Giriş
(7)

Euro yapsam mı?

EyLüL Kizi
Elimde 3.000 TL gibi bir tutar var (çok değil biliyorum :( ) ama biriktirmeye de devam ediyorum yüksek lisans eğitimim için. 4.000'i de abimde, borsa oynuyor ama orta seviyeli diyelim, çok bir şey gelecek şekilde değil, 40-50 TL falan geliyor ayda. Ben bu parayı (her ay üzerine ekleyeceğim 1-2bin il
Elimde 3.000 TL gibi bir tutar var (çok değil biliyorum :( ) ama biriktirmeye de devam ediyorum yüksek lisans eğitimim için. 4.000'i de abimde, borsa oynuyor ama orta seviyeli diyelim, çok bir şey gelecek şekilde değil, 40-50 TL falan geliyor ayda. Ben bu parayı (her ay üzerine ekleyeceğim 1-2bin ile) en mantıklı nasıl biriktirebilirim Eylül'e kadar? Euro mu dolar mı, nedir en mantıklısı? Babanne gibiyim, hiç anlamıyorum :(
0
EyLüL Kizi
(14.02.18)
eğer vermen gereken bir yer varsa(yani süreli(özellikle kısa) bir birikim yapıyorsan) benim kanaatim vadeli olarak tutman da çünkü bu tür alternatif değerler alınırken zamana yayılarak alınır ki oralama birim fiyat çıksın diye. Şöyle özelleştirelim benim 2 farklı zamanda alıp/sattığım 2 farklı döviz miktarı halen kendilerini amorti edebilmiş değiller. Ama arada eğer daha düşük fiyatlarla da alırsan bu sefer ortalamaya soktuğun için karının stabilliği artıyor.

Yani bi' söz vardır dolar uzun vadede düşmez diye ya işte burada ki anahtar nokta ''uzun vade''. Eğer paranın gidecek bir yeri varsa ve zarar elde etmek istemiyorsan garanti yöntem bence vadeli mevduat olurdu.
0
mete kudur
(14.02.18)
gram altın alırdım ben olsam.
0
sir gawain
(14.02.18)
TL olarak tutma da istersen Japon Yeni al.
0
i was made for you
(14.02.18)
avrupada yuksek lisans yapacaksan tabii ki de euro. turk lirasi kaybetmeye mahkum. uc ay idare eder sonra cakilir, paran kus gibi kalir.
0
hot potato
(14.02.18)
Ben de bu işlerden anlamıyorum. Anlayanlar risk yönetimi yap ve paranı farklı kulvarlarda böl diyorlar. Yani mesela 1300 liralık dolar, 1300 liralık euro 1300 liralık altın almak mantıklı olan hamle diyorlar.
0
taktikmaktikyokbambambam
(14.02.18)
altın alın savaş çıkacak
0
gündüz m
(14.02.18)
bitcoin al düşükken biraz.
0
kveldulv
(14.02.18)
(21)

Hangi Yabancı Dili Akıcı Konuşmak İsterdiniz?

arockm
Merhaba, hangi yabancı dili akıcı konuşmak isterdiniz? Neden?
Merhaba, hangi yabancı dili akıcı konuşmak isterdiniz? Neden?
0
arockm
(13.02.18)
İspanyolca. Çünkü bir süre iber yarımadasında, sieastalı fiestalı yaşamak istiyorum ölmeden.
0
nevrochaotica
(13.02.18)
islenska
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(13.02.18)
ingilizce. dünya dili.
0
diffarentiationation
(13.02.18)
eğer tek bir hakkım yoksa dünya üzerinde var olan bütün dilleri. nedeni çok basit, iletişim herşeydir.

ama illa tek bir dili seçmemiz gerekiyorsa, her fukara gibi ingilizce maalesef :(

sonra sırasıyla fransızca, kürtçe, italyanca, rusça, almanca, çince, ispanyolca, arapça...
0
mete kudur
(13.02.18)
italyanca
rusça
almanca
fransızca

kendime göre sıram bu şekilde. ama ilerde öğrenmek istersem ilk almanca denerim herhalde kariyer olarak daha uygun olduğu için
0
nundu
(13.02.18)
çince. 2 milyara yakın insanla ortak dili konuşacak olurdum hehehe.
0
blue eyes white dragon
(13.02.18)
ingilizce
0
mikahakkinen
(13.02.18)
Almanca. Avrupa'nın majör dillerinden birisi. Zaten ingilizce ve isveççe var, almanca da öğrenirsem İsviçre, Avusturya, Almanya'da iş olanaklarım artar.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.02.18)
Fransızca.

Dinlemekten bu kadar keyif aldığım bir dil konuşurken kim bilir nasıldır.

Bir kere başlarsam çok kaptırırım diye de öğrenmiyorum.

Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli :p

(şimdi bu cümledeki sen, uzak, sevmek, aşk, en, güzel kelimelerini fransızca düşünüyorum da.. yani düşünemiyorum tabii de tınısı yeter. herhalde).

hafif bi kabalık da var kabul ediyorum ama o bile en masum sözlere sahip sıradan bir fransızca rap şarkısını bir anda dünyanın en sert müziğine çevirip bir artı olarak kayıtlarıma geçiyor.
0
onemoremile
(13.02.18)
Çalıştığım sektör gereği Almanca, kişisel olarak Fransızca'yı akıcı konuşmak isterdim.
0
himmet dayi
(13.02.18)
Fransızca akıcı konuşmak isterdim. Şu an dünyada lingua franca olmasa da fonetiği çok hoş.
0
battal gemalmaz
(13.02.18)
İngilizce.
0
nickini degistiren yazar
(13.02.18)
İtalyanca. Şiir gibi dil.
0
dissendium
(13.02.18)
ekstradan geliyosa alamanca, ingilizcem işimi görmese ingilizce derdim önce ama
0
yuto
(13.02.18)
ingilicçe dünya dili +1
ondan sonra fransızca, italyanca çünkü kelimelerin telaffuzuna aşıkım.
0
thomson'un uzumlu keki
(13.02.18)
italyanca tabii ki.
0
tragedystreets
(13.02.18)
fransızca
isveççe
japonca
italyanca

hiçbirinin çok özel bir nedeni yok.
fransızcayı edebiyat gerektiriyor, isveççe'yi bergman sevdirdi, japoncayı japon filmleri, italyanca da zaten kendinden fonetiği güzel bir dil.
0
lesmiserables
(13.02.18)
Afrikaans. Çünkü çok acayip.
0
selamun aleykum kitty
(13.02.18)
1 rusça, 2 almanca.
0
der meister
(13.02.18)
İngilizce çünkü dünyanın her yerinde iletişime geçme imkanı sunuyor bir bilen mutlaka çıkar.
Ama onun olduğunu sayarsak ikinci olarak Almanca ve Fransızca. Çok hoşuma gidiyor kelimelerin telaffuzu falan ikisi de kaba geliyor ama ben o halini seviyorum sanırım.
0
eksi sozlugun tatli insani
(13.02.18)
Rusça
0
catch the arrow
(13.02.18)
(3)

Ankara'da lounge/bar tarzı güzel mekan

gokyuzu gibi
genel olarak çankaya tarafı ama başka önerilere de açığım. ellerde içkiler, arkadaşlarla takılmalı (2 kadın 2 erkek), güzel müzikler çalan bir mekan arıyoruz. lounge / bar tarzı.
genel olarak çankaya tarafı ama başka önerilere de açığım. ellerde içkiler, arkadaşlarla takılmalı (2 kadın 2 erkek), güzel müzikler çalan bir mekan arıyoruz. lounge / bar tarzı.
0
gokyuzu gibi
(07.02.18)
bu akşamın red kiti olmak istedim; www.skyevue.com.tr

Konu bu değil de hakikaten aklıma geldi, ankaranın genel mekan sorularına sürekli bi' Jw mariot cevabı geliyor. Hepiniz mi benden daha zenginsiniz(-ki çok zor bir ihtimal ama, oladabilir yani) de mariot'dan çıkmıyorsunuz. adamlar spor salonu üyeliği için 7binlira istiyor. Hala mariot hala mariot. (sakinleştim)

ben bu lounge ne demek tam bilmiyorum ama genelde pool pub çayyolunda sakin ve rahatça oturabiliyorum.

bir de sanırım kızılayda eskiden 3-4 katlı bir yer vardı, 3. katında kütüphanemsi bir konsept oluşturmlar, abajurlar ev kanepeleri filan olurdu, kimse çıkıp oturmazdı oraya millet ya terasa ya da girişteki bahçede otururdu. Kızılayı sevmem ama kızılayda da orası olabilir.
0
mete kudur
(07.02.18)
Jw marriott.
0
lamira
(07.02.18)
June bar seviyorum ben. Bahçeli'de. Bilmiyorum tam lounge oluyor mu.
0
jadle
(08.02.18)
(3)

Karşılıklı mobil oyun

giggs
Telefon için online oyun var mı bildiğiniz?
Telefon için online oyun var mı bildiğiniz?
0
giggs
(06.02.18)
Kafa Topu.
0
lana del rey
(06.02.18)
biz şu ara deli gibi amiral battı oynuyoruz. çok keyifli.
0
mete kudur
(06.02.18)
çatlak kelimeler
0
mehmed resad
(06.02.18)
(7)

kemal sunalın oğlunun hocalığı nereden geliyor?

karlmarx
soru başlıktadır. teşekkürler.
soru başlıktadır. teşekkürler.
0
karlmarx
(06.02.18)
Bana self-proclaimed bir tip gibi geliyor, bilemiyorum.
0
i was made for you
(06.02.18)
sunduğu programda ona biçilmiş ünvan gibi birşey.
0
false pretension
(06.02.18)
yılmaz erdoğanınkiyle aynı yerden.

edepten.
0
mete kudur
(06.02.18)
Hoca değil ki, hoca rolünü oynuyor sadece. 5er 5er'den kalma bir ünvan bence...
0
agluna
(06.02.18)
Okan Bayülgen'in programına katıldığında geçen diyalog:

OB: Sizin programdaki rolünüz nedir?

AS: -gülerek- Nerde ne okuduğu, ne üzerine eğitim aldığı belli olmayan beceriksiz bir hocayı oynuyorum.
0
grgn
(06.02.18)
ayrıca, tv/sahne sektöründe çok kullanılan bir ünvan diye biliyorum ben. Benim babama da "hocam" derlerdi hep, herhangi bir hocalık özelliği olmamasına rağmen. İşi bilen, nispeten saygı duyulan kişi manasında diye düşünüyorum.
0
sopiro
(06.02.18)
yeteneksiz oldugu icin ona orda öyle dursun diye pasif bir rol vermişler.
orada hoca derken yönetmen manasında sanırım.
0
herhaltibiliyoring
(06.02.18)
(2)

Öğrencilik ve askerlik

zulfakr
Eskiden öğrenciydim, askerliğim 2023'e kadar tecilliydi. sonra yeniden sınava girerim diye kaydımı sildirdim. şimdi şöyle bir durum var:askerlik belgemde öğrenciliğin bitmesi durumunda 2 ay içerisinde askerlik şubesine gitmem gerektiği yazıyor. halihazıda öğrenci de olmadığıma göre askere gitmem ger
Eskiden öğrenciydim, askerliğim 2023'e kadar tecilliydi.
sonra yeniden sınava girerim diye kaydımı sildirdim.
şimdi şöyle bir durum var:
askerlik belgemde öğrenciliğin bitmesi durumunda 2 ay içerisinde askerlik şubesine gitmem gerektiği yazıyor.
halihazıda öğrenci de olmadığıma göre askere gitmem gerekir mi? yoksa durum böyle böyle diyerek erteleme şansım var mı?
0
zulfakr
(05.02.18)
keşke kaydını sildirmeseydin. sınava girince kazanırsan kayıttan hemen önce sildirirdin zaten, askerlik açısından da başın ağrımazdı. şimdi sen şubeye gitsen de gitmesen de ilişiğinin kesildiği askerlik şubesine bildirilecek zaten otomatik olarak. mezun olmadan mazeretsiz tecil hakkı yok bildiğim kadarıyla. bence şubeden falan uzak dur şimdilik.
0
nrmnm
(05.02.18)
yaşınız 30'a yakın değilse okullar kayıt aşamasında sormuyorlar(dı). benim bi' arkadaşım da benzer bir durumda, polis çevirmelerinde bunu alıp tutuyorlar sadece :) en fazla para cezası ödersin diyorlar. askerlik şubeden uzak durmana gerek yok da arayıp bilgi amaçlı sor net bilgi olsun elinde.

bir de okul bitmiş olsa yekten tecil hakkın var zaten ama okulu bıraktığında sistem nasıl işliyor bunu bi' sormak lazım; yani o öğrencilik bittiğinde 2 ay içerisinde askerlik şubeye gidip askerliği tecil ettirme olayıdır diye tahmin ediyorum.
0
mete kudur
(05.02.18)
(16)

Ofisteki Hobi Odasına Alınabilecekler

kosteklisaat
Merhaba Romalılar,Hukuk bürosunun ofisinde bir oda `hobi odası` yapılacak. Oda 18 m2. Aklımızda olanları söyleyeyim. 1. Oturma takımı. Bir tane üçlü koltuk, armut, puf vs. 2. Televizyon, playstation,3. Tavla olabilir,4. Mini bar.Aklımda masa tenisi vardı ama hem boyutu hemde yapacağı ses nedeniyle p
Merhaba Romalılar,

Hukuk bürosunun ofisinde bir oda hobi odası yapılacak. Oda 18 m2. Aklımızda olanları söyleyeyim.

1. Oturma takımı. Bir tane üçlü koltuk, armut, puf vs.
2. Televizyon, playstation,
3. Tavla olabilir,
4. Mini bar.

Aklımda masa tenisi vardı ama hem boyutu hemde yapacağı ses nedeniyle pek mümkün görünmüyor.

Sizin öneriniz nedir, bu odaya neler alınabilir? Niyet odayı tıka basa doldurmak değil. Maksat çalışanların arada girip vakit geçirebileceği, bir şeyler içip okuyabileceği veya oynayabileceği bir ortam.
0
kosteklisaat
(05.02.18)
Bence odanın boyutu itibariyle olabilecek en mantıklı ve verimli şeyleri sıralamışsınız zaten. Benim bir de aklıma langırt geldi ama masa tenisindeki gibi bunda da ses sorunu yaşanabilir.

Söylemeden de edemeyeceğim; hobi odası olan hukuk bürosunu ilk defa duyuyorum ve gerçekten bu durum beni nedense çok duygulandırdı. CV'lerimizi hangi adrese atabiliyoruz? :)
0
a day at the races
(05.02.18)
playstation
0
tantunisultansuleyman
(05.02.18)
dart takımı olabilir.

Bir de Dünya haritası koyarsınız. Kaç çalışan var bilmiyorum ama herkese özgü bir renk belirlenir ve o renkteki plastik raptiyelerle herkes gittiği yeri işaretlesin.
0
Söyük
(05.02.18)
m2 sini bilemem ama bilardo masası süper olurdu bence :)
0
bizansa karsi memleket takimi
(05.02.18)
hocam
bilardo masası var bizde 2. el cok uygun veririz 5m2 falan

oturma takımı olur tv olur
playstation olur
bilardo olur ( anlasalım )
langırt cok ses yapiyor
0
kingcyrax
(05.02.18)
Satranç ve go takımı
Dart
Bolca kitap
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(05.02.18)
John Bloor
(05.02.18)
bizde tv, dart, (hukuk alanı dışında ) kitap- dergiler var.
0
cabiday
(05.02.18)
Bi masaya puzzle koyulabilir herkes bi el atar bitince duvara asarsınız.
Dart ve satranç +1
Bi de baloncuklu poşet :)
0
curukturpkokusu
(05.02.18)
bilardo masası ve arcade cabinet fikri iyiymiş ama ses işte :/

dart puzzle ve satranç takımını listeye ekledim. baloncuklu poşet diyen yazarın içindeki çocuk ta oradan gülümsedi bize :)

hukuk dışında kitap ve dergi koyacağız. onu eklemeyi unutmuşum.

güzel fikirler çıktı arkadaşlar. teşekkürler.
0
🌸kosteklisaat
(05.02.18)
masaj koltugu
uyumalik bir kose
puzzle masasi
jenga
0
jimicik
(05.02.18)
Kutu oyunları.

Neotroy Games ve Puhu Games sitelerine bakabilirsiniz. Yakın vakitte birçok güzel oyunu Türkçe'ye çevirdiler.
0
cleric
(05.02.18)
tavla da çok ses yapar. en azından ici kaplamalı bir tavla alirsaniz daha şık olur sanki?
0
balik kraker
(05.02.18)
playstation yerine kinectli bir xbox daha eğlenceli olur.
0
onurrrrr
(05.02.18)
Yalnız hakikaten hobi odası olan hukuk bürosu ilk defa rastlıyorum(ya da okuyorum) ki, 3 plaza katına yayılmış hukuk büroları da gördüm sadece kantinleri vardı. tebrik ederim öncelikle.

Bence armut puf v.s gereksiz olacaktır, zaten ofis olduğu için oturma takımları vardır. televizyon da ben olsam koymazdım ama playstation, kum torbası, mini bar ve atari olabilir.

tavla ve kağıt v.s gibi şeyler fazla vakit harcatacağı için bizim ofislerde genelde iş bittikten sonra sabaha kadar oynanan şeylerdir o yüzden onu da tavsiye etmem naçizane.

bir de odada olanlardan çok iç mimarisiyle oynarsanız odanın o da çok güzel bir etken olacaktır. yani çirkin bir odada bilardo masası olmasındansa güzel bir odada sadece 1 koltuk olsa ve orada gidip 1 bardak çay içsem beni dünyelik dertlerden kısa süreliğine uzaklaştırıp işe daha da konsantre olmamı sağlayabilir.

bu arada puzzle ve dünya haritası fikirleri de güzelmiş. fakat burada çalışan sayınız kalabalıksa problemler çıkabilir.

edit: hobi odası(bahçesi) olan mimari bir ofisle bir görüşmemde adamların bu çabalarını çok gereksiz bulduğumu da söylemiştim. şimdi onlara böyle söyleyip sizi tebrik etmek ikiyüzlülük olmasın diye belirtme ihtiyacı duydum.
0
mete kudur
(05.02.18)
playstation almayın derim. O kadar dikkat dağıtan başka bir şey yoktur herhalde ofislerde.

televizyon, armut, her tarz dergiler, küçük ve kısa oyun süreli kutu oyunları, mini bar olabilir.
0
patronaj
(05.02.18)
(10)

Günlük hayatı kolaylaştırıcı tavsiyeleriniz

nihilist at
var mı??Gömlek ütülemekten yemek yapmaya, trafikten temizliğe tavsiyenin her türüne açığım..
var mı??
Gömlek ütülemekten yemek yapmaya, trafikten temizliğe tavsiyenin her türüne açığım..
0
nihilist at
(04.02.18)
Çok gerekmedikçe büyük avmlere gitme.

Alışveriş yaparken mutlaka yanında seni zaptedecek biri olsun

Maaşının hepsini hemen çekme.
0
femme vitale
(04.02.18)
''Yukarı çık''

benim kendi kendime verdiğim ve sürekli tekrar ettiğim bir cümle bu.

ben bir aksiyona yoğunlaştığım zaman önce onun bi' haritasını çıkartıyorum(vahi gibi birşey bu) ardından da yapılabilecek ihtimalleri ve buna gelecek refleksleri not almaya çalışmak yoruyor beni. halsiz bırakıyor. işte böyle zamanlarda saplanabiliyorum, farkında olmadan.

herhangi bir olayda, işle ilgili bir toplantı da olabilir, bir arkadaşımla-ailemden birisiyle-tanışla bi' sohbet ekmek de dahil olabilir ; eğer birşey yaparken nefes alış-verişim otomatikleşmişse-hızlanmışsa kendi kendime tekrar ederim olayların etkisinden çıkıp dışarıdan bi' bakayım diye. Bende çok işe yarıyor, sonunda zarar görebileceğim gereksiz bir çok münakaşaya girmemi bu şekilde engellemişimdir. Bilmiyorum bunu benim söylemem ne kadar etik olur ama, insanlar genelde kafamın farklı çalıştığını söylerler iltifat olarak. bilmiyorum var mı ama varsa bile bence o fark tamamen benim bu telkinimden kaynaklı oluyor. ''yukarı çık'' bence herkesin denemesi gereken birşey. bi' nevi tanrının gözü gibi.


bir de günlük hayatı kolaylaştırıyor mu bilmiyoru ama kıyafet seçiminde zaman kaybetmemi engelliyor;
üstüme giyeceğimle altıma giyereceğim arasında ters renk varsa benim için tamamdır. mesela lacivert pantolon açık renk tişört ya da açık renk pantolon lacivert kazak. ya da koyu renk takım açık renk saat gibi.
2-3 dakikada giyinip çıkarım sürekli bu yaklaşımla. Genelde arkadaşlarım giydiklerine ayna karşısında karar veriyorlar, onu çıkartıp başka şeyi denerler filan. gerçi bizim eskiden beridir hiç boy aynamız olmadı ama ondan mı değil mi bilmiyorum da ben aynaya bakma gereksinimi duymuyorum-duymadım hiç, zıt renkler varsa tamamdır.

edit: aklıma geldi, bir de yumurta kaynatıyorsam; suyun kaynadığı anda altını kapatırım ve takriben 3 dakika sonra da soymaya başlarım. Kayısı kıvamında oluyor böyle yapınca.
0
mete kudur
(04.02.18)
kaşar peynirim çabuk küfleniyordu tuppervare saklama kabı aldım 1 ay kadar temiz kalıyor. 4lü çelik sefer tası aldım bir yere giderken içine, pankek yapıyorum, dolma yapıyorum, komposto bile yapıyorum. börek vs. gittiğim yerlerdeki insanlara da ikram ediyorum. ya da bir çay alıp onları atıştırıyoruz, biz gezmeyi pek severiz.
0
for day to break
(04.02.18)
vaktinde gömleklele ilgili şunu yazmıştım: (bkz: #47730484)
0
celeron 300a
(04.02.18)
Gömlek ütülemek:
Arka, kollar, ön ve yaka sırasıyla ütüle. Arka omuz kısmını arkayı ikiye katlayarak ütülersen kolay olur. Düğme olan yerlere ütüyü basma, tersinden ütüle.

Yemeki mutfak önerileri dipsiz kuyu, yeni başladığını varsayarak: Yemeği severek yap(sevgini kat),
Tencere yemeklerinde genel olarak diğer ocakta pişen yemeklerde de önce en zor pişenden başlayıp çabuk pişene doğru sırala.
soğani et, havuç, biber, patates, patlıcan, kabak... gibi. prinç koyacaksan en son koy.
Etli yemeklere tuzu inmesine yakın at, tuz eti sertleştirir.
Dana eti ve gezen tavukları önceden pişir.
Haşlamalarda suyu atacaksan sıcak su, atmayıp kullanacaksan soğuk su kullan.
Bakliyatlardan nohut, fasulye (şeker fasulye hariç) bir gece önceden sıcak suyla ıslatılır. o su dökülüp soğuk suyla pişene kadar haşlanır. o su da döküldükten sonra taneler pişirir. diğer bakliyatlardan iç bakla ve sarı mercimeğin haçlama suyu dökülmez, börülce, yeşil mercimek ıslatmadan direkt (soğuk su ile) haşlanır ve haşlama suyu dökülür.
Pilav 1 bardağa 1.5 bardak su hesabıyla pişirilir.

Temizlik konusu da yerine göre dipli yerine göre dipsiz kuyu.
Malzeme alımanı abartmaya gerek yok. Camlar için bulaşık deterjanı kullanabilirsin mesela, çok güzel temizler. Bulaşık deterjanını bir çok yerde kullanabilirsin iyi sonuç alırsın. Tek dajavantajı sonradan iyi durulama gerektirmesi.
Durulama gerektirmesin ve hemen her yerde kullanabileyim dersen LOC var amerikan firması ürünü. pratik ve ekonomik temizlik sağlıyor.
Arap sabunu mükemmel temizlik sağlar. Yalnız kokusu ağır gelebilir. Her yerde kullanabilirsin, ağır kirli çamaşırlarda da kullanabilirsin. Halı, ahşap, sert zemin..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.02.18)
Yaptigim hatalardan bahsediyorum direk:

* Bakimli ol, hayatin cok kolaylasacak.
* Birikim yap. Lazim olmayacak gibi dusunme hic. Yeri geliyor, paraya ihtiyacin oluyor; o zaman milletten istemek zorunda kaliyorsun bu da insana zor geliyor.
* Borclarini soz verdigin sureden once ode, kredin hic bitmesin; bu olmasin istiyorsan, ustteki oneriyi cok dikkate al :)
* Herhangi bir not alma programi kullan. Keep olur, evernote olur. Gelir-gider olayini mutlaka not al. Harcamalarini gozlemlemen hayatini cok kolaylastiracak.
* Lifelong Learning olayina yurekten inan. Kendini gelistir durmadan. Coursera, udacity, edx gibi platformlardan yardir.
* Sozunu tut. Bu cok degerli.
* Isinle alakali estimation verirken, cok dikkatli ol. Olc, bic. Gercekci olmayan tahminler vererek, ne kendini kandir ne karsindakini.
* Hizli tuketme. Ne karsindakini ne de kendini veya sahip olduklarini. Yoksa cok cabuk sikilir, maymun gibi her yere saldirirsin.
* Olabildigince fazla gez.
* DIL ogren. Buna zaman ve para harca. Degeri inanilmaz.
* Spor yap.

Simdilik bu kadar. Opuyorum.
0
bedbed
(05.02.18)
Gelirirnin 1/3 veya 1/4 ünü kazanmıyormuş gibi düşünüp bi kenara at. Kredi kartı kullanma.
Açken alışverişe çıkma, alışverişlerini mümkün olduğunca toplu yap ve liste yapıp git.
İşe başlamadan önce kafanda iş akış planını yap.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.02.18)
-Ajanda tutmak.
-Günlük harcamaları not almak.
0
pike
(05.02.18)
kafamabiseygeldi
(05.02.18)
herhangi bir şeyi almadan önce kendine şunu sor:"buna gerçekten ihtiyacın var mı?"
0
dedim ben sana
(05.02.18)
(10)

ankara'nın güzel mahalleleri

cosmicgadin
hangileridir?
hangileridir?
0
cosmicgadin
(04.02.18)
ben en cok emek'i seviyorum.
0
in vino veritas
(04.02.18)
ayrancı, kavaklıdere, gaziosmanpaşa, bahçelievler, mebusevleri, anıttepe, bilkent, beysukent favorilerim.
0
theseachange
(04.02.18)
sana cevap vereceğimi düşünmezdim, tuhaf bi' egon vardı senin ama çekirdek yiyorum keyfim çok tıkırında.

ben arjantinin oradan başlayan ve sessiz olan kısımlarını seviyorum ama orada da evler çok pahalı. tunalının o keşmekeşliğinden 1 sokak ötede eser olmuyor, hem merkezi hem sakin.

bu duruma bir de ayrancıda rastlamıştım, orası da öyle evler hem güzel hem görece büyük hem de kalabalık olmasına rağmen sessiz ve huzurlu. yenimahallenin(semt) çoğu mahallesi öyle değil mesela. Yenimahallede de istisna çayyolu tarafları olabilir, ama orası da şehre biraz uzak kalıyor malum.

