ya sorulan soruları eleştirmeyi sevmem, sorman güzel ama bana kalırsa bunu orada burada pek sorma yani çünkü dışarıdan bakınca ukala bir vegan gibi duruyorsun. çevremde bir sürü vegan-vejetaryen var, hiçbiri de çıkıp böyle şeyleri sorgulamıyor. o sebzesini yiyor, ben karşısında etimi yiyorum, konusu bile açılmıyor. anca duyar kasan veganlardan böyle sorular çıkıyor.
hayvanları seviyorum. evde iki kedim var. sokaktaki hayvanları da koruyup kolluyorum. hafta sonları dağlara, doğanın içine kamplara gidiyorum. dönerken arkamda çöp bırakmıyorum. tüketimimi minimumda tutmaya, ihtiyacım olmadıkça iğne bile almamaya çalışıyorum. diğer yandan, bir kaz tüyü montum var. 10 senedir giyiyorum hala ilk günkü gibi. kim ne derse desin sentetik tüylü montlar ile arasında dağlar kadar fark var. eti ise illa aramam ama varsa elbette yerim. durumum özetle bu.
demişsin ki; et yemek zorunda mısınız. hayır kesinlikle değilim. et olmasa da yaşarım. kaz tüyü montum olmasa da yaşarım. ama et var, ben de yiyorum. kaz tüyü mont üretmişler, ben de giyiyorum. bunlar benim hayat standardımı iyileştiriyorlar. tutup farklı renklerde 10 tane kaz tüyü mont alanı ben de eleştiririm, ya da kampa gidiyoruz, yolda et alıyoruz. "çok aldık şunu bırakalım" diyorum. "bozulursa da atarız ya nolcak" diyene ağzının payını veriyorum. ama ihtiyaca yönelik tüketim zaten olması gereken şeydir.
yemek yemek güzel bir şey. sevmediğim yemek yoktur benim, tüm sebzeleri ayrı, etli yemekleri ayrı severim. süt, yoğurt, yumurta üçlüsünü her gün mutlaka tüketirim. ayda 1-2 balık mutlaka yerim. asla hasta da olmam. ciddiyim yıllar oldu ben en son grip olalı. bunu da açıkçası bu kadar çeşitli ve dengeli beslenmeme bağlıyorum. sağlıkla ilişki kurma demişsin ama kusura bakma sağlıkla elbette ki ilgili bu iş.
diyelim ben vegan olsam;
1- bu güne kadar hayvansal proteine alışmış vücudum için bu bir yıkım olacaktır. bitkisel proteinden aynı desteği alamam. bu tempoya dayanamaz, sık sık hasta olurum. asla ilaç kullanmayan bir insan olarak kesinlikle perişan olurum. o bahsettiğin vegan toplumlar nasıl yaşıyor, bir de biz İstanbul'un göbeğinde bu karmaşanın ortasında nasıl yaşıyoruz, bunu bir incele.
2- benim için büyük dert olur. ne yiyeceğim? etsiz balıksız sütsüz yemek bul ye, nereye kadar? sabah kahvaltısında peki? hayatımın tadı tuzu kalmaz. yukarıda da dedim, yemek yemek benim için bir zevk meselesi. kendimi bundan niye mahrum edeyim ki? şimdi diyeceksin; "ama hayvanları seviyoruz, onları koruduğumuz için rererö". bu kadar hayalci olmayın. siz, biz, onlar et yemeyi bıraktık diye daha az hayvan mı kesilecek sanıyorsunuz? ya da afrika'daki açlar daha mı iyi beslenecek? ya da doğa daha mı iyi korunmuş olacak? bu dünyanın bir düzeni var ve en tepedeki para babaları bu düzenin değişmesini istemediği sürece sen et yemeyerek bir yaprak bile kıpırdatamazsın. tek bir hayvanın bile hayatını kurtaramazsın. o tavuk kesilecekse gene kesilir, gerekirse sen yemedin diye çöpe atılır. sen ise bin çeşit yemekten mahrum kaldığınla kalırsın. ben de tavuk yemiyorum mesela hormonlu diye, tavuklara bir katkım oluyor mu? no.
3- hayvanlar da birbirini yiyor. bu doğal bir denge. (düz adam :D)
peki benim merak ettiğim; bunun PR ile ne alakası olabilir? (PR=halkla ilişkiler)
0