Giriş
(8)

İşe/okula evden yemek götürüyor musunuz?

ms brownstone
İlk sorum başlıkta. İkincisi eğer götürüyorsanız neler götürüyorsunuz ve ne şekilde götürüyorsunuz? Yemek termosu falan mı kullanıyorsunuz yani? Bir yerden sonra aklıma yemek gelmemeye başladı zira uzun yılların vejetaryeni ve son birkaç haftadır tamamen vegan yaşama geçmeye çalışan ve normalde çok
İlk sorum başlıkta. İkincisi eğer götürüyorsanız neler götürüyorsunuz ve ne şekilde götürüyorsunuz? Yemek termosu falan mı kullanıyorsunuz yani? Bir yerden sonra aklıma yemek gelmemeye başladı zira uzun yılların vejetaryeni ve son birkaç haftadır tamamen vegan yaşama geçmeye çalışan ve normalde çok nadiren yemek yapan biriyim. Son sorum da nasıl üşenmeden istikrar sağlayabiliyorsunuz?

Her gün iştekilerle 1 saat ne yiyeceğimizi düşünmekten ve dışarda yediğimiz uyduruk malzemeli yemeklerden aşırı bıktığım için 2-3 haftadır her gün yapmaya çalışıyorum ben bunu. Zamanla biraz zor gelmeye başladı her akşam yemek hazırlamak, taşımak falan ama devam etmek de istiyorum. Sizlerden fikir ya da motive edici bir şeyler gelirse belki gaza gelirim diye ümit ediyorum.
0
ms brownstone
(24.10.19)
Bizde öğlen yemek çıkıyor ama et ve biber yemediğim için makarna ve pirinç pilavından başka bir şey pek yiyemiyorum, ayda 4-5 kez evden getiriyorum. Evde ne varsa peynir kutularına koyup getiriyorum. Öyle yemek termosum fln yok, peynir kutusu candır. Sebze yemeği oluyor genelde, bazen bakliyat olabiliyor. Hafta sonu bolca yemek yapıyorum zaten, her akşam uğraşmıyorum.
0
pati
(24.10.19)
pazar günleri marul, salatalık, havuç vs gibi sebzeler, mısır ve sevdiğim birkaç şeyi daha yıkayıp kurutup doğrayıp hazırlıyorum. Sonra bunları sulu şeyler alta (mesela domates), marul yaprakları en üstte kalacak şekilde kavanozlara koyuyorum. Eğer marullar kuruysa ve hava almayacak şekilde kapatırsanız, rahatlıkla kararmadan duruyorlar. Ben de sizin gibi vejetaryendim uzun süre, bazı sağlık sorunları nedeniyle yeni yeni hayvansal ürünler tüketmeye başladım. Eskiden nohut, mercimek, fasülye vs gibi salatayla karıştırılabilecek şeyleri ayrı bir kapta götürüp iş yerinde karıştırarak tüketiyordum. Şimdi et, tavuk vs gibi şeyler götürüyorum ama temel sistem aynı yani.
Ayrıca akşam evde ne yersem ertesi gün de öğle yemeğinde yemekten rahatsızlık duymuyorum.
Tabii ben yemeği biraz "ölmemek için yapılması gerekenler" kategorisinde gördüğüm için önemsemiyorum pek. Aynı zamanda keyif almak da istiyorsanız tatmin etmeyebilir.
0
sopiro
(24.10.19)
goturuyorum. ama haftada dort gun. bir suru yemek kabi almistim ama onlar kadar pratik olmasa da cam saklama kaplarini tercih ediyorum. minik bir lunch bag aldim. haftalik planim su sekilde:

pazar aksami, pazartesi ve sali yiyecegim yemegi hazirliyorum. sali aksami da, carsamba ve persembe yiyecegim yemegi hazirliyorum. cuma sosyal gunum. arkadaslarimla ogle yemegi randevularimi bugune koymaya calisiyorum, hem bu sayede sosyal programim sekteye ugramiyor, hem de kendime o gun izin vermis oluyorum. bir nevi cheat day gibi yani. istikrar bu planlamayla geliyor. siz de gunlerinizi secin, programinizda o gunlere hazirlikli olmak icin, bir onceki aksama aktivite olarak yemek hazirlamayi koyun.

vegan yemekler konusunda cok bir bilgim yok. agirlikla vejetaryen besleniyorum, bence turk mutfagi bu konuda cok basarili. ama siki bir vegan diyeti uygulamaya kararliysaniz zilyon tane site, blog, instagram sayfasi var. degisik seyler denemeye ve gerekli malzemeleri bulmaya (arama ve satin alma) imkaniniz varsa haftada bir saatinizi bu kaynaklara bakip yemek secmeye, malzeme listesi cikarmaya ayirabilirsiniz. sonra da haftalik alisverisinizi yaparsiniz.

bence ogun planlamak cok keyifli bir is. motivasyonlu bir insan oldugunuzu gosteriyor, bir yerden sonra bu duzen oturdugunda kendinizi baska konularda da (spor, sosyal hayat, alkol, diger) disipline etmenize yardimci oluyor.
0
federer
(24.10.19)
Maalesef artık çok düzenli değil. Artık dışarıda çok kolay vegan yemek bulabiliyorum.

Ancak ilk veganlık yıllarımda, üniversite 3 ve 4. sınıflarda düzenli götürüyordum. Minik bir termos-yemekliğim vardı, içine kendi yaptığım sebzeli böreği koyuyordum ya da tahıllı bir salata. Her zaman meyve koyuyordum. Atıştırmalık kuru meyve ve kuruyemiş de çantamda olurdu. Mecburen istikrarlıydım. Aç kalıyordum aç. Tüm gün kampüste kalıp, tez yazmam, dil sınavına hazırlanmam ve normal ders yükünün de altından kalkmam gerekiyordu. Üniversitede bulabildiğim vegan seçenekler: soğuk ve pörsümüş Ankara simidi ya da çiğköfte idi.

Biraz yük taşımaktan sakınmamak gerekiyor. Ben küçük bir cam kavanozda bitkisel sütümü koyup götürüyordum staj yaptığım yere.

Masterda bol bol smoothie taşıdım, her sabah yanıma alıyordum.

Yazın işe götürdüğüm pirinç kağıdına sarılı atıştırmalıklar bayağı yaratıcı oluyordu. Tahin soslusundan, grill sebzelisine kadar her türlüsünü denemiştim. Hem doyurucu hem de lezzetlilerdi. İnternette çok tarif var: www.ilovevegan.com

Bence işin sırrı, hep aynı şeyleri yememeniz ve çeşitlilik yaratmanız.
0
buf-e kür
(24.10.19)
Ben çalışırken sefer tası almıştım 3 katlı onunla götürüyordum. ama bunun her akşam yıkaması, doldurması falan var. eğer üşeniyorsanız bir gün oturup 5 günlük yemek hazırlayıp bu yükten kurtulabilirsiniz.

www.reddit.com adresinden ilham alabilirsiniz, arada vegan yemekler de oluyor. genelde insanlar pazardan yemekleri hazırlayıp her gün için bölmeli plastik kaplara koyuyor. ama başka cam vs. kap da ayarlanabilir tabi.
0
slow like honey
(24.10.19)
cam saklama kabinda goturuyorum, kapagi kilitli bir sekilde sizdirmayan. onun haricinde soda, meyve, cikolata falan gotururum.
0
hot potato
(24.10.19)
eski kız arkadaşım her gün sandviç getirirdi işe.Dışarda yemeyi sevmiyordu ve çok çabuk doyuyordu.
0
bbb_1
(24.10.19)
Bence mücver en güzel vejetaryen yemeği:) yoğurtla beraber koyabilirsiniz.
Peynir ekmek salatalık vs. de olur. kahvaltı gibi
Mantarlı domatesli makarna
Havuç-kabak-patlıcan-domatesi küp küp doğrayıp azck yağda kızartma yapıp yoğurt ve ekmekle beraber koyabilirsiniz.
Hellim peynirini kızartıp salatanın içine karıştırabilirsiniz.
Hazır falafel satılıyosa ondan alıp pilavla birlikte koyabilirsiniz. Hazırı yoksa kendiniz de yapabilirsiniz çok zor değildi galiba.
Fırında beşamel soslu haşlanmış karnabahar/brokoli(buna haşlanmış tavuk göğsü de ekliyolar bazen ama siz vej. versiyonunu yaparsınız)
Sandviç en mantıklı şey aslında, kaşar-hellim-marul-beyaz peynir, canınız ne isterse koyarsınız ve çok doyurucu olur.
Patates püresi ve balık/mantar da yiyebilirsiniz balığı bıraktıysanız Brüksel lahanası haşlarsınız.
0
megalomaniac
(24.10.19)
(5)

kıvırcık saçlılar

rayde
saçınıza şampuan, bakım kremi, köpük vs ne kullanıyorsunuz? hacmini azaltıcı değil de bukleleri belirginleştirici bir şeyler arıyorum. saçta boya da olduğu için zarar gördü.
saçınıza şampuan, bakım kremi, köpük vs ne kullanıyorsunuz? hacmini azaltıcı değil de bukleleri belirginleştirici bir şeyler arıyorum. saçta boya da olduğu için zarar gördü.
0
rayde
(24.10.19)
Şu anda bir tedavi sebebiyle kullanmıyorum ama John Frieda'nın bukle belirginleştirici saç spreyi güzeldi.
0
sopiro
(24.10.19)
ben de john ffrieda kullanıyordum ama artık çok pahalı. syoss kıvırcık saçlar için olan da fena değil
0
euteamo
(24.10.19)
şampuan olarak; urban care biotin caffeine kullanıyorum. kıvırcık saça özel değil. ama saç dökülmesi ve yağlanmayı azalttığı hızlı saç uzattığı için.

köpük olarak;
osis curl honey
pantene kıvırcık şekillendirici

bakım kremi;
hele ki boyalı saçlar için ; www.trendyol.com
0
neo
(24.10.19)
Rossmann’ın markası isananın turuncu kutulu durulanmayan kremini kullanıyorum. Çok memnunum
0
radio raheem
(24.10.19)
radio raheem
(24.10.19)
(10)

özgür irade bir yanılgı mıdır?

owaki
buna benzer bir konuda ödevim var, daha önce hemen hemen aynısını yaptım. Pinker'ın Fear of Determinism'i ile ilgiliydi, ama artık söyleyecek söz bulamıyorum.burada küçük bir tartışma olsa süper olur, veya alakalı makalelere vs de açığım. Yeni fikirler arıyorum
buna benzer bir konuda ödevim var, daha önce hemen hemen aynısını yaptım. Pinker'ın Fear of Determinism'i ile ilgiliydi, ama artık söyleyecek söz bulamıyorum.

burada küçük bir tartışma olsa süper olur, veya alakalı makalelere vs de açığım. Yeni fikirler arıyorum
0
owaki
(23.10.19)
-icerigi okumadan jenerik başlığa cevap-

Özgür irade dediğimiz hedeyi yoldan çevirdiğimiz birine sorduğumuz vakit klişenin de klişesi cevaplar almamiz pek muhtemel. Koca bir yanılgı burdan bakınca.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(23.10.19)
Spinoza'nın Sevinci Nerden Geliyor'da bundan bahsediyordu sanırım.
0
msb
(23.10.19)
tolstoyevski'nin bir entry'sinde okumuştum. insan beyni, önceden programlanmış bir yazılıma benziyor. aslında kendi içinde özgür düşündüğünü varsayan ancak dışarıdan aldığı birçok verinin kendi düşüncesini şekillendirmesine karşı duyarsız kalan kapalı bir kutunun içinde olduğumuzdan bahsediyordu. yani biz özgür olup olmadığımızı sorgulayabiliriz ama bu sorguyu bile deterministik anlamda yapabiliriz.

özet: bana kalırsa tamamen yanılgı
0
isimsiz uye
(23.10.19)
Bence evet. Ben özgür iradenin bir yanılgı olduğunu düşünüyorum. çünkü insanı bir bilgisayara benzetiyorum. genetik özelliklerimiz onun o anakart-ram kısmı. çevreden öğrendiklerimiz ise onun işletim sistemi oluyor.

bu konuda laplace teorisini destekliyorum. alıntısını koyayım:
laplace teorisi
içerik bilgisi (parpali, 09.05.2008 08:59): adam fawer'in kitabında da sözü edilen ve "bir an için doğanın tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek -ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek- aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomlarıda hesaba katarak bir hesap yaparsa hiç bir şey belirsiz değildir ve gelecek de geçmiş gibi gözlerinin önüne serilir" olarak anlatılan teoridir.

meal1: hayatı bir bilardo masası gibi düşün. bikaç tane top var, üstü kumaşımsı bir masa var, ortamda atmosfer basıncı var, ıstaka var vs. Sen oyunun ilk başında o dizili toplara bir güç uyguluyorsun. o ötekine, öteki ötekine vs. derken hepsi masaya yayılıyor. Bunu etkileyen faktörler var mesela o masadaki sürtünme kuvveti, senin vuruş hızın, ortam basıncı, topların ağırlığı vs. vs. oldukça fazla etken var. ama işin sonucunda, sen o toplara vurduğun anda (eğer topların toplam hareketi 5 saniye sürüyor desek) 5 saniye sonra o topların her birinin masadaki hangi konumda olacağı zaten belli. ve insanı da bu toplardan farklı görmüyorum. her hareketimize sebep olan bazı kimyasal reaksiyonlar var.Eninde sonunda o toplar gibi atomlardan oluşuyoruz. ve ne yapacağımız öncesinde belli

meal2: gelecek de geçmiş de şu an da belli aslında. benim 10 dakika sonra da ne yapıyor olacağım belirli. ama asıl sorun şu benim için: eğer bu belirliliği bir gün insan beyni kavrayabilirse, bu belirliliği değiştirebilecek mi?
0
onkiloversemtamamım
(23.10.19)
Hararinin homo deus u da bu konuyu bir bölümünde ele alıyor, yanılgıdır diyor, fikir verecektir sizlere
0
theconqueror
(23.10.19)
Sen farkında bile olmadan algı oyunlarıyla kolayca manipüle edilebilen bir olgudan, özgür diye bahsedemeyiz diye düşünüyorum.
0
piremses
(23.10.19)
Alvin platinga’nın özgür irade ve kötülük problemi üzerine çalışmalarına bakabilirsiniz.
0
Pertev nail
(23.10.19)
hızlı ve yavaş düşünme - daniel kahneman
0
jaaaccckkk
(23.10.19)
Keith Stanovich'in Robot's Rebellion kitabı işinize yarayabilir.
0
sopiro
(23.10.19)
kısaca hayat bize iki seçenek sunuyor, istediğin şıkkı özgürce seçebilirsin diyor, buna da özgür irade diyor. kendi seçeneklerini düşünmediğin sürece özgür değilsindir.
0
hasmetizm 2046
(23.10.19)
(3)

iş yerinde tuvaleti olması gerekenin dışında kaç dakika kullanıyorsunuz?

ayseee
iş yerinde iş stresinden, insan kalabalığından birazcık olsun kurtulup kafa dinlemek için kullandığınız oluyor mu? günde kaç kez ya kaç dakika tuvalette öylesine vakit geçiriyorsunuz?
iş yerinde iş stresinden, insan kalabalığından birazcık olsun kurtulup kafa dinlemek için kullandığınız oluyor mu? günde kaç kez ya kaç dakika tuvalette öylesine vakit geçiriyorsunuz?
0
ayseee
(22.10.19)
sabah 8 gibi "ay tuvalete gireyim" gibi bir düşünce gelirse aklıma, gerçekleştirdiğim zaman saat 16:30 falan oluyor.
hashtag ogretmenlik
0
sopiro
(22.10.19)
Olmuyor, böyle durumlar için dinlenme yerleri var iş yerinde. Kalabalık olursa oralar da, toplantı odasına girip takılıyorum.
0
Bruce
(22.10.19)
günde iki kez küçük tuvalet için kullanıyorum. onda da koştur koştur gidip geliyorum. çok çok bunalırsam koridorda bir tur atıp yerime geliyorum.
0
violetsky
(22.10.19)
(6)

Barda duzenlenebilecek etkinlikler

keegan
Merhabalar, Avrupada ufak ve bircok yabancı ögrencinin bulundugu sehirde olan bir barda hali hazırda gelen müşterileri daha fazla eğlendirmek ve yeni müşteriler çekmek için ne tür etkinlikler düzenlenebilir?
Merhabalar,
Avrupada ufak ve bircok yabancı ögrencinin bulundugu sehirde olan bir barda hali hazırda gelen müşterileri daha fazla eğlendirmek ve yeni müşteriler çekmek için ne tür etkinlikler düzenlenebilir?
0
keegan
(21.10.19)
Pub quiz <3 (bkz. www.wikiwand.com)

Başka fikirler için: www.wikiwand.com
0
fotrsapka
(21.10.19)
Karaoke
0
kuehles blondes
(21.10.19)
dart?
0
duster
(21.10.19)
Open Mic aktiviteleri düzenlenebilir. Kısa stand showları vs denemek isteyenler için.
Bölgesel kutlanan aktiviteler kutlanabilir. (Halloween, Christmas vs)
Popüler kültüre gönderme yapan içki isimleri bulunabilir. (sosyal medya ile insan çekmek için.)
Pub Quiz tabii ki.
0
sopiro
(21.10.19)
Draw Queen performansları sergilenen gay partiler düzenleyebilirsiniz
0
tahin pekmez yoğurt
(22.10.19)
pub story
0
kablelvuku
(22.10.19)
(11)

Sabah kalktınız perdeyi açtınız ve fantastik bir şey gördünüz? Nedir o?

scudman1
- Sokağınızda iki tane dev dolaşıyor? - independence day filmindeki gibi uzay gemileri gökyüzünde? uçmak serbest...
- Sokağınızda iki tane dev dolaşıyor?
- independence day filmindeki gibi uzay gemileri gökyüzünde?

uçmak serbest...
0
scudman1
(18.10.19)
perdeyi actim kendimi 1910 yilinda buldum. cami actim at boku kokusu geliyor.

millet sokaga pisliklerini döküyor.

evde allahtan su tesisati var. elektrik yok.

sokakta at tramvaylari var, tak tak ses yapiyorlar.
0
duygusuzromantik
(18.10.19)
penceremin gördüğü duvarda tembel hayvan dolaşıyor.
0
diffarentiationation
(18.10.19)
Dinozorlar yürüyor

Ejderha uçuyor

Dev yarasalar (aslında bunlar var internette bir sürü resim vs var da olduğum yerde yok)

Gökyüzü kıpkırkızı, şimşekler çakıyor
0
senolll
(18.10.19)
Karşımdaki arazi deniz olmuş. Kalp krizi geçirecek gibi oluyorum ama o kadar güzel ve pırıl pırıl ki sakinleşip manzarayı izlemeye başlıyorum.
0
megalomaniac
(18.10.19)
reptiliandır o.
0
lionel andres
(18.10.19)
yollar binalar yemyeşil sarmaşıklarla kaplı. hafif bir yağmur yağıyor. tüm arabalar kaybolmuş. sokakta kimse yok ama sarmaşıkların arasında hareket eden bir şeyler var. ne onlar ya?
0
evde liyakat kalmamis
(18.10.19)
Soruya cevap değil ama tam da bu konuda yazılmış bir roman var: "An Absolutely Remarkable Thing - Hank Green"
0
sopiro
(18.10.19)
Albus Dumbledore dirilmis, Severus Snape'le beraber penceremin onunde bana bakiyorlar.
Marty Mcfly 1985 yilindan gelmis, kapimda DeLorean'la duruyor.
0
interview with the vampire
(18.10.19)
Hava gece gibi karanlik ama hiç görmedigim güzellikte bir gokyuzu tonu ve binlerce parlak yıldız var.
0
another day in paradise
(18.10.19)
Gorecegim en fantastik sey yanarak dusen ucak olur.
Doğaüstü seylere cok uzagim ben.
0
stavro
(18.10.19)
her yer pembe pembe karla kaplı!
belki oralardan da bir unicorn geçer.

bu aralar çok fazla pembeli morlu yapay çiçekle haşır neşir oldum, onun etkisi olabilir.
0
blatta hiberna
(18.10.19)
(4)

16 Ekim 2019 Çarşamba Yenibosna Metrosunda Tanıştıgım Kız

sen kurban ol bu cambaza
Bu akşam 19:00, 20:00 sularında metroya binerek, yenibosna'ya dogru yol aldim. B bindigim peronda elinde valiziyle sirtini makinist alanina yaslamis minnos bir kiz ile bir iki bakıştik. Yenibosna duragina geldigimizde bu son sans diyerek, "havalimani taşinmadi mi yav, bavulu gorunce limana gidiyorsu
Bu akşam 19:00, 20:00 sularında metroya binerek, yenibosna'ya dogru yol aldim. B bindigim peronda elinde valiziyle sirtini makinist alanina yaslamis minnos bir kiz ile bir iki bakıştik. Yenibosna duragina geldigimizde bu son sans diyerek, "havalimani taşinmadi mi yav, bavulu gorunce limana gidiyorsunuz sandim hehe" ye bir laf attim. Gulumseyerek "hayir ben Yalova'dan geiyorum" dedi. Derken valizini yardim bahanesiyle alarak birlikte yürümeye basladik. İste yaş, kac ogrenci misin vs lafladiktan sonra Yalova Universite'sinde muhasebe okudugunu, normalde tekirdag'da oturdugunu ogrendim. Vaktin varsa bir sey icelim dedim, "akadasim bekliyor" diye kibarca geri cevirdi. Tam da o esnada yollarimiz ayrildi. Ben de bir mallik edip telefon numarasini almadan elini sıkıp memnun oldugumu soylerek uzaklastim. Simdi adi G. Olan Yalova Universitesi Muhasebe bolumunde okuyan bu kizcagizi sizce nasil bulabilirim? (NOT: Universite sosyal hesaplarini, akademisyenleri vs takip etmiyor)
0
sen kurban ol bu cambaza
(17.10.19)
Mallık etmemişsin, nezakete uygun şekilde gelişip gayet normal bir şekilde biten bir diyalog olmuş. Gülen, cevap veren, sizinle iki dakika sohbet eden erkeklere nasıl anlam yüklemiyorsanız kadınlara da aynı anlamı yüklememeniz gerekir. İsteseydi, fırsat olsaydı numarasını verebilirdi, olmamış. 7-8 milyar insanız bu dünyada, yapmayalım böyle şeyler. Bence devamı taciz olur...
0
her giriste sifresini unutan adam
(17.10.19)
Devami taciz +1
0
all girls dream
(17.10.19)
Kız kendisini bulmanızı isteseydi telefonunu verirdi zaten, e vermemiş demek ki daha fazla oldurmaya çalışmanın manası yok. Gayet normal bir konuşma geçmiş aranızda ve sona ermiş.
0
sopiro
(17.10.19)
arkadaşım bekliyor kızların bu gibi durumlarda ''ısrarlı'' kişilere en sık kullandıkları yöntem. hattın diğer ucunda kimse beklemiyor olabilir demek istiyorum moruk. unut sen o kızı.
0
charlotte blanc
(17.10.19)
(2)

Burun gözeneklerim - görselli

body electric
Selam arkadaşlar,Görselde gördüğünüz gibi koca koca burun gözeneklerim var. İnanılmaz rahatsız ediyor.Doktor acnelyse diye bir krem verdi, ama o da burnumu soymaktan başka bir işe yaramıyor. Var mı bi tavsiyeniz?
Selam arkadaşlar,

Görselde gördüğünüz gibi koca koca burun gözeneklerim var. İnanılmaz rahatsız ediyor.

Doktor acnelyse diye bir krem verdi, ama o da burnumu soymaktan başka bir işe yaramıyor. Var mı bi tavsiyeniz?
0
body electric
(16.10.19)
bir klinikte cilt bakımı.
ve düzenli nemlendirici.

ayrıca çinko ve biotin içebilirsin.
0
jimjim
(16.10.19)
Kiehl's markasının Rare Earth Pore Minimiser kremi ile bir de serumu var yanılmıyorsam. Onları deneyebilirsiniz. Gözle görülür bir etki yapıyor ama yok etmiyor tabii.
0
sopiro
(16.10.19)
(4)

Burun

opitseri
Arkadaşlar merhaba yaklaşık 1.5 sene önce deviasyon ameliyatı oldum. Geçen sürede burun kanatları maalesef şiş kaldı bu geçer mi yoksa böyle mi kalacak. Ya da izmir şu hastane veya şu doktora görün dediginiz biri var mi. Yardımlarınızı bekliyorum
Arkadaşlar merhaba yaklaşık 1.5 sene önce deviasyon ameliyatı oldum. Geçen sürede burun kanatları maalesef şiş kaldı bu geçer mi yoksa böyle mi kalacak. Ya da izmir şu hastane veya şu doktora görün dediginiz biri var mi. Yardımlarınızı bekliyorum
0
opitseri
(16.10.19)
İzmir değil ama istanbul'da Elad Azizli
0
sopiro
(16.10.19)
Su anda istanbula gidemem izmir veya ankara gidebileceğim yerler bu iller
0
🌸opitseri
(16.10.19)
Düzenli olarak yüzü temizleyip, nemlendirecek ve nemlendirmesen önce de Ordinary Niacinamide 10% + Zinc 1% gibi gözenekleri küçük gösteren ürünler kullanacaksınız. O gözenekler kapanmaz -evde uygulanacak yöntemlerle- ama büyümesini engelleyebilirsiniz.

Yüz temizleme için -eğer yüz yıkamaya üşenirseniz- alkolsüz ve temiz içerikli bir temizleme suyu alın, çinkolu ürünü günde iki kez kullanın. Su bazlı nemlendirici edinin. Fark edilir şekilde o görünüm azalır.
0
buf-e kür
(16.10.19)
Gözenek şeklinde değil sadece ameliyattan sonra burunun sol ve sağ tarafı biraz sis duruyor. Girenler boksör musun diyorlar.
0
🌸opitseri
(16.10.19)
(8)

Ufak bir jest tavsiyesi

patos64
Arkadaşlar hoşlandığım kız diyelim, bir şehri çok seviyor hamburg. Takip ettiği bir instagram sayfası var hamburg ile ilgili. Ben sayfa yöneticisiyle konuşup ufak bir jest yapmak istiyorum ama ne aklıma gelmiyor. Story attırabilrim ama içeriği ne olacak bilemedim, ya da başka ne olabilir yani aniden
Arkadaşlar hoşlandığım kız diyelim, bir şehri çok seviyor hamburg. Takip ettiği bir instagram sayfası var hamburg ile ilgili. Ben sayfa yöneticisiyle konuşup ufak bir jest yapmak istiyorum ama ne aklıma gelmiyor. Story attırabilrim ama içeriği ne olacak bilemedim, ya da başka ne olabilir yani aniden görmesi lazım. O sayfayı takip ettiğini bildiğimi bilmiyor. Aklınıza ne geliyor?
0
patos64
(15.10.19)
Yanlis anlama ama kulaga cok sacma ve ergence geliyor. Ben olsam bu gereksiz ise girmezdim.

