Giriş
(14)

1000 euroluk marka canta kullanan kadin kisisi

neverletyougodown
Sizin maasiniz da 2500 euro olsun diyelim. Herhangi bir yerde atiyorum restoranda, cafede, metroda goz goze geliyorsunuz, sizi suzuyor, karsilikli bakisisyorsunuz sizden adim bekliyor, ayrilirken falan uzun uzun bakiyor adim atar miydiniz yoksa benim gibi iscisin sen isci kal diye arabeske mi baglar
Sizin maasiniz da 2500 euro olsun diyelim. Herhangi bir yerde atiyorum restoranda, cafede, metroda goz goze geliyorsunuz, sizi suzuyor, karsilikli bakisisyorsunuz sizden adim bekliyor, ayrilirken falan uzun uzun bakiyor adim atar miydiniz yoksa benim gibi iscisin sen isci kal diye arabeske mi baglardiniz?
0
neverletyougodown
(10.07.22)
Hayatta yanasmam
0
floydian
(10.07.22)
1000 euroluk çantayı görünce tanıyorsanız siz yine yürüyün, benzer dünyaların insanı olabilirsiniz. Hem bunun ikinci eli var, 1000 liraya satılan kaliteli taklidi var, belli olmaz.
0
kobuzchu kiz
(10.07.22)
çantanın orijinal olduğu ne malum? :)
0
rose parks
(10.07.22)
@kobuzchu kiz +1000

Davul dengi dengine sözüne inanırım ben ama "benim maaşım 2500 onun çantası 1000 euro. Bizden olur mu?" gibi bir yaklaşım komik geliyor bana. Sanki hayatta her şey formüle edilirmiş gibi, her şeyin balansını kendi hayatında yakalamışsın gibi bunu da ona uydurmak, işçi edebiyatıyla bunu şeyapmak..
0
IncredibleMau
(10.07.22)
@kobuzchu kiz cantayi hemen tanimadim tabi Balenciagaydi, olaydan sonra arastirip baktim fiyatina 1100 euro imis
0
🌸neverletyougodown
(10.07.22)
Burada vurguladığın şey "benim maaşım onun arabasının mazotuna yeter mi" ise yetebilir de yetmeyebilir de. Çok olasılık var. Arkadaşların dediği gibi çanta orijinal olmayabilir, ikinci el olabilir, isteklerini karşılayabilirsin. Ya da orijinal olmasa bile senden hiçbir şey istemez, her istediğini kendi alır. Orijinalse belki çalışıp almıştır, hediyedir, sana yine yük olmaz. Bundan bağımsız olarak bence sırf baktı diye kimseye adım atma.
0
dissendium
(10.07.22)
Sizden adim bekledigi sonucunu nerden cikardiniz ki, biri bir sey mi dedi? Ortak tanidiginiz mi var?

Onun disinda, maddi durumunuzun sizin hayatiniza yetmesi yeterli zaten. Neden daha tanismamisken bile kadina bakmaniz gerektigini dusunurmus gibi yaklastiniz ki? Belki para biriktirdi aldi cantasini, hediye geldi, sahte, belki aynisindan otuzyedi tane var, belki ikinci el aldi, ya da iste oyle boyle bir suru sebebi olabilir 1000 euroluk canta kullanmasinin. Bu sizin icin herhangi bir anlam teskil ediyorsa zaten uyumlu olmayacaginiz daha bastan belli sanki.
0
sopiro
(10.07.22)
@sopiro ortak tanidiga, birinin bir sey demesine gerek olmuyor bazen bakisarak gozlerle de iletisim kurulabiliyor siz hic bu tarz heyecanlar, flortlesmeler yasamamissiniz galiba ona uzuldum, he ben de oyle sagi solu kesen, herkese teklif eden atilgan bir tip degilim zaten ama bazen vuruluyorsunuz
0
🌸neverletyougodown
(10.07.22)
cantayi tanimis olabilirsin. ustte denilmek istenen imitasyon diye bi sektor var. orijinalinden ayirmak zor. sandigin gibi cantaya 1k vermemis olabilir yani. neyse vermis bile olsa bunu dusunmezdim adim atmak icin. ki oyle devasa maddi fark olsa zaten ayni yerde bir arada olmazdiniz :)
0
Kittie
(10.07.22)
hersey olabilir, benim de pahali cantam var, metroda da kullaniyorum. kazandim almak istedim aldim.
belki birine benzetti, vs.
arabeske baglamana gerek yok ama gereksiz adim ama bence arada ortak birsey yok, arkadas is vs.
0
Ley
(10.07.22)
yürürdüm, sohbet muhabbet'in kazanılan para/soysal statü/giyim kuşam ile bir alaası yok, çoook ileri düşünerek hayallere dalmanında anlamı yok, altı üstü iki muhabbet sohbet, sonrası allah kerim.

maddi konuları düşünerek adım atmama biraz saçma ki davet de almışsın.
0
selam
(10.07.22)
asgari ücretle takside girip iphone 13 max pro ultra xyz alanlar var

insanlar zengin olmasa da bazı şeyleri pahalısından almak istiyor
daha doğal örnek olarak pahalı ayakkabılar

gerçekten zenginse zor tabi uyum, 2 tarafın da sorun etmemesi lazım
0
bir soru sorcam
(10.07.22)
yurtdisinda markaya bakip zenginlik tahlili yapilmaz, zaten genelde parali tipler pek marka pesinde kosmaz. tr kafasiyla dusunmemek lazim. marka meraki arabesk bir olay..
0
cooperr
(10.07.22)
1- 1000 EUR'luk çantayla 100 EUR'luk çantayı ayırt edemem.
2- Bir kadına yaklaşırken uzun süreli ilişki kurma niyeti ile yaklaşmıyorum. Dürtülerimle hareket ediyorum.
0
twelfth
(10.07.22)
(3)

Çekimleri yaparken sinirden kendimi yemek istiyorum. Tavsiye istiyorum.

the she ronin
Selam. Bir parça uzun bir soru fakat ben cidden buna dertlendiğim için birden çok fikre ihtiyaç duyuyorum. Instagram’da normal beslenmenin dışında bir yemek kanalım var. Yani hep antin kuntin teferruatlı yemekler çekiyorum. Çekimleri de kendim yapıyorum, editleri de. Çok zaman bir sahneyi defalarca
Selam. Bir parça uzun bir soru fakat ben cidden buna dertlendiğim için birden çok fikre ihtiyaç duyuyorum.

Instagram’da normal beslenmenin dışında bir yemek kanalım var. Yani hep antin kuntin teferruatlı yemekler çekiyorum. Çekimleri de kendim yapıyorum, editleri de. Çok zaman bir sahneyi defalarca tekrar çekmek zorunda kalıyorum.

Çekimlerim toplamda ve ortalama 3,5 saat sürüyor. Bunun araştırması saatlerimi aldığı gibi, temizlik ve ön hazırlık süresi de çekim öncesinde en az 30 dakikamı alıyor. Çekim sonrası dağıttığım mini stüdyoyu ve mutfağı toparlamam en az 1 saat sürüyor. Editleme kısmı, uygun parçayı bulup, ilgili yazıyı yazmam, tarifi yazmam ve tarifin besin değerlerini hesaplamam (yani çekim bittikten sonra yüklemeye kadar olan süre) en az 4 saatimi alıyor.

Önceleri her gün için çekim yapıyordum. Daha sonra bunun delilik olduğunu düşünüp, haftada 3’, sonra da ayda 7’ye düşürdüm.

Hesap henüz çok bebek ve para kazanmıyorum ama hedefliyorum elbette. Para kazandığım iyi bir mesleğim ve işim var. Aynı zamanda ikinci üniversiteden hukuk tamamlıyorum. Evin içinde köpeğim ve kedilerim var ve beni çekim yaparken deli ediyorlar. Gün içerisinde iş ve ev noktasında yapmak gereken birçok şey var. Her gün köpeklerin gezmesi dahil 3 saat sporum var. Hobilerimi işe dönüştürdüğüm ve onları da satışa sunduğum başka bir uğraşım da var. 40’ların başındayım. Hayat arkadaşım dün “Sen bu iş yüzünden hepimizi harcıyorsun” dedi.

Dün ilk defa yetişemediğimi ve bu işler için yaşlı olduğumu düşündüm. Çekim bittikten sonra belimin ağrısından ağlayacak noktaya geliyorum. Yemekleri severek yapıyorum. Kanalla da severek uğraşıyorum ama çekim öncesi, çekim ve sonrası ömrümü yiyor gibi hissediyorum.

Bir tavsiye, bir akıl, bir yol göstericiye ihtiyacım var. Bırakmalı mıyım? Yürümeli miyim?

Dipnot: Bu arada yemekler ne kadar güzel olsa da normal beslenme dışı olduğu İçin (vegan değil ama onlarınki gibi herkesin tercih etmediği bir düzen) milyonlara hitap etmiyor.
0
the she ronin
(10.07.22)
Hayat enerjinizi takdir ediyorum. Benim düşüncem yemek hesabını ne kadar profesyonel olarak yapmak istediğinize ve size getirisinin ne olacağını hesaplayıp karar vermeniz. Hobi olarak devam ederseniz ayda 2-3 kez eğlenmek için yaparsınız çevrenizdekilere daha çok zaman ayırabilirsiniz. Takipçi sayısı da önceliğiniz olmaz.

Ben bu işi para kazanmak için yapıyorum derseniz, belki hukuk fakültesine ara verebilirsiniz, sevdiğiniz insanla da oturup bak ben bunu bunu yapıyorum ama iş olarak yapıyorum o yüzden biraz fedakarlık bekliyorum diye konuşabilirsiniz. Bu durumda da belki ortak geçirdiğiniz zaman yerine kendinize ayırdığınız zamandan kısabilirsiniz hukuk, spor gibi.
0
archmage mahmut
(10.07.22)
Benim cok sevdigim bir soz var, hepimiz hayatta bir suru topla jonglorluk yapiyoruz, bazilari kristal bu toplarin bazilari plastik. Bazen kristal toplari kurtarmak icin plastik toplardan bazilarini dusurmeniz gerekiyor.
Hangi topun plastik hangisinin kristal oldugu zaman zaman degisiyor.

Sizin de buna karar vermeniz gerek bence.

Mesela, sporu uc saatten azaltmak, gun asiri hale getirmek veya en azindan cekim gunleri yapmamak.
Butceniz varsa kopekleri gezdirmek icin cevrenizdeki genc bir ogrenciden vs veya bir baska kopek sahibinden destek almak.
Cekimleri eviniz disinda baska bir yerde yapmak.
Hayat arkadasinizla 'harcamak' diyerek neyi kastettigini net bir sekilde konusmak. Belki de cok buyuk bir degisiklik degil de ufak tefek ilgi artislariyla ve jestlerle tekrar kalbini kazanabilirsiniz.
Evde yapilmasi gereken isler neyse onlari 'Fair Play' yontemiyle bolusmek. (Fair Play'i ozetlemek gerekirse bir gorevi devralan kisinin onu tamamiyla yapmasi anlamina geliyor. Yani sevgiliniz markete gidiyorsa sizi arayip 'biz hangi marka deterjan aliyoduk?' diye sormayacak vs.)

Ayrica boyle projelerde sure koymak en iyisi. Tam olarak nerde okudugumu hatirlamiyorum ama, ozellikle yeni bir proje ile ugrasiyorsak bunun icin beklentilerin ne oldugunu belirlememeiz gerekiyor once. Mesela, sizin Instagramdan veya youtube'dan para kazanmaniz icin -bu isleri hic bilmiyorum o yuzden uydurucam- ayda en az 5000 izlenme ve 600 yeni takipci kazanmaniz gerekiyor diyelim. Bunun icin bir takviminiz olmali. Mesela, 2022 sonuna kadar takipci sayim X artmali, izlenme sayim su olmali. Eger bu o zamanda olmazsa stratejinizi gozden gecirmeniz gerekiyor. Birkac kez ustuste hedef olmazsa, belki de o projeyi birakmaniz gerek. Ya da sadece hobi seviyesinde baska hicbir seyi etkilemeyecek sekilde yapacaksiniz. Yani demem o ki, bu kanalla ilgili hedefiniz ne? Yazili planiniz, rakamlariniz ne, bunlari bildiginizden emin olun ki oraya varinca 'hah yaptim' diyebilin.

40 yas yasli degil. Amerikada yapilan bir arastirma, ideal girisimcilik yasinin 42 (41.6) oldugunu gosteriyor. "19 yasinda dunyayi degistirdi!' haberleri istisnalar yani.
0
sopiro
(10.07.22)
çok bölünmüşsünüz.

"Hobilerimi işe dönüştürdüğüm ve onları da satışa sunduğum başka bir uğraşım da var."
Mesela bu gerçekten tutup kendi kendine yürür (ek çalışanla vs.) hale gelmeden yemek olayına geçmemek mi lazımdı acaba?

Para kazansanız çekim veya kurgu için asistan bulabilirdiniz şu an o yok. O yüzden mecburen zaman harcıyorsunuz.

Çok niche konuysa Türkiye'de bir yere varmayacağını düşünüyorsanız İngilizce içerikle globale oynayın.
0
nhk ni youkosu
(10.07.22)
(17)

Maaş alınca

dissendium
1. Kendinize jest yapıyor musunuz? Yemek ısmarlıyorsanız bu genelde ne oluyor?2. Annenize babanıza ihtiyaçları olmasa bile para veriyor musunuz?3. Yardım yapıyor musunuz? Öğrenci olur, ekonomik durumu iyi olmayan biri olur... Sadece para olmak zorunda değil. Kitap, kıyafet de olabilir. Herkese açık
1. Kendinize jest yapıyor musunuz? Yemek ısmarlıyorsanız bu genelde ne oluyor?

2. Annenize babanıza ihtiyaçları olmasa bile para veriyor musunuz?

3. Yardım yapıyor musunuz? Öğrenci olur, ekonomik durumu iyi olmayan biri olur... Sadece para olmak zorunda değil. Kitap, kıyafet de olabilir. Herkese açık şekilde yazmak istemiyorsanız bu soru için mesaj da atabilirsiniz. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(09.07.22)
1. her ay ihtiyacim olmayan gereksiz harcama butcem var. kendimle anlasmam su sekilde o parayi harcamak *zorundayim*

2. dumduz parayi asla kabul etmiyorlar ama hediye falan aliyorum ya da yemege vs cikariyorum surekli

3. bir noktada cok yapiyordum ama ulkenin yarisindan cogunun aktif olarak sadaka kulturune itildigini gorunce maalesef biraktim insanlara yardimi. ara sira hayvan barinaklarina vs bagis yapiyorum
0
aguen
(09.07.22)
1. Jest olarak değil de kendimi iyi hissetmek için güzellik sektörüne her ay biraz para kaptırıyorum.
2. Ailem benim çocuğuma 3 sene a’dan z’ye tüm masraflarını üstlendi. Ben 4 aydır iyi bir işte çalışıyorum. Geçen ay 13k verdim salonun tülünü perdesini yeniledim. Bu ay 10k verdim ikisine özel sağlık sigortası yaptım. Ondan önceki ay kardeşimin bedellisine 10k vermiştim. Bu ara elibol davranıyorum emekleri çok diye ama ev kredisine girmeyi düşünüyorum. O zaman hatrı sayılır bir yardımım olmaz. Bekarken kuruşumu görmemişlerdi mesela.
3. Doğuda yaşayan okul okul yardım yapan arkadaşlarım var. İki üç ayda bir oraya yakında gidecekleri okul için listelerindeki ürünlerden alıp gönderiyorum.
0
cilekli pasta
(09.07.22)
1. Hauir
2. Jayir
3. Hayir
0
floydian
(09.07.22)
1. Nadiren. Retro oyun konsollarıyla ilgileniyorum bu ara. 3-4 ayda bir 500-1000 lira arası bi konsol alıyorum biraz uğraşıp satıyorum mesela.
2. Kardeşime 1000 lira civarı ay başında veya bi kaç gün içinde atıyorum.
3. Belirli bir kuralım yok. Denk gelirse yapıyorum.
0
kutukcu
(09.07.22)
kendime degil de sokak hayvanlarina jest yapiyorum mama alarak :D artik kimse mama vermemeye basladi.

yardima ihtiyaci olana kendi butcemi zorlamaycak sekilde maas alimindan bagimsiz yardim ediyorum zaten.

anne baba ve birkac akrabamiz var onlara da ufak tefek seyler aliyorum yemelik icmelik. kedime odulluk bisiler aliyorum :)

voaa kendim icin hic bisi yapmiyomusum!
0
e mice
(09.07.22)
1. maaş alsam da almasam da kendime çok iyi bakıyorum.
2. Annem harçlık gönderiyor. Yapma, etme diyorum, EUR altın gönderiyor. Çocukluğunda yapamadım, şimdi izin ver diyor. Benden bir şey kabul etmez ama hediye alıyorum.
3. Yardım yapıyorum. Bir dernek kanalıyla. Kendim de bilgisayar aldım bir okula. Şirket de yardım ediyor, orada destek oluyorum. Kırsaldaki devlet okullarının hali çok fena.
0
gabe h coud
(09.07.22)
1) maastan bagimsiz olarak istedigim seyi istedigim zaman aliyorum. Yani soyle, eger bir ihtiyac ise hemen aliyorum. Eger bir hobi urunu, gereksiz bir sey, bir seyin fazlasi vs ise online olarak sepete atip birkac gune hala istiyorsam o zaman aliyorum. Bazen o arada o seyle ilgili bir detay ogreniyorum ve fikrim degisiyor cunku.

2) babam yok. Anneme her ay maasimi aldigim gun para gonderirim. Ihtiyaci oldugu random zamanlarda da gonderirim.

3) duzenli olmasa da yilda birkac defa bagis yapiyorum. Bazen bir dernege, bazen de tanidigim birinin organize ettigi bir aktiviteye.
0
sopiro
(10.07.22)
1. Bonus monus almadıysam yapmıyorum.

2. Babam emekli annem ev hanımı. Bu emekli maaşı ve pahalılıkla yardım yapmadan yaşamaları pek mümkün değil.

3. Düzenli yapmıyorum.
0
yürümeyin
(10.07.22)
1. Kesinlike hayir. Zaten kazandigim paranin tamamini kisisel hedefler icin biriktiriyorum. Sirf "jest" olsun diye plansiz tuketim yapmam. Maas alinca bir anda zenginlesmedim, gene buzdolabinda ne varsa onu yiyorum.

2. Hic para vermedim ama yanlarina gidince bir ihtiyac varsa alirim.

3. Evet ama duzenli degil, gerek olustukca.
0
hot potato
(10.07.22)
1- Hayır, kendime jest yapma alışkanlığım yok.

2- Para almıyorlar da faturaları kredileri falan kendi üstüme aldım. Emekli olsalar bi kredi kartı çıkarıp falan veririm herhalde.

3- Patreon'dan sponsor olduğum insanlar var. Yani çocuklara falan yardım etmek de güzel de, yaratıcı ve bişeyler yapmak isteyen insanlara fon yaratmayı, onların bağımsız çalışabilmesini sağlamayı daha kıymetli buluyorum.
0
plutongezegendegilmi
(10.07.22)
1-) maaş alınca değil de denk geldikçe.
2-) nakit olarak istemezler o yüzden farklı şekillerde, evet.
3-) üniversitede öğrencilik yıllarımda kredi kartına talimat vermiştim. Halen daha otomatikte. İşsizlik veya maaş durumuna göre bağış miktarını düzenliyorum. Bir de etraftan duyarsam denk geldikçe yardım etmeye çalıştıklarım oluyor ama o çok az denk geliyor.
0
invictae
(10.07.22)
1) Hayır
2) Hayır, zaten versem de almazlar (düşününce durumları benimkinden daha iyidir hahaha). Arada bunu sever/kullanır diye gördüğüm bir şey olursa alıyorum.
3) Düzenli bağış yaptığım yerler var
0
peki madem
(10.07.22)
T. Harv Eker'in Milyoner Aklın Sırları isimli bir kitabı vardı, orada bu şekilde "harcama fonu", "yatırım fonu", "bağış fonu" gibi şeyler yazıyordu, ona bir göz atmanızı tavsiye ederim, güzel şeyler yazıyor.
0
ckisc
(10.07.22)
1 evet
2 hayır
3 ailesinin maddi durumu nedeniyle ünv kazandığı halde gidemeyen bir öğrenciden haberdar olduk, işyerinden bir kaç arkadaş birleşip her ay destek olduk, şimdi o öğrencinin okulu bitirdiği haberini aldık, bu mutluluk tarif edilemez. Güzel bir yola girmiş oldu. Bu sene aynı şekilde bir öğrenci daha var :)
0
zidan
(10.07.22)
Maaşlı çalışan değilim ama yeni iş alınca öğrencilere kitap alıyorum
0
photo85
(10.07.22)
1- Yediğim içtiğimden fazlasını kazanıyorum. Yani ay sonunda makarna yiyorum da maaşımı alınca bir pirzola yiyeyim demiyorum. Ay sonunda da pirzola yiyebiliyorum.

2- İhtiyaçları olanı veregeldim. Şimdi sadece annem var. Zorluyorum ama istemiyor. Kardeşim vasıtası ile yine ihtiyaçlarını kapatıyorum.

3- Yeğenime harcanması için kardeşime her ay rutin x TL gönderiyorum.
0
twelfth
(10.07.22)
İlk soru yanlış anlaşılabiliyor. Biraz açmak istedim. Jest dediğim şey 29 gün makarna yiyip 1 gün et yemek değil. Bunun yemeğin fiyatıyla bir ilgisi yok. Kendinize sevdiğiniz bir yemeği ısmarlamaktan bahsediyorum.
0
🌸dissendium
(10.07.22)
(10)

CV sorusu

dissendium
Teknik bir işim var. Öğrendiğim şeyleri CV'me eklemek istiyorum ama CV'nin katı yapısına eklemekte zorlanıyorum.Örnek şu. Kalite laboratuvarında yüzey pürüzlülük ölçüm cihazını kullanabiliyorum. Bunu nasıl yazmam uygun olur? Bu şekilde yapıyorum, ediyorum yazmak yerine biraz daha iyi bir anlatım arı
Teknik bir işim var. Öğrendiğim şeyleri CV'me eklemek istiyorum ama CV'nin katı yapısına eklemekte zorlanıyorum.

Örnek şu. Kalite laboratuvarında yüzey pürüzlülük ölçüm cihazını kullanabiliyorum. Bunu nasıl yazmam uygun olur? Bu şekilde yapıyorum, ediyorum yazmak yerine biraz daha iyi bir anlatım arıyorum. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(09.07.22)
"Yapıyorum, ediyorum yazmak yerine" derseniz geleneksel madde imleriyle listeleme yoluna gideceksiniz. O da muhtemelen şu şekilde olacaktır:

Firma: X Kalite Laboratuvarı
Görev: Yüzey Pürüzlülük Ölçüm Cihazı Operatörlüğü
Çalışma Süresi: 2020-2022
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(09.07.22)
@zaman ilac degil insanlar unutkan, bu operatörlük değil. Genel bir kontrol sürecinin bir parçası. Bunun gibi bir sürü şey var.
0
🌸dissendium
(09.07.22)
@dissendium, işiniz genel bir ünvana sığmıyor ve bu denli spesifik adımlar içeriyorsa "yapıyorum, ediyorum" tarzında bir paragraf yazmanız bence daha doğru olur.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(09.07.22)
@zaman ilac degil insanlar unutkan, kalite kontrol sorumlusuyum. Amacım yaptıklarımı anlatmak. Şunu yapıyorum, bunu yapıyorum demeden anlatmak istiyorum.
0
🌸dissendium
(09.07.22)
Firma: Wayne Endüstri - Kalite Laboratuvarı
Görev: Kalite Kontrol Sorumlusu
Çalışma Süresi: 2020-2022

Kullandığım Cihaz & Yazılımlar:

a) Yüzey Pürüzlülük Ölçüm Cihazı
b) X

Bence bu örnek oldukça açıklayıcı ve özenli oldu.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(09.07.22)
Bir baska teknikte de isin altina temel sorumluluklar olmayan ama is cercevesinde yaptiginiz kayda deger seyleri yazarsiniz.
Misal ben ogretmenim.

2015-2020 AhmetMehmet Okullari
Ingilizce ogretmeni

derse girmek, sinav okumak

Yazmazsiniz da

2015-2020 AhmetMehmet Okullari
Ingilizce ogretmeni

Tez danismanligi, TOEFL hazirligi, dunyayi kurtarmak, okul guzellestirme kulubu baskanligi vs

Siz de bu sekilde “xyz yapmak, abc cihazini kullanmak, 123 kontrol surecleri denetimi” falan gibi altalta degil de yanyana listeleyerek yazabilirsiniz.
0
sopiro
(09.07.22)
Ölçüm operatörü değilsen yüzey pürüzlülük ölçüm cihazını kullanabiliyor olman potansiyel işverenin açısından çok anlam ifade etmez. Bunu da CV'ne eklemen çok mantıklı ve bence doğru da değil.

Sen mühendissin, kalite departmanında görev aldıysan kalite yönetimiyle ilgili şeyleri yazman lazım. Operatörün yapması gereken işleri biliyor olman pratikte iyi bir şey gibi görünse de kariyerin açısından sana bir avantaj sağlamaz. Kalite departmanında çalışacak bir mühendisten beklenti operatör işini yapabilmesinden çok operatör işleri için bir standardı ve koordinasyonu sağlamasıdır.

Operatörün işini doğru yapıp yapmadığını kontrol etmek için de o işi operasyonel anlamda bilmene gerek yok. Ölçüm sistemleri analizi diye bir şey var (MSA). Bunu rutin olarak kritik ölçüleri ölçmekte kullanılan ölçüm ekipmanına yaptırırsan operatörün de, ölçüm ekipmanının da doğruluğunu teyit edersin.

Senin daha çok 'şirket içi MSA aktivitelerinin yönetimi, kalibrasyon sisteminin kurulumu ve yönetimi, ISO9001 sertifikasyon sürecinde şirket içi koordinasyonun sağlanması' gibi yönetsel şeyleri yapıyor ve bunları CV'ne yazıyor olman lazım.

Bir firma işe alacağı mühendisten yüzey pürüzlülük cihazı kullanmasını bekliyorsa zaten o firmadan uzak dur. Sana kariyer anlamında hiçbir katkısı olmaz.
0
himmet dayi
(09.07.22)
@himmet dayi, yeni mezun sayılırım. O kadar tecrübem yok. Açıkçası bu tip teknik şeyler işin temelini bildiğimi gösterdiği için olumlu karşılanıyor. O yüzden yazmak istiyorum.
0
🌸dissendium
(09.07.22)
O zaman bunu biraz daha süsleyerek anlatmak lazım. Direkt operatör gibi ekipmanın kullanımı değil de, 'operatörlere ekipman kullanım detayları ile ilgili eğitim' gibi yine yönetsel tarzda işlermiş gibi yaz bence. Şahsen ben 2-3 yıllık tecrübesi olan bir mühendisten elbette ekip yönetmiş olmasını beklemem ama kafa yapısı olarak yönetilenden çok yönetici gibi düşünmesini beklerim.

Ben de yeni mezun olduğumda çok fazla operasyonel iş yaptım ama bunları bırak CV'ye yazmayı, sonraki iş görüşmemde "bana çok fazla katkı sağlamıyordu o iş, ben mühendisim. Yöneticilik yolunda bana katkısı olan işler yapmayı tercih ederim. Ama benden beklenen işler operatör seviyesindeydi." gibi açıklama yapardım.

Son olarak ölçüm ekipmanları detayında şunu söyleyeyim; bu ölçüm cihazlarının kullanımını öğrenmek yarım günlük eğitim işi. O kadar da etkileyici gelmiyor işe alım yapan müdür/yöneticilere.
0
himmet dayi
(09.07.22)
valla ben çok tecrübeli değilim, 3 yıldır tecrübeliyim. ama bir araç kullanma becerisi çok niş şeyler haricinde cv'ye yazılmamalı bence. (şimdi istifa edip yeni bir işe geçme aşamasındayım, cv'mde bu tarz şeyler yazmıyor) bunun tek istisnası türkiye'de 1 2 tane bulunan, çok kıymetli araçlar/cihazlar var. onlardan birini kullanma deneyiminiz varsa onu cv'ye yedirmek en azından yaptığınız işin seviyesini göstermek için iyi olabilir. onda da bu cihazı kullanmayı biliyorum gibi değil de, x kullanarak bıdı bıdı bıdı işinin gerçekleştirilmesi gibi yazmak lazım. mühendisliğin özü araçları/cihazları kullanmak değil, onları kullanarak bir çıktı üretmek. cv'de bu çıktılara yer vermek lazım. tool öğrenmek yarım günlük iş.
0
ghilleinthemist
(09.07.22)
(9)

Ev içini döşeme

hede hodo
İlk defa bir evim oluyor. Bir dahaki ay teslimatı var. Heyecanlıyım sanki :)Ev için perdeden, beyaz eşyaya, koltuktan halıya(halıya gerek var mı bilmiyorum) tarz bir ev yaratmak istiyorum.Siz olsanız evi nasıl kurardınız?Ev 3+1 dubleks olacak. 2. Katta yatak odası ve balkon var sadece. Manzara orman
İlk defa bir evim oluyor. Bir dahaki ay teslimatı var. Heyecanlıyım sanki :)
Ev için perdeden, beyaz eşyaya, koltuktan halıya(halıya gerek var mı bilmiyorum) tarz bir ev yaratmak istiyorum.
Siz olsanız evi nasıl kurardınız?
Ev 3+1 dubleks olacak. 2. Katta yatak odası ve balkon var sadece. Manzara orman.
İkamet İzmit.
0
hede hodo
(08.07.22)
elektrik sistemi su sistemi demirbaşları sağlam mı onu kontrol ederdim önce girmeden.

sonra bazı ürünleri iyisinden alırdım. koltuk mesela. paso oturduğun şey. iyisini alcan.
beyaz eşya buzdolabı hariç en ucuzu. yatak hariç diğer mobilyalar en ucuzu.

para önemli tabii. bütçen sonsuzsa sen daha düşünmeden senin hayalini senin yerine düşünecek insanlar da var.
0
floydian
(08.07.22)
Acele etme. En buyuk yardimcin pinterest ve ikea :)

Kolay gelsin.
0
brkylmz
(08.07.22)
acil olmayan esyalari yavas yavas evin icinde yasadikca, sindire sindire al. alisveris olayi tuzaklarla dolu bir oyun, hele koca evi doserken acele edersen aslinda istemedigin, onceligin olmayan bircok seye gereksiz para harcamis bir sekilde bulabilirsin kendini.
0
hot potato
(08.07.22)
YouTube'taki daire isimli kanaldaki videoları izlemeni öneririm. Çoğu videoki ev tarz olarak birbirine benziyor ama ilk defa ev dizenler için oldukça güzel fikirler veriyor. :)
0
esece
(09.07.22)
Minimalist tarzi seviyorsaniz Pinterestte Japandi tarzi dekorasyonu arastirin derim.
0
sopiro
(09.07.22)
Direkt ikeadan doseyin derim. Ben oyle yapmadigima pismanim
0
nax
(09.07.22)
Neden pişmanlık yaşadınız? Doğtaş vb pişmanlık mı?
0
🌸hede hodo
(09.07.22)
Evi ikeadan döşemeyin demeye geldim. Tek tük parça alabilirsiniz ama çoğunluğu ikeadan döşenmiş evler tarz değil ucuz fason üretime benziyor. İkea pek kaliteli değil zaten. Minimalist İskandinav stilinin ucuz repliklası. Ben enzadan almıştım koltuğu ve memnum kaldım. Beyaz eşyayı Beko’nun çok karmaşık olmayan Beko modellerinden seçtim. Perdeyi black out denilen güneşi engelleyen yumuşak bir renk aldım, toz mavi gibi.. halıyı en sona bırakmıştım çünkü ev fazla sade olursa renkli halı ile hareket katabileyim diye.
0
ya volna
(11.07.22)
acele etmeyin, zamana yayın. ilk etapta mecburen alınacak beyaz eşya için siemens'ten şaşmayın derim. İkea gerçekten kalitesiz, o bütçeye daha dayanıklı mobilya alabilirsiniz. Blackout perde şart. Önce klima(lar)ın yerini saptayın, odaların dekorasyonunu ona göre yapın. hayatta size neyin huzur verdiğini düşünün. Mutfak masasında uzun sohbet mi, salonda tv karşısında takılmak mı. en çok nerede yaşayacaksınız dekorasyon bütçesini o alana ayırın. beyaz ışık/sarı ışık, hangisi size huzur veriyor? tavandan aydınlatma mı tercih edersiniz, duvardan yansıyan ışık mı seversiniz, aydınlatmayı ona göre ayarlayın.
0
evaluna
(22.07.22)
(10)

doktor-hasta iliskisinin duygusal iliskiye donusmesi

ala09
hic cevrenizde rastladiniz mi? ya da ogretmen-ogrenci gibi is etigine uymayan seyler?benim tanidigim bir kisi doktorun muayenehanesine gider gitmez "bu adamla evlenecegim" demis sozde, bi sure sonra da evlendiler. tanisma sekli meslek vasitasi ile. garson-musteri de olur ama is doktor ve ogretmen ol
hic cevrenizde rastladiniz mi? ya da ogretmen-ogrenci gibi is etigine uymayan seyler?
benim tanidigim bir kisi doktorun muayenehanesine gider gitmez "bu adamla evlenecegim" demis sozde, bi sure sonra da evlendiler. tanisma sekli meslek vasitasi ile. garson-musteri de olur ama is doktor ve ogretmen olunca sanki daha kaygiliyim. ne dusunuyorsunuz?
0
ala09
(08.07.22)
Aklıma bir tek HIMYM'daki Ted'in Stella (cilt doktoru) ile tanışması ve olayların gelişmesi geldi :) Bunun dışında bildiğim örnek yok. Bence de "değişik" :)
0
dreamnesiac
(08.07.22)
Üniversitede yard doç hoca ve lisans öğrencisi ilişkisi ve mezuniyet sonrası evliliği var bildiğim, bence de hoş değil
0
freebird5406_2
(08.07.22)
Doktorda bence sorun yok karşılıklı bir ilişki, herhangi bir çıkar çatışması yaratma durumu da yok. Ve genelde kısa süreli bir profesyonel iletişim var, muayene oldu bitti, ameliyat oldu bitti.

