Giriş
(13)

sevdiklerinizin resimlerini cüzdanınızda taşıyor musunuz?

baldan kaymak
sb.
sb.
0
baldan kaymak
(19.02.22)
Tasimiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(19.02.22)
Yok ya keşke taşısak
0
freebird5406_2
(19.02.22)
hayır. bunlar akıllı telefon çıkmadan önceki alışkanlıklar.
0
dafuq
(19.02.22)
evet, rahmetli annemin çocukluk fotosunu
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(19.02.22)
evet
0
tcyx
(19.02.22)
evet:(
0
gabe h coud
(19.02.22)
Taşıyordum bir ara. Şimdi cüzdanda ne var ne yok bir fikrim yok açıkcası. Taşımak gerektiğine inanırım ama.
0
ruhen hastayim ben
(19.02.22)
Eşimin ergenliğinden kalan ve baktıkça güldüğüm vesikalığını taşıyorum <3
0
kobuzchu kiz
(19.02.22)
Lisedeki cüzdanımda vardı ama bir kere bile açıp baktığımı hatırlamıyorum.
Bi 5-6 senedir cüzdan değil kartlık taşıdığım için zaten koyacak yer yok ama olsaydı da taşımazdım.

Kendi biyometriklerim var 2 tane pasaport 2 tane de vize boyu; onlar duruyor kartlıkta.
0
Jux
(19.02.22)
akıllı telefonlardan sonra gerek kalmayan bir gelenek artık
0
kelepir
(19.02.22)
Kendi vesikalıklarimi taşıyorum lazım oluyor diye.
Kardeşleriminkini de taşıyorum ama sebebini bilmiyorum. Öyle alıp koymusumdur cüzdana.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.02.22)
Hayır
0
ceketimi alip cikcam
(19.02.22)
Yasadigim yerde para yerine bir app kullaniliyor. O yuzden cuzdan tasinmiyor, cep telefonu tasiniyor. Orda da resimler var.cuzdan tasisaydim resim koymazdim.
0
sopiro
(20.02.22)
(5)

7 aylık bebekle 7 saat başbaşa nasıl geçer?

bugisme
mücbir bir sebepten dolayı eşim işteyken oğluma bakmam gerekiyor. İlk defa tek başımıza kalacağız. süre oldukça uzun neler tavsiye edersiniz. Kendisi emeklemeye yeni başladı, uykuya girmekte zorlanıyor.aklıma araba geldi, arabada kendiliğinden uyur genelde, ya da dışarıda gezsek. alıp dışarı çıksam
mücbir bir sebepten dolayı eşim işteyken oğluma bakmam gerekiyor. İlk defa tek başımıza kalacağız. süre oldukça uzun neler tavsiye edersiniz. Kendisi emeklemeye yeni başladı, uykuya girmekte zorlanıyor.

aklıma araba geldi, arabada kendiliğinden uyur genelde, ya da dışarıda gezsek. alıp dışarı çıksam arabada tek başına arkaya koymam riskli olur mu? dışarıda daha çok yorulur muyum? insanlar bu bebeğin annesine nolmuş acaba derler mi :)

yardım lütfen!
0
bugisme
(18.02.22)
Bizim 8 aylık yeğen daha yeni gitti yanımızdan. Uyumadığı sürece koşturacaksınız arkasından.
Araçtayken bebek koltuğunda sabit durmalı.
Yutacağı şeylerden kesinlikle uzak tutun.
0
Erva
(18.02.22)
bol bol yormanız gerekiyor kolaylıklar dilerim öncelikle :) bebek arabasıyla turlayabilirsiniz. temiz havada tıngır mıngır gitmek uykularını getiriyor. zaten emekliyormuş, kendi kendine bi şeyler keşfedip oynar gün içinde, siz de kontrol edersiniz. hışırdayan ambalaj vs çok seviyor benimki, şimdi köpek mamasının pakediyle oynuyor hatta.
0
pide
(18.02.22)
e muhtemelen en az bir saat gunduz uykusu vardir, belki iki ayri defada falan uyuyorsa iki saati oyle gecer.
bir saat disarida yuruyuse cikarirsiniz, uykudan hemen once veya sonra.
Banyosu gece uykusundan once degil de herhangi bir zamandaysa yarim saat de banyosu alir.

Arabayi siz kullaniyorken arkada tek basina kalmasini tavsiye etmem ama bir tecrubem yok bu konuda, sadece benim gordugum kadariyla iki ebeveyn de arabadayken bile biri genelde arkada cocugun yaninda oturuyor. Kusuyorlar falan, gereksiz panik olursunuz.

Geri kalan zamanda da temel ihtiyaclar ve oyun.
0
sopiro
(18.02.22)
havalar guzel en kotu cikin yuruyun, bende kanguru vardi ona takip cok yuruyordum o donemlerde. arabasi ile de cikip yuruyebilirsiniz ya da arabada da gidebilirsiniz uyur dediginiz gibi ogle uykusuna denk getirirseniz. bol bol sizin hareket halinde olmaniz gerekiyor o donemlerde, her seye guluyordu benim kiz o donemlerde, cok yorucu oluyor. kitap okuyabilirsiniz ona, resimleri ve muzikleri ilgilerini cok cekiyor.

"insanlar bu bebeğin annesine nolmuş acaba derler mi :)" oyle diyem hic duymadim, dogdugundan beri tek basimiza surekli cikiyoruz. hatta annesine cok iyi gelir, ara ara kendiniz cikin alin yuruyuse gidin parka gidin, anne de biraz nefes almis olur
0
sweetoffice
(18.02.22)
Korkma yahu, babasın sen, akışına bırak, doğru olanı yapacaksın zaten.
0
antihero
(18.02.22)
(11)

Samimi Olmadığınız Birinden Nikah Davetiyesi Alınca Ne Yapıyorsunuz?

alicek
İşyerinde konuştuğum bi arkadaş vardı, iyi konuşurduk, nikahı gelince iş yerinde sevmediğini söylediği kişiler dahil herkese davetiye verince bi vakfa adına bağış yaptım, sonra aramıza biraz mesafe girdi, sadece iş yerinde görüştüğüm biri olduğu için pek umrumda olmadı açıkçası, şimdi daha az konuşu
İşyerinde konuştuğum bi arkadaş vardı, iyi konuşurduk, nikahı gelince iş yerinde sevmediğini söylediği kişiler dahil herkese davetiye verince bi vakfa adına bağış yaptım, sonra aramıza biraz mesafe girdi, sadece iş yerinde görüştüğüm biri olduğu için pek umrumda olmadı açıkçası, şimdi daha az konuşup daha az samimi olduğum bir arkadaş davetiye verdi, insanlar genel olarak bağış tipindeki hediyeleri hakaret mi sayıyor yoksa kültürel olarak böyle birşeye uzak oldukları için mi ters karşılıyorlar? Sizce ne yapayım?
0
alicek
(17.02.22)
Evlenen çiftlerin en çok ihyacı olan şey para oluyor. Ben bağış yapmazdım. Eğer bi bütçe ayırmak istiyorsam şirkette çift adına toplanan paraya katkı yaparım, ya da gider altın, para vs takarım.

Eğer çift adına toplanan paraya katkı yapmayacaksam o zaman bağış da yapmam.

Hani bi hediye listeleri olur, oradan seçip hediye alırsın o da okey.

Bütçe ayırmayıp nikahına düğününe gitmek de okey. Çünkü insan o günde herkesi yanında görmek istiyor. Herkesi olduğundan daha samimi görüp düğünde beraber eğlenmek istiyor vs.
0
zimbirik
(17.02.22)
Hocam samimi olmadığım insanları davet etmek bana doğru gelmiyor, yani ben evlenecek olsam sadece samimi olduğum insanları davet ederim, yoksa eğer dediğin gibi para için oluyor o da insanı menfaat için davet etmiş gibi oluyor, bu doğru mu?
0
🌸alicek
(17.02.22)
Bu arada şirket adına bi para toplanmadı, keşke öyle olsa verirdim ancak ne yapacağımı bilmiyorum yabancı bir ortama gitmek de doğru gelmiyor bana
0
🌸alicek
(17.02.22)
Gitmiyorum.
0
stavro
(17.02.22)
tesekkur ederim diyip aliyorum ve gitmiyorum.

dedigin gibi samimi olmadigi insana davetiye veren net para bekliyordur. insan utanir davetiye vermeye arkadasi olmayan insana. saygidan verilebilir bazen ama akrani birine samimiyet olmadan veriliyorsa menfaat icindir.
bagislar evet degersiz onlarin gozunde cunku para kazanamiyorlar bagistan :))
0
Kittie
(17.02.22)
Gitmem.
0
sopiro
(18.02.22)
hayırlı olsun diyorum davetiyeyi alıyorum sonra çöpe atıyorum.
0
sizofren06
(18.02.22)
Biz düğünde yakın olmadığımız insanlara da davetiye verdik. Herkesi aramızda görmeyi çok istemiştik. Otellerine kadar da biz harcayacaktık. Maddi bi beklentimiz yoktu.
Bizim para için davetiye verdiğimizi düşünen insanlar zaten kendi algıları nedeni ile en baştan gelmediler. Ama bizim yanımızda olmak isteyen insanlara otelini, yemeğini, alkolünü her şeyini sunduk biz. Çok da güzel eğlendik gelenlerle. Kimin ne taktığını, ne verdiğini de hala bilmeyiz.

O yüzden yakın olmadığı kişiye davetiye veren kişiyi para için yapıyor gibi algılamayın. Biz aramızda bi münakaşa olmayan herkesi çağırdık. Çünkü düğünler ve cenazeler böyle olmalı bize göre. Samimi olmak, birlik olmak, destek olmak iiçin yapıyoruz bu seremonileri. Belki sizi çağıran kişilet de böyle düşünüyordur bilemesiniz.
0
zimbirik
(19.02.22)
evlenen insanın paraya ihtiyacı olur. parayı bağış yapmak "sana bu ihtiyacın olan dönemde para vereceğime gider başka yere veririm" diyip gözüne sokmaktır. ben olsam ben de gıcık olurdum. benimle bağışın ne alakası var yahu dalga geçer gibi bir de benim adıma yapılmış. gitmiyorsan gitme düğüne, vermiyorsan verme para&altın. ama bağış yapmak saçmalık
0
dafuq
(19.02.22)
ben evlensem ofiste kimseyi ayırmadan formaliteden de olsa davet ederim. nezaketen böyle icab eder. diğer türlüsü ayırmak olur ve yanlış anlaşılmalara müsait. he o samimi olmaıdgım adam gelmedi diye de bozulmam. gelmesini de beklemem zaten. hani bende bundan çekiniyırum. millet para için çağırdı diye düşünür. iyi de şimdi yanındaki adama davetiye verip diğerine selam verip davetiye vermemek ya da birinin "aa sana davetiye vermedi mi" diye söylemesi gibi durumlar daha çirkin bence. Bu arada samimi değilsem gitmiyorum da karışmıyorum da. karışırsam da çok azıcık birşey veriyorum. banane canım. sonuçta mutlulugu için evleniyor, para için evlenmiyor ya.güzel dileklerimi sunarım, kafi. hiç dert etmiyorum böyle şeyleri. bana gelmediler diyede dert etmem kimseyi.
0
halboyle
(19.02.22)
maaşlarınız ultra yüksek değilse bağış yapmak baya manasız, danimarkada falan yaşayan biri olsan tamam da evlenen insanlar hele şu anki ekonomide ne kadar zorlanıyorlar haberın yok sanırım. belki kadın/adam ulan biz kaşık çatal almaya uğraşıyoruz alicek temaya bağış yapmış demiş olabilir.

cok samımı degılsem korona zamanı gitmem, ufak bı hedıye takarım ofiste takabılıyosam.

ınsanlar evlenınce dugunu kalabalık olsun ıstıyor, kimi para ıcın kiminin ailesi yok, arkadası yok vs. bır suru sebep olabılır
0
hopp
(19.02.22)
(12)

Monogami

tamam sakinim
Tek eşliliğin insan doğasına uygun olmayışı bir taraftan doğru gelirken, bir taraftan da doğamız ve içgüdülerimiz dışında, insanın doğal olmayan bir çok şeye de uyum sağlayıp benimseyebilme özelliği konuyu tartışmalı hale getiriyor. Bu tarz konularda insanlarla sohbet ettiğimde yeterince objektif ce
Tek eşliliğin insan doğasına uygun olmayışı bir taraftan doğru gelirken, bir taraftan da doğamız ve içgüdülerimiz dışında, insanın doğal olmayan bir çok şeye de uyum sağlayıp benimseyebilme özelliği konuyu tartışmalı hale getiriyor. Bu tarz konularda insanlarla sohbet ettiğimde yeterince objektif cevap alamıyormuşum gibi geliyor, özellikle ilişkisi olan insanlar bu konu hakkında tartışma açılmasından bile haz etmiyorlar. Ancak ben merak ediyorum, uzun soluklu bir sadakat ne kadar mümkün? Siz buna ne kadar yatkın olduğunuza inanıyorsunuz? İlişki içerisindeyken başkasını arzulama durumu hiç yaşamıyor musunuz? Neden evli erkekler evlilikten ciddi şekilde yakınıyor, büyük sebeplerden biri bu olabilir mi sizce?

Kafama takılan başka bir şey, türkiyede kadınların evlenme yaşı ortalaması 25 erkeklerin 27. 25-30 yaşında toplumun da baskısıyla insanlar aşık oldukları anlaştıkları kişileri aramaktansa elindekiyle yetinip evlilik adımı atıyor gibi. Bu yaş aralığında ciddi yığılmanın olması düşündürüyor, kararların ne kadar sağlıklı ve düşünerek verilmiş olabileceğine dair.
0
tamam sakinim
(16.02.22)
Benim gözlemim şöyle. Erkekler de erken evlenebiliyor. 20 ile 25 yaş arasında. Yaş 30 40 arası olunca da erken evlenmiş olduklarını fark edip maddi durum düzelmişken serbest olamamanın rahatsızlığını yaşıyorlar. Hayat boyu sadakat mümkün.
0
dissendium
(16.02.22)
İnsanın doğasına uygun olmayışı geçerli bir argüman değil bence. İnsanın doğasından kasıt neslini sürdürmek için olabildiğince fazla yavru yapmak ise bulduğumuz her karşı cinsle çiftleşmeye çalışmamız lazım. Ciftlesmekten kastım disiyi hamile bırakmaya yönelik seks. Bunu yapmayacak kadar gelişmiş canlılariz ama tek bir insana sadık kalacak kadar gelişmiş degiliz düşüncesi çok saçma. Kimse hareketlerine insan doğası bu diye bahane bulmasın bence. Kimi insan sadık değildir, kimi insan sadıktır. Ömür boyu da sadık kalır. İki seçenek de mümkündür, biri diğerinden üstün değildir.
0
sckxyss
(16.02.22)
sizin oneriniz ne burda? evlenmemek mi yoksa ciftlerin birbirine haber verip baskalariyla iliski kurabilmesi mi? cok evliliklik mi? evliliksizlik mi?

ben duzenli iliski yasadigimda ilgimi ceken insanlar olsa dahi alistigim seye daha bagli hissediyorum kendimi. cunku duygusuz sadece seks icin seks yaptigimda bir doyum hissetmiyorum hemen puf kaybolup gidiyor ama paylasimim olan, duygusal baglilik ve sadakat besledigim kisiyle beraber yatmak bile daha fazla tatmin sagliyor.

erkeklerin mevzusu su bircok temel ihtiyaclari ve bireysel karsilanmasi gereken isleri kadina yikiyor kadin da canim kocam diyerek sirtliyo bu gorevi. sonra onla ugras bunla ugras derken kocasiyla ilgilenecek enerji ve motivasyon kalmiyor. he bi de toplum var ona da bir seyler kanitliyo kadin. doguruyo falan. erkege olan ilgisi sevgililik donemi gibi olamiyor erkek de karsisinda amele gibi calisan bi insan nasil olursa oyle birini goruyo ve hayal kirikligi yasiyor. nacizane fikrim de duzenli hayata basliyosun evlenince aksam
ayni saatte yemek, tv(netflix falan ne diyosaniz artik tvye) bu biraz libidokillerlik yapiyo insanda. isten gelip yiyosun ve tv karsisinda siziyosun. bekarkenki bos kafan ve rahatligin yok. her an sevisebilirim diye cikiyosun disari, bara, konsere. evdeyken o heyecani bulamiyosun vs.. sebepler cogaltilabilinir.

hayat boyu sadakat %90 mumkun olabilir ama olmasi icin biraz da ruhunu hafiften öldurmen lazim
0
ala09
(16.02.22)
2. bir eş ihtiyacı arap şeyhleri, aileden zenginler, part-time çalışanlar gibi bol vakti olanlar filan için bi şey ifade eder

daha çok dargınlık ya da yaşlanma kilo alma sağlık vs. gibi vicdansız sebeplere dayanıyor başkası da olsun

fiziksel olarak uslu durmak zor bir mesele değil

zihinsel olarak uslu durmak ya da sosyal medya başkalarına ilgi duymamak ise çok büyük irade
eşler arasında karşılıklı fedakarlık ve özveri bağları sağlam tutuyor
arada bastırılmış duygu patlamaları olur
en basitinden bir ünlünün fotoğraflarına bakar geçer
ya da random biriyle dertleşir
tabi bunlar da hoş değil
0
bir soru sorcam
(16.02.22)
Mevzuya olabildiğince objektif yaklaşmaya çalışıyorum ve ben de merak ediyorum bunu.

Tek eşliliğin insanlara uygun olmayışı, özellikle de erkekler için; çoklukla erkeklerin tohumlarını olabildiğince saçarak daha çok çocuk sahibi olarak nesli devam ettirme iç güdüsünün bir sonucu olduğu savunuluyor.

Avcı toplayıcı zamanlarda, insan ömrü çok kısa ve hayat tehlikelerle doluyken fena da olmayan bir (içgüdüsel) strateji olabilir.

Şimdilerde genel olarak insan ırkının çok artmış olması, belki bazı insanlar için (içkin) türü sürdürme iç güdüsünü biraz törpülemiş, yoluna koymuş olabilir. Bazıları için de hala daha çok üreyip, genlerini sonraki nesillere aktarmak ve “kaybolup gitmemek” motivasyonu sürüyor olabilir.

Bu, en ilkel nesli sürdürme tarafından bakışım.

Öbür yandan, artık eskiye göre çok ama çok daha fazla hazcı insanoğlu. Çok büyük tehlikeler yok ve en basitinden yaralandığımızda bir ambülans gelip hastaneye götürüyor ve sorgusuz sualsiz tedavi ediyorlar!?

Haz ve deneyimler çağında pek çokları da deneyim ve hazlarını çeşitlendirmek istiyor. Bu da başka bir tarafı.


— Kendi bakış açım ve ne hissettiğime geçmeden önce; evli erkeklerin neden yakındığına geçeyim: Erken yaşta aile baskısı, ya da genel bağlam içinde bir şekilde evlenmeye kendini zorunlu hissetme; daha iyisini nasılsa bulamam, zaten kör-topalım, diğer yandan hormonlar derken birden bire, çok olgunlaşmadan, etraflıca düşünmeden kendilerini evliliğin içinde bulabiliyorlar.

Biraz “büyüyüp” de maddi olarak da rahatladıktan sonra; acaba doğru mu yaptım, bir sürü de seçenek varmış niye kendimi kapana kıstırdım ki vs. vs. gibi bir takım ah-vahlar oluşabiliyor.

Bunu etrafımda birkaç kadında da gözlemledim. Aman bu sünepeyle mi uğraşacağım, çocuk da peydahladım ele gelir oldu sepetleyeyim diyip (benim çıkarımım değil, kendilerinden dinlediğim) herifi boşayıp, çocuğun babasında kaldığı günler keyif çatan özgür ruhlu kadınlar da olabiliyor.

Herkesin şeysine kimse karışamaz :)



Kendi adıma kararsızım. Bir ilişki içine girdiğimde genelde gözüm başka bir şey görmez oluyor. Yani nebleyim, bildiğiniz bütün güzel kadınlardan oluşan bir karmayı evime doldursanız çıkın dışarı manyak mısınız diye kovalarım.

O duygusal yoğunluk pek iyi pek hoş. O sırada tek eşliyim ve sadakat sorgulamaya bile gerek yok.

Fakat “ilişki” ile “aşk” başka şeyler. Bir noktada “cepte bu” fikri oluştuysa ilişki içinde, merak ve yoğunluk duyguları kaybolmaya başlıyor. Çözdüm ben bu adamı/kadını duruşu işleri çok bozuyor.

Oradan sonra benim için yokuş aşağı gidiyor işler. Ama bunu çok eşlilikle çözmek de pek hoşuma gitmiyor. Aldatmaktan bahsetmiyorum, mesela bunu karşımdaki insanla konuşsam vesaire vesaire. I-Ih.

Ama mesela üç kişilik bir duygusal ilişkiyi merak ediyorum. Mümkün mü? Mümkünse nasıl? Bu fikri ilk kafama sokan da meşhur Vicky-Cristina-Barcelona filmi olmuştu.

Çok eşliliği daha çok bu bağlamda düşünüyor ve irdeliyorum.



Ömür boyu sadakat olur mu? Bahsettiğim merak/ilgi bitmezse, taraflar bunu besleyecek şekilde farkındalık sahibi olursa neden olmasın diyorum.

Diğer yandan, “zorunda mıyım”!? Ya da “zorunda mıyız” (insanlık olarak) —neden bir ömrü tek eşle geçirmek, katolik nikahıyla evlenip mezara kadar diye yeminler etmek zorundayız diye de düşünüyorum.

Yani insan değişiyor, bir yerden sonra iki kişi de başka insan olmuş oluyor. Başka yollarda, başka insanlarla devam etmek ve ‘no-hard-feelings’ pozisyonunda olmak da mantıklı geliyor.

Böyle.
0
kaptankedi
(16.02.22)
"25-30 yaşında toplumun da baskısıyla"
buu toplumun baskısından azadelik yaşı kaç acaba 68 mi?
kaç yaşında bu sosyolog/psikolog modern söylem insanları olgunlaşmış saymaya başlayacak
0
comp
(16.02.22)
Bu konularda asla objektif cevaplar alamazsın evet. Hatta herkesin anonim oldugu bunun gibi sitelerde bile. Bu konularda insanlar daha kendine karsi objektif değil ki sana objektif fikirlerini sunabilsinler zaten. Gercegi kendine bile itiraf etmez bazı konularda insanlar, kendini kandirirlar. Sen de ben de.

Uzun soluklu sadakat ne kadar mumkun? Bana sorarsan pek de mumkun değil.
Soyle bir durum var, gozu disari kayan aldatan insanlar ve yıllarca sadik kalan insanlar var. En azından bildigimiz kadariyla sadık olanlar diyelim. Burada direkt sonuca bakıyorz adam/kadin sadık kalmis mi kalmamis mi. Ama hayatinin geri kalanjna bakmıyoruz. Sadakatsiz olanin hayatinda neler oldu bitti kimlerle hangi ortamlarla karşılaştı, sadik olanda durum nasıl? 8milyar kusur farkli hayst var dunyada, bir tanesi bir tanesiyle aynı değil. Bir takım sartlar olustugunda veya bir takim firsatlar olustugunda durum degisebilir. Demek istedigim 30yil boyunca hic aldatmamis ama sadece firsatini bulamadigi icin yapamamış olan milyonlarca insan da vardir.

Ben sahsen kimsenin ama hiçkimsenin uzun soluklu sadakat sahibi olacaginin garantisi olmadigina inaniyorum. Evet buna tanıdığım tanimadigim herkesi ailemi esi dostu hatta kendimi de katiyorum. Herkes yapar değil, herkes yapabilir yani bu herkes için mumkun. Ahmet asla yapmaz Mehmet asla yapmaz Ayşe Fatma kesinlikle yapmaz falan boyle bir sey yok.

Uzun soluklu sadakat bazi sartlar gerceklesmemesi sayesinde oluyor biraz da. Yoksa kime sorsan onun kocasi asla yapmaz, onun karisi asla yapmaz, öbürünün anne babasi icin boyle sey soz konusu bile olamaz ama eminim bu talihsizligi yasayanlarin da hemen hepsi esleri icin ayni düşünüyordu.

İnsan dogasi bana sorarsan gozu disari kaymaya yatkin ama buna etki eden milyon tane değişken var. Kisinin is hayati, kariyeri, cevresi, toplumun kulturu, yetistigi ailede benimsediği ogretiler, dini inanci, eşinin kiskanclik ve kontrolculuk seviyesi, fiziksel cekiciligi, milyon tane değişken var kisinin sadakatsizlik yapmasina imkan veren veya mani olan. Atıyorum kadinin is ortaminda birilerone gozu kayiyordur ama kariyeri tehlikeye gireceginden hamle yapmaya cesaret edemiyordur bu sayede sadakatini bozamamistir. Yeryüzünde kimse de bu insanin aklini okuyamayacsgi icin bu kisi de sadakat sahibi olan veya "en azından bildigimiz kadarıyla sadakat sahibi olan" sinifina girer.

"Tek eslilik insan doğasına uygun degil"den ziyade "tek esle yetinmemeye egilimli olmak" insan doğası diyorum ben.

Ve bu gozler neler gordu. Neler gordu. Asla dusunmeyeceginiz, konduramayacaginiz, hatta yapacagini dusunmek bir tarafa dursun gozunuzle gorseniz ulan ben yanlış görmüşümdür diyip kendizi sorgulayip gordugunuze bile inanmayacaginiz insanlar neler yapıyor.
Ve gercekten esini seven ve sevmeye devam eden, onunla yasamaya devam etmek isteyen ondan ayri kalmak istemeyen ama gozu de disari kayip baskalariyla bir seyler yasamaktan da geri durmayan milyonlarca insan var. Olay sevmemek deger vermemek veya size gerçekten değer vermeyen sizi gercekten sevmeyen biriyle hayatini birlestirmek de değil. İnsanlarin filmlerden romanlardan ogrenip gercek hayata uyarladigi ve gercek olduğuna inandigi bir ideal sevgi sadakat olgusu var. Buna gore "gercekten" biririni sevdiğinde gercekten deger verdiginde boyle seyler olmaz, yapmazsin böyle seyler. Sadakatsizlik oluyorsa gercekten sevmemistir, deger vermemiştir, ahlaki degerlerini kaybetmistir soyledir boyledir. Yani normalde boyle seyler olmaz, o iliskide o insanlarda sorun vardir cunku idealimizdeki iliski boyle değil. Belki de idealimizdeki gercek değildir? Gercek dunya, gerçek insanlar oyle degil belki.

Gercek hayat su ki 15 senedir hergun gordugun beraber yatip kalktigin aynı sofrada yiyip kalktigin tuvalette isini yaparken zatirt diye cikardigi gazin sesini duydugun kisiye kiyasla isyerine 1 ay once giren eli yuzu duzgun vatandasin daha cekici gelmesi isten bile değil.
Ve bana sorarsan insanin konusmaya başladığı andan itibaren öğrendiği ahlaki degerler ve/veya dini inancinin getirdigi sorumluluklar, toplumun bu konudaki bakis acisi ve diger degiskenler ne olursa olsun nefsine tatlı gelen karşı konmasi zor yasak elma karsisinda bir istisna yapıp kendine bir takim mazeretler uretme ve tum bu ahlaki degerlere kisisel degerlerine karsi olan yasak elmayi yemesini kafasinda kendince kabul edilebilir bir istisnai durum haline getirip nihayetinde onu yeme isinde cok iyidir.


Bu kafayla nasıl evleneceksin sen, yalniz kalacaksin o zaman diyenler olacaktir, oluyor.
E evlenecegim ve bir hayat kuracagim diye kendimi kandiracak değilim, tabiat gerçeklerini kabul ederek ve farkinda olarak yasayacsgim yuva kursam da kurmasam da. Dunyanin en sadik kadinini bulup evlenecegim ve kendimi garantiye alacagim falan yok. Beni deli gibi seven birinin 30 yil sonra da ayni seyleri hissedecegine emin olamam. Evlendigim kişinin omur boyu sadik kalacsginin yüzde yuz garantisi olmadigi gercegiyle yaşayacağım. Bu bilince hayatımi birleştiriyor olacagim ve bu ihtimali dusunup geceleri uykularimi kaçırmayacsgim haliyle.
Ya kaybedersek diye dusunup maca cikmayan futbol takimi olur mu?
0
stavro
(16.02.22)
Evlilik bir kurum ve bir noktada "profesyonel" olarak yaşanması gerekiyor. Evlenmek demek yapısı gereği bazı şeylerden vazgeçmek demek.

İş hayatı gibi düşün, para kazanmak için hayatımızın önemli bir kısmını başkalarına kiralıyoruz. Hadi bundan bağımsız olsun, yaşamın dengesinde trade-off'lar var. Bazı şeylere sahip olmak için bazı şeylerden vazgeçmek gerekir.

Evlilik bu anlamda iş hayatından bir tık daha kolay bir kurumsal yapı çünkü kimse evlenmek zorunda değil. Bunu yapıyorsan da o kurumun kurallarına uyacaksın. Uyumayacağına inanıyorsan evlenmezsin. İş hayatında nasıl ki gereklilikleri yerine getirilmeyince yaptırım oluyor, evlilikte de olmalı. Bu anlamda sosyal yaptırımlar var, aldatmanın çok pis kötü bişey olması da bu yüzden belki de. Çünkü bunu yaptığında kimseye hesap vermeyecek, kimsenin sorgulamayacağı insan daha kolay yapar.

İşin patladığı nokta insanların evliliğe böyle bakmaması. Evliliğin bireyin hayatında zorlaştırdığı şeyler kolaylaştırdıklarından daha fazla. ve bunun gözardı edilebilmesi için süslenip püslenip anlatılıyor; dahası başarı gibi gösteriliyor. Ayrıldığında tazminat ödeyeceğin bir işe başlayıp, tazminat ödememek ama bir yandan da şirketin istediklerini yapmamak için çırpınmak oluyor aldatmak.

Yukarıdaki ruhu öldürmek benzetmesine katılıyorum, evlendiğinde vazgeçeceğin şeylerin senin hayatında pek bir önemi kalmaması lazım ki ruhunu öldürmek fikrine razı olasın. Ya da evlenmek için başka zaruretin varsa da, ruhunu öldüremesen bile canlı canlı gömmelisin, zamanla ölür.
0
Jux
(16.02.22)
1- insan, zihninde tamamen özgürdür. düşünceyi değerlendirmeye başlayacağımız nokta, işin icraate ya da söyleme döküldüğü aşamadır. dürtülerinizin hayatınızı, aldığınız kararları ne kadar etkilediği durumunuzu belirler.

insanı diğer canlılardan ayıran özelliklerinden birisi, dürtülerine ket vurmayı becerebilmesidir. bunu yapabilen var, yapamayan var, bilinçli olarak kendini kısıtlamayı reddeden var. üç durum da gayet doğal ve mümkün. sadece seçiminize uygun sosyal ortamı bulmanız/yaratmanız lazım. yoksa işin sonu yalnızlığa ve/veya mutsuzluğa çıkacaktır.

2- yaştan ziyade boşanma istatistikleri, şiddet vakaları ve terapiye yönelenlerin yüzdesi belirttiğiniz konuda daha çok şey söyler. evlilik dışı cinsel ilişkinin baskılandığı bir toplumda belirttiğiniz yaşlar evlilik için yüksek bile kalıyor.
0
zgrydn
(17.02.22)
Tekesliligi hayat boyunca tek bir es olarak alirsak insan hayatina uygun olmadigi belli tabii ki. Evlilik kurumu asktan sevgiden degil isortakligi ve mal dagilimi gibi kavramlar icin ortaya atilmis bir sey, Eskiden insan omru ortalama 45 yil iken mantikli olabilirmis, fakat gunumuzde olene kadar tek bir kisiyi ayni askla sevmek ve luzumsuz bir cok stresi ustlenmek cok akil kari gelmiyor bana.