Bir de yine ulaşım ve para problem değilse bilkentin orası da yaşamak için çok güzel, hem yeşil hem sakin hem de ''serseri'' çok olmuyor.


benim kafamdaki mahalle kavramı istanbulda ekmek teknesinin çekildiği ve altında kalan semt'le özdeş aslında. geçenlerde istanbulu gezerken farkettim, çok güzel bir yermiş orası da. Keza bebek'in sırtı da güzel.
0
mete kudur
(04.02.18)
karapürçek
0
Delay Fuze
(04.02.18)
@mete seni hatırlamadım valla :) cevabın için teşekkür ettim. tanısan çok seversin :))
0
🌸cosmicgadin
(04.02.18)
100. yıl işçi blokları civarını severim bende
0
dreadplayer
(04.02.18)
ayrancı iyidir.
0
purple rain
(04.02.18)
Eryaman 1. Etap
0
delicevat
(04.02.18)
Kurtulus-Kolej-incesu
0
primetime
(04.02.18)
Emek
0
kedili madam
(05.02.18)
(15)

Duyuru kadınları sizde nasıl bir izlenim bırakıyor?

binder dandet
Şimdi ne desem gelip çemkirecekler genelleme yapma diye ama...Fakbadilik check, devamlı sevgili değiştirme check, erkek gibi konuşma-davranma check, dedikodu check...yani kötü bir izlenim oluştu bende bilemiyorum :)sizce sizde nasıl bir izlenim bırakıyorlar?
Şimdi ne desem gelip çemkirecekler genelleme yapma diye ama...


Fakbadilik check, devamlı sevgili değiştirme check, erkek gibi konuşma-davranma check, dedikodu check...

yani kötü bir izlenim oluştu bende bilemiyorum :)

sizce sizde nasıl bir izlenim bırakıyorlar?
0
binder dandet
(04.02.18)
Check derken?

Duyuru kadınlarıyla Duyuru dışındaki kadınlar arasında nasıl bir fark var ki bunu değerlendirelim? Herkes biricik, herkes tek işte, "check"li sorunu hiç anlamadım.
0
yaren
(04.02.18)
valla dışarıdakiler nasılsa buradakiler de öyle. içlerinde çok kültürlü, akıllı, değerli insanlar olduğu gibi beş para etmez paçozlar da var. güzel kız popülasyonunun fazlalığından bahsediliyor hep ama ben buna katılmıyorum, ifşada güzel olanları görmemiz genelinin güzel olduğu anlamına gelmiyor. yani 100 kadın varsa ve bunların 15'i güzelse, ifşada 8 güzel ve 2 çirkin görüyoruz. haliyle %80'i güzelmiş gibi algı oluşuyor. halbuki ifşayı güzel olan yaptığı için öyle. kesin ingilizcede bi' şey bias deniyordur buna ama bakmaya üşendim şimdi.
0
der meister
(04.02.18)
Valla hiçbirini tanımıyorum ama süper kadınlar var burada. Gönül işlerini okuyorum sorunlara bi açıklamalar yapmışlar çözümler üretmişler mükemmel. Bi iki tane at hırsızı var diğerlerinin olumsuz yanını hiç görmedim
0
freetakilir
(04.02.18)
Ben biraz silik buluyorum Duyuru'daki kadınları. Böyle hayatta hep geri planda kalmış, mutluluğu tam bulamamış, bulduğu her şeyi çabuk tüketmiş, sonra da bunalıma girmiş olarak görüyorum. İyi niyetli olanlar var ama bir o kadar da "bonboş" tip var.
0
dissendium
(04.02.18)
Bana pasaklı, pis, saygısız, kavgacı ve sorunlu (bazen de biraz zekadan yoksun) geliyorlar. Muhtemelen (cinsiyet belirtilen) sorularda anlatılan durumlar böyle hissettiriyor. Yoksa duyurudan biriyle tanışmışsınız yok.
0
lazor
(04.02.18)
Ekşi duyuru zirvesinde kadınlarla tanışmıştım. Bana kalırsa gayet tatlı, güzel kadınlar. Tanıştığım kadınlar kendilerini geliştiren, eğlenceli, renkli tiplerdi. Bende gayet iyi izlenim bırakmışlardı. Bir de buradan gördüğüm kadarıyla ürettikleri çözümlerle bende gayet aklı başında ve anaç oldukları düşüncesini oluşturdu. Yakınlarınızın size olamayacağı kadar dürüst olmaları da ayrıca artı bir özellik. Belki size denk gelmemiştir.
0
anumegha
(04.02.18)
ilk yoruma katılıyorum, duyuru kadınları ile sokaktaki kadın arasında ufak tefek farklar var; o da hem sanal olmanın getirdiği rahatlık hem de buna bağlı olarak ilgi budalalığı (attention bişey)

bu yüzden genel olarak ''insan''; varlığından ötürü problemli, e haliyle kadın da.

burada temel mesele, kadınların/kadının erkek zihninde oluşturduğu tema. Yani zannedilen ile(teori) karşılaşılan(pratik) arasındaki uyuşmazlık.

insanların çoğu fırsatını bulsa ''bazı'' toplum davranışıyla çelişen şeyleri yapacaktır zaten. İşbu yüzden de sadece duyuru kadınları değil, kadınlar genel olarak ''kötü'' diyebiliriz hiç tereddüt etmeden.

*kötü tabirini sen kullandın diye kullanıyorum. Bana kalsa ''sıradan''.


edit: yeni çekirdek açtım, açarken aklıma geldi biraz daha yazmak istedim. Mesela benim eskiden de irc'de dikkatimi çekmişti, bu tür daha özel platformları kullanabilen kadınların neredeyse tamamı/çoğu güzel değil(çirkin kelimesini bilinçli kullanmıyorum). Ve bu tür portallarda kadınlar kadınlığını belli etme gereği duyuyorlar. Bu davranışı erkeklerde çok fazla gözlemleyemezsiniz, mesela kullandığı nick unisex ise ''erkek olduğunu'' belirtecek söylemler ve davranışlarda bulunmaz geneli, hatta çoğunlukla kadın sanıldığından dolayı şikayetçi olur ''yeter lan erkeğim ben özelden yürümeyin'' v.s diye. Ama kadınlar, erkeklerin bile kadın sanıldığında özel mesajlara rahatsız olduğu böylesine portallarda illa kadın olduklarını beyan edecek davranışlarda bulunurlar -ki buna benim eski arkadaşlarım da dahildir.

Bunu bi' ayıp teşkil ettiği için söylemiyorum, elbette ki zaten ''kadın'' olduğu için bunu beyan etmesinde hiçbir teknik problem yok ancak bunun cazibesine kapılma eyleminin bu tür görece küçük portallarda kadınlarda daha aktif olduğu durumunu anlatıyorum.

Zaten facebook instagram ya da eskiden mynet okey vardı, böyle yerlerde kadın-erkek farketmeksizin fotoğraf temalı, fotoğrafınız kadar yaklaşım sergileniyor, erkek de olsanız ilgi ayrımı gözetilmiyor. Malum oralarda takılanlar hep bi' mevlana, önce bi' söyleyene bakıyorlar ''adam mı'' diye.
0
mete kudur
(04.02.18)
@dissendium +1

"Ben biraz silik buluyorum Duyuru'daki kadınları. Böyle hayatta hep geri planda kalmış, mutluluğu tam bulamamış, bulduğu her şeyi çabuk tüketmiş, sonra da bunalıma girmiş olarak görüyorum. İyi niyetli olanlar var ama bir o kadar da "bomboş" tip var. "
0
MaNOfTheYear
(04.02.18)
Özsaygıları yanlış şeyler üzerine inşa edilmiş ya da edilememiş. Bir de bilgisiz olduklarını düşünüyorum. Savundukları şeyi pek bilmeden savunuyorlar. Ifşalardan anladığım estetik zevkleri epey kötü. Güzel ve akıllı bir kadın fark etmedim. Erkeklerle ilgili düsüncelerime hiç gelmeyeyim.
0
velvetmorning
(04.02.18)
“Buradaki erkekler nasıl” sorusuyla kafamdaki cevabı aynı. Gepgeniş yelpazede kadınlar ve erkekler var. Kendi açımdan “Amanın, bu cami avlusundan ikiz kardeşim sanırsam” dediğim de var, “Bu kadın anti-aycho” dediğim de var, ki o da çok güzel bir insan, sadece hayat görüşümüz çok ters. Kendimi yoksayarsam, Ayşecik sevgi kelebeği olan da var, içinde gizli bir koğuş ağası barındıran da. Çekindiğim bir iki kişi var ama bana göre geneli hem güzel, hem akıllı kızlar.
0
aychovsky
(04.02.18)
ilişkiler konusunda sürekli yanlış yapan ve bu yanlışı burada soracak kadar anlayamamış kadınlar. Mesela alttaki duyuru, femmevitalenin duyurusu bunun en büyük örneği ekseriyeti böyle, sonra üzülüyorlar bla bla.

dış görünüş olarak türkiye ortalamasında fakat bakımlılar.

@velvetmorning+1

erkekler de çok abazalar dikkatimi bu çekti.
0
biravekahve
(04.02.18)
Duyuru kadınlarını hiç ortak bir çerçevede toplanacak kadar benzer bulmuyorum ben, haliyle "kadınlar sizde nasıl bir izlenim bırakıyor" demek gibi bir şey bu soru bence. Çok aklı başında, olgun insanlar da var, "bacım azıcık kendine saygın olsun, bu nasıl bir hayat" dedirten de var, "tanışsak ne iyi anlaşırdık" diye düşündüklerim de var. Açıkçası biraz korkunç bulduğum bazı kişiler de var, çok düşman, çok öfkeli, neredeyse hep yanlış, şaşırtıcı karakterler... Herhangi bir şeyin ortalamasının özellikle üstünde veya altında insanlar olduklarını da düşünmüyorum.

Ha ama bu yukarıda söylediklerimin hepsini buradaki erkekler için de söyleyebilirim. En azından şimdiye kadar hiçbir kadın kullanıcı özel mesajla taciz etmedi, küfür etmedi, kaba saba konuşup hakaret etmedi.
0
sopiro
(04.02.18)
Bize bulaşma, iyi çocukları üzeriz...
0
elorelia
(04.02.18)
iyi kızlar. tanısan seversin bence.
0
naksidil
(04.02.18)
bi tanesi bende çok pis izlenim bıraktı. yakında dm'den yürüyecem :)

ekşi duyurudaki bir kadının dışarıdaki bir kadından farkı kendini yazarak ifade ettiği için dışarıdaki bir kadına göre hayatından daha çok şey biliyor olman. dışarıda tanıdığın bir hatunun hayatıyla ilgili bu kadar detay bilmiyor olabilirsin. onlar bir yere yazmıyor diye buradaki canımız ciğerimiz hatunlardan daha farklı değiller.

ekşi duyuru rıhtımının hatunları.. alayı bacımızdır :)))

ha bu arada... internette ego tatmini yapan ezikleri hariç tutuyorum.
0
tabudeviren
(05.02.18)
(11)

Çok karizma çıkmamış mı

gkn
Arkadaşlar 10 üzerinden kaç verirsiniz :)https://pbs.twimg.com/media/DVLenmqWAAAbTFR.jpg
Arkadaşlar 10 üzerinden kaç verirsiniz :)

pbs.twimg.com
0
gkn
(04.02.18)
o kıyafetin içinde tom cruise varmış gibi düşünsem; 8,5'dan 9 verirdim. Kıymetli cumhurbaşkanımız olduğu için 10 verdim.

tom cruise'da puanı kırdığım yer deri ceketin bel lastiği ile sağ parmaktaki yüzük.
0
mete kudur
(04.02.18)
geçen sıradan kamuflaj giydi diye eleştirilince abd başkanlarının montundan yapmışlar.
0
cedex
(04.02.18)
9.
0
blacksky
(04.02.18)
megri megri yazmış
0
sik kullanilanlar
(04.02.18)
tekerlek biraz küçük gibi o sebepten 7.
0
Zargasyonel Vak'a
(04.02.18)
karizma mı? rte mi?

sdkfhaskdfhaslkjh
0
bohr atom modeli
(04.02.18)
Ben sahsen cumhurbaskanimiza bayildim. Ne giyse yakisiyor. Ben 15 veriyorum. Cunku kendisine olan bu buyuk sevgim 10 puana fazla geliyor. Cunku o benim ve hepimizin kalbini caldi. Cok asiri karizma birisi ve biz onunla gurur duyuyoruz. Sebebini bilmiyorum ama gurur duyuyoruz yani.
0
dougsampson
(04.02.18)
tövbe tövbe...
0
runagain
(04.02.18)
Apoletindeki gereksiz arma, ceketin yepyeniliği... Bu tarz küçük ipuçları, işin şov ve gösteriş olduğunu hatırlatan detaylar. Orası bu adamın doğal ortamı değil yani. Bunu da gözümüze sokuyor.

Bir de şunlara bakın

Putin: i.telegraph.co.uk
Atatürk: www.can-dostlar.org
0
idexo
(04.02.18)
12.5
0
sen de git sen de unut
(04.02.18)
Façan yansın karşiim.
0
nawar
(04.02.18)
(17)

tek eşlilik mi çok eşlilik mi? neden?

mehmed resad
bütün aklınıza gelebilecek faktörleri aradan çıkararak cevaplayın. yani modern toplum, medeni kanun, araplar, islam, medeniyet, kadın ne düşünür, adam ne düşünür bilmem ne demeden, cinsiyet de fark etmeksizin içinizden ne geçiyor söyler misiniz?
bütün aklınıza gelebilecek faktörleri aradan çıkararak cevaplayın. yani modern toplum, medeni kanun, araplar, islam, medeniyet, kadın ne düşünür, adam ne düşünür bilmem ne demeden, cinsiyet de fark etmeksizin içinizden ne geçiyor söyler misiniz?
0
mehmed resad
(03.02.18)
Sağlık. Cinsel ve ruhsal sağlık.
0
yaren
(03.02.18)
Bütün etmenleri ortadan kaldırdığında cevap çok eşlilik oluyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(03.02.18)
tek eşlilik. çok eşlilik söyleminin kendisi güzel ama uygulamada büyük problemler doğuyor. insan mukadderatına aykırı. Cinsellik dışında kalan herşey problem.
0
mete kudur
(03.02.18)
Şu şekilde isterdim. Tek eşli olup başkalarıyla görüşebilmek ve karşımdakinin görüşmesini de normal karşılamak. Yani evimi sadece bir kişiyle paylaşacağım, fakat eşime haber vererek başkalarıyla da tek gecelik ilişkiler yaşayabileceğim. Her şeyi izole edin dediğin içn böyle cevap verdim. Cinsel hastalıkları görmezden gelerek.

Cinsel hastalıkları göze alırsam da tek eşlilik diyorum. Evet, evde 4 kocam olsa 5'imizde de hastalık yoksa bana bulaşmaz, fakat 4-5 kişi aynı evde yaşamayı kabul edemem. ahlaki değerlerden dolayı değil ama o ev ahıra döner.
0
break your happy home
(03.02.18)
Tek eşlilik.
Çok eşlilikte kalbin kaç parçaya bölünür? Hangi birine tüm sevgini verebilirsin? Hangisinin her şeyinle yanında olabilirsin? Bu umrunda değilse zaten amacın eşlilik değil cinsellik demektir.
Eş sözcüğü türkçedeki en güzel sözcüklerden biri olabilir. Eş,denk,senin aynın, sende ne varsa onun olan,onda ne varsa senin olan, her şeyin.. benzer bile değil, eş!
Bu dünyada resmen kendini yeniden bulmak kolay mı? Bir tanesi bile zor bulunurken birden fazlası bulmak? Bence imkansıza yakın.
Çok "eş"liliğin tek sebebi bence tamamen cinsellik. Ya da insanın tek bir kişiyle yetinemeyecek,sıkılacak,yenilikler arayacak kadar şımarık olması, tıpkı bir bebek gibi aç gözlü kalıp olgunlaşamamış,kendini terbiye edememiş olması..
Çok eşlilik sadece cinsel ve hayvansal bir içgüdü iken tek eşlilik gerçek bir insan olmanın en güzel yanıdır diyorum.
0
katunca
(03.02.18)
Insanlar dogustan cok esli degildir, din baskisi nedeniyle Hristiyanlik insanlara bunun zorla dogru oldugunu kabul ettirmistir.

Evlilik erkegin kadina egemenlik kurmasi ve Vatikan - Roma'nin bir duzen kurarak egemenligini Alman, Viking, Berber, heretik kavimlere de uygulamak istemesi uzerine kurulmustur.

Daha fazla bilgi icin Caliban ve Cadi'yi okuyabilirsiniz. Bugun dogru oldugunu dusundugumuz her kavramin ortaya cikisini anlatiyor.
0
Traveller
(03.02.18)
sosyal psikoloji vs. evrimsel psikoloji karşılaştırması dahilinde güzelce tartışılabilecek bir konu bu. üzerine uzun uzun bişeyler demek isterdim ama çıkmam lazım, o yüzden tarafımı belli edip gaçhayım.

yasalarla korunan manada eşlilikten bahsediyorsak tek eşlilik mevcut dünyada bir zorunluluk, düzen sağlamak açısından. salt insan ilişkileri açısından bakarsak çok eşliliği hovardalık olarak, daha masum hale getirip yaşıyoruz. hayatımızın hangi dönemini hangi riskleri alarak geçirmek istediğimizle ilgili, gençken çok eşli hayat yaşayıp sonradan tek eşliliğe geçiş yapmak sanırım en modası.
0
Bruce
(03.02.18)
Kimsede nufustan bahsetmemis. Cok esliligi destekleyecek bir nufus dagilimi yok ki. Kadin sayisi erkek sayisina esit. Esit degilse biri en fazla yuzde 51 falandir. Nasil dengeyi saglayacaksin?
0
baldur2
(03.02.18)
Tek eşililik
0
EasyTiger
(03.02.18)
aldatmayan insan sayısı inanılmaz az.

kadınlar aldatmıyor demem ancak erkeklerin yüzdesine göre daha az kalıyor. erkeklerin neredeyse tamamı. çoook çoook az bir tuhaf erkek var onlar aldatmıyor.
0
charlotte blanc
(03.02.18)
erkekler içten içe çok eşlilik isterler ama bilmezler ki tek eşlilik erkeklerin daha lehinedir.

çok eşlilikte birkaç tane alfa erkek bütün kızları bafiler. tek eşlilik daha adil bir düzen sağlar. tek eşlilikte her kör malın bir topal alıcısı olur.
0
nickini degistiren yazar
(03.02.18)
Tek eşlilik. Çünkü ben birine ait olmak istiyorum sadece tek bir insana ve o da asadece bana ait olsun istiyorum, hislerim bu şekilde.
0
powerpufgirl
(03.02.18)
evlilik denilen kavram, insanın mülkiyet ilişkileri oluşturmasıyla başlar, dolayısıyla, evlilik ve onunla gelişen tek eşlilik zorunluğu doğrudan mülkiyet ve üretim ilişkilerinin belirlenimidir diyebiliriz. tek eşlilik bir zorunluluk değildir bu arada, evlilik mirasın meşru olan çocuğa aktarımı için gerekliliktir. Burada tek eşlilik kutsanarak evliliğe yol çizilir, ancak mülkiyetçilik iki yüzlü bir ahlak ilişkisini de beraberinde getirdiği için tek eşlilik çoğunlukla mümkün olmaz.
günümüze geldiğimizde ise, var olan üretim ilişkisi -kapitalizm- iki açıdan evliliği kutsar, birincisi egemen sınıfın sermaye aktarımının meşru kişiye doğru sürmesinin sağlanması, ikincisi ise sömürüsü altında olan üretici sınıfların sağlıklı olarak sürmesini sağlamak. Evlilik yakın akraba ilişkilerinden doğacak olası genetik hastalık sorunlarının önlenmesi için insanlığın bulduğu iyi bir yöntemdir, yine evliliği kutsayabilmek için benzeri kalıplar kullanılır, "bir ömür sahip olma, ait olma" konuları kutsanır.
Mülkiyetçi bakış açısı insanı da sahiplenilecek bir metaya indirgeyip bunu da kutsal bir şey olarak anlamamızı sağlayabilir.

Sahiplenmenin, kıskançlığın olmadığı, kimsenin birbirinin sahibiymiş gibi sıfatlarla birbirine seslenmeyeceği, yalan olmadan, aldatmadan, aldatılmadan ve akrabalık ilişkilerinin kayıtlarını da unutmadan çok eşli bir yaşam -şu anda bizim için ütopik olsa da- bir gün mümkün olabilir. Nasıl mümkün olabilir, mülkiyetçi iktidar ilişkilerinin ortadan kalkmasıyla, yani "bu toprak benim" diyerek topraktan ziyade insanlığın tarihine çakılan o kazığın yerinden sökülmesiyle.
0
gochebe
(04.02.18)
tek tek cok eslilik.
0
neumann
(04.02.18)
erkeğim. tek eşlilik diyen erkeklerin hepsi yalan söylüyor.
saygılar.
0
titiraprap
(05.02.18)
çok eşlilik, hatta hepsi diyorum.
0
La Femme D'argent
(05.02.18)
bütün bu yazdıklarından arınmış olarak tek eşlilik. ben tek kişiye dokunmak tek kişiyi sevmek tek kişiyle özelimi paylaşmak isterim. aynı şekilde tek bir kişinin de beni sevmesini/dokunmasını/özelini açmasını isterim. aynı şeyleri defalarca yeni baştan yaşamak duygu duyarsızlığına ve duygusuz sevişmelere yol açar sadece.
0
naksidil
(05.02.18)
(4)

The Exam benzeri güzel film öneriniz?

winston insani
Merhabalarhttp://www.imdb.com/title/tt1258197/Bu film çok iyi olmamasına rağmen ben çok beğendim. Buna benzer film önerileriniz var mı? "Benzer filmler bul" temalı siteler pek başarılı filmler sunmadı.
Merhabalar

www.imdb.com

Bu film çok iyi olmamasına rağmen ben çok beğendim. Buna benzer film önerileriniz var mı? "Benzer filmler bul" temalı siteler pek başarılı filmler sunmadı.
0
winston insani
(02.02.18)
"People who liked this also liked..." kısmındaki filmlere baktın mı? oradaki 12 filmden 9'unu izledim, güzel filmler önermiş.
0
late viper
(02.02.18)
şanslı slevin
0
mete kudur
(02.02.18)
İzlemediyseniz: www.imdb.com
0
gonion
(02.02.18)
:)) ilk olarak cevap bu kısmına takılmıştım ama alttaki cevabı görünce ondan da geçtim . game'i sayıp da şanslı slevin'ı cevaptan saymamak da ilginçmiş. ya da sanırım o kadar da ilginç değil. insandan beklenebilir hareketler bunlar.

şanslı slevin'ı da beğenmediysen eğer, exam gibi olup da hımm ''stay'' var. exam de hikaye sonda belli olurken stayde başından beri gözünüze sokuyorlar ama benzer temalarda gelişiyor en azından. Anlamak zor tabi biraz, insandan beklenmemesi gereken bir hareket.
0
mete kudur
(02.02.18)
(8)

reddedildiğinizde ya da terkedildiğinizde size bir açıklama yapıldı mı?

for day to break
ne bilim fiziki görünümünü beğenmedim ya da seni ailem istemiyor, ya da uyruğundan ya da artık senden sıkıldım gibi... veya siz karşınızdakine böyle bir açıklama yaptınız mı?
ne bilim fiziki görünümünü beğenmedim ya da seni ailem istemiyor, ya da uyruğundan ya da artık senden sıkıldım gibi... veya siz karşınızdakine böyle bir açıklama yaptınız mı?
0
for day to break
(02.02.18)
ben reddedilmedim hiç ama terkedildim. defaat ve defaatle. hiçbirinde inandırıcı bir açıklama gelmedi, zaten bir süre sonra beklemiyorsunuz, keza bu bir an değil süreç.

bir de henüz gerçekleri dillendirebilecek kadar cesur bir insana rastlamadım. mental anlamda adamın poposundan kal alırlar
0
mete kudur
(02.02.18)
how i met'in ilgili dizimag5.co bölümünde konu güzelce irdelenmiş.
0
legalize marijuana
(02.02.18)
He ben terkedilmistim yıllar evvel. Sen daha iyilerine layıksın vb. saçma sapan açıklamalar yapmıştı. Bir hafta sonra arkadaşlarım başka kızla el ele görmüşler. O kızla da evlenmiş zaten.

