Giriş
(7)

Hesabı masaya bırakıp giden var mı?

i was made for you
Dizilerde filmlerde görüyorum da gerçekte ne gördüm ne de yaptım, bunu yapan var mı? Hiç hesabı istemeden parayı masaya sıkıştırıp kalkıp gidiyorsun.
Dizilerde filmlerde görüyorum da gerçekte ne gördüm ne de yaptım, bunu yapan var mı? Hiç hesabı istemeden parayı masaya sıkıştırıp kalkıp gidiyorsun.
0
i was made for you
(28.03.18)
trde yaparsan odemeden kaciyor sanirlar aniden kafana yumrugu yiyebilirsin.
0
000000
(28.03.18)
Ben normalde nakit -neredeyse- hiç taşımıyorum, o yüzden mecbur hesabın gelmesini bekliyorum çoğumuz gibi. Ama bazen yanımda nakit varsa ve bahşiş de bırakacaksam (+düz hesap cebimdeki paraya uyuyorsa) masaya bırakıp gitmişliğim de var. Ama yine göz takibi yaparım, garsonun masadaki parayı gördüğünden emin olurum yani.
0
gonion
(28.03.18)
Yıl 2008 filan Kocaelide barista diye bir yer vardı, yolun ortasında o zamanki tabirle 'butik'' bir yer. Gelen gidenin az çok birbirini tanıdığı dükkanı da o apartmanda oturanların işlettiği minnak bir cafe. Orada çok yapıyordum, zaten 3 aşağı 5 yukarı aynı şeyleri içiyorsun fiyatları da biliyorsun zaten kalkerken de 3 aşağı 5 yukarı masaya bırakıp kalkıyorduk.
0
mete kudur
(28.03.18)
kahvede, çaycıda falan çay içerken sadece. tabii bunu en son yaptığımda çay oralarda 1 liraydı şu an ne kadar bilmiyorum da 1 lira bırakıp gidiyordum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.03.18)
dün akşam aynısı aklıma geldi ufak tefek cinayetleri izlerken. bence de döverler :)
0
naksidil
(28.03.18)
sadece düzenli gittiğim yerlerde oluyor.
0
lazpalle
(28.03.18)
bunu sadece ben mi yapıyorum diye düşünürdüm sanırım sadece ben yapıyormuşum :)

istanbul-bodrum arası karışık bir yaşamım var şuan bodrumda bahsis bırakmadığımdan (çalışanlar lakayit tipler genelde) hesabı tam oduyorum.
İstabulda ise gittiğim yerlerin göz aşınalığı olduğundan ve bahşiş bıraktıgımdan masaya koyup üstüne şekerliği falan koyuyorum devam ediyorum. Bunu yapma sebebim çok acelem vardan ziyade garson arkadaşa "üstü kalsın"demekten çekindiğimden olabilir. bırakıp gidiyorum işte parayı
0
Aşk Adamı
(28.03.18)
(2)

uludağ sözlük

zugas
acaba uludağ sözlükte yazar olan var mı? iki şey soracağım kendisine bir tane de ricada bulunma ihtimalim var
acaba uludağ sözlükte yazar olan var mı?

iki şey soracağım kendisine bir tane de ricada bulunma ihtimalim var
0
zugas
(28.03.18)
var
0
mete kudur
(28.03.18)
var ama 5 yıldır yazmıyorum. yada 6
0
bana lukslerimi verin
(31.03.18)
(8)

Yaptıkları şeyleri hevesle yapan insanlar bunu nasıl başarıyor?

zebragibi
Gözlemlediğim bazı insanlar yaptıkları her şeyi büyük bi hevesle yapıyorlar. kitap okurken, ders çalışırken, spor yaparken hep büyük bi heves ve isteğe sahipler ve ben bu insanlara özeniyorum ama bir türlü o ince ayrıntıyı yakalayamadım. yaptığım neredeyse her şey gereksiz bi eziyete dönüşüyor, beni
Gözlemlediğim bazı insanlar yaptıkları her şeyi büyük bi hevesle yapıyorlar. kitap okurken, ders çalışırken, spor yaparken hep büyük bi heves ve isteğe sahipler ve ben bu insanlara özeniyorum ama bir türlü o ince ayrıntıyı yakalayamadım. yaptığım neredeyse her şey gereksiz bi eziyete dönüşüyor, beni heyecanlandıran nadir şeyler ise en fazla 1 ay sürüyor sonra o da aynı sürünceme.

depresif bi yapım var ama depresyonda değilim, 4-5 yıldır sevmediğim bi şehirde boş bi hayat yaşıyorum. burdan gideceğim günü bekliyorum büyük bi istekle, bu da beni baya dibe çekiyor ama bunların dışında bi yol yordam yok mudur? böyle bi şeyler yapsam ve girdap gibi yukarı doğru yükselsem istekli, hevesli bi insan olsam?
0
zebragibi
(28.03.18)
2 ihtimali var, birisi iç enerjilerinden bu motivasyonu sağlıyorlar. 2.si ise önce zorla yapmaya başlıyorlar sonra seviyorlar.

Bi' kız tanıyorum, sevmediği bi' erkekle birlikteydi sonra çocuğa aşık oldu evlendiler.(god damn it) misal...

Ben de dota2'yi sevmiyordum ama deli gibi oynuyorum(gerçi hala sevmiyorum, bu örnek sayılmaz)
0
mete kudur
(28.03.18)
Instagram.

Instagramı hayatlarından çıkartın çoğu kişi yaptığı aktivitenin yanından bile geçmez. Herkes başkasına hava peşinde.
0
gozu acik sevisen yahudi
(28.03.18)
Msn döneminde kimse böyle değildi. Millet evde çay sigara takılıp arabesk müzik dinliyordu.
0
gölgede aynı
(28.03.18)
Hiçbir şey amaçsız hedefsiz ve zorla olduğu halde 'hevesle' olamaz.

Eğer kişinin inandığı bir amacı ve hedefi varsa geri kalan her şey teferruata dönüşüyor ve önemsiz oluyor. Kişi o hedefe giden her yolu ne kadar zor olsa da veya hatta etik dışı olsa da göze alabiliyor.

Motivasyon dedikleri de kendiliğinden olmuyor işte, hedefler kişiyi güdülüyor. 'İç enerji' dediği 'itki', insanın doğasından gelen bazı arzularından kaynaklanıyor. 'Başarma arzusu', 'kendini gerçekleştirme arzusu', 'takdir görme arzusu', 'hayatta kalma arzusu' gibi çeşitli düzeylerde genelleyebiliriz.

'Zorla başlayıp sonra sevme' diye de bir açıklama yok, yine hedefler yoksa kişi güdülenemez. Zorla başlama meselesi alışık olunmayan bir eylemi alışkanlığa çevirme sürecinden ibaret.

Tekrar: Kendine inanabileceğin bir hedef ve amaç bul. Çevrene faydalı olmak istiyorsun diyelim. Sana en basit gelen bir konuda ihtiyacı olan birine yardımcı olsan bile olur. Bu yardım maddi olmasa daha iyi, çünkü aslında birine yardım ederken kendine yardım edeceğinden zihnen bu yardım sürecini yaşaman lazım. Birine zorlandığı bir konuda(en basit karşıdan karşıya geçmek isteyen bir yaşlı, sakat, yardıma muhtaç biri dahi olabilir, matematik, yabancı dil de olabilir) yardım edebilirsin mesela.

Sosyal bir hedef veya amaç seni şu anda olduğundan bir kademe yukarı taşıyacaktır. Bu davranışları alışkanlık haline getirirsen de uzun vadede pozitif biri olabilirsin, bir çok kişiyle tanışabilirsin... Önce kendini geliştirme gibi kişisel amaçlar yerine sosyal amaçlar bulmanda bu yüzden fayda var. Daha sonra bireysel bir düzeye geçersin.
0
idexo
(28.03.18)
insan faktoru burada onemli. ve isine nasil bir bakis acisiyla baktigin, yani anlam, motivasyon devamliligi icin oldukca onemli bir etken.

insan faktoru, varligimizi ve sagligimizi diger insanlarin varligina borclu oldugumuz icin onemli. yaptigin is de diger insanlarin hayatina nasil bir etki yarattigi ve nasil bir pozitif etki yaratacagi isine olan sevginin en temel dayanagi. neden? cunku biz insanlar birbirimizle variz. bu sebeple benim isim- her ne ise artik- diger insanlarin hayatina katacagi degisim ve farki ve kolayligi dusunmek, sahsen beni ayakta tutan yegane seydir. ben para ile motive olamiyorum, sohret ile de. anlam ile motive oluyorum. beni ayakta tutan sey bu.

bu sebeple bence yaptiklari seyi hevesle yapan insanlar islerinin anlamini cozmus kimseler.
0
tomcruise
(28.03.18)
Kafamda tam idexo'nun yazdiklarinin tersi vardi. Tam tersi degil de, bayagi bayagi ters.

Isini hevesle yapan sansli insanlardan biriyim. Neden bana maas verildigini on kusur yildir anlayamiyorum, param olsa "Ne olur bunu yapayim mi ben, lutfeeen" diye para veririm. Amac, hedef, degerlendirme, yarisma, kiyaslama gibi kavramlarin tam tersine heves ve tutkuyu baltaladigini, hatta oldurdugunu dusunuyorum. Tutkulu oldugun ya da yapmayi sevdigin icin degil de, bir seyleri basarmak icin yola koyuldugunda ulasip ulasilmayacagi belli olmayan bir hedefin insani yozlastirdigina ve tutkudan, hevesten ziyade hirsa yol actigina inaniyorum. Otesinde, basarili olma fikrinin anksiyete yarattigini ve bunun da performansi kotu etkiledigini dusunuyorum. GIdilecek yol ya da gecilmesi gerek bir esik oldugunda, o nokta insana yuk olabiliyor.

Tutku ve heves tam tersine basaridan tamamen bagimsiz geliyor bana. Tutkuyla bagli oldugun bir is ya da hobi, bos zamanini onunla doldurmak istedigin, kimsenin haberi olmasa bile ilgilenmek istedigin, issiz adaya dussen yapmak isteyecegin, hatta yarin olecegini bilirken zamanini o sekilde gecirsen pisman hissetmeyecegin is ve hobidir bana gore. Basarisiz olsan ya da bir ton kotu geri bildirim alsan bile vazgecmek istemeyecegin istir.

Burada bagimlilikla tutkuyu ayirmak gerekebilir. Burada birkac ayrim birden yapilabilir. Kanada'da bir universitedeydi sanirim, orada bir arastirma bunu iki sekilde ayiriyor. Ilki tutku ile yaptigin bir aktivite istenildigi zaman yapilabilir ama bagimlilik kontrol edilemez. Ornegin, "Benim canim bugun Duyuru'ya girmek istemiyor" deyip girmiyorsan ama Duyuru'yu cok seviyorsan; o bir tutku olarak tanimlaniyor ama "Lanet olsun, bugun Duyuru'ya girmeyecektim. Yine on saat burada kaldim" diyorsan, o bagimlilik oluyor. Ikinci fark da ciktilari uzerinden. Bir aktivitenin sana olumlu getirisi olacaksa bu tutku olarak tanimlaniyor ama getirisi olumsuz olacaksa bagimlilik olarak tanimlaniyor. Ornegin, kumar tutkusu tutku olarak degil, bagimlilik olarak tanimlaniyor. Iskoliklikte de calisarak kendi isteginle sagligina zarar vermek olarak goruluyor. Ornegin. Japonlarin karoshi denilen bir kelimesi var ve "cok calismaktan olmek" anlamina geliyor ve Japonya'da siklikla olmasa da diger ulkelere gore daha cok karsilasilasilan bir kavram oldugu soyleniyor ama Japonlarinki is bagimliligi sayilmiyor. Ne kadar kendi istekleri ile orada olsalar da, bunun altinda kultur ve mahalle baskisi yatiyor ve Japonlar baska seceneklerinin olmadigini dusunuyorlar. Ayni sekilde, "Ya atarlarsa" ya da "Yarina kadar muhlet verdiler bu is icin" diye kendini zorlamak da bagimlilik sayilmiyor, cunku kendi isteginle degil. Diyelim ki zaten basarilisin ve seni kovalayan yok ama yine de calisirken kendine zarar verecek hale geliyorsun; o sartlar altinda canini cikaracak kadar calismak iskoliklik olarak tanimlaniyor. Cok sevilen bir iste ya da hobide tutku ve bagimlilik sinirlarda yuruyebiliyor.

Birkac ornek vereyim bu konuda, isimlerini vermeyeyim. Ilki Turkiye'nin en buyuk stratejik yonetim uzmanlarindan ve kendi adina cikardigi yontemleri ve patentleri var. 1000'den fazla kurum ve kurulusa danismanlik yapmis, meclise kadar danismanlik yapmis ve yurtdisinda isler almis. Adamin evinde usaklari var. Bu adamla birkac kisi konusma sansimiz oldu ve tam da yilbasi zamaniydi. Insanlar piyango biletine para cikarsa ne yapacaklarini hayal ediyorlardi. Bu adam uc tane stratejist adi soyledi kendisi gibi ama yabanci, onlarla bir calistay yapardim. Cok eglenceli olurdu, butun gunumu oyle gecirebilirim" dedi.

Diger bir ornek yine basarili bir kisi. Bir arkadasimin esi Turkiye'de cok unlu diyemem ama kendi capinda unu olan bir asci. Kendi lokantasini acti ve Eksi Sozluk'te lokantasini gectim, kendi adina da birkac entry var, ki kac kisi bilir gittigi lokantanin sefinin adini. Bu kiz bir gun lokantasini devretti ve bir hotelde baska bir sef ascinin iki kati altinda calismaya basladi. Maas dort kat falan dustu sanirim, 6-7 yildir entry'yi giren yok. Lokanta batti. Nedenini sordugumuzda "Muhtasarlik vergisi gibi kavramlarla tutkumun kirlenmesine daha fazla seyirci kalamadim. Simdi emir aliyorum ama en azindan sadece sevdigim seyi yapiyorum" dedi. Demek istedigim, bazen tutku basarinin ve hedefin onune gecebiliyor. Bu noktada "Hobini isin yapma" da diyebiliriz ama her zaman araya muhtasar vergisi zorunda degil tabii. Bazen gulu seven dikenine katlanabiliyor.

Ucuncusu ise abimin kiz arkadasi. Ikisi birlikte birkac yil once okculuga basladilar. Abim birazcik basarili ama kiz arkadasi basariyi gectim, bayagi kotu bir okcu. Yine de her firsatta "Hadi, ok atmaya" diyor, "Savasci olcam ben" diye kendi ile dalga geciyor ama her firsatinda ok atmaya gidiyor. Kac yuz, kac bin ok atmistir bilmiyorum ama kizin yetenegi o konuda degil. Yine de her seferinde "Ok atmaya gidelim" diye ilk gunku heyecanini koruyor. Bundan para kazanmaya calissa fakir kalabilirdi ama hobi olarak cok mutlu ve cok seviyor.

Gorev gibi, "Sevecegim" diye kendini zorladigin is zamanla aliskanliga da donusebilir, iskenceye de. Bunlarin disinda, olabildigince cok sey deneyerek tutkunun nerede yattigini aramak olabilir ama her seyi kisacik deneyerek degil de, bir "Bakalim oluyor mu" diye biraz zaman taniyarak. Bircok sey ilk basta zor veya anlasilmaz olabilir, biraz o aktiviteyi tanimaya zaman vererek degerlendirilebilir.
0
aychovsky
(28.03.18)
@aychovski'nin anlatmak istediği benim söylediklerimle aslında çelişmiyor. Zira güdüler her zaman tatmin edilemiyor veya çoğu zaman eksik tatmin ediliyor.

Doyurulamadığı zaman, mesela başarılı olunmazsa, bu arzu 'tutku'ya da dönüşebiliyor. Öte yandan doyurulan güdüler daha sonra tekrar ortaya çıkabiliyor, şiddeti artabiliyor... Dolayısıyla benim söylediklerimin başka bir boyutu gibi görülebilir.

Kısa kısa fikir vereyim:

Alışkanlık, Duyarsızlaşma durumları tekrardan gelen bazı sonuçlar. Kişi davranışı değiştirdiğinde bunu sürekli hale getirince duyarlılığı azalır, daha yüksek uyaranlara maruz kalmadıkça uyarılmaz(olumlu veya olumsuz)

Alışkanlıksa kişinin bazı davranışları reflekse dönüştürmesi diyebiliriz. Yani düşünmeye gerek kalmadan daha önce deneyimlenmiş bir davranışı tekrar ettirme. Bu bağlamda bağımlılık sandığımız çoğu şey alışkanlık.

Bağımlılık bambaşka bir durum.

Tükenme diye de bir şey var. Kişi daha üst bir amaç ve hedef bulmakta zorlanıyorsa veya hedefler çok yüksek, uzun vadeliyse aşması gereken engeller kısa vadede bir tatmin vermeyeceğinden kişi 'tükenmeye' başlayabilir. Çoğumuz etkin hedef koymayı bilmediğimizden tükeniveriyoruz. Amatörlüğü veya intermediate platosunu aşamıyoruz. Dolayısıyla hiçbir şeye başlarken hedefsiz değiliz, bir şekilde bir hayalimiz var. Ama bazen işi elimize alır almaz hayalleri yıkılıyor, bazen de uzun süre sonra. Bilinç düzeyinde olmayan, hayaller de hedeflerdir.

Durumlar, kişiler, çevre, sonuçları ve sebepleri etkiliyor. Algı düzeyi, kendini kontrol yeteneği davranışlarımızı etkiliyor.

Sonra 'hevesli' olmaksa deneyimsizlikten gelir. Hevesli profesyonel yoktur. Onun yerine disiplinli profesyonel vardır. Bir şekilde amatör ruhu korumayı başarırlarsa aynı zamanda heyecanlarını da koruyabilirler fakat emin ol her profesyonel de zaman zaman zorsunduğu problemler karşısında yılmanın eşiğine dahi gelir. Onlar öyle bir durumda kendi kendilerini mantıklı veya mantıksız sebeplerden motive edip durumu aşarlar. Çünkü profesyonellik maddi ve manevi olarak bunu gerektirir. Amatör yarım bırakabilirken, profesyonel bırakamaz.

Bütün bunların dereceleri, nereden nasıl kaynaklandığı da kişiden kişiye değişir. Hem aynı güdü çeşitli kimselerde başka türlü eyleme dönüşebilir, hem de aynı davranışın altında çeşitli kişilerin başka güdüleri ortaya çıkabilir...

Yukarıda vermek istediğim daha ziyade pratik önerilerdi. Tutku gibi bu işin çok kişisel boyutlarına girmek istemedim ve zaten şu aşamada pek de bir faydası olmaz.

Japonları da uzun uzun tartışmak istiyorum ama yukarıdakileri bile açacak pek vaktim yok. Hızlı hızlı yazdım.

@aychovski bu kadar içinden gelerek 10 yıldır ne iş yapıyorsun? İşini hevesle yapmanın sebebi karşında sürekli yeni konu, kişi veya durumlar olması mı? Sürekli bir yenilik ve keşif mi var? Seni güdüleyen nedir?
0
idexo
(28.03.18)
beklentileri küçük. sürekli eğlenmeseler de oluyor. kendilerini sürece bırakabiliyorlar.
0
e haliyle
(28.03.18)
(14)

İfşa yapanların amacı nedir?

gonion
Soru başlıkta zaten ama gerçekten merak ediyorum, buraya fotoğraf koyan insanların amacı nedir? Amiyane tabiriyle adam/karı düşürmek mi? Bu mudur yani?
Soru başlıkta zaten ama gerçekten merak ediyorum, buraya fotoğraf koyan insanların amacı nedir? Amiyane tabiriyle adam/karı düşürmek mi? Bu mudur yani?
0
gonion
(25.03.18)
Evet.
0
yeteramadenedimherseyi
(25.03.18)
İnsanların kendi fiziksel görünüşüyle alakalı fikirlerini merak etmek ?
0
doguscay
(25.03.18)
ben mesela genelde ilgi çekmek için memelerimi açıyorum.
0
synesthesia
(25.03.18)
:)) bu gerçekten soru mu ? hadi ama, lütfen. Sorarken cevabını biliyorsunuz zaten, ayrıca hiç de öyle aşağılanacak hor görülecek birşey de değil, tamamen HERKESİN ihtiyaç duyduğu bir pozisyon. En fazla giderme yerlerinde farklılık gösteriyorsunuzdur.

Bu tür eylemlerin tamamı ''pazara çıkmak''dır, yani bi' nevi ''ben de burdayım'' deme şekli. Olaya şu sığlıkla yaklaşmamak gerekir; ''SADECE erkek ya da kız düşürmek için ifşa''. hayır böyle yapılmıyor, çokcası kendisini oradan da(ifşa) gerçekleştirme çabasıyla yapıyor. Birileri onları da görsün istiyor, birşeyler söylesin onlar hakkında, bi' masanın konusu da onlar olsun istiyorlar. Herkes ister. Tabi burada asıl acıklı kısım şu, duyurudan çok şey bekleniyor. Çünkü; zaten gündelik hayatta ortalamanın üzerinde bir fiziğe sahip olsalardı bu gibi ihtiyaçları buralara kalmayacaktı, gün içinde giderilecekti.

Bu yüzden burada gelecek bütün refleksleri göze alıyorlar. İnstagram'ın twitter'ın facebook'un da büyüsü bu, ''paylaşım'' paylaşmaktaki ana maksat farkedilmek. İnsanlar mukadderat gereği farkedilmek istiyor, tanrı bile bunu isterken insanın istemesini de çok görmemek lazım.

edit: burada tek bir ifşaya katılmadım. hatta ifşaların çoğunda başlıkları bile açmam, merak da etmem, ilgimi çekmiyor. Bunun da(ifşanın) faydasız olduğuna dair çokça yazım mevcuttur. Bu editi ''benim de kürt arkadaşlarım var'' penceresini kapatmak için yapıyorum. Ben kişisel olarak bunun zayıflık olduğunu düşünen birisiyim, keza eskiden ekşibition varken de orada ifşalara fazlasıyla karşı çıktığım kullanıcıları tarafından hatırlanacaktır. Ama bunun herkes tarafından giderilen bir duygu olduğu gerçeğini de anlatmak istedim. Herkes bunu yaşıyor, hissediyor. Yolda yürürken mesela güzel bir kız seni süzdüğünde onunla birlikte olmak istediğin için hoşuna gitmiyor, hoşuna gidiyor çünkü sana yaşadığını hissettiriyor. Varlığını kendine göstermiş oluyorsun bu vesile ile, bu da aynı tonun laciverti.
Kadınlar kadınlar için giyinir hezeyanının da laciverti.

çok uykum geldi.

Bir de bu akşamki ifşayı benim başlattığıma dair söylentiler, okuduğunu anlamayanların zırvalarından ibarettir. Ben ''hadi fotoğrafınızı çekip koyun'' diye birşey söylemedim hiçbir zaman. Zaten bu akşam evde dahi değildim.

hadi dağılalım, uyuyalım artık.
0
mete kudur
(25.03.18)
www.eksiduyuru.com

2 cm vizyonuyla kısıtlı aklını başkalarına projekte etmeye çalışan gerizekalılara ve insan davranışını kolundaki saat kadar basit sanan embesillere çok kulak asmamak gerek.

Aklı ifşa yaptığına göre partner arıyor ve sürekli attığına göre çaresiz'den öteye basmayan bir insan(!)ın ne dünyaya ne başkalarına ne kendine bir faydası dokunur, 70 yıl mı yaşayacak? O 70 yıl ömrü karıncaya versen daha az ziyanla daha verimli geçer. Bu insan ne düşünmeyi biliyordur, ne empati yapmayı, ne kendini sorgulamayı. Bu insan bilinçsiz ve farkındalıktan yoksun yaşayacak, öyle ölecektir. Bu insan oksijen israfıdır. Sokak hayvanından öteye geçemeyen farkındalığıyla geçirdiği ömrü israftır. Kaynak israfıdır, potansiyel israfıdır, kolektif varlığımıza zarardır, ilerlemenin gelişmenin önünde böyle yaratıklar durur işte.

Edit: Yorum uçmuş.
0
Adramelekhh
(25.03.18)
bakın ben de böyle bir şeyim. bakim, siz nasıl bir şeysiniz?

sözlükten daha küçük bir toplulukta sürekli yazan birilerinin kim ve nasıl biri olduğunu merak ediyor kullanıcılar. kendilerinin de merak edildiğini düşünüyorlar.

belki iyi bir muhabbet olacak, belki arkadaşlık ve evet belki sevgili/eş... ifşalara hoş gözle bakmayan herkesin aklı orasında burasında genelde ama ifşa yapanların değil! nihai amacı sevgili/eş falan bulmak da değil, olay oraya evrilir o ayrı, ama özünde amaç bu değil.

tabii ki fark edilmek, beğenilmek isteği de var. neden olmasın?
0
runagain
(25.03.18)
ekmek çıkar mı diye yapıyoruz.
0
yavru tosun
(25.03.18)
amaçlarını bilemeyeceğim; ancak internet üzerinde takıldığım websiteleri içinde duyuru kadar karı kız düşürme amaçlı kullanılan hiçbir sitede bulunmadım. bırak siteyi; tinder'la kapışır bu site.
0
sen git ben geliyorum
(25.03.18)
valla ben hep yaparım ama ifsa yaptim diye kari düşürdügümü hic hatirlamiyorum. ki dusse bile turkiyede degilim, amac bence geyik yapmak, eglenmek, kari kiz dusurmek icin atanda vardir ama herkes oyledir demek dogru olmaz.
0
purple rain
(25.03.18)
(bkz: cinsel seks)
0
spirit crusher
(25.03.18)
Cevapların her biri için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yalnız "Adramelekhh" nickli arkadaşın cevabı biraz ilginç geldi.

Her ne kadar yuvarlağa yakın bir cevap olsa da hakarete varan bir yaklaşım olmuş. Olsun, kendi görüşüdür ama bu cevabın ardından bir soru daha doğar. Şöyle ki;

Soru şu, "ifşa yapanların amacı nedir". Belli ki o kısımda bir anlama kıtlığı veya olguya yabancılık söz konusu. Size göre ayan beyan ortada olan bir açıklamayı herkesin görmesini beklemek doğru değil. Hadi diyelim böylesi ayan beyan bir mevzuya yabancı kalmak benim sığlığım olsun, olabilir, gocunmuyorum. Yalnız bu yabancılığın karşılığı insanlığıma kadar parantez içine girecek bir ünleme sebebiyet vermeli mi? Veya empatiden ne derece yoksun olduğuma? Veya bana bahşedilmiş/edilecek 70 yıl ömrü bir karıncanın çok daha verimli bir şekilde eda edeceğine? Oksijen israfı olduğuma?

Hayır normalde böyle bir yazıyı nick altıma girseniz dahi pek umursayacak biri değilim inanın. Dedim ya, bir soruya daha gebe, o yüzden devam ediyorum. Basit bir soruya karşılık yukarıda saydığım hakaretler dahil olmak üzere kusulan kin ve nefretin kaynağı nedir? Bunun da bir sebebi olmalı.

İroni veya şaka peşinde değilim sayın Adramelekhh. Umarım bu duyuruya tekrar bakıp cevap verirsiniz. Sağlıcakla.
0
🌸gonion
(25.03.18)
yaşı yetmeyenler için, facebook ilk çıktığında yerli menşeili "yonja" diye bir çöpçatanlık sitesi vardı. baya ünlenmişti ama çok leş bir yerdi. o sebeple gururuna yediremeyenler gizli gizli profiller falan açıyordu.

sonra bir anda facebook çıktı. mahalle baskısı yüzünden yonja'ya girmeyen -yonja'da gizli profilleri olan herkes- herkes "aa ilkokul arkadaşlarımı bulacam" bahanesiyle facebook'a üye oldu. sonra facebook çok başka boyutlara ulaştı falan filan da hikayenin özü aynı.

ön planda hep bir bahane olur. olayın özü ise hep aynıdır.

zaten insanın çiftleşmesine giden yol da bu bahanelerdeki yaratıcılık/zeka oyunlarında gizli. sokaktaki köpek gibi beğendiğin dişinin önce poposunu koklayıp sonra çok afedersin işe geçemezsin. toplumun normlarına aykırı olmayan oyunlar, kurgular yaratmalısın.

özetle "insan"ı oynayan insan her platformu bu amaçla kullanabilir. yadırganacak bir durum yok. yadırgayanlarda esas problem var.
0
makbur
(25.03.18)
Çok özür dileyerek son yorumumu yapıyorum; "Adramelekhh" nickli arkadaşın yazdığı cevap bana hitaben değilmiş, kendisi söyledi mesajla. Başka bir arkadaş da teyit etti.

Bu soruyla kırıp gücendirdiğim insanlardan gerçekten kalben özür diliyorum. Amacım yadırgamak veya hor görmek değildi. Evet, adam/karı düşürmek şeklinde seviyeyi bizzat ben düşürerek sordum soruyu ama uzaktan bakan birinin gözünden görülen de kabaca bu, o açıdan değerlendirirseniz sevinirim. Yoksa bir üstteki cevapta yer alan yonja (ve belki ondan bile eski olan hotornot) gibi kavramlara da uzak değilim, biliyorum yani. Oralardaki olay zaten belirli amaca hizmet etmeleriydi (sanıyorum günümüzdeki örneği tinder mesela). Neyse, daha fazla uzatmadan konuyu kendi açımdan kapatıyorum. Esenlikler dilerim.
0
🌸gonion
(25.03.18)
beyefendi, niye yalvarıyorsunuz? gayet de karı kız derdinde yüzde doksanı. sırf soru sordun diye gelip atar gider yapana "he amk (ankara mali kurumu), cinsel birleşme yaşayıp git" de geç. ne kasıyorsun?

not: senin son cevabın dışında hiçbir yorumu okumadım. kim haklı kim haksız bilmiyorum.

not 2: duyuruda küfür ettiğim için cevabım silinmiş. düzenledim. kıps.
0
sen git ben geliyorum
(30.03.18)
(6)

dışarıda kavga eden sevgililer

gonul_isleri
dışarıda sokakta filan bazen sevgililer kavga ediyorlar ya oğlan kıza bağırıyor kız gitmeye çalışıyor filan illa ki benzer şeylere denk gelmişsinizdir. bu tip durumlarda ne yapmak lazım? olaya müdahele etmek mi hiç karışmamak mı?
dışarıda sokakta filan bazen sevgililer kavga ediyorlar ya oğlan kıza bağırıyor kız gitmeye çalışıyor filan illa ki benzer şeylere denk gelmişsinizdir. bu tip durumlarda ne yapmak lazım? olaya müdahele etmek mi hiç karışmamak mı?
0
gonul_isleri
(24.03.18)
Bir taraaf digerine siddet uygulamadigi surece "Kari koca arasina girilmez" taktigini uyguluyorum.
0
aychovsky
(24.03.18)
şov değil, bazen kız da gitmiyor sen gitsin istiyorsun o asla gitmiyor, sinirler daha da geriliyor.

Ama ortada fiziksel şiddet yoksa ve fiziksel olarak güçlü taraf uzaklaşmaya çalıştıkça diğeri üstüne gidiyorsa asla müdahale edilmemesi gerekir.