Ama tek esliligi tek partnerlilik olarak degerlendiriyorsak dogru oldugunu dusunuyorum. Sadece cinsel yolla bulasan hastaliklar riski bile, hadi kendinize bulasmasina okaysiniz diyelim, baskasina bulastirma riski vs korkunc bir sey bence. Bu sebeple cok yatkinim ve buna yanasmayan biriyle herhangi bir romantik veya cinsel iliski yasama arzum yok. Kimse o kadar kiymetli veya ozel degil bence.
0
sopiro
(17.02.22)
Bahsettiğin konu genel bir kanun net bir denklem olmadığı için objektif cevaplar bulamaman normal ve zaten bu konu çok kişisel. Kişiden kişiye değişir görüşler ve cevaplar.

Uzun soluklu sadakati (40+ yıl vs..) ben de merak ediyorum, etrafımda tanıdığım ve yıllardır gözlemlediğim 65+ yaş ve hala mutlu insanlar, aileler var.
Onların ortak yanı, karı koca olarak kendilerini ciddi anlamda işlerine adamış olmaları. (ki maddi kaynaklı değil, bu insnalar işini iş olarak da görmüyor..) Muhtemelen sevdikleri işe sahip oldukları için iş düşünürken alt beyin farklı bir dürtü üretmiyordur.
Uzun süreli sadakatin ayrıca kişilikle ve daha çok yaşam tarzıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Örneğin ben ev kedisi gibiyimdir, benim yaşam merkezim, rahatlık alanım ve kendimi özgür hissettiğim tek yer evimdir o yüzden biri beni kapıdan kovsa bacadan geri girerim evime. Ama çok yakın arkadaşım ki evlenip boşanmış birisi, beni her zaman garipser. Nasıl oluyor da kendsi gibi dışarı çıkmak, gezmek eğlenmek istemiyorsun vs şeklinde. O benim eğlenmediğimi düşünüyor ancak ben evimde kendimle ve eşimle yaptığım ev içi aktivitelerden gayet keyif alıyorum ve aklımda "yahu şunu da yapmadık.." dediğim bir durum oluşmuyor. Çünkü zamanında onun kastettiği yaşam tarzının içinde çok zaman geçirdim ve öğrenciydim. şimdiki sorumluluklarımla aynı hayata sahip değildim ve belli ki bir doyuma ulaşmışım artık cazip gelmiyor bana. Ama aynı arkadaşım boşandıktan sonra tekrar ciddi bir ilişki yaşayamıyor, sebebiniyse ciddi bir ilişki sırasında başka bir kadını görüp ondan etkilenmesi ve keşke demek durumunda kalması olarak tanımlıyor. Bu da bana garip geliyor haliyle. Bu konuların haricinde sadakat için insanların hayattan beklentileri de çok etkili. Uzun lafın kısası kişilik ve hayat beklentileri bu konunun anahtarı ve ben kendimi sadakate yatkın olarak görüyorum.

Sadece evli erkekler ya da kadınlar yakınmazlar. Henüz kendini keşfedememişken başkası ile evlenip karşı tarafı keşfetmeye çalışan insanlar doğal olarak karşısındaki insandan beklentilerini belirleyemiyor. Güven arıyor ancak yeteri kadar güven veremiyor mesela ya da işin içine çok fazla eşlerin aileleri karıştırılıyor, bir taraf için olmazsa olmaz olan şeylr diğer taraf için gereksizlikten başka bir şey olmuyor vs vs.. bu örneklerle çoğaltılabilir. Bunun çözümü de insanların önce kendilerini tanıması sonra da karşısındaki insana kendini ifade etmesiyle gerçekleşir. Bunun olması için de temelde özgürlük kavramına sahip olmak, kendine saygı duymak ve karşındakine saygı duymak gibi davranışlar var olmalıdır. Diğer toplumları bilmemekle birlikte bizim toplumumuzda bu işler çok kolay değil. Bu yüzden de kadınlar kadınlara, erkekler de erkeklere sürekli yakınır. Evliyken evliliğini, ilşkisi varken ilişkisini, hiç bir şeyi yoksa ailesini ya da çevresini yakınır durur. Zaten az muhabbetleri incelersiniz " o bana bunu dedi", "o bana bunu yaptı" ve maddi mevzular ötesine geçmiyor yakınmak dediğiniz şey.

İlişki içinde başkasını arzulamak diye bir durum olmaz. başkası arzulanıyorsa yaşanılan şey de karşılık bir "hayat birleştirme" ilişkisi değildir zaten..
birisi ile tanışırsınız ve hoş/güzel/yakışıklı vs gibi bir değerlendirmede bulunursunuz ama bu insanlığın doğasıyla alakalı bir durum. hiç ilişkiniz olmasa dahi bu, temelde var olan bir şey. ilişki içinde tam bu noktada alt beyin kocaman bir tampon koyuyor, ilk izlenim ve buna bağlı düşüncenin üstüne sadece karşıdaki insan güvenilir ya da güvenilmez sinyali gönderiyor ve bunun üzerine çıkamıyor. Yani kişisel olarak ben hayatımda hiç yaşamadığım ve hiç sahip olmadığım duyguları vs arzularım ve bana başka bir insanın sağlayacağı duygu yok.

25 yaş dediğin çeyrek asır, kaç yaşında evlenmeli sence insanalar? 40 mı bunun doğalı peki? Kediler de doğdukta 10-12 ay sonra çiftleşmeye başlıyor ve yavruları olabiliyor, o yaştaki kedilerin istatisksel olarak yığılması da mı düşündürücü? Ya da askere giden erkelerin büyük çoğunluğunun 20 yaşında olması?
Eskiden evlilik yaşı daha da küçükmüş çünkü tarım toplumunda daha çok birey daha çok iş gücü demekmiş. Artık şehir ve eğitim hayatı olduğu için yaş ortalaması buralarda. ilerde bambaşka bir yaşam biçimi benimsenir o ortalama tekrar değişir.
İnsanlar hangi kültürden hangi eğitim seviyesine sahip olursa olsun -kendince- hayatı ertelemeyi sevmiyor, bir an önce evleneyim, yoluma bakayım, olacaksa çoluğum çocuğum olsun şeklinde düşünüyor.
0
foolrules
(17.02.22)
tek tip monogami yok onda bi karar vermek lazım
monogaminin 9 türü var şu an sayabildiğim

sabit çokeşli erkek - tekeşli kadın
değişken çokeşli erkek - tekeşli kadın

sabit çokeşli erkek - sabit çokeşli kadın (sabitler, kadın ve erkek için aynı kümeden)
sabit çokeşli erkek - sabit çokeşli kadın (sabitler farklı kümeden)

değişken çokeşli erkek - sabit çokeşli kadın
sabit çokeşli erkek - değişken çokeşli kadın
değişken çokeşli erkek - değişken çokeşli kadın

sabit çokeşli kadın - tekeşli erkek
değişken çokeşli kadın - tekeşli erkek

*sabit çokeşlilikte hivden sözedemeyiz mesela
0
comp
(17.02.22)
(9)

1 yıl iş için yaşayacak olsanız hangisini tercih edersiniz, neden

halanne
sürekli orta asya coğrafyasında seyahat edilecek aslında ama, sonuçta bir yerde ikamet etmek gerekecek.a.kazakistanb.kırgızistanc.çin
sürekli orta asya coğrafyasında seyahat edilecek aslında ama, sonuçta bir yerde ikamet etmek gerekecek.

a.kazakistan
b.kırgızistan
c.çin
0
halanne
(16.02.22)
1 yıl içinse en çok parayı kazanacağım yeri tercih ederdim ama Rus etkisinden mi bilmiyorum Kazakistan'a gidip de zorbalığa maruz kalmadan dönen kimse yok gibi o nedenle biraz sıkıntılı, illa bi yer söyle dersen tabii ki Çin derim.
0
Zaman Tamircisi
(16.02.22)
normalde çin ama hastalık ve kalabalık nedeniyle elerdim. bir de sürekli seyahat yapılacakmış. daha sakin olan kazakistan ya da kırgızistanı seçerdim.
0
candide
(16.02.22)
kazakistan ve kırgızıstan'da ne olacağı belli olmaz. Çin bence
0
garylineker
(16.02.22)
cin
0
ala09
(16.02.22)
Sürekli seyahat edilecekse her yere uçuş bulabileceğiniz bir yeri tercih etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(16.02.22)
Çin'e gitmiş ve Çin'e hayran kalıp çok sevmiş biri olarak Çin. Hatta arada "taşınsam mı?" diye düşünüyorum.
0
prole
(16.02.22)
Şehir yok mu ? Hepsine gittim fakat şehir belli olmadan net konuşmamak lazım
Kazakistan Astana ve Almaty iyidir, ben kesinlikle yasarim
Kırgızistan bence çok küçük
Çin’in de bi suru şehri var ama Kazakistan gibi yemek anlamında rahat etmezsin bence
0
megacracker
(16.02.22)
Yakin zamandaysa Cin’i birkac kez dusunun. Karantina ve seyahat sinirlamalari var. cok yuksek ihtimalle “butun cin’i gezerim, bi daha ne zaman gelicem” diye dusunebilirsiniz ama bir cok bolgede sinirlamalar var ve ya gidemitorsunuz, ya donemiyorsunuz, ya da karantina ve testler yaptirmaniz gerekiyor. Vizeler islemedigi icin kimse sizi ziyarete gelemez. “E o zaman asyayi gezerim ben de” derseniz de hayir, ulkeye girdiginiz her defada 14-28 gun (daha uzun ev karantinasi da olabilir) otel karantinasi yapmaniz gerekir.

Yani kisaca Cin’e gelirseniz surekli seyahat etmeniz ancak mainland china icinde yukarida bahsettigim bircok problemle mumkun. Bi Japonyaya gidim, dur koreye de gidim gibi bir sey yok yani.

Bilin bakalim nerde yasiyorum.
0
sopiro
(16.02.22)
Çin'i görmek isterdim ama ben Kazakistan'ı tercih ederdim.
0
dissendium
(16.02.22)
(6)

Evde spor yapmak

tamam sakinim
Evde düzenli spor yaparak ne kadar gelişim sağladınız? Spor salonuna gitmem şart mı? Alt bedene yönelik(özellikle üst bacak ve kalça) kilo alıp kas kütlemi artırmak, şekillenmek istiyorum üst beden çok sıkıntılı değil yani en azından çok zorlamama gerek yok. Youtube bu konuda derya deniz biliyorum
Evde düzenli spor yaparak ne kadar gelişim sağladınız? Spor salonuna gitmem şart mı? Alt bedene yönelik(özellikle üst bacak ve kalça) kilo alıp kas kütlemi artırmak, şekillenmek istiyorum üst beden çok sıkıntılı değil yani en azından çok zorlamama gerek yok. Youtube bu konuda derya deniz biliyorum ama hali hazırda spor yapan kişilerden tavsiye almak isterim.
Cinsiyet:k
boy 170 kilo 58, kilo problemim yok biraz kilo almalıyım hatta.
0
tamam sakinim
(14.02.22)
Evde 200 kilo civarı plakam var güç hareketlerinin tamamını yapabiliyorum izole çalışmaları da yapabiliyorum verim konusunda sorun yaşamıyorum ama 20 kilo dumbbell bikaç tane de çalışma bandım olsa yine benzer verimi alırdım, kas kazanımının birçok yöntemi var, önemli olan sürdürülebilir bi sistem oturtmak olay salonda veya evde olmakla alakalı değil. Tabii sadece çalışmak da yeterli değil yeterli protein yeterli karbonhidrat toplam kalori vs, bunlar da önemli. Kadınsan daha da önemli erkek 5 birim kas alırken kadın 1 birim alıyor, bi de bunlardan birazını yanlış yapsa onu da alamıyor, hatta kas kaybı bile yaşayabiliyor. Bunlar önemli. Başlangıç için genel olarak Ağırsağlam'a falan bak bazı fikirler verebilir.
0
Zaman Tamircisi
(14.02.22)
Evde yapmanın en büyük handikabı disiplin oluyor bence. Yoksa güzel direnç bantlarıyla, matla, dumbellla, barfiks demiriyle mis gibi yapılır, yapılıyor da.
0
lüzumsuz adam
(15.02.22)
Duyuruya tam da bu konuya yönelik sorular sormak için girmişken denk gelmeme şaşırdım, takipteyim. Açıkçası, biz, yaza kadar biraz hacimlenmek isteyenlere bir bilenimiz program yazsa ne güzel olur.
0
kaderimse np
(15.02.22)
Eger butce ayirabiliyorsaniz bir agirlik seti almanizi tavsiye ederim. Mesela Decathlon'da falan satiliyor bir canta gibi toplamda 20-30 vs kg diye giden setler. Parca parca olduklari icin ilk etaptaki hazirlik seviyenize gore bos dumbell, 3kg, 5 kg diye arttirabilirsiniz zaman icinde. Ben o sekilde bir set ve bir barbell/agirliklar ile calisiyorum. Ayrica bileklere takilan agirliklardan da farkli dereceler var, onlari da kullaniyorum.

Ama bolgesel kilo alma veya bolgesel zayiflama diye bir sey yok biliyorsunuz, kiloyu butun vucudunuza aliyorsunuz ve butun vucudunuzdan veriyorsunuz. O detaylari biraz arastirabilirsiniz.

Arada egzersizlere cesit ve hareket gelsin diye youtube'da Madfit kanalindan videolar yapiyorum. Ama genel olarak yapilmasi gereken belli basli guc antrenmanlari var ve bunlarin duzenli ve tekrar tekrar yapilmasi gerekiyor sonucta, illa eglenceli olsun falan diye de bakmamak lazim bence.

1.70'e 58 bana artmasi gereken degil de korunmasi gereken bir kilo gibi geldi acikcasi ama size uygun geliyorsa bana laf soylemek dusmez, herkesin vucudu ve ideali farkli sonucta. Ama bunu su yuzden soyluyorum, rakamlara cok takilmayin cunku kaslandikca kilonuzda bariz bir artis gorebiliyorsunuz. Yani 'ay iki kilo versem super olur' diye basladiginiz fitness yolculuguna 6 kilo almis ama goruntunuzden ve kondusyonunuzdan acayip memnun oldugunuz bir sonucla devam edebiliyorsunuz. Michael Matthews diye bir egitmen var, 'en iyi data aynadir' diyor, ben de oyle dusunuyorum.

Kolay gelsin!
0
sopiro
(15.02.22)
Evde spor gayet yapılır hatta çeşitlendirilir.
Ama şayet durum kas kütlesi kazanma ve güç artışı ise (yeme-içme mevzuna hiç girmiyorum) o evde açıkcası biraz zor.

Kas ve güç kazanımı için ağırlıkların fazla olmalı, hareketleri çok düz gün yapmalısın, duruş şeklin yabana atılmayacak kadar önemli (ağırlıklarla çalışırken sakatlanma riskin çok çok fazla hele daha önce bir antrenman geçmişin yoksa)

Bir de üst bacak ve kalça yazmışsın, bu kas kütleleri daha büyük olduğu için (özellikle üst bacak) gelişmek için yüksek ağırlıklara ihtiyaç duyar.

Bir de bütçe meselesi var tabi, bir bar bile en son 1.000 TL civarıydı.
Sitelerdeki 300 TL'lik ağırlık takımlarına hiç bulaşma ağırlık merkezleri bile olmayan saçma sapan birşey.
0
catamenia
(15.02.22)
şundan alıyorsun. yürüyüşlerinde takıyorsun. hiç zorlamaz. zahmetsiz baldır kasın hazır.
www.decathlon.com.tr

bir tane mat al.
www.decathlon.com.tr

direnç bantlarından al.
www.decathlon.com.tr

bundan al.
www.decathlon.com.tr

sana 6 kg yeter. kettlebell al.
www.decathlon.com.tr

önce kalp atışını hızlandıracak mat üzerinde aktivite yap.
sonra bantlarla çalış. ayağının altına koyup omzuna kadar çek.
sonra ağırlıkla çalış. lunge ve squat.
sonra üstteki tekerle çalış.
fail olana kadar karın egzersizi yap.
fail olana kadar lunge ve squat tekrar.

aralara 30 sn plank de koyabilirsin. git gide bu süreler ve ağırlıklar artacaktır.

toplamı min 30 dk olsun. ne kadar çok rotasyon, o kadar iyi. vücut zamanla recover hızını artırır, dayanıklılığın artar, hareketleri rahat yaparsın.
0
gabe h coud
(15.02.22)
(4)

Evde gerginlik ne sıklıkla oluyor, nasıl baş edilir

isimmisimyok
Kendi ailemizde olan biteni normalleştiriyoruz galiba.Her zaman çocukluktan beri korku duygusu, biri bana kızacak hissi hayatın sıradan bir parçasıydı benim için. Bunun normal olmadığını ancak büyüyünce anladım.Örneğin az evvel kardeşim aradı. Yeni uyanmıştım. İnsan gibi anlataxağı bişeyi bağırarak
Kendi ailemizde olan biteni normalleştiriyoruz galiba.
Her zaman çocukluktan beri korku duygusu, biri bana kızacak hissi hayatın sıradan bir parçasıydı benim için. Bunun normal olmadığını ancak büyüyünce anladım.
Örneğin az evvel kardeşim aradı. Yeni uyanmıştım. İnsan gibi anlataxağı bişeyi bağırarak anlattı..suratına kapattım.
Tahminen her hafta bi büyük tartışma oluyor evde. Herkes bağırıyor. Durum böyke olunca ezilmemek için aynını ben de yapıyorum
Evdeki bu gerginlik duygusundan hoşlanmıyorum her an biri bağıracak diye tedirginim
Bu durumla nasıl baş edicem.her evde oluyor mu, ne sıklıkta oluyor?
0
isimmisimyok
(14.02.22)
Sizde de spesifik olarak bir kişiden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama benim annem her an patlamaya hazır bir insan olduğu için ailemleyken hemen hemen her gün annemle her birimizin bir gerginliği oluyor.

Şu an kardeşimle ben farklı bir şehirde yaşıyoruz ve anne babamızı birkaç ayda bir görüyoruz ve bizim evde nadiren gerginlik olur. Ama annemler geldiyse annemle kavga etmeme şansımız yok. Yarım saat içinde hem bana hem babama hem de kardeşime sataşabilecek yapıda bir insan kendisi. Babam gülüp geçiyor ve umursamıyor ama biz her seferinde yoruluyoruz onun o saçma gerginliğinden.
0
ms brownstone
(14.02.22)
aynı evin içinde olur böyle şeyler. biz 4 kardeşiz. herkesin kendi evi, işi, ayrı ailesi var. bizim aramızda şu anda asla olmaz, birbirimizi inanılmaz çok severiz ve çiçekli böcekli mesajlar atarız. konuştuğumuzda da, her gün konuşmadığımız, her gün birbirimizi görmediğimiz için özlemle, sevgiyle konuşuruz.

eskiden nasıldı? 2 ablamdan büyük olan çok asabi, küçük ablam tam tersi mülayim. büyük ablam bir keresinde metal sandalyeyle küçük ablamın peşinden koşup, ablam odaya kaçıp kapıyı kapatınca oda kapısını ortadan sandalyeyle delmişti :)) sebebi de onun kıyafetlerini giymesi. yani şimdi böyle dertler olmadığı için test edemiyoruz ama aynı evde olsaydık yine yaşanırdı. şimdi farkettim, 4 kardeşten en büyük ablam hariç diğerleri hep mülayim tipler, kavgaları hep büyük başlatırdı. biraz demek ki karakter meselesi. sadece 3 kardeş olsaydık hiç kavga etmezdik, bir kere bile.
0
gabe h coud
(14.02.22)
normallestirmemek ve kendi secimli iliskilerinize yansitmamak icin terapi cok onemli. Secimli iliski diye bir kelime var mi bilmiyorum, ama sahip olmayi bizim sectigimiz iliskileri kastettim romantik, arkadas, cocuk iliskisi gibi seyler. Ailemizin kimler olacagini secemiyoruz neticede.

Eger butun taraflar terapi alan, kendini ve iletisim becerisini gelistirmeye acik, elestiri dinlemeyi bilen, geribildirim alan vs insanlar olsa dahi patlamalarin yasandigi anlar olabilir, degil ki ortalama siradanlikta bir aile... Bu ortamlarda yakinlik ve gorusme sikligi arttikca gerginlik de artiyor. Eger yetiskinseniz uzaklasmak ve kendi kurallariniz dahilinde gorusmek en iyisi.

Benim annem de ben buyurken inanilmaz sinirli bir insandi. Yani suyu su bardagindan degil de uzun bir bardaktan ictiniz diyelim, birden oyle patlayan bir ofkeyle bagirmaya baslardi ki muhtemelen yerinizden sicrardiniz, ne aptalliginiz kalirdi, ne baska bir sey. Surekli, uyanik oldugu her an bir sey yuzunden upuzun ve bagir cagir bir azar isitebilirdiniz. Cocukluk ve ilk genclik yillarim onun ofkesini yonetmeye calismakla gecti. O bardaktan icme, buraya oturma, gurultu yapma, birseylerin yerini degistirme vs vs. Evden daha cok cikmak ve daha kendi tercihim olan gruplarla sosyallesmek, okumalar yapmak, dusunmek, is hayati, seyahatler vs sonucu hayatimin olmasini istedigim versiyonuna dair ve kendi degerlerime dair bir fikir olusmaya basladikca zihnimde, durumun normal olmadigini ve annemde bazi problemler oldugunu fark ettim. Ekonomik ozgurlukle beraber, kendi evime cikmak, annemle sadece mecbur oldugum degil tercih etigim zamanlarda gorusmek, bagirdigi veya onaylamadigim davranislar gosterdigi zamanlarda buna sinir koymak ve sakin tepkilerle karsilik vermek vs iliskimizi degistirdi. Ha bu yillar icinde annemin de hayatinda degisiklikler oldu ve eskisiyle ayni insan sayilmayacak kadar farkli bir insana donustu. Cunku onun da travmalari vardi ve bunlari asabilecegi hicbir mecrasi yoktu eskiden. Su anda annem icin dunyanin en kiymetli insaniyim desem yalan olmaz. Sohbetimiz seker gibi.

Ozet gecersem: ekonomik ozgurluk, terapi, sinirlar, mesafe.
0
sopiro
(14.02.22)
ilgi = karşı tarafın zihnini meşgul etme
kavga, tartışma = ilgi isteği

tartışmayı, kavgayı çıkartan kişi ilgi istiyor demektir, bu ilgiyi şiddet (bağırmak) içermeden istemesi gerektiğini oturup konuşarak anlatamazsınız, onun yerine istediği o ilgiyi vermeyerek yaparsınız, biri bağırıyor mu, sinirlenmeden odadan çık, sinirilensen bile belli etme, bağırdıkça ne kadar komik olduğu ile ilgili dalga geç. ona o ilgiyi vermeyeceğini göster, bağırmasını dikkate alma. sen sesini yükseltme, baktın herkes birbirine bağırıyor sesini çıkartma otur izle ama dinleme.

telefonla mı aradı telefonu açık bırak koy kenara bağırsın dursun kendi kendine arada kontrol et hala bağırıyor mu diye, bağırması bitince cevap ver.

gerginlik sırasında verdiğin tepkiler gerginliği çıkartan tarafından ödül olarak değerlendirilir, ahahah nasılda sinir ettim bak gibi bir şey canlanır kafasında. canlandırtma.
0
selam
(14.02.22)
(5)

Tinder, okcupid, Bumble Cahihiline Jargonu Dersi

Kronikkötümser
Bu işlerden inanın zerre anlamam önceden Tinder kullanmıştım ama orası artık leş olmuş, okcupid ve bumble indirdim eşleşiyoruz iyi güzelde bu jargonu hiç bilmediğim için iki sorum var size1 okcupid ta eşleşiyoruz, hadi ilk mesaj atma olayını geçtim zaten artık o allahın emri biz atıcaz da, sonrasınd
Bu işlerden inanın zerre anlamam

önceden Tinder kullanmıştım ama orası artık leş olmuş, okcupid ve bumble indirdim eşleşiyoruz iyi güzelde bu jargonu hiç bilmediğim için iki sorum var size

1 okcupid ta eşleşiyoruz, hadi ilk mesaj atma olayını geçtim zaten artık o allahın emri biz atıcaz da, sonrasında cevap gelmiyor :) Merhaba Nasılsın yazıyorum cevap yok, e kardeşim neden eşleştin o zaman :)

2- Bumble'da ilk mesajı kadın kişisi atıyor ya, e o da eşleşiyor ama 24 saat içerisinde o da mesaj atmıyor.

Bu arkadaşlar mesaj atmayacaksa neden eşleşiyor ve yazılan Merhaba'ya bile neden cevap vermiyor :)

Nedir bu işin jargonu :)
0
Kronikkötümser
(14.02.22)
Belli bir jargon yok fakat zaten kadınlara talebin çok daha yüksek olduğu platformlar oldukları için günde 50 tane yazılan merhaba, nasılsın arzına dönüşler de zayıf oluyor haliyle :)
0
Deathrow
(14.02.22)
Yani '30 yasinda 5 yil tecrubeli Odtu mezunu makina muhendisi' olsaniz ve '30 yasinda 5 yil tecrubeli Odtu mezunu makina muhendisi' ilanina basvursaniz yine size geri donmeme ihtimalleri var sartlar birebir uydugu halde.

Haliyle bu kisiler de 'he okay adam/kadin' demis ama konusma kisminda o sirada baska bir okay adam/kadini tercih etmistir. Merhaba mesajini gereksiz bulmustur, daha ilginc bir sey beklemistir. Eslesme orani artsin diye herkesi begeniyordur, sizin bir ozelliginiz yoktur. Gunde zaten 50 tane merhaba mesaji geliyordur falan filan.

Ben bu applerin hicbirini kullanmadim, kullanmayi da dusunmuyorum o yuzden ideal tavsiye verici ben olmayabilirim. Ama yasim itibariyle Siberalem donemlerine denk geldim ve kullandim. "merhaba" veya "merhaba nasilsin" yerine, birkac detay daha ekleyen bir mesaj atsaniz geri donus alma ihtimaliniz kat kat artar. "Merhaba! Umarim gunun iyi geciyordur. Benim de iki sene onceye kadar siyah bir poodle kopegim vardi!" falan gibi bir sey yazarsaniz mesela (onun fotografinda bir kopegi oldugunu uydurarak yazdim bunu) daha kisisel olur. Artik fotografta ne varsa, spor, kitap, hayvan, mekan vs. Bu applerde yazili profil var mi bilmiyorum, varsa orada soylediklerine de gondermeler yapabilirsiniz.
0
sopiro
(14.02.22)
Sopiro haklı, ilk mesajı atabildiğin yerde karşı tarafı cevap yazmaya iten bir şey söylersen şansın artar. Ama itici de olmamak lazım.

Bumble için bir şey diyemem. Bekleyeceksin, biri beğenip dönecek illa.
0
lcha
(14.02.22)
Biri durup dururken sana nasılsın derse ne dersin? havadan düşmüş biri sana hal hatır soruyor, sanane demez misin yada bunu düşünmez misin? o kişiler orada nasıl oldukları ile ilgli muhabbet etmek için orada değiller.

şöyle düşünelim; birine nasılsın dedin; karşı tarafın o günü o kadar kötü geçmiş ki, sen nasılsın diye sorunca o başından geçenler aklına geliyor, yine canı sıkılıyor, karşı taraf bunun sorumlusunun sen olmadığını fark etmez o sırada aklına geleni fark eder ve derki öff ne kadar da sıkıcı, e niye böyle biri ile muhabbet etmek istesin ki karşı taraf? niye eşleştin sorusu da çok saçma karşı taraf ne bilsin senin böyle sıkıcı sorular soracağını, alnında yazmıyor ya.

bumble'daki de benzer, çoğu kişi zaman geçirmek için kullanıyor bunu instagram gibi beğendim beğenmedim yapıyor, beğendi diyelim, fiziksel beğeni dışında başka bir şey hissetmediyse mesaj atması içinde bir sebebi yok. karşı tarafın seninle mesajlaşması için cesarete ve bir nedene ihtiyacı var. ikisi de olmalı ki mesaj atsın. cesareti var nedeni yoksa mesaj atmaz, nedeni var cesareti yoksa yine mesaj atmaz.
0
selam
(14.02.22)
tinder denemedim ama bumble okcupid yukleyıp silmişliğim var, sanal tanışma olayı genelde günlük ilişkiler isteyenler için mantıklı oluyor günün sonunda.

neden cevap gelmıyor, sundan olabılr, tıpını begenmıstır eşleştiğine göre, ama mesajlasma asamasında bakınca profılındekı detay uymamıstır. kimse profile bakarak eslesmıyor cunku. ya da cok mesaj atan varsa arada kaynıyorsudur

fakat erkek kuzenım en çok inner circle'dan kızlarla tanısıyordu ona da bak ıstersen
0
kurcalamabozarsin
(20.02.22)
(3)

Burun akıntısı mekana göre değişir mi

JackDanielSparroww
Arkadaşlar bir kaç gündür burun akıntım var. Normalde azaldı. Ama bugün arkadaşın evine gittim yine aktı. 2 saat önce eve döndüm yine kesildi. Mekan etkiler mi burun akıntısını?
Arkadaşlar bir kaç gündür burun akıntım var. Normalde azaldı. Ama bugün arkadaşın evine gittim yine aktı. 2 saat önce eve döndüm yine kesildi. Mekan etkiler mi burun akıntısını?
0
JackDanielSparroww
(14.02.22)
Nem, havanın kuruluğu veya farkında olmadığın bir şey alerjik reaksiyona sebep oluyor olabilir; bu durumda evet mekana göre değişir.
0
Jux
(14.02.22)
polen ya da toza karsi alerji.
0
ubi dubium ibi libertas
(14.02.22)
evet allerjik bir reaksiyonsa (allerjik rinit) ve o evde toz, hayvan, ivir zivir bir sey varsa akinti artabilir. Ayrica soguk havadan tetiklenen bir turu de (cold-induced rhinitis) var, oraya giderken soguk havaya maruz kalmak veya arkadasinizin evinin sizinkine gore soguk olmasi falan da etkilemis olabilir.
0
sopiro
(14.02.22)
(2)

Kazaklarımın şekli bozuluyor

top_secret
Birkaç yıkama sonrasında boğaz kısmı kocaman oluyor kollar kendini salıyor o lastik gibi kısımları kendini bırakıyor. Çeşitli marka ve modeller denedim yüzde 70 i böyle. Ne yapmak lazım?
Birkaç yıkama sonrasında boğaz kısmı kocaman oluyor kollar kendini salıyor o lastik gibi kısımları kendini bırakıyor.

Çeşitli marka ve modeller denedim yüzde 70 i böyle.

