Giriş
(4)

Acik (amerikan) mutfak koku problemi

dunya gozuyle
Herkese selamlar. Bir derdim var artik tutamam icimde. Yeni bir eve tasindim. Bulundugum ulkedeki evlerin cogu gibi bu evde de acik mutfak var. Eksi'deki baslikta herkesin hemfikir oldugu uzere bizim mutfak kulturumuze cok uygun bir mimari tarz degil, koku problemi en onemli sebebi. Baslikta herkes
Herkese selamlar.

Bir derdim var artik tutamam icimde. Yeni bir eve tasindim. Bulundugum ulkedeki evlerin cogu gibi bu evde de acik mutfak var. Eksi'deki baslikta herkesin hemfikir oldugu uzere bizim mutfak kulturumuze cok uygun bir mimari tarz degil, koku problemi en onemli sebebi. Baslikta herkes koku problemi yuzunden nefretini dile getirmis ama kimsecikler de buna karsi ne gibi yontemler kullanilir diye ipucu vermemis. Evde havalandirma var, aspirator canavar gibi calisiyor, ancak yine de kokunun onune gecemiyorum. Yemek yapmayi seviyorum, koku yuzunden yemek yapmaktan korkar oldum. Aklima gelen tek alternatif febreze tarzi koku gidericiler. Mum yakmak da pek cozum olmuyor. Gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar.

Bu konuda tecrubesi olanlarin verebilecegi ipuclarini bekliyorum.

Saygilar, sevgiler...
0
dunya gozuyle
(28.03.21)
Komsudan gelen kokular icin baca borusuna icten bi sey taktık, kendi pisirdigim yemek icin de sogan kavuruyorsam aspiratörü açıyorum sadece. Yemek pisirdikten sonra camlari acip söyle bi havalandirmak yetiyor cok rahatsiz edici bir koku duymuyorum. Kizartma yapmam pek belki etkisi vardır.
0
passive aggressive
(28.03.21)
Hunharca havalandır +1
Yağ sıçrıyodur sağ sola, onları iyi temizle mesela yerleri sil, ocağı ve yakın olduğu duvarı-tezgahı fısfıslayıp sil her akşam(ya da yemek piştikten sonra). Bir sene boyunca açık mutfak kullandım ve hiç koku problemi yaşamadım bizim yemekleri sıklıkla pişirmeme rağmen.
Hala devam ediyorsa dyson hava temizleyici denenebilir belki(bu amaçla kullanılıyor mu bilmiyorum daha çok toz için gibi anlatılıyor reklamlarda)
0
megalomaniac
(28.03.21)
4 senedir böyle bir evde yaşıyorum. aspiratör gayet iyi çekiyor, onun dışında aşırı kokulu kızartma tarzı yemekleri yapmıyoruz, genel olarak yemekleri fırında yapıyoruz. tencere yemekleri genelde kokmuyor zaten.

Aspiratör ya da bacanızda bir sıkıntı olabilir gerçekten de.
0
roket adam
(28.03.21)
Bizde de Amerikan mutfak var, aşırı memnunuz biz. Ancak bunun iki temel sebebi var. İlki iyi aspiratör, ikincisi balık/kızartma gibi şeyleri annem balkonda piknik tüpü kullanarak yapıyor.
0
Hallegadola
(28.03.21)
(5)

e kitap okuyucu önerisi

tabii lan manyak mısın
içinde ingilizce türkçe sözlük bulunan veya yükleyebileceğimiz,bilgisayardan epub ve pdf aktarabileceğimize kitap okuyucu önerisi alınır. hepsinde yokmuş sanırım bu özellikler o sebeple soruyorum, fazla da pahalı olmazsa iyi olur 1000 tlyi geçmesin
içinde ingilizce türkçe sözlük bulunan veya yükleyebileceğimiz,
bilgisayardan epub ve pdf aktarabileceğimiz

e kitap okuyucu önerisi alınır. hepsinde yokmuş sanırım bu özellikler o sebeple soruyorum, fazla da pahalı olmazsa iyi olur 1000 tlyi geçmesin
0
tabii lan manyak mısın
(11.03.21)
Hem ekitap hem tablet kullandım

Ekitap okuyucuyla boşa uğraşmışım, eğer sadece ev içinde okuyacaksan tablet daha kullanışlı

Ekitap okuyucu gözü yormuyor diye bir şey de yok, kitap okurken ne kadar yoruyorsa o kadar, ışığını da açtın mı tabletten bir farkı kalmıyor
0
freebird5406_2
(11.03.21)
Merhaba,

Uzunca bir süre kindle paperwhite 3 kullandım. Calibre denen uygulama aracılığıyla epub dosyalarını direkt olarak aktarabiliyorsunuz. Pdf'leri ise program kendi dönüştürüp aktarıyor. İçinde yüklü sözlük yoktu fakat istediğiniz sözlüklerin de internette epub hali mevcut. Ben birkaç sözlük indirip yüklemiştim cihaza. Rahatça kullanmıştım.

Tablet önerisi yapan arkadaşın önerisi aklınızı karıştırmasın. Ben tabletten okurdum çoğu şeyi fakat bir süre sonra göz ve baş ağrısı yaptığı için Kindle'a geçmeye karar verdim. Hayatımda aldığım en iyi kararlardandır. Tabletin rahatsızlık verip vermemesi kişiden kişiye değişiyordur. Siz hangi cihazla rahat ediyorsanız öyle devam edin derim.

Güzel günler,
0
bekocani
(11.03.21)
Bu arada bekocani ye de katılıyorum deneyimler farklı olabilir
0
freebird5406_2
(11.03.21)
üstteki elemanı umursamayın, e-kitap ile tabletin teknolojileri asla aynı değildir.. tabletin ekranındaki ışık direkt gözünüze gelir yani karanlık ortamlarda gözü yorar.. tabletin bataryası da taş çatlasın iki gün dayanır..

e-kitapların ekranında bir film tabakası vardır, bu film tabakası içinde milyonlarca mikro kapsül bulunur.. bu kapsüller siyah ve beyaz parçacıklardan oluşur.. okuyucu ekranında negatif elektrik akımı verildiğinde beyaz kapsüller üste çıkar, pozitif akım verildiğinde ise siyah kapsüller üste çıkar.. bu sayede ekranda beyaz ve siyah renkli bölümler oluşur yani görüntü oluşur.. ayrıca sadece sayfa çevirirken yani akım verildiğinde enerji harcar, bu nedenle e-kitapların bataryası birkaç hafta dayanır.. bir de arka aydınlatma varsa bu ışık sizin gözünüze değil de yazılara dönüktür yani asla gözü yormaz..
0
strobist
(11.03.21)
Kobo clara kullaniyorum belirttiginiz ozellikler var, fiyatini tam bilmiyorum ama kampanyali 1000tl altına görmüştüm
0
passive aggressive
(11.03.21)
(9)

Kedi sahipleri!

not sure if serious
Selam (:Kedi sahiplenmeyi istiyorum epeydir ve şu ara bu isteğim hepten arttı ama tüy konusu benim için çok büyük soru işareti. Bir dönem çok büyük sorundu hatta. Nedir be değildir durum. Hani çalışıyorum ve tek yaşıyorum bir de, evin temizliği bende. Bilmiyorum hani kedi hayvanı köpek gibi değil di
Selam (:

Kedi sahiplenmeyi istiyorum epeydir ve şu ara bu isteğim hepten arttı ama tüy konusu benim için çok büyük soru işareti. Bir dönem çok büyük sorundu hatta.

Nedir be değildir durum. Hani çalışıyorum ve tek yaşıyorum bir de, evin temizliği bende. Bilmiyorum hani kedi hayvanı köpek gibi değil diye biliyorum. Kısmen bağımsız canlılar oldukları için çok sorun yapmazlar gibi geliyor ama temizlik işi iyice zorlaşacak mı? Olur olmadık yerden tüyleri mi çıkacak? Siyah giymek haram mı olacak :( Tabi ilgi konusunda da yanılıyor olabilirim. Bilmiyorum.

Yardımcı olabilirseniz sevinirim. Napsam :/
0
not sure if serious
(12.02.21)
Arkadaşım sokaktan kedi al diye seni kandırmayacağım kendimi bildim bileli kedi bakmış biri olarak söylüyorum ki evet siyahlar haram olacak. Dyson süpürge alana kadar her gün evi süpürüp rulolasak da tüyden kurtulamıyorduk. Dyson alınca tüy sorunu çözüldü. Yani diyeceğim o ki tüy sürekli temizlik istiyor. Ama kedi sahiplenmeye karar verirsen istanbul içi hemen temin ederiz:)
0
suicides underground
(12.02.21)
Kaliteli mama, robot süpürge, iyi bir süpürge (dip bucak temizlik için) ve kurutma makinesiyle tüy sorunu çok büyük oranda halloluyor ama sıfırlanıyor mu? Hayır. Özellikle de mevsim geçişlerinde tüy döküyorlar. siyah giyinebiliiyor muyuz? Gayet giyiniyoruz, kurutmaya atınca tertemiz çıkıyor tüm giysiler.
0
fraise
(12.02.21)
Hocam tüy bu işin bir parçası maalesef. Biz de Dyson yardımı ile bu olayı minimize ettik ama siyahlarda maalesef öyle bir durum var :)
0
giovanne
(12.02.21)
Russian Blue kedim var tüy elbette döküyor ama gördüğüm en az tüy döken kedi olabilir. Düzenli fırçalandığında bi sıkıntı yaşamadım ben. Evin içinde tüy uçuşturan kedili arkadaşım da var ama kediden kediye değişiyor.
0
hedep
(12.02.21)
ufaklık eve geldikten sonra iyi ki almışım dediğimiz iki cihaz var:
çamaşır kurutma makinesi ve temizlik robotu.
0
uuth
(12.02.21)
Dyson ve çamaşır kurutucusu varsa hiçbir sorun yaşamazsınız.
Siyah giymek istiyorsanız kara kedi sahiplenin :)

Tüyler devamlı dökülmüyor aslında, bu mevsimde başladı mesela 3-4 ay sürer. Kaliteli mama, birtakım macunlar ile azalıyor denedim gördüm. Her gün taramayı-fırçalamayı alışkanlık haline getirin dökülecek tüyleri önden almış olursunuz hem de tüyleri daha güzel görünür.
Bir de kıyafet için tüy toplama ruloları çok işe yarıyor çünkü kedi tüyü çırpmakla geçmiyor. Kedi olunca zaten devamlı evin bir köşesinde olur o rulolardan, evden çıkarken falan hemen yaparsınız. Koltuklara-yatağa da yaparsınız eve dağılmamış olur. Anlatınca uğraştırıcı gibi görünüyor ama kısa sürede alışkanlığa dönüşüyor bunlar.
0
megalomaniac
(12.02.21)
Herkes tüy konusunu anlatmış, ben ilgiden bahsedeyim :) kedinin karakterine göre çok değişiyor. Arkadaşımın kedisi çok kendi halindedir hiç yanaşmaz mesela ama benim kedim çok ilgi delisi. Bilgisayarla çalışmak imkansız yanında, biraz da arsız :) başka odada çalışsam ağlıyor kıyamıyorum. Bunları da değerlendirin derim.
0
anneboleyn
(12.02.21)
Kedim bembeyaz ankara kedisi ama gayet siyahlari yapiskan ruloyla temizleyip giyiyoruz. Kilit nokta kapıdan çıkmadan önce kediyi son bi kucağa almamak. Kedi baslangicta özellikle yavruyken hareketliliğiyle yoruyor dur yapma vs anlamiyor hatta yeri geliyo tuvaleti tutturamayip etrafa siciyor ama temizliyorsun ve alisiliyor. Kediyle bag kurduktan sonra da zaten yaptığı karmasa kabulleniliyor
0
passive aggressive
(12.02.21)
kışa girerken ve yaza girerken tüyleri çok dökülüyor . benim kedim bayağı şişman ve tembel olduğundan yalanamıyor , mesela sırtına hiç ulaşamıyor bu yüzden yılda 2 defa veterinere götürüp tüylerini kestiriyorum .
tüy sorunu neredeyse hiç yaşamıyorum diyebilirim .
bazı kedi sahipleri kedi üzülür kestirmeyelim diyor ama ev sıcak bir problem yaşamıyoruz . kediciğim de memnun hayatından .
sen de bu şekilde yapabilirsin .
0
devilone
(17.02.21)
(16)

Yüzük

sineklerin tanrısı
Evlisiniz ve evdeyken yüzük takıyor musunuz?Cinsiyet belirtirseniz sevinirim
Evlisiniz ve evdeyken yüzük takıyor musunuz?
Cinsiyet belirtirseniz sevinirim
0
sineklerin tanrısı
(28.01.21)
evliyim, hiç yüzük takmadım.
35 e
0
neymis
(28.01.21)
Sürekli takıyorum, varlığını unutuyorum hatta o kadar alışmışım. K
Eşim de aynı, neden çıkaralım ki evdeyiz diye?
0
somethinginthewayshemoves
(28.01.21)
tak cikar yaparsam bi yerlerde unuturum. altin sonucta insan kiyamiyor :') k
0
pide
(28.01.21)
29e
Elimle bir yemek yapmayacagim surece cikarmiyorum. Cikarsam unuturum kaybolur gider
0
fakyoras
(28.01.21)
8 sene once taktim ve hic cikartmadim.
38e
0
cooperr
(28.01.21)
nisanliyim cikariyorum hatta bi yuzuk kosesi yaptik banyoda. el yikadiktan sonra oraya takiyoruz yeri belli :)
0
ala09
(28.01.21)
Birkaç hafta takiyorum sonra krem surerken yemek yaparken vs cikarip koyuyorum bi yere unutup haftalarca takmiyorum belli bir duzeni olmuyor. K
0
passive aggressive
(28.01.21)
Sürekli takıyoruz eşim de ben de. K.
0
elorelia
(28.01.21)
15 yıldır evliyiz ikimiz de hiç takmadık ama öyle inattan falan değil, aldık yüzükleri bir heves, o da rahat edemedi ben de kaldı öyle.
0
delidiyorum
(28.01.21)
takmıyoruz. eşim (erkek) pandemi nedeniyle zaten evde. ben işe gidiyorum ama ben de takmıyorum, el hijyenine engel oluyor. gerçi pandemi öncesinde de nadiren takardım, unutuyorum.
0
anksiyetik pia
(28.01.21)
ben cok begenerek takiyordum ama hamileyken sisti ellerim, biraz kilo vermem lazim tekrar takabilmek icin :) alyansim su an zayiflama kriterim, tekrar takabildigim gun hamilelik kilolarimdan kurtuldugum gun olacak yine severek takacagim :) cinsiyet belirtmeme gerek kalmadi gerci ama adettendir, 34 k :)
0
in vino veritas
(28.01.21)
31e evet
0
roket adam
(28.01.21)
evet k
eşim de takıyor. ben bazen çıkarıyorum o hep takıyor. ama takmak lazım gibi bir dusuncem yok, öyle olageldi
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Evde yüzük takmıyorum. Dışarıda hep takıyorum.
Karı-koca böyleyiz.
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.21)
Pandemi çıktı çıkalı eşim de ben de takmıyoruz ne evde ne dışarıda. El yıkarken hijyene engel oluyor gibi bir anksiyete olmuştu bizde sanki altında pislik kalıyor gibi. Öyle de devam etti. Beni rahagsi ediyor şahsen yüzükle bütünleşemedim bir türlü.
0
anksiyetik pia
(04.10.22)
surekli takiyoruz ikimiz de. yuzuklerimiz epey ince ve basit, rahatsizlik vermiyor.
0
taurina
(04.10.22)
(7)

Dinler Tarihi Kitap Önerisi?

einsteinin kedisi
Daha önceden A History of God - Karen Armstrong okumuştum. Şimdi yeniden dinler tarihine meraklandım niyeyse. A History of God gibi fazla teknik olmayan dinler tarihi hakkında önerebileceğiniz kitap var mıdır? Teşekkürler.
Daha önceden A History of God - Karen Armstrong okumuştum. Şimdi yeniden dinler tarihine meraklandım niyeyse. A History of God gibi fazla teknik olmayan dinler tarihi hakkında önerebileceğiniz kitap var mıdır? Teşekkürler.
0
einsteinin kedisi
(20.01.21)
ilahi kitaplarin kendisini okudun mu? kitabi mukaddes, eski ahit-yeni ahit (visual bible da var-youtube), kuran.
sonra hinduism ilgini cekerse bhagavad gita ozet.
0
camussar
(20.01.21)
tevrat-incil free gonderiyorlar. taksimde bir yer.
0
camussar
(20.01.21)
İnancın en güzel tarihi - türkiye iş bankası

Bütünüyle tatmin edici bir kitap değil. Ama bende güzel ufaklar açmıştı.
0
ruhen hastayim ben
(20.01.21)
(bkz: mircea eliade)
0
filteria
(20.01.21)
@camussar aslında biraz eksik anlattım sanırım, kutsal kitapların kendisinden çok bu dinlerin tarihsel süreçte nasıl şekillendiği ile ilgili bir kitap daha fazla dikkatimi çeker. mesela A History of God kitabında, animizm, politeizm ve dualizm akımlarının bugün 3 büyük din içerisinde nasıl şekillendiği anlatılıyordu. yani insanlık hadi politeizmi tamamen bırakalım da monoteist olalım dememişler, inandıkları birçok şeyi yeni inanç sistemlerine entegre etmişler.
0
🌸einsteinin kedisi
(21.01.21)
Bir ateistin inanç tarihcesi - Matthew Kneale
0
passive aggressive
(21.01.21)
goruyorum ve arttiriyorum:) belgesel var mi? ilahi ve ilahi olmayan dinleri sosyolojik acidan inceleyen...
0
camussar
(30.01.21)
(11)

Bir psikoloji kitabı tartışması

hlot
"Hayati Yeniden Kesfedin" kitabini okuyorum. Bir arkadasim tavsiye etti, psikologu onermis ona da. Bestseller olmak icin yazilan bir kisisel gelisim kitabi degilmis. Kitapta şema terapi anlatiliyor. Sanirim yazarlari, şema terapiyi icat edenler. 92'de yazilmis. Kisisel gelisim kitabi hayatimda hic o
"Hayati Yeniden Kesfedin" kitabini okuyorum. Bir arkadasim tavsiye etti, psikologu onermis ona da. Bestseller olmak icin yazilan bir kisisel gelisim kitabi degilmis.

Kitapta şema terapi anlatiliyor. Sanirim yazarlari, şema terapiyi icat edenler. 92'de yazilmis.

Kisisel gelisim kitabi hayatimda hic okumadim. Dolayisiyla elimdeki kitabi, o tarz sacma kitaplardan ayirt edecek gorusum yok. Ben bu kitabi, bir nevi ders kitabiymis gibi, icinde yazanlar yuzde 90-100 dogru seklinde okuyorum (tespitler ve tedavi şekilleri vs.) ama hata mi ediyorum acaba?

Bir an "Cok onemli bir kitap. Herkes okumali, herkese tavsiye edeyim. İlla ki kendilerinden bir sey bulacak insanlar" dedim ama ya icinde yazanlar yanlissa? Acaba bazi seyler yanlis mi? Yanlislanmis mi? İleride yanlislanabilir mi?

Kitap ozelinde bu kitabi okuyanlara sorum: acaba bu kitap ne kadar dogru?
ve bu tarz kitaplar genelinde soruyorum: bu tarz kitaplara nasil yaklasmam lazim?
0
hlot
(22.12.20)
Ben uzak duruyorum .
Böyle biraz olsun ufuk açan cümleler içeren analiz odaklı metinler okunabilir.mesela:

i.hizliresim.com
0
Erva
(22.12.20)
@erva: dedigim gibi bu kitap salak bir kisisel gelisim kitabi degil. Potansiyelinden falan bahsetmiyor. "bugun şu şu durumdaysan cocuklugunda şunlari şunlari yasamissindir" diyor ve dedikleri de sahsimda dogru. Sonra da cozum icin yol gosteriyor.

Dolayisiyla alintiniz bu tarz kitaplar icin yazilmis bir sey degil, kisisel gelisim kitaplari icin yazilmis bir sey.
0
🌸hlot
(22.12.20)
kitabı okumadım ama psikoloji üzerine olan kitaplarla kişisel gelişim kitapları aynı şey değil.

bu tip terapi yöntemlerinin anlatıldığı kitaplarda artık bilinçaltı, bilinçaltının işleyişi ve aile dinamikleri gibi konular birçok farklı terapi yöntemi ve psikiyatri açısından bazı ortak paydalarda buluştuğu için bunları yüzde 90-100 doğru olarak kabul etmek normal.
92'de yazıldıysa belki eksikleri vardır ama yanlışları olduğunu sanmıyorum.
çünkü artık psikolojinin işleyişi olarak birçok farklı yaklaşım, bazı ortak paydalarda buluşuyor dediğim gibi.

sadece hangi kitabın ne olduğunu ayırt edebilmek önemli çünkü artık freud, adler gibi isimlerin dışında kalan psikolojiyle ilgili birçok kitap da kişisel gelişim başlığı altında toplanıyor.
0
blatta hiberna
(22.12.20)
Bu kitabı okumadım. Ama bu tarz kitaplar çevremden birkaç kez bana önerildi. İstisnasız hepsi kişisel gelişim kitabı çıktı. Anlaması çok kolay bence. Kitap size vaatlerde bulunuyorsa bu bir kişisel gelişim kitabıdır. İkna etme çabası, bir pazarlama taktiğidir.

Örnek olarak şu 'iyi hissetmek' kitabını verebilirim. Arkadaşım, tamamen bilimsel bir kitap olduğuna inanarak, okumam için bana verdi. Tipik bir kişisel gelişim kitabıymış. Hatta oldukça tehlikeli bir örneği diyebilirim. İnsanları gerçekleri umarsamamaya ve kendi beyninde farklı bir realite oluşturmaya itiyor. Arkadaşıma anlatmaya çalıştım ama maalesef ikna olmadı. Gerçeklerle yüzleşmemiz gerekirken, yok saymak veya farklı görmek çözüm olmayacaktır.
0
the coon
(22.12.20)
Bu kitabı kişisel gelişim degil self help olarak degerlendirmek daha dogru. Kisisel gelisim kitaplarında genellikle konu ile ilgili bilimsel egitimi olmayan insanlar tarafindan verilen ve 3 gun sonra sonecek hayali bi gaz varken, self help kitaplarinda kitap bittikten sonra da sana kalan bilimsel temellerle desteklenmis bir seyler kalir, ihtiyacın olunca aklina gelir vs. Kitabi bana da psikologum önermişti, terapi sürerken okumuştum. Sema terapi ve semalarin davranislarimizi nasil etkilediği konusunda guzel farkindalik saglayan guzel bir kitap ama ne kadar fayda saglayacagi her seyde oldugu gibi kisiye bagli.
0
passive aggressive
(22.12.20)
Blatta hiberna yine haklı. Bu yayınevi bu tarz kitaplar çıkarıyor. Psikoloji ilgimi çektiği için bu kitap da dahil bu yayınevinden çıkan 6 tane kitabı okudum buna benzer iletişim yayınlarının da 3-4 tane kitabını okudum. Ben ders kitabı olarak bakıyorum ancak şu şekilde işliyor okuma sürecim. Örneğin bir cümlenin sonunda bir makaleye atıfta bulunuyor diyelim. O cümlede anlatılan şey bilgi olarak derinleşmek istediğim bir konuysa, gidip makaleyi buluyorum onu da okuyorum. Makaleyi ararken karşıma çıkan farklı görüşte yazılar varsa onu da okuyorum.
İçinde yazanlar zaten doğru, yanlışı yok ancak eksiği olabilir. Çeviriler de güzel. Kişisel gelişim kitabını kütüphaneme sokmam, bu kitapların onlarla alakası yok.
0
irene
(22.12.20)
İyi hissetmek kitabı gibi bu kitap bir kendine yardım kitabı. Faydalı da. Kişisel gelişimle ilgisi bulunmuyor.
0
EasyTiger
(22.12.20)
Hem bu kitabı hem de aynı yayınevinden çıkan ve diğer yorumlarda bahsedilen "iyi hissetmek" kitabını okudum.

Bu iki kitap da kişisel gelişim değil, self help kitabıdır. Zaten şema terapi "bildiğim kadarıyla" üzerine çok fazla araştırma yapılmış bir terapi modelidir.

Kendi adıma ben iki kitabı da çok seviyorum, ne zaman ihtiyacım olduğunu hissetsem açar okurum, bana cidden daha iyi hissettiriyor.
0
aynenbencede
(22.12.20)
bunlar kişisel gelişim kitabı değil, kendine yardım kitabı + 1

bu tarz kitaplar illa herkese iyi gelecek diye bir kural kaide yok. şu an kafanızda böyle soru işretleri oluştuysa ya kitabı kendiniz için doğru zamanda okumuyorsunuz, ya da sizde çıkması olası şemalarla yüzleşmek istemiyorsunuz. o zaman bırakın bir kenara, başka bir döneminizde yeniden okumayı deneyin.

iyi hissetmek, bağlanma, hayatı yeniden keşfedin kitaplarını pek çok defa arkadaşlarıma hediye etmişliğim vardır. hepsinden de çok olumlu geri dönüşler aldım. kendimde geçmişte bu kitapları okudum, çok faydalandım, kitaplığımda durur, arada açar kafama takılan konularda bilgimi tazelerim.
0
Phoebe
(22.12.20)
Kitabı dediğini gibi kılıkırk yararak okudum ve bana terapi sürecinde ne kadar yardımcı olacağını biliyordum. Kitap zaten bilgi tüketmiyor size, doğru soruları sorup içinizde ne olduğunu buluyor. Doğru soruları sormasında bi sakınca yok sanki?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(22.12.20)
"Hayati yeniden kesfedin" veya ne bileyim "iyi hissetmek" vs. gibi kitaplar bilmemne gurularinin yazdigi self help kitaplari gibi degil, klinik psikolog ve psikiyatristlerin ve bir cok klinik / populasyon testleri sonucu gelistirilmis tekniklerin halkin anlayacagi dilden aciklandigi oldukca faydali kitaplardir. Psikolog / psikiyatriste gitseniz size anlatacagi / yaptiracagi seyler var iclerinde. O yuzden hem referans olarak hem de direk yardimci kaynak olarak guvenle takip edebilirsiniz.
0
robokot
(22.12.20)
(2)

Karantinada Ekmek Almak için En İyi Uygulama?

namidigerkokuc
Pozitif çıktık, evde karantinadayiz, ekmek almak hangi uygulamayı kullanıyorsunhz
Pozitif çıktık, evde karantinadayiz, ekmek almak hangi uygulamayı kullanıyorsunhz
0
namidigerkokuc
(01.12.20)
Hepsiexpress - carrefour
0
passive aggressive
(01.12.20)
getir
0
sta
(01.12.20)
(6)

Kedi Yılbaşı Ağacı ilişkisi

barabas
Siz de nasıl?biz de şenliklerle kutlanıyor. günde en az 1 defa deviriyor koskoca ağacı.nasıl uzak tutabiliriz?
Siz de nasıl?

biz de şenliklerle kutlanıyor. günde en az 1 defa deviriyor koskoca ağacı.

nasıl uzak tutabiliriz?
0
barabas
(27.11.20)
biz yapmaması gereken bir şey olduğu zaman sert bir tonda "hayır" diyoruz. ya da "cık cık". o zaman yanlış bir şey yaptığını anlayıp geri basıyor.

genel itibariyle böyle bir alıştırma yaparsanız daha rahat edebilirsiniz. biz çok rahatladık. kurduğumuz zaman meraktan gelip kokluyor ve tepkimizi duyunca bir daha bulaşmıyor. :)
0
kafa koparan manyak
(27.11.20)
Bizimki yeşil plastik kısımlarını yiyor : ( O yüzden kuramıyoruz.
0
inawen
(27.11.20)
@manyak, hayır deyince gözümün içine baka baka deviriyor. kedim tam bir troll ve oyuncu. nasıl eğitilir bu sıpa bilmiyorum
0
🌸barabas
(27.11.20)
Bizimki demin yanan kucuk ampulleri dişliyordu, agac zaten her gun en az 3 kere devriliyor. Işık disinda sus takamadik henuz. Geldigi gunden beri yaramaz ve inatçı zaten hayir cık falan denmesini sadece isine gelirse salliyo.
0
passive aggressive
(27.11.20)
bugün de devirdi, bi de altında kaldı ağacın ciyak ciyak ağladı. kaldırdım ağacı yok yeni yıl falan.
0
🌸barabas
(28.11.20)
bizimki o kadar umursamaz ki, agaci kurmusuz toplamisiz donup bakmiyor bile.
belki de umursamazliktan cok tembelliktir. neredeyse 7 yasinda artik, daha bir kere bile dokunmadi agaca :/
0
the end of time
(28.11.20)
(9)

Sevgilinin ailesi ile tanışmaya giderken ne alınır?

Topalordek
Selamlar, sb. Sadece tanışma olacak, söz ve nişan olmayacak. Tatlı ve pasta geldi aklıma hangisini alayım bilemedim. Çiçekte almak istemiyorum şimdilik ama gerek var mı? Annesine alınır ne diyen oldu da ailesi muhafazakar aklıma pek yatmadı. Tatlı ve baklava olmaz çikolata tek götür diyen var aklım
Selamlar, sb. Sadece tanışma olacak, söz ve nişan olmayacak. Tatlı ve pasta geldi aklıma hangisini alayım bilemedim. Çiçekte almak istemiyorum şimdilik ama gerek var mı? Annesine alınır ne diyen oldu da ailesi muhafazakar aklıma pek yatmadı. Tatlı ve baklava olmaz çikolata tek götür diyen var aklım karıştı. Teşekkürler.
0
Topalordek
(25.11.20)
Tatlı yeterli. Çiçeğe gerek yok. Çikolata olmaz ama baklava vs olur
0
elorelia
(25.11.20)
bi kutu tatlı olur. baklava ya da ekler falan.
0
theseachange
(25.11.20)
Saksi cicegi veya orkide yanina da baklava
0
passive aggressive
(25.11.20)
Çiçek filan almayın, gerek yok. Çiçek ne ya. Bir düşünün :d

Ailesinde şeker hastası yoksa hiç kasmadan, düşünmeden kalitelisinden tatlı alın gidin işte. Sonrası için daha geniş düşünürsünüz.
0
bitchesaintshit
(25.11.20)
istemeye, söze, nişana gitmediğiniz için çikolata-çiçek olmaz.
baklava alın gidin, sadece tanışmaya gidiyorsunuz.
0
blatta hiberna
(25.11.20)
Hocam şehir söyleyin güzel baklava yapan yer önerelim. Mis gibi tatlı yaz olsa yanına dondurma da alırdınız tadından yenmezdi :)
Özetle en kalitelisinden baklava
0
cilekli pasta
(25.11.20)
Sevgilim gelirken bize fıstıklı sarma baklava aldı madodan. Ben de aynı şekilde fıstıklı sarma almıştım. İlkini atlatın sonra gidip gelmeler çok rahat oluyor. Sorun çıkmayacak. Hayırlı olsun.
0
Hallegadola
(25.11.20)
Herkese teşekkürler. Güzel bir baklava ile gidelim o zaman:).
0
🌸Topalordek
(25.11.20)
Ben baklava alıp gittim babası şeker hastasıymış annesi gece boyu laf sokup durdu bana baklava götürdüğüm için. Kocasına sürekli yanımda alakalı alakasız sen yiyemezsin şekerin var sana yedirmiyoruz biz böyle şeyler dedi. Resmen utandım. Sen bi sor anasının babasının şekeri var mıymış diye
0
hindistan cevizi
(25.11.20)
(15)

Ev sahibi olmamayı sorun olarak görmem

ırene adler
>>Selamlar arkadaşlar, 18 yaşıma kadar kendimize ait evde yaşadık İzmirde. Kira nedir bilmezdik.Eğitim için İstanbula geldim. Sonra ailemde buraya yerleşti.6 senedir aynı evdeyiz.İzmirdeki evimizde ailenin diğer fertleri kalıyor. O evin yarısı bizim. Şimdi lüks ve nezih semte yakın bir nokta kirada
>>Selamlar arkadaşlar, 18 yaşıma kadar kendimize ait evde yaşadık İzmirde. Kira nedir bilmezdik.