Bu tür anlık refleks göstereceğimiz olaylarda ihtiyacı olduğu anda, ihtiyaç duyanı korumalıyız. yani eğer işin yoksa ve tedirginsen çok yaklaşmadan uzaktan biraz takip edersin, çocuk ya da kız sapıtıp fiziksel olarak saldırırsa müdahale edersin, öteki türlü zaten gergin olan havayı daha da germekten başka bir işe yaramaz ''hoop birader'' demek.
0
mete kudur
(24.03.18)
niye karışalım ya? ne derler, 'onlar barışır olan sana olur.' kız sanane diye basarsa çığlığı görürsün. şiddet varsa şiddet uygulayana şiddet göstermek de farzdır, başka bi boktan anlamıyor çünkü şerefsizler.
0
mehmed resad
(24.03.18)
Hiç ilgilenmiyorum.
0
i m cool with that
(24.03.18)
Dayak bile olsa karışmamak en iyisidir. Sokak ortasında sevgilisini/karısını döven adam o gözü dönmüşlükle bıçak çekip sana da saldırır. Tanımadığın hiç bir kadının hayatı senin hayatından önemli değildir. Hatta eşin, kardeşin annen vs. hariç tanıdığın kadınların da hayatı insanın kendi hayatından önemli değildir. Erkek olarak doğmak adalet dağıtıcı kahraman olmayı zorunlu kılmaz. Tanımadığın bir kadının yanlış bir tercihte bulunması senin hayatını kaybetmenle sonuçlanabilecek bir ihtimal doğuruyorsa bu tercihin sonuçlarına bulaşmamak en doğrusudur.

Yine de bir şey yapmak istiyorum dersen polisi arayıp olay yerinden uzaklaşabilirsin.

www.ntv.com.tr
0
once
(24.03.18)
"drama queen'lere bak" diyorum içimden. büyük çingenelik bence. hayatta karışmam.
0
ravenclaw
(24.03.18)
(4)

ankara'da 2 erkek arkadaş cumartesi gecesi ne yapsak?

riff cohen
genellikle tunalı seğmenler bahçeli eymir takılıyoruz.bugün plan yapamadık size sormak istedim ne yapalım duyuru?
genellikle tunalı seğmenler bahçeli eymir takılıyoruz.bugün plan yapamadık size sormak istedim ne yapalım duyuru?
0
riff cohen
(24.03.18)
00:30'a kadar dota2 oynayın sonra da çok paranız varsa hilton'a o kadar çok paranız yoksa salata'ya bu kadar da yoksa öküze gidin. Yok tabi, bizde par çok gibi diyorsanız da 06ankara06'da masa ayırtın da biz de gelelim. mümkünse 3 numaralı masa olsun.

bir de ''kadıköy sound''cu versiyonunu vereyim; şu saatlerde ciğerci adnan'a gidin, oradan pool'a geçin saat 22:30 dolaylarında eve geçip 2 el dota2 oynayın ve akşam da yekten öküz'e gidin. saat 02:30 gibi de if'e geçersiniz-ben hep çok sıkılırım- bu akşamki grubu seviyoruz joker miydi isimleri neydi. yarım saat 1 saat sonra da çukurambarda köftenizi yiyip seymenlerde güneşi doğurtun. bildiğiniz yerleden çok da ayrılmayın.

edit: bir de aklıma geldi ''yenimahalle style'' versiyonunu vereyim. Mahallede arkadaşlarla bir kaç muhabbet çevirdikten sonra hava yavaştan kararmaya başlayınca bahçeliye gidin, 3. cadde de dilediğiniz bir yerde içkilerinizi içtikten sonra 7.cadde de bir tur ve devamında metro ile eski yeni'ye gidin. Ben burayı pek sevmem ama bizim çocukların 2. evleri olmuş burası, eskiden de mahalledeki internet cafe'ye bu kadar sık giderdik. Tabi bu seçenekte dota2 yok, belki eski yenide bi' ekiple bakışıp ''ne bakıyon gardaş hayır mı ? '' diyip uçan kafa atmak gibi aksiyonlara açılabilirsiniz. bunda da dikkat edeceğiniz şey, askılı tişört giyen çocuğa vurmayın, o çocuk dota2'deki axe gibi, takımın tankı. Onu en sona bırakın önce uzun boylu açık tenli ince çocuğa çalışacaksınız.
0
mete kudur
(24.03.18)
yanınızda kadın arkadaşlarınız yoksa belli bir saatten sonra bestekar vs. deki çoğu mekana giremeyeceğiniz için sizin işinize yaramayacak tunalı tarafları.

Kaldı ki Ankarada gece hayatı bir "şaka"dan ibaret olduğu için cumartesi gecesi olması bir şeyi değiştirmeyecek. Çoğu mekan saçma sapan komik bir saatte kapanacak kalanlarda da 2 erkek hiçbir yere giremeyeceksiniz.

Seğmenlerde ya da eymirde takılın işte. O da yağmur vs. sorun olmazsa.

Olmadı tiyatrolarıa giden muhtemelen gelmeyen olur bilet kovalarsınız.

Yoksa aç bırakın kendinizi bir süre Ankarada size anca ASPAVA istediğinizi verir.

------------
İşbu cevap üzülerek yazılmıştır.
0
AlsterWasser
(24.03.18)
alsterwasser depresyona soktun kardeş.
0
🌸riff cohen
(24.03.18)
oturup muhabbet edecekseniz neden yeni yer arıyorsunuz ki? ne fark eder ha parkta muhabbet etmişsin ha bir barda, bunun dışında farklı bir şey arıyorsanız, tiyatro ya da sinemaya gidin, gezmeyi seviyorsanız kale civarlarını keşfedin, yemek yemeyi seviyorsanız tavsiye edilen bir lokantayı deneyin.
0
gezegen olan pluton
(24.03.18)
(4)

Cizemediginiz bir kitabı nasıl notlar çıkararak okursunuz

her gece aç
Normalde kitapları not olarak okumayi sevmem ama ders amaclı okuyorum. Ustune cizim yapmamam lazım ve not çıkarmam lazim. Deftere yazsam dikkatim dagilir post it tarzi kagitlar yapıştiriyorum ama ne kadar efektif olur bilmem
Normalde kitapları not olarak okumayi sevmem ama ders amaclı okuyorum. Ustune cizim yapmamam lazım ve not çıkarmam lazim. Deftere yazsam dikkatim dagilir post it tarzi kagitlar yapıştiriyorum ama ne kadar efektif olur bilmem
0
her gece aç
(24.03.18)
Bence çizim yapman gereken yerlerin fotokopisini çektir, hatta bunu düşünmüşsündür tabi ama maliyet çok olmayacaksa çalışacağın yerleri çektir. çizemeyeceğim bir kitap fikri bile beni boğuyor.

Onun dışında uzun olmazsa defter tutmak(notun(kitabın) notunu çıkartmak yani) büyüktür post-it'e yazmak. Bunların dışında benim de aklıma gelen bir çözüm yok.
0
mete kudur
(24.03.18)
(bkz: not almak)
Azmederseniz dikkatinizin dağılması konusunda da yardımı dokunur.
0
joker hakki
(24.03.18)
Foto çek.
0
i was made for you
(24.03.18)
Tanıdığım fotokopiciye gidip aynısından yaptırıyorum ben. İstersen tez gibi ciltliyor. İstersen kapağına kadar yapıyor. İstersen spiral
0
westblack
(24.03.18)
(14)

kızlar bu tiplerde ne buluyor?

nothing in my way
bir öğrenci apartında kalıyorum. yan dairede bir orço var. kapıları hayvan gibi kapatan bir tip, konuşmalarından da atarlı giderli bir şey olduğu anlaşılıyor. bu herif kız arkadaşını getiriyor dairesine. kızla ne kadar gülüp eğlenseler sonra birden tartışmaya başlıyorlar. telefonda da kaç kere kıza
bir öğrenci apartında kalıyorum. yan dairede bir orço var. kapıları hayvan gibi kapatan bir tip, konuşmalarından da atarlı giderli bir şey olduğu anlaşılıyor. bu herif kız arkadaşını getiriyor dairesine. kızla ne kadar gülüp eğlenseler sonra birden tartışmaya başlıyorlar. telefonda da kaç kere kıza bağırdığını duydum. bugün de kavga ettiler. kapının açıldığını duydum, delikten baktım kızı apar topar dışarı attı, kız mal mal bekliyor. sonra çekip aldı zorla kızı. mesela şu an da telefonda bağırıyor kıza. şimdi bu lavukta kızı çeken nedir tam olarak? her türlü aşağılamaya rağmen bırakmaması falan?
0
nothing in my way
(24.03.18)
kızlara herkes iyi davranıyor. nice guy sendromu diyoruz. e haliyle götü kalkan kız başka birşey arıyor. hence piç adam sendromu.
0
charlotte blanc
(24.03.18)
red pill başlığına alalım sizi
0
gezegen olan pluton
(24.03.18)
bunlara rağmen seviyor o çocuğu. ne biliyim çok yakışıklıdır, vücudu çok iyidir, penisi büyüktür, çok iyi sevişiyodur vs vs. bu hareketleri farklı yorumluyodur ya da
0
ghilleinthemist
(24.03.18)
Bok gibi babaları var, annelerine terör estiren. Onu da matah bir şey, sevfi filan sanıyorlar işte. Üzücü bir şey.
0
red g
(24.03.18)
Kızlara herkes iyi davranıyormuş asfhds
0
red g
(24.03.18)
Duzenli sorulur bu soru:)
0
stavro
(24.03.18)
red g +1
kızın gözünde erkek adam öyle olunuyor. bu bilinç seviyesinde olmayanlarda bile erkek=barzo diye kodlanmış, onlara anormal gelmiyor. bir de işin içine kendine değer vermesi gerektiğinin öğretilmemesi girince ortaya böyle tipler çıkıyor.

tamam, koskoca toplumdaki cinsiyet algısını değiştiremezsin, ister istemez etkilenirsin. biz sanki fildişi kulelerde yaşayan arşidük müydük, o toplumun içinde doğup büyüdük. tamam, benim babam anneme değil vurmak, hakaret bile etmemiştir ama etrafımda vardı, "aa nasıl böyle bir şey mi var" demedim.

tüm bunlara rağmen insan biraz kendini geliştirir yav. yıl olmuş neredeyse 2020, kemikleri ufalanmış bilimkurgu yazarlarının insanlığın uçacağını tahmin ettiği yıllardayız; hala birey olamamış, başka bir insanın kendine zarar verdiğinin farkına varamayan, duygusal olarak birilerine bağlı olmak zorunda hisseden, özsaygısız insanların bu kadar çok olmasını sadece "toplum böyle işte ağbii" diyerek normalleştirmeyi kabullenemiyorum(ki genelde de ben yaparım bu yorumu ama normalleştirmem). bu kadar zor olmamalı insanın kabuğunu kırması, gözünü açması, neyin ne olduğunu görmesi; internet var binbir çeşit haberleşme var, bu kadar da izole yaşamıyoruz artık.

bilemiyorum altan, bilemiyorum...
0
Bruce
(24.03.18)
karşılaştığın bir ya da birkaç vaka sonucunda tüm kadınları genelleyen tavrının da yan dairedeki erkeğinkinden bir farkı yok bence. cinsiyetçi ve ayrılıkçı bir yorum. kadınların mantığını ve tavırlarını sorgulama aşamasına geçmeden önce kafandaki fikirleri netleştirmeni, önyargılarını bir kenara bırakarak tutumunu düzeltmeni öneririm.
0
fragile lady
(24.03.18)
sert seks buluyor.
0
velvetmorning
(24.03.18)
Zengindir ortamı vardır kızların erkekte aradığı sonraki hayatlarında kendilerini her türlü koruyabilmesi
0
her gece aç
(24.03.18)
sert seks buluyor diyen arkadaş için,

aynı bu anlatılan tipte bir erkek tanıdım, eski sevgilimin en yakın arkadaşının sevgilisiydi. çocukla ister istemez görüşüyorduk ayda 1-2 kere. hanzonun tekiydi, kıza bağırıyordu, azarlıyordu. daha sonra kız arkadaşımdan öğrendim ki erken boşalıyormuş, kalkmıyormuş doğru düzgün.
0
Stoneface
(24.03.18)
Olay parada bitiyor bence. Tip, davranış falan paranın yanında çok etkisiz. O adam çulsuz olsa suratına bakmazdı. Paranın da barzolukla ilişkisi yok değil.

Öyle tavırları olanda gizli homoseksüellik vardır. Aşağılık kompleksiz de serçe parmağı kadar penisten gelebilir.
0
gölgede aynı
(24.03.18)
kızın kezbanlığının ilgisi yok, kendini gerçekleştirememiş kadınlar- aslında erkekler de- güçlü karakterlerin yanında dururlar. sürekli. Şöyle bir etrafına bak herkes güce yakın durmak ister (güç sizinle olsun dostlarım)

mesela zamanında masonluğa böyle bir ilgi varmış, sonra da farklı akımlara....(şimdi isim isim rencide etmek istemedim, havlamalara karşıyım)

Aynı şey insan ilişkileri için de geçerli, bak mesela; güçlü karakterlere etrafında el pençe duran tipler vardır, kendilerini bu güçlü karakterle gerçekleştirebileceklerini zannederler, kadınlar da böyle. O erkeği karizmatik-çekici buluyor, taaki yeterince yakından bakıncaya dek. çünkü kime yakından bakarsanız bakın altında aciziyetin krallığını görürsünüz.

bu biraz da güzellik-yakışıklılık gibi birşeydir. sorsan teoride ''yok yeaa ne alakası var'' derler ama pratikte sürekli bi' yönelim.

Hep anlatmışımdır, dünyada şu an sevgili bulamayan erkekler; eğer kadın sayısı erkek sayısının 10 katı olsada sevgili bulamama ihtimalleri çok yüksek olacaktır. Ve bunun bütün sebebi de ''miras''dır. Miras vahşettir.

bu yüzden red phil blue phill meselesi değil bu pek, alfa beta muhabbeti değil. Filmlere-kitaplara bak mesela, sürekli yoksun olanı kazandıracak bir yapıda ilerler bu yapılar, mesela sürekli spora giden okul takımının kaptanı olan zengin bebesi, fukara çocuktan dayak yer hem de sürekli ? bunun türk-ingiliz kültürüyle filan alakası yok. Ve bu dayak atan mağdur ama mağrur karakter bundan zarar göreceği yerde bunun ekmeğini yer.

Yani normalde kadınlar kavgacı erkeklerden hoşlanmaz derler ya, hah işte aslında kadınlar gerçekten kaybeden erkeklerden hoşlanmazlar. Kavgayı kazanıyorsanız aslında kavgacı bir insan olmuyorsunuz otomatik olarak.

otomatik portakal.

edit: şöyle mousela yukarı kayarken bruce'un uzun cevabını farkettim, onu sonra okuyacağım daha okumadım ama bu bruce benim alternatif evrenlerdeki benliklerimden birisi olabilir, büyük ihtimalle benden daha çirkindir, tabi bilmiyorum. Şu başlıkta onun yazdıklarına dikkat etmen gerektiğini de tereddüt etmeden söyleyebilirim.
0
mete kudur
(24.03.18)
Tip ve parayla ilgisi yok. Öz güven ve ağzının laf yapması önemli. Sen kızın yanına gidip iki dakika konuşamazken elin piçi takır takır konuşuyor. Adamın ağzı öyle bir laf yapıyor ki bizim gibi ezik erkeklere "seni duvardan duvara çarparım" mesajı veriyor.
Birde bu adamlar hatun milletine sahte bir dünya yaratıyor. o dünyanın içinde hatun milletini kafalıyor.
0
komando kani var bende
(24.03.18)
(3)

Bu almanların hepsi birbirine benziyor- Dark dizisi 3.bölüm

mete kudur
spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler Bölümün sonuna doğru karakterlerin eski ve şimdiki hallerini gösterdi ya; hah işte ben orada ulrich ve komiser abla dışında hiçbirini anlamadım. Kim kimmiş bu 3. bölümde ne ol
spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler

Bölümün sonuna doğru karakterlerin eski ve şimdiki hallerini gösterdi ya; hah işte ben orada ulrich ve komiser abla dışında hiçbirini anlamadım. Kim kimmiş bu 3. bölümde ne oluyor, anlatabilecek var mı ?

3. bölüm de ne oluyor ? soru bu.
0
mete kudur
(23.03.18)
c1b2k3
(24.03.18)
bunun icin netflix bir site acmisti. kim-nedir diye. essege anlatir gibi anlatiyolardi. ben ordan anlamistim:D
0
mayeskuel
(24.03.18)
4. bölümün girişinde de benzer sahneyi gösterdiler anladım, spoiler geliyor;

şimdi o hannah(yani intihar eden adamın karısı) küçükken de ulrich(kaybolan 2.çocuğun babası)na aşıkmış, çocukken de bu adamı seviyor arzuluyor ama adam şimdiki okul müdür 1986 yılının sarışın uzun boylu kızını seviyor.

Sonra bu kaybolan 2. çocuk geçmişe 1986'ya gidiyor, hannahla bu çocuk karşılaşıp evlenecekler bence, bu zamanın oynaştığı dizilerde, senaristle milleti birbiri ile akraba yapmaya bayılıyor, kendilerince döngü kuruyorlar(senaryo yazanlara küçük bi' iq testi yapılması lazım bence, neyse)
yani, burada benim tahmin ettiğim döngü şöyle olacak; bu çocuk hannahla evlenecek ondan çocukları olacak, babası da hannah'la yattığı için baba oğul aslında aynı kadınla birlikte oluyorlar benzer yaşlarda. çocuk en sonunda intiharı da bu yüzden ediyor mektup da zaten bu yüzden belirli bir tarih ve saatten sonraya yazılmış. Yalnız benim anlamadığım mektup nasıl annesinde adam garaj gibi bir yerde intihar etti ve annesi neden adamın(kaybolan çocuğun aslında) karısını sevmiyor, annesi de mi böyle bir döngünün içinde ? bütün kasaba aslında 1-2 kişinin soyuyla mı oluşuyor ne oluyor o kısmı çıkaramadım.Ama hannah'ın en sonunda sevdiği adamın oğluna vereceğini düşünüyorum. bir de anlamadığım bir kısım daha var, bu polisin eşi olan adam o niye ara ara yalnız başına ağlıyor. Onun da bi' aksiyonu vardır inşallah bize boş sahne izletmiyorlardır.
bu tür dizilerde boş sahne koymalarından nefret ediyorum, lan zaten dizi akmıyor bir de hikayeden kopuk saçma sapan doğa moğa gösteriyorsunuz.

bir de şunu anlıyoruz, charlotte denilen kız büyünce polis olan kız oluyor, o zengin bir kadın var santralin başında ona hediye eden adam da günümüzdeki yaşlı adam. bir de eski kamyonu süren kişilerde polisin babası ve annesi galiba, çünkü resimlerini yanyana koyuyor.

Ayrıca o kasabanın da ben ayrıca poposuna tekme atayım, o nasıl bir havadır öyle hep kasvet hep kasvet, lan bi' gün de güneş açsın millet uçurtma uçursun albatros evinde american pie partisi düzenlesin, batının ahlaksızlığını görelim. Ama yok.

bir de gerçekçi bilmiyorum ama 86 yılında nükleer kullanmış adamlar hakikaten takdir ediyorum, biz 2019 da hala nükleer kullanalım diyoruz. adamlar sökeceklermiş. Ne tuhaf lan dünya.

edit: otomatik klavye kelimeleri düzenlemeye çalışıp bozmuş, anlam düşmeleri olmuş ama olur o kadar şimdi tek tek düzeltmeye çok üşendim çay içiyorum, siz de için.
0
🌸mete kudur
(24.03.18)
(5)

hayatınızla ilgili yeni kararlar alırken...

dedim ben sana
1- belli bi zaman sonrasına bırakır mısınız? pazartesiden, aybaşından, yılbaşından itibaren gibi. bugün perşembe mesela yarın hatta bugün uygulamaya başlar mısınız?2- aldığınız karar için ön hazırlık yapar mısınız?3- sizin için olumlu/olumsuz bir karar olduğunu anlamak için kararınızı ne kadar süre
1- belli bi zaman sonrasına bırakır mısınız? pazartesiden, aybaşından, yılbaşından itibaren gibi. bugün perşembe mesela yarın hatta bugün uygulamaya başlar mısınız?

2- aldığınız karar için ön hazırlık yapar mısınız?

3- sizin için olumlu/olumsuz bir karar olduğunu anlamak için kararınızı ne kadar süre uygularsınız?

4- aldığınız kararı bırakmanıza ne gibi etkenler sebep olur?

5- aldığınız kararı yakınınızdakiler saçma, uğraştırıcı, vakit alan, gereksiz bulsa ne yaparsınız? kararınızdan kolay vazgeçer misiniz?

teşekkürler.
0
dedim ben sana
(22.03.18)
1- eğer benim dışımda zamanla ilgili birşeyse; mesela cumartesi günü uygulanması gereken birşeyse evet. Onun dışında hayır.
2-kesinlikle evet
3-anlamak için uygulamaya gerek duymam, yaşayarak değil öngörerek refleks vermeye çalışıyorum sürekli. Onun dışında yanıldıysam yanıldığım anda bırakırım.
4-bu sorunun ucu çok açık, her türlü etken yeter sebep olabilir. Benden bağımsız da olabilir, benim iç ''isyanım'' da buna sonuç verebilir.
5-son sorunun cevabı hayır, ancak zaten bu tür şeyleri-fikirleri v.s kelimelerle paylaşmam. Paylaşmadığım için onlar idrak ettiğinde bir süre geçmiş olur ve eğer gerçekten ''gereksiz''se, bunu farketmem de sağlandıysa vazgeçerim tabiki hatada ısrar etmek aptallıktır diye yaklaşıyorum, ama onun dışında sorunun genel cevabı ''hayır''. çünkü zaten kelimelerle anlatacak olsam dahi ''aklı yetmeyen'' insanlar ''kendilerince'' olumlu/olumsuz bir fikir beyan edeceklerdir. İnsanların en büyük özelliği bu, yapabildikleri her şeyi hadsizlikle yapmak. Sırf sevişebiliyor diye çocuk doğurur mesela, sırf konuşabiliyor diye kafasındaki cürufu sağa sola saçar gibi gibi...
0
mete kudur
(22.03.18)
Bende süreç 2 adımda ilerledi hep.

1- Fikir değişmesi olur, yahut yapmakta olduğum şeyin yanlış olduğu gerçeğiyle yüzleşirim, yahut "BİZDE NİYE YOH" tribine girerim, yani olacak değişimin aklımdaki temeli oluşur.

2- İlgili zihinsel değişim sonrası süreç kendi kendine işler, yavaş yavaş, ÇAT diye olmaz bu bende. Mesela şeker kullanmayı bırakmam, yavaş yavaş kendi kendime bırakmışım farkında değilim, yeme içme düzenleri yine bu şekilde.

Ne zaman çat diye bişeyleri zorla değiştirmeye çalıştıysam beceremedim. Hep fail oldu. Kafayı iyi kurmak lazım, gerçekten inanmak lazım bence.
0
The_Lollok
(22.03.18)
1. zamana pek takılmam.
2. Ön hazırlık faslı uzadığı için işe bir türlü girişemem bile /:
3. Olumlu/olumsuz olduğunu anlayamadan yarım kalır zaten..
4. Henüz başlayamamış olmak..
5. Başkalarından ziyade, kararlarıma en büyük engeli yine kendim koyuyorum maalesef.
0
MandMs
(22.03.18)
1- İmkanlar dahilinde değişebiliyor. Hemen başlanacak bir şeyse o gün başlarım, hazırlık gerekiyorsa ertelerim.

2- Evet yaparım.

3- Sonuç alana kadar giderim.

4- Dirayetsizlik.

5- Başkalarının ne düşündüğü önemli değil hevesim varsa yapmak istiyorsam yaparım.
0
mutekebbir
(22.03.18)
1- Birakirim. Asla bir anda karar vermem. Magazadan tisort alirken bile bir anda karar vermem. Sakin ve etraflica dusunup tartaabilecegim bir zamana birakirim karari.

2- Elbette. Duruma gore yaparim.

3- BUna cevap veremem, ne konuna ne karar alindigina gore degisir.

4- Mantiksiz karar almis oldugumu farketmem.

5- Derhal tartismayi keserim. Konuyu tartismam, kararimdan da donmem. O karari verdiysem oylesine vermemisimdir, iyice dusunmus degerlendirmis ve mantikli olduguna kesin kanaat getirmisimdir, soylenleri dikkate almam kolay kolay. Karari karsimdakiyle tartismam ve ayrica icimden "s**tir git" diyip konuyu kapatirim. Bunun istismalri elbette olabilir, genel olarak cevapliyorum.
0
stavro
(22.03.18)
(5)

2. görüşme ve maaş pazarlığı

iste o bendim
izmirde tekstil sektöründe bi aile firması.geçen hafta ilk görüşme gerçekleşti.yarın 2. görüşmem var.muhtemelen beni alacaklar.iş: YETİŞTİRİLMEK ÜZERE DIŞ TİCARET ELEMANI dış ticaret eğitimi alırken hocaya mail attı bunlar.yeni mezunlarınızdan varsa yollayın eleman arıyoruz diye.haaa uzun yıllar çal
izmirde tekstil sektöründe bi aile firması.

geçen hafta ilk görüşme gerçekleşti.yarın 2. görüşmem var.

muhtemelen beni alacaklar.

iş: YETİŞTİRİLMEK ÜZERE DIŞ TİCARET ELEMANI

dış ticaret eğitimi alırken hocaya mail attı bunlar.yeni mezunlarınızdan varsa yollayın eleman arıyoruz diye.

haaa uzun yıllar çalışabileceğimiz birini arıyoruz diyorlardı bir de.

bana kullanacak adam arıyorlar gibi geldi ama neyse.

cv mi özetlersek...

ingilizce iktisat ve aöf medya ve iletişim(2 yıllık) okudum.
dış ticaret eğitimi aldım.ehliyetim yok.iş tecrübem yok.

askerden geleli 3 ay oluyor.yani 3 aydır işsizim.adamlar da biliyor bunu.

yarın maaş konuşacağız ve büyük ihtimal asgari ücret teklif edecekler.

benim elim dolu değil açıkçası.ne verirlerse kabul edecem ama en azından bi pazarlık yapasım var.

2000 isteyip 1800 de anlaşalım diyecem.

daha önce bi kaç kişi akıl verdi ama kafamı karıştırdılar.

biri : ne verirlerse kabul et.sonra artar.

diğeri : ne kadar yüksekten başlarsan sonraki zamlar da önceki maaşına bakılarak yapılır.o yüzden koparabildiğin kadar koparmaya bak.

KARDEŞİM BEN NE YAPAYIM ŞİMDİ ?

HANGİ BİRİNİN DEDİĞİNE GÜVENEYİM ? VE ONU UYGULAYAYIM ?
0
iste o bendim
(20.03.18)
Ne verirlerse kabul et.sonra artar.
0
japon askeri
(20.03.18)
borçlarım var bir 50 lira arttırsanız bile çok işimi görür de.
0
lesemajeste
(20.03.18)
Ben sektörü bilmiyorum ancak yaklaşımlar üzerine 1-2 kelam edip kaçacağım;

''ne verirlerse kabul et sonra artar'' başına gelmiş olan var mı hep merak eder dururdum, lan bir ton söz var para ilk işte kazanılmaz, iş değiştirmeniz gerekir üzerine.

Yani 2. adam pratikte çok haklı, ne kadar yüksekten başlarsan o kadar iyi ancak buda problem senin yüksekten başlama/başlamama ihtimalin. Zorlayabildiğin ölçüde en tepe rakamdan başlamaya çalış.
0
mete kudur
(20.03.18)
aile şirketiyse muhtemelen pazarlık yaparlar ama yapmama ihtimallerini de göze alıp giriş buna. "hmm anladım evladım biz senin istediğin parayı veremeyiz ne yazık ki, haydi iyi günler" diyebilirler, bu durumda çark edip asgariye razı olabilir misin yoksa bok sürdürmeden kendi yoluna gider misin; onu düşün.

2000 çok ama asgari muhabbeti açılırsa "okul okumayandan, bu işi en alt seviyede yapabilecek olandan daha donanımlı olduğumu düşünüyorum" diyebilirsin. peşine de 1750 diye düşünmüştüm dersin mesela, karşı taraf masaya otururken en az teklifle masadan kalkma amacını güder. sen istediğin rakamın makul olduğuna inandırmalısın karşı tarafı, o yüzden neden 1750(ya da kaçsa) istediğini temellendirmen daha iyi olur. 2000'i temellendirebilirim diyorsan o da olur ama baz tekliften ne kadar uzaklaşırsan o kadar az makul gelirsin kulağa.
0
Bruce
(20.03.18)
bence yapabileceğin en iyi hareket bir aile şirketinin kapısından bile girmemek. farklı alanlara yönelebilirsen, fırsatın varsa dene. yaşın genç daha. ale şirketi ilerde de bir şey vadetmeyecek.
0
nick bulamadim
(20.03.18)
(12)

Kefil Olmanızı İsteyen Arkadaş

grobet
Merhaba, Sizden kefillik talep eden arkadaşa en naif,en kibar, en hafif, en en evet her neyse nasıl yanıt verilir?
Merhaba,
Sizden kefillik talep eden arkadaşa en naif,en kibar, en hafif, en en evet her neyse nasıl yanıt verilir?
0
grobet
(20.03.18)
"Kendime özel değiştiremeyeceğim kurallarım var,bu da onlardan biri; babam bile kefil olmamı isterse olmam." Demiştim bi arkadaşıma.
0
pinkman1
(20.03.18)
Arkadaşlık durumunuza ve karakterinize bağlı. "Babama yemin ettim" diyerek başınızdan da savabilirsiniz, en klişe ve rahat yöntemdir; gerçekleri de söyleyebilirsiniz. "İşsiz kalırsan/işlerin ters giderse bu borcu ödemek istemiyorum" gibi. Şahsen dostum bana son önerimle gelsin isterdim.
0
behlulkacanzi2
(20.03.18)
evleneceğim düğün borcuna gireceğim dersin.
0
cabiday
(20.03.18)
ne dersen de bozulacak.
0
dafaisss
(20.03.18)
başkasının borcunu ödeyecek kadar kazanmıyorum de. kibarı naifi yok bu işin. kardeşin, annen baban değilse kefil bulamadığı için senden kefalet istemiştir. bu durumda en yakınının güvenmediği kişiye ben de güvenmem ödeme konusunda. yine de sen bilirsin tabii. kefalet altına gireceğin rakama göre önündeki en az 5 yılın sıkıntı, üzüntü ve borç altında minimumda yaşarken (sürünürken) burada yazılanların hepsi aklına gelsin.
0
naksidil
(20.03.18)
Birisine kefalet gerekiyorsa ödeme sorunları vardır, veya borcu verecek taraf borcu ger ödeyebileceği ihtimaliniz az görüyordur. Bu yüzden de kefil ister, maddi olarak kimseye kefil olmayın.

Bunun naifi kibarı da olmaz, "bu borcu ödeyebilecek gücüm yok hacı" diyin.