Ne yapmak lazım?
0
top_secret
(13.02.22)
kısa ve narin programlarda yıkasanız?
0
kaptankedi
(13.02.22)
Asmayin. Yatak ustune falan yani bir yuzeye sererek kurutun.
0
sopiro
(14.02.22)
(19)

İşinizi seviyor musunuz?

dissendium
İşinizi seviyor musunuz? İşinizde rahata hemen mi ulaştınız? Hemen ulaşmadıysanız ulaşmanız ne kadar sürdü? İşinizde rahatlık, maaş anlamında sıçramayı ne kadar süre sonra yaptınız?
İşinizi seviyor musunuz? İşinizde rahata hemen mi ulaştınız? Hemen ulaşmadıysanız ulaşmanız ne kadar sürdü? İşinizde rahatlık, maaş anlamında sıçramayı ne kadar süre sonra yaptınız?
0
dissendium
(13.02.22)
İşimi eskiden çok seviyordum. Kişisel sıkıntılarımdan oturu artık sadece maas aldigim yer olarak goruyorum. İsimde rahata ulasmak icin 2 kere is degistirdim. Toplamda 3 yildan biraz kisa sürdü. Maas ise yine 3 sene.
0
zor azizim zor
(13.02.22)
Yapılacak iş değil. Para kazansam bi nebze severdim o da yok.
0
photo85
(13.02.22)
Küçük bir şirkette belirli olmayan bir pozisyonda çalışıyorum, maaş, ortam ve sorumluluklarımın net olmamasından memnun değilim, geleceğim olduğunu da düşünmüyorum fakat tepeme binen yok, saatleri iyi, evim yakın, ayrı odam var ve kendi çalışma düzenimi kendim ayarlıyorum bu açıdan da memnunum.
0
alicek
(13.02.22)
Valla bir iş ne kadar sevilebilirse o kadar seviyorum. Gönül isterdi ki hiç çalışmadan yaşayabileyim ancak o da mümkün değil.

Işte rahata erişmek de anca işi çok sallamayinca olur bence, yani yukselmek ve birilerinin gozune girmek için çabalamamaya başladığın an rahatlarsın. Bu da usengeclik sağolsun bende zaten doğuştan var olan bişeydi.
0
j r r tolkien hayrani
(13.02.22)
Seviyordum. Ama artık money talks. 45 gün için muş gibi yapıyorum.
0
baldan kaymak
(13.02.22)
mevcut işimi çok seviyorum. daha çok seveceğim bir iş de düşünemiyorum açıkçası. sorun şu ki el oğlunun deyişiyle dead-end bir iş, ilerleyebileceğim bir alan yok. öğrencilik için müthiş. çok büyük vakit harcamadan, büyük oranda hem zamansal hem fiziksel serbestiyle kendi çapımda iyi kazanıyorum (iyi dediğim harcadığım zamana kıyasla) ama 35 yaşında yapabileceğim, kariyer hedefleyebileceğim, yarın bir gün atıyorum evlenirsem aile geçindirip çoluk çocuk bakabileceğim bir iş değil.

o yüzden mezun olduktan sonra tır şoförü olma fikrini ciddi ciddi değerlendirmeye başladım açıkçası, plazadır toplantıdır kariyerdir vs. bunlar bana inanılmaz ters şeyler, yapamayacağımı düşünüyorum. içinde futbol ya da yolculuk olmayan bir şeyi tutkuyla, severek yapacağımı pek sanmıyorum maalesef. o yüzden tır sürcem.
0
der meister
(13.02.22)
genel olarak seviyorum. calisma arkadasim iyi. bundan iyisi zor bulunur. parasi az ve kolay kolay artmayacak, o kismi sikinti.
0
hot potato
(13.02.22)
İşim güzel ama sektörde maaşlar uçtuğu için kim çok verirse orayı daha çok severim :)

Mevcut işimde 1.5 sene falan sürdü; bir yandan kendimi kanıtlamam gerekti ki sonra hakkımı savunduğumda insanlar ignore edemesin saygı göstersinler.
0
aguen
(13.02.22)
isimi seviyorum, isim de oldukca zor baya baya zor oyle diyim. meslegimde de ancak bir seyler bana yetmiyor. beni kesmiyor artik. basit kaciyor bunlar. sanki buralarda zayi oluyorum cok daha onemli, dunyayi kurtacak seyleri yapabilecek potansiyelim var da cercople ugrasiyorum gibi. su siralar boyle bi ziyan olma hissindeyim.
dunyaya bedava elektrik sunma ne bileyim covidi komple bitirme gibi bir seyleri basarmam lazim. benim bir seyler yapmam lazim bu dunyaya adimi kazimam lazim ammaaa ne yapmam lazim.
0
turbo sadık
(13.02.22)
işimi acayip seviyorum ama (elbette herşeyde bir "ama" vardır) bazen gerçek hayattan uzakta kalıyormuş gibi hissediyorum (gemide çalışıyorum). Bazen de "Ulan bu nasıl iş ya, o kadar uğraş edin ne için...? Dünyaya hiçbir fayda olmadan geçinip git" diyorum. Tabi bunlar hep anlamsal, varoluşsal sorgulamalar.

Gelir, imkan vb. kısmına gelirsek; tekrar söylemek adına gerçekten mutlu olarak çalıştığım bir iş. Maaş anlamında iyi bir ücret ile başlamıştım, bunu düşünmüyordum zaten hiç ancak terfi alınca iyi bir artış ile birlikte güzel yan haklar kazandım. Rahata ulaşma kısmına gelirsek 3 sene kadar sürdü. Pandemiye kadar ilk girdiğim pozisyondaydım ve konforsuz konaklama, uzun kontrat süreleri alıyordum. Ama tabi karşılaştırma imkanım olmadığından diğer imkanları hiç bilmiyordum. Şimdi terfi alınca aradaki farkı rahatlıkla görebiliyorum ama o zamanlar hem bilmiyordum hem de umursamıyordum işin aslı. Gerçi ben hiçbir zaman konformist bir insan olmadım da pek.

Uzun sözün kısası arada sırada her insanda olduğu gibi "Lan napıyorum ben, noluyoruz..." gelgitlerim olmakla birlikte ideal mutluluğa ulaşmışım galiba diyebiliyorum. Çok garip ya. İyi ki bu soruyu sordunuz aslında. Size açıklama yaparken kaç zamandır aklımda olan şeyleri de kendime izah etmiş gibi oldum :)
0
burka
(14.02.22)
İşimi seviyorum. Rahata 10 sene sonra ulaştım
0
alaimisema
(14.02.22)
Isimi seviyorum, meslegimi de seviyorum. Ama mesela, birden milyonlar kazanip isi birakabilecek hale gelseydim 'aa yine de yaparim' demem veya ozlemem. Son birkac senedir is hayatina 'hayatima sponsor olan sey' olarak bakiyorum, bana iyi para verdikleri icin yapiyorum, sirket de ben bu isi iyi yaptigim icin bana para veriyor. Daha fazla anlam yuklemek gereksiz.

Isimde neredeyse her yil bir oncekinden daha iyi imkanlar olacak sekilde devam ettim. Son iki uc yilda da asagi yukari olabilecek en iyi durumda diyebilirim. 16 yildir yapiyorum.
0
sopiro
(14.02.22)
10 yili askin ogretmenlik yapiyorum. Is sahane ama bu sartlarda 1 dakika daha yapilmaz. Parasi mesaisi iyi. Baska bi numarasi yok. Keyif ya da tatmin yok. Takmiyor devam ediyorum.
0
halk
(14.02.22)
evet
0
nuisance
(14.02.22)
hiçççççççççççç sevmiyorum keşke biri bana çalışmadan maaş verse bi gün bile gitmem işe.
0
sizofren06
(14.02.22)
işimin parası çok ama stresi bol, eskiden daha az kazanırdım ama stresi onda biri kadardı.

çok para çok sorumluluk artık yoruldum (34 yaşındayım-yazılım işleri) denk getirebilsem bu işleri bırakıp stressiz bi iş yapmayı 7/24 yaşamayan sistemleri olan bir dünyayı tercih ederdim.
0
prezarlatif
(14.02.22)
işimi sevmiyorum, hatta genellemek gerekirse çalışma fikrini sevmiyorum. işimi sevmem de gerekmiyor, birtakım ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışıyorum. bu ihtiyaçlarım karşılandığı sürece mutsuz olmam.

şu anki işimde rahata ulaşmam 2 seneye yakın sürdü, ilk altı ayında sevmem bu benzetmeyi ama it gibi çalıştım. ofiste sabahladığım, eve gittiğimde de kalan enerjimle duş mu alsam yemek mi yesem ikileminde kaldığım çok oldu, hiç abartmıyorum bazen yorgunluktan ağlardım. buna paralel olarak o dönem iyi para kazandım sayılır, yine de çevremde çok daha az çalışarak çok daha iyi para kazanan fazlaca insan vardı. o dönem o insanlara çok imrenirdim :)

bu aralar rahatım, çoğunlukla ufak tefek işlerim oluyor ve evde vakit geçiriyorum. programımı kendim oluşturuyorum. yoğunluk olduğu zamanlar olmuyor değil, oluyor. bazen akşam saatlerinde çalışmam gerekebiliyor ama genelde vaktimi istediğim gibi yönettiğim için hiç üzmüyor bu beni. sıçrama konusuna gelince, iyi mi kazanıyorum? hayır. arkadaşlarım benden çok daha fazla para kazanıyorlar. benim sıçrama kriterim yalnız başıma kimseye ihtiyaç duymadan yaşamak. ortalamanın üstünde bir maaşım olması bir şey değiştirmiyor bu anlamda, dolayısıyla hala sıçramış sayılmam. devam ediyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(14.02.22)
patron yanlış hatırlamıyorsam senin aynısının tıpkısı bir duyurun daha vardı.

işi sevmek çok az kişinin şansı. benim işimin sorumlulukları çok büyük. eskiden çok büyük ekipleri olan şirketlerde çalıştım. örneğin orada bir vergi incelemesi geldiğinde 20 kişi birden ortak olur. şimdi sadece benim sırtımda bir yük. benim performansıma direkt bağlı. eskiye göre çok büyük stres altındayım ama aynı zamanda rahat bir iş. parası, benefitleri çok iyi. 15 senedir çalışıyorum. ilk 5 senesi kölelik. sonraki 5 senesi yatış. sonraki 1 senesi kölelik, ondan sonraki 4 senesi de ilk anlattığım durum. çok büyük sorumluluk ama çok ciddi parası, imkanı var. 6 haneli maaşım var. 2,5-3 maaş prim. araba, şoför.
0
gabe h coud
(14.02.22)
İşimi seviyorum fakat bu dönem dönem değişiyor, çünkü yapmak istediğim ile yapmak zorunda olduğum işler arasında farklar var. Yapmak istediğim işe her zaman zorunda olduğum işler engel oluyor. Rutini yaşamayı sevmediğim için de bu dönemlerde hep işime söverim.

İşimde rahata hiç ulaşmadım ulaşacağımı da zannetmiyorum çünkü yaptığınız işte rahatsanız ya mükemmel bir işyerinde çalışıyorsunuzdur ya da yeteri kadar çalışmıyorsunuzdur. İlk söylediğim TR'de hatta bence genel olarak imkansız gibi bir şey.

Maaş anlamında sıçramayı zam oranları bazında bakarsan geçen sene hariç 3 senedir yakaladım. Bunda yaptığım iyileştirmeler, kazanımlarım, kazandırdıklarım çok etkili.
0
kablelvuku
(14.02.22)
(11)

Sevgiliye yemek

dissendium
Sorum kadınlara ama erkekler de cevap verebilir. Cinsiyet belirtirseniz iyi olur. Sevgilinize yemek yapıyor musunuz? Yapıyorsanız ne sıklıkla ve kaç yıllık ilişki söz konusu? Yemek dediğim şey, zaten aynı evde yaşayıp kuru fasulye yemek değil. Böyle tatlı olur, poğaça olur, yeni yeni denediğiniz şey
Sorum kadınlara ama erkekler de cevap verebilir. Cinsiyet belirtirseniz iyi olur. Sevgilinize yemek yapıyor musunuz? Yapıyorsanız ne sıklıkla ve kaç yıllık ilişki söz konusu? Yemek dediğim şey, zaten aynı evde yaşayıp kuru fasulye yemek değil. Böyle tatlı olur, poğaça olur, yeni yeni denediğiniz şeyler olur, sadece sevgilinize özel yaptığınız şeyler var mı?
0
dissendium
(10.02.22)
Yapmıyorum çünkü benim sevdiğim yemekleri sevmiyor. Herkes kendi sevdiğini yapsın yesin diye anlaştık en son. Yeni ilginç şeyler deneyip fotoğraf attığımda iğreniyor hatta.
0
jazzabel
(10.02.22)
hem esime hem kizima firsat buldukca yapiyorum
*erkek
0
sweetoffice
(10.02.22)
şu andan değil, genelden bahsetmem gerekirse, aktif olarak yemek yaparım zaten.
hem normal ev yemeği yaparım, hem arada bir özel bir akşam yemeği hazırlarım.
bazen sürpriz, bazen date şeklinde.

kendim hamur işi ve tatlı yemeyi değil, yapmayı çok sevdiğim için zaten karşı tarafın sevdiği keki tatlıyı yapmak benim de işime geliyor öyle durumlarda.

yapmayı ilk defa denediğim bir şey için fikir almayı da severim.

kadın
0
blatta hiberna
(10.02.22)
O bana yapmadigi icin ben de ona yapmiyorum
0
gunes123
(10.02.22)
Yemek yapmayı severim. Görev gibi değil de aklıma estikçe yaparım. Şu an yemek yapacağım birisi yok ama normal bir arkadaşıma da zevkle yaparım

Erkek
0
kisa
(10.02.22)
Erkek, yapıyorum. Arkadaşlar için kılımı kıpırdatmam.

Genellikle ise beğendiğimiz bir yer varsa hemen gidiyoruz.
0
baldan kaymak
(10.02.22)
8 ayli evli erkek
Tencere yemeği yaparım düzenli olarak ama onun özel bir yanı yok. Hatta kimi zaman özensiz yaptığım da olur. Benim için özel bir şey fırınla başlar. Fırında balık, et yapacaksam denerim yeni şeyler. Ama bu su tarifi okudum İnternette hadi yapayım değil. O an aklıma nasil yapmak nasıl soslamak geliyorsa içimden geldiği gibi yaparım. Seve seve özene özene.
Annem tatlıdan anlamadığı için ben de hiç öğrenmedim. Elim de yatkın değil. Arada elmalı turta yaparım ama hiç bir zaman öyle aman aman güzel görünümlü birsey elde edemedim.
0
allah yazdiysa bozsun
(10.02.22)
hayir.
0
spherical
(10.02.22)
gelecegini bildigim zamanlarda pogaca, kek, turta falan yaparim. Pisi seviyor mesela kahvaltida bir arada olacaksak pisi yaparim.
0
sopiro
(11.02.22)
40+ erkek.
Karantinada evlerde kapalı olduğumuz bi' gün " yarın mutfağa girmeyeksin tüm öğünleri ben hazırlıyorum." deyip bütün öğünleri - ara öğünler dahil - italyan mutfağı hazırlayıp gönülleri fethetmiştim:) Bunun dışında da mutfakla uğraşmayı özellikle bi' şeyler hazırlarken içmeyi - ya da içerken bi' şeyler hazırlamayı - çok severim:) İspanyol omleti, güzel salatalar, makarna sosları hazırlarım vb.
0
kumandanim
(11.02.22)
öyle aman aman özel değilde sevdiğim şeyleri yada güzel yaptığımı düşündüğüm şeyleri yapıyorum, direk ona özel değil de aklıma geldi dur şunu ayşeyle yapayım veya ayşe buradayken yapayım güzel olur şeklinde.

sofra falan hazırlamadım şimdiye kadar.
0
selam
(11.02.22)
(4)

Evlilik sebebiyle soyadı değişikliği sonrası vize durumu

nıç
Evlilik sebebiyle soyadım değiştiği için pasaportumu yeniledim.Amerika vizem eskisinde kaldı, eskisi de hala bende. Amerika'ya bir seyahat planladığımda sorun yaşar mıyım? Yeniden vize almak istemiyorum daha hiç kullanamamıştım :(
Evlilik sebebiyle soyadım değiştiği için pasaportumu yeniledim.
Amerika vizem eskisinde kaldı, eskisi de hala bende.

Amerika'ya bir seyahat planladığımda sorun yaşar mıyım? Yeniden vize almak istemiyorum daha hiç kullanamamıştım :(
0
nıç
(10.02.22)
Yeni ve eski pasaportu birlikte taşırsanız hiçbir sorun olmaz.
0
cinsi kisi
(10.02.22)
Evlilik cüzdanınızda yanınızda olsun
0
esinikaybetmiscorap
(10.02.22)
Ablam hiç pasaportunu bile değiştirmedi, Amerika'ya gidip geliyor eski pasaportuyla... Resmi soyadı farklı ancak bugüne kadar kimse sormamış niye yenilemediniz diye. Farklı sebeplerle şüphe çekmediyseniz kimse önemsemiyor böyle şeyleri. Zaten elektronik sistemlerde görünüyor artık böyle değişiklikler.
0
kent sakini
(10.02.22)
Ben 2013'teki amerika vizemi kullaniyorum, ustune bosandim (adim degisti yani) vs yeni ve eski pasaportu birlikte tasiyorum. Simdiye kadar bir sorun olmadi.
0
sopiro
(10.02.22)
(6)

Amerika'dan Türkiye'ye Avrupa Aktarmalı Uçuş

vedatchilipeppers
Selam ahali,Schengen vizem yok. Madrid aktarmalı İstanbul uçuşu yapsam sıkıntı olur mu? Ekte de görüldüğü üzere şöyle bir ibare var, "You must pass through security and passport control during each connection and you will need a visa if your connection is in a country that requires one."Şimdi benim
Selam ahali,

Schengen vizem yok. Madrid aktarmalı İstanbul uçuşu yapsam sıkıntı olur mu?

Ekte de görüldüğü üzere şöyle bir ibare var, "You must pass through security and passport control during each connection and you will need a visa if your connection is in a country that requires one."

Şimdi benim Türkiye'ye gitmek için Schengen almam gerekiyo mu Madrid aktarması yapacaksam? Direkt THY ile uçayım dicem de 400 dolar falan fark var.
0
vedatchilipeppers
(10.02.22)
Havaalanı dışına çıkmadan aktarma yapacaksanız sorun yok, geçerli ABD vizesi yeterli.
0
feliss
(10.02.22)
Aa görseli şimdi gördüm, self transfer durumu değiştirebilir. Zaten mümkünse self transfer yapmayın normalde de, gecikme ve iptal durumları için çok riskli. Havayolu sorumluluğunda aktarma içeren uçuşlara bakın.
0
feliss
(10.02.22)
Madrid'in 'kimlere transit vize gerekiyor' kriterlerine bakarsaniz, muhtemelen 'gecerli Amerika vizesi olan kisilerin ihtiyaci yoktur' gibi bir ibare olabilir. Ona bakin. Oyle bir ibare yoksa evet vize gerekiyor diye anliyorum ben.
0
sopiro
(10.02.22)
Ben tam tersi durumda İstanbul'dan Paris aktarmalı Amerika uçuşu yapmıştım ve vize falan almadım. Muhtemelen Madrid için de gerek yok ama emin olun yine de @sopiro'nun dediği gibi.
0
chicha_v2
(10.02.22)
Hayir bunu alma. Ikinci bullet pointe odaklan. Net yaziyor, sikinti cikma ihtimali yuksek.

Direkt THY ile ucmana gerek yok da passport kontrolu gerektirmeyen bir aktarma sec.
0
hot potato
(10.02.22)
%99 longhaul ve shorthaul ucuslarin terminalleri farklidir. (Bilet detayinda yazar)

Terminal degisikligi gerekiyorsa schengen kesin gerekir. Terminal degisikligi gerekmiyorsa terminal bina haritasini inceleyerek pasaport'tan gecip gecmemen gerektigini kontrol edebilirsin.

www.aeropuertomadrid-barajas.com

Her durumda bu bilet zaten 2 ayri bilet. Gecikme falan olursa patlarsin. Havalimanindan cikamadan elinde gecerli bilet olmadan (ikinci ucusu kacirdigin icin iptal olacak) bir turk olarak kalmak sinirlerini ziplatir, tansiyonunu dusurur.
0
darkrocq
(10.02.22)
(1)

ingiltere tarihi ya da ingilizler hakkında kitap tavsiyesinde

theconqueror
Bulunabilir misiniz? Ülkenin genel felsefesini anlamaya yardımcı olabilecek türde de olabilir. Çok teşekkür ederim.
Bulunabilir misiniz? Ülkenin genel felsefesini anlamaya yardımcı olabilecek türde de olabilir. Çok teşekkür ederim.
0
theconqueror
(10.02.22)
Watching the English - Kate Fox
0
sopiro
(10.02.22)
(8)

Remote iş teklifi - kimlik/pasaport

tchuck
yurtdışında bir firmadan remote iş teklifi alma aşamasına geldim.ancak bugün, teklifi hazırlamak için kimliğimi (varsa pasaportum) göndermemi (fotoğrafını) istediler.daha önce tecrübem olmadığı için merak ediyorum;bu normal bir prosedür müdür? tam olarak sebebi ne oluyor bunu istemelerinin?
yurtdışında bir firmadan remote iş teklifi alma aşamasına geldim.
ancak bugün, teklifi hazırlamak için kimliğimi (varsa pasaportum) göndermemi (fotoğrafını) istediler.

daha önce tecrübem olmadığı için merak ediyorum;
bu normal bir prosedür müdür? tam olarak sebebi ne oluyor bunu istemelerinin?
0
tchuck
(10.02.22)
Kimlik istemeleri normal, pasaportu gostermek zorunda degilsin. Turkiye'de ise girerken bilimun evrak teslim ediliyor, bu da normal bir prosedur.
0
ozhan
(10.02.22)
@ozhan,

yok tuhaf olan, teklifi yapmak için bunları istemeleri. yani ortada yapılmış ve kabul edilmiş bir teklfi yok henüz.
0
🌸tchuck
(10.02.22)
genelde ismini dogru yazmak için istiyorlar.
0
helenart
(10.02.22)
ben de olsam killanirim ve gondermek istemem daha teklif asamasinda.

herkesin proseduru ayni olacak diye bir sey yok tabi ama sordugunuz icin yazayim. ben de yurtdisinda is buldum (remote degil ama tasindim). pasaportum sadece vizede kullanildi, sonra ise girdikten sonra aldilar cektiler fotografini.

sirkete guveniyor musunuz?
yani simdi is alacaginiz yere kimlik gondermek istemiyorum demek de olmaz ama belki soyle diyebilirsiniz "bu gibi bilgileri (PII dersiniz kisaca) internet uzerinden paylasmayi cok guvenli bulmadigim icin ihtiyaciniz olmayan bilgileri kimlik uzerinde kapatip gondersem yeterli olur mu?"

bilmiyorum bunu diyebileceginiz bir yer mi ama fikir olsun.
0
supergirl
(10.02.22)
Gonderecekleri is teklifi dokumanini calisma iznine basvurmak icin de kullanacaklarsa "tchuck"a ithafen yazilan bir dokuman yerine (hangi tchuck?) 'X pasaport nolu Y ulke vatandasi Z dogum tarihli tchuck' yazacaklardir, bunun icin gerekiyordur.
0
sopiro
(10.02.22)
@sopiro,

bu arada kullanacaklar evet. iş teklifini kabul etmem drumunda, direkt orada maaşlı çalışan olduğum için çalışma vizesi de çıkarmaları gerekecek.
0
🌸tchuck
(10.02.22)
Bu sorunun cevabi sirketin ne kadar legit olduguyla alakali.

Her durumda gonderirken pasaport ustune watermark olarak
"to be used only for company X hiring process" gibi bi not dusun
0
darkrocq
(10.02.22)
darkrocq + 1

genelde remote calisirim, sozlesme asamasinda kimligimi degil pasaport kopyasini gonderirim. bizim kimligimiz onlar icin pek bir sey ifade etmiyor, pasaport kimlik gorevi goruyor.
ama simdiye kadar hep sozlesme icin gonderdim ben hic teklif asamasinda istenmedi. eger teklif verme prosedurlerinde kimlik bilgileri falan gerekiyorsa o nedenle istemis olabilirler.
0
65 derece
(10.02.22)
(11)

Babamın bu yaptığı nasıl bir hareket

psmstc
Giriş: Tüm kardeşler memlekete gittik. Annem grip belirtilerine sahipmiş. Meğer bir hafta önce sülalece bir yemek yemişler. Yemekte bulunan herkes sırayla covid olmuş. Babam da bunu bize yola çıkmadan söyletmiyor. Biz habersiz şekilde evlerine geliyoruz.Gelişme: Ben oradayken tüm ısrarıma rağmen bab
Giriş: Tüm kardeşler memlekete gittik. Annem grip belirtilerine sahipmiş. Meğer bir hafta önce sülalece bir yemek yemişler.

Yemekte bulunan herkes sırayla covid olmuş. Babam da bunu bize yola çıkmadan söyletmiyor. Biz habersiz şekilde evlerine geliyoruz.

Gelişme: Ben oradayken tüm ısrarıma rağmen babam annemi hastaneye pcr için göndertmiyor. Sadece annemi bizden ve kendinden uzak tutmaya çalışıyor.

Sonuç: İki hafta tatil sonunda şehirlerimize döndük. Ben de, ablamın eşi de, iki gün demeden rahatsızlandık. İkimiz de pozitif çıktık. Karantinaya girdik.

Ablam aşısız. Astım hastası. Ben de ağır bir akciğer rahatsızlığı geçirdim daha önce.


Babamın bu yaptığı harekete ne demeli?
0
psmstc
(08.02.22)
cahillik
0
sopiro
(08.02.22)
@Sopiro+1 kesinlikşe cehaletten başka açıklaması olamaz.
Umarım hafif atlatırsınız, acil şifalar.
0
hrvl
(08.02.22)
Baban olmasaydı bireyler derdim Cahillik hafif kalmiş
0
sonhakan
(08.02.22)
gecmis olsun. babanizinkinin cahillik olduguna katiliyorum, hakaret olarak demiyorum. bilmiyor demek ki, veya anlamiyor durumu. kapali alan olduktan sonra uzak durmanin anlami olmayan bir hastalik, 2 senelik pandemi hastaligi, bulasma yolunu falan biliyoruz artik.

ama uzatacaksak, su durumda asisiz olmak da asisizken tatile gidip kapali alanda digerleriyle karismak da, agir akciger rahatsizligi gecirmis birinin de kapali alanda baskalariyla karismasi da cahillik. su anda basiniza gelen anneniz 0 belirti gosterirken de ayni sekilde gelisebilirdi. hic bir fark olmazdi yani. sadece kilpayi kurtulabilecek bir firsat olmus (belirtili hastalik) o firsat kullanilmamis, ufak bir fark bence.
0
robokot
(08.02.22)
kötü niyetli mi degil mi onu sen bilirsin.

yabanci biri olarak, ortalama yorumum, cahillik + sanki ne yapacagini bilememis gibi davranmis.

benim babam olsa müge anli'ya verirdim, bizi öldürmeye calisti diye.
0
spherical
(08.02.22)
cahillik +1

yaşı büyük olan çoğu kişi dikkat etmiyor zaten. "amaan nolucak" kafası.
0
rose parks
(08.02.22)
Ekocemberine gerek yok. Ikiniz de ayni zamanda ayni hastaliktan rahatsizlandiysaniz muhtemelen donmeden 4-5 gun once bir yerlerden beraber kapmissiniz ve ondan once 10 gun kadar kimseye bir sey olmamis. Toplamda baban sayesinde iki hafta boyunca hep beraber tatil yapmissiniz.
0
dunal
(08.02.22)
klasik yaşlı cahillikle soslanmış cesareti.
0
bugisme
(08.02.22)
Annen de haber verebilirdi veya kalkıp kendisi teste gidebilirdi. Kabak niye babanın başına patladı anlamadım.
0
elorelia
(08.02.22)
Baba cahillik yapmış tamam da, astım hastasıyken (aşı yaptırmamak için geçerli bir tıbbi nedeni yoksa) aşı yaptırmamak ya da bu kadar tedbirsiz gezmek de cahillik. Suçun 1/4'ü babadaysa kalanı da sizde, ablada ve annede.
0
kobuzchu kiz
(08.02.22)
ben en çok şu cümleye takıldım ve hatta çok ama çok üzüldüm: Ben oradayken tüm ısrarıma rağmen babam annemi hastaneye pcr için göndertmiyor.

kadının kendi sağlığıyla ilgili söz hakkı yok ve hepiniz için bu durum normal mi? ısrar etmekle mi yetindiniz? alıp kadıncağızı götüremediniz mi teste? kendi istese giderdi vesaire diyenlerde olacaktır, özellikle belli bir yaş grubu kadın için durum hiç öyle değil.

ayrıca hepiniz hatalısınız + 1 milyon
0
Phoebe
(09.02.22)
(5)

tanışırken

bir soru sorcam
olacağı varsa olur deyip kağıt üzerinde kötü gözüken ama hayata olumsuz yansımayan bütün bilinmesi gereken özellikleri en başta söylemek mi yoksa konu açıldıkça tanıdıkça mı anlatmak lazımmesela eski evlilikya da sağlıkla ilgili şeyler, gözlük yerine lens kullanmaktan, dalak olmamasınaya da geçmiş p
olacağı varsa olur deyip kağıt üzerinde kötü gözüken ama hayata olumsuz yansımayan bütün bilinmesi gereken özellikleri en başta söylemek mi yoksa konu açıldıkça tanıdıkça mı anlatmak lazım
mesela eski evlilik
ya da sağlıkla ilgili şeyler, gözlük yerine lens kullanmaktan, dalak olmamasına
ya da geçmiş psikolojik travmalar

şimdi kişiye göre değişir de
ya da tanışılacak kişiyi bunlara göre filtrelemek?
0
bir soru sorcam
(08.02.22)
Dalağına göre kimi nasıl filtreleyeceksin merak ettim :D

Eski evlilik peşinen söylenmesi gereken bir şey. Ciddi bir sağlık sorunu varsa onu da lafı oraya getirip söylemek lazım.

Ciddi sağlık sorunu ya da eski evlilik gibi şeyler çok bariz ama geçmiş travma dediklerin günlük hayatını etkileyen ya da gelecekte etkilemesi muhtemel şeylerse bu da karşı tarafı ilgilendirir ve söylenmesi lazım. Neyin söylenip neyin zamana bırakılacağının kararını o balansı yakalayıp senin vermen lazım.
0
IncredibleMau
(08.02.22)
dalağın bir etkisi yok yani normal hayata ama yok yani dsfds
eski evlilik ise eski ilişki gibi en azından benim yaşadığım
dk. 1'de söylemek boşuna ön yargı
çocuk yok sonuçta
0
🌸bir soru sorcam
(08.02.22)
Her zaman açık olmaktan yanayım. Seven böyle, olduğum gibi sevsin isterim. Tüm travmalarımı, yaşantımı ortaya döküp darlamak da istemem elbette ama konusu açılırsa hiçbir şeyi de gizlemem.
0
tamam sakinim
(08.02.22)
gizleyerek devam etmek değil elbette
x sefer ya da x saat görüştükten sonra bunları anlatmak
0
🌸bir soru sorcam
(08.02.22)
Karsinizdakiyle bir iliskiniz olmasi halinde onu da etkileyecek seyleri soylemeniz mantikli tabii. Misal onun da dikkat etmesi gereken bir saglik sorununuz varsa (nobet geciriyorsunuzdur, cok siddetli reaksiyon gosterdiginiz bir allerjiniz vardir, bazi fiziksel aktiviteleri yapmaniz mumkun degildir, zaman alan yogun ve duzenli tedaviler gormeniz gerekiyordur vs) soylemeniz cok normal ve gerekli. Ornegin herbir kac aya bir dort bes gun hastanede kalacaksaniz vs belki baska bir sehre gidecekseniz, onun da yaninda epipen bulundurmasi gerekiyorsa falan. Ama dalaginizin olmamasi hayatinizin akisini etkilemiyorsa ve onu da etkilemeyecekse soylememeyi tercih etmemek de normal.
Lens kullanmak gibi bir detayin beyan verilir gibi soylenmesi luzumsuz. Zaten bir sekilde gundeme gelir birlikte kalininca vs.