Jest yapacaksan kizi guzel bir yere goturmeyi falan teklif et.
Hoslandigin kizin da once bi senden hoşlanmasi lazim jest yapmanin manasi olması için. Obur turlu bosa sallamis olursun.
Insangrandan post attirdin diye sana hayran olmaz kiz.
Aranız nasil bilmiyorum da "hoslandigim kiz" dedigine gore aranızda bir sey yok henuz.
0
stavro
(15.10.19)
@stavro
Haklısın anlıyorum seni, jest işte:) yoksa yanlış söylemiyorsun.:) sevdiğimi biliyor görüşüyoruz vs adı yok, uzun hikaye biraz. Neyse dertlendim.:)
0
🌸patos64
(15.10.19)
Bilet al gidin hocam, oturduk yerden olmaz o.
0
lcha
(16.10.19)
stavro'ya katılıyorum.
0
xvyz
(16.10.19)
yapmayın bence demeye geldim.

Insanlar hayran oldukları şeyin özelliğine (kendilerine ait manasında) de hayran oluyorlar biraz. O kız ve şehir arasında bir ilişki, sizin de dahil olmanıza gerek yok.
0
sopiro
(16.10.19)
bu bir jest değil ki. Bir şey yapmak istiyorsan bu Hamburg ile ilgili olmak zorunda değil. Daha sıradan, incelikli yolları deneyebilirsin.
0
aquarium
(16.10.19)
Hamburg’a götürebilirsin kız instagram sayfasını ne yapsın.
0
ashleybon
(16.10.19)
stavro +2632163 duygulara tercüman
0
wacot
(16.10.19)
(11)

annenize hiç onu sevdiğinizi söylediniz mi ?

dakota
ben hiç söylemedim. onu çok seviyorum ama söyleyemiyorum, utanıyorum.
ben hiç söylemedim. onu çok seviyorum ama söyleyemiyorum, utanıyorum.
0
dakota
(14.10.19)
evet, giderek daha sık soyluyorum. insanin annesini sevmesi kadar dogal bir duygu var mi, bundan neden utaniyorsunuz?
0
the end of time
(14.10.19)
soylenmez mi... surekli soylerim, soylemek ve hissettirmek lazim
0
sweetoffice
(14.10.19)
birini sevdiğimi söylemekten utanmam. ne utanacağım? laps diye söylüyorum. kim olursa olsun. anama bazen, "seviyorum seni kadın" şeklinde bile söylüyorum. ne var ki bunda?
0
nasıl yani
(14.10.19)
Söylüyorum. Sen de söyle niye utanıyorsun ki :)
0
rock n roll
(14.10.19)
acilen bu salakliktan don, gidip saril, sevdigini soyle. ilerde bigun elinde boyle bir firsat olmazsa cok pisman olursun

ayni utangaclik bende de vardi. yendim sukur
0
foster
(14.10.19)
Binlerce defa söylemişimdir.
Nur içinde yatsın.
Hiç söylememiş olsaydım, hiç söylememiş olmanın utancı ve pişmanlığıyla nasıl yaşardım acaba?
0
Mirket
(14.10.19)
bir gun soyleyemezsen cok icinde kalir. soyle mutlaka, her firsatta soyle. seni doguran insan o nesinden utaniyorsun :)
0
in vino veritas
(14.10.19)
Surekli soylerim. Anne baba diyebilmek bile beni asiri mutlu ediyor.
0
hindistan cevizi
(14.10.19)
ben de utanıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.10.19)
Evet, iyi ki söylemişim canım anneme. Nur içinde yatsın.
Dakika geçirmeyin söylemek için.
0
SiyamkedisiZorro
(14.10.19)
Seni seviyorum diyemiyorsanız seviyom seni falan diyebilirsiniz. Sonra normalleşince seni çok seviyorum annem falan dersiniz. Mis gibi. Ben sık sık söylemeye çalışıyorum, her konuşmamızda derim. Üç dört güne bir konuşuruz.
0
sopiro
(14.10.19)
(3)

Dogumgunu kutlamalik yer

balpolen
Erkek arkadasimin kardesinin dogumgunu. 19 yasina girecek, leman kultur gibi bir yerde bir seyler yeriz, sonra da pasta ufleriz diye dusunduk. Ama karsiya gecemeyecegiz. Besiktas, taksim ve mecidiyekoy civari onerebileceginiz yerler var mi? Tesekkurler
Erkek arkadasimin kardesinin dogumgunu. 19 yasina girecek, leman kultur gibi bir yerde bir seyler yeriz, sonra da pasta ufleriz diye dusunduk. Ama karsiya gecemeyecegiz. Besiktas, taksim ve mecidiyekoy civari onerebileceginiz yerler var mi? Tesekkurler
0
balpolen
(11.10.19)
nişantaşı cookshop. bir tık tuzludur ama.
0
mg3929
(11.10.19)
Besiktas Joker 19
0
sopiro
(11.10.19)
joker 19 iyi bence de.
0
ayin yazari
(11.10.19)
(3)

Kadın doğum ve randevu

garavel
Kardeşim için randevu almak istiyorum kendisi 17 yaşında fakat tüm doktorlar neredeyse 18 yaş ve üzeri hastalara bakıyor. Mhrs’de öyle bir yazı var. Ne yapmalı ? 18 yaşından küçüklere bakan da bulmak için aramalı mıyım neden böyle ?
Kardeşim için randevu almak istiyorum kendisi 17 yaşında fakat tüm doktorlar neredeyse 18 yaş ve üzeri hastalara bakıyor. Mhrs’de öyle bir yazı var. Ne yapmalı ? 18 yaşından küçüklere bakan da bulmak için aramalı mıyım neden böyle ?
0
garavel
(10.10.19)
Hangi şehirdesiniz?

Üniversite hastanelerini denediniz mi?

İstanbul'daysanız; itfrandevu.istanbul.edu.tr
0
chihirovekohaku
(11.10.19)
izmir, denemedim. sebebini merak ediyorum ya neden acaba.
0
🌸garavel
(11.10.19)
18 yaşından küçük birinin hamile olduğu vs gibi durumlar ortaya çıkarsa otoritelere bildirme zorunlulukları vardır herhalde değil mi? Böyle işlere girişmemek için istemiyorlardır belki? Sadece tahmin yürütüyorum.
Bir yandan da bilemiyorum çünkü ben polistik over sıkıntıları yaşadığım için 15-16 yaşından beri giderdim annemle, yeni bir şey mi acaba?
0
sopiro
(11.10.19)
(10)

Kedili bir ev için hangi elektrik süpürgesini önerirsiniz?

çılgındünya
Torbasız tercihen Mağazadan mı internetten mi alayım?Yer istanbulBütçe en fazla 3000 TLDyson V8 Animal+ kullananınız var mı?
Torbasız tercihen
Mağazadan mı internetten mi alayım?
Yer istanbul
Bütçe en fazla 3000 TL
Dyson V8 Animal+ kullananınız var mı?
0
çılgındünya
(09.10.19)
kardes o dyson'lari, rainbowlari zebella gibi makineleri alma. Onlari aliyorsun, bir sure bir heves kullaniyorsun, sonra kullanilmiyor. supurgenin hafif, pratik bir sey olmasi makbul.

dyson supurge almistim, muhendislik harikasi, sahane. Sonra bir yeri bozuldu simdi hatirlamiyorum, agirligindan oturu tamir ettirmedik, attik gitti.

Bunlar yerine kediyi sik sik tara, iyi besle. tuy o kadar problem degil. Benim evimde her zaman kedi oldu.
0
ebabil curnatasi
(09.10.19)
2 uzun tüylü kedim ve 1 golden'ım var. Evim dubleks. Geçen sene 3500 liraya aldığım sulu süpürürgeden illalah geldiği için idareten aldığım şu bit.ly makinadan inanılmaz memnun kaldım. Haznesini haftada bir bulaşık makinasına atıyorum. Süngerlerini de çamaşır makinasına. Oh mis.
0
the she ronin
(09.10.19)
Ben Dyson cinetic bigball animalpro kullanıyorum. Memnunum.
0
old possum
(09.10.19)
Ne olursa olsun kesinlikle sulu süpürge almayın. Yıkaması, kokusu vs o kadar problem ki hayvan tüyüyle gezerim daha iyi diyorsunuz bir ayın sonunda.
0
sopiro
(09.10.19)
Bence de o kadar para vermeye değmez. the she ronin'inkine benzer Fakir marka bir süpürgem var. Memnunum.
0
auroraaurora
(09.10.19)
oncelikle su tuy toplayicidan aliyoruz. koltuklarin ustunden fiyti fiyt bunla gecince mis gibi oluyor.

www.rossmann.com.tr

sonra yerler parke ise bunla yerleri siliyoruz, ikinci turunu elektrostatik bezle geciyoruz. tuyler yapisiyor.

www.rossmann.com.tr

bir tane de sarjli el supurgesiyle koselere, duvarlara falan girisiyoruz.

www.koctas.com.tr
0
jimicik
(09.10.19)
dyson v8 ile miele c3 cat&dog arasında kalıp miele aldım, gayet memnunum. tüyleri çok güzel topluyor halılardan, koltuklardan.
miele tercih etme sebeplerim: dyson'ın batarya ömrü konusunda çok fazla şikayet olması (2 yılda batarya ölüyormuş ve yenisi çok pahalı)
hazneli süpürge temizliğinden bıkmış olmam ve toz torbasının daha sağlıklı olması
iki model arasında yaklaşık 1000 tl fiyat farkı
haftada ortalama 2 kere süpürüyorum, 3 ayda torbası henüz dolmadı.
internetten aldım, mağaza fiyatından %20 daha ucuzdu.
0
inspired by a true story
(09.10.19)
ben en ucuzundan bir öneriyle geleceğim fantom pratic s diye bir süpürge aldık geçende evdeki hayvan tüylerini toplamak için özel üretilmiş şarjlı süpürgemiz bozulunca. sanırım 110 120 lira arası bir şeydi. şimdi masraf yapmayalım büyük süpürge de ha deyince açılmıyor evde de bebe var tüyler uçuşup yerde gezerken çocuğa musallat olmasın diye geçici çözüm olarak aldık fakat ciddi söylüyorum o kocca süpürgelerden çoook daha iyi. bu kadar ucuza bu kadar güzel çeken bir süpürge olacağını tahmin edemezdim. tipine bakınca oyuncak gibi duruyor ama çalıştırınca halıları yerinden söküyor resmen. bizim kızçe geze dolaşa yemek yediği için kırıntıları da süpürmek için günde 8 10 defa süpürmek gerekiyor salonu. hem hafif, hem güçlü, hem ucuz. elimizin altında duruyor sürekli fişe takılı vaziyette. resmen büyük temizliğin yükünü hafifletiyor her gün birkaç kez süpürülünce ne toz ne tüy birikemiyor evde. pahalı süpürge almadan önce bunu bir deneyin derim.

tek kötü tarafı kablosu kısa. eviniz büyükse habire fişi ordan çıkart oraya takla uğraştırır sadece. en pahalı parçası olan motoru bile bozulsa yenisi 30 liraymış.
0
kakamelsokoban
(09.10.19)
2 kediyle bundan aldim cok memnunum.
www.amazon.com.tr
0
65 derece
(09.10.19)
dyson myson bence de sacma, instagram ozentiligi. normal bir supurgeden islevsel farki yok. burada olay evi sik ve duzenli/disiplinli bir sekilde supurmek. marka esya alinca kendi kendine supurmeyecek gene netiecede.
0
hot potato
(09.10.19)
(7)

2004 yılında yediğim şekerleme

tabudeviren
en son 2004 yılında yemiştim. doksanlı yıllarda da olan bir şeydi.şöyle uzun, on-on bes santim kadar, uzunlamasina ama hamburger gibi bir seydi. yani iki seyin arasinda bir sey var gibi.kivami yumusak lokum gibiydi. neydi adı yav? kimse hatırlamazsa resim cizecem.
en son 2004 yılında yemiştim. doksanlı yıllarda da olan bir şeydi.
şöyle uzun, on-on bes santim kadar, uzunlamasina ama hamburger gibi bir seydi. yani iki seyin arasinda bir sey var gibi.

kivami yumusak lokum gibiydi.
neydi adı yav? kimse hatırlamazsa resim cizecem.
0
tabudeviren
(08.10.19)
Eskiden sosisli sandviç şeklinde jelibonlar olurdu, onu mu diyorsunuz acaba?
0
rabbititus
(08.10.19)
sopiro
(08.10.19)
sopiro'nun attığının uzunlamasıydı evet. hamburger ekmeği değil sandviç ekmeği :)
0
Tears of Devil
(08.10.19)
bir anda aklima "coooooook seker" diye bir urun geldi ama googleda bir ornegini bulamadim :(
0
🌸tabudeviren
(08.10.19)
ya ben lan neyse
(08.10.19)
Ya kesin sosisli de, zamanında yediğimizin markasını bilemedim ;))
Sosisli jelibon diye aratınca çıkanlara bakın mesela Jellopy diye bir marka var o benziyor. Rocco da çıkarmış sonradan ama onu bilemedim.

Cook seker dediğiniz de avmlerde Haribo jelibon satan dükkanlar.
0
rabbititus
(08.10.19)
@tabudeviren dogru soyluyor.

Cooook Seker'di ("o" adedinden emin degilim)
0
msb
(08.10.19)
(10)

Kitap okurken beğendiğiniz bölümleri ne yapıyorsunuz?

roket adam
O kısmın altını çizip, sayfanın köşesini kıvırıyorum ama çok mantıklı gelmiyor. Bu renkli işaretleme yapıştırgaçlarını kullanmayı düşümdüm ama bilemedim. Siz ne yapıyorsunuz? Yoksa hiç kitabı ellemeden tertemiz mi bırakıyorsunuz?
O kısmın altını çizip, sayfanın köşesini kıvırıyorum ama çok mantıklı gelmiyor. Bu renkli işaretleme yapıştırgaçlarını kullanmayı düşümdüm ama bilemedim. Siz ne yapıyorsunuz? Yoksa hiç kitabı ellemeden tertemiz mi bırakıyorsunuz?
0
roket adam
(07.10.19)
Ben post-it yapıştırıyorum. Kitaplarımın altını çizmem, sadece ders kitabıysa çiziyorum (o da kurşun kalemle). Bir tane de ufak defterim var, kısa alıntıları da oraya not ediyorum bazen.
0
wish i could find a way to disappear
(07.10.19)
kitabın başına ya da sonuna birkaç sayfa post it yapıştırıp oraya not alıyordun

örneğin

sayfa 79 yukarı ok
sayfa 223 nokta
sayfa 390 aşağı ok

bu işaretler de şu yüzden, sayfayı göz kararı 3e bölüyorum, bakmak istediğim yerin sayfada nereye denk geldiğini belirtiyor

sonra bundan sıkıldım ve çizmeye sayfanın üstüne notlar işaretler almaya başladım :)
0
freebird5406_2
(07.10.19)
Altını çiziyorum ve yanına kendi düşüncelerimi içeren notlar alıyorum. Kitaplarımı asla paylaşmadığım için dönüp tekrar okuyacağım güne kadar rafına kaldırıyorum.

Bu renkli işaretleme mevzunu mesleki dergilerime yapıyordum, hatta renkli post-it'lere notlar alıyordum dışarıdan da görebilmek için... Şimdi dijitalden takip ettiğim için beğendiğim kısımların ekran görüntülerini alıp kategorize ediyorum klasörlerle...

Bugün o 500'ün üzerinde dergiden 14 sene önce etiketlediğim bir bölüme ya da konuya baktığımda o dönemki bakış açımla bugünü çok daha net görebiliyorum.

Gerekli mi? Bilmem, belki değildir ama benim hoşuma gidiyor.
0
the she ronin
(07.10.19)
Ben fotoğrafını çekiyorum
0
p4c
(07.10.19)
Kitaplar benim çocuğum gibidir. Olabildiğince tertemiz kalmasına özen gösteriyorum.
0
simderun
(07.10.19)
hiçbir şey yapmıyorum.
yetrince beğendiysem zaten aklımda kalıyor.

ancak referans olarak kullanabileceğim bilgiler olduğunda şu ufak renkli ayraçlardan yapıştrıyorum.
0
teritori
(07.10.19)
Kindle'dan okuyorum. Beğendiğim kısımları highlight edince kitabın adı, yazarı, sayfa numarası ve kaydettiğim gün ile birlikte kendisi bir dosya hazırlayarak "my highlights" adı altında kaydediyor. Dünyanın en mükemmel buluşu.
0
sopiro
(07.10.19)
tekrar okuyup geçiyorum. bazen yeniden okumak istediğimde bulamıyorum ama.
0
naksidil
(07.10.19)
Kitabın arasına bir not kağıdı ve kalem koyuyorum. Okurken beğendiğim bölümlerin sayfasını ve bölümün başlangıç cümlesini not alıyorum. Kitap bitince beğendiğim kısımları google drive'a dosyalıyorum. Kitapları temiz kullanmayı severim.
0
anthemis nobilis
(07.10.19)
ben ekşiye yazıyorum o kısımları. arada da okuyorum hatta her kitap bittiğinde uzun uzun kitap eleştirisi yazıyorum sırf bu yüzden.
0
ayseee
(07.10.19)
(4)

kişisel gelişim kitap önerisi

total paranoia
motivasyon yükseltecek böyle negatif düşünme durumlarını biraz aşağıya çekecek okuması keyifli önerileriniz varsa şahane olur dostlar.
motivasyon yükseltecek böyle negatif düşünme durumlarını biraz aşağıya çekecek okuması keyifli önerileriniz varsa şahane olur dostlar.
0
total paranoia
(07.10.19)
Biraz cheesy bir kitap ama bunu önerebilirim, okuması nispeten keyifli: www.amazon.com türkçesi de çıkmıştı sanırsam.
0
roket adam
(07.10.19)
azeroth
(07.10.19)
Amy Morin - Zihinsel Olarak Güçlü İnsanların Yapmadığı 13 Şey - Thirteen Things Mentally Strong People Don't Do

Mark Manson - The Subtle Art of Not Giving A Fuck (roket adam'ın dediği)

Sarah Knight - The Life Changing Magic of Not Giving A Fuck

David Burns - İyi Hissetmek

Rolf Dobelli - The Art of the Good Life
0
sopiro
(07.10.19)
(9)

Hikaye yazmak

neymis
Merhabalar, kafamda şekillendirdiğim bir hikaye var.bunu genel kalıplara, olması gereken şekillere nasıl sokabilirim olayları sıralamak, akışı belirlemek gibi.giriş, gelişme sonuç mantığı aslında.
Merhabalar, kafamda şekillendirdiğim bir hikaye var.
bunu genel kalıplara, olması gereken şekillere nasıl sokabilirim olayları sıralamak, akışı belirlemek gibi.
giriş, gelişme sonuç mantığı aslında.
0
neymis
(06.10.19)
aklında şu an olan parçaları bir kağıda yaz. Mesela adam kadınla tanışır. adam aslında katilmiş. kadın dedektif. adamın nişanlısı ölmüş. vesaire vesaire. Sonra bunları hikaye gidişatına uygun sırala. Sıraladıktan sonra kalan iş bu olayların arasını olaycıklarla doldurmak
0
helena
(06.10.19)
Abi aklindakini yazacaksın sonra hikayeye soru soracaksin iste kopukluklar cikacak tek tek.
0
stavro
(06.10.19)
Sorunuza cevap değil ama yardımı olur sanırım. eksisozluk.com
0
another day in paradise
(07.10.19)
en basit yöntem en son chapter'ı ilk önce yazmak. daha sonra başlangıçtan itibaren hikayeyi o son chapter'a sürükleyecek şekilde anlatmak. stephen king bu yöntem için "sürprizi kaçırıyor" diyor ama bu yöntem biz faniler için.
0
sinek kral
(07.10.19)
Bir hikaye altı şekilde başlayabilir derler mesela:

- Diyalog ortası: "Mallar geldi mi?" dedi sopiro sigarasından bir nefes alarak.
- Hareket (aksiyon) ortası: "Sopiro yüzüne çarpan dalları eliyle iterek ormanın derinliklerine doğru koşuyordu."
- Karakter tanıtımı: "Sopiro, kıvırcık saçlarını savurarak öğretmenlikteki 15. yılını kutlamak için memleketi New Hampshire'a doğru yol alıyordu."
- Şok: "Kapıyı açtıklarında Sopiro çoktan ölmüştü."
- Yer/zaman: "İkinci dünya savaşı'nın bitmesinin ardından, savaşsız ilk Cumartesi, New Hampshire'ın gettolarında sessiz bir sabahla başlamıştı."
- Merak: "Sopiro elindeki adressiz kutuya uzun süre baktı. Üstünde gönderici ismi olmaması ona kutunun kim olduğunu bilmediği biri tarafından kapısına bırakıldığını düşündürttü."

Bunlardan hangisini tercih edeceğiniz hikayenin bir sonraki adımını da şekillendirir.

Hikayenizin konusuna göre değişir tabii de, eğer amatör olarak uğraşıyorsanız bu alanla "Save The Cat" konseptini araştırmanızı tavsiye ederim. Save the Cat Writes A Novel'da Beat Sheet denen bir sistemden bahsediyorlar. Ben öğrencilerime de bahsediyorum hep. Daha çok detay isterseniz birşeyler anlatabilirim. "Şu kişiye şu oluyor" tarzı bir hikayeniz varsa onu 15 adımda nasıl şekillendirebileceğinizi anlatıyor.

Benim yaratıcı yazma dersimde bize söylenen bir şey vardı. Her olay bir önceki olaydan kaynaklanmış olmalı. Böyle bir neden-sonuç tablosu yaratmayı deneyebilirsiniz.
0
sopiro
(07.10.19)
@sopiro verdiğiniz örnekler nereden alıntı? okuyabileceğimiz bir kaynak var mı konuyla ilgili?
0
adivar
(07.10.19)
@sopiro

Kaynak varsa ben de bekliyorum demek için yazıyorum bunu. Takipteyim.
0
silverleaf
(07.10.19)
Ben bir roman yazma eğitimi alıyorum ve bunlar şimdiye kadar kullandığımız textbooklardan derleme bilgiler.
Hatırladıklarımdan bazıları:

Elements of Fiction Writing
Save The Cat Writes A Novel
The Modern Library Writers Workshop
The Science of Story Telling
The Seven Basic Plots
The Successful Author Mindset
0
sopiro
(07.10.19)
arkadaslarin soylediklerine sunu ekleyebilirim, yazdikca yazma stilin gelisip oturakli bir hal aliyor. bol pratik.
0
foster
(07.10.19)
(11)

Öğretmen çocuğunuzun yanağını sıksa

ya ben lan neyse
lanet olsun ki pis bir dünya haline geldik. 20 sene önce belki sorulması bile saçmaydı.öğretmen her cinsiyetten özellikle 1-2 tombiş öğrencinin yanağını sık sık sıksa ebeveyn olarak rahatsız olur musunuz?5-6. sınıf öğrenci.
lanet olsun ki pis bir dünya haline geldik. 20 sene önce belki sorulması bile saçmaydı.

öğretmen her cinsiyetten özellikle 1-2 tombiş öğrencinin yanağını sık sık sıksa ebeveyn olarak rahatsız olur musunuz?

5-6. sınıf öğrenci.
0
ya ben lan neyse
(05.10.19)
ilkokulda okulun mudurunun, kamisa su yurudu mu lan diyip malum organimdan makas almisligi var aga

adam bizi ailecek severdi sayardi. saka maksatli yaptigini da biliyorum yani. baska bi amaci yoktu.

kendi basima gelmese baskasinda bu olayi yadirgarim ama senin anlattigin seyde rahatsiz olcak hicbir durum goremedim
0
onkiloversemtamamım
(05.10.19)
öğrencilerimi çok seviyorum, kardeşim çocuğum gibi sarılasım falan geliyor.koca koca adamlar kızlar bir de bunlar, liseli. ancak öğretmenlik formasyonu sırasında öğretilen bir şey var ''öğrencilerin baş üzeri ve omzu hariç vücudunun başka hiçbir yerine dokunmayın.''. bunu bildiğim ve hem kendimi korumak hem de kimsenin kafasında soru işareti bırakmamak adına her türlü temastan kaçınıyorum. buradaki öğretmenin de en ufak bir kötü niyeti olduğunu düşünmüyorum ama yine de yapmaması kendi adına daha iyi olur.
0
tantunizade murat efendi
(05.10.19)
ana okulundan lise bitimine kadar öğretmenlerim hep yanağımı sıktılar. hiçbirinde taciz edilmedim ya da hissetmedim. ama dediğiniz gibi dünya pisleşti. dikkatli olmak gerek.
0
9kuyruklukedi
(05.10.19)
Bir öğretmen olarak (eğitim fakültesi çıkışlı, üstteki anekdota ithafen) bana göre gayet normal. ama rahatsız olduysanız öğretmenle özel olarak konuşabilirsiniz
0
elebego
(06.10.19)
şimdi nasıl sıkıyor?
cinsel taciz değil de nasıl desem.
ohoh yanaklara bak yanaklara yediğin bütün poğaçalar oraya gitmiş gibi şeyler falan söylüyorsa sıkıntı. çocuğun psikolojisi için sıkıntı.
yok düz yanak sıkmasından huylanmak da ne bileyim.
yani temas olmasa daha güzel olur malum kişisel alan diye bir kavramın olmadığı bir coğrafya burası.
0
denek hayatım
(06.10.19)
Çocuğunuzun bedensel sınırları ve hakları var sizin gibi. Ne olursa olsun istemeden kimse bunları ihlal edemez. Akraba vb ya da iyi niyetli bile olsa yetişkinler buna saygı göstermeli, çocuk da bu sınırların bilincine daha iyi varacaktır.
Şu videoyu mutlaka izleyinyoutu.be

Bu konuda dernekler eğitim veriyor ama Meb'in zorunlu yapması lazım öğretmenlere
0
kaset
(06.10.19)
Cinsel taciz olarak değerlendirmem. Ama çocuğun kişisel alanını ihlal ettiği açık. O yüzden rahatsız olurum. Ayrıca @kaset +1 insanlar öyle her istediklerinde çocuğa dokunmamalılar. Öğretmeni kibarca uyarmalısınız. Belki sayenizde bilinçlenir biraz.
0
siyah noktali film
(06.10.19)
Size garip gelen bisey varsa gariptir. Bazisi kucaklar oper, hosunuza gider cunku iyi niyetini hissedersiniz. Az da olsa hosunuza gitmiyosa kesin dille durmasini soyleyin.
0
beriberi
(06.10.19)
ben kotu dusunmem.

cocuguma sorarim rahatsiz oluyor musun bu durumdan diye. hayir derse israrla emin olana kadar sorarim.

rahatsiz oldugunu soylerse eger cocugumun da ozguveninin gelismesi acisindan bu konuyu ogretmeniyle konusmasini soylerdim. eger konusamayacak gibiyse ben konusurdum.
0
batlegolas
(06.10.19)
sorarim dedim ya oyle pat diyebde sormam cocuk urkmesin. evde otururken onun yanagindan makas alirim severim. ve derim mertcim bundan rahatsiz oldun mu yanagindan makas almamdan? o da cevap verir. sonra eklerim hani gecen gun ogretmenin de makas almisti ondan rahatsiz oldun mu? derim. konuyu boyle acarim ki cocukta bir korku yaratmayayim.
0
batlegolas
(06.10.19)
Bizde de öğrencilerimizle herhangi bir acil durumda ilk yardım müdahalesi ve örneğin kavga eden iki öğrenciyi ayırmak gibi şiddeti sonlandırmak amacıyla müdahale etmek dışında temas etmemiz yasak. Ayrıca öğrencilerin fiziksel görünüşleri ve kıyafetleriyle ilgili yorumda bulunmamamız gerekiyor.

