göre değişir bence ya. bizim genel müdürün boynunda altın bir zincir var, aile şerefi'ndeki zengin pi*i oktay'a benziyor.
0
rahip janick
(28.07.22)
bu kadar no'ya çok şaşırdım. dünyadaki her şey tarzla alakalı zaten. tarzına uygun olmayan garip bir şapka da "ıyk" olur, ayakkabı da "ıyk" olur.

kolye gayet hoş.
kışın boğazlı kazaklarda olmazsa olmazım. yazın özellikle rock/metal/rap konserlerinde olmazsa olmazım.

şort tişört kahve içmeye falan giderken de saatimle ya da bilekliğimle uyumlu bir şeyler takarım.
0
patronaj1
(28.07.22)
patronaj1 +1 benim icinse her aksesuar takiliysa erkekte ondan sonra kokye takabilir genelde upuzun olanlar daha kaldirir bence. hiphop style veya jd gibi hem sapka hem yuzukler vs olunca kolye diye iyk demezdin ama genelde erkek stile uygun kolye pek yok bence. bu alanda calisilmiyor yani hep ayni seyler
0
ala09
(28.07.22)
Nöğğ.
Burak Çelik'te bile eğreti duran nesne, kime yakışsın :)
0
dreamnesiac
(28.07.22)
Kahverengi saçlı ve buğday tenliyse ucunda tek tüy olan, kırılderili temalı siyah deri ipli kolye müthiş yakışıyor.

Diğerleri için olsa da olur olmasa da.

Ama eğer çok maskulen bir yapısı varsa genelde kolye takınca barzometre yukarıyı göstermeye başlıyor. Kendisi istediği kadar kişilikli biri olsun, ı ıh olmuyor.
0
akhenaten
(28.07.22)
Ben de yakıştıramıyorum. Küpe, bileklik tamam ama kolyeyi beğenmiyorum.
0
asteriks
(28.07.22)
Değerli maden ise takmayı çok severim kimin ne düşündüğü umrumda değil. ip, misina, plastik, deri, incik boncuk abuk subuk bir şeyse kafama silah dayasalar takmam.
0
uvcray
(28.07.22)
Genel çogunluk nau nau demiş. Fakat erkekte kolye tabiki de yakışır. Düzgün tip, düzgün bir giysi de tarzını yansıtan bir kolye harika bir kombin oluşturur. Yalnız kıro tarzı itemler zincir tarzı kolyeler bu yazdıklarımdan hariçtir
0
limonlu eksi
(28.07.22)
çok iyi oluyor direkt eliyorum en baştan.
0
ayseee
(28.07.22)
erkek olarak yorum yapacak olursam,
erkekte yüzük harici hiçbir takı hoşuma gitmiyor. ben asla takmam yani.
0
tabudeviren
(28.07.22)
acıyan gözlerle bakıyorum, özür dilerim.
0
rakicandir
(29.07.22)
tam bir yanki item. basık tofaşa binen, murdo zurdo falan dinleyen z kuşağının çer çöp tayfasının taktığını gözlemliyorum.
0
alperz
(29.07.22)
(9)

otobüs vs uçak seçimi

mg3929
istanbuldan kaşa gideceğiz, otobüs 690, uçak 990tl.otobüs 13 saat.uçakla gidersek havaalanından kaşa ulaşmak için en az iki otobüs değiştirip, sadece yolculuk süresi olarak 4 saat civarı geçireceğiz. otobüsle gidersek direkt otelin yanında ineceğiz.otobüs daha mantıklı geliyor. sizce çile mi olur yo
istanbuldan kaşa gideceğiz, otobüs 690, uçak 990tl.

otobüs 13 saat.

uçakla gidersek havaalanından kaşa ulaşmak için en az iki otobüs değiştirip, sadece yolculuk süresi olarak 4 saat civarı geçireceğiz. otobüsle gidersek direkt otelin yanında ineceğiz.

otobüs daha mantıklı geliyor. sizce çile mi olur yoksa iyi mi?
0
mg3929
(27.07.22)
Bu sıcakta direkt Rabbimden emir gelmediği sürece 13 saat otobüs yolculuğu yapmam ben.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.07.22)
pamukkale 679 lira diyor? daha ucuza da cikar muhakkak
0
kaerin
(27.07.22)
yani 13 saat az bi zaman değil, sabah yola çıksanız akşam oradasınız. aynı şekilde dönüşte de öyle. toplamda 2 gününüz gidiyor.

ama zaman bir problem değilse, yolculuk esnasında uyuyabiliyorsanız veya kitap, dizi gibi aktivitelerle zaman geçirmek sizi sıkmayacaksa otobüs daha iyi bir seçenek. bir kere bin kurtul.
0
posthuman
(27.07.22)
Valiz ver, al. İndi bindi yapmanın derdine otobüs bence.
0
elitoangelito
(27.07.22)
uçaktan otele transfer alın, ets nin bu böyle bir hizmeti var otelde bırakıyorlardı en son
www.etstur.com
0
eja
(27.07.22)
Ben de akşam binip sabah otelde olmayı düşünüyorum.
0
🌸mg3929
(27.07.22)
Uçakla gidecek olursanız bence de transfer alın. Antalya havaalanından otogara ulaşım, ordan kaş otobüsü yorucu olur. Antalya kaş arabaları da 24 saat olmuyordu,değiştiyse bilemem. Ben akşam binip sabah varmayı tercih ederdim. Mideniz hassassa onu da düşünün, antalya kaş yolu sıkıntılı.
0
asteriks
(27.07.22)
dalaman'dan ka$ a 2 saat maximum suruyor. transferler var. transferler de 200-250 olabilir kalacaginiz yere sorabilirsiniz ama asiri konforlu oluyor transporterlar. ben ucakciyim
0
ala09
(27.07.22)
otobusle gidip ucakla donmek gibi bir alternatifiniz var mi?
Ben boyle zamanlarda gidisin daha zahmetli olmasini onemsemiyorum nasilsa ustune tatil yapacagim diye, ama yukarida dendigi gibi 'Rabbimden emir gelmedigi surece' tatilden otobusle donmem.
0
sopiro
(28.07.22)
(11)