Öğretmende hem başkalarının dahil olduğu bir sınıf varsa eşitlik açısından sorun olabilir hem de uzun süreli bir profesyonel ilişki var. Özel dersse o zaman çok sorun olmayabilir mesela.

3. Kişileri etkileyen bir durum olmadığı sürece bence sorun olmamalı.
0
Bruce
(08.07.22)
Öğretmen öğrenci ilişkisi bana da kesinlikle etik gelmiyor. Doktor - hasta ilişkisi gayet normal. Hiçbir engel yok bence. Bazı doktorları ben de çok beğeniyorum:)) statüden değil de bazıları çok sempatik, ilgili geliyor. Hatta keşke doktor olsaymis dedigim iki kişiyi begenmistim.;)) Beni gülüşler ve ilgililik etkilediği için ;))
0
stejerners
(08.07.22)
ogrenci ogretmen iliskisinde guc, alt-ust dinamigi var. normal doktor-hasta'da boyle bir sey yok. hasta isterse baska cildiyeciye gider, o doktorun hastasi olmak zorunda degil.
0
hot potato
(08.07.22)
1. aynı lisede görev yapan erkek öğretmen eşini öğrencisiyle aldatıyor, kız liseden mezun olunca evleniyorlar.

2. tüm kızlara yazan üniversite hocam sonradan almanya'dan gelen bir lisans öğrencisiyle evleniyor.

3. akademik etik konularına yıllarını vermiş başka bir üniversiteden hocam bir lisans öğrencisiyle evlenip kızı yüksek lisansa alıyor.

sonuç: bu topraklarda etik diye bir kavrama rastlamadım. sözlükte yer alıyor sanırım, uzaktan duymuşluğum var.
0
hadi ya la
(08.07.22)
Bizim bölumde var. Başka universitedeyken doktora jurisinde olan bi hocayla evlenip şu an aynı okul ve bolumde hocalar. Ikısını de sevmem o ayrı :D

Onun dışında masterda dersine giren ögrencisiyle evlenen hoca da var, ögrenci şu an doktora yapıyor.

İnsanlar işini dogru duzgun yaptıgı muddetçe niye etik degil anlamıyorum. Fakat ben kendi durumumu duşununce şahsen hiç istemem aynı ortamdan biriyle bir beraberlik. Bu kadar rekabetçi bir ortamda insanlar birbirine karşı nasıl sevgi falan besliyor anlamıyorum :D
0
e mice
(08.07.22)
bizim bölümde 3 kadın hoca çıtır asistanları aldılar valla :)) ama öğrenci-hoca ilişkileri bittikten sonra (öğrenciler tez aşamasında başka hocalarla çalışırken) gönül ilişkilerini ilan ettiler. yine de garip karşılandı. ilginin ne zaman başladığını, öğrenciyi kayırma veya hocanın manipüle edilme durumu yani etik olmayan şeyler gerçekleşti mi bilemiyoruz, o yüzden biraz dedikodu malzemesi oldular.

doktor-hasta ilişkisi normal geliyor eğer ikisi de rahatsız değilse.. yani basit hastalıktan gidilen doktorla kolonoskopi için gidilen doktor aynı olmaz gibi geliyor.
0
evanka
(08.07.22)
Ogretmen- ogrenci iliskisi yas grubuna gore zaten illegal, yetiskinler soz konusuyken de etik degil. Ozellikle bir not verme/mezuniyet/tez vs gibi ogretmenin ogrenci ustunde bir gucu varsa. Ama ne bileyim, 25 yasindaki adam ingilizce kursuna gidip 25 yasindaki ogretmenle sevgili olursa ona da karisamayiz bence. Bu sekilde yetiskinken yetiskin ogrencisiyle evlenen veya sevgili olan cok tanidigim var (kurs, ozel ders vs gibi guc dinamigi olmayan ogretmen ogrenci iliskisi yani).

Ama bildigim kadariyla garip bir sekilde ozellikle dishekimligi fakultelerinde asistan-ogrenci iliskisi inanilmaz normallesmis durumda. Hep oyleydi. Ahmet abi/Figen abla dedikleri kisiler hop birkac ay sonra sevgilileri oluyor, evlenen de cok. Kimse garipsemiyor bunu.

Doktor- hasta durumunda pek bir sorun gormuyorum. Psikolog, psikoyatrist falan degilse kisi… cunku orda da yine bir manipulasyon hali soz konusu olabilir.
0
sopiro
(09.07.22)
İkisine de hos bakmıyorum .
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(09.07.22)
(6)

cilt bakimi icin neler yapiyorsunuz

Kittie
hangi urunleri kullaniyorsunuz markalariyla yazar misiniz.goz cevresi kremi cok onemli mi. mesela el kremini yuze, goz cevresine surunce ne oluyor?bir de aktarlarda satilan yaglardan kullaniyor musunuz (hangi bolgelere, hangi yag)ben yillardir sadece la roche temizleme jeli ve la roche gunes kremi k
hangi urunleri kullaniyorsunuz markalariyla yazar misiniz.

goz cevresi kremi cok onemli mi. mesela el kremini yuze, goz cevresine surunce ne oluyor?

bir de aktarlarda satilan yaglardan kullaniyor musunuz (hangi bolgelere, hangi yag)

ben yillardir sadece la roche temizleme jeli ve la roche gunes kremi kullaniyorum. ilaveler yapmak istiyorum.

yas 30+
0
Kittie
(07.07.22)
Yüzümü Bioderma'nin şu ürünü ile yıkıyorum:
Bioderma Sébium Foaming Gel: www.trendyol.com

Güneş kremi ise Bioderma:
images.app.goo.gl

Hayatımda ilk defa göz çevresi kremi aldım geçen ay direkt fabrika satış mağazasından:.
ty.gl

Bir de aynı yerden şu nemlendiriciyi aldım:
www.trendyol.com

Ama bu son ikisini sürmeyi unutuyorum. Pek krem/nemlendirici kültürüm/alışkanlığım olmadı. Oturtamadim hiç.

Yaş 28.
0
Amaranta ursula
(07.07.22)
Cerave'in temizleyicisiyle nemlendiricisini, Solante güneş kremi, Medik8'in retinalini ama bunun fiyatı çok uçtuya muhtemelen bitince klasik Acnelyse retinoik asit kullanırım yine. Bunun dışında By Wishtrend C vitamini serumu bir de Revolution niacinamide kullanıyorum. En büyük yatırımım da sigara kullanmıyorum. Göz çevresi derisi ince bir yapı el derisine sürdüğün kremin yoğunluğunu tolere edemez tepki verir, muhtemelen milia falan oluşur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.07.22)
Fazlasiyla underrated kalan iki sey soyleyeyim;

Bol bol su ic.
Yazin gunes olsun olmasin, her gun yuzune gunes kremi sur.
0
baldur2
(08.07.22)
The Original veya Kiehl’s marka Retinol kullaniyorum. Sizin de yasiniz geregi yapabileceginiz en onemli eklenti bu olabilir.

CeraVe’nin farkli turlerde cilt temizleyicilerini kullaniyorum. Biri jel biri kopuk vs. ya o ya o seklinde.

Yazin LaRoche, Cerave veya Avenw nemlendiriciyi Avene gunes kremiyle karistirip suruyorum sabah.

Keyfime gore kil maskeleri, salicylic acid veya kolajen maskeleri yapiyorum. Kolajenin cok da bir etkisi olmadigini biliyorum bu sekilde, ama iste keyif olsun, self care vs diye.

Yakin zamanda peeling alirken kadin bir goz serumu da onerdi, onu kullanmaya basladim. Rutinin birnparcasi degildi. Faydali oldugunu sanmiyorum.

Iki kez botoks yaptirdim, yine bulsam yapan bir yer yine yaptiririm.

Son zamanlarda cok cok vaktim varsa youtube’da unlu insanlarin Vogue videolarindaki cilt bakim rutinlerini izliyorum. Bazi konularda guzel fikirler verdi. Eglenceli.

Cok az makyaj yapiyorum (goz kalemi falan yani is gunlerinde. Cildimi kapatan bir sey surmuyorum.), sigara icmiyorum. Yas 38.
0
sopiro
(08.07.22)
baldur2 yazmış ama tekrar etmekte fayda ilk olarak bol su içiyorsunuz ve sabah akşam mümkünse 50 koruma faktörlü güneş kremi sürüyorsunuz. sadece yüzünüze değil hatta, kollarınıza, kulaklarınıza, boynunuza da. yıllardır düzenli olarak sadece bunu yapıyorum ve hala yaşımdan en az 8 yaş küçük gösterdiğimi söylediklerinde kıkırdıyorum. maalesef bronzlaşmak cildin büyük düşmanı.

sabah ve akşam yüzümü otacının yüz temizleme köpüğü ile yıkıyorum.
tonik olarak yine otacının gül suyunu ve misshanın hamamelis serisinin toniğini kullanıyorum.
sabah akşam göz çevresi kremi olarak missha kullanıyorum.
yine sabahları missha hamamelis serisinin nemlendiricisini sürüyorum.
hepsi emildikten sonra çok az güneş kremini yüzüme sürüyorum ve 15 dk sonra pure beautynin 50+sbf bb kremini uyguluyorum.
akşamları bu rutinde nemlendirici öncesi cildimin tipine göre kullandığım (karma yağlı) serumlarım var. onlardan birini seçip sürüyorum.
haftada iki kere missha'nın uyku maskelerinden yapıyorum.
düzenli olmasa da haftada bir göz çevresi maskesi yapıyorum.
yine iki haftada bir misshanın meşhur bir peelingi var, onu uyguluyorum.

not: misshanın ürünlerinden çok memnun olduğum yazıdan bellidir ancak alırken hayvan deneyi yaptıklarını bilmiyordum. bu yüzden ürünleri bitince napacağımı bilmiyorum :(
0
baskabirsekildeolabilirdi
(08.07.22)
el kremini yuze goze surmeyin. el kremleri genelde yogun yapida oluyor, Kaleci'nin yazdigi gibi goz cevresinde milia (minik yag bezeleri gibi bir sey) yapma olasiligi cok yuksek. yuzunuzde de asiri yaglanma, komedon gibi seyler yapabilir.

ben lekeli ve karmadan yagliya bir cilde sahibim. bir urun almadan once genelde dermokozmetik urunlerin yogun olarak bulundugu eczanelere gidip aklimda ne varsa soruyorum, sonra ba;ka eczanede de ayni seyi yapiyorum, varsa deneme urunu aliyorum ve ona gore alisveririmi yapiyorum.

tonik kullanmiyorum.
aksam rutinim temizleme, caudelie vinoperfect serum uzerine perricone md yaslanma karsiti ve gene caudelie goz kremi kullaniyorum. araya bir de jumiso all day bright serum soktum simdi. cok nemsiz hissedersem la roche poseyin cok basit olan bir nemlendiricisi kullaniyorum. yaz sonunda da bioderma pigmentbio serisine gececegim lekeler icin.

sabah rutinim ise cok basit. temizleme jeli, caudelie vinoperfect serum ve gunes kremi.

urunu almadan once yapabilirseniz deneme boyu alin, uruner pahali ve cildinizle uyusmayabiliyor bazen.

peeling adimi da onemli. ben topicremin yuz ve vucud icin olan oldukca narin yapili bir peelingini kullaniyorum.
bu zamana kadar oldukca basit bir rutininiz varmis bence birden cok yogun bir seye girismeyin, cildinizin dengesi bozulmasin.
0
65 derece
(08.07.22)
(10)

Bitmiş insanları anlatan diziler/filmler

substituent
Merhabalar herkese, Spoiler uyarısıBreaking bad tarzı sonunda her şeyini kaybetmiş insanları anlatan hikayeler hoşuma gidiyor. Aynısı my name is earl’de de var puan izlediğim bölümde. Earl her şeyini kaybedip kötü earl’e dönüyor. Bu tarz hikayeleri anlatan dizi film önerileriniz var mı acaba? Narcos
Merhabalar herkese,

Spoiler uyarısı

Breaking bad tarzı sonunda her şeyini kaybetmiş insanları anlatan hikayeler hoşuma gidiyor. Aynısı my name is earl’de de var puan izlediğim bölümde. Earl her şeyini kaybedip kötü earl’e dönüyor. Bu tarz hikayeleri anlatan dizi film önerileriniz var mı acaba? Narcos’da öyleydi sanırsam, escobar sonunda her şeyini kaybedip kaçak olarak yaşıyordu, bu tarz şeylerden bahsediyorum.

Çok teşekkürler
0
substituent
(07.07.22)
epey loser bir asdamın hayatı. garip bir ingiliz komedisi.

(bkz: how not to live your life)
0
dorian greyfurt
(07.07.22)
Mr nobody
0
karayel
(07.07.22)
Mr. Robot
Ray Donovan
McMafia
The Night Manager
The Spy
Fauda
Killing Eve
Dexter

Hayatları boka sarıyor işte bunların sayılır herhalde istediğin gibi mi bilmiyorum iyi dizilerdir hepsi öneririm.
0
klakie
(07.07.22)
aronofsky's 'the wrestler'
0
sir gawain
(07.07.22)
biutiful
0
nothing in my way
(08.07.22)
manchester by the sea
0
siyah gece
(08.07.22)
sonbahar
manchester by the sea +1
0
high hopes of the sozluk
(08.07.22)
We Need to Talk About Kevin ?
0
sopiro
(08.07.22)
Gridlock'd
Bringing out the dead
0
mirty
(08.07.22)
Better Call Saul (Breaking Bad'deki avukatın hayatı dizi haline geldi).

Ray Donovan +
0
alfired
(08.07.22)
(4)

Organize etme

mysql34
Örneğin marketten alışveriş yaparız ve bu alışverişi buzdolabına yerleştiririz, yerleştirirken ürünleri organize etmemiz gerekir, buna benzer günlük hayatta yaptığımız neler var, aklınıza gelen olursa yazabilirseniz sevinirim
Örneğin marketten alışveriş yaparız ve bu alışverişi buzdolabına yerleştiririz, yerleştirirken ürünleri organize etmemiz gerekir, buna benzer günlük hayatta yaptığımız neler var, aklınıza gelen olursa yazabilirseniz sevinirim
0
mysql34
(07.07.22)
Kurumuş çamaşırları yerlerine koyarken askıya asılacakları, ütülenecekleri, katlayıp dolaba-çekmeceye koyulacakları organize ederiz.
0
megalomaniac
(07.07.22)
Yarınki işlerimizi, A şehrine gittiğimizde yapacaklarımızı, Adan Be'ye giderken yolculuğumuzu, Çay'a kimleri çağıracağımızı, ne şekilde ders çalışacağımızı, günü nasıl geçireceğimizi, hangi dizileri seyredeceğimizi, çantamıza koyacaklarımızı,
0
Mirket
(07.07.22)
-el çantam. hangi cebinde neyin olduğu bellidir.
-telefon ve bilgisayardaki fotoğraf video vs'ler.
-ayakkabılık. herpsinin yeri ayrı ayrı ayakkaplarının.
-bulaşık makinesi yerleşimi, bardaklar, tabaklar, tencereler ayrı yerlere.
-çoraplar. kışlık, yazlık, soket vs ayrı ayrı.
-takı dolapları sayılabilir belki.

ev içinde bunlar geldi aklıma.
0
antihero
(08.07.22)
Elden cikarmak istedigimiz seyler? Mesela tasinirken veya ulke/sehir degistirirken 'satilacaklar/ bagislanacaklar/ atilacaklar/ depoya konulacaklar' falan gibi kategorize edersiniz esyalarinizi.
0
sopiro
(08.07.22)
(8)

2 elma aldim 2 kg elmam oldu

floydian
Migrosta elma adet yaziyordu 2 tane siparis verdim 2 kg geldi. Bu kadar elma ile ne yapilir?
Migrosta elma adet yaziyordu 2 tane siparis verdim 2 kg geldi. Bu kadar elma ile ne yapilir?
0
floydian
(05.07.22)
Elmalı turta
0
dissendium
(05.07.22)
Elma buzdolabında epeyce sağlam durur.
Torbanın içine kağıt havlu yaymak, (tercihan elmaları ikiye ayırarak, birer kg gibi) üzerine koyup tekrar kağıt havlu örterek nem azaltılabilir. Kese kağıdı gibi kağıtlar daha iyi de...
Başka paket kağıdı vs.yi de küçük toplar halinde elmaların arasına atabilirsiniz.
Turta yapamayacaksanız günde 1 tane yiyin ya da küçük küçük doğrayıp biraz sekerli suda kaynatıp komposto yapın. Yazın soğuk tüketmesi güzel olur. 1-2 karanfil atarsanız aromalı olur.
0
pro9it9is9
(05.07.22)
Ben olsam her gün kabuklarını güzelce yıkayıp 3-4 tane elma yerdim. ;) 2kg elma çok değil ki.
0
stejerners
(05.07.22)
Takriben 10 elma gelmiştir, koy dolaba, hergün bir tane ye. İyi ki 5 tane diye 5kg sipariş etmemişsiniz.
0
Tutkun
(05.07.22)
benim senede total yediğim elma sayısı 3 falandır meyve sayısı da 10. komposto fikri baya iyi geldi.
0
🌸floydian
(05.07.22)
elma asidi cilde çok iyi gelir. dilimleyip yüzüne sür. hepsini birden dilimleme, asidi kaçmasın. yüzüne sürdün, 15-20 sn sonra yeni dilim kes.

mezoterapi gibi.

tavuklu elmalı dolması var bir de. ilginç bir tat oluyor.
0
gabe h coud
(05.07.22)
Elmali turta yaparsaniz zaten rahat 5 tane falan elma gider. Turtanin fazlasini buzluga atip sonra mikroldalgada 15-20 sn cozdurup uzun sure tuketebilirsiniz.

Gun icinde az su iciyorsaniz surahi veya sisenize birkac elma dilimi atip suyu aromalandirabilirsiniz. (Benim calistigim yerde su bir surahide elma ve portakal dilimi ile, bir digerinde limon ve portakal dilimi ile servis ediliyor sadece.)

Cok tatli sever bir insan degilseniz, elmayi ortadan ikiye bolup cekirdegini cikarip ustune tarcin, zevkinize gore biraz seker, muskat vs gibi baska baharatlar serpip firina atabilirsiniz. Biraz pisip rengi matlastiginda cikarip yersiniz.

Musli falan yiyorsaniz ona eklersiniz.
Kalanini da normal yersiniz.
0
sopiro
(05.07.22)
elma sirkesi bu aralar baya moda oldu youtube da tonla yapılış videoları var, 2.5 lt kolo şişesine yapsan uzun süre yeter
0
eja
(05.07.22)
(9)

mesleğinizi seviyor musunuz?

vacigok
merhaba. sizce meslek hayatına tam olarak başlamadan önce, örneğin üniversite yıllarında veya mezun olduğunuz ilk zamanlarda yapacağınız mesleğin size uygun olmadığını düşünmek normal midir? siz de böyle bir süreçten geçtiniz mi ve sonradan fikirleriniz değişti mi? bölümümü (psikoloji) araştırmacı o
merhaba. sizce meslek hayatına tam olarak başlamadan önce, örneğin üniversite yıllarında veya mezun olduğunuz ilk zamanlarda yapacağınız mesleğin size uygun olmadığını düşünmek normal midir? siz de böyle bir süreçten geçtiniz mi ve sonradan fikirleriniz değişti mi?

bölümümü (psikoloji) araştırmacı olma düşüncesiyle seçmiştim ama işler pek de planladığım gibi gitmedi, daha doğrusu bir noktada uygulama kısmında daha mutlu olabileceğimi düşündüğüm için buna yönelik bir eğitim almaya başladım. fakat şimdiye kadar edindiğim ufak tecrübeler sonucunda bazı kişilik özelliklerimin bu işi yapabilmemi zorlaştırabileceğini düşünmeye başladım. bilmiyorum, henüz tam zamanlı çalışma deneyimim yok ve bu düşünceler alanda daha çok çalıştıkça geçer mi diye de düşünüyorum kimi zaman. benzer şeyler yaşayan; mesleğini daha sonra sevmeye başlayan kişiler var mı acaba? aksini deneyimleyen, mesleğini en başından itibaren seven kişiler varsa onların da fikirlerini almak isterim.
0
vacigok
(04.07.22)
Mesleğim aynı zamanda hobim (yazılım geliştirme) mesleğimi severek yapmanın ötesinde, kod yazmadığım zamanlar kendimi boşlukta, amaçsız hissediyorum, yüzüğü kaybetmiş gollum gibi mal mal dolanıyorum ortalıkta.
0
solo
(04.07.22)
Bazen evet bazen hayır. Makine mühendisiyim. Bir şeylerin üretilmesine katkı sağlamak hoşuma gidiyor. Ama bazen de zor bir iş olmasına gerek yoktu diyorum. Daha rahat edebileceğim bir meslek seçebilirdim. Üniversitede matematik bölümünü bırakmıştım. Onun için biraz pişmanlık var. Öğretmen olup şu ana göre daha rahat olabilirdim. Ama bu mesleğin iyi tarafı da özelde tecrüben arttıkça maaşın, pozisyonun yükseliyor. Açıkçası her mesleğin ilk yılları zorlu oluyor. O dönemi atlattıktan sonra, biraz rahata ulaşınca ben daha iyi olacağına inanıyorum. Bir mesleğin kendine uygun olmadığını daha okurken fark ettiysen çok şanslısın. Değişiklik için zamanın var. İş hayatı zor. İş hayatında genelde seviyorum değil, tam tersi sevmiyorum diyor çoğu kişi. İnsan mesleğinden bile soğuyabiliyor. Öğrencilikte iş hayatını anlamak zor. Mutlaka staj da olsa iş hayatına adım at. O zaman her şey daha da netleşir.
0
dissendium
(04.07.22)
bazen seviyorum, bazen sevmiyorum.

Bir sene turkiyede ozel bir ortaokulda derse girmem gerekti. Sabahlari servis beni almaya geldiginde "insallah bugun bir kaza yapariz ve olurum de ise gitmem gerekmez" diye dusundugum an terapiye gitmeye basladim. Ogrenciler inanilmaz simarikti, ve is cok manasizdi. O zamanlar ne deniyordu hatirlamiyorum ama cocuklari ortaokulda girecekleri dil sinavina hazirlamamiz gerekiyordu iste, sorular "what is in a borek? In borek, there is cheese" falan gibi seylerdi. Hayatimdan kelimenin tam anlamiyla tiksiniyordum gercekten ve cok cok cok mutsuzdum.

Uzun zamandir kariyerimde bazi gelismeler oldu, ben ekstra egitimler aldim, kendimi gelistirdim ve bazi firsatlari degerlendirdim falan filan. Simdi edebiyat derslerine giriyorum, ve genc insanlara okumayi dusunmeyi sevdirme ihtimali ve iyi bir maas aliyor olmam isimi sevmeme sebep oluyor.

Ha, su an biri onume on milyon dolar koysa bir daha herhangi bir okulun kapisindan iceri girmem, o ayri.
0
sopiro
(04.07.22)
Üniversitede okuduğum bölümden ayrı bir mesleğim var. Bu mesleğe okuduğum bölümü sevmediğim için geçiş yapmıştım. Bunu da sevmediğimi fark ettim. Yaptığım işlerden hep iyi kazandım, fakat para için çalışmak da bir yerden sonra anlamsız ve yorucu olmaya başladı. Kısacası mesleğimi sonradan sevemedim. Çünkü her zaman başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyorum. Şu an işimden arta kalan vakitlerde, gerçekten yapmayı istediğim şeylerle ilgilenip bunu geliştirmeye çalışıyorum. Günün birinde istediğim hayatı yakalayabilecek ime inanıyorum. Bazı insanlar bunun hayalperestlik olduğunu düşünüyorlar. Ancak hayalini kurduğum hayata yaklaşamadığım bir hayatı da çekilebilir ve yaşanabilir bulmuyorum. Neticede hayata bir sefer geliyoruz.
0
dembrayage
(04.07.22)
eger moda diye ya da aileyi mutlu etme gibi sebeplerle okumuyorsan, ufak tefek puruzler sikinti cikartmaz. meslege hazir aldigin bir takim elbise gibi bakmak lazim, terzide diktirdigin birsey gibi degil. sen calismaya basladigindan ufak tefek ayarlamalar cekerek ustune rahat hale getireceksin.
0
cooperr
(04.07.22)
ben meslegimi seviyorum ama onceki calistigim yerde bi donem asiri mutsuzdum cok calismaktan. calistigim yerin sikintisi diye dusundum hep. sonra is degistirdim, artik daha az calisiyorum, ama yine mutsuzum, cunku ben megerse komple calismayi sevmiyormusum.

daha erken fark etsem zengin koca fln kovalardim.

ancak genel olarak yaptigim isten memnunum. mesleki tatminim var, birilerine gercekten faydam dokundugunu hissediyorum (bazi ust duzey yoneticileri zengin etmek disinda.. )
0
taurina
(04.07.22)
mesleğimi değil de şu anki makamı, mevkiyi, getirisini seviyorum. mesleğin benim için hiç önemi yok. önemli olan iş dışındaki hayatım, ailem, arkadaşlarım.
0
gabe h coud
(04.07.22)
Kelimenin tam anlamıyla nefret ediyorum. İlk üç yıl ortamım, arkadaşlarım iyi olduğundan çekilir tarafları vardı, ha işi yine pek sevmiyordum ama nefret boyutunda değildi.
Ama özellikle son üç aydır istifa konusunu ciddi anlamda düşünmeye başladım. Tatildeyken bile "bu tatilin bitişi var, yine oraya gideceğim" diye düşünüp ana odaklanamıyorum.
Etraflıca sizi gerçekten neyin motive ettiğini düşünün. Para mı, birilerine yardımcı olmak mı, başarılı birisi olarak anılmak mı... Bunlar dışındada çok fazla parametre var hepsini göz önüne alarak değerlendirme yapın.
0
hayalhayal
(04.07.22)
Öğretmen: Meslek muhtesem ama turkiye de korkunc bi is.
0
halk
(05.07.22)
(11)

Rahatlamak için yaptığınız aktiviteler?

harmanyeri
Merhabalar,Zihninizi boşaltıp biraz rahatlamış hissetmek için yaptığınız uygulamalar var mı?Örneğin nefes egzersizleri gibi..
Merhabalar,
Zihninizi boşaltıp biraz rahatlamış hissetmek için yaptığınız uygulamalar var mı?

Örneğin nefes egzersizleri gibi..
0
harmanyeri
(04.07.22)
Motosiklet + viraj
0
dieselsingle2
(04.07.22)
kendi adıma tempolu sürmek şartıyla bisikletten daha iyi bir terapi yok.
0
lazpalle
(04.07.22)
kosu ve yuruyus.
0
sopiro
(04.07.22)
Koşu yapıyorum ben de, fiziksel yorgunluktan daha etkili bir rahatlama yöntemi görmedim.
0
akhenaten
(04.07.22)
tek başına koşu veya hoşsohbet biriyle elde kahve, sahilde yürüyüş
0
gabe h coud
(04.07.22)
koşu
bira içmek
kedi sevmek
0
kumandanim
(04.07.22)
Piyano çalıyorum. Kulaklık takıp çaldığım için izole ediyor dış dünyadan.
0
himmet dayi
(04.07.22)
Yürüyüş
Uyumak
Parks and Rec 7. sezon 4. bölümü izlemek...
0
black holes in the sky
(04.07.22)
Motosikletle plansız şehirlerarası gece sürüşü.