Çocuğun yanağını sıkmakta bir alt mesaj var bence, "tatlısın, tombiksin, çocuksusun" vs gibi. Bunlar çocuğun zaten bildiği şeyler olsa da, başkasından duymasına gerek olmayan şeyler. Ben de çok zayıf olduğumun farkındayım ama biri bana "ne kadar zayıfsın" dediğinde "sorduk mu?" demek istiyorum. Bir insana sevgi göstermek için fiziksel olmayan bir sürü yorum kullanılabilir. "bu neşeli halini çok takdir ediyorum," "çok yaratıcı düşünüyorsun," "enerjine hayranım," "arkadaşlarınla çok iyi bir ilişkin var" gibi şeyler mesela.

Ayrıca birine (çocuk da olsa, büyük de olsa) dokunmadan önce "benim konumum, ünvanım veya başka bir özelliğim bu kişinin fikrini tamamen ve korkmadan söylemesine engel olur mu?" diye düşünmemiz gerekir. Öğretmen-öğrenci ilişkisinde yaşça büyüklük, konum farklılığı, öğretmenin not veren kişi olması vs bir çocuğun kendisine "bunu yapmayın" demesinin önünde engel olabilir. O sebeple yanlıştır. Aynı şekilde patron-çalışan teması, ünlü kişi- hayranı teması, fiziksel olarak diğerinden üstün iki kişinin teması vs bu sebeple taciz boyutunu da içerebilir. Dikkat etmek gerekir.

Yanak sıkmak bu bağlamda taciz olmasa da hadsizliktir. Ben olsam çocuğumun öğretmenine de iş arkadaşıma da "fiziksel temas kurmayalım lütfen" derdim.
0
sopiro
(06.10.19)
(4)

He'd (would mu? had mi?)

begegnungen
herkese selam,He'd always looked up to his uncle. cümlesindeki 'd would mu had mi ? had ise neden geçmişin geçmişi kullanılmış ?
herkese selam,

He'd always looked up to his uncle. cümlesindeki 'd would mu had mi ? had ise neden geçmişin geçmişi kullanılmış ?
0
begegnungen
(02.10.19)
would looked diye bir şey yok çünkü.
0
sopiro
(02.10.19)
bir önceki cümlede geçmiş olduğu belirtilmiştir.
0
diffarentiationation
(02.10.19)
"had ise neden geçmişin geçmişi kullanılmış"

e yazar oyle istemis, vermeye calistigi mesaj o. context. niye amcasina ozenmisti de teyzesine ozenmemisti gibi bir soru bu.
0
hot potato
(02.10.19)
@hot potato

aslında onu sorgulamamıştım :) demek istediğim neden has+v3 veya was+verb(ing) değil de had+v3 kullanmış olmasıydı. sağolsun "diffarentiationation" adlı arkadaş sebebini açıklamış.
0
🌸begegnungen
(02.10.19)
(2)

Kabin bagajı içinde sıvı varsa normal bagaj gibi verilebilir mi?

aslinda sana ne
Soru başlıkta. Havayolu şirketi fark ediyor mu bilmiyorum ama sorum Hahn air için.
Soru başlıkta. Havayolu şirketi fark ediyor mu bilmiyorum ama sorum Hahn air için.
0
aslinda sana ne
(01.10.19)
Eger havayolu normal bagaj icin ucret istiyorsa ucreti dahilinde verilebilir. Yoksa verilemez.
0
kuehles blondes
(01.10.19)
Eğer boyu cok küçükse özel bir teslim alanına götürmenizi isteyebiliyorlar.
0
sopiro
(01.10.19)
(4)

kacak gocmenler

grinito
bir sekilde ulkemize girip avrupaya varmayi hedefleyen gocmenler tam olarak ne hedefliyor?ornegin tum riskleri aldin bindin lastik bota batmadan ulastin yunanistana.ee ne olacak? orada yakalanirsan sinir disi edilmiyor musun? yakalanmadan avrupa da ne kadar sure yasayabilcekler?
bir sekilde ulkemize girip avrupaya varmayi hedefleyen gocmenler tam olarak ne hedefliyor?ornegin tum riskleri aldin bindin lastik bota batmadan ulastin yunanistana.ee ne olacak? orada yakalanirsan sinir disi edilmiyor musun? yakalanmadan avrupa da ne kadar sure yasayabilcekler?
0
grinito
(01.10.19)
gittiği yerde ulasabildigi birileri varsa cok rahat kimseye gorunmeden kacak yasayabiliyor hatta kacak calisabiliyorlar.
0
kholat syakhl
(01.10.19)
Bazı ülkelerde girdi mi sınır dışı edilemiyor çünkü geri ülkesine gönderilirse öldürüleceği için bunu yapmak insani görülmüyor. İsveç, Norveç vs böyle bildiğim kadarıyla. Eğer bir şekilde buralara gidebilirlerse belli bir süre belirsiz kategoride kalıyorlar, devlet yardımı alıyorlar vs. daha sonra oturma izni, vatandaşlık alma şansları oluyor.
0
synthetic a priori
(01.10.19)
Konuyla ilgili bir roman yazıldı yakın zamanda: Gavin Extence - End of Time
0
sopiro
(01.10.19)
siginma basvurusu yaptigi anda herhangi bir avrupa ulkesinde en az bir sene yasar basvuru sonuclanana kadar,'bazi ufak ulkelerde surec daha hizli buyuklerde daha da yavas olabilir) bu yuzden ulkeler sinirdan sokmak istemiyorlar, soktugu anda yasala olarak el kol bagli...
0
hewit
(01.10.19)
(23)

Derdiniz nedir ?

problem34
Alayım dertlernizi ?
Alayım dertlernizi ?
0
problem34
(30.09.19)
yalnızlık, sevgisizlik.
0
rakicandir
(30.09.19)
Çok çalışıyorum, daha az çalışacağım bir iş arıyorum.
0
Bruce
(30.09.19)
İşsizlik, zamlar, yalnızlık
0
noisette
(30.09.19)
Begendigim kisi beni begenmiyor
0
eazy
(30.09.19)
Derdim yok.sadece şu aralar planlarımı hayata geçirebilmek için zamanın hızla akmasını istiyorum.
0
astrid
(01.10.19)
Daha çok para kazanmalıyım. Başka hiçbir derdim yok.
0
Delay Fuze
(01.10.19)
Uyku bozuklugu
0
stavro
(01.10.19)
planlarımın gerçekleşememesi ,paramın istediğim şeylere yetmemesi ve yaşıtlarından geri kalmışlık hissi.
0
bbb_1
(01.10.19)
Daha öok para +1
0
datnet
(01.10.19)
Herkes parasız sanirim.
0
🌸problem34
(01.10.19)
bi kız var. nasıl oldursam bilemiyorum.
0
scudman1
(01.10.19)
daha çok para lazım.
0
seyduna6687
(01.10.19)
insanlar
0
yuvarlanantencereninkapagi
(01.10.19)
yazayım...

selanikte yanlızım. arkadaşım yok. her akşam üstü yanlız kahve/iki bira içiyorum. 1 ay daha katlanmak zorundayım. iş/eğitim için geldim. ama yanına geldiğim kişi felç geçirdiği için boştayım. farklı bir departmanda, nezaketen vakit öldürüyorum.

geldikten 2 hafta sonra tendinit'im azdı. 1 ay oldu geleli ve yürümekte zorlanıyorum. Kaldığım yer 1 oda 1 balkon, ocağım yok, doğru dürüst yemek yemedim. ağzımda aftlar çıktı ve 1 haftadır konuşmakta/yemekte hatta su içmekte zorlanıyorum.

buraya gelmeyi ben istemedim. bir nevi zoraki oldu. oluşturduğu ekonomik çöküntü ayrı, 30'undan sonra ailene el açma muhtaçlığının yarattığı çöküntü ayrı...

1 hafta sonra 32 yaşıma giricem. yaşıtlarımdan bazılarının çocukları okul çağına geldi benim daha kendi ailemi kurmak için girişimim bile yok.
0
unique hint kumasi
(01.10.19)
Araba kullanmayı öğrenemiyorum, yani boş yolda kullanırım da trafiği okuyamıyorum, şu yaştan sonra ehliyet almaya kalkıştığıma pişmanım, üstelik berbat bir kursa denk gelmişim.
0
pati
(01.10.19)
Trden uzakta yalnızım.
0
megacracker
(01.10.19)
Sinir bozacak ve korkutucu derecede baş dönmelerim var.
0
rock n roll
(01.10.19)
proje bitiyor. yeni isimi ayarlayamadim.
0
hede hodo
(01.10.19)
Saçım dökülüyor. Çok fazla hem de.
Bir de geçen seneden beri bir sağlık sorunuyla uğraşıyorum, geçmiyor.
0
sopiro
(01.10.19)
kontrolsüz öfke problemim var arada ama üzerine çalışıyrum ve epey ilerleme kaydettim
0
superb
(01.10.19)
yüksek lisans bitince iş bulamazsam ailemin yanına dönmem gerekecek ve o şehirde ailem dışında kimseyi tanımıyorum ve aşırı aşırı küçük bir yer, çok sıkılıyorum. ayrıca uzun uzun ve sıkı sıkı sarılacağım birinin varlığını özlediğimi hissediyorum :(
0
Mossy
(02.10.19)
paramla iş kuramamak. bir sektör bulamamak.
0
ayseee
(02.10.19)
işsizimi anksiyetem var, karşılıksız aşığım, garibanım vs.
0
spartamed
(05.04.21)
(5)

bir deprem sorusu da benden. uzun yol yürümek?

asisamus
depremle ilgili beni en çok korkutan kısım deprem anı değil, sonrasındaki kaos ve istanbul'dan ayrılamamak. yalnız yaşıyorum ve eş-dostun evine gidene kadar onlar oralardan ayrılacaklardır, ne kadar ortak yer belirlesen de buldun bulmadın... kim öle kim kala yani.diyorum ki büyük deprem olduğunda -s
depremle ilgili beni en çok korkutan kısım deprem anı değil, sonrasındaki kaos ve istanbul'dan ayrılamamak. yalnız yaşıyorum ve eş-dostun evine gidene kadar onlar oralardan ayrılacaklardır, ne kadar ortak yer belirlesen de buldun bulmadın... kim öle kim kala yani.

diyorum ki büyük deprem olduğunda -son 5/6lık gibiler değil yani, büyük felaket senaryosundan bahsediyorum- zaman kaybetmeden deprem çantamı sırtıma alıp yürüyebildiğim kadar yürüyeyim boluya kadar falan? böyle bir durumda zaten günlerce park bahçede yatılacak. oralarda sürünene kadar dinlene dinlene - birkaç gün yürüyebildiğim kadar yürürüm, kaostan çıkınca da bir ulaşım aracı bulup depremle alakasız bi bölgede oturan, uzaktaki ailemin yanına giderim.

saçma mı?
0
asisamus
(29.09.19)
Deprem zaten olmuş. Orada enkaz altında kalanlara yardım etmek varken bir eve ulaşma çabasının anlamı nedir? Saçma mi bilmiyorum ama en azından üzücü.
0
deer hunter
(29.09.19)
Yürüme sürecinizin güvenli olacağını nasıl biliyorsunuz ki?
Gerçi World War Z'de Brad Pitt'in dediği gibi felaketler sırasında hareket etmeyen kaybeder (movement is life, diyordu galiba) diye düşünmek de önemli.
0
sopiro
(29.09.19)
sacma.

gidip ne yapacaksin? bos bos oturacagina deprem yerinde sana ihtiyaci olan insanlara yardim et.
0
Leonardo~Da~Vinci
(29.09.19)
guzel bi 2 kisilik cadir, konfor duzeyi en az -10 derece olan uyku tulumu, balta/keser , bicak vs gibi alet edavati yani kisaca iyi bir kamp cantasi duzenleyip yola cikarsan belki yurursun. Deprem olacak diyorlarda ya kara kisin ortasinda olursa nasil yuruyeceksin o aylarida hesap etmen lazim. Yiyecek , icecek tedarigin nasil olacak? yuruyecegin rotayi belirledin mi ? bunlara da onceden calisman lazim. Daha uygun mevsimde olursa bisiklet hazirda beklet daha hizli ve kolay yol alirsin.
0
1917
(29.09.19)
Bunlar hep felaket filmleri yüzünden
0
olaylar olaylar
(29.09.19)
(6)

deprem çantanız var mı

marul hirsizi
sb..
sb..
0
marul hirsizi
(29.09.19)
Nö.
0
datnet
(29.09.19)
Guzelinden bi kamp cantam var, bu ise ayirdim, yavastan icini dolduruyorum, simdilik su, ton baligi ve 20.000 mAh'lik bi powerbank var icinde. Calismalar devam etmekte.

Enkaz altinda kalmasak bile depremden sonraki birkac gun (hatta belki hafta) ciddi anlamda kaynak yetersizligi yasanacak. Buna gore olusturmak lazim icerigi.
0
msb
(29.09.19)
tam hayaller/hayatlar durumu.

evet deprem çantası gerekli, evet bilinçlenmek gerekli, evet depren anında şunu yapmak bunu yapmak gerekli.

ama deprem olurken yanınıza almanız gerekiyor o çantayı. burada millet çocuğunu falan bırakıp topukluyor, nereden gelecek aklına çanta.

sürekli kapının yanında veya sığınacağınız yer neresiyse orada duracaksa hazırlayın. hazırlayıp "deprem olurken burdan alırım" diye dolaba kaldıracaksanız boşa uğraşmanıza gerek yok.
0
kibritsuyu
(29.09.19)
Spor valizim var. Kapinin onune koydum. Aklima geldikce ekliyorum icine. Ama ben anca onu deprem olur biter etraf sakinler. Binada sorun olmaz. O zamam bi ara girer alirim sonra yasamak icin. Normalde alip onla inmek lazim inebiliyorsak ya da evdeki guvenli alanimiza siginmak durumunda kaldigimizda ihtiyaclarimiz hemen yanimizda olsun diye yapilmasi gerekn bir sey saniyorum.
0
Flipsflops
(29.09.19)
1+1 bir evde yaşadığım için yatağım ve sokak kapısı arasında 50 cm falan bir mesafe var. Deprem çantası da ortada duruyor.
Şu anda içindekiler acil bir durumda sağ kurtulup bir yere (aile, arkadaş evi vs) varabilirsem orada bir süre yaşayabilmem için yeterli olur herhalde. Ama kesinlikle uzun vadeli değil. Ben içine diploma, sertifika, pasaport falan koydum ki istanbul'u ailecek falan terk edersek başka yerde bir şeyler yapabileyim. Fakat bir arkadaşım dedi ki, türkiye de birçok şeyin merkezi istanbul'da, beklenen büyüklükte bir deprem olması sadece İstanbul'u değil, diğer şehirleri de kesinlikle etkiler. O yüzden bilemiyorum.
0
sopiro
(29.09.19)
yaklaşık 2 yıldır var. başucumda duruyor. sırt çantasının en altında eşimle bana kazak/ çorap, yağmurluk ve ufak bir ilkyardım çantası (içinde yara bandı, yanık kremi, göz damlası vs), powerbank, şarj kablosu, kedi maması (ama deprem sonrası iki kedimizi nasıl yakalayıp alırız bilmiyorum) var. üstünde de bez torbada etimek, kuruyemiş, 1er lt su, çakı, fener, çakmak, düdük var. ayrıca kimlik fotokopileri, pasaport, evlilik cüzdanı, bir miktar para da ön gözde duruyor.
şu ara evdeyken hangi odadaysak çantayı oraya götürüyorum. evde her odada hayat üçgeni yapılabilecek yerleri ve dışarıda ayrı yerlerdeysek muhtemel buluşma noktalarını belirledik. eve pek güvenim yok, bu hafta apartmandakilerle görüşüp deprem dayanıklılık testi yapılmasını önericem bakalım..
korkuyoruz ama yapacak bir şey de yok. 2 yıldan önce istanbul’u terk etmemiz mümkün değil. başka eve çıksak gerçekçi olmak lazım kaç tane ev sahibi apartmanın dayanıklılığına kesin kayıtlarla belgelerle kefil olabilir? ha öyle bir ev ha samanlıkta iğne..
0
ozgur bir kusun hatirati
(29.09.19)
(5)

Sürekli yorgun hissetmek

rakicandir
Son zamanlarda çok yorgun hissediyorum. Bu durumdan kurtulmak için ne öneriyorsunuz?
Son zamanlarda çok yorgun hissediyorum. Bu durumdan kurtulmak için ne öneriyorsunuz?
0
rakicandir
(28.09.19)
"ben ne diyorum sen ne diyorsun" diyebilirsiniz ama, kısa süreli de olsa biraz egzersiz yapmanızı tavsiye ederim, eğer hali hazırda yapmıyorsanız.
Uykunuzu yeterli alıyorsanız beslenmeye odaklanabilirsiniz. Sık sık dışarıdan yediğiniz bir düzeniniz varsa biraz evde pişirilmiş, sağlıklı ve besleyici olduğuna emin olduğunuz şeylere devam edin.
Doktora gidip kandaki değerlere baktırmak da önemli. Bildiğim kadarıyla demir eksikliğinde falan sürekli yorgunluk hissi oluyor.
Mevsimsel sebeplerden veya başka sebeplerden kaynaklanan hafif bir depresyon varsa, açıkhavada ışıkta vakit geçirmek (yürüyüş, dışarıda kitap okumak vs gibi şeyler) de iyi geliyor.
0
sopiro
(28.09.19)
Junk food tüketmemek, sağlıklı beslenmek, egzersiz, düzenli ve kaliteli uyku.

Sopiro+1
0
Phoebe
(28.09.19)
Yeterince su icmiyorsunuz belki? Vücut susuz kalınca da yorgunluk hissi oluyor.
0
kirmizipilotkalem
(28.09.19)
proteine aban. çok su iç. spor yap. erken yat. düz duvara tırmanırsın.
0
alperz
(28.09.19)
(bkz: d vitamini eksikliği)
(bkz: anemi)

bunlara bi baktırın bence. benim yorgunluğumun sebebi bunlar çıkmıştı.
0
asisamus
(28.09.19)
(14)

anne-babanızla ne sıklıkla görüşüyorsunuz?

orada olmayan adam
evliyim, 34 yaşındayım, ailemle aynı şehirde yaşıyorum, 2 güne bir arıyorum ve haftada bir de ziyarete gidiyorum (ortalama olarak)sizde durumlar nedir?
evliyim, 34 yaşındayım, ailemle aynı şehirde yaşıyorum, 2 güne bir arıyorum ve haftada bir de ziyarete gidiyorum (ortalama olarak)
sizde durumlar nedir?
0
orada olmayan adam
(24.09.19)
6 ayda 1 fiziksel görüşme

her hafta 1 defa arama.
0
hem şişko hem deli
(24.09.19)
evliyim, yaş 33, 100 metre ötede oturuyorlar :) 2-3 günde bir onlardayız
0
awareim
(24.09.19)
Telefonda her gün. Yüzyüze iki üç ayda bir; farklı ülkelerdeyiz.
0
fraise
(24.09.19)
ayrı şehirlerdeyiz. 2 günde 1 konuşmak istiyorlar. asla aramıyorlar benden bekliyorlar. 4 gün aramazsam ölsek cenazeye gelmezsin tribi yiyorum.
0
9kuyruklukedi
(24.09.19)
evliyim, yas 34. ayri sehirlerdeyiz, 2-3 gunde bir telefonla 4-5 dakika kadar gorusuruz. yuzyuze ise ortalama 3 ayda bir filan.
0
in vino veritas
(24.09.19)
bekarım, 35 yaşındayım. aynı şehirde farklı ilçelerde yaşıyoruz. hiç aramam, iki haftada bir annem gelir, babam da ayda üç dört kez uğrar. evet allah belamı kısa sürede verecek sanırım.
0
buzkran
(24.09.19)
bu arada ablam yanımda, siz her gün arıyormuşsunuz ya o garibine gitti. annem her gün arayıp ne konuşacaksın, millet nasıl her gün arıyor anlamıyorum diyormuş. annem vefasız çıktı arkadaşlar, dna testi istiyorum.
0
buzkran
(24.09.19)
Cekirdek ailenin her uyesi farkli bir ulkede. Haftada bir toplu halde video konferans yapiyoruz. Fiziksel olarak herkesin bir araya gelmesi 3-4 yilda 1 oluyor.
0
crown
(24.09.19)
Farklı sehirlerdeyiz annemle hergun bazen günde iki üç kez. Boş boş muhabbet ediyoruz. Babamla ayda bir falan oldukça resmi.
Senede bir anca görüyorum.
0
kirmizipilotkalem
(24.09.19)
Annemle ilişiğim yok denecek kadar az hatta hiç yok son 4-5 aydır. Zira kardeşlerimle de durum aynı.

(not: bütün kardeşler aynı şehirde yaşıyor)
0
Avoiding The Puddle
(24.09.19)
29, evli, farklı şehirlerdeyiz. haftada 2-3 kez telefon (çok yoğun zamanlarda 1'e düştüğü olabiliyor), 1 skype.
Yüzyüze annemle senede 4-5, babamla 2-3 kez görüşebiliyoruz, babam iş dolayısıyla bulunduğum yere gelemiyor.

Her gün görüşmek bana da ilginç geliyor..
0
gmzo
(24.09.19)
Farkli sehir. Telefonda her gun. Biri sormus ne konusuluyor diye :D
Oyle dakikalarca olmuyor tabi. Bazi gunler hatta, disarida arkadaslarlayim su an, sesini duymak icin aradim, iyi misin diyip kapatiyorum hemen mesela. Yani 5 saniyeligine de olsa ararim.

Yuz yuze 3 ayda bir diyeyim.
0
Flipsflops
(24.09.19)
ayrı şehirlerde yaşıyoruz. annemle hemen her gün telefonlaşırız, babamla 4-5 günde bir.
4-5 ayda bir yanıma gelirler 2-3 hafta kalırlar. ben nadiren onların yaşadığı şehre giderim, yılda 1 falan.
0
asisamus
(24.09.19)
aynı şehirde farklı ilçelerde yaşıyoruz. yaşım 36. Annem 61 yaşında. İki haftaya bir giderim en geç, arada whatsapptan mesajlaşırız. Nadiren telefonda konusuruz, sevmediğimi biliyor çünkü. Babam yok.
0
sopiro
(24.09.19)
(4)

TESOL- TEFL sertifika

nickimineyapsam
arkadaşlar yurt dışında kullanma amacıyla TESOL-TEFL sertifikası almak için İstanbul'da önerebileceğiniz güvenilir bir yer var mıdır? Fiyatlar hakkında bilginiz varsa bir de, ortalama ne kadar bir fiyat uygundur sizce? (kimi yerler euro-dolar bazlı ücret sunuyor, geniş bir aralık var fiyatlar için.
arkadaşlar yurt dışında kullanma amacıyla TESOL-TEFL sertifikası almak için İstanbul'da önerebileceğiniz güvenilir bir yer var mıdır? Fiyatlar hakkında bilginiz varsa bir de, ortalama ne kadar bir fiyat uygundur sizce? (kimi yerler euro-dolar bazlı ücret sunuyor, geniş bir aralık var fiyatlar için. çok ucuz olan yerler de acaba güvenilir değil mi? yurt dışında geçerli olmaz mı? vs diye düşündürüyor insanı). öneri, tavsiye vs açığım
0
nickimineyapsam
(19.09.19)
ITI'dan CELTA alın, Levent'te yerleri. En tanınır olan o. Bin pound civarıdır herhalde ücreti. 1 ay tam zamanlı olarak bitirebilirsiniz. CELTA her yerde geçerli.
0
sopiro
(19.09.19)
@sopiro çok teşekkürler. CELTA "adults" olarak geçtiği için küçük öğrenciler için kabul görür mü acaba diye ondan bir çekincem var. malum bunların isimleri hep farklı hedef kitleye yönelik oluyor ama alım sürecinde ve çalışmak için bu detayı göz önünde bulunduruyorlar mı diye merak ediyorum. (çoğu ilanda TESOL-TEFL görüyorum bir de genelde ondan)
Bir de sanırım burada online olmadığı takdirde haftaiçi gün boyu oluyor sadece. Çalıştığım için akşam ve haftasonu olmasını tercih ediyorum aslında bu detayı belirtmemişim. Bu şekilde olan bir yer bilginiz de varsa müteşekkir olurum.
0
🌸nickimineyapsam
(19.09.19)
O halde CELTA'nın part time versiyonunu deneyebilirsiniz. Saatleri değişiyordur gerçi, illa ki akşamları olmayabilir ama bakmakta fayda var.
CELTA'yı bitirdikten sonra onun bir Young Learners extension'ı var, o programı tamamlayıp ekstra bir sertifika alabilirsiniz.

Ama bildiğim kadarıyla CELTA ile sınıf öğretmeni olmanız (yurtdışında) zor olabilir. BA'inizin de İngilizce öğretmenliği veya sınıf öğretmenliği veya spesifik bir yıl grubu öğretmenliği olmasını isteyebilirler. Ülkesine ve kurumuna göre istemeyebilirler de.

Ayrıca yurtdışında öğretmenlik yapmak arzusundaysanız artık neredeyse bütün okullar child protection sertifikaları vs istiyor, onları da takip etmeniz gerek.
0
sopiro
(19.09.19)
@sopiro çok teşekkür ediyorum cevabınız ve verdiğiniz bilgiler için
0
🌸nickimineyapsam
(20.09.19)
(9)

Her gün kafeden kahve alan birine ekolojik cam/metal termos/bardak hediye?

CursedChico
Her gün kafeden kahve alan birine ekolojik cam/metal termos/bardak hediye?hangisi sizce, çantada taşıması kolay olan bir şey. Ne olabilir
Her gün kafeden kahve alan birine ekolojik cam/metal termos/bardak hediye?

hangisi sizce, çantada taşıması kolay olan bir şey. Ne olabilir
0
CursedChico
(19.09.19)
150-200 tl arasında stanley termoslar var, onların saplı mug şeklinde olanları olduğu gibi termos gibi olanları da var. Bi göz atın derim.
0
tiny toon
(19.09.19)
Contigo marka iyidir metal termos olarak.
0
cakabo
(19.09.19)
contigo kullanıyorum oldukça iyi. alınabilir
0
lcha
(19.09.19)
Keep cup veya Ecocup benim en sevdiğim markalar. Isı tutma özelliği yok, ama hem şık hem de çok pratik, plastik kullanımını azaltmak için tavsiye ediliyorlar; ben kafede oturuyorsam bile onları kullanıyorum illa ki take away için değil yani.

