Giriş
(14)

sizi mutlu eden neler var?

tescillimarka
aktivite olur, birisi olur, herhangi bir şey. neler mutlu ediyor?
aktivite olur, birisi olur, herhangi bir şey. neler mutlu ediyor?
0
tescillimarka
(14.09.17)
kedimle uyumak/oynamak
sevdiğim insanlarla vakit geçirmek
parka gidip çimenlere yayılıp şarap içmek
bale, müzikal,opera izlemek(özellikle sevdiğim bir eserse iki kat fazla mutlu ediyor)
alışveriş maalesef
0
pushing up the daisies
(14.09.17)
orman yuruyusleri beni mutlu ediyor. ukulele ogreniyorum, calip soyledikce mutlu oluyorum. mutfakta yiyecek bir seyler hazirlamak da mutlu ediyor.
0
chachachablues
(14.09.17)
gerçekten komik olan videolar
ailemin komik anıları
sevdiğim birinin konseri
arkadaşlarım
yemek/ tuvalet/ sigara ihtiyacımın olmadığı minik pencere dönemleri.
Lunapark
0
fallopian
(14.09.17)
Motosiklet :)
0
travisbrooker
(14.09.17)
beypazarı maden suyu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.09.17)
vücutsal hazlar ve karşımdaki insanı güldürebilmek dışında beni mutlu eden hiçbirşey yok.
2.sini de bırakmaya niyetliyim zaten az kaldı.
0
mete kudur
(14.09.17)
araba sürmek,yeni şeyler öğrenmek,bisiklet sürmek,spor yapmak,kahve içmek,bir iş yapabilmek,bir konuda bir soru işaretini giderebilmek,iltifat almak,gelecekle ilgili olumlu hayal kurabilmek,güzel bir kitap okumak,güzel bir film veya dizi izlemek,deniz kenarında çimlerde otururken etrafındaki hayatları izlemek,enerjik olmamı sağlayan bir motivasyon,sevdiğim bir kokunun burnuma gelmesi,hamakta yatmak,

Lezzetli bir yemek temek yapmak yemek,çikolata yemek,bir dönem antidepresan,sade maden suyu,
0
kararsızataletfilozofu
(14.09.17)
sevdiğim bilgisayar oyunlarının steam achievementlerini yapabilmek.

sadece bu değil tabii ama aklıma bu geldi şimdi
0
wilhelmwasmuss
(14.09.17)
Netflix'teki kaliteli stand-uplar
Koşmak ve tenis oynamak, spor yapmak
Bir işin hallolması
Maaş günleri
İşe giderken giyeceğim şeylere, yiyeceğim şeylere vs pat diye karar verebilmek
0
sopiro
(14.09.17)
kediler köpekler kuşlar ve sevgilim.
0
evde liyakat kalmamis
(14.09.17)
Sokaktaki kediler ve köpeklerle oynamak kadar mutlu eden başka bir şey yok sanırım.
Bunun dışında;
Tiyatro sezonu.
Zorlu psm etkinlikleri ve bu etkinliklere gidebilmek elbette :)
Para.
Sessizlik.
Yeşil alan ve deniz manzarası.
Taze fıstıklı tatlı.
0
mutekebbir
(14.09.17)
Şu sıralar köpeğim, Moda sahil ve yemek yemek var sadece.
0
ms brownstone
(14.09.17)
güzel film ya da dizi izlemek, bira, yemek yemek, yolda olmak ya da seyahat, sarılıp uyumak, sevdiklerimle yaptığım uzun kahvaltılar..
0
moratoryumkisilik
(14.09.17)
Sevgilim, guzel sutle yapılmış dondurma, deniz manzarasi olan yerler, evreni cozmeye yönelik calismalari okumak ve bittabi yavru kediler.
0
passive aggressive
(15.09.17)
(4)

Ayvalık'ta hava nasıl?

suspendline
Bayramın hemen sonrasında birkaç gün gitsek donar mıyız? Hava durumu şu andakiyle ortalama aynı devam ediyor gibi. 28-29 dereceler Ayvalık için kötü mü? denizde inanılmaz üşür müyüz? biraz üşümekte sıkıntı yok.
Bayramın hemen sonrasında birkaç gün gitsek donar mıyız? Hava durumu şu andakiyle ortalama aynı devam ediyor gibi. 28-29 dereceler Ayvalık için kötü mü? denizde inanılmaz üşür müyüz? biraz üşümekte sıkıntı yok.
0
suspendline
(31.08.17)
ayvalık ile aramızda 65-70 kilometre var. konum altınoluk. denize giremedik bugün çok dalgalıydı. hava da kapalıydı. buranın denizi zaten soğuk biliyorsunuzdur. akşam 9'dan sonra hava iyice soğudu. donmazsınız ama biraz üşürsünüz. hırka getirin mutlaka.
0
golgi aygıtı
(31.08.17)
aksamlari ceketle oturuyoruz.
0
alperz
(31.08.17)
Rüzgar rüzgar.
Meterolojiye göre yarın rüzgar duracakmış inanırsanız
0
gullak
(31.08.17)
Cok ruzgar var baya da serin oluyo aksamlari. Deniz de sogudu. Hava degismezse gelmeyin bence kis tatili gibi oluyo
0
passive aggressive
(31.08.17)
(53)

Nişanlım ve annem arasında kaldım imdat 2 - bir perde hikayesi

anladım
Merhabalar, geçen olaydan sonra bir şekilde annemin gönlünü aldım, nişanlıma da yeni bir set alarak meseleyi çözdüm ki yeni bir sorun çıktı gene allah kahretsin. Sorunumun adı, perde arkadaşlar, bi skimsonik perde hayatımı mahvediyor şu an. Zeynep gitmiş perde beğenmiş, 5700 tl fiyat çıkmış, yatak o
Merhabalar, geçen olaydan sonra bir şekilde annemin gönlünü aldım, nişanlıma da yeni bir set alarak meseleyi çözdüm ki yeni bir sorun çıktı gene allah kahretsin. Sorunumun adı, perde arkadaşlar, bi skimsonik perde hayatımı mahvediyor şu an. Zeynep gitmiş perde beğenmiş, 5700 tl fiyat çıkmış, yatak odasının ve salonun perdelerini kendisi ödeyecekmiş, kalanı da sen öder misin dedi olur dedim. Annem 3000 tl'yi duyunca sinirlendi, iki oda bir mutfağa bu kadar para verilir mi diye çıkıştı. Ben de mantıklı buldum 3000 çok geldi, annemin perdecisi varmış, Zeynep'e söyle oraya gelsin ordan beğensin dedi bana. Söyledim bunu kabul etti sağolsun, annesi, ablası ve teyzesiyle geldiler perdeciye. Ben de annemi ve ablamı götürdüm.

Perdeler bakılırken, Zeynep pek beğenmedi sadece mutfağa buldu bi tane. Oturma odası için kendi beğendiği yerdekini çok beğenmiş, onun üstüne bir şey bulamadım dedi. Bunun üstüne annem bi kaç model gösterdi şu çok güzel, bu çok güzel diye, ablam da mutfağa başka perdeler buldu, ordan Zeynep'in ablası da mutfağınızın rengine uymaz o dedi, ablam seslenmedi. Zeynep, şu nasıl diye ablasına başka perde gösterince, benim ablam da dayanamayıp bi de kayınvalidene sorsana Zeynep'cim dedi. Bunun üstüne ablası uzaklaştı yanımızdan, ben anladım biraz bozulduğunu ama pek bir şey demek istemedim, annem de dışlanıyor gibiydi çünkü bu müdaheleden önce.

Bu arada güneşlik meselesi çıktı, annem stor yap diye ısrar ediyo, zeynep de temizliği zor diye kabul etmiyor. Annem ben 5 senedir yıkamıyorum hala tertemiz deyince, ablası yıkasanız ne kadar kirlendiğini görürsünüz. Biz de temiz sanıyorduk, yıkayınca gri sular aktı dedi. İşte olay burda koptu arkadaşlar, benim annem aşırı titiz ve temiz bi insandır, her yerde temizliğiyle övünür. Benden iyi mi bileceksin sen, evli bile değilsin karışma istersen dediler bu kıza ablamla ikisi. Kız 30 yaşında ve bekar hala, ben içimden dua etmeye başladım allam nolur bitsin artık yeter diye ama olmadı tabii. Ablası da evli olmama gerek yok annemle temizliği ben yapıyorum dedi, sen karışma canım deyip gülümsedi ablam. (of ne çok abla dedim.)

Sen karışma denilince, Zeynep'in annesi kızına laf edilmesine mi bozuldu yoksa sinirlendi mi bilmiyorum, sen karışma o karışmasın. Çok biliyorsanız siz yapın dedi, kız da yürü anne ya dedi çıktılar dükkandan. Böyle bakakaldım. Annecim nolur gelin diyorum, kadın başladı ağlamaya annen hep böyle, bizi bir şey bilmez sanıyor dedi başka bi şey demedi. Meğer dükkana ilk girdiklerinde annem, sen kızına nasıl perde seçtirirsin, genç perdeden ne anlar, neden karışmadın falan demiş bunlar zaten sinirlenmişler ne bileyim ben ya. Ben onlarla konuşurken, annemle ablam da Zeynep'i araya almışlar, ablan anneme pis diyemez, işi bozmaya gelmiş, haddini bildir falan demişler. Kız susmuş, o öyle demek istemedi demiş. Yani bence de çok karıştı, karışmasa olurdu, sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum da karışma derken söyleyiş tarzı yanlış oldu biraz.

Neyse olay böyle, şimdi annem diyor ki eğer o perdeleri al evladım değilsin, Zeynep de beğenemedim napim nasıl istiyorsanız yapın ben param olunca değiştiririm diyor ama surat beş karış. Napayım? Okuyanlara teşekkürler, yine dev bir destan oldu kusura bakmayın.
0
anladım
(25.08.17)
Evlenen siz olduğunuz için sizin beğendiğiniz perdeleri almanız lazım. Niye bu kadar tartışma çıkıyor anlamak çok güç gerçekten, alt tarafı bir perde değil mi yahu? Aynı sorunu evlenirken büyük ihtimalle ben de erkek tarafı olarak yaşarım herhalde.

Abla gri su konusunda haklı yalnız.
0
hayirsiz
(25.08.17)
Hikaye nerede geçiyor ben onu anlamadım. Bildiğim kadarıyla ülkemizde hala iki kadın evlenemiyor?
Hanımefendi, siz çok mu seviyorsunuz bu zeynep hanımı şimdi?
0
0111000001101001011011000110111101110100
(25.08.17)
birader o kadar kadın tek yerde toplanır mı? canına susamışsın.

evli olup olmamanın perde seçmekle ne alakası var? 25 yaşında evli 40 yaşında bekarla nasıl karşılaştırılır mesela? bu çok saçma.

karınla inatlaşmanın alemi yok her gece aynı yatağa giriyorsun. anne anneliğini bilecek. karının istediğini al gitsin. bir perdeden evlatlık bozuluyorsa zaten fayda gelmez o evlatlıktan.
0
m4deniz
(25.08.17)
abi evli değilim de bişey diyeceğim. bana fenalık geldi. çok sabırlıymışsın.

ama asıl hata ikinizde. işin içine ne kadar çok insan karıştırmışsınız. o evde kim oturacak, siz. ee?

sen zeynebini alacaktın, hangi perdeyi hangi halıyı efendim hangi zigon sehpayı istiyorsanız beraber karar verecektiniz. bak beraber diyorum, "zeynep sen seç bana fark etmez" demeyeceksin yani. ikiniz beraber seçerken de hep bir tarafın dediği olmayacak, bir şekilde ortada buluşulacak.

anneler ablalar da çok hatalı gerçi. niye bu kadar karışıyorlar ki.

neyse. zeyneple konuş, ikiniz perdeci gezin, istediğinizi alın. ama 3bin çok. yani belki zenginsinizdir bilmiyorum ama o parayla ben kaç tatil yaparım düşününce. perde neymiş.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.08.17)
karınla sen beğeneceksiniz alacaksınız çıkacaksınız, parası da neyse ödeyeceksiniz.
senin annen, benim ablam, bekarı bilir evlisi bilmez, karışır karışmaz derseniz bu işte böyle cıngar çıkar.
0
niye ama
(25.08.17)
annen haksız. git zeynep'in gönlünü al. ayrıca annen neden sizin evin perdelerine karışıyor o kısmı anlamadım.
0
sta
(25.08.17)
Tüm perdeleri Zeynep seçmeli hepsini de o ödemeli. Akıl var mantık var.
0
glamdr1ng
(25.08.17)
Annen haksız. Fiyatını söylemeseydin, amma safmışsın. 1000 lira de geç. Storların da aşırı kirlendiğine eminim, mobilyayı bir ay silme üzeri bir parmak toz olur. Silmek süpürmek lazım en azından. Anneni bir şeye katmayın yoksa evlenemeyeceksin. Boş yere kızın beğenmediği şeye para harcamayın. Annen değil o oturacak. Sen bu işin içinden çıkabilecek kapasitede biri gibi durmuyorsun. Hiçbir rolün yok. Kız da seni seviyor ki hala sevmediğim perde olsun ben değiştiririm diyor.
0
Lim5
(25.08.17)
Okudum yazıyı da klasik gelin kaynana ilişkisi olmuş. Şahsen ben iki tarafı da azarlardım. Lan sıçtımın perdesi için çıkaracağınız kavgaya ediyim diye. Özellikle bu konuda annelerin karışması çok saçma, tamam parasal olarak ucuzunu al deme hakkı vardır ama oturmayacağı ev için kendi zevkine göre dizayn etmeye çalışan anne mantığını hala çözebilmiş değilim. Annenizi karınıza ezdirmeyin eyvallahta herşeye karışınca bi dur demeyi de bilin bence. Zaten nişanlınız müdahaleyi azaltıcı girşimde bulunduğunuzu görünce onu frenlemek için söylediklerinizi yadırgamaz.

Sözün özü iki tarafı da haddini bilmeye davet edin ve siz yönlendirin
0
filipis
(25.08.17)
zeynepi döv, kardeşini sat, anneni öldür. çözüm bu.
veya ikinci bir çözüm; bir araya pek fazla gelmemeleri için çabala. perde seçilecekse bunu zeynep ve sen kendi aranızda halledin. bazen her şeyi söylememek gerekiyor.
0
Tears of Devil
(25.08.17)
Evleniyorsanız anneniz ile eşiniz arasındaki dengeyi kurmayı bileceksiniz.
Başta annenizi karıştırmanız da annenizin nişanlınızı ve ailesini gömmesine müsaade etmeniz de hatalıyken hala annem haklı diyorsunuz. Şu şartlar altında evlenmeyin zaten, sevgili ananız eşinize o evliliği dar eder çünkü siz annenize benim evim benim karım benim param sana ne (kibar ama bu alt metinde) diyemiyorsunuz.

Nişanlınızla beğenin, iki tarafın ailesini de çok karıştırmayın.
Bu arada anneniz tam bir cadı kaynana. Allah Zeynep'e sabır versin.
0
bir nick var benden iceri
(25.08.17)
olayı sen anlatınca bile annen ve ablan bu kadar şirret görünüyorsa bir de zeynepten dinlesek kesin linç edilirler. o anne ve ablanın üzerine senin pasif tutumun eklenince sizin evlilik işinin çok sıkıntılı olacağı kesin, şimdiden geçmiş olsun.

çözüm: (iki taraftan da) anneyi ablayı falan def edip zeyneple istediğiniz perdeleri almak
0
nrmnm
(25.08.17)
abicim o evde zeyneple sen oturacaksınız. perde, mobilya, buzdolabı alışverişinde ailelerin ne işi var allah aşkına. ikiniz çıkın kimseyi almayın yanınıza. ne onun anası ablası ne senin ananla ablan. kendi keyfinize göre, kendi bütçenize göre alın döşeyin. paranız yok da bişey alamıyorsanız niye evleniyorsunuz, hadi evleniyorsunuz parayı aileler verecek diyelim. o zaman diyin ki ailelere herkes 10 bin tl koysun, kimsenin hakkı kimseye hakkı geçmesin. masraflar eşit paylaşılsın benim paramla perde alındı, senin paranla koltuk alındı çekişmesi olmasın.

yoksa sen daha çok açarsın imdat 3-5-10 diye gider bu. dahası o evde daha şimdiden taht oyunları dönerse dünürler arasında evlendikten sonra da çok kavga çıkar söyleyeyim. biz beğendik siz almadınız, siz beğendiniz diye biz zorla aldık, kızımın evi oğlumun evi diye birbirinize gireceksiniz sonra gelip karımla annemin arasında kaldım imdat versiyonlarını okuyacağız.
0
halanne
(25.08.17)
En büyük suçlu sensin. Sen basiretli olamadığın için iş buraya geliyor.
0
danton
(25.08.17)
@bir nick...
annesi cadı da
arkadaş da anasının oğlu -zaten sorun orada
"30 yaşında ve hala bekar"
"sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum"
sen annene hak ver ablacım (bana abla dersin, 30 yaşında koooca kadınlara hala bekar dediğine göre) hep annene hak ver, saç kurutma makinenizi annen, tost makinenizi teyzen seçsin, teyzen evli çünkü o bilir, sonra her akşam annene çay içmeye gideceğinizi ve annen olmadan tatile gidemeyeceğinizi de Zeynep'e söyle, bir de karnıyarığı annen gibi yapmadığını da söyle
kız kaçsın kurtulsun sizden
0
niye ama
(25.08.17)
Bilmiyorum maddi olarak gobek baginiz cok mu fazla ama kendi evinize alacaginiz seylerin alisverisinde annenizin isi yok. Ama nisanliniz da her seyin en iyisi olmali triplerinde gibi. Gidip annenize anlatmadan su kadar butce yapalim filan deyip alisverise oyle gitseniz iyi olurdu.
Ama isin kotusu hala annenizin hakli oldugunu dusundugunuz yanlar var. Belli ki sizi vicdan azabiyla yonetmeye cok alismislar. Bence babalar hayattaysa herkesi bi aksam yemegine toplayin ve bu islerin cok sikinti verici hale geldigini, bu noktadan sonra tartisma istemediginizi, evinizi de kendi zevkinize gore doseyeceginizi anlatin. Annenizin evladim degilsin lafina da kulak asmayin.
0
red g
(25.08.17)
digerlerinin de dedigi gibi en buyuk suclu sensin. annesinin biricik kuzusu asdfasdf

bu zamana kadar tasman annenin elindeymis; simdi de nisanlinin eline gecmis, ikisi de tasmani farkli yonlerden cekistirince arada kalmissin.

annen, nisanlin ve diger karakterler de birbirinden betermis; birbirinizi bulmussunuz adeta, aferin.

ben olsam, gider bambaska bir perde alip, "bu takilacak, begenmeyen evime gelmesin" diyerek olayi sonlandiririm.

ayrica: 30 yasinda ve hala bekar olmak ne buyuk ayipmis ya; sayende ogrendik.
0
scars dont fade
(25.08.17)
12 yıllık evli bir kadın olarak söylüyorum. Sakın ama sakın anneni, ablanı evliliğine karıştırma. Ne münasebet cümbür cemaat perde almaya gidiliyor. Ay bana fenalık geldi burdan. (Ha parasını ailelere ödetirseniz karışırlar )

Biz evlenirken ne perdelerimi ne eşyalarımı ne gelinliğimi kimsecikler görmedi nikah gününe kadar.Eşim o zamanlar çok yoğun çalışıyordu, ben gittim hepsini seçtim ayarladım, parasını da birlikte ödedik. Beş kuruş ailelerimizden almadık. Mütevazı eşyalar, bir nikah, akşam da bir resepsiyon yaptık bitti gitti.

Diyeceğim o ki, aileleri bu işlere çok karıştırmayın iki taraf için de söylüyorum bunu. Siz yaşayacaksınız o evde ya, anneler, ablalar ne diye perde seçiyor.
0
old possum
(25.08.17)
Ilk duyuruda size de hak verdigim bi iki nokta olmuştu ama bu duyuru ile beraber artik o noktalar yok. Maalesef annen ve ablan korkunç insanlar ve kullandıkları ifadeler seviyesizce.
Hem bes sene stor yikama ama temizlikle ovun, hem de iyi niyetle tecrubesini paylaşan insana, sen nerden bileceksin diye saldir. Gerekce de evli olmamasi filan. Facia.
0
a perfect lie
(25.08.17)
pembe dizi gibi resmen. bazen bazı ailelere bakıyorum, özeniyorum resmen, ben de evleneyim diyorum. bazen de bazı ailelere bakınca hafakanlar basıyor. ikincisinden oldu bu duyuru.

daha bunun çerezliği var, ketılı var, çay kaşığı var, paspası var. daha çoook kavgalar edilir. senin evin, senin kararın. zeyneple kafanıza ve bütçenize göre alın eşyanızı. gerekirse gazete yapıştırın pencerelere, kime ne!
0
runagain
(25.08.17)
başka hatun bul.
0
Delay Fuze
(26.08.17)
Yine annen haksiz.
0
baldur2
(26.08.17)
Oha bütün sülale perde bakmaya mi gittiniz? Ikiniz evleneceksiniz, ödeyecek olan da sizsiniz. Bir zahmet yalnız halledin bu işleri.
0
rusyalı kozmonot
(26.08.17)
Geçen seferki olayı da hatırladım şimdi.
Yorum yapmamıştım ama iş yerinde anlatmış bayağı irdelemiştik bu mevzuyu :)
Ailene sözünü geçir biraz rica ederim. Bu ne böyle. Valla ben bunaldım.
Kimseyi karıştırmayın kendiniz halledin her şeyi.
Siz yaşayacaksınız o evde neyi istiyorsanız neyi beğeniyorsanız o olacak.
Annenle ablan gerçekten tam bir tipik kaynana ve görümce modeli.
Önce evlen evlen diye başınızın etini yer sonra da ciddiye binen işi nasıl huzursuz edeceğiz acaba diye ne yapacaklarını şaşırırlar.
Karıştırmayın her şeye.
0
mutekebbir
(26.08.17)
Ananla ablan senin mutluluğunu düşünmüyor. Sen ise çok yanlışlardasın, anlatmaya üşendim, yukarıda yazmışlardır nasılsa. Zeynep'e sabır ve kolaylıklar diliyorum.
0
manuel mandalina
(26.08.17)
Hala annenle ablani nasil karistirabiliyorsun anlamadim. Bravo yani.

Zeynep hangi perdeyi isterse o olur. Bu kadar basit yani. Ayrica perde ucuz bir sey degil, ben de fiyatlari ogrenince sasirmistim baya.
0
kuehles blondes
(26.08.17)
Bi iş çıktı bakamadım duyuruya pardon, cevaplar için teşekkür ederim öncelikle. Şimdi zeynep'le de konuştum, ben ona ben perdeden anlamam sen beğen demiştim ve direkt o beğenmiş, annesi, ablası falan hiç karışmamış nasıl istersen demişler. Ablası zaten uzakta oturuyor gelmemiş bile. O gün tesadüfen birliktelermiş ve öylesine gelmişler karışmak niyetinde değillermiş, ben annemler gitti demiştim de perdecideyken ama annemler perdecinin yanında döner yiyolarmış bunları görünce geldiler. Onlar orda desen biz gelmezdik dedi, ablamla annem ona baskı yapmışlar onların istediği perdeler alınsın diye. Ablası da o yüzden dayanamamış, ezilsin istememiş.

Zeynep'in ablası akademisyen, daha önce kız istemede ablam, neden mühendislik yapmadın akademisyenlik bana biraz çalışmak istemeyen insan işi gibi geliyor, rahat mı geldi demiş. Hiç duymadım, hatırlamıyorum, benim ablam buna bile seslenmedi güldü geçti, sen nasıl annenleri haklı bulursun dedi :/. seninkilerin ağzından çıkanı kulağı duymuyor pek dedi. Off bunalıyorum arkadaşlar, tamam dedim onun istediği perdeleri yaptırcam. Anneme de bi fiyat al bakalım ne diyecekler diyeyim diyorum yine de, sonra çok fark yok ya boşver falan demeyi planlıyorum nasıl böyle?
0
🌸anladım
(26.08.17)
geçen olayı bilmiyorum.

alt tarafı bir kumaş parçası için yaşanan kriZe, dökülen paralara bak?!

zeynep'i birakin; benimle evlenin. istediginiz perdeyibalin, ses etmem.
konu kapansın.
0
playasongforthelovers
(26.08.17)
Allah herkese böyle dertler versin ne diyim
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(26.08.17)
Annene fiyat aldırıp umut filan verme. O perde olmaz, çünkü Zeynep istemiyor. Annenin beğendiği daha pahalı olsa, 10 bin tutsa bile olmaz. Hala daha yumuşak davranıyorsun. Kestirip atman lazım. Burada yazılan hiçbir şey kafana girmiyor gerçekten. Sorun perde değil, annenle kardeşin cins. Zeynep kaç kurtar kendini. Kendine hesap al gel bir de senden dinleyelim. Bence hala geç değil. Yine de evlenirsen Allah sabır versin.
0
Lim5
(26.08.17)
Sen kafayı değişmedikçe bu iş olmayacak kardeş. Bi perdeden milletin iş seçimi kritiğine gelmiş konu, hala anama da fiyat al dicem diyosun.. anneciğine dieceksin ki, zeynep seçtiğinden vazgeçti, uygun bi yer bulmuş, oradan yaptıracak. Zeyneb'e de diceksin ki, yaptır gülüm istediğini, ama bütçeye dikkat edelim pls, kaç para olduğu da aramızda kalsın, bu arızalarla uğraşmayalım bi de. Bitti.
0
manuel mandalina
(26.08.17)
Tam kadınlar kulübü forum'a konu açmalık bir olay bu. :)

Alınma ama senin ailen biraz şirret gibi geldi bana. Zeynep her iki konuda da haklı.Zaten bizim milletin şu düğün adetlerinden oldum olası nefret ederim.
0
altin gol atan stoper
(26.08.17)
zeynep hakli, annen haksiz.
0
elbar
(26.08.17)
Sana geçen olayda da herkes zeynep haklı, anneni karıstırma artık demişti. Bravo yani yine ortalığı batırıp annem haklı diye dusunmeyi seçebilmişsin. Azıcık özeleştiri yap yahu. Okurken ben sinirleniyorum. Allah zeynep'e sabır versin.
0
turk kizi
(26.08.17)
yukarda da dendiği gibi, annenle ablanı iyi niyetli görmüyorum. bundan sonrasına karıştırma bence hiç. zira zeyneple zaten çok yüz göz olmuşlar ve bu iyi değil. saygılı değiller. zeynep in ailesi iyi gibi onları da üzme.
0
prodeq
(26.08.17)
zavallı zeynep.
0
almost headless
(26.08.17)
abi senin duyuruları okuyunca böyle 170 boylarında, sürekli polo yaka tişört giyen, top sakallı, çerçevesiz gözlüklü biri canlanıyor zihnimde.

en büyük haksız sensin. senden sonra annen.
0
embermane
(26.08.17)
Nasıl insanlar evlenip de ürüyor... Bin yıl geçse de bu ülkeden bir cacık olmaz.
0
i m cool with that
(26.08.17)
Renkli bir okuma için : Ctrl+F "abla"
0
güneyli çocuk
(26.08.17)
hala diyosun ki anneme şöyle diyim anneme böyle diyim. nickin anladım ama anlamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun. annene de ablana da diyeceğin şu, ayda yılda bir geleceğiniz evi, kendi zevkinize göre şekillendiremezsiniz. o evde oturacak olan biziz, bundan sonra herşeyi zeyneple biz alacağız siz de onun ailesi de alışverişe gelmeyecekseniz karışmayacaksınız. ayda yılda bir geleceksiniz kısmını da özellikle belirtmen lazım ki, her fırsatta burası benim oğlumun evi, akşama sizdeyiz, oğlumun en sevdiği yemeği yaptım bir kap getirdim bahanesiyle zırt pırt soluğu sizde alacak bir tipe benzyor. evlendikten sonrasını da şimdiden söyleyeyim sana, o koltuk oraya konmaz, bu biblo yakışmamış, niye ben verdiğim dantelleri sermedin de bunları serdin kavgaları.

zeynep'e de diyeceksiniz ki, parayı veren yuları tutar, ya kendi paramızın yettiği kadarıyla alacağız, elimize geçtikçe daha iyisini alırız ya da parayı kim verecekse mecburen onların da keyfine uyacağız. o da klasik gelin sendromu herşeyin en güzelini olsun her şeyi tamam olsun istiyor ama böyle istediği sürece de anana ablana muhtaç kalacağınızı bilsin.

ablası 30 yaşındaysa zeynep de 25 yaşlarında falandır. kız şimdiye kadar bu yaşına ve toyluğuna rağmen iyi sabır gösterip alttan almış. ama bi kere gıcık kaparsa ondan sonra annenle ablan melek olsalar da her laflarından her hareketlerinden kıllanacak sana da kendine de onlara da zehir edecek hayatı. senin de ikili oynamayı bırakıp net bir şekilde tavrını belli etmen, ağırlığını koyman lazım. zeynebe ayrı annenlere ayrı mavi boncuk veriyorsun hala. bence biraz ana kuzusu olduğunu farkedip anneni ve kendini frenlemen lazım.

33 yaşında evlendiğim için ayrı, akademisyen olduğum için de ayrı gıcık oldum annenle ablana zaten.
0
halanne
(26.08.17)
@halanne parayı veren benim ya, annem benim parama kıyamıyor sadece. Kendim kazanıp biriktirdim zaten, annemin parası değil ki o sadece beni düşündüğü için böyle yapıyor.

Teşekkür ederim hepinize, @lim5 anladım tamam :) anneme söyledim ne yapacağımızı, bi tanıdığımın dükkanı var oraya götürücem sizin gelmenize gerek yok, biz beğenir yaptırırız dedim. Biraz rahatladı ortam.
0
🌸anladım
(26.08.17)
Yol yakınken vazgeçin. Bu evlilik yürümez. Şimdi yürüse bile sonra biter. Normalde iki kişi evlenirken iki kişi karar verir. Sizin kişi sayısı çok artmış. Nerde çokluk orada bokluk.

evlilik öncesinde ve sonrasında ailelerin görülme sıklığı arttıkça evliliğin süresi kısalır. şu an sana basit bir mevzu gibi gelen bu perde meselesi aslında yıllarca sürecek bir laf sokma yarışına sebep olacak. hangi perde alınırsa alınsın, şu saatten itibaren bu perde sorunu bilinçaltına atılır ve gerektiğinde hem sizin tarafınızdan hem de aile bireyleri tarafından malzeme olarak kullanılır. bu ve benzeri ufak olaylar gerektiğinde kullanmak üzere hep hafızaya kaydedilir.
0
humat
(26.08.17)
yazık zeynep' e bir yerine iki kaynanası varmış. bir kadına "sen ne anlarsın evli bile değilsin" ne demek? biri benim ablama böyle konuşsa kıyameti koparırım. kusura bakma ama annen sırf erkek çocuğu var diye kendini üstün gören türk annesine benziyor. sen de iki taraf arasında denge tutturamayan tipik türk damadı.
0
bana bir nick verin
(26.08.17)
Abi üzülerek takip ediyorum. Senin ne bitmez çilen varmış?
Bak yakın zamanda kuzenim evlendi, her şeyi karı koca beğendiler, gelinin kızkardeşi yanlarında gitti ama sadece sorulduğunda fikir vermek için. Dışardan bir göz gerekli çünkü. Müdahale etmedi, o olsun bu olsun demedi. Bence ne sizden ne Zeyneplerden kimse gelmesin. Kendiniz halledin mümkün olduğunca. Ayrıca Allah sana sabır versin.
0
hrvl
(27.08.17)
Dostum kusura bakma tam bir gerizekalisin. Oyle anadan anca boyle "oglus" cikar.
0
piremses
(27.08.17)
Annen seni kontrol etmeyi o kadar seviyo ki su an kendi otoritesi ustune bi rakip cikti onun lafi gecmiyo diye cildirmis. Anneni karsina alıp konusman gerekiyor. Karsi cikmak zor geliyorsa bi terapistten yardim almak mantikli olabilir. Ya da kitap onereyim: zor bir ailede buyumek. Kontrolcu ebeveynlere karsi yetişkinlikte bagimsizligini ifade edebilmek konusunda guzel yöntemler var işe yarayabilir.
0
passive aggressive
(27.08.17)
diğer duyurunu da hatırlıyorum o kadar bile yorum yapamayacağım zeynep'in aklı varsa bu kadınlara gelin olmaz. yol yakınken dönsün. kızın başını yakmayın. düşman başına bir kaynana-görümce ikilisi. sen de orta yolu bulamayan nişanlısına laf söyleten ve ezdiren bir insansın. kız sabır taşıymış resmen. seni çok seviyor sanırım yoksa defalarca atılmıştı o yüzük. şu kıza gereken değeri ver ve annene-ablana da verdirt, pasif durma beni bile sinir ettin yahu. ananın ablanın ağzının içine bakma her şeyi ikiniz yapın bu kızı kaybedersin sen bu gidişle bizden söylemesi.
0
sanguine mcqaer
(27.08.17)
önceki mevzuyu da okumuştum. kusura bakma ama annen ve ablanın ciddi problemleri var. zeynep ve sen kendi evinizin perdelerini kendiniz seçeceksiniz. annesine de annene de laf düşmez. koca koca insanlarsınız bunun mevzusunun bile olmaması gerek. önceki mevzudan da anladığım kadarıyla sen çok pasif kalıyorsun konularda. biz perde seçtik perde alıcaz diyeceksin ve bitti.
0
alaimisema
(28.08.17)
önceki duyurunuzuda hatırlıyorum. siz bu dengeleri kuramayacaksanız şimdiden kızdan ayrılın, yazık kıza.

bir kadın olarak diyorum ki;

zeynep'e annemlere saygısızlık etmeyeceksin ama kendini de ezdirmeyeceksin, beni de arada bırakmayacaksın, yoksa restimi çekerim diyeceksiniz.

anneniz ve ablanıza da ben bu kadını eşim olarak seçtim, saygıda kusur etmeyeceksiniz, baskı kurmaya çalışmayacaksınız ve beni karıştırmadan dengeyi sağlayacaksınız yoksa restimi çekerim diyeceksiniz.

hepsinin kulvarı ayrı sizin hayatınızda, herkes kendi kulvarında koşsun, kimse kimseden rol çalmaya kalkışmasın.

ayrıca o alışverişlerin tamamını yalnız yapmanız gerekiyor. stor istemiyorsa istemiyordur. bana ne, annene ne, kime ne yani?
0
Phoebe
(28.08.17)
olay annenizin sizi dusunup dusunmemesi degil zaten, olay sizin basiretsizliginiz, surekli 3. kisileri iliskinize ve sizin oturacaginiz evin icine sokmaniz. daha iki mobilya alma sirasinda bunu yapan/ya da hicbir sey yapamayan, mantikli dusunemeyen ve dusundugunun arkasinda duramayan insan, yarin bir gun cocuk oldugunda vs. neler yapar. zeynep arkadas umarim bir sekilde buralari okur ve yol yakinken ayrilir. sizin gibi biriyle hayat gecmez. o kadar merakliysaniz, anneniz ve ablaniza sectirin herseyi, her dediklerini yapmaya devam edin, anneniz ablaniz siz ucunuz birlikte oturun.
0
kassiopeia
(28.08.17)
1) Perde ve esya bakmaya cümbür cemaat gitmeyin. Sadece nisanlinizin ve sizin begenmesi önemli. Evde oturacak olan, perdeyse perde storsa stor bunun temizligi vs.den sorumlu olacak olan sizsiniz.

2) "Zeynep, şu nasıl diye ablasına başka perde gösterince, benim ablam da dayanamayıp bi de kayınvalidene sorsana Zeynep'cim dedi."
Sebep? Zeynep'in kayinvalidesi bilirkisi mi?

3) Stor'un temizligi zor olur, annen bir daha insanlara temizligiyle ilgili övünmeden önce o perdelere bir su tutsun.

4) "Benden iyi mi bileceksin sen, evli bile değilsin karışma istersen dediler bu kıza ablamla ikisi." Kezban detected :O
"Kız 30 yaşında ve bekar hala!" So what? Temiz, titiz olmak evlilikle birlikte default olarak gelen seyler de biz mi bilmiyoruz :O

5) "Ablası da evli olmama gerek yok annemle temizliği ben yapıyorum dedi, sen karışma canım deyip gülümsedi ablam." Ablan ad hominem'in kralicesi, önde kosani, bayrak sallayani olmus.

6) "Sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum da karışma derken söyleyiş tarzı yanlış oldu biraz." Sana hersey müstehak kardes.

7) Ablanla annen korkunc insanlarmis. Yazik garibim Zeynep'e ki böyle insanlara denk gelmis. Sen yat kalk nisanlinin kiymetini bil.

Not: Klavye Türkce degil, yazim hatalari icin kusura bakmayin.
0
chitosan
(28.08.17)
manuel mandalina +1, pratik bir cözüm önermis
0
rn
(28.08.17)
dugun alisverisine esi disinda baskalarini da goturen insan net dunyanin en salak insanidir. baska da bi yorumum yok konuyla ilgili.
0
brkylmz
(29.08.17)
(1)

formasyon sorunsalı

total paranoia
haftasonları genelde çalışıyor olacağım. formasyonlar hangi günler oluyor ve nasıl oluyor ille gitmek şart mı, en rahat hangi okulda yaparım ve başvuruları ne zaman ?
haftasonları genelde çalışıyor olacağım. formasyonlar hangi günler oluyor ve nasıl oluyor ille gitmek şart mı, en rahat hangi okulda yaparım ve başvuruları ne zaman ?
0
total paranoia
(14.08.17)
Ben gecen sene marmarada aldim haftada 3 gun aksam 6-9:30 arasiydi isten cikip gidiyodum. yoklama aliyolardi devamsizliktan birakip birakmadiklarini bilmiyorum ama bi sekilde kalanlar olmustu.
0
passive aggressive
(14.08.17)
(18)

senelerdir süren arkadaşlıklarınız / dostluklarınız

gmzo
kaç tane? ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en ya
kaç tane?

ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en yakın iki arkadaşımı o kadar da yakın görmüyorum mesela artık. şu an yakın gördüğüm 2-3 arkadaşım da 2-3 senelik.

merak ediyorum birkaç seneye bu arkadaşlarımdan da mı kopacağım? insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı yakın arkadaşlarının olması normal mi? yoksa sorun bende mi?
0
gmzo
(07.08.17)
normaldir olabilir, zamanla insanlar değişir güzel bir laf vardır
10 tane 10 kuruşun olacağına 1 tane 1 liran olsun diye, 10 kuruşluk arkadaşlara denk gelmişsindir yada onlar seni 10 kuruşluk görmüştür.

kısaca bu bir sorun değil doğru arkadaşlar denk gelmemiş olabilir.
0
basond
(07.08.17)
Ben de bazen sorguluyorum kendimi "neden hiç ilkokuldan, ortaokuldan görüştüğüm 1 arkadaşım bile yok" diye. 15-20 yıllık arkaşlarıyla hala çok yakın olabilen insanaları görünce özeniyorum biraz.

Lisedeki yakın arkadaşlarımla da koptuk zamanla. Aylarca hiç konuşmadığımız oluyor çoğu zaman. Buluşunca yine iyiyiz ama birbirimizin hayatına dair çoğu şeyden habersiz oluyoruz. Sadece üniversiteden 2 yakın arkadaşım var şimdi. Onlarla da farklı şekillerdeyiz şu an ama her gün aramasak da birbirimizi mutlaka whatsapp grubumuzda konuşuyoruz. Fırsat buldukça da görüşmeye çalışıyoruz.

Şu saatten sonra da tanışacağım kimseyle yakın olabileceğimi sanmıyorum. Bazılarının ömür boyu yakın arkadaşları olurken bazılarımızın da farklı dönemlerde farklı arkadaşları olabiliyor demek ki.
0
ms brownstone
(07.08.17)
Benim liseden kalma kızlı erkekli arkadaş grubum var. 10 kişiyiz 9 yıldır yakınız baya düzenli de görüşüyoruz. Gerçi yaşlar hala 24-25 civarı. İleride görüş farklılıklarıyla, şehir değiştirmelerle, evlenmeyle kopar mı merak ediyorum ben de.
0
jazzabel
(07.08.17)
yaşım 36. en yakın arkadaşımla 35 senelik bağımız, beraber büyüdük denebilir.
üniversite ve is için ayrı şehirlerde yaşasak da hic kopmadık. hala neredeyse her gün konuşuruz.

biri 7-8 yaşlarından... ama asıl lisedeyken yakinlastik.

bir diğeri orta 1den beri.

iki arkadaşım da ilkokul 5ten.

bunlar hayatta en çok guvendiklerim. bir de işyerinden oldu;2 tane. onlarla da 10 sene falan oldu. sırlarımı anlatır, hala o şehre gittiğimde evlerinde kalırım.

onun harici yine yakın olduğum 3-5 arkadaşım daha var yine yaklaşık 10 senelik.

bir de bir kaç aydır arkadaşlık ettiğim 2 kişi var.

sanırım dostlarım kıymetli. bir kere hayatıma girdiklerinde şartlar ne olursa olsun hic vazgeçmedik birbirimizden.
0
balik kraker
(07.08.17)
mobil edit: üniversite ve liseden hic kimse kalmamis hayatımda.
0
balik kraker
(07.08.17)
Hayatın farklı dönemlerinde farklı arkadaşların olması normal, çünkü hayat sizi aynı yönde şekillendirmiyor. Herkesin yolları farklı ve bazen yollar ayrılabiliyor.

Bir çocukluk arkadaşım var, 20 küsur yıldır arkadaşız. O kendisini zengin eden bir meslek yapıyor, ben de ebedi orta direk olarak takılıyorum. Başka bir arkadaşım evlendi ve balayına Phuket'e gitti. Ben de bunu çocukluk arkadaşıma anlattım, 'Vaaaoo, Phuket' diye. Çocukluk arkadaşım gayet kayıtsız bir şekilde 'Zaten parası olan Maldiv'e, parası olmayan da Phuket'e gidiyor balayına' dedi. Hayatımız farklı yerlerde ama değerlerimizin ayrı olması veya en büyük sırdaşının o olmaması, hiçbir şey paylaşamamak ve tamamen ayrı dünyaların insanı olmak anlamına gelmiyor. Onunla da paylaşacağın şeyler farklı oluyor, onunlayken de hissettiğin şeyler diğer arkadaşlarınla hissettiğinden farklı oluyor ama sadece eskisi kadar kanka olunmuyor. Yeni arkadaşların kadar sık olmasa da görüşüyorsun, özlüyorsun, görmek istiyorsun ama derdini, neşeni en çok paylaştığın insan o olmuyor. Yine de bir şeyler paylaşabiliyor ve mutlu oluyorsun.

Şimdiki arkadaşlarının da yenisi gelebilir. Hatta onlar daha önemli, daha kanka, daha panpa da olabilir. Bu eski arkadaşların tedavülden kalkması ya da artık gereksiz olması anlamına gelmiyor.
0
aychovsky
(07.08.17)
Ben arkadaş ilişkilerinde çok şanslıyım. İlkokulun başından beri, hatta daha da öncesinden süregelen 3-4 çok samimi arkadaşlığım, ortaokulun başından beri süregelen de o kadar dostum, üniversiteden de bir o kadar yakın arkadaşım var. Lokasyon farklılığından dolayı hepsiyle görüşemiyorum tabii ama kardeşim diyebileceğim kadar yakın insanlar bunlar. Yarısıyla yakınız ve sürekli görüşüyoruz. Diğerleriyle de aynı şehirde olduğumuzda muhakkak görüşüyoruz.

Bunun dışında, 1-2 senelik, gerçekten dostum diyebileceğim 1-2 kişi var belki.

Dans ortamlarında olduğum için sürekli farklı insanlarla tanışıyorum ve yeni arkadaşlıklar kuruyorum, ancak insanlara hemen çok yakın olabilen birisi değilim. Son bir senede bir sürü arkadaşım olmuştur ama çok yakın insanlar değiller. Dünyanın en sosyal insanı olmasam da, dostum diyebileceğim 10 kişi vardır belki de, neredeyse tamamı en az 8 yıllık arkadaşlıklar. Zaten bu insanlar bana yetip arttığı için, yeni arkadaşlıklar kursam da çok samimi olamıyoruz. Vaktimi esas dostlarıma ayırınca diğerleriyle o kadar da yakınlaşamıyorum.