Eğitim için İstanbula geldim. Sonra ailemde buraya yerleşti.6 senedir aynı evdeyiz.İzmirdeki evimizde ailenin diğer fertleri kalıyor. O evin yarısı bizim. Şimdi lüks ve nezih semte yakın bir nokta kirada oturuyoruz İstanbulda. Kiramız 2200 TL an itibariyle. 6 senedir oturduğumuz için artışlar fazla olmadı. Çevre muhitte ev kiraları çok fazla arttı. Bizim kira bir tık diğer evlere göre iyi.

Ortalama bir gelire sahibiz aile olarak.(Totalde 13 bin TL aylık gelir). Yalnız nedense ev kirasına verilen paraya çok acıyorum ben. Sürekli bir evimiz olsa deyip duruyoruz ailecek. 4 ay önce krediler düştüğü zaman almaya niyetlendik fakat düzgün bir ev bulamadık. Bir anda ev fiyatları da arttı. Biraz birikmişimiz var. Yine de krediye girmeye cesaret edemedik. Şu an birikimi arttırmaya çalışıyoruz. Kredi çekip ev alsak en azından artış olmayacak yıllar geçtikçe ödenen miktarda. Alacağımız evde yaşadığımız semtten, buranın rahatlığından feragat etmemiz gerekicek. Lüks bir semtten ev almamız mümkün değil. Kirayı ödeyebilecek durumda olsak bile, nedense bu konuyu kafama takıyorum, bir evimiz olsa İstanbulda kafam daha rahat olur diyorum çünkü özelde çalışan bir insan olarak iş sürekliliğimde kesin değil. Acaba bu noktadan dolayı takılıyor olabilir miyim bu konuya?

Kirada oturanlar varsa aramızda siz nasıl hissediyorsunuz? Geliriniz fazla olsa da verdiğiniz paraya acıyor musunuz kiraya?Yoksa kira bana istediğim yerde oturabilme özgürlüğünü sağlamış oluyor bir yandan diyor musunuz? Acaba bu düşüncem 18 yaşına kadar kira kavramını deneyimlememiş olmamdan kaynaklanıyor olabilir mi?
0
ırene adler
(14.11.20)
Birikimlerinizi arttirarak evi pesin alamazsiniz. O hizda birikim yapilamiyor ulkede. Ev almak icin kredi kullanmalisiniz. Mart nisan gibi bir kredi muslugu daha bekliyirum. Bu surecte ev arayabilirsiniz.
0
karlmarx
(14.11.20)
istanbul'da mevcut şartlarda ev almak mantıklı değil, kiralar ev fiyatlarına göre daha uygun. bu yüzden çok da dertlenmeyin derim.


örneğin, evin değeri kadar parayı bankaya mevduat olarak yatırsanız evin kirasından daha fazla mevduat faizi alırsınız.
0
fever
(14.11.20)
İstanbula çalışmaya gelene kadar kira nedir bende bilmezdim kendi evimizde oturuyorduk, ancak istanbula geldim ailemden ayrıldım kiracı olarak taşındım, çok sorgulamıyorum açıkçası sokakta mı yatıcam mecbur vercem kira. Ha ama şunu yaptım bir kaç önce memleketten ev satın aldım. Yani denilen gibi birikim ile ve standartlarını düşürmeden alman imkansız, standartını düşürülen ve krediye giricen.
0
paramolacak
(14.11.20)
Ömür boyu kirada oturabilirim. Ev almak bana mantıksız geliyor. O kadar parayla çok daha akıllı yatırımlar yapılabilir.

Şu an çok birikmişim yok. Olduğunda NASDAQ borsasından güvenilir şirketlerin (Amazon, Microsoft, Apple vb.) hisselerinden alıp uzun vadeli yatırım yapmayı düşünüyorum.

Geçenlerde bir hesap yapmıştım.
2015 Ocak ayında 100 bin liralık Microsoft hissesi almış olsaydık 2020 Ocak ayında 1 milyondan biraz daha fazla bir paramız olacaktı. Bu süretçe Microsoft 4 kat, dolar da 2,5 kat arttı. totalde 10 katına çıkan bir yatırım. Herhangi bir evin bu kadar değerlenebileceğini sanmıyorum. Bu 5 yıllık süreçte de verdiğim kirayı bugünkü kiramla hesaplayacak olsam 120 bin lira yapıyor.
0
himmet dayi
(14.11.20)
ailem derken kimi kastettiniz?
anneniz babanız mı?

totalde 13k anne-baba-siz içinse ev alacak krediye girecek bir ücret değil üzgünüm.
istdan ev almak mantıklı dğeil +1
ben de aynen sizin gibi muadillere göre az vererek 2,5k kira veriyorum. evim yok diye asla üzülmem. tek derdim depreme daha dayanıklı bir eve çıkmak.

ayrıca ömür boyu anne babanızla birlikte kalmayacaksınız. kendi geleceğinizi düşünün. gelecek senelerde nerede yaşacayaksınız? ona göre küçük bir 1+1 de alabilirsiniz. başka şehirlerden yatırımlık alıp kiraya verebilirsiniz vs vs.

kendi evinizde kalan aile fertlerinden kira almıyor musunuz?
o evi satıp üstüne katıp başka bir ev alabilirsini falan.
bir sürü opsiyon mevcut ama sadece 13k gelirle -ister kredili ister kredisiz- peşinat olmadan ve istanbulda ev almak mantıklı değil.
0
rewlack
(14.11.20)
Hocam İstanbul için sıkıntılı durumlar var. Mesela Avrupa yakasının uzak bir bölgesinden ev aldın dliyelim ki Halkalı tarafı, sonra Anadolu yakasının uç bir kısmında güzel bir iş buldun, gidip gelmen mümkün olmuyor evini satman lazım. Bu anlamda İstanbul, İzmir veya Ankara gibi değil.

Ben yaklaşık 7 senedir kirada oturuyorum, en fazla 1900 TL ödedim aylık, şu an onun da altında. Kiram makul olduğu ve oturduğum evden çok memnun olduğum için şu an bir sorunum yok. Planımı yaptım, inşallah maksimum 1,5 sene içinde oturduğum bölgeden ev alarak bu sorunu çözeceğim. Geçmiş dönemde iyi ki ev almadım diyorum; biraz sık iş değişikliği yaptığımdan yıllarca yollarda telef olacaktım, gelirimi dört duvarın kredisine bağlayıp seyahatlerime, kendime, ilgi alanlarıma para harcayamayacaktım. Bu açıdan baktığımda iyi ki ev almamışım diyorum.

Öte taraftan her sene kira zammı olayı, ev sahibiyle pazarlık vb. beni çok geriyor. İstanbul'da ev sahibi olmak lazım ama hayatının en önemli amacı gibi görme. Gerekiyorsa uygun fiyatlı, kolay satabileceğiniz, yatırımlık 1+1 evler bakın, kiraya verin. Durumlar iyi olduğunda satar oturacağınız bir eve harcarsınız. Alternatif çok açıkçası.
0
Lethe
(14.11.20)
Ben de senin gibi düşünüyordum ve artan ev fiyatlarına rağmen kredi çekip ev aldım. Kredi oranları 0.64’ten 1.2-1.3’lere yükseldi ve geçen karşı dairem benim aldığım fiyatın 50 bin tl üzerine satıldı. Memlekette şöyle bir sıkıntı var: bir şeyin fiyatı her be sebeple olurla olsun (döviz, karaborsa vs.) arttığında, şartlar normale dönse bile düşmüyor. Bunun da sebebi memleketin çooook büyük bir kısmının “yemeyelim içmeyelim de bir evimiz olsun” demesi. Yani eve, arabaya vs. hep talep var artık.

Siz de duygusal davranmadan (daha ucuzken almadım, şimdi neden alayım mantığı) imkanlarınız da el veriyorsa bir ev almayı ciddi ciddi masaya yatırabilirsiniz.
0
giovanne
(14.11.20)
fever +1
himmet dayi +1

bu pandemi başlangıcında içinde oturduğum evi belki alabileceğimi düşünmüştüm, o da hali hazırda içinde olduğum için.
ama anlaşamadık, iyi ki de olmamış diyorum.

istanbul depremi beklenirken, şubat'ta 600 bin lira olan evler bir milyonun üzerine çıkmışken hiç lüzum yok.
varsın ömür boyu emlak balonu patlamasın, fiyatlar hep artsın, yine de ev almamayı tercih ederim.
ev alma isteğimin tek nedeni içini kırıp döküp tadilat yapmak, istediğim hale getirip istediğim gibi bir evde yaşamak olur.
ama bunun için de milyonlarca lirayı 2 ya da 3+1 eve gömmem.

anadan babadan kalan ya da zamanında alınmış evi olanlar şanslı.
şu şartlarda ev almayı kovalamak artık çok anlamsız geliyor.
şartlarım çok iyi olursa alırım bir arazi, üzerine dikerim istediğim gibi müstakil bir ev, o ayrı.
onun dışında, hiç sanmıyorum.
ekonomik olarak şu şartlarda pek iyi bir vizyon değil bence.
0
blatta hiberna
(14.11.20)
Alışkanlıklar önemli. Bir kez iyi hissettiren bir şeye sahip olduğunda bunun devam etmesini istersin. Hiç ev sahibi olmamış kişilere kirada olmak koymaz. Normal şartlarda kiraya verilen paraya acırım, hele 3-5-7 bin kira verenleri hiç anlamıyorum fakat yine de ev satın almaktan yana değilim. Evimden ve kiramdan memnun olmamı bir kenara koysak bile ev almayı mantıklı bir iş olarak görmüyorum. Bunun tek istisnası var, hayatının sonuna kadar yaşayacağın şehri bulmak ve o yaşamı kurmak.
0
alfred
(14.11.20)
bok gibi hissediyorum. çok kazansam da elin duvarına yüksek kira ödemem. standartımı düşürür, para biriktirir en kısa zamanda ve hep oturabileceğim bir ev almaya çalışırım. şu anda da öyle yapıyorum zaten. kalanı da tabi ki kredi çekerim. ödeyeceğin kredi taksidi şu an verdiğin kiraya yakınsa zaten bana göre mantıklı olan da bu.

oturduğum evin kirası çok ucuzsa belki kiralamaya devam ederim. sahip olduğum evi kiraya veririrm böylece daha çok para geçmiş olur elime.
0
sonsuz
(14.11.20)
eğer kıraniz ev fiyatına göre düşükse kiracı kalmak mantıklı.

fakat ne olursa olsun evin parasını tamamını biriktirip alma işi hem zor hemde finansal anlamda mantıklı değil.
her türlü konut kredisi kullanmak mantıklı. şu amcayı izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
0
nuisance
(15.11.20)
Para biriktirerek ev almak nerdeyse imkansız; biraz birikim+bütçeyi çok sarsmayacak, olumsuz koşullar planı yapılmış kredi ile ev alınabilir.

Ev alma kafası iyidir, farklı muhitten/şehirden alınıp kiraya verilip yine istenilen yerde oturulabilir. Eve yatırım derken milyon dolarlar kazandıracak anlamda yatırım denilmiyor, geleceğiniz için elinizde olacak bir garanti anlamında yatırım deniyor. Sanırım bu anlam karmaşasından ötürü evden yatırım mı olur kafası doğuyor. Halbuki eviniz varsa iyi kötü elinizde bir şey var, yıllarca havaya verilen kiralar sonunda elinizde bir tuğla bile kalmaz, böyle düşünmek lazım.

Bütçeme göre ödeme planını da yaparak küçük bir ev aldım, kiraya verdim, hem borcunu ödemede katkı sağladı, hem de şu an oturduğum evin kirasını karşılıyor. O dönem ev almasını tavsiye ettiklerim halen kirada istedikleri yerde oturuyor, ben de istediğim yerde oturuyorum ayrıca bir de evim var. Çocuklukta hiç evim olmadı hep kiracıydık, bu yüzden ev sahibi olmanın kıymetini biliyorum. Yanlış düşünmüyorsunuz. Yalnız iyi hesap yaparak, bütçeyi darmaduman etmeden ev almak iyir.
0
epitaf
(15.11.20)
18-35 arasi kirada gecti. 35'de ilk evimi aldim pisman degilim.

Konfor satin aliyorsun bir kere, basini sokacak bir kapin oluyor. Kimse sana cik diyemez, kontrole gelemez, vs. Ev sahibi basagrisi, kira baskasini zengin etmekten baska birsey degil.

Belki ayni parayla borsada oynasan cok kisa ya da uzun vadede daha cok para yapabilirsin ama donuna kadar kaybetme olasiligin da var. Evin uzun vadede deger kaybetme olasiligi yok.

Fazla dusunmeden butceye uygun birsey cakin bitsin..
0
cooperr
(15.11.20)
Kira hayatinin sonuna kadar duzenli odedegin ve sonucta eline gecen somut bir sey olmayan sonuçsuz bir süreç olduğu icin kredi cekip ev almak mantikli. Ev alip kiraya verip oradan gelen kirayla evin kredisini ya da kendi oturdugun evin kirasini kapatmak da bir cozum.
0
passive aggressive
(15.11.20)
oturacağın evi, evin yeni, depreme dayanıklı ve gerekli asgari şartları sağlaması şartıyla düşük faizli krediyle yakalarsan fiyatı düşünmeden direkt yapıştırırsan ondan sonrası oldukça keyifli bir şekilde geliyor. dediğin gibi kira sürekli olarak çöpe giden bir para. parayı mevduat faizine koyup kira ödemek gibi hareketler yaparsanız 10 sene sonra elinizde enflasyona karşı patates olmuş bir mevduat kalır, ev alırsanız en azından kira ödemez, ev de 3-5 değerlenirse cebinize para kalmış olur. bazı arkadaşların dediği gibi kirada oturmak çok büyük stres, birkaç kez kiradaki evim satıldı, bir keresinde taşınmak zorunda kaldım, bunların hepsi çok büyük problemler gerçekten. şimdi gencim ama ileride yaşım ilerlediğinde böyle bir durumda kalmak istemedim.
0
roket adam
(15.11.20)
(16)

Lütfen bana bunun akrep olmadığını söyleyin

Gaip
Arkadaşlar bu resimdeki akrep değil mi? Daha önce böyle bir durumla karşılaşan olduysa nasıl ilaçlar kullandınız? Evde kedi var ve 3. kattayız inanamıyorum.https://www.eksiduyuru.com/files/1604/1604737849.jpg
Arkadaşlar bu resimdeki akrep değil mi? Daha önce böyle bir durumla karşılaşan olduysa nasıl ilaçlar kullandınız? Evde kedi var ve 3. kattayız inanamıyorum.

www.eksiduyuru.com
0
Gaip
(07.11.20)
Akrep maalesef
0
passive aggressive
(07.11.20)
snkzjcjskxcf. hayir bu bir ejderha.
0
aydonno
(07.11.20)
Bence bu oyuncak ya kedi bunu görse bırakmaz
0
freebird5406_2
(07.11.20)
Oha. O nasil gelmis ne ariyor orda. Ilaclayin her yeri
0
optimistbakunin
(07.11.20)
Maalesef atağa geçmeye hazır bir akrebe benziyor.
Merak etmeyin kıskaçlar büyükse zehirinin etkisi az olur diye biliyorum.
0
Erva
(07.11.20)
Arkadaşlar emin misiniz yaa akrebe çok benzeyen ancak zehirsiz başka bir şey olabilir mi?
0
🌸Gaip
(07.11.20)
@erva böcek ilacıyla öldürdüm. Bu ölmüş haliydi aslında. Kuyruğu önce dimdik oldu bu şekilde, sonra yere indi.
0
🌸Gaip
(07.11.20)
evi yakın
0
hazen
(07.11.20)
Bana daha cok keci gibi geldi
0
perpendik
(07.11.20)
ev kedileri (özellikle erkekler) böcekler, akrepler ve fareler karşısında ne yapacaklarını bilemeyebiliyorlar.
hatta benimkilerden biri önünden geçen sineği bile sadece izliyor.

dişilerin avcılık içgüdüleri daha kuvvetli oluyor, ki büyük kedilerde de dişiler avlanır zaten.
hele hayatının bir döneminde doğum yapmış kediyse affetmez.

ama bu tür zehirli böcekler, akrepler ve hatta fareler falan için bence kediyi de korumak lazım.
yani saldıracak olsa bile izin vermeyin, kedi de zarar görebilir sonuçta.

evi ilaçlatmanız lazım, başka ne yapılabilir bilmiyorum.
0
blatta hiberna
(07.11.20)
korkunç. hangi şehirdesin?
0
scudman1
(07.11.20)
Raid'le mi oldurdun bunu hahaha
Dalga geciyorsunuz da yine de umarim basiniza gercekten gelmez
0
Kittie
(07.11.20)
akrep degil sungerbob. bu gercek mi ya fotosop gibi duruyor.
0
turbo sadık
(07.11.20)
İstanbuldayım arakadaşlar. Maalesef gerçek.

@blatta hiberna Evde ki kedi de tekir dişi...
0
🌸Gaip
(07.11.20)
Bu yaz abartısız 50 tane öldürmüşümdür, Sarıyer'de maalesef Avustralya gibi ortam. Bu arada ev ve bahçeyi ilaçlatmamıza rağmen bu rakama ulaştık, tersini düşünemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim, bu arkadaşlar zararsız, bir agresifliklerini görmedim. Kediler de apartman kedisi olsun olmasın, akrepleri etkisiz hale getirmek konusunda donanımlılar, bizimkisi gayet öldürüyor, nasıl beceriyor bilmiyorum. Hülasa, bir daha görmeniz muhtemel, ama canınızı da fazla sıkmayın ve kedinize tam yetki verin.
0
habarbey
(07.11.20)
Içinin rahatlacaksa eğer, Türkiye'deki akreplerin nerdeyse hiç biri zehirli değil, hele İstanbul'da. Zehirli olan tek tük türler güneydoğu anadolunun derinliklerinde yaşıyor.
0
Haldamir
(07.11.20)
(6)

Komşu ile "gürültü" kavgası

varos cloudstrider
Selamlar,Yeni evime taşınalı 2,5 ay kadar oldu. 2+1 bir evimiz var ve çok büyük değil. Home office işine devam ettiğimiz için yatak odasının dışında kalan odaya masaüstü bilgisayarımı, kitaplığı falan koyduk. Ancak gel gör ki süper zekalı müteahhit gidip bizim çalışma odası ile yan komşunun yatak od
Selamlar,

Yeni evime taşınalı 2,5 ay kadar oldu. 2+1 bir evimiz var ve çok büyük değil. Home office işine devam ettiğimiz için yatak odasının dışında kalan odaya masaüstü bilgisayarımı, kitaplığı falan koyduk. Ancak gel gör ki süper zekalı müteahhit gidip bizim çalışma odası ile yan komşunun yatak odasını yan yana koymuş. Yetmez gibi bir de aradaki duvarlar kağıttan farksız, izolasyon namına hiçbir şey yok.

Odaların doğası gereği ben onlardan bir şey duymuyorum ama 3-4 kere kapıma geldiler. Ben normal işimin yanında ABD ile freelancer olarak da çalışıyorum ve onlarla mikrofondan konuşma yapmak durumunda kalıyorum, saat farkından dolayı bu da saat 23:00-00:00 civarında olabiliyor. Bunun yanı sıra pandemi yüzünden arkadaşlarla hala çok sık görüşemediğimiz için Cumartesi akşamları Discord üzerinden muhabbet de ediyoruz. Kulağımda kulaklık olmasına ve sadece normal ses tonuyla konuşuyor olmama rağmen komşum benim konuşma sesimden dahi rahatsız olduğunu söyledi.

Şimdi komşu gürültüsü denilince akla hep üst katta gitar çalan, çocuğu tepinen veya ses sistemini kökleyip gecenin köründe müzik açan tipler gelir. Benim derdim ise bambaşka görüldüğü üzere. Kirasını verdiğim evin odasında konuşmam bile yasak. Bir defa gelip "gece 10'dan sonra konuşmasanız olur mu" dedi şok olduk gerçekten, normal konuşma sesi bile karşı tarafa geçiyormuş. İşin enteresan tarafı ise biz çok nadiren alttan veya üstten ses duyuyoruz, ki üst komşum aynı evde 6 kişi yaşıyor (en üst kat olduğu için teraslı dubleks o daire), ben onlardan elektrikli süpürge sesi haricinde nadiren ses duyarken benim yandaki arkadaş sürekli rahatsız olup kapıma geliyor. En son yöneticiyle geldiler cumartesi gecesi 00:30'da.

Sürekli kapıma gelinmesi de beni bir yerden sonra çileden çıkaracak, eşim zaten bir kere çileden çıktı da ben engelledim. Ev sahibimiz bile olayları alakasız bir yoldan duyup bizi aradı, olayın aslını duyunca da yan komşunun ruh hastası olduğuna hükmedip arkamızda olduğunu belirtti. Ev sahibim arkamda olsa da bu sıkıntıyı sürekli yaşayan benim ve ne yapacağımı bilmiyorum. Evimde normal tonla bile konuşmamı engelleyen bu duruma karşı hukuki bir yaptırım yok mudur?
0
varos cloudstrider
(28.10.20)
Hiçbir sey yapmayın. Bizim alt komşu sifon sesinden ve yürüme sesinden rahatsız oluyordu. Sayısız kere belediyeye zabitaya polise şikayet etti. Hiç karşılık vermedim. En sonunda yıldı.
0
allah yazdiysa bozsun
(29.10.20)
@j r r tolkien hayrani +1
0
pass
(29.10.20)
Bizim de yatak odasi komsunun salonuna bitisik ve normal ses tonuyla konustuklarinda yatak odasinin icinde konusuyorlarmis gibi oluyor, film izlediklerinde tum ses efektleri odada yankilaniyor bir de arada kavga, aglama ve keza sevisme sesleri oluyor o kisma hic girmeyeyim. Insanlar evlerinde normal aktivitelerini yapiyorlar ama yatak odasinda uyuma aktivitesini gerceklestirmeye calisan icin de asiri sinir bozucu oluyor. Onlara bizden hicbir ses gitmedigi icin hic farkinda degiller ve farkina varsalar da ne kadar fazla ses geldiğini yasamadan anlayamazlar herhalde. Neyse biz cozumu kulaklik almakta bulduk, baktik konusuyolar takıyoruz kulaklığı uyuyoruz ama kulakliga ragmen aşırı gurultu geldiginde esim bir iki kez duvara vurmadi degil.
0
passive aggressive
(29.10.20)
Ses yalitimi sungeri al ortak duvara yapıştır.
0
funl
(29.10.20)
Yan komşunun ruh hastası olduğunu düşünmedim ben de, gecenin bir vakti uyumaya çalışırken yandan konuşma ve sohbet sesleri gelmesi rahatsız edici olur tabii ki. Gayet düzgün de bir üslup kullanmışlar anladığım kadarıyla. Akşam 10'dan sonra salonda yapın konuşma / sohbet işlerinizi?
0
gmzo
(29.10.20)
Arkadaşlar komşunun durumunu da anlıyorum ama bir insana kendi evinde "saat 10'dan sonra konuşmayın" gibi bir teklif sunmak saçmalık. Burada başka bir arkadaşın da dediği gibi benim ona "siz saat 1'den sonra yatın" dememle eşdeğer abeslikte. Ben yüksek sesle müzik açmıyorum, odada tepinmiyorum, film izlemiyorum, zaten kulaklığım var ve ses geçirmiyor dışarı, sadece konuşuyorum ve onda da bağırmıyorum normalde tonda konuşuyorum fakat o bile sorun oluyor. Burada kimin özgürlüğü bitip kiminki başlıyor tam olarak?

Kanunen adamın bana karşı bir yaptırımı olmadığının farkındayım çünkü polis çağırsa, gelip evden desibel ölçseler dahi bir şey çıkmayacak zira sadece konuşuyorum yahu. Ama dakika başı kapıma gelmelerinden çok sıkıldım artık.

Bir de gerçekten elimde olsa bilgisayarı alıp taşıyacağım kurtulacağım. Başka bilgisayarım yok, olan da masaüstü bilgisayar, evde bu oda hariç bir yatak odası var, oraya da bilgisayarı kuramıyorum. Adam da yatak odasını başka odaya taşıyamıyor, konuştuk. Bana bilgisayarı ortak duvardan karşı duvara taşımamı teklif etti ancak ben zaten halihazırda onu yapmıştım, ona rağmen ses gidiyor, bunu söyleyince o bile şaşırdı.

Kiracı olmasam on kere parası neyse verip o duvara yalıtım yaptırmıştım. Komşum ev sahibi, sen yaptır diyorum ona da yanaşmıyor, e ben ne yapacağım?

Komşuunun isteğini makul buluyor olabilirsiniz ama benim istediğim şeyde de bir anormallik yok açıkçası.

Bu arada komşunun gayet düzgün üslup kullandığını düşünen arkadaşlara, bu adamın bu olaylardan sonra bizi otoparktan attırma amaçlı imza toplamaya çalıştığını ancak ev sahibimin olaya müdahil olmasıyla isteğini elde edemediğini de belirteyim.
0
🌸varos cloudstrider
(30.10.20)
(5)

Beyaz ekmeği bıraktıktan sonra hangi ekmek

condom kurşunu
Eskiden kepek ekmek yemeye calısırdım ama hiç sevemedim. Şimd zibilyon tane ekmek var piyasa. Fırına gidip hangisini almak lazım Hangisi en yararlı en besleyici hangisine başlasam?
Eskiden kepek ekmek yemeye calısırdım ama hiç sevemedim. Şimd zibilyon tane ekmek var piyasa. Fırına gidip hangisini almak lazım Hangisi en yararlı en besleyici hangisine başlasam?
0
condom kurşunu
(20.10.20)
Siyez ekmeği. Biraz pahalıdır ama en iyisidir.
0
kaderimse np
(20.10.20)
Siyez, eksi maya, tam bugday
0
passive aggressive
(20.10.20)
wasa.
0
lenin benim amcam olur
(20.10.20)
Mısır ekmeği, glutensiz ekmek bunların ikisi sağlık açısından oldukça iyi.
0
Corpsebridee
(20.10.20)
İstanbul'daysan ihe'nin organik tam buğday ekmeği efsanedir.
0
halitkin
(20.10.20)
(20)

Mesleğinizi seviyor musunuz?

dissendium
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mü
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mühendisim. İsteyerek tercih ettim, okudum ama çok seviyorum da diyemem. Türkiye'de bilim yapmanın zor olduğunu düşünüyorum. Belki kimya okusaydım araştırma isteğim daha fazla olabilirdi. Sizin de şu anki mesleğiniz dışında hayatınızın sonuna kadar yapabileceğinizi düşündüğünüz bir meslek var mı?

İkinci sorum da şu. Emekli olduktan sonra üniversite okumak ister miydiniz? 60 yaşında emekli olduğunuzu düşünün. Gidip de ilginizin olduğu bir bölümü okur musunuz? Yine kendi adıma konuşayım. Ben arkeoloji okumak isterdim. Şansımız olduğu sürece istediklerimizi hayatımıza sıkıştırabileceğimizi düşünüyorum.
0
dissendium
(07.10.20)
Doktor olabilirdim ve çok başarılı olurdum. Şu anki mesleğimde 15. yılım, işimi yaparken çok rahatım ve insanları yönetirken zorlanmıyorum. Başka bir iş olsaydı yine başarılı olurdum. Mesleğimi seviyor muyum? Seviyorum, evet.

60 yaşından sonra okul çekilmez. Sıfırdan bir meslek ya da bilim alanına girmezdim. Teknemle koy koy gezerim. Dünyaya bir kere geliyorsun. 60 bitti tekrar 60 yaşında olmayacaksın.
0
stewie
(07.10.20)
@stewie, mallık ne alaka?
0
🌸dissendium
(07.10.20)
muhendisim, meslegi seviyorum ama simdiki aklim olsa kesin tip okurdum zira maddi olarak kesinlikle tatmin etmiyor. olene kadar farkli sekillerde sektorde devam ederim herhalde, erken emeklilik gibi bir planim yok zaten lotoyu vurmazsam imkani da yok.

okul dedigin bir noktadan sonra hamallik, tezin savunmasindan sonra kalemi kirdim, okul bittikten sonra senelerce kabus gordum. donmeyi hicbir sekilde dusunmuyorum.
0
cooperr
(07.10.20)
memnun değilim. mesleğimden nefret etmiyorum ama sevmiyorum da. zaten ömür boyu aynı mesleğe devam etmeyip bir noktada değişiklik yapmayı hedefliyorum.

o yaştan sonra okumak istemezdim. uysal birisi olduğumdan zamanında mühendislik isteğimde diretememiştim. hoş alanından bağımsız tanıdığım tüm mühendisler şikayetçi ama işte içinde kalıyor insanın. o yüzden yaştan bağımsız okumak isteyeni de anlayabiliyorum.
0
pink cadillac
(07.10.20)
60 ı geçtim ben normal üniversite okduğuma pişmanım. Bu ülkede okunmaz.
0
insomniac
(07.10.20)
Bu ülkede en zor şey okumak ve çalışmak. Paran varsa yaşamak güzel.

Bilen bilir iti mimarlık terkim. Şu ve elektrik ustalığı yapıyorum. Iyi para kazanıyorum. O kadar is geliyor ki telefonumu çoğu kez açmıyorum.