Irz düşmanı gibi mi göründüm?

mg3929
Bikaç gündür instadan konuştuğumuz bi kız var. O beni önce takip etti sonra konuşmayı ben başlattım. En son evden çalışma falan konuşuyoduk. O arada bi story atmış şarap içiyo çalışırken. Bana da bigün beraber çalışalım dedi, ben de olur hatta şarap eşliğinde de çalışabiliriz hehe dedim. O da 'hahja
Bikaç gündür instadan konuştuğumuz bi kız var. O beni önce takip etti sonra konuşmayı ben başlattım. En son evden çalışma falan konuşuyoduk. O arada bi story atmış şarap içiyo çalışırken. Bana da bigün beraber çalışalım dedi, ben de olur hatta şarap eşliğinde de çalışabiliriz hehe dedim. O da 'hahjahah çok iyi bi fikir değil gibi yaa' tarzı bi şey dedi. Ben de neden değil :pp falan yazdım. Sonra muhabbet kesildi, dün akşam storysine cevap yazdım dönmedi. Şarap eşliğinde çalışalım demek beni ırz düşmanı konumuna soktu kız da bunun niyeti kötü diye düşündü olarak yorumladım. Sizce bu muhabbet neden bir anda kesildi? Şarap içmekten kesilmesi hala saçma geliyor, öncesinde akıcıydı gayet.
0
mg3929
(18.07.22)
ırz düşmanı ağır bir ifade de hatun kişi yatak iması almış sanırım o yüzden geri çekmiş kendini. bu işin olacağı varsa da akışına bırakmak lazım. neden değil diye üstelemen eksi puan olmuş.
0
lazpalle
(18.07.22)
Ortada bir durum gibi görünüyor. Olabilir de, olmayabilir de. İnsanlar buluttan nem kapar hale geldi, suçlayamıyorum kimseyi.
0
d max
(18.07.22)
Neden değili üsteleme gibi değil de öylesine yazmıştım konuşmanın akışında. Neyse sağlık olsun paslanmışım bu işlerde ilk date öncesi daha ağırbaşlı olmak gerekiyo demek :/
0
🌸mg3929
(18.07.22)
çok üsteleme, asıl üstelersen "ırz düsmani" gibi görünürsün. akışına birak, o ararsa da şarap muhabbetini acma hic.
0
tadellesever
(18.07.22)
Yok gayet normal ilerlemis gibi gorunuyor da, kizin 'cok iyi bir fikir degil gibi ya' demesine karsilik 'neden degil' demeniz biraz garip olmus. Yani bana oyle geldi ki, kiz flortoz bir cevap vermis size bunun neden iyi bir fikir olmayabilecegi acisindan. Is icin iyi bir sey degil gibi yani, cunku akliniz dagilmis olacak.

Sizin 'neden degil' demeniz konuyu illa cinsel icerikli bir yere cekmeye calisiyormussunuz gibi olmus. Atiyorum, 'evet latte yapalim biz onu, durup dururken kovulmaya gerek yok' falan gibi bir geyik sakayla geri adim atsaydiniz ustune gitmek yerine, onun da sohbeti ilerletmek icin soyleyecek bir seyi olabilirdi.
0
sopiro
(18.07.22)
sopiro +1

Ama kaybedilmiş bir şey yok henüz. "bir gün beraber çalışalım" cümlesi önemli. Bundan sonra kafalar uyuşacak mı ona bakmak lazım...
0
pispinti
(18.07.22)
Ceylanı ürkütmüşsün, o da kaçmış. Neden değil diye sormanız abartı olmuş. İyi fikir değil demesinin sebebini biliyorsunuz diye düşünüyorum. Hızlı bir şekilde olayı cinselliğe götürmek istemez çoğu kadın. Siz uslu çocuğu oynasanız yine kaybederdiniz ama şu an abazan gibi algılandınız ve bu sebepten ban yediniz. Tam ortasını tutturmanız lazım. "Şarap yerine biz de vişne suyu içer, şarapmış gibi story atardık hehe xD" yazsan belki de devamında sohbet ilerleyip şu an şarap eşliğinde ders çalışıyordunuz. Daha rahat ve esprili yaklaşın, kasmayın. Cinsellik iması için acele etmeyin ama süt çocuğu gibi de olmayın, efendi adamı da oynamayın bir kadının kalbini kazanmak için, hiçbir işe yaramıyor.

edit: amacın cinsellik değildi belki onu yazarken ama ettiğiniz lafların nereye çekilebileceğini tartıp yazmanız lazım. hele ki bu kişiyi yüz yüze hiç tanımıyorsanız yanlış anlaşılmanız gayet doğal. eğer cevap vermiyorsa "next" demek zorundasın. atacağın her adımda daha da uzaklaşacak. ben daha yazmayın derim.
0
Cesario
(18.07.22)
Yazım dili algısı kişiden kişiye değişiyor, bu kızla da yazım dilim en başından beri aynıydı.
0
🌸mg3929
(18.07.22)
flörtün kuralları içerisinde karşı tarafın yaptığı atakları soru ile karşılamak iyi bir şey değil.