Kefil olmak demek o borcu ödeyecek gücün olması demek, "ya borcu ben ödeyeceğim sen sadece kefil olacaksın" derse de yapıştırın cevabı.

"Lan borcu ödeyebileceğine inansalar niye kefil istesinler?"
0
John Bloor
(20.03.18)
john bloor şu konuda haksız, mesela bir kirama durumunda da kiracı normal şartlarda onu ödeyebilecek mahirlikt olsa da kiracıyı tanımadığımız için kefil isteriz.

Ya da aynı şekilde başka bir borçlanamada da bu şekilde davranılabilir. Ama kefil demek zaten ben bu borcu üstleniyorum demekle aynı şey olduğu için piyasada bunun zararını yaşayan çok insan var.

Arkadaşınızla aranızdaki ilişkiye bağlı ama zor bir durum sizden birşey isteyene hayır demek, güven oyunu gibi birşey bu.

Ve ne derseniz diyin hayır diyeceğiniz için kırılacaktır, en naif yöntem(bahane) sizinle doğrudan alakalı ve onun hak vereceği birşey olmalı, mesela ben babama söz verdim desem bana ''hadi lan oradan'' diyebilirler ama ''hayır ben kefil olmak istemiyorum'' dersem üstelemezler. yani doğrudan karakterinizle alakalı birşey söylemeniz lazım. Evlenme olayı daha doğrusu 3.şahısları devreye koymak en naif ''kusura bakma patron'' deme yöntemidir.

Zor bir durum, ne dersen de kırılacak+1
0
mete kudur
(20.03.18)
Kefil olmanı istiyorsa ve hayır diyorsan o pek arkadaş olur mu bilemedim. Ben iki arkadaşıma kefil olmuştum. Bir tanesi borcu ödeyebilmek için arabasını bile sattı yine beni bulaştırmadı işe. Bence o adam arkadaşın değil. Arada vakit geçirdiğin bir tanıdık.

Neyse, "kefillik mefillik beni bulaştırma o işlere" deyip geçeceksin. Bu işin kibarı mibarı olmaz. Adam sana "kahve içer misin?" diye sormuyor ki kibarca hayır diyesin.
0
alperz
(20.03.18)
kefil olabileceğim bir param yok. o yüzden olamam. kefalet bana düştüğünde ödeyemem.
0
tukenmez adam
(20.03.18)
Gücü yeten kişi kefil aramaz, çok riskli bir durum kefillik, ucu nereye çıkar bilemezsin.
0
Uncle Sam
(20.03.18)
Bir banka birine kredi vermiyorsa bir bildiği vardır, bence sen de alma derim.
0
i was made for you
(20.03.18)
benim zaten borcum var, onları ödiyemedim daha. başka borcun altına girmek istemiyorum kusura bakma...
0
bunaldım a dostlar
(21.03.18)
(15)

Şu entarinin favlanma sayısı beni kahrediyor ya sizi?

susadım çeşmeye varmaz olaydım
https://eksisozluk.com/entry/75073447özellikle içinde kızların olabileceği ihtimali hayata düşman olma sebebi. ne ara bu kadar hayvanlaştı insanoğlu?
eksisozluk.com

özellikle içinde kızların olabileceği ihtimali hayata düşman olma sebebi.

ne ara bu kadar hayvanlaştı insanoğlu?
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(16.03.18)
Beni kahretmedi hatta gormemistim ben de favladim. Insanoglu hayvanlasmadi, biz zaten biraz gelismis hayvanlariz.
0
dougsampson
(16.03.18)
hayatta bazı gerçekler vardır söylenmeseler insanı daha iyi hissettirecek türden, bu da onlardan birisi.

bir diğeri de hayvanları eziyetlerle öldürüyor oluşumuz. Kimse seslendirmezse eğer canın acımıyor, uyumak gibi birşey; malum uykuda acımaz.

edit: soruya cevap vermeyi unutmuşum; beni de kahrediyor, ama seninle aynı sebepten dolayı değil.
0
mete kudur
(16.03.18)
sert bir giriş ve argo dil. fakat doğruluğu mevcut. senin incitmekten korktuğun için ellerin titreyerek dokunduğun kadın muhtemelen kendisine sıkıca sarılacak adamdan hoşlanıyordur. senin kıyısında büyük ve derin bir saygı ile beklediğin olanak bir başkasının çiğneyip attığı bir sıradanlıktan ibaret.

genel anlamda toparlayacak olursak 'aşık olduğu kızla seks düşünemeyen erkeğin' tutumunda bir çekingenlik var. efendi adam yerine piç adam tercihi gökten zembille inmedi. erkeğin kendine güveni olmalı. yani kısacası amiyane bir tabirle 'sikeceksin' zaten bu kötü bir eylem de değil.
0
biravekahve
(16.03.18)
geçen kısa şort giymeyle ilgili başlıkta 1000 küsür fav alan bi entry vardı, şu sözlükte son dönemde popüler olan dindar bi yazarın yazdığı. O çok rahatsız etmişti beni. Ama bundan çok rahatsız olmadım.
0
nundu
(16.03.18)
bunu yazan sanıyor ki sen "sikince" başkası "sikemeyecek". sorsan bu davranıştan yakınır ama birbirini seven iki insanın cinsel birliktelik yaşamasına bakış açısı en az "insan sevdiğini siker mi" düşüncesindeki kadar çarpık.
0
Bruce
(16.03.18)
başlıktaki insanların varlığı, yazılandan daha rahatsız edici. gerçi yazılan şey doğru asdjasjdf
0
nice tnetennba
(16.03.18)
Kendi sorumun cevabı gelmiş mi diye bakarken görüp gidip artı favlayıp geldim. Adam haklı aga.
0
rezilrusfaadam
(16.03.18)
hayvanlık yok. koca bir parça gerçeklik var.
0
caletti
(17.03.18)
hayatın gerçekliğini, en az hayatın kendisi kadar acımasız olan sözcüklerle kullanmış. olay bu.
0
skid row
(17.03.18)
bedensel arzuyu hor gormek de yuceltmek de sacma.

su diskur ve ondaki eziklik tiksindiriyor maalesef beni.

fav'layan kadin varsa, o da ayrica salak, tabii...
0
e haliyle
(17.03.18)
Basliktaki zihniyet ayri, entry'deki zihniyet ayri kahrediyor.
0
aychovsky
(17.03.18)
Özellikle kadınların içindeki bu hayvanı seviyorum.
0
[GODDARD]
(17.03.18)
Düşünsene hatun kendisini pamuklara sarıp sarmalayan çok seven elemanı bi kenara atıp benim babafingonun önünde diz çöküyor. Defalarca boşaltıyorsun bir de sarılıp uyumak istiyor. Hey yavrum hey. Seviyorum bu kadınları.
0
[GODDARD]
(17.03.18)
'ne ara bu kadar hayvanlaştı insanoğlu?'

Asıl insanoğlu son birkaç on bin yılda insanlaştı. İnsanlaşma, kendi doğasına yabancılaşmasını da getirdi. Bunu bu lafa kahrolanlar için söylüyorum. Bu tarz söylemlere dar ve kişisel ideal pencerelerden bakan insan kahrolur tabi. Arzu ettiğim şeyler olmamasına rağmen beni de kahretmiyor.(yoksa arzularımı mı baskılıyorum?)

Dışarıda 16 çeşit insan var. Hepsinin aradığı(hedeflediği) benzer şeyler var. Her bir çeşit insanın bir de bireysel deneyimlerine göre, aradığı şeyleri ararken ve özellikle gelişim döneminde, duygusal boyutta çeşitli seviyelere geldiği, deneyimlerine göre bazı özelliklerinin ilerlediği bazı özelliklerinin gerilediği açık. Buna karakter diyelim.

Bu noktada bize benzemeyen insanlar da var. Bu kimselerin böyle düşünmeleri bu olguları gerçek yapmıyor da gerçek olgularla karşılaştıkça bu düşünceler daha bir perçinleniyor.

Kahrolanların deneyimleri ve idealleri yüzleşmelerini veya kabullenmelerini engelliyor olabilir. Oysa insana dair her şeyin bir açıklaması var ve değerler de subjektiftir. Herkes etki alanı kadar değerler sistemini dayatabilir. Ne siz bu değerleri kabul etmek zorundasınız ne de onlar demek istiyorum. Kahrolmanızın da bir faydası yoktur.
0
idexo
(17.03.18)
formatın ırzına geçtiği için kahroldum. doğru dürüst bi şikayet mekanizması da olmadığı için sözlüğün ağzına sıçtılar böyle zaten.
0
yuto
(17.03.18)
(5)

fakbadim olur musun :)

sorunvar
Bir kadına bunu incitmeden nasıl dersiniz ?
Bir kadına bunu incitmeden nasıl dersiniz ?
0
sorunvar
(16.03.18)
lazpalle
(16.03.18)
Seni nefes gibi arzuluyorum. Sana muhtacım, ancak bağlanma sorunum var, ilişki yürütebilecek durumda değilim.

Sonuç olarak; (diz çökerek) fuckbuddy'im olur musun bebek?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(16.03.18)
karmaşık bir dönemdeyim, ciddi bir ilişki aramıyorum ama seninle görüşmek beni mutlu ediyor.
0
acckr
(16.03.18)
söylemezsin, iş ve aşk konuları strateji geliştirme bakımından birbirinin aynısıdır. ikisinde de amirine tamam demezsen, tamam diyip es geçtiğinde yaşayacağından daha büyük ve fiziki problemler yaşarsın.(2.si daha çok duygusal olur)

Yani, bu karşında ki insanlara göre farklı yaklaşım biçimleri geliştirse de; ne yaparsan yap başlarken bunu konuşma hatta sonradan da konuşma. Normal bir sevdicek gibi birlikte olup devamını getirmezsen eğer patrona tamam diyip es geçmiş oluyorsun, daha sonra tekrar birbirinizi arzuladığınızda yeniden birlikte olduğunuzda bir kez daha ve ilkinden daha kolay bir çıkış oluyor. Böyle böyle sürdürürseniz sonunuz; Can Manay.

Yani yediği önünde yemediği arkasında diye demiyorum, spoiler vermiş olacağım bundan sonrası spoiler içerecek ama o da ilk televizyon programı yapmak istediğinde SMK'ya neredeyse yalvarıyordu, ama ondan sonra bi' artistlikler bi' adambilmezlikler falan filan.

Yani başlarken -ki kısım önemli.

İkili ilişkilerde başlarken; kadına güç verirsin. Git bi' kamuoyu yoklaması yap(bana sorma ama, ben ayrıcalıklı olanlardanım), ikili ilişkilerde çoğunun arefesi böyledir; kadın sonradan ''aşık olur'' erkek ise başlarken.
0
mete kudur
(16.03.18)
camussar +1 ama bir iki seksten sonra "simdi biz neyiz" "bu iliski nereye gidiyor" sorulari yagmur olup yagabilir.
0
dougsampson
(17.03.18)
(4)

Çok sıkılıyorum..

binder dandet
whatsapptan ona buna (tamam kızlara) kedili smaylili mesajlar yolluyorum ama istenen etkiyi veremiyorum. Ne zaman bana mesaj atan bir kız çıkacak? ha neden ben mesaj alamıyorum?
whatsapptan ona buna (tamam kızlara) kedili smaylili mesajlar yolluyorum ama istenen etkiyi veremiyorum. Ne zaman bana mesaj atan bir kız çıkacak? ha neden ben mesaj alamıyorum?
0
binder dandet
(15.03.18)
Çünkü seni sevmiyorlar.
0
dissendium
(15.03.18)
bu sefer uzun uzadıya anlatmayacağım; keyifleri yerinde olan insanlara değil, modu düşük - hayatında bazı şeylerinin ters gittiği kızlara gönder. Önce bi' sor nasılsın iyi misin diye ? iyiyim diyenleri es geç, senin pozisyonunda birisi için boşuna enerji kaybı onlar.
0
mete kudur
(15.03.18)
naber y.rram diye msj gönder.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(15.03.18)
dışarı çık, biraz çevre yap, onlarla takıl. gerekmedikçe mesajlaşma. çok üzerlerine de düşme. ilgi görmüyorsan başkalarına bak. herkesin dönem dönem yalnızlıktan, dönem dönem de sosyallikten bunaldığı olur.

her mesaj atmayanı veya ilgi göstermeyeni kişisel algılama. bütün insanlar o anda takılacak birilerini aramıyor olabilirler.

mesaj almak istiyorsan 'çekici' olman lazım. bu genelde imaj tabi. kendine bak, özen göster, pazarla.

ilgili özlü söz: www.youtube.com
0
idexo
(15.03.18)
(6)

nutkum tutuldu 933 günün 3'te 2'si kaç yapar

iddaaci
622 değil mi?
622 değil mi?
0
iddaaci
(14.03.18)
Yeap.

311+311+311=933
311+311=622
0
cokponcik
(14.03.18)
622
0
valarmurgulis
(14.03.18)
933/3*2=622
0
naksidil
(14.03.18)
aradan o kadar zaman geçmiş kimse de cevap vermemiş galiba; evet 622 yapar.


Hayır siz neyin peşindesiniz ? Yemin ediyorum bambaşkaymışsınız.


durun bi' alternatif işlem de benden gelsin; 3'te 2'si = 2/3 ise;

933 x 2 = 1866 / 3 = 622
0
mete kudur
(14.03.18)
40 yapar
0
ekşi yazarı olmak istiyorum
(14.03.18)
bence basiretin bağlanmıştır, nutkun tutulsa rahatça hesaplardın.
0
issiz karga
(14.03.18)
(8)

Yardımı olan avukat arkadaşa hediye

Cursed Chico
ne olabilir?kendisi vegan ve vegan döner sucuk verdim. Sinemaya götürdüm.hiçbir ücret ödemedim ama.
ne olabilir?

kendisi vegan ve vegan döner sucuk verdim. Sinemaya götürdüm.

hiçbir ücret ödemedim ama.
0
Cursed Chico
(14.03.18)
Aklıma ''avukat; aristokrat mesleğidir, sakaryada tavuk döner yiyemez'' sözünü getirdi. Neyse;


Aksesuar olabilir, kol düğmesi seviyorsa güzel bir kol düğmesi alınabilir, bir müzik aleti çalıyorsa onunla ilgili küçük bir maskot alınabilir, takım tutuyorsa tuttuğu takımın büyük bir maskotu alınabilir. Şu minik ağaçlar var ya(yakından çekince devasa ağaç gibi olanlardan, onlardan alınabilir) imza kalemi alınabilir. bitti.
0
mete kudur
(14.03.18)
Avukatlik asgari ucret tarifesini açıp bakin. Maskot falan bunlar komik. İyi niyetinizden eminim, arkadasiniz da muhtemelen bir bekletiye kapilmadan yardim etmistir ancak ben olsam bana maskot alinacagina hic alinmada daha iyi olurdu diye dusunuyorum, zira o emegin karsiligi o degil, tarifeye göre 1000 maskot falan eder en az. Buna gore bir sey alirsaniz emegini takdir etmis olursunuz diye dusunuyorum...
0
her giriste sifresini unutan adam
(14.03.18)
@her girişte şifresini unutan adam sanırım bana cevap vermiş ama; ya hiç maskot almamış, ya avukatlık ücret tarifesi (bi gülme geliyor) konusunda ''takılmış'' ya da matematikte küçük problemleri var, vallahi ne yalan söyleyeyim benim de birkaç problemim var matematikte, gece duyuruda sormayı düşünüyorum.

Neyse, benim de bilgim olmadan fikir beyan ettiğim çok fazla duyuru var o yüzden olur böyle şeyler diye es geçeceğim ama ''avukatlık asgari ücret tarifesi'' olayı derin bir yaradır bende, orayı bari kanatmasaydın diye de küçük bi' şaka yapacağım. Emek konusuna ise hiç girmiyorum, iyi günümdeyim bugün. bi' de şarkı güzel: www.youtube.com


format dahilinde ''tek akıllı'' ben olduğum için de soruya cevap şunu ekleyeyim: arkadaşsa eğer akşam bi' yemeğe götürülebilir.
0
mete kudur
(14.03.18)
ofisi vardır diye düşünüyorum. şimdi yeni yeni moda olan hani fanusun içerisinde ufak ağaçlar var kudurun bahsettiği gibi. çok şık duruyorlar. bene gayet klas bir hediye olur.

avukatlık asgari üret tarifesi de neymiş arkadaş. fazlaymış çok. maskot 25 kuruş falan değilse.
0
baharat
(14.03.18)
@mete kudur
Meslek meslek diye her danisma sorusuna tuzlukla kosulan duyuruda asgari tarifeden sikayet etmemek gerek, bu birincisi. İkincisi ben cevap vermedim ama bir cevap gibi algilanacaksa elbette bir avukatin bilgisini emegini imza kalemiyle takdir edenleri tesvik eden herhangi bir yorumu benimseyemem. Orada da belirttim, taraflarin samimiyetleri ve beklentileri tartisilabilir bir alan degil. Ben kendi hissedecegim seyi yazdim. Size de sundugunuz hizmete karsilik gidip kalem alsinlar, bol bol “hayir” isi yapar sevdiklerinizi mutlu edersiniz.. (bu yorumu da isin ucretsiz yapildigi varsayimina dayanarak yaptigim sanilmasin, belki arkadas avukatin ucretinin yanisira bir hatira vs. Almak istemistir, bilemem. Degindigim sey bu degil)
0
her giriste sifresini unutan adam
(14.03.18)
@her girişte şifre unutan +1
0
boran79
(14.03.18)
hjsfsks "veganlık hediye et" yazmaya geldim, adam kendisi burada bile konuyu veganlığa getirmeyi başarmış bir şekilde. bence bi şey alma, senden öyle bi beklentisi yoktur.
0
der meister
(14.03.18)
Ahahahaha izninle screenshot alıp ofistekilere göstereceğim. Nasıl bir "yardım" bu biraz bahsedersen "hediye"nin mahiyetini de birlikte belirleyebiliriz.

Edit: Keşke vegan döner sucuk vermeseydin, küfür gibi olmuştur o biraz.
0
vedatchilipeppers
(14.03.18)
(4)

Bu firmada sizce benim için bir gelecek var mı?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,(git: 1264951) Önceki duyurumda bahsettiğim firmayı az önce tekrar aradım. Kendileri zaman zaman arayıp kendimi hatırlatmamı istedi. Şimdi aradığımda 1 hafta sonra yine aramı istedi. Bu arada bahsettiğim firma çok büyük ve Türkiye' de kendi sektöründeki en önemli firmalardan biri.
Merhaba arkadaşlar,

(git: 1264951) Önceki duyurumda bahsettiğim firmayı az önce tekrar aradım. Kendileri zaman zaman arayıp kendimi hatırlatmamı istedi. Şimdi aradığımda 1 hafta sonra yine aramı istedi. Bu arada bahsettiğim firma çok büyük ve Türkiye' de kendi sektöründeki en önemli firmalardan biri. Kurumsal bir firma yani. Bu arada görüştüğüm kişi de firmanın yönetim kurulu başkanı. İnsan kaynakları yok, adayları o arıyor, o görüşüyor, gerekli görürse müdürle falan da görüştürüyor. Yani en üst karar verici o. Firmanın sahibi de olabilir.

Neyse 1 ay önce görüşmeye çağırdılar. Gittim görüştüm, müdürle, başka bir yönetim kurulu üyesiyle, başka departmanlardan başka birkaç kişi ile daha görüştüm. Bu arada beni aramadan önce referansımı aramışlar, olumlu dönüşler almışlar. Sonra İngilizcemi test etmek amacıyla kendilerine bir çeviri maili atmamı istediler.Onu da attım. O görüşme benim için gayet güzel geçmişti. 2 hafta sonra beni tekrar arayıp yine çağırdılar. Bu sefer beni arayan yönetim kurulu başkanının yoğunluğundan dolayı 3 gün boyunca normal personel gibi gittim geldim . Çünkü yoğun olduğu için fırsat bulamadık konuşmak için. O sırada da bir departmandakiler ilgilendi. Ne yaptıklarına falan baktım. Yoğunluktan dolayı görüşemediğimiz için telefonla görüştüm.

Başkan önce beni bir yerde değerlendirmek istediklerini, bu yüzden kursa göndereceklerinden bahsetti, bu yüzden kurs araştırmamı istedi.2-3 tane buldum kurs. İşte bulduklarım hakkında bilgi verdim. 1 hafta o şekilde konuştuk. Bir yandan da yoğun olduğu için ertesi gün aramamı istiyordu. Sonra yine önceki duyuruda bahsettiğim başka firmadan aranma durumu oldu.İş hiç bana göre değildi ve onlara sebebini belirttim. O da yine zaman zaman arayıp kendimi hatırlatmamı istedi. 2 hafta sonra yani bugün az önce aradım. Yine haftaya aramamı istedi ve " Elimden geleni yaptım.Bir departmanda kontenjan açılırsa ya da başka firmalardan bir fırsat olursa seni değerlendireceğiz. Elimden geleni yapacağım. " dedi. Burada sanırım selam verdik borçlu çıktık durumu var. Yüzüstü bırakmak istemiyorlar beni. Siz ne çıkarırsınız buradan? Sizce bir iş çıkar mı? Her türlü yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim.

Düzeltme: Sonradan aklıma geldi. 3 gün gittiğim süre boyunca son gün 2 veya 3 kişi daha iş görüşmesi için gelmişti. Biri oradakilerden birinin arkadaşıymış. Belki de onlar doldurdu beni düşündükleri yeri. Eğer böyle olduysa bu neden olumlu gittiği görünen sürecin çıkmaza girdiğini açıklıyor.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(13.03.18)
o iş olmaz zaman kaybetme boşuna.
0
kapitalist karinca
(14.03.18)
Düşünmek istemiyorum ama bana da öyle geliyor. Artık sıkıldıklarını düşünüyorum.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(14.03.18)
oha, duyuruda sorucu'dan sonra gördüğüm en nokta atışı kullanıcı adı bu. Öncelikle takdir ediyorum.

Ardından da merak.

Şimdi başvurduğunuz pozisyon ne acaba da bu kadar yüksek yöneticilerle irtibat kurabiliyorsunuz, çünkü bırakın yönetim kurulu başkanını ben eski bir firmamda vice ceo ile 1 kere karşılaştım, onda da adama kalp krizi geçirtiyordum. daha da uzun bir süre benimle rastlaşmadı -ki öyle herkesin bildiği bir firma da değil,kendi halimizde iş yapıyorduk. Yani demem o ki türkiyenin ''önde gelen'' bir firmasının ''yönetim kurulu başkanı'' ile görüşmek(görüşebilmek) ve sana iş ayarlayamaması çok ironik 2 farklı konu. Sen nasıl bir pozisyona talipsin ki böyle ? Alalede birşey olmadığı açık.


Bunun dışında kendini hatırlat çok siyasi bir yaklaşım, acaba bi' torpil vasıtasıyla irtibat kurdunuz da ''amadan bu da şimdi..'' gibi yaklaşıyor olabilir mi ?

Ben anlamadım, merak da ettim firmayı.

Firmaya yönetim kurulu başkanıyla görüşmek için gidip- yoğunluktan dolayı 3 gün görüşememek de çok ilginçmiş, dahası 3 gün mesai saatlerinde gitmek de ilginçmiş. Orada çalışanların yaptığı işlere bakmak daha da ilginçmiş. Gerçi mesleğinizi de bilmiyorum ama. Kurs bulun dediğine göre onun istediği bazı özellikleriniz eksik, size kurs bul diyor siz kurs buluyorsunuz ve sanırım sizi kursa göndermiyor(?) bu da ilginç, Zaten yönetim kurulu başkanının kurs bul demesi bi' ilginç, kurs ile ilgili uğraşınız sonucunda sanırım buna ödeme çıkmaması ilginç, bu şirketin türkiyenin önde gelen şirketlerinden birisi olması daha da ilginç, Vallahi isim paylaşabiliyorsanız paylaşırsanız sevinirim. Ufak tefek cinayetlerden daha sürükleyici bir hikaye en azından bu.

Bir diğer konu ise, yönetim kurulu başkanının elimden geleni yapacağım demesi. Bu tutum da beni adam acaba sıkıldı mı ki yaklaşımınızdan diye sorgulamaya götürüyor.

Bir olay örgüsü anlatmışsınız ve yorum yapmamı bekliyorsunuz ama, bu yaklaşımda elimde olan tek şey ''kafamda deli sorular ''
0
mete kudur
(14.03.18)
@mete kudur Öncelikle "nokta atışı" ndan ne kastettiğinizi pek anlamasam da takdiriniz için teşekkür ederim.

Firmanın ismini veremem ama mobilya sektöründe faaliyet gösteriyor. Geçen sene şubat ayında Kariyer' den lojistik sorumlusu pozisyonuna başvuru yapmıştım. Neredeyse bir yıl sonra dönüş yaptılar. Bahsettiğim firma gözlemlediğim kadarıyla bir aile şirketi. Aslında ilk başta ben de görüştüğüm kişinin İK olduğunu düşünmüştüm ama son gidişimde bu yoğunluğun sebebini anlamak için oradakilere " Bu X Bey' in görevi nedir? " diye sorduğumda "yönetim kurulu başkanı" diye cevap verdiler. Alımları o yapıyormuş. Bana da en az sizin kadar ilginç geldi bu. Yine görüşme de size geldiği kadar bana da ilginç geldi. Çünkü hayatımın en uzun sürüp de bir sonuç alamadığım ilk iş görüşmesi oldu.

Mesleğime gelince aslında yabancı dil bölümünden mezun oldum. Dış ticarete yoğunlaşmak istiyorum ve 4 aylık bir dış ticaret tecrübem oldu.

Aslında başvurduğum pozisyona gerekli kriterleri sağlamadığımı ama başka alanlarda da değerlendirmeye uğraşacaklarını söyledi. Bu yüzden ilk yüz yüze görüşmemiz esnasında pek meşgul olmayan iş güvenliği ve ar-ge gibi departmanların sorumluları getirildi ve onların da fikri alındı hangi departmanın benim için uygun olacağı. Sonraki yüz yüze görüşmemizde e-ticaret departmanından söz edildi ama bu departmanın da bayağı zor olduğundan söz ederek kursa gönderebileceklerini söylediler (git: 1264482). Çünkü gittiğim zaman 2 personel açığı vardı, o departmandakilerden biri de aslında o departmanın bir şefe ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Başkan bana başkalarına beni e-ticaret departmanında değerlendirebileceklerinden bahsetmiş ve onlar da bunun hem zor olacağını hem de uzun süreceğini söylemişler. Bana bundan bahsetti ve bana ne kadar zamanda öğrenebileceğimi sordu.Ben de 3-4 ay süreceğini ama öğrenmek için elimden geleni yapacağımı, bu tahmini süreyi daha da kısaltabileceğimi söyledim. Kurs meselesine gelirsek aslında önceden başkalarını da kursa göndermişler alanlarıyla ilgili. Sonra ne olduysa bu son görüşmede bir yoğunluk oluştu ve görüşemedik.3 gün gittim önceden belirttiğim gibi. Bu kadar uzun görüşmenin deneme amaçlı olduğunu da düşünüyorum. Neyse görüşmelere telefonla devam ettik.Her gün arıyordum.

Sonra benim kaç ay önce görüştüğüm başka bir firmadan olumlu cevap geldi. Salak gibi bahsettim bundan ona ve o da hemen o işe başlamamı istedi canına minnet bulmuş gibi. Bence bütün süreç burada çöpe gitti. Ama memnun olmazsam aramamı istedi. Neyse 2 gün gittim. Ama hiç benlik değil. 2 gün sonunda çıktım oradan. Öbür yeri tekrar arayıp bana uygun olmadığını belirttim işin. O da yine değerlendirmeye çalışacaklarını söyledi.

Kendisi zaten her firmanın sorumluluk gereği istihdam yaratması gerektiğini söyledi. Sanırım uzun zamandır iş aradığımı gördüğü için böyle bir sorumluluk hissetti ve zor durumdan kurtarmak istedi. Pek bi tecrübe de olmayınca kararsız kaldı bence. Biraz da diksiyon bozukluğu var bende. O yüzden daha çok müşteriyle irtibatın olmadığı, operasyonel görevlerin uygun olacağını belirtti. Sanırım buna göre bir şey bulamadı. Yüzüstü de bırakmak istemedi galiba. Aslında sıkmamak için de aradan zaman geçmesini bekliyorum. Ama bana da sıkıldı gibi geldi. Torpilim falan da yok maalesef.

Dışarıdan çok tuhaf bir hikaye gibi geldiğini biliyorum ama öyle işte. :)
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(14.03.18)
(6)

jet fadıl denen herifin olayı ne?

mehmed resad
adamın 30 senedir ödenmemiş 6 milyon liralık borcu varmış. kaç kere milleti açık açık dolandırmış sonra yıllar içinde bu adam nasıl olmuş da ülkeye girmiş, çıkmış yetmemiş yeni projeler yapmış, şirketler kurmuş da yakalanmamış? kaç bin insan şikayetçi değil mi bu adamdan? onca banka.. ne bu ya?
adamın 30 senedir ödenmemiş 6 milyon liralık borcu varmış. kaç kere milleti açık açık dolandırmış sonra yıllar içinde bu adam nasıl olmuş da ülkeye girmiş, çıkmış yetmemiş yeni projeler yapmış, şirketler kurmuş da yakalanmamış? kaç bin insan şikayetçi değil mi bu adamdan? onca banka.. ne bu ya?
0
mehmed resad
(13.03.18)
lesemajeste
(13.03.18)
Adamin bir olayi yok, bildigin dolandirici. Ben asil buadama para kaptiranlarin olayini merak ediyorum.
0
fortisvita
(13.03.18)
140 journos'un bu tür kısa belgesellerinde bilgilendirme 0'a yakın oluyor. Tarzları genelde seyirciyi sahnenin seviyesine çıkartmak yerine sahneyi seyircinin seviyesine indirmek. O yüzden ben yine de bi' küçük anlatı geçeceğim.

Bu adamın en büyük kabiliyeti ''proje'' üzerinden ''showlarıyla' 'satış yapabilmek. Bir diğer anlatı biçimiyle ''ikna''. Keza kendisi de röportajlarında anlatıyor standart bir esnaf'tan başka birşey değil. ''nasıl satarım''a kafa yorup projelerini oluşturduktan sonra proje üzerinden pazarlıyor. Amerikada olsa Enron'a rakıp olurdu, o seviyede bir ''kurnaz'' yaklaşımı var. Ben 2012'de Jet Fadıl'ın sınıf arkadaşının kendi evini satıp; istanbulda ki sultan dairesi mi öyle bir projesinden daire aldığını biliyorum o kadar çok uyarmıştım ki, ''abi bak bu adamın tarzı belli...'' diye, ama fadıl bey bu kişiyi otelinde ağırlamıdıktan sonra öyle bir ikna etmişti ki; biraz daha zorlasa ben de ikna olacaktım.

Yani, 1.sorunun cevabı milleti açık açık dolandırmıyor; ikna ediyor ve daha sonra ''yapamadık, izin vermediler'' diyor. standart bizim ülkenin patron yaklaşımı. Bu bütün iş alanlarında böyledir, fadıl akgündüz sadece projelerinin neredeyse hiçbirini sonlandırmıyor :) diğerleri yine iyi kötü birşekilde sonlandırıyor.