Yani çözüm okumakta değil. Uygu işi bulmakta. Mesela bizim mahalleye lastik tamircisi açıldı. Ne alana dedik. Adam hiç boş kalmıyor. Kısaca vizyon lazım.
0
luluki
(07.10.20)
Kimya mühendisiyim, mesleğimi çok seviyorum. Yine olsa yine seçerdim. Zaten istediğim tek bölümdü, öyle üniversite sınavına girip de puana göre seçmedim, çok önceden karar vermiştim. Çok bilim yapıyorum, ilim irfan yuvasında molekül tasarlıyorum fln değil kesinlikle, ama argeciyim ve az da olsa bilimle uğraşıyorum.

Ama, mesleğimi ne kadar sevsem de, @tolkien tam benim düşündüklerimi yazmış, +1 diyorum.
0
pati
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Ama para için zorunlu olarak yapınca işin tadı bazen biraz kaçıyor. Dolayısıyla hayatımın bir noktasında olur da param olur ve çalışmak zorunda kalmazsam mesleğimi daha keyifle yaparım diye düşünüyorum.

60'tan sonra üniversite okumam. Yani şu anki aklım olsa 10 sene önce de üniversite okumazdım, çünkü bir şey öğrenmekle üniversitenin çok bir alakası yok. Biraz network sağlıyor, biraz ilginç bir tecrübe, ama o kadar. Bir şey öğrenmek için üniversitenin faydadan çok zararı var şu an bence.
0
plutongezegendegilmi
(07.10.20)
Ben işimi seviyorum ama sonsuza kadar başkası için çalıştığım bir hayat düşünemiyorum. Hedefim hep kendimle alakalı, kendim için bir şeyler yapmak.

Okuldan nefret ediyorum ben. Gittim bir de yüksek lisans okudum tez döneminde dondurdum okulu nasıl bitecek bilmiyorum. Zaten kendimi bildim bileli tembel öğrenciyim okumak bana yaramıyor.
0
jazzabel
(07.10.20)
dün nobel fizik haberini görünce bu soruyu ben de kendime sordum.

ben de mühendisim ve mesleğimi seviyorum ancak bu tür bilimsel ödül almış kişileri vs. görünce yaptığım işin biraz fizik matematik bilen beyaz yakalıdan öteye geçemediğini de düşünmeden edemiyorum.

bu arada bu konu sadece türkiye ile sınırlı değil bence. yani görüyorum avrupa'daki mühendis arkadaşlarım da hemen hemen bizlerle aynı şekilde çalışıyorlar. buradaki esas neden, bilimin akademide yapılması ve ancak orada aktif şekilde gelişmesi.
0
makarnavodka
(07.10.20)
Ben işimi sevmiyorum, hiç de sevmedim. Avukatım, adliye gibi bir ortamda her gün söve söve iş yapmaya ve yaptırmaya çalışıyorum. Her gün iğrenç ötesi olaylara şahit oluyorum. Maddi bakımdan da kötü bir durumdayım. Kimseden emir ve talimat almadan serbest çalışacağım dedim, şimdi görüyorum ki tamamen bir yanılsamadan ibaretmiş bu düşüncem. Doğrudan veya dolaylı olarak yine birilerinden talimat alıyorsun her türlü; bu sistemin içinde böyle ilerliyor işler.

60 yaşında olsam, asla ama asla üniversite okumam. Öyle bir enerji ve motivasyon kalmadı bende. Gider bir ağacın altında kitap okurum kedi köpek severim.
0
vedatchilipeppers
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Hayat ne getirir bilinmez ama işimi severek yapıyorum. 60’ımdan sonra üniversite okumazdım. Bir konuya ilgi duymak ile o konuda akademik olarak bilgi edinmek farklı şeyler.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.20)
Okuduğum bölümü (kimya müh + kimya) severek okumuştum ama yaptığım iş o değil. Biraz alakalı, o temelimi kullanıyorum ama aslında başka bir alan. Açıkçası işe aldılar diye girmiştim öyle gidiyorum yıllardır ama sevmiyorum işimi. Benim kafamın çalışma şekline uygun değil işin kendisi. Hayatımın sonuna kadar bu işi yaptığımı düşününce uykum kaçıyor. Benim için tek artısı fena para kazanmıyor olmam. Sonra diyorum ki vay arkadaş ne lüksün varmış da istediğin sevdiğin işi yapmak istiyorsun. Şu dünyada insanların ne kadarı bunu düşününebiliyor? Bilmem ki düşünmeli misin? Yoksa şükür edip işine mi bakmalısın?

Dünyanın şu düzeninde zaten hayatın sonuna kadar çalışacak meslek artık yok gibi görünüyor (ama ölene kadar çalışmak zorunda kalacağımız kesin). Her şey o kadar hızlı değişiyor ki.

60'ımdan sonra okur muydum bilmiyorum. Açıkçası okula gidersem öğrenmek için değil de bir iki insan göreyim, dışarı çıkmak için nedenim olsun diye olur. Yoksa içinde öğrenme isteği ve boş zaman varsa bir şekilde öğrenirsin diye düşünüyorum.
0
peki madem
(07.10.20)
İşi sevmiyorum ama iş dışı hayat standardımı da başka bir meslekle daha zor sağlardım. O açıdan çok şikayetim yok.
0
arnold schwarzeneger
(07.10.20)
Tutkuyla diyemem belki ama seviyorum mesleğimi. nefret ettiğim zamanlar da oluyor ama her alanda böyledir herhalde. Hayatımın sonuna kadar bu mesleği yapmayı geçtim hayatımın sonuna kadar çalışmak istemem zaten. ama çalışabildiğim sürece bu işi yapardım. İsteyerek okudum, yine olsa yine aynı bölümü okurdum. aklım bir yerde kalmadı. ama 60 yaşından sonra yeniden okula falan başlamam. okul pek sevdiğim bir şey değil.
0
aquarium
(07.10.20)
Bircok farkli bolum okudum ve bircok farkli firma ve sektörde calistim. Mevcut sistemde üniversite okumak da herhangi bir sirket bunyesinde meslek diye onume konan pozisyonlarda calismak da bana hicbir haz vermiyor artik. Zevkle yaptigimi kesfettigim bir aktivitede kendimi ilerletmek icin yeni bir diplomaya ihtiyacım olursa universiteye kayit olurum ama zaten o isi hakkiyla yapabilir hale geldiysem diplomaya da ihtiyac duymam muhtemelen.
0
passive aggressive
(07.10.20)
Evet seviyorum.
Şuan zevk alarak yapamıyor olsam da doktora bitince kadro bulabilirsem bir nebze olsun feraha kavuşacağımı düşünüyorum (umuyorum).
mühendislikte araştırma görevlisiyim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.10.20)
ben sorunun ikinci kısmına cevap vereceğim, açıkçası şuan 60 yaşından sonra bana okul okutacak tutkularım yok. O iş ancak şöyle olur bence; misal burada yazıldığı gibi kişinin tutkusu arkeoloji, uzay, deniz bilimi vs vs olur ve o alana içine girmek için adam gider bir klube üye olur gibi akademiye kayıt olur, sonra orada network yapar.
Bunlar dışında şuan günümüzdeki mühendislik ve benzer bölümlerı sadece çarka dişli yani üretim bandına teknik eleman yetiştirmekten başka birşey yapmıyor.
Benim işletme/işletme yönetimi yüksek lisansım var iyi bir üniversiteden, bir ara doktora yapar mıyım diye düşündüm ama saçma geldi, her ne kadar akademiyi sevsem de işletme gibi bir alanda ilerlemenin tek amacı para kazanmak olurdu, ben zannetmiyorum ki normal bir insanın "iş/business" tutkusu olsun. şuan 20 yaşında olsam gider sanat tarihi yada deniz biyolojisi gibidir bölüm okuyup akademide kalırdım. Hele bir de yurt dışına kapağı atsan mükemmel keyifli olur sonra yapıştır kitap yaz makale yaz vs :)
0
bluewhale
(07.10.20)
İşimden nefret ediyorum. 60 yaşında emekli olabileceğimi de sanmıyorum sovyet eskisi ülkelerin yaşlıları gibi bizim nesil de o yaşlarda bimde kasiyerlik falan yapmak zorunda kalabilir emekli maaşı kuş kadar olacağı için.
0
nickimin hakkini veremedim
(07.10.20)
O yaşta kasiyerlik işi bile vermiyorlarki ülkemizde. Amerika bu konuda iyi ama bizde yaş ayrımcılığı var, hele 40 yaşından sonra işsiz kalın da görün gerçekleri, çoğu işyeri yaştan oturu sizi almıyor, çoğu ilan otuzbeş yaşı tavan yapmış, 35 yaşını asmamış diye sınır koyuyor ilanda.
0
rumpleteazer
(08.10.20)
(2)

Disiplinli şekilde ingilizce öğrenme

amusan
Herkese merhabalar,Yarın öbür gün yurtdışında çalışma ihtimali olduğunda çalışabilmek için ingilizce öğrenmek istiyorum. Bir hevesle Udemyde bir kursa başlayıp bir hafta günde 2-3 video izleyip sonra bırakma durumu oluyor. Geçmişe baktığımda özellikle speaking seviyem bir başlayıp bir ara verdiğim i
Herkese merhabalar,
Yarın öbür gün yurtdışında çalışma ihtimali olduğunda çalışabilmek için ingilizce öğrenmek istiyorum. Bir hevesle Udemyde bir kursa başlayıp bir hafta günde 2-3 video izleyip sonra bırakma durumu oluyor. Geçmişe baktığımda özellikle speaking seviyem bir başlayıp bir ara verdiğim için hep aynı noktaya dönüyor.

Siz ingilizce öğrenme işini motivasyonunuzu kaybetmeden nasıl sağlıyorsunuz? Toefl tarzı bir sınava hazırlanmak acaba daha disiplinli şekilde çalışmayı sağlar mı? Öneriniz nedir?
0
amusan
(10.09.20)
Bence sınavlar daha sıkıcı hâle getiriyor. Ben BBC, CNN gibi haber sitelerini takip ederek motivasyonumu koruyorum.
0
dissendium
(10.09.20)
Ihtimal degil somut hedefler yardimci olur. Yurtdisinda çalışma ihtimali ile ingilizce ogrenmek cok belirsiz bir hedef. Yeterlilik sınavıni gecmek, is gorusmesinde sıcıp rezil olmamak, is yerinde yurtdisi ile gorusurken sıçıp rezil olmamak, projeyi tamamlayabilmek, makaleyi cevirebilmek gibi zorunlu stres kaynaklariyla yuzlese yuzlese ogrenirsin.
0
passive aggressive
(10.09.20)
(19)

Bu dönemde nişan yapan ıq su düşük akrabalar hakkında siz ne düşünürsünüz

paramolacak
Selamlar, Hala oğlum geçen ay nişan yaptı haliyle bizi de çağırdı (bence) her sorumlu insanın yapması gerekeni yapıp gitmedik, hatta kendisine ''olum manyak mısın bu kadar önemli mi nişan ananı babanın ölüm riskini artıracak kadar mı çok seviyorsun bu işleri'' dediğim için bana tavır aldı.Şimdi de d
Selamlar,

Hala oğlum geçen ay nişan yaptı haliyle bizi de çağırdı (bence) her sorumlu insanın yapması gerekeni yapıp gitmedik, hatta kendisine ''olum manyak mısın bu kadar önemli mi nişan ananı babanın ölüm riskini artıracak kadar mı çok seviyorsun bu işleri'' dediğim için bana tavır aldı.

Şimdi de dayı oğlu aradı nisanı varmış ay sonunda İstanbul'Da olacak nişan biz de istanbula yakın bir il de oturuyoruz bir de telefonda '' babanemi de alacağım gelip ömrü yetmez görsün istiyor dedi'' bende kendisine ''olum sen salak mısın ? 90 yaşında kadın götürülür mü ? hiç mi düşünmüyorsun insanların sağlığını yandınız mı eşsizlikten ne bu acele bekleyin biraz daha sonuçta nişan, düğün değil bişey değil hem siz keyif alamayacaksınız hemde insanları tehlikeye atacaksınız ( ki bence gidenler de hak ediyor ) dedim diye baya bi harala gürele koptu. Yok kız tarafı istiyormuş yok bilmem neymiş, yani kusura bakma ama bu kafada bi kadınla da evlenceksen bişey diyemiyorum dedim kapattım telefonu.

Ya bunlar taşrada değil, eğitimleri,işleri kötü değil az çok okuyan yazan çizen insanlar, cahilliğin eğitimi kitabı olmaz ama bunlar ne salak insanlar ya , nasıl kafalar bunlar. Adam instagrama 3 tane fotoğraf atçam diye ölüme gidiyor, insan hayatı için ölüm kadar önemli bi iş mi bu düğün dernek işleri siz ne düşünüyorsunuz?
0
paramolacak
(31.08.20)
benim 2 ayrı arkadaşım kuzenlerinin nişanına gitti.

birisinin bütün sülalesi karantinaya alındı, entübe durumda olanlar var.

ötekisi de tahminime göre hafif olarak atlattı, test yaptırmadı ama bayağı bayağı korona semptomları sergiledi.

ben akıllı mantıklı insanlar olduklarını düşünmüyorum, kimse kusura bakmasın.
0
hem şişko hem deli
(31.08.20)
Biz de güya aile arasında mini söz yapacaktık adı konulsun diye de yalan oldu. Girişmiyoruz bu şeylere.

Of keşke yasaklar kalkmadan nikahı bassam koca adayına. Kimse gelmesin kafasındayım. İnsanlar instagrama foto koymaya aşırı meraklı. İnstagramım nişan, kına, düğün yapanlarla dolu. Yasak da geldi ben anlamadım bu nasıl iş. Yakalanmıyorlar da. Bizde her iki tarafta dikkat ettiği için erteledik her şeyi bakalım.
0
Hallegadola
(31.08.20)
henüz canları yanmamış, canları yanarsa anlarlar belki.
0
kestane gürgen palamut
(31.08.20)
Gerizekalı olduklarını düşünüyorum. Neyse, bizde evlenme çağında pek genç olmadığı için kendi ailemde gerizekalı olmadığı imajına sahibim şimdilik. Annem sosyal mesafeli bir nikaha katıldı sadece geçen hafta, hala huylanıyorum.
0
whoosie
(31.08.20)
2020'de nişanım, düğünüm, nikahım olsa bir yıl ertelerdim herhalde.

bana aşırı anormal geliyor.
en iyi arkadaşlarımdan birinin erkek kardeşi, yaklaşık 5-6 yıldır beraber olduğu kızla evlendi.
düğün yapmadılar ama evde toplanıp nişan yaptılar, sonra da nikah dairesinde evlendiler.
ikisi de bu hastalık döneminde yapıldı.

5-6 yıldır birlikte olan insanların nikahı falan böyle bir döneme denk getirmesi aşırı sorumsuzca ve cahilce bence.
üstelik anneleri, babaları falan da gayet iç içe, burun buruna, şen şakrak fotoğraflar çektirmişler.
fotoğraflara bakan sıradan bir ortam var zanneder.

bu evlilik merakına aklım ermiyor.
hadi evlenecek olanlar meraklı, aileleri de mi hiç düşünmüyor?
anlamıyorum.
0
blatta hiberna
(31.08.20)
Henüz 4 hafta önce pozitiften negatife dönen iş arkadaşım eylül başında düğün yapacak. Gayet akıllı bilgisayar müh. bir çocuk... Şahsi fikrim insanlar virüsün bahsedildiği kadar tehlikeli olmadığını düşünmeye başladılar. Ben de mart ayında pozitiften negatife dönmüştüm, grip şeklinde hafif atlattım. Kafam çok karışık.
0
kanlakarisikyagmur
(31.08.20)
Oncelikle Turkiye'de yasamiyorum, bu tip organizasyonlarin sembolik duzeyde az sayida kisiyle acik havada yapilmasinda bir mahsur gormuyorum... Turkiye'de yasasam belki gorurdum emin degilim...

gecen ay bir nisana katildim, 15 20 kisi vardi, bir saatlik bir aktiviteydi... imzalar atilirken icerde mesafeli bir oturus, disarda da sampanya vs mini bir acikhava partisi durumu...

metroya otobuse binmektense bunun gibi milyon tane nikaha katilmayi tercih ederim...
0
hewit
(31.08.20)
hiç olumsuz şey düşünmem. korona yüzünden daha fazla ertelenemez nişan düğün organizasyonları. kışın soğuğunda olacağına şimdi olsun.
nişana çok yaşlı ve hasta insanların gitmemesi lazım elbette. yazdıgın gibi 90 yaşında kadın götürülmez.
ama halanın oğlunun nişanına gitmeliydin bence. ayıp etmişsin.
0
dafuq
(31.08.20)
bi twit vardi. oglan dugun yapmayalim diyo kiz tarafi nisani atariz diyo. dugun yapiyolar oglanin babasi yogun bakim sonra vefat ediyo annesi de yogun bakimda oluyo. her sene kutlar kız tarafı artık.
0
lycoxin
(31.08.20)
valla ben sadece çok acıyorum hallerine. sorsak okumuş bilmiş takılırlar.
0
lcha
(31.08.20)
benim dikkatimi çeken bir konu var koronavirüs ile ilgili.

şimdi dünyadaki bilim adamları bu hatalığı tanımıyor, neler yaptığını bilmiyolar, ilacı nedir, nasıl tedavi edilir bilmiyolar.

şimdi çevremizde elbet hafif atlatan insanlar var ve bu insanların da sayısı ağır atlatan veya hayatını kaybedenlerden çok daha fazla.

şimdi korona konusunda kafamız karışık diyorsunuz ya, kimisi yok öyle bişey bile diyor, kimisi benim kaynım pozotik çıktı hiç bişey olmadı, hatta ben hep 50 liralık korona alırım diyen bile var.

şimdi dünya bu konuda çaresiz ve sırf ekonomi çökmesin diye verileri bastırıp manüpüle ederken, bilim adamları çaresiz kalmışken, hastalık konusunda kimse bişey bilmiyorken bu özgüven nereden geliyor?

ben aralıktan beri evden çıkmadım, o kadar sıkıldım ki kış gelsin diye dua ediyorum, çünkü bir tek sağlık bakanı ile ben evdeyim sanırım geri kalan herkes, tatilde, gezmelerde, işte güçte, avm de. kış gelirse bari canım bu kadar çıkmak istemez.

benim de kendimden zerre kadar korkum yok, ölürsem ölürüm de hastam var işte, ona bulaştırırım sebep olurum diye böyleyim.
0
hem şişko hem deli
(31.08.20)
5-10 kişi yapsınlar yapılacaksa yine koysunlar fotoyu. Ya da açık havada az kişiyle yapılabilir. Çağırırsın istediğini gelmeyene de saygı gösterirsin.
0
fezagezgini_4
(31.08.20)
Salginin basinda ben de yapılmaması gerektigini düşünüyordum ancak ne zaman bitecegi belli olmayan bir durum soz konusu, hayat bu sekilde devam ettiği için bununla yasamayi ogrenmemiz ve duruma adapte olmamiz gerekiyor artik. Açık havada az kisiyle yemeksiz muziksiz danssiz yapilmasinda herkes de maskesini taktığı sürece problem yok bence. Ama eskisi gibi herkes diz dize otursun omuz omuza halay cekilsin maskelerimizi de evde birakalim kafasindalarsa yapilmamasi gerekiyor tabi ki.
0
passive aggressive
(31.08.20)
açık alanda belli kurallara riayet edilerek yapılabileceğini düşünüyorum.
0
japon askeri
(31.08.20)
Sorumsuzluk olduğunu düşünüyorum. Yapmak isteyen yapsın tabi ama en azından açık alanda ve az kişili bir organizasyon olmalı değilse de insanların gitmeme haklarına saygı duyulmalı bence. Ailemde astım hastası var diye iş arkadaşımın düğününe gitmedim, selam sabahı kesti. Bazıları yakalanmadan ciddiyetini anlamıyor sanırım.
0
miyav lan miyav
(31.08.20)
komşumuz sağlıkçı, kadın emekli hemşire kocası doktor ve koronaya yakalandı, atlattı. salgından bu yana kadında ne kadın da ne de adam da maske var. evlerine sürekli birileri gelip gidiyor onlar da da yok. biz de kendilerini maske takmaları konusunda uyardık, verilen cevap ' aaa ben virüsü unutmuşum, hiç aklıma gelmedi'
0
gelmeistemem
(31.08.20)
Cahillik. Bir bakıma da iyi. Bu dönemde düğün yapacak iqsuzlar ve düğüne katılmakta bir beis görmeyenler doğal seçilimle elense ülkenin zeka seviyesi artacak.
0
ruhen hastayim ben
(31.08.20)
Ben düğünümu ve coook onceden ayarlanmış yurtdisinda balayimi iptal etmek zorunda kaldim. Hala aptal aptal nisan kina yapmaya çalışanlar bence kör cahil ve aşırı sinir bozucu.
0
ruby elixir
(31.08.20)
Valla gelin-damat foto atmak için ve meraklı, heyecanlı oldukları için kimseyi düşünmüyor, anne babalar da gelenek göreneklere çok bağlı oldukları için, klasik " davulsuz zurnasız düğün mü olurmuş?", "düğün zamanını uzatmamak lazım, hemen evlendirmek lazım, yoksa araya ayrılık girer" kafasından ayrılamadıkları için düğün meraklısı oluyorlar.

Ama bildiğim bir şey var ülkede düğün çok ama çok abartılıyor. Herkes kendini dünyanın efendisi olarak görüyor, kendini çok abartıyor, herkesin düğünde ona imrenmesini istiyor.

En nefret ettiğim şeylerden biri de 2020 yılında hala davul zurna gibi taş devrinden kalma şeyler eşliğinde herkesin kafası şişmesine rağmen eğleniyormuş taklidi yapmasıdır. Anne-baba ve gelin-damattan başka mutlu olan kimse yoktur eminim. Kimsenin isteyerek gittiğini de düşünmüyorum, bir nevi sorumluluk- görev olarak gördükleri için gidiyorlar.

Ebola, kara veba gibi son derece ölümcül hastalıklar gelmedikten sonra insanların bu kafalardan sıyrılması son derece zor bana göre.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(31.08.20)
(13)

Yakin zamanda evlenenler, ev duzenler

rayde
Mobilyalarinizi nereden aldiniz memnun musunuz? Kisa surede getirip teslim ettiler mi? Enza'ya bakalim diyorduk da cok sikayetler yazilmis hakkinda, gerci hakkinda sikayet yazilmayan mobilyaci bile bulamadim ama max 45 gunde bu isi halledelim diyorduk, nerelere bakinalim?
Mobilyalarinizi nereden aldiniz memnun musunuz? Kisa surede getirip teslim ettiler mi? Enza'ya bakalim diyorduk da cok sikayetler yazilmis hakkinda, gerci hakkinda sikayet yazilmayan mobilyaci bile bulamadim ama max 45 gunde bu isi halledelim diyorduk, nerelere bakinalim?
0
rayde
(31.08.20)
Ben ev düzen kategorisinden yazıyorum.

Beyaz eşyaları beko/arçelikten aldım. Bir hafta içinde gelip kurmuşlardı. Ocak için doğalgaz açtırmak gerekiyor, o birkaç gün daha uzun sürebilir.

Salonu ikeadan aldım, aldığım gibi de eve getirip kurdum. Lambalarımı ikeanın internet sitesinden almıştım. İki hafta içinde gelmişti.

Yatak, baza ve başlığı yataştan aldım. Yine bir hafta içinde geldi. Sadece başlığın gelmesi üç haftayı buldu.
0
ruhen hastayim ben
(31.08.20)
yakın zamanda evlenmedim ama severek kullandığım için yazmak istedim.
10 sene önce evlendim, modoko bedesten mobilyadan aldık biz yemek odasını. country tarzında masif mobilyalar. daha en ufak bir esneme, gıcırdama olmadı.
koltuk takımı da tepe mobilyadan. 10. sene sonunda koltuklardan sadece birinin köşesinde ufak bir erime başladı. onun dışında bunlar da sıfır problem.
0
teritori
(31.08.20)
Nisan'da Enza'dan aldım, karantinalara rağmen tam söz verdikleri tarihte getirdiler. Beyaz eşya arçelik, aynı şekilde.
0
roket adam
(31.08.20)
Biz geçen sene enzadan aldık. Anlaştığımiz günde gelip kurdular. Geç saatte bitti sadece. Mobilyalardan memnunum ama yatak gicirdamaya başladı, koltuklar da hafif tuylendi.
0
elorelia
(31.08.20)
Kelebek’ten şubat ortasında aldım. 45 gün taahhütleri vardı. 35. günde pandemi patladı pandemiyi bahane edip temmuz sonuna kadar göndermediler. küsmen çalıştıkları halde muhatap bulamadım. nereden alırsan al kelebekten alma.
0
endosperm
(31.08.20)
2,5 ay önce evlendim. Classi mobilya tavsiye ederim çok memnun kaldık. Bir de masa tv ünitesi ve barı biz bir üreticiye çoook ucuza yaptırdık. Bence ahşap mobilya atolyesi tarzı yerleri bir gidip görün. Çok daha uygun alabilirsiniz
0
wild honey suckle
(31.08.20)
2 sene önce Lazzoni ve Classi'den mobilyalarımızı aldık. Özellikle Lazzoni'nin mobilyası evladiyelik diyebilirim. Fiyat olarak diğer standart firmalara göre biraz pahalı olabilir. Söz verdikleri gibi 1 ay içerisinde teslim ettiler. Gerçi ocak-şubat gibi sipariş verdiğimiz için yoğun dönemlerinde değillerdi.
0
onune3012
(31.08.20)
biz 10 senelik tanıdığımızdan aldık. mağazası var kendi atölyesinde üretim yapıyor. 18 temmuzda anlaştık dün teslim ettiler salon+yemek odasını. beyaz eşyayı da arçelikten aldım. 1 hafta içinde hepsi kuruldu.

büyük markalar fabrikalarda ürettikleri için işiniz düzgün takip edilmez. arkadaşlarımın hepsi eksik,yanlış, kırık çizik olmadan mobilya alımını yapamadılar. kelebek,doğtaş ve konfor idi markalar. mağdur olmayan bir ben varım aralarında. sövüyorlar bana:)
0
hemsta
(31.08.20)
Pandemide evden bunalınca bütün evin mobilyalarını değiştirdim.bayağı bir yeri inceleyip,gidip baktıktan sonra bütün hepsini kelebekten aldım.o ara kdv indirimi,teşvik vesaire vardı,beklediğimin çok altına maloldu fiyatlarıda.10 gün sonra getirmelerini söyledim,tam gün ve saatinde eksiksiz geldiler.

Seninde dediğin gibi hakkında şikayet olmayan yok,burada bile yukarıdaki bir arkadaş aynı firmadan şikayet edip sakın derken aynı firmaya ben gayet iyi diyorum.sıradan hepsine bakın,fiyatları çok iyi karşılaştırın.
0
duptıs
(31.08.20)
Geçen sene enza dan aldık tüm ev mobilyalarını tam soylenilen zamanda getirdiler. Kanepelerden biri gicirdamaya başladı, müşteri hizmetlerini aradik bir hafta içersinde duzeltip geri getirdiler su an gayet memnunuz
0
mirty
(31.08.20)
ben beyaz eşyalarımı arçelikten aldım. bulaşık makimesinin bir parçası bozukmuş iyi yıkamıyordu, değişti şu an hepsi iyi gibi. koltuklar ve masa takımını vivenseden aldım. koltuğun biri kırık gelmiş diğeri de bir süre sonra kırıldı. kısa sürede tamir edildi yerinde, renk ve modellerini seviyorum ama sağlamlıklarına bişi diyemem.
masa sandalye takımı gayet iyi. bazaların birini yataş diğerini istikbalden aldım ikisi de gayet iyi şimdilik...
0
omonia
(31.08.20)
Salondaki esyalarin çoğunu Rosso homedan aldık sorun yasamadik.
0
passive aggressive
(31.08.20)
2 kez ev duzduk, ikisini de ikeadan yaptik, ikisinde de soylenen gun/saatte teslim edildi. Uber kaliteli diyemem urunlere ama severek kullandik/kullaniyoruz. Fiyat performans isi.
0
taurina
(01.09.20)
(26)

sevgilinize / eşinize her derdinizi anlatabiliyor musunuz

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
kafanıza takılan veya problem olarak gördügünüz ne varsa bazen yardim almak için bazen de yalnızca iç dökmek için ona anlatır mısınız? yoksa sevgiliniz / eşiniz olmasına rağmen kendi içinizde tuttuğunuz veya başka insanlara anlattiginiz sıkıntılarınız var mi?anlatmiyorsaniz ya da anlatamiyorsaniz bu
kafanıza takılan veya problem olarak gördügünüz ne varsa bazen yardim almak için bazen de yalnızca iç dökmek için ona anlatır mısınız? yoksa sevgiliniz / eşiniz olmasına rağmen kendi içinizde tuttuğunuz veya başka insanlara anlattiginiz sıkıntılarınız var mi?

anlatmiyorsaniz ya da anlatamiyorsaniz bunun sebepleri nelerdir?

not: gündelik iş sorunları bu konunun dışındadır.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(10.08.20)
Her şeyi anlatırım.
0
sta
(10.08.20)
Eski manitaya anlatırdım. Şimdi o kadar konuşasım yok.
0
allah yazdiysa bozsun
(10.08.20)
Tabii ki hayır.

Konusuna göre değişmekle beraber bazı konuları sadece konu başlığıyla, bazılarını detaylarıyla bilse bile bazılarını da hiç bilmemesi daha uygudur. Her şeyi bilecek diye bir şey yok. Bazı konular bireyseldir. Birlikte hareket edilmemesi gerekiyor.
0
pass
(10.08.20)
Anlatıyorum hatta bazen stres topu olarak onu mu kullanıyorum acaba diye düşündüğüm de oluyor zira bir sorunum varsa gözlerim ilk onu arıyor, yanımda değilse telefona sarılıyorum; refleks gibi oldu artık.