flört denilen olay; kişilerin özellikle de hanım kişilerin bu kişi bana uygun mu, her şeyi kabul eder mi yoksa kendi karakteri var mı, karşısına çıkan engelleri aşacak mı yoksa pes mi edecek, peşimden koşacak mı yoksa özgür ruhlu bildiğini yapan biri mi gibi sorulara cevap aramasıdır. bunu da itiraz ederek, seni kötü hissettirecek laflarla yaparlar, bu aşamada herhangi bir şey düşünülmez nefes almak gibi içgüdüsel gerçekleşir ancak karakterin hakkında bilgi toplamış olurlar.

senin neden sorusu ırz duşmanı gibi değil de karşı taraftan açıklama bekleyen bir şey. sana bir engel koymuş, sen o engeli aşmaya çalışmak yerine durup bu engel nasıl bir engel diye açıklama istemişsin. oysa flört aşamasında açıklama istemek ve yapmak iyi bir şey değildir.

Flört içerisinde herşey çok nettir.

Muhabbetin kesilmesinin tek sebebi ise açıklama istiyor olman. oysa hemen hemen her konuda dalga geçersen beraber gülersin.

ecnebilerin bir şarkısı vardı, girls just wanna have fun diye. gerçekten de kadınların en büyük derdi beraber oldukları, olabilecekleri kişi ile eğlenebileeklerini görmektir. zaten gün içerisinde yüzlerce farklı dertle uğraşıyorlar, senin o dertleri hatırlatman, hissettirmen yada yenilerini eklemen bir şeye yaramaz. sen güleceksin, güldüreceksin, sana komik geliyorsa yapıştır lafları, ayıp olur mu, yanlış anlar mı diye düşünme, zaten karşı taraf adına düşünüp karar vermek ve ona göre hareket etmek tüm ilişkilerin (iş, aile, arkadaş vs.) düşmanı, karşı tarafı hiç'e saymaktır.


Şöyle mi düşündü böylemi düşündü, bilemeyiz. bunu da umursamamalısın, eğer öyle hissediyorsa ağzı var, dili var, söyler. söylemiyorsa zaten o kadar önemli değilsindir, seni o kadar önemsemiyorsa sen neden önemsiyorsun ki?

Örneğin ben senin bahsettiğin durumda oldukça dalga geçerdim, oo patron iş bekliyor hanım kızımız şarap keyfinde, umarım rapoları doğru hazırlıyorsundur, sarhoş olup mailleri yanlış kişiye atmazsın inş. vs. vs. gibi laflarla dalga geçerim (daha komikleri aklıma gelmiyor şimdilik ama önemli olan ana fikri alman).

genel olarak hanımlar erkeklere challenge ortaya koyduğunda durmak yerine kabul edip çıtayı daha da yükseltmek işe yarayan bir yöntemdir.

5 metreden suya atlamayı teklif ediyorsa 15 metreyi önüne koyarsın. sen kendini ona değil, o kendini sana ispatlamaya çalışır ve bundan çok keyif alırlar. (tabii bunların hepsinin goygoy olduğunu unutmamak gerekiyor eğlence her yerde, her zaman)

iyi bir santranç oyuncusu basit bir oyuncu ile oynamaktan hiç hoşlanmaz, keyif alamaz, kendisinden daha iyi biri ile oynadığında yenilse bile keyif alır, bir şeyler öğrenir bu nedenle de oynamaya devam eder, yenilen pehlivan güreşe doymazmış lafı da buradan gelir. yenilen pehlivan yenen kişiden daha tecrübesizdir kendisini ispat gereği hisseder ve güreşe devam eder. yenen ise kendisini ispatlamıştır işi bitmiştir ve eve gitmek ister.

sopiro da çok güzel örnek vermiş.
0
selam
(18.07.22)
sopiro +1
selam +1

flört etme amaçlı bir şey yazıldığında bile "neden değil :p" tarzı bir cevap başarısız bir cevaptır ve sohbeti tıkar.
çünkü bu sorunun hem bir cevabı yok hem de olan cevap zaten karşıya söylenmez.

kız tatlı tatlı flört ederken biraz kapı araladığında onu zorlayıp açmaya çalışmak negatif etki uyandırır.
önemli olan sohbeti sürdürebilmek, ilk imada ve ilk flörtte onun üzerine oynamak değil.

ırz düşmanı değilsiniz tabii ama "sıkıcı" bir yere gitmiş sohbet.
ilgi çekiciliğinizi yitirdiniz muhtemelen.
0
blatta hiberna
(18.07.22)
@e bana nick birakmamissiniz zalimler +1

En başından beri demişsin ama zaten birkaç gün olmuş.

Şarap eşliğinde çalışabiliriz fazla amatör bir cevap. Bu yüzden kaçmış.
0
dissendium
(18.07.22)
(6)

kitap çıkarma süreci hakkında

ni dieu ni maitre
merhabalar.roman dosyam için bir yayınevinden olumlu dönüş aldım. ancak kafamı karıştıran bir konu var: yayınevi kitabın basımı için kitap bedeli x 200 tutarında ücret talep ediyor. bunun dışında, redaksiyon, editörlük, dizgi gibi süreçler için hiçbir ücret talep etmediğini ve ikinci baskıda yine üc
merhabalar.

roman dosyam için bir yayınevinden olumlu dönüş aldım. ancak kafamı karıştıran bir konu var: yayınevi kitabın basımı için kitap bedeli x 200 tutarında ücret talep ediyor. bunun dışında, redaksiyon, editörlük, dizgi gibi süreçler için hiçbir ücret talep etmediğini ve ikinci baskıda yine ücret talep edilmeyeceğini söylüyor.

bu bana pek normal bir durum gibi gelmedi ama yine de bir bilene sorayım dedim.
0
ni dieu ni maitre
(18.07.22)
www.youtube.com

Bu kanaldaki konuyla ilgili videolara bakın bence. Zamanında izlemiştim ve yanlış hatırlamıyorsam "sizden kitabınızı basma karşılığında para isteyen yerlerden uzak durun" tarzında bir şey dedi gibi hatırlıyorum.