Ayrıca Starbucks'ın klasik kapaklı termoslarından da var, sabahları evden çıkarken kahvemi ona koyuyorum. İnce uzun olduğu için çantada çok yer kaplamıyor.

Saplı vs bardak gibi termosları çok estetik bulmuyorum.
0
sopiro
(19.09.19)
iki tane keepcup'um var turkiye'de fiyati ne bilmiyorum ama yurtdisi fiyati uygun.
yalniz oyle kahveyi doldurup cantaya atilacak turden bisey degil, kapakli bi bardak
0
try again fail again fail better
(19.09.19)
ben defalarca denemeden sonra miniso'nun içi cam olan bardak biçimli termosunu kulanıyorum.

Starbucks termos da gayet güzel iş görür.
0
babilbaligi
(19.09.19)
Bu alınır mı gereksiz pahalı mı olur www.tchibo.com.tr

bu da contigo ama anlaşılmıyor plastik mi değil mi
0
🌸CursedChico
(15.10.19)
freebird5406_2
(15.10.19)
contigo ile kötğ yorumlar var burdaki alan kişilerde

www.amazon.com
0
🌸CursedChico
(15.10.19)
(11)

Sevgiliniz yakın arkadaşlarınızı çok sevse rahatsız olur musunuz?

amoldink1
Sevgiliniz (kadın) yakın arkadaşlarınızı (üç kişi ve hepsi erkek) çok sevse, onlarla çok iyi anlaşsa bunu sorun eder misiniz?Birkaç ay oldu daha tanışalı ama sevgilimin arkadaşlarını çok seviyorum, hepsi çok tatlı çocuklar. Genelde birlikte takılıyoruz, haliyle hemen samimi olduk ve benimkine de hep
Sevgiliniz (kadın) yakın arkadaşlarınızı (üç kişi ve hepsi erkek) çok sevse, onlarla çok iyi anlaşsa bunu sorun eder misiniz?

Birkaç ay oldu daha tanışalı ama sevgilimin arkadaşlarını çok seviyorum, hepsi çok tatlı çocuklar. Genelde birlikte takılıyoruz, haliyle hemen samimi olduk ve benimkine de hep derim ne iyi çocuklar diye. Geçenlerde bir arkadaşıma anlatıyordum bunu, sevgilimin ve arkadaşlarının belli etmeseler de bundan rahatsız olabileceklerini söyledi ve devamında çevremizdeki birkaç kişi de destek verdi bu düşünceye. Bana çok saçma geldi. Sonuçta kardeşim gibi onlar, ayrıca adamların hepsinin sevgilisi de var. Onların sevgilileri pek bize katılmıyorlar, benimki beni arkadaş ortamına çok soktuğu için ben bu kadar girdim içlerine. Sizce bu bir sorun mu yahu? Gereksiz yere kafaya takmaya başladım.
0
amoldink1
(14.09.19)
bence fazla yüz göz olmaya gerek yok,
0
nahtoderfahrung
(14.09.19)
Oldukça rahatsız edici.
Ayrıca sevecek ne var ki.
Bu arada kadınım.
0
kirmizipilotkalem
(14.09.19)
Sevgilimin arkadaşlarımla çok sıkı fıkı olmasını istemezdim, rahatsız olurdum. Kardeşim gibi olayından büyük bir saçmalıkta yok şu hayatta. Ne kardeşim o benim diyen kızların sevgililerinden ayrılıp kardeşi gibi olan erkeklerle sevgili olduğunu, evlendiğini, ve seviştiğine şahit oldu bu gözler.
0
KaraSakall
(14.09.19)
Kardeşlik? Ne düşündüğümü söylesem sinirlenirsin. Bir musibet bin nasihatten iyidir deyip bitirmem daha iyi olur sanırım.
0
kahverengi mont
(14.09.19)
sözlükte bi hikaye vardı.

diyelim bir kız bir erkek arkadaş sinemaya gitti ve erkek kızı öpmek için hamle yaptı. kız hemen suratına bi tokat atar ama aynı hareketi bi kız yapsa erkeğin tokadı kızın neresine atacağını siz hesap edin..
0
mehmed resad
(14.09.19)
şu kardeşim gibi lafına da ayrı gıcığım. aynı anneden çıkmadıysanız eğer kimse kardeş gibi olamaz. bence de samimiyete biraz mesafe koyun. sizden olmasa da onlardan birinden yanlış anlaşışır falan.
0
bidakikanizialicam
(14.09.19)
worlds are colliding (bkz: seinfeld)
0
egokalp
(15.09.19)
Çok sevse derken, iyi anlaşmak pozitif bir durum.

Yalnız mesafeleri iyi ayarlamayınca sadece sen ve erkek arkadaşınla değil, diğer arkadaşların da kendi kız arkadaşlarıyla aralarında kıskançlık durumlarına yol açabileceğinden bazı problemler olabilir.

Bu tarz dinamikler bazen hassas olabiliyor. Kişilere bağlı.
0
marsargo
(15.09.19)
rahatsız edici +1
0
basond
(15.09.19)
kardeş gibi olayı çok lüzumsuz.
Ben de sevgilimin arkadaşlarımla arkadaş olmasını istemezdim. Merhaba merhaba desinler, oturup adam gibi konuşsunlar falan da gerisi lüzumsuz. Dünyaların birbirine karıştırılması taraftarı değilim. Keza sevgilimin ailemle, ailelerin birbiriyle, iş arkadaşlarının diğer arkadaşlarla karıştırılmasını falan da lüzumsuz buluyorum.
0
sopiro
(15.09.19)
"Sonuçta kardeşim gibi onlar"
Bu yol yol degil.
0
stavro
(15.09.19)
(23)

Kaç para kazansaydınız zengin olduğunuzu düsünürdünüz ?

problem34
Zenginlik sizin için kaç para ?
Zenginlik sizin için kaç para ?
0
problem34
(12.09.19)
60 bin mayışım olsa havamdan geçilmez.
var mı öyle bir dünya?
0
windows95
(12.09.19)
1 milyon dolar
0
fyodor fyodorovic
(12.09.19)
Miktardan ziyade almak istediğim her şeyi düşünmeden, anında aldığım vakit zenginim demektir.
0
Başkalaşım
(12.09.19)
min 10m$
0
toua tokuchi
(12.09.19)
10 bin euro :D
0
chitosan
(12.09.19)
aylik 100k
0
ofis canlisiyim multinetle beslenirim
(12.09.19)
1 milyon dolar ile ölene kadar çalışmaya gerek yok olmazdı.
0
nuisance
(12.09.19)
10 milyon $
0
hayirsiz
(12.09.19)
oturup hesapladım, 30 milyon gibi rakam kurtarıyor hocam.
0
plutongezegendegilmi
(12.09.19)
Şu an 150bin tl
0
photo85
(12.09.19)
aylık 100 bin tl.
0
scudman1
(12.09.19)
şimdi hesapladım, 50 milyon dolar gibi bir para beni düze çıkartır. o zaman böyle sorulara gülümseyip paranın ne önemi var önemli olan gönül zenginliği derim.
0
engelbert humperdinck
(12.09.19)
zenginlik = özgürlük + sağlık
0
zaoaratu
(13.09.19)
eğer aylık kazandığım paraya muhtaçsam o zenginlik değil. Aylık 100 bin tl kazanıp 40 bin tl harcıyorsam yine de zengin değilim mesela.

Gece uyurken hala bir yerden para geliyorsa ve ben istediklerimi özgürce yapabiliyorsam o zenginlik. Parasal karşılığını bilemedim, yaşamadığım için sallamak istemedim :D
0
nhk ni youkosu
(13.09.19)
Hesabımdaki 1 milyon dolar.
0
roket adam
(13.09.19)
2-3 bin kazanıp sabah kalkmak zorunda olmasam, sürekli gezsem, uçak biletine para vermesem...

işte zenginlik böyle bir şey benim için.
0
redeath
(13.09.19)
maaşla zengin olunmaz. lazım olduğunda trink diye 10 milyon dolar nakit çıkabiliyorsam zenginim. yoksa 100 milyon dolar borç 100 milyon dolar alacak olsun elde var sıfır. net equity sağlam olmalı.
0
Jesus Christ
(13.09.19)
bir milyon dolar nakit yeter.şimdiki harcama düzenimle beni götürür.
0
nzessia
(13.09.19)
İlk 1 milyon dolar. Sonrasını ben hallederim.
0
SiyamkedisiZorro
(13.09.19)
Spesifik bir miktar değil de herhangi bir işi düzenli olarak yapmadan yine de endişelenmeden gelir ve birikim elde edebildiğim bir yaşam tarzında zengin olduğumu düşünürdüm.
0
sopiro
(13.09.19)
Yaşamak için çalışmak zorunda değilsem zengin olduğumu düşünürdüm.
0
Amaranta ursula
(13.09.19)
Hemen hesaplayalım,

Bugün ortalama / ortalama üstü bir ev kirası Adana'da yıllık 26K 'dan başlıyor, Bu değerde bir evi satın almak isterseniz 750K - 1.5 Milyon TL nakitinizin olması lazım. Böyle bir evde oturmak için her odada klima ve kışın da kombinizin olması lazım bu da her şekilde ayda ortalama (Yaz ve Kış ortalaması) 250 TL elektrik faturası ödemek demektir. İyi bir arabanızın olması için en az 500K nakite ihtiyacımız var, Eğer çocuğumuz varsa ve bir kolejde okumasını istiyorsak en az senede 30K cebimizden çıkacak demektir. Mutfak giderlerimiz aylık 4K civarı olduğunu varsayalım. Telefon, İnternet, Kablo TV, Netflix vb. bunların tamamına ortalama 250 - 400 TL ödeyeceğimizi farz ediyorum. Arada sırada dışarıda yemek yiyeceğimizi de hesaba katarsak ayda en az 1500 TL harcayacağımızı düşünürsek.

Tüm bunların toplamında elimizde bir sefere mahsus, 2 Milyon TL ve sonrasında her ay en az 10K maaş geliri lazım. Bu Adana gibi bir il için geçerli olan rakam, İstanbul için tahminim bunun en az 2 katı olurdu.
0
solo
(13.09.19)
Amaranta + 1

Gelirden bağımsız olarak, para kazanmak için çalışmaya ihtiyacın varsa zengin değilsin.
0
zombi
(13.09.19)
(27)

Nişanlanacak bir kız bir haftadır her gece aldatıyor

mobydick
Önümüzdeki hafta nişanlanacak bir kız, bir haftadir evli bir adamla kendi evinde beraber yaşıyor. Sevgilimin iş arkadaşı çünkü adam. Normalde hiç bir insana karışmam etmem ama bu olay çok farklı. Bu olay evli bir insanın aldatmasından da iğrenç. Daha heyecanı üzerinde olması gereken yeni nişanlana
Önümüzdeki hafta nişanlanacak bir kız, bir haftadir evli bir adamla kendi evinde beraber yaşıyor. Sevgilimin iş arkadaşı çünkü adam.

Normalde hiç bir insana karışmam etmem ama bu olay çok farklı. Bu olay evli bir insanın aldatmasından da iğrenç.

Daha heyecanı üzerinde olması gereken yeni nişanlanacağı adamı aldatıyor. Evliler aldatıyor arada çocuk vs ayrılamıyor aldatıyor hayır bunu da doğru bulmuyorum da, bu kadın kişisi direk nişan öncesi hafta gözünün içine baka baka adamı aldatıyor. Adamı tanımıyorum ama bulup açıkçası bu kızla nişanı atmasını sağlayabilirim. Tabiki aldattığını söylemeyeceğim kan çıkar. Buralarda her ailede bir büyük olur herkes onu dinler. O kişinin kulağına su kaçırıp bu işi bozduracağım. Ve bunu yapmayı da düşünüyorum. Bence hiç kimse bu kadar iğrenç birine güvenip evlenmemeli. Siz olsanız?
0
mobydick
(11.09.19)
Bence sen üstüne vazife olmayan yorumlarda bulunuyor olabilirsin :)
Ayni evde kaldıklarını nereden biliyorsun
0
okadardakolaydegilmis
(11.09.19)
Sana bunu anlatan üçüncü kişi
Ben hala olayların bu şekilde cereyan edebileceğine ihtimal vermiyorum
Kimse seks için böyle risk almaz
0
okadardakolaydegilmis
(11.09.19)
sen niye karışasın ki? müdahale etmemelisin tanımadığın insanların hayatına. ilişkilerinin dinamiklerini bilmene imkan yok bi kere. durum sandığından çok farklı bir şey de çıkabilir neticede.
0
theseachange
(11.09.19)
@okadardakolaydegilmis, kardeş foto isteyeceğim emin oluruz oldu mu.
0
🌸mobydick
(11.09.19)
Valla vicdan yapmakta haklısın, yapmam gerekiyor diyorsan yap bunu.
Ama boyle seylere bulasmak iyi fikir degil, ahlak bekciligine soyunmamak lazim. Sen kotu olursun hic ummadigin anda.

Ama bu gordugun olaganustu bir sey degil soyleyeyim, bu sadece senin bizzat tanik oldugun. Cok yaygin boyle seyler.

Yukaridakine istinaden; seks icin hem de ne riskler alınıyor.
Bu gözler neler gordu.
0
stavro
(11.09.19)
Böyle durumlarda milletin sağı solu belli olmaz takiverirler bıçağı görürsün. Hiç bulaşma. Kim ne bok yiyorsa yesin. Sen yeme yeter
0
jackyr
(11.09.19)
Sen direk söyleme. Kötü olursun Fake bir hesap aç, oradan patlat. Hiçbir insan evladı aldatılmayı haketmiyor.
0
komando kani var bende
(11.09.19)
Yaa çok kötü adam için. Üstüme ne vazife evet ama Ben de söylemenin yolunu arardım sanıyorum. Bana yapılmasını istemediğim bir şeyin başkasına yapılmasını mümkünse engellemek isterim.
0
somethinginthewayshemoves
(11.09.19)
Fake hesaptan soyle.
0
cilekesgargi
(11.09.19)
Cennetliksin
0
Dünyalı dostum
(11.09.19)
nişanlı adayı abim falan olsa söylerdim de elalemin işine neden karışayım ki?
0
9kuyruklukedi
(11.09.19)
Elalemin işinden bana ne deyip karışmasan bir insanın kurtulabilecek yılları öp olacak belki de.

Ama bi yandan da bize ne. Bilemedim.

Sen olsan söylenmesini ister miydin? Bazen de soyleyip sen suclu oluyorsun
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.09.19)
Senin fitne sokman sonucu cocuk kizi oldururse kizin akrabalari da bunu senin yanina birakmaz, cesedini bir derede buldular diye okuruz :P
0
hot potato
(11.09.19)
Üstüne vazife olmayan işlere karışma derim
0
xdenizx
(11.09.19)
Büyük harflerle sana ne bize ne kime ne?!
Adam da bu kadar salak olmasın, salaksa da aldatılsın. Aynısı kadınlar için de geçerli.
Kaç kere aldatıldım hepsine de hissettim ve haklı çıktım. Kimse bunu anlamayacak kadar salak olamaz. Salağa yatıyorsa da hak ediyordur.
0
bir nick var benden iceri
(11.09.19)
Feyk hesap aç anlat her şeyi
0
avatar is back
(11.09.19)
Feyk hesap +37377372
0
Delay Fuze
(11.09.19)
hedda gabler +1

aile büyüğünün sözünün dinlendiği bir yerde yaşıyorsan muhtemelen namus cinayetleri de vardır diye düşünüyorum. vicdanen rahatsız olmak çok normal böyle bir durumda ama bu kadar bilenip kafana takacağın bir durum değil bence, olmadık işlere yol açabilirsin. ben olsam fake hesaptan kıza her şeyi biliyorum, nişanlından ayrıl yoksa ben anlatırım gibi bir mesaj atardım sanırım. kız kendi halletsin nasıl istiyorsa, nişanlı da bu durumdan kurtulmuş olur. ama sen direkt kıza bilenmişsin garip bir şekilde, canı yansın istiyorsun sanki.

evli adamın karısına neden haber vermiyorsun mesela?
0
ma ya
(11.09.19)
@hedda gabler +1

Evli adamın karısına fake hesaptan patlat olayı, öyle su yüzüne çıksın herşey.
0
chitosan
(11.09.19)
kim ne bok yerse yesin, sen karışma bence.
0
tabirimekruh
(11.09.19)
Ben olsam söylemem. Ama illa söyleyeceğim kendime hakim olamıyorum dersen de fake hesap+1
0
gazozailacatmauzmani
(11.09.19)
türkiye burası adam cuckold da çıkabilir, aşırı muhafazakar çıkıp kadını mermi yağmuruna da tutabilir. sizi ilgilendiren bir şey yok.
0
nahtoderfahrung
(11.09.19)
Hedda+1500

Ayrıca sana ne?
0
jimjim
(12.09.19)
Aynısına şahit oldum geçen hafta. 3-5 gün sonra nisanlanacak olan bir kız, bir arkadaşımla sevişti.
0
el conquerador
(12.09.19)
yani söyleyin söylemeyin bir şey diyemem, söylerseniz erkeğin eşine de söylemek gerekir diye düşünüyorum ben. Kadın burda kadın olduğu için hatalı değil, aldattığı için hatalı zira. Aynı şeyi yapan erkek de olduğuna göre, ona da aynı yaklaşım gösterilmeli. Ne yaparsanız ikisine de yapın yani.

Fakat, ben gizli bir hesap bana ulaşarak eşimin aldattığını söylediği ve detay verdiği için boşandım. Kim olduğunu bilmiyorum ama iyi ki beni bu durumdan kurtardı diyorum. Ha ben çocuksuz, iyi para kazanan, kendi ayakları üstünde tuzu kuru bir insanım. Eşimin eline bakıyor olsaydım ne hissederdim bilemem.
0
sopiro
(12.09.19)
Adamın eşi aldattığını biliyor gibi birşey. Kızın kim olduğunu bilmese de adam eve gitmiyor bazı geceler. En son babasının evine gitti eşi. Erkek arkadaşıma bugün çalışmıyor nerede olduğunu biliyor musun diye gece 2 de mesaj attı daha önce. Hayır eşi bir de kapalı muhafazakar. Erkek arkadaşıma gece mesaj atacak denli rahatsız olmuş durumdan. Ama fazla yapacak birşeyi yok.

Benim için erkeğin aldatması da iğrenç de. Evli bir insandan çok nişanlanacak bir insanın aldatması daha iğrenç bence. Daha sen heyecanlı olmalısın birsürü güzel duygu içinde. Kadın gidip başkası ile sevişiyor.
0
🌸mobydick
(20.10.19)
son tahlilde ne yaptınız peki? merak ediyoruz
0
9kuyruklukedi
(20.10.19)
(13)

bir kitap okudum hayatım değişti

tabudeviren
dediğiniz bir kitap var mı?
dediğiniz bir kitap var mı?
0
tabudeviren
(11.09.19)
Yalnızız. Peyami Safa
0
dolan dolmuş
(11.09.19)
otostopçunun galaksi rehberi.
0
plutongezegendegilmi
(11.09.19)
simyacı
yetenek dediğin nedir ki?
eşikaltı büyücüleri + sübliminal a.ş.
semerkant
0
MtKrt
(11.09.19)
Eduardo galeano- ve günler yürümeye başladı
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(11.09.19)
Jack london/martin eden. Gemide okumuştum. Sanki beni anlatıyordu.
0
mekhanik karpov
(11.09.19)
Yüzyıllık yalnızlık
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(11.09.19)
"Everybody Lies" - Seth Stephens-Davidowitz
0
sopiro
(11.09.19)
yeni hayat
0
adivar
(11.09.19)
Hayat değiştirecek bir kitap yoktur bence. Belki ilk defa okuyanlar için kutsal kitaplar.
0
[GODDARD]
(11.09.19)
yaani hayatımı değiştirdi diyemem ama beni çok etkilemiştir: andre gide - kalpazanlar
0
theseachange
(11.09.19)
dinle küçük adam - wilhelm reich
0
yemrem
(11.09.19)
Tatar çölü
0
westblack
(11.09.19)
Panait Istrati - Kodin
0
amugochi
(11.09.19)
(18)

Kadınlarda simsiyah saçı nasıl buluyorsunuz?

birdsthatarelostonyou
Doğal saçım koyu kahverengi olmasına rağmen yıllardır hayatımı kara kaşlı-kara gözlü sınıfında sürdürüyordum, bir süredir kızılım ama bakımı beni yoruyor. Saçlarımı siyaha boyatmak istiyorum, beyaz tenli olduğum için hoş durur düşüncesindeyim ama yaşlı göstereceğini ve sert bir izlenim vereceğini sö
Doğal saçım koyu kahverengi olmasına rağmen yıllardır hayatımı kara kaşlı-kara gözlü sınıfında sürdürüyordum, bir süredir kızılım ama bakımı beni yoruyor. Saçlarımı siyaha boyatmak istiyorum, beyaz tenli olduğum için hoş durur düşüncesindeyim ama yaşlı göstereceğini ve sert bir izlenim vereceğini söylüyor çoğu kişi. Siz ne dersiniz?
0
birdsthatarelostonyou
(10.09.19)
Ben çok anlamam tonlardan falan da böyle çok çok koyu, doğal olmayan bir siyah tonu var. Parlağımsı bir şey. Bazı kadınlarda görüyorum böyle dediğin gibi "simsiyah". O renk harbiden çok seksi oluyor. Bilhassa hafif açık ten renkli kadınlara inanılmaz yakışıyor.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(10.09.19)
Guzel veya sexy durabiliyor ama sert buluyorum bir de keskin net bir sac kesimiyle destekleyenler oluyor siyah saclarini o biraz bana peruk izlenimi veriyor kalin telli gur bir sacsa. Ben en cok koyu tonlar kullanmak isteyenlere kahve yakistiriyorum sizin de dogal renginiz koyu kahveymis.
0
hindistan cevizi
(10.09.19)
Nası ifade edeyim bilmiyorum ama, bazı siyah saçlar sahte sahte duruyor (boyanın kalitesinden mi neyindendir anlamam tabi) onlar çirkin olabiliyor. Onun dışında güzel buluyorum
0
yanginmerdiveni
(10.09.19)
beyaz tenliysen siyah saç güzel durur. yüz ve vücut yapında önemli tabi.
0
scudman1
(10.09.19)
Beyaz ten koyu siyah saç kalabalıkta ilk dikkat çekecek şey. İlk bakışta büyük beklenti oluşur ama çehresinde detaylara inince o beklentiyi sürdürecek şeyler yoksa kalabalıkta sıradan biri olur çıkar.
0
IncredibleMau
(10.09.19)
Yakışanı vardır ama ben daha siyah saçlı görüp aa ne güzel kadın dediğimi hatırlamıyorum :/
Bence siyah kadar keskin kullanacağınıza koyu kestane, koyu kahverengi daha güzel oluyor.
0
eksi sozlugun tatli insani
(10.09.19)
Sert izlenim +1
Güzel bir suratın yoksa kötü manada dikkat çeker ayrıca. Bu tarz sıra dışı görünümler dikkati daha çok çektiği için çirkini daha çirkin güzeli daha güzel gösteriyor. Sevmem böyle güzel çirkin ayrımını ama özellikle saç rengi için cidden geçerli bu durum.

Bi de yapay siyah kötüye de +1
0
Bruce
(10.09.19)
Siyahin sert durmamasi icin yumusak, orantili yuz hatlari lazim. Siyahin bi kirik tonu, koyu kestane oluyor galiba. Onunla baslayabilirsin.
Bi de siyah sac fonle cok kotu duruyor bence. fon seven biriysen bu yonden de dusun. fon siyah saca bi yapaylik katiyor sanki.
0
Flipsflops
(10.09.19)
Gerçekten sert duruyor. Uzun süre siyah saç kullanmış biri olarak diyorum bunu. Şimdi daha hafif tonlar tercih ediyorum, millet daha az yadırgıyor.
0
hatun
(10.09.19)
seksi bulunmasına şaşırdım. ben hep alt kültürden insanlar saçını simsiyah yapıyormuş gibi gözlemledim. bana ucuz bir yapaylık hissi veriyor. özellikle düzleştiriciden yanmış saçlarda.
0
ruhen hastayim ben
(10.09.19)
Doğal siyah saçı ne kadar çok beğeniyorsam boyanmış siyahı da o kadar beğenmiyorum. Siyahın doğal durması için doğrudan siyaha değil de çok çok koyu kahverengiye(eminim başka bir adı vardır bunun) boyanması gerekiyor bence, diğer türlü biraz kötü görünüyor.
0
pike
(10.09.19)
kötü buluyorum, ortadogu'da olduğumu iliklerime kadar hissediyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.09.19)
Siyah saç = türkü barda sigara içip efkarlanan hafif toplu ama inadına dar giyinen yaşı geçkin abla
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(10.09.19)
benzer seyler soylenmis, bende de kiro kadin imaji uyandiriyor, genelde oyle kadinlarda goruyorum yani. bi de 2000'lerde gotikler falan yapiyodu herhalde.
0
aydonno
(11.09.19)
Yaşınızı bilmiyorum da beyazları kapatmıyor ya.
0
sopiro
(12.09.19)
kızıl ve siyah saçları hiç kimseye yakıştıramıyorum. doğal saç rengi tonları; değişiklik isteniyorsa en güzeli doğal renkli saça biraz ışıltı katmak olmalı en fazla. bence tabii.

koyu renk saç istiyorsan 3 veya 4 boya numarası ideal. insanlarda doğal koyulukta olan renkler zaten...
0
ninotevtidze
(12.09.19)
Harika buluyorum. Ozellikle simsiyah duz ve acik sac ise.
Beyaz tenlilere dogal olmayan siyah bile cok yakisiyor.
0
stavro
(12.09.19)
saçın tek başına bir önemi yok. fiziksel özellikleri de önemli.
0
matrix
(14.09.19)
(7)

Tekrar okuyayım mı?

mekaniker
Merhaba duyuru sakinleri. Başlıktaki sorumun muhatabı İngilizce hazırlık. Şimdi ben makine mühendisi oldum ama üzülerek söylüyorum ki İngilizceyi tam manasıyla bilmiyorum. İngilizce hazırlığı isteğe bağlı okudum. Hazırlığa başlayınca şehir değişikliği ile beraber adaptasyon sorunları çekince ilgimi
Merhaba duyuru sakinleri. Başlıktaki sorumun muhatabı İngilizce hazırlık. Şimdi ben makine mühendisi oldum ama üzülerek söylüyorum ki İngilizceyi tam manasıyla bilmiyorum. İngilizce hazırlığı isteğe bağlı okudum. Hazırlığa başlayınca şehir değişikliği ile beraber adaptasyon sorunları çekince ilgimi başka yöne kaydırdım ve okulu savsakladım. Şimdi çok pişmanım. Aynı üniversitede yüksek lisansa kabul aldım ve 2 haftaya başlıyorum. Hazırlık için hakkım var. Tekrar okumalı mıyım emin değilim.