Dürüst olup başkasına aşık oldum diyebilseydi keşke.
0
old possum
(02.02.18)
Bana da seninle mutlu olamıyacağını anladim demislerdi.
0
all girls dream
(02.02.18)
ayrılık aşamasında söyleyen olmuştu ama tabi bende
ayrılmak istediğimden bişey söylemedim,geçti gitti öyle.
0
bleach ichigo
(02.02.18)
Bir tanesi cevap bile vermedi.:). Başka bir tanesinin de arkadaşı engel oldu. Lanet olsun bağzı şeyler diyorum.
0
opitseri
(02.02.18)
yoo. bütün sevgililerim terk etti, hiçbiri de sebebini söylemedi. iki tanesi uzak mesafeden dolayı istememişti sanırım ama bunların da sadece bir tanesi sebebin bu olabileceğini ifade etmişti, diğeri yine bi' şey demedi. "sebebin bu olabileceğini ifade etmişti" diyorum çünkü 8 ay sonra aynı şehirde yaşıyor olacaktık, sonsuza kadar uzaktan uzağa devam etmeyecekti yani. ona rağmen terk ettiydi.
0
der meister
(02.02.18)
en son whatsapp mesajiyla ayrilindim, sebep sordugumda

I AM A LONER diyip sunun emojisini koymus: ¯\_(ツ)_/¯

meali, ISSIZ ADAMim dedi, ada ben ayrilmak istiyorum travmasi yasadim. dun sabah oldu hepsi.
0
kuehles blondes
(02.02.18)
(5)

Kombinleme sorusu (capsli)

apolitikherif
https://i.hizliresim.com/1JMn0Y.jpgBu tişörte hangi renk pantolon giyeyim bu akşam.Hiçbiri demeyin başka seçeneğim yok :D
i.hizliresim.com

Bu tişörte hangi renk pantolon giyeyim bu akşam.
Hiçbiri demeyin başka seçeneğim yok :D
0
apolitikherif
(29.01.18)
neredesin bilmiyorum ama tişört giyme başkan ayazda hasta olursun, hava çok fena ankarada. Ben fotoğrafı görünce üşüdüm.

açık renkli pantolon(resim düzken sağda olan)
0
mete kudur
(29.01.18)
siyahi yapistir
0
hikmetkaraman
(29.01.18)
Siyah
0
funl
(29.01.18)
Siyah ya da gri.
0
kayranin kedisi
(29.01.18)
kış olmasa gri derdim ama kış olduğu için siyaj
0
cedex
(29.01.18)
(24)

Saati hangi kolunuza takıyorsunuz?

arockm
Merhaba saati hangi kolunuza takıyorsunuz? Ben sağa takanları görünce rahatsız oluyorum niyeyse. Sizi rahatsız ediyor mu?
Merhaba saati hangi kolunuza takıyorsunuz? Ben sağa takanları görünce rahatsız oluyorum niyeyse. Sizi rahatsız ediyor mu?
0
arockm
(29.01.18)
Sol, olmuyorum.
0
i was made for you
(29.01.18)
Solak olabilirler mi acaba?

Solak olmasam da ben de sağ koluma takıyorum, değiştirmeyi denedim, olmuyor.
0
bipolar
(29.01.18)
sol, solağım. rahatsız olmuyorum açıkçası alışkanlık meselesi sağa da takabilir, saygı duyarım :p
0
fyodor fyodorovic
(29.01.18)
Takmiyorum ama taktigim zamanlar sola takardim. Yeme icme yazma topa vurma vs. el ayak full solagim.
Saga takildigini gorunce ben de rahatsiz oluyorum. Takintiliyim:)
0
stavro
(29.01.18)
Genel olarak sağa takıyorum. ama fazla klasik bir yere gideceksem(büyüklerimle kokteyl davet v.s) sola takıyorum. Efendilikten ödün vermiyorum.
0
mete kudur
(29.01.18)
ben sağ koluma takıyorum beni görüp rahatsız olabilirsin.

herkesin kendine göre bir nedeni var. eskiden sağcılar sağ koluna takarmış mesela. benim de sol tersime geliyor ve saati sola taktığımda kaç kere kolum yara oldu. o yüzden yıllardır sağ koluma takmayı tercih ediyorum.

saat sol kola takılır diye bir kaide yok.
0
tragedystreets
(29.01.18)
sol erkek. solak değilim.
0
Photographer
(29.01.18)
Sağlağım, takmayı bırakmadan önce sağa takıyordum.
0
cleric
(29.01.18)
solağım sola takıyorum ama çalışırken rahatsız ediyor, çıkarıyorum. keşke sağa takmaya alışabilseydim.
0
cabiday
(29.01.18)
Sağ. Çünkü fatih terim ve polat alemdar da sağa takıyodu.
0
brad pitt
(29.01.18)
sol takarım rahatsız etmez hatta farketmem
0
powerpufgirl
(29.01.18)
sola takiyorum. baskalarinda degil ama kendim saga takinca kuyruguna teneke baglanmis kedi gibi oluyorum.
0
pilav
(29.01.18)
ben solağım, sol koluma takıyorum. ama şu da var yazıyı sağ elimle yazarım. gitarı sağlaklar gibi tutarım. ama taşı sol kolumla atar, basketbolu sol elle oynarım. biraz garip.

yemeği de sağ elle yerim.
0
himmet dayi
(29.01.18)
solak değilim ama sola takarım.

sağa takılmasını da hiç çekici bulmuyorum.
0
blue eyes white dragon
(29.01.18)
solağım. sağa takıyorum. başkalarının neresine taktığına hiç dikkat etmedim. şu hariç:

galeri.uludagsozluk.com

:)
0
tabudeviren
(29.01.18)
solağım. saati sağa takıyorum.
işin garibi şu: sol tarafıma ne taksam rahatsızlık veriyor. bileklik, bilezik tarzı şeyleri solda kullanmaya kalksam çok rahatsız ediyor. nedenini bilmiyorum. ağırlık yapıyor sanki.

edit: he tabii buna kol çantası da dahil. solda taşıyamıyorum.
0
thomaswantsmore
(29.01.18)
sağ.. rahatsız olandan rahatsız oluyorum.

*sağ elimi kullanıyorum, sağa takıyorum. Alışkanlık.
0
lcha
(29.01.18)
Sağ koluma takiyorum ama solak degilim
0
all girls dream
(29.01.18)
sağa takıyorum.
Ve çok garip bişeymiş gibi bunu soranlara da gıcık oluyorum artık.

Solak değilim.
0
joker06
(29.01.18)
sol. yoo rahatsız olunacak bir şey yok ki, fark etmiyorum bile.
0
duyond
(29.01.18)
Sağa takıyorum genelde solağım.
0
[GODDARD]
(29.01.18)
Sola takarım, sağlağım.
Görünce rahatsız olmuyorum ama kendim sağa takmayı denediğimde rahatsız hissetmiştim.
0
pike
(29.01.18)
sağ koluma takıyorum. kıroyum.
0
theseachange
(29.01.18)
solak değilim ama saati sol kolumda sevmiyorum. bayağıdır saat kullanmıyorum, kullansam tercihim sağ olurdu.
0
runagain
(30.01.18)
(2)

Sıcak Sıcak Matematik 1 sorusuları ya ya ye koko jambo ya ya ye

mete kudur
1. ve 2. soru için; harfler sıfırdan ve birbirinden farklı birer rakamı göstermekte KKL 3 basamaklı M 1 basamaklı M8L ise üç basamaklı sayılar olmak üzere... 1. soru (KKL) x (M) = (M8L) ise; L kaçtır.2.soru; (KL)^3 = (2KN7) ise K+L oplamı kaçtır ?3.soru= 120/n ifadesi bir asal sayıya eşit ise; n'ni
1. ve 2. soru için; harfler sıfırdan ve birbirinden farklı birer rakamı göstermekte KKL 3 basamaklı M 1 basamaklı M8L ise üç basamaklı sayılar olmak üzere...

1. soru (KKL) x (M) = (M8L) ise; L kaçtır.



2.soru; (KL)^3 = (2KN7) ise K+L oplamı kaçtır ?


3.soru= 120/n ifadesi bir asal sayıya eşit ise; n'nin alabileceği değerler toplamı nedir ?
0
mete kudur
(26.01.18)
Sorular çözüldü, teşekkürler @üoohwukasjbfjakfhafm
0
🌸mete kudur
(26.01.18)
1.soru 114x6 yani L=4

2.soru 10k+L şeklinde yazıp çarpımı açarsan rahat çıkar K=1 L=3 N=9 oluyor K+L=4

3.soru sonucu 2 3 5 yapan değerler 40+60+24=124

edit: mesajı yazarken sen çözüldü yazmışsın artık kusura bakma :)
0
jorah the andal
(26.01.18)
(20)

Ev almak ve kirada oturmak arasında bir fark olmaması

gölgede aynı
400 bin tl lik bir ev düşünelim. Kredi çeksek ayda 2 binden 20 yılda ödemesi bitiyor.Peşinat 100 bin varsa 15 yıl. 20 sene kirada otursak para çöpe gidiyor. Bu durumda kirada oturmanın avantajı nedir ?
400 bin tl lik bir ev düşünelim. Kredi çeksek ayda 2 binden 20 yılda ödemesi bitiyor.

Peşinat 100 bin varsa 15 yıl. 20 sene kirada otursak para çöpe gidiyor. Bu durumda kirada oturmanın avantajı nedir ?
0
gölgede aynı
(26.01.18)
Eğer dar gelirli isen bir avantajı yok. Yaşlanınca sokakta kalmamak. Çocuklara bir ev bırakmak. İstediğin tadilatı yapabilmek. Bir felaket durumunda satıp nakti kullanabilmek. Ev almak mutlak avantaj.

Yok zaten 5 tane evin varsa git istediğin yerde kirada otur. Onun da o avantajı var. Eskidikçe ev değiştir.
0
Batuhanolabilir
(26.01.18)
400 bine 20 yıl'da 2bin lira kredi veren bankayı bilmiyorum ama; zamanında ev kredilendirdiğimiz için o işler anlattığınız gibi değil de şöyle oluyor.

Misal evin fiyatı 10 para olsun ve siz bu evi kredi ile alırsanız eğer evin fiyatı size 15 paraya geliyor.
Yine bu 10 paraya kredili aldığınız evin kirası 0,05 para olsun ödeyeceğiniz kredi bedeli 0,1paradan biraz daha fazla olacaktır.(10yıllık ödemelerde- 20 yi o yüzden bilmiyorum dedim)

keza artık kirası 0,05 paralık bir evi 10 paraya alabiliyorsanız da bu karlı bir yatırım olarak görünüyor. Çünkü ev fiyatlarında arazi/rant bedelinin yüksekliğinden dolayı kira oranları düştü.

Yani mantık daha doğrusu seçme şeması şöyle kuruluyor, daha kötü bir semtte ev aldığınız paraya daha iyi bir semtte kirada oturabilirsiniz. İşte burası tamamen sizin tercihiniz oluyor.
0
mete kudur
(26.01.18)
ev almak iyidir, ev bir yatırım aracı değildir(kendi fikirlerim ekonomi yatırım kaldırım falan anlamam), çünkü eskir, kiraya verirsin, yok emlak vergisi, yok kiraya verdiğin vergi, yok çatısı akar, asansörü bozulur, kombisi bozulur, kiracı 5 6 sene oturur, içi iyice yıpranır yeniden kiraya vermen için yaptırman gerekir.

ne zaman ev almak gerekir? eğer oturacaksan, işine okuluna, ıvırına zıvırına yakınsa almak iyidir, yoksa kiraya vereyim mantığı pek sağlıklı değil.
0
Photographer
(26.01.18)
Sansliysan 80 yil surecek omrun var. Yani aslinda hep kiracisin. Mulk sahibi olma durtusu insanin daha hayvandan kendini ayiramadigini gosteriyor.
0
tezek
(26.01.18)
"400 bin tl lik bir ev düşünelim. Kredi çeksek ayda 2 binden 20 yılda ödemesi bitiyor."

oturup hesaplamadım güncel faizleri ama, dediğin gibi olsa herkes bugün kredi çeker ev alır. yılda yaklaşık 25 bin 20 yılda 500 bin ödeyerek 400 bin lira kredi kullanabilsek, keşke. zira enflasyon %10dan fazla zaten. 20 sene sonra 2bin lira, biraz abartırsak, simit parası olur.

Öyle bir dünya yok. 400 bini 800 olarak filan öderiz, sanıyorum. hadi 700 olsun.

ki 100 bin peşin zaten veriyorsun. %20yi filan vermen gerekiyor, onun üstüne 300-400 neyse çekmen lazım. buna göre hesaplaman lazım.

kısaca 100 peşin verip 400 kredi çekersek ve 500 bin liralık ev alırsak, evet o ev, kirası 2bin lira civarında edecek bir ev olur -ankara için başka şehirlerde oranlar değişebilir. Ama ödediğimiz kredi 2bin olmaz 4bin olur :P insanlar genelde 10 seneden fazla kredi pek çekmiyor zaten. burası ABD almanya filan değil mortgage yok aslında bizde öyle 30 sene minik minik ödemek söz konusu değil. yani ev sahibi olmak kötüdür demiyoruz iyi tabi de öyle kira öder gibi olmuyor bizde o işler.

20 seneye göre düşünme 7-8 yılda bitirdi benim etrafımda herkes krediyi ben de 3 yılık kullandım. öyle 20 senelik hesap yapabilen bir millet değiliz biz, ekonomi de müsait değil. 3-5 sene sıkıp ödüyoruz genelde.

"Bu durumda kirada oturmanın avantajı nedir ?"
bence en büyük avantajı mobilite. çocuğunu okula yazdıracaksın mesela x mahallesinin okulu daha iyi, çat diye gidebiliyorsun çünkü artık sistem onu gerektiriyor. iş değiştirmeyi vb. şeyleri daha esnek düşünebiliyorsun.

çok zengin insanların başka dünyası var. ben ortalama insana göre şey ettim.

edit: ben 400 bine 800 ödersin derken az bile demişim. 700 zaten olmuyormuş. adam 440 için 950 ödendiğini yazmış. faizler baya oynamış.
0
niye ama
(26.01.18)
Ayda 2bin 500 kiraya oturdugun evi krediyle almaya kalkarsan aylik odemelerin 6-7bin olur.

Kira odeme gucunu sabit kabul edersek, ya iyi evde kirada oturacaksin, ya da lukslerinden feragat edip daha kotu bi evi satin alacaksin.
0
brkylmz
(26.01.18)
brkylmz +1, kredi için ödediğin parayla daha konforlu evde ya da semtte oturabilirsin. kendinden sonraki nesle mal mülk bırakma derdi olmayan için daha mantıklı, mesela ben sırf evim olmuş olsun diye tüm hayatımı "sefalet" içinde geçirmeyi tercih etmem, etmiyorum zaten.
0
Bruce
(26.01.18)
Özet geçiyorum, kira öder gibi bir mantık kredinin ilk yıllarında yok.

Kredi çekip aldığınız evin ilk 6 yıla kadar ki aylık ödemeleri kiradan fazla tutuyor, insanları korkutan da bu.

Ama bu 5-6 yılı atlabileceğine inanan ve başka harcmalarını kısıp kredi borcuna giren insanlar ileride rahtlıyorlar. Çünkü hem ödedikleri taksitler güncel kira bedeli kadar oluyor, hem de ödemenin biteceği günü bilmek iyi bir şey.

Kira ömür boyu bitmeyen taksittir, Allah her kiracıya ev sahibi olmayı nasip etsin.

Oturmalık ev için hesaplar başka, yatırımlık ev için hesaplar başkadır.

Dur üşenmeyeyim güncel bildiğim fiyattan yakın örnek vereyim;

200 bin liraya satılan ve kirası 900 TL olan bir daire örneği hesaplayayım size, fiyat sallama değil gerçektir.

%25 peşin vererek kredi çekelim, yani 50 bin ğeşin 150 bin kredi çekelim. Hemen güncel kredi hesaplarına bakalım.

120 ay (10 sene) aylık taksit tutarı 2.310 TL imiş (vakıfbank)

Kiraya bakalım;

1. yıl : 900 TL
2. yıl : 990 TL
3. yıl : 1090 TL
4. yıl : 1200 TL
5. yıl : 1320 TL
6. yıl : 1450 TL
7. yıl : 1600 TL
8. yıl : 1760 TL
9. yıl : 1935 TL
10. yıl : 2130 TL

Kira artışını her sene %10 hesapladım, bu orandan aşşağı düşmez en iyimser zam oranı bu.

10 sene boyunca aynı evde kiracı olduğunuzu varsaydım, ev değiştirdiğinizde kira rakamlarının daha fazla güncellendiğini her kes bilir.

Bu 10 yılda kiraya toplam 172.500 TL ödediniz, ve asla geri dönüşü yok.

200 bine aldığınız evin 10 sene sonra ne kadar değerde olacağı da ayrı bir hesap.
0
John Bloor
(26.01.18)
Benim yaşadığım şehirde ev fiyatları aşırı yüksek, kiralar uygun. Bu yüzden cesaret edemiyorum tam olarak.

Şuan oturduğum daire 2 yıllık, içerisi gayet yeni, iç dış yalıtımı olan bir daire. 2 yıl önce 180 bin liraya satılmış. Şuan aynı bölgede yeni yapılan muadili daireler, yalıtımsız olarak 220-250 bin lira arasına satılıyor.

kiralar ise 500-700 lira arası ki ben 600 lira kira veriyorum. farazi bir hesapla 10 yıl boyunca vereceğim toplam kira 100 - 110 bin lira arası bir şey.

Birikmiş bir param olsa koşarak ev alırdım ama. kendi evinde, kendi istediğim gibi evin tasarımını yapma özgürlüğü bile ayrı bir zevk sonuçta. eve şuanda çivi bile çakarken 2 defa düşünüyorum.

ama tamamen kredi ile benim bahsettiğim şartlarda ev almak çok sağlıklı gelmiyor bana.
0
akatreil
(26.01.18)
Herkes ödeme planlarından bahsetmiş. Ben de farklı bir tarafını söyleyeyim;

20 yıllık kredi ödemeleri, ekonomisi istikrarlı olan, alım gücünün yıllar içerisinde kendini koruduğu, çalışan haklarının gözetildiği ülkelerde mantıklı olabilir ancak bizimki gibi orman kanunları ile yönetilen ve yarın ne olacağını bilemediğiniz, ön göremediğiniz ülkelerde bence çılgınlık.

Böyle bir borç yükünün altına, mevcut şartlarınız önümüzdeki 20 sene boyunca iyileşerek devam edecek ön kabülü ile giriyorsunuz ama hatırlatırım ki burası Türkiye. Bu borç size, patronunuz tarafından "bu sene sana zam yok" dendiğinde küçük emrah gibi boynunuzu eğip söyleyeceklerinizi yutkunma olarak geri döner. iş yerinde çıkarılma durumunda boğazınızdaki yutkunamadığınız yumru olarak geri döner. tüm hayatınızı bu borca göre kurgulamanız gerekir.

Bu sistemi döndüren ana çarklardan biri de budur zaten. Boşuna bankalar bol keseden kredi dağıtmıyor, boşuna ev almanız, çocuk yapmanız özendirilmiyor.Bu çarkın içine bir kez girdiğinizde artık siz de başkalarının kararlarına tabisiniz. Sesiniz tamamen kısılmış olacak. Bu asla ev almak çok saçma, sakın ev almayın demek değil. Sadece arkasında böyle şeylerin de olduğunu hatırlatmak için söylüyorum. İnsanların bu denli ev almak isteme sebeplerinden biri de zaten kendilerini garantiye alma istekleri. Çünkü gelecekleri belirsiz. En azından kafalarını sokacakları bir yer bulunsun istiyorlar. Bu bile içinde bulunduğumuz şartların ne denli istikrarsız olduğunun göstergesi.
0
sarap dumani
(26.01.18)
Ben bunun için ayrıntılı bi excel tablosu hazırlamıştım. Kira götürüsü, paranın enflasyon ve faiz değerleri falan ve belli bir başa başa noktası çıkıyor. İsteyen olursa atarım.
0
[GODDARD]
(26.01.18)
2000 lira aylık taksit + hayvan peşinat vereceğime 1200 1300 aylık kira veririm peşinatı da başka bir şeye kullanırım.

Ev saçma geliyor bana.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.01.18)
tek avantajı kafanın daha rahat olması. yani borç yok, stres yok.
genel olarak rahat bir insansan, düzenli gelirin varsa ve kolay risk alabiliyorsan hiçbir avantajı yok.
sonuçta maliyet başabaş çıksa, hatta konut kredisi %10 daha maliyetli olsa bile 10-15 yıl sonra ev senin oluyor. ev sahibinin ağız kokusunu çekmiyorsun. ulan eve bi şey yaptırıcaz ev sahibi ne der, bu sene ne kadar zam dayayacak diye düşünmüyorsun. zırt pırt taşınma derdi yok vs.
ayrıca aldığın evi kiraya verip, farkını vererek yine istediğin evde kiracı olarak yaşabilirsin.
0
merhum
(26.01.18)
Ben de gerçek rakamlarla ornek vereyim. Ucuz bir evi (200 bin lira değerinde bir ev örneğin) satın almak mantıklı olabilir ama doğru durust bir ev almak isterseniz iş değişiyor.

Ornegin benim oturduğum ev 550.000 liraya satılıyor. Kirası ise 1800 lira. Bu evi satın almak için önce 110 bin lira peşinat veriyorsunuz, sonra da 120 ay boyunca yaklaşık 7000 lira ödüyorsunuz.

Yıllık kira artışını kabaca %10 alsak 10 yılda toplam 355 bin lira kira ödüyorsunuz. Mortgage ise toplam 950 bin lira oluyor.

10 yıl sonunda 550 bin liralık ev 950 bin lira eder mi? Kiralayan aradaki farkı biriktirdi ise elinde faiz getirisi hariç 595 bin lirası oldu, bu parayla aynısı olmasa da ev alabilir mi (peşin)? Gibi çeşitli soruları kendinize sorun. 10 yil boyunca kredinin yaratacağı stres falan bunlara hiç girmiyorum bile. Ev alanın odeyecegi vergi, tadilat masrafı gibi kalemleri de hesaba katmadım. Kiralayan gerekirse daha ucuz bir eve geçip tasarrufunu da arttırabilir.
0
orient blue
(26.01.18)
aylık faiz %1 civarında şu anda. bir kaç yıla önce 0,65-0,7 olduğu dönemler oldu. faiz maliyeti hesapları değişir o nedenle. bir de evin 550.000 bine satılık ilanı olması satılacağı anlamına gelmez. bence 1800 kira için 550 çok mesela. burda da evin kira çarpanına bakmak lazım.
0
merhum
(26.01.18)
Kooperatiften alır iseniz müthiş kazançlısınız.
0
photo85
(26.01.18)
@merhum aslında aylık kira 2500 civarında, ben eski kiracı olduğum için az ödürüyorum. Aynı evi konumuna göre 600e satan da var. Bu fiyatlara çok rahat satılıyor, o yüzden yazdım.

Satış fiyatı ve kira ücreti arasındaki oran çok bozuldu birkaç senedir.
0
orient blue
(27.01.18)
Zamanın ötesinden geliyorum.

@orientblue’nun hesabında yapılan evin kirası 25000 ev 5000000 lira oldu. Daha beş yıl taksit ödemeniz var, ve şuan hala 7000 lira taksit ödemesi yapıyorsunuz.
0
hayaletimsi
(29.09.23)
o dönem gözü karartıp alanlar kendi evlerine ayda 2bin 3bin kredi ödüyor. kredi köleliktir diyenler elalemin evine 15bin kira ödüyor.

bu ülkede romantik fikirlere yer yok, alıp geçeceksin.
0
brkylmz
(30.09.23)
yav kardeşim bu nasıl matematik?

30bin kirada oturuyorum. oturduğum ev 10 milyon tl.

3 milon peşinat versem, 10 yıl boyunca ayda 100bin liraya yakın para ödemem gerek. ne 3 milon peşinatım var, ne aylık 100bin tl param var.

ev almak her türlü mantıklı, ama çoğu kişinin kendi oturmak isteyeceği alabilecek parası/peşinatı yok.
0
tchuck
(30.09.23)
(21)

Erkek arkadaşınız/Eşiniz telefonunuzda ne diye kayıtlı?

balpolen
Ben isminle kayıt etmekten yanayım fakat erkek arkadaşım pek böyle düşünmüyor. Alışık değilim sevgi sözcükleri ile kaydetmeye, siz ne diye kaydettiniz?
Ben isminle kayıt etmekten yanayım fakat erkek arkadaşım pek böyle düşünmüyor. Alışık değilim sevgi sözcükleri ile kaydetmeye, siz ne diye kaydettiniz?
0
balpolen
(24.01.18)
Tanıştığımız günden bu yana Sevgilim
3.5 yıllık evliyiz.
0
cakabo
(24.01.18)
İkimiz de birbirimizin telefonunda isim soyisim olarak kayıtlıyız. Ama şirinli minnoşlu rehber fotoğraflarımız var.
0
kobuzchu kiz
(24.01.18)
Benim adım yazıyor valla onda gayet normal bence bunun için koyuyorlar o ismi zaten, neye bozuluyor insanlar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(24.01.18)
İsim soyisim.
0
anumegha
(24.01.18)
kız arkadaş için de cevap verebiliyor muyuz? izin varsa eğer ad soyad olarak kayıtlı. herkes ad soyad olarak kayıtlı zaten de sevgili olduktan sonra değiştirme ihtiyacı hissetmedim. onunkinde adım yazıyor sadece.

@cakabo, meraktan soruyorum direk sevgili olma, evlendirilme maksadıyla falan mı tanıştınız ya da tanıştırıldınız? ne bileyim hiç flört dönemi falan olmadı mı nasıl direk sevgilim diye kaydedebilirsiniz ki tanışıp numarasını yeni aldığınız bir insanı??
0
nrmnm
(24.01.18)
Şu ana kadarki bütün erkek arkadaşlarım ismi ile kayıtlıydı.
Başka türlü kaydedecek olsam da en fazla sevgilim falan diye kaydederim, çok tatlışlı aşkitolu hitaplar hoşuma gitmiyor.
0
buff
(24.01.18)
anne baba dahil herkes ad soyad bende. rahat edemiyorum başka bişey yazınca. hiç sevgilimi de balım böceğim diye kaydetmedim.
0
elorelia
(24.01.18)
11 yıldır ilk ismiyle kayıtlı. Eşim, annem, babam ve kardeşim ilk isimle, onların haricinde herkes (yakın akrabalar dahil) isim ve soyisim olarak.
0
fotrsapka
(24.01.18)
Ben de eski sevgilimi adı ve soyadıyla kaydetmiştim. Çok kısa, atıyorum "Ali Yaz" gibi bir ismi olduğu için kendisini zaten "aliyaz" diye çağırıyordum.
0
sopiro
(24.01.18)
Hep isimle kaydettim
0
kuehles blondes
(24.01.18)
Adi :)
0
Traveller
(24.01.18)
Ben ismiyle kaydediyorum(er kişiyim). Sonradan telefonumla oynarken değiştirmesine birşey demem.

Ama karşı tarafta adımla kaydediliyorsam birşeylerin yanlış olduğunu düşünürüm.