İlk yıllar biraz daha ketumdum da 8. Yılın sonunda 'ona anlatmayacagim da kime anlatacağım?' modundayim.
0
fraise
(10.08.20)
Hayır sıkılıp soğuyor
0
photo85
(10.08.20)
Her şeyi anlatıyorum. Hatta şu an fark ettim de sevgili olmadan önce arkadaşken de ona anlatıyormuşum yine her şeyi.
0
ms brownstone
(10.08.20)
sevgilim olduğunda bir süre sonra en iyi arkadaşım da oluyor çoğu zaman.
yani bir şey olduğunda ilk ona haber vermek, komik bir şey olduğunda ilk onunla eğlenmek istemek, bir sorun olduğunda ona anlatmak istemek, bazı konularda sırdaş olmak, bazen içini dökmek istemek, dedikodu yapıp yorumunu merak etmek ya da iç dünyanı anlatmak gibi şeyler zaten bu işin bir parçası bence.
öyle bir diyalog varsa başka şeyler de güzel oluyor zaten.
ama o bağı kuramadığında yakınlık da kuramıyorsun sanki.
fikrini, düşüncelerini merak etmediğin biriyle ne kadar yakın olabilirsin ki?
0
blatta hiberna
(10.08.20)
Her şeyimi anlatamadığım biriyle sevgili olmam, şu anki sevgilime her şeyi anlatıyorum ama boğup onu da sıkmak istemediğim için önemsiz şeyleri geçmeye çalışıyorum.
0
jazzabel
(10.08.20)
hayir. arkadaslarima anlatiyorum ama her derdimi anlattigim tek bir kisi yok. bolusturuyorum - hem sikmamak icin hem de herkes farkli bir fonksiyonu karsiliyor hayatimda.
0
hot potato
(10.08.20)
yiiuuoo niye anlatayim ki. ben normalde de derdini paylasan biri degilim. erkek kadin farketmez.
0
turbo sadık
(10.08.20)
hayır.

bazı konuların bireyselliği konusu +1. hepimiz farklı bireyleriz, hayatımızdaki her şeyi karşı tarafın bilmesine lüzum yok.

bunun yanı sıra ve daha da önemlisi şu: hayattan beklentiler, kafaya takılanlar, sıkıntılar vs. tamamen farklı olabileceği için bana çok büyük gelen bir dert karşı taraf için çok çok önemsiz olabiliyor. senin için çok önemli bir derdini karşıya açtığında, "ee, bu mu?" tepkisini almak can sıkabiliyor. tabi sadece dert değil, sevinçler için de geçerli bu durum.
0
avianthem
(10.08.20)
Eskiden anlatırdım fakat artık bunun bir tür zayıflık olarak algılandığını sezince bıraktım.
0
olaylar olaylar
(10.08.20)
eskiden anlatırdım, zaman içinde anlattıklarımı kullanıp tartışmalarda çirkin çirkin konuşmaya ve kendince aşağılamaya başlayınca ve annesine babasına da anlattığı için anlatmıyorum artık. bir daha asla hiçbir özelimi de anlatmak istemiyorum, çok çirkin geliyor.
0
deartheodosia
(10.08.20)
Eşime anlatmayacağım çok az konu vardır. Anlatmayacağım konu da annesinin densizlikleri olabilir ki onlar için de kız arkadaşlar var. O da anlatır bana.
0
SiyamkedisiZorro
(10.08.20)
her şeyi anlatırım, o da anlatır. hiçbir zaman da o anlatınca of pof dememişimdir ama ondan sıkıldığının sinyalini alsam anlatmayı bırakırdım sanırım. ya da bırakmazdım ya bilemedim çocukluk arkadaşıyız biz zaten sevgili olmadan önce de hep dertleşirdik "bu hoca bana taktı, elif silgimi aldı kaybetti" tarzı dertleri bile anlatırdık. bu kadar dandikleri bile anlatıp önemli şeyleri saklamak olmaz ki eş demek yol arkadaşlığı, yarenlik demek bence böyle şeyleri paylaşmaktan daha doğal bir şey yok.
0
kakamelsokoban
(10.08.20)
Ben anlatırım, onun da anlatmasını isterim.
0
elorelia
(10.08.20)
Kimsenin başkasının derdini dinlemek gibi bir özverisi olmadığını anladığımdan beri hayır.

Ancak trajik olayları konuyla dalga geçerek anlattığınızda devamı merak ediliyor yoksa özet geç oçe durumu oluyor.
Her derdinizi anlatınca herşeyden şikayet eden, zayıf karakterli ve sadece kendi dertleri varmış gibi bencil bir insan olarak algılandıktan sonra (sadece psikolojim bozulmuştu) bıraktım. Bence gerek de yokmuş.
0
Unde bach canim
(10.08.20)
derdim birdi karima anlattim iki oldu diye atasozu var :D
0
foster
(10.08.20)
Her seyi anlatiyorum. Simdi evliyiz ama daha sevgili olmadığımız donemde bile gereksiz sekilde her seyi anlatıyormuşum düşününce. Anlatmamak icin kendime ket vuruyor olsam iliskiye aynı saflığıyla bakamazdim herhalde.
0
passive aggressive
(10.08.20)
Genelde anlatiyorum ama bazen ona anlatmak icin cekince duydugum bazi konulari once "ic cember" diyebilecegim bir arkadas grubuna anlatip kafami topluyorum. Sonra onunla konnusuyorum.
0
cleric
(10.08.20)
Anlatabiliyorum, anlatamasaydım eşim olmazdı muhtemelen.
0
amelie poulain
(10.08.20)
Hastalık ve ağrı şiddeti haricinde her şeyi paylaşırım. Hanım haricinde hiç kimseyle paylaşmam.
0
synax
(10.08.20)
gündelik iş sorunları zaten anlatılır manasında yazdınız sanırım notu.
kişisel derdimi anlatırım, iş sorunlarından asla bahsetmem.
işini eve taşıyıp mutlu kalabilen çift örneği görmedim.
0
brakgn
(10.08.20)
Esime ve aileme anlatamam, anlatirsam cokerler cunku. Birisinin dertleri sirtlamasi lazim, esim psikolojik olarak cok guclu degil. Saclari bosuna agartmadik.
0
cooperr
(10.08.20)
anlatmıyorum çünkü dertler paylaşıldıkça artıyor gibi geliyor :)
0
sonsuz
(10.08.20)
%99
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(10.08.20)
(10)

Is gorusmesine CV ile gitmek

freedonia
Gorusmeye Cvnizin ciktisi ile gidin arti puan kazanirsiniz diye bir kac yerde okudum. Diyelim CV ile gittik, Cv nezaketen karsi tarafa mi uzatilir yoksa bizde mi kalir, gostermelik onumuzde mi tutulur?
Gorusmeye Cvnizin ciktisi ile gidin arti puan kazanirsiniz diye bir kac yerde okudum. Diyelim CV ile gittik, Cv nezaketen karsi tarafa mi uzatilir yoksa bizde mi kalir, gostermelik onumuzde mi tutulur?
0
freedonia
(30.05.20)
görüşmeye girdikten sonra cvyi uzat sonra karşındaki zaten onu bir yandan inceleyecek bir yandan seni dinleyecek
0
neira
(30.05.20)
Nerede okuduysan 90'larda kalmış orası. Hadi götürdün, uzatıp verirsen çok tuhaf olur. Davet edildiği bir mülakat için gereksiz çünkü ik'cı hem sana verdiği başvuru formunu hem de önceden gördüğü cv'yi çıktı alıyor.

İş için direkt önemli sertifikaları, resmi onaylı belgeleri, yani cv'nin eki olanları yanında götürmen mantıklı olabilir; bazen orijinal belgeyi görmek istenebiliyor. Onu da istemedikleri sürece vermeye çok gerek yok ama cidden seninle ilgili fikri etkileyecek bir şeyse mülakat öncesi verilebilir.
0
Bruce
(30.05.20)
ben her zaman çantama cv'yi koyup gidiyorum bu güne kadar 1 kez bile sormadılar, zaten az biraz ciddi bir firma ise onlar kendileri çıkartmış oluyorlar.
0
valkin rockefeller
(30.05.20)
yanında cv var diye artı puan verileceğini hiç düşünmüyorum. sizin cv'nin çıktısı onlarda olur zaten. sizin önünüzde kendi cv'nizin durması tuhaf olur. onun yerine tecrübelerinizi aktardığınız dolu bir cv daha önemli.
0
surprise
(30.05.20)
CV ile girmeyi bırak, gelirken CV getir diyen şirket ilk baştan gözümde değer kaybediyor. Zaten başvuru için CV alıyorlar, bir zahmet çıkartıp yönetici önüne koysunlar
0
gazozailacatmauzmani
(31.05.20)
aşırı saçma bir olay. bence götürme.
0
jelly bear
(31.05.20)
bazı ikcılar beceriksiz oluyor, önlerinde cv olmuyor, yahut saçma salak kariyer net cv si oluyor vs, bu tarz durumlarda onlara uzatıyorum. Zaten onlarda varsa aynısı, senin önünde olmasının bir anlamı yok. Çantamda oluyor benim. Fakat bir not defteri ve kalemle giderseniz, 3 5 not tutarsanız + olabilir.
0
The_Lollok
(31.05.20)
Hayatımda hiç böyle bir şey yapmadım. Görüşmeye gittiğin yere CV gönderiyorsun, seni ona bakarak çağırıyorlar zaten. Bir zahmet çıktısını alıp gelsinler.
0
synesthesia
(31.05.20)
CV'yi onceden gondermiyor musun zaten? cv'ne bakip da cagirriyorrlar zaten. neden tekrar cv goturesin ki?
0
crucio
(31.05.20)
Normalde goturmem ama son 2 gorusmeye goturdum, birinde aa supersin cok iyi vs dediler ama korona patladi donus olmadi digerinde ise alindim ama cv goturmus olmam ne kadar etkilidir bilemem.
0
passive aggressive
(31.05.20)
(9)

Annelik

Lanovaromana
Sorum annelere,31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum. Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru
Sorum annelere,
31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum.

Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru kişiyi bulunca mı geldi? Gerçekten dünyanın en güzel duygusu mu yoksa tam da değil mi? Kendi hayat tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
0
Lanovaromana
(19.05.20)
Ben 32 yasındayım, bana da hala gelmedi. Hatta gelmeyeceğini düşünüyorum. Güzel bir his olduğuna eminim ama kendim hamilelik, emzirme vs gibi süreçleri yaşamak istemem. Gün gelir de şartlar uygun olursa evlat edinmeye sıcak bakabilirim. Anne değilim ama cevap verdim:)
0
patlamis misir
(19.05.20)
Ben 28 yaşındayım bende hiç çocuğum olsun gibi bir duyguya sahip olmadım. Bazı çocuk fotoğrafları hoşuma gidiyor ama hiç bir zaman bende çocuk yapmak istiyorum demedim. Ayrıca daha önce hiç ilişkim de olmadı ama sebebin bu olduğunu da düşünmüyorum.
0
hayalhayal
(19.05.20)
31 yaşındayım , uzun yıllardır bir ilişkim var. çocuk sahibi olma hayalim hiç olmadı, ve hemen hemen bütün arkadaşlarım ya hamile ya da çocuklar var.

çocukları çok seviyorum bebeklerle oynaması çok keyifli geliyor, beni gerçekten çok mutlu ediyor ama bir çocuk sahibi olmayı istemiyorum. o kadar fedakarlık, özveri, maddi ve manevi harcama yükünü omuzlamak istemiyorum.
0
benaslinda
(20.05.20)
o "gelmedi" diyenlerin çoğu hayvan besliyor. bir yerden çıkıyor illaki.
0
ya ben lan neyse
(20.05.20)
30 olmak üzereyim 2 senedir evliyim ama ben de hiçbir zaman istemedim, gelmiyor o biyolojik saat. Üstelik korkuyorum ya olursa naparım diye.

Sanırım henüz kendi hayatımı garanti görmediğim için isteyemiyorum. Devlet memuru olsaydım isterdim heralde :)
Çocuklarla bi problemim yok aslında, yeğenlerimle sürekli bir aradayız mesela, gayet iyi bakabiliyorum. Ama kendi çocuğum olmasına hiç ihtiyaç hissetmiyorum, böyle bi arzum yok.
0
megalomaniac
(20.05.20)
Biri güzel yazmış. Çocuk istemeyenler hayvan besliyor. Ne çocukla oluyor ne de çocuksuz. Ama çocukla daha güzel. Evet bizde var. 1 tane olsun. Mutlaka.
0
luluki
(20.05.20)
31 yasindayim 1 yildir evliyim bana da gelmedi. Kedi alalim istegi geliyor arada, onu bile nasil bakariz butun gun ikimiz de çalışırken diye vazgeçiyoruz.
0
passive aggressive
(20.05.20)
32 yaşında evlendim. Öldüm bittim çocuksever olmadım ama çocuğum olsun istedim. Hatta itiraf edeyim, bazen öyle umutsuz hissediyordum ki samimi bir arkadaşıma çıtlatayım, anlaşmalı evlenir, anlaşmalı boşanırız diye bile düşünmüştüm. Şükür gerek kalmadı. Aşık olup evlendim. 2 de kızım var. İyi ki olmuş.
Benimkiler için "hormonlar istedi" diyebiliriz.
0
SiyamkedisiZorro
(20.05.20)
anaç biri değilim ve rahatıma düşkünüm ama buna rağmen hep bi çocuk isteğim oldu. bebekleri ve çocukları çok seviyorum, kendim de çocuk sahibi olmak istiyordum. 29 yaşımda da anne oldum.
0
deartheodosia
(23.10.20)
(7)

İş bulma, işe alma süreçleri hk gelin toplaşıp kafa yoralım.

erty_ksk
Bu ülkede bir çok yanlış giden şey gibi işe alım iş arama ve bulma süreçlerinin de hatalı yönetildiğini, savsaklandığını ve gerekli değerlendirmelerin yapılmadığını dahası işsiz kalınan sürelerin çokluğu sebebi ile beyaz/mavi yaka herkesin mağdur edildiğini düşünüyorum. Tüm bunların önüne geçebilece
Bu ülkede bir çok yanlış giden şey gibi işe alım iş arama ve bulma süreçlerinin de hatalı yönetildiğini, savsaklandığını ve gerekli değerlendirmelerin yapılmadığını dahası işsiz kalınan sürelerin çokluğu sebebi ile beyaz/mavi yaka herkesin mağdur edildiğini düşünüyorum.

Tüm bunların önüne geçebileceğimiz, iş arayanların kendilerini daha net ifade edebildiği, şirketlerin bu süreçleri minimuma indirgediği bir yapı tasarlayabilir miyiz?

Bu sürece dahil olmak isteyen benim de fikrim/katkım olabilir diyen ya da ben merak ediyorum görmek istiyorum ne yaptığınızı veyahut ben ik'cıyım ben size şirketler içindeki işleyişi anlatabilirim diyen varsa bir grup olup bunu birlikte yapabiliriz.

Yeni bir yapı kurabilirsek işe alım sürecini hızlandırıp daha çok insana iş imkanı sunabilirsek değer yaratabiliriz. Başaramamamız halinde bir farkındalık yaratsak bile kafi.

Duyuru Ailesine güveniyorum, Hadi gelin birlikte bu konuda bir şeyler üretmeye çabalayalım.


Aramıza katılmak istemeyenlerden de bir ricamız var :)
Aşağıdaki 3 soruya kısaca cevap verebilirseniz müthiş bir destek sağlamış olursunuz.


Son iş arama deneyiminizi dikkate alarak;

1- İş arama döneminizde kaç şirkete başvuru yaptınız kaçı dönüş yaptı (yaklaşık rakamlar vermenizi kariyer.net vb sitelerden yaptığınız başvuruların da sayılmasını rica ederim.)

2- Kaç şirketle 2 ve daha fazla kez görüşme fırsatınız oldu,

3-İşe girene kadar geçirdiğiniz işsizlik süresi ne kadardır.

------

Kendim için cevap vermem gerekirse örnek olması açısından,

1- 30 başvuru / 10 dönüş
2- 3 şirket
3- 2,5 ay


Katılımınız için teşekkürler.
0
erty_ksk
(18.05.20)
sözlükte insan kaynakları başlığına yazdığım bir şey vardı. bir okuyun..

2004'de yazmışım.. 2 tane olacak..

böyle bir yapı kuramazsınız hayalleri bırakalım.

soruya cevap olarak da tek cevabım olacak.

sanırım 2 sene oldu/olacak ülkemde hala işsizim.

ayrıca içinde bulunduğumuz zamanın da ne yazık ki farkında olmak lazım. pandemi var. şu an bir iş teklifi bile alabiliyorsanız kendinizi çok şanslı sayın.

bu işlere normalleşme bittikten sonra bakmak lazım şu an evde yatıp güç toplama zamanı.

iş arayarak kendi sağlığınızı tehlikeye atmayın çünkü iş yok piyasada.. ilan görüyorsanız da yalan hepsi. herkes işini koruma derdinde ki buna ik'cılar da dahil o yüzden yalan yere ilan vermeye hatta görüşmeye devam ediyorlar.
0
ozdek
(18.05.20)
1-) 45, 3 (sektörümdekü bütün firmalar toplam 45 adet )
2-) 0
3-) 2 yıl

bu iş için çözümüm ik sektörünü ateşe verip ortadan kaldırmak ve işe alım departmanlarını işin içindeki insanların vakit ayırıp yönetmesi. bir tane iq'su 10 üzerinde ik'cıya denk gelmedim, memur gibi ezberlemişler kağıtların fotokopilerini çekmişler şu sınava girin, bu belgeyi doldurun, şunu yapın ee? adam işe 10 takla atttırabilecek kabiliyette ama bu beceriksizler yüzünden kendini gösteremeden eleniyor.
0
nahtoderfahrung
(18.05.20)
katılmak isterdim ama ne yazık ki ben 4 yıldır iş hayatında çalışan ve sadece tek bir şirket sektör görmüş biri olarak (çok yanılıyor olabilirim bu durumda) çok umutsuzum bu ülkedeki iş hayatının işleyişi ve ahlaklılığı ile ilgili. elbette buna iş arama süreci de dahil. böyle bir yapı kurmak için insanları değiştirmek gerekiyor her şeyden önce ki bu pek mümkün gözükmüyor mevcut durumda.

bu arada genelleme sevmiyorum ama ikcıların %99u ne yazık ki yaptığı işi asla bilmeden yapan boş insanlar.

1/ net hatırlamamakla birlikte 5,6 başvuru /3 geri dönüş
2/2 şirket
3/ 3,4 ay
ben doğru bir örnek değilim ama şansıma kısa zamanda aslında benim için çok yanlış bir sektör ve şirkette olsa iş buldum ve çok zorlu dönemlerden geçtim. 4. yılımdayım ve ayrılmayı planlıyorum.
0
tuborg yesili
(18.05.20)
önce sorulara cevap vereyim:
işe gireli 10 sene bitecek eylül'de. işe başlayana kadar bir tek şu an çalıştığım yer dönmüştü (yeni mezundum), sadece burayla 2 kere görüştüm. başvurduklarımı saymadım :) işe başladıktan sonra arayan firmalar oldu ama görüşmeyi kabul etmedim. burada deneyim kazandıktan sonra rakiplerden isteyenler oldu, onları da reddettim. mezun olduktan 1-1,5 ay sonra şimdi çalıştığım yerle anlaştık, ondan sona 3-4 haftaya işe başladım. sene 2010.

bir süre ekip arkadaşı arayışımız oldu, yani iş arayandan çok işveren konumundayım son zamanlarda. destek vermek isterim.

biz bir kişi seçecektik, ama gerçekten görüşmeye gelenler yeni mezun pırıl pırıl çocuklardı, elediğimiz için üzülüyorum.
0
pati
(18.05.20)
1- 100 dem fazla
2- 1
3- 8 ay
0
mekaniker
(18.05.20)
1-Sayisiz basvuru
2- cok fazla donus ve cok sacma gorusmeler
3- 4 ay
0
passive aggressive
(18.05.20)
1-10 tane falan yapmışımdır, 3'ü döndü.
2-1 tanesiyle 2 kere görüştüm diğerlerinin mülakatına gitmedim.
3-iş hayatına girdikten sonra hiç işsiz kalmadım, iş işte aranır. yukarıdaki iş arama sürecim sırasında şimdiki işimde çalışıyordum, iş aradığımı öğrendikleri için zam yaptılar ve kariyer imkanı sundular, gitmekten vazgeçtim. hala 2 kere görüştüğüm şirketin teklif ettiği kadar almıyorum ama farklı artıları için kabul ettim kalmayı.

öyle bir yapı kuramazsın cümlesine +1 vermeden geçemedim.
0
Bruce
(18.05.20)
(4)

İkea Hafslo yatak kullanan var mı?

senolll
https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/yatak-odalari/yataklar/yayli-yataklar/60244463/hafslo-cift-kisilik-yatak.aspxNasıldır bu? Orta sert ve sert seçenekleri?Ya da ikeanın başka yataklarıyla kıyaslayıp şu çok daha iyi dediğiniz?Muhtemelen en ucuzunu alıcam ama Hövag modelinde yatağın içi daha iyi gö
www.ikea.com.tr

Nasıldır bu? Orta sert ve sert seçenekleri?
Ya da ikeanın başka yataklarıyla kıyaslayıp şu çok daha iyi dediğiniz?
Muhtemelen en ucuzunu alıcam ama Hövag modelinde yatağın içi daha iyi görünüyor. İikeaya gidip denemek de lazım.

Teşekkürler
0
senolll
(05.03.20)
donanımhaberin yatak tavsiyeleri forum ksmında ikeanın bir yatak modelini çok övüyorlardı ama bu değildi.. isterseniz bir bakın..
0
omonia
(06.03.20)
hövag tavsiye ederim. bütçen yoksa bu da iyidir. en ucuz yatağı bayağı leş diye hatırlıyorum ama net değilim bu konuda.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.03.20)
aa benimki bu. yaysiz olanlardan almaya odaklanip sonunda yanlislikla aldigim yatak. tersi duzu yok, yayli taraf altta kaliyor. ben memnunum ama yataktan anlayan bi insan degilim.

bendeki sert olan bu arada.

gidip deneyin bence.
0
yoggi
(06.03.20)
Biz hovag kullaniyoruz, sert olandan memnunuz. Ikeaya gidip denemekte fayda var.
0
passive aggressive
(06.03.20)
(2)

Pfizer testini çözen var mı?

mehmed resad
Bana bi mail atmışlar, bilgilerini alicaz onayla diye. sonra da mail ine test yolladık dediler, üç saat geçti yok. geç mi geliyor yoksa bana mı denk geldi sorun?
Bana bi mail atmışlar, bilgilerini alicaz onayla diye. sonra da mail ine test yolladık dediler, üç saat geçti yok. geç mi geliyor yoksa bana mı denk geldi sorun?
0
mehmed resad
(31.07.19)
Bana da gec gelmişti
0
passive aggressive
(31.07.19)
ne testi
0
owaki
(31.07.19)
(11)

para için çalışmak ağrınıza gidiyor mu?

sameidiot
s.b.bu arada dolar 5.79a düşmüş, bi 700 dolar alayım mı?
s.b.

bu arada dolar 5.79a düşmüş, bi 700 dolar alayım mı?
0
sameidiot
(12.06.19)
para için çalışmak ağrıma gitmiyor ama başkası için çalışmak artık ağrıma gidiyor.
0
kimlanbu
(12.06.19)
hayır.
0
giovanne
(12.06.19)
para için çalıştığımı hiç düşünmedim.
düzgün bir hayat için çalıştığımı düşünüyorum sonuçta para amaç değil araçtır. bu sebeple hiç zoruma gitmedi bugüne kadar.
sen sorunca bi düşünmedim değil yine de :)
0
WhyDoesLoveGotToBeSoSad
(12.06.19)
o kadar çok ağırıma giden şey var ki. o aklıma gelmedi. yani sen bize bi şekilde hayat kadını gibi bir şey mi demek istiyorsun?
0
mikahakkinen
(12.06.19)
@mikahakkinen
aslında sorundan ne anlıyorsanız, ya da aklınıza ilk ne geliyorsa ona göre cevap vermenizi isterim.

sözgelimi benim aklıma 1 aylık çalışma sonrası banka hesabıma takip eden ayın ilk iş günü saat 16.20de otomatik ödeme vasıtasıyla gelen para yatırılması konusu geliyor.
0
🌸sameidiot
(12.06.19)
mesleğimin ve çalıştığım konumun karşılığı maaş alamadığım için sırf zaman geçirmeye işe geliyor gibi hissediyorum. tamamen para için çalışmıyorum galiba.
0
mikahakkinen
(12.06.19)
yapıstır hocam
harcama
calis paranı kazan agırına gitmesin bir şey
0
kingcyrax
(12.06.19)
Para icin çalışmak degil de butun gunu işte harcıyor olmak ağrıma gidiyor. Omurden giden zamanın para ile karşılanabileceğini düşünmüyorum.
0
passive aggressive
(12.06.19)
Hem sevdiğim işi yapıyorum, hem de üzerine para alıyorum.
Bu son 10 senedir yaptığım iş. Ama onun öncesinde de para için çalışmak hiç ağırıma gitmedi. Emeğimi veriyorsun, karşılığında ödemeyi ne olarak almak istersin? Ben para olarak almak ve tasarrufumu onunla özgür olarak yapmak isterim.
0
SiyamkedisiZorro
(12.06.19)
hayatım boyunca sadece 1 ay birisinin yanında sigortalı olarak calıstım. Para için calısmak ya da birilerinin bizim ulasmalaya calıstıgımız seylere daha kolay ulasması artık zoruma gitmiyor. 700 doları al ama dolar malesef yatırım aracı değil başka şekilde değerlendirmek lazım 3-5 kurusu
0
Aşk Adamı
(12.06.19)
para için çalışmak ağrıma gitmiyor.
bunu rasyonel bir özgürlük içinde yapamıyor olmak ağrıma gidiyor, işim olmasa bile mesai bitimine kadar çıkamamak gibi. bu dediğimin çaresi kendi işini yapmak ama çok iyi biliyorum ki kendi işimi yaptığım zaman eve geldiğimde hatta tatillerde aklımı kemiren bir çok şey olacak, o yüzden böyle iyi.
0
pofudukayi
(12.06.19)
(44)

Sabah Kaçta Kalkıp, Hazırlanıp, İşe Gidiyorsunuz?

arockm
Merhabalar;1. Sabah kaçta uyanıyorsunuz?2. Evde kahvaltı yapıyor musunuz?3. Kaçta evden çıkıyorsunuz?4. İşe kaçta başlıyorsunuz?
Merhabalar;

1. Sabah kaçta uyanıyorsunuz?
2. Evde kahvaltı yapıyor musunuz?
3. Kaçta evden çıkıyorsunuz?
4. İşe kaçta başlıyorsunuz?
0
arockm
(02.10.18)
Ben öğrenciyim ama eşim için konuşayım:

1. 6'da kalkıyor.
2. Evde kahvaltı yapıyor.
3. 6:50'de evden çıkıyor.
4. İşe 7:30'da başlıyor.
0
Thredith
(02.10.18)
1- 6:30
2- nö
3- 6:50
5- 8:30
0
datnet
(02.10.18)
7.30 da uyanıp 7.45'de evden çıkıp 8.00 da işbaşı yapıyorum. işyeri çok yakın ama maddi durumlardan dolayı bu rahatım yeni iş arayışıyla sonlanabilir.
0
kureseltikinma
(02.10.18)
1. 6.45 kalkış
2. hayır
3. 7:20
4. 8:15
0
ninotevtidze
(02.10.18)
1. 8:00
2. hayır
3. 8:30
4. 9:00
0
peggy
(02.10.18)
1. 06:30
2. Evet
3. 07:20
4. 08:00
0
SiyamkedisiZorro
(02.10.18)
7'de kalkıyorum, kahvaltı yapmıyorum, 7 buçukta evden çıkıyorum, 8'de mesaiye başlıyorum.
0
Bruce
(02.10.18)
1. 7de
2.hayır
3. 7.45te
4. direkt işe gidersem; aracımla 8 olmadan, toplu taşıma+yürüyerek 8.15'te sadece yürüyerek 8.45te iş yerine varıyorum.
0
yemrem
(02.10.18)
7:45te uyanıyorum
hayır
8:15te çıkıyorum
9:30da işteyim
0
evde liyakat kalmamis
(02.10.18)
1. 7.15 ile 7.40 arası.
2. 7.15 te kalkarsam özenle güzel bi tost yahut sandviç hazırlıyorum.
3. genelde (eşimle beraber çıkmayacaksam) 7.50 gibi evden çıkıyorum.
4. mesaim 9 da başlıyor.

kadıköyden motorla karşıya geçiyorum, sonrasında da eminönünden 10 dk otobüs yolculuğum oluyor. 8.10 da evden çıkıp, 8.20 motoruna da binsem yetişirim ama rahat rahat gevşek gevşek işe gitmek istediğim için 8.05 vapurunu kullanarak tahmini 8.50 gibi işte oluyorum.
0
barankovan
(02.10.18)
1. 05:55
2. Hayır
3. 07:05
4. 08:00
0
monogram
(02.10.18)
1. 5:30
3. 6’da spora gidiyorum. Spora gitmezsem 6:20’de kalkıp 7:20’de çıkıyorum.
2. Evet, yulaf ve meyve
4. 8:00 ama ben 7:45te ofisteyim
0
sopiro
(02.10.18)
1. 05:45
2. Hayır
3. 06:30
4: 07:30
0
archery
(02.10.18)
1- 6:15
2. Evde hazırlıyorum, işte yapıyorum.
3) 7:00
4: 7:40 gibi işte oluyorum, kahvaltı yap diş fırçala falan derken 8:10 - 8:15 gibi iş başlıyor.
0
inheritance
(02.10.18)
1. 7.30
2. 8.00
3. 8.15
4. 8.30

memur. büyük bir anadolu ilçesi için.
0
mikahakkinen
(02.10.18)
1. 6:26
2. Hayır
3. 6:58
4. iş 7:45te başlıyor ama servis sayesinde 7:15te şirkette oluyorum
0
dedi ayca
(02.10.18)
1. 7:00
2. Hayir
3. 7:40
4. 7:50
0
dedim ben sana
(02.10.18)
Şu an çalışmıyorum ama son işimde,
7.45
Genelde evet
8.15
8.30
Güzel günlerdi...
0
pastörizesüt
(02.10.18)
1 - 7:20 - 7:30
2 - Hayir
3 - 7:40
4 - 8:30 - 8:45

Saat 10da isyerinde kahvalti yapiyorum. Nadiren de 8:30 gibi yine isyerinde.
0
stavro
(02.10.18)
1. 6:30
2. hayir
3. 6:50
4. 7:00
0
ben de
(02.10.18)
1.6:50
2.bazen sabah psiklojisine bağlı
3.7:38
4.8:30
0
prezarlatif
(02.10.18)
1 - Duş alacaksam 7 de almayacaksam 7.20 de kalkıyorum
2 - 7.55 e kadar evde kahvaltımı vs yapıp giyiniyorum.
3 - Giyeceğim şeyler dün geceden belli olmak kaydı ile.
4 - 7 dakika yürüyüp arkadaşın arabasıyla işe geliyorum
5 - Mesai 8.30 da başlıyor bazen 8.45 gibi giriyorum trafik vs.