Bu kötü reklama çare olarak da basın ve insan algısını yönlendirmekle yapıyor, gazetelere reklam veriyor-futbol takımı alıyor-ünlülerle pr yürütüyor.

Yani sorduğu yegane soru ''nasıl'' sorusu; önce nasıl satabilirizi soruyor ardından gelecek refleksleri de nasıl bertaraf edebiliriz diye sürdürüyor. Ve hedef kitlesi sürekli bilmeyen insanlar, ikna yöntemi ise bak şu şu da bizim projemizde pozisyon aldı oluyor. (Şaşmaz.)

Mesela dindar insanlarla ilişki kuruyor, o algıyı kullanıyor.
ünlülerle ilişki kurup o algıyı kullanıyor.
siyasetçilerle ilişki kurup o algıyı kullanıyor.
bunların hiçbiri yetmezse kalkıp kendisi siyasetçi oluyor.

Tüm bunları yaparken de en büyük motivasyon kaynağı Cansu Dere'nin ''türkiyede herşey olursun ama rezil olamazsın'' sözü olabilir, kendisi bu sözü duydu mu duymadı mı bilmiyorum ama ikisi de sistemin nasıl çalıştığını çözmüş.

Malum ülkede yöneticiler dahi yönettikleri şeyin ''kötü gidişatından'' şikayetçi. Tuhaf bir dünyadayız vesselam. Aklıma az önce birisi sormuş
0
mete kudur
(13.03.18)
@mete kudur, peki bu adam hakkında bir yakalama kararı bilmem ne çıkmıyor mu? projeler bitmese bile adamın ünü almış başını gitmiş ama dimi? :D hiçbir savcı bilmem ne bi şey yapmıyor mu=?
0
🌸mehmed resad
(13.03.18)
Zamaninda millet vekilliginden vazgecerek Tayyip emmiyi kurtardiydi.Yani tayyibin suan orda olmasinin nedenleri arasinda.
0
tezek
(14.03.18)
Adam ya gerçekten işleri bir türlü yolunda gitmeyen bir müteşebbüs ya da mükemmel bir dolandırıcı.

29 Ekim 1999'da aynı anda bütün tv kanallarında canlı yayın yaptırıp İMZA isimli otomobili tanıtmıştı, hani animasyon filan değil ha adam bildiğin prototip araba ürettirmiş.

alkislarlayasiyorum.com
0
John Bloor
(14.03.18)
(17)

Hepsiburada laptopu iade almıyor

xu
geçen hafta laptop aldım. ürün çok yavaş olduğu için iade için gönderdim şimdi mail gelmiş.Ürün kurulumu yapılarak kişiselleştirildiği için iadesi reddedildi şaka mı bu? nasıl anlayacağım ürünün yavaş olup olmadığını ? sebep belirtmeksizin iade hakkım yok mu? bu siteden laptop alıp iade eden var mı?
geçen hafta laptop aldım. ürün çok yavaş olduğu için iade için gönderdim şimdi mail gelmiş.Ürün kurulumu yapılarak kişiselleştirildiği için iadesi reddedildi
şaka mı bu? nasıl anlayacağım ürünün yavaş olup olmadığını ? sebep belirtmeksizin iade hakkım yok mu? bu siteden laptop alıp iade eden var mı? nasıl bir yol izlemeliyim ?

yardımcı olabilir misiniz?

www.hepsiburada.com
0
xu
(13.03.18)
Ürünün yavaş olup olmadığını ürün özelliklerine bakarak öğrenebilirsiniz, insanlar size ayıplı mal yollamadığı sürece bence iade almaması normal.

Size daha önce kurulumu yapılmış bir hafta kullanılmış laptop gelse kabul eder misiniz?
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.03.18)
adamlar haklı, almazlar. pek bir şey yapamazsınız.
0
dedimmidemedimmi
(13.03.18)
@gozu acik sevisen yahudi 2 tane chrome sekmesi açıyorum kasıyor. özelliklerde hiçde öyle gözükmüyor. bu yeterli değil mi mesela? herkes internet sitesi açmayacak o zaman.
0
🌸xu
(13.03.18)
benim anlamadığım şey, ürün aynılarından(marka modeli) mı yavaş yoksa ''yok ya bu özellikler beni sarmadı'' gibi mi yavaş ?

Eğer 2.si ise yani herhangi bir teknik problem yoksa geri almamaları malesef benim de arzu ettiğim birşey, çünkü son kullanıcı olarak daha önce birisinin kullandığı elektronik bir eşyayı olabildiğince az ihtimalle tarafıma gelmiş olmasını isterim.

Ancak bununla beraber sözleşmendeki ''cayma hakları'' gibi bir bölüm vardır oraya bakarak ''koşulsuz iade'' var mı diye de kontrol edebilirsin de, adamlar geri gönderdilerse yoktur büyük ihtimalle.


Tabi; o yazan teknik özellikleri karşılamıyor ise işler değişir. O zaman güç seninle.
0
mete kudur
(13.03.18)
Abi celeron işlemcili 1.1g. 4 gb dd3 Laptop. Ssd yok hdd 5400 nolcaktı.
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.03.18)
Fabrika ayarlarına döndürüp geri yollayın?
0
filipis
(13.03.18)
benim sadece işlemci 1,5k, ne bekliyorsunuz abi o paraya aldığınız aletten. 6k ya cep telefonu satılıtor. ortalama 3k düzgün teller. tekno marketlerde çoğu ürünü gidip denemek mümkün. hata sizde, adamlar haklı.
0
hasmetizm 2046
(13.03.18)
online olarak, tuketici hakemine şikayetini ilet.

(git: www.turkiye.gov.tr )
0
tomcruise
(13.03.18)
ben yavaşım diye bağırıyor zaten. kişisel kurulumu anlamadım ama almamalarına anlam verebilirim.
0
sutlu nescafe
(13.03.18)
sike sike iade alacaklar (14 gün meselesi vs) ama sizi de uğraştıracaklar bununla birlikte o cihazda windowsun çalışması bile mucizeyken yavaş bu demeniz biraz absürd.
0
Jimmy McNulty
(13.03.18)
6502 sayili tkhk 48. madde ile mesafeli satış sözleşmesine(internet) konu tüm ürünlerde (tek kullanımlık ve özel tuketim urunleri hariç, konu olan ürüne hasar vermemek kaydıyla) 14 gün koşulsuz iade hakkı vardır. Burada mutat kullanılması hakki geçersiz kılmaz. Yukarıda bilmeyenler yorum yapmışlar. Mutat demek alışılagelmiş demektir, laptopın alışılagelmiş kullanımı sonucu ürünü begenmeyip iade edebilirsin. Kanunun maddesini direkt kopyalıyorum:

(4) Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her hâlükârda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Tüketici, cayma hakkı süresi içinde malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu değildir.

eksisozluk.com
Tavsiyem once hepsiburadaya ptt iadeli taahütlü posta ile cayma hakkini kullanmak istediğini belirttigin dilekceni gönder, 10 günlük cevap hakları var sonra hakem heyetine başvur ptt servis fisini de dilekcene ek yap.
0
karacigerim vur kadehlere
(13.03.18)
Telefonlarda da aynı üçkağıt döner; "wifiye bağlanmış sim kart takılmışsa iade almıyoruz." derler. Bunları ziklemeyin kanunu bilin, garanti yönetmeliğini okuyun, ayrıca şunu da buraya birakayim belki ihtiyacı olana yardımı dokunur:

(bkz: lg g4/#63254809)
0
karacigerim vur kadehlere
(13.03.18)
eğer iade almazlarsa ssd taktır bilgisayara hızlansın, msj atabilirsin anlatıym.
0
legalize marijuana
(13.03.18)
keşke kanıt niteliğinde bir video çekip yükleseydiniz.

"yavaşlık" özellikle bilgisayar dünyasında göreceli bir kavram. bazen haklı olabileceğiniz gibi "donanım" kaynaklı aşırı yavaşlıklar olabiliyor. özellikle sabit sürücü kaynaklı; bazen ram, chipset, ekrn kartı, ya da sürücüsü düzgün yüklenmemiş bir parça bunlara sebep olabilir.

ancak bazı durumlarda -pc işlemci/ram olarak zayıfsa- en küçük bir güncellemede, yahut arkaplanda çalışan başka bir uygulamada bile cihazlar bahsettiğiniz gibi aşırı yavaşlamalar gösterebiliyorlar.

windows 10 update yapıyorsa, virüs programı tarama yapıyorsa, daha da kötüsü bitcoin mining virüsü bulaşmışsa çok çok yavaşlayabilir. zaten elinizdeki laptop çok güçlü değil.

ama internette dolanmak için kötü bir sistem de değil, geçen yaz peder beyin 12 sene önce alıp kenara attığı laptop'a win 8 32 bit kurdum (intel 1.7 çift çekirdekli 2 gb ram) gayet seri şekilde chrome'da gezinebiliyorum, video falan izleyebiliyorum.

ürün tekrar gelirse yavaş olduğunu düşündüğünüz anda görev yöneticisini çalıştırıp ayrıntılardan arkada çalışan uygulamalara bakın. birisi muhakkak ram/işlemci sömürüyordur.
0
makbur
(13.03.18)
burada durum şu: cayma hakkı ile (14 gün) iade etmek istediginizde bilgisayar için şöyle bir kural var.

Aşağıdaki ürünlerde cayma hakkının kullanılması, ürünün ambalajının açılmamış, bozulmamış ve ürünün kullanılmamış olması şartına bağlıdır. Aksi halde iade alınamamaktadır:
Bilgisayar ve kırtasiye sarf malzemeleri

Bu aşamadan sonra üründen memnun kalmadı iseniz thh'ye başvurabilirsiniz.
0
helenart
(13.03.18)
@helenart bilgisayar bileşenleri olacak o maddenin doğrusu.
0
nocturness
(13.03.18)
mecbur alacaklar. tüketici hakem heyetine gidin. mesafeli satış sözleşmesi var.

adamlar haklı diyenler var. pes pes.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(13.03.18)
(2)

yeni dogan cocuk, altin

camussar
tam altinin bir ustu ya da iki ustu ne alabilirim? satarlarsa zarar edecekleri bir sey olmasin istiyorum.esasen doviz bazli banka hesabi falan da dusundum, ama ne memlekete ne bankalara guvenim var uzun vadede.tesekkurler
tam altinin bir ustu ya da iki ustu ne alabilirim? satarlarsa zarar edecekleri bir sey olmasin istiyorum.

esasen doviz bazli banka hesabi falan da dusundum, ama ne memlekete ne bankalara guvenim var uzun vadede.

tesekkurler
0
camussar
(13.03.18)
iki buçukluk altın da var. gremse deniyor adına sanırım. sıradan kuyumcular yerine, böyle yatırımlık altın satan kuyucular var, onlara bakabilirsiniz. 3000 lira civarı olmalı.
0
kibritsuyu
(13.03.18)
o seri o şekilde ilerliyor; yani mesela 2,5'luk ,5i bi yerde, kişi isimleri diye... Aynı demir para gibi düşünebilirsin.

Bir de alternatif olarak gram altın da alabilirsin. gram altında da 1 5 10 25 20 v.s diye dilediğin boyutunu alabilirsin. Satarken de döviz gibi satılıyor bunlar yani, alış satış fiyatları belli olup direk gramıyla çarpılıyor.
0
mete kudur
(13.03.18)
(3)

daha iyi insan ilişkileri için

diffarentiationation
bildiğiniz yöntemler neler?mesela kişiye özel lakap takmak, sürekli bu lakapla hitap etmek sizi daha yakınlaştırır.daha fazla fiziksel temasta bulunmak, günün ilk karşılaşmasında sarılmak, nidalarla karşılamak, gülümsemek gibi.ne yapabiliriz başka?
bildiğiniz yöntemler neler?

mesela kişiye özel lakap takmak, sürekli bu lakapla hitap etmek sizi daha yakınlaştırır.
daha fazla fiziksel temasta bulunmak, günün ilk karşılaşmasında sarılmak, nidalarla karşılamak, gülümsemek gibi.

ne yapabiliriz başka?
0
diffarentiationation
(13.03.18)
Bence bunlar herkeste isleyecek seyler degil.

Karsinizdaki insanin anlattigi seylere onem verip zaman zaman o konuyla ilgili "Soyle soyle bir seyin vardi ya, ne oldu o?" gibisinden ilgi ve alakayi belirten seyler soylemek cok daha iyi diye dusunuyorum.
0
yuzır
(13.03.18)
dale carnegie'nin çok satan bir kitabı var bu konuda, .pdf hali filan vardır herhalde ona bi' göz atabilirsin istersen.

Ama bu tür sosyal mühendisliklerin ''seninle'' pek bi' alakası yok; sen ne yaparsan yap silsile şeklinde ilerliyor aslında senden bağımsız olarak. Yani şöyle düşün, sen eğer mukadderat gereği şahinsen(araba modeli olan) ne yaparsan yap, en fazla amortisörleri kestirip egzozu açabilirsin. Hepsi bu.

en çalışmayan yöntem de ''kendin ol''maktır.

gerçi şimdi düşündüm de, baya bi' kaynak var aslında iletişim teknikleri üzerine de bahsettiğim gibi, en fazla turbo takar motoru yakarsın. Hiç gereği yok, ama yine de duyuru formatı gereği sorduğun sorunun cevabını da yukarıda vermiş olayım.
0
mete kudur
(13.03.18)
tamamen seninle ilgili. mesela yargılanma korkunu aşarsan sen de insanları yargılamazsın. bu da davranışlarına yansır. bunun gibi bilinçaltında sosyal sıkıntılar çıkaran şeyler temizlenir ise ilişkiler de düzelir. yoksa öyle öğrenerek ya da rol yaparak büyük bir şey değişmez hayatında.
0
orpheus
(13.03.18)
(11)

Bir erkekteki en onemli fiziksel ozellik

valarmurgulis
Sizce nedir? Siralasaniz daha guzel olur.1)Uzun boy 2)İdeal kilo3)Renkli goz4)Saç5)Sakal6)Yuz guzelligi7)ses tonu8)diger (belirtiniz)
Sizce nedir? Siralasaniz daha guzel olur.

1)Uzun boy
2)İdeal kilo
3)Renkli goz
4)Saç
5)Sakal
6)Yuz guzelligi
7)ses tonu
8)diger (belirtiniz)
0
valarmurgulis
(12.03.18)
yüzü güzel olsun, kilosuna saçına sakalına nasılsa bakar yahu.
0
mehmed resad
(12.03.18)
1,2,4,5,6,7,3
0
tabirimekruh
(12.03.18)
Yüz güzelliği en önemlisi.

Sırasıyla 6 > 1 > 2 > 4 > 7 > 5 > 3
0
i m cool with that
(12.03.18)
bence erkekte de kadında da yüz güzelliği en önemlisi ama kadınlara göre boy tabi:)
0
nothing in my way
(12.03.18)
8) temel mantık-self disiplin-altından kalkabilinecek seviyede artislik(özgüven diyorlar buna ama, tam karşılamıyor özgüven kelimesi), zaman/mekan özelliklerinde sürdürülebilir davranış(refleks) kabiliyeti ve fiziksel savunma kabiliyeti
7)Ses tonu
2)ideal kilo
6)yüz güzelliği

buradan sonrakiler de farklar(boy hadi biraz daha baskın olabilir) çok kıymetli değil, ancak yine de sıralamaya dahil etmemiz gerekiyorsa;
3)renkli göz
1)boy (kaç cm mesela?)
4)saç
5)sakal

edit: birkaç kelimenin yazılışını yanlış yapmışız.
0
mete kudur
(12.03.18)
1, 6, 2, 7, 4, 5, 3(hatta renkli göz sevmem bu şıkkı tamamen eliyorum).

8-Güzel baldırlar ve ayak bilekleri, güzel kollar, geniş omuz.
0
buff
(12.03.18)
1, 2, 4, 6, 7,diş, 5,el-tırnak yapısı.

Göz önemli değil. Renkli göz takıntım yok.
0
cabiday
(12.03.18)
yürek.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(12.03.18)
1 uzun boy 1.75 ve üstü olabilir.
2 +
3 olsa da olur olmasa da olur renkli göz daha iyi olabilir.
4. saçlı tercihim.
5. güzel severim ama kirlisini. hacı sakal kötü.
6. bu en önemlisi
7. bu da iyi


yani ideal kilo, yüz şekli ve sesi önemli geri kalanı tuzu biberi
0
buiret
(12.03.18)
12745 ve güzel gülüş. :)
0
mor oje
(12.03.18)
3,1,6

omuz ekleyebiliyorsak... nasolsa beleş.
0
nice tnetennba
(13.03.18)
(4)

Hava cok guzel disari cik deniz gor vs otur evde sonraki gunler cikacaksin

yuzır
Ne diyorsunuz arkadaslar? Ciksam mi soyle bir disari, yapacak isim fln yok, sadece ustumde bir boyle ölülük var.Insan bazen itici guc ya da durdurucu bir sey arar ya...
Ne diyorsunuz arkadaslar? Ciksam mi soyle bir disari, yapacak isim fln yok, sadece ustumde bir boyle ölülük var.

Insan bazen itici guc ya da durdurucu bir sey arar ya...
0
yuzır
(12.03.18)
erik çıksın biz de çıkarız diyorum.
0
mete kudur
(12.03.18)
Hava güzel. Check

Yakında deniz var. Check

Yapacak bir şey yok. Check

Üzerindeki ölülüğü atmak lazım. Check

O zaman ne duruyorsun; helva yapsa... Pardon, yani çıksana işte ne güzel hava alırsın. En azından görecek bir deniz varmış.
0
skooma
(12.03.18)
cabuk elindekini birak at kendini disari, tak kulagina muzigi, vur kendini sahile, cidden iyi geliyor..
daha simdi geldim..
misss... missss
0
alttaraf
(12.03.18)
Ciktim arkadaslar, itici guc icin sagolun
0
🌸yuzır
(12.03.18)
(3)

kızılay'dan ümitköy'e nasıl gidilir

kibritsuyu
metro var, dolmuş var biliyorum da, gitmek istediğim yer tam olarak 2432. cadde (eski 8. cadde), yani eskişehir yolundan gelip ümitköy kavşağından dönülen bir ana cadde var ya, oraya gidilecek.bunun için metroyla mı gidilip ring otobüsüne binilsin, yoksa dolmuş falan geçiyor mu?
metro var, dolmuş var biliyorum da, gitmek istediğim yer tam olarak 2432. cadde (eski 8. cadde), yani eskişehir yolundan gelip ümitköy kavşağından dönülen bir ana cadde var ya, oraya gidilecek.

bunun için metroyla mı gidilip ring otobüsüne binilsin, yoksa dolmuş falan geçiyor mu?
0
kibritsuyu
(12.03.18)
iki seçenek;

metroya binip oradan otobüse binmek
ya da direkt otobüse binmek

metrolu alternatif; goo.gl
direkt otobüs; goo.gl
0
kablelvuku
(12.03.18)
direkt otobüs yok bildiğim. çayyolu metrosu açılınca kaldırdıydı melih.

metro ile göndereyim en iyisi.
0
🌸kibritsuyu
(12.03.18)
Öncelikle sorunun tam cevabını bilmiyorum ancak; Bana da buradan birisi bi' cevabında söylemişti - şu linki; şahane birşey. i.melih yapmış güzel de yapmış;

map.ego.gov.tr

şuradan konumunu ve gideceğin yeri seçiyorsun o seni otobüs metro ve yürüme mesafeleriyle yönlendiriyor.


Ancak ben şimdi caddeye baktım da çok merkezi ve büyük bir caddeymiş. Yukarıdaki adresten genel olarak kontrol edilebilir onun dışında metro ümitköy durağında indikten sonra oraya giden ring illa vardır diye düşünüyorum. Merkezi bir yere benziyor çünkü.
0
mete kudur
(12.03.18)
(11)

Kazali araç alıyorum yanlış mı yapiyorum

lion de la Turquie
https://sahibinden.com/535120082Ilan bu. Belirtildiği gibiyse şaside oynama vs. yoksa bu araba bu fiyat eder mi?5 sene satmak istesem yine şu anki emsallerine göre o zaman bu civarlarda satabilir miyiz?
sahibinden.com

Ilan bu. Belirtildiği gibiyse şaside oynama vs. yoksa bu araba bu fiyat eder mi?

5 sene satmak istesem yine şu anki emsallerine göre o zaman bu civarlarda satabilir miyiz?
0
lion de la Turquie
(10.03.18)
O paraya yanlış yapıyorsun. 85 olsaydı tamamdı ama zaten kazasız olanının 105 e olduğu bir piyasada 35000 lik hasarlı araca o para verilmez. Ayrıca borusan şişirmesi diye bir olay yok. Sigorta şirketlerini gerizekalı sanıyorlar herhalde.
0
kompisko
(10.03.18)
ben olsam bu şekilde hayatta almazdım, zaten 3 serisi üstüne bir de resmi olarak 35bin hasarı mevcut. Satarken zorlanmanın kralını yaşarsın o zaten kesin de; 35bin hasarı olan bi' 3 serisine neredeyse 100bin vereceksin, kendi paramı vermiş gibi üzüldüm. Ben olsam almazdım, sen de alma bence.
0
mete kudur
(10.03.18)
Kazasizi 105e degil 115e.

www.sahibinden.com

Adamdan 90 a aldım diyelim 2 yıl boyunca satamaz miyim yine 90 bandina?

25 bin fark var temiziyle arasında.
0
🌸lion de la Turquie
(10.03.18)
Yanlış anlaşılma olmasın bütçe temizini almaya yetiyor lakin aradaki fark bizi öldürür mü satarken aynı banda merak ediyorum.

25 bin lira da hesapta kalır.
0
🌸lion de la Turquie
(10.03.18)
Piyasadan 25 ucuza alıyorsan, 40 ucuza satmayı göze alıyorsun demektir.
0
neymis
(10.03.18)
Guzel bir kazik yemek uzeresiniz.
0
ykyt
(10.03.18)
40 aşağı satma riski alinmaz vazgeçtim.
0
🌸lion de la Turquie
(10.03.18)
Teşekkürler herkese.
0
🌸lion de la Turquie
(10.03.18)
90 bine düzgün bir araç al. 1.16 al ama düzgün olsun yeterli.
0
drystedb efficacious
(10.03.18)
birincisi 316 tutmayan bir kasa ikincisi bel altı boya hasarı azaltma sanayici tabiri. araç önden yani kaputundan darbe almışsa sakın yanaşma. bence bu kadar para vereceğin araçda bu kadar hasar olmamalı.
0
mikahakkinen
(10.03.18)
ben almam sahsen, boya takintim yok ama tr sartlarinda bu arabaya gore cok yuksek hasar kaydi var. sisirilmis diyor, hasarli fotosunu sormak lazim. zaten fotoyu gorunce sen de buyuk ihtimal otomatik olarak vazgecersin :)
0
cooperr
(11.03.18)
(6)

Musevi Lisesi Drone Haberi

rahip janick
https://eksisozluk.com/ulus-musevi-lisesinin-yaptigi-drone-icadi--5587926Şindi, burada yazılanlara göre özel bir okul olduğu için adı verilmemiş. İyi de haberin temel özelliği "5N1K" sorularına yanıt vermesi değil mi? Ayrıca haber yapıyorsun ulan? Her bilgiyi gizleyeceksen yapma? Özel bir kurum oldu
eksisozluk.com

Şindi, burada yazılanlara göre özel bir okul olduğu için adı verilmemiş. İyi de haberin temel özelliği "5N1K" sorularına yanıt vermesi değil mi? Ayrıca haber yapıyorsun ulan? Her bilgiyi gizleyeceksen yapma?

Özel bir kurum olduğu için adının verilmemesi saçma geldi bana, pek bilgim de yok. Gazeteci var mı burada bunu aydınlığa kavuşturacak?
0
rahip janick
(08.03.18)
Benim için bu haberin acıklı kısmı; biz bu sene bi' lise öğrencisi için bu projeyi tübitak'a hazırlıyorduk. Tübitak'ta çalışan adamlar da proje hakkında; bu iş yapmaz, böyle birşey efektif değil hiçbir özelliği yok, diyorlardı -ki bizimki bundan çok daha gelişmiş bir sistemdi. Biz de geçen hafta cumartesi akşamı boş verelim diyerek projeyi öldürmüştük. (kiskanc mode: on)

Elinoğlu yapmış ve ana akım medyada seslerini duyurmuşlar. Ayrıca o drone'u ve sistemini de kimyasal söndürücüleri de lise öğrencilerinin teknik olarak yapması neredeyse imkansız. Lan biz kaç tane mühendis adam birleştik de drone'u en iyisi hazır alalım, söndürücü kimyasalı da fırlatmalı değil bırakmalı sistem üzerine oturtalım sonucuna vardık. (hemen kötüleyeyim-kıskanççç) 100 liraya takla atan drone satan adama olan saygımı ilk o zaman kazanmıştım.
0
mete kudur
(08.03.18)
Geçen sene mezuniyet konvoyu yapıp camdan sarkan trafik canavarı lise öğrencilerinin de okulu yazılmamıştı. Bence verilmesi lazım. Aman ticari itibarları zedelenmesin.

m.hurriyet.com.tr
0
Lim5
(08.03.18)
@acemi Beşiktaş Ulus'taki özel lise öğrencilerinin mezuniyet kutlaması diyor. Bilemiyorum hangisi açıkça yazılmadığı için.
0
Lim5
(08.03.18)
gazetenin ticari kaygısı da olabilir. bu haberi "tüü yahudi lobisi, tüü israilin askerleri" diye yorumluycak cinsten bir sürü insan bulmak zor değil. kendi güvenliklerini düşünmüşlerdir ya da, birileri gazete binasını basmasın falan diye.
0
dafaisss
(09.03.18)
@hey corc

haber değeri olup olmadığını sormamıştım,haberin bu şekilde yayımlanması doğru mu değil mi onu sormuştum fakat değerli fikrin için de teşekkür ederim.
0
🌸rahip janick
(09.03.18)
doğru mu veya yanlış mı kısmı hakkında kesin bir bilgim yok ama bu tarz haberler eğer yayıncı kuruluşa fayda/reklam sağlayacak firmalarla/okullarla alakalı ise isim vermekten çekinmiyorlar, değilse de bir özel okul/bir firma deyip geçiştiriyorlar.

çok alışılmış bir şey. hukuki kısmını bilemedim açıkçası.
0
baharat
(09.03.18)
(1)

Duyuru sahibi duyuruyu sildiğinde sizin cevabınız size ö.m olarak gelse ya

mete kudur
Mesela, mod'lar sizin cevabınızı sildiğinde ö.m geliyor ya, hah işte duyuru sahibi duyurusunu sildiğinde de SİZİN YAZDIĞINIZ CEVAP size mesaj olarak gelse bilgi kaybının -benim için- biraz önüne geçilebilir. Çünkü bazılarınızın malumudur ben müz ile yazdığım için, bazı konularda sıkılıp ''ya ben bu
Mesela, mod'lar sizin cevabınızı sildiğinde ö.m geliyor ya, hah işte duyuru sahibi duyurusunu sildiğinde de SİZİN YAZDIĞINIZ CEVAP size mesaj olarak gelse bilgi kaybının -benim için- biraz önüne geçilebilir.

Çünkü bazılarınızın malumudur ben müz ile yazdığım için, bazı konularda sıkılıp ''ya ben bu konu hakkında daha önce konuşmuştum'' diyerek geçmişi taradığımda bulamayınca yoruluyorum.

P.s hayatımda ilk defa duyurunun tipine karar veremedim; duyuru değil, ekşisözlükle alakalı değil, teknik birşey ama soru da değil. Yine bilmediğim yerden kimya sorusu gelmiş gibi hissediyorum kendimi, bunun illa bi' formülü vardır da nasıl yapıyorduk ?
0
mete kudur
(07.03.18)
bize gelsene film filan izleriz


mesela bu birazdan moderatör tarafından silindiğinde, şu duyuruya verdiğiniz cevap silinmiştir yazısı gelecek, bundan da gelsin istiyorum.
0
🌸mete kudur
(07.03.18)
(8)

Başarının sizin hayatınız için tarifi nedir (yakın 5 yıl için )

soft
Başarının sizin hayatınız için tarifi nedir (yakın 5 yıl için ) -Mesleki donanım -Karıyer -Maddi -Manevi başarı ve mutluluk nedir?
Başarının sizin hayatınız için tarifi nedir (yakın 5 yıl için )
-Mesleki donanım
-Karıyer
-Maddi

-Manevi başarı ve mutluluk nedir?
0
soft
(07.03.18)
5 yıl içinse para biriktirebiliyor olmak. Sonra başarının ne olduğunu ben de düşünüp geleceğimi ona göre çizeceğim.
0
freetakilir
(07.03.18)
5 yıl bu tür öngörülemez planlar için çok uzun yaklaşımlar. Ancak yine de deneyelim

1.sorunun cevabı başarının tarifi çok bellidir; hangi alanda kavgaya tutuştuysanız o alanda kazanmak. İster mesleki donanım olabilir, ister maddi gelir olabilir isterse, donanım ya da gelir olmadan belirli bir fitle sahibi olmak olabilir, bi' önemi yok. Hayat seni hangi alana ittiyse aslolan şey o alandaki kavganda hayatın seni utandıramaması. Bunu sağlayabiliyorsan başarıdır.

Benim için, başarabileceğim/kavga etmeyi isteyeceğim bir alan yok. Genelde benim durumumda olanlarda durum böyledir, bizim gibilerin elde edebileceği en fazla şey sayısal çoklukların artmasıdır ki bunun da gerek şartları farklı, başka bir diyalogun konusu.



2. sorunda Manevi başarı ve mutluluk ise birbirinden ayrı şeyler aslında; yani şöyle başarı bir miktar mutluluğu arkasından sürükler ama manevi mutluluk için başarıya ihtiyaç olmadığı durumlar daha ağırlıkladır.

Bunun tanımı da tamamen ''kimyasal'' hazlarla ilgili. Başka hiçbir açıklaması yok. Yani bir çocuğun olur sana maddi bir faydası olmaz hatta zararı olur ama senin başka karakteristik özelliklerini kırbaçladığı için; sahip olma,koruma v.s hayal dahi edemeyeceğin bir mutluluk hissedersin.

ya da aşık olabilirsin, o kişinin varlığı bile seni dünyanın TEK mutlu insanı yapar. Yani manevi başarı ve mutluluk tamamen kimyasal faktörler, gece uyanırsın güneşin doğuşunu izlerken birden için neşeyle dolar, ya da güneşe gerek yok (bkz: gece 2 de gelen yakışıklılık hissi) aniden mutluluk hissini yaşayabilirsin.

Kimyasal.

edit: farkettim ki manevi başarıya değinmemişim. Manevi başarı aslında iç huzur dedikleri şeyi sağlayabilmek sadece. Zaten bu manevi sandığımız şeylerin çokcası manevi değil de neyseki o da şimdinin konusu değil, misal kendine verdiğin sözleri tutabilmek manevi bir başarıya belki örnek gösterilebilir.
0
mete kudur
(07.03.18)
İstediğin işleri, belirlemiş olduğun zaman dilimlerinde tamamlayıp bitirmek.
0
rhoda
(07.03.18)
1) Üç yıllık iş tecrübem olsun.
2) Yüksek lisansa başlamış olayım.
3) 60-70 bin lira aralığında bir arabam olsun.