Ben durumumdan çok mutluyum, ancak nadir bir örnek olduğumu düşünüyorum. Çevreye baktığımda birçok kişinin arkadaşlıkları birkaç sene sürüyor anca. Ya lokasyon, ya çekememezlik... bir sebepten bitiyor çoğu.

Bu konuya da özellikle dikkat eden birisiyim. Genelleme yapmak istemem ama; uzun süreli arkadaşlıkları olmayan insanlar biraz geçimsiz kişiler gibi geliyor bana (geçerli bir sebebi yoksa). Hatta flört ettiğim kızın hiç uzun süreli dostluğu yoksa, kişiliğiyle ilgili bir problemi olduğunu düşünüyorum ve bu konuya dikkat ediyorum.

Soruna cevap olarak: İnsanların büyük bir bölümü senin gibi. Ama yine de sorun sende (ve çoğu insanda) olabilir. Bu konuda kendini sorgulayabilmen çok güzel. Sebeplerini objektif bir şekilde belirlemeye çalış. Öncekilerle neden koptunuz? Şu anki en yakın iki kişiyi neden yakın görmüyorsun? Belki gerçekten mantıklıdır ve şanssızsındır, belki de sende bir problem vardır...
0
long live rock n roll
(07.08.17)
Hic yakin arkadasim olmadi ve herkesle olan arkadasliklarim birbirimizle uzaklasinca bitti.
0
fabr
(07.08.17)
Farkli donemlerde farkli arkadaslarin olmasi cok normal, herkese boyle oluyor genelde.

Uzun soluklu 1 kadin arkadasim var duzenli gorustugum baska da yok oyle eski. 1-2 kez bozustuk bir sekilde tekrar tatliya bagladik hala arkadasiz. O kadar ortak noktada bulusamiyorum herkesle. Yemek yemeye, filme, konsere, yurtici/yurtdisi tatile her yere gideriz. Onceden yapilmis bir plani olmadikca tum davetleri kabul eder, ben de ederim. Bu yuzden uzun yillardir suruyor sanirim. Her teklife evet diyecek arkadas bulmak kolay degil. Bir sure gorusmedigimizde birimizden biri mutlaka arar.

Bir tane de liseden kalma erkek arkadas var, onunla da hala arkadasligimiz devam ediyor ama 100km uzakta oldugu icin nadir gorusuruz. Cok gorusmedigimiz icin bozuma ihtimalimiz de pek yok:)
0
stavro
(07.08.17)
sende bi sorun yok. doğal olanı bu.
0
elorelia
(07.08.17)
En eski arkadaşlarım ilk okul arkadaşlarım, tamamen kopmadık ama çok sık da görüşmüyoruz, düğünde filan ya da annelerimiz arkadaş onlar vasıtasıyla iletişimdeyiz, hepsi de 20+ yıllık arkadaş. Onun dışında 15+ olanlarla sık sık görüşüyoruz, birisi ile çok yakınız, farklı şehirlerdeyiz ama sürekli konuşuruz, tatile filan gideriz, liseden de bir grubumuz vardı 4 kişilik sürekli iletişim halindeyiz, en geç ayda bir görüşürüz, hiç kopmadık. Onun dışında kemikleşen arkadaş çevrem üniversiteden, yine arkadaş grubundan, 5 kişiyiz. Onlar da hepsi de +10 yıllık. Sonra da zaten yakın arkadaş kategorisinde kimse olmadı. Top 10 yapsam hepsi de eskilerden olur, hatta belki 10 kişiyi dolduramam bile.
0
elikası
(07.08.17)
ilkokuldan arkadaşlarım ancak 5. sınıftan ve yolda veya bir yerde rastlarsak selamlaşırız filan, o kadar. ilkokulun 5 sınıfını, iki farklı şehir ve dört okulda okudum.

ortaokul arkadaşları da selamlaşacak kadar, o da rastlaşırsak.

liseden iki sağlam arkadaşım var, kardeşim dediğim. ve yine o dönem onların ortamında tanıştığım arkadaşlar, onlarla çok sıkı olmasak da.

ilk üniversitemde çok yakın olduğum birkaç arkadaş vardı. biriyle hala görüşürüz her gün whatsaptan ve mümkün olduğunca yüzyüze.
aynı yurdun ve evin odasında birlikte kaldığım arkadaşla bağımız zayıfladı ve koptu neredeyse tamamen.
bir diğeriyle '99 depreminden sonra görüşemedik bir türlü, yıllar sonra görüştük, sevdiğim de birisiydi ama reyizci olmuş kendisi. koparttık bağı.

ikinci üniversitemden iki arkadaş vardı sürekli birlikte takıldğımız. biriyle alakayı kestim, akp muhabbetinden. diğeriyle de arasıra görüşürüz. evlendi, farklı şehirlerdeyiz...

iş yerinden iki tane sağlam arkadaşım var. biriyle defalarca atıştık, fiziksel boyuta varmasa da bayağı kavga ettik siyasi sebeplerden. bi de akpli olmasa çok iyi olacak. bir ara işi bile bırakıp çıktım kavgamız yüzünden. şimdi yakınız, tuhaf biraz.
0
runagain
(07.08.17)
Ilkokul ortaokul liseden kalan hic arkadasim yok sehir degistirmeler evlenmeler sosyal siyasal farkliliklar derken hiçbiriyle alakam kalmadi. Bu durum gorusmeye devam ettiğim en eski arkadasimi 10 yillik yapiyor. Yeni ortamlara girdikce arkadas olduklarimdan bazisi devam ediyor bazisi o ortamdan cikinca bitiyor.

Ilkokuldaki en yakin arkadaşımla gorusmeye calismistik birkac sene once, hala 8 yasinda gibi davrandigi icin bunun gibi 20 yillik arkadasim olacagina akilli dusmanim olsun daha iyi demistim.
0
passive aggressive
(07.08.17)
öyle dostluklarım olmadı.

ilk sebebi, ergenliğimin sonuna kadar çok yer değiştirmem, dolayısıyla kalıcılık unsurunu sağlayamamamdı.

sonrası için ise sebep, karşıma çıkan insanların aslında bana uygun olmadığını kabullenmemdi. yani illa sosyaleşmiş olup, instagrama konulacak fotoğraflar için 32 diş sırıtmamın gerekmeyeceğine inanmamdı. hayata bakış açılarımızın örtüştüğü bir iki insanla da, o insanların geçirdiği -benden bağımsız- dönemler yüzünden ilişkilerimizi askıya alma durumu oldu. ha ama onlarla bir 5 sene sonra yine can ciğer olabiliriz gibi, o farklı bir şey.
0
treamorg
(07.08.17)
liseden beri arkadaşlığımın devam ettiği çok yakın 2 arkadaşım vardı. sonra hepimiz farklı şehirlerde üniversite okuduk. daha sonrasında tam sizin bahsettiğiniz gibi değişimler oldu. uzun süreli arkadaşlığın verdiği rahatlıkla eleştiriler de aynı sertlikte oldu sanırım. sonra bir tanesiyle gerçek anlamda koptuk. görüşmüyoruz. birbirimizi de pek sevmiyoruz sanırım. ötekiyle bu süreç biraz daha ılımlı geçiyordu ki; kendisinin sevgilisi bu süreci hızlandırdı. onunla da kopma aşamasındayız sanırım.

fakat bu süreç içerisinde şunu yakaladım. çok eskiden çok yakın arkadaşım olan biri ile farklı şehirlere taşınmamız sonucunda biraz uzaklaştık. çocukluğun verdiği sorumsuzluk da üstüne eklenince hiç iletişim kurmaz olduk. sonra yine aynı şehirlerde yaşar olduk; fakat yine görüşmez konumdaydık. fakat bir şekilde yeniden rastlaşarak -hatta daha ileri gidersem, tekrar tanışarak- iyi arkadaşlar olduk. laf olsun diye değil, gerçekten en yakın arkadaşım oldu kendisi. şimdi evlerimiz arasında 300-500 metre var. bazen 1 ay hiç görüşmesek de bir destek olarak orada olduğunu bilmek güzel. bazen de her gün görüşür pozisyonda oluyoruz. o zaman da kendi tecrübelerimden yola çıkarak yaşadığım karakter uyuşmazlıklarını yaşamadığımı fark ediyorum. farklılaştığımız çok nokta var ama karşında seni gerçek anlamda dinleyen biri var. art niyet beslemeden, kıskanmadan, senin için en iyisini isteyerek dinleyen biri. farklı üsluplarımız var ama herkes kendince argüman yürütüyor. ama bunların hepsi doğru bir dinlemeyle mümkün oluyor. en azından benim için öyle.

sanırım insan en yakın, en içten, en can arkadaşından, araya ne girerse girsin; kopamıyor. biraz ara veriyor belki sadece. biraz dinleniyor da denilebilir. diğer arkadaşlıklar birer ilizyondan ibaret.

arkadaşlarınızdan belki kopacaksınız, belki kopmayacaksınız. ama kopabilecek arkadaşlıklardan kaybettiğiniz bir şey yok temelde. tecrübe ediniyorsunuz en kötü ihtimalle. kopamayan arkadaşlıklar ise bambaşka bir kazanım. ikisi de normal olan bence. siz de sorun olduğunu düşünmüyorum.
0
windowsguvenlikduvari
(07.08.17)
Benim ilkokuldan kalma sürekli görüştüğüm iki arkadaşım var. Büyük ihtimalle yakın çevrelerde oturduğumuz içindir. Liseden kalma sürekli görüştüğüm 3 4 kişi var. Bunun da nedeni yine yakın çevrelerde oluşumuzdandır.üniversiteden yeni mezun oldum. Herkes kendi evine gittiği için düzenli görüştüğüm kimse yok. Telefon trafiğinin de git gide azalacağını düşünüyorum.
0
valarmurgulis
(07.08.17)
Benim ilkokul yaşlarında tanışıp da halen arkadaşlığımın devam ettiği kişi sayısı sadece bir.Arkadaşlığın devam etmesi derken kriterim haftada en az 1 defa bir araya gelmeye çalışmak, buluşmak için iki tarafın da istekli olması.Tüm olanaksızlıklara rağmen bir araya gelmeye çabalamak.

Onun dışında eskiden aynı iş yerinde çalışıp iş değiştirmeler nedeniyle ayrıldığımız ama 1-2'siyle haftada bir telefonlaştığımız, en geç 2 ayda bir mutlaka görüştüğümüz 4-5 kişi var.

Arada dönem dönem arkadaşlık ettiğimiz ama arama sorma faslının şu an devam etmediği onlarca kişi var.

Yıllar geçtikçe, hele evlendikten sonra yeni arkadaşlar edinmek çok zor oluyormuş.Yakın arkadaş bulmak sevgili bulmaktan daha zor bence.Bu işin çözümünü bulan varsa bana da haber versin.
0
turkuaz
(07.08.17)
1 tanecik. ortaokulda tanıştığım arkadaşım, 2006'dan beri en yakın arkadaşım kendisi.

bi tane liseden vardı, geçen haziranda tamamen bitti arkadaşlığımız mezuniyet törenine gidemedim diye :))

başka da yok.

sorun sende değil bence, bak çok güzel yazmışsın insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı bir bireye dönüştüğünü.
0
mutlusismankedi2015
(07.08.17)
(14)

Rüyadaki hazzın gerçek hayattakinden çok fazla olması? (18+)

medre
Rüyanızda eşinizle, sevgilinizle vs. seviştiğinizi gördüğünüzde (yani normalde de seks yaptığınız biri ile) rüyadaki haz oranınız nasıl? Son 3-4 aydır rüyamda hazdan aklımı falan kaçıracağım şekilde seks rüyaları, orgazmlar, mastürbasyonlar görüyorum. Uyandığımda, akıl sır ermez ve asla yakalanamaya
Rüyanızda eşinizle, sevgilinizle vs. seviştiğinizi gördüğünüzde (yani normalde de seks yaptığınız biri ile) rüyadaki haz oranınız nasıl?

Son 3-4 aydır rüyamda hazdan aklımı falan kaçıracağım şekilde seks rüyaları, orgazmlar, mastürbasyonlar görüyorum.

Uyandığımda, akıl sır ermez ve asla yakalanamayacak o hazzın etkisini hissediyorum sadece bir kaç saniye, sonra gidiyor. Gerçek hayatta öyle bir zevk ya da haz yok hayatımda. Olamaz da zaten, böyle bir seviye yok çünkü gerçek hayatta. Böyle bir seviye olsa savaş diye bir şey olmazdı dünyada öyle düşün. :)

Bakın zevkten aklı kaçırmaktan filan bahsediyorum, erimek akmak, hazzın kendisi olmak filan. Öyle sıradan klasik cinsellik rüyası değil.

Yetmezmiş gibi bi de öyle bir orgazmla sonlanıyor rüyalar, onu filan hiç anlatamam artık o kadar yüksek. Hiçbir uyarıcı ya da uyuşturucu ya da sutra ile ulaşılabilecek bir kafa değil bu.

Sadece rüya.

Noluyor ki yani şimdi son 3-4 aydır?

Edit: Kadınım, evliyim, düzenli cinsel hayatım var.
0
medre
(31.07.17)
bilinçaltın bunu istiyor ?
0
rastocasdelay
(31.07.17)
Uzun süredir mastürbasyon yapmıyorsan normal.

Edit: Düzenli bir cinsel hayata sahip olman, yüzde yüz tatmin olduğun anlamına gelmez. Ayrıca, düzenli seks hayatı olan insanlar da mastürbasyon yapabilir. Yasak olan her zaman heyecanlıdır. Rüyanda farklı kişilerle seks yapıyorsan hissettiğin şey "aldatmak hazzı" da olabilir.
0
dissendium
(31.07.17)
birisi fazla 31 çekiyorsun birisi uzun zamandır çekmiyorsun demiş. her kafadan bi sesi. rüyalar böyledir koçum.

rüyadaki aşık olmak gerçek hayattaki aşık olmak da aynı değil. rüyanın olayı bu.ş
0
tbmm
(31.07.17)
ya rüyalar çok garip değil mi. işimize gelenleri bilinçaltımızla ilişkilendirip işimize gelmeyenleri "nalakası var ya?" diye öteye kovuyoruz. bu fiziksel bişey mi zihinsel bişey mi şimdi senin yaşadığın ben de merak ettim. çok ilginç.

yoksa "anca rüyanda görürsün!" dedikleri bu mu?
0
baharat
(31.07.17)
Ben bir kez rüyamda orgazm oldum ve o şiddetle uyandım, gerçekten hayatımda aldığım en büyük haz çarpı bin falandı.
Keşke bir kez daha yaşayabilsem :(
Ben de kadınım bu arada.
Sebebini bilemiyorum, ama birden fazla kez tecrübe edebildiğiniz için şanslısınız.
0
bir nick var benden iceri
(31.07.17)
Bunu erkekler de kadinlar da yogun olarak yasiyor ve evet gerceginden cok daha tarifsiz bir haz veriyor. Bence nedenini nasilini dusunmek yerine tadini cikarmalisin.kesin omarak soyleyebilecegim tek sey bu kesinlikle guclu libidonla ve fantezi dunyanin gercek hayatinda yasadiklarindan daha derin ve daha edepsiz ve ucsuz bucaksiz olmasiyla ilgili.masturbasyon veya iliski sıklıgınla ilgisi oldugunu sanmiyorum.ben kadin degilim ama bu uykuda yasanan hazzi cok isteyip gunduzden kendimi kurup gecesinde bunu yasadigim oldu.o yuzden hep sunu savunurum.asil seks beyinde yasaniyor.
0
a r a m i s
(31.07.17)
Ben öyle arzular şelale rüyası görmüyorum. Ama rüyada böyle senin gibi öyle tahrik edici görüyorlarmış


Nadirsiniz yani
0
MaNOfTheYear
(31.07.17)
Uyurken oyle bir seviyeye ulasabiliyorsaniz gercek hayatta da o potansiyel var demektir. Gercekte ulaşmak isteyip elde edemediginiz hazzi ruya araciligiyla yasiyor olabilirsiniz.

Ruya/gerçek haz orani: ruyada daha sık, gercekte daha yuksek.
0
passive aggressive
(31.07.17)
Bununla ilgili bir rüya ve nörolojili bir kitapta şöyle diyordu. Uyuyunca bücut rahatlıyor ve REM uykusu sırasında vücuda kan dağıtılıyor. Haliyle genital kısımlara da kan gidiyor ve uyarılıyorsun. Çeşitli nedenlerle seksli rüya görülür (ki bu sevişme isteği ile orantılı olmak zorunda değil), ve tam o sırada yeterince vücut gevşemişse orgazm da olur. Orgazmın aşırı şiddetli olma nedeni, vücudun aşırı rahatlaması. Kah eşinizle birlikteyken kah günlük hayatta stresten dolayı kasılıyorsanız, bir süredir stresli ve düşünceliyseniz vücut kendi kendini özgür ve rahat bırakınca, kan da dolunca olması normalmiş. Bu arada yaşadığınız, hissettiğiniz şey rüya değil, gerçekten yaşıyorsunuz. passive aggressive'in dediği doğru imiş.

Edit: Benzer bir iki şey buldum.
www.quora.com
vaginapagina.livejournal.com

Sevişme rüyası gördüm ama sonu gelmedi bende. Millette varmış ama
0
aychovsky
(31.07.17)
çok nadir bana da olur bu, orgazm olmaz da uyandığımda serseme dönmüş olurum vay bee o neydi diye. ama benimki mesela şöyle oluyor, her şey süper ideal oluyor "rüyamda" çok fazla zevk alıyorum neredeyse hiç almadığım kadar ve rüya gibi bir sevişme oluyor falan, psikolojik yönü baya baskın oluyor yani olayın uyandığımda beynim "zevk zevk zevk" diye kendine gelememiş oluyor.

erkeğim ama ben ve düzenli cinsel hayatım yok.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.07.17)
Bana da oluyor bu ve orgazmın şiddetiyle uyanıyorum. Aslında kadınlarda pek duymadığım için acaba benim mi başıma geliyor sadece diye düşünüyordum :)Kimse bahsetmiyormuş demek ki. Her zaman olmasa da gerçek hayatta da rüyadaki kadar şiddetli orgazmlar yaşadım. Passive aggressive'in söylediği doğru bence.
0
blueprints and cigarettes
(31.07.17)
Düzenli cinsel hayatında kafandakileri tatmin edemiyorsun muhtemelen.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
bir gay olarak en iyi cinsel deneyimlerimi rüyamda yaşamışımdır hem de istediğim kişilerle bazen de hiç tanımadıklarımla.
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(02.08.17)
üç harfliler şey yapıyor olmasın.
0
secrex
(02.08.17)
(3)

Deli Mutfağı, İçecek Yapma Geliştirme

zugas
Merhaba mutfak gurularıyaz günleri için soğuk içecek geliştirme icat etme derdindeyim. mesela, 1 litre sıcak su4 tane boğürtlen çayı1 tane kuşburnu çayı1 dilim limon1 dal nane15 20 tane şeker. çay çıktıktan sonra süzüp dolaba koy, soğuyana kadar bekle sonra lıkır lıkır iç. bu tarif fena olmuyor ama
Merhaba mutfak guruları

yaz günleri için soğuk içecek geliştirme icat etme derdindeyim.

mesela, 1 litre sıcak su

4 tane boğürtlen çayı
1 tane kuşburnu çayı
1 dilim limon
1 dal nane
15 20 tane şeker.

çay çıktıktan sonra süzüp dolaba koy, soğuyana kadar bekle sonra lıkır lıkır iç.

bu tarif fena olmuyor ama geliştirmek istiyorum. eksiklikler de var. bir kere kokuyu muhafaza edemiyorum. yapma ve içme arası neredeyse bir gün. içerken kokusundan eser kalmıyor. aslında soğuyunca bile kokusu kalmıyor. tatlılığı da biraz sıkıntı, şeker iyi diye düşünüyorum ama alternatiflere açığım.

renk on numara bir hal alıyor pırıl pırıl bir kırmızı

evet, tüm önerilere ve şunu da yapsan güzel olur tariflere açığım. bunu nasıl geliştireceğiz.

malzeme olarak sıkıntı çok değil, alkol vs her türlü uyarım.
0
zugas
(28.07.17)
Buzdolabı koydugun suya bir cubuk tarcın koy efsane oluyor basit ve etkili
0
fasulyek
(28.07.17)
Kirmizi erik kizilcik visne gibi taze meyveleri istegin kadar sekerle kaynat, taneleri suzgecten gecir sonra buzdolabına. Ondan sonra ister oyle ic, ister votkayla karistir ister maden suyuyla gazoza dönüştür.

Senin tarifte koku kalmamasinin sebebi buyuk ihtimalle aromali paker cay kullanman diye dusunuyorum? Dogrudan kusburnu ve bogurtlen kullansan kokunun kaybolmamasi lazim ertesi gune.
0
passive aggressive
(28.07.17)
bi şişe baileys i dolaba koy güzelce soğut. sonra şat bardağına doldur, üzerine bitter çikolatanın filetosunu çıkartmak suretiyle rulo çikilops veya rende çikilops koy. afiyet olsun.

süt+protein tozu+nescafe+buzu güzelce çalkala, büyük bi bardağa koy, üste yine çikilops, pipeti bi tane çileğin içinden geçir bardağa salla.
www.youtube.com
0
hasmetizm 2046
(28.07.17)
(17)

Teşekküre verdiğiniz karşılık?

diffarentiationation
Resmi ve samimi olduğunuz kişiler, hatta çok resmi ve çok samimi de olabilir, size şunları dediğinde ne dersiniz?1. Teşekkürler.2. Teşekkür ederim.3. Sağol.4. Sağolun.5. Allah razı olsun.
Resmi ve samimi olduğunuz kişiler, hatta çok resmi ve çok samimi de olabilir, size şunları dediğinde ne dersiniz?

1. Teşekkürler.
2. Teşekkür ederim.
3. Sağol.
4. Sağolun.
5. Allah razı olsun.
0
diffarentiationation
(28.07.17)
Estağfurullah, ne demek, önemli değil, lütfen, vb.
0
Adramelekhh
(28.07.17)
1. Ne demek
2. Rica ederim
3. Sen de
4. Siz de
5. Eyvallah

sirali yazdim ama samimiyet seviyesine gore karisik da cevaplanabilir. hepsini ayni anda kullanmamak lazim ama..
0
ekyil
(28.07.17)
Çok samimi olduğum kişiler bunları bana demez pek, dedikleri zaman da şakayla "bi daha benden bi şey isteme ama" falan deriz birbirimize, ama arada resmiyet varsa "ne demek" veya "önemli değil" diyorum.
0
Kamyoncunun vitesi
(28.07.17)
Rıca ederım hepsi için en uygunu.
0
bedbed
(28.07.17)
Ben genelde teşekkür ediyorum karşılık olarak da.
0
sopiro
(28.07.17)
4.bp.blogspot.com

Bu.

edit: ama daha mütevazi bir biçimde gülümsüyorum böyle pişmiş kelle gibi değil daha anlık oluyor ayrıca.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.07.17)
Genellikle estagfurullah derim.
0
delicevat
(28.07.17)
hi hm derim, asla dinle ilgili ifade kullanmam. Cok da kibar olmam gereken yerde "Rica ederim." derim ama ornegin biri icin kapiyi acarsam kucuk bir seydir "hi hm" diyorum.
0
Traveller
(28.07.17)
Rica ederim
Ne demek
Bi sey degil canim nolacak
0
passive aggressive
(28.07.17)
ilk 4 - ricæderim
5. - eyvallah
0
ateistanbul
(28.07.17)
"Rica ederim" diyorum.
0
stavro
(28.07.17)
1 önemli değil
2 önemli değil
3 sen de sağol
4 siz de sağolun
5 sağol
0
tuzumkuru
(28.07.17)
rica ederim
0
kuzey li
(28.07.17)
Eyvallah genelde
0
etna
(28.07.17)
Hepsi için çok farklı şeyler söylemiyorum ama yakınlığıma ve ne için teşekkür ettiğine göre "Rica ederim", "Ne demek, her zaman", "Lafı olmaz", "N'olcak canım" ve göz kırpma/havadan öpücük gönderme şeklinde sıralayabiliriz. Bazen şaşırıp ben de teşekkür ediyorum. Bazı kereler "Doğum günün kutlu olsun" diyen birine "Senin de", "İyi yolculuklar" diyene "Sana da" demişliğim vardır. Yalnız, "Allah razı olsun" denirse, "Sağ olun. Sizden de" derim.
0
aychovsky
(28.07.17)
Yabancıya: rica ederim
Arkadaşa: ne demek yahu, lafı bile olmaz, aşkolsun yav, asıl ben teşekkür ederim
Amire, büyüğe: estağfurullah
0
manuel mandalina
(28.07.17)
ayıpsın karşim
0
siradam
(29.07.17)
(5)

dnayı kaba mühürlemek?

uyusam iyi olur
https://eksisozluk.com/entry/69663108bu entry çok sahte,anlamsız, saçma geldi. doğru olduğunu düşünmüyorum. zaten alıntı yaptığı site de uyduruk bir şey. sizce de öyle değil mi?
eksisozluk.com
bu entry çok sahte,anlamsız, saçma geldi. doğru olduğunu düşünmüyorum. zaten alıntı yaptığı site de uyduruk bir şey. sizce de öyle değil mi?
0
uyusam iyi olur
(27.07.17)
bullshit as fuck
0
ghilleinthemist
(27.07.17)
Uyduruk. Açıklayacak bilimsel bir yönünü bulamadım.
0
Lim5
(27.07.17)
Oyle bir sey yok. Duygular gen ekspresyonunu etkilese bile, yan odaya muhurlenmis dnayi etkilemek diye bi varolus tarzi yok. Dna nedir nasil izole edilir biraz video falan izleselermis keske yazarken.
0
passive aggressive
(27.07.17)
site ve yazı zaten sıfır bilimsellik de kaynak diye paylaştıklarının çoğunun da yazıyla alakası yok. birisi görüp entry yazıyor da bunu "ufuk açacak" görüp ekşi şeyler'e taşıyan hıyarı tanımak isterim ben.
0
doxanikee
(27.07.17)
(bkz: pseudoscience)
0
neseranni
(28.07.17)
(8)

mesela çocuğunuz sizinle aynı inanca, siyasi görüşe vb sahip değil...

dedim ben sana
ilişkileriniz nasıl olur? yaşamınız nasıl olur?hayatınızdan öteler misiniz yoksa minimum düzeyde mi görüşürsünüz?fikirlerinin, inancının değişmesi için uğraşır mısınız?not: çocuğun yaşı farketmez.
ilişkileriniz nasıl olur?
yaşamınız nasıl olur?
hayatınızdan öteler misiniz yoksa minimum düzeyde mi görüşürsünüz?
fikirlerinin, inancının değişmesi için uğraşır mısınız?
not: çocuğun yaşı farketmez.
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Taban tabana zıt olsa "Ben nerede hata yaptım?" diye düşünürdüm herhalde. Ancak benimle birebir aynı fikir ve inançları benimsemesini de beklemezdim, hatta istemezdim de. Özgün olsun isterdim.
0
auroraaurora
(26.07.17)
Benden farklı ise oturur görüşlerimizi paylaşır, geliştiririz. Benim tam tersim olursa küçük yaşta düzeltmeye çalışırım, büyük yaşta yaşıyor mu diye kontrol ederim.

Tam tersi derken şimdiden örnek verirsek siyasal islamcı, yobaz, akpli falan gibi.
0
nawar
(26.07.17)
Karışmam diyecektim ama @vegas'ın cevabını okuyunca biraz şunu düşündüm, müslüman olabilir ama yobaz olmaması için elimden geleni yapardım. Hangi din veya siyasi görüşü benimserse benimsesin; çağdaş, özgürlükleri kısıtlamayan, eşitlikçi vb. özelliklere sahip olmasına uğraşırdım.
0
senolll
(26.07.17)
Ben ateistken cocugum yobaz olmuşsa demek bu cocuga hicbi sey ogretememisim ne bicim cocuk yetistirmisim diye üzülüp kendimi suclarim ama evlat neticede bi yerden sonra kabullenip laf sokup dalga gecerim en fazla.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Benim çocuğum sonucta atsam atamam satsam satamam. Yobaz olacağını hiç düşünmediğim için çok da bir şey demem heralde yazacaktim ama öyle olursa isim zor,iliskiyi kesemem ama biraz seviyeli bir ilişkimiz olur sanki.
0
pamuk helvalar cebe
(26.07.17)
böyle konularda çok rahat konuşmak istemem ama cidden hiç fark etmez; sadece iyi bir insan olsun, evrensel ahlaki ve etik değerleri önemsemese dahi saygı göstersin, yeter. dindar ise hakkını vermeli, ateistse de "bakın, ben einstein'ın günümüzdeki temsilcisi olacak kadar bilim aşığıyım; bilim benden sorulur, sizi cahil yobazlarrrrrr!!!!" gibi çok sığ ve ego kokan cümeleler kurmamalı burada olduğu gibi.
0
m e b
(26.07.17)
Tam tersim bir görüşe sahip olursa, aklıma ilk gelen şey 'Demek ki çocuk bana tepki olarak böyle oldu ve bana karşı gizli nefreti var. Benden intikamı böyle alıyor herhalde' olur. Anne olarak iyi bir anne olmadığımı, kaybettiğimi düşünürüm. Çocuğa şiddet mi uyguladım, çok mu baskı yaptım, çok mu helikopter yetiştirdim, çok mu hayatına müdahalede bulundum da kaçışı orada buldu derim.

Onu bir şeye zorlamam, kimseyi rahatsız etmediği ve herkese saygılı olduğu sürece ne olursa olsun. Gerçi bir yaştan sonra müdahale edemem. Tut ki benim çocuğum IŞİD'e katıldı; ne yapacağım. Belli bir yaşta kulağından çekip eve getiremem ya. Ağlaya ağlaya psikolog yollarına düşerim 'Ben şimdi ne yapayım' diye.

Küçük yaşta ise sakin olmaya çalışırım. O yaşlarda arayışlar bol bol olur. Korkutup nefret ettirmektense 'Neden' diye falan sorarım sanırım. Belki arkadaş çevresinden ezberleyip gelmiştir ya da arkadaşları öyle diye o da öyledir. Arkadaşları ile arası bozulsun istemem, nasıl olsa o arayış dönemi sakin sakin geçecek. O aralarda konuşmaya çalışırım herhalde.
0
aychovsky
(27.07.17)
Anarşist ve ignostik olmazsa çocuğumu şefkat odunuyla döverim.
0
kargn
(27.07.17)
(13)

sevgilinizle aranız nasıl?

lonelyman
cidden nasıl gidiyor? tartışma, kıskançlık, ara sıra küs kalma oluyor mu?yani biriniz şöyle diyor mu "her şey süper, hiç kıskanma yok tartışma kavga yok mis gibiyiz" diyor mu?hayatımda kimse yokken ne güzelmiş salak gibi yeni anladım başıma aldım belayı yetti canıma.
cidden nasıl gidiyor? tartışma, kıskançlık, ara sıra küs kalma oluyor mu?
yani biriniz şöyle diyor mu "her şey süper, hiç kıskanma yok tartışma kavga yok mis gibiyiz" diyor mu?

hayatımda kimse yokken ne güzelmiş salak gibi yeni anladım başıma aldım belayı yetti canıma.
0
lonelyman
(26.07.17)
Iyi gidiyor. Gecen yil Los Angeles'a yanima geldiginde 3 hafta harika gecmisti. Giderken dayanamadim havalimaninda agladim. Simdi yine yanindayim da firsatin farkina varamiyorum. Isten dolayi cok az konusabiliyoruz.
0
Traveller
(26.07.17)
sevgilim yok. fakat olsa da böyle eziyet bir ilişki istemezdim. tartışma, kıskançlık falan.

hayatı daha da zorlaştırmaya gerek yok. ilişki dediğin o kadar yıpratıcı olmamalı.
0
MaNOfTheYear
(26.07.17)
yok ki :(
0
secrex
(26.07.17)
ilişki, sevgililik denilen şey insana hayatındaki huzur veren kısım olmalı. okul, iş, güç vs gibi günlük uğraşların verdiği stresten insanı arındıran şey sevgililik olmalı. ilişkiniz gündelik şeylerin üzerine size ekstra stres, sıkıntı yüklüyorsa ayrılın.

başka bi şekilde daha söylemek gerekirse; hayatı birkaç çeşit yemekten oluşan bi akşam yemeği gibi düşünürsek, çorba, ana/ara yemek, salata vs yi aile, iş, arkadaşlar vs gibi düşünürseniz sevgili bu yemekteki tatlıdır. tatlı opsiyoneldir. mantıklı birisiyseniz sevmediğiniz tatlıyı yemezsiniz. hayatınızı mahveden ya da daha da zora sokan ilişkiyi de bitirirsiniz. bu kadar basit. kimse kimseye katlanmak, başkasını kabul etmek ya da hayatında birisini tutmak zorunda değil. sizden ayrılmak isteyen birisine dahi neden diye sormadan ok deyip geçin. zorla yenilen tatlı, tatlı gelmez. hatta kilo yapar sağlığa zarar verir :)
0
washe
(26.07.17)
abi yanlış anlama da bu yalnızken çok güzel kafası hiç mantıklı değil.

eskiden olurdu evet başkalarıyla, hatta ben bunu kaçınılmaz bir ilişki dinamiği olarak görürdüm ama şu an hiç olmuyor akıp gidiyor her şey sorunsuz bir şekilde zaten öyle olunca da ilişki dediğin şey zevk veriyor mutlu ediyor yoksa yaşadığın şey ilişki adı altında eziyet oluyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.07.17)
Şu an yok, ilişkim olmasını da özledim artık valla.

Eski ilişkimi düşünüyorum da aşırı kıskançlık, kavga falan olmuyordu pek. Çok nadir birkaç kavgamız olmuştu 3 4 senede.

Sizin söylediğiniz gibiyse, rahatsız ediciymiş gibi o.
0
senolll
(26.07.17)
tartışma kıskançlık dozunda olduğu süree ilişkinin heyecan verici taraflarıdır, süper sorunsuz ilişki aşırı sıkıcı. o ne lan?
0
füt
(26.07.17)
Eh oluyor tabii hepsi.
0
jazzabel
(26.07.17)
Iyi gibi, son bir senedir baya duz bir cizgi tutturduk. 3,5 seneden sonra artik kavga edecek bir sey bulamiyoruz, kiskanclik da cok olmuyor. "Su kim, oyle mi dedi, ha dikkat et ben bu kisiden cok hoslanmadim" konusmasi geciyor en fazla, ustune ikinci defa konusmuyoruz bile. Sanirim kendimle iliskideyim adjdjjd.

Boyle olunca da hic yipratici olmuyor, ayni zamanda en arkadasim.
0
piremses
(26.07.17)
3-5 ayda bir falan tartisiyoruz. Oyle kiskanmali kusmeli tartismali iliskim olsa bunla mi ugrasicam diyip kaçarım zaten.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Bazen iyi, bazen kötü.
Tartışmalar oluyor zaman zaman. Zaman zaman bıkıyorsun da ama yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi ilişki denen şey hayatın huzurlu kısmını oluşturmalı. Yani kavga etmek, bazen gerçekten önemsiz bir şey olabiliyor. Birbirini kırmadan eften püften kavga edip sonunda birbirine gülüyor da olabilirsin; kıskançlığını dalgaya vurarak huzur kaçırmadan gözdağı verip yine sonunda birbirine gülebilirsin. Yeri gelir 1 saat, yeri gelir 1 gece küsebilirsin de...

Şahsi kanaatim sorun olan kısmın bu davranışlar olmadığı. Nasıl ki kavgasız, kıskançlıksız, hep barışık mıç mıç ilişkiler en iyisi en huzurlusu olmuyor; yukarıda bahsettiğim şeyleri yaşadığın ilişki de en kötüsü ve huzursuzu olmaz.

Kiminle yaşadığın, nasıl yaşadığın, tahammül sınırın önemli bence.

Birbirini kırıp dökmüyorsan, üzmüyorsan, bunaltmıyorsan o ilişki diğer şeyler olsa da iyidir, güzeldir bence.

Tartışma o kadar da fena bir şey değil, kıskançlığı yeri gelir sen de yaşarsın ama nasıl yansıttığın, nasıl tartıştığın ve tahammül edip edemediğin önemli işte.
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(26.07.17)
gereksiz tartışma çıkarmamayı ve parçası olmamayı öğrendim. bu karşımdakinin davranşına hehe deyip geçiştirmek değil. cidden mantık ve akıl ile olayı analiz ederek sakin kalarak tartışmak ile oluyor.

kavga-ayrıl-barış bunlar ilişkinin çivisini çıkarır. bir defa kavga barışma ayrılma yaşandığı zaman devamı geliyor o yüzden o ilk ayrılığı asla yaşamam. ayrılacaksam da bu düşünülmüş bir karar olur ve geri dönmem. karşımdaki de bu tavrımı bilir yok yere olay çıkarmaz ayrılmaz.

bu tip şeylere dikkat edince ilişki yük olmuyor insan hayatına. yük olacak insan da aslında zaten baştan belli ama biz öyle olmayacağına kendimizi kandırarak inanıyoruz. bunu yapmamak lazım.
0
orpheus
(27.07.17)
sevgililerinizin sınırlarına saygı duyun. x bir durumda onun bir davranışı size uymuyorsa bile "bu onun isteği" deyip çok zorlanmayacaksanız bunu yapın. yani "düşündüğünüzü" boş verin, onun istediğine odaklanın. çünkü her insanın sınırları vardır. o sizin bir uzantınız değil. genelde öyle algılandığından "benim uzantımın bu hareketini beğenmedim" diyerek abukluyor insan.
0
matrix
(28.07.17)
(4)

Özel okul sözleşme feshi

ummood
Merhaba arkadaşlar, kritik bir durumla karşı karşıyayım sorum şu; bir özel okul ile 26 haziran tarihinde bir sözleşme imzaladım. Sözleşme 1 eylül 2017-31 Ağustos 2018 tarihleri arasında yani 1 yıl geçerli. Önceki patronum dün beni arayarak beni bir firmaya tavsiye ettiğini ve firmanın eğer onay veri
Merhaba arkadaşlar, kritik bir durumla karşı karşıyayım sorum şu; bir özel okul ile 26 haziran tarihinde bir sözleşme imzaladım. Sözleşme 1 eylül 2017-31 Ağustos 2018 tarihleri arasında yani 1 yıl geçerli. Önceki patronum dün beni arayarak beni bir firmaya tavsiye ettiğini ve firmanın eğer onay verirsem benimle hemen görüşmek istediğini söyledi. Sektörde lider bir firma olsa da sözleşmem olduğunu ve anlaşmam durumunda tazminat ödeme yükümlülüğüm olup olmadığını bilmediğimi söyledim. Böyle bir fırsatla bir kez daha karşılaşmayacağımı ve en azından firmaya şartlarımı sunup ona göre karar vermem gerektiğini söyledi. Ben de dediğini yaptım ve şartlarımı sundum kabul ettiklerini söylediler.

Şimdi sorun şu ki özel okul ile görüşerek böyle bir nedenden dolayı ayrılmak istediğimi söylersem tazminat maddesi varsa devreye sokabilirler. Henüz kurum tarafından evrak vs. istenmedi ve sigorta girişim yapılmadı. Acaba bu durum bir avantaj mıdır? Ayrıca firma isteğimi reddederse 1 sene boyunca antipatiyle bakılan bir ortamda tatsız bir şekilde çalışmak durumunda kalabilirim. Nasıl bir yol izlemeliyim? Yardımlarınızı bekliyorum

Not: firma yarına kadar bu sözleşme durumunu halletmemi istedi.
0
ummood
(26.07.17)
2 ay deneme suresi olur genelde ve sozlesmede de yazar eger oyleyse tazminatsiz falan ayrılabilirsiniz.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Peki tazminat varsa da sözleşme tarihinin henüz içerisinde bulunmama durumunun bir faydası olabilir mi
0
🌸ummood
(26.07.17)
merhaba benım basıma benzer bır durum geldı cok arastırdım. sozlesmelerde genelde deneme ıbaresı oluyor. ve o yuzden karsılıklı fesh edılebılıyor. fakat karsı tarafla net olmadan fesh etme derım. onlarla ımzala sonra fesh et.

bızım tazmınat 7bın lıraydı ama baslamadan fesh edılebılıyor.
0
mymissingstars
(26.07.17)
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim. Sanırım firmanın teklifini açık kapı bırakarak reddedeceğim. Belki böyle bir fırsat bir daha gelmez ama hem konum dolayısıyla zaman , hem de serbest çalışma şartlarımı etkileyeceğinden ekonomik olarak da dezavantajlı duruma düşeceğimden (daha yüksek bir miktar teklif etseler de başka firmalarla freelance çalışamayacağımı söylüyorlar bu durumda kolej daha avantajlı oluyor ) bu kararı aldım. Tekrar teşekkürler arkadaşlar.
0
🌸ummood
(27.07.17)
(55)

Nişanlım ve annem arasında kaldım imdat

anladım
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor. Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken anne
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor.

Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken annem bir kolye aldı nişanda takmak için, alırken bana neden göstermediniz diye zeynep bi bozuldu ama annemin hediyesi canım falan dedim çok da şey olmadı. Sonra 3 ay sonra ben ev aldım, evde bir sürü yapılacak iş vardı, duşakabin değişmesi, seramikler vs. bunlara bakmaya gidecektik, annem ablan da gelsin dedi erteledik. Ben de çok yoğun çalışıyorum, ya ben müsait olmuyorum ya ablam olmuyor, evlenmemize 2 ay kaldı hala ortada bir şey yok diye zeynep çok sinirlendi. Haklı bi şey demiyorum, biz de aynı gün hem seramikleri hem de gelinliği aldık. Bu defa ablam zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten diye annemi doldurmuş, annemle kavga ettik.

Hadi bu kavgayı da bi şekilde atlattım, annemle ablam gidip düğün için 5 taş yüzükle, kolye ve küpe almışlar. Bana eve gelince söylediler haberim yoktu, iyi yapmışsınız dedim ne bileyim ya. Zeynep de düğün için bi kolye mi alsam deyince annemler aldı ki dedim, ooo kıyametler koptu, "nişanda da aynısını yaptılar zaten, neden beni götürmüyorlar takacak olan onlar mı" diye saydı da saydı. Yine annem sürpriz bi hediye yapmak istemiş ya dedim, tam gönlünü alıyordum ki fotoğraflarına bakayım bari dedi. İstedim fotoğrafları attılar, Lan ablam kendi kolyesi ve yüzüğünün aynısını almış, kız çıldırdı iyice, senin bana saygın yok dedi konuşmadı 2 gün. Arkadaşlara sordum kız haklı, sen onun beğendiği bi şey daha al dediler, aradım söyledim yine gönlünü almayı başardım. Bu defa eve geldim, annem perdeciye gitmiş, perde yaptırıyormuş onu söyledi, ben de sinirlendim ya bak kız görmeyince sorun oluyor, o kolyeyi de aldınız zeynep onu düğünde takmayacak biz başka bi şey alcaz dedim. Bu kız kim sanıyor kendisini, beğenmezse beğenmesin diye bu sefer o başladı, yemin ederim allahım al canımı kurtar şundan diyesim geliyor artık. Bu son kavgaydı 4 gündür konuşmuyor işte.