Psikolojik travma da cok belirsiz bir sey. "ben cocukken bir keresinde kopek isirmisti ve alti ay boyunca altima kacirmistim' luzumsuz bir detay olabilir ama yasam tarzinizi veya davranislarinizi etkileyen bir seyse soylemekte fayda var tabii.

Fakat, ben bir keresinde bir speed dating aktivitesine gitmistim. Adamlardan biri daha zaten dort dklik sohbetin ortasinda, 'sopiro, sana anlatmak istedigim o kadar cok sey var ki... Butun hayatimi, butun gecmisimi...' falan diye konusmaya basladi. "Ay hic gerek yok bence" falan demistim. Yani rahatsiz edici, garip ve zamansiz yapmamak lazim diye dusunuyorum.
0
sopiro
(09.02.22)
(4)

Motive kalabilmek için neler yapıyorsunuz?

cavelier
Motive kalabiliyor musunuz? ben zorunda olduklarım dışında geleceğim için bir şeyler yapmaya başladığımda sürdürmekte çok zorlanıyor ve genelde yarım bırakıyorum. buna rağmen çok iyi kariyer yaptım. bu sürekliliği sağlarsam her şey mükemmel olacak biliyorum ama olduramıyorum. sizce çözümü nedir? siz
Motive kalabiliyor musunuz? ben zorunda olduklarım dışında geleceğim için bir şeyler yapmaya başladığımda sürdürmekte çok zorlanıyor ve genelde yarım bırakıyorum. buna rağmen çok iyi kariyer yaptım. bu sürekliliği sağlarsam her şey mükemmel olacak biliyorum ama olduramıyorum. sizce çözümü nedir? siz yapabiliyor musunuz? nasıl?
0
cavelier
(07.02.22)
Mesela şimdi gece koşusuna çıktım. Speedy Gonzales gibi koştum geldim. Ara ara testesteron yüklemek lazım.
0
gabe h coud
(08.02.22)
Ben de senin gibiyim. Eskiden daha beterdim ama bırakıp kacmiyorum ya da terketmiyorum artık o hevesimin kaçtığı şey neyse. Çünkü ısrar ettikçe o bitirme anı sonuç ne olursa olsun büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu farkettim. Ama motive kalmak yine aynı düzeyde zor mu zor. Yorucu geliyor. Çözümünü bilmiyorum bu kısmının.
0
encokbenisevinnolur
(08.02.22)
Motivasyon 'overrated' bir sey bence. Genelde once hazir olup sonra bir seyi yapmiyoruz, once o seyi yapiyoruz yaptikca ve sonuc aldikca motivasyon hissediyoruz, hazir oluyoruz.

Yani motivasyon beklemektense, cok fazla sorgulamadan planli programli hareket etmek en iyisi. Yani ders calismaniz mi gerekiyor, aksam 5-7 arasi ders saati diye planlamaniz gerekiyor onu.

PLanladiniz ama organize olacak enerjiniz yok ise ortaminizi ona gore hazirlamaniz gerekiyor. Calisma alaninizda kitaplariniz, not kagidiniz, su siseniz, bilgisayariniz vs hep duracak diyelim ki.

Organize olacak enerjiniz yoksa misal her sabah veya gunun uygun oldugunuz bir zamaninda on dk saat kurup 'hazirlanma' aktivitesi yaparsiniz. O kagitlar bulunur, defter cikarilir, kalemler masaya koyulur, bir sandvic yapilir vs. O an ders calisma aniniz degildir yani, ama ders calismaya hazirlanirsiniz.

Yasinizi bilmiyorum, kastettiginiz seyler bu gibi aktiviteler degil de gym'e gitmek, ilaclarinizi almak falan gibi seylerse yine ayni prosedur. O seyi yapmayi kolay hale getirmek ve cok da eglenmek motive olmak mukemmel sonuc almak gibi seyleri beklemeden yapmayi deneyebilirsiniz. Duygular sonradan gelir zaten.

Ayrica fitness, temizlik, organizasyon gibi seyleri sevdiginiz bir aktiviteyle birlestirerek yapabilirsiniz. Podcast dinlemek, bunlari yaparken dizi izlemek falan gibi.

Bir de kendinize takvim belirleyebilirsiniz. Yani bazen bazi seylerin hakikaten yarim birakilmasi gerekiyor, cunku fikrimiz degisiyor, planimiz degisiyor, sandigimiz sonucu alamadigimizi fark ediyoruz. Bir seyi bir ay iki ay yapmaya calisip sonra degerlendirme yapabilirsiniz, 'bunu hala yapmam gerekiyor mu?' gibi. Misal ben bir donem tenis oynamaya basladim, cok eglenceliydi, guzel kondisyon sagliyordu. Keyif de aliyordum, ogrenmeye de baslamistim. Fakat tenis oynayacagim alana gidebilmek icin taksiye binmem gerekiyordu ve ders/kort uygunluk saatleri baska kisilerin plan programina bagliydi. Bazen oglen ikide bazen sabah 9 da musait oldugundan istedigim rutini oturtamiyordum. "E peki aradigim sonuca beni sadece tenis mi goturecek, bu benim icin o kadar onemli mi" diye dusunup birakmaya karar verdim. Simdi kosuyorum, yuruyorum, baska fitness aktiviteleri yapiyorum onun yerine.

Gibi.
0
sopiro
(09.02.22)
sopiro +1

Hayatımın 3 senesine yakınını hiçbir şeyi yapacak motivasyona sahip olmadan, depresyonda geçiren biri olarak önemini anladığım en temel şey disiplinli olmak. Bir aktivitenin alışkanlık haline gelmesi için en az 3 hafta düzenli bir şekilde o aktiviteyi yapmak gerektiği söylenir. Tecrübelerim bana bu görüşün doğruluğunu gösterdi :) Alışkanlığı oturtmak için başta daha kısa sürelerle başlayıp günden güne o işe ayırdığınız süreyi artırabilirsiniz. Mesela uzun vadede günde 2-3 saatinizi ayırmanız gereken bir eyleme 1 saatle başlayıp her gün bir önceki güne 10 dakika ekleyerek ilerleyebilirsiniz. Ek olarak bana özgü bir şey mi bilmiyorum ama düzeni oturttuktan sonra o programı uygulamak kendimi iyi hissetmemi sağladı.

Sonuç olarak planlı programlı davranmanın ilk 1-2 haftası uğraştırıcı olabilir ama sabırlı olursanız faydalarını kesinlikle göreceksiniz.
0
schopenhauerin kedisi
(13.02.22)
(2)

Fitness Hakkında Sorularım

biseysorcaktim
Bir kaç sorum var vücut geliştirme üzerine;* spor salonunda sweetshirt'lü kapşonlu insanlar görüyorum. ben spor atlet ile bile çok terlerken, kısakollu ile kol çalışamazken onlar neden sweet ile çalışıyorlar. bilmediğim bir sebebi mi var? * düzenli spora ilk başladığım zamanlarda orgazmik bir zevk a
Bir kaç sorum var vücut geliştirme üzerine;

* spor salonunda sweetshirt'lü kapşonlu insanlar görüyorum. ben spor atlet ile bile çok terlerken, kısakollu ile kol çalışamazken onlar neden sweet ile çalışıyorlar. bilmediğim bir sebebi mi var?

* düzenli spora ilk başladığım zamanlarda orgazmik bir zevk alıyordum zor setleri bitirince. mübalağa için demedim, cinsel birleşme hazzı gibi rahatlıyordum setim bitince. şimdi öyle olmuyor. kendimi yeterince zorlamadığım için mi bu yoksa antremana göre mi?

* sauna/buhar odası vs kullanımları nasıl olmalı? her spordan sonra gitmek kas gelişimi açısından olumsuz mu? profesyonel olmadığıma göre eser miktardaki olumsuzluğu gözardı edebilirim açıkçası. Ekstra faydası zararı nedir? ben 5-6 dk buhar odası sonra da bir o kadar sauna yapıyorum antremandan sonra (eğer vaktim varsa) genelde iki - üç antremandan birinde ıslak alan kullanıyorum.
0
biseysorcaktim
(07.02.22)
1: Dışarıdan artislik gibi gözükür ama kasları sıcak tutarsın. Koluna komple bant takan basketbolcuları düşün, onun gibi.
2: Adaptasyon.
3: Bi faydası zararı olmaz birbiriyle alakası olan konular değil.
0
Zaman Tamircisi
(07.02.22)
Dr Andrew Huberman’in bu konuda podcastleri var, haftasa 50 dk kadar sauna kullaniminin, 11-12 dk kadar da buz/soguk exposure yapmanin saglik acisindan onemini detaylica acikliyor.
0
sopiro
(07.02.22)
(7)

Portekiz’deki mağaza için isim önerileri

hepbiarayisicinde
Madeira’ya fotoğraflarda gördüğünüz tarzda el yapımı seramik ürünler ve yarıdeğerli taşlı gümüş takı mağazası açmak üzereyim. Entellektüel seviyesi yüksek yaratıcı arkadaşlardan isim için yardım rica ediyorum. İçinde art geçerse iyi olur satış açısından. X art ya da art X gibi. Anatolia, oriental vb
Madeira’ya fotoğraflarda gördüğünüz tarzda el yapımı seramik ürünler ve yarıdeğerli taşlı gümüş takı mağazası açmak üzereyim. Entellektüel seviyesi yüksek yaratıcı arkadaşlardan isim için yardım rica ediyorum. İçinde art geçerse iyi olur satış açısından. X art ya da art X gibi. Anatolia, oriental vb türk çağrışımlı olmamalı. Atlantic Art Center ya da Galeria Indigo, şimdilik aklıma gelenler. Teşekkürler.

eksiup.com
eksiup.com
0
hepbiarayisicinde
(07.02.22)
Artugal
0
apistogramma
(07.02.22)
Art + Portugal = Artugal
0
apistogramma
(07.02.22)
Artgean Gem&Galeria
0
sen de git sen de unut
(07.02.22)
Anatoliart

Edit: olmali diye okudum. Ibret olsun diye silmiyorum.
0
sopiro
(07.02.22)
Hecate Art
Okeanos Galeria
Elysium Art
0
sydney
(07.02.22)
mavi tonlarındaki ürünlerin yoğunluğu dikkatimi çekti. eğer koleksiyona azulejo tarzında işlenmiş birkaç ürün de eklerseniz bence "arte de azul", "azul art" veya "azulejos" gibi isimler dikkat çekici olabilir. bunun dışında yine mavi tonlarından ve jose saramago'nun portekiz'in önemli bir figürü olmasından hareketle "O Silêncio da Água" da çok hoş bir isim olabilir gibi geldi. bir çocuk kitabının adı ve "suların sessizliği" diye geçiyor türkçede.

bu arada bir çalışana ihtiyaç duyarsanız bana ulaşabilirsiniz...:')
0
vacigok
(07.02.22)
anadolu ve turk ismini boşverin. azulejos portekiz'e özel birsey. kalkıp buyukada'da raki'yi uzo diye satmak gibi anlamsız bir hareket.
0
buenosdias
(07.02.22)
(1)

Türkiye'den Polonya'ya uçus PCR hk.

ArdaUlk
Merhaba arkadaşlar, bu ayın 15 inde Türkiye-Polonya uçuşum var ama şu an için hiçbir bilgim yok ve ilk buraya sorayim dedim. Bu konu hakkında bilgi sahibi arkadaşlar için sorularım;-Uçuştan kaç saat önce pcr verip sonucunu almamız gerekiyor?(belge inglizce mi olacak? Türkçe olursa sıkıntı olur mu?)-
Merhaba arkadaşlar, bu ayın 15 inde Türkiye-Polonya uçuşum var ama şu an için hiçbir bilgim yok ve ilk buraya sorayim dedim.

Bu konu hakkında bilgi sahibi arkadaşlar için sorularım;

-Uçuştan kaç saat önce pcr verip sonucunu almamız gerekiyor?(belge inglizce mi olacak? Türkçe olursa sıkıntı olur mu?)

-Aşı olduğuma dair belge cikartmam gerekiyor mu? (oraya vardiğimda problemlerle karşılaşmamak adına, belki de gereklidir. Fikrim yok.)

-Yukarıdaki belgeler haricinde bir belge almalı mıyım?

Bu konu hakkında kapsamlı bilgilere nerden ulaşabilirim? onerilerinizi esirgemeyin lütfen. İlk yurtdışı gezim olacak ve herhangi bir pürüz beni mahveder.
0
ArdaUlk
(06.02.22)
bileti aldiginiz havayolunun websitesinde veya ebiletinizde veya Polonya'nin turistlere bilgi verdigi websitelerinde vardir en kesin bilgiler. Havayolunu arayip sorabilirsiniz de.
0
sopiro
(06.02.22)
(15)

İştahınız nasıldır?

magni
Ben yemek konusunda aşırı iştahı açık biriyimdir. Öğün atlamam ve her öğünü kıtlıktan çıkmış gibi iştahlı ve zevk alarak yerim.Kardeşimin ise benle alakası yoktur mesela. O sadece karnını doyurup yaşamını devam ettirmek için iki lokma bir şeyler yiyip devam eder hep. Yemeğe çok özenmez, bir şeyler b
Ben yemek konusunda aşırı iştahı açık biriyimdir. Öğün atlamam ve her öğünü kıtlıktan çıkmış gibi iştahlı ve zevk alarak yerim.

Kardeşimin ise benle alakası yoktur mesela. O sadece karnını doyurup yaşamını devam ettirmek için iki lokma bir şeyler yiyip devam eder hep. Yemeğe çok özenmez, bir şeyler bulup yer falan. Bana da şaşırır, ben de ona şaşırıyorum :)

Sizin iştah durumlarınız nasıldır peki?
0
magni
(06.02.22)
İştahım iyi ama fazla yemek yemeye karşıyım. Tıka basa yemek yemem hiçbir zaman. Tam doymadan bırakırım.
0
dissendium
(06.02.22)
Yemek yerken -fast food değilse- keyif almam açıkcası. Ama günde sadece iki öğün yediğim ve if yaptığım için büyük porsiyonlar tercih ediyorum. Böylelikle üç saat sonra spor yaptığımda da açlık hissi yaşamıyorum. Ama dediğim gibi keyif almıyorum :(
0
ruhen hastayim ben
(06.02.22)
Valla senle kardesinin karisimi gibi biseyim. Birileri yemegi hazirliyorsa senin gibiyim oturur deli gibi yerim, yok ben yemegi yapacaksam da 'ne gerek var simdi ugrasmaya' der biseyler atistirir gecerim.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
futbolla alakan var mı bilmiyorum ama eskiden fenomen ronaldo deyu bir amca vardı (cristiano ronaldo değil, gerçek ronaldo). efsane futbolcuydu. senin benim yaşasak mutfağa gidemeyeceğimiz diz sakatlıklarıyla herif her maç sahaya çıkıp 2-3 gol atardı. bu amca futbolu bıraktıktan sonra öyle bir şişmanladı ki ne zaman fotoğrafına baksak üzülür hale geldik, "olm naptın kendine" dedik... gerçi sanırım tiroid hastalığı vardı, onun da etkisi biraz.

ben işte ronaldo gibiyim. AYI GİBİ yiyorum. 19-20 yaşıma kadar tabanı yanık it gibi koşturduğum, spor yaptığım için bunun normal ve sürdürülebilir olduğunu düşünmüştüm, sonra obez olup çıktım.

iki öğün yerim ben. üç yapsam 600 kilo olurdum çünkü. ikiye rağmen şişkoyum. acı, tatlı, ekşi, tahta, hava, su, toprak... fark etmiyor. mütemadiyen yer ve içerim, büyük keyif alırım.

yemek için aç olmama gerek yok, hatta açıkçası öyle iki saat yemek yemeyince şekeri düşen, kendini halsiz hisseden biri değilim. gerekiyorsa 20 saat yemem, alışığım da öyle şeylere, çok koymaz.

ama yemeyi çok seviyorum işte, o yüzden aman biraz dengeli beslenmeyeyim... hemen bir hafta içinde nerede zararlı, pis şey var ayı gibi yer; vermiş olabileceğim bir kiloyu itinayla geri alırım.

tıp çaresiz, biyologlar sessiz... çözümü yok. cevabımı ünlü filozof sinan engin'in bir sözüyle bitirmek isterim,

"diyetisyenler lahmacunla zayıflama programı yapsın kardeşim. yemeyince ben zaten zayıflıyorum. önemli olan yerken sağlıklı olabilmek."
0
der meister
(06.02.22)
spor yaparken zirvede
yapmadığım zaman normal/kapalı
0
superb
(06.02.22)
Yemek yemeyi hiç sevmem, ama kilo almak için günde dört öğün dahi yiyorum, hatta son zamanlarda hiç aciktigimi hatirlamiyorum. Sabah uyandigimda tok hissediyorum yine de kahvaltı yapıyorum. Yatana kadar hiç açlık hissetmeden sürekli yiyorum.
0
sanguine
(06.02.22)
Ağzıma giren her türlü yiyeceğin içeceğin ince hesabını yaparım. Kötü yemek yersem moralim bozulur, kötü yemek yeme ihtimali bile kızdırmaya yeter. Kötü bir şey yiyeceğime biraz daha aç kalıp iyisini yemeyi tercih ederim.

Bu yüzden atıştırmam, yiyeceksem doğru düzgün yemek yerim. If düzeniyle beslenmeye çalışıyorum 4 senedir, bu anlamda da bana uygun bir düzen. Haliyle çok sık yemiyorum ama yedim mi iyi yiyorum.

İştahım sürekli açık olmasa bile güzel bir şey yenecekse her an hazırımdır yemeye. Yanımda biri yerken ne kadar tok olursam olayım ben de bişiler yerim en kötü kemiririm.

Kendimi dizginlemem gereken tek nokta tatlı oluyor çünkü if'i en çok zorlayan konu o. Onda da 10 günde 1den fazla yememeye çalışıyorum.
0
baba jo
(06.02.22)
Kitliktan cikmis gibi yemem. Ogun de atlarim. Is yerinde keyifle yemek yeme imkanim olmadigi icin mesela hic yememeyi tercih bile ediyorum. Keyif alma sartiyla, istahim var.

Istahsiz insanlari, yemekle oynayanlari, keyifli masalardan keyif almayanlari sevmem.
0
buf-e kür
(06.02.22)
sıfır. 42 kiloyum.
0
rose parks
(06.02.22)
genel olarak çok azdır. tüm gün yemek yemediğim ya da aramadığım olur. spordan sonra sağlıklı yemekleri daha iştahlı yerim. hafta sonu kahvaltısına özenirim. güzel masa hazırlarım. tek başıma ya da kalabalık farketmez.
0
gabe h coud
(06.02.22)
insanlarin benden beklemedigi kadar istahliyim. Ama dediginiz gibi kitliktan cikmis gibi yemem, fazla yemenin zararli oldugunu biliyorum zira. Ama cok acik degilim yeni seylere. Yani sebze falan denerim de, burada tavuk ayagi falan yeniyor cok, veya yumusak tofu falan, yememem halinde benim ve sevdiklerimin hayati tehlikeye girmeyecegi surece yemem.
0
sopiro
(06.02.22)
eğer tek başımaysam, kardeşin gibi karnımı en kısa şekilde doyurup yaşamıma devam etmeye bakarım. bir sevdiğim, eşim, dostumlaysam daha çok senin gibiyim. iştahım açılır, yemekten aldığım zevk artar vs.

nedenini ben de bilmiyorum. :)
0
taçsız kral pele
(06.02.22)
20-30 arası kadar çok değil
önceden öğlen ve akşam ayrı ayrı
çorba, sebze yemeği, et yemeği, patates, tatlı yiyebiliyorudm ve daha düşük kiloydum
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
Ben çok istahli biri degilim genel olarak. Arada bir istahim hayvan gibi acilip yemege saldirdigim oluyor donem donem ama sureklilogo olmuyor genel olarak istahsizim. Senin gibi iştahı acik, zevkle yemek yiyenleri de kiskanirim. İstahli biri olmak isterdim valla, yemek yemek guzel sey.

Senin gibi bir arkadasim var ve ben ona o da bana sasiriyoruz karsilikli. Bana bir kere demisti ki yahu seni anlamiyorum nasil boylesin, ben su gordugun tencerenin tamamini rahatlikla yerim, yemiyor olmamin sebebi cok kilo alirim diye kendimi frenliyor olmam, yoksa tamamini oturup yerom rahatlikla demisti. Ben sasiriyorum tabii.

Ama böyle hayvan gibi yemek isterdim sahsen, cok yemek yediğim istahim acildigi zaman buyuk zevk aliyirum cunku. O zevki her zaman tadabilmek isterdim ve ayrıca hayvan gibi yesem spor salonunda da agirliga hayvam gibi abanirdim ne guzel olurdu. Araca cok yedigim oluyor dediğim gibi, o gunlerde spor salonunda da hayvan gibi abanabiliyurm enerjim oldugundan dolayi. Keske hergun boyle hayvan gibi yiyebilswm.

Kilo almaktan falan da korkmuyorum valla, kilomu kontrol edebilirim, gerektiginde az yerim ben yani yeter ki istediğmde fazla yiyebiliyor olayim:) zaten yedigom kadar spor da yapıyorum, cok yesem cok yaparım.
0
stavro
(06.02.22)
Sırf hayatı devam ettirebilmek adına yemek yiyen bir tipim çok zayıf da değilim gerçi ama yemek yemeyi bile unutuyorum çok iştahlı yediğim şey çok nadirdir.
0
esinikaybetmiscorap
(06.02.22)
(3)

Eğitim Yardımı Yapmak İstiyorum - Nereden Başlamalı?

kelemvor
Merhaba,tl;dr türkiye'deki eğitim sistemini bilmiyorum ama lise ve altı çocuklara kitap ve özel ders yardımı yapmak istiyorum, bana sistemi anlatacak sorularıma cevap verecek birine ihtiyacım var.türkiye'ye yeni döndüm, yıllarca dışarıda yaşadım ve hemen hemen hiç eğitim sistemiyle haşır neşir olmad
Merhaba,

tl;dr türkiye'deki eğitim sistemini bilmiyorum ama lise ve altı çocuklara kitap ve özel ders yardımı yapmak istiyorum, bana sistemi anlatacak sorularıma cevap verecek birine ihtiyacım var.

türkiye'ye yeni döndüm, yıllarca dışarıda yaşadım ve hemen hemen hiç eğitim sistemiyle haşır neşir olmadım. internetten tyt ydt falan gibi kısaltmalar, kime ne yardım yapacağımı bilememek, hangi test kitabı iyidir vb. gibi bir sürü soruyu el yordamıyla çözmeye çalışıyorum. halen yurt dışında olan bir arkadaşımla şimdilik tanıdık durumu olmayan ailelerin çocuklarına kitap, kırtasiye ve test kitabı gönderiyorum.

bu işin öneminin farkında olarak, yaptığım işin gerçekten faydalı olması ve doğru isabetli tavsiyeler verebilmem için sormak istediğim çok soru var.

ekşi dışında hiç bir sosyal medya kullanmıyorum, ankara'da oturuyorum. çevrem yok gibi, yada bu iş için yaklaştığım insanlar pek oralı olamadılar.

her hangi bir siyasi, dini vb. amacım olmadığını belirtip, hatta mümkünse kimin yardım yaptığını bile bilmemesini tercih ediyorum yardım edebildiklerimin.

böyle organizasyonlar bile tavsiye ederseniz çok memnun olurum. ama soru-cevap yapabilecek sabırdaysanız lütfen sizinle nasıl temasa geçebileceğimi belirttiğiniz bir mesaj atınız.

buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
0
kelemvor
(06.02.22)
+alprez + okul aile birliği başkanları da olur.
0
ankarakecisi
(06.02.22)
Adres; Türk Eğitim Gönüllüleri VAkfı. Şu an gönüllü alımı var.
0
geçerkenugradım
(06.02.22)
TEV ve Darussafakaya veya akliniza yatan birkac baska kuruma duzenli bagisci olabilirsiniz.
0
sopiro
(06.02.22)
(3)

Vücut bicimlendirme, kilo alma vs

sanguine
Birkaç duyuru gördüm bunla ilgili benim de aklımda sorular var.Aralıklı, kesintili (bazen 6 aya varan) olarak spor yapıyorum 4 yıldır. 2019 da büyük bir ara verdim, pandemide tekrar başladım. Şu an yine birkaç aylık bir aranın ardından yeniden sıkı tutmaya çalışıyorum. Boy 174, geçen ay 68 kiloya ka
Birkaç duyuru gördüm bunla ilgili benim de aklımda sorular var.

Aralıklı, kesintili (bazen 6 aya varan) olarak spor yapıyorum 4 yıldır. 2019 da büyük bir ara verdim, pandemide tekrar başladım. Şu an yine birkaç aylık bir aranın ardından yeniden sıkı tutmaya çalışıyorum. Boy 174, geçen ay 68 kiloya kadar düşmüştüm su an 72 civarindayim. Zayıf hissediyorum kendimi o yüzden kilo almaya çalışıyorum. Ama göbek de başını alıp gidiyor. Kollarım bacaklarım ince olduğu için kötü görünüyor. Fotoğrafta belli değil ama göbeğim var yandan bakıldığında çok belirgin hem de, kıyafet üzerinden de aynı şekilde.

Ağırlık kaldırıyorum artı 40 dakika yüzüyorum spor sirasinda kardiyo yapmıyorum hiç. Spor ve yüzmeye aynı gün, mümkün oldukça her gün gitmeye çalışıyorum.

Yeme programım şu şekilde

Kahvaltı; muz, üç haslanmis yumurta, yulaflı yoğurt, iki tane üçgen peynir
Öğlen: yemekhanede ne çıkarsa, çorba, pilav ve sebzeli veya etli bir yemek, salata veya tatlı (salata yemeye çalışıyorum) porsiyonlar orta-kucuk ve orta yagli
Akşam: usttekiyle aynı sekildde

Akşam yemeğini çok erken yedigim zaman ton balıklı salata yapıyorum kendime saat 8 gibi.

Aralarda icebildigim kadar su içiyorum, üç ölçek (60-70 Gr kadar sanırım) protein shake içiyorum gene suyla, belki bir elma veya başka bir meyve.

Bunlar dışında ezelden beri çay, kahve, kola, sigara içmem. Nadiren alkol.

Bu sefer gerçekten yaza kadar belirgin bir değişiklik istiyorum kendimde. ABler çok umrumda değil, göbek büyümesin yeter, daha iri görünmek istiyorum, hala cercevem çok dar.

Böyle mi devam etmeliyim, neler önerirsiniz?
0
sanguine
(06.02.22)
bro, her gün spor ve yüzmeye gidiyorsan hayvan gibi yemen lazım bence.
yemek programın çok iyi ama toplamda kaç kalori ve kaç gr protein vevkarbonihdrat alıyorsun hesapladın mı? kalori hesabı yap ve açıkta kalan kaloriyi tamamla çünkü kalori açıgın var gibi geldi bana
protein eksiği yok ama karbonhidrat eksiği var sanki.
0
dafuq
(06.02.22)
Daniel Rosenthal'i takip edin bence Instagramdan.
0
sopiro
(06.02.22)
@dafuq o yüzden 4 öğün yemeye çalışıyorum mümkün olduğunca
0
🌸sanguine
(06.02.22)
(10)

Erkek Çocuğu Yetiştirme

pofudukayi
Arkadaşlar, politik doğrucu olmadan yaklaşırsanız sevinirim, işin ezbere doğrusunu bende biliyorum. Bir erkek çocuğunu empati duygusu yüksek, sevgi dolu vs. yetiştirdiğinizde iyi bir birey katıyoruz topluma. Ama toplum kadınıyla, erkeğiyle kırıyor,eziyor bu insanı. Hırbolar ise her anlamda el ustund
Arkadaşlar, politik doğrucu olmadan yaklaşırsanız sevinirim, işin ezbere doğrusunu bende biliyorum. Bir erkek çocuğunu empati duygusu yüksek, sevgi dolu vs. yetiştirdiğinizde iyi bir birey katıyoruz topluma. Ama toplum kadınıyla, erkeğiyle kırıyor,eziyor bu insanı. Hırbolar ise her anlamda el ustunde tutuluyor. Ogluma iyilik mi yapmis olacagim diye kafam cok karisiyor. Ozellikle oglu olup benzer ikilemlere dusen var mi merak ediyorum.
0
pofudukayi
(06.02.22)
Empati duygusu yüksek, sevgi dolu olunca kendini ezdiren, çekinik birisi olacak diye bir şey yok ki. Aynı zamanda kendine güvenen, hakkını arayan ve kendisini savunan bir karakteri olabilir pekala. Öyle de olmalı. Başkalarını ezen zorbalar yetiştirmek değil bunun çozümü. Hele hele cinsiyet ayrımı yapmak hiç çözüm değil. Oğlum olacak ama oğlum da olsa kızım da olsa tüm canlılara saygılı, empati kurma becerisi yüksek, kendine güvenen ve kendi kararlarını verebilen, içerisinde yaşadığı topluma faydalı bir birey yetiştirmek olur hedefim. Ezilen insanlar sadece empati kuran, sevgi dolu insanlar değil, genelde ailesi tarafından özgüvenleri zedelenerek yetişmiş kişiler.
0
gmzo
(06.02.22)
gmzo +1
siz anne misiniz baba mi? bir erkege erkekligi ancak baska bir erkek ogretebilir. bir kadina da kadinligi en iyi anne, olmadi bir baska kadin ogretebilir.
cocugunuzun gelisiminde anlatilariniz, ogutleriniz vs. tabiki onemli ama en onemli ogretim sekli davranislariniz. su ya da bu sekilde sizin davranislarinizi taklit edecek. yerinde ve zamaninda empati ve sevgi gostereceksiniz, yerinde ve zamaninda da agresyon. sonrasinda da cocuga anlatacaksiniz neden bunu yaptiginizi.
0
redlinetheturk
(06.02.22)
kafanızda bir idealite yaratıp ona göre davranmak yanlış
0
duyurukullanıcısı
(06.02.22)
Empati duygusu yüksek cocuk zaten yüksek özgüvenlidir. Hirbo çocuğun özgüveni gerçek değildir fostur. O yüzden olabildiğince medeni yetiştirin ancak şuna dikkat edin. Aşırı steril yetistirmeyin. Hayatta türlü türlü insan olduğunu bilsin ve bunlarla tanışma fırsatı bulsun. Hirbolarla da karsilassin gerekirse ezilsin. Ama ezilmemesi gerektiğini, böyle insanlardan uzak durması, güvenmemesi gerektiğini bilsin.
0
westblack
(06.02.22)
Çevresi de arkadaşları da kendisi gibi olmalıdır.
Siz bu iyiliği yapın en azından.
Yoksa hayat her daim tek taraflı olumlu şekilde ilerlemiyor. Eksiler de olacaktır. Hiç değilse örnek alınacak/gösterilecek biri olsun oğlunuz.

Yalan dolan yapmadan başkalarına yanaşmadan sadece işine olan bağlılığı sebebiyle önceki durumuna kıyasla biraz daha uygun görevlere getirilen insanlar var.
Başkaları ise araya adam koymaya çalışıyor aynı iş için. liyakat ise sıfır.