Acı ama gerçek yaklaşımım bu.
0
mete kudur
(24.01.18)
ilk başlarda cicili bicili bişiydi şimdi kocam diye kayıtlı.
0
sta
(24.01.18)
ismi = xyz olsun. xyzciğim diye kayıtlı, er kişisiyim.
0
contavolta
(24.01.18)
ikimiz de isimle kayıtlıyız. isminden daha muhteşem bir şey var mı, YOK <3
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.01.18)
oo butun kizlar toplanmis. Ben minnosum diye kaydediyorum hep.
0
eksimeksi
(24.01.18)
Herr Müller diye kayıtlı.
0
velvetmorning
(24.01.18)
rehberdeki herkes ad soyad olarak kayıtlı.
0
ravenudon
(24.01.18)
McDreamy
Yanında da kalpler var
0
mutlusismankedi2015
(24.01.18)
askimovic
0
nonik
(24.01.18)
Ad Soyad <3 olarak kayıtlı
0
roket adam
(25.01.18)
(12)

Filmleri seyrettikten sonra not almamla ilgili

Cursed Chico
Bir belge var. Oraya seyrettikçe yazıyorum filmi. Şurası etkiledi. şu oyuncu var. Konusu şu. SOnra da internetten yorumlara bakıp ilginç bilgi vs varsa onları da yazıyorum.İlerde hangi filmi seyrettiğimi unutursam dönüp bakayım diye, hangilerini seyretmişim. Ya da 1950 ispanyasını anlatan film seyr
Bir belge var. Oraya seyrettikçe yazıyorum filmi. Şurası etkiledi. şu oyuncu var. Konusu şu. SOnra da internetten yorumlara bakıp ilginç bilgi vs varsa onları da yazıyorum.

İlerde hangi filmi seyrettiğimi unutursam dönüp bakayım diye, hangilerini seyretmişim. Ya da 1950 ispanyasını anlatan film seyrettin mi dediklerinde belki ordan bakarım ama böyle duurmlar olmadı hiç.

Sadece yazarken üste çıkıp bakıyorum neleri seyretmişim. Bazılarını unutmuşum bile seyrettiğimi.

Biraz zor oluyor film seyrettikeç yazmak. Vakit alıyor.

Aynı şeyi kitap dizi için de yapıyorum ve tiyatro. Onlar o kadar sık bitmediği için daha rahat da. Fİlm en kolayı.


Buna benzer davranışlar yapan var mı? Bu yaptığım şey hakkında eleştrileriniz neler? Bİr tarafım çünkü çok saçma, boşver yapma diyor.
0
Cursed Chico
(18.01.18)
Çok iyi yapıyorsun, bence devam et. Kitap için yaparsan Goodreads de kullanabilirsin.
0
whoosie
(18.01.18)
Sizi mutlu ediyorsa bize laf dusmez.
0
a summer day
(18.01.18)
İzlediğim filmleri bir süre sonra hatırlayamadığım için 1 yıla yakındır küçük bir not defterine yazıyorum fakat son zamanlarda ona da yazmayı unutuyorum=) keşke daha önce aklıma gelseydi diye hayıflanıyorum, hiç saçma değil bence.
0
mslny
(18.01.18)
ayrıntıya girdiğinden dolayı her anı kaydetmek zor geliyor olmalı.
filmlerden pek değil ama sık olmasa da not olarak çeşitli tv programlarındaki konuşmacıların sözlerinden ve kitaplardan (araştırma inceleme tarih genel kültür türünden) bazı alıntılar yaparım.
0
1adam
(18.01.18)
bence sacma degil hic. iyi yapiyorsun. film icin yapmiyorum ama swarm uzerinden yaptigim check inlerin amaci bu oluyo bende.
0
kuehles blondes
(18.01.18)
kitap için: goodreads
film için: letterboxd
dizi için: trakt.tv
0
steve rogers
(18.01.18)
Ben de yapıyordum. Film, kitap, botanik vb. bi çok konuda yaptım. Not almak gibi oluyor, yazarken bi daha düşünüyorsun, değerlendirmeler yapıyorsun, dönüp bişi aramak kolay oluyor. Gittiği yere kadar devam et bence.

Ben bilgisayar patlayınca moralim bozulup bırakmıştım. Yedekleme yapmak şart.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.01.18)
iyi yapıyorsun tabiki de yazmak kaynak bırakmaktır. Bence dünyadaki herşey kayıt altında ve sürdürülebilir olmalı-keza olsaydı şimdi çok daha gelişmiş hayatlarımız olurdu, ya da çakılmış. ikisi de aynı şey.

Ama ben şahsi olarak yazmanın hissedilen duyguları yansıtmadığını düşünüyorum, yazmak köreltiyor. bilinçsizce 3.şahısa dönüştürüyor. Yazarken ne kadar dikkatli ve özenli davranırsan o kadar yabancılaşıyor. Ya da bende öyle oluyor.

his, düşünce çok hızlı akan şeyler. kendini kaptırınca(yoğunlaşınca) bütün enerjini emerek gerçek yaşamında hızına yetişemeyeceğin bir silsileyle gelişiyor ve devam ediyor. Ama yazıya dökmeye kalktığında fiziksel hareket kabiliyetin yüzünden engelleniyor o duyguların ve koptuğu anda geri dönülemiyor.

Beyin tuhaf bir organ. öyle kol-bacak gibi değil.

Mesela şimdi, telefon çaldı ve buraya ne yazdığımı ne yazacağımı unuttum. Önemini de yitirdi. Bir de aklıma geldi, birilerinin kitaplar hakkında kitaplardan alıntılarını yazması; okuyan açısından güzel birşey. çünkü betimlemeleri biraz da olsa hafifletip hap bilgi haline getirebiliyor. Ama kendi yaklaşımını yazması ''instagram'' gibi birşey, herkesin çirkin poposuna-fikrine maruz kalınıyor 2 satır kayda değer birşey okuyabilmek için. Yazmak ya da okumak çok yüceltiliyor. bu son söylediğimin konuyla bir ilgisi yok ama yine de belki birilerine faydası olur diye şunu da eklemek istiyorum; ''10 tane kitabı birer kere okuyacağınıza iyi bir kitabı 10 kere okuyun'' ben sanırım d.cündioğlundan duymuştum. Çok da anımsamıyorum.
0
mete kudur
(18.01.18)
Kim oynamis vs yazmak bence gereksiz de, filmle ilgili neler yazilmis bakmak ve kendin de yorum yapmak istiyorsan mubi'yi kullansana?
0
common of demons
(18.01.18)
Güzel bir sey. Ben bunu yillar once bir forum sitesinde yapıyordum oyle. Kiz bile dusmustu oyle ohom ohom.
0
i m sick tired
(18.01.18)
goodreads, imdb, icheckmovie kullanıyorum da kaydetmekiçin. bunlar bugün var yarın yoklar. o yüzden dökümanlara yazıyorum.

Özel şeyler odluğu için, ne bileyim filmdeki çocuğun ölmesi bana şunu hatırlattı gibi, online olarak paylaşmak istemiyorum. O kadar sanatsal ve düzgün de yazmıyorum. buraya yazdığım gi bi. anl am bozukluklarıyla dolu.


mesela arada filmde anlamadığım yerler oluyor, burda soruyorum. cevap gelince yazıyorum flan.(git: )
0
🌸Cursed Chico
(18.01.18)
kitapları ben de altını çizerek okuyorum ancak not alıp bunları bir word dosyasında saklamak benim de hayalim. eleştirilecek bir yanı yok çok iyi yapıyorsun devam et böyle :)
0
burya
(18.01.18)
(4)

the o.c ve medcezir izlemiş olanlar

blue eyes white dragon
türk olanı, yabancı olandan kopuk mu? yoksa birebir mi? the o.c izlenir mi?
türk olanı, yabancı olandan kopuk mu? yoksa birebir mi? the o.c izlenir mi?
0
blue eyes white dragon
(17.01.18)
medceziri izlemedim. the o.c izlenebilir.
0
sutlu nescafe
(17.01.18)
Spoiler vermek istemediğim için, sadece birebir değil diyebiliyorum.

Med cezir The o.c'ye göre daha romantik.
0
mete kudur
(17.01.18)
Medcezir izlemedim ama Oc'yi zamanında severek izlemiştim. Gayet sıcak, eğlenceli bir diziydi. İzlenilir.
0
eazy
(17.01.18)
müzikleri için bile izlenebilir.
0
lesemajeste
(17.01.18)
(5)

İnstagramdan eklim mi öküz gibi

brad pitt
Hayır napıcan yani, tek değil, ismini bulmuşsun, ya arkadaşı ya arkadaşlarıyla hep. Kapacaklar yakında. Ne yapabilirsin ki.
Hayır napıcan yani, tek değil, ismini bulmuşsun, ya arkadaşı ya arkadaşlarıyla hep. Kapacaklar yakında. Ne yapabilirsin ki.
0
brad pitt
(11.01.18)
Ekle ama beğeni, yorum, mesaj v.s ile yüklenme. başka bi' şekilde dikkatini çekmen lazım. Diğer türlü başkaları kapmasa bile sen kapamazsın-elinde patlar. Sonra üzülürsün, insanlar üzüldüğünde ben de üzülüyorum. gerçekten.
0
mete kudur
(11.01.18)
sen brad pitt'sin büyük düşün :)
0
hosein
(11.01.18)
Ekle tabiki
0
powerpufgirl
(11.01.18)
ekle, sonra selam ver. üç beş dakika kısa bi konuşma geçer belki. sonra hiç bişi yapma. merak edip konuşursa konuşur, konuşmazsa boşver zaten.
0
moratoryumkisilik
(11.01.18)
ben bi kaç ay önce ekledim kabul etti. peşinden bi hikaye üzerinden mesaj attım. sonuç hüsran. oysa tanısa çok severdi asşfjlsa
0
spirit crusher
(11.01.18)
(8)

Freelancer developerlar - adam saate kaç lira yazıyorsunuz?

tchuck
merak ettim de;uzmanlık alanınız,tecrübe yılınız,bir de yanına adam saatinizi yazarsanız (aralık olarak da olabilir) şöyle bir yoklayalım.bir iki arkadaştan çok uçuk rakamlar duydum da, bu işin piyasasının bu kadar yüksek olduğunu düşünmüyorum açıkçası. zaten sizden de aynı rakamlar çıkarsa "vay ana
merak ettim de;

uzmanlık alanınız,
tecrübe yılınız,
bir de yanına adam saatinizi yazarsanız (aralık olarak da olabilir) şöyle bir yoklayalım.

bir iki arkadaştan çok uçuk rakamlar duydum da, bu işin piyasasının bu kadar yüksek olduğunu düşünmüyorum açıkçası.

zaten sizden de aynı rakamlar çıkarsa "vay anasını" diyeceğim.
0
tchuck
(09.01.18)
Isleri nereden buluyorlarmis ki?
0
midilli35
(09.01.18)
danışmanlık ücreti altında

.net için saati 150
sql için de saati 300

çalışan tanıdıklarım var.
0
qobel
(09.01.18)
full stack developer (mean stack, go, java (spring framework))

400

android

450
0
bedbed
(09.01.18)
Ben ya yazılımcı değilim yorum yapmazsam ölecektim, ölmeyeyim diye geldim; zamanında bilgisayar mühendisliği okumayan aklıma söverken bu cevapların da ortalamayı yansıtmadığına inanmak istiyorum.

hayır yani yakıtlı pilotlu helikopterin 1/4 fiyatına çalışıyor arkadaşlarımız. Ve sanırım istatistiksel olarak b.m'leri özel pilotlardan daha fazla iş bulabiliyorlardır.

bir de helikoptere binmeye lüks derler. Ben bu arkadaşlarımızın yerinde olsam, halısahaya bile helikopterle giderim(görgüsüzüm) hayır n'olacak yani günün 2 saatini ulaşım için çalışır zamandan ve konfordan huzura ererim. Helikopter çok rahat bi' ulaşım aracı bildiğiniz gibi değil.
0
mete kudur
(09.01.18)
hele soluklan şunu bi izle yiğidim: www.youtube.com

@mete

bak ben kendi olayımı sana ispatlayayım. adamlar bu danışmanları öyle senin aklına gelen crud işleri için değil. işin içinden çıkamadıkları durumlarda, özel durumlarda çağırır. yani adam salak değil projeyi baştan sona danışmana yazdırıp da günlüğüne 1500/3000 bin vermeye. ayrıca ülkede o paranın çoğu da vergiye gidiyor bunu bil.
0
qobel
(09.01.18)
Yazılım mühendisliği dersinde yazılımın fiyatlandırması ile ilgili bir konu başlığı vardır.

Yazılımı fiyatlandırmak çok zordur.

Kod satırı üzerinden adaletli bir fiyatlandırma olmaz. Çünkü aynı işi yapacak çok daha az sayıda satır yazılabilir. Suistimal edilebilir.

Çalışma saati üzerinden fiyat belirlemek adil olmaz. Yeteneksiz insan daha çok kazanır. Bir işin kaç saatte bitebileceği kişiden kişiye değişir.

Bu nedenle yazılımın fiyatı, "müşterinin vermeye razı olduğu en yüksek miktardır"

Ben fiyat verirken alternatif çözümler üzerinden giderim. Uzmanlık alanım otomasyon sistemleri, otomatik karar veren yönetim yazılımları. Scada değil, biraz ötesi.

Fiyat verirken 'bu işi ben yapmasaydım başka nasıl çözülürdü? Maliyeti ne olurdu' diye ön hesap yaparım. Bu maliyetin %60-%80 gibi bir miktarı kabul görür, müşteri bu işi yaptırmaya razı olur.

İşi yapıp yapmamaya da şöyle karar veririm. Maaşlı bir işim var. Günde 9 saat çalışıyorum. Saatlik ücretimi biliyorum. Fakat yoğun iş saatlerinin ardından dinlenmem için gerekli olan boş vaktim değerli. Saatlik ücretimin 2-3 katı kadar daha yüksek fiyat belirlerim.

Kendimi çok zorlamadan haftada 10 saat kadar freelance işlere zaman ayırdığımı düşünelim. Ayda 40 saat freelance çalışabilirim. Yani freelance ile aylık kazanabileceğim en yüksek miktar belli.

Müşterinin istediği işi istediği sürede yetiştirebilirmiyim ona bakıyorum. Müşterinin ne kadar vermeye razı olacağını hesaplanmıştım. Yaptığımda benim saatlik ücretimin karşılığına değecek bir iş olup olmadığına da bu miktar ile karşılaştırma yaparak karar veririm.

Somut örnek verelim. Örneğin otomatik bir stok sistemi isteniyor. Müşteri kendi imkanları ile basit bir şekilde plc ye bağlı basit bir Hmi kullanabilir. Diyelim ki bir hmi 5000 tl.

Ben yapacağım işin hmi ile yapılabilecek kısmına 4000 tl den fazla isteyemem. 2000 tl ye de pc satın alacak. Yazılımın baz haline 4000-2000=2000 tl den fazlasını isteyemem.

Ufak tefek raporlar mutlaka istenir. 3 iyidir 3 raporu hediye ederim. ama unutmayın, rapor başına fiyat belirlemezseniz proje dipsiz kuyuya döner asla bitmez. Rapor hmi ile yapılamaz. Çok daha kolay iş olmasına rağmen rapora daha fazla para isterim. Ekstra rapor başına da 500 - 750 lira lira civarı makul bir değerdir.


Yani piyasa fiyatı diye net bir miktar yok. Sizin deneyiminiz, yetenekleriniz ile orantılı olarak yükselebilecek ve müşteriyi boğmayacak, başka alternatiflere yönlendirmeyecek miktarları zamanla belirlemeye alışırsınız.
0
keltox
(09.01.18)
Arkadaşlar bu arada fazla düşündüğüm fiyat 250tl saatti. Ben 100-150 arası alıyorum saatlik.

Ama sizinkileri okuyunca fiyatı normal buldum.

Pho developer 150tl diye ben ekleyim o zaman
0
🌸tchuck
(09.01.18)
@keltox,

bu söylediklerine de acayip katılıyorum. ben her zaman bir insana saat verirken o işin yapılma süresini düşünürüm.
yani gidip süreçte yaşanan bugı, benim kotaramadığım bir case'i veya o işi yapmayı öğrenmek için harcayacağım süreyi projeye dahil etmem.

örnek vermek gerekirse; panel üzerinden bir cv doldurulacak ve kişiler pdf upload'u ve video upload'u yapabilecekler. ben buna atıyorum; 6 saat süre verirsem bu işin kodlanma süresidir. "pdf'i upload ettirirken şöyle bir sorun yaşadım. video formatı gereği şöyle bir hata aldık o yüzden iş 5 saat uzadı" demem veya bu ihtimallere göre süre veremem. işin "yapılamamasına sebep" olan bilgi eksikliği müşteriden kesilmemeli diye düşünüyorum.

ama tabi bunu müşteri nasıl anlayabilir? ya kendi yazılımdan anlıyor olmalı ya o kadar çok yazılım işi yaptırmış olmalı ki "ulan bu işe 10 saat yazmışsın, 3 saatlik iş bu kardeşim." diyebilmeli ya da kadrosunda bir yazılımcısı olmalı.

mesela bir panel işi vardı.
adam paneli yazmış; panele aynı isimde iki dosya yükleyemiyorsun (kendi rename yaptırmıyormuş dosyayı), yüklediğin dosyada türkçe karakter veya boşluk varsa sistem hata veriyor, hiçbir fotoğraf resize edilmiyor vs. vs. gibi sorunlar vardı. şimdi bu adam bunların hepsini yapmak zorunda, gidip bunlara ekstra süre yazamaz yani. zaten işe dahil mevzular bunlar. yapamamış, becerememiş veya akıl edememiş olması müşteriye yük olarak bindirilemez.
0
🌸tchuck
(10.01.18)
(4)

ücretsiz android oyunları var mı severek oynadığınız?

for day to break
s.b.?
s.b.?
0
for day to break
(08.01.18)
tank
0
mete kudur
(08.01.18)
mortal kombat x
candy crush soda saga
airline manager 2
0
milamber
(08.01.18)
clash royale.
0
windowsguvenlikduvari
(08.01.18)
Kasap Asmaca! Ama şu an beta.

The homeless diye çok hoş bir oyun var, çok seviyorum ben.
0
rahip janick
(08.01.18)
(14)

Hayatımda hiç yılbaşı kutlamadım

uyusam iyi olur
Ve hiç parti vs. gitmedim. Otdan bir farkım var mı sizce?
Ve hiç parti vs. gitmedim. Otdan bir farkım var mı sizce?
0
uyusam iyi olur
(30.12.17)
Normal olan sensin. Belli yaştan sonra ne kadar boş işler olduğunu anlıyor insan. Sen erken anlamışsın.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(30.12.17)
hayatım boyunca tatile çıkmadım.
hayatım boyunca konsere gitmedim.

bence bunlar abes değil, bilakis.
0
regardless of what they say
(30.12.17)
kendini nasıl hissediyorsan osun. yılbaşı kutlamamak kimseyi ot yapmadığı gibi kutlamak da kimseyi "cool" yapmaz. benzer şekilde; yılbaşı kutlamayı "boş iş" olarak görüp yılbaşında hiçbir şey yapmamakla gurur duymayı da sağlıksız buluyorum. bunlar kişinin hayatında bir şeylerin eksik olduğunun, kendini ispatlamak zorunda hissettiğinin göstergesi benim gözümde. takılmayın bu kadar. eğlenmek mi istiyorsunuz? eğlenin. istiyorsunuz ama ortamınız mı yok? e sağlık olsun abi, olduğu zaman eğlenirsin. nedir yani amk yılbaşı işte, 2-3 gün tatil var, insan biraz daha farklı hissediyor, belki sevdikleriyle geçirmek istiyor o günü. belki dışarı çıkıp dağıtmak istiyor, belki oturup yalnız geçirmek istiyor, belki hiç mi hiç önem atfetmeyip uyuyarak giriyor. bu kadar kasmaya değecek konular değil. nasıl mutluysanız, nasıl hissediyorsanız öyle yapın. kompleksli insanların baskısıyla, yargısıyla hareket etmeyin.

yani şimdi ben yılbaşı kutlamaya "boş iş" demeyi de anlamıyorum. niye boş abi? insanların ertesi günün tatil olduğunu, yeni bir yıla başlayacaklarını bilerek sevdikleriyle vakit geçirmek istemesinin nesi boş? hiçbir şey yapmayınca neden daha "dolu" oluyor ki? ben bu zihniyeti anlamıyorum. ne istiyosanız, nasıl iyi hissedecekseniz onu yapın, başkalarının ne yaptığı neden bu kadar ilgilendiriyor ki?

muhafazakar ailede büyümüş, duyuru sahibinin deyişiyle "ot" gibi bir ergenlik geçirmiş; sonra laiklik, ateizm ve cehape zihniyetinin etkisiyle party boy olmuş birisi olarak iki ucu da gördüm. daha doğrusu, hangisini istediğimi düşündüm ve ona göre tarafımı seçtim. yılbaşı kutlamazken de aynı insandım, şimdi de aynı insanım. 31 aralık gecesi evde oturup mandalina yemekle alkol alıp dans etmek arasında temelde hiçbir fark yok. canım neyi istiyosa, o gün nasıl iyi hissedeceksem onu yapıyorum aq. bu kadar kasmaya gerek yok.

ayrıca içini rahatlatacaksa şöyle bi' şey söyleyeyim: donanımıyla, kültürüyle, birikimiyle duyurunun tamamını donunda sallayacak insanlar tanıyorum. evde oturacaklar yılbaşı gecesi. bu insanlar kutlasaydı ekstra "cool" olmayacaklardı. kutlamamaları da onların değerinden, karizmasından bir şey götürmeyecek. zaten yılbaşında eğlendiği için daha değerli veya iyi hisseden birinin hayatında ciddi sorunlar vardır. bunların sizi etkilemesine izin vermeyin. içinizden nasıl geliyorsa, nasıl daha iyi hissedecekseniz öyle yapın. dikkate almaya değecek mevzular bile değil.
0
der meister
(30.12.17)
@der meister kanka hem ortam yok hem de mümkün değil keşke olsa.
Yılbaşı kutlamak derken absürt bişey gelmesin aklınıza. Arkadaşlarla gecelere kadar takılmadım bile. Lanet olsun bir takım baskılar.
0
🌸uyusam iyi olur
(30.12.17)
canın çılgınca partilere katılarak kutlamak istiyor da uygun ortamlara giremiyorsan o sıkıntı ama yılbaşı kutlamamak senin tercihinse gayet normal bir durum.
0
nrmnm
(30.12.17)
yaş kaç hacu? 20-21'i geçmediyse dert etme. ben de öyle ortam hayvanı değilim ama belli bir yaştan sonra her şey çok değişiyor, onu rahatlıkla söyleyebilirim. yani 18-19 yaşındaysan canını sıkma. şimdi sen "gençliğimin zirvesindeyim ama dışarı çıkacak arkadaşım bile yok" diyosun belki ama yok öyle bi şey, daha önünde kocaman bi hayat var, elbet böyle kalmayacaksın.

20-21'den büyüksen, yine dert etme. ortam bulmak, arkadaş bulmak her zaman kolay olmuyor. canını sıkma. bugün yoksa yarın olur. kaldı ki gireceğin ortamın, edineceğin arkadaşın sana mutluluk vereceğinin garantisi de yok. instagram'da, facebook'ta herkesin mutlu olduğuna bakma. hepimiz kendimizi iyi göstermek istiyoruz. hiçbir şey siyah veya beyaz değil. güzel arkadaş ortamı sonsuz mutluluk, müthiş eğlence getirmiyor yani illaki. benzer şekilde, arkadaşsız veya ortamsız olmak da dünyanın sonu veya eşi benzeri olmayan bir mutsuzluk değil. kimse yoksa kendi kendine mutlu olmaya çalış. sevdiğin bi film izle, o güne özel farklı bi şey yap. ben geçen çakmağı yakıp ateşi yaladım mesela, dilim yandı amk. ilginç bi deneyimdi. yan masada oturan çiftin bakışını asla unutamayacağım. göz göze geldiğimizde gayriihtiyari el ele tutuştular sjfjfkl.
0
der meister
(30.12.17)
yok bence.
0
doxanikee
(30.12.17)
@der meister 23üm. Bu sene sanki 6 ay ömrü kalmış insanlar gibi bişeyler yapmak istiyorum amma olmuyor. Antidepresan ve hemen ardından içtiğim kahvenin etkisinden olabilir. Gerçekten arkadaş edinmekte ve sürdürmekte zorlanıyorum. İnsan tüm kankalarını lisedeyken bulmalıymış bunu farkettim. Üniversite arkadaşlarımda iyi zaten pek arkadaşım yok ama birisiyle gerçekten kafa dengiyiz ancak okuldan sonra yollarımız ayrılacak gibi.
Sanki herkes çok eğleniyormuş da bir ben öyleymişim gibi geliyor ki bence doğru bu düşüncem.

Senin canın çok sıkılmış yav ben henüz ateşi yalamadım. Ama her an yapabilirim aklımda bulunsun.
0
🌸uyusam iyi olur
(30.12.17)
ben çok kutladım ve inan bir çoğunu hatırlamıyorum. dolayısı ile kaybın yok dostum.
0
bruceandwayne
(30.12.17)
aynı yaştaymışız. abi bakma benim de böyle anlattığıma. düne kadar dünyanın belki de en mutsuz, en arkadaşsız insanıydım. sana tek diyeceğim şudur: önüne bak, ümidini kaybetme ve hayatın her zaman böyle kalmayacağını bil. o yüzden sen de yerinde durma. öyle klasik spor yap, şehrindeki etkinliklere katıl gibi ezbere sikimsonik tavsiyeler vermeyeceğim. sadece "hiçbir şey aynı kalmayacak" düşüncesini oturtmak bile seni büyük oranda rahatlatır psikolojik olarak. iyi hissettiğinde zaten hayatın da iyileşir. hala çok gençsin, çok genciz. can sıkacak bi durum yok. kesinlikle yalnız değilsin. kaldı ki iyi arkadaş bulmak, birileriyle kaliteli vakit geçirmek de öyle kolay bulunan şeyler değil; yani asla "herkeste olan bende yok" şeklinde bir düşünceye kapılma. sen normal bi insansın, herkesin gerisinde kalmış acınası biri değil. canını sıkma. pozitif ol. yılbaşı da kutlarsın, iyi arkadaş da edinirsin. yeter ki kendini salma, kendine değer ver. sonuç olarak sen sen olmadığın, kendini iyi ve güvenli hissetmediğin müddetçe ne yaptığının hiçbir önemi yok, her türlü mutsuz olursun.
0
der meister
(30.12.17)
doğum günü, yıl dönümleri, milli bayramlar, işyeri partileri, mezuniyet, balo, yılbaşı vs. birine veya hiçbirine değer vermeme özgürlüğüne sahipsin.
0
sporty
(30.12.17)
bir şeyin yargılanması için öncelikle taleplere bakmak gerekiyor.

Şöyle düzelteyim; mesela yalnızlık güzel birşey midir ? sorusunun cevabı; eğer bilinçliyse güzeldir. Kontrol edemediğin bir yalnızlığın varsa ise dünyanın en berbat şeyidir(yalnızlık Allah'a mahsus). hatta işkence tekniklerinde bu konu tonla işlenmiştir.