Eylül'ün 5'ine kadar öleceğim arkadaşlar napayım ben bilmiyorum bana bi akıl verin allah aşkına ya. Bi de ablam bi gün otururken zeynep'in falına bakmış 10 gün önce falan, sen çok şükürsüz bi dönemdesin, her şeyin var ama tatmin olmayı bilmiyorsun demiş, niye diyorsun abla NİYE. Bu ne lan, parçalayacaklar beni, İMDAT.
0
anladım
(26.07.17)
İki kadın görümce ve kaynana çok tehlikeli gelini kabullenmeleri zaman alacak. Sen nişanlının yanında ol yalnızlık çekmesin. Kız sonuna kadar haklı
0
hernezıkkımsa
(26.07.17)
okumadım ama anne mühim.
0
secrex
(26.07.17)
zeynep haklı.
0
ghilleinthemist
(26.07.17)
bende anne her zaman haklıdır diyecektim ama annen haksız.
kızı götürecekler.
perde, kolye, yüzük bunlar önemli.
hacı perde alacak kızı niye götürmüyorlar böyle saçmalık mı olur:))
allah yardım etsin.
bu kadınlar adamı deli ediyor yemin ederim ulan hayatımda kimse yokken ne güzel mutlu mesut bir adammışım aklıma sokayım gram huzur yok her gün kavga..bak sinirlendim şimdi.
0
lonelyman
(26.07.17)
İkisini birbirine kirdir.
0
partizan
(26.07.17)
SENİN anlattığın şekliyle zeynep hanım sonuna kadar haklı. annenin ve ablanın yaklaşımları çok art niyetli ve elalemi kendi gibi / çocuk gibi sanıyor. annengile burnunu sokmamayı / kendi başlarına iş yapmamayı öğreteceksin bence çünkü yarın da oğlumun evi değil mi istediğim zaman gelir kalırım moduna gireceğe benziyor. zeynebin yerine bir kez daha sinir oldum.
0
aydogank
(26.07.17)
Bir araya gelip hiç vakit geçirmediler mi? Benim bildiğim nişan alışverişine kız götürülür ve o ne beğenirse o alınır. Doğum günü hediyesi değil ki sonuçta bak bakalım beğenecek misin diyebileceğin bir şey olsun. Beraber vakit geçirin bir gün. Kızı ablana ve annene ısındır.
0
dissendium
(26.07.17)
zeynep haklı
0
balpolen
(26.07.17)
@dissendium abi hayret ettiğim nokta da bu, ailelerimiz 8 yıldır tanışıyor ve sürekli gidip geliyoruz zaten. Başkası bi şey deyince güzel gelinim diye bahseden annem, niye böyle yapıyor anlayamıyorum. Ben bilmiyordum böyle gösterilmesi gerektiğini falan, annem gerek yok demişti ne bileyim ya. Bi de diyor ki o hafta doğumgünüydü, ben onları doğumgünü için aldım ama düğünde takacağım, kitlendim bi şey diyemedim.

Bu da şöyle doğumgünü hediyesi aldık bi şey alma dedi almadım (meğer bunlarmış), doğumgününe evlerine gittik, ben bekliyorum ki hediye çıksın çıkmadı, sonra evde sorunca düğünde takacağız işte dedi. Bi de kızdan trip yedim doğumgünümü önemsemedin diye.
0
🌸anladım
(26.07.17)
Zeynep haklı.
Geleneklerle zerre işi olmayan bir insanım ama bu memleketin örf ve adetleri bu tarz alışverişlerin kaynanalar, gelin, varsa abla kardeş ile vs yapılmasını gerektirir. Takıları nişanlınız beğenmeliydi. Açıkçası perdeleri de kullanmasa sonuna kadar haklı. Kendi evinde kullanacağı şeyi başkasına mı soracak?

Anneniz ve ablanız kendi kayınvalidelerinden gördükleri sinir bozucu şeyleri nişanlınızdan çıkarıyor gibi. Ya da kontrol manyağı olmuşlar. Nişanlınızı destekleyin bence. "Bak ben şimdi senin yanındayım, düğün müğün bitsin annemlerle de aramızı düzeltelim e mi" deyip orta yolcu olun derim ben.
0
sopiro
(26.07.17)
Evi siz almışsınız sanırım. Bence aileniz kıza bu konuda içerli hani oğlumuz ev bile aldı daha ne diye nedense ben öyle hissettim yoksa kızın kullanacağı evdeki perdeleri kızdan habersiz seçmek akıl karı değil.
0
pastörizesüt
(26.07.17)
valla kusura bakma da annenle ablan çok fena. zeynep haklı. anneni ablanı çift işlerinize karıştırma derim. bundan sonra hayatını zeyneple yaşayacaksın.
0
sanguine mcqaer
(26.07.17)
@zeynep +1

Sen ve Zeynep'in kalacağı eve anne ve ablanın kafalarına göre perde alması, duşakabin tercihine karışması, gelinin düğünde takacaklarına karışması çok saçma. Ben gelinlerin saçma telaşı modunda bir şey bekliyordum, tam tersi çıktı.

Annende tipik bir "oğlumu başka kadına kaptırıyorum ve o ona yeterince iyi bakamayacak" bakışı var. Türk annelerinin ortak bakışı. Biraz da dışlanmışlık hissi var. Her şey mükemmel olsun istiyor ama kendi kriterlerine göre mükemmel. Benim annemde de o süreç geldiğinde olacak herhalde. Şimdilik aksini iddia etse de. O yüzden Zeynep'i süreçle ilgili haberdar edip, anneyi de gelin konusunda ve dışlanmışlık konusunda içini rahatlatma ve sözlü telkin yoluna gidebilirsin.

Zeynep'e konuyu açtığın için ondan lojistik destek alabilirsin. Yani o annene gidip alışverişe çıkmak, onun bol bol fikrini almak yoluna gidebilir. Tabii bunları kendisinin kesin fikri olmayan konularda ve annenle hemfikir olabildiği alanlarda yapması gibi. Örnek veremedim şimdi. Ben mesela yatak örtüsü derdim azıcık bile umrumda olmayan ev eşyası olarak gördüğüm için ama kadınlar için anayasanın değiştirilemez maddesi gibi olabiliyor sanırım o. Belki beyaz eşya?

Bu arada kusura bakma ama ablanın kahve falı büyük terbiyesizlik.
0
nawar
(26.07.17)
annen ve ablanla konuştuğun sahneler kafamda tam olarak şu şekilde canlandı -> llcdn.listelist.com

zeynep sonuna kadar haklı. allah yardımcın olsun..
0
nrmnm
(26.07.17)
ablan fena. kıskanıyo bariz.

annenin bu tarz davranışlarında ablanın etkisi varmış gibi geliyor.

ailene rest çek ama zeynep çakmasın.
0
füt
(26.07.17)
Nişanlınla senin oturacağın evin perdesine duşakabinine annen ablan niye karışıyor ya, ne alaka amk. Olayda en büyük suç sende. Annenin ve ablanın saçmalıklarına engel olması gereken ve onları kontrol altında tutması gereken sensin. Hani iki taraf da irrasyonel davranıyor olsa "arada kaldım" deme hakkın olur da bu olayda senin savunman gereken taraf çok bariz ortada. Kuracağın aileyi doğduğun aileden koru.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.07.17)
zeynep haklı +1
o evde onlar değil siz yaşayacaksınız. alınan takıları onlar değil zeynep takacak. bişeyler yapılacaksa gelin kıza sorulur bu böyledir. ayrıca annelerin bu tarz şeylere karışmasını da aşırı itici buluyorum. fikir istenirse belirtsinler kız yanlış da yapıyor olabilir bırakın tecrübe etsin biraz para kaybetsin dünyanın sonu değil ya.
oğlan anaları böyle malesef türkiyede. ama sen annenlere karşı gerçekten bi mesafe koyamazsan evliliğinde çok daha büyük problemler seni bekliyor şimdiden söyliyeyim.
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Zeynep Bacı haklı. Sonuçta evi siz kullanacaksınız ve siz oturacaksınız. Onun ve sizin birlikte düzenlemeniz, ondan habersiz iş yapmamanız gerek.

Ancak, bu nişan döneminde kalacak, evliliğe yansımayacak düşünüyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. O zamanda evinizin anahtarının yedeği olsun mu, istediği zaman girsin mi tartışmaları olacak.

Şu ana kadar hep ailenizle mi yaşadınız, aynı şehirde misiniz bilmiyorum ama bu tarz anne ve görümce tepkileri ‘Elalemin kızı oğlumu üzüyor’ diye görünür ama derininde ‘Oğlumuzu bizden uzaklaştırıyor, oğlumuzu bize düşman edecek’ paniği yatar. Kendi doğurup bugünlere getirdiği oğlunun hayatında hala kraliçe olabilmek ve söz sahibi kalabilmek için hayatıyla ilgili kararları zorlar. Çünkü annenize uydukça, onun dediğini kabul ettikçe rahatlar, ‘Oh, hala benim oğlum’ diye sakinleşir. Gelin inatlaştıkça, ‘Oğlumu benden koparmaya çalışıyor’ diye ona bilenir. Bunun birçok adı var ama annenizdeki bu yaklaşımı Nusret Kaya ‘ateş rahim’ olarak, başka insanlar başka terimlerle ve yaklaşımlarla açıklar. Siz Zeynep’in haklı olarak tarafını alenen tutarsanız, anneniz ve ablanız ‘Fesat kız, oğlumun aklını çeldi. Şimdi parmağında oynatıyor. Evladım hayırsız çıktı’ der. Siz Zeynep’le aralarını yapmaya kalksanız ‘Gördün mü fesat kızı. Oğlumu iki arada bıraktı’ der.

Bununla ilgili bir fıkra bile var: Bir kadın güne gitmiş ve arkadaşı ile konuşmaya başlamış. ‘Ah, komşu! Gelin öyle kötü çıktı ki anlatamam. Tutturdu tatile gidelim diye, oğlanın tüm parasını harcattı. Evde hiç yemek yapmıyor, her akşam dışarıda yediği parasını oğluma ödetiyor. Oğlum yazık, çalış çalış çok yoruldu’ der. Komşusu ‘E, kızın nasıl’ diye sorar. Kadın anlatmaya başlar. ‘Ay komşu, öyle hayırlı bir koca buldu ki, her istediğini yapıyor. Tatile gidelim diyor kızım, götürüyor. Evde hiç yemek yapmıyor, bir eli yağda, bir eli balda. Her akşam yemeğe başka bir yere gidiyorlar, kızıma hiç ödetmiyor. Bir de çalışkan ki, sorma’ diye. Bizim annelerin çoğunluğunun durumu bu.

Dolayısıyla siz ağzınızla kuş tutsanız Zeynep’i sevdiremezsiniz. Zeynep’in de bunun farkına varması ve haklı olduğu halde ailenin gönlünü çalması ve orta yol bulması gerek. Başka türlü anneniz illa ki ona karşı dolacak ama bir yandan da Zeynep hayatında hep annenle senin aranda orta yol bulmak durumunda kalacak böyle olursa da.

Bu arada anneyi sakinleştirebilirsiniz. Evlenince sizi kaybetmeyeceği yönünde teskinde bulunun. Zeynep'in düşman olmadığı fikrini örneklerle anlatmanız gerek.
0
aychovsky
(26.07.17)
sizin aile biraz kontrol manyağı gibi. zeynep haklı diyorum ben. abi sonuçta aldığınız evde yapılacak en ufak bir değişikliği kendisi yapmalı. annenizin veya ablanızın herhangi bir söz hakkı yok bu işte. eve perde diktirilecekse zeynep beğenir ve anneniz yaptırmak istiyorsa zeynep modeli annenize gösterir gider anneniz aynı modeli yaptırır. anne ve ablayı frenlemezseniz daha kötü şeyler olabilir. alın karşınıza sakin sakin konuşun ikisiyle de. ben ikinize de çok değer veriyorum ama o ev zeynep'le benim ve o eve ne yapılacaksa zeynep'in istediği gibi olacak, zeynep'e bir hediye alınacaksa gidip de ikiz çocuk gibi ablamınkiyle aynı olmayacak vs. ama bu arada zeynep'in yaptığı da çok ayıp. sonuçta aileniz ona hediye alıyor ve bu hatun kalkıp hediyeyi beğenmezlik yapıyor veya hediyeye laf atıyor. alırsın iki gün görsünler diye takarsın beğenmezsen de kenara koyarsın veya satarsın. ama burada kusurun yüzde 75'i sizin ailenizde yüzde 25'i zeynep'e ait bence.
0
golgi aygıtı
(26.07.17)
zeynep haklı. kız kendi oturacağı evin perdesini haklı olarak seçmek ister çok net.
0
habula
(26.07.17)
İlk kolye olayında haksız
sonuçta hediye olarak alınmış ama geri kalan tüm olaylarda hakli. Ablan da ortalığı karıştıran tipik görümce, asıl o kim oluyor? Zeynep'in yanında ol. Bu aile ile kimle nisanlanirsan nişanlan sorun yaşarsın çünkü.
0
elorelia
(26.07.17)
Zeynep haklı.

Aileler tanışıyor olabilir, araları önceden çok iyi olabilir ama bazı anneler evlenme işi ciddileştiğinde otoritelerini koymak ve her şeyi kontrol etmek istiyorlar. Benim ailem de böyle.
0
jazzabel
(26.07.17)
Zeynep haklı tabii ki her kadın kendisi seçmek ister takılarını, perdesini, sürekli kullanacağı eşyasını. Annen ve ablanla oturup konuşmalısın bence yoksa bu kavgalar uzar gider bir zaman sonra annenler aradan çekilse bile siz bu olayların kavgasını baya bir süre yaparsınız, en azından bizim öyle olmuştu. Sonra olay karşılıklı senin ailen şöyle böyle şeklinde bir boyuta gidiyor ki gerçekten içinden çıkılmıyor. Bu güzel zamanları zehir etmesinler bence daha fazla.
0
strangerinhere
(26.07.17)
Zeynep'e allah sabir versin. Bu işler gelinle beraber onun begendigi seye göre alinir. Arada hediye almaları normal de evimin perdesinin siparişini verseler ben o perdeyi ya yakarim ya da alin siz kullanın diye onlara veririm.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Anne her zaman haklıdır.

Ancak eşinizi (nişanlınızı da) korumanız, ezdirmemeniz lazım. Yoksa 40 sene "annen şöyle yaptı, ablan böyle yaptı" emdiğiniz sütü burnunuzdan getirir. İmkanınız varsa, annenizle ablanıza "siz karışmayın" deyin ve nişanlınızla kendiniz alışverişi tamamlayın. Beğenmediği şeyleri anında kırın atın veya annenize verin...

İnsiyatif almazsanız, aradan çekiliyim kendileri aralarında halletsin derseniz olaylar çok büyür.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.07.17)
zeynep hakli gibi.

oncelikle evdeki perdeleri toplayip ustune benzin dokup yakiyorsun annenle ablanin gozunun onunde. 'zeynepe sormadan cay kasigi bile almayacaksiniz' diyorsun.

zeynepe gidip begenmedigi ne varsa elinden alip esdeger miktarda parayi verip 'git ne istiyosan al kendine' diyorsun. (insallah paran vardir pmkfkfk)

iki taraf da bir aradayken 'bi daha dunya mali icin birbirinizi ve beni uzerseniz iki tarafi da silerim haberiniz olsun' diyip postayi koyup dolasmaya cikiyorsun.

ben olsam boyle yapardim en azindan. yatirim tavsiyesi degildir.
0
icim urperiyor
(26.07.17)
Hadi ilk kolye neyse hediye de beştaş diğer kolye perde falan. Annen ablan haksız. Kızın gönlünü al bir şekilde.
0
hrvl
(26.07.17)
yorumları okuyup inanamadım. bence Zeynep sadece ev için seçilecek eşyalar konusunda haklı, alınan hediyelere bikbik etmesinde haklı bir yan göremiyorum. daha neler ya, bir sürü arkadaşım evlendi hiçbiri de düğünde ne takılacak ne alınacak filan gidip şımarıklık yapmadılar. sonuçta hediyedir, anıdır. uzatıp saçmalamanın lüzumu yok. haddini bilsin.
0
evde liyakat kalmamis
(26.07.17)
iki taraf da birbirinden uyuzmuş açıkçası, sabır diliyorum, üzüldüm. bir taraf kızı görmezden geliyor, diğer taraf hediyeye çemkiriyor falan abooov.
0
der meister
(26.07.17)
Ben de gelinin şımarıklığıyla ilgili birsürü şey dinlicez zannediyordum ki tam tersiymiş.
Zeynep haklı.
Ablan çok fesat annen de eski otoritesini kaybetme düşüncesiyle eline geçirdiği her fırsatta saçmalıyor gibi geldi.
Annen ve ablanla konuş.
0
chitosan
(26.07.17)
nisanlina sabirlar diliyorum. yuzugu, perdeyi annenin secmesi nedir ya. ben olsam kosarak kacardim ailenizden kusura bakmayin ama.
0
theworldismine
(26.07.17)
Zeynep haklı. Bu sürtüşmeler hep oluyor, kaynana-görümce-gelin şeytan üçgeni gibi bir şeydir ve olan da aynen senin gibi arada kalıp kimseye yaranamayan er kişisine olur. Bu anlattıklarında Zeynep haklı gibi duruyor genel olarak ama bundan sonrası için zeynepin de haksız olduğu olaylar olabilir, önemli olan her olayda hakim gibi kim haklı/kim haksız diye bakmak yerine iki tarafın da senin hatrın için birbirine asgari bir saygı göstermesini istemek olmalı. Yoksa bu üçgenin içinden çıkamaz ve evliliği sürdüremezsiniz.

Yalnız ablanız felaket bir şeymiş, o kahve falını bana o şekilde bakmış olacak, ben orada üstüne atlardım, büyük terbiyesizlik yapmış. Nişanlınız yine iyi susmuş.

Bir de ablanız ve annenizin şunu anlaması gerekiyor, "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten" demiş ya ablanız, hah zeynep artık onların üstünde zaten, siz yeni bir aile kuruyorsunuz, önceliğiniz elbette zeynep olacak, çocuklarınız olacak vs yeni aile>anne+abla. Sizinkiler bunu kabullenmek istemiyor, bunun aksini göstermek için de kendi kararları ile sizin hayatınızı yönetmeye çalışıyorlar.
0
fengari
(26.07.17)
Sucun buyugu sende yalniz; dogruyu yanlisi biraz tartip iki tarafa da gerektigi zaman sert cikman lazim.

Hediyeye cemkirilmez, hediyeyi secmezsin, sana gelir.

Elalemin oturacagi eve -oglunun evi dahi olsa- cok burnunu sokmazsin. Ha illa sokacagim dersen de gelinini de pasa pasa cagirman lazim.

Kolayliklar diliyorum ama su asamada nisanlinin haklilik yuzdesi yuksek.
0
piremses
(26.07.17)
Altta yazan yorumları okumadım aynı şeyleri yazarsam kusur bilinmesin.

Çok net zeynep haklı annenler haksız. Bencilce ve düşüncesiz davranıyorlar. sakın kızı yalnız bırakma annenleri bir yerden sora savunma ihtiyacı duyarak. Takılan şeyler satılır hiç önemi yok en fazla takmaz kız. Ama perde nedir ya? Ben de senle aynı dönemde evleneceğim, aynı süreçteyiz. Düşünüyorum nişanlımın annesi ablası bunları yapsa diye, sinirlerim bozulur ama öyle böyle değil. O perde takı konusu dışında bunların bana saygısı yok, nedir bu diye sorgularım. Annenle ablanın suçu çok net.

Seni bu kadar strese sokarak bile hata ediyorlar. Burada en çok yıpranan sensin. Senin suçun da ailenin bunları yapmasına fırsat vermiş olman. Net bir şekilde konuş, tavrını yaklaşımını bilsinler. Zeynep istemez dersen Zeynep'e tavır alırlar sonuçta aile dışından biri. Ben bu perdeyi istemiyorum, görmediğim beğenmediğim şeyi evime takmam; ben düğünümde beğenmediğim takıyı evleneceğim kişiye takmam, taktırmam vs diye ailene yansıt. O net tavrını bilsinler görsünler ve cesaret edemesinler artık. Zeynep beğenmez dedikçe suçu sürekli Zeynep'te görüp yaptıklarını anne kız birbirlerini gazlayarak normal görüyorlar, Zeynep'i şükürsüzlükle suçluyorlar.
Onlara sorsan; biz takı alıyoruz beğenmiyor, evine perde yapıp masraf ediyoruz yardımcı luyouz burun kıvırıyor; bu nasıl kız başkalarının eline geçmiyor bu beğenmiyor vs vs... diyorlardır. Haklılardır yani kendilerince.
0
uzunuzunilgi
(26.07.17)
testis agrisi
(26.07.17)
Zeynep haklı bence de. Hadi hediye olarak takı alınır(bunu giyecek diye bir zorlama olması saçma), ama kadının kendi evinde kullanacağı şeylere anneniz neden karışıyor mesela?

Aileniz biraz sizi kızın üzerinde görüyor veya sizi çok sahipleniyor gibi geldi bana.
0
noluyo yaa
(26.07.17)
Evlilikle ilgili beklentilerini düşük tut daha evlenmeden haklı bile olsa ailene posta koymaya başladıysa iş vahim demektir. Bu konuda hem aileni hem aile olmak kurmak istediğin kadını iyi tart seçimini ona göre yap. Evlenmedim ama çevremden biliyorum yakın arkadaşlarım ve kuzenim evlendi şu anda en heyecanlı en mutlu günleriniz olması gerekirken böyle bir strese girdiyseniz bence evlilik işini tekrar tekrar düşünün.
0
rickon stark
(26.07.17)
ablana de ki "senin yaşayacağın evi kaynanan düzse, takacağın takıyı kendi zevkine göre alamasan mutlu olur muydun?" annene de diyebilirsin benzer bir şey.

belki de zaten ablan böyle bir şey yaşadığından zeynep'in de öyle olmasını istiyor olabilir.

bana kalırsa ablanı özel olarak al karşına oturt konuş. bari anneni doldurmasın.
sen de 1 kez evleniyorsun, nişanlın da.
ve o evde nişanlın yaşayacak. o kız ses etmeyip her şeye tamam diyip 2 ay sonra söylemeden her şeyin yenisini de alabilir gayet ama öyle olmasını istemiyor, adam gibi olsun istiyor belli ki.

arada kalma evdekilere restini çek. "1 kere evleniyorum benim huzurumu kaçırmayın, bari bana azıcık saygı duyun" de.

benim düşünceme göre kuracağın aileye kol kanat germen gerekiyor. anne baba kardeşimiz de ailemiz tabii ki ama sen artık başka bir ailenin parçası olacaksın, tercihinle kuracağın bir aile. nişanlını da kendilerine karşı dolduruyorlar haberleri yok.
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(26.07.17)
çok pasifsin. biraz annene ablana dur demen lazım. nişanlının hiçbir hatası yok burada neyin arada kalmasından bahsediyorsun. kızın oturacağı eve kızdan habersiz perde diktirip bir de o kim oluyormuş ne karışıyormuş ne demek lan. üste çıkmaya çalışan kız değil senin annenle ablan. nişanlın gene çok iyi bir kız emin ol şu durumlara yine sabredebileceği ölçüde sabrediyor.
0
shin
(27.07.17)
deli misin kardeş? anneni ablanı karşına al da konuş. Habire nişanlına karışmak nişanlının perdesini seçmek,onun oturacağı evi ona göstermemek de noluyor. Ağzını açıp annenle ablanla konuşmazsan daha çok mutsuz olursun.Allah muhafaza nişanlını bile kaybedersin bu gidişle
0
ütopya
(27.07.17)
Anne her zaman hakli diyenlerin yasi bes falan sanirim.
Zeynep hakli ve en haksiz sizsiniz. Bunun 'nasil olmali'si yoktur. Kendi evinizin perdesini annenizin secmesi size garip gelmiyorsa, annenizden ve ablanizdan bagimsiz bir 'aile' kurdugunzun farkinda degilseniz, gerektiginde ailenize karsi dik duramayacaksaniz, olaylara karsi kendi fikriniz yoksa ve ne oldugunu algilayamiyorsaniz evlenmemelisiniz. Siz kizin neye sinirlendigini anlamamissiniz, 'gormeyince sorun cikiyor' diyorsunuz. Kizin alyansini/bes tasini ablanizin secmesi size hic garip gelmemis (ki boyle adetler deli sacmasi bence).
Belki tek bir mantigi olabilir, eger dugun masraflarini tamamen anne-babaniz karsiliyorsa 'biz ne istersek onu yapariz' diyorlardir belki, ki yine de hos degil.
Ayrica evlendikten sonra bu anne abla cok salca olur +1
Zeynep buraya bunlari yazsa, bana boyle yaptilar dese, buradakilerden alacagi cevap cok net.
0
kassiopeia
(27.07.17)
bence bu hikayede haksız kişi damat adayı. Herkes saçmalamaya başlamış.Sen bu durumda ortalığı sakinleştirmeliydin.El atmalıydın.
0
turkuaz
(27.07.17)
Ablan fena işler yapıyor, dizginleri ele almazsan devamını da getirecek gibi görünüyor.

İkisini birbirine kırdır diyenler hatalı, kesinlikle öyle bişey yapma.

Anne her zaman haklı değildir. Anne haklı olmadığı zamanlarda anneyi mümkün olduğunca kırmamaya özen gösterilerek çözüm bulunur.

Düğün öncesinde bu tür şeyler oluyor, sırf seninkilere özgü değil, erkek annesinde bi kıskançlık oluyor, doğasında var. Elinden başka türlüsü gelmiyor olarak düşün anneye kızıp bilenme ancak ablanda olması ablanın kişiliğiyle ilgili, onunki normal değil. Ablaya bi tımar gerekli.

Süreci akıllıca yönetecek olan tek kişi sensin. Dizginleri ele al. Yapılcak şeyleri önceden sor soruştur, doğrusunu öğren, anneye hele ablaya hiç bırakma. Ben böyle yapılmasını istiyorum de, Zeynep beğenmedi deme, biz beğenmedik de.

Sizin herşeye Zeynep'le beraber karar vermeniz lazım, evlenecek olan sizsiniz, o evde yaşayacak olan sizsiniz, alınanları kullanacak olan sizsiniz. Doğru olan bu.

Sen de kolayına kaçma, allahım al canımı demekle bişeyleri yönetemezsin. İki parça eşya almak değil olay, mesele ailene sahip olmak meselesi. Bu yaşadıklarınız daha başlangıç, huzurlu bir evlilik istiyorsan emek vermen lazım, emek verdiğin konuda başarılı olabiliyorsun, ne kadar emek o kadar iyi sonuç.

Mesela ablan inşaat işinde oyaladığında, münasip bir şekilde ablayı devreden çıkarıp işin devamını sağlayacak olan sendin. Abla kendi kolyesinin aynısını aldı demi, beğenmedik ya da beğenmedim diyeceksin. Ailenle konuşurken "sorun oluyor sonra" deme, nişanlının beğenmemesi değil sorun olan, sorun onun hiçe sayılması ona sorulmadan onun kullanacağı şeyin alınması. Sizin kullanacağınız perdeyi seçebileceğini düşünüp üstüne üstlük " bu kız kim oluyor " diyebilen bir ailen olduğu için nişanlını mümkün olduğunca ortaya sürmeden ilerlemek daha sağlıklı olacak. Bırak yaptırsınlar, beğenmedim onları asamayız de başka yaptırın de, yine beğenmezsem başka yaptırırsınız de. Kararlı ol, kararlı olduğunu anlasınlar. Aile içine karışamayacaklarını ne kadar erken anlarlarsa sizin için o kadar iyi olur.
Ailen nişanlını çağırmıyorsa siz nişanlınla gidip beğeneceksiniz, ailene biz bunu beğendik diyeceksin, "biz" demenden rahatsız olurlarsa ben bunu beğendim de.

Ben geçtiğimiz yılarda iki kız çocuğumu evlendirdim, önsesinde biri kız ikisi erkek kardeşlerimin evliliklerinde annemiz olmadığı için büyük abla olarak annemin vazifelerini de üstlendim. Soracağın bişey olursa memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
ek olarak:
Annenle konuş. Ablaya pas verme, biraz dışarda kalması gerekiyor onun. "böyle yaparsan seni dikkate almam hatta beni kaybedebilirsin" mesajını almasını sağla.
Annene;
"Bizim için uğraşıp didiniyorsun ne kadar teşekkür etsem azdır" şeklinde başlayıp teknik konulardaki tecrübelerine ihtiyacınız olduğunu vurgulayarak beğenme kısmını ikinizin yapmasını istediğini söyle. Hem anneyi onure et hem sınırlarını çiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
Sürekli gönüllerini yapmaya çalıştığın için böyle oluyor.
0
arnold schwarzeneger
(27.07.17)
Gelin haksızdır kesin diyerek geldim ama annen de ablan da çok bencil. Kızın evinin perdesine annen neden karışıyor ? Kızın takacağı kolyeyi neden ablan seçiyor ? İkinizin oturacağı evin tadilatından ablana ne ? Hadi annen klasik kaynana moduna girmiş, onun yaptıkları bir şekilde tolere edilebilir, oğlunun evi özenmiş diyelim, onu da konuşman lazım. Madem işin içinde bulunmak istiyor, kızın fikrini alması lazım. Ablanı tamamen işin dışında tutman şart, yaptığı çok ayıp, gidip kendi takılarının aynısından alması çok ayıp, burada ben iyi niyet göremiyorum, sanki kızı sinirlendirmek için yapmış. Kısaca elini masanın üzerine vur, herkesin çizgisini belli et. Anneni kırmadan, nişanlını üzmeden, ablanı karıştırmadan bu işleri hallet.
0
elikası
(27.07.17)
annen haksız, ota boka burnunu sokmaması gerekir, senin evinin duşakabininden ablana ne. 2 sene önce evlendim hem kendi aileme hem eşimin ailesine evlenmeden önce elinizi ayağınızı bizden çekin dedim. iki aileden de belli miktarda para alıp düğün nişan ev vs aklına gelecek her şeyi eşimle ben yaptık. annemler eşime hediye alacaksa kızım ister parasını verelim sen al gönlüne göre istersen beraber gidelim dediler. ben zaten hediye vs sevmediğim için hiç birşey istemiyorum diye başta belirtmiştim.

işin içine onun anası kaynı bunun dayısı teyzesi girdi mi cılkı çıkar. annenle konuş anne yardımların için sağol teşekkürler bundan sonra gerekli işleri biz hallederiz diye.
0
prezarlatif
(27.07.17)
Zeynep haklı. şimdi ortada gelin kayınvalide görümce üçlemesi varsa kayınvalide ve görümcede mutlaka alttan alta bir art niyet oluyor ya. İlk kolye neyse ama sonraki yüzük kolye küpe falan usulen gelinin de yanında götürülmesi şeklinde olur. O beğenir ve öyle alınır.

hadi bunları da geçelim ablanız ve anneniz arasında "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarıyor" gibi bir yorum yapması olayı özetliyor aslında. kız evleniyor, ona takı alınıyor, onun evi düzenleniyor ama kendi fikri sorulmadı ve seramikler için bile ablanız beklendi diye sinirlenince üste çıkmış oluyor.

Yapmayın. nişanlınız ailenize saygısızlık etmediği sürece onu ezdirmeyin.
0
aquarium
(27.07.17)
ıssız adaya falan git abi sen, sağın solun kezban dolmuş.
0
legalize marijuana
(27.07.17)
tipik anne inatciligi, her seyi ben bilirimciligi. maalesef zeynep yok sayilmanin siniri icerisinde ki hakli.
0
baldur2
(27.07.17)
zeynep %100 haklı. kaynana görümce olmuşlar tam ya. sinir olurum bir insanın adına konuşanlara, annenle ablanın yaptığı da bu. başka biri adına karar vermek. bu kadın yetişkin değil mi? yıllarca kullanacağı şeyler için bir fikir alsalarmış gidip satın almadan önce.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ortalığı karıştıran da abla kişisi gibi geldi bana. anneyi dolduruyor, gelin kişisine de laflar hazırlıyor :) ben bile sinirlendim, konuşmaması kızması çok normal yani.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ablan ve annen haksız. zeynep'in de tek haksız olduğu şey belki ilk kolyedir. o hediye olduğu için mırın kırın etmesi gereksiz. ama geri kalanı... çok pasif duruyorsun açıkçası. ben zeynep'in yerinde olsam kendimi kimsesiz hissederdim. anne ve abla senin kanından olabilir ama yaptıkları şeyin saygısızlık olduğunu değiştirmiyor (ağır olduysa şimdiden özür dilerim) yani zeynep sizin ailenin bir parçası olacak ilerde, böyle lafların arkasından bile söylenmiş olması sıkıntı. yarın öbür gün nasıl birbirlerinin suratına bakacak bu insanlar? bence al annenin ve ablanı karşına konuş, zeynep şikayet ediyor filan da deme konuşurken, ben rahatsızım de, ben zeynep adına üzülüyorum de. zeynep rahatsız dersen, bu sefer sana ikisi çıkıp "o kız seni dolduruyor di mi" filan yapacaklar, daha kötü olacak.
0
loveless
(29.07.17)
yorumları şimdi okudum kassiopeia +10000000
ve loveless +1
0
pinkpeony
(29.07.17)
Zeynep haklı. Allah sabır versin kendisine.
0
Lim5
(29.07.17)
(7)

Kızlar, farlarınızı açtıktan ne kadar süre sonra atıyorsunuz?

Corrigan prefers beer
Genelde 18m yazıyor biçilen ömür, bu yüzden bir sürü far attım baya eskilerdi. Bazılarına kıyamıyorum çok az kullanmışım 2-3 yıllık falanlardır. Ne diyorsunuz?
Genelde 18m yazıyor biçilen ömür, bu yüzden bir sürü far attım baya eskilerdi. Bazılarına kıyamıyorum çok az kullanmışım 2-3 yıllık falanlardır. Ne diyorsunuz?
0
Corrigan prefers beer
(26.07.17)
valla hiç 2-3 yıl dayanan farım olmadı. şu an beğendiğim bi renk var hemen hemen her gün onu sürüyorum, 6 ay dayanmıyor. ama bitmediyse atmazdım sanıyorum fondoten vs değil sonuçta. böyle şeylerde pek takıntılı değilimdir.

ayrıca birbirinin aynı olan far paletlerinden doldurumayın evinizi rica ediyorum, bence resmen para tuzağı.
0
elorelia
(26.07.17)
Atmıyorum 10 yıllık farım var hala ilk gündeki performansını veriyor. Bence bunlar yalan, kokusu değişmediyse hiçbir şeyi atmam.
0
ekaterina
(26.07.17)
ekaterina + 1

10 yıllık farım da var. Kırılıp dağılmadıkça ya da yapısı bozulmadıkça kullanıyorum. Her gün kullanmıyorum. Yazın çok kullanmam. Kışın da kıyafetin rengine göre dört renk gölgeli karışım yaptığımdan kolay kolay bitmiyor.
0
aychovsky
(26.07.17)
atmıyorum
0
balpolen
(26.07.17)
Hic attığım farim olmadi. Cok nadir kullaniyorum zaten yilda iki kere far surmek icin surekli far alip atmak manasiz geliyor. Performanslarinda bi degisiklik de gormedim hic. 10 yillik stick bi fondoten var onu bile cok nadir de olsa kullanıyorum. Eye liner rimel ve ruj cok eskiyse kullanmam herhalde.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Benim de 10 yıllık var ve kaç liraya aldığım farı bitmeden atacak kadar zengin değilim. Gözümün üstünde birkaç saat duran şeyin nasıl bi zararı olabilir bilemiyorum, anormal bir bozulma koku vs görürsem ayrı tabii.
0
mslny
(26.07.17)
ben de atmam 5-6 senelik farım var, sonuçta hergün far sürecek kadar yoğun makyaj yapmıyorum +10-15 farklı renk olunca cok sık bitmiyor.
0
füt
(26.07.17)
(1)

Tuz eksikliği

Khalkedon
Tuz eksikliği halüsinasyon görmeye ve çıldırmaya yol açar mı? Soykırım yapan devletler, soykırım yaptıkları insanları tuzdan mahrum bırakıyormuş. Bilimsel olarak açıklayabilecek kişi var mı?
Tuz eksikliği halüsinasyon görmeye ve çıldırmaya yol açar mı? Soykırım yapan devletler, soykırım yaptıkları insanları tuzdan mahrum bırakıyormuş. Bilimsel olarak açıklayabilecek kişi var mı?
0
Khalkedon
(24.07.17)
elektrolit eksikliğine bağlı zihin karışıklığına yol açabilir. çok ağır eksikliklerde koma ve ölüme sebep olur. hiponatremi diye de bakabilirsin.
0
passive aggressive
(24.07.17)
(7)

¿odtü biyoloji?

legalize marijuana
Biyoloji'ye ilgim var. Ama ölüp bittiğim, akademi kasmak istediğim bir bölüm değil. Ölüp bittiğim bir bölüm de yok açıkçası. Sınava tekrar hazırlanmak gözümde büyüyor. Gerekli motivasyona sahip olduğumdan da şüpheliyim. Diyetisyenlik olabilir diyordum dün bir diyetisyenle görüşüp vazgeçtim.Genel tav
Biyoloji'ye ilgim var. Ama ölüp bittiğim, akademi kasmak istediğim bir bölüm değil.

Ölüp bittiğim bir bölüm de yok açıkçası. Sınava tekrar hazırlanmak gözümde büyüyor. Gerekli motivasyona sahip olduğumdan da şüpheliyim. Diyetisyenlik olabilir diyordum dün bir diyetisyenle görüşüp vazgeçtim.

Genel tavsiyeler odtü olsun ne olursa olsun yönünde. Yazarsam sadece ODTÜ Biyoloji'yi yazacağım. Yanlış karar olduğunu düşünen varsa aydınlatabilir mi? Okurken bir şekilde yolumu bulurum mu dersiniz?

Bölüm İngilizce bu arada, o yönden iyi.
0
legalize marijuana
(24.07.17)
biyoloji ile hayatınızı kazanmanız için şanslı olmanız gerekir. odtü demişsiniz ancak tıp, veterinerlik düşünebilirsiniz. öteki türlü biyoloji okuyup memuriyete kasabilirsiniz.
0
o kadar da degil aga
(24.07.17)
ben katilmiyorum sans kismina. notlariniz iyi ise biyoloji, genetik, tip, arge gibi alanlardan yürüyebilirsiniz, ister akademik ister endüstride. endüstride not önemli degildir pek.

tr icinde pek sans yok ama, yurt disi odakli olacaksiniz.
0
kurnaz
(24.07.17)
öncelikle bilgim yok ancak tekrar hazırlanmak gözümde büyüyor o yüzden yazayım bir yer gitsin düşüncesi çok yanlış. hayatın boyunca çalışacağın bir iş seçiyorsun. 2010'da liseden mezun oldum. üniversite sınavına 3 defa girdim. birçok arkadaşım ilk yıldan yazdı bir yeri. onlar 2015'te mezun oldu ve hala iş arayanlar var. ben 2016'da mezun oldum. hatta 2017'de, 2018'de mezun olsam da sıkıntı olmazdı. öğrenciyken çekeceğin 1-2 yıllık zorluk hayatını değiştirebilir ki üniversite sınavına hazırlanmak hayatında karşılaşacağın en kolay zorluk. istediğini yaz tabii ama sınavı gözünde büyütme ve diğer alternatifi de düşün derim.
0
black mamba
(24.07.17)
Ölüp bittigim baska bölüm olmadığı ve istedigim baska kosullari sağladığı icin biyoloji okumuştum. Okunabilir yani mezun olali birkac sene oldu keske biyoloji degil de baska bi sey okusaydım da demedim. Turkiyede arge diye bi sey pek yok yalniz. Bi de biyoloji angaryasi bol okumasi zor bi bolum. Mezun olmak icin harcayacagin cabanin yarisini universite sinavina tekrar hazirlanmak icin versen daha yuksek bi derece yaparsin.
0
passive aggressive
(24.07.17)
Ben de lisede biyolojiye çok ilgiliydim. LYS denemelerinde 30 soruda 29 doğru, 1 yanlış yapmışlığım var ama iş alanı pek olmadığı için tercih listeme eklememiştim. ODTÜ iyidir, kesin iş bulurum diye düşünme. Fen-Edebiyat fakülteleri Türkiye için iş bulmak açısından hala riskli. Bizim dershanedeki bir hocamız Hacettepe mezunuydu ama günde 12 saat çalışıyordu. O da öğretmen olursan. Bence yolun sonunu net bir şekilde görmeden böyle bir yola girme. "Yolunu bulmak" deyimini hayatının hiçbir aşamasında kendine referans edinme.
0
dissendium
(24.07.17)
sadece fen edebiyat icin degil tum bolumler icin mutlaka mezun ya da mezun olmaya yakin gpa yuksek-orta-dusuk olanlarla ayri ayri konusup mezuniyet/is durumu icin bilgi al. eskiler gecis olanagini bilmediginden tek sansin gibi konusuyor, sevmezsen degistirirsin bolumunu en kotu. motivasyonun yokken tekrar denemek yerine ingilizceyi halledip universiteyi gormek daha yararli olabilir. gelecek olumsuz senaryo icin; hala ben aslinda bunu istiyordum keske tekrar deneseydim demek yerine girdiginden itibaren ozel ders vermeye devam et. hem parani cikart hem de tekrar denemeyi dusunursen bilgilerini unutma.
0
samicin
(25.07.17)
Arkadaşım sonra bölüm değiştiririm diye Odtü Biyoloji yazmıştı ilk yılında. 10 yıl oldu bitiremedi. Bölüm değiştirdi. Bence kesinlikle ve kesinlikle yazma. 2. yıla kalmış biri olarak söylüyorum. Gerçekten çalışırsan 2. yılda çok yükseltebilirsin puanını
0
beyaztenlikiz
(25.07.17)
(12)

hiç işten kovuldunuz mu? neler hissettiniz?

runagain
hayatımda ilk kez bir işten kovuldum. 8 gün oldu, işsizim. başka şeyler var kovaladığım, olmazsa yine bir işe girip çalışmaya devam edeceğim.üzerine ah vah edilecek, pek matah bir iş de değildi zaten. daha önce iki kez kendim ayrılmıştım. birincisi 1,5 ay, ikincisi ise sadece bir gün sürmüştü.ilk ay
hayatımda ilk kez bir işten kovuldum. 8 gün oldu, işsizim. başka şeyler var kovaladığım, olmazsa yine bir işe girip çalışmaya devam edeceğim.

üzerine ah vah edilecek, pek matah bir iş de değildi zaten. daha önce iki kez kendim ayrılmıştım. birincisi 1,5 ay, ikincisi ise sadece bir gün sürmüştü.

ilk ayrılış sebebim, işe girdiğimde orada çalışan bir arkadaşımın daha sonra işten ayrılıp iş yeriyle mahkemelik olması, benim de ona mahkemede şahitlik edecek olmamdı. kendi isteğimle ayrıldım, o gün gelmeden. sonra tekrar döndüm. çağırdılar, gittim. patrona "sizin için de onun için de yalan söylemem, ne biliyorsam onu söylerim" diyerek. mahkemeye girip çıktım ve işe de devam ettim.

ikinci ayrılışım, 6 aydır sürekli ev değişmeme neden olan göçebeliğin zorlamasıyla, cazip bir iş teklifi almamla oldu. kalacak yer, 2000 tl maaş, yemek, tabii ki sigorta falan... ama ayrılıp yeni iş yerime gittiğimde, adamların müşteri dolandırdığını fark ettim ve eski işime ertesi gün devam ettim. o ay zaten hiç izin yapmamıştım ve o gün de izin yapmış oldum fırsattan.

işim bir restorandaydı. normalde çay, kahve ve bulaşık benim işimdi. ama bunun dışında kebap da yapıyorsum, balık da, kokoreç de; vale de oluyordum, garson da, komi de... kasaya da bakıyordum haliyle...

kovulmama sebep olayın yaşandığı gün, normal mesaimin (9-6 çalışıyordum) üzerine, saat 4'ten sonra kebap ve kokoreç de eklendi. ve bu saat 19:00'a kadar sürdü.

patladığım olay, herkes iş güç yok bir yerlerde yayılırken, en sanki oranın ortağıymış gibi koşturuyorum. komi çocuk mutfağa girdiğinde bulaşıklara yardım etmesini istedim işi yoksa. ki sıyırıp makinaya atacak... o ara içeri gelen garson komiyi fırçaladı, iş çok yetişemiyorum diye. salona indim ve sadece bir masa vardı toplanıp temizlenecek. ben de "gündüzün komisi tek başına yapıyor bu işi, bu işe mi çağırıyorsun elemanı" dedim. öyle bağırarak falan da değil ha...

herif önlüğü fırlatıp çıktı. "o zaman onu çağırın o yapsın" diyerek. balıkçı ustası peşinden gitti ve ben de kasaya oturttukları emekli polis ve akrabaları olan elemanla tartışmaya başladım. adama bağırdığımı iddia ediyorlar ki bağırmadım! küfür etmedim, hakaret etmedim. "neden bize söylemeyip direkt onunla konuşuyorsun?" sanki her şeyin çok düzenli bir yermiş gibi... "hangi sorunu çözdünüz ki, sizinle konuşayım, neden sizinle konuşacakmışım. adamla konuştum da ne dedim arkadaş?" diye tepki gösterdim.

kasa sorumlusu emekli polis o ara höykürmeye başladı, "neymiş derdi?" deyince, "sensin lan derdi, .iktir ol da git" diye... ben de "peki gideyim" deyip üzerimi değişip çıktım.

imdi bu iş yerine ben çok fedakarlık ettim. koca restoran ve milyonluk adamlar ama ben kendi cebimden bardak, bez, yumurta falan filan bir sürü şey alıp oraya koyan adamım. ben tadilat yapılırken olan yıkımda 10 saat amele gibi çalışıp 30 tl verilen adamım. ben 3 ay peşpeşe şu kadar mesain var deyip parasını vermek istediğinde patron, hayır o kadar değil şu kadar deyip gerçek mesaimi, onun söylediğinin 5'te birini alan...

ve hırsızlar, serseriler, müşteriye küfür edenler orada. ve ben kapı önünde. hiç sıkıntı değil... bu çalışmayla nerede olsa iş bulur çalışırım ama ayrıldığımdan beri de düşünüyorum... dava etsem mi ben bunları? (3 yıldır sigortasız çalışıyorum borçlarımdan dolayı. benim tercihimdi bu. ama bu şekilde ayrılmak da çok rahatsız edici, aklımdan geçiyor...) her şeye rağmen patroniçemizin çok iyiliğini de gördüm, ki ben de yaptım üzerime düşeni.