Ki bence de mantıksız. Madem para vereceğim ne diye yayınevi arayayım ki?
Onun yerine Kitapyyurdu Doğrudan Yayıncılık'ta bastırmak daha mantıklı bence: kdy.kitapyurdu.com
0
gallienus
(18.07.22)
Olumlu dönüş almanızin nedeni para zaten. İkinci baskı diye bişey olmayacağı için ücretsiz olması da anlamsiz
0
deer hunter
(18.07.22)
Eger ilk kitabiniz ise yani isim yapmis, kitap satisi garanti biri degilseniz, kitabiniz da herhangi bir genre'da devrim yaratacak nitelikte potansiyel vadeden bir eser degilse cok normal. Sizin kitabinizi basmak icin editorleriyle, matbaayla vs para harcayacaklar ve belki de 47 tane satacak kitabiniz.

Genelde ya ilk bilmemkac baskidan size telif vermezler yani ucuncu dorduncu baskida para almaya baslarsiniz, ya da bastan sizden para alirlar. Surec boyle normal.
0
sopiro
(18.07.22)
normalde yayınevleri basmaya karar verdikleri dosyalar için yazardan hiçbir ücret talep etmez. ancak roman yayınlamak isteyen hevesli insanların kitaplarını basan tamamen ticari yayıncılar da mevcut. sizin yayınevi de ya paraya sıkışmış butik bir yayınevi ya da bu tamamen ticari yayıncı şirketlerden biri.

yine normalde yazarla görüşülür ve telif sözleşmesi yapılır, ardından editörlük, redaksiyon işlerine geçilir en son da matbaa süreci başlar. telif sözleşmesinde eser sahibinin alacağı telif bedeli -standart olarak- basılan kitabın etiket fiyatı üzerinden yüzde 10'dur. yani 50 liralık bir etiket fiyatı varsa (kitabın bu fiyattan aşağı, indirimli satılması yazarı bağlamaz) ve 1000 adet basılmış ise, basılan kitapların tamamı satıldığında vergiler düşülmeden önce yazara ödenecek telif 5000 tl olur.
0
oldtimer
(18.07.22)
merhaba,
sizden talep edilen fiyat yaklaşık 8000 - 10.000 tl aralığında.
önceki yazarların da dediği gibi, normal şartlar altında sizin hiç ödeme yapmamanız gerekir. sizden talep edilen ücreti ödeme kararsızlığında iseniz şu noktaları düşünmelisiniz:
1- dağıtım hizmetleri
yaklaşık 1 yıldır yayınevleri de kitap yurdu üzerinden sipariş üzerine baskı yaptırabilmekteler. bu ciddi bir maliyet avantajı sağlamakla beraber kitabın satışı sadece kitapyurdu üzerinden olmaktadır. eğer size teklif edilen hizmet bu ise, bence para vermeyin.
2- kim bu yayınevi?
inceleyin. çıkmış kitapların yazarları kimler? yayınevi satış odaklı mı, kaliteli edebiyat odaklı mı? ikinci baskı yapmış bir kitabı var mı?
3- extra bilgi
talep ettikleri rakam düşük bir rakam. parayla kitap basan yayınevlerinin maliyeti son üç ayda 15-18bin tlye ulaştı. yeni yazarlara bu rakam 20-30bin aralığında satıldığını duyuyorum.
4- tavsiye
edebiyatta kalıcı olmak ve adınızın duyulmasını istiyorsanız, asla parayla kitap bastırmayın. küçücük bir dünya aslında. herkes kimin nasıl bastırdığını biliyor. ilk kitabını parayla bastıran yazarın ikinci kitabını iyi bir yayınevinde parasız bastırması inanın çok çok zor. tüm yayınevlerini deneyin, yılmayın. hepsinden ret gelirse, eseriniz üzerinde biraz daha çalışın. (son madde bana ülkedeki iyi yayınevlerinin genel yayın yönetmenleri tarafından söylenmişti. dinlemekte fayda var diye düşünmekteyim.)
kolaylıklar dilerim
bir de yayınlamaya karar verirseniz haber edin :) okumak isterim.
0
lapetite
(18.07.22)
yorumlar çok faydalı oldu. işin üretme kısmına odaklanırken piyasasını pek takip edememişim.

başta da belirttiğim gibi, bu teklifi zaten pek makul bulmamıştım. öyle olmadığından iyice emin oldum.

yayınevi ticari bir işletme ve kâr amacı güdüyor, bunu anlıyorum. ancak web sitesinde "yayınlamaya değer buldukları eserleri ücretsiz bastıklarını" yazdıktan sonra karşıma böyle bir adisyon çıkarmaları pek hoş olmadı.

yazan herkese çok teşekkür ederim :)
0
🌸ni dieu ni maitre
(18.07.22)
(6)

İngiliz Dili ve edebiyatı bitiren kişi hangi alanlarda çalışabilir

bepicolombo
Soru başlıkta aslında, öğretmenlik ve tercüme dışında Benim aklıma ik geliyor başka neler olabilirTeşekkürler
Soru başlıkta aslında, öğretmenlik ve tercüme dışında