Yabancı dil mevzusunu bu hayatta hiçbir şey kadar takıntı yapmadım. Benim bunu bir şekilde öğrenmem gerek. Hayat kalitem dahil olmak üzere etkisi hayatımda büyük olacak. Nice zor derslerle başa çıkabilmeyi öğrendim fakat dil öğrenmeyi öğrenemedim. Açık olmak gerekirse hazırlık okulu çok kaliteli değildi. Bu dediğim 5 sene öncesi elbette. Bütün bir yılı sadece buna adasam öğrenebilirim gibi geliyor. Diğer taraftan master a başlarsam ders yüküm hafif olacak. Haftada 2 veya 3 gün dersim var. Kendim çalışarak başarabilir miyim emin olamıyorum. Eğer bu yolu seçersem bir sene kazanmış olurun. Dil konusunda deneyimli birçok insan var burada. Engin bilgilerinizi bekliyorum. Teşekkürler.
0
mekaniker
(09.09.19)
Benim gördüğüm kadarıyla o dilin konuşulduğu ülkede bir yıl kalmadan tam olarak o dili konuşuyorum diyebilecek kadar öğrenmek çok zor.

Ne yapın edin, yurtdışına gidin. Ama değişim programı, ama kurs.
0
burfak
(09.09.19)
bence kesinlikle okumayın. çok büyük vakit kaybı. onun yerine y. lisans devam ederken kursa gidin. yurtdışına gitmek dil öğrenmek için en büyük gereklilik değil bu arada. ben yurt dışına gitmeden çok iyi derecede ingilizce konuşur duruma kursa giderek geldim. işin tek bir püf noktası var. ingilizce 3 aylık kursa gidip öğrenip geçeceğiniz bir kazanım değil. kursa başlayın, ister yavaş, ister hızlı ilerleyen bir kurs olsun. sakın bırakmayın. 3 aylık değil 3 yıllık plan yapın. kurlar bitse de konuşma kursuyla devam edin. ingilizce şarkı sözü ezberleyin. dizileri ingilizce altyazı ile izleyin. y. lisansınız ile ilgili ingilizce makaleleri çevirin. çok uzun geliyorsa özet ve sonuç kısımlarını çevirip bir klasörde toplayın. ileride çok işinize yarayacak. hem de ingilizce pratik yapmış olacaksınız.
0
alex_pearson
(09.09.19)
Birkaç sene önce üniversitede hazırlık bitirmiş bir öğrenci bana geldi özel ders almak için. Üçüncü tekil şahıslarda fiile eklenen -s'ten bile habersizdi. Bir de ailesi bir ton para vermiş. Dördüncü haftada falan babasını arayıp "boşuna para harcamışsınız, yazık olmuş" dedim.
Üniversitelerin hazırlığına çok da güvenmemek gerek bence.
0
sopiro
(09.09.19)
@burfak zaten planlarımda var. Fakat gitmeden en az b1 seviye olmak, kelime ve dinleme bilgilerimi ilerletmek istiyorum.

@alex o seçeneğe daha yakınım. Farklı bakış açılarını görmek istiyorum. Evet öğrenmeyi birkaç aya sınırlandırmak değil niyetim.
0
🌸mekaniker
(09.09.19)
hazirligi ingilizceye bagli olan okulun hazirligindan ne hayir gelir bilmiyorum. Eger okumayi secersen de sadece okulda anlatilan dersle sinirli kalmayip kendin de gunde 2-3 saat ingilizceyle hasir nesir olman gerek.
0
hot potato
(09.09.19)
@hot kalitesi tartışılır tabi ama amaç yoğunlaşmak. Aksi durumda da 3-4 saat ayırabilirim.
0
🌸mekaniker
(09.09.19)
yurtdisi +1. ama kendini kapatman lazim, fink atmaya degil ciddi olarak dil ogrenmeye gittiginin bilincinde olarak cikman gerekiyor. gezmeye dalarsan yine patlarsin.

dil kursu olarak da coluk cocugun gittigi boktan dil kurslari degil, ciddi olarak dil ogreten universite bunyesindeki "continuing education" bolumlerine bak. 6 ay'da ciddi fark hissediyorsun. 1 sene dayanirsan sikintiyi buyuk oranda cozersin diye tahmin ediyorum. hem cvde de guzel durur.
0
cooperr
(09.09.19)
(19)

universite okurken aile ile yasamak

Leonardo~Da~Vinci
merhaba,ailemle ayni sehirdeki bir universitede zor bir bolum okuyacagim. otobusle okul eve 50 km uzaklikta. malum otobusler dolaniyor cok. babam benim her gun toplu tasima kullanarak eve gidip gelmemi istiyor cunku daha hesapli oluyor onun icin. bense, okula gidene kadar 2-3 otobus degistirmek zoru
merhaba,

ailemle ayni sehirdeki bir universitede zor bir bolum okuyacagim. otobusle okul eve 50 km uzaklikta. malum otobusler dolaniyor cok. babam benim her gun toplu tasima kullanarak eve gidip gelmemi istiyor cunku daha hesapli oluyor onun icin. bense, okula gidene kadar 2-3 otobus degistirmek zorunda kalacagim. 2 saatim yolda gececegi icin sabah 2-3 saat erken kalkacagim. bunun verecegi bir yorgunluk olacak. ayrica aksam donerken otobus bekleme derdi, tika basa dolu otobuste 2-2 bucuk saat geri donme iskencesi var.
bir de bunun aile yasama durumu var.
bolum zor oldugundan muhtemelen baze gec saatlere kadar arkadaslarla kutuphanede ders ve proje uzerinde calismak zorunda kalacagim.

ben bunun yerine bir arkadasimla ev tutmayi dusunuyorum. tabii masrafi olacak ama baska caremiz yok. baba bu ev tutma isine sicak bakmiyor. eve cikmanin da muhtemelen dezavantajlari coktur. ama en azindan okula yakin olacak.
babami nasil ikna edebilirim? ne dersem ikna olmadi. eskiden okula kar kis demeden bir koyden diger koye yuruyerek giderdik demesine az kaldi cunku.

kyk yurdu basvurulari yatay gecisler icin baslamadi, ekimde baslayacak. bana yurt cikacagini da sanmiyorum. babamin uzerinde kayitli seyler var.
diger yurtlara da sicak bakmiyorum. baska dini cemaat ve olusumlarin da evinde kalmak bana gore degil.
0
Leonardo~Da~Vinci
(07.09.19)
Her gün 50 km gidip geleceksen okulu bırakırsın. Bırakmasan da ders başarın çok düşer.
0
OrangeYellow
(07.09.19)
Eve çıkmanın bir yolunu bul. Evle ilgili beklentilerini düşük tut.Ev arkadaşı arayan çoktur şimdi.Babana eve çıkmak istediğini tatlı dille anlat asla sinirlenme. Huyuna git. Annen ablan abin varsa onlardan babanı ikna etme hususunda yardım iste. Tatillerde, boş zamanlarında çalış part time işlerde. Artık büyüdüğünü tek başına bir birey olduğunu belli et babana. Bol şans dilerim sana
0
çılgındünya
(07.09.19)
Parayı veren babansa normal. Kendi paranı kazanmaya bak yoksa böyle oluyor hep.
0
i ve been mistreated
(07.09.19)
Ben bu durumu 4 yıl yaşadım. Berbat bir histir. Arkadaşlarınla program bile yapamazsın. Çünkü son otobüse yetişmen gerekir. Taksi tutsan tüm harçlığı verirsin. En mantıklısı ucuz yollu bir araba almak
0
ovungec zeus
(07.09.19)
niye diğer yurtlara sıcak bakmıyorsun?
0
elorelia
(07.09.19)
uçak almadığın sürece neyle gidersen git hayattan soğursun. ben bunun 30km olan versiyonunu yaşadım, okulu bırakmak istedim gerçekten. insanı inanılmaz yoruyor. eve gelip ne ara ders çalışacaksın o yorgunlukla, ne ara kafanı dağıtıp arkadaşlarınla çıkacaksın.. sürekli yorulursun hayata küsersin cidden. ders saatlerin part time a müsaitse bunu düşün mutlaka, baban hiç destek olmuyorsa kyk kredisi çek, burs veren vakıflara başvur. ama 50km çekilmez be.
0
mehmed resad
(07.09.19)
50 km mesele değil de 2-2.5 saat sürmesi sıkıntı. Bu demek ki günde 5 saate yakın yolda geceçek. İmkansız.
Babana bunu yapamam. istersen okula gitmeyeyim dersin. Veya gemileri yakıp iş bakman gerekir ki zor bölüm diyorsun.
Ev olmasa da yurt seçeneği ilk planda fiyat açısından daha uygun olabilir. KYK yı salla .
0
alicandan
(07.09.19)
Üniversiteyi benzer bir şekilde okudum ben. Okula gitmek için 3 aktarma yapıyordum ve 1.5-2 saat arası sürüyordu tek yön. Öncelikle şunu söyleyeyim, olmayacak iş değil, bir şekilde oluyor. Yaparsın yani ama bir süre sonra gerçekten çok sıkıcı bir hal alacağına da emin olabilirsin.
Ben okula başladıktan bir süre sonra baktım ki böyle olmayacak, eve çıkayım dedim. Evden buna onay veya destek gelmeyeceği için de çalışıp, para biriktirmeye karar verdim. Hem okul, hem iş 2 saat mesafedeydi yaşadığım yere ve rezil rüsva bir hayattı.

Eve çıkacağım arkadaş son anda yarı yolda bıraktı, o da olmadı. Sonradan iki üç kere daha denedim, onlar da olmadı bir şekilde hep bir engel çıktı. Sonuç olarak ben bütün üniversiteyi o arkadaşta kal, bu arkadaşta kal, arada eve git şeklinde geçirdim.
Arkadaş çevrenin nasıl insanlar olacağına bağlı olarak bu problem değil ama kimsenin olmasa, senin miden bulanacak bu durumdan. Hoş bir konum değil.

Bu işin çözümü babanı ikna etmek değil. İkna da edemezsin zaten. Yapman gereken ilk şey ekonomik özgürlüğünü eline almak. Git bir yerde garsonluk falan artık ne bulursan bir işte çalış, kendi paranı kazan. Parayı kazanan sen olursan, nasıl harcayacağına da sen karar verirsin. Eğer her şey yolunda gider, denk gelirse de biriyle eve çıkarsın.
0
cay koy geliyorum
(07.09.19)
Parayı veren babansa normal +1
0
ruhen hastayim ben
(07.09.19)
Her gün 50 km çok zor. Sadece okul yaşantını etkilemez, sosyal hayatını da bitirir. Eğer baban eve de çıkmanı istemiyorsa altına iyi kötü bir araba çeksin, okula öyle git gel. 2-3 vesaiti bir yolculukta kolaysa kendi değiştirsin bu ne cimrilik. Bazı devlet üniversitelerinin kendi bünyesinde olan öğrenciler için açtığı yurt ve öğrenci evleri oluyor. Üniversitelerin sks’lerinde ilan edilir bunlara başvuru olayı. Kyk’ya güzel bir alternatif, bir bak bence. Eğer hiç başka seçenek bırakmıyorsa mantıklı olan bir iki dönem dişini sıkıp, şehir dışında bir üniversiteye yatay geçiş yapman. O zaman o istemediği parayı mecbur verecek sana.
0
radio raheem
(07.09.19)
Araba almak gibi bir opsiyon yok mu?
0
plutongezegendegilmi
(07.09.19)
ben olsam 1 yıl okulu dondurur çalışırdım. biriktireceğim 25bin tl + bir miktar aile katkısı ile 30-40k'e araba alır öyle giderdim. bu şekilde ne sosyal hayatın ne akademik hayatın olur.
0
zaoaratu
(07.09.19)
Ben de tam dediğin gibi 5 seneyi bitirdim, sürekli rapor yazmam, laba girmem, proje yapmam gereken zor bir mühendislik bölümü okudum, arkadaşlarla otururken otobüse yetişmem lazım deyip kalkmak gerekiyordu sürekli. Ne okuldan bir tat aldım ne gençliğimden. Valla iş bulup çalış ve öğrenci evine çık, belki okulu 1 sene uzatırsın ama daha çok şey öğrenirsin hayat adına
0
pislick0
(07.09.19)
cevaplariniz icin minnettarim, cok tesekkur ederim:)

@elorelia, diger yurtlara sicak bakmiyorum cunku gecmiste cok yurtlarda kaldim. kisitlayici bir ortam. ve insana bir sey katmiyor. ben daha ozgur bir ortam istiyorum ve tabii bunun bir bedeli var. bunun farkindayim.

@plutongezegendegilmi, hayir pluton gezegen degil:) mumkunati yok babam araba almaz. almaya kalksa bile annem engel olacak. kaza yapmamdan korkuyorlar.

@zaoarato, okulu dondurmayacagim.

part time is, kendi okudugum alanda bulmam zor. bulursam calisacagim. ancak alan disi olunca derslerden kopabilirim ki bu en son istedigim sey.
tezgahtarlik ve ticaret tecrubem var. bu alanlarda is vardir muhtemelen.

bunun haricinde acaba staj yapsam, staj parasi ile gecinebilir miyim? daha once staj yapmadim, stajlar bedava mi yoksa?

calismayi seviyorum.
0
🌸Leonardo~Da~Vinci
(07.09.19)
okurken çalışmak mı? bana kalırsa yapılabilecek en kötü tercih. biz sana akademik ve sosyal hayatın olmaz diyoruz sen 3 kuruş için var olan enerjini işe aktaracağım diyorsun. sanıyor musun girdiğin işte seni sömürmeyecekler aldığın paranın hakkını söke söke istemeyecekler?

araba konusuna gelince. belli ki kapalı görüşlü bir ailen var 19 yaşında insanlar şehit oluyor, sen benim kaza yapmamdan korkuyorlar diyorsun. ailenin bakış açısı tabiki senin suçun değil, ne diyelim şimdiden geçmiş olsun.
0
zaoaratu
(07.09.19)
Aynı şeyleri yaşadım.İnsan çok yoruluyor hele sınav zamanlarında sürekli bi telaş içersinde oluyorsun.Sınavlara vb şeylere yetişmek için.Tavsiyem ilk sene bunu dene ailenin gönlü olsun ama bu arada iş bul ve paranı biriktir.Seneye eve çıkmayı denersin
0
blablamovie
(07.09.19)
Ayrı eve çıkmanın maliyetinin çok fazla olacağı için mi aileniz sıcak bakmıyor? Maddi açıdan büyük bir külfet oluşturmayacaksa okul başladıktan sonra siz sabah güneş doğmadan evden çıkıp gece yarısı eve geldikçe seçimlerini sorgularlar. Ben de benzer bir şey yaşadım. İlk seneler gençlik enerjisiyle çekiliyor da son senelere doğru ağlamaklı hale geliyordum. Bir süre ne çektiğiniz görmeleri en etkili ikna yöntemi olur bence. Hele baba emekliyse o yol ona turistik gezi gibi görünüyor muhtemelen, işin ciddiyetini kavrayamıyor.
0
wish i could find a way to disappear
(07.09.19)
Ben de üniversitedeyken ailemle yaşıyordum. Sabahları 5'te kalkıp önce yürüyüş, sonra minibüs (o zamanlar metro yoktu, kadıköy minibüsle 50 dk sürüyordu), sonra vapur, sonra tramvay yaparak okula gidip, dönüşte de aynı güzergahı geliyordum tabii. Bunun ne eziyet bir şey olduğunu biliyorum, bazen 8:30 derslerinde o kadar uykum olurdu ki, gözlerim açık uyuyakaldığımı düşünürdüm.

Gelin görün ki, yirmi sene önce de aynı şeyi düşünüyordum, şimdi de aynı şeyi düşünüyorum: aileniz masrafınızı karşılıyorsa insanlık dışı bir eziyet olmadığı sürece uymanız gerekir. Evet zor git gel yapmak ama neticede biz de mezun olduk, aynı diplomayı aldık. Bazı şeyler sorun olmadan sorun etmemek gerekiyor.

Zaman içinde vizyonunuz ve yaşam tarzınız geliştikçe, kendi paranızı da kazanırsınız, kararlarınızı da verirsiniz, belki şu anda öngöremediğiniz bir çözüm çıkar.
0
sopiro
(07.09.19)
Biraz surun, oluler gibi eve gel ilk donem. Ikinci donem halini gorur, derdini anlarlar. Boylece cikarsin ogrenci evine.
0
buf-e kür
(07.09.19)
(9)

Kindledan kitap okumak

insomniac
E kitap okumak için kindle alsam mı diye düşünüyorum. Kullanan varsa tavsiye eder mi?
E kitap okumak için kindle alsam mı diye düşünüyorum. Kullanan varsa tavsiye eder mi?
0
insomniac
(07.09.19)
çok eski bir kobom var. kesinlikle bu tip aletleri tavsiye ederim. eskisi böyleyse yenilerle daha keyifli olduğuna eminim.
0
kafadanbacakli
(07.09.19)
Hiç durmayın alın. Hayatımda parasının hakkını veren daha iyi bir teknolojik alet görmedim.
Ben de yaklaşık 5 yıldır Kobo kullanıyorum, evladiyelik, hiç sorun yaşamadım, parasının hakkını fazlasıyla verdi. Gözüm gibi bakıyorum.

@fraise'nin dediği gece ışığı açmaya ihtiyaç duymadan yattığın yerden kitap okumak çok keyifli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.09.19)
ekran parlaklığı gözleri yoruyor mu ya da uyku sorunu yapıyor mu?

bir de hangi marka önerirsiniz?
0
🌸insomniac
(07.09.19)
Kullanacaksan al, kullanmayacaksan alma. Kardeşimde vardı, kullanmadığı için sattı en son. Bende yıllardır var, aşığım kendisine.

Kobo tavsiye ediyorum, Kindle gereksiz zahmetli. Uyku sorunu yapmaz, göz yormaz.
0
hatun
(07.09.19)
kobo ve kindle farkı nedir?
0
🌸insomniac
(07.09.19)
goz yorma, uyku sorunu vs olmuyor; tablette yarim saatten fazla bir sey okuyamayan ben, e-readerda araliksiz iki saat kitap okudugumu bilirim.

kullanim acisindan hicbirinde devasa farklar yok ama kobo turkiye'de yasayan biri icin bence en mantikli secim. kindleda biraz ugrasmak zorunda kaliyorsunuz. benim ilk e-readerim calibro'ydu mesela; o zaman cok uygun bir fiyata almistim, sonra babama verdim. yillardir hala kullaniyor o da.

farklarini google'dan arastirabilirsiniz.
0
fraise
(07.09.19)
Kindle, kendine has olan mobi formatını destekliyor. İnternette de bulacağın kitaplar çoğunlukla epub formatında olacağı için bunları kindle'da okuyabilmek için mobi'ye çevirmen gerekiyor. Küçük bir işlem de olsa kobo'ya göre dezavantajı bu.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.09.19)
Kindle şuana kadar aldigim ve işime yarayan en iyi elektronik alet. Hiç durmadan alin.
0
zaxurani
(07.09.19)
Kindle'a verdiğim para kadar hak edilmiş ve helal olsun dediğim bir başka masrafım olmamıştır herhalde.
0
sopiro
(07.09.19)
(15)

Kadın cinayetleri üzerine

Pertev nail
Merhaba, emine bulut cinayetinden sonra türkiye’deki cinayet istatistiklerini araştırdım. Yılda ortalama 2500 kişi öldürülüyor ve bunun ortalama 500 tanesi kadın cinayeti. 2000 erkek öldürülüyor her yıl. Bunun gündem olmamasını neye bağlıyorsunuz? Türkiye’de kadına şiddet değil, şiddet sorunu olduğu
Merhaba, emine bulut cinayetinden sonra türkiye’deki cinayet istatistiklerini araştırdım. Yılda ortalama 2500 kişi öldürülüyor ve bunun ortalama 500 tanesi kadın cinayeti. 2000 erkek öldürülüyor her yıl. Bunun gündem olmamasını neye bağlıyorsunuz? Türkiye’de kadına şiddet değil, şiddet sorunu olduğunu düşünüyorum. Güçlü olan kişi, zayıfa merhamet etmiyor, gücü nispetinde fiziksel veya psikolojik şiddete maruz bırakıyor. Özgecan Aslan olayı gibi bu da unutulacak, neden sorunun kökenine inmiyoruz? İki tivit atınca sorun çözülüyor mu? Emine Bulut bir erkek olsaydı ve aynı şekilde öldürülseydi bu kadar gündem olur muydu? Linç edecekleri şimdiden dışarı alalım, mantıklı argüman bekliyorum.
0
Pertev nail
(24.08.19)
Öldürülen 500 kadının neredeyse tamamı kocası/sevgilisi tarafından öldürülüyor; öldürülen erkeklerin kaç tanesi eşi ya da sevgilisi tarafından öldürülüyor ona da bakmak lazım. Kurduğun korelasyon tutarlı değil.
0
angelus
(24.08.19)
Toplum genelinde şiddet sorunu olduğu muhakkak. Ancak kadın cinayetlerinde angelus'un dediği gibi sistematik bir örüntü var: katil neredeyse her zaman erkek ve "namus" veya benzeri bir inanışla kadını öldürüyor.

Dediğiniz gibi sorunun kökenine inmek gerekiyor.

Uzun yıllar boyunca topluma şunu öğretmek gerekiyor: Kadın erkeğin malı, "namusu" değil; kadın erkeğin sorumluluğunda değil, kıskançlık vesaire erkeği "erkek" yapan şey değil, kadının erkeğe karşı bir sorumluluğu yok (keza erkeğin de kadına), kadın ve erkek iki farklı birey ve kadın da erkekle aynı haklara sahip. Toplumda "kadınlık" ve "erkeklik" ile ilgili ciddi tanım sorunlarımız var. Yolumuz çok uzun.

Ekleme: Doktor, öğretmen cinayetlerinde de katil çoğunlukla erkek. Bu nedenle bu ciddi bir toplumsal "erkeklik" tanımı ve erkek öfkesi sorunu. Haksızlığa uğradığını, kendine "yanlış yapıldığını" düşünen erkek öfkesini kontrol etmiyor ve öldürmeyi çözüm olarak görüyor. Kişinin hakkı nedir, karşısındaki kadının, doktorun, öğretmenin hakları nelerdir bunlarla ilgili de toplum çok bilinçsiz.
0
fotrsapka
(24.08.19)
Net oran tabii ki bilemiyorum ama kuvvetle muhtemel, öldürülen kadınların büyük çoğunluğu kocaları/sevgilileri tarafından öldürülüyor. Evinde şiddet gören dünya kadar kadın var ve ne yazık ki bugün olmasa yarın, onların da bir kısmının sonu böyle olacak.
Elbette genel bir şiddet sorunu var memlekette ama bu spesifik bir mesele.

Durumun bu olduğunu anlamak için süper zeka olmaya da gerek yok. O yüzden siz neyin argümanını arıyorsunuz, neyi tartışmak istiyorsunuz anlamadım.
Bugün bu meselenin bu kadar gündem olduysa, sebebi birinin denk gelip, video çekip, internete atması. Bu hafta yanılmıyorsam konyada, adamın bir tanesi karısını 20 yerinden bıçaklayıp öldürdü mesela. Haber oldu mu, evet ama gündem olmadı. Diğer tüm aile içi kadın cinayetleri gibi, geçti gitti. Bir saniye durup düşünün mesela adamın, eşini 20 kere bıçaklayarak öldüğünün videosunun çıktığını. Aynı şekilde yine ortalık karışırdı. Emine Bulut meselesinin bu kadar hızlı, bu kadar büyük bir mesele haline gelmesinin nedeni, ilk defa insanların gözüyle vahşeti görmesi oldu.
0
cay koy geliyorum
(24.08.19)
'hayat arkadaşı'nı öldürmek başka bi şey, sıradan, yabancı bi insanı öldürmek başka bi şey. eğer kadınlar da kocalarını öldürse o zaman dediğin gibi bu sadece bir şiddet sorunu olarak alınabilirdi. fakat kadın cinayetlerinde var olan şey sıradan bir şiddetten de öte, kadının toplumdaki yeri ve kadına bakış açısıyla da ilgili bir durum. emine bulut öldürüldü, neden? başkasıyla evlenecekmiş. kadının toplumdaki yeriyle ilgili ciddi bir problem var. bunu eskiden köle sahipleri yapıyordu, kölelerine istediğini yapmakta özgürlerdi çünkü kölelerin bir hakkı yoktu ve birey değildi. tamamen ayni mantık. karılarını dövmeyi ve öldürmeyi hak olarak görüyorlar. bu olaylara cinayet demek bile masum kalıyor.
0
mehmed resad
(24.08.19)
üğpoıuy; Şiddet insan cinsinin doğasında var bunu bitiremezsin, eğitimle de bitiremezsin eğitimle bitecek olsaydı Kuzey Avrupa ülkelerinde hiç cinayet işlenmezdi fakat onlar da ruh hastası, demek ki eğitimle olmuyor bu ama mesela polise "kocam beni öldürecek" diye sığınan kadını bizim gibi ülkeler dışında kimse kocasıyla barıştırıp evine göndermiyordur, o kadın da sonrasında öldürülüyor kocası tarafından. Bu çok farklı bir durum. Bunu kahvede batak oynarken arkadaşıyla kavga edip bıçaklanan adamla bir tutamayız.
0
angelus
(24.08.19)
toplumda şiddet problemi var. emine bulutu öldüren piskopat katil başka erkeklere de şiddet uygulamıştır muhakkak.

Emine Bulut bir erkek olsaydı ve aynı şekilde öldürülseydi bu kadar gündem olmazdı, her gün erkekler dayak yiyip öldürülüyor, haber bile olmuyor.

toplumun çoğu idam istiyor, bu bile ne kadar hastalıklı şiddet düşkünü millet oldugumuzu gösteriyor
0
dafuq
(24.08.19)
Cunku toplum kadin konusunda triggered vaziyete getirilmis. Cinayet olayi cinsiyet meselesine cevrilmis durumda. Feminist akim sayesinde olaya "bir cinayet islendi" seklinde degil "bir erkek bir kadin cinayeti isledi" seklinde bakiliyor.

Ortada bir katil var, katilin cinsiyeti uzerinden muhabbetler donmekte.

Sosyal medyada "erkekligimden utaniyorum", "cinsiyetimden tiksiniyorum" diye yazan bile var. Ulan gerizekali cinsiyetinden niye utaniyorsun? Cinayetin islenmis olmasinin sebebi adamin asagilik bir katil olmasi, cinsiyeti degil be ahmak herif. Asagilik bir katil erkek diye neden erkeklik uzerine abuk subuk konusalim?