şu ana kadar bütün çalıştığım işlerden kendim ayrıldım. hayatımda ilk kez kovuldum :) değişik bir duyguymuş.

hiç kovuldunuz mu? neler hissettiniz?

*kısa tutmaya çalıştım ama uzadı. sabırla okuyanlara ve yorum yazanlara teşekkürler...
0
runagain
(19.07.17)
işini önemsiz değersiz görmek gibi olmasın da, ben ne bu işi işten sayardım ne bu kovulmayı kovulmadan sayardım. manyağın birine bir süre tahammül etmişsin hepsi bu. hiç takma boşuna.
0
celeron 300a
(19.07.17)
çıkarmadan 2 ay öncesinde mobbinge başlayıp kendilerinden nefret ettirmişlerdi zaten ben ayrılmayı düşünüyordum ama çıkartmadan 1 hafta önce yapmadığım şeyleri yapmışım söylemediğim şeyleri söylemişim gibi dedikodu yayıp iftira atıp en son da kendilerine yakışan orospu çocukluğuna uygun bir tavırla çıkarttıkları için hem sinir olmuştum hem de garip hissetmiştim. işten çıkarılmam hayatımda iyiye dönük değişiklikler yapmama vesile oldu ama çıkarmasalar belki hala o boktan ortamda saçma insanlarla çalışıyor olurdum. iyi oldu yani.
0
passive aggressive
(19.07.17)
Bir kez bir hafta çalıştığım yerden kovuldum. Kendim çıkacaktım zaten bugün yarın, işi hiç sevmemiştim. Fakat çıkarmak için sebebi yoktu, çıkarış şekli de sinir bozucuydu. ''siz artık gelmeyin. Yemek kartınızı alayım'' demişti patronun oğlu olan tikli lavuk. Herkes bezmiş, işten çıkıyor, yana yakıla adam arıyorlar ve beni çıkarıyor olması ilginçti. Geçmiş her işimde en verimli çalışan personeldim oysa.

Lakin kovulmak da bir deneyim. Bazı şeyler öğretiyor insana.
0
soft
(19.07.17)
ben de garsonluktan kovuldum. benimki kısa mesajla olmuştu :D bir tartışma durumu olmamıştı. müşterilerden şikayet geldi üst üste, sonunda da işleten kadın "yollarımız ayırmamız ikimiz içinde daha iyi" şeklinde duygusal bir mesajla sktri git dedi.

rock cafe/bar sayılabilecek bir mekanda çalışıyordum. şansıma üst üste 3 gün farklı farklı müşterilerde sorunlar yaşadım. bir tanesi dışarı sigara almaya gindermek istedi. böyle bir uygulama yoktu, zaten mekanda sigara satılıyordu. kabul etmedim haliyle, o da beni şikayet etmiş. bir diğer müşteri grubu akşam için rezervasyonsuz gelip kafalarına göre bir masaya oturmuşlardı. onları göndermek için girdiğim diyaloglar sonucu şikaet etmişti.

haksız tabii ki ben olmuştum :D ama şimdi düşününce, o kovulma hayatımda okul/iş/şehir olarak birçok şeyi değiştirdi. iyi oldu belki de. o yüzden her kapanan kapı yeni bir kapıyı da açıyor. o an elbet insan üzülüyor, sinirleniyor vs. ben de çok emek vermiştim. ama emek kimsenin umrunda değil. bir laf var ya "sken sevilir, seven sklir" diye aynen o hesap.
0
mahone
(19.07.17)
kovulmak değil belki ama işten atıldım yaklaşık bir sene önce. mutluyum.
0
bruceandwayne
(19.07.17)
restoranda aşçılık yapıyordum şef olacak lavuk kendisinin yaşıtı olduğumdan yüreklilik gösterip diyemediklerini beraber çalıştığımız saf elemanı gazlayıp üstüme salarak mobbing uygulamaya başlamıştı. mesainin bitmesini bekledim saat 23. gittim, tamam bırakıyorum dedim. o gün kordinatör şef gelmişti bayram öncesindeydik bayramdan sonra bakarız durumuna demiş meğersem(yani bayramda eleman lazım sonra şutlarız demişler kısacası) bayram öncesi benim üstüme salınan elemanı tek başına bıraktım ezilsinler diye. umrumda da olmadı. kovulmak değil diyeceksin belkide ama bu kovulmaktır.
0
hayvan gibi yazar
(19.07.17)
oc patronu yalakasi coktur, dert etmeye gerek yoktur.

almanya'da yuksek lisans sirasinda ogrenci asistanlik yaparken, sozlesmemi uzatmamisti professor. bir nevi kovulmak, kufrettim herkese durumlari anlattim :)

bir bahane uydurmustu kadin, ama yuzunden pislik akan sirp irkci bir kocasi vardi. onun yuzunden oldu. benim turk oldugumu duyduktan sonra surekli ters gitmisti bana, yuzume bir sey diyemiyordu, yaptigim islere sovup sayiyordu oc. dusunun kadin tarafi professor, erkek tarafi kadinin uzatmali asistani oldugunu dusunun. neyse herkese anlattim, bunlar ayni zamanda irkcilar dedim. tum bolum duydu.
0
ubi dubium ibi libertas
(19.07.17)
Kusura bakma ama alemin enayisi sen misin? Üç senedir sigortasız çalışıp cepten tabak çanak ödemek nedir? Ara şikayet et tabi ki.
0
elorelia
(19.07.17)
Ben de anlamadım niye bu kadar özverili davrandığını kesinlikle değmez. Böyle sömürülmeye devam edersin. Bence hiç üzülme daha iyisi olacaktır senin gibi çalışkan bir insan için. Valla hukuki durumları bilmiyorum ama bence şikayet et bir görsünler adam sömürmenin cezası noluyomuş.
0
pastörizesüt
(19.07.17)
iki kez, ilkinde -ki ilk işimdi- 1 mayısta işim olmadığı halde ofise çağırdılar, ben de misafirim olduğunu yine de acil bir durum olursa arayabileceklerini o zaman geleceğimi söyledim. ertesi hafta işten çıkarıldım.

diğeri de geçtiğimiz son bahardaydı. zaten mobbingin dibine vurmuşlardı, bir gün ik görüşmeye çağırdı istifa etmeni istiyoruz dedi ben de ikiletmedim. çıkarken ne şefim ne genel müdür tek kelime bile etmedi. çok pis beddua ettim ama, şimdi batma haberlerini bekliyorum. yakındır.

bence hakkını ara, içerde sakın paranı bırakma. babanın hayrına o kadar emek vermedin oraya.
0
111111
(19.07.17)
Ben ilk iş hayatıma 2012'de spam mail atan bir fuar şirketinde başlamıştım, bunlara haber vermeden bir gün başka bir yerle iş görüşmesine gittim işe de öğlen yetişebildim, bir kaç gün sonra toplantı odasına çağırıp yollarımızı ayırıyoruz falan filan dediler. İyi de oldu benim için, sonra yurtdışına gittim.

Son iyi yıldır da çalıştığım iş yerlerinden kovularak ayrıldım. Birinde mobbing görmekten bıkmıştım, beni işten çıkarmak için savunmamı almadan uyarı veriyorlardı(eşek gibi çalıştım, uyarı alacak bir şey de yapmamıştım),imzalamadım ve evde otururken işten çıkarıldınız diye bir sms aldım.

İş arama sürecinde Allah'ım böyle manyakların arasına bir daha beni düşürme dedim ama düştüm. Orada da kadının biri sürekli beni ezmeye çalışıyordu,iş arkadaşlarım işle ilgili şeyleri benden saklıyorlardı, ilk aylarda çıkmak istedim, iş de bulmuştum, biz senden memnunuz dediler, sözleşmem olmamasına rağmen onları yarı yolda bırakmak istemedim, kaldım. Sonra bir gün patron "kaç ay geçti hala yapamıyorsun" dedi, ben de " yapamıyorum çünkü 4 yılda öğrenilen bilgiyi benim 5 ayda öğrenmem mümkün değil, memnun olacağınız birisiyle çalışın" dedim, o yavşak da " aa başka iş mi buldun,biz senden memnunuz" dedi, ertesi gün özel görüşmeyle işten çıkarıldım. Alıştım artık.

Ben de senin gibi ona buna yardım ederdim ama yapmamak gerekiyor. Dibimde candy crush oynayan, dating sitelerinde gezenler yıllardır hala oradalar.
0
geçerkenugradım
(19.07.17)
Satış elemanının satış müdürüle, firma müdürüyle yattığı, herkesin görmezden geldiği, o hanfendinin hepimize patron kesildiği,işten anlamayan birinin başıma getirilip onunda işlerini yaparak benimle beraber 5 kişiyi daha yönettiğim ancak yönettiklerimden bile düşük maaş aldığım, oldukça rezil bir yönetim anlayışına sahip, sözde kurumsal, türkiyenin eeeen iyi ....ları arasında kendini gören, ik sının 2 yıllık mezun olduğu, satış müdürünün yalan beyanatla tüm sektör ondan nefret ederken deli paralara kendini sözde transfer ettiği bir firmadan kovulayazdııım kiiii ben kendim istifa ettim.
İstifa etme sebebim ise aynı pozisyonda çalıştığım ve iş öğrettiğim safozun bana, müdürüm bile işini yaparken "ama hiiç çalışmıyöğsun sendaağğ" demesi. Cevabım haa! çalışmıyomuyum! al amk sen çalış, yap işleri, gör ebeni diyerek istifayı basmak oldu. Zerre üzülmedim.
0
kedimbitmis
(19.07.17)
(4)

¿Tercih yolunda son 2 seçenek? Hacettepe Gıda vs. yeniden hazırlanma

legalize marijuana
Puanımın yettiği ve Ankara'da olmam itibarıyla en mantıklı gelen Hacettepe Gıda Mühendisliği ve bir sene bekleyip diyetisyenlik için tekrar sınava gitme arasında kaldım.Bir sene daha hazırlanmak için gerekli motivasyon önerilerinizi veya Hacettepe Gıda için ikna argümanlarınızı bekliyorum.
Puanımın yettiği ve Ankara'da olmam itibarıyla en mantıklı gelen Hacettepe Gıda Mühendisliği ve bir sene bekleyip diyetisyenlik için tekrar sınava gitme arasında kaldım.

Bir sene daha hazırlanmak için gerekli motivasyon önerilerinizi veya Hacettepe Gıda için ikna argümanlarınızı bekliyorum.
0
legalize marijuana
(18.07.17)
bir sürü gıda mühendisi var. kendini geliştirip iyi bir diyetisyen olabilrsin. malum obezite giderek artıyor.
0
1917
(18.07.17)
benim puanım itü gıdaya yetiyordu, yazacaktım da. gıda mühendisi bi arkadaşım vazgeçirdi iş alanlarının dar olması sebebiyle. hacettepe sağlık bilimleri alanında en iyisi, ama mühendislik olarak ortalama bir üniversite. gerekli motivasyon tamamen size bağlı, olayın ciddiyetinin ne kadar farkındasınız? her şeyden soyutlanıp daha iyisini yaparım diyor musunuz?
0
pide
(18.07.17)
eşim gıda mühendisi. ankara gıda mezunu.
gıda mühendisliğini tercih etmeni tavsiye etmiyorum.
özelde iş alanı dar, patronların yanında eziliyorsun. devlet memuru olmak istersen kpss'den çok yüksek puanlar alman lazım, 90-95 arası. eşimin kpssye çalıştığı dönemi ben bilirim. öss'den daha fazla çalışmıştı.

başka bölüm yaz. başka bölümlere puan yetmiyorsa 1 sene daha hazırlan.
0
artci sarsinti
(18.07.17)
Gıda mühendisliği okumasi cok zevkli bi bolum ama mezunu cok is alani dar. Burda esas soru gerçekten diyetisyen mi olmak istiyorsun yoksa olay gidayla ilgili bi bölüm okumak mi.
0
passive aggressive
(18.07.17)
(12)

universite tercihlerine dair

sergerde
kardesim kafaya takmis. fizik okumak istiyormus. ankara fizik tutuyor. ailem epey onyargili fizik okumak istemesine. hayir muhendislik yaz diye diretiyorlar. cocugun kafasindaki senaryoda fizigin temellerini ogrenip bi yandan da muhendislik yapmakmis. ankara fizik nasildir? ne degildir? okuyan eden
kardesim kafaya takmis. fizik okumak istiyormus. ankara fizik tutuyor. ailem epey onyargili fizik okumak istemesine. hayir muhendislik yaz diye diretiyorlar. cocugun kafasindaki senaryoda fizigin temellerini ogrenip bi yandan da muhendislik yapmakmis. ankara fizik nasildir? ne degildir? okuyan eden varsa bi yazsa ne guzel olur ya.
0
sergerde
(16.07.17)
kardeşin yanlış yolda ama gönlünden geçeni yapmasına izin verin. Fizik mezunları hep dert yanar mezun olmak zor iş bulmak imkansız diye. Gerçeği nasıl bilemiyorum.
0
basond
(16.07.17)
akademik kariyer yapmayacaksa fen edebiyat fakultesi bolumu secmesin. muhendislikte de fizikle ugrasir. yan dal ya da cift ana dal fizik yapsin sonra cok isterse.
0
pide
(16.07.17)
Fiziğin temellerini öğrenip bir yandan da mühendislik yapmak gerçekçi bir fikir değil. Kardeşiniz mühendislik yapmayı taksicilik gibi bir şey zannediyor sanırım.

Bir fizik mezunu örneği şu haberde var.

www.haberturk.com

Bu adam 11 yıl atanamamış.

Bize yine gönlünden geçeni yapsın demek düşer ama bu noktada da Ankara Üniversitesini yazmasını önermem. İTÜ, ODTÜ gibi okulları tercih etmesi daha iyi olur. Fizik deneysel bir bilim. Teknik üniversiteler bu konuda daha donanımlıdır.
0
dissendium
(16.07.17)
kardeşinize şunu anlatın ; istediği bölümü okuması önemli değil , istediği yapacağı meslekle alakalı bölümü okuması önemli. ben o hataya düştüm o düşmesin.
0
Caaannn
(17.07.17)
cevremde iki kisi var fizik okuyan, biri zehir gibi cocuktu turkiye'de ilk 100e falan girip kazanmisti bolumu. ikinci sinifta birakti.

digeri de istanbul fizigi bitirdi uzun yillar sonra, bir yandan da aof'ten isletme bitirdi, simdi serbest muhasebeci olmayi kolluyor.

ikisi de fizikten pisman :) okumasi zor - mezun olunca is bulamiyorsun.
0
fakyoras
(17.07.17)
türkiye'de temel bilim okumak kadar şanssız bir durum olmaz. eski bir temel bir bilimci yeni bir mühendis olarak özet şekilde vazgeçerin diyorum. detay istiyorsanız mesaj atın.
0
helenart
(17.07.17)
Soruya direkt cevabim yok da golunden geceni falan degil mantikli olani yapsin. Gonlunuzden geceni basit gunluk konularda yapin anasini satiyim...
Boyle hayati konularda gonlunden gecen yapilmaz, rasyonel hareket edilir. Sap gibi ortada kaldiginda gonlunden gecen duygular kurtarmaz seni.
0
stavro
(17.07.17)
Fizigin temellerini ogrenip mühendislik yapamaz ama muhendisligin temellerini öğrenip fizikle ilgilenebilir. Kimya ve biyoloji mezunlarının calisma alanlari fizige gore biraz daha geniş olmasina ragmen durumlari ortada. Fizik okursa en iyi ihtimalle akademik kariyer yapar ama o işler cok kolay olmuyor , onun disinda formasyon alıp öğretmenlik, sertifika alip is guvenligi uzmanligi yapabilir. Temel bilim mezunlarinin diplomayi aldik hadi bakalim diyip is bulma olasiligi sifira yakin.
0
passive aggressive
(17.07.17)
Chrome ayarlarından ais ösym şifresine bakın, değiştirin. Sizden habersiz tercih yapmasın. Keşke herkes istediği bölümü okusa ve güzel işlerde çalışabilse ama hayat işte. Hep kısıtlar var. Yazdırmayın. Makine mühendisliği yazsın. Başarılı gidebilirse çad yapar fizikte
0
glamdr1ng
(17.07.17)
Öncelikle merhaba cevaplarınız için teşekkur ederim. Yukarıdaki yazıda bahsedilen kişi benim , şöyle bir durum var ben uzaya meraklı bir kisiyim yukarıda oyle yazılmamıs tabi fizik bölümü okumayı da aslında bu yuzden istiyorum universitede kalıp bir arastırma grubuna katılıp astrofizik uzerine calısmak istiyorum. Colin furze diye bir adam var gidip bakabilirsiniz kendisi 16 yasında okulu bırakıp muslukcu olmus bir mucit degişik seyler icat ediyor ve ben universite hayatımın bir kısmını oyle gecirmek istiyorum bence fizik sonu olmayan bir bilim dalı ben hayatımı bu bilim dalına adayacak biri oldugumu dusunuyorum kendimi , astrofizik uzerine calısırken bir yandan da elimden geldigince bir seyler icat etmek istiyorum. Fizik bölümünü secmemdeki tek amaç bu biraz kulaga komik gelebilir sonuc olarak neredeyse bir hayalperestin bile sacma bulacagı hayaller gibi duruyor biliyorum ama sizden su an istegim ankara üniversitesinde fizik bolumunde okuyan biri var ise bana bölümün eğitim kalitesinden birazcık bahsetmesi (hocaları,dersler...)
Biraz saçmalamısım kusura bakmayın yazım hatalarım için ise affola.
0
🌸sergerde
(17.07.17)
Ankara Üniversitesi mezunu olarak, üniversiteden çok da üstün bir şeyler beklememeni tavsiye edebilirim. Hocalar ve bölüm çok iyi olabilir ama imkanlar yok denecek seviyede.

Aynı mantıkla kardeşimi burslu özellere bakması konusunda yönlendirdim.

Hayallerini gerçekleştirmek için ne kadar hevesli olduğunu tahmin edebiliyorum. Emin ol buraya yorum yazan herkes de biliyordur. Ben de çok büyük heves ve hayallerle antropoloji okudum. Noldu peki? İşsizim, bambaşka bir sektöre yöneldim. İş de dert değil, elbet diğer sektörde iş bulcam ama işimi, okuduğumu, emek verdiğim şeyi yapamayacağım için sonsuz bir şekilde mutsuzum.

Umarım sen bunları yaşamazsın. Ama unutma ki, bu ülkede her alan iş yapmıyor. Fen edebiyat bölümlerine bu ülkede değer verilmiyor. Fizik çok kıymetli bir alan ama emeğinin karşılığını bu ülkede bulamayacağını bilmen gerekiyor.

Ne zaman bulursun biliyor musun?en başından hedefini üniversitede kalmak olarak değil, yurtdışına gitmek olarak belirleyerek. 1. Üniversitede kalma, 2.yatay geçişle okul değiştirme üniversiyete 500000 kişi giriyorsa 45000inin hayali.
Ama okul biterken sadece 5000inin falan hayali. Sayılar atmasyon tabii de oran böyledir, çok şaşmaz.

Yurtdışındaki bilim adamlarıyla aynı koşullarda değiliz maalesef. Olsaydık fizik mezunları, öğretmenlik kovalamazdı mesela.

Ankara Üniversitesi de üniversite olarak öğrenciye hiçbir şey katmıyor. Ne dil öğrenirsin ne bilimsel çalışma ortamı, şevki bulabilirsin.

Benim naçizane tavsiyem: illa fizik okicam diyorsan burslu özellere bak. Şu an hepsinin tanıtım günleri var. Önce Bölüm öğrencileriyle, sonra hocalarıyla görüşebiliyorsun. Labları gezdiriyorlar. Vaktinde özellere bok atıp, devlet üniversitelerini savunurdum ama özel üniler öğrencilerinin arkasında dururken, devletler fos maalesef. Ayrıca iyi bir özel seçersen araştırma, kendini geliştirme imkanın da daha büyük olacaktır.

2.tavsiyem de fizik mühendisliği düşün. En azından mühendis sıfatı senin işini kolaylaştıracaktır.

Mesele puanınsa ve illa yerleşmen gerektiğini düşünüyorsan da, kendine 1 sene daha şans ver. Hayat bu, geri gelmiyor.

Yarın hayallerin gerçekleşmezse en azından daha iyisi için de çabalamıştım dersin. Odtü fizik kazanırsın belki. Odtü dersin.
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(17.07.17)
16-18 yasinda cocuklarin 'hangi meslegi yapmak istiyorsa' onu okusun gibi yonlendirilmesine karsiyim. Buyuk bir cogunluk icin; O yasta ne gordun, hangi meslek hakkinda ne biliyorsun, kendini ne kadar taniyorsun, dunya hakkinda ne firkin var da ilerde ne yapmak istedigini bileceksin? Turkiye'de de 2 yillik college olmali, bunu okuyan bir yandan calisabilmeli, kendini tanimali, ya da universite secip ilk iki sene genel ortak dersler alip sonra meslek secebilmeli. Fizik okumak ile lisede fizik sorusu cozmek cok farkli olsa gerek. Yukarda yan dal yapsin diyen bir arkadas vardi, ona katiliyorum. Ama yonlendirmeyi de cocugu okuldan sogutmadan, dayatmadan yapmak lazim. Abi/abla olarak bol bol konusun hatta yakininizda fizik mezunu biri varsa onunla tanistirin (belki buradan bile yardim etmek isteyen cikar).
0
kassiopeia
(17.07.17)
(4)

memeli

diffarentiationation
memeli hayvanlardaki memeli, ingilizce mammal'dan mı geliyor yoksa bu hayvanların hepsinde meme mi var? hepsinde meme varsa mammal nereden geliyor?
memeli hayvanlardaki memeli, ingilizce mammal'dan mı geliyor yoksa bu hayvanların hepsinde meme mi var? hepsinde meme varsa mammal nereden geliyor?
0
diffarentiationation
(16.07.17)
istisnası var mı bilmiyorum ama memeliler yavrularını sütle besledikleri için hepsinde meme olması mümkün.. yunus bile sütle besliyorsa yani yavrusunu, o istisnayı merak ettim ayrıca haha:)
0
mehmed resad
(16.07.17)
mamma latince meme demek, mammal da oradan geliyor. yani memeli.
0
lamira
(16.07.17)
Hepsinde sut bezi var yavrularini sutle besliyolar istisnasi yok. Soyle bi istisna var ornitorenkler ve karincayiyenler dogurarak degil yumurtayla uruyolar. Plasentalilari zaten biliyosunuzdur. Bi de kanguru gibi keseli memeliler var. Latincesi soylenmis zaten.
0
passive aggressive
(16.07.17)
Memeli latince mammalia'dır. Mammal da latinceden gelir. Memeli hayvanlar süt salgıladıkları için memeli denir.
0
powerpufgirl
(16.07.17)
(7)

insanlar neden böyle?

who cares wins
neden herkes sürekli "üff çk mşglm, birsrü derdim var, kimseyi çekemem.s.s" modunda takılıyor? böyle bi burnu havadalık. yani nerden geliyor bu özgüvenin kaynağı? ben de salak gibi nazik olmaya çalışıyorum sürekli, hani insanların statüsünden kişiliklerinden bağımsız değerli olduklarını düşünerek ha
neden herkes sürekli "üff çk mşglm, birsrü derdim var, kimseyi çekemem.s.s" modunda takılıyor? böyle bi burnu havadalık. yani nerden geliyor bu özgüvenin kaynağı? ben de salak gibi nazik olmaya çalışıyorum sürekli, hani insanların statüsünden kişiliklerinden bağımsız değerli olduklarını düşünerek hareket ediyorum. "kolay gelsin" diyorum mesela kasiyere, bi "teşekkürler" demek yok. duvara konuştum sanki. ya da birisine bir şey soruyorum yetersiz cevaplar veriyor örnek veriyorum, x'ten geçiyor musunuz, nasıl gidebilirim diye soruyorum, aldığım cevap sadece "geçmez". cevap alabilmek için tekrar sormam gerekiyor filan. bunu günlük diyalogların dışında da yaşıyorum. nazik oldukça ezik olduğumu mu düşünüyorlar acaba cidden. böyle bi salaklık olabilir mi yani anlamıyorum ki. ben de hödük olayım diyorum bu sefer de içim kararıyor.

bir de herkes kendi düşüncesinden çok emin, kendi doğrusu herkesin doğrusu gibi davranıyor. ben de sürekli "yanlış bir şey demeyeyim belki böyle düşünmüyordur" diye dikkatli konuşmaya çalışıyorum, belki sadece dikkat ettiğimi düşünüyorumdur gerçekten dikkatli olmuyorumdur ama ne bileyim en azından bi çabam var. bunların mantığını oturtamadım bir türlü. nasıl oluyor bu işler?
0
who cares wins
(13.07.17)
Bencil ve umursuz insanlara denk geliyorsun, gittikçe de artıyorlar. Verdiğin örnekleri genel olarak ben de yaşıyorum, bana yol ya da bişey sorulsa fazla ciddiye alıp açıklamalı cevap veriyorum, yapı meselesi biraz da. Kimse abartıyorsunuz kimbilir ne dertleri var demesin, ben de pamuklar içinde yaşamıyorum, bir soruya cevap veya teşekküre rica ederim diyemeyecek kadar dilim tutulup dünya başıma yıkılmadıkça aksi bir tepki vermedim, vermem de.
0
mslny
(13.07.17)
bazen insanlar aynı şeyleri o kadar çok yaşıyor ki robotlaşıyor, hissizleşiyor. bu yaşam şartlarında ve böyle bir cangılda hala insani özellikleri koruyabilmek ve yaşatabilmek büyük bir şey.
0
runagain
(13.07.17)
insanlar kendi sorunlarını bulundukları ve degistirdikleri ortamdan izole edemiyor, bu yüzden. bu da biraz farkindalikla alakali. en büyük örneği zaten eşiyle kavga edip, sinirini öğrencilerinden çıkartan öğretmen.
0
evimin paspasi
(13.07.17)
runagain + 1
Çünkü örnek verdiğin grup gerçekten meşgul ve zamanı olmayan, bir sürü derdi olan, yüzünün gülüşü bayağı bir lüks olan kesim. Aynı şeyi milyonlarca kere yapıyorlar ve artık hali, mecali kalmıyor cevap vermeye. Sen onlar için bir milyonuncu kişisin ve herkese uzun cevap verseler gece evlerine gidemezler, onlar senin için arada bir iletişime geçtiğin ve iki güler yüz beklediğin insanlar. İnan bana, aybı işlerde ve aynu ortamda çalışsan bir hafta içinde onlara dönersin.

Hödük olmaya gerek yok, kişisel algılamaman yeterli. O İETT şoförleri cinayet işlese "Normal kafayı sıyırması" denecek gale geliyor neredeyse.
0
aychovsky
(13.07.17)
insanlar genel olarak nazik değil, gösterdiğin nezaketin karşılığını beklersen çok üzülürsün öncelikle bunu söyleyebilirim. iyilik yap denize at misali, kendini üzme, yorma. bunlara odaklanma.

bir de bu yanlış bir şey demeyeyim kimsenin kalbi kırılmasın çizgisi çok silikleştiren bir şey insanı. herkes de iz bırakma peşinde olduğundan öyle gelişine vole çakıp duruyorlar çünkü ya tutarsa? bana hiç tutmuyor, kültürsüz birikimsiz ayı diyip geçiyorum ama onlar da bana ne kadar da silik sıradan bir tip diyorlardır kesin. neyse ya, olmuyor yani kısaca bu işler. hayatta kalmaya bakıyorsun. akşam eve gidince on yumurta filan yiyorsun, güçleniyosun :)
0
evde liyakat kalmamis
(13.07.17)
modern yasam zirvaligi cogu ya. herkes kendini onemli ve degerli hissetmek istiyor. kimsenin kimse icin vakti, ilgisi, sevgisi yok cunku en iyisi onlar. genel olarak boyle.
0
der meister
(13.07.17)
Ben davarliklarina veriyorum artik. Gecen gun denedigim ayakkabi ayagima olmadi diye tezgahtardan trip yedim, baska bi satis danismani kozmetik bi urunun hakkinda sordugum soruya ukala ukala cevap verip kendini profesör falan zannetti bunlar ayni gun 1 saat icinde arka arkaya kasilastigim iki ornek. Insanlar eskiden saygi konusunda haddini bilirdi simdi herkes herkese karsi sen kimsin yeaa modunda. Ben de insanlara kim ve ne olduklarindan bagimsiz direkt bi okuzluklerini gormedigim surece rica etmeli tesekkur etmeli gereken aciklamayi duzgunce yapmali falan gayet nazik davranirim. Boyle okuzlukleri haketmedigimi dusunuyor ve insanlarin gereksiz egoist bencil kaba dusuncesiz okuz tavirlarindan gittikce bıkıyorum. Insanlari ezmekten nefret ederim ama sessiz kaldikca kendilerini iyice bi halt zannettiklerinden artik ister istemez hadlerini bildirecek cikislar yapmaya basladigimi farkettim. Bu kadar asigilik kompleksli bir toplum yapisi icerisinde yasamak cok zor.
0
passive aggressive
(13.07.17)
(9)

Yaşça küçük birinin isimle hitap etmesi

boran79
Sizi rahatsiz ediuor mu? Ne diyem mahmut mu diyem moduna mi giriyorsunuz.
Sizi rahatsiz ediuor mu? Ne diyem mahmut mu diyem moduna mi giriyorsunuz.
0
boran79
(12.07.17)
Adımız bu iş için var, bu abi abla olayları köylülük biraz. Ben rahatsız olmuyorum.
0
angelus
(12.07.17)
ben rahatsız olmuyorum. hatta, bazıları "abi"yle ismin arasında bocalıyor, bi öyle bi böyle diyor tedirgin oluyor falan, fark ettiğimde çok eğleniyorum ve asla düzeltmiyorum.
0
captainobvious
(12.07.17)
esas abla falan demesi rahatsız ediyor. direk adımla hitap etsin
0
sta
(12.07.17)
etmiyor.

ama senin gibi soru sorup da sadece beğendiği cevapları tikleyenlerden nefret ediyorum mesela.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.07.17)
Yerine göre değişir. Öğrenciliğimde ve şu andaki durumumda abla/abi olağan hitaplar.

Ben başkasına hitap ediyorum ama henüz başkası bana demedi. Eşek kadar oldum ama burada hala küçüklerden biriyim sanırım
0
fallopian
(12.07.17)
yerine ve kim olduğuna göre değişiyor.

ama rahatsız olduğum kısım adımla hitap edilmesi, abla denmemesi olmaz.
sizli bizli olmak yerine, "sen" diye hitap edilmesi rahatsız eder öyle durumlarda da.
yani "bana abla diyeceksiniz!" iddiası konusunda angelus'a katılıyorum biraz.
0
blatta hiberna
(12.07.17)
Etmiyor. Abi kelimesi naber abi formatında da kullanıldığı için pek rahatsız etmiyor ama abla kelimesi pazar ağzı gibi geliyor. Kaç kilo abla? gibi bir şey canlanıyor kafamda.

Edit: Bir de birine tam abla diyecekken aklıma "abla deme lazım olur" lafı geliyor. Sonra kıs kıs gülüyorum falan.
0
dissendium
(12.07.17)
Yeğenim 27 yaş küçük benden ve amca dedirtmiyorum. Adımla sesleniyor. Mutlu oluyorum.
Çocuk etraftan gördüğü baskıyla bazen şaşırıyor. Bir kere istemsizce ağzından abi çıktı. Sonra absürd bir kelime kullandığının farkına vardı.
Beni ismimle ansınlar. Abi, amca, dayı, babalık, bu tarz sıfatları kabul etmiyorum.
0
cliquot
(12.07.17)
28 yasindayim henuz hic kimse abla demedi hayatimda. Abla diyen olsa da hosuma gitmezdi zaten direkt isim daha iyi. Meslekten oturu hocam diyen oluyor bazen onun yerine. Is ortamında abla zaten hos degil benden buyuklere x hanim diyorum benden küçüklerin de oyle demesini bekliyorum.
0
passive aggressive
(12.07.17)
(14)

Emekli baba ile mücadele yöntemleri

cay koy geliyorum
korktuğumuz başımıza geldi ve babam emekli oldu. kısa süre içerisinde beklentilerimizi karşılıksız bırakmayarak bin emekli huysuzluğunda bir varlığa evrildi kendisi. uğraşacağı bir şeyler bulmak için çaba harcıyorum ama yapamıyorum. benzer tecrübeleri olanlar, yol gösterin :(kendisi- biraz asosyal.
korktuğumuz başımıza geldi ve babam emekli oldu. kısa süre içerisinde beklentilerimizi karşılıksız bırakmayarak bin emekli huysuzluğunda bir varlığa evrildi kendisi. uğraşacağı bir şeyler bulmak için çaba harcıyorum ama yapamıyorum. benzer tecrübeleri olanlar, yol gösterin :(

kendisi

- biraz asosyal. muhabbeti korkunç kötü. sohbet etmeyi beceremeyen birisi. arkadaşlarla çay içip geyik yapmak bir seçenek değil
- sabırsız, huzursuz bir tip. balık tutmaca falan o olaylar da bir seçenek değil
-ekme biçme işlerini çok seviyor ama gidip bir arsa falan bulup almaya yanaşmıyor. "oralarda fiyatlar kesin abuk subuktur" diyor. genelde gücünü bu tip dayanaksız varsayımlardan alır.
- güzellik yarışmalarındaki gibi bir sihirli değnek versek kendisine, "hayatta istediğin her şeyi istediğin gibi yapabilirsin" desek, "öf neden böyle oldu şimdi" diyecek bir tip. memnuniyetsizlik camiasında hatırı sayılır bir kimse. memnuniyetsizlik bir dungeon olsa, babam final boss olur.

ne yaptırıcaz bu adama?
bu problemi çözebilene bira, çay, yemek, hamamda elmalı soda ve kese keyfi, sayısal loto bileti falan artık ne isterse onu ısmarlamaya söz veriyorum.
0
cay koy geliyorum
(11.07.17)
Kendisini apartman yöneticiliği oyalar gibi geldi bana
0
helena
(11.07.17)
Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama hobi bahçelerini araştırmanızı öneririm, çok daha makul fiyatlar arsa almaktan.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.07.17)
bir muhalefet partisine üye yap. tam yeri orası
0
bavyerali
(11.07.17)
ver tableti facebook'u orda oyun falan oynar.

sağlıksız ama oyalar.
0
drystedb efficacious
(11.07.17)
Kendine uygun yeni bir iş baksın böylelikle dünyayı size dar edecegine calisanlara eder.

Nolur bizim mudur de emekli olsun allahım, noooolur.
0
physcos physcos
(11.07.17)
xdxd bilgisayarla arası nasıl bilmiyorum ama oyun falan oynatın. konsol alıp kur televizyonu açıp tenis menis atsın mesela. çiçek, evcil hayvan. hmm. dizi de çok mantıklı bu arada.
0
snape i başından beri tanırım
(11.07.17)
@sopiro @drystedb @snape teknolojiyle arası "şu numarayı kaydetsene" noktasında kendisinin

@helena asosyallik ve memnuniyetsizlik bir araya gelip bunu direkt eliyor

@bavyerali uslanmaz bir akp sempatizanı kendisi maalesef
0
🌸cay koy geliyorum
(11.07.17)
Balkonunuz falan varsa orayı yeşillendirsin kendisine dikmelik çiçek toprak bitki alın verin saksıları değiştirsin vs.

Hatta arada bir çiçeklere zarar verin gelip onları hayata döndürmeye falan çalışsın.

Bi biranızı alırım teşekkürler..
0
powerpufgirl
(11.07.17)
hem emekli hem akpli. senin dünyalık sınavın da bu o zaman.
0
bavyerali
(11.07.17)
Babam bunun karsit siyasi goruslu tarzinda bir emekli. At yarisi ve kelimelik oynuyo, yuruyuse alisverise falan gidiyor internette gazete okuyor.
0
passive aggressive
(11.07.17)
merak ettim hangi burç babanız? kendi yaşlılığımı gördüm sankı :D
0
nuisance
(11.07.17)
Kopek alin. Su buyumeyenlerden. Bu buyumeyen cinsler cok cabaliyor kendini sevdirmek icin, ilgi gormek icin. Baban biraz soguk davranacaktir basta ama 3. gun kopegi sahiplenir.
0
gormemisin oglu
(11.07.17)
@powerpuf tam ikna olamadım ben ya şimdi buna. olur mu diyosun böyle? bir kazanan mı var önümüzde yoksa

@bavyer yok öyle bayrak tutan "akape vuhuu hüloğ" birisi değil. hmmfs hmmfs diye sessiz takip ediyor olan biteni.

@passive at yarışı ve oyun yok da gazete/haber takip etmek, yürüyüşe çıkmak bizimkinde de var. tek olayı yürüyüşe çıkmak zaten. abarttı adam 20 kilometre yerden falan yürüyor vakit geçsin diye.

@nuisance baktım şimdi, koçmuş.
0
🌸cay koy geliyorum
(11.07.17)
Babam ilk emek l ilik aylarinda perisan etmisti bizi.
Sabah baska, aksam baska is kuruyordu bozuyordu. Bizim olur dedigimize olmaz, olmaz dedigimize olmaz diyordu.
Sonra televizyon, kahve arkadaslari, koy isleri, cami derken atlattik.
Akp'li degil cok sukur.

Internetle tanistirmak cok mantikli gelmiyor bana. Bahce, çiçek gibi seyler daha uygun gibi.
0
runagain
(12.07.17)
(4)

Bisi olur mu? Lagim suyu

maria puder
Az önce bi kafedeydim,icerden bisiler aldım cıktım Kafenin dis tarafinda personel temizlik yapiyordu. Bi yerden su geliyordu, o kadar igrenc kokuyordu ki lagım olabilir. Tam cıkış yerinde su birikmisti, süpürgeyle o suyun kabasını alıp,çıkabilirsiniz dediler. Benim ayagimda da birkenstock terlikler
Az önce bi kafedeydim,icerden bisiler aldım cıktım
Kafenin dis tarafinda personel temizlik yapiyordu. Bi yerden su geliyordu, o kadar igrenc kokuyordu ki lagım olabilir. Tam cıkış yerinde su birikmisti, süpürgeyle o suyun kabasını alıp,çıkabilirsiniz dediler. Benim ayagimda da birkenstock terlikler vardi. Mikrop filan kapmis olabilir miyim?Cok yavas gectim sudan ayagima degmemis olabilir. Ama ya degdiyse? Terligimin alti da pis simdi kesin.Nasıl dezenfekte edeyim? Off sinirr.
0
maria puder
(30.06.17)
Çamaşır suyu dök tabanlarına bi bulaşık lifiyle yıka, sonra lifi de at.
0
ekaterina
(30.06.17)
Lagim suyunun analiz edildigi bi projede calisiyorum deneyimlerime dayanarak terliklerin altini camasir sulu suyla temizle ayaklarini da sabunlu suyla yika bi sey olmaz. Cok pimpiriklenmek gereksiz.
0
passive aggressive
(30.06.17)
kontamine olmuşsun, acil müdahale gerekli.
www.youtube.com
0
late viper
(30.06.17)
bisey olmaz , hindistanda millet bok icinde yuzuyor turp gibi
0
technicalte
(01.07.17)
(9)

yükseklisans yapanlar bakabilir mi?

asuturias
o kadar emeğinize ales ve yds çabalarınıza değdiğini düşünüyor musunuz? istediğiniz gibi mi her şey?
o kadar emeğinize ales ve yds çabalarınıza değdiğini düşünüyor musunuz? istediğiniz gibi mi her şey?
0
asuturias
(22.06.17)
valla değdi en azından öyle düşünüyorum.istediğim gibi mi bak onu bilemiyorum işte
0
mukon
(22.06.17)
evet.
0
tuzumkuru
(22.06.17)
ben ales ve yds için konuşamayacağım onlar işime yaramadı kullanmadım ama genel olarak lisansta verdiğim emeğe değdi en azından. İstediğim gibi mi hayır.
0
qazaqwsx
(22.06.17)
Valla tezsiz yapıyor(d)um askerlik tecili için, bu açıdan bakarsak değdi. Ancak işle birlikte yürütmekte zorlandığım için bıraktım, o açıdan bakarsak da yarım yıl boşa gittiği için değmedi.
0
zwiegesprach
(22.06.17)
Ben de ales ve yds için çalışmadım ama ancak çalışsaydım kesinlikle değdiğini söyleyebilirdim. Hem kendimi geliştirdim hem de alanında uzmanlaşmış oldum. Gerçekten türkiye gibi bir ülkede iyi bir üniversitede yapılan yuksek lisans eğitimi size katkı sağlar.
0
free bird
(22.06.17)
Ales ve yds icin hic cabalamadim ama biri itu biri marmarada iki tezli yuksek lisansa girdim ikisinde de yaptiklarim cok sey katti bir suru sey ogrendim kendi adima.
0
passive aggressive
(22.06.17)
faydasını görmedim diyemem ama düşündüğüm gibi de olmadı açıkçası.

edit: bu arada ales, yds vs çabalamak aklıma bile gelmedi bu değerlendirmede. onlar çok ufak kalıyor paper sunum vs derken. onlara değer mmi diyorsanız tabi ki değer.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(22.06.17)
Kesinlikle degdi, isim ile cok ilgili bir alanda yapmis oldum ancak keske calismaya basladiktan iki uc sene sonra yapsaydim, cok daha fazla faydalanirdim.
0
kassiopeia
(23.06.17)
ALES ve YDS'nin çok fazla ayırt edici bir kısmı yok esasında. Ancak üzerinizdeki sorumluluğun artması muazzam bir hissiyat. Lisans dönemi boyunca rölantide çalıştırdığınız tüm beyin kıvrımlarını fazlasıyla zorlayabiliyorsunuz. Hatta, mesul olduğunuz lisans öğrencilerinin bulunması bile güzel bir his.