Benim aklıma ik geliyor başka neler olabilir

Teşekkürler
0
bepicolombo
(16.07.22)
İK biraz alakasız aslında. Yurt dışı satış ve pazarlama olabilir. Çağrı merkezi olabilir. Otel olabilir.
0
dissendium
(16.07.22)
Onlar ve akademi disinda herhangi bir alanda calisamaz. Yani tutup isterse ceo veya basbakan bile olabilir de okudugun seyin direkt olarak kariyer icin pek faydasi yok, demek istedigim.
0
hot potato
(17.07.22)
Dil bilmek meslek sahibi yapmaz. Word excel bilmek gibi. Ogretmen ya da okutman olmayacak kisi icin tamamen boş bölüm.
0
halk
(17.07.22)
@halk hocam yapmayın kaç kişi adam gibi word excel biliyor piyasada, özellikle Excel biliyorum diyen insan Excel biomiyordur bundan eminim,
Burada sormak istediğim şey bölümun verdiği İngilizce bilgisini başka alnlarda nasıl avantaj sağlayabiliriz
Yine de teşekkür ederim cevabınız için
0
🌸bepicolombo
(17.07.22)
2012 ingiliz dili ve edebiyatı mezunuyum. istanbul üniversitesi.

arkadaşlarımdan bazıları:

dergi editörü,
yayınevi editörü,
müze müdürü,
organizatör,
host/hostes (bolca),
product manager (en son yousician’da, helsinki’de çalışıyordu),
pilot vs.

ingilizce bilgisini kullanıp ukrayna'da yurtdışı firmalara çeviri yaparak tıp okuyan ve doktor olan arkadaşım da var (şu anda almanca çalışıyor, almanya’da doktorluğa devam edecek). milli eğitim bakanlığı’nda ingilizce öğretmeni olarak çalışıp sürekli erasmus+ projesi yazıp dünyayı dolaşan da var.

kısacası bölüm sadece ingilizce ve dünya görüşü sunuyor. gerisi tamamen size bağlı.

tabi düzgün bir şehir ve üniversite olması lazım.
0
avianthem
(17.07.22)
Eger duzgun bir universiteden mezun olursaniz secenekler sonsuz gercekten.
Ozellikle eger master yapacaksaniz akademik veya kurumsal alanlara gecisinizde etkili bir rolu olabilir.
Ben Ingiliz edebiyati mezunuyum, ve yurtdisinda iyi bir okulda edebiyat derslerine giriyorum, gayet guzel bir hayat. Turkiyede olsem kazanamayacagim bir maas, hayat standardi vs vs.

Sinif arkadaslarim ve tanidigim diger insanlar soyle yoneldi:
- akademik kariyer (turkiyede ve yurtdisinda)
- hosteslik (coook fazla kisi bunu yapiyor, neden bilmiyorum)
- ogretmenlik
- kurumsal egitmenlik (ingilizce ile alakasi olmayan seyler, is egitimleri yani)
- yayinevlerinde cesitli roller
- pilotluk vs gibi onceden ongorulemeyen meslekler
- sosyoloji veya baska alanlarda master yapip o alanlarda calismalar
- tam olarak benim de cozemedigim 9-5 olmayan bagimsiz isler
0
sopiro
(17.07.22)
(5)

Hediye

tiptansoguyantipci
Herkese merhaba. Sürekli bir şeyler yazan/yazdığını söyleyen birine nasıl bir hediye almalı? Farklı birşeyler istiyorum. Okuma ihtimaline karşı kişiyi tanımlayabileceğim farklı şeyler de var. Farklı hediye fikirleri olan kişilere yazabilirim. Yardımlarınız için teşekkürler :)
Herkese merhaba. Sürekli bir şeyler yazan/yazdığını söyleyen birine nasıl bir hediye almalı? Farklı bir
şeyler istiyorum.
Okuma ihtimaline karşı kişiyi tanımlayabileceğim farklı şeyler de var. Farklı hediye fikirleri olan kişilere yazabilirim.
Yardımlarınız için teşekkürler :)
0
tiptansoguyantipci
(15.07.22)
Elle yazıyorsa iyi bir dolma kalem ve mürekkep, daktiloyla yazıyorsa kağıt ve uygun şerit, bilgisayardan yazıyorsa laptop standı, çalışma masası için tütsü, kokulu mum veya koku hafızasında yer etmenizi sağlayacak benzeri bir imza ürün, "dijital bir şey olsun" derseniz rahat odaklanabilmesi için şu meşhur meditasyon uygulamalarından birinin ücretli sürümünü veya en yakınındaki kitapçıda kullanabileceği bir hediye çeki satın alabilirsiniz.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(15.07.22)
Valla biraz düz olabilir ama aklıma güzel bir defter geldi:/ Yazmayı seven okumayı da sever haliyle okumak istediği bir kitap serisi olabilir.
0
Amaranta ursula
(15.07.22)
Kullanmıyorsa bile başlangıç için dolma kalem olabilir. Bütçeniz kısıtlıysa Scrikss 419'u tavsiye eden. Doldurması çok basit -kalemin alt kısmını döndürüp mürekkebe daldırıp ters tarafa döndürerek mürekkebi hazneye çekmeniz yeterli-. Hem başlangıç için çok pahalı bir model almayı gereksiz buluyorum çünkü sevmeme ve kullanmama ihtimali var. Diğer kalemlere ve elektronik yazma seçeneklerine göre meşakkatli sayılır.

Scrikss genelde mürekkep markalarıyla uyum gösterir. Parker, Diamine veya Waterman mürekkep alabilirsiniz. Hoş bir renk de olabilir klasik olsun riske girmeyeyim derseniz siyah mürekkep genelde her firmada sorunsuz zaten.