Örneğin akşam 9 da karar alıp 12 gibi yola çıkıp, gece boyu dans ederek sürüp kahvaltıyı izmirde yapmak vs vs
0
baldan kaymak
(04.07.22)
fiziksel yorgunluk +1.

bi de sauna. o sicakta baska bisey dusunecek hal kalmiyor, cikinca da pamuk gibi oluyorsunuz.
0
taurina
(04.07.22)
Yemek yiyorum :(
0
photo85
(04.07.22)
(13)

Siz olsanız ne yaparsınız-Okul tercihi

liberal
Bir kişi düşünelim. çocugu lgs'de çok ta iyi olmayan ama idare eder bir yüzdelik puan almış olsun.Bu kişinin eşi çalışmıyor kendisi 25 bin tl aylık maaşı var, ayrıca kendi oturdugu evi kira değil, kira aldıgı iki iş yeri var buralardan 10bin ve 9bin toplam 19bin toplam kirası geliri var.Bankada ayrı
Bir kişi düşünelim. çocugu lgs'de çok ta iyi olmayan ama idare eder bir yüzdelik puan almış olsun.

Bu kişinin eşi çalışmıyor kendisi 25 bin tl aylık maaşı var, ayrıca kendi oturdugu evi kira değil, kira aldıgı iki iş yeri var buralardan 10bin ve 9bin toplam 19bin toplam kirası geliri var.

Bankada ayrıca bir miktar birikmişi var, kara gün için sakladıgı.

Sigortası gerçekten yattıgı için emekli oldugunda bugunun parasıyla 11 bin gibi emekli maaşı alacak.

Ayrıca kira geliri almadıgı ama kendine ait iki tane de küçük evi var. Pek değeri fazla değil bu evlerin.

Bu kişi kırk yasında diyelim.

Şİmdi bu kişi çocugunu ÖZel liseye vermek istiyor, senelik 105 bin civarı okul ve yemek bedeli tutuyor.

Ayda ortalama 9 bin desek. Bu kişinin ikinci çocugu da oldugunu düşünürsek çocuklarının geleceği için ortalama bir lise, doğa gibi bir yere mi vermeli yoksa 105 bin gibi üni kazandırmada iyi, ingilizce hazırlık ve dersleri olan güzel bir okula mı vermeli.

Soran kişinin kafası çok karışık. hem eğitim için vermek istiyor hem de bu ülkede buna degecek bir eğitim yok, ortalama bir liseye ver, doga gibi sonrasında yurt dışına gönderme peşinde ama ya o 4-5 sene sonra bu imkanlar olmazsa. En fazla 2 çocuk için istanbulda bir ortalama ev parasını eğitim için harcamış olurum düşüncesinde.

Kendisine tavsiyeniz ne olur.
0
liberal
(03.07.22)
üni kazandırmada iyi, ingilizce hazırlık ve dersleri olan güzel bir okula vermeli tabii ki.
yurt dışı işi çoğu zaman yalan olur, ki zaten astarı yüzünden pahalıya gelir.
yabancı dil en iyi orta okulda, hadi bilemedin lisede öğreniliyor.
özellikle ingilizce için üniversite çok geç.
o yüzden muhakkak ingilizce hazırlık okumalı çocuk.

tabii ki kimseyi yargılamak kimseye düşmez ama işte çocuk yapılırken bunlar planlanmalı.
kardeşinin varlığı çocuğun istikbaline engel olmamalı.
çocuğu geride tutmanın anlamı yok, gerekirse okul masrafı için ev satılır.
çocuk okutmak böyle bir şey.
kardeşinin zamanı geldiğinde de onun için şartlar zorlanmalı tabii ki.

not/edit:

bizim zamanımızda hiçbir ilkokulda yabancı dil öğretilmiyordu, şimdikiler tabii ki daha şanslı ama çevremdeki tüm okul arkadaşlarım orta okul ve lise döneminde dil öğrendiler, şakır şakır yabancı dilleri var.

çocuk liseye gelmişken, en kötü lisede yabancı dil öğrenirse öğrenir.
zaman makinesi yoksa ve çocuğu ilkokula döndüremiyorsak, yapılacak en iyi şey lisede yabancı dile boğmak.

bu arada orta okulda ingilizce, lisede almanca birer yıl hazırlık okudum.
ikisi de tüm derslerin yabancı dil olduğu okullardı.
üniversite sınavında dil sınavından tama yakın not aldım, alanım filoloji.
15 yıllık çevirmenim.

dil konusunda ne dediğimi biliyorum yani.
yabancı dili asla üniversiteye bırakmayın.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
Ben bir eğitim derneğinde fizik öğretmenliği yapıyorum, bu 4 yıllık lise hayatı gerçekten çok önemli bir insan için. İyi, kötü alışkanlıkların kazanıldığı, eğer iyi bir arkadaş çevresi ve iyi bir eğitim alınırsa ahayatta 3-0 önde olacağı bir süreç. Özel liseye vermek istemesi çok normal. Biz eğitim derneğinde ihtiyaç sahibi, başarılı öğrencilere ücretsiz ders veriyoruz, benim öğrencilerim çok iyi anadolu liselerinde okuyan, sorumluluk sahibi çocuklar ama okulları maalesef kötü, dersleri hiç verimli geçmiyor. Eğer devlete verirseniz mecburen ek ders, etüt merkezi, dershane ihtiyacınız olacak. Zaten devlet lisesine gidenler son 10 yıldır açık liseye geçmeye başladılar, açık liseye kayıt olup dershane ile çalışıyorlar.

Doğa kötü bir okul, size bir faydası olmaz. Bu tip özel okullarının eğitim faydası pek olmuyor, sadece çevre açısından avantajlı. İstek vakfı da öyle. İstek in tek iyi yanı, istek'ten mezun öğrencinin yeditepe'de okurken indirim kazanması. İtü vakfının belirli çalışma alanlarında olan ailelere indirimleri oluyor.

Ya da final temel lisesi gibi temel liseler var. Ben olsam evime yakın olan temel liseleri araştırırdım. Bunlar dershane mantığında çalışıyorlar, özel okula göre daha avantajlı, finalin İstanbul'daki bazı şubeleri çok iyi, çekmeköy final, kadıköy final, altıntepe final var, bunların yöneticileri de iyi. Bu yıl burada okudu diye bir sonraki yıl indirim yaparlar. Öğrenci ve öğrenci veli açısından da temiz. Temel lise olduğu için de daha uygun ücreti var.
0
GoodMorningTeacher
(03.07.22)
lisede en iyi yere bile gönderse, her çocuk kendi kapasitesi kadar yaşar. o kapasiteyi yükseltmek daha önemli diye düşünüyorum.
alakasız görünecek, ama kişisel fikrim şu: o çocuğu özel okula göndermek yerine her hafta çocuğu ile bir biletli etkinliğe gitse, daha çok faydasını görür. baba ile gidilen bir tiyatro oyunu, beraber izlenilen bir bale çok daha etkili olur. çocuğun karakteri değil asıl söylediğim, derslerine de daha çok etkisi olur. çocuk özel liseye-üniversiteye gittiğinde ailesine karşı kendisini borçu hissetmiyor (ki, öyle hissetmesini istememiş de olabilir baba) ya da "daha çok çalışayım, ailem bana çok güveniyor" demiyor. ders çalışma bir farkındalıktır. instagram keşfetinde gezinmek eğlenceli gelmiyor çocuklara. o harcayacağı parayı çocuğun üst başı için marka kıyafetleri için harcasa dünyanın en mutlu çocuğunu görebilir karşısında. o da birkaç ay sonra normalleşir, ayrı konu.

şunu demeye çalışıyorum: özel okul üniversite için bir basamak değil. iyi bir üniversite kazanmak istemek, üniversitenin önemini bilip, eğitimi sevmek önemli. üstelik, zenginler arasında okuyunca daha da zengin olana özenme ihtimali daha fazla.

ben olsam çocuğa eğitimin önemini göstermek, yine de buna inanmayıp vasat bir yerde kalırsa onu kendialanında desteklemek isterdim. büyük konuşmanın kralını yapıyorum, özel okula göndermedim, göndermem de. nişantaşı üniversitesi mezunu birini işyerinde yüceltmem. ama odtü iyidir, boğaziçi iyidir. boğaçiçi kazanamamış, niğde'de okumuş biri de boğaziçi mezunundan daha iyi enstrüman çalabilir, ya da daha karizmatik olabilir. bunların ayrımını yapmak ve çocuklara fazladan para dökmemek gerektiğini düşünüyorum.
0
lovemyself
(03.07.22)
Bir çocuğun gelişimindeki en önemli yer lise bence. İyi bir liseye giden biri kendini her yerde belli ediyor. Meslek lisesinden alıp boğaziçine koyduğun çocukta hep bi şeyler eksik kalıyor.
0
mg3929
(03.07.22)
akademik başarı istiyorsa bilfen, dil ögrenmesini istiyorsa ted'e versin. diger özel okullarin birbirinden farki yok, hatta en pahali en iyi diyeceginiz okullarda akliniza hayalinize gelmeyecek sorunlarla karsilasirsiniz.
0
tadellesever
(03.07.22)
oncelikle kullanicilardan birinin dedigi gibi yabanci dil orta okulda, en kotu lisede ogrenilemiyor maalesef. o ise ilkokulda baslanacakti ya da "en kotu" orta okulda.
cocugun kapasitesine de bagli olmakla birlikte lise cok gec yabanci dil icin. o yuzden oyle cok pahali okula gerek yok cunku bir anda cocuk muthis bir seviyeye gelemeyecek.

yabanci dile onem veren, kalifiye yabanci ogretmen calistiran ortalama bir okul yeterlidir.

bunun yaninda okulun sadece ticarethane mantiginda olmadigindan da arastirarak emin olun. ornegin kultur koleji cok ucuk degildir diye dusunuyorum ve bir hayli yeterli bi okuldur.

ayrica uni sinav basarisi da cocugun kapasitesine bagli yine. anadoluda, bize gore koy gibi olan kucuk sehirlerden istanbulda okul kazanip gelen cocuklar sayica azinlik degil. ama ozel lise hep bir ayricalik saglar tabii ki. yine demek istedigim illa cok ucuk rakamliya gerek yok.
0
Kittie
(03.07.22)
22 yıllık bir eğitimci olarak "lovemyself"e sonuna kadar katılıyorum. Kişi öğrenmeyi sevdikten sonra köy okuluna bile gitse başarı onu bulacaktır. Bu konuda Jean-Jacques Rousseau'nun Emilie adı kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
0
enolgun
(03.07.22)
Şu veya bu kesin öneride bulunamıyorum ama bir noktaya değinmek isterim.
Lise yılları çocuğun ergenliğe girdiği kişiliğinin şekillendiği yıllar. Özü ne kadar iyi olsa da insanoğlu bozulmaya meyilli. Parayı üniversiteye saklayıp mahallenin lisesine verirseniz ve orası da serseri yuvası olursa illa ki etkisi olacaktır. Özel okullarda da tabela olup serseri yuvası olan var elbet. Bu noktada özel veya devletten ziyade düzgün ortamı olan okul bulmak gerek. Bunu da ancak eş dost referansı ile bilirsiniz. Ne özel liseler oluyor barajı anca geçiyor öğrenciler, ne devlet liseleri var veli profili düzgün çocuklar iyi yerler kazanıyor.
0
cilekli pasta
(03.07.22)
Çocuk anadolu lisesine girsin özel ingilizce kursuna gitsin o parayla da yurtdışında master yapsın
0
photo85
(03.07.22)
Edit : anadolu lisesi olmuyorsa düz lise
0
photo85
(03.07.22)
Açıkçası yaptığınız şey kumar oynamak. Çocuğa milyon dolar da dökseniz belki iş imkânı çok az olan bir bölüm okumak isteyecek, okuyacak. İngilizce konusu da abartılıyor. Ben üniversitede öğrendim. Yeterli seviyede İngilizceyi üniversitede de öğrenebilir. Shakespeare düzeyinde olmaya gerek yok. Ben kendini hiç kasmadan Türkçe konuşur gibi İngilizce konuşan fabrika müdürü tanıyorum. Her şey çok iyi olmalı düşüncesi sizi gerçek hayattan uzaklaştırır. Birçok şirkette girişte İngilizce mülakat yapılırken işin kendisinde 10 saniye İngilizce kullanılmıyor. Bir de üniversite artık bir hedef değil. Sınava 3 milyon kişi giriyor. İyi üniversite, iyi bölüm artık eskide kaldı. Ne okursan oku, nerede okursan oku, tonla rakibin oluyor. Çok iyi liselere gidip kötü üniversite, kötü bölüm kazanan çok insan var.
0
dissendium
(03.07.22)
Lisede IB veya AP gibi uluslararası müfredatları öğreten okullardan birini tercih edin. Hazırlık ve 9/10da bir pre-IB programı veya IGCSE öneriyor olabilirler, bunlar da iyi, en azından İngilizce bilgisi ilerleyebilir. IB diploması ile yurtdısında üniversite secenekleri daha çok artmış olur. Tek koşul değil tabii ama çok yardımcı.
Doga koleji bayagı kötü bir okul, öğretmenlerine doğru düzgün ödeme yapmaması ile meshur. Yani bıkkın, her an gitmeye isyan etmeye yakın bir eğitimci grubu veya yeni mezun tecrübesi cok olmayan kişilere denk gelebilirsiniz.

Bunlar ısın mekanik kısımları. Cocugunuza yapacagınız en büyük iyilik kendisine spor, sanat gibi alanlarda fırsatlar yaratmanız, bir şeyler denmesine destek olabilmeniz. Okumayı, öğrenmeyi sevmesinde rol modeli olabilmeniz.

Yani okulda at binme saati olması lüzumsuz bir şey, cocukların çeşitli kulüp aktivitelerine, iyi bir rehberlik servisine, işinden bezmemiş kurumundan tiksinmeyen öğretmenlere erişime ve araştırmayı ve eleştirel düşünmeyi destekleyen bir müfredata ihtiyaçları var. Daha az önce bir kitapta okudum, iyi çocuk yetiştirmenin en önemli kriterinin iyi yetişkin rol modellerine erişim olduğu, iyi okulun cok daha az öneme sahip bir kriter olduğunu gösteren bir araştırmadan bahsediyordu.

Ben olsam eğer çocuğumu uluslararası müfredat öğreten ortalama bir liseye verir, burdan tasarruf ettiğim parayı da hobi, terapi, dil eğitimi, seyahat ve tasarruf gibi başka alanlara yönlendirerek çocuğumun daha açık fikirli ve kültürlü bir insan olmasına yardımcı olurdum. Okul her sey degil.

(20 senelik eğitimciyim, uluslararası okullarda ingilizce edebiyat öğretiyorum.)
0
sopiro
(04.07.22)
(9)

Gıybetiniz edildiğinde bizzat duyarsanız tepkiniz ne oluyor

yirmibesonbes
Öncelikle şuna inanan biriyim çünkü hiç sekmemiştir Senin yanında başkasının gıybetini yapan , başkasının yanında senin gıybetini yapmaktan çekinmez.Konumuza gelelim; Kayınvalidelerdeyim gece saat02.00 ben film izliyorum, eşim kayınvalidem kayınçom baldızım terasta oturuyor, mutfağa su içmeye gelmiş
Öncelikle şuna inanan biriyim çünkü hiç sekmemiştir
Senin yanında başkasının gıybetini yapan , başkasının yanında senin gıybetini yapmaktan çekinmez.

Konumuza gelelim; Kayınvalidelerdeyim gece saat
02.00 ben film izliyorum, eşim kayınvalidem kayınçom baldızım terasta oturuyor, mutfağa su içmeye gelmiştim ki kaynananın beni gün
İçindeki bir konuşmamı iğrenç bir şekilde taklit ettiğini duydum
Sonra kayınço da hakaret içerikli birşey söyledi "eşşek ya"
dedi. Şu an misafirlikteyim hâlâ ve buz gibiyim kimseyle konuşmuyorum
Bu garipliğin sebebini ise şimdilik biraz halsizim rahatsızım sanırım
gibi şeylerle geçiştiriyorum. Eve gidince tüm zehrimi eşime döküp uzun yıllar kapılarına uğramamayı düşünüyorum fakat bu sağlıklı bir
Düşünce mi yoksa herkes herkesin hakkında konuşuyor sadece
Farkı benim duymuş olmam mı? Yine de bir şekilde burunlarından getirmek istiyorum
0
yirmibesonbes
(03.07.22)
Onlarla konusmamak istemeniz sagliksiz degil de, tum zehrinizi esinize dokmek istemeniz biraz garip. Tamam esinizin karsi cikmasi gerekirdi onlara, ama sucun 25% onda sadece.
0
sopiro
(03.07.22)
Umurumda olmaz, herkes herkesin arkasindan konusuyor ilginc degil.
Sen de annenle bir araya gelince kayinvalideni ve damadi gomeceksin.
0
divit
(03.07.22)
Onlar bunu derken eşiniz ne tepki ve cevap verdi?
Üzülmekte ve kırılmakta haklısınız ben de üzülürdüm kırılırdım. Araya mesafe koyardım.
0
Amaranta ursula
(03.07.22)
Gıybet yapmak, birinin taklidini yapmak başkalarında görünce çok aşağıladığımız ama kendimiz yapınca keyif aldığımız şeyler. herkes herkesin gıybetini yapar. ben daha çok taklidinin yapılmasına takıldım. kaynanan baya gıcık olmuş sana. ben şahsen tanık olunca bozuntuya vermiyorum. ölü taklidi yapmak gibi değil de, "arkamdan konuştuğunuzun farkındayım ama sallamıyorum sizi" gibi bir tavır takınıyorum. ama dediğim gibi taklidinin yapılması sinir zıplatacak bir şey.

kimseyle konuşmaman biraz şey geldi bana, çocukça. herkes terastayken senin film izlemen zaten biraz şüpheli geldi bana. sanki zaten mesafeyi koymuşsun gibi. taklidinin yapılacağı kadar bir şey yaptıysan eğer özünde de biraz gıcık biri olabilirsin. kendine pay çıkar biraz.
0
IncredibleMau
(03.07.22)
dedikodunun bence farkli boyutlari var.

siz yokken kayinvalidenizle esiniz sizin hakkinizda yine de biraz saygi cercevesinde kalacak sekilde belki konusabilir. o da soyle yapiyor, yanlis vs minvalde. dedikodunun 1. seviyesi gibi dusunebiliruz bunu.

ama sizin oldugunuz bir evde oyle kalabalik bir grubun dedikodunuzu yapmasi cok ayip. bunu da dedokudunun 2. seviyesi gibi dusunelim.

dedikoduyu geciyorum, hayatta en tiksindigim seylerden biri yermek, asagilamak, hor gormek amacli taklittir. bunu yapan birini hayatimda tutmam. buyuk konusmayayim ama baya netim bu konuda. taklit yaparak dedikodu yapmak bence 5. seviye falan.

benim bulundugum ortamlarda, yakin oldugum insanlar arasinda hic hos karsilanmaz, ayiplanir. yapan kisiye de terbiyeden, aile gorgusunden yoksun, çiğ bir insan gozuyle bakilir.

bunun cok normal karsilandigi gruplar da tanidim ve hizla uzaklastim. hayatta hicbir deger yargisi, onur kavrami olmayan insanlardi. birbirlerine kazik atip ertesi gun hicbir sey olmamis gibi davranan tipler mesela.

sozun ozu, toplumumuz son yillarda zaten cok yozlasti, bunun normal sayilacagi cok grup, ortam var ama isin gercegi, bu normal degil.

teyzem birkac yil once kuzenimin esiyle kotu bir sekilde dedikodumu yapmis. dedikodunun tatliligi, ortamin rehaveti kaptirmis kendini o an. bu bir sekilde kulagima geldi, teyzem de inkar etmedi. bir mahcubiyet bile hissetmedigi icin o gun bitirdim iliskimi. kayinvalide ne ki. bizi insan yapan degerlerimizdir diye dusunuyorum.
0
la lykia
(03.07.22)
bence eşinizin arkadaşları olsa o kadar önemsenecek bir şey olmayabilirdi belki ama ailesi olunca iş değişebilir.
belli ki sınır problemi olan bir aile.
eş ya da sevgili yeri geldiğinde (herkes buna karşı çıkacak biliyorum ama söylediğim doğru) arkadaşa anlatılır.
özellikle kadınlar tarafından.

bir sorun varsa bahsedilebilir.
bu illa kötü niyetli olmak zorunda değil, insan fikir almak da isteyebilir.
ama işte sınırlar önemli burada.
bazı insan olduğu gibi anlatır, bazı insan daha seviyeli şekilde, çok dedikoduya girmeden fikir almak istediği için anlatır ya da bir şekilde bahseder.

aileye eşle ilgili bir şey anlatmak çok sakıncalı bir şey.
eşiniz bu olgunluğa erişememiş, kötü olan o.

bir de, gıybet var gıybet var.
yani ciddi bir konu fokur fokur kaynatılıyor mu, yoksa komik bir şey oldu da o mu konuşulup gülünüyor?
güleceğim bir şeyse karşımdakinin yüzüne de bunu söyleyebilirim mesela.

"eşşek ya"nın tonlaması bile önemli burada.
"bak eşşeğe ya görüyor musun?" gibi tatlı sert bir tonlama mı, "eşşek herif" falan gibi sert bir üslup mu?
dediğim gibi, hiçbiri hoş değil ama bunu idare edebilmek de önemli.
özellikle evliyken.
sizin yerinizde olsam yanlarına gidip, "gıybetim yapılıyor gibi geldi, hayırdır?" derdim.

eşinize zehrinizi dökmek istemenizi anlıyorum, gıybet malzemesini o vermiş ailesine çünkü.
ama bence çok pasif kalmışsınız.

bir de şu var, ailesiyle sizin fısır fısır gıybetinizi yapacağı bir şey varsa, evliliğinizde zaten bir sorun var ve bunlar anlatılıyor demektir.
o zaman ona göre davranmak lazım.

ama evliliğinizde bir sorun yoksa belki de hafif bir konu konuşulup kendi kendilerine şakalaşıyorlardı.
yani lüzumsuz şekilde ortam germeye de gerek yok.

ayrıca bu olaydan, sizin ailenin bir parçası değil de, "x'in eşi" olarak görüldüğünüz sonucuna vardım ama bundan biraz da siz sorumlusunuz gibi.
misafirliğe gitmişken film izlemek falan hoş değil bence.
bunlar olduğuna göre eşiniz bazı yönlerinizden şikayetçi belli ki.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
Ben çok önemsemem. Herkes, herkes hakkında konuşuyor. Bana karşı aktif bir tavır takınıyorlarsa bununla ilgilenirim. Eğer bir sorunları varsa ve sorunu benle konuşmayıp kendi aralarında bu şekilde gündeme getiriyorlarsa bu onların problemi. Koca koca insanlar, nasıl davranacaklarını ben öğretemem ki...

Eğer duyduklarıma bozulmadıysam ve espri konusu yapılabilecek bir şeyse eşime bunu duyduğumu esprli şekilde söylerim. Çünkü onunla da bunun dalgasını geçiyorlarsa eşimin benim bildiğimi bilmeden bu sohbete tanık olması ve bildiğimi bilerek tanık olması arasında fark olacaktır. Eğer gerçekten alındıysam bir şey söylemem, çünkü bu sefer de "böyle konuştunuz alınmış" diye gidip konuşma ihtimali doğar, hiç içine girmek isteyeceğim bir şey değil.

Ama "tüm zehrimi eşime döküp uzun yıllar kapılarına uğramamak" biraz fazla bir tepki gelir bana. Neticede eşimin ailesiyle zaten çok bayıldığımdan görüşmüyor olmalıyım. Bence biraz abartmışsınız olayın tazeliğinden kaynaklı. Çok büyük bir iş değil birilerinin arkanızdan konuşması, bu her zaman olacak.
0
akhenaten
(03.07.22)
Eşiniz orada bostan korkuluğu mu? Size hakaret ediliyor ve susuyor, yanlış mı anladım. Elbette ki böyle sünepe bir adama çemkirmekte haklı olacaksınız.

Hatta boşanma sebebidir bu net.
0
old possum
(03.07.22)
abartma, kafana takma, kayınvalidelerinde ve kendi ailenin yanında da 3 saatten fazla kalma. gece 2'ye kadar ne işiniz var? fazla muhabbet tez ayrılık getirir, duymak istemediğin daha fazla şey duyarsın. hem az kalırsan daha çok özler daha çok severler :)
0
roket adam
(03.07.22)
(7)

ocak üstü tost makinesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

lovemyself
merhaba,mutfağımda fazla yer yok. küçük. tost makinem bozuldu, attığımda daha rahat ettim.yeni makine aacağımda da aklıma geldi, biz eskiden ocak üstü tostmakineleriyle çıtır çıtır tost yerdik. hem işim bitince suyun altında şakır şakır yıkayabilirim, ortadan kaldırabilirim diye düşününce mantıklı g
merhaba,
mutfağımda fazla yer yok. küçük. tost makinem bozuldu, attığımda daha rahat ettim.
yeni makine aacağımda da aklıma geldi, biz eskiden ocak üstü tostmakineleriyle çıtır çıtır tost yerdik. hem işim bitince suyun altında şakır şakır yıkayabilirim, ortadan kaldırabilirim diye düşününce mantıklı geldi.

tostu birkaç haftada bir yiyorum, peynir kızartıyorum arada. bu ocak üstü, elektriksiz olanlardan bir şey alsam pişman olur muyum?elektrikli ile aralarındaki fark nedir sizce?
0
lovemyself
(03.07.22)
tüm kenarları çıkıntılı olduğu için tost makinesi gibi yüzde yüz basmıyor iki taraftan da. sırf bu nedenle almadım.
0
etna
(03.07.22)
Dunyanin en iyi icadi ama duzgununu asla bulamayacaksin.

Aluminyum ustune 0.00001 kalinliginda teflon spreyleyip satiyorlar.
Bunun duzgununu ureten insan bir gun ulkenin en zengin kisisi olcak.
0
divit
(03.07.22)
Elektrikli tost makinasini kucuk olanlardan alip, bir yagli kagidi ikiye katlayarak kullanirsaniz hem surekli sakir sakir yikamaniza gerek kalmaz, deterjanli bezle silseniz temizleseniz de olur, hem de onu da kullanmadiginizda bir rafa, cekmeyece vs kaldirabiirsiniz?
Aksine digerinin sapi mapi uzun, ben hic girmezdim o ise.
0
sopiro
(03.07.22)
Bende ikisinden de var. Ocak üstündekinin tadını çok çok daha fazla seviyorum. Elektrikliyi kaldırdım en sonunda.

Temizlik açısından aralarında anlamlı bir fark yok. İkisi de kolay yıkanıyordu. Tabii ki eğer elektriklinin ızgaraları çıkabilir modellerde.
0
invictae
(03.07.22)
gerçek şu ki, alüminyuma doyduğumuz o ocak üstü tost yapma aletlerinden iyisi yok.
hatta kalite ne kadar düşerse, tost o kadar iyi oluyor.

bunun dışında, yer probleminize uyum sağlayacak ve plakaları çıkabilen bir tost makinesi de pratik olur, makineye atıyorsunuz yıkanıyor.
makineye atmasanız da şakır şakır yıkamak açısından da yeterince kolay.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
cevaplar için teşekkürler.
yani, ikisinin arasında tostun kalitesi açısından bir fark görüyor musunuz? benim aklımda elektriksiz olanın tostun dışını daha kıtır yaptığı gibi bir deneyim kalmış. "yok yaa, elektriklide yapılan tost çok daha iyidir" mi diyorsunuz?
0
🌸lovemyself
(03.07.22)
Bence gayet iş görüyor, özellikle çok sık tost yapmıyorsanız daha mantıklı. Bozulma ihtimali de yok. Olumsuz yanı, sıcaklığını ayarlamakta zorlanabilirsiniz ilk başlarda. Çünkü önce ısınsın diye altını açıp sonra kısıyorsunuz ama uygun sıcaklıkta mı tam kestiremiyorsunuz. Biraz kullanınca alışırsınız.
0
mikro patlama
(03.07.22)
(12)

Buluşmada yaş farkı

kondansator
instagramdan arkadaş vasıtasıyla takipleşen iki kişi düşünün. kadın tarafının yaşı erkek tarafının yaşından 20 yaş fazlaymış ama Shop, filtre falan fotolardan anlaşılmamış. Bir de bu yaş meselesi ortaya çıkmadan verilmiş bir buluşma sözü var. Sizce bu buluşmaya her halükarda gidilmeli mi, yoksa bah
instagramdan arkadaş vasıtasıyla takipleşen iki kişi düşünün. kadın tarafının yaşı erkek tarafının yaşından 20 yaş fazlaymış ama Shop, filtre falan fotolardan anlaşılmamış. Bir de bu yaş meselesi ortaya çıkmadan verilmiş bir buluşma sözü var. Sizce bu buluşmaya her halükarda gidilmeli mi, yoksa bahane ile ekilmeli mi?
0
kondansator
(03.07.22)
Flortlesme amaciyla bulusuldugu herkes icin barizse iptal edilebilir tabii, tam da bu sebeple eger bu sizin icin bir dealbreaker ise. Ozellikle de bu kisi size yasi konusunda yalan soylediyse.
Zaten herhangi biriyle flort amacli bulusmaktan vazgecmek icin onu da ikna edecek bir sebebe ihtiyaciniz yok, istememeniz yeterli. Muhim olan bunu o kisinin egosuna, zamanina, butcesine vs saygi duyarak yapmak.


Baska bir amac icinse (is, hobi, ivir zivir) iptal etmeye gerek olmayabilir.
0
sopiro
(03.07.22)
Filtre o kadar fark ediyor mu? Merak ettim. Nasıl o kadar küçük göründü? Ben olsam gitmezdim.
0
geçerkenugradım
(03.07.22)
tabii ki gitmem.
2 yas degil ki bosveresin.
0
Kittie
(03.07.22)
20 yas cok fazla.

filtre o kadar fark ediyor ki, ornek vermek icin geldim aslinda. twitter.com

edit: filtre fark ediyor derken, gorunusu dolandiricilik seviyesinde iyilestirebiliyor anlaminda dedim :D verdigim ornek uc bir ornek tabii.
0
istiririm yalarim bir de
(03.07.22)
Ben, benden 20 yaş büyük biriyle görüşmeye gitsem bayram çocuğu gibi otururum. Sırf bu tuhaflık yaşanmasın diye bile iptal ederdim. Buluşmaya gitmiş olmam, gitmeyip bana uygun değil dememden daha kötü hissettirir karşı tarafa.
0
akhenaten
(03.07.22)
Kesinlikle giderdim. Ne olacak, farklı bir deneyim olur. Bir daha buluşmayacak olsak bile farklı hayat tecrübesine sahip birinin sohbetini dinler, kendime bakış açısı kazandırırım.
0
hadi ya la
(03.07.22)
Dolandırıldığımı düşünürdüm. Bence iptal et.
0
chihirovekohaku
(03.07.22)
Ben şeyi merak ettim arkadaş vasıtasıyla demişsiniz arkadaşınız bilerek mi yaptı böyle bir şeyi?