Lisans döneminde herkese verilip geçiştirilen basmakalıp müfredatların üzerine ancak lisansüstü eğitimde çıkıyorsunuz. Bence güzel gidiyor yani, emeğin karşılığını alıyorum gibi hissediyorum.
0
tel tokasini duzelten samuray
(23.06.17)
(2)

kilometrelerce uzağa götürülen hayvanlar

diffarentiationation
az önce 1 saatlik yoldan geldik. arabanın ön camına biz yola çıkarken bir böcek kondu ve yol bitene kadar orada kaldı. belki uçarken denk geldi diye elemanın bütün yaşam alanı değişti. ben de baya derin düşüncelere daldım.bu böcek nasıl yaşayacak şimdi? hemen adapte olabilir mi? zaman - mekan farket
az önce 1 saatlik yoldan geldik. arabanın ön camına biz yola çıkarken bir böcek kondu ve yol bitene kadar orada kaldı. belki uçarken denk geldi diye elemanın bütün yaşam alanı değişti. ben de baya derin düşüncelere daldım.

bu böcek nasıl yaşayacak şimdi? hemen adapte olabilir mi? zaman - mekan farketmeksizin tek derdi yemek bulmak mı hayvanların? her hayvan için aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

derdin bu mu diyebilirsiniz ama zavallının bir daha doğduğu yerleri, anne, baba, arkadaşlarını göremeyecek olması empati yapmama sebep oldu.
0
diffarentiationation
(17.06.17)
böcekler ve tohumlar böyle yayılıyor zaten. yaşayabilirse yeni gittiği ortamda bir populasyon oluşturacak yaşayamaz ise zaten milyonlarcası daha var geride.

göçmen kuşlarla beraber kıtalar arası gidenleri var.

böceklerin düşünme karar verme hesap yapma yetileri yok, mikro robotlar gibi sabit bir kod işletiyorlar. bu yüzden duyguları olduğunu sanmıyorum.
0
orpheus
(17.06.17)
1 saatlik yolda yasam alani o kadar da degismemistir. Gemiyle uçakla dunyanin obur ucuna gitse belki biraz nereye geldik biz simdi falan olur. Boceklerin dunyadaki en yaygın tur olma sebepleri zaten ucarak mucarak yer degistirip farkli cografi kosullara uyum saglayabilmeleri. Ciftlesmeyi de basarabilirse orda cogalir iste. Dis fircami evde unutmusum gibi bi derdi yok hayvanın. sosyal komuniteler kursalar bile aile baglari guclu degil o yuzden yuksek yuksek tepelere ev kurmamiz sorun olmaz, turunun etrafa dagilmasini sağlar daha cok isine gelir. tabi gittigi yer yasamasina üremesine uygunsa.
0
passive aggressive
(17.06.17)
(23)

Kadınlar sevişmek için otele gider misiniz ?

sorunvar
Sadece sevişmek için fuckbuddy yada sevgilinizle sevişmek için otele gider misiniz ? Otellerde iyi oteller ama
Sadece sevişmek için fuckbuddy yada sevgilinizle sevişmek için otele gider misiniz ? Otellerde iyi oteller ama
0
sorunvar
(05.06.17)
Giderim, neden gitmeyeyim?
0
fragile lady
(05.06.17)
giderim
0
carabelli
(05.06.17)
Giderim
0
megalomaniac
(05.06.17)
Bütün ilişkilerimi otelde yaşadım. Evde yaşadığım ilişki çok azdır.

Zaten otel bir konfordur, lükstür, güvenlidir. Kadın da kendini iyi hissediyor bu durumda zaten.

Öyle bir gece geçirdikten sonra, sabah uyanıp birlikte otelde açık büfe kahvaltı yapıyorsunuz. Kahvaltı hazirlama vs derdi yok. Otel cidden çok güzel.
0
MaNOfTheYear
(05.06.17)
giderim.

nedense aklıma bihterin behlülle otelde yapamadığı sahne geldi. www.youtube.com
0
rayde
(05.06.17)
Gitmem.
0
devilred
(05.06.17)
giden arkadaşım var ama bu kadın işi gücü olan uzun süre yurtdışında yaşamış biri.

muhtemelen 20lerin başında bir kadın olursa ve uzun sürerli ilişkisi değil ise kendini kötü hisseder.(filmlerin biliçaltına etkisi)
0
orpheus
(05.06.17)
Giderim, gittim de. Eğer iyi otelden kastın Hilton'sa ben o zaman gayet kötü otellere de gittim. Zira erkek arkadaşım da ben de ailemizle yaşıyoruz ve fakiriz. :( He ama check-in esnasında falan insan bir garip hissediyor ne yalan söyleyeyim. Ben hissediyorum en azından.
0
love my way
(05.06.17)
otellerde evlilik cüzdanı zorunluluğu yok mu ya? ben mi yanlış biliyorum..
0
hayati cozemeyen adam
(05.06.17)
eşimle evlenmeden önce 2 senemiz otellerde geçti , ikimiz de ailelerimizle yaşadığımız için her şeyi yaşayamıyorduk keyfimizce . Bu sebeple düzenli olarak otele gidiyorduk.Hatta sürekli gittiğimiz oteldeki görevli arkadaş düğünümüze gelip takı taktı :)
0
proustun bir aski
(05.06.17)
hostele bile gittim ne diyosun aslşdkaskdasdf
0
nice tnetennba
(05.06.17)
gitmezler mi yaa? ekmek elden su gölden.
0
since1907
(05.06.17)
@since1907 parayı kadınların ödemediğini ya da alman usulü olmadığını nereden çıkardınız? ahhh ahh. :D
0
nice tnetennba
(05.06.17)
@nice genelde erkek ödiyor ben hep öyle gördüm
0
🌸sorunvar
(05.06.17)
@nice tnetennba;

Öyle kadınlar yok :) Bi kadin da sürpriz yapsa keşke. otel ayarlamış olsa gel diye mesaj atsa..

Ne hoş olur dimi bu jest. Hayaller hayatlar..

Oteli biz tutuyoruz tabiki. Ama arada bu tür jestlere ihtiyaç var.
0
MaNOfTheYear
(05.06.17)
öyle kadınlar var, siz bulamamışsınız, o yüzden zırlamayın piliz. </3
0
nice tnetennba
(05.06.17)
Gitmem ya. Ne işim var.
Ama bir daha düşündüm de. Kiminle gideceğime bağlı galiba. Koşullu. İstediği her yere gideceğim adamlar var, mevcut.
0
velvetmorning
(05.06.17)
Kadın değilim ama fuckbuddy ile gidildi.
Ama sevgili ile gidilmez sadece sevişmek için
0
benaslindayohum
(05.06.17)
ikimiz de ailelerimizle yaşarken gidiyoduk. check-in esnasında garip hissetmek +1. sanki selam biz sevişmeye geldik bunlar da kimliklerimiz der gibi oluyo.
0
passive aggressive
(05.06.17)
ben odayı ayarladım numarası şu direk odaya çıkarsın diye planlayan kadınlar bile var

not:erkeğim
0
berginyonbaenre
(05.06.17)
Giderim. Otel de ayarlarım gerekirse.
0
aychovsky
(05.06.17)
giderim. gittim. genelde evi uygun olmayan yada ailesi ile yaşayanlar tercih ediyor.

bi de evlilik cüzdanı falan istemiyor mu diyenler olmuş. evet isteyenler var ama büyük oteller nüfus cüzdanı dışında birşey istemiyor. pansiyonlarda istiyorlar sanırım hiç denemedim.
0
false pretension
(05.06.17)
harika bir soru bu ya! erkekler olarak biz kadinlari ne yazik ki cogu zaman gercek anlamda cozemiyoruz. bunda biraz onlarin da her olayi islerine geldigi gibi yorumlamasinin ve yonlendirmesinin etkisi buyuk. ben de mesela universite yillarinda ilk kiz arkdasima (ikimiz de yurtta kaliyorduk ve geceleri resmen kampuste bank uzerinde sevisecek duruma gelmis durumdaydik) incinir diye korktugumdan otele gidelim diyememistim. ilk teklif ondan geldi en sonunda. ama ayni kiza bir keresinde arkadaslarimin evi bosmus dedigimde ona sokakta calisan kadin muamelesi yapmisim gibi alinmisti. cunku o an muhtemelen sevismek istemiyordu. simdi genelleme geliyor hazir olun! kadinlarda beni en cok korkutan sey, bir seyi gercekten istediklerinde geri kalan her seyin onlar icin teferruat olusudur. umurlarinda olmaz toplum ne der, insanlar onlar hakkimda ne dusunur, sonucunda onlari neler bekler! iste sadece budur beni gercek anlamda bir kadina karsi hep tetikte tutan.
0
chunksia
(06.06.17)
(5)

Lens Muayenesi ve Lense Alışma Sureci

sen ne anlatiyon la
Arkadaslar sol goz 4civari sol da 3 civari belki 4 e yakin. Bu numaralarla lens takabilir miyim? Muayene icin devlet hastanesine gidebilirmiyim? Yoksa yine devlet olmasindan oturu islerim gostermelik mi yapilir? Uugun lens almak istiyorm haliyle yanlis lens almak istemem, bundan once tirt bir ozel h
Arkadaslar sol goz 4civari sol da 3 civari belki 4 e yakin. Bu numaralarla lens takabilir miyim? Muayene icin devlet hastanesine gidebilirmiyim? Yoksa yine devlet olmasindan oturu islerim gostermelik mi yapilir? Uugun lens almak istiyorm haliyle yanlis lens almak istemem, bundan once tirt bir ozel hastanede randevu oldum,dokturn yazdigi receteye gore lens aldim fakat lense alisamamistim, bir sure kullandim fakat alisamadim, kisa sureli takiyordum, cift gorme ve bulaniklik azalsabile goz kirptigimda falan bi sure goruntu netlesiyordu veya nete yakin biseyler oluyordu, tam anlamiyla bir tatmin olamamistim. Hayal kirikligiydi diyebilirim. Acaba ozensiz muayeneden mi kaynakliydi, cozemedim. Gormus gecirmis bir sozlukdasim yardimci olabilir mi?
0
sen ne anlatiyon la
(19.05.17)
Bu numaralarla lens takabilir miyim?
takilabilir

Muayene icin devlet hastanesine gidebilirmiyim?
evet

Yoksa yine devlet olmasindan oturu islerim gostermelik mi yapilir?
devlet doktorlari cogunlukla daha iyi oluyorlar :)

ozensiz muayeneden kaynakli olmayabilir, goz capi filan onemli lenste. gozunde kuruluk da olabilir. belki de gozun lense uygun degildir.
0
fakyoras
(19.05.17)
Kullandigin lensin markasi hatta solusyonun markasi bile etkiliyo goz kurulugun varsa da sorun olur. Astigmatin varsa torik lenslerin kullanimi daha sıkıntılı galiba. 10 yildir lens kullanıyorum hala ara sıra bulaniklik batma vs yaşıyorum. Elin alistikca tak cikar daha kolay hale geliyor daha net ve sorunsuz kullanmaya baslarsin.
0
passive aggressive
(19.05.17)
3-4 numara lensler oluyor bildiğim kadarıyla, onda sorun yok fakat belki lens için göz çapı ölçümünde sorun olmuştur. Başka bir doktora görünmeni tavsiye ederim. Ben de yeni kullanmaya başladım ve çok memnunum. Takma çıkarmaya alısamadım henüz, o da olacak umarım...
0
chihirovekohaku
(19.05.17)
Göz çapınıza baktırın. Bunu devlet hastanesinde de yapabilirler, lens alacağınız yerdeki aletlerle de kontrol edebilirler. Benim çapım büyük mesela, bir ara renkli lens takmak istemiştim ama, benim çapıma göre ancak özel yapım lensler uygundu. Aldığım yer, "çok az fark olursa önemli değil" diyerek beni gaza getirdi ama o lensin hayrını görmedim. Kısacası, çapa uyumlu lens önemli.
0
agluna
(19.05.17)
cevaplar için teşekkür ederim. bi özel hastanede yapmıştım, doktor lensimi 10 dakika çıkaramamıştı. ayrıntılar için mesajımı editleyeğceğim.
0
🌸sen ne anlatiyon la
(21.05.17)
(12)

2 günde tez önerisi yazılır mı?

rabitelli
Konu belli, sadece kavramsal kısım yazılacak. 30 sayfa altı üstü. Çok mu hayalperestim acaba? Lütfen dalga geçmeyin :)
Konu belli, sadece kavramsal kısım yazılacak. 30 sayfa altı üstü. Çok mu hayalperestim acaba?
Lütfen dalga geçmeyin :)
0
rabitelli
(08.05.17)
Çerçeven belliyse, kaynaklar elinin altındaysa, motivasyonun tamsa, yazılır neden olmasın.
0
manuel mandalina
(08.05.17)
30 sayfa sallamasyon yazılır. Çok özenli ve güzel bi çalışma hayal ediyosan unut.
0
ekaterina
(08.05.17)
@manuel mandalina işte bunu duymaya ihtiyacım vardı :)
0
🌸rabitelli
(08.05.17)
@ekaterina tez önerisi biraz sallamasyon olsa bişey olur mu ki? Tezi yazarken daha titiz ve özenli davranırım.
0
🌸rabitelli
(08.05.17)
Olur bence cok cok beğenmezler lol :D
0
ekaterina
(08.05.17)
Ben kavramsal kismi 4 saatte falan yazdim ama 30 sayfa değildi.
0
passive aggressive
(08.05.17)
motivasyonuna bağlı, 2 gece çalışmayla 2 aydan fazla çalışma çıkarmışlığım vardır :) yapılır, zor ama sabır gerektiriyor vazgeçmeden devam et.
not: en son bikaç sefer okumayı unutma, bittiğinde okurken ne mal yazmışım oha bunu ben mi yazmışım dediğim yerler de oldu vaay iyi yazmışım dediğim yerler de :)

son not: ayrıntı grafik tablo vs yapacaksan zaman gerektiren ince ayrıntıları sonraya bırak onları daha sonra çerez niyetine yaparsın (tez yazmaktan nasıl kaçılır giriş 101) asıl konudan sapmadan yazmaya devam ;)
0
part time pollyanna
(08.05.17)
otuz sayfa tez önerisi nedir? hangi dangalak böyle bir şart koşuyor?
0
alperz
(08.05.17)
Yazılır
0
mutlusismankedi2015
(08.05.17)
Yazılır da o iki gün yaşayacağım sıkıntı yüzünden yazmazdım.
0
Nature Works
(08.05.17)
30 sayfa çok fazla değil mi gerçekten? Danışmanım bana tez önerisi örneği göndermişti. Orada 30 sayfaydı. Normali nedir ki bunun?
0
🌸rabitelli
(08.05.17)
"en az otuz sayfa yazacaksın" diyorsa danışmanın, bence başka danışman bul kendine. çünkü bu işin sonunda çok dandik bir tez yazacak olma ihtimalin yüksek.
0
alperz
(08.05.17)
(12)

Hayatınızda böyle bir dönem oldu mu?

dessy
Mümkünse bu soruya 27+ yaşındaki arkadaşlar cevap verirse çok sevinirim. Hayatının birkaç senesi boyunca dipte hisseden, anlık mutlulukları veya iyi günleri olmasına rağmen çoğunlukla kendi kabuğunda mutsuz olan, çaresiz hisseden, hayatından mutlu olmayan, çıkış yolu bulamayan, işleri istediği anlam
Mümkünse bu soruya 27+ yaşındaki arkadaşlar cevap verirse çok sevinirim.

Hayatının birkaç senesi boyunca dipte hisseden, anlık mutlulukları veya iyi günleri olmasına rağmen çoğunlukla kendi kabuğunda mutsuz olan, çaresiz hisseden, hayatından mutlu olmayan, çıkış yolu bulamayan, işleri istediği anlamda pek gitmeyen, dolayısıyla fiziksel rahatsızlıkların ortaya çıkmaya başladığı birkaç seneyi kapsayan uzunca bir dönem yaşadınız mı? Yaşadıysanız sebebi neydi özel değilse? Ne oldu da düzeldi çoğu şey sonradan?

Gönül ister ki bu duyuruya aychovsky, arnold, angelus, nefer gibi nickler de cevap versin <3

Edit: Normalde başkalarının benimle ilgili olan düşüncesini takmamaya çalışıyorum ama neticede ben de insanım. Şöylesine bir duyuru açılmış, gereksiz alınganlıklar yapmayın nolur :( Dört nicki belirtmiş olmam sadece dört nickten cevap almak istediğim anlamına gelmiyor. Aksi halde dördüne de mesajla ulaşırdım. "Gönül ister ki şu, şu, şu gibi nickler de cevap versin" demenin yanlış hiçbir yanı yok. En azından bir başkası aynı duyuruyu açsa ben garipsemem. Garipsemediğim bir şeyi yapınca da garip gelmiyor bana. Uzun lafın kısası: Ben o kadar özel bir insan değilim. Dolayısıyla lütfen kişisel algılamayın.
0
dessy
(03.05.17)
istenen listede değilim maalesef ama yine de yazayım :) şu an o dönemdeyim. işsizim, bu da psikolojik olarak çok baskı yapıyor bende. egzama çıkarmaya başladım stresten. fiziksel rahatsızlığım şu an bu sadece. iş bulunca geçeceğini umuyorum. umut verici bir arayışta olan duyuru sorusuna bok gibi bir başarısızlık hikayesi oldu ^^
0
pide
(03.05.17)
@pide, şuan kötü bir dönemden geçiyor musunuz diye sormuyorum aslında. Sorum hayatınızın böyle birkaç seneyi bulan bir döneminiz oldu muydu. Daha çok manen hissedip sonradan hayatı düzelenler var mı, onu öğrenmek istiyorum :)
0
🌸dessy
(03.05.17)
Oldu. Bir yandan okuyup, bir yandan çalışıp, bir yandan da hastalık ile uğraştığım ve hepsinde birden çaktığım 3 yıl oldu. Sonra it gibi çalışıp 2 senede 6 dönemlik dersi toparladım. 48 saat kesintisiz çalıştığım oldu. Sonuçta geçti, ama neler öğrendim neler bu arada.

Mucize bekleme, hayatını düzene sokup köpek gibi uğraş içinden çıkmak icin. Hayatını düzene sok ve tırmala. Hersey sonunda yoluna girecektir...
0
babilbaligi
(03.05.17)
şu an tam da o dönemdeyim. 31 k.
aylardır iş bulamıyorum. ilişkilerim berbat gidiyor. adam gibi arkadaşım bile olmadığını düşünüyorum. mutsuzum ve umudum da tükenmek üzere. hiç bir şeyden keyif alamıyorum. hobi mi edinsem, spor mu yapsam, bunun gibi pek çok şey denedim ama tatmin olamadım. hep bişeyler eksik. nasıl düzeldi diye sormuşsun ama bende onun cevabı yok. olursa yazarım buraya ;) bi mucize olmasını bekliyorum. ben de isterdim böyle böyle bişey oldu da düzeldi demek ama şu an değil.
ha bak yazarken aklıma geldi. bundan 3 yıl önce yine böyle bi dönemdeydim. yeni işe girmiştim. sevgili gibi bişeyim vardı o sıra hiçbişi demeden bırakıp gitmişti. evimi yeni değiştirmiştim. işe gireli 1 hafta olmuşken su çiçeği çıkardım ben. malum 10 gün yatış. zar zor buldugum işten de çıkarıverdiler beni. yani işsiz, evine adapte olmaya çalışan, terkedilmiş ve hastaydım.
eve tıkıldığım için internete sardım. bi çocukla konuşuyodum da samimi değildim. su çiçeği izlerim tam geçmemişti ve onu görüşmeye çağırdım sahile jhadkj otururuz dedim. tanışma o tanışma. 2 küsür yıl süren bi ilişkim oldu onunla. bikaç ay sonra da severek yaptığım bi iş buldum. o işte de 1 buçuk yıl calıstım. güzel günlerdi o dönemler. tekrar oyle bi mucize bekliyorum açıkcası :)
0
moratoryumkisilik
(03.05.17)
Finansal anlamda ağır battığım bir dönem olmuştu.

Sebep, savurganlık, gereksiz harcamalar, her türlü öderim kafasıyla girilen kredi kartı borçları vs.

Eşşek gibi çalışarak düzelttim. Gündüz ofis, gece bar, hafta sonu etkinliklerde çalışıp, supplement vs. satarak bir yandan. Gece tehdit alan bir iş adamının fabrikasını beklerken, molalarda oturup din ve bilim ilişkisi üzerine yazılmış bir makale çevirdiğim bile oldu.

Uyanık olduğum süre boyunca ayı gibi yediğim ve çok da az uyuduğum için bildiğin hayvan gibi kilo almıştım. Yine aynı şartlar altındayken verdim ama.
0
arnold schwarzeneger
(03.05.17)
28 yasindayim işsiz mutsuz sacma sapan seyler yaşadığım 1 yil gecirmistim 3-4 sene once. Ayni donemde fiziksel olarak lenf bezlerim sismisti ve aylarca inmemisti sebebi de bulunamamisti sürekli tekrarlayan bademcik iltihabi yasayip duruyodum bunlara bagli panik atak baslamisti bi de ekstra olaylar cikip duruyodu bikac ay sonunda ölücem artik herhalde falan derken lenflerin disimdeki curukten sistigi ortaya cikmisti o duzelince tonsilit gecmisti is bulamasam da iyi bi okuldan yuksek lisansa kabul almistim su anki sevgilimle tanismistim falan derken normale donmustu her sey.
0
passive aggressive
(03.05.17)
Benim oldu. Burada bir kaç soruya yanıt olarak bahsettiğim de oldu hatta aynı olaylardan. Kısa bir süre içinde iş değişikliği, boşanma, ölümler kayıplar, şehir değiştirme, çok fazla stres vs ile uğraştım.

İş yüzünden yaşadığım stres anksiyete, depresyon gibi sıkıntılar bir cilt hastalığı olarak kendini gösterdi.
Ölümler, "bir gün gelecek ve öleceğiz. Yok olup gideceğiz, imdat" şeklinde varoluşsal sorgulamaları getirdi.
Boşanmaya yol açan olaylar ve sonrasında yürümeyen romantik arayışlar ilişkileri, beklentileri sorgulamama neden oldu.

Açıkçası, benim yaptığım en önemli hareket bilinçli bir şekilde "yenilmeme" tavrı içine girmekti. Bir nevi "hit me with your best shot" yaklaşımı. "Ben bunu da atlatırım" dedim her şey için, buna inandım.

İlgilendiğim alanlarda çokça kitap okudum. Bunların içinde "yas nasıl tutulur" içeriği olan da vardı, "evlilik nasıl bitirilir" de vardı, "zihnen güçlü insanlar ne yapar, ne yapmaz" gibi şeyler de vardı. Hani Einstein mı demişti "bir problemi onu yaratan zihniyetle çözemezsiniz" diye, ben de bu okumaları başka bir yönden bakmamı sağlayan kaynaklar olarak gördüm.

Bunu yazmasak olmaz herhalde ama spor yaptım düzenli olarak. Hayatımda verdiğim en önemli karardı.

Başkalarını memnun etmeye çok meraklı bir insandım ben. Bir kitapta okuduğum bazı şeylerden sonra, vakit harcamak istemediğim şeyleri netleştirdim kafamda (Örneğin kimseyle din tartışmamak, çocuk tartışmamak, bazı insanları yok kabul etmek vs). Daha çok hayır demeye başladım. (Nasıl hayır denir konusunda da okudum, zor oldu biraz ama mümkün.)

Sonra yavaş yavaş kendimi, hayatımı bir sevmeye başladım ki sormayın. Çünkü iş gereği yapmak zorunda olduğum şeyleri saymazsak, her şey kendi istediğim için, bana iyi geldiği için yaptığım şeyler oldu. Kararlarım, prensiplerim daha net oldu.

Yaşım 33.
0
sopiro
(03.05.17)
27 yaşındayım.

öyle dönemleri çoğu insanın yaşadığını düşünüyorum. tabii ki ben de yaşadım. hayatım dışarıdan bakıldığında acayip yolunda görünüyordu ama ben tam bu dediğin moddaydım. genelde evdeydim, zaten tek başıma kalıyordum. yalnızdım, pek insan içine çıkmazdım. okula ya da işe gidip gelir, evde dizi-film falan izlerdim, oyun oynardım. bence o dönemlerde ben yaşamıyordum, sadece hayatımı devam ettiriyordum. ve en ilginç kısmı da, -şu an dönüp bakınca fark ediyorum ki- normal olanın bu olduğunu düşünüyordum! çünkü ters giden bir şey yoktu aslında, param, sağlığım vs yerindeydi. bu yüzden bir sorunum da olmamalıydı.

2 sene önce hiç planlamadığım şekilde gelişmeye başladı her şey. bir iki dışarı çıktım (kendimi zorladım), arkadaşlarla birlikte zaman geçirmenin ne kadar keyifli olduğunu hatırladım, bunu fark ettikten sonra bir daha eve girsesim gelmedi. deli gibi takipçisi olduğum amerikan dizilerinin ne kadar zaman kaybı olduğunu fark ettim. onlara harcadığım zamanlara hala üzülürüm.

sonra bu arkadaş ortamları ve evden çıkmalar sonucunda, yanında tam anlamıyla huzur bulacağım bir sevgilim oldu. vakit buldukça kendimizi şehirden doğaya atmak, kamp yapmak, kafamızın iyi olması, saçma sapan konuşup her şeye gülmek, ve -burda bizbizeyiz diye söylüyorum - düzenli ve iyi bir seks hayatı çok iyi geldi.

he bir de 1 aydır yogaya gidiyorum. yoga yapmak hiç aklımda yokken, hatta yogayı baya gereksiz bulurken biraz şansa başladım. ve çok uzun zamandır bir şeyi böyle hevesle yapmamıştım. o kadar iyi geldi ki vücudum için iyi bir şey yapıyor olma hissi.

daha atlayamadığım ama üzerinde çalıştığım bir level daha var. insanları olduğu gibi kabullenmeye çalışıyorum. onu pek beceremiyordum eskiden, herkesi kendi doğrularıma göre yargılıyordum. ama şu an herkese karşı önyargısız yaklaşıyorum. bunun sebebi de, "hayatta yapmam" dediğim her şeyin en kralını yaptığımı fark ettim ve dönüp bakınca hepsini iyi ki de yapmışım dedim. şu an beni ben yapan şeylerin çoğu geçmişte yaptığım hatalar çünkü. bu yüzden insanların da bana göre hatalı olan şeyleri yaptıklarını gördüğümde yargılamıyorum. her işte bir hayır vardır :)

çok uzattım, ama sanırım benim felsefem artık "boşvermek ve maksimum keyif almaya çalışmak" oldu. çünkü her şey olacağına varıyor. bu bir şeylerin olacağına varma sürecinde de, insan evde oturup dizi izlemeyi de seçebilir, şehirden uzaklaşıp doğaya dönerek vücuduna ve zihnine iyi gelecek bir aktivite yapmayı da. tabi bunlar sadece örnek, herkesin keyif alacağı şey farklı. onu bulmak gerekiyor. böyle oldukça yıpranmıyorsun, tadını kaçıracak bir şey olmuyor. karşına bir sorun çıktığında ve bunu çözemediğinde de "amaan napalım yani o da olmayıversin" diyebiliyorsun. bu iyi hissetme hali sağlığına da yansıyor. çok uzun zamandır, belki 2 senedir falan herhangi bir hastalık geçirmedim. hatta başım bile ağrımaz.

sevgiler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.05.17)
maddi ve manevi anlamda fiziksel rahatsızlık harici böyle bir dönemden geçtim.

hala daha tamamen düzeltebilmiş olmasam da geçmişe göre maddi olarak toparlayabildiğimi söyleyebilirim.

ancak manevi kısmı aynı şekilde yükseltemedim. bunun sıkıntılarını günden güne artarak hissediyorum.

yaşadıklarım işsiz kalma ile bağlantılı maddi sıkıntılar ve doğru sevgiliyi edinememeye bağlı manevi buhranlar.

askere gittim geldim. düzenli geliri olan bir işe girdim. kendimi işe güce verdim. maddiyat düzelirse her şey düzelir gözüyle baktım hayata. ama maddiyata bu kadar ağırlık verince maneviyatı sallamaz oldum.

yaş 31 oldu. şimdi de maneviyata yüklenecek enerjim yok. eksikliği de hayatın tadını tam olarak çıkartmaya engel oluyor.

bir aychovsky olamasam da eyorlamam bu.
0
eeb
(03.05.17)
mutluluk zaten anlık bişi değil mi? sürekli mutlu olmak gibi bişi mümkün mü :-/
0
euteamo
(03.05.17)
23 yaşında çalışmak için tek başıma İstanbul'a gitmiştim. 24 yaşında yıllarımı geçirdiğim sevgilimden ayrıldım. O dönem bir yandan yalnızlık, bir yandan parasızlık, bir yandan sürekli beni hasta eden kötü bir evde yaşadım. Eski sevgiliden bir türlü kopamamıştım, görüşmeyi ayrıldıktan 1 yıl sonra kesebildim. Derken depresyona girdim. 25-26 yaşlarımla ilgili dişe dokunur bir hatıram olmamasıyla birlikte, hep duygusal çalkantılar içerisinde geçti. İstanbul da beni çok yormuştu ve artık hayatımı değiştirmem gerektiğini düşünüyordum. Hali hazırda işim var, düzenim var diye bir türlü cesaret edemedim. Bununla birlikte yaşamak benim için anlamsızlaşmıştı. 27 yaşında hayatıma birinin girmesiyle tekrar hayattan zevk almaya başlamıştım. Ama çok sürmeyince yeniden İstanbul'dan gitme isteğim oluştu. 28 yaşına geldiğimde fırsatını bulup bir Anadolu şehrine kaçtım. Ama işler beklediğim gibi değildi. Yeni bir şehir ve kimseyi tanımamamın üstüne maaşımı da zamanında ve tam alamamak eklendi. 3 ay sonra şansım yaver gitti ve Ege'de yeni bir iş buldum. Ama sonrasında yine birkaç şanssızlık yaşadım. Sonuç olarak 2016'da, 3 ay bir yerde, 2 ay bir yerde ve yine 2 ay başka bir yerde çalışmış, sonrasında ise işsiz kalmıştım. İşsiz kaldıktan birkaç gün sonra şimdiki sevgilimle tanıştım. İşsiz kalmayı, önceleri isteyip olanak bulamadığım yüksek lisansa başlayabilmek için bir fırsat olarak gördüm. Sonunda, 29 yaşıma gelmiş oldum ve yüksek lisansa başladım :)

Yeniden düşebilirim, yine hayatım yolunda gitmeyebilir bunu da biliyorum kabullenmek istemesem de, çünkü hayat durağan değil, iniyoruz ve çıkıyoruz. Bu da geçer, bunu da aşarım ben diyebilmek lazım, önemli olan o.
0
reptillia
(10.05.17)
Biraz durumsal bir soru, daha doğrusu cevabı durumsal olarak değişebilir ama yaşadım tabii.

Anlık mutluluklar, iyi günler illa ki oluyor; en kötü zamanlarda bile. Ayrıca, insanın sürekli Pollyanna/Ayşecik gibi hissetmesi de normal bir durum değil. Hani, insan neşeli ya da mutlu olur da, manyak gibi Prozac'ı aşırı doz alıp kafa güzelmiş gibi dolaşmanın da anlamı yok.

Böyle bir dönem oldu. Artık hissizlikten bir şey hissetmediğim, ağlayamadığım ve sadece arpacı kumrusu gibi aynı şeyi üst üste düşünüp bir çıkış yolu bulamadığım uzun yıllar oldu. Psikoloğa gidebilmeyi çok istedim ama finansal problemler de o dönemin problemlerinden biriydi, 15'inde aldığım maaştan 17'sine negatife iniyordum; o yüzden onu da beceremedim. Finansal ise orta halli dertlerimden biriydi ve benim suçum değildi. Kendimden utanmıyordum ama yaşadığımı kimseye de anlatamıyordum. İnsanları sıkmamak için bir arkadaşıma bir parça, öbür arkadaşıma başka bir parça anlatıyordum ve haliyle arkadaşlar da büyük resmi göremediği için yardımcı olamıyorlardı. Haliyle, böyle birilerine doya doya anlatıp rahatlama, destek alma umudum da yoktu. Yaklaşık bir 5-6 yıl geçti böyle ama 5-6 yılın sonunda üzgün, mutsuz, vb. değildim. Çünkü birkaç yıldan sonra üç şey oldu. İlki ömrümün bu şekilde geçtiği kafama dank etti. Bir çıkış yolu yoksa, çıkamayacaksam ömrüm ya da en azından uzun bir süre böyle geçecek demekti; ki geçti de. Mutlu olabilmek için o günü beklersem, görebilecek miyim, göremeyecek miyim belli değil; yanmışım demektir. Doğrudan 'Ohooo, kim bekleyecek o günü. O zaman dans, renk!' diye takılmaya başladım. İkincisi de daha komik bir şey oldu, ben mutsuzluktan çok sıkıldım. Valla, bildiğin üç saatinde toplam 5 kelime konuşulan Fransız filmi gibi sıkıldım. Yani, tamam, üzülüyorum, bunalımda olayım da, nereye kadar. Çevreye bakıyorum gri gri, 'Ay bana fenalıklar geldi' oldum. Tam olarak şundaki gibi oldum, ne eksik ne fazla :)
www.imgim.com
Zaten çocukluğumdan beri ne zaman uzun süre bunalımlı olsam canım sıkılır. 'Tamam, bunalım köşede beklesin azıcık. Nasıl olsa döndüğümde orada olacak' diye takılırım. Dışarıda duran hayat beni içine çekiyor ne kadar kötü olursam olayım.
Üçüncüsü, tam da o dönemde yaz geldi. Yani, bu çok anlamlı mıdır bilmiyorum ama benim için anlamı büyük. Güneşin varlığı beni etkiliyor.

Tabii, bir savunma mekanizması olması ve bu şekilde idare etmesi normal de, insanın yaşadığı kötü ise onu da hissetmesi gerekiyor. İnsanı insan yapan şeylerden biri bu.

Bununla başa çıkmak için minik bir şeyi keşfetmek yetiyor. Benim için bu güneşin çıkışı ve ağaçların çiçeklenmesi, laleler, vb. oldu. Gerçekten, bir ağaçta bir çiçek görünce 'Demek ki hayatta güzel şeyler de oluyor' diyerek içim huzurla doluyor. Sen de yardımsever insansın, eminim yardım ettiğinde için huzurla doluyordur ama bir de kendin için ve seni bencil bir şekilde mutlu edecek bir şeyleri keşfetmen gerekiyor olabilir. Bencil derken, başkalarına zarar veren değil de, sadece kendin için olan, kendi ritüelin olan bir şey demek istedim.

Bu arada, para varsa psikolog da iyidir. Neyin ne olduğunu, ne olmadığını gösterir belki. Ben parayı toparlayınca psikoloğa gittim de, artık kötü bir şey hissetmiyordum parayı toparlayıp psikoloğa gittiğimde. Hatta bayağı iyi hissediyordum ve 'Niye üzülmüyorum ben kardeş. Delirdim mi, bir kontrol etsek' diye gittim. En son konuşmamızda eteğin altına çorap giymiştim. İçeri girince 'Ne güzel giyinmişsin böyle' dedi psikolog. Ben de çorabı, eteği nereden aldığımı falan anlattım. 1 saatin 20-30 dakikasını Mango, Zara muhabbeti yapmaya ayırdım. 40 yıllık arkadaş gibi lafladık, zaten psikolog da neredeyse yaşıtım bir kızdı. Sonra bana yine bir dank etti, 'Arkadaşlarımla yaptığım muhabbet için şurada sağlam para bayılıyorum, durayım da dertleneyim' diye ama içimden gelmedi. Zorla da olsa kötü hissedemedim. Kadın da 'Seni iyi gördüm, iyi gibisin' dedi. Ben de 'Yoo, iyi değilim, kötü hissetmekten çok sıkıldım. Aslında kötüyüm de, şimdi kötü olasım gelmedi' dedim. Kadın bunun iyileşme sürecinin bir parçası olduğunu, hissettiklerimin normal olduğumu ve aslında üzülmemin ya da sevinmemin dert edecek bir yanı olmadığını bilmemkaç seansta içime sindirtti! Tavsiye ederim ama Zara muhabbetine girme. O konuyu biz konuşalım birlikte, onun için para dökme.
0
aychovsky
(13.05.17)
(6)

incil, zebur ve tevrat okumak istiyorum yardım!

haciz mahallinde tango
arkadaşlar merhaba,incil, zebur ve tevrat'ı okumak istiyorum. şöyle bir site buldum:https://sahneleme.incil.info/şimdi buradaki bölümler (yaratılış, mısır'dan çıkış, yeşu, ester vs diye sıralanan, sağ taraftaki bölümler) incil'in babları mı oluyor? yoksa burada incil, tevrat ve zenur içiçe mi verilm
arkadaşlar merhaba,
incil, zebur ve tevrat'ı okumak istiyorum. şöyle bir site buldum:
sahneleme.incil.info

şimdi buradaki bölümler (yaratılış, mısır'dan çıkış, yeşu, ester vs diye sıralanan, sağ taraftaki bölümler) incil'in babları mı oluyor? yoksa burada incil, tevrat ve zenur içiçe mi verilmiş?

cehaletimi mazur görün, işin içinden çıkamadım. ben ayrı ayrı üç kitabı okumak istiyorum ama sanırım burada içiçe ele alınmış; ya da zaten öyle mi normalde?

üç kitabı bana tek tek gönderebilecek olan var mı? (e book, pdf olur)...

teşekkürler hepinize.
0
haciz mahallinde tango
(17.04.17)
Su an gonderemiyorum ama meritokraside var. Bilgin olsun
0
westblack
(17.04.17)
baktım aslında ama meritokrasi'den epeydir bir şey indiremiyorum. hata veriyor.

bu site işimi görmez mi?
0
🌸haciz mahallinde tango
(17.04.17)
Zebur ve Tevrat'ı okuman için Tanah alman lazım, Hristiyanlar bunu Eski Ahit diye de anar, o zaman işin içine İncil de girer. Yani sen Kitab-ı Mukaddes ya da Eski Ahit isimleriyle bi kitap edinirsen, içine bu 3 kitap da girer. Yani tek bir kitapta İncil'i Tevrat'ı Zebur'u okuyabilirsin. Yok eğer ayrı ayrı okuyayım dersen, İncil'i ayrı Zebur ve Tevrat'ı tek bir kitap olarak okuyabilirsin. Zebur Tevrat'ın içinde bir bölüm sadece ayrı bir kitap değil. Misal Tevrat adıyla satılan kitaplar da oluyor, onu okursan Zebur'u da okumuş oluyorsun bu yolla. Zira bazıları Zebur-Tevrat, bazıları da sadece Tevrat olarak satılıyor fakat içeriği hem Tevrat'ı hem Zebur'u kapsıyor. Tabii bu Yahudi bakışaçısıyla böyle. Aynı Kitabın içine İncil de girebilir, o zaman o Hristiyan yorumu oluyor. Hristiyan yorumuyla Yahudi yorumu biraz farklı oluyor haliyle.
0
angelus
(17.04.17)
ben ayrı ayrı istiyorum aslında, hani biraz da kıyaslayarak gitme babında... her üç kitabı ve kuranı da okuyup, dinleri anlamak istiyorum. ayrı ayrı olmalarını isteme sebebim bu.

online bir kaynak ya da pdf olsa süper olacaktı. metrobüste incil okuyup linç edilmek istemiyorum; ülkenin hali malum... :(
0
🌸haciz mahallinde tango
(17.04.17)
passive aggressive
(17.04.17)
ortodoks misyonlerleri üçünün birlikte basılı halini bedava dağıtıyorlar. google'layip sipariş verebilirsin, adresine geliyor.
0
filteria
(17.04.17)
(2)

Adecco-mülakat

archery
Adecco'da başka bir firma için mülakata giren oldu mu?? Nasıl bir konsept oluyor,normal bir ik görüşmesi şeklinde mi?
Adecco'da başka bir firma için mülakata giren oldu mu?? Nasıl bir konsept oluyor,normal bir ik görüşmesi şeklinde mi?
0
archery
(07.04.17)
Ben iki kez girmistim. Cv üzerinden tek tek gecip normal ik görüşmesi yapmislardi. Adecco hakkında bi seyler sormuşlardi sonra adeccoyu anlatip isin tanimini verip biz sizi ariycaz diyip aramamislardi.
0
passive aggressive
(07.04.17)
Normal görüşme, çok bir olayı yok. Firmaların özel olarak sormak istediği sorular da denk gelebilir. Çok basit bir teknik terim mesela, kabaca elemek için. Bazıları ingilizce konuşturur gene firmanın isteğine göre.
Bunların dışında yukarıda dendiği gibi CV üzerinden tek tek geçilir.
0
liriamer
(07.04.17)
(20)

Öğrencinin öğretmene ilgisi

ya ben lan neyse
bir tane öğrenci var. kız öğrenci. 8. sınıf. öğretmenine baya ilgisi var. öğretmenin adını sağa sola deftere, koluna vs yazıyor. tenefüslerde sürekli öğretmenini takip ediyor. öğretmeniyle konuşan öğrencileri yanına çekip aptal aptal sorular soruyor.öğretmen benim. öğrenci de 8. sınıf. yemin ederim
bir tane öğrenci var. kız öğrenci. 8. sınıf. öğretmenine baya ilgisi var. öğretmenin adını sağa sola deftere, koluna vs yazıyor. tenefüslerde sürekli öğretmenini takip ediyor. öğretmeniyle konuşan öğrencileri yanına çekip aptal aptal sorular soruyor.

öğretmen benim. öğrenci de 8. sınıf. yemin ederim artık midem bulanıyor. öğrenciyi ve bana bakarkenki yüzündeki aptal ifadeyi görünce feci sinirim bozuluyor. gidip çok ağır biçimde kalbini de kırarım ama yapamıyorum.

her şey bir kenara erzurum un bir kenar mahallesindeyim. başımı belaya sokacak yemin ederim. geçen gün öğrencilerden birinin kardeşi gelmiş, adı benle aynı. beni görünce başladı bu çocuğun adını bağırmaya... dikkat mi çekmek istiyor anlamadım. gerçekten midem bulanıyor aklıma geldikçe. düşündükçe kendimi suçlu hissediyorum acaba çok mu iyi davrandım, şefkat gösterdim diye ama diğer öğrencilerden farklı davranmadım.

bu öğrenciden önceden de pek hazzetmezdim. olayı öğrendikten sonra iyice tiksindim. erzurum da olmamız hasebiyle endişelerim var. iftira, adının çıkması bilmem ne...

ne yapacağım ben? ne yapayım da şimdiden önlem almış olayım potansiyel tehlikelere karşı? ne yapayım da ileride bir risk durumunda "ben söylemiştim." diyeyim? anne-babası öyle konuşulacak tipler değil.

edit: müdür, cahil muhafazakar sevimsizin teki. beni de sevmez...
0
ya ben lan neyse
(03.04.17)
Öncekikle okul yönetimiyle konuş. Asla kızla dogrudan ve etrafta kimse yokken konuşma.
0
delicevat
(03.04.17)
Hocam benim icim darlandi. Bu tarz bir durumda olmadim hic ama bence de kizla tek kalma ya da zittina gitme bu sefer iftira atmaya meyilli olabilir
0
Take it away honey
(03.04.17)
8.sınıf olduğuna göre yakında liseye geçecek ve kurtulacaksınız demektir. 1 dönem daha sabır öneriyorum.
0
cileklikusmuk
(03.04.17)
Olası bir ters harekette iftiraya maruz kalma durumu var. Ters davranma en azından.
0
patatesli yumurta
(03.04.17)
Rehberlik öğretmeni ile konuşmayı düşündünüz mü? Bence onunla konuşun. O nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilir.
0
tahin pekmez yoğurt
(03.04.17)
rehber öğretmen yok hocam okulda.
0
🌸ya ben lan neyse
(03.04.17)
bir kız arkadaşınızdan rica etseniz sevgiliniz gibi okula gelse? (bekar olduğunuzu varsayıyorum.)

evli iseniz de okula eşi getirmek ne derece uygun olur bilemedim. bu sefer ona sarar falan.

öğretmen arkadaşlarınızdan yakın olan varsa konuyu açabilirsiniz, en azından ilerde farklı bir iftira durumu falan olursa o arkadaşınız şahitlik yapar.
0
buneperhizwhatisthis
(03.04.17)
böyle şeyler oluyo maalesef. kızla hiçbir şekilde yalnız kalmamaya dikkat edin. her şeye rağmen mektup yazma, telefonuna mesaj atma gibi olasılıklar da var. uzak durmak, yalnız kalmamak, karşındakinin çocuk olduğunu unutmamak, çocuğa olumlu ya da olumsuz yanlış bir mesaj vermemek en önemlisi.

kızı kenara çekip aşkını kayıt altına almak saçma bir fikir bu arada. psikolog, avukat ya da öğretmen olmayan insanlardan yanlış fikirler alman olası.
0
passive aggressive
(03.04.17)
çocukla ya da herhangi bir 3. şahısla konuşmak, eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmekten öteye gitmez, gerçekten kötü fikir, onu çocuk olarak gördüğünüzü ve hayatınızda birinin olduğunu hissettirmek ve asla yalnız, yakın olmamak en güzeli.
not:öğretmenim.
0
elbar
(03.04.17)
Bence gormezlikten gel, özellikle birebirde ilgilenme (ki oyle davraniyorsundur ) daha çocuk gelip geçecektir. Her sınıfta hocasına aşık olan bir öğrenci vardir.
0
cabiday
(03.04.17)
Öncelikle sakın kızla konuşmayın, başbaşa kalmayın. Karşılık bulamayan öğrencisinin iftirasıyla hayatı kayan bir sürü öğretmen var, haberlerde görüyoruz.