Yani, bu yılbaşıı, partyboy v.s muhabbeti de tamamen; ''ihtiyaç'' kavramıyla alakalı, eğer gitmek istiyor da gidemiyorsan problem. Ama zaten hiç gitmek istemediysen bir eksiklik değil.

Bir de genel yaklaşım var; versen nefessiz şeyapacak insanların ulaşamayınca ''amaaaan onlar da boş işler'' demesi genel bir yaklaşım, (bkz: pis gurur)

Yani konunun temeli, isteyip istememekle alakalı, eğer partiye gitmek yılbaşı kutlamak istiyorsan bi' dene. Ama yok abi, ben şu an içinde durduğum yerden dolayı zamanım yok diyorsan zaten ihtiyacın yoktur.

Bu hayatta insan öncelikleri hamlelerini belirler. Yani önce bi' kendi önceliğine bak, ondan sonra gitmek istiyorsan da bi' dene. İstemiyorsan zaten problem yok, otlukla bir ilgisi de yok, hatta istemeyen adam için, partici çocuklar ot gibi yaşıyordur. Olayın tersi de mümkün.
0
mete kudur
(30.12.17)
açıkçası güzel kardeşim partiye gitmemek sana acı, elem,keder, ızdırap veriyorsa bu bir ihtiyaçtır git eğlen :D
0
regardless of what they say
(30.12.17)
bin tane sınava girip çıkıyoruz, proje hazırlıyoruz, işe gidiyoruz, koşturuyoruz; sevdiklerinle bir araya gelip bir şeyler yiyip içmek, müzik dinlemek, dans etmek, hayatın stresini geride bırakıp eğlenmek çok güzel. ama kimi yalnız kalarak veya hiçbir şey yapmayarak mutlu oluyorsa bu da normaldir, seçimdir, kişilik özelliğidir. değil mi?
0
hadi ya la
(30.12.17)
(25)

estağfurullah diyen bir kişi hakkında düşünceler

Bruce
konuşma esnasında estağfurullah kelimesini kullanan birinin muhafazakar ya da islamcı ya da akp'li kesimden olduğunu düşünür müsünüz? sadece bu kelime üzerinden soruyorum, kelimenin kafanızda yarattığı imajı merak ediyorum; ya da böyle bir imajı yok mu diyorsunuz?biliyorum birini söylediği tek bir k
konuşma esnasında estağfurullah kelimesini kullanan birinin muhafazakar ya da islamcı ya da akp'li kesimden olduğunu düşünür müsünüz? sadece bu kelime üzerinden soruyorum, kelimenin kafanızda yarattığı imajı merak ediyorum; ya da böyle bir imajı yok mu diyorsunuz?

biliyorum birini söylediği tek bir kelimeye göre etiketlemek doğru bir hareket değil, benim söylemek istediğim de tam olarak o değil zaten. mesela "bu kelimeyi kullanan biri kesinlikle ateist değildir" gibi düşüncelere vardırır mı kullanımı, onu merak ediyorum.
0
Bruce
(29.12.17)
Düşünmem. bence böyle bir imajı yok.

Bana göre, dinsiz kişiler de kullanabilir böyle kelimeleri. Toplumda çok yer edinmiş ve alçakgönüllülük ifadesi olarak yaklaşıyorum ben bu kelimeye.
0
mete kudur
(29.12.17)
Yani aslında kullanıldığı şekle göre tabii muhafazakar anlamı olabilir ama bazı kalıp hallerini ben de azılı ateist olarak kullanıyorum, zira tam uyuyor. Atıyorum yaşça büyük biriyle muhabbet ederken "biz de yaşlıyız tabii artık" fala gibi bir şey dediğinde oraya tam oturan kalıp bu :)
0
whoosie
(29.12.17)
Bana fonetik olarak çok sevimsiz geliyor ve evet muhafazakâr bir tınısı var. Ama Türkçe karşılığı yok sözcüğün, nadiren ben de kullanıyorum. Çok kullanan biri için muhafazakâr önyargısı oluşturabilir bende, özellikle yaşı çok büyük değilse.
0
kobuzchu kiz
(29.12.17)
Hayır, o kelimelerden biri değil bence.
0
nopnog
(29.12.17)
Hayır. Dini inanç, siyasi görüşten bağımsız herkesin kullandığı bir kelime bu. Daha doğrusu, "Bu kelimeyi kullanmaktan kaçınayımda beni dinci filan sanmasınlar." kategorisinde bir kelime değil. Mesela, hamdolsun böyle bir kelime bence, birisine nasılsın diye sorup hamdolsun iyiyim diye cevap alıyorsam, o kişinin muhafazakar dinci tayfadan olduğuna kanaat getiririm.
0
battal gemalmaz
(29.12.17)
Küçüklükten ve çevreden gelen alışkanlıklar bunlar.
Çok sık olmasa da kullanırım.
Bazen bir şey olur ağzımdan "inşallah" çıkar mesela bunu söyledikten sonra ben bile garipsiyorum.
Bunun gibi birkaç şey daha var kullandığım kendimden yola çıkarak kullananlarla ilgili de böyle düşünceler belirmiyor kafamda.
0
mutekebbir
(29.12.17)
Düşünmem. Ben de kullanıyorum çünkü. Muhafazakar değilim..
0
elorelia
(29.12.17)
"inşallah, maşallah, allah allah(şaşırma)" gibi kelimelerden farklı olduğunu düşünüyorum estağfurullahın, diğerleri cümlede anlam tamamlamak için, eşlikçi şeklinde kullanılıyor ve bu yüzden insanların kulağına takılmadan geçmesi normal. ancak estağfurullah daha direkt bir anlam içeriyor ve söylendiği gibi türkçe karşılığı yok. ayrıca kobuzchu kiz'ın belirttiği gibi fonetik açıdan "çok arapça". bu yüzden dikakt çekiyor ve üzerine düşünülüyor olabilir mi diye merak ettim.

ben çok kullanmak durumunda kalıyorum, yerine göre estapitipiti diyorum ama her duruma da uymuyor bu. bu yönde bir geri bildirim almadım, çok umursadığımdan da değil ancak genel bir mutabakat var mı diye sormak istedim; hepinize teşekkür ederim.
0
🌸Bruce
(29.12.17)
ateistim. ben kullanıyorum bu kelimeyi. içinde yaşadığınız kültüre ait kelimeler ister istemez dilinizde yer ediyor. dindarlıkla bir alakası yok haliyle.
0
synesthesia
(29.12.17)
yahu her şeyi etiketletme, fişleme huyu edindik toplum olarak buna çok üzülüyorum aslında.

ben de kullanıyorum ama bu benim (atmosferik) agnostik deist olduğum gerçeğini değiştirmez
0
rapon
(29.12.17)
bi ateist olarak ben de kullanıyorum. durduk yere çoşkür, rabbim, pismil, inş vs de kullanırım. inceden inceye ironi ve sarcasm niyetiyle yapıyorum bunu. karşımdaki insanın tek bir hareketine göre onu yargılamaktan kaçmaya çalışıyorum bazı özel durumlar dışında. misal, bir hayvana zarar verirse benim için insan değildir.
0
washe
(29.12.17)
Yok, bu kelimeyi kullanan kişi ateist/dinci/yobaz değildir (veya tam da öyledir) gibi kesin yargılara varamayız çünkü ülkemizde insanlar kelimeleri bilinçli kullanmıyorlar. Pek çok ateist valla inşallah gibi şeyler söyler mesela. Yani estağfurullah kelimesi bence bu anlamda bir mihenk oluşturmaz.
0
yaren
(29.12.17)
ateistim, cok sık kullaniyorum.
0
eriksatie
(29.12.17)
"maşallah, inşallah, vallahi, estağfurullah, Allah korusun..vs." kullanan ama her fırsatta inançları kötüleyen ateist bir hocam var. bu ve benzeri kelimeler kültürümüzün bir parçası olmuş. belirli kelime kalıplarını kullanan bir çevrede yaşıyorsan bir süre sonra sen de o kelimeleri kullanmaya başlıyorsun.

öte yandan selamün aleyküm kullanmayıp merhaba diyen, hayırlı günler yerine iyi günler diyen vs. muhafazakar tanıdıklarım var.

kısaca kişileri saçma sapan ölçütlerle belirli kalıplara sıkıştırmamak lazım.
0
yemrem
(29.12.17)
Vardırmaz. Ben ateistim gerektiğinde estağfurullah kelimesini kullanıyorum.
Kaynağı islam evet, ancak zamanla günlük kullanımımıza giren tevazu içeren nezaket ifadesi oldu estağfurullah kelimesi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.12.17)
İnançsızım, ben kullanıyorum. Muhafazakarlıktan ziyade nezaket belirten bir sözcük olduğunu düşünüyorum. İstanbul ağzıyla konuşan insanlarda eskiden yaygınmış.
0
yirmisantim
(29.12.17)
bahsettiğin sıfatların tam tersi bir insan olarak ben söylüyorum, hakkımda böyle şeyler düşünen biri olursa da umrumda olmaz.
0
Apocalypse
(29.12.17)
düşünmem. özellikle yaşça büyük insanlarla konuşurken duruma daha uygun bir kelime bulamadığım oluyor. İki lafından biri estağfurullahsa bilemem tabi.
0
aquarium
(29.12.17)
Müslümanım dindarım ve kullanıyorum. Allahsız olup kullananlara da selamun aleykum Allahsız deyip kaçıyorum.
Not: Evet aşırı troll bir günümdeyim kusura bakmayın. xD
0
turkoglu
(29.12.17)
müslüman islamcı akpli falan değilim, arada kullanırım estafirullah diye. online ortamdaysam hatta estaf diye kısalttığım da olur.
0
yuto
(29.12.17)
daha neler, ya hu...
0
e haliyle
(29.12.17)
fazla alternatifi olmadığı için ateist olmama rağmen kullanırım.
0
legalize marijuana
(29.12.17)
ağır din karşıtıyım, ben de kullanıyorum estağfurlahı.

estağfurlah ne demek.
0
noluyo yaa
(29.12.17)
Kendimden yola çıkarsak, neredeyse sık sık kulanndığım bir kelime. Ne muhafazakarım, ne de AKP'liyim :)
0
simderun
(29.12.17)
Yok, ben de kullanıyorum, ateist sülalem de arada kullanır. 'Umarım' demek yoğunlukta olsa da, arada 'İnşallah' da derler. O inşallah'tan farklı görmüyorum.
0
aychovsky
(30.12.17)
(4)

iki fotoğraf arasındaki fark

gonul_isleri
nedir?Fotolar ektedir :)
nedir?

Fotolar ektedir :)
0
gonul_isleri
(29.12.17)
sakal+oyunculuk yeteneği
0
sırtçantalı
(29.12.17)
sakal, role bürünme (tabii kılık kıyafet de dahil buna) ve 5 ila 8 yıl.
0
noxell
(29.12.17)
Sakal. Karakterin derinliğine inilebilmesi. Para diyenler gelmeden yorum yapayım dedim.
0
cok iyi yol
(29.12.17)
''ye kürküm ye, bu hürmet sana''
:)) insanlık bitmiş yemin ediyorum; genel olarak karizmatik bulduğu karakterlerde ''adam da ne oynuyor be'' diyor. zor dostum sizlerle zor.

neyse; bu 2 fotoğraf arasında birçok fark var; sanırım kilo almış öncelikle, yıllar biraz etkisini göstermiş vücutta.
kıyafetler değişmiş, saçlar memolinin jölesiz hali, saç şekillendiriciler de değişmiş yıllar geçtikçe.
Mekan da farklı. Ve şimdi farkettim, aslında 2. fotograftaki karakterin makyajında biraz daha kaş ekleyebilirlermiş, daha belirgin bir yüz ifadesi ortaya çıkabilir.

evet, eyyorlamam bu kadar. Ama oyunculuk 2. fotoğrafın oyunculuk yeteceği de ahyudgadohasvduagshdjav :)) ya ben insanlara çocuk doğurma izin belgesi verilsin diyordum, ondan da vazgeçtim. mesele okumak-okumamak filan değilmiş başka birşeymiş. Bu eski alimler boşuna mağaralarda yaşamıyormuş, hakikaten.
0
mete kudur
(29.12.17)
(6)

iyi amerikan üniversitelerinde yüksek lisans

antikadimag
bir burs bulup amerika'ya gitme imkanım var. ama konu mba, management vb bir konu olmalı.şimdi ben bayağı büyük ve önemli bir projede yaşıma göre büyük bir sorumluluğa sahibim (4 yıldır çalışıyorum). makine mühendisliğinde yüksek lisans derecesine sahibim. proje mühendisi olarak çalışıyorum elbette
bir burs bulup amerika'ya gitme imkanım var. ama konu mba, management vb bir konu olmalı.

şimdi ben bayağı büyük ve önemli bir projede yaşıma göre büyük bir sorumluluğa sahibim (4 yıldır çalışıyorum). makine mühendisliğinde yüksek lisans derecesine sahibim. proje mühendisi olarak çalışıyorum elbette teknik bir iş yapmıyorum yani.

çok iyi ingilizcem var, o konuda bir sıkıntım yok. ales'te de yüksek puan alıyorum. gmat ne kadar benzer net bir bilgi sahibi değilim. teknik okullarda okudum ve lisans 2,9 yüksek lisans da 3,1 (maalesef düşük cgpa)

şimdi mit, harvard gibi okullar hayal midir? parasını verip gireceğim için ne kadar esneyebilir? yüksek gmat yaparsam çalıştığım projenin ehemmiyetinden bir şansım olur mu?
0
antikadimag
(28.12.17)
konu hakkında bilgi sahibi değilim de, şunu demeye geldim;

modlardan ricam bu duyuruyu sabitlesinler, bakıp bakıp ibret alır silkelenir kendimize geliriz.
0
mete kudur
(28.12.17)
Zor biraz ama denemeden bilemezsin.

www.hbs.edu
mitsloan.mit.edu

Harvard 3.71, MIT 3.6 ortalamayla almış. 2.9 ile girebilen var mıdır bilmiyorum ama belki de vardır, başvur en kötü birkaç yüz dolar gider almazlarsa.
0
i was made for you
(28.12.17)
1) iş tecrüben ve önemli bir poz.da olman çok, çok, çok büyük avantaj. bunun referanslarını çok iyi ayarla, alabiliyorsan ceo'ya kadar çık (mektubu kendin yaz bi imzasını al)

2) gpa abartı düşük de değil. hali hazırda master yapmış olman artı. diğer maddeler ile örtülebilir durumda.

3) mba ve denki bölümlere gireceksen gmat pek önemli... 700 üstü alabilmen durumunda, ilk 20 okula başvurabilirsin.

4) ingilizcenin iyi olması iyi bir artı. ancak bunu kullanabilmek için abd'ye gidip müalakatlara katılman veya en azından video call yapman şart.

hepsini toplayınca: mit, harvard vs "hayal" denemez. yurtdışı master hedefleyen gençlerin %98'inde olmayan 1 nolu maddeye sahipsin ki, önemini anlatmak zor. şu an başvurunda 2 tane önemli kısım var:

a) referans yazılarını ballandırarak yaz ama birbirinden farklı tarzda olsun. (bana çok karamelize bir ref. yazacak müdürüm var zaten diyorsan, ballı kaymaklı pandispanya)

b) gmat çalış. saatlerce. günlerce. aylarca... toefl değil bu. çalışmadan en ufak şansın yok. en iyi ihtimalle 600 alıp oturursun. iyi bir gmat ise seni istediğin her okula sokar neredeyse. 780 al demiyorum elbette ama 700 üstünü görebilmen yukarıdaki maddelerin hepsini parlatır. ilk 10 okulda zaten 700 altına çok da şans verilmez.

sonradan aklıma geldi... yazacağın "sop"un önemini belirtmek çok gereksiz geldi yazmamıstım ama, baskaları da okur diyerek ekleyeyim. güzelce bir sop yaz :) akademik ve profesyonel yaşamdaki artılarının yanına mutlaka 2-3 tane de "sosyal" şeyler ekle. şiir kitabı yazmak veya polo oynamak, yapılan gönüllü işler vs... ilk 10 okul için neredeyse "must".

ek 2: bursu yurtiçinde bulacaksın ve okullardan da maddi destek istemeyeceksin diye anladım. bu bursu aldıgını da sop içine yaz, "işte benim zeki müren" diyebileceğin hiçbir kelimeyi, cümleyi ıska geçme.

/ hem mba yapan, hem de başvuruları kabul eden graduate ofiste 1.5 yıl asistanlık yapan biri olarak yazdım.
0
507
(29.12.17)
@507

Referans alacağı kişiler mektubu kendisinin yazmasina izin verecek mi? Ayrıca bu etik mi?

Bunu ben hocalarıma teklif etsem yüzüme "akademinin yüzkarası" der gibi bakarlar hani.

Soruna cevap olarak: senin durumunda birinin red aldığını biliyorum gpa'den ötürü. Ama dene yani denemeden bilemezsin.

Gmat/gre subject sonucu epey mühim denildiği üzere. Ona ağırlık vermeni öneririm.

Kolay gelsin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.12.17)
Bu tür şeylerde tam profili bilmeden konuşmak çok abartı olur ama harvard, wharton, stanford vs hayale yakın, zaten hemen hemen hiçbiri öyle %100 burs vermez. Türkiye'den gidenlere linkedin'den bakın isterseniz.

Büyük ve önemli proje mckinsey'de 100 milyonluk dolarlık projeyse çok şey değişir tabi.

Ama yine de başvurun, gidecek hepi topu 300-500 dolar ve bu 3-5 okul dışında da iyi okul çok.
0
noluyo yaa
(29.12.17)
@kendi kendine yasayan yavrucak:

evet etik değil ama dünya böyle işliyor. en azından yabancı ülkelerden gelen öğrenciler için... nota da ekledim. ref.i verecek kişi yazarsa elbette çok daha iyi olur ama tr'de genel alışkanlık "sen yaz ben okur imzalarım" yönünde olduğu için "pratiğe" yönelik tavsiye verdim. "Sahte imzayla CEO yazmış gibi kendin hazırla" demedim. İmzalayacak adam okuyacak ve olur verecek sonuçta. Bu da genel etik anlamında çok da büyük delik açmaz.
0
507
(29.12.17)
(4)

insaatlarda calisanlara bir soru - kedi olumu

jimicik
cok sik yasanan bir sey midir? yani surekli insaat alanine bir sekilde girip olen kedi goruluyor mu? yoksa tek tuk olan bir durum mu?
cok sik yasanan bir sey midir? yani surekli insaat alanine bir sekilde girip olen kedi goruluyor mu? yoksa tek tuk olan bir durum mu?
0
jimicik
(27.12.17)
şantiyedeki işçiler o erzincan orduevindeki asker gibi tiplerdir. çok gördüm taş atan döven eden işçi. gördüklerimin de ağzına ettim.

büyük ihtimal insanlıktan nasibini almamış bir ya da birkaç işçi var.
0
hosein
(27.12.17)
bir suredir etrafta goremedigim bir kedi var da 1-2 yaslarinda. acaba insaata dusmus olmasi yuksek bir ihtimal mi onu anlamaya calisiyorum.
0
🌸jimicik
(27.12.17)
İşçiler pek sevmez(kedi alışınca gitmez çünkü sağa sola- orada miyavlar birşey yapar çalışanlar da bundan rahatsız olur), ama bilerek öldürmez de. Genelde şantiyede çalışan kadın yöneticiler kedilere ilgi duyarlar o yüzden diğer çalışanlar da pek karışmaz; bu biraz karakteristik bir olay yani inşaatla pek alakalı değil de kişinin kendi tutumuyla alakalı, eğer ki annesi başka evlerde başka insanlarla sevişmiş birisiyse bunu herhangi bir yerde de yapar zaten.

Ben mesela çocukluğumdan anımsıyorum, böyle romantik anneleri olan çocuklar vardı daha ortaokula bile gitmeyen ''hadi kedi taşlayalım'' diye ''event'' düzenlerlerdi. Taşlayarak öldürürlerdi kedileri ve bu onlara bir oyun gibi gelirdi. insanoğlunun sonunun çoktan gelmesi lazımdı da işte, tanrı da tıpkı bizim gibi biraz tembel.

soruya dönecek olursak, çok sık karşılaşmadım ben; ama düşünüyorum da şantiyeler; bu tür hayvanların girişi çıkışı için kontrolü yapılamayan ve de hareketli büyük makinalarla - sürekli delici kesici aletle çalışılan insanların olduğu, hava kararınca da görece izbe yerlere dönüşen konumda bulunduğu için, diğer çalışma alanlarının büyük bir kısmına göre daha sık yaşanıyordur kedi ölümleri.
0
mete kudur
(27.12.17)
çoğunda oluyor.

hafriyat esnasında çok olur. yıkılırken ya da yıkıntılar kaldırılırken.

ama inşaatçılar tarafından bilinçli öldürülen görmedim.

ihmal var mı? evet.

ne yapabilirsiniz?

yıkımdan önce olmasa da burada kedi vardı, yavrularını taşımış mı bi kontrol edelim derseniz. belki bi 10-15 dk bakmanıza izin verirler.
0
eeb
(27.12.17)
(2)

yazıcı ifşası

binder dandet
Tozlu olduğuma bakmayın, çıtır çıtır yazıyorum .)
Tozlu olduğuma bakmayın, çıtır çıtır yazıyorum .)
0
binder dandet
(25.12.17)
ev boş, bize gelsene film izleriz.
şarap da var.
0
mete kudur
(25.12.17)
zorla nazar değdirteceksin he makineye.

i.pinimg.com
0
hemsta
(25.12.17)
(11)

Netflix almak mantıklı mı ?

ondkz
Stranger Things'i izliyorum. GOT'u da bitirdim ve boşluğa düştüm :) Paket üyeliği yapıp oradaki dizilere sarayım diyorum ama sonrada düşünüyorum; acaba internetten de aynı dizilere bedavadan ulaşabilir miyim diye ?
Stranger Things'i izliyorum. GOT'u da bitirdim ve boşluğa düştüm :)

Paket üyeliği yapıp oradaki dizilere sarayım diyorum ama sonrada düşünüyorum; acaba internetten de aynı dizilere bedavadan ulaşabilir miyim diye ?
0
ondkz
(25.12.17)
ben torrent üzerinden indirip izliyorum. çoğu popüler dizinin altyazısını da rahatlıkla bulabiliyorum. netflix tr'nin içeriği arttırılana kadar da bu yolu izleyeceğim.
0
hosein
(25.12.17)
valla netflix’in rahatlığı bir başka oluyor. çat diye açıp canının istediğini izleyebiliyorsun, hele tv varsa süper oluyor.
ben biraz da emeğe saygıcıyım, seviyorum epey de kullanıyoruz ailecek.
0
rabbititus
(25.12.17)
xbox üzerinden izliyorum ben netflix'i rahatlığı çok fazla memnunum.
Ama içerik konusunda @hosein +1
Daha da arttırılmalı.
0
joker06
(25.12.17)
Netflix takılıyorum bende içerik bana yetiyor valla fazla bile geliyor hatta o kadar vaktim yok. Nerede kaldım kaygısı falan yok süper hizmet bence. Ps4 üzerinden kullanıyorum ben bilgisayarım yok olduğu dönemde de torrent falan zahmetli işler yok altyazı kaydı yok çeviri bok gibi çıktı uğraş dur.
0
gozu acik sevisen yahudi
(25.12.17)
mantıklımı sorusunun cevabı aslında yok gibi, çünkü netflix gibi internet dizileri şu anda lüks.

çünkü bütün dizileri alternatif olarak bulabiliyoruz, ama yukarıdaki arkadaşımızın da bahsettiği gibi netflix'de eğer istediğimiz dizi yayınlanıyorsa arama derdimiz yok, basıyorsun çat diye altyazı seçeceği ses seçeceği filan çıkıyor. ister telefonundan izle, sonra bilgisayara geç kaldığı yerden devam etsin, ''download'' et gibi rahatlıkları var.

tüm bunları para vermeden de pek tabi yapabilirsin ama biraz uğraştırır.

Yani internetten aynı dizilere bedavaya ulaşırsın ama netflix kolaylık sağlıyor. Bir de ben türkçe ses - ingilizce altyazı ile izlemeye başladığım için kullanışlı oluyor.
0
mete kudur
(25.12.17)
Netflix çok rahat da dünyaya göre türkiye'ye sunduğu içerik çok kısıtlı, bu da sinir bozucu. Ben o yüzden kapattım üyeliğimi. Sherlock izliyorum mesela, ilk 3 sezon var 4. sezon yok. Açıp torrentten ya da korsan dizi sitelerinden izlemek zorunda kalıyorum. E ben torrente giriceksem ayda 20 lira niye para veriyorum ki netflix'e, gider kalanını da ordan izlerim madem.

İçeriği arttırmaları lazım. Netflix türkiye'nin içeriği abd içeriğinin %10.65'ine tekabül ediyormuş. Bu oran netflix'in moğolistan, kırgızistan gibi ülkelere sunduğu içerikten bile az. Tam bir kepazelik.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(25.12.17)
tamamen bütçeye bağlı. bence çok seçenek yok, arada kapattırsam mı diye düşünüyorum ama iki kişinin bir seans sinema ücretinden daha az aylık aboneliği. torrent'tan iyidir ve rahat diyerek devam ediyoruz biz.
0
pinkpeony
(25.12.17)
büyük rahatlık fakat içerikle ilgili olumsuz yorumlara katılıyorum.

belgeseller yine nispeten daha iyi. onun dışında dizi / film kategorilerinde bir halt yok bence. bir de ingiliz dizilerini de görmek isterim açıkçası ben (şu an neler var bilmiyorum aslında). mesela; bir utopia niçün yok!?
0
rahip janick
(25.12.17)
netflix'te satin aldigin sey; rahatlik.

kumandayla tek tusla intro'yu atlamak, kaldigin yerden her platformda devam etmek, yuksek kalitede izlemek, altyazi aramayla falan ugrasmamak, canin dizi cekince torrent falan beklemeden tek tusla izlemeye baslamak.

yoksa dedigin gibi icerigi "bir sekilde" her yerden bulur indirir, altyazi uydurursun.

kampanyalarla beraber 2 kisi alinca zaten kisi basi yilligi 70 80 liraya geliyor.
0
brkylmz
(25.12.17)
Netflix yerine ororo.tv diye bir site var onu tavsiye ederim. Netflix içerikleri olduğu gibi diğer başka yapımların içerikleri de var. Ayrıca Ingilizce'nizi geliştirmenize de katkı sağlıyor.
0
mr sherlock
(25.12.17)
Netflix'te aradığım hiç bişey bulamıyorum. 1 ay deneyin bakın, alabildiğinizi alın para vermeyin bence.