30/50 ye kadar görüşürüm 50 den sonrası aşar
0
respect
(03.07.22)
eğer yaşlar konuşulmadıysa ve yaşı küçükmüş gibi davranmadıysa buluşulsun bence.
yani filtre kullanıyor diye kandırmış değil, insanın halinden tavrından da yaşı biraz anlaşılabilir.
yaşını sorsaymış.
erkek tarafı biraz acemi veya deneyimsiz herhalde, anlamamış.
kadının (dediğim gibi yaşını söylemediyse, ortada yalan beyan yoksa) bir suçu yok.

illa bir şey olmak zorunda değil, bir sohbet edilir, bir içki içilir, sonra evlere dağılınır.
en kötüsü farklı bir deneyim yaşanmış olur.
verilen sözü tutmamanın anlamı yok bence.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
Kimseyi kırmamak için en baştan ekin
0
photo85
(03.07.22)
Yaşların kaç olduğu yaş farkı kadar önemli bence. Kabul edilebilecek bir yaş ise ve/veya sadece flört amacıyla ise neden olmasın ki?
0
henchman
(03.07.22)
Zaten içinize sinmemiş ki burada başlık açıp, eksek ayıp olur mu diye soruyorsunuz. Kendinizi rahat hissetmediğiniz, sizi huzursuz eden, içinize sinmeyen hiçbir buluşmaya, görüşmeye ister arkadaşça, ister romantik beklentilerin olduğu bir amaçla olsun gitmemek, iptal etmek en doğal hakkınız.

Zaten buluşmayı istemediğiniz belli, sırf verilen söz tutulsun diye biran önce bitsin diye içinizden geçireceğiniz bir buluşmaya gidip her iki tarafın da vaktini ziyan etmenin anlamı yok.

Bunu karşı tarafı incitmeden belirtip konuyu kapatın derim.
0
thracia
(04.07.22)
(10)

Aklınızda kalan saçma şeyler

dissendium
Aklınızda kalan saçma şeyler var mı? Varsa neler?Güldüğüm videoların neredeyse yüzde 80'i aklımda kalıyor.Örnek olarak.Benim adım Cafer. Boyum 1,50. Gözlerimin rengini bilmiyorum. Dayak yemeyi severim.Ya daKırmızı şortli. Sen çok yanlış bir insansın.falan.Üniversitedeki formüllerin yüzde 90'ını hatı
Aklınızda kalan saçma şeyler var mı? Varsa neler?

Güldüğüm videoların neredeyse yüzde 80'i aklımda kalıyor.

Örnek olarak.

Benim adım Cafer. Boyum 1,50. Gözlerimin rengini bilmiyorum. Dayak yemeyi severim.

Ya da

Kırmızı şortli. Sen çok yanlış bir insansın.

falan.

Üniversitedeki formüllerin yüzde 90'ını hatırlamıyorum.

Siz neleri hatırlıyorsunuz?
0
dissendium
(01.07.22)
Bu iki video disinda eyyorlamam bu kadar var bi de. Yillardir beynimde donup duruyorlar.

Tilsimli videolar :)
0
brkylmz
(01.07.22)
Fişne fişne fişne suyu;)
0
olaylar olaylar
(01.07.22)
Fog reyiz, unutulmaz.
0
Bruce
(01.07.22)
Çocukken oturduğumuz apartmanda deli bi komşumuz vardı. Adı celil. İki de kızı var celil'in. Kızlarından biri ne sebepleydi bilmiyorum, bir başka binadaki evin balkonunda duruyor. (Üzerinden 25 sene geçtiği için duruyor muydu hareket halinde miydi, balkondan öyle bi geçimiverdi hatırlamıyorum artık). Babası celil de kendi evlerinin balkonundan kızına seslenerek "duyguuuu, kızıım, görüyor musun (aynen yazıldığı gibi vurgulu R ile telaffuz ederek) beni?" Dedi. Kızı duygu da babasına öteki binadaki evin balkonundan "evet babaaaa, şalvarını görüyoruuum" demişti.

Celil aslında deli olması bi kenara eğitimli bi adamdı. Şalvar giyen bi adam değildi yani. Yalnız tabi biraz da deli olmasından sebeple mi artık, evde bi ihtimal şalvar giyiyor olabilirdi. Ya da şalvara benzeyen bir eşofmanı vardı belki, esprisi de yapılınca evde kız belki babasının giydiği şeyin gerçekten şalvar olduğunu düşünmüş olabilir.

Yaş tabi küçük olunca o anlamsız uzaktan bağrışmalı konuşma saçma gelmemişti bana. Saçmalığın farkına varmak için biraz büyümem gerekti.
0
IncredibleMau
(01.07.22)
Ben 5. Sınıftayken annem çok çok uzaktan tanıdığımız birini düğününe götürdü. Gelinin kardeşi sahneyi kapatıp tek başına kolbastı oynamıştı. O yaşta bile ileri seviye cringe hissetmiştim, hala unutamam.
0
mg3929
(01.07.22)
Şoone musifooooo euniyaa diye bir şarkı vardı çocukken, nedir, kim söylerdi hala bilmem.
Evet teyze geldi savulun :)
0
dreamnesiac
(01.07.22)
Lambada akımı :)
0
dreamnesiac
(01.07.22)
Herkesin adını biliyorum. İlkokul ve liseden, hiç arkadaşlık etmediğim, hiç muhabbetim olmayan herkesin(kız/erkek) adını biliyorum. Benim adımı bilmeyen, belki varlığımdan haberdar olmayan adamların ismini biliyorum. Sadece adlarını da değil, kimisinin hangi mahallede oturduğunu, kimlerle arkadaşlık ettiklerini bile biliyorum. Geçenlerde çocukluğumuzun geçtiği semtin adıyla bir instegram sayfası kurdum, kısa zamanda sayfa büyüdü, baya ilgi gördü. Kimseye söylemedim kim olduğumu, anonim takılıyorum. Millet kudurdu; bu sayfanın sahibi kim, her şeyi biliyor diye:) Çoğu kişi tanışıyor muyuz diye mesaj attı. Çoğuna verdiğim cevap aynı; hayır tanışmıyoruz ama sen şu okulda okudun, şurada oturuyordun, şu kişilerle sınıf arkadaşıydın, şurada düşüp kolunu kırmıştın, şu kişiyle çıkmıştın vs.

Birde bazı objelerle alakalı anılar kalıyor aklımda. Mesela ne zaman elma görsem, aklıma x kişinin elma hakkında söylediği bir şey geliyor.

5 sene evvel ben, arkadaşım ve arkadaşımın bir başka arkadaşı oturuyoruz, arkadaşımın arkadaşı, Camel'in tütünü çok kaliteli demişti. Ne zaman Camel lafını duysam o eleman geliyor aklıma. Çocukla bir daha hiç karşılaşmadım üstelik, resmen çocuğu yad ediyorum:) Bunun gibi daha onlarca var.
0
el conquerador
(02.07.22)
dostum senin problemin ne biliyor musun, koca poponun beyninden daha büyük olmasi,
bunu bir filmde cocukken duydum hala aklimda.
0
Ley
(02.07.22)
Taa seneler once, ama muhtemelen 25 sene once yani, Fatma Girik Soz Fato'da diye bir program yapiyordu.
O programda cin cikarma amaciyla kadinlarla iliskiye giren tacizci bir sapik hoca cikmisti. Tam aslinda Fato'nun ekibinden olan kadini taciz edecekken Fatma Girik odayi basmis adamin o zamanlar ki MO'su olan hareketle suratina tukurmustu.
Neyse olay bu degil. Bu adam, durumu aciklamaya calisirken, 'Simdi fato ablacim su sekilde...' diye baslayip, hakli hicbir tarafi olmadigi icin 'o sekilde bu sekilde, bunu su sekilde' falan diye zirvalamisti.

Dedigim gibi, ustunden 25 sene gecti, hala ben ve yakinlarim takildigimiz, aciklayamadigimiz bir sey oldugunda 'bunu bu sekilde, o sekilde...' falan der guleriz.
0
sopiro
(03.07.22)
(11)

işyerinde arkadaşların giydiği kıyafet

tabudeviren
çalıştığınız işyerinde kimin ne giydiğine, giydiğini kaç gündür giydiğine, giydiklerinin kirli veya ütüsüz olup olmadığına dikkat ediyor musunuz? ben fark ettim ki, kimsenin ne giydiğine dikkat etmiyorum.
çalıştığınız işyerinde kimin ne giydiğine, giydiğini kaç gündür giydiğine, giydiklerinin kirli veya ütüsüz olup olmadığına dikkat ediyor musunuz? ben fark ettim ki, kimsenin ne giydiğine dikkat etmiyorum.
0
tabudeviren
(30.06.22)
Göze batan bir kir ya da kırışıklık ya da şıklık yoksa etmem.
0
Bruce
(30.06.22)
Güzel, değişik, kirli vs ise dikkat çekiyor zaten. Onun dışında sayıya ve sıklığa bakmam.
0
Amaranta ursula
(30.06.22)
Nadiren dikkat ederim o da değişik bir renk ya da kıyafetse. Bazen hani şu kıyafetim var ya diye konu açılınca hiç dikkat etmediğimi fark ediyorum.
0
pembe mezarlık
(30.06.22)
Bir is arkadasim var inanilmaz pasakli bir adam. O dikkatimi cekiyor, spesifik olarak ne giydigi veya kac gun giydigi degil de genel hali. Evsiz gibi gorunuyor. (Degil, hepimiz ayni lojmanlarda yasiyoruz.)
Onun disinda hep tisort sort giyen kisinin o gun takim elbiseyle gelmesi falan gibi istisnai bir durum yoksa ozellikle dikkatimi cekmiyor.
0
sopiro
(30.06.22)
30 yaşından sonra bir alışkanlık geliştirdim, beğendiğim tişörtten gömlekten ikişer üçer tane alıyorum. Arka arkaya giyersem kınayacaklar mı demek :D

Ekstrem bir durum yoksa dikkat etmem.
0
nhk ni youkosu
(30.06.22)
Resepsiyondaki görevlinin, şoförümün, kamu dairelerine gidecek personelin, yani şirketin dışarıdaki ve benimle birlikte yüzü olan insanların kıyafetine dikkat ederim. Onlar da dikkat eder. Bu zamana kadar uyarmadım. Ofis beyaz yakalısına dikkat etmem.
0
gabe h coud
(30.06.22)
Benim eski bir iş arkadaşım acayip pasaklıydı. İşyerine takım elbiseyle gidiyorduk, bir gömleği yaz günü bile bir hafta giyiniyordu ve gömlek kırış kırış. Artık haftasonuna doğru sararıyordu. Bunun gibi ekstrem örnekler dışında çok dikkat etmem.
0
mg3929
(30.06.22)
Dikkat ediyorum evet. Aynı şeyleri giyip giymediğine bakmam, ben de aynı renk tişörtten giyiyorum bazen ard arda.
0
roket adam
(30.06.22)
hiç dikkat etmiyorum
0
alaimisema
(30.06.22)
Ben bakmam da millet bana bakıyo sanki
0
photo85
(30.06.22)
cinsiyetinden bağımsız biçimde iyi giyinen biri dikkatimi çeker, aşırı kötü giyinen biri de (kıç çatalı, kıllı göğüs vb gibi). bu aralıktakiler dikkatimi çekmez.
0
rakicandir
(30.06.22)
(6)

Cadde civari dondurmaci

fakyoras
Selam,Cadde ve civarinda dondurmasi guzel olan asagidaki liste disinda nereleri var?Hamdizadeyi hic denemedim, nasil mesela?Bebek mini dondurma acilmis, bebektekinin subesi mi? Cok severdim orayi. Veis diye bi dondurmaci var, puani baya iyi gozukuyor ama bilmiyordum daha once, deneyen var mi?Benim 2
Selam,

Cadde ve civarinda dondurmasi guzel olan asagidaki liste disinda nereleri var?

Hamdizadeyi hic denemedim, nasil mesela?
Bebek mini dondurma acilmis, bebektekinin subesi mi? Cok severdim orayi.
Veis diye bi dondurmaci var, puani baya iyi gozukuyor ama bilmiyordum daha once, deneyen var mi?

Benim 2 yil oncesine kadar olan listem:
Mua (5/5)
Cremeria milano (4.5/5)
Girandola (4/5)
Vero (2.5/5)
Figo (3/5)
Lu (4/5)
Dedomi (4/5)
Vardarli (4/5)
Yasar usta (2/5)
Vitavien (1.5/5)
0
fakyoras
(29.06.22)
Yakin zamanda Serez acildi diye duymustum. Ben onlari cok seviyorum, tavsiye ederim.
0
sopiro
(29.06.22)
Kahve Dünyası dondurmasını tavsiye edebilirim, bu listeden bir tek Cremeria Milano'nun dondurmasını sevdiğimi belirteyim. Sadece bitter çikolatalı çeşidini yedim ikisinin de. Deneyip de beğenmediklerim Mua, Yaşar Usta.
0
(29.06.22)
mua denilen yer italyan dondurması yaptığını iddaa edip 2 topluk şeyi bile tartıyor, belçika çikolatası diye sos kitliyor =)

italyan dondurması tepeleme olur.

yaşar usta bence en fiyat performans. ben seviyorum.
0
kveldulv
(29.06.22)
Veis oldukça iyi. Bir kere aldıktan sonra yukarda saydıklarınızdan hiç birine tekrar gitmedim. (Sanırım denemediğim yalnızca Dedomi ve Figo var)
0
kaptankedi
(29.06.22)
cadde deki yaşar usta çakma yaşar usta ve dondurması beş para etmez.gerçek yaşar usta ile de mahkemelikler ayrıca.orjinal yaşar usta bostancı ışıklarda ve türkiyenin en iyi dondurması net.
hamdizade ye dün gittim beğendim kadayıf simit dondurma çok iyiyidi.
0
jamswety
(29.06.22)
Mudo tarafinda mini dondurma var. bir de serez evet
0
mor oje
(29.06.22)
(3)

2- aynı kök ya da ek ile oluşan kelimeler (ingilizce)

Mossy
bunları dikkatimi çektikçe not alıyorum. diyelim regress, progress, digress. ya da homicide, genocide, suicide, insecticide gibi...bunları google'da arattığımda aynı kökten gelen ya da aynı eki almış tüm kelimelere genelde ulaşamıyorum, karşıma çıktıkça bilgi edinebiliyorum. en azından belli yapım
bunları dikkatimi çektikçe not alıyorum. diyelim regress, progress, digress. ya da homicide, genocide, suicide, insecticide gibi...

bunları google'da arattığımda aynı kökten gelen ya da aynı eki almış tüm kelimelere genelde ulaşamıyorum, karşıma çıktıkça bilgi edinebiliyorum. en azından belli yapım eklerinin bulunduğu bir liste falan bulabilir miyim?
0
Mossy
(27.06.22)
harika! aradığım tam olarak bu evet. ben herhangi bir yöntemle aratmıyordum sadece yaptığım okumalar sırasında karşıma çıkan, (kök ya da ek olarak) ortaklık gördüğüm kelimeleri beraber aratıp inceliyordum. bu listeler epey işime yarayacaktır.

kelime bilgisi anlamında daha geniş bilgi edinmek, kelimelerin tüm ayrıntılarıyla aynı anadilimdeki gibi haşır neşir olabilmek istiyorum. daha başka önerileriniz olursa memnun olurum.
0
🌸Mossy
(27.06.22)
Ayrica latince kokenli ve yunanca kokenli kelimeleri de arastirabilirsiniz.
0
sopiro
(27.06.22)
Pardon, editleyemedim ama “vocabulary for the college bound student” kitabini tavsiye ederim.
0
sopiro
(27.06.22)
(7)

kelimelerin nüansını açıklayan sözlükler (İngilizce)

Mossy
diyelim prize, award, reward ya da develop, improve, progress arasındaki fark gibi benzer anlama gelen ama birbiri yerine kullanılması uygun olmayabilen kelimelerin farkını anlamak için nereye başvurabilirim?
diyelim prize, award, reward ya da develop, improve, progress arasındaki fark gibi benzer anlama gelen ama birbiri yerine kullanılması uygun olmayabilen kelimelerin farkını anlamak için nereye başvurabilirim?
0
Mossy
(27.06.22)
Böyle konuları genelde Quora'ya soruyorlar.

Ör: www.quora.com

Ancak burası tabii referans alınacak düzeyde bir doğruluk sağlamaz asla.
Her bir kelimeye Britannica, Cambridge, Oxford sözlüklerinden bakıp kafada kurgulamak daha doğru olur.
0
himmet dayi
(27.06.22)
Bu dediginin sozlugu var zaten. Sitesi de ayni.

(Bkz: Thesaurus)
0
baldur2
(27.06.22)
Anlami ve kullanimi en cok karistirilan kelimeler cok yaygin bir konu. Bu alanda kitap vs de bulursunuz rahatlikla.

"most commonly confused words" anahtar kelimeniz olabilir. Misal: www.merriam-webster.com
0
sopiro
(27.06.22)
benim en cok yaptıgım google araması formatı şu valla ve hep sonuca ulaşıyorum:

prize vs award:

An award is usually a token of appreciation for doing something well. A prize is given if you win something by being better than others at it. A prize is usually a thing or money, while an award is often a certificate.

ilk sitede çıkıyor mesela direkt.
0
floydian
(27.06.22)
neverletyougodown
(27.06.22)
"What's the difference between x an y" şeklinde arama yapınca sonuç vermeyen yakın anlamlı sözcük henüz görmedim.

İlla ki quora ya da yabancı dil forumlarında tartışılmış oluyor. Onun dışında sözlükleri türkçe değil, ingilizce olarak kullanırsanız farklı doğal yoldan görmüş olursunuz. Örneğin Cambridge'i kullanırken eng-eng şeklinde kullanın.
0
akhenaten
(27.06.22)
herkese teşekkür ederim. ben de çoğunuzun söylediği gibi google'dan aratıyorum. fakat birkaç yerde farklı kelimeler görüp araştırıp bunları biriktirmek bir süreç. ben direkt olarak kelimeler hakkında daha derin ve detaylı bilgi veren bir kaynak bulup direkt buradan çalışabilir miyim bunu merak ettim. en azından en sık karşılaşılanları, benim verdiğim örneklerdeki gibi...

tam olarak böyle bir şey bulamasam da tavsiye edilen siteler oldukça işime yarayacak.
0
🌸Mossy
(27.06.22)
(7)

İngiliz Dili ve edebiyatı

gezmeyi seven adam
Merhaba arkadaşlar İngiliz Dili ve edebiyatı okumayı düşünüyorum çok iyi bir puanım yok, tabela üniversitelerinden birinde okuyacağım. Dersleri acaba zor mudur? Hazırlığı geçmek için nasıl çalışmam gerekiyor? Dersler için şimdiden YouTube'dan çalışmayı düşünüyorum nasıl bir çalışma tavsiyesi verirsi
Merhaba arkadaşlar İngiliz Dili ve edebiyatı okumayı düşünüyorum çok iyi bir puanım yok, tabela üniversitelerinden birinde okuyacağım. Dersleri acaba zor mudur? Hazırlığı geçmek için nasıl çalışmam gerekiyor? Dersler için şimdiden YouTube'dan çalışmayı düşünüyorum nasıl bir çalışma tavsiyesi verirsiniz? Şimdiden teşekkürler.
0
gezmeyi seven adam
(26.06.22)
hacettepe, bogazici, ya da belki istanbul üniversitesinde okumayacaksan, okumanın hicbir anlami yok. bir sey ögreneyim dersen tabela üniversitelerinde ögrenemezsin, diplomam olsun diyorsan o başka, gider gelir alirsin diplomayi o kadar zorlanmazsin.

cesaretini kirmak istemezdim ama durum böyle.
0
tadellesever
(26.06.22)
her okulun eğitim kalitesi ve sistemi farklıdır. dilde genelde standart olmaz. yıllar önce istanbul üniversitesi rus dili ve edebiyatı bölümünde facia kitaplar kullanılırdı mesela arkadaşımdan biliyorum. kendim okurken ankara'da işin çok daha farklı olduğunu görmüştüm. derslerin içeriğinden tut da dilin öğretilme biçimine kadar çok şey değişkenlik gösterebilir.

bu yüzden dersleri zor mu, hazırlığı geçmek için nasıl çalışmam gerekir vs. havada kalan sorular. en başta sizin seviyenizi de bilmiyoruz zaten.

onun dışında tadellesever'e katılıyorum, kendim bir dil öğrencisi olarak tabela üniversitesinde ing. dili edebiyatı okumakla uğraşmazdım. hele ki burslu değilseniz ve üstüne para verecekseniz... hiç anlamı yok. aynı puanla gidin malatya'da urduca filan okuyun (tamamen sallıyorum) daha yararlı bir işle uğraşmış olursunuz.

tüm bunları üniversite mezunu olup iş hayatına atılmak isteğiyle yazdığınız varsayımıyla söylüyorum bu arada... siz eğer ingiliz edebiyatı benim tutkum, ben bunu kendimi geliştirmek için yapıyorum ve üzerine düşeceğim diyorsanız o zaman başka tabii. öyle diyen birinin de şu an hazırlığı geçmeye odaklanmasına gerek yok diye düşünüyorum, o istek varsa her türlü altından girilir üstünden çıkılır zaten bölümün.
0
der meister
(26.06.22)
is bulma kaygin yoksa okunur,yoksa uzak dur
0
kreatin
(26.06.22)
Öncelikle cevap veren herkese teşekkürler öncelikle iş kaygım yok halihazırda zaten bir işim var. Ben bu bölümü gerçekten İngilizce öğrenmek için okumak istiyorum.
tabela üniversitelerindeki hocalarının da gerçekten iyi kariyeri olan hocalar var.

Ydt'den muhtemelen 50 net civarı alacağım İngilizce seviyem reading fena değil ama listening ve speaking zayıf.
0
🌸gezmeyi seven adam
(26.06.22)
mütercim tercümanlık daha ideal dil için
0
mantık
(26.06.22)
asla tabela üniversitesinde okunacak bir bölüm değil. zaman kaybı olur, uzak durun derim.
0
avianthem
(27.06.22)
Tabela universitesi ne demek bilmiyorum ama tadellesever hocamizin soylediklerine +1
Ingiliz edebiyati okudum ben de, edebiyat ogretmeniyim.
Fakat ben 15-20 sene once mezun oldum, bir seyler degismistir herhalde.

Ben bir sene bir donemde dokuz ders aliyordum ve bunlarin neredeyse hepsinde bir dersten digerine bir metin bitirmemiz gerekiyordu. Yani bir hafta icinde dort roman, bir tiyatro oyunu, bir kac edebi teori anlamaniza yardimci olacak makale falan okumaniz gerekiyor. Ingilizce bilmiyorsaniz, okumayi cok sevmiyorsaniz yapilacak is degil.
0
sopiro
(27.06.22)
(11)

Sevgilinin evinden kovması

magni
Bir tartışma konusu esnasında sevgiliniz birden yükselip sizi evinden kovsa ve sonraki gün pişmanlığını dile getirmiş olsa, o ilişkiyi her türlü bitirir misiniz, duruma göre değişir mi dersiniz?
Bir tartışma konusu esnasında sevgiliniz birden yükselip sizi evinden kovsa ve sonraki gün pişmanlığını dile getirmiş olsa, o ilişkiyi her türlü bitirir misiniz, duruma göre değişir mi dersiniz?
0
magni
(26.06.22)
Niye kovmus, aldatirken falan yakaladiysa geri donebilirim.
Laf olsun diye kovduysa daha da girmem o eve.
0
divit
(26.06.22)
Duruma göre degisir. Karsidaki insanin hangi duygu/psikoloji icerisinde olduguna bakmak lazim. Saglikli düsünemeyen bir insanda sagliksiz tepkiler gelebilir. Insanlarin basina gelenlerden ders cikarabiliyorsa neden olmasin, tabi bunu cok iyi ifade etmesin lazim bu hatayi yapamanin.
0
ubi dubium ibi libertas
(26.06.22)
ilk seferde affederim, ikinci sefer olursa biter.
0
rakicandir
(26.06.22)
rakicandir+1
0
Barki
(26.06.22)
Benim icin sevgilinin en onemli ozelligi beni idare etmesi. Onu yapmayacaksa niye sevgiliyiz zaten. Bugun kolayca hararetlenip evden kovan sevgili zaten cok bir heves duymuyordur, yarin daha kotusunu yapabilir diye dusunurum.
0
hot potato
(26.06.22)
Evden kovmanin evden kovma oldugunda hemfikir miyiz? Misal, "Defol git, gozum gormesin seni' demek ile "ben simdi cok ofkeliyim, konusmak istemiyorum. Sen en iyisi kendi evine git bugun." demek arasinda cok ciddi fark var.

Ikinci kriterim de hak edip etmedigim olurdu. Neden tartisiyorduk yani ve o beni kovmadan once ben ne yaptim.

Ucuncu kriterim de genel durum olurdu. Bu tarz davranislari ondan bekler miyim yoksa bu hakikaten beni de sasirtan uc bir ornek mi? Aciklanabilecek bir sebebi var mi, baska bir stres vs.

Yani ilk defa olduysa bu kriterleri bir tartar ona gore karar verirdim.
0
sopiro
(26.06.22)
sinir aniyla kavga sirasinda olabiliyor boyle seyler. hatasini anladigi icin affederdim ama bir daha olursa bitiririm
0
Kittie
(26.06.22)
sevgili değil baba evden kovsa artık aradaki iletişim biter.
0
Departure
(26.06.22)
Sevgili tarafından değildi ama yakın zamanda başıma geldiği için taze duygularımla cevap vereyim; ilkinde haklı olmama rağmen affettim, ikincide önümü dahi göremeyecek kadar sarhoşken bunu yapınca ne kadar acımasız olduğunu fark edip iletişimi kopardım.

Affetmek hala masadaki seçeneklerden biriyse eğer belki o kadar büyütecek bir şey değildir. Öyle bir seçenek de bırakmadıysa ilişki zaten doğal olarak bitiyor.
0
IncredibleMau
(26.06.22)
ortama, tartışmaya, tartışmanın konusuna bağlı bence.

çok gergin bir ortamsa zaten aynı evde kalmamak ilişkinin sağlığı için de o an daha iyi olduğu için belki duruma göre hoş görülebilir.

diğer yandan, ben kadın olarak düşünüyorum, sabahın dördünde böyle bir şey sonucunda "sokakta kalsam" muhtemelen o eve dönmezdim bir daha.
ama öğle vakti atışıp çantamı alıp çıktıysam o daha farklı olabilir.

yani şartlar da önemli ama yine de sanki bir erkeğin bir kadını evden "kovması" biraz daha az kabul edilebilir.
bu konularda cinsiyet ayrımı yapıyorum ve "kavga da etmiş olsan dönüşte kadını evine bırakırsın" kafasındakilerdenim, evet.

bir de zaten tartışma, kavga, ayrılık, boşanma vb. durumlarında genelde evden (gönüllü olarak da) giden erkek olduğu için o biraz daha makul geliyor.
0
blatta hiberna
(26.06.22)
Biter ilişki. Görüşmem, cevap vermem.
0
gabe h coud
(26.06.22)
(9)

Günde 2 saat çalışıp 50 bin lira kazansaydınız ne yapardınız?

sassot
Her gün sadece 2 saat çalışıyorsunuz 8-10 ya da 10-12 arası karşılığında aylık 50 bin lira kazanıyorsunuz. Gününüzün geri kalanını nasıl geçirirsiniz gün içinde neler yapardınız?(50 bin lira kimisi için küçük kimisi için büyük gelebilir buna takılmayın lütfen)
Her gün sadece 2 saat çalışıyorsunuz 8-10 ya da 10-12 arası karşılığında aylık 50 bin lira kazanıyorsunuz. Gününüzün geri kalanını nasıl geçirirsiniz gün içinde neler yapardınız?

(50 bin lira kimisi için küçük kimisi için büyük gelebilir buna takılmayın lütfen)
0
sassot
(26.06.22)
Belli bir yaşa gelip de aklı başında olan her insan boş vakitlerini nasıl geçireceğini bilir bana göre. "Ben çalışmadan yapamam, sıkılırım." muhabbeti oldu bitti bana saçma gelmiştir. Beni rahat yaşatacak bir gelirim olsun, çalışmadan gayet güzel yaşarım vallahi. Boş vakti dolduracak şey çok. Kitap oku, dizi izle, film izle, Ekşi'de boş yap, Twitter gündemini takip et, bilgisayar oyunu oyna, YouTube kanalları keşfet, yürüyüş yap, kursa git vs. vs. Uzar gider liste. Bence boş vaktin fazla olması kimse için problem değildir. Fazla boş vakti olduğundan yakınan insan samimiyetsizdir. Özellikle bu teknoloji devrinde kimsenin bu durumda olacağını düşünmüyorum.
0
h1a9t6a7y
(26.06.22)
50binlik bir is daha bulurum bununla yazlik alirim.
Gun icinde bisiklet falan takilir, geceleri de gezerim.
0
divit
(26.06.22)
Gelirim iyi. Artırmak için çalışıyorum.

Zor günler gelebilir diyerek çoğunu biriktiriyorum.
0
hayirsiz
(26.06.22)
Biriktiririm sonra gidip bi kafe falan acarim.
0
floydian
(26.06.22)
1- hobi kasarim. degisik seyler denerim. ekstrem sporlar olabilir, koleksiyonculuk olabilir, yeni bir dil, yeni bir muzik aleti.
2- haftada tam gun ya da yarim gun gonullu olarak bir yerde calisirdim. hep almaktansa biraz da vermek de iyidir, daha iyi hissettirir, dogru olandir.
3- birikmis veya sermaye de varsa, veya kredi cekerim diyorsan, kucuk bir cafe, organik tarim, mantar yetistiriciligi falan gibi isler denerdim.
4- dunyayi gezebildigim kadar gezerdim eger gunde 2 saat calistigin yere gitmek zorunda degilsen, isyerine yani.
5- gercekten fakir olan birine burs verirdim. veya fakir bir aileye yilda 2 defa yardimda bulunurdum.

aslinda biraz da bu kadar parayla ne yaparsiniz sorusunun da cevabi gibi olmus yazdiklarim ama idare et :)
0
baldur2
(26.06.22)
Gönüllü bir çalışmaya katılabilirim.
Bir hobi bulup günlük kursuna gidebilirim.
Bana zevk veren bir yetkinliğim varsa özel ders vs veririm.
0
zimbirik
(26.06.22)
Eger gunde iki saat calisarak iyi bir para kazaniyorsam, oncelikle daha cok calisma ile daha cok para kazanmam arasinda direkt bir oranti var mi onu bilmek isterim.
Gunde iki saat calisarak elli bin lira kazanmam, gunde dort saat calisarak 100 bin lira kazanmam anlamina geliyorsa yakin gelecekte oyle yapmayi tercih ederim. (is/maas durumu degilse bu yani, kendi isimi yapiyorsam veya proje bazli calisiyorsam, calisma saatimi arttirmam gelirime daha cok etki eder mi...) Cunku gunde dort saat calismak da gayet uygun bir sistem ve beni erken emeklilik hayalime daha kolay yaklastirir.

Ardindan bu durumu chunk'layabilirmiyim onu bilmek isterdim. Yani gunde iki saat calisacagima bir hafta normal calisip uc hafta calismayacak bir duzen kurmam mumkun mu? Zira ben bos zamanlarimi her gune yayilmis olarak degil de, uzun sureli almayi tercih ederim. Boylece baska projelere, tatile, seyahate vs daha kafam rahat vakit ayirabilirim.