Sipariş tavsiye kendinizi olası bir iftiraya karşı güvenceye almak için durumu okuldaki ağzı sıkı iki hocaya anlatmanız. Sonra il veya ilçe mem deki müdür yardımcılarından birine durumu anlatıp bunlar ergen ne yapacakları belli olmaz, ne yapmamı tavsiye edersiniz diye anlatın. Maksat olası bir münferit durumda durumu bilen şahitlerimiz olsun.

Haberlerde çok gördüm, aşkına karşılık bulamayan öğrencisinin iftirasıyla hayatı kayan öğretmen haberlerini, siz eşeginizi sağlam kazığa bağlayın
0
yemrem
(03.04.17)
bir pedagogdan veya psikologdan yardım almakta ciddi fayda var. bence bu sorunun cevabını burada aramak yerine işin uzmanına sorun.
0
awlmi
(03.04.17)
Karşındaki çocuk herşeyden önce. Kendini düşün o çağlarında komşu abla vs olmadı mı hiç. Bu aşırı yaşıyor demekki duygularını. Psikoloğa danışarak hareket et. Msj mektup falan uğraşma ilerde belki başına dert olur. Ona ters tepki verirsen belki onun hayatını kötü etkileyebilirsin onuda göz önüne al. Liseye geçince seni zaten unutacaktır. Yaşıtlarına yönelecektir. Onu sallama çok, bu seferde kendi kendine anlamlar yükleyebilir.
0
stiletto heel
(03.04.17)
Kızla konuşma ters teperse bu sefer iftira atabilir. Bence de yakın okul arkadaşınla konuş.
0
mobydick
(03.04.17)
Aman sakın ses kaydı falan gibi işlere bulaşma. Görmezlikten geleceksin o da sonra unutacak seni zaten.
0
uyusam iyi olur
(03.04.17)
Baba figürü olarak da görüyor olabilir. Ne hissettiğinin ayırdında olduğunu sanmıyorum. Ergenliğe girerken hisleri, duyguları karmakarışık. Hoşlantı, baba gölgesi, vücudunu keşfetme, hormonların coşması... Hepsi birbirine girmiş olabilir. Aklı başında değil şu an yaşı itibariyle. Bir eğitimci olarak ona yol göstermeli, yardımcı olmalısınız.
0
yirmisantim
(03.04.17)
Hocam evinizin kapısına pencerisine dikkat edin iyi kapayın. Kızı sizin eve koyup jandarmayı arayabilir aile kızı memura yamamak için. Böyle insanlar var maalesef. Aman dikkat.
0
westblack
(03.04.17)
O yaştaki kızın hocasına aşık olması çok normal. Tiksinecek edecek bir şey yok bunda. Birkaç sene sonra bunları hatırlayıp "salak kafam" diye kendine gülecektir büyük ihtimalle.

Yine de psikopat eylemler içerisine girme ihtimaline karşı, taşrada olduğunuz için bunu da eklemek istiyorum ki; AMAN HA AMAN kızdan köşe bucak kaçın, asla yanınızda bir başka yetişkin olmayan bir yerde yalnız kalmayın, öğretmenler odasına girerse sizden başka kimse yoksa çıkın. Kendinizi koruyun kollayın. SMS/whatsapp/internet vb. üzerinden (özelden) ulaşırsa cevap vermeyin ve mesajların hem orijinalini hem de ekran görüntüsünü ne olur ne olmaz diye saklayın. Mesafeli de durup dikkat çekmeyin, doğal davranın. İlgisizliğiniz de dikkat çekmesin yani. Allah korusun iftiradan dedikodudan.
0
ucan fil
(04.04.17)
ucan fil + 1

13 yaşında ben de öğretmenime aşıktım; bangır bangır da ortalıkta "Aşıkım ben" diye dolanıyordum ortada. O yaşta öğretmene aşık olmak ara ara yaşanan bir durum. O yaş dikkat çekmek için aptalca şeyler yapma dönemi; öğretmenin ilgisini çekmek için aşığım diye bağırmıyorsa da, başka birilerinin dikkatini çekmek için başka saçma şeyler yapılıyor. Kendi yaşımda başka biri bana çıkma teklif edince o aşk da saniyesinde geçti. Zaten aşk da değil; insan hayranlıkla aşkı karıştırabiliyor ve kendini aşık sanıyor. Tabii ben salak ve kendi halinde bir kızdım; mahalle belalıları ile takılan bir kız olsaydım belki başka şeyler yaparak saçmalardım.

Üst yönetimle konuşabilirsiniz ya da diğer yakın bulduğunuz öğretmen arkadaşlarınızla. Durumdan birinin haberi olsun. Kızla konuşmak daha büyük problemler açar. Hiç yoktan durumu resmileştirmiş olursunuz. Zamanla aşkı maşkı da geçer zaten.
0
aychovsky
(04.04.17)
değerli hocam sakın gidip direkt kızla veya ailesiyle muhatap olma. sevmesen de olayı üst taraflara bildir, rehberliğe bildir. yarın öbür gün farklı bir durum olursa (öğrenci yüz vermiyorsunuz diye bu öğretmen bana asılıyor vs. şeklinde bile konuşabilir) en azından önceden durum hakkında etrafa bilgi vermiş olabilirsiniz.
0
eagle is free
(04.04.17)
(8)

Ne yaptınız ?

qazaqwsx
Merhaba,Kendinizden sıkıldığınızda örneğin görüntünüzden, bazı huylarınızdan kıyafetlerinizden ya da daha genel anlamda hayatınızki bazı şeylerden veya çevrenizden sıkıldığınızda..değişim/gelişim zamanının geldiğini hissettiğiniz zamanı kastediyorum. Yaptığınız ilk şeyler nelerdi nerden aldınız moti
Merhaba,

Kendinizden sıkıldığınızda örneğin görüntünüzden, bazı huylarınızdan kıyafetlerinizden ya da daha genel anlamda hayatınızki bazı şeylerden veya çevrenizden sıkıldığınızda..

değişim/gelişim zamanının geldiğini hissettiğiniz zamanı kastediyorum.

Yaptığınız ilk şeyler nelerdi nerden aldınız motivasyonu?

İstifa edip şehir mi değiştirdiniz? Hobi mi edindiniz? Sevgilinizden mi ayrıldınız? Saçınızı mı boyattınız? İkinci master/lisans a mı başladınız?
0
qazaqwsx
(17.03.17)
- Saçımı kestirdim. Kısa şimdi daha çok yakışıyor bence.
- Master'a başladım. Bitirdim.
- Spor yapmaya başladım. Özel bir hocayla çok disiplinli çalışarak fiziksel görüntümü de düzelttim, daha güçlü de oldum. Yaşam tarzım da düzeldi. Zaten kötü bir şey yoktu da daha kendime özel bir hayat kurmuş oldum, yememi içmemi ona göre ayarladım.
- Daha çok kendimi geliştirmek istediğim alanda kitap okumaya başladım. Bunu yapınca (insan davranışları ve duyguları, zihnimizin nasıl işlediği, vs gibi konular üstüne) istediğim şeyleri ve beklentilerimi, sınırlarımı daha iyi ifade edebileceğim bir dil oluşturabildim diye düşünüyorum. O da daha iyi seçimler yapmayı sağladı.
- İstifa edip şehir de değiştirdim.
- Boşandım.
0
sopiro
(17.03.17)
sevmediğim bölümü bıraktım, yeniden sınava girip istediğim yerde okumaya başladım. hayatımda aldığım en güzel kararlardan biriydi.

diğer bir seferinde de kilolarımdan ve sağlıksız vücudumdan bunalmıştım. sanki birisi azıcık itelese yuvarlana yuvalana ilerleyebilirim gibi geliyordu. spora ve sağlıklı beslenmeye başladım. haftada 6 gün it gibi spor yapıyordum, 10 küsür kilo verdim ve epey bir sıkılaştım. bu da en güzel kararlarımdan ikincisi. sporu da sağlıklı beslenmeyi de bayağıdır boşlamıştım, bu hafta tekrar başladım. umarım bikaç aya bi on kilo daha verdiğimde bugünleri hatırlayıp "bu da üçüncü oldu" diyebilirim :)
0
ma ya
(17.03.17)
öncelikle bir değişiklik gerekiyorsa bunu yapmaktan çekinmedim. bence en önemlisi bu; her zaman değişikliği, yeniliği kucaklayabilecek bir kafa yapısında olmak. bu olduğunda meslek de değiştirdim, yaşadığım şehri de. saçlarımla da oynadım, fiziksel görünüşümle de. hayatımdaki insanları çıkarmakta da bir problem yaşamadım (elbette gerektiğinde).

motivasyon nereden geliyor? bence ilk olarak yazdığım ilk cümleyi özümsemekle, daha sonra da problem çözme eğiliminde yaşamakla sağlanıyor. yapılması, düzeltilmesi, çözülmesi gereken durumlarla uzun süre pasif modda yaşamaya çalışmak bana göre değil sanırım, eylem insanı olmayı tercih ediyorum.
0
treamorg
(17.03.17)
oyle buyuk islere kalkisamadim ben sahsen, tasinmak, sehir degistirmek vs gibi.. gucum yetmedi :) ama kendi kendime yapabilcegim seyleri yaptim mesela oturup kendimi dinlemek gibi. tam olarak ne istedigimi anlamak, yorumlamak gibi.

genelde bana secme sansi luksu verilmedigi icin olanla yetinmeyi, sabretmeyi vs ogrendim, ogrenmeye calisiyorum :)

tum bunlar bedava, masraf gerektirmeyen ama bi hayli agir deneyimlerdi. onun icin bilmem alir misin bunu :D
0
superfluid
(17.03.17)
Değiştirmek istediğim şey neyse imkanlarım dahilinde değiştirdim.
Geçen yaz başı giyim tarzımdan sıkıldım mesela iki aylık maaşımla gittim yazlık kıyafetlerimi yeniledim.
Kış geldi üşendim yine eskilerle takıldım (bunda kışı sevmiyor ve önemsemiyor oluşumun etkisi var sanırım).
Yazın yeni aldıklarımla buluşacağım günleri sayıyorum şu an.

Saçımdan sıkılırsam hiç düşünmem hemen değiştiririm aman acaba yakışır mı diye kaygılarım olmaz, boyatmak istiyorsam boyatırım kestirmek istiyorsam kestiririm. Düzeltilmeyecek sonuçlar yok nasılsa.

İnsanlardan sıkıldığımda ki bu en yakın dostlarım hariç hayatıma sonradan giren insanlar için sık sık olur, neden böyle düşündüğüme bakarım, gerçekten sıkıcı bulduğum ve görüşmemin bir getirisi olmayacak gibiyse keserim arkadaşlığı.

İstifa edip şehir değiştirmek okul bittikten ve birikimim biraz arttıktan sonra kafamdaki şey. Saç kestirmek gibi çabuk olamıyor maalesef.
0
mutekebbir
(17.03.17)
Sonuncusunda isi birakip spora ve ikinci yüksek lisansima basladim. Bi oncekinde ayni anda okudugum lisans ve yuksek lisansi programlarinii birakip calismaya baslamistim. Ondan oncekinde de ikinci lisansima baslamistim. Ondan da oncekinde ilk yüksek lisansa.
0
passive aggressive
(17.03.17)
-kilo vermeye başladım.
-işimle ilgili girişimlerde bulundum.
-bakış açılarımı değiştirdim.
0
blatta hiberna
(17.03.17)
Yasam tarzimi değiştirdim. Her şeyiyle birlikte.
0
stavro
(17.03.17)
(14)

Aranızda örgü örenler var mı?

maria callas
Bu örgü olayını çok sevdim, adeta terapi gibi beni sakinleştiriyor fakat örecek de bir şey bulamıyorum pek, erkek arkadaşıma 2 tane boyunluk ördüm bi tane de kendime ördüm. Siz neler örüyorsunuz, battaniyeye falan mı geçsem acaba ehueh? Ek not: En son ne ördünüz paylaşır mısınız bi de renkli bi duyu
Bu örgü olayını çok sevdim, adeta terapi gibi beni sakinleştiriyor fakat örecek de bir şey bulamıyorum pek, erkek arkadaşıma 2 tane boyunluk ördüm bi tane de kendime ördüm. Siz neler örüyorsunuz, battaniyeye falan mı geçsem acaba ehueh?

Ek not: En son ne ördünüz paylaşır mısınız bi de renkli bi duyuru olsun :)
0
maria callas
(13.03.17)
orlon ipinden lif örebilirsin 75 ilik ile başlayıp şiş ile, tığ ile değil şekil şekil abartıp 10 tane yap kalsın kenarda.. baya kazak falan örenler var, pdf şeklinde bulabilirsin internette örgü dergileri begendiğin bir modeli kestir gözüne yardır.

ps. bir yün ipi satan yere gidin onlar size mentorluk yaparlar, gorduğum kadarı ile yüncülerde kadın günleri kıvamında satış yapılıyor. Bakırköy tırnaztepe pasajının altındaki yüncüleri tavsiye ederim model falanda öneriyorlar
0
eja
(13.03.17)
Humm yeğenim yok, granny square da sadece battaniyede güzel bence ya, köy işi gibi yelek falan sevemedim. haakmaarraak.s3.amazonaws.com şöyle iyi.
0
🌸maria callas
(13.03.17)
tığ ile battaniye örmeyi çok seviyorum ben de.
kocaman, pufidik şeyler yapıyorum genelde.
0
blatta hiberna
(13.03.17)
büyük şiş gibi tığla tunus işi boyunluk ördüm daha demin bitirdim hatta. 3-4 sene önce de battaniye örmüştüm aynı şeyle. şişle örme konusunda başarılı değilim.
0
passive aggressive
(13.03.17)
boyunluk örüyordum ben de. örüyordum. yarım kaldı öyle.
0
bol kepce
(13.03.17)
@passive caps atsana
0
🌸maria callas
(13.03.17)
Ben çok seviyorum ama pek vakit bulamadığımdan yapmıyorum. En son bebek beresi ile atkısı ördüm. Ondan önce panço örmüştüm kendime. Pançoyu tavsiye ederim, hem örmesi kolay hem de kullanması güzel.
Benimki kırçıllı bir ip olduğundan örneksiz yaptım, dümdüz ördüm, ama şöyle modeller de güzel:
www.makyajtelevizyonu.com
0
peggy
(13.03.17)
tig isi de dahilse ben su an yaka örüyorum. bitmesine az bisey kaldi. örnegi bir blogda bulmustum da simdi tekrar bulamadim. evde kayitli olmasi lazim, ilgini cekerse paylasabilirim.
0
shi aila
(13.03.17)
ne örmüyorum ki :)

birkaç ay sonra bir kızım olacak önce ona bir yelek ördüm. ardından tv battaniyesi diye başladığım bir battaniyeyi bebek battaniyesine çevirdim. şimdi ise başka bir battaniye örüyorum.

arada kendime kazak falan örüyordum sonra onu bıraktım. en favorim ise 5 şişle patik/çorap falan örmek. bildiğim anneanneler babaanneler gibi 5 şişle patik örüyorum. yardım istersen yeşillendirebilrsin :)

edit: bu arada ben pek tığ tutamıyorum o yüzden şişle yapılan örgüler bana daha keyif veriyor.
0
mazeret dilekcesi
(13.03.17)
yazlık çantalar yapabilirsin. çok güzel oluyor, terletmiyor da. yıka yıka kullan.
ben dikişçiyim, bu sıralar ördüğüm bişe yok, örgü yapınca kolumda ağrı oluyor. zamanında yapmıştım epeyce. yarım kalıp beni bekleyenler de var epeyce ^^.
mısır pamuğu iplklerinden bluzlar yapmıştım kızlara. sonra moda oldu herkes yaptı hatta, eheh. bikiniler yaptım, suda çok kullanışlı olmuyor, güneşlenmelik kulanıldı o da pek pratik olmadı haliyle.
makrome ipinden çekmece düzenleyicileri yapmıştım sık iğneyle. makrome yıkamaya geliyor, leke tutmuyor, çok kullanışlı. far döküldü, ruj değdi derdi yok.

granny square en sevdiğim. çook şeyler yaptım. şal harika oluyor. ince yün aldım çile olrak. bi tanesi için iki kat, diğerinde üç kat sardım. hem sıcacık tuttu, hem çok güzel oldu. bir de patik çok seviyorum. şu an kullandığım patiklerim de granny square :)
yatak örtüsü, yelek, yaz akşamları battaniyesi, tek motiften yazlık bluz... herşey oluyor.
patikciğim :)
hizliresim.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.03.17)
nasıl özeniyorum sizin gibi beceriklilere :( solak olduğumdan baştan kaybediyorum zaten, en kolayı penye ip ve kalın tığla sepet örmek dediler bi heves aldım youtube videolarından izleyip izleyip yapayım dedim ağzı gevşeye gevşeye marula döndü :/ hayır videonun da aynısını yaptım yani hatam nerdeydi onu da bilemediğim için düzeltemiyorum da. kaçtı gitti hevesim.

bi gün bi solak örgücü yakalarsam ben de öğreneceğim ^_^
0
kakamelsokoban
(13.03.17)
Alize kalın ip aldım battaniye başlamaya karar verdim, selanik mi örsem bunu nasıl yapsam ki bi de bu yurtdışındaki ultra kalın yünlerin hastasıyım param olursa alıcam ondan da 2 kg battaniye boyunluk falan yapcam. Tığ işinde ben de çok iyi değilim çok küçükken fiskos masasına bi örtü yapmıştım dantel o kadar. Granny için ip bulamadım ama ondan sıkıldıkça ona devam etmeli yapacaktım neyse ona da başlarım bi ara :)
0
🌸maria callas
(13.03.17)
Bu arada duyurudan faydalanayım, izninle @maria callas :)
Tuhafiyesinde Alize Lanagold, 590 renk ip gören olursa haber verebilir mi? İst içi olduğu takdirde yer fark etmez, gidip alırım. Hiçbir yerde bulamıyoruz, kazak yarım kaldı:) Firmaya mail attım, bir şey çıkmadı.

edit: @krem peynir sağolsun bulundu, teşekkürler:)
0
peggy
(13.03.17)
Ben de birkaç tane boyunluk ördüm, misinalı şişten dönen model. Sonra şala geçtim. İnstagramda sundayshawl etiketiyle çok hoş tığla yapılan ve kolay ilerleyen modeller var. Şimdi ise eni geniş olan (bir şiş eninde gibi) şal örüyorum, hem diz battaniyesi gibi oluyor hem de omuz için (modeli bir artır bir kes).

Bir de tunus işi modelini sevdim bu ara, ondan da 3 renkli battaniye yaptım, sütun şeklinde yapıp birleştirdim.

Suan fotografları yok ama unutmazsam gönderirim :)
0
antikitleruhlu
(14.03.17)
(28)

seviştikten sonra ayrı yatmak

make a wish
size normal mi geliyor? yapıyor musunuz / yapar mısınız? sevgiliniz yapsa rahatsız olur musunuz? benim üç günlük sevgilim, birlikte dışarıda geçirdiğimiz ilk gece bunu yaptı. seviştikten sonra yandaki kanepeye yattı ve tv izlemeye başladı. ben kalkıp napıyosun sen orda diye sordum. "sen rahat uyu di
size normal mi geliyor? yapıyor musunuz / yapar mısınız? sevgiliniz yapsa rahatsız olur musunuz?

benim üç günlük sevgilim, birlikte dışarıda geçirdiğimiz ilk gece bunu yaptı. seviştikten sonra yandaki kanepeye yattı ve tv izlemeye başladı. ben kalkıp napıyosun sen orda diye sordum. "sen rahat uyu diye buraya uzandım" dedi. ne diyeceğimi şaşırdım. sabah karşı uyandığımda karşı kanepede uyuyordu. aşırı sinirlendim. yani o kadar sinirlendim ki uyku tutmadı sabaha kadar. sabah olur olmaz kalktım, giyindim ve evden çıktım. beni durdurmaya çalıştı, peşimden koştu ama durmadım. kendimi gerçekten çok kötü hissediyordum.

iki gün boyunca görüşmedik. sürekli mesaj attı, aradı ama konuşmak bile istemedim. neye kızdığımı bile anlayamadığını söylüyordu. defalarca özür diledi. ben sakinleşince buluştuk ve oturup konuştuk.

kendisine göre bu kadar sinirlenecek bir şey yok çünkü önceki ilişkisinde de seviştikten sonra başka yerde yattığı oluyormuş. benim böyle tepki vermemi hiç beklemiyormuş. uyku tutmamış ve beni rahatsız etmemek için yanımdan kalkmış. uykun gelince neden yanıma gelmedin de orda uyudun diye sordum, bi cevap veremedi.

yorumları alayım.
0
make a wish
(13.03.17)
Haha komik. Normal değil tabii ama daha yeni başlamışsınız ilişkiye, böyle farklı alışkanlıklar olabilir. Konuş, derdini anlat güzelce; tavrını değiştirmezse gerekeni yaparsın.
0
fragile lady
(13.03.17)
Mümkün, dinlenmek istemiş olabilir. Seviştikten sonra yan yana yatılacak diye bir kural okuduğumu hatırlamıyorum
0
Bowie
(13.03.17)
sevişme sonrası erkeklerde görülen soğuma olayından muzdarip olabilir :) ıyy ben bunu mu ziktim diyip kanepeye geçmiş olabilir
0
dafuq
(13.03.17)
Abartıyorsun.
0
arnold schwarzeneger
(13.03.17)
Beraber uyumak güzeldir ya
Sarılıp uyumayı bilmeyen erkeği çöpe atın
0
photo85
(13.03.17)
Bence haklısınız ben olsam ben de aynı şekilde hissederdim ve kırılırdım. İlla sarılarak uyumak zorunda değildi ama yanınızda yatmalıydı. Kişiden kişiye değişen bi durum kimine göre normaldir evet ama benim için kabul edilir bir şey değil. Çok üstünüze gelmişler kendinizi anormal hissetmeyin.
0
pastörizesüt
(13.03.17)
Normaldir. Sıcak gelmiştir, daralmıştır, uyku tutmamış, ya da ne bileyim belki çok gazı vardı adamın, şimdi kaçırırım diye düşündü falan:D Bunların hepsi olabilir. Ben de bazen tek yatmak istiyorum.

Bu sıkıntıyı günlerce içinize atıp sinir harbi yaşamak yerine o anda konuşsaydınız keşke. Yeni ilişki ve biraz romantizm istemişsiniz belli ki ama tek bir olaya bakarak karar vermeyin.
0
peggy
(13.03.17)
önceki ilişkisinde öyle yapıyo olsa da sen buna razı olmak zorunda değilsin. kim ne derse desin bence çok saçma.

sen de biraz abartı tepki vermişsin. oturup düzgünce isteklerini söylemek varken kalkıp gitmenin manası yok.
0
elorelia
(13.03.17)
olabilir bence abartıyorsun
normal mi dersen değil. Ama 3 günlük diyorsun bence o öyle birisi.
abartma derim.
0
basond
(13.03.17)
Erkekler, genelde, cinsel ilişkiden başka bir amaç gütmeyen birlikteliklerinde böyle şeyler yapar, diğer ihtimallerin oranı çok düşük.
0
angelus
(13.03.17)
ilişkiniz daha çok yeni ben 3 günlük bir insanın yanında rahat uyuyamazdım, zor uykuya dalan biriyim mesela, belki o da daha alışamadı ? açıklamasını da yapmış abartmışsınız bence.
0
volkanaydin152
(13.03.17)
yani, şimdi abartmışsın diyenleri de haklı buluyorum.
o da muhtemelen hormonların etkisiyle olan, cinsel ilişki sonrası psikolojisi falandır.

ama daha üç günlük ilişkide neden ayrı yatılsın ki?
ben olsam bozulurdum açıkçası.

daha üçüncü günden böyle olmaz, insanın da bir hevesi olur/olmalı.
şimdi romantizm olmayacak, 5. yılın sonunda mı olacak?
yani o zaman da olsun tabii de, daha en baştan böyle olması benim de canımı sıkardı.
insan o büyü bir süre bozulmasın ister sonuçta.

havada bırakılmak her zaman rahatsız eder.
benim hemen sıtkım sıyrılır böyle durumlarda mesela.
0
blatta hiberna
(13.03.17)
angelus +1 duygusal yaklaşım yok
0
cekilmis gayfe
(13.03.17)
Çok abartmışsınız yahu. Yanında yatsa be fark eder? Bunun sevgi ile falan alakası yok
0
benaslindayohum
(13.03.17)
bunu benim de yaptığım oldu. uyuyamıyor, yatakta debelenip duruyorum. bir de o stresin üzerine yanımdaki insanı rahatsız ettiğimi düşünmek istemiyorum.

adam haklı. aşırı tepki vermişsiniz. belli ki o bunu gayet normal bir davranış olarak algılıyor. kendinizi bu tavırla değil, konuşarak ifade edin.
0
filteria
(13.03.17)
bence abartmamışsın. en azından senin bozulduğunu görüp yanına gelebilirdi. şahsen ben bunu bi kere yaptım; kafam güzelken yattığım bir kızdan pişman olup yatağımı ona bırakıp kanepeye geçmiştim. tabii ki senin adam bu derecede değil eminim ama insan nezaketen bile sarılır yatar biraz yani, ağır öküzmüş.
0
tughan
(13.03.17)
off yıllar yıllar önceki halimle empati yapmam gerekti anlamak için. anladığım gibiyse üzüldüm çocuk için. sen üstüne alınmışsın ama senle ilgili değil durum büyük ihtimalle.

anlatırdım da şimdi çok özele kaçar. zaten anlatırken gözüm dolar :) kendin birlikte uyumak istiyorsan, bunu istemek hakkın tabii ama, seni değersizleştirmediği sürece sen çok şeyapma. üstüne alınıp üzülme yani :)
0
otonomo
(13.03.17)
abartmamışsın, 3 günlük sevgilin salağa yatmış ve seninle biraz daha oynamak istiyor.
0
nocturness
(13.03.17)
Ben takarım ama yakın birkaç arkadaşımdan birileriyle birlikte uyuma çabasının onları ne kadar zorladığını ve mutlaka ayrı yataklarda uyuduklarını da duymadım değil.

Bu noktada karar vermesi gereken sensin. Adamın samimiyetine güveniyorsan yürü.

Ha bir de, gece boyu 1 saniye sarılmadan durmayıp sonra sittin sene aramayanı da gördü bu gözler ve inan bana o çok daha kırıcı oluyor :)
0
lcha
(13.03.17)
Bilmemkaç yıllık evli olsanız normal de, ilişkinin ilk günlerinde ve ilk sevişmede olması güzel değil bence. İlişkinin ilk zamanı aşık aşık yanından ayrılamamak demek;tutku ve hormon coşması demek. 20 yıllık çift değilsiniz ki. Bunu yapmaya ihtiyaç duyması garip olmuş, normal değil. Bir de eski ilişkisinde alışmış olduğuna göre tecrübesiz ya da eski ilişkisi uzunca ve bu nedenle ilişki ile ilgili bir şeyleri unutmuş olabilir. Öyle ise "Yazık kız, bilemedi ne yapacağını, kimin çocuğuysa" derdim. Başka türlü ise çok fena bozulurdum, hayat kadını muamelesi yapılmış gibi hissederdim. Tamam, illa kaşık pozisyonu olmasın da, yanından kaçmış gibi oluyor böyle de. Tepki bana da abartılı geldi ama değer verilen ve ilişki düşünülen bir kişi için çok da yersiz gelmedi. Ben olsam ne yapardım diye düşündüm, sabah konuşmak da istemezdim sanırım ama bozulmam geçince dersini sorardı
0
aychovsky
(13.03.17)
Olmamış o adam, koşarak uzaklaş.

İnsana kendisini değersiz hissettiren adamlara prim vermeyin.
0
chitosan
(13.03.17)
3 günlük ilişki olduğu için seni pek benimseyememiş olabilir. sevgililiğin olayı seviştikten sonra daralmadan, sıkılmadan, yabancılaşma yaşamadan beraber yatmaya devam edebilmek zaten. ama ilişkinin ilk gününden o samimiyet hissine ulaşamamış olmasını da çok yadırgamamak lazım çeşit çeşit insan var. rahatsız hissetmekte haklısın hoş bir şey değil.
0
passive aggressive
(13.03.17)
Sevgilim olmayan biriyle başıma geldi, kendisi istedi. Ben de başka yere gittim yattım. Tuhaf ama oluyor.

Sevgilim böyle bir şey talep etse senin gibi tepki gösterirdim.
0
yirmisantim
(13.03.17)
31ci erkekler nasılda nokta atışı yapmış. seviştikten sonra ilgi kesiliyorsa seninle sevişmek için birliktedir. sevgili demek sevmek demektir. ağır konuşmiyim ama seni sevmiyor olabilir. kafasındaki sevgililik takılmak falan olabilir. burada önemli olan senin kafanda onun ne olduğu. bu duyuruyu açıyorsan devam etmesini ve ciddi bişeyler olmasını bekledin sanıyorum. ben olmaz diyorum.

ha bide 3 günlük dedin ya, öncesi yoksa zaten sarılıp uyunmaz. hatta 3 günlük ilişkide sevişilmez bile bence. o direkt sevişmek için birlikteliktir. hatta 3 günde sevgili de olunmaz :P bence sende de sorun var eğer onu sadece 3 gündür tanıyorsan.
0
freetakilir
(13.03.17)
böyle bi kalasla çok uzun süre geçirme.

ilk sevişmeden sonra sevgilinin başka yerde uyuma lüksü yok arkadaş. o kadar da değil.

sevgi göstermeyeceği kızla sevgili olmasın buddy olsun o da.


yeterince bir şey hissetmiyor da olabilir o da bir seçenek, her türlü yolla gitsin.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(13.03.17)
hiç abartmamışsın, yaptığın hareket gayet normal. burada yazılan adam haklı filan diyenlere de inanma. sevgiliysen ve sevişmişsen hele bir de bu ilk sevişmeyse senin yanında yatacak arkadaş.

ispanyada yaşadım. orada erkekler tek gecelik ilişkilerinde, friends with benefits durumlarında bile gece yatakta kalıp, sarılıp uyuyorlar.
0
you are my lethe
(14.03.17)
bu konu hala konuşuluyor mu ya sabahtan beri :) kadınlar takılır böyle şeylere, düşünmemesi garip geldi bana. özellikle daha ilişkinin başında böyle davranması garip. hani uzun zamandır birlikte olsanız her şey otursa sorun etmezsin sen de, garip kaçmazdı yaptığı.
ama şeyi anlamadım nasıl 3 günlük sevgili? tam 3 gün önce mi sevgili oldunuz, lafın gelişi mi 3 günlük?
acaba o seni daha sevgili olarak görmüyor olabilir mi?
0
nıç
(14.03.17)
duygusal bir şey olmasa bile gece sabah olmadan bitmediğinden her posta yataktan kalk diğer yatağa git faslı angarya gelir bana. çıplak kalcalara sarılınca tekrar hareketlenip sabaha kadar 5 defa falan sevişmek en güzeli. ama aralarda sarılma vs olmayacak.

arada aşk vs. varsa salla zaten. sarmas dolas yatmak lazım. hele ilk zamanlarda..
0
twelfth
(14.03.17)
(11)

dil sinavi

basubadelmevt
Alman dili, ispanyol dili edeb. vs kazanmak icin dil bölümünden ingilizce sinavina mi giriyor bu kisiler? O zaman hazirlik okuyorlardir muhtemelen baya saglam. Seneye sinava girsem bu bölümlerde biri icin sonra hazirlik okuyup biraksam nasil olur?Seviyem iyi olur mu o diller icin? Vakit var, zeka va
Alman dili, ispanyol dili edeb. vs kazanmak icin dil bölümünden ingilizce sinavina mi giriyor bu kisiler? O zaman hazirlik okuyorlardir muhtemelen baya saglam. Seneye sinava girsem bu bölümlerde biri icin sonra hazirlik okuyup biraksam nasil olur?Seviyem iyi olur mu o diller icin? Vakit var, zeka var.Her sey müsait.
0
basubadelmevt
(12.03.17)
alman dili ve edebiyatı için almanca sınavına girdim.
yani almanca'yı öğretip, sonra edebiyatını öğretmiyorlar.

ama farklı diller için farklı uygulamalar var mı, varsa nedir bilmiyorum.
0
blatta hiberna
(12.03.17)
Okuldan okula değişir. ÖSYM kılavuzunda kesin bilgi olur.
0
once
(12.03.17)
@ses objesi

Benden yüksek yapsaymis kardes napalim:) Sartlar cetin, rekabet hayatin her alaninda. Belki kafam sararsa devam da ederim belli olmaz.
0
🌸basubadelmevt
(12.03.17)
Sanırım sadece almanca ve fransızca sınav var ekstradan. Diğer dillere ingilizce ile giriliyor.
0
turk kizi
(12.03.17)
@once +1 okuldan okula degisiyor. marmara fransiz dili edebiyatina ingilizce sinavla girebilirken iu fransiza sadece fransizca sinaviyla girebilirsiniz. kilavuzu okuyun. gotluk kismina ben de katildim btw.
0
hopeless
(12.03.17)
ingilizceden girip istanbul üniversitesi ispanyol dili edebiyatında hazırlık okumuştum sonra bölümü bıraktım. ben lise ve üniversitede fen okumuş biri olarak istediğim dil bölümüne girecek kadar ingilizce net yapabiliyorken, tek işi dil sınavına hazırlanmak için lise boyunca ingilizce test çözmek olan bir dil öğrencisinin ispanyol diline girecek kadar ingilizce sorusu çözememiş olmasından dolayı kimseye kötülük yaptığımı düşünmüyorum. buna duyar kasanları afrikadaki çocuklar açlıktan öldüğü için yemek yememeye davet ediyorum.
0
passive aggressive
(12.03.17)
sesobjesi'yle aynı bölümdeydim bu yıla kadar. biz girdiğimizde hazırlık yoktu ve dili basbayağı alfabesinden başlayarak öğretiyorlardı o dönem. daha sonra hazırlık geldi.

dil sınavına zaten ingilizce-fransızca-almanca girebiliyorsun yanılmıyorsam. mesela benim zamanımda, marmara üniversitesi alman dili ve edebiyatı, sadece almanca çözeni alıyordu. ingilizce sınavında istersen tam puan yap, giremiyordun. ingilizce, almanca ve fransızca bölümleri için böyle şartlar olabilir ama ben pek rastlamadım açıkçası. yine de bakmakta fayda var.

bunun dışında, diğer diller için sınavın önem derecesi değişiyor. mesela ben bu sene rusça için tercih yapacağım. dil sınavının etkisi %20 olacak. asıl türkçeme, sosyalime bakacaklar, ona göre değerlendirecekler. ingilizce veya almanca okuyacak olsaydım, dil sınavındaki derecem çooook daha önemli ve öncelikli olacaktı. falan filan.
0
der meister
(12.03.17)
@sesobjesi

Gönül isi ile bu olayin ne ilgisi var? Anladik, laf sokcan da keske bu kadar sacmalamasan.Benim orda rahatsiz oldugum konu onu secmesi degil. Sinsilik yapmasi ve yalan söylemesi. Benim yapacagim iste öyle bir kötülük hali yok. Ayrica maddi yeterliligim olsa da neden kendi zekamla ve yeterliligimde bedavadan ögrenmek varken para veriyim.
0
🌸basubadelmevt
(12.03.17)
Git oku kardeşim ya. Sanki soruları çalıp kazanacaksın aq bölümünü. Sonuçta sen de giriyorsun o sınava ve bir şekilde kazanıyorsun istediğin bölümü. O saatten sonra bölüme devam edip etmemek senin s.kinin keyfine kalmış. Kazandın mı? Kazandın. O noktada biter olay. Burada bir haksızlık göremiyorum ben. Böyle bir olay yüzünden tercih ettiği bölümden soğuyacak öğrenci okumasın zaten. Derse gidip mal mal sınıfın huzurunu bozmazsan hiç kimseye bir zararın olmaz.
0
dissendium
(12.03.17)
@sesobjesi bildiğimin doğruluğunu kontrol ettim zira hem lise öğretmeniyim hem de üniversite sınavına birçok kez girmişliğim var. bir insanın hedefi dil okumaksa ve matematikten eksiği olduğunu biliyorsa onu tamamlaması için youtube videoları, çözümlü testler, matematik öğretmenleri ve hatta lisede sayısal seçip sonra alan değiştirip tekrar dile geçmek gibi birçok seçenek var. ama biliyoruz ki ciddi ciddi ders çalışan çok az öğrenci var, onlar da istediklere yere giriyorlar zaten. dolayısıyla kimsenin kimseye götlük, haksızlık, kötülük yapması gibi bir durum söz konusu değil.
0
passive aggressive
(12.03.17)
benzer niyetle bi yüksek lisans programına girmiştim, bölümü sevip devam ettim sonra.

soruna gelecek olursak, 2000'li yılların başında iü'deki ispanyol, italyan, rus dili gibi bölümler ingilizce sınav ile alıyor ve hazırlık veriyordu, şimdi değişmiş midir bilmem. verilen hazırlık ile gelinmesi öngörülen seviyenin kur karşılığını girmeyi planladığın okulun öğrencilerinden öğrenebilirsin.
bence kasmaya değmez, dil kursuna git. benim gibi sevip devam etme olasılığını ayrı tutuyorum.
0
manuel mandalina
(12.03.17)
(25)

Güvenlik bakmıyorken metrobüsten çocuğun kapıdan bedava geçmesi

Cursed Chico
Çok sinirlendim ya bu hırsızlık değil mi resmen. Ağzım açık kaldı. GÜvenliğin arkasını dönmesini bekledi, dönünce hemen geçti bebek arabası kapısından.Ben aptal mıyım her gün basıyorum, örnek vatandaş oluyorum.Bir sürü kişi gördü , bir şey diyemedi. Ben de diyemedim ama ben burda yazıyorm en azından
Çok sinirlendim ya bu hırsızlık değil mi resmen. Ağzım açık kaldı. GÜvenliğin arkasını dönmesini bekledi, dönünce hemen geçti bebek arabası kapısından.

Ben aptal mıyım her gün basıyorum, örnek vatandaş oluyorum.

Bir sürü kişi gördü , bir şey diyemedi. Ben de diyemedim ama ben burda yazıyorm en azından. Bu bile bir şey. Facebookta da paylaştım.

Yaptığı şeyle bir eve girip eşya çalması arassında ne fark var, bence yok çünkü ikisi de pek sorgulamadığım, genelde toplumunkiyle paralel ahlakıma uymayan davranışlar ve bana göre hırsızlık.

Onun yaptığıyla binlerce kilometreden sırf kahvaltda mutlulukla içebilsinler diye gelen kahveeleri satan firmalardan çalmak ya da insanları asgari ücrete mahkum eden supermarket gibi zincir firmalardan çalmak arasında ne fark var? ben göremiyorum.

O çocuk mesela yarın öbür gün evime girip de çalar eşyalarımı. Çünkü o kapasite var. Ben bunu gördüm, 4 yıl sosyoloji masteri, 2 yıl mütercimlik masteri yaptım. Çünkü bu tür kişiler sömüren kurumlarla sömürülen insanlardan çalmayı ayırt edemecek kadar körler.


O çocuk para kazandırmalı devlete. O paralar ki devlete gelmeli , sonra yol elektrik su trt katliam ölüm toplumda nefret.....
0
Cursed Chico
(02.03.17)
belki parası yoktur. buraya bu kadar yazana kadar sebebini bi sorsaydınız keşke. hemen hırsız yapmışsınız.
0
tthet
(02.03.17)
yanlış birşey yapmış evet ama insanların cebinde bazen yol parası bile olmayabiliyor. belki acil bi durumdu ve bi yere yetişmesi lazımdı?
bilmeden yargılamanız doğru mu?
0
interview with the vampire
(02.03.17)
Seni böylesine cinnet geçirtecek noktaya getiren şey ne? Aslında bence buna odaklanman daha doğru.

Okurken benim de ilk aklıma parasız kalmış olabileceği geldi.

Bu kadar etiketlememek lazım insanları.
0
dessy
(02.03.17)
Bursa'da aynı şey başıma gelse hiç sesimi cikarmam. parası yok diye düşünürüm, zaten belediye zam yapa yapa en pahalı uulaşımı kullandırıyor varsın birisi bu yoklukta bedava geçsin.
0
brnbrs
(02.03.17)
şimdi sakin ol ve elindeki akbili kenara bırak :) ha sosyoloji masterına harcadığın 4 yıla yazık olmuş bence, o ayrı.
0
altinci nesil caylak
(02.03.17)
O kadar sinirlenmişsin ki CV vereceksin nerdeyse.
0
clones
(02.03.17)
Parası var bu arada. Politik olarak yapıyr. deevlete para kazandırmamak için.
0
🌸Cursed Chico
(02.03.17)
ÇOcuk dediğim 25 yaş cvarı biri bu arada. Adam demek istemedim :D
0
🌸Cursed Chico
(02.03.17)
O kadar master yapinca bionik goze sahip olmus ciko hem cebindeki parayi hem kartinda yuklu olani gormus.ulkede sinirlenebilecek pek cok sey varken konumuz bu olmamaliydi.en dogru sensin ,en cok sen okudun herseyi bilirsin.
0
duptıs
(02.03.17)
toplu taşımanın ücretsiz olması gerektiğini düşünen ve her zaman akbilini basan bir insan olarak akbil basmayan insanların haklı olduklarını düşünüyorum, olması gereken o zaten. bence kimse toplu taşıma için para ödememeli. ben neden akbil basıyorum, çünkü akbil basıp toplumsal anarşi eylemlerine girmeden geçmek daha kolay.

parasızlıktan ya da çakallıktan değil de politik bir duruş olarak yapıyorsa daha iyimiş.
0
passive aggressive
(02.03.17)
çocukluğum boyunca metroya para verdiğim nadirdir. bin çeşit yolla kaçak girer, güvenliğe mimlenirsem sinyal yapar büyüklerden bozuk para alır öyle girerdim.

toplu taşımaya kaçak binen çocuktan gelmeyen para devleti zorlamaz. kafa yoracak daha önemli şeyler yok mu? bu kadar katı olma.
0
filteria
(02.03.17)
... 'o kapasite var.' ...'4 yıl sosyoloji masteri'
hangi üniversite? danışmanınız kimdi? ilgili kişi beyninizin böyle çalıştığını biliyor muydu?
0
ahoydear
(02.03.17)
toplu taşımaya bedava binen öğrenciyle eve giren hırsızı aynı kefeye koyuyorsan emekli siniri gelmiş sana. sakin ol.

bu arada eğitim seviyeni araya sıkıştırman çok eğreti durmuş, konuyla bağlantısını çözemedim.
0
sir gawain
(02.03.17)
"Yol parası yok belki :(" "Hemen etiketleme belki zor durumdaydı" ahsjsjdld

Dalga mı geçiyorsunuz? Yoksa akp'li misiniz? Hırsızlığı öveceğimiz bazı durumlar var da benim mi haberim yok? Mesela kitap çalınca bir insan yine aynı şakşakçılar geliyor "bırak da okusun helal olsun" diye. Kafalar zehir gibi. Hasbam devletten çalıyorum çünkü vergi veriyorum rererö demiş. O kadar cahil ki yaptığı hırsızlığın devletten çok yine kendisi gibi halktan insanlardan çıktığının farkında değil.