Manevi başarı için, bildiklerimi, öğrendiklerimi gerek akademik anlamda gerek profesyonel iş hayatı anlamında başkalarına aktarayım. Ben mühendislik öğrencisiyim. Ortaya bir ürün koyayım. İnsanlar benim tasarladığım, üretilmesine ön ayak olduğum ya da direkt ürettiğim bir şeyden faydalansınlar. Selfie çubuğunu tasarlayan mühendis şu anda manevi olarak mutlu olabilir. İş kurmak da istiyorum aslında. Sadece herkesten farklı olarak, köşeyi dönmek amacıyla değil de gerçekten ihtiyaç olan bir alanda ülkeme, dünyaya hizmet edecek bir şirket kurmak isterim. CEO Bey olmaktan bahsetmiyorum. Direkt Sakıp Sabancı gibi onlarca alanda iş alanı oluşturmaktan bahsediyorum.
0
dissendium
(07.03.18)
Mesleğimi tamamen bırakabilmiş olmak. Bunu yaptıktan sonra gerisi gelir diye düşünüyorum.
0
ms brownstone
(07.03.18)
iddaaci
(07.03.18)
Hayalimdeki isi yapmak. Ayni zamanda manevi basaridir zaten benim icin bu.
0
stavro
(08.03.18)
Burdan gitmis olmak
0
rn
(08.03.18)
(39)

Kız arkadaşım beni param için mi kullanıyor?

benim adim kerim hepinizi severim
Merhabalar ekşi duyuru sakinleri.Şimdi benim üniversite 3. sınıfa giden bir kız arkadaşım var, ailesinden ayrı yaşıyor ev arkadaşıyla. Haftasonları vs devamlı beraber takılıyoruz.Cafelerde mekanlarda şurda burada hesabı zaten hep ben ödüyorum çalıştığım için, o zaten daha öğrenci, herhangi bir gelir
Merhabalar ekşi duyuru sakinleri.

Şimdi benim üniversite 3. sınıfa giden bir kız arkadaşım var, ailesinden ayrı yaşıyor ev arkadaşıyla. Haftasonları vs devamlı beraber takılıyoruz.

Cafelerde mekanlarda şurda burada hesabı zaten hep ben ödüyorum çalıştığım için, o zaten daha öğrenci, herhangi bir geliri yok. Bu kısmı o yüzden sıkıntı yapmıyorum da, ne zaman beraber bir avm'ye gitsek mağazalara girmek istiyor. Beğendiği bir giysi olduğunda bunu alayım mı diye sormak yerine hep bunu alalım mı, beğendin mi şeklinde soruyor bana. Ben de alalım diyince hesabı ben ödüyorum kasada. Bu şekilde birkaç aydır tüm giyim kuşamını da ben karşılamaya başladım iç çamaşırı ve makyaj malzemeleri de dahil olmak üzere. Bir de mağazada saatlerce giysi giyip çıkarmasını beklemek de ayrı bir can sıkıntısı...

Ara ara bu duruma canım sıkılıyordu da kırmamak için yorum yapmıyordum. En son baktım aylık masraf 4 haneli rakamlara ulaşıyor, kızgınlıkla dedim ki en iyisi ben senin hesabına 1000 lira yatırayım her ay, sen kendin yap harcamalarını, en azından mağaza önünde beklemek zorunda kalmam dedim.

Ben o şekilde tepki verince kız yaptığı hatayı farkeder diye umuyordum ama tamam olur diye cevap verdi bana sanki kızarak söylememişim gibi... Mart ayı için 1000 lira hesabına yatırdık geçen bankamatikten. Her ay düzenli olarak bu parayı yatıracağım, o da beni mağazalara sokmayacak beraber buluştuğumuzda, cafe sinema vs takılacağız sonra evine bırakacağım. O alışverişlerini daha sonra yapacak...

Şimdi böyle saçma sapan bir duruma sokmuş oldum kendimi. Aramız da süper, bensiz yapamıyor kız, sarılıp uyuyoruz saatlerce. Öyle beni sevmiyormuş gibi bir sinyal de hiç almadım şimdiye kadar ama bu para mevzusu çok canımı sıkıyor. Bu kız şimdi param için kullanıyor sayılmaz değil mi?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(07.03.18)
Sayılmaz canımmmm hiç sayılır mı?
Aynen devam et. Ama 1000 yetmeyebilir kıza, biraz arttır. Elini korkak alıştırma.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.03.18)
Bensiz yapamıyor kız demişsin ya bende olsam sensiz yapamazdım :) Koşarak uzaklaş kardeşim.
0
Son Müzakereci
(07.03.18)
yahu güldüm trollük mü yapıyorsun gerçek mi anlayamadım valla.

Tabi ki kullanıyor 2 ay sonra 1 gün geciktir parayı bak neler söylüyor.
0
basond
(07.03.18)
bence troll.
0
yavru tosun
(07.03.18)
Serin hikaye kardes.
Ama bence ona 20-25 gibi gitmesi lazim.
0
kuehles blondes
(07.03.18)
akbil ve sodexo da verseydin, yapmışken tam yap karşim, nasıl sevgilisin, kınıyorum seni
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.03.18)
paran için kullanmıyor paran için seviyor o yüzden sevmiyormuş gibi sinyal alamıyorsun. para yedirmeyi kes bi de öyle bak.
0
acımasız gerçekler
(07.03.18)
evlenince bunu her erkek yapıyor eheh
0
kveldulv
(07.03.18)
yol yemek ssk performansa bağlı primde ver. bunlar olmadan çok durmaz o sende.
0
Jimmy McNulty
(07.03.18)
Ayrıl coco.
Yok bu o değilmiş pardon.
0
veritaslibertas
(07.03.18)
Jimmy McNulty
(07.03.18)
Erkek halimle gerekirse kızdan ayrılırsan ben sevgilin olurum diyorum.
0
ismira007
(07.03.18)
Kullanmak ne az kelime resmen enayi yerine koyuyor.
0
kirmizipilotkalem
(07.03.18)
"bende olsam sensiz yapamazdım :) " +1500

Hahahah iyi güldüm valla ya :)
0
noluyo yaa
(07.03.18)
Gerçekten gökten akıl mantık yağsa şemsiye açacak tip var sizde. Böyle devam.
0
elorelia
(07.03.18)
Ne hayatlar var be.Birak kiyafet aldirmayi 100 tl borc isteyemem sevgilimden. Baskan arada evlilik yok bisi yok,napiyonuz siz ya? Hadi arada hediye babında bişiler alırsın da bu baa abartı olmuş.Yavastan kes bakalim muslugu sevgi devam etcek mi?
0
ırene adler
(07.03.18)
Ayda 1000 1000 arabaya girsin kız, dökülen paraya acıdım valla
0
cabiday
(07.03.18)
Ahaha aynen devam. Şu durumda her şey müstahak görünüyor.
0
i m cool with that
(07.03.18)
ah benim saf hemcinsim.

doğru tahmin etmişsin. seni kullanıyor. zaman kaybediyorsun.
0
tomcruise
(07.03.18)
kızla alışverişe çıkmayınca arkadaşlarıyla çıkacak büyük ihtimalle çünkü başkasından fikir almadan alışveriş yapamıyor anladığım kadarıyla.. bu durumda yanında hesabı ödeyecek biri olmadığı için yediğini, içtiğini kendi ödeyecek. üstüne alışveriş de eklenince 1000 lira yetmez. maaşa, harçlığa, kızın aylık kullanma bedeli neyse adı işte ona 1000 lira + yemek şeklinde düzenleme yap bence.
0
ontheroad
(07.03.18)
Yol harcırahı ve aylık setcard da yükle sen de onu elemanın olarak kullan. Maaş boşa gitmesin :)))
0
nihilanth
(07.03.18)
Hayır be, nerden çıkartıyorsun böyle şeyleri. Ritüel ilişki süreçleri hep bunlar herkes bu yollardan geçti. Ne ayıp şey bunları konuşmak.
0
mete kudur
(07.03.18)
aliexpressten çinli getirirsin direkt.
0
binder dandet
(07.03.18)
sigortasını ödemeyi unutma dostum
0
nrmnm
(07.03.18)
Muamelem iyi degildir herhalde emin degilim ama kiz arkadasiniz olarak nisan basi baslayabilirim.
0
allah yazdiysa bozsun
(07.03.18)
Merhaba. Aylık geliriniz ne kadar? Bir noktada bu da önemli. 50bin mi 2200mü?

Kız kötü niyetli o kesin ama acaba ne kadar kötü niyetli?
0
zunkatsar
(07.03.18)
Ben hesabı ödemeye yanaşmayan hatunla yollarımı direkt ayırıyorum
0
all girls dream
(07.03.18)
süpersin dostum. sigortasını yatırmayı ve araba kiralamayı unutma. ayrıca bireysel emeklilik hesabı aç ve her ay düzenli olarak para yatır.

trolse komik, gercekse daha komik :)
0
tabudeviren
(08.03.18)
tüh sigortasını unutma demeye gelmiştim benden önce yapmışlar espiriyi :(

Sen de bana aylık bin lira bağlasan ben de seni seviyormuş gibi davranırım.
0
kablelvuku
(08.03.18)
yol+yemek var bi de sigortasını yap tamam olsun. :)))
0
naksidil
(08.03.18)
trolse komik, gerçekse daha komik cidden.. vay arkadaş..
0
harekatamiri
(08.03.18)
aylık 1000 tl'ye sarılıp uyumak fazla değil bence.
0
for day to break
(08.03.18)
Agir troll.
0
chitosan
(08.03.18)
düşündüm de yok troll mu:)
0
lonelyman
(08.03.18)
Soru belki troll sorusu ama tepkiler tam bir ikiyüzlülük örneği

+1 for day to break
Ayda 1000 liraya gezme dolaşma, sarılma, sohbet etme, sinemaya gitme ve sarılıp uyuma çoook ucuz. Seksi katmıyorum bile.

Bir de karşısındaki öğrenci ile kendi çalışan halini karşılaştıran arkadaşlara tavsiyem: öğrenci halinizle karşılaştırın :)

Sonuç olarak yanında mutluysan ve keyif alıyorsan paranın hesabını yapma, kız seni kullansa da yapma
0
yüzyıllık yalnızlık
(08.03.18)
meriçlik çok iş zor arkadaşlar. herkese ikiyüzlü derken kendi verdiği cevaba bakmayan insanlara hitaben.
0
jules
(09.03.18)
biraz param var deyip, buradan dusururum diye ne senaryolar boyle :D
0
kamyonsans
(09.03.18)
aileler tanışsın söz keselim de, yanaşmazsa kullanıyor. yanaşırsa daa... sözü kesin bakarsın işte. sende hata, baştan ilişkini bunun etrafında kurmuşsun, şimdi de kuruntuya düşüyosun.
0
dafaisss
(09.03.18)
büyük konuşmak gibi olmasın ama kocam kişisinden bile makyaj/giyim ihtiyaçlarım için para istemek gururuma dokunur.
0
iwillsee
(09.03.18)
(6)

To do list app

meyve parcacikli kadin
To do list hazırlayabileceğimiz ve bunların zamanı geldiğinde alarm ya da bildirimle bize hatırlatacak bir app biliyor musunuz?
To do list hazırlayabileceğimiz ve bunların zamanı geldiğinde alarm ya da bildirimle bize hatırlatacak bir app biliyor musunuz?
0
meyve parcacikli kadin
(07.03.18)
any.do vardı bir ara. oldukça kullanışlı olan. bi göz atabilirsin bence

bi de meşhur evernote var. hatta evernote un birden fazla platformla eşlenme olayı var o açıdan daha kullanışlı olabilir.
0
baharat
(07.03.18)
wunderlist
0
passion rules the game
(07.03.18)
Bunu telefonun ajandası yapıyor zaten, keza google keep var o da yapıyor hem google programı olduğundan ben virüssüz reklamsız v.s daha güvenilir buluyordum. bir de bi' uygulama vardı, bu anlattığının çoook daha gelişmişini yapıyordu, yani gününü aktif topluluklarını filan değerliyordu da bi' türlü hatırlayamadım. Bişey killer mı bişey revenge mi değişik de bi' adı vardı. O tür derinlemesine bir app'ye de bakabilirsin. Ama diğer türlü sadece to do list şeklindeyse telefonunun kendi içinde ki program zaten iş görecektir üstüne olmazsa google keep gayet güzel.
0
mete kudur
(07.03.18)
Google Keep kullanıyorum ben bunun için. Çok karmaşık ajandam, hatırlatmalarım yok ama onlar için de etiketleme, arşivleme vs. bir sürü seçenek sunuyor. Bi dene istersen.
0
chicha
(07.03.18)
(bkz: google keep ) basit, sade ve tam sizin istediklerinizi yapacak bir uygulama.
0
murtiii
(07.03.18)
kimse söylememiş bence google keep olabilir. bi' bak istersen, gayet basit ve kullanışlı bir arayüzü var. gadget olarak anasayfaya eklenmesi de cabası.

Hey gidi günler, şimdi böyle diyince muazzez abacı geldi aklıma.
0
mete kudur
(07.03.18)
(23)

Yaşama sevincini nasıl buluyorsunuz?

exla
Çocuk tacizi, kadın cinayetleri başta olmak üzere cinayetler,Saçma sapan insanlar ve herkesin gergin olması,Trafiğin çekilmez olması, insanların görgüsüzlüğü ve anlayışsızlığı,Eğitimsizlik ve cahillik ile günlük hayatta başa çıkabilmeye çalışmak,Televizyonu açtığınızda uzunun sesi,Anlamsız muhalefet
Çocuk tacizi, kadın cinayetleri başta olmak üzere cinayetler,
Saçma sapan insanlar ve herkesin gergin olması,
Trafiğin çekilmez olması, insanların görgüsüzlüğü ve anlayışsızlığı,
Eğitimsizlik ve cahillik ile günlük hayatta başa çıkabilmeye çalışmak,
Televizyonu açtığınızda uzunun sesi,
Anlamsız muhalefet ve diğer parti üyeleri, bomboş kavga ve laf sokma üzerine dayalı bir siyaset,

Ülkenin cephe savaşında olması vs. diye uzar gider bu liste.

Yeni bir mezunum ve geleceğe dair plan yapamıyorum. Seneye nerede olacağım onu bile bilmiyorum. Evlenmeyi düşünemiyorum bile çünkü ülkede iç savaş çıkmasından korkuyorum. İnsanlar hayatlarını nasıl güllük gülistanlık yaşıyor anlayamıyorum.

Bütün bunlar varken ben rahat rahat yaşayıp nefes alamıyorum ve yaşama sevincimi her geçen an daha da kaybediyorum.

Siz nasıl yaşıyorsunuz?
0
exla
(07.03.18)
Hava güzel.
0
angelus
(07.03.18)
bizim burada hava da güzel değil ? your turn @angelus
0
mete kudur
(07.03.18)
hedeflerim var, bunlara ulaşmak için de umudum.
0
diffarentiationation
(07.03.18)
yüzerek
0
superb
(07.03.18)
ben artık hak ettiğimiz gibi yaşadığımızı düşünüyorum. sınırlı bir çevrede, belli insanlarla görüşerek suya sabuna dokunmadan yaşıyorum.

ko g*tüne rahvan gitsin prensibi en iyisidir. ben o moddayım artık tavsiye ederim.

bir de sevdiğin kadınla/erkekle birlikte olunca hayat daha çekilebilir oluyor, öneririm.
0
hosein
(07.03.18)
Kendi etkileyebileceğim çevre içinde en iyisi olmaya çalışıyorum. Planlarımı da öyle yapıyorum. Evet, başımıza kötü şeyler gelebilir, ama iyi şeyler de gelebilir. Kötüye yoğunlaşmak istemiyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(07.03.18)
Yaşamak için motivasyonum yok. Kendimi bildim bileli depresifim. Hayatta zevk aldığım; bu dünyanın sıradanlığını unutturan sadece diziler ve filmler var benim için.
0
yavru tosun
(07.03.18)
bütüne bakmayarak buluyorum ben. hayatı bütün olarak ele almayarak.

yoksa bana kalsa insanlık dediğin ayakkabı giyen virüsten* başka bir şey değil.

"We're a virus with shoes."

B. Hicks

edit: bir de abijim, ben bu hayatta herkesin bir "kişisel isa'sı" olduğuna inanıyorum. onu bulunca her şey çok güzel oluyor.
0
rahip janick
(07.03.18)
Hava guzel +1

Yasamin bu dediklerinden ibaret oldugunu dusunmuyorum. O yuzden sanirim. Ha super coskulu bir yasama sevincine sahip degilim ama her donemin kendi boktanligi, kendi savaslari vs var. kah bencil olarak kah aktivist olarak "elimizden gelenin en iyisi"ni yapmamiz gerekiyor. Rahatsizsan degistirmek icin bir seyler yap. Gosterilere, imza kampanyalarina katil. Sonucta elinden gelenler muhtemelen bunlar.

Neyse, hava guzel.
0
kuehles blondes
(07.03.18)
delirmeye çalışıyorum, başarırsam müthiş olacak
0
re noreno
(07.03.18)
Kusra bakma da kimsenin skinde degil cocuk tacizi, cinayet, egitimsizlik, savas vs.
Cunku ates dustugu yeri yakar. Sayisiz sehit cenazesine protokol geregi katilmis biri olarak sunu rahatlikla soyleyebilirim ki o cenazeye katilanlarin tamami 2 saatte etkisinden kurtuluyor. Sadece ailesi kaybettigi ile kaliyor kisiyi.

Insanlarin kisisel konforuna mudahele edilmedigi surece her seyi yapabilirsin kimsenin de sesi cikmaz. Bunun cehaletle falan da alakasi yok ayni seyi Isvicre'ye de gitsen farkedebilirsin. Herkes kendi hayatindan sorumludur.

Icinde yasadigin ortami sorguluyorsan ve begenmiyorsan degistirmek istiyorsan denersin olmayinca da basar gidersin veya umursamayi birakirsin koyun modunda digerleri gibi yasar gidersin baska bir secenek yok zira.
0
bos gezenin bos ustasi
(07.03.18)
yaşama sevincim çok yok, kendimi bildim bileli nötr yaşıyorum.
0
sir gawain
(07.03.18)
yakın zamanda Allah izin verirse kızım olacak. Şu sıralar tek tesellim, sevincim, heyecanım bu :)
0
silah taciri
(07.03.18)
ustalık gerektiren kafaya takmama sanati diye bi kitap aldım, onu okuyorum.

www.kitapyurdu.com
0
füt
(07.03.18)
hava güzel +1
kendi hayatımı yaşamaya çalışıyorum elimden geldiğince ailemle sevdiklerimle paylaşıyorum zamanımı

bana kalırsa dünyanın her tarafı böyle, tarih boyunca da böyleydi bu sebeple çok da oflayıp puflamıyorum.
0
basond
(07.03.18)
Buradan gideceğim tarihe kadar gün sayıyorum.
Gitme ihtimalim olan şehirleri google maps'te hergün bir başka yerini geziyorum, oralarda yaşayan insanların yazılarını okuyorum.
Kiralık evlere, satın alınabilecek ikinci el arabalara bakıyorum. Facebook'ta o şehirdeki expatların gruplarına giriyorum inceliyorum.
Böyle böyle 1 sene geçireceğim sanırım.
0
Byzas
(07.03.18)
Öncelikle kimse hayatını güllük gülistanlık yaşamıyor.
Ama duyduğun ya da yaşadığın bir şeyi de böyle kafana takarak yaşamak işkence oluyor.

Daha dün akşam öğrendiğim bir şey beni o kadar üzdü ki resmen zar zor uyudum oldukça sarsıldım ama bugün hayatıma devam etmem gerekiyor. Çalışıyoruz, planlarımız var bunlara duyduğumuz kötü şeyleri yansıtamayız.
Dün gece çökmüş haldeyken bugün ohh hava şahane modunda geziyorum yapacak bir şey yok çünkü.
0
mutekebbir
(07.03.18)
Katılıyorum. Yaşama motivasyonu bulmak çok zor. Umut da bir yerden son kâr etmiyor.
Hayatımda ilk kez türkiye’den uzaklaştım Ocak ayından bu yana, geçici süreliğine.

Ve şu an o kadar iyi anlıyorum ki ülkede yaşadığımız çileyi, karamsarlığı. Burada ilk kez uzun’un sesi olmadan, televizyonun kirli gündemi olmadan günlerimi geçiriyorum ve dedim ki işte yaşamak istediğim hayat.

Kaygısız, sadece günlük yaşantın bireysel streslerinden müteşekkil bir hayat, kendine kurbanlık koyun aramayan bir ülkede yaşama hissi.

Ve cidden gözlerim doluyor düşündükçe, tüm bunları hak edecek ne yaptık? Sevebilirdik ülkemizi, daha çok sevebilirdik, eğer böyle dipsiz kuyu haline gelmeseydi.

O yüzden burası ile kıyaslayınca varsın beyaz peynirini, simitini, ekmeğini özleyeyim, bunlar sineye çekilir. Ben yarın ne olacak diye düşünmeden yaşayacağım bir ülke istiyorum.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.03.18)
kişisel olarak taşıyamayacağım büyük bir yük, kendimle ya da yakınlarımla ilgili ciddi bir sağlık problemi gibi şeyler olmadıkça ben oturup karamsarlık listesi yapıp üzülmüyorum açıkçası. ülkenin dünyanın problemlerine kafa yorup üzülüyorum ama yaşama sevincimi engelleyecek kadar içselleştirmiyorum. genel olarak mutlu bir insanım, hevesliyim. hava güzel demişler, çok doğru mesela.
0
aquarium
(07.03.18)
bulamıyorum. günlük tek tesellim ise havanın güneşli olması.

gündem takibi yaptığım tek mecra ekşi sözlük. buradakiler de canımı sıkmaya fazlasıyla yetiyor.
yani şöyle düşünün; herşeye kulak tıkayıp, ulan hayatımı ekran başında netflix izleyerek sonlandıracağım diye plan yapıyorsun, sistemin kölesi olmaya razı gelmişsin, ona bile müdehale ediliyor. senin adına başkalarının bu kadar çok karar verdiği bir ortamda yaşama sevinci bulabilene pes diyorum. hatta çocuk doğurup, onunla mutlu olacakları hiç anlamlandıramıyorum.
0
format c
(07.03.18)
Hava güzel +1

Ben de eskiden sizin gibiydim, her şeye kafamı takar üzülürdüm. Özellikle ülkede, dunyada olan biten şeyler beni yiyip bitirirdı. Sonra baktım benim üzülmem hiçbir şeyi değiştirmiyor. İnsanlık tarihi boyunca şu anda yasadigimiz şeylerin çok daha kötüleri yaşandı, yaşanmaya da devam edecek. Üstelik sadece bizim ülkemizde değil, başka ülkelerde de insanlar çok daha farklı sorunlarla boğuşuyor. Ben artık daha izole bir hayat yaşıyorum.


Hayata bir kere geldim; üzülerek, umutsuzluk içinde ömrümü geçirmeye niyetim yok. Cevremdekilerin ve benim sağlığımız iyi olduğu sürece hiçbir şeyi kafama takmıyorum zira biliyorum ki her kötü dönem geçiyor. (Bundan 5 yıl önce deli gibi kafama taktigim şeyı şu anda hatırlamıyorum bile) önemli olan andan keyif almak, kendi hayatını güzelleştirmek.
0
fraise
(07.03.18)
dünya leş bi yer onun için ne yazık ki biraz egoist takılmak lazım.
0
mikahakkinen
(07.03.18)
annemin bir sözünden;

herkes kötü olamaz kızım o zaman dünya başımıza yıkılırdı.


hem çoğunluk kötü olsa bu kadar dilenci nasıl zengin olurdu?
0
deryack
(07.03.18)
(12)

Bugün sizde de ekstra bir pozitif enerji var mı?

baharat
sb. havadan galiba, ben böyle bi mutlu, bi neşeli falan.
sb.
havadan galiba, ben böyle bi mutlu, bi neşeli falan.
0
baharat
(07.03.18)
Var valla. Güneş <3 ben.
0
dissendium
(07.03.18)
Nefret ettiğim okulumdayım, dolayısıyla mutlu da değilim.
0
yavru tosun
(07.03.18)
var
0
füt
(07.03.18)
hava cidden güzel kokuyor
0
freebird5406_2
(07.03.18)
bende de var; benimkinin sebebi uykuyu düzene koymuş olma ihtimalim var, hadi inşallah.
0
mete kudur
(07.03.18)
Yoo
0
sutlu nescafe
(07.03.18)
bulunamadı.
0
binder dandet
(07.03.18)
tam tersi. uykusuzluktan geberiyorum. üstüne bi de 2 saat ifade verdim falan. üstüne bi de bugün nöbetçiyim. eve gidince direk uyumak istiyorum sabaha kadar.
0
dedim ben sana
(07.03.18)
2-3 hafta sonunda ilk defa hafif isitan gunes gordum. (-18de gunes olunca bi etkisi olmuyor) hava da +12 :D asiri sevincliyim ama islerim var, anca biraz yururken keyfini cikarabiliyorum su anda.
0
kuehles blondes
(07.03.18)
dönem olarak bataklıkta olmama rağmen +1
0
format c
(07.03.18)
Bende de tam tersi, eksta bir negatiflik halindeyim.
0
ms brownstone
(07.03.18)
Bende de var kendimi baya güzel hissediyorum bugün uyandığından beri. Gün içinde birkaç can sıkıcı gelişme olsa da günü keyifli kapatıcam gibi
0
pastörizesüt
(07.03.18)
(2)

Çukur dizisinin romantikleri

mete kudur
Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler
Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek - Aşağıdaki yazı ağır spoiler içerecek -


Şimdi, 18.bölüme kadar sağdan sola 3'erli 4'erli şekilde koşturmaktan başka hiçbir işe yaramayan(bir de zıt istikametten birbirlerine doğru koşuyorlar, lan oğlum azıcık enerjiden bari tasarruf edin) çukur(!) ahalisi ne zaman mahalle basılsa, birileri bir teşko çevirse müdehale edemeyen, farkında olmayan koşucular ve destekçileri 18.bölümde istanbulda soymadık ev bırakmadılar.

Polisin gideceği berberi bulması, karşısındaki adamı okuyabilen(!) polisin takip edildiğini anlayamaması filan zaten, benim konum değil de;

şimdi bu polis efendi, sanırım ara videolarda başka bir polise(trafik) haritadan yer beğen gibi birşeyler dedi diye, sosyal medya yıkılmış. Dizi ekibi geri adım atmış, karaktere özür diletmişler.

Peki o sahnede bu polisinin ardında duran izleyici; nasıl oluyor da, çukurda yaşayan kalabalık içeri alındığı halde dışarıda kalan kişiler bütün istanbulu boşaltırken polisin ACİZ kalıp hırsızları yakalayamamasına ve bu yüzden de idris babalarının serbest bırakılmasına sessiz kalabiliyorlar ? Ne yani, şimdi bizim polisimiz aciz mi ki, 2-3 hırsızı yakalayamıyor ? Adamı gün gözüne takip edip berberde boğazını kestiriyorlar ?

Çok ayıp, romantikler, çok ayıp. Lahanayı yerken kıtır kıtır, ama sapına gelince meliyorsunuz ve ben çok üzülüyorum.

Soruyu çıkartamayanlar için; Türk polisi aciz mi 2-3 tas kafalı hırsızı yakalayamıyor da ele başı(sanırım böyle demekte teknik bi' sıkıntı yoktur)nı polis bırakmak zorunda kalıyor ?
0
mete kudur
(07.03.18)
emrah amir; çukurun başındakilerini temizleyince çukurun tamamen yok olacağını düşündü. halbuki; yanlış hatırlamıyorsam yamaç, burası sadece bir mahalle değil, sadece biz değiliz alayımız böyleyiz dedi. emrah amirin, çukuru bitirmesi için herkesi tutuklaması gerektiğini gösterdi 18. bölüm bize.

bir mahalleyi komple tutuklamak ya da gözaltına almak insan aklına çok mantıksız geliyor.
0
blue eyes white dragon
(07.03.18)
emrah amir mahallenin erkeklerinin hepsini aldı zaten, hırsızlık yapanlar başka mahallenin adamları. Berberi tanıyorlarmış, idris babanın faydasının olduğu adamlar herhalde.

Bir kısmı da aliço'nun ekibinden kişiler (takip için)



keza benim anlatmaya çalıştığım tüm mahalleyi tutuklasın değil, soygunu yapan hırsızları yakalasın diyorum, aslında onu da demiyorum. Diyorum ki, hani polise yer beğen denildiğinde isyanı basanlar Polisin aciz gibi gösterilmesine neden isyan etmiyorlar, çünkü polis hırsızları yakalayamayınca şehir karıştı diye İdris Koçovalıyı serbest bırakıyor. Şimdi ne yani istanbul polisi basit hırsızları yakalamaktan aciz mi ? Aman tanrım !!
0
🌸mete kudur
(07.03.18)
(6)

bilişim suçları ile ilgili film önerisi var mı ?

sorunvar
Bildiğiniz filmler ne var ? Hackerlik ile ilgili :)
Bildiğiniz filmler ne var ? Hackerlik ile ilgili :)
0
sorunvar
(06.03.18)
swordfish
0
angelofdeath
(06.03.18)
Sanal Korsan filmini tavsiye ederim. İlk bilgisayar korsanlarından olan kevın mitnick'in hayatını ele alan bi film.
0
system
(06.03.18)
who am i vardı sanırım baya bi' tutmuştu.
0
mete kudur
(06.03.18)
zero days +1
0
Godless
(06.03.18)
snowden.

en büyük suç şebekesinin nasıl olduğunu görün. :)
0
kobretti
(06.03.18)
film değil de dizi var mr robot.
0
suicides underground
(06.03.18)
(19)

Bu ilişki istememe durumu nedir allasen ?

halen
Özellikle adam kişilere soruyorum bu soruyu, buradan bir feminist dayanışma oluşturacak kadınlarımız da yazabilir. Allahınız aşkına elinizi vicdanınıa koyarak cevap verin. Ama denildiği gibi "vicdanınıza" koyun,öyle yazın.Kadın kişisiyim. Ben de aylar önce ilgi beklentim olduğu için biri tarafından
Özellikle adam kişilere soruyorum bu soruyu, buradan bir feminist dayanışma oluşturacak kadınlarımız da yazabilir. Allahınız aşkına elinizi vicdanınıa koyarak cevap verin. Ama denildiği gibi "vicdanınıza" koyun,öyle yazın.