Yok dolma kalem kullanan biriyse ve bütçeniz de daha üst modellere uygunsa Lamy Safari, Kaweco gibi seçenekler de var.

Daha üst segment için Pelikan'ın pahalı modelleri, Mont Blanc ve keşke bir tane sahibi olsam dediğim Cisco ti...

Defter alacaksanız Rhodia defterler pahalıdır ama dolma kalem için uygun markadır.

Eğer daha bütçe dostu bir şey ararsanız ben Gıpta'nın ArtMaster serisine bayılıyorum şahsen. Hem ucuz hem güzel.
0
black holes in the sky
(16.07.22)
Visconti*
0
black holes in the sky
(16.07.22)
Surekli yazan ve yazdigini soyleyen biri olarak ders plani hazirlamiyorsam elime kagit kalem degmiyor neredeyse diyebilirim. Bir not defterim var, a4 tepeden yapisik olanlardan. Kesinlikle kaliteli bir defter gibi bir sey kullanmam, surekli oradan oraya atlamam, buyuk cizelgeler yapmam, karalamam vs gerekiyor zira. Biri dolmakalem hediye etse bir cekmeceye koyar varoldugunu unuturum muhtemelen.

Yazma eylemi cok kisisel, o surece dahil olmaniza gerek yok. Insanlarin sadece kendileri icin yaptiklari platformlar vermemiz gerekiyor diye dusunuyorum ben hep. Yaparken sizi hatirlamasina gerek yok yani, birakalim o alan kendisinin olsun sadece. Hatta belki rituelleri vardir ayni kalemi kullanmak, ayni sarkiyi dinlemek, ayni bardaktab kahve icmek gibi, bozmaya gerek yok.

Ama bu sureci destekleyici seyler yapabilirsiniz belki: mesrebine gore cay/kahve/sarap, sevdigi cikolata ivir zivir, kulaklik, baska yazarlarin kendi sureclerini anlatan kitaplar, ucretli bir meditasyon programina uyelik, ufak motivasyonel bir hediye (aranizda bir saka vs varsa bununla ilgili), guzel mumlar vs.
0
sopiro
(16.07.22)
(3)

Evde yapılacak bir uğraş

mustafakesekci
Hergün kahveye gidip boş boş muhabbet edip vakit öldürmek istemiyorum. Evde yapabileceğim bir uğraş arıyorum kendime. Hatta geliştirirsem yaptığım ürünleri ufak tefek satarım da diye bir düşüncem var.Resim yeteneğim sıfır, onu eledim. Onun dışında aşırı masraflı olmayan, youtube'dan video izleyerek
Hergün kahveye gidip boş boş muhabbet edip vakit öldürmek istemiyorum. Evde yapabileceğim bir uğraş arıyorum kendime. Hatta geliştirirsem yaptığım ürünleri ufak tefek satarım da diye bir düşüncem var.
Resim yeteneğim sıfır, onu eledim. Onun dışında aşırı masraflı olmayan, youtube'dan video izleyerek öğrenebileceğim neler olabilir?
Aklıma ahşap oyma, tesbih yapmak, bıçak yapmak gibi şeyler geldi ama alternatif fikirlere açığım.
0
mustafakesekci
(14.07.22)
basta biraz masrafli olabilir ama epoksi ile kalem, sus, anahtarlik, taki, ivir zivir vs yapiyor bazi kisiler.
0
sopiro
(14.07.22)
2-3 ay bir tesbih ustasının yanında çalışıp daha sonrasında çok güzel şeyler çıkarıp guzel de para kazanırsın.
0
etna
(14.07.22)
polimer kilden figür, takı vs. üretebilirsin.

çok ince işleyemem dersen normal kilden daha büyük mumluk, takı falan koymalık tabaklar yapabilirsin.
0
knight of cydonia
(15.07.22)
(7)

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

füt
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
0
füt
(13.07.22)
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.
0
otonomo
(13.07.22)
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
0
akhenaten
(13.07.22)
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.
0
mg3929
(14.07.22)
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin
0
bir soru sorcam
(14.07.22)
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
0
sopiro
(14.07.22)
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
0
der meister
(14.07.22)
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
0
muhayyer divan
(14.07.22)
(3)

Dinlediğiniz yabancı dil podcastler (öncelik ingilizce ve italyanca)

hsktr
Berrak dil kullanan, bir sonraki bölümünü merak ederek beklediğiniz ve dinlemekten keyif aldığınız ingilizce ve italyanca podcast'leri paylaşırsanız çok sevinirim. Yanlarına da bir cümlelik format özeti ekleyebilirsek çok iyi olur.Comprehensive input peşindeyim. Şimdiden teşekkürler.
Berrak dil kullanan, bir sonraki bölümünü merak ederek beklediğiniz ve dinlemekten keyif aldığınız ingilizce ve italyanca podcast'leri paylaşırsanız çok sevinirim. Yanlarına da bir cümlelik format özeti ekleyebilirsek çok iyi olur.

Comprehensive input peşindeyim. Şimdiden teşekkürler.
0
hsktr
(12.07.22)
Cok basit degil ama ben bazi derslerde This American Life bolumlerinden secmeler kullaniyorum. Cok kolay degil, ama her turlu icerik var. www.thisamericanlife.org
0
sopiro
(12.07.22)
David Tennant Does A Podcast With
Whoopie Goldberg, Neil Gaiman, Ian McKellen gibi konukları var, çok keyifli. David Tennant İskoç aksanlı bir insan, onu da ekleyeyim.
0
kobuzchu kiz
(12.07.22)
Emma Chamberlain
Artikülasyonu çok net. Tamamen boş ve gündelik konulardan bahsediyor. Tam kafa boşaltmalık/uykuya dalarken dinlemelik.