Hırsızlığa belirli sınırlar biçen veya bunu önemsizmiş gibi gösteren tiplerin ya potansiyel hırsız ya da düşük zekalı olduğunu düşünüyorum. Başka bir açıklaması olamaz.
0
ruhen hastayim ben
(02.03.17)
senden örnek vatandaş olmaz kardeş kasma boşuna. geçerse geçsin ne yapacaksın sanki? 65 yaş üstü de bedava biniyor onlara da kanasana böyle ;)
0
cekilmis gayfe
(02.03.17)
fakir değil, parası var ama politik olarak metrobüse para vermiyor?

kendisi ile etik algılarımız çok farklı. bu zihniyette bir toplumda ben de barınamazdım.
birinin 5 kuruşu bile bende kalsın istemem. kızmanı anlıyorum bana kalırsa da hoş bir durum değil.
0
cabiday
(02.03.17)
bu gibi durumlarda serdar kepenek aklıma geliyor.
sanırım 4 tl'nin hırsızlığı trajedi, 4 milyon avronun hırsızlığı sadece basit bir istatistik.

bknz: serdar kepenek
bknz: efsane asfalt danışmanlığı
0
supermatik
(02.03.17)
bireyi suç davranışına iten toplumsal nedenleri analiz edemeyip, şlak diye etiketi yapıştırıyorsan,


BOŞUNA OKUMUŞSUN.

sosyolojinin adını kullanmayın bu durumlarda abi. yapmayın ne olur.

olaya yorum yapamayacağım zira böyle bir zihniyete objektif olarak bir şeyler anlatmak beni şahsen aşıyor. Sizin adınıza üzgünüm.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(02.03.17)
soruyu sorarken çocuk deyip devamında 25 yaşında, parası olan bir adama çevirmişsin bahsettiğin kişiyi.

bu ikisini bir tutmuyorum ama soruyu doğru sormadığın için cevabımı silmeyeceğim.
0
filteria
(02.03.17)
Biz de yapardik lisede ve asiri keyif alirdik. Tramvay'a verecegimiz parayla da gider yemek falan yerdik. Zaten bedava olmasi gereken bir sey icin(en azindan ogrencilere) bu kadar tatava yapmanin luzumu yok. Tatava yapma, akbil bas gec.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(02.03.17)
binlerce kilometreden sırf kahvaltıda mutlulukla kahveleri içebilelim diye gelen firmalar mı? kimmiş o firmalar yahu? baya ben mutlulukla içebileyim diye kim kahve getiriyor çok merak ediyorum şuan.

kapitalizmin temel mantığıdır hırsızlık. yani aslen çocuk kapitalizme ayak uydurdu diye mi kızdınız anlamadım? bir de sosyoloji falan demişsiniz. ama gözünüzü olayı anlamaya kapatmışsınız. yani kapitalizmin temel mantığı borçlandırmak ve mevcut borç üzerinden para yaratmak. öyle üretmek falan değil yani. siz oraya o parayı basabiliyorsanız tam olarak oraya para basamayanlar sayesinde oluyor bu. bu sistemde oradan kaçak geçmek zorunda biri yani. cebinizdeki para aslen birinin borcu, zira para böyle oluşuyor.

öte yandan bu hırsızlık da nasıl bir tanıma oturtulmuş ben anlamadım. yani örneğin bankalar, holdingler bu hırsızlıkların çok daha vahşisini yapıyor. hem de sadece somut değerler çalarak değil, hayat, inanış, ideoloji gibi kavramları da çalıyorlar. fakat birilerinin yazdığı metinlerden dolayı buna hırsızlık denmemiş oluyor. temel mantık hatanız bence bu. önce bir hırsızlık tanımına ihtiyacınız var bence.

4 yıla yazık olduğunu düşünüyorum gerçekten ben de.
0
windowsguvenlikduvari
(02.03.17)
Sanırım , Konya da idi. Genelde Suriyeliler , ücret ödemeden ( kaçak ) binmiyorlarmış , itiraz eden iki genç , bıçaklnmış . görevliler , baş edemediklerinden bahsetmişlerdi
0
dunyatuhaf
(02.03.17)
öğrenci olunca ne oluyor amk? biz de öğrenci olduk ben hayatımda bir kez bile param azalmasın diye hırsızlık yapmadım. öğrenciyken en fazla para ödememek için otostop çektim.

hırsızlığın öğrencisi çocuğu olmaz. hırsızlık hırsızlıktır. bazı yabancı ülkelerde güvenlik bile yok. zihniyet farkına bak. burada adamlar hırsızlığı övüyor.
0
bohr atom modeli
(02.03.17)
Hakkın olanı almak hırsızlık dğildir diyor terbiyesiz bir de. Afrikada gözünü açan çocuk sefalete açıp avrupadaki para içinde açıyorsa ben bu oyunu bozarımcı.
0
🌸Cursed Chico
(02.03.17)
birilerinin aylık elektrik kullanımına harcanan parayla halkın toplu taşıma masrafları karşılanabilecekken böyle bir şeyi hırsızlık olarak adlandırmak ilginç hakikaten.
0
gmzo
(03.03.17)
(16)

Whatsapp'ın yeni güncellemesi

zwiegesprach
Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Hikaye olayının boku çıkmadı mı artık? Snapchat, Instagram, Facebook derken şimdi bir de burası... Instagram'da abartanların hikayelerini gizleyebiliyorsun, hatta takibi bırakabiliyorsun da Whatsapp'ta napıcaz rehberden mi silicez?3310'a dönücem yeminle.Edit: Arkadaşlar
Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Hikaye olayının boku çıkmadı mı artık? Snapchat, Instagram, Facebook derken şimdi bir de burası... Instagram'da abartanların hikayelerini gizleyebiliyorsun, hatta takibi bırakabiliyorsun da Whatsapp'ta napıcaz rehberden mi silicez?
3310'a dönücem yeminle.

Edit: Arkadaşlar bakın bu program "iletişim" programı, sosyal ağ değil. Rehberimizde şube müdürümüz, şeflerimiz ne bileyim bir ton insan oluyor. Özelliği kullanmam eyvallah da durum kısmını niye kaldırıyorsun? Bana kalsa zaten iMessage kullanırım, sırf herkesin elinin altında var diye buradan "iletişim" kuruyoruz.

Edit-2: Olay hakkında düşünceler yerine benim düşünceme karşılık "Beğenmiyorsanız kullanmayın, tatava yapmayın" cevapları geliyor. "şöyle şöyle iyi olmuş bence" gibi düşüncelerinizi sunmanızı beklerdim.

Edit-3: Bir kez daha izah ediyorum:
- Benim sorum "düşünceleriniz neler?"
- Kendi görüşüm de "kötü olmuş"
- Beklediğim cevaplar ise "evet x'den dolayı kötü olmuş" veya "hayır ya x'den dolayı iyi olmuş"
- Sizden gelen cevaplar ise "BEĞENMİYORSAN KULLANMA"
Yani PISA testinde okuduğunu anlama kısmından neden düşük puan aldığımız belli oluyor.

Edit-4: Hepinizi tikledim, mutlu musunuz çemkirenler :D
0
zwiegesprach
(24.02.17)
abartmayın. kimse zorla o kısmı aç milletin hikayesine bak ya da kendi hikayeni koy demiyor. kişi listesini ben zaten kullanmıyordum arama yapıyordum. alışınca göreceksiniz, o çok daha pratik. ha yok ben kişi listemi açıp milleti topluca profil fotosu, durumu vs dikizliyordum diyorsanız o başka tabi.
0
washe
(24.02.17)
o özelliği beğenmiyorsanız kullanmazsınız olur biter. bu kadar tatava yapmaya ne gerek var. durum kısmına gelip özellikle bakmadıkça size ne kim ne atmış ne yapmış zorla izletmiyorki. whatsapp'ı normal kullanım şekli aynı duruyor sonuçta öyle kullanmaya devam edilir.

edit: durum kısmını kullanan yokluğuna üzülen varmıymış ya. benim bütün rehber ya uyuyor ya da hey there i am using whatsapp'tı. kim uğraşıyor diye merak ediyordum bende.

edit 2: bu konuda ne düşünüyorsunuz diyorsun düşündüğümüzü diyoruz ama tik yok. anca hoşuna gidene tik at.

edit 3: ben mutluyum valla. ne düşünüldüğünü sordun bende cevap verdim. kullanmayan kullanmaz diye.
0
biergarten
(24.02.17)
Son bir yilda facebook'un yaptigi 6. snapchat tarzi uygulama oldu. Su an facebook snapchati tahtindan indirmek icin elinden geleni yapiyor, o yuzden elinde ne varsa piyasaya suruyor.
0
Haldamir
(24.02.17)
bokunu çıkaran siz tepki gösterenlersiniz. çok boş muhalefet yapıyorsunuz. kimsenin hikayesini zorla izletmiyor sana whatsapp. program iletişim programı sosyal ağ değil aynen dediğin gibi doğru. bu şekilde kullanabilirsin yani sorun nedir?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.02.17)
Apocalypse
(24.02.17)
Her duyurunun altına kullanmazsınız olur biter diyen arkadaşlar her gün "x rezilliği" başlıklarını hevesle okumuyorsa ben de bir şey bilmiyorum. Adam yıllardır whatsapp kullanıyormuş ve onun için kullanım zorlaşmış, şikayet etmekten negatif geribildirim vermekten doğal bir şey mi var? Ne kadar gereksiz şeyler ya. Bir tanesi de kendini yetkili ilan etmiş her duyurunun altına her mesajda daha da saygısızlaşan daha da abartılı mesajlar atıyor. İnsanların negatif geribildirim vermesi mi daha garip yoksa bunu yapanları tek tek bulup agresif tepkiler vermek mi anlamadım.
0
Adramelekhh
(24.02.17)
kullanımda zorlaşan bir şey yok işte. ortada bir sorun yok. kişiler için ektradan bir fazla dokunuş yapıyorsun sonra "iletişim" kuruyorsun olay bu.

-- saygısız yetkili kişi--
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.02.17)
ahaha adramelekhh, komik olma. aç bak, araştır istersen. hiçbir rezillik başlığı umrumda değil. bize böyle bi ithamda bulunduğunuz için benim de size bi ithamda bulunma hakkım doğmuş oluyor ve ben de sizin için elinden şekeri alındığı için zırıl zırıl ağlayan bebekler gibi olduğunuzu düşünüyorum.
0
washe
(24.02.17)
Vallahi istediğini düşün istediğin kadar gülüş efekti yap durum bu. Adam beğenmemiş siz beğendiniz mi diye soruyor alttaki cevaplara bak. Basit bir şeye sinirleniyorsunuz, birikiyor, sonra alakasız birine sebepsiz patlıyorsunuz.

"Beğenmediysen kullanmazsın olur biter" bir ekşicinin söyleyeceği en son laf.
0
Adramelekhh
(24.02.17)
Cevaplara bak :D

Facebook Snapchati satın alamayınca ne yapacağını şaşırdı bence. Ben hiç beğenmedim millet nereden Video çekeceğini şaşırdı artık adam bir video çekiyor 50 yere yüklüyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(24.02.17)
sosyal platformlarda artık rekabetin bu kadar ayaklar altına düşmesinden ve ucuz kopyala-sun mantığından çok rahatsızım ben. adam hikaye paylaşmak istiyorsa snapchat kullanır, filtreli fotoğraflar paylaşmak istiyorsa da instagram vs. yani işlevselliği o noktada üst seviyeye çıkmış platformlara yönelir.

ama günümüzde ne olayı var? adam snapchat'i veya cartcurt programını bünyesine katamıyor, kullanıcılarını kaybetmemek veya oradan kazanmak için aynı özelliği direkt alıyor. sonra bir bakıyoruz, kullandığımız tüm uygulamalar aynı olmuş, özgünlük kaybolmuş. iletişim-gösteriş-paylaşım-haberleşme platformlarının arasındaki siyah çizgi giderek grileşmiş, neredeyse kaybolmuş. bundan rahatsızım ben.
whatsapp'ı mesajlaşma servisinden koparıp giderek instagramlaştırmanın, sinepçetleştirmenin ne alemi var?

twitter'ın mesela en başlarda arka planı vardı, çok daha estetikti. sonra facebook kapak fotoğrafı olayını çıkardı diye twitter da yaptı, arka plan resmi özelleştirmesini kaldırdı. çok salakça ve yersiz buluyorum bu tür şeyleri.
0
m e b
(24.02.17)
gençler kavga etmeyin. sonra duyurunun piremsesleri üzülüyor aisdlşadls
kavga ettiğiniz her bir duyurucu için dünyanın bi yerlerinde bi kelebek ölüyor bilmiyor musunuz?

tik konusunda arkadaşlara katılıyorum. objektif soru sorup farklı görüşlere tik atmamak ben duyuru kullanmayı bilmiyorum sori demek gibi bişey.

soruya cevap;
bence abartılacak bişey yok. en kötü kısmı kişiler sekmesinin yok olması. onun dışında görmek istemediğini görmezsin, yapmak istemediğini yapmazsın. gerek var mıydı? yoktu. ama bu kadar dertlere sürüklenmeye anlam veremedim. sabahtan beri 20. vatsap sorusu yani.

edit: mutluyuz tabi.
0
elorelia
(24.02.17)
her yerden milletin "bakın ben, gene ben, ben ben ben" diye fırlayabileceği bir fırsat olarak daha görüyorum. hadi instagram zaten fotoğraf paylaşma uygulaması, o tamam da whatsappta niye böyle bir ihtiyaç duyulmuş anlamadım. kendi adıma hikaye paylaşacaksam instagramdan paylaşmaya devam ederim, whatsappta paylaşanlara da ne ilgi orospusuymuşsunuz diye küfürümü eder geçerim zaten işi biten insanın numarasını sildiğim için çok gereksiz paylaşıma maruz kalacağımı sanmıyorum.
0
passive aggressive
(24.02.17)
Otomatik guncellenmemisti bu kadar konuşulunca merak edip guncelledim. Yani hikaye olayını kullanacagimi sanmiyorum. Ben eskisi gibi kullanırım yine. Rahatsiz etmedi herhangi bir sey. Ama sosyal medyayla cok içli dışlı olmayan biri olarak surekli kullandigim whatsappın sosyal medya uygulamasına dönüşmeden olabildigince sade kalmasını tercih ederdim. Gereksiz buldum.
0
aquarium
(24.02.17)
Berbat!
Kişi listesini açıp scroll eerken kişilerin durumlarını okuyordum. Ne var ne yok.. Durum mesajlarını 3 yıldır değiştirmeyeni bilirim. Her gün değiştireni bilirim. Ama bu nedir ya. Umarım yeni bir güncellemeyle opsiyonel olarak sunulur.

İnsanların böyl eşeylere ihtiyacı olsaydı Instagram ve Snapchat yeterdi. Instagram ve Snapchat istediği kadar yenilik, gücnelleme alsın, Whatsapp, müşterilerini kaybetmezdi. Whatsapp ayrı, diğer platformlar ayrı.
0
empty man
(24.02.17)
otomatik güncellemeyi kapattığım halde gelmiş bana bu özellik rehberi kaldırmasa iyiymiş.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(24.02.17)
(12)

Bir kalemi en uzun ne kadar süre kullandınız?

fraise
Benim aktif kullandığım 12 yıllık rotring bordo kalemim var, öyle ki başka kalemi elime alınca yazı yazamıyorum. Kendi benimle kaç sınav, şehir, ülke, ev gezdi, kim bilir. Bununla ovunurken babamın 30 yıllık kalemini görünce 'o da güzelmiş' dedim. Kardeşim, 'ben en fazla 2 ay kullanıyorum, bozuluyor
Benim aktif kullandığım 12 yıllık rotring bordo kalemim var, öyle ki başka kalemi elime alınca yazı yazamıyorum. Kendi benimle kaç sınav, şehir, ülke, ev gezdi, kim bilir.


Bununla ovunurken babamın 30 yıllık kalemini görünce 'o da güzelmiş' dedim. Kardeşim, 'ben en fazla 2 ay kullanıyorum, bozuluyor.' dedi. Siz bir kalemi en uzun süre ne kadar kullandınız?
0
fraise
(24.02.17)
Benim evde antik çivi var, tablette yazı yazılmıştır belki diye avutuyorum kendimi.

Bende 17 yıllık parker uclu kalem var. Hala çalışıyor ama kullanmıyorum. Aynı kalemden 2 tane daha aldım onları kullanıyorum.
0
kurnaz
(24.02.17)
2006'dan kalma kahverengi 0.7 rotring var. hala yanımdadır. herkes gitti bir tek o kaldı.
0
ada meltemi
(24.02.17)
Ben çok kolay kalem bozuyorum ya da kaybediyorum. En uzun süre kullandığımı 1-2 yıl falan kullanmışımdır.
0
ms brownstone
(24.02.17)
blog-imgs-88.fc2.com

turuncu renkli tombow var en az 15 senelik, unuttuğum bi anda ailemin evinden çıktı, hala çalışıyor fakat dışarıda kaybolur diye yanımda taşımıyorum

bendeki
i.hizliresim.com

zamanında keşke ince rotring saklasaymışım
0
freebird5406_2
(24.02.17)
5-6 sene rotring rapid kullandim. bi arkadasa sinirlenip ortadan ikiye bolene kadar gayet iyiydi. 5-6 sene daha kullanirdim. faber castell grip 2011 kullandim uzun sure.

bunlari aktif olarak kullandim. bi de kenarda duran ara sira kullandigim rotring tikky 2 0.5 vardi beyaz. nadir parcalardan. abime hediye ettim. staedtler triplus 0.5 i de uzun sure kullandim hakkini yemeyeyim.
0
icim urperiyor
(24.02.17)
Hayatım boyunca kalemlere bir türlü sahip çıkamadım. Bununla birlikte kaleme de hiç para vermedim.

Üniversite sınavına hazırlanırken bir kalem alıp ona sahip çıkmaya karar verdim ve hayatımda ilk kez para verip kalem aldım. Hem de ne biçim para. Hayvan gibi pahalıymış meğer kalem. Orada bi vicdanım sızladı vaktinde kalemine çöktüğüm insanlar için ama yapacak bir şey yoktu. O işleri bırakmıştım artık.

O kalemi bi 3 ay falan kullandım ve başardım dedim tamam. Oldum ben. Hayat güzeldi, kuşlar ötüyordu. Suyun bile tadı farklıydı.
Ne yazık ki sonunda o acı gün geldi ve güzelim kalemim kayboldu. Hala kırmızısının tonunu unutmam. Kalemimin üzerine yatan hangi göt ise onun üzerine meteor düşsün. O günden sonra hiç iflah olmadım ve hep zıplaya zıplaya milletten kalem alıp, üzerine yata yata öğrencilik hayatımı tamamladım.

Özetle 3 ay falan.
0
naberabi
(24.02.17)
2007'den beri bütün önemli sınavlarda kullandığım pembe bir faber castell'im var. Şans getirdiğine inanırım.
0
BuddyGuy
(24.02.17)
2007de ossye girerken iki tane yeşil faber castell almistim hala kullanıyorum. o zamanlar sinavlara kendi kalemimizi götürdüğümüz özgür yillardi.
0
passive aggressive
(24.02.17)
1 ay falan.
0
stavro
(24.02.17)
tukenmez kalem kullaniyorum. daha rahat ne silgi tozu var ne bisi. uc alip degistirmesiyle de ugrasamadigimdan bittikce atiyorum. kalemlerle duygusal bi bag yasamadim hic :)
0
superfluid
(24.02.17)
20 yıllık 0.5 rotring'im vardı, orjinal ince olanı, kullanıyordum işyerinde, çalmış biri. itoğluit.
0
altinci nesil caylak
(24.02.17)
Cok çabuk kalem bozarim, kaybederim. Cok uzun sürmemiştir yani.
0
aquarium
(24.02.17)
(11)

ya koca kadın oldum hala toplum karşısında sunum yapma fobim var.

allaccess
çok güzel sunumlar hazırlıyorum ama kendim sunamıyorum. nasıl yeneriiim yaw.
çok güzel sunumlar hazırlıyorum ama kendim sunamıyorum. nasıl yeneriiim yaw.
0
allaccess
(22.02.17)
Konuna hakim olarak ve kendine guvenerek. Sunumu once kendi kafanda oturtursan insanlara daha net ifade edersin. Diğer sunum yapan insanlari izle ve nasil davrandiklarina bakarak kendine uyarla. hosuna giden sunumlarda sunan kisinin rahat ve konusuna hakim oldugunu göreceksin zaten.
0
passive aggressive
(22.02.17)
anadilde sunumsa sıkıntı yapma.

ben de fransızca mı ingilizce mi yapacaksınız dediğinde hoca, ingilizce yaparım yaaav dedim ve yapamadım mesela.

sunumda her slaytla ilgili söyleyeceğin şeyleri kafanda kur, hatta slayt bir de ve not al kağıda, tüm slayt için yap. sonrasında slaytı tek tek sunuyormuşçasına oynat, elindeki kağıttan yardım alarak sunum yap kendi kendine. Kendine güvenin gelince de istersen sadece hatırlatıcı ekstra kelimelerin olduğu bir kağıt hazırlar sadece onlarla çıkarsın, cümlelerin olduğu kağıt yerine.

Öncesinde kesinlikle prova yap ama, kesinlikle ve not hazırla kağıtta kendine.

Bunlar altın kural.

Slaytlarına numara vermeyi de unutma, hepsinin altında kaçıncı slayt olduğunu yaz.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(22.02.17)
hatırlatma amaçlı not kağıtları hazırlayabilir ya da defter kullanabilirsin. hatta bu notlara bakarken saklamana sıkılmana da gerek yok, bazı insanlar bunun profesyonelce olmadığını düşünse de bence hiçbir noktayı atlamak istemeyen bir profesyonelin kullandığı bir yöntem.

ve prova önemli, gerekirse içeriği düzenlemek hem de zaman kullanımı açısından. gerçek eğitime çıkmadan önce evde kendi kendime ya da arkadaşlara prova eğitimler yapıyordum, bunlar geliştirilebilir beceriler :)
0
freebird5406_2
(22.02.17)
bu arada provalarında bir kronometre kur, bak bakalım ne kadar sürüyor.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(22.02.17)
Sen işinden memnun değildin zaten. Kaç kere yazdın ayrılmak istiyorum diye, cv'ler hazırladın, yurtdışı iş imkanlarını sordun.. Bu kadar memnun olmadığına göre neden hala aynı işyerinde çalışıyorsun ?

Sunum konusuna gelirsek iş kafanda bitiyor çoğunlukla. Eğer ' Acaba sunum yaparken heyecanlanır mıyım ' diye düşünürsen heyecanlanırsın. İnsanoğlunun robot olmadığını ve herkesin her an hata yapabileceğini kafana kazımalısın. Sunum yapacağın konuya ve gelebilecek sorulara karşı kendini hazırlamalısın. Sık sık dinleyicilere soru sorarak onların da katılımını sağlamalısın. Göz teması kurmak, tane tane konuşmak, arada birkaç saniyelik duraklamalar yine işini kolaylaştıracaktır. Yıllardır yalan üstüne yalan söyleyen adamlar hala her gün basının ve halkın önüne çıkıp saatlerce konuşmuyor mu ? Onlarda bu kadar özgüven varken sende neden bu kadar düşük olsun ki...
0
iwasbornonamountainside
(22.02.17)
@iwasbornonamountainside aslında işimden memnunum sadece yönetici ve patronla ilgili bi kaç sorun vardı, konuştuk hallettik.
Yurtdışı konusu işimi sevmememle ilgili değil. şu an fırsatım olsa şu anda da giderim :)
0
🌸allaccess
(22.02.17)
kendine güvenden geçiyor. konuya hakim olacaksın, kendine güveneceksin, karşındaki insanlara vücudunu tam göstererek meydan okuyacaksın, karşısında saygı göreceksin, iki taraf da rahatlayacak.

katılımcılara kaçamak bakışlar, fazla el kol hareketleri, vücudu kapatıcı vücut dili, yapmaman gerekenler.

katılımcılara hanginizin evinde kedi var dediğinde sen elini kaldırmazsan kimse elini kaldırmaz. sen de katıl yapılana, verilen cevaba. sorduğunda sen elini kaldır, otomatik eller kalkacak.

İnsanlara bakarken bir genel bakabilirsin, bir de soru sorup ilgilenenlere gözünün içine içine bakabilirsin, ikisi de işe yarar, yeter ki yere, tahtaya, kürsüye bakma.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(22.02.17)
Bir de şık ol. Türkiye'de insanlar kılık kıyafete haddinden fazla önem verir. Saygınlık katacaksa damat gibi git.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(22.02.17)
evdekilere prova yap. işe yarıyor.
0
sir gawain
(22.02.17)
bunun kocaman olmakla ya da kadın olmakla bir alakası yok. sunamıyorsan sunamıyorsun işte tamamen psikolojik. sonra da atıyorsun bir adet dideral kendine özgüvenin geliyor çatır çatır sunuyorsun.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(22.02.17)
Yenemezsiniz
Sunum yapmak doğal bir beceridir o yüzden heyecanınızı yenmeniz pek mümkün değil
0
aklimdakisorular
(22.02.17)
(17)

Cocugunuzu gercekten devlet okullarina gondermeyi dusunuyor musunuz?

Traveller
Biraz onyargili bir soru oldu biliyorum ama durum cok kotu degil mi? Cocuklara yazik ama kendi cocugumu o surunun arasina sokmak istemezdim. Bir ogretmen ne kadar yetenekli olursa olsun (ki egitim fakultelerinin durumu da icler acisi) ayni anda kac cocukla ilgilenebilir?Bahcede ders calisip, evden g
Biraz onyargili bir soru oldu biliyorum ama durum cok kotu degil mi?

Cocuklara yazik ama kendi cocugumu o surunun arasina sokmak istemezdim. Bir ogretmen ne kadar yetenekli olursa olsun (ki egitim fakultelerinin durumu da icler acisi) ayni anda kac cocukla ilgilenebilir?

Bahcede ders calisip, evden getirdigi yemegi paylasarak yemeyi destekleyen okullar falan var. Ozel okul daha pahali ama 25 yasinda parasizken cocuk yapmaktansa, iyi bir egitim saglayabilmek adina 30 yasinda (belki erkekler icin biyolojik olarak 35 yasinda) cocuk sahibi olmak daha mantikli degil mi?

(Asagidaki duyuruda gordum iyi aileler ne kadar da fark yaratmis.)

Troll'leri tiklemiyorum evet.
0
Traveller
(21.02.17)
para olmazsa başka çare yok.

sanırım en mantıklısı tek çocukla kalmak. imkanları bölmemek. ama tek çocuk olmayı ben istemezdim sanıyorum.
0
elorelia
(21.02.17)
Sürü mü ? Devlet okullarından gayet başarılı öğrenciler çıkıyor, çok değişik bir bakış açısı, çocuğun başarısı biraz kendisiyle alakalı, hatta çokça kendisiyle alakalı, öğretmen kapasitesi olmayan çocukla ne yapsın ? hem özel okulda hem devlet okulunda okumuş bir insan olarak maddi durumumdan bağımsız olarak çocuklarımı devlet okuluna göndermeyi düşünüyorum.
0
elikası
(21.02.17)
maddi imkanlar ortalama ise ve ille de çocuk olacaksa tek olur, düzgün bir birey olarak yetişir. ben pek düşünmüyorum bu ülkede çocuk yetiştirmeyi.
0
piremses
(21.02.17)
eskiden müfredat çok kötüydü ama şu anda güzel çalışmalar yapılıyor. özel okullarda beyin yıkatacağıma devlet okuluna gönderirim.
edit: kardeş sadece kemalist cevapları tikleyeceksen niye soru soruyon? zaten böyle böyle tüm türkiyeyi kendiniz gibi sanıp her seçimden sonra hile var diye zırlıyonuz. yapma güzel kardeşim canım bitanem yapma.
0
düz saç hastası
(21.02.17)
özel okulda okudum.

Özel okulların çoğu berbattır, bol reklam bol yalan var ama iş eğitime geldiğinde çoğu fos. Gelen kitle çocukları da genelde ailenin bir halt yapmayıp para veriyoz çcuğu adam etsinler diye özel okula teslim ettiği çocuklardı genelde.

Gerçek manada kaliteli özel okullar tabiki var, fakat ya şans eseri bulabilirsiniz, yada gerçekten pahalılar. (Çocuklara özel midilli besleyen tarz vb)

Fakaaat şunu söyleyeyim;

Eğer aile evde eğitimi iyi verirse, yani çalışmayı, öğrenmeyi, kitap okumayı çocuğuna öğretebilir ve sevdirebilirse, gittiği okulda orta halliyse (Yani 12 yaşında çocukların bıçak taşıyıp alkol sigara eşliğinde kız kesmediği normal okullardan biriyse) o çocuk çok daha başarılı olur. Devlet okullarınında sağladığı bir avantaj var, her kesimden insanın çocuğunun gelmesi, çok sosyalleşme imkanı vb (Özel okullar gibi bir fanus değil, her ailenin aşağı yukarı benzer gelir ve yaşam tarzı olmadığı bir yer)

O yüzden yine ve yeniden ailede bitiyor iş.
0
KaraSakall
(21.02.17)
çocuğumu terör örgütü destekçilerinin eline teslim edecek değilim.

@düz saç hastası: bütün akp'lilerin yaptığı gibi seküler kemalist okullardan birine göndereceğim. olmadı seküler ülkelerden birine gönderir bahar tatilinde alkolün su gibi aktığı partilerin yapıldığı okullarda okuturum. yeni türkiye'nin mimarları yanılıyor olamaz...
0
babilbaligi
(21.02.17)
Cocuguma cok iyi bir hayat verecek seviyeye gelene kadar ve isteyene kadar cocuk yapmam. Yaparsam da eger bu sartlar altinda asla ama asla devlet okuluna gondermem. Hatta benim isteyecegim tarzda bir egitim veren ilkokul var midir ondan da emin degilim zira bu ulkede benim egitimimden sonra cocugumun egitimini hakkini vererek devralacak seviyede bir kisinin ogretmenlik yapmasi cok uzak bir ihtimal bu ulkede. Hakli olarak tabii.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.02.17)
Çocuğum yok ama olursa ben devlet okuluna göndermek istemem. Her özel okul tabii ki iyi değil zaten kimse özel okul diye dersane bozmalarını kastetmiyordur burada ama gerçekten çok iyi özel okullar var, evet çok pahalılar ama bunu çocuk yapmadan hesap etmen lazım. Çocuğu yaptın 3 sene sonra kreşe göndereceksin eğitim öğretim hayatı başlayacak üniversite bitene kadar... bunlar para hep. çocuğuna verdiğin değeri de gösteriyor çünkü çocuğuna bırabileceğin en iyi miras kaliteli bir eğitim.

25-30 yaş konusuna gelince o aralıkta gelir astronomik değişmese de dediğin doğru. Kadınım ve çocuğu aynı sebepten, yani olması muhtemel bebeğe sağlamak istediğim hayat ve özellikle eğitim imkanları yüzünden 35-40 arasında düşünüyorum ciddi ciddi. 25 yaşındayım, arkadaşlarımın hep bebekleri var ama ben üzülüyorum onları görünce. Piyango falan vurmadıkça çocukların gideceği okullar, alacakları eğitimler çok belli, içim daralıyor. Ha ana babalarının daralıyor mu? Hayır. Sevip mıncırmalık oyuncak yaptıklarından...
0
shin
(21.02.17)
Ortaokula kadar özele yollarım gerisini kendi kazansın. Zaten zeka konusunda doğuştan şanslı olacak.
0
prince legolas
(21.02.17)
zaten insanların sırf "evlenmem/çocuk yapmam/üremem lazım" kafasıyla, daha popolarında donları yokken evlenmeye kalkmaları falan gülünç geliyor.
kimse kusura bakmasın.

elbette sevdiğin adam/kadın için fedakarlık yaparsın.
ama ortaya fedakarlık yapmak zorunda bırakılan bir canlı çıkartmadan önce, olabileceğin en iyisi ya da ona yakınını yapmak lazım.
aldığımız yumurtanın hesabını yapar hale gelmişken, "allah rızkını verir, elimizden geleni yaparız" diye değil, ciddi ciddi çocuk doğmadan okuyacağı okulu, masrafını, bezini falan hesap edip, birkaç yıl önden gitmek gerekiyor.
şansa bırakılacak bir şey değil bu.
eskiden, "hallederiz/olunca düşünürüz" falan denirdi, artık öyle olamıyor zaten hayat pahalılığından.

erkeklerin zaten acele etmesine gerek yok, 35 yaşında ancak olgunlaşıyorlar.
doğurmuyorlar, etmiyorlar.
30 yaşındaki adamın acele etmesi mantıksız.

hayatımda devlet okulunda okumadım.
çocuğumu da kazanırsa Robert'te ya da yurtdışında okutabilecek maddi güce sahip olmak isterim.
ama o kadarını yapamasam bile, en azından bir Fransız lisesi'nde ya da kendim gibi alman-avusturya lisesinde okutmak için elimden geleni yaparım.

benim zamanımda iyi olan Anadolu liseleri, süper liseler, fen liseleri, hatta düz devlet okulları vardı.
artık hepsi rezil halde.
Kadıköy Anadolu gibi bir okul bile beş para etmez hale getirildi, hâlâ iyi okullar var deniyor.
devlet okullarından hâlâ iyi ya da başarılı öğrenciler, eski müfredat artıkları olarak çıkıyor.
son 2-3 yılda okula başlamış olan ve bundan sonra başlayacak olan çocuklardan, 10 yıl sonra o iyi öğrenciler çıkmayacak.
durum belli.

eğer "gavur okulu" kazanabilecek kapasitede bir çocuğum olmazsa da, herhangi bir tarikat ya da din uzantısı olmayan sıradan bir özel okula veririm.
artık konu, eskisi gibi öğretmenin en fazla kaç çocukla ilgilenebileceği falan değil bana göre.
bu saatten sonra devlet okuluna çocuk emanet etmem.
0
blatta hiberna
(21.02.17)
Prince legolas +1
Iyi bir lise/universite kazanacak kapasitesi varsa ortaya cikar zaten. Cikmiyosa ozele vermekle de ugrasmam.
0
sckxyss
(21.02.17)
Devlet okulundaki öğretmenler illa ki kötü olmak zorunda değil; çok iyi eğitim vermek için uğraşanları da var ama denk gelmek mesele. Ben şahsen çocukların fanusta büyütülmesine karşı olduğum için özel okulu istemem ama devlet okullarının da iyi öğretmenlerden bağımsız olarak ortamının iyi olmadığını düşünüyorum.

Düzgün bir semtteki düzgün bir devlet okulunu, özel okula tercih ederdim. Para varsa özel okul düşünebilirim ama yoksa da zaten seçenek yok.
0
skooma
(21.02.17)
ben şu kafadayım; özel okullara yığacağım parayı çocuğum lise-üni. çağına gelince yurtdışı seyahatleri/dil okulları vs şeklinde vermenin daha verimli olduğuna inanıyorum. çünkü çocuk zaten başarılıysa derse vs istekliyse bir şekilde üniye kadar geliyor. abuk sabuk bir işletme vs okuyacaksa da yanına iki dil bilmesi hayatının yönünü çok değiştirecektir. geçmişte özel okul bitirmesinin bir faydası yok.

çok abuk sabuk köyden bilmem nerden iyi fakülteleri tutturan çocuklar oluyor. e köydeki ailesi hiç ilgilenmeyen çocukla bir olmayacak tabii ki benim desteğim-takibim faklı olacaktır. bu nedenle devlet okulunu gayet yeterli görüyorum.

zaten başarılı çockları ilkokul 5-6 dan itibaren özel okullar tam burslu seçiyor bize gelin diye yalvarıyor.
0
yue
(21.02.17)
düşünmüyorum. o yüzden bu konuda maddi yeterliliğe ulaşana dek çocuk yapmayı düşünmüyorum.
0
fragile lady
(21.02.17)
özel okulda okudum, bundan 20 sene önce o zamanlar kalitesi tartışılmazdı şuan gerçekten çok kotu durumda ama tabi ki iyi eğitim veren özellerde var, şahsen sadece eğitimi değil o okula gelen diğer çocukları düşünürdüm tamam insan küçümsemek istemiyorum ama her türlüsü geliyor, çocuğun karakterinin oturacağı yaşlarda bu tarz insanlarla arkadaş olmasını istemem şahsen. şu son 10 senede insanlar o kadar çirkinleşti ki böyle insanların çocuklarıda böyle oluyor.. düzgün kişilerle ömürlük arkadaşları olsun

etrafımdaki tüm kuzenlerim iyi özellerde okuyor, daha ortaokula yeni başladı bir tanesi benim anlamadığım sanat galerilerine gidiyorlar arkadaşlarıyla, özel okul vizyondur kendini ilkokuldan itibaren geliştiren ile lise/uni zamanı geliştirmeye başlayan insan arasında buyuk bir fark var malesef ki
0
eja
(21.02.17)
Devlet okulları rezil halde artık. Ben devlet okulunda okudum ama iki çocuğum var ve ikisini de özel okula gönderiyorum, biri zaten burslu okuyor.

Şimdi iki ayrı devlet okulunda iki arkadaşımın başına gelen durumları kısaca aktarayım. Birinin oğlu üçüncü sınıfa gidiyor, ilkokul öğretmeni veliden habersiz (annene sürpriz olsun demiş çocuğa) ilçe (Üsküdar) genelindeki zikir yarışmasına sokuyor çocuğu. Çocuk geceleri yatağında zikir çekmiş hep, bilmem kaç yüz bin tane. Arkadaşım duyunca çıldırdı.

Bir diğer olay Beşiktaş'ta bir ortaokulda gerçekleşiyor. Başka bir arkadaşımın oğlunun bütün dersleri çok iyi ama çocuğa din dersinden zayıf not veriliyor sürekli, üstelik sınavları iyi geçtiği halde. Din dersi öğretmeniyle konuşuluyor verilen cevap şu, ben bu çocuğa geçer not vermem çünkü kuran kursuna gitmemiş.

Yeterli mi? Bu ülkede bu tür pisliklerden biraz da olsun çocuklarımı koruyabilmek için vermiyorum devlet okuluna.
0
old possum
(21.02.17)
özel okulda öğretmenlik yaptım, devlette ve özel okulda çalışan birçok öğretmen arkadaşım var. çocuğum olsa çok iyi ve seçici bir kolej olmadıktan sonra özel okula göndermem çünkü çoğu okulda öğretmen kalitesi berbat, öğrenci profili berbat. genellikle devlet okulunda tutunamayan çocukları parası neyse verip okutmaya, yoldan geçen dört yıllık bölüm bitirmiş saçma sapan insanları da öğretmen diye almaya dayalı bir stratejileri var.

çocuğum olsa büyük ihtimalle ortaokula gelene kadar özel okulda, ortaokul lisede devlet okulunda okuturum.
0
passive aggressive
(21.02.17)
(5)

Yine banvitli tavuk yemi sorusu

ya ben lan neyse
selamlar,dünkü sorum dışında bir de şöyle bir cevap buldum:https://banvitesor.com/cevap/886-rendering-tesislerinde-elde-ettiginiz-protein-orani-yuksek-urunleri-yem-hammaddesi-olarak-kullaniyor-musunuzne diyorsunuz? inanalım mı?kırmızı et yemiyorum o yüzden artık hayvansal protein almam lazım. aylar
selamlar,

dünkü sorum dışında bir de şöyle bir cevap buldum:

banvitesor.com

ne diyorsunuz? inanalım mı?

kırmızı et yemiyorum o yüzden artık hayvansal protein almam lazım. aylar geçti. açıkçası bir sebep arıyorum.
0
ya ben lan neyse
(11.02.17)
inan. kendi tavuğunu yetiştirip, kesip pişirmediğin sürece inanmak zorundasın.
0
sutlu nescafe
(11.02.17)
balık ye.
0
tukenmez adam
(11.02.17)
bitkisel hayvan yemlerinde de mısırda buğdayda gelişen küflerin ürettiği aflatoksin gibi toksinlerin bulunma olasılığı çok yüksek. aflatoksinin de tehlikeli bir kanserojen olduğunu ve bu yemle beslenen tavuktan, bu tavuğu yiyen insana geçeceğini düşünürsek bence tavukların bitkisel yemle beslenmeleri tavuk artığıyla beslenmelerinden daha sağlıklı değil. tavuğunu kendin yetiştirip sağlıklı yemlerle beslemiyorsan eğer yapacak bir şeyin yok, gözünü kapatıp tüketeceksin.
0
passive aggressive
(11.02.17)
@tukenmez: balıklarda da civa var. çiftlik balıkları da balık artıklarıyla besleniyor.
0
🌸ya ben lan neyse
(11.02.17)
Günümüzde klasik protein kaynaklarında %100 sıkıntısız olan yok, tavukta malum problemler, benzer şekilde hindi yetiştiriciliğinde de olduğunu düşünüyorum, balıkta malum civa ve çiftlik balıklarının yetiştirilmesine dair sıkıntılar, büyük-küçük baş hayvanlarda yine doğal olmayan beslenme şartları.... %100 emin olduğun serbest gezen tavuk, derin su balığı olmayan olta balığı veya merada otlayan dana Eti falan kasayım desen muhtemelen ay sonuna evin yolu bulunmaz. Araştırıp bir kasaba-balıkçıya güvenip 5 kuruş fazla verip yardırmaktan başka çare kalmıyor kent insanı için. Bulduğun sağlam kasaptan ayrıca arada bir dana-kuzu ciğer falan da göm, kaliteli proteindir. bunlar arasında yine de imkan dahilinde tavuğu sıralamanın sonuna koymakta fayda var.
0
candanag
(12.02.17)
(3)

Zaman zaman bunalıma girmek

gkn
Aslında başlık zaman zaman intihar etmeyi düşünmek idi ama kimsenin vebaline girmeyeyim diye değiştirdim. Dostlar elbette şu anda öyle bişey yapma gibi bi niyetim yok, ilgi oro*pusu da olmaya çalışmıyorum. Hem ben annemi yalnız bırakıpta gidemem.Ancak zaman zaman bu düşünce bende çok fazla perçinlen
Aslında başlık zaman zaman intihar etmeyi düşünmek idi ama kimsenin vebaline girmeyeyim diye değiştirdim.

Dostlar elbette şu anda öyle bişey yapma gibi bi niyetim yok, ilgi oro*pusu da olmaya çalışmıyorum. Hem ben annemi yalnız bırakıpta gidemem.

Ancak zaman zaman bu düşünce bende çok fazla perçinleniyor. Psikologa gittim bir dönem ama büyük değişim yaşamadım. 27 yaş bunalımında mıyım neyim anlamadım ki? Sizlerde de benzer şeyler oluyor mu? Bugün özellikle öyle anlar geldi ki düşünmekten kafayı sıyıracaktım neredeyse.