Popcorn time kullanının dizi ve film için
0
mirafiori
(25.12.17)
(13)

Kendini beğenmiş narsist arkadaşa tahammül

kendi kendine yasayan yavrucak
Nasıl oluyor?Şimdi bu kız benim 6 yıllık arkadaşım ve beni en yakın arkadaşı olarak görüyor. Kendini beğenmeyi kör göze parmak sokar şekilde yapmıyor da çok güzel manipüle ediyor olayları. Geçende psikiyatriste gitti ve psikiyatrist "sizde narsistik kişilik bozukluğu var, depresif halinizle çevreniz
Nasıl oluyor?

Şimdi bu kız benim 6 yıllık arkadaşım ve beni en yakın arkadaşı olarak görüyor. Kendini beğenmeyi kör göze parmak sokar şekilde yapmıyor da çok güzel manipüle ediyor olayları. Geçende psikiyatriste gitti ve psikiyatrist "sizde narsistik kişilik bozukluğu var, depresif halinizle çevrenize zor durumda bile çok şey başarıyorum demek istiyorsunuz sürekli" demiş. Tabii arkadaş pek kabul etmedi bu durumu ama benim ilk karşılaştığımdan beri hakkında düşündüğüm buydu. Uzman birinden duymak yargılarıma guvenmemi sağladı.

Şimdi sorun şu: bu boş yere alttan alta kendini övüp bizi küçük gördükçe çok rahatsız oluyorum. Kendisi sınıf arkadaşım ve günün 7-8 saati birlikteyiz mecburen. İki kez bu rahatsızlığımı konuşmayı denedim ama konuyu öyle bir evirip çeviriyor ki "vay arkadaş ben ne kötü biriyim ki onun hakkında böyle düşündüm" diyebiliyorsunuz.

Kişiyi değiştirmek gibi amacım ve mükellefiyetim yok. Ama hareketlerinden nasıl rahatsız olmamayı başarabilirim? Gerçekten çok batmaya başladı artık.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(24.12.17)
narsistle baş edilmez, tahammül zordur.
narsistten uzaklaşılır..
0
leper messiah
(24.12.17)
Yukarıdakiler haklı. Yakın olup tahammül edebilmenin bir yolu yok.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(24.12.17)
Mecbur birlikteyiz çocuklar ama özel bir konuşma içine girmemeye çalışıyorum bir süredir zaten. Tavsiyeleriniz için sağolun:)
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(24.12.17)
İnsanlar anlaşamadıkları için boşanıp evliliklerini bitiriyorlar, arkadaşlık nedir ki?

Sizi yoruyorsa, enerjinizi emiyorsa bırakın gitsin.
0
John Bloor
(25.12.17)
hayatta kimse çekmeye ve uğraşılmaya değmez en ufak bir hezeyanda bitiriyorum ilişkimi, emin olun dertsiz insanlar var etrafta onları bulun bulamazsanızda bişey kaybetmezsiniz yalnızlık çok doyurucu ve bireysel gelişime destek sağlayacak bişey
0
eja
(25.12.17)
Arkadaşlar anlamıyorum ki şu kısım net olmadı mı acaba: arkadaşlığımı bitiremem temalı bir soru değil bu ki gerekirse biter bu konuda hiçbir problemim yok. Ki bu kişiye arkadaşım derken gittim ve kendim onunla bağ kurdum demek istememiştim. Zaten 6-7 kişilik sınıfta 6 senedir birlikte okuyoruz diyeyim kabaca. Günün 8 saati küçücük bir odada beraber olmak zorunda olduğum birine nasıl tahammül ederim sorusu bu. Ben özel hiçbir şeyimi paylaşmıyorum zaten gereksiz hiçbir münasebette de bulunmuyorum.
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(25.12.17)
etrafımda olmasını istemediğim bir karakter, sizin karakteriniz. olayları muhatabıyla açık açık konuşamayan söyleyemeyen ama sürekli söylenen.

söylenmeyin, söyleyin. madem bu bu kadar derdiniz oldu ona anlatın, biraz cesur olmak iyidir.
0
mete kudur
(25.12.17)
@Mete kudur

Önce soruyu okuyun ve öyle cevap yazın.
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(25.12.17)
"kızım kkyy, yolu yok çekeceksin. yol belli, eğ başını usul usul yürü şimdi."
0
rahip janick
(25.12.17)
Haklısın sanırım rahip janick, hayatımın içinde bu sıkıntıya da yer açmam gerekiyor galiba.
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(25.12.17)
:))) çok güldüm, gerçekten mi ? yani bu platformun sistemi öyle mi işliyor ? önce soruyu okuyup ardından mı cevap vermemiz gerekiyor ? soru-cevap algoritması böyle birşey mi :)) nasıl ? :)

kıyamam ya, zorunuza giden - hoşunuza gitmeyen bi' refleks aldığınızda elinizdeki bütün otorite(!)yi kullanıp nasıl da savunmaya geçiyorsunuz. Canlarım benim.

Ama ne acıklı, temel mantıktan yoksun insanların çıkarım yapma çabası da avamın empati kabiliyeti gibi oluyor; empatide de ''kendini, karşındaki kişinin yerine koyma'' safsatasına kapılıp, karşısındaki gibi değil de kendisi gibi düşünerek sadece rolleri değiştirme olarak uygulayabilen ve bu sebeple de sürekli başarısız olanın-olması;''kişi kendinden bilir işi'' alışkanlığından kaynaklanıyor.


madem ilk cevabı beğenmediniz, o zaman uzaktan çelme takmak, kafasına sakız atmak ya da o geldiğinde sırtını dönmek de alternatif yaklaşımlar olabilir. Ya da şöyle bakınca işaretlenmiş bütün cevaplar(cevapların hepsi) ''ayrıl coco'' tadında. Hımm o zaman bunların hepsi ''ayrıl coco, önüne bak'' ''cevap bu'' ama diğeri değil.

anladım ok bye*. (duyuruya artık engelle butonu gelmesi lazım, o olmadı notlar kısmı oldu, o da olumlu)
0
mete kudur
(25.12.17)
Hahaha, cevabınızın alakasız olmasını vurgulamam cevabınızı ofansif algıladığım anlamına mı geldi? Valla önyargılı birine bir şey anlatmak çok zor.

Soruda zaten bu konuyu onunla birden çok kez konuştuğumu belirtmişim, "sizin cevabınız ne alaka?" derim haklı olarak.

Bir de uzunca cevap döşemişsiniz daha bunu anlayamayıp. Çok güldüm ha :D
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(25.12.17)
Zaten kıza rahatsızlığını bildirmişsin, yani elinden geleni yapmışsın. Bence artık onu başından atma zamanı gelmiş de geçiyor. Hayat birilerine, bir şeylere tahammül etmek için gerçekten çok kısa. Yaşın ilerledikçe bunu daha iyi anlayacaksın.
0
i m cool with that
(25.12.17)
(3)

Bitcoinimizi abd borsasında dolara çevirebiliyor muyuz ?

mete kudur
Şimdi bu bitcoin'de dün öğrendiğim ve anlayamadığım bir sistem varmış.önce tr borsasından bitcoin alıyormuşuz sonra onu yurtdışı borsalarına çıkartıyormuşuz ardından yurtdışı borsalarından altcoinlere çevirebiliyor, ya da bitcoine ardından tekrar paramızı alabilmek için türk borsasına bitcoin olarak
Şimdi bu bitcoin'de dün öğrendiğim ve anlayamadığım bir sistem varmış.

önce tr borsasından bitcoin alıyormuşuz sonra onu yurtdışı borsalarına çıkartıyormuşuz ardından yurtdışı borsalarından altcoinlere çevirebiliyor, ya da bitcoine ardından tekrar paramızı alabilmek için türk borsasına bitcoin olarak sokup, paramızı türk borsasından hesabımıza aktarıyormuşuz.

Bunun da şöyle aksiyonları oluyormuş, dün de sormaya çalışmıştım; ''arbitraj'' diyorlar sanırım.

mesela, dün paribuda bitcoin 62000 seviyelerindeymiş, ama abd borsasında 11bin dolar. Ama türkiyeden o abd borsasından işlem yapamıyormuşsun, yani illa 62bin liradan alacaksın dediler(bu kısma aklım yatmadı)

Şimdi bu bir para birimiyse, yani ben bununla kazak, çorap alabileceksem bu sistem biraz problemli olmuş oluyor.
e buna da bi' para birimi diyorlar, hatta bitcoin atm'leri varmış galiba, o zaman bu fiyat makası hakikaten bu kadar yüksek ve bu kadar kontrollü mü ?
0
mete kudur
(23.12.17)
cex.io sitesinden direkt kredi kartınızla alabilirsiniz. türk borsaları özellikle paribu fiyatı uçuk belirtiyor. atıyorum 40bin iken 55bin diyor. Alınca yurt dışı, satmaya gelince türk borsaları bence gayet uygun. Alt coinler için binance var, ama cex.io'dan buraya göndermek gerekiyor. cex.io'nun tek sıkıntısı komisyon ücreti fakat yine de paribu'dan daha makûl. fiyat farkının sebebi borsa siteleri olması. eğer normal fiyattan almak isterseniz bitcointalk.org üzerinden satıcı bulabilirsiniz fakat güvenlik önlemlerinizi almanız lazım bunun için de. yoksa paranız uçmasın. yine de yatırım tavsiye değildir
0
cemallamec
(23.12.17)
sanırım bu sorunun cevabını net bilen kimse yok bu civarda, bu coin meselesi o kadar karlıki; millet komisyon da ödese kur dönüşümünde de telef olsa birilerinin kullandığı yolun aynısını kullanarak işlem yapıyorlar. alternatif şeylere yoğunlaşmıyor. görünen o ki bu bitcoin bir balon ama çok fazla beslemeleri olan bir balon, yani yakın zamanda patlayacak gibi de durmuyor.

insanoğlu enteresan bir varlık. Bu işten herkesin kazanıyor olması daha da enteresan.
0
🌸mete kudur
(23.12.17)
kısmen doğru. aracılar aracılığıyla yapabiliyorsunuz. hemen aklıma gelenler paxfull, coingate, localbitcoins gibi sitelerde yapılabilir. yine de güvenirliğini araştırmanızı ve puanı iyi olan traderlarla işlem yapmanızı öneririm.

bitcoin sorularınız için buyursunlar: www.bitcoinnasilalirim.blogspot.com.tr
0
arras
(25.12.17)
(6)

Past continuous ile past perfect continuous

mete kudur
ben bu tenslerin mantığını henüz kavrayamadım.şimdi i was walking dediğimizde yürüyordum anlamına geliyormuş burada yürüme eylemi devam mı etmiş oluyor (bu past continous)peki i had beed walking dediğimizde artık yürüme eylemi bitmiş mi demek oluyor. çünkü bunların ikisinin de anlamı yürüyordum.bu
ben bu tenslerin mantığını henüz kavrayamadım.

şimdi i was walking dediğimizde yürüyordum anlamına geliyormuş burada yürüme eylemi devam mı etmiş oluyor (bu past continous)

peki i had beed walking dediğimizde artık yürüme eylemi bitmiş mi demek oluyor. çünkü bunların ikisinin de anlamı yürüyordum.


bu tensleri kısa kısa hap bilgi şeklinde mala anlatır gibi anlatan bir çıktı yok mu ? .
0
mete kudur
(23.12.17)
Iki eylem var biri uzun digeri kisa, biri oluyorken (p.c) digeri oldu (p.s.).

Iki eylem var biri BIR SUREDIR devam ederken digeri oldu. Bir suredir sunu yapiyorken (p.p.c.) bu oldu (p.s.)
0
Traveller
(23.12.17)
yine anlamadım, ortaçağda olsak gerizekalı diye canlı canlı toprağa gömerlerdi beni. medeniyet gerçekten benim için gelişmiş.
0
🌸mete kudur
(23.12.17)
Araya sure giriyorsa ppc kullaniyoruz. Bir isi gecmiste ne kadar surede yaptigini soyluyorsan ppc.
0
Traveller
(23.12.17)
www.dersimizingilizce.com

örneklemek gerekirse. he was drinking when ı came home. ( Ben geldiğim anda olan olayı söylüyorumi öncesi umrumda değil ya da öncesiyle ilgili bir bilgim yok. Ben geldiğimde içiyordu. daha ötesi yok.

He had been drinking diyorsa eğer ben gelmeden önce çoktaaan içmeye başlamış, ben geldiğimde de körkütük sarhoştu allahın belası gibi bir anlam var yani önceki işin süreci vurgulanıyor.
0
nickfury
(23.12.17)
i had been working all day. i was still working when he arrived.

bence izahatle dusunmek yerine ornek okumak daha iyi.
0
e haliyle
(23.12.17)
@e haliyle bence örnek çok iyi
0
nodrama
(23.12.17)
(7)

Arkadaşınız tarafından uyarılsanız nasıl karşılarsınız?

m e b
Soru biraz başka yöne kaymış gibi duruyor da sorduğum o değil. Çevrenizde hep kendi ahlaki ilkeleri ve değerleri doğrultusunda yaşamaya çalışan bir insan profili çiziyorsunuz. Bazı durumlarda zaman zaman bu ilkelerinizden saptığınız, bu ilkelerinizle çeliştiğiniz anlar oluyor diyelim. Şimdi, kendini
Soru biraz başka yöne kaymış gibi duruyor da sorduğum o değil.
Çevrenizde hep kendi ahlaki ilkeleri ve değerleri doğrultusunda yaşamaya çalışan bir insan profili çiziyorsunuz. Bazı durumlarda zaman zaman bu ilkelerinizden saptığınız, bu ilkelerinizle çeliştiğiniz anlar oluyor diyelim. Şimdi, kendinize yakın gördüğünüz biri tarafından bu sapmalarınız/çelişkileriniz sebebiyle "Gittiğin yol yanlış. Bu, senden beklenmeyecek bir hareket. Farkında mısın, bilmiyorum ama bunu yapan sen ile tanıdığım sen arasında epey fark var." minvalinde dostane şekilde uyarıldığınız ve eleştirildiğiniz durumlarda tepkiniz ne olur?

Bir de bu arkadaşınızla "Birimiz bir konuda yanlış yaptığında diğerini uyarsın." şeklinde de tabiri caizse sözleştiğinizi düşünün. Yaptığınız hatalar onu bağlamıyor bu arada.

Vereceğiniz cevapta gerçekten samimi olmanız, bir konu hakkında vereceğim karara bağlılığımı sonlandıracak ya da devam ettirecek. Teşekkür ediyorum şimdiden.
0
m e b
(22.12.17)
çok samimi arkadaşımsa dediğini dikkate alırım. yok değilse sallamam.
0
elorelia
(22.12.17)
Hayat siyah ya da beyaz değil biliyorsun, daha çok gri. Ben olsam en başta böyle rigid bi adam-kadın olmaktan vazgecerdim.
0
binder dandet
(22.12.17)
düzgünce uyardığı takdirde sorun etmem, problem değil uyarmış olması teşekkür ederim derim yoluma devam ederim. Tabii bu uyardığı şeyin ne olduğu ile de alakalı bir durum. zaman geçiyor, elde olan, ihtiyaçlar, bedenin, duyguların düşüncelerin vs değişiyor ister istemez böyle bir şeyin konusu ise sorun etmem. aksi halde halen hoşlandığımız kadının saçını çekerdik.

eğer sinirle, üzüntüyle vs. yaptığım yapacağım şeyler için uyarılmışsam bi kendime bakıp çeki düzen vermeye çalışırım becerebilirsem ne ala.
0
selam
(22.12.17)
İlla arkadaşım olmasına gerek yok, eleştiriyi kim yaparsa yapsın dikkate alırım. Tabi bunda benim çevremin de etkisi olabilir, benim etrafımdaki insanlar daha çok pohpohcu bi' yaklaşım gösterirler hem olumlayan manada ''sen şöylesin, böylesin'' gibi. hatta daha öncede anlatmıştım, ben kekemeyim yani teknik olarak kekemeyim, konuşma güçlüğü çekiyorum ama insanlara bunu kabul ettirmem zor olmuştu ''yok ya sen kekeme değilsin'' olur öyle herkes kekeliyor filan dediler.

Yani bu yüzden ben olumsuz fikir beyanlarında, eğer algoritmik yöntemle ulaşıldıysa kimin söylediğini önemsemeden bi' kontrol ederim kendimi o doğrultuda. Eğer haklı ise, bunu nereden ayrımsadığına ve bu durumu öncelikle nasıl yönlendireceğime devamında da rahat bir anımda nasıl çözeceğimle ilgilenmeye çalışırım.

O yüzden hep tuhaf bulmuşumdur, ''birisine deodorant kullanması gerektiğini nasıl izah ederiz ?'' sorularını. Misal ben eğer kötü bir koku saçıyorsam isterim ki, bunu birisi insanlık namına gelsin bana söylesin. Ya da dişimde maydonoz kaldıysa, vakko yeşili ceketimle kendimi şık zannederek gezerken filan, eğer teknik manada bir olumsuzluk varsa beni uyarsın benimle konuşsun isterim, çünkü bu zaten benim için olumlu bir düzeltme ile sonlanacak bir durum.

keza aklına çok az bile olsa güvendiğim kişilere(yani kendi kendine düşünebilecek-kendi fikirleri olabilecek- kapasitede olması yeterli) ara ara sorarım; davranışsal ya da düşünsel olarak ben de gördüğü herhangi bir zaaf/problem/eksiklik olup olmadığını. Yahut bir olay karşısında birçok kişiden bakış açısı tavsiyesi alırım.

Bunlar pozitif şeyler, sizi geliştirir. -ki eğer karşıdaki sizinle ilgili tecrübelerini aktarıyorsa daha da kral birşey.
0
mete kudur
(22.12.17)
Durup bir dusunurum hakli mi diye. Karara varip ona gore devam ederim.
0
rusyalı kozmonot
(22.12.17)
Bu konuda kendime güvenemiyorsam, yani daha önce yoldan çıkmışsam ve bunu çıktıktan sonra fark ettiysem, yani yoldan çıkmaya meyilliysem evet; bu eleştiri ya da uyarı kimden gelirse gelsin dikkate alırdım.

Daha önce böyle bir durum oluşmadıysa ancak bu uyarı beni çok iyi tanıdığını bildiğim birindense yine dikkate alırdım. Bu demek değil ki yaptığım şeyden tamamen vazgeçeceğim; daha dışarıdan, farklı açıdan bakmaya çalışırdım ve bu süreçte "şöyle şöyle yaptığım için mi uyarıyorsun, anlamaya çalışıyorum" diyerek o kişiden yardım da alırdım.

Yalnız şöyle bir detay var, eğer sen yaptıklarının önceki senden farklı olduğunu biliyorsan, sonuçlarını kestiriyorsan, yani bilinçli bir yoldan çıkışsa bunu arkadaşına söylemen lazım. Ne yaptığımın farkındayım ve kendimi tanıma sürecinde her iki ucu da yaşamayı istiyorum, bu şekilde hayatımın kalanını hangi uçta geçireceğime daha net emin olabilirim diyebilirsin mesela. Kontrol sende mi değil mi bilmesi lazım yani.
0
Bruce
(22.12.17)
İlkten bozulurum muhtemelen ama sonrası için memnun olurum. Sevdiğim ve aklına güvendiğim insanın eleştirisini önemserim kesinlikle dikkate alırım çünkü bilirim ki beni düşünüyor. Açıkçası ben buna gerek görüp yapmak istesem de yapamam sadece kendi sorarsa yorum isterse yaparım incitmeden. Bu arada hasetten ileri gelen hiçbir eleştiriyi ciddiye almam.
0
mslny
(22.12.17)
(6)

matematik sorusu

mete kudur
rakamları farklı 4 basamaklı x91y sayısının 45'e bölümünden kalan 7 olduğuna göre x'in alabileceği değerler toplamı kaçtır
rakamları farklı 4 basamaklı x91y sayısının 45'e bölümünden kalan 7 olduğuna göre x'in alabileceği değerler toplamı kaçtır
0
mete kudur
(21.12.17)
45*109 + 7 : 4912

x 4 oluyor.

198*45 + 7 : 8917

x 8 oluyor

iki değerin toplamı : 12
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(21.12.17)
@üğpoıuy 'ın dediği mantıkla gidin ancak ((((( x91y + 7 ))) değil ((((( x91y - 7 ))) ifadesi 45e tam bölünüyor. yani son basamak ya 2 olacak ya 7. kalan 7 olduğundan bu sayının 7 eksiği tam bölünür 45'e.
0
pide
(21.12.17)
ben de 4 buldum ama cevaba 12 diyor kitap.
0
🌸mete kudur
(21.12.17)
son basamak 2 olduğunda, sayının 9la bölümünün 7 olması için sayı 4912 olmalı

son basamak 7 olduğunda, sayının 9la bölümünün 7 olması için sayı 8917 olmalı

4+8=12
0
pide
(21.12.17)
teşekkürler.
0
🌸mete kudur
(21.12.17)
8917 de var.
0
co2s2
(21.12.17)
(10)

Şimdi bu, bitcoin balon olsa mesela

mete kudur
Selam ben bilal. Ekonomiye de bi' giriş yapayım diyorum.Bu bitcoin'in patlaması nasıl olabiliyor, yani elinde bu paraya sahip olan adamların elinden çıkartması mı lazım ? Yani bitcoin patlayacak diyenlerin temel argümanı bitcoin sahipleri bu sanal paralarını dolara çevirecek ve bitcoinin değeri düşe
Selam ben bilal. Ekonomiye de bi' giriş yapayım diyorum.

Bu bitcoin'in patlaması nasıl olabiliyor, yani elinde bu paraya sahip olan adamların elinden çıkartması mı lazım ? Yani bitcoin patlayacak diyenlerin temel argümanı bitcoin sahipleri bu sanal paralarını dolara çevirecek ve bitcoinin değeri düşecek diye mi, yoksa başka bi' legal illegal durumumu olabilir ?
0
mete kudur
(20.12.17)
Harika soru, silme lütfen, takipteyim. Bir çok kez yüzde 10-15 bandında inip çıktı ama bu sefer insanlar alım fırsatı bu diye yüklendi ve yükseldi. Ben de merak ediyorum bunu bu yüzden.
0
basubadelmevt
(20.12.17)
temel olarak şöyle sorun kendinize; bitcoin'i değerli yapan ne?

bir bitcoin'in güncel olarak 16 bin dolar etmesi, birilerinin bir yerde ona 16 bin dolar ödemeye razı olması sebebiyledir.

dolayısıyla, bir gün eğer çıkıp da elinizdeki bitcoin'i 16 bin dolardan satmaya çalışıp satamazsanız, 15'e indirip, 10'a çekip yine de satamazsanız balon patladı denir.

yani insanların btc'ye inancını yitirmesi gerekir. bu herhangi bir sebeple olabilir. devletlerin ortak karar alıp çok ciddi yaptırımlar getirmesiyle olabilir, sistemin çok geniş kapsamlı hack'lenmesiyle olabilir, ya da başka bir kripto paranın btc'yi ezmesiyle olabilir. ya da en basitinden, insanların gerçekten bu parayı kullanabileceği bir yer olmadığına kitleler halinde ikna olmasıyla olabilir.
0
captainobvious
(20.12.17)
Benim anlamadığım kısmı da bu zaten; ''kaç bin milyar milyon yok'' olmayacak birileri bu değiş tokuştan çok kazancak diğerleri beklentilerini kaybedecek değil mi yani ? herkesin kazanması gibi bir sistem beklendiği için mi bu balon patlar diyorlar.

ben bu ''refah'' kısmını da anlamıyorum, sisteme erken giren çok kazandı keza bu adamlar illa bu parayı el değiştirecekler. şimdi problem burada paranın yaygın olmayışı mı ? yani bu bir ticaret olduğu için paranın büyük kısmı görece birkaç kişinin elinde, bu adamlar çıkarsa diğerleri de panikten çıkar o zaman batar diye mi çekiniliyor ?
0
🌸mete kudur
(20.12.17)
bandista'nın çok güzel bi sözü var konu ile ilgili. "kaybeden yoksa, kazanılmaz para"
0
obscures
(20.12.17)
mete kudur bir noktayı kaçırıyorsun, bandista da yanılıyor.

şöyle düşünün. 200 bin liraya çok güzel bir araba aldınız. sabah 200.000 TL varken, şimdi ise bir araban var. peki, arabayı almış eve dönerken kaza yapsanız ve araç perte çıksa, 200.000 tl nereye gider? siz kaybettiniz, ama bir kazanan yok. bunun gibi.

ya da, satmak için domates aldın ve çürüdü. yine fazladan bir kazanan yok. ya da btc aldın ve fiyatı düştü. sana btc'yi, ya da domatesi satan kişi elindeki varlığa karşılık senden bir bedel istedi, sen de verdin. bandista'nın inandığı gibi bir kandırma yok çünkü alım-satım gerçekleşirken ikiniz de değerin o olduğuna inanıyordunuz.

ek: ters taraftan bakarsak da şöyle denilebilir; elimde bir vazo vardı, tipi güzel diye salonumda tutuyordum. sonra bir gün beni ziyarete geldiniz, ve vazonun vitrininize çok yakışacağını düşünüp benden 100 liraya satın almak istediniz. ben de "100 lira, hiç fena değil" diye sattım. çünkü benim için ederi 100 liradan azdı, belki 50 liraya almıştım örneğin.

sonra, salonunuzda vazoyu sergilerken, antikacı bir arkadaşınız geldi ve "oha bu nerden baksan üç milyon yıllık vazo, en az yüz bin lira eder" dedi. oracıkta sattınız antikacı arkadaşa. belki o başka birine 500 bine satacak, ama orası onu ilgilendirir. siz 99.900 tl kazandınız. bense 50 lira kazanmıştım.
0
captainobvious
(20.12.17)
bitcoin'in patlaması için blockchain sisteminin kökten değişmesi ya da bitmesi lazım, yoksa bitcoin sadece talep yükseldi arttı, düşünce patlayacak denebilecek basitlikte bir olay değil.

kripto para bitcoin ile başlamadı, bitcoin ile bitmeyecek; gelecekte kesinlikle hayatımıza girecek bir para şekli bu. önünde durmak mantıksız, o yüzden yasaklamalar olsa bile geçici olacak. internetin önünde duramazsınız, dünyanın 2 ayrı noktasında birbiriyle iletişimde kalan son 2 kişi bile kalsa durdurulamaz. insanlar bu basitliği anlayamıyor, o yüzden çok karışık bir şey gibi geliyor ve anlamadığı için "öcü" gözüyle bakıyor.

ortada tamamen speküle edilmiş bir para birimi yok. evet şimdiki değeri böyle ancak bunun azalması bitcoin'in bitmesiyle değil, aksine daha çok kullanılmaya başlamasıyla sağlanacak. büyük dalgalanmalar olacak evet, muhtemelen şu anda bu yüksek seviyeden alanlar çok uzun süre beklerse patlayacaklar ancak bitcoin yok olmayacak, reel seviyelere inecek sadece.

bu sürenin ne kadar süreceği çok belirsiz, çin-rusya ikilisi yasallaştırır da ekmeğini yemeye başlarsa amerika takip etmeden bırakmaz; bi tarafın yakınlaşması bu süreci hızlandırır. yasaklama işine girişeceklerini sanmıyorum büyüklerin, dediğim gibi bu ancak bir süreliğine engellemiş olur.
0
Bruce
(20.12.17)
@sour, Ne banka demişim ne bypass demişim, nereden çıkardın ki o kısmı? Ben geçerli olmasından bahsettim, nasıl ki her ülkenin kendi para birimi var, ülke sınırlarını tanımayan internet dünyasının da kendi para birimi olacak(ya da birden fazla) . Bankanın, gerçek paranın yerine geçecek diye bir durum yok, olabilecek en büyük atılım atm'den nakit yatırıp bitcoin almak olur. Çok yanlış anlamışsın o kısmı.