Çocuk yetiştirirken karşıdaki insanı tanıma amaçlı ona bazı bilgiler de verilmesi taraftarıyım. Hal,yüz şekli, hareket ve beden dili konusunda. Hiç değilse kime yakın olup olmayacağını erkenden öğrenmiş olur.
Yukarıda dendiği gibi aşırı steril yetiştirmekte doğru değil.
İnsanların ya da hayatta olabilecek kötü şeyler ilgili örnekler ve bilgilendirmeler de verilmesi gerekiyor ki az yanılsın daha az hataya düşsün.

Öğretici olarak anne babanın tutumu çok önemli.
Kendine güven konusuna ise az imkanlarla daha güzel işler yapmak ha da başarmak olarak bakıyorum.
Belli marka ürünleri giymek ve kullanmak kendine güvenle bir ilgisi yoktur tamamen taklit etmektir.
0
Erva
(06.02.22)
siz evrensel doğruya göre yetiştirin, o doğru neredeyse o ülkeye gitsin. Ortadoğudayız diye ortadoğulu yetiştirirseniz buraya adapte olur ama buradaki o sıradan kötü insanlardan biri olur. Ki siz bunları düşünüyorsanız öyle yetiştiremezsiniz zaten. Ne yapacaksınız git şu insanın önüne geç, bağır çağır hakkını sertlikle ara mı diyeceksiniz? Hiç sanmıyorum :D Türkiye'deki genel kitle hiç düşünmeden bunları yapıyor ama.

Burada tek sıkıntı, son zamanlarda düzgün yetişen çocukların bir kısmı Türkiye'deki orman kanunlarına karşı fazla hassas olabiliyorlar. Hem kırılıyorlar, hem atıyorum şu an Isparta'da olan donma olaylarına üzülüyorlar, hayvanların öldürülmesine vb. daha bir çok şeye üzülüp depresyon hatta intihar moduna girebiliyorlar.(bizzat gördüğüm var) Bu tür şeylere karşı ne yazık ki biraz duygusuz, hassas olmayan şekilde yetiştirmek gerekiyor bence. Çünkü bu topraklardan bu tür şeyler eksik olmuyor, olmayacak ve her şeyi değiştiremeyiz.
0
nhk ni youkosu
(06.02.22)
cevapları okurken 20 yaşında, çocuğu olmayan insanların da tavsiyeler verdiğini göz önünde bulundurun lütfen.

hayatın adil olmadığını, iyinin yanında kötü olduğunu, hayatta her istenilene ulaşamayacağını, herkesin birbirinin üzerine basarak yükselmeye çalıştığını... uygun bir döneminde öğretirsiniz
0
bass solo take one
(06.02.22)
empati duygusu aşırı yüksek ve sevgi dolu bir birey olarak toplumda hiç de öyle kendimi ezdirmedim, çevrem de aksine hırbo birini değil el üstünde tutmak aralarına bile almaz. bunu da şu an 32 yaşında olup istanbulun varoşlarında büyümüş birisi olarak söylüyorum. benim ailem beni böyle yetiştirdi ama bir yandan da dünyanın çok adil bir yer olmadığını, her zaman kazanamayabileceğimi de aşıladı, yani dediğin gibi hırbo yetiştirmek zorunda değilsin ezilmesin diye. bence bu eziklik dediğin kavram, çocuğu sevgi dolu yetiştirmekten dolayı değil de, bir birey olmasına izin vermeyip her işini ebeveynlerinin hallettiği, sorumluluk alamayan kişilerde daha çok oluyor. bunun sevgiyle alakası yok yani.
0
roket adam
(06.02.22)
Hirbolar el ustunde mi tutuluyor gercekten?
Ben cevremde hirbolugu birakin dusuncesiz veya kaba saba tavirlar gosteren bir insanin barindirildigini pek gormedim acikcasi degil ki el ustunde tutulmak. Yani biraz yasanilan cevreyle de alakali bir sey muhtemelen, kimlerle iletisim icinde olunduguyla vs.

Eger bahsettiginiz hirbolar unlu simalar ise onlar zaten uc karakterler ve bir nevi karikaturize edilmis insanlar oldugu icin unluler, sov dunyasi vs. cok ciddiye alinmamali muhtemelen.

Fakat benim asil diyecegim bunlarin hicbiri degil aslinda. Cocugunuzu X sekilde yetistirmeniz o cocugun o sekilde bir insan olacagi anlamina da gelmiyor aslinda. Sizin yetistirirken ogrettiklerinize bakacak, sizin nasil bir insan oldugunuza bakacak, rol modeli olarak gordugu baska insanlar olacak, kendi yasadigi tecrubeleri degerlendirip dunyada olup bitenleri suzgecinden gecirip bunlara dair bir degerlendirme yapip o sekilde bir insan olacak. Tabii ki yetistirilmenin etkisi var ama siz bir nevi gelecegini birebir yazmiyorsunuz ki o cocugun. Ben neredeyse 20 senedir ogretmenlik yapan biri olarak soyleyebilirim, oyle cocuklar ve ebeveynler gordum ki hem olumlu hem olumsuz anlamda 'bu insanlar nasil ayni genleri tasiyor, ayni ailede yasamis olabilirler akil almiyor' diye dusundugum cok oldu.

Bir ebeveyn ve yetiskin insan olarak sizin sorumlulugunuz vizyon sahibi olmak ve cocugunuza da kritik dusunmeyi ogretebilmek bence. Bir kac secenege saplanip kalmasin; aman da gelenek aman da biz boyle gorduk diye baskilanmasin; farkli perspektifleri degerlendirebilsin; mevcut durumlarin okumasini yapabilsin (read the room demek istiyorum aslinda, ne denir bilemedim) vs ona gore zaten cani nasil isterse oyle bir birey olur.
0
sopiro
(06.02.22)
doğal bir sosyal bir ortam sağlanırsa zaten kendisini geliştirecektir
hayatı doğru tecrübe etmesi önemli
tatlı dille çözülecek şeyler de var, fiziksel güç göstermek/kullanmak gereken de
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
(15)

sorunlu ilişkimsi :(

korkunç yalnızlığımız
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor. bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arka
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor.

bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arkadaşlarımızla buluşur, bana haber bile vermez. hep birlikte takıldığımız insanlar. birlikte yer içer gezerler ve beni aramaz bile. sevgilim dediğiniz kişi yapınca insan üzülüyor. hadi beni çağırmıyor diyelim. o sırada mesajlaşıyoruz, onlarla buluşunca mesajlaşmayı kesiyor. gece eve gelince cevap veriyor mesajıma. sonra başkasından öğreniyorum onlarla olduğunu.

ağzından güzel bir söz çok zor çıkıyor. bir kere güzelsin demişti sanırım (?) bu kelimesini hatırlıyorum çünkü başka bir iltifatı olmadı. hiç konuşmadan, mesaj atmadan, yüz yüze görüşmeden 1 hafta geçirebiliyor. sonra gelip kendisi bir mesaj atıyor, buluşalım diyor, ama bir hafta sanki hiç aklına gelmemişim gibi davranabiliyor. benim hemcinsim olan arkadaşlarıyla bana davranışları arasında neredeyse bir fark göremiyorum. hatta bazen onlara daha samimi davranıyormuş gibi geliyor.

doğum günü dahil hiçbir özel günde bir hediye almışlığı yoktur. büyük, küçük, maddi, manevi bir hediye olmadı daha önce (ben alıyorum). bir şeye sinirlendiğinde hiç düşünmez bağırır çağırır, küfretmez ama hakaret edebilir. özür dilemez. moralim bozuk dersin, neden? diye sormaz. hastayım dersin, sonraki günler iyileşip iyileşmediğini merak etmez. unutmuştur muhtemelen.

rahatsız olduğum şeyleri anlatmayı denedim ama kişiliğini değiştirmeye çalıştığımı hissedip bıraktım. açıklaması "ben böyle biriyim" oldu çünkü. bu arada benim de yanlışlarım vardır illa ki. tek yanlış davranan o demiyorum kesinlikle. bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir, ilişki böyle bir şey midir? ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? çok mu beklenti içindeyim, bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım, yoksa şımarık mı davranıyorum?

yaşlar 25 üstü. uzun oldu kusura bakmayın, fikirlerinize ihtiyacım var. teşekkür ederim şimdiden...
0
korkunç yalnızlığımız
(05.02.22)
Duyarsiz, sorumsuz, kustah, ve sevgili olmayi beceremeyen biriyle birliktesiniz gibi. Bence hicbir ask, seks, sosyallik, potansiyel, vs boyle bir odunlugu cekmeyi gerektirecek kadar iyi olamaz.
0
sopiro
(05.02.22)
cok sey yazilir da once sunu duyalim: neden gercekten seviyorsunuz bu kisiyi?
0
robokot
(05.02.22)
3 yıl böyle mi geçti gerçekten. okurken üzüldüm. anlattıklarına bakılırsa seni sevdiğini düşünmüyorum. senin sevgin bir saplantı haline gelmiş gibi. tabi sevebilirsin. kimse bir şey diyemez. ama mutlu değilsen ayrılmayı düşünmeye başla. genç yaştasın daha bir çok insan tanıyacaksın. ve bence çok mutlu olacağın ilişkilerin olabilecekken birine bu kadar fazla takılman olası mutlu ilişkilerini de kaçırdığın anlamına geliyor. bir de böyle düşünmelisin.
0
olkol
(05.02.22)
1 hafta hiç mesaj atmayip döndüğünde, yeni biriyle karsisina cikip "ay ben seni unutmusum yeaa" demedigin için suçun çoğunu sende buldum. Oturuma ara veriyorum
0
abuzer
(05.02.22)
Yukarıdakiler +1

Böyle ilişki olmaz. Bunun ilgi budalalığı ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bu yaşadıklarınız bir ilişkiden beklenmesi gereken asgari şeylerin çok çok altında.
0
himmet dayi
(05.02.22)
Bir kere yasadigin hayatin 3 senesi boyle gecirdigin icin oncelikle tebrikler.

Sonra yukardakiler +1
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(05.02.22)
Hangi ilişki? Ortada ne bir ilişkimsi ne de ilişki var.

Size paspas muamelesi eden, değersiz hissettiren birini çok sevdiğinizi ve bunun üç yıldır sürdürdüğünü söylüyorsunuz. Lütfen uzman desteği alın. Size bunların yapılmasına siz izin veriyorsunuz. Sebeplerini bulmalı ve mümkün olduğunca çözmelisiniz. Yoksa hayatınızı böyle tiplerle heba edersiniz. Çok gençsiniz daha, kendinize bunu yapmayın...
0
Phoebe
(05.02.22)
Bu tarz sorularda pek yorum yapmam genelde fakat dayanamadım. Böyle bir ilişki formatı olamaz, gençliğinize yazık. Odunluk değil bu arada bu bambaşka bir seviye. Yalnız siz de özdeğerinizin farkında değilsiniz ki koca 3 sene boyunca böyle bir modele katlanabilmişsiniz, kendi değerinizin farkında varın ve ayrılın.

Yalnızlığımız da o kadar korkunç değildir belki.
0
msb
(05.02.22)
Bir ilişkiniz olduğuna emin misiniz?
0
naksidil
(05.02.22)
beğendiğin, ulaşamadığın, başkasına cesaret edemediğin için soruları?

karakteri, davranışları senin beklentilerini karşılamıyorsa kendine eziyet etmenin anlamı yok
günahını almayalım ama yapmadıklarını aşık olduğu için biri için yapar muhtemelen
0
bir soru sorcam
(05.02.22)
Sende maalesef sana ilgi göstermeyen birini sevme durumu oluşmuş. O bi türlü sana istediğini vermediği için sen de kovalıyorsun gibi. Bir çeşit kaçan kovalanır. Sendeki bu sevme hissi bence bu kovalama durumunun yanılsaması.

Biraz mantıklı düşün lütfen. Bu yaşadığın şey ilişki değil. Size ilgi sevgi vermeyi bırak koklatmıyor bile. Şu senelerinize yazık etmeniz yetmiyor gibi psikolojiniz ve ilişki yaşayış şeklini, kendinize verdiğiniz değer ve önem de zor düzelecek şekilde etkileniyordur. Bu anlattıklarınız baya işkence gibi.
0
zimbirik
(05.02.22)
bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir? Hayır.
ilişki böyle bir şey midir? Hayır.
ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? Hayır.
çok mu beklenti içindeyim? Hayır.
bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım? Evet.
yoksa şımarık mı davranıyorum? Hayır.

Bu insan değişmeyecek, en azından size karşı değişmeyecek. Belki bir gün başka birinin peşinde koşup çiçeklerle yemeklerle şımartır ama size karşı değişmeyecek çünkü umursamıyor ya da sevmiyor. Siz seviyorsunuz ama aranızda ilişki var mı, varsa bundan kendisinin de haberi var mı?

Hayatınızın geri kalanını böyle bir adamla, böyle bir ilişkiyle(?) geçirmek istemeyeceğinize eminim.
0
kobuzchu kiz
(05.02.22)
oha yane. 17 yasinda kacarak evlenen profilden ne farkin var hem saygi, deger gormuyosun hem "gercekten seviyosun" sanki mecburmussun gibi. terkedilmeyi mi bekliyosun? birak sevgiliyi arkadasi bile degilsin bu kisinin. adam sevgili yapsa "aldatildim" diyeceksin ama no dostum
0
ala09
(05.02.22)
Msb +1

İlgi budalalığı veya şımarıklık ile ilgisi yok ilişki namına hiçbir şey görmemişsin elemandan.
0
uvbray
(05.02.22)
Ne olur kendine bi iyilik yap bu adamı bırak.sana ben böyleyim vs diyor ama istediğinde inan bi kız için bi sürü jest yapacaktır.
Seni çok sevecek, seni çok şımartacak, seni çok mutlu edecek başka erkeklere şans ver ne olur
0
photo85
(05.02.22)
(9)

Şener Şen Hakkında

Zaman Tamircisi
Şener Şen komedi yapmayı neden bıraktı? Daha doğrusu Şener Şen özelinde genelleştireyim; Türk komedyenler neden yaşlandıkça komediden dramaya kayıyor, komediyi kendilerine mi yakıştıramıyorlar ne oluyor. Mesela Robert De Niro'ya bakıyorsun adam yaşlanınca ciddi roller dışında komedi de yapmaya başla
Şener Şen komedi yapmayı neden bıraktı? Daha doğrusu Şener Şen özelinde genelleştireyim; Türk komedyenler neden yaşlandıkça komediden dramaya kayıyor, komediyi kendilerine mi yakıştıramıyorlar ne oluyor. Mesela Robert De Niro'ya bakıyorsun adam yaşlanınca ciddi roller dışında komedi de yapmaya başladı tam tersi olarak bunlar komediden utanmıyorlar bizimkiler utanıyor mu acaba? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(04.02.22)
Sener Sen iyi bir ornek mi bilmiyorum zira pek dram da cekmiyor. Son 20 kusur senede 4 filmi var toplam. Isteseydi proje bulurdu veya kendisi on ayak olurdu.
0
hot potato
(04.02.22)
Bence Cem Yılmaz bile 55-60 gibi dram filmleri yapmaya başlar yaşlanınca komedi yapmak çocuk işi gibi geliyor olabilir bizimkilere.
0
🌸Zaman Tamircisi
(04.02.22)
Sadece şahıs bazında değil de hayatın bir gerçeği olarak bakmak doğru olur diye düşünüyorum. Dikkat edilirse komedyen olarak tanımış ünlülerin ölümlerinde "bu kez güldürmedi" ifadesi haberlerde görünür. Ölüm öncesi yaşlılık ise hal gereği çoğu zaman dram/hüzün, hastalık içerebiliyor. Roller de bu ölçüde oluyor.

Bir de belli rollerde tanınan ünlülerin ilerleyen zamanlarda önceki rollerine benzemeyen türde oyunculuk sergilemesi dikkat çekme amaçlı da olabilir.
0
Erva
(05.02.22)
ben kariyer hedefi olarak görüyorum biraz. güldürerek ünlü oldukları için kariyerlerinin son dönemlerinde ciddi rollerdeki oyunculuklarını da göstermek istiyorlar sinemada. bu tip sanatçılar büyük sanatçılar. paradan, puldan, izlenmekten çok kendilerini tatmin etmeleri gerekiyor kariyerleriyle. o yüzden farklı işlerle kendilerini kendilerine ispatlıyorlar bir nevi. gençliklerinde bu olmuyor çünkü parasal sıkıntıları oluyor henüz. o nedenle proje seçmek biraz daha lüks oluyor. genel olarak komedi rolleri geliyorsa onlar arasından seçmek durumunda kalıyor.

şener şen komedi yapmayı bırakmadı bu arada. tiyatro dalında hala yapıyor.
0
syozkn
(05.02.22)
şener şen'in rol alacağı türde komedi filmi kalmadı piyasada bence. şu son 20 yılda zaten saygın bir oyuncunun saygınlığını koruyabileceği bir komedi filmi hatırlamıyorum ben. belki vizontele gibi bir iki istisna vardır. bu istisnalar kesinlikle cem yılmaz filmleri değil. şimdiki komedi filmleri sözlü şakalar üzerinden gidiyor. bir arabesk'e bakın mesela, amaç kör göze parmak güldürmek değil ama insanların gülmemesi imkansız olaylar yaşanıyor. daha tiyatral.

şu anki türk komedi sineması fast food gibi bir şey. stand up'ların sinemalaştırılmış halleri gibi.
0
bohr atom modeli
(05.02.22)
Turkiyedeki komedi anlayisi biraz slapstick denen hale burundu, hep ayni film baska isimlerle cogu zaman ayni oyuncularla tekrar tekrar cekiliyor gibi. Kotu sive, cahillik, kufur kiyamet, aptalliktan komedi cikarma hali, basit bir erotizm bile olmayan cinsellik gondermeleri, luzumsuz luzumsuz isler. Ben de rustunu ispatlamis ve duayen kabul edilen bir isim olsaydim ben de o filmlerle ozdeslestirilmek istemezdim.
Yani demem o ki komediyi genre olarak kalitesiz bulmuyorlar bence, yapilan komedi kalitesiz.
0
sopiro
(05.02.22)
Abi işte kötü falan ama adam cesaret ediyor deniyor oynuyor, ben 100 yaşındayım bana yakışmaz demiyor, bence bunda bi problem yok. Bununla birlikte evet genele çekilen günümüz komedileri biraz dandik ama artık birçok dijital platform var daha kaliteli işler yapan yapmak istedikten sonra buralarda da iyi işler yapılabilir sanki. Bu tür "ağır" yapımlar Şener Şen için konfor alanı oldu bence. Bunda Yavuz Turgul'un da etkisi var.
0
🌸Zaman Tamircisi
(05.02.22)
Iyi bir komedi yapmak kadar zor sey yok sinema dunyasinda. bence en zor tur. Senaryo, diyaloglar, diger oyuncular, yonetmen hepsinin iyi olmasi lazim. Sener Sen, Kemal Sunal, Adile Nasit, Aysen Gruda, Erdal Ozyagcilar vs gibi oyuncularla komedi yapmis, Ertem Egilmez gibi yonetmenlerle calismis. Habababam sinifi gibi bir komedi serisinde rol almis adam. Simdi komedi yapmak istese bu kalitede bir ekibin bir araya gelmesi mumkun degil. Zaten piyasadaki komedyenlerin cogu standupci. Oyuncu olarak komedi yapan genc oyuncular toplasan 5 kisiyi gecmez. Ne yapsa gecmiste yaptiklarinin altinda kalacak. Bence Sener Sen'in komediyle ozel olarak derdi yok. Hicbir projede yer almiyor. Baska ozel nedenleri de olmali.
0
congratulationsyouwon
(07.02.22)
Ben de konunun iyi senaryo ve/veya iyi karakter yazılamamasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Komedi alanında 55 ve üstü yaşındaki bir karakteri içeren Cinayet Süsü ve Aile Arasında dışında aklıma eli yüzü düzgün başka bir film gelmiyor. Bu filmlerde de o yaş aralığının en iyi komedi oyuncularından Uğur Yücel, Erdal Özyağcılar ve Cengiz Bozkurt oynadılar. Zaten +55 yaş komedi filmi karakterlerini Altan Erkekli, Cengiz Bozkurt ve Cezmi Baskın aralarında döne döne oynuyorlar.

Ayrıca Şener Şen, beyazperdede değil ama son oyunu Zengin Mutfağı'nda komedi öğelerine sahip bir karaktere can veriyor.
0
schopenhauerin kedisi
(13.02.22)
(3)

Online terapi alan varsa yorumlarınız?

harmanyeri
memnun kaldınız mı, yüzyüze olmamasının çok dezavantajı oluyor mu? tavsiye eder misiniz? teşekkür ederim, sağlıklı günler dilerim :)
memnun kaldınız mı, yüzyüze olmamasının çok dezavantajı oluyor mu? tavsiye eder misiniz? teşekkür ederim, sağlıklı günler dilerim :)
0
harmanyeri
(03.02.22)
Yüzyüze terapi ile karşılaştıramam fakat online'ın da gayet çalıştığını söyleyebilirim.
0
hedep
(03.02.22)
ikisini de deneyimledim, bir farkı yok demekte sakınca görmüyorum. ufak tefek bazı şeyler varsa da yoksayılabilir.
0
kaptankedi
(03.02.22)
Online terapi aliyorum bir yildir. Bir fark gormuyorum yuzyuze terapiyle. Zoom ustunden yapiyoruz. Memnunum. Evde cay kahve icerek, esofmanla, kendimi rahat hissettigim bir ortamda konusabilmek hosuma gidiyor.
Problem, bazen internet baglantisi kotu olunca kamerayi kapatmamiz gerekiyor. O zaman telefonda konusur gibi olmak, yuzyuze mimikleri falan gormeden konusmak biraz acayip olabiliyor.
0
sopiro
(04.02.22)
(9)

Gelişmemiş ülkelerde yaşayan Türklerin motivasyonu ne?

hadi ya la
Son zamanlarda YouTube'da çok denk geliyorum, Kolombiya'nın x şehrinde baklavacı, Brezilya'nın gecekondu mahallesinde dükkan sahibi, Bangladeş'te değişik işler yapan insanlar...Hayat kolay değil, bir şekilde bu eforu Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde harcasalar refah seviyesi daha yüksek olmaz mı?Be
Son zamanlarda YouTube'da çok denk geliyorum, Kolombiya'nın x şehrinde baklavacı, Brezilya'nın gecekondu mahallesinde dükkan sahibi, Bangladeş'te değişik işler yapan insanlar...

Hayat kolay değil, bir şekilde bu eforu Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde harcasalar refah seviyesi daha yüksek olmaz mı?

Belki kendileri öyle mutlu ama bakıyorum refah içinde değiller, yorgun ve bitkinler.

Almanya'da, Hollanda'da zorlu bile olsa çalışmak varken neden Honduras'ta yaşamak için çaba harcayayım ki?
0
hadi ya la
(03.02.22)
Filmlerden bildiklerim dışında bir bilgim yok ama kan davasından veya kanundan kaçanlar mutlaka vardır bu söyledikleriniz arasında.

Ayrıca insan kendi köyünde çok kötü hayat şartlarında yaşıyorken hayatıyla kumar oynayıp belki daha iyi olur diye bir gemiye saklanıp veya para verip kendini başka yere atmaya çalışıyordur.
0
michael_knight
(03.02.22)
Bu saydığınız ülkelerde Türkiye'den daha kötü durumda değil ki. Mesela Honduras, bir kaç haftalığına gittim ve Utila diye bi adasında kaldım, full Amerikalı, Avruplaı turist doluydu adamlar yerleşmişler oraya. Cennet gibi bi yer.

Türkiye'nin Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan Avrupalılar neden geliyorlar, belki aynı nedenle Türkler de gidiyor. Biz o zaman ucuz diye gitmiştik, artık bize her yer pahalı gerçi.
0
euteamo
(03.02.22)
Yurt dışında yaşamak istesem Almanya'ya değil Meksika'ya gitmek isterim. Her insanın ilgi duyduğu kültür farklı. Bu tip şeylerde mantık aranmaz. Bangladeş'i saymıyorum. O uç örnek. Brezilya örneği de yanlış. Sayısal değerlere bakılırsa Brezilya ekonomisi Türkiye ekonomisinden daha büyük.
0
dissendium
(03.02.22)
Abi hayat paradan ibaret değil ki.

Yani yılda bi kaç ay güneş görüp Almanların arasında yaşayacağıma, @dissendium'un dediği gibi sıcakkanlı Meksikalıların arasında yaşayıp, doğru düzgün yemekler yiyebilmeyi tercih ederdim.

Almanya'da bizi yemek yemeye götürüp klopse diye bişey yedirdiler, allah düşmanımın başına vermesin, kıtlık harici yenecek yemek değil. Stockholm'de bi hafta kaldım kışın, güneş yoktu, sıfır yani, adamlar karanlıkta yaşıyorlar.

Bence böyle hayat geçmez. Karşılığında varsın iki model kötü arabaya bineyim, hiç sorun değil.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.22)
Gelişmiş ülkelerdeki metropollerde yaşam zor. Küçük şehirlerde de iş imkanı az. O yüzden tercih ediliyor olabilir.
0
garylineker
(04.02.22)
Iklim
Plajda yasayayim, ormanda yasayayim gibi dogasal tercihler
Yaptiklari isin orda niche kabul edilmesi sebebiyle iyi para kazanabilmek
Kazanabildikleri para neyse onun yetmesi
Oranin Turkiye (veya nereden gittilerse orasi) olmamasi
Oradaki birine asik olmalari
Alismis olmalari
Orada yaptiklari calismalarin baska yerde taninmayacak ve transfer edilmeyecek olmasi (Barbados’ta corbaci islettim yedi yil diye Turkiyedeki herhangi bir sirkete aciklamanin sacmaligi yani)
Bir seyden kaciyor olmak (kanun, akraba, kan davasi, eski es, askerlik)
Yasaminiza uygun bir komunitenin bir sekilde orda bulunmasi (LGBTQ+ veya baska seyler)
0
sopiro
(04.02.22)
insannlarin goc motivasyonlarini bilmek gerek.
goc etmek kisisel bir surectir.

sudan'a, nijerya'ya, libya'ya, kazakistan'a insaat isleriyle, ticari faaliyetler icin gidip kalanlar var. aile kuranlar var.
kacmak isteyenler var.
degisik iklim arayanlar var.
gittikleri yerde topraga tutunabilenler, bununla ayakta kalanlar var.

var oglu, var kizi var.
0
viva paulista
(04.02.22)
ek olarak bazi ozel seyler de vardir, misal antakya'lilar arapca konustuklarindan arapca konusulan ulkelere gidip, berberlikle, lokantacilikla, kaportacilikla ter akitirlar.
doviz kazandiklari icin cazibesi var.

dunyanin pek cok yerinden isciler, garsonlar vs. paranin bol oldugu yerlere giderler. suudi arabistan col sicaginda, o ortamda taylandli isci, yeni gineli isci, pakistanli isci, filipinli isci, kimisi cennet gibi mekanlari birakip gidiyor. cunki omrunu torpuleyip eline gececek dolarlarla yoksulluguna merhem bulabiliyor.

burada not dusmek isterim.
turkler, turk lokantalari, turk santiyeleri disinda boyle durumlarin icinde olmazlardi. cunki kazak bir garsonu getirmek, kerala'dan bir isci getirmek, afrika'li bekcileri yigmak daha ucuz, daha kolay.
artik turkler icin de bu (kolemenlikler) mal sahipleri adina elverisli, kazancli duruma gelebiliyor gibi gorunuyor.
0
viva paulista
(04.02.22)
Metin iyiköşker bahsi geçmiş adamın serveti onlarca avrupaya göç etmiş türk mühendisi cebinen çıkarır :)
0
nuisance
(04.02.22)
(1)

tesol

simderun
merhaba sevgili kullanıcılar. tesol hakkında bilgisi olan varsa bu sınava dair bilgi almak istiyorum. yardımcı olur musunuz? cevaplar için çok teşekkürler.
merhaba sevgili kullanıcılar. tesol hakkında bilgisi olan varsa bu sınava dair bilgi almak istiyorum. yardımcı olur musunuz? cevaplar için çok teşekkürler.
0
simderun
(03.02.22)
Ulke spesifik olarak mi diyorsunuz? Yani kanada’da ogretmenlik yapmak istiyorum, onlarin sertifikasini nasil alirim gibi mi?
TESOL bir sertifika. Bir kurs tamamlayarak aliyorsunuz. Bu egitimlerin sonucunda bazi degerlendirmeler oluyor. ”150 dolar verdim, girdim iki saat surdu” gibi bir sey degil yani TOEFL, IELTS vs gibi.
Baska bir seyi mi kastediyorsunuz?
Ya da ozetle uluslararasi taninirligi olan ingilizce ogretmenligi sertifikasi mi edinmek istiyorsunuz? (Teaching English to the Speakers of Other Languages olan Tesol mu?)
Ya da Tesol cok farkli bir anlama daha geliyor ve ben bunu biliyorum sadece.
0
sopiro
(04.02.22)
(8)

şu iki cümle arasında ne fark var?

beyinter
Can you guess who is he?Can you guess who he is?
Can you guess who is he?
Can you guess who he is?
0
beyinter
(02.02.22)
ilk cümle
tahmin edebilir misin, o kim?

ikinci cümle
onun kim olduğunu tahmin edebilir misin?

ilk cümlede can you guess dedikten sonra virgül nokta kullanılması lazım. doğru kullanımı ikinci cümle oluyor ayrıca.
0
gaza gelen
(02.02.22)
ilk cumle gramer olarak yanlis, ikinci cumle dogru.
0
robokot
(02.02.22)
Robokot +1
0
oldtimer
(02.02.22)
mevzu şurda da geçmiş ama bazıları ilkine doğru bazıları ikincisine doğru diyor.

www.quora.com
0
🌸beyinter
(02.02.22)
birinde o çok önemli adam kim olduğunu tahmin edebilir misin anlamı varken
diğerinde benim kakitomu nasıl tanımazsın yieaa :( anlamı var

ama hangisi hangisi söylemem.
0
duyurukullanıcısı
(02.02.22)
Ilki yanlis, ikinci dogru.
Anlamak icin 'indirect questions' konusuna bakmaniz gerekir.
0
sopiro
(02.02.22)
çok acayip bir noktalama şekli kullanılmazsa ilki yanlış. anca şöyle falan olabilir:

can you guess? who is he?

ama tek cümle olacaksa "can you guess who he is?" olacak
0
co2s2
(02.02.22)
Grameri doğru olan cümle ikincisi. Toplama işlemi gibi düşünürsek
Can you guess? Who is he? şeklinde iki ayrı cümleyi art arda kullanmak yerine ikinci cümle kurulur.
0
sevenay
(02.02.22)
(12)

Kadın Sevgiliye Kozmetik Almak

ceketimi alip cikcam
Merhabalar malum 14 şubat yaklaşıyor.Takı d.gününde almıştım. Parfüm vs de klasik geliyor. Kozmetik seti gibi bir şey mi alsam dedim. kendisi kozmetik seviyor ama sonra aklıma şöyle bir şey geldi.Kişisel bakım/kozmetik tarzı bir hediyeyi alınca "ulan ben bakımsız mıyım da bana böyle şeyler alıyor" g
Merhabalar malum 14 şubat yaklaşıyor.