Var mı güzel önerisi olan, bugün yine kafam duman.
0
gkn
(10.02.17)
aynisi bende de vardi, calistigim yerden birlikte calistigim insanlardan nefret ettigim donem. esim ayni kazanci yakalayabilecegi bir yer bulmadan cikmamam yonunde kavga ederek baski kuruyordu ve ayrilamiyordum ayni maasi verebilecek baska yer bulamadigim icin. hafta ici her sabah uyandigimda olsem ben bugun, araba carpsa, birsey olsa diye dusunurken buluyordum kendimi. ve ben de sizin gibi bir psikologa gorunuyordum.

ama sansima kadin hakikaten iyiydi ve kendi kazancindan olma pahasina bana 'su an ciddi bir depresyondasin, terapinin su an bir ise yaramadigini hissettigim gibi yaramaya baslacagini da dusunmuyorum. depresyonu bogaz iltihabi gibi bir hastalik olarak gor lutfen, nasil antibiyotiksiz iyilesemeyeceksen antidepresansiz da iyilesemeyecegini dusun ve bir psikiyatra gorun' dedi.

bir psikiyatra gorundum, psikologun soylediklerini aktardim, bir suredir nasil hissettigimden bahsettim ve prozac yazdi. birkac hafta herhangi bir etkisini goremedim ama 2-3 hafta icerisinde normal hissetmeye basladim - daha mutlu degil ama, dikkatinizi cekmek isterim. sonrasinda da yurtdisinda is buldum ve hayatimi negatif yone ceken faktorden kurtulmus oldum. daha sonra da kontrollu bir sekilde ilaclari biraktim.

su an mutluyum. dilerim siz de durumunuzu bir enfeksiyon hastaligi olarak degerlendirip bir psikiyatra gorunmeye karar verir ve sonrasinda hayatinizi bu noktaya ceken elementlerden kurtulursunuz. su anki yardim cagriniz bu yolda buyuk bir adim, umarim devami gelir.
0
zombiedeveloper
(10.02.17)
intiharı düşünmedim ama 27 yaş bunalımı denen şey cidden var bence. her şeyi enine boyuna değerlendirip kafayı sıyırmalı, tüm kararların hayati olduğu işin içinden çıkamadığım zamanlar yaşadım. ama 24 saattir 28 yaşındayım hayat süper. şaka şaka. aynen devam. önerim sorunları çözemiyorsan zamana bırakmak. sonuçta daha bunun 30 yaş bunalımı, orta yaş bunalımı, yaşlılık bunaması var.
0
passive aggressive
(10.02.17)
yaşım 27, aynı sıkıntılar bende de var. çözüm yok gibi yapacak tek şey farklı şeyler yapıp farklı hissetmeyi beklemek.
0
monicapp
(10.02.17)
(4)

whatsapp mesajları silememe sorunu

vitativ
eski sevgilimle daha sağlıklı bir iletişim yürütebilmek adına whatsapptaki konuşmalarımızı silip temiz bir sayfada ilişkimizi yürütme kararı aldık. bu zorlu kararı aldık almasına lakin 3,5 yıllık ilişki olunca onbinlerce mesaj söz konusu oluyor. ve silmeye çalıştığımda 4-5 dakikalık "please wait.."
eski sevgilimle daha sağlıklı bir iletişim yürütebilmek adına whatsapptaki konuşmalarımızı silip temiz bir sayfada ilişkimizi yürütme kararı aldık. bu zorlu kararı aldık almasına lakin 3,5 yıllık ilişki olunca onbinlerce mesaj söz konusu oluyor. ve silmeye çalıştığımda 4-5 dakikalık "please wait.." yazısından sonra önce bir anda yetersiz bellek uyarıları, whatsappın daha fazla mesaj alamayacağı uyarıları geliyor sonrasında ise telefon kapanıyor veya whatsapp kendisini durduruyor, mesajlar da silinmemiş oluyor. sebebi ve çözümü nedir acaba? yoksa bu bana evrenin bir mesajı mıdır? çünkü canımdan can gidiyor o mesajları silerken.
0
vitativ
(10.02.17)
whatsappı kaldır tekrar yüklerken yedek var yüklensin mi dediğinde hayır de. ya da yüklemeden önce backup dosyalarını sil, sormaz bile yükleyelim mi diye.
0
sanguine mcqaer
(10.02.17)
ama o zaman tüm sohbetler gitmez mi? ben sadece bir kişiyle olan sohbeti silmek istiyorum
0
🌸vitativ
(10.02.17)
evet hepsi gider illa gitmesin diyorsan bir de whatsapp webten silmeyi dene o kişiyi.
0
sanguine mcqaer
(10.02.17)
ben telefondan silemeyeceğimi kabullenip whatsapp web'den silmiştim ama telefondan yine silinmemişti.
0
passive aggressive
(10.02.17)
(31)

Valla ben artık kafayı yiyeceğim!

kederlihomeless
Durumu olduğu gibi yazıyorum, azıcık uzun olacak ama içimi dökmezsem cidden kafayı yiyeceğim. Çok saçma biliyorum gerizekalıyım ama içim yanıyo abi.Şimdi bu "hayvanın başkanı"yla biz aslında 6 senelik arkadaşız. Her zor zamanımda bir alo dediğimde yardımıma koşmuştur. İstanbulda üniversite okurken t
Durumu olduğu gibi yazıyorum, azıcık uzun olacak ama içimi dökmezsem cidden kafayı yiyeceğim. Çok saçma biliyorum gerizekalıyım ama içim yanıyo abi.

Şimdi bu "hayvanın başkanı"yla biz aslında 6 senelik arkadaşız. Her zor zamanımda bir alo dediğimde yardımıma koşmuştur. İstanbulda üniversite okurken taşınacağım zaman hep gelip arabasıyla taşımıştır eşyalarımı. Ben başka bir şehre ailemin yanına gitmiştim bir kaç sene boyunca ne zaman istanbula bir işim olsa hep o çözmüştür. Yani aslında adamın kralıdır, şimdi arkasından sallıyormuşum gibi olmasın, iyiliğine iyidir.

Neyse geçtiğimiz nisan ayında ben istanbulda çalışırken yine taşınma durumum oldu ve ben yine onu aradım. Kardo dedim malum konu ya rica etsem.. Ne ricası saçmalama gelirim tabi dedi ve yine işimi halletti.

Bu arada yeni taşındığım yer onun evine yakındı o yüzden arada araşıyorduk akşamları çay içiyorduk falan. Hatta ben ona kardo ne zaman arasam koşuyosun sağol valla dediğimde, kızım senin ailen yok burada, arkadaş olarak boynumuzun borcu sana yardımcı olmak diyordu kurban olduğumun salağı :..( (hayır ağlamıyorum şu an)

Gel zaman git zaman bu akşam buluşmaları sıklaşmaya ve her akşam görüşmeye başladık. Ben ailemi özlediğim zaman beni teyzesine götürüyordu, teyzesinin anaçlığı, kuzenlerinin kafa dengi olması falan bana baya iyi geliyordu. Teyzesi, kuzenleri falanda bizi birbirimize yakıştırıyorlar, sevgili olsanıza siz diyorlardı ama ikimizde yok be ne alaka arkadaşız valla diyorduk. Harbiden de arkadaştık.

Aradan zaman geçti biz ne olduğunu anlamadan 10 temmuzda sevgili olduk. Çokta iyi olduk. Her şey çok güzeldi. İkimizde şaşırıyorduk hislerimize, cidden birbirimize çok değer veriyor, çok seviyorduk. Birimiz aç olsa diğerimizin boğazından lokma geçmeyecek kadar (burada harbiden ciddiyim)..

Sonra onun isteğiyle eylülde annelerimizi tanıştırdık, ben her ne kadar erken desem de, zaten 6 yıldır arkadaşız erken merken değil dedi. Sevdiler birbirlerini, tam kafa dengi çıktılar.

Tabi arada sırada tartışıyorduk ama öyle büyük şeyler değildi. Ekimde nişanlanmaya karar verdik. Kıyafetlerimize kadar sipariş verdik, ama bir akşam benimle konuşmak istediğini söyledi.

Son bir haftada biraz fazla tartıştığımızı ve benim bazı davranışlarımdan dolayı nişan olayını ertelemek istediğini söyledi. Anlattığına göre, sofradan kalkarken tabağını da kaldırır mısın demem, bir tartışmamızın ardından gömleğimi ütülesene dediğinde kendin ütüle demem gibi şeyler kafasında soru işaretleri oluşmasına neden olmuş.

Tamam dedim nişanlanmayalım hatta ayrılalım. Ulan nasıl fena oldum anlatamam ciğerim söküldü resmen o an ayrılalım demekten başka bir şey aklıma gelmedi, çünkü söylediği şeyler çok mantıksız geldi. Ben ayrılmak istemiyorum sadece bir süre görüşmeyelim dedi.

Bir hafta görüşmedik. Sonra ben dayanamadım aradım. ne yapıyoruz bu olanlar çok saçma diye. Görüşmeye başladık. Nişan olayından hiç bahsetmedik, ailelere de işlerimizi ayarlayamadık dedik. Tabi ki ben çok kırgındım, görüşmeye başlayalım diyen ben olmama rağmen yinede kırgınlığım bir süre geçmedi. Her tartışmada nişanı erteleyelim dediğin için bu ilişkiyi zedeleyen sensin dedim ona. Ki hala da öyle olduğunu düşünüyorum.

Sonrasında aramız baya düzeldi yine birbirimiz için geberme modlarına girdik. Ya aramızdaki sevgiyi nasıl anlatayım bilemiyorum. Şu güldür güldürde karısına çok aşık adam vardıya hani karısı damperli gamyooon dediğinde karısına deli gibi sarılan adam varya, işte onun gibi deliydik birbirimize. Her tartışmadan sonra hayvan gibi sarılırdık birbirimize.

Sonra bir kere daha büyük tartışma yaşadık yine bir süre görüşmeyelim dedi. Nefret ediyordum öyle demesinden. Bana bir saat ulaşamayınca ortalığı velveleye veren adam nasıl beni bir hafta aramaz diyordum, aklım almıyordu. Ve bir haftanın ardından yine ben aradım. Uzun uzun konuştuk, seni benden başka bu kadar sevecek birini biliyosan git dedim. Sana çok kızgınım bir haftadır sana sarılamadım, öpemedim, kokunu içime çekemedim. Bir daha buna neden olma dedi bana.

Barıştık ama ben hep "bir süre görüşmeyelim" dememesi konusunda onu uyardım. Defalarca en nefret ettiğim şeyin bu olduğunu anlatmaya çalıştım.Ne olursa olsun konuşarak çözelim diye defalarca tekrar ettim. Söz verdi bir daha söylemeyeceğim dedi.

Bu arada bir gün ben ona bir sebepten trip yapıyordum. Bir de başım çok ağrıyordu, o yüzden oturduğumuz yerden erken kalkıp eve gitmek istediğimi söyledim. Beni eve bırakırken yüzümü ellerinin arasına alıp, sen normalde benim yanımdan erken kalkmak istemezsin ne oluyor dedi bana. Yok bi şey dedim. Bak dedi eğer benden ayrılmak falan istiyorsan bil ki bu benim sonum olur, bir daha da toparlanamam dedi. Ondan ayrılmak istediğimi falan sandı galiba. Sonraki bir kaç gün nasıl iyi nasıl iyi bir dediğimi iki etmiyor falan. Hatta mart sonunda nişanlanmak için karar aldık, annesi annemi aradı tarih kararlaştırdılar falan.

Temmuzda da düğün yapalım diye konuştuk. Beyaz eşya baktık, ev baktık, uzun uzun ev mi alalım kiraya mı çıkalım diye konuştuk. Bu olaylar bir aydan fazla sürdü böyle. her şey çok güzeldi (tadı damağımda kaldı:...( Yılbaşında ne yapalım diye konuşurken, extrem bir şey yapmayalım ben yılbaşında sana evlenme teklif edicem dedi. İnternetten yüzük bile baktık. Burada şunu belirtmek isterim ki hiç bir zaman bir şey istemedim. Her şeyin en ölçülüsü en bütçesine uygun olanı konusunda ben ısrarcı oldum. Hatta tektaş için ucuz yollu bir şey almasını istedim, çünkü maddi değeri değil manevi değeri yeterdi bana ve zaten zor durumda satmaya kalksan beş para etmiyordu.

Ama yılbaşında bana evlenme teklifi etmedi. Sormadım neden diye, parası olmadığından dolayı etmemesi imkansızdı, hemde zaten ucuz bir şey alacağız diye kararlaştırmıştık.

Sonra 2017 nin ertesi günü çalıştığım tiyatro battı. İşsiz kaldım. Oyunlarımız iptal oldu. Bir iki yere bakındım ama sezon ortasında oyuncu arayan tiyatro bulmam imkansız diye mecburen sezon sonuna kadar mersindeki ailemin yanına gitmeye karar verdim. Hem de nişan, düğün hazırlıkları için iyi oldu diye bile düşündüm. Konuştuk ağlaştık, karar verdik. Nasıl olsa haziranda evlendiğimizde dönücem diye avuttuk kendimizi.

Ben 10 ocak a bilet aldım. Mersine geldim. Geldiğimin ilk üç günü çok kötü geçti. Hem işsizlik, hem tiyatrodan sahneden sezon sonuna kadar ayrı kalacak olmak hem de ve en büyüğü ondan ayrı kalacak olmak düşüncesi o kadar etkiledi ki beni. Telefonda biraz tartıştık ve ben bir şey sormak istediğimi söyledim. Yaklaşık 6 ay ayrı kalacağız, neden ufakta olsa bir yüzük takıp, ne olur ne olmaz simgesel de olsa bizi bağlamadın dedim. Tektaş değil sadece istedim ki herkes bilsin benim bir sevgilim var.

Bana verdiği cevap: Ne yazık ki yapamıyorum dedi. Çok istiyorum ama senin bazı davranışların aklıma geldikçe sana evlenme teklifi edemiyorum dedi. Kendimi sıkışmış hissediyorum sanki temmuzda evlenmek zorundaymışız gibi hissediyorum dedi.

Elim ayağım buz kesti. Nasıl ya dedim, sen değil miydin beni terk edersen bu benim sonum olur diyen adam. Ki kaldı ki evlenme olayını ortaya atan sen, uzatmayıp en kısa zamanda evlenelim diyen sen, ailelerin bir an önce tanışmasını isteyen sen, Her fırsatta evlenip evimizde yemek yiyip film izlesek keşke diyen sen. Evlilik olayı aklımda bile yokken aklıma sokan sen. Şimdi bu ne demek dedim.

Ve ne dedi sizce.."Bir süre görüşmeyelim".

Ondan sonrasını hatırlamıyorum. O cümleyi duyduktan sonra açtım ağzımı yumdum gözümü. Bir ara şöyle bir şey söyledi bana, haftalar önce sana balık alalım da bir arkadaşımızda balık yapalım demiştim, sende olmaz demiştin. Onu hatırladıkça beni sevmediğini bana değer vermediğini düşündüm dedi. En son bas bas bağırarak telefonu kapattığımı ve başımı gidip musluğun altına soktuğumu hatırlıyorum.

(Balık yapalım dediği arkadaşımız kankamız ama iki çocuğu var ve o gün evine temizlikçi gelmişti, ayrıca evinde balık yapılmasından çok hoşnut değil. Mecburen dışarda yeriz ya diyerek geçiştirmiştim.)

Sonra ertesi gün hızımı alamadığım için birkaç kere aradım ama açmadı, mesaj attım cevap dahi vermedi. Bende numarasını sildim, instagramdan fotolarımızı kaldırdım. Facebooktan da sildim. 25 gündür de aramadı. Bende aramadım. En yakın arkadaşlarımızla bile görüşmemiş. Facebook ve İnstagramını kapatmış.

Gün içinde telefonumu doksan bin kere kontrol ediyorum.

İlk hafta annemde ablamda bekle biraz, o da insan biraz kafasını toplasın diyorlardı. Ama artık unut ve hayatına bak diyorlar. Ve en acısı da ailemde dahil herkes, şimdi bu kadar küçük olayları takan adam yarın öbür gün daha büyük şeyleri tolore edemez diyor.

Kimseyi takmıyorum ama ailemin, o çok sevdikleri adam için artık böyle düşünmeleri çok koyuyor. Ablam artık saygı duyulacak bir kişi değil benim gözümde dedikçe içim acıyor. Anlatamıyorum derdimi hayır diyorum o bu cümleleri hak etmiyor. Bilmiyorsunuz onun nasıl iyi biri olduğunu nasıl beni sevdiğini bilmiyorsunuz. Annem her şey ortada işte seven adam nasıl dayanır bu kadar zaman diyor. Cevap veremiyorum.

Harbiden lan. Geberesice nasıl dayanıyor. Cidden bitti mi yani. Bir ayrılık konuşması yapaydı bari. Belkide böylesi daha iyi ve evlenseydik her şey bombok olacaktı ama şu an kalbim de beynimde bunu kabul edemiyor.

Sabahlara kadar uyuyamıyorum. Sabahta uyuyamıyorum. Hiç uyuyamıyorum. Gözlerimin altı fethullah gülen gibi oldu. Sabaha kadar sigara içmekten dolayı muhtemelen ciğerlerim ilkokuldaki sigara içen/içmeyen fotolarındaki içen adamın ki gibi simsiyah oldu. Hiç bir yere sığamıyorum.

Bütün arkadaşlarım istanbulda. Böyle yüzyüze dert anlatacağım kimsede yok burda. Çiçeklerle konuşuyorum, yemin ederim dün patlıcanla konuştum. O çok severdi patlıcan.

Neyse biraz rahatladım içimi dökünce. Buraya kadar okuduysanız sağ olun. Bana bir akıl verin demiyorum ama merak ettiğim bir şey var. Bu kadar çabuk biter mi bu .mınakoduğumun aşkı!
0
kederlihomeless
(05.02.17)
paragraf diye bir icat var, yazıyla aynı tarihe dayanır kullanılmaya başlanması.

ücretsiz. deneyin lütfen.
0
filteria
(05.02.17)
Bu tuğla gibi yazıyı sabırla okuduğum için kendime inanamıyorum! Eski sabrımı geri kazanıyorum demek. Paragraf denen şey ne güzel bir şeydir oysa.

Bitmiş bile, bu kadar çabuğu mu kalmış. Geçmiş olsun.
0
devilred
(05.02.17)
Ya içimi dökme telaşıyla yazdım. Yazdıkça içim açıldı, paragraf maragraf aklıma gelmedi. De da ları ayrı yazdığıma bile şaşırıyorum şu an :(
0
🌸kederlihomeless
(05.02.17)
Hepsini ayrı yazmamışsın zaten, şaşırma :)
0
devilred
(05.02.17)
1- Ailen haklı.
2- Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Kendine değer veriyorsan bu adamla işin olmasın.
Ararsa açma telefonu. Ferit gibi kapında yatsa, çatıdan atlasa dönme.
0
dijalli
(05.02.17)
azmettim. okudum.

bu aşk değil...

sevgilinizin iyi insan olması ve ilişkide size iyi davranması farklı şeylerdir. evet sevgiliniz iyi ve yardimsever bir insan anlaşıldığı kadarıyla. ama bu sizi uzmedigi, sorumluluk üstlendiği, verdiği sözleri tuttuğu ve toleranslı biri olduğu anlamına gelmiyor.
dolayısıyla annenize ve ablanıza katiliyorum. bir anne olarak dünyanın en iyi insanı benim de evladimi gözü yaşlı bıraksa ben de tepki gösteririm.
hem sizi sevdiginizi soylutor; hem de incir çekirdeğini doldurmayacak problemler yüzünden uzlaşmayı beceremiyor. tek çözüm cümlesi "ayrı kalalim"

bu hayat ne kadar zor; daha ikili ilişkinizi tolere edemeyen bir adamın karşılaştığı ilk zorlukta kaçamayacağı ne belli?
maddi sıkıntılar yaşayabilir, dolandirilabilir, ağır hastalık yasayabilir, evladinizla sınanabilirsiniz. bunların hepsi yarın hepimizin başına gelebilecek seyler.
ve nisanliniz size "balık yemeye gitmedik demek beni sevmiyorsun" diyor.

kusura bakmayın ama bakan göre kendisi sevmeyi de sevilmeyi de becerememiş. şimdiden bitmesi hayriniza olmuş. bir insanın iyi adam olması iyi sevgili iyi koca iyi baba olması anlamına gelmez! bunu unutmayın.

geçmiş olsun.
0
strawberry first
(05.02.17)
zannedersem adamın altından çükü filan var. yoksa her tartışmada görüşmeyelim diyen, sürekli ciddi adımlar atımaya başlayıp yarı yoldan dönen adamı hala savunmana anlam veremedim.
0
elorelia
(06.02.17)
ilk kez böyle duvar gibi bir duyuruyu saydırıp geçmek yerine oturup okudum.

cevap veriyorum, hayır.

bu gel git durumları da zaten "aşk" şeyine çok uymayan şeyler olmuş. orada bir sıkıntı varmış yani belli ki.
0
naberabi
(06.02.17)
Erkek olarak çocuğu iyi anladığımı düşünüyorum. Sende yazdıklarından anladığım kadarıyla özgürüm tribi var. Allah yardımcınız olsun diyeceğim eğer inanıyorsanız inanmıyorsanız kolay gelsin. Çocuğu tutuyorum ben.
0
EXXE01
(06.02.17)
@ EXXE01 +1
0
güneyli çocuk
(06.02.17)
Aileniz bence de hakli, cok saygi duyulacak bir hali yok. Yardima kosmak, sahiplenmek, size kol kanat germek gibi kendini erkek hissettiren seyleri seven, ama tabagini kaldir, gomlegini utule gibi kendi maco erkekligini zedeleyen seylerde tuhaf tepkiler vermis gibi geldi bana. Buyuk ihtimal bir yani sizi cok sevse ve evlenmeyi istese de, tutucu ve streotip bir evlilik anlayisi olabilir. Bu nedenle konu evlilige gelince sapitiyor. Bence olmayan seyleri oldurmaya cok da calismamak lazim. Anlattiginiz tum kusme barismalarda adim atan, olgun davranan, konusarak anlasmanin onemli oldugunu gosteren sizsiniz. Bu da cok onemli. Bence evlenmedeb bittigine sevinmelisiniz, cok daha buyuk sikintilarla ugrasmak zorunda kalabilirdiniz.
Bence hemen kendinizi yoracak (spor vs) aktivitelere baslayin ve evden cikin. Hem uykunuz duzene girsin, hem insan gorun hem de daha mantikli bakmaya baslayabilirsiniz boylece. Hic kolay olmadiginin farkindayim ama kendinize sizden baska kimse yardim edemez bu konuda.
0
red g
(06.02.17)
Aile kararını destekliyorum.
Sizinkisi aşktan çok birbirinize yakıştırılmış çiftler durumu var.Bu kadar dalgalı bir ilişkinin devam etmemesi sizler için iyi olur gibi duruyor ileride evlenirseniz bu tartışmalarınız daha ileri boyuta varacaktı ve büyük ihtimalle ayrılıkla sonuçlanacaktır.

Yok biz akıllandık bir daha böyle bir şey yaşamayız diyorsanız karar size kalmış.
0
murtiii
(06.02.17)
okudum.
naçizane önerim şu olacak: bundan sonra geriye dönüp soracağın her soruyla, bile isteye kendine zarar vermeye devam etmiş olacağını bil. yapılacak şey kabullenmek. olması gereken olur. kişilerin, olayların, kaderinin içinden çıkıp daha yukarıdan baktığında sadece dinginlikle karşılaşırsın.
bunlar sana belki şimdi anlamsız gelecek, doğrudur. daha acısı taze belli ki. acını yaşama demiyorum, yaşa ama tamamen bitirmek için yaşa. sonrası huzur. allah kolaylık versin bacım :)
0
dene
(06.02.17)
aşk ile evlilik ayrı şeyler , çocuk sana aşık olabilir ama evlensem mutlu olamam diye düşünmüş , üstelik uğraşmış ve bu düşüncesini yenememiş.
0
bnmzz
(06.02.17)
adam iyi dayanmış sana.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(06.02.17)
valla bacım, benim anladığım şu: bu abi ezik bi tip, senin de baskın bi karakter olduğunu tahmin ediyorum. bu bi yandan senin prensin olmaya çabalarken, diğer yandan sana bilenmiş de bilenmiş ama senin prenses ruhun bunu duymamış.. burada ani gelişen bişey yok senin sandığın gibi, sebepler ve sonuçlar halinde ilerleyen sürecin sonu buraya varmış. o gidiş yolu dolayısıyla biliyormuş zaten de, sana sürpriz olmuş işte, olan bu.

Geçmiş olsun, süründürme, önüne bak.
0
manuel mandalina
(06.02.17)
Bence adam sıkıntılı ben sana hak verdim. Bence ilişki askıya alınacak bir şey değil. Bir süre görüsmeyelim olayi saçma geliyor bana (umarim büyük konusmuyorumdur :( ). Bence seni bu sıkıntılı durumdan çıkaracak şey "umudu kesmek" aramasini bekledikce kafayi yemeye devam edeceksin. Umudunu kes. Telefona bakıp durmayı tamamen kesemezsin ama azaltmaya çalış. Spor yap, belki mersinde kendini oyalayabilecek başka işler bulursun vs. Kendini önemsemeye basla bir an önce.

Bittiği iyi olmuş, simdi barissaniz bile adamin kafasinda seninle ilgili soru isaretleri varken sorunlar bitmez.

Allah yardımcin olsun.
0
turuncu tonlarda
(06.02.17)
@ bnmzz +1

evlilikten beklentileriniz farkliymis, eski sevgiliniz de bunu iyi ki erken fark etmis, dusunmus tasinmis olmaz demis. aslinda iyi olmus, oyle dusunun bir de. yani 6 yil tanisip nasil bir evlilik beklentisi icinde oldugunuzu anlamamaniz da enteresan ama anladigim kadariyla eski sevgiliniz onun istedigi gibi bir es olamayacaginiza kanaat getirmis. eger boyle ise cok da iyi olmus, ikiniz de cok mutsuz olurdunuz.

aileniz hakli haksiz olmasindan ziyade, sizi sevdigi icin bu kadar tepki gostermis, siz de olurda ilerde barisirsak bunlar esimi sevmezler diye stres olmussunuz. bence o dusuneceginiz son sey olsun, aileniz sizin mutlu olmanizi ister.

bir de minik tavsiye, kimseye 'seni benden başka bu kadar sevecek birini bulamazsin' demeyin. bu karsilastirilabilecek bir sey degil.
0
kassiopeia
(06.02.17)
seni biraz dominant gördüm ve evlenmek için baskı yapmışsın, adam bunu hissedip geri çekilmiş. adamın teklifiydi demişsin ama bu durumlarda kadının fikri oluyor genelde.
0
pinkpeony
(06.02.17)
Üzülüyorsunuz biliyorum, içiniz acıyor, ciğeriniz sökülüyor. Ama sizin için hayırlı olan olmuş. Zamana bırakın, yasınızı yaşayıp tüketin ve ardınızda bırakın. Sizinle ilgili tabağını kaldırır mısın sorusundan dolayı fikrini değiştiren adamdan hayır gelmez. Sizden destek/paylaşım yerine "hizmet" bekleyen biri sizi gerçekten seviyor olamaz. Birde böyle yüksek perdeden başlayan erkekle ilgili her kadın 2-3 defa düşünmeli. Sakinleşmeye çalışın, kendinizi meşgul edin. Aramayın, ararsa da görüşmeyin.
0
Phoebe
(06.02.17)
sabrettim okudum ama aşk böyle bir şey değil gerçekten.

o bana şunu dedi böyle söz verdi bilmemne. ben okurken bunaldım siz nasıl dayandınız bu duruma?

bu kadar çabuk nişanlanma durumuna gelmenizi zaten aklım almadı. ikiniz de duygusal yoklukta mıydınız?

her durumda iletişimi keselim diyen adamla zaten olmaz, bu adam evlendiğinde de böyle yapar.

ben ortada aklı başında bir ilişki göremedim. arkadaş kalmaya devam etseymişsiniz keşke.
0
istenmeyen evlat
(06.02.17)
İkinizde normal değilsiniz
0
aklimdakisorular
(06.02.17)
arkadaş olmak ayrı sevgili olmak ayrı evlenmek ayrı bir şey. güvenmediğin insanla evlenemezsin, sevgilin de her tartışmada ara verelim, görüşmeyelim diyen bir tip. belli ki evlenmekten korkuyor, soru işaretleri var ama bırakıp gidemiyor da. seven insan böyle bir sıkışmışlık hissediyorsa gayet de aramadan dayanır. ama her tartışmada küsüp 1 hafta konuşmama huyu varsa zaten hayat boyu çekilmez. romantik filmlerde yağmurlu bir gecede karşılaşıp öpüşerek mutlu sona ulaştırıyorlar ama gerçek hayatta böyle belirsizlikler gayet dandik oluyor.
0
passive aggressive
(06.02.17)
Hayat müşterektir evet. Belirli bir süre sonra da ortak paydada bölünecektir tüm o iş yükü zaten kendiliğinden. Ancak daha ilk aşamada adamın sofradan tabağını kaldırmaya erinmen, gömleğinin ütülenmesini reddetmen gibi bu ve buna benzer davranışların, onun kafasındaki evlilik tablosunu ve ona öğretilen yuva kurulacak eş profilini sorgulamasına sebep olmuş. Durum bu.
0
vonkhar
(06.02.17)
sevgili olduktan 3 ay sonra sana herhangi bir konuda yardımcı oldu mu?
0
cikis yolu
(06.02.17)
hepsini okudum, bence bu iş bitmiş, elemanın sevgisi bitmiş gibi gözüküyor. evlenseniz daha kötü olurdu erken bitmesi iyi olmuş.
0
ravenudon
(06.02.17)
Bitmiş ama bitmesine de biraz sen neden olmuşsun, ayrıca sürekli bir tartışma hali var, ilişkiniz şimdi nasılsa evlenince de aynen devam edecekti, bu kadar çok tartışmak çok yorucu. Ayrıca adam net şekilde bitirmiş kafasında ya da bitirmeye çalışıyor, sosyal medyayı kapatmalar filan hem bunun göstergesi. Senin şu an uzakta olman da resmen onun için güzel bir fırsat olmuş. Kendine biraz zaman tanı, ilişkinin bitmesi dünyanın sonu değil, belki böylesi hayırlıdır.
0
elikası
(06.02.17)
okurken cardio yaptim. ilk gerilmeyi okudum da yani çok çocukça olmuş. dikiş tutmadiktan sonra zor. Kimi insanlar takintili, hayat zor gecer bunlarla.


Geliiiiiiiiiiiiir, geçeeeeeeeeer. Boşver
0
evimin paspasi
(06.02.17)
ince noktalar önemlidir.

Adam istanbulda senin her şeyine koşmuşken, sevgili olduğunuz vakit en ufak tripte ben senin kölen değilim kendi ütünü yap, yo efendim tabağını kaldır filan adamı ürkütmüş.

İyi zamanda her şey iyidirde en ufak bir kavgada adamı basit işlerde dahi tek bırakacaksanız neden evlensin ki?

Sonuçta evlilik iyi zamanda değil kötü zamanda da birlikteliği içeriyor.
0
KaraSakall
(06.02.17)
Şu an 25-35 yaş bandında olan erkeklerde bir büyüyememe, olgunlaşamama, sorumluluk altına girmek istememe durumu var gibi geliyor bana. Evlilik de büyük bir sorumluluk olduğundan dandik bahaneler yaratıp kaçmaya çalışıyorlar. Sizinki de böyle bir vaka olabilir çünkü takıldığı şeyler çok saçma.
0
inawen
(06.02.17)
5 yıllık bir ilişkimiz var. Ben de erkek tarafındanım. İnan senin gibi biriyle evlenmek zor olur. Narsist bir insan olduğun belli. Erkek tarafı iyi sabır göstermiş sana. Umarım tekrar sana dönüp evlenip de hayatını piç etmezsin çocuğun.
0
Kedilerinefendisi
(09.02.17)
(18)

telefonda oyun oynuyor musunuz

postmodern rh
ne oynuyorsunuz ve ne onerirsiniz
ne oynuyorsunuz ve ne onerirsiniz
0
postmodern rh
(03.02.17)
sonraları sıksa da ufc fena değil
0
rahip janick
(03.02.17)
Candy Crush oynuyordum, 400. seviyeden sonra sıkılıp bıraktım. Sonra da tamamen kaldırdım. Temple Run 2 oynuyordum, bilmem kaç milyon puan rekoru kırınca bıraktım. Ondan sonra hiç oynamadım ama duruyor hala. Flight Pilot Simulator oynuyordum, son bölümde takılınca bıraktım. Her yaptığın uçuşta sanal para kazandığın güzel bir oyun. Arada bir oynuyorum bazen. Genel olarak uzun süredir telefonda oyun oynamıyorum.
0
dissendium
(03.02.17)
ben super mario oynuyorum bir iki haftadır bir sardım çılgın gibi.
sboy world adventure diye geçiyor ismi ve bence bayağı kaliteli 100 bölüm yapmışlar.
0
kaputt
(03.02.17)
Kelimelik
0
passive aggressive
(03.02.17)
ufukcel
(03.02.17)
ninja spinki challenges
0
sen de git sen de unut
(03.02.17)
kelimelik , eğer internet erişimi yoksa su doku metro vs gibi yerlerde çok iyi oluyor.
0
monolog insanı
(03.02.17)
zombie dash gibi açıp oynayıp sonra kapatacağım oyunlar oynuyorum.
0
masa penisi
(03.02.17)
hiç oynamazdım ama son bir ayda top eleven a sardım.
0
la rana
(03.02.17)
2048 oynuyorum ve yalvarırım biri beni kurtarsın :'(

kaç kez silip tekrar yüklediğimi hatırlamıyorum bile. birkaç kez 8192'li blokları görmeyi başarabildim. max puvanım 153bin küsür felam.

bu gereksiz bilgiyi de verdikten sonra rahatça uyuyabilirim heralde.
0
kuul
(03.02.17)
Kafa topu
0
all girls dream
(03.02.17)
infinitode
0
mungojerry
(03.02.17)
İlk aldığım günden bu yana hunharca oynuyorum =D
Şu sıralar yüklü oyunlar;

-TMNT: Legends (yeni animasyonu izleyip, sevdiysen, bu oyun bir şahane)
-Dragons: Rise of Berk (How To Train Your Dragon'un animasyon dizisi baz alınarak yapılmış)
-Star Wars Galaxy of Heroes (buna baya sardım, hayli keyifli)
-Adventure Time: Puzzle Quest (candy crush gibi ama bu harika çizgi filmin karakterleriyle)
-Transformers: Earth Wars (yeni dandik film serisine değil de eskiye sadık kalınmış bir oyun)
-Kelimelik (olmazsa olmaz)
-Two Dots (ilk başlarda iyi sarmıştı, güzel bir kafası var, arada bi açıyorum)
0
spider03
(03.02.17)
101 okey!!!
0
fıytfıyt
(04.02.17)
marvel contest of champions

tüm marvel karakterlerinin olduğu, bölüm bölüm ilerlemeli, street fighter tadında oyun.

81k toplam karakterlerimin gücü, 13.909 en iyi ekibimin güç toplamı

inanılmaz bir bağlılık ve emek gerektiriyor. yüzbinlerce kullanıcısı var ve oyunda yükselmek, iyi adamları bulmak çok zor.

yükleyen varsa beni bulsun.

nickim: bringbackscrubs
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(04.02.17)
two dots
0
fragile lady
(04.02.17)
anadolu bus simulator
aynı türk yapımcının bir uçak simülator oyunu daha var, o da güzel.
construction simulator 2017
0
gneral
(04.02.17)
Minions oynuyorum ben, ilk akıllı telefon aldığım günden bu yana oynuyorum, 4 - 5 yıldır yani. Kaç defa sildim baştan başladım hatırlamıyorum.
0
zikardo
(04.02.17)
(5)

Sevgilinizle nasıl tanıştınız?

horcrux seeker
Sevgili sözlükçüler,Şu anki sevgilinizle nerede, nasıl ve ne zaman tanıştınız?
Sevgili sözlükçüler,

Şu anki sevgilinizle nerede, nasıl ve ne zaman tanıştınız?
0
horcrux seeker
(22.01.17)
2010'un bu zamanları sözlükte tanışmıştık. sonra 3-4 sene hiç konuşmadık. 2014'te de sevgili olduk <3 burdan kendisine ve almanyadaki dayıma selamlarımı iletiyorum.
0
passive aggressive
(22.01.17)
döküntü bir çay ocağında. çatısından yağmur damlıyor diye çatıya branda geren çay ocagı işleten abiye yardım ettik. sonra iyilik sağlık.
0
gulsum
(23.01.17)
Burada tanıştım. 2,5 sene oldu. Bir soru altında laf sokmuştu kendince, cevap vermedim. Sözlükten mesaj attı sonra. Tanıştık falan, öyle işte.
0
kaymaktutmayansicaksut
(23.01.17)
oy ve ötesi'nde, haziran seçimlerinde.
ikimizin de siyasetle hiç ilgisi olmamasına karşın orada o gün tanıştık.

gelenbir mesaj üzerine edit:
adamın amacı oy ve ötesi'den kız kaldırmak değildi. zira erkek tarafı benim. kızın da amacı bu değildi=) romantik bir kader oyunu olarak yorumladık biz bunu.
0
dahinnotha
(23.01.17)
kredi kartı slipi sayesinde, sosyal medyadan tanışılıp buluşuldu. 4 ay oldu. ama olmayacak gibi.
0
gezer tozar zayiflatir
(24.01.17)
(3)

Hayatta bir hedefin olmaması

hasortman
Lisede alan tercihi yaptığım günden beri hayatta hep önüme denk gelen fırsatlara yöneldim. Lisans okudum bitirdim şimdi yüksek lisans yapıyorum, tez yazma kısmına geldim ancak ne yapacağımı hala bilmiyorum. Özel sektör battı, lisans-yüksek lisans konusunda aynı bölümü okumayayım farklı olsun istedim
Lisede alan tercihi yaptığım günden beri hayatta hep önüme denk gelen fırsatlara yöneldim. Lisans okudum bitirdim şimdi yüksek lisans yapıyorum, tez yazma kısmına geldim ancak ne yapacağımı hala bilmiyorum. Özel sektör battı, lisans-yüksek lisans konusunda aynı bölümü okumayayım farklı olsun istedim (farklı derken yine yakından alakalı bir bölüm) ancak bu yüzden akademisyen olamıyorum. Olsam da başarıyla hakkını vererek yapamam ondan eminim. Haftalık yaptığım ufak tefek yazı işleri var onlar en azından boş oturmuyorum dememi sağlıyor.

Uzun lafın kısası benim hiçbir konuda hedefim yok, elim biraz rahat diye kendi halimde yaşayıp gidiyorum. Bir şeylerle uğraşmak, merak duymak istiyorum ama neye elimi atsam en fazla bir buçuk ay uğraşıp sıkılıp bırakıyorum. Bir hedefi olan, mesela doktor olmak istiyorum diyerek doktor olan ya da doktor olamasa da sağlık sektöründe çalışan insanlara imreniyorum. Şunu yapmak istiyorum diyebileceğim bir şey yok hayatımda, keşke olsa. Okuduğum bölümle ilgili çalışmak istediğimden bile emin değilim.

Var mı bu durumda olup da kurtulmuş olan?
0
hasortman
(14.12.16)
Kendine ait değerlerin neler? Bu değerlerden sana göre en büyük çaplı olanını veya yapabileceğine en çok inandığın birini seçip o alanda yapabileceğin en iyi şeyi bularak kendine bir yön çizebilirsin ve artık hayatta bir amacın olmuş olur.
0
yaren
(14.12.16)
Ortaokulun sonlarına doğru vardı. Derslere falan hiç çalışmazdım. Bir gün yeter dedim. Şansıma sevdiğim kızlar hep benden çalışkan oldular. Hep onları görerek motive oldum. Aşık olduğum üç kız da ders anlamında çok iyilerdi. Ben kapasitesiz biri olmadım hiçbir zaman. Sadece küçük bir kıvılcım gerekliydi. O da bir anda çalışmaya başlayarak oldu. Çok araştırmak gerek her şeyi. Ancak o zaman kafanızda bir şeyler belirir.
0
dissendium
(14.12.16)
ben ne istediğini hiçbir zaman bilmeyen kararsız ve hedefsiz bir insan olarak birçok alandan birçok şey denedim bıraktım, okuduğum bölümle alakalı alakasız bir sürü şeye (lisans-yüksek lisans-kurs-seminer-sertifika-hobi-iş vs) girdim çıktım. anladığım şey şu oldu, ne istediğini bilmiyorsan birçok şeyi denemekten korkmamak gerekiyor ve hangisi en rahat ve hoşuna giden şeyse, hayatta neye ihtiyaç duyuyorsan (para, itibar, boş zaman, eğlence, disiplin, bilim, sanat vs) hangisi buna karşılık verebiliyorsa onunla devam etmek. biraz zaman kaybı ve yapmak istediğin şeyi bulduğunda geriden başlamışlık oluyor ama zaten onu bulana kadar öyle bir hedef edinmemiş olduğundan o şekilde kabullenmek kolay oluyor. hedefin bu arayış olmuş oluyor.
0
passive aggressive
(14.12.16)
(9)

antibiyotigi yarim birakmak

bilader
hasta oldugumda doktor bana 7-10 gunluk antibiyotik veriyor ama ben 3. gunde iyilesip 5. gunde birakiyorum antibiyotigi. bu durumun ne gibi sonuclari olabilir? antibiyotik direnci falan gelistirir miyim?
hasta oldugumda doktor bana 7-10 gunluk antibiyotik veriyor ama ben 3. gunde iyilesip 5. gunde birakiyorum antibiyotigi. bu durumun ne gibi sonuclari olabilir? antibiyotik direnci falan gelistirir miyim?
0
bilader
(04.12.16)
nrmnm
(04.12.16)
insanligi senin gibiler yok edecek.
0
beriberi
(04.12.16)
evet, bakterilerin bagisiklik kazanmasina sebep oluyormus bu hareket sanirim. ama ben iyilestiysem, vucudumdaki tum bakteriler yokoldu demek degil mi bu? ya da uremeyi durdurmuslardir, zamanla yok olurlar. tekrar hasta olmuyorum cunku ilaci birakinca sonucta.

neyse, iyilestikten sonra 5 gun daha antibiyotik kullanmam gerekmesine pek anlam veremedigim icin sormustum.
0
🌸bilader
(04.12.16)
Belli bir program çerçevesinde ilerliyor antibiyotik. Aniden bırakınca hastalık geri gelebiliyor, yaşadım oradan biliyorum. Bir de direnç kazanmaması için, ileriye yönelik program gibi düşün.
0
sevgikusunkanadinda
(04.12.16)
bu sorunun cevabını ben de arıyorum. maalesef bu konuda da millet ikiye bölünmüş vaziyette. kimi diyor sonuna kadar iç, kimi diyor içme. umarım antibiyotik içerken cır cır olurlar.
0
for day to break
(04.12.16)
Vucudundaki tum bakteriler yok olmuyor tabi ki iyilestiginde. Vücudunun yuzde bilmemkaci bakteriden oluşuyor zaten. Bunlarin bazilari bağışıklık sistemin düştüğünde hastalik yapiyor. Eger antibiyotigi yarım birakirsan tamamen yok etmediğin bakteriler o ictigin ilaca direnc kazanir, bir sonraki hastalığında icip 3 gunde iyilestigin ilac 2 kutu da icsen sendeki bakterileri etkilemez ve daha kuvvetli bi antibiyotik kullanman gerekir. Iyilestim diye onu da uc gün sonra birakirsan sağ kalanlar o ilaca da direnc geliştirir ve bi sonraki hastaliginda daha da guclu antibiyotik kullanman gerekir. Bu boyle gider. Bir gun bir bakteriye etki edecek gucte antibiyotik artik uretemedigimizde de insanlik olarak uyduruk ama ilaclarimiza direnc kazanmis bi bakteri yüzünden ölüp gideriz.

Bakterilere bakacak olursan asitten tut, asiri tuzlu ortama, çılgın sıcaklıklara her turlu ekstrem kosula uyum saglayip yaşayabilen bir mahlukat. Zor bir durumda biri ölecekse o bakteriler degil biz oluruz.
0
passive aggressive
(04.12.16)
@cureforlove
4 paragraf yazı yazdım mobilden girdiğim için gönderirken silindi.
O yazıdaki akademik referansların hiçbiri ilacı kafanıza göre kesin demiyor. Antibiyotik kullanımının yan etkilerinden bahsediyor.
Hatalı antibiotik kullanımının sonucu multidrug resistant bacteria oluyor. Size bişey olmaz torunlarınız, gelecek nesiller sürünür.
0
archmage mahmut
(04.12.16)
hayır iyleştiğini hissetmen bakteriler öldü demek değildir. bu çok yanlış bir düşünce. mesela 1 milyar bakteri seni hasta etmiştir, 1 hafta içmen gereken ilacı 3 gün aldın diyelim, bu sayı 400 milyona düşmüştür. hatta 600 milyonu telef olmamış da bayılmış da olabilir. sen kendini iyi hissettin bıraktın ilacı. işte o kalan 400 milyon süper bakteri oldu hayırlı olsun. artık bir sonraki hastalığında içtiğin antibiyotik bu 400 milyondan üreyen bakteriler yüzünden işe yaramayacak.
0
cekilmis gayfe
(04.12.16)
ovvv bakterilere o antibiyotigin aşısını yapmis oluyoruz yani. bundan sonra tum antibiyotiklerimi bitireyim oyleyse. herkese tesekkurler.

@archmagemahmut yazilan uzun yazilarin gonderilemeyip silinmesi kadar sinir bozucu bir sey daha yok :( yazdigini 4 paragrafmiscasina ciddiye aliyorum. pandemic yaratmamak icin antibiyotikleri sonuna kadar iciyoruz oyleyse.
0
🌸bilader
(04.12.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.