Bitcoin en köklü kripto para ve hacmi bu kadar büyümüş olduğu için kripto para=bitcoin olarak yorumladım. Gelecekte yerine başka bir tanesi gelebilir, ne olacağını görmek için kripto para ile işlem yapmanın yaygınlaşması gerekiyor. Bu yaygınlaşma sırasında o arz-talep dengesi de sağlanmış olacak.
0
Bruce
(20.12.17)
Yok hükmünden çıkması demek legalleşmesi demek zaten, illegal bi şekilde nasıl kullanıma sokabilir ülke? O düzenlemeleri yapmasından bahsediyorum işte.

Ülkenin merkez bankasının tanıması demek yasallaşması, bankaların bitcoin kabul etmesi demek, hepsiburada.ru'dan bitcoin ile ürün almak demek; neyi anlamadın tam olarak? Ülkenin bitcoinle ne kadar iç içe olmak istediğiyle alakalı olarak ülkenin atabileceği herhangi bir adımdan bahsediyorum, ne olduğunun bir önemi yok.
0
Bruce
(20.12.17)
@Sour, bitcoin bankayı tümüyle bypass edemez çünkü mevcut şartlarda manavdan bitcoin ile alışveriş yapamazsın. bitcoin ile alışveriş yapabileceğin alanlar var diye kısıtlama yapabilir bir ülke, ya da isterse her yerde geçiyor da diyebilir. ülkenin ne istediğiyle alakalı.

bitcoin kullanılıyor diye banka işlevsiz kalmayacak, bitcoini gerçek paraya dönüştürmek isteyenler bankaya bitcoin satmak zorunda kalacak. bankaların kontrolün olmadığı bir para karşılığında gerçek para satmak istememesi durumu yaşanıyor şu anda, insanların "olmaz" dediği en büyük nokta bu. ben de diyorum ki bankalar kendilerine "bitcoin ver para al" demek isteyen insan sayısı artacak ki bu sulara girmek isteyecekler. Belki de kendi rezervleri olacak, nasıl bir model benimseyecekler bilemiyoruz ancak bir yolunu bulmaları zor olmaz. kendi şartlarını sunacak, kuralları kendi alanları için belirleyecekler. "bitcoin ver hizmet al" noktasında bankanın işi yok ancak hiçbir zaman her ödemeyi bitcoin ile yapamayacağın için bankaya muhtaç kalacaksın. adamın 300 bin dolarlık bitcoin'i var ama bunu gerçek paraya dönüştüremiyor ne anladım ben o zenginlikten tartışmasının biteceği nokta bu işte, bankalar hiçbir zaman tümüyle bypass olmayacak.
0
Bruce
(20.12.17)
abi ben ekonomist miyim model getireceğim, benim sorumluluğum mu bu? bitcoin'in gelmesindeki engel benim model sunamıyor olmam mı? 1 tane satoshim dahi yok, neyin romantizmini yapayım?

bankalar bitcoin kullanmak isterlerse kendilerine uyan bir model geliştirebilirler pek ala diyorum, anlaması neden zor? fizik kuralı mı ki bu illa bilimsel olarak aksini kanıtlamam lazım? sana uçuk gelen kısımlarını yazarsın, neden olmayacağını söylersin, sonuçlarını zamanla görürüz. neden bu ofansiflik anlamadım valla, çok enteresan.
0
Bruce
(20.12.17)
(1)

kpss önlisans 95+ ya da ilk 1000'e girmek zor mu? nasıl girilir?

iglesias
daha önce kpss 2012 liseden 85 ve KPSS 2016 lise'den 87 aldım. ancak bu puanlar atanmaya yetmiyor. zaten kadro da açılmıyor. şimdi aof adaletten mezun olacağım m. kpss önlisans 2018 sinavina gireceğim. benim genel yeteneğim yani Türkçe matematikte netim 60 soruda 50 civarındayken, genel kültür kısmı
daha önce kpss 2012 liseden 85 ve KPSS 2016 lise'den 87 aldım. ancak bu puanlar atanmaya yetmiyor. zaten kadro da açılmıyor. şimdi aof adaletten mezun olacağım m. kpss önlisans 2018 sinavina gireceğim.
benim genel yeteneğim yani Türkçe matematikte netim 60 soruda 50 civarındayken, genel kültür kısmında cuvalliyorum, sanirim 30 netim vardı. 95+ almak için ne kadar süre calismaliyim? şimdiden baslamak mi gerekir? sinav 2018 kasimda.
0
iglesias
(18.12.17)
Sorularının cevabı ölçülebilir değil, kişiye göre değişir.

Yani, ne zaman başlamalısın sorusu tamamen seninle alakalı. ne kadar erken başlasan o kadar iyi gibi dururken, erken başlayıp hızlı kopma olayı da başına gelebileceğinden kendini tanıdıktan sonra optimum süreye sen karar vermelisin.


Güncel bi' örnek vereyim 2016 kpss'ye hazırlanan üniversite öğrencisi bir tanıdığımız okulu bırakıp sınava kapatmıştı ve herşey bittikten sonraki konuşmamızda bu yıldaki bütün günleri sayarsak günde ortalama en az 10 saat çalışmışımdır dedi. Sınav hazırlık döneminde ki sohbetlerimizde o kadar psikopata bağlamıştı ki, sabah hava aydınlanmadan gidiyor yakın bir simitçide başlıyordu çalışmaya kütüphane açılınca da oraya geçiyordu evde kalırsam uyurum diye.

Ve beklediğimin aksine bu arkadaş genel sıralamada ilk 100'de yer alamadı.

bu tür tek sınavlı sistemler artık çözülmüş sistemler olduğu için; fazla tekrara ve şansa ihtiyacın var. Senin çalışma saatlerin buna nasıl izin verecekse o zaman başlayabilirsin. Ama illa bi' sayı istiyorsan da;

memurlar gibi düşün, memur dediğin adamların çoğu aslında operatördür ve onlardan günde sanırım 8 saat çalışmaları bekleniyor. Senden de bu sınavda beklenen şey aslında aynı, günde 8 saate vurdurabilirsen ve bi' talihsizlik olmazsa da yapıştırırsın. o olmadı 4 saat çalıştın diyelim o da olumlu. Önemli olan şey ara vermeden, tekrarı bozmadan çalışmak. çünkü bu sınav ne kadar bildiğini ölçmeyecek, standart bir sıralama sınavı. karşına çıkan bir soru çeşitiyle eğer daha önce karşılaşmadıysan(konu hakkında bilginin pek bi' önemi yok) geçmiş olsun. O yüzden fazla çalışmak fazla soru çeşidi görmek lazım.
0
mete kudur
(18.12.17)
(7)

erkek çantası

shotgunwoman
postacı erkek çantası arıyoruz. şöyle güzel bir şey nereden alabiliriz var mı öneriniz?
postacı erkek çantası arıyoruz. şöyle güzel bir şey nereden alabiliriz var mı öneriniz?
0
shotgunwoman
(18.12.17)
Fred perry'de güzel çantalar var.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(18.12.17)
Kaft satıyordu bi ara.
0
vonkhar
(18.12.17)
Dockers aldim gecenlerde hepsiburadadan
0
euphrat
(18.12.17)
bütçe de olsaymış daha iyi olurmuş. Ben matraşın çantalarını beğeniyorum bir de uzun kullanabiliyoruz. Gerçi ben herşeyi uzun kullanıyorum ama neyse; matraş olabilir.

paranız varsa beymen'in mağazalarında da tatlı modeller bulunuyor.


edit: Bilgisayarın otomatik düzeltmesi açık kalmış, matraş'ı matrak olarak yazmış. Onu tekrar matraş yaptım.
0
mete kudur
(18.12.17)
kafttakileri ben beğeniyorum ama herkes beğenir mi bilmem
0
nundu
(18.12.17)
kaft +1
0
cilgin fantezilerin adami
(18.12.17)
Kaft +1
0
poncikkurabiye
(18.12.17)
(8)

Buna para gömülür mü

lion de la Turquie
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-mercedes-benz-2006-e-220-cdi-avantgarde-450410364/detaySatacak vakit satilana kadar ağlatır mi?Niye satacam dersen 2009 2010una gecmekan için 3 sene sonra falan. 100 bine gidip 3 4 yaşında passat almak istemiyorum. Ben mal mıyım?
www.sahibinden.com

Satacak vakit satilana kadar ağlatır mi?

Niye satacam dersen 2009 2010una gecmekan için 3 sene sonra falan.

100 bine gidip 3 4 yaşında passat almak istemiyorum.

Ben mal mıyım?
0
lion de la Turquie
(17.12.17)
km biraz çok ve dizel. bilemedim.
temiz olduğuna inanıyorsan alınır o ayrı
0
burya
(17.12.17)
öncelikle mallık sorusu için bu veri yeterli değil.

Buna da para gömülür, eğer bi' problemi yoksa iyi araba. tabi konfor olarak bu paraya alacağın eski model passat konforunu sağlamaz ama. Güzel araba ya ben olsam alırdım.

Gerçi ben de bi' dayı var mercedes hastası özellikle bunun 1 alt kasasının ve daha eskilerinin onun dolduruşuna da geliyor olabilirim ama, ben seviyorum bunları.

km'si biraz düşük gibi geldi bana, eğer üzerinde oynama yoksa ve başka problemleri yoksa alınır. bir de mercedesi sayarken 2006+5 diye saymak lazım 2011 model araba işte
0
mete kudur
(17.12.17)
Benzinlisini alırım km de 160 bin civarında tutturabilirsem kazasız atlicam kendine hakim olamıyorum :)
0
🌸lion de la Turquie
(17.12.17)
Dizel için km normal ama şanzıman sorun çıkarma ihtimali var.
0
catch the arrow
(17.12.17)
🌸lion de la Turquie
(17.12.17)
Kilometre orijinalse eğer, almadan önce detaylıca baktırırsanız gömülür. Satarken biraz bekletebilir ama ağlatmaz.
0
md11
(17.12.17)
3-4 yaşında passat'ı konfor ve güvenlik açısından suya götürür susuz getirir bu. e segment işte daha ne olsun. lüks.
0
alperz
(17.12.17)
mercedeslerde sorun ciktiginda parcasi cok pahali olabiliyor, parcasi daha az pahali ve daha az kmde bir arac daha iyi olabilir. biraz da tamamen ne beklediginizle alakali
0
azeroth
(17.12.17)
(1)

İphone için telefon görülmelerimi kayıt edebileceğim program

riff cohen
Var mı?
Var mı?
0
riff cohen
(17.12.17)
ben samsung kullanıyorum ama ''call recorder '' diye bir uygulama var o çalışıyorsa eğer. bi' bakın isterseniz.
0
mete kudur
(17.12.17)
(2)

Palto tavsiye

skooma
Şöyle en az dizlerime gelecek ya da mümkünse biraz geçecek türden, Ankara kışında donmayacağım kadar kalın, klasik giyime (ya da mümkünse hem klasik hem de normal giyime uyabilecek)uygun ve tabii fiyat olarak uçmayan bir palto arıyorum. Ne önerirsiniz? Nereden bakayım?
Şöyle en az dizlerime gelecek ya da mümkünse biraz geçecek türden, Ankara kışında donmayacağım kadar kalın, klasik giyime (ya da mümkünse hem klasik hem de normal giyime uyabilecek)uygun ve tabii fiyat olarak uçmayan bir palto arıyorum. Ne önerirsiniz? Nereden bakayım?
0
skooma
(13.12.17)
Ahanda; duyuru yazarlarını yasa boğacak bir gelişme, altına columbia yazamaycakları bir kış sorusu.

herkes tedirgin.


Uygun fiyat yerine bütçe belirleseydiniz keşke. Ben geçenlerde zara'da görüm bi' tane çok beğenmiştim kesimini filan daha spora kaçıyor öyle çok klasik değil ama kolları biraz orantısız(uzun) geldi. onun fiyatı 600 tl idi.
onun dışında kendim sarar kullanıyorum, ama kullandığımı alırken daha fazla para ayırmış olsaydım eğer cacharel alırdım çünkü hem benimki kadar sıcak tutuyor hem de çok daha hafif(hafif olması şahane bi' özellikmiş). fiyat aralıklarının 2sini de bilmiyorum. Benim etrafımda sarar kullananlar var baya ve genel olarak memnunuz, astarının renginin kırmızı olması üzerine şakalar yapar eğleniriz. yalnız gerçekten güzel bi' görüntü katıyor. Bunun dışında beymen alan da var bizimkilerden ama, onun kol gibi fiyatı var.

Benim tanıdığım insanlar bunları kullanıyor memnunlar, daha da uygun fiyatlı şeyler için kızılay da metro altına bakılabilir. Uzun zamandır gitmiyordum kızılaya geçenlerde bi' gittim ki, kalabalık kıyamet.
0
mete kudur
(13.12.17)
Eheh, evet başka cevap gelmemesinden belli; öyle Columbia demek kolay tabii. Onca para dökecek olduktan sonra seçenek de bol olur ayrıca.

O zaman bütçe için max 500 TL diyelim. Psikolojik sınır. 501 olmaz.

Marka takıntım yoktur. Kızılay metro altından da ufak tefek şeyler almışlığım vardır ama nokta atışı 1-2 şey dışında genelde onlar da aliexpress tarzı yerlerden getirip satıyorlar. E öyle olduktan sonra onu ben de yapabilirim.

Cacharel falan da baktım da 1500 falan yazmış. Yorum bile yapmadan çıktım.

Bir de diz hizasına gelen palto değil miydi yahu? Nereye baksam palto diye kaban gösteriyorlar.
0
🌸skooma
(13.12.17)
(3)

İş yeri ile alakalı (beyaz baret/mavi baret)

hede hodo
Yurtdışı şantiyesinde imalata resim vermek, revizyon takibi yapmak, dataları girmek, rapor yazmak ile görevli teknikerim. Atölyede ise verdiğim resimleri yapmakla yükümlü mavi baretli arkadaşlar var. Mesela boruları kesiyorlar, büküyorlar, kaynak ağzı açıyorlar vs. yani adamlar yap bozu tamamlayan k
Yurtdışı şantiyesinde imalata resim vermek, revizyon takibi yapmak, dataları girmek, rapor yazmak ile görevli teknikerim.
Atölyede ise verdiğim resimleri yapmakla yükümlü mavi baretli arkadaşlar var.
Mesela boruları kesiyorlar, büküyorlar, kaynak ağzı açıyorlar vs.
yani adamlar yap bozu tamamlayan kişiler.
böyle olunca da sanki benden daha bilgililermiş gibime geliyorlar. ki öyleler de. adamlar senelerce atölyede bu işi yapmışlar. alışıklar.
ben ise senelerce iş hazırlama yapmışım.
atölyeye gittiğimde mesela düşünme biçimleri vs pratik oluyor. ne yaptıklarını anlıyorum biliyorum ama o pratiklikle hızlıca boyle yap deseler yapamam sanki gibime geliyor.
ve bu adamların yaklasık 3 katı para alıyorum.
içten içe saçma bi rahatsızlık duyuyorum. belki onlar da pc başına oturduklarında afallıyacaklar, hızlı olamayacaklar ama ben imalat işini de onlardan cok daha iyi bilmem gerekliymiş gibime geliyor.
çalıştığınız yerde böyle kişiler sizin oralarda da vardır. böyle düşünceler sizde de oluşuyor mu? yoksa saçmalıyor muyum ben.
cok mu düşünüyorum mınaskiğ.
0
hede hodo
(13.12.17)
:) okurken eğlendim, öncelikle sorunun cevabı bundan sonraki isteklerine bağlı bile değil. Yani hangi alanda devam edersen et derinlemesine bu fikre düşmen saçmalık.

örnek istemişsin; daha önce benim başıma bu şekilde değil ama şöylesi geldi; bi' şantiye yapısında ara elemandım ve üretim adına hiçbirşeyden anlamıyordum. Özele inelim; bir kapı imalatı vardı, aynı anda işlem gören 3 farklı iş akışının sonunda bunların birleşmesiyle oluşuyordu. yemin ediyorum 2 gün onu düşünmüştüm, lan bu 3 malzeme birleşip nasıl kapı olacak diye.(çizime bakıp düşünmüştüm önce) (belki biliyorsundur z'si var, paneli var u su var)

Zaten jubileyi de bu kapı meselesi sonrasında yaptım, 2 gün düşündüm baktım olacak gibi değil. üretimden bi' mühendis arkadaşımıza rica ettim, prese gittik 2 usta aldık 0'dan kapı bastırdık, birim teknikeri ve ustabaşı da sağda bekliyorlar bizi, birşey deniyor zannediyorlar işte onlar da garibim. neyse kapı parçaları bitti(3 tane zaten) boyaya gidip temizlenip boyanıp gelip montajlayacaklar, dedim yok böyle montajlasınlar. aldılar parçaları montaj biriminde montajladılar, ben o aşamayı da gördüm. yine anlamadım.

teknik olarak kapıyı yapan ustanın amiri; usta başı, onun amiri; üretim teknikerleri, bunların amirleri; üretim mühendisleri, bu arkadaşların da amirlerinden birisi ben oluyorum. Ama kapıyı anlamadım. Bunu kendime dert de edinmedim.

Bu hikayeyi daha sonra birkaç yerde daha kullandım, ama bu tabi biraz da şirket kültürü ile alakalı.

Yani sen proje alanında devam edeceksen, imalatın nasıl yapıldığını öngörebildikten sonra kaç dk'da kaç tane parça çıkarttığının bi' önemi yok aktif olarak durun lan şunu da ben yapayım demedikçe.
0
mete kudur
(13.12.17)
şunu dusunuyor olman yeterli bence. sen calistigin sirkete isine sadiksan elinden geleni yapaiyorsan vicdanin rahatsa tamamdir bence. sonucta bir patron sirketinde calisiyorsun ve bir kisinin keyfine baglisin. yarin sadece duvara bakmak icin bir adam tutabilir ve ona senin yedi katin maas verebilir. İs hayatinda boyle ince dusunen insanlar kafayi yiyorlar eger basarabiliyorsan rahat olmaya calis derim bir de. (ben basaramiyorum)
0
sparkle kiddle
(13.12.17)
Mühendis olacam. elime alsam kaynak makinesini ya parçaya yapışır ya parçayı delerim yada çarpılma olur parçada bu biraz el yeteneğiyle alakalı adamın işi bu bütün gün o işi yapıyor.
Ama neden zig zag atması gerektiğini ne saman düz atması gerektiğini hızlı mı yavaş mı geçmesi gerektiğini akımı ne seçmesi gerektiğini elektrotun ne olması ve oluşacak iç yapıları ön tav gerekli mi bunların ayrıntısına kadar bilmesi gerekende mühendistir.
İş bölümü hepsi sonuçta kendi işini iyi yapıyosan sorun yok
0
kararsızataletfilozofu
(13.12.17)
(28)

Bu yıl kaç kitap okudunuz?

AlsterWasser
asıl sb.Malum yıl bitiyor. Nasıldı ?neler okudunuz ? Okuma, öğrenme konusunda verimli geçti mi? Hangi alanlarda ağırlıklı kitap okudunuz?Sadece 2017 yılında okuduklarınız içinden bir tanesini seçseniz hangisini seçerdiniz?edit: 1 olur 41423242 olur, kim ne diyebilir? Bazen bir kitap çıkar karşına o
asıl sb.

Malum yıl bitiyor. Nasıldı ?neler okudunuz ? Okuma, öğrenme konusunda verimli geçti mi? Hangi alanlarda ağırlıklı kitap okudunuz?

Sadece 2017 yılında okuduklarınız içinden bir tanesini seçseniz hangisini seçerdiniz?


edit: 1 olur 41423242 olur, kim ne diyebilir? Bazen bir kitap çıkar karşına okuması aylarını alır okuduktan sonra hala bırakamazsın elinden..Bazen de tutamazsın kendini okudukça okursun bir sürü..Sayı sadece merak. Yoksa kimse hırs yapar gibi oturup saymıyor tabii ki..Ama sorulunca da geriye doğru cevap verilebilir haliyle..
0
AlsterWasser
(12.12.17)
Zeynep kaçar - Kabuk

19 kitap
0
kablelvuku
(12.12.17)
Şuan 16, elimdeki bitecek 1-2 güne(Portnoy'un Feryadı) 17 ile kapatırım sanıyorum seneyi.

Haziran ile Eylül arası sadece 1 tane okudum o aralık baya boşladım elime alasım yoktu.

2017'de okuduğum kitaplar arasında favorim Yaşama Uğraşı-Cesare Pavese.
0
ravenclaw
(12.12.17)
bu yılın ilk 6 ayında çalışmıyordum, o yüzden 40 dan fazla kitap okumuşumdur.

direk seçim yapamam ama;

grange - siyah kan
ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi
betty mahmudi - kızım olmadan asla
zweig - satranç
balzac - eugenie grandet

bu yılki ilk beşim.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(12.12.17)
Sayıyor musunuz okuduklarinizi?

Benim için bu yıl aklimda kalanlar

Vedat Türkali
Hasan Ali Toptaş

Oldu
0
lanetolasibeyaz
(12.12.17)
Bu yıl doğru düzgün okuma kitabı okumadım. Çerezlik şeyler okudum. 8-10 tane okumuşumdur. Kindle'a bakmam lazım. Şunu öneriyorum.

www.goodreads.com

Bilimsel metin olarak bu yıl okuduklarım boyuma yaklaştı. 6-7 bin sayfa var kesin var. Üzerini hesaplamak istemiyorum. Yıl bitmeden bir 600 sayfa daha gelecek. Toplam 10 bini bulur gibi geldi.
0
Lim5
(12.12.17)
@lanetolasibeyaz goodreads var çok güzel. Sen de gel.
0
kablelvuku
(12.12.17)
Bugün itibariyle 30. kitabı bitirdim, yenisine başladım. Goodreads bu konuda epey yardımcı oluyor, ne kadar okuduğunun hesabını tutabiliyorsun.
0
i m cool with that
(12.12.17)
Felaket kötü bir tercih olan "Araba Sevdası" 37. kitap olacak. Bir süre roman vb. okumak istemiyorum. Finansal Krizler tarihi yeni yılın ilk kitabı olur. En beğendiğim kitap "Huzursuzluğun Kitabı" oldu. Bunun dışında, Bilgeliğin Sarsılmazlığı Üzerine, Momo, Kırmızı ve Siyah, Gönüllü Kulluk Üz. Söylev, Peter Camenzind, İnsan Olmak, Katip Bartleby, Karmaşık Duygular, Demian, Matilda, Kör Baykuş, Olağanüstü Bir Gece ve Söylevler beğendiğim kitaplar.
0
harvey
(12.12.17)
Net bir şekilde sayabildiğim (instagram hesabım nedeniyle) 76 tane var, 1 Ocak'tan itibaren. İş için okuduğum romanları veya hesabını tutmadığım kitapları da sayarsak 90-95 civarıdır herhalde şimdiye kadar.

Bir tane seçmek zor olur, çünkü çok güzel şey okudum. Yakın geçmişte en beğendiklerimden biri Russell Brand'in bağımlılıklarımızdan nasıl kurtulabileceğimize dair kitabı "Recovery" oldu.

Yıl boyunca en beğendiklerimden bir başkası Amy Morin'in 13 Things Mentally Strong People Don't Do isimli kitabıydı.

Paul Auster'ın 4,3,2,1'i uzun süre beklediğim ve uzun sürede okuduğum için önemliydi.

En büyük hayal kırıklığı John Green'in son kitabı Turtles All The Way Down oldu sanırım, tam bir vakit kaybıydı.

Feminizm ana temasıydı yılın gibi görünüyor; Female Chauvinist Pigs ve I Call Myself a Feminist favorilerim oldu.

Yakın bir arkadaşımın kitabı Erotic Stories For Punjabi Widows yayınlanıp çok beğeni aldı, hazırlık, yazma, basılma zamanını vs bildiğimden çok önemliydi okumak.

Tamamen eğlencesine de Zoe Heller'ın Notes On A Scandal'ını okumuştum ve karakter gelişimine hayran kaldım.
0
sopiro
(12.12.17)
Goodreads e gore 37 okudum-okuyorum.
Mesleğim pek hakkında okuma yapmamı gerektirecek türden değil. İş anlaminda pek bi şey okuyarak ogrenmedim bu sebeple.
Bu yil eskiye nazaran farkli olarak tarih ve siyaset iceren kitaplara daha ağırlık vermisim.
Bu alanda ogrendigim fazlaca sey oldu.
Bir tane secmek cok zor ama huzursuzlugun kitabını bu yilin kitabi secebilirim sanirim.
Ama ercan kesal ve hasan ali toptas da fazlaca aklimda kalanlardan.
Bu yilin yenisi olarak da ala el asvani var. Oldukca begendim.
0
a perfect lie
(12.12.17)
başlığı okurken su içiyordum, allahtan cevapları suyum bittikten sonra okumaya başlamışım. Yoksa gitmişti ekran durduk yere.

Beklentim birazdan bir kahraman gelecek ve 300 diyecek yönünde; hadi bakalım. kırmayın beni.