Bir sözlük entrysi:
"o gırtlaktan yarı kısık erkeksi sesiyle durmadan konuşuyor emma. zihninden dudaklarına transit geliyor konular. süzgeç yok. neden jean dükkanındaki tezgahtarı tanrısı ilan ettiğini, neden geceleri sevdiğini, neden looser olduğunu, doğum günlerinden neden hoşlanmadığını, depresyonlarını anlatıyor. anlatımını, örneklerle güçlendirmesi harkulade. hipnotize oluveriyorsunuz." (patiklikaplumbaga, 2019).
0
hadi ya la
(12.07.22)
(3)

kaft dışında güzel tişörtleri (erkek) olan marka önerileri

semaforo de medianoche
marka veya birden fazla markanın seçmece ürünlerini satan bir site/yer de olabilir, 1 tişört için bütçe max 300 tl. teşekkürler
marka veya birden fazla markanın seçmece ürünlerini satan bir site/yer de olabilir, 1 tişört için bütçe max 300 tl. teşekkürler
0
semaforo de medianoche
(11.07.22)
Kanduras
0
sopiro
(11.07.22)
wwfmarket
iamnotbasic
0
lemmiwinks
(11.07.22)
Nors da güzel tasarımlarıyla öne çıkıyor tavsiye ederim
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.07.22)
(9)

evde yoğurt mayalayamamak

joehigashi
çok sık yoğurt tüketen biri olarak kendi yoğurdumu kendim yapmak istiyorum. evde, yayla maya, büyüyo( adını hatırlayamadığım bir kaç probiyotik maya daha var) bütün bu markaların toz mayalarını denedim ve her seferinde yapılan yoğurt sünme nedeniyle heba oluyor. Çıkan yoğurdun üst kısımlarının tadı
çok sık yoğurt tüketen biri olarak kendi yoğurdumu kendim yapmak istiyorum.

evde, yayla maya, büyüyo( adını hatırlayamadığım bir kaç probiyotik maya daha var) bütün bu markaların toz mayalarını denedim ve her seferinde yapılan yoğurt sünme nedeniyle heba oluyor. Çıkan yoğurdun üst kısımlarının tadı yoğurdu andırırken alt kısım sünüyor ve tadı süt gibi kalıyor.

Arkasında yazan 45 derece yarım çay bardağı süte mayayı ekleyip aktifleştirin 20 dakika sonrasında 45 derece olan asıl yoğurt sütünüze bu mayayı ekleyin ve sütü sarıp 8 saat bekletin tarifine de birebir uyuyorum. ( gıda termometrem var ) Sokak sütü, günlük süt( sek, içim, torku), yağ oranı yüksek süt( mis, dost süt ) hepsini denedim sonuç hüsran. ( foto ekte )

Bu mayalarla sünmeyen tabir yerindeyse taş gibi yoğurt yapan var mı ? varsa bu işin püf noktası nedir ? Nerde yanlış yapıyorum?
0
joehigashi
(11.07.22)
Ben manda sutuyle karistiriyordum normal sutu, daha yogun bir yogurt oluyordu.
0
sopiro
(11.07.22)
@respect

nispeten daha doğal ve yoğurdun probiyotik içeriğinin daha fazla olmasını istiyorum. Normal market yoğurdu ile mayaladığımda bir espirisi kalmıyor gibi geliyor.
0
🌸joehigashi
(11.07.22)
Activia Sade ile mayalıyorum, oldukça iyi oluyor. Sütü 41-42 derecede tutuyorum.
0
kaptankedi
(11.07.22)
probiyotik maya ile yaptığın yoğurtlar sünme yapar. Neredeyse hepsinde durum budur.
0
yeninesiltupcu
(11.07.22)
AOÇ KÖY YOĞURDU MAYASI, bunu deneyebilirsiniz.
0
yeninesiltupcu
(11.07.22)
Bazı üniversitelerin Ziraat Fakultelerinin satış noktaları var. Google'dan aratabilirsin. Bir arkadaşım onlardan aldığı mayayla mayalıyormuş. Yıllarca aynı yoğurttan devam ettiriyorum. Deneyebilirsin.
0
Mirket
(11.07.22)
www.youtube.com


Emir'i izleyerek yap, olacaktir
0
c1b2k3
(11.07.22)
Jersey irki inek sutuyle mayalayin
0
rockinside
(11.07.22)
Sütü uzun süre kaynatıp (fazla suyunun buharlaşması için) yoğurt makinesi kullandığımda ne maya kullanırsam kullanayım güzel oluyor.
0
inheritance
(12.07.22)
(5)

mesajlaşmayı bitirmek

matlii
selam, yazışmaların sonunda net bir bitiriş yapıyor musunuz? görüşürüz, tamamdır, öptüm vb herhangi bir şekilde son olduğu belli ifadeleri kastediyorum. özellikle sohbetin olağan bir şekilde durduğu anlarda bunu yapmalı mı? eskiden çoğu sohbette bunu yapardık ama artık yapmıyoruz gibi geliyor, olağa
selam, yazışmaların sonunda net bir bitiriş yapıyor musunuz? görüşürüz, tamamdır, öptüm vb herhangi bir şekilde son olduğu belli ifadeleri kastediyorum. özellikle sohbetin olağan bir şekilde durduğu anlarda bunu yapmalı mı? eskiden çoğu sohbette bunu yapardık ama artık yapmıyoruz gibi geliyor, olağan karşılanan artık bu mudur merak ediyorum :)
0
matlii
(11.07.22)
Mutlaka yapıyorum.
Bana bitiriş yapmadan kesmek olağan gelmiyor. Saygısızlık gibi geliyor.
Belki de daha çok, aramda bir dereceye kadar resmiyet olanlarla mesajlaştığım icindir.
0
pro9it9is9
(11.07.22)
Gece geç saatlerdeyse uyumayacak olsam bile ben yatıyorum iyi geceler diyorum.
Daha erken saatlerdeyse x'¡ yapmam lazım görüşürüz diyorum genelde.
Bazen ise bunları yapmadan direkt muhabbet bitince kaldığı oluyor öyle.
0
black holes in the sky
(11.07.22)
Yapıyorum, yapmayınca garip geliyor. Yazdığını gördüm ve anladım anlamında o an uygun düşen bir tepki veriyorum.