Bakin cinayet uzerinden erkeklik uzerine soylemlerde bulunmak, olayi cinsiyete indirgeyip genele vurmak DUPEDUZ cinsiyetciliktir. Ama cinsiyetcilik ifadesini genelde soz konusu kadin oldugunda kullanmaya alisilmis, soz konusu erkek olunca hicbirimizin aklina cinsiyetcilik gelmiyor. Olaya boyle igrenc bir bakis acisiyla yaklasirsan siddet sorununu unutulup "sorunumuz erkekler"e gelir olay.
Bunun tersi yapilsa, bir kadinin isledigi suc uzerinden konu kadinliga getirilip kadin cinsiyeti uzerine bu tur soylemler yapilsa kiyamet kopar.


Oldurulen erkekler sagda solda kavga ettigi kisiler tarafindan oldurulurken kadinlarin cogunlukla kocasi/sevgilisi tarafindan olduruldugu dogru.
Bir cinayeti kurbanin esi/sevgilisi ya da trafikte tartistigi tanimadigi adamin islemis olmasi bir seyi degistirmez. Olumden otesi yok, tanimadigin biri tarafinadn oldurulmek esin tarafindan oldurulmekten daha hafif degil. Kalanlarin cektigi aciyi da hafifletmiyor cinayeti yabancinin islemesi.
Evlilik/ask iliskisi bulunmamasi 2000 tane cinayeti 500 es/sevgili cinayetinden hafif ya da daha onemsiz kilmaz.

Insan dogasi geregi kadin kurban soz konusu olunca biraz daha tepkili olmamiz normal bir yerde. Cunku kadin daha savunmasiz bir erkege gore. Siddet uygulamak istesen yoldan gecen herhangi bir kadina uygulayabilirsin ama onune gelen erkege siddey uygulayamazsin mesela. Kendini savunabilme ihtimali var. Savunmasiz birine karsi islenen siddet olayi daha trajik oluyor, dolayisiyla "kadina siddet" olayinin genel siddet olayindan daha on planda olmasi dogal. En azindan ben dogal buluyorum, gercekci dusundugum icin.
Ama bu meselelerin uzerinden igrenc cinsiyet muhabbetleri yapilmasi, cinsiyetimden utanuyorum gibi soylemlerde bulunulmasi korkunc. Ozgecan olayinda da sosyal medyada bu soylemler havada ucusmustu.

Sonuc olarak dedigin dogru, genel olarak bir "siddet sorunu" var. Olumun erkegi kadini yok normalde, olmamali en azindan.
0
stavro
(24.08.19)
fortsapka güzel yazmış. kadın kadın olduğu için,itaat etmediği için öldürülüyor. toplum olarak ruh sağlığımızın iyi olmadığı,büyük bölümümüzün idle hareket ettiği gerçek. ama bu ülkede yaşayıp ve/ya bu toprakları bilip kadın cinayetleri vurgusundan rahatsız olmak,buna cinsiyetçilik demek nasıl bir kafa yapısıdır anlayamıyorum. yolumuzun uzun olduğu kesin de o yolda kaç kişi yürüyoruz o daha büyük mesele.
0
asteriks
(24.08.19)
@üğpoıuy, kendi ifadesi.
0
mehmed resad
(24.08.19)
Katilin çoğunlukla erkek olması normal çünkü güçlü olan erkek. Kaldı ki azımsanmayacak sayıda kadın katiller de var. Burada kimin öldürdüğü önemli değil, bir yabancı öldürünce daha az kötü olmuyor. Tek başına namus kavramıyla da açıklanamaz bu durum. Sorun; anlaşmazlıkların en ilkel kendini ifade etme biçimi olan şiddetle çözülmeye çalışılmasıdır. Kadını, erkeği yok bu işin. Kadınlar zayıftır, korunmaları gerekir denildiğinde karşı çıkanlar neden kadın-erkek cinayetlerine farklı yaklaştıklarını açıklasınlar. Ölen bir insan, cinsiyeti önemli değildir.

@cokkolaygeliyorum beklediğim argüman kadın ve erkek cinayetleri arasında ayrım yapılması, anlamak çok zor olmasa gerek.

@mehmed resad kadınlar da kocalarını öldürüyor, basit bir google aramasıyla bulabilirsin. Ama bu şekilde gündem oluyor mu? Olmuyor.

@dunal okuduğunu anlama problemin var sanırım. Demek istediğim genel bir şiddet sorunu olduğu, bunu kadın cinsiyetine indirgememe gerekliliği. Kadına şiddet yok demiyor kimse.
0
🌸Pertev nail
(24.08.19)
cinayetleri, kadin erkek cinayeti diye ayirmak yanlis. en azindan bu cinayetlerin bitmesi icin bunu yapmamiz gerekiyor. cunku basimiza ne geliyorsa her turlu ayrim ve kutuplastirmadan dolayi geliyor.

insanin insana veya insanin baska bir canliya siddet uygulayip hayatina son vermesi korkunc. buna karsi olmaliyiz.

toplumun kadin cinayetlerine tepki verip, erkek cinayetlerine sessiz kalmasi durumu, toplumun ayrimci dusunce konseptinden hala kurtulamamis oldugunun gostergesidir. umarim toplum, en yakin zamanda bu durumdan kurtulur.

toplum nedir? bizim haricimizdeki insanlar midir toplum? hayir. toplum, bizim de sahsen icinde oldugumuz insan grubudur.
toplumu degistirmek istiyoruz. boyle korkunc cinayetlerin olmamasini istiyoruz. cok guzel. peki bunu kimden istiyoruz? bizim disimizda kalan kimselerden mi?
onlardan baska ne isteklerimiz var? bir suru istek var degil mi?
yaya iken kirmizi isikta gecen bir toplum ferdi, arac kullanirken kirmizi isikta neden dursun?

demem o ki, kendimiz toplumu yaratan seyiz. toplumun degismesi icin sizin degismeniz gerekiyor. benim degismem gerekiyor. erkek cocugumu kiz cocugumdan veya baska kiz cocuklarindan veya baska cocuk ve canlilardan daha degerli, daha ustun olmadigini ogretmek benim toplumun bir ferdi olarak borcumdur.

emine bulut'a allah'tan rahmet diiyorum. piskopat katilin de hakettigi cezayi bulmasini diliyorum. bu tur korkunc siddet olaylarinin sonlanmasi icin devlet uzerine duseni yapacak. sucluya cezasini verecek. devletin gorevi bu.
toplum olarak da bizim gorevimiz gelecekte siddetvari ve uzucu seylerin olmamasi icin elimizden geleni yapmak. cocuklarimizi duzgun yetistirmek. diger canlilarin ve yasam formlarinin yasama haklarina saygi duymak. kendimizde eksik buldugumuz guzellikleri yerlestirmek...
ana fikir, her seye ask, saygi, hosgoru ve sevgiyi enjekte etmek olmali.

son olarka sunu soylemek isterim: sahiplik vs. uzerine islenen, erkekligi on plana cikaran medya dizilerinin, dini hutbelerin de degismesi gerekmektedir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.08.19)
Bugün bununla ilgili bir kitap okuyordum. Şöyle bir bilgi var, öldürülen kadınların yüzde 55'i sevgilisi veya eşi tarafından öldürülüyor.

Fakat dünyadaki cinayetlerin de %96'sı erkekler tarafından işleniyor. Sadece %4 kadınlar tarafından işleniyor. Bunun da, yüzde belirtilmemiş ama "tamamına yakını" denmiş nefsi müdafaa olarak. Yani kadının erkeği öldürdüğü zamanlarda dahi erkek kendi tetiklediği şiddet nedeniyle öldürülüyor.

Geri kalan cinayet oranlarında erkeği öldüren yine erkek. (Hatta çoğu dünya liderinin ve karar merciindeki insanların, kanun yapanların vs erkek olduğunu da göz önünde bulundurunca savaşları, terörü vs de dahil edebiliriz buna belki) O sebeple dediğiniz gibi erkek rehabilitasyonu, erkeklerin duygularını ve fikirlerini ifade edecekleri sosyal eğitimi vermek, erkek dediğin şöyle olur böyle olur diye bin yıl öncesinden kalma tanımları yeniden yazmak, erkekleri şiddet döngüsünden çıkabilecekleri bir yetiştirmeye tabii tutmak gerek. Onun dışında manyak hep manyak, psikopat hep psikopat, onlar kadında da erkekte de olacak.
0
sopiro
(24.08.19)
@stavro'ya ve @Leonardo~Da~Vinci'ye KESİNLİKLE KATILMIYORUM. (üstelik duyuruda bu arkadaşların pek çok cevabını takip eder ve doğru bulurum, konudan alakasız yazmak istedim : )

kadın cinaytleri politiktir. erkek şiddetinin bir ürünüdür. katil zanlılarının cinsiyetleri yani "erkek katil" olarak anılmaları doğru ve yerindedir.
bunu kimi erkeklerin ön yargılı yaklaşımında olduğu gibi; "ama feministler olayı genelliyor" bakışından bağımsız olarak yazıyorum.

kadınlar, "kadınlık algısı" daha doğrusu yanlış algısı yüzünden öldürülüyor"

1.toplum ilkelleştikçe vahşet/vahşi yönelimler yükselir, empati düşer, insani olan değerler azalır; bu bazı yorumlarda geçen cinayet/şuç oranındaki artışla da ilgili.

2. kadın cinayetleri gelişmemiş ve bir şeyler muhafaza eden (kabaca eski düzeni muhafaza eden, muhafaza etmesi gerektiğine inandırılan ) toplumlarda kadının özel alanda tutulmasına yönelik algıyla çatışan durumlarda ortaya çıkıyor. sade anlatmaya çalışacağım.
kamusal alan ve özel alan olarak iki ayrı kavram vardır.
kadın evde muhafaza edilmek istenir, çünkü güç sahibi (feodal yapı;ataerk) erkek olarak görülür.
sokaklar erkeğin
iş dünyası
okullar
sinemalar,
barlar,
neredeyse kutsal mekanlar bile erkeğindir kadınsa evde yani özel alanda durur.

aklınıza lütfen bir kadının istediği saatte çıkıp istediği sokakta gezip gezemeyeceğini, istediği barda eğlenip eğlenemeyeceğini getirin; ya da bir erkeğin işsiz ve evde karısına ev işlerinde yardım ederken girdiği depresyonu getirin.

neyse çok şeyler yazılır da söylemeye çalıştığım şey; kadın her nedense "korunması" gereken bir varlık olarak görülüyor. ulan kimse de demiyor madem korunacak bir tehlike var biz bu tehlikeyi kaldıralım o zaman diye.


3.erkeklik inşaasının kadın üzerinden kurulması ki en en en önemlisi bu. yani toplum, yetiştirdiği erkeği belli kodlarla var ediyor; senin gururun, ahlakın şerefin, kadınlar üzerinden okunur diyor. işte kızın varsa şöyle olmalı, annen hayattaysa böyle olmalı, kız kardeşin varsa şöyle davranmalı, eşin olursa şunu şunu yapmalı...
yani erkeğin birey olarak kendini var etmesine olanak tanınmıyor. (dolaylı olarak kadının da)
belki evlenmek istemiyor erkek, belki baba olmak istemiyor ya da belki heteroseksüel bir ilişki bile istemiyor ama baba olmak da evlenmek de iş güç sahibi olup eve ekmek getiren olmak gibi pek çok kod erkeğe yüklenmiş oluyor.
bunların ahlak, şeref, namusla ilgili olanlarının pek çoğuysa kadın hatta kadın bedeni üzerinden oluşturuluyor. doğduğu andan itibaren bununla yetişmiş bir erkek üstesinden gelemeyeceği bir durumla karşılaştığında biraz da ilkel ve eğitimsizse (eğitimden kastettiğim okul değil tabiiki daha yolda yürümeyi, trene/otobüse,inip binmeyi bile bilmeyen bir toplumuz biz) ilk aklına gelen şiddet oluyor, çözemediği şeyi yok ederek sorundan kaçıyor.

sorunun köküne sen ben insek olmaz,toplumun cahilleştirilmesi, fakirleştirilmesi, kadının geri plana itilmesi/kamudan uzaklaştırılması sistematik bir politikadır. bunlar sadece bu politikanın ürünüdür.

çözüm, başta erkek çocuklarını (3 yaştan itibaren) ve tabii kız çocuklarını da eril söylemden uzak yetiştirmek, her çocuğa iyi eğitim verebilecek ortam /olanak sağlayabilmek. insanları başta aile ortamında çocukları "doğru SEVEBİLMEK" anne baba sevecek, sevmeyi sevilmeyi tattıracak öğretecek, sonra da iyi eğitilmiş bir birey yapacak.
0
jimjim
(24.08.19)
Sopiro, asteriks ve angelus ile ayni gorusteyim ve benzeri gorusteki arkadaslara katiliyorum.

Kadina karsi siddet kadinin sadece kadin olmasi ile, toplumdaki yeri ve olmasinin istendigi yer ile ilgili sistematik siddete iliskin bir durum, herhangi bir cinayet bambaska bir sey. Hele hele de kadinlarin bu cagda, egitigimli ve bilgiye erisimli gorunup bu konuda cahil kalmayi secmeleri cok aci. Guzel bir soru sormussunuz, acik olan insanlar eminim guzel aydinlanmistir, tesekkurler.

Bu cerceve lgbt cinayetleri de ayri bir kategori bu aradas, bunun nedeni de bu insanlarin tamamen cinsel yonelimleri nedeniyle oldurulmesi. Kadinlar herhangi bir soygunda olduruldugunde ornegin 'kadin cinayeti' istatistigine gitmiyor, buma ragmen gunde bir kadin olduruluyor.
0
songforsomeone
(24.08.19)
Birincisi, safi sayilar uzerinden analize giderseniz cok seyi gozden kacirirsiniz. Oyle yorumlama yapilmaz. Istatistige Giris ve Analitik derslerinin iceriklerine goz gezdirmenizi nacizane tavsiye ederim.

Ikincisi, "kadin cinayetleri" denmesinin sebebi bu insanlarin cinsel kimlikleri nedeniyle oldurulmeleri.

2000 erkegin kac tanesi cinsiyeti sebebiyle hor gorulmus, mal gibi gorulmus, erkekligi uzerinden 2. sinif sayildigindan uzerinde siddet uygulanmis? LGBT-I cinayetleri de, o insanlarin cinsel kimligi nedeniyle islendigi icin oyle adlandirilir. Yoksa gay bir birey arabasiyla show yapan bir maganda tarafindan ezilse, bunun adi "LGBT-I cinayeti" olmaz.

Bir erkek fiziksel ve psikolojik siddete maruz kalabilir. Bu siddetin nedeni cok buyuk ihtimalle cinsiyeti degildir, degil mi? Oyle olsaydi erkek cinayetlerinden konusurdur.

Cinsiyet ve cinsel kimlik odakli siddeti gormezden gelmek tehlikelidir ve o siddeti tetikler. "Aile ici siddet" dediler, yok aile boyle degerlidir, soyle kutsaldir diye sacma sapan yeni yasalar cikardilar. Halbuki aile icinde siddeti goren cok buyuk oranda kadindi. Belli bir oranda da cocuga siddet soz konusuydu. Ne oldu? Cok mu huzur getirdi aile ici siddete karsi yasalar sayesinde? Aksine, bunun gormezden gelinmesi, inadina literature dahil etmemesi sebebiyle koruklendi siddet.
0
buf-e kür
(24.08.19)
(4)

evren nasil var oldu?

zipf
her seyin en basinda ne oldu? nasil basladi her sey? "allah baba yapmis" disinda bu baslangici aciklamaya calisan baska neler okuyabilirim?
her seyin en basinda ne oldu? nasil basladi her sey? "allah baba yapmis" disinda bu baslangici aciklamaya calisan baska neler okuyabilirim?
0
zipf
(23.08.19)
büyük patlama teorisi. the big bang theory (dizi olanı değil :D)
0
unique hint kumasi
(23.08.19)
a universe from nothing
0
babilbaligi
(23.08.19)
www.stuff.co.nz

yazmışken belgesel tavsiyesi de vereyim.

wonders of the solar system

wonders of the universe
0
egokalp
(23.08.19)
Bill Bryson'ın Hemen Her Şeyin Kısa Tarihi diye bir kitabı var, onu okuyun.
0
sopiro
(23.08.19)
(17)

külot vs bikini?

everythingok
ciddi anlamda bana birisi bu ikisi arasındaki farkı anlatabilir mi? birini giyip dışarı çıkınca rezil olunuyor diğeri ile sahilde hava atılıyor. kumaş kalitesi ya da ne bileyim daha fazla bölgeyi mi kapatıyor? gerçekten amacım makara yapmak değil merak ettiğimden soruyorum
ciddi anlamda bana birisi bu ikisi arasındaki farkı anlatabilir mi? birini giyip dışarı çıkınca rezil olunuyor diğeri ile sahilde hava atılıyor. kumaş kalitesi ya da ne bileyim daha fazla bölgeyi mi kapatıyor? gerçekten amacım makara yapmak değil merak ettiğimden soruyorum
0
everythingok
(09.08.19)
külot: iç çamaşırı
bikini: güneşlenme kıyafeti
0
dafuq
(09.08.19)
her kıyafeti her yerde giyemezsiniz hocam. plaja takım elbiseyle gitmek ne kadar absürtse bikiniyle dışarı çıkmak da o kadar absürt olur. zaten plajdaki bikini görüntüsünden rahatsız olacak kesim pek akdeniz'de ege'de öyle yerlere tatile gitmez. muhafazakar otellerde kalırlar ya da daha kuytu köşede takılırlar.
0
black holes in the sky
(09.08.19)
biri pamuklu, diğeri naylon değil mi?
0
lostys
(09.08.19)
bence arkadaşın anlatmaya çalıştığı;
kadınlar bikiniyle hiç çekinmeden durabiliyorken,
iç çamaşırı ile görülmekten çekinmelerinin sebebi ne olacaktı. ikisinin arasındaki tek şey kumaş farkı.
0
nahtoderfahrung
(09.08.19)
nahtoderfahrung soruyu güzel açıklamış.

bence de burda bi saçmalık var zaten. normalde aman oram görünmesin buram açılmasın diye yırtınan tipler 3/4 çıplak geziyor plajda. bana da garip geliyor şahsen ve bunun mantıklı açıklaması da plaja takımla gitmek absürt ama herkes çıplak olduğu için sorun yok değil. ha zaten normal vakitte de böyle endişeleri olmayanlara sözüm yok.
0
mehmed resad
(09.08.19)
Davranisi belirleyen en onemli sey mekan ve zamandir.
0
rn
(09.08.19)
Üstteki arkadaşlar soruyu anlamamışlar... ikisi arasında bir fark yok. Aynı ürün, bikinilerin çoğunda astar var cameltoe olmasın diye, iç çamaşırlarının çoğunda yok. Onun dışında aynı. Yani iç çamaşırıyla plajda bütün radarlar aktif olur. Takım elbiseyle plaja gitme falan iyice çorba yapmışlar soruyu...
0
Tears of Devil
(09.08.19)
gençler işin bir de pazarlama yönü var. olaya ticari bakın biraz
0
olaylar olaylar
(09.08.19)
spirit crusher
(09.08.19)
meselenin özünde toplumsal evrim yatıyor. burada senin külota bakış açını belirleyen de aynı toplum, doğada külot diye bir şey yok neticede. toplumun belirlediği bir şeyi alıp, toplumun belirlediği bir başka şeyle kıyaslayarak saçma diyemezsin, çünkü saçmaysa ikisi de saçmadır, değilse ikisi de değildir.

şöyle bir örnek daha vereyim yukarıdaki arkadaşın söylediğinden hareketle, daha anlaşılır olacak: kadın sokakta, plajda vs.. iç çamaşırıyla olduğunda neden utanıyor? toplumsal nedenlerden, toplum bunun utanç verici olduğunu düşündüğü için. işte aynı toplum ona bikiniyle utanmaması gerektiğini de söylüyor. yani mevzunun kumaşla şunla bunla ilgisi yok, onlar teknik detaylar, mesele toplumdur.
0
night train
(09.08.19)
sadece zaman ve mekan. takım elbise ile cafede oturabilir miisn ? evet oturursun kimse bakmaz. peki takım elbise ile plaja gider misin ? herkes bakar mı ? evet bakar. takım elbise bikiniden daha mı utanç verici ya da garip ? giydiğini normal gösteren şey nerede ne zaman giydiğindir.
0
oscar
(10.08.19)
night train+1

Külodun amacı ve anlamı başka, bikininin amacı ve anlamı başka.
Kadınlar daha çok ya da az yeri göründü diye utanmıyorlar, eğer oluyorlarsa anlama istinaden rahatsız oluyorlar.
0
jimjim
(10.08.19)
her şey beyinde biter. mesela izole bi ülke olsun burada insanlar doğar doğmaz çıplaklığı sıradan bi şey gibi göstersek bi süre sonra toplumda herkes çıplak gezdiği halde kimse kimseden rahatsız olmaz ya da kimse kimseyi yadırgamaz.

beyin olarak bikini diye bilinç altımıza işliyor ve bikini oluyor. erkek açısından bakacak olursak zaten çok güzel bi hatun görünce bakıyoruz bizim için bikini ya da iç çamaşırı farkı o an olmasa da aynı hatun iç çamaşırı ile daha seksi gelebilir bu da şartlanma ile ilgili.

yani her şeyi biz uyduruyoruz ve her şey kafamızın içinde.

normalde sahildeki çoğu kadın don sütyen dışarı adım dahi atmak istemezken bikini olunca giyip dolaşıyor ve bunun sebebi beynin içinde öyle şartlanmış çünkü herkes.
0
ergenpezeveng
(10.08.19)
Aynı soru bendimde aklımda
0
kleider
(10.08.19)
Sanırım bikiniye bir anlam yüklemekten geçiyor.
Erkek bir kadın doğum doktoruna vajina açmak normal ama tanımadığın birine açmak anormal durması gibi düşünüyorum ben
0
enis buyutucu
(10.08.19)
Seçim de var işin içinde. Plajda bikiniyle gezmeyi seçiyor kadın, öyle istemiş, uygun görmüş haliyle utanmıyor.
Ben bikinimi denerken soyunma kabinine langır lungur girse biri, o zaman da tepki veririm, "amaan nasılsa bikini" deyip geçmem. Çünkü o anda vücudumun herhangi bir kısmının başkaları tarafından görünebilmesini seçmemişim.

Meşrep, meslek, çılgınlık seviyesi, tercih vs nedeniyle sokakta iç çamaşırıyla görünmeyi seçen insan da utanmaz zaten. Veya iç çamaşırımlayken sevgilim/ kardeşim/ doktor görse de utanmam falan filan.
0
sopiro
(10.08.19)
Özeti topluma uymak. Ama plaj zaten bikini mayo giymeye gönüllü insanların toplandıkları da bir yer. Yani sadece uyum meselesi de değil.

Toplum işyerinde bikini giyse sen de bikini giyeceksin ve muhtemelen sorgulamayacaksın. Kanıtı aşağıdaki vidyoda

youtu.be
0
marsargo
(10.08.19)
(8)

evlilik falan

problem34
yaş 29 hiç ciddi ilişki de düsünemiyorum. Evlilik-düğün -kına ne bileyim çok zor geliyor .Ciddi ciddi aşık da olamıyorum.Nasıl evleneceğim ? Geç mi kaldık artık :( Hala ciddi olmayan ilişkiler peşinde -benle ciddi düşünen kızları da redediyorum. Nolacak sonum :)
yaş 29 hiç ciddi ilişki de düsünemiyorum. Evlilik-düğün -kına ne bileyim çok zor geliyor .Ciddi ciddi aşık da olamıyorum.Nasıl evleneceğim ? Geç mi kaldık artık :( Hala ciddi olmayan ilişkiler peşinde -benle ciddi düşünen kızları da redediyorum. Nolacak sonum :)
0
problem34
(04.08.19)
Ciddi ilişki düşünmeyen biri sonunu, evliliği de düşünmez ve umursamaz zaten. Sen şuna birini bulamıyorum de de rahatla.
0
contraparal
(04.08.19)
Evlilikle bir alakan yok mental ve de duygusal olarak. Olayın yaşınla alakası yok yani, diğer türlü çoktan kendine birsini bulurdun evlenecek.
0
Psycho Mantis
(04.08.19)
daha yaşın genç. aynı yaştayız hatta hahaha. (2 haftaya 30 olcam:)) bu işler gerçekten nasip kısmet işi. nasip kısmet diye evde oturursan tabiki birini bulup evlenemezsin. biri çıkar karşına. bi bakmışsın 1 sene içinde evlenmiş olursun. umutsuzluğa kapılma.

nişan nikah düğün vb işlerini toplasan hayatının en fazla 1 ayını alıyor. çok düşünme :)
0
false pretension
(04.08.19)
Evlnemek zorunlu değil burada anlaşmak lazım.illa evlenmek istiyorum deyip, evlenemiyorsan bu sıkıntı işte. Ciddi düşünmüyorsan da zorlamaya gerek yok. Evleneceğin kadından o hissi alırsın ve evlenmek aklına gelir; biraz kısmet işi olsa da.
0
jenasinans
(04.08.19)
aynı durumdayım. çevremdeki çoğu arkadaşım evli. evli olmayanlarda uzakta. bazen geç kaldığımı da düşünür oldum. çalıştığım kurumda bu işlere hiç müsait olmayınca (ortam, arkadaşlar, iş, vs) bazen umutsuzluk çökmüyor değil. senle ilgilenen kızları hemen reddetme bence bir süre tanımaya çalışsan iyi olur. bide bilmiyorum ama arkadaş olarak tahammül edemediğim insanlar evlendi bunların eşleri nasıl tahammül ediyor anlamıyorum gerçi belki eşlerinin arkadaşlarıda eşler için öyle düşünüyordur. bu iş hakikaten kısmet. 35e kadar yolu var diyelim.
0
Topalordek
(04.08.19)
Çocuk yapmaya hazır hissettiğin bir zamanda evliliği düşünürsün, ama spoiler vereyim hiçbir zaman %100 hazır olmayacaksın.

Çocuk 22 yaşına geldiğinde kaç yaşında olmak istediğini düşünüp hayatını biraz planlasan iyi olur senin açından. Ona buna değil kendine bak tabi.

Senin yerinde olsam işi gücü yoluna koymuşsam eşe dosta akrabaya haber salardım. İşi gücü yoluna koyamamışsam da en hızlı biçimde ona çalışırdım.