Ama gercekci cevap vermek gerekirse su an yaz tatili olmasi sebebiyle gunde hic calismayarak maasimi aliyorum. Kitap yaziyorum, spora gidiyorum, dizi izliyorum, kitap okuyorum, ispanyolca ogreniyorum. Bunlari hergun yapiyorum yani, calisirken oldugu gibi firsat buldukca yapmiyorum. Eger fiziksel olarak mumkun olsaydi tatile giderdim ama cesitli sebeplerden degil. Buyuk konusmayayim ama hicbir guc beni yukarida yazildigi gibi bir konuda ozel ders falan vermeye ikna edemez su an.

Gununuzu nasil gecirirdiniz dediniz diye boyle yazdim. Bu geliri nasil degerlendirirdiniz sorusu baska zira.
0
sopiro
(26.06.22)
gezerim, her gün yeni bir yer denerim, istediğim sporu yaparım, bir müzik aleti çalmayı öğrenir, resim yaparım, sanat öğrenirim,istediğim kokteyli içerim, istediğim an film izler, kitap okur, ortalama yerlerde fiyata bakmadan alışveriş yaparım, özellikle İstanbul da yapacak şey bitmez
0
take stay
(26.06.22)
şu an buna benzer bir durumdayım, küçük bir şehirde yaşıyorum. Her gün bir film izliyorum, bol bol okuyorum. Sporu hala aksatıyorum haftada 2 gün anca yapıyorum. Yeni bir dil öğrenmeye başlıyorum şimdi, almanca. Sosyal medya/ekşi bağımlılığınız varsa kuş oluyor o vakit, disiplini elden bırakmamak gerek
0
tejeve
(26.06.22)
(8)

Hiç harika bir komşunuz yok mu?

grgn
Burda hep sorun yaşanan, bıkılan, şikayet edilen komşular anlatılıyor. Hiç harika bir komşunuz yok mu? Harikadan kastım nazik, ince düşünceli, sessiz sakin, anlayışlı, kültürel birikimi yüksek, hoşsohbet, güleryüzlü ve egosuz olması; komşudan kastım müstakil evde oturuyorsanız size bitişik olan pars
Burda hep sorun yaşanan, bıkılan, şikayet edilen komşular anlatılıyor. Hiç harika bir komşunuz yok mu? Harikadan kastım nazik, ince düşünceli, sessiz sakin, anlayışlı, kültürel birikimi yüksek, hoşsohbet, güleryüzlü ve egosuz olması; komşudan kastım müstakil evde oturuyorsanız size bitişik olan parsellerdeki insanlar, apartmanda oturuyorsanız aynı binadaki insanlar. Sitenin başka bloğu veya 2 ileriki bina komşu sayılmaz bence.
0
grgn
(25.06.22)
Var da hocam harika komşumuz var ne yapalım diye duyuru açmak anlamsız olur o yüzden söylemiyoruz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(25.06.22)
@kaleci +1

Abi derdimiz sorunumuz yoksa neden eksi duyuruya yazalim:(
0
ismim ibrahim
(25.06.22)
Benim de var çok şükür. <3
0
invictae
(25.06.22)
Karşı komşum da yan komşum da süper. Hele şimdi yaz geldi ikide bir çay içmeye bahçelerine damlıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.06.22)
Benim var ya. Onların orda olduğunu bilmek bile güven veriyor. Sorun olsa hemen onlara koşarım, geri çevirmezler.
0
anarsika
(26.06.22)
Alt kattaki teyze ölü olabilir hic gormedim hic sesini duymadim.
Dunyanin en iyi komsusu cunku ortada yok.
0
divit
(26.06.22)
lojmanda yasiyorum, haliyle komsularimin hepsi cok egitimli, kulturlu, saygili, dogru duzgun insanlar. Benimle cok az konusuyorlar, karsilasinca merhaba deyip gidiyorlar sohbet etmeye calismiyorlar. O yuzden iyi.
0
sopiro
(26.06.22)
Ben komşumla evlendim. Baya iyi bir komşum oldu diyebilirim galiba.
0
kullanıcıadımbuolsun
(27.06.22)
(4)

Sizce büyük başyapıtların ortak özellikleri nelerdir?

levent bilgen
Film, roman, müzik vs. her daldan olabilir.
Film, roman, müzik vs. her daldan olabilir.
0
levent bilgen
(22.06.22)
İnsan gerçekliğini, psikolojisini daha önce yapılmamış bir şekilde aktarabilmek.
0
black holes in the sky
(22.06.22)
Sinema için bazı yöntemler var, en önemlilerinden birisi; "Kahramanın Sonsuz Yolculuğu".
0
ankarakecisi
(22.06.22)
İnsanın kendi içindeki parçalarla yüzleşmesine ayna tutmak.
0
bencileyin
(23.06.22)
Tam olarak sorunuzun cevabi degil ama, Terry Eagleton'in su linkte Ogrencilerin Edebiyat Hakkinda Bilmesi Gerekenler konusmasi var, onda cok ufak deginiyor benzer bir soruya. Bir metni edebi yapan nedir, sorusunu cevapliyor.
Orada bahsettigi seylerden biri dilin yeni ve guclu kullanimi. Burda dili spesifik olarak kelimeler, cumleler olarak da alabiliriz, sizin sorunuzdaki genre'lari dusunursek, o turun ifade icin kullandigi araclari katabilir ve o medyumlari yaratici ve degisik sekilde kullanmak olabilir mesela.

Bir baskasi 'moral lesson' ama bu illa etik bir mesaj degil de, hayatla baglanti kurulabilecek bir tecrube. Yani canli her insan bir sekilde belki o durumu tecrube etti. Mesela, 'sevdiklerimizden ayri kalmanin zorlugu' veya 'stresli zamanlardan sonra basa ciktigimizi bilmenin verdigi gurur' vs gibi, memleketinizden irkinizdan vs bagimsiz olarak ortak bir insani tecrube.

Bu konusmada Wittsgenstein'in ortak ozellikler teorisinden bahsediyor. (Teorinin ismi bu degil, ben aciklayabilmek icin soyledim.) Mesela, 'mac' dendiginde ne oldugunu anliyoruz ama tenis maci ile satranc maci ayni sey degil vs. Burdan da Politetik kavramlara giriyoruz, yani ayni turdeki (?) cesitli olgularin tamamen olmasa da farkli farkli benzer ozellikleri olmasi. Mesela tenis de satranc da kazanma kavramina sahiptir, ama harcanan enerji ayni degildir, kiyafeti ayni degildir, seyircisi ayni degildir, ama ikisinde de taraf vardir mesela vs.

Falan filan, uzatmayayim. Link su: www.youtube.com
0
sopiro
(23.06.22)
(4)

bu vücuda ne yapayım?-kilo verme

birsorusorayim
selam, pandemide çoğu kişi gibi ben de kilo aldım. 103 kiloya kadar çıktım. iki ay önce spora ve tek öğün yemeğe başladım. ilk ay hemen 10 kg gitti. ikinci ay ise sinir bozucu bir şekilde 90 oldum, 93 oldum ve bu şekilde devam etti. şimdi yine doksanım ama büyük ihtimalle yarın öbür gün tartıldığım
selam, pandemide çoğu kişi gibi ben de kilo aldım. 103 kiloya kadar çıktım. iki ay önce spora ve tek öğün yemeğe başladım. ilk ay hemen 10 kg gitti. ikinci ay ise sinir bozucu bir şekilde 90 oldum, 93 oldum ve bu şekilde devam etti. şimdi yine doksanım ama büyük ihtimalle yarın öbür gün tartıldığımda 92-93 göreceğim. boyum 177, yaşım 39. boyuma göre hala fazlam var. tek ögün, düşük ya da sıfır karb, yükesk protein(kg çarpı 1.5 gr klasik hesap) hiit koşu, ağırlık çalışması. daha ben ne yapayım, niye bu kilolar gitmiyor?
0
birsorusorayim
(21.06.22)
Hocam epilasyon yaptırsan kafadan bi 10 kilo gider. Onun dışında "gitmiyor" diye bir şey yok abi toplam kalorini hesapla 300 kalori altında kalori al en az 6 ay diyet yap sonra tekrar gel konuşalım. Diyet işleri uzun sürer. Ha bunların dışında sıfır karb olayları falan hikaye, hiçbir şeyi sıfırlamana gerek yok karbonhidratı sıfırlayınca enerji sadece yağdan karşılanmaz karb gelmediği için gerekli durumlarda kastan da gider, kastan gitmemesi için karbonhidratı kesmek yerine ihtiyacın kadar al, bak ben de diyetteyim ben kilo başına 2 gramdan fazla protein en az 3 gram karb alıyorum bu durumda bile kas kaybı yaşıyorum, bir de bunları düşürünce neler olur allah bilir, karbonhidrat sıfırlamak bilinen en temel ve en popüler yanlış sanırım. Bak sana en genel formülü vereyim toplam kalorini hesapla kilo başına 1,5-2 gram protein kilo başına 0,8-9 gram yağ al kalanı açığı da karbonhidratla kapat karbonhidrattan korkmayın yav kilo vermeye karar verince ilk karbonhidratı kesmeyi düşünmeyin allah aşkına ona gelene kadar 50 tane hesap kitap var.

Ekleme: Bu arada epilasyon konusunda şaka yapmıyorum yoğun kıl vücut üstünde ayrı bir tabaka oluşturduğu için kilo verme sürecinde vücut hatlarını ayrıntılarını kapatır detayları göstermez o nedenle psikolojik olarak da "yol alamadığın" hissine neden olur, kılları aldığında bile "lan galiba kilo verdim" hissi oluşur genel olarak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.06.22)
duraksamaya girmeniz normal, aralıklı oruca hiç bozmadan devam edin.
eğer yapabilirseniz öğün aralarını biraz daha uzatmaya çalışın.
yani 24 saatte bir değil de, 30-36 saatte bir gibi.
vücudunuzun bira şaşırması açısından iyi olur.

midenizi rahatsız etmiyorsa suya ekleyerek veya salataya koyarak sirke tüketin, çok fazla su için.
bu süreçte biraz daha yağlı beslenebilirsiniz.
salataya biraz daha zeytinyağı koyun ya da seviyorsanız kanat falan gibi tavuğun daha yağlı yerlerini tercih edin.
karbonhidratı günlük 10 gram üzerine çıkartmayın.
tükettiğiniz koyu yapraklı yeşillik miktarını hunharca arttırın.
vücutta hâlâ fazla yağ deposu varken, protein alıyorken ve spor da yapıyorken kayda değer bir kas kaybınız olmaz.

bir de bir süre tartılmayın.
0
blatta hiberna
(21.06.22)
Yaptiklarinizi yapmaya devam edip bir sure tartilmayin bence. Cunku eger obez falan degilseniz, ki degilsiniz, teknik olarak kilonun bir manasi yok. Aynadaki goruntunuzden hareket etmeniz lazim. Misal kas yaptiniz, fit gorunuyorsunuz, enerjiksiniz, mutlusunuz ama tartiya ciktiginizda 105 kg gorundunuz, ne olacak? Yok illa ki 90 olmaliyim mi diyeceksiniz.
Goruntu de kolay degismiyor, kollardaki bariz sekillenme vs gibi bazi kolay fark edilir ozellikler disinda degisim gormek haftalar, aylar suruyor. O yuzden bir yasam tarzi degisikligi yaptiginizi fark edip kendinize daha nazik olun derim ben, zaman verin.
0
sopiro
(21.06.22)
abi baya vermissin zaten, bazen bu tip platolar olabiliyor kilo vermede emin ol cok basima geldi sen bildigini yapmaya devam et. tek ogun, bol protein, bol su ve saglam agirlik idmani.valla su vucut bende olsa heykel gibi islerdim aah ah :D
0
bay b
(21.06.22)
(3)

Bir metni okuyup yada ezberleyip bakmadan konusmanin bir tekniği var mi?

Slynmaster
Oyuncular gibi mesela.
Oyuncular gibi mesela.
0
Slynmaster
(20.06.22)
Bakmadan'dan kastınız metne bakmadan ise tabii ki var.

Bunun yolu, yazıyı kendi yazınız gibi içselleştirmekten geçiyor. Sanki sizin kendi yazdığınız bir yazıymış gibi.
Ve kısımları hikaye şeklinde birbirine bağlamanız.

Genelde sunuculat/anlatıcılar hatırlatma kelimeleri, kalıpları da kullanıyorlar ve ara ara bakıyorlar. Mesela Üstün Dökmen hoca bazen öyle yapar. Minik bir karta sadece hatırlatıcı şeyler yazar ve uzuun uzun konuşur, arada bakar.

Sizinkinin kelime kelime aynı mı olması gerekiyor? Yoksa arada bazı kelimeler değişebilir mi? Eğer evetse işiniz daha kolay.

Ayna karşısında geçin anlatın tekrar tekrar, belli sayıda okuduktan sonra.
0
la traviata
(20.06.22)
Metni okurken sesinizi kaydedip sonraki tekrarlarinizi kayidi dinleyerek yapabilirsiniz.
0
sopiro
(21.06.22)
Gecen kafamda hikaye olusturarak konustum arkadaslar. Aİmdi metin daha buyuk yer mi bakicam artik. Cok tesekkur ederim yardiminiz icin.
0
🌸Slynmaster
(26.06.22)
(10)

İnsanlar Nasıl Uçak Biletine Bu Kadar Paralar Verebiliyor?

panda yuva yapmis sogut dalina
Bu kadardan kastım 20 bin vs civarları. Örneğin az önce Güney Amerika ülkelerinden bazılarına baktım ve hepsi 20 binden fazla arkadaşlar. Bu sadece uçak bileti. Hayal mi artık oralar?Gerçi artık Avrupa da ucuz değil.
Bu kadardan kastım 20 bin vs civarları. Örneğin az önce Güney Amerika ülkelerinden bazılarına baktım ve hepsi 20 binden fazla arkadaşlar. Bu sadece uçak bileti. Hayal mi artık oralar?

Gerçi artık Avrupa da ucuz değil.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(19.06.22)
Abi bizler hep kendi ekonomik seviyemize göre değerlendiriyoruz bu olayları ama ülkede belli bir gelir grubunun üstünde olacak şekilde para kazanan ve 20 bin liralık bilet parasını umursamayacak çok insan var, yani çevremizde görmüyor oluşumuz onların olmadığı anlamına gelmiyor, böyle düşünelim; talep olmasa neden arz oluşsun.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.06.22)
Aileden zengindir. Ben kendi maaşını döküp saçan görmedim pek.
0
nvidia
(19.06.22)
Rating ölçümlerinde şöyle bir değerlendirme vardır;
A + 300 bin kişi
A 1.5 milyon kişi
B+ 3 milyon kişi
B 5 milyon kişi
C + 10 M
C 20 M
D 40 M

Sen hangi gruptasın önce bunu bulalım. sonra soruyu cevaplamak kolay :-)
0
ankarakecisi
(19.06.22)
20bin dediğin 1.200 dolar etmiyor.
0
Kazmapolitan
(19.06.22)
Aha yanimdaki arkadas verdi beraber okuyoruz su an.
Eve 75bin giriyor niye vermeyim diyor. Kari koca toplami bu
0
divit
(19.06.22)
Büyükşehirlerin orta halli semtlerinde iş yapan bir müteahhit tek bir konut satışından en az 2 milyon kazanıyor.

Benim etüt merkezimin olduğu iş merkezinde 86 işyeri var. ortalama kira 10bin tl. Yani iş merkezinin sahibi sadece bu binadan yıllık 10milyon kazanıyor.

Galerici bir tanıdık var. Geçen hafta araç almak için yanına uğradım. 2 saat oturdum 3 tane sıfır araba sattılar. Sahibindende bakın sıfır araçlara, liste fiyatından alıp tanesinden en az 80bin kar ediyor bu adamlar. 4-5 milyonluk Porsche sattıkları da oluyor.

Bu saydıklarım A+ adamlar değil. Kalburüstü esnaflar.

20 bin tl uçak bileti ne ki?
0
lancelot du lac
(20.06.22)
Yakın zamanda teyzem gitti yurt dışına. Orada yaşayan akrabaları karşıladı. Kendileri almadı. Son çalıştığım yerde şirketin sahibi ileride Almanya'ya götürürüm demişti ki öyle çok tecrübeli biri sayılmam. Sadece fuar için bile yılda birkaç kez şirketler gönderebiliyor. Maaşlı çalışan çift için de çocuk yoksa, masraf azsa bir yıllık birikimle gidilebilir. Ama bu lüks olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Daha 5 yıl önceye kadar üniversiteli bebeler Work and Travel ile ABD'ye gidiyordu. Şu an bu beyaz yaka için bile zor.
0
dissendium
(20.06.22)
Yani mecbursaniz vereceksiniz, eger ailevi bir durum, saglik sorunu varsa veya ozlemisseniz falan.

Expat olan kisilerin genelde bazi ucuslarini sirketleri karsiliyor. Gecen yaz ailemi ziyarete geldim Turkiyeye, bilet 51bin liraydi. Bunun bir miktarini sirket karsiliyordu. Bu sene gelseydim -saka yapmiyorum- 222bin lira tutuyordu gidis donus bilet. O sacmalik tabii.

Yurtdisiyla baglantili calistiklari icin cok ucan bazi kisiler fazlaca mil biriktirebiliyor. Sonra onlarla keyif seyahati yapabiliyorlar.
0
sopiro
(20.06.22)
esim de ben de sigara kullanmiyoruz, alkol desen sosyal duzeyde zaten ben emzirdigim icin cok nadir. bebegi aksam birakacak yerimiz olmadigi icin sinema, tiyatro, aksam bi mekana gidip partilemece olayimiz bitti. eve genel olarak aldigim alisveris gibi seyleri kampanya veya indirim kovalayarak aliyorum. gelir duzeyimiz de fena degil diyebilirim. aktif para harcamayi gerektiren bir hobimiz yok (bebegin giderleri haric :)) ) ikimiz de ise yuruyerek gidip geliyoruz evimiz ofislerimize yakin yani yol masrafimiz, benzin derdimiz yok. bu sartlarda yilda 2 avrupa veya 1 okyanus otesi ucus cok koymuyor. bunu da yapmayacaksak olelim yani cunku. ayrica avrupa ucuz degil evet ama turkiye de ucuz degil ki artik. turkiye'de yaz icin tatil bakacak oldum gozum kanadi. 4 gun kotor'da mis gibi korfez manzarali villada kaldigim paraya antalya'da 1 hafta uyduruk bir otel odasinda kalamiyorum. ne anladim ben bu isten :)
0
in vino veritas
(20.06.22)
1200 dolares yani 20 bin tl ile daha iyi ne yapılabilir? son çıkan iphone'u bile alamıyorsun şu anda. mal gibi para biriktirsen ne yaparsın yani bu parayı? yaşın da gençse böyle egzotik yerlerde ezmek daha mantıklı. biz geçen yıl meksika'ya gittik, hayatımızın en ilginç tatiliydi mesela, hiç bir şeye değişmem bu anı ve tecrübeyi. eskisi gibi kuruş kuruş para biriktirmenin bir manası kalmadı, özellikle gençlik döneminde biraz gönlünüzce para harcamıyorsanız çalışmanız için motivasyonu sürdürmek çok zorlaştı.
0
roket adam
(20.06.22)
(3)

Sosyal bilimlerde doktora yapmak Avrupa için mantıklı mı?

hadi ya la
AB vatandaşlığı olan ve şimdilik MEB'de öğretmenlik yapan kız arkadaşımla 6 yıllık bir ilişkimiz var, lisansta tanıştık, 3 yıl önce mezun olduk, yüksek lisansı da bitirmek üzereyiz.Şimdi önümüzde bir yol var. Fakat doktor, mühendis, sağlıkçı, aşçı, tesisatçı gibi bir mesleğimiz olmadığı için direkt
AB vatandaşlığı olan ve şimdilik MEB'de öğretmenlik yapan kız arkadaşımla 6 yıllık bir ilişkimiz var, lisansta tanıştık, 3 yıl önce mezun olduk, yüksek lisansı da bitirmek üzereyiz.

Şimdi önümüzde bir yol var. Fakat doktor, mühendis, sağlıkçı, aşçı, tesisatçı gibi bir mesleğimiz olmadığı için direkt iş bulmaya gidelim diyemiyoruz.

İkimiz de İngiliz dili eğitimi alanındayız. Bir şekilde doktora yapmaya gitmek mantıklı olur mu? Zaten aynı şehirde doktoraya kabul alma/hibe kazanma ihtimalimiz ne kadar bunu da hesaba katmak gerekiyor.

Benzer yoldan geçen varsa görüşleriniz bizim için çok değerli, teşekkür ederim.

***

Edit: İkimiz de İngilizce öğretmeniyiz, kendisi MEB'de, ben ise özel ders, çeviri, akademik analiz gibi freelance işlerle idare ediyorum. Açıkçası Almanya'da sandviç bile hazırlayabiliriz insan gibi yaşayacaksak, çok da güzel olur.
0
hadi ya la
(19.06.22)
Kiz arkadasiniz Ingilizce ogretmeni mi yani?
Eger IB, AP vs gibi uluslararasi mufredatlardan birine veya bazilarina hakimse veya ogrenmeye niyetliyse uluslararasi okullara ogretmenlik basvurusunda bulunabilir dunyanin herhangi bir yerinde. AB Vatandasi olmasi isini yuzde 80-90 kolaylastirir.
Eger Ingilizce ogretmeni degil de baska bir bransta ogretmense (yine uluslararasi mufredatlar konusunda dedigim gecerli) cok daha rahatlikla is bulabilir. (Fizik, matematik vs gibi) ---Bunu iyi bir ogretmen oldugunu farz ederek soyluyorum. Ingilizce ogretmenlerinin yuzde sekseni gibi ingilizce konusamayan biriyse olmaz tabii.---

Eger siz de ogretmenseniz, 'teaching couple' olarak profil olusturup expat ogretmenler icin olan platformlara kayit yaptirin. Mesela Search Associates, mesela International School Services vs. Referans mektuplari vs gerekecek, profilinizi tamamlamaniz bir ay kadar surebilir. Ucretli de tabii. Ama tek guvenli yontem bu.

Mesela, Asya ulkelerini dusunebilirsiniz. Cin'de inanilmaz bir expat acigi var su an. Uzun sureli karantina ve kisitlamalar sebebiyle herkes gitti. Vietnam, Tayland, Macau, Hong Kong, bransiniz ingilizce degilse Japonya vs de olabilir. Dedigim gibi AB vatandasi olmasi daha cok ulkenin kapisini acar, ama Asya maasi beklememelisiniz o durumda.

Bunlari bir sure yapip yuksek egitiminizi de o ulkede veya online olarak veya biraz para biriktirip birkac sene sonra devam edecek sekilde planlayabilirsiniz.
0
sopiro
(20.06.22)
Degil. Cok buyuk ihtimalle sonunda issiz kalirsiniz. Sosyal bilimlerde akademi tum ulkelerde olu. "sağlıkçı, aşçı, tesisatçı gibi bir mesleginiz" olmasa bile gidip edinmeniz cok daha kolay ve verimli bir tercih olur doktaraya nazaran, yapacaginiz yatirimin size geri donusu acisindan. "Turkiye'de bu kadar okuduk, cope mi atalim" gibi bakmayin, o batik maliyet zaten. Mesela almanyaya falan gitseniz biriniz basit bir iste calisirken digeriniz okuyup ise yarayacak bir eslek edinir, sonra digeriniz okur vs. Zaten okullar ucretsiz, ogrencilere destek var.
0
hot potato
(20.06.22)
İkimiz de İngilizce öğretmeniyiz, kendisi MEB'de, ben ise İngilizce ve İspanyolca özel ders, çeviri, akademik analiz gibi freelance işlerle idare ediyorum. Ayrıca dil konusunda ikimiz de çok iyiyiz. Açıkçası Almanya'da sandviç bile hazırlayabiliriz insan gibi yaşayacaksak, çok da güzel olur.
0
🌸hadi ya la
(20.06.22)
(4)

bu ingilizce cümlede hata var mı?

bugisme
there is no doubt the people who made comment for this masterpiece are soft hearted human beings and that's why It is an honour to be here where the emotions, tears, senses and thoughts are shared mutually, sentimentally, salute!
there is no doubt the people who made comment for this masterpiece are soft hearted human beings and that's why It is an honour to be here where the emotions, tears, senses and thoughts are shared mutually, sentimentally, salute!
0
bugisme
(12.06.22)
Yok gibi ama ben olsam

there's no doubt that the people... derdim.
0
himmet dayi
(12.06.22)
Var aslinda. Grammar hatasi kucuk ama 'style' hatasi var daha cok.
Gercekten ogrenme arzusuyla sordugunuzu varsayarak aciklayayim, 'off sacma sacma seyler' diye dusunurseniz de caniniz sagolsun.

Kucuk grammar hatasi: Ingilizcede sayilabilir nesneler article almadan kullanilmaz. Yani, 'i have car' demezsiniz mesela. 'I have brother' demezsiniz. a/an/the articlelarindan birini almasi veya bir sayi vs ile cogullastirilmasi gerekir. I have two brothers gibi. I have a brother. I have several cars. gibi.
Haliyle, who made comment, yanlis bir kullanim. Who made a comment veya who made comments olmasi gerekir. Kaldi ki comment ayni zamanda bir fiil oldugu icin, who commented on... demek varken made a comment diye kullanmak gereksiz bir uzatma olabilir.

Ayni gereksiz uzatma hali, tautology diye de bilinir, diger cumlede daha belirgin. Emotions, tears, senses hepsi ayni seye gonderme yapiyor sanirim, kaldi ki ayni sey degil. Emotion sense ettiginiz seyler sonucu olan bir tepki. Zaten sense baskasiyla paylasilabilecek bir sey degil, sizin bir seyi algilama sekliniz. Ama bu baglamdaki bir cumlede asagi yukari ayni sey gibi geliyor kulaga. Bir de bunlari sentimentally paylastiklarini soyleyerek benzer bir kelimeyi dorduncu kez kullanmis oluyorsunuz. Yani turkcede veya herhangi bir baska dilde, 'duygularimizi, hislerimizi, gozyaslarimizi ve dusuncelerimizi duygusalca paylastik' diyen biri size de sacma gelirdi herhalde.

Ayrica cumleyi sadelestirince 'people are human beings' demis oluyorsunuz yine bir stil hatasi ama oraya girmiyorum.
0
sopiro
(13.06.22)
Eğer birden fazla insanın yaptığı tek bir yorum yerine birden fazla insanın tek tek yaptığı yorumlardan bahsediyorsanız "people who made comments" olmalı.

O kısımda sanırım türkçe düşünüp "Bu başyapıta yorum yapan insanlar" demişsiniz. Halbuki "Bu başyapıta yorumlar yapan insanlar" olmalı.
0
akhenaten
(13.06.22)
herkese teşekkürler @sopiro hocam vakit ayırıp kapsamlı ele almışsınız teşekkürler, people yerine "the ones" yazsam o stil hatası telafi olmaz mı?
şöyle yazsam saçmalamış mı olurum yine :)

there is no doubt that the ones who commented on this masterpiece are soft hearted human beings and that's why It is an honour to be here where the intense emotions consisting of tears coming from a mourning soul for some or pure serenity for many others are shared truly"
0
🌸bugisme
(13.06.22)
(7)

Mutluluğun ne kadarı dış koşullara bağlı?

psmstc
Bir fırsat eşitliği içinde doğmuyoruz. Kimimiz engelli, kimimiz fakir, kimimiz yaşlı kimsesiz, kimimiz kronik aile problemleri içine doğuyoruz.Elbette bu durumlar ruhsal olarak bu durumdaki insanları dezavantajlı kılıyordur. Benim merak ettiğim çok dezavantajlı şartlarda yaşasa da, bir insan pratik
Bir fırsat eşitliği içinde doğmuyoruz. Kimimiz engelli, kimimiz fakir, kimimiz yaşlı kimsesiz, kimimiz kronik aile problemleri içine doğuyoruz.

Elbette bu durumlar ruhsal olarak bu durumdaki insanları dezavantajlı kılıyordur.

Benim merak ettiğim çok dezavantajlı şartlarda yaşasa da, bir insan pratikte mutlu olabilir mi? Bu konuda hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
psmstc
(10.06.22)
Hayat güzeldir diye bi film var. Tam istedigin cevap o filmde.
0
halk
(10.06.22)
hepsi dış koşullara bağlı.
0
geçerkenugradım
(10.06.22)
benim icin dis kosullara bagli.

ama biri var haberlerde gormustum ilk olarak. cok buyuk bi talihsizlik yasamis bir kiz. kiz da eskiden okulun populer kizi gibi biri. cheerleader falan. amerikali. 3 uzuv kaybetmisti galiba. ya da belki hepsiydi tam hatirlayamadim.

tanriya yaklastim vs diyor ve eski hayatimdan bu sekilde kurtuldum falan diyordu. instadan bakiyordum bi ara duzenli. hayretler icerisinde birakiyor beni bu insanlar. yani demek ki bu icten gelen bir sey. belki de bi yetenek. o kiz cok mutlu.
0
Kittie
(10.06.22)
%49 u

Bugunki asgari ücretli bile, öncenin krallarindan daha fazla imkana sahip

O yüzden her şey içimizde
0
abuzer
(10.06.22)
Duygularımız düşüncelerinize bağlı, düşüncelerimiz duygularımıza değil. Burada esas olan düşünce. Düşünce kalıpları olumsuz ise mutsuz oluyorsunuz. Önemli olan bunu kontrol etmek. Herhangi bir durum hakkında bir mutlu bir de mutsuz olduğun olmuştur. Olan şey aynı ama duyguların farklı. Neden? Çünkü o konuya dair yorumun değişiyor, düşüncen değişiyor. Bu da duyguyu değiştiriyor. Tabii bence bir noktaya kadar dış etkenler önemli ama büyük oranda bizim yorumunuz önemli duygularda.
0
black mamba
(10.06.22)
Basligi okunca firsat esitligi olarak algilamamistim ama %40 ic, %60 dis etkenler diyebilirim.

Ulke ornegi vereyim. Ben Danimarka' da da, Suudi Arabistan' da da yasadim bi sure. 1. sinde cok mutsuz olup 2. sinde gayet mutlu ve neseli oldugum zamanlar oldu.