Takı d.gününde almıştım. Parfüm vs de klasik geliyor. Kozmetik seti gibi bir şey mi alsam dedim. kendisi kozmetik seviyor ama sonra aklıma şöyle bir şey geldi.

Kişisel bakım/kozmetik tarzı bir hediyeyi alınca "ulan ben bakımsız mıyım da bana böyle şeyler alıyor" gibi bir düşünce olur mu acaba ? Ne dersiniz hanımlar.
0
ceketimi alip cikcam
(31.01.22)
Başlığı okuyunca "tersten anlaşılabilir" diye benim de aklıma geldi, bir de trip yapmayı seven bir yapısı varsa eyvah eyvah.

Düzenli kullandığı bir set, marka vs varsa sarf malzemesi olarak, alabilirsin. Zaten kullanıyor çünkü.
0
John Bloor
(31.01.22)
Böyle zamanlarda gördüğünde hoşuna giden, istediği, ama normal şartlarda para verip almayacağı şeyleri almak iyi oluyor.
Sallıyorum, highlighter çok beğeniyordur ama ona bütçe ayırıp kendi için almıyordur, bu durumda alınabilir bence.
0
veritaslibertas
(31.01.22)
sephora'dan veya benzeri bir yerden hediye çeki alın, ufak sembolik bir hediyeyle birlikte verin gitsin. sevdiğini bildiğiniz için alıyorsunuz hediyeyi sonuçta ama direkt spesifik ürün çok ters bi zamanda yanlış yorumlanma ihtimalini barındırırken dilediğince harca gülüm temalı hediye yanlış yorumlanamaz bence. en fazla kolaya kaçmış iblis falan denilebilir, o da olsun o kadar.
0
evde liyakat kalmamis
(31.01.22)
Abi kendi keyfine göre bir şey alırsan bozulabilir ama ben bu konuda kendine has bi tercihin olduğunu düşünmüyorum benim de yok mesela ama kendisinin düzenli kullandığı kullanmaktan zevk aldığı bi ürün vs varsa onu alabilirsin tabii yanlış anlaşılacak bir durum oluşmaz.
0
Zaman Tamircisi
(31.01.22)
asla bakimsiz anlami cikmaz ama alacagin urunun ona hitap ettigini bilmen SART. rastgele krem alamazsin veya makyaj malzemesi falan. ancak peeling tarzi seyler olabilir o da tek basina cok bi hediye havasi vermez. belki cok populer urunlerden sepet yapabilirsin serum, gozalti kremi, lip balm, highlighter ve allik tarzi seyler olabilir. aa hatta yazdikca limonian geldi aklima ayak maskesi, el maskesi var cokzel
0
ala09
(31.01.22)
Krem falan almak çok zor. Daha biz kendi cildimize iyi gelen şeyleri bulurken zorlanıyoruz, cilt tipimize göre içerik bakıyoruz deniyoruz ediyoruz. Bu riskli bence.

Fiyatlar uçmuş ama makyaj yapıyorsa şunlar çok iyi. Cilt rengine göre allık highlighter vs de olabilir. Hediye çekine de +1 diyorum

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr
0
jazzabel
(31.01.22)
Teşekkürler cevaplar için.

Evet dediğiniz gibi spesifik olarak bilmek zor.

Ben daha çok şu tarz set gibi bir şey düşünmüştüm.

www.beymen.com

@jazzabel evet makyaj yapıyor çok olmasada. linktekiler de olabilir, ilgimi çekti.
0
🌸ceketimi alip cikcam
(31.01.22)
Normalde de bakım yağları kullandığını biliyorsanız hoş hediye ama bu seti ben mesela asla kullanamazdım çünkü bu yağlar bende sivilce yapıyor.
0
jazzabel
(31.01.22)
sephora'ya mac'e hayır demez ya.. al geç :)
0
lcha
(31.01.22)
en mantikli seylerden biri hazirlandigi alani bir sonraki gordugunuzde belki ortadaki urunlerin fotografini cekip gidip onlardan almak olabilir. Problemli bir cildi varsa, cok spesifik bir makyaj tarzi vs varsa rastgele urunler bosa gider. Yani bana sevgilim isterse Mac'ten alsin, isterse bana ozel imal ettirsin ruj veya far surmem. Ama kullandigim retinol kreminin yedegini alirsa hos olur, gibi...
Haliyle kullandigi markadan hediye ceki de mantikli olabilir.

Edit: yani soruya cevabim su ki 'ya bakimsiz mi diyor bana' demem ama cok alakasiz seyler almissa (yukarida bahsettigim gibi) 'yahu hic mi tanimiyorsun beni' diye dusunurdum veya cilt tipime uygun seyler degilse 'hay allah ya emegi bosa gitti' diye uzulurdum.
0
sopiro
(31.01.22)
Makyajında far kullanıyorsa kesinlikle far paleti. Cilt ürünü biz kendimiz bile bulana kadar göbeğimiz çatlıyor çöp olabilir güzelim hediye.
0
cilekli pasta
(31.01.22)
ben de almamaniz taraftarıyım. istedigi bir seyi biliyorsaniz/ogrenebilirseniz alin tabii ama bilmeden kozmetik almak riskli bence. alerji olur bir sey olur.
0
rallied
(31.01.22)
(9)

piyasadaki parasına göre en lezzetli, en az sağlıksız atıştırmalık hangisi?

mr.goodcat
uygun fiyatlı olacaklezzetli olacaken az şekilde sağlıksız olacak (glukoz vs. içermeyen, vs.vs.)herkesin tek bir atış şansı var. hadi bakalım :=)
uygun fiyatlı olacak
lezzetli olacak
en az şekilde sağlıksız olacak (glukoz vs. içermeyen, vs.vs.)

herkesin tek bir atış şansı var. hadi bakalım :=)
0
mr.goodcat
(30.01.22)
Zuber Antep Fıstıklı Bar
0
ırene adler
(30.01.22)
Cheetos biftekli
0
floydian
(30.01.22)
www.dearnut.com

1-2 ay önce metro'dan almıştım 8-10 lira gibi bi şeydi. Esasında baharatlanıp fırınlanmış 1 kilo nohut veriyor ama sosu az gelmişti. Yine de biranın vb yanında gideri var.
0
msb
(30.01.22)
Diğer hakkımı da soslu mısırdan yana kullanıyorum. Dünyanın en lezzetli ürünlerinden birisi bana kalırsa, içinde biraz msg var ama msg konusu tartışmalı bir konu. Zararları henüz net değil bildiğim kadarıyla.

edit: Tek hak demişsiniz ama zalımlığıma verin lütfen.
0
msb
(30.01.22)
probis. %16,5 protein var. 2 tanesi kesiyor. paketi 11 lira.
0
gabe h coud
(30.01.22)
Tadım hurmalı bar fena değil, fiyatı benzerlerine göre uygun.
0
(30.01.22)
patlayan mısır
0
ykyt
(30.01.22)
Çekirdek. Kabak ya da ay.
0
hair freak
(30.01.22)
Patlatmak icin misir bence de.
0
sopiro
(31.01.22)
(13)

Şuan Pandemi Olmasa Ne Yapardınız?

dreamnesiac
Pandemi nedeniyle kendinizi kısıtladığınız, yapmayı özlediğiniz ne var?Çok basit şeyler bile olabilir :)Teşekkürler
Pandemi nedeniyle kendinizi kısıtladığınız, yapmayı özlediğiniz ne var?
Çok basit şeyler bile olabilir :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(30.01.22)
Maskesiz gezmek yeter. Bir de ekonominin durumu pandeminin önüne geçti. Dolmuşa 5 lira verilen ülkede gezmek de sorun.
0
dissendium
(30.01.22)
Maske dışında bir kısıtlama yok hayatımda şu an
0
kisa
(30.01.22)
içeri girince ilk iş elimi yıkamak olmaz. pis ellerimle sağa sola dokunmayı özledim :)

bi de 3 doz bionteche rağmen hala şu aptal maskeyi takmak zor geliyor. ondan kurtulmuş olurum. gına geldi :)
0
e mice
(30.01.22)
İlk işime pandemiden hemen önce başladım diyebiliriz. Her ay başka bir ili gezecektim, Ocak'ta Şubat'ta gittim sonra 2 senedir iptal oldu o iş :(
0
aguen
(30.01.22)
Maske olmasa fark yok +1
Maskeyi de soğukta sıcak tutuyor diye seviyorum, şu anda bir şikayetim yok şükür rabbişime.
0
Bruce
(30.01.22)
Fark yok +9

Maske sıcak tutuo +5
0
abuzer
(30.01.22)
Maskesiz gezmek ve termal tesislerden yararlanmak.
0
burka
(30.01.22)
Bol bol seyehat
0
2027
(30.01.22)
Her tatilde Turkıyeye doner erkek arkadasımı, bebek yegenimi, ailemi vs gorurdum. Yasadıgım yerde ulkeye her girisinizde 28 gün otelde karantina yapmanız gerek, o yuzden sadece bir kez yaz tatilinde gidebiliyorum ki tatilin yarısından cogu otel odasında gecmis oluyor. Kımse de beni ziyarete gelemiyor cunku freelance calısmadıkları surece kım 28 gun artı asıl tatil suresini izin alabilsin.
0
sopiro
(30.01.22)
telefonumu dezenfekte etmeden kullanmayı özledim. ama gerçekten özledim, öyle böyle değil.

sanki bütün covid varyasyonları telefonumun üzerindeymiş gibi hissediyorum. eve gelip ellerimi yıkıyorum ve hemen telefonu dezenfekte ediyorum. iki yılın ardından çok yorucu gelmeye başladı.
0
taçsız kral pele
(30.01.22)
Nefret ettiğim bi şeyi yapardım : pazara gitmek

Onu bile özledim be
0
photo85
(30.01.22)
restoranlarda kapali alanda rahat kafayla yemek yemek.
0
lemmiwinks
(31.01.22)
Maskesiz gezmek +1. Pandemi biterse ilk kutlamamda maske yakacağım, ahdım var.
0
d max
(31.01.22)
(7)

Yalnızlık hissi ile nasıl baş ediyorsunuz?

psmstc
Yalnızlık hissi sizi üzüyor mu? Yalnızlık hissi ile nasıl baş ediyorsunuz?
Yalnızlık hissi sizi üzüyor mu?

Yalnızlık hissi ile nasıl baş ediyorsunuz?
0
psmstc
(29.01.22)
Duyuruya sarıyorum bazen.
0
kaptankedi
(29.01.22)
herkesi az çok üzüyordur
ben öyle hissettiğimde arkadaşlarla buluşma ya da aktivite ayarlarım
spora giderim, playstation oynarım, dizi izlerim. geçici çözümlerim.
0
megacracker
(30.01.22)
güzel bir sitcom, friends,office vb. veya insanın içini ısıtan türden filmler bende çalışıyor gibi ama zaman zaman en iyisi uyumak.
0
captainmrg
(30.01.22)
Ailem ve arkadaşlarım var ama genel olarak yalnız hissediyorum.

İdare ediyorum, çok büyük bunalımlar yaşamıyorum ama bazen tek başıma olduğumu bilmek hüzünlendiriyor. Öte yandan öyle çok fazla insan da istemiyorum zaten, yoruluyorum etrafımda birileri varken ama ihtiyaç duyduğum an birilerine ulaşamamak hoş olmuyor tabi...
0
burka
(30.01.22)
Yalnızlıgı onemsenmemek ıle ozdeslestirdigim zamanlarda üzüyor. Diger zamanlarda ben bizzat seciyorum, cunku insanlarla vakit gecirmeyi sevmiyorum.

Misal, uc arkadasıma veya aıleme whatsapptan “ay cok korkunc bir sey oldu sana bunu anlatmam lazım” diye mesaj atsam ve hicbiri geri donmese saatlerce bu beni biraz üzerdi. Ama “noldu ayol” dıye cevap gelınce ve bu sohbetı onlarla yapabilince fiziksel olarak tek basıma oldugum gercegı beni üzmüyor. (Cok uzakta bir ülkede tek basıma yasıyorum da o yuzden boyle soyledim. Yalnızlıktan onu anlıyorum yani.)

Yalnızlıgın alternatif yorumlamalarına bakarsak sevgilisiz/bekar oldugum zamanlar üzmüyor cünkü yukarıda dedigim gibi insanlarla vakit gecirmeyi pek sevmiyorum. “Kımse beni sevmiyor” gibi bir yalnızlık hissim yok. Yasadıgım yerde sosyallesecek arkadasımın olmaması da üzmüyor yine aynı sebepten.
0
sopiro
(30.01.22)
edemiyorum.
0
ckgoneforawhile
(31.01.22)
üniversite sonrası bir süre işsiz kaldığımda sorun oluyordu, o zamanlar geyik forumlarından vb bir sürü arkadaş edinmiştim. sonra iş güç evlilik çoluk çocuk derken kendimi hiç yanlız hissetmiyorum artık :)
0
ravenudon
(31.01.22)
(17)

Kilo vermem icin gaz versenize

abuzer
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
0
abuzer
(28.01.22)
veremezsin. (ters psikoloji)

en güzel yöntem bir buddy bulmak. geçen sene bu zamanlar 108 kilo yakın bir arkadaşım var. onunla apple watch üzerinden iddiaya girerek ve birbirimize laf atarak, instagram'da geçemezsin, hayır sen geçemezsin gibi postlar atarak uğraştım, ciddi kilolar verdi. 78'i gördü. ama şimdi yine aldı kiloları. havalar biraz ısınsın tekrar başlarım tacize.
0
gabe h coud
(28.01.22)
sen o kiloyu ver sana bir bira ısmarlarım
0
selam
(28.01.22)
@sel, 1 adet mi xd
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Ahsha sen 8 versen ne olacak. Ahshahsha
15.in altı fark edilmez bile
0
kisa
(28.01.22)
Not: sen o kiloyu ver açarız bir roze
0
kisa
(28.01.22)
Şişko hicbir şey yapma yan gel yat sen
0
kediperili
(28.01.22)
Max. 8 kilo için en az 3 ay diyet yapacağını unutma, tabii bu süreç kadın-erkek için daha farklı erkeklerde biraz daha kısa sürebilirken kadınlar için süreç uzayabilir bunlara hazırlıklı ol hayal kırıklığı yaşama, kolay gelsin.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
Arkiler ters psikoloji ise yaramio. Guzelli yaparsın aslanli kaplanli cümleler seviom ben
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Sana 8 kilo nedir ya. Azıcık sıksan 2 ay, çok dikkat etsen bir ay.
İş değil. Neler yaptın sen, komik olma. Sen abuzersin büyük düşün
0
kisa
(28.01.22)
eminem lose yourself şaşmaz.
0
marul hirsizi
(28.01.22)
şu anda kaç kilosun?
0
kaptankedi
(28.01.22)
@kaptan, :')
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Manitan zayıf hatunları gördükçe senden soğur haberin olsun.
0
Bruce
(28.01.22)
Kim ne derse desin kadınları en çok gazlayan şey yine kendi aralarındaki rekabettir. O yüzden kendinizi diğer hemcinslerinizle karşılaştıracaksınız. Şöyle bir şey olabilir: Sürekli foto çekindiğiniz hemcinsiniz olan bir arkadaşınız varsa birlikte çekindiğiniz fotolara bakın (mümkünse yan yana çekilmiş boydan foto olsun), oradan aranızdaki kilo farkına bakın. Çekineceğiniz sonraki fotoda arkadaşınızdan daha zayıf çıkacağınıza dair kendinize söz verin. Arkadaşınızı zayıflama davanıza kurban ettiğim için üzgünüm ama zafere giden yolda her şey mübahtır :D
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(28.01.22)
gazdan ziyade yontem diyorum. myfitnesspal gibi kalori tracking uygulamalari bazi kisilarde acayip ise yariyor. ben hicbir seyden motive olmam hayatta genel olarak ama yontem iyiyse sonuc aliyorsun
0
hot potato
(28.01.22)
zayif halinle kilolu halinin fotografini yanyana kolajlayip ekranina koy kimin tarafindasin sec....
0
ala09
(28.01.22)
Daha yeni bununla ilgili bir kitap okudum. arastırmalarla deneylerle vs desteklenmis bulgular…
Kendinizi gidip de bir fitness modeli ile kıyaslarsanız motıve olmuyorsunuz, cunku o nıspeten baska ligde bir insan degil mi? Sizin kendiniz gibi benzer fiziğe sahip vs ve kilo verebilmis insanlarla kıyaslamanız gerek. “O yapıyorsa ben de yaparım tabii” diyebilirsiniz boylece.
Tavsiye degil gaz istemissiniz o yuzden bu konuyu uzatmayayım da, yukarıda baska hemcinslerle kıyaslayın dendigini gordugum icin soyledim.
Bence en guzel gaz bes altı ay sonra “iyi ki yapmısım” diyecek olmanız, bugun harekete gectiğiniz icin kendinizi sevecek olmanız. Saglıklı olmak adına yapılan adımlar kendimizi sevme seklimiz, kimsenin bizim icin bizim yerimize yapamayacagı bir iyilik yapıyoruz kendimize ki sürekli yeterli olmadıgımız algısını pompalayan bir dunyada kendini sevmek radikallik degilse nedir.
0
sopiro
(30.01.22)
(5)

Pandemi öncesindeki hayatıma dönemiyorum? Siz de böyle misiniz?

ms brownstone
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar. Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ih
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar.

Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ihtimaline karşın 10 gün kendimi karantinaya alayım dedim. 10 gün boyunca evden çıkmadım ve ciddi ciddi çok da sıkılmadım. Oldum olası aşırı dışadönük bir insan değilimdir zaten ama 10 gün asla dayanamazdım normalde.

Beni şaşırtan bir diğer şey de şu ki ben bu hayatta en çok seyahat etmeyi özellikle farklı ülkeler görmeyi seven bir insanım. Önümde hep bir seyahat planım olurdu ve bazen haftalarca buna odaklanırdım. Şimdi nisan için normalde gitmemin zor olacağı uzak bir ülkeye bilet aldık. 2 sene önce olsa havalara uçardım ama şu an sanki çok normalmiş ya da büyük ihtimalle iptal etmek zorunda kalırmışız gibi geliyor ve hiç sevinemiyorum. Geçen hafta da Lviv’e gidip gelmiştim. Sonra arkadaşlarım nasıl geçtiğini sorunca neyi sorduklarını bile anlayamadım. O kadar önemsizleştirip yok saymışım yani içimde.

Bu arada pandemi sürecinde özellikle de 2020’nin bahar aylarında o kadar çok kesinleşmiş planım iptal oldu ki genel olarak artık her şeye karşı hevessiz oluşum bununla da ilgili galiba çünkü ufak tefek şeyler değil hayatımı çok etkileyecek şeylerdi hepsi.

Sizler de böyle misiniz merak ediyorum. Pandemiden önce zevk aldığınız şeylerden hala aynı zevki alıyor musunuz? Genel olarak sizde de bir hevessizlik var mı hayata karşı? Varsa da nasıl düzelecek sizce?
0
ms brownstone
(26.01.22)
Valla kimse eskisi gibi değil. Hayatlarımız inanılmaz bir şekilde değişti ve aradan geçen sürede bizler de çok değiştik. Kişiliklerimizi de etkiledi yani. Pandemi yüzünden kaç tane seyahatim (iş-kişisel) iptal oldu bilmiyorum. Öyle olunca insan hayal kırıklığına uğramasın diye umutlanmayı, plan yapmayı bırakıyor resmen.

10-15 gün sonra meksikaya bilet almıştık. Resmen daha otel bile ayarlamadık. Normalde olsa aylar önceden gideceğim yerlere kadar excel yapardım. Biliyorum ki iptal olursa üzüleceğim, bırakıyorum yani. Eskiden sabahlara kadar dışarılarda olurduk, güzel yerlere gitmeye çalışırdık, ya en basitinden güzel giyinmeye falan çalışırdık, son 2 senedir giydiğim şey sayısı aynı yılda 1 defa kuaföre gidiyorum şu anda. Herkes böyle yani takma kafana.
0
roket adam
(26.01.22)
Maske olduğu sürece hayattan zevk almıyorum.
0
dissendium
(26.01.22)
maske+1
disari cikmak cok tatsizlasti. sadece sen zevk almiyosun gibi degil de gittigin yerlerin enerjisi de insani açmiyor. tr icin diger olumsuz etkenlerin de bu durumu tetikledigini dusunuyorum. bi cenaze namazimiz kilinmadi o kadarxd
0
ala09
(26.01.22)
Belirsizliği yönetmesi zor ve bu kadar kısıtlı, çoğunlukla da hareketsiz ve yüzyüze etkileşim olmayan bir yaşam insani değil de ondan.

Pandemiden önceki fotoğraflara baktığımda bambaşka bir hayatım olduğunu görüyorum, şuanki yaşantım belki çoğu açıdan avantajlı ancak bir o kadar da soyutlayıcı. En basitinden düzenli spor yapardım, beslenmeme, kendime dikkat ederdim, etkinliklere giderdim, arkadaşlarımla görüşürdüm, rahatça toplu taşıma kullanır bağımsızca gezerdim. Pandemide önceliklerim tersine döndü: Hareketsiz ve çok da sağlıklı sayılmayacak bir hayatım oldu, sürekli bilgisayar başındayım, arkadaşlarımla ya pandemiden dolayı görüşmüyoruz ya da yine pandemi nedeniyle farklı yerlere dağıldılar. Her şeyi internetten alır oldum, dolabımın büyük kısmı pijama:) en büyük hobim temizlik, kahve ve şanslıysam belki haftasonu 1-2 film izlemek. İş başında günlerim, saatlerim, gecelerim, hayatım geçiyor, sanal toplantılarda tanışıp vedalaştığım insanlar var. Sonsuzluğa uzanan Zoom'dan Skype'tan Whatsapp'tan fenalık geldi. Beyoğlu'na Beşiktaş'a gidip sokakları dolaşmayı, belki bir iki bir şey yiyip kahve içip mekan keşfetmeyi, kalabalık konserlere, etkinliklere gitmeyi, hatta mağaza pasaj gezmeyi, sinemaya gitmeyi özledim. Bu kadar basit şeyler, ne kadar zor. Şuan günü kurtarmaya bakıyorum. 2 sene çok uzun bir süre hayat için ve yaşam daha ne kadar ertelenir cevabı bende de yok. Umarım buluruz.
0
dreamnesiac
(26.01.22)
Ben de yasadigim ulke sebebiyle her sene bir ayi araliksiz karantinada gecirmek zorundayim otelde ve evde. Hapis cezasi gibi geliyor kulaga, ama iki defada da cok zorlanmadim. Ucuncude de zorlanmayacagim muhtemelen. Ama sosyal aktiviteler konusunda hevessizlik cok var.

Sinemaya, tiyatroya en son 2019'da gittim sanirim. Restoranlara gitmiyorum. Seyahat etmek artik hic ilgimi cekmiyor.
0
sopiro
(27.01.22)
(17)

gun boyu en ne iciyorsunuz (icecek)?

my pink
ne kadar iciyorsunuz? ne zaman iciyorsunuz (kahvaltidan once, sonra, aksam vs) ve toplamda ne kadar kahve tuketiyorsunuz?ornek:sabah sukahvaltidan sonra kahveaksam yatmadan bitki cayitoplamda 2 kupa americano
ne kadar iciyorsunuz? ne zaman iciyorsunuz (kahvaltidan once, sonra, aksam vs) ve toplamda ne kadar kahve tuketiyorsunuz?

ornek:

sabah su
kahvaltidan sonra kahve
aksam yatmadan bitki cayi
toplamda 2 kupa americano
0
my pink
(26.01.22)
Sabah spordan ve is hazirligindan sonra iki kupa sade filtre kahve - bu hergun
Iste ogle yemeginden once veya sonra bir latte veya cappuccino (sadece is gunleri)
Haftada birkac gun aksam yemegi ile bir kadeh sarap, genelde bitirmiyorum bile (genelde cuma ve cumartesi aksamlari)
gun boyunca su
kirk yilin basi aksam yemeginden sonra ihlamur

Saat 2'yi gectiyse kahve veya kafeinli seyler icmiyorum.
0
sopiro
(26.01.22)
1-2 turk kahvesi
Her gun kahvaltida cay
Gun icinde latte
Yazin soda
0
mor oje
(26.01.22)
Gün boyu su, akşam da 6, 7 bardak çay.
0
ruhen hastayim ben
(26.01.22)
bol bol soguk su iciyorum, ozellikle ilk kalktigimda su icmeye dikkat ediyorum. bu aralar rooibos cayina sardim ondan iciyorum. bazen de gun icinde veya aksamlari sprite/soda vs iciyorum.

arada bir canim kahve cekiyor kahve iciyorum, sanirim canim ne isterse onu iciyormusum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(26.01.22)
1 veya 2 kupa filtre kahve
1 soda
haftada 3-4 kere zencefil ve ıhlamur çayı
sabahları çay
ve su
0
axl
(26.01.22)
sabah kahvaltı 1 kupa çay,
iş yerine gidince sabah 1 kupa çay,
öğle yemeği sonrası 1 kupa çay,
akşam yemeği sonrası 2 kupa çay
en sonra 1 şişe beypazarı sodası.

cuma akşamları depressive times ile 1 şişe ucuz şarap.

gün içinde suda içeye çalışıyorum ama çok değil.

Tam fakir işi.
0
morcivert
(26.01.22)
uyanır uynamaz 0.5 litre su
öğle yemeğine kadar bir büyük filtre kahve
0.5 litre su
öğle yemeği sonrası bir büyük filtre kahve
zaman zaman ek olarak çay x 2-3
0.5 litre su
keyifliysem akşam yemeği öncesi ya da hemen sonrası bira ya da viski
0.5 litre su
Alabildiğince çay. (~ 3-4 kupa)
0
foolrules
(26.01.22)
sabah soguk sutlu cortado (double espresso+espresso kadar sut)
aksama kadar bol bol su (3-4lt) ve cay (1.5lt)
eve gelince veya hic cikmadiysam yatmadan once yine soguk sutlu cortado
eve geldiysem caya devam
0
nibba
(26.01.22)
3 litre su, 300-400 ml kahve, 1,5 litre çok açık çay (3 kupa 450 ml)

evden çalıştığım için tuvalete gitmek kolay :)

çaylar şunlar:
KLOOF Rooibos Tea Earl Grey
KLOOF Rooibos Tea Vanilya Aromalı
KLOOF Rooibos Tea Bal Aromalı

çok nadir ıhlamur kaynatırım ama baş ağrısı yapıyor bende. bir sürü çeşit bitki çayı karışımı var, onları da nadir de olsa demlerim.

bazı yemeklerin yanında cola zero içiyorum. ayda 4-5 kutu içiyorum sanırım.

ağır kardiyo yaptığım zaman da 1 litre soğuk suya 2 tane soğuk beypazarı maden suyunu ekleyip onu içiyorum pipetle, yavaş yavaş. damardan serum alıyormuş gibi bir his oluyor :)
0
gabe h coud
(26.01.22)
sabah kalkar kalkmaz bir bardak su
öğlene kadar iki kupa kahve, bir bardak su
gün boyu su, nadiren saat 3 olmadıysa buna bir fincan da türk kahvesi eklenir
suya devam
haftada iki üç gün akşam yemekten sonra bitki çayı

en çok su içiyorum, kahve ikinci en çok tükettiğim içecek. iki kupadan fazla tüketmemeye dikkat ediyorum, çok stresli ve yoğun bir günse bu sayı çoğalır ama nadiren. günün ikinci yarısı benim için saat 3 itibariyle başlar, o saatten sonra kahve içmem.
0
evde liyakat kalmamis
(26.01.22)
kahvaltıdan önce bir çay bardağı kefir.
gün boyunca bol bol ama gerçekten bol su.
kahvaltıda çay ama bununla ilgili de aralar vermeye çalışıyorum, örneğin 10 gün hiç çay içmiyorum.
öğlene doğru bir türk kahvesi veya filtre kahve. çay için uyguladığım ara vermeler kahve içinde geçerli.
öğleden sonra bitki veya meyve çayı ama poşet çaylardan değil. ya kurutulmuş bitkilerden (biberiye, rezene, melisa, ıhlamur gibi) ya da doğrudan meyveleri (ayva, elma, mandalin vb) demliyorum. yazın da bunların soğuk versiyonlarını yapıyorum.
alkol hiç kullanmıyorum.
0
Phoebe
(26.01.22)
sabah kapsül kahve
öğleye kadar, öğleden sonra kekik,ıhlamur,yeşil çay ve türk kahvesi
bazen akşam eve gidince kapsül kahve.
0
mikahakkinen
(26.01.22)
gun boyu su min 3litre.
IF yaptigim ve ac karnina cay midemi bulandirdigi icin ozellikle soguk havada 1 siyah 1 de meyveli cay vs tarzi seylerden.
aksam yemekten sonra da yesil cay.
kahve icmiyorum.
0
bay b
(26.01.22)
sabah 1 bardak su
kapsül kahve
işe gelince efervesanla yarım litre su
gün içinde filtre veya türk kahvesi 1 bazen 2 adet
gün boyunca su
akşam eve gelince hafta içi 4-5 haftasonu 8-9 bira
0
kumandanim
(26.01.22)
Sabah su
Kahvaltıda çok az çay
Kahvaltıdan sonra kahve
Gün içinde 3-4 kupa filtre kahve bazen 1-2 nescafe
Akşam 1-2 bardak çay veya bazen bir kupa bitki çayı
Günde 2 litre su
0
sevilen progressive türkücü
(26.01.22)
filtre kahve.
su.
bulursam americano.
evde ve kışın boş günse bira.
0
rewlack
(26.01.22)
sabah kahve
gün boyu 2 litre kadar su
akşam yemeğinden sonra türk kahvesi
akşam rakı
0
brakgn
(26.01.22)
(19)

Homesick durumu

garavel
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama üstü bir üni hayatı yaşadım, çalışma ve maddi kaygım olmadı hiç. Şimdi ise o hayattan çıkıp birden başka bir ülkede çalışmaya başlayınca sudan çıkmış balığa döndüm. En basitinden 2 aydır ev arıyorum ev bile bulamıyorum adam akıllı, kiralar uçuk ( londra ) ve başkalarıyla evi paylaşıyorsun birikim yapmak yeni mezun tecrübesiz biri için zaten imkansız. Ben böyle hep kira mı vereceğim düşüncesi var, maaşımda ortalamanın altı tabii ki şuan onun da etkisi var. Her ne kadar artma potansiyeli olsa da kısa vadede 2-3 yıldan önce istediğimi yakalamam mümkün değil.

Şimdi tartıya koyuyorum, türkiye’de ev var, iyi kötü bi araba da çekebilirim altıma aile desteği ile üç beş bişey kazansak en azından istediğimde ailemi görürüm, yazın dostlarla 2 saatte denize kaçar kafayı sıfırlarım diyorum.

Böyle zorlanan, geri dönen ya da kalıp devam eden vardır belki aramızda. Her türlü yoruma açığım, türkiye’den başka yerde yaşayamam diyenleri de dinlerim manyak mısın kal diyenleri de.

Bu arada ingiltere tek şansım değil, döndükten sonra ileride yarın bir gün yine avrupa’ya göçebilirm. Tek kurşunum olsa kesinlikle kalırım onu belirteyim maalesef onun da rahatlığı var.
0
garavel
(25.01.22)
Bekleme hemen dön.
Türkiye hep böyle kalmayacak. Ülkelerin siyasi arenadaki konumları değişiyor.
Zorluklar dibine kadar yaşanıyor ama başka bir ülke olsa buna herhalde dayanamazdı.
Her şeyi sıralayamam buraya ama özellikle maddi anlamda ilerisi için umut var.
Sadece doğru kararlar alınmalı.
Konu uzun aslında ama kısa tutalım.
0
Erva
(25.01.22)
dönme abi, napıyorsun. biraz fazla gayret göster. yaparsın. burası bambaşka bir yere çıktı, hiç boşuna kafanda kurma.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Valla ben de yurtdışından dönmüş biri olarak söylüyorum. Sen zoru görünce tırsmışsın. Belli ki burada rahat yaşamışsın, iş kendi başına ayakta kalmaya gelince pes etmişsin gibime geliyor.