____

Arkadaşın arabası ile gitmezsek

1 - 7 de kalkıyorum
2 - 7.30 da evden çıkıyorum.
0
KendineAteist
(02.10.18)
1- Sabah 8'de uyanıyorum net olarak.
2- Evde kahvaltı yapıyorum.
3- Evden 8-45'de çıkıyorum.
4- İşe 9:30'da başlıyorum.
0
windowsguvenlikduvari
(02.10.18)
1- 6.40
2- heyir
3- 7
4- 8
0
fakyoras
(02.10.18)
1- en erken 8.15
2- bazen evde bazen işte yapıyorum
3- 8.40-8.45
4- 9.30 gibi işte oluyorum
0
aquarium
(02.10.18)
6:20 de kalkıyorum. Kahvaltıyı yolda yürürken yapıyorum. 6:45de evden çıkıyorum. Is 8:30da başlıyor. Evden işe gidene kadar trafikte heba oluyorum.
0
superfluid
(02.10.18)
08:15
Hayır
09:10
09:30
0
cakabo
(02.10.18)
1.7:22
2. Hayır, ofiste yulaf meyve yiyorum.
3. 8'de evden çıkıyorum.
4. 9.40 gibi
0
muslugubozukhayrat
(02.10.18)
1. alarmım 7:15'e kurulu.
2. evet, sabah sabah iştahımız almasa da kahvaltısız çıkmayız hiçbirimiz.
3. 7:45 gibi.
4. 9'da ama ofise hep 8:30 gibi gelmiş oluyorum.
0
m e b
(02.10.18)
Arkadasim alacaksa

6:40
Evet
7:30
8:30

Evden arabayla gideceksem

7:00
Evet
8:00
8:30

Toplu tasima kullanacaksam
6:10
Evet
7:10
8:30

Kahvalti yapmıyorsam kalkma saatim + 30 dk
0
passive aggressive
(02.10.18)
1. 06:50'de uyanıyorum.
2. Kahvaltı yapıyorum.
3. 07:45'te evden çıkıyorum.
4. 08:30'da işe başlıyorum.
0
fotrsapka
(02.10.18)
1- Akşam duş almışsam 7.30, sabah duş alacaksam 6.40.
2- Birkaç ay öncesine kadar yapıyordum ama artık yapmıyorum çoğu zaman.
3- 8.10-8.25 arası.
4- 8.30-8.45.
0
ms brownstone
(02.10.18)
1. Sabah duş alacaksam 6.40 yoksa 6.55
2. Hayır yanımda götürüp iş yerinnde yapıyorum
3. 7:15
4. 8:00
0
xdenizx
(02.10.18)
1.07:20
2.evet
3.08:10
4.08:30
0
veritaslibertas
(02.10.18)
1- 6:45'te uyanıyorum yataktan çıkmam 6:55'e kadar yataktan çıkmıyorum.
2- Hayır.
3- 7:10 gibi.
4- 7:45
0
chicha
(02.10.18)
1. 8.40
2. Kahvaltı yapmıyorum.
3. 9.10
4. 10.00
0
fragile lady
(02.10.18)
5:20
hayir
5:52
6:38
0
lifeframe
(02.10.18)
1. 08:00
2. hayır
3. 08:30
4. 09:00
0
rosey
(02.10.18)
1. 08.30
2. hayır
3. 08.55
4. 09.00
0
buiret
(02.10.18)
1-6.15
2-hayır
3-6.25
4-7.00
0
t joe
(02.10.18)
5.38
hayır
5.50
7 de işte olup 8 de başlıyoruz
0
eja
(02.10.18)
12:40 kalkış
12:50 işr gidiş
12:54 varış
13:30 a kadar ofiste kahvaltı
20:00 de çıkış

bisikletle gitmek 53 saniye amk

yer: kadıköy
0
gadlemler
(05.10.18)
06:45 kalkış 07:30 evden çıkış 08:10 işe varış
kahvaltı var ama eşim 06:30 da kalkıp hazırlıyor onu da
0
burya
(05.10.18)
1. 6:20
2. hayır
3. 6:50
4. servis 7:20 de iş yerinde oluyor. iş 8:00 de başlıyor. bu arada kahvaltı ediyorum.
0
zozjotejmnk
(05.10.18)
(6)

İngilizce Mail başlangıcı

yeteramadenedimherseyi
yaklaşık 1000 kişiye gönderilecek bir ingilizce davet mailine nası başlanması uygun olur?to whom it may concern çok mu kötü?
yaklaşık 1000 kişiye gönderilecek bir ingilizce davet mailine nası başlanması uygun olur?

to whom it may concern çok mu kötü?
0
yeteramadenedimherseyi
(07.09.18)
Dear Sir/Madam olabilir bence.
0
tss
(07.09.18)
Dear Sir/Madam +1

to whom it may concern bence guzel durmaz :(
0
cedex
(07.09.18)
resmi bir mail dailse "Hi all," seklinde baslayabilirsin. Dear Sir/Madam da olur. kisileri bcc'ye ekle yalniz. hepsini to'ya yada cc'ye eklersen en az 990 kisiden kufur yersin. "To whom it may concern" cok resmi bir dil. eger bu 1000 kisi devlet daireleri degilse olmaz.
0
crucio
(07.09.18)
Dear Sir/Madam ++++

to whom it may concern daha çok resmi işlerde kullanılıyor.

Hi all ise fazla yılışık olur. herkes herkesi tanıyorsa anca kullanılabilir.
0
hosein
(07.09.18)
givemesomesubstance
(07.09.18)
Dear all yaziyorum ben bazen.
0
passive aggressive
(07.09.18)
(45)

Dindar Bir Ailenin çocuğu ile Dindar olmayan bir aile çoc. evliliği? off of

jihat
merhabalar;evvela er kişisiyim. ailem oldukça dindar, namazında niyazında içkisi vs. olmayan insanlar. Nişanlımın, evleneceğim insanın ailesi ise kıyı kesiminden, kendilerince dindar insanlar. arada cuma namazı, bayram namazı onun dışında alkol kullanan, giyim kuşamları bizimkilere göre "açık saçık"
merhabalar;

evvela er kişisiyim. ailem oldukça dindar, namazında niyazında içkisi vs. olmayan insanlar. Nişanlımın, evleneceğim insanın ailesi ise kıyı kesiminden, kendilerince dindar insanlar. arada cuma namazı, bayram namazı onun dışında alkol kullanan, giyim kuşamları bizimkilere göre "açık saçık" olan insanlar. biz ise ortadayız, ne benimkiler kadar dindar ne de onlarınki kadar dindar olmayan. arada içkimizi içeriz, takılırız vs, hatta kayınpederim ile içmişliğim de oldu orada. (bizimkilerin bundan haberi yok tabii ki)

şimdi bu insanlar kendi memleketlerinde içkili bir düğün istiyorlar, hakları da ne diyeyim, nişan içkisiz oldu. ama ben daha bu bahsi aileme açamadım bile. yani tepkilerini tahmin bile edemiyorum. ne yapacağımı da bilmiyorum. hani kesin katılmazlar içkili olduğunu bilirlerse. artık bu aile stresi beni yedi bitirdi, kaç yaşına geldim, evlenecem ama hala bütün bu prosedürlerin ailelerimize uygun olması derdi ile meşgulum.

bu işlerin bir çıkar yolu var mıdır? büyük olayların çıkmasından korkuyorum cidden.
0
jihat
(29.08.18)
Düğün yapma kurtul. Dünyanın en saçma şeyi için değer mi bunca rezilliğe.
0
pavlis
(29.08.18)
@pavlis hatunun aile tutturdu yapacaz diye. masrafı da fazla orada, en az 40 bin çıkacak ama yine de istiyorlar. ben zaten bizim tarafta yapmayacam.
0
🌸jihat
(29.08.18)
Tanidigim bir cift bu sebepten ayrildi. Ailelerin dindarlık farki yüzünden.
0
herhaltibiliyoring
(29.08.18)
düğün buzdağının görünen kısmı. evlendikten sonra da problemleriniz olacak hayat bakış açısı kaynaklı.
0
kelepir
(29.08.18)
Benim dugunum olsa babam bu sebepten gelmez.
Ickiyi sinirlayabilirsiniz, kisi basi max 2 icki dugune dahildir filan diue. Maddi durumu cok iyi olmayan bi arkadasim oyle yapmisti. Ha sordugunun bu olmadigini biliyorum, asil soruya nasil cozum bulabilirsin bilmiyorum :/
0
kuehles blondes
(29.08.18)
Bu sorunu halletmeden evlenmeyin, hazır fırsat ayağınıza gelmiş halletmek için. Pat diye herhangi bir şeyden bahseder gibi konuya girin, önce biz de arada içiyoruz arkadaşlarla deyip ardından düğün bahsini acin. Böyle olacak gönülleri olsun ayıp olur bir daha düğünleri olmayacak vs. nabza göre konuyu kapatın.

Böyle şeyleri uzattikca gerilim artar, kendi adınıza uzattiginiz bir meselenin de devamı olmuş sizin için. konu alkol değil konu ailenizin onaylamayacagi bir şeyi evleniyor olmanıza rağmen hala gizli saklı yapıyor olmanız. Ama düğün de öyle olamayacak.
0
dafaisss
(29.08.18)
@kelepir sonrasını bir şekilde hallederiz zira yaşadığımız şehirler ailelerden farklı. ailelerinki ise birbirine bayağı uzak hani.
0
🌸jihat
(29.08.18)
iki tane dugun yapin. bir tane gelin evinde, bir tane de damat evinde. ickili ve ickisiz.

ickili dugune alkol almayan insanlari davet etme. ickisiz dugune alkol alan insanlari da davet et. icki icen insanlar daha esnek. icmeyenler genelde kati oluyorlar.
0
Leonardo~Da~Vinci
(29.08.18)
Aha aynı biz :D dörtlü grup kurup dertlesebiliriz.

Yalnız içkili düğün istemek ailenin hakkı değil. 40bin bir araba parası, hem düğün için gereksiz hem de siz zor durumda kalacaginiz için gereksiz. İçkili düğün yapılması sizin ve aileniz için sorun olur. Ama içkisiz yapılırsa karşı taraf için sorun olmamasi lazım. Bence ısrarları çok çok saçma. Biraz yumuşak huylu geldin bana, ezdirme kendini.

En mantıklısi dugunsuz, sade nikah. İlla düğün yapicaz diye tutturuyorlarsa masrafı da karşılamaları lazım.

Valla sorun yaşarsınız siz bu kafa ile. Çünkü hassasiyet gerektiren bir konu ve karşı tarafta ben bu hassasiyeti göremedim.
0
elorelia
(29.08.18)
Servisi gostere gostere degil de masa altindan yapsalar kiz tarafi kabul etmez mi?

Bu sekilde olursa sizinkiler en fazla “zikkim icsinler” tadinda tepki verir. Obur turlu rakilar havada ucusacaksa katilmayabilir sizinkiler. Tek kendileri olsa belki ama “el alem ne der” diye dusunurler buyuk ihtimalle.
0
brkylmz
(29.08.18)
@elo adamlarda içki=su gibi bir şey, ben de anlamadım sanısın ki Çek Cumhuriyeti'ndeyiz. Ama bu konuda ısrarcılar, kızcağız da birkaç defa söyledi ama nafile, babası illa da istiyor. haa içki=leş gibi bir şey olacak. içip dağıtacak millet. babası falan da dahil ama bunu bile istiyorlar.

@brkylmz abi o iş sakat. içki dediğin şey iki dubleden sonra herkes uçacak, olay bu onlarda.
0
🌸jihat
(29.08.18)
Gerçekten merak ettiğim için bi daha soruyorum. 40binlik düğün masrafını kim karşılayacak?
0
elorelia
(29.08.18)
onlar karşılayacak. bizimkilerin zaten böyle bir maddi gücü dahi yok.
0
🌸jihat
(29.08.18)
Onlar karsilayacaksa bırak yapsınlar o zaman, meraka bak. İki üç saat içip eglencez diye bu devirde bu para, üstelik huzursuzluk çıkarmak çok ilginç.

Valla benim ailem dindar. Karşı taraf değil. İçkili düğün konusunda netim, yaptırmam. Ki ben de içmeyi severim. Ama sırf düğünde içilecek diye kendi ailem ile ters düşemem. Kız tarafı ayıp ediyor.
0
elorelia
(29.08.18)
işte öyle olmuyor. adamlar istiyor. bizimkiler katılmasa olur mu ki acaba ya?
0
🌸jihat
(29.08.18)
Kız desin babasına düğüne katılmayacaklar beni zor durumda bırakıyorsun baba diye, belki baba olay çıkarmak istemez?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(29.08.18)
Sizinkiler katilmazsa “damadin ailesi katilmamis!” diye cok fena olur. Bu durumda da ailenle ters dusmus olursun.

Ben diyim, bu israr (kiz tarafinin israri) ve inatcilkk (erkek tarafinin ickili dugune muhtemelen gitmeyecek olmasi) ileride ortaya cikacak bir suru sorunun isaretcisi. Cocuk olsa o bile “nasil yetisecek” konusunda sorun olacak filan of. Zor.
Bu yasinda icki ictigini sakliyormussun, iki aile bir araya gelse, yemek yemeye gitse olay olur. Esinle raki-balik yapsan onu da mi gizli gizli yapacaksin? Ya da sirf esinin ailesine mi yamanacaksin:/

Esinle bu konuda hemfikir olsaydiniz iyiydi ama su anda sikintili.
0
kuehles blondes
(29.08.18)
ailelerin pek de istemediği bir evlilik sanki. böyle şeyleri sorun ediyorlar. çok da bu evliliğe hayır diyemiyorlar bunalıma girip intihar etmeyin diye.
0
kelepir
(29.08.18)
kız tarafı muğlalı, tekirdağlı filan mı?
öyle ise o 2 tane ile sınırlayın filan olayları sökmez. zaten öyle salonda alafranga da olmuyor. bildiğin kuruluyor masalar geliyor keşkekler gidiyor rakılar.
ve de evet, nasıl suriyeden başlık parası vermeden kız alamazsın, muğladan da içkisiz kız alamazsın. bu iş öyle. şan, şeref meselesi. hele kızın amcası dayısı düğün yapmışsa, kızın ailesi illa ki yapmak zorunda. 3 tane de fazla içmek zorunda.
ya siz uzak değil misiniz? uzağız de. annen/baban gelmesin. yok mu hiç içkili ortam kaldıracak kuzen muzen bir şeyler ? 2-3 kişi onlar gelsin.
not: konyalıyım içkili düğün yapsam beni vururlar. ama bedava içki bulsa hepsi içer :D anlıyorum seni.
0
niye ama
(29.08.18)
Eloya anlam veremedim. Niye kız tarafı ayıp ediyor ? Nasıl diğer ailenin hassasiyetleri varsa belki bu konu da kız tarafının hassasiyetidir. Niye saygı sadece tek tarafa olmak zorunda ?
0
biravekahve
(29.08.18)
Hocam esimin ailesi agir dindar ben ateistim. Esim biliyor ama ailesine muslumanim diye yutturduk. Bizim aile iciyor iki dugun yaptik bizimkine annesi geldi babasi gelmedi onlarin dugunune bizimkiler geldi. Onlarlaylen din iman konusuyoz bizimkilerle her turlu konudan. Evet genel olarak zor. Genel hayat tarIninyurutmek falan. Mesela ickili bir fotografimi sosyal medyada payalsamiyorum eve anne babasi geldiginde viskilerimi sakliyorum falan ama bir sekilde yurutiyoz. Esinin anlayisli olmasi lazim bu noktada. En iyisi yurt disina gitmek. Biz de oyle dusunuyoruz
0
tar minastir
(29.08.18)
Bence karşı tarafın ailesi bu saçma isteklerinden vazgeçmeli. Orta yol bulunmak zorunda ve içki olmazsa olmaz bir şey değil. Bu işin tek yolu karşı tarafın ailesinin vazgeçmesi. Çok istiyorlarsa masa altından içsinler.
0
mutlusismankedi2015
(30.08.18)
Adamlar düğünü kendi yapıcak oğlan tarafı illa biz gelmicez diyolarsa onlara bok yemek düşer :D bu mu farklı görüşlere saygı içmek zorunda değilller oğulları için gelip orda oturacaklar yani nedir. Bana içkili düğün yaptırmammm!!1 diye biri gelse gerçekten sinirlenirim kız arkadaşın anlayışlı değil denmiş tam tersi gayet iyi idare etmiş bence.
Ayrıca bir tarafın kararından tamamen vazgeçmesi nasıl orta yolu bulmak oluyo?
0
pastörizesüt
(30.08.18)
biravekahve'nin dediği doğru.
elo'ya ben de anlam veremedim.

içki içen insan için içkisiz düğün kadar yavan bir şey olamaz.
ki nişan içkisiz olmuş, bence bu yeterince büyük bir fedakarlık.

içkili düğünde kimse kısıtlanmaz, istemeyen içmez.
içkisiz düğünde, kızının düğününde rakı içmek isteyen, şampanya patlatmak isteyen baba (artık meşrebine göre) bu isteğini yerine getiremez.
yani içkisiz düğünde bir kısıtlama var.

ayrıca içkisiz düğün mü olur?

bu tarz kısıtlayıcı düşüncelerle yaşayan insanların evlatlarının mutluluğunu tehdit etmesini çok adaletsiz buluyorum.
üstelik aile oldukları için saygı da göstermek lazım, ama mesela ben işte bu yüzden evlenmekten falan soğurum.

yani içkili düğüne gidince ne oluyor?
deri üzerinden emilim yoluyla falan alkole mi maruz kalıyorlar?

şöyle mantıksız şeylere aileniz olsalar dahi prim vermeyin yahu.
sizin mutluluğunuz ne olacak?
yani içki var diye düğüne gelmeyeceklerse zaten gelmesinler, siz de boşuna strese girmeyin.

hangi ana baba evladının düğününde masa altından içki içer ayrıca ya?
iyice saçmaladınız artık.
ne münasebet?
sevmiyorlarsa, gelirler ve içmezler.
iyice cahil, yobaz, abuk subuk bir toplum olduk.
aileniz neticede, kusura bakmayın ağır da konuşmak istemiyorum.
ama istemeyenin ağzına şişe dayanmadıkça bunun savunulacak bir tarafı yok.
0
blatta hiberna
(30.08.18)
@blatta, hocam, "içkili ortamda bulunmak günah" velkam tu tutucu anadolu şehirleri. dünyevi müzik çalınıyor diye ortamı terk eden, kadın-erkek bir arada diye girmeyen ve düğün sahibine buğz eden..neler var neler.

ben içki içmeyen aile için bir kulp bulunsun, gelmesinler, fikrini önermiştim ama (özelden de yazılanlara göre) ciddi ciddi imkansız gibi.

anne-baba da illa gideceğim diyorlarsa, oturun konuşun, bakın bu düğün içkili olacak, bunun alternatifi de yok diyin [ben içki içmiyorum ama ailem içiyor olsa ve ailede düğün raconu bu olsa, masrafını çekip biz yapacağız deseler "hayır yapamazsınız" demez kimseye de dedirtmezdim, kız tarafından böyle bir şey beklemek bence haksızlık]. bir kıyamet kopacaksa, düğün günü kız evinde kopmasın bari. yani kopacaksa şimdiden kopsun. belki sindirirler o zamana kadar.

ha sindiremediler. o zaman bir kıyamet daha şöyle kopacak. en güzeli, düğün içkili diyerek gelmeyecekler. nişanlınız da bunu böylece kendi ailesine söyleyecek. bu sefer de onlar köpürür ama düğün zamanına kadar umulur ki sakinleşirler. yalnız kimse sindiremeyip ama aileler de yüz yüze gelirse şenlik olur, hadi kolay gelsin.

sizin yapacağınız bunları söylemek, kenara çekilmek.

çok düğünde böyle şeyler oluyor. tek değilsiniz. üstelik düğün 1 gün, geçim her gün. siz bu aile yapılarına rağmen geçinmeyi göze aldıysanız, düğünü de bir şekilde halledersiniz.
0
niye ama
(30.08.18)
trakyalıyım. düğünü içkili adında yapmadık ama zaten bizim kültürümüzde içkisiz düğün çok azdır. en azından illa eşe dosta kasalarla bira ısmarlanır. onlar da kendilerince içerler. eşimin ailesi de dindar. ailece geldiler, bir köşede oturdular ve eğlenceyi izlediler. kimse onları rahatsız etmedi. aksine kendi memleketleri için "gelsinler, burada düğün görsünler" dediler.

bence ailenizin tavrı gereksiz, madem masrafı da üstlenecekler diğerleri. size de gelip teşrif etmek düşer. sizin kültürünüz böyleyse onlarınki de öyle. maksat çocuklarının mutluluğunu görmek değil midir!

yani pastörizesüt ve blatta hiberna +1
0
duyond
(30.08.18)
@niye ama:

benim anlamadığım şey, kendileri içmedikleri için saygı beklerken, başkalarının içmesini kısıtlıyor oluşları ve bir de bunun üzerine saygı beklemeleri.
hatta bekledikleri gibi, bu saygıyı da burada yazan birkaç arkadaştan bile görüyorlar.

iyice yavan, iyice cahil, saçma sapan bir topluma dönüştük.
bunun saygı görmesi aile olsalar dahi benim çok karşı olduğum bir şey.

siz içki içiyor musunuz?
siz karınız olacak kadının ailesinin içki içmesinden rahatsız olmuyor musunuz?
bu kadınla evleniyor musunuz?
o zaman yaparsın düğününü, gelen gelir, gelmeyen gelmez.

bu konularda her yazdığımda buna aile terörü diyorum ve tekrar ediyorum.
hem cahilce bir şekilde, abuk subuk şeyler için diretiyorsun, hem de haddini aşıyorsun.
buna karşılık sadece aile olduğun için bir de saygı görüyorsun.

bence bir insan ayağını yere basıp kendini saydırmayı bilmeli.
ailesine de, başkalarına da.
kimsenin evlenme çağına gelmiş evladına bu stresi çektirmeye hakkı yok.

gelir, efendi gibi tebrik eder, altınını takar, pastasını yer gider içki içmiyorsa.
kimse kimsenin ağzına kadeh dayamıyor.

"ailemle aramı bozamam" olayına da şöyle anlam veremiyorum...
onlar senin huzurunu bozuyor, düğününü burnundan getiriyor ama?
hem de sadece bir bardakta kendi halinde duran bir sıvıyı içmeme hakkına sahipken.

biz bu kafayla hiç yol alamayız.
birey olma konusunda koca bir sıfırız.
birey olmaktan kastım da bireyselleşmek, avrupalı gibi yaşamak değil.
birey olmak, sözünü geçirmek, kendi istediği yolu tutturmak vb.
0
blatta hiberna
(30.08.18)
Keşke zamanında sen de kayınpederinle içmeseydin. Seni bu konuda rahat gördükleri için aileyi de bi şekilde ikna eder canım o kadar katı değillerdir diye düşünmüşlerdir.
Benzer sorun bizde de var mesela ama alkol'ün a'sı geçmiyor aileler bir araya geldiğinde, çünkü o yasaklı konu. Ben eşimle içerim ama bunu sadece 2'miz biliriz onun ailesi de benimki de bilmez, gerek yok. Onun ailesi bilse mutlu olur(tahmin ediyolardır belki), ona göre farklı aktiviteler çıkarırlar benimle birlikte içmek için, ama bu sefer benim aileme ayıp olur. Bu yüzden en azından düğün geçene kadar bilmeselermiş keşke...

Şu aşamadan sonra yapacak bişey yok o tartışmaları yaşayacaksınız hazır olun, biz düğün istemiyoruz siz istiyosunuz ozaman siz çözün diye aileleri birbiriyle baş başa bırakın. Emin olun size yaptıkları çirkefliği(kimseye hakaret etmiyorum yanlış anlaşılmasın, tavrı hangi kelimeyle anlatacağımı bilemedim) birbirlerine yapmazlar. Aralarında çözsünler, siz katılmayın. Ya da katılıyomuş gibi yapın ama iki tarafa da az az hak verin.
0
megalomaniac
(30.08.18)
@ blatta

ben de bu bağnazlıktan hoşlanmıyorum. ve herkesle de çat çat konuşuyorum etrafımda zaten :)

ama işte, özellikle dinci kesimin son senelerde iyice abarttığı bir, başka yaşam şekillerine saygı duymama resitali var.

var yani. içki bir kenara. kızın başı açık, gelinliği kolsuz diye ne kıyametler ne kıyametler koptu gözümün önünde. ama ne oldu, kız-oğlan biz istiyoruz dediyse kimse bi mok yapamadı.
sevimli mi, değil. düğün günü bu tatsızlıklara ne gerek var? kendi çocuğun yahu, kime ediyorsun? ama laf anlatmak çok mümkün değil.

o yüzden herkesin gönlünü hoş tutmaya uğraşmamak lazım. olmuyor çünkü. bunu kavgasını verme zamanı da düğün arefesi değil. verilecektiyse çooook önceden yapılacaktı, o bireysel alanı koruma mücadelesi.

dediğim gibi ben olsam sadece durum bu der (o da düğün günü hır çıkarmasınlar diye, onu da baştan derim hır çıkaracak olan gelmesin) kenara çekilirim. elbette ailemle de kötü olmak istemem ama durum bu, sonuçta ben evleniyorsam eşimin ailesini de saymak durumundayım. bitti.

bir düğün arifesinde, bu kadar katı olunan konuları ha diyerek çözmek, maalesef mümkün değil. keşke olsaydı. ne kadar çözüm bulmaya çalışılsa o kadar çetrefilli hale gelecek işler bunlar. sadece, saygılı sakin bir biçimde böyle böyle deyip kenara çekilmek lazım.
0
niye ama
(30.08.18)
Kaç yaşına geldim diyorsun ailenle bu konuları konuşamıyorsun. Sen evlenme arkadaş siktir et.
0
eksimeksi
(30.08.18)
Kiza yazik olmus ailesine de tabi

Tam ozledigimiz akp turkiyesi olmus masallah

Blatta helal. ickisiz dugun olmaz. hayatinda bi kere evleniyosun kac yasina geldim diyosun ana baba dusunuyosun evlenmeye de muktedir degilsin o zaman
0
kush
(30.08.18)
Bu konular da içki içen kısım feragat edebilir siye düşünüyorum. İçmezse ölmez ama dindar bir aile düğününde içki olması daha farklı. Ben de aynı durumdan mğzaripim
0
gazozailacatmauzmani
(30.08.18)
Buradaki cevaplardan bile anlaşılıyor ki dindar olan taraf kendini hep tercihine saygı duyulan olarak görmek istiyor bu durumda senin ailenin bundan taviz vermeyeceği açık. Ben de neden içen taraftan bekleniyor anlamıyorum. Bir taviz varsa iki taraftan biraz olmalı.
Bence siz ailenize bir an evvel anlatın eğer istemiyorlarsa oradaki düğüne gelmezler. Zaten sizin tarafınızda yapılmadığına göre düğün o kadar da önemli değil ailen için. Gelinin tarafına da anlatın bunu büyük bir olay gibi görmeyip saygı duyarak karşılamalılar bu durumda.
0
eksi sozlugun tatli insani
(30.08.18)
Benzer durum bizde de var. Ickili düğünü birak, duz nikahta nasil bir araya getirecegimiz bile problem. İnsan kafayi kiriyo bi yerden sonra.

Dugun yapmamak ilk secenek ama kacinilmazsa da nikahtan sonra, kiz tarafına ickili kokteyl tarzi bi kutlama yapin. Ailenize de bunlaaağrrr kutlama yapmak isiyomus icki de iciyolar, onlara ayri bir aktivite duzenleyecegiz mecburen diyin yapacak bi sey yok.

Çözümü yok yani bu olaylarin, kesin olan tek sey kimseyi mutlu edemeyeceksiniz. O yuzden arada ustunden kamyon gecen siz oldugunuz ve bi turlu ölmek bilmediginiz icin oldurmeyen sey guclendirir diyerek biraz da siz ailelerden anlayis bekleyeceksiniz, uzuleni kirilani azicik gormezden geleceksiniz mecbur.
0
passive aggressive
(30.08.18)
biz yaptık bu evliliği hiçbir sorun yaşamadık.

evlilik döneminde aileler sorun yaşadı ama o dönem olanın o dönemde kalmasını sağladık.
0
tchuck
(30.08.18)
ama biz düğün yapılmasını engelledik bir şekilde.
bence siz de engelleyin. nikah yapıp oradan rakı balığa geçmiştik arkadaşlarla.
0
tchuck
(30.08.18)
Dediğin durumun içerisindeyiz biz de. Biz olay çıkmaz desek bile belli olmaz. Zaten ben daha kendi işimde olay çıkıp çıkmayacağına emin değilim.

Yapacağınızı bilmiyorum da yapmamanız gerekeni söyleyeyim ben size. Gidip de karşı tarafa "ben içkili düğün yaptırmam" deme, diyemezsin. Bu evlilik işi nasıl tek başına verilen bir karar değilse, düğün ve diğer tüm olaylar da ortak karar verilmesi gereken şeyler.

Benim şu an için imkanım yok. İmkanım olsaydı yemekli ve içkili düğün yapmayı çok isterdim. Çünkü ailemde "şunun düğünü olsa da bi göbek atsak" tayfası kadar "şunun düğünü olsa da bi içsek" tayfası var. Ve babamın özellikle bu isteği olduğunu çok iyi biliyorum. İçkili düğün güzel bir şeydir bi artisliği yoktu zaten. Millet adabıyla yer içer oturur.

Ben diğer arkadaşların söylediklerine katılıyorum. Muhafazakar kesim nasıl anlayış bekliyorsa onlar da anlayış göstermeli. Eğer illa içkili düğün yapılacaksa garsona söylenir ayarlanır. Ha en güzeli hiç girmemek bu işe. Çünkü içkisiz yaparsanız karşı taraf memnun olmayacak, içkili olursa siz olmayacaksınız.

Ben olsam tüm samimiyetimle hem ailemle hem de karşı taraf ile bi görüşür nabız yoklardım. Orta yol bulurdum.