Sener Sen' in milyarder filminin sonunda Munir Ozkul' un Sener Sen' e sordugu cok guzel bir soru vardir: "diyelim ki uzaklara gittin, ikiyuzlu dostlarindan, arkadaslarindan kurtuldun ama kendinden de kurtulabilecek misin"

Su an cook uzaklarda bu sozun onemini daha iyi anliyorum. negatif dusuncelere sahipseniz isterseniz dunyanin obur ucuna gidin, yine de mutlu olamazsiniz.
0
trixi
(10.06.22)
Bununla ilgili coook arastirma ve kitap var. cogunun soyledigi sey temel ihtiyaclarinizin karsilandigi durumlarda yani fiziksel, ruhsal vs bir tehdit altinda degilseniz cesitli sebeplerden, mutlu olma becerisinin bir karakter ozelligi oldugu. Oyle doguyorsunuz yani, hatta sanirim Oliver Burkeman idi yazar, kitabinda sey diyordu, “mutlu olmak mumkun mu diye sormak uzun boylu olmak mumkun mu diye sormak gibi”. Bazi kisiler icin mumkun, bazi kisiler icin degil, bazi gelismeler yapmak mumkun, oyleymis gibi yapmak mumkun vs ama sonradan uzun boylu olamazsiniz.
0
sopiro
(12.06.22)
(10)

Bel çantasını beğeniyor musunuz?

anarsika
Eskiden çok demode gelirdi, etrafta çok kullanan görüyorum. Yeterli geliyor mu kapasitesi?
Eskiden çok demode gelirdi, etrafta çok kullanan görüyorum. Yeterli geliyor mu kapasitesi?
0
anarsika
(08.06.22)
burhan altintop'a donusmek istiyorsan neden olmasin, en goze batanini alacaksin o zaman, bu tarz risklere "all in" girmek lazim.
0
cooperr
(08.06.22)
İki sene önce bel çantası kullanan birini görse parmağıyla gösterip gülecek gençler (şöyle: tenor.com bunun Yeşilçam'da Ayşecik ya da öyle birine gülen kötü kalpli zenginler görselini bulan olursa bana da gönderseniz ya) moda oldu diye bel çantasıyla gezmeye başladı. Yadırgıyorum. Moda işte.
¯\_(ツ)_/¯

Bana asla yetmez, zaten bel çantasını tekrar kabullenemeyecek kadar yaşlıyım. Ama alışverişe, yürüyüşe, koşuya vs giderken telefon, kart, anahtar koymaya yeter.
0
kobuzchu kiz
(08.06.22)
1 cocuga heveslendigi icin gratis'tekinden almistim icine su sisesini falan koyuyor gayet genis.

ben daha once tarz olsun diye deri bi sey almistim 1 kartlik 1 telefon zorla tıkıştırıyordum daha da kullanmam. ancak genisleri -belki spor modellerde daha yaygindir- is gorur.

not: gratisteki kalitesiz bir sey ben kapasite ici orneklendirdim
0
ala09
(08.06.22)
Aklıma gelen ilk şey bir zamanlar tüpcü ve pazarcı dayıların taktıgı bel çantaları aklıma geliyor. Parayı oraya koyarlardı. Başka bir şey lazım mı applaaa diyişleri bile kulağıma geldi. Bel çantalarının bu coğrafyada özdeştikleri tablo bu
0
limonlu eksi
(08.06.22)
Ben birkac ay once aldim. Onu ekstra cepli falan degil, bayagi ince bir canta. Icine kartimi telefonumu vs koyuyorum ve belime degil, gogsumden capraz takiyorum. 100% tavsiye ederim. Moda diye almadim, yasadigim yerde moda degil zaten. Ellerim bos kalsin ve kucuk olsun diye aldim.
0
sopiro
(08.06.22)
Bele değil göğüsten çapraz takıyor gördüklerim +1
0
Cesario
(08.06.22)
Iris Apfel diye sevdiğim bir moda koleksiyoncusu kadın var. Belgeselinde eski bir ayakkabısını gösterirken bunlar şimdi yeniden kullanılmaya başlandı deyip "eğer yeterince beklerseniz birgün her şey yeniden moda olur" demişti.

Demode kavramı insanların kendisinden 1-2 nesil öncesindeki kişilerin giydikleri üzerinden gelişiyor daha çok. Anne babamız ve nine dedelerimizin giydiği şeyler bize demode geliyor, daha eskilerse ilginç. Sonra bu daha eski şeyler tekrar alınıp günümüze birkaç uyarlamayla girip devam ediyor.

Bu iş hep böyle.

Bel çantaları için vakit henüz geldi mi bilmiyorum ama bir aşamada geleceği kesin. Bol kesim modasına uyabilecek bir şey çünkü.
0
akhenaten
(08.06.22)
Bel degil gogus capraz kullaniyorum. Asiri pratik ve ben seviyorum. Guzel de gorunuyor bence
0
mor oje
(08.06.22)
hiç beğenmiyorum ve insanlar sadece moda olduğu için kullanıyorlar gibi geliyor
0
lcha
(08.06.22)
Üniversite yıllarımın üniformasının oduncu gömlek içi boğazlı kazakla beraber ayrılmaz parçasıydı bel çantam, o zamanki adıyla "Freebag"im. 90'ların 2. yarısı. Bu kadar kullanışlı bir aksesuar yoktur. İçinde cüzdanımı, databankımı tutardım. Ceplerim boş kalırdı. Fonksiyon açısından çok işime yaramıştı.

Amaca göre değişir aslında. Çantadan çantaya fark var. Bende 1 adet seyahat için olan küçük var; içine paramı, kartlarımı koyar, belimden içeri sokarım. Bu yüzden onun kapasitesi az oluyor, esasen cüzdan denebilir. Bir de gayet büyük olanlar var, bazıları doğa yürüyüşü için falan da kullanılıyor.
0
d max
(08.06.22)
(7)

ne renk elbise?

melodi
takıya göre elbise seçmek gibi bir çılgınlık yapıyorum :) ve lacivert pırlanta ile takabileceğim abiye elbise sizce ne renk olmalı
takıya göre elbise seçmek gibi bir çılgınlık yapıyorum :) ve lacivert pırlanta ile takabileceğim abiye elbise sizce ne renk olmalı
0
melodi
(06.06.22)
Ten rengi açık kahve gibi bir şey olur mu acaba?pastel bir ton.
0
kisa
(06.06.22)
Takı merkezli olacaksa takıdan biraz daha bahsetseydiniz keşke.

Örneğin yüzük mü, kolye mi neyin üzerinde pırlanta? Üzerine yerleştiği metal altın mı gümüş mü? Metal öne çıkan işlemeli bir model mi yoksa düz ve ince mi? Taş ne ölçüde öne çıkıyor? Metal içerisinde kalan ufak bir renk mi yoksa taşın kendisi çok mu ön planda?

Sade gümüş üzerine lacivert ve öne çıkan pırlanta yüzük diye düşününce benim kafamda en iyi transparan şal benzeri eklentilerle destekli beyaz hakim gümüş detaylı olan elbise tonlarıyla eşleşiyor.

Ama mesela altın üzerine olsa çimen yeşili vurguları iyi gidebilirdi.

Vs. Vs.
0
akhenaten
(06.06.22)
@akhenaten haklısınız fazla havada kalmış. birebir olmasa da takı seti buna çok benziyor.

www.bilezikci.com
0
🌸melodi
(06.06.22)
Ben siyah ya da gri diyorum.
0
hipopotamus
(06.06.22)
Krem ya da beyaz. Beyaz ten mavi göz gibi düşündüm. :)
0
naksidil
(06.06.22)
beyaz düşünmüyorum düğün olması sebebiyle. krem veya pudra bi elbise alacağım teşekkürler
0
🌸melodi
(06.06.22)
krem ve pudra da dugune uygun dusmez bence.
Pembe, tarcin, gri falan olabilir.
0
sopiro
(10.06.22)
(9)

Espresso makinesi

wanderernotlost
Malum dışarda kahveler çok pahalı. En basitinden bir espresso makinesi almak istiyorum. Başka hiçbir özellik çok gerekli değil üstüne süt koyup içicem :') Nespresso ve Tchibo görüyorum genelde. Bunlarla ilgili bilgisi olan var mıdır ya da başka önerisi olan? Kolay ve uyguna kapsül bulunan hangisidir
Malum dışarda kahveler çok pahalı. En basitinden bir espresso makinesi almak istiyorum. Başka hiçbir özellik çok gerekli değil üstüne süt koyup içicem :') Nespresso ve Tchibo görüyorum genelde. Bunlarla ilgili bilgisi olan var mıdır ya da başka önerisi olan? Kolay ve uyguna kapsül bulunan hangisidir vs gibi öneriler de olur.
0
wanderernotlost
(03.06.22)
Nespresso c30 aldim 2.el gayet memnunum. Her sey de oldugu gibi onun da kapsulleri pahalilasti ama uyumlu uygun fiyatli kapsuller var. Ben memnunum. Sut kopurtup icebiliyorum. Espresso ve lungo yapiyir. Hizli ve pratik. Oneririm.
0
dedim ben sana
(03.06.22)
nespresso c30 ikinci el+1
0
ala09
(03.06.22)
Philips falan tam otomatik espresso makinesi kesinlikle.

Ben nespressonun yaptigi kahveleri hic begenmiyorum. Ha zaten o makine birkac ayda amorti eder kendini cunku nespresso kapsullerinde kahvenin kilosu 1000 liraya falan geliyor
0
floydian
(03.06.22)
Delonghi ec685 kullanıyorum. Memnunum. Amazon'da ara ara 2000 TL.ye düşüyor.
0
Mistyimage
(03.06.22)
kapsüllü makineler daha pratik ancak kapsül maliyet daha yüksek. zaten günde 1-2 kahve içiyorum fark etmez diyorsan en iyi seçenek bu.

delonghinin makinaları uygun fiyatlı, bir kahveciden 10 günde bitireceğin kadar kahve çektirip bu makinelerle kullanabilirsin.

daha uygun seçenek ise cekilmiş kahve + moka pot kullanmak.
0
orpheus
(03.06.22)
philips'in otomatik makinalarından var bende de, kapsül masrafı da yok direkt çekirdek kahveyi kendi çekip öyle yapıyor. kahve alışkanlığım olmamasına rağmen kahve içmeye başladım sayesinde.
0
roket adam
(03.06.22)
Philipsler 4bin 5bin o kadar bütçem yok maalesef :')
0
🌸wanderernotlost
(03.06.22)
Delonghi Icona var bende, hic memnun degilim. Su almasi, basinci vs cok problemli oldu. Descale ettikten sonra birkac gun duzgun calisti, tekrar ayni sorun basladi. Goruntusu falan cok hos ve duzgun calistigi donemlerde gayet iyi bir makine, ama yaz boyunca kullanmak icin nespresso aldim (yasadigim yerde kahveci yok) ve icona'yi kutusuna koyup kaldirmayi planliyorum maalesef. Aldigim nespresso makinasi 100 kapsulle birlikte geliyor cesitli turlerde kahveler var. 100 tane kahve de beni zaten aylar boyunca idare eder diye dusundum. Ben de sizin gibi espresso/sut/su seklinde tuketiyorum kahveyi genelde sutlu americano gibi yani, o yuzden internette vs cogu yerdeki 'performansa gore en iyi/ fiyata gore en iyi/ dizayna gore en iyi' gibi olan tavsiyelere bakip karar verdim.

Kapsul konusunda da makinaniz destekliyorsa yeniden kullanilabilir kapsullerden alirsaniz icine kendi istediginiz kahveyi alip koyabilirsiniz. Boylece fiyat ve performans konularinda makinanin marka kapsullerine bagimli kalmazsiniz.
0
sopiro
(04.06.22)
delonghi ec685 kullanıcısı olarak ben de +1 diyorum. latte de yapabilirsiniz. kapsüllü makinelerde üreticinin size sunduğu kahvelerle sınırlısınız malesef, diğer tür cihazlara espressoya uygun her kahveyi alıp farklı tatlar deneyebilirsiniz.
0
gibicibicis
(04.06.22)
(11)

sosyal medyayı adeta reklam olarak kullanan bir doktora gider misiniz?

pardus
kiracım tıp doktoru. kendisi genel cerrahi uzmanı. sürekli hastalarıyla ilgili paylaşım yapıyor sosyal medyada. işte ameliyat öncesi süreç, ameliyat anı ve sonrası ilk kontrol vs gibi hastalarının bizatihi kendilerinin de konuştuğu operasyonun başarılı olduğunu söyleyen ve herkese tavsiye ediyorum t
kiracım tıp doktoru. kendisi genel cerrahi uzmanı.
sürekli hastalarıyla ilgili paylaşım yapıyor sosyal medyada. işte ameliyat öncesi süreç, ameliyat anı ve sonrası ilk kontrol vs gibi hastalarının bizatihi kendilerinin de konuştuğu operasyonun başarılı olduğunu söyleyen ve herkese tavsiye ediyorum tarzı cümleler olan bu benzeri videolar paylaşıyor. yani olabilecek en aktif şekilde kullanıyor sosyal medyasını bu şekilde. hastalarının iznini alıp yayımlıyormuş tabi bildiğim kadarıyla. daha çok etkileşim ve hastaya ulaşabilmek için instagramda bol bol pazarlıyor yani kendisini açıkçası.
siz böyle bir hekime gider misiniz?
ve bu durumu her şeyden önce etik olarak nasıl değerlendirirsiniz?

bir başka örnek. ablamın eşi de doktor. kendisi genel cerrahi de prof. hem akademik olarak bir üniversitede çalışıyor hem de özel bir hastanede. kendisinin sosyal medya hesapları genel olarak hastalık türlerini ve tedavi seçeneklerini içeren bilgiler ile katıldığı bilimsel kongre/çalıştay gibi paylaşımlarla dolu. açıkçası alanında oldukça saygın bir akademisyen her şeyden önce çünkü neredeyse her ay bir bilimsel kongrede olduğunu kendim görüyorum. alanında bir çok yerli ve yabancı board kuruluşlarına üye kendisi. hatta hatırlamıyorum ama bir kaç tanesinde yk üyesi. sosyal medyasındaki içeriklerde gittiği kongrelerdeki çeşitli sunumlar, vakalar ve tedavi şekillerini anlatıyor/paylaşıyor gördüğüm kadarıyla meslektaşlarına.


şimdi bu iki örneği düşünün. bu bir kriter değil elbette ancak genel olarak hangisi daha çok kazanıyor bilmiyorum birinci örnekteki kişinin muayene ücreti profesör olandan daha fazla. hatta 2 katı. bunu öğrendiğimde şok oldum. ve bunun salt sosyal medya etkisi olduğunu düşünüyorum. yani eniştemin mesleki bilgisi ve tecrübesi diğer kişi ile kıyas dahi edilemez. dünyada alanında saygın okul ve hastanelerde bulunmuş birisi. sosyal medyanın özellikle sağlık hizmetleri gibi bir alanda bu şekilde etkin olmasının hukuksal açıdan bir yaptırımı olabilir mi?
0
pardus
(03.06.22)
giderim adam işini seviyor ki işinin reklamını yapıyor diye düşünürüm
0
birmilyonunvarmi
(03.06.22)
Giderim abi ihtiyacım varsa, bahsettiğin şeyler dikkat edeceğim en son şey bile olmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.06.22)
ben kesinlikle gitmezdim. babam da doktor. her zaman oraya buraya reklam veren tiplere gitmeyin der bana. bu tarz insanları hangi meslekten olursa olsun salt ticari kaygıyla hareket eden tipler olarak görüyorum. özellikle sağlık gibi bir alanda böyle bir durum olursa gitmem. elbette bu işin bir ticari kazanç boyutu olacak bu önemli ama bu tip şeylere ihtiyaç duymamalı bence iyi bir hekim. hasta referansı denilen bir şey var ve sosyal medyadan öncede kim iyi doktor kim iyi değil bu biliniyordu piyasada.

bu arada kendini pazarlayabilmek, kendini karşı tarafa satabilmek bir yetenektir. buna saygı duyuyorum ancak sağlık işi olduğu zaman bu bir manüpülarif hareket doğruabileceği gibi ve konunun hassas olması nedeniyle buna ihtiyaç duyulmamalı bence.
0
debian
(03.06.22)
Benim kuzenim şehir hastanesinde doktordu, sırf sosyal medyada reklamını ve pr’ını yaparak tanındığı için ülkenin en bilindik hastanelerinden birisinden teklif aldı oraya geçt. Şuan hala devam ediyor şimdiki hedefi kendi muanehanesini açmak. Doktorların da ileriye dönük hedefi var ve bence normal
Benim dr seçimimde reklam umrumda olmaz ama doktoru araştırırım mutlaka
0
goodyes
(03.06.22)
estetik vs. yapanlar zaten illa ki kullanıyor. Göz doktoru ve dermatolog olan iki tanıdığım da bazı şeyleri paylaşıyor.

Bu devirde ne yazık ki "görünür olan" değerli. Cerrah için bişey değişmemeli aslında ama özel hastaneden teklif vb. durumlarda işe yarıyor demek.

Hukuksal yaptırım olamaz (hasta isteği dışında bi paylaşım yapılmadıkça).

Mesela avukatların reklam yapması yasak, baya yasak. Ama internette videolar paylaşıp bilgi vermek ayağına reklamını yapan avukatlar var. Onda bile çevresinden dolaşan çıkıyor yani.
0
nhk ni youkosu
(03.06.22)
Hayatta gitmem cunku zorla cekiyorlar. Cektirmezsen tedavi olmana izin vermiyor.

En son gittigim disci, ya keske foto cekseydik neyse bende en bastaki fotolarin var dedi bir daha kapisindan gecmedim.
Zaten bilgi guvenliginden de anlamiyorlar sifresiz sekilde gmail'den butun listesine mail atiyor fotolari.
Cahil adam yapmaz sunu.

Bu da istanbulun en baba kliniklerinden birisi.
0
divit
(03.06.22)
Zaten reklam yasağı var diye biliyorum ve bu etik bir şey değil. Sosyal medya doktorlarına kesinlikle güven olmaz. Reklam sayesinde kendini iyi pazarlayıp çok para kazanınca iyi doktor olmuyorsun. İnsanlarda ünlü doktor=iyi doktor algısı var. Diğer genel cerrahların yapamadığı neyi yapıyormuş mesela? Etik kurallara dikkat etmeyen adamın doktorluğu umrumda olmaz. Mesela ablanızın eşinin akademik amaçla paylaşım yaptığı anlaşılıyor. Bunda bir sıkıntı yok, bir doktorun kongre, makale vs paylaşması gayet olumlu bir şey.
0
bayc
(04.06.22)
Sürekli reklam paylaşımları yapıyorsa gitmem. İnternet ortamında adı geçmeyen çok iyi doktorlar var. Bunların randevuları full dolu, hiçbir yerde reklamları olmamasına rağmen.

Reklam=müşteri çekme aracı. Ne kadar reklam, o kadar düşük talep göstergesi.

Kişisel olarak kullanabilir. Bu ayrı.
0
nvidia
(04.06.22)
Cok antipatik bulmadiysam kullanma seklini giderim ama goruntulerimi ve bilgilerimi kullanmasina izin vermem. Yani kisinin bu durumu nasil lanse ettigi cok onemli bence. Doktor/cerrah bir arkadasim da hastalarinin izniyle burun estetigi yaptigi kisilerin once/sonrasini yayinliyor. Herhangi bir reklam arzusu yok mevcut durumu ve yetenegini gostermek disinda. Mesela 'kalin derili, bilmemne sorunlu buruna kapali rinoplasti ameliyati sonrasi altinci ay' falan yaziyor. Bu cok mantikli ve doktoru daha iyi tanimaniz icin onemli bir ekstra bilgi bence.

Ama mesela gecenlerde bir Ingilizce ogretmeninin kendi kisisel hesabindan resit olmayan ogrencilerinin ingilizce konusurkenki videolarini paylastigini gordum. Cocuklarin suratina suratina tutulmus kamera, isimleri, okullari vs paylasilmis ve 'o kadar iyi ingilizcesi var ki Turk degil saniyorlar' falan gibi tamamen yanlis buldugum bir felsefe ile paylasmisti bu goruntuleri. Butun hesabi bunun ustune. Bu cok buyuk bir red flag bence o kisi icin.

Sosyal medyada az paylasan daha iyidir diye dusunmezdim. Paylasma sekli ve motivasyonunu degerlendirirdim.
0
sopiro
(04.06.22)
gözüm tuttuysa ve antipatik bulmadıysam giderim.
kafamda etik olmasıyla ilgili bir soru işareti olmaz çünkü insanlar kendileri konuşuyorlarmış anlattığınıza göre.
yani rıza olmadan yayınlayacak hâli yok.
yukarıdaki örnekler anormal tabii ama bugüne kadar çevremde kimseden bu tür bir baskı yapıldığını duymadım ve görmedim, yani bu emrivaki örnekleri çoğunluk değil bence.

bu boş boş "reklam yapmak" değil ki, adam yaptığı operasyonları, hastalarının yorumlarını vb. paylaşıyor.
yani yapılan şey görülüyor.

görülür olmak doktorlar için önemli bence çünkü bazen yorumları iyi diye bir doktora gidiyorsun, çok antipatik bir tip çıkıyor.
bu bir diş hekiminde başıma geldi mesela.
yorumları iyiydi ama adamın bir yerde konuşmasını duysam asla gitmezdim, enerjisinden falan hiç hoşlanmamıştım.

adam isterse türkiye'nin en pahalı doktoru olur, enişteniz için demiyorum ama profesör dediğiniz de illa süper doktor olmak zorunda değil.
içinde bulunduğumuz ortamda ve dünyada aynı popülariteye sahip olmamak eniştenizin tercihi.
bu durumda birinci örnektekinin gelirini hesaplamak ve bunu karşılaştırıp etik olmadığına kanaat getirmek fazla taraf tutmak oluyor.
0
blatta hiberna
(04.06.22)
Avukatın ve doktorun reklamcısından koşarak uzaklaşın bence . Ben gitmezdim
0
photo85
(04.06.22)
(10)

Instagram kullanmayanlar; bu tür tavırlarla siz de karşılaşıyor musunuz?

norules
Merhabalar, fikirlerinizi merak ettiğim bir konu var. Mesela bir dating app'te bir kadınla sohbet ediyorum, iletişim gayet güzel gidiyor, bir noktada karşı taraf konuyu Instagram'a getiriyor. Ben Instagram kullanmadığımı söyleyince ise birden tavırlar değişiyor. "Hmm demek öyle, niye kullanmıyorsun
Merhabalar, fikirlerinizi merak ettiğim bir konu var. Mesela bir dating app'te bir kadınla sohbet ediyorum, iletişim gayet güzel gidiyor, bir noktada karşı taraf konuyu Instagram'a getiriyor. Ben Instagram kullanmadığımı söyleyince ise birden tavırlar değişiyor. "Hmm demek öyle, niye kullanmıyorsun peki?" ile şüpheler, sorguya çekmeler ile klasik açılış yapılıyor...

Devamında açık açık "Instagram'ım yok diyenlere güvenmiyorum, bir şeyler sakladıklarını düşünüyorum, bugüne kadar hiç de yanılmadım" demişliği olan da var. Sırf bu sebepten direkt sevgilisi olan veya evli olan ama bunu saklayan erkek muamelesi yiyorum.

Bir de "Instagram'da insanların hayatı ne şekilde yaşadığını görüyorsun, çok daha kolay tanıma imkanı sağlıyor" diyenler var. Çağımızda her şey hızlı hızlı olduğu için, tanıma evresini de stalklayarak çok daha hızlandırmak isteyen ayrı bir kitle de var.

Bunlar çok sık karşılaştığım durumlar olmaya başladı. Resmen istemeye istemeye, kullanma hevesi taşımaya taşımaya bir Instagram hesabı açacağım sonunda, bu sefer de aktif kullanmadığım için güvenilmez bulunurum gerçi. Sizin de başınıza böyle şeyler geliyor mu? Bu derece müthiş önyargılar çok saçma değil mi ama ya?
0
norules
(03.06.22)
floydian +1
Dating app kimliğini gizlemeye, ilişkisini gizlemeye, başka biri gibi davranmaya çok müsait bir ortam. Aktif instagram hesabını (ya da başka bir sosyal medya ortamını) referans olarak kullanmak istemeleri gayet mantıklı.
0
kobuzchu kiz
(03.06.22)
Kadınım, kullanmıyorum. Kullanmayan erkeklerin bir şeyler sakladığını düşünüyorum evet:)
0
geçerkenugradım
(03.06.22)
Sevgilisi olduktan sonra instagrm hesabini kapayan cok erkek biliyorum. Bu kadar cevap
0
gunes123
(03.06.22)
evet. hatta benim hesabim var ama hic postum yok, sadece baska hesaplari takip ediyorum diye inanmayip ikinci bir hesap acik mi degil mi diye bakmak isteyen flortum olmustu zamaninda. insanlar kesinlikle normal karsilamiyorlar.
0
aferin cok iyi dusunmussun
(03.06.22)
Valla ben dating app'lerin hiçbirini kullanmadım ama sanalda tanıştığım insanlarla mevzu buraya geldiğinde "hımm demek çirkinsin" yaftasi yiyorum:D
Birkaç kişi de sizin karşılaştığınıza benzer tepki verdi. Sosyal medyadaki paylaşımlarin daha iyi tanımaya yaradığını söyledi. Bu genellemeye katılmıyorum. Saçma buluyorum evet.
0
Amaranta ursula
(03.06.22)
kadınım, kullanmıyorum. birkaç flörtüm tam olarak başlayamadan bu nedenle sona erdi. öyle ergen falan da değiliz, 40+.

kimden saklanıyorsun, ne gizliyorsun vb. saçma sapan sorular soruluyor. en yakın arkadaşlarımdan erkek olanlardan 1 tanesi de kullanmıyor. aynı muameleyi o da görüyor. oysa gayet net, dürüst, boşanmış, her şeyi ortada katakulli sevmeyen bir adam.

ben böyle şeyleri anlamaya çalışmayı bıraktım. zaten böyle ön kabulleri ve ön yargıları olan bir tiple ne işim olur benim deyip geçiyorum.

edit: normal hayatımda da aynı tepkileri alıyorum, dating apple ilgisi yok bence.
0
Phoebe
(03.06.22)
dating app farklı tabii, orada şüpheyle yaklaşılması biraz normal. karşındaki kişi de böyle hikayeler duyduysa "1-2 buluştum, adam evli çıktı" vs. şeklinde, ekstra şüphelenmesi normal. bilmiyorum nasıl ikna edilebilir karşıdaki.

gerçek hayatta ise böyle tepkiler göreceğini sanmıyorum. benim de instagram'ım yok, hiç açmadım, açmayacağım. saçma bir yer bence.
0
ahm1
(03.06.22)
Bence olmamasi sorun degil. Ben Instagram ya da sosyal medya kullanmayan bir insani sorgulamazdim acaba ne sakliyor diye.
Ama sosyal medya hesabini nasil kullandigi kisi hakkinda bir seyler soyluyor bence. Mesela biri 'su hobileri yapiyorum, su kitabi okuyorum, bu tarz bir hayat yasiyorum' diyorsa bunu gormek o kisinin durustlugune dair bir inanci pekistirebilir. Ya da bazi seyleri soylememistir, ama sosyal medya hesabina bakinca yazdigi seylerden espri anlayisini, hangi sosyal olaylari onemsedigini, hangi davranislarinin antipatik gelebilecegini falan cozebilirsiniz. Yani, sohbet ettiginiz kisinin Instagramina girince herhangi bir postunun "gidenler gider ama biz de cok can yakariz, hesabimizi biliriz" falan gibi (bunu ben uydurdum tabii, boyle bir atarli giderli laf yok) bir sey olmasi karakteri hakkinda onemli bir detay. Belki sohbet sirasinda bunu gormek denk gelmedi. Belki profili surekli kaslarini veya poposunu gosterdigi fotograflarla dolu veya butun profil sanki bir futbol takiminin resmi sayfasi gibi-ben boyle bir insanla ortak yonumuz olmadigini dusunurdum. Bunun gibi bir suru ornek cikabilir.

Birkac yil once tanisip flortlestigim bir kisinin cocuk sahibi ve hala evli oldugunu Instagram sayesinde ogrendim ben. Fotograflarda cocuk vardi fakat esi yoktu.

Neyin oldugundan ziyade, neyin nasil oldugu ve olmadigi (?) kisi hakkinda ipucu veriyor evet.
0
sopiro
(04.06.22)
bir şeyleri takip etmek için var olan bir hesabım var, tek paylaşımım olmadı.
tuhaf karşılayanlar oluyor.

ama ben instagram'ı olmayan erkekleri daha normal karşılıyorum diyebilirim.
kimsenin bir şey sakladığını falan da düşünmüyorum, aklıma bile gelmez.
aksine, sürekli instagram paylaşımı yapan erkek bana başka şeyler düşündürüyor.
elinde telefonla fıt fıt fıt uğraşan erkek benlik değil.
işi gücü olan adamın bunlara pek zamanı da olmuyor.
dolayısıyla zaten bunu tuhaf bulacak olan insanlarla da pek kesişim kümem olmuyor.

diğer yandan, instagram'da insanların hayatlarını nasıl yaşadıklarını gördüğünü düşünmek instagram dünyasında yaşayan insanların varsayımı olmakla birlikte biraz saf bir bakış açısı bence.
ilişkilere ancak "kim kimle nereye gitmiş? beni aldattı mı? hangi kıza alev emojisi attı?" takibi olarak bakan insanlar için bir veri olabilir.

aksine, orası insanların kendilerini olmadıkları, olmak istedikleri gibi yansıttıkları tamamen sanal bir profilden ibaret.
üstelik "kendini iyi/güzel/yakışıklı/başarılı/varlıklı/sosyal vb. göstermeye çalışan bir profil bende antipati yaratır.
yani kim olduğunu değil ama nasıl biri olduğuna dair olumsuz anlamda çok ipucu verebilir ancak.

edit:
dating app kullanıp instagram kullanmama konusunda John Bloor +1
0
blatta hiberna
(04.06.22)
Karşı tarafa tamamen haksız diyemeyiz, zamanımızda bahsettikleri ve düşündükleri şey maalesef %99 gerçek.

Bir insan tamamen zamanımızın sosyal medyasına, internet alışkanlıklarına karşı olabilir ve kullanmayabilir. Buna saygı duyar ve hak veririm.

Ama hem zamanın teknolojik her nimetinden faydalanıp, hem "dating app" kullanıp hem de "instagram kullanmıyorum" demek inandırıcı değil maalesef.

Eğer dating app kullanacaksanız, yanında bonus olarak da instagram hesabınız olmalı. Sizi ve yaşam tarzınızı, hobilerinizi, sevdiklerinizi vs anlatan bir kaç fotolu az kullanılan bir hesabınızın olması işinize yarar.
0
John Bloor
(04.06.22)
(7)

Iliski baslangici sorusu

karanlik yanim
Hoslandigim kisiyle tanisikligimin ilk evrelerinde aramizda sonradan bazi uyusmazliklar cikabilecegini farkettigimde...a) neden yürümeyecegini söylerim ve devam etmem, en bastan tam uyum hissetmezsem olmaz.b) kafama takilan seyi (hemen degisemeyecegini bilsem de) acik sekilde söylerim, ona göre baka
Hoslandigim kisiyle tanisikligimin ilk evrelerinde aramizda sonradan bazi uyusmazliklar cikabilecegini farkettigimde...

a) neden yürümeyecegini söylerim ve devam etmem, en bastan tam uyum hissetmezsem olmaz.
b) kafama takilan seyi (hemen degisemeyecegini bilsem de) acik sekilde söylerim, ona göre bakarim.
c) ilk bir kac ay sesimi cikarmam, zamana birakirim, iliskinin dogal seyrini bozmam.