Türkiye'de olup ailenden ayrı eve hayatta çıkmazdın sen mesela, çıksan da "uf yapamıyorum ya annemin yemeklerini özledim" der ailenin yanı a geri dönerdin.

O bahsettiğin 2-3 yılı aşmaya çalış derim. Biraz dişini sık ve sertleş bence. Dönmenin manası yok.
0
Nocturne
(25.01.22)
Döndükten sonra "göçmen" çok daha zor olur.

Anlattığın şey de konfor alanının bile ötesinde "emekli hayatı" gibi hayali bir düzen:) Dostlar arkadaşlar da hep TR'de mi olacaklar mesela?

Bahsettiğin zorlukları anlıyorum, TR'de birebir aynıları olmasa da yine çok zor bir hayat bekliyor olacak seni. Kısa süre sonra her şeyi Londra'yla kıyaslamaya başlarken bulabilirsin kendini. Bahsettiğin yaz tatilini yapmak için bile insanlar aylarca taksit ödemek durumunda, alım gücü olarak şuanki maaşın orada "kirayı zor karşılarken" bir süre sonra buradakine göre yüksek bir hayat standardın olabilir. Benzer şeyleri oraya yeni giden çoğu kişi yaşıyor zaten, dayanabiliyorsan devam..
0
dreamnesiac
(25.01.22)
gabe, nocturne +1, bu tür zorluklar ve bunların üzerinden gelebilme seni sen yapan şeyler, bu tür konfor alanından çıkmak zaten kişisel gelişim için tavsiye edilen şeyler.

birde şunu düşün bir hafta sonra evleneceksin ve iyi kötü bir eve ihtiyacın var, nasıl çözeceksin? iç güveysi mi gideceksin yoksa aile evine mi taşınacaksınız? bu konuda eşin ne düşünecektir sence? bir ev bulmayı bile başaramadı ne işim var bununla diye düşünmez mi?

iş verenin daha kendine bakmayı beceremiyor ben buna nasıl sorumluluk vereyim müdür yapayım demez mi?

Bu arada işe yeni başlamış tecrübesi az birinin (ki hayvan gibi tecrübeyle giden 30+ arkadaşlarım bile bir yıla yakın oda tutarak yaşadılar) tabii ki ev bulması tutması o kadar da kolay değil bunu iyi anlıyorum yukarıdaki örnek sizin de örnek verdiğiniz içindi, yaşadığınız diğer problem/sorunları da benzer şekilde ileri doğru hayatınızın ilerisindeki konular içinde kullanabilirsiniz. eğer vereceğiniz cevaplar sizi tatmin ediyorsa tebrikler, oldunuz.
0
selam
(25.01.22)
Dönme, senin yerinde olmak isteyenleri düşün.
0
gunisigi90
(25.01.22)
Yorumlar haklı zaten, yukarıda da belirttim. zoru görünce ve etrafta tam manasıyla güvenebileceğim kimse olmayınca insan tabii ki boşluğa düşüyor afallıyor ve zorlanıyor. Burda doğup büyüyen kiminle konuşsam “ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

Tr’de en azından bi 2-3 sene iş yaşamında olsam 27-28 yaşında gelsem dediğim gibi en azından hazırlıklı olurdum neyle karşılaşacağımı bilirdim. Ama üni bitti, arabamı sattım ve buraya geldim hayatımda ilk kez çalışmaya başladım ve bu hiç bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir kültürde oldu. Türkiye’de bile çalışmaya başlasan bi afallarsın ama etraf yabancı değil, çifte şok yaşadım. Biliyordum zaten bunu kendimi hazırlamıştım zaman zaman motivasyonum düştüğünde yükselttim ama bazı zamanlar da çok düşüyor işte.

Ben büyürken sürekli babam yurt dışındaydı, bu yaşıma geldim hala yurt dışında onunla uzak kaldık hep. Şimdi o yapacağını yaptı komple türkiye’ye dönecek ben yurtdışındayım. Bi tane hayatımız var aileden ayrı mı geçireceğiz hissi berbat bir şey.

Burada olmak çok daha mantıklı her açıdan ama aile bağları insanı yiyip bitiriyor.

@selam türkiye’de ailemin kaldığı ev haricinde 2 tane evimiz daha var. yani tam anlayamadım dediğinizi ama aile evinde yaşama gibi bir durum olmaz evlenme durumunda.
0
🌸garavel
(25.01.22)
iki kişi arasında dialog olacak ama

“ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

1 - onların cesaretsizliği, bağımlılığı (bağlı değil bak, bağımlı) onların problemi, seni ilgilendirmez
2 - onların yapamadığı şeyi yapıyorsun, bir kısmının özendiği, imrendiği, bir kısmının korktuğu bir şey ve bu cesaret ister. kırılmak yerine gurur duymalısın dünya nüfüsunun sadece %5'inin yapabildiği bir şey yapıyorsun. ne kadar az o kadar çok değer.

Ailenin evleri, geliri bir gün kaybolur gider, deprem olur yıkılır, iflas edilir, dolandırılır olur da olur dünyanın bin türlü hali var, oraya güvenme hiç.

Anne baban tahminim sağlıklı insanlar, senin için bir sürü şeyi yapabilecek durumdalar şu anda, bu zamanları iyi değerlendir, diyorsun ya belki geri giderim baka yere falan, o iş yalan, aile yaşlanacak rahatsızlıklar artacak vs. şimdi yaptın yaptın sonrası daha zor olacaktır, tabii sen de yaş alındıkça konfor alanından çıkmak istemeyeceksin, ne kadar yaşlıyız o kadar tembelleşiyoruz.

tuttuğun takımın rakip takım tarafından yenildiğini ancak maç'ın çok güzel geçtiğini düşün, belki bir gün son kurşununu da sıkıp döneceksin, ve herkes soracak manyakmısın niye döndün diye, şunu diyebilirsen "yapamadım, yenildim ama maç çok güzeldi" o zaman başın fezaya değer. illa ki kalacaksın diye bir şey yok bu arada, buradaki insanların derdi aman yurt dışına gitmişsin buralar bok gibi sakın gelme değil, daha çok bu genç yaşta hayatın içindeki mücadeleyi tek başına verebilecek ve veriyor olman. önemli olan "başarmak" değil, mücadelenin kendisi.

henüz ailen sağlıklı iken hayatını yaşa, derdin olursa yardım edecek birileri var etrafında ama bir gün bu dünyadan gittiklerinde kimsen kalmayacak yardım edecek.

Ben bu argümanla evimi ayırmıştım, doğru düzgün yemek yapmayı bilmiyorum, bozulan şeyleri nasıl tamir edeceğimi, nereden tamirci bulacağımı bilmiyorum, şimdi sen varsın sana sorar öğrenirim, sen ölünce kime soracağım, nasıl öğreneceğim bunları diye bir argüman koymuştum babamın önüne. benzer argüman senin içinde geçerli, ailen sağlıklı iken öğreneceksin ne öğreneceksen.
0
selam
(25.01.22)
bence buradaki ana nokta tr'deki iş hayatınla ilgili. anladığım kadarıyla maddi kaygın yok bu iyi, ama tr'de alanında iş bulup, seni mutlu edecek bir kariyer yapabilecek misin? eğer cevap evetse, bir şeylerden feragat edip geri dönülebilir. yerinde olmak isteyenlerin borcunu ödemek zorunda değilsin, özlem de gerçek bir duygudur ve acayip zor bi hayat yaşamana gidip başka ülkede sıfırdan başlamana falan gerek yok. gelirsin trde mutlu olacağın işinde orta halli bi hayat yaşarsın konfor alanında güzel bir hayatın olur.

bunları maddi kaygın olmadığını baz alarak yazıyorum, yani işten gelecek paraya aşırı ihtiyacın yoksa manasında. (maddi açıdan sıkıntılı bir ailedeysen kesinlikle geri dönme.) genel olarak insanlar tr'deki hayatlarından memnun olmadıkları için göçmen oluyorlar, buradaki hayatından memnunsan çok da şart değil bence.
0
roket adam
(25.01.22)
Yurtdışına gitmeyi çok istiyor bence herkes ve türkiye’den bunalmış durumdalar o yüzden cevaplar hep tek yönlü. Sen kendine soracaksın bu sorunun cevabını, kimse cevaplayamaz. Mesela benim imkanım oldu ve gitmedim, o kadar uzun yıllar yurtdışında yaşamak istemiyorum çünkü, gidersem 1-2 yıl kalıp dönecek şekilde gitmek isterim. Bana göre değil ya refah da umrumda değil para da. Ailem sonsuza dek benimle olmayacak, hayattalarken beraber vakit geçirmek istiyorum, benim babam da 32 yıl yurtdışında çalıştı yeni döndü, şimdi ben gidiyorum desem inanılmaz üzülür.

Bir de bak hayat standardın düşmüş, burda araban varmış orda metroya biniyorsun, kendi evin varken 2-3 kişiyle aynı evde yaşamaya başlamışsın, bir sürü arkadaşın varken yalnız kalmışsın. Bilmiyorum insanlar yurtdışına mutlu olmak için gidiyor, eğer mutsuzsan ve gerçekten bıktıysan hayatı kendine zindan etmeye değer mi? Mesela evli olsan sana destek olacak birisi olurdu, o kadar yalnız kalmazdın belki. Şu an daha zor sanırım senin için. Bence iyi düşün, hiçbir şey %100 güzel değil, pişmanlıklar neyi tercih edersen et olacak önemli olan kendini en iyi hissedeceğin şıkkı seçmek. Böyle bir arkadaşım berkeley’de doktorayı bıraktı döndü yapanlar var yani.
0
ekaterina
(25.01.22)
Bu arada bugün itibariyle geleli 4 ay oldu, onu belirtmemişim. Çok taze sayılırım, tam da bu zamanlarda vurmaya başlıyormuş sanırım insanlara aile hasreti, hayat zorluğu vs.

@roket adam, valla kira vermeyeceğim ve izmir’de yaşayacağım için şöyle bi 7-8 gelirim olsa kral gibi yaşarım. ailemin beklentisi yok benden, orta şeker bi araba da olur bazı şeylere sıfırdan başlamam yani. gül gibi geçinirim de işte o parayı da maaşla bu yaşta kazanamam. işten gelecek paraya önümüzdeki 2-3 sene daha ihtiyacım yok ama sonrasını bilemiyorum.

şuan bilsem ki türkiye’de haftada 5 gun 9-5.30 bi iş bulacağım dediğim maaşa dakika düşünmem de, bulamayacağımı biliyorum :(
0
🌸garavel
(25.01.22)
Türkiye'de iş hayatına girmediğin için aklında o var. İş hayatında olanlar fırsatını bulsa gidiyor öyle düşün. (en kurumsal yerlerde bile hayvan gibi sömürü olabiliyor burada.)

Ev-araba almak Türkiye'de de maaşlı çalışan için imkansız gibi ama aile durumundan rahatım diyorsan, onu sen düşüneceksin işte. İstediğin tam olarak ne? Bu arada İzmirliler batıya pek adapte olamıyor galiba onu gördüm, belki iklim vs. sosyal olamamak seni üzüyordur. Ben 1 yıl İngiltere'de yaşadım (okudum) sonra Türkiye'ye döndüm. O dönem kendi işimi bulamadığım ve vize uzatmadığım için dönmüştüm. Türkiye'de de fena halde değildim başta. Fakat şu anki aklım olsa İngiltere'de master sonrası herhangi bir şeyde de olsa kalmaya çalışırdım. (ki bir arkadaşım Forensic Osteology masterı sonrası call centerda çalışarak orada kaldı :D Şimdi üniversitede çalışıyor. Çok iyi yaptı)

Fakat 4 ay çok kısa. Bir ülkeye alışmak aslında 6-9 ay. Tam olarak alışmak 2-3 yıl belki de. Bak bir öğretim görevlisi olarak şunu net söyleyeyim, mezun olan öğrencileri görüyorum hepsi afallıyor ve Türkiye'de iş dünyası şu an çok daha kötü. Eskiden biz yine 900-1000 dolar gibi rakamlara ilk işimize girmiştik, şu an bu 300-400 dolar ve bu paraya geçinmeleri imkansız. Ayrıca öyle "çalışma saati" diye bir şey pek yok. İlk işleri olduğundan laf da edemiyorlar. Ailesiyle yaşayan ailesiyle kalmak istemiyor psikolojisi bozuluyor. Sevgilisi olan sevişecek yer bulamıyor. Türkiye'de de bir sürü alt sorun var.

Artıları eksileri iyi düşün. Kendi ayakların üstünde durup orada başarılı olursan harika bir şey başarmış olursun. Fakat neden illa Londra? Daha küçük özellikle sahil şehirlerinde (Brighton?, Southampton vs.) iş bulup yaşayabilirsen çok daha mutlu olabilirsin.

Bence sana gereken şey sosyal çevre (ve mümkünse sevgili). Sosyallik yok diyorsan en kötü kafana göre birkaç Türk, Yunan, İtalyan, Portekizli falan bulmaya çalış.
0
nhk ni youkosu
(25.01.22)
@nhk ni youkosu söylediğiniz şeylere %100 katılıyorum, şuan aldığım maaşı londra dışında alsam muhteşem olurdu mesela ama ingilizcem çok yeterli seviyede değil b2 idim geldiğimde şimdi kulak yavaş yavaş alışıyor dilim biraz çözülüyor vs, ondan londra dışını şuan gözüm kesmiyor her yerde iş yapan geçerli bir mesleğim yok( ing işletme bitirdim şuan online sales tarzı bi ofis işindeyim telefon ve mailde geçiyor bütün gün ) o yüzden türk şirketinde başladım, bir de londra’da 2-3 tane arkadaşım var yakın ve onlarla vakit geçiriyorum işten arta kalan zamanlarda fakat onların da sevgilisi var işte adamlar pazar günü off :)

siz söyledikten sonra farkettim de şöyle pazar günü çıkıp hiç bilmediğim yerleri gezdiğim 3-4 hafta olmuştu ve hepsinde baya mutluydum, ama şuan bunu yapacak birisi yok etrafımda yalnızken de keyif almıyorum.
0
🌸garavel
(25.01.22)
dostum yanlış anlama ama izmir şartlarında ingilizcen yokken sırf ing işletme diplomasıyla eğer birkaç önemli üniden biri değilse gidip 7-8 bin ile başlaman zor. arkas vs tarzı bir holdinge girmediğin sürece hayattan nefret edecek bir iş hayatın olabilir cidden. yani bence önemli konu, dönersen nerede çalışacaksın? belki şimdiden bazı iş başvuruları yapıp londrada olduğunu çaktırmadan mülakat yapıp bi piyasanın durumunu tartabilirsin ama bana çok iç açıcı gelmedi.

o yüzden bu şartlar altında ben de biraz daha kovalamanı önereceğim.
0
roket adam
(25.01.22)
@roket adam yok neden yanlış anlayayım, maalesef tr’nin gerçeği bu. 2-3 arkadaşım güzel maaşlarla işe başladılar ama şans meselesi tabi. bu arada ingilizcem yok demedim ingilizcem sadece british aksanı konuşulan yerde iş yapmaz yoksa şuan türkiye’de ben biliyorum diyenlerin %70 inden iyi olduğuna eminim.

öyle kurumsal bir yerde iş kovalamak da mantıklı dediğiniz gibi linkedin üzerinden koşturulabilir. en büyük sorun dönünce ne iş yapacağım zaten.
0
🌸garavel
(25.01.22)
sen türkiye'den çok öğrencilik hayatını özlüyormussun gibi geldi bana yazdıklarından.

tr'de iş hayatına girip yaşın da büyüdükçe ve sorumluluk aldıkça yine benzer şeyler hissedeceksin.
0
nuisance
(25.01.22)
Turkiye ve Ingilteredeki hayat karsilastirmanizi 'arabam vardi' falan gibi yuzeysel seviyelerde degerlendirmemek lazim bence. Londra'da arabayi napacaksiniz yani teknik olarak, sirf arabayi kapinizin onune park etmek icin bile gidip izin alip, belge cikartip, vergi odemeniz gerek. O trafikte bir yerden bir yere gitmek sacmalik. Londra'da yasiyorsaniz tabii ki metroya bineceksiniz, gap'i mind edeceksiniz, o kulturun bir parcasi da bu degil mi sonucta?

Tabii yasadiginiz durumu en iyi kendiniz bilirsiniz ama su asamada mumkun oldugunca sabirsizlikla bekleyeceginiz durumlar yaratmaya calisin bence. (Something to look forward to, yani) Turkiyeye bir kisa kacamak, ordaki bir aktivite, haftasonu icin Cambridge'e bir tren bileti falan, artik caniniz ne yapmak istiyorsa maddi imkanlariniz elverdikce.

Ayrica en onemli kriterlerden biri insanlar olarak zaman icinde ne hissedecegimizi ongoremiyor olmamiz. Yani kendi zihnimiz, kendi duygumuz, kendi beynimiz ama yine de anlayamiyoruz. Dort ay sonra, alti ay sonra, yaz gelince neler dusunuyor hissediyor olabileceginizi bilemiyorsunuz ki. O yuzden -gecen gun de baska bir cevaba yazdim- direkt karar vermeden once kendinize bazi milestonelar belirleyin. Misal, Nisan ayinda hala ayni derecede mutsuzsam geri donmeyi dusunmeye basliycam. Haziran'da hala ayni gucle karamsarlik hissediyorsam Turkiye'den en az bes yere is basvurusu yapicam. Temmuz'a kadar en az iki yerden haber duyarsam birini secicem vs gibi. Oyle karar verirsiniz, boylece elinizde hep kararinizi destekleyen veya desteklemeyen datalar olur.
0
sopiro
(26.01.22)
Herkes baska ulkede yasamaliymis gibi sacma bir algi var. Bazisinin zevklerine kulturune vs en uygun ulke Turkiye. Yasadigin yerin kulturune ozel bir heves duymadan yasanmaz Almanci usulu veya karin tokluguna calismiyorsan.

"senin yerinde olmak isteyenleri düşün"
bosanmak isteyen adama "bak evlenmeye calisip evlenemeyenler var" demek gibi. ne alaka.
0
hot potato
(26.01.22)
+ homesick olayi ilk 5 sene zorlar sonra yavas yavas etkisini kaybediyor. Gurbet enteresan bir olay, yurtdisinda uzun sure kalmadan anlamasi zor. Ben de karsima cikmadan once cok dalga gectim, sonra yuzlesince anliyorsun.

+ senin profilindeki birine ben gocmenlik tavsiye etmiyorum ama yurtdisi deneyimi onemlidir ve bu tarz denemeler yapilacaksa bunlari 30'dan once yapmak lazim.

+ senin yerinde olsam 4-5 sene takilirim. Biraz calisirim, dil meselesini toparlarim, mumkunse bir de MBA falan patlatirim aradan ciksin. 30'a gelmeden, fazla kok salmadan copluge geri donerim. Gocmenlik falan islerine pek bulasmam.

+ Yurtdisi eger cok buyuk paralarla oynama imkaniniz yok ve coplukte keyfiniz yerinde ise size pek de fazla birsey sunmuyor. Cikinca finansal olarak ciddi seviye atlayacaksaniz, ya da geldiginiz yerde cok ciddi sikintilariniz varsa ve bunlari cozmek icin tek careniz kacmak ise mantikli.
0
cooperr
(26.01.22)
(3)

Yurtdışından ülkeye(Türkiye) dönüşte

bass solo take one
Aşın yetersizse ya da pcr ın yoksa ne yapıyorlar?
Aşın yetersizse ya da pcr ın yoksa ne yapıyorlar?
0
bass solo take one
(22.01.22)
Uçağa girerken kontrol ediyorlar. Büyük ihtimal uçağa binemezsiniz.
0
but that was just a dream
(22.01.22)
asi sart degil. pcr veya antijen testine bakiyorlar boarding pass ciktisini verirken.
0
antikadimag
(22.01.22)
Turkiyenin 10 ocakta yeniledigi sartlarina gore bazi ulkelerden giriste (guney afrika, zambiya, botswana vs) her kosulda karantina yapiyorsunuz.
Turkiyeye afganistandan geliyorsaniz otel karantinasi degil ev karantinasi yapiyorsunuz.
Diger ulkeler icin
Eger uluslararasi taninirligi olan asilardan en az iki tane yaptirdiysaniz ve bunu belgeleyebiliyorsaniz (johnson and johnson icin sadece bir tane yeterli) pcr testine ihtiyaciniz yok.
Asiniz yok ise ulkeye giristen en fazla 72 saat once yapilmis pcr veya en fazla 48 saat once yapilmis rapid antigen testi sonucu gerekiyor.
Konsolosluktan soylendigine gore bu bilgilerin dogrulugunu kontrol etmek ucus sirketinin sorumlulugu ve belgeleri saglayamadiginiz durumda ucusa alinmamaniz gerekiyor.
0
sopiro
(22.01.22)
(10)

Etrafimda iki olay var, sizin yorumlarinizi merak ettim.

cleric
Olay 1:Yer: Avrupa. Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani
Olay 1:

Yer: Avrupa.

Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani Harun abi degil merak etmeyin)

Kadinin bize verdigi adi/resimleri sosyal medyalarin hicbirinde yok. Google'da arattik ve bu isim hakkinda unutulma hakki (Right to be forgotten) karari verildigi cikti. Yani kadinin gecmisinde mahkeme kararlik bir olay var. Kadin oldugu icin kotu bir olayin kurbani olmus olma ihtimali daha yuksek. O yuzden bulusmadan once sormaya cekindi eleman.

Sizce eleman bulusmaya gitsin mi? Ne kadar riskli buldunuz olayi?

Not: Epeyce basarili bir arastirmaci oldugumu dusunuyorum ve uyguladigim butun teknikler sonucsuz cikti. Butun olayin cok detayli bir saka olma ihtimali de var ama bence hatun gercek.

Olay 2:

Yer: Turkiye
Kisi Kadin. Konustugu kisi erkek.

Iki tarafin da adi sani belli, 2-3 kere bulusuldu ters bi durum yok ama elemanin adi internetten aratilinca cok korkunc bir olay cikiyor.

Yillar once eleman ergenken, eski kiz arkadasi baska bir erkekle bulusuyor ve bulusmadan donuste evine yakin bir yerde korkunc bir bicimde olduruluyor, tecavuz veya hirsizlik yok.

Elemanin olay saatinde telefonu kapali ama baska yerde olduguna dair cok sayida sahit var. Elemana gore kizla ayrilmislar ama arkadaslarina gore ayri degiller ve o gun kavga etmisler.

Gazetelerde elemanin polise gore kesinlikle supheli olmadigi soyleniyor ama elemanin ailesi cok zengin. Her sey olmus olabilir.

Arkadasim 2-3 kere ciktigi ve oldukca yakinlastigi halde bu konuyu elemana bir turlu soramiyor. Belki sorsa eleman suclu olmadigina dair cok net kanit gosterecek ama bunu bilemiyoruz. Su ana kadar davranislarda bir terslik yok ama bu hicbir seye kanit olmaz.

Siz arkadasimin yerinde olsaniz ne yaparsiniz?
0
cleric
(18.01.22)
Olay 1: hiç bir fikrim yok ne olmuş olabileceği ile ilgili ama insanı geren bir durum. Ben olsam iletişim kurmak için çaba göstermem.

Olay 2: elemanı her yerden engelleyip gerekli önlemleri alırım. Dünyada adam mı kalmadı da katil olma ihtimali barındıran biriyle muhatap olayım. Valla insan ne yapıyorsa kendine yapıyor ya. Bile isteye katille flört etmek filan.
Katil olmasa bile gerek Yok öyle şüpheyle durulmaz.
0
kaptan maydanoz
(18.01.22)
1- Sorardım açık açık bu ne iş diye.
2- Dünyada adam mı kalmadı +1
0
pispinti
(18.01.22)
1. Unutulma hakkı illaki mahkemelik bir şey olduğu anlamına gelmiyor ki. Sorardım +1 Ama yine de public bir yerde buluşsunlar.

2. Dünyada adam mı kalmadı +1
Hadi kanıt gösterdi, ikna olacak mı arkadaş, kafada o şüpheyle ilişki mi olur?
0
kobuzchu kiz
(18.01.22)
olay 1: beni ilgilendirmez, kadın belli ki geçmişinde bir şeyler yaşamış ve bu konuda hassas olduğu için herkes bilmesin önlemi almış diye düşünürüm. buluşmada risk yok bence, ama ciddi ilişki kafasındaysam kendime biçtiğim sürede bu konu aydınlanmazsa muhtemelen ayrılırım. çünkü ben herkes değilim.

olay 2: o erkeğe bu soruyu soracak kadar yakınlık yaşamam mümkün değil, her yerden siler engeller koşarak kaçarım. böyle bir şüphe varsa arkadaşlık bile edilmez. of allah muhafaza ya. bir yandan da ulan ya masumsa diye düşündüm ama işte bilemen. riske edilmez.
0
evde liyakat kalmamis
(18.01.22)
1. Buluşurdum. Ne olacak ki. Zaten alt tarafı dışarıda buluşma planı. Zaten yakınlaştıkça anlatır gerekirse.

2. Asla buluşmam görüşmem. Belli ki çocukluk hali ile bir şeyler olmuş. Ailesi bu kadar zengin birinin kız arkadaşı faili meçhul bi cinayete kurban gitse aile zaten faili meçhul kalmaması için araya tanıdık sokar: belli ki saklanan bir şeyler var.

İlk durumda her şey yasal görünüyor: kadın büyük ihtimalle bit mağduriyet yaşamış ve kimliğini gizli tutuyor. Yasal olarak da buna göre gerekli aksiyonları almış.

İkinci olayda katil gizlenmiş gibi.

İlk olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir mağdurla buluşacak. İkinci olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir katille buluşacak.
0
zimbirik
(18.01.22)
1. Anlamadigimiz bir olay, bizim ulkede karsiligi yok. Teshis koymak zor.

2. Ben erkek halimle benzer olaya karismis bir kadinla bulusmam.
Zaten "cok zengin" kisilere guvenmem arkadas da olmam.
0
divit
(18.01.22)
olay 1: buluşunca erkek kadın tarafından bıçaklanacak falan mı zannediyor yahu ne komik. buluşursun, konuşursun samimiyet ilerlerse olayı sorarsın. bitti. ayrıca büyük ihtimalle olsa olsa kadın mağdur olmuştur.

olay 2: bir kadın olarak bırak buluşmayı, 100 metre ötesinden geçmezdim adamın.
0
rose parks
(18.01.22)
Unutulma hakki illa ki korkunc bir sey oldugu anlamina gelmiyor. Utandirici bir sey misal rizasi olmayan bir fotograf vs, kendisinin dahil olmadigi ama ailesini vs ilgilendiren bir suc, atilmis sacma sapan bir tweet gibi seyler yuzunden bu karar alinabiliyor bildigim kadariyla. Jon Robson'in So You Have Been Publicly Shamed kitabinda benzer durumlardan cok bahsediliyor. Eger icimi cok kaldirmadiysa ve surekli gerilmeyeceksem iletisimimi cok etkilemezdi ama merak ederdim.

Ikinci olay da gereksiz bir gerginlik sanki. Yani ne kadar asik olmaliyiz ki bu insana gozumuz hicbir seyi gormeyecek? O huzursuzlugu cektigimize deger mi? Bilemiyorum.
0
sopiro
(19.01.22)
1- public alanda görüşürüm
2- görüşmezdim
0
lcha
(19.01.22)
Merak edenler icin not:

1. olayda gorusme oldu. Kadinin dedigi kadariyla cok sikintili bir eski sevgili problemi olmus. Eger bu problem olacaksa devam etmeyebiliriz demis, eleman hatuna bayildigi icin devam ediyorlar ama o manyak eski sevgili meselesi her zaman bir risk olarak duracak.

2. olayda kadin durumu sormus, eleman bu olaydan oldukca bikmis olmasina ragmen detayli bir bicimde anlatmis. Elemanin hikayesi oldukca tutarli gozukuyor ve bu is her yerde karsisina ciktigi icin kanitlarini, dava dosyasini ve polis raporlarini hep el altinda tutuyormus. Kizin babasi ile elemanin babasi arkadasmis zaten sagda solda beraber resimleri var. Ben sahsen elemana inandim ama gercekten cok zor durumu adamin. Insanlar otomatikman manyak gozuyle bakiyorlar.
0
🌸cleric
(21.01.22)
(3)

fantastik film ve dizi neden yapılmıyor?

ismailond
eskiden daha fazla fantastik yapım vardı. teknolojinin ilerlemesiyle daha kolay olmadı mı 3d animasyon işleri? neden dehşete düşeceğimiz dizi filmler çıkmıyor? en son hobbit, game of thrones hatırlıyorum.
eskiden daha fazla fantastik yapım vardı. teknolojinin ilerlemesiyle daha kolay olmadı mı 3d animasyon işleri? neden dehşete düşeceğimiz dizi filmler çıkmıyor? en son hobbit, game of thrones hatırlıyorum.
0
ismailond
(16.01.22)
covid projeleri sekteye uğrattı.
0
adwokat
(16.01.22)
Zaman carkı’ni da dizi yaptilar
0
sopiro
(16.01.22)
Nasıl yapılmıyor, şu an zirveyi yaşıyoruz. Beğenelim ya da beğenmeyelim, Wheel of Time dizisi yapıldı, LotR yapılıyor, sinemada Dune izledim, Witcher var; Good Omens çıktı, bir sürü Diskdünya dizisi konuşuluyor, Brandon Sanderson geçen konuştu Mistborn mu emin değilim ama script'ini yazmış dizi geliyor.

Altın çağdayız lütfen ama nasıl yapılmıyor.
0
aguen
(16.01.22)
(9)

Hakan Salınmış’a benzeyen oyuncu?

mutekebbir
Merhaba,Şu an kuzenimle bunun tartışmasını yaşıyoruz. Bir oyuncu varmış ve bu adama aşırı benziyormuş ısrarla odur zaten diyorum ama hayır değil çok fazla benziyor diyor. Aklınıza gelen biri var mı?Teşekkürler.
Merhaba,

Şu an kuzenimle bunun tartışmasını yaşıyoruz. Bir oyuncu varmış ve bu adama aşırı benziyormuş ısrarla odur zaten diyorum ama hayır değil çok fazla benziyor diyor.

Aklınıza gelen biri var mı?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(15.01.22)
erkan can
0
ceylinf
(15.01.22)
hakan salinmis kim bilmiyordum ama google'in soyledigine gore bir orta yasli turk erkegi ortalamasi gibi, o yuzden herkes olabilir.

Koksal Engur diyorum.
0
sopiro
(15.01.22)
hakan salınmış, dizilerde farklı farklı gözükebiliyor, kilo filan vermişti herhalde bir ara. bence de büyük ihtimal yine kendisinden bahsediyordur ama bahsettiği oyuncu nerelerde oynamış, hiç hatırlamıyor mu?
0
miranda
(15.01.22)
ümit yesin.
0
komando kani var bende
(15.01.22)
@miranda açıkçası ben de aynı konuda ısrarcıyım ama hiçbir şekilde kabul etmiyor. Başka gösterecek oyunu kalmadı.