Bu arada karşı tarafın yaptığı bir ayıp yok.
0
kablelvuku
(30.08.18)
içkisiz düğün olmaz. ailenin alkol takıntısına bir dur de bence. Kimse onlar içsin diye onları zorlamıyor. Biz içmiyoruz onlar da içmesin alkol dağıtılmasın kafası biraz gericilik oluyor. Alkol için olan masrafa katılmamaları okay ama düğüne gelmemek normal değil.
0
sonsuz
(30.08.18)
Bu yaşa geldiniz, evlenip yuva kurmayı düşünüyorsunuz ama ailenize alkol aldığınız gibi bir konuyu anlatamıyorsunuz. Bence durum şu anki düğün olayından çok daha ciddi. Bir ömür nasıl geçecek böyle, sürekli bir tarafı idare ederek mi? Bence bu düğün meselesinden ziyade daha kalıcı bir çözüm bulmanız gerek bu soruna ama biliyorum ki şu anda tek önceliğiniz düğün ve şu düğünü atlatayım gerisi umurumda değil diyorsunuz. Daha sonra aile bir araya gelmelerinde, bir tatil fotoğrafında ortak bir düğünde işler daha da büyüyecek vs vs

Ne diyeyim neye inanıyorsanız o yardımcınız olsun. İşiniz zor.
0
nickfury
(30.08.18)
Çıkar yolu yoktur, büyük olaylar çıkar, hazırlıklı ol. Muhafazakar aileler bu konuda müsamahalı değil. Tanıdığım bi aile geline orospu gibi giyinmiş falan diyecek kadar ileri gitmişti, düşün annen bunu diyen. sırf bu tarz inatçılıkar yüzünden çok saçmaşeyler oldu. sen düşün olayları.
0
roket adam
(30.08.18)
Sizinkiler düğüne katılmasa olmaz, annenin içine bir ömür dert olur. Onunki aile de seninki ne ? sen ağaç kovuğundan mı çıktın ? Nişanlının ailesi ile konuşup orta yolu bulması şart, senin görüşlerinin, ailenin isteklerinin hiç mi bir önemi yok ? Bu kadar kültür farkı varken bir zahmet saygı duysunlar, siz de çıkıp mevlütlü düğün olacak, haremlik, selamlık oturulacak deseniz ne hissederler ? Arada kültür farkı olabilir çok normal, ama iki tarafın da anlayışlı ve orta yolu bulucu olması lazım, bizim istediğimiz gibi olacak diye diretmek hiç şık bir davranış değil.
0
elikası
(31.08.18)
Bu arada neden içen taraf taviz vermek zorunda onu gerçekten hiç anlamıyorum bu tarz konuda ailesi muhafazakar birisi olarak. İçmeyene zorla için demiyorsun ki? İçen içsin, içmeyen içmesin. Burada çok net ve dik durulacak tek bir konu var, o da sen kendi anlayışını bana dayatamazsın. Ben sana zorla içirmiyorsam sen de bana zorla içkiyi bıraktıramazsın. O yüzden geri adım atacak bir şey yok, kendinizi suçlu hissetmeyin.
0
roket adam
(31.08.18)
düğünü kız tarafı yapıyormuş, onlar karşılıyormuş o zaman onların dediği olur. ortaklaşa yapılsaydı ailenin de söz hakkı olurdu. ya da ailen yapsaydı istedikleri gibi alkolsüz yapabilirlerdi, kimse de çıkıp "neden alkol yok" diyemezdi. bu kadar basit.
0
xvyz
(01.09.18)
dindar aile kim ki karşı tarafın yaptığı düğünde "içmesinler" diyebiliyor? kimsenin haddine değil. kızın ailesi haklı.
0
brakgn
(02.09.18)
kizilcik serbeti bölümü gibi duyuru olmus:). neye karar kildiniz en son?
0
sonsuz
(16.05.24)
(6)

Küf kokan ekmek yedim.

ya ben lan neyse
küflenmeye yüz tutmuş ama görünürde küfsüz. mikroskopik düzeyde illaki küflenmiştir ama.marketler kapalıydı. zeytinle yedim. bir şey olur mu?
küflenmeye yüz tutmuş ama görünürde küfsüz. mikroskopik düzeyde illaki küflenmiştir ama.

marketler kapalıydı. zeytinle yedim. bir şey olur mu?
0
ya ben lan neyse
(21.08.18)
kuflerini temizleyip yedigim cok oldu. bi sikinti olmadi su ana kadar, uzun vadede ne olur bilmiyorum :)
0
superfluid
(21.08.18)
yedikten sonra buraya yazdığın çok iyi olmuş :D

gaz zehirlenmesine karşı yoğurt derler ama buna fayda eder mi bilemiyorum. bir şey olmamasını dilerim.
0
karabasun
(21.08.18)
Kronik küf yiyicisi değilsen bir şey olacağını sanmıyorum. Bir de tükettiğin miktar önemli. Çok miktarlarda ve uzun süreli tüketildiği durumlarda, mantarın türüne ve ürettiği toksine göre ciddi karaciğer hasarından tutun alerjiye oradan kansere kadar birçok duruma neden olabilir.
0
einsteinin kedisi
(21.08.18)
Mide asitinde erir gider o bişey olmaz. Benim de ekmek yokluğunda yemişliğim vardır.
0
curukturpkokusu
(21.08.18)
afiyet olsun
0
Delay Fuze
(22.08.18)
Kuf toksinleri uzun vadede ve yuksek miktarda türüne gore kanserojen olabilir ve mide asidinde erimez. Tek sefer yemekten bi sey olmaz ama.
0
passive aggressive
(22.08.18)
(11)

Kiz arkadasa yemek

art vandelay
Merhabalar,Kiz arkadasimi ilk defa eve yemege cagiracagim. Etkileyici bir yemek yapmak istiyorum, onerisi olan var mi?
Merhabalar,

Kiz arkadasimi ilk defa eve yemege cagiracagim. Etkileyici bir yemek yapmak istiyorum, onerisi olan var mi?
0
art vandelay
(20.08.18)
www.youtube.com
patates püresi ve salata. vejetaryen ise üzgünüm yardımcı olamayacağım.

bir de şarap.
(kesinlikle et olmalı)

lazanya da güzel gider.
0
gebere jackson
(20.08.18)
normal ev yemeği yap. alengirli bişeyler yapma derim. özellikle kaşarlı vb bir yemek yapma, kız rahatsız olmasın yerken. veya yenilmesi için ritüele gerek duyan bir şeyler de yapma. düz kaşıkla çatalla yenilen şeyler yap.
0
Tears of Devil
(20.08.18)
Sizin yemek konusundaki yetenek düzeyinizi, kız arkadaşınızın ne tür yemekler sevdiğini bilmediğimiz için, ne desek boş. Küçük kesilmiş parça kuzu eti alıp, soğan, kırmızı/yeşil/sarı biber, mantarla kavurup, renkli ve lezzetli bir yemek yapabilirsiniz. Yanına beğendi olabilir. Beğendi zormuş gibi bir algı yaratsa da, aslında kolay bir yemek. Közmatik diye satılan 10TL'lik aparatlardan, ocağın üstüne koyun, 4 tane patlıcanı, çevire çevire közleyin. Ona üşeniyorsanız, direkt fırına atıp 250 derecede közleyebilirsiniz. Sonra, biraz tereyağı ile, iki kaşık unu, mis gibi kokana kadar kavurun. Karıştırarak, süt ekleyin ve boza kıvamına gelsin. Topak topak mı oldu? Hiç sorun değil, daldırın blendırı içine. Sonra, patlıcanları soyup, bıçakla iyice kıyın. ardından, hazırladığınız beşamel sosu ekleyin, karıştırarak pişirin. SOn adımda, biraz kaşar da ekleyin.

Tatlı olarak da, vişneli cheese cake, beyaz çikolatalı mus ( www.sweetandsavorybyshinee.com ) veya yetenekliyseniz devil's food cake ( cafefernando.com ) yapabilirsiniz.
0
agluna
(20.08.18)
Ben karnı yarık yapmıştım. Benim yaptığıma inanmayacağını bildiğimden kendimi yaparken çekip youtube'a atmıştım :D Kız "bunu sen yapmış olamazsın" deyince de televizyondan 1080p izleterek utanıp kahroluşunu izlemiştim...
0
farabi
(20.08.18)
Chili con carne, vejeteryanse sin carne. Yanına pirinç pilavı, salata ve şarap

Balık, salata ve şarap
0
lolita
(20.08.18)
Lazanya.
Fırında tavuk patates ya da balık.
Kremali mantarli spagetti.
Fırında makarna.
0
passive aggressive
(20.08.18)
Lazanya + salata + şarap diyorum ben de.
0
ms brownstone
(20.08.18)
opusurken kokacak falan malzemesi olmasin. sarimsak veya cig sogan olmasin. agir, yedikten bir saat sonra uyku getirecek seyler olmasin.
0
hot potato
(20.08.18)
retorique +1
0
bugun hava gunluk gureslik
(20.08.18)
Zamanınız varsa mantarlı risotto yapın. Çok kolay ama biraz zaman alıyor sadece. Yanına da şarap...
0
luin 41
(20.08.18)
karides sote yanına şarap.

Karides afrodizyak etkili olduğundan %100 sevişme garantisi veriyorum.
0
legalize marijuana
(20.08.18)
(5)

Klon sorusu

Sandman
Sevgiliniz veya eşiniz öldü imkanınız olsa sevgili veya eşinizin genetik materyalini kullanarak klonlar mıydınız
Sevgiliniz veya eşiniz öldü imkanınız olsa sevgili veya eşinizin genetik materyalini kullanarak klonlar mıydınız
0
Sandman
(18.08.18)
Hayır. Bununla ilgili bi Black Mirror bölümü de var diye hatırlıyorum.
0
idonthaveatvset
(18.08.18)
Hayır.
0
sutlu nescafe
(18.08.18)
neden olmasın?
0
lata
(18.08.18)
Klonlama sonucu bebek olarak dunyaya gelecekse gereksiz. Oyle bi film de vardi.

Yaşı ayarlayabilecegimiz insan klonlama teknolojisine eristiysek bu sefer genomda ufak regulasyonlar da yapmak da elzem olacaktir, bu durumda da klonlanan kişi sevgili ile birebir ayni kişi olmamış olur. Yani sevgilinin genetik materyali kopyalanmis olur ama o kisi mevcut sevgili ile birebir ayni kişi olmayacaktir onun da isteğe ozel seks robotu ısmarlamaktan bi farki olmaz pek.

Dolayisiyla san juniperoda bir araya gelmek daha mantikli.
0
passive aggressive
(18.08.18)
Klonlasam bebek olmayacak mı? Öyle sapık gibi olacağına olmasın. Ayrıca tecrübe gibi insanı insan yapan en önemli kısımlar gitmiş olacak.

Bir de klonlarsam ve öldüğü yaşında karşıma çıkarsa, hafızayı adama download ediyorlar mı? Sıfırdan tanışacaksak daha beter; hem bana aşık olacağının garantisi yok, gidip başkasına aşık olsa iyice cinnet geçiririm, üstüne de en güzel anlarımız adamın kafasından gitmiş olacak.

Hem öldüğü yaşta geliyorsa hem bir şekilde hafızayı yedeklemişlerse, o zaman kaldığımız yerden devam edebiliyorsak, olur.
0
aychovsky
(18.08.18)
(10)

PinkFloyd-Hey You. Sevmeyen sevgili

hz emreyiz
Yıllardır gerçek aşkı beklerdim bu şarkıyı yollamak için. yolladım. Sevmedi. Hatta Sonuna kadar bile dinlemedi :( tamam çok tarzı değil biliyorum ama böyle olunca da bayaa üzüldüm.
Yıllardır gerçek aşkı beklerdim bu şarkıyı yollamak için. yolladım. Sevmedi. Hatta Sonuna kadar bile dinlemedi :( tamam çok tarzı değil biliyorum ama böyle olunca da bayaa üzüldüm.
0
hz emreyiz
(18.08.18)
daha bugün dinledim. güzel şarkıdır vesselam.
0
dreadplayer
(18.08.18)
Pes.
"open your heart i'm coming home" bundan da mı etkilenmemiş?
Sen ilişkini gozden geçir bence.
0
Amaranta ursula
(18.08.18)
hey you bir aşk şarkısı değil.

ben de çok çok severim. 18-25 yaş arası sevgilim a şarkısını beğenmezse kötü hissettiğim dönemler oldu ama artık severse sevinirim, sevmezse de ok.
0
washe
(18.08.18)
Derhal ayrıl
0
bass solo take one
(18.08.18)
Olm ben sevgilime şarkı atıyordum "beni lütfen kendi şarkılarımla baş başa bırak" diyordu. Ha sonra noldu, zaman geçtikçe arabada dinledikçe ben işte gönderdikçe vs. oldu sana bir kedi. Ne göndersem şukusunu eksik etmiyor şimdi.
0
kablelvuku
(18.08.18)
Aynı şarkıları sevmek, aynı filmlerden hoşlanmak ideal aşkın mutlak göstergesi değildir. Zaten bir insanla birebir aynı kişi olmak da bence çekilir şey değil. Bu şarkıyı beğenseydi bile yarın bir gün mutlaka başka bir konuda, hatta belki çok daha hayati bir konuda görüş ve beğeni farklılığı ortaya çıkacaktır. Gerçek aşk, hayatımın aşkı, ruh ikizim diyeceğiniz insan sizin birebir kopyanız değildir. Böyle bir beklenti gerçekçi de değildir. Benzerlikler bir bağ kurmada yardımcı olur bu bakımdan işlevi vardır ama farklılıklar da insana yeni şeyler öğretir, kendini geliştirmesini sağlar.
0
nihayet
(18.08.18)
20li yaslarin 2. yarisini astiysaniz sen de bu durumu aş, ilk yarisindaysaniz paylasimlar konusunda zevk ve görüş ayrılığına dusup ustesinden gelme zorluğu cekmeniz olasi.
0
passive aggressive
(18.08.18)
Kendim için konuşacağım. Müzik, hayatımın olmazsa olmaz tek unsuru. Kült müzisyenler hayatımın olmazsa olmaz üyeleri. Pink Floyd ise resmen bir dogma. Beğenmediğini beyan eden kim olduysa iletişimi kestim. Azıcık müzik kulağı olan herkesin severek dinleyeceği bir müzik neden beğenilmez onu da anlamış değilim.

Eğer sizin için de durum böyleyse ya kendisiyle müzik konusunda herhangi bir iletişimde bulunmayacaksınız ya da ardından bakacaksınız. Ortak zevk çok önemli. Eğer yoksa şansı zorlamamak lazımdır.
0
desdenova34
(20.08.18)
Selam, maalesef sevgilinizin ruhunu şeytan ele geçirmiş. O, ruhu olan, duyguları olan bir insan değil. Kendinizi kurtarın, yoksa ona dönüşeceksiniz. Duygularınız yitip giderken etrafı boş nazarlarla süzen, yalnızca fiziksel ihtiyaçlarını gideren insan formunda bir canlı halini alacaksınız.

O artık kurtarılamaz. Şeytanın hizmetkarı olmuş. Sizi de şeytanın kölesi yapmak için çabalayacak.

Önce, "Aslında abartılacak kadar iyi şarkılar değil bunlar" diyerek içinizdeki hisleri köreltmeye başlayacaksınız. Sonra, dinlerken keyif almamaya başlayacaksınız. Sonraki ve son adım ise, içi boş, ruhsuz şarkılar dinlemek. Ve artık siz de ruhu çekilmiş, içi boşaltılmış olarak o ruhsuz ve içi boş şarkılara döneceksiniz.

Sevgiliniz, sizin etrafınızı duvarla örmek için taş taşıyor. Öldürebilirseniz öldürün, mümkün değilse uzaklaşıp kendinizi kurtarın. Açılacak bir kalbi kalmamış sevgilinizin.
0
rahip janick
(20.08.18)
sevdiğim kişi elektronik müzik dinliyor-du ki nefret ederim. bana attığı şarkılara 10 saniye katlanabiliyor-dum. müzikten konuşmazsınız olur biter, konuşacak sürüyle konu bulabilirsiniz pekala.
0
gebere jackson
(20.08.18)
(5)

kadın mutfakta bir şeyle uğraşırken

kosun lan mevzu var
erkeğin gelip arkadan sarılması klişesi ne zaman başladı?böyle bir şey mi var?yani ilginç bir şekilde kadınların çoğu da bunu şefkat dolu buluyor galiba. tamam ama neden özellikle mutfakta?veya tam tersi neden olmuyor?tornavidayla bir şey söken erkeğin arkasından gelip sarılan kadın var mı?
erkeğin gelip arkadan sarılması klişesi ne zaman başladı?

böyle bir şey mi var?

yani ilginç bir şekilde kadınların çoğu da bunu şefkat dolu buluyor galiba.

tamam ama neden özellikle mutfakta?

veya tam tersi neden olmuyor?

tornavidayla bir şey söken erkeğin arkasından gelip sarılan kadın var mı?
0
kosun lan mevzu var
(11.08.18)
Insanlar kadını mutfakta görmek istiyor. Erkeği de kadini koruyan kişi olarak benimsemiş. Kadın degil, erkek sarar. Yani erkek tornavidayla çalışırken kadın ona karisamaz, erkeği saramaz. Geleneksel cinsiyetcilikte durum böyle.
0
Traveller
(11.08.18)
mor bembombom + 1

İş mutfakta, tornavida da değil de; sevdicek senin dışında bir işe odaklanmış ve ona öyle odaklı odaklı bakarken şcelemesi ve sarılması çok güzel oluyor. Niyeyse bir şeye odaklanmış sevdicek en üstüne atlanılası sevdicek oluyor. Artık başka ille uğraştığından aslında kıskanıp farkına mı varmıyorum, evrimsel olarak “Bu adam böyle odaklandığına göre az sonra syrl yanar, vahşi hayvanlar ikişmez. Türümüzün devamını dağlar bu adam” diye mi düşünüyorum; o bilinçaltı kısmısını biliyorum ama ciddi işle uğraşan birinin seksapeli de fena oluyor nedense.

Ayrıca
youtu.be
0
aychovsky
(11.08.18)
Erkek arkadasim yemek yaparken gidip sarılıyorum. Ben yemek yaparken o sarilirsa sinirleniyorum. Bence her şeyin bi şeyi var.
0
passive aggressive
(11.08.18)
Bence de kadin erkek fark etmeden bir şeyle uğrasirken sarilma olayi var. Belki o halini sevmek, belki ben buradayim hatirlatmasi yapmak, belki sebepsiz, olur yani. Mutfaktaki kadina sarilmak görsel açıdan estetik ve yerine göre seksi bulunduğu icin her yerde dolaşiyor, o yuzden klişe oldu o kadar.
0
aquarium
(11.08.18)
Ayakta sabit durarak yaptığı herhangi bir aktivite olabilir bu. Maksat sarılmak. Tenis oynarken gidip arkadan sarılsan saçma olur kafana raketi yersin.
0
[GODDARD]
(11.08.18)
(4)

hayatı ciddiye alma motivasyonunuz nedir?

boyle buyurdum
inançsızlara soruyorum.
inançsızlara soruyorum.
0
boyle buyurdum
(08.08.18)
geçim derdi
0
kablelvuku
(08.08.18)
Yaşamın kendisi.
0
passive aggressive
(08.08.18)
Kendi kisiligim.
0
kuehles blondes
(08.08.18)
Sevdiklerim not: inançlıyım
0
for day to break
(08.08.18)
(6)

Çalışırken iş görüşmesine gitmek

monogram
Selamlar,Ben bu konuda oldukça zorlanıyorum. Halihazırda çalışırken, işiniz varken yeni bir iş görüşmesine nasıl gidiyorsunuz? İzin almak için yalan söylemem gerekiyor. Bundan önce 3 iş değiştirdim. Üçünde de zaten öncesinde ayrıldığım için zor olmamıştı. Bu işlerin genel olarak 'raconu' nedir? Keşk
Selamlar,

Ben bu konuda oldukça zorlanıyorum. Halihazırda çalışırken, işiniz varken yeni bir iş görüşmesine nasıl gidiyorsunuz? İzin almak için yalan söylemem gerekiyor. Bundan önce 3 iş değiştirdim. Üçünde de zaten öncesinde ayrıldığım için zor olmamıştı.

Bu işlerin genel olarak 'raconu' nedir? Keşke açıkça söyleyebilsek İK'ya ama nerede...

İzin almak için neler yapıyorsunuz? Aydınlatırsanız sevinirim.

Teşekkürler.
0
monogram
(08.08.18)
dişçiye gideceğim veya aileden birinin rahatsız olduğunu söylerim.
0
slava
(08.08.18)
Ben de aynı dertten aşırı müzdaribim. Çakıldım kaldım şimdiki iş yerine bu sebep yüzünden. O aldatıyormuş, bi işler karıştırıyormuş, kötü bişey yapıyormuş hissi içini kemiriyor. Bence bu konuda izin almak için atılan yalanların hepsi mübah zira ik'ya doğruyu söylersen o saatten sonra ne böyle senle ne de sensiz durumu oluyor, yola çıkmış oluyorsun ama yolda değilsin, geri dönsen gidicisin, gideceksen niye duruyosun falan derken öf içim daraldı.
0
onemoremile
(08.08.18)
bankada işim var. en güzel yalan bence. sağlık ile ilgili birşey söyleyince nasıl oldun iyi misin falan diye sorular gelebiliyor.
0
hononu
(08.08.18)
Sakal kesmek gibi bir derdin yoksa daha kolay.

Herhangi bir bahane uydurup gideceksin. Zaten yarım gün izin alınıyor.
0
kablelvuku
(08.08.18)
Yuksek lisans danışman hocam çağırıyor diyip.
0
passive aggressive
(08.08.18)
resmi dairelerde işim var
0
essoist
(09.08.18)
(1)

Gebze Teknik Üniversitesi-Moleküler Biyoloji

wendyangelamoiradarling
duyurucular,yeğenim moleküler biyoloji ve genetik okumak istiyor, ancak puanı Gebze Teknik Üniversitesine yetiyormuş (bölüm İngilizce imiş). Bu üniversite ve bölü hakkında fikri olan, okuyan, okuyan arkadaşı olan varsa benimle iletişime geçebilir mi? çok makbule geçer, teşekkürler.
duyurucular,
yeğenim moleküler biyoloji ve genetik okumak istiyor, ancak puanı Gebze Teknik Üniversitesine yetiyormuş (bölüm İngilizce imiş). Bu üniversite ve bölü hakkında fikri olan, okuyan, okuyan arkadaşı olan varsa benimle iletişime geçebilir mi? çok makbule geçer, teşekkürler.
0
wendyangelamoiradarling
(06.08.18)
Yurtdışına çıkabilecekse okusun. Mezun olduktan sonra iyi yerlere girebilecegi diğer senaryolar tamamen şans ya da torpil işi. Bizde master yapmis yurtdisi tecrubeli bogazici molekuler biyoloji mezunu satışcı var. Satış yapmak için de o kadar okumaya gerek yok yani.
0
passive aggressive
(06.08.18)
(8)

Nasil humanist biri oldunuz? / Nasil humanizme karsi oldunuz?

stavro
SB
SB
0
stavro
(28.07.18)
türkiye’deki cahillikten, kibirden, vicdansızlıktan anti-hümanist olmaya başladım diyebilirim.
0
filmlovepenguin
(28.07.18)
humanist geçinip başımı derde sokan arkadaşlarımı gördükten sonra anti-humanist olmaya karar verdim.
0
geçerkenugradım
(28.07.18)
Bana göre kendini seven, kimseden nefret etmez. Ben insanları seviyorum, fakat her insanı da sevmiyorum veya koşulsuz bir sevgim de yok.

Hayalci hümanist değilim, her gördüğüme yardım da etmem. Birilerinin doğru bir iş yaptığına inanıyorsam, elimden de geliyorsa yardım etmeye çalışırım.

Eskiden bazen gözüm görüyor, gönlüm katlanmıyordu. Şimdi karşımdaki ihtiyacı olduğu halde yardım almaya açık değilse hiç karışmıyorum.
0
idexo
(28.07.18)
Yas değiştikçe tahammül ettiğimiz şeyler değişiyor. Lisede birbirine özenen tipler garip gelirdi şimdi ergenliğin doğasının bu olduğunu düşünüyorum. Rahatsız olmak yerine ergenlik deyip geçiyorum. Şimdi ise daha önemli konulara bakıyorum. Çalışanlarına iyi davranmaya iş verenler, işi bilmeyen prof.lar, politikacilar, comarlar, vb rahatsız ediyor. Kısacası ergenlerde karşı daha humanistim ama yetişkin olup başkalarına çeşitli şekillerde rahatsızlık verenlere anti-humanistim.
0
Traveller
(28.07.18)
Kitap okuyarak humanist, yaşayarak anti-humanist.
0
passive aggressive
(28.07.18)
İnsanlıktan nefret ediyorum. Hiçbir insandan kişisel olarak nefret etmem. İnsanların büyük kısmı nasıl yetiştirilirse öyle bir hal alır. O nedenle suçu o kişide bulmam. Bu nedenle kimseye nefret beslemem son derece de nötr herkese duyduğum bir saygım vardır. Ama insanlıktan nefret ediyorum. Sebebi de doğaya, kendine, çevresine doğrudan veya dolaylı olarak zarar vermeleri. Var olan dünya düzenine karşıyım. Bir çok şey böyle olmaması gerekiyor.

Çocuk doğurulmasına karşıyım, 7 milyar insan doğayı tüketiyor.

Et yenmesine karşıyım. Kitlesel acıya ve doğanın yok olmasına sebep oluyor. Sağlıklı falan da değil.

Fosil yakıtlı taşıtlara karşıyım. Elektriğe çoktan geçmemiz gerekiyordu. Bu teknolojiye sahibiz insanlık olarak.

Fosil yakıtlı enerji üretimine karşıyım. Buna gerek yok.

Hayvanlar üzerinde denenen kozmetiklere karşıyım. Estetik kaygısı için hayvan sömürüsüne gerek yok.

Deri ve yün kullanımına karşıyım. Eskimo değiliz buna gerek yok.

Tüm bu ve bunun gibi onlarca etmen gereksiz yere acıya, doğal dengenin bozulmasına ve açlığa neden oluyor. Dünya'da 1 milyar aç insan, 2 milyar obez insan yaşıyor. Demek ki biri birinin hakkını yiyor.

Çevre bilincim zaten vardı, eğitimim de bu yönde oldu gençliğimde. Yaşadığım ülkede çevre bilincinin düzeyi dünya standartlarının çok çok üstünde. Bu nedenle her gün insanlıktan biraz daha nefret ediyorum. Son derece aptalca yaşıyoruz. Sebebi bu yazıyı okuyan sen ben değil. Sebebi kollektif bilinçle hareket etmiyor oluşumuz. Sebebi bizi yöneten insanların hiçbir etik ve çevresel etmenin umurlarında olmaması.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.07.18)
ikisi de değilim bence
0
basond
(28.07.18)
humanist biri değilim. insan sevmiyorum. ama vicdanım var malesef.
0
titiraprap
(28.07.18)
(17)

internetten son günlerde ne aldınız?

diffarentiationation
ya da son haftalarda? çok pahalı geldiği için ben uzun zamandır bir şey almadım. en son lcw'den tişört almıştım yazın başında, gerisi sadece gıda.
ya da son haftalarda? çok pahalı geldiği için ben uzun zamandır bir şey almadım. en son lcw'den tişört almıştım yazın başında, gerisi sadece gıda.
0
diffarentiationation
(27.07.18)
güneş koruyucu
sandalet
0
damla sakızlı dondurma
(27.07.18)
Macbook pro 2018, magic mouse 2, beats kulaklık(beleş) aliexpressten hub.
0
valentinov
(27.07.18)
lazer, kedi macunu
0
contavolta
(27.07.18)
philips klipsli kulaklık aldım 35 liraya n11'den. Öncesinde şampuan ve dörtlü çamaşır deterjanı almıştım. İnternetten alışveriş en sevdiğim şey :)
0
whoosie
(27.07.18)
Çizgi dizi
0
owaki
(27.07.18)
kitap, ayakkabı, traş köpüğü
0
seyduna6687
(27.07.18)
termosifon, ankastre set ve 40.vodafone istanbul maratonuna kayıt yaptırdım. bunların hepsi bu hafta içinde aldıklarım. bu yıl içerisinde en büyük alışverişim bulaşık makinası olmuştu.
0
naksidil
(27.07.18)
printer, matara, klozet kapağı.
0
sir gawain
(27.07.18)
mikrofon, 5 metre ses kablosu, tayt, tişört.
0
nolmus yani
(27.07.18)
Tişört ve aux kablosu.
0
Lethe
(27.07.18)
2 gomlek, 2 polo t-shirt, 4 cift ayakkabi, ofis kirtasiye malzemeler, market ve ev alisverislerinin bazilari son 1-2 hafta icerisinde
0
kamyonsans
(27.07.18)
Telefon şarj kablosu, Çin'den.
0
apdulera
(27.07.18)
telefon , kılıf ve kedi maması
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(27.07.18)
Kozmetik ve kitap
0
sacrilegious
(27.07.18)
Kitap aldım, hem indirim vs. oluyor hem de her kitap her yerde bulunmuyor malum.
0
doxanikee
(27.07.18)
Ayakkabi, mont, ceket. Ucuz denk geldi hepsi.
0
passive aggressive
(27.07.18)
oksijen sensörü motosiklet için, belkin aux bluetooth cevirici
0
mirty
(27.07.18)
(17)

Aksesuarlarınızı nerden alıyorsunuz?

pastörizesüt
Bileklik kolye gibi? Ben pek fazla kullanmıyorum ama artık kullanmaya karar verdim nerden alsam bilemedim. Düşünüyorum so chic dışında bi yer aklıma gelmiyor
Bileklik kolye gibi? Ben pek fazla kullanmıyorum ama artık kullanmaya karar verdim nerden alsam bilemedim. Düşünüyorum so chic dışında bi yer aklıma gelmiyor
0
pastörizesüt
(10.07.18)
Massimo Dutti.
0
tragedystreets
(10.07.18)
accessorize Z koleksiyonu.
0
theseachange
(10.07.18)
her ilçenin meydanında mutlaka şu konseptte, içinde "hanımlar alışverişimizi sepetle yapalım" diyen adam dolaşan, isimsiz bir dükkan bulunuyor: www.simgedekor.com
0
nrmnm
(10.07.18)
slava
(10.07.18)
Nrmnm ve playing star, benim şanssızlığım mı yoksa bunlar zaten böyle mi bilmiyorum ama benim bu tür yerlerden aldığım şeyler bir iki defadan sonra kullanılmaz hale geliyor rengi bozuluyo kopuyo falan sizde öyle olmuyo mu
0
🌸pastörizesüt
(10.07.18)
Her mağazanın reyonlarına, ufak dükkanlara bakarım. Özel bir gün içinse accessorize gibi yerlerden alırım ama günlük aksesuarlar için o kadar para vermem. Sonuçta bir süre sonra sıkılıp birilerine veriyorum ve benim için çeşitlilik esas.
0
curukturpkokusu
(10.07.18)
Aksesuar kullanamiyorum :D
0
perfectum
(10.07.18)
Ben olabildigince gumus ya da altin almaya calisiyorum. Oyle zengin oldugumdan filan degil de, o kadar cabuk karariyor ki aldigim her sey, ucuz almanin bir manasi kalmiyor. Zaten cok taki kullanan biri degilim, az olsun oz olsun mantigindayim.
0
yuzır
(10.07.18)
ben de son 1-2 senedir heveslenip almaya başladım. ilk evvela işyerimin yakın olması sebebiyle eminönünden almaya başladım. kuru kahveci mehmet efendinin solundaki paralel sokak üzerinde sağlı sollu çok güzel takıcılar var ve 3-5 liraya gayet canavar gibi şeyler alabiliyorsun uzun süre kullanılıyor öyle bi ter görünce boyası akan, kolay kopacak şeyler değil ve gerçekten çok estetik şeyler var. hatta 155-20 liraya şahane takılar var ama ben kullanmaya devam eder miyim bilemediğim için önce ucuza çok çeşit almayı tercih ettim. hala da yolum düştükçe gider alırım ama o 3-5 liralıkları gayet hor kullanmama rağmen eskitemedim.

onun dışında uzun vadeli düşünüp aliexpress ve wish'ten de aldım ama genelde çok dandik takılar geldi. ama toka konusunda iyiler. çifti 10 liradan tel tokalar aldım kuşlusu, ananaslısı, kedilisi falan çok hoştu iyi para verdim ama paranın karşılığını da veriyor hakkını yemeyeyim. düğüne derneğe giderken bile saçımı toplayıp taktığım oldu.

bir de mahalle arası bijutericilere bakarım ara ara uygun fiyata beğendiğim olursa alırım ama bu seçenekler içinde eminönünü tek geçerim kesinlikle.
0
kakamelsokoban
(10.07.18)
2 incecik altın bilekliğim var hiç çıkarmıyorum. Yüzüklerim de sabit gibi.
Küpelerimi klasik şehir merkezindeki bijuterilerden alıyorum ama hemen kararması sinirimi bozuyor. Kararınca atıyorum. Accessorize'dan ve koton'dan aldıklarım ışık hızıyla karardığı için bi daha o kadar para vermemeye karar verdim.
Kolyelerim de altın ve az sayıda. Bazen takıyorum. Kalın ve gösterişli bişey alacaksam yine bijuterilere bakıyorum, oraları gezmek de eğlenceli ama vakit birden geçiyor.
0
megalomaniac
(10.07.18)
Az olsun öz olsun. Takılarım, ya gümüş, ya altın ya da yarı değerli taşlardan kendim diziyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(10.07.18)
Peki gümüşler kararmıyor mu
0
🌸pastörizesüt
(10.07.18)
Hocam az ama öz alacaksan, parayı kıyıp gümüş altın filan al. gerisi çöp. gümüş kararsa de beyazlatılıyor ama 3 günde kararmıyor zaten.