Evleneceğin kişi de sen de biraz kanaatkar olursanız gerisini halledersiniz. En mükemmel çiftlerin başından da çok olaylar geçiyor. Mühim olan atlatabilmek.
0
marsargo
(04.08.19)
evlenmek zorunda değilsiniz.
Yaşınız çok genç.
Ciddi ilişki düşünemiyorsanız zaten evlenmeyin.
Düğün kına vs yapmak zorunda değilsiniz.
Evlilik herhangi bir yaşın geç olduğu bir şey değil. Hayatı nasıl yaşadığınıza bakmanız gerek. Bir şeylere doymadan, karakterinizi bulmadan, kim olduğunuzu bilmeden, beklentilerinizi ve sorumluluklarınızı anlamadan, ekonomik işlerinizi yoluna koymadan altından kalkmanız zaten çok zor olur. Bu tarz şeyleri öğrenmeden isterseniz 20 olun isterseniz 60, kendinizi de karşınızdakini de mutsuz edersiniz.
Evleneyim diye evlenilmez.
Ciddi olmayan ilişkiler peşindeyseniz ciddi olmayan ilişkiler yaşayın.
Dertsiz başınıza dert arıyormuşsunuz gibi düşündüm ben, eminim daha önemli sıkıntılarınız vardır.
0
sopiro
(04.08.19)
dün gece başka bir başlıkta "neyse evlenemiyoruz diye üzülüyordum şimdi sevindim :))" demişsin. karar mı veremedin?
0
the last
(04.08.19)
(28)

Hiç görüşülmeyen birisini sevmek tuhaf mı?

princess consuela
2 3 sene önce internetten tanışıp arkadaş olduğum birisi var. Bu kişiyle yine 2 sene önce birbirimizi sevdiğimizi öğrendik, o günden bu yana her gün sevgili gibi konuşuyoruz. Sevgili 'gibi' diyorum çünkü bu kişiyle hiç görüşmedik, birbirimizle mesaj veya sık olmasa da ses kaydıyla konuşuyoruz. Birbi
2 3 sene önce internetten tanışıp arkadaş olduğum birisi var. Bu kişiyle yine 2 sene önce birbirimizi sevdiğimizi öğrendik, o günden bu yana her gün sevgili gibi konuşuyoruz. Sevgili 'gibi' diyorum çünkü bu kişiyle hiç görüşmedik, birbirimizle mesaj veya sık olmasa da ses kaydıyla konuşuyoruz. Birbirimizi arama durumu çok nadiren oluyor, en son aylar önce telefonda konuşmuşuzdur. Ben görüşmek veya birbirimizi daha sık aramak, görüntülü konuşmak konusunda ısrarcı olabiliyorum ama o hep geçiştiriyor. Artık ben de konuyu bile açmıyorum zaten. Bunlara rağmen böyle bir durumu-ilişkiyi devam ettirmek çok tuhaf mı sizce?
0
princess consuela
(02.08.19)
tuhaf
bir zaman sonra bitecektir
etrafınızda aynı ilgiye değer biri olduğunda....
0
2 tostos turan
(02.08.19)
senin sadece ilgini seviyor. sevgili olmak bu değil.
0
duyurunun bug'ı
(02.08.19)
Tuhaf.
0
lionel andres
(02.08.19)
fantazi
0
9kuyruklukedi
(02.08.19)
hiç sevgili ilişkisini tatmamışsanız normal olur anca. ama 2 yıl sürmesi aşırı saçma. en fazla 1 ay sürüp bitmeliydi. bi görüşeydiniz keşke.
0
tinky winky
(02.08.19)
Anormal
0
Mossy
(02.08.19)
Yoklukta olur öyle şeyler
0
filipis
(02.08.19)
tuhaf evet. birbirinizi hiç canlı canlı görmediniz mi yani?
0
scudman1
(02.08.19)
vay arkadaş seviyesi anormal
0
Jesus Christ
(02.08.19)
Yani bence birini sevmek cogunlukla tuhaf o yuzden burada anlatilan durumu ekstra yadirgamiyorum.
0
hot potato
(02.08.19)
Bence hiç tuhaf değil
0
ikikerekac
(02.08.19)
Tuhaftan çok gerçekten hastalıklı bir durum, ayrıca dendiği gibi bu kişi muhtemelen bekar da değil. Yazık size böyle boş şeylerle ömrünüzü, zamanınızı harcadığınız için.
0
contraparal
(02.08.19)
Git gorus?
0
stavro
(02.08.19)
bu kişiyle hiç görüşmemeniz onla flört ettiğiniz gerçeğini değiştirmiyor.ısrarcı olmanız bana mantıklı gelmiyor sadece(lütfen yanlış anlaşılmasın).ilişkiyi devam ettirme isteğiniz tuhaf değil.ancak bu "ilişkiyi devam ettirme" isteğinizi daha çok aramak ve "görüntülü" konuşmak formunda değil de önceden nasılsa o formda ve "bazı şeylerde ısrarı ivedilikle keserek" devam ettirirseniz bir sorun kalmayacaktır.

*bazı şeyler hangi şeyler biliyorsun ^_^
0
bardakigüneşgözlüğü
(02.08.19)
adamın muhtemelen özgüven sorunu var. onu yargılayacağından, beğenmeyeeceğinden endişe ediyor olmalı. bazen ilk buluşmalar beğenilmemekle sonuçlanır ve özgüveni zedelenir insanın. sonra daha defansif takılırsın. bu tip çok fazla şey yaşamıştır belki.
0
sinek kral
(02.08.19)
yaşamayanlar bilmeyeceği bir durum. tıpkı fiziksel sosyal ortamlarda olduğu gibi insanlar da artık dijital-sosyal mecralardan çok yoğun paylaşımlar - aktarımlar yapabiliyorlar. duygusal nabzınızın buna yanıt vermesi, 2-3 yıl bunun sürmesi 2019'da gayet de doğal.

sizinkisinden çok daha uzun süren ama daha hafif yaşanmış bir "dijital flörtüm" oldu. bence süreci reele dökün. yoksa bir süre kendi kendini imha eder bu münasebet.
0
calucifer
(02.08.19)
Arkadaşım 2 yıl nedir kusura bakmayın ama bokunu çıkarmışsınız.
0
valarmurgulis
(02.08.19)
tuhaf, ama cok guzel. kiskandim seni.
sakin birakma, bir film cekiyorsunuz, devam ettir.
0
ebabil curnatasi
(02.08.19)
sevmek çok tuhaf değil, sevgi ilginç bir duygu zaten neden ya da nasıl hissettiğinin izahı olmayabiliyor. Ama ilişkiyi bu şekilde sürdürmek tuhaf. İlişki çok yönlü bir olay çünkü, öyle olmalı. Sesini duymak, gözlerine bakmak, hal ve hareketlerini görmek gerek.

Geçiştirmek de normal değil bu arada, biraz fazla güvenmişsin karşındakine. Sonrasında sonucu normal ilişkilerden daha sarsıcı olabilir.
0
aquarium
(02.08.19)
sevmek tuhaf degil ama bence iliski olarak nitelemek dogru degil, yani daha dogrusu bu da bir iliski turu elbette ama bir birliktelik mi orasi tartisilir. zira, ne olursa olsun kisiyi gordugunuzde 180derece degisebilecek bir durum soz konusu, taraflardan biri digerini begenmediginde/cekici bulmadiginda/etkilenmediginde vs. 'iliski' tamamen sona erecek. dolayisiyla nereye kadar gidecegi de mechul. 2 sene epey uzun bence boyle bir seyi devam ettirmek icin, bu kadar yogun hisler soz konusu ise 3-5 icinde tanisamamanin nedeni ne? gorusmek istemeyen taraf evli olabilir mi?
0
kassiopeia
(02.08.19)
aynı şeyi ben yaşadım zamanında. uzun süre konuştuk ama bir türlü yüz yüze görüşemedik. hep içimde ukte kaldı. başkasıyla evlendiğini öğrendim gerçi:) ama hep onunla ettiğim muhabbetleri özledim, yakınımdakilerde pek bulamadım çünkü. başkasına anlatsam kafayı mı yedin der. velhasıl oluyor böyle şeyler ama sizinki biraz fazla uzun olmuş.
0
nothing in my way
(02.08.19)
Eski kafalıyım ben, tuhaf geldi. Fiziksel varlığını isterim sevgilimin. E peki başka flörtler olunca ne oluyor? 2 yıldır hiç flört ettiğiniz biri yoksa öyle boş kalmamak için yazışıyor musunuz acaba?
0
buf-e kür
(02.08.19)
Yaşadım(gerçi biz görüştük) Söyleyecek çok şeyim var ama.. Ama bize vermediğin daha fazla bilgi var mıdır acaba? Eğer varsa ne demek istediğimi anlamışsınızdır :) İlk önce ince detay varsa alalım da ondan sonra daha iyi bir şekilde yardım edebiliriz.

Ha bir de şu başlıkları yan hesaplarla açmayın yav. Hayır yani bir şey mi saklıyorsunuz birisinden :D
0
bitchesaintshit
(02.08.19)
Değil. Değil. Değil.
0
neynep
(02.08.19)
diyaloğunuzun başlama ve ilerleme koşullarında değil, hala böyle ilerliyor olmasında tuhaflık var.

3 sene uzun bir zaman. taraflardan birinin reele dökmekte çekinceleri varsa kendiyle ilgili fiziki, eğitim, ekonomik durumu vb konularda söylediği yalanların olduğunu düşündürtürdü bana.
0
guinan
(02.08.19)
tuhaf değil, sağlıksız.
0
quanche
(02.08.19)
evlidir muhtemelen.
0
sopiro
(02.08.19)
şayet 18 yaş altı değilseniz hiç görüşmediğiniz birini sevdiğinizi düşünmeniz, ifade etmeniz, sevgili "gibi" konuşmanız sağlıklı bir yetişkinin davranışları değil. çok net. tuhaf olmasınında ötesinde makul bir yaklaşım değil.

hiç karşılaşmadan, yazdıklarından hoşlanmış-etkilenmiş olabilirsiniz vesaire. ama sevmek? sevişmediğiniz, birlikte uyuyup uyanmadığınız, mimiklerini, kokusunu bilmediğiniz, birlikte anılar biriktirmediğiniz, paylaşmadığınız birini sevmenize imkan yok.

2 yıldır böyle bir durumun iindeyseniz, naçizane önerim bir uzman desteği alamnız olur sadece.
0
Phoebe
(02.08.19)
(5)

adını hatırlayamadım italyan filmi, çıldırıcam!

mslny
İzlemediğim fakat çok merak edip altyazılısını bulamadığım için sonraya sakladığı bir film, bulamıyorum! Konusu yanılmıyorsam 2 aile arasında geçiyor, klasik italyan aile filmlerinden, hatta yine masada geçiyor olabilir. Bir dram bir sır gibi bişeydi, ölümle ilgili de olabilir. Biliyorum bu verilerl
İzlemediğim fakat çok merak edip altyazılısını bulamadığım için sonraya sakladığı bir film, bulamıyorum! Konusu yanılmıyorsam 2 aile arasında geçiyor, klasik italyan aile filmlerinden, hatta yine masada geçiyor olabilir. Bir dram bir sır gibi bişeydi, ölümle ilgili de olabilir. Biliyorum bu verilerle kimse hatırlamaz ama bi ümit=(

Perfetti sconosciuti ve la doppia ora değil!
0
mslny
(01.08.19)
lazzaro felice?
0
cedex
(01.08.19)
mina vaganti olabilir mi?
0
in vino veritas
(01.08.19)
İkisi de değil=( 2019 filmi değil ama son yılların filmiydi sanırım, altyazı o yüzden yoktu muhtemelen.
0
🌸mslny
(01.08.19)
Dinner? Koch'un romanından olan. Ama italyan değil o.
0
sopiro
(02.08.19)
Tek tek bütün yıllara baktım ve Buldum! İ nostri ragazzi! Filmin adını akşam yemeği diye çevirmişler fakat çevirisi "bizim çocuklar" olmalı. Onun dışında halâ türkçe çeviri yok, sadece dublaj var! Nefret etsem de bu kadar aradıktan sonra sanırım dublaj izlicem.
0
🌸mslny
(02.08.19)
(18)

geceleri dışarı çıkıp ne kadar dayanabiliyorsunuz?

viyana kangurusu
ya ben eskiden sabahları görebilirdim. dışarılarda uyuyakalma falan filan olmazdı ancak artık bakıyorum da en geç 3 gibi falan pil bitiyor. yaşlandık galiba.siz de böyle misiniz? kaça kadar neler yapıyorsunuz?bu arada ben mutsuz değilim bu durumdan sadece garip geliyor.
ya ben eskiden sabahları görebilirdim. dışarılarda uyuyakalma falan filan olmazdı ancak artık bakıyorum da en geç 3 gibi falan pil bitiyor. yaşlandık galiba.

siz de böyle misiniz? kaça kadar neler yapıyorsunuz?

bu arada ben mutsuz değilim bu durumdan sadece garip geliyor.
0
viyana kangurusu
(30.07.19)
şerefsizim aynısını düşünüyorum. çok garip geliyor gerçekten. 1'den sonra eve dönsem diye bakıyorum çoğu zaman. :(
0
datnet
(30.07.19)
3 yine iyi ben taş çatlasa 1.30'a kadar dayanabiliyorum.
0
muslugubozukhayrat
(30.07.19)
28 yaştan sonra pil bitiyor.
fakat o gün geç uyandıysam gece daha uzun sürüyor, biraz da uykuyla alakası var.
0
kanlakarisikyagmur
(30.07.19)
Geçen sene birkaç kez 6-7yi gördüm de max 3 iyidir ya. Ertesi gün insan gibi geçsin istiyorsam 3 yeter.
0
lcha
(30.07.19)
Geçen Cumartesi günü rakı içtik, sonra diğer arkadaşlar elinde viskiyle geldi onu içtik. Üzerine 2 bira içtim 4 gibi yattım. Pazar günü 3 kişi 2 70'lik viski içtik, sonra kadıköy dorock'a gittik, girdiğimden çıkana kadar dans ettim içeride de 2 bira söylemiştim ama bir tanesi içirmemişler bana sağolsunlar :DD 4 gibi eve geldim, gecenin geyiğini yaparken 5 gibi sızmışım.

Henüz yaşlanmamışım lan sevindim. Ama pazartesi zehir gibiydi, sanki benliğim yoktu, hasta gibi yatakta yattım akşama kadar.
0
eazy
(30.07.19)
02.30-03.00 maks. o da cumartesi felansa. cuma bile 02.00'den sonra zorluyor.
0
dunga
(30.07.19)
00.00 gibi evde değilsem huzurum kaçıyor artık
0
9kuyruklukedi
(30.07.19)
20'li yaşlarda akşam 8-9 gibi içmeye başlayıp sabah 4-5'e kadar kusma limitlerinde içip, o halde evin yolunu bulup ertesi gün veya bir sonraki gün aynısını yapabiliyordum.

Şimdi kırk yılın başı çıksam bile saat 1-2 gibi eve gitsem de uzansam diyorum. Canlı müziği kafam kaldırmıyor, eskiden kolonun dibinde mekan kapanana kadar oturabilirdim. ayrıca eskiden içtiğim gibi içemiyorum. ekonomik yükünü geçtim, bünyem de kaldırmıyor. 1-2 kadeh sonrasını istemiyor vücut. İçeyim dersem de sarhoş olma eşiği düştüğü için feleğin şaşıyor.

Mutsuzluk veren bir durum değil ama insan "vay bee eskiden nasıl dayanıyormuşum" diyorsun.

Bunların temel sebebi de yorucu iş hayatı. haftanın 6 günü bütün enerjini sömürüyor, düşünebildiğin tek şey sana kalan tek tatil gününde elinden geldiği kadar dinlenebilmek.

eş, çoluk, çocuk varsa o bir günde onlarla mı ilgileneceksin, kendini mi dinlendireceksin derken bir kısır döngüye giriyorsun.
0
kimlanbu
(30.07.19)
bi gün önceki uyku durumuma ve yediklerime göre değişiyor

ama 02.00' ı pek görmem
0
sameidiot solo
(30.07.19)
Gece 2.
Sonrasinda uyuyorum :D

Valla yaslandim ya :/
0
chitosan
(30.07.19)
Zaten 12’den önce dışarı çıkılmıyor ki partilenecekse. Ben yorulmuyorum ama 22-23 yaşımdaki gibi haftada 3-4 kez de partilemeye çıkmıyorum dışarı. Onun dışında zaten hep geç yatıyorum, bir yerde geç oturup bir şeyler içmeyi - atıştırmayı seviyorum. Mesela 9 gibi akşam yemeğine çıkmayı eve 2-3 gibi dönmeyi...
0
buf-e kür
(30.07.19)
keşke görüş belirtenler güncel yaşlarını da yazsaydı, daha güzel anlaşılırdı yaş/yorgunluk skalası hehe.

ben hala dayanabiliyorum, daha doğrusu dayanmak şeklinde bile bakmıyorum; ki sabahları -hafta sonu dahil- 7, maksimum 8'de kalkan insanım, ona rağmen gece dışarıdayken öylesine bir saate bakıyorum ki ne göreyim, saat 4 olmuş bile. yorulmuyorum kısacası. dışarı çıkmak için cumartesini falan da beklemem. ertesi gün iş olmasını umursamam.

buraya bir ama gelecek; ama...

ertesi gün performansım, özellikle 20li yaşlarımın başındaki halime göre yerlerde. /: eskiden bunu 3 iş günü üst üste dahi yapıp gık demezken, şimdi alkolü de fazla kaçırdıysam ertesi gün baya leyla modda takılıyorum.

hele minimum 12 saat süren hayvanlar gibi içme maratonlarından birinde, ki o sefer 19 saate yakın sürmüştü diye hatırlıyorum, değil ertesi gün, iki gün sarhoş gezdim, hareket edemedim. /: eskiden olsa bir sonraki gün öğleden sonra kendime gelmiş olurdum...

dertliyim, yaşım 31.
0
brena
(30.07.19)
yaş konusunda brena +1

25 yaşında biri 5 yıl öncesine bakarak bunları söylüyorsa oturup bi düşünmesi gerekir gibi sanki.

Ben de dışarıda gece 1'den sonra yamulanlardanım, zorlarsam ve çok keyif alıyorsam 2 ama bu ola ki iki gece üst üste tekrarlanıyorsa ruhum bedenimi terk ediyor.

yaş 37.
0
wrench
(30.07.19)
36 yaşındayım. Bir iş günüyse 10'dan sonra hiçbir yerde duramam.
Tatildeysem 12-1'i bulur ama çekilmez olur, eziyet gibi.
Doğum günümdü birkaç hafta önce, saat 11:30 gibi "ay ben şu anda evime gidip yatakta Harry Potter izlemek istiyorum, gidelim mi?" dedim.
Hele alkol malkol, iyice çekilmez.
0
sopiro
(30.07.19)
20 lerimde sabah 5 6 kadar oturup sonra yatip 12 de sokaga cikardim.

25 30 arasi 3 4 kadar disarda durabiliyordum.

37 yasindayim ve 12 1 oldu mu eve gitmenin hayallarini kuruyorum
0
oscar
(30.07.19)
3 mü? Benim 11'de uykum gelmeye başlıyor. Hadi 12'ye kadar durayım. Normal koşullarda 12'den sonra yatağıma kavuşmak istemeye başlarım.
Birkaç ay önce, normal olmayan bir koşulda, sabah 4'e kadar durmuştum (24 saat uyumamıştım). Ertesi gün çok fena geçmişti.
0
pati
(30.07.19)
eğer party hard ise "there is no tomo" kafası. zaten gece 12 e doğru çıkarsın buf-e-kür +1

öyle olunca gün ağırana kadar devam ederim. 3te ayrılanlar olunca moralim bozulur falan.

ama yok normal gece çıkması ise 12-1 ideal.
0
AlsterWasser
(30.07.19)
yaş 31/E

Partilemeye çıktıysam gece 4 ten aşağı girmem eve ki uyumadan işe gitmişliğim de güncelde hala devam eden bir durum benim için. Dışarıda bir buluşma, iki içki içmece yemek yemece olayları varsa da en geç 12 de dönmeye çalışırım eve çünkü kendim için en az yarım saat hatta 1 saat oturmam ve müzik dinlemem gerekiyor uyumadan önce. 2 yıldır süregelen spor ve düzenli beslenmenin bu takılmalarda çok işe yaradığını belirtmeliyim bu arada. 20 25 arasında üstüste fazlaca vodka içer ve ertesi gün de bunu yapardım. açıkçası 20 yaşından itibaren bende pek bir değişiklik olmadı, aksi yönde spor sayesinde daha rahat atlatıyorum bu gece gezmelerini.
0
tesla01
(31.07.19)
(21)

Eşinizi evde yemek firmasıyla basmak

benim adim kerim hepinizi severim
Merhaba arkadaşlar, size bir sorum olacak.Diyelim yeni evlisiniz. Eşiniz çalışmıyor. Evlenmeden önce sevgiliyken çok güzel yemek yaptığını iddia etmiş, size birkaç kere evde hazırladığı yemekleri getirmiş beraber yemişsiniz. Neyse efenim, evlendikten sonra bir gün işten erken çıkıp habersizce eve ge
Merhaba arkadaşlar, size bir sorum olacak.

Diyelim yeni evlisiniz. Eşiniz çalışmıyor. Evlenmeden önce sevgiliyken çok güzel yemek yaptığını iddia etmiş, size birkaç kere evde hazırladığı yemekleri getirmiş beraber yemişsiniz.

Neyse efenim, evlendikten sonra bir gün işten erken çıkıp habersizce eve geliyorsunuz. Bir de ne göresiniz... Hazır yemek firması kapının önünde tencere ile yemek getirmiş eşinize teslim ediyor. Firma yemeği bırakıp gittikten sonra eşinize hayırdır diye soruyorsunuz. Eşinizin evlendiğinizden bu yana (3 ay kadar bir süre) siz evde yokken yemek firmasından hazır yemek söylediğini, yemek yapmayı beceremediğini öğreniyorsunuz... Size bunca zaman firma yemeği yedirmiş ben hazırladım diyerek, yalnızca tencerede ısıtıp tabağa koymuş... Siz yemeğe içmeye çok düşkün olduğunuz için hayatı boyunca hiç mutfağa girmeyen biriyle evlenmek istemezsiniz diye düşünmüş o yüzden sevgililik döneminden beri yalan söylemiş, sonra da bozamamış o yalanı utandığı için... Ne yaparsınız böyle bir durumda? Sırf bunun için yalan söyleyen başka neler için yalan söyler diye düşünür müsünüz? Yalanlar üzerine kurulu bir ilişki sürdürülür mü?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(29.07.19)
Sürdürülmez.

Eğer gerçeği bilse benimle evlenmezdi diye düşünecek kadar büyük bir olaysa o ilişkiden hayır gelmez.
0
levpontryagin
(29.07.19)
Böyle aptalca bir yalan söyleyip devam ettirdiği için tüm güvenim sarılır. Bir yandan da ben ne kadar gerizekalıyım da böyle bir şeyi fark etmedim derim. Hiç mi haftasonu olmadı beraber yemek yapılmadı? Sabah kahvaltılar ne oldu? Resmi tatillerde nasıl yemek pişti? Hakikaten geri zekalıyım diye düşünürdüm. Sonra karımın mi daha yalancı yoksa ben daha geri zekalıyım derdim.
0
reanarchy
(29.07.19)
Maalesef daha ne yalanlar vardir diye dusunurum...yemek yapamamasi bir sey degil de (ben de bi kadin olarak iddiali degilim, olmayinca olmuyor) ama bunun icin yalan mi soylenirmis pes, cok ilginc geldi bana...
0
Flipsflops
(29.07.19)
@reanarchy haftasonları genelde dışarı çıkılıyor. yemekler tek öğünlük değil de tencere tencere geldiğinden buzlukta saklanıp azar azar ısıtılıyor, hergün yemek firması gelmiyor. aynı yemekler birer gün ara ile birkaç kere yeniliyor. Kahvaltı zaten peynir ekmek tereyağ vs...
0
🌸benim adim kerim hepinizi severim
(29.07.19)
- Çocuğumuz olmuyordu bende dışarıdan söyledim aşkım affet

Çok komik ya, yumurta kırar gene yemek söylemezdim ben olsam. Bir insan 3 ayda kendini nasıl geliştirmez. Aç youtu.be dan bak en kötü.
0
neymis
(29.07.19)
"I am not even mad, that's amazing" der high five yaparım. ciddiyim, süper olay. biraz bozulurum filan ama bence ileride eşe dosta anlatır çok gülersiniz buna. artık nasıl köşeye kıstırdıysan kızcağıza yağı şöyle baharatı şöyle olacak yoksa yemem vb, kızın öğrenmeyi de gözü kesmemiş açmış kesenin ağzını. diye düşünürüm, düşündüm.
0
engelbert humperdinck
(29.07.19)
Ahahaha sit-com mu çekiyoruz yahu baştan aşağı soytarılık.