Kadın kişisiyim. Ben de aylar önce ilgi beklentim olduğu için biri tarafından reddedildim. İlişki istemiyorum'cu biriymiş yeni görebildim bunu. Bugün de bir kadın arkadaşla konuştuk bu konuyu. O da aynı problemden muzdarip olarak; sevdiği adamın kendisine ilgi göstermediğini, bunun onu kırdığını ve artık dayanamadığını anlattı. " Bana değer veriyor biliyorum, yoksa mikecek kadın mı yok, bu sözleri nasıl söyler bir insan değer vermediği birine?" derken ben kendimi hep "e ne mana aramıyor sormuyor bu aq ibişi demek ki sevmiyor " derken buldum.Sonra ona da sesli bir biçimde yansıttım. O da dedi ki "çünkü korkuyor ,kendini kaptırmaktan korkuyor. Çünkü hep acı çekmiş,darbe almış "

Bu duyuruyu açma sebebim eğer durum bu kadar dramatik ve çıkmaz bi durumsa bu olguyu anlayabilmek. Karşı tarafı daha iyi anlayabilmek yani. Neticede ben de bir zamanlar aynısını yaşadım. Ama mantığım öndeydi." Demek ki sevmiyor, o zaman bırak gitsin"," bir insan seviyorsa onu merak eder,arar demek ki sevmiyor" kısayollarıyla aklı çalıştırıp reste rest çeken taraf oldum.

Buna tez ve antitez görüşlere ihtiyacım var. Eğer denildiği gibi ortada samimi bir yaralı kalp, imkansız aşk,kaybedenler kulubü durumu varsa bunu bilmek isterim. Neticede birbirimizi anlarsak her şeyi daha güzel olur,sevgiler de.
He sevginin önüne hiçbir şeyin geçemeyeceğine inancım çok orası ayrı...

Not : Cevaplarda kezban vb. sözcükleri kullanarak kadını aşağılayan (ki aynısı erkek için de geçerli ) insanlar kendilerini imha etsinler. Yettiniz artık.
0
halen
(05.03.18)
(seninle) bir ilişki istemiyorum (ve sana bunu en az zararla böyle söyleyebileceğimi düşünüyorum).
0
acetaminophen
(05.03.18)
:)) önce kanım çekilir gibi oldu, sonra bastım kahkahayı. Çok komik bir hal anlatılmış bence.

''Samimi yaralı kalp'' :) Bu türk filmi romantizmine de ayrıca bayılıyorum. Güçlü erkek figürü ama yetmez bi' acısı olmalı - bi' kavgası :) dırıdırırın. (misal: ayakkabı tasarımcısı abimiz, o büyük aşk acısıdan sonra mükemmel vücuduyla kendisini yalnızlığa hapsetmiş olan)herneyse

seni seviyorum ama ilişki istemiyorum, kendimi kaptırıp gitmekten tekrar aynı acıları çekmek istemiyorum zokasına hoşgeldiniz. Nerede kaldınız yahu, gerçekten trafik bu kadar da fazla olamaz doğruyu söyleyin evden çok mu geç çıktınız ?

Darılmaca gücenmece yok; şimdi karşınızdaki sizi istemiyorsa yeterince ''sevmiyordur'' çünkü sanılanın aksine(ilgi budalası değilse insan), sevgi öyle olursa olur olmazsa da başkası olur gibi birşey değil buna izin vermez.

Ama sizde görüyorum ki izin de verebilir. Zaten bu başlı başına ''ilişki istememek'' için yeterli bir sebep. Bir de bazı özelliklerinizle devam edebileceğini düşünmüyor da olabilir. Mesela ben sigara içen kadınlarla ilişkimi sürdüremiyorum, yine aynı şekilde gereksiz ünlem kullanan, pasif agresif bir karaktere sahip olan, argo kullanan kadınlarla da. Bir de kısa boylu olanlarda. Onlar hep ilişki istememe tarafında kalıyorlar. hayat çok acıklı, bunu ilk aciziyetimde hissetmiş bir geceyarısı da farketmiştim(böyle söyleyince çok romantik oldu, seversiniz siz)

edit: sanırım zorunuza gitmiş ki aynı minvaldeki birsürü cevap sizin için ''cevab bu'' ama bu değil. :)) trajik bir davranış biçimi :))
(bkz: kendi kendini doğrulayan kehanet)
bunlardan korkmayın ama, böyle şeyler geliştirecektir sizi. Siz; söyleyebilecek cesareti olmayan insanlardan korkun, ya da boşverin siz hiçbirşeyden korkmayın zaten '' tabiki de korkmazsınız(!) '' -da :)))
(yemedim)

yazıdan sonra aklıma geldi; dinledim: youtu.be

bu arada zeka sohbetine dair; bende iq teknik olarak 140+ kapışıyor muyuz ? :)) - çok eğlendim -
0
mete kudur
(05.03.18)
ilişki istemiyorum: yeterince güzel ve çekici değilsin.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(05.03.18)
acik konusalim:

"gel arada cakayim cunku sana cakmaktan zevk aliyorum ama ote turlu cekilir dert degilsin, diger zamanlarda uzagimda dur."

demis.

**

sen de daha hala yok romantizm, yok kendini kaptirmak istemiyor vs. valla once acidim, sonra bastim kahkahayi ne diyeyim. bu saflikla isin zor.
0
no christ requires
(05.03.18)
"ilişki istemiyorum" illaki "yeterince güzel ve çekici değilsin" demek değil. bilinçli bir insan pekala çok güzel ve çekici olduğunu düşündüğü ve hatta iyi anlaştığı birini ilişkide gelecek görmediği için istemeyebilir. büyük bir sorumluluk bu. ayrıca darbe alma kısmı da var tabii. kimisi ayrılığı çok ağır yaşıyor, bütün düzeni ve hayatı bozuluyor vs. kimse durduk yere bu yükün altına girmek istemez.

bir erkek olarak kendi adıma tüm samimiyetimle durumun böyle olduğunu söyleyebilirim. üst paragrafta bahsettiğim şey tam olarak bu. çok güzel ve bana ilgi duyduğunu bildiğim, aramın da iyi olduğu bir kız var. çok iyi anlaşıyoruz falan ama ilişki konusundaki beklentilerimiz olsun, hayata bakışımız olsun vs. farklı. birlikte çok iyi vakit geçiriyoruz ama "birlikte" olamayız. ben 8 aydır hala eski sevgilimi özlüyorum diye ağlıyorum, aynı şeyi bir daha yaşamayı öngörülebilir bir süre için istemiyorum. yeri değil, zamanı değil. ama bu yüzden iyi anlaştığım, kendime yakın bulduğum bir insana da "ilişki istemiyom sie" deyip rest çekemem. niye iyi bir arkadaşımı kaybetmek isteyeyim bu yüzden?

ilişki istemeyen her erkek "BAS GEÇ KANKİTO XD" diyen kalpsiz womanizer olmuyor yani, pekala gerçekten acı çekmiş, ürkek vs. olabiliyor. az buçuk zeka kırıntısı da varsa her iyi anlaştığı, hoş bulduğu kadına atlamayacak seviyeye geliyor bi yerden sonra.
0
der meister
(05.03.18)
Herkes zaten o kişinin sizi sevmeyebileceğini söylemiş. Onu tekrar etmeyeyim. Ama bu kişi başka birini seviyor da olabilir. Benim şu anda sevgilim yok ama hoşlandığım biri var. Bir kız bana şu anda senden hoşlanıyorum dese onu reddetme olasılığım yüksek çünkü aklım başka yerde. Kısaca, erkekler duygusuz, odun gibi yaşayan varlıklar değil aslında. Kuzey Güney'i izlemişsindir. Orada Kuzey sevdiği kadını başkasıyla gördüğünde gözleri doluyor. Erkekler de üzülebilir, erkekler de ilişkilerden zarar görebilir. Bir erkeğin karşısındaki kıza böyle şeyler söylemesi her zaman taktik değildir. Burada samimiyete bakmak gerek.
0
dissendium
(05.03.18)
İlişki bir çok bağlanma ritüel keyif ve acıyı beraberinde getiriyor. Seni bu saydıklarımı yaşamaya değecek kadar önemsemiyorum demektir bu. Siz de birinin hayatında 2., 3. kişi olarak hayatınıza devam edersiniz sindirebilirseniz. Hani yoklukta gideri var tarzında.
0
roket adam
(05.03.18)
Ek:

Bu tür konularda karşı tarafın da dediklerini çok ciddiye alıp kesin doğru bir ifade gibi ele almamak lazım. Günü kurtarmak için söylenmiş politik bir söz, arkasında bir filozofi, bir hayat tarzı yok. Doğru kişi olarak gördüğü birisiyle bir bakarsın 3 ay sonra nişanlanmış o ilişki istemem diyen.
0
acetaminophen
(05.03.18)
''O da dedi ki "çünkü korkuyor ,kendini kaptırmaktan korkuyor. Çünkü hep acı çekmiş,darbe almış " hahaahahaaa. ilk defa bu platformda bir şeye güldüm sağolun ilişki istemiyor değil sizinle ilişki istemiyor.

''"seni, bırak evlenip "eşim" olarak yanımda görmeye, sevgili olup "sevgilim" olarak yanımda görmeye dahi layık bulmuyorum. ama seninle yatmaktan yana bir sıkıntım yok. benim için bir nevi escort gibisin. tek fark, escorttan daha hesaplı olman. senin gibi birkaç kişi ile daha aynı anda birlikte olabilirim. ancak senin gibi birine karşı sorumluluk duyacağımı sanıyorsan, yanılıyorsun." cümlesini daha kısa bir biçimde ifade eden erkektir.

size sürekli böyleleri mi denk geliyor?

kıyamam...

(bkz: sad but true)''

anlamalık bir şey yok bu tarz adamlarla muhattap olmayacaksın. seven insanın nasıl davrandığını herkes bilir zaten. böyle tipler vur-kaç erbabıdır. onlara kızmıyorum hatta destekliyorum kafalarına göre takılsınlar ama siz bunu göre göre niye üzülüyorsunuz onu anlamıyorum her şey çok açık.
0
biravekahve
(05.03.18)
bence o kişi seninle ilişkiyi istemiyor.
0
mete kudur
(05.03.18)
Belli olumsuz yaşanmışlıklardan sonra, belli bir yaştan sonra yeni birini tanımak, yeni birine inanmak, onunla birşeyler paylaşmak, tanımaya çalışmak, güvenmek o kadar zor geliyor ki..

"Sevişmek istiyorum ama ilişki istemiyorum" yazanlara bakma.. Nadiren de olsa öyle olabilir ama bu durum farklı..
güven duygusunu kaybeden, aldatılan, olumsuz şeyler yaşayan bir erkek yaralarını bir kadına göre daha zor sarıyor hatta bazen saramıyor..

Gerçekten seviyorsan üzerine düşüp iyi etmeye yaralarını sarmaya çalışabilirsin. Çıkmadık candan ümit kesilmez..

Şu paragraf bence konuyu özetliyor
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı topladım geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. Bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. Beni uyandır."

Oğuz Atay
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(06.03.18)
Bir tahtravalli düşün, kim ötekine yanaşsa, bu kişi, üzerine fazla gelindiğini görüp uzaklaşıyor.

Erkek tarafı kadını beğenip yaklaşınca da aynısı başına geliyor. 21. yüzyılda nihayet kadınlar da artık erkek problemleriyle boğuşuyor.

Devir böyle oldu.

Feministlerin ilişki bulamaması da feminizmden geliyor bu arada. Öyle de bir durum var.

Feminizm aile kurumunu yıkan bir akım olarak kadını aileden özgürleştirdi. O yüzden boşverin ilişkiyi sevişin geçin.

Şu olaylar erkeklere orta ve uzun vadede çekici gelmiyor: galeri2.uludagsozluk.com
0
idexo
(06.03.18)
Seninle sevişelim ama düzgün bir kız ile ilişki kovalayım kafası bu. Türk erkeklerinin geneli böyle maalesef, kız sevişiyor ise ilişki yaşanacak kız değil ama sevişmem de lazım napayım? Issız adamcılık oynayım.

Def edin.
0
gozu acik sevisen yahudi
(06.03.18)
ilişki istemiyorum demek illa beğenmemek değil ki? ilişkinin getireceği yüke sorumluluğa vs. katlanmak istemiyordur. eğer bu konuda kötü deneyimleri varsa, rahatını bozmayacak dozda ilişki alıp huzur içinde yaşamayı tercih etmiştir.
0
tabudeviren
(06.03.18)
Bence o da seviyor olabilir ama henüz acılarının üstesinden gelebilmiş değildir, geçmişi onu rahatsız ediyordur. Zamanında yaşadıkları hala canını acıtıyordur belki de. Ona biraz zaman tanımalı, yaralarını sarmasına-iyileştirmesine izin vermeli. Bu konuda ona yardım da edilebilir, daha fazla şefkat ve ilgi göstererek onun izin verdiği ölçüde çok boğmadan yanında durulabilir. Eğer Onu seviyorsa peşinden gidilmeli, öyle ilk tümsekte bırakılmamalı. Aşk iyiştirir. Bence siz ve aranızdaki şey buna değersiniz. Tabi bence.
0
mete kudur
(06.03.18)
bence arkadaşınla aynı kişiyi seviyor olabilirsiniz, biraz berrak bir kafayla düşününce aklıma bu geldi. başka ihtimal kalmadı çünkü; hiçbirini beğenmiyorsun. ama benim halen bir umudum var ve ben diğerlerine de benzemem malum, ben tik için yazıyorum.
0
mete kudur
(07.03.18)
Önce acıdım sonra bastım kahkahayı +1

“Bana değer veriyor biliyorum ama çok hassas ve de darbeli bir zat olduğu için kendini kaptırmak istemiyor :((((“ Ajahah yok öyle bir şey. Hele bir aşık olsun, karşısına çok beğendiği, çok sevdiği, başını döndürecek biri çıksın bak o zaman nasıl zevkle kaptırıyor kendini.

Dolayısıyla bunun meali tam olarak: “İlişki istemiyorum değil, seni istemiyorum ama arada sevişecek biri lazım olduğu için elimin altında dur” +1

Yalnız o değil de hala Issız Adam taktiği ile düşen kızlar kalmış. Çok şaşırtıcı.
0
i m cool with that
(07.03.18)
Bence olgunun özünde karakterin yalnızlığa bakışının izdüşümü var. Yani karakter geçmişinde yaşadığı bir çatışmadan sonra dünyaya olan bakışını ''kendi amacını sonlandırmak'' olarak tanımlamış olabilir. bu da pektabi bazı sosyal sıkıntıları yanında getiriyordur, mesela ''zurna sendromu''. halk arasında ''beni beğeneni ben beğenmem benim beğendiğim ise beni beğenmez'' dedikleri şey. İşbu yüzden de bazen fiziksel ihtiyaçlardan birisi olan cinselliği giderebilmek için de eldeki avuçtaki imkanlarla yetinmesi gerekebilir.

Herneyse, Bence bakın burası çok önemli; işin özünde eğer samimi ve yaralı bir kalp ile birlikte imkansız da bir aşk varsa yapılacak şey bellidir.

Seviyorsan git konuş. Bence tabi tüm bunlar.
0
mete kudur
(07.03.18)
Bence aslında seviyor ama sevgisini gösteremiyor, geçen gün arkadaşımla bu konuyu konuşuyorduk; o da ''seven adam kıskanır abi'' dedi. Konuyu tam anlamamış olabilir herneyse, yani sonuç olarak sevdiklerinizin peşinden gidin, bırakmayın.

Hutbemi bir ingiliz atasözü ile bitiriyorum; Life is journey enjoy it
0
mete kudur
(12.03.18)
(1)

Yöneticiler heryerde aynı

sorunvar
https://www.facebook.com/JeremyCorbyn4PM/posts/1811824729111598Siz ne düsünüyorsunuz?
www.facebook.com

Siz ne düsünüyorsunuz?
0
sorunvar
(05.03.18)
Her zaman söylüyorum, temel problem insanın kendisi. Ülkeler ya da milletler arasında ki fark sadece ''görgü ve tecrübeler'' ile ilgili, bu da yakın coğrafyalarda çook da büyük bir değişim oluşturmuyor. kimdi o benden daha akıllı bir adam vardı; coğrafya kaderdir diyen(bkz: ibni haldun) hah işte insan denilen varlık tam olarak da bu,
0
mete kudur
(05.03.18)
(11)

erkek instagramında gösterilmesi gereken unsurlar

binder dandet
Kadınlar fit vücut, popi, meme falan gösteriyorlar eyvallah.Ben mesela sıfırdan instagram açıcam ne göstermeliyim? deste deste para mı? biemdablu mu?
Kadınlar fit vücut, popi, meme falan gösteriyorlar eyvallah.

Ben mesela sıfırdan instagram açıcam ne göstermeliyim? deste deste para mı? biemdablu mu?
0
binder dandet
(03.03.18)
bir adım geri gidip neden böyle bir yarış içine girme amacın olduğunu sorgulasan kendine daha faydalı olur.
0
orpheus
(03.03.18)
orpheus+1
0
biravekahve
(03.03.18)
Araba, mekan, yurt dışı fotosu.. kısaca para bende imajı. Param var geziyom sosyalim siz ezik oçlarsınız mesajı verecen
0
empedokles
(03.03.18)
empedokles +1
0
nodrama
(03.03.18)
Ben külçe altın koyuyorum her defasında birkaç kişi düşüyor. 1 gramlıklardan değil tabii 1 KG.
0
i was made for you
(03.03.18)
kadınları.

Yani böyle söyleyince olmadı; sen de bu fit vücudu memesi popisi olan kadınları yanına alıp bir kaç fotoğraf çektir. Onun dışındaki kısımları arkadaşlarınız yazmış zaten. Bir de biemdablu ne arkadaş, doblonun yeni modeli gibi.


bir de böyle arabayla silahla çıplak ünlüyle filan fotoğraf çektirip altına ''biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını lakin aç idik yedik karanfil parasını'' gibi sözler ekle. Hani hem delikanlıyım hem de para bende havası katman lazım.

Erkek olmak ne güzel lan, her türlü ihtimalin var; kadın öyle mi ama, çirkinsen eğer geçmiş olsun. Erkek olmak iyi.
0
mete kudur
(03.03.18)
Amaç para bende gelsin karılar meselesiyse uğrşama boş yere aynı parayı eskorta ver yorulmamış olursun.

Başka amacı var mı bilmiyorum da nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça.
0
bos gezenin bos ustasi
(03.03.18)
kedili ve köpekli fotoğraf.

masaya dizilmiş cüzdan anahtar sigara kombosu. bu pozda gözlüklü ve gri eşofmanlı olmak bonus.
0
aydogank
(03.03.18)
Eksi duyurudaki bir sayfani goster
0
Traveller
(03.03.18)
yazılan her şey ucuz erkek profili örnekleri olmuş ama popo, meme karşılığı da yazdıkları oluyor eved.
0
pinkpeony
(03.03.18)
(bkz: at avrat silah)

(bkz: at avrat silah yerine alternatif üçlemeler)

bunları göstereceksin.
0
idexo
(04.03.18)
(4)

facebook eşittir kedi instagram eşittir meme midir?

binder dandet
Böyle bir hesap buldum kendi kendime, ne derece doğrudur?twitter, tumblr, tinder nedir o halde?
Böyle bir hesap buldum kendi kendime, ne derece doğrudur?

twitter, tumblr, tinder nedir o halde?
0
binder dandet
(03.03.18)
Acemi +1

Alem göt olmuş, instagramı açınca başka bir şey göremez oldum.
0
skooma
(03.03.18)
instagram açasım geldi, hayır anlaşmazlık yaşadığınız şeyin 2'si de iyi bence. Ha göt ha meme farketmez. Göt kelimesinin de fonetiği ne kötüymüş böyle. Yazarken iğrendim.

soruya dönecek olursak twitter ve tumblr'ı bilmiyorum ama tinder olayı bende.

Tinder da bir nevi fırıncıymışsın gibi düşün, taş ocakta ara küreğinle ekmeğin altı yanmış mı yanmamış mı diye bakıyorsun işte. Güzel kızarmış ekmekleri de ucundan tırtıklıyorsun. Müşteri arıza çıkartmadıktan sonra sıkıntı ''tınne''
0
mete kudur
(03.03.18)
Eksi duyuru esitti ergen troll
0
Traveller
(03.03.18)
tumblr anoreksik depresif kızlar, twitter atarlı tespitçi ergenler, tinderı bilmiyorum
0
pinkpeony
(03.03.18)
(28)

Metro şoförüne fazladan para vermeli miyim?

eksi was here
Merhabalar. Bugün bir şehirlerarası seyahat gerçekleştirdim. Normalde her zaman Kamilkoç ile giderim ama bulunduğum günde hiç boşta Kamilkoç ya da başka firma kalmadığı için, el mecbur Metro ile gitmek zorunda kaldım. Otobüslerde 30 kg bagaj sınırı var, fazlası alınmıyor normalde ama bunu sallayan y
Merhabalar.

Bugün bir şehirlerarası seyahat gerçekleştirdim. Normalde her zaman Kamilkoç ile giderim ama bulunduğum günde hiç boşta Kamilkoç ya da başka firma kalmadığı için, el mecbur Metro ile gitmek zorunda kaldım.

Otobüslerde 30 kg bagaj sınırı var, fazlası alınmıyor normalde ama bunu sallayan yok. Bakınız mesela birkaç hafta önce bizzat otolarda yandaki otobüsten kendi çektiğim bir fotoğrafı koyayım:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Evet bu bir yarış motosikleti. Eminim ki 30 kg’dan az değildir.

Her neyse, buna rağmen yine de dikkatli davranırım. Laf etmeye kalkan olursa mahal vermeyeyim diye.
3 tane bavulla gittim otobüse. Üçü toplamı 30 kg etmeyebilir dahi, veya edebilir de emin konuşmayayım şu an. Ama hafiflerdi. Daha önce Kamilkoç ile 4 tane, 2’si epey ağır bavulla gitmiştim. Kimse bir şey dememişti. Tabii demek isteseler diyebilirlerdi o ayrı.

Lafı fazla uzattım, geleyim konuya;
Kaptan dedi ki “Ben seni almam”... Dedim “Niye?”
“Çok bavulun var bana kızarlar, bagajı çok doldurursam maaşımdan keserler.” (Ne alaka?)
Ben ne yapacağımı bilemediğimi söyledim. “Git bilet iadesi al” dedi.
“Siz de gelin benimle, yoksa otobüsü kaçırıp da iade istemediğimi nereden bilecekler, birlikte resepsiyona gidelim, siz söyleyin biletimi iptal etsinler.” dedim.

Başını kaşıdı. Sağa sola bakındı.
“Bu bavullara normalde çok ek ücret kesmem gerek. 500 lira.” dedi.
Ben “Ney?” moduna girdim. “Bak şu kabloyu görüyor musun?” dedi, bagajda tahminen 20 metre uzunluğunda ve halka şeklinde sarılmış 5 adet kabloyu gösterdi. Fakat bunlar, kapladıkları yer anlamında bir bavulun yarısı kadar ancak yer kaplıyordu. Sahibi onu bir bavula koysaydı sorun olmazdı diye düşünüyorum.
“Bunu da almam normalde” dedi. “Neden?” dedim. “Sayı olarak fazlalar çünkü, senin bavulların da öyle. Hafif olsa da sayıya bakarım ben.” dedi. Cebinden 100₺ çıkardı. “Kabloların sahibinden de ödeme aldım bak” dedi.

“Ama geçen yarış motoru bile koyduklarını gördüm. En az 8 bavulluk yer kaplıyordu ve çok daha ağırdı eminim.” dedim.
“Sayı diyorum sana” diye bağırdı. “Motor 1 adet eşya. Seninkiler 3 adet. Bu kablolar da 5 adet. Sayı mühim sayı” dedi.

Tekrardan 500 lira istedi

Ben de öğrenci olduğumu söyledim. Korktum.
“Sana 250 olsun bak öğrenciymişsin” dedi. Biraz daha konuşurken “Hadi 200 son” dedi.

Ama yanımda o kadar bile yoktu. İnanın sadece 70 vardı.
“Aç cüzdanını” dedi. Açtım. 70’i gördü kendisi de.

“Alamam firmamız kurallarına aykırı. Git bilet iadeni al. Ben yanında da gelemem.” dedi.

Ben de “O halde adınıza yazılı kağıt verin ya da telefon açın, siz söyleyin iptali, ben gidersem ne bilsinler benim geç kalıp, sonra da ‘kaptan beni almadı’ diyerek yalan söylemediğimi?” dedim.

Durdu. Başını kaşıdı.

“Seni karşılayacak ve senin için ödeme yapacak annen baban var mı?” dedi. “İneceğim ilde değiller, kimse karşılamayacak” dedim. Cidden de öyleydi.

70’i aldı. “Telefon numaranı ver” dedi. Numaramı verdim. Aradı, çaldı telefonum. “İyi” dedi. “Bana mertçe söz ver, daha sonra 130 lirayı Otogara getireceksin. Beni arayacaksın. Ben seni yönlendiricem, parayı bi abiye bırakacaksın, ben ondan alıcam. Vermezsen benim maaşımdan kesecekler o 130 lirayı. Benim kul hakkıma girmiş olacaksın.” dedi.

Ben o esnada biletimin yanması ve daha kötüsü ortada dımdızlak kalmaktan korktuğum için söz verdim.

Şimdi sorum şu,
Ben bu parayı gidip vermesem ne olur? Metro firması bana yaptırım uygulayabilir mi? Şoförün maaşından kesinti yapılır mı? Metro seferlerinden bundan sonra ban yiyebilir miyim? Adam beni ararsa ne yapacağım?
Cidden ne olacak bilemez durumdayım. Gerçekten hiç anlamadığım meseleler bunlar.
Sizlere sormak istedim efendim.

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
0
eksi was here
(03.03.18)
Seni yemiş şoför. 20 liradan fazla verme
0
westblack
(03.03.18)
Hic bisey olmaz. 70’i bile vermeseydin keske. Bi sey yapamaz. Keklemis seni almis parani.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(03.03.18)
ağır yemişler seni. "tamam parayı vereyim ama faturasını isterim" desen ya da "dur bakalım sizin şirketi arayayım neymiş bu işin tarifesi" desen geri vites yapardı.
0
alperz
(03.03.18)
maasimdan kesecekler diye vicdanina oynamis. arayip para isterse fis/fatura keseceksen parayi veririm de.

edit: ilk 500 istediginde de fis verip vermeyecegini sorsaydin uzatmazdi bu kadar.
0
pilav
(03.03.18)
Aç cüzdanını ne demek ya. Haraç keser gibi. Adam sana mülteci muamelesi yapmış. Verme. Bir şey olmaz.
0
dissendium
(03.03.18)
@westblack
@eksi sozlukte eksiyen adam
@alperz
@pilav
@acemi
@dissendium

Gerçekten beni çok rahatlattınız. Gerçekten.
Metro şoförü olur da ararsa diye, telefonumdan numarasını engelledim. Korkutmuştu beni çok. Bir de vicdanıma da vurmuştu “benden kesecekler yoksa” diyerek. Şu anda rahatladım.

Bundan sonra bu konuda daha dikkatli olacağım. Belki 70 liram gitti ama en azından ders almış oldum bu konuda. Yardımlarınız için sizlere gerçekten çok çok teşekkür ederim!
0
🌸eksi was here
(03.03.18)
Oha oha yuh.
-Adam 500 liradan kapıyı açıp 300 200 iniyor ki havaalanında 500 lira vermezsin fazladan bavula.
-Seninle gişeye gelmeyi reddediyor parayı cukkalamak için.
- Karşılığında makbuz falan almıyorsun tamamen kayıt dışı.
- Resmen pazarlık yapıyor pazarcı gibi.
- Cüzdanını aç diyor açıyorsun.
- Anan baban alıcak mı söyle diyor söylüyorsun.
- Söz verdirtiyor sana ve gelip şirkete değil, söyleyeceğim abiye bırakacaksın diyor.
Sorunun cevabı çok belli değil mi???
0
cokponcik
(03.03.18)
hemen metro turizmi arayıp o adamı şikayet edin. ne demek cüzdanını aç ? elin metro şöförü cüzdanını aç diyor, siz de açıp gösteriyor musunuz ?

direk arayıp şikayet edin, o 70 tl yi de alırsınız firmadan
0
habula
(03.03.18)
ayrıl coco. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim ''cool story bro''

Güldük eğlendik ama yine de ihtimaller dahilinde diye olaya gerçekse ? diye cevap vereyim.


Öncelikle, bu gözler bagaja vitrin takımı konulduğunu gördü(biz koyduk) benim sol vitrini taşımışlığım var. Ve yine otogarda görmüşsünüzdür, özellikle doğu araçlarında çuvallar-bidonlar zibilyon kadar eşya vardır. Yani otobüslerde o kuralı kimse sallamıyordur, lakin bu sallanmaması öyle olması gerekliliğini de göstermez tabiki. Cinsin birisi çıkıp bu şekilde yaklaşabilir.

Burada verdiğiniz refleks çok önemli, bu gibi insana dayalı sistemlerde(!) ''efendi adamı öperler'' çirkef adam ''hara-hura'' bağırıp çağıran ise ''lan şu bi' defolup gitse'' diye gözüne bakıldığından işlem yapılmadan yoluna devam eder.(mete ile acımasız gerçekler) özellikle de kurumsal yaklaşıma sahip olmayan firmalarda.

bunun tersi de mümkündür, misal belediyede bir işiniz olsun(ya da herhangi bir devlet dairesinde) siz haklı olsanız dahi memurun gözü keserse sizin dosyayı sümenin altında 5 yıla kadar tutabilir-siz bile varlığını unutursunuz. Hatta sizinle öyle özgüvenli konuşurki ''hakkaten adam da haklı'' diyebilirsiniz.


Yani; olay nerede nasıl refleks göstereceğini bilebilmekte, ikinci örnekte memurun gönlünü etmek önemliyken(çünkü şikayet sistemleri 1.örnektekine oranla kötü çalışır) 1.örnek de ise yaygarayı koparmanız insanların üzerine yürümeniz ''gardaş sen hayırdır'' demeniz gerekiyor.

Bu yaklaşımların 2si de doğru olmayabilir ancak, gerçek. İşbu yüzden şöförün maaşından kesilir mi kesilmez mi v.s diye düşünmeye gerek yok. Bakarsın otobüs kantara mı giriyormuş ya da birisi senin valizlerini mi sayıyormuş diye; eğer böyle bir sistemleri varsa ve kg değil de adet önemliyse sorarsın metronun iletişim kısmına bu adam dersin bana iyilik(!) -bunları yazarken hep gülmem geliyor- bana dersin iyilik dersin yaptı dersin, adamın maaşından kesmeyin ben ücreti ödeyeceğim dersin :)))

Ama şunu da ekle lütfen; adam de cebinden ödediği için, sağolsun ben de adama ödeyeceğim çok da ayıp oldu adama de, ne kadar iyi insanları işe almışsınız filan de. Öv adamı böyle, bayramda seyranda şeker çikolata al(bu kısımda çok ciddiyim eğer cebinden verdiyse, devlet nişanı ile ödüllendirmek gerekiyor, numarasını bize ver biz de bayramda seyranda arayalım arada halini hatrını soralım, ''abi bi' ihtiyacın var mı ?'' diyelim, çünkü bu devirde böyle insan bulduğunda sıkı sıkı sarılacaksın bırakmayacaksın)

Sen bi' bak, bizi haberdar edersin. O iş sende.
0
mete kudur
(03.03.18)
yav kusura bakma da hiç mi sosyal hayat tecrüben yok? müşteriz hizmetlerini arayıp sorsaydın ya da adamdan fiş vs isteseydin? 500 lira nedir ya kargo ile göndersen daha ucuz. aç cüzdanı göster diyen adama cüzdanı açmak ve içindeki tüm parayı vermek nedir? gerçekten bu yaşa kadar hiç mi bişey öğrenemediniz hayattan?
0
elorelia
(03.03.18)
Yemin ederim keşke cebinde 500 lira olsaymışta elinden alsaymış dedirttin. Yaş kaç ya? 7-8 yaşında mısın?