Spesifik olarak bir dizi/film yok çok çok fazla yerde oynadığını söylüyor sadece.
0
🌸mutekebbir
(15.01.22)
Erdem Baş'ın yaşlanmış hali.
0
rose parks
(15.01.22)
hiçbiri değil ve kuzeniniz son derece haklı. aynı şeyi düşündüğüme eminim lakin kim olduğu şu anda aklıma gelmiyor. fakat benim hatırladığım tersi. kuzeninizin benzettiği kişiyi bilip ve halan salınmış'a (bu arada bu oyuncunun adını yeni öğreniyorum) benzetiyor idim.

mutlaka hatırlayacağım, bugün değilse bile hatırlayacağım. bekleyin.
0
kibritsuyu
(16.01.22)
Settar Tanrıöğen
0
ya ben lan neyse
(16.01.22)
Bu soruyu kafaya takıp aylardır ara sıra araştırdım. En sonunda hatırladığım kişiye ait video buldum, aha bu işte dedim, kimmiş diye baktım, hakan salınmış çıktı.

Benzettiğimi sandığım adam kendisiymiş, biraz daha genç hali. Bir hayli farklı göründüğü doğru.

Bulduğum video da bu: youtu.be

2:16'dan sonrası.
0
kibritsuyu
(16.03.22)
(4)

Hamur işi sorusu

hadi ya la
Bugün belem turtası yapacağım fakat milföy hamurunun dokusunu sevmiyorum.Tereyağlı bir hamur olacak, ince ve kıtır olmasını istiyorum.Bu hamura ne koymalıyım, oranları nasıl olmalı?* pastel de nata, dışında minik kase şeklinde hamur ve içinde bir çeşit muhallebiden oluşan tatlı.
Bugün belem turtası yapacağım fakat milföy hamurunun dokusunu sevmiyorum.
Tereyağlı bir hamur olacak, ince ve kıtır olmasını istiyorum.

Bu hamura ne koymalıyım, oranları nasıl olmalı?

* pastel de nata, dışında minik kase şeklinde hamur ve içinde bir çeşit muhallebiden oluşan tatlı.
0
hadi ya la
(15.01.22)
Tart hamuru. Bol tereyagli.
0
floydian
(15.01.22)
Tart hamuru +1
Paul Hollywood'un pasteis de Nata tarifi iyi gözüküyordu, onu deneyeceğim ben bir ara.
0
kobuzchu kiz
(15.01.22)
kobuzchu kiz
(15.01.22)
www.youtube.com

Burcu Eminoglu burda anlatiyor.
0
sopiro
(15.01.22)
(13)

Bu insanlar nasıl tanışıp evleniyor?

deveyidiken
Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor. Bu
Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor.

Bu tip bir evlilik yapmayı nasıl başarıyor bu insanlar? Hadi bir şekilde tanışıldı diyelim, nasıl yürütüyorlar?
0
deveyidiken
(13.01.22)
güneyde tatil yerinde tanışmış olmaları muhtemel.
0
amour fou
(13.01.22)
Bazi insanlar yalniz kalmaktansa kiminle olursa olsun evleneyim kafasinda
0
baldur2
(13.01.22)
90% Antalya'da denk geliyorlar. Yani ne kadar gördüysem hepsi öyleydi. Kimi Fethiye'de otelde çalışırken müşteri olarak denk gelmiş kimi Antalya'da su sporları yaparken vs. Güneydoğu'dan Antalya'ya çalışmaya giden Kürt kardeşlerimiz affetmiyor.

Alt orta segment otellerde dikkat edin çalışanların ezici çoğunluğu doğu kökenlidir.
0
uvbray
(13.01.22)
cogunlukla tatile gelen azicik orta yasli yabanci ablalar ve yurt disina kapagi bi atsam beklentisindeki yurdum gencleri arasinda oluyor bahsettiginiz evlilikler. bizim gencler cogunlukla barda ya da otelde garsonluk, komilik yaparken bu ablalara ekstra ozen gosterince onlarin da gonlu kayiveriyor. bizimkiler de oradan alip yuruyor. ablalar cogunlukla oturum vs. islemlerini hallediyor zaten o arada da birkac kez daha geliyorlar turkiye'ye ve sevgililerini yanlarina getirtiyorlar. yuzyuze degilken de internetten gorusuyorlar iste. gunumuzde cok zor degil bu sistem.
0
in vino veritas
(13.01.22)
Cem Yılmaz'ın Are you Cola esprisini duymuşsundur. Millet hatalı konuşmamak için İngilizce konuşmaktan kaçarken bu adamlar A0,5 İngilizce ile cesaret gösterip konuşuyorlar.
0
dissendium
(13.01.22)
20 yıl önce Tinder yoktu ama o zamanda bu kadınlar gelip, bu şekilde evleniyordu. Ben de anlamıyorum. Norveçli ev arkadaşım vardı. Annesi sarışın, mavi gözlü manken gibi bir kadınmış, resmini göstermişti. Babası turlarda çalışıyormuş, annesi Norveçten gelip Türkiye'ye yerleşmiş. Sonra babası şiddet göstermeye başlamış. Annesi kendini ve kızını zor kurtarmış.

Annesinden sonra bir de Rus bulmuş, ona da aynısını yapmış. Babası işi olmayan, alkolik bir adam bu arada. Tipi de yok. Kadınlar neden bunu kendilerini yapıyor ben de anlamıyorum.

Başka bir arkadaşım da google translate aracılığıyla iletişim kuruyordu.
0
barguzhale
(13.01.22)
Nesil değişti ve insanlar Sarah ile Musa'yı unuttu tabii artık :(
www.milliyet.com.tr
www.hurriyet.com.tr
(Tırt haber sitesi galerisi linkleri için özür diliyorum.)

Yalnız ne acayip olaydı ya. Soruyu görünce beynimin diplerinden çıktı geldi. Güneyde tanışıyorlar. Benim bildiğim ve yürüyen evlilikler genellikle ikisi de okumuş etmiş insanlar arasında oluyor. Mesela Rus ama eğitimli, işi gücü olan kadın eğitimli ve işi gücü olan adamla evlenip Türkçe öğreniyor, burada iş buluyor ya da sosyal hayata katılabiliyor.
0
kobuzchu kiz
(13.01.22)
Eski 3-4 komşumuz Facebook ile tanışmıştı. Hatta bir tanesi Afrikadan bir kadın getirmişti. Tek ingilizce bilen bendim kadıncağız benimle konuşabiliyordu sadece.

Mürsel vardı yakın zamanda. Google translate ile konuşuyordu. O da facebook gruplarından tanışmış.youtu.be bam bam yürüyorlar valla.
0
jazzabel
(13.01.22)
Turkıyede yasayan yabancılarla cok calıstım, tamamına yakını turkle evliydi.
Yabancı kadın-Turk erkek evliliklerinde erkeklerin neredeyse hepsi tatilde tanıstıkları garsonlardı. Cogu okula gitmemis, guney bolgelerinde otel ve restoranlarda calısmaya baslamıslar. Kadınlar da genelde bes on yas daha buyuktu.
Yabancı erkek - Turk kadın evliliklerınde kadınlarda aynı profil yoktu, isi gucu egitimi adama benzer olan cok vardı. Ogretmen- ogretmen evliliği gibi. Ama kadınlar cogunda bayagı genctı erkeklere gore.

Tespitlerim bunlardır.
0
sopiro
(14.01.22)
Tatile gelen ruslarla tanışıyorlar. Aralarında sosyoekonomik bir uçurum olmuyor. Aslında mantıksızlık da yok. Evlilik bir amaca yönelik olmalı. Kadın eş buluyor, adam da bir şekilde başka ülkeye kapak atmaya falan çalışıyor. İki taraf için de evlilik motivasyonu oluyor. Hiçbir anormallik yok bence.

Bir de genel olarak evlilik durumunda erkek avantajlı. Evlilik nerede nasıl olursa olsun erkeğin istemesiyle olan bir şey. Date yapmak, sevgililik gibi değil mevzu. Bir kadının 100 erkek peşinden koşuyorsa gerçekten evlenmek isteyen 1-2 tanedir.
0
garylineker
(14.01.22)
Benim gordugum genelde iki taraf da bitik, beklentileri sinirli, kaybedecek pek birsey yok. Hatun genelde orta yasin ustunde, kocasi vefat etmis ya da bosanmis olabilir, buyuk ihtimal orta direk bile degil (turkiye'ye pek zengin turist gelmez). Kendine hayatinin sonbaharinda bir vurucu tim ariyor. Erkek yagiz delikanli, mavi yaka, 30 yas alti. Lise terk, gelecek pek parlak degil. Ulkeden bir sekilde cikmanin yollarini ariyor.

Ortada bir win-win durumu var. Agdali bir yabanci dile gerek yok. Hatunun da bizim delikanlinin da ne istedigi belli.
0
cooperr
(14.01.22)
uvbray o kadar hakli ki, Fethiye'de ki sef garsonlarin cogu kürttür ve esleri de ingilizdir.
ben de cözemedim ama en büyük etken ilgi, el üstünde tutulmalari galiba. yabanci arkadasim, okutmanlik yapiyor burada, bizi biliyor yani o sey demisti, siz evleniyorsunuz takilmiyorsunuz demisti belki bu konuyu actigimda, olabilir.
0
durgunfoton
(14.01.22)
Tatil deyip geçmemek gerekiyormuş demek ki.. :)
0
🌸deveyidiken
(14.01.22)
(26)

hayat kalitenizi yükselten, iyi ki almisim dediğiniz neler var?

buenosdias
uzun suredir birey almadigim icin alisveris yapayım diyorum. isime yarayacak bireyler olsun istiyorum. sizden ilham almak istiyorum:)
uzun suredir birey almadigim icin alisveris yapayım diyorum. isime yarayacak bireyler olsun istiyorum. sizden ilham almak istiyorum:)
0
buenosdias
(13.01.22)
Alışveriş çılgıncısı :) Erkekseniz traş makinası dışında benim sevdiklerim: powerbank, airpods kulaklık, windproof ve waterproof herşey; mont ve ekipmanlar, polar şapka ve kazaklar, hınıs, outdoor trekking bot, euro*swh*, otomobil için kolçak dayama, otomobilin kendisi (şu direksiyon arkası radyo kontrollü olanlardan bayılıyorum buna), kask için interkom, 10 yıllık pasaport, motosiklet ehliyeti ve yazmadıysam motosiklet ehliyeti, motosiklet ehliyeti demiş miydim? Demediysem motosiklet ehliyeti.

sonradan aklıma geldi: elektrikli diş fırçası, interkom, likralı herşey.
0
baldan kaymak
(13.01.22)
en son güzel bi telecaster gitar aldım, iyi ki almışım diyorum.
0
killerbee
(13.01.22)
Robot süpürge. Evden çalışıyorsanız kaliteli ofis sandalyesi. Evden ve dizüstü bilgisayarla çalışıyorsanız monitör.
0
kobuzchu kiz
(13.01.22)
Robot süpürge +10000

Kablosuz kulaklık.

Bir de miband bileklikler. Senelerce 2'yi çok severek kullanmıştım, şimdi 6'sina geçtim; kac gündür aşırı bir mutlulukla kullanıyorum kendisini.
0
fraise
(13.01.22)
apple watch, apple tv, airpods, benq monitör, ikea mouse pedi, lg sk10y soundbar, adidas ultraboost ayakkabılar, melitta kahve makinesi, dyson saç kurutma makinesi, dyson v15 süpürge, divoom tivoo max, philips hue, mi bedside lamp 2, küvings katı meyve sıkacağı, philips sonicare diamondclean
0
gabe h coud
(13.01.22)
Robot süpürge
Güzel bir kablosuz kulaklık
Araç telefon tutacağı
Çok bölmeli dosya :D :D
0
invictae
(13.01.22)
balkona bu makrome salıncaklardan aldım, kendime yaptığım en güzel yatırım. sefa pez. olduğum için sallana sallana bir yerlere varmaya çalışıyorum.
0
denef
(13.01.22)
Mekanizmalı kartlık
0
megalomaniac
(13.01.22)
Victorinox çakı
0
mezarkabul
(13.01.22)
Robot süpürge inanılmaz rahatlık. çalışan insanlar için bulunmaz nimet.
Dalış ekipmanları
Kablosuz kulaklık
0
Dr_Stat
(13.01.22)
1) traş makinesi
2) kahve makinesi
0
a darkness coming
(13.01.22)
en son cekmece duzenleyici, katlanan sandalye, asiri miktarda askilik almistim surekli daginik olan odamda iyi duzenli olustu *-*
0
ala09
(13.01.22)
Para vermedim ama hp elitebook bilgisayar.
Senelerdir eseklik edip laptop tasimisiz hayatimdan yuk gitti resmen. Sarji da 1 mesai cikariyor.
0
divit
(13.01.22)
markalardan bağımsız olarak

2. ve 3. televizyon ve akıllı tv yönetim sistemi
iyi bir ses sistemi
aydınlatma sistemi
güzel bir kahve makinesi
otomatik diş fırçası
büyük ekran hızlı bir tablet
kendini iyi hissedeceğin her gün kullanabileceğin güzel bir kıyafet (çanta, ceket vb ama her gün kullanabilmen lazım)
belirli periyodlarda masaj hizmeti
dinlediğin müziğe göre kulaklık
0
duyurukullanıcısı
(13.01.22)
kaz tüyü kaban
victorinox bıçak
Termos
Enseden dolanmalı bluetooth kulaklık
Muhtelif uzatma kabloları
0
sagini solunu bilmez cahil
(13.01.22)
Iki haftada bir gelen temizlikci. Alisveris degil ama illa bir seye para harcamak gerekiyorsa...
0
hot potato
(13.01.22)
smart wake up light
0
durgunfoton
(13.01.22)
philips airfryer
bosch autocook
27" 4k ips monitör
0
orpheus
(13.01.22)
Su arıtma cihazı
Şarjlı diş fırçası
Traş makinesi
Patates soyacağı
Balkona yumuşak tüylü halı
Kaliteli bot
Havuz gözlüğü
Çadır, şişme yatak, kamp masası
Motosiklet
.
.
.
0
antihero
(13.01.22)
Ortopedik yastık.
0
j r r tolkien hayrani
(13.01.22)
bluetooth kulaklik (anker)
arabada kullanmak icin magsafe sarj aleti (spigen)
kahve/cay icin 1 litrelik termos (contigo)
el supurgesi (dyson)
0
cooperr
(13.01.22)
robot süpürge, beurer elektrikli ısı pedi/battaniyesi
hamur yoğurma makinesi
tefal actifry
0
photo85
(13.01.22)
bir sürü var da son zamanlarda;

youtube premium
xbox + gamepass
projeksiyon cihazı
kindle
kablosuz kulaklık
akıllı lambalar
fırın
hamile destek yastığı
0
AlsterWasser
(13.01.22)
Şarjlı Diş Fırçası
0
2027
(14.01.22)
Kindle
coook sicak tutan bir outdoor montu
ipad ve tutacagi
bose gurultu onleyici kulaklik
dolar
0
sopiro
(14.01.22)
2 gündür bu soruya yazacak bişey bulmak için kendimi yedim - niyeyse:)))))) nası' bi' fakirlikse artık :)))))) dün aklıma geldi :)))) valla çok güldüm halime ne yapayım.
- non iron gömlek, pandemi başlangıcında nası' denk geldiyse gayet uygun fiyata 4 tane aldım network' ten, iş seyahatlerinde, fuarlarda o kadar işime yarıyo' ki anlatamam.
- freebelt(koşarken çok işe yarıyor)
bu kadar galiba :)
0
kumandanim
(14.01.22)
(17)

Sizi mutlu eden bir gelişme

south park in kapusonlu uyesi
Yakında sizi mutlu eden ne yaşadınız? "Oh be azıcık yüzümüz güldü" diye neye dediniz? Ben çok mutsuzum da sizinkilerden nemalanayım.
Yakında sizi mutlu eden ne yaşadınız? "Oh be azıcık yüzümüz güldü" diye neye dediniz? Ben çok mutsuzum da sizinkilerden nemalanayım.
0
south park in kapusonlu uyesi
(12.01.22)
İş yerinde terfi aldım, maaşım 2 katından fazlaya çıktı, bunlar normal güzel haber. Asıl beni çok mutlu eden; bugün resmi duyurusu yapıldı şirkette, onlarca mail ve telefon aldım insanlardan. Bir çoğuyla samimi değilim, ayaküstü görüşmüşlüğüm vardır ama çok güzel şeyler söylediler hak ettin minvalinde, çok mutlu oldum. Başarılarıyla övünmeyen, yaptıklarını gözardı edip eksilere odaklanan bir insan olarak kendime göstermediğim takdir ve tebriğin başkalarından gelmesi biraz kendime getirdi. Bundan sonra kendime karşı daha az acımasız olmaya çalışacağım.
0
Bruce
(13.01.22)
Almam gereken fizik tedaviyi daha uygun fiyata bulup ayarladım.
İlk defa kapuska pişirdim çok lezzetli oldu. Buz gibi soğuk havada güzel bir kış yemeği, hem de ekonomik.
İlk yazdığım makalem atıf almış.

Küçük şeylerden mutlu olmaya çalışıyorum. Yoksa kapuska ne allasen di mi... ama işte. Ekonomi gözlerdeki ışıltı.
0
buzbebek
(13.01.22)
son zamanlarda pek kötü bir şey olmadı. :))))))
0
rahip janick
(13.01.22)
taze fasulyeyi cok severim ama burda dondurulmus aldiklarimiz hep sert cikiyordu, pismiyordu. bugun internette bakinirken pisirirken icine azcik karbonat koyunca yumusayacagini gordum. gercenten de yumusadi, uzuun zaman sonra guzel bi yesil fasulye yemis oldum :)

bir de pzt gunu londra'ya geldigimden beri yapmak istedigim bir sey vardi onu yaptim, yapmak icin 6 saat boyunca yurudum ama o kadar guzel geldi ki, keske daha once yapsaymisim dedim. yaptigim sey de belirli bir yeri gezmek, ahim sahim bir sey degil.
0
fakyoras
(13.01.22)
Çok sağlam zam aldım. Prim de belli oldu. Yine küçüğünden bir ev parası gelecek.

Kız arkadaşım normalde aldığının üç katına başka bir şirkete geçiyor.

Son olarak:

Probis’in protein oranı artmış :)
0
gabe h coud
(13.01.22)
bir şirket bana ulaştı mülakatları yaptık ve istediğimden daha fazla maaş (şu an aldığımın iki katı) teklif ettiler. teklif gelince istifa etmeye ofise geçtim. istifa sonrası 1500 kişilik şirketler grubunun ceosu beni arayıp yemeğe davet etti ve kalmam için beni ikna etmeye çalıştı, ve bu beni mutlu etti. insanın bir yerde istenildiğini görmesi insanı nedense mutlu ediyor. kaldım mı diye sorulursa kalmadım, gideceğim yerde kendimi daha çok geliştireceğimi düşünüyorum.
0
amour fou
(13.01.22)
2018’den beri Amerika’da doktora yapıyorum, partnerim de başka bir ülkede. Normalde hep ben onun yanına gittim, pandemide de 1.5 sene Türkiye’de beraber kaldık, uzaktan çalıştım ve saat farkı canıma okudu. Ağustos’ta evlendik, Eylül’de geri döndüm ve yalnızlığa asla adapte olamadım, aşırı depresiftim. Kasım’da yine 5 hafta Türkiye, sonra yine dönüş. Cuma günüyse partnerim 2 ay kalmak üzere Amerika’ya yanıma geliyor ilk kez, içim içime sığmıyor desem yeridir, çok inanılmaz geliyor hala burada olacak olması.
0
feliss
(13.01.22)
@Bruce, @gabe, @amour tebrikler, devamini dilerim.

@buzbebek, @fakyoras afiyet olsun.

@rahip bakis acisi guzel.

@feliss mutluluklar.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
Banko yüzde yüz kalırım dediğim dersten mucizevi bir şekilde geçtim. Ama gerçekten bu hoca bana taktı yüzyıllarca bu dersi veremeyeceğim dediğim bir durumda aynı dersin diğer hocası beni inanılmaz bir şekilde geçirdi. Bu sevinç beni uyutmuyor.
0
fıytfıyt
(13.01.22)
Yufkaya benzer bir sey buldum burda, yani turk markasi degil de benzer bir urun. Daha kargoya verilmedi ama gelirse ve kullanilabilir bir seyse borek yapabilicem ilk defa.
0
sopiro
(13.01.22)
gecen gun mail geldi. bir kripto para sitesinden. efendim sitede degisiklige gidiyoruz falan.

iyi de ben buraya uye olmamistim ki ? herhelde dolandiricidir dedim bakmadim. 2 ay boyle gecti.

sonra bir daha mail geldi. dedim allah kahretsin report spam ve unsubscribe a bastim. dedim kesilir.

2 gun once is yerindeyim bos bir vaktimde gel su kripto para siteye bir bakayim dedim. girdim mailimi. her xaman kullandigim sifreyi girdim.

cat hesap acildi. haberler guzel :D
0
charlotte blanc
(13.01.22)
@playing hayirlisi olsun. Ve tesekkur ederim :)

@fıytfıyt bravo

@sopiro afiyet olsun simdiden

@ceylinf harika, tadini cikarin.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
@charlotte montta unutulan paradan cok daha iyi.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
bugün doğum günüm. azıcık o moral oldu bana. inşallah güzel haberler alırsınız çok yakında.
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(13.01.22)
motosikletimi süremedim nice zamandır. Mutsuzum ben ya.

En son yaz tatiline gitmiştim. Güzeldi, o zaman mutluydum.
0
baldan kaymak
(13.01.22)
bir buçuk aydır gece gündüz çalışmanın ardından işi bitirdim.

ayrıca geçen sene beni heveslendiren ama fos çıkan bir işin şimdi olma ihtimaliyle ilgili bir email aldım az önce.
"acaba?" dedim, hayırlısı.
0
blatta hiberna
(13.01.22)
@hakikatler zor bir süreçten geçtiğinizi daha önce duyuruda görmüştüm. yeni yaşınız mutluluklar getirir umarım. ayrıca teşekkürler.

@baldan kaymak kışın sonu bahar, sonrası yaz. yine sürersiniz.

@blatta hayırlısı olsun.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
(13)

öğrencilere hangi ingilizce şarrkıları dinletmeliyim?

bugisme
Duyurunun zevklerine güveniyorum,Çalıştığım okulda ortaokul ve lise seviyesi için her dersin sonunda dinletebileceğim, hatta listening quizlerimde kullanabileceğim, her telden ingilizce şarkı önerilerinize talibim. klibi güzelse izletebilirim de rtüğe takılmazsa :)not: argo içermesin :)
Duyurunun zevklerine güveniyorum,

Çalıştığım okulda ortaokul ve lise seviyesi için her dersin sonunda dinletebileceğim, hatta listening quizlerimde kullanabileceğim, her telden ingilizce şarkı önerilerinize talibim. klibi güzelse izletebilirim de rtüğe takılmazsa :)

not: argo içermesin :)
0
bugisme
(12.01.22)
Eric Clapton - tears in heaven www.youtube.com
0
AlsterWasser
(12.01.22)
Çocukken İngilizce hocamız Zombie'yi dinletip, şarkı sözlerini yazdırmıştı bize. Kaç yıl geçti, hâlâ unutmadım. O zamanlar tabii internet yoktu, belki şimdiki nesil the Cranberries'i çoktan yalayıp yutmuştur :)
0
BuddyGuy
(12.01.22)
Beatles sarkilari iyi olacaktir.
0
sertac akin
(12.01.22)
çok klasik şarkılar olacak ama (sıkıcı da olabilirler bilemedim) bize ingilizce derslerinde şu ikisini dinletmişlerdi hatırlıyorum:

bob dylan - blowin' in the wind (bundan tam emin değilim gerçi ama sanki dinletmişlerdi)
www.youtube.com

şunu kesin dinletmişlerdi, "i would rather be x than y" kalıbı öğretmek için sanırım :D
simon & garfunkel - el condor pasa (adına bakmayın, kendi komple ingilizce)
www.youtube.com
başka simon & garfunkel parçaları da dinletebilirsiniz belki, temiz içerik genelde.

bunlara ek olarak "kansas-dust in the wind" dinletilebilir belki. sözleri anlaması kolay diye. beatles'tan bişeyler olabilir, "yesterday" falan mesela, ya da daha eğlenceli şeyler de bulunabilir. "rod stewart-sailing" de olabilir belki. "elvis presley - always on my mind" da olabilir. sanki bize bunlardan dinletilmişti gibi ama çok zaman oldu hatırlayamıyorum, belki kendimiz dinlemişizdir.

bunların hepsi çok eski şarkılar ama sözlerin anlaşılabilirliği ve ingilizcelerinin düzgünlüğü sebebiyle iyi bulunuyorlar sanırım. daha yeni bir şeyler istenirse aklıma "coldplay-the scientist" geldi. sanki onun sözleri de düzgündü. bu tür gruplara ya da sanatçılara bir bakılabilir. sting'den falan bir şeyler olabilir mesela.

ek: aynı metinde rod stewart ve sting kullanınca aklıma birden onların bryan adams'la söylediği "all for love" geldi, onu da ekleyeyim dedim :) çok iyi midir dinletmek için bilemiyorum ama güzel şarkıdır. hem üç silahşörler filminden, hikaye de bağlanabilir belki uygunsa.
0
nimberjack
(12.01.22)
Hep mi Beatles ama bizim bir hoca da Imagine dinletmişti bize.
Lemon Tree keyifli şarkı.
What A Wonderful World, Louis Armstrong olur, Israel Kamakawiwoole olur. (Böyle miydi bu adamın soyadı?)
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
bize dinlettiklerinden aklimda kalanlar: every breath you take, baby can i hold you, i just called to say i love you ve hello

hepsini hala ezbere biliyor ve cok seviyorum :)
0
in vino veritas
(12.01.22)
what a wonderful world(ingilicce kursunda)

bir de let it be (orta okul müzik dersinde)
0
killerbee
(12.01.22)
ben olsam her dersin sonunda bi efsane ile tanıştırırdım öğrencileri. çoğu zaten biliyor da olabilir ama önce david bowie ile başlardım: www.youtube.com

bana sanatçıların kliplerdeki hal tavırlarından dolayı bazı eski şarkılar komik geliyor (abba, modern talking vs baktıkça YouTube önerir), belki çocuklar da eğlenir.
0
ceylinf
(12.01.22)
dido dinletiyordu bizim hocamız ve dünyanın en iyi ingilizce öğretmeniydi.
0
bohr atom modeli
(13.01.22)
Ortaokul için
Bruno Mars- Count on me
Fools Garden- Lemon Tree
0
dedi ve gitti
(13.01.22)
Ya guzel bir fikir diyorsunuz da ortaokul ve lise ogrencilerinin Beatles'i, Eric Clapton'i bilmesi falan imkansiza yakin. Bilseler de ilgilenen belki 100 ogrenciden iki kisi falandir. Nesil ve kulturel farklari unutuyoruz biz bazen.

Ben derim ki ogrencilerinize sorun, sevdikleri sarkilarin listesini yapsinlar. Onlarin clean versiyonlarini kesin bulursunuz, ya argi kisimlar bloklanmis (sessiz) ya da yerine baska bir kelime soyleyerek yeniden kaydedilmis versiyonlari oluyor ya. Onlari kullanin. Mesela her X defa onlarin sevdigi sarkilar, bir defa da 'benim jenerasyon' sarkisi yaparsiniz o zaman da Bob Dylan mi calacaksiniz ne yapacaksaniz onu yaparsiniz. Muhtemelen meshur K-Pop sarkilari ilgilerini cekecektir.

Not: Lisede ogretmenim. Ogrencilerimin bilmedigi seylerden bir liste sunayim size: Gandalf, Dumbledore, Friends ve dizideki karakterler, Barney Stinson, 90li yillarda populer olan neredeyse hicbir sey, Kamala Harris ve Nancy Pelosi gibi Amerikan politik figurleri, Backstreet Boys, Marvel veya DC serileri disindaki bircok Hollywood filmi vs vs
0
sopiro
(13.01.22)
lemon tree +1
suzanne vega - tom's diner
yellow submarine
dido - thank you
0
cooperr
(13.01.22)
elvis - it's now or never ya da love me tender
0
lazpalle
(13.01.22)
(10)

Instada tanısanız bile ilginizi çekmeyen insanları takipten çıkıyor musunuz

baldan kaymak
Sb.
Sb.
0
baldan kaymak
(12.01.22)
ekseriyetle sessize aliyorum. cok yuzyuze geldigim biri degilse unfollow
0
ala09
(12.01.22)
Sessize alıyorum. Çomarsa ve çomar çomar paylaşım yapıyorsa direkt takipten çıkarım.
0
himmet dayi
(12.01.22)
gerçek hayatta tanımadığım, arkadaşım olmayan kimseyi eklemiyorum zaten. sosyal hayatta tanışıp eklediysem uzun süre karşılıklı etkileşimimiz, iletişimimiz yoksa takipten çıkıyorum, takip edenlerden de çıkarıyorum.
0
hypathia
(12.01.22)
neredeyse sessizde olmayan bir tanıdığım yok.

zaten az insan takip ediyordum. beni takip edenleri artık ayıp olmasın diye takip ediyorum. anasayfamda sevdiğim insanların bile abuk subuk fotoğraflarını görmek hoşuma gitmezken ilgimi çekmeyen insanları görmeye tahammül edemiyorum.

çok yakın değilsem, ayıp olmayacaksa takipten çıkıyorum.
0
dahinnotha
(12.01.22)
Görüşmediğim biriyse takip etmem.
Görüştüğüm ama paylaşımlarından hoşlanmadığım biriyse sessize alırım.
0
mutekebbir
(12.01.22)
Siyasal İslamcı ise takipten çoktan çıkmışımdır zaten. İlgimi çekmiyorsa takip de etmiyorum. Onun dışında çoktan takip ettiğim ya da takip ettiği için takip ettiğim kişiler var. Sessize alıyorum gidiyor. Çıkarıp da drama çekemem.
0
nawar
(12.01.22)
"Ya şimdi ayıp olur, üzülmesin" diye düşündüklerimi sessize alıyorum. "Amaan bana ne" diye düşündüklerimi unfollow.
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
Alaoga+1

Ben genelde cok yakinim olmayan tanidiklari bastan pek eklemiyoeum ama beni ekleyenleri ayip olmasjn diye eklemisligim vae. Gereksiz bos bos story atanlari sessize aliyorum. Cook eskiden eklediğim ve yillardir hic bi temasimiz olmayan insanlari da bi noktada sildim. Dusundum ben bu insanlarin hayatlarini zerre merak etmiyorum, sokakta karsilassam konusmayabilirim bile o zaman neden burdalar sahte bir gorusuyormus hissine gerek yok diyerek bu kitleyi de tirpanladim. Ayip olacağını da dusunmuyorum acikcasi.
0
red g
(12.01.22)
Bir şekilde eklestiysek sessize alıyorum ben de. Takipten cikmis olmamayim diye.
0
stavro
(12.01.22)
Tanidim ama bir daha muhtemelen gorusmeyecegim insanlari siliyorum. Misal bir takim okul arkadaslari, zamaninda X isi yaparken eslestigimiz ama projenin sona ermesiyle iletisim kurmama gerek olmayan insanlar veya artik bir arkadasimin eski sevgilisi olmus kisiler falan... Digerleri sessiz.
0
sopiro
(13.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.