öncelikle konu hakkındaki şu fikrimi beyan edeyim de, hani belki sizi biraz ferahlatır-rahatlatır. sonra soruyu yanıtlayayım;
kitap okumak yersiz yüceltiliyor. okurken beynin durumu hakkında konuşulabilir, ya da okuma eyleminin anından dolayı algıların durumu hakkında da.

Fakat kitap okuyan adam şöyledir böyledir kısmı, dünyada o kadar andaval olduğundan aralardından eh bari kitap okuyor kısmından kazanıyor.

kitap okumak dedikodu yapmaktan, şer işlerle ilgilenmekten ya da çekirdek çitlemekten daha faydalı olabilir. Ama hepsi bu. Neyse soruya dönelim;


(edit yaparak bu kısmı sildim, sadece seçtiğim kitap kalsın.)

seçtiğim kitap; adım adım matematik. gayet doyurucu ve besleyici. daha bitirmedim ama, bitirince haber veririm.


bunun dışında 12 ayda 50'ler 60'lar ohoooo; çok sevdiğim rıza sarrafın bir sözü var; ''milyar - milyon dolarlar havada uçuşuyor.''

Bi' gün Nasrettin hoca eve 2 kilo et getirmiş, hanımı da tembihlemiş. ''akşam için güzelce pişir bunları'' diye. hikaye bu ya; o gün de akşamüstü eve hanımın arkadaşları gelmiş. Bunlar oturmuşlar eti yiyip bitirmişler. Akşam olmuş, sofra kurulmuş, sofrada sadece çorba var; hoca sormuş, ''hanım'' demiş, ''et nerede'' hanımı da hocadan çekindiği için, ''kedi yedi'' diyivermiş. off hikaye böyle çok uzun, siz anladınız zaten.

o kadar okumuş adamlarsınız.


edit: sizin kadar okuyamadığım için utandım, okuduklarımı da sildim* . Yoksa bu neden sildi şimdi diye aklınıza başka birşey gelmesin.
0
mete kudur
(12.12.17)
Dostoyevski - Kumarbaz
Albert Camus - Düşüş
Balkagov - Köpek Kalbi
Stefan Zweig - Amok Koşucusu
Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Peyami Safa - Yalnızız
Peyami Safa - Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
İhsan Oktay Anar - Amat
Franz Kafka - Şato
İskender Pala - Katre-i Matem
Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş
Sandy Tolan - Limon Ağacı
Chris Cleave - Küçük Arı
Rick Riordan - Perry Jackson ve Yunan Tanrıları.


Ayrım yapamıyorum ama zannedersem Amat olurdu aralarından seçeceğim kitap.
0
m e b
(12.12.17)
Bu yılki favorim die unendliche geschichte, niye bu kadar geç okudum diye hala pişmanım.

Kaç kitap okuduğumu yazmak istemiyorum, mete kızacak sonra.
0
Bruce
(12.12.17)
10 tane kadar okudum, kayda değer olan Daron Acemoğlu "Ulusların Düşüşü"
0
theconqueror
(12.12.17)
2015'te 52, 2016'da 50 kitap okumuştum. Goodreads'te bu sene hedefi düşürdüm 25'e. Şu an 29. kitabı okuyorum.

Bu sene kendimi kurgudan biraz uzaklaştırmaya çalıştım genel olarak. Usta ile Margarita ve Ruh Adam okurken en çok zevk aldığım kitaplardı.
0
efreet sultan
(12.12.17)
2015: 36
2016: 20
2017: 05
0
siyah giyen adam
(12.12.17)
Ben saymiyorum ama 20'yi gecmedigi kesin. Biz de isterdik 950 kitap okumak lakin insanlik disi sartlarda calisiyor idik.

Bende en cok iz birakan kitaplar Yasar Kemal Kendini Anlatiyor, Sapiens ve Bir Ceza Avukatinin Anilari oldu. Gerisini hatirlamiyorum bile.
0
rusyalı kozmonot
(12.12.17)
2 :'(

Albert Camus ~ Yabancı

Zülfü Livaneli ~ Huzursuzluk
0
since1907
(12.12.17)
İşler durgun olduğu için daha fazla vakit kaldı bana bu sene. 64 kitap okumuşum, genelde milli mücadele dönemi ve Atatürk hakkında oldu bu sene okumalarım. Goodreads olduğu için takibi kolay oluyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.12.17)
Doktora tezim nedeniyle fazlasıyla okudum, sayı vermem mümkün değil o yüzden.
Aralara da birkaç roman ve çocuk kitabı sığdırabildim.

En beğendiklerim:
Foucault'yu Sayıklamak - Patricia Duncker
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği - Milan Kundera
Bir tane de gençlik kitabı: Bana Sesini Bırak - Neslihan Önderoğlu

Diğerleri çok akademik...
0
duyond
(13.12.17)
kindle'a göre dokuz. 4-5 tane de basılı okuyabildim. aralarında psikoloji ve bilimsel de var ama çoğu fantastik kurgu ve bilim kurgu. özellikle terry pratchett çok okudum. ölümünden sonra hep istiyordum ancak fırsatım oldu. bir de yalnızca yatarken üç beş sayfa uyur uyanık götürdüğüm iki harika kitap var ama bu kafayla anca seneye bu zamanlar biter onlar.

Sapiens ve Çıplak Maymun en beğendiklerimdi.
0
kaichi
(13.12.17)
0 ama bir sürü bilimsel yazı okudum internetten. kozmik anafor başta olmak üzere... onlar olmaz mı?

roman namına hiçbir şey okumadım.
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
Tam sayı veremeyeceğim, 10'dan fazla 15'ten az.

Bu yıl uzun bir aradan sonra ilk kez fantazya okudum! (Vuuhuuu!) Çok mutlu oldum. Sanırım 2011'den beri fantastik kurgu okumuyordum. Neil Gaiman'ın American Tanrıları 3 günde akıp gitmişti. Kolay okunabilir kitap bulmak ne güzel.

Onun haricinde uzun süredir istediğim; ama üşendiğim bir dalda okumaya geçtim: Antik Yunan & Roma Tarihi. Plutharkos'tan 4 kitap okudum. Paralel Hayatlar Serisi'nin Türkçeye basılmışlarını. Farklı yayınevlerinden. Bir yandan da Romalı generallerin savaşlarının yeniden canlandırılmalarını izledim. Ordu nasıl konuşlandı, ikmal hattı neredeydi, sağ ve sol cenahlar nelerden oluşuyordu, muharabe nasıl başladı şeklinde içerikleri çok kolay bulunca okuma şevkim de arttı.

Klasiklerden, daha evvel okumadığım ancak okumam gereken birkaç taneyi okudum. Hala azaltmam gereken bir adam boyu kitap var. (Sineklerin Tanrısı, Hayvan Çiftliği, Faust, vs)

Bir de booool bol hukuk kitabı ve kanun okudum, malum öğrencilik.

Ha bu arada klasiklerden elinizde fazla olan, elden çıkarma niyetinde olduğunuz kitap varsa göndermekten çekinmeyin. Kargoyu karşılayıp kitabınızı seve seve kabul edebilirim.

Edit: Söylemeyi unutmuşum! Bu senenin başında (Ocak ortalarında) Oğuz Atay'ın tüm kitaplarını bitirdim. Yani, daha evvelden okuduklarım elbette vardı; ama bazılarına ikinci/üçüncü okumayı yaptım, bazılarını da (Günlük, Bir Bilimadamının Romanı) ilk kez okudum. O yüzden sayıyı 10~15'ten, 15~20 aralığına çekiyorum :p
0
g man
(13.12.17)
47 tane yazıyor goodreads'te ama bunların içinde beğenmeyip sonunu getiremediklerim de var. mesela barış bıçakçı'dan seyrek yağmur, zaten incecikti yarısını geçtiğimi hatırlıyorum ama beğenmedim bıraktım. murat menteş'in bir kitabını okudum hiç beğenmedim bir daha okumam.



zorba, don quijote ve sonsuzluğun sonu bu seneki favorilerim.
0
nickimin hakkini veremedim
(13.12.17)
22 tane okumuşum. 23.yü göremeden yıl bitecek. Son 1 aydır hava erken kararıp geç aydınlanıyor. Servisteki gıcıklar da tepe ışıkları yaktırmıyor. Sadece yolda kitap okuyabilenler üzgün:(
0
soyut park
(13.12.17)
Şu an 36. kitabıma başlayacağım. Genelde siyasi kitaplar ve roman okudum.

Okuduğum kitaplarda ufkumu açan Thomas More - Ütopya, Jose Saramago - Görmek oldu. Okurken en çok zevk aldığım kitaplardan biri de Haruki Murakami - Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu idi.
0
tahin pekmez yoğurt
(13.12.17)
Nisan'a kadar sıfır, Nisan'dan beri 18.
En sevdiğim Amat oldu.
0
auroraaurora
(13.12.17)
tabletten kitap okuduğum için geçmiş butonuna tıklayınca uzun bir liste geliyor ama saymak istemedim bayağı okumuşum .
beğendiğim yazarların bütün kitaplarını okumak gibi bir saplantım var
ben soruya yazar isimleri ile yanıt vermek istiyorum
chuck palahniuk
nikos kazancakis
jerzy kosinski
umberto eco
0
devilone
(13.12.17)
(11)

Allah'a İnanmak ve İnanmamak

aradaki uzaklik
Gençler, beyler, bayanlar.Çevreme bakıyorum, hep çift kutup. * Kimisinin bebeleri, çocukları kolejlerde, özel şoförlerle okula gidiyor, en pahalı kıyafetleri giyip istediği her şey alınıyor* Kimisinin bebeği, çocuğu fakirlikten ayakkabı giyemiyor, hastalıklar peşini bırakmıyor, okullarda kalitesiz e
Gençler, beyler, bayanlar.

Çevreme bakıyorum, hep çift kutup.

* Kimisinin bebeleri, çocukları kolejlerde, özel şoförlerle okula gidiyor, en pahalı kıyafetleri giyip istediği her şey alınıyor
* Kimisinin bebeği, çocuğu fakirlikten ayakkabı giyemiyor, hastalıklar peşini bırakmıyor, okullarda kalitesiz eğitim alıyor

* Kimisi çalışmak zorunda değil, 60 dairesi var, kira ile geçiniyor, geziyor tozuyor yiyor içiyor
* Kimisi akşam eve ne götürsem derdinde, asgari ücretin de aşağısında bir maaşa inşaat işçiliği yapıyor

* Kimisinin hiç bir sağlık sorunu yok, gayet güzel yaşıyor
* Kimisi doğuştan astım, doğuştan engelli, doğuştan sağlık sıkıntılı, hastane hastane dolaşıyor.

Bu örnekler çoğaltılabilir. Sorum da şu:

* Sadece bu çift kutupluluk, bu adaletsizlik, bu eşitsizlik allah'a inanmamak için çok ama çok büyük bir neden değil mi?

Sonuçta doğarken kimse karar veremiyor bu yazdıklarıma, hür iraden dışında hayatına yüklenen olumluluklar veya olumsuzluklar. Bu büyük bir çelişki değil mi?

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
aradaki uzaklik
(12.12.17)
dini inanışa göre bu ve benzer konuları illa ki bir mantığa büründürebiliyorsun.
misal düşündüğün olursa yaratıcı gerekeni yaptı diyoruz, olmazsa vardır bir hikmeti veya imtihan diyoruz.
0
lazpalle
(12.12.17)
Birazdan gelip Allah'ın yeryüzünde herkeae adil yaklaşma ve adalet sözleri vermediğini, yapmaya çalıştığı şeyin sadece sana sunulan şartlarda seni sınamak olduğunu söyleyecekler.
0
kaymaktutmayansicaksut
(12.12.17)
ahirette geçireceğin sonsuz zamanın karşısında burada sürünerek ya da konfor içinde geçireceğin 70 - 80 yılın bir önemi yok. mutlak adaletin tesis edileceği yer burası değil ahiret olarak tarif ediliyor. ancak bilinçli ve kusursuz bir yaratıcı şuradaki olaya: eksisozluk.com her türlü senaryoda izin vermemeliydi.

ateistspor.
0
zgrydn
(12.12.17)
Nerede yaşıyorsunuz acaba. Dünya kuruldu kurulalı zengin fakir ve orta halli vardır. Zenginleri geçersek çevremde ve istanbulda gördüğüm orta halli insanlar. Ve zamanımızda orta halliden düşük olanların 80-90 dönemlerine göre çokça azaldığı orta halliye dönüştüğünü görüyoruz. İnancı ne kadar garip şeylere bağlıyorsunuz aklım almıyor yahu.
0
mslny
(12.12.17)
Din toplumların afyonudur sözü var ya, ben bu sözün ne demek istediğini Hindistan'da sokakta yaşayan insanları görünce anladım.

İnanacakları bir şey olmasa yaşayamazlardı.
0
lcha
(12.12.17)
Allah, yeryüzünde herkese adil yaklaşma ve adalet sözleri vermedi zaten, yapmaya çalıştığı şey sadece sana sunulan şartlarda seni sınamak.
0
for day to break
(12.12.17)
bunların allah'la alakası yok bence. allah'ın ya da o yaratıcı güç'ün kimseye eşitlik garantisi verdiğini sanmıyorum. hala allah'ın "adil olduğu" ya da bizim iyiliğimizi "düşündüğü" falan sanılıyor ama o öyle düşünen tasarlayan bir şey değil. o yaratıcı bir güçtü, yarattı. görevi oydu. gerisine karışmadı. çünkü o "karışabilecek" bir "varlık" da değil. yapmayın "allah"aşkına :)

evet dünya adaletsiz ama herkese karşı adaletsiz, benim 2 kedim evde en kaliteli mamaları yerken sokaktakiler 3-5 yıl yaşayıp ölüyorlar. ormanlarda kesim için dikilen ağaçlar 15-20 yıl sonra kesiliyor ve kereste oluyor, oysa amazondaki ağaç yüzlerce yıl yaşıyor.

doğarken sadece insana değil kimseye sorulmuyor yani. yapacak bir şey yok. elimizdekiyle mutlu olmak gerek.

vizontele'de altan erkekli'nin çok sevdiğim bir lafı vardı.
"..Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir." diye. öyle işte. hayatı, yaşamayı seveceksin, her türlü engele rağmen seveceksin. habire şikayet etmek yerine güzellikleri göreceksin. bak bugün 12 aralık, dışarıda pırıl pırıl güneş var. tamam küresel ısınma falan bunlar kötü ama diğer yandan kar kış kıyamet olsa bir sürü insan ve hayvan sokakta üşüyecekti.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.12.17)
Değil, eşitlik için mantıklı hiçbir sebep yok.
0
babilbaligi
(12.12.17)
bu bütün savaşlarda yada kıtlıklarda düşünüldü zaten, ötedeki mahkemede hakkını alacağın taahhüt ediliyor,('Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır' hadis müslimde geçer ve sahihtir) parada bir sınama şeklidir, parasızlıkta.

tabii bunların muhatabı iman edenler.
0
firemanjonny
(12.12.17)
Adaleti yeryüzünde sağlamak insanın görevi. sağlamadığında cezasını çekeceksin zaten. yeryüzündeki adaletin Allah'ın görevi olduğunu düşünenler bu yanılgıya düşüyor çoğu zaman. Allah zaten nasıl adil olunacağını ayrıntılı şekilde anlatıyor. Uyup uymamak da senin amellerini belirleyecek işte.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.12.17)
yaratıcı fakirlik vermiyor diyen var; şimdi çıksam fakirliği ve zenginliği ben veriyorum desem şirk diyecek :)

öncelikle bu anlattıkların allah'a inanmamak için büyük nedenler değil, en fazla isyan etmek için olan sebeplerden sayılabilir.

Allah'ın(yaratıcının) varlığı ya da yokluğu üzerine fikir yürütemeyiz, fakat dinlerin ortaya koyduğu Allah'ın varlığı ya da yokluğu üzerine yine o dinler üzerinden giderek bir fikre ulaşmak mümkün.


tüm bunların dışında hangi dine inanıyorsunuz bilmiyorum ama, bütün dinlerde Allah adaleti diğer hayatta vaad etmiştir. Bu hayatta değil.

Varsa daha başka yaklaşımlarınız onlar üzerine belki konuşabiliriz.


Onu bunu bırakın da bu hayatın tatlı yaşandığı insanlar hem güzel yaşıyorlar hem de seyredene güzel yaşatıyorlar.
şimdi galata kulesinin karşısında ki o pub'da elin ingiliziyle oturup eski romayı konuşmak vardı. -ki ben bira sevmem. kahve olurdu ama. kahve iyi.
0
mete kudur
(12.12.17)
(2)

eğitim hakkında bi blog ödevi için yaratıcı fikir lazım!

rahat ya
selam dostlar,hazırlık sınıfı öğrencisiyim. bi blog yazmamız istendi 4 kişilik bi grup olarak bizden ve bize konu olarak education yani eğitim konusu düştü. şimdi hoca dördümüzden de farklı farklı eğitimle ilgili yaratıcı bi konu yazmamızı istiyor. konuları bi türlü belirleyemedik :/ sunduğumuz konu
selam dostlar,

hazırlık sınıfı öğrencisiyim. bi blog yazmamız istendi 4 kişilik bi grup olarak bizden ve bize konu olarak education yani eğitim konusu düştü.

şimdi hoca dördümüzden de farklı farklı eğitimle ilgili yaratıcı bi konu yazmamızı istiyor. konuları bi türlü belirleyemedik :/ sunduğumuz konuları çok sıkıcı diye reddetti. sunduğumuz konular;

4 farklı ülkenin eğitim sistemi, dünya üzerindeki eğitim sıralamasında türkiye'deki eğitimin sıralaması ve nedenleri, eğitimin suç işleme oranı üzerindeki etkisi gibi konular hocaya sıkıcı geldi ve kabul etmedi.

siz olsanız ne önerirdiniz? yaratıcı fikirlerinize ihtiyacım var.

saygılar sevgiler.
0
rahat ya
(11.12.17)
eğitimin illegal işlerdeki etkisi.

mesela bu abd halkbankası gm yardımcısını bu sistemi kurdu diye aldı. şimdi sarı çizmeli mehmet aga olsa o sistemi kuramaz diye bi' yaklaşım biçimi var, doğru yanlış bilmem ama sonuçta bu ambargo nedir delmeden nasıl etrafında dolaşırsın dünya piyasası filan bunlar hep eğitimle edinilen şeyler. Yapıştır geç.

kimya üzerine de olabilir, lcd(uyuşturucu olan) mesela.

edit: aklıma geldi; eğitimin cinsel yaşamdaki etkileri de olabilir. Sürekli karşılaşırım bu hazırlık sınıfı hocaları okula gelen biraz hızlı gelişmiş güzel kızları genelde avlarlar. Eğitimin karizmatik yönüne vurgu olabilir bu, tam bilemedim şimdi ama üzerinde bi' düşünülebilinir ?
0
mete kudur
(11.12.17)
eksisozluk.com
akpnin eğitim polikası, direk akp diye belirtmeyin tabii. son 10 yıldaki Türk eğitim sistemi vs diye konu edinin. Bir kere çok özgün, yaratıcı. Yabancıya anlatsan hasiktr ordan sallıyosun der
0
neverletyougodown
(12.12.17)
(2)

el yormayacak pilot kalem?

theseachange
yakın bir zamanda 90 sayfa kadar el yazısı yazmam gerekiyor. kağıdın üzerinde kayacak, parmaklarımı acıtmayacak, yumuşak tutma yeri olan bir pilot kalem arayışındayım. uygun fiyatlı tavsiyelerinizi bekliyorum.edit: evet jel demek istedim aslında.
yakın bir zamanda 90 sayfa kadar el yazısı yazmam gerekiyor. kağıdın üzerinde kayacak, parmaklarımı acıtmayacak, yumuşak tutma yeri olan bir pilot kalem arayışındayım. uygun fiyatlı tavsiyelerinizi bekliyorum.

edit: evet jel demek istedim aslında.
0
theseachange
(11.12.17)
pilot kalemden kastı anlamadım, yani yazım şekli öyle olan kalemlerden bahsediyorsak jel kalemler kayarak hızlı yazar.

özel olarak ben hep tipinden hem de renklerinden dolayı; schneider documents kullanıyorum. gayette memnunum. Yalnız ucu daha ince olsun derseniz(ben sevmiyorum ama) o zaman stabilo'yu çok övüyorlar.

bir de inceliğe bağlı olarak bu pilotun vsign mı ne modeli var, onun da yazma şekli gayet güzel.
0
mete kudur
(11.12.17)
kalemden önce şöyle bir şey araştırmayı da düşünebilirsin.
www.youtube.com
0
kararsızataletfilozofu
(11.12.17)
(2)

uçağa sıvı almak

nigeo
bu olay nasıl oluyordu?kabin bagajına hiç mi sıvı alamıyorduk?aşağı verdiğimiz bagaj komple serbest mi?benim sadece kabin bagajım olacak. sırt çantama bir iki ufacık şampuan atsam olur mu?mersi.
bu olay nasıl oluyordu?

kabin bagajına hiç mi sıvı alamıyorduk?

aşağı verdiğimiz bagaj komple serbest mi?

benim sadece kabin bagajım olacak. sırt çantama bir iki ufacık şampuan atsam olur mu?

mersi.
0
nigeo
(11.12.17)
ben en son sırt çantasında şampuan(iç hatlarda) taşımıştım. ama parfümü bilmem kaç ml'den fazla diye almadılar. belirli bi' miktarı var galiba. gitti güzelim parfümüm. çok üzüldüm.
0
mete kudur
(11.12.17)
kabin bagajına max. 100 ml şişelerde toplamda 1 lt sıvı alabiliyorsunuz.
0
sanquis
(11.12.17)
(5)

Bugün ne izleyeyim ?

AlsterWasser
Merhaba,Nedense Türk sineması çekiyor canım. Özlemişim sanırım. İyi olduklarını bildiğimden daha uygun zamanda izlerim düşüncesiyle sonraya bıraktığım iki filmi sonunda izledim son iki günde ;-Sarmaşık-Bir zamanlar Anadolu'daSon iki günde bunları izleyen birine bu akşam ne önerirsiniz?Not: hemen kış
Merhaba,

Nedense Türk sineması çekiyor canım. Özlemişim sanırım. İyi olduklarını bildiğimden daha uygun zamanda izlerim düşüncesiyle sonraya bıraktığım iki filmi sonunda izledim son iki günde ;

-Sarmaşık

-Bir zamanlar Anadolu'da

Son iki günde bunları izleyen birine bu akşam ne önerirsiniz?

Not: hemen kış uykusu, uzak, masumiyet,yeraltı, yozgat blues falan gelecektir. Bunlar izlendi. Lakin aradığım tadı anlamışsınızdır diye düşünüyorum.
0
AlsterWasser
(11.12.17)
Çoğunluk
0
bhdrydn
(11.12.17)
sonbahar +1

izlenmediyse ustaoğlu filmleri de güzeldir,izlenir. güneşe yolculuk, pandora'nın kutusu,...

hakkari'de bir mevsim
at
umut
sevmek zamanı
tabutta rövaşata
durduramıyorum geldikçe geliyor. :D
kaç para kaç
vesikalı yarim
dönersen ıslık çal
karpuz kabuğundan...

anayurt oteli
karşılaşma...
yeter :P :P
0
pokemonk
(11.12.17)
şimdi öncelikle ben olsam silsile'yi izlerdim.

ama;
-kaç para kaç
-anlat istanbul

filmlerini daha yakın hissettim nedense.

Ben harbi film türleri işinden hiç anlamıyorum gerçekten.
0
mete kudur
(11.12.17)
yaşamak güzel şey
0
since1907
(11.12.17)
- Abluka
- Gişe Memuru (Sarmaşık'ın yönetmeninden)
0
amortisman
(11.12.17)
(4)

şu iki araçtan hangisi

cedex
Range Rover Vogue 3.0 TD6İlan No: 496978995https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pick-up-land-rover-range-rover-vogue-3.0-td6-496978995/detay2010 JEEP CHEROKEE 2.8 CRD 4X4 139 BİN KMİlan No: 502179655https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pick-up-jeep-2010-jeep-cherokee-2.8-crd-
Range Rover Vogue 3.0 TD6
İlan No: 496978995
www.sahibinden.com


2010 JEEP CHEROKEE 2.8 CRD 4X4 139 BİN KM
İlan No: 502179655
www.sahibinden.com


ikisinden birini tercih etmek gerekirse hangisi?
0
cedex
(11.12.17)
2. yi tercih ederdim. 92 bin liraya 2004 model araba alınmaz. Bir de 200 bin kilometre yapmış. 2. nin hem yaşı küçük hem kilometresi az. Ben olsam o paraya sıfır sedan alırdım. Bu arabaların şanzımanı arızalanırsa masrafı fazla oluyor. Onu da söyleyeyim.
0
dissendium
(11.12.17)
öncelikle 04 model range rover'in 200bin yaptığına inanmak çok güç.

ama ilanların doğruluğunu kabul alacaksak; aracın nerede hangi amaçla kullanılacağı önemli. yani belli ki bunlar ayağınızı yerden kessin diye aldığınız araçlar değil, bir makam göstergesi mi yapacaksınız ? yoksa biraz yüksek araç kullanalım mı dediniz ya da kendinizce başka sebepleriniz mi var ona bakmak lazım.

ama kişisel cevaplarımızı sorduğun için; bizde range rover'ı olan adam olduğu için ben ilk ilanı tercih ederdim(doğru olduğunu kabul ettiğimiz için) fakat o olmasaydı dissendium'un korkularına hak vererek 2.'yi tercih ederdim.
0
mete kudur
(11.12.17)
1.si bu araçların 2sininde arzası ve kazası sana çok pahalıya mal olur. range rover klas anlamında daha iyi ancak servis ve bakım anlamında çok sıkıntı yaşayabileceğin araçtır. 2004 model range 200 bin km olması inandırıcı değil. km sayacı ile oynanmış olabilir.
alıcak olsam jeepi alırım ancak bu fiyatlara 2009 2010 bmw 320i vs alırım ben.
0
mikahakkinen
(11.12.17)
ilki icin soyluyorum, bir ilanda sanziman motor ve yuryeni sorunsuzdur diyorsa o arabanin biyeri sorunludur.hatta muhtemelen pert kaydi vardir. bunu bir konusun. cok zor ama hicbirseyi olmayan bir aracsa kacirmayin. bir de ayni durumdaki araclari birbirleriyle kiyaslayin fiyatlarinda bir anormallik varsa araclarda da vardir. her iki ilanda da sorun olmadigini gusuneceksek ben 1. yi secerdim. tamamen duygusal nedenlerden.
0
imnotsureabout
(11.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.