Grup sohbetlerinde buton şeklinde olan mesaj tepkilerini kullanıyorum.
0
akhenaten
(11.07.22)
Cok samimi oldugum kisiler mesela kardeslerim veya en yakin arkadasim vs surekli bir mesajlasmanin parcasi olduklari icin bitirici seyler soylemiyoruz hic. Gun boyunca mesajlasiyoruz. Eger bir toplantiya giriyorsam ya da internetsiz bir ortamdaysam vs o zaman “hadi toplantiya giriyorum, optum” falan diyorum.

Eger cok samimi olmadigim biriyle ya da uzun zamandir gorusmedigim biriyle benim baslattigim bir sohbette isek o zaman bitirici bir sey soyluyorum zamanini daha cok almamak icin.
0
sopiro
(11.07.22)
Ben samimi olsun olmasın mutlaka bitiririm ki devamı gelmesin
0
Hallegadola
(11.07.22)
(8)

Plajdaki kızla tanışmaca?

jonas
Merhaba. Şu an Antalya'da tatildeyim. Birkaç gündür plajda gördüğüm bir kız var, 3 kişilik bir erkek grubuyla takılıyor. Aralarından biriyle sevgili gibi durmuyor pek, 4 kişilik arkadaş grubu gibiler. Kızdan çok etkilendim nedense, uygun bir yol bulup tanışasım var ama terso bir durum da olsun istem
Merhaba. Şu an Antalya'da tatildeyim. Birkaç gündür plajda gördüğüm bir kız var, 3 kişilik bir erkek grubuyla takılıyor. Aralarından biriyle sevgili gibi durmuyor pek, 4 kişilik arkadaş grubu gibiler.

Kızdan çok etkilendim nedense, uygun bir yol bulup tanışasım var ama terso bir durum da olsun istemem.

Nasıl yapsam? Icimdeki beğenimle platonik olarak takılsam mi, hamleyse de nasıl bir hamle yapsam?
0
jonas
(11.07.22)
3 erkekle takilan tek kiza yanastiginda karsilik alabilmen icin brad pitt'in kayip kardesi falan olman lazim
0
floydian
(11.07.22)
YANINDA 3 erkekle takılan kıza değil açılmak, yan gözle bile bakmam. Belki içlerinden birinin kardeşi vs bile olabilir.
Bulabiliyorsan instagramda fln bulmaya çalış yoksa yüzyüze zor iş şu durumda.
0
les yeux blanches
(11.07.22)
Başka adaylara açık olan bir kişinin 3 tane karşı cinsle tatile gideceğini zannetmiyorum. kardeşleri kuzenleri falansa bile o kişinin yanıt vereceğini veya bu işin olumlu olacağını zannetmiyorum.
0
ilgeru
(11.07.22)
Çocuklardan en az biri flörtü, kuzeni, kardeşi falandır. Öyle olmasa bile yukarda da yazıldığı gibi 3 erkekle tatilde olan bi kızdan olumlu yanıt alma imkanın yok. En iyi ihtimalle eli boş dönersin, diğer ihtimallerde (ki çok da uzak değil) kardeş işine bak sen hayırdır tepkisi alırsın ve karşılık verirsen dayak kaçınılmaz olur.
0
mg3929
(11.07.22)
erkeklerle tanismayi dene hep beraberlerken. bi sekilde erkeklerle muhabbet acarsan kiz da dahil olur bi noktada. orada kizin tepkisi, grup dinamiginden falan tekrar bi degerlendirme yapabilirsin.
0
reavelyn
(11.07.22)
erkeklerle tanışmayı dene +1111
0
jangbogo
(11.07.22)
Ben senelerce iki erkek arkadasimla tatil yaptim, tek sebebi de iyi anlasmamizdi. Biri benimle tanismaya calissa falan sorun yaratma ihtimalleri sifirdi tabii, ama guvenlik acisindan faydasini gordum. O, “bunlarin iliskisi ne yahu?” belirsizligi normalde cok mumkun olan rahatsiz edilme durumlarini sifira indiriyor.

Bir baska cevapta insanlarin bakismasi onemli bir sey degil dedigim icin elestiri aldim, o yuzden buna tavsiyem kizin da sizinle bakismaya, gulmeye vs egilimi olup olmadigini tartmaniz. Kizin sizin varliginizdan haberi yoksa bir sey yapmayin birakin kendince ilini yapsin rahat rahat.
0
sopiro
(11.07.22)
Senin yanında bi kız arkadaşın olsa daha kolay olurdu bu işler.

Tanışma özürlü bir insan olmama rağmen, kuzenlerle filan tatile çıktığımda çok kolay oluyordu bu işler. Gerçi bu sefer de karşı gruptaki dallamalar benim kuzene yazıyordu ama=) En azından bir şekilde arkadaş grubu oluyorduk böylece. Tek erkek dalmıyorduk aralarına...
0
trixi
(11.07.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.