İlle de ucuz bişi alcam diyosan, kotondur, zaradır bir sürü markanın takı köşesi var. Hatta Mavi ve Penti'ninkileri çok seviyorum ben.
0
lcha
(10.07.18)
Nikel alerjim var. Altın, gümüş, bazen de çelik dışında hiçbir şey takmıyorum. Altın kuyumcudan, gümüş gümüşçüden, çelik de zaten saat filan. Forever New'dan çelik küpe almıştım onlar alerji yapmadı ama Tchibo'dan aldığım gümüş küpeler alerji yaptı. Güven olmuyor, o yüzden pek takı takmıyorum.
0
Lim5
(10.07.18)
Kuyumcudan.

Takilarim az ama özdür.
Hep ayni seyleri kullanirim ama en azindan kalitesinden eminim.
0
chitosan
(10.07.18)
Gumusleri annem yapiyo, makrome, dogal tas, kristal ve plastikleri kendim yapiyorum. Instagtamdan da ufak ufak satiyorum.
0
passive aggressive
(10.07.18)
Saat dışında pek aksesuar kullanmıyorum, olanlar da genelde zincir giyim mağazalarından alınma.
0
pike
(10.07.18)
(13)

Domuz eti yediniz mi? Güzel mi?

limoncello
Domuz eti yediniz mi? Tadı nasıldı, lezzetli mi, tavsiye eder misiniz? Dana, kuzu, tavuk, hindi vs. etleriyle karşılaştırırsanız lezzet, yağ oranı vs. nasıl?
Domuz eti yediniz mi? Tadı nasıldı, lezzetli mi, tavsiye eder misiniz? Dana, kuzu, tavuk, hindi vs. etleriyle karşılaştırırsanız lezzet, yağ oranı vs. nasıl?
0
limoncello
(28.04.18)
bunun lezzet ve yağ oranı gibi bir standardı yok ki. tavuğun butu yağlıdır göğsü yağsız, mesela dana kıyma yağlıdır, pirzola çok lezzetlidir falan. vücudun parçasına göre değişken.

bacon sevmiyorum ben mesela, genel olarak da tercih etmiyorum domuz ama bazı salamlarda falan güzel olabiliyor. zaten o salamların da sırf dana etlisi bulunmuyor. (yurt dışı)
0
senolll
(28.04.18)
yerine göre yağ oranı değişir. amsterdamda kaburgasını yedim, sosis olarak da yedim bence enfesti
0
oscar
(28.04.18)
allahsızlığı yayma kürsüsü başkanı bir etobur olarak ukrayna'da çok yedim. farklı türleri var ve hangisi nasıl adlandırılıyor bilmiyorum. tat olarak saydıklarının hepsi domuzdan daha güzel ama sonuç olarak domuzunki de et ve et her şekilde güzeldir sjfsk. ben en çok mangallık olanlarını sevmiştim, bizdeki gibi şişe geçirip yapıyorlar eti marine ettikten sonra. hayvanın neresidir bilmiyorum. o inanılmaz lezzetli.
0
der meister
(28.04.18)
Polonya'da bir türk arkadaş yaptı sanıp yemiştim mutfakta bulunca, domuz etiymiş ukraynalı arkadaş yapmış, farkını anlamamıştım.
0
karacigerim vur kadehlere
(28.04.18)
yedim ve özlüyorum. bi ingiliz kahvaltısı olsa da yesem keşke.
0
washe
(28.04.18)
jamon diye şahane bir şey var.
0
ben demistim zaten
(28.04.18)
Alisik olmadigimdan olsa gerek bana tadi ağır geliyo ne kadar denediysem sevmedim.
0
passive aggressive
(28.04.18)
ağır, kötü, etmem.
0
pinkpeony
(28.04.18)
kadıköy'de pizzacı da yemiştim ama hangi dilim pizzacıydı hatırlamıyorum. biraz ağır ama güzeldi.
0
iyi olmayan gececi
(28.04.18)
Jambon, sosis ve bacon olarak güzel. Schnitzel fena değil. Biftek olarak dananın eline su dökemez. Başka hallerini yemedim. Yediklerimi, biftek hariç tavsiye ederim.

Yağ oranı tavuk ve hindiden daha fazla. Dana ile parçaya göre yarışır. Dana antrikot ya da bonfilenin yerini tutmaz asla domuz biftek.
0
nawar
(28.04.18)
@iyi olmayan gececi;

kadıköy moda pizza bar
0
Polaroid
(28.04.18)
hamburgerini yemiştim. ama çok açsan yiyebiliyorsun, ve çok lezzetli geliyor. ama doyduğum an bir ısırık daha alamamıştım. çok ağırdı tadı. kalanı sokak köpeğine vermiştim. normalde bir iskender yer, yan tarafa geçer bir iskender daha yerim ama doyunca yenmeyecek bir haldeydim.
0
karlmarx
(28.04.18)
açıkçası kokusuna dahi dayanamıyoruz yolumuzu değiştiriyoruz bu sebeple asla yemem.
0
basond
(28.04.18)
(11)

Kendini bu dünyaya ait hissedememe durumu

m e b
Öncelikle gönül işlerine giriyor mu, bilmiyorum bu sorum. Çünkü bayağı karışık.Ben kendimi hiç bu dünyaya ait hissetmiyorum. Hani böyle, şımarıklık için ya da "Her şeyin en iyisini hak ediyorum." mantığıyla demiyorum bunu. Hiçbir şeye aidiyet duygusu beslemiyor ya da birilerine aitmişim gibi bir şey
Öncelikle gönül işlerine giriyor mu, bilmiyorum bu sorum. Çünkü bayağı karışık.

Ben kendimi hiç bu dünyaya ait hissetmiyorum. Hani böyle, şımarıklık için ya da "Her şeyin en iyisini hak ediyorum." mantığıyla demiyorum bunu. Hiçbir şeye aidiyet duygusu beslemiyor ya da birilerine aitmişim gibi bir şey hissetmiyorum. Bazen çok sevildiğimi düşünüyorum çevrem tarafımdan ama bazen bu yerle bir oluyor yine aynı çevrem tarafımdan. Bazen içimde kelebekler uçuşuyor, bazen (aslında genel olarak) bütün dünyanın yükü bendeymiş gibi bitkin, bıkmış hissediyorum. Bir gün çok güçlü ve her şeyin üstesinden gelecek kadar enerjik ve özgüvenli hissediyorum ama aynı gün içinde yenilmiş, her şeye geç kalmış gibi hissediyor, her şeyden elimi eteğimi çekesim geliyor. En mutlu olduğumu düşündüğüm anlar bir kibrit çöpünün yanması gibi, 10 dakika bile sürmüyor, yüzüm istemsizce düşüyor. "Aaa, ne olmuş? Hiç beklemiyordum!" diyeceğim bir şey de yok, hiçbir şey şaşırtmıyor beni,"Olabilir." diyorum. Bu, en sevdiğim kişi için de geçerli, beni hiç alakadar etmeyen ama bir şekilde varlığından haberdar olduğum kişiler için de. Geleceğe dair bir umut, bir beklenti ya da heyecan beslemiyorum hiç. Bu soruyu sorarken ölmüş olsam da aynı, 100 sene sonra ölsem de aynı benim için. Etrafımdakilerin genel hayat standartları ve alışkanlıkları peşindeyken bunların hiçbiri ilgimi çekmiyor. Hep uyumak, hiç uyanmamak istiyorum. İşsizdim, iş buldum, hem de her yönüyle çok istediğim bir işti. İlk gün "A, benim işim var!" dedim ama aynısı oldu yine, sanki 30 senedir çalıştım da onun bitkinliği var üstümde. Sabahları kalkmak, her gün aynı şeyleri tekrar tekrar yapmak, ömrü tüketmek vs. Sanki hayat bu değil. Yani böyle olmamalı diye düşünüyorum. Bunu bir aydır işe gidip bıkan birisi olarak da söylemiyorum. İşsizken de aynısını düşünüyordum. Kafamdaki dünya ütopik değil ama gerçek olamayacak kadar da zor gibi. Ne istediğimi, niye istediğimi bilmiyorum. Sanki hiç dünyaya gelmemiş olsaydım diyorum sürekli.

Biliyorum, toparlayamadım ama özetle hep ikili ve zıt hissetmekten, bu dünyada tam olarak kendimi bulamayaşımdan bıktım. Cahilce gelecek belki (ki cahilim) ama psikolojik desteğin çözüm olacağına inanmıyorum, çünkü "A, böyle hissetme. Sen değerlisin, sen bireysin. Kendini olumla!" minvalindeki şeyler bana göre masalla aynı.


Şükürler olsun ki soruma geldim: Siz de böyle hissediyor musunuz? Üstesinden geldiniz mi?
0
m e b
(08.04.18)
Amaranta ursula
(08.04.18)
Ben de böyle düşünüyorum ve çözüm bulamadım.
0
tabirimekruh
(08.04.18)
Direk soyleyecegim, depresif bir donemdesiniz diye dusunuyorum. Agir bir kelime, fakat kimseye dusundugumuz kadar uzak degil. Sizin durumunuzda is bulmak da ilac olmamis cunku aradiginiz sey farkli, ne aradiginizi buyuk ihtimal siz de bilmiyorsunuz, ve sadece buldugunuzda fark edeceksiniz fakat o zamana kadar, bu donguden cikamayacaksiniz gibi gorunuyor. Belki aradiginiz birisi, veya kendi icinizde bir sey, bunu kendinize sorun. Bir kac yil sonra kendinizi nerede goruyorsunuz? Gercekci bir sekilde cevap verin. Bir de, nerede gormeyi yeglersiniz? Buna da gercekci bir cevap verin, "marsta koloni kurmusum" veya "tum dunyayi geziyormusum" gibi degil. Bazen hayatin gidisatina kendimizi o kadar cok birakiyoruz ki, ayni anda o kadar cok sey yapip aslinda hicbir sey yapmiyoruz ki aslinda ne istedigimizi, kim oldugumuzu, nerede oldugumuzu unutuyoruz. Oylesine yasiyoruz gibi oluyor. Bu da "ait olmadigimiz" bir ortama donusturuyor yasadigimiz yeri, cok normal, cunku aslinda bu ortamda yasamak istemiyoruz ki, sadece etrafin sartlarini kabul etmisiz.

Belki size cok uzak soylediklerim. cok yanlis anlamis olabilirim, oyleyse affedin, icimden gecenler bunlar.
0
mizore
(08.04.18)
:)) tamamını okumadım, çok yorgunum ama büyük ihtimalle anladığım şeylerden bahsetmişsindir. Direk soru cevaplarına geçiyorum o yüzden.

Bu tür durumların üstesinden gelinmez, çok yorgun olduğum için sebebini sonra anlatacağım. Bu anlatmaya çalıştığın şeyin türlü türlü adı var hepsi de aslında aynı şeyden bahseder. Ve herbirinin de temel kaynağı ''eksikliktir'' ama çokcana-süreklilik halinde giderebileceğin bir eksiklik değil bu. Kolsuz olmak gibi mesela; ya öyle yaşayarak buna alışacaksın, ya Allah'ın senden daha çok belalarını verdiği insanları görüp rıza göstererek sanki alışmamış da ''bu da iyi lan aslında'' diyerek rıza göstermiş gibi kendini dahi kandıracaksın(günüzmüzdeki insanlar bu sistemi kullanırlar) ya da hayatın ilizyonlarından faydalanacaksın(yani hayatın seni kandırmasına izin vereceksin-unutma hayat kandırır)

Çoğu insan böyle hisseder, kimisi zaman zaman hisseder sonra bir meşgale bulur unutur(yukarıda anlattığım sebeplerden)-sonra tekrarlanabilir kaygı silsilesi, ya da koşturmacaların arasında tekrarlanmayada bilir. kimisi ağırlığında boğulur intihar eder, kimisi de(çok azı) istese dahi hissedemez. Hayat bu, hayat köyden şehre inenler için böyle. Senden sonraki nesil eğer major bir düşüş olmazsa yavaş yavaş alışacak. nesilden nesile durum ilerler zaten ileri sanat bu meseleler yüzünden varolabiliyor.

Dedeme desenki çığlık tablosunu sana verelim karşılığında bahçeden topladığı 1 kilo domatesini verirse namerdim. Zamanla atlatılır.

edit: yuh ben yazana kadar 50 kişi(tam saymadım) yazmış hakikaten çok yorgunmuşum.
0
mete kudur
(08.04.18)
20li yaslarimin ilk yarisi boyle hissederek gecti. Sevgilisizlik diye yuzeysellestirmek istemiyorum ama aidiyet duygusu nun sevgili ile kurulan bağın derinleşmesi ile olustuguna katiliyorum. Baglanma sorunum var kimseye deger veremiyorum dunya yansa umrumda degil muhabbeti birine deger verip baglaninca azalarak bitiyor ve dolayisiyla aidiyet hissetme durumu basliyor. Bu sevgili olmaz kedi olur, kedi olmaz sanat olur hobi olur, yillar icinde emek verilmis yatirim yapilmis bir sey olur sonra yine degisir baska bir amac olur.
0
passive aggressive
(08.04.18)
Böyle hissediyorum ve çözümünü de bulamadım. Çünkü çözümü yok. Birileri bizden önce bir "düzen" kurmuş ve şimdi geride kalan insanlık olarak bu kurulan sisteme uymak zorundayız. "Ben dünyayı gezecem yavvv" diyemiyoruz çünkü onun için bile para lazım. Adam sana vize bile vermez en basitinden... ben de anlamıyorum senelerce çalışıp aynı şeyleri yapacak olmanın insanları nasıl delirtmediğini mesela.

Ben de bu dünyaya ait hissetmiyorum. Sevgilim var ve ona aidim ama. Onunlayken mutluyum bi, sadece onunlayken nefes aldığımı hissediyorum. O olmasaydı çoktan öldürmüştüm kendimi bence. Hayatın kendisine tahammül edemiyorum. Bazen "ya nolcak acaba ilerde" gibi merak ettiğim oluyor ama genelen "bir bok olmaz bu hayat böyle sikko" diyorum.

Etraftakilere anlam veremiyorum. İnsanları tatmin eden şeyleri anlamıyorum, kovaladıklarını, konuşmaya değer bulduklarını.

Böyle yani çözümü yok. Süzülüyoruz boşlukta.
0
dedi ayca
(08.04.18)
Benim için bu, canımın istediği bir şeyi, canımın istediği zaman yapamamaktan kaynaklanıyor.

Aslında biraz harekete geçip içimizde bulunduğumuz durumdan çıkmak için çabalasak, daha fazla keyif alabileceğiz. Çok büyük şeylerden bahsetmiyorum. Örneğin; bir hafta sonu kıçımı kaldırıp tek başıma da olsa günümü kumsalda geçirmek inanılmaz rahatlatıyor beni. O ruh haliyle 3-4 gün kendime geliyorum.

Öte yandan duygularımıza çok fazla kontrol şansı veriyoruz. Mutluluk ile mutsuzluk arasında gidip gelmeye çalışıyoruz sürekli. Halbuki bir durup mutlu olduğumuz anın sadece tadını çıkarsak, ötesini berisini düşünmesek, mutsuz anlarımızın yıkıcılığını da bir nebze azaltabileceğiz, bu kadar dramatik olmayacak. Arınmak lazım biraz.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(09.04.18)
Çok derin mevzu esasen. Evrim hakkında kitaplar devirirken her satırdan sonra biraz daha yaklaştığım enteresan bir halet-i ruhiyeydi. Yine de dünyevi hırslar insanın doğası ve küreselleşmeyle birleşerek hafife alınmayacak boyutlarda insanı etkisi altına alabiliyor. Bu bir yandan kötü, senin benim gibi hissedenler için de antidot gibi bir şey. Mutlaka seni tetikleyecek dünyevi ihtirasların vardır, onlara yönelmeni tavsiye ederim kısa vadede mutluluk için. Sonuçta kendine bu dünyaya en aitim diyenin bile stabil bir tatmin seviyesinde seyretmesi imkansız, biraz daha iyimser yaklaş. Çoğu insan kendini amaçları olduğuna inandırmış bir şekilde amaçsız yaşıyor.
0
perfectum
(09.04.18)
Bunun tek çaresi olgunlaşmak. Deneyim yaşadıkça ve sorumluluk aldıkça aşılan bir durum.

Sorumluluk almaktan kastım: Bir işi üstlenmek yerine getirmek, getirtmek.
Deneyim: Karşılaşılan her türlü zorluklar deneyimdir. Aştıkça deneyimli olursun.

Kendinle fazla ilgili olabilirsin. Sana muhtaç birini bul, bir hobi bul, tutku bul. Bunun sorumluluğunu al. Mutlu olmasan bile kendini daha iyi hissedeceksin.
0
idexo
(09.04.18)
Boyle hissediyorum. Ustesinden kalici olarak gelemedim. Anlik uzaklasmalar olabiliyor sadece bu ruh halinden. Cok sevdigim, kendime cok yakin buldugum yazarlar var, onlari okuyunca, gercek dostlarla/sevgiliyle ici dolu anlamli sohbetler edince (ki bu da gundelik hayatta aslinda nadir olabilen bir sey), gunesli acik havada nereye gittigimi dusunmeden sokaklarda yuruyunce, sokak kopegi sevince/besleyince vs anlik olarak uyusturabiliyorum kendimi o hisse karsi ama sonra aynen geri geliyor. Gecebilecek bir sey olmadigina, bende bir bozukluk/eksiklik olduguna ikna olmus durumdayim.
0
saçdemeti
(09.04.18)
Siz bu durumdan kurtulmak istemiyorsunuz, çünkü böyle yapmak çabalayıp didinmekten ve hayata tutunmaktan daha kolay. Bunun için de psikolojik destek benim için masalla aynı diyorsunuz. Hiç denediniz mi? Hiç terapi aldınız mı veya hiç psikiyatra gittiniz mi? Gitmişseniz bile sizin için doğru uzmanı bulamamış olabilirsiniz. Denemediyseniz mutlaka denemenizi ve bir an önce bir psikiyatra görünmenizi tavsiye ederim.
0
playing star again
(09.04.18)
(21)

Arayan zil sesiniz nedir?

Amaranta ursula
Merhaba Biri sizi aradığında hangi müzik çalıyor?Benim bu:https://youtu.be/c2GWDlEU1A4
Merhaba
Biri sizi aradığında hangi müzik çalıyor?

Benim bu:
youtu.be
0
Amaranta ursula
(26.02.18)
www.youtube.com

bunu kullanıyorum, zil sesi yapmak için kaydettim.
0
Photographer
(26.02.18)
8 senedir Rihanna - Man Down. Arada değiştiriyor gibi oluyorum ama bu sefer de alışamıyorum.
Millet oturduğu yerde Rihanna - Man Down çalınca mesaj atıyor bana "Aklıma sen geldin." diye. O derece yani. Evet.


youtu.be
0
m e b
(26.02.18)
Osman Sonant - Tehlikeli Oyunlar'dan bir kuple (Leyla ile Mecnun)
0
simderun
(26.02.18)
doxanikee
(26.02.18)
14-15 senedir falan bu çalıyor: youtu.be bu saatten sonra da sanırım değiştirmem ölene kadar. :/
0
10032007
(26.02.18)
tepedeki psychedelic adam
(26.02.18)
puscifer - the rapture (fear is a mind killa mix)

www.youtube.com

edit: @tolkien hayrani, uzunca bir sure afraid to shoot stranger'ın o solosunu kullanmıstım. MUHTESEM SECİM.
0
rahip janick
(26.02.18)
lesmiserables
(26.02.18)
Doctor who introsu çalıyor bende. Eskiden babam arayınca darth vader konuşsun, annem arayınca "are you my mummy" desin gibi şakalar komiklikler yapıyordum ama artık yapmıyorum.
0
kobuzchu kiz
(26.02.18)
sutlu nescafe
(26.02.18)
basın girdiği kısımdan itibaren çalıyor.
www.youtube.com

bi önceki de şuydu
www.youtube.com
0
yuto
(26.02.18)
www.youtube.com

paylaşılan linklerdeki ( iron maiden hariç ) hiç bi şarkıyı beğenmedim :)
0
spirit crusher
(26.02.18)
www.youtube.com

pek çaldığı duyulmaz, genelde titreşim veya komple sessizde ama resmi olarak bu var 3-4 senedir.
0
Bruce
(26.02.18)
www.youtube.com

coldplay - clocks

vazgeçemiyorum..
0
ontheroad
(26.02.18)
Bir cok versiyonu var ama benim en cok sevdigim bu, o yuzden 2 senedir bunu kullaniyorum;

youtu.be
0
dedim ben sana
(26.02.18)
Telefonun standart sesi, o da nadiren. Genelde sadece titreşimde kullanıyorum. :/
0
aychovsky
(26.02.18)
Sessizde kullaniyorum ama actiysam bu

youtu.be
0
passive aggressive
(26.02.18)
unifeel
(27.02.18)
futurama açılış müziği
0
inheritance
(27.02.18)
soner sarıkabadayı-tekamül
0
technicalte
(27.02.18)
Sır dosyası isimli dizinin jenerik müziği çalıyor.
0
ceyhan prensi adana
(27.02.18)
(4)

Tezli bir yüksek lisanstan ayrılıp başka bir tezliye başlamak

nuevo
Selam herkese,Devam ettiğim tezli yüksek lisansımdan ayrılıp başka bir üniversitede tezli bir yüksek lisansa başlamak istiyorum. Şimdi bildiğim kadarıyla artık 2 farklı tezli yükseği aynı anda yapamıyorsun. O yüzden ilişiğimi kesmem gerek ilkinden.Ama şimdi ben yeni okuluma kabul alırsam eğer sonuç
Selam herkese,

Devam ettiğim tezli yüksek lisansımdan ayrılıp başka bir üniversitede tezli bir yüksek lisansa başlamak istiyorum. Şimdi bildiğim kadarıyla artık 2 farklı tezli yükseği aynı anda yapamıyorsun. O yüzden ilişiğimi kesmem gerek ilkinden.
Ama şimdi ben yeni okuluma kabul alırsam eğer sonuç açıklamasından 2 gün sonra onun kaydı var. Bu 2 gün içerisinde ilk tezliden ayrılmak istesem yeni kaydımı yaptığım okul için sıkıntı olacak mı? Direk hemen kaydım silinicek mi eski okulumdan ? Bu konu çok önemli çünkü herhangi bir şekilde yeni okula kayıt olamazsam eskisinden de ayrıldığım için tecilim silinecek kalıcam ortada.

Bir de ek bir soru daha ales artık 5 yıl geçerli değil mi ? Çünkü 3.5 yıl önceki alesimi verdim başvuru sırasında. Kayıtta patlamayayım sonra ?
0
nuevo
(15.01.18)
Kaydını diger okuldan 1 ay içinde sildirecegini taahhüt eden bir dilekçe verip yeni okula kaydini yaptiriyorsun, otekinden kaydinin silinmesi sisteme islenmesi vs de 1 hafta suruyor.
0
passive aggressive
(15.01.18)
@passive aggressive teşekkürler cevabın için. bu uygulama her okulda aynı mı ? Yine de bir öğrenci işlerine danışayım ben bu dediğini.
Bir de ales konusu ile ilgili bilgin var mı hocam ? İnternette 5 sene yazılmış ama okullar uyguluyor değil mi bu uygulamayı.
0
🌸nuevo
(15.01.18)
@nuevo ales konusunu bilmiyorum maalesef.
0
passive aggressive
(15.01.18)
her okul için standart o durum, yine de ilgili üniversitenin öğrenci alım ilanında mutlaka yazar, emin olmak için kontrol edin.
0
ocanal
(15.01.18)
(8)

genetik mühendisliği

uyusam iyi olur
kuzenim bu sene sınava girecek ve bu bölümü okumak istedğini söyledi. ancak googleda aratınca böyle bir bölüm olmadığı görülüyor. isim olarak benzeyen bölümler çıkıyor. sizce kuzenim ne istediğini bilmiyor mu? yoksa ismi kısaltarak geçiştirmek mi istiyor?ek soru:sizce bu bölüm okumaya değer mi?
kuzenim bu sene sınava girecek ve bu bölümü okumak istedğini söyledi. ancak googleda aratınca böyle bir bölüm olmadığı görülüyor. isim olarak benzeyen bölümler çıkıyor. sizce kuzenim ne istediğini bilmiyor mu? yoksa ismi kısaltarak geçiştirmek mi istiyor?
ek soru:
sizce bu bölüm okumaya değer mi?
0
uyusam iyi olur
(07.01.18)
moleküler biyoloji ve genetik veya biyogenetik mühendisliği olabilir.
0
theseachange
(07.01.18)
Türkiye'de okumasın. Moleküler biyoloji ve genetik diye bir bölüm var. Ben liseden 2011'de mezun oldum. O zaman geleceğin mesleği diyorlardı. Hala geleceğin mesleği diyorlar ama o gelecek Türkiye'ye henüz tam olarak gelmedi. Aziz Sancar doğrudan bu alanla ilişkili çalışmaları sayesinde Nobel aldı. Türkiye'de yaşasaydı freelance çevirmen falan olurdu.
0
dissendium
(07.01.18)
biyomühendislik de aynı amaca yönelik bölümdür. biraz farklılıklar var ama yüksek lisans ve doktorasını genetik ağırlıklı yapabilir.

ama bana kalırsa okumasın. çünkü bu ülkenin daha fazla ilahiyatcıya ve imama ihtiyacı var.
0
false pretension
(07.01.18)
@dissendium
türkiyeden başka bir yerde okuması imkansız görünüyor şu an. ama eğer bu konuda bildiği burs falan filan varsa bilmiyorum ayrıntılı bir şekilde konuşmadık.
0
🌸uyusam iyi olur
(07.01.18)
Bundan bir bucuk sene once 2100 liraya bir universitede arastirma gorevlisi olarak calisirken bir arkadasim vardi bogazici mezunu. Benim okulum da iyiyidi ama bir bogazici degildi. Arkadasa senin ne isin var burda dedigimde bir labda calissam bu maasi alamayacagim bile belki cevabini vermisti. Cok caliskan basarili biz kizcagizdi ama evli oldugu icin buraya mahkumdu. Simdi ben cok daha iyi sartlar altinda baska bir yerde calisiyorum o da doktorada daha baska alanlara yoneliyor. Mutlu olacagi bolumu okusun ama cevremden duydugum bu alanda is imkaninin az maaslarin dusuk oldugu yonunde.
0
cilekli pasta
(07.01.18)
2005 mezunu genetikçiyim.
ağırlıklı olarak fen fakütesi bünyesinde "Moleküler biyoloji ve genetik" bizim bölüm
birkaç yerde mühendislik fakültesinde.
biyogenetik mühendisliği diye bölüm tr'de duymadım
biyokimya var (sadece egede)
biyomedikal mühendislik var.
bu bölüm artık tr'de okunacak bölüm değil. zonguldakta balıkesirde bilmem nerede açtılar içine de sıçtılar eğitimin. bir tane confocal mikroskop görmeden bir tane PCR koşturmadan (agoroz tankı yok lablarda!) bir denek hayvan ellemeden mezun oluyorlar.

koç bile bilkent bile (bilkent mezunuyum) eskisi gibi değil. çünkü para isteyen, ufuk isteyen bir bölüm
bugün bilkentten post-doc bir arkadaşımla konuştuk tam bu konuyu
ne hocalarda iştiyak kaldı ne öğrencilerde kapasite.

yurtdışında okuyamayacak kapasitede bir öğrenci ise (biz y.dışına okuyabilecek kapasite öğrenciler olarak okuduk bu bölümü yurtdışında da çalıştık... idealler idealler) bu ülkede iş yapabilecek bölümler okusun.
0
niye ama
(07.01.18)
ekleme
idealist, zeki, yetenekli öğrenci okusun. (yurtdışında yapabilecek kapasitede ise) hadi yine neyse.
ama bu bölümün temel olarak mühendislik değil bilim olduğunun ayrımında olmayan öğrenci ise- ki öyle gibi. daha pratik bölümlere baksın.
0
niye ama
(07.01.18)
Bölüm okumaya değer ama mezun olduktan sonra turkiyede kalirsa is yok. Cok bilim aşığı biri değilse, kisa yoldan parami kazanayim onume bakayim diyorsa tıp haric biyoloji ile ilgili hicbir bölümün onunden gecmesin.
0
passive aggressive
(07.01.18)
(3)

Taş boyama

sen gibi
Guaj boya ile yapıldığını okudum internette. Fakat guaj boya suya değdiğinde akar diye biliyorum. Yanlış mı dusunuyorum. Ne onerirsiniz?
Guaj boya ile yapıldığını okudum internette. Fakat guaj boya suya değdiğinde akar diye biliyorum. Yanlış mı dusunuyorum. Ne onerirsiniz?
0
sen gibi
(23.12.17)
Bence de guaj boya suya değince akar. Akrilik olabilir mi? Tamamen attım ama.
0
yaren
(23.12.17)
Guajla boyayip verniklenebilir.
0
passive aggressive
(23.12.17)
akrilik boya + cila
0
haykorsamdunyaya
(23.12.17)
(28)

Herkes evlenirken yüzde yüz emin mi?

pikapika
Açarken vicdan azabı duyduğum bir duyuruyla karşınızdayım. Yaş 26, 3 yıllık bir ilişkim var, erkek arkadaşımı çok seviyorum onun da beni cok sevdigini biliyorum. Ama şimdi işler ciddiye doğru gitmeye başlayınca bende bir huzursuzluk başladı. Gerçekten birbirimize uygun muyuz, evlenmeli miyim bilmi
Açarken vicdan azabı duyduğum bir duyuruyla karşınızdayım. Yaş 26, 3 yıllık bir ilişkim var, erkek arkadaşımı çok seviyorum onun da beni cok sevdigini biliyorum. Ama şimdi işler ciddiye doğru gitmeye başlayınca bende bir huzursuzluk başladı. Gerçekten birbirimize uygun muyuz, evlenmeli miyim bilmiyorum, önceden o kadar takmadığım bazı şeyler kafama takılmaya başladı.


