[]

mesleğinizi seviyor musunuz?

merhaba. sizce meslek hayatına tam olarak başlamadan önce, örneğin üniversite yıllarında veya mezun olduğunuz ilk zamanlarda yapacağınız mesleğin size uygun olmadığını düşünmek normal midir? siz de böyle bir süreçten geçtiniz mi ve sonradan fikirleriniz değişti mi?

bölümümü (psikoloji) araştırmacı olma düşüncesiyle seçmiştim ama işler pek de planladığım gibi gitmedi, daha doğrusu bir noktada uygulama kısmında daha mutlu olabileceğimi düşündüğüm için buna yönelik bir eğitim almaya başladım. fakat şimdiye kadar edindiğim ufak tecrübeler sonucunda bazı kişilik özelliklerimin bu işi yapabilmemi zorlaştırabileceğini düşünmeye başladım. bilmiyorum, henüz tam zamanlı çalışma deneyimim yok ve bu düşünceler alanda daha çok çalıştıkça geçer mi diye de düşünüyorum kimi zaman. benzer şeyler yaşayan; mesleğini daha sonra sevmeye başlayan kişiler var mı acaba? aksini deneyimleyen, mesleğini en başından itibaren seven kişiler varsa onların da fikirlerini almak isterim.


 
Mesleğim aynı zamanda hobim (yazılım geliştirme) mesleğimi severek yapmanın ötesinde, kod yazmadığım zamanlar kendimi boşlukta, amaçsız hissediyorum, yüzüğü kaybetmiş gollum gibi mal mal dolanıyorum ortalıkta.


  • solo  (04.07.22 11:50:07 ~ 12:04:24) 
Bazen evet bazen hayır. Makine mühendisiyim. Bir şeylerin üretilmesine katkı sağlamak hoşuma gidiyor. Ama bazen de zor bir iş olmasına gerek yoktu diyorum. Daha rahat edebileceğim bir meslek seçebilirdim. Üniversitede matematik bölümünü bırakmıştım. Onun için biraz pişmanlık var. Öğretmen olup şu ana göre daha rahat olabilirdim. Ama bu mesleğin iyi tarafı da özelde tecrüben arttıkça maaşın, pozisyonun yükseliyor. Açıkçası her mesleğin ilk yılları zorlu oluyor. O dönemi atlattıktan sonra, biraz rahata ulaşınca ben daha iyi olacağına inanıyorum. Bir mesleğin kendine uygun olmadığını daha okurken fark ettiysen çok şanslısın. Değişiklik için zamanın var. İş hayatı zor. İş hayatında genelde seviyorum değil, tam tersi sevmiyorum diyor çoğu kişi. İnsan mesleğinden bile soğuyabiliyor. Öğrencilikte iş hayatını anlamak zor. Mutlaka staj da olsa iş hayatına adım at. O zaman her şey daha da netleşir.


  • dissendium  (04.07.22 11:50:50) 
bazen seviyorum, bazen sevmiyorum.

Bir sene turkiyede ozel bir ortaokulda derse girmem gerekti. Sabahlari servis beni almaya geldiginde "insallah bugun bir kaza yapariz ve olurum de ise gitmem gerekmez" diye dusundugum an terapiye gitmeye basladim. Ogrenciler inanilmaz simarikti, ve is cok manasizdi. O zamanlar ne deniyordu hatirlamiyorum ama cocuklari ortaokulda girecekleri dil sinavina hazirlamamiz gerekiyordu iste, sorular "what is in a borek? In borek, there is cheese" falan gibi seylerdi. Hayatimdan kelimenin tam anlamiyla tiksiniyordum gercekten ve cok cok cok mutsuzdum.

Uzun zamandir kariyerimde bazi gelismeler oldu, ben ekstra egitimler aldim, kendimi gelistirdim ve bazi firsatlari degerlendirdim falan filan. Simdi edebiyat derslerine giriyorum, ve genc insanlara okumayi dusunmeyi sevdirme ihtimali ve iyi bir maas aliyor olmam isimi sevmeme sebep oluyor.

Ha, su an biri onume on milyon dolar koysa bir daha herhangi bir okulun kapisindan iceri girmem, o ayri.
  • sopiro  (04.07.22 12:00:09) 
Üniversitede okuduğum bölümden ayrı bir mesleğim var. Bu mesleğe okuduğum bölümü sevmediğim için geçiş yapmıştım. Bunu da sevmediğimi fark ettim. Yaptığım işlerden hep iyi kazandım, fakat para için çalışmak da bir yerden sonra anlamsız ve yorucu olmaya başladı. Kısacası mesleğimi sonradan sevemedim. Çünkü her zaman başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyorum. Şu an işimden arta kalan vakitlerde, gerçekten yapmayı istediğim şeylerle ilgilenip bunu geliştirmeye çalışıyorum. Günün birinde istediğim hayatı yakalayabilecek ime inanıyorum. Bazı insanlar bunun hayalperestlik olduğunu düşünüyorlar. Ancak hayalini kurduğum hayata yaklaşamadığım bir hayatı da çekilebilir ve yaşanabilir bulmuyorum. Neticede hayata bir sefer geliyoruz.


  • dembrayage  (04.07.22 16:08:28) 
eger moda diye ya da aileyi mutlu etme gibi sebeplerle okumuyorsan, ufak tefek puruzler sikinti cikartmaz. meslege hazir aldigin bir takim elbise gibi bakmak lazim, terzide diktirdigin birsey gibi degil. sen calismaya basladigindan ufak tefek ayarlamalar cekerek ustune rahat hale getireceksin.


  • cooperr  (04.07.22 19:21:17) 
ben meslegimi seviyorum ama onceki calistigim yerde bi donem asiri mutsuzdum cok calismaktan. calistigim yerin sikintisi diye dusundum hep. sonra is degistirdim, artik daha az calisiyorum, ama yine mutsuzum, cunku ben megerse komple calismayi sevmiyormusum.

daha erken fark etsem zengin koca fln kovalardim.

ancak genel olarak yaptigim isten memnunum. mesleki tatminim var, birilerine gercekten faydam dokundugunu hissediyorum (bazi ust duzey yoneticileri zengin etmek disinda.. )
  • taurina  (04.07.22 19:31:20) 
mesleğimi değil de şu anki makamı, mevkiyi, getirisini seviyorum. mesleğin benim için hiç önemi yok. önemli olan iş dışındaki hayatım, ailem, arkadaşlarım.


  • gabe h coud  (04.07.22 19:50:41) 
Kelimenin tam anlamıyla nefret ediyorum. İlk üç yıl ortamım, arkadaşlarım iyi olduğundan çekilir tarafları vardı, ha işi yine pek sevmiyordum ama nefret boyutunda değildi.
Ama özellikle son üç aydır istifa konusunu ciddi anlamda düşünmeye başladım. Tatildeyken bile "bu tatilin bitişi var, yine oraya gideceğim" diye düşünüp ana odaklanamıyorum.
Etraflıca sizi gerçekten neyin motive ettiğini düşünün. Para mı, birilerine yardımcı olmak mı, başarılı birisi olarak anılmak mı... Bunlar dışındada çok fazla parametre var hepsini göz önüne alarak değerlendirme yapın.
  • hayalhayal  (04.07.22 20:26:53) 
Öğretmen: Meslek muhtesem ama turkiye de korkunc bi is.


  • halk  (05.07.22 08:59:13) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.