Hangi secenek size en yakin?

Not: Bahsettigim uyusmazliklar kesinlikle red flag olarak tanimlanan seyler degil, daha masumane seyler:

- Para harcama aliskanliklarinizdaki veya genel olarak gelirleriniz arasi fark.
- Yasam tarzlari arasi farklar (mesela biriniz sehir yasamini severken, digeriniz sehirden kacmaya can atiyor)
- Yetistirilme tarzi olarak cok farkli bir kültürden gelmesi
- Iki tarafin da anadillerinden farkli bir dilde konusmasi, pek fazla ortak hikayeye sahip olmamak.
- Karsi tarafin ailesiyle olan iliskisinde (aileden kaynakli) bazi derin problemler olmasi (sizin kendi ailenize cok bagli bir insan oldugunuz varsayimiyla).

Bunlarin haricinde dürüstlügüne, kisiligine güvendiginiz bir insan oldugunu varsayin.
0
karanlik yanim
(23.05.22)
c
0
serbest gezen koala
(23.05.22)
b
0
gabe h coud
(23.05.22)
Valla duruma göre a da b de c de oluyor:/
0
Amaranta ursula
(23.05.22)
a
0
ala09
(23.05.22)
Öncelikle tam uyum diye bir şey yok, uymayan şeylerin seni ne kadar etkilediği diye bir şey var.
Red flag yoksa c. Ama masumane görünen şeyler sayıca çoksa a'ya dönüşebilir. Önemli olan o insanla vakit geçirirken o masumane sorunların o vakti ne kadar çok etkilediği. Sayıca çoksa totalde negatif etkisi de çok olur ve geçirilen vakitten zevk alınmaz.

Bu arada ses çıkarmam, söylerim ama hemen değişmese de olur yaklaşımında problem olduğunu düşünüyorum. İnsanların kişiliğini oluşturan şeyler hakkında bu tarz söz hakkımız olmadığını düşünüyorum. Ses çıkartmak, değiştirmeye çalışmak manipülatif ve ilişkinin daha kötüleşmesini sağlayacak şeyler. İnsanları değiştirmeye değil, oldukları gibi kabul etmeye odaklanmak lazım. Üstün dökmen gibi konuştum ama anlaşıldı sanırım ne demek istediğim.
0
Bruce
(24.05.22)
Bu bahsettiginiz orneklerde biriyle neden iliskiye baslamakta israrciyim bunu sorgulardim ben daha cok. Yani cok farkli yetistirilmissek, kendimizi cok iyi ifade edebildigimiz ortak bir dilimiz yoksa, ailesiyle hayatimizi etkileyecek ciddi sorunlari varsa niye bu kisiyle illa birlikte olmaya calisiyorum ki. Demek ki bir iliski duzleminde 'compatible' degiliz.
Vakit gecirilebilir, sevisilebilir, date edilebilir belki bir sure, arkadas olunabilir, aralarda sohbet edilebilir, seyahate gidilebilir vs. Bir insanla romantik bir cift olmanin disinda da kontak kurmak mumkun sonucta.
0
sopiro
(25.05.22)
Eskiden c sonra b.
0
cleric
(25.05.22)
(14)

bumble eslesme

alexaalexa
cok yakin ve cok mukemmel ozelliklere sahip bir erkek arkadasim istedigi halde bir iliski bulamiyor. ornegin, bumble indirdi ve premium uyelik aldi. herkesi saga kaydiriyor ve sonuna kadar geliyor, yani daha fazla kiz kalmiyor. buna ragmen cok cok az kizla eslesiyor, onlar da ya konusup bulusmuyor,
cok yakin ve cok mukemmel ozelliklere sahip bir erkek arkadasim istedigi halde bir iliski bulamiyor. ornegin, bumble indirdi ve premium uyelik aldi. herkesi saga kaydiriyor ve sonuna kadar geliyor, yani daha fazla kiz kalmiyor. buna ragmen cok cok az kizla eslesiyor, onlar da ya konusup bulusmuyor, ya da biraz konusup unmatch yapiyor. en iyi fotograflarini koyduk. tanidigim en zeki insan. akademik olarak da cok basarili. neden boyle oluyor? ne yapmak gerek? tesekkurler!
0
alexaalexa
(20.05.22)
Demek ki fotolar yeterince iyi degil. Zeka akademi gibi konularin ilgisini anlayamadim.
0
floydian
(20.05.22)
gerçekten ilişki isteyen biri yakın çevresinden ya da günlük hayattan zaten rahat bulabilir.
0
nvidia
(20.05.22)
bumbleda bir iki hafta takilmistim. herkes basketci trekkingci, dalisci vs hobi olarak. asil meslegi de babasinin bilmem ne sirketinde bilmem neci. londrada okumus sonra trde babasinin sirketi icin donmus, luks semtlerde evler ve yalan da degil tanistim cunku. oyle guclu profiller vardi ki, fiziksel olarak da, nitelik olarak da turkiyede miyiz diye dusundum. gorgusuz de degiller.
ps:kadinim
0
ala09
(20.05.22)
Saçma salak işler. Bumble ve Tinder dan toplasanız 10 kere match almışımdır. Tinder da gold almıştım üstelik elimin altında dursun diye. Andro bot ayarlayıp gün boyu like attırıyordum bir ara.

tabudeviren +1000 diyorum. Sadece 1 kız la sohbet ettim o da beşiktaş ta evim var sen gelsene muhabbetine çevirdi. Unlike edip, sildim.

Hipergaminin de ötesinde olan psikolojisi 2 otobus durağının ötesini kaldırmayacak insanlar kullanıyor bunları. İyiler de vardır elbet ama böyle tekdüze yerlerde zor iş.

Ortamda sözünü ettiğiniz arkadaşınızın işi çok kolay zaten. Buralarda heyecan aramasına gerek yok. Speech özellikli uygulamada kendini daha çok gösterebilir mesela.

Son 12 ayda 12 nin üzerinde güzel kız tanıdım. Face to face de böyleyken oradaki gerçek dışı şişirmeliklerle olacak iş değil anlayacağınız. Herkes model, herkes zengin mercedes sahibi. Aynen piyasada sokakta olanlar da o uygulamarda değil zaten.

+1 de Ala09 a da katılıyorum bu arada. Aralarında iyiler de var ama o kadar. Zaten arkadaşınız iyi birine gelse de direkten dönebilir yada tam tersi. Ama demek istediğim şansını live denesin.
0
baldan kaymak
(20.05.22)
dating app'ler türkiye'de efektif çalışmıyor. gerçek hayata odaklanın.
0
zgrydn
(20.05.22)
Sosyal statü ve maddi durum maalesef. Bunlar daha öncelikli.
0
gabe h coud
(20.05.22)
dating app'lerde kadının seni sağa kaydırabilmesi için hayatını özetleyen fotoğraflar lazım, ne yapmayı seviyorsa onu yaparken ki fotoğraflar.

tabii dating app'lerin algoritması da etkili, herkesi sağa kaydırıp hiç eşleşme durumu olmazsa puanını düşürüyor falan ancak tüm bunlar öz güvenle, bilinçli yapılırsa aşılır. hatta kullanmaya gerek kalmaz.


Zeki insanların en büyük iki sorunu var, kendilerini yeterince değerli görmüyorlar, kadınları ise çok değerli görüyorlar.

Bu iki sorun öz güven eksikliğine ve flört etmeyi unutan birine dönüştürüyor.

flört etmenin birinci kuralı eğlenebilmektir, kendisiyle, karşısındakiyle, kediyle, ne olursa. böyle olduğunda etrafındaki insanları da eğlendirecektir.

komedyenleri düşünün, röportajlarında hep biz sahnede çok eğleniyoruz derler. onlar eğlendiği onlar güldüğü için sende gülüyorsun, eğleniyorsun, sitcom dizilerindeki yapay kahkaha bile gülümsetiyor insanı, iyi bir konserde sahnedekiler eğlenmeli ki izleyiciyi de eğlendirsin. müzikleri ne kadar güzel olursa olsun sahnede sığır gibilerse pek bişi olmuyor o gruptan, kaybolup gidiyorlar.

tip, para, kariyer bunlar kadınları etkilemenin yerine göre ikinci veya birinci nedeni olabiliyor, bu biraz kadının gerçektende "o andaki" haline bağlı, bir an için yakışıklı diye adamın dibine düşerken ertesi gün çok daha yakışıklı biri ilgisini çekmiyor. ancak ilgisini çektikten sonra nasıl konuştuğu, ne ifade ettiği ve nasıl ifade ettiği işte kadınları asıl ilgilendiren bu. diğerleri yok olup gidebilir, zenginlik gider, ev araba para pul, kariyer her şey kaybolur gider, bunlar kaybolursa erkeğin nasıl biri olabileceği (kaba saba birine mi dönüşecek, akıl sağlığını mı yitirecek, yıkılacak mı vs.) flört aşamasında anlaşılır. aynı şeyler elbette kadın içinde geçerlidir. erkekte kadının etkileyiciliğinin dışındaki niteliklerine dikkat eder.

Flört aslında tavla oyununa benzer, şans ve doğru hamleler ile oynanır ve oyun her zaman devam eder.

kısacası, arkadaşınız nasıl flört edileceğini unutmuş. Eğer şu an içinde bulunduğu durumu çözülmesi gereken bir konu olarak görüyor ise nasıl flört edileceğine dair eğitimler veren kişiler var, kitaplar var, filmler var, youtube videoları var, suç değil, utanılacak bir şey değil.

çözülmesi gereken bir mesele değil ise yapılacak bir şey yok. böyle devam. hayat elbet bir gün aynı şeyleri yaşamaktan bıkmadın mı sorusunu sorduracaktır.
0
selam
(20.05.22)
dating app'lerinden bir çıkarım yapmak yanlış olur. aşırı yakışıklı bi herif bile olsa fotoğrafları vs yanlışsa zaten match olmaz, çok normal yani.

ama genel olarak istediği halde bir ilişki bulamıyorsa demek ki çok mükemmel özelliklere sahip biri değilmiş, bunu kabul edip hata aramakla başlaması lazım. birinin çok zeki, akademik olarak başarılı olması falan sence yeterli mi?
0
roket adam
(20.05.22)
bumble dinamikleri çok farklı, yıllardır okcupid'de süper insanlarla tanışma ve hikayeler yaşamışken bumble'a üye olduğumda neredeyse hiçkimseden dönüş alamadım. @selam'ın söylediği gibi fotoğrafların çok havalı, dövmeli filan olması lazım. bir de orada hetero ilişkilerden çok diğer alternatifler de çok tercih ediliyor, neredeyse herkes biseksüel.
0
the man with no name
(20.05.22)
Benim gördüğüm kadarıyla bir şeyler ısmarlansın, yeyip içeyim arayışı var. Sevgili falan arayışı yok. Yüksek bir zamanına denk gelirsen +seks olabilir. Onun dışında odak noktası cüzdanı sağlam adam arayışı. Böyle böyle günü geçirmeye çalışıyolar. Bizim gibi ülkelerde bundan ötesi olmaz. İstisnalar dışında tabi.
0
Cruyff
(20.05.22)
Ben bu olayı sosyalleşmek için kullanmadım. Çok fazla seçenek olduğundan insanları birbirini ciddiye almıyor. Ben maddi durumunu gösterenleri hiç seçmedim. Doğal fotoğraf koysun:))benim gibi avarage bir tip istiyorsa.
0
geçerkenugradım
(20.05.22)
cunku sumo gurescisini kickbox turnuvasina yazdirmanin bir mantigi yok.

hatun bulmak icin zekasini ve akademik gecmisini one surebilecegi bir kitap kulubune falan girsin, yanlis yerde ava cikmis.
0
cooperr
(20.05.22)
öncelikle herkesi sağa atan adam mükemmel falan değildir, o kadar mükemmel olsaydı seçici olurdu, önüne geleni beğenmezdi. mükemmel olmamayı geçtim, belki ancak sadece "çok da vasat değil"dir. o kısmı bi geçelim. zaten yine aynı mükemmellikteki biri app'e de ihtiyaç duymaz. gerçek hayatta yalnız bırakmazlar onu. bu hayal dünyasından çıkması gerek. siz de çıkmalısınız, zira belli ki boş hayallerle dolduruyorsunuz arkadaşınızı. akademik başarıyla dating app'te başarı arasında bi neden sonuç ilişkisi olmadığını da görmüşsünüz. vitrin gibi bi yerde kim ne yapsın adamın doktorasını, masterını, 3.7 gpa'ni. saçma. buradan demek ki aslında sandığınız kadar zeki biri olmadığı sonucunu da çıkarabiliriz. konuşup siliyorlarsa da muhtemelen epey bayağı bi sohbeti var. azıcık renklendirebilir konuştuğu şeyleri. nasıl renklendireceğini de akademik yetenekleriyle araştırabilir. vaktiyle bu appleri deneyimlemiş biri olarak önerim bu kadar kasmaması. çünkü bu kadar kasanlar kendilerini çok belli ediyor. ben profili deli gibi dolu olanları direkt sola atıyordum. niye? çünkü kimse o kadar yıkık, muhtaç olmamalı. öyle bi yıkıklık ki dating app'teki profiline acayip özeniyor adam, cv doldurur gibi dolduruyor. binbir çeşit foto koyuyor. dağdan atlarken, at binerken, yelkenliyle açılırken, şarap içerken, arabayla, spor salonunda vs vs. bu kadar dolu bi hayat yaşayan birinin app'te işi yok. illüzyon yaratmaya çalışmayın yani. yıkık ve komik duruyor. sahip olduğu şeyleri göze sokmaya çalışan değil de cool rahat eğlenceli biri gibi olduğu 2 maks 3 tane fotoğraf koysun. esprili orta uzunlukta bi bio yazsın (espri laf sokmak demek değil), birazcık soru cevaplasın. herkesi sağa atmasın. bence en azından şu andan daha iyi sonuçlar elde eder. etmeyebilir de gerçi. bilemeyiz ama her topal satıcının bi kör alıcısı vardır. bu çirkin atasözünün da uyduğu tek yer bu appler. neyse, sonuç olarak, daha az muhtaç davrandığı an işlerin daha iyi gideceğini düşünüyorum.
0
jen
(20.05.22)
Benim aklima gelen tek sey muhtemelen sohbetinin cok iyi olmamasi. Benzer bir arkadasim var, cok yakisikli, fit, bayagi komik bir adam. Doktora yapmis, cok kitap okur vs. ama herhangi bir rahatsizligi falan olmamasina ragmen cok yavas konusuyor. Ne kadar ilginc bir sey anlatirsa anlatsin dinleme degil de tahammul etmeye donusuyor durum. Yeni tanisiyor olsaydim kendisiyle ve video chat falan yapsaydik muhtemelen ben de kendisiyle sohbeti ilerletmekten veya vakit gecirmekten cekinirdim.

Yine benzer ozelliklerde bir arkadasim var daha genc. O da yakisikli, iyi kariyeri olan falan bir adam. Ama berbat sohbeti var, anlatamam. Bir olay anlatip fikrini sorsaniz “hmm gercekten hic bilmiyorum” diyor. Her seye “hmm, tabii, olabilir, kötüymüş, değişik” falan gibi yorumlar. Bgun ne yapmak istersin deseniz fark etmez diyor. Coook iyi bir insan ama yine, arkadası değil de flörtü olarak tanısmıs olsaydım muhtemelen hiç sarmazdı.

Tabii en iyi fotoğraflarını koymanız da o fotoğrafların iyi olduğu anlamına gelmiyor. Kendisinin en iyisi olabilir de… kıyafetleri falan gariptir belki. Yani Sydney Opera House onunde motorsikletiyle fotoğraf çekilmiştir de terliğinin içine uzun beyaz çorap giymiştir, gören kişi bunu önemsiyordur falan filan.
0
sopiro
(21.05.22)
(2)

Johnny ve Amber davasındaki "Objection hearsay" ne anlama geliyor?

winston insani
Merhabalar"Objection hearsay"ler havada uçuşuyor davada. Tam anlamı nedir, savunma avukatının itirazı neye tam olarak?
Merhabalar

"Objection hearsay"ler havada uçuşuyor davada. Tam anlamı nedir, savunma avukatının itirazı neye tam olarak?
0
winston insani
(18.05.22)
karşı tarafın iddiasının/ifadesinin söylenti olduğunu düşünerek itiraz ediyorlar.

yani "bu böyle olmuş, şu şöyle demiş, amber da böyle olunca x yapmış" gibi kanıtlanamayacak, yoruma dayalı ifadeler için kullanılıyor.

objection itiraz etme kısmı, hearsay de itirazın nedeni.
leading (yönlendirici), relevance (konuyla alakasız) falan gibi başka objection nedenleri de olabiliyor.
0
blatta hiberna
(18.05.22)
Evet, zaten soylenmis de ben de dogrulamis olayim.
Objection hearsay yerine 'objection: hearsay` gibi dusunebilirsiniz. Objection itiraz tepkisi, hearsay de sebebi. Kulaktan dolma gibi bir anlami var.

Mahkemede taniklik eden kisinin birebir taniklik etmedigi her turlu durumda kendisine aktarilan bilgiler icin gecerli. Eger bu bilgiyi aktaran kisinin mahkemede bulunmasi mumkun degilse (tabiklar listesinde degilse) de kullaniliyor. Internette belki gormussunuzdur, mahkeme oncesi iki tarafin da kimleri ve neleri tanik/kanit olarak sunacagi bildiriliyor.

Mesela Johnny Depp ve Amber Heard davasinda, Raquel taniklik ediyorsa ve "Sofor bana Amber'in eli icin hastaneye goturuldugunu soyledi' diyorsa buna itiraz ederler. Kendisi bunu gormemis cunku, Amber'in hastaneye goturuldugu bilgisi kulaktan dolma bilgi. Soforun kendisine bunu soyleyip soylemedigi detayina bakiliyorsa gecerli bir bilgi, ama Amber'in hastaneye gitmesi konusunda gecerli bir bilgi degil. Bunu, "Amber'i ancak uc gun sonra gorebildim, elinde bir sargi vardi.' diye soyleyebiliyorsa bu bilgi degerli sayiliyor.

Diye biliyorum ben.
0
sopiro
(19.05.22)
(5)

Rinoplasti (burun est.) için referans olabileceğiniz doktor? (İstanbul)

zannedersem tek eksiginiz bendim
Sizin veya çevrenizdekilerin deneyipleyip memnun kaldığı doktor tavsiyelerinizi bekliyorum. Amaç sadece estetik, nefes problemi vs yok. Teşekkür ederim.
Sizin veya çevrenizdekilerin deneyipleyip memnun kaldığı doktor tavsiyelerinizi bekliyorum. Amaç sadece estetik, nefes problemi vs yok. Teşekkür ederim.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(15.05.22)
Dr Elad Azizli
0
sopiro
(16.05.22)
Memnun kalmadığımı söyleyeyim; İsmail Küçüker
0
marla is in my head
(16.05.22)
medient ibrahim ercan
0
orpheus
(16.05.22)
şaban çelebiyi deneyn var mı
0
mantık
(16.05.22)
Şu an şaban çelebi benim top listemde 1. sırada. Sonrasında Erkan soylu geliyor. Sonra ise Niyazi Altıntoprak. Bir an önce karar verip randevu işini halletmek istiyorum eminim kış ayları şimdiden dolmuştur hepsinin.
0
🌸zannedersem tek eksiginiz bendim
(19.05.22)
(6)

Yurtdışına gidenler, iş bulmanız ne kadar sürdü?

mysticriver
Evet sorum başlıktaki gibi. Mesleğinizi de yazarsanız çok iyi olur. Özellikle yazılımcıları merak ediyorum. Çok teşekkürler.
Evet sorum başlıktaki gibi. Mesleğinizi de yazarsanız çok iyi olur. Özellikle yazılımcıları merak ediyorum. Çok teşekkürler.
0
mysticriver
(13.05.22)
yazilimciyim. 2-3 sene falan surdu benim. sanirim cok beceriksizim. arada basvurdum, birkac olumsuz gorusme sonrasi bir sure basvurmadim, sonra yine basvurulara basladim, sonra yine biraktim falan bu sekilde bayagi uzun surdu. buldugum yerde de almalarini beklemiyordum ben artik, cok umutsuzdum ama nasil olduysa oldu.
0
lemmiwinks
(13.05.22)
it sistem yoneticisi. yaklasik 3 sene. almanca ogrenmeden is bulamadim. biraz da sektor kaynakli uzadi. 150'ye yakin ingilizce basvuru. 40'a yakin mulakat yaptim. almanca'da ilk basvuru ilk mulakat ve is teklifi. degisik bir deneyim oldu. konum: ba-wü/almanya
0
helenart
(13.05.22)
Tedarik zinciri. 1 hafta. Ikinci işi bulmam da 3.5 ay civarı sürdü.

Misal su anki pazara bakarsam tahminen 45 dakikada iş bulurum o kadar adam arayışı var.
0
logisticsmanager
(13.05.22)
Ogretmenim, 1 ay kadar surdu.
0
sopiro
(13.05.22)
Makine mühendisi - otomotiv sektörü - ilk başvurudan sonra sözleşme imzalama 6 ay sürdü.
Business analyst - bankacılık sektöründen otomotive geçiş - 2 ay.
0
zimbirik
(13.05.22)
telekom - kanada - 2 ay
ogretmen - kanada - 6 ay
finans - kanada - 2 ay
finans - kanada - 7 ay
telekom - kanada - 1 yil (cunku pandemi)
IT - kanada - 3 ay

hepsinin oturma/calisma izni hali hazirda vardi.
0
taurina
(13.05.22)
(25)

günde kaç bardak kahve içiyorsunuz?

roket adam
anket ve soru başlıktadır :)ek olarak ne tarz kahve içtiğinizi de yazabilirsiniz.
anket ve soru başlıktadır :)
ek olarak ne tarz kahve içtiğinizi de yazabilirsiniz.
0
roket adam
(09.05.22)
1/7.

haftada 1-2 kahve anca içiyorum..
günde 3-4 kahve içenlere asla anlam veremem bana çok fazla geliyor. çay içer gibi kahve içiyolar.
0
jelly bear
(09.05.22)
gunde 1 tane iciyorum genelde. haftasonlari cogunlukla sifir.

ev arkadasim starbucks tarzi kahvecilerden kahve alip moka pot denen seyde yapiyor, onu iciyorum. daha fazla bir bilgim yok :)
0
hot potato
(09.05.22)
4-5 bardak
Bunun 3 bardağı filtre, kalanı granül ya da Türk kahvesi. Dışarda içeceksem flat white.
0
sevilen progressive türkücü
(09.05.22)
400-500 ml civarı içiyorum.
Full manuel V60'ta demliyorum, pour over yani.
0
Bruce
(09.05.22)
Günde 1-2 küçük kupa americano içiyorum, bu aralar sadece 1 tane içiyorum çoğunlukla. Hava sıcaksa buna bir tane de iced americano ekleniyor ya da sıcak kahve hiç içmeyip 2-3 iced americano içiyorum. Bu evde, normal bir günde içtiğim.

Arkadaşlar uğrarsa ya da ben dışarı çıkarsam fazladan 1-2 kahve daha (americano, filtre ya da biri yaparsa Türk kahvesi) içiyorum.

Ek olarak çay, kola gibi diğer kafeinli içecekleri neredeyse hiç tüketmiyorum.
0
kobuzchu kiz
(09.05.22)
Yurtdisindayken gunluk 3-4 espresso(illy)turkiye ye geldigim zamanlarda sabahleyin tek orta boy kupa filtre kahve(sumatra)
0
duptıs
(09.05.22)
günde 1-2 bardak. evde filtre kahve oluyor makinede veya v60'ta. dışarıda ise genelde espresso bazlı kahveler oluyor.
0
floydian
(09.05.22)
ne yazık ki sadece kalktığımdan öğlene kadar(saat 9 ile 1 arası) 3-4 kupa içmiş oluyorum. yatana kadar 8i buluyor. ortalama olarak bakarsak gün içindeki bu kahvelerin yarısı filtre kahve, yarısı neskafe gold oluyor.
0
Barki
(09.05.22)
nescafe gold içiyorum, şekersiz.

3-4 bardak, o da 600-800 ml yapar.
0
hayirsiz
(09.05.22)
3-4 kupa, filtre
0
euteamo
(09.05.22)
Sabah 2 fincan sutsuz sekersiz filtre kahve, cogu zaman okulda da bir latte.
0
sopiro
(09.05.22)
Sıfıra yakın. Ayda belki 1 defa. Kahveyi sevmem
0
birmilyonunvarmi
(09.05.22)
Değişiyor, artıp azalabiliyor. Şu sıralar sabah ve öğlen 2 fincan türk kahvesi bir de gün içinde bir yerlerde bir kupa nescafe.

Çalışmadığım günlerde evde sabah bir fincan türk kahvesi gün içinde de iki kupa filtre kahve.

Yazın sıcak kahve içmiyorum çok örneğin, filtre kahveyi buz dolu bardağa boşaltıp içiyorum böyle zamanlarda gün içinde 3-4 bardak kahve içiyorum.

Kışın ortasında da 4-5 kupa filtre kahve içebiliyorum yeri geliyor. Ondan sonra çarpıntım başlıyor ve azaltıyorum. Döngü böyle gidiyor.
0
akhenaten
(09.05.22)
ben türk kahvesi ve nescafe içiyorum, günde 6 7 büyük kupa içiyorum ama yarım litrelik bardağa koyduğum kahve miktarı yaklaşık yarım tatlı kaşığı oluyor.

yani yoğunluğu çok düşük.

sütsüz ve şekersiz içiyorum, yaz olursa aynısını buzlu olarak yapıyorum.
0
killerbee
(09.05.22)
sabah 1
aksam 1
soguk cortado
0
nibba
(09.05.22)
hafta içi; home ofis çalışırken, sabah 1 tall americano, ofiste çalışırken, sabah 1-2 grande filtre kahve, öğleden sonra 1 türk kahvesi.

hafta sonu; sabah 2 tall americano, öğleden sonra 1-2 grande cappuccino .
0
gabe h coud
(09.05.22)
Hafta içi sabah, öğle 16:00, akşam toplam 3 bardak filtre kahve.
Hafta sonu kafein detoksu için sadece akşamları.
0
onemoremile
(09.05.22)
Direkt Bruce +1

öğütmeyi de kendim yapıyorum. Kahveyi sanalbaharat diye bi siteden aldım. Fiyatına göre çok iyi. Öneriyi buradaki bi duruyurdan almıştım.

www.eksiduyuru.com @hadi ya la
0
himmet dayi
(09.05.22)
sabahları bir kupa şekersiz filtre kahve. nadiren akşam üstü ikinciyi içerim.
0
lazpalle
(09.05.22)
haftada 2-3 belki.
0
false pretension
(09.05.22)
en az 2 büyük bardak. (800-1000 ml ++)

americano / filtre kahve.
0
foolrules
(09.05.22)
3.

Sabah americano, öğleden sonra ve akşam latte.
0
jazzabel
(09.05.22)
günde 1-2 orta boy şekersiz ve sütsüz americano ve/veya filtre kahve.
0
blatta hiberna
(09.05.22)
400-450 ml filtre kahve
0
mustafakesekci
(09.05.22)
Evde 1 ya da 2 tane aeropress sert kahve.

Is yerinde de, kötüsünden filtre kahve. 1-2 kupa.

Disarida, simariklik kahvesi, 1 espresso ya da espresso bazli icecek. Her gün degil, haftada 2-3 kere.
0
buf-e kür
(09.05.22)
(5)

İnsanlara karşı özlem duygusu olmayan var mi

abuzer
Sb
Sb
0
abuzer
(08.05.22)
Hiç yok diyemem ama çok kolay hissettiğim bir şey değil. Kişiden çok kişiyle birlikte yapılan aktivite ya da kişiyle beraberken hissedilen şeyleri özlüyorum bence. Benzer şeyleri başka biriyle ya da başka bişey yaparken hissedersem tatmin oluyorum, bu yüzden galiba kişiyi özlemiyor gibi hissediyorum.

Bu üzerine düşündüğüm ve memnun olmadığım bir konu. Duruma ayak uydurma konusunda fazla esneğim sanırım. Birini bir sebepten göremiyorsam bunun üzerine düşünmeyip önüme baktığım için özlem doğuracak hislerin önünü kapatıyorum galiba.

Bunun bir diğer kanıtı da şu ; özlemişsem bile bunu o kişiyi tekrar görene kadar anlamıyorum. Gördüğüm zaman ya da bahsettiğim özlediğim ortak hissi yaşayınca fark ediyorum özlediğimi.

Özlem eşiğim de yüksek oluyor haliyle. Manitacılık işlerinde çok sıkıntı oluyor, yeni beraberliklerde rutin dışı bir ayrı kalma olunca, atıyorum 10 gün 15 gün; özledin mi deniyor buluşunca, haliyle yok özlemedim diyemiyorsun. Başıma çok geldi böyle, normal insanların özlem duyduğu zaman sen duymayınca kötü hissediyorsun.
0
Bruce
(08.05.22)
dehb olanlar genelde uzaktakiyle ozlemek gibi bir bag kurmaz cok fazla. yakininda ve sikca gordugu kisilerle bag kurar. o tarz bir sey mi acaba soru
0
ala09
(08.05.22)
Anam,Babam,Kardeşim dahil özlemiyorum, özleyemiyorum yani içimden gelmiyor.
0
Kronikkötümser
(08.05.22)
Ben de bundan 8 ay evvel @jen gibi hissediyordum. Ailemin yaşadığı şehirde iş bulunca evlenene kadar onlarla vakit geçirmek için memlekete geldim. Sonra baktım ki aile bireylerim ile ilgili düşüncelerim hiç hayallerimdeki gibi değilmiş. Ben onları kafamda hep çok güzel yerlere oturttuğum için özlediğimi sanıyormuşum.

Çocukluğumun geçtiği ve kendimi çok mutlu hissettiğim mekanlara çok derin özlem duyuyorum. Ama insanları hiç özlemiyorum. Sadece nişanlımı özlüyorum. Onun dışında ailem dahil hiç kimse bana mutluluğu vadetmediği için özlemiyorum. Mesela bi kardeşim başka bi şehirde yaşıyor. Hiç anlaşamayız ve görüşmeyiz, özlemiyorum.
0
turuncu tonlarda
(08.05.22)
Ben de ailemden ve arkadaslarimdan ayri bir ulkede yasayan biri olarak, onlarla birlikte olmak mumkun olsun ister miydim? evet. "Ah ah burnumda tutuyorlar" diye dusunuyor muyum? Hayir.
0
sopiro
(09.05.22)
(5)

Hislerin bir anda sona ermesi mümkün mü?

sinasi bu senin son sansin
Arkadaşlar öncelikle herkese iyi bayramlar. Gönül işleri ile pek tecrübesi olmayan şu aciz kardeşinize tecrübelerinizden paylaşırsanız mutlu olurum. Konuya hızlı bir giriş yapayım. Çok iyi vakit geçirdiğim, acayip anlaştığımızı düşündüğüm bir arkadaşıma aşığım. Son zamanlarda aramızda bir şey olmaya
Arkadaşlar öncelikle herkese iyi bayramlar. Gönül işleri ile pek tecrübesi olmayan şu aciz kardeşinize tecrübelerinizden paylaşırsanız mutlu olurum. Konuya hızlı bir giriş yapayım.