En çok beni rahatsız eden şey şu, zamanını aşırı boş geçiren bir insan. Boş bir gününü saat 4te uyanıp saçmasapan youtuberların kanallarini izleyerek, telefonunda oyun oynayarak geçirebilir ve bundan rahatsız olmaz, yav napıyorum ben demez. Her gün böyle. Tamam hadi spesifik bir hobi edinme, acı ama Türkiye'nin yüzde 90ında yok zaten. Ama arada bir eline bi kitap al be adam:( sevgilimden öğrenecek tek bir şeyin bile olmaması çok canımı sıkıyor, karşılıklı birbirimize bir şeyler katabileceğimiz bi ilişki, birazcik hayran olabileceğim bir insan istiyorum.

Madem kültürlü insanlardan hoşlanıyosun, neden adamı x kişisiyken kabul edip y kişisine dönüştürmeye çalışıyosun derseniz anlarım. Ama başta beni etkileyen bir sürü iyi özelliği de var, sıcakkanlı,çok çekici, sadık, aile ve çocuklara düşkün, bu zamanda güvenebileceğim bi insan.

Hepiniz evlenirken gözünüz kapalı mı evlendiniz, içimde şüpheler olmasi normal mi, kendimi suçlu hissediyorum:( kimse mükemmel değil deyip rahatlasam mı, yoksa şimdi böyleyse sonra daha mı kötü oluyor?
0
pikapika
(19.11.17)
Evlenince şu huyu nasılsa değişir diyerek evlenmeyin. Değişmiyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(19.11.17)
kimse mükemmel değil deyip rahatla
0
dafuq
(19.11.17)
esimi okudum sanki ahahaha :D kimse mukemmel degil evet. ona sorsak ona gore de vakit kaybi olarak gordugu aliskanliklariniz, davranislariniz vardir elbet. evlenmeye karar verdigimde oncelikli onem verdigim sey sunlardi: bu kisiyle huzurlu bi hayat gecirir miyim? anlasabiliyor muyum? bana karsi davranislari, kafa yapisi ilerisi icin soru isareti birakiyor mu? gerisi benim icin ikinci planda. ha tum vaktini keske alkislarlayasiyorum izlemeyerek gecirseydi, ama demek ki zevk aliyor ne diyeyim :D ozetle, evlilik karsilikli katlanmaktir :)
0
pide
(19.11.17)
Sizin evliliğiniz yürümez İş ciddiye binmeden ayrılmamız lazım. Evlilikten önce şüpheniz varsa, o evliliğin yürümeyecegi şüphesizdir. Çok geç olmadan radikal bir karar vermen lazım Çünkü zaman geçtikçe ayrılma zorlaşıyor.
0
yarey
(19.11.17)
Sevgilin kafa adammış. Ben de spor yapıyorum, kursa gidiyorum, okula gidiyorum, elime kitap alıyorum ama dönüp dolaşıp yine YouTube'ta video izleyip, bilgisayarda oyun oynuyorum. Çok zengin bir insan olsam her gün öğlen uyanırım. Bunda yanlış olan bir şey yok. YouTube yerine göre ufuk açıcı bir yer. Oyun oynamak zekayı geliştirir. Bunlar küçümsenecek şeyler değil. Kimse karşısındakinden yüzde yüz olamaz ama en azından ben bu kişiyle bir hayat yaşayabilirim der. Sen bunu 3 yıla rağmen diyemiyorsan evlenme derim. Bir de tüm suçu sevgiline atmak yerine kendin onu teşvik edebilirsin. Sevgiline hiç kitap aldın mı? Sevgilini bir kursa davet ettin de sevgilin hayır mı dedi?
0
dissendium
(19.11.17)
3 yıldır beraberseniz bir hobi edindirebilir ya da kitap okumasını teşvik edebilirdin bence. ona şekil vermenden bahsetmiyorum ama şikayet ettiğin eksiklikleri onda varsa, sende de vardır, diye düşündüm.

3. paragrafta bahsettiğin özelliklerde bir adamı da bu devirde kolay bulamazsın. ki sen de farkındasın.

"ben de mükemmel değilim" diye rahatla bence.

mutluluklar...
0
runagain
(19.11.17)
@dissendium tabii ki tesvik ettim hic ugrasmadan icten ice sinir yapmadim yani:) ilgilenmiyor, degişik hobi seti maket vs bişiler aldim kutusunu bile açmadı, kurslar bulup laf arasinda söylüyorum ilgilenmiyor tamam olabilir deyip geçiyor. Sonucta anasi da degilim o istemeden elinden tutup kursa mi yazdirayim? Hic kitap almadim ama, bi de onu deniyim bari
0
🌸pikapika
(19.11.17)
evlilikten ne beklediğine bağlı biraz da.
"sıcakkanlı,çok çekici, sadık, aile ve çocuklara düşkün, bu zamanda güvenebileceğim bi insan"
evlilikten beklediklerin bunlar mı? senden bağımsız, genel olarak bir evlilikte olması gereken şeyler olduğu için "daha ne istiyorsun" denebilir ancak senin kişisel olarak, bu genelgeçer ve belki de standart olan kriterler haricinde olmazsa olmazların varsa sıkıntı yaratır. bunun mükemmellikle alakası yok, her insanın kendi için belirlediği ve istediği kriterler vardır. neticede bu insanla evlenmek zorunda değilsin, "daha iyisini" beklemeyi tercih edebilirsin.

bu noktada iş dallanıp budaklanıyor tabii. daha iyisini bulamayabilirsin, hatta böylesine bile denk gelmeyebilirsin. ileride yaşayacağın pişmanlık hangisi için daha büyük olacaktır, onu düşünmeye çalış. kriter diyip duruyoruz ama senin kişiliğine bağlı olarak eldekiyle yetinmesini bilmek de bir tercih olabilir. "varsın oturup iki çift edebiyat parçalamayalım, çocuklarıma iyi bir baba bana huzur olsun yeter" diyebiliyorsan, beklentilerini bu yönde şekillendirebileceğini düşünüyorsan yanlış adamdır diyemeyiz.

genel evlilikler senin bu kriterlerinden daha azına uyan insanlar arasında yapılıyor yalnız, onu bil. keşke seninki kadar uyanı bulsa insanlar ama bulamıyor ya da beklemek istemiyor, evlenmek bizde hala bir zorunluluk olarak görülüyor çünkü.

bence 3 yıl çok da uzun bir zaman değil, yaşın da genç; acele etme karar vermek için. adam kadar kendini tanıman da önemli, ne istiyorsun ne istemiyorsun onu tart bu sürede.

kendi düşüncem evliliklerin her zaman boka saracağı yönünde. boka saran bir evlilikte birlikte kitap okuyabiliyor olmanın bir değeri olmaz ama asgari seviyede saygı ve anlayış sahibi biri dibe vurmanın önüne geçebilir.
0
Bruce
(19.11.17)
Evlenirseniz adamı rahat bırakmayıp doğduğuna pişman edecekmişsin gibi bir izlenim aldım. Şimdiden böyle hissediyorsan evlenme.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(19.11.17)
pikapika cok onemli bir yerden yakalamissin. evet, bir sey ogrenemeyecegin, hayatinda bir tutkusu olmayan kendini gelistirme derdi olmayan bir insan kadar sıkıcı bir hayat esi dusunemiyorum (erkek tarafiyim.) ve kisinin esine biraz "hayranlik" beslemesi gerektigini dusunuyorum. o hissi icinde en azindan bazi konularda uyandirabilmeli. uzun vadede bunlarin yoklugunun cok hissedilecegini dusunmusumdur hep. evet guven guzel, guvende hissetmek, stabil bir hayat istegi guzel ve dogal fakat karsindaki bazi ozellikleriyle icini biraz olsun pirpir ettiremiyorsa, sana ogretebilecegi, kendi ogrenip heyecanlanip sana anlatabilecegi bir sey yoksa beraber bir omur gecirmeyi hayal edemem. oyle birini bulmak da zor tabii, ben bulur bulmaz evlendim - oyle bir evlenme hevesim de yoktu (onun da yoktu) ama birbirimizi bulunca oldu iste. baska turlu de olmazdi bence.

ikinci onemli ozellik de baglilik ve sadakat ve saygı. bundan da emin olunmazsa karsilikli olmaz.

senden 1 yas buyuktuk birbirimizi buldugumuzda ilk.
0
robokot
(19.11.17)
Daha iyiye gitmeyecek. Kötüye gider mi? Kimse bilemez.

Bu durumla ne kadar yaşayabilirsin, bunu düşünerek karar vermeni öneririm.
0
fever
(19.11.17)
sevgilin kaç yaşında ki? o da 26 ise değişebilir bence ama yaşı daha büyük bi adamsa değişmez. hatta bence evlenip çocuklanınca iyice miskin ve sıkıcı bi tipe dönüşebilir. evlenmek için acele etmen gereken bir yaşta da değilsin ayrıca biraz daha duruma bakabilirsin. ama ben senin yerinde olsam bu kadar iyi özelliği olan adamı bırakmazdım, beraber bir şeyler yapmaya çalışırdım.
0
shin
(19.11.17)
o özellikler paket program olarak gelmiyor maalesef :/
kitap okumak hobi falan işin bahanesi gibi gözüküyo, sizin adını koyamadığınız tereddütleriniz var, bunu bulmuşsunuz. kitap okuma manyağı biri olsa belki de ya bana ilerde hiç vakit ayırmazsa bunlara gömülüp diye evhamlanıcaktınız.
0
dafaisss
(19.11.17)
Birkac sene sonra her sey rutine binip cinsellik eski heyecan ve tutkuyu vermemeye başladığında iki sevgili degil de arkadas olarak vakit gecireceginiz zamanlar icin hayattan beklentinin ne olduğuna gore degisir.
0
passive aggressive
(19.11.17)
kendini geliştirmeyen bir kişiyle bırak evlenmeyi, arkadaşlık bile kurmam şahsen ben. evlilik de büyük sorumluluk gerektiren bir şey bence. bilmiyorum aynı evde mi yaşıyorsunuz ama evlenip de aynı evde yaşayınca sanki bütün ev işlerini sen yapacakmışsın gibi bir izlenimi kapıldım. çocuk yapmayı planlayınca sorumluluklar daha çok artıyor, bir sürü şey okuyup öğrenmesi gerekiyor ebeveynlerin.
0
mr sherlock
(19.11.17)
Mantik evliligine dogru gidiyorsun. Sevgiliyken batmayan seyler evliyken de batmamali.
0
piremses
(20.11.17)
yahu üniversitede bölümünü seçerken yüzde yüz emin miydin?
işe girerken yüz de yüz emin miydin?
tatile giderken doğru lokasyon ya da otel sectıgıne yuz de yuz emın mısın?

hayatta ne konuda yuz de yuz emınsın ki?

yazdıklarını okumadım ama baslık bıle yettı.
0
hopp
(20.11.17)
Kafanda bu kadar çok soru işareti varsa en az birkaç yıl evlenme planını ertele. Evlenip boşananlar bunun travmasını hayat boyu yaşıyor.
0
iwasbornonamountainside
(20.11.17)
@shin 29 yaşında, hatta 30. Aslında değişir mi diye sormadim cunku degismez kimse biliyorum, değismeye calissa da bunu devamli yüzüme vurur ben senin icin cok taviz verdim vs vs. Benim sorum daha cok su, es adayinizin her seyi icinize sinerek mi evlendiniz yoksa ufak tefek soru isaretleri olsa da gidiyor mu bi şekilde
0
🌸pikapika
(20.11.17)
Bence çok kafaya takmamaya çalış. Yaşın genç diyenlere katılmıyorum. Hadi gençsin ama bu devirde ya bir daha onun kadar sadık evine düşkün çekici bir insan bulamazsın ? Seni de seviyor hem. Sen kendini geliştir o da bir süre sonra geride kaldığını görüp yetişmeye çalışır.

Ps bu devirde eş bulmak zor. Erkekler hep ıssız adam modunda. Bas nikahı gitsin
0
charlotte blanc
(20.11.17)
@datnet neden pardon? Arkadaş bir pesin hukumde bulunmus, benim anlattıklarimdan oyle bir sey cikmiyor kendi tahminde bulunmus. Telefonla vakit gecirmesini sevmiyorum elinden aliyorum, her gun agzina kalin kitapla vuruyorum falan mi dedim? Kendisinin basinin etini yiyor olsaydim zaten 3 yıllık bir iliskimiz olmazdi, sevdigimi ve sevildigimi de belirttim baska. Sacmasapan yorum yapmayin ya. Benden kurtulmak istese zaten zincire vurmuyoruz, umarim cevrendekiler kurtulur senden.
0
🌸pikapika
(20.11.17)
evlenirken gözü kapalı evlenen insanların genellikle mutsuz veya boşanmayla sonuçlanan evlilikleri oluyor. evlenince boş vaktinizi hep beraber geçireceğiniz için böyle boş beleş şeylerle zaman geçirdikçe bunalırsınız ve sorunlar da beraberinde gelir. ortak noktanız veya hobileriniz yoksa gerçekten boş zamanları beraber değerlendirmek karşılıklı eziyet olabilir.
iyi noktaları illa ki vardır ama bu gibi memnun olunmayan durumlar evlendiğinizde karşılıklı size daha da batabilir hale gelebilir. oturup iletişim kurun, anlatın ve dinleyin. bir çözüm yolu bulmaya çalışın. bulamıyorsanız, 3 yıllık ilişki ayıp olmasın demeyin. çok iyi baba olabilecek kriterlerine olması çok iyi eş olabilir anlamına gelmiyor. işi gücü var mı ki saat 4te uyanıp youtube gibi boş bir işle uğraşıyor onu da bilmiyorum. eğer yaşınız küçük daha askerliğini yapmamış, işi gücü elinde olmayan birisiyse zaten evliliği hiç düşünmeyin şu aşamada.

eğer ki bir ortak nokta buluşursanız yani neden olmasın? evlilik şans işi. yaptığınızda mutlu olup olmayacağınızı anlarsınız. sevgili olmaktan çok farklı bir durum olduğu için çok ciddi düşünüp taşınmak lazım.
0
vedderbaug
(20.11.17)
Ayrıl sen.

Ama şunu da bil, böyle biriyle sevgili de olmamalısın. Zamanını aşırı boş geçiren bir insanı tercih edersen, sonuç böyle olur.

Izdırap çekmeden, daha evlenmeden ayrıl. Önüne bak.
0
MaNOfTheYear
(20.11.17)
ayrılmayıp evleneceksen eğer. karşı tarafı sakın değiştirmeye çalışma. olmuyor. oldu zannediyorsun ama o içinde hep saklıyor ve bir gün gelip yüzüen vuruyor. ayrıca anladığım kadarı ile karşı taraf çalışmıyor. nasıl evleniyorsunuz?

ayrılmayacaksan da evlenmek için erken, senin kafan böyle karışıkken.
0
kablelvuku
(20.11.17)
icinde süphe olmasi normal degil. karsindaki insani iyisiyle, kötüsüyle, oldugu gibi kabul edip sevemiyorsan evlenme.
ha evde kalirim, belki daha iyisini bulamam diye korkuyorsan evlen gitsin.
0
pilav
(20.11.17)
benim içimde zerre şüphe yoktu valla,
çok fazla şey yükleme insan öyle ise öyle sev,
içinde şüphe nasıl var neden var? Ondan öğreneceğin şeyler diyorsun şimdi öğrendiğin şeyler varda 10 yıl sonra ne olacak? Her gün yeni şeylerle karşına gelemez bir süre sonra rutine binecek evlilik,

Bu şeyleri göz önünde bulundur, sana karşı saygısı, sevgisi, güven hissi varsa ve ileride ona gözüm kapalı güvenebilirim diyorsan daha fazla düşünme takma.

Bence çok fazla beklentin var ve bu seni zehirliyor.
0
basond
(20.11.17)
'sevgilimden öğrenecek tek bir şeyin bile olmaması çok canımı sıkıyor, karşılıklı birbirimize bir şeyler katabileceğimiz bi ilişki, birazcik hayran olabileceğim bir insan istiyorum.'

Bu düşüncenin sonu yok. Yine de (ideal olarak) daha aktif bir ilişkiniz olsa beraber bir şeyler yapsanız hayat daha bir çekilir olur. Ben benzer sebeplerden birinden ayrıldım. İlişkimize benim yaptığım yatırımı yapmadığını düşünüyordum. Bir süre sonra da bir kısır döngüye girdik tartışmalarımızda. Bana göre ideal bir ilişkide iki taraf da denk sorumluluklar almak zorunda, kendi ayakları üzerinde durmak zorunda.

Karşındakini kendine denk görmüyorsan ya bunu kafaya takmayıp özverili olacaksın ya da kafaya takıyorsan ayrılıp daha uygun birini bulacaksın.

Elbette hiçbir evlilik mükemmel değil, zira kimse mükemmel değil, ama yukarıda da birinin bahsettiği gibi evlilik, sevgililik büyük oranda katlanmaktır. Katlanabileceğine emin ol.
0
idexo
(20.11.17)
Onun sana göre saçma ve boş hareketleri olabilir çok normal. Önemli olan bu hareketlerle bir ömür geçirip geçiremeyeceğin; yani senin gözüne batıyorsa olmaz o iş bence.
0
neferkitty
(20.11.17)
(6)

Kadıköy / Moda'da kahvaltı

evliyacelebi
Annemle Kadıköy veya Moda'da yarın kahvaltı yapacağız. Para limitimiz yok, sohbet ede ede güzelce kahvaltı edebileceğimiz neresi var? Çok salaş olsun istemiyorum açıkçası.Van Kahvaltıcısı vardı, orası hala duruyormuş ama kalite düşmüş diyollaCafe Kev ve Dodo diye 2 mekan varmış, hiç gitmedim nasıldı
Annemle Kadıköy veya Moda'da yarın kahvaltı yapacağız. Para limitimiz yok, sohbet ede ede güzelce kahvaltı edebileceğimiz neresi var? Çok salaş olsun istemiyorum açıkçası.

Van Kahvaltıcısı vardı, orası hala duruyormuş ama kalite düşmüş diyolla
Cafe Kev ve Dodo diye 2 mekan varmış, hiç gitmedim nasıldır?
Pancake'ciler türemiş, hiç gitmedim, nasıldır bunlar?
0
evliyacelebi
(17.11.17)
Pancake'çi olan Munchies, kapısında kuyruk oluyor ve çok gereksiz zannımca. Dodo da bozdu. Kemal'in karşı sırasında 1-2 yer var. Naga Putrica'ya çok iyi diyen de var, para tuzağı diyen de var. Yeni açılan Kayıkhane'nin orada bayağı iyi kahvaltı yapılıyor diyorlar, denemedim.

Moda'da acayip bir kahvaltı enflasyonu var. Şahsen daralıp evde kahvaltı etmeyi seçiyorum. Çay tarlasını tavsiye ederdim ama çok salaş ve inanılmaz pahalandı. Ben tek isem genelde 180'de bir şeyler atıştırıyorum.

Edit: St. Joseph'in içindeki Brunelle iyi bir seçim olabilir anneyle kahvaltı için. Juliet'te kahvaltı ederdik sıkça ve çok güzeldi ama uzun zamandır gitmedim, yorumlar hala iyiyse çok sakin ve güzel bir yer.
0
whoosie
(17.11.17)
Anneyle kahvaltı için 700 gr güzel olabilir. Kev'in oralarda o da.
0
avokado
(17.11.17)
whoosie +1 artık moda'da herkes kahvaltı veriyor. madem uzun uzun oturmak istiyorsunuz, yiyeceğiniz kahvaltıdan çok mekanın güzelliği sizn için önemli kriter olsun. yürürken gözünüze güzel gelen bir yere oturun.

ben kev'i beğenmiyorum çok fazla işletme mantığındalar gibi. daha tatlı mekanlar bulabilirsiniz. juliet ve brunelle önerilmiş zaten. ben de değişik şeyler önereyim. zapata, böcek, dem ve muaf mekan olarak çok güzel yerler. kahvaltıları da güzel. standart türk kahvaltısının yanında değişik şeyler de bulabilirsiniz.

700 gr. kahvaltısı çok güzel ama dediğiniz o saatlerce oturalım havasında değil pek. mekan çok küçük, dolayısıyla haftasonu kalabalık oluyor hemen kalkmak zorunda hissedebilirsiniz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.11.17)
Moda Teras
manzarası da güzel kahvaltısı da
0
devilone
(17.11.17)
bomonti
0
kveldulv
(17.11.17)
Ben kev'in kahvaltisini begeniyorum ama yer bulmak zor en distaki masalarda da dilenci popülasyonu cok yuksek yoldan geçerken pankekini falan kapip gidiyolar.
0
passive aggressive
(17.11.17)
(1)

Kartal Verem Savasa Nasil giderim

brad pitt
Bostanci minibus caddesindeyim.
Bostanci minibus caddesindeyim.
0
brad pitt
(24.10.17)
17ye binersen mcfitin önünde inip (sehit kemal tosun oldu galiba duragin adi) karsiya gecip soldaki bufenin onunden kizilaya dogru yukarı cikarken sagda.
0
passive aggressive
(24.10.17)
(7)

Istanbul Pendik'te sürekli yağ kokuyor?

birşeylersoracağım
Bu Tuzla tershaneyi geçip pendiğe girerken ve aydınlı yolu mu ne var, buralar hep yanmış eski yağ kokusu geliyor. Bunun sebebi ne? Siz de farkettiniz mi?
Bu Tuzla tershaneyi geçip pendiğe girerken ve aydınlı yolu mu ne var, buralar hep yanmış eski yağ kokusu geliyor. Bunun sebebi ne? Siz de farkettiniz mi?
0
birşeylersoracağım
(23.10.17)
Deri sanayi.
0
1adam
(23.10.17)
Fark ettim ve her geçişimde midem bulanıyor. Tam neomarin ve pendorya önünden geçerken alıyorum kokuyu. Sanırım yakınlarda atık yağ fabrikası falan var:/
0
eksi sozlugun tatli insani
(24.10.17)
cips fabrikasıyla sabun fabrikası var yanyana sanırım ordan bahsediyosun. muhteşem kombinasyon :/
0
yuto
(24.10.17)
Tersane Köprüsü'nde(Neomarin ve Pendorya civarı) alınan o kokudan bahsediyorsun sanırım. Onun kaynağını ben de çok merak ediyorum ama bana daha çok ekşi bir patates kokusunu andırıyor. Aydınlı Yolu tarafı başka, orada deri sanayi kokuyor.
0
tierra santa
(24.10.17)
Bizim sitenin (evora istanbul) arka taraflarındaki bloklardan facebook gruplarında oldukça şikayet geliyordu bu kokuyla ilgili. Hayvan yem fabrikası var ve koku oradan yayılıyormuş. (Marmara yem)
0
Northern Mariner
(24.10.17)
O koku rüzgarın o taraftan estiği günlerde (lodos mu bilmiyorum sıcak olan rüzgar işte) pendik çamlık mahallesine kadar geliyor iğrenç bi koku. Gerçekten. şikayet falan mı etsek? Bence geceleri fabrika bacalarının filtrelerini açıyorlar maliyeti azaltmak için
0
lonelily
(24.10.17)
O koku bazen kartaldan bile duyuluyor sabahları. Sabun fabrikasından diye biliyorum.
0
passive aggressive
(24.10.17)
(4)

sevgili göz doktorları ve optisyenler - uv ışını

me23
Gözlükçü camların kalitesini göstermek için üzerinde uv ışını yazan ucunda mavi ışık olan bir kalemi elindeki camın üzerinde tuttu (ışının geçirgenliğini test etmek için). Daha sonra da birden ne akla hizmetse yüzüme (göz kısmı + üst yanak) bu kalemi tuttu konuşurken. Ben ilk etapta farketmedim ama
Gözlükçü camların kalitesini göstermek için üzerinde uv ışını yazan ucunda mavi ışık olan bir kalemi elindeki camın üzerinde tuttu (ışının geçirgenliğini test etmek için).
Daha sonra da birden ne akla hizmetse yüzüme (göz kısmı + üst yanak) bu kalemi tuttu konuşurken. Ben ilk etapta farketmedim ama bir on saniye olmuştur yüzüme tuttuğu süre.

Sinir oldum. Bunun bir zararı olur mu cilt ve göz için?
0
me23
(08.10.17)
UV ışınının kaynağı ne? Güneş. Güneşe hiç çıktın mı? Evet, demek ki sorun yok.
0
i was made for you
(08.10.17)
UV goze zararlidir. Dogrudan güneşe bakarsan gunes de gozlerine zararlidir. Kisa sureli maruziyet cok hasar yaratmamistir herhalde zaten gormen azalirdi farkederdin. UV kabin camini kapatmadan icine bakan bi arkadasim baya uzun sure duzgun gorememisti mesela.
0
passive aggressive
(08.10.17)
10 saniyeden bir sey olmaz. Endiselenecek bir sey yok.
0
evrim halkasi
(08.10.17)
@i was made for you, uv ışığının kaynağı güneş ama oradaki uv ışığını simüle eden kalem ne kadar güçlü bilmediğimden (güneşle kıyasla vs.) endişelendim açıkçası. adam da tuhaf sen ne diye yüzüme tutuyorsun...
0
🌸me23
(08.10.17)
(9)

Alınma ama, ter kokuyorsun

yemektehamsivar
Merhaba,Bir arkadaş var ofiste. Her ne kadar bakımlı ve iyi giyimli gözükse de çocuk daima ter kokuyor. Anonim mail siteleri var ya, onlardan biriyle buna dair bi mail atmak istiyorum. Ama tırsıyorum, çocuk o mailden bi şekilde benim attığımı anlayabilir mi diye. Böyle bişey yapmış olan var mı?Tşkle
Merhaba,

Bir arkadaş var ofiste. Her ne kadar bakımlı ve iyi giyimli gözükse de çocuk daima ter kokuyor. Anonim mail siteleri var ya, onlardan biriyle buna dair bi mail atmak istiyorum. Ama tırsıyorum, çocuk o mailden bi şekilde benim attığımı anlayabilir mi diye. Böyle bişey yapmış olan var mı?

Tşkler
0
yemektehamsivar
(30.09.17)
Nasıl anlar? Siteler anonim ama bir crack mi var? Kolayca anlayabilir mi süper hack yetenekleri yoksa bile? Bunu soruyorum.
0
🌸yemektehamsivar
(30.09.17)
Abi ne gerek var bunlara? Muhabbet arasında abi yeni bi deodorant denedim var ya üff mis gibi, eskiden leş gibi ter kokardım şimdi misk kokuyorum falan dersen mesajı alır.
0
bir nick var benden iceri
(30.09.17)
Öyle muhabbetim olan biriai değil. Samimiyetimiz yok.
0
🌸yemektehamsivar
(30.09.17)
sürekli maruz kalmıyorsan yapma.
0
shin
(30.09.17)
Les gibi ter kokan, odaya girdiginde herkesin disari ciktigi bi is arkadasim vardi. Koltuk altlarinin terden kiyafetini islattigindan yakinirken "antitranspirant deodorantlar var onlardan kullansana hem kiyafetin terden ıslanmaz hem de ter kokusunu engelliyor" demistim de "yok ben oyle deodorant falan kimyasal seyler kullanmiyorum" demisti. Bazisi mesaji, hatta dogrudan soylemeyi bile anlayamiyor. Bence anonim mail atmak mantikli. Anlayacaksa da anlasin o ter kokmak ayip degil de ter kokuyosun demek niye ayip.
0
passive aggressive
(30.09.17)
Ya fazla yakınlığınızın olmaması bence çok anlamlı bir fırsat. Çünkü senin ona karşı herhangi bir garezinin de menfaatinin de olmadığını bilerek değerlendirir seni. Çekeceksin kenara, diyeceksin ki

"abicim çok samimi olarak söylemem gereken bişey var niyetimin tamamen iyilik olduğunu bilmeni istiyorum, bir arada bulunduğumuzda ortamda ter kokusu oluyor, gözlemledim acaba bakımsızlıktan mı diye ama değil, bunun vücutta bir hastalığın belirtisi olabileceğini düşünüyorum. Burnum çok hassastır kokulara karşı fazla duyarlıyım, söylemeden edemedim, bu bir hastalığın habercisi olmasın, bi doktora görünsen ya?"

Bu kadar.
0
yaren
(30.09.17)
Yok yani benim sorun o siteleri kullanan var mı? Direkt bu sorun için yapılmış siteler var. Kullanan varsa güvenli mi onu nerak ediyorum. Mesela

nooffenseoranything.com

Veya
www.smell-well.net

Gibi
0
🌸yemektehamsivar
(30.09.17)
Bulamaz diye tahmin ediyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(30.09.17)
Çakma mail adresi alıp at. Ardacan gibi trolleri de sallama.
0
manuel mandalina
(30.09.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.