Ara metro turizmi şikayet et plakayı vs almışsındır umarım yoksa acilen bi emar falan çektir.
0
England
(03.03.18)
@mete kudur'un cool story bro gözlemine +1 diyorum ben
0
burya
(03.03.18)
Mevzu agirlik degil sayiysa bir koltuk daha alirdiniz boylece bagaj hakkiniz iki katina cikardi. Tek yon bilet 60liradan fazla degildir heralde. Yukarda denildigi gibi arayip sikayetci olun.
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(03.03.18)
cool story bro +1
0
gezegen olan pluton
(03.03.18)
@mete kudur
@burya
Lütfen efendim, herkesi kendiniz gibi tecrübe görmüş insanlar olarak görmeyin. Neden yalan söyleyeyim durduk yere? Yaşadığım olayı anlattım, artık ben de tecrübe kazandım bu konuda. Hatta müşteri hizmetlerini arayıp, önerildiği gibi “Şoförün maaşından kesmeyin lütfen o parayı” demeyi bile düşünüyorum birazdan. Ayrıntıyı sorarsa da anlatırım diye.
0
🌸eksi was here
(03.03.18)
pazarlığı baştan muavinle yapacaktın. ne maaşınsan kesilir ne de şirketin böyle bir durumla işi olur. anadoluda her gün bin defa yaşanan olay bu. otobüsün zaten amacı o.

para falan da verme, ararsa da makbuz karşılığı kalan parayı ödeyeceğini. hatta müşteri hizmetlerini bu konuda aradığını falan söyle. bi daha seni aramaz zaten.
0
orpheus
(03.03.18)
Merhabalar,

Az evvel Metro müşteri hizmetlerini aradım. Şoförün maaşından kesmemelerini ve en kısa sürede kalan 130 lirayı ödeyeceğimi söyledim. Benden bilet bilgilerini, ismimi, şoförün telefon numarasını aldı. Telefonda bekleteceğini söyleyip 5 dakika müzik dinletti.

Ardından hiçbir yere para ödemesi yapmamamı, konunun incelenip tarafıma dönüş yapılacağını ve sadece telefon beklememi söylediler.

Ben de öyle yapayım madem.
0
🌸eksi was here
(03.03.18)
bu saflıkla 70 lira gene fena değil, daha kötüsü de olabilirdi.
0
Jimmy McNulty
(03.03.18)
bence sen yine de git adama 130 lira ver ya.

@açıkçası ben de shedracon gibi uzun soluklu bi troll hareketi içinde olduğumuzu düşünmeye başladım.
0
elorelia
(03.03.18)
Sen geçende ruh hastası kız arkadaşının evinde 2 hafta gizlice kalan kişi değil misin? COOL STORY BRO. Sanırım creative writing özelliklerini geliştirmeye çalışıyorsun bunları yazarak ama olmuyor.
0
i was made for you
(03.03.18)
@i was made for you
Ne demeye çalışıyorsun? Gel özele. Sana sefer numarasını vereyim. Ara metro müşteri hizmetlerini kendin sor, az evvel böyle biri sizi arayıp şoföre 70 lira verdiğini söyledi mi diye.
Ya da o bahsettiğim olayda vereyim yurt müdürünün numarasını kendin sor.

Başınıza gelmeyen her şeye “cüül stüry brü” demekten vazgeçer misiniz?

Ciddiyim merak ettiğin ne varsa vereyim özelden.
0
🌸eksi was here
(03.03.18)
@elorelia
Üstte söylediklerim sizin için de geçerli.
0
🌸eksi was here
(03.03.18)
2 gündür söylediğim her şey neden “cool story bro” oluyor anlayamıyorum. Böyle diyenler, siz Norveç’te yaşadığınızı mı düşünüyorsunuz, böyle rüşvet isteyen şoför olamaz mı Türkiye’de? Hemen cool story etiketini yapıştırıyorsunuz.

Yüzbinlerce lira dolandırılan insanlar var. Bu konuda binlerce, onbinlerce haber var. Hepsi “cool story bro” mu? Herkes siz gibi zeki mi? Benim epi topu 70 lira kaybetmem “cool story” mi oluyor?

Çok ciddiyim, benim yalan söylediğimi ima edecek olanlar, özelden gelsin durumun ayrıntılarını alsınlar, ne istiyorlarsa.
Hiç onaylamıyorum bu her şeye “cool story” yazan arkadaşları. Yapmayın lütfen.
0
🌸eksi was here
(03.03.18)
Hadi en başta bir yanlış yaptın sonra niye arayıp şoförün maaşından kesmeyin ödeyeceğim diyorsun? Para vermeye dünden razı gibisin ver kurtul madem yoksa da burada söylenenleri dinle ve para vermeyip adamı şikayet et.
0
bayc
(03.03.18)
şu şoförün norveçlisini gördü bu gözler,
500 ne cidden? kamyon mu kaldırıyorsun o ne ya
0
dedim dedim de kime dedim
(03.03.18)
okudukça şok oldum. nası inandın bu kadar şeye anlam veremedim. 500 tl nedir abi. firma nerden biliyo ne kadar yük aldığını da şoförden para kesicek. böyle bir uygulama yok. yükün çok olursa şoföre 3-5 bişiler atarsın gönlü hoş olur. o parayı da zaten cebe atarlar. firmanın bi kazancı olmaz.

bence metro'ya sosyal medyadan, kurumsal maillerinden filan mail at. durumu anlat. sana iletilen sürücü numarasını da paylaş mailinde. benden hala 130 tl beklediğini söylüyor vs de. sefer numaranı tarihini yaz. sürücü ismini bulsunlar. çok bi şey değişmez ama sosyal medyanın gücü büyük, belki o şerefsiz şoförü işten kovarlar.
0
spirit crusher
(03.03.18)
@bayc
Ben de tam olarak dediğinizi yapıp, yorumları dinlediğim için öyle yaptım efendim.
Üstte “doğrudan şikayet etmeyeceksen bile üstü kapalı şikayet et, arayıp maaşından kesmeyin de, gerisini hakederler” diye öneriyorlardı.
Ben de cidden maaşı kesilmesin diye aramadım elbette, önerilere kulak vererek aradım.
Zaten direkt kayıt oluşturup işlem başlattılar.
0
🌸eksi was here
(03.03.18)
Cool story bro.

3 tane bavul zor olur, mantiksiz
Git bi tane bavul al, onla dolas.
0
kuehles blondes
(03.03.18)
(8)

Fatih Terim'in kemale ermesi

neverletyougodown
60-70 yaşına gelmiş adama bunları yazmak garip ama adam bildiğin olgunlaşmış, kemale ermiş şekilde döndü son gelişinde. Sinirleri alınmış gibi gülücükler saçarak dolanıyor. Geçen yenildikleri maçın basın toplantısını izliyordum hakem , Aykut kocaman bilmem ne muhabirler orta açıp duruyor, hiç girmiy
60-70 yaşına gelmiş adama bunları yazmak garip ama adam bildiğin olgunlaşmış, kemale ermiş şekilde döndü son gelişinde. Sinirleri alınmış gibi gülücükler saçarak dolanıyor. Geçen yenildikleri maçın basın toplantısını izliyordum hakem , Aykut kocaman bilmem ne muhabirler orta açıp duruyor, hiç girmiyor hiçbir şeye. Siz ne dersiniz, gerçekten karakteri mi değişmiş ,İşler yolunda gidiyor diye mi böyle, yoksa takımı ben kurmadım falan diyip sahiplenmiyor mu yoksa?
0
neverletyougodown
(28.02.18)
Fayfa
(28.02.18)
emre belözoğlu da aynı şekilde, birden sevgi pıtırcığı oldular. yaşlandıkça eskisi gibi karaktersizlik yapamıyorlar, üşeniyorlar galiba:)
0
nothing in my way
(28.02.18)
zaten ipin ucunda. halk bayağı nefret eder oldu. e hali ile o da parasını alıp, keyfine bakma modunda. gördük ki bu adamın dini imanı para. parasını alsın da gerisi umrunda değil.
0
giovanne
(28.02.18)
@nothing in my way yok hocam Emre daha geçen gün hakeme sktr çekiyordu, hatta o yüzden sarı kart gördüğü için fb maçında cezalı duruma düştü. Kendisine yapılan faullerden sonra bildiğin tehdit ediyor rakibi
0
🌸neverletyougodown
(01.03.18)
Bu tür şeylerde şiddet espirisi kasma derdine düşmüş insanları da anlamıyorum.

bazı insanlar o kadar hazırlanmışlarki birisi fatih demeye görsün hemen refleks olarak ''dövdüler ya ehe ehe ehe''yle başlıyorlar söze. İlginç, bizim köyde bi' söz vardır ossuruğa gülenin ossuruk kadar aklı yoktur diye, ben bu tür fiziksel eylemlerin sonuçlarını sürekli güncel tutmaya çalışan insanları da şunu düşünüyorum; hayatınızda hiç mi kavga etmediniz ? ya da öyle bi' cengaversiniz ki her girdiğiniz aksiyondan galip mi ayrıldınız ? 2. olduğunu hiç sanmıyorum. Zaten teknik olarak da neredeyse imkansız. O yüzden ossuruğa gülenin ossuruk kadar aklı yoktur sözünü anımsıyorum sürekli. Keza fatih terimi de pek sevmem ama bu kavga ya da değil- bi' aksiyonu ısıtıp ısıtıp buna gülen insanları da anlamıyorum/anlamamaya devam edeceğim(ısrar). Misal, diğer arkadaş bu işten zararlı çıksaydı(adanalı olan, ismini unuttum şimdi) ona da mı aynı şekilde davranacaklardı merak ederim. Yoksa bu sefer de fatih hocayı mı yücelteceklerdi. Herneyse, konumuz Allahtan şimdilik bu değil.

Fatih hoca basın konusunda yönlendirmelere çok açık, danışmanlarla çalışıyor ve bunun doğru/yanlış'tan da öte bir gereklilik olduğunu başına gelenlerle anlamıştır diye düşünüyorum. Ha keza önünde Arda Turan örneği de varken daha da dikkatli davranıyordur. Çünkü bu tür aksiyonel kavgalarda karlı çıkana ben henüz rastlamadım. Bundan dolayı şu anki hamlesini faydalı görüyor olabilir.
0
mete kudur
(01.03.18)
çünkü hiçbir kurumda sözü geçmediği için böyle takılıyor. siyasetten de elini ayağını çektiği için güveneceği ve arkasına sığınabileceği adamlar kalmadı. bunu bir galatasaray'lı olarak söylüyorum.
0
tragedystreets
(01.03.18)
Artisleneceği ortam oluşmadı ki, daha bismillah geleli kaç maç oldu zaten. Fener maçında hakemdi bişeydi sıkıntı çıksın, o zaman görün şenliği. Gergin haftalara girildikçe parlar yavaş yavaş.
0
Bruce
(01.03.18)
Kemale ermedi, bir tarafi yere indi.
İnmedi, indirildi.
0
dilemma of subscribtionability
(01.03.18)
(10)

tüm gençliğimi yok etmiş hissediyorum

whatdreamsnevercome
yirmili yaşlarımın bir yarısını fakirlik,diğer yarısını ise kendi kendime yarattığım maddi bir zorluğun altından kalkmaya çabalayarak geçirdim. şuan arkama baktığımda, yirmili yaşlarımın bitmiş olduğunu ve o yıllara dair hiçbir şey yapmadığımı görüyorum.gerçekten hiçbir şey. sıfır, bomboş. o yılları
yirmili yaşlarımın bir yarısını fakirlik,
diğer yarısını ise kendi kendime yarattığım maddi bir zorluğun altından kalkmaya çabalayarak geçirdim. şuan arkama baktığımda, yirmili yaşlarımın bitmiş olduğunu ve o yıllara dair hiçbir şey yapmadığımı görüyorum.

gerçekten hiçbir şey. sıfır, bomboş. o yılları hiç yaşamamış gibiyim.

ve çok üzgünüm. daha önümde uzun yıllar var belki, belki bu şekilde teselli edeceksiniz. ama öyle değil. o yıllar geçti bitti. yalnızca o yıllarda yaşanebilecek şeyler vardı ve hiçbir şey yaşamadım. koskoca bir boşluk.

insanların güldüğü eğlendiği gezdiği delirdiği yıllarda ben ya para harcamamak için evden çıkmadım çünkü param yoktu. ya da kendi yarattığım maddi zorlukları atlatabilmek için bütün gün bilgisayarda, boynumu kaybedene kadar oturup çalıştım, bir çok kez yalnızca ekrana baktım ve bir evin odasında çürüyüp gittim. hiç yurtdışına çıkamadım, toplamda 3 kere bile tatil yapamadım, 20 yaşımdan beri. hiçbir şeye sahip olamadım, hiç kimsenin minnetle anacağı biri olamadım, hiç bardağın dolu tarafına bakamadım.

bir bilgisayarın başında hep bir sonraki gün daha iyiye gitsin diye çabalayıp bugünümü yok ettim ve bir sonraki gün de hiçbir zaman daha iyiye gitmedi. günümü, her zaman daha kötüye gidecek bir gelecek için yok ettim. bir bilgisayarın başında tüm sosyal özelliklerimi hızla köreltip çekicilikten uzak bir hayvana dönüşüşümü izledim sadece.

elimde avucumda hiçbir şey yok. arkama baktığımda bugünlerimin iyi geçeceğini düşünerek silip attığım yıllar var. ve artık ne yapacağımı bilmiyorum çünkü her şeyden öyle kopmuş durumdayım ki. hiçbir şekilde ne yapacağımı bilmiyorum. başka bir şehre veya ülkeye gidip bir şelyere mi başlasam veya böyle bir gücüm var mı. onu da bilmiyorum. ne için gidicem, ne için bir daha yıllarımı silip atıcam ve bu sefer de kırklı yaşlarımda arkama bakıp 30'lu yaşlarımı yeni bir hayata başlamak için harcadığımı mı görücem. bilmiyorum. ne yapıcam?
0
whatdreamsnevercome
(22.02.18)
depresyon. niye, nasil buraya geldik, mevzu bu degil. acilen yardim alin.
0
e haliyle
(22.02.18)
Seni çok iyi anlıyorum. İnsan çabalayınca ucundan kıyısından kurtaracağını, yetişeceğini düşünüyor ama giden yıllar telafisi mümkün olmayan bir şekilde yitip gidiyor.

Yaşamak artık umut kırıntısı ve mecburiyet arasında süregeliyor. Eğer hayatında sana bir nebze de olsa mutluluk veya huzur veren bir şey varsa, ondan yiyerek çabalamaya uğraşabilirsin. Zaten, en azından razı olabileceğin kadar bir şeyleri elde etme ihtimalin olduğunu düşünüyorsan, hiçbir şey yapmamak, bu minik ihtimali de sıfırlar. Ama en nihayetinde, hayat bazıları için çok b.ktan ve bazıları için hataların telafisine imkan vermiyor.
0
skooma
(23.02.18)
alışacaksın. Aslında cümlenin en başına ''Buna da'' yazmak lazımdı. İnsanoğlunun en büyük kabiliyeti ''intibak''

Senin pozisyonunda, hatta çok daha kötü olan insanların sayısı çok fazla. Bir kısmı farkında değil, bir kısmı farkında. Sen de aslında kaçırdıklarının birçoğunun farkında değilsindir ama o küçük şeyler dahi psikolojinde etkisini göstermiş.

Zamanla geçecek. Büyük ihtimalle şu anda bi' boşluktasın, tutkuyla bağlandığın ya da kendini mecbur hissettiğin şeyler yok. Eskilerin bi' duası vardı; ''Allah bunu unutturacak dert vermesin'' diye. Ben bunun anlamını yıllar yıllar sonra, house md izlerken ayrımsamıştım. Çünkü öyle kötü anlarda söylüyorlardı ki, ''Allah bunu unutturacak dert vermesin''i hani diyordun, lan şimdi bi' şey olsa ve herkes/herşey ölse benim umrumda olmaz. Bunu unutturacak ne olabilir diye de, hayat öyle değil işte. Hayat filmlerdeki gibi tanrının aslında para gayesi güden iyi niyetli senaristlerinin olduğu bir yer değil. Pis kokulu bi' dünya, hani 8 milyar diyorlar ya, o da yalan. Senin için bu dünya taş çatlasa 300-400 kişiliktir.

Bu hissettiğin belki de farkında olmadığın boşluk duygusu geçince bu hislerin de geçecek, kaygıların çeşitli alanlarda dağılacak/yoğunlaşacak düşünmek yerine düşünmeye zaman kalmayan hamleler yapmak-aksiyomların içine dahil olmak zorunda kalacaksın. O zaman da başka şeyleri dert edeceksin.

Yani, hayat bu zaten. Çokcası genetik ve sosyo-kültürel miras. Sen tek başına neredeyse bir hiçsin, yaşadıkların ya da bundan sonra yaşayacakların da büyük oranda senin suçun/kabiliyetinden kaynaklı değiller. Olacak olan olur. Seninle çokcana ilgisi yok. Bunu ''yaratılış'' felsefesinden bağımsız bir şekilde söylüyorum, yani neye inandığınla zerre ilgilenmeden. Tamamiyle 'gerçek'likle. Yer çekimi gibi.

Bu duygudan bazı anlarda kurtulmak mümkün/pektabi bazı anlarda saplanmak da. Mesela herşeyi boşverebildiğin bir zaman diliminde bu dünya hayatı sana uzaktan gösterilseydi-arkadaşının dahil olduğu bir oyun gibi- sen de içinde olmak isterdin, ne olursa/olacaksa olsun denemek. Benim de aklımı kurcalayan büyük çıkmaz da bu zaten, herneyse şimdi konumuz bu değil.

Geçecek, içinde bulunduğun durum kaygı alanını daraltacak bir nesne ya da amaç uğruna bitecek, tıpkı insanların zırva ''aşk'' acıları gibi.

Son paragrafta yalan söyledim, geçmeye-debilir. Belki temelli olarak da zokayı yemiş olabiliriz tabi ama bu daha düşük bir olasılık. Başta da belirttiğim gibi, aslolan şey senin asil kanında olmasa bile insanlık doğasında var ''intibak''.

Avam bu durumu ya işine konsantre olarak ya da aşık olarak atlatır, sen de büyük ihtimalle o şekilde atlatacaksındır ama burada meseleye arz olan şey karşına böyle bir pozisyonun çıkması/çıkma ihtimali. 30'undan sonra yapmaya başlaman gereken şeyler, öncelikle ''ne yapmak istediğine'' karar vermek, çünkü içinde hala herhangi bir alanda istek varsa zaten şanslı olanlardansın. BU isteğe yönelik ihtimalleri arttıracak yerlerde bulunup/onun üzerine çalışacaksın, sonrası tufan.

Eğer istek yoksa da yapabileceğin şeyler zaten daha önce de defaatle konuşulmuş/anlatılmış şeyler. İnsanoğlu artık bu olayı bilimsel olarak çözmüş.

Ama sen büyük olasılıkla şimdi çözümü değil de ''saplantıyı'' istiyorsundur, ben o konuda deva olamayacağım sadece şu kadarını söyleyebilirim; ne yaparsan yap geçti ve gitti. Artık bir daha dönüşü yok. Olmayacak yani o kafandaki şeyler. Bırak gitsin. Çünkü aslında ''herşey yerli yerinde''.
0
mete kudur
(23.02.18)
evlen ve sonrasında çocuk yap. bu şekilde hayatını sonlandırıp mutlu olabilirsin heheh
0
kveldulv
(23.02.18)
Yirmili yaşlarda yapılmasını gerekli bulduğun çoğu şeyi yaptım ama benden de bi halt olmadı. İçini rahatlatacaksa.
0
femme vitale strikes back
(23.02.18)
Ben de aynı durumdayım. Tamamen. 20'li yaşlarım bomboş geçti. Hiçbir şey yapmadım ve hala da yapmamaya devam ediyorum. Ve ben senin gibi parasız ya da çalışmak zorunda olduğu mdan değil tamamen kendi salaklığımdan ve vizyonsuzluğumdan tamamen boş geçirdim gençliğimi. Evet çok haklısın bazı şeyleri o yaşlarda yapmak gerekiyordu ve yapmadık. Ama geçti bitti. Yapacak hiçbir şey yok. Ve bunları düşünerek 30'lu yaşlarda yapılacak şeyleri de kaçıracağız haberin olsun.
0
proculianus
(23.02.18)
içini rahatlatacaksa türkiye'de yaşıyoruz, hangimiz 20li yaşlarını dilediğince geçirdi sence? anne baba baskısı, toplum baskısı, parasızlık, eğitim yetersizlikleri, kölelikler. tv dizilerindeki gibi geçmiyor hayatlar, çoğu insan senin gibi.
0
pinkpeony
(23.02.18)
şimdi de bardağın dolu tarafını gözden kaçırıyorsun :)

hani şu "hayat iniş çıkışlarla doludur" lafı var ya, o laf çok doğru. hayat iniş çıkışlarla, zig zaglarla dolu. yaşadım, biliyorum.
ben kendi hatam olmayan nedenlerden iflas ettim iki kez. dibin dibine indim. diş tırnak elde ettğim ne var ne yoksa gitti. daha da eksiye indim. iki çocuk annesiydim üstelik. durum öyle saçmaydı ki, takılsam kalsam asla altından kalkamazdım.
daha neler neler, ne inişler ne kayıplar...
şimdi 58 yaşımdayım. 58 yaşında yeni bi hayata başlanır mı? evet, bal gibi başlanır. aksini söyleyen sen değilsen her zaman yeniden başlanır. sen 20'li yaşlarım gitti diye yanıyorsun ben buradan öyle görmüyorum. 20'ler ne ki diyorum. daha hayatın başı. son büyük iflasımı yaşadığımda 39 yaşımdaydım. diğeri de 27-28 gibiydi. şimdi 58'im ve yeniden başlıyorum.

gidene yanmakla eline iyi bir şey geçmez. moralin bozulur, aklını geçmişte bıraktığın için zamanı ve geleceği kaçırırsın.
olabildiğince yaşadıklarından öğrenmeye çalışacaksın ve asla vazgeçmeyeceksin. tekrar başlayacaksın. bu sefer daha bilerek daha akıllıca. bu artık hata yapmayacağın anlamına gelmiyor. yine hatalar yapacaksın. hatalarını göğüslemeyi öğreneceksin. hatta zaman gelecek "iyi ki" diyeceksin, hatalarınla barışacaksın. onları yaşamasaydım şimdiki ben olamayacaktım diyeceksin. şimdi çoğunun farkında değilsindir ama sabret onun da zamanı gelecek :) her şerde bir hayır lafı da doğru bi laf çünkü.

kendine bi çizelge yap. yapmak istediklerini listele. yeni bir sayfa açıyorsun, seçeneğin çok. seni zorlayan olgulardan biri de bu. eleme yapman lazım. en önemsediğin şeyleri yaz, olmazsa olmazlarını yaz.. beyin fırtınası gibi yap. acele etme, olgunlaşması için süre tanı. gönlünün muradını bulduğun anda gerisi çorap söküğü gibi gelecek hiç merak etme.
ve lütfen geriye olumsuz gözle bakıp takılma. onlar yaşandı bitti, edindiğin tecrübeler cebinde. öyle düşün.
önünde kocaman bir hayat var. daha bilerek daha tadını alarak yaşayacağın bir hayat.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.02.18)
Köye yerleş
0
nihilanth
(23.02.18)
üstte cok güzel cevap yazan yazar arkadaslarimiz var zaten. benim de diyecek pek bir seyim yok. ama umudunu kaybetmemen gerekiyor ve kendini o olumsuz ve seni asagi çeken duygulara teslim etmemen gerekiyor. su anki memnuniyetsizliğinin ve mutsuzluğunun farkına varmak bile cok büyük bir şey. bir sorun oldugunu keşfetmişsin, hayatında bazı seyler seni mutlu etmiyor. ve etmemeye devam ediyor. hemen değiştir onları. ve unutma, hayat korkanlara hiçbir zaman yardim etmez.
0
tomcruise
(23.02.18)
(27)

Aileden birinin cok iyi kazanması

basubadelmevt
Selam herkese, bir aile düsünelim.Abi ünlü bi doktor. 30-35 bin geliri var.Kardeste memur. 3 bin tl geliri var,esi calismiyor, evi kira.Bu durumda abinin yardım etmesine ve düzenli olarak gelirinin bir kısmını paylasmasına nasıl bakarsınız? 2 bin tl veya daha üstü mesela. Sizce şart mı?Yoksa böyle b
Selam herkese, bir aile düsünelim.Abi ünlü bi doktor. 30-35 bin geliri var.Kardeste memur. 3 bin tl geliri var,esi calismiyor, evi kira.Bu durumda abinin yardım etmesine ve düzenli olarak gelirinin bir kısmını paylasmasına nasıl bakarsınız? 2 bin tl veya daha üstü mesela. Sizce şart mı?Yoksa böyle bi zorunluluk yok,digeri 3 binlik yasamayı ögrenecek mi dersiniz?Bu tarz kazancta ucurumlarin oldugu aileler var mi bildiignz?Anne,babadan kalan bisi yok.Babanin emeklisi var sadece.
0
basubadelmevt
(22.02.18)
kimsenin kimseyi doyurmaya, bakmaya zorunluluğu yok diyorum. yardımcı olmak isterse olabilir ama olmayınca da niye olmuyor denmez.

not: büyük konuşmak istemiyorum ama 3 bin tl kazanan kardeşin yerinde olsam yardımcı olsa dahi kabul etmem. ileride kabul ettiği yardımlardan dolayı bir laf yer, içinde sızısı kalır.
0
tosunpasa
(22.02.18)
Abi destek olmak isterse olur, kendi parası ama böyle bir zorunluluğu yok tabii, kardeşi 3 bin liralık bir iş yapıyorsa hayatını 3 bin liralık şekilde yaşamaya entegre etmesi gerekiyor, kaldı ki evlenmiş barklanmış belli bir yaşa gelmiş bir insanın bunu çok önceden yapması gerekiyor, abisinden falan beklentisi varsa bu hatalı ve aciz bir davranış olur.
0
angelus
(22.02.18)
Valla kişiye bağlı, ben ailede en çok kazanan kişiyim yardımda bulunuyorum zor durumda kaldıkları zaman he tabi parayı savuruyolarsa yardımda bulunmuyorum öyle. İçinden nasıl geliyorsa makbul olanı yardım edilmeli bana göre. Tabii abartmamak şartıyla yoksa düşük kazanan kişi bokunu çıkartabiliyor.
0
England
(22.02.18)
Küçük kardeşin ne kadar zorlandığına, abinin de gönlünün ne kadar geniş olduğuna göre değişir bence. Bir standardı yoktur diye düşünüyorum. Tek bildiğim, abinin "zorunlu" olmadığı hiçbir şeye.
Kardeşe o parayı vermek kendisine hiç koymuyordur, kardeş almaktan gocunmuyordur, almasa bir şeylere yetişemiyordur (hastane parası, mutfak masrafı vs), abi vermese içi rahat etmiyordur ("kardeşim açken ben tok yatamam" gibi), o zaman bize bir şey söylemek düşmez. Ama neticede, bu kardeşler yaptıkları seçimlerle bu noktaya gelmişler değil mi, mecburiyetten değil? Yani küçük kardeş bir hastalık geçirmiştir, zamanında çalışıp abiyi okutmuştur vs bir gönül borcu durumu vardır, o zaman işler değişebilir.
0
sopiro
(22.02.18)
Tabi ki şart değil kendi parası ister verir ister vermez. Diğer taraf buna hasetlenemez. Zaten vicdanli ise gelirinin bi kısmını yardıma harcıyorsa buna aileden başlarsa tadından yenmez. Para vermesene bile ihtiyaçlarını karşılasa vs daha usturuplu olur.çocuğunun okul taksiti vs. Ama kesinlikle şart değil.
0
kafanguzelolmus
(22.02.18)
tamamen insafa/gurura vs. kalmış bir durum. ben kabul etmezdim mesela 3bin geliri olan kardeş olsaydım. ama 3ok kazanan abi olsam verirdim hiç düşünmeden.

hiçbir zorunluluk vs. de yok bence. tabi yazar burada her iki kardeşe de eşit şartlar sunulduğunu var sayıyor. örneğin bu 3bin alan kardeşe "abin doktorluk okuyor o yüzden seni üniversitede okutamayız hadi lise yeter sana" dendiyse o zaman o abinin de artık abilik yapması gerek.
0
hosein
(22.02.18)
herkes kendi hayatını, ailesini kurmuş. bence bu artık pek "aileden birinin çok kazanması" durumu olmuyor. anne babaya, evdeki okuyan kardeşe yardım etmek vs olabilir ama kendi ailesini kurmuş işinde gücünde olan kardeşe yardım etme zorunluluğu yok. yardım edilebilir de tabi ama artık bağımsız insanlar bunlar bence. zor durumda kalınır yardım edilir, düzenli yardımla kardeşin gelirini yükseltmek şart değil.
0
aquarium
(22.02.18)
zorunluluk yok ama vicdan var. kendim çok rahat yaşarken kardeşimin çabalamasına gönlüm el vermez. ayda 2000 tl versem bana hiç koymaz ama kardeşimin hayatında çok şey değiştirecekse gözümü kırpmam veririm.

ha ya da çocukları vardır yeğenlerimin masraflarını üstlenirim ben okuturum, hem güzel bir vesile olur hem kardeşime yardımcı olurum
0
oscar
(22.02.18)
Böyle yaşayan bildiğim çok sayıda aile var.

Zaten türkiyede eskiden eğitimin özelliği buydu, sınıf atlatabiliyordu şimdi bitirdiler o işi de, herneyse konumuz bu değil.

Normal şartlarda abinin yardım etmesi ''görevi'' değil ''tercihi'' olacaktır, yani şart değil ancak yardım ederse hem kendisi mutlu olur hem de öz kardeşine belki daha iyi imkanlar sağlamış olur.

Ama yaklaşım olarak yardım etmeyen de çok fazla var(kendisi ayda çok fazla kazanıyor -ki bir kısmı miras gelirlerinden- kardeşine de kağıt imzalatmış ne mirastan pay vermiş ne de yardım ediyor, kardeşi evli ve kirayı ödeyemiyorlar çoğu zaman, ev sahipleri yardım ediyor mutfak masraflarında v.s) ama bunun yanında kendime ne alırsam 1 tane de kardeşime(kardeşi kadın ve bekar) diyerek 800 bin liraya ev almak yerine aynı aparmanda 400'erden ev alan da var.(tapusu kendi üzerine ama kardeşi kullanıyor)

Yani bu tür durumlar 2 nesil geridekilerin köyden yeni göç ettiği ailelerde çok görülür ve sorduğunuz sorunun 2 durumu da rastlanır.
0
mete kudur
(22.02.18)
yardımcı olmanın sonu yok. mesela çocukları olur, eğitimini üstlenebilir, araba almak isterler, peşinatı vermeye yardımcı olur ama düzenli olarak aylık bir yardım bence yanlış olur. diğer taraf bütçesine göre yaşamayı öğrenmek zorunda.
0
prodeq
(22.02.18)
Böyle bir zorunluluk elbette ki yok, herkes kendi hayatından sorumlu. Kimse tırnaklarıyla elde ettiği mevkiyi ve bunun getirilerini kardeşiyle paylaşmak zorunda değil. İstisnalar, acil durumlar, sağlık giderleri gibi öngörülemeyen giderleri ayrı tutuyorum.