Çok iyi vakit geçirdiğim, acayip anlaştığımızı düşündüğüm bir arkadaşıma aşığım. Son zamanlarda aramızda bir şey olmayacağını bilerek duygularıma ket vurmaya başlamıştım. Geçenlerde kendisiyle yaptığımız bir konuşma sonucu sınırlarımızı çizmiş, iki arkadaştan fazlası olmayacağımızı kabul ederek duygularımı def etmeye başlamıştım. ta ki geçen haftaya kadar. x kişisinin biz konuşma yaptıktan sonraki tavrı inanılmaz değişti. durup dururken sarılmalar, elimi tutmalar, saçma sapan sebeplerle görüntülü aramalar, sürekli mesaj atmalar falan. Kafam karıştı ama ne yapmaya çalıştığını anlayamadım.
Zaten bu süreç çok da fazla sürmedi ve bir cuma akşamı evine davet edip bana açıldı. Benden etkilendiğini, yanında olmamdan, elimi tutmaktan, bana sarılmaktan hoşlandığını söyledi. Hiç beklemediğim bir şeyle karşılaşınca ne yapacağımı bilemeyip ben de ne var ne yoksa döküldüm. Ne olduysa ondan sonra oldu. Cumartesi günü neredeyse sevgili gibi takılırken pazar günü " Duygularım senin kadar güçlü değil. Anlık bir boşluktan senden hoşlandığımı düşündüm. Ya yarın öbür gün bir başkası olursa. Ben bir ilişkiye hazır değilim. Arkadaşlığımızı mahvetmeyelim. 2 günü hiç olmamış sayalım" dedi. Aslında aramızdaki durum çok daha uzun anlatılmalı ama üşenip okumazsınız diye yazmadım.

Neyse kısaca sorum şu. Ne yapmalıyım? Duygularımla dalga geçildiğini düşünüyorum. Tamamen ilişkiyi kesip atmam gerektiğini hissediyorum ama emin olamıyorum. Tecrübeli arkadaşlardan yardım bekliyorum.
0
sinasi bu senin son sansin
(03.05.22)
Karşıdakinin istediği şu, ben istediğimi yapayım ama sorumluluğum olmasın, istediğim zaman kaçayım sen de beni idare et.

Karşındaki bu işi bilmiyor, elinden kaçırdığı için saldırıyor ama sorumluluk istemiyor.
Evet kes gitsin çünkü yük sende kalacak
0
kisa
(03.05.22)
Bu hikayedeki 2. Seçeneksin. İlk sıra gel derse gider, git derse sana döner.
Şampiyonluk sana uzak kardeşim. Başka liglerde top koşturmanı öneririm.
0
neymis
(03.05.22)
"yarin obur gun baskasi olursa" ne demek yahu, tabii ki olabilir. Kontrat mi imzalayalim uc bes yillik.

"Senden daha iyisi yakin zamanda cikarsa kacirmak istemiyorum" demis yani. Dusuncesi yuzunden degil ama bunu dile getirmesindeki sacmaligi farketmeyecek derecede patavatsiz biri olmasindan dolayi bu kisiden sogurdum ben.
0
sopiro
(03.05.22)
Cuma aksami sana acildiginda dokulmeyeymissin iyiymis.

Arkadasligi da kes bence. Allah yolunu acik etsin de bitir iletisimi.
0
brkylmz
(03.05.22)
Olacakları söyleyeyim:
Sen bu şartlarda görüşmememiz en iyisi deyip iletişimi keseceksin. 3 gün olmadan kız sana yazıp deneyelim diyecek ve ilişkiye başlayacaksınız.

O zaman geldiğinde yine bu kadar yoğun duygularla yaklaşırsan kız yine korkup kaçacak. O yüzden biraz daha 'cool' yaklaşman lazım. Olursa olur olmazsa yapacak bir şey yok mentalitesi ile davranırsan senin avantajına olur.
0
himmet dayi
(03.05.22)
(12)

netflix ne yapmaya çalışıyor?

kibritsuyu
bir anadolu şehrinde, devlet hastanesinin iki kişilik odasında refakatçiyim. yan tarafımda muhafazakar bir anadolu beyi ve hanımı kalıyorlar. ben de tam onların görebileceği yerdeki masaya bilgisayarımı açtım çalışıyorum. arkada da netflix açayım dedim. profilime tıklar tıklamaz ekranda koskoca çıka
bir anadolu şehrinde, devlet hastanesinin iki kişilik odasında refakatçiyim. yan tarafımda muhafazakar bir anadolu beyi ve hanımı kalıyorlar. ben de tam onların görebileceği yerdeki masaya bilgisayarımı açtım çalışıyorum. arkada da netflix açayım dedim. profilime tıklar tıklamaz ekranda koskoca çıkan görüntü bu: imgur.com

lan tamam benim için sakıncası yok. yeri geliyor en hard ayıpçı film bile izliyorum, şunu gördüm diye abdestim kaçmıyor, ahlak dersi niyetinde değilim. ama bunun amacı nedir şimdi? telefonu 15 yıldır duymadığım monofonik nokia tune şeklinde çalan ve ekranıma doğru yatan adamın önünde, ben netflix sitesini açar açmaz ekranımda şunu görmesiyle gözünde bornocu odamızda neler izliyor durumuna düşmek zorunda mıyım lan ben? niye şu görüntüyü ilk açtığın ekrana koyarsın ki? milliyet.com.tr misin sen düdüşen çift görseliyle adam etkilemeye çalışıyorsun? ne gerek var ki buna? vay sevişgenli film gelmiş dememizi mi bekliyorsun?
0
kibritsuyu
(29.04.22)
Cinselliğin izlenmeyi artırma amaçlı bilerek göze sokulduğunu düşünüyorum. Netflix değil sadece. Türk dizileri de böyle. Ne zaman televizyona baksam mutlaka üstü çıplak birini görüyorum.
0
dissendium
(29.04.22)
Abi yoğun cinsel içerik barındıran bi yapım gelmişse verebilir bu uyarıyı, bugünlerde de 365 filminin devamı geldi işte onu da ana sayfadan veriyorlar, o nedenle uyarı vermiş 18'den büyük müsün değil misin diye, onu da paylaşımlı falan kullanılıyor diye soruyordur belki bilemedim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.04.22)
sanki milletin gözü önünde cinsel ilişkiye girmiş gibi anlatıyorsun. netflix umuma açık bir platform. 18 yaş üstü içerikler var evet ama bir tanıtım resminden tetikleniyorlarsa problem sizde değil.
0
paintov
(30.04.22)
Ortada +18 bir görüntü bile yok ki? Yan taraftaki muhafazakar anadolu beyi ve hanımı size oto sansür yaptıracak kadar baskı oluşturabilmiş üzerinizde.

Çok değil 5-10 yıl öncesine kadar kral tv falan gibi her yerde açık genel müzik kanallarında daha çarpıcı sahneler görmek mümkündü.

Toplumun geneli dini muhafazakar diye herkesin ve her platformun dini muhafazakar olacak diye bir şartı yok. Muhafazakar anadolu beyi ve hanımının yanında netflix açma tercihinde bulunurken bunun ortama uygun olup olmayabileceğini siz de düşünebilirsiniz.

Ancak bir film izleme platformu ve porno siteyi aynı etkide değerlendiriyorsanız bu düşünceniz normal değil.
0
akhenaten
(30.04.22)
abiler umuma açık platform olabilir de ana sayfasına da 18+ olmasa bile çıplak bir şekilde sevişen çift görseli koymazsın.

çok tatlı bi teyze ve amca, baskı falan oluşturdukları yok ama ben utanıyorum olum anlamak zor mu? oğlumla açıyorum, sevişmeli görüntü umuma açık yerde açıyorum sevişmeli görüntü. netflix nedir bilmeyen insanların ayıp bir şey zannetmesinden utanıyorum lan, henüz cinsel eğitim vermediğim ergenliğin kenarına yaklaşan 10 yaşındaki oğlumun dudak dudağa duran çıplak çift görmesini istemiyorum. bunun nesi anormal? "netflix'te nasıl böyle içerikler olabilirrr rezaleett!!" demişim gibi cevap veriyorsunuz.bu filmin daha normal bir görseli yok mu, onu koy. illa izletmek için sevişmeli görsele mi tıklatmaya çalışıyorsun?

eskiden gazeteler de "iç çamaşırlı güzel" resimlerini ön sayfaya değil, arka sayfaya koyardı mesela (amacı başka olan gazeteler hariç). gazetecide rafta direkt görmezdin, alıp açınca görürdün.

gayet ortama uygun kemal sunal filmi açıcam, ama onu açacağım yere gelene kadar ekranda kocaman sevişmeli görsel niye gözüksün yahu? bu gözükmesin diye çocuk profili mi açayım kendime?
0
🌸kibritsuyu
(30.04.22)
Benim yalnızca sitkom izlediğim hesapta da bu görüntüyle karşılaştım. Biraz can sikici evet. Ama aslinda normal bir sey. Reklamini yapiyor yeni iceriginin.

Onlar da alissinlar boyle icerikler gormeye bence. Öpüşmeleri, çıplaklığı, alkolü vs ahlak bahanesiyle ekranlardan kaldırdılar. Aslında bu görüntüler normal görüntüler. Utanmaya sıkılmaya gerek de yok. Onlarında normallestirmesi için maruz kalmaları lazım biraz. O maruziyeti yaratmışsın işte.
0
zimbirik
(30.04.22)
Bir de toz kondurmazlar. Mesela internet reklamları müstehcen de ne pornoculuğun kalır ne internet geçmişin. Herkes o ekranı normal kabul etse, daha müstehcenini bulup koyarlar ve ne var ya derler. Bazılarının doğası böyle kaşıma üzerine.
0
osssy
(30.04.22)
Benim profilimde açınca sadece uzay temalı filmlerin posteri çıkıyor, eşimin profilinde komedi filmlerin posterleri ön planda oluyor oğlumun profilinde animasyonların posterleri, siz ne tür filmler izliyorsanız önerdiği de onlar oluyor haliyle :)

Sözüm meclisten dışarı tabi belki sizde bir hata olmuştur.
0
solo
(30.04.22)
bu fotoğrafta hiçbir problem göremedim. yanımda babaannem bile olsa çekinmezdim. netflix haber kanalı değil ki tabii ki filmlerden görseller paylaşabilir. bunların cinsellik ima edenleri de tıklanmak için gayet kabul edilebilir. çıplaklık yok sonuçta.

20 yıl önce kırmızı noktalı filmler/şovlar oynuyordu en popüler kanallarda. toplumun bu kadar değişmesi garip.
0
bohr atom modeli
(30.04.22)
Ben seni hakli buldum, satis artirmak icin yapiyorlar.

Benzer fotoyu soru olarak acsam silinirdi +18 diye. Bura icin bile fazla erotik
0
divit
(30.04.22)
Ogrencilerim sinavda netflixteki bir seyin analizini yapacakti, uzun uzun anlatmayayim. Benim netflix hesabima girdim (netflixi sadece gilmore girls izlemek icin kullaniyorum) ve siniftaki dev ekranda bu goruntu cikti. Cocuklarin yasi buyuktu ve gulduk gectik ama ben de birkac saniye “bu ne yahu?” dedim.
0
sopiro
(30.04.22)
Filmlerde 1.sıradaymış. Herkes bunu izlediği için başkalarına da gösteriyor işte.

Sakıncası vardır yoktur aşamasını geçtik. Örneğin geçenlerde "herkese çıkan Penti reklamı" muhabbeti vardı. Cidden olmadık yerde penti reklamı çıkıyordu. Millet bu tür şeylere alışacak ve "sen girmişsindir ondan sana bunu gösteriyordur" mantığını da aşmalıyız artık. İlla öyle olmuyor. Geçen Aliexpress'te de bir olay vardı duyan duymuştur.
eksisozluk.com
0
nhk ni youkosu
(30.04.22)
(14)

yolluk podcast

teritori
selamlar, akşam yola çıkacağım.sıkılmamak için podcast dinleyeyim diyorum. aslında son 1 senedir spotify'ı podcast dışında da kullandığım yok ama belki farklı öneriler gelir.dinlediğim programları aşağıda sıralıyorum. bunlar dışında önerilere açığım.meksika açmazıbiraz konuşabilir miyizo tarz mıanla
selamlar, akşam yola çıkacağım.
sıkılmamak için podcast dinleyeyim diyorum. aslında son 1 senedir spotify'ı podcast dışında da kullandığım yok ama belki farklı öneriler gelir.

dinlediğim programları aşağıda sıralıyorum. bunlar dışında önerilere açığım.

meksika açmazı
biraz konuşabilir miyiz
o tarz mı
anlatamadım
varyete
cahil köpekler
rabarba'nın eski konuklarının katıldığı bölümler
kalt

edit: youtube programları da olabilir.
orada da çimen show mesela izlediğim programlardan biri.
0
teritori
(29.04.22)
zihnimin kivrimlarini dinlemediyseniz o olabilir.
podcast degil ama flu tv youtube kanalinda olmaz oyle sacma felsefe dinlenebilir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.04.22)
ozgur mumcu-eray ozer
0
bay b
(29.04.22)
- zihnimin kıvrımları +1
- kaçık prens
- fularsız entellik

- açık radyo: çoğu program çok bilgilendirici
0
windymimas
(29.04.22)
zihnimin kıvrımları demeye gelmiştim ++1
0
sinematikcrop
(29.04.22)
fularsız entellik +1
podcastia maceraları (otarz mı ekibi)
deniz göktaş'a ayıracak vaktim yok
olumlu dünya
0
unalub
(29.04.22)
open.spotify.com

yeni medya 451. gerçekten başarılı.
0
syozkn
(29.04.22)
cenk erdem seviyorsan eski power fm kayıtlarını dinleyebilirsin

www.youtube.com
0
deranzo1
(29.04.22)
Burda olan burda kalır
Zafer Algöz ve Can Yılmaz geyik yapıyorlar. Ben çok severim.
0
etna
(29.04.22)
Murderncoffee
0
sopiro
(29.04.22)
deniz göktaş’a ayıracak vaktim yok ve anormal şartlar altında
0
stationary traveller
(29.04.22)
efe aydal
0
unabomber
(29.04.22)
Daha farkli tarz ve bazilarina antipatik gelebilir ama cok bolum var yolda akar merdivenalti terapi
Onun disinda sezyumun bugunde bugunu.
Bi de ozge ozeli cok seviyorum tatli kiz, onun iki tane podcasti var. Sendullar ve kayip esya bürosu
0
red g
(29.04.22)
fularsız entellik
burda olan burda kalır
0
co2s2
(29.04.22)
•Ortamlarda satılacak bilgi (kesinlikle bağımlısı olacaksın)

• Ayça ile Toni ile ev hali ( H.içi:09:00:11:00 arası karı koca sundukları bağımsız radyo pogramı RADYO KARAVAN sonuna kadar karavancı enişte ve Ayça başkanın müdavimiyiz) benden gençlere tavsiyem uygulamasını indirip hafta içi her sabah dinlemeniz.

•Kalt’ın podcast’ı (süper ikili büyük goygoy dönüyor)

•Nasıl Olunur? (Nilay örnek çok iyi iş alanının en iyileri işin kompedanlarına nasıl olunur der ve ımm lar nemmmler tatlı tatlı dinler konuğu hakkında kendisinin bile unuttuğu detayları verir ,severiz kendisini

•Didik Didik Freud (fazla söze gerek yok ilgili ilgisiz herkeze tavsiyem Freud hakkında sanırım en detaylı Türkçe kaynak olabilir arada çaldıkları müzikler şahane)

•Biyografik Bilim (Aziz Sancar dan albert eınstein a ibni sina dan Tesla ya kendi ağrından biyografilerini dinliyorsun çok iyi çok

•Agah Aydın (muazzam bir psikiyatr sırf kendisi ile tanışabilmek için paraya kıyıp bir seansına gitmiştim :))


Zihnimin kıvrımları -Zafer algöz ve can Yılmaz ile burda olan burda kalır yazıldığı için tekrar yazmak istemedim ayrıca yazacağım daha fazla Podcast’ler var ilgilenirseniz devam ederim sevgiler
0
soulmate
(29.04.22)
(12)

Irkçılık mıdır?

mg3929
Ülkenin en iyi üniversitelerinden biri ortadoğulu bi öğrencisini paylaşıp uluslararası öğrencimiz vs yazıp tanıtmış. Bunun altına xxx üniversitesi bile batıdan öğrenci çekemiyor artık gibi bir yorum yazmak ırkçılık mıdır? Bence değildir ama genel kanıyı görmek istedim.
Ülkenin en iyi üniversitelerinden biri ortadoğulu bi öğrencisini paylaşıp uluslararası öğrencimiz vs yazıp tanıtmış. Bunun altına xxx üniversitesi bile batıdan öğrenci çekemiyor artık gibi bir yorum yazmak ırkçılık mıdır? Bence değildir ama genel kanıyı görmek istedim.
0
mg3929
(20.04.22)
Irkçılık bence. Böyle yapan biri kendini küçültmüş olur.
0
seaman
(20.04.22)
Bence ırkçılıkla ilgisi yok. Ülkenin en iyi üniversitesi bile batılı öğrenciler tarafından tercih edilmiyor denilmiş, burada üniversitelerimizin ve eğitim sisteminin ne kadar berbat olduğuna dair yapılmış bi durum tespiti görüyorum ben.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.04.22)
değildir.
durum tespiti ırkçılığa girmez.
norveçlilerde mavi göz oranı somaliden yüksek derseniz bu ırkçılık değildir.
ölçülebilir bir tespittir.
somalililer genelde gerizekalıdır derseniz ırkçılık olur.

batı gibi refah ve eğitim düzeyi yüksek bir bölgeden öğrenci çekememek somut bir başarı kriteridir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.04.22)
ırkçılık değildir. lakin çoğu ab üyesi ülke de arap, hindu vs paylaşarak int. student etiketi yapıştırıyor.
0
avatar is back
(20.04.22)
Batı > Doğu düşüncesi içeriyor gibi geldi bana, o yüzden bir ayrımcılık var sanki. En iyi üniversitelerdense oraya giren iyi olmalı ona da laf edilmez ve bu tek bir foto tek örnek olduğundan genelleme yapmak olur sanki.

"Okulumuzda 18 Hintli, 3 Türk master öğrencisi var" gibi bir açıklama sonrası bunu yazsan okey. O net bir çıkarım olur.

edit: Batıdan öğrenci çekememek tam olarak bişey ifade etmez bu arada. Ben İngiltere'de master yaptım, hiç İngiliz yoktu :D Onlarda okumak bizdeki kadar çok şey ifade etmiyor.
0
nhk ni youkosu
(20.04.22)
Sen batıya göre kalitesiz bir eğitim veriyorsun kimse seni seçmiyor, ancak Ortadoğulu ülkelerin eğitim sistemine göre daha tercih edilebilir bir eğitim veriyorsun o nedenle oradan öğrenci geliyor denmiş, burada bir ırkçılık yok. Eğitim anlamında tabii ki batı ortadoğudan çok daha üstün, bu da bir durum tespiti. Kimse batılı insanlar süper insanlar ortadoğulular çöp dememiş, oradaki vurgu eğitim alanına yapılmış, bu da çok doğru. Konuyu batılı insanlar şöyle doğulu insanlar böyle noktasında değerlendirmek yanlış olur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.04.22)
irkcilik denemez ama dusunce sorunlu.

Universiteyi disarda okudum, sinifta birlesmis milletler gibiydi, israillisinden botswanaliya, italyandan ermeniye binbir turlu insan vardi. Sinifin en parlagi 20 sene once turkiye'den goc etmis Elbistanli kurt bir cocuktu, sagolsun benim birkac dersten gecmeme yardimci olmustur.

Napcaz simdi?
0
cooperr
(20.04.22)
gerçekçi olmak gerekirse ırkçılık temelli bir söylem bu. doğu-batı üstünlüğü konusunda bir taraf çığırtkanlığı söylemi havası da estirir aynı zamanda.

kaldıki sizin batılı öğrenci dediğiniz profilden çok daha başarılı orta doğudan afrikadan öğrenciler geliyor hem ülkemize hem de batı ülkelerine.
yani keramet batı sisteminde olduğu kadar bireyin kendisinde de var.

öğrencileri sahip olduğu bir etnisiteye veya bir coğrafyaya göre ayrıştırmak bizatihi ırkçılığın kendisi olmuş olur. bu konuda kendince haklı argümanlar geliştirerek vicdanınızı rahatlatmak isteyebilirsiniz. ama gerçeği eğip bükemezsiniz.

okul uluslararası öğrencilerindne sadece birisini veya en başarılısını da paylaşmış olabilir öyle değil mi? veya okul paylaştığı uluslararsı öğrencinin ülkesinden daha fazka öğrenci çekebilmek için bizatihi onu paylaşmış da olabilir öyle değil mi?
0
debian
(20.04.22)
mallıktır. ortadoğulu öğrenciyi paylaşmaya değer görmemektir.
0
bohr atom modeli
(20.04.22)
yazan kisinin, batililar tarafindan tarcih edilmeyi bir iyilik standardi olarak gordugu izlenimi veriyor cumle. Bir ayrimci altmetni varmis gibi, evet.
0
sopiro
(21.04.22)
bence ırkçılık değildir ama kötü niyetli birisinin bunu ırkçılık olarak lanse edebilmesi için çok güzel malzeme verilmiş olur.
0
co2s2
(21.04.22)
ırkçı olması için belli bir gruba o grubun teknik özellikleri sebebi ile bir saldırı yapması lazımdı

mesela arap ve rus turist geldiği sürece türk turizmi gelişmez demek ırkçı bir söylem değildir. çünkü bu bölgeden gelen insanların ırkları ile ilgili bir sorunun yok bu bölgedeki insanların kalite anlayışı ile ilgili bir sorunun var.

insanlar amerika'daki ırkçılık mevzusunu kalıp gibi alıp tr'ye uygulamaya çalışıyor. arada güneş ile portakal kadar fark var.
0
duyurukullanıcısı
(21.04.22)
(13)

Annelik onu çok değiştirdi lafı beni neden gıcık etti

Mirabel
Bugün tanıdığım biri başka tanıdığım biriyle ilgili “annelik onu çok değiştirdi” dedi. Bi duraksadım bu cümleye. Ne bileyim çocuk onu değiştirdi, çocuk olunca karakteri/hayatı vb değişti gibi şekillerde de kurulmaz mı bu cümle? Annelik onu değiştirdi cümlesi beni neden irite etmiştir ki? Arkadaşıma
Bugün tanıdığım biri başka tanıdığım biriyle ilgili “annelik onu çok değiştirdi” dedi. Bi duraksadım bu cümleye. Ne bileyim çocuk onu değiştirdi, çocuk olunca karakteri/hayatı vb değişti gibi şekillerde de kurulmaz mı bu cümle?

Annelik onu değiştirdi cümlesi beni neden irite etmiştir ki? Arkadaşıma da söyledim çok garip bi cümle abi diye. Nesi garip dedi şimdi ona açıklama yapacağım
Tamam cümlede bişey yok, güZel de bi cümledir ama sizce de arasında nüans farkı yok mu? Bu nasıl açıklanır?
0
Mirabel
(19.04.22)
bu cümleler arasında nüans ve fark kelimelerinin arasında olduğu kadar bir nüans olabilir belki. bilemiyorum altan.
0
Mossy
(19.04.22)
“Annelere yakışır” şeyler gibi bir algı var. Annemle şunu yapmaz, bunu yapar, şöyle cefakar böyle fedakarlık gibi sözde iyi birleyen söylermiş gibi aslında saçma sapan sınırlayıcı kalıplarını dayatıyor toplum. Neden anne olmayan birinden bir farkı olsunki? Hem özcü hem ayrımcı bi yaklaşım.

Bir de sanki bu kişi eskiden vasat altıymış da anne olunca negatif yönleri geride kalmış; veya tam tersi çocuk yüzünden hayatını dağıtmış gibi tınlıyor.

Annelik bir sıfat olsa da ad aktarmasıyla kadının kimliğinin önüne geçiyor.artık Zeynep değil, Ayşe değil o bir”anne” oluyor. E nooldu onca yıllık kimlik inşaasına?
0
rewlack
(19.04.22)
Annelik bir kişiyi değiştirebilir, bunu neden garipsediniz anlayamadım. Benim de tanıdığım anne olduktan sonra hayat neşesini kaybeden, hayattan tek aldığı keyif çocuğu kalan insanlar var. Olabiliyor böyle şeyler.
0
roket adam
(19.04.22)
çocuğu olunca hayatı değişti ile annelik onu değiştirdi arasında bir fark göremedim

burada anneliğe atfettiğim eylemler değil de annelik sorumluluğu nedeniyle öncelikleri değişti anlamında alıyorum
0
freebird5406_2
(19.04.22)
cocugu olan kadinlara anne dendigi icin ben bir fark goremedim.
0
sopiro
(20.04.22)
gereksiz bir gıcık kapma olmuş bence. ben bir fark göremedim
0
sta
(20.04.22)
çocuk onu çok değiştirdi ile annelik onu çok değiştirdi cümleleri arasında hiçbir fark yok bence.

siz annelik kavramına genelden ayrı bir anlam yüklüyor olabilir misiniz? belki o yüzden gıcık olmuşsunuzdur. hiç garip bir şey yok, nüans farkı da yok. anne/baba olunca zaten çocuk da oluyor doğal olarak, çocuğu takiben değişiklikler de ekseriyetle gerçekleşiyor :)
0
evde liyakat kalmamis
(20.04.22)
'annelik' kelimesi suçu kişinin kendisine attığı için olabilir. çocuk onu değiştirdi deseydi suç çocukta olacaktı. o sebeple gıcık etmiş olabilir.
0
elorelia
(20.04.22)
önemli olan cümlenin nasıl kurulduğu değil bence.
cümle garip de değil zaten.
illa kötü yönde değişmiş olmak zorunda da değilsiniz.
belki daha yumuşak, daha şefkatli olduğunuzu düşünüyor da olabilir örnek olarak.

diğer yandan, "çocuk olunca hayatı değişti" ve "annelik onu değiştirdi" cümleleri arasında dağlar kadar fark var.
hayatınızın düzeniyle sizin iç dünyanız alakasız şeyler.
yani farklı ifadeler bunlar, o yüzden o cümle öyle kurulur diyemeyiz.

ama "çocuk onu değiştirdi" ve "annelik onu değiştirdi" arasında hiçbir fark yok.
yani ifadeye takılmanız anlamsız.

arkadaşınızın dediğine göre artık siz siz değil, sıradan bir annesiniz.
yani bunu böyle algılamışsınız.
bunun üzerine bir de zihninizdeki ve çevrenizdeki anne tiplemesi ve annelik kavramı da hoşunuza gitmiyorsa, "onlardan biri olmuş olmak" sizi tetiklemiş olabilir.
annenizle ilgili sorunlarınız varsa veya annenizin anneliğini eleştiren biriyseniz bu daha da büyük etken olur.
0
blatta hiberna
(20.04.22)
rahatsız etmesinin sebebi içten içe sen de farkındasın değiştiğinin, ya da çocuktan sonra şöyle değişti/değiştin gibi şeyleri daha önce de duydun ilk söyleyen bu arkadaşın değil.
0
reanarchy
(21.04.22)
"çocuk onu değiştirdi" ve "annelik onu değiştirdi" çoğu zaman birebir aynı anlamda da kullanılabilir ve arada bir fark olmaz ancak şöyle durumlarda bir fark olur. annelik kullanılınca çocuğun karakterinden kim olduğundan bağımsız bir şekilde anne olmanın onu değiştirdiği kast edilebilir, çocuk kullanılınca çocuğun kendisiyle ilgil bir durumun kadının değişimine etkisi belirtilmek isteniyor olabilir. yani çocuk çok yaramaz olabilir veya süper zeki olabilir veya başka bir şekilde annesini etkileyen diğer çocuklardan farklı spesifik bir özelliği vardır
0
semaforo de medianoche
(21.04.22)
Türkçe test kitabındaki sorulardan fırlamış gibi bir cümle. Yazı diline benziyor. Konuşma diline benzemiyor. Bence siz yazı dilini konuşma dili olarak kullanan birini garip ve samimiyetsiz bulup gıcık olmuşsunuz.

Şu tip bir cümleye de gıcık olabilirsin.

Bu sabah şehir griye bürünmüştü.

Hava kapalıydı, hava kötüydü demek varken bu tip şeyler kulak tırmalıyor.
0
dissendium
(21.04.22)
Çocuk onu değiştirdi ve annelik onu değiştirdi arasında çoook fark var bence. Çocuğun bir kadını değiştirmesi bana nedense öncelikler, iş yükü gibi daha net ve emek yoğun değişimlerin kişide yarattığı etkiyi anlatırken, anne olmanın getirdiği değişimlerin daha fazla hislerle alakalı olduğu alt metnini veriyor. Bir de tabii "kadın çocuğu olduktan sonra artık kadın değil annedir" yaklaşımı var insanlarda ki en uyuz olduğum yaklaşımdır, belki o yüzden sizi de irrite etmiştir.
0
SiyamkedisiZorro
(27.04.22)
(3)

Taba renk erkek ceketi?

iskencecorbasi
Merhaba, Otuzlu yaşlarda bir erkeğe taba renkte ceket gider mi, yoksa fazla demode bir renk mi sizce?Mesela şöyle bir ceket: https://stylesatlife.com/wp-content/uploads/2019/10/Brown-Linen-Blazer-for-men.jpg.webp
Merhaba,
Otuzlu yaşlarda bir erkeğe taba renkte ceket gider mi, yoksa fazla demode bir renk mi sizce?
Mesela şöyle bir ceket: stylesatlife.com
0
iskencecorbasi
(18.04.22)
kombinlemek zor bence, ki genel olarak farkli renk ceket pantolon olayina karsiyim. modelin uzerindeki sunumu da begenmedim mesela.
0
hot potato
(18.04.22)
Genel olarak hot potato ya katilsam da bu sefer değil.
Gider bence. Çok güzel örneklerini de görüyorum.
Benzer bir ayakkabı mavili gömlek vs.
0
kisa
(18.04.22)
Daha spor modeller gider, bu biraz fazla takim elbise ceketi gibi bence, her seyle uydurmaniz zor olur.

Bir donem tv'de falan hep yakisikli erkek karakterlere, modaya uyan erkek karakterlere, ya da degisim gecirip yeni imaji olmus karakterlere bu renklerde veya kahverengi tonlarinda ceket giydirirlerdi, o kadar ki yakin arkadaslar arasinda buna 'kurtarma ceketi' deriz biz. Son anda o ceket eklenince kisinin tipi kurtuluyor gibi...
0
sopiro
(18.04.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.