Yemek yapamamayı bir kriter alıp evleneceğin kişiden vaz geçeceğini düşünmesini mi sayayım saçma sapan bir tezgaha girmesine mi (:
0
Ufuk
(29.07.19)
iyi niyetine inanıyorsam; lan mal öyle desene kursa gider öğrenirsin istiyorsan derim.

inanmıyorsam, avukat bulurum.
0
selam
(29.07.19)
önceki duyurularını okudum paran bitsin seni 1 gün içinde terketmezse bişey bilmiyorum.
0
ayseee
(29.07.19)
Acilen hastaneye yatırır tecrit edilmesini sağlarım.
0
filipis
(29.07.19)
@selam iyi demiş, iyi niyetine inanıp inammaman önemli. Burdan okuyunca ilişki yalanlar üzerine kurulmuş, hatun seni ayakta uyutuyormuş, yarın bir adamla bastığın zaman "aşkım oral seks performansımı beğenmediğini düşündüğünden antrenman olsun diye berkcan'ın üzerinde çalışıyordum utandım söyleyemedim kihkih ne kadar şapşiğim" diye sıyrılacak gibi duruyor.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(29.07.19)
Ben olsam kendimi sorgulardım bu konuda bu kadar baskıcı bi tutum mu izledim, neden böyle bişey yapma ihtiyacı hissetti diye.
Bi de o an “bugünlük böyle yaptım, hastaydım halsizdim” diyebilir ve sürdürebilirdi. Neden gerçeği açıkladı?
0
megalomaniac
(30.07.19)
Cok garip bir olay. Yani siz mukemmelliyetcisiniz heralde diye iyi niyetli dusunuyorum. Annemin yemegi soyle guzeldir boyle iyidir vs muhabbeti gectiyse altta kalmamak icin boyle bi cinlik yapmis olabilir. Begendiginizde de ayni lezzeti yakalayamayacagini dusunup surdurmus.
Kendi 3 ay icinde deneyebilirdi elbette. Bence alin karsiniza konusun. Belki sizde de hata vardir. Yorumlarda aldatir da bilmem de yazmislar. İlla yalan soyleyen herkes her konuda mi usta yalanci? Evlendiginize gore guvenmissiniz. Bekara kari bosamak kolay. Burdakileri dinlemeyin esinizle duzgun sekilde halledin. Yalniz bir daha araniza ne olursa olsun yalanin kesinlikle girmeyecegini soyleyin.
0
bugun hava gunluk gureslik
(30.07.19)
Çalışmayan insan aynı yemeği beş kere de olsa uğraşır dener yapar hani neyden çekinmiş anlamadım.
Eğer ki yemek çirkin oldu diye dırdırınızla evi huzursuz edecek bir insan değilseniz sorun büyük. Öyle bir insansanız haketmişsiniz bence.
0
cilekli pasta
(30.07.19)
Fark etmediğim için şaşırırdım. Bu kadar basit bir şey için böyle organize bir saçmalığa bulaşmasını da biraz denyoluk olarak bulurdum.
0
baal
(30.07.19)
Bütün yemekler çeşitli malzemelerle yapılmak zorunda. Siz üç aydır, "ben niye hiç sebze, et vs alınmış görmüyorum bu evde?" diye sorgulamadınız mı hiç? Eşiniz alıp alıp atıyor mu çöpe yoksa? Bu kadar mı kopuksunuz kendi evinizde olup bitenden? Ya da o bu kadar müsrif mi? Bunun masrafının normal mutfak masrafından fazla olacağını hiç mi fark etmediniz? Eğer bunun farkında değilseniz, evin çekip çevrilmesi karşılıklı anlaşmayla veya geleneksel beklentilerle tamamen eşinize bırakıldıysa, herhangi bir şekilde başa çıkmaya çalışmış olması sinirlenilecek bir mevzu olmamalı. Aksine bunu göz açıcı, ilişkinize yeni bir yönlendirme yapacak bir nokta olarak görmekte fayda var. Arada da bir sorun kendinize eşim neden benimle bunu konuşamadı? Utandığı bir şeyi bana niye açamadı? Bu yalan benim için bir "dealbreaker" mı? vs vs

Edit: ayrıca neredeyse her türk komedi dizisinde en az bir kere kullanılan klişe esprilere benziyor. Bir şeyler yazıyorsanız da kamuoyu yoklaması yapmak için sorduysanız, kullanmayın.
0
sopiro
(30.07.19)
teyzem ilk evlendiğinde eniştemin eve bıraktığı alışveriş parasıyla esnaf lokantasından tencereyle yemek alıp ben yaptım diye enişteme yediriyormuş, çünkü anneannem kız istemede teyzemin maharetini öve öve bitirememiş (çok abartmış) teyzem de evlendikten sonra mahcup olmak istememiş. bir gün eniştem eve erken gelirken yolda teyzemle karşılaşmış, elinde tencereler. true story.

benim başıma böyle bişiy gelse aşırı gülerim, hiç yalanlar üzerine kurulu bir ilişki falan romantikliğine girmem, ne biçim stres yarattıysam demek ki diye düşünürüm, çok komiğime gider. altı üstü yemek bu ya, ilişkinizin temellerini yemek oluşturuyorsa zaten ohooo.
0
evde liyakat kalmamis
(30.07.19)
boşanma nedeni değildir ama büyük bir güven kaybıdır. bu kadar boş bir konuda yalan söyleyebilen, bunu bu kadar süre devam ettirebilen biri daha farklı konular olduğunda çıkarlarına göre neler yapmaz.
0
lilyb
(30.07.19)
büyük gülerim. ömür boyu dalga geçerim,varsa bildiğim öğretirim falan. yalan söyledi hep söyler bence bu konu özelinde fazla ağır bir itham. böyle yalanlar söyleyen için daha zor çünkü, o strese sırf benim şımarık gönlüm olsun diye katlandıysa hoşuma bile gider,onu böyle bir yalana itecek kadar saplantılı mıyım diye düşünürüm bi de.
0
denef
(30.07.19)
bence yalan soylemesi hic sorun degil, ama bu kadar basit bir konuda yalan soyledigi halde 3 ay boyunca bu durumu degistirmemis olmasi asil sorun. Yani 3 ayda bunu ya acikca soylemesi lazimdi, ya da pisirmeyi ogrenip caktirmamasi lazimdi. (Bu tabiri kullandigim icin darilmayin lutfen) ama yenge biraz beceriksiz, is bilmez. Yalan sikinti degil, is bilmezligi, olayi degerlendirememesi, cozum bulamamasi sikinti. Hayirlisi olsun.
0
ebabil curnatasi
(30.07.19)
boynuzlamakla aynı şey. sadece seksin yerine yemeği koymuş. aldatmanın bir türü.
0
sinek kral
(30.07.19)
(17)

Obez sevgiliniz oldu mu?

bezginbekir
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?

erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.

siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?

cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
0
bezginbekir
(25.07.19)
pipim yetse olurdum.
0
acımasız gerçekler
(25.07.19)
olmam. obeze yakın biriyle ons oldu. yüzü ve memeleri mükemmel biriydi, göğsünden sonra farklı bir görüntü başlıyordu. baktım gece oksijen tüpüyle yatıyor, üstümü giyip kaçtım.

unutmuşum, evet oldum. fb ile başlayıp sevgilimsiliğe (biz şimdi neyiz'e) dönen, 1.80'e 90 kg sevgilim oldu. bir kaç ay sürmüştü.
0
Jesus Christ
(25.07.19)
fb olduk bi ara. kafası dolu biriydi.
0
sinek kral
(25.07.19)
Acımasız gerçeklerin cevap nick uyumu güldürdü :)

Ben de olmak istemezdim sanırım
0
mg3929
(25.07.19)
Obezi bırak şişmanla bile olmam.

Not: 180cm, 90kg, %12 yağ oranı
0
adwokat
(25.07.19)
Olmazdim. Olurum diyenlere de inanmıyorum.
0
westblack
(25.07.19)
Obez değil de kilolu biriyle oldum.
0
Boris
(25.07.19)
Olmam.
E.
0
rakicandir
(25.07.19)
olmam. hiç olmadı. çok şükür bu zamana kadar olanların hepsi tay gibiydi.
0
scudman1
(25.07.19)
olamadı. çünkü bir sebepten dolayı beni redetti. bazısı şişmanım ama özgüvenim tavan psikolojisinden dolayı kafayı yemiş durumda. kendisi burnunun ucunu göremeyecek kadar şişman ve göbekliydi. ben iste fiziği toplumun genel güzelik normlarına göre iyi durumda biriydim. kendisini tanımaya çalışıyordum. fiziken bile bana kötü görünmüyordu ama işte dediğim gibi beden olumlama manyakları yüzünden tuhaflaşmış durumdalar.
0
sorusor
(25.07.19)
Soru eklerini ayıran bir obezse neden olunmasın ya, olunur.

Bir arkadaşım(kendisi öküzdür) ona yazılan kıza "kilo verirsen seninle sevgili olurum" demişti. Sonra kız kilo verdi, bunlar sevgili oldular, evlendiler, kız eski kilosuna döndü, devam ediyorlar.
0
lcha
(25.07.19)
Ne kadar parası olduğuna bağlı.
0
malheiros
(25.07.19)
obezlerin en bakımlısı bile koktuğu, hareket edemediği ve gereksiz harcamalara sebep olduğu için hayır.
0
contraparal
(25.07.19)
erkeğim. obez sevgilim olmadı ama benim obezken iki sevgilim oldu. ikisi de fiziksel olarak füze gibi kızlardı.

ilişki konusunda büyük konuşmak olmaz ama obez bir kadının fiziksel ve cinsel açıdan ilgimi çekebileceğini zannetmiyorum maalesef. elalem ne der falan umrumda değil, ben kendim ilgi çekici bulmam.

kendim de şüşko olduğum için saydıracağım müsaadenizle. hastalığı ayrı tutuyorum, onun dışında şişmanlık kötü bir şey. evet insanların şişman olma hakkı var, bu yüzden kimseyi ayıplamamalıyız ama ben şişmanlığın normalleştirilmesine de karşıyım. şişman olmak sağlıksız olmak demektir. olumsuz şeyler çağrıştırır (hımbıllık, tembellik, oburluk, disiplinsizlik, gebeşlik ve hatta buna bağlı olarak temiz olmama vs.).

ben 19 yaşıma kadar at gibiydim. tartıya çıkma ihtiyacı bile hissetmedim. takip eden 5 yılda coştum, obez oldum. iki ucu da gördüm yani. vücuduma verdiğim zararı, yaşadıklarımı, yaşam tarzımdaki değişiklikleri... o açıdan obez bir insandan etkilenebileceğimi sanmıyorum pek. biz birlikteyken obez olması ayrı. ama obez bir kadınla görüşüp de kendisine aşık olmam saydığım sebeplerden dolayı çok zor.

şüşko dostlarım alınmasın lütfen, dediğim gibi ben de şüşkoyum, ona güvenerek yazdım biraz. kaldı ki herkes benim gibi "şekilci" (buna da şekilcilik deniyor nedense... bence tercih ama neyse) değil. benim şüşkoyken sevgilim oldu işte, oluyor yani. üzülecek bir şey yok ama şişmanlık kötü. imkan varsa kurtulmak en iyisi. yazık günah, kendimize yazık ediyoruz, bırakın başkasının beğenisini, o sonra gelir zaten.
0
der meister
(25.07.19)
Tıbbi anlamda obez olması için 30% ve üstü yağ oranı olması gerekiyor sanırım. Diyetisyen öyle demişti zira bize. Bu şekilde obez sevgilim oldu. Hayatımda da tanıdığım en süper insanlar listesi yapsam ilk üçe girer. Fakat Ağır Bedenler tarzı programlardaki gibi bir obezlikse kastettiğiniz olmadı. Öyle insan da tanımadım zaten şimdiye kadar.
0
sopiro
(26.07.19)
Erkek.
Olmadim, olamam. Obez birine en fazla baci gozuyle bakarim, otesi olmaz. Obezin kendine saygisi yoktur zart zurt degil isin o kismiyla ilgilenmiyorum. Obez hic cekici gelmedigi icin istemem. Yoklukta moklukta hicbir durumda hicbir sekilde istemem.
0
stavro
(26.07.19)
Erkek, kendim obezim. O yüzden tutup da "obez hatun istemem" demek haddini bilmemek olur. "Sen kim köpeksin de beğenmiyorsun" derler adama.
0
d max
(27.07.19)
(6)

Size de oluyo mu ben mi malım

the real brad pitt
Cinayet romanı okuyorum. Ahmet ümit seviyorum çok bitirdim ama hepsini. Grange’dan şeytan yeminini okuyorum az kaldı. Gel gör ki seviyorum, keyif alıyorum, merak ediyorum ama kişileri hatırlayamıyorum. İsimler yabancı. Kim kimdi. O olayı yapan kimdi? X in peşindeyim diyo mesela. Y o x kimdi. Ne yapm
Cinayet romanı okuyorum. Ahmet ümit seviyorum çok bitirdim ama hepsini. Grange’dan şeytan yeminini okuyorum az kaldı. Gel gör ki seviyorum, keyif alıyorum, merak ediyorum ama kişileri hatırlayamıyorum. İsimler yabancı.

Kim kimdi. O olayı yapan kimdi? X in peşindeyim diyo mesela. Y o x kimdi. Ne yapmıştı. Hatırlamıyorum yani direk hatırlamıyorum. Kötü oluyo öyle olunca. Napmak lazım size de oluyo mu :/
0
the real brad pitt
(23.07.19)
Roman okumam ama bazi filmlerde oluyor bana.
0
stavro
(23.07.19)
ahmet ümit hiç okumadım ama rus isimlerinden dolayı özellikle dostoyevski okurken yaşıyorum evet.
0
aziz dostum jack
(23.07.19)
dostoyevski okurken sürekli karakterleri unuyorum. ulan bu kimdi diyorum. rus edebiyatı kafa karıştırıyor birde hep isim soyisim şeklinde yazıldığı için çok yorucu oluyor. mesela sadece ivan dese tamam ama her satırda ivan alxsanderyiç yazınca beyin error veriyor.
0
ayseee
(23.07.19)
Eksik yazmışım bi de ahmet ümit kitaplarında olmuyo bu. Hayırlıyorum isimleri. Ama bu elemanda bir sürü isim karakter mekan var. Hepsi yabancı dilde. Hatırlamıyorum. Sonunda mesela o etkiyi vermiyo. Aa buymuş diyemiyorum çünkü hatırlamıyorum :d
0
🌸the real brad pitt
(23.07.19)
Bu sebeple Yüzyıllık Yalnızlık beni benden aldı, kendimi gerizekalı gibi hissettim okurken.
0
sopiro
(23.07.19)
Jean-Christopher grange'in 5-6 kitabını okumuştum yıllar evvel -7 sene olmuş- kapaklarına bakınca sadece konuları aklıma geliyor, karakterler hak getire. okurken de dediğin gibi kim kimdi ne neydi karışmıştı.

ne yapmak mı lazım? tadını çıkar.
0
nickimi verin bana
(23.07.19)
(14)

İntihar ettikten sonra geride kalanlar

ceann deas
Annesi babasi kardeşleri ne yapıyorlar mesela? Hiç karşılaştınız mı?
Annesi babasi kardeşleri ne yapıyorlar mesela? Hiç karşılaştınız mı?
0
ceann deas
(23.07.19)
neyi ne yapıyorlar?
0
gkhncnzdgn
(23.07.19)
hayatımıza bir şekilde devam ettik. siz hangi açıdan soruyorsunuz?
0
barbadoshayrettin
(23.07.19)
geride not falan yoksa neden intihar ettiğini anlamaya çalışırlar herhalde.
çok üzülürler. neden sordun ?
0
catch
(23.07.19)
herkes nasıl yaşamaya devam ediyorsa aynı şekilde, evet. ben de merak ettim sorunun kaynağını; daha doğrusu hangi yönde bir cevap aradığınızı.
0
brena
(23.07.19)
Karşılaştım. Çekirdek aile harici ciddiyim takan yok. Anne ve babaya hayat boyu sürecek psikolojik sorunlar kalıyor.
0
noisette
(23.07.19)
evet karsilastim. komsumuzun bir oglu vardi. ergenlik caglarindaydi. annesi ile bir gun bilmem ne sebeple tartismis, gidip kendisini asmisti. cenazesini bizzat gordum.

annesi birkac yil hayata kustu. evine kapandi. kimseyle konusmadi. bu 3-4 yil surdu.
sonra bir cocuk yaptilar. olen cocuklarinin ismini koydular.

kardeslerinden biri arkadasimdi. o da birkac ay yas tuttu. sonra derslerine ve hayatina dondu.

anne ve babanin kalbinde daima kaliyor, hayatlarina yansiyor o aci. ama kardeslerden o kadar emin degilim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.07.19)
çok karşılaştık. arkadaşı olarak bile yoğun travma yaşayanlar oldu. siz hangi açıdan bakıyorsunuz?
0
mikahakkinen
(23.07.19)
İntihar mı kaza mi bilmiyorum ama şöyle bir şey oldu. Komşunun 6 yaşlarındaki oğlu buzdolabının tutulacak yerinden kendini atkıyla asıp ölümüne neden olmuştu. Annesi de o sırada evi süpürürken duymamıştı. İki gün hastanede kalıp ölmüştü.
İlk başta buzdolabını attılar, sonra o evden taşındılar.
0
coca cola
(23.07.19)
özellikle anne ve babalarını yaşayan birer ölüye dönüştürüyor intihar edenler.

yani biri intihar ettiğinde aslında intihar eden sayısı en az 3 oluyor.
0
sfteses
(23.07.19)
Anne ve baba pek yasamiyor, yasayam olu gibi etrafta dolasiyorlar.
0
red g
(23.07.19)
annemin teyzesi, 20 yıl oldu kadın hala ruh gibi
0
same idiot
(23.07.19)
Çekirdek ailemde iki kişi gerçekleştirdi bu eylemi 5 yıl arayla. İlk intihar eden eşiyle birlikte intihar etti, üstelik ben buldum onları, lise sondaydım. Biraz kişilikle alakalı sanırım nasıl bir iz bıraktığı. İlk birkaç yıl çok sarsıcı olsa da bir şekilde hayata dönüyorsun. Ben daha dirençli ve olgunlaşmış olarak çıktım o süreçlerin her ikisinden de. Çok derin izler de bıraktı elbette ki ama çocukluğumdan beri çok rasyonel bir mizacım olduğu için, bu izleri melankolik bir ruh haliyle taşımaktansa, hayatıma ivme kazandıran unsurlar olarak kullanmayı başardım şükür. Ama atlatamayan insanları da anlıyorum, çok çok zor sorgulamalar yaşatıyor insana. Düşmanıma bile dilemem o süreçleri.
0
Phoebe
(23.07.19)
O günü hayatım boyunca unutabileceğimi pek sanmıyorum. Ben yas tutmaktan ziyade yaşamın ne kadar değerli olduğunu düşünüp bundan sonraki hayatımı dolu dolu yaşamaya karar vermiştim.

Bir de herkes haklı olarak anne babadan bahsediyor ama asıl olan geride kalan kardeşe oluyor. Bir anda hem aileden hem akrabalardan hem de çevreden öyle bir ilgi/baskı/sorumluluk beklentisi/hede (çoğu zaman kendi kendilerini rahatlatmak için size yükleniyorlar) geliyor ki insan boğulacak gibi oluyor.
0
bruce mclaren
(23.07.19)
Çok genel bir soru bu, kimin intihar ettiği herkes üstünde farklı etki yaratıyor zira.
Genel olarak bir yakını intihar edince insanda bir garip reddedilmişlik hissi oluyor. "Benim sağlayabileceğim hiçbir mutluluk yok muydu senin için?" diye düşünüyorsunuz.
Eğer intihar eden bir evlatsa anne baba için herhangi bir şeyle kıyaslanabilen bir acı değildir o. Bir araştırma vardı, dünyanın en kötü acıları listesi gibi bir şey yapmışlar. "Çocuğun ölümü" yoktu o listede, sebebi olarak da bir çocuğun ölümünün yaşattığı üzüntünün diğer en büyük acıları bile komik derecede önemsiz hale getirmesi nedeniyle kıyaslanamaz olmasıydı. (When The Bough Breaks kitabından alıntılıyorum bunu)

Ama işte bir şekilde herkes kendi süresinde "yeni normal" neyse onu buluyor, ona göre devam ediyor.
0
sopiro
(23.07.19)
(14)

Hayatınızda verdiğiniz en doğru karar hangisiydi?

put it in your appropriate place
Merhaba.Bu tür konulara biraz meraklıyımdır. Hem kendim için hem başkalarının doğru kararlarını, yanlış kararlarını pişmanlıklarını merak ederim. Tabii eğer sorarsam haddimi bilerek sorarım.Bu aralar bir karar verme aşamasındayım. Eğer olursa hayatımda biraz etki yapacak ama en doğru karar olmayacak
Merhaba.

Bu tür konulara biraz meraklıyımdır. Hem kendim için hem başkalarının doğru kararlarını, yanlış kararlarını pişmanlıklarını merak ederim. Tabii eğer sorarsam haddimi bilerek sorarım.

Bu aralar bir karar verme aşamasındayım. Eğer olursa hayatımda biraz etki yapacak ama en doğru karar olmayacak.

Benim hayatımda verdiğim en doğru karar üniversitede öğretimini İngilizce olan bir bölüm seçmek oldu. Eğer Türkçe seçmiş olsaydım bir baltaya sap olamazdım muhtemelen. İngilizcem çok süper değil ama yine de iyi. Bunu geçtim, bir şeyler yapmaya çalışıyorum iyi kötü. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Sizin hayatınızda verdiğiniz en doğru karar hangisiydi?
0
put it in your appropriate place
(22.07.19)
Kız arkadaşımla yaşadığım evden ayrılmak.
0
datnet
(22.07.19)
Verdiğim tüm zor gelen kararlar.

Hiçbiri yanıltmadı.

Not: kolayların hepsi zamanla yerlerine zorları bıraktı. Pişman olduğum çok şey yok.
0
baldan kaymak
(22.07.19)
seçtiğim meslek ve üniversite
izmir'de yaşamak
5 senelik ilişkiden sonra çok sevmeme rağmen anacı olduğu için sevgilimden ayrılmak

evet ilk 3 budur. geriye dönüp baktığımda genelde çok doğru çok isabetli kararlar vermişim diyorum..
0
pati
(22.07.19)
düşündüm de öyle bir şey yok :(
0
tabirimekruh
(22.07.19)
İstemediğim bir hayatı ve sorunlu bir ilişkiyi sonlandırıp geleceğimin prangasını kırarak istediğim yaşamı seçmek. Bunun üzerine tanımıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.07.19)
normalde cok dusunen, herseyi cesitli kombinasyonlarla planlayan bir insan olarak artik tukenmeye basladigim noktada sevdiklerimin sozunu dinleyerek doktorayi cok oyalanmadan bitirmek en dogru karardi, artik daha iyi bir yere gidecegi yoktu.

ikinci kedim en buyuk yanlis kararlarimdan biri herhalde, boyle ufak ama mihenk tasi gibi bir etki yaratti hayatimda, down sendromu gibi bir sendrom sahibi, diger sahip oldugum kedilere nazaran hayat hep daha zor oldu, yasli kedim hic kabullenemedi, bazi planlari degisik kucuk kedimiz sebebi ile iptal etmek veya ertelemek zorunda kaldik. dunyanin en cekici hatasi kendisi, gercekten cocgumuz gibi oldugu icin bunca mantiga karsin hala yanimdaki koltukta uyaybiliyor kofte :) ask boyle bitsey.
0
mavicorap
(22.07.19)
3 yıl önce ailemle yaşadığım evden ayrılıp istanbul'a gelmek ve tek başıma eve çıkmak verdiğim en doğru 2 karardı. Yalnız yaşamak sultanlıktır.
0
himmet dayi
(22.07.19)
İyi ki 2. üniversitemi okudum.
0
SiyamkedisiZorro
(22.07.19)
evliliği çok kısa tutup erkenden boşanmak.
0
sopiro
(22.07.19)
Okuduğum lise. Başka bir yerde okusaydım moronun teki olarak hayatıma devam edecektim.
0
black holes in the sky
(22.07.19)
Üniversitede ingilizce bi bölüm okumak.

Her şeyi arkamda bırakıp tek bi valizle bambaşka bi ülkeye taşınmak.

Şu anki sevgilimi hayatıma dahil etmek.
0
bir nick var benden iceri
(22.07.19)
istediğin bölümü tek tercih yazıp girmek.

beni yoran ve çok da kazanmayan işi bırakıp dükkanı kapatmak.

çocuk sahibi olmak.
0
babilbaligi
(22.07.19)
liseyi ailemden ayrı ve büyük şehirde okumak. tamamen kendi kendime verdiğim ilk en doğru karardı. özgüven ve vizyon kazandırdı, sosyal ve kültürel açıdan çok geliştirdi, kendi başıma ayakta durabilme becerisi kattı vs daha pek çok şey sayabilirim. bugün nerelere geldiysem hepsi o kararla başladı.

ikinci en iyi kararım interrail yapmaktı. öyle farklı insanlarla tanıştım ki döndükten sonra fikirlerim, hayata bakış açım çok değişti. aslında pek bir önemsiz şeylere çok önem verdiğimi fark ettim.

üçüncü olarak ise, önümüzdeki bütün engellere ve yasaklara rağmen sırf çok seviyoruz diye erkek arkadaşımla ayrılmama kararımız. çevremizdeki çoğu kişi buna değmez dedi ama vallahi de çok değdi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.07.19)
boşanmak
0
deepest
(22.07.19)
(8)

kayın peder ile iletişim

gazozailacatmauzmani
3 aydır nişanlıyım, öncesinde de kız ark ailesi ile tanışıyordum da telefon trafiği olmuyordu. şu an kayınpeder arada beni neden arayıp sormuyor diyormuş. ayda 1 böyle bir sitemi oluyor. tabi direk bana değil de dolaylı yoldan bana da geliyor. nişanlılık da siz böyle devamlı iletişim halinde oluyor
3 aydır nişanlıyım, öncesinde de kız ark ailesi ile tanışıyordum da telefon trafiği olmuyordu. şu an kayınpeder arada beni neden arayıp sormuyor diyormuş. ayda 1 böyle bir sitemi oluyor. tabi direk bana değil de dolaylı yoldan bana da geliyor. nişanlılık da siz böyle devamlı iletişim halinde oluyor muydunuz
0
gazozailacatmauzmani
(22.07.19)
Hafif dindar biriyse cumadan cumaya ara bence. Bazı insanlar böyle olabiliyor. Hele esnaf falansa bayılıyorlar böyle şeylere
0
westblack
(22.07.19)
babadan babaya degisir, oyle bir beklentisi varsa (ki bence guzel bir sey) haftada bir ara, "nasilsiniz, bir ihtiyaciniz var mi" diye sor. Mutlu olur insanlar..
0
ebabil curnatasi
(22.07.19)
ayda 1 oturmaya gidin.. gerek kalmaz bunlara..
gidince de siyaset konusma.. mac falan konus..
0
twelfth
(22.07.19)
babadan babaya değişir. ekimde nişanlandık; isteme nişan vs dahil totalde 4 kere gördüm kayınpederi. 4 görüşmede konuşma sürem 1 dakika falan. daha sitem ettiğini duymadım :D

edit: benim hanım aşağıda çok güzel açıklamış benim durumu. kullanıcıyı kapatıp tek kullanıcıya düşeriz biz yakında.
0
kablelvuku
(22.07.19)
beklenti olunca insanın yapacağı varsa da ters tepiyor bazen. bu tip sitemlere hemen karşılık verip karşı tarafı yüreklendirmemek lazım. yoksa canlarını sıkan hemen her konuda kendi çocukları üzerinden sizi etkilemeye çalışabilirler. söz meclisten dışarı.

ben nişanlıyım. kadın tarafıyım. nişanlımın babasını daha hiç aramadım, numarası da yok. ama annesi ile konuşuyorum. konuşmalarım da genelde ihtiyaç üzerine oluyor. (hastalık ya da eşya durumları vs.) yani sırf muhabbet etmek için ne o beni aradı ne ben onu aradım. gerçi yüz yüze sık görüştüğümüz için göze batmamış olabilir.

benim nişanlım ise annemi babamı daha önce hiç aramadı. kandilde mesaj atmışlığı var sadece babama. herhangi bi sitem gelmedi. ablamın eşi de çok aramaz mesela. nişanlıyken hele aradığını hiç hatırlamıyorum. ona da bi şey dediklerini duymadım. bayram vs hariç tabi. ama ablam aramıyor diye annem kızıyor bazen. yani insanın beklentisi olması gereken kişi çocuğudur bence, eşi değil.

duruma göre haftada bir on günde bir aranabilir ilişkileri iyi tutmak açısından. ama dediğim gibi sitemle iş yaptırma olayına döndürmemek lazım.
0
elorelia
(22.07.19)
eşin ailesi pişmanlıktır. İletişimi çok kibar ve minimum tutmakta fayda var.
Eşim/sevgilim benim ailemle fazla muhatap olsun da istemem, doğum günü kutlamak falan dışında kimsenin babasını da sohbet etmek için aramam.
0
sopiro
(22.07.19)
Evlenince sadece kızı almıyorsun, anne baba hısım akraba paketi hediye geliyor.
Bizimkiler 10 yıldır aynı sorundan dolayı sitem ediyor. Alış bir an önce sonra zor gelir.
0
neymis
(22.07.19)
nişanlılık dönemini geçtim, 5 yıldır evliyim. bayram, hastalık vs durumlar haricimde daha hiç aramadım, o da niye aramıyor diye sormadı. o ne be öyle sürekli arama falan, bi dur özümse önce yeni "baba"nı :)
0
re noreno
(22.07.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.