Ama aradaki abi-kardeş ilişkisine bakarak, ben olsam, böyle bir durumda kardeşime yardım ederdim/ediyorum.
0
iki ara bi dere
(22.02.18)
direkt para yardımı bir şekilde her iki taraf için de manevi yük haline gelebilir. 30-35 bin kazanan abinin vizyonu, çevresi vs. daha geniştir. bir şekilde diğer kardeşin 5-10 arası kazanmasını sağlayabilecek ortamı oluşturmaya çalışması daha mantıklı gibi.
0
lazpalle
(22.02.18)
Abinin yardim etme mecburiyeti yok, geliri düsük olan taraf o gelirle yasamayi ögrenmek zorunda. Anne - babanin masraflarini üstlenme konusunda abisi ön ayak olabilir.

Benim öyle bir durumum aile bireylerine maas baglamak seklinde para göndermekten ziyade yegenlerimin en iyi okullarda okutulmasina destek olurdum.
Ya da hesabini tutamayacak kadar param varsa ev alir, kendi üstüme yapar; kardesimin oturmasina izin verirdim. Ama bunun sebebi mecburiyet degil, kardesimle aramin iyi olusu ve onun da bana ayni cömertligi gösterecegine emin olmam.
0
chitosan
(22.02.18)
3 bin kazanıyormuş vah vah vah....

1800 lira ile ev geçindirenler ne olacak? Ben abi olsam yardım etmezdim zira sizin düşük olarak gördüğünüz maaş iyi bir maaştır.
0
binder dandet
(22.02.18)
Ben olsam diyebilirim sadece. Kendimi buna zorunlu hissederim. Benim için bir zorunluluktur. Ama bu zorunluluk benim şahsi düşüncem olduğu için herkes aynı düşünce de olmayabilir. O doktor mesela kirası 10.000 TL lik bir evde oturuyor olabilir. Yani der ki; benim gelirim kadar giderim var. Etmeyebilir.
Aile kavramına bakış açısı ile farklılık gösterir.
Aradaki önceden gelen ilişkilere göre farklılık gösterir.
Eşinin tutumuna göre farklılık gösterebilir(bazı eşler çok etkili olabiliyor)
Bir çok faktör ekilidir. Ama zorunluluk kişiye göre değişen bir durum bence.
Maaşım o paraların 3 te 1i kadar olmasına rağmen ve evli olamama rağmen ve kadın olmama rağmen ailemdeki kardeşlerime anneme babama maddi olarak yardım etmeye çalışıyorum.
0
yansitmayan ayna
(22.02.18)
zorunluluk tabi yok, kimse kimsenin başına silah dayamıyor. ama ben 30-35 bin kazansam ve 3 bin kazanan kardeşime kuruş yardım etmesem kendi insanlığımı sorgularım. çünkü 30 ile 28 arasında bi fark yok ama 3 ile 5 arasında çok fark var.
0
elorelia
(22.02.18)
Bu tarz kazancta ucurumlarin oldugu aileler var mi bildiginiz demişsiniz ee zaten ülkenin çoğu bu durumda. zengin fakir arası farkın fahiş olma sebebi bu.

ayrıca zorunluluğu yok deyip bunu savunanlar da benim gözümde insan değildir!
0
etki
(22.02.18)
bizim ailemiz için konuşursak babam kendini zorunlu hissediyordu geçen seneye kadar. Babamlar 6 kardeş; beşinin işi gücü yerinde iken en küçük erkek kardeşleri 2000-2500 lira maaslı işlerde çalıştı hep, bundan iki sene önce de evlendi. En çok desteği de hep babam sağladı (bu arada amcam 45 yaşında). Araba bile aldı. Diğer kardeşleri de ara ara destek oluyor tabi.

Babam tüm bunları yaparken amcam ikide bir iş değiştiriyordu vs. Sorunca 'işten çıkardılar' Sonradan öğrendik ki nasılsa hazırdan geliyor diye en ufak şeyde istıfa eden amcammış. Kendini hazıra alıştırmış bir nevi. Bunun üzerine babam desteği komple kesti 1 sene kadar önce. Bunu kötü niyetli olduğu için değil, amcam kendi kendini idame etsin diye yaptı. Hala acil durumlarda destek sağlar.

Velhasıl asla zorunlu değil hatta bunu zorunluluk haline getirince karşı tarafa yararı değil zararı oluyor. Ha bu demek değil ki asla destek olmasın, olsun ama abartmasın. Yoksa sonu amcam ile babam gibi olabilir.

Bana gelince vicdani olarak babamdan çok da farklı olmadığım için muhtemelen ben de elimden geleni yapardım.
0
fraise
(22.02.18)
Çok kazanan diğerine yardım etmeli. Bu devirde 3000 liraya geçinmek zor. Bir de ev kiraymış. Yalnız bir elin verdiğini öteki el duymayacak. Verilen para gözünde büyüyorsun yardım etmemeli mevzu bahis kişi.
0
femme vitale strikes back
(22.02.18)
Zorunluluk yok. Düzenli olması bir süre sonra zorunluluk gibi hissedilir her iki taraftan da baktığımızda. Bu kazanç uçurumları aslında epey fazla. Ben abi olsam düzenli para vermek yerine örneğin çocuklarının eğitimini üstlenirdim. Eşi çalışmıyor evi kira meselesine kardeş ve karısı çözüm bulacaklar.
0
SiyamkedisiZorro
(22.02.18)
Sanırım her ay düzenli yardım yapmak yerine elimde oldukça toplu para vermeye çalışırdım.
0
geven kafa
(22.02.18)
ayda 30 bin gelirim olsa sadece kardesime değil tüm akrabalarıma katkı sağlardım
0
nihilanth
(22.02.18)
tanıdığım bir ailede durum tam böyleydi, büyük abi diğer iki kardeşine devamlı yardım yaptı. kendi eşinden ve çocuklarından kıstı onlara ev aldı, çocuklarını okuttu. kendi eşi kafayı yedi bir yerde.

her şeyde dengeli olmak lazım.

ek: kardeşin abisinin kazandığında gözü varsa, abim bana bakmak zorunda gibi bir beklenti geliştirdiyse durum çok iticileşiyor. iyilik karşılık beklentisiyle başa kakılarak da yapılmaz ama bir iyilik yapınca da devamlı yapmalıymış gibi beklenti de oluşuyor.

arada dengeler de bozuluyor bir süre sonra, para aradaki ilişikileri geriyor. birisi yardım ettiği için minnet duyarken bir diğeri kendini kıyaslamaya başlıyor, öfke besliyor, kin güdülüyor. eşler ve çocuklar arasında çatışmalar yaşanıyor, yardım edenenin eşi neden yardım ediyor diye ayrı öfke duyuyor, kıskançlıklar oluyor, yardım eden yardım ettiğinden bir davranış görünce vay efendim oluyor. her zaman olan şeyler.

özetle en iyisi karnı toksa akrabayla para işlerine girmemek. herkes kazandığıyla yaşasın.
0
pinkpeony
(22.02.18)
Böyle bir zorunluluk yok.
Adamın kendi eşi çalışmazken niye abisi maaşa bağlasın?
0
marla is in my head
(22.02.18)
Bence diğeri üç binlik yaşamayı öğrenecek. Çünkü o, onun kendi hayatının şartları.

Ha, 30bin kazanan ben olsaydım, 3 bin kazanan kardeşim olsaydı, veya eşim/eşimin kardeşi arasında bu denklem olsaydı, düzenli olarak yardım etmeyi isterdim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.02.18)
ya açıkçası bazıları da hazıra çok alışıyor ve zaten göndermesi lazım kafasına giriyor, o beni biraz sinir ediyor. şart mı diye soruyorsan elbette şart değil, doktor parayı sokaktan toplamıyor kardeş de memurmuş iyi işte garanti iş, nerde yaşadığı da önemli ama kendine güvenmiş evlenmişse kendi kendine geçindirmeli evi, bak işte şimdi gördüm eş de çalışmıyor yazmışın niye ki çalışsın o zaman.neyse bu kadar konuştuktan sonra diyorum ki yine de ben olsam gönderirim dayanamam:) ablam da bana hep gönderdi zaten ama dediğim gibi parayı alan teşekkür etmeyi bilmeli bence.
0
pamuk helvalar cebe
(22.02.18)
Böyle düzenli bir transfer talep edilemez. Talep etmeyi bırak, abisinin kendi teklifiyle aylık bağlaması bile evli barklı adamın zoruna gider. Gitmiyorsa da gitmeli.

Evet kardeş ayağını yorganına göre uzatmak zorunda. Genel anlamda kazandığı para kendisini tatmin etmiyorsa, gelirini iyileştirici fikirler bulmalı. İş değiştirme, ek iş yapma, eşini çalışmaya teşvik etme vb. gibi.

Abi sonuçta abidir, bir hır gür bir şey olmadığı sürece, kardeşlerden biri zor bir zaman geçiriyorsa, başına bir iş gelmişse vs. diğeri tabii ki ona yardımcı olmalıdır, kardeşlik gereği. Ama "o çok kazanıyor, birazını şuna versin" diye bir şey diyemeyiz. Bunlar biri üniversiteye diğeri orta okula giden kardeşler olsa ve biri 30 lira diğeri 100 lira harçlık alsa da abi bir 20 lirayı düzenli olarak kardeşine verse bu olurdu da işini gücünü eline almış, evini barkını kurmuş insanlar arasında olmamalı böyle bir alışveriş.

Bu para öyle namussuz bir şeydir ki, öyle bir alıştırır ki insanı kendine, uyuşturucu müptelalarına çevirir. Nasıl ki eroin parası için anasını babasını kesenler, nenesinin bileziklerini gasp edenler var, işte para da ööyle kişiliğinden taviz verdirir insana. En ufak bir meselede, o kardeş o abi karşısında ezik durumda kalır.

Hele hele küçük kardeşin karısı, eltisine karşı ÇOK daha boynu eğik kalır. Abi-kardeş belki bir şekilde fazla lafını etmeden, dile getirmeden, göz yumup yürütebilirler bazı şeyleri ama, abinin karısı saatli bir bomba gibi olur. Ne zaman nerede patlayacağını bilemez kimse.

Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin.

(Bütün aile bir arada yaşarken masrafların gelir durumuna göre üstlenilmesi veya yeğenin falanca ihtiyacının amcası tarafından karşılanması gibi durumlar söylediklerimin dışındadır. Bugün pek öyle aileler de kalmadı zaten.)
0
lazor
(23.02.18)
(9)

ereğli'nin yeni belediye binası

Bruce
sıradan halkın yorumlarını da merak ediyorum ama asıl sorum mimariden anlayanlara, hatta varsa direkt mimarlara. nasıl yorumlamak istersiniz bu "neoklasik" eseri? sütunların hemen arkasındaki, bitişik olan balkonlar ve altındaki çıkıntılı odalar daha önce görülmüş ya da literatürde olan bir tarz mı?
sıradan halkın yorumlarını da merak ediyorum ama asıl sorum mimariden anlayanlara, hatta varsa direkt mimarlara. nasıl yorumlamak istersiniz bu "neoklasik" eseri?

sütunların hemen arkasındaki, bitişik olan balkonlar ve altındaki çıkıntılı odalar daha önce görülmüş ya da literatürde olan bir tarz mı? ayrıca o sütunların yerleşimine dor düzeni diyebilir miyiz? korint ve iyon değil gibiler ama dor da değil gibiler.

sanki yıllardır kör olan bir mimar hayatı gördüğü zamanlardan aklında kalan klasik ögeleri birleştirip ortaya karışık bir şey yapmaya çalışmış. ya da biz sıradan gözlerin göremediği bir teknik, tarz mı var?

pbs.twimg.com

marmara-ereğli bu arada.
0
Bruce
(22.02.18)
hangi ereğli?
biraz ondan biraz bundan mimarisi sanırım bu :). ayrıca sütunlu kısım resmen "balkon konuşması" amacıyla tasarlanmış.

fildişi kulelere hoş geldiniz.
0
angelofdeath
(22.02.18)
Birşeyden başka bir şeye dönüşürken arada takılı kalmış gibi.
Dönüşümü sırasında yarı yolda bozulmuş otorobot olsa misal, böyle olurdu.
0
sopiro
(22.02.18)
ben camii sandım. neden böyle bir şey tasarlamışlar onu da anlamadım
0
tragedystreets
(22.02.18)
biraz roma olsun biraz fransiz olsun, ee biraz da güncel türk müteahhit izleri tasisin olmus. türk isi bilimsel tezlere donmus. Asil viyonsuzluksa boyle bir yapiya hicbir sekilde bir cevre duzenlemesi yapmamalari. Park alani bile koymamislar herhalde herkes otobusle gelsin bizi de yormasinlar diye dusunulmus. sanirim duragin maksati da bu :))
0
lifeframe
(22.02.18)
kubbesi olmasa 8 puan derdim.
"o iyi de çevresi kötü" diyesim geldi. sanırım hala bitmemiş tam olarak.
0
thomson'un uzumlu keki
(22.02.18)
cami değil miymiş bu? tatil gidiş dönüşünde önünden her geçtiğimizde cami sanmıştık, yapanların kafalar çok karışık belli ki
0
eja
(22.02.18)
www.youtube.com

Ben en çok en üst kattaki oval ofisi sevdim. Yalnız kubbesi biraz küçük olmuş, o konuda mimara ben de kırgınım.
0
mete kudur
(22.02.18)
goo.gl Soyle bir sey de olabilirdi. Bence yine de guzel o yuzden. Turkiye’de cogu seyi estetik kaygilari goz ardi ederek, neyin ucuz olduguna gore yaptiklari icin, bu kafaya gore iyi bile bana gore
0
yuzır
(22.02.18)
Cami ile bir alaka kuramadım, her sakallı dedemiz değil. Daha çok katedral havası var. Biraz karışık ve göz yorucu olmuş ama en azından farklı bir şey denemişler. Her şey o kadar aynı ve çirkin ki bu bile bir şey sayılmalı bence.
0
harvey
(22.02.18)
(10)

Gereksiz ozele giren sorulara ne cevap veriyorsunuz?

stavro
Ozellikle isyerinizdekilerden gelen sorular. Bu hafta yillik izindeyim mesela, pazartesi is basi yaptigimda en az 2 kisi soracak neredeydin diye banko. Ben de hiic buralardaydim/isim vardi/bir yere gitmem gerekti diye gecistirecegim her zamanki gibi ve israrla 1-2 kez daha soracaklar. Verecegim ceva
Ozellikle isyerinizdekilerden gelen sorular. Bu hafta yillik izindeyim mesela, pazartesi is basi yaptigimda en az 2 kisi soracak neredeydin diye banko. Ben de hiic buralardaydim/isim vardi/bir yere gitmem gerekti diye gecistirecegim her zamanki gibi ve israrla 1-2 kez daha soracaklar. Verecegim cevabi biliyorum aslinda bu sefer ama sizler nasil tepki veriyorsunuz onu sorayim. Kimseye de bu tarz sorulari sormuslugum yoktur isyerinde bu arada. Sadece isyerinde muhabbetim olan insanlar, is disinda gorustugum yok, 2-3 kere yemege gitmisizdir son birkac senede anca.
Siz boyle ozele giren istenmedik sorulara ne cevap veriyorsunuz?
0
stavro
(22.02.18)
Karakter kaderdir. Şimdi biz burada ne desek boş, sen aslında çözüm değil kaçış yolu arıyorsun.
0
mete kudur
(22.02.18)
Geçiştiriyorum asık bi suratla. Bi daha sormuyorlar.
0
femme vitale strikes back
(22.02.18)
nerede olduğunu sormak özel bir soru değil ki; çok özel olduğunu düşünüyorsanız genel cevaplar verirsiniz.
0
gezegen olan pluton
(22.02.18)
bizde de klasik. her cuma günü öğle yemeğinde sorarlar, haftasonu planın ne diye. maksat muhabbet. ben alınmıyorum, evdeyim özel bişey yok, yemek falan yapıp dil çalışıcam diyorum.
0
sttc
(22.02.18)
psikoloğumla bu konuyu konuştuğumda sarkastik cevaplar verebileceğimi söylemişti. örneğin "oruç tutacak mısın?" sorusuna cevap olarak "niye, benimkileri de mi sen tutacaksın?" diyebilirsin demişti. gülerek tabii ki somurtunca tersleme gibi oluyor. "neredesin?" sorusuna "marsa kadar gidip geldim, çok mu özlediniz?" diyebilirsiniz mesela :p onun dışında siz özel olduğunu düşünüyorsanız özeldir ki neredesin demek de baya özel bence. özel olmadığını düşünenler de soranlar oluyor zaten.
0
who cares wins
(22.02.18)
Simdi soyle, neredeydin kimleydin ozel bir soru olmayabilir (ki bence ozeldir) duruma gore ya da ortama gore ama bir adam her seferinde izinde nerede ne yaptigi soylemekten kaciniyorsa demek ki ozel, anlamak lazim. Ben bu tarz durumlarda anliyorum karsi tarafi sahsen. Boyle seylere cok da kafayi takmam ama son zamanlarda abarti seviyelere geldi:)
Genelde insanlar izne cikarken nereye gittiklerini soylerler isyerlerinde, eger giderken hicbir sey soylemediyse ben sormuyorum sahsen. Bazen ben de giderken soyluyorum, giderken soylemediysen gelince sorduklarinda da soylemiyorum.
0
🌸stavro
(22.02.18)
“Tatilde nereye gittin, neler yaptın” sorusu bana çok da özel gelmedi, hatta “Onu da mı sormayacağıdı” oldum ama bana özel gelen sorular sorular açısından düşünebilirim. Genelde geçiştiririm meraka gerek kalmayacak şekilde. Örneğin, senin soruna “Buralardaydım, dinlendim” derdim. İyice deşiyorsa da “Sonra konuşuruz” ya da “Prk konuşasım yok” derdim.
0
aychovsky
(22.02.18)
gülerek napıcaksın kardeşim benim özel hayatım ehehe diyorsun. o da anlıyor. anlamıyorsa boşver sen kafanı yorma işine bak diyorsun.
0
bohr atom modeli
(22.02.18)
Aynı dert bende de var. Cevapları okuyunca who cares wins yöntemini kullanmaya karar verdim.
1 gün yıllık izin kullandım “işlerim var” diyerek. Bana sormalarını geçtim, herkes birbirine sormuş “ne yapıyor nereye gidiyor”

Şimdi yine izin alacağım yakın zamanda, daha izin girişi yapmadan sormaya başladılar. Tatile gideceğim ama nereye gideceğimi söyleyemem. Ben de şöyle dedim “biraz kafamı dinlemeye ihtiyacım var (burada kiminle gideceksin sorusu elendi) cumadan çıkarım, bir gün de uzatırım tatili (1 günlük yıllık iznin açıklaması) sanırım ege tarafları olur. (Nereye gideceksin sorusu elendi, ki bu kısım yalan. Başka bir yere gideceğim. Ama belirsiz konuşarak vicdanımı rahatlattım.)

Şimdi giderken tamam da, dönüşte... şehir soracaklar. O zaman da “marsa kadar gidip geldim, çok mu özlediniz?” Diyeceğim. Hahaha muazzam cevap. Böyle bir cevabı hakediyorlar. Bu arada şu an aklıma geldi. Bu cevabı yöneticiye verirsem gerçekten marsa gönderir beni. Ona şehir dışındaydım açıklamasıyla “daha fazla açıklamak istemiyorum” yüz ifademi kullanacağım.
0
irene
(22.02.18)
ben who cares wins'in yntemini kullananalardanım ama bu tip sorulara aşırı uyuz olduğumdan (özel olması değil de ne yanıt vericem şimdi ben sana?) istemsizce o şekilde yanıtlıyorum ve insanlar o yanıtları verdikçe beni uyuz buluyor.

farklı bir şey yoktu, evdeydim, ailemleydim, iş güç falan gibi geçiştiriceksin. yine sormaya devam edecekler, yine geçiştireceksin ve okları onlara çevireceksin "sen ne yaptın asıl", "şurda şu varmış duydun mu"...
0
pinkpeony
(22.02.18)
(2)

Hukukçu arkadaşlara

:)
Diyelim parça başı iş yapıyorsunuz. Bir işi yaptınız ama sonunda sizden kaynaklanan bir yanlışlık yaptınız. Işvereniniz "parayı ödemiyorum" diyebilir mi? Yani bir hizmet verdiniz ama son kısımda üzerinize düşeni yapmadınız. Ne olur?
Diyelim parça başı iş yapıyorsunuz. Bir işi yaptınız ama sonunda sizden kaynaklanan bir yanlışlık yaptınız. Işvereniniz "parayı ödemiyorum" diyebilir mi? Yani bir hizmet verdiniz ama son kısımda üzerinize düşeni yapmadınız. Ne olur?
0
:)
(19.02.18)
işveren parayı ödemeden ben parayı almazdım zaten. yanlış olan şeyin parasını neden ödesin adam.
0
oscar
(19.02.18)
Ön not hukukçu değilim ve bu cevap da bir süre sonra kendisini imha edecek ancak fikir vermesi açısından bence önem arzediyor;

ben patronun işe aldığı ve benim bünyemde çalışan teknik personelin dahi basit hesaplama hatasını üstlenip hasarı kendi cebimden karşılıyorum/karşılıyordum.

Şu süre zarfında çalışmıyorum ama çalışırken yine aynı sistemde çalırım. Mesai değil iş satıyorum mantığını benimsiyorum çünkü. Herkes de böyle yapsın isterim.
0
mete kudur
(19.02.18)
(6)

Yemeksepetinin ki ofis ise bizim çalıştığımız ofisler ne ?

Yaratıcı Nickli Helper
SB https://www.youtube.com/watch?v=_FiyzYG3Hdg :((
0
Yaratıcı Nickli Helper
(19.02.18)
Nevzat Aydın'ı gösterip sorsalar bu adam hangi siteyi kurmuştur diye tanımasam dahi yemeksepeti derdim.

Hızlıca göz attım pek hoşuma gitmedi benim, Google'a falan bakma bunalıma girersin.
0
i was made for you
(19.02.18)
biz ajanslarda gayet mutluyuz
0
darkcherry
(19.02.18)
bizim elektrik anahtarları aynı en azından aslşkdjas.
yalnız o halıfleksimsi zemin olmamış, astımı olanlara büyük çile, toz yayılıyor etrafa, ayrıca sıvı dökülünce temizliği de zor; biz kaldırıyoruz. afrodisias'tan çıkma mermer döşeticez, gelsin webrazzi elimizi öpsün çekim fırsatı verelim...
0
Bruce
(19.02.18)
Bu konu hakkında 3 saat aralıksız konuşabilirim. O kadar yalan birşeyki bu göze çekilen sürme gibi. Ofis iş yeridir, çalışırsın işin bittiğinde çeker gidersin keza bu konu da defaatle konuşuldu buralarda/sağda solda. Ancak bizim işverenimiz işi değil de çalışanı görmek arzusunda olduğu için, operatörlük işleri dışında da çalışanı masaya kitlediğinden çalışanlarımız da ne yapsın böyle şeylere özeniyorlar işte. Ssg yıllar önce windows'un kampüs ortamını anlatmıştı da herbir ağızdan ''vay canını yediğim'' serzenişleri dökülmüştü dudaklarımızdan.

Benim tanıdığım pazarlama müdürü var, sabah evden erkenden çıkıp arabayı sanayide bi' kenara çekip içinde yatıyor arabada arvento varmış; işveren böyle bir disiplin önlemi alınca çalışan da şark kurnazlığı ile önlemler geliştiriyor. Bunlar(bu tür ofis yapıları) hep mesai anlayışının tırtlığında hoş görünen ya da asosyallikten ölecek insanlara(misal: ben) güzel görünen şeyler. Oysa sen işini yap çek git bilardonu en kral mekanda oyna, git evinde uyu ya da ne bilim 1,5 liraya americano içme starbucks'a gömül 13 lirayı (bu arada verdiğin linke bakmadım ama yemeksepetinin son ofisini biliyorum, sanırım oradan bahsediyorsundur diye bu kadar atıp tuttum, işin sonunda madara olmak da var; kaderimizse onu da çekeriz)

Yani mesai saati zorunluluğunu iletişimle çözemeyen/çözdürmeyen işletmelerde göze çekilen sürmedir bu, adam ps4 koyar kenara gider arada 20 dk 2 maç yapıp ''motivasyon'' sağlatır sana. yersen, bi' tane ''cafe'' koyar terasa manzara seyrettir hıhım evet, yersen şahane şeyler bunlar. Neresinden baksan tutarsız, ahmet kaya sen benden çok yaşayacaksın diyeceğim de olmayacak. Teknik olarak mümkün değil.

not: ankarada bi tane mimarlık ofisi biliyorum, langırt kutu oyunları ps filan koymuşlardı ve bunu mülakatlarda beyan ediyorlardı adamla baya bi' eğlenmiştik(birlikte değil, mülakatı gerçekleştiren ''adam''la eğlendik) Zaten sanmıyorum bizden sonra da böyle ''ofisimizde gördüğünüz gibi ''şunlar şunlar'' da var'' diyebildiğini. Böyle şeylere inanmayın, malum burada bazen kadınların alternatif sorularına verilen cevaplardan en çok kullanılanıdır. İnanma
0
mete kudur
(19.02.18)
Bence hatun düşürmek için ideal bir ofis. Yetenekli biri tüm departmanlara namını duyurabilir.
0
dissendium
(19.02.18)
@umutko alman firması derken almanyada bir şirket mi? Almanyadaki bir ingilizin videosunu izliyordum daha biraz önce adam hiyerarşiden, kurallardan bıktım, üstümle konuşurken yanlış you kullanıyorum diye bile çok sıkıntı çıkıyor diye dert yanıyordu
0
freedonia
(20.02.18)
(2)

Ankara'da maç izlenecek mekan tavsiyesi

sack jparrow
Kız-erkek izleyebileceğimiz şamp ligi için güzel bir yer arıyoruz. Şöyle içkili miçkili:)
Kız-erkek izleyebileceğimiz şamp ligi için güzel bir yer arıyoruz. Şöyle içkili miçkili:)
0
sack jparrow
(17.02.18)
tabiki de ''Jw Marriot'' aa bu da soru mu


Mekanın adı olarak bilmiyorum da - çok maç izleyen birisi değilim ancak- park caddesinde bu bahsini ettiğiniz tarzda dükkan çok.
0
mete kudur
(17.02.18)
Bahçeli 3.cadde 7.cadde de uygun mekanlar var..
0
tociess
(18.02.18)
(2)

whatsapp'dan gelen medyalar telefona kaydedilmesin ama

mete kudur
Bilgisayardan da WhatsApp kullanıyorum, medyaları bilgisayara kaydedip(açıp) telefona otomatik kaydetmemesini sağlayabilir miyiz ? WhatsApp bildirimlerini telefondan kapatacağız.
Bilgisayardan da WhatsApp kullanıyorum, medyaları bilgisayara kaydedip(açıp) telefona otomatik kaydetmemesini sağlayabilir miyiz ?

WhatsApp bildirimlerini telefondan kapatacağız.
0
mete kudur
(16.02.18)
iOS kullanıyorum. Sohbetler kısmından Film Rulosuna kaydet seçeceğini kapatınca fotoğrafları ben fotoğrafa dokunup kaydetmediğim sürece telefonda tutulmuyor. Her gelen fotoğrafın telefona iner gibi bilgisayara inmesinin yolu varsa bilmiyorum. başlıkta takipteyim
0
kurmalifare
(16.02.18)
Sistemi denedik çalışıyor.

Whatsapp'ı telefona kurduktan sonra bildirimleri uygulama merkezinden kapattık, programın içinden de mesaj ayarlarında medya indirme kısımlarını manuel yaptık ve onların da bildirimlerini kapattık.

Telefonu da bilgisayara tanımladık ve mobil veriyi açıp hem telefonu uzaklaştırdık(bi' önemi var mı bilmiyorum ama 70km den fazla) hem de bilgisayarı defaatle kapatıp açtık. Bağlantı devam ediyor, WhatsApp akışı devam ediyor(fotoğraf,video mesaj v.s) ancak telefon sanki konudan habersizmiş gibi davranıyor, ne herhangi bir fotoğraf ne de bir mesaj-ışık-ses bildirim v.s geliyor. whatsapp'ın konudan haberi yokmuş gibi davranıyor. Telefonu kullanan kişinin de herhangi bir farkındalığı olmayacak şekilde.


Sistem bizim için başarıyla çalışıyor yani, bilgisayardan bütün medyalara ulaşabiliyoruz ancak telefonda herhangi bir kalıntı yok.(whatsapp'a girilmediği müddetçe herhangi bir fakındalıkta)
0
🌸mete kudur
(17.02.18)
(6)

fıstığa alerjim mi var?

oddyseus
fıstık yerken yüzüm kaşınmaya başlıyor ve ertesi gün sivilce falan çıkıyor. alerjim mi var benim fıstığa yoksa normal mi?
fıstık yerken yüzüm kaşınmaya başlıyor ve ertesi gün sivilce falan çıkıyor. alerjim mi var benim fıstığa yoksa normal mi?
0
oddyseus
(15.02.18)
normal değil tabiki, keza normal olduğunu şöyle de pektabi anlayabilirdin. Mesela salatalık yerken de böyle birşey olsaydı normaldi. Ya da fıstığın herkes üzerinde böyle bir etkisi olsaydı da normaldi.

Vücudun fıstığa karşı refleks veriyor. Ya çooook fazla tüketiyorsun ondan refleks veriyor ya da bu fıstığın alerjisi çok meşhur o türden bi' olayın var.
0
mete kudur
(15.02.18)
Antep fıstığı mı? Yer fıstığı mı?

Yer fıstığına alerjin varsa ölme riskin bile var.

Normal antep fıstığı yağlıdır biraz. suratında kızarıklık yapıyorsa belki de sebebi budur.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.02.18)
yer fıstığı
0
🌸oddyseus
(16.02.18)
Kardeşimde de fındık yapıyor. Çenesi direkt kabarıyor :( bebekken öyleydi şimdi o kadar kötü değil fındık yedikten sonra.

Alerjin olabilir
0
antik depresan
(16.02.18)
peki korkmam gerken bir şey var mı? yani sadece kaşınma ve bikaç sivilceyse arada dert etmeden yerim sıkıntı yok ama uzun vadede daha büyük sıkıntılara yol açabilir mi bu alerji? testi falan var mı?
0
🌸oddyseus
(16.02.18)
alerjinin hafif verisyonu yok mu peki? yani çok yediğim de oldu. böyle cidid bi şey olsa çoktan ölmüştüm heralde.
0
🌸oddyseus